tÜrkİye’de kapİtalİzmİn gelİŞme dİnamİklerİ - mehmet tÜrkay

19
8/3/2019 TÜRKİYE’DE KAPİTALİZMİN GELİŞME DİNAMİKLERİ - MEHMET TÜRKAY http://slidepdf.com/reader/full/tuerkiyede-kapitalizmin-gelisme-dinamikleri-mehmet-tuerkay 1/19 TÜRKYEDE KAPTALZMN GELME DNAMKLER Konumac: MEHMET TÜRKAY MEHMET TÜRKAY- Öncelikle bu olana salad için Cemiyete teekkür ederek balamak istiyorum. Gerçekten iyi düünülmü bir program. Burada konularn olabildiince üniversitenin normal lisans derslerinde anlatlamad haliyle ele alnyor olmas önemli bir boluu dolduruyor. Bizim konumuz Türkiyede Kapitalizmin Gelime Dinamikleri, tabii çok genel bir konu. Benim öyle bir konuyu tercih etmem aslnda bu konuya dair kafamda baz sorularn varl, bunlar sizlerle paylamak istei. Biraz ders formatna girecek ama konuya balamadan önce birkaç kavram hangi anlamda kullanyorum, açk hale getireyim; dolaysyla, ileride anlatacaklarma referans olsun. Hepimizin kulland, her yerde karmza çkan bir kavram olan sistem kavramyla balayalm. Nedir sistem? Sistemi nasl tanmlarz, neye göre anlarz? Burada çok basit bir tanm var; parçalarla bütün arasnda bir karlkl nedensellik ilikisi varsa ve bu nedensellik ilikisiyle herhangi bir bütün kendisini yeniden üretme potansiyeline sahipse buna sistem deniliyor. Dolaysyla, sistemin kritik noktas kendini yeniden üretebilme mekanizmalarna sahip olmas. Bu anlamda kapitalizmi bu çerçevede ele alyorum. Nedensellik ba deyince, gene çok basit bir tanm vereyim: Herhangi iki durum, olgu ya da olay arasnda bir nedensellikten bahsediyorsak, burada birinin varoluu, dierinin varoluunu hem gerekli, hem de mümkün klyorsa, bir nedensellik, bir karlkl etkileim var demektir. Peki, kapitalizm nedir, bir sistem midir? diye sorduumuzda, cevabmz evet bir sistemdir ise, o zaman kendisini nasl yeniden üretiyor? sorusunu sormamz gerekecek; eer bir sistemse hangi mekanizmalarla kendisini yeniden üretiyor? Burada da muhakkak baka bir sürü noktaya iaret etmek gerekiyor; ama bence en temel olan, kapitalizmin genel eilimini belirleyen, yasa boyutunda olan temel eilimi, eitsiz ve bileik gelime denilen mekanizma. Yani kapitalizm bir tür eitsizlie dayaldr; bu eitsizlii, kendi içinde parçalar ve bütün arasndaki iliki anlamnda düünürsek, bütünsel, bileik bir süreci de hayata geçirmektedir. Buradan baka kavramlar türetmeniz mümkün, yani eitsiz ve bileik gelime gibi bir yasann söz konusu olduu bir yerde nedir esas olan? Eer eitsizlikten bahsediyorsak bunu mümkün klan baka bir kavram çkacaktr karmza o da; güç ilikileri kavram. Hemen baka bir kavrama geçiyorum; liberalizm. Liberalizm kavram da bildiiniz gibi üzerinde çok tartlan, çok konuulan bir kavramdr. Ben burada liberalizmi, çok önemli ve öncü bir liberal iktisatç olan Ludwig von Mises'in tanmna referansla kullanacam. Mises, liberalizmi tanmlarken liberallerin temel talebi üretim araçlarnn özel mülkiyetinin tesis edilmesi ve deerlenmesinin salanmasdr" der. Misese göre liberallerin bütün dier talepleri, özgürlük, eitlik vb. buradan türemektedir Bu bence çok net ve açk bir tanmdr. Dolaysyla, liberalizme dair yapacam herhangi bir referans da bu tanm çerçevesinde olacaktr. Bu söylediklerimi kendi konumuz dâhilinde daha sonra bir araya getirmeye çalacam. Bu kavramlara ekleyeceim bir baka temel kavram da, kapitalizme dair süreçten bahsettiimiz için, ulus ya da uluslama kavram olacaktr. Bu kavramlar yeri geldiinde açmaya çalacam. Bizim burada temel meselemiz nedir? Türkiye bir kapitalist ülkedir, kapitalizmin kendi mantna dayal olarak ileyen bir sürece göre bu özellii kazanmtr, bunu nasl anlayabiliriz? Burada da tabii çok fazla argüman var, yani bu literatür çok geni bir literatür, bu literatürde çok ciddi tartmalar var. Bence bugüne kadar yaplan tartmalarn önemli bir ksm ya da analizlerin önemli bir ksmnda baka bir sorun var ki, bu sorun beni bu konuda kitap kartrmaya ve okumaya itmitir. O da Türkiyedeki kapitalist gelimeye dair yaplan dönemlendirmeler meselesi. Yani nasl bir mantkla yaplyor bu dönemlendirmeler. Mesela, çok sk rastlarsnz kitaplarda, ite Demokrat Parti Dönemi Türkiye Ekonomisi, Demokrat Parti Dönemi Türkiye Ekonomisi diye bir dönemlendirme hakikaten ne kadar mümkün ya da neye göre yaplmaktadr? Tabii buradaki esas referans bildiiniz gibi siyasete endeksli bir dönemlendirme meselesidir ve u anlamda önemli; Çünkü bu tür bir dönemlendirme aslnda süreci anlamaktan ziyade, zamanla süreci anlamay zorlatran bir perspektif haline geliyor. Bu çerçevede temel sorumuz u: Türkiye bir kapitalistleme süreci yayor, süreç elbette devam ediyor, bunu nasl anlayacaz? Bu sürecin temel dinamikleri nelerdir, Türkiyenin yaad özgünlükler varsa nelerdir? Dolaysyla da bu süreci nasl dönemlemek ya da neye göre dönemlemek gerekmektedir? Bata verdiim tanmlar aklda tutarak baktmzda; Türkiyedeki kapitalistleme sürecini anlamak denildiinde elbette 1920li yllar, temel bir dönüüm ya da krlma noktas olarak karmza çkar. Bu anlamda 1920li yllar Türkiye açsndan kritik yllardr, bunu anlaml hale getirebilmek için ya da bunu olmas gerektii yere -belki biraz iddial bir laf ama- koyabilmek için Osmanlya dönüp bakmak lazm. Tabii imdi böyle geriye doru gitmenin sonu yoktur, onun için ben çok hzla o döneme dair önemli birkaç noktaya deinmek istiyorum. Osmanl, bir kapitalistleme sürecine girmitir, bunu hangi tarihten isterseniz balatalm; ama 1838 Ticaret Anlamasyla beraber kristalize olan bir süreç balamtr. Bu sürecin esasna baktmz zaman bu

Upload: tolstoysbicycle

Post on 06-Apr-2018

237 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: TÜRKİYE’DE KAPİTALİZMİN GELİŞME DİNAMİKLERİ - MEHMET TÜRKAY

8/3/2019 TÜRKİYE’DE KAPİTALİZMİN GELİŞME DİNAMİKLERİ - MEHMET TÜRKAY

http://slidepdf.com/reader/full/tuerkiyede-kapitalizmin-gelisme-dinamikleri-mehmet-tuerkay 1/19

TÜRKYEDE KAPTALZMN GELME DNAMKLER

Konumac: MEHMET TÜRKAY

MEHMET TÜRKAY- Öncelikle bu olana salad için Cemiyete teekkür ederek balamak istiyorum. Gerçekten iyidüünülmü bir program. Burada konularn olabildiince üniversitenin normal lisans derslerinde anlatlamad haliyle elealnyor olmas önemli bir boluu dolduruyor. Bizim konumuz Türkiyede Kapitalizmin Gelime Dinamikleri, tabii çokgenel bir konu. Benim öyle bir konuyu tercih etmem aslnda bu konuya dair kafamda baz sorularn varl, bunlar sizlerlepaylamak istei. Biraz ders formatna girecek ama konuya balamadan önce birkaç kavram hangi anlamda

kullanyorum, açk hale getireyim; dolaysyla, ileride anlatacaklarma referans olsun. Hepimizin kulland, her yerdekarmza çkan bir kavram olan sistem kavramyla balayalm.

Nedir sistem? Sistemi nasl tanmlarz, neye göre anlarz? Burada çok basit bir tanm var; parçalarla bütün arasnda birkarlkl nedensellik ilikisi varsa ve bu nedensellik ilikisiyle herhangi bir bütün kendisini yeniden üretme potansiyelinesahipse buna sistem deniliyor. Dolaysyla, sistemin kritik noktas kendini yeniden üretebilme mekanizmalarna sahipolmas. Bu anlamda kapitalizmi bu çerçevede ele alyorum. Nedensellik ba deyince, gene çok basit bir tanm vereyim:Herhangi iki durum, olgu ya da olay arasnda bir nedensellikten bahsediyorsak, burada birinin varoluu, dierininvaroluunu hem gerekli, hem de mümkün klyorsa, bir nedensellik, bir karlkl etkileim var demektir.

Peki, kapitalizm nedir, bir sistem midir? diye sorduumuzda, cevabmz evet bir sistemdir ise, o zaman kendisini naslyeniden üretiyor? sorusunu sormamz gerekecek; eer bir sistemse hangi mekanizmalarla kendisini yeniden üretiyor?

Burada da muhakkak baka bir sürü noktaya iaret etmek gerekiyor; ama bence en temel olan, kapitalizmin geneleilimini belirleyen, yasa boyutunda olan temel eilimi, eitsiz ve bileik gelime denilen mekanizma. Yani kapitalizm birtür eitsizlie dayaldr; bu eitsizlii, kendi içinde parçalar ve bütün arasndaki iliki anlamnda düünürsek, bütünsel,bileik bir süreci de hayata geçirmektedir. Buradan baka kavramlar türetmeniz mümkün, yani eitsiz ve bileik gelime

gibi bir yasann söz konusu olduu bir yerde nedir esas olan? Eer eitsizlikten bahsediyorsak bunu mümkün klan bakabir kavram çkacaktr karmza o da; güç ilikileri kavram.

Hemen baka bir kavrama geçiyorum; liberalizm. Liberalizm kavram da bildiiniz gibi üzerinde çok tartlan, çokkonuulan bir kavramdr. Ben burada liberalizmi, çok önemli ve öncü bir l iberal iktisatç olan Ludwig von Mises'intanmna referansla kullanacam. Mises, liberalizmi tanmlarken liberallerin temel talebi üretim araçlarnn özelmülkiyetinin tesis edilmesi ve deerlenmesinin salanmasdr" der. Misese göre liberallerin bütün dier talepleri,özgürlük, eitlik vb. buradan türemektedir Bu bence çok net ve açk bir tanmdr. Dolaysyla, liberalizme dair yapacam

herhangi bir referans da bu tanm çerçevesinde olacaktr.Bu söylediklerimi kendi konumuz dâhilinde daha sonra bir araya getirmeye çalacam. Bu kavramlara ekleyeceim birbaka temel kavram da, kapitalizme dair süreçten bahsettiimiz için, ulus ya da uluslama kavram olacaktr. Bukavramlar yeri geldiinde açmaya çalacam. Bizim burada temel meselemiz nedir? Türkiye bir kapitalist ülkedir,kapitalizmin kendi mantna dayal olarak ileyen bir sürece göre bu özellii kazanmtr, bunu nasl anlayabiliriz? Buradada tabii çok fazla argüman var, yani bu literatür çok geni bir literatür, bu literatürde çok ciddi tartmalar var. Bencebugüne kadar yaplan tartmalarn önemli bir ksm ya da analizlerin önemli bir ksmnda baka bir sorun var ki, bu sorunbeni bu konuda kitap kartrmaya ve okumaya itmitir. O da Türkiyedeki kapitalist gelimeye dair yaplandönemlendirmeler meselesi. Yani nasl bir mantkla yaplyor bu dönemlendirmeler. Mesela, çok sk rastlarsnzkitaplarda, ite Demokrat Parti Dönemi Türkiye Ekonomisi, Demokrat Parti Dönemi Türkiye Ekonomisi diye birdönemlendirme hakikaten ne kadar mümkün ya da neye göre yaplmaktadr? Tabii buradaki esas referans bildiiniz gibi

siyasete endeksli bir dönemlendirme meselesidir ve u anlamda önemli; Çünkü bu tür bir dönemlendirme aslnda sürecianlamaktan ziyade, zamanla süreci anlamay zorlatran bir perspektif haline geliyor.

Bu çerçevede temel sorumuz u: Türkiye bir kapitalistleme süreci yayor, süreç elbette devam ediyor, bunu naslanlayacaz? Bu sürecin temel dinamikleri nelerdir, Türkiyenin yaad özgünlükler varsa nelerdir? Dolaysyla da busüreci nasl dönemlemek ya da neye göre dönemlemek gerekmektedir? Bata verdiim tanmlar aklda tutarakbaktmzda; Türkiyedeki kapitalistleme sürecini anlamak denildiinde elbette 1920li yllar, temel bir dönüüm ya dakrlma noktas olarak karmza çkar. Bu anlamda 1920li yllar Türkiye açsndan kritik yllardr, bunu anlaml halegetirebilmek için ya da bunu olmas gerektii yere -belki biraz iddial bir laf ama- koyabilmek için Osmanlya dönüpbakmak lazm. Tabii imdi böyle geriye doru gitmenin sonu yoktur, onun için ben çok hzla o döneme dair önemli birkaç

noktaya deinmek istiyorum. Osmanl, bir kapitalistleme sürecine girmitir, bunu hangi tarihten isterseniz balatalm;ama 1838 Ticaret Anlamasyla beraber kristalize olan bir süreç balamtr. Bu sürecin esasna baktmz zaman bu

Page 2: TÜRKİYE’DE KAPİTALİZMİN GELİŞME DİNAMİKLERİ - MEHMET TÜRKAY

8/3/2019 TÜRKİYE’DE KAPİTALİZMİN GELİŞME DİNAMİKLERİ - MEHMET TÜRKAY

http://slidepdf.com/reader/full/tuerkiyede-kapitalizmin-gelisme-dinamikleri-mehmet-tuerkay 2/19

süreçte kritik olan, taraflar arasnda asimetrik bir güç ilikisinin geçerli olmasdr. Kapitalistleen Kta Avrupas,kapitalizmin sahip olduu yaylma dinamiinin sonucu olarak karmza çkan farkl corafyalar içerme süreci ve nihayetOsmanlnn da bundan nasibini almas. Bu süreç iyice netletiinde karmza 1838deki Ticaret Anlamas gibi anlamalarçkyor. Dolaysyla, Osmanlnn son dönemi asimetrik bir denetime dayal bir kapitalistleme süreci olarakanlamlandrlabilir ya da anlalabilir.

Böyle bir noktada u önemlidir: Bu süreçte tabii siyasetçiler çok baka noktalara iaret edeceklerdir, sosyologlar bakanoktalara iaret edeceklerdir, benim baktm çerçevede bu eksen üzerinde biz neye göre bakmalyz ya da neye göredeerlendirmeliyiz derken bir baka kavrama, birikim kavramna yeniden iaret etmek gerekecek Kapitalizm öncesi

dönemlerde geçerli olan, toplumsal artn birikim ve denetleme mekanizmalarnn, kapitalistlemeyle beraber geçirdiidönüüm ve nihai olarak sermaye kategorisinin birikim sürecine damgasn vurmasyla yaanmaya balanan kapitalistsermaye birikim süreci. Bu noktada önemli olan, indirgemeci bir perspektifin zaaflarndan kaçnabilmektir. Bunusalayacak olan ise sermaye birikimi kategorisinden ne anlaldn açk ve net bir ekilde ortaya koymak olacaktr. Buanlamda, kapitalist sermaye birikimi sadece soyut, iktisadi, dolaysyla teknik bir süreç deildir. Kapitalist sermayebirikimi, sermaye kategorisinin tanm gerei toplumsal bir nitelie sahiptir. Sistem perspektifinden baktmzda sermayebirikimi kategorisi, toplumsal bütünlük ve bunun yeniden üretimi sürecinde toplumu oluturan tüm düzey, aktör vebalamlar birbiriyle ilikilendiren, kesime aksn oluturan bir yer ve ileve sahiptir. Dolaysyla, alt yapm belirleyicidir,üst yap m? tartmalarnda sürekli olarak karmza çkan birinin dierini tabii klp dlad bir iliki deildir söz konusuolan. Zaman-mekân balamnda anlam kazanan, karlkl etkileime, yani diyalektik bir ilikiye dayal, birbirini bu

anlamda tamamlayan iki düzeyin, e zamanl olmayan deiimini görmek, anlamak kritik bir önem tar. Sermaye birikimi

kategorisini böyle bir içerikle düünüp kullandmzda iktisadi indirgemeciliin potansiyel olumsuzluklarn amakmümkün olacaktr.

Dolaysyla, burada unu söylemek mümkündür: Osmanlnn son dönemde yaanlan kapitalist sermaye birikimi,denetimin asimetrik bir nitelie sahip olduu bir süreç olarak balam, 1920lere kadar bu ekilde gelmitir. Osmanlnn,son döneminde bu sürece müdahale etmeye dönük ciddi hareketler vardr; Merutiyet ilanlar gibi. Merutiyet ilanlarayaklar yere basmaya çalan, dier bir deyile bir referansa göre ortaya çkan müdahalelerdir. Burada referans nedir?diye sorduumuzda dönüp kapitalizmin ortaya çkt dönemde Kta Avrupasndaki netlik kazanmaya balayanoluumlara bakmak gerekecek. Aydnlanma Felsefesinin kendi içinde yaad dönüümün somut pratikler haline geldiibu süreçte ortaya çkan yönetmeye dair iddialar, laiklik, parlâmentarizm gibi dönüümlerde ifadesini bulmutur. Busüreç, sermaye birikimine dair daha önce söylediklerimin net bir biçimde izlenebilecei bir dönemdir.

Bunlarn Osmanlya yansmas nasl olmutur? Merutiyet ilanlar, parlamenter denemeler vs gelir öncelikle; bunlarçok hzl geçiyorum. Bunun sonucunda karmza sürece bir baka müdahale denemesi olan, kark yapsyla ttihatTerakki ve temel iddias olan milli iktisat anlay çkar. ttihat Terakkinin temel meselesi, sürmekte olan asimetrikdenetime dayal sermaye birikimine bir ey adna müdahale etmek; ama ttihat Terakki önce bunu çok oturtturamaz,yani mevcut objektif koullar nedeniyle o ey ne olacak? sorusu sürekli deiecektir tarihinde. Örnein, önce birOsmanllk esprisi vardr, Osmanllk adna bir müdahale? Daha sonra bu tutmaz; çünkü objektif koullar ortadankalkmtr, biraz slam-Turan karm bir eye döner, o da olmaz. En sonunda Türk milliyetçilii meselesine doru gider.Bu tabii eksik kalm, bir anlamda bir uluslama deneyimidir, yarm kalm diyelim. Yarm kalmasnn da demin söylediimgibi çok objektif nedenleri vardr.

Objektif nedenler derken buradaki benim aklmda olan udur: Uluslama sürecinin taycs burjuvazidir. Osmanlnnson döneminde nasl bir burjuvaziden bahsedebiliriz? diye baktmzda daha çok tabii Kta Avrupasyla bir ekildeilikisi olan, dolaysyla var olan asimetrik ilikiden nemalanan, komprador bir burjuva vardr; bunlar esas olarakOsmanlda aznlk olarak tanmlanan kesimlerden oluurlar. Dolaysyla, Osmanlnn son dönemindeki yaanlankapitalist sermaye birikimi sürecinde bu tür bir burjuva kompozisyonu, yani aznlklarn arlkl olduu bir burjuvakompozisyonu vardr ve bunlar birikim sürecinin kilit noktalarn, hem kendi adlarna hem Kta Avrupasnn bütün

temsiliyeti adna tutarlar.

Böyle bir ortamda ttihat Terakkinin sürece müdahale etmeye dönük iddiasnn hayata geçmesinin nesnel koullar pekyoktur. Koullarn olumas için açk igal ve igale kar gelien Kurtulu Savan beklemek gerekmektedir. Burada tabiibir baka kavram çkacak karmza; o da uluslamadr. Peki, uluslama nedir, bunu nasl anlayacaz? Çok temel birmesele, uluslama, önce bir ulus tanmyla, dolaysyla ulus bilinci ve/veya ulus düüncesiyle balar. Yani kurgulanan birsüreçtir. Yeni bir aidiyet, emsiye bir kavram olarak karmza çkar. Dolaysyla, her uluslama süreci bu anlamda bukurgunun mantna uygun bir mekanizmaya sahiptir, bu da dlama ve içerme diye tanmlayabileceimiz, yani baz

Page 3: TÜRKİYE’DE KAPİTALİZMİN GELİŞME DİNAMİKLERİ - MEHMET TÜRKAY

8/3/2019 TÜRKİYE’DE KAPİTALİZMİN GELİŞME DİNAMİKLERİ - MEHMET TÜRKAY

http://slidepdf.com/reader/full/tuerkiyede-kapitalizmin-gelisme-dinamikleri-mehmet-tuerkay 3/19

unsurlar tanm çerçevesine alma, baz unsurlar darda brakma. Söz konusu mekanizmann nasl ileyecei verilikoullarla bal olacaktr doal olarak.

Dlananlar kimler?. Osmanlnn son döneminde sermaye birikiminin kilit noktalarnda duran, süreci denetleyenaznlklarn önemli bir ksm dlanmtr. Bu süreç elbette zamana yaylm, hatta 1950lere 6-7 Eylül olaylarna kadaruzanmtr. çerilenler kimlerdir? dediimiz zaman uluslama sürecinin doal bir bileeni olarak, bir üst aidiyet olarakkarmza, Türkiye Cumhuriyeti vatandal çkacaktr ve bunun alt da bir sürü farkl kökenden gelen insanlarla ya datopluluklarla doldurulacaktr. Kurtulu Savanda malzeme zaten bildiiniz gibi Anadoludur. Dolaysyla, Anadoluda varolan topluluklar ksmen gönüllülük esas, ksmen zorla, tüm o mekanizmalarn bir ekilde karlkl iledii bir süreç

sonunda ekillenmilerdir.

Dolaysyla, karmzda bu dönüümle beraber bir uluslama iddias ortaya çkacaktr. Bu iddiadan da artk Osmanlnnyaad son noktada Batya ramen ya da kapitalizmin bu anlamda asimetrik bir denetimle yeerdii bu corafyada birkapitalistleme iddiasnn temel bileeni olarak uluslama sürecini anlamamz lazm. Çünkü uluslama dediiniz meselekapitalist bir kategoridir, yani kapitalizmin tarihine paralel olarak ortaya çkar ve kapitalizmin kendi mant açsndan da

hem onu besleyen hem de sermayeler açsndan bir tür farkl mevziler olarak tanmlayabileceimiz oluumlar olarak daifade edilebilir. Yani Osmanlnn çözülme süreci tersten okuduunda Balkanlardaki uluslama süreçleridir. Bu çözülmeninen son örnei Türkiye Cumhuriyetidir.

Burada kritik olan, demin söylediim anlamda mevcut sermaye birikimine iradi bir müdahalede bulunma potansiyelinesahip anlayn, yapnn ortaya çkmas ve bu anlay dorultusunda da mevcut ekonominin ulusal dönüümünün

salanmasdr. Türkiye 1923 itibariyle, yani sava biter, ertesinde Lozan Antlamas imzalar, bundan sonraki süreçteTürkiye bu dönüüme böylelikle ilk hareketini vermi olur.

Temel mesele udur: Bir tür müdahale süreciyle ileriye dönük olarak kapitalist toplum yaratma projesi. Bu proje o zamanbir dizi farkl kavramla ifade edilirdi. Yani kapitalizm fazla kullanlmaz, muasr medeniyet, Batllama gibi kavramlaraslnda kapitalizm anlamna gelmek üzere kullanlan kavramlard. Evet, kapitalist temelde örgütlenmi bir toplumyaratma projesi ve bu projenin taycs olan tarihsel aktörler önemlidir. Tabii tarihsel aktörler dediimiz zaman buradayine geriye dönüp referansa bakmamz lazm. Kta Avrupasnda kapitalizm ortaya çktnda hangi tarihsel aktörler vard,burada hangi tarihsel aktörler var? Bu konu da literatürde çok tartmal alanlardan biri 1920li yllarda Türkiyedeki snf kompozisyonu nasld, neydi ve dolaysyla, yaanlan dönüüm bu snflarla nasl ilikilendirilmeli? Kapitalizmin ortaya

çkt süreçlerde temel aktörler snflardr, yani burjuvazidir, içi snfdr, bunlarn arasnda köylüler vardr, aristokrasiylemücadele halindedirler vs. Türkiye ya da benzeri deneyimlere baktmzda Türkiyedeki deneyimde karmzda gerçekten

bir burjuvazi snf olarak yok, içi snf diyoruz; ama hangi anlamda diyoruz? Çünkü o döneme dair yaplantartmalarda snf kompozisyonu konusunda bence ciddi bir anlam kargaas olmutur. Snf var mdr, yok mudur?konusuna kadar giden bir tartmadr bu.

Snf var mdr, yok mudur? diye bir eyi tartmak çok mantkl deil, toplumlar snfldr. O zaman bizim kullandmzya da bizim anladmz anlamda snf nasl ayrt edeceiz? Burada kritik olan udur; Herhangi bir snf kendi adna tarihinakna müdahale etme iradesine sahipse tarihsel olarak bir aktördür, bir snftr, ama tarihsel olarak da müdahale etmegücünden yoksun olduunda sadece vardr. O zaman nasl olacak bu mesele? Evet, bu durumda karmza snf temsiliyetüzerinden var olan dier aktörler çkacaktr. Türkiyede bu anlamda objektif olarak snf temsiliyetine sahip olan asker-sivil bürokratlardr. Snf temsiliyeti burada nerede karmza çkar ya da nasl bir anlam vardr? Zaten bir kapitalisttoplum yaratma projesinden bahsediliyorsa, bunun taycln ve bu süreci denetlemeyi kendilerine bir misyon olarak

addetmilerse burada ciddi olarak bir temsiliyet meselesi vardr. Kendilerinin kökenleri ne olursa olsun, yani herhangi bir

snfa ait olup olmamalar bu anlamda çok önemli deildir.Dolaysyla, 1920li yllarda snf temsiliyeti esasna dayal bir dönüüm yaanmtr; bu anlamda Türkiye bir burjuvadevrimi yaamtr. Ama bu snflarda temsiliyet meselesini aklda tutarak bunu söylüyorum. Sonuçta bir dönüümdür,ileriye dönük olarak model ve proje bellidir, mesele bunun nasl hayata geçirileceidir. Tabii o dönemin koullarndabunun hayata geçirilmesi sadece Türkiyeyle bal bir ey deil, konumann banda sistemden bahsettik hatrlarsanz otanm çerçevesinde; bir, dünyadaki genel eilimler, art Türkiyedeki mevcut dinamikler, bunlarn karlkl etkileimi.

Çok ksaca dünyaya baktnzda, dünya 1900lerin ba itibariyle, hatta 1830lardan sonraki süreçte bir tür krizedolaysyla gerilime girer ve bu gerilim nihayetinde Birinci Dünya Savayla noktalanr. Birinci Dünya Sava, somut yanibalanlmasna neden olan amaçlara hizmet eden bir sava olmamtr. Hegemonya sorunu çözülmemitir; dolaysyla,corafyann paylamna dair sorun netlememitir ve bu sorunlar daha sonrasna ertelenmitir. Bu sorunlar da

Page 4: TÜRKİYE’DE KAPİTALİZMİN GELİŞME DİNAMİKLERİ - MEHMET TÜRKAY

8/3/2019 TÜRKİYE’DE KAPİTALİZMİN GELİŞME DİNAMİKLERİ - MEHMET TÜRKAY

http://slidepdf.com/reader/full/tuerkiyede-kapitalizmin-gelisme-dinamikleri-mehmet-tuerkay 4/19

biliyorsunuz Avrupann kinci Dünya Savanda asgariye indirilecektir ya da büyük oranda çözülecektir. Tam böyle birkonjonktürde uluslama iradesi olarak; dolaysyla, her uluslama bir egemenlik iddiasdr, bir corafyadaki birikiminolanaklarn bir temsiliyet adna denetleme ve o çerçeve içinde de ileriye dönük bir toplum yaratma projesi. Bu dediimgibi farkl isimlerle adlandrabilir, ite muasr medeniyet seviyesine çkmak, batllamak ya da modernlemek vs gibi.

Dikkat ederseniz uluslama dedik, o zaman uluslamann temel kategorileri nelerdir, yani biz bunu nasl, neyle ayrtedeceiz? Bu noktada hukuksal düzenlemeler, hukuksal farkllamalar kritik bir öneme sahiptir. Dolaysyla, örneinaydnlanmay izleyen süreçte sekülarizm, laiklik meselesi bugün Türkiyedeki tartmann çok daha ötesinde siyasetyapmaya, yönetmeye dair bir iddiadr. Dolaysyla, laiklikte ne olmutur? Artk yönetme hakk tanrnn birilerine ba

olmaktan çkartlm, herkes için olabilecek ya da herkesin bir ekilde müdahale edebilecei hukukun garantisi altnda biralana tanmtr.

Türkiyede de benzer bir süreç yaanacaktr; ama artk burada tabii bir mekanizmann sürekli ilediini görmemiz lazm.Kapitalizme dair yaptmz o tanm çerçevesinde temel eksen eitsiz ve bileik gelimedir demitik. Eitsiz ve bileikgelime dediimiz zaman aslnda burada sadece iktisadi bir ilikiden bahsetmiyoruz. Yani nasl ki, sermaye birikimi sadece

iktisadi bir süreç deilse, eitsiz ve bileik gelime de sadece iktisada dair bir iliki deildir, bir etkileim deildir, olas tümalanlarda ileyen bir mekanizmadr.

Mesela, eitsiz ve bileik gelime dediimiz zaman uluslama sürecinde bunu izleyebilirsiniz. Uluslama sürecinin KtaAvrupasndaki örneklerine baktnzda kapitalizmin gelime dinamikleriyle beraber bunu düündüümüz zaman nasl biryaplanma ortaya çkmtr? Kta Avrupasnda kurumlar oturmu, dolaysyla, güçlü ulus-devletler ortaya çkar. Hukuksal

dönüüm en ince ayrntsna kadar düünülüp, hayata geçirilmitir; dolaysyla, hukuksal yap sistemin kendisini yenidenüretme mekanizmasnn en önemli unsuru ya da aya haline gelmitir.

Geç uluslaan ülkelerde, Türkiyede, Balkanlardaki dier ülkelerde ve daha sonra yaanlan uluslama deneyimlerinde,eitsiz ve bileik gelime yasasna paralel olarak ortaya çkan kurumsallama, referans kadar güçlü ve salam olmamtr.O zaman karmza baka bir yaplanma çkacaktr, geç uluslaan ülkelerde merkezdeki güçlü ulus devlet yaplarnakarlk daha zayf ulus-devletler; ancak kurumsallamann zafiyetini telafi edecek kadar da otoriter yaplar.

Dolaysyla, 1920li yl larda yeni bir toplumsal sistemin öncelikle meruiyetine dair bir sorun vardr, bu meruiyet naslsalanacak? Yani insanlarn gözünde böyle bir sistemin hakl klnmas lazm; bunun bir sürü mekanizmas vardr, bugönüllülük esasna göre olur, bu bir tür zorla olur; ama bu meruiyet sorunu her uluslama sürecinin kritik noktalarndanbir tanesidir.

Elbette önemli olan sadece böyle bir dönüümün yaanm olmas deil, esas itibariyle bu dönüümü sürekli klacakmekanizmalar devreye sokabilmek. Yani kendisini, sistemi, yeniden üretir hale getirebilmek burada yine karmza hukukçkacaktr, hukuksal düzenlemeler çkacaktr, ders kitaplarnda anlatlan tüm hukuksal alanlarn yeniden düzenlenmesi,yeniden tasarlanmas meseleleri. Elbette temel mesele kapitalizmin tanmna uygun bir hukuk sisteminin oluturulmas.Dier bir deyile, üretim araçlarnn özel mülkiyeti ve buradan türeyen haklarn garanti altna alnaca dolaysylasürekliliin salanaca bir yaplanmay ortaya çkarmak.

Türkiyede yaanlan kapitalistleme sürecine bir tür müdahale etmek arzusunda olan; ama çok da fazla bu potansiyelesahip olmayan taraflar var. Bu taraflar 1923 zmir ktisat Kongresinde bir ekilde bir araya geldiler. zmir ktisatKongresindeki temsiliyet ne esasnadr? Bir yönden bakarsanz, snf esas gibi görürsünüz, dier yönden bakarsnzmeslek esasna göredir. Ama kritik olan udur: Örnein, snf esas dediinizde amele birlii vardr ameleleri temsilen.Peki, bunlar kimdir, nasl ortaya çkmlardr, nasl bir temsiliyettir; aslnda orada temsil edilen ameleler, yani o dönemin

içileri, Milli Tüccar Derneini kuran Karaköyde liman iletmesinin imtiyazn alan Ahmet Hamdi Baar, Limanc Hamdidiye de bilinir, limanda çalan içilere bir dernek kurdurtur ve bunlar da kongrede ameleleri temsil ederler. Dolaysyla,mesela snf temsiliyeti dediimiz zaman da hangi snf, kim tarafndan, nasl temsil ediliyor, buralarda da ciddi sorunlarvar.

Kongrede büyük toprak sahipleri temsil edilir, ticaret burjuvazisi temsil edilir, zaten sanayi diye bir oluum objektif olarakyoktur. zmir ktisat Kongresinde, en bata vurguladm anlamda liberalizmin tanmlad kararlar alnr. Sanayi TevikKanunu vardr, aarn kaldrlmas vardr; bunlarn hepsi bir taraftan da meruiyet sorununa dönük hamlelerdir veönemlidir de, yani aarn kaldrlmas bir taraftan ciddi olarak meruiyet meselesidir. Çünkü aar Osmanldan gelen birvergi, bir baka yönetim iddiasyla ortaya çkan kadro açsndan meruiyeti zedeleyen bir eydir. Ayni olarak alnan;

dolaysyla, parasallamam ekonomiye ait bir vergiyi siz parasallatrmaya çaltnz ekonomide kullanamazsanz,bunun kalkmas lazm. Ama ayn zamanda verginin muhataplar kimlerdir? diye baktnz zaman Türkiyenin yüzde 90

Page 5: TÜRKİYE’DE KAPİTALİZMİN GELİŞME DİNAMİKLERİ - MEHMET TÜRKAY

8/3/2019 TÜRKİYE’DE KAPİTALİZMİN GELİŞME DİNAMİKLERİ - MEHMET TÜRKAY

http://slidepdf.com/reader/full/tuerkiyede-kapitalizmin-gelisme-dinamikleri-mehmet-tuerkay 5/19

o dönem köylüdür, hatta yüzde 95i diyelim. Dolaysyla, onlarn gözünde meruiyet kazanlabilmesi açsndan da buönemli bir atak olmutur.

Burada bir baka soruna, daha sonra da yeniden dönmek üzere ksaca deinmek istiyorum o da Türkiyede 1923 itibariylebalayan kapitalist gelime sürecinin dönemlendirilmesine dair bir mesele. Genel olarak kitaplarda döneme ait u ekildebir tanm yaplr; 1920li yllar, 1929a kadar Türkiye ekonomisi liberal bir ekonomidir, Dünya krizi balar, bundan sonradevletçi ekonomi olur, ondan sonra sava vardr, sonra Demokrat Parti döneminde yeniden liberal olunur vs. Bu bencetamamen sürecin anlalmamas üzerine kurulmu bir dönemlendirmedir.

Burada soruna biraz daha mesafe koyup en sonunda söyleyeceim eyi imdi söyleyerek devam edeceim. Bence batayaptm, yani liberalizme dair tanm çerçevesinde özel mülkiyetin tesis edilmesi, sürekliliin salanmas vedeerlenmesinin, koullarnn yaratlmas olarak ifade edilen tanm çerçevesinde Türkiyede öncelikle 1923ten bugünekadar geçen süreci, sermaye birikimi sürecini - liberal olarak tanmlamak mümkündür ve ben de öyle tanmlyorum.Çünkü liberalizm kapitalizmin kurucu ideolojisidir. Dolaysyla örnein, devletçilik denilen uygulamalar da benim referansverdiim tanmn tam içinde olan tasarruflardr. Yani devletçilik olarak tanmlanan uygulamalar ya/da müdahaleler hiçbir

zaman tarihsel olarak liberalizmin dlad ya da karsna ald bir uygulama olmamtr. Bu çizgideki tartma esasitibariyle liberalizmin nitelik ve snrlarna yöneliktir.

1923 itibariyle süreci bütün ini-çklaryla ve farkllklaryla neye göre tanmlayacaz? Dolaysyla, bir dönemlendirmeyapmamz gerekiyorsa burada neleri esas alacaz? Böyle yaklaldnda, 1923 itibariyle Türkiyedeki kapitalistlemesürecinden, tabii artk ulusal bir kapitalistleme sürecinden bahsediyoruz. Yani mevcut birikimin yerel olarak

denetlenmesine dayal bir egemenlik iddiasnn ortaya atld ve kendi mantki sonucuna ulat bir ulus-devlet yaps veyönlendirdii bir sermaye birikimi süreci. Böyle bir çerçevede 1923ten bugüne kadar geçen sürecin ana aksn benceanlamak için kullanmamz gereken temel kavram kapitalist sermaye birikimi kavram. Kapitalist sermaye birikimisürecinin dolaysyla kendi ini-çklarna paralel bir anlama çabas, belki süreci daha da net hale getirecektir.Türkiyedeki kapitalistleme sürecinin bu tür perspektifle ele alnrken krlma noktalar nerededir ya da bir dönemeendeksli olarak bu süreci anlayabilir miyiz?

Burada bir baka noktaya daha iaret etmemiz gerekecek; çünkü Türkiyeye dair ya da herhangi bir ülke de olabilir-sadece o ülkeye bakarak bir ey söylememiz son derece eksik kalacaktr. Eer biz sistemin bütünselliinden

bahsediyorsak, kapitalizmin bütünselliinden bahsediyorsak bütünün içinde yer alan parçann yani, bu durumdaherhangi bir ülkenin sahip olduu dinamikleri ve özelliklerini göz önüne almamz lazm. Ama bir de içinde yer aldbütünün genel eilimlerini ve dolaysyla parçayla bütün arasndaki ilikiyi, bunlar arasndaki karlkl etkileimi göz

önüne almak gerekmektedir. Kurulan ilikinin sonucunda nasl bir yap çkmaktadr? Bunlara bakarak ancak tüm busüreçleri anlama ansmz olacaktr diye düünüyorum.

1920li yl lar, bir taraftan uluslama projesinin hayata geçirildii yllardr, bunun kendi içinde sorunlar vardr, yani bugüntartlan sorunlarn önemli bir ksm o dönem bir ekilde var klnmtr. Yani bunu siyasal slamdan Kürt meselesinekadar götürebilirsiniz, tüm bu alanlardaki gerilimlerin elbette ki, kurulu sürecinde yaplan tasarruflarla çok dorudanilikisi vardr. Böyle bir uluslama projesinin, dolaysyla ulusal bir kapitalizm yaratma iddiasnn o dönem objektif koullar var myd? Daha önce vurguladm çerçevede, uluslama bir egemenlik iddiasdr, bir irade beyandr. Bunuönce öyle ya da böyle sisteme kabul ettirmeniz lazm, sonra içeride bunun meruiyetini salamanz lazm; bu iki ayak birekilde birbiriyle ilikilendirilmek zorundadr ki, ortaya somut bir tablo çksn.

1923 itibariyle özellikle Lozan Antlamasyla Türkiyedeki uluslama süreci tescil edilmitir. Yani tamam, siz artk bir ulus-devletsiniz ve buna göre de sistem içinde bir yeriniz var. Bu önemlidir, çok önemli bir meseledir. O dönemin bir baka çok

önemli iddias nedir? Bir ulusal burjuva yaratma meselesi; hemen sabahtan akama olacak bir mesele deildir, sürecebal bir eydir; ama bu iddia da çok önemli, ifade etmeye çaltm liberalizm tanmna da uygun bir iddiadr. Yani iisahibine teslim etmenin baka bir ifade edili biçimidir; ama bu uzun bir zaman alacaktr. Türkiye 1920li yllarda birhukuksal yapsn, kapitalizmin kendini gelitirebilecei bir forma dönütürmütür. Mevcut toplumsal i likilerini buhukuksal yapya bal olarak yeniden tanmlama sürecine girmitir. Tabii öbür önemli ayak ekonomik yapsna dakonjonktürün izin verdii ya da mümkün kld snrlar çerçevesinde dönütürmeye dair bir iddiayla ortaya çkmtr.Dönütürme dediimiz zaman mevcut ekonomik yapnn, tarma dayal yapnn çözüp sanayiye dayal bir yeni yapyadönümek. 1920li yllarn temel meselesi budur. Bu dönüüm sadece o döneme ait bir mesele olmamtr. Türkiyedebugün hâlâ biliyorsunuz tarmla uralmak durumunda, farkl bir mantkla da olsa uralyor.

Page 6: TÜRKİYE’DE KAPİTALİZMİN GELİŞME DİNAMİKLERİ - MEHMET TÜRKAY

8/3/2019 TÜRKİYE’DE KAPİTALİZMİN GELİŞME DİNAMİKLERİ - MEHMET TÜRKAY

http://slidepdf.com/reader/full/tuerkiyede-kapitalizmin-gelisme-dinamikleri-mehmet-tuerkay 6/19

Dolaysyla, 1920li yl larn sonlarna gelene kadar baz kstlar vardr. Örnein, Lozan Antlamasnn kstlar vardr, ite1917deki gümrük tarifelerini 1929a kadar deitiremeyeceksiniz derler, gümrükler sfrdr; böyle bir taahhüt yaparTürkiye. Bu döneme liberal denilmesinin tek nedeni de liberalizmi bir tür d ticaret serbestlii olaraktanmlanmasdr.1929a kadar Türkiye da açk bir ekonomik yapya sahiptir. Tabii bu sermaye birikiminin ulusaldenetimini önemli oranda etkileyen ya da snrlayan bir meseledir. Yani kendi birikim olanaklarnz denetleyebilmeniz

sizin kendi egemenlik snrlarnz da denetleyebilmenizden geçer. Yani o dönem bir Misak Milli snr iddias vardr,bunun için ciddi çatmalar yaanmtr. Dönemin önemli vurgularndan biri siyasal bamszl kazandk ama bunuiktisadi bamszlkla tamamlamamz lazmdr.

Bu vurgudan hareketle Misak Milli denilen ulusal snr iktisat açsndan deerlendirdiinizde, ya da bunu iktisadatercüme ettiiniz zaman karmza ulusal pazar çkar. Böyle bir bütünsellik içinde, bu pazarn olanaklar nasldenetlenecek, bu pazardaki mevcut tüm dinamikler sermaye birikiminin mantna uygun bir ekilde yeniden nasl biraraya getirilecek? Mesele zaten budur. 1929a kadar geçen süreçte öncelikle bu denetimin bir aya önemli orandaeksiktir, yani mevcut koullarda içeriye giri ve çklar, dolaysyla pazar denetleyemiyorsanz hareket kabiliyetinizin desnrlar vardr. Lozan Anlamasnn baka sonuçlar da vardr; ama bizim açmzdan ilk etapta bu durum önemli. 1929ylnda gümrüklerden kaynaklanan söz konusu iç kstlama kalkar ancak ayn zamanda 1929 dünya kapitalist sistemiaçsndan yeni bir döneme de iaret eder, bu da dünya ekonomisinde bir krizin çkmas. Dünya ekonomisinin hiyerarikyapsnda, I. Dünya Sava öncesinde balayan bir çözülme süreci vardr, 1929 itibariyle kriz nedeniyle tamamendalmtr. Dolaysyla, o hiyerarik yapnn ortaya çkartt snrllklar da parçalar açsndan bu süreçte en azndan ciddi

oranda gevemitir. Ayrca bunun üzerine bir de Türkiye açsndan yeni uluslama projesinin iddialar binmektedir.

Bunlarn hepsi bir araya geldiinde karmza 1929 itibariyle Türkiyede , devletçilik olarak adlandrlan bir süreç balar.Devletçilik konusunda birçok tartma vardr, ayrca bu konu dönemin aydnlar arasnda da yaplan tartmadr. 1930luyllarda Türkiyede uygulanlan iktisat politikalar devletçi olarak nitelendii zaman, birileri devlet kapitalizmi der. Benbu perspektiften bakarak devletçilik özel sektöre kardr türü iddialarn çok salkl olmadn özellikle de devletkapitalizmi tanmnn son derece kafa kartrc olduunu düünüyorum.

Hayr, devletçilik özel sektöre kar deildir, eer kapitalizmden bahsediyorsak, kapitalist bir ekonomik yaplanmadanbahsediyorsak devlet, kapitalist bir ekonomide ya da kapitalist bir sistemde, kurulu aamasnda, kuruluun koularnyaratmakta kritik bir aktördür; çünkü devlet yukarda duran bir ey deildir, toplumdaki snflarn bir ekilde temsiledildii yapdr. Dolaysyla, toplumla organik ba vardr. Bu anlamda devletçilik denilen süreç özel sektörün önünde birengel deildir, sistemin uzun dönemli çkarlar adna o dönem devletin müdahaleleri önemlidir. Bu müdahaleler özelsektöre ramen ya da ona kar yaplan müdahaleler olmamtr.

Aratrmalara bakarsnz, Türkiyedeki özel sektöre ilikin yaplan, örnein Erdoan Soraln 1970lerde yapt biraratrmada, özel sektörün hzla ivme kazand yllarn ilk dönemi, devletçilik yllardr. u an oran aklmda deil; amaorada ite devletçilik yllar, Demokrat Parti dönemi falan diye gider. Nihayetinde ne olmutur? devletçilikuygulamalaryla, plan dâhilinde bir sanayileme eii atlanr, zaten 1937den sonra da baka bir planda uygulanmaz. Yanidevletçiliin bu anlamda çok da uzun bir ömrü olmamtr.

Burada kritik olan kapitalizmin gelimesi için, asgari koullarn bilinçli olarak yaratld ilk dönem olmutur. Yani iradimüdahalenin en bilinçli olarak yapld devletçilik dönemdir ve bu anlamda da sistemin mantna uygun birmüdahaledir. Yani kapitalizmin gelimesine dair müdahaledir; bu anlamda da devlet, ne özel sektöre kardr ne de kendiadna müdahale etmek gibi meselesi vardr, zaten objektif olarak da olamaz.

Burada tabii baka tartmalar var, kapitalist bir toplumda ya da sistemde devlet nerede durur ne yapar, snf temsiliyeti

nasldr? vs. gibi tartmalar. Devletin göreli bir özerkliinden bahsedilir, bu kavram tartmaldr; ama ben bunukullanmay tercih ediyorum. Çünkü devleti snflarla ilikilendirirken, kritik öneme sahip olan, sistem kavram, daha öncetanmladmz haliyle devletle arasndaki ilikiyi de göz önüne aldmz zaman, sistemin uzun dönemli çkarlar sözkonusu olduunda devletin tasarruflar mevcut snflara ramen olabilir. Bu balamda snf dediimizde, kiiler ya da ufirma ya da bu firma deil, tarihsel bir aktör olarak snftan ve snf temsiliyetinden bahsediyoruz. Bu anlamda önemliolan o dönem var olan kiiler vs deil, snf kategorisinin sürekliliini salayacak asgari koullarn yaratlmasdr ve devletde bu ilevi yerine getirmitir; bu anlamda da 1930lu yllarda ilk sanayileme eii salanr. Bu dönem bir taraftan daartk snflarn yava yava ve doal olarak ekillenmeye balad yllardr.

Bu süreç, 1939 yl itibariyle, kinci Dünya Savann çkmasyla kesintiye urar. kinci Dünya Sava aslnda Birinci DünyaSavandan ertelenen çözülmemi, çözüme ulaamam sorunlarn neticesinde ortaya çkan bir savatr ve Türkiyenin tek

Page 7: TÜRKİYE’DE KAPİTALİZMİN GELİŞME DİNAMİKLERİ - MEHMET TÜRKAY

8/3/2019 TÜRKİYE’DE KAPİTALİZMİN GELİŞME DİNAMİKLERİ - MEHMET TÜRKAY

http://slidepdf.com/reader/full/tuerkiyede-kapitalizmin-gelisme-dinamikleri-mehmet-tuerkay 7/19

ans o dönem bu savaa fiilen girmemi olmasdr. O dönem smet nönü ve siyasal kadrosunun basireti böyle bir ykmönlemitir, o gün için ve daha sonras için çok önemlidir.

Burada kritik olan udur: 1945 itibariyle Türkiyedeki kapitalist dönüümün ne kadarnn iradi olarak belirlenebilecei,yani yerel olarak belirlenebilecei, ne kadarnn daryla il ikilendirilebilecei sorunudur. Artk 1945 itibariyle, aayukar yüz yllk kargaa ve belirsizlik dönemi nihayete erer ve dünyada kapitalizmin yeniden kurgulanaca yeni birdöneme girmitir. Dolaysyla, kapitalizmin dayand temel, hiyerarik yap yeniden oluturulacaktr, en batasöylediimiz haliyle bunun sürekliliini salayacak yeni oluumlar, yeni kurumlar devreye girecektir. Böylece ksmen1920li yllarda; ama esas olarak 1930lu yllardaki dünya kapitalizmindeki hiyerarinin parçalanmlnn salad

olanaklarn artk snrna gelinmitir. Artk dünya ekonomisinde yeni bir ibölümü oluacaktr, kapitalizmin mantnauygun ibölümü hiyerari, güç dengeleri ya da güç ilikilerine bal olarak biçimlenecektir ve Türkiye de burada bir ekildeyer alacaktr. O zaman artk bu 1920li ve 1930lu yllardaki tartmalar bir baka biçime dönüecektir. Ama bu bolukanlamna gelmez; Dardan gelen bir etki, yani sistemden gelen etkiler var, bir de içeriden gelen etkiler var. Bu ikisi birekilde uyumlu hale gelir. Yani tarihsel ve toplumsal anlamda, toplumlarda Mübeccel Kray hocann dedii gibi bolukolmaz, bir ekilde bu boluk dolmak durumundadr ve dolar da.

Türkiyede sava yllar aslnda sermaye birikimi açsndan ticari sermayenin çok hzla biriktii, yani birikimin esas olarakticari sermaye lehine iledii bir süreç olarak çkar karmza ve dolaysyla daha sonraki süreçte siyasal iktidara kariddialarn bu sava yllarnda edinilen güçle ciddi ilikisi vardr. Yani bu koullarda artk snflarn kristallemeye balad,hafif hafif uç vermeye balad, kendi adlarna bir güç olma iddialarnn hemen hemen ekillenmeye balad yeni birsüreç balar Türkiyede. Örnein, bunu en iyi anlatan ey 1948 ylnda yaplan ktisat Kongresidir. Bin kiilik bir davetli

vardr, Tüccar Dernei düzenler, ciddi olarak içiler ve köylüler dnda tüm snf ve kesimlerin temsil edildii bir kongredirve ayrca mevcut siyasal iktidara ramen gerçekletirilmitir. Bir snfsal kompozisyon bu anlamda ekillenme sürecinegirer ve dolaysyla bu ekillenmenin objektif sonuçlar da yava yava ortaya çkmaya balayacaktr.

Çok kabaca unu söyleyeyim: Bu noktaya kadar konutuumuz çerçeveye bir ad koymak gerekiyorsa aslnda bu birkurulu dönemi olarak tanmlanabilir. Yani dier söylediklerimle ilikilendireceksek, benim liberalizme dair yaptm ya dakendi açmdan kabul ettiim tanm çerçevesinde; liberalizm kapitalizmin bir kurulu ideolojisidir, bu süreç de bu tanmauygun yaanmtr, hayata geçmitir. Elbette, tarihte öyle bçakla keser gibi bugün bitti, yarn baka bir ey baladdemek mümkün deil, toplumda da mümkün deil. En kaba haliyle 1945 itibariyle balayan süreç artk eskisi gibiolunamayacak yeni bir sürece de iaret etmektedir. Bu noktada baka kavramlar da devreye sokmak gerekir.

Daha önce vurguladm gibi; Kapitalist sermaye birikimi uluslararas düzeydeki gelime eilimleri açsndan hem

uluslararas hem de tek tek ülke bazndaki gelime eilimleri açsndan eitsiz ve bileik bir gelime sürecidir. Sürece çokuzun vadeli baktmz zaman, yani kapitalist bir sermaye birikimi sürecine çok uzun vadeli baktmzda bunun objektif çok temel iki sonucu vardr. Bunlardan bir tanesi bu sürecin sürekli bir mekânsal genilemeye dayanmas, mekânsalgenileme sistemin uluslararas düzeyde yeniden üretimi için kritik bir mesele. Bir de buna paralel olarak ileyen,sermayenin merkezilemesi ve younlamas dediimiz, teknolojik gelime ve rekabet mekanizmasnn ilemesiyleyaanan süreç.

1945 itibariyle ne deiti? sorusuna bu çerçevede geri döndüümüzde yeniden yaplanma, elbette sermaye birikimininuluslararas düzeyde geldii noktann ihtiyaçlarna cevap verecek bir ekillenmeye gidecek, ayrca ulusal ekonomiler deortaya çkacak kendi özgünlükleriyle bir anlamda yeniden yaplanmaya entegre olacaklar. Azgelimilik ve/veyagelimeye ilikin literatürde yaplan tartmalarda iç dinamik-d dinamik kartl vardr, yani her eyi iç dinamikle

açklayanlar vardr, her eyi dardan gelen etkiler ile açklayanlar vardr. Bu tür bir kartlk bence çok anlaml deil,

bir ksm çalmalarda da ayn ey söyleniyor zaten. ç ve d dinamik denilen etkilerin bir ekilde karlkl uyum ya dadengesinin nerede kurulduu entegrasyon açsndan kritik bir öneme sahip. Dolaysyla, bir ülkenin uluslararas yenidenyaplanan ibölümüne entegrasyonu dediimiz zaman uluslararas yapdan gelen etkiler önemlidir; böylelikle, sermayeninuluslararas düzeydeki beklentileri ve geldii noktadaki ihtiyaçlar önemlidir. Art bir de hangi ülke, Türkiye örneindenbahsediyorsak, Türkiyenin bu süreçteki kendi iç dinamikleri önemlidir. ki düzeyin karlkl etkileimi ile bir tür uyumsüreci sonunda geçerli güç ilikilerine bal olarak bir denge oluacaktr ve entegrasyon da buna uygun olarakgerçekleecektir. Bu uyum süreci doal olarak karlkl bir tür alveritir, geçerli olan manta göre ileyen alveritir. Sizentegre olmak istiyorsanz, sizin ödeyeceiniz bedeller vardr, sistemin sizi içermek gibi sorunu varsa onun da ödeyeceibedeller vardr, bu ikisi arasnda zaman içinde bir denge oluur. Söz konusu uyum sürecinin sonucunda, uzun dönemlibaktmz zaman karmza stratejiler çkacaktr. Yani daha sonra kaynaklara kalknma stratejileri ya da gelimestratejileri olarak giren stratejiler çkacaktr.

Page 8: TÜRKİYE’DE KAPİTALİZMİN GELİŞME DİNAMİKLERİ - MEHMET TÜRKAY

8/3/2019 TÜRKİYE’DE KAPİTALİZMİN GELİŞME DİNAMİKLERİ - MEHMET TÜRKAY

http://slidepdf.com/reader/full/tuerkiyede-kapitalizmin-gelisme-dinamikleri-mehmet-tuerkay 8/19

Türkiye, iç dinamikleri ya da toplumsal yapsna dönük ciddi sonuçlar olacak kararlar alarak bu sürece entegre oldu veneler yapt? Önce bildiiniz gibi o klasik ayrm, özgür dünya, dou-bat bloklar meselesi çerçevesinde öncelikle bir siyasalyönetim biçimine dair bir tasarruf ortaya çkmas gerekiyordu. Yani tek parti yönetimi artk, yaanlan süreç sonucundameruiyetini kaybetmiti. Dolaysyla, öncelikle çok partili hayata geçme karar vard ve bunu almak zorundaydlar,dardan böyle bir istek vard, elbette bu sadece dardan gelen bir istek de deildi.

çeride tek partinin içindeki klikler üzerinden götürülen snf temsiliyeti olan bir muhalefet ve bunlarn talepleri vardr.1945li yl lara kadar geçen süreçte snf temsiliyetleri daha netlemiti. Ticari sermaye açsndan baktmzda dahaolgunlamt da diyebiliriz. Özellikle ticaret sermayesinin arlkl olduu muhalefet ve bunun sonucunda karmza

Demokrat Parti oluumu çkar ve bundan sonra Türkiyedeki sürecin önemli bir ksm bu ikilem üzerinden tartlmaya yada anlalmaya çallr. Çünkü Demokrat Parti devletçi olarak adlandrlan uygulamalar ya da Halk Partisinin devletçiolmas ya da kendisini öyle tanmlyor olmas nedeniyle kendisine liberal der. Böyle bir yapay ayrm ondan sonraTürkiyedeki bütün tartma süreçlerinde önemli olacaktr, Halk Partisi devletçidir, Demokrat Parti liberaldir; bundansonra iki aks üzerinde sürekli bir tartma yürür. Bataki tanm düünürsek yapay bir ayrmdr. Dolaysyla, devletçilerveya liberaller ya da devletçilik veya liberalizm türü bir ayrm kendi sistemsel bütünlüü açsndan son derece yapaydr.Sürecin anlamasnn zorlamasnda bunun da bir etkisi vardr. Ayrca yeni kurulan dünya i bölümü çerçevesinde sorunayaklatmz zaman, dardan gelen etkileri de hesaba kattmzda artk süreci anlamaya dair deikenler çokfarkllaacaktr.

Türkiye bu tür bir siyasal dönüüm yaar ve ticaretini liberalize eder. Burada liberalizm sadece teknik bir içerie sahiptir,ticaretin liberalizasyonu denildii zaman serbest yaplmas anlamna gelir. Gümrük vergileri, kotalar vs.lerle siz artk

içerideki birikimi kontrol etmeyeceksinizdir, ilk etapta bu önemlidir yani entegre olmak için gerekli, yaplmas art olankoullardr bunlar.

Bir baka mesele, bir devalüasyon yapma zorunluluu vardr; çünkü Türk paras çok deerlidir; bu devalüasyonun dateknik olarak baktnz da objektif herhangi bir iktisadi mant yoktur. Yani Türkiye ihracatn arttrmak içindevalüasyon yapt derler bazlar, ihracat ürünü yoktu ki zaten der. Birkaç tarmsal ürün vard, tarmsal ürünün ihracatnda ha deyince bir devalüasyonla artramazsn, hem d talebe baldr, hem art üretim koullar tamamen iklime baldr,art en önemlisi teknolojiye baldr. Tarmda kullanlan teknoloji neolitikten bu yana, yani neredeyse on iki bin yldr,karasaband. Dardan gelen bir baka etkinin sonucu olarak, içeride ticaret burjuvazisinin de büyük desteiyle, bu ikietki arasnda kurulan dengeyle böyle bir devalüasyon yaand. Çünkü bunlar IMFye üye olmann artlardr, eer bunlargerçeklemezse IMFye üye olamazsnz, IMFye üye olamaynca da sanyorum dönemin Babakan Saraçolunundeyimiyle dünya ticaret nizamndan tecrit edilirsiniz, kimsenin böyle bir tercihi olamaz, hele ki öyle koullarda. Böylecebu ikisi arasnda bir denge sonucunda karmza artk snfsal temsiliyetin yava yava olgunlamaya balad yeni birkapitalist gelime süreci balar. Yani sermaye birikimi, özellikle ticaret sermayesi ciddi bir olgunluk aamasna gelir.

Türkiyenin bu entegrasyon sürecinde toplumsal yapya dair önemli sonuçlar olan gelime Marshall yardm kapsamnaalnm olmasdr. Bu durum uluslararas yeniden yaplanmann mantna uygun bir tasarruftur. Stratejik bir meselevardr, dou ve bat gibi souk sava koullarnda bir bloktasnz, dier bloun da tek snr komusunuz; burada tabii çokkritik bir jeopolitik avantaj vardr. Türkiyedeki siyasal iktidarlar bu jeopolitik pozisyon meselesini ne kadar kullanmlardrayrca tartlr, ama uluslararas sistem bunu sürekli göz önünde tutmutur. Marshall yardm meselesinin toplumsalsonuçlarna baktnz zaman demin söylediim anlamda Türkiyedeki tarm Neolitikten bu yana karasabanlayaplmaktadr, Anadolu nüfusu yaklak Neolitikten 1920li yllara kadar yaplan hesaplara göre 12 milyon civarndadr,deimemitir. 1940 yllara geldiinde 20 milyon civarna çkar yanl hatrlamyorsam, nüfusun artmas meselesidorudan teknolojiyle ilgili bir meseledir.

Burada bir baka noktaya da iaret ederek geçeyim; daha önce söylediim gibi eitsiz ve bileik gelime mekanizmasnauygun olarak Marshall yardmyla balayan süreç bir tür merkezilemeyle sonuçlanacaktr; tarmda sektöründe bir topraktoplulamasna neden olmutur. Birdenbire Türkiye tarmna traktör girer, süreç içinde 30 bin traktöre varan bir arttrbu. Önce büyük toprak sahipleri makineli tarma geçerler, art ölçee uygun olmayan çiftçiler de makineli tarma geçerlersonra aldklar traktörün bedelini ödeyemedikleri için hem ellerindeki topra kaybederler, hem traktörü kaybederler, busefer kendileri aça çkarlar. Bu köylülüün çözülmesi meselesidir. zleyen süreçte resmen olmasa bile fiilen özellikle1950li yl larn ikinci yarsnda izlenilen stratejiyle aça çkan köylülüün göç ve içileme meselesi Türkiyenin gündeminioluturmutur.

Page 9: TÜRKİYE’DE KAPİTALİZMİN GELİŞME DİNAMİKLERİ - MEHMET TÜRKAY

8/3/2019 TÜRKİYE’DE KAPİTALİZMİN GELİŞME DİNAMİKLERİ - MEHMET TÜRKAY

http://slidepdf.com/reader/full/tuerkiyede-kapitalizmin-gelisme-dinamikleri-mehmet-tuerkay 9/19

Demokrat Parti iktidar, Kore Sava konjonktüründe tarm ürünlerinin artan fiyatlar ve talep dolaysyla ciddi bir ihracatgeliri elde eder, ama 1953 itibariyle Kore konjonktürü terse çevrilmeye baladktan sonra liberal, yani serbestlikanlamnda kullandm serbest ticaret meselesi de artk sona erer ve resmen olmasa bile fiilen Türkiyede bir ithalikameci süreç uygulamas balar. Öncelikle burada sistemin uluslararas ihtiyaçlaryla ya da sermaye birikiminin geldiinokta itibariyle onun ihtiyaçlaryla nasl uyumlu hale gelip gelmeyecei, ne kadar cevap verip vermeyecei meselesi

önemlidir.

1950li yl lar itibariyle sürecin ileyi sürecinde liberalizm ya da devletçilik tartmalarnda hep devletin bir türmüdahalesinden bahsedilir. Devlet nasl müdahale eder? Fiilen ekonomide kendi iletmelerinde, kamu iktisadi

teekküllerinde müdahalecidir. DP, buna kardr; örnein, parti programnda o zaman özelletirme vardr; amaTürkiyedeki KTlerin en hzla gelitii dönemlerden biri de Demokrat Parti dönemi olmutur. Dolaysyla, siyasiiktidarlarn tasarruflarndan bamsz, iradelerinden de bu anlamda bamsz, devletin bir ekilde bu sürecin içinde olmassistemin mant gereidir ve bu sadece Türkiyeye özgü bir ey de deildir. Bütün kapitalistleen, erken kapitalistleenbugünün merkez ülkelerinde de ayn süreç yaanmtr, Yani devlet bir ekilde bu iin içinde vardr, kamu iktisaditeekkülleriyle vardr, sürecin asgari zemininin hazrlanmas biçiminde vardr, her halükârda vardr. Tabii Demokrat Partidönemi bir baka açdan, daha çok siyaset bilimcilerini ilgilendiren açdan daha önemlidir. Toplumdaki mevcutkutuplamalarn son derece artt, toplumsal gerilimin son derece yükseldii, Demokrat Partinin yöneticilerinin biranlamda basiretsizliklerinin de desteklendii bir sürece girilir.

Burada kritik olan udur: Demokrasi sorunu; Demokrat Partinin ne kadar demokrat olduu tamamen tartmal birmeseledir; çünkü sonuçta tek parti içinden gelen bir kadrosu vardr, dolaysyla, temsil ettii kitleler açsndan

baktnzda onlarn demokrasiye ne kadar balantl olduklar, tartmaldr. nsanlarn kafalarnda bu tür bir kültürünzaten olmad bir yerde bunlar da tartmak çok da mantkl deildir. Ama sermaye birikiminin mant açsndanbaktmzda 1950li yllar itibariyle temsiliyet meselesi artk üç aa be yukar netlik kazanr. Demokrat Parti esnaf veköylülüü temsil eder; çünkü toprak aalar, büyük toprak sahipleri daha çok, arlkl olarak bunun içinde vardr.Dolaysyla, mevcut toplumsal yapdaki aalk kurumunun sonucu olarak da köylülük de büyük ölçüde Demokrat Partiyidestekleyecektir, dolaysyla ticaret sermayesinin arlkla temsil edildii bir partiden bahsediyoruz.

Halk Partisinde de çok arlkl olmasa bile muhakkak ticaret sermayesi vardr; ama ticaret sermayesinin bir baka ayadaha fazla vardr, o da artk bu birikimde, yani ticari sermaye birikiminde bir tür olgunlua gelen, birikimin olanaklarn,üretime dönük alanlarda da kullanmak isteyen, bu anlamda olgunlam sermayeye sahip olan ve sanayi sermayesiolmaya aday, Koç vs gibi aileler, bir de doal olarak toprak sahipleri... Kabaca öyle bir ayrm yaparsak, Batya dorugeldikçe büyük toprak sahipleri Demokrat Partiyi destekler, douya doru gittikçe Halk Partisini desteklerler denebilir.

1959 yl itibariyle Demokrat Partinin ithal ikameci stratejiyi bir ekilde kurumsallatrmaya dönük çabalarnn da olduu,yani ilk planlama tekilatnn kurulmasna dair çalmalarn balad bir yldr. Tabii mevcut toplumsal gerilim, DemokratPartiyle Halk Partisi arasnda çekime ve onun topluma yansmas vs gibi etkiler sonucunda 27 Maysta Türkiye bir askeridarbe yaar. Toplumda hiçbir oluum tek bana rastlant ile açklanamaz, bu anlamda askeri darbeler de rastlantsaldeildir. Genel olarak birikimin geldii bir tür olgunluk ya da bir tür dönüme talebinin söz konusu olduu noktalarda butür bir zora bavurma daha sonraki tarihlerde de karmza çkacaktr.

Bunu çok daha farkl bir düzeyde öyle izleyebilirsiniz: uluslararas sistemdeki yaylma dinamiklerine baktnz zamanhegemonya dönemi, krizler ve her kriz de bir savala noktalanr. Yani Napolyon sava, ngiltereyle Fransa arasndaki birhegemonya mücadelesinin ifadesi olur, Britanya mparatorluu hegemonyas kurulur, takip eden süreçte, Birinci Dünya

Sava, hegemonyann muhtemel taraflar Almanya, Japonya, Amerika arasnda geçen bir çatmadr. Burada yine

karmza bir kriz ve ite ikinci bir sava çkar.Bunlar uluslararas düzeyde birikimin dönüme isteklerinin somutlat dönemlerdir, uluslararas düzeyde birikiminbelirli tkanma ya da alma noktalarnda bu tür zor kullanmlar söz konusudur, bunu uluslararas düzeyde savalar olarakgörürsünüz. Ülke örneklerine baktnz zaman da -özellikle tabii geç kapitalistleen ülkelerden bahsediyoruz- burada dakarmza askeri darbeler çkar, Türkiye burada önemli bir örnektir, Yunanistana bakn, ayndr, Latin Amerikadadarbeden geçilmez. Ama bunlar hep bir tür mantk içinde ortaya çkarlar.

27 Mays darbesinin sonucunda objektif olarak ne olmutur? Türkiyede ithal ikameciliin resmen bir strateji olaraktanmland ya da benimsendii bir süreç balamtr. Bunun somutlat alan hukuksal belge bir anlamda anayasadr,bunun kendi mantki sonuçlar bu süreçte ortaya çkar ve Devlet Planlama Tekilat anayasal bir kurulu haline getirilir,

Page 10: TÜRKİYE’DE KAPİTALİZMİN GELİŞME DİNAMİKLERİ - MEHMET TÜRKAY

8/3/2019 TÜRKİYE’DE KAPİTALİZMİN GELİŞME DİNAMİKLERİ - MEHMET TÜRKAY

http://slidepdf.com/reader/full/tuerkiyede-kapitalizmin-gelisme-dinamikleri-mehmet-tuerkay 10/19

ondan sonraki süreci planlayacak, tasarlayacak önemli güçtür bu haliyle. Bu süreçte anayasada refah devleti ya da sosyaldevlet bir kurum olarak kabul edilir.

Bunlar hep böyle kendi içinde birbiriyle bir tür mantk bayla bal gelimeler olarak karmza çkar. çerideki ticarisermayenin olgunlaan sanayi sermayesi olmaya aday olan kesiminin bu yönde bir talebi vardr. Dolaysyla, onunkoullarnn yaratlmasn istemektedir, art uluslararas sistemden de yine belirli türde bir sanayileme eiini geçmiülkelerde de uygulanmak üzere karmza ithal ikameci strateji çkar.

thal ikameci strateji az gelimilikle ilgili bir ey deildir. Genelde sürekli az gelimilikle dorudan ilikilendirilerek ya da

özellikle 1960l, 1970li yllardaki tartmalarda tek bana azgelimi ülkelerle ilikilendirilir. thal ikameci strateji,kapitalizmin ortaya çkt tüm süreçlerde izlenilmesi mümkün bir stratejidir. Yani bugünün gelimi kapitalist ülkeleri,merkez kapitalist ülkelerinin ilk dönemlerine baktnzda hepsi ithal ikamecilii uygulamlardr. Dolaysyla, buradakiespri, yani korunma esprisi tüm sermayeler açsndan bir ihtiyaçtr; bunun tabii hukuksal formu, yönetsel formu vs. deher yerde baka biçimler almtr. Dolaysyla, korunma dediimiz zaman ya da ithal ikamecilik dediimiz zamandorudan bunun az gelimilikle bir ilikisi yoktur, bütün kapitalistleme ya da kapitalist sermaye birikim süreçlerinde bu

stratejiyi ya da buna paralel tasarruflar izlememiz mümkündür.

Bunun uluslararas sistemle ilikisi nedir? Kapitalizmin uluslararas düzeye geldii noktada 1945 sonrasn tanmlayan entemel özelliklerden bir tanesi üretici sermayenin uluslararaslama potansiyelinin artk net ve açk bir hale geldii birsüreçtir. 1945 itibariyle balamamtr; ama bu ihtiyaç özellikle savan ertesinde çok belirgindir. Yani merkez ülkelerdeüretici sermaye bir tür deerlenme sorunuyla karlamamak üzere uluslararaslamak zorundadr. Uluslararaslamann,

dolaysyla öncelikle üretici sermayenin böyle bir ihtiyaca sahip olmas elbette yapnn tümünü de önemli orandaetkileyecektir.

Türkiye ya da benzeri ülkeler, uluslararaslaan üretici sermayenin ihtiyaçlarna cevap verecek bir entegrasyona girmelerigerekmektedir. Türkiyede özellikle soldaki tartmalarda ithal ikamecilik, sistemin hiyerarisine ramen ya da ona karbir stratejiymi gibi anlalmtr; ama sistemin bütünsellii açsndan ithal ikameci strateji, Türkiye ya da benzeri bakaülkede, nerede uygulanyorsa, sistemin mantna uygun, üretici sermayenin uluslararaslamasyla mantki olarakuyumlu bir strateji olarak karmza çkar.

Bu u anlama gelmez; darya ramen deil, daryla beraber; ama artk burada baka bir olanak daha karmza çkar,bu da sermaye birikiminin, ulusal düzeyde yeniden denetlenmesi koullarna göreli olarak yeniden sahip olmayabalamtr Türkiyede, 1930lu yllarda uluslararas sistem krizdeyken ithal ikamecilik uygulanmtr, 1960l yllarda isesistemin hzla büyüdüü bir dönemde ithal ikameci strateji uygulanmtr. Demek ki, bu ikisi arasnda önce bir ayrm

yapmamz lazm. Sermaye birikiminin krize girdii koullarda uygulanm olmas bir anlamda zorlarsak, ramen anlamnagelebilir; ama birikimin hzla yükseldii bir dönemde ithal ikameci uygulamalar sistemle bir tür ba da zorunlu halegetirmitir.

Burada espri nedir? Tabii her ülke ithal ikameci strateji uygulayamaz. Belirli bir pazar büyüklüü gerekir, asgari birsanayileme eii gerekir vs. Türkiye bunu uygulamaya balad zaman da uygulanmasna dair baz sorunlar vard, bir de

daryla bu ilikiyi nasl kuracaz ya da buradaki mant nasl tanmlayacaz? Üretici sermayenin uluslararaslamasgibi bir dinamikten bahsediyorsak, aslnda bütün sermayeler açsndan korunan bir pazar, yani ithal ikameci bir stratejininuyguland korunan bir pazar her zaman en uygun pazardr. Bir, d rekabete kardr, kar önlemler vardr, gümrükduvarlar vardr, iki içeride rekabet söz konusu deildir, üç, içerideki pazarn olanaklarn kullanmak gibi baka bir rahatlkvardr. Dolaysyla, ithal ikameciliin bu anlamda üretici sermayenin uluslararaslamas dinamiiyle mantki bir bavardr. Ama hayata geçme koullar dediimiz zaman burada sadece iktisatla bunu anlayamayz. Yani tamam, Türkiye

ithal ikameci bir strateji uygulamaya balad, gümrük duvarlarn koydu, yabanc sermayeye dair birtakm düzenlemeleryapt, ama yabanc sermaye dorudan yatrm olarak gelmedi. Gelmemesinin bir sürü baka nedeni var, Türkiyenin birsouk sava koullarndaki jeopolitik konumu, çok ciddi bir risktir. Çünkü iki kutbun ilk scak temasndaki ilk muhtemelcorafya Anadolu ve dolaysyla Türkiyedir. Dier taraftan Türkiye, 1950li yl lardaki toplumsal gerilimini 1960l yllaratamtr, 1961 Anayasasyla stratejinin mantna uygun olarak yeniden düzenlenen hukuksal yap, yeni potansiyelgerilimleri de beraberinde getirecektir. Bunlar, özellikle yabanc sermaye açsndan önemli risklerdir; ama bu hiçgelmedii anlamna gelmez, Latin Amerikada gittii kadar gitmemitir. Bunun da baka tarihsel nedenleri vardr, yaniLatin Amerikann açk sömürge bir dönem yaam olmas vs bunlar ayr konular.

Böyle bir stratejinin uygulanmasn mümkün klan bir dengenin içeride oluturulmas gerekir. Yani içeride ithal ettiinintüketim mallarn ilk aamada içeride üreteceksiniz; ama ayn zamanda ne yapacaksnz içeride de tüketeceksiniz.

Page 11: TÜRKİYE’DE KAPİTALİZMİN GELİŞME DİNAMİKLERİ - MEHMET TÜRKAY

8/3/2019 TÜRKİYE’DE KAPİTALİZMİN GELİŞME DİNAMİKLERİ - MEHMET TÜRKAY

http://slidepdf.com/reader/full/tuerkiyede-kapitalizmin-gelisme-dinamikleri-mehmet-tuerkay 11/19

Dolaysyla, içeride üretimin asgari koullarn salamak yetmeyecektir, içeride tüketimin de asgari koullarnsalayacaksnz. O zaman içeride tüketimin garantisi ne olacaktr? ki ayakldr biliyorsunuz, bir sosyal devlet denilenuygulamalar ki, bunlar toplumsal ücreti arttran uygulamalardr. Yani o toplumda yaayan insanlarn gelirlerinden temelhizmetler için pay ayrmamalar anlamna gelir; çünkü bunlar devlet tarafndan ücretsiz olarak karlanr, eitim, salk,sosyal güvenlik vs.; bu da toplumsal ücreti artran bir uygulamadr. Dier taraftan, özellikle 1961 Anayasasyla, snflarn

kendi haklarn, çkarlarn korumak için örgütlenmeleri anayasal bir hak olarak tanmlanmtr. Dolaysyla, bu süreç yenibir ivme kazanmtr, içi snfnn Türkiyede ilk ve en önemli atak yapt dönemdir; ama ayn zamanda bu burjuvaziaçsndan da geçerlidir. Toplu pazarlk yoluyla ücretleri yukar çekmek, bunlarn hepsi ithal ikameci denilen stratejinin

mantna uygun meselelerdir. Ancak burada bir aykrlk vardr, sosyal devlet vs. gibi uygulamalar esas referansabaktnz zaman, yani Batya baktnz zaman arlkl olarak sosyal demokratlarn hayata geçirdikleri politikalardr.Türkiyede ise arlkl olarak sa ya da merkez sa tarafndan hayata geçirilmitir, yani Adalet Partisi vs. o günden sonra1980e kadar geçen süreç. Burada kritik olan udur; demek ki, böyle bir tür zmni bir uzlama var. Yani içeride üretilipiçeride tüketilecek; dolaysyla, öncelikle pazarn iç entegrasyonu salanacak, bu pazarn iç olanaklar kullanlacak,denetlenilecek, bir ekilde onun birikimi bu yolla salanlacak. Yaanan süreç bir baka balamda ulusal kalknma süreciolarak da tanmlanmaktadr. Bu kavramlar bence sanayileme de dâhil olmak üzere özellikle ulusallk ve kalknmakavramlar son derece anlamay zorlatran kavramlar haline geldiler. Yani kalknma ve ulusal kalknma denildii zamanbundan kimin ne anlamas gerektii ya da kimin ne anlad çok mulâk hale geldi. Özellikle bugünlerde yeniden ayntartmalar bir ekilde balatld ve yaplyor.

Kalknma nedir, ulusal kalknma nedir?; kalknma bir entegrasyon biçimidir, yani ulusal kalknma tanm gerei, snflar

aan bir birliktelik olarak ortaya çkar. Ulusal kalknma sürecinin ileriye dönük sonuçlarna baktmz zaman, toplumsalsnflarn süreci yönlendirme gücüne sahip bir kesimi, bir kesimin içinde de bir grubu belki en fazla o sürecinolanaklarndan yararlanr hale gelmilerdir. Yani yirmili yllardaki ulusal burjuvaziyi yaratma esprisi 1960l yllardamantki sonuçlarna ular. Ancak ulusallk burjuvazinin bir kesimi açsndan doyum noktasna geldiyse temel ya da ilkmotifi uluslararaslamak olacaktr ve Türkiye de bunu yaamtr.

1960l ve 1970li yllar bu anlamda Türkiyede ulusal kalknma denilen sürecin yaanld ya da ithal ikamecilikletanmlanan sürecin yaand, belli bir grup açsndan ciddi birikim olanaklarnn saland bir dönem olmutur. Bu grupdaha sonra 1980li yllarn ba itibariyle artk baka bir taleple ortaya çkacaktr, tabii uluslararas olanaklar dakullanmaya dönük bir talep olacaktr, yani dier pazarlarn olanaklarn da kullanmaya dönük bir talep olacaktr. Amasöylediim u anlama gelmez: Türkiyede 1960tan itibaren hiçbir ey deimedi, yani her ey sermaye grubunun lehineiledi gibi bir sonuç çkartmayalm bu süreçte tabii ki ciddi mücadeleler vardr, taraflar açsndan ciddi kazanmlar,

kayplar olmutur ama nihai olarak gelinen noktada karmza böyle objektif bir sonuç da çkar.Genel olarak sermayenin merkezileme eiliminden bahsetmitik, merkezileme eilimini aslnda artk Türkiyede 1960lyllar itibariyle izlememiz mümkün. Özellikle 1960l yllarn sonu itibariyle Türkiyede gene bir arbede yaanlr, yani bubir altüst olutur, hâlâ 1968 meseleleri vardr, onlar da yansmtr ve 12 Mart Darbesi. 12 Mart Darbesini izleyen sürecebaktmz zaman karmza Türkiyedeki sermayenin artk kendi adna hareket etmeye, daha dorusu bireysel olarakdeil; ama daha kurumsal bir hareket kabiliyetine sahip olmaya baladn ya da en azndan böyle bir sorunu olduunugösterir ve TÜSAD zaten 1971de kurulur.

Böyle bir stratejinin uluslararas ibölümü açsndan ne anlam vardr? Bu anlamda neler söylenebilir? thal ikamecilikdaha önce ithal edilen, nihai tüketim mallarnn içeride üretimine dönük bir stratejidir; tüketim mallaryla balar, dahasonra ara ve yatrm mallarna doru, tanm gerei kaymas gerekir. Yani merkez ülkeler 19. yüzylda bunu yaamlardrama Türkiye ya da benzeri bu süreci bu koullarda yaayan ülkeler ilk etapta bu aamalarda tkanmlardr.

Peki, ithal ikamecilik böyle bir süreçte sistemle hangi noktada balantldr? Sistemle olan ba ithalat üzerindenkurmaktadr. Yani tüm o ithalat ikame etmek esprisiyle beraber artk içeride üretmek durumunda olduu ya daüretmeye talip olduu nihai tüketim mallarnn üretimi için gerekli olan ara ve yatrm mallar bu sefer ithalat yoluylagelecektir. Dolaysyla, ithalatn kompozisyonu deiir, hacmi de hatta daha da fazla artar. Yabanc sermaye açsndan dasorun bu noktada anlalabilir, Türkiyeye dorudan gelmeyen yabanc sermaye, ithalat yoluyla pazara girmitir.Türkiyede bu acenteler, patent haklarn satn alnmas ve montaj sanayisi, birikimin bu iki düzeyini birbirine balayantayclar olmulardr.

Dolaysyla dünya ekonomisiyle iliki ya da bamllk bu anlamda ithalat üzerinden kurulan bir bamllk haline dönüür,sermaye birikiminin oluumu için de bu geçerli ve gereklidir. Peki, o dönemin kendi mant içinde bu ithalat meselesi

Page 12: TÜRKİYE’DE KAPİTALİZMİN GELİŞME DİNAMİKLERİ - MEHMET TÜRKAY

8/3/2019 TÜRKİYE’DE KAPİTALİZMİN GELİŞME DİNAMİKLERİ - MEHMET TÜRKAY

http://slidepdf.com/reader/full/tuerkiyede-kapitalizmin-gelisme-dinamikleri-mehmet-tuerkay 12/19

nasl gerçekleecektir? Nasl ihracat potansiyeliniz yoksa döviz kazanma ansnz da çok snrl olacaksa bunu mümkünklan, uluslararas sistemde yeniden yaplanmadr. Uluslararas Keynesçilik olarak da tanmlanan, uluslararas sistemdegeliri yeniden datarak talebi yönlendiren ve bu sayede ithalat mümkün klan koullar yaratlmtr. Burada ki müdahalearac yardm ve düük faizli kredilerdir. Uluslar aras birikim perspektifinden bakldnda, böyle bir karlkllk eitsiz vebileik gelimenin mantna uygun bir ilikidir.

Nihai olarak böyle bir yap içinde ithal ikamecilik 1960'larn bandan 1970'lerin sonuna kadar geçen süreçte Türkiyedekisermaye birikimi açsndan kritik öneme sahip, sanayileme açsndan belirli eiklerin atland bir dönem olmutur.Birikimin dayand mantk gerei tekelci bir yaplanma 1970li yllarda netlik kazanmaya balamtr. Böyle bir süreç

Türkiyede bir dizi dengeyi de yerinden oynatr, snf kompozisyonlar farkllaacaktr, snflar aras ilikiler ve snflarnkendi içindeki ilikiler farkllaacaktr, dolaysyla çatma ve gerilimler önem kazanacaktr. Tekelleme olana bulansermayenin bir kesimi için daha önce vurguladm gibi iç pazarn olanaklarnn sonu gelmi, farkl pazarlarn olanaklarnkullanmaya dönük bir talep ekillenmeye balamtr.

Dier taraftan, bu dönemde 1970li yllarda dünya ekonomisinin içine girdii kriz ve bunu izleyen kriz koullarnda

yeniden yaplanma süreci karmza çkar. Kriz koullarnda yeniden yaplanma, kapitalizm yaad altn ça olarakadlandrlan sürekli ve hzl büyüme döneminin sonuna gelindiini ifade eder. Bundan sonraki süreçte sistem, önceliklekrizi yönetecek ve art yeni bir yaplanma mantna uygun yeni kurumlar ya da var olan kurumlar krizin ihtiyaçlarnacevap verecek ekle dönütürmek gibi sorunlarla kar karyadr. Bu sürecin sonucunda hâkim olan Keynesyen anlayher düzeyde tasfiye edilmeye balanacaktr.

Bugün neoliberalizm dediimiz ya da o dönem neoklasik iktisadn bir ifadesi olarak arz yanl iktisatçlar, monetaristlervs. bunlarn entelektüel hegemonya döneminin balad bir süreç söz konusudur. Yani 1945ten Keynesyen kategorilerve onu kullananlarn arlkl bir hegemonyas vardr. 1970 sonrasnda ise artk Misesten, Hayekten, Friedmandanbeslenen neoliberalizmin ar bir entelektüel hegemonyas balayacaktr ki, bugüne kadar da zaten bu hegemonyahükmünü sürdürmektedir.

Türkiyede bu kriz sürecinin yansmas, ithalattaki tkanklklar, üretim dümesi, kuyruklar gibi gelimelerle yansr. Ama birbaka ey daha yaanlr. 1970li yllarn sonu itibariyle Türkiyede snfn tarihe iradi olarak kendi adna müdahaleetmesinin en kritik iaretlerinden bir tanesi TÜSADn müdahalesidir. 1978 ylnda TÜSAD gazeteye ilanlar verir, Ecevit,

hükümetinin düürülmesine dönük açk ilanlardr bunlar, bu dünyann hiçbir yerinde olmamtr o güne kadar venihayetinde bunu izleyen süreçte Ecevit Hükümeti gider, Milliyetçi Cephe Hükümeti kurulur ve buradan sonra zatentoplumdaki yaanlan bir tür iç sava hali de sürecin tuzu, biberidir, karmza bir baka ey çkar.

çeriden gelen bu talep, sermayenin bir kesimi için daha önce söylediim anlamda uluslararaslamaya dair bir taleptir,yani artk bu pazarn olanaklaryla snrl deil, baka pazarn olanaklarn da kullanmak isterler. Bu talebin dünyaekonomisinin yeniden yaplanmasnn gerekleriyle uyumlu hale gelmesi önemlidir. Uluslararas sistem açsndanbaktnz zaman da uluslararas sistemde bu sefer tüm üretime dönük ya da üretici sermaye dndaki sermayeleraçsndan da artk yeni ve mutlak bir kurgu gerekmektedir. Para, meta ve üretici sermaye biçimlerinin hepsi birdenserbest dolaacaklar ve bunun hayata geçirilmesi gerekmektedir.

Aslnda 1945 itibariyle kurulan Dünya Bankas, IMF, GATT Sözlemesi kapitalizmin temel 3 kategorik sermaye biçiminetekabül eden kurumlardr, bunlarn nihai amaçlar bu sermayelerin uluslararas düzeydeki serbest dolamna dönüktür,bunun salanmasna dönüktür ve 1970li yllarda balayan kriz bunun salanmas açsndan kritik bir dönüüme iareteder. Az gelimi ülkeler açsndan baka sorunlar ortaya çkmaya balar, bugün içinde bulunduklar örnein borç sorunu1970li yl larda temellenen bir meseledir. Çünkü yatrma dönük sermayenin kriz koullarnda getirisinin riskli olmas

bunun en hzl deerlendirebilecei finans alanna doru kaymalarn önemli ölçüde arttrr.

Bildiiniz gibi kapitalizmin krizleri, tüketim eksiklii ya da üretim fazlas gibi tanmlarla yaplr, bunlar belki bir sonuçolarak anlalabilir ama neden deildir, kapitalizmin asl krize girme meselesi kar oranlarndaki düme meselesidir, dierbir deyile kar oranlarndaki skma meselesidir. Bunun en erken örneini 1960'l yllarn ikinci yarsnda Amerikanekonomisi verir ve bu süreç 1970'li yllarn ba itibaryla hz kazanr. 1973teki petrol krizi, krizin balangc deildir,nedeni de deildir, bir görüe göre o sadece bir senaryo olarak karmza çkar. Buna göre arkasnda Amerika vardr;çünkü Amerika kaybetmeye balad hegemonyasn bu yolla yeniden kurabilecektir, ya da en azndan koular kendilehine çevirmeye çalacaktr. Japonya ve Avrupa ekonomileri karsndaki petrole ihtiyac olmayan ekonomisiyle, yanikendi petrole yeterli yapsyla Avrupa ve Japonyann petrole ihtiyac olan yaplaryla yeniden kurmaya çalr. Yani petrolfiyatlarn 7 kat artrdnda Japon ekonomisi ve Avrupadaki ekonomilerin maliyetlerindeki potansiyel artlar Amerikaya

Page 13: TÜRKİYE’DE KAPİTALİZMİN GELİŞME DİNAMİKLERİ - MEHMET TÜRKAY

8/3/2019 TÜRKİYE’DE KAPİTALİZMİN GELİŞME DİNAMİKLERİ - MEHMET TÜRKAY

http://slidepdf.com/reader/full/tuerkiyede-kapitalizmin-gelisme-dinamikleri-mehmet-tuerkay 13/19

bir hareket alan salayacaktr. Bu muhtemeldir ve bana bu senaryo hayali gelmez; nihayetinde bununla beraber birtakmyeni fonlar çkar, art üretime gitmeyen fonlar vardr, bunlar da daha sonra bu süreçte en hzla deerlendirilebilecek olanalana kanalize olacaktr, ite bu sefer karmza borç ilikisi halinde yeni bir iliki biçimi çkacaktr.

1980lerin ba itibariyle Türkiye, gerçekten hem içeriden sermayenin artk kendi adna müdahale etme potansiyelinesahip kesiminin talepleri ve basklaryla hem dardan serbestlik esprisi çerçevesinde gelen etkilerle dünya ekonomisiyleentegrasyon biçimini deitirecektir. Ancak tabii bu öyle sabahtan akama hemen olacak bir ey deil, daha öncevurguladm anlamda bu tür tkanklarda tarihsel olarak zora bavurma devreye girer ve karmza 12 Eylül Darbesi çkar.Çünkü 1979da alnan 24 Ocak kararlaryla balayan sürece baktnz zaman bunun hayata geçebilmesinin tek koulu

toplumun denetimine dayal bir ortamn yaratlmasdr. Dolaysyla 1980 darbesi, 24 Ocak kararlar olarak vurgulananneoliberal projenin hayata geçmesinin toplumsal koullarn ve zeminini salayan önemli bir müdahale olarak karmzaçkar. Yani artk içiler grev yapamayacaklardr ve hepinizin bir ekilde haberdar olduu eyler... Böylelikle toplumda butür bir denge, bu tür bir kartlk her zaman vardr.

24 Ocak Kararlaryla Türkiye, dünya ekonomisiyle artk yeni bir tarz içinde entegre olacaktr ve bu entegrasyonun da

sonuçlar elbette uluslararas süreçler itibariyle yaanlan yeni gelimelere paralel olacaktr, art bir de kendi içinde bunuyeniden kurgulayacaktr. Burada önemli olan u: Uluslararas düzeyde nasl bir yaplanma öngörülüyor ya da hayatageçiriliyor, buna karlk Türkiye nasl cevap veriyor, nasl uyum salyor?

Sonuç olarak, Dünya ekonomisi ve dolaysyla dünya sistemi neoliberal bir proje olarak küreselleme kavramyla ifadeedilen yeni bir yaplanma sürecine girer. Bu yaplanmann mant çok basit, en basit haliyle üç sermaye biçiminin

birbirini destekleyecek ekilde ve tabii ki konjonktürün izin verdii ölçüde uluslararas düzeyde hareketinin salanmasile, kritik olan mesele budur. Dolaysyla, Marksn çok erken bir zamanda söyledii Sermaye kendi suretinde bir dünyayaratyor vurgusu aslnda küreselleme denilen meseleyle somut hale gelmeye balar.

Burada önemli olan udur: Bu entegrasyon Türkiyeye nasl yansd ya da yansmad? Mesela, ben bunu söylerken yanlbir ey söylüyorum. Türkiyeye ne yansd, ne yansmad? diye ayrm yapmak bence sorunu çatallatrmaktr. Çünkü buetkiler bir topluma külliyen ve tamamen, standart ya da homojen ekilde olmaz. O toplumdaki güç ilikilerine bal olarakortaya çkar; dolaysyla o toplumdaki güç ilikilerine bal olarak da çözülür. Dolaysyla, Türkiye açsndan sorunabaktmzda bu toplumdaki snfsal gerilimler ya da snfsal güç dengeleri, yaanlan sürecin nimet ve külfetlerinin nasl

dalacan da belirleyen bir faktör olmutur.

Burada hemen bir baka noktaya hemen deinip geçeyim: Bu süreç tüm sermaye biçimlerinin mümkün en yüksekdüzeyde entegrasyonunu salamaya dönük bir süreçtir. Bu hem uluslararas düzeyde böyledir, hem de ulusal düzeylerde

böyledir. Buralarda bir dizi baka tartma vardr, ite ulus-devletler bitti, bitmedi, egemenlikler vs. gibi, bunlar tabii kimevcut ideolojik hegemonyann mantna uygun tartmalardr, ancak ulus-devlet, kapitalizm olduu sürece olacaktr,formu deiir, yaps deiir vs. vs. Ama onun ortadan kalkmas mantk ya da tanm gerei mümkün deildir, çünkükategorik olarak sermayenin vatan yoktur, doru, yani sermaye vatanszdr; ama sermayedarn vatan vardr. Dolaysyla,sermayedarn vatan olmas demek, sermayedarn dayanaca bir güce ihtiyac olmas anlamna gelir, bu güç her zamanulus-devlet olmutur ve olacaktr. Elbette burada uluslararas düzeyde sermayeler aras hiyerari ve bunun ulus devletyaplanmalarna etkisi önemlidir.

Ayrca kapitalizmin genel ileyi mant dünya genelinde farkl ücret düzeylerine ihtiyaç duymutur ve her zaman bunuduyar. Dolaysyla, emein belirli alanlarda denetlenmesi açsndan, dolaysyla snrlarn hâlihazrda bir egemenlik iddiastayor olmas açsndan emein denetlenmesi için yine ulus-devlete ihtiyaç olacaktr ve böyledir, bu Avrupa açsndan daaslnda farkl deildir, oradaki iç pazar bütünlemesi yaanyor; ama orada da ulus-devlet baka bir form altnda, baka

bir biçimde hâlâ ortadan kalkmamtr, kalkma ihtimali de çok azdr.

Türkiyenin geldii noktada kritik eylerden bir tanesi bu entegrasyonda hangi dinamikler önem kazanacaktr? BuradaAvrupa Birliine girelim, girmeyelim tartmalar vs. önem kazanacaktr. Türkiyedeki son yaanlan sürece baktmzdakapitalizmin geldii aama açsndan unu söylemek mümkün: Türkiye 1960l yllarn sanayileme denilenperspektifinden vazgeçmitir, yani son 20 yla baktnz zaman bu çok net, açk bir hal almtr. Tabii bunun toplumsalsonuçlar çok önemlidir. Art bu süreçte sermayenin deerlenmesi dediimiz iliki açsndan kritik olan ey finans sektörüya da rant olmutur. 500 büyük firmann bilançolarna baktnzda son 10 ylda faaliyet d kâr, yani fiilen üretimindnda elde ettikleri kârlar baz irketlerde yüzde 50lilerin üzerine çkmtr. Dolaysyla, bugünlerde reel sektör vs.tartlyor.

Page 14: TÜRKİYE’DE KAPİTALİZMİN GELİŞME DİNAMİKLERİ - MEHMET TÜRKAY

8/3/2019 TÜRKİYE’DE KAPİTALİZMİN GELİŞME DİNAMİKLERİ - MEHMET TÜRKAY

http://slidepdf.com/reader/full/tuerkiyede-kapitalizmin-gelisme-dinamikleri-mehmet-tuerkay 14/19

Burada sermayeyi kendi bütünlüü içinde ele almamz lazm; çünkü sermaye, tamamen üretici sermayedir, finanssermayedir, mal sermayedir; ancak bir de karmzda tekeller var ya da büyük holdingler var, bunlara baktmz zamanaslnda bu üç sermaye biçimini de denetleyen yaplardan bahsediyoruz. Dolaysyla, hani birinin lehine, dierine aleyhinedenilen tasarruflar sermayenin merkezileme mant açsndan bir alandaki zararn bir anlamda dier alanda telafiedilme ansn da getirmektedir.

Bugün gelinen noktada artk Avrupa Birlii meseleleri, unlar, bunlar, bunlara isterseniz gireriz, girmeyiz, siz bilirsiniz;ama tüm bunlar, yeniden yaplanan kapitalist sisteme entegrasyon mant dnda bir manta dayanan süreçler deildirYani Türkiye, Avrupa Birliine girsin, girmesin tartmas yapay bir tartmadr, üstelik bu konuda karar verecek olan

Türkiye de deildir, Avrupadr. Avrupa Birliine girip girmemekteki toplumsal maliyetler ya da nimet ve külfetler, yine butoplumdaki güç ilikilerine bal olarak ortaya çkacaktr. Avrupa Birliine girmenin bu topluma yine homojen bir etkisiolmayacaktr, snfa, kesime, sektöre, sektör içi ve snf içi farkllamalara göre ortaya çkacaktr. Toptan bir sonuçüzerinden Avrupa Birlii meselesini konumak ya da tartmak bu anlamda çok mantkl deil.

Bugün gelinen nokta itibariyle baktmzdaki Türkiyede -çok ksaca bir ey daha söyleyeyim, bitireyim artk- bir kriz

meselesi var, tamam krizi öyle anlamak gerek diye söylüyorum, yani belki bir tartma olur diye açyorum. Türkiye ya daArjantinin ya da Meksikann ya da Korenin yaad krizler, bunlar yeni eyler deil. Daha dorusu kriz dediimizmeselenin ne olduunu, hangi krizden bahsettiimizi çok iyi, net hale getirmemiz lazm. Bir, dünya 1970li yl larda girdiikrizin içindedir, yani 1970li yllarda balayan dünya ekonomisindeki kriz hâlâ devam etmektedir. Bunun ortaya çkarttmarjlar içinde birtakm lokal krizler, yani önce Meksikada balad biliyorsunuz, daha öncesi de vard, Kore, Arjantin,Türkiye vs.,vs. bu böyle gidiyor.

Dolaysyla, krizlerin özellikle bu tür lokalletii noktalarda kritik olan udur: Aslnda her kriz olarak adlandrlan bu lokalmeseleler sermayenin merkezileme ya da younlama dediimiz dinamiinin hayata geçtii örnekler ya da deneyimlerolarak karmza çkar. Yani Kore krizi denildii zaman Kore krizinin ertesinde Korede ciddi bir el deitirme, küçüklerindaha büyükler tarafndan satn alnmas, büyük firmalarn birlemesi ya da el deitirmesiyle sonuçlanan olaylar aklagelir.

Türkiyede bankaclk sektöründe bugün yaanlanlar paralel gelimelerdir, ayn eyi yayoruz, bunun baka sonuçlar daolacak, üretici sektörde bu tür satn almalar, birlemeler vs.. Meksika ayn eyi yaad; dolaysyla, bu yaananlar 1970li

yllarda balayan kriz içinde deerlendirilmelidir. Dolaysyla bu tür lokal krizleri aslnda sistemin bütünü açsndan eitsizve bileik gelimenin mantna uygun olarak sermayenin uluslararas düzeyde toptan deersizlemesini önleyensigortalar olarak da niteleyebiliriz. Çünkü bu tür deersizleme güçlü olan için frsat anlamna geliyor. Ben bir çeviri

yapmtm, Davos toplantlar srasnda Kore krizi zamannda uluslararas irketlerin genel müdürlerine soruyorlar, Korekrizi hakknda ne düünüyorsunuz?, cevap; Onlar için kriz, bizim için frsat, bekliyoruz, biraz daha deersizlesinlerdiyorlar, çok net ve açk.

Deersizleme lokalletii oranda elbette Merkezilemeyi de beraberinde getirecektir. Türkiyede de bu süreç yaanlyorve Türkiyede bu süreç belki daha da acmasz yaanlacak, bundan sonras için söylüyorum. Her sektörel alanda buyounlama oranlar hzla artyor ve artmaktadr, tarmda yaplan son düzenlemelerle aça çkacak çok ciddi bir insanpotansiyeli vardr ve bunu ne yapacaklarn bilmiyorlar, kimse bilmiyor, ne olacak bu insanlar?

Bir noktaya daha deinip bitiriyorum artk. Son dönem Türkiyede 24 Nisan itibariyle balayan 15 tane yasa deiiklii,sonra bunlara birkaç yasa eklendi, sanyorum 19-20 civarnda yasa deiiklii oldu ve bunlar Büyük Millet Meclisinintarihinde çalmad kadar hzla yasalatlar, tasar halindeydiler; buna YÖK Yasas eklendi, Endüstri Bölgeleri Yasaseklendi. imdi, bu yasalara bakarsanz orada unu çok net ve açk olarak görmeniz mümkün: Bu yasalar birbirinden

bamsz, birbirinden kopuk deildir, bunlar, bir puzzle düünün, bu puzzlenin parçalar olarak tasarlanmlardr.Dolaysyla, Endüstri Bölgesi Yasasyla YÖK Yasas arasnda çok ciddi bir iliki vardr ya da Teknoloji Bölgeleri YasasylaEndüstri Bölgeleri Yasas ya da Madencilik Yasasyla ya da Bankaclk Yasasyla. Bunun sonuçlar ortaya çkmaya baladzaman hepsini çok net göreceiz. Türkiyenin yaayaca on yllara dair ciddi öngörülerde bulunma ansmz var. Bunlarnbir tür entegre yasalar olduunu ve artk bu süreçteki son rötular olduunu da en azndan Türkiye açsndan görmemizmümkün.

Ben konumam burada kesiyorum, dinlediiniz için teekkür ederim, sra sizde, sorunuz varsa konuuruz.

SALONDAN- Hocam, yasalar arasndaki ilikiyi biraz daha açabilir misiniz?

Page 15: TÜRKİYE’DE KAPİTALİZMİN GELİŞME DİNAMİKLERİ - MEHMET TÜRKAY

8/3/2019 TÜRKİYE’DE KAPİTALİZMİN GELİŞME DİNAMİKLERİ - MEHMET TÜRKAY

http://slidepdf.com/reader/full/tuerkiyede-kapitalizmin-gelisme-dinamikleri-mehmet-tuerkay 15/19

MEHMET TÜRKAY- Yasalarn aslnda bir mant var, daha dorusu bu yasalar ortadan kesen bir ana eksen var, bu daMAI, yani Çok Tarafl Yatrm Anlamas denilen uluslararas düzeydeki düzenleme. Biliyorsunuz bu düzenlemeye karçkld, daha dorusu gizli sürdürülen bir anlamayd, sonra bir Fransz sendikas buldu, Internete verince aça çkt,bunun üzerine Dünya Ticaret Örgütü içine tadlar vs., artk ad MAI olmasa da oradan gelen bir mantk söz konusu, anaeksenini bu oluturmaktadr. Yani Çok Tarafl Yatrm Anlamas, çokuluslu irket genel müdürünün söyledii haliyle biz

anayasamz yapyoruz dedi adam. Doru, hakikaten kendi anayasalarn oluturuyorlar.

Böyle bir çerçeve içinde baktmzda bu çok tarafl yatrm anlamalarnn temel esprisi de bildiiniz gibi her düzeyde biryerel egemenlik haklarnn kullanlmasna dair tasarruf getirirler, yani egemenlik dikey ve yatay olarak, ulus-devletlerdeki

egemenlik belirli alanlarda yukarya ya da yatay olarak yerel olanlara yaylmaktadr, daha dorusu bu öngörülmektedir vebunun bir ileyi mant gerei de örnein Tahkim Yasasna imza koyduunuz zaman 15 yl süreyle deitirme ya davazgeçme ans yok, böyle bir balaycl vardr.

Hukuk açsndan baktnz zaman, yerel ya da ulusal hukuk sistemlerini darda brakan bir kurgu var. Örnein biryabanc yatrm gittii ülkede bir zararla karlatn iddia etti ve bunu ite tahkim denilen birtakm çokuluslu irket

yöneticileri ve teknik kadrolardan oluan komisyon ya da bir mahkemeye götürüyor ve orada herhangi bir devletaleyhine tazminat davas açabiliyor. Ama herhangi bir devlet kendi topraklarnda yaplan bir yatrmdan doan zararnedeniyle ayn hakka sahip deil, mesela bu çok net ve açk bir ey. Yani Eurogold Türkiyedeki tasarruflar nedeniyleTürkiye Cumhuriyetini tahkime ikâyet etme hakkna sahip; ama Türkiye, siyanür kullanm nedeniyle ortaya çkacaktahribat nedeniyle tahkime gitme ansna uluslararas hukuk açsndan sahip olmayacak.

Endüstri Bölgeleri Yasas dediimiz zaman; Endüstri Bölgeleri Yasas esas itibariyle udur: Orada çok hzla geçen,oluturulan bir ey yaanlmtr, Bakanlar Kurulunun sadece bir kararyla herhangi bir yer endüstri bölgesi olarak ilanedilebilir ve ondan sonra da orada endüstri bölgesinin kendi iç mantna uygun olarak yaplanacak. Örnein sendikalarendüstri bölgelerinde yasaktr. Mesela, bu yasa geçtikten sonra Eurogoldun fabrikasn eer Bakanlar Kurulu endüstribölgesi ilan ederse ki, gidiat o yönde, muhtemel sonuçlar açsndan artk orada Türk hukuk sistemi geçerli olmayacak.

YÖK Yasas açsndan baktnz zaman yeni Teknoloji Bölgeleri Yasasyla YÖK Yasasnda yaplan deiiklikler birbirini çoktamamlayan eyler. Teknoloji Bölgeleri Yasasnda eyler var, ite orada bir sürü endüstri bölgesiyle beraber gidenmeseleler var; ama nihayetinde orada arlkl olarak yazlm üzerine uzmanlam irketlerin yer alaca bir bölge.

Burada kimler çalacak ya da buray kim besleyecek?Aratrmac profesörlük diye bir kadro açacaklar, mevcutolanaklar yani üniversitenin sahip olduu laboratuar vs. olanaklar bal olduu, maan ald irketle ortakkullanabilecekler, o birikimi oraya transfer edebilecekler. Bunlarn hepsi bir yasal prosedüre baland.

Ayrca üniversiteler iletme hesabna dönecek. Yani bundan sonra örnein örencilerin harçlarn okul izlemeyecek, ookulun bal olduu ya da bir ekilde anlama yapt A bankasnn X ubesi herhangi bir borçlu-alacakl ilikisi içindeizleyecek vs., vs. böyle eyler geliyor. Ama bunlar hep birbirini tamamlyor, Maden Yasasna baktnz zaman ayn eyigörüyorsunuz, en çok çkan bu sosyal güvenlik meselesine baktnz zaman orada bunu tamamlayan eylergörüyorsunuz. Dolaysyla, bu puzzlen parçalarn bir araya getirdiiniz zaman manzaray çok net halde görmek çokmümkün; çünkü artk hakikaten bunlar son rötular, yani bundan sonra yapacaklar çok fazla bir ey yok.

SALONDAN- Vurguladnz devletçilik-liberalizm tartmalarnda Türkiyede sol nerede duruyor ya da nasl bakyor. Budurumda liberalizme kar devletçilii savunmak anlaml m?

MEHMET TÜRKAY- Tabii imdi sol açsndan -belki u an konuyu tartmak için uygun bir yeri deil ama- ununsöylenilmesi lazm: Türkiyede özellikle 1960l ve 1970li yllardaki ulusal kalknma esprisi solun sahip çkt, çok

destekledii bir mesele. Bunun kendi tarihsel birikimleriyle balants var muhakkak, yani tarihten gelen etkisinde kalddinamiklerle; ama senin de belirttiin gibi bu ikilem, yani devletçilik-liberalizm, bunlar kartlk deildir, bunlar uzundönemde birbirini tamamlarlar.

SALONDAN- Sanki solda sistem bizim gibi ülkelerin sanayilemesini istemez gibi yaygn bir bak var.

MEHMET TÜRKAY- Kesinlikle, bir dönem böyle bir komplo teorisi çok yaygnd, hâlâ da var bir kesimde. imdi, eitsiz vebileik gelime yasas dediimiz zaman aslnda sistemin kendi mantna uygun bir süreçten bahsediyoruz. Yani 1970liyllara baktnz zaman, daha dorusu 1960l yllar itibariyle üretici sermayenin uluslararaslamasnn bir aya ya da birsonucu olarak, belirli sanayilerin merkezden çevreye, gelimi kapitalist ülkelerden az gelimi kapitalist ülkelerekaydn görüyoruz, sektörel bir kayma yaanld.

Page 16: TÜRKİYE’DE KAPİTALİZMİN GELİŞME DİNAMİKLERİ - MEHMET TÜRKAY

8/3/2019 TÜRKİYE’DE KAPİTALİZMİN GELİŞME DİNAMİKLERİ - MEHMET TÜRKAY

http://slidepdf.com/reader/full/tuerkiyede-kapitalizmin-gelisme-dinamikleri-mehmet-tuerkay 16/19

Page 17: TÜRKİYE’DE KAPİTALİZMİN GELİŞME DİNAMİKLERİ - MEHMET TÜRKAY

8/3/2019 TÜRKİYE’DE KAPİTALİZMİN GELİŞME DİNAMİKLERİ - MEHMET TÜRKAY

http://slidepdf.com/reader/full/tuerkiyede-kapitalizmin-gelisme-dinamikleri-mehmet-tuerkay 17/19

tutulmutur, yani sisteme maliyeti artmas nedeniyle sistemin dna itilmeye balanlmtr, açlklar, ölümler ve saire1980li yl larda bütün haberlerde en fazla konu edinilen bunlardr.

Ama Asyaya baktnz zaman Asya da çok baka bir süreç yaad; bu deneyimler itibariyle baktnz zaman Asyadakientegrasyon biçimi de bakadr. Yani Korenin yaad örnek sanayileme döneminde ciddi bir devlet müdahalesi,devlet düzenlemesi ve manipülasyonu vardr, yani hiç öyle neoliberal piyasa deneyimi araclyla gerçeklememitir;ama bu yetmez. Yani sadece orada devletin o potansiyele nasl sahip olduunu anlamak için tarihe bakmamz gerekir.Japon igalinden itibaren balayan tarm reformu, sonra kuzeyin güneyi igal ettii süreçte yeniden oradaki toprakdüzenlemesi, kuzey çekildikten sonra o yapnn muhafaza edilerek üzerine böyle bir -daha sonraki tanmlamayla-

kalknmac bir devletin tasarruflar. Art sistemin ilk scak temasa girdii bir ülkeden bahsediyoruz, kuzey ve güney,zaten ne kadar ülke?

Dolaysyla, buraya akan, dardan gelen stratejik nedenlerle, jeopolitik nedenlerle gelen sermaye; bunlarn hepsiniancak bir araya getirdiiniz zaman Kore meselesini anlamaya balayabiliriz ya da en azndan onun yoluna gidebiliriz.Dolaysyla, dönüümler, yani ithal ikamecilik dediimiz zaman Koredeki ithal ikamecilik örnein Türkiyedeki gibi ya da

Latin Amerikann bir ksm ülkelerindeki gibi tümden bir ithal ikamecilik deildir, seçicidir. Yani belirli sektörlerseçilmitir, ileride rekabet etmeye dönük olarak korunmulardr, tarm ve saire ya da belirli sektörler tamamen olmasabile ksmen da açktr. Hep bunlar tarihsel birikimle ilikili eylerdir.

Bu anlamda stratejiler birbirlerini dlayan süreçler deildir. Yani Türkiye açsndan da eer Türkiye 1960l, 1970li yllardabir tür sanayileme deneyimi yaamam olsayd hangi sanayileme ya da hangi kapasiteyle ihracata dönük sanayileme

ya da ihracata dönük bir stratejiye geçecekti. Böyle bir stratejinin yaanlmam olmas ihracatn zaten varolu koulunuortadan kaldracaktr. Dolaysyla, bunlar birbirlerini dlayan stratejilerdir, sermaye birikiminin süreklilik mant içindeanlam kazanan stratejilerdir ve tabii bunun uygulanma ya da hayata geçme biçimleri tek tek örneklerde çokfarkllaacaktr.

SALONDAN- 1970li yllarda krizin içindeyiz hâlâ dediniz. Daha önceki krizlere baktmzda yaanan krizlerde çözülüyor,tekrar genilemiyor. Bu sefer kriz çözülmüyor; krizin sürdürülmesi, yani o krizle beraber yaanlmas gibi bir ey mi var?

MEHMET TÜRKAY- Söyleyeceimi teorik olarak desteklemem u an için pek mümkün deil, baz sorunlar olabilir; amabana çok mantksz gelmiyor.: 1970li yllarda balayan kriz devam ediyor dedim, baka bir kelime bulamadm için krizdiyorum belki. Çünkü hakikaten bir süreklilik izlemek mümkün; ama unu söylemek de mümkün sanrm; Kriz denildiizaman aslnda istisnai bir durumdan bahsediyorsunuz. Yani dengeler yerinden oynam, yap kendini yeniden üretemezhale gelmi; dolaysyla arzi bir durum ve geçitirilecektir, yani kriz tanm budur. Ama 1970 itibariyle balayan süreç ve

bu sürecin sonunda gelinen nokta, yani burada ite o neoliberal projelerin hayata geçme koullar ve bunlarn sonuçlar,yaanan lokal krizler, art, souk savan bitmesi meselesi ve yeniden denetime dönük çatmalar. Bunlarn yayldzaman dilimini düününce yetmilerde balayan krizden çk için balayan yeniden yaplanmann bir tür düzensizliküzerine kurulduu söylenebilir.

Bu yeniden yaplanma dediimiz ey artk düzensizlikler üzerine kurulu bir yeniden yaplanma ise kriz zaten

bitmeyecektir, yani içinde yaadmz durum, dolaysyla arzi bir durum deildir. Bundan sonra yeni ibölümü gibi bir eyçkmayacak, bundan sonra böyle yaayacaz belki de. Yani dünya ekonomisindeki mevcut ibölümü bu haliyle kendisiniaslnda böyle krizlere dayal bir süreç olarak yeniden yaplandrm diyebilir miyiz? Bu benim sadece parantez içindesöylediim bir ey. Tabi gelinen noktadaki ülkeler ve snflar aras gelir dalmnda ortaya çkan arlklarn telafi edilmesigerektiini, hatta edileceini ileri sürenler de var.

SALONDAN- Hocam, burada Keynese dönü denilebilir mi. Gelinen noktada, ne kadar bir geri dönü mümkün? Buyaananlar bir zorunluluk mu?

MEHMET TÜRKAY- Geri dönü ya da ileri gidi diye bir ey söylemek çok uygun deil. Çünkü Keynesyen analiz de nihaiolarak birikimin mantna uygun bir analizdir. Böyle bir noktada neoliberalizmin geldii aamada ortaya çkardtahribat telafi edecek bir yeni Keynesyen anlayn ipuçlar 1997den beri var. te peygamberin geri dönüü diyemanetler atld zamannda, 1997 yllarnda falan, Keynes geri geliyor denildi; ama hangi Keynes, nasl bir Keynesgelecek, o belli deil.

Üçüncü yol tartmalar vard bir ara biliyorsunuz, onunla tasarlanmaya çalld, o da tutmad. Dolaysyla, dünyagenelinde bir sosyal demokrasinin krizi meselesi hâlâ alamad, bu anlamda alamayacak. kader midir? demeyegetirdin sen. Kader ya da deil, sonuçta snflarn kendi tasarruflar, kendi durularyla ilgili bir ey. Bu çok öyle kolay

Page 18: TÜRKİYE’DE KAPİTALİZMİN GELİŞME DİNAMİKLERİ - MEHMET TÜRKAY

8/3/2019 TÜRKİYE’DE KAPİTALİZMİN GELİŞME DİNAMİKLERİ - MEHMET TÜRKAY

http://slidepdf.com/reader/full/tuerkiyede-kapitalizmin-gelisme-dinamikleri-mehmet-tuerkay 18/19

tanmlanabilecek bir mesele deil; ama gelinen u noktada yaanlan sürece potansiyel muhalefet etme ansna sahipolanlar kimler? Sistemin ideolojik manipülasyonu dna insanlar tamak, gelinen noktada ne kadar mümkün? Bunlarçok kritik tartmalar.

Küreselleme ve ona kar olanlar gibi bir ayrm yaplyor, yine demin söylediim gibi kavramn her ekilde altndoldurmamz lazm. Yani bir trafik canavar gibi bir küreselleme canavar çkt sanki, her eyi kasp kavuruyor. Hayr,kapitalizmden bahsediyoruz, gayet açk olan ey kapitalizmdir, kapitalizmin geldii bir aamadr. Dolaysyla kapitalizm,kendi iç çelikileriyle böyle bir aamaya gelmitir.

Çözüme dair ya da mevcut olana potansiyel muhalefet nerede ya da nasl tasarlanabilir? Bunun biliyorsunuzküreselleme kart hareketler çerçevesinde son ald biçimler var, bunlar süreci ne kadar yönlendirebilirler? Çünküdikkat ederseniz orada kapitalizmin asli kategorileri üzerinden bir temsiliyet yok, yani bir snf perspektifi diye ifadeedebileceimiz perspektif bu hareketlerde yaygn deil, varlar, yani orada da varlar. Ama örnein içi snf oradamilliyetçi olarak var, Amerikadaki gösterilere bakarsanz ciddi milliyetçi, faizan taleplerle oradalar. Yani göçmenlerekarlar vs.ler, sonra onlar biraz elendiler. Dolaysyla, burada örnein böyle bir sürecin sonunda gelinen noktada ne

oldu? diye bakyorum, ben daha önceki gösterilere katlan insanlarla da konutum, öyle bir ey var dedim: Adamlar,Davosta toplant yapyorlar, haydi herkes Davosa, Prag Praga. Kendi gündemini belirleyemeyen bir muhalefet, onlartoplant yapacaklar, kartlar gidip orada protesto edecekler. Devrimci turizm diye yeni bir kavram çkarttlar, yaniinsanlar, ite paras olan muhalifler en azndan hareket ediyorlar, turizm de böyle bir ey diyorlar.

Böyle bir muhalefet kurumsallama açsndan ciddi bir zafiyeti barndryor, sen kendini kendi önceliklerine göre

tanmlamyorsun, kar tarafn tasarruflarna göre sen de bir ekilde kendini biçimlendiriyorsun. Burada tabii biruluslararas dayanma esprisi içinde, yani küresellemenin madurlar diyeyim kabaca, snflar var, kesimler var ve saire.Burada snf üzerinden ne kadar temsiliyet mümkün? Yani genel olarak dünyadaki içi snfnn potansiyel birgerilemesiyle kar karya dünya. Son 20 ylda ortaya çkan süreç, Avrupa Birliine baktnz zaman bunu izlersiniz, gayetaçktr, Türkiye zaten malum, dier ülkelere baktnz zaman da açk. Ortada içi snf açsndan zayf bir durum var. Yanibir snf mücadelesi var, yükselen bir snf mücadelesi var; ama bu içi snfnn mücadelesi falan deil, burjuvazininmücadelesi yükseliyor uzun bir süredir. Yani hiç öyle içi snfnn falan mücadelesi yok ortada, kusura bakmasnlar. Birsüre duygusal destek anlamnda bir ilevi olabilir bu kavramlarn. Hakikaten bir snf mücadelesi yok dememiz mümkündeil, var ve burada da burjuvazi yükseliyor.

Eski sorunlar var muhtemelen, ite uluslararas içi snfnn dayanmas yani enternasyonalizm meselesi. Hakikatenburada benim kendi baktm yerden bu önemlidir, her düzeyde bu tür bir kapitalizme kar kendini tanmlayanlarn bir

ekilde en azndan bir dirsek temasna girmeleri gereklidir; bir ekilde konsolide olmas zorunlu ama u aamada çokmümkün görünmüyor. Yani sendikalar açsndan baktnz zaman sendikalar sürecin önemli taycs haline geldiler,Avrupa Birlii için bu böyledir, Türkiyedeki sendikalara bakyorsunuz, hiç farkl deil. Ksmi kar çkmalar var ama hiçyeterli deil.

Bir kere bu toplumda bir dengenin olumas lazm. Talarn yerli yerine oturmas gerekiyor. Ancak bu denge sola bal birdenge deil. Burada solun kendi içindeki parçalanmln ap, ba sonu belirli bir muhalif projeyi ortaya koymas çokönemli ama göründüü kadaryla solun bu beraber davranamama zafiyetini amas pek mümkün deil. Türkiyedenbahsediyorsak sol kendini dev aynasnda görme psikolojisinden çkmak zorunda. Bir sürü grup ya da insanda ben bunuhissediyorum, gücümüz var deniyor, mesela üretimden gelen gücümüz var. Tamam, üretimden gelen gücün objektif olarak bir ie yaramyorsa bu güç deildir zaten, yani Türkiyede sendikalarn yars ar sa ya da faizan partilere

kayyorsa burada baka bir sorun vardr, bu topluma dair bir sorundur. Dolaysyla, içi snfnn mücadelesi denildii

zaman bunlar hep yeniden tartlmas gereken eyler. Potansiyel olarak, uluslararas kapitalizm kartln göz ardetmeden onlarla dayanma içinde ya da bir tür dirsek temas içinde yaplabilecek eyler muhakkak vardr. Önemli olanbunu yapabilecek gücü bir araya getirebilmektir.

Sonuç olarak Türkiye ile balayalm isterseniz. Daha önce vurguladm gibi, Türkiyenin en azndan yakn gelecei sonbirkaç yl içindeki gelimelerle belirli bir netlik kazanm durumda. Son dönemde çkan ve çkartlmas düünülen yeniyasalarla bu topraklarda yaayan insanlar maalesef iyi eyler beklemiyor. Yaanacak süreçte muhtemel gelimeler öyleözetlenebilir diye düünüyorum. Düünülen tarma dönük düzenlemelerle aça çkacak köylüler daha önce vurguladmgibi ara mekanizmalar ortaya çkmazsa kentlere gelecekler, istihdam olanaklar en düük düzeyde neredeyse; isizlikartacak, yoksulluk artacak, dier tüm sektörlerde elenme ve merkezileme yaanacak. Dier taraftan jeopolitik dengeler

Page 19: TÜRKİYE’DE KAPİTALİZMİN GELİŞME DİNAMİKLERİ - MEHMET TÜRKAY

8/3/2019 TÜRKİYE’DE KAPİTALİZMİN GELİŞME DİNAMİKLERİ - MEHMET TÜRKAY

http://slidepdf.com/reader/full/tuerkiyede-kapitalizmin-gelisme-dinamikleri-mehmet-tuerkay 19/19

Türkiyeyi açkça taraf olmaya zorlayacak gibi görünüyor, ya da muhtemel tercihler bu yönde oluacak diyelim. Bunlar birarada düündüümüz zaman maalesef iyi bir tablo çkmyor.

Tekrar dinlediiniz ve katklarnz için teekkür ederim. Ayrca bu frsat salad için FMC yönetimine ve çalanlarna dateekkür ederim.