türkdinmûsikîsiderslerinineğitimve Öğretimproblemlerive ... · lında başlamıştır....

21
Journal of Islamic Research 2015;26(1) 24 Türk Din Mûsikîsi Derslerinin Eğitim ve Öğretim Problemleri ve Çözüm Yolları ile İlgili Bazı Düşünceler ÖZET İlâhiyat Fakültelerinde çeşitli bölümlerde ve muhtelif sınıflarda halen seçmeli ve zorunlu olarak okutulmakta olan Türk Din Mûsikîsi Derslerinin yarım asra yakın bir mazisi vardır. Fakül- teler içerisinde eğitim öğretime başlama tarihini esas alırsak, Ankara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi bunların en kıdemlisi durumundadır. Adı geçen Fakültede bu dersin öğretimi 1968-69 öğretim yı- lında başlamıştır. Eğitim-öğretimi 47 yıldır devam eden bu ders, halen de okutulmaya devam et- mektedir. Mayıs 1988 tarihinde Araştırma Görevlisi olarak başladığımız Fakültemizde, çeşitli akademik kariyerlerden geçerek bugünlere geldiğimizi belirtirsek, özellikle 16 yılımız dersin öğre- tim üyesi ve Anabilim Dalı Başkanı olarak geçmiştir. Toplam 27 yıl devam eden bir zaman içinde, bu dersin eğitim ve öğretiminde gördüğümüz eksiklikleri ortaya koymak ve gereken tedbirlerin alınmasını sağlamak amacıyla meslektaşlarımızı bir çalıştaya hazırlamak istiyoruz. Bu sebeple başta dersin müfredatını oluşturmak en önemli bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır. Daha sonra çeşitli aşamalarda bu dersin ders kitaplarının oluşturulmasından tutun, dersin verimliliğini artıracak bütün faaliyetlere kadar yapılabilecek her ne varsa tartışılmalı ve dersin öğretim üyeleri ile birlikte görü- şülmeli ve karara varılmalıdır diye düşünüyoruz. Bu amaçla hazırladığımız makalemizin, dersin öğ- retiminde azami istifadenin elde edilmesini sağlamak için, alanın uzmanlarını harekete geçireceğine ve olumlu diyalogların sağlanmasına vesile olacağına inanıyor, bunu içtenlikle umuyor ve temenni ediyoruz. Anahtar Kelimeler: Türk din mûsikîsi derslerinin problemleri, dini mûsikî ve problemleri; dini mûsikî öğretimi, din ve müzik, müzik eğitimi, eğitim ve müzik ABSTRACT Turkish Religious Music which has been taught either as a compulsory or an elective course in the curricula of the Faculties of Divinity of Turkey, has about a history of almost half a century. Amongst those faculties, the one which belongs to the University of Ankara is, in fact, the most experienced; as for, this course commenced in 1968-69. The Academic curriculum of 1968-69, that is to say, this very course has been taught in this Faculty for 47 years. However, I commenced in that Faculty as a research-assistant in 1988 in this Discipline. Having had all required academic qualifications, and of course practical experience, I intend to raise all possible relevant issues as well as problems with reference to teaching of this course; and bring them to the attention of fellow members of academic staff, in a scholarly environment. Thus, I believe that this article has, partic- ularly been designed to attract the scholarly considerations of my fellow academicians, in the hope of overcoming all relevant obstacles in our struggle to teach this course in more convenient and bet- ter educational environment. Key Words: The problems of turkish religious music as a discipline; religious music and its problems, education of religious music, religion and music, education of music Journal of Islamic Research 2015;26(1):24-44 Bayram AKDOĞAN a a Türk Din Mûsikîsi AD, Ankara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi, Ankara Geliş Tarihi/Received: 05.01.2016 Kabul Tarihi/Accepted: 05.01.2016 Yazışma Adresi/Correspondence: Bayram AKDOĞAN Ankara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi, Türk Din Mûsikîsi AD, Ankara, TÜRKİYE/TURKEY [email protected] Copyright © 2015 by İslâmî Araştırmalar ARAŞTIRMA VE İNCELEME

Upload: others

Post on 18-Jan-2020

12 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: TürkDinMûsikîsiDerslerininEğitimve ÖğretimProblemlerive ... · lında başlamıştır. Eğitim-öğretimi 47 yıldır devam eden bu ders, halen de okutulmaya devam et-mektedir

Journal of Islamic Research 2015;26(1)

24

Türk Din Mûsikîsi Derslerinin Eğitim veÖğretim Problemleri ve

Çözüm Yolları ile İlgili Bazı Düşünceler

ÖÖZZEETT İlâhiyat Fakültelerinde çeşitli bölümlerde ve muhtelif sınıflarda halen seçmeli ve zorunluolarak okutulmakta olan Türk Din Mûsikîsi Derslerinin yarım asra yakın bir mazisi vardır. Fakül-teler içerisinde eğitim öğretime başlama tarihini esas alırsak, Ankara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesibunların en kıdemlisi durumundadır. Adı geçen Fakültede bu dersin öğretimi 1968-69 öğretim yı-lında başlamıştır. Eğitim-öğretimi 47 yıldır devam eden bu ders, halen de okutulmaya devam et-mektedir. Mayıs 1988 tarihinde Araştırma Görevlisi olarak başladığımız Fakültemizde, çeşitliakademik kariyerlerden geçerek bugünlere geldiğimizi belirtirsek, özellikle 16 yılımız dersin öğre-tim üyesi ve Anabilim Dalı Başkanı olarak geçmiştir. Toplam 27 yıl devam eden bir zaman içinde,bu dersin eğitim ve öğretiminde gördüğümüz eksiklikleri ortaya koymak ve gereken tedbirlerinalınmasını sağlamak amacıyla meslektaşlarımızı bir çalıştaya hazırlamak istiyoruz. Bu sebeple baştadersin müfredatını oluşturmak en önemli bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır. Daha sonra çeşitliaşamalarda bu dersin ders kitaplarının oluşturulmasından tutun, dersin verimliliğini artıracak bütünfaaliyetlere kadar yapılabilecek her ne varsa tartışılmalı ve dersin öğretim üyeleri ile birlikte görü-şülmeli ve karara varılmalıdır diye düşünüyoruz. Bu amaçla hazırladığımız makalemizin, dersin öğ-retiminde azami istifadenin elde edilmesini sağlamak için, alanın uzmanlarını harekete geçireceğineve olumlu diyalogların sağlanmasına vesile olacağına inanıyor, bunu içtenlikle umuyor ve temenniediyoruz.

AAnnaahh ttaarr KKee llii mmee lleerr:: Türk din mûsikîsi derslerinin problemleri, dini mûsikî ve problemleri; dini mûsikî öğretimi, din ve müzik, müzik eğitimi, eğitim ve müzik

AABBSS TTRRAACCTT Turkish Religious Music which has been taught either as a compulsory or an electivecourse in the curricula of the Faculties of Divinity of Turkey, has about a history of almost half acentury. Amongst those faculties, the one which belongs to the University of Ankara is, in fact, themost experienced; as for, this course commenced in 1968-69. The Academic curriculum of 1968-69,that is to say, this very course has been taught in this Faculty for 47 years. However, I commencedin that Faculty as a research-assistant in 1988 in this Discipline. Having had all required academicqualifications, and of course practical experience, I intend to raise all possible relevant issues as wellas problems with reference to teaching of this course; and bring them to the attention of fellowmembers of academic staff, in a scholarly environment. Thus, I believe that this article has, partic-ularly been designed to attract the scholarly considerations of my fellow academicians, in the hopeof overcoming all relevant obstacles in our struggle to teach this course in more convenient and bet-ter educational environment.

KKeeyy WWoorrddss:: The problems of turkish religious music as a discipline; religious music and its problems, education of religious music, religion and music, education of music

JJoouurrnnaall ooff IIssllaammiicc RReesseeaarrcchh 22001155;;2266((11))::2244--4444

Bayram AKDOĞANa

aTürk Din Mûsikîsi AD, Ankara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi,Ankara

Ge liş Ta ri hi/Re ce i ved: 05.01.2016 Ka bul Ta ri hi/Ac cep ted: 05.01.2016

Ya zış ma Ad re si/Cor res pon den ce:Bayram AKDOĞAN Ankara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi,Türk Din Mûsikîsi AD, Ankara,TÜRKİYE/[email protected]

Copyright © 2015 by İslâmî Araştırmalar

ARAŞTIRMA VE İNCELEME

Page 2: TürkDinMûsikîsiDerslerininEğitimve ÖğretimProblemlerive ... · lında başlamıştır. Eğitim-öğretimi 47 yıldır devam eden bu ders, halen de okutulmaya devam et-mektedir

Bayram AKDOĞAN TÜRK DİN MÛSİKÎSİ DERSLERİNİN EĞİTİM VE ÖĞRETİM PROBLEMLERİ...

Journal of Islamic Research 2015;26(1)

25

TÜRK DİN MÛSİKÎSİ DERSLERİNİNYAKIN TARİHÇESİ

ürk-İslâm eğitim ve öğretim tarihinde İlâhi-yat Fakültelerinin önemli bir yeri ve işlevivardır. Eğitim öğretim programlarımız içe-

risinde milli ve mânevi değerlerimizin öğretimi vebunların gelecek nesillere aktarılması da ancak bualanda kurulan resmi kuruluşlarla mümkün olabi-lecektir. Konuya bu açıdan baktığımız zaman İlâ-hiyat Fakültelerinde okutulan her bir dersin biramacı ve gayesi ve bu dersin okutulmasında takipedilecek metot ve yöntemlerin ele alınıp gereğininen güzel şekilde yapılması çok önemlidir. Bu fa-kültelerde okutulan derslerin işlevine ait bir araş-tırma yaptığımız zaman hemen hemen birçoğundaaltyapı eksiklerinin tamamlandığını görüyoruz.Türk Din Mûsikîsi Dersleri haricindeki diğer bütünderslerin nasıl okutulacağı ve bu derslerde neleryapılacağına ve hatta derslerde takip edilecek ki-taplara ve kaynaklara kadar her şeyin karara bağ-

landığını ve bu derslerin öğretiminde çeşitli fakül-teler öğretim üyeleri arasında bir birlik sağlandı-ğını görüyoruz.1

Türkiye’de Cumhuriyetin ilânından sonra açı-lan İlâhiyat Fakülteleri içerisinde en kıdemlisi ola-rak bilinen A.Ü. İlâhiyat Fakültesini, bu dersin ilkuygulanmaya başlandığı Fakülte olarak zikretmektebir sakınca olmadığını zannediyoruz. Bu bakımdanuygulamalarda öncelikle Ankara Üniversitesi İlâhi-yat Fakültesinden başlamakta da meslektaşlarımaçısından da bir mahzur olmaması gerekir.2

Türk Din Mûsikîsi Dersleri, Ankara Üniversi-tesi İlâhiyat Fakültesinde, 1968-1969 öğretim yılında“Türk Din Mûsikîsi” adıyla, Türk İslâm Sanatları Ta-rihi Kürsüsüne bağlı ve seçmeli ders olarak başla-mıştır. 1972-1973’den itibaren de mecburi dershaline getirilmiştir. O dönemlerde bu dersi, öğretimgörevlisi İsmâil Baha Sürelsan Bey3 yürütüyordu.31.3.1971 tarihinde kürsüde açık bulunan asistanlıkkadrosuna Dr. Gültekin Oransay4 atanmış ve bu

1 İlâhiyat Fakülteleri içerisinde eğitim ve öğretime başlama tarihi açısından en eskisi Ankara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesidir. Bu fakültede hemen hemen bütünderslerin ders kitapları yıllar önce yazılmış, fakülteniz ilk hocalarından gelen dokümanlar değerlendirilip sonraki hocalar tarafından ders materyalleri hazırlanmış-tır. Ancak Türk Din Mûsikîsi için bir kitap veya kaynak yapılamamıştır. Bu dersin ilk hocası olma şerefine nail olan İsmail Baha Sürelsan Bey’den bazı notlar Gül-tekin Oransay’a ulaşmıştır. Gültekin Oransay Hoca aslında bir ders kitabı oluşturabilecek birikime ve kapasiteye sahip bir kişiydi fakat, o zamanki şartlarda açıköğretimde okunacak bir ders kitabı hazırlamış olmasına rağmen, fakültemizde okutulmak üzere bir ders kitabı hazırlamamıştır. Ders notlarıyla geçiştirmiştir. Dahasonraki yıllarda Hocam Yrd. Doç. Dr. Ruhi Kalender kapsamlı bir ders kitabı hazırlamış ancak görüşlerine müracaat ettiği çevre ve kişilerin olumsuz tavırlarına kur-ban gitmiş, kendi imkânlarıyla da kitabı bastıramamıştır. Dolayısıyla basılı ders kitabı olmayınca da ders notlarıyla bu görevi sürdürmüştür. Bkz. Bayram Akdoğan,Türk Din Mûsikîsi Dersleri, Ankara 2010, s. 25-26.2 İstanbul Daru’l-Fünûnu İlahiyat Fakültesinin kapanmasından 16 yıl sonra 1949’da İlahiyat Fakültesi bu defa Ankara Üniversitesine bağlı olarak 21 Kasım günü açıl-mıştır. Ankara Üniversitesi Senatosunun bir İlahiyat Fakültesi açılması hakkındaki kararını müteakip 3 Mayıs1949’da zamanın hükümeti şu gerekçe ile kanun tek-lifini Türkiye Büyük Millet Meclisine getirmişti:Din meselelerinin sağlam ve ilmi esaslara göre incelenmesini mümkün kılmak, mesleki bilgisi kuvvetli ve düşünüşünde ihatalı din adamlarının yetişebilmesi içinlüzumlu şartları sağlamak maksadıyla memleketimizde de garptaki -örneklerine benzer bir İlâhiyat Fakültesinin kurulmasını kararlaştıran Ankara Üniversitesi Se-natosunun aldığı kararlar ve o zamanki mecliste yapılan tartışmalar yazılı olarak kayıtlıdır. Türkiye Büyük Millet Meclisinde bu kanunla ilgili olarak yapılan ko-nuşmalar içi Bkz. T.R.M.III. Tutanak Dergisi, Dönem: VIII, Cilt: 20 Toplantı: 3, ss. 227–281.3 İİssmmaaiill BBaahhaa SSüürreellssaann: (D. 19 Kasım 1912, Bursa – Ö. 12 Nisan 1998, Antalya).Klasik Türk müziği sanatçısı, tarım mühendisliği eğitimi gördü. Okul yılları ile birlikte müzik öğrenimi gördü. Yüksek tarım mühendisi olan bestekar, 1972‘deTarım Bakanlığı’ndan emekliye ayrıldı.Türk müziğine bilimsel araştırmaları, yayınları, konferansları ve eğitimciliği ile hizmet vermiştir. Dinsel ve din dışı 100’ü aşkın bestesi ile kendini tekrardan kaçı-nan ve yeni melodik renkler aramasıyla tanılır. Yaşamında olduğu gibi sanatında da son derece titiz, taviz vermeyen, disiplinli, düzenlidir. Bu nedenle az ve güzeleserler vermiştir. “Sandal”, “Güle sor, bülbüle sor”, “Çekmiyor yâr-ı sitemkâr hayli demdir nazımız” gibi unutulmaz eserleri Türk Mûsikîsi’ne kazandırmıştır.İsmail Baha Sürelsan, 1968 ile 1972 yılları arasında Ankara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi’nde dinî mûsikîsi ilgili dersler verdi. 1973’te TRT Kurumu Türk MûsikîsiUzmanlığı, Repertuar Kurulu Başkanlığı, Kültür Bakanlığı Türk Mûsikîsi Komisyonu üyeliği gibi görevlerde bulundu. 1975 yılında TRT Ankara Radyosu Klâsik TürkMûsikîsi Korosu’nun başına getirildi.Ancak 1977 yılında sağlık sorunları nedeniyle Antalya‘ya taşındı. 1991 yılında Devlet Sanatçısı unvanı alan sanatçı 1998 yılında bu şehirde vefat etti. Adının veril-diği Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı “İsmail Baha Sürelsan Konservatuarı“ Antalya’dadır. Bkz. Vikipedi, özgür ansiklopedi.4 GGüülltteekkiinn OOrraannssaayy:: (9 Eylül 1930 Berlin-20 Kasım 1989 İzmir). Öğrenimi için Almanya’da bulunan babası mühendis Bekir Sıtkı Oransay ve öğretmen annesi Ke-riman (Karina) Oransay ile birlikte 1932 yılında ailesi Türkiye’ye döndü. Orta öğretimini ve lise eğitimini Ankara Koleji’nde tamamladı. Ankara Dil Tarih CoğrafyaFakültesi’ndeki eğitiminin ardından müzik tutkusu ağır bastı ve 1950 yılında Ankara Devlet Konservatuarı’nın Kompozisyon Bölümü’nün Yüksek Dönemi’nde eği-timine başladı. 1954 yılında mezuniyetinin ardından Münih Üniversitesi Felsefe Fakültesi’ndeki “Müzikoloji Doktorası”nı 1962 yılında tamamladı.Türkiye’ye dönüşünün ardından Ankara Devlet Konservatuarı Müdürlüğü ve Öğretmenliği, Ankara İl Radyosu Transkripsiyon Müdürlüğü, Milli Eğitim BakanlığıGüzel Sanatlar Genel Müdürlüğü Şube Müdürlüğü görevlerini üstlendi. Bu dönemde Derleme Gezileri bünyesinde Kars ve Gaziantep gibi bölgelerde araştırmalaryaptı.1971 yılında Doçent olan Oransay; Ankara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi Türk Din Musıkisi Kürsü Başkanlığı görevini üstlendi.1976 yılında ise İzmir’e giderek EGE Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Küğbilim[1] Bölümü’nü kurdu. 1978 yılında Profesör oldu. Aynı okulda Dekan Yardım-cılığı görevini de üstlenen Oransay; kalp krizi sonucu vefat etti.Kitap okuma tutkusu ile tanınan Gültekin Oransay; geniş ve zengin bilgi dağarcığıyla bilinir. Türk geleneksel müzikleri üzerine müzikolojik araştırmaların yanı sıraçoksesli müzik üzerine de yayınlar sahip olan Oransay; Almanca, İngilizce, Arapça, Farsça ve Osmanlıca bilmekteydi. Bu sayede Osmanoğulları (Mehmed Surey-ya’nın Sicill-i Osmanisi) gibi çeviriler de yapmıştı.Oransay’ın kitapları vefatından sonra ailesince Bilkent Üniversitesi ve Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, Müzik Bilimleri Bölümü’ne hibe edildi.Bkz. Vikipedi, özgür ansiklopedi.

Page 3: TürkDinMûsikîsiDerslerininEğitimve ÖğretimProblemlerive ... · lında başlamıştır. Eğitim-öğretimi 47 yıldır devam eden bu ders, halen de okutulmaya devam et-mektedir

Bayram AKDOĞAN TÜRK DİN MÛSİKÎSİ DERSLERİNİN EĞİTİM VE ÖĞRETİM PROBLEMLERİ...

Journal of Islamic Research 2015;26(1)

26

dersi, İsmâil Baha Sürelsan’ın ayrılış tarihi3.6.1972’ye kadar birlikte yürüten Dr. GültekinOransay, aynı yılda Doçentliğe terfi edince, TürkDin Mûsikîsi dersi bağımsız kürsü haline getirilmiş-tir. Böylece kürsüde açık bulunan asistan kadrosuna1.8.1977 tarihinde Ruhi Kalender5 atanmıştır.

Bir müddet daha kürsü başkanlığını yürütenProf. Dr. Gültekin Oransay 7.11. 1979 tarihinde Fa-külteden ayrılınca Türk Din Mûsikîsi dersi TefsirKürsüsü Başkanlığına bağlanmıştır. O zaman dadersler önceden olduğu gibi yalnız II. Sınıflara mah-sus olmak üzere, haftada 1 saat nazarî (teorik), 1 saatda uygulamalı olarak toplam 2 saat üzerinden yürü-tülmekteydi. Bu ders daha sonra İslâm Medeniyetive Sosyal Bilimler Bölümüne bağlanmış, 1983-1984öğretim yılından itibaren Fakültenin yalnız I. sını-fında seçmeli ders olarak okutulmuştur.6

Ruhi Kalender tarafından bu dersler yürütü-lürken 10.05.1988 tarihinde Anabilim Dalına Araş-tırma Görevlisi olarak Bayram Akdoğan atanmıştır.Aynı Anabilim Dalında Bayram Akdoğan 1991’deYüksek Lisansını ve 1996’da doktorasını tamamla-mış ve Yrd. Doç. Dr. Ruhi Kalender’in yaş haddin-den emekliye ayrılmasıyla, Bayram AkdoğanAnabilim Dalına önce öğretim üyesi olarak ve birsüre sonra da Anabilim Dalı Başkanı unvanlarıyla

atanmıştır. Bayram Akdoğan’dan boşalan asistan-lık kadrosuna da istenilen şartlara uygun AraştırmaGörevlisi bulunamayınca, Fatih Koca Öğretim Gö-revlisi olarak atanmıştır.

Bu ders, tarihi süreç içerisinde okutulduğugibi, Bayram Akdoğan tarafından verilmeye baş-landığı tarihten itibaren, öğrencilerin mûsikî eğiti-mini belli bir program dâhilinde yürütmek ihtiyacıortaya çıkmıştır. Bu noktadan hareketle, HocasıRuhi Kalender’den gördüğü ve devraldığı gibi, ko-nuları bir sistem dâhilinde işleyerek, ders prog-ramlarında bu derse verilen zaman içinde, az daolsa öğrencilere mûsikî dalında genel bir kültürün,anlaşılır bir şekilde verilmesi yolunda çalışmalarınısürdürmüş ve halen de devam etmektedir.

Ankara Üniversitesi İlahiyat FakültesindeTürk Din Mûsikîsi eğitimi bu şekilde devam eder-ken 1981-82 öğretim yılından itibaren Yüksekİslâm Enstitülerinin İlâhiyat Fakültelerine dönüş-mesiyle, aynı yıllarda Marmara İlâhiyat Fakülte-sinde Yrd. Doç. Dr. Nuri Özcan7 ve 1990’lı yıllarınbaşında Yrd. Doç. Dr. Nuri Uygun8 adlı hocalarınbu dersleri verdiklerine tanık oluyoruz. Bu aradaİzmir İlâhiyat Fakültesinde Prof. Ayhan Altınkuş-lar9 Türk Din Mûsikîsi derslerini veriyordu. Yine90’lı yılların sonu ve 2000’li yılların başında Sam-

5 YYrrdd.. DDooçç.. DDrr.. RRuuhhii KKaalleennddeerr:: Emekli öğretim üyesidir. 10 Ocak 1933’te Elazığ, Kızılay’da doğmuştur. Babası Ahmet Kalender, annesi Nazire Kalender’dir. Aslen,dedeleri Harput’tan göç etmişlerdir. O zaman orada yaşayan Ermenilerden bağ bahçe alarak Elazığ merkeze yerleşmişlerdir. Harput’a nereden geldikleri tespitedilememiştir. Babası Ahmet Kalender 1903 doğumludur. Marangozluk ve oyma sanatları ile uğraşan Ahmet Kalender, aynı zamanda iyi bir ud yapımcısıdır. Os-manlının son döneminde ud sazına, pratik olan bir saz olması ve sözlü icra ile de kolay kullanılabilir olması sebebiyle ilgi artmıştır. Ahmet Kalender udun önemkazanması ve bu saza ilginin artması nedeniyle ud imal etmeye de başlamıştır. Kendisi ud icra etmese de, iyi bir ud yapımcısıdır. Aslında o, klarnet icra etmek-tedir. Herhangi bir hocadan ders almamış, kendi kendine kulaktan, klarnet öğrenmiştir. Fakat ömrünün son demlerinde özellikle de hac görevinden dönüncemûsikîyi ve saz yapımını tamamen bırakmıştır. Fakat çocuklarına bu konuda telkinde bulunmamıştır. Suzi, Ruhi ve Yılmaz isminde üç oğlu olan Ahmet Kalen-der, 1977’de, oğlu Ruhi’nin Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde asistan olarak göreve başladığı gün, vefat etmiştir. Büyük oğlu Suzi 1928 doğumludur veKarayolları’ından emeklidir. Küçük oğlu Yılmaz ise, 1935 doğumludur, esnaftır ve o da babası gibi klarnet icracısıdır. Günümüzde Elazığ’daki işyerinde kendisigibi sanatseverlerle hâlâ fırsat buldukça mûsikî fasılları yapmaktadır. Ruhi Kalender yazları Ayvalık’ta bulunan konağında dinlenmektedir. Yrd. Doç. Dr. RuhiKalender yaş haddinden emekliye ayrıldıktan sonra da yaklaşık 16 yıldır aynı fakültede lisansüstü dersler vermeye devam etmektedir. Halen 80 küsur yaşındaolmasına rağmen çok dinç ve dinamik görünmekte, öğretmeyi çok sevmekte ve misafir öğretim üyesi olarak görevine devam etmektedir.

6 Türk Din Mûsikîsi Derslerinin Tarihçesi hakkında bkz. Bayram Akdoğan; Türk Din Mûsikîsi Dersleri, Bilge Ajans ve Matbaası, Ankara 2010, s. 25-26.7 YYrrdd.. DDooçç.. DDrr.. NNuurrii ÖÖZZCCAANN:: 1951 yılında Aydın Kuşadası’nda doğdu. 1970’te İstanbul İmam-Hatip Okulu’ndan, 1976’da İstanbul Yüksek İslâm Enstitüsü ve İs-

tanbul Belediye Konservatuarı (bugün İÜ Devlet Konservatuarı) Türk Müziği Bölümü’nden mezun oldu. Bir süre Kadıköy İmam Hatip Lisesi’nde öğretmen ola-rak çalıştı. M.Ü. İlahiyat Fakültesi’ndeki görevine Yüksek İslâm Enstitüsü döneminde asistan olarak 1977 yılında başladı. 1983 yılında MÜ Sosyal BilimlerEnstitüsü’nde XVIII. Asırda Osmanlılar’da Dînî Mûsiki adlı teziyle doktor oldu.Marmara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi’nde ve Yakın Doğu Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi’nde öğretim üyeliği görevini yürütmektedir.

8 YYrrdd.. DDooçç.. DDrr.. MMeehhmmeett NNuurrii UUYYGGUUNN:: 1951 yılında Kütahya’ da doğdu. 1969’de Kütahya Lisesi’ni bitirdi. 1974 yılında Ankara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi’ni ta-mamladı. 1970-74 yılları arasında Prof. Dr. Gültekin Oransay’dan Türk Mûsikîsi Nazariyatı dersleri aldı. 1970-72 yılları arasında Doğan Karaağaoğlu’ndan DinîMûsikî dersleri, 1969-1980 yılları arasında Neyzen Emin Dede, Halil Dikmen ekolünden yetişen neyzen ve ressam Ahmet Yakuboğlu’ndan ney ve ŞemseddinGüvey’den Rebab dersleri aldı. 1990 yılında “Kadızâde Tirevî ve Mûsikî Risâlesi” konulu yüksek lisans tezini Marmara Üniversitesi Sos. Bilm. Enstitüsünde ta-mamladı. 1991 yılında tâyinen M.Ü. İlâhiyat Fakültesi Meslek Yüksek Okulu’na Öğretim Görevlisi olarak atandı. 1996 yılında “Safiyüddin Abdulmü’min Urm-evî ve Kitâbu’l Edvârı” konulu doktora tezini bitirdi. 1997 yılında Yardımcı Doçent oldu ve M.Ü.İ.F. Türk Din Mûsikîsi Ana Bilim Dalı öğretim üyeliğine getirildive hâlen bu görevini sürdürmektedir.

9 PPrrooff.. AAhhmmeett AAyyhhaann AALLTTIINNKKUUŞŞLLAARR:: 14 Ağustos 1931 tarihinde Manisa’nın Turgutlu ilçesinde doğmuştur. İzmir Şehit Fazıl Bey İlkokulu, Turgutlu Ortaokulu veBolu Erkek Öğretmen okulunu bitirdikten sonra Ankara Gazi Terbiye Enstitüsü Müzik Bölümünden mezun oldu. 1969 yılı Eylül ayında İzmir Yüksek İslâm Ens-titüsüne Dînî Mûsikî hocası olarak tayin edildi. Alanında çeşitli çalışmalardan sonra 1987 yılında İzmir İlâhiyat Fakültesinde Doçent olan Altınkuşlar 1991 yı-lında aynı fakülteden (isteği dışında) emekli oldu.1996 yılında Süleyman Demirel Üniversitesi İlâhiyat Fak. Türk Din Mûsikîsi Profesörlüğü ünvanı ile üç yılgörev yaptıktan sonra 1999 yılında Süleyman Demirel Üniversitesinden Emekli oldu. Çeşitli formlarda birçok bestesi yanında birkaç enstrümanı profesyonel ola-rak icra etme yeteneğine sahip olan Ayhan Hoca çok da esprili bir kişiliğe sahipti. Evli ve iki çocuk babası olan Ayhan Altınkuşlar 22 Kasım 2012 tarihinde vefatetmiş ve Turgutlu Mezarlığında 3215 nolu kabre defnedilmiştir.

Page 4: TürkDinMûsikîsiDerslerininEğitimve ÖğretimProblemlerive ... · lında başlamıştır. Eğitim-öğretimi 47 yıldır devam eden bu ders, halen de okutulmaya devam et-mektedir

Bayram AKDOĞAN TÜRK DİN MÛSİKÎSİ DERSLERİNİN EĞİTİM VE ÖĞRETİM PROBLEMLERİ...

Journal of Islamic Research 2015;26(1)

27

sun İlâhiyat Fakültesinde Ahmet Çakır Bey budersleri yürütüyordu. Bu yıllarda artık kimi asis-tanlar yetişmiş, akademik engellere de takılma-yarak süratli bir şekilde yol alarak kendiFakültelerinde bu dersi yürütür duruma gelmişti.Pof. Dr. A. Hakkı Türabi bu alanda ilk Profesör un-vanını alan kişidir. Bu arada Isparta İlâhiyatta Öğ-retim Görevlisi Erdoğan Ateş, Bursa İlâhiyattaÖğretim Görevlisi İbrahim Benli ve başka İlâhiyatfakültelerinde bu dersi çeşitli meslektaşlarımız yü-rütmeye devam etmişlerdir. Toplam sayıları 24tane olan İlâhiyat Fakültelerimizde sadece dört beştanesinde alanın akademisyeni hizmet verirken,diğer İlâhiyat Fakültelerinde Öğretim Görevlileritarafından yürütülen bu dersler maalesef diğer İlâ-hiyat Fakültelerinde bu dersi okutacak öğretimelemanı olmayışından veya ilgisizlikten derslerboş geçmekteydi. Son üç yıl içerisinde Türkiye’deİlâhiyat Fakülteleri 105’i bulmuştur ancak hâlâbüyük çoğunluğunda bu dersi okutacak akademikanlamda hoca bulunmamaktadır. Henüz bualanda Profesör unvanını alan hoca sayısı da azolduğu için YÖK’teki bilimler sıralamasında TürkDin Mûsikîsi alanı müstakil başlık olarak zikredil-memektedir.

Kısaca bu alanda sıkıntılarımız had safhadadır.Problemlerimiz ciddi olduğu kadar da maalesefüzücüdür de. Bunun başlıca nedenlerini de şöylesıralamamız mümkündür:

1. Günümüzde mütedeyyin ve muhafazakârMüslümanlar müzik sanatına ve bunun eğitimineönem vermemekteler ve bu alanda yetenekli deolsalar çocuklarını bu alandan uzak tutmaya ça-lışmaktadırlar. Bu durum bazı yetenek sahibi öğ-rencilerimizle yaptığımız görüşmelerde kendinigöstermiş, bay ve bayan öğrencilerle konuşmaları-mız sonucunda böyle bir kanaate sahip olmuşuz-dur. Her ne kadar dini yönlerini aydınlatmayaçalışsak da konuşma ve tavsiyelerimiz pozitif an-lamda bir sonuç meydana getirmemektedir.10

2. Fakültelerde derslerde yeteneğini gördüğü-müz, hatta enstrüman ve ses yönüyle kabiliyetineşahit olduğumuz öğrencilerimize yaptığımız yön-lendirmeler fayda vermemektedir. Onlar kabiliyetve becerilerini bu alanda harcamayı israf olarakkabul ederek bir yerde konuyu dini sebeplere da-yamaktadırlar.

3. Kabiliyet ve yetenek işi olan bu alanda arzuettiğimiz yetenekler teşebbüs etmeyince, başkaalanlarda kendine yer bulamayan veya bu alan içingerekli olan Yabancı Dil ve Ales puanları gibi özel-likleri olmayan kişilerin bu alana yoğunlaştığını gö-rüyoruz. Hatta Yüksek Öğretim Kurulu bu konudatembelliğe açık kapı bırakarak bunlara yeterli dilpuanını daha sonra almaları konusunda imkânlartanıdığı için ÖYP programı denilen bir uygulamaile ne kadar yeteneksiz ve kabiliyetsiz kişi varsa on-ların Türk Din Mûsikîsi asistanlığına hücum ettik-lerini görüyoruz. Bu programla Fakültemizemüracaat eden birkaç kişiye şahit olmuşuzdur.11

DİN GÖREVLİLERİNE MÛSİKÎ VESES EĞİTİMİ VERİLMESİ GEREĞİ

Din görevlilerine mûsikî ve ses eğitimi verilmesimeselesi Cumhuriyet döneminde 2000’li yıllardanberi ciddi olarak ele alınmaya ve üzerinde görüş-meler yapılmaya başlanmış olan bir konudur. Butarihlerden önce Türk Din Mûsikîsi ile ilgili olarakhizmet içi eğitim kursları 1980’li yıllardan bu yanadevam etmekteydi. Ancak 2000’li yıllarda bu birciddi sorun olarak din görevlilerinin hizmetlerindekendini hissettirmeye başlamış ve bu yüzden demerkezi Ezân ve vaaz uygulamaları başlamıştı.

Alanın bir akademisyeni olarak bu eksikliğigörebilmiş ve bu konudaki ilk makalemizi 2000’liyılların başında ele almıştık.12 Bu konudaki düşün-celerimizi ve eğitim ile ilgili yapılması gereken şey-leri bir mütevazı çalışma olarak Diyanet Dergisindeyayımlayarak öncelikle bu fikrimizi bütün din gö-revlilerine ulaştırarak evleviyetle beyinlerde oluş-

10 Sanat’ın Kitabı adlı çalışmamızı Müslümanların dikkatleri sanata çekmek amacıyla ele aldıysak da henüz isteklerimizin gerçekleştiğini söylememiz mümkün de-ğildir. Çünkü bu kısa sürede olacak bir uyanış ve ilgi odağı değildir. Ancak ne zaman sonuç alınır zaman bunu gösterecektir..

11 Genel ifadeyle söylemek doğru olmaz ancak çeşitli branşlarda ÖYP programıyla gelen araştırma görevlilerinden şu anda memnun olan öğretim üyesi maalesef çokazdır. İlgililerin bu konuya el atarak daha ciddi ve sağlıklı seçimler yapılmasını beklemekteyiz.

12 Din Görevlilerine mûsikî eğitimi verilmesi konusundaki ilk çalışmamız çok önce bir makale halinde yayımlanmıştır. Bkz. Bayram Akdoğan, “Din GörevlilerineMûsikî Eğitimi Verilmesi Hakkında Örnek Bir Metot”, A.Ü.İ.Fakültesi Dergisi, Yıl: 2002, Cilt: XLIII, Sayı: 2, s. 315-353.

Page 5: TürkDinMûsikîsiDerslerininEğitimve ÖğretimProblemlerive ... · lında başlamıştır. Eğitim-öğretimi 47 yıldır devam eden bu ders, halen de okutulmaya devam et-mektedir

Bayram AKDOĞAN TÜRK DİN MÛSİKÎSİ DERSLERİNİN EĞİTİM VE ÖĞRETİM PROBLEMLERİ...

Journal of Islamic Research 2015;26(1)

28

masını arzu ettik ama bu gayretimiz boşa çıkmış,emek mahsulü bu çalışma bir kenara atılmış ve hiçnedenlerle yayımı uygun görülmemiştir. Dahasonra bu makaleyi Fakülte Dergimizde yayımla-mışsak da bütün din görevlilerine ulaşma imkânınımaalesef bulamadık. Ancak daha sonraki yıllardabu düşüncemizin haklılığı ortaya çıkmış ve Diya-net İşleri Başkanlığınca din görevlilerinin müzik veses açısından eğitilmelerine karar verilmiştir.

DİN HİZMETLERİNDE İSTİHDAM EDİLECEKÖĞRENCİLERİN MÛSİKÎ EĞİTİMİ,SES VE ENSTRÜMAN KONUSUNDAYETENEK SAHİBİ OLMALARI

Diyanet İşleri Başkanlığında din hizmetlerinde veMilli Eğitim Bakanlığına bağlı okullarda Din Kül-türü ve Ahlâk Bilgisi Dersi Hocası olarak görev ala-cak İlâhiyat Fakültesi öğrencilerinin mutlaka seseğitimi hatta bir enstrüman kullanımı konusundayetenek sahibi olmaları gerekmektedir.13

Çeşitli çevreler ve muhtelif cemaat ve çevre-lerle görüşmelerimiz sonucunda bu hizmetlerdegörev alacak personelin müzik yetenek ve kabili-yetleri, onları mesleki açıdan çok daha olumlu so-nuçlara ulaştırdığını görmekteyiz. Yakın tarihlerekadar din görevlilerinden böyle işlere ilgi göste-renler kınanır ve ayıplanırken, günümüzde bu çeşitfaaliyetlere katılan din görevlileri takdirle ve övgüile karşılanmaktadır.

DERSİN EĞİTİM VE ÖĞRETİMİ AÇISINDANMEVCUT İLÂHİYAT FAKÜLTELERİNDEDURUM

Günümüzde İlâhiyat Fakültelerinde çok azı müs-tesna olmak üzere Türk Din Mûsikîsi Derslerinineğitimi ve öğretimi konusunda maalesef olumluşeyler söylememiz mümkün değildir. Birçoğundabu dersin hocası yoktur. Bir kısmında da mahalli

ve çevre olarak dini gerekçelerle bu dersin okutul-masına iyi gözle bakılmamaktadır. Dolayısıyla nebu dersin amacı gerçekleşmekte ve ne de mezunla-rımızda ses yönüyle insanlara dini şevk ve heyecanverecek bir uygulama görülmemektedir.

Çok büyük heves ve ideallerle bu Fakülteleregönderilen öğrencilerin halka ve yaşadıkları çev-reye verebildikleri ses ve icraat adına bir güzellikde olmadığı için, İlâhiyat Fakültelerinden bekleni-len hizmetler yeterince gerçekleşmemektedir.Güzel Ezânlarıyla, Kur’ân-ı Kerim kıraatleriyle,Mevlit, Kasîde gibi dini formlarını icra etmeleriylebir dini heyecan ve coşku meydana getiremedik-leri için, insanların da bu Fakültelerden beklenti-leri istenilen anlamda oluşmamaktadır.14

TÜRKİYE’DE MEVCUT TÜRK DİN MÛSİKÎSİ ÖĞRETİM ELEMANLARININ ACİLEN TOPLANMALARI VE BİRLİKTE ÇALIŞTAY YAPMALARI ZARURETİ

Türkiye’de İlâhiyat Fakültelerinde görev yapanTürk Din Mûsikîsi Anabilim Dalı Başkanlarının veöğretim elemanlarının acilen bir çalıştay amacıylauygun bir zaman ve zeminde bir araya toplanmalarıve bu dersin Fakültelerimizde işleyişi ve geleceğihakkında bilgi alışverişinde ve görüşmelerde bu-lunmaları gerekmektedir.15

İlâhiyat Fakültelerinde okutulan diğer ders-lerde görevli olan öğretim üyelerinin zaman zamanbir araya geldikleri ve bir takım kararlar aldıklarınıve prensipler edindiklerini görmekteyiz. Ancak öğ-retim üyesi açısından da çok yetersiz ve eksik olanTürk Din Mûsikîsi alanında maalesef bu zamanakadar böyle bir çalıştay ve toplantı yapılmamıştır.

Dolayısıyla şu andaki genel durum hakkındabilgi vermek gerekirse, Türk Din Mûsikîsinin öğ-retimi ve öğrencilerin müzik eğitimi konusu tama-men bağlı oldukları fakültelerdeki hocaların kişisel

13 Dini Formlar vokal sesli icra edilmesi gereken formlardır. Bunların vokal olarak icrasının doğru ve istenilen şekilde yapılabilmesi de ses eğitimi almış olmayı ge-rektirmektedir. Sadece ses eğitimi almış olmak da yeterli değildir, irticali (improvisation = doğaçlama) beste yapabilecek kapasitede ses ve makam bilgisi de ge-rekmektedir. Bu da uzun sürede gerçekleştirilebilecek gerçekten ciddi bir eğitim işidir.

14 Temel eğitim itibariyle bu alandan yetişen bir öğretim üyesi olarak her vesile ile gittiğimiz çeşitli câmi ve mescitlerimizde halkın tepkileriyle karşılaşmaktayız.Zaman zaman bu konuda şikâyet ve sitemleri cemaatten duymaktayız. Bu şikâyetleri duymaktan kesinlikle mutlu değiliz ama ortada bir vakıa vardır. O da gündeen az beş defa yüksek vatlı amlifikatörlerde çirkin bir sesle okunan Ezânı dinlemek zorunda kaldıklarıdır.

15 Diğer derslerin hocaları çeşitli sponsorları devreye koyarak veya yerel yönetimleri, Belediyeleri harekete geçirerek bir nedenle bu işin üstesinden gelebilmekte-dirler. Bu önemsiz bir uygulama mıdır ki bunu gerçekleştirmek için uğraşmayalım.

Page 6: TürkDinMûsikîsiDerslerininEğitimve ÖğretimProblemlerive ... · lında başlamıştır. Eğitim-öğretimi 47 yıldır devam eden bu ders, halen de okutulmaya devam et-mektedir

Bayram AKDOĞAN TÜRK DİN MÛSİKÎSİ DERSLERİNİN EĞİTİM VE ÖĞRETİM PROBLEMLERİ...

Journal of Islamic Research 2015;26(1)

29

uygulamalarına göre devam etmekte, bu alandaeğitim ve öğretimde bir birlik ve standarda gidile-memektedir.16 Her öğretim üyesi birbirinden ba-ğımsız, amma doğru amma yanlış bir şeyler yapmave öğretme gayreti içerisinde çalışmalarına devametmektedir. Halbuki en kısa zamanda öğretim üye-lerinin ve hatta öğretim görevlilerinin de bir arayagelerek, evleviyetle İlâhiyat Fakültesi öğrencilerinegerek ses eğitimi, gerek nazariyat bilgisi verilmesive gerekse de enstrüman öğretimi konularında aci-len yapılması gereken hususlarda uygun bir ze-minde görüşüp tartışarak bazı kararlar alınmasıgerekmektedir.

Ankara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesinde budersin hocası olarak temel bilgiler ve konu ile ilgilidestekleyici mahiyette makaleler ortaya koymayaçalışıyoruz. Dersin müfredatını oluşturacak mahi-yette lisans dersleri, İlitam, Yüksek Lisans ve Dok-tora seviyelerinde okutmak üzere kaynak kitapniteliğinde bir ders kitabı ortaya koymaya çalışmışolsak da, maalesef bu ders İlâhiyat Fakültelerininyaklaşık 8-10 tanesi hariç, büyük çoğunluğunda yaboş geçmektedir. Ders materyali olarak öğretim gö-revlilerince düzenlenen birkaç sayfa niteliğindeders notlarıyla geçiştirilmektedir. Dolayısıyla ala-nın uzman öğretim üyeleri arasında bir kaçı müs-tesna bir diyalog olmadığı gibi, dersin istikbali veiyileştirilmesi konularında bir dayanışma ve müza-kere de yapılmamaktadır.

DERSLERDE ÖNCELİKLE VERİLMESİGEREKEN BİLGİLER VEDERSİN MÜFREDATININ OLUŞTURULMASI

Ankara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesinde asistanlıkile başlayan görev sürecimiz 27 yıldır devam etmek-tedir. Bu sürenin 15 yılı Anabilim dalı Başkanlığı so-rumluluğunda gerçekleşmiş ve halen de sürmektedir.Bu dersin hocası ve eğitimcisi olma sorumluluğu an-layışıyla bu makalemizi ele almış bulunuyoruz.17

Türk Din Mûsikîsi Derslerinde öncelikli ola-rak öğrencilerimize verilmesi gereken bilgiler vebeceriler neler olmalıdır. Açık söylemek gerekirsebu konuda belirleyici bir şey yoktur. Söz gelişi,bana hocamdan bazı ders notları kalmış, onlarıepeyce bir zaman okutmaya devam etmişimdir.Hocama da hocasından kalan bazı notlar vardır.Hocadan asistanına devrederek gelen bu notları herne kadar güncellemeye gayret ettiysek de sonundabunların yetersizliği canımıza tak demiş ve ister is-temez bu konuda bir kitap ele almak zarureti ben-denize düşmüştür. Kişisel olarak bu icraatımlafakültemde bu dersleri yürütüyorsam da bu dersingereğini tam olarak yapabildiğimden emin olmakisterim ki bu da ancak diğer meslektaşlarımla diya-log kurmak ve bilgi alışverişinde bulunmakla ola-caktır.

Mevcut konuların daha tafsilatlı bir şekilde elealınması ve konuyla ilgili daha başka bilgilerin debunlara katılımıyla oluşturduğumuz Türk Din Mû-sikîsi Dersleri adlı ders kitabımız eksiksiz değildirama şimdilik önemli bir boşluğu doldurmuştur di-yebiliriz. Bu çeşitten çalışmaları kolektif olarakyapmak gerekir ancak çeşitli illerden ve uzak me-safelerden öğretim üyelerinin bir araya gelerek top-lanmaları adeta imkânsız gibi görünmektedir. Bunuorganize edecek bir kurum, ibate ve iaşe masraf-larını karşılayacak bir sponsor olmadığı süreceekonomik sıkıntılar nedeniyle kimse de kendi im-kânlarından ekstra masraf yaparak böyle bir bir-likte çalışma düşüncesine bu zamana kadaryaklaşamamıştır. Maalesef cemaatte rahmet vardırdüşüncesi, akademik çalışmalarda veya bu çeşittenteşebbüslerde fayda yerine zarar getirmektedir.Araya bir takım kişisel çıkarlar girmekte, bu kabil-den düşünceler de işi içinden çıkılmaz hale gel-mektedir. Böyle bir çalışmaya yakın çevremde bende hocam nedeniyle karışmış oldum. Benimle ala-kası olmadığı halde Doktora çalışmalarımın yoğun

16 Araştırmalarımızda kendi fakültesinde bir gayret içinde olanlar görüyoruz. Bazı meslektaşlarımız öğrencilere biraz mûsikînin öneminden, biraz mûsikî tarihi-mizden ve biraz da temel bilgilerden bir şeyler verip öğrencileri bu alana yöneltmeye çalışırken, bazılarının da hiç dersle alakası olmayacak bir takım bilgileriders materyali olarak öğrencilere verdiklerini duyuyoruz. Bu şekildeki uygulamalar da dersin önemi ve ciddiyeti açısından maalesef çok olumsuz sonuçlar do-ğurmaktadır.

17 Dersin şu andaki gidişatı ve geleceği ile ilgili endişelerimizi hem makale ve hem de kitap olarak ele almış bulunuyoruz. Bkz. Bayram Akdoğan; “Din Görevlile-rine Mûsikî Eğitimi Verilmesi Hakkında Örnek Bir Metot”, A.Ü.İ.Fakültesi Dergisi, Yıl: 2002, Cilt: XLIII, Sayı: 2, s. 315-353. Bayram Akdoğan; Türk Din Mûsi-kîsi Dersleri, Bilge Ajans ve Matbaası, Ankara 2010, s. 26-34. Ancak Türkiye genelinde sayıları 105’i geçen İlâhiyat Fakültelerindeki bu derslere hâlâ istenilenayar verilemezse bunun vebali her halde önce bu dersin hocası olarak görev yapan bizlerin olacaktır.

Page 7: TürkDinMûsikîsiDerslerininEğitimve ÖğretimProblemlerive ... · lında başlamıştır. Eğitim-öğretimi 47 yıldır devam eden bu ders, halen de okutulmaya devam et-mektedir

Bayram AKDOĞAN TÜRK DİN MÛSİKÎSİ DERSLERİNİN EĞİTİM VE ÖĞRETİM PROBLEMLERİ...

Journal of Islamic Research 2015;26(1)

30

olduğu zamanlarda bir sürü sıkıntı ve zahmet çek-mek durumunda kalmışımdır.

Burada bir hususa önemle değinmek gerek-mektedir. Türk Din Mûsikîsi hocaları olarak kişi-sel bazda yapmamamız gereken ve yaptığımıztakdirde de eksik olacak önemli bir husus vardır oda bu dersin müfredatının oluşturulmasıdır. Eski-lerin tabiri ile Efrâdını câmi’, ağyârını mâni’ birmüfredat olabilmesi için her şeyden önce birliktefikirlerimizi ve düşüncelerimizi bir araya getirerekharmanlamamız gerekmektedir. Haftalık saat ola-rak çok az olan bu derslerde, öğrencilerimize herşeyi öğretmek veya bunu vermek için zorlamakdeğil de, mesleki açıdan evleviyetle öğretilmesi veverilmesi gereken bilgi ve beceriler neler olmalıkonusunda karşılıklı görüşlere çok ihtiyacımız ol-duğu kanaatindeyiz.

1968-1969 öğretim yılında öğretilmeye baş-layan bu dersin 46 yıllık tarihi sürecinde, Türkiyegenelinde bir sefer olsun öğretim elemanları ta-rafından bir araya toplanıp da bu dersin işlenişi vegidişatı hakkında bir çalıştay yapılmamış olmasıgerçekten üzücü bir hadisedir. Ne yazık ki bu der-sin kaderi midir bilinmez, ya unvanı olmayan ho-calar bu ders için bir şeyler yapmaya çalışmışlaryahut da başta Yabancı Dil problemi olmak üzereakademik ilerleme sıkıntısı yaşayan meslektaşları-mızın -kendilerini kurtarma gayretleri içinde- buderslerin istikbali ile ilgili acilen yapılması gere-ken plânları ihmal etmek zorunda kalmışlardır.Gerçekten de sözü edilen bu hocalarımız bualanda az sıkıntı çekmemişlerdir. Halen enönemli sıkıntılarımızdan birisi YÖK’te ilimlerarasında Türk Din Mûsikîsi isminin bulunmayı-şıdır.18 İlimler sırasında bir anahtar isme sahip ol-mayışımızdır. Belli bir sayıda Profesör ve üstdüzeyde unvanlı öğretim üyesi olmayan böylebilim dalları maalesef kendilerine biraz yakın olanbaşka bir bilim dalı yanında varlığını zoraki ispatetmeye çalışmaktadır.

Yaklaşık bir yıl önce İlâhiyat Fakültelerindederslerin yeniden dizaynı gündeme gelmiş ve maa-lesef çevremizde bunca Ezân garabetine ve diniformların lâyık-ı veçhile okunmadığından şikâyetedilmesi ve İstanbul ağzı denilen bir okuyuş tarzı-nın artık bir tarih olma safhasına gelmesine rağmenyine fakültelerden en önce kaldırılması gerekenderslerden felsefe ve sosyal bilimler arasında TürkDin Mûsikîsi de yer almıştır. Bu vurdumduymazlıknereye kadar gidecektir bilemiyoruz ama iş iştengeçmeden akademisyenler olarak bir an önce budersin geleceği konusunda meslektaşlarımızla biraraya gelmemiz çok yerinde bir faaliyet olacaktırdiye düşünmekteyiz.

DERS KİTABI İLE İLGİLİ PROBLEMLER

Ders kitaplarının olmayışı Türk Din Mûsikî hoca-ları olarak bizleri zor durumda bırakan önemli me-selelerden biridir. Açık ve gayet net bir şekildeifade etmek gerekirse bu alanda İlâhiyat Fakülte-leri Türk Din Mûsikîsi Dersleri için yazmış oldu-ğumuz yaklaşık 500 sayfalık bir ders kitabını bualanda yeterli sayarak kabalık yapmak ve meslek-taşlarımızı gücendirmek istemiyoruz. Ancak görü-len o ki, bu mütevazı çalışmamız da olmasa bizAnkara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesinde lisans velisansüstü Türk Din Mûsikîsi Derslerinde her haldeyine toplama makaleler ve hocadan asistana nak-len gelen ders notlarını tekrar etmekten başka ya-pabileceğimiz bir şey olmayacaktı. HocalarımızRuhi Kalender, Nuri Özcan ve Ayhan Altınkuş-lar’ın bizim nesle ulaştırdıkları ders notları olma-saydı19 her halde bu derslerin okutulmasında hangimateryalleri kullanırdık bilemiyoruz. Önceliklebu Hocalarımıza burada takdirlerimizi ve şük-ranlarımızı arz etmemizin bir vefa borcu oldu-ğunu düşünüyoruz. Burada ders materyallerininhazırlanmasında da iş bölümü karşımıza çıkmak-tadır. Öncelikle Türk Din Mûsikîsi alanında acilenhazırlanması gereken aşağıdaki derslerin müfre-

18 Halen Fakültelerde İslâm Tarihi ve Sanatları Bölümleri içerisinde bir Anabilim Dalı olarak faaliyet gösteren bu alanın YÖK’te akademik ilerleme için müstakilismi yoktur. İslâm Tarihi adı altında müracaatların kabul edildiği bu sanatın İslâm Tarihiyle alâkası yoktur. Dolayısıyla böyle bir uygulama da maalesef doçent-lik alan belirlemede, jürilerin tespitinde çok sıkıntılar ortaya çıkarmaktadır.

19 Burada adı geçen hocalarımızın her birinin bu dersleri okutmak için hazırladıkları ayrı ayrı ders notları mevcuttur. Bunların bir kısmı elimizde, bir kısmı da diğermeslektaşlarımızda bulunabilir. Özellikle Hocam Ruhi Kalender Bey’in hazırlamış olduğu Türk Din Mûsikîsi Dersleri adlı basılmamış olan ders kitabı çok kap-samlı hazırlanmış ancak hocam kendi imkânlarıyla bastıramadığı için başkalarına çok sormak durumunda kalmış, kitap hakkında bu işten anlayan ve anlama-yan çok kişiler konuşmuş ve sonunda basılmamıştır.

Page 8: TürkDinMûsikîsiDerslerininEğitimve ÖğretimProblemlerive ... · lında başlamıştır. Eğitim-öğretimi 47 yıldır devam eden bu ders, halen de okutulmaya devam et-mektedir

Bayram AKDOĞAN TÜRK DİN MÛSİKÎSİ DERSLERİNİN EĞİTİM VE ÖĞRETİM PROBLEMLERİ...

Journal of Islamic Research 2015;26(1)

31

datları ve peşinden de kitaplarıdır. Bunları şöyle sı-ralamamız mümkündür:

a) İlâhiyat Fakülteleri için Türk Din Mûsikîsi DersKitaplarının hazırlanması.

aa.İlâhiyat Fakülteleri Zorunlu Dersler için TürkDin Mûsikîsi Ders Kitabının hazırlanması.20

ab.İlahiyat Fakülteleri Seçmeli Dersleri için TürkDin Mûsikîsi Ders Kitabının hazırlanması.21

ac.Anküzem ön lisans eğitimi Türk Din MûsikîsiDersleri için Kitap hazırlanması.22

ad.İlitam lisans tamamlama eğitimi için TürkDin Mûsikîsi Dersleri kitabı hazırlanması.23

b) İmam-Hatip Liseleri için Türk Din Mûsikîsi DersKitabının hazırlanması.24

c) Diyanet İşleri Başkanlığında görev yapan mev-cut Din Görevlilerinin Hizmet içi Eğitimlerindekullanılacak Türk Din Mûsikîsi Ders Kitabınınhazırlanması.25

Bu ders kitaplarının içeriği neler olacak, hangikonular bu kitaplarda yer almalıdır konuları birbirlikte çalışma yapmayı gerektirmektedir. Her-kesin kendi aklını ve kanaatini beğenmesiyle ya-pılacak bir çalışma, dersin hocalarının tamamıtarafından kabul görmeyecek ve birlik sağlanma-yacaktır.

ALANLA İLGİLİ DERSİ OKUTACAKÖĞRETİM ELEMANI YETERSİZLİĞİ

Türk Din Mûsikîsi dersleriyle ilgili bir diğer prob-lem yeterli sayıda ve kalitede yetişmiş öğretim

üyesi olmayışıdır. Bu alanda görev yapacak öğre-tim üyelerinin bazı özelliklere sahip olması, bu der-sin gereği gibi verilebilmesinin esasıdır.26 Busebeple Türk Din Mûsikîsi Dersini verecek bir öğ-retim üyesinin şu hususiyetleri haiz olması uygun-dur:

aa)) DDeerrssii ookkuuttaaccaakk ööğğrreettiimm eelleemmaannıınnıınn İİllââhhiiyyaattffoorrmmaassyyoonnuunnaa ssaahhiipp oollmmaassıı,, ddiinnii lliitteerraattüürree vvee ffoorrmm--llaarraa aaşşiinnaa oollmmaassıı

İlâhiyat Fakültelerinde Türk Din MûsikîsiDerslerini verecek öğretim elemanlarının öncelikleİlâhiyat formasyonunu haiz olmaları gerekir. İslâmiliteratüre aşina olmayan, açıkça söylemek gerekirseKur’ân okumasını bilmeyen, cemaate namaz kıl-dırma kabiliyet ve yeteneğine sahip olmayan, diniformlara ve Arapça kelimelerin doğru telaffuz edil-mesi için tecvit ve talime aşinalığı olmayan kimse-lerin bu dersi gereği şekilde verebilmeleri mümkündeğildir. Bunu kendimize pay çıkarmak için söyle-miyoruz. İlâhiyat Fakültesinden mezun olmuş vedin hizmetlerinde mesleki yetenek ve kabiliyetleresahip olmuş bir kişinin bu özellikleri üzerine mû-sikî eğitimi ile bilgileri ve becerileri eklenmişse ozaman bu meslekte başarılı ve faydalı bir hoca ola-rak görev yapabilir. Aksi halde bu öğretim elemanıderslerde kendisi sıkıntıya girer. Konservatuarlarda açılan Türk Din Mûsikîsi bölümlerinden henüzöğrenciler mezun olmamıştır ancak görünen odurki bu mezunların çok azı belki özel gayret ve te-şebbüsleriyle yine bu alanda akademik çalışmayaparlarsa Türk Din Mûsikîsi Dersini verebilecek-lerdir.

20 Bu derslerde okutulmak üzere tarafımızdan kaynak niteliğinde kapsamlı bir kitap yayımlanmıştır. Bkz. Bayram Akdoğan; Türk Din Mûsikîsi Dersleri, ISBN 978-605-60935-1-7, 502 Sayfa, Bilge Ajans ve Matbaası, Ankara 2010.

21 Tarafımızdan zorunlu dersler için hazırlanan ders kitabı aynı zamanda bu derslerde de okutulmaktadır.22 Anküzem için hazırlanan İslâm Tarihi ve Medeniyeti adlı 377 sayfalık ders kitabının 10. Ünitesi Mûsikî’ye ayrılmış ve yine tarafımızdan 39 sayfa gibi az bir ha-

cimde Dini Mûsiki bilgileri verilmeye çalışılmıştır. Adı geçen ders kitabı 975-482-695-1 ISBN numarasıyla 2007 yılında Ankara Üniversitesinde basılmıştır.23 Ankara Üniversitesi Uzaktan Eğitim Programı İlâhiyat Lisans Tamamlama 3 ve 4. Sınıflarda okutulmak üzere bir ders kitabı yine tarafımızdan hazırlanmış ve 2014-

2015 Eğitim-Öğretim yılı Bahar Döneminde öğrencilere okutulmak üzere yayıma girmiş ve ders kitabı olarak dağıtılmıştır. 24 İmam-Hatip Liseleri için Doç. A. Ayhan Altınkuşlar, Yrd. Doç. Dr. Ruhi Kalender ve Yrd. Doç. Dr. Nuri Özcan hocaların çalışmalarıyla Kalem Yayınlarından 107

sayfalık bir Dinî Mûsikî kitabı 975-7157-19-8 ISBN numarasıyla Ankara’da 1996 yılında yayımlanmıştır. O zamanki şartlarda henüz bilgisayarla bu çeşit çalış-malar dizayn edilemediği için M.E.B. Talim ve Terbiye Kurulu’ndan bu kitap geçinceye kadar çok gidip gelmiş, içerisindeki bir çok bilgiler lüzumsuz ve gerek-siz görülerek çevrilmiştir. Daha sonra adı geçen Kurulun 24.6.1996 Tarih ve 143 Sayılı kararıyla 1996-1997 öğretim yılından itibaren 5 yıl 10 dönem süreyle derskitabı olarak kabul edilmiştir. İlk baskıda tahminen en az 5000 adet basılan bu kitaptan maalesef İmam-Hatip Liselerindeki hocaların da öğrencilerin de haberiolmamış ve kitabı okuyan da okutan da duyulmamıştır.

25 Diyanet İşleri Başkanlığı Hizmetiçi Eğitim Kurslarında çeşitli yerlerde öğretim Üyesi olarak görevlerde bulunduk. Elimizdeki ders kitabından yararlandık, hattabu kapsamlı ders kitabımızı materyal olarak verdik. Yayımlanmış bazı makalelerimizi sunduk fakat yine de din görevlilerine yönelik müstakil bir Dini MûsikîDers Kitabı hazırlanabilir.

26 Burada arz etmeye çalıştığımız hususlar bizim kişisel kanaatlerimiz değildir. Cumhuriyet tarihimizin başlangıcından buyana Türk Din Mûsikîsi alanında icraat-larıyla kabul görmüş ve çok önemli hizmetler vermiş olan üstatlarımızın hayatlarını incelediğimiz zaman, onların sanat ve müzik konularındaki kapasiteleriniirdelediğimiz zaman olmazsa olmaz kabilinden bir takım eğitim unsurları ve yeteneklerin olduğunu apaçık görmek mümkündür. Bir kısmı aldıkları eğitim ge-reği ve bir kısmı da özel yeteneklerin geliştirilmesi sonucunda ortaya çıkan bu hususiyetler olmadan bu alanda öğretici olunamayacağı herkes tarafından çok ko-laylıkla anlaşılabilecektir.

Page 9: TürkDinMûsikîsiDerslerininEğitimve ÖğretimProblemlerive ... · lında başlamıştır. Eğitim-öğretimi 47 yıldır devam eden bu ders, halen de okutulmaya devam et-mektedir

Bayram AKDOĞAN TÜRK DİN MÛSİKÎSİ DERSLERİNİN EĞİTİM VE ÖĞRETİM PROBLEMLERİ...

Journal of Islamic Research 2015;26(1)

32

Türk Din Mûsikîsi Dersi demek birkaç ilâhiveya yeni çıkan bir deyimle birkaç irfan türküsünüsöylemek değildir.27 Başta Kur’ân-ı Kerim kıraa-tinde mûsikî ve makam uygulama icraatındantutun, vakitlere göre Ezân’ın okunması, Mevlid vediğer dini formların icrası, Câmi ve Tekke âdab veerkânının bilinmesi ve yaşanması gibi ağır sorum-lulukları ve detayları olan bir iştir. Temelde İmam-Hatiplik ve İlâhiyat bilgi ve becerileri olmadan budersin öğretiminde başarılı olmak mümkün gö-zükmemektedir. Meseleyi abartarak bu alana ilgiduyan, bu mesleği seçmeyi düşünenlerin gözünüyıldırmak için söylemiyoruz ama işin hakikatibudur, böyle de bilinmelidir.

bb)) MMeesslleekkii aaççııddaann yyeetteerrlliilliikk,, aalltt yyaappıı iittiibbaarriiyylleeaallaannıınnaa hhââkkiimm bbiirr ööğğrreettiimm eelleemmaannıı bbiirriikkiimmiinnee ssaahhiippoollmmaassıı

İlâhiyat tahsili içerisinde öğrencilere veril-meye çalışılan mesleki yetenek ve beceriler içeri-sinde İmamlık, Müezzinlik, Hatiplik, Vâizlik, DinKültürü ve Ahlâk Bilgisi Öğretmenliği, Kur’ânKursu Öğretmenliği vs. zikredebiliriz. Bu görevle-rin her birinin ayrı ayrı özellikleri, yetenekleri vesorumlulukları vardır. Özellikle cemaat arasındadini konularda çok değişik bilgi ve kapasitede in-sanlar olduğu düşünülürse, tenkit edilmeden gör-evini huzurla yapmak isteyen bir Türk DinMûsikîsi Hocasının öncelikle yukarıda zikredilengörevlerde başarılı olması gerekir ki öğrencilerineyanlış uygulamalar yaptırmasın.28

cc)) FFaakküülltteelleerrddee bbuu ddeerrssii ookkuuttaaccaakk kkaaddaarr yyeetteerrlliissaayyııddaa aakkaaddeemmiissyyeenn oollmmaayyıışşıınnıınn ggeettiirrddiiğğii ssııkkıınnttııllaarr

İşte yukarıda saydığımız nedenler başta olmaküzere onun için bu dersin okutulmasına talip ye-tişmiş yeterli sayıda eleman bulunmamaktadır. İlâ-

hiyat Fakültesinde alt sınıflardan itibaren bu alanailgi duymuş, erkenden enstrüman ve ses eğitimialmış, nota bilgileriyle Yabancı Dil ve Ales Puanıproblemlerini halletmiş ve mezun olma safhasınagelmiş, İlâhiyat mesleği açısından uygun ve yete-nekli gençlerin Türk Din Mûsikîsi alanında Yük-sek Lisans ve Doktora eğitimlerine talip olmasıylabu alanda ortaya çıkan akademik personel sıkıntısıgiderilebilir. İlâhiyat Fakültelerinde bu dersin öğ-retimine talip olanların çok erken bu alana yö-nelmiş olmaları görevlerinde başarılı olmalarıaçısından önemlidir.29

d) Fakültelerde ilgili Anabilim Dallarına ye-terli miktarda araştırma görevlisi kadrolarının te-mini, yetenekli elemanların seçilmesi ve bunlarıneğitimi konusunda ciddi bir seferberlik hazırlığı.

Öğretim üyesi bulunan Türk Din Mûsikîsi ala-nında lisansüstü eğitim veren İlâhiyat Fakültele-rinde araştırma görevlisi kadroları artırılarak bualanda elemanların çoğalmasını sağlamak gerek-mektedir. Ancak kadro miktarının azlığı ve Fakül-telerde oda ve diğer imkânların sınırlı olması gibidurumlar buna fırsat vermemektedir. Kanaatimizceen uygun eleman yetiştirme yine bu yolla mümkünolacaktır. Fazla miktarda yetiştirilen asistanları dadoktoraları biter bitmez ihtiyacı olan bir İlâhiyatFakültesine öğretim üyesi olarak göndermek, ora-larda yardımcı doçent kadrolarında çalışmalarınabaşlamalarını sağlamak olacaktır.30

ee)) ÖÖYYPP pprrooggrraammııyyllaa ggeelleenn TTüürrkk DDiinn MMûûssiikkîîssiiAArraaşşttıırrmmaa GGöörreevvlliissii aaddaayyllaarrıınnıınn yyeetteerrssiizzlliiğğii vveebbrraannşşllaarrıınnıınn bbeelliirrssiizzlliiğğii

ÖYP programıyla gelen araştırma görevlileridaha başka problemlerle gelmektedirler. Bunlarıngörevlerine devamlarında sıkıntı vardır. Hangi

27 Bu söylenilenlere hak verebilmek için öncelikle Türk Din Mûsikîsinin Câmi ve Tekke Mûsikilerinden meydana geldiğini ve her iki bölümün de kendine göre içindekısımlara ayrıldığını ve kısmın da kendine özgü formları olduğunu bilmek gerekir. Bu formların tamamının vokal olduğunu düşündüğümüzde işin ne kadar zorve ciddi bir eğitime ihtiyaç duyduğunu anlayabiliriz.

28 Basit gibi görünse de bir Türk Din Mûsikîsi hocasının öğrencilere Ezân’ı öğretirken çekilmeyecek bir harfi çekmeleri veya bir harfi yanlış mahreç kullanarak çı-karmaları halinde ortaya çıkacak itirazları düşündüğümüzde böyle bir hocanın cehaleti ortaya çıkacaktır. Salât-ı Ümmiyyeyi öğretirken çekilmemesi gerekenbir harfi çektiği için din görevlileri karşısında mahcup düşen müzisyenleri gördük. Bir öğretim elemanı her şeyden önce alan bilgisine kapsamlı bir şekilde sahipolması gerekir. Alanını iyi bilmeyen kişilerin başkalarına vereceği bir şey olamaz.

29 Bu alanda akademik çalışma yapacak öğrencilerin İlâhiyat Fakültelerinde alt sınıflarda tespit edilmesi ve bu sıralardan itibaren yönlendirilmeleri gerekmektedir.Hatta mümkünse İmam-Hatip Lisesi mezunlarından bu işe elverişli öğrenciler tercih edilmeli yoksa İlâhiyat formasyonuna iyi adapte olmuş öğrencilerden deseçilebilir.

30 Bu alanda eğitim öğretimle ilgili önemli problemlerden birisi de yeterli araştırma görevlisinin verilmeyişidir. Bunun da iki sebebi vardır: Birincisi alanda çalışa-bilecek kapasitede ve özellikte yeterli aday bulunamaması bir diğeri de başka bir alanda akademik çalışma imkânı bulamayanların –sanki çok kolaymış gibi- barimûsikîye geçeyim deyip Türk Din Mûsikîsine ÖYP programıyla 35 veya 50d maddelerine göre asistan olmaya kalkışmalarıdır. Asıl baraj olan dil ve Ales puan-larını bir şekilde aşıp gelenlerde bu alanla ilgili yetenek olmayışı, yetenek olanlarda da dil ve Ales puanı olmayışı gibi sıkıntıların bulunmasıdır.

Page 10: TürkDinMûsikîsiDerslerininEğitimve ÖğretimProblemlerive ... · lında başlamıştır. Eğitim-öğretimi 47 yıldır devam eden bu ders, halen de okutulmaya devam et-mektedir

Bayram AKDOĞAN TÜRK DİN MÛSİKÎSİ DERSLERİNİN EĞİTİM VE ÖĞRETİM PROBLEMLERİ...

Journal of Islamic Research 2015;26(1)

33

alanda çalıştıkları belli değil, bir takım sorumsuz-luk ve başıbozukluk içinde varlıkları ve yokluklarıbelli değildir. Asıl sorumlu oldukları yer neresidir.Fakülte idaresi mi, Rektörlük mü yoksa Sosyal Bi-limler Enstitüsü mü? Yahut da hangi alanda lisans-üstü çalışma yapıyorsa o Anabilim Dalı Başkanı mı?Bunlar yaptıklarından sorumsuz ve hiç kimseye desorumlu olmayan bir anlayışla belki de idarelerinilgisizliğiyle mesai ve çalışma saatlerine de uymazve yetişme konusunda da sorumluluk taşımamakta-dırlar. Ben alanımda yetişmek için buraya gönde-rildim, ilgili hocanın derslerine dinleyici olarakgideyim ve bu hoca Türk Din Mûsikîsi Dersindeacaba neler anlatıyor ve nasıl bir yol takip ediyor,bu arkadaşlarda maalesef istediğimiz merak ve ilgiyigöremiyoruz. YÖK’ün 35. Maddesi ile gelenler araş-tırma görevlilerinde de ve diğer kanun maddeleriylegelenlerde de bu ilgi ve alâkayı maalesef bu zamanakadar göremedik.31 Bir iki sefer derse davet ettiysekde zoraki gelmenin de onlar açısından bir faydasıolmamaktadır. Bu bakımdan gördüğümüz örneklerbizi karamsarlığa itmiştir, şimdilik görünen o ki, buyolla gelenlerin de alanlarında başarılı olacaklarınıda zannetmiyoruz. Yalnız bu sisteme çok iyi birayar çekilmesi gerektiğini zannediyoruz.

İLÂHİYAT FAKÜLTELERİNDE MÜZİK ÇALIŞMALARININ YAPILACAĞI MÜSAİT SINIFLAR, LABORATUVAR VEYA STÜDYOLAR KURULMASI

İlâhiyat Fakültelerinde Türk Din Mûsikîsi Dersle-rinin usûlüne uygun olarak verilmesi ve bu ders-lerden istenilen amacın elde edilebilmesi içinmutlaka çalışma ortamlarının düzenlenmesi gerek-mektedir.32 Bu çalışmalar gürültülü olduğu kadarestetik açıdan hassas yapıya da sahiptirler. Müzik

salonları, normal ders sınıflarının dışında müzik ça-lışmalarına, enstrüman ve ses çalışmalarına uygunolmalıdır. Bitişik odalarda öğretim üyelerinin bu-lunması veya başka ders yapan sınıfların olmasıuygun değildir, ister istemez yan taraflarda bulu-nan sınıfların, alt ve üst katta ofisleri bulunan ho-caların rahatsız olabilmeleri mümkündür. Müzikçalışmalarında tedirginlik veya başkalarını rahatsızetme endişesi verimi düşürür. Bunun için:

a) Fakültelerde müzik ve ses eğitimi içinuygun mekânlar temin edilmesi gerekir. Müm-künse müstakil ve rahat davranma imkânı olangeniş ve akustik salonlar uygundur.

b) Fakültelerde tatbikat Câmilerinin bulun-ması, dini mûsikî uygulamaları için çok gerekli veelzemdir. Böyle tatbikat Câmileri sadece Türk DinMûsikîsi Dersi için değil Hitabet ve Güzel Konuşmagibi dersler için de gerekmektedir.33

TÜRK DİN MÛSİKÎSİ ÖĞRETİMİNDEBAŞARIYI DÜŞÜREN ÂMİLLER VEÇÖZÜM YOLLARI

Bu zamana kadar sürdürdüğümüz eğitim ve öğre-timdeki tecrübelerimizle ifade edecek olursak,Türk Din Mûsikisi eğitim ve öğretiminde başarıyıdüşüren veya engelleyen bazı yaptırımları şöyle sı-ralamamız mümkündür. Bu etkenler bizim 12 yılıakademik yetişme yılımız ve 15 yılı da hizmet dönemimiz olmak üzere toplam 27 yıl bizzat budersin öğretiminde karşılaştığımız kişisel izle-nimlerimiz şeklinde ortaya çıkmaktadır ki bunlarışöyle sıralayıp teker teker ele almak istiyoruz:

aa)) SSoossyyoolloojjiikk vvee ppssiikkoolloojjiikk eennggeelllleerr

Türk Din Mûsikîsi eğitimini olumsuz yöndeetkileyen âmillerden birisi sosyolojik ve psikolojik

31 Kişisel olarak bu ilgisizlik ve sorumsuzluk sadece bizim Aanbilim Dalımızda mı acaba diye düşündük, diğer Anabilim Dallarındaki öğretim üyesi hocalarımızlagörüşmelerimizden de edindiğimiz intiba budur ki, maalesef bütün hocalar hep aynı şeylerden şikâyet etmektedirler. O zaman ÖYP programıyla gelen ele-manların çalışma ve devam disiplinine riayet etmeleri bu programın geleceği açısından çok önemlidir.

32 Türk Din Mûsikîsi Anabilim Dalları diğer Anabilim Dallarına nispetle İlâhiyat Fakültelerinde en aktif ve faal olan bir Anabilim Dalıdır. Ancak çok azı müstesnabirkaç İlâhiyat Fakültesinde bu Anabilim Dalının faaliyetlerini destekleyecek şekilde çalışma zemini ve malzemeleri oluşturulmaktadır. Çoğu zaman böyle birAnabilim Dalına verilecek bir salon veya ferah bir çalışma ortamı çeşitli nedenler bahane edilerek kısıtlanır. İdarecilerin bu konudaki tutumları da serbest veestetik mekân isteyen sanat olgularının gelişimi ve yayılmasını da olumsuz yönde etkilemektedir.

33 Fakültemizde Güzel Konuşma ve Dini Hitabet gibi dersleri de verdiğimiz için, özellikle bu derslerin mutlaka asıl mahallinde yapılması öğrencilerimizin meslekiyetenek ve becerileri elde etmeleri için önemlidir. Bu bakımdan sınıfta yapılacak bir vaaz veya hutbe uygulaması ile bizzat Câmide yapılacak din görevliliği tat-bikatları arasında dağlar kadar fark vardır. Ancak bu tatbikatı mescidimizde yapmaya kalktığımız zaman normal vaktinde namazını kılamamış olan cemaatin iti-razları ve şikâyetleriyle karşılaşmaktayız. Dolayısıyla öğrencilerimizin mesleki tatbikatlarını yapabilecekleri Câmi ve Mescitlere ihtiyaç duyulmaktadır. Hattaorganize edilebilirse öğrencilerimizin bu uygulamalarını, gençlerin heyecan ve mesajlarını halka ve cemaate aktarabilme açısından, ilgili Müftülüklerle de irti-bata geçerek canlı olarak yapmakta fayda vardır.

Page 11: TürkDinMûsikîsiDerslerininEğitimve ÖğretimProblemlerive ... · lında başlamıştır. Eğitim-öğretimi 47 yıldır devam eden bu ders, halen de okutulmaya devam et-mektedir

Bayram AKDOĞAN TÜRK DİN MÛSİKÎSİ DERSLERİNİN EĞİTİM VE ÖĞRETİM PROBLEMLERİ...

Journal of Islamic Research 2015;26(1)

34

engeldir. Kısaca sosyolojik engellerden etrafın veçevrenin öğrencileri bir şeyleri yapmaya zorlama-sını, psikolojik engellerden de yine onların ruhsalyapılarını rahatsız eden olgular olarak söz etmemizmümkündür. Öğrencinin uzak bir şehirden eğitimve öğretim için gelmesi. Aile fertleri arasındakiproblemler, öğrencinin içinde bulunduğu ekono-mik ve sosyal şartlarla, psikolojik rahatsızlıklarböyle şen şakrak ve zevk içerisinde bir görevin icraedilmesini ve öğrenilmesini engellemektedir.Müzik ve ses eğitimi mutluluk ve neşe demektir.Bu mutluluğu sağlayacak sosyolojik, psikolojik,ekonomik ve sağlık gibi engeller olmamalıdır ki budersin amacı gerçekleşebilsin.

bb.. DDiinnii iinnaannçç sseebbeebbiiyyllee eettkkiilleennmmee vvee eennggeellllee--mmeelleerr

Türk Din Mûsikîsinde eğitim ve öğretimizevksiz ve başarısız hale getiren önemli engeller-den birisi yanlış dini inanç ve değerlendirmelerdir.Zaten bir dönem okutulan bu dersin 14 haftalıkkısmının 4 haftası öğrencinin keyfine kalmış,ondan sonrası rapor aldığını da düşündüğümüzdegeriye ne kadar çalışma zamanı kalacak ki bu darsüreçte öğrenciye bazı uygulamaları öğretebilelim.

Bu kadar az bir zamanın da maalesef dini inançsebebi olarak gösterilen yanlış değerlendirmelerikafalardan silmek ve onları ikna edip din hizmet-leri için mûsikî ve ses eğitiminin önemini anlatmakve İslâm açısından bu sanatın hükmü ve kullanımıkonusunda açıklamalar yapmakla geçmektedir.Bazen de dersin hocası ve bir öğretim üyesi olarakbazı öğrencilerin ilgisizliğiyle bizlere gına gelmek-tedir. Dönem boyunca bunca anlatım ve izahattansonra final sınavlarına bir iki ders kala öğrenciler-den birinin “ama hocam bu câiz değildir” sözübütün emeklerinizin ve açıklamalarınızın bir andaboşa gittiğini göstermekte ve bir hoca olarak sabrı-nızı zorlamaktadır.

cc.. AAiilleeddeenn ggeelleenn bbaazzıı yyaappttıırrıımm vvee eennggeelllleemmeelleerr

Bu dersin eğitimi ve öğretimi konusundaki en-gellerden bir tanesi de aileden gençlere verilen

yanlış dini bilgiler ve öğretilerdir. Burası her nekadar doğruların öğretildiği bir yer olsa da aileler-den verilen yanlış kanaat ve değerlendirmeler öğ-rencilerin müzik ve ses eğitimi konusunda da diğersanat dalları hakkında öğrenme ihtiyaçlarını olum-suz yönde etkilemektedir.

Özellikle küçüklükten beri Allah korkusu Ce-hennem ve azap endişesiyle yetişen kız ve erkekgençlerin seslerini duyurma ve müziksel faaliyet-lere gerek enstrüman ve gerekse sesleriyle katıl-malarını olumsuz yönde etkilemektedir. Öğrenci,karşısındaki İlâhiyatçı müzik hocasını bir günah-kâr veya isyankâr görüyorsa, hocanın kendi âle-minde mütedeyyin ve muhafazakâr olmasınınöğrenciye maalesef hiçbir faydası olmamaktadır.Eğer öğrenci, müzik hocasının güzel sesin din hiz-metlerindeki yerini anlatması esnasında “İnsanla-rın gönlüne kulaktan hitap edilmez kalbe girmeklâzım” veya “Kalbe giden yol kulaktan geçmez” gibisaçma ve anlamsız bir sözü söylüyorsa, müzik ho-casının da ona, din hizmetlerinde güzel sesin önemikonusunda verebileceği bir şeyin olduğunu zan-netmiyoruz. Bunun için de özellikle muhafazakârve dindar ailelerin çocuklarına kabiliyet ve yete-neklerini34 göz önünde bulundurarak bir sanatayönlendirmeleri gerekmektedir.35

dd.. ÖÖğğrreenncciinniinn bbaarrıınnmmaa iihhttiiyyaaccıı sseebbeebbiiyyllee kkaall--mmıışş oolldduuğğuu yyuurrtt,, cceemmaaaatt eevvii vvee ddiiğğeerr ççeevvrreelleerriinnbbaasskkıı vvee eennggeelllleerrii

Öğrencilerin Türk Din Mûsikîsi Derslerindebaşarılarını ve eğitimlerini engelleyen önemli fak-törlerden birisi de barındıkları sosyal tesisler vebunların idaresinden ve yönetiminden sorumluolan cemaat ve çevrelerdir.

Yanlış ve saçma kanaatlere din diye sahip olanama dinden ve dünyadan bi-haber olan bu çevreleröğrencilerin öğrenme konusundaki kanaatleriniolumsuz yönde etkilemektedir. Siz derslerde saat-lerce anlatın ve izah edin fayda vermiyor. Onun birablası veya ağabeyi vardır, o ne derse doğrudur, Fa-kültedeki hoca fâsıktır, münafıktır, din düşmanı-

34 Bkz. Bayram Akdoğan, “Çocuklarda Erken Dönemde Müzik ve Sanatsal Yeteneklerin Tespiti ve Geliştirilmesi Üzerine”, Bozok Üniversitesi İlâhiyat Fak. Dergisi,Yıl: 2, Ağustos-Aralık 2013, Cilt: 4, Sayı: 4, ss. 1-22.

35 Bayram Akdoğan, Sanat’ın Kitabı, Mans Medya Yapım Ltd. Şti., Ankara 2014, s. 116-118.

Page 12: TürkDinMûsikîsiDerslerininEğitimve ÖğretimProblemlerive ... · lında başlamıştır. Eğitim-öğretimi 47 yıldır devam eden bu ders, halen de okutulmaya devam et-mektedir

Bayram AKDOĞAN TÜRK DİN MÛSİKÎSİ DERSLERİNİN EĞİTİM VE ÖĞRETİM PROBLEMLERİ...

Journal of Islamic Research 2015;26(1)

35

dır, reformcudur, bid’atçıdır vs. Bazen bu kanaat-lere kendilerinin sahip olmadıklarını fakat kendi-lerine bu şekilde baskı yapıldığını ve bunun dışınaçıkma hürriyetlerinin olmadığını söyleyen samimive açık kalpli öğrenciler de olmaktadır. Kanaati-mizce öğrencilerin din, akıl ve irfan yolunda tah-kiki iman ile bir şeyler öğrenmeleri, onlarınöğrencilik süresince barınma, ibate ve iaşe konu-sunda bağımsız olmaları ve baskı altında kalmaya-cak şekilde öğrenci yurtlarının her üniversiteçevresinde inşa edilmesiyle mümkün olacaktır.Mevcut hükümetin bu konudaki teşebbüsleri tak-dire şayan bir icraat olacaktır.

ee.. ÖÖğğrreenncciinniinn bbiizzzzaatt kkeennddiissiinnddeenn kkaayynnaakkllaannaannbbaazzıı ssııkkıınnttııllaarr vvee pprroobblleemmlleerr

Bu dersin öğreniminde başarıyı etkileyen ne-denlerden birisi de öğrencinin bizzat kendisindenkaynaklanan problemlerdir. Her ne kadar öğrenci-lik döneminde henüz ekonomik bağımsızlığını ka-zanamamış, kendi geçimini sağlayacak bir işi vegeliri olmayan gençler için evlenme, yuva kurmatavsiye edilmiyorsa da bu dönemlerde sevdalanma-mak veya karşı cinse ilgi ve alâka duymamak, kısa-cası âşık olmamak mümkün değildir. Böyle oluncada bir hüzündür öğrenciyi alır gider. Belki de sev-diği arkadaşına aşkını ilân edememek sıkıntısınıyaşıyordur veya ilân ettiği aşkına olumlu cevapalamamanın hüznünü yaşıyordur. Böyle bir genceistikbalde mesleki açıdan işine yarayacak olan birkonuyu dayatarak onu zoraki mutlu olmayı gerek-tiren bir ortama çekmeye çalışmak da deveye hen-dek atlatmak gibi zordur.

ff.. KKaarrmmaa eeğğiittiimmiinn ggeettiirrddiiğğii bbaazzıı ssııkkıınnttııllaarr vveezzoorrllaammaallaarr

Eğitimde fırsat eşitliği söz konusu oluncakarma eğitim de gündeme gelmektedir.36 GerekOrta ve Lise, gerekse Yüksek Öğrenimi bir dini fa-kültede yapan kişiler olarak şunu diyebiliriz ki,bizim bu saydığım okullarda eğitim ve öğretim gör-düğümüz yıllarda ilkokul hariç, hiç birinde kız ar-kadaşlarımızla aynı sınıfta olmadık ancak bunun

sıkıntılarını ve ezikliğini meslek ve görev hayatı-mıza atıldığımız zaman maalesef yaşadık. Hatta ha-yatımızı bir eş ile birleştirip dünya evine girmeyekarar verdiğimiz zamanlarda da yaşadık.

Müslüman erkek ve kadınlar Hz. Peygamberdöneminde de ashap ve Hulefây-ı Râşidîn dönem-lerinde de savaşlarda ve barışlarda hep birlikte ol-muşlardır. Hatta Türk toplumunda da böyleolmuştur ancak daha sonraki yıllarda sanki ateşlebarutun bir arada bulunması gibi tehlikeli sayılmışve kadınla erkeler arasındaki mesafeler arttıkçadindarlığımızın ve Allah’a bağlılığımızın artacağızannedilmiştir. Dolayısıyla erkek kadın dayanış-ması, ilmi görüşmeler, sosyal ve kültürel birlikte-lik bitmiş, sadece cinsellik ortaya çıkmıştır.37

Ne yazık ki bugün sınıflarımızda ne erkek öğ-rencilerimizden ses alabiliyor ve ne de kız öğrenci-lerimize ağızlarını açtırıp bir ilâhi söyletemiyoruz.Kızlar erkeklerden seslerini gizliyorlar, erkeklerkızlardan seslerini gizliyorlar. Zorunlu olarakkarma eğitimin yapıldığı bir ortamda müzik gibi birdersi yapmak gerçekten çok zor. Bir ara aynı sıkın-tıyı Kur’ânı Kerim derslerine girdiğimde de yaşa-mıştım, sonra bu ders benim branşım değil,Kur’ân-ı Kerim hocası bulun dedim bıraktım amaaynı sıkıntıyı müzik derslerinde yaşıyoruz.

Bir gün öğretim üyesi olarak bir şeyi öğrenmekamacıyla dersin bitiminde erkek öğrencileri sınıftatuttuk ve kız öğrencileri teneffüs için dışarı çıkar-dık, gördük ki biraz önce ağzını açmayan erkek öğ-renciler gayet de güzel sesleriyle ilâhileri okumayabaşladılar. Ayrıca bu esnada hepsini teker tekerkulak ve gırtlak kontrolünden geçirdik ki hepsi demüzik kulağına sahiptiler. Aslında bunlar Av-rupa’dan gelen ve dünyaya açılmış Müslüman öğ-rencilerdi ama bu kadar içe dönük ve kapalıolmaları bizim görev yapmamızı ve dersimizi rahatişlememizi engellemiştir. Gerçekte erkek ve kadı-nın bir arada bulunması değil, uzak olması tehlikeve yanlışları tetiklemektedir. Ancak bizim öğren-cilik yıllarımızda kızlardan uzak olarak gördüğü-

36 Türk Milli Eğitiminin amaçları Madde: 15’te “Okullarda kız ve erkek karma eğitim yapılması esastır. Ancak eğitimin türüne, imkan ve zorunluluklara göre bazıokullar yalnızca kız veya yalnızca erkek öğrencilere ayrılabilir.” Denilmektedir.

37 İslâm’da kadın ile geniş bilgi için bkz. M. Akif Aydın; “İslâm’da Kadın”, TDV İslâm Ansiklopedisi, İstanbul 2001, c. 24, s. 86-94. M. Yaşar Kandemir, Örneklerleİslâm Ahlâkı, İstanbul 1979, s.198-216.

Page 13: TürkDinMûsikîsiDerslerininEğitimve ÖğretimProblemlerive ... · lında başlamıştır. Eğitim-öğretimi 47 yıldır devam eden bu ders, halen de okutulmaya devam et-mektedir

Bayram AKDOĞAN TÜRK DİN MÛSİKÎSİ DERSLERİNİN EĞİTİM VE ÖĞRETİM PROBLEMLERİ...

Journal of Islamic Research 2015;26(1)

36

müz eğitimlerin acıları sonradan meslek hayatınaatılmamızda bizlerden çok kötü bir şekilde çıkmış-tır. Medeni ve mütedeyyin bir genç olarak sevdi-ğin bir kıza evlenme teklifi yapmak veya bir adresararken gördüğünüz bir bayana adres sormak okadar zor ki. Hele hele bir misafirliğe veya resmibir daireye gidince size hoş geldiniz deyip nezaketgösterme insanlığında bulunmak isteyen ve eliniuzatan bir kadının elini havada boş bırakmak hepbu eksikliklerin sonucudur.

TÜRK DİN MÛSİKÎSİ DERSLERİNİNÖĞRENCİ AÇISINDAN DAHA CÂZİP HALE GETİRİLMESİ

Otuz bir yıllık öğretmenlik hayatımda her zamaniçin üzerinde düşünmeyi ihmal etmediğim birkonu vardır. Acaba ben öğrencilerimin derse ilgi-sini ve devamını sağlayabilmek için neler yapabili-rim hususu bu meslekte devam ettiğim her yerdeve zamanda idealim olmuştur. 27 yıldır aynı amaçve gayeyi Türk Din Mûsikîsi Derslerinin öğretimiiçin sürdürmekteyim. Yukarıda geçen bütün olum-suzluklara rağmen -ben bir akademisyen olarak-Türk Din Mûsikîsi Derslerini daha cazip ve sevimlihale getirmek için ne gerekiyorsa yapmaya gayretediyorum. Bunun için bu zamana kadar uyguladı-ğımız ve halen de uygulamaya devam ettiğimizfakat bazılarını da iyi sonuç vermediği için terk et-tiğimiz icraatlarımızı şöyle sıralayabiliriz.

1. Sınıflarda öğrencilerimize derslerimizi sı-kıntılı bir ders olmaktan çıkarıp, onların mutlu ol-maları gereken bir ders olarak lanse ettik. Yoklamakonusunda sıkmadık, geç kalan da derse girebildiveya bunalan sıkılan kişi kalkıp sınıftan çıkabildi-ler. Kimileri sınıfa kantinden aldıkları çaylarını vemeşrubatlarını alarak girdiler. Hatta isteyenlerledaha zevkli ders yapabiliriz düşüncesiyle derstedurmak istemeyenleri serbest bıraktık. Neticedebunlar rüşt çağına ermiş kişilerdir, kâr ve zararla-rını müdrik insanlardır dedik ama yanıldık. Bir İlâ-

hiyat Fakültesinde Dekanlık yapan hocalarımızdanbirine bu olayı anlattığımızda:

-Evet, Bayram Bey bunlar rüşd çağına ermişkişiler ama henüz kendilerinin rüşd çağına erdi-ğinden haberleri olmayan insanlardır, umarım çokyakında bu görüşünden vazgeçmek zorunda kala-caksın, onları serbest bırakmakta yanlış yapıyorsundedi ve gerçekten de öyle oldu. Bir süre sonra buuygulamadan vazgeçmek zorunda kaldık. Çünküyaklaşık 100 kişilik bir sınıfta 5-6 öğrenciyle dersyapmak zorunda kaldık.38

2. Bu dersleri cazip hale getirmek için bazıderslerde değişik enstrümanlar getirdik, bunları ta-nıttık ve bu sazlarla icraatlar yaptık.39 Bu uygulamanispeten fayda verdi. Halen de buna devam etmek-teyiz.

3. Türk Din Mûsikîsi Dersleri dışında müsaitzamanlarımızda öğrencilerimize bay olsun bayanolsun ücretsiz enstrüman ve şan eğitimi dersleriverdik. Onları bu alana heveslendirmek için din-lenme saatlerimizi terk ettik. Bu uygulamalardanda olumlu sonuçlar alıyoruz ve bu icraatlarımıza daaynen devam ediyoruz.40

4. Anabilim Dalımızda Yüksek Lisans ve Dok-tora yapan öğrencilerimizle bazen lisans dersleri-mizde dini mûsikî formları üzerinde enstrümanlıuygulamalar yapmaktayız. Bu çalışmalar da öğren-cilerimizi ses eğitimi almaya veya enstrüman öğ-renmeye teşvik etmektedir. Bu uygulamamıza daaynen fırsat buldukça uygun zamanlarda devam et-mekteyiz.

5. Dersin hocası olarak zaman zaman Ezânokumada ve Kur’ân-ı Kerim kıraatlerinde mûsikîve makam uygulamaları yaparak örnekler vermek-teyiz. Meselâ bir Fatiha sûresi değişik makamlar-dan -tecvid ve tertile riayet ederek- nasıl okunurbununla ilgili canlı örnekler sunmaktayız. O günkonusu geçen makamla ilgili olarak bir mahfel sür-mesi nasıl okunur, Mevlidden bir bahir nasıl icra

38 Öğrenci psikolojisi her zaman bulduğu bir fırsatı kendi lehine değerlendirmek ister ve tembelliğine âlet eder. Öğrenci daima rehberliğe muhtaçtır.39 Aslında müzikte multi-saz takılmak tek bir saza ayrılması gereken mesaiyi bölmek ve kısmak demektir ama müzik hocasının birkaç enstrüman bilmesi onun daha

geniş bir öğrenci grubuna hitap edebilmesini sağlamakta ve öğrenci nazarındaki kıymetini de artırmaktadır.40 Mûsikî Hocaları öğretme konusunda özveri ile çalışmaktadırlar. Diğer fakültelerde görev yapan meslektaşlarımızın mesai dışında da öğretme ve öğrencilerle ilgi-

lenme, hatta diğer üniversite ve fakültelerden gelen öğrencilere hatta halktan ilgi duyup bir enstrüman veya müzik nazariyatı öğrenmek için gelenlere ücretsizyardımcı oldukları takdire şayan bir fedakârlıktır.

Page 14: TürkDinMûsikîsiDerslerininEğitimve ÖğretimProblemlerive ... · lında başlamıştır. Eğitim-öğretimi 47 yıldır devam eden bu ders, halen de okutulmaya devam et-mektedir

Bayram AKDOĞAN TÜRK DİN MÛSİKÎSİ DERSLERİNİN EĞİTİM VE ÖĞRETİM PROBLEMLERİ...

Journal of Islamic Research 2015;26(1)

37

edilir, bunlara çokça örnekler vererek öğrencilerindikkatini toplamaya ve onları seslerini kullanma-ları konusunda teşvik etmekteyiz. Bu uygulamalarnispeten fayda verdiği için aynen tatbik etmeyedevam ediyoruz.

6. Zaman zaman öğrencileri fakülte konsersalonuna götürüp orada konserlerimizi ve dinimûsikî alanındaki icraatlarımızı dinlemelerinisağlıyoruz. Derslerimizi daha etkili hale getirmekiçin sadece dini formlar değil, bazen Şarkı, Türkühatta Mehter Maşlarından örnekler vererek ders-lerimizi daha etkin duruma getirmeye çalışmakta-yız.41

7. Öğrencilerimizden özel gayret gösteren veeserleri güzel okuyanları ödüllendirmek amacıylaonlara özel günlerde yaptığımız programlarda ken-dilerini gösterme fırsatı vererek sololar okutmak-tayız.

8. Derslerin işlenişinde zaman zaman tarihtenbazı anılar ve müzikle ilgili bir takım fıkralarladaha başka esprilerden de yararlanmaktayız. Bazıkonuların iyi anlaşılması için öğrencilerimize derskitabımızdan verdiğimiz üniteleri veya bölümlerisınıfta bir görsel ve işitsel sunumla da anlattırmak-tayız.

9. Sazıyla ve sesiyle güzel sunumlar yapabile-cek bazı lisansüstü öğrencilerimize, ders içerisindeözellikle dinleme gayretinin bittiği ders saati son-larına doğru bir fırsat vererek canlı konser verme-lerini sağlıyoruz ki bu da öğrencilerin bu alandaöğrenme gayret ve heveslerine etkili olmaktadır.Anlatılacak konuların çok olması nedeniyle fazlauygulama fırsatını bulamasak da bazen bu yola baş-vurduğumuz da olmaktadır.

Bu dersin bir öğretim üyesi olarak, derslerimi-zin daha verimli hale gelmesi için hiçbir zorluktankaçınmıyor, meşru olan her yolu deniyor ve uygu-luyoruz ama yine de derslerden istediğimiz randı-manı alabiliyoruz mu sorusuna evet dememizmümkün değildir. Ancak öğrencilerimizden bu

gayret ve zahmetlerimizi görüp bir şeyler yapmaazminde olanlar bize cesaret ve moral vermektedir.Özellikle bu derslerde ağzını açma zahmetinde bu-lunmayan ve hazır müzik icraatı yapılırken, bunukendine ninni kabul edip ya uyumaktadırlar veyayapılan icraat için muziplik yapıp yanındaki arka-daşlarıyla işi şamataya boğmaya çalışmaktadırlar.Tabii ki bu tip davranan öğrenciler de zamanzaman gereken ikazları almaktadırlar. Neticededersin selâmeti ve ciddiyeti önemlidir.

TÜRK DİN MÛSİKÎSİ EĞİTİMİNİNDAHA VERİMLİ HALE GETİRİLMESİHUSUSUNDA ÇALIŞMALAR

Yukarıda zikrettiğimiz çalışmalar yanında hemidare hem de hoca açısından yapılması gerekendiğer işleri de şöyle sıralamak mümkündür:

aa)) ÇÇaallıışşmmaa yyaappııllaaccaakk ssıınnııff vvee llaabboorraattuuvvaarrllaarrddaaööğğrreennccii ssaayyııssıınnıınn aazzaallttııllmmaassıı

Müzik çalışmalarını verimli hale getirmek içinsınıflarda veya laboratuvarlarda ders yapacak öğ-renci sayısını azaltmaktır. Müzik çalışmaları teketek yapılması gereken çalışmalardır. Kalabalık sı-nıflarda bu imkân bulunamayacağı için verim dedüşecektir.

bb)) BBiirreeyysseell oollaarraakk hheerr ööğğrreennccii iillee tteekkee tteekk iillggii--lleennmmee vvee eeğğiittmmee iimmkkâânnıınnıınn ssaağğllaannmmaassıı

Bazı dersler topluca verilebilir ama özellikleKur’ân-ı Kerim ve müzik dersleri belli bir seviyeyekadar teke tek verilmesi ve öğretim üyesinin birerbirer ilgilenmesi gerekir.42 Öğrencinin müziğe yat-kınlığı, mûsikî kulağına sahip olup olmadığı ancakbire bir ilgilenmekle öğrenilebilir. Topluca yapılançalışmalarda öğrenci kabiliyet ve yeteneği belliolmaz.

cc)) EEğğiittiimmddee ffıırrssaatt eeşşiittlliiğğiinniinn ssaağğllaannmmaassıı

Müzik gibi teke tek ilgilenilmesi gereken ders-lerde her öğrenciye aynı fırsatı vermek gerekir.Çok atılgan olan öğrencilere fazla deneme imkâ-

41 Özellikle eğitim öğretim yılı başında ilk günlerde yeni gelen öğrencilerimize bir jest olması ve onları sanatsal faaliyetlere de heveslendirmesi açısından, YüksekLisans ve Doktora öğrencilerimizle Tasavvuf, Sanat ve Halk Mûsikîlerimizden vermiş olduğumuz örneklerle coşturmaktayız, fakülteye ve derslere adapte ol-malarını sağlamaktayız.

42 Alanla ilgili yeterli öğretim üyesinin bulunmayışı nedeniyle Fakültemizde bir ara Kur’ân-ı Kerim derslerine de girmek zorunda kaldığımız için az da olsa bu der-sin öğretimindeki sıkıntıları ve eksiklikleri yaşamış bulunuyoruz.

Page 15: TürkDinMûsikîsiDerslerininEğitimve ÖğretimProblemlerive ... · lında başlamıştır. Eğitim-öğretimi 47 yıldır devam eden bu ders, halen de okutulmaya devam et-mektedir

Bayram AKDOĞAN TÜRK DİN MÛSİKÎSİ DERSLERİNİN EĞİTİM VE ÖĞRETİM PROBLEMLERİ...

Journal of Islamic Research 2015;26(1)

38

nını verirken, saygı veya utangaçlığından sakinduran ve ortaya atılmayan öğrencileri es geçmekdoğru değildir. İster bay ister bayan olsun, istersebaşka sebeplerle yakın veya uzak olsun, öğretmenesaygılı olsun veya ona karşı bir hata yapmış olsundaima hak ve adaleti düşünerek -dersin hocası ola-rak- herkese eşit imkânlar sunmak zorundayız.

TÜRK DİN MÛSİKÎSİ EĞİTİMİNİNYAYGINLAŞTIRILMASI ÇALIŞMALARI

Milli Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdür-lüğü Hizmet içi Eğitim Dairesi çalışmalarının sömestrve yaz tatillerinde İmam-Hatip Liselerinde görevyapan Meslek Dersleri Öğretmenlerinden bu dersiverebilecek öğretmenlerin eğitime tabi tutulmaları.

a) Bu faaliyetlere hem kursiyer hem de Öğre-tim Üyesi olarak çokça katılmış bulunmaktayız.Çok verimli ve yararlı geçen bu çalışmalar bizce sö-mestr ve yaz tatillerinde aynen devam etmelidir.Ancak sürekli olarak aynı kişilerin bir tatil fırsatıgibi mütemadiyen bu kurslara alınmasına karşıyız.Sadece gezmek ve eğlenmek düşüncesi olan bu ki-şilerin her zamanda bu faaliyetlerde bir nedenle yeralması, fırsat eşitliğine ters olduğu gibi, kurslarınverimini ve ciddiyetini de gölgelemektedir. MilliEğitim Bakanlığınca her yıl yapılan bu çalışmalarve hizmet içi kurslar maalesef birkaç yıldır yürür-lükten kaldırılmıştır veya çok azaltılmıştır. Bunla-rın yeniden faaliyete geçirilmesi, ciddi bir şekildeicra edilmesi temennimizdir.

b) Diyanet İşleri Başkanlığında görev yapanDin Görevlilerinin uygun zamanlarda Türk DinMûsikîsi eğitimi için Hizmet içi kursları düzenlen-mesi.

Diyanet İşleri Başkanlığınca da din görevlile-rine yönelik hizmet içi Dini Mûsikî, Ezân ve SalâKursları yapılmaktadır. Bu kurslarda eğiticilik ya-pabilecek hocaların seçimi ve görevlendirilmesiçok önemlidir.43

Bir din görevlisi kendi haline bazı makamlarıuygulayabilir ve hatta sesi de güzel olabilir ama öğ-

retici vasfına sahip olmak ayrı bir şeydir. Özelliklemüzik ve ses eğitimi pedagojik formasyon derslerialmayı gerektiren özel uzmanlık alanıdır, işi ucuzagetirmek veya basite kaçarak sesi güzel bir imamveya müezzini böyle bir eğitim işi için görevlen-dirmek çözüm değildir.

Dini mûsikî eğitim işi konservatuvar hocaları-nın veya bazı solist ve ses sanatkârlarının yapacağıbir iş de değildir. Bu iş ancak İlâhiyat eğitimi üze-rine Türk Din Mûsikîsi eğitimi almış, bu alandaakademik çalışmalarını yapmış hocaların yapabile-ceği bir görevdir. Ama ne hikmetse İlâhiyat ve Di-yanet çevrelerinde her şeyde kendilerini yetkili vekabiliyetli zanneden bazı kişilerin müzik ve ses eği-timi alanında da hiç de geri durmadıkları bir va-kıadır. Bunlar her şeyi bilmektedirler ve maalesefher şeye müdahil olmayı bir fazilet saymaktadırlar.Hep aynı şahıslar ne hikmetse -aspirin gibi herderde deva kabilinden- her yerde ortaya çıkmaktave görev almaktadırlar. Bu da işin ciddiyetine halelgetirmektedir.

cc)) ÖÖzzeell ççaallıışşmmaallaarr vvee kkuurrssllaarrıınn aarrttıırrııllmmaassıı

Türk Din Mûsikîsi gerçekten de halkın yoğunilgisini çekmektedir. Bu yüzden birçok yerde bunagönül vermiş bazı müzisyenlerce özel mekânlar ki-ralanmakta ve cüz’i masraflarla bu yerlerde müzi-kal faaliyetler icra etmektedirler. Otantik veyaklasik ev ve salon tarzında döşenen bu mekânlardaayrıca çay ve diğer içecekler sunulmaktadır. Bumekânlar bir yerde eskiden var olan Tekke, Zaviyeve Dergâhların işlevini görmektedirler. Buralardainsanların ilgilerini çekecek eşyalar sergilenmekte-dir. Yine buraların tiryakisi olacak şekilde çokgüzel etkinliklerle müzik ve başka sanat eğitim veöğretimlerinin yapıldığı yerler olarak tasarlanmak-tadır. Her geçen gün de bu mekânların sayısı art-maktadır. Bu çeşitten faaliyetlerin ve mekânlarınartması, insanların boş ve lüzumsuz şeylerle vakitöldürmelerini önleme açısından çok faydalıdır.Hangi yaşta ve seviyede olursa olsun meşguliyet vesanatla ilgilenmek daima yararlı ve faydalı işler ola-rak görülmektedir.

43 Gerçekten Milli Eğitim Bakanlığında veya Diyanet İşleri Başkanlığında mesleklerinde bir takım eksikleri yaşamış olan bazı öğretmen ve din görevlilerin hizmetiçi eğitim kurslarına alınmaları çok yararlı bir çalışma olmaktaydı. Bu kurslara hem kursiyer ve hem de birkaç sefer öğretim elemanı olarak katılmış bazı güzel-liklere şahit olmuşuzdur. Ancak son yıllarda bu çalışmalar kaldırılmış veya çok az yapılmaktadır.

Page 16: TürkDinMûsikîsiDerslerininEğitimve ÖğretimProblemlerive ... · lında başlamıştır. Eğitim-öğretimi 47 yıldır devam eden bu ders, halen de okutulmaya devam et-mektedir

Bayram AKDOĞAN TÜRK DİN MÛSİKÎSİ DERSLERİNİN EĞİTİM VE ÖĞRETİM PROBLEMLERİ...

Journal of Islamic Research 2015;26(1)

39

YENİ AÇILAN TÜRK MÜZİĞİ KONSERVATUARLARINDA TÜRK DİN MÛSİKÎSİ BÖLÜMLERİ VE PROBLEMLERİ

Buralara alınan öğrencilerin öğretmenlik seviye-sine geldiklerinde İmam-Hatip Liselerinde veyaakademisyenliğe yöneldiklerinde İlâhiyat Fakülte-lerinde hizmet verebilmeleri konusunda çok ciddiproblemler vardır. Bundan dolayı İlâhiyat Fakülte-lerinde Türk Din Mûsikîsi alanında alınacak araş-tırma görevliliği şartları içine İlâhiyat Fakültesimezunu olma şartı aranmaktadır. Bu alanda ortayaçıkan problemleri şöyle sıralamak mümkündür:

11.. DDiinn HHiizzmmeettlleerriinnee uuyyuumm ssaağğllaayyaabbiilleecceekk şşee--kkiillddee ddiinnii bbiirriikkiimmee ssaahhiipp oollmmaayyıışşllaarrıı vvee aalltt yyaappıı eekk--ssiikklliiğğii

Konservatuarlarda Türk Din Mûsikîsi alanındaeğitim öğretim yapanların İmam-Hatip Lisesi veyaeğer lisansüstü çalışma yapıyorsa İlâhiyat Fakültesimezunu olması alt yapı açısından çok önemlidir.Aksi halde öğrenci bu alt yapı eksikliğinden ortayaçıkan hata ve yanlışları kapatamayacaktır. Doğruyuanlatayım derken ve öğrencilerin hatalarını dü-zeltmeye çalışırken, kendisi düzeltilmeye muhtaçbir kimsenin başkalarına doğruyu öğretmeye kalk-ması ne kadar komik ve isabetsiz olacağı ortadadır.Nitekim TRT’de dini programlarda görev yapan,ilâhi ve dini formların okunmasına öncülük edenbazı kişilerin ne kadar bariz hatalar yaptıkları, çe-kilmemesi gereken yerleri makamın ve melodininseyrine bırakarak çektikleri, çekilmesi uzatılmasıgereken bir takım yerleri de kısaltarak tecvit hata-ları yaptıkları görülmektedir.

22.. DDiinnii FFoorrmmllaarraa uuyygguunn aağğıızz ttaalliimmiinnee ssaahhiipp ooll--mmaayyıışşllaarrıı vvee ttaavvıırr eekkssiikklliiğğii

Dini formlarda kullanılan güfteler çoğunluklaArapça, Osmanlıca ve bir kısmı da Farsçadır. Bun-ların doğru telaffuz edilmesi, alan bilgisini gerek-tirmektedir. Bunların doğru okunması kısa süredeöğrenilebilecek veya tatbikatı alışılabilecek şeylerdeğildir. Tashih-i Hurufât, Mehâric ve Tecvit bil-gileriyle Ta’lim öğretileri gerektiren hususlardır.Tabiri câizse fem-i muhsin denilen hâfız ağzı ve üs-lubu gerekmektedir. Bunu da halletmek için öğ-rencinin erken dönemde ya hafızlığa koyulmuş

olması veya uzun bir süre Kur’ân talimi görmüş ol-ması, hiç olmazsa İmam-Hatip Lisesi mezunu ola-rak bu metinlere âşina olması gerekir.

33.. GGeenneelllliikkllee yyeennii aaççııllaann bbuu bbööllüümmlleerriinn mmüüssaaiittççaallıışşmmaa oorrttaammıınnaa ssaahhiipp bbuulluunnmmaayyıışşllaarrıı vveeyyaa CCââmmii--lleerrddeenn kkooppuukk oollmmaallaarrıı

Yeni açılan bu bölümlerin Dini Formları ra-hatça uygulayabilecekleri mekânlar da yoktur.Veya konservatuarların yanında tatbikat Câmileride bulunmamaktadır. Uygulaması olmayan bir öğ-retinin mücerret olarak teorisi de fazla etkili olma-maktadır. Konservatuvarlarda Türk Din Mûsikîsiadıyla açılan bu bölümler ne içeriği ve ne de öğ-renci yapısı itibariyle bu isme uygun değildir. Aci-len bu konuya el atılmalıdır. Türk Din Mûsikîsininruhu bulunmayan bu bölümlerde bu bölümünderslerini verebilecek kapasitede hoca da yetersiz-dir. Sanat müziği mi yoksa Halk Müziği mi ne ya-pıldığı da belli değildir. Bunu kişisel ilgimiznedeniyle buralarda görev yapan arkadaş ve öğren-cilerimizden edindiğimiz intibalarımızla söyle-mekteyiz.

44.. CCââmmii--TTeekkkkee ttaarrzzıı vvee ttaavvıırrllaarrıınnddaann vvee uuyygguu--llaammaallaarrıınnddaann ççookk,, ŞŞaarrkkıı,, TTüürrkküü vvee mmüüzziikk kkoonnsseerr vveessaahhnneelleerriinnee ââşşiinnaa vvee mmeeyyyyaall oollmmaallaarrıı

Buralarda eğitim gören gençlerin bölümünadına uygun nitelikte ve kapasitede olmayışlarıbüyük bir sıkıntı oluşturmaktadır. Dini mûsikî içintabir edilen “Fem-i Muhsin” tarzından uzak olanbu bölüm öğrencilerine okuyuş ve tavır itibariylerehberlik ve öncülük yapabilecek şekilde hoca dayeterli değildir. Böyle olunca da “ben yaptım oldu”şeklinde dini formları uygulamada hoca ve öğren-cilerin birçok hataya düşme riski ile karşı karşıyakalmaları işten bile değildir.

55.. NNee yyaazzııkk kkii bbuurraallaarrddaa ddeerrss vveerreecceekk oollaann hhoo--ccaallaarrıınn ddaa CCââmmii--TTeekkkkee MMûûssiikkîî ttaarrzz vvee ttaavvıırrllaarrıınnddaannuuzzaakk oollmmaallaarrıı vveeyyaa bbuunnaa yyaattkkıınn oollaann hhooccaallaarrıınn yyee--tteerrssiizzlliiğğii

Henüz yeni açılan bu konservatuarların veyeni olan bu bölümlerinin öğretim üyesi açısındanda çok büyük sıkıntıları vardır. Câmi mûsikîsinibilmeyen hatta bir Ezân veya Mahfel Sürmesi for-munu okumaktan aciz olan bu hocaların, dini mû-

Page 17: TürkDinMûsikîsiDerslerininEğitimve ÖğretimProblemlerive ... · lında başlamıştır. Eğitim-öğretimi 47 yıldır devam eden bu ders, halen de okutulmaya devam et-mektedir

Bayram AKDOĞAN TÜRK DİN MÛSİKÎSİ DERSLERİNİN EĞİTİM VE ÖĞRETİM PROBLEMLERİ...

Journal of Islamic Research 2015;26(1)

40

sikî adına öğrencilere ilâhi okumaktan başka vere-bileceği bir şey yoktur. Bu niteliklere sahip öğre-tim üyeleri de parmakla gösterilecek kadar azdır.Dolayısıyla Türk Müziği KonservatuarlarımızınTürk Din Mûsikîsi bölümlerini çok garabetler bek-lemektedir.

66.. DDiinnii ggüüfftteelleerr AArraappççaa,, OOssmmaannllııccaa vveeyyaa FFaarrssççaaoollmmaallaarrıı nneeddeenniiyyllee,, nnoorrmmaall lliisseelleerrddeenn ggeelleenn ööğğrreenn--cciilleerriinn bbuu ddiilllleerrii bbiillmmeeddiikklleerrii iiççiinn oorrttaayyaa ççııkkaann ssıı--kkıınnttııllaarr

Türk Din Mûsikîsinde kullanılan güftelerinçoğu Arapça, bir kısmı Osmanlıca ve diğer bir kısmıda Farsçadır. Bu sebeple bu dillere ve onların yazı-larına âşina olmayanların bu kelimeleri doğru vehızlı telaffuz etmeleri zordur. Bilhassa İmam-Hatipeğitimi almamış öğrencilerin alt yapı eksikliklerigiderilmelidir. Bu sebeple konservatuarların bubölümlerine Kur’ân-ı Kerim, Arapça, Farsça veOsmanlıca dersleri konularak bir nebze olsun güf-telerin doğru okunması sağlanmalıdır.

77.. TTüürrkk DDiinn MMûûssiikkîîssii ddiiyyee aaççııllaann bbuu bbööllüümmlleerreeaallıınnaann bbaazzıı ööğğrreenncciilleerriinn mmeesslleekkii cciiddddiiyyeett,, ddiinnii ssaa--mmiimmiiyyeett vvee iihhllââssttaann bbii--hhaabbeerr oollmmaallaarrıı vvee kkeennddiillee--rriinnii BBaattıı MMüüzziiğğii KKoonnsseerrvvaattuuaarrıı ööğğrreenncciilleerrii ggiibbii ddiinniissaammiimmiiyyeetttteenn vvee zzoorruunnlluulluukkttaann uuzzaakk ttuuttmmaallaarrıı

Türk Din Mûsikîsi edeb yani tekke terbiyesigerektirir. Bu terbiyeyi almamış olanlar veya edebdenilen olgudan bi-haber olanların Türk Din Mû-sikîsi icracısı veya hocası olması mümkün değildir.Her şeyden önce gençlerin temel dini terbiye veeğitiminden geçmeleri, tekke ve dergâh adabındanhaberdar olmaları gerekir. Bunlar kendileri İmamveya Müezzin olmayacaklar ama İmam ve Müez-zinlere ses eğitimi ve dini formlarda hocalık yapa-caklardır.

88.. AAddıı ““TTüürrkk DDiinn MMûûssiikkîîssii”” oollmmaassıınnaa rraağğmmeennssaannkkii TTüürrkk SSaannaatt vvee HHaallkk MMüüzziiğğii BBööllüümmlleerrii ggiibbii ssaa--ddeeccee ŞŞaarrkkıı,, TTüürrkküü vvee EEnnssttrrüümmaann eeğğiittiimmii yyaappııllaannyyeerrlleerr iişşlleevviinnii ggöörrmmeekkttee,, EEzzâânn,, KKââmmeett,, MMaahhffeell SSüürr--mmeessii,, MMeevvlliidd ggiibbii ddiinnii ffoorrmmllaarr yyeerriinnee ssaaddeeccee iillââhhiivvee ttaassaavvvvuuff mmûûssiikkîîssii iiccrraa eeddiilleerreekk ddiinnii mmûûssiikkii iicc--rraaaattıı yyaappııllmmaakkttaaddıırr..

Halbuki bu sözü edilen ilâhiler yani tasavvufmûsikîsi, Türk Din Mûsikîsi formları içerisinde çok

cüz’i bir yer tutmaktadır. Câmi ile ilgisi olmayan,bir Ezân odasının içinde neler vardır gidip görme-yen veya Câmide her formun okunduğu mekânı-nın işlevini bilmeyen meselâ mahfeli görmeyen biröğrenci Mahfel Sürmesinin ne olduğunu bilemezve böyle bir kimse nasıl dini mûsikî eğitimi almışolabilir ki. Kendisi bu şekilde yetişmiş olan da nasılbu dersin hocalığını yapıp yarının din görevlisi ola-cak olan öğrencilere müzik ve ses eğitimi konu-sunda faydalı olabilir ki?

99.. TTüürrkk DDiinn MMûûssiikkîîssii bbööllüümmlleerriinnddee ssaazz vvee eennss--ttrrüümmaann eeğğiittiimmii yyaannıınnddaa aassııll oollaann sseessllii ((vvookkaall)) ddiinniimmûûssiikkîî uuyygguullaammaallaarrıınnaa ççookk yyeerr vveerriillmmeelliiddiirr..

Türk Din Mûsikîsi formlarının hemen hementamamına yakın bir kısmı vokal eğitimi gerektir-mektedir. Enstrümanla icra edilen dini formlarçok azdır. Bu sebeple öğrencilerin uygulamalı seseğitimine ağırlık vererek hançerelerini iyi kul-lanmalarını sağlamak ve mümkün oldukça kulakhassasiyetlerini artıracak tatbikatlara ağırlık ver-mek gerekmektedir. Bu uygulamalarda İstanbulağzı denilen üslûp tercih edilmeli ve bütün kon-servatuvarlarda birlik sağlanması için şive ve üslûpaçısından bu prensibe bağlı kalarak ses eğitimi yap-tırılmalıdır.

1100.. YYeennii aaççııllaann bbuu kkoonnsseerrvvaattuuaarrllaarrddaa ööğğrreennccii--nniinn ddeevvaammıınnaa ddiikkkkaatt eeddiillddiiğğii kkaaddaarr ÖÖğğrreettiimm ÜÜyyee--lleerrii vvee PPeerrssoonneelliinn ddee cciiddddii bbiirr şşeekkiillddee ddeevvaammııssaağğllaannmmaallııddıırr.. BBuunnuunn iiççiinn ddee ggeerreekkllii tteeddbbiirrlleerr aallıı--nnaarraakk tteemmbbeelllliiğğee vvee mmeessaaii kkaayybbıınnaa ffıırrssaatt vveerriillmmee--mmeelliiddiirr..

Gerek personel ve gerek öğretim elemanları-nın mesai ve çalışma saatlerine riayetleri çokönemlidir. Konservatuar yeni açılmış henüz ders-hane ve çalışma odaları dizayn edilmemiş olabilirancak prensip sahibi olmak, zaman mefhumunariayet etmek çok önemlidir. Bir eğitim ve öğretimmüessesesi baştan nasıl giderse, sonradan da öyledevam eder. İdareci pozisyonunda olanların bukonulara çok dikkat etmeleri gerekir. Tabii ki bu-rası üniversitedir ama üniversite ciddi çalışma ge-rektiren bir yerdir. Lakayt davranışların vetembelliğin önü alınmayacak olursa böyle yer-lerde bilimsel ve sanatsal çalışmaların yapılmasıda hayal olur.

Page 18: TürkDinMûsikîsiDerslerininEğitimve ÖğretimProblemlerive ... · lında başlamıştır. Eğitim-öğretimi 47 yıldır devam eden bu ders, halen de okutulmaya devam et-mektedir

Bayram AKDOĞAN TÜRK DİN MÛSİKÎSİ DERSLERİNİN EĞİTİM VE ÖĞRETİM PROBLEMLERİ...

Journal of Islamic Research 2015;26(1)

41

1111.. ÖÖğğrreenncciilleerriinn mmeesslleekkii kkaabbiilliiyyeett vvee yyeetteenneekk--lleerree ççookk zzaammaann aayyıırraabbiillmmeessii vvee aallddıığğıı ddeerrsslleerrii rraahhaattççaallıışşaabbiillmmeessii iiççiinn ggeerreekkiirrssee BBaattıı MMüüzziiğğii KKoonnsseerrvvaa--ttuuaarrllaarrıınnddaa oolldduuğğuu ggiibbii ööğğrreenncciilleerr yyaattııllıı oollaarraakk eeğğii--ttiillmmeellii,, aaiillee vvee ddıışş eettkkiilleerrddeenn eettkkiilleennmmeemmeelleerriissaağğllaannmmaallııddıırr..

Müzik ve sanatsal faaliyetler hassas insanlarınişidir. Böyle kimselerin etraftan çok etkilenmelerisöz konusudur. Dış etkilerin tesirine maruz kalanböyle öğrencilerin arzu edilen eğitim kalitesine ula-şabilmeleri için, onların yetiştikleri ortamın maddive manevi ihtiyaçlara uygun olarak düzenlenmesihatta bir yerleşke içerisinde, uygulama alanlarınınçok olduğu bir ortamda olması faydalı olacaktır.

1122.. DDiinnii ffoorrmmllaarrıı ookkuummaa vvee uuyygguullaammaallaarrddaa hheerrnnee kkaaddaarr yyöörreelleerree ggöörree bbaazzıı uuyygguullaammaallaarr oollssaa ddaa aassıılloollaann İİssttaannbbuull aağğzzıı vvee ttaarrzzııddıırr.. BBuu uuyygguullaannmmaallıı vveeööğğrreenncciilleerree bbuu ttaarrzz vveerriillmmeelliiddiirr..

Konservatuarlar ülkenin her yerinde açılabilirve açılmalıdır da. Ancak yöresel şiveler ayrı ayrıuygulandığı zaman eğitim ve öğretimde bir birlikoluşması mümkün değildir. En güzel telaffuz veokuma şekli neyse o seçilmeli ve o tercih edilmeli-dir. Osmanlı döneminden beri yaygın olan bir tavırve okuma sitili vardır ki İstanbul ağzı denilen kı-raat ve seslendirme tarzı yaygınlaştırılmalıdır.Aksi halde son bir iki yıl içerisinde uygulandığıgibi Ramazanlarda dışarıdan getirilen yabancıokuyucu ve hâfızların tavırları bizim zevkimizeuymamaktadır.

13. TTüürrkk DDiinn MMûûssiikkîîssii bbööllüümmlleerriinniinn ddee ggeerreekkmmüüffrreeddaatt vvee ggeerreekk ççaallıışşmmaa tteekknniikk vvee uussûûlllleerriinnddeebbiirrlliikk oolluuşşttuurruullmmaassıı iiççiinn bbiirr aarraayyaa ggeelliinnmmeelliiddiirr..

Türkiye genelinde standardın sağlanabilmesiiçin acilen meslektaşların bir çalıştay amacıyla top-lanmaları ve bunlara İlâhiyat Fakültelerinde TürkDin Mûsikîsi Anabilim Dallarında görev yapan Öğ-retim Görevlisi, Yardımcı Doçent, Doçent ve dahayukarı unvanlı öğretim üyelerinin katılmaları sağ-lanmalı ve onların katkıları ve görüşleri de bu ça-lıştaylarda değerlendirilmelidir.

1144.. TTüürrkk DDiinn MMûûssiikkîîssii bbööllüümmlleerriinnee ddeevvaammeeddeenn ööğğrreenncciilleerr iiççiinn öözzeelllliikkllee TTüürrkk MMûûssiikkîîssiinnddee vveeddiinnii mmûûssiikkîîlleerrddee kkuullllaannıımmıı yyaayyggıınn oollaann eennssttrrüü--

mmaannllaarr ööğğrreettiimmiinnee öönneemm vveerriillmmeelliiddiirr vvee ööğğrreennccii--lleerr bbuu şşeekkiillddee yyöönnlleennddiirriillmmeelliiddiirr..

Türk Din Mûsikîsi Konservatuarlarında kulla-nılacak ses sistemi 24’lü ses sistemi olacağından,tampere sistemi ile şan eğitimi veya enstrüman eği-timinden uzak durulmalıdır. Ses eğitimi yanındakonservatuar öğrencisinin bir enstrümanla meşgulolması ve öğrenmesi önemlidir. Bu bölümde eğitimgören öğrencilerin Türk Mûsikîsi ses sistemineuyan aralıklara sahip olan enstrüman seçmeleriönemlidir. Buna hocalar ve idare olarak dikkatetmek gerekir. Her ne kadar tasavvuf mûsikîsiprogramlarına bazı Batı sazlarını çeşni vermesi açı-sından bazen katıyorsak da, sürekli olarak bu ens-trümanlarla yakınlaşmak kromatik ses aşinalığımızıdeforme edeceğinden uygulamalarda ön plâna çı-karılmaları doğru değildir.

1155.. BBuu kkoonnsseerrvvaattuuaarrllaarrddaa TTüürrkk DDiinn MMûûssiikkîîssiibbööllüümmlleerriinnddee eeğğiittiimm aallaann ööğğrreenncciilleerriinn nneelleerr ööğğrree--nniipp uuyygguullaayyaabbiillddiiğğii ddee hheerr ffıırrssaattttaa ççeeşşiittllii mmeekkâânn--llaarrddaa TTüürrkk DDiinn MMûûssiikkîîssii ddiinnlleettii pprrooggrraammllaarrıışşeekklliinnddee aakkaaddeemmiikk ççeevvrreeddee ddeeğğeerrlleennddiirriillmmeellii vveeoonnddaann ssoonnrraa hhaallkkaa ssuunnuullaarraakk eettkkiilleerrii iizzlleennmmeelliiddiirr..

Devlet bütçesinden milyarlar harcanarak açı-lan bu konservatuvarların dini mûsikîmize katkılarınelerdir, neler yapılabilmektedir, bunların gözlem-lenmesi gerekir. Meselâ son yıllarda özellikle diniformlarımızdan Ezânın okunması meselesi hâlâ birproblem olarak devam etmektedir. Bir kandil prog-ramında gerçekten insana huşu verecek, mâneviduygularımızı galeyana getirecek hâfızlarımız vemevlithanlarımız kalmamış gibidir. Elini kulağınaatan okuyor ama yakın tarihimizde yetişen hâfız vemevlithanlarımız birer birer dâr-ı bekaya göçünceartık sadece bağıran, makam bilgisi ve ses estetiğiolmayan kişiler kulaklarımızı tırmalamaktadır.

1166.. KKoonnsseerrvvaattuuaarrllaarrıımmıızzıınn bbuu bbööllüümmlleerriinnddeeyyaakkıınn ttaarriihhiimmiizzddee TTüürrkk DDiinn MMûûssiikkîîssii FFoorrmmllaarrıınnddaaöörrnneekk iiccrraaaattllaarr yyaappaann vvee bbeeğğeenniilleenn üüssttaattllaarrıınn kkaa--yyııttllaarrıı vvee iiccrraaaattllaarrıınnddaann oolluuşşaann aarrşşiivvlleerr oolluuşşttuurruull--mmaallıı bbuunnllaarr hheerr ffıırrssaattttaa ööğğrreenncciilleerree ddiinnlleettiillmmeellii,,oonnllaarrıınn ttaavvıırrllaarrıı eettrraaffıınnddaa ddaahhaa ggüüzzeell uuyygguullaammaallaarrggeelliişşttiirriillmmeelliiddiirr..

Bu seviyede olan öğrencilerin kişisel olarak ençok yapacakları çalışmalardan biri de çokça dinle-

Page 19: TürkDinMûsikîsiDerslerininEğitimve ÖğretimProblemlerive ... · lında başlamıştır. Eğitim-öğretimi 47 yıldır devam eden bu ders, halen de okutulmaya devam et-mektedir

Bayram AKDOĞAN TÜRK DİN MÛSİKÎSİ DERSLERİNİN EĞİTİM VE ÖĞRETİM PROBLEMLERİ...

Journal of Islamic Research 2015;26(1)

42

mektir. Ancak kaliteli sesleri ve icraatları dinleme-lidir. Her bulduğunu değil. Biraz seçici olmalıdır.Özellikle bu seviyedeki gençlerde taklit yeteneğiçok fazladır ve güçlüdür. O halde taklit ettiği kişiveya icracı ne kadar kaliteli bir okuyucu ise, öğ-rencinin okuyuşu da o olacaktır. Bir de sürekli tak-lit doğru değildir. Belli bir aşamaya kadar taklitlebazı şeyler öğrenilebilirse de bunu tamamen metothaline getirmek yanlış olur, sürekli taklit eden dehiçbir zaman taklit ettiği kişinin aslı olamaz vekendi kişiliğinin ve kimliğini kaybeder. Bunu darehber ve hoca konumundaki kişiler takip etmelive öğrencileri tamamen ezberciliğe ve taklitçiliğeyönlendirmemelidirler.

SONUÇ

Türk Din Mûsikîsi Derslerini, İlâhiyat Fakültele-rinde okutulmaya başlanmasından günümüzekadar gelen süreçte çeşitli yönleriyle ele almayaçalıştık. Sadece olumsuzlukları ortaya koyarak sı-kıntıları dile getirmekle kalmadık. Mümkün ol-duğunca da neler yapmak gerektiği konusundaçözüm için önerilerimizi de sunmaya çalıştık.

Buraya kadar yapmış olduğumuz açıklamala-rımızdan bir sonuç çıkarmak gerekirse Şunları söy-leyebiliriz:

Öncelikle bu dersin İlâhiyat Fakültelerine zo-runlu ve seçmeli olarak konulmasının rastgele biruygulama olmadığını bunun bir takım zorlayıcı se-beplerinin olduğunu tekrar vurgulamakta faydavardır. Ancak dersin verilmeye başladığı 1968-1969yılından buyana 47 yıl geçmesine rağmen halen budersin gereği ve lüzumu üzerinde bazı İlâhiyat çev-relerinde bir tereddüt varsa, ne kadar zor bir sa-vunma içinde olduğumuz aşikârdır.

İlâhiyat Fakültelerinin çoğunluğunda şeklenbu dersin yararına inanıldığı ve faydasının varlığıkonuşulsa da bunun gereğinin yapılmadığı bir ger-çektir. Yeni açılan İlâhiyat Fakültelerinde de ön-celikli olarak kurulması gereken bölüm ve anabilimdalları bahane edilerek Türk Din Mûsikîsi dersiihmal edilmektedir. Bu derse eğlence ve zevk gözüile bakıldığı sürece de bu ders fakültelerde ihmaledilmeye ve okutulmamaya devam edecektir. Dinhizmetlerinde belki en son kullanılacak ve meslekiuygulamalarda çok az tatbik edilecek bir takım

derslere ait bilgiler hem de birçok hoca tarafındanfazlasıyla verilmektedir. Ancak öğrencilere ses eği-timi yaptıracak ve onlara mesleki açıdan güzel sesinönemini anlatacak, sanatsal duyarlılığa teşvik ede-cek bir tane mûsikî hocası kadrosu istenmez hattaasistan kadrosu bile -evleviyetle lâzım olan derslervar- diyerek alınmaz. Dahası var. İki yıl önce İlâ-hiyat Fakülteleri programından gereksiz diyerektamamen kaldırılmak istenilen derslerden birisi demûsikî dersleridir. Bu anlayışla devam edilirse İlâ-hiyat Fakülteleri yıkılma dönemindeki OsmanlıMedreselerine benzeyecektir. Kâtip Çelebi’nin de-diği gibi sonra da ne Ekmel kalacak ve ne de Hi-dâye.

Bu dersin geçen 30 yıllık sürecinde üstatları-mız ellerinden geldiğince yararlı olmaya çalışmış-lar ve bu alanla ilgili makaleler ortaya koymayaçalışmış ve derslerin verilmesi için ellerinden gel-diğince gayret etmişlerdir. Fakat bu alanda fazlahoca olmadığı için bir araya toplanıp öncelikle budersin müfredatını oluşturmamışlar ve her hocakendi doğru bildikleriyle hareket ederek bir takımnotlar oluşturmuş ve öğrencilerine bunları okuta-rak biraz da ses ve enstrüman çalışması yaptırarakbu dersleri yürütmeye çalışmışlardır. Ancak bun-dan sonra bu böyle devam etmez, Türkiye’de İlâ-hiyat Fakültelerinde bu dersin hocalığını yapanakademik kadroların bir an önce branşla ilgili birçalıştay yapmaları gerekmektedir. Üniversitelerinveya Fakültelerin uygun bir sponsor bularak bu bir-likteliğe imkân hazırlamalarına evleviyetle ihtiyaçduyulmaktadır.

Din görevlilerinin mûsikî ve ses eğitimine olanihtiyaçları konusunda tartışma yoktur ancak bununnasıl verileceği konusunda tereddütler ve sıkıntı-lar vardır. Bu da eğitimcilerin işidir. Eğer bu eği-timi almaları hususunda birlik olursa o zamaneğitim işini de alanın hocaları düşünmek ve gere-ğini yapmak zorundadırlar. Diyanet’in de din gö-revlisi seçerken ses ve makam eğitimi konularındaönde olanları tercih etmesi durumunda bu işinönemi kendini daha çok gösterecektir. Yurt içi veyurt dışı görevlendirmelerde din görevlisinin iyi birkıraat ve ses eğitimine sahip olmaları ve böyle olanadayları tercih etmesi, din görevlisi adaylarının bualana ilgilerini artıracaktır.

Page 20: TürkDinMûsikîsiDerslerininEğitimve ÖğretimProblemlerive ... · lında başlamıştır. Eğitim-öğretimi 47 yıldır devam eden bu ders, halen de okutulmaya devam et-mektedir

Bayram AKDOĞAN TÜRK DİN MÛSİKÎSİ DERSLERİNİN EĞİTİM VE ÖĞRETİM PROBLEMLERİ...

Journal of Islamic Research 2015;26(1)

43

İlâhiyat Fakültelerinde bu dersin eğitim ve öğ-retimi hakkında güzel şeyler söylemek şu andamaalesef mümkün değildir. Ders bir angarya ola-rak görülmekte, öğrenciler ilgi duymamakta vederslerde verilmek istenen şeylere lüzumsuz bilgi-ler olarak bakmaktadırlar. Bunun birçok nedenivardır meselâ bazı ders hocalarının her derste kuizyapmaları ve öğrencilere nefes aldırmamaları on-ları böyle derslere karşı yorgun ve bıkkın hale ge-tirmektedirler. Öğrenci bir sınıfta 10’dan fazla dersolduğu halde hafta boyunca sadece bir derse yo-ğunlaşmak zorunda kalıyor ve diğerlerine zamanayıramıyor ve hep bu zor gösterilen ders öğrenci-nin içini kemiriyorsa, böyle bir psikoloji içerisindeolan öğrencinin sanatsal faaliyetlere ve estetik ko-nulara ilgi duyması mümkün değildir.

Bu alanda akademik üst düzey eleman da fazladeğildir. Bu zamana kadar toplanılmamasının asılnedenlerinden de birisi budur. Profesör oluncayakadar büyük bir ideal ve gayretle devam eden bazıakademisyenlerimiz de bu unvana ulaştıktan sonrayorgun mu düşüyorlar yoksa başka nedenler mi varbilmiyorum herkes bundan sonra başının derdinedüşüyor, artık bu konuda daha fazla kafa ve bedenyormak istemiyorlar.

Bu dersin bir an önce müfredatının oluşturul-ması ve evleviyetle öğrencilere verilmesi gerekenkonuların tespiti önemlidir. Daha sonra da bu der-sin kitabını yazacak komisyonun oluşturulması,hatta bir tane değil, çeşitli düzeylerdeki kitaplarınıyazacak ekiplerin teşekkülü gerekmektedir. Dersinİmam-Hatip Liselerinden tutun da ön Lisans, İli-tam, Lisansüstü ve Doktora seviyelerine hatta Di-yanet İşleri Başkanlığı Mûsikî Eğitim kurslarındaokutulacak kitaplara kadar çeşitli kaynakların oluş-turulması gerekmektedir.

İlâhiyat Fakültelerinde yetenekli bay-bayanöğrencilerin bu alana yönlendirilmeleri de önemlibir konudur. Genelde öğrenciler müzik konusunailgi duymaktalar ancak bunu bir branş olarak seçipakademik olarak bu alanda çalışmayı düşünme-mektedirler. Bunun da öğrencinin kendisinden, ai-lesinden ve çevresinden gelen birçok etkeni vardır.Bu dersin öğretim üyeliğini yapan hocaların bu-lundukları fakültelerde yapacakları önemli bir ça-lışma da uygun ve yetenekli öğrencileri tespit edip,

mezuniyet safhasına gelinceye kadar bu tip öğren-cilerle ilgilenmek, onların yetişmelerini sağlamakve yönlendirmek olacaktır.

Mevcut akademisyenlerin bulundukları fakül-telerde üniversitenin imkânlarıyla müzik laboratu-arları oluşturmaları, çalışma malzemelerinin teminive uygun çalışma salonunun oluşturulması için ida-reyi teşvik etmeleridir. Üniversitelerin maddi im-kânları müsaittir ancak çarçur etmeden gerekli veeğitim için acilen lazım olan malzeme ve aksesua-rın alınmasında yine öncülük etmeleri gerekmek-tedir.

Türk Din Mûsikîsi derslerine ilgiyi artırmakiçin zaman zaman konferanslar tertip edilmeli,konserler verilmeli, başta müzik olmak üzere genelsanat konularında seminerler verilmeli ve öğrenci-lerin bu faaliyetlere katılmaları sağlanmalıdır diyedüşünüyoruz. Bu dersin öğrenciler açısından câziphale getirilmesi için neler yapılması gerekiyorsa oyollar denenmelidir.

Bu dersin öğretim üyeleri olarak her geçen günyeni teknikler ve metotlar geliştirmek zorunda ol-duğumuzu unutmamamız gerekmektedir. Bu der-sin sevdirilmesi, öğretilmesi ve dersin amacınaulaşması ancak böyle mümkün olabilir.

Türk Din Mûsikîsi eğitimi sadece Fakülteyehasredilmemeli, bunun haricinde uygun salon, evve daha başka zeminlerde yaygınlaştırılması vehalka tanıtılması konusunda çalışmalar yapılmalı-dır.

Yeni açılan Türk Müziği Devlet Konservatu-arlarındaki Türk Din Mûsikîsi Bölümlerinin prob-lemleri çok daha fazla gözükmektedir. Öğretimelemanlarından, dersliklere ve alınan öğrencilerinyetersiz ve niteliksiz oluşlarına kadar daha birçokproblemi bulunan konservatuarlarımızdaki TürkDin Mûsikîsinin en önemli sorunlarından birisi bu-ralara alınacak öğrencilerin nerelerden geleceğidir.Özellikle bu bölüme alınacak öğrencilerin diniformlarda bir alt yapıya sahip İmam-Hatip Lisele-rinden olması, bölümün amacına ve hedefineuygun olur diye düşünüyoruz. Bunun iyi kararlaş-tırılması gerekmektedir, aksi halde istenilen amacaulaşmak mümkün olmayacaktır. Yeni açılan kon-servatuarlar ve dini mûsikî bölümlerinin problem-

Page 21: TürkDinMûsikîsiDerslerininEğitimve ÖğretimProblemlerive ... · lında başlamıştır. Eğitim-öğretimi 47 yıldır devam eden bu ders, halen de okutulmaya devam et-mektedir

Bayram AKDOĞAN TÜRK DİN MÛSİKÎSİ DERSLERİNİN EĞİTİM VE ÖĞRETİM PROBLEMLERİ...

Journal of Islamic Research 2015;26(1)

44

leri, bu dersin İlâhiyat Fakültelerindeki problem-lerinden çok daha fazladır. Acilen buralara el atıl-

ması ve yukarıda saydığımız problemlerin tekerteker halledilmesi önem arz etmektedir.

AKDOĞAN, Bayram; Türk Din Mûsikîsi Dersleri,Bilge Ajans ve Matbaası, Ankara 2010.

AKDOĞAN, Bayram; Sanat’ın Kitabı, Mans MedyaYapım Ltd. Şti., Ankara 2014.

AKDOĞAN, Bayram; “Din Görevlilerine Mûsikî Eği-timi Verilmesi Hakkında Örnek Bir Metot”,A.Ü.İ.Fakültesi Dergisi, Yıl: 2002, Cilt: XLIII,Sayı: 2, s. 315-353.

AKDOĞAN, Bayram; “Çocuklarda Erken DönemdeMüzik ve Sanatsal Yeteneklerin Tespiti ve Ge-liştirilmesi Üzerine”, Bozok Üniversitesi İlâhi-yat Fak. Dergisi, Yıl: 2, Ağustos-Aralık 2013,Cilt: 4, Sayı: 4, ss. 1-22.

AYDIN, M. Akif; “İslâm’da Kadın”, TDV İslâm An-siklopedisi, İstanbul 1988-2013…, c. 24, s. 86-94.

KANDEMİR, M. Yaşar; Örneklerle İslâm Ahlâkı, İs-tanbul 1979.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Tutanakları, T.R.M.III.Tutanak Dergisi, Dönem: VIII, Cilt: 20 Toplantı:3, ss. 227–281.

Vikipedi Özgür Ansiklopedi.

KAYNAKLAR