türk tabipleri birliði 2. baþkaný prof. dr. feride aksu...

24
Çin’in en kalabalýk þehri: Þanghay Þanghay’da gözleriniz bir Çin klasiði yerleþim arýyor ancak baktýðýnýz her yerde gökdelenler, otoyollar, alýþveriþ merkezleri görüyorsunuz. Aðaçlýk, yeþillik ya da geniþ meydanlar bulmak ise çok zor. Karikatürlerle bir doktorun anatomisi Þu an özel bir týp merkezinde çalýþan Radyoloji Uzmaný Dr. Taner Özek, hekimlik mesleðinin yaný sýra karikatürist. Çeþitli gazete ve dergilerde karikatürleri yayýmlanan Özek’in çizimleri yakýn zamanda “Bir Doktorun Anatomisi” adýyla kitaplaþacak. 2 milyon kiþi uyarý grevindeydi Hükümete uyarý grevine, Türkiye çapýnda yaklaþýk 2 milyon kiþi katýldý. Grev nedeniyle okullarda eðitim yapýlmadý, hastaneler aciller dýþýnda hizmet vermedi, trenler durdu, vergi daireleri vergi toplamadý. Greve iþçiler, öðrenciler, hasta ve hasta yakýnlarý da destek verdi. TTB’den alternatif tam süre yasa tasarýsý taslaðý TTB Merkez Konseyi, hükümetin "tam gün" adýyla kamuoyunu yanýltmaya çalýþtýðý tasarýya alternatif bir Tam Gün Yasa Tasarýsý Taslaðý hazýrladý. Ankara Tabip Odasý tarafýndan 28 Ekim 2009 tarihinde gerçekleþtirilen ve domuz gribine iliþkin güncel geliþmelerin deðerlendirildiði basýn toplantýsýnda konuþan Ankara Üniversitesi Týp Fakültesi Enfeksiyon Hastalýklarý ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalý Öðretim Üyesi Doç. Dr. Alpay Azap, domuz gribi ile ilgili olarak yaþanan süreçte, ne yazýk ki “bilimin sesinin az çýktýðýný” belirterek, kafa karýþýklýklarýnýn bundan kaynaklandýðýný söyledi. 7 )) Örgütlü hekim güçlü tabip odasý Kasým - Aralýk 2009 Sayý: 18 19 )) 22 )) 18 )) 20 )) 10 )) Kentten Güncel Gezgin Yaþam ve Hekim Türk Tabipleri Birliði 2. Baþkaný Prof. Dr. Feride Aksu Tanýk: Haklarýmýz için mücadelemize devam edeceðiz Türkiye saðlýk ortamý ile ilgili Hekim Postasý’nýn sorularýný yanýtlayan Türk Tabipleri Birliði (TTB) Merkez Konseyi 2. Baþkaný Prof. Dr. Feride Aksu Tanýk, halkýn saðlýk hakkýyla ilgili yaþadýðý sýkýntýlarýn, hekimler ile saðlýk çalýþanlarýnýn özlük haklarýnýn ve demokratik haklarýn önündeki engellerin öncelikli gündemleri olduðunu belirtti. Tanýk, saðlýða eriþimin önündeki engellerin kaldýrýlmasý ve hekimlerin özlük haklarý için mücadeleye devam edeceklerini vurgulayarak, “ Saðlýkla ilgili çok ciddi saldýrýlarýn gerçekleþtiði bir dönem yaþýyoruz ve bununla mücadele etmenin tek yolu örgütlü olmak” dedi. 4 )) Siz de yazýn Baþbakan Tayyip Erdoðan: Aþý konusunda Saðlýk Bakaným ile ayný düþünmüyorum. Bu konuda vatandaþým kendi isteðine baðlý olarak böyle bir yolu tercih ederse eyvallah. Aþý olmayacaðým, ben ve ailem baþka tedbirler alacaðýz. Türkiye'ye gelen aþýlar ile ABD'deki aþýlar farklý. Baþbakan Yardýmcýsý Bülent Arýnç: (Salgýndan korunma tutumunda AKP Genel Baþkan Yardýmcýsý Salih Kapusuz'dan söz ederken) "O Baþbakan'dan yana, ben Saðlýk Bakaný'ndan yanayým." Saðlýk Bakaný Recep Akdað: Aþýlanma konusunda vatandaþlarýn kafasýný karýþtýracak her ifade, Allah korusun ölüm sayýlarýnýn artmasý ile sonuçlanýr, onun için hiçbirimiz vatandaþýn kafasýný karýþtýrmayalým. Biliyoruz ki ancak aþýlanma suretiyle kendimizi, ailemizi, çocuklarýmýzý koruyabiliriz. Ben bütün vatandaþlarýmýzý bu hususta hassas olmaya çaðýrýyorum. Kültür ve Turizm Bakaný Ertuðrul Günay: Domuz gribi aþýsý olmayý düþünmüyorum. Ben temizliði önemsiyorum, onun dýþýnda ilaç ve aþý herkesin kendine kalmýþ. Bayýndýrlýk ve Ýskan Bakaný Mustafa Demir: Vatandaþ olarak þu ana kadar aþý olmadým. Neticede aþý olacak olan kendi isteði ile olacak, olmayan da kendi isteði ile olmayacak. Sayýn Baþbakan'ýmýzýn ifadesi son derece saðlýklý bir ifadeydi. Milli Eðitim Bakaný Nimet Çubukçu: (Okullarda aþýlamanýn baþladýðý günlerde) Bu konuda Milli Eðitim Bakaný sýfatýyla açýklama yapmamanýn ne derece doðru olacaðýný bilmiyorum. Risk grubunda olmadýðým için aþý yaptýrmama gerek olmadýðýný düþünüyorum. Ve Diðer Politikacýlar: Devlet Bahçeli: Hiçbir önlemimiz yok. Domuz gribinin olduðuna da inanmýyoruz. Her þey Cenab-ý Allah'ýn takdiri. Eski Saðlýk Bakaný Osman Durmuþ: Bizim insanlarýmýz denek olarak kullanýlacak. Grip salgýnýndan korunmak için koruyucu tedbirlere baþvuracaðým ama aþý olmayacaðým. Adý domuz olduðu için midir nedir, çok iyi servis yaptýlar, Aþýyý ilk olarak AK Partililer kullansýn.12, 13 )) Salgýn yönetiminde H1N1 pandemisi ülkemizi etkilerken, Baþbakan ve hükümet üyeleri halký tereddüde düþüren açýklamalar yapýyor. Pandemi konusundaki tartýþmalar -konu ile ilgili tek baþlýkmýþ gibi- aþý uygulamasýnda düðümleniyor. Aþý uygulanmasýna yönelik hükümet tutumu kuþkuyu artýran, bilimdýþý bakýþý güçlendiren bir etki yapýyor… Konunun uzman kiþi ve taraflarý ise Erdoðan'ýn açýklamalarýný "talihsizlik" olarak deðerlendiriyor. AKIL TUTULMASI… Bilimin sesine kulak verin! ATO H1N1 virüsü ile ilgili broþür yayýmladý Gazetemiz Hekim Postasý’na her türlü haber ve yorum yazýlarýnýzý bekliyoruz. [email protected] Tel: 418 87 00/123 Pandemik H1N1 Gribi ve Aþýlarý Konularýnda Güncel Bilgiler Ankara Tabip Odasý Halk Saðlýðý Komisyonu tarafýndan 19 Kasým 2009 tarihinde yapýlan açýklamada, pandemik H1N1 gribi aþýsý ile ilgili deðerlendirmelerde bulunuldu. 8,9 ))

Upload: others

Post on 20-Sep-2020

6 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: Türk Tabipleri Birliði 2. Baþkaný Prof. Dr. Feride Aksu ...ato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2009/pdf/aralik.pdfonaylanýp ve kullanýma sunu-lur. Bununla birlikte ruhsatlý ve kullanýmdaki

Çin’in en kalabalýkþehri: Þanghay

Þanghay’da gözleriniz birÇin klasiði yerleþim arýyorancak baktýðýnýz her yerde

gökdelenler, otoyollar,alýþveriþ merkezlerigörüyorsunuz. Aðaçlýk,yeþillik ya da geniþmeydanlar bulmak iseçok zor.

Karikatürlerle bir doktorunanatomisi Þu an özel bir týp merkezindeçalýþan Radyoloji Uzmaný Dr.Taner Özek, hekimlik mesleðininyaný sýra karikatürist. Çeþitligazete ve dergilerdekarikatürleri yayýmlananÖzek’in çizimleri yakýn zamanda“Bir Doktorun Anatomisi” adýylakitaplaþacak.

2 milyon kiþi uyarýgrevindeydi Hükümete uyarý grevine, Türkiyeçapýnda yaklaþýk 2 milyon kiþikatýldý. Grev nedeniyle okullardaeðitim yapýlmadý, hastaneleraciller dýþýnda hizmet vermedi,trenler durdu, vergi daireleri vergitoplamadý. Greve iþçiler,öðrenciler, hasta ve hastayakýnlarý da destek verdi.

TTB’den alternatif tam süreyasa tasarýsý taslaðý

TTB MerkezKonseyi, hükümetin"tam gün" adýylakamuoyunuyanýltmayaçalýþtýðý tasarýya

alternatif bir TamGün Yasa Tasarýsý

Taslaðý hazýrladý.

Ankara Tabip Odasý tarafýndan 28 Ekim2009 tarihinde gerçekleþtirilen ve domuzgribine iliþkin güncel geliþmelerindeðerlendirildiði basýn toplantýsýndakonuþan Ankara Üniversitesi Týp Fakültesi

Enfeksiyon Hastalýklarý ve Klinik MikrobiyolojiAnabilim Dalý Öðretim Üyesi Doç. Dr. Alpay Azap,domuz gribi ile ilgili olarak yaþanan süreçte, ne yazýk ki“bilimin sesinin az çýktýðýný” belirterek, kafakarýþýklýklarýnýn bundan kaynaklandýðýný söyledi. 7 ))

Örgütlü hekim güçlü tabip odasý Kasým - Aralýk 2009 Sayý: 18

19 ))22 )) 18 )) 20 ))

10 ))

Kentten GüncelGezgin Yaþam ve Hekim

Türk Tabipleri Birliði 2. Baþkaný Prof. Dr. Feride Aksu Tanýk:Haklarýmýz içinmücadelemize devam edeceðiz

Türkiye saðlýk ortamý ile ilgili Hekim Postasý’nýn sorularýný yanýtlayan Türk TabipleriBirliði (TTB) Merkez Konseyi 2. Baþkaný Prof. Dr. Feride Aksu Tanýk, halkýn saðlýk hakkýylailgili yaþadýðý sýkýntýlarýn, hekimler ile saðlýk çalýþanlarýnýn özlük haklarýnýn ve demokratikhaklarýn önündeki engellerin öncelikli gündemleri olduðunu belirtti. Tanýk, saðlýða eriþiminönündeki engellerin kaldýrýlmasý ve hekimlerin özlük haklarý için mücadeleye devamedeceklerini vurgulayarak, “ Saðlýkla ilgili çok ciddi saldýrýlarýn gerçekleþtiði bir dönemyaþýyoruz ve bununla mücadele etmenin tek yolu örgütlü olmak” dedi. 4 ))

Siz de yazýn

Baþbakan Tayyip Erdoðan:

Aþý konusunda Saðlýk Bakaným ile ayný düþünmüyorum. Bukonuda vatandaþým kendi isteðine baðlý olarak böyle bir yolutercih ederse eyvallah. Aþý olmayacaðým, ben ve ailem baþkatedbirler alacaðýz. Türkiye'ye gelen aþýlarile ABD'deki aþýlar farklý.

Baþbakan Yardýmcýsý Bülent Arýnç:

(Salgýndan korunma tutumunda AKP GenelBaþkan Yardýmcýsý Salih Kapusuz'dan söz

ederken) "O Baþbakan'dan yana, ben SaðlýkBakaný'ndan yanayým."

Saðlýk Bakaný Recep Akdað:

Aþýlanma konusunda vatandaþlarýn kafasýný karýþtýracak herifade, Allah korusun ölüm sayýlarýnýn artmasý ile sonuçlanýr,onun için hiçbirimiz vatandaþýn kafasýný

karýþtýrmayalým. Biliyoruz ki ancak aþýlanma suretiylekendimizi, ailemizi, çocuklarýmýzý koruyabiliriz. Ben bütünvatandaþlarýmýzý bu hususta hassas olmaya çaðýrýyorum.

Kültür ve Turizm Bakaný Ertuðrul Günay:

Domuz gribi aþýsý olmayý düþünmüyorum. Ben temizliðiönemsiyorum, onun dýþýnda ilaç ve aþý herkesin kendine

kalmýþ.

Bayýndýrlýk ve Ýskan Bakaný Mustafa Demir:

Vatandaþ olarak þu ana kadar aþý olmadým. Neticede aþýolacak olan kendi isteði ile olacak, olmayan da kendi isteði ileolmayacak. Sayýn Baþbakan'ýmýzýn ifadesison derece saðlýklý bir ifadeydi.

Milli Eðitim Bakaný Nimet Çubukçu:

(Okullarda aþýlamanýn baþladýðý günlerde)Bu konuda Milli Eðitim Bakaný sýfatýyla

açýklama yapmamanýn ne derece doðru olacaðýný bilmiyorum.Risk grubunda olmadýðým için aþý yaptýrmama gerek

olmadýðýný düþünüyorum.

Ve Diðer Politikacýlar:

Devlet Bahçeli:

Hiçbir önlemimiz yok. Domuz gribininolduðuna da inanmýyoruz. Her þey Cenab-ýAllah'ýn takdiri.

Eski Saðlýk Bakaný Osman Durmuþ:

Bizim insanlarýmýz denek olarakkullanýlacak. Grip salgýnýndan korunmak için

koruyucu tedbirlere baþvuracaðým ama aþý olmayacaðým. Adý domuz olduðu içinmidir nedir, çok iyi servis yaptýlar, Aþýyý ilk olarak AK Partililer kullansýn.12, 13 ))

Salgýn yönetiminde

H1N1 pandemisi ülkemizi etkilerken, Baþbakan ve hükümet üyeleri halký tereddüde düþüren açýklamalaryapýyor. Pandemi konusundaki tartýþmalar -konu ile ilgili tek baþlýkmýþ gibi- aþý uygulamasýnda düðümleniyor.Aþý uygulanmasýna yönelik hükümet tutumu kuþkuyu artýran, bilimdýþý bakýþý güçlendiren bir etki yapýyor…Konunun uzman kiþi ve taraflarý ise Erdoðan'ýn açýklamalarýný "talihsizlik" olarak deðerlendiriyor.

AKIL TUTULMASI…

Biliminsesinekulakverin!

ATO H1N1virüsü ileilgilibroþüryayýmladý

Gazetemiz Hekim Postasý’na

her türlü haber ve yorum yazýlarýnýzý bekliyoruz.

[email protected]: 418 87 00/123

Pandemik H1N1 Gribive Aþýlarý KonularýndaGüncel Bilgiler Ankara Tabip Odasý Halk Saðlýðý Komisyonu tarafýndan 19 Kasým 2009 tarihinde yapýlan açýklamada, pandemik H1N1 gribi aþýsý ile ilgili deðerlendirmelerde bulunuldu. 8,9 ))

Page 2: Türk Tabipleri Birliði 2. Baþkaný Prof. Dr. Feride Aksu ...ato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2009/pdf/aralik.pdfonaylanýp ve kullanýma sunu-lur. Bununla birlikte ruhsatlý ve kullanýmdaki

Türk Tabipleri Birliði MerkezKonseyi Baþkanlarýmýzdan,1984-1988 dönemi Ankara TabipOdasý Yönetim Kurulu üyesi, ar-kadaþýmýz, dostumuz, ablamýzDr. Füsun Sayek'i üç yýl önce, 16Ekim 2006 tarihinde kaybetmiþ-tik. Füsun Sayek için 19 Ekim2009 Pazartesi günü, TTB Mer-kez Konseyi binasýnda bir anmatoplantýsý gerçekleþtirildi. Top-lantýda Türk Tabipleri BirliðiFüsun Sayek Raporlarý/ Kitapla-

rý dizisinde hazýrlýðý yürütülen"Saðlýkla Ýlgili Uluslararasý Bel-geler" çalýþmasýnýn tanýtýmý ya-pýldý.

Anma etkinliði, TTB ÝkinciBaþkaný Sayýn Prof. Dr. FerideAksu Tanýk'ý konuþmasý ile baþ-ladý. TTB Genel Sekreteri Dr.Eriþ Bilaloðlu ve Füsun Sayek'inkýzý Selin Sayek Böke'nin konuþ-malarýnýn ardýndan, Prof. Dr.Berna Arda "Etik PenceresindenFüsun Sayek" baþlýklý bir sunumyaptý. Ardýndan Doç. Dr. NüketÖrnek Büken, "Füsun Sayek TTBRaporlarý/Kitaplarý -2009: Sað-lýkla Ýlgili Uluslararasý Belgeler"kitabýnýn tanýtýmýný yaptý.

Anma etkinliði, TTB çalýþanla-rý Ayla Þahin ve Özkan Aslan'ýnmüzik dinletisiyle sona erdi.

Saðlýkla ÝlgiliUluslararasý Bildirgeler

Dr. Füsun Sayek tarafýndan1998 yýlýnda derlenen SaðlýklaÝlgili Uluslararasý Belgeler kita-bý, Dr. Nüket Örnek Büken, Dr.Aysun Balseven Odabaþý, Dr. Di-lek Aslan, Dr. Fehminaz Temel,

Dr. Orhan Odabaþý tarafýndangeliþtirildi. Kitabýn Füsun Sayektarafýndan hazýrlanan ilk baský-sýnda, Dünya Tabipler Birliði'nin1998 yýlýna kadar olan bildirge-lerinin yaný sýra Avrupa KonseyiBiyoetik Sözleþmesi ve AvrupaÞartý ile Avrupa Tabip BirlikleriForumu'nun (ATBF) bildirgeleride yer almaktaydý.

Kitabýn Füsun Sayek anýsýnahazýrlanan ikinci baskýsý ise1998 yýlýndan bu yana DünyaTabipler Birliði tarafýndan gün-deme taþýnmýþ bildirgelerdenseçki yapýlarak derlendi.

Kitapta Dünya Tabipler Birliði,Avrupa Konseyi, Birleþmiþ Mil-letler, Unesco ve Avrupa TabipBirlikleri Forumu'nun Türki-ye'deki gereksinimler dikkatealýnarak seçilmiþ bildirgeleri yeralýyor.

FüsunAbla'yýözlemleandýk

Hekim Postasý Kasým - Aralýk 2009

Hekim Postasý

Sahibi Ankara Tabip Odasý adýnaProf. Dr. Gülriz Ersöz

Sorumlu Yazý iþleri Müdürü:Dr. Aytuð Balcýoðlu

Ankara Tabip Odasý Basýn YayýnKomisyonu ürünüdür.

Ayda bir yayýnlanýr.

ATO üyelerine ücretsiz gönderilir.

Editör: Jülide Kaya

Ýletiþim:Jülide Kaya

Haber, yorum ve yazýlarýnýzý [email protected] adresine gönderebilirsiniz

6.000 adet basýlmýþtýr.

Yayýmlayan:Ankara Tabip Odasý Yayýnýn Türü: Yerel, süreliYayýnýn Þekli:Aylýk Türkçe Yýl: 2009Sayý:18

Yayýn Ýdare Merkezi:Ankara Tabip Odasý Mithatpaþa Cad. No: 62/18 Kýzýlay ANKARA Tel : (312) 418 87 00 Fax : (312) 418 77 94www.ato.org.tr

Baský öncesi hazýrlýk: GEO Tanýtým ve Reklam Hizmetleri Kubilay Sokak 23/8 06570 Tandoðan /Ankara Tel :(0312) 229 09 85 Faks :(0312) 230 82 76 [email protected]ým yeri ve tarihi:Ýhlas Gazetecilik AÞ. Turgut Özal Bulvarý Demirciler Sitesi 1.Cadde No:68 Siteler Ank. TEL: 353 29 61/ 9 Aralýk 2009

Yayýn Kurulu: Dr. Arzu ErbiliciDr. Aytuð BalcýoðluDr. Harun BalcýoðluDr. Nadir Sevinç Dr. Serdar Koç Dr. Seyfi Durmaz

ato’dan

2

güncel

Kýþ mevsimini yaþayan Kuzeyyarým kürede hýzla yayýlan inf-luenza A (H1N1) virüsünün ne-den olduðu grip enfeksiyonugündemimizi yoðun olarakmeþgul ediyor. H1N1(v) pande-misi Dünya Saðlýk Örgütü tara-fýndan Evre 6-pandemi olaraktanýmlanmýþtýr. Evre 6, kýtala-rarasý yayýlým olduðu, hastalý-ðýn bulaþýnýn arttýðý ve toplum-da süreklilik gösterdiði anlamýtaþýmaktadýr. H1N1(v) virüsü-nün, insan, kuþ ve domuz vi-rüslerinin genetik materyalleri-nin bir karýþýmý olarak ortayaçýkmýþ yeni bir tür olduðu vedolayýsýyla da insanlarýn virüsekarþý daha önceden baðýþýk ol-madýðý bilinmektedir. Bu du-rum, hemen her toplumda bukonuda þu anda diðer bulaþýcýhastalýklara göre daha fazla te-dirginlik ve kaygý yaratmýþtýr.Halk saðlýðý bakýþ açýsýyla top-lum tarafýndan kabul edilebilirkolay, ucuz, pratik yöntemlerlehastalýðýn önlenmesi en uygunolanýdýr. Bugün H1N1(v) gribin-den korunmanýn en etkili yolu-nun aþý olduðu ulusal ve ulus-lararasý bilim insanlarý tarafýn-dan açýklanmýþ, bu konuda aþýolanaklarý dünyada toplumlarýnkullanýmýna sunulmuþtur.

Ülkemizde de benzer bir uy-gulama Kasým ayý itibarýylabaþlatýlmýþtýr. Ancak bu uygu-lamalar sýrasýnda toplumda da-ha önce neredeyse hiçbir aþýuygulamasýna karþý olmayanbir direnç, kaygý hatta korkuoluþmuþtur. Bu olumsuz duy-gularýn nedeni hastalýðýn dahaönceden bilinmeyen bir durumolarak ortaya çýkmýþ olmasýolabilir ve çok olaðandýr. Bekle-nen, saðlýk otoritesinin toplu-mun kaygýlarýný azaltmaya yö-nelik bilgilendirme yapmasý,açýk ve kararlý bir politika izle-mesidir. Ne yazýk ki süreç, top-luma güven verecek ciddiyetteyönetilememiþtir. Baþbakan’ýnSaðlýk Bakaný’na katýlmadýðýnýve aþý olmayacaðýný beyan et-mesi ile güven sorunu krize dö-nüþmüþtür. Bugün okullarda,hatta saðlýk çalýþanlarý arasýndaaþý olma oranýnýn düþük oldu-ðunu duyuyoruz. Grip nedeniile çocuðunu kaybetmiþ aile bi-reyleri aþý olmak istemediðiniifade ediyor. Hijyen kurallarýnauyma ve okul kapatmanýn kesin

çözüm olmadýðý, salgýn hýzýnýnyavaþlatýlmasýnda aþýnýn önem-li olduðu ve toplumsal bir so-rumluluk olduðu bilinci yerleþ-tirilemedi maalesef.

Bireyler bu toplumsal kararýalmada kafa karýþýklýðý içindeve tek baþlarýna býrakýldýlar.Oysa her türlü ilacýn ya da aþý-nýn istenmeyen ve beklenme-yen etkilere yol açtýðý uzun yýl-lardan bu yana bilinen bilimselbir gerçek. Aslýnda toplumdaçok sýk kullanýlan aðrý kesici,ateþ düþürücü ilaçlar için bilebu geçerli ve ilaçlar, aþýlar an-cak saðlayacaklarý yararlar, or-taya çýkma ihtimali olan yanetkilere göre çok daha fazlaysa,onaylanýp ve kullanýma sunu-lur. Bununla birlikte ruhsatlý vekullanýmdaki tüm ilaç ve aþýlaryeni belirlenecek yan etkileryönünden yakýndan izlenir,önemli bir bulgu ortaya çýkarsaciddi önlemler alýnýr.

Þu an kullanýlmakta olan gripaþýlarýný kullanan birçok ülkedede izleme süreçleri devam et-mekte, her ülkede meydana ge-len yeni bir durumda anýndailan edilerek deneyimlerin he-men her toplum tarafýndanpaylaþýlmasý saðlanmaktadýr.

Aþý konusunda vurgulananbir baþka önemli gerçek, aþýmý-zý üretemiyor/üretmiyor olma-mýzdýr. Savaþ ve iþgal koþulla-rýnda bile aþýsýný üreten ülkeartýk ithal eder noktaya gerile-tilmiþtir. Sorun günümüze vebu pandemiye özel deðildir.2003 yýlýnda TTB, ülkemizin bustratejik ürünle ilgili durumu-nu, toplum saðlýðýný ve bilimiöteleyen uygulamalarý kamu-oyuna sunmuþtur.

Ankara Tabip Odasý olarakbizler de süreci çok yakýndantakip etmeye gayret ettik. Sü-rekli yaptýðýmýz deðerlendirme-lerle, konunun uzmaný üyeleri-mizden aldýðýmýz destekle oluþ-turduðumuz görüþlerimizi mes-lektaþlarýmýz ve kamuoyu ilepaylaþtýk, paylaþmaya da de-vam edeceðiz. Ürettiðimiz dö-kümanlarýmýza “www.ato.org.tr”adresinden de her zaman ulaþý-labilir.

Zaman ilerledikçe hastalýðýnfarklý boyutlarý ortaya çýkmak-tadýr. Bu bilinmez durumlarýnaydýnlanmasýna her zamanyaptýðýmýz gibi kanýta dayalýçalýþmalarýmýzla katký sunmayýbir sorumluluk olarak kabul et-tiðimizi ifade etmeliyim.

Prof. Dr. Gülriz ErsözAnkara Tabip Odasý Baþkaný

14. Pratisyen Hekimlik Kon-gresi, 28 Ekim - 1 Kasým 2009tarihleri arasýnda, "Ýyi HekimlikToplum Saðlýðý ve Mesleki Gele-ceðimiz Ýçin Hep Birlikte HepBeraber; Ticaret Deðil SaðlýkHizmeti" temasýyla Antalya'dagerçekleþtirildi. Kongreye 49 il-

den 600'ün üzerinde pratisyenhekim katýldý.

Alanýn tek bilimsel kongresiolan Pratisyen Hekimlik Kongre-leri'nde, sadece bilimsel geliþ-meler deðil saðlýk politikalarý veTürkiye saðlýk ortamý da tartýþý-lýyor. Bu yýl da yine, saðlýk orta-mýna iliþkin geliþmelerin tartý-þýldýðý kongreye, Saðlýk Bakanlý-ðý'ndan önceki yýllarda olduðugibi katýlým olmadý. Kongredebu durum, Saðlýk Bakanlýðý'nýnbirinci basamaða verdiði öne-min bir göstergesi olarak deðer-lendirildi.

Kongrede alana yönelik mesle-ki ve bilimsel 32 oturum ve 6

kurs gerçekleþtirildi. Ýl SaðlýkMüdürlüklerinin birinci basa-mak saðlýk kurumlarýnda yapý-lan hizmetlere ait verileri kul-landýrmama tavýrlarý nedeniylebilimsel araþtýrma yapma öz-gürlüðü belirgin düzeyde kýsýt-landý. Bu engele karþýn, 15 pos-ter ve 8 sözlü bildiri alanda çalý-þan hekimler tarafýndan hazýrla-narak, kongrede sunuldu.

Saðlýkta dönüþüm programý ilepratisyen hekim istihdamýndaçok önemli deðiþimlerin yaþan-dýðý bir dönemde gerçekleþtiri-len kongrede, pratisyen hekim-lerin geleceklerine yönelik kay-gýlarý öne çýktý.

TTB Merkez KonseyiBaþkanlarýndan Dr. Füsun

Sayek, aramýzdan ayrýlýþýnýnüçüncü yýlýnda, 19 Ekim 2009

akþamý, TTB'de düzenlenenbir etkinlikle anýldý.

Týp Dünyasý

Týp Dünyasý

Pratisyen Hekimlik KongresiAntalya'da gerçekleþti Pratisyen Hekimlik Derneði,TTB Pratisyen HekimlikKolu, TTB Genel PratisyenlikEnstitüsü tarafýndanortaklaþa düzenlenen kongreAntalya'da yapýldý.

Aþý, güven vesorumluluk

Page 3: Türk Tabipleri Birliði 2. Baþkaný Prof. Dr. Feride Aksu ...ato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2009/pdf/aralik.pdfonaylanýp ve kullanýma sunu-lur. Bununla birlikte ruhsatlý ve kullanýmdaki

Ankara Tabip Odasý Ýþçi Saðlý-ðý ve Ýþ yeri Hekimliði (ÝSÝH) Ko-misyonu iþ yeri hekimlerine yö-nelik eðitim faaliyetlerini sür-dürüyor. ÝSÝH Komisyonu tara-fýndan 12 Kasým 2009 tarihindeATO'da düzenlenen eðitim top-lantýsýnda "Kiþisel Koruyucu Do-nanýmlarýn Seçimi ve DoðruKullanýmý" konulu bir seminergerçekleþtirildi. Seminere ko-nuþmacý Makine Y. Müh. ÝSGUzmaný Erdinç Tezcan katýldý.

Hekim Postasý Kasým - Aralýk 2009 3

güncel

Týpta uzmanlýk eðitimini pekçok yönden etkileyecek olanTýpta ve Diþ Hekimliðinde Uz-manlýk Eðitimi Yönetmeliði,Ankara Tabip Odasý tarafýndanDr. Sami Ulus Kadýn Doðum,Çocuk Saðlýðý ve HastalýklarýEðitim ve Araþtýrma Hastane-si'nde gerçekleþtirilen toplantý

ile ele alýndý. Türk Tabipleri Birliði (TTB)

Merkez Konsey Üyesi Prof. Dr.Ýskender Sayek ve TTB HukukBürosu Avukatý Ziynet Özçe-lik'in katýlýmý ile 11 Kasým 2009tarihinde düzenlenen toplantý-da yönetmeliðin; asistanlar, uz-manlar ve eðitim sorumlularý-nýn durumunu olumsuz etkile-yecek hükümler içerdiðine dik-kat çekildi. Ayný zamanda Sað-

lýk Bakanlýðý Týpta UzmanlýkKurulu (TUK) üyesi olan Ýsken-der Sayek toplantýya katýlanhekimleri süreç hakkýnda bilgi-lendirerek, toplum yararýna, bi-limsel ve özerk eðitim ortamýn-da nitelikli saðlýk hizmetinisaðlayacak bir düzenleme içer-mediði gerekçesiyle TTB'nin yö-netmeliðe þerh koyduðunu veyönetmeliðin iptali için davaaçtýðýný hatýrlattý.

Hekim Postasý

Týpta ve Diþ Hekimliðinde Uzmanlýk Eðitimi Yönetmeliði, Ankara Tabip Odasý tarafýndan Dr.Sami Ulus Kadýn Doðum, Çocuk Saðlýðý ve Hastalýklarý Eðitim ve Araþtýrma Hastanesi'ndegerçekleþtirilen toplantý ile ele alýndý. Toplantýya konuþmacý TTB Merkez Konsey Üyesi Prof. Dr.Ýskender Sayek ve TTB Hukuk Bürosu Avukatý Ziynet Özçelik katýldý.

Emekli bir grup hekim AnkaraTabip Odasý'nda bir araya geldi.18 Kasým 2009 tarihinde AnkaraTabip Odasý'nda gerçekleþtirilentoplantýda emekli hekimlerinsorunlarý ve çözüm önerileritartýþýldý. Emekli hekimlerin ta-lep ve önerilerinden bazýlarý iseþöyle: Emekli hekimlerin biraraya gelerek sosyal aktiviteler-de bulunabilecekleri bir mekanaihtiyacý var. Ankara Tabip Odasýbu çerçevede çalýþma baþlatma-

lýdýr. Emekli hekimlerin ücretle-rinde iyileþtirme yapýlmalýdýr.Ankara Tabip Odasý, yeni emeklihekim ile daha önce emekli ol-muþ hekimin aldýðý ücret ara-sýnda belirgin bir farkýn saðlan-masý için giriþimde bulunmalý-dýr. Emekli olmuþ ancak çalýþ-mak isteyen hekimlere yönelikbir çalýþma yürütülmeli ve buhekimlerin talepleri doðrultu-sunda çalýþmak isteyen hekim-ler ile hekim arayan özel saðlýkkuruluþlarý arasýnda Ankara Ta-bip Odasý aracýlýðý ile irtibatsaðlanmalýdýr.

Türk Tabipleri Birliði Uzman-lýk Dernekleri Eþgüdüm Kuru-lu'nun (TTB-UDEK) 30. SeçimliGenel Kurulu 7 Kasým 2009 ta-rihinde Ankara'da yapýldý.

TTB-UDEK 30. Genel Kurulu,56 TTB-UDEK delegesinin ka-týlýmý ile Hacettepe Üniversite-si Týp Fakültesi'nde gerçekleþti-rildi. Genel Kurul açýlýþýný TTB-UDEK Baþkaný Dr. Raþit Tükelyaptý. Divan baþkanlýðýna Dr.Haluk Eraksoy seçildi. TTB

Merkez Konseyi adýna konuþanDr. Ýskender Sayek önümüzde-ki dönemde TTB-UDEK'e çokdaha fazla iþ düþeceðini, uz-manlýk derneklerinin eþgüdü-münün önemini ve birlikte ça-lýþmanýn getirdiði güçbirliði ileuzmanlýk eðitimine karþý siyasiotoritenin aldýðý tek yanlý ka-rarlara karþý daha güçlü bir du-ruþ sergileyebileceðimizi söyle-yerek genel kurulun baþarýlýgeçmesini diledi.

Daha sonra TTB-UDEK Yü-rütme Kurulu Baþkaný Dr. RaþitTükel ve TTB-UDEK Genel

Sekreteri Dr. Ali Özyurt 2007-2009 dönemi çalýþma raporunusundu.

Yapýlan seçimler sonucundaise 2009-2011 Dönemi TTB-UDEK Yürütme Kurulu üyelik-lerine Dr. Ýskender Sayek, Dr.Umut Akyol, Dr. Mustafa Ünlü,Dr. Figen Özgür, Dr. SüleymanÖzyalçýn, Dr. Mehmet Demir-han, Dr. Ersin Yarýþ ve Dr. Ön-der Okay; TTB-UDEK YürütmeKurulu Genel Sekreterliði'neDr. Dilek Aslan, ATUB TTBtemsilciliðine Dr. Umut Akyolseçildiler.

TTB-UDEK GenelKurulu yapýldý

ATO emeklihekimlerle bir araya geldiAnkara Tabip Odasý'nda 18 Kasým 2009 tarihindegerçekleþtirilen toplantýda emekli hekimlerinsorunlarý tartýþýldý.

Hekim Postasý

Hekim Postasý

ATO ÝSÝHKomisyonu

eðitimçalýþmalarýný

devam ettiriyor

ATO, Týpta Uzmanlýk Yönetmeliði'nihekimlerle tartýþtý

Page 4: Türk Tabipleri Birliði 2. Baþkaný Prof. Dr. Feride Aksu ...ato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2009/pdf/aralik.pdfonaylanýp ve kullanýma sunu-lur. Bununla birlikte ruhsatlý ve kullanýmdaki

4

güncel

- TTB'nin gündeminde öncelikle ne-ler var?

TTB'nin gündemini üç temel baþlýktatoplayabiliriz: Halkýn saðlýk hakkýyla il-gili yaþadýðý problemler, hekimlerin vesaðlýk çalýþanlarýnýn özlük haklarý ve ül-kemizdeki demokrasi sorunu. Bu üç so-run da birbiri ile baðlantýlý sorunlar.

- TTB'nin Tam Gün Yasa Tasarýsý'nakarþý yürüttüðü faaliyetlerden sözedebilir misiniz?

TTB'nin temel gündemini Tam Gün Ya-sa Tasarýsý oluþturuyor. Ýlk kez Türki-ye'de bütün tabip odalarýnýn, bütün uz-manlýk derneklerinin uzlaþtýðý bir metinoluþtu. Biliyorsunuz Ekim ayý içinde birgazete ilaný ile 'Tam Gün'e iliþkin görüþ-lerimizi ve taleplerimizi açýkladýk. Tümsaðlýk emekçilerinin uzlaþtýðý bir çerçe-vede 'Tam Gün' adý altýnda ifade edilenama yedi gün yirmi dört saat çalýþmayýve emekliliðe yansýyan ücretlerde hiçbiriyileþmenin olmadýðý bir çerçeveyi gün-demimize getiren yasaya karþý ortak ka-muoyu oluþtu. TTB on yýllardýr tam günçalýþmayý savunur zaten ama bu emekli-liðe yansýyan, iyileþtirilmiþ özlük hakla-rýyla mümkün. TTB hekimin gerçektençalýþtýðý kurumda kendisini çalýþtýðý iþeadamasýný, üniversitede ise eðitime vearaþtýrmaya zaman ayýrabilmesini vehak ettiði ücreti emeðinin karþýlýðýný al-masýný savunur. TTB olarak 'Tam Gün' ileilgili bir dizi çalýþma baþlattýk veTBMM'de grubu olan partileri ziyaret et-tik. AKP, DTP, MHP ve CHP'nin grup baþ-kan vekillerini ziyaret ettik. Onlara hemTTB'nin hazýrladýðý alternatif tam süreyasa tasarýsýný götürdük hem de uzman-lýk dernekleri ve tabip odalarýnýn uzlaþtý-ðý yasa tasarýsýna iliþkin gazete metniniilettik.

Onlardan ilk kez bu denli saðlýk emek-çilerinin ortaklaþtýðý bir kaygýyý dikkatealmalarýný istedik.

- Olumlu geçti mi peki bu görüþme-ler?

Ne yazýk ki bu onlarýn gündemi deðil.Bir farkýndalýklarý yok. CHP Grup Baþ-kanvekili alternatif bir tasarý getirmemi-zi olumlu karþýladý. AKP Grup Baþkanve-kili ise kendi hukukçularýna hazýrladýðý-mýz tasarýyý inceleteceðini gerekirse bizegeri döneceklerini ifade etti. Ancak þunuöðrendik. Tam Gün Yasa Tasarýsý 2010Ocak'tan itibaren tekrar gündeme gele-cek, öyle anlaþýlýyor.

- Peki, Kamu Hastaneleri Birlikleri

Yasa Tasarýsý'na iliþkin yürüttüðünüzçalýþmalardan bahsedebilir misiniz?TTB bu yasaya neden karþý?

Kamu Hastane Birlikleri Yasa Tasarý-sý'yla da hastaneler kategorize ediliyor.Yasa ile hastaneler özelleþtiriliyor ve budevlet eliyle kamunun piyasalaþtýrýlmasýdemek. Döner sermaye gelirleriyle dön-meye zorlanan kamu hastaneleri ticaret-hanelere dönüþtürülüyor.

Kamu Hastane Birlikleri Yasa Tasarý-sý'yla hastaneler A sýnýfý, B sýnýfý ve C sý-nýfý diye kategorize ediliyor. Bu ayný za-manda hastanelere eriþebilen hastalarýnda kategorize edilmesi anlamýna geliyor.Bu durum gerçekten çok ciddi bir þekildesaðlýk hakký önünde engel oluþturuyor.

- Peki, hükümetin Saðlýkta DönüþümProgramý iddia edildiði gibi 'reform'usizce?

Bütün bu bahsettiðimiz uygulamalar,yasa tasarýlarý saðlýkta dönüþüm progra-mýnýn bir parçasý. AKP hükümetinin 're-form' diye sunduðu bu programa karþý çý-kýyoruz çünkü saðlýk vatandaþýn doðuþ-tan sahip olduðu bir haktýr. Ve bu hakkaherkes gereksinimi oranýnda ücretsizulaþabilmeli. Saðlýkta Dönüþüm Programýise saðlýðý paralý hale getiriyor.

Ne yazýk ki vergilerden finanse edilenbir sistem yerine sigorta primlerinden fi-nanse edilen bir sistem öngörülüyor. Si-gorta primlerinden finanse edilen bir sis-temin Türkiye'de iþlemesi olanaklý deðilçünkü bunun bir takým ön koþullarý var.Örneðin iþsizliðin düþük olmasý gerekir.Türkiye'de son kriz öncesi iþsizlik yüzde13-15 civarýndaydý, þimdi çok daha yük-sek. Marjinal sektörün olmamasý gerekirbir ekonomide. Türkiye'de marjinal sek-tör oldukça büyük ve düzenli, sürekli iþiolmayan, sigorta primi yatýrýlmayan in-sanlarýn çalýþtýðý bir sektör.

Dolayýsýyla düzenli ve sürekli prim top-layabilmek Türkiye açýsýndan çok da ola-naklý deðil. Ýþveren primlerinin bile nere-deyse beþte birinin toplanamadýðýný dabiliyoruz. Yani prime dayalý bir sistem,saðlýk hizmetine eriþimin önünde özellik-le yoksul kesimler açýsýndan engel oluþ-turacak. Biz TTB olarak halkýn saðlýk

hakkýnýn kýsýtlanmasý anlamýna gelenSaðlýkta Dönüþüm Programý'na karþýyýz.

- Neoliberal politikalar Türkiye emekve saðlýk ortamýný nasýl etkiliyor siz-ce?

1980'li yýllarda baþlayan ve sosyal dev-letin tasfiyesiyle sonlanan süreçte neoli-beral politikalarla birlikte saðlýk hakkýn-da çok ciddi kýsýtlamalara gidildi. Türki-ye emek ortamýndaki hak ihlalleri gide-rek arttý. 1990'larýn ortasýnda Dünya Ti-caret Örgütü'nün kurulmasýyla ve Türki-ye'nin de kuruluþ anlaþmasýný imzalama-sýyla gündeme gelen bir takým çok taraflýanlaþmalar var. Bu anlaþmalarýn tarafýolduðunuzda o anlaþmalarýn gerekleriniyerine getiriyorsunuz. Türkiye emek or-tamýndaki hak ihlallerinin, Dünya Tica-ret Örgütü'nün GATS anlaþmasý yani"Hizmet Ticareti Genel Anlaþmasý" sonu-cu gündemimize geldiðini söylemekte ya-rar var. 1995 yýlýnda Türkiye'de kuruluþanlaþmasýný imzaladý. 2005 yýlýnda da onyýllýk geçiþ süresi tamamlandý ve böyleceKamu Personel Yasa Tasarýsý hayatý geçi-rildi.

Yani bizim karþý olduðumuz sözleþmeliçalýþma, taþeronlaþma, esnek çalýþma,performansa dayalý ücretlendirme v.b.uygulamalar Dünya Ticaret Örgütü'nüntüm dünyayla beraber bizim ülkemizdede gündeme getirdiði çalýþma normlarýoldu.

Öte yandan gene Dünya Ticaret Örgü-tü'nün fikri mülkiyet haklarýnýn düzen-lenmesiyle ilgili TRIPS anlaþmasý aþý,

Hekim Postasý

TTB Merkez Konseyi 2. Baþkaný Prof. Dr. Feride Aksu Tanýk:

Türk Tabipleri Birliði (TTB) MerkezKonseyi 2. Baþkaný Prof. Dr. FerideAksu Tanýk, Türkiye saðlýk ortamý ileilgili Hekim Postasý'nýn sorularýnýyanýtladý.

"Türkiye kamusalkaynaklarý ile kendiaþýlarýný üretebilir.

Baðýmsýz bir aþý üretimenstitüsü kurulabilir vekamu güvencesinde aþý

araþtýrma-geliþtirmeçalýþmalarý kar amacý

güdülmeksizinyürütülebilir."

"Kamu Hastane BirlikleriYasa Tasarýsý'yla dahastaneler kategorizeediliyor. Yasa ilehastaneler özelleþtiriliyorve bu devlet eliylekamununpiyasalaþtýrýlmasý demek.Döner sermaye gelirleriyledönmeye zorlanan kamuhastaneleriticarethaneleredönüþtürülüyor."

Saðlýk hakký ve özlükhaklarýmýz içinmücadelemize devam edeceðiz

Page 5: Türk Tabipleri Birliði 2. Baþkaný Prof. Dr. Feride Aksu ...ato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2009/pdf/aralik.pdfonaylanýp ve kullanýma sunu-lur. Bununla birlikte ruhsatlý ve kullanýmdaki

ilaç, týbbi teknoloji gibi pek çokþeye eriþimimizin çerçevesinibelirleyen bir özellikte. TRIPSanlaþmasý bütün týpta kullaný-lan teknolojinin, ilacýn, aþýnýnpatent korumasý altýna alýnma-sýný gündeme getiren bir anlaþ-ma.

- Geçtiðimiz yýllarda yapý-lan "hastalýk yükü analizi" ça-lýþmasýný nasýl deðerlendiri-yorsunuz?

Dünya Bankasý'nýn Saðlýða Ya-týrým ile ilgili bir raporu var. Oraporda teminat paketlerindenbahsedilir. Dünya Bankasý bü-tün dünyada bu teminat paket-lerine yönelik çalýþmalar yapý-yor. Türkiye'deki hastalýk yüküanalizi bu çerçevede yapýlan birçalýþma ve o çalýþmada yapýlanþudur: Türkiye'de görülebilecek,görülen ve baþvuru nedeni olanbütün saðlýk sorunlarýnýn siste-me maliyetleri hesaplanmýþtýr.Diyelim ki gözünüzde arpacýkçýktý, bunun iyileþtirilmesininsisteme maliyeti nedir, saðlýklýbir yýl daha yaþamanýzýn siste-me maliyeti nedir, rahim aðzýkanseri oldunuz bunun maliyetinedir? Aklýnýza gelebilecek herþeyin Türkiye maliyetleri hesap-lanmýþ oldu.

- Niye hesaplanýyor bunlar?Çünkü maliyet etkililik ve ve-

rimlilik gibi kavramlar girdigündemimize. Verimlilik; harca-dýðýnýz parayla elde ettiðinizürün arasýndaki dengedir amasaðlýk hizmetlerinde verimlilik-ten bahsetmek her zaman ola-naklý deðildir. Bir þey çok paha-lýya mal olur ama kazandýðýnýzþey insan yaþamýdýr ve bununparayla deðerini ölçmek müm-kün deðildir. Öte yandan budoðru da deðildir. Dünya Banka-sý diyor ki: Bir hastayý bir yýldaha saðlýklý yaþatabilmek içinödenen para 100 Dolar'ýn altýysabu maliyet etkili. 999 Dolar'ýnaltýndaysa orta derecede mali-yet etkili. Ama mesela birçokkanser vakasýna bakýyorsunuz1000 Dolar'ýn üzerinde maliyet-leri. O zaman þöyle bir yaklaþýmsöz konusu olabiliyor. ÖrneðinTürkiye'de rahim aðzý kanseri-nin tedavisi maliyet etkili sýnýr-lar içinde kalýyor; ama bir pros-

tat kanserinin maliyet etkili ol-madýðýný görüyoruz. Bu ne de-mek; paket kapsamý dýþýnda ka-lacak demek. Paket kapsamýnýndýþýnda kalmasý da kiþilerin yatamamlayýcý sigorta yaptýrmazorunluluðunu gündeme getiri-yor, ya cepten ödeme yapmala-rýný ya da katký payý ödemeleri-ni gerektiriyor.

Örneðin hastanelerde iyi ko-þullarda daha konforlu bir oda-da kalmak istiyorsanýz mutlakakatký payý ödüyorsunuz. Ya daþu tür þeyler söylenebiliyor: Ýþtekansýz bir prostat ameliyatý ol-mak istiyorsanýz katký payý öde-meniz gerekiyor. Yani hastalararasýnda da sýnýf farký gözetili-yor. Yani cepten katký payý öde-yebilecek insanlar "daha nitelik-li, daha az acýtan, daha az kana-tan, daha çok iyileþtiren" hiz-metler alacak TTB doðasý gereðibu ayýrýmý kabul edemez.

- Bu durum hasta ile hekimikarþý karþýya getirmiyor mu?

Çok doðru söylüyorsunuz. Ge-tiriyor elbette. Örneðin þu andomuz gribi gibi bir sorun varönümüzde. Katký payý ödemedenhizmet alabileceðiniz tek yeracil servisler. Þimdi H1N1'denbahsediyoruz. Gribe yakalananhasta acile baþvuruyor. Çok cid-di bir baþvuru var acillere veburada iki problem karþýmýzaçýkýyor: Birincisi; acil servisegelen bir hastaya "Bu bir polikli-nik vakasýdýr, polikliniðe gidin"dendiðinde hekim ya da saðlýkçalýþanýnýn þiddete uðrama riskibeliriyor.

Ýkincisi ise acil hizmete gerek-sinimi olan hastalarýn "acil vakamý deðil mi" tespiti sürerkengerçekten durumu acil olan has-talarýn hizmete eriþmesiyle ilgiliciddi bir sorun gündeme gelebi-lecek. O nedenle biz hem AKPGrup Baþkanvekili ile görüþme-mizde katký payýnýn özellikle budönem için kaldýrýlmasýný iste-dik. Biz tümüyle kaldýrýlmasýnýsavunuyoruz ve bunun için mü-cadele ediyoruz ama H1N1 pan-

demisi döneminde katký payýnýngerçekten çok ciddi baþka so-runlara yol açacaðýný düþünüyo-ruz.

- Aile hekimliði uygulamasý-na TTB nasýl bakýyor?

Aile hekimliði uygulamasý sað-lýkta dönüþümün birici basamakayaðýdýr. Aile hekimliðine karþýçýkýyoruz çünkü bu uygulamaile birinci basamak saðlýk hiz-meti özelleþtiriliyor ve hekimle-rin özlük haklarýnda büyük ka-yýplara yol açýyor. TTB, tüm ça-lýþanlar için ama özelde saðlýkemekçileri ve hekimler için gü-venceli bir çalýþma yaþamý isti-yor. Emekliliðe yansýyan iyi birücret ve sosyal haklarýn kullaný-labildiði bir çalýþma yaþamýnýdillendiriyoruz her zaman. TTBolarak geçtiðimiz günlerde Is-parta-Burdur Tabip Odasý'nýnbir toplantýsýnda aile hekimle-riyle ilk kez bir araya geldik. Or-da þunu gözlemledik: Hekimlerözlük haklarýyla ilgili sorunlaryaþýyorlar. Þunlarý dillendirdihekimler: "Yedi gün yirmi dörtsaat çalýþýyoruz. Yýllýk izine çýk-týðýmýzda bakýyoruz, en yakýný-mýz olan arkadaþýmýz hastalarý-mýzý çalmýþ."

Bunlar gerçekten tüyler ürper-tici hikayeler. Meslek ahlakýnayakýþmayan, dayanýþmaya hiçuygun düþmeyen durumlar. Ailehekimleri de esnek çalýþma, ta-þeronlaþma, emeðin ucuzlatýl-masý gibi kavramlarla karþý kar-þýya. Þu an aile hekimleri DünyaBankasý fonlarýyla yüksek ücretalýyor olabilir ama çok yakýndaçok daha düþük ücretlerle çokdaha fazla iþ yüküyle, izin hakkýolmaksýzýn, sözleþme yenilen-memesi tehditleriyle çalýþmayazorlanacak arkadaþlarýmýz.

Þöyle bir sorun da var: Örne-ðin aile hekimleri þikayetlerinitabip odalarýna dillendirmemiþ-ler. Eðer aile hekimleri bu mese-leye bir çýkar grubu gözlüðüyledeðil de bir hak mücadelesi göz-lüðüyle bakarlarsa, özlük hakkýve daha iyi saðlýk hizmeti içinörgütlü olurlarsa kazanýmlarý-mýz artacaktýr.

- Domuz gribi salgýný ile il-gili aþý tartýþmalarý gündem-deki yerini koruyor. SaðlýkBakanlýðý yurtdýþýndan aþý it-hal etti. Türkiye kendi aþýsýnýneden üretemiyor?

TTB olarak aþýlarýn kamu kay-naklarýyla, ülke olanaklarýylaüretilmesi konusunda gerçektenon yýllardýr mücadele veriyoruz.Ancak bir aþýnýn pazarda üreti-len mal olmasý onun etkili olma-sýný engellemez. Biz bugün ço-cuklarýmýza yaptýrdýðýmýz çocukfelci aþýsýný da pazardaki birmal olarak satýn alýyoruz çünküSaðlýk Bakanlýðý Türkiye'de aþýüretme iradesini göstermiyor.Karma aþýyý da biz satýn alýyo-ruz, birçok kanser aþýsýný da. Pi-yasa mekanizmalarýyla alýyoruzve ilaç firmalarý çok ciddi karlarelde ediyorlar bu yolla ama ilaç-larýn ve aþýlarýn etkili olmasýnýdeðiþtiren bir unsur deðil bu.Evet, aþý ve ilaca piyasa meka-nizmalarýyla eriþim konusundamücadele vermeliyiz. TTB zatenbunu yapýyor ama elimizde güç-lü ve etkili bir aþý varsa bununkullanýlmasýna engel teþkil et-memeli bu durum.

Öte yandan Türkiye kamusalkaynaklarý ile kendi aþýlarýnýüretebilir. Baðýmsýz bir aþý üre-tim enstitüsü kurulabilir ve ka-mu güvencesinde aþý araþtýrma-geliþtirme çalýþmalarý kar amacýgüdülmeksizin yürütülebilir.Ulusal çýkarlar açýsýndan bakýl-dýðýnda çok önemli bir aþama

bir ülkede aþýnýn üretiliyor ol-masý.

- Bir meslek örgütü olarakhekimlere bir çaðrýnýz var mýpeki?

Gerçekten saðlýkla ilgili çokciddi saldýrýlarýn gerçekleþtiðibir dönem yaþýyoruz ve bununlamücadele etmenin tek yolu ör-gütlü olmak. TTB ve tabip oda-larýndaki örgütlülüðün çok de-ðerli olduðunu düþünüyorum.Kim gelmiyorsa bir eksiðiz. Ör-gütlü mücadele, örgütlü kesim-lerle verilir. Dolayýsýyla TTB ça-týsý altýnda verilecek mücadele-ye hekimlerin katkýlarý çokönemli.

Hekim Postasý Kasým - Aralýk 2009 5

güncel

"Aile hekimliðiuygulamasý saðlýktadönüþümün biricibasamak ayaðýdýr.Aile hekimliðinekarþý çýkýyoruzçünkü bu uygulamaile birinci basamaksaðlýk hizmetiözelleþtiriliyor vehekimlerin özlükhaklarýnda büyükkayýplara yol açýyor."

"AKP hükümetinin'reform' diyesunduðu SaðlýktaDönüþümProgramý'na karþýçýkýyoruz çünküsaðlýk vatandaþýndoðuþtan sahipolduðu bir haktýr. Vebu hakka herkesgereksinimioranýnda ücretsizulaþabilmeli.Saðlýkta DönüþümProgramý ise saðlýðýparalý halegetiriyor."

"TTB, tüm çalýþanlariçin ama

özelde saðlýkemekçileri ve hekimler içingüvenceli bir

çalýþma yaþamýistiyor. Emekliliðe

yansýyan iyi birücret

ve sosyal haklarýn kullanýlabildiði

bir çalýþma yaþamýný

dillendiriyoruz her zaman."

"Gerçekten saðlýklailgili çok ciddisaldýrýlarýngerçekleþtiði birdönem yaþýyoruz vebununla mücadeleetmenin tek yoluörgütlü olmak. TTBve tabipodalarýndakiörgütlülüðün çokdeðerli olduðunudüþünüyorum. Kimgelmiyorsa bireksiðiz."

Page 6: Türk Tabipleri Birliði 2. Baþkaný Prof. Dr. Feride Aksu ...ato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2009/pdf/aralik.pdfonaylanýp ve kullanýma sunu-lur. Bununla birlikte ruhsatlý ve kullanýmdaki

Domuz gribi nedeniyle hayatýnýkaybedenlerin sayýsý her geçen günartýyor. Saðlýk Bakanlýðý tarafýndan7 Aralýk 2009 tarihinde yapýlan açýk-lamada, domuz gribinden hayatýnýkaybedenlerin sayýsýnýn 296 olduðubildirildi.

Açýklamada, halen pandemik gripsebebiyle hastanelerde yatan hastasayýsýnýn 347 olduðu bunlarýn113’ünün takip ve tedavisinin yoðunbakýmlarda sürdürüldüðü 99 hasta-

nýn ise solunum destek cihazýna bað-lý olarak takip edildiði ifade edildi.

Vefat edenlerin 103’ünün 50 yaþaltýnda ve daha önce saðlýklý kiþilerolduðunun kaydedildiði açýklamadaþöyle denildi: “Hastalýktan korun-manýn en etkili yolu aþýlanmaktýr.Aþý aile hekimlikleri, saðlýk ocaklarýve hastanelerimizde ücretsiz olarakuygulanmaktadýr.

3 Aralýk 2009 tarihli basýn açýkla-mamýzda gebelerde kullanýlmak içintemin edilen aþýlar ile gebe aþýlama-sýna 7 Aralýk 2009 Pazartesi günübaþlanacaðý belirtilmiþti. Gebe aþýla-

malarý gebe takiplerinin yapýldýðýKadýn Hastalýklarý ve Doðum Klinik-leri, Ana ve Çocuk Saðlýðý Merkezleriile belirenmiþ diðer saðlýk kuruluþla-rýnda yapýlacaktýr.

Aileleri tarafýndan aþýlanmalarýtalep edilen ve halen aþýlanamayançocuklarýmýz için, sayýlarýna bakýl-maksýzýn okullarýnda aþýlama çalýþ-malarý baþlatýlmýþtýr. Çocuklarýnaaþý yaptýrmak isteyenlerin bu amaç-la saðlýk ocaklarýmýz ve diðer aþýla-ma merkezlerinden faydalanmaimkânlarý da devam etmektedir.”

Türk Tabipleri Birliði GenelSekreteri Dr. Eriþ Bilaloðlu, do-muz gribinden etkilenecek önce-likli risk gruplarýnýn baþýndasaðlýk çalýþanlarýnýn geldiðinedikkat çekerek, Saðlýk Bakanlý-ðý’ndan hastalanarak izin kul-lanmak zorunda kalan saðlýk ça-lýþanlarýnýn performans ücretle-rinin kesilmemesini istedi.

Saðlýk ve sosyal hizmet çalý-þanlarýný temsil eden 17 örgü-tün katýlýmýyla, saðlýk çalýþanla-rýnýn özlük haklarýna yönelikolarak “Saðlýklý ve güvenlikli ça-lýþma ortamý istiyoruz” talebiyledüzenlenen basýn toplantýsýndakonuþan Eriþ Bilaloðlu, domuzgribi nedeniyle saðlýk çalýþanla-rýnýn içinde bulunduðu riskleredeðindi. H1N1 virüsü nedeniyle

toplumda ciddi bir endiþe yaþan-dýðýný belirten Bilaloðlu, "Herke-sin bildiði bir þey var ki, öncelik-li risk gruplarýnýn baþýnda saðlýkçalýþanlarý geliyor. Ancak korun-mak için birinci koþul aþý deðil.Esas olarak saðlýk çalýþanlarýiçin -toplumun tüm kesimleriiçin olmasý gerektiði gibi- koru-yucu hizmetler kapsamýndakiönlemlerin alýnmasý gerekmek-tedir. Bunlar da; iyi ve dengelibeslenme, iyi bir konutta yaþa-ma, saðlýklý ve güvenli bir çalýþ-ma ortamý, insanca yaþayacakücret ve korunabilir bir ortamdabulunma gibi önlemlerdir" diyekonuþtu.

Türkiye'de H1N1 nedeniyleölen ilk kiþinin taþeron bir saðlýkçalýþaný olduðunu anýmsatan Bi-laloðlu, uzun süredir talep ettik-leri "iþyeri saðlýk birimleri" eðer

kurulmuþ olsaydý,sonucun farklý ola-bileceðine dikkatçekti. Bilaloðlu, "Ýþ-yeri saðlýk birimlerikurulmuþ olsa, buiþçinin önceki sað-lýk ya da hastalýkdurumu bilinecek,önlemler ona görealýnabilecekti. Du-rumu bilinse belkisonuç farklý olabilirdi" dedi.

Saðlýk çalýþanlarýnýn perfor-mans ödemelerinde kesinti ol-mamasý için hasta olduklarý hal-de bile iþyerine gitme eðilimindeolduklarýna da iþaret eden EriþBilaloðlu, bu eðilimin H1N1 ileilgili süreçte de devam edeceði-ni, hasta olsa bile saðlýk çalýþan-larýnýn iþyerine gitmeye devamedeceklerini kaydetti. Grip olun-

masý halinde, hem baþkalarýnabulaþmamasý hem de hasta kiþi-nin iyileþebilmesi açýsýndan isti-rahatin çok önemli olduðunuvurgulayan Bilaloðlu, ne yazýk kisaðlýk çalýþanlarýnýn yýllardýrperformans ücretlerindeki ke-sintiler nedeniyle izin kullanma-dýklarýný söyledi. Bilaloðlu, "Sað-lýk Bakanlýðý, hasta ve izinli ol-duklarý günlerde saðlýk çalýþan-larýnýn performans ödemelerin-

den kesinti yapýlmayacaðýný der-hal duyurmalýdýr" çaðrýsýnda bu-lundu. Uzun süre çalýþmanýn,uykusuzluðun, aþýrý yorgunlu-ðun vücut direncini düþüreceði-ni belirten Bilaloðlu, saðlýk çalý-þanlarýna fazla mesai verilme-mesi, aþýrý yorulmalarýn önlen-mesi, çalýþanlarýn saðlýklý vedengeli beslenmesi için gereði-nin yapýlmasý taleplerinde bu-lundu.

TTB Genel Sekreteri Dr. Eriþ Bilaloðlu, domuz gribinden etkileneceköncelikli risk gruplarýnýn baþýnda saðlýk çalýþanlarýnýn geldiðinedikkat çekerek, hastalanarak izin kullanmak zorunda kalan saðlýkçalýþanlarýnýn performanslarýnýn kesilmemesini istedi.

6 Hekim Postasý Kasým - Aralýk 2009

güncel

Týp Dünyasý

Saðlýkçýlarýnperformansýkesilmesin

H1N1salgýnýnedeniyleölümlerartýyorSaðlýk Bakanlýðý tarafýndan 7 Aralýk 2009

tarihinde yapýlan açýklamada, domuzgribinden hayatýný kaybedenlerin

sayýsýnýn 296 olduðu bildirildi.

Hekim Postasý

Page 7: Türk Tabipleri Birliði 2. Baþkaný Prof. Dr. Feride Aksu ...ato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2009/pdf/aralik.pdfonaylanýp ve kullanýma sunu-lur. Bununla birlikte ruhsatlý ve kullanýmdaki

Ankara Tabip Odasý, domuzgribi ile ilgili güncel geliþmelerideðerlendirmek ve kafa karýþýk-lýðý yaratan konulara açýklýk ge-tirmek amacýyla, Ankara Üni-versitesi Týp Fakültesi Enfeksi-yon Hastalýklarý ve Klinik Mik-robiyoloji Anabilim Dalý Öðre-tim Üyesi Doç. Dr. Alpay Azap'ýnkatýlýmýyla bir basýn toplantýsýdüzenledi. Basýn toplantýsýndaDoç. Dr. Alpay Azap, domuz gri-bi ile ilgili olarak yaþanan sü-reçte, ne yazýk ki "bilimin sesi-nin az çýktýðýný" belirterek, kafakarýþýklýklarýnýn bundan kay-naklandýðýný söyledi.

Ankara Tabip Odasý'nda 28Ekim 2009 tarihinde gerçekleþ-tirilen basýn toplantýsýna ATOYönetim Kurulu Baþkaný Prof.Dr. Gülriz Ersöz, ATO GenelSekreteri Dr. Aytuð Balcýoðlu veAnkara Üniversitesi Týp Fakül-tesi Enfeksiyon Hastalýklarý veKlinik Mikrobiyoloji AnabilimDalý Öðretim Üyesi Doç. Dr. Al-pay Azap katýldý. Grip aþýsýnýnyeni bir aþý olmadýðýný, 50 yýldýrüretilen bir aþý olduðunu ve yu-murtadan elde edildiðini anla-tan Alpay Azap, þu anda domuzgribi aþýsýnýn da ayný yöntemleelde edildiðini vurguladý. Azap,"Grip aþýsýyla ilgili olarak bilim-sel ve klinik çok fazla tecrübe-miz var" diye konuþtu.

"Aþýnýn ciddi bir yanetkisine rastlanmadý"

Aþý ile ilgili kafa karýþýklýðýnýn,aþýnýn içinde kullanýlan "adju-van" adý verilen katký maddesin-den kaynaklandýðýný belirten Al-

pay Azap, aþýnýn içine katkýmaddesi konulmasýnýn da yenibir durum olmadýðýný, yine bukonuda da yeterli deneyime vebirikime sahip olunduðunu kay-detti. Azap, "Þu anda uygulan-makta olan 3 aþý ve bunlarýniçerdiði 2 katký maddesi var.Skualen içeren bu katký madde-leri ile ilgili bilimsel bilgi biriki-mimiz oldukça fazladýr. Bu katkýmaddelerinden MF59'u içerenbir grip aþýsý 1997 yýlýndan gü-nümüze Avrupa'da 20 bin kiþi-nin üzerinde 40 milyon doz uy-gulanmýþtýr Diðer katký maddesiise bazý firmalarýn Hepatit Baþýsý içinde yer almaktadýr ve10.000 kiþi üzerinde uygulan-mýþtýr. Tüm bu uygulamalar so-nunda herhangi bir ciddi yan et-kiye rastlanmamýþtýr." diye ko-nuþtu.

Azap, aþýnýn felç yaptýðý yö-nündeki iddialarýn da gerçekleriyansýtmadýðýný söyledi. GuillainBarre denen ve felçle seyredenhastalýðýn, her yýl toplumda birmilyon kiþiden 10-20'sinde orta-ya çýktýðýný ifade etti. Ýnfluenzaaþýsý ile ilgili iddialarýn, 1976 yý-lýnda ABD'deki bir grip aþýlama-sý sýrasýnda toplumda Guillain-Barre hastalýðýnýn sýklýðýnda 4-8kat düzeyinde bir artýþ kayde-dilmesinden kaynaklandýðýnýbelirten Azap, ancak bu artýþýnaþýdan kaynaklandýðýnýn kesinolarak gösterilemediðini söyledi.Alpay Azap, ABD'nin aþýlarýnyan etkilerini yýllardýr ciddi birbiçimde izlediðini ifade ederek,bu izlem sonucuna göre aþýnýnGuillain-Barre ile doðrudan iliþ-kilendirilemeyeceðinin ortayaçýktýðýný belirtti. 1976'dan günü-müze kadar yapýlan pek çok bi-

limsel çalýþmanýn, aþýyla bu nö-rolojik hastalýk arasýnda, ya hiç-bir iliþki gösteremediðini ya daçok zayýf (her 1 milyon aþýlanankiþiye karþýlýk toplumda fazla-dan 1 kiþide Guillain Barre orta-ya çýkabilecek kadar zayýf) birriski gösterdiðini, dolayýsýyla buhastalýðý aþýyla doðrudan iliþki-lendirebilecek bir durumun ol-madýðýný bildirdi.

Aþýlar kimlereyapýlmalý?

Hastalýðýn 24 yaþ altýnda vekronolojik hastalýðý olanlardaaðýr seyrettiðini belirten Doç.Dr. Alpay Azap þöyle konuþtu:"Hastalýk, þu an için hafif seyir-lidir, ancak bulaþma hýzý çokyüksektir. Belli yaþ grubunda,özellikle çocuklarda aðýr seyre-debilir. Aþý ile ilgili endiþeleryersizdir. Bu nedenle, hastalýðýnaðýr seyretme riski bulunangruplarda yer alanlar yani; 6 ay-24 yaþ arasýndaki çocuk vegençler, gebeler, kronik kalp veakciðer hastalýklarý olan kiþiler,baðýþýklýk sistemi baskýlanmýþolanlar ve hastalýðýn aðýr seyre-deceði kiþilere bakým verenleryani;6 aydan küçük bebeklerebakým verenler ve saðlýk çalý-þanlarý aþý yaptýrmalýdýr."

Bilimin sesi az çýkýyorHamilelere içinde katký mad-

desi olmayan aþýlarýn yapýlacaðýaçýklamasýna iliþkin bir soruüzerine de Azap, "Bu tamamenönlem içindir. Çünkü aþý hami-leler üzerinde test edilmemiþtir.Bir yan etkisi olduðu için deðil,tamamen önlem olarak alýnmýþbir karardýr. Yoksa katký madde-si olan aþýlar katký maddesi ol-

mayanlara göre daha tehlikeliolduðu için deðil. Bu süreçte bi-limin sesi ne yazýk ki az çýkýyor.Bu kafa karýþýklýðýný buna baðlý-yorum" diye konuþtu. Azap, bukonuda uzman olmayan kiþiler-den görüþ alýnmamasý, bu kiþile-rin yaptýðý açýklamalara itibaredilmemesi gerektiðinin de altý-ný çizdi.

Grip hastalarýnýn yüzde99'u domuz gribi

Domuz gribinin, bu dönemdemevsimsel gribin yerine geçtiði-ni belirten Azap, "Þu anda görü-len griplerin yüzde 99'undaH1N1 izole ediliyor. Grip olanla-rýn hepsini domuz gribi kabulediyoruz" diye konuþtu. Azap,bu nedenle herkese test yapýl-masýna gerek olmadýðýný söyle-di.

Ateþ, öksürük ve boðaz aðrýsý-nýn domuz gribinin bulgularý ol-duðunu anýmsatan Azap, hergrip olan kiþinin tedavi edilme-sine de gerek olmadýðýný tedaviverilen az bir grup hastanýn daayaktan takip edildiðini ancakaðýr hastalýk söz konusu ise has-taneye yatýrýlarak tedavi gerek-tiðini belirtti. Solunum sýkýntýsýolmasý, aðýzdan gýda alýnama-masý ve ateþin 3 gün sonundahalen devam etmesi halindehastalarýn mutlaka hastaneyebaþvurmasý gerektiðini anlata-rak, hekimin gerekli gördüðündeilaç tedavisi uygulayacaðýný, bu-nun dýþýnda hastalýk bitinceyekadar istirahat edilmesi gerekti-ðini kaydetti.

Bugüne kadar ki bilimsel bilgi-lerin sadece hastalýðýn aðýr sey-retme riski olan veya hastalýðýaðýrlaþan kiþilere tedavi veril-

mesinin doðru olduðunu göster-diðini ifade etti. Gereksiz ilaçkullanýlmasýndan kaçýnýlmasýgerektiðini belirten Azap, hasta-lýðýn ilaca direnç kazanmamasýiçin ilaç kullanýmýna hekiminkarar vermesi gerektiðini vur-guladý.

Bakanlýk daha þeffafolmalý

Alpay Azap, aþýnýn kimlerehangi sýralamayla yapýlacaðý, busürecin nasýl iþleyeceði gibi ko-nularda kendilerinin de bazý ko-nularý merak ettiklerini belirte-rek, "Saðlýk Bakanlýðý'ndan bukonularda biraz daha þeffaf ol-masýný istiyoruz" dedi.

Azap, yine bir soru üzerineözel maskelerin çok sýnýrlý du-rumlarda gerekebileceðini, so-kaklarda týbbi maske ile dolaþ-mayý ise salgýnýn bu aþamasýndagerekli görmediklerini kaydetti.

Saðlýk çalýþanlarý içinacil önlem alýnmalý

ATO Genel Sekreteri Dr. AytuðBalcýoðlu ise saðlýk çalýþanlarý-nýn risk altýnda olduðunu ve ge-rekli tedbirlerin alýnmasý gerek-tiðini belirterek, vakit kaybet-meden bütün saðlýk kuruluþla-rýnda iþyeri saðlýk birimleri ku-rulmasýný istediklerini belirtti.

Türkiye'nin aþý temininde her-hangi bir sýkýntý yaþamamasýiçin en kýsa zamanda kendi aþý-sýný üretebilir hale gelmesi ge-rektiðini kaydeden Balcýoðlu,"Umarým bir sonraki salgýndakendi aþýmýzý üretmiþ oluruz"dedi.

Hekim Postasý Kasým - Aralýk 2009 7

güncel

Hekim Postasý

Ankara Tabip Odasýtarafýndan 28 Ekim 2009tarihindegerçekleþtirilen vedomuz gribine iliþkingüncel geliþmelerindeðerlendirildiði basýntoplantýsýnda konuþanAnkara Üniversitesi TýpFakültesi EnfeksiyonHastalýklarý ve KlinikMikrobiyoloji AnabilimDalý Öðretim Üyesi Doç.Dr. Alpay Azap, domuzgribi ile ilgili olarakyaþanan süreçte, ne yazýkki "bilimin sesinin azçýktýðýný" belirterek, kafakarýþýklýklarýnýn bundankaynaklandýðýný söyledi.

Bilimin sesine kulakverin!

Page 8: Türk Tabipleri Birliði 2. Baþkaný Prof. Dr. Feride Aksu ...ato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2009/pdf/aralik.pdfonaylanýp ve kullanýma sunu-lur. Bununla birlikte ruhsatlý ve kullanýmdaki

8 Hekim Postasý Kasým - Aralýk 2009

güncelPandemik H1N1 Gribi ve Aþýlarý Konularýnda Güncel Bilgiler...

19 Kasým 2009

Bu yazýda Ankara Tabip OdasýHalk Saðlýðý Komisyonu çalý-þanlarý konu uzmanlarýndan dagörüþ alarak pandemik H1N1gribi aþýsý ile ilgili deðerlendir-melerini aþaðýda sunmuþtur:

A. HASTALIÐA DAÝR:

1. Çalýþmalar dünyanýnbirçok yerinden izole edi-

len virüslerin halen ayný antije-nik yapýyý koruduðunu göster-mekte olup, daha virulan veyaölümcül forma doðru mutasyo-na uðradýðýna dair bulgular bu-lunmamaktadýr. Aþý da bu ne-denle hala koruyucu olmaya de-vam etmektedir.

2. Hastalarýn çoðunluðuenfeksiyonu hafif geçir-

mekte, bir hafta içerisinde týbbitedavi almadan iyileþmektedir.Bununla birlikte, virüs genç vesaðlýklý kiþilerde ciddi ve ölüm-cül hastalýða neden olabilmekte-dir. Hastalýðýn hafif tabiatý de-vam etse de, daha sonraki dal-galar sýrasýnda pandeminin etki-si, daha büyük sayýda toplumla-rýn enfekte olmasýna yol açarakkötüleþebilir.

3. Günümüzdeki kanýtlarPandemik H1N1(v) ve

mevsimsel influenza arasýndabazý önemli farklýlýklarýn oldu-ðunu göstermektedir. Saðlýk Ba-kanlýðý'nýn resmi web sitesinden16 Kasým 2009 tarihli yapýlanaçýklamaya göre hayatýný kaybe-den 73 kiþinin 30'unun pande-mik grip açýsýndan risk olarakbelirtilen altta yatan kronikhastalýðý olduðu ve 2'sinin degebe olduðu ifade edilmiþtir.Altta yatan kronik hastalýðý bu-lunmayan 41 kiþinin 2'si saðlýkçalýþaný, 26'sý 25 yaþýndan kü-çüktür. Ayný açýklamada ülke-mizdeki ölümlerle ilgili yapýlandeðerlendirmeye göre; hastalýðabaðlý olarak hayatýný kaybetmeriski toplumun geneline kýyaslakronik hastalýðý olanlarda yak-laþýk 5 kat, okul öncesi çocuklarve gebelerde ise yaklaþýk 2 katdaha fazla olduðu belirtilmiþtir.Mevsimsel influenzada ciddi veölümcül vakalarýn yaklaþýk%90'ý 65 yaþ veya üzeridir.

4.Dünyada þiddetli ya daölümcül hastalýk en çok

üç grupta görülmektedir: hami-le kadýn (özellikle üçüncü üç ay-lýk dönem), iki yaþýn altýndakiçocuklar, astýmý da içeren kro-nik akciðer hastalýðýdýr. Çocuk-larda nörolojik bozukluklar daþiddetli hastalýk riskini artýrabi-lir. Ayrýca solunum yolu hasta-lýklarý, özellikle astým, kalp-da-mar hastalýðý, þeker hastalýðý,

baðýþýklýk sisteminin zayýf oldu-ðu durumlar ve þiþmanlýk riskligruplar olarak tanýmlanmakta-dýr.

5.Tam olarak belirgin olma-sa da tüm dünyada klinis-

yenler hastalýðýn þiddetli formu-nun genç ve saðlýklý insanlardada (mevsimsel grip hastalýðýndanadiren görülen) görüldüðünübildirmektedirler. Bu hastalardavirüs doðrudan akciðerleri etki-lemekte ve aðýr solunum yet-mezliðine neden olmaktadýr. Bugibi durumlarda yoðun bakýmünitelerinde özel bakýmýn önemiartmaktadýr.

6.Þiddetli formda hastalýkbaþladýktan sonraki 3-5

gün içinde hastalar kötüleþmek-te 24 saat içinde yoðun bakýmgerektirecek þekilde solunumyetmezliði geliþmektedir. Þid-detli formlarda primer viralpnömoni en çok görülen bulguolup ölümlerin sýk görülen birnedenidir. Sekonder bakteriyelpnömoni ise genelde 5-7 günsonra ortaya çýkmakta ve ölüm-cül vakalarýn yaklaþýk %30'undagörülmektedir.

B. AÞILARA DAÝR:

1.Toplum baðýþýklýðý (Herdimmunite): Toplumun

hastalýk yayýlýmýna karþý göster-diði dirençtir. Aþýlananlarýn bü-yük kýsmý hastalýða karþý baðý-þýklýk kazanýr. Bu da hem hasta-lanmalarýný, hem de baðýþýk ol-mayanlara hastalýðý bulaþtýrma-larýný engeller. Henüz baðýþýk ol-mayanlar aþý olanlar sayesinde,hastalýðýn yayýlmasý olasýlýðýnýnazalmasý yoluyla korunmuþolurlar. Bunun saðlanabilmesiiçin yüksek aþýlama yüzdesininsaðlanmasý gereklidir. Eðer top-lumda yüksek baðýþýklýk/aþýlamasaðlanamaz ise virüsün toplum-da aþýlanmamýþ kiþileri etkilemeriski halen sürebilir. Tam tersidurumda, yani toplumun büyükbir kýsmý aþý olduðunda ve baðý-þýklýk kazandýðýnda aþýlanma-mýþ bireylerin virüsten korun-masý mümkün olur. Bu nedenletoplumda risk gruplarýnýn tama-mýnýn aþýlanmasý önemlidir.

2.DSÖ'nün 30 Ekim 2009tarihli "Pandemik H1N1(v)

2009 Aþýlarýnýn Güvenilirliði"baþlýklý açýklamasýnda þu anakadar elde edilen sonuçlara görebu aþýlar mevsimsel grip aþýlarýkadar güvenlidir. Ancak çok ge-niþ klinik çalýþmalar bile, pan-demik H1N1(v) gribi aþýlarý mil-yonlarca insana uygulandýktansonra ortaya çýkabilecek olasýnadir olaylarý göstermeyebilir.Bu durum sadece aþýlar için de-ðil halen kullanýlmakta olan

tüm ilaçlar için de aynen geçer-lidir.

3.Pandemik H1N1(v) gribiaþýlarýnda görülen yan et-

kiler mevsimsel grip aþýlarýndagörülenlere benzerdir. Þimdiyekadar yapýlan çalýþmalarda ge-belik, doðurganlýk, embriyo ve-ya fetüs geliþimine, doðuma ve-ya doðum sonrasý geliþime za-rarlý etkileri gösterilmemiþtir.Yakýn zamanda yapýlan çalýþma-larda pandemik H1N1(v) virüsüile enfekte gebe kadýnlarýn(özellikle ikinci ve üçüncü üçaylýk dönem) normal popülasyo-na göre 10 kat daha fazla hasta-nelerin yoðun bakým ünitelerineyatýþ riski olduðu gösterilmiþtir.Aþýnýn yararlarý risklerine görebüyük ölçüde fazladýr.

4.Ýnaktive aþýlarýn yan etki-leri genellikle aþý uygula-

nan yerde kýzarýklýk, hassasiyetya da þiþlik, daha az sýklýkla daateþ, kas-eklem aðrýlarý ve baþaðrýsýdýr. Bu semptomlar genel-likle hafif olup bir saðlýk kuru-luþuna baþvurmayý gerektirme-yip bir iki gün sürer. Ekim 2009sonuna kadar pandemik aþýnýnklinik çalýþmalarýnda ve kullan-maya baþlayan ülkelerde aþýyabaðlý olaðan dýþý istenmeyen et-kiler görülmemiþtir.

5.Günümüzdeki verilermevsimsel grip, pandemik

H1N1(v) gribi veya diðer grip vi-rüsü aþýlarýný yaptýranlarda kro-nik hastalýklarýn baþladýðýný ve-ya var olan kronik hastalýðýnþiddetlendiðini göstermemekte-dir.

6.Bir süredir özellikle he-kimler arasýnda tartýþma

konusu olan Guillain Barré Sen-dromu (GBS) toplumlarda her yýlbir milyon kiþinin 10-20'sindeortaya çýkan bir hastalýktýr.Hastalarýn çoðu tamamen iyileþ-mekte, bazýlarýnda kronik zayýf-lýk oluþmaktadýr. GBS, gribi deiçeren çeþitli enfeksiyonlardansonra geliþebilmektedir. 1976yýlýnda ABD'deki bir grip aþýla-masý sýrasýnda GBS sýklýðýnýn 4-8 kat artmasý aþýyla bu hastalýkarasýnda iliþki kurulmasýna ne-den olmuþtur. Ancak 1976 yýlýn-dan günümüze kadar yapýlanaraþtýrmalar ve aþý yan etki ta-kipleri sonucunda grip aþýsýnýnGBS'a neden olmadýðý gösteril-miþtir. Tam tersine, gribin ken-disine baðlý GBS geliþme riski-nin, aþýya baðlý GBS geliþme ris-kine kýyasla 4-7 kat daha fazlaolduðunu gösteren çalýþmalarmevcuttur. Ancak gelecektekiaþýlarda benzer riskin geliþmepotansiyeli tamamen ekarte edi-lemez. Bununla birlikte pande-mik grip aþýlarý belirli standart-lara göre üretilmiþ olup bu stan-dartlar günümüzde iyi çalýþýlmýþve GBS ile iliþkisi gösterilmemiþgrip aþýlarýyla benzerdir.

7.Þu an ülkemize gelen Pan-demik grip aþýsý inaktive

aþýdýr. Ýçerisinde çoklu dozlu bir

aþý olup çoklu dozlu aþýlarda ko-ruyucu olarak kullanýlan Thi-omersal ve adjuvan olarak sku-alen de içeren MF59C.1 bulun-maktadýr.

8.Thiomersal (cývalý bileþik)týpký kimi diðer aþýlarýn

bazý formlarýnda olduðu gibiH1N1(v) grip aþýlarýnda da bu-lunmaktadýr (mevsimsel gripaþýsý tekli aþý oluyor içermiyor;çocukluk çaðýnda yapýlan aþýlariçerebiliyor). Bu madde çok doz-lu ambalajlara koruyucu olarakeklenmektedir. Bu madde uzunyýllar boyunca, tüm dünyada,çocukluk çaðý aþýlarýnýn içindekullanýlmýþtýr. H1N1(v) gribi aþý-sýnda thiomersalin bulunmasý-nýn güvenilirliði bilimsel grup-lar tarafýndan yeniden dikkatlibir þekilde gözden geçirilmiþtir.Aþýlardaki thiomersale maruzkalan yenidoðan, çocuk ve gebe-leri de içeren çalýþmalarda tok-sisite oluþturduðuna dair kanýtolmadýðýný bildirmiþtir. Thi-omersal etil civa içerir. Etil ci-vanýn yarý ömrü bir haftadan ký-sadýr ve aktif olarak sindirimsisteminden atýlýr. Kýyaslamayapmak için midyede de bulu-nan metil civanýn yarý ömrü-nün1,5 ay olduðu ve vücutta bi-riktiði bilinmelidir.

9.Adjuvanlar, aþýlarýn içinebaðýþýklýk sisteminin ver-

diði yanýtý arttýrmak için konu-lan yardýmcý maddelerdir. Ýçin-de adjuvan olan aþýlar 80 yýldanbu yana bir çok aþýda kullanýl-maktadýr, örneðin çocuklara ya-pýlan karma, hepatit gibi aþýlar-da da adjuvan vardýr. Uzun yýl-lardýr en çok kullanýlmýþ olanadjuvanlar alüminyum tuzlarý-dýr. Son 20 yýl içinde ise daha et-kili adjuvanlar geliþtirilmiþtir,bunlardan en sýk kullanýlanlarýsu ve yað karýþýmýndan oluþan-lardýr. Adjuvanlý grip aþýsý, 1997yýlýndan bu yana, 12'si Avru-pa'da olmak üzere 23 ülkedekullanýlmaktadýr. Ayrýca adju-

vanlý aþýlar baðýþýklýk sisteminidaha iyi uyarabildiklerinden do-layý, çok daha az miktarda ölüvirus parçalarý (antijen) içerir-ler. Bilimsel veriler, adjuvanlý veadjuvansýz aþýlar arasýnda gü-venlik açýþýndan bir fark olma-dýðýný göstermektedir, her iki tipaþýnýn da çok iyi güvenlik kaydývardýr. Skualen bitkiler, hayvan-lar ve insanlarda bulanan ve do-ðal yolla oluþan bir maddedir.Her insanýn karaciðerinde üreti-lir ve kan dolaþýmýnda bulunur.Her bir dozunda 10 mg skualeniçeren bir influenza aþýsý (FLU-AD, Chiron), 1997'den bu yanabirçok Avrupa ülkesi saðlýk ku-rumlarýndan onay almýþ ve 40milyon dozu güvenli bir þekildeuygulanmýþtýr (20 bin kiþi faz 3-4 çalýþmalar sýrasýnda almýþ, 40milyon doz piyasaya çýktýktansonra kullanýlmýþtýr) Bu aþý ileiliþkili ciddi bir advers olay or-taya çýkmamýþtýr. Hafif lokal re-aksiyonlar gözlenmiþtir. Bu aþýprimer olarak ileri yaþ grubunauygulanmýþtýr. Bebeklerde veyenidoðanlarda skualen içerenaþýlarla yapýlan klinik çalýþma-larda güvenilirlik þüphesi göste-recek bulgu elde edilmemiþtir.Skualen tek baþýna adjuvan ol-mayýp emülsiyon formu surfak-tanla birlikte immün cevabý ar-týrmaktadýr. MF59 (skualen içe-ren) adjuvanlý influenza aþýsýnýndiðer aþýlara göre pandemi ya-pan influenza suþlarýna karþýdaha etkili olduðu bildirilmiþtir.Bir baþka klinik çalýþmadaMF59 adjuvanlý hepatit B aþýsý-nýn alüminyum adjuvanlý aþýla-ra göre 100 kat daha potent ol-duðu tespit edilmiþtir. Yenido-ðanlarda yapýlan HIV aþý çalýþ-masýnda MF59 güvenilir ve iyitolere edilebilir bulunmuþtur.Özetlenecek olursa MF59, in-sanlarda iyi tolere edilebilen,güvenilir ve etkin bir aþý adju-vaný gibi görülmektedir.

Ankara Tabip OdasýDeðerlendirme Notu (1)

Page 9: Türk Tabipleri Birliði 2. Baþkaný Prof. Dr. Feride Aksu ...ato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2009/pdf/aralik.pdfonaylanýp ve kullanýma sunu-lur. Bununla birlikte ruhsatlý ve kullanýmdaki

Hekim Postasý Kasým - Aralýk 2009 9

güncelPandemik H1N1 Gribi ve Aþýlarý Konularýnda Güncel Bilgiler...

19 Kasým 2009

Bu yazýda Ankara Tabip Oda-sý Halk Saðlýðý Komisyonu çalý-þanlarý konu uzmanlarýndanda görüþ alarak pandemikH1N1(v) gribinden korunmakiçin Aþýlama Dýþýndaki BilimselYöntemleri Ve Hastalýða DairBazý Önemli Bilgileri aþaðýdasunmuþtur:

A. Pandemik H1N1(v)gribinden korunmakiçin AÞILAMA DIÞINDAbilinmesi gereken çokönemli konular aþaðýdaifade edilmiþtir:

a.Eller özellikle öksürdük-ten ve hapþýrdýktan son-

ra su ve sabunla (en az 20 sani-ye; tercihen 40-60 saniye) yý-kanmalýdýr. Bunun saðlanama-dýðý durumlarda içinde alkolbulunan el dezenfektaný bir se-çenek olabilir. Su, sabun ve ge-rektiðinde kullanýlmak üzere eldezenfektanýnýn okul ve iþyer-lerinde sürekli bulunmasý sað-lanmalýdýr.

b.Gribin kiþiden kiþiye bu-laþmasýnýn esas yolu ök-

sürürken veya hapþýrýrken ya-yýlan damlacýklardýr. Öksürür-ken ya da hapþýrýrken aðýz veburunlarýný bir kaðýt mendillekapatmalý, eðer kaðýt mendilyoksa aðýz ve burun elle deðil,dirseðin iç kýsmýyla kapatýlma-lýdýr. Okul, iþyeri, þehirlerarasýotobüs, uçak gibi kiþiler arasýtemasýn uzun süreceði yerlerdegereksinimi olana sunulmaküzere tek kullanýmlýk mendil,maske bulundurulmalýdýr.

c.Okullarda sosyal mesafe-leri artýracak yollar bu-

lunmalýdýr. Olanak varsa sýnýf-larda da kiþiler arasýnda mesa-feyi artýrmak uygundur. Örne-ðin sýralar, öðrenciler arasý me-safeyi artýracak þekilde yeni-den düzenlenebilir, çok amaçlýsalon, spor salonu, laboratuvargibi sürekli kullanýlmayanalanlarýn derslik olarak kulla-nýlmasý gibi yöntemlerle sýnýf-lar daha geniþ alanlara taþýna-bilir. Sýnýf gezileri iptal edilme-lidir. Okul servisi ve toplu taþý-macýlýk kullanýmý cesaretlendi-rilmemelidir. Her ders arasýndasýnýfýn havalandýrýlmasý mutla-ka saðlanmalýdýr.

d.Öðrenci ve personelin,hastalandýklarýnda dok-

tora erken baþvurmalarý ve ge-rektiðinde tedaviye erken baþ-lamalarýnýn saðlanmalarý uy-gun olur. Bu sayede hastalýðýnistenmeyen etkileri azaltýlabi-lir.

B. Hasta olunduðundadikkat edilmesi gerekenkonular:

a.Saðlýklý beslenme yakla-þýmlarý öncelenmeli ve

vücut için yeterli su ve sývý alý-mý sürdürülmelidir.

b.Hasta olanlar evde kala-rak virüsün diðerlerine

yayýlmasýný önlemelidir.

c.Hasta olduðu düþünülenkiþi saptandýðýnda

H1N1(v) gribinin belirtileri, in-sanlarda görülen mevsimselgrip belirtilerine benzerdir.Bunlar; ateþ, öksürük, boðazaðrýsý, yaygýn vücut aðrýsý, baþaðrýsý, üþüme ve yorgunluk gibibelirtileri içermektedir. Bazývakalarda kusma ve ishal degörülebilmektedir) o bireylerinevde istirahat etmeleri öneril-melidir. Kiþi bulunduðu yerdenevine gönderilene kadar da di-ðer kiþilerden ayrý bir yerdebekletilebilir. Bu durumda kiþi-lerin ayrýmcýlýða maruz kala-cak davranýþlardan kaçýnmakgerekir. Bekleme süresi çokuzun olacaksa kiþisel koruyucuekipman (maske, vb) saðlanma-lýdýr. Hastalar tehlike belirtile-ri- saðlýk hizmeti almak içintekrar baþvuru konusunda eði-tilmeli, telefonla danýþma yoluaçýk tutulmalýdýr.

d.Sýklýkla temas edilen yü-zeyler ve eþyalar, bu

alanlarda her zaman kullanýl-makta olan sabun ya da deter-janla daha sýk temizlenmelidir.

e.Hasta olduðu düþünülenkiþi gebeyse veya gribe

baðlý saðlýk riskleri yüksekolan astým, diyabet gibi birhastalýðý varsa grip-benzeri be-lirti/bulgularý olur olmaz, sað-lýk kurumuna baþvurmalýdýr.Bu kiþiler için tedaviye erkenbaþlamanýn yararý olabilir. Ýki

yaþýndan küçük çocuklar da bubaðlamda özel önem taþýmak-tadýr.

f.Hasta çocuk veya diðer evbireylerinin hepsinin sað-

lýðý ateþ ve diðer grip belir-ti/bulgu yönünden izlenmelidir.Ateþ, termometre ile ölçülenvücut ýsýsýnýn 38ºC ve üzerindeolmasýdýr. Eðer ateþ ölçme ola-naðý yoksa, kiþinin kendini sý-cak hissetmesi, kýzarmýþ gö-zükmesi, terlemesi veya titre-mesi ateþli olduðunu gösterebi-lir.

g.Acil týbbi bakým gerekti-ren uyarýcý belirtiler iz-

lenmelidir. Uyarýcý belirtilerolur olmaz saðlýk kuruluþunabaþvurulmalýdýr. Bu uyarýcý be-lirtiler:

a. Hýzlý veya zorlu solunumb. Uyanamama ya da iletiþi-

me geçememec. Yeterince sývý içmemed. Ýdrar yapmama ya da að-

larken gözlerin yaþarmamasýe. Þiddetli ya da devamlý kus-

maf. Çocuk ve bebekler için çok

huzursuz olma ya da kucaðagelmeme

g. Göðüs ya da karýn üstündebasý hissi veya aðrý

h. Ani baþ dönmesii. Havale geçirme j. Grip-benzeri belirtilerin

iyileþmesi, fakat ateþ ve öksü-rüðün kötüleþmesi ile geri dön-mesi

Yararlanýlan baþlýcakaynaklar:

H1N1 (v) Sýk Sorulan Sorularve Yanýtlarý Broþürü (ATO-EÐÝ-TÝMSEN). www.ato.org.tr (Eri-þim: 15 Kasým 2009).

http://www.who.int/csr/dise-ase/swineflu/notes/h1n1_clini-cal_features_20091016/en/in-dex.html (Eriþim: 20.10.2009).

http://94.73.129.27:8080/in-dex.php?option=com_con-tent&view=category&layo-ut=blog&id=115&Itemid=542.(Eriþim: 17 Kasým 2009).

h t t p : / / w h q l i b -d o c . w h o . i n t / p u b l i c a t i -ons/2009/9789241597906_eng.pdf. Eriþim: (17 Kasým 2009).

Ankara Tabip OdasýDeðerlendirme Notu (2)

Yararlanýlan baþlýcakaynaklar:

1. Annex I Summary Of Pro-duct Characteristics of Focetria.http://www.emea.europa.eu/hu-mandocs/PDFs/EPAR/focet-ria/spc/emea-spc-h385en.pdf(Eriþim: 29.10.2009)

2. Bakýr M. H5N1 ve H1N1Aþýlarý. 3. Ulusal Aþý Sempozyu-mu. 29 Eylül-3 Ekim 2009 An-kara http://www.asisempozyu-mu.org/3asisempozyu-mu/pdf/Mustafa_Bakir.pdf (Eri-þim: 31.10.2009)

3. Domuz Gribi. Refik saydamHýfzýssýhha Merkezi Baþkanlýðý.www.domuzgribi.rshm.gov.tr(Eriþim: 10.09.2009)

4. Focetria Summary informa-tion http://www.emea.euro-pa.eu/influenza/vaccines/focet-ria/focetria.html (Eri-þim: 29.10.2009)

5. Guillain-Barré Syndromeand Influenza Virus InfectionValérie Sivadon et al-Tardy,ClinInfect Dis 2009;48(1):48-56.

6. Güven A, Kahvecioðlu Ö,Kartal G. Timur S MetallerinÇevresel Etkileri-III. MetalurjiDergisi 2004;138:64-71.

7. H1N1 (v) Sýk Sorulan Soru-lar ve Yanýtlarý Broþürü (ATO-EÐÝTÝMSEN). www.ato.org.trEriþim: 15 Kasým 2009.

8. http://www.fda.gov/NewsE-vents/Newsroom/PressAnnoun-cements/ucm182399.htm. Eri-þim: 17 Kasým 2009.

9. http://www.immunisati-on.nhs.uk/About_Immunisati-on/Science/Herd_immunity_-_animation. Eriþim: 18 Kasým2009.

10. http://www.immunisati-on.nhs.uk/About_Immunisati-on/Science/What_is_herd_im-munity. Eriþim: 18 Kasým 2009.

11.http://www.sag-lik.gov.tr/TR/Genel/BelgeGos-ter.aspx?F6E10F8892433CFFA9

1171E62F0FF1536264E7754A02EC04. Eriþim: 18 Kasým 2009.

http://www.who.int/csr/dise-ase/swineflu/notes/h1n1_clini-cal_features_20091016/en/in-dex.html (Eriþim: 20.10.2009)

12. Pandemic (H1N1) 2009briefing note. WHO. 13. 16 Oc-tober 2009.

13. Preparing for the secondwave: lessons from current out-breaks. Pandemic (H1N1) 2009briefing note 9. World HealthOrganization. 28 August 2009.www.who.int/csr/disease/swi-neflu/notes/h1n1_second_wa-ve_20090828/en/index.html(Eriþim: 02.09.2009)

14. Questions and answers onthe CHMP review of the recom-mendations on the use of pan-demic H1N1 vaccines. EMEA.23 October 2009 http://ec.euro-pa.eu/health/ph_thre-ats/com/Influenza/docs/qa_vac-cinemea_en.pdf (Eriþim:29.10.2009)

15. Safety of pandemic (H1N1)2009 vaccines. WHO 30 October2009 http://www.who.int/csr/di-sease/swineflu/frequently_as-ked_questions/vaccine_prepa-redness/safety_approval/en/in-dex.html (Eriþim: 31.10.2009)

16. Squalene-based adjuvantsin vaccines. WHO.

http://www.who.int/vacci-ne_safety/topics/adjuvants/squ-alene/questions_and_ans-wers/en/index.html (Eriþim:02.09.2009)

17. Yurdakök K, Ýnce T. AþýAdjuvanlarý. Çocuk Saðlýðý veHastalýklarý Dergisi2008;51:225-239http://www.cshd.org.tr/?fullTex-tId=319 (Eriþim: 08.11.2009)

18. http://www.scientificame-rican.com/blog/post.cfm?id=flu-vaccine-a-shortage-that-didnt-h-2009-10-29

Page 10: Türk Tabipleri Birliði 2. Baþkaný Prof. Dr. Feride Aksu ...ato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2009/pdf/aralik.pdfonaylanýp ve kullanýma sunu-lur. Bununla birlikte ruhsatlý ve kullanýmdaki

Ankara Tabip Odasý (ATO),SES Ankara Þube veDÝSK/Devrimci Saðlýk Ýþ’in dearalarýnda bulunduðu sendi-kalar, meslek odalarý, kitleörgütleri ve bazý siyasi parti-lerin temsilcileri ‘domuz gri-bi’ salgýnýnýn Ankara’daki ge-liþimini deðerlendirmek vebir eylem planý oluþturmakamacýyla 14 Kasým 2009 tari-hinde ATO’da bir araya geldi.

‘H1N1 salgýný ve mevcut li-teratürde yoksulluk ile bula-þýcý hastalýklar iliþkisi’ konu-lu sunumun yapýldýðý toplan-týda, bu hastalýkta yaþanan

olumsuzluklarýn hangi top-lum kesimlerinde daha fazlagörüldüðünün açýða çýkarýl-masýnýn ve somut verileresahip olmanýn önemi vurgu-landý. Toplantýnýn ardýndanise bir rapor hazýrlandý.

Domuz gribi nedeniyleyaþamýný yitiren temizlikiþçisinin ailesine ziyaret

Öte yandan Ankara TabipOdasý ve Dev-Saðlýk-Ýþ yöne-ticileri Ankara Gazi DevletHastanesi’nde taþeron temiz-lik görevlisi olarak çalýþan vedomuz gribi nedeniyle haya-týný kaybeden 27 yaþýndakiDurmuþ Ýlhan’ýn ailesine baþ-saðlýðý ziyaretinde bulundu.

Ankara Tabip Odasý, domuz gri-bi virüsü ile ilgili broþür yayým-ladý. “H1N1 (Domuz Gribi Virüsü)Sýk Sorulan Sorular Ve Yanýtlarý”baþlýklý broþürle aileler, öðrenci-ler ve okul personeli grip olma-mak ve gribin yayýlmasýný önle-mek için neler yapýlabileceði ko-nularýnda bilgilendiriliyor.

Broþürden… 1) Kimlerin riski dahayüksektir?

Saðlýklý kiþiler dahil her hangibir insan grip olabilir ve her yaþ-ta ciddi sorunlar ortaya çýkabilir.Ancak 5 yaþýndan küçük çocuk-lar, gebe kadýnlar, süregen saðlýksorunlarý olanlar ve 65 yaþ ve üs-tünde olanlar risk grubundadýr.

2) Aileler, öðrenciler veokul personeli gripolmamak ve gribinyayýlmasýný önlemek içinneler yapabilirler?

Öðrenciler ve okul personeliellerini özellikle öksürdüktenve hapþýrdýktan sonra su vesabunla (en az 20 saniye) yada içinde alkol bulunan el de-zenfektaný ile yýkamalýdýr.

Öðrenciler ve personel ök-sürürken ya da hapþýrýrkenaðýz ve burunlarýný bir kaðýtmendille kapatmalýdýr. Eðerkaðýt mendil yoksa aðýz ve bu-runlarýný elleriyle deðil dirseðiniç tarafýyla kapatmalarý gerek-mektedir.

Temas edilen yüzeyler ve eþya-lar su ve sabun ya da deterjanlatemizlenmelidir.

Öðretmen öðrencilerini her güngrip belirtileri yönünden izleme-lidir. Bu belirtiler yüksek ateþ,öksürük, boðaz aðrýsý, yaygýn vü-

cutaðrýsý, baþ aðrýsý, üþüme, yorgun-luk, kusma, ishal þeklinde olabi-lir. Belirtilerden her hangi birisisaptandýðý takdirde öðrencininvelisine haber verilerek eve gön-derilmesi uygun olacaktýr.

Not: Broþürün tamamýnawww.ato.org.tr adresinden ula-þabilirsiniz.

10 Hekim Postasý Kasým - Aralýk 2009

güncel

Hekim Postasý

Hekim Postasý

Ankara’da H1N1 virüsü-ne baðlý olarak bir sað-lýk çalýþaný yaþamýný

yitirdi. Atatürk Göðüs Cerrahisi Eði-

tim ve Araþtýrma Hastanesi'ndeçalýþan Mustafa Güneþ adlý 29yaþýndaki taþeron saðlýk iþçisiH1N1 virüsüne baðlý olarak ya-þamýný yitirdi. Mustafa Güneþtaþeron þirkete baðlý olarak ça-lýþan bir temizlik iþçisiydi.

Biliyoruz ki saðlýk alaný enriskli meslek gruplarýnýn ba-þýnda gelmektedir. Saðlýk çalý-þanlarýnýn maruz kaldýðý risk-ler þiddete maruz kalmaktanenfeksiyonlara kadar çok geniþbir yelpazededir.

Saðlýkta dönüþüm programý-nýn tahribatý sonucu hastane-lerde taþeron firmalara baðlýolarak çalýþan personel sayýsý-nýn yüz bini aþtýðý bilinmekte-dir. Uzun süredir Saðlýk Bakan-lýðýna baðlý Hastanelerde/baðlýbirimlerde ve Üniversite Has-tanelerinde temizlik, yemek vegüvenlik hizmetleri taþeron fir-malara gördürülmekte ve istih-dam edilen bu gruptaki saðlýkçalýþanlarý/arkadaþlarýmýz has-

tanelerimizde, yaný baþýmýzdaaçlýk sýnýrýnýn altýnda bir üc-retlendirmeyle zor koþullardaçalýþmakta ve bir kýsmý yaptýk-larý iþ gereði yüksek enfeksiyonriski taþýmaktadýr.

Biz; Hekim, Hemþire, Ebe,Laborant, Diþ Tabibi, Eczacý,Diyetisyen, Psikolog, Fizyotera-pist, Sosyal Hizmet Uzmaný,Biyolog, Kimyager, YardýmcýHizmetli, Genel Ýdari Hizmetli,Teknik Personel, Saðlýk Memu-ru, Temizlik iþçisi yani bütünsaðlýk çalýþanlarý; geçtiðimizmart ayýnda çalýþma koþullarý-nýn saðlýksýzlýðýna ve zorluðu-na, meslek hastalýklarýna vemeslek hastalýðý risklerine dik-kat çekmek amacýyla bir faali-yet yürütmüþ ve bir gün “TýbbiMaskeyle Çalýþýyoruz.” demiþ-tik.

Saðlýk çalýþanlarýnýn diðer ça-lýþanlara göre enfeksiyon has-talýklarýna 10 kat daha fazlayakalandýklarý gösterilmiþtir.Gerek kan ve vücut sývýlarý iletemas yoluyla, gerekse havayoluyla hastalar tarafýndan sa-lýnan solunum salgýlarýyla pekçok enfeksiyon etkeni deðiþik

þiddette tehdit oluþturmakta-dýr. Kýrým Kongo Kanamalý Ate-þi hastalýðýndan yaþamýný yiti-ren hemþire arkadaþlarýmýz yada hastasýný tedavi ederkenkendisi bu enfeksiyona yakala-nan hekim arkadaþlarýmýz ya-kýn tarihli örneklerdir.

Enfeksiyon etkenlerinin oluþ-turduðu tehdidin derecesi osaðlýk kuruluþunda alýnan ön-lemlerle ilgilidir. Etkenlerinsaðlýk çalýþanlarýna bulaþmayollarý göz önünde tutularakuygun önlemler alýnmalýdýr.Hastalarý için çaba harcarkenmeslektaþlarýmýzýn kendi sað-lýklarý için de azami bir özeniçinde olmalarý çok önemlidir.Bu konuda eðitimin önemi tar-týþýlmaz.

Ancak ayný zamanda çalýþmakoþullarý ve ortamý da en az ki-þisel önlemler kadar önem taþý-maktadýr. Hekimlerin ve saðlýkçalýþanlarýnýn çalýþma koþulla-rý, ölüme varan etkilenmelerinortaya çýkmasýný tetikleyebil-mektedir. Dolayýsýyla kiþiselduyarlýlýðýmýzýn olmasý kadarçalýþma koþullarýmýzýn düzel-tilmesi de gerekmektedir. Bu

konu saðlýk çalýþanlarýnýn sað-lýðý ve risk deðerlendirmesialanýnda yapýlacaklarla iyileþ-tirilebilir.

Saðlýk çalýþanlarý bulaþýcýhastalýklar açýsýndan risk altýn-dadýr,

Saðlýk çalýþanlarýnýn saðlýðýnýtehdit eden çok sayýda kimya-sal ajan vardýr,

Saðlýk çalýþanlarýnýn karþýkarþýya olduklarý ve saðlýklarý-ný tehdit eden fiziksel ajanlarvardýr,

Ankara Tabip Odasý olarakdaha önce de söylemiþtik, birkez daha yineliyoruz:

Vakit geçirmeksizin bütünsaðlýk kuruluþlarýnda SaðlýkÇalýþanlarýnýn Saðlýðý Birimlerikurulmasý gerekmektedir.

Çünkü konu, sorun çýktýkçaüzerine eðilmek yerine ciddi,sistemli bir birimin çalýþanla-rýn saðlýðý alanýnda yapacaðýçalýþmalarla en aza indirilebilirya da düzeltilebilir.

Biz saðlýk çalýþanlarý, çalýþ-ma ortamlarýmýzdan kaynaklýrisklerin azaltýlabilir olanlarýile ilgili taleplerimizi dillendi-rirken saðlýkta dönüþüm prog-

ramýný yürüterek ciddi sorun-lara yol açan yöneticilere birkez daha soruyoruz:

Saðlýk çalýþanlarýnýn çalýþmakoþullarýndan kim sorumlu-dur?

Bir kez daha yineliyoruz:hastanelerimiz baþta olmaküzere saðlýk kuruluþlarý ve tümkamu kurumlarýnda sözleþmeliçalýþma ve taþeronlaþma olarakifade edilen hizmet satýn almauygulamasýna son verilmelidir.Asýl olarak da, kadrolu çalýþtýr-ma esas alýnmalý, tüm saðlýkçalýþanlarý iþyerlerindeki risk-lere karþý uyarýlarak eðitimdengeçirilmelidir.

Çalýþma ortamýmýzla ilgiliolumsuz koþullarýn düzeltilme-si için çabamýzý sürdüreceðimi-zi vurgularken, bütün saðlýkkuruluþlarýnda “Saðlýk Çalýþan-larýnýn Saðlýðý” için “Ýþyeri Sað-lýk Birimleri”nin kurulmasýnýistediðimizi yineliyoruz.

Dr. F. Aytuð BalcýoðluAnkara Tabip Odasý

Genel Sekreteri Not: Bu basýn açýklamasý

28 Ekim 2009 tarihindeyapýlmýþtýr.

Saðlýkta Taþeronlaþma Ve Ölüm ya da Saðlýk Çalýþanlarýnýn Saðlýðýný Kim Koruyacak?

ATO H1N1 virüsüile ilgili broþüryayýmladý

ATO, SESAnkara Þube veDevrimci SaðlýkÝþ ‘domuz gribi’salgýnýnýdeðerlendirmeküzere toplandý

Page 11: Türk Tabipleri Birliði 2. Baþkaný Prof. Dr. Feride Aksu ...ato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2009/pdf/aralik.pdfonaylanýp ve kullanýma sunu-lur. Bununla birlikte ruhsatlý ve kullanýmdaki

Hekim Postasý Kasým - Aralýk 2009 11

güncel

Türk Tabipleri Birliði (TTB),domuz gribi ve aþý konusundayaþanýlan güven bunalýmýna kar-þý Bilimsel Danýþma ve ÝzlemeKurulu oluþturdu. Kurul ile gü-ven bunalýmýndaki topluma gü-ven vermek, korkularýný gidere-cek bilimsel açýklamalarda bu-lunmak, aþý konusundaki kafa

karýþýklýðýný ortadan kaldýrmakve Pandemik Ýnfluenza konusun-da tüm toplumun güven duyaca-ðý sürekli bir bilgi hattý oluþtur-mak amaçlanýyor.

15 günde bir toplanacakPandemik Bilimsel Danýþma ve

Ýzleme Kurulu'na iliþkin, ÝstanbulTabip Odasý'nda düzenlenen ba-sýn toplantýsýnda konuþan TTBBaþkaný Gençay Gürsoy, kurulun

her 15 günde bir izlem ve deðer-lendirmelerde bulunacaðýný vepandemi sonlanana kadar süreklitoplanacaðýný söyledi. Aþýlarýnbulaþýcý hastalýklarla savaþta et-kinliðinin bilimsel olarak tartýþ-ma götürmeyecek biçimde kanýt-ladýðýný vurgulayan Gürsoy, aþýkonusunda güvensizlik yaratanbeyanlardan kaçýnýlmasýna, has-talýðýn panik havasýna girilme-den önlemlerinin bir an önce

alýnmasý gerektiðine dikkat çekti.Pandemik Bilimsel Danýþma ve

Ýzleme Kurulu'nun ön raporu iseMarmara Üniversitesi Týp Fakül-tesi Enfeksiyon Hastalýklarý veMikrobiyoloji Anabilim Dalý Öð-retim Üyesi Doç. Dr. Ender Ergü-nül tarafýndan açýklandý.

Ergönül, bu salgýna hazýrlýkiçin Türkiye'de hazýrlanmýþ olanUlusal Eylem Planý'nda belirle-nen önlemler ve eylemlerin ka-

muoyu ile paylaþýlmasý ve uygu-lamaya geçilmesi gerektiðinisöyledi. Ergönül, aþýlarýn DünyaSaðlýk Örgütü tarafýndan lisans-landýrýldýðýný ve gerekli güvenliktestlerinden geçirildiðini de vur-gulayarak bilimsel dayanaktanyoksun, önemlerin uygulanmasý-na engel oluþturabilecek, temel-siz, karmaþa yaratabilecek keyfiyorum ve açýklamalardan kaçý-nýlmasýný istedi.

Hekim Postasý

1.Dünyadaki ve ülkemizde-ki pandemik influenza A

virusu ile ilgili son veriler, afetyaklaþýmý ile yönetilmesi gere-ken olaðanüstü bir durum ilekarþý karþýya olduðumuzu gös-termektedir.

2.Bu salgýna hazýrlýk için2005 yýlýnda hazýrlanmýþ

Ulusal Eylem Planýmýz vardýr.Bu planda belirlenmiþ önlemlerve eylemler kamuoyu ile payla-þýlmalý ve uygulamaya geçiril-melidir. Planda deðiþiklikler ya-pýlmýþ ise, bu deðiþikliklerin ne-ler olduðu ve nedenleri kamu-oyuna açýklanmalýdýr. UlusalEylem Planýnda yapýlacak deði-þiklikler bilimsel kanýtlara daya-lý ve uyum içinde olmalýdýr.

3.Yaþadýðýmýz Ýnfluenza AH1N1v grip salgýný mev-

simsel gribe kýyasla klinik ola-rak genellikle daha hafif seyret-mekle birlikte hastalanan kiþisayýsýnýn çok olmasý nedeniyleölümler görece çok görünmekte-dir. Milyonlarca kiþinin bu has-talýða yakalanmasý riski gözönüne alýndýðýnda ölümlerin da-ha da artmasýnýn beklendiðinianýmsatýyoruz. Burada aþýlamakadar önemli olan bir konu da,durumu aðýrlaþan hastalara ya-taklý tedavi kurumlarýnda ge-rekli bakýmýn yapýlmasý, ihtiyaçduyulan yoðun bakým yataklarý-nýn ayrýlmasý ve yeterli solunumcihazýnýn dengeli bir þekildeyurt çapýnda daðýlýmýnýn saðlan-masýdýr.

4.Tüm dünyada olduðu gibiülkemizde de salgýnýn

kontrol altýna alýnabilmesi vedaha az zararla atlatýlabilmesiiçin baþta saðlýk çalýþanlarý, okulçocuklarý, gebeler ve süregen(kronik) hastalýðý olanlar olmaküzere toplumun aþýlanmasý ge-

rekmektedir. Saðlýk hizmeti ve-ren tüm saðlýk çalýþanlarý veokul çaðýndaki çocuklarýn önce-likle aþýlanmalarý önemlidir. Sal-gýn sürecindeki çalýþmalar, diðerkoruyucu hekimlik uygulamala-rýnýn, özellikle de diðer aþýlamaçalýþmalarýnýn zayýflamasýna ke-sinlikle yol açmamalýdýr.

5.Ülkemizde uygulanan aþý-lar, AB üyesi ülkelerde

kullanýlmaktadýr. Bu aþýlar Dün-ya Saðlýk Örgütü tarafýndan li-sanslandýrýlmýþtýr ve gerekli gü-venlik testlerinden geçirilerekuygulanmaktadýr. Ayný aþýlar,dünyanýn birçok ülkesi ile bir-likte eþ zamanlý olarak ülkemiz-de de uygulanmaya baþlanmýþ-týr. Bu konuda hem saðlýk çalý-þanlarýnýn hem de halkýmýzýnherhangi bir endiþeye kapýlmasý-na yol açacak kabul edilebilir bi-limsel kanýt yoktur. Bu kuþkularaþýlama sürecinde oluþacak yanetkilerin ciddiyetle izlenmesi vehýzla kamuoyuyla paylaþýlmasýile aþýlabilecek niteliktedir.

6.Bu olaðanüstü süreç için-de bireyler ve kuruluþlar,

kamuya yönelik yapýlacak hertürlü açýklamada bilimsel ger-çekleri ve kamu yararýný gözet-me sorumluluðu sergilemelidir.Bilimsel dayanaktan yoksun,önlemlerin uygulanmasýna engeloluþturabilecek, temelsiz kar-maþa yaratabilecek keyfi yorumve açýklamalardan kaçýnýlmalý-dýr. Bu hem yöneticilerin, hemhukukçularýn hem de hekim ca-miasýnýn önemli bir sorumlulu-ðudur.

7.Salgýn konusunun top-lumla iletiþiminin yürü-

tülmesi büyük titizlikle gerek-tirmektedir. Örneðin yönlendiri-ci olmaktan çok kiþileri paniðesevk eden salgýn haberleri, sað-

lýk kuruluþlarýnda aþýrý yýðýlma-lara neden olmaktadýr; bu du-rumda gerçekten hasta olanlarve olmayanlar ayný koridorlardave bir arada muayene sýralarýnýbeklemektedir. Sadece bu gerçe-ði dikkate aldýðýmýzda bile buyýðýlmalarýn yaratabileceði so-runlarý daha iyi anlayabiliriz.Bu nedenle bir yandan saðlýkkuruluþlarýnda ortaya çýkan ko-þullara göre düzenleme yapar-ken, bir yandan da toplum doð-ru biçimde yönlendirilmelidir:Örneðin sadece saðlýk otoriteleritarafýndan belirtilen bulgularýolanlarýn saðlýk kuruluþlarýnayönlendirilmeleri, bunun dýþýn-da hafif ve olaðan bulgularýolanlarýn evlerinde dinlenmelerihem kendi saðlýklarý hem detoplum saðlýðý açýsýndan önemtaþýmaktadýr.

8.Tüm bu süreçte en kilitönemdeki konu, salgýnýn

gidiþatý konusunda hýzlý ve doð-ru bilgilendirme olacaktýr. Buaçýklýða sadece bilimsel çevrele-rin deðil, toplumun da ihtiyacývardýr. Hastalýðýn gidiþatý vealýnmakta olunan önlemler ileilgili bilgiler en yetkin otoritetarafýndan düzenli bir biçimdekamuoyuna sunulmalýdýr. Sal-gýndan etkilenen hastalarýn pro-fili ile etken virüsün özelliklerihakkýndaki güncel bilgiler analizedilmiþ olarak bilimsel çevreler-le düzenli paylaþýlmalýdýr.

9.Açýklýk ve bilgilendirmeyedayalý güven iliþkisi, sal-

gýnýn en az zararla atlatýlmasýn-da olmazsa olmaz koþuldur. Gü-vensizlik, eksik ve veya yanlýþbilgilerin tüm çabalarý baltala-masýna, saðlanan tüm ilerleme-lerin zarar görmesine yol açabi-lecektir. Bu konuda hepimizeçok ciddi bir görev ve sorumlu-

luk düþmektedir.

10.Salgýna bizden önceyakalanmýþ ülkelerin

deneyimleri göstermektedir ki:hastalýk en aðýr sonuçlarýný;yoksul kesimlerde, kalabalýk ko-þullarda yaþayanlar da, kronikhastalýðý olanlarda ve gebelerdegöstermektedir. Bu nedenle ko-ruma önlemleri ve bakým hiz-metlerinin baþta yoksullar ol-mak üzere tüm dezavantajlýlaraöncelikli olarak ulaþtýrýlmasýiçin gerekli önlemler alýnmalý-dýr.

11.Hastanelere yýðýlmala-rýn önüne geçmek için

basamaklý sevk zinciri uygulan-malý ve Saðlýk Bakanlýðý birincibasamak saðlýk çalýþanlarýna ba-kým ve yönetim bilgi ve lojistiðiderhal saðlamalýdýr.

12.Laboratuar tanýsýimkânlarý kamu eliyle

geniþletilmeli, salgýnýn ticarileþ-tirilmesinin önüne geçilmelidir.

13.Kiþisel korunma ön-lemleri olarak el yýka-

ma sýklýðýnýn arttýrýlmasý, kiþilerarasý yakýn temasýn mümkün ol-duðunca azaltýlmasý, hastalarýnmaske kullanmasý, kalabalýk or-tamlarýn sýk havalandýrýlmasý,aþýrý yorgunluk ve uykusuzluk-tan kaçýnýlmasý ve dengeli bes-lenmeye özen gösterilmesi sayý-labilir. Milli Eðitim Bakanlý-ðý'nýn okullara taze meyve daðý-tarak dengeli beslenmeye katký-da bulunmasý yararlý olacaktýr.

14.Aþýlarýn bulaþýcý hasta-lýklarla savaþta etkinli-

ði bilimsel olarak tartýþma gö-türmeyecek biçimde kanýtlan-mýþtýr. Aþýlarýn yan etkileri sað-lanan yararýn yanýnda ihmaledilebilecek denli azdýr. Aþýlartoplumsal eriþime olanak saðla-yan ucuz ürünlerdir. Çiçek has-

talýðý aþý ile tümüyle ortadankaldýrýlmýþtýr. Tüm dünyada ço-cuk felci ve kýzamýk hastalýðýnakarþý benzer bir savaþ verilmek-te, tam baþarýya her yýl bir adýmdaha yaklaþýlmakta; milyonlar-ca insanýn saðlýðý korunmakta-dýr. Henüz bu yýlýn Nisan ayýn-da tanýmlanan ve kýsa süredetüm dünyayý saran bir virüsekarþý bu hýzla aþý geliþtirilebil-miþ olmasý bir þanstýr ve gele-cek için umut verici bilimsel birbaþarý olarak deðerlendirilmeli-dir.

15.Baðýþýklama hizmetle-rinin topluma sunul-

masý sayesinde sadece kiþiseldüzeyde direnç saðlanmamakta;eðer aþýlanma yaygýnlýðý belirlibir orana ulaþtýrýlabilirse, has-talýðýn kiþiler arasýndaki geçiþiönlenir, yayýlýmý azalýr ve ya-vaþlar. Bu sayede hastalýðýnölümcül riskler yaratabileceðiriskli gruplarý koruyucu özellik-te bir toplumsal direnç de geli-þir. Önemli bir faktör de þudur:grip virüsü hýzla deðiþiklik gös-terip yeniden hastalandýrýcýözellikler kazanabilen bir virüs-tür. Hastalýk yayýlýmý azaldýkçabir virüsün diðer grip etkenleriile karþýlaþma olasýlýðý da azala-cak, böylece yeni grip virüsleri-nin ortaya çýkýþ olasýlýðý da dü-þecektir.

16.Eðer bir kiþi farkýndaolmadan bu hastalýðý

geçirdiyse, aþýnýn onun üzerin-de nasýl bir etkisi olabileceði so-rusuna da yanýt vermek istiyo-ruz: Bir hastalýðý geçirerek ba-ðýþýklýk kazananlarda, o hastalý-ða karþý aþý yaptýrmanýn bir za-rarý olmadýðý bilinmektedir. Kiþibaðýþýk olduðu için etkenle kar-þýlaþmanýn onun için zararlý birsonucu olmayacaktýr.

TTB-Pandemik Ýnfluenza A H1N1v (Domuz Gribi) Bilimsel Danýþma ve Ýzleme Kurulu Ön Raporu

TTB H1N1 salgýnýna karþýPandemik Bilimsel Danýþma veÝzleme Kurulu oluþturdu

Page 12: Türk Tabipleri Birliði 2. Baþkaný Prof. Dr. Feride Aksu ...ato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2009/pdf/aralik.pdfonaylanýp ve kullanýma sunu-lur. Bununla birlikte ruhsatlý ve kullanýmdaki

12 Hekim Postasý Kasým - Aralýk 2009

Türkiye'de domuz gribi bir nu-maralý gündem maddesi. Ulusalve uluslararasý pek çok sorununönüne geçmiþ durumda. Öyle ki,Kürt açýlýmýndan daha fazla ko-nuþuluyor, sorgulanýyor. Pek çokinsanýn kafasý karýþýk. Kendisin-den çok çocuklarýnýn aþýlanmasýiçin okuldan imzalý onay istendi-ðinde sorun daha da arttý. Pekçok anne-baba çocuklarýnýn gele-ceði hakkýnda çok önemli yaþam-sal bir karar verecekleri hissinekapýlýyorlar. Gazeteciler, aþý ya-pýlan okullarýn önünde nedenambülanslar beklemiyor diye so-ruyorlar. Peþpeþe ölümler olaca-ðýný sanýyorlar. Tam bir kara ce-halet.

Hekim arkadaþlarýmýzý her günen az 20-30 kiþi telefonla araya-rak aþý konusunda fikirlerini so-ruyorlar. Yaþadýðým en çarpýcýolaylar "neden aþý olmalýyýz" so-rusuna yanýtlar vermek için yap-týðýmýz bilimsel toplantýlarda, aþýyapýlmalý mý sorusuna bir tartýþ-ma payý býrakmadan, hatta bi-limsel çevrelerde tartýþma yok,elbette risk gruplarý aþýlanmalýdedikten sonra, saðlýk çalýþanla-rýnýn ve hekimlerin bile yaklaþýp,"çocuðumu aþý yaptýrmalý mý-yým?" diye sormalarý bizleri çile-den çýkarýyor. Daha da acýsý bazýhekimlerin, "sizin konuþmalarý-nýzý biliyoruz, yazýlarýnýzý daokuyoruz, ama yine de soralýmdedik, aþý olmalý mýyýz?, bir de

doðrudan soralým istedik" gibiyaklaþýmlarýdýr.

Akla, anonim bir anlatý geliyor.Askerde çavuþ erlere dünyanýnyuvarlak olduðunu anlatmýþ.Tam ayrýlýp giderken erlerden bi-ri, "essahtan yuvarlak mý?" diyesormuþ, çavuþ, "anlattýk amainanma öyle þeylere" diye yanýt-lamýþ. Er dayanamamýþ, "o haldeneden dünya yuvarlak dedinderste" deyince, çavuþ, "ders iþte"demiþ. Durumumuz budur. Dersiþte dememiz beklenmektedir.Doðu toplumlarýnda karþýmýzaçýkan, teori ve pratiðin tamamenfarklý þeyler olduðu sorunsalýmýdýr bu? Teoriler hep kitaplardave bizden uzakta durur. Pratikise bambaþka bir þeydir mi diye-ceðiz?

Sonuçta okullarda çocuklarýnaþýlanma oranýnýn % 5-10 dola-yýnda kaldýðýný biliyoruz. Çocu-ðuna aþý yaptýranlara cesur veenayi muamelesi yapýldýðýný iþi-tiyoruz. Tam bir cehalet söz ko-nusu. Kabahatin bir kýsmý bunaprim veren insanlarýmýzda, dok-torunda, öðretmeninde, annesin-de, babasýnda. Ama daha önemibir kýsmý da, bu salgýný yönetme-si beklenen insanlarda aramakgerekmez mi? Büyük bir kafa ka-rýþýklýðý hükümet düzeyinde baþ-lamadý mý? Türkiye CumhuriyetiBaþbakanýnýn aþý yaptýrmayaca-ðýný açýklamýþ olmasý ve SaðlýkBakaný ile farklý düþünüyor ol-masý ciddi bir çatlak yaratmýþ vebu çatlaktan da güvensizlik doð-muþtur. Bu güvensizliðin sonu-cunda önemli bir halk saðlýðý so-rununda ciddi bir kafa karýþýklýðýve belirsizlik söz konusudur.Acaba aþý olmak istemeyenlerinreferansý nedir veya kimdir?Acaba Sayýn Baþbakanýn referan-sý nedir veya kimdir?

En baþýndan yapýlan olumlu

çalýþmalar sekteye uðramýþ vebilimsel kurullar güven verici birþekilde çalýþamamýþlardýr. Gü-venli iletiþimin olabilmesi içingerekli bileþenler sýrasýyla þun-lardýr;

1. Saðlýklý bilginin saðlanmasý2. Bu bilginin basite indirilerek

anlatýlmasý3. Saðlýkla iliþkili otoritelerin

ve yönetimin aðýz birliði yapmasýTürk Tabipleri Birliði'nin be-

lirttiði gibi, salgýn iþi ciddiyealýnmalýdýr.

PandemikH1N1 GribiAþýsý veTürkiyeGerçeði

Pandemik influenza A H1N1enfeksiyonu pek çok kiþi içinnormal grip; az sayýda insan içinise öldürücü nitelikte bir akciðerhastalýðýdýr. Bazý özel koþullarvirüsün akciðerleri tutmasýnazemin hazýrlar. Örneðin akciðerhastalýklarý (astým ve sigara iç-me), gebelik, obezite, diyabet,kalp/damar hastalýklarý risk et-menlerini oluþturur.

Geliþtirilmiþ olan aþýya karþýöne sürülen aykýrý görüþler ara-sýnda en önemli savlar, ciddi yanetkiler saptandýðý, zararýnýn ya-rarýný aþtýðý, zararlý katký mad-deleri içerdiði ve yeterince de-nenmeden uygulamaya konmuþolduðudur. Bu savlarý deðerlen-direbilmek için, hastalýðýn halenbilinen doðal seyrini ve aþýnýn bugidiþe etkisini toplumsal açýdanirdelemekte yarar bulunmakta-dýr.

Her yýl grip mevsimi sýrasýndaya da hemen sonrasýnda ölümoranlarýnda artýþ olmaktadýr.Ölümlerin pek çoðunda ölüm ne-deni gripten sonra ortaya çýkanakciðer enfeksiyonlarýdýr. Ancakbu ölümlerin yarýsýndan fazlasýgrip ile ilgili olmayabilir, çünkügrip sýklýkla kalp krizini ve in-meleri tetikleyerek dolaylý yol-lardan ölüme yol açabilmektedir.Oysa H1N1 gribinin neden oldu-ðu ölümler doðrudan, virüs kay-naklý solunum yollarý enfeksiyo-nuna baðlýdýr. H1N1 virüsü yenibir virüs olduðu ve toplumda bü-yük ölçüde virüse duyarlýlýk bu-lunduðundan, hastalýk mevsim-sel gribe göre çok daha hýzlý ya-yýlmaktadýr. Bu nedenle pande-mi, yani dünya salgýný söz konu-

sudur. Bu nedenle, ölüm sayýsý-nýn çok daha yüksek olmasý bek-lenmektedir. Ýþte tam da bu ne-denle baðýþýklama H1N1 enfeksi-yonunda, bilinen gribe göre dahabüyük önem taþýmaktadýr.

ABD'den gelen yeni bir araþtýr-manýn sonuçlarý ölen ve ciddihasta olanlarýn önemli bölümü-nün obes olduðunu, genel kaný-nýn aksine yaþlý hastalarýn darisk altýnda bulunduðunu ortayakoydu. JAMA'nýn 4 Kasým 2009sayýsýnda yayýmlanan çalýþmada,Kaliforniya'da Nisan-Aðustos2009 arasýnda hastaneye H1N1enfeksiyonu nedeniyle yatanlarve ölenler irdelenmiþtir.

Hastaneye yatan ya da ölen1088 olgunun %32'si 18 yaþ altýçocuk, ortanca yaþ 27, hastaneyeyatma hýzýnýn en yüksek olduðuyaþ grubu bir yaþ altý bebeklerolarak saptanmýþtýr. Bununlabirlikte, hastaneye yatanlar ara-sýnda en yüksek ölüm hýzýnýn 50yaþ ve üstü kiþilere ait olduðubelirlenmiþtir. Hastaneye yatan-larda genel ölüm hýzý %11, 18 yaþaltýnda %7 ve 50 yaþ ve üstügrupta ise %18-20 olarak bulun-muþtur. Hastalýk belirtilerininbaþlamasýndan ölüme kadar ge-çen ortanca süre 12 gündür. Ölü-mün en sýk nedeni viral pnömonive akut solunum distresi sendro-mudur. Hastalarýn %68'indemevsimsel grip komplikasyonuiçin risk faktörü bulunmaktadýr.

Bu araþtýrmada, hastaneye ya-tan eriþkin hastalarýn önemli birbölümünün obes olmasý araþtýr-manýn baþka bir çýktýsýdýr. 156hasta obes, bunlarýn %67'si isemorbid obestir (VKÝ ? 40 kg/m2).Obeslerin %63'ünün grip kompli-kasyonu risk faktörü bulunmak-tadýr. Ama diðerlerinde risk oluþ-turan bir saðlýk sorunu belirle-nememiþtir.

Ne var ki hastalýðýn aðýr sey-rettiði olgularýn pek çoðunda buözel koþullar söz konusu deðildir.Ölümlerin yaklaþýk yarýsý saðlýklýgenç insanlarda görülmektedir.Türkiye'de H1N1'den ölen 100üstünde kiþinin yarýsýnýn griptenönce saðlýklý insanlar olduðu be-lirlenmiþtir. Dahasý, gribi hafifgeçiren bir kiþinin, ailenin birüyesine ya da arkadaþýna bulaþ-týrdýðý hastalýðýn onlarda çokaðýr seyrederek ölüme yol açmasýsöz konusu olabilir. Örneðin Tür-kiye Baþbakaný'nýn aþý olmayaca-ðýný açýklamasýnýn benzer sonuç-larý olma olasýlýðý yüksektir.

Diðer Önlemler ve AþýViral parçacýklarýn çoðuna kar-

þý koruma saðlayan N95 maske-lerini kullanan Kanadalý hemþi-relerin, normal bez maske takan-larla ayný oranda gribe yakalan-masý, maskenin koruyucu etkisi-nin olmadýðýný gösteriyor. El yý-

güncelHükümettedomuz gribikriziDomuz gribinde aþýuygulamasý hükümettekriz yarattý. BaþbakanRecep Tayyip Erdoðandomuz gribi aþýsýkonusunda SaðlýkBakaný Recep Akdað ileters düþtü. Recep AkdaðaçýklamalarýndaCumhurbaþkaný veBaþbakan'ýn da aþýolacaðýný söylerken,Erdoðan "Aþý olmayýdüþünmüyorum. Bir deismimi vermiþsin!"diyerek Akdað'ýazarladý. AKPGrubu'ndaki birkonuþmasýnda domuzgribi aþýsý ile ilgiliyürütülen kampanyayýeleþtiren BaþbakanErdoðan'ýn "Aþýkonusuna saðlýkbakanýmla ayný þekildedüþünmüyorum. Bukonuda vatandaþýmkendi isteðine baðlýolarak böyle bir yolutercih ederse eyvallah.Ama etmiyorsa,muhakkak yaptýrmanýzgerekir diye birkampanyanýnyürütülmesi doðrudeðildir. Ama nediyorum, eðer ebeveynben bunu istiyorumdiyorsa, bu olmalýdýr.Çünkü otoritelerdedeðiþik deðiþikkanaatler belirliyor.Kimisi olmalýdýr, kimisiolmamalýdýr diyor.Ýsteðe baðlý olarakhazýrlýðýmýzý yaptýk.Ýsteyene bunlaryapýlýyor, yaptýrýlýyor"þeklindeki açýklamalarýise tepki topladý.Erdoðan'ýn açýklamalarýkamuoyunda aþýyakarþý güvensizlikdoðururken, konununuzman kiþi ve taraflarýise Erdoðan'ýnaçýklamalarýný HekimPostasý'nadeðerlendirdiler.

Doç. Dr. Özen Aþut

Doç. Dr. Önder Ergönül

Halkýn Aþýya Karþý Gerekçeleri1. Baþbakan olmayacaðýna göre bir bildiði vardýr

2. Bizi kobay olarak olarak kullanacaklar

3. Aþýda adjuvan (ek madde; skualen, alüminyum) var, zararlý

4. Aþýdaki civa kanser yapýyor

5. Aþýlarýn faz 4 çalýþmasý yok

6. Aþýnýn yan etkileri var; felç, Guillain Barre, geri geri koþma

7. Hastalýk zaten çok hafif

8. Kendimi korurum, hasta olmam

9. Bu kadar çok aþý olunmasý baðýþýklýk sistemine zararlý

10. Virüs mutasyona uðrarsa zaten bu aþý iþe yaramayacak

11. Bu iþten aþý firmalarýnýn kazancý çok fazla

Baþbakan Saðlýk B“Türkiye CumhuriyetiBaþbakanýnýn aþýyaptýrmayacaðýný açýklamýþolmasý ve Saðlýk Bakaný ilefarklý düþünüyor olmasýciddi bir çatlak yaratmýþ vebu çatlaktan da güvensizlikdoðmuþtur. “

Pandeminin Seyir Defteri

Page 13: Türk Tabipleri Birliði 2. Baþkaný Prof. Dr. Feride Aksu ...ato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2009/pdf/aralik.pdfonaylanýp ve kullanýma sunu-lur. Bununla birlikte ruhsatlý ve kullanýmdaki

Hekim Postasý Kasým - Aralýk 2009 13

güncel

kama ve benzeri türde hijyenikönlemler önemlidir ve özendiril-melidir. Ancak asla aþýya alter-natif deðildirler.

Eldeki verilere göre, insanlýkhalen 2009 H1N1 gribi salgýný al-týndadýr. Grip olgularýnýn yalnýz-ca %1'i eski virüs türünden kay-naklanýyor. Bazý uzmanlar eskiH3N2 virüs tipinin kýþ mevsimi-nin sonlarýna doðru yeniden güç-leneceðini tahmin etmektedir. Bunedenle, her iki grip aþýsýný yap-týrmak en akýlcý yaklaþýmdýr.

Aþýda Son DurumDünya Saðlýk Örgütü'nün, ulu-

sal pandemik influenza A H1N1aþý programý uygulamakta olan40 ülkenin 16'sýndan elde ettiðive 19 Kasým 2009'da açýklananson verilere göre, dünyada 65milyon kiþiye aþý uygulanmýþtýr.Yalnýzca Çin'de 11 milyon kiþiyebu aþýnýn yapýldýðý bildiriliyor.Türkiye'de ise 500 bin kiþi aþý-lanmýþtýr. Aþýlanan kiþi sayýsý hergün artmaktadýr. Uygulamadakibu denli yüksek sayýya karþýn,aþýnýn yan etki oranlarý en altdüzeylerdedir.

Dünya Saðlýk Örgütü'nün sonaçýklamasýna göre, aþý sonrasý is-tenmeyen etki oraný on binde birolarak belirlenmiþtir. Bu yan et-kilerin çoðu enjeksiyon yerindeyerel aðrý, kýzarýklýk, þiþlik vedaha az oranda ateþ, baþ aðrýsý,kas aðrýsý gibi ciddi olmayan ge-çici belirti ve bulgulardýr. Bu be-lirtiler 48 saatte düzelmektedir.On binde bir oranýnda görülen is-tenmeyen etkilerin ancak yüzdebeþi daha ciddi komplikasyonolarak rapor edilmiþtir.

Toplam 30 ölüm ve 10 geçiciGuillain-Barré sendromu olgususaptanmýþtýr. Ancak söz konusu

ölümlerin yapýlan H1N1 aþýsý ileiliþkisi gösterilememiþ, ölüm ne-denlerinin, genel deðerlendirmeve otopsi sonuçlarýna göre alttayatan hastalýklar olduðu açýklan-mýþtýr.

Normal grip aþýsýyla ilgili veri-ler, aþý nedeniyle Guillain-Barréhastalýðýna yakalanma riskininmilyonda birden az olduðu doð-rultusundadýr. Bu hastalýða gripnedeniyle yakalanma riski isemilyonda 40'týr. H1N1 aþýsýyla il-gili sonuçlarýn da benzer olacaðýdüþünülmektedir. H1N1 aþýsýolanlarda ortaya çýkan geçici Gu-illain-Barré olgularýnýn aþýyla il-gili olup olmadýklarý araþtýrýl-maktadýr.

Aþý programlarýnda ülkeleregöre deðiþik aþý formlarý uygu-lanmakta olup adjuvanlý inakti-ve, adjuvansýz inaktive ve canlýatenüe aþý formlarý arasýnda gü-venilirlik açýsýndan bir fark sap-tanmamýþtýr.

Aþýnýn güvenilirliði konusun-daki izlemler baþta Dünya SaðlýkÖrgütü olmak üzere, dünyanýnbelli baþlý bilim ve araþtýrma ku-rumlarýnca sürdürülmektedir.Ancak bugüne deðin uygulanmýþmilyonlarca doza dayalý olarakbirikmiþ veriler, pandemi aþýsý-nýn, 60 yýlýn üstünde bir sürediruygulanmakta olan mevsimselgrip aþýsýnýn güvenli profiline eþ-deðer olduðunu göstermektedir.

Sonuç ve ÖnerilerPandemik influenza A (H1N1)

enfeksiyonunun yayýlma hýzý, yolaçtýðý ölümcül olabilen sonuçlar,buna karþýlýk aþýnýn güvenilirliðigöz önüne alýndýðýnda, toplumsalaçýdan aþýnýn yararý ve eldeki enönemli silah olduðu aklýn ve bili-min gösterdiði en somut gerçek-

liktir. Ülkemizin ve uluslararasýtýp topluluðunun konuyla ilgilitüm uzmanlarý ve kuruluþlarý dazaten bu doðrultuda görüþ bildir-mektedirler.

Ancak ne yazýk ki günümüzdeinsanlýk bilimin deðil, cehaletindaha etkin ve egemen olduðu

bir dönemi yaþamaktadýr. Bu-gün baþta hekimler olmak üzere,tüm saðlýk personeli, aþýnýn ya-rarý ile ilgili kuþku uyandýrmakdeðil, aþýlamanýn niçin daha öncebaþlatýlmadýðýný, neden yerli aþýolmadýðýný, salgýnýn niçin iyi yö-netilmediðini ve benzer pek çoksorunu sorgulamak durumunda-dýr. Ancak eldeki verilere göre,saðlýk personelinin önemli birbölümü aþýyla ilgili kuþku belirt-mektedirler. Bu durumda hekim-lerin de önemli payý bulunmak-tadýr. Sonuçta, pek çok saðlýk ça-lýþanýnýn aþý yaptýrmadýðý göz-

lemlenmektedir. Saðlýk çalýþanlarý ve hekim-

ler, hem kendi saðlýklarý, hemhizmet verdikleri insanlarýnsaðlýðý, hem de toplumsal etki-si açýsýndan, örnek bir davra-nýþ içinde olmak zorundadýr.Saðlýk personeli arasýnda aþý-lama oranlarýný hýzla yükselt-mek ivedi bir görev olarak karþý-mýzdadýr.

Sonuç olarak, ek önlemler veeylemler yapýlma zamaný gelmiþ-tir. Aksi durumda, gelecek aylar-da hastalýðýn çok daha fazla ya-yýlmasý sonucu insanlarýmýzýnölümünü izlemek durumundakalacaðýmýz açýktýr. Bu baðlam-da, sorumsuz politikacýlarýn top-lumdaki açýk ve yadsýnamaz et-kisini kýrmak amacýyla hekimle-rin, özellikle meslek kuruluþlarý,sendikalar ve eðitim-bilim-hiz-met kurumlarýndaki yönetici he-

kimlerin ve saðlýk personelininkendilerine, çocuklarýna ve ya-kýnlarýna aþý yaptýrdýklarýnýaçýklamalarý etkili ve önemli birilk adým olabilir.

Kaynaklar:Pandemic (H1N1) 2009 briefing

note 16. www.who.int/en/www.ttb.org.trwww.ato.org.trwww.medsacape.com/welco-

me/newswww.saglik.gov.trCumhuriyet, 13 Kasým 2009.JAMA. 2009; 302:1896-1902.

Eski Saðlýk Bakaný Müsteþarý ve GaziÜniversitesi Týp Fakültesi Halk SaðlýðýAnabilim Dalý Baþkaný Prof. Dr. Sefer

Aycan, "Baþbakan Erdoðan'ýn aþýya iliþkin açýk-lamalarý Hýfzýssýhha Kanunu'na göre suçtur"dedi. Birgün gazetesindeki habere göre; domuzgribi aþýsýnýn yan etkisinin olup olmadýðýnýntam olarak belli olmadýðýna dikkat çeken Prof.Dr. Sefer Aycan, buna raðmen herkesin aþý ileilgili spekülasyon yaptýðýný söyledi. En büyükspekülasyonu ise Baþkakan Recep Tayyip Erdo-ðan'ýn yaptýðýna dikkat çeken Prof. Dr. Aycan,"Öncelikle Sayýn Baþbakan bu konunun teknikelemaný deðil ve aþý yapýlmayacaðýný söylemesiTürkiye'de aþý çalýþmalarýna çok büyük zararverdi. Çünkü bir Baþbakan bu þekilde konuþun-ca, halkta þöyle bir kaný oluþtu; 'Baþbakan aþýyaptýrmýyorsa bir bildiði vardýr, o halde ben deyaptýrmýyorum'. Bu, aþý çalýþmalarýný sektere

uðratmýþtýr" diye konuþtu. Aycan þunlarý söyle-di: "Baþbakan umumi Hýfzýssýhha Kanunu'nagöre bir suç iþlemiþtir. Çünkü bu kanuna göreeðer bir ülkede bulaþýcý hastalýk varsa, bu has-talýkla ilgili çalýþmalarý engellemek suçtur.Ýkincisi eðer bir salgýn hastalýk varsa, saðlýkidaresinin aldýðý kararlara diðer yöneticiler dedestek vermek zorundadýr. Sayýn Baþbakandestek vermenin ötesinde engelleyen konumadüþmüþtür. Eðer bir þey biliyorsa idarenin baþýolarak açýklayýp, aþý çalýþmalarýný durdursun,aksi halde aþý çalýþmalarýný engellemiþ, halktatereddüte neden olmuþ ve Saðlýk Bakanlýðý'nýsýkýntýya sokmuþtur."

Okullara gönderdikleri karar formlarda ço-cuklarýnýn aþý olmasýný istemeyen ailelerin ora-nýnýn Ankara'da yüzde 70 olduðunu belirtenSefer Aycan, Bursa'da bu rakamýn yüzde 95'eçýktýðý bilgisini verdi. Prof. Dr. Aycan, "AilelerBaþbakan yaptýrmýyorsa, ben de yaptýrmayaca-ðým diyor. Bu ciddi bir þekilde Türkiye'dekigriple ilgili mücadeleyi engellemiþtir. Sonuçlarýise eðer bu hastalýktan birileri ölürse ve bu daaþý yaptýrmamaktan kaynaklanýrsa bunun bü-yük sorumlusu Baþbakan olmuþtur." dedi.

Çok yaþamsal bir mesele veçok daha iyi yönetilebilmesigerekirdi. Baþbakan’ýn kendiuzmalýk alaný olmayan bir ko-nuda, sadece sorumsuzluklaifadelendirilemeyecek biraçýklama yapmasýný gerçektençok talihsiz buldum. Çünküeðer bir saðlýk sorunuyla mü-cadele söz konusuyla bununtek yetkili otoritesinin SaðlýkBakanlýðý olmasý gerekir veSaðlýk Bakanlýðý'na olan güve-ni sarsacak herhangi bir giri-

þimin de kabine üyeleri tara-fýndan yapýlmamasý gerekir.Bu kuþkusuz kabinenin kendiiçinde bile bir ikna süreciningerçekleþtirilememiþ olmasýnýgündeme getiriyor. Hiçbir bi-limsel dayanaða sahip olma-yan ve bu alanda hiçbir biri-kimi olmayan kabine üyeleri-nin de aþý olmayacaklarýnýaçýklamalarý bu ülke açýsýn-dan çok ciddi zararlara yolaçacak.

"Baþbakan kanunu çiðnedi"

Talihsiz biraçýklama

TTB Merkez Konseyi 2.Baþkaný Prof. Dr.Feride Aksu Tanýk

Bakaný'na güvenmedi!

Page 14: Türk Tabipleri Birliði 2. Baþkaný Prof. Dr. Feride Aksu ...ato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2009/pdf/aralik.pdfonaylanýp ve kullanýma sunu-lur. Bununla birlikte ruhsatlý ve kullanýmdaki

Haz

ýrla

yan:

Dr.

Sey

fi D

urm

az

14 Hekim Postasý Kasým - Aralýk 2009

Page 15: Türk Tabipleri Birliði 2. Baþkaný Prof. Dr. Feride Aksu ...ato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2009/pdf/aralik.pdfonaylanýp ve kullanýma sunu-lur. Bununla birlikte ruhsatlý ve kullanýmdaki

Hekim Postasý Kasým - Aralýk 2009 15

güncel

CumhurbaþkanlýðýDevlet DenetlemeKurulu (DDK)

28.09.2009 tarihinde ‘Ka-mu Kurumu NiteliðindekiMeslek Kuruluþlarý’nýnTeþkilat ve Mali Yapýlarý,Denetimleri, OrganlarýnýnSeçimlerine Dair Esasla-rýn Deðerlendirilmesi ileBunlarýn Etkin ve VerimliÞekilde Hizmet Yürütme-lerinin ve Geliþtirilmeleri-nin Saðlanmasý AmacýylaAlýnmasý Gereken Tedbir-ler’ konulu bir Araþtýrmave Ýnceleme Raporu ya-yýnlamýþtýr. Kendisi 799sayfa ve 1062 sayfalýk dabir eki olan rapor beþ bö-lümden oluþmaktadýr,özeti kamuoyu ile payla-þýlmýþtýr.

16 Ekim 2009'da basýnaracýlýðýyla rapordan ha-berdar olunduktan sonraDDK’dan yazý ile isten-miþ, 6 Kasým 2009 tari-hinde gelen yanýtta ‘uy-gulanmasý Baþbakanlýðaait olan’ raporun içeriðin-de gizlilik taþýyan bilgilerolmasý nedeniyle tamamý-nýn verilemeyeceði bildi-rilmiþtir.

Bugün itibariyle raporailiþkin daha fazla bilgiedinemeyeceðimiz anla-þýlmaktadýr. Rapor’un ge-ri kalanýnýn açýklanma-mýþ olmasý Rapor'un ide-olojik bir amaç doðrultu-sunda þekillendirildiðininbelirtisi olarak deðerlen-dirilmelidir.

Meslek örgütleri olaraksürece iliþkin deðerlendir-melerimizi bu aþamada

kýsaca paylaþmayý gerek-li görüyoruz.

Meslek örgütlerininmesleðe ait sorumlulukla-rý ve toplumsal rolleri ile“sivillik” tartýþmasý he-men her zaman güncel veyaþayan bir tartýþma baþ-lýðýdýr. Bu tartýþmanýn de-mokratik bir ülkedeki te-zahürü ile 12 Eylül Ana-yasasý gibi rolü belli birdüzenleme zemininde ya-þanmasý arasýnda farkolacaðý aþikârdýr. Bu açýk-lamada yer alan örgütlermevcut anayasanýn bütü-nüne ve özel olarak dameslek kuruluþlarýný ta-nýmlayan 135. maddesineyönelik deðerlendirme vetaleplerini hem kamuoyuhem de TBMM ile her za-man paylaþmýþlardýr. Do-layýsýyla yasa yapýcý ola-rak TBMM ve özel olarak2002 Kasým’ýndan bu ya-na tek baþýna iktidar olanAKP iktidarý meslek ör-gütlerinin de yer aldýðýTürkiye’nin demokratikortamýnýn seviyesindensorumludur. Meslek ör-gütlerinin geliþim ve et-kinliðinin önündeki temelengel olarak öncelikle budurum saptanmalýdýr.

Raporun 16 Ekim 2009tarihinde ANKA ajansý ta-rafýndan haberleþtirilerekkamuoyuna yansýmasýylaiki nokta öne çýkmýþtýr:

1. Meslek örgütlerininideolojik-politik organi-zasyonlar gibi hareket et-meleri

2. Kuruluþ amaçlarý dý-þýnda kar amaçlý organi-

zasyonlara benzemeleri. Bu durum haberde aþa-

ðýdaki biçimde ifade edil-miþtir:

“CumhurbaþkanlýðýDevlet Denetleme Kurulu(…) meslek kuruluþlarýnýnpolitize olduðunu, ideolo-jik faaliyet içinde bulun-duklarýný savunarak ger-çek iþlevlerine kavuþtu-rulmalarý gerektiðini bil-dirdi”.

Meslek örgütleri olarakdeneyimlerimiz, sendika-lara yaklaþým, muhalif ol-duðu düþünülen odaklarayönelik hukuk tanýmaztavýrlar ve özel olarak ha-len Türk Tabipleri Birliðinezdinde Saðlýk Bakanlý-ðý'nýn denetleme giriþimigöz önüne alýndýðýnda ra-porun hedefi konusundaendiþelerimiz artmakta-dýr. Daha açýk söylemekgerekirse raporun dilinehakim olan söyleminmeslek örgütlerini "öteki"olarak konumlandýran biryönü olduðunu, meslekörgütlerini kamuoyu nez-dinde karalamak amaçlýsistemli bir faaliyetin sür-dürüldüðünü düþünmek-teyiz.

Meslek örgütleri olarakbilançolarýmýz dahil bü-tün mali ve diðer etkin-liklerimiz açýk olup karamaçlý organizasyonlarolarak kamuoyuna taný-týlmayý reddediyoruz.Cumhurbaþkanlýðý gibien ciddi ve özenli yaklaþý-mýn bekleneceði bir ku-rum adýna hazýrlanan ra-porun toptancý yaklaþýmý-

ný kurumsal kimliðimizeyönelik saldýrý olarak gö-rüyoruz.

Hatýrlatmak isteriz: Biz-ler 1980 sonrasý yakýn ta-rihimizin her türlü bas-kýcý, insan haklarýný çið-neyen, örgütlenmeyiezen, demokratik haklarýbastýran iktidarlarýnakarþý mücadele eden ör-gütleriz.

Bizler, mesleki sorumlu-luklarýmýzla halkýn yara-rýný buluþturmaya çalýþanörgütleriz. O nedenle dep-remlerden nükleer san-trallere, selden iþkenceye,2B arazilerinden kentseldönüþüme, demokratikbir Anayasa talebindenSusurluk'a-kontrgerillayakadar halkýn örgütlü ke-simleri olarak duyarlýlýðý-mýza denk düþen tutum-lar aldýk, görüþler açýkla-dýk.

Kurul'un "çözüm öneri-leri"nin meslek örgütleri-nin mesleki hak ve yarar-lar ile toplumun yararýnýbuluþturan çizgiyi yürüt-mek amaçlý yaptýklarý lo-bi, eylem, propaganda ça-balarýný siyaset yapmakþeklinde nitelendirerekmeslek kuruluþlarýný poli-tize etmek olarak deðer-lendirilmesi, endiþeleri-mizin haklýlýðýný açýklýklagöstermektedir. Bu etkin-likler demokratik bir or-tamýn gereðidir.

Öte yandan meslek ör-gütlerinin mevcut seçimsistemlerinin anti demok-ratik olduðu vurgusu veçözüm önerisi olarak nis-

pi temsilin dillendirilmesidikkat çekicidir. Bu ifade-ler Türk Diþ HekimleriBirliði'nin kanunlarýndayapýlmasý gereken çokfazla deðiþiklik varkenbugünlerde sadece seçim-lerine yönelik bir deðiþik-lik önerisinin TBMM'yesunulmasý ile "anlam" ka-zanmaktadýr. Oysaki mes-lek örgütlerinde demok-ratik bir yapýlanmanýnoluþmasý 1982 Anayasasýve ilgili kanunlar ile mes-lek örgütleri üzerinde ku-rulmuþ ve bugün de de-vam etmekte olan vesa-yetçi ve anti demokratikuygulamalarýn son bul-masý ile mümkündür.

Söylemek isteriz: Mes-lek örgütlerinin etkinleþ-tirilmeleri, geliþtirilmeleriiçin atýlacak her adýmýnöznesi olduðumuz, içindeyer alacaðýmýz bilinmeli-dir. Bunun yolu meslekörgütlerini "etkin ve ve-rimli bir yapýya dönüþtür-mek için çözüm önerileri"adý altýnda ideolojik ola-rak sorgulamaktan ve or-tadan kaldýrmaktan deðil,Türkiye'nin demokratik-leþtirilmesiyle birlikte bu-nu içine sindiren idareler-den, hükümetlerden geç-mektedir.

Bir biçimde kurumsalkimliðimize yönelik hertürden baskýya karþý bir-likte hareket edeceðimizi,Türkiye'nin demokratik-leþmesi için dün olduðugibi bugün de bedel öde-meye hazýr olduðumuzukamuoyuna ilan ederiz.

Meslek örgütlerine yönelikanti demokratik yaklaþýmý

reddediyoruz! Türk Tabipleri Birliði Merkez Konseyi, Türk Mühendis ve Mimar Odalarý Birliði,Türk Eczacýlarý Birliði ve Türk Diþ Hekimleri Birliði, Cumhurbaþkanlýðý DevletDenetleme Kurulu'nun (DDK) kamu kurumu niteliðindeki meslek örgütleri ile

ilgili olarak hazýrladýðý rapora iliþkin ortak açýklama yaptýlar.

Page 16: Türk Tabipleri Birliði 2. Baþkaný Prof. Dr. Feride Aksu ...ato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2009/pdf/aralik.pdfonaylanýp ve kullanýma sunu-lur. Bununla birlikte ruhsatlý ve kullanýmdaki

16 Hekim Postasý Kasým - Aralýk 2009

sizden gelen

Özellikle kamuda görev yapanhekimlerimize görevlerini icraettikleri esnada hastalardan

veya hasta yakýnlarýndan yönelen ha-karet, tehdit ve hatta darp biçiminde-ki saldýrý olaylarý, ne yazýk ki halendevam etmekte, üstelik bu gibi olay-larda artýþ da gözlenmektedir. “HekimPostasý” adlý yayýnýmýzýn önceki sayý-larýnda, bu kapsamda bir saldýrýyamaruz kalan hekimlerimizin haklarý-nýn korunmasý açýsýndan dikkat etme-si gereken hususlara dair bilgi payla-þýmýnda bulunmuþtuk. Ancak deðinil-diði üzere, bu tür olaylarýn halen veartarak yaþanmasý ve üstelik bu gibiolaylarda ilgili saðlýk kuruluþu idare-cileri ile kolluk güçlerinin tutumunadair gözlenen kimi olumsuzluklar ne-deniyle, dergimizin bu sayýsýnda dabu konudaki kimi önemli hususlaratekrar ve daha ayrýntýlý olarak deðin-meyi gerekli gördük.

Bu gibi saldýrý olaylarýnda sýklýklagözlenen baþlýca sorun; saldýrýya ma-ruz kalan hekimin görev yaptýðý sað-lýk kuruluþu idaresinin ve kimi za-man da olaya tanýk/müdahil olan kol-luk mensuplarýnýn, gerekli idari/adliiþlemleri resen ve usulüne uygun bi-çimde ivedilikle yerine getirmek yeri-ne çoðu zaman olaya kayýtsýz kalma-larý, hatta kimi zaman daha da ilerigiderek, saldýrganlar ile saldýrýya ma-ruz kalan hekim arasýnda bir arabu-luculuða soyunup, bir anlamda saldýrýolayýnýn üstüne örtme çabasýna gir-meleridir.

Bu konuda öncelikle bilinmesi gere-ken, 657 Sayýlý Devlet Memurlarý Ka-nunu ve ilgili sair mevzuat kapsamýn-da kamuda çalýþan ve bir kamu saðlýkkurumunda görevi baþýndayken böy-lesi bir saldýrýya maruz kalan hekimizaçýsýndan olayýn, 5237 Sayýlý Türk Ce-za Yasasý’nýn (TCK) ilgili maddelerigereði ilgili makamlar tarafýndan re-sen ele alýnmasý/soruþturulmasý gere-ken, maðdur olan hekim açýsýndan ay-rýca bir þikayeti, talebi dahi gerektir-meyen bir olay oluþudur. Saldýrýnýn,görevi baþýnda bir kamu görevlisinekarþý iþlenmiþ oluþu, olaya vakýf olanidari makamlarýn ve kolluk mensup-larýnýn kendilerine baþkaca bir yazýlýbaþvuru, þikayet, ihbar vb. gerekmek-sizin resen iþlem yapmasý gereðini do-ðurmaktadýr.

Böylesi bir saldýrý olayý yaþandýðýn-da ilgili saðlýk kuruluþu idarecileri,öncelikle saldýrýya maruz kalan per-sonelinin can güvenliðini tesis etmek,kurumun iþleyiþini saldýrýdan etkilen-meyecek biçimde olaðan seyrine ka-vuþturmak, bunun için de emrindekiilgili personeli (örneðin özel güvenlikbirimini) kullanmak, gereðinde mutla-ka ve ivedi olarak resmi kolluk güçle-rinden yardým/destek istemekle yü-

kümlüdür. Öte yandan saðlýk kurulu-þu idarecileri, olayla ilgili (saldýrýyamaruz kalan personelin de katýlýmýile) derhal bir tutanak tutmalý, saðlýkkuruluþunda mevcut güvenlik kame-rasý görüntü kayýtlarý ile hasta kayýtdefteri gibi ilgili evrak kayýtlarý dadahil olmak üzere, saldýrý olayýný ay-dýnlatmaya ve saldýrganýn kimliðinibelirlemeye yarayacak her türlü kaný-tý derhal muhafaza altýna almalý vebunlarý vakit geçirmeksizin ilgili adlisoruþturma merciine iletmelidir. Bukonuda özellikle 5271 Sayýlý Ceza Mu-hakemesi Kanunu’nda (CMK) birçokhüküm mevcuttur. Bu kapsamdakikanýtlarýn birer örneðinin, olayýnmaðduru olan ve ceza usul hukukukapsamýnda taraf sayýlarak kimi hakve yetkilerle donatýlmýþ bulunan mað-dur personele (veya yasal vekiline)verilmesi de yerinde olacaktýr.

Olaya doðrudan tanýk/müdahil olan(hastane kolluðu gibi) veya olay son-radan kendisine bildirilen kollukmensuplarý açýsýndan da, yine 5271Sayýlý CMK ile 2559 Sayýlý Polis Vazifeve Selahiyet Kanunu’nun (PSVK) amirhükümleri gereði, bu gibi olaylarýnyukarýda anýlan niteliðinden kaynaklý,derhal gerekli soruþturma iþlemlerinebaþlanmasý, gereðinde (saldýrganlarhakkýnda) yakalama gibi tedbirlerebaþvurulmasý, öte yandan tanýklarýnve sair kanýtlarýn tespiti ile muhafazaaltýna alýnmasý, yine yasal bir zorun-luluktur. Öte yandan kolluk makam-larý, özellikle 2559 Sayýlý PVSK gereði,olay sonrasýnda halen bir saldýrý teh-didi altýnda bulunan hekimin can gü-venliðini saðlamakla da yükümlüdür.

Yukarýda yer verilen bütün bu yasalyükümlerinin aksine bir tutum, yanigerek idari makamlarýn gerekse kol-luk mensuplarýnýn böylesi bir saldýrýolayýna kayýtsýz kalmalarý veya gerek-li iþlemleri resen ivedilikle yapmakyerine bir arabuluculuða soyunmala-rý, öncelikle onlar açýsýndan hem idarihem de adli yönden sorumluluk doðu-racaktýr. Bu kapsamda; 5237 SayýlýTCK’nýn 257’nci (görevi ihmal suçu),278 ve 279’uncu (suçu bildirmeme su-çu), 281’nci (suç delillerini yok etme,gizleme veya deðiþtirme suçu),283’ncü (suçluyu kayýrma suçu) ve284’üncü (suç delilerini bildirmemesuçu) maddeleri, özellikle dikkatealýnmasý gereken cezai sorumlulukdüzenlemeleridir.

Bütün hekimlerimize, görevlerinihuzur ve güven içinde yapabileceklerigünler diler; odamýzýn, görevi baþýndasaldýrýya maruz kalan hekimlerimizinher zaman için yanýnda olduðunu,acil durumlarda 0 530 566 75 75 nolutelefondan “þiddet bildirim hattý”nýarayabileceklerini, bir kez daha hatýr-latmak isteriz.

Görevi Baþýnda Saldýrýya Maruz Kalan Hekimlerimizin Haklarýnýn Korunmasý Ve Olayla Ýlgili Gerekli Ýþlemlerinin Resen Yapýlmasý, Ýdari Makamlar Ve Kolluk Güçleri Açýsýndan Yasal Bir Zorunluluktur

Bahçelievler’de annesiyle sokakta yü-rürken, kapaðý açýk unutulan rögar çu-kuruna düþerek yaþamýný yitiren 5 ya-þýndaki Dilara Dumrul davasýnda ha-zýrlanan ikinci bilirkiþi raporunda an-ne o sýrada çocuðun elinden tuttuðugöz önüne alýnarak, “Çocuðunun elinisýkýca tutmadýðý ve çocuðunun bastýðýyerleri dikkatlice kontrol etmediði için”‘kusurlu’ bulundu.

Ankara'nýn trafiði en yoðun semtle-rinden birinde oturuyorum. Kýzýmý hersabah kreþe götürürken, akþamlarý dakreþten alýp eve dönerken semtimizingeniþ kaldýrýmlarýnda bir türlü rahatyürüyemiyorum. Her an bir pizza daðý-tým motosikleti arkanýzdan, yanýnýzdanhýzla geçiveriyor ya da apartmanlarýngaraj kapýsý açýldýðýnda aniden bir ara-ba çýkýþ yapabiliyor.

Üç yaþýndaki bir çocuða tehlike, za-rarlý olan, olasý risk kavramý nasýl öð-retilebilir (çocuk geliþimciler, çocukpsikologlarý bunlarýn yanýtlarýný dahaiyi verebilir belki)?

Ben Elif'imle "Birtanem, sokaða çýktý-ðýmýzda elimi tutmazsan araba çarpa-bilir" diye her adým baþý konuþmaktanyoruldum; çünkü beni ilk anda anlasabile sonra bir bakmýþým elimi býrakýpfýrlýyor, koþuyor, "elimi tutar mýsýn?"diye yinelesem de, dinlemiyor, kahka-halarla gülüp kaçýyor. Ona oyun gibigeliyor bu koþturmacalar. Bir hekim ol-mam yetmiyor; týp fakültesinde çocuksaðlýðý ve hastalýklarý stajýmda saðlamçocuk derslerinde ev kazalarý dersi al-mýþ olmam ve aile hekimliði uzmanýolarak fakültede bize gelen öðrencilereev kazalarýný, diðer kazalarý anlatýyorolmam da yetmiyor.

Bir çocuðun kendi içsel süreçlerinene kadar müdahale edilebilir? Ya da nekadar müdahale edilmeli? Bir çocuðunbiliþsel/psikolojik süreçlerine ket vuranile vurmayanýn ayrýmýný nasýl yapalým?Koruyucu olmakla obsesif olmak ara-sýndaki sýnýr var bir de. Öyle öðrenme-dik mi, çocuklarýmýz özerk de olsun,bazý þeyleri kendisi yapsýn... Kamu yö-netimi yüksek lisansýna baþladýðým ilkgün, ilk dersimize anýsýyla baþlamýþtýyönetim hocalarýmýzdan biri: Yurtdý-þýnda konuðu olduðu ailenin küçük be-beði kanepeye çýkmak istediðinde, o;bebeðe yardým etmiþ ve sonra da annebabanýn fýrçasýný yemiþti: "Sen çocuðu-muzu neden çýkarýyorsun, bu iþi o ken-di baþýna yapmalýydý" diye... Ýdeal annebabalýðýn ölçütü ne? Ýdeolojimizle peki-þen, sýnýrlanan ya da geniþleyen bir þeydeðil mi?

Üç yaþýnda bir çocuk oyun oynamakister, koþmak ister. Soyut da düþüne-mez. Denizkýzý çizgi filmindeki kötüdeniz cadýsý, denizkýzý Ariel'e diyor ki,"Ben büyük balýðýn peþindeyim!". Yaniaslýnda Ariel'in babasý deniz kralýný yoketmek istediðini söylüyor. Elif, bana di-

yor ki tabaðýndaki balýklarý gösterip"Anne ben büyük deðil küçük balýk ye-mek istiyorum". Þiddet içeren hiçbirþey izletmemiþtik ona on ay öncesinedeðin. Ýlk çizgi filmini izledi, derkensonrakileri, sonrakileri. Hepsinin söy-lemi cinsiyetçi, hepsi, fiziksel ve psiko-lojik þiddet içeriyor. Oturup söylem çö-zümlemesi yapsak bir tanesi özel, fark-lý ya da güzel çýkmaz. Küçücük aklýylakýzýyor filmlere Elif, ardýndan sayýyor:"Barbie sihirli atta kötü adam var, Ra-punzel'de kötü adam var, kristal þatodakötü adamlar var, kelebekler ülkesindekötü adamlar var... Pamuk Prenses’tekötü adamlar var, Sinderella'da kötüadamlar var..." , saymayý sürdürüyor"anne hep kötü adamlar var, biz iyiyizdeðil mi annecim?".

Ve Elif'in bir þekilde zamanla kafasýn-da kötü kavramý oluþuyor. Eee nerdebu kötüler? Sokakta. Ama üç yaþýndabir çocuk, o sanal kötüden sokaktakisomut potansiyel kötüye iliþkin neyinasýl düþünebilir ki? Çocuk koþmak is-ter, oynamak ister, kendisiyle oynamakisteyene kucak açar, benmerkezci be-bek saflýðýna raðmen yine de paylaþ-mak ister, kendisine gülümseyene gü-lümser, kucak açana sarýlýr... Ya sokak-lar? Kaldýrýmlar, yollar, inþaat alanlarý,rögar kapaklarý... Bir de çocuk hýrsýz-larý, organ mafyalarý, pedofili düþkün-leri, sapýklar, sapýk olmayan ama zararverme potansiyeli olanlar, tacizciler...

Evet, ben bütün bu olasý riskleri bili-yorum ve sokaklardan nefret ediyo-rum. Günlük yaþantýda yolda yürürkensözlü tacize uðramayan kadýn var mý-dýr? Biz kadýnlar bütün bu kirlenmiþli-ðe karþý feminist örgütlerimizde müca-dele etmeye çalýþýyoruz. Ama üç yaþýn-daki bir çocuða ben gerçekliði ve dün-yayý nasýl anlatmalýyým, kendisini ko-rumayý nasýl anlatabilirim? Benim an-ne olarak olasý riski biliyor olmam, he-kim olmam, feminist olmam yetmiyorki... Üç yaþýndaki bir çocuk oynamakister, gülmek ister...

Ben olasý riskleri biliyorum! Ya dev-let, o biliyor mu? Avrupa Ýnsan HaklarýSözleþmesi'ne göre yaþam hakký yasa-nýn korumasý altýnda deðil miydi?A.Ý.H.M. derslerinde incelediðimiz da-va örneklerinde öðrenmemiþ miydik,devletin görevleri arasýnda, üçüncü þa-hýslardan gelecek zararlara karþý da bi-reyi korumanýn olduðunu! Hangimizikoruyor? Hangi çocuðu koruyor? Koru-mak istiyor mu? Bu sorunun yanýtýnýmerak ediyorum; çünkü bu üçüncü þa-hýslar her yerde.

Çocuðunun elini sýký tutmamaktansuçlu bulunmak! Ben bu sýký tutma iþi-ni beceremiyorum! Bunca mektep oku-dum, kitap okudum ama beceremiyo-rum! Hani kýzým da aklý ruhu olmayanbir robot deðil ki... Bunun sýrrýný bilenvarsa öðrenmek isterim; çünkü inaný-rým ki çocuklar sadece annelerinin de-ðildir; güzel bir toplum düþü olanlariçin çocuklar, öncelikle toplumundur!

Tepkiduyuyorum!Dr. Filiz Ak Parlak

Page 17: Türk Tabipleri Birliði 2. Baþkaný Prof. Dr. Feride Aksu ...ato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2009/pdf/aralik.pdfonaylanýp ve kullanýma sunu-lur. Bununla birlikte ruhsatlý ve kullanýmdaki

Hekim Postasý Kasým - Aralýk 2009 17

güncel

25 Kasým 1960'ta DominikCumhuriyeti'ndeki diktatörlüðekarþý mücadele eden üç kadýnýn(Mirabel Kardeþler) tecavüz edi-lerek vahþice öldürülmesinin ar-dýndan, 39 yýl sonra 1999'da 25Kasým tarihi, Birleþmiþ Milletlertarafýndan ‘Uluslararasý KadýnaKarþý Þiddete Hayýr Günü’ ilanedilmiþti.

Bu tarihin üzerinden geçen 39yýlda kadýna karþý þiddetin azal-madan sürdüðüne þahit olmak-tayýz.

Kadýnlar hayatlarýnýn her ala-nýnda þiddete maruz kalabili-yorlar. Evli/bekar olmak ya daeðitim bunu deðiþtirmiyor. Ka-dýnlar yaþ ve sosyo-ekonomikdurum ayýrt edilmeksizin, ayrýl-dýklarý ya da evli olduklarý koca-larý, sevgilileri, aðabeyleri veyababalarý tarafýndan “boþanmakistedi, cilveli saat sordu, pier-cing taktý, beyaz tayt giydi, se-viþmek istemedi, ikram edilenmeyve suyunu içmedi, izinsizalýþ-veriþe çýktý” diye öldürülü-yorlar, intihara zorlanýyorlar…Ölüm gerekçeleri farklý görün-mekle birlikte, bu kadýnlarýnhepsi, kadýn olduklarý için vekendilerine tanýnan cinsiyet rol-lerinin dýþýna çýktýklarý için öl-dürüldüler.

Adalet Bakanlýðý verilerine gö-re; töre ve namus cinayetlerininde aralarýnda bulunduðu deðiþiknedenlerle öldürülen kadýn sayý-sý 2002 yýlýnda toplamda 66iken, bu sayý her yýl artarak2004'te 164'e, 2005 yýlýnda317'ye, 2006'da 663'e, yükseldi.2007 yýlýnda ise 1.011 kadýn öl-dürüldü. 2009 yýlýnýn sadece ilk

7 ayýnda 953 kadýn cinayeti iþ-lendi. 15 bin sanýðýn ancak 3'tebiri cezalandýrýldý. Cezalandýrý-lan faillerin hemen tamamý ise‘’haksýz tahrik’’ indirimindenyararlanarak hafif cezalar aldý-lar.

Mahkeme heyetinin, ceza ve-rirken, “ölenin de bir þekilde ku-surlu olduðuna kanaat getirip,öldüreni ’tahrik’ ederek kendiölümüne sebep olmaktan kusur-lu bulmasý ve katillerin cezalarý-ný indirmesi” þeklinde özetlene-bilen haksýz tahrik uygulamasý,adalet sisteminin cinsiyetçi iþle-diðinin en açýk kanýtýdýr. Bu vebenzeri gerekçeleri indirim ne-deni sayan mahkemelerin, cina-yeti iþleyen kiþilerle ayný zihni-yeti taþýdýðý gerçeðini de gözlerönüne sermektedir. “Kadýnýn öl-meyi nasýl hak ettiðini” anlat-mak üzerine kurulmuþ bu eþit-siz, adaletsiz, cinsiyet körü sis-tem varlýðýný sürdürdüðü ve ka-dýna yönelik ayrýmcýlýðýn sonaermesi için gereken önlemleralýnmadýðý sürece cinayetler desürecektir.

Kadýn cinayetlerinde en önem-li faktör olan “namus algýsýnýn”,kadýnlarýn bedenlerini ve emek-lerini denetlemeye yönelik oldu-ðunu, görenek ve geleneklerleolduðu kadar, eðitim sisteminincinsiyetçi yapýsýyla ve “aile de-ðerleri” adý altýnda tüm toplumaideolojik olarak benimsetildiðinibilmekteyiz.

Yargýtay 2. Hukuk Dairesinin,bir davada kadýnýn bakire olma-dýðý gerekçesiyle evliliði geçer-siz sayarken ve bu karar da ba-kireliðe iliþkin doktor raporunadeðil de kocanýn beyanýna itibarederken, dile getirdiði gerçek,kadýnýn, sahip olmasý gerekenbu vasýftan yoksun bir meta ol-

duðudur. Hukukun, kendisinin,cinayetlere gerekçe üretmesison derece tehlikeli ve kabuledilemezdir. Kadýnlara yönelikþiddetin münferit deðil, siste-matik olduðunun en açýk delili-dir.

Kadýn ölümlerinin bir diðersorumlusu ise ataerkil kapitalistsistemin patronlarýdýr. Yüz bin-lerce kadýn iþçi sel, yangýn, aðýriþ koþullarýnda meslek hastalýk-larý, kanser, solunum yolu has-talýklarý, eklem ve romatizmalhastalýklara yakalanma tehlike-siyle yüz yüze çalýþýyor.

Yaklaþýk 10 ülkeye ihracat ya-pan Pameks Tekstil firmasýnýnkendileri için uygun gördüðüyük taþýtýndan inemeyerek selekapýlan ve boðulan kadýn iþçiler,sadece son dört yýlda yaþananüçüncü büyük katliamýn kur-banlarý.

2005 yýlýnda Bursa’da bir teks-til atölyesinde gece mesaisin-deyken çýkan yangýnda kapýüzerlerine kilitli olduðu için ka-çamayan 5 kadýn iþçi ve 2007yýlýnýn Þubat ayýnda, ÞanlýurfaCeylanpýnar Tarým Ýþletmesi'ndeçalýþan kadýnlarý taþýyan kam-yonetin nehre uçmasý sonucu 10kadýn iþçi hayatýný kaybetmiþti.

Kadýn iþçilerin ölümüyle biranda açýkça görünür hale geleninsanlýk dýþý iþ koþullarý zatenataerkil kapitalizmin uygulama-larýdýr. Düþük maliyet ve dahafazla kar için iþ gücünü ucuzaçalýþtýrmakla yetinmeyerek,kreþten servise, yemekten yolyardýmýna kadar tüm haklarýkýrpan, gasp eden, iþ saðlýðý vegüvenliði için masrafa girmek-ten kaçýnan patronlara SSGSSyasasý da kolaylýk saðlýyor. Buekim ayýnda birinci yýlýný doldu-ran SSGSS yasasý ile kadýnlarýn

ev içinde harcadýðý emek artý-yor, emeklilik imkansýz hale ge-liyor, saðlýk hizmetleri ve sosyalgüvence için kocalara mahkumoluyorlar. Kadýnlarý ucuz iþgücühaline getirmek için zaten kýsýtlýolan kreþ hakký da gasp ediliyor.

Kriz bahane edilerek budanansosyal haklar ve tasarruf politi-kalarýnýn bedelini ev içindekiyükü artan kadýnlar ödüyor.Kadýnlarý, ucuz iþgücü olarakdaha fazla sömürülmek, ve nite-liksiz iþlerde çalýþmakla evdekarþýlýksýz ev ve bakým emeðiharcayarak kocaya veya babayamahkum olmak arasýnda seçimyapmaya zorlanýyorlar.

Kadýna yönelik þiddet; ataerki,kapitalizm ve milliyetçiliðinoluþturduðu üçlü sacayaðýnýn enönemli sonucu ve ürünüdür. Ýk-tidar ve ezme/ezilme iliþkilerinedayalý kurumlar olarak milliyet-çilik ve ataerki, ayrýlmaz bað-larla birbirine baðlýdýr.

Militarizm kadýnlýk ve erkekli-ðin inþasýyla yakýndan iliþkilidirve milliyetçiliðin yükseldiði ça-týþma ortamlarýnda, kadýna yö-nelik þiddetin de artýþ gösterdi-ðini gözlemekteyiz. Militarist vemilliyetçi propaganda, cinsellikve savaþ arasýndaki iliþkiyi pe-kiþtirip, kadýnlarý nesneleþtirir.

Bunun en yakýn örneðini “Ro-jin’i daða kaldýrma fantezisi” ilebir köþe yazarý vermiþtir. Tarihbu fantezilerin savaþ dönemle-rinde gerçeðe dönüþtüðünün ör-nekleriyle doludur. Ayýrýmcýlýðýnve düþmanlýðýn derinleþmesi ka-dýnlarýn yaþamlarýnýn her ala-nýnda þiddeti yaygýnlaþtýrýyor,meþrulaþtýrýyor.. Doðudaki ça-týþma ve savaþ koþullarý batýda-ki kadýnlarýn yaþamýna iþsizlik,yoksulluk ve þiddet olarak yan-sýyor. Kadýna yönelik ayrýmcýlý-ða son vermek üzere bütünalanlarda verilen cinsiyet eþit-sizliði ve ayrýmcýlýðýn ortadankaldýrýlmasý mücadelesi, aynýzamanda dünyayý þiddettenarýndýrma mücadelesidir ve ka-dýnlarýn barýþa neden ihtiyaçduyduklarýnýn açýk ifadesidir

Kadýnlara þiddet uygulanmasýbir insan hakký ihlalidir. Devle-tin tüm kurumlarýyla sorunuçözme görevi vardýr.

Biz kadýn hekimler, kadýna yö-nelik þiddeti bir halk saðlýðý so-runu kabul ediyor, devleti tümkurumlarýyla sorunu çözmekiçin göreve davet ediyoruz.

Baþta adli týp olmak üzere tümhekimlik alanlarýnda bu konudaüstümüze düþeni yapma çaba-sýnda olacaðýmýzý tekrarlýyoruz.

TTB Kadýn hekimlik veKadýn Saðlýðý Kolu

Kadýnlara þiddet uygulanmasý bir insan hakký ihlalidir. Devletin tümkurumlarýyla sorunu çözme görevi vardýr.Biz kadýn hekimler, kadýna yönelik þiddeti bir halk saðlýðý sorunukabul ediyor, devleti tüm kurumlarýyla sorunu çözmek için görevedavet ediyoruz. Baþta adli týp olmak üzere tüm hekimlik alanlarýnda bukonuda üstümüze düþeni yapma çabasýnda olacaðýmýzý tekrarlýyoruz.

25 Kasým Kadýna Yönelik Þidde-te Karþý Uluslararasý Dayanýþmave Mücadele Günü’nde kadýnlarþiddete karþý sokaða çýktý. Anka-ra’da gerçekleþen eyleme ise polis

þiddeti damgasýný vurdu.Ankara Kadýn Platformu tara-

fýndan düzenlenen eylemde ka-dýnlar, Kýzýlay Güvenpark’ta biraraya geldi ve Yüksel Caddesi’neyürümek istedi. Yollarý polis ba-rikatý ile kesilen kadýnlar, ey-lemlerinin engellenmesini pro-

testo ederek polis barikatýnayüklenince polisler kadýnlara bi-ber gazý ile müdahale etti.

Gerçekleþtirdikleri oturma ey-lemiyle polisin tutumunu pro-testo eden kadýnlar daha sonrabarikatlarý aþarak Yüksel Cad-desi’ne ulaþtý. Burada, Ankara

Kadýn Platformu adýna yapýlanbasýn açýklamasýnda ise kadýnla-rýn erkek þiddetine, taciz ve te-cavüzlere, cinsel ayrýmcýlýða,kapitalizme ve militarizme karþýbir araya geldiði belirtildi. Na-mus cinayetlerinin son bulmasý-nýn, mahkemelerde tahrik indi-

rimlerinin kaldýrýlmasýnýn, ana-dilde eðitim, sýðýnma evleri vedanýþma merkezleri açýlmasýnýn,iþten çýkarmalara son verilmesi-nin, eðitim-saðlýk- sosyal gü-venlik hakký ile kreþ hakkýnýnistendiði basýn açýklamasý ha-laylar ve türkülerle son buldu.

Kadýnlar þiddete karþý sokaktaydýHekim Postasý

Kadýna yönelik þiddetson bulsun!

Page 18: Türk Tabipleri Birliði 2. Baþkaný Prof. Dr. Feride Aksu ...ato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2009/pdf/aralik.pdfonaylanýp ve kullanýma sunu-lur. Bununla birlikte ruhsatlý ve kullanýmdaki

18 Hekim Postasý Kasým - Aralýk 2009

kentten

Kýzýlay Kan Merkezi'nde çalý-þan ve Dev Saðlýk-Ýþ Sendikasýüyesi olduklarý gerekçesiyle ön-ce sürgüne gönderilen, ardýndaniþten çýkarýlan iþçiler açtýklarýiþe iade davasýný kazandý.

DÝSK Genel Sekteri TayfunGörgün, Sirkeci 9. Ýþ Mahkeme-si'nde açýlan ve görülen davadaiþten çýkarýlanlarýn haklýlýklarý-nýn ve sendikal nedenlerle iþtençýkartýldýklarýnýn mahkeme ka-

rarý ile onaylandýðýný belirterek,iþe iade edilmesi kararý verildi-ðini bildirdi. Kararýn 10 Ekimtarihinde Yargýtay 9. Hukuk Da-iresi tarafýndan da onaylandýðý-ný hatýrlatan Görgün, kararýn iþ-çilerin ve sendikal mücadeleninhaklýlýðýnýn bir kez daha ortayaçýkardýðýný söyledi.

Görgün, emekçilerin sýnýfsalhaklarýný almak ve korumakiçin sýnýf kardeþleriyle ayný çatýaltýnda örgütlenmelerinin en te-mel ve en doðal haklarý olduðu-nu da vurguladý.

Açlýða, yoksulluða,iþsizliðe ve zamlarakarþý miting

Açlýða, yoksulluða,iþsizliðe ve zamlarakarþý miting

Emek ve demokrasi güçleri "Açlýða,yoksulluða, iþsizliðe ve zamlara" karþý21 Kasým 2009 tarihinde Kolej Mey-daný'nda miting gerçekleþtirdi.

Aralarýnda Ankara Tabip Odasý'nýnda bulunduðu meslek odalarý ileemek ve demokrasi örgütlerinin katýl-dýðý mitingde zamlarýn geri alýnmasý,

sosyal güvenlik hizmetlerinin parasýzve nitelikli olarak sunulmasý, iþten çý-karmalarýn durdurulmasý, fazla çalýþ-týrma uygulamasýnýn yasaklanmasýistendi. Önce Gençlik Parký'nda topla-nan sonra Kolej Meydaný'na doðruyürüyen binlerce kiþi "25 Kasým'dagrevdeyiz", "Krizin faturasý patronla-ra", "AKP mezara halk iktidara", "Pa-rasýz eðitim, parasýz saðlýk" sloganla-rýyla taleplerini dile getirdi.

Hekim Postasý

Hekim Postasý

Dev Saðlýk-Ýþ üyesi iþçiler Kýzýlay'a açtýklarý iþe iade davasýný kazandý KESK ve Kamu-Sen’in çaðrý-

sýyla memurlar, hükümeti uyarýamacýyla 25 Kasým 2009 tarihin-de greve gitti. Türkiye çapýndayaklaþýk 2 milyon kiþinin katýl-dýðý grev nedeniyle okullardaeðitim yapýlmadý, hastaneleraciller dýþýnda hizmet vermedi,trenler durdu, vergi dairelerivergi toplamadý.

Sabah saatlerinden itibaren iþ-yerlerine girmeyen kamu emek-çileri, iþyerleri önünde basýnaçýklamalarý yapýp, alanlaraçýktý. Grev ve TÝS hakký, insancayaþanacak ücret, zamlarýn gerialýnmasý, parasýz eðitim, parasýz

saðlýk talepleri ile gerçekleþtiri-len greve iþçiler, öðrenciler, has-ta ve hasta yakýnlarý da destekverdi.

Yine biber gazýAnkaralý emekçiler ise Kýzýlay

Ziya Gökalp Caddesi'nde toplan-dý. Grev mitingi sýrasýnda polisKýzýlay Ziya Gökalp çýkýþýnda bu-lunan köprüye asýlan pankartla-rý ve bayraklarý indirmek istedi.Buna izin vermeyen kitleye polisbiber gazýyla saldýrdý. Arbede sý-rasýnda yaralanan SES AnkaraÞube Baþkaný Ýbrahim hastaneyekaldýrýldý.

Eylemde konuþan TTB ÝkinciBaþkaný Feride Aksu Tanýk"Emekçiler, artýk toplusözleþme

yerinin meydanlar olduðunugöstermiþtir” derken, KESK An-kara Þubeler Platformu DönemSözcüsü Tuðrul Culfa, grevin ka-nunsuz olduðunu söyleyen Baþ-bakan'a "Deniz Feneri soygunuyasaya uygun da, bizim grevimizmi deðil" diye sordu. KESK GenelSekreteri Emirali Þimþek de"AKP iktidarý grevi iyi deðerlen-dirmelidir. Ýktidar bu uyarýmýzýda dikkate almaz hak gasplarýnadevam eder, sermaye yanlýsý po-litikalarýnda inat edecek olursaemekçiler daha geniþ ve kap-samlý bir mücadele döneminibaþlatacaktýr" dedi. TMMOBBaþkaný Mehmet Soðancý ise ko-nuþmasýnda kamu emekçilerininsesine kulak verilmesini istedi.

Hekim Postasý

2 milyon kiþi grevdeydi

Page 19: Türk Tabipleri Birliði 2. Baþkaný Prof. Dr. Feride Aksu ...ato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2009/pdf/aralik.pdfonaylanýp ve kullanýma sunu-lur. Bununla birlikte ruhsatlý ve kullanýmdaki

- Sizi tanýyabilir miyiz?1960 Sivas doðumluyum. Ha-

cettepe Üniversitesi Týp Fakülte-si mezunuyum. Radyoloji uzma-ný olarak 25 yýl çalýþtýktan sonraemekli oldum ve þu an özel birtýp merkezinde çalýþmaktayým.

- Ne zamandan beri karika-türle uðraþýyorsunuz?

Bizim nesil karikatüre meraksaldýysa bunun nedeni Gýrgýrdergisidir. Lise çaðlarýmda buderginin etkisiyle çizmeye baþla-dým ben de. Üniversite yýllarýn-da da devam etti çizimlerim.

Çeþitli gazete ve dergilerlepaylaþtým karikatürlerimi.

- Yakýn zamanda çizimleri-niz 'Bir Doktorun Anatomisi'adýyla yayýmlanacak. Bize buçalýþmadan bahsedebilir misi-niz? Ýçeriði nedir karikatürle-rin?

Bu çalýþmayý yaparken kendiyaþamýmdan yola çýktým ve birdoktorun hayat öyküsünü kro-nolojik bir sýrayla çizimlerimleifade etmeye çalýþtým. Doðum

anýndan öðrencilik yýllarýma,mesleki anýlarýma, toplumsalolaylardan, meslekte yaþadýðý-mýz zorluklara kadar birçok ol-guya yer verdim. Bir DoktorunAnatomisi'nde 80 karikatür yeralacak. Bir hekimin çizdiði kari-katür kitabý çok azdýr herhalde.Bir hekimin yaþadýklarýný krono-lojik olarak anlatan bir kitapyok diye biliyorum. Bir hekiminkendi mesleðini, çevresini ve ki-þisel iliþkilerini anlatýyor bu çi-zimler.

- Karikatürlerinizde 12 Ey-lül'ün izlerine de rastlýyo-ruz…

Evet… Týp fakültesindeki öð-rencilik yýllarým ve hekimlikmesleðindeki ilk yýllarým bu dö-nemdeydi. O dönem yaþadýklarý-mýzdan etkilenmemem mümkündeðildi. 12 Eylül darbesini güne-þin balyozla dövüldüðü bir çizi-mimle anlattým. Darbe yýllarýn-da birçok meslektaþým iþkencegördü, iþkence raporu verendoktorlar iþkenceden geçirildi.Çizimlerimden bazýlarý bu hika-yeyi konu alýr. Yine tutuklu vehükümlülere muayene hakký ta-nýnmamasý günümüzde de yaþa-nan bir sorun ve çizimlerimden

birini Güler Zere'ye ithaf ettim.Karikatürlerimde toplumsal di-ðer olaylara ve güncel mevzula-ra da yer verdim. Mesela SivasMadýmak yangýný… Yine 17Aðustos depremi… Düzce Dep-remi'nde iki radyolog arkadaþý-mýzý kaybetmiþtik. Enkaz altýn-dayken hayat kurtarmaya çalý-þan hekimler… Onlardan esinle-nerek çizdiðim bir karikatür deyine bu çalýþmada yer alacak.Yine kum saati ile ifade ettiðimbir çizimim bir doktorun doðu-mundan ölümüne kadar geçensürede mesleki yaþamýyla ilgilihissettiði duygularýn ifadesi…

- Etkilendiðiniz ya da beðen-diðiniz karikatüristler var mý?

Tan Oral ve Selçuk Demirel.Özellikle Selçuk Demirel. SelçukDemirel'in tarzýný kendime netörnek almýþýmdýr.

- Peki, neden karikatür?En muhalif sanat karikatür

bence ve anlatým gücü çok yük-sek. Benim radyoloji uzmanlýðýnýseçmemin nedeni de karikatürsevdam ile ilintili aslýnda. Gö-rüntüleme… Ultrasona bakmak

benim için büyük keyif. Bilinme-zi çözüyorsun orada. Bulmacaçözmek gibi. Görüntüyü algýlayýpyorum yapýyorsun iþte… Karika-tür de öyle… Bana göre radyoloji,özellikle de ultrasonografi sanataen yatkýn bölümüdür týbbýn.

Þu an özel bir týp merkezinde çalýþan Radyoloji UzmanýDr. Taner Özek, hekimlik mesleðinin yaný sýra

karikatürist. Bugüne deðin çeþitli gazete vedergilerde karikatürleri yayýmlanan Taner Özek'inçizimleri yakýn zamanda "Bir Doktorun Anatomisi"

adýyla kitaplaþacak. Karikatürler ise bir hekiminmesleði sýrasýnda yaþadýklarýný, çevresi ile olan

iliþkilerini ve toplumsal olaylarla baðýnýanlatýyor.

Dr. Arzu ErbiliciJülide Kaya

Karikatürlerle bir doktorun

anatomisi

yaþam ve hekim19

Page 20: Türk Tabipleri Birliði 2. Baþkaný Prof. Dr. Feride Aksu ...ato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2009/pdf/aralik.pdfonaylanýp ve kullanýma sunu-lur. Bununla birlikte ruhsatlý ve kullanýmdaki

20 Hekim Postasý Kasým - Aralýk 2009

güncel

Türk Tabipleri Birliði MerkezKonseyi, hükümetin "tam gün"adý altýnda kamuoyunu yanýlt-maya çalýþtýðý tasarýya karþý, ye-ni bir "Tam Süre Yasa TasarýsýTaslaðý" hazýrladý. Taslakta, öz-lük haklarý, ücretler, nöbet üc-retleri, çalýþma alanlarý ve yýllýkizin gibi baþlýklarýn yaný sýra,güvenli ve saðlýklý koþullardaçalýþma hakkýna yönelik bir dü-zenleme de yer alýyor. Taslakta,çalýþan ve emekli hekimlerinmaaþlarýna yönelik bir maddede bulunuyor.

TTB tarafýndan hazýrlanan al-ternatif taslak, 21 Ekim 2009Çarþamba günü TTB'de düzenle-nen bir basýn toplantýsýyla du-yuruldu. Basýn toplantýsýnda ko-nuþan TTB Genel Sekreteri Dr.Eriþ Bilaloðlu, taslakta yer alandüzenlemelerin daha önce çeþit-li kereler Saðlýk Bakanlýðý'na ile-tildiðini belirterek, taslaðýn yinetüm milletvekillerine, ilgili ku-rumlara ve Saðlýk Bakaný'na ile-tileceðini bildirdi.

Taslak; tüm saðlýk çalýþanlarý-ný kapsamasý, özlük haklarýnýnücretin yaný sýra bütünlüklüolarak saðlýk hizmetinin dahanitelikli, eriþilebilir ve kapsayýcýbiçimde sunulmasýnýn hedefle-mesi, hastalarýn zararlarýnýn enkýsa sürede tazmininin saðlan-masý, sistemin zarar oluþmasýnýengelleyici bir anlayýþla kurul-masý, sendikal haklarýn grevli-toplu sözleþmeli bir anlayýþlagüvence altýna alýnmasý, çalýþmaortamýn saðlýk ve güvenliðininsaðlanmasý hedefleriyle oluþtu-ruldu.

Bütününe www.ttb.org.tr bað-lantýsýndan ulaþýlabilecek olan

taslakta yer alan düzenlemelerözetle þöyle:

ÖZEL HÝZMETTAZMÝNATI

657 sayýlý Devlet MemurlarýKanununun "Zam ve Tazminat-lar" baþlýklý 152. maddesinin"II-Tazminatlar" bölümünün "A-Özel Hizmet Tazminatý" baþlýklýfýkrasýnýn "b" bendindeki özelhizmet tazminat oranlarý aþaðý-daki þekilde deðiþtirilmiþtir.

2547 sayýlý Yasa'nýn 3 (l) mad-desi ile 50 (e) maddesi hükümle-rine tabi çalýþan hekimlere hiza-larýnda belirtilen gösterge ra-kamlarýnýn en yüksek Devletmemuru aylýðýnýn (ek göstergedahil) brüt tutarý ile çarpýmý so-nucu bulunan miktarda özelhizmet tazminatý ödenir.

NÖBET ÜCRETLERÝ "Saðlýk kurumlarýnda normal

mesai saatleri dýþýnda, genel ta-til günlerinde veya hafta sonutatillerinde normal, acil, icapveya branþ nöbeti tutarak bunöbet karþýlýðýnda kurumuncaizin kullanýlmasýna müsaadeedilmeyen saðlýk ve yardýmcýsaðlýk hizmetleri sýnýfý persone-line; her bir izin suretiyle karþý-lanamayan nöbet saati için (icapnöbetlerinde çaðrý üzerine fiilençalýþýlan saatin dýþýnda, çaðrýnýnbeklendiði nöbet süresinin üçtebiri dikkate alýnarak) aþaðýdagösterilen gösterge rakamlarýnýnaylýk katsayý ile çarpýlmasý so-nucu bulunacak tutarda nöbetücreti ödenir. Bu ücret damgavergisi hariç herhangi bir vergive kesintiye tabi tutulmaz.

Bu madde hükmü, üniversite-lerin yataklý tedavi kurumlarýn-da çalýþan 2547 sayýlý Yükseköð-retim Kanunun 3/l hükmüne ta-bi personelden tabip olanlar ile50. maddesinin (e) bendi kapsa-mýnda bulunanlar hakkýnda dauygulanýr.

Haftalýk çalýþma süresi nöbetdahil 56 saati geçemez.

SAÐLIK HÝZMETLERÝTAZMÝNATI

657 sayýlý Devlet MemurlarýKanunu'na Ek 39. maddedensonra gelmek üzere aþaðýdakiEk Madde 40 eklenmiþtir.

"EK MADDE 40:657 sayýlýDevlet Memurlarý Kanununa ta-bi olarak görev yapan uzman ta-bip ve tabiplere aþaðýda belirti-len oranlarý geçmemek üzere enyüksek Devlet Memuru aylýðý-nýn (ek gösterge dahil) brüt tuta-rý ile çarpýmý sonucu bulunanmiktarda saðlýk hizmetleri taz-minatý ayrýca ödenir."

SAÐLIK PERSONELÝMAHRUMÝYET YERÝÝKRAMÝYESÝ

657 sayýlý Devlet MemurlarýKanunun 195. maddesi "SaðlýkPersoneli Mahrumiyet yeri ikra-miyesi" adý altýnda aþaðýdaki þe-kilde düzenlenmiþtir.

"Tabiplere çalýþtýklarý yerin,ekonomik, sosyal, iklim ve ulaþ-týrma durumlarý ile kültür vesaðlýk durumlarý ve bunlarabenzer yer ve bölge þartlarý gö-zönüne alýnarak tespit edilecekmahrumiyet derecesine göre,her türlü aylýk, ek gösterge vetazminatlar dahil almakta ol-duklarý aylýklarýn iki ile altýkatý tutarýnda mahrumiyet ikra-miyesi ödenir.

Yukarýdaki esaslar dahilindebölgelerin mahrumiyet derecesive ödenecek ikramiyeler SaðlýkBakanlýðý'nca hazýrlanacak yö-netmelikte düzenlenir."

EK ÖDEME209 Sayýlý Saðlýk Ve Sosyal

Yardým Bakanlýðýna Baðlý SaðlýkKurumlarý Ýle Esenlendirme (Re-habilitasyon) Tesislerine Verile-cek Döner Sermaye Hakkýnda

TTB'den alternatif tamsüre yasa tasarýsý taslaðýTTB Merkez Konseyi,hükümetin "tam gün"adýyla kamuoyunuyanýltmaya çalýþtýðýtasarýya alternatif birTam Süre Yasa TasarýsýTaslaðý hazýrladý. Özlükhaklarý, ücretler, nöbetücretleri, çalýþmaalanlarý ve yýllýk izingibi baþlýklarýndüzenlendiði tasarýtaslaðýnda, güvenli vesaðlýklý koþullardaçalýþma hakkýnayönelik düzenleme deyer aldý.

Týp Dünyasý

Taslaða göre; 1219 sayý-lý Kanuna aþaðýdaki ekmadde eklenmiþtir.

- "Saðlýk hizmetlerinin gere-ði gibi verilmemesi, hiç veril-memesi veya kötü verilmesinedeniyle ortaya çýkan maddive manevi zararlarý karþýla-mak üzere Týbbi ZararlarýKarþýlama Kurumu kurulur.

- Kurumun en üst karar or-ganý olan Yönetim Kurulu:Saðlýk Bakanlýðý, Týp Fakülte-leri, Türk Tabipleri Birliði, Da-nýþtay, Yargýtay, Barolar Birli-ði, Hasta Haklarý Temsilcile-rinden olmak üzere 11 kiþidenoluþur.

- Týbbi zararlarý KarþýlamaKurumu; üniversiteler bünye-sindeki Týp Fakülteleri Hasta-neleri ile Uygulama ve Araþ-týrma Merkezleri dahil bütünkamu saðlýk kuruluþlarýndasaðlýk hizmetlerinin yürütü-mü nedeniyle ortaya çýkanmaddi ve manevi zararlarýkarþýlar.

- Kurumun gelirleri her yýlkamu saðlýk kurumlarýnýn yýl-lýk gelirlerinden %... oranýnda

ödeyecekleri týbbi zararlarýkarþýlama ödeneðinden oluþur.

- Kamu saðlýk kuruþlarýnýnverdikleri saðlýk hizmetleri sý-rasýnda maddi ve manevi za-rara uðrayan hak sahipleri za-rarlarýnýn tespiti ve karþýlan-masý için Týbbi zararlarý Kar-þýlama Kurumuna baþvurur-lar.

- Kurum baþvuruya konuolayýn niteliðine göre gerekliaraþtýrma ve incelemeyi engeç üç ay içinde tamamlar. Ya-pýlan inceleme sonucunda, ta-lep edilen zararýn saðlýk hiz-metinin gereði gibi verilme-mesi, hiç verilmemesi veyakötü verilmesi nedeniyle orta-ya çýkýp çýkmadýðýný kararabaðlar. Zararýn saðlýk hizme-tinden kaynaklandýðý sonucu-na varýlýr ise maddi ve manevizarar için yapýlacak ödememiktarý tespit edilir ve baþvu-ru tarihinden itibaren en geçaltý ay içinde ilgililere Kurumbütçesinden ödenir.

- Týbbi Zararlarý KarþýlamaKurumunun kararlarýna karþýilgililer Ýdari Yargýya baþvu-

rabilirler. - Kamu saðlýk hizmetlerin-

den kaynaklanan her türlümaddi ve manevi tazminat da-vasý Týbbi Zararlarý KarþýlamaKurumuna karþý açýlýr. Kamusaðlýk personeline kamu kuru-luþlarýnda verdikleri saðlýkhizmetlerinden dolayý tazmi-nat davasý açýlamaz. Týbbi Za-rarlarý Karþýlama Kurumu, il-gililere ödediði tazminat tuta-rýný zararýn doðmasýna kasýtlýdavranýþlarý ile neden olan ka-mu personeline rücu eder.

- Kurum, saðlýk hizmetlerisýrasýnda ortaya çýkan zarar-larýn nedenlerinin tespiti veönlenmesine yönelik çalýþma-lar yapar, ilgili kamu kuruluþ-larý ile iþbirliði yapar, yapýlançalýþmalarý kamuoyunun bil-gisine sunar.

- Kurumda görevlendirilecekpersonel, oluþturulacak birim-ler ile çalýþmasýna iliþkin usulve esaslar kurum Yönetim Ku-rulu'nun uygun görüþü alýna-rak Saðlýk Bakanlýðý tarafýn-dan çýkarýlacak bir yönetme-likle düzenlenir.

UNVAN/DERECE MAAÞ*1. Derece Klinik Þefi 8.029,97 TL 1. Derece Klinik Þef Yrd. 7.631,82 TL 1. Derece Uzman Tabip 7.096,64 TL 1. Derece Tabip 6.941,35 TL 8. Derece Tabip 3.969,62 TL

UNVAN/DERECE MAAÞ Profesör 10.420,25 TL Doçent 9.241,18 TL Yrd. Doçent 8.320,04 TL 1. Derece Uzman Tabip 8.028,70 TL Asistan Tabip 4.490,42 TL * Hesaplamalar 2 çocuklu, evli (eþi çalýþýyor)durumuna göre yapýlmýþtýr.

UNVAN/DERECE MAAÞ**1. Derece Tabip/Uzman Tabip 2.853,94 TL Profesör 2.979,18 TL

** Hesaplama 30 yýllýk hizmet süresi dikkate alýnarak yapýlmýþtýr

Maaþlar

Týbbi Zararlarý Karþýlama Kurumu kurulacak

Page 21: Türk Tabipleri Birliði 2. Baþkaný Prof. Dr. Feride Aksu ...ato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2009/pdf/aralik.pdfonaylanýp ve kullanýma sunu-lur. Bununla birlikte ruhsatlý ve kullanýmdaki

Hekim Postasý Kasým - Aralýk 2009 21

güncelKanun'un 5. maddesi aþaðýdakiþekilde deðiþtirilmiþtir.

"Personelin katkýsýyla elde edi-len döner sermaye gelirlerindenpersonele ilgili personelin birayda alacaðý aylýk (ek göstergedâhil), yan ödeme ve her türlütazminat toplamýnýn yüzde yir-misine kadar ek ödeme yapýlýr.Personele yapýlacak ek ödeme-nin usul ve esaslarý, saðlýk ku-ruluþunda verilen saðlýk hizme-ti sýrasýnda ortaya çýkan komp-likasyon oraný, kurumun morta-lite hýzý, hastalýk daðýlýmý, yo-ðun bakým enfeksiyon hýzý, mes-lek orgutu - Saðlýk Bakanlýðý ve-ya uzmanlýk derneklerinin yap-týðý bilimsel toplantýlara katýl-ma,bildiri sunma,konuþma yap-ma,bilimsel makale yayýnlamadüzeyi,toplum saðlýðý hizmetle-rine katýlma ya da saðlýk hizme-ti ve saðlýk çalýþanlarýnýn hakla-rý ile ilgili kurum ve kuruþlardaçalýþma, eðitici olarak görev al-ma vb. ölçütler ýþýðýnda üretilenhizmet ve bu hizmetin niteliði-ne katkýlarý ve görevin iyi birbiçimde yerine getirilmesineiliþkin unsurlar dikkate alýnarakSaðlýk Bakanlýðý tarafýndan çý-karýlacak Yönetmelikle düzenle-nir."

ÇALIÞMA ALANLARI11/4/1928 tarihli ve 1219 sayýlý

Tababet Ve Þuabatý San'atlarýnýnTarzý Ýcrasýna Dair Kanun'un 12.maddesinin 2. ve 3. fýkralarý aþa-ðýdaki þekilde deðiþtirilmiþtir.

"Tabipler, diþ tabipleri ve týptauzmanlýk mevzuatýna göre uz-man olanlar aþaðýdaki bentler-den yalnýzca birindeki yerlerdemesleklerini icra edebilir:

- Kamu kurumlarý - Özel kurumlar ve muayene-

haneler"

ANAYASA VEYASALARDA YAPILMASIGEREKEN ACÝLDÜZENLEMELER

- SENDÝKAL HAKLAR - Anayasada, içinde hekimlerin

ve saðlýk personelinin yer alaca-ðý biçimde kamu görevlileri dahilbütün çalýþanlarýn sendika, topluiþ sözleþmeli toplu pazarlýk vegrevi de kapsayan toplu eylemhaklarý, güvenceye baðlanmalý-dýr.

GÜVENLÝ VE SAÐLIKLI KO-ÞULLARDA ÇALIÞMA HAKKI

Saðlýk Çalýþanlarýnýn, her türlütaciz ve þiddetten arýnmýþ, sað-lýklý, dengeli bir atmosfer ve çev-rede çalýþma hakký güvence altý-na alýnmalýdýr.

Türk Tabipleri Birliði'nce he-kimlerin Saðlýk Bakanlýðý'ncahazýrlanan ve yasalaþmak üze-re TBMM gündeminde bulunan"tam gün" tasarýsýna yönelikgörüþlerini araþtýrmak üzeredüzenlenen anketin sonuçlarýaçýklandý. Buna göre, hekimle-rin yüzde 70'den fazlasý SaðlýkBakanlýðý'nca hazýrlanan "tamgün" tasarýsýný desteklemiyor,tasarýnýn saðlýk hizmetlerineeriþimi düzelteceðine ve niteli-ðini iyileþtireceðine inanmýyor.

Anket sonuçlarýnýn ortayakoyduðu dikkat çekici bulgu-lardan bazýlarý þöyle:

- Ankete katýlan hekimlerinyüzde 90 grevli toplu sözleþme-li sendika talep ediyor.

- Ankete katýlan hekimlerin71.2'si sözleþmeli çalýþmanýn iþüzerindeki kontrolü azalttýðýný,yüzde 72'si verimliliði artýrma-dýðýna inandýðýný, yüzde 79,3'üde iþ güvencesizliði anlamýnageldiðini söylüyor.

- Yüzde 93.5 i taþeron çalýþ-

manýn çalýþma koþullarýnýolumsuz etkilediðini düþünü-yor.

- Ankete katýlan hekimlerinyüzde 94.8 i ek iþ yapmayý ge-rektirmeyecek bir ücret istedi-ðini bildiriyor.

- Hekimlerin 99.3'ü temelmaaþýnýn emekliliðe yansýya-cak þekilde iyileþtirilmesini ta-lep ediyorlar.

- Yüzde 97.6'sý düzensiz vedeðiþken döner sermaye geliri-nin gelecekle ilgili planlarýnýolumsuz etkilediðini söylüyor-lar.

- Ankete katýlan hekimlerinyüzde 90.1'i performans deðer-lendirme ölçütlerinin yetersizolduðunu, yüzde 64.6'sý bu öde-melerin saðlýk hizmeti maliye-

tini arttýrdýðýný, yüzde 83.3 üde çalýþma barýþýný bozduðunusöylüyor.

Tasarýya destek yok- Katýlan hekimlerden yüzde

70.8'i tam gün yasa tasarýsýnýdesteklemediðini, yüzde 11.8'ikararsýz olduðunu belirtiyor.

- Yüzde 88'i yasada yer alanücretlendirmenin kabul edile-mez olduðunu söylüyor.

- Ankete katýlan hekimlerinyüzde 68'i tasarýnýn çalýþma sa-atlerini azaltmayacaðýný düþü-nüyor.

- Yüzde 76'sý çalýþma koþulla-rýný kötüleþtireceðini söylüyor.

- Hekimlerin yüzde 73'ü dehalkýn saðlýk hizmetlerine eri-þimini ve niteliðini düzelteceði-ne inanmadýklarýný belirtiyor.

Týp Dünyasý

- Hekimler ve diðer saðlýkpersonelinin, Saðlýk Bakanlý-ðý'na baðlý saðlýk kuruluþla-rýnda 657 sayýlý Devlet Me-murlarý Kanunu dýþýnda söz-leþmeli olarak çalýþtýrýlmasýdüzenleyen 10 Temmuz 2003tarih ve 4924 sayýlý Kanu-nun,

- Hekimler ve diðer saðlýkpersonelinin iþ güvencesinesahip kadrolu personel olarakistihdamý yerine, hizmetininsatýn alýnmasý ve bedelininise döner sermayeden öden-mesine iliþkin 10 Temmuz2003 gün ve 4924 Sayýlý Ka-nunun ile 657 sayýlý DevletMemurlarý Kanunun 36. mad-desine eklenen düzenleme,

- Aile Hekimlerinin ve diðersaðlýk personelinin, 657 sayýlýDevlet Memurlarý Kanunu ilediðer kanunlarýn sözleþmelipersonel çalýþtýrýlmasý hak-kýndaki hükümlerine baðlý ol-maksýzýn, iþ güvencesindenve devlet memurlarýnýn diðerözlük haklarýndan yoksunolarak çalýþtýrýlmasýný öngö-ren 24 Kasým 2004 tarih ve5258 sayýlý Aile Hekimliði Pi-lot Uygulamasý Hakkýnda Ka-nun,.

- Hekimlerin ve diðer saðlýkpersonelinin, iþ güvencesin-den yoksun, kadrosuz bir bi-çimde ücretleri döner serma-yeden karþýlanmak üzere, 657

sayýlý Kanunun 4. MaddesininB fýkrasýna göre sözleþmeliçalýþtýrýlmasýný öngören 20Ekim 2005 gün ve 5413 sayýlýKanun ile deðiþik 181 SayýlýSaðlýk Bakanlýðýnýn TeþkilatVe Görevleri Hakkýnda KanunHükmünde Kararnamenin Ekmadde 3. maddesi,

- Kamu Ýktisadi Teþebbüsle-rinde hekimlerin de içindeyer aldýðý kamu personelinisözleþmeli olarak çalýþtýrýl-masýný öngören 399 sayýlýKHK'nin 3 ve devamý madde-lerinde yer alan hükümler,

- Kamu kurum ve kuruluþ-larýnda çalýþan hekimlere asligörevlerine ek olarak ve her-hangi bir ilave ücret almak-sýzýn kuruma ait iþyerlerindeiþyeri hekimliði yapma zo-runluluðu getiren 1 Temmuz2006 tarih ve 5538 sayýlý Ka-nun ile deðiþik Ýþ Kanunun81. maddesinde yer alan hü-kümler,

- Hekimlere devlet hizmetiyükümlülüðü getirilmesineiliþkin 21 Haziran 2005 tarihve 5371 sayýlý Kanun ile deði-þik 3359 Sayýlý Kanunun Ekmadde 3,4,5 ve 6,

- 31/12/1980 tarihli ve 2368sayýlý Saðlýk Personelinin Taz-minat ve Çalýþma EsaslarýnaDair Kanun

Yürürlükten kaldýrýlmýþtýr.

Yürürlükten kaldýrýlan kanunlar

TTB Merkez Konseyi ÝkinciBaþkaný Prof. Dr. Feride AksuTanýk baþkanlýðýnda bir heyet,TBMM gündeminde bulunan"Tam Gün" ve Kamu HastaneBirlikleri Yasa Tasarýlarý ile il-gili olarak TBMM'de görüþme-lerde bulundu.

TTB Heyeti, ilk olarak11.11.2009 tarihinde DTP GrupBaþkanvekili Gülten Kýþanakve DTP Þýrnak Milletvekili Se-

vahir Bayýndýr, MHP Grup Baþ-kanvekili Oktay Vural ve eskiSaðlýk Bakaný ve MHP Kýrýkka-le Milletvekili Osman Durmuþile görüþtü. Heyet ayný konu ileilgili olarak 12.11.2009 tarihin-de CHP Grup Baþkanvekili Ke-mal Kýlýçdaroðlu, 18.11.2009tarihinde de AKP Grup Baþkan-vekili Bekir Bozdað ile bir ara-ya geldi.

Görüþmelerde, her iki yasatasarýsýyla da ilgili olarak tümtabip odalarý, uzmanlýk der-nekleri, saðlýk alanýndaki sen-

dika, dernek ve meslek birlik-lerinin olumsuz deðerlendir-meleri olduðu ve bunu gerekgazete ilaný gerekse de ortakbildirilerle kamuoyu ile paylaþ-týklarý belirtildi.

Tasarýlarýn gerek saðlýk hiz-met sunumu gerekse de çalýþanhaklarý açýsýndan mevcutolumsuz tabloyu daha da kötü-leþtireceði aktarýldý. TTB'ninsomut önerileri bulunduðu söy-lenerek, TTB tarafýndan hazýr-lanan Tam Süre Yasa TasarýTaslaðý da iletildi.

TTB'den TBMM'ye TamGün ziyaretleri

TTB, düzenlediðianketle hekimlerinhükümetin hazýrladýðý"tam gün" tasarýsýnayönelik görüþleriniaraþtýrdý. Anketsonuçlarýna göre,hekimlerin yüzde70'den fazlasý SaðlýkBakanlýðý'ncahazýrlanan ve "tamgün" adýyla sunulantasarýyý desteklemiyor,saðlýk hizmetlerineeriþimi düzelteceðineinanmýyor.

Hükümetin tasarýsýnahekim desteði yok

Hekim Postasý

Page 22: Türk Tabipleri Birliði 2. Baþkaný Prof. Dr. Feride Aksu ...ato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2009/pdf/aralik.pdfonaylanýp ve kullanýma sunu-lur. Bununla birlikte ruhsatlý ve kullanýmdaki

Yaðmurlu ve so-ðuk bir Kasým gece-

si Ýstanbul’dan 30derece güneþli bir

Þanghay akþamýnavarýþýmýz yaklaþýk on

bir saat sürdü. Þanghay,11 milyonluk nüfusu ile

Çin’in en büyük, dünyanýnikinci büyük kenti.

Sokaklarda korkmadandolaþabilirsiniz

Þanghay’da Alman, Fransýz,Ýngiliz, Çin ve Japon kantonlarý

mevcut. Çin kantonu dýþýnda-ki bölgeler tek katlý evleri,

geniþ bahçeleri ile he-men fark ediliyor.

Çinliler iseçok katlý

gökde-l e n -

lerde yaþýyorlar. Milyonlarca in-saný gökyüzüne doðru taþýmýþlarama bu kalabalýk yere inincegerçekten sokaklarda adým ata-mýyorsunuz. Tüm kalabalýðýnaraðmen oldukça güvenli bir þe-hir Þanghay… Cezalarýn çokaðýr olmasý nedeniyle kentte suçoraný çok düþük. Bu nedenle ge-ce geç vakitte bile korkmadansokakta kalabiliyorsunuz.

Yerli halk Ýngilizce bilmiyor.Ulaþýmýnýzý saðlayacak taksiciyevereceðiniz Çince hazýrlanmýþbir rehberiniz yoksa aradýðýnýzyere gitmeniz neredeyse imkan-sýz.

Þanghay, Whvong nehri ile iki-ye bölünüyor. Nehrin iki yakasý6-7 köprü, 7-8 alt geçit ile birbi-rine baðlanýyor. Çok katlý oto-yollarýna raðmen trafik çok aðýrilerliyor. Gözleriniz bir Çin kla-siði yerleþim arýyor ancak baktý-ðýnýz her yerde gökdelenler, oto-yollar, alýþveriþ merkezleri görü-yorsunuz. Aðaçlýk, yeþillik ya dageniþ meydanlar bulmak çokzor.

Gezimizin ikinci gününde kla-sik nehir turuna katýlýyoruz.Gündüz gözümüzü yaran taþ bi-nalar muhteþem bir ýþýklandýr-mayla adeta sanat eserine dönü-þüyor. Ýnsanlar bu harika görü-nümü fotoðraflamak için nere-deyse birbirlerinin sýrtýna týr-manýyorlar.

Þanghay’da alýþveriþ en önemliuðraþ. Tüm ünlü markalarýn ha-kikilerini çoðunlukla aslýndanpek de ayýrt edilemeyen sahtele-rini her yerde yolunuzu kesenÇinliler tarafýndan götürüldüðü-nüz maðazalarda bulabiliyorsu-nuz. Ýlk gün biraz kandýrýlýyor-

sunuz ancak ikinci günde pazar-lýðýn inceliklerini kapmýþ du-rumdasýnýz. Söylenen fiyatýnonda birini önererek pazarlýðabaþlýyorsunuz. Kýrýlma noktasý-ný iyi tespit etmelisiniz, o nokta-da yüzünüze bakmýyorlar çünküçýkýp gittiðinizde peþinizden ko-þarlarsa üstün duruma geçiyor-sunuz ama hakikaten çýkýp git-meniz lazým.

Buda’yý görmemekolmaz

Sonraki durak bir inci fabrika-

sý, ipek fabrikasý ve gelenekselÇin mahallesinin olduðu Fenjingbölgesi. Fabrikalarda ipek böce-ði olgusuna ve nasýl ipek halinegetirilip iþleniþine tanýk oluyor-sunuz.

Þanghay’a gidip de Buda’yýgörmemek olur mu? Jade Budaözel yeþim taþýndan yapýlmýþÇin’deki en büyük Buda heykeli.Tapýnakta Jade Buda’nýn dýþýn-da aðlayan, gülen, komik, kýzgýnBuda heykellerini görüyorsu-nuz. Ýnsanlar tütsüler, kokulararasýnda ibadet ediyorlar. Secdeedip Buda’ya yað ve mum baðýþ-lýyorlar. Ancak tapýnaklarýn mü-ze gibi niye akþam 5’te kapandý-ðýný anlamakta güçlük çekiyo-ruz. Bu konuyu paylaþtýðýmýzÇinli tapýnak bekçisi “Ýnananla-rýn evinde çeþit çeþit Buda hey-keli var zaten, halkýn ancakyüzde 10’u inanýyor” diyerekaçýklama getiriyor.

Anlatacak çok þey var aslýn-da… Yoðun bir dört günlükÞanghay gezisi birçok komikolaya sahne oluyor. Ancak sontavsiyem; Þanghay’a gidenlerinmutlaka ayak masajý yapýlan sa-lonlara uðramasý. Gezmektenyorulan ayaklarýnýza bu masajçare oluyor çünkü.

22 Hekim Postasý Kasým - Aralýk 2009

gezgin

Çin’in enkalabalýk þehri: Þanghay

Dr. Þennur Özen

Þanghay, Whvong nehri ile ikiye bölünüyor. Kentte çok katlý otoyollara raðmen trafik çok aðýrilerliyor. Gözleriniz bir Çin klasiði yerleþim arýyor ancak baktýðýnýz her yerde gökdelenler, otoyollar,alýþveriþ merkezleri görüyorsunuz. Aðaçlýk, yeþillik ya da geniþ meydanlar bulmak ise çok zor.

Page 23: Türk Tabipleri Birliði 2. Baþkaný Prof. Dr. Feride Aksu ...ato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2009/pdf/aralik.pdfonaylanýp ve kullanýma sunu-lur. Bununla birlikte ruhsatlý ve kullanýmdaki

Hekim Postasý Kasým - Aralýk 2009 23

kültür sanat

Okur istediði kývamda çoðalt-sýn. Kýsa gözlemlere dayalý, alt-mýþ sayfalýk upuzun bir romanKasýrganýn Gözü. Çifte damýtýl-mýþ, raký tadýnda. Tümceler kýsave vurucu. Dil þiirsel. Dilinesaðlýk Necati Tosuner.

Romanýn 18. sayfasý örtülübir erotizm yüklü. Ýki kýsa cüm-le yetmiþ upuzun bir kaçamakseviþmeyi anlatmaya. Karýkoca-nýn, çocuklarýný salýp kapý önü-ne oyuna…

Ayný günlerde Orhan Pa-muk’un Masumiyet Müzesi ro-manýný da okumuþtum. Ýlk yüzküsur sayfa boyunca romankahramaný seviþir durur amaNecati Tosuner’in iki satýra sýð-dýrdýðý yoðunluða ve anlatýmgücüne ulaþamaz.

Necati Tosuner iki satýrda an-latýr Orhan Pamuk’un altý yüzsayfada anlatamadýðýný. Ýç sesiolmayan kuru bir laf kalabalýðýMasumiyet Müzesi. Ýlk yüz kü-sur sayfa boyunca anlatýlmayaçalýþýlan aþk bir patolojidir. Ro-man kahramaný bir zengin ký-zýyla evlenip fakir bir uzak ak-raba kýzýný da metres edinerekikili sarmal yuvarlanýp gitmekister. Teþvikiye Caddesi 131 nu-marada, Merhamet apartmanýn-daki annesinin yedek dairesinikullanýr garsoniyer olarak, Ke-mal basmacý, 1975 yazýnda.

20 yýl önce, biraz yatýrým yap-mak biraz da arada bir gidip ka-fasýný dinlemek (!) için almýþtýrannesi, þimdilerde eski eþyalarý-ný attýðý bu yeri…

Uzak akraba kýzý kendisine bi-çilen metres rolünü reddedince

kahramanýmýzýn bunalýmý baþ-lar ve romaný bu duygusal pato-loji teslim alýr. Ve hikâye Yeþil-çamvari çocuksu bir finalle bi-ter.

(Tebrizli’nin ve Rumi’nin ElifÞafak’ta karikatürize olmasý gi-bidir Orhan Pamuk’ta Aþk.)

Ve dolgu malzemesi olarak da,yazarýn “engin” müzeler bilgisiile þiþirilip cilalanmýþtýr kitap.Müzeler hakkýnda ne çok þeybildiðini böbürlenerek anlatýradeta. Bilgiçlik taslar. Bilgelikyoktur.

Klasik Orhan Pamuk numara-sýdýr romanlarýna ansiklopedikbilgi boca etmek. Hoþ artýk kü-tüphanelerde zaman harcamakda gerekmiyor pek. Sað olsun Goamca, her sorunun cevabý hazýr.Orhan Pamuk romanýndaki ilüz-yondur bu, entelektüelite deðil.

Geleceðin iyi okurlarý bu an-siklopedik bilgi bulamacýnýayýklayýnca geride pek bir edebipýrýltý kalmadýðýný fark edecek-lerdir.

Postmoderniteye denk birimalattýr Orhan Pamuk romaný.Bir mühendislik çalýþmasý, ede-biyat metni olmaktan çok tek-nik bir atölye çalýþmasý, didak-tik, uzun bir bilgi notu gibidir.Roman tekniðiyle kaleme alýn-mýþ bir çeþit yazý mühendisliði-dir söz konusu olan. Ýlk romanýhariç.

Orhan Pamuk’un ilk romanýdaha yayýnlanmadan bir efsanegibi kulaktan kulaða yayýlmýþtýÝstanbul’da, arkadaþ çevremde.Yayýnlanýr yayýnlanmazda oku-muþtum. Beni çok heyecanlan-dýrmýþtý bu ilk roman ve bendeyüksek bir beklenti oluþturmuþ-tu. O yüzden dikkatle izledimsonraki kitaplarýný. Yazýk ki, be-

ðenim hayal kýrýklýðýna dönüþtüzamanla.

Örneðin, Murathan Mun-gan’ýn, birbirini tamamlayan öy-küler toplamý olan KadýndanKentler kitabý, romana daha ya-kýndýr bence. Son öyküsündetüm kahramanlarýný buluþtururyazar. (Kahramanlarýný roman-dan romana gezdirdiði gibi.) Ýçsesi ve ruhu vardýr kitabýn. Ro-mana kapý açar. Klasik bir edasývardýr.

Pratik bir ölçüm var benim.Ýyi romanýn bitmesini istememhiç. Gönül baðý kuramamýþsameðer, roman bir an önce bitse dekurtulsam þu kâbustan duygususarar beni.

Yazarýn dehasýndan sýzan bir-kaç damla bal kalsýn isterim di-maðýmda, kalbi aydýnlatan.

Benim fukara aklým bu kadarý-na erer, eleþtirmen deðilim.Okuma notlarý bunlar.

Murathan Mungan’da insantahlilleri daha gerçek ve derin-dir, Orhan Pamuk’ta ise daha öz-nel ve sýð. Bir çeþit yýrtma ya-pýþtýrma.

Murathan Mungan’da üsluplayoðrulmuþ bir edebi ustalýk var-dýr, Orhan Pamuk’ta ise yazýmühendisliði. Sözcükler yýðma-dýr.

Eþyalarýn dili Murathan Mun-gan’da ruhani ve þiirseldir, Or-han Pamuk’ta ise bir reyondasergilenir gibi düzdür, dümdüz.Çokbilmiþ ortaokul münazaraçocuðu gibidir.

Murathan Mungan’da, “sankibir yerlerde, ýskalanmýþ; bize aitbir hayatýn olduðu sezgisi; bilin-çaltýnda, derinde, yaralar bizi vemütemadiyen kanar.”

“Terlik duyulmayan ev üþür.”“Zaman kadýnlarýn etinden baþ-

ka bir zalimlikle geçer.” Genç-lik geçtiðiyle kalýr…

“Karýkoca olmak için, hayat-ta ayný tatlarý sevmek gere-kir.” “Mýknatýsý güçlü kadýnlar“ bilir bunu. “Þen kadýnlarýherkes sever, akide þekeri gibiaðýzda daðýlýrlar.” Güzel ol-madan güzeldir onlar…

Ýliþkiler yorulur bazen.“Böyle olmadýðýný bildiði hal-de, gene de hayatta bir þey-leri sanki kocasý yüzündenkaçýrmýþ gibi hissetmekten alý-koyamýyordu kendini.”

“Bir zamanlar sevip baðlandýðýkocasý; þimdi ne dese ne yapsasinirine dokunuyordu. Artýk sa-dece kusurlar kabahatler görü-nüyordu. Bu deðiþimin geri dö-nüþü de yoktu artýk.” “Þefkatinkollarý uzaktýr.”

“Kocanýn iyi kalplisi erkenölür; birbirine düþmeden, kemsöz edip, diþ bilemeden. Vaktin-de kalkýp gitmesini bilen misafirgibi, her þey kararýndayken.”

… Bu yazýda son olarak bir cüm-

leyle Orhan Pamuk Romanýndasiyasi içeriðe yine MasumiyetMüzesi romanýndan bir alýntýy-la deðinmek isterim:

“Keskinlerden çýktýðým saat-lerde Çukurcuma, Tophane, Ci-hangir sokaklarý hiç tekin ol-mazdý. Arabayla evimize döner-ken bile afiþ asan, bildiri yapýþ-týran ya da duvarlara slogan ya-zan birilerini hep görür, korkuiçinde bakýþýrdýk.”

Siyasi pratiðin biraz kýyýsýndaköþesinde olanlar bilir; pankartasýlýr, afiþ yapýþtýrýlýr, bildiri da-ðýtýlýr…

Orhan Pamuk kalabalýðý o

kadaryalnýzdýr ki aslýnda.

Necati Tosuner müstehzi birgönül zenginliðiyle açar okurafakirhanesini. “Sizin kalabalýðý-nýz benim yalnýzlýðýmdan çoðuldeðil ki” der gibidir bize.

Kýsa bir yazma ve uzun bir su-suþtur Kasýrganýn Gözü. Eðilipbakar düþlerimizin karabasaný-na. Söz yüreðe batýnca kanar.

Zamandan ve mekândan mü-nezzeh, sonsuz bir þimdininiçinde…

Okuma notlarý…

Dr. Serdar Koç

'Kasýrganýn gözü'yle

DüþlereYolculuk

Baðlama sanatçýsý ve besteciBarýþ Güney'in, 2004 yýlýndayayýnlanan "Tohum" adlý çalýþ-masýndan beþ yýl sonra hazýr-ladýðý ikinci enstrümantalaðýrlýklý solo albümü "DüþlereYolculuk" Kalan Müzik tara-fýndan yayýnlandý. Yönetmen-liðini ve düzenlemelerini Ba-rýþ Güney'in üstlendiði albümde,Güney'in altý bestesi ve kendisi-nin seslendirdiði "Karadýr Kaþla-rýn" (uzun hava) adlý gelenekselbir eser yer alýyor.

Konser performanslarý düþü-nülerek canlý icraya yönelik ta-sarlanan ve hazýrlanan albümünbüyük kýsmý Almanya'da kayde-dildi. Albümde Barýþ Güney'e,

M a r -kus Wienstroer (elektrik gitar),Philipp Bardenberg (bas gitar),Florian Bungert (davul) , ErtanTekin (duduk), Özer Arkun (çel-lo) ve Furkan Bilgi (týrnak ke-mençe) enstrümanlarýyla eþlikediyor.

"Düþlere Yolculuk" albümü, id-dialý olmaktan kaçýnarak, dinle-

menin, öðrenmenin ve deðiþi-min sürekliliðine olan inancý an-latýyor. Barýþ Güney ikinci soloalbümünde, ilk çalýþmasýnýn ak-sine Batý enstrümanlarý ile eser-lerini icra etmeyi tercih ediyorve gerçek anlamda özgün birDoðu-Batý armonisini ortaya çý-karmaya çalýþýyor.

Bereket11 yýllýk bir geçmiþi olan an-

cak ilk albümlerini yeni yayýn-layan Grup Kibele'nin "Bereket"adlý çalýþmasý Kalan Müzik tara-fýndan yayýnlandý. Ankara'dasahne aldýklarý "Fikrim Bar"ýnþöhretli grubu olan Kibele, Ana-dolu ve Mezopotamya toprakla-

rýnýn kadim halklarýnýn þarkýla-rýný yorumluyor. Grup üyeleri,bereket, bolluk ve üretim mana-sýndaki "Kibele" ismini seçmele-rinde, bu topraklarda hiç dur-madan üretilen, bu günlere ta-zelikle ulaþan ezgiler ve demele-ri anlatmak istediklerini belirti-yorlar. Grubun ilk albümü de bubakýþ açýsýyla Türkçe, Kürtçe,Zazaca, Farsça, halk þarkýlarýn-dan oluþuyor.

Grup, ilk albümlerinin kapa-ðýnda müziklerini þu þekildeözetliyor: "Bu topraklarda yeþe-ren kültüre, kimisi folklorunu,kimisi dilini, kimisi de inançla-rýný býraktý. Ama hepsi anayurdundan ayrýlýrken hasretinive sesini býrakmayý ihmal et-medi. Mezopotamya'nýn özün-deki gizler çözülecek gibi de-ðil... Çünkü insanlar hayalle-rini hep orada yeþertmeyi de-

nedi. Düþünsenize Kibele tümbereketini Anadolu'ya yaydý vekadim halklar bundan nasiplen-di. Bu bereketin yine bu toprak-lara barýþ ve özgürlük getirme-sini, aþklarýn ve sevdalarýn kor-kusuzca yaþanmasýný ve stran-larýn, deyiþlerin, halaylarýn,aðýtlarýn, türkülerin bu sevdala-ra rehberlik etmesi diliyoruz..."

Page 24: Türk Tabipleri Birliði 2. Baþkaný Prof. Dr. Feride Aksu ...ato.org.tr/hekim_postasi_arsiv/2009/pdf/aralik.pdfonaylanýp ve kullanýma sunu-lur. Bununla birlikte ruhsatlý ve kullanýmdaki

Saðlý

k kur

uluþla

rýnda

ki gö

revin

izle i

lgili

HER

TÜRL

Ü ÞÝ

DDET

Ý BÝZ

E BÝ

LDÝR

ÝNÝZ

!

0 530

566 7

5 75

Deð

erli

mes

lekt

aþým

ýz,

Saðl

ýk o

rtam

ýnýn

sor

un

larý

çözü

msü

zleþ

tikç

e þi

dd

et v

e sa

ldýr

gan

lýkl

ad

aha

sýk

karþ

ýlaþ

ýyor

uz.

Ç

alýþ

ma

mek

anla

rým

ýz g

ider

ek d

aha

güve

nsi

z or

tam

lara

dön

üþü

yor.

Saðl

ýk k

uru

luþl

arýn

da

her

rlü

(sö

zlü

,fi

ziks

el y

a d

a ci

nse

l) þ

idd

ete

uðr

adýð

ýnýz

da

çeki

nm

eden

biz

i ar

aman

ýzý

bek

liyo

ruz.

An

kara

Tab

ip O

das

ýna

þah

sen

geli

p b

ild

irim

yap

abil

eceð

iniz

gib

i“A

nka

ra T

abip

Od

asý

Þid

det

Bil

dir

imH

attý

”ný

aray

arak

da

biz

e u

laþa

bil

irsi

niz

.A

nka

ra T

abip

Od

asý’

nýn

ku

rum

sal

kim

liði

yle

gere

ktið

ind

e h

uku

ksal

des

tek

saðl

amak

da

dah

il o

lmak

üze

re y

anýn

ýzd

aol

acað

ýnd

an e

min

ola

bil

irsi

niz

.

Saðl

ýk K

uru

luþl

arýn

dak

i gö

revi

niz

le i

lgil

iþi

dd

ete

uðr

adýð

ýnýz

da

An

kara

’da

hek

imve

sað

lýk

çalý

þan

larý

na

dön

ük

þid

det

ind

üze

nli

ola

rak

taki

bi

ve k

ayd

ýný

yap

abil

mek

am

acýy

la h

azýr

lan

mýþ

ola

n“Þ

idd

et B

ild

irim

For

mu

”nu

dol

du

rman

ýzý

bek

liyo

ruz.

For

ma

An

kara

Tab

ip O

das

ýw

eb s

ites

ind

en(w

ww

.ato

.org

.tr)

ula

þab

ilir

, ist

erse

niz

for

mu

web

sayf

asýn

dan

dol

du

rara

k d

a b

ild

irim

yap

abil

irsi

niz

.

ATO

Þid

det B

ildiri

m H

attýn

ý 24

Saa

t Ara

yabi

lirsi

niz!

Tasa

rým

: D

r. S

eyfi

Dur

maz