türkiyede burjuva sınıfının sosyal profili

8
Türkiyede Burjuva Snfnn Sosyal Profili M. Zeki DUMAN Özet Burjuvazi, 19. yüzyln endüstriyel kapitalizmiyle ortaya çkan toplumsal ve kültürel evrimi, ekonomik ve si yasal devrimi gerçekletiren balca snf olmutur. Kapitalist pazar ilikilerine, üretim araçlarna ve sermaye birikimine dayanan burjuvazi, bu süreçte sadece ekonomik bir güç olmakla yetinmemi, ayn zamanda toplumsal, siyasal v e kültürel yaplar da dönütüren balca güç olmutur. Bu makale, söz konusu Burjuva snfnn Türkiyedeki tarihsel geliimi, kapitalistleme serüveni ve bürokratik yapyla olan snfsal/çkarsal ilikisi üzerinde duracaktr. Bu amaçla gücünü sosyal ve kültürel bir sermayeden ziyade devletin bürokratik ve ekonomik ilikilerinden alan Türk Burjuvazisinin soy kütüü üzerine sosyoekonomik bir analiz y aplacaktr. Anahtar Sözcükler: Burjuvazi, Kapitalizm, Sermaye, Sosyal Snf, Milli Ekonomi. 1. Giri Türkiyede milli iktisat üncesi, Osmanlnn dalma sürecine girdii ve ttihat Terakkinin iktidara geldii bir dönemde -II. Merutiyet Döneminde- gündeme gelmitir. Etnik milliyetçiliklerin ve aznlk gruplarn bamszlklarn ilan etmeleri, ekonomik kaynaklarn Duyun-i Umumiye daresince el konularak devletin borçlarna karlk alacakl ülkelere verilmesi karsnda Osmanl yönetimi zor duruma dütür. ktisadi sermayeyi elinde bulunduran aznlklarn Osmanldan kopmalar ise, söz konusu bu ekonomik çözülüü hzlandrmakla kalmam ayn zamanda ülkenin güçlü devletlere olan mali ve siyasi bamlln daha da pekitirmitir. Çünkü Osmanl, o güne kadar ne milli bir ekonomi anlay gelitirebilmiti ne de milli sermayeye dayanan bir snf yar atabilmiti. Kapitalizm öncesi sosyal bir formasyondan beslenen Osmanl mparatorluunun külleri üzerine kurulan Cumhuriyet rejimi ise, bu açdan tarihsel bir sürekliliin izini sürmü, snfsal bir toplumun alt yapsn oluturacak kurumlar, devletçilik politikasyla uygulamaya koymutur. Bu balamda Türkiyenin sosyal gerçeklii içinde burjuva snfnn realitesini ortaya koyabilmek için öncelikle ekonomik ilikilerin tarihsel ve sosyolojik bir analizi yaplmaldr. Bu açdan Türkiyede burjuva snfnn sosyal profiline ilikin u tespitler öne sürülebilir: a) Türkiyede burjuva snf, Cumhuriyet dönemi öncesi geç Osmanl devletinin sosyal, ekonomik ve politik yaps üzerinden biçimlenmitir. Osmanlda burjuva snfn, gayri Müslimler (Ermeni, Yahudi, Rumlar) tekil ederken, Cumhuriyet döneminde, bunlarn yerine devlet menei milli bir burjuva yaratlmaya çallmtr. Bu türevi snf, çkarsal ilikilerin devam için iktidarla sürekli organik bir iliki içinde bulunma ihtiyac hissetmitir. Hiç üphesiz ki Türkiye, geç modernleen bir ülke olarak azg elimilik sorununu hâlâ çözememitir. Kadim bir imparatorluun miras üzerinde yükselen Türkiye Cumhuriyeti, bu dan benzer tarihsel süreçlerden geçen öteki ülkelere göre (ekonomik, sosyal, kültürel ve siyasal açdan) daha baarsz bir performans g östermitir. Nitekim XIX. yüzyl balarnda imparatorluklardan doan yeni ulusal devletler (Almanya, talya, Japonya vb.) çok ksa bir süre içinde gelimi toplumlar arasna girmeyi baarrken, Türkiye, gelimilik literatüründe hâlen ya gelimekte olan ülkeler ya da üçüncü dünya ülkeleri kategorisi içinde deerlendirilmektedir. Türkiyenin benzer tarihi süreçleri yaayan ülkelerden farkl olan bu durumun -azgelimilik sorununun- altnda yatan birçok tarihsel ve sosyolojik nedenler söz konusudur. Ancak, bu nedenleri yaratan koullar salt Cumhuriyet döneminde uygulanan baz devletçi politikalarda ya da Osmanl devletinin toplumsal ve siyasal yapsnda aramak indirgemeci bir tutum olacaktr. Dier bir deyile, Türkiyenin siyasal, ekonomik ve askeri açdan geri kalmasna yol açan nedenleri belirli bir tarihsel döneme atfetmek y a da belirli politikalarda aramak, çok gerçekçi bir yaklam olmayacaktr. Türkiyede bata politik alan (temsili demokrasi, eitlik, adalet, özgürlük, insan haklar vb.), olmak üzere toplumsal (sosyal, eitim, salk, kentleme vb.), ekonomik (isizlik, enflasyon, yoksulluk, yolsuzluk, gelir adaletsizlii vb.), alanlarda yaanan çarpklk ve geri kalmln nedenleri hep ekonomik yetersizliklere balanlmtr. Ayn ekilde, ulusal ölçekli bir sermayenin veya milli bir burjuva snfnn olamay da dier bir neden olarak gösterilmitir. Gelimi ülkelerin benzer sorunlar am olmalarnn nedenleri ise, söz konusu bu ülkelerin yeterli ölçekte milli bir ekonomik yapya kavumu olmalarna balanlmtr. Çünkü ekonomik açdan gelimi olan bu ülkeler, benzer biçimde siyasal, askeri ve toplumsal refah düzeylerini de artrmlardr. Türkiyenin azgelimi olmasnn nedenlerine/gerekçelerine bakldnda, yukarda da deinildii gibi tarihsel-toplumsal, siyasal-kültürel ve yapsal-kurumsal nedenlerden kaynaklanan etkenlerin bu süreçte belirleyici bir rol oynad

Upload: tolstoysbicycle

Post on 06-Apr-2018

221 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

8/3/2019 Türkiyede Burjuva Sınıfının Sosyal Profili

http://slidepdf.com/reader/full/tuerkiyede-burjuva-sinifinin-sosyal-profili 1/8

Türkiyede Burjuva Snfnn Sosyal Profili

M. Zeki DUMAN

Özet

Burjuvazi, 19. yüzyln endüstriyel kapitalizmiyle ortaya çkan toplumsal ve kültürel evrimi, ekonomik ve siyasal devrimigerçekletiren balca snf olmutur. Kapitalist pazar ilikilerine, üretim araçlarna ve sermaye birikimine dayananburjuvazi, bu süreçte sadece ekonomik bir güç olmakla yetinmemi, ayn zamanda toplumsal, siyasal ve kültürel yaplar

da dönütüren balca güç olmutur. Bu makale, söz konusu Burjuva snfnn Türkiyedeki tarihsel geliimi,kapitalistleme serüveni ve bürokratik yapyla olan snfsal/çkarsal ilikisi üzerinde duracaktr. Bu amaçla gücünü sosyalve kültürel bir sermayeden ziyade devletin bürokratik ve ekonomik ilikilerinden alan Türk Burjuvazisinin soy kütüüüzerine sosyoekonomik bir analiz yaplacaktr.

Anahtar Sözcükler: Burjuvazi, Kapitalizm, Sermaye, Sosyal Snf, Milli Ekonomi.

1. Giri

Türkiyede milli iktisat düüncesi, Osmanlnn dalma sürecine girdii ve ttihat Terakkinin iktidara geldii birdönemde -II. Merutiyet Döneminde- gündeme gelmitir. Etnik milliyetçiliklerin ve aznlk gruplarn bamszlklarn ilanetmeleri, ekonomik kaynaklarn Duyun-i Umumiye daresince el konularak devletin borçlarna karlk alacakl ülkelereverilmesi karsnda Osmanl yönetimi zor duruma dümütür. ktisadi sermayeyi elinde bulunduran aznlklarnOsmanldan kopmalar ise, söz konusu bu ekonomik çözülüü hzlandrmakla kalmam ayn zamanda ülkenin güçlüdevletlere olan mali ve siyasi bamlln daha da pekitirmitir. Çünkü Osmanl, o güne kadar ne milli bir ekonomianlay gelitirebilmiti ne de milli sermayeye dayanan bir snf yaratabilmiti.

Kapitalizm öncesi sosyal bir formasyondan beslenen Osmanl mparatorluunun külleri üzerine kurulan Cumhuriyetrejimi ise, bu açdan tarihsel bir sürekliliin izini sürmü, snfsal bir toplumun alt yapsn oluturacak kurumlar,devletçilik politikasyla uygulamaya koymutur. Bu balamda Türkiyenin sosyal gerçeklii içinde burjuva snfnnrealitesini ortaya koyabilmek için öncelikle ekonomik ilikilerin tarihsel ve sosyolojik bir analizi yaplmaldr. Bu açdanTürkiyede burjuva snfnn sosyal profiline ilikin u tespitler öne sürülebilir:

a) Türkiyede burjuva snf, Cumhuriyet dönemi öncesi geç Osmanl devletinin sosyal, ekonomik ve politik yapsüzerinden biçimlenmitir. Osmanlda burjuva snfn, gayri Müslimler (Ermeni, Yahudi, Rumlar) tekil ederken,Cumhuriyet döneminde, bunlarn yerine devlet menei milli bir burjuva yaratlmaya çallmtr. Bu türevi snf, çkarsal

ilikilerin devam için iktidarla sürekli organik bir iliki içinde bulunma ihtiyac hissetmitir.

Hiç üphesiz ki Türkiye, geç modernleen bir ülke olarak azgelimilik sorununu hâlâ çözememitir. Kadim birimparatorluun miras üzerinde yükselen Türkiye Cumhuriyeti, bu açdan benzer tarihsel süreçlerden geçen ötekiülkelere göre (ekonomik, sosyal, kültürel ve siyasal açdan) daha baarsz bir performans göstermitir. Nitekim XIX. yüzybalarnda imparatorluklardan doan yeni ulusal devletler (Almanya, talya, Japonya vb.) çok ksa bir süre içinde gelimitoplumlar arasna girmeyi baarrken, Türkiye, gelimilik literatüründe hâlen ya gelimekte olan ülkeler ya da üçüncüdünya ülkeleri kategorisi içinde deerlendirilmektedir. Türkiyenin benzer tarihi süreçleri yaayan ülkelerden farkl olanbu durumun -azgelimilik sorununun- altnda yatan birçok tarihsel ve sosyolojik nedenler söz konusudur. Ancak, bunedenleri yaratan koullar salt Cumhuriyet döneminde uygulanan baz devletçi politikalarda ya da Osmanl devletinintoplumsal ve siyasal yapsnda aramak indirgemeci bir tutum olacaktr. Dier bir deyile, Türkiyenin siyasal, ekonomik veaskeri açdan geri kalmasna yol açan nedenleri belirli bir tarihsel döneme atfetmek ya da belirli politikalarda aramak, çok

gerçekçi bir yaklam olmayacaktr.

Türkiyede bata politik alan (temsili demokrasi, eitlik, adalet, özgürlük, insan haklar vb.), olmak üzere toplumsal(sosyal, eitim, salk, kentleme vb.), ekonomik (isizlik, enflasyon, yoksulluk, yolsuzluk, gelir adaletsizlii vb.), alanlardayaanan çarpklk ve geri kalmln nedenleri hep ekonomik yetersizliklere balanlmtr. Ayn ekilde, ulusal ölçekli birsermayenin veya milli bir burjuva snfnn olamay da dier bir neden olarak gösterilmitir. Gelimi ülkelerin benzersorunlar am olmalarnn nedenleri ise, söz konusu bu ülkelerin yeterli ölçekte milli bir ekonomik yapya kavumuolmalarna balanlmtr. Çünkü ekonomik açdan gelimi olan bu ülkeler, benzer biçimde siyasal, askeri ve toplumsalrefah düzeylerini de artrmlardr.

Türkiyenin azgelimi olmasnn nedenlerine/gerekçelerine bakldnda, yukarda da deinildii gibi tarihsel-toplumsal,siyasal-kültürel ve yapsal-kurumsal nedenlerden kaynaklanan etkenlerin bu süreçte belirleyici bir rol oynad

8/3/2019 Türkiyede Burjuva Sınıfının Sosyal Profili

http://slidepdf.com/reader/full/tuerkiyede-burjuva-sinifinin-sosyal-profili 2/8

görülecektir. Bu etkenleri ortadan kaldrarak, milli bir ekonomi yaratma çabalarna girien ve ulusal bamszlekonomik bamszlkla edeer tutan Cumhuriyetçi kadrolar, bu anlamda önemli admlar atmlardr. Ancak, Cumhuriyetiktidarlarnn bu sürecin ilerliine ilikin güttükleri siyaset tarz (devlet bürokrasinin de içinde bulunduu ve devletingüdümünde mili bir iktisat modelinin kurulmak istenmesi) hedeflenen amaca ulatrmay engellemitir.

Yukarda da vurguland gibi, Cumhuriyetin ilk yllarnda milli burjuva yaratma hedefini sekteye uratan en önemlineden, Osmanl devletinin dayand bürokratik gelenein dünyada gelimekte olan kapitalizme eklemlenememesiolmutur. Bu konuda yaplan çalmalarn da gösterdii gibi, Osmanl devleti dier imparatorluklardan farkl olarak haracadayal bir ekonomik anlay benimsemi ve gelien dünya pazarna ayak uyduramamtr. Bununla birlikte Osmanlda

iktisat alan, çounlukla merkezi bir ura olarak görülmemi, ümmetin gayr- Müslim tebaasnn bir meguliyeti olarakele alnmtr. Çünkü Osmanl toplumu, piyasa ilemlerinden çok iktidar alanyla ilgilenmitir. Çünkü ktidar, zenginliktendaha deerli bir meta idi ve iktidar ticareti Osmanl sisteminin ayrt edici bir özellii (Mardin, 1999: 210) olarakgörmütür.

ktisadi faaliyetleri daha düük toplumsal katmanlarn (gayr-i Müslim ve özellikle reayann) meguliyeti olarak görenOsmanl Hanedan için en önemli sorun, iktidar besleyen asker ve vergilerin merkeze düzenli bir biçimde ulatrlmasolmutur. Böylece Osmanl yönetimi, fetihlerde elde ettii ganimetlerin artk birikimleriyle uzun yllar kendisinibesleyebilmitir. Ancak, XVIII. yüzyln sonlarna doru Kta Avrupasnda ortaya çkan endüstrileme ve kapitalizm olgusuOsmanlda devletin bizzat artk ticaretle itigal olmasn zorunlu klm ama bu konuda geç kalnd için verilen çabalarnetice vermemitir.

Osmanlnn geri kalmasnda, gelien pazar ekonomisine ve artan kapitalist üretim ilikilerine ayak uyduramamas yolaçmtr. Bu durum Osmanl Devletinde, hem Bat devletlerindeki parlamenter rejimi salam temellere oturtan, çatansnflarn belirledii bir toplumsal düzenin geliememesine hem de Batda sanayileme sonucu oluan ve giderek kendikart emekçi kitleleri oluturacak olan bir burjuva snf ve kültürünün de (Yücekök, 1997: 34) oluamamasna nedenolmutur.

Osmanl sosyal formasyonunda iktisadi faaliyetlerin devletin alan dnda braklmas sadece bu meguliyetin basit biretkinlik olarak görülmesi düüncesinden kaynaklanmamtr. Osmanlnn kendine özgü olan teokratik yönetimanlaynda merkeze kar yükselecek her türlü oluum, önü kesilmesi gereken bir çbann ba olarak görülmütür. Budurum sadece gayr- Müslimlerin iktisaden yükselmelerini salamam, ayn zamanda yerel topluluklarn sivil bir oluumayönelik eilimlerin önünün kesmesine de yol açmtr. Dolaysyla Osmanlnn yerli (Türk) tebaasndan olanlarn ticarifaaliyetlerde bulunma istemleri dorudan devlet nezaretinde engellenmitir.

Türklerin her ne kadar sava zamannda gerekli insan gücünü (asker) ve kendisine kiralanan topraklardan ödenmesigereken vergiyi düzenli biçimde merkeze ulatrmay baarmsa da özellikle XX. yüzyln balarna kadar imparatorluunekonomik yaamna, önemli ekonomik giriim sahipleri olarak katlmalarna engel olmutur. Bu iler yabanclara ya daTürk ve Müslüman olmayan aznlklara braklmtr. (Atay, 1996: 66) Gerçekten de Osmanlda ticaret bütünüyleimparatorluun gayri Müslim tebaasna ait bir meguliyet alan olarak alglanmtr.

Osmanlda iktisadi faaliyetlerin ve kapitalist giriimcilerin ecnebilerden olumas, modernleme sürecinde yaananteknolojik gelimelerin takip edilmesini de engellemitir. Bu durum, gayr- Müslim tebaasnn da iine gelmitir. Çünkügayr- Müslimler, hem devletin düük vergi sisteminden yararlanarak ülke içinde ayrcalkl bir konum elde edebiliyorlardhem de özellikle XIX. yüzyln balarnda ortaya çkan etnik milliyetçilik ve aznlklarn siyasal bamszlk taleplerine dedestek verebiliyorlard. Çökmekte olan bir imparatorluu kurtarmak veya bu yönde ekonomik yatrmlar yapmaolanana sahip gayr-i Müslimler, Osmanlnn kendilerine tand ticari ve hukuki ayrcalklardan yararlanarak daha çok

d ülkelerle ilikilerini gelitirmeye çalmlardr.

Aslnda, Rum ve Ermeni burjuvazisi siyasi amaçlarn Osmanl bütünü içinde gerçekletirmeyi istemi olsayd, JönTürklerin-ttihat ve Terakkinin- 19081918 deneyimi, bürokratik reformculuk yerine genç burjuvazinin hâkimiyeti altndakapitalist bir devlet kurulmasyla sonuçlanabilirdi. (Keyder, 2001: 11) Ekonomik yatrmlarn d ülkelerdedeerlendirmeye balayan gayr- Müslimlerin bu davranlar karsnda dönemin iktidar partisi, verilmi ayrcallar,ticaret ve gümrük sözlemelerini ve kapitülasyonlar tek yanl kaldrma karar ald. Buna ek olarak ulusal bir iktisadiyaplanma süreci balatlarak yerli bir burjuva snf yaratlmaya çalld. Bunun üzerine Rum ve Ermeni tüccarlar ülkedenayrlarak Osmanlnn o güne kadar sahip olduu iktisadi, siyasi ve ideolojik kazançlarn kaybetti. Bu durum, yaniMüslüman burjuvazinin güçsüzlüü, bürokrasinin korumasn ve devlet merkezli bir sosyal-ekonomik dönüümü kontroletmeye ve yönlendirmeye girimesini de mümkün kld. (Keyder: 11).

8/3/2019 Türkiyede Burjuva Sınıfının Sosyal Profili

http://slidepdf.com/reader/full/tuerkiyede-burjuva-sinifinin-sosyal-profili 3/8

Ancak her eye ramen milli patentli bir burjuva snfnn ortaya çkmamas ya da endüstri ve burjuva devrimlerinihazrlayan önkoullarn Osmanl mparatorluunda hiçbir zaman oluamamasn ne ülke içindeki gayr- Müslimlerinikircikli davranlarna ne de bütünüyle d ülkelerin Osmanl devleti üzerindeki emellerine balayabiliriz. Bu geliimin aslnedenlerini Türk Devletinin sosyal tarihsel oluumunda ve toplum yapsnda aramak gerekir (Steinhaus, 1995: 23).Osmanldan Cumhuriyete geçerken burjuva snfnn olamaynn altnda iki önemli neden yatmaktadr. Birincisi,tarmsal yapda büyük toprak yapsnn olmamas dolaysyla tarmsal yapnn bu özellii nedeniyle, gücünü srf devletteki konumuna borçlu olan bürokrasinin karsna, özerk bir toplumsal tabana dayanan toprak sahibi bir snfnçkmas mümkün deildi, kincisi, yabanc sermaye ile balantl bir oligari hâkimiyetin de olmamas. Bunun yerine

bürokrasi ile yeni gelien burjuva arasnda bir mücadele balad. (Keyder, 2001: 10).Burada öncelikli olarak alt çizilmesi gereken en önemli nokta; Türk feodalizminin ulusal burjuvazininkuvvetlenmesini/güçlenmesini önlediidir. Cumhuriyet dönemiyle birlikte ulusal karakterli bir burjuva snfn yaratmakiçin ya yeni kurumlarn oluturulmas ya da yeni bir iktisadi snfn yaratlmas gerekiyordu. Ancak bu konuda uygulananpolitikalar sonucunda, sanayi burjuvazisinden ziyade büyük toprak sahipleri ve bürokratlarn ittifakyla oluan clz birticaret burjuvazi ortaya çkmtr (Timur, 2003100)

Endüstriyel ve kültürel bir devrimi yaamam olan Osmanlnn Avrupadaki gibi bir burjuva snfnn olumasna yolaçacak sermaye temerküzüne de izin vermemitir. Dayand feodal sosyal düzen ve asker- bürokratlardan oluanyönetim mekanizmasyla Osmanl devleti, merkezin dnda geliebilecek periferi snfsal oluumlara imkân vermiyordu.Ayrca özerk bir ekonomik bamszla ve sivil bir siyasal bilince sahip burjuva kimliinin Osmanl toplumsalformasyonunda ortaya çkmas da mümkün deildi. Bunun dnda burjuva devrimi, aslnda imparatorluk örgütlenmesini

parçalayan radikal devrimci özelliiyle Osmanlnn dayand sosyal-kültürel ve sosyal-politik yapya da ters dümütür.Çünkü Burjuvazi, egemenliini pekitirdii her yerde, tüm feodal, ataerkil ve uhrevi ilikilere son vermi, insan doaüstlerine balayan feodal ilikiler karmaasn hunharca parçalam ve insanla insan arasnda yaln kiisel çkar ve nakdiödeme dnda hiçbir ba brakmamtr. (Marx-Engels: 4344)

Bu balamda Weberyan bir çözümleme yapmak gerekirse, Osmanl toplumunda yönetim sistemi, sekülerleememi,rasyonelleememi ve kurumsallaamam yar feodal sosyal bir düzene ve karizmatik bir liderin keyfi egemenliinedayanmtr. Bu yap, Osmanl toplumunda devletten bamsz sivil bir inisiyatifin geliimini engellemekle kalmam, aynzamanda kapitalizmin ve burjuva snfnn olumasna yol açacak gelimelere de engel olmutur. Oysa Bat Avrupadaburjuva-kapitalist düzeni hazrlayan sosyal-ekonomik ve ideolojik unsurlar daha feodalizm döneminde gelimeyebalamtr. Ayrca gittikçe kuvvetlenen burjuvazi, geleneksel düünce, yaam ve ekonomim biçimlerini etkisi altnaalmtr. Böylece burjuva devrimcilerine, var olan sosyal sistemi hukuk ve politikaya uygun bir biçimde örgütlemekdüüyordu. Oysa Türkiyede burjuva devlet, burjuva toplumundan önce domutur. (Steinhaus, 116) Onun için heralanda olduu gibi ekonomi alannda da devlet, belirleyici, dönütürücü ve yönlendirici bir rol oynamtr.

b) Gerek Osmanl, gerek Cumhuriyet dönemindeki iktidar seçkinleri, kendi varlk alanlarndan bamsz geliebilecek hertürlü sivil oluumlara kar durduundan, devletin dnda özerk bir giriimci snfn (burjuvann) ortaya çkmasnengellemiler. Böylece, Osmanlnn idari, mali ve siyasi yapsnn temelini oluturan miri toprak rejimi sayesindemerkezi güç, hinterland dnda geliebilecek özerk yaplara engel olmutur. Cumhuriyet rejimi ise var olmayan ama varklnmak istenen yeni bir iktisat snfn yine merkezi hegemonyann hinterland içinde kalarak yaratmaya çalmtr.

Osmanl mparatorluunda olduu gibi Cumhuriyet Türkiyesinde de devlet kültü dnda geliebilecek sivil oluumlarasempatiyle baklmamtr. Bu durum merkezin egemenliinde kurulan ilikilerin dnda geliebilecek özerk alanlarnortaya çkmasn engellemitir. ktidarn merkezkaç ilikilerinden kurtulabilen gruplar ise çareyi ülkeyi terk etmekte

bulmular. Çünkü Türk siyasal hayatnda merkezi iktidar, reaya ve tebaasna yaam hakkn baheden ve ayn zamandayaam alann snrlayan tek ve belirleyici güç olmutur.

ktidar oda dnda devletle toplum arasnda ara yaplarn ve sivil alanlarn oluturulamam olmas, Osmanldevletinin gelimesi önündeki en büyük engeli tekil etmitir. Aslnda devlet, saray-bürokrasisi egemenliinisürdürebilmek için, kendisinden bamsz geliebilecek her unsuru ezerken, yalnz geliebilecek bir burjuvaziye set çekmiolmuyordu, ayn zamanda o burjuvazinin topluma kazandraca sanayilemeyi ve teknolojiyi de öldürüyordu. (Aydn,2000: 257)

Hâlbuki Avrupada gerçekleen sermaye birikimi, hem sivil bir toplumun ortaya çkmasna hem de sanayilemeninnimetlerinden yararlanan sosyal bir devletin olumasna zemin hazrlamtr. Ayn ekilde, ticaret burjuvazisi bir yandasiyasal iktidarn tahakkümünü snrlarken, dier yanda özgür ticaret merkezlerinin ortaya çkmasna da öncülük etmitir.

8/3/2019 Türkiyede Burjuva Sınıfının Sosyal Profili

http://slidepdf.com/reader/full/tuerkiyede-burjuva-sinifinin-sosyal-profili 4/8

Oysa Osmanlda devlet-bürokrasi ve saray çevresi, iktisadi birikime ve art deere el koyarak bamsz burjuva snfnnortaya çkmasna müsaade etmemitir. Bu yöndeki giriimler, sert askeri müdahalelerle engellenmeye çallmtr.

Batda, devlet-toplum, iktidar-muhalefet ve asker-sivil gruplar arasnda yaanan ilikiler, karlkl konsensüs temeliüzerine biçimlenmitir. Batda devlet, toplumun can ve mal güvenliini korumak ve kollamakla mükellefken, Osmanldabu haklar devletin kullarna bahedebilecei ayrcalklar olarak görülmütür. Nitekim Osmanl yönetimi ümmetinin can vemal güvenliini ancak Tanzimat Fermanyla (1839) bahetmitir. Benzer biçimde Batda devlet, toplumun jandarmalnyaparken Osmanlda reaya, devletin jandarmaln yapmtr.

Cumhuriyet, Osmanldan devrald bu miras, yani geleneksel idari ve kurumsal yapy aynen muhafaza ederek, merkeziktidar anlayn daha kat biçimde uygulad. Batda yönetsel ve kurumsal mekanizmalar devletin önceliindegelimedii gibi burjuva snf da devletin güdümünde ileyen bir projenin sonucu olarak ortaya çkmad. Tam tersineBatda Aydnlanma felsefesiyle balayan sekürlerleme ve modernleme, insan aklnn kaynaklarn metodolojik birekilde kullanmay örenen (Pernoud, 1991: 84) özgür birey profilini ortaya çkard. Çünkü Batda siyasal yaamnçerçevesi de dâhil olmak üzere tüm alanlarda kapitalist bir örgütlenme mant hâkim olmutur. Baka bir deyile, Battoplumlarnda ekonomik kerte tartmasz bir belirleyicilie/öncelie sahipken, Osmanldan balamak üzere Cumhuriyetdöneminde de bu belirleyicilik ve öncelik sras siyasi alanda odaklanmtr.

Bu durum doal olarak temel üretim arac olan toprakta özel mülkiyeti dlayan bir sahiplenme biçimini zorunluklmtr. (Bakaya, 1999: 99) Bugün, Anadolu burjuvazisinden söz edemeyiimizin en önemli nedeni de, özel mülkiyetedayanan bir toprak rejiminin yaratlamam olmasdr. Gerçekten de gerek Osmanl, gerekse Cumhuriyet döneminde

uygulanan tarm politikalarnda özel mülkiyet yok saylmtr. Devlet, her eyin mutlak sahibi olduu gibi tarmarazilerinin ve toprak mülkiyetinin de sahibi sfatyla hareket etmitir. Tek parti döneminde Aar vergisinin kaldrlmassonrasnda gündeme gelen toprak reformu meselesinde milletvekilleri arasnda ciddi antagonizmalar yaanmtr. Çünküyaplmas düünülen reformlarda köylü snfna toprak verilmesi yönünde bir tasarya kar toprak oligarisinin sertmuhalefetiyle karlalmtr. Bu açdan Türkiyedeki toprak reformu tarihi ackldr. Toprak reformu giriimlerinintamam, programlarn etkisizlii ya da krsal kesim toprak aalarnn ya da politik temsilcilerinin engellemeleri sonucundabaarsz olmutur. Toprak sahiplii, öteki sermaye holdingleri, toplumsal aar ve ülkedeki firmalarn, mali ve politik karaorganlarnn kurumsal örüntüleri hakknda mikro düzeyde hemen hiç bilgi de bulunmamaktadr. (Lindisfarne, 2002: 100

Özerk bir burjuva snf ve farkllamam bir sosyal yapnn otoriter kültürüne sahip Osmanl mparatorluunda toprakmülkiyetinin bizzat devlet tekelinde kalmas ve bu tekelin Cumhuriyet dönemine de sirayet etmesi, geni topraklara sahipyerel otoritelerin (Aa, eraf, milletvekili) etkenliini artrmtr. Dolaysyla özel mülkiyeti dlayan bir politik sürecin

getirdii oligari düzenden en çok nemalanan snflarn banda hem devlet bürokrasisi (asker-sivil) hem de yöresel güçlegelmitir.

Çounlukla azgelimi toplumlarda gördüümüz bu durumun ortaya çkartt en önemli sonuçlardan biri; devletmekanizmasnn balca iki güç (merkezi iktidar elitleri, çevresel sermaye gruplar) tarafndan yönetilmi olmas ve toprakmülkiyeti ile egemen sosyal snflarn genelde siyasi ve askeri kesimlerin elinde toplanm bulunmasdr (Laroque, 1969:21). Marxn çok önceleri söyledii gibi iktidar sultas, belirli snfsal gruplarn tekelinde ileyen bir mekanizmayadönütüü anda emek ve sermaye çelikisi de genileyip younlaacaktr. Bu sürece girildii anda devlet iktidar, giderekbir snfn egemenlik aygtnn toplumu kontrol altna almak için örgütlenmi bir kamu gücü niteliine de bürünmeyebalayacaktr. (Durand, 2002: 78). Nitekim Türkiyede iktidardaki partiler; devleti, toplumu ihya eden akn bir güç,devlet olanaklarnn da yönetici snfn çkarna hizmet eden siyasi bir güç olarak görmülerdir Ancak bu amaca doruatlan her admda iktidar güçlerinin akrabala dayal ilikiler belirleyici olmutur. Dolaysyla Türkiyede iktidar olmak

veya iktidara yakn durmak, köe dönmenin (iktisadi zenginliin) de ilk admn oluturmutur.c) Türkiyede ulus devletin kurucu kadrolar, güçlerini burjuva snfndan deil, göbek bayla balandklar bürokratikdevlet geleneinden almlardr. Çünkü Türkiyede burjuva devlet, burjuva toplumundan önce domutur. Bununlabirlikte geç modernleen ülkelerde milli bir ekonomi yaratmay hedefleyen devletçilik politikas, Türkiyede devletikurtarmak suretiyle mevcut düzeni devam ettirmek eklinde anlalmtr.

Türkiye toplumunda devleti önceleyen düünce/yap bir sosyal formasyonun kültürel kodlaryla çözümlenemeyecekkadar girift ve karmaktr. Onun için sorun sadece devletin niçin her konuda olduu gibi ekonomi üzerinde de tasalluttabulunmak istemesi olay deil, devletin, topluma intizam verirken niçin toplumsal bir mühendisliin uygulamalarndanyola çkmak istemesi önemlidir. üphesiz ki iktisadi bamlln siyasi bamll getireceini iyi hesaplayan Cumhuriyetçikadrolar, bu gerçekten yol çkarak, daha sonra sosyal kalknmann anahtar rolünü oynayacak ve özel sektörün geliip

8/3/2019 Türkiyede Burjuva Sınıfının Sosyal Profili

http://slidepdf.com/reader/full/tuerkiyede-burjuva-sinifinin-sosyal-profili 5/8

güçlenmesine yol açacak (Timur, 1997: 124) Anadolu patentli milli bir burjuvazi (Yerasimos, 1992: 35) yaratmnöngörmülerdi. Ancak yeterli sermaye birikiminin olmamas ve ticaret burjuvazisinin gayr Müslimlerin elinde olmas,devlet eliyle yerli bir sanayici snfnn ortaya çkarmasn zorunlu klmtr (Cem, 1989: 279).

ktidarn, bürokrat ve asker kanad eliyle yaratmaya çalt yeni burjuva snf devlet olanaklarn ardna kadarkullanmaktan çekinmemitir. Bürokratlarn tümü, ne geni toprak mülkiyetine sahip soylu ailelerden ne de kapitalizmebulam zengin aile çocuklarndan, çou da devlet memurlar snfndan ve daha çok büyük kentlerde yaayan orta snf ailelerden geliyordu (Hüsnü, 1975: 14). Dolaysyla üretim araçlarn kontrol etmenin sadece siyasi kontrolü getirmediin(Giddens, 1999: 32) gören asker ve sivil bürokratlar, Marxvari bir deyile, egemen snfn, sadece maddi üretim araçlarn

(nesneleri) deil, ayn zamanda zihinsel üretim araçlarn da (fikirlerini) kontrol eder esprisine iyi vakf olmulard.

Tarih boyunca, her yönetici snf kendi çkarn toplumun tüm çkarym gibi yanstmaya gayret göstermitir. Bunun içindevletin bütün ideolojik aygtlarn kullanmakta hiç bir saknca görmemilerdir. Çünkü onlara göre aslnda yaplanlartoplumun gelimesi, refaha ulamas içindir. Özellikle devletin kurucu kadrolar, siyasi düzlemdeki hareket alanylayetinmeyip, ayrca ekonomi üzerinde de söz sahibi olmaya çalrlar. Çünkü ancak ekonomiyi kontrol ederlerse kiilerinyeni ulusal birime sadakati için gerekli maddi koullar tam olarak salanabilirdi. (Keyder, 2004: 30)

Nitekim Cumhuriyetin ilk yllarnda Yusuf Akçura Jön Türk entelektüelleri için u uyarda bulunuyordu: Eer TürklerAvrupa kapitalizminden yararlanarak kendi içlerinden bir burjuva snf çkarmay baaramazlarsa, sadece köylülerden vememurlardan oluan bir toplumun yaama ans çok zayf olur. Modern devletin temeli burjuva snfdr. Çada refahdevletleri, burjuvazinin, iadamlar ve bankerlerin omuzlar üzerinde var olur. Türkiyedeki ulusal uyan Türk

burjuvazisinin douunun balangcdr. Ve Türk burjuvazisinin doal geliimi, eer kesintiye uramakszn sürerse, TürkDevletinin salam biçimde kurulmasnn garanti edilmi olduunu söyleyebiliriz. (Ahmad, 1995: 67)

Cumhuriyetçi elitler, Türk burjuvazisini desteklemek ve böylece devletten beslenen bürokrat, sivil asker snfn çkarngaranti altna almak için devletçilik politikasn bir araç olarak kullanmlardr. Tekelci kapitalizmin çkaryla da uyuan bupolitika sonucu Türkiyede kaba hatlaryla üç farkl mülkiyet -Bat ve Güney Anadolu ile ç Anadolunun baz kesimlerindekapitalist mülkiyet, Orta ve Kuzey Anadolunun baz kesimlerinde küçük özel mülkiyet ile Dou ve Güneydou Anadoludada feodal mülkiyet-biçimi (Fiek, 1969: 104) ortaya çkmtr.

Devletçilik politikasnn bir sonucu olarak ortaya çkan bu farkl mülkiyet ilikileri ve beraberinde ortaya çkan bölgeleraras gelimilik farklar bu süreçte bir türlü kapatlamamtr. Çünkü yönetim kadrolarnca devletçilik, üretimdegerçekletirilmesi gereken toptan bir kalknma programnn ad olarak deil, egemenlerin snfsal çkarlarn önceleyen vebu temelde bir iktisadi düzenin kurulmasn salayan politikann ad olmutur. Bu açdan Türkiyede devletçilik, esasen

toplumdaki her türlü dinamiin devlet denetimi ve gözetimi altnda gerçekletii, her toplumsal gelimenin devletinüstün çkarlar açsndan deerlendirildii, devlet d hiçbir toplumsal olgunun özerk meruiyetinin tannmad bütüncülbir siyasal dünya (nsel, 1995: 14) tasavvuru olmutur. Nitekim Türkiyede devletçilik politikas devlet kapitalizmi vedevlet liberalizmi eklinde ilev görmütür. Tekelinin de yerinde belirttii gibi, Türkiyede özellikle 1930lu tek partidöneminde uygulanan devletçilik ilkesinde liberal devletçilik yorumunda olduu gibi geçici bir süre için raz olunan ikincilbir çözüm deil, sürekli olarak ekonomide birincil önemi olacak bir çözüm diye düünülmütür (Tekeli-lkin,1982: 106).Dolaysyla devletçilik ilkesi, özel teebbüsün yetersizliklerini giderici ve özel teebbüsün güçlendirilmesiyle birlikte terkedilmesi gereken bir geçici zorunluluk olarak alglanmamtr.

Babakan smet nönünün 1930da yapt konumada yapt u deerlendirme, devletin liberal ekonomiden ziyadedevletçilikten ne anladn ortaya koyuyordu. Liberalizm nazariyat, bu memleketin güç anlayaca bir eydir () Biziktisadiyatta hakikaten mutedil devletçiyiz. Bizi bu istikamete sevk eden bu memleketin ihtiyac ve bu milletin ftri

temayülüdür. Herkes ve her yer, hazineden çare arar. Elektrii yaplmayan ehir, liman fena olan yer, suyu akmayan köyi bulamayan adam hükümeti kabahatli bulur. Mutedil devletçi olarak halkn temayül atna ve isteklerine yetiemiyoruzdiye kusurluyuz. Devletçilikten büsbütün vazgeçip, her nimeti sermayedarlarn faaliyetlerinden beklemek kabahat! Bumemleketin anlayaca bir ey deildir (Aydemir, 1996: 335336, aktaran, nsel, 1996: 99).

nönünün hakl olarak dile getirdii bu realitenin altnda yatan asl neden, yukarda da deindiimiz gibi hem Osmanldahem de Cumhuriyet döneminde devletten bamsz bir zengin kesimin/snfn var olmamasdr. Osmanldan balamaküzere snf oluumu tarzmza bakldnda siyasi ve ideolojik belirlemelerin iktisadi zeminde kesitii karmak bir süreçiçinde gerçekletii görülecektir. Türk toplumunun snf haritasna bakldnda üç tür kesimden söz edilebilir. Bunlargenellikle ya topra olmayan, kiralk olarak kendilerine bahedilen topraklarda vergi vermek kouluyla geçimini yapanfakir köylüler veya özel mülkiyeti olmayan sadece devlete göbek bayla bal memurlar (bürokratlar) ve bu iki kesim

8/3/2019 Türkiyede Burjuva Sınıfının Sosyal Profili

http://slidepdf.com/reader/full/tuerkiyede-burjuva-sinifinin-sosyal-profili 6/8

arasnda tam da nereye oturtabileceimizden emin olamadmz komprador (arac) bir snftan söz edilebilir (Keyder,2001: 37).

Türk toplumunda köylüyü bir snf olarak saymazsak ve devlet seçkinlerini de komprador bir grup içinde deerlendirirsekgerçek anlamda bir snftan söz edemeyiz. Nitekim Mustafa Kemalin Sovyet elçisi Aralova hitaben söyledii, Türkiyedesnflar yok Türkiyede içi snf yok, çünkü gelimi bir sanayimiz yok. Bizim burjuvazimizi ise henüz burjuva snf halinegetirmek gerekiyor. Ticaretimiz çok clz, çünkü sermayemiz yok (Ahmad, 1985: 215) sözleri bu gerçei dile getiriyor.

d) Türkiyede milli burjuva yaratma projesi, sanld gibi milli sermayeyi artran, özel teebbüsü harekete geçiren ve

ulusal kökenli ekonomik bir düzenin alt yapsn oluturan kamusal hedeflerden ziyade, asker ve sivil bürokrasisininpalazlanmasn salayacak türden özel giriimler içerdii görülecektir. Nitekim devletçilik ilkesi ad altnda yaplanuygulamalar aslnda bu hedefi amaçlamtr.

Geç modernleen ülkeler, özel giriimi özendirmek ve milli bir ekonomik anlay oluturmak için devlet güdümlüpolitikalara bavurmular. Ancak bu durum, palyatif bir önlem olarak görülmütür. Özel sermaye gelitikten sonra devletesas alanna (yasama, yürütme, yarg) çekilerek ekonomik faaliyetleri liberal ekonominin ileyiine brakmtr. Nitekimgeç modernleen Almanya, talya ve Japonyada süreç böyle ilemitir. Özellikle Almanya, II. Dünya Savandan sonrayerle bir olan ekonomisini ayaa kaldrmak için Listçi milli ekonomi politikasn, anti liberal ve himayeye dayal devletmerkezli bir ekonomik seferberlie girimitir. Benzer biçimde gerek talyada, gerek Japonyada (özellikle Mejidönemindeki uygulamalar) devletin ekonomiye olan müdahalesini anlalr klmaktadr. Ancak yukarda da deinmeyeçaltmz gibi bu müdahaleler milli burjuvay yaratmakla sona eren bir ara dönem uygulamas olmu, sonrasnda

devlet ekonomi alanndan elini eteini çekmitir.Türkiyede de geç modernleen ülkeler gibi devlet, bizzat ekonomik faaliyetleri düzenlerken, milli bir burjuva snf veulusal bir ekonomi retoriinin arkasna snmtr. Ancak görünen odur ki devlet elitleri, esasen kendileri devletsrtndan burjuvalamak istemilerdir. Bu amaca ulamak için uygulamaya konulan politikalar, Osmanlnn sondönemlerinde iktidara el koyan ttihat ve Terakki Partisiyle balamtr. Milli bir ekonomi felsefesini ilk kez dile getirenttihatçlar, bu alanda önemli çabalar içinde bulunmulardr. Döneminin on yllk iktidarnda ttihat ve Terakki (19081918), yabanc irketlere tannan ayrcalklar, kapitülasyonlar kaldrd, yeni i kollarnn açlmasn salamak amacylamesleki eitim okullarn açtrd, milli bir banka kurdurdular.

ttihat ve Terakki döneminde uygulanan bu politikalarda devlet bürokrasisi bizzat öncülük ilevini gördü. Milli irketlerad altnda ekonomik ileri bizzat üstlendi. Çou zaman mahalli ttihat ve Terakki Tekilatn üyeleri ile bu irketlerinortaklar ayn kiiydiler. Hükümet bu gibi teebbüsleri desteklerken, parti tekilat ile yeni ortaya çkan milli burjuvazi

ebekesinin birbiriyle özdelemesini salad. Böylece, Osmanl bürokrasinin ekonomi üzerinde siyasi kontrol kurmaideali sava döneminde gerçekleti (Keyder, 2001: 91).

Osmanl mparatorluunun ticari ve finanssal sermayenin çou Ermenilerin, Yahudilerin ve Rumlarn elindeydi. Devletlemali açdan ibirliine giren bu gruplar dünya ekonomisine eklemlenecek kadar güçlenmilerdi. Bat Anadolu, Balkanlarve Kuzey Afrikada, Ermeniler, Yahudiler, Levantenler veya yabanclara kyasla, Rumlar gelien devlet-d arenaya dahafazla hâkimdi. (Kasaba, 2005: 135). Ancak, ttihat ve Terakkinin iktidara gelmesi ve ekonomiyi milliletirilmeyeçalmas, aznlklarn elindeki ticari hegemonyay krmtr. Hatta ticaret, bu yabanc ve gayrimüslim ellerden alnarakMüslüman-Türk unsurlara (Toprak, 1995: 7) verilemeye çallmtr. Cumhuriyet Dönemiyle birlikte ticarete atlan buyeni Müslüman-Türk unsurlar milli bir burjuva snfna dönüeceklerdi. Fakat Bu yeni burjuvazi devletçi olmalyd, yanivarl dorudan doruya devlet tarafndan yaratlan maddi olanaklara baml olmalyd. Devletin dorudan etki alaniçinde kalmal ve kendisine gösterilen yerin dna çkmamalyd. adamlarnn yan sra sivil ve asker bürokratlarn bir

bölümü de bir süre sonra ekonomik etkinlikler içinde yer aldlar ve bu yeni giriimci snf güçlendirdiler. (nsel, 1996:138). Devlet seçkinlerinin bu niyetini ifa eden en güzel örneklerden biri Türkiye Bankasnn kuruluunun öyküsündegörebiliriz.

1924te Bankasnn kurulmas devletin ekonomi felsefesini sembolize ediyordu. Banka Atatürkün önerisiyle kuruldu.Amaç hem yabanc bankalarla hem de stanbulda hala çok güçlü olan Gayr Müslim kapitalistlerle rekabet edebilecekulusal bir mali kurum oluturmakt. Kemalist seçkinlerin, Atatürkün de içlerinde bulunduu en önde giden baz üyeleri bgiriime ortak oldular ve giriimi örgütleme görevi, bütün i topluluunun güven duyduu Celal Bayara verildi. Bankasözel çkar gruplar lehine çeitli ekonomik faaliyetler yürüten irketler araclyla etkin bir lobi ve i çevreleriylehükümet arasnda bir arac olarak faaliyete balad. Aslnda banka ile devlet arasnda öylesine bir ortak yaam ilikisivard ki, Bankas genellikle politikaclarn bankas alarak betimleniyordu (Ahmad,1995: 138).

8/3/2019 Türkiyede Burjuva Sınıfının Sosyal Profili

http://slidepdf.com/reader/full/tuerkiyede-burjuva-sinifinin-sosyal-profili 7/8

Tek parti dönemi sonrasnda iktidara gelen Demokrat Partililer de bürokratlarla ibirlii içinde yerli bir burjuva snfyaratma çabasna destek vermilerdir. Yabanc sermaye ile giriilen ortaklklar sonucu Türkiyede komprador birburjuva snf yaratld. Bir eraf ve toprak aalar partisi görünümü veren Demokratlar, zengin toprak sahipleri veiadamlarnn çkarlarn önceleyen bir siyaset izledi. Nitekim on yl iktidarda kalan Demokrat Partisinin Türkiyeyiyabanclarla birlikte ham madde pazar haline getirerek kalkndrma politikasnn sonucu olarak birkaç ylda binlercetraktör, parça durumu düünülmeden, yurda sokulmaya baland. 1950de 16.885 olan traktör says 1955de 40.000e,1957de 44.000e yükseldi. Bu traktörler yabanc sermayenin destei ile yurda sokuldu ve %80i toprak aalarna, artakalan da dier toprak sahiplerine verildi (Türk, 1970: 54).

2. Sonuç

Türkiyede, Osmanl imparatorluunun dayand haraçç ekonomik düzen nedeniyle devletten bamsz snfsal yaplarortaya çkamamtr. Sanayilemenin yaratt kapitalist üretim ilikilerine eklemlenemeyen Osmanl, kendi içinde birburjuva snfnn oluumuna da izin vermemitir. Cumhuriyete tevarüs eden bu geleneksel iktisadi anlay devletin bataekonomi olmak üzere, sosyal, siyasal ve kültürel dünyay yeniden tanzim etmeye zorlamtr. Bu süreçte oluturulmayaçallan milli iktisat doktrini ve yerli burjuva snf, sivil ve askeri bürokrasi içinden çkmtr. Nihayetinde Türkiyedeendüstrileme, kapitalizm ve pazar ekonomisi gerçekleemedii için bu verili koullarn sonucu olan burjuva snf daoluamamtr. Oluturulan, oluturulmak istenen burjuvazi ise, ancak devlet menei türedi bir snf olabilmitir.

Kaynakça

Ahmad, F. (1985), Kemalist Türkiyede deoloji Aray 1919-1939, ttihatçlktan Kemalizme, (Çev.: F.Berktay), Kaynak

Yaynlar, stanbul.

Ahmad, F. (1995), Modern Türkiyenin Oluumu, (Çev.: Y.Alogan), Sarmal Yaynlar, stanbul.

Atay, F.R. (1996), Atatürkçülük Nedir?, stanbul, aktaran, Mardin . (1997), Türkiyede Toplum ve Siyaset, letiimYaynlar, stanbul.

Aydn, E. (2000), Osmanl Gerçei Nizam Âlemin Gayri Resmi Tarihi, Cumhuriyet Yaynlar, stanbul.

Bakaya, F. (1999), Yediyüz, Ütopya Yaynlar, stanbul.

Cem, . (1989), Türkiyede Geri Kalmln Tarihi, Cem Yaynevi, stanbul.

Durand, J.P. (2002), Marxn Sosyolojisi, (Çev.: A.Akta), Birikim Yay., stanbul.

Fiek, K. (1969), Türkiyede Kapitalizmin Gelimesi ve çi Snf, Doan Yaynevi, Ankara.Giddens, A. (1999), leri Toplumlarn Snf Yaps, (Çev.: Ö.Baldk), Birey Yaynclk, stanbul.

Hüsnü, . (1975), Türkiyede Snflar, Ülke Yaynlar, Ankara.

nsel, A. (1995), Türkiye Toplumunun Bunalm, Birikim Yaynlar, stanbul.

nsel, A. (1996), Düzen ve Kalknma Kskacnda Türkiye, (Çev.: A. Sönmezay), Ayrnt Yaynlar, stanbul.

Kasaba, R. (2005), Dünya, mparatorluk ve Toplum: Osmanl Yazlar, (Çev. B. Büyükkal), Kitap Yaynevi, stanbul.

Keyder, Ç. (2001), Türkiyede Snflar ve Devlet, letiim Yaynlar, stanbul.

Keyder, Ç. (2004), Ulusal Kalknmacln flas, Metis Yaynlar, stanbul.

Laroque, P. (1969), Sosyal Snflar, (Çev. Y.Gürbüz), Remzi Kitabevi, stanbul.

Lindisfarne, N. (2002), Elhamdülillah Laikiz, (Çev.: S. Somuncuolu), letiim Yaynlar, stanbul.

Mardin, . (1999), Türk Modernlemesi, letiim Yaynlar, stanbul.

Marx, K.-Engels F, Manifesto, op.cit., aktaran, Yücekök A. (1997), Dinin Siyasallamas, Din-Devlet likilerinde TürkiyeDeneyimi, Afa Yaynclk, stanbul.

Pernoud, R. (1991), Burjuvazi, letiim Yaynlar, stanbul.

Steinhaus, K. (1995), Atatürk Sosyolojisi, (Çev.: M.Akta), Sarmal Yay., stanbul.

Tekeli, .-lkin, S. (1982), Uygulamaya Geçerken Türkiyede Devletçilik Oluumu,

8/3/2019 Türkiyede Burjuva Sınıfının Sosyal Profili

http://slidepdf.com/reader/full/tuerkiyede-burjuva-sinifinin-sosyal-profili 8/8

ODTÜ Türkiye Belgesel ktisat Tarihi Serisi, No: 3, Ankara, aktaran, Köker, L. (1999), Modernleme, Kemalizm veDemokrasi, letiim Yaynlar, stanbul.

Timur, T. (1997), Türk Devrimi ve Sonras, mge Kitabevi, Ankara.

Timur, T. (2003), Türkiyede Çok Partili Hayata Geçi, mge Kitabevi, Ankara.

Toprak, Z. (1995), Türkiyede Ekonomi ve Toplum (19081950) : Milli ktisat-Milli Burjuvazi, Tarih Vakf Yurt Yaynlar,stanbul.

Türk, . (1970), Türk Toplumunda Sosyal Snflar, Öncü Kitapevi, stanbul.Yerasimos, S. (1992), Azgelimilik Sürecinde Türkiye III, (Çev.: B. Kuzucu), Belge Yaynlar, stanbul.

Yücekök, A. (1997), Dinin Siyasallamas, Din-Devlet likilerinde Türkiye Deneyimi, Afa Yaynclk, stanbul.