tİmder dergisi 86.sayı

140

Upload: timder-tesisat-insaat-malzemecileri-dernegi

Post on 08-Apr-2016

316 views

Category:

Documents


7 download

DESCRIPTION

NG Kütahya Seramik Yönetim Kurulu Başkanı Erkan Güral, Aknur Endüstri Malz. Yönetim Kurulu Başkanı Nural Tuncer, Kale Yapı Ürünleri Grubu Pazarlamadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Bahadır Kayan, EVDEMA İcra Kurulu Başkanı Ömer Çelik, Bora Çelik Genel Müdürü Bora Osmalı, Elmor Toplu İşler ve Satış Geliştirme Müdürü A. Hakan Baziki, Neyzen İnş. Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ozan Bük, Özkanlar Seramik - İsmail Özkan röportajları, ürün tanıtımları, Akademisyen ve Uzmanlardan makaleler yer almaktadır. (Ekim - Aralık 2014)

TRANSCRIPT

Page 1: TİMDER Dergisi 86.Sayı
Page 2: TİMDER Dergisi 86.Sayı
Page 3: TİMDER Dergisi 86.Sayı

2014 Altın Çekül Ödülleri’nde “Yapı Ürün Ödülü”ne layık görülmüştür.

Bu Kadar Temizi Ancak Kale’den Gelir.Standart klozetlere göre %100 daha hijyenik olduğu Akdeniz

Üniversitesi tarafından onaylanmış Kale SmartYıkama Klozet,

jet tipi yıkama sistemi sayesinde suyu her noktaya dağıtır

ve kusursuz temizlik sağlar. Kanalsız yapısıyla kir ve bakteri

tutmaz. Siz de kolay temizliğe ve hijyene önem veriyorsanız

SmartYıkama Klozet’i seçin, yepyeni bir hayata geçin.

Page 4: TİMDER Dergisi 86.Sayı

2

Kün

yeTİ

MD

ER

Der

gisi

86.

Say

ı / O

cak

- M

art 2

015

Dergimizde yayınlanan yazı ve görsellerden imza sahipleri sorumludur. Ticari reklamlar, reklam verenlerin sorumluluğundadır.Yayınlanan yazı ve görsellerin her hakkı saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz, kullanılamaz.

Dergi Adı: Tesisat İnşaat Malzemecileri Derneği Dergisi

İmtiyaz Sahibi ve Adresi: Kemal Çelik ([email protected])Saadetdere Mh. E5 Karayolu Üzeri No:8 Esenyurt / İstanbul

Sorumlu Yazı İşleri Müdürü ve Adresi: Mehmet Arslan ([email protected])Kayışdağı Mh. Bostancı Dudullu Yolu No:40 Kadıköy / İst.

Hukuk Danışmanı:Av. Murat Çelikten ([email protected])

Yayın & Tasarım Yönetmeni:Orhan Hopa ([email protected])

Kurumsal İletişim Sorumlusu:Yeliz Kılıçaslan ([email protected])

Yönetim Yeri Adresi: Atatürk Mh. Namık Kemal Cd. Ekincioğlu Sk.No:44/1 K:1 34758 Ataşehir / İstanbul

Basım Yeri Adresi Telefonu: Özgün OfsetYeşilce Mh. Aytekin Sk. No:21 Seyrantepe / İstanbul(0212) 280 00 09

Basım Tarihi: Yayın Türü: Şubat 2015 Yaygın Süreli

Yayın Yürütme Kurulu: Mehmet Arslan, Nurhan Tanyeli, Orhan Hopa, Yeliz Kılıçaslan.

İletişim Bilgileri:Atatürk Mh. Namık Kemal Cd. Ekincioğlu Sk.No:44/1 K:1 34758 Ataşehir / İstanbulT: (0216) 629 0 [email protected]

Kapak Fotoğrafı:Orhan Hopa

Mekan:UNICERA 2014Bien Yapı Ürünleri Standı

TİMDER Yönetim Kurulu:Kemal Çelik, Kemal Yıldırım, Serdar Dönmez,Bertan Yılmaz, Bircan Şahin, Cemal Kır, Hasan Duman,Mehmet Ali Yedek, Mehmet Arslan, R. Aslan Yılmaz, Y. Ali Tung.

Ön Kapak İçi: Seranova - UmpaşArka Kapak: SeramiksanArka Kapak İçi: Yüksel Seramik

01 Kale Yapı Grubu05 VitrA - Eczacıbaşı Yapı Grubu07 Elmor09 Ege Seramik11 Foma - Falcıoğlu13 Petek Banyo14-15 EVDEMA17 Yurtbay Seramik19 Damla Banyo21 Lucco 23 NTG Plastik25 Baylan Su Sayaçları - Yedekler27 Ege Vitrifiye29 Formina - Ece Seramik31 Cresta - Kırali Yapı Ürünleri33 Wavin Pilsa35 Fırat Boru37 Orka Banyo39 Ge-Ti41 SRC Yapı45 Norm Bağlantı & Tesbit Elmanları47 Euroser - Sarıbaşlar Seramik59 Aknur Endüstri Malzemeleri63 EKPAŞ67 ParexGeser77 NG Kütahya Seramik83 Creavit - Çanakcılar85 Hitit Seramik89 Seranit Grup91 Betaş Granite Ceramic & Mosaic97 Cermix - Koramic Yapı Kimyasalları99 Lider - Özlider101 Mota Ceramic Solutions103 Natura Bagno - Doğa Banyo105 Armadi Art - Sem Mobilya107 Delta Mermer109 FYM Bagno111 Güral Vit - Heriş Seramik113 Delta Küvet115 Aydoğdular Yapı117 Bora Çelik119 Kare Banyo - Aktif Metal121 Diamond - Kısmet Banyo Aksuarları123 NPlus Banyo125 Penta127 Turavit129 Neyzen Yapı Market123 Pera Seramik

Page 5: TİMDER Dergisi 86.Sayı

3

İçin

deki

ler

TİM

DE

R D

ergi

si 8

6.S

ayı /

Oca

k -

Mar

t 201

5

Söyleşi

firMARKA İçimizden Biri

Firmalar İnsanlar

Duayenlerimiz48

60

68 72

54

Geçerken UğradıkGeçerken Uğradık 74 78

55

Haberler 16

Yönetimden 04Kemal Çelik

TİMDERYönetim Kurulu Başkanı

Ekonominin Nabzı 06Prof. Dr. Kerem Alkin

Nişantaşı Üniversitesi RektörüEkonomi Profesörü

Dipnot 08Mehmet ArslanTİMDER Dergisi

Sorumlu Yazı İşleri Müdürü

Erkan Güral NG Kütahya Seramik

Yönetim Kurulu Başkanı

Bahadır Kayan Kale Yapı Ürünleri Grubu

Pazarlamadan Sorumlu Başkan Yardımcısı

Ömer ÇelikEVDEMA Yapı Malzemeleri

İcra Kurulu Başkanı

Ahmet Hakan BazikiElmor

Toplu İşler ve Satış Geliştirme Müdürü

Bora Osmalı Bora Çelik

Genel Müdürü

İsmail ÖzkanÖzkanlar Seramik

Firma Sahibi

Ozan Bük Neyzen İnşaat

Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı

Nural Tuncer Aknur Endüstri Malzemeleri

Yönetim Kurulu Başkanı

TİMDER’den 10

Etkin Yönetim 84Dr. Atakan Genç

Stratejitek Kurumsal Dan. Hizm.Yönetici Ortak

Hukuken 82Av. Murat Çelikten

TİMDER Hukuk Danışmanı

Sistem & Yönetim 86M. Aykut Bulut

Afet Bilinci 94Yrd. Doç. Dr. Fahri Erenel

AKUT Basın İlişkileri Birimi Sorumlusu veKemerburgaz Üniv. Yüksekokul Müdürü

Aramıza Katılanlar 136

Ürünler 96

İletişimde İletişim 90Almila Dalkılıç

Kişisel Gelişim Uzmanı

İş Hukuku 88Seyfullah Beysülen

İş Hukuku Uzmanı

Bayi Vizyonu 92Çetin Cinemre

SERVİS Eğitim & DanışmanlıkEğitim Uzmanı

Sahadan

Page 6: TİMDER Dergisi 86.Sayı

4

Yöne

timde

nTİ

MD

ER

Der

gisi

86.

Say

ı / O

cak

- M

art 2

015

Kemal ÇelikTİMDER Yönetim Kurulu Başkanı

[email protected]

TİMDER Eğitim Faaliyetleri veSektörümüzün Büyük Buluşması

UNICERASektörümüzün en önemli konula-rından bir tanesi kalifiye eleman ye-tiştirilmesidir. Bu konuda yapılacak tek faaliyet; eğitim... TİMDER olarak eğitim konusunda çok uzun vadeye dayanan ciddi çalışmalarımız ve pro-jelerimiz bulunuyor.

TİMDER olarak sektörümüze bir artı değer katmak adına, 2004 yılından bu yana “TİMDER Akademi” kap-samında 11 yıldır aralıksız eğitim faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Sektö-rümüzün gelişmesi, sektör çalışan-larımızın yeniliklerden eşzamanlı ha-berdar olması için büyük çaba sarf ediyoruz. TİMDER eğitim çalışmala-rının yürütülmesinde büyük titizlikle çalışan TİMDER Eğitim Komitesi ko-ordinasyonunda, sektöre yarar sağ-layacak çeşitli projeler geliştiriyoruz. Bu projelerden en yenisini sektöre kalifiye eleman yetiştirilmesi ama-cıyla İstanbul Üniversitesi işbirliği ile gerçekleştirdik. Sektörümüzün kalbi olan departmanlarından satış ve pazarlama konularındaki eleman ihtiyacını karşılamak için “TİMDER Yüksekokul Projesi”, ciddi emekler verilerek hayata geçirildi.

Proje kapsamında 2014-2015 eği-tim yılında; İstanbul Üniversitesi’nin Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu Pazarlama Bölümü’nde verilmekte

olan satış ve pazarlama odaklı ders programına, Yapı Malzemeleri Tek-nik Pazarlaması ile Yapı Malzemeleri Sektöründe Bilgisayar Uygulamaları dersleri dahil edildi. Bu eğitim yı-lında “Yapı Malzemeleri Teknik Pa-zarlaması” dersini 29 öğrenci, “Yapı Malzemeleri Sektöründe Bilgisayar Uygulamaları” dersini ise 18 öğren-ci seçti. Proje çerçevesinde İstanbul Üniversitesi’nde bir de öğrenciler için 15 bilgisayardan oluşan bir labo-ratuvar kuruldu. Projemiz içerisinde yer alan derslere öğrenciler tarafın-dan gösterilen yoğun ilgi nedeniyle, TİMDER Yönetim Kurulu olarak ge-lecek yıl daha çok öğrencimize eği-tim imkanı sağlamak amacıyla labo-ratuarda yer alan bilgisayar sayısını 25’e çıkartma kararı aldık.

Sektörümüzün gelişmesi gençle-rimizin iyi bir eğitim alarak sektöre kazandırılması için çalışmalarımı-za ara vermeden devam edeceğiz. TİMDER olarak bu proje çerçevesin-de eğitim gören gençlerimizin, sek-törümüz iş yerlerinde yapacakları 30 iş gününü kapsayan staj ile de eği-timlerini pekiştirerek iş hayatı önce-sinde sektörü öğrenmelerine katkı sağlayacağız. Öğrencilerimizin sek-töre alışmalarını sağlamak amacıyla sene içerisinde çeşitli fabrika gezile-ri yaptırmayı da hedefliyoruz.

İnşaat sektörünün en önemli etkinli-ği olan 27. UNICERA Seramik Banyo Mutfak Fuarı’nda da bu öğrencileri-mizi ağırlayıp sektörün yeniliklerin-den haberdar olmalarına vesile ol-maktan büyük mutluluk duyacağız. Aynı zamanda TİMDER olarak eğiti-me verdiğimiz önem doğrultusunda bu yıl İstanbul ve dışından 1500’i aş-kın sayıda öğrenciyi de fuarda ağır-layacağız.

Bu yıl Şubat ayının gelmesiyle sek-törümüzde yine 27.’sini düzenle-diğimiz UNICERA Seramik Banyo Mutfak Fuarı’nın heyecanı başladı. Tüm katılımcı firmaları ve bizleri sek-törle buluşma coşkusu sardı. 27 yıl önce 400m2 ile başladığımız UNI-CERA fuar heyecanımız, bugün 30 ülkeden 350 katılımcı ile 11 salonda 120.000m2’ye yayılarak gurur tablo-muz oldu.

Yurtdışı ziyaretçi kategorisinde son 4 yılda yüzde 53 büyüme sağladı-ğımız UNICERA’da bu yıl 80.000’i aşkın profesyonel ziyaretçiye ev sa-hipliği yapmayı hedefliyoruz.

Avrupa’nın en büyük ikinci fuarı olan UNICERA Seramik Banyo Mutfak Fuarı’nın, her geçen yıl büyüyerek sektöre yön verecek bir etkinlik ol-maya devam etmesini diliyoruz.

Page 7: TİMDER Dergisi 86.Sayı
Page 8: TİMDER Dergisi 86.Sayı

6

Ekon

omin

in N

abzı

TİM

DE

R D

ergi

si 8

6.S

ayı /

Oca

k -

Mar

t 201

5

Prof. Dr. Kerem AlkinNişantaşı Üniversitesi Rektörü

Ekonomi Profesörü[email protected]

Dolar 2,5 TL’yi deneyince,reel sektörün yükü 2,1 Milyar TL arttıKimi gazetelerde, sırf muhalefet olsun diye, Türkiye’nin dış borç stokuna ek 60 Milyar TL’nin üzerinde yük geldiği yönündeki haberlere itibar etmeyin. 2014 yılının Eylül ayı sonu itibariyle, Türkiye’nin Kamu, Özel Sektör ve Merkez Ban-kamızdan kaynaklanan toplam dış borç stok değeri olan 397 Milyar Doları, önce 31 Aralık 2014’deki 2,34 TL Dolar kuru ile çarpıp, dış borç stokunun TL cinsinden değerini 929 Milyar TL düzeyinde TL cinsinden değerini bulup, sonra bugün Dolar kuru 2,5 TL oldu diye, bu defa 2,5 TL ile çarpıp 992 Milyar TL’yi bulup, “Türkiye’nin dış borcu 63 Milyar TL arttı” derseniz, biz hoca takımı buna ‘komedi’ deriz. Çünkü, 397 Milyar Dolarlık dış borç stokunun en az yarısı 3 yıl ve daha uzun vadeli dış borçtan oluşuyor.

İşin özü, 2015 yılının başından Eylül ayı sonu-na kadar, reel sektörün uzun vadeli dış borçları adına 11,2 Milyar Dolar, kısa vadeli dış borçları adına da 1,9 Milyar Dolar olmak üzere, 13,1 Mil-yar Dolarlık dış borcunun vadesi doluyor. Yani, reel sektör bu kredileri aynı miktarda yeni kredi ile yinelemek istemez ise, geri ödeyecek. Bu durumda, Ocak ayında reel sektörün 1,2 Milyar Dolar dış borç ödemesi yapması gerekiyordu; Şubat ayında ise 0,9 Milyar Dolar. Biz, bu tari-he kadar bu tutarın 1,3 Milyar Dolarının geri ödendiğini varsayarsak, 31 Aralık’taki geçerli kurla, yani 2,34 TL ile ödeyeceğine, reel sektör 2,5 TL’ye kadar yükselen Dolar kuru ile, ortala-ma 2,42 TL’den ödeme yaptıysa, kur sıçraması yüzünden 104 Milyon TL fazladan ödeme yaptı, diyebiliriz.

Bir açıdan baktığımızda, “faiz” tartışmasıyla te-tiklenip, ABD Merkez Bankası’nın (FED) erken faiz artırma ihtimali ile daha da alevlenen döviz kuru sıçraması, Türk reel sektörünün aynı dış borcu ödemek için 104 Milyon TL daha fazla-dan kaynak kullanmasını gerektirdi. Peki, siya-siler tartışırken, kimse dönüp te ‘reel sektör se-nin canın yanıyor mu, sıkıntın var mı’ diye sordu mu acaba? Bir de işin ithalat ödemesi tarafı var. Türkiye her ay 20 Milyar Dolarlık ithalat yapıyor ve ödeme gerçekleştiriyor. Bu durumda, Ocak ayı başından bugüne kadar reel sektörümüz 25 Milyar Dolar ithalat ödemesi yaptıysa, Türk reel sektörüne kur sıçraması nedeniyle 2,1 Milyar TL ek yük bindirdik. Yani, aynı ithalat ödemesi için Türk reel sektörünün 2 Milyar TL kazancı gereksiz yere dışarıya gitti.

Türkiye’nin borç tablosu ‘vahim’ değilTürk Ekonomi Yönetimi, Türkiye’nin hane hal-kı, özel sektör ve kamu borç büyüklüklerinin iyi yönetilmesinin Türkiye’ye uluslararası saygın-lık kazandırdığının farkında olduğundan; Tür-kiye, uluslararası finansal danışmanlık şirketi McKinsey’nin hazırladığı küresel borçluluk lis-tesinde en az borcu olan 10 ülke arasında yer aldı. Ülkeleri borçlarının GSYH’ya oranına göre sıralayan McKinsey’nin 47 ülkelik listesinde Türkiye 38’inci sırada. Türkiye’nin 2014 itiba-rıyla borç/GSYH oranı yüzde 104 seviyesinde.

2007-2014 verilerini kapsayan rapora göre, bu süreçte Türkiye’nin toplam borcu sadece yüzde 28 arttı. Verilere göre, Türkiye’nin borç artışı diğer ülkelerden ayrışarak kamu borcu odaklı değil, özel sektör ve hane halkı borcun-daki artışla büyüyor. Türkiye’nin kamu borcu 2007-2014 döneminde yüzde 4 azalırken, özel sektör borcu yüzde 22, hane halkı borcu yüzde 10, finans sektörü borcu ise yüzde 11 arttı. Türkiye dışında borcu düşük olan ülkeler arasında Arjantin, Nijerya, Suudi Arabistan, Rusya, Meksika ve Endonezya’da bulunuyor.

Rapor, Macaristan, Endonezya, Peru ve Türkiye’nin Hazine tahvillerinin yüzde 40’ın-dan fazlasının yabancı yatırımcıların elinde ol-ması nedeniyle, bu yatırımcıların ABD’de faiz artışı gibi bir dış gelişme sonucu Türkiye gibi ülkelerin tahvillerini portföylerinden boşalt-maları halinde, kur ve dış finansman riskinin artabileceğine işaret etmekte.

TRT’ye konuşan Başbakan Yardımcısı Baba-can da, döviz kurlarının Hükümet açısından günlük bir tartışma konusu olması gerektiğini de doğru görmediklerini, çünkü hangi ülkede bunlar böyle günlük siyasi polemik haline ge-tirilirse, sonuçta o ülkenin komple zarar gör-düğünü, o ülkede risk priminin yükseldiğini, o ülkede faizlerin yükseldiğini, öngörülebilir-liğini azalttığını hatırlattı. O halde, Türkiye’nin avantajlarını kendi elimizle dezavantaja dö-nüştürmeyelim.

Büyüme 2014’de yüzde 3’ü aşamayabilir9 Şubat Pazartesi günü açıklanan Aralık ayı sanayi üretim verisi, 2011 yılının son çeyre-ğindeki yüzde 0,93’lük artış sonrasında, sa-nayi üretiminin en düşük artış yaşadığı ikinci çeyreğin 2014 yılının son çeyreğinde gerçek-leştiğini gösterdi. 2014 yılının son, yani 4. çeyreğinde sanayi üretiminde gözlenen yüz-de 1,9’luk artış, yüzde 70 ihtimalle, yılın son çeyreğinde Türkiye’nin GSYH’sında yüzde 1,65 ile 2 arası bir büyüme yaşandığı olasılığı-nı gündeme getirdi. Yüzde 30 olasılıkla 2014 yılının son çeyreğinde büyüme yüzde 2,45’i de yakalayabilir.

Bu ihtimallere rağmen, yani ister 2014 yılı-nın son çeyreğinde ekonomik büyüme, 3. çeyrekteki büyüme oranının aynısını (yüzde 1,7) tekrarlasın, isterse de yüzde 2,4 çıksın; 2014 yılının bütününde büyüme hızı yüzde 2,6 ile 2,7 arası bir noktayı buluyor. Bu rakam, Türkiye’nin potansiyel büyüme performansı olan yüzde 5,4 ile, Cumhuriyet tarihi ekono-mik büyüme ortalaması olan yüzde 4,7’nin çok altında. 2010 yılında yüzde 9,2, 2011 yı-lında ise yüzde 8,5 büyüyerek, küresel krizin tüm dünya ekonomisini vurduğu 2009 yılının acısını fazlasıyla çıkarmayı bilmiş olan Türk ekonomisi, 2012’de 2,2, 2013’de 4,1 büyüye-rek, ciddi bir fren etkisi gösterdi. 2014’de de ekonomik büyümenin yüzde 2,7 düzeyinde kalması, Türk ekonomisinin 3 yıldır büyümeyi çok kontrollü götürdüğünü göstermekte.

2012-2014 dönemindeki, ortalama yüzde 3’e gelen büyüme performansının ana gerekçe-sini, enflasyon ve cari açık riskinin kontrolü ve yönetimi oluşturuyor. 2011 yılında yüzde 10’a dayanan cari açık/GSYH oranı ve iki haneli enflasyon süreci, Türkiye açısından ciddi risk oluşturmaktaydı. 2012 yılı sonunda, “yumuşak iniş” modeli ile, Türk ekonomisin-de büyüme yüzde 2,2’ye çekilirken, cari açık ve enflasyon normalleştirildi. 2013 yılındaki yüzde 4’lük büyüme, cari açık ve enflasyonu yeniden kabartınca, Ekonomi Yönetimi 2014 yılında, 2012 yılındaki “yumuşak iniş” mode-line geri döndü. Bunun doğal sonucu olarak, yıl başında yüzde 4 olarak hedeflenmiş olan GSYH büyümesi, 2014 yılının sonunu yüzde 2,6-2,7 düzeyinde göğüslemiş gözüküyor.

Piyasadaki fazla TL’mi kurları çok yükselttiTürkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın pi-yasaya kullandırdığı TL miktarı, teknik tabir ile, piyasayı TL cinsinden ne miktarda besle-diği anlamına gelen TL likiditesi veya Merkez Bankamızın net fonlaması, piyasanın çarkla-rını döndürmesi açısından çok önemli. TCMB piyasadaki TL miktarını ne kadar kısarsa, piyasa o kadar durgunlaşıyor; esnaf ve KO-Bİ’lerin keyfi kaçıyor. Merkez Bankamız, piya-sadaki TL miktarını, ekonominin çarklarını ya-vaşlatarak, enflasyonu düşürmek, enflasyonu kontrol altında tutmak adına yapıyor.

Merkez Bankamız piyasayı TL açısından çok eksik bırakırsa, piyasadaki TL miktarını çok kurutursa, bu defa reel sektör birbirine borç-alacak ödemelerini yapmakta zorlanmaya, çeklerin nakde dönüşmesi zorlanmaya baş-lıyor. Bu nedenle, enflasyon riski azaldıkça, Merkez Bankamız da ‘kesenin ağzını açıyor’, para musluğunu kısmen gevşetiyor ve piya-sayı TL cinsinden daha fazla fonluyor ve pi-yasayı kısmen rahatlatıyor. Elimizdeki veriler, yeni yılın ilk günlerinde, 16 Ocak ile 29 Ocak arası, Merkez Bankası’nın piyasaya 37 Milyar TL ile 40 Milyar TL arasında bir net Türk Li-rası fonlaması yaptığını gösteriyor. 29 Ocak günü birden, bu TL fonlamasını neredeyse 52 Milyar TL’ye çıkarıyor ve 30 Ocak ile 6 Şubat tarihleri arasında 49 Milyar Lira ile 53 Milyar Lira arasında piyasaya TL veriyor. Yani, 10 ile 13 Milyar Lira arasında piyasayı TL açısından daha fazla besliyor.

İşin ilginç yanı, Dolar kurunun 2,42’den 2,50 TL’ye sıçradığı dönem de, tam Merkez Bankası’nın piyasayı 10 ile 13 Milyar Türk Lirası daha fazla beslediği dönemle çakıştı. Acaba, piyasanın TL cinsinden 10 ile 13 Mil-yar TL arasında daha rahat hale gelmesi ile, döviz kurlarındaki dalgalanmadan hoşlanma-yan ithalatçılar, dış borcu olan şirketler, genel anlamda reel sektör ve hane halkı, rahatlayan Türk Lirası’nı kullanarak, döviz satın almayı mı tercih etti? Dövize olan talebi besleyen böyle bir TL, döviz kurlarının 2,42 TL’den 2,50 TL’ye tırmanmasına dolaylı olarak yardımcı mı oldu? Bunu da bir ara incelemek yararlı olabilir.

Page 9: TİMDER Dergisi 86.Sayı

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

ECA Luna_23x33.pdf 1 7/15/14 11:30 AM

Page 10: TİMDER Dergisi 86.Sayı

8

Dip

not

TİM

DE

R D

ergi

si 8

6.S

ayı /

Oca

k -

Mar

t 201

5

Mehmet ArslanTİMDER Dergisi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü

[email protected]

Z kuşağının hayatı; bağımsız, inatçı, pragmatik ve hep acelesi var.

Dünya çapında X, Y ve Z kuşakları ola-rak adlandırılan jenerasyonlarımızı de-taylı olarak incelemeye devam ediyoruz. Bu sayımızda hızlı gelişim gösteren, eği-timde kendinden emin duruşları ve ken-di disiplinleriyle benzerlerinde ayrılan Z kuşağını derinlemesine inceleyeceğiz.

2000’den sonra doğan ve sayıları 2 milyarı bulan gençler Z kuşağı olarak adlandırılıyor. İnternetsiz bir dünyayı ta-nımayan ve önceki kuşakların umutları, hayalleri ve ahlakından milyonlarca ışık yılı uzakta bir yaşam süren Z kuşağı, dijital dünyaya adeta göbekten bağlı ol-dukları için bazı akademisyenler tarafın-dan “mutantlar” diye anılıyor.

Her şeyi hemen istiyorlar. Aynı anda iki ekranda sörf yapabiliyorlar. En yeni akıllı telefona bir servet ödemeyi dert edinmiyorlar ama internetten bedava indirmek dururken bir film ya da şarkı için ödeme yapmaya elleri gitmiyor.13-20 yaş arasındaki bu kuşak tüm yeni eğilimleri, akımları sosyal medyadan alıyor ve önceki kuşakların ahlakını mo-dası geçmiş buluyor. İnternette dünya çapında hâkim olan modayı takip edi-yorlar. Konuştuklarında söz dağarcıkları kısaltmalardan geçilmiyor, bunları bil-meyenler tek kelimesini anlamıyor. Z kuşağının önemsedikleri; iyi bir eği-tim, yaratıcılık ve öznellik, bireyselliğin önemi, ifade özgürlüğü, bilgiye ilk elden erişim, anlayış ve empati yer alıyor. Z kuşağının önemsemedikleri arasında ise; standart sosyal çevre ve meslekler, dışına çıkılamayan kurallar, fazla zaman isteyen işler, takım çalışması, özgüven-siz kişiler, genel geçer kurallar, yaratıcı-lığa izin vermeyen sosyal ve iş çevreleri bulunuyor.

Bunlar kriz döneminin çocuğu, görü-nümlerinden de belli oluyor. Özellikle ekonomi ve çevre bakımından karan-

lık bir gelecek gördüklerini söyleyip bu yüzden “çok strese girdiklerinden” söz ediyorlar. Hepsi aynı ücreti sunduğun-da, Fransa’da Z kuşağının yüzde 25’i en eğlenceli, yüzde 22’si en yenilikçi ve yüzde 21’i en etik şirketi tercih ediyor. Ama tüm idealist kuşaklar gibi onlar da dünyayı değiştirmek istiyor, gönüllü ça-lışma fikrini seviyor.

Z kuşağının ortalama bir üyesi ekran başında günde 3 saatten fazla geçiriyor. Sürekli bir şeyleri kaçırma korkusu için-de yaşıyorlar. Yeni ve heyecan verici bir şey çıktığında anında yakalayamamanın fikrine bile dayanamıyorlar. Amerikalılar nezdinde popülerliği azalsa da en çok Facebook’a bağımlılar.

Hepsi TV izlerken internette sörf yapı-yor ve teknolojiyle her şeyin mümkün olduğunu düşünüyor. Ama konsant-rasyon aralıkları çok kısa, baştan sona doğru düzgün okumaktansa şöyle bir göz gezdirmeye eğilimliler, bu da okulda zorluk çekmelerine yol açıyor.

Z kuşağı, kendi şirketini kurmak isteyen bir kuşak. Yüzde 50 ile 72’si sıfırdan bir şey yaratıp kendi kendinin patronu ol-mak istiyor. “İş” kavramını olumsuz al-gılıyorlar: “Karmaşık, vahşi bir orman...”. Başarının kendi niteliklerinden ziyade kendi bağlantı ağlarından geldiğini dü-şünüyor ve düz bir örgütlenmeyi hiye-rarşiye tercih ediyorlar. Başarılı olmak istiyorlar ve yüzde 76’sı hobisinin mes-leği olmasını arzuluyor. Z kuşağı, iş dün-yasında çok şeyi değiştirecek. Şirketler bu internet çocukları için stratejilerini gözden geçiriyor.

Z kuşağı hoşgörüyle yaklaşıldığında, iş hayatının ve toplumun dinamiklerini olumlu yönde değiştirebilir, bulunduğu konumlara artı değer katabilir. Bu nok-tada eğitimcilerin veya şirketteki yöne-ticilerin, Z kuşağındakilerin hızına ye-tişme baskısından uzak durması, diğer kişilerle bu kuşağın uyumlu çalışması yönünde stratejiler geliştirmesi gerekir.

İş hayatında bu kuşağın yenilikçi bakış açısı ve analitik zekaları, şirket politi-kasına paralel olarak geliştirilebilir. Bu durum, hem şirketin hem de bu kuşağa mensup kişilerin iş hayatındaki yükseli-şi için altın değerindedir. İşte eski tec-rübeli kişiler ile yeni kuşak arasındaki dengenin sağlanması, iş koşullarının kişilerin durumlarına özel olarak düzen-lenmesi fark yaratacaktır.

Z kuşağının artıları kadar eksileri de vardır. Örneğin bu özel çocuklar, top-lumdan çok bireyselliği savundukların-dan, ikili ilişkilerde pek de başarılı sa-yılmazlar. Yüz yüze iletişimden ziyade, sosyal mecraları öncelikli tutmaları da zaman zaman yalnız kalmalarına neden olabilir. Sosyal medyadaki arkadaşları onlar için gerçek hayattaki arkadaşları kadar önemli; ama bu sanal “dostlarla” bazen gerçek hayatta da buluşabiliyor-lar. 10’undan 8’i, hatta fazlası, sosyal ağlardan çıkmıyor ve yarısından fazlası gerçek toplumsal yaşamlarının orada gerçekleştiğini düşünüyor.

Takım çalışmasına yatkın olmamala-rı, istediklerinden emin ve kurallardan hoşlanmıyor olmaları da, başta ailesi ve arkadaşları olmak üzere, pek çok kişiyle çatışmaya girmeleriyle sonuçlanabilir.

Z kuşağı çocukları, lükse ve teknolojiye olan düşkünlükleri, zaman zaman do-yumsuzluğa varabilen istekleri, kural ta-nımaz oluşları gibi nedenlerle aileleriyle iletişimde bazı sorunlar yaşayabilir.

Cep telefonu ve internete sürekli ihtiyaç duyan bu çocuklar, ailelerinin bu konu-da engelleriyle karşılaşır. Aileler çocuk-larının savurgan, uyumsuz, iletişim so-runlu olduğunu düşünebilir, bu konuda çocuğa baskı uygulayabilir. Bu durumda çocuk da öz güvenli bir birey olarak, tepkisini öne çıkarır ve sorunlar çığ gibi büyüyerek devam eder. Aileler gelişen çağa ve teknolojiye çocuklar kadar ol-masa da, uyum sağlamaya çalışmalı, çocuklarının isteklerini dinlemelidir.

Z KUŞAĞI

Page 11: TİMDER Dergisi 86.Sayı
Page 12: TİMDER Dergisi 86.Sayı

10

TİM

DER

’den

TİM

DE

R D

ergi

si 8

6.S

ayı /

Oca

k -

Mar

t 201

5

TİMDER - İstanbul ÜniversitesiYüksekokul Projesi Paydaşları EVDEMA’da Bir Araya Geldi!

TİMFED & TİMDER ÜyeleriSMS Gönderimlerinde de Avantajlı!

“TİMDER - İstanbul Üniversitesi Yük-sekokul Projesi”  kapsamında İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Mithat Zeki Dinçer, İ.Ü. Sosyal Bilimler MYO Müdür Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Mine Kırbaşlı, İ.Ü. Sosyal Bilimler MYO Bö-lüm Başkanı  Yrd. Doç. Dr. Nuran Ça-kıryıldız, KSV Eğitim Yöneticisi İnş. Tek. Öğr. Murat Sevinç, Proje Danışmanı ve Eğitmenlerinden Dr. Atakan Genç, TİM-DER Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Çelik, Başkan Yardımcısı Serdar Dön-mez, Yönetim Kurulu Üyeleri Bircan Şahin, Mehmet Ali Yedek,  TİMDER Gençlik Komitesi Başkanı Baki Kartal-kaya ve TİMDER Genel Sekreteri Nur-han Tanyeli’nin katılımıyla EVDEMA’nın İstanbul Avcılar’da bulunan merkez ma-ğazasında bir araya geldiler.

TİMFED/TİMDER, üyelerine avantaj sağlayan kampanlarına bir yenisini daha ekledi. SMS sistemleri çözüm ortağı AHS İletişim’in web sitesinde de yer alan fiyat listesi üzerindeki fiyatlardan TİMFED/TİMDER Üyeleri %25 indirimli ola-rak yararlanabiliyor. Çağımızın gelişen mobil pazarlama sistemlerinde TİM-FED/TİMDER Üyeleri toplu SMS gönderimlerini daha avantajlı kullanabiliyor.

Detaylı bilgi ve avantajdan faydalanmak için;Sezgin Çorbacı(0542) 892 10 [email protected]

Uzun süreli araştırma ve görüşmeler sonucunda İstanbul Üniversitesi’nin Sosyal Bi-limler Meslek Yüksekokulu Pazarlama Bölümü’nde verilmekte olan (Pazarlama, Satış, Kişisel Gelişim, Marka gibi) satış ve pazarlama odaklı ders programına; Yapı Malze-meleri Teknik Pazarlaması ile Yapı Malzemeleri Sektöründe Bilgisayar Uygulamaları

derslerinin dahil edilmesiyle gerçekleştirilen “TİMDER - İstanbul Üniversitesi Yüksekokul Projesi”nin devam eden süreci hakkında görüşüldü. Projenin geliştirilmesi üzerine fikir birliği yapılan toplantıda gelecek yıl projeye neler eklenebileceği değerlendirildi.

Proje kapsamında İstanbul Üniversitesi’nde 15 adet bilgisayar ile kurulan  laboratuvarın önümüzdeki yıl 25 adete çıkartılması kararı alındı. Proje çerçevesinde öğ-rencilere verilecek staj imkanının detaylarının görüşül-mesinin ardından projede eğitim gören öğrenciler  27. UNICERA Seramik Banyo Mutfak Fuarı’na davet edildi.

Page 13: TİMDER Dergisi 86.Sayı
Page 14: TİMDER Dergisi 86.Sayı

12

TİM

DER

’den

TİM

DE

R D

ergi

si 8

6.S

ayı /

Oca

k -

Mar

t 201

5

TİMDER Gençlik KomitesiKahvaltıda Bir Araya Geldi

Genç nesile verilen değer, gençliğin tazeliğinin katacağı yeni heyecanları yaşatmak adına kurulan TİMDER Genç-lik Komitesi 14 Şubat’ta Cemile Sultan Korusu’nda verilen kahvaltıyla bir araya geldi.

Sevginin, heyecanın günü olan 14 Şubat’ta aileleriyle keyifli bir Cumartesi gününde bir araya gelen TİMDER Genç-lik Komitesi, yapılan faaliyetler, eğitim-ler, etkinlikler gibi konularda TİMDER Genç-lik Komitesi Başkanı Baki Kartalkaya’dan bilgiler aldı.

Yoğun katılım ile gerçekleştirilen etkinlikte birlikte neler yapılabileceği, bundan sonra nasıl bir yol izlenmesi üzerine fikir alışverişinde bulunuldu. Gelecek dönem çalışmaları için genç nesilin vazgeçilmez mesajlaşma aracı olan WhatsApp ve bir mail grubu oluş-turulup sürekli iletişimde kalınması ve yeni projeler üzerine konuşulması kararı alındı.

Page 15: TİMDER Dergisi 86.Sayı
Page 16: TİMDER Dergisi 86.Sayı

Merkez: Saadetdere Mh. E5 Karayolu Üzeri No: 8 Esenyurt / İSTANBUL Tel: 0212 456 0202

ESENYURT I MODOKO I MASKO I KOZYATAĞI I MECİDİYEKÖY 1-2 I İSTOÇ I GÜZELCE www.evdema.com

90 BİN Ürünü Bu SayfayaSığdıramadık!

Ürünlerimizi Görmeniz İçinHer Katı Ayrı Bir Dünya Olan

Mağazalarımıza Bekliyoruz...

Page 17: TİMDER Dergisi 86.Sayı

Merkez: Saadetdere Mh. E5 Karayolu Üzeri No: 8 Esenyurt / İSTANBUL Tel: 0212 456 0202

ESENYURT I MODOKO I MASKO I KOZYATAĞI I MECİDİYEKÖY 1-2 I İSTOÇ I GÜZELCE www.evdema.com

90 BİN Ürünü Bu SayfayaSığdıramadık!

Ürünlerimizi Görmeniz İçinHer Katı Ayrı Bir Dünya Olan

Mağazalarımıza Bekliyoruz...

Page 18: TİMDER Dergisi 86.Sayı

16

Hab

erle

rTİ

MD

ER

Der

gisi

86.

Say

ı / O

cak

- M

art 2

015

Asacarlar Yapı Malzemeleri Antalya’nın En Büyük Seramik Mağazasını Açtı

Yurtbay Seramik’in Antalya’daki iş orta-ğı Asacarlar Yapı Malzemeleri Ltd. Şti., Antalya’nın en büyük seramik mağaza-sını Termessos Bulvarı üzerinde hizme-te açtı. Antalya’nın ilk konsept mağazası olma özelliğini taşıyacak olan showroom, 1.100m2 alanda, 3 katlı mağazası ile Yurt-bay Seramik’in her beğeniye hitap ede-cek göz alıcı tasarımlarına yer veriyor. Açılışta konuşan Asacarlar Yapı Malze-meleri Ltd. Şti. Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Acar, “Asacarlar Yapı Mal-zemeleri, 1988 yılında 2 ortaklı bir aile şirketi olarak kurulmuştur. Kurulduğu günden bugüne, hedefleri doğrultusun-da emin adımlarla yürümeye çalışmış, sizlerden aldığı güç ile başarılarına ye-nilerini eklemeyi misyon edinmiştir. Ana ilkemiz, ticari ahlaka uygun, dürüst, gü-venilir ve kaliteli hizmet anlayışıdır. Yakla-şık çeyrek asırlık bir şirket olmanın haklı gururunu sizlerle paylaşmaktan kıvanç duyuyoruz. Asacarlar ailesi olarak, siz-lerin taleplerine en iyi şekilde cevap ver-mek adına elimizden gelen gayreti gerek teknolojik gerek kültürel gerekse sosyal açıdan değişimleri takip ederek sizlerin hizmetine sunuyoruz.Bu bağlamda siz değerli iş ortaklarımız şikâyetlerinizi bize memnuniyetinizi dostlarınıza bildirmeniz temennisiyle beraber nice yıllara diyo-ruz” şeklinde konuştu. Hep birlikte yapılan hayır duasının ar-dından showroom’un açılış kurdelesini; Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal, Konyaaltı Belediye Başkanı Mu-hittin Böcek, Akparti İl Başkanı Mustafa Köse, CHP İl Eski Başkanı Devrim Kök, Kepez Belediyesi Eski Başkanı Erdal Öner ile Yurtbay Seramik ve Asacarlar

Yapı Malzemeleri yetkilileri birlikte kesti.Asacarlar, Yurtbay Seramik Showro-omda, Türkiye genelinde 160’ı aşkın bayisiyle “Doğadan Sanata” mutlu mekânlar yaratıyoruz sözünü veren Yurtbay Seramik’in en yeni ürünlerini de bir araya getirecek. Yurtbay’ın ulusal ve uluslararası sektör profesyonelleri ve nihai kullanıcı tarafından büyük beğeni

toplayan ürünleri; üç boyutlu baskıyla tasarımda sınırları zorlayan dijital karo-ları, mekâna görsel derinlik katan seri-leri ile granit ve trend ürünleri Asacarlar Yurtbay Seramik Showroom’unda ser-gilenecek. As Acarlar, Antalya ve bölge-sinde birçok kişisel ve kurumsal firma-nın ihtiyaçlarını geniş ürün yelpazesiyle karşılıyor.

Page 19: TİMDER Dergisi 86.Sayı

timder23x33.indd 1 30/01/15 05:39

Page 20: TİMDER Dergisi 86.Sayı

18

Hab

erle

rTİ

MD

ER

Der

gisi

86.

Say

ı / O

cak

- M

art 2

015

BienBayileriyle Buluştu

Vaillant Başarılı Yetkili SatıcılarınıDubai’de Ağırladı

Bien toplam 3 ana bayi ve 280 tali ba-yisini Antalya’da Von Resort Golden Coas’ta bir araya getirdi.

Antalya’da düzenlenen toplantıda, 2015 yılı pazarlama gamında bulunan, yeni devreye alınacak ürünler ile ilgili ve satış stratejileri hakkında bayilere bilgi verildi. Aynı zamanda hazırlanan teşhir alanları da gezildi.

Bien, 14-17 Ocak tarihleri arasında Samsun bayisi ‘’Kutluser Yapı Malze-meleri ‘’ve tali bayilerinin ağırlandığı yılın ilk toplantısı başarıyla tamamlandı. Katılımcılara, kariyer ve İnsan Kaynak-ları danışmanı olan Levent Galip Yeşil satış eğitimi verdi. Bayi toplantısında katılımcılar eğitimin yanı sıra kültürel ve sosyal aktivitelerde bulundular. Side Antik Kent’ i gezen bayiler bölgeye ait bilgi de edinmiş oldular.

Bayi toplantılarının ikincisi ise 21-25 Ocak tarihleri arasında gerçekleşti.

Vaillant, doğalgazın yeni yaygınlaştığı bölgeler için oluşturduğu ödül sistemi doğrultusunda, 2014 yılında üstün per-formans sergileyen 55 Vaillant yetkili satıcısı ve sektör temsilcisini, Dubai ve Abu Dabi’de ağırladı. Vaillant Türkiye Satış Direktörü Vedat Yazar ve Vaillant Türkiye Pazarlama ve İş Geliştirme Di-rektörü Özgür Gök’ün de eşlik ettiği se-yahatte, Dubai’de dünyanın en yüksek binası olan Burj Khalifa binasına çıka-rak, şehrin büyüleyen modern yüzü kuş-bakışı seyredildi. Dubai’nin sembollerin-den Emirates Towers, Sheikh Palace, Dubai’yi iki bölgeye ayıran Dubai Creek ile altın ve baharat çarşıları ziyaret edildi. Başarılı satıcılar, Abu Dabi ziyaretinde ise dünyanın en büyük üçüncü camisi ile dünyada sadece Abu Dabi’de bulunan Ferrari World Eğlence Parkı’nı gezdi.

Kayseri bayisi ‘’Kaşıkçı Yapı Malze-meleri ‘’ve tali bayilerin katıldığı bayi toplantısında eğlenceli turnuvalar da düzenlendi.

Bayi toplantılarının üçüncüsü ise 28 Ocak - 1 Şubat tarihleri arasında ger-çekleşti. Trabzon bayisi ‘’Garipler Boya Malzemeleri‘’ ve tali bayileri bu etkinlik-te misafir edildi. Toplantının açılışı Bien

Seramik Kanal Geliştirme Müdürü Ebru Şener’in de katılımıyla gerçekleşti. Top-lantıda tali bayilere, Bien ürün gamında bulunan ürünlerle ilgili video gösteriminde bulunuldu. Ayrıca marka tanıtımı sunumu da yapıldı.

Bien, üç ana bölgesi Samsun, Kayseri, Trabzon ve tali bayilerle yapmış olduğu or-ganizasyonunu böylece tamamlamış oldu.

Seyahatin en ilgi çekici etkinliklerinden biri de, tüm katılımcıların yöresel kıyafetlerle yaptığı çöl safarisi oldu. Kendilerine özel tahsis edilen arazi araçları ile çölde safari yapan konuklar, eşsiz gün batımını izleme fırsatını buldu. Ünlü Palmiye adasındaki, Atlantis The Palm Hotel’de konaklayan katılımcılar aynı otelde kendileri için düzen-lenen gecede eğlenceli anlar yaşadı. Gezi, gelecek yıllarda yinelenmesi dilekleriyle sona erdi.

Page 21: TİMDER Dergisi 86.Sayı
Page 22: TİMDER Dergisi 86.Sayı

20

Hab

erle

rTİ

MD

ER

Der

gisi

86.

Say

ı / O

cak

- M

art 2

015

Bosch TermoteknikYeni Binasına Taşındı

EBK Seramik İş Kümesi,Bakanlıktan “Kümelenme Destek Programı”

Kapsamında Destek Almaya Hak Kazandı

Bosch Termoteknik Türkiye, İstanbul Koşuyolu’nda bulunan merkez ofisini Küçükyalı’ya taşıdı. Mükemmel manzarasının yanı sıra, dizaynı, çalışma alanlarının ferahlığı ve depreme dayanıklı teknolojik altyapısıyla dikkat çeken ofis, kaliteli bir çalışma orta-mı oluşturmak ve bunun sürekliliğini sağlamak amacıyla oluştu-rulan 5S kuralına göre tasarlandı. Bosch Termoteknik Türkiye’nin yeni ofisinde ürünlerin tanıtıldığı dijital showroom da yer alıyor.

Bosch Termoteknik Türkiye’nin yeni merkez ofisi, yeşil enerjiye uygun olarak tasarlandı. Isı yalıtımında doğa dostu malzeme-lerin kullanıldığı ofiste enerji, yeşil enerji veren tedarikçilerden sağlanıyor. Ergonomik tasarımıyla da dikkat çeken ofisin farklı ihtiyaçlara yanıt veren 2 adet uygulamalı, 1 adet teorik eğitim salonu ve 250 kişi kapasiteli oditoryumu bulunuyor. Renkli din-lenme alanları ve tüm otomasyon sisteminin dijital ekranlardan kontrol edildiği gelişmiş teknolojik alt yapısıyla da dikkat çeken ofis, Bosch Termoteknik Türkiye’yi geleceğe taşıyor.

Bosch Termoteknik Türkiye’nin yeni iletişim bilgileri:Aydınevler Mahallesi, İnönü Caddesi, No:20Küçükyalı Ofis Park A Blok Maltepe / İstanbul 0216 432 08 00

Eskişehir - Bilecik - Kütahya Seramik İş Kümesi; Bilim Sanayi ve Teknoloji Ba-kanlığı “Kümelenme Destek Programı” kapsamında destek almaya hak kazanan Türkiye’deki ilk ve tek küme oldu. Ba-kanlık ve EBK Seramik İş Kümesi arasın-daki destek sözleşmesi, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık’ın katılımıyla, 7 Ocak 2015 tarihinde Ankara’da düzen-lenen törende imzalandı. 

Törene; ‘Bilim, Sanayi ve Teknoloji Ba-kanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Ersan Aslan’ ‘Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sa-nayi Bölgeleri Genel Müdürü Yaşar Öz-türk’   ‘EBK Seramik İş Kümesi Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Şafak Ozan’ ‘EBK Seramik İş Kümesi Yönetim Kurulu Üye-si ve Genel Sekreter Tülin Murathanoğ-lu’ katıldı. EBK Seramik İş Kümesi, “Es-kişehir Bilecik Kütahya” bölgesinde yer alan tüm sanayi ve kamu kuruluşları, te-

darikçiler, üniversiteler, meslek örgütleri, araştırma kurumlarının bir araya gelerek faydalanabilecekleri bir işbirliği platfor-mu oluşturma ve bölgenin kalkınmasına en iyi şekilde hizmet etmek amacıyla ku-ruldu. Kümenin projesi, 10.200.000 TL onaylanmış bütçe ve 5 yıl süre ile %50 oranında desteklenmeye hak kazandı. “Kümelenme Destek Programı” proje-siyle kümenin ve seramik sektörünün

ihtiyaç duyduğu tüm alanlarda çalışma-ların sürdürülmesi ve seramik sektörü adına öncü adımların atılması hedefleni-yor. Proje kapsamında ayrıca, sürdürüle-bilir kurumsallık faaliyetleri, enerji verim-liliği çalışmaları, lojistik merkezi seramik trafik kurgusunun oluşturulması, temiz üretim çalışmaları, seramik hammadde-leri araştırma çalışmaları ve ortak üretim tesisi kurulması gibi hedefler yer alıyor. 

Page 23: TİMDER Dergisi 86.Sayı
Page 24: TİMDER Dergisi 86.Sayı

22

Hab

erle

rTİ

MD

ER

Der

gisi

86.

Say

ı / O

cak

- M

art 2

015

DemirDöküm Yetkili Satıcıları St. Petersburg Gezisinde Buluştu

Emre Eczacıbaşı, Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu Mutfak İş Alanı Genel Müdürü Oldu

Türkiye’de ısıtma sektörünün önde ge-len markalarından DemirDöküm, 270 yetkili satıcısı ve satış noktasıyla hem geride kalan yılın stresini atmak hem de yeni dönem planlarını paylaşmak ama-cıyla St. Petersburg’a bir gezi düzenledi.

200 yıl boyunca Rus Çarlığı’na başkent-lik yapmış St. Petesburg’un tarihi ve

Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu bünyesinde yer alan Mutfak İş Alanı’ndaki tüm faaliyetlerden sorumlu Genel Müdürlük görevine, Emre Eczacıbaşı atan-dı. 2013 yılından bu yana, Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu Stratejik Pazarlama bölümünde çalışan Emre Eczacıbaşı, yeni görevine 1 Ocak itibarıyla başladı.

1984 yılında İstanbul’da doğan Emre Eczacıbaşı, lisans eğitimini 2006 yılında Harvard Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nde tamamladı. 2011 yılında Colom-bia Business School’dan işletme yüksek lisans diplomasını aldı. Kariyerine PricewaterhouseCoopers Türkiye’de finansal danışmanlık yaparak başlayan Eczacıbaşı, 2008 yılında Eczacıbaşı Holding Stratejik Pazarlama ve Finans-man Grup Başkanlığı’na geçti. 2011-2013 yılları arasında ABD’de kurduğu firmayla, Türkiye ve gelişmekte olan ülkelerde geleneksel sanatları hayata döndürerek işsizliği azaltmak hedefiyle, mikrofinans ve sosyal girişimcilik projeleri gerçekleştirdi. 2013 yılında Türkiye’ye dönen Eczacıbaşı, 2014 yılı sonuna kadar Yapı Ürünleri Grubu Stratejik Pazarlama bölümünde görev aldı.

kültürünü yakından tanıma fırsatı bulan grup, dünyanın ilk 3 müzesinden biri olan Hermitage Müzesi ve şehrin kurul-ma noktası olan Peter&Paul Kalesi’ni de hayranlıkla gezdi.

Kentin tarih kokan atmosferini dört gün boyunca yaşayan grup, ayrıca Rusya’ya özel lezzetleri deneyimleme fırsatı bul-

du. Bol bol hatıra fotoğrafı ve özçekim (selfie) çektiren ekip üyeleri, Türkiye’ye unutulmayacak anılarla döndü. Ka-sım-Aralık döneminde üç farklı grupla gerçekleştirilen gezilere; DemirDöküm Satış Direktörü Ufuk Atan, Pazarlama Direktörü Erhan Güngör, Marka Mü-dürü Şehnaz Atak Askeroğlu ve Bölge Müdürleri de eşlik etti.

Page 25: TİMDER Dergisi 86.Sayı
Page 26: TİMDER Dergisi 86.Sayı

24

Hab

erle

rTİ

MD

ER

Der

gisi

86.

Say

ı / O

cak

- M

art 2

015

Dünya Devi Ideal Standard ileEce Holding “Ortak Oldular”

Yapı sektörüne ivme kazandıracak bu önemli ortaklığa, ECE Holding Yönetim Kurulu Başkanı Erdem Çenesiz ile Ideal Standard International CFO ve CAO’su Gary Cleaver’in ev sahipliğinde yapılan imza töreni ile start verildi. Ideal Stan-dard ürünlerinin Türkiye ve Kuzey Kıbrıs pazarında satış ve dağıtımını üstlenecek yeni şirkette ortaklık yapısı %50 ECE Holding, %50 Ideal Standard Interna-tional olarak belirlendi. Dünyanın önde gelen banyo ürünleri markalarından Ideal Standard ve Jado’nun Türkiye’de-ki tüm faaliyetleri yeni kurulan bu şirket tarafından yürütülecek. Ideal Standard Yapı Malzemeleri A.Ş., Ideal Standard Türkiye adıyla faaliyetlerini yürütecek. Ideal Standard Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO görevini Erdem Çene-siz yürütecek.

Bu Ortaklık Geleceğe Yatırım İlk olarak 2005 yılında Ideal Standard markasına fason üretim yapan, daha sonra 2007 yılında markayı,”tek yetkili dağıtıcı” olarak Türk pazarı ile tanıştı-ran ECE, bu stratejik ortaklık ile ticari birlikteliğini bir adım daha ileriye götür-müş oldu. 30’dan fazla ülkede 10 binden fazla kişinin istihdam edildiği çok uluslu dev şirketle yapılan bu iş birliğine dair, 3 ve 5 yıllık kısa ve uzun vadeli planlar hazırlandı ve hedefler belirlendi. Dünya-nın hemen hemen her yerinde ürünleri büyük ilgi gören ve birçok Avrupa Birliği ülkesinde pazar lideri konumunda olan Ideal Standard International, bu işbirli-ği sonrasında uzun vadede Türkiye’de üretim konusunda ciddi yatırımlar için kapı açıyor. Bu sayede sektöre istihdam konusunda da katma değer sağlanacak.

100’den Fazla Mağaza,%22 Pazar Payı Türkiye’deki mağazalaşma çalışmaları-na da ağırlık verecek olan Ideal Standard Yapı Malzemeleri A.Ş; şu an Türkiye’de 65 adet olan satış noktasını 5 yıl sonun-da 100’ün üstüne çıkarmayı hedefliyor. Bu ortaklık ile birlikte Luxury ve Grand Luxury segment ürün gruplarının topla-mında %22 pazar payı hedefleniyor.

Türkiye’de İddiallıyızIdeal Standard International Holdings CFO ve CAO’su Gary Cleaver; ECE ile yaptıkları işbirliği sayesinde Türkiye

pazarını çok yakından takip ettiklerini, bu pazarı önemsediklerini ve yatırım yapmak için hiç tereddüt etmediklerini belirtti. Ortaklık için karşılıklı güvenin önemine değinen Cleaver, “Dünyanın birçok ülkesinde pazar lideriyiz, Türki-ye pazarında da bir süredir yer alıyoruz ve bu pazarın dinamiği bizi çok heye-canlandırıyor. Bu ortaklık anlaşması da Türkiye’deki iddiamızı ortaya koyuyor. “ dedi.

5 Yıl Sonra 100 Milyon TL CiroIdeal Standard Türkiye Başkanı ve CEO’su Erdem Çenesiz, davetteki açılış konuşmasına teşekkür ederek ve gurur duyduklarını belirterek başladı. “Türkiye gibi genç ve gelecek vaad eden bir pa-zarda Ideal Standard gibi bir dünya mar-kasının, güçlü bir yerel ortakla hareket etmek adına bizi seçmesinden dolayı ülkem ve sektörümüz adına son dere-ce mutlu oldum” diyen Çenesiz; “Ideal Standard 200 yıllık geçmişe sahip, sek-töre yön veren trendleri belirleyen, tek-noloji üreten bir firma. Biz sadece ticari işbirliği yapmıyoruz. Bu markanın de-neyimlerini, bilgi birikimini, profesyonel yönetim şeklini de öğreniyor ve ülke-mize taşıyoruz. O nedenle sektörümüz adına bu ortaklığı daha fazla önemsiyo-rum. Ortaklık 5 yıl sonrası için 75 Milyon TL ciro hedefi ile kuruldu, ancak ben bu şirketin CEO’su olarak 100 Milyon TL ci-roya 5. yılda ulaşmayı hedef edindim ve buna inanıyorum. Arkamızda Türkiye’de ECE, birçok Avrupa ülkesinde ise Ideal

Standard International’ın üretim gücü var. İnanıyorum ki; büyüyen ülkemizle birlikte bu ortaklık da beklentinin üzerin-de başarılı olacak ve sizlerle tekrar bir ilki paylaşmak üzere yeniden bir araya gele-ceğiz. Ve bu kez Türkiye’de büyük çaplı bir üretim, Ar-Ge ve teknoloji üssüne ait yatırımın temellerini birlikte atacağız” di-yerek sözlerini tamamladı.

İmza seremonisi öncesinde son olarak söz alan Ideal Standard International Ticaretten Sorumlu Başkan Yardımcısı Jordi Cazorla; Ideal Standard’ın tasarım ve teknoloji gücünden söz etti. Sürdü-rülebilirlik konusunda dünya çapında hayata geçirdikleri projelerden söz eden Cazorla, “Herkesin fonksiyonel, erişebilir aynı zamanda da güzel bir banyoyu hak ettiğine inanıyoruz. Bu denklemi mekan, ihtiyaçlar ve bütçe üzerinden en doğru şekilde çözmeye odaklandık. Belirledi-ğimiz idealler ve bunlara göre de karşı-ladığımız standartlar var. Gücümüz de adımıza verdiğimiz bu anlamdan geliyor. İnsanlar banyoda su ile uğraşırken biz onlar için devrim yarattık. Bataryalarda-ki seramik kartuşu ve sektörde Rimless olarak adlandırılan kanalsız klozetin mu-cidi Ideal Standard’dır. Bu devrimsel ye-nilikleri sektöre biz kazandırdık. Ideal’in dünyada 7 mükemmelik ofisi bulunuyor ve bu ofislerde 140 mühendis çalışıyor. Yeşil üretim ve çevreci çalışmalar ko-nusunda dünya çapında takip ettiğimiz ciddi çalışmalarımız var. Bu çalışmalara Türkiye’de de hız vereceğiz.” dedi.

Page 27: TİMDER Dergisi 86.Sayı

inşaat mlz. san. tic. ve a.ş.

Selimpaşa, Yeni Sanayi Bölgesi6060. Sk. No:5 SİLİVRİ - İSTANBULTel: 0212 656 70 77 (Pbx)Fax: 0212 656 28 [email protected]

İSTANBULBÖLGE BAYİ

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

yedekler.pdf 1 17.02.2015 22:14

Page 28: TİMDER Dergisi 86.Sayı

26

Hab

erle

rTİ

MD

ER

Der

gisi

86.

Say

ı / O

cak

- M

art 2

015

Ege Bölgesi Sanayi OdasındanEge Seramik’e 6 Dalda Ödül

FORM, VRF DalındaAvrupa’da Yılın En İyi Distribütörü Seçildi

Ege Bölgesi Sanayi Odası her yıl olduğu gibi bu yıl da başarılı olan firmaları ödüllendirdi.

Seramik sektörünün lider markalarından Ege Seramik, Ege Bölgesi Sanayi Odası tarafından düzenlenen geleneksel ödül töreninde 6 dalda ödül alarak başarısını kanıtladı. Ege Seramik, 2013 yılı “Yarattığı Marka ile Üstün Satış Performans” ve “Büyük Firma Vergi Üçüncülük” ödülleri başta olmak üzere, 2013 yılı Toprak ve Seramik Mamülleri Sanayii’nde “Üretim Birincilik”, “Yatırım Birincilik”, “İhracat Birincilik”, “İstihdam Birincilik” ödüllerini aldı.

Alınan ödüllerle ilgili görüşlerini aktaran Ege Seramik Genel Müdü-rü Göksen Yedigüller: “Ege Seramik olarak elde edilen başarı bizi gururlandırdı. Kazandığımız her ödül bizi motive etmekte ve yeni sorumluluklar yüklemektedir. Ülke ekonomisine katkımız ilerleyen yıllarda artarak devam edecektir.” dedi.

Form VRF Sistemleri bu yıl Tayland’da ilk kez düzenlenen Mitsubishi Heavy Industries toplantısında VRF kategorisinde Avrupa’da “Yılın En İyi Distribütörü” (Excellent Sales of the Year) seçildi.

12-13 Aralık 2014 tarihlerinde Mitsubishi Heavy Insdustries Tayland fabrika distribütörler toplantısı düzenlendi. Tüm dünyadan 40 Mitsubishi Heavy Insdustries temsilcisinin katıldığı toplantıda Mitsubishi Heavy Industries VRF klima sistemlerinin Türkiye’deki tek yetkili distribütörü Form VRF Sistemleri, 2014 yılındaki yüksek satış rakamlarıyla “Yılın En İyi Distribütörü” ödülüne layık görüldü.

Toplantının sonunda gerçekleştirilen törende, ödülü Form VRF Sistemleri Genel Müdür Yardımcısı Selahattin Telatar aldı. Telatar, “Form VRF Sistemleri olarak ilk kez düzenlenen bu törende başarımızın ödüllendirilmesinden dolayı oldukça mutluyuz. Her alanda verimliliğe inanan bir firmayız. Bu sene önemli satış rakamları elde ederek, Mitsubishi Heavy Industries’e de büyük oranda verimlilik sağladık” dedi.

Merkezi ve VRF klima toplamında ciro bazında Türkiye’nin ikinci büyük firması olduklarını ve şu anda 5,000 adetin üzerinde VRF dış ünite satışları olduğunu ifade eden Selahattin Telatar, “Form VRF Sistemleri olarak VRF klima sistemlerinde Türkiye’de %20 pazar payına sahibiz. Türkmenistan, Kıbrıs, Kuzey Irak, Azerbaycan, Kazakistan ve Gürcistan gibi bölge ülkelerin de VRF servis ve satış noktaları Form VRF Sistemleri’ne bağlı. 2014 yılının değerlendirildiği toplantıda Mitsubishi Heavy Industries yetkilileri gelecek planlarını da aktardı. Buna göre 2017 yılının sonuna kadar VRF KX sistemlerinde (VRF) %7, ticari seri PAC sistemlerinde %9 ve ev içi seri RAC sistemlerinde ise %4 oranlarında pazar paylarında artış beklendiği paylaşıldı.

Page 29: TİMDER Dergisi 86.Sayı
Page 30: TİMDER Dergisi 86.Sayı

28

Hab

erle

rTİ

MD

ER

Der

gisi

86.

Say

ı / O

cak

- M

art 2

015

Isıdem Yalıtım’dan30 Milyonluk Dev Yatırım Atağı

KYK Yapı Kimyasalları M.E.B. Onaylı Usta Eğitimlerine 2015 Yılında da Devam Ediyor

Isıtma, soğutma ve havalandırma sektöründe hizmet ver-mek üzere 1998 yılında faaliyete geçerek yuvarlak, kare ve dikdörtgen formlu sac hava kanalları üretimine başlayan ISIDEM Yalıtım, havalandırma ve tesisat sektöründe yalıtım amaçlı kullanılan Elastomerik Kauçuk Köpüğü üretimine başlıyor.

ISIDEM Genel Müdürü Murat Erenoğlu, yaklaşık 30 Milyon TL’ye mal olan ve 40 dönüm arazi üzerine inşa edilen 10 bin metrekarelik kapalı alana sahip üretim tesisinin yaklaşık 200 kişiye istihdam yaratacağını söyledi. Ayrıca Murat Erenoğlu “ABD, Avrupa, Ortadoğu, Türki Cumhuriyetler, Afrika Kıtası ve Rusya gibi bölgelere Flexible Hava Kanalı ürünümüz ile ihracat yapıyoruz. Yeni yatırımımız ile yine bu pazarlarda Ka-uçuk Köpüğü ürünümüz ile de aktif olarak rol almayı düşü-nüyoruz.” dedi.

En son İtalyan teknolojisi ile üretim yapılacak olan tesisin, Eskişehir ilinin ilk LEED sertifikalı yeşil binası olması için de çalışmalar devam ediyor.

KYK Yapı Kimyasalları yıllardır sür-dürdüğü usta seminerlerinin yanı sıra, ulusal ve uluslararası alanda geçerli M.E.B. Onaylı Usta Yeterlilik Sertifikası alma imkanı tanıyan eğitim programı ile eğitim hamlesine devam ediyor. Milli Eğitim Müdürlüğü ve Eskişehir Baksan Mesleki Eğitim Merkezi ile or-taklaşa düzenlenen eğitimlerde usta-lara su yalıtımı, seramik uygulamaları ve ısı yalıtımı gibi konularda teorik ve uygulamalı eğitim veriliyor.

Milli Eğitim Bakanlığı onaylı eğitim programlarında 2015 yılı için de yüz-lerce ustanın eğitimi programlanmış-tır. Milli Eğitim Müdürlüğü ve Baksan Mesleki Eğitim Merkezi ile ortaklaşa düzenlenen eğitimler sonucunda kurs-ları başarı ile bitiren ustalara uluslara-rası geçerliliği olan “Seramik Uygu-lama” ve “Dış/İç Cephe Kaplama ve Yalıtım” Usta Yeterlik Belgeleri veril-mektedir.

Su yalıtımı, seramik kaplama ve ısı yalıtı-mı alanlarında verilen kurslarda ustalara karşılaşılabilecek olası yapısal problem-lerin çözümleri aktarılıyor. Projelen-dirme sahalarında hangi ürünün, nasıl kullanılması gerektiği gibi konular hem teorik hem de uygulamalı olarak KYK Yapı Kimyasallarının Eskişehir tesisle-rinde veriliyor.

Eğitime katılacak ustaların ulaşımla-rından konaklamasına her türlü eğitim

masrafı KYK Yapı Kimyasalları tarafın-dan karşılanarak ustalar eğitim süresi boyunca misafir ediliyor. Teorik ve uy-gulamalı olarak verilen KYK Usta Yeter-lilik Programı’na şu ana kadar Mardin, Gaziantep, Şanlıurfa, Çanakkale, Sam-sun, Diyarbakır, Adana, Kütahya, Konya, Isparta, İçel, Ankara, Adıyaman, Burdur, Erzincan, Eskişehir, İstanbul, Kayseri, Malatya, Nevşehir, Tokat gibi iller başta olmak üzere 52 farklı ilden ve KKTC’den katılım sağlandı.

Page 31: TİMDER Dergisi 86.Sayı

“ EROS ”ile

SPA keyfi

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

Formina-Eros_timder86.pdf 1 6.02.2015 12:26

Page 32: TİMDER Dergisi 86.Sayı

30

Hab

erle

rTİ

MD

ER

Der

gisi

86.

Say

ı / O

cak

- M

art 2

015

Türkiye İMSAD, Sektörün İlk ‘İnşaat Malzemesi Sanayi Endeksi’ni Yayınlamaya Başladı

Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD), bir ilke imza atarak Türkiye’nin ilk İnşaat Malzeme-leri Sanayi Endeksi’ni yayınlamaya baş-ladı. İnşaat Malzemesi Sanayi Endeksi ile Türkiye’de inşaat malzemesi sanayi faaliyetleri, güven ve gelecek beklenti-leri bundan böyle sektörde ilk kez aylık olarak ölçülecek. Türkiye İMSAD tara-fından her ay periyodik olarak yayınla-nacak olan endeks çalışması ile artık inşaat malzemesi sanayindeki tüm ge-lişmeler ve eğilimler, sürekli ve düzenli bilgi akışı ile izlenecek.

İnşaat Malzemesi Sanayi Endeksi Ocak 2015 verilerine göre, önümüzdeki 3 ayda işlerin durağan olacağı sinyalini veren inşaat malzemesi sanayicileri, bu beklentiye rağmen yatırımlarını ve üretimlerini artırmayı planlıyor. Bu açı-dan değerlendirildiğinde sanayicilerin, ekonominin geleceğine ilişkin ‘temkinli ancak iyimser’ bir yaklaşım içinde ol-dukları görülüyor.

Yetişener: “Amacımız sektörde ge-lecek projeksiyonlarına doğru yön verilmesini sağlamaktır.”İnşaat malzemeleri sanayinin 2014 yı-lında 52,3 Milyar Doları iç pazar ve 21,3 Milyar Doları ihracat ile birlikte 73,6 Mil-yar Dolar tutarında bir büyüklüğe ulaş-tığını belirten Türkiye İMSAD Başkanı Dündar Yetişener, “İnşaat Malzemesi Sanayi Endeksi’ni hazırlamaktaki ama-cımız, Türkiye ekonomisinde ve imalat sanayinde önemli bir paya sahip olan in-şaat malzemeleri alanındaki gelişmeleri ve beklentileri yakından izlemek, böyle-ce sektörün içinde ve dışındaki tüm ak-törler ile ekonomi yönetimine yol göste-rici veriler sunmaktır. Sürekli ve düzenli bilgi akışıyla sektörün nabzını tutmak ve geleceğe yönelik projeksiyonlara, bu veriler ışığında doğru yön verilmesini sağlamaktır” dedi.

Nasıl hazırlandı?İnşaat malzemesi sanayindeki eğilim-ler; üretim, ihracat, yatırımlar, tahsilat hızı, ekonomiye ilişkin beklentiler, yur-tiçi satış fiyatları, yurtdışı siparişlerdeki gelişmeler ile inşaat sektörüne duyulan güven’e kadar, 24 alt göstergede izleni-yor. Sektördeki gelişmeler; ana endeks olarak belirlenen İnşaat Malzemeleri

Sanayi Bileşik Endeksi’nin altında; Fa-aliyet, güven ve beklenti endeksi olmak üzere üç ayrı endekste inceleniyor.

Türkiye İMSAD Danışmanı ve Eko-nomik Stratejik Araştırmalar Şirketi Başkanı Dr. Can Gürlesel tarafından hazırlık çalışması 15 ayda tamamlanan ‘İnşaat Malzemesi Sanayi Endeksi’, in-şaat malzemeleri sanayinde, alt sek-törleri ağırlıkları itibariyle temsil eden 100 firmayla yapılan aylık anket me-todu ile hazırlanıyor. Üretim ve ihracat kapasiteleriyle sektörü en iyi şekilde temsil eden örnekleme ile oluşturulan 100 firmayla, 15 ay süresince yürütülen anketler sonucunda, 2013 yılı Ağustos ayı başlangıç kabul edilerek, zincir en-deksler hesaplandı.

Bileşik Endeks’te yön aşağıya çev-rildiDr. Can Gürlesel’in verdiği bilgiye göre, Ağustos 2013 ayının 100 temel alındı-ğı İnşaat Malzemeleri Sanayi Bileşik Endeksi, 2013 yılı Aralık ayını 102,3 puandan kapatırken, 2014 yılı Mayıs ayında 106,8 puana çıkarak yılın zirve-sini yaptı. Daha sonra kademeli olarak gerileme eğilimine giren Bileşik En-deks 2014 yılını, bir önceki yılın sadece 1,3 puan üzerinde bir artışla ve 103,6 puandan kapattı. İnşaat Malzemesi Sa-nayi Bileşik Endeksi’ndeki bu gerileme, inşaat sektörü ve ekonomideki yavaş-lama ile de paralellik gösterdi.

Beklenti ve güven iyileşirse, sanayi faaliyetleri hızlanacakİnşaat Malzemeleri Sanayi Faaliyet En-deksi ise 2014’te yıllık bazda yüzde 12,7 artış gösterdi. Faaliyet Endeksi’nde yaşanan bu artış, inşaat malzemesi sanayinde cari fiyatlarla yüzde 11-12 arasında gerçekleşen yıllık büyümeyi de yansıtıyor. Yılın ikinci yarısında ya-vaşlayan Faaliyet Endeksi’nde 2014 Aralık ayında sınırlı ölçüde gerileme olduğu görülüyor. İnşaat malzemeleri sanayinin yurtiçi satışları ve cirolarında daha hızlı artışlar yaşanırken, ihracatta durağanlaşma dikkati çekiyor.

Tahsilat Hızı’nda dikkati çeken ge-rilemeİnşaat Malzemeleri Sanayinde Faaliyet Endeksi içinde ölçülen Tahsilat Hızı’nın

ise 2014 Nisan-Mayıs ayından itibaren gerilediği görülüyor. İşlerde yavaşlama ve Merkez Bankası’nın sıkı para politi-kası vadeleri uzatırken, tahsilat hızını da azalttığı yönünde bir gelişme izleniyor.

Güven Endeksi neden geriledi? İnşaat Malzemesi Sanayi Güven Endek-si verileri; ekonomiye, inşaat ve inşaat malzemesi sanayi ile iç ve dış paza-rın genel gidişatına ilişkin güvenin de azaldığını gösteriyor. 2014 Mart ayın-da 102,3 puan olan Güven Endeksi’nin Aralık ayına gelindiğinde 99,3’e gerile-diği dikkati çekiyor. Siyasi ve jeopolitik gelişmeler ile sektörle ilgili yaşanan tar-tışmalar gibi dış ortam etkilerinin, sek-törde güveni etkilediği değerlendirmesi yapılıyor.

Önümüzdeki 3 ayda işlerin durağan olacağı sinyali İnşaat Malzemesi Sanayi Beklenti En-deksi değerlendirildiğinde ise önümüz-deki üç aya ilişkin olarak Türkiye eko-nomisi ile inşaat malzemeleri sanayine ilişkin olumlu beklentilerde gerileme dikkati çekiyor. Yine önümüzdeki üç aya ilişkin alınan yurtiçi sipariş beklentileri-nin de mevsimsellikle birlikte azaldığı yönünde bir seyir gözleniyor. İhracat siparişleri beklentisi ise göreceli olarak daha iyimser seyrediyor.

İnşaat Malzemesi Sanayi Beklenti En-deksi, önümüzdeki üç ay içinde inşaat malzemeleri sanayinde işlerin göreceli olarak durağan geçeceği sinyalini veri-yor. Buna karşın firmaların yatırımlarını ve üretimlerini arttırma eğiliminde oldu-ğu ve sektöre ve ekonomiye ilişkin tem-kinli iyimserliğini koruduğu yönünde bir yaklaşım dikkati çekiyor.

Türkiye İMSAD Başkanı Dündar Yetişener

Page 33: TİMDER Dergisi 86.Sayı
Page 34: TİMDER Dergisi 86.Sayı

32

Hab

erle

rTİ

MD

ER

Der

gisi

86.

Say

ı / O

cak

- M

art 2

015

Kalekim, Tüm Türkiye’de SürdürdüğüEğitim Seferberliğiyle Nitelikli Usta Yetiştiriyor

Kuruluşundan itibaren ustalara yöne-lik düzenlediği eğitim ve seminerlerle Türkiye’de nitelikli usta yetiştirmeyi başlatan öncü bir kuruluş olan Kalekim, 2015 yılı sonuna kadar 10 ilde düzenle-yeceği ‘Geliştirme ve Uyum Kursları’ ile eğitim alacak 500 ustaya daha sertifika vermeyi hedefliyor. Kursların yanı sıra 51 ilde etaplar halinde 100 ayrı seminer düzenleyecek Kalekim, toplam 10 bin katılımcıya nitelikli usta bilincini aktara-cak.

sağlıyoruz. Bugüne kadar gerçekleştir-diğimiz ‘Meslek Edindirme Kursları’ ile ‘Ustalık Belgesi’ne kavuşan 6 bin kişi meslek sahibi oldu. Aynı amaçla düzen-lediğimiz ‘Geliştirme ve Uyum Kursları’ ile inşaat sektörüne yaklaşık 4 bin vasıflı usta kazandırdık” diye konuştu.

Milli Eğitim Bakanlığı’dan onaylı sertifika veriyoruz.Kalekim’in gerçekleştirdiği tüm eğitim çalışmalarının, sektöre kalifiye eleman kazandırmak açısından çok önemli ol-duğunu vurgulayan Altuğ Akbaş, “Eği-tim faaliyetlerimizi inşaat sektörünün ihtiyaçlarına göre genişleterek, ‘sera-mik yer ve duvar kaplamacılığı’nın yanı sıra ‘yapı yalıtımcılığı’, ‘sıvacılık’, ‘inşaat boyacılığı’ ve ‘sıhhi tesisatçılık’ alan-larında ‘Geliştirme ve Uyum Kursları’ düzenliyoruz. Böylelikle sektörde çalı-şan işgücünün teknolojik gelişmelere uyumunun sağlanması ve eğitimsiz us-tadan kaynaklanan iş kazalarının en aza indirilmesini hedefliyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı işbirliği ile gerçekleştirilen bir haftalık kursumuza katılan ustaların tüm masraflarını karşılıyor, kurs sonunda başarılı olan ‘seramik’, ‘boya’, ‘mantola-ma’ ve ‘su yalıtım’ ustalarına MEB onaylı sertifika veriyoruz” şeklinde konuştu.

‘Garantili Usta Sistemi’ ile yeni bir dönem başlattık.“Kalekim’in sektördeki gücü, endüstri-yel harçla Türkiye’yi ilk buluşturan firma olmasından geliyor” diyen Altuğ Akbaş, şunları söyledi: “Kalekim’in kuruluşun-dan itibaren ustalara verdiği eğitim ve seminerler, bizi güçlü kılan en önemli

değerlerimizdendir. Yeni hayata geçir-diğimiz ‘Garantili Usta Sistemi’ de bu anlayışımızı doğruluyor. Düzenlediğimiz kurslardan mezun olan ustalarımızın, Kalekim ürünlerini kullanarak yaptıkları çalışmalar; 2 yıl uygulama, 10 yıl ürün garantisi ile güvence altına alınıyor. ‘Ga-rantili Usta Sistemi’, ‘Kalekim Usta Ku-lübü’ üyesi ustaların sektördeki rekabet gücünü artırıyor. Bu sistemle nitelikli ustalarımızın tercih edilirliğini artırarak, onlara yeni iş imkanları yaratıyoruz. Projeyi 65 ilimizde 2 bin 500 ustayla uygulamaya koyduk, öncelikli amacımız bu sistemi 81 ilimizde aktif hale getir-mek. Bu sistemle 5 yılda 5 bin ustaya ulaşmayı hedefliyoruz.”

10 ilde ‘Geliştirme ve Uyum Kursu’.‘Geliştirme ve Uyum Kursları’, Bolu, Es-kişehir, Gaziantep, İzmir, Kütahya, Ma-nisa, Muğla, Sivas, Şanlıurfa ve Van’da gerçekleştirilecek.

51 ilde ‘Usta Semineri’.Kalekim’in toplam 10 bin ustanın katıl-masını hedeflediği eğitim seminerlerini düzenleyeceği iller ise şöyle; Adana, Afyon, Ağrı, Aksaray, Amasya, Antal-ya, Artvin, Aydın, Balıkesir, Bartın, Bat-man, Bingöl, Burdur, Bursa, Çanakkale, Çorum, Diyarbakır, Düzce, Edirne, Er-zincan, Eskişehir, Gaziantep, Hatay, Is-parta, İstanbul, İzmir, Kahramanmaraş, Karaman, Kars, Kastamonu, Kayseri, Kilis, Kocaeli, Konya, Kütahya, Manisa, Mardin, Mersin, Muğla, Niğde, Rize, Sa-karya, Samsun, Sinop, Sivas, Şanlıurfa, Tekirdağ, Tokat, Uşak, Van, Yalova.

Bugüne kadar seminerlerle 200 bin kişiye ulaştık.Bugün üye sayısı 55 bin olan ‘Kalekim Usta Kulübü’ kapsamında Türkiye’nin çeşitli il ve ilçe merkezlerinde kurs ve seminerler vermeyi aralıksız sürdürdük-lerini belirten Kalekim Genel Müdürü Altuğ Akbaş, “Bugüne kadar düzenledi-ğimiz seminerlerle 200 bin kişiye ulaş-tık. Bu seminerler kapsamında, ürün ve uygulamalar, yenilikler ve ‘Kalekim Usta Kulübü’ hizmetleri hakkında ustaları bil-gilendiriyoruz. Ayrıca sunduğumuz hedi-yelerle de ustaların iş yapma imkanlarını geliştirmelerine artı değer katıyoruz. Bunların dışında ustalarımızı sigortalıyor ve ürün garantisi veriyoruz” dedi.

Sektöre 10 bin nitelikli usta kazan-dırdık.Yeni yönetmelik gereği ‘Mesleki Yeter-lilik Belgesi’ olmayan ustaların inşaat-larda istihdam edilemeyeceğinin altını çizen Altuğ Akbaş, “İbrahim Bodur Kale-seramik Eğitim, Sağlık ve Sosyal Yardım Vakfı (KSV) ile birlikte yürüttüğümüz eğitim faaliyetlerimizle; işsizliğe dolaylı çözüm ve eğitimli ara eleman yetiştirme konularında ülke ekonomisine de fayda

Page 35: TİMDER Dergisi 86.Sayı
Page 36: TİMDER Dergisi 86.Sayı

34

Hab

erle

rTİ

MD

ER

Der

gisi

86.

Say

ı / O

cak

- M

art 2

015

KaleseramikÇevre ve Enerjide Üç Büyük Ödül Aldı

lışmalarını sürdüren Kaleseramik, 2013 yılında Isı Geri Kazanım Projeleri’ne 2.4 Milyon TL harcadı. Sadece püskürtme-li kurutuculara yapılan yatırım ile yılda 1.2 Milyon TL’lik enerji tasarrufu sağla-yan Kaleseramik, bu sayede 8 bin 706 ağaçlık ve 2 bin 902 ton CO2’lik bir çev-resel katkı yarattı.

Kaleseramik geçen yıl da Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü tarafından düzenle-nen Sanayide Enerji Verimliliği Proje Yarışmasında “Enerji Verimli Endüstri-yel Tesis (EVET)” kategorisinde birinci olarak Türkiye’nin enerjiyi en verimli kullanan endüstriyel tesisi seçilmişti.

Kale Aquasmart ile% 55 su tasarrufuKaleseramik’in AR-GE çalışmaları ile geliştirdiği Kale Aquasmart Klozet Pro-jesi, yüzde 55 oranında su tasarrufu sağlıyor. Kale Aquasmart Klozet saye-sinde, bir yılda kişi başı ortalama 4 bin 320 litre su tasarrufu elde edilebiliyor.

Aquasmart teknolojisine sahip klozet-lerle, 4 kişilik bir aile ayda 800-1000 lit-re su tasarrufu gerçekleştirebiliyor.

Kale Yapı Ürünleri Grubu Operasyonlardan Sorumlu Başkan Yardımcısı Selim Ergün, Kale Yapı Ürünleri Grubu Başkanı Ferdi Erdoğan veKale Çan Fabrikalar Direktörü Süleyman Soysal

Kale Grubu Şirketleri’nin lokomotifi olan Kaleseramik, İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) Çevre ve Enerji Ödülleri’nde üç ayrı kategoride ödül kazanarak büyük bir başarıya imza attı. Kaleseramik, Isı Geri Kazanım Projesi ile “Enerji Verim-liliği Uygulama Kategorisi”nde birincilik; düşük su tüketiminde devrim yaratan klozeti Kale Aquasmart ile “Çevre Dos-tu Uygulama Kategorisi”nde ikincilik; Nem Kontrollü Karo Projesi ile “İnovatif Çevre Dostu Ürün Kategorisi”nde ikin-cilik aldı. Kale Yapı Ürünleri Grubu Ope-rasyonlardan Sorumlu Başkan Yardım-cısı Selim Ergün, inovasyon, çevre ve enerji konularına odaklanmış bir grup olduklarını belirterek, “Sektörümüzün lider kuruluşu olarak attığımız yenilikçi adımların üst üste ödül alması, motivas-yonumuzu yükseltiyor” dedi.

Isı geri kazanımıyla8 bin 706 ağaçlık katkıKaleseramik’in İSO’nun Çevre ve Ener-ji Ödülleri’nde “Büyük Ölçekli Kuruluş Enerji Verimliliği Uygulama” kategori-sinde büyük ödül aldığı Isı Geri Kazanım Projesi, gerçek bir verimlilik örneği ola-rak gösteriliyor. Sektördeki öncü rolü ile, çevreye duyarlı ve maliyet düşürücü ça-

Kale’nin özel olarak geliştirdiği Kale Guard yüzey kaplaması uygulanan klo-zetler, standart klozetlere oranla daha pürüzsüz hale getirilip, deterjan kulla-nımını minimize ediyor ve etkin temiz-lik sağlıyor. Kale Aquasmart klozetlerin elde ettiği su tasarrufu ve asgari çevre-sel etkisi, bu ürünün Çevre Dostu Uy-gulama Kategorisi’nde ikincilik almasını sağladı.

Sağlık inovasyonu:Nem Kontrollü KaroKaleseramik’in “İnovatif Çevre Dos-tu Ürün” kategorisinde ikincilik ödülü aldığı nem kontrollü karolar, havadaki nem oranı %65’in üzerine çıktığında nemi içine alma, nem oranı %40’ın al-tına düştüğünde ise içine aldığı nemi ortama verme özelliğine sahip. Prof. Dr. Joseph Davidovits tarafından geliş-tirilen jeopolimer teknolojisi ile üretilen nem kontrollü karo, bu özelliğiyle kuru ya da nemli havanın yol açtığı hasta-lıkları ve evsel tahribatları önlemeye yardımcı oluyor. Duvar kaplamalarında yeni bir pazar yaratması beklenen nem kontrollü karoların, özellikle eğitim, sağ-lık ve turizm binalarında yaygınlaşması bekleniyor.

Page 37: TİMDER Dergisi 86.Sayı
Page 38: TİMDER Dergisi 86.Sayı

36

Hab

erle

rTİ

MD

ER

Der

gisi

86.

Say

ı / O

cak

- M

art 2

015

Seramiksan BayileriFas’ta Buluştu

Seramiksan Üç BoyutluTasarım Programı SeraCAD‘i Tanıtıyor

Seramiksan satış yöneticilerinin katı-lımıyla gerçekleşen organizasyonda, Seramiksan bayileri Kuzey Afrika’nın doğal güzellikleri, kültürü ve farklı coğ-rafyası ile son dönemin en çok dikkat çeken ülkesi olan Fas’ta başarılı geçen 2014 yılının yorgulunluğunu attı.

Seyahat boyunca katılımcılar, Kuzey Afrika’nın popüler ve egzotik ülkelerin-den biri olan Fas’ın en önemli şehirlerin-den Kazablanka ve Marakeş’i doyasıya gezerken, ülkenin Atlas Okyanusu kıyı-sındaki turistik sahil kenti Essaouira’yı ziyaret ederek Atlas Dağları’nı da gör-me şansını yakaladı.

Gezinin son günü Marakeş Atlas Medi-na Hotel de yapılan toplantıda Seramik-san Türkiye Satış Müdürü M.Süreyya Çağlar, Seramiksan’ın markalaşma ve kurumsallaşma ile ilgili yapmış ol-duğu çalışmaları ve bunların sonuçla-rını katılımcı bayilerle paylaştı. Ayrıca Seramiksan’ın İtalya’da satın aldığı Avrupa’nın en önemli üreticilerinden biri olan Rondine Group ve Rondine Cera-mica ile ilgili bilgiler verdi.

Seramik sektörünün teknoloji ve tasa-rım konusunda istikrarlı markası Sera-miksan, bayilerine verdiği üç boyutlu tasarım eğitimi desteğiyle, yaşam alan-larını güzelleştirmeye devam ediyor.Bu kapsamda ‘Bayi SeraCAD Eğitim Gün-leri’ Kasım ayının ilk haftası İstanbul’da başladı. Türkiye genelindeki tüm Se-ramiksan bayilerinde devam edecek eğitimler Ege, Marmara ve Karadeniz bölgelerinde başarıyla tamamlandı.

İnternet bağlantısının olduğu her yer-den kolayca ulaşılabilen program, kulla-nıcılara ücretsiz olarak sunuluyor. www.seracad.com adresinden kolayca indi-rilebilen SeraCAD, web sitesi üzerin-den kullanıcılarına yardım dökümanları,

Seramiksan Vitrifiye fabrikası müdürü Selami Tek 2015 yılında vitrifiye ürün portföyüne giren yeni ürünlerin tanı-tımını yaptı. Bunun yanısıra mevcut ürünlerin son kullanıcılara ve tesisatçıla-ra sağladığı kolaylıklar ve avantajlar ile ilgili katımlıcıları bilgilendirdi. Seyahatte ayrıca Seramiksan’ın Marka Danışmanı Prof. Dr. Ali Atıf Bir tarafından bayilere yönelik ‘Dijital Dünyada Satış Yöntemleri’ konu-lu bir eğitim verildi.

Seramiksan Türkiye Sa-tış Müdürü M. Süreyya Çağlar; ‘’Yılın başında belirlediğimiz satış he-deflerine ulaşan şirketi-

eğitim filmleri ve örnek mekan çizimlerine ulaşa-bilme imkanı da sunuyor. Kullanıcılar ve özellik-le mimarlık ve tasarım öğrencileri kısa bir süre içerisinde istedikleri ölçü ve şekillerde kendi öz-gün mekan tasarımlarını oluşturabiliyor.

Son kullanıcıya yönelik hazırlanan tasarım yazılımı SeraCAD, kullanım kolaylığının yanı sıra ‘tasarım platfor-mu’ olmasıyla da dikkat çekiyor. Seracad üyesi diğer kullanıcılar tarafından görülen ve yorumlanabilen tasarımlar, programa ‘tasarım platformu’ işlevi kazandırıyor. Hızlı, kaliteli ve doğru tasarımlar yapabilmek için tasarlanan SeraCAD, geniş güncel arşivi ve ürün fiyatlandırmasına olanak sağlayan yazılımı ile tasarımcılar ve öğrenciler için bir el kitabı olma özelliği taşıyor.

mizin ve başarıda en büyük pay sahibi olan bayilerimizin yüksek performans-larını, Seramiksan olarak bir yurtdışı seyahat organizasyonu düzenleyerek ödüllendirmek istedik. Oldukça keyifli geçen bu seyahatin, başarılıyla geçen yorucu bir yılın ardından hepimize moral ve motivasyon sağladığına inanıyorum.” dedi.

Page 39: TİMDER Dergisi 86.Sayı
Page 40: TİMDER Dergisi 86.Sayı

38

Hab

erle

rTİ

MD

ER

Der

gisi

86.

Say

ı / O

cak

- M

art 2

015

iF Design Awards’danSeranit Grup’a 5 Ödül Birden

Tasarımda dünyanın en saygın ve ba-ğımsız ödül organizasyonlarından biri olan iF Design Awards’da (iF Tasarım Ödülleri) Seranit Grup tam 5 ödül ka-zandı. Seranit Porselen’in Arena, Du-ostone ve Seravista ürünleri ile Seranit Yapı Gereçleri’nin Oxipaint Ekolojik Boya ve Oxicoat Ekolojik Sıva adlı ürün-leri tasarımlarının yanı sıra yenilikçi, doğa dostu ve insan hayatına fonksiyo-nel fayda sağlayan özellikleri ile iF De-sign Awards’un uluslararası uzmanlar-dan oluşan jürisi tarafından ödüle layık görüldü. Sektörde büyük bir başarıya imza atan Seranit Grup ödüllerini 27 Şubat 2015 tarihinde Almanya’nın Mü-nih kentinde düzenlenecek bir törenle alacak.

61 yıllık saygın tasarım merkezi: iF1953 yılından bu yana faaliyetlerini sür-düren iF dünyanın en büyük ve en ünlü tasarım merkezlerinden biri olarak de-ğerlendiriliyor. Tasarımın kamuoyunda-ki farkındalığını güçlendirmek amacıyla iF Design Awards organizasyonunu düzenli olarak gerçekleştiren kuruluş birçok farklı kategoride en başarılı ve yenilikçi tasarımlara sahip ürünleri ödül-lendiriyor.

iF ödülü kazanmak ürünün uluslararası pazarlardaki marka değerini ve itibarını yükseltiyor. Bu yılki yarışmaya porselen karo ve yapı gereçleri kategorilerinde Türkiye’den katılan diğer markalar de-receye giremezken, 5 ödül birden ka-zanan Seranit Grup, Türkiye yapı sektö-ründe büyük bir başarıya imza attı.

“Ürünlerimiz için çok önemli bir ka-lite mührü kazandık gururluyuz”Ödüllerle ilgili bir değerlendirme yapan Seranit Grup Başkan Yardımcısı Ece Ceylan Baba şunları söyledi:

“Seranit Grup olarak yoğun bir hazır-lık süreci geçirdik. Ürünlerimizi hak ettiklerini düşündüğümüz ödül kate-gorileri için hazırlayarak Eylül ayında Almanya’ya gönderdik. Birçok farklı test ve ön eleme süreçlerinden geçe-rek jürinin değerlendirmesine sunduk. Geçtiğimiz hafta yapılan jüri değerlen-dirmeleri sonucunda 5 ürünümüz ödü-le değer bulundu. 5 ödül birden almak şirketimizin dünyadaki temsili adına çok önemli bir gurur kaynağıdır. Ödül kaza-nanlara verilen iF logosu, olağanüstü tasarımın sembolü olarak uluslararası

alanda kabul görüyor. Bu yarışma, kü-resel ekonomilerde tasarımla ilgilenen kitleler için bir fener olarak hizmet ve-riyor. Geçtiğimiz yıl önce Dünya Eko-nomik Forumu’nun “Küresel Büyüme Şirketleri” (Global Growth Companies) arasına seçildik, ardından TSE Çift Yıl-dız Belgesi’ni aldık. iF Design Award ile ise ödülün de ötesine geçerek ürünleri-miz için bir kalite mührü daha kazanmış olduk. iF DESIGN AWARD kazananları sadece uluslararası düzeyde büyük ilgi görmekle kalmıyorlar; bu somut fayda-ları tasarımda kendi mükemmelliklerini geliştirmek amacıyla da kullanabiliyor-lar. Seranit Grup olarak bu başarıdan aldığımız şevk ve moralle daha fazla ça-lışacağız, kalite ve mükemmellikte çıtayı daha da yükseğe çekeceğiz.”

Page 41: TİMDER Dergisi 86.Sayı
Page 42: TİMDER Dergisi 86.Sayı

40

Hab

erle

rTİ

MD

ER

Der

gisi

86.

Say

ı / O

cak

- M

art 2

015

Bülent Arınç’ tanUmpaş Holding’e Sürpriz Ziyaret

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, ortağı olduğu Umpaş Holding’e sürpriz ziyarette bu-lundu. Holding’in amiral gemisi Sera-nova Seramik’te gerçekleşen ziyarette Holding’in son zamanlarda büyük ivme kazanan başarıları hakkında Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Hilmi Alper, Baş-kan Yardımcısı Mehmet Atasorkun ve Yönetim Kurulu Üyesi Muhammed Ku-zubaşı tarafından kısa bir brifing verildi.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç Um-paş Holding’in son zamanlardaki bu olumlu ve başarılı çalışmalarından duy-duğu memnuniyeti dile getirerek, bu başarılarının istikrar doğrultusunda de-vam etmesi gerektiğini söyledi. Üzerine düşen görev olduğunda memnuniyetle yapacağını da sözlerine ekledi.

Brifing sonrası Seranova Seramik’in yeni yapılan showroom’unu gezen Arınç, yeni digital ürünlere ve Uşak halı-sına hayran kaldı.

Umpaş Holding Yönetim Kurulu Başka-nı Hasan Hilmi Alper ziyaret anısı ola-rak, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a eşme kilimi ve seramik üzerine basılan fotoğrafı hediye etti.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın zi-yaretinden duyduğu memnuniyeti dile getiren Hasan Hilmi Alper, kendilerine böyle bir desteğin Bülent Arınç tarafın-dan verilmesinin önemine değindi ve bundan sonra görüşmelerin daha sık zamanlarda olacağını belirtti. Kendisine ziyaretinden dolayı teşekkür etti.

Page 43: TİMDER Dergisi 86.Sayı

Fabrika MerkezFactory CenterAkpınar San. I. Merkez Mah. belde Sk No: 23Hadımköy / Arnavutköy / İSTANBUL/ TÜRKİYETel: +90 212 444 12 04 Fax: +90 212 780 11 35

Barbaros Mah. Dereboyu Cad. Fesleğen sk.Uphill towers residence A Blok Daire:154Ataşehir / İSTANBUL/ TÜRKİYETel : +90 216 688 60 40

Güneydoğu Bölge MüdürlüğüSoutheats Anatolia Region ManagementVeyselkarani Mah. Tandoğan Cad. 340. Sk. No:4Merkez / ŞANLIURFA / TÜRKİYETel : +90 414 315 85 32 Fax : +90 414 315 85 32

İç Anadolu Bölge MüdürlüğüCenter Anatolia Region Managementvarlık mah. Yardım Sk. 10/2Yenimahalle / ANKARA / TÜRKİYETel : +90 312 341 88 87Fax : +90 312 309 81 88

2015

Page 44: TİMDER Dergisi 86.Sayı

42

Hab

erle

rTİ

MD

ER

Der

gisi

86.

Say

ı / O

cak

- M

art 2

015

Türkiye Seramik Federasyonu,Seramik Sektörü Yeni Yıl Balosu Gerçekleşti

Türkiye Seramik Federasyonu’nun her yıl düzenlemekte olduğu “Seramik Sektörü Yeni Yıl Balosu” bu yıl da sek-tör bireylerini bir araya getirmek için 16 Ocak 2015 Cuma akşamı Moda Deniz Kulübü’nde gerçekleştirildi.

Sektördeki değerli sanayicilerin ve üst düzey yöneticilerin katılımıyla gerçekle-şen ve Türk Seramik Sektörü’nü bir ara-ya getirdi. Kokteyl ve akşam yemeğinde Türkiye Seramik Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Yamaner’in yap-tığı açılış konuşmasının ardından her yıl geleneksel hale gelen Seramik Onur Ödül Töreni’ne geçildi. Sektörün dua-yenleri arasında yer alan Prof. Dr. Ateş Arcasoy, Hanifi Mutlu, Abdurrahman Özkaya, Kemal Yıldırım, Mehmet Baler ve Zeynep Bodur Okyay’a seramik onur ödülleri takdim edildi.

Seramik Onur Ödül töreninden sonra gece, sevilen sanatçı Candan Erçetin’in sahne almasıyla devam etti. Güzel bir akşam yemeği, keyifli dost sohbetleri ve eşsiz bir müzik ziyafetinin yaşandığı etkinlikte misafirler hafızalardan silinmeyecek bir gece yaşadı.

Ahmet Yamaner ve Prof. Dr. Ateş Arcasoy

Ahmet Yamaner ve Hanifi MutluZeynep Bodur Okyay ve Ahmet Yamaner

Ahmet Yamaner ve Abdurrahman ÖzkayaMehmet Baler ve Erdal Karamercan

Page 45: TİMDER Dergisi 86.Sayı

43

Hab

erle

rTİ

MD

ER

Der

gisi

86.

Say

ı / O

cak

- M

art 2

015

Kemal YıldırımYaklaşık 15 yıldır sektörel sivil toplum örgütlerinde görev yapmakta olan Kemal Yıldırım, 4 yıl TİMDER Yönetim Kurulu Başkanlığı görevi yapmıştır. Örgütlen-menin ve eğitimin önemini her fırsatta dile getiren Yıldırım, 2007 yılında kuru-lan TİMFED (Tesisat İnşaat Malzemecileri Federasyonu)’in ve 11 yıldır sektörün eğitim odağı olmayı başaran TİMDER Akademi’nin oluşumunda önemli katkılar sağlamıştır. Bulunduğu sivil toplum örgütlerinde her zaman aktif kişiliğiyle dik-kat çeken Yıldırım, halen TİMFED, TİMDER, Türkiye Seramik Federasyonu’nda Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı ve aynı zamanda TOBB Türkiye Seramik ve Refrakter Sanayi Meclisi Üye’liği görevlerini sürdürmektedir.

Çocuk yaşlarda başladığı iş hayatını hem çalışıp hem okuyarak devam ettiren Kemal Yıldırım, aile şirketi olan Akış Yapı Grubu’nun Yönetim Kurulu Üyesi’dir. Türkiye’deki inşaat ve tesisat malzemelerinin toptan satışını yapan aynı zaman-da perakende mağazalarıyla da hizmet veren Akış Yapı Grup, proje ve müteah-hitlik kanadında da faaliyet göstermektedir.

TİMDER Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Kemal Yıldırım, Seramik Onur Özel Ödülü Aldı. TİMDER Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Kemal Yıldırım 16 Ocak 2015 günü Moda Deniz Kulübü’nde gerçekleştirilen “Seramik Sektörü Yeni Yıl Balosu”nda Seramik Özel Onur Ödülü aldı. Gecede Kemal Yıldırım’a Seramik Onur Ödülü, Kale Grubu Başkanı ve CEO’su Zeynep Bodur Okyay tarafından takdim edildi.

Zeynep Bodur Okyay ve Kemal Yıldırım

Nurhan Tanyeli, Yeliz Kılıçaslan, Ertan Sapankaya, Kemal Yıldırım, Mehmet Arslan, Baki Kartalkaya, Y. Ali Tung, Hasan Duman,Cemal Kır, Serdar Dönmez ve Naz Bölükbaşı

Page 46: TİMDER Dergisi 86.Sayı

44

Hab

erle

rTİ

MD

ER

Der

gisi

86.

Say

ı / O

cak

- M

art 2

015

VitrA’ya“Design Turkey”den İyi Tasarım Ödülü

Ytong 51. Yaşını Kutladı

VitrA’nın; ahşap görünümlü porselen karo serisi Pera, “Design Turkey 2014” kapsamında, “iyi ta-sarım” ödülüne layık görüldü. VitrA tasarım eki-binden Selma ve Erden Gülkan’ın imzasını taşıyan Pera; evin bütünü ve dış mekânlar olmak üzere hem zeminde hem de duvarda kullanılabiliyor.Ahşap yüzeylerin zenginliğini mekanlara yansıtan Pera serisi bugüne kadar Reddot Product Design Award 2014 ve Iconic Awards 2014 kapsamında ödüle layık görüldü. VitrA’nın İstanbul’dan ilham alan Pera serisi, siyah ve beyazın zıtlığını sofistike bir uyumla sunarak, adını aldığı semt gibi, geçmişi günümüzle har-manlıyor. Rölyef deseninin de aralarında yer aldığı 3 farklı desenle tasarlanan seri, ahşabın yalınlığını ve doğallığını mekanlara taşıyor. Reddot Product Design Award 2014 ve Iconic Awards 2014 kap-samında ödüle layık görülen Pera, 20x120 cm boyutunda yer ve duvar karolarından oluşuyor.

Markası “Kalite ve Enerji Tasarrufu”yla özdeşleşen, sarı ambalajıyla inşaat sek-törünün simgesi olan jenerik marka Ytong’un 51. yaşı, tüm fabrikalarında çalışanlara yönelik düzenlenen etkinlik-lerle kutlandı.

Ytong’un 51. yıl kutlamaları; sırasıyla Te-kirdağ, Antalya ve Bilecik Fabrikaların-da düzenlenen kutlamaların ardından, 15 Aralık 2014’de Pendik fabrikasında gerçekleştirilen kutlama ile son buldu. Kutlamalarda Ytong ortakları, yönetici-leri ve çalışanları bir araya geldi, uzun yıllar Ytong’a hizmet veren çalışanlara kıdem ödülleri verildi. Törende konuşan Genel Müdür Gökhan

Erel, Ytong’un kurum kültürünün zen-ginliğinden ve çalışanların şirkete bağ-lılık ve katkısından övgüyle söz ederek, Türk Ytong’u sektöründe ve dünya gaz-beton liginde en yükseklere taşıyan ba-şarının asıl sırrının bu olduğunu belirtti.

Törende 35. yıl kıdem plaketi alan Yö-netim Kurulu Başkanı F. Fethi Hinginar da konuşmasında “Yeni hedeflerimi-ze adım adım ilerlediğimizi görüyor ve

bundan da büyük mutluluk duyuyorum. 51. yılımızda, tüm fabrikalarımızda tam kapasite çalışarak bütün yılların üstün-de bir üretim ve satış seviyesine ulaş-tık. Geçen yılın Kasım ayında temelini attığımız Çatalca fabrikası yatırımımız da hızla devam ediyor. Haziran ayı için-de “Dünyanın ilk Yeşil Ytong Fabrikası” olacak Çatalca fabrikamızda üretime başlayacağız ve hem Türkiye’de hem de dünyada en büyük ve en başarılı Ytong kuruluşu olacağız” dedi.

Page 47: TİMDER Dergisi 86.Sayı

Tüm ürünlerimiz için web sitemizi ziyaret ediniz.www.normfixing.com

Yüksek standart lardan vazgeçmeyin!

C-L-U PERFOREKANAL

ASKIMENGENESİ

GKLİPS

SPRINKLERKELEPÇE

POLİÜRETANİZOLASYON TAKOZU

KAYARMESNET

AĞIR YÜKKAFALI KELEPÇE

SOMUNLUKELEPÇE

TRİFONLUKELEPÇE

Page 48: TİMDER Dergisi 86.Sayı

46

Hab

erle

rTİ

MD

ER

Der

gisi

86.

Say

ı / O

cak

- M

art 2

015

Wavin Academy,MEB Sertifikalı İlk Mezunlarını Verdi

Sektördeki önemli sorunlardan biri olan kalifiye eleman açığını gidermek ve eği-timli ustalar yetiştirmek için bir sosyal sorumluluk projesi olarak hayata ge-çirilen Wavin Academy’de eğitim alan 14 kursiyer sertifikalarını aldı. “Gelişme ve Uyum Kursu” adı altında toplam 40 saatlik ısıtma ve sıhhi tesisat ile ilgili te-orik ve pratik uygulamalı eğitimler alan kursiyerler Milli Eğitim Bakanlığı’ndan onaylı sertifika alma hakkını kazandı. Wavin Academy’nin ilk mezunları için düzenlenen törene Wavin yöneticile-rinin yanı sıra Seyhan İlçe Milli Eğitim Müdürü İzzettin Aydın, şube müdürle-ri Mahmut Doğan ve Neslihan Küçük Doğan, İsmet İnönü Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi’nin yöneticileri, öğret-menleri ve kursiyerler katıldı.

Tören öncesinde Wavin Türkiye Ülke Satış Müdürü Fatih Asal, Seyhan Milli Eğitim Müdürü İzzettin Aydın ve bera-berindekilere, Wavin Academy ile ilgili bilgi verip eğitim verilen alanları tanıttı. Wavin ürünleri hakkında da bilgi veren Asal, Wavin’in sektöre getirdiği yenilik-leri anlattı.

Kullanılan malzemenin kalitesi ka-dar montajı da önemliTörende konuşan Seyhan İlçe Milli Eği-tim Müdürü İzzettin Aydın, “Ürettiğiniz

malzeme ne kadar kaliteli olursa olsun, eğer onun montajı iyi değilse sizin mal-zemenizin kalitesi görünmez. Wavin firmamızın, eğitime verdiği önem, taktir edilecek bir durum. Toplam kaliteyi ya-kalayabilmek için insan kaynaklarına bu derece önem verilmesi hakikaten çok güzel. Diğer firmalarımızın da ustala-rımızın eğitimine katkı sunmasını ümit ediyoruz. İnsanları eğitimle verimli hale getirebiliriz. Eğitim verdiğimiz o insan-lar, kendilerinden sonra gelecek ustaları yetiştirecekler. Belge alan kursiyerle-rimizi de tebrik ediyorum. Bu tip iş bir-likteliklerinin sonunda kazanan ülkemiz oluyor.” dedi. “Biz Türkiye’den Avrupa’ya bir mar-ka ihraç etmiş olduk”“Wavin Academy’nin temelini atarken bugünlere gelmek hayalimizdi” diyen Wavin Türkiye Ülke Satış Müdürü Fa-tih Asal konuşmasını şöyle sürdürdü: “Şimdiye kadar 2 bin 700 kişiye eğitim vermişiz. Bu kurslara şehir içinden ve dışından çok fazla talep var. Ayrıca bu-rada kurduğumuz akademi binası örnek oldu. 26 Wavin ülkesi, bu binayı örnek alarak benzer binaları kendi ülkelerine yapıyor. Biz bu durumu şu şekilde ta-nımlıyoruz: Biz Türkiye’den Avrupa’ya bir marka ihraç etmiş olduk. Bu durum da ekibin başarısını gösteriyor.” dedi.

İşin kalitesi, işi yapanın ve yaptıra-nın mutluluğu, insan kaynakları eği-timiyle direk ilgiliİnsan Kaynakları Direktörü Mehmet Çopuroğlu konuşmasında şunları kay-detti: “Bugün insan kaynakları depart-manı adına çok önemli bir gün. Bir işin kalitesi, işi yapanın ve yaptıranın mutlu-luğu, insan kaynakları eğitimiyle direk ilgili. Böyle bir eğitimi ilk defa yapmak Wavin Pilsa ailesi adına, bize gurur ve-riyor. Bunu bakanlık temsilcilerimizle ve sektördeki ustalarımızla beraber ger-çekleştirmek ayrı bir gurur kaynağı. Tür-kiye’deki çok farklı sektörlerde ve ulus-lararası firmalarda çalışmış biri olarak bir karşılaştırma yaptığımda dünyadaki rakiplerimizle aramızdaki en önemli farklardan birinin teknik eğitim açığı ol-duğunu görüyorum. İçinde bulunduğu-muz durumu düşünürsek iş güvenliği, eğitim, kalite alanında sektör için çok faydalı bir adım attığımızı düşünüyoruz. Umarım bu faydalı adım, rakiplerimiz, dostlarımız için de ilham kaynağı olur. Bu yatırım, işimizin kalitesi açısından hepinize gerekli.”

Akademide verilen eğitimin kendileri için çok faydalı olduğunu belirten kur-siyerler, eğitimler için Wavin Pilsa aile-sine teşekkür ederken diğer ustalara da kurslara katılmalarını tavsiye etti.

Page 49: TİMDER Dergisi 86.Sayı

Real Slim Real Slim

Page 50: TİMDER Dergisi 86.Sayı

48

Söyl

eşi

TİM

DE

R D

ergi

si 8

6.S

ayı /

Oca

k -

Mar

t 201

5

Erkan Güral NG Kütahya Seramik

Yönetim Kurulu Başkanı

Tahsil hayatımı tamamlamam ve askerlik görevimi yerine getirmemin ardından, 1994 yılında NG Kütahya Seramik’te aktif olarak görev almaya başladım. O yıllardaki seramik sektörüyle bugünleri kıyasladığımızda; 10x10 cm’lerin 20x20 cm’lerin hüküm sürdüğü piyasada ürün bulunamadığından tüketicinin parasıyla seramik alamadığı dönemlerdi. Çünkü arz talep dengesi bugünkü gibi değildi. Ne üretseniz satabildiğiniz bir dönem-di. Şimdilere baktığımızda ise arz talep dengesi tamamıyla tersine döndü. Met-relerle ölçülen seramiklerin konuşuldu-ğu, beğeni ve tasarıma odaklanmış, çok daha bilinçli bir tüketici grubu sektör-de farklılık gösteriyor. Bununla birlikte mimarlar artık tüketici için son derece

önemli. Herkes projesini daha farklı ve özel kılmak adına profesyonellerden destek alıyor.

“Kapasite artırımından ziyade tek-nolojik yatırımlar artık çok daha ön plana çıkmış vaziyette çünkü tek-noloji geliştikçe rekabetin boyutu bu yönde artıyor ve firmalar doğal olarak kendilerini yenileme zarure-tinde hissediyorlar.” Sektörün içinde bulunduğum 21 sene içinde oldukça hatıra biriktirdim ve de-ğişim süreçlerine tanıklık ettim. Acısıy-la tatlısıyla sektörün çok güzel günleri oldu. Piyasaların kriz diye adlandırdığı inişli çıkışlı zor dönemler oldu ama hep-si geldi geçti. Bugün itibariyle artık 7-8

yılda bir kriz gelir senaryolarının geride kaldığı bir dönem içerisindeyiz. Biz kriz kelimesini lugatımızdan çıkarttık. Ola-ğanüstü dönemler her zaman vardır, her zaman hazırlıklı olmalıyız ama hep iyim-ser bir yaklaşımla tedbiri de elden bırak-madan iş dünyasına umutla bakmalıyız. Artık daha istikrarlı, önünü görebilen bir iş dünyası var. Bu anlamda yatırım-larımızı çok daha gönül rahatlığıyla ve korkmadan yapabiliyoruz. Kapasite ar-tırımından ziyade teknolojik yatırımlar artık çok daha ön plana çıkıyor. Çünkü teknoloji geliştikçe, rekabetin boyutu bu yönde artıyor ve firmalar doğal ola-rak kendilerini yenileme zaruretinde hissediyorlar. Herkes bu değişime ayak uyduramıyor. Bu değişime ayak uydu-

“Yapılmayanları yapmak, herkesin

üretmediğini üretmek bizim temel

felsefemizdir.”

Page 51: TİMDER Dergisi 86.Sayı

49

Söyl

eşi

TİM

DE

R D

ergi

si 8

6.S

ayı /

Oca

k -

Mar

t 201

5

ran firmalar kendilerini dünya pazarları-na taşıyacak olan nitelikli, katma değeri yüksek, tamamıyla tarza ve beğeniye hitap eden ürünler üretiyor. Üretme-yenler de kendi kategorilerinde tama-mıyla fiyat endeksli rekabet içerisinde bir piyasa buluyor. Bu da son derece doğal bir olgu, piyasanın her kesimine herkesin hitap etmesi mümkün değil. Bu sonuçta bir tercih meselesi. Biz ter-cihimizi; farklı, tarz sahibi, dikkat çekici tasarımlara sahip, katma değeri yüksek ürünlerle, herkesin yapmadığı veya ya-pamadığını başarmayı tercih ediyor ve bundan büyük keyif alıyoruz.

“Türkiye’nin her ilinde, her ilçesin-de bir NG Kütahya Seramik tabelası mutlaka bulursunuz.” NG Kütahya Seramik, ilk üretimine 1989 yılında başladı. O dönemde 20x20 cm’den 30x30’a geçilirken büyük ebat diye adlandırılırdı. 30x30 cm yerini 33x33 cm’e bıraktı. 40x40 cm, 45x45 cm, 50x50 cm, 60x60 cm’ler derken şuan 60x60 cm küçük ebat kategori-sinde bir ürün oldu. Bugün 80x80 cm, 120x120 cm, 120x240 cm’ler tekno-lojinin gelişimine paralel olarak yeni ebatlar arasında yerini aldı. NG Kütahya Seramik de tabii ki kendisini yeniledi, büyüttü, kapasitelerini arttırdı. 1989’da ilk işe başladığımız yıllarda kapasitemiz 1 milyon m2 iken şimdi 30 milyon m2 üretim kapasitesine sahibiz. Bununla birlikte hem yurt içinde hem yurt dı-şında büyüyen bir pazarımız var. Biz piyasaların ve pazarın durumuna göre çok hızlı değişkenlik gösterebilen bir yapıya sahibiz. Yurt içi pazarın daha iyi olduğu dönemlerde, yurt içi pazara çok yatırım yaptık ve yapmaya da devam

ediyoruz. Biz %75-80 iç piyasa ağırlık-lı çalışmayı tercih ettiğimiz için ihracat pazarlarımıza düşen pay da bu orana göre daha düşüktür. Bundan dolayı mutluyuz çünkü üretim yaptığınız böl-gede güçlü olabilmeniz lazım, bu ihracat için de aynı şekilde geçerlidir. Bir pazar belirleyip o pazara hakim olunmalı-dır. Örneğin Almanya ise belirlediğiniz ülke, Almanya’da markalaşma yolunda yapılanmanın temelini atmak gereki-yor. Biz bunu Türkiye olarak belirledik, Türkiye’de bu çalışmalarımızı yaptık. Bu bağlamda 191 tane mağaza açtık. Türkiye’nin her ilinde, her ilçesinde bir NG Kütahya Seramik tabelası mut-laka bulursunuz. Bu organizasyonun planlanması da uygulamaya alınması da, uygulamaya geçilmiş işletmelerin, mağazaların tarzının belirlenmesi de gerçekten kolay olmadı. Gelmiş oldu-ğumuz bu noktada artık alt yapısını ve yapılanmasını tamamlamış, marka imajı yüksek, tamamen müşteri odaklı hizmet veren bir şirket olduk. Bu bizi meslek-taşlarımızdan biraz daha özel kılıyor ve farklılaştırıyor.

“Düşündüm, yaptım, uyguladım. Hadi bakalım, siz satın.” Bu iş artık böyle olmuyor.İş ortaklarımız bizim için son derece önemlidir, bu nedenle onlara destek ve-ren yatırımlar yapıyoruz. Sektörde bayi diye adlandırılan meslek grubu bizim iş ortağımızdır. Bizim tüm süreçleri kendi-leriyle belirliyor olmamız, bu çalışmaları kendileriyle beraber yapıyor olmamız ve bizim için özel olmalarından dolayı bu özel insanlara bayi diyemeyiz. Madem beraber çalışıyoruz, paylaşıyoruz, geliştiriyoruz demek ki bir ortaklık yapıyoruz. Birlikte yaptığımız iş olduğuna göre, doğal olarak onlar da bizim iş ortaklarımız oluyor. Bize çok ciddi anlamda yön verirler, fikirleri bizim için çok önemlidir. Bu nedenle fikir-lerimizi de onlarla her zaman paylaşarak doğruyu beraber bulmayı ilke edindik. Çünkü insanın tek başına düşündüğü ve yaptığı her zaman doğru olmayabilir. Fi-kirlerimizi iş ortaklarımızla paylaşmamız bizim için son derece önemli, çünkü pa-zarın içerisinde direkt iletişimde olduk-larından, sektördeki bilgi ve becerileriyle kazandıkları tecrübeler çok değerli.

"Kriz kelimesini lugatımızdan çıkarttık.İyimser bir yaklaşımla tedbiri de elden bırakmadan

iş dünyasına umutla bakmalıyız."

NG Kütahya Seramik’in tüm kaynakların en verimli şekilde kullanıldığı, doğaya atık madde bırakmama özelliğine sahip yeni üretim tesisleri

Page 52: TİMDER Dergisi 86.Sayı

50

Söyl

eşi

TİM

DE

R D

ergi

si 8

6.S

ayı /

Oca

k -

Mar

t 201

5

Senede bir kez mutlaka iş ortaklarımız-la, eşleri ve çocuklarıyla birlikte topla-nırız. Yeni üretimler, yeni uygulamalar, yeni yatırım hedefleri hakkında pazarın ihtiyaçları gibi pek çok konuyu önce onlarla konuşur, istişarelerimizi yapar, ondan sonra kararımızı veririz. Aksi tak-dirde şu duruma ihtimal vermiş oluruz: “Düşündüm, yaptım, uyguladım. Hadi bakalım, siz satın.” Bu iş artık böyle ol-muyor. Rekabetin getirdiği bir takım pa-zar şartları sizin ürettiğiniz ürünü ihtiyaç olarak görmeyebiliyor. İş ortaklarımızla yapmış olduğumuz fikir istişarelerinden dolayı ciddi ve büyük yatırımlarımızda böyle bir teyit alarak kendimizi de ga-rantiliyoruz. Bugüne kadar yanılmadık, ümit ediyorum ki bundan sonra da bu istişarelerimizde beraber aldığımız ka-rarlar gerek şirketimiz gerekse ülkemiz için doğru kararlar olur ve biz de bunları uygularız.

Seramik karolar santimetreden çıktı, metrelere ulaştı. Metreyle ifade edilen seramiklerin, granitlerin daha büyük alanlarda teşhir edilebilmesi gerekiyor. Çünkü çeşit artıyor, ebatlar büyüyor, teşhir alanlarına daha fazla ihtiyaç du-yulmasından dolayı büyük mağazaları tercih ediyoruz. Bir atasözü vardır: “As-lan yattığı yerden belli olur.” Kendi firma-mızı ve kurumsalımızı iyi ifade edebil-memiz anlamında bu büyük mekanları en iyi şekilde dekore etmek zorundayız. Bu uygulamayı özellikle Anadolu’da çok daha rahat yapıyoruz. İstanbul’da çok büyük mekanlar bulmak özellikle yük-sek kiralardan dolayı mümkün olmasa da elimizden geldiğince bu uygulamayı yapmaya çalışıyoruz. Başlamış olduğu-muz bu büyük mağaza yapılanmasına bundan sonraki dönemde de devam edeceğiz. Her yaptığımız iyi iş, bir son-raki işi ihtiyaç olarak karşımıza çıkarıyor. 5000-6000 m2’lik mağazalarımız var. Mağaza metrekaresi daha küçük olan iş ortaklarımız, büyük mağazaların başarı-sını gördükçe onlar da mağazalarını bü-yütmek için girişimler de bulunuyorlar.

"Böyle giderse birkaç sene içerisinde 8-10 bin m2’lik

mağazaları konuşuyor olacağız."Bakalım önümüzdeki yıllarda kaç m2’lere çıkacağız? Böyle giderse birkaç sene içerisinde 8-10 bin m2’lik mağaza-ları konuşuyor olacağız. 10 sene önce Türkiye’de bu metrajları konuşmak çok mümkün değil, hatta hayal edilemeyen bir durumdaydı. Bugün artık bunlar yapılması, uygulanması gereken ihti-yaçlar haline geldi. Tüketici mağazaya geldiğinde her şeyi görmek ve seçerek alım yapmak istiyor. Tüketici anlayışı, beklentileri çok farklılaştı. Beğeni ürünü üretiyorsanız bu hizmeti müşterilerinize vermek zorundasınız.

Porselen sofra ürünleri ailemizin bir di-ğer uğraş alanıdır. Bu ürün grubu özel-likle kadın tüketicilere hitap ettiği için bazı satış noktalarımızda NG Kütahya

Seramik ürün kon-septi ile Kütahya Porselen kolek-siyonlarını buluş-turan mağazalar oluşturduk. Özel-likle kadın yaya trafiğinin yoğun olduğu yerlerde bu modeli yapmak mümkün. Birkaç farklı yerde, birkaç farklı model uy-guladık. Sonuçları

başarılı oldu. Dolayısıyla bizim üretim anlamındaki çeşidimiz hem seramikte hem porselende kadın tüketiciyle ör-tüştüğü için çok başarılı modeller oldu. Bunu tabi ki her zaman her yerde uygu-lamak mümkün değil. Bu bir strateji de-ğil, şartların uygunluğuna göre bir ter-cih. Bunu tercih eden iş ortaklarımız var. Örnek olarak baktığımızda mağazanın giriş katı seramik, üst katı porselen yada tam tersi yerleşim ile farklı modeller uy-gulanıyor. Yer uygunsa, yaya trafiği iyiy-se bu uygulamaları yapıyoruz. Bu bizim için önemli bir avantaj yaratıyor. Porse-len almaya gelen seramiğimizi görüyor, seramik hakkında bir fikir sahibi oluyor. Hatta ürünlerimizin çekiciliğiyle hiç ak-lında yokken bile banyosunu yenileme-ye karar verebiliyor. Seramik bakmaya gelenler de porselen ürünlerimizden alabiliyor. Bu avantajımızın hem günlük perakendeye hem de iş ortağımızın ci-rosuna önemli ölçüde katkısı oluyor.

Farklı şeyleri üretme kültürümüz, bize dedemizden kalan bir miras. Bu kültür, dedemizden babam Nafi Güral’a, ondan da bizlere, bizlerden de takım arkadaş-larımıza geçmiş durumda. Herkesin yaptığını yaparsanız o rekabetin içinde boğulur gidersiniz. Dolayısıyla bizde “ne yapıyorsanız yapın her zaman farklı bir şeyler ortaya çıkarın düşüncesi” hakim-

Güral ailesinin sanayiciiğeilk adımı attıkları tezgahGüral ailesinin sanayiciiğeilk adımı attıkları tezgah

Page 53: TİMDER Dergisi 86.Sayı

51

Söyl

eşi

TİM

DE

R D

ergi

si 8

6.S

ayı /

Oca

k -

Mar

t 201

5

dir. Yaptığımız iş eğer seramikse, sera-mikte de yapılmayanları yapmak, her-kesin üretmediğini üretmek bizim temel felsefemizdir. Dolayısıyla bu felsefe, gelişen teknolojiler içerisinde, dünya pazarları ne yapıyorsa, nereye gidiyor-sa, bu gelişmelerin gerisinde kalmayıp üzerine kendi yeniliklerimizi de ekleme-yi gerektiriyor.

Türkiye’ye ilk kez getirilen birçok ulus-lararası ödül aldık. Türkiye’de katılmış olduğumuz veya ürünlerimizi gönder-miş olduğumuz tasarım yarışmalarında almış olduğumuz bu ödüller tasarımcı arkadaşlarımızın olaya farklı bir pence-reden bakmasıyla sağladıkları o özel ve farklı ürünlerin yansımasıdır. Bunların hepsi birer el emeği, göz nurudur. Do-layısıyla gerek ebat, gerekse teknolojiye dayalı yenilikçi ürünlerimiz, “hep fark-lı işler yapalım, farklı beğenilere hitap edelim” felsefesiyle doğdu. Son yapmış olduğumuz yatırım da aslında bunun bir eseridir. Bu yatırım da öyle milyonlarca metrekare ürün üretelim diye yapılma-dı. Granit seramik, her geçen gün büyü-yen bir pazar, bu nedenle orada da yine farklı, özel, yapılmayan ürünleri yapmak hedefiyle, dünyada ilk kez uygulanan bir teknolojiyi aldık ve ülkemize getirdik. Dünyada ilk kez bu ürün grupları, bu ebatlarda, Türkiye’de, NG Kütahya Se-ramik tesislerinde üretiliyor. Bu da bi-zim için tabi ki bir gurur kaynağı oluyor ve bizi de mutlu ediyor. Burada sadece Türkiye’de bir ilkten bahsetmiyoruz, dünyada bir ilkten bahsediyoruz. Bu ilk olma avantajımız bir süre bize önemli katkılar sağlar, tabii ki birkaç sene son-ra meslektaşlarımız da bu teknolojiye sahip olacak. Biz bu arada bir başka yeniliğe geçmiş olacağız. Bizim değiş-meyecek temel felsefemiz, farklı şeyler üretmek. Zoru da seviyoruz. Dünyada ilk kez kullanılacak bir teknolojiyi alıp getirmek ve burada üretmek, onu ye-nilik olarak pazara sunmak ve kabul ettirmek aslında biraz riskli bir işti fakat bizim için hiçbir şey olanaksız değildir. Yaptığınız doğru iş ve doğru ürünse za-ten tüketici hazır bekliyordur. Biz de bu avantajı iş ortaklarımızla birlikte iyi bir şekilde değerlendirebiliyoruz.

Dünyada Türk seramiği iyi yerlere doğ-ru gidiyor ama bu kadar süre içerisinde gelmesi gereken yer burası değil. Çok daha iyi bir yerde olması gerekirdi. Tür-

kiye Avrupa’da kapasite açısından 4. büyük üretici ama nitelikli ürün üretme açısından baktığınız zaman maalesef bu başarıyı yakalayabilmiş değiliz. Artık dünya pazarlarında rekabet edebilmek için dünya pazarlarının beğeneceği tarzda, nitelikte ürünler üretme mecbu-riyetimiz var. Türkiye’de maalesef “ne kadar çok üretirsem üreteyim, hangi pazar olursa olsun, hangi fiyata satar-sam satayım” gibi bir algı var. Bu doğru bir yatırım planı değil. Çünkü o yatırı-mın karşılığını alabilmek katma değerli ürünlerle mümkün olabilir. Çok üret-mek, iyi üretici olmak anlamına kesin-likle gelmez.

Eylül 2014’de İtalya’da CERSAIE Fua-rı’ndaydık. Yeni ürünlerimizi ilk kez orada görücüye çıkarttık. Keşke orada olsaydınız da o insanların hayretini, şaşkınlığı-nı, ürünü gördüğü andaki yüz ifadelerini görebilseydiniz. Ürün sergilendikçe, insanlar dokun-ma ihtiyacı hisseder. Bu üründe ise insanlar dokunmak yerine, önce karşısına geçip seyretmek istediler. Metraj büyük olduğu için uzaktan bakarak o hacmi göz kadrajlarına sığdırmak istediler. Sonra şaşkınlıklarını gizleyeme-den yaklaşıp, ürünlere dokunmak istediler. “Bu ürün mermer mi?”, “Granit mi?” sorularını sordular. Şu stantta böyle bir inovasyon var dediler. İşte önemli olan insanlara bu farkı gösterebilmek ve bunun gururunu yaşamak ve yaşatabil-mek. Üretmek bir noktadan sonra belki de işin en kolay kısmı. Önemli olan bu yenilikçi ürünleri tanıtmak, sunmak, pazarlayabilmek esas iş burada yatıyor. Bu kısa süreli de-ğil, uzun süreli bir yatırım. Bu uzun süreli yatırımın başlangıcını bu yeni tesisimizle beraber yaptık.

Sektörümüzün olmazsa olmazı mi-marlarımız bizim için de son derece önemli. Mimarlarımızdan başlamak üzere tüm tüketicilere ürünümüzü, özelliklerini ve farklılıklarını anlatıyo-ruz. Bunun tam anlamıyla oturması ve başarıya ulaşması için, bir sene sonra bugün büyük diye adlandırdığı-mız 80x160 cm, 120x240 cm ebadın seramik sektörü içerisinde olağan bir ebat olduğunu hep birlikte göreceğiz.

İç pazardan da ürünle ilgili fevkalade olumlu tepkiler aldık. CERSAIE’deki o şaşkınlık ifadeleri Türkiye’de de oldu. Özellikle bu kadar büyük seramikle-ri kim, nasıl, nereye döşer gibi sorular geldi. Bunların tümüne cevaplarımızı verdik ve o algıyı oluşturmaya başladık. Bu anlamda bu ürünlerin gösterilmesi son derece önemliydi. Teşhir çalışma-larını tamamlamamızla beraber gerek iş ortaklarımız gerekse mağazalarına ge-len nihai tüketiciler bu ürünü normal bir ürün olarak görmeye başladılar. Dolayı-sıyla en kritik ve önemli nokta yenilikle-rin doğru bir şekilde sunulabilmesidir. Bu ürün için doğru bir tanıtımla devam ederek ürünün en iyi şekilde tanınma-sını ve kullanılmasını sağlayacağımızı düşünüyorum.

"Bizde ne yapıyorsanız yapın her zamanfarklı bir şeyler ortaya çıkartın düşüncesi hakimdir."

Page 54: TİMDER Dergisi 86.Sayı

52

Söyl

eşi

TİM

DE

R D

ergi

si 8

6.S

ayı /

Oca

k -

Mar

t 201

5

“Biz sadece ürün merkezli değil, kurumsal firmaların doğru temsil edilmesi anlamında da mağaza ça-lışanı arkadaşlarımıza eğitimler ve-riyoruz.”İş ortaklarımızla her sene bir kez mut-laka buluşuyoruz. Bazen üç kere de olabiliyor. Bu buluşmalar sadece iş or-taklarımızla kalmıyor. İş ortaklarımızın mağazalarında çalışan ve ürünümüzü satan kişilerden oluşan 600 kişilik bir misafir grubunu geçenlerde Antalya’da ağırladık. 3-4 günü onlarla beraber ge-çirdik. Ürün hakkında bilgilendirmeler, satış performansları nasıl değerlen-dirilir, tüketiciye nasıl ulaşılmalı, nasıl hitap edilmeli, ürünü tanıtırken neler yapılmalı gibi önemli konulardan oluşan eğitimler gerçekleştirdik. Biz sadece ürün merkezli değil, kurumsal firma-ların doğru temsil edilmesi anlamında da mağaza çalışanı arkadaşlarımıza eğitimler veriyoruz. Bu eğitimleri suna-bilmek bizim için son derece önemli. Birlikte çok keyifli ve faydalı birkaç gün geçirdik. Bugüne kadar bu şekilde yap-tığımız eğitimlerin “Bizim Ekip” şeklin-de güzel ve samimi bir ismi var. “Bizim Ekip” adı altında bu 5. toplantımızdı. Bunun dışında ustalar son derece önem taşıyor. Ustalarımıza da sürekli yatırım yapıyoruz. Onlara sürekli yeniliklerimi-zi, çalışmalarımızı, uygulama teknikle-rini, nasıl uygulamalar yapılabileceğini anlatan eğitimler düzenliyoruz. Bu an-lamda bizim kardeş kuruluşumuz KYK (Kütahya Yapı Kimyasalları) ile birlikte çok güzel çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Türkiye’nin her yerinden ustalarımızı Eskişehir’deki fabrikamıza getirip hem seramik hem yapı kimyasallarının uygu-lanması anlamında eğitimler veriyoruz. Bunların hiçbir tanesi bugünden yarına olan bir iş değil. Ustaları davet etmek için o usta portföyüne sahip olmanız lazım. Bizim bu konuda hem yapı kim-yasalları hem de seramik grubumuzda çok geniş ve sağlıklı bir veri bankamız var. Biz sadece ürünü ustalara sunmak-la kalmıyor, ürünün satışından uygula-masına kadar olan süreçte her zaman onların yanında oluyoruz.Buradaki başarımız bizim kendi yaptığı-mız bir başarı değil, o arkadaşlarımızla beraber geliştirmiş olduğumuz projele-rin neticesidir. Kısacası bu başarı bizim değil “Bizim Ekip”in başarısıdır diyebili-riz.

“STK demek çok farklı görüşlerin bir arada olup, tek sesle konuşabi-liyor olması demektir.” Türkiye’de sivil toplum örgütlerinin önemi ne yazık ki daha yeni anlaşılıyor.

Birkaç sene öncesinde sokakta gezen yüz vatandaşımıza STK sorulduğunda 90 tanesi STK’nın ne anlama geldiğini bile bilmiyordu. Sivil toplum örgütlerinin önemini görmek istiyorsak Avrupa’ya bakmamız gerek. Özellikle Almanya’da STK’ların üstlenmiş olduğu görevler, misyonlar fevkalade önemlidir. Düşün-celeri de gerek kamuoyu tarafından gerek STK’ların diğer temsilcileri ta-rafından dikkate alınır ve önemsenir. Türkiye’de bunun önemi henüz yeni anlaşılmaya başladı. STK demek çok farklı görüşlerin bir arada olup, tek ses-le konuşabiliyor olması demektir. Aksi takdirde herkes bir yerden bir şey söy-lerse tabi ki hem bilgi kirliliği olur, hem de kimse dikkate almaz. Türkiye Genç İş Adamları Konfederasyonu’muzda 10.000’e yakın üyemiz var. İstişarele-rimiz, sektör ve mesleklerin buluşma-sı, o sektörle ilgili sorunlar varsa tespit edilmesi, gerekli konuların gündeme taşınması konusunda tek ses, tek nefes oluyoruz. Bu anlamda konfederasyonu-muzda 500 farklı sektör ve meslek var. Son yıllarda çok sektör bazlı sıkıntılar olmadı ama olduğu dönemlerde sek-törün sorununu ele alıp, ilgili bakanımız yada ilgili bakanlıktaki yetkililerle so-runların ortadan kaldırılmasına yönelik istişarelerimiz oldu. Bugün yine olursa aynı şekilde, sektörlerimiz için ülkemiz için bunları gereken tüm noktalara ta-şıyacağız.

“Sektörle ilgili bir birlik ve bütünlük denildiği zaman TİMDER ilk akla gelen isim oldu. Artık gerçek an-lamda bir marka değeri taşıyor.”STK’ların iş dünyasıyla entegrasyonu-nun sağlanması da bence fevkalade önemli. Sektör buluşmalarının yapıl-ması, sektörler arası iş birlikteliklerinin geliştirilmesi gerekli. Bunları tek başına yapmak mümkün değil ancak herkesin gönüllü olarak bir araya geldiği doğru-yu yanlışı tartışarak en doğru sonucu tespit ettiği bu platformlarla gerekenleri başarmak çok daha kolay oluyor. Biz de bunu yapıyoruz. Bizimle birlikte bunu yapan bazı STK’lar var ama Türkiye için

yeterli değil. Daha fazla STK olmalı ve STK’larımızı da geliştirmemiz gerekiyor. Bu anlamda hangi sektör, meslek, hatta hobi çerçevesinde olursa olsun ortak bir noktada gönül bağı olan insanların bir araya gelmesi ve herkesin elini taşın altına koyması gerekiyor. Türkiye’de bu yönde çok güzel gelişmeler de oluyor. STK’lar hem sayılarını hem de nitelikli çalışmalarını her geçen gün arttırarak devam ettiriyor. Önümüzdeki yıllarda önemini ve faydalarını daha da iyi bir şe-kilde hep beraber göreceğiz.

Sektörle ilgili bir birlik ve bütünlük de-nildiği zaman TİMDER ilk akla gelen isim oldu. Artık gerçek anlamda bir marka değeri taşıyor. İnşaat sektörünün hem satıcılarını hem de üreticilerini bir çatı altında toplayabilmesiyle önemli bir misyona sahip. TİMDER Dergisi de sektörde sorunları ele alması, sektörün değerli başarı hikayelerini işlemesiyle önemli rol oynuyor. TİMDER dergisinin her sayısını dikkatle okuyorum. Dergi, başarı hikayelerini, sektördeki görüşleri incelemek adına çok doğru bir mecra oldu. Tüm sektör paydaşlarına dağıtı-lıyor olması da son derece önemli bir iletişim köprüsü sağlıyor. Bunun teme-linde yatan neden yine TİMDER’de bir ekip çalışması ruhunun olmasıdır. Bu kadar geniş kitlelere hitap edebilmek, sektörün bu kadar farklı temsilcilerini bir çatı altında tutmak hakikaten kolay değil. TİMDER isminin son derece kolay bir kelime olması da okurların rahatlıkla aklında kalan bir marka olmasını sağlı-yor. Başarılı çalışmalar yapıyorsunuz ve içerik olarak gayet güzel bir derginiz var. Başarılarınızın devamını diliyorum.

Türkiye ekonomisinin çok olumlu git-tiğini görüyorum. Daha da iyi yerlere gidecek, çünkü Türkiye ekonomisi bü-yüyen bir ekonomi. Yakın ülkelerde gün-deme gelen sorunlara rağmen, 2014’de %3 oranında bir büyüme söz konusu. 2015’de nasıl bir oran olur bilmiyorum ama %3’ün altına düşeceğini düşün-müyorum. Türkiye’de 2015 senesinde %3.5 bandında bir büyüme olacaktır.

Page 55: TİMDER Dergisi 86.Sayı

53

Söyl

eşi

TİM

DE

R D

ergi

si 8

6.S

ayı /

Oca

k -

Mar

t 201

5

İnşaat sektörünün önü açık; özellikle ka-liteli, nitelikli inşaat yapan firmalar günü-müz ismiyle residence’larını ya da home office’lerini rahatlıkla satıyorlar. Nitelik-siz malzeme kullanıp ucuza mal etmek düşüncesiyle gereken özeni gösterme-den sıradan inşaat yapan müteahhitler ise projelerini satmakta zorlanıyorlar. Bir marka konsepti ile proje yaparsanız; buna iyi bir mimarın eli değerse; doğru yerde, doğru zamanda, doğru fiyatla pazara çıkartıp dairelerinizi satarsanız Türkiye’de fevkalade başarılı sonuçlar alınabildiğini göreceksiniz. Çünkü orta segmentte çok ciddi bir birikim var. Bu nedenle ya yaptığınızın en ucuzunu ya-pacaksınız yada en kalitelisini yapacak-sınız. Ortaya sıkıştığınız zaman, orada çok fazla oyuncu var. Hepsinin bir pazarı var ama finansınız buna uygun mu, bek-leyebilecek misiniz? Bekleyebilecekse-niz sorun yok. Yok ben üretiyorum, bir an önce satmam ve bunu paraya çe-virmem gerekiyor diyorsanız, o zaman kendi müşteri grubunuzu önceden iyi belirleyeceksiniz ki sonradan bir sürp-rizle karşılaşmayın.

Hedef belli ise o hedef için yapılacak şeyler son derece kolaydır. Hedef; en iyisini yapmak. Bu bağlamda ekip arka-daşlarım özellikle son birkaç yıldır çok yoğun çalışıyorlar. Kendi alt kadroları da, çalıştıkları firmalar da çok iyi oldu-ğundan iyi bir sinerjimiz var. Bununla birlikte ne yapacağınızı bilirseniz, nasıl yapılacağı gerçekten kolay. Ne yapaca-ğız? İyi iş yapacağız. Nasıl yapacağız? En nitelikli insanlarla, firmalarla çalışa-rak yapacağız. Ben arkadaşlarımın sor-dukları soruların cevabını verir veya yeni konularda yapılması gereken düşünce-mi kendilerine söyler ve onlara güve-nirim. Eskiden çok ince detaylara gir-memiz gerekiyordu çünkü o yapılanma içerisinde yeni şeylerin oluşması kolay değildi. Hepsi bir süreç, o süreç içerisin-de her şeye birlikte bakardık. Şimdi ya-pılacak iş belli, iş kültürümüz de oturdu. İyi iş, işinin ehli insanlarla yapılır. Arka-daşlarımın hepsi zaten çok ehiller, ehil firmalarla ya da ehil kişilerle de çalış-tıklarında bunu rahatlıkla yapabiliyorlar. Etrafıma baktığımda gerek iş ortakları gerek tüketicilerden gelen olumlu tepki-ler de zaten bu şekilde. Bunları yapınca işimiz bitmiyor. Her iş yeni bir işi doğu-

ruyor. Biz de, bunun vermiş olduğu istek ve keyifle kendimize yeni ödevler, yeni görevler çıkartıyoruz. Hiç kimse bize as-lında gelip şunu yapın, şu şöyle bu böyle olsun gibi bir şey söylemiyor. Biz kendi-mize iş arıyoruz. Kendimiz geliştiriyoruz. Durup dururken ortaya bir fikir atılır, çok iyi hadi uygulayalım, ekipleri toplayalım deriz. Ekipleri toplarız, yapılması gere-ken işin planlaması yapılır, yol haritası belirlenir ve uygulamaya alınır. Zaten bunu yapmak lazım. Sizden istendikçe siz verirseniz veya yapmaya çalışırsa-nız hep birkaç adım geride olursunuz. Talep size gelmeden siz onu düşünüp sunarsanız hem sektörde hem tüketici nezdinde sizin biraz daha farklılaşmanız mümkün olur. Biz de düşünebildiğimiz kadar bu yönde farklı şeyler düşünmeye çalışıyoruz.

“Yoğun iş temposu içerisine birkaç hobimi de eklediğimde zaten zaman çoktan bitmiş oluyor.” Fenerbahçe’yi ve otomobil sporlarını çok sever, keyif alırım. Hala otomobil sporlarına devam ediyor, rallilere katı-lıyorum. Çok ciddi ve yoğun bir iş tem-pom var. Bu iş temposundan ayırdığım

tüm zamanlarda eşim ve çocuklarımla beraber olmak benim için tartışmasız keyiflerin en büyüğüdür. Zaten kendim için çok da fazla zaman kalmıyor. Yoğun iş temposu içerisine birkaç hobimi de eklediğimde zaman çoktan bitmiş olu-yor.

Günde 5 saat uyurum. Saat kaçta uyur-sam uyuyayım sabah 6-7 gibi kalkarım. Her gün aklımda farklı bir işle uyur, farklı bir konuyla uyanırım. Bu beni hayata ve işe bağlıyor. O heyecan ve keyif varsa çalışma isteğiniz hiç bitmiyor. İş hayatın-da elbette sorunlar da oluyor. O sorun-ların çözümüne yönelik bir fikir üretmek, yeni, farklı ne yaparız diye düşünmek, arkadaşlarımızla birlikte paylaşmak, de-ğerlendirmek bizi her zaman canlı tutu-yor. Ekip arkadaşlarımla gece saat 12’de birbirimize gönderdiğimiz mesajlar olur. Günlük koşturmanın içerisinde düşüne-mediğimiz yada yapamadığımız şeyleri gece sakin ortamda biraz daha rahat düşünme fırsatı bulabiliyoruz. Sevdiğiniz sürece işin yeri ve zamanı yok. Yeri gelir bayramda, tatilde çalışırsınız. Yeri de ge-lir pazartesi, salı günü istirahat edersiniz. Tabii ki dinlemeden de olmuyor.

“Her iş yeni bir işi doğuruyor.Biz de, bunun vermiş olduğu istek ve keyifle

kendimize yeni ödevler, yeni görevler çıkartıyoruz.”

Page 56: TİMDER Dergisi 86.Sayı

54

Dua

yenl

erim

izTİ

MD

ER

Der

gisi

86.

Say

ı / O

cak

- M

art 2

015

Nural Tuncer Aknur Endüstri Malzemeleri San. ve Tic. Ltd. Şti.

Yönetim Kurulu Başkanı

İnsanın okul hayatından sonra iş haya-tına atılması, yaşamındaki en önemli adımıdır. Daha önceki yaşam dilimle-rinde de, bilinmezlikten ileri gelen kor-ku, heyecan muhakkak vardır. Ancak iş yaşamı kişinin şimdiye kadar ki kişisel yatırımlarının değerlendirileceği, neleri doğru, neleri yanlış yaptığının ekrana geleceği, hayatının gerçek imtihanının verileceği bir dönemin başlangıcıdır. Böyle bir sıfır noktasından başlayıp, müthiş ve çetin bir yaşam mücadelesin-den sonra, mensup olduğu sektörün en üst noktasına, TİMDER Başkanlığı’na, meslektaşları tarafından layık görül-menin onurunu hiç bir şeyle mukayese etmem mümkün değildir. Bu bakımdan, meslek hayatımın sonlarına yaklaştığı-mız bu günlerde, sektörümüze ve men-suplarına büyük teşekkür borçluyum.

Y. Dnz. Fakültesi Makine Bölümü’nü bitirdikten sonra askerlik görevimi ta-mamladım. İki senelik denizcilik yaşa-mımdan sonra ise yurt dışında eğitim aldım. Daha sonra Türkiye’ye dönerek Alarko ve KOÇTAŞ’ta toplam on beş

sene yönetim kademelerinde görev al-dım. 1980 yılında Alnur, 1983 yılında ise Aknur End. Malz. San. ve Tic. Ltd. Şti.’ni kurdum.

“O zaman ki ticaret kültüründe; es-nafın kavram olarak, toplum içinde bir güven, bir saygı, bilgi ve görgü bakımından ayrıcalıklı bir yeri var-dı.”Dönemler arası farklılıkları belirtmek için, bu günlerin çok daha zor ve çok daha çalışmaya, araştırıcı, yaratıcı ve girişimci olmaya ihtiyaç duyulduğunu söylemek doğru olur. O senelerde, piya-samızda ihtiyaç duyulan inşaat malze-melerini bulabilmek bir meseleydi. Pek çok müteahhit, inşaatını banyo, mutfak, kazan dairesi bölümleri hariç bitirmiş ol-masına rağmen aylarca, kazan, radyatör ve bilhassa banyo küveti beklemek zo-rundaydı. KOÇTAŞ’ta, o zamanki adıy-la Türk DemirDöküm’ün radyatörlerini satıyorduk. Müteahhit, radyatör sırasına girmek için o günkü fiyatları ile sipari-şinin tamamını önceden nakden yatırır, birkaç ay sonra radyatörü çıktığında,

kendisine haber verilir ve yeni fiyatı bil-dirilirdi. Müteahhit aradaki farkı ödeye-rek malını teşekkür ederek alırdı. O za-man malzeme kıt, satıcı az, pazarlama gibi bir kavram yoktu. Piyasada böyle bir ticari yapı vardı. Dışarıdan malzeme ithalatı hayal bile edilemezdi çünkü hem döviz yoktu, hem de dış ürünlerin fiyat-ları çok yüksek oluyordu. O zaman ki ticaret kültüründe; esnafın kavram ola-rak, toplum içinde bir güven, saygı, bilgi ve görgü bakımından ayrıcalıklı bir yeri vardı. Bu sadece yalın bir ifade olarak değil, davranışları, giyimleri, cemiyet içindeki önderlikleri, toplumu iyi yönde ileri götüren, fikir ve girişimleri ile top-luma örnek olan ve bunun neticesinde de saygın bir yeri vardı. Tabiatıyla, bu ta-nımdaki bir kişinin de, işinde, hesabında bir yanlışlık olmaması en çok dikkat et-tiği önceliğiydi. Aksi halde, yapacağı bir yanlışlık, piyasada sıfır olmasına, kimse-den mal alamamasına, kimsenin de gi-dip ondan mal almamasına neden olur-du. Yani ticari hayatı tamamen bitmiş ve bir daha da ticaret yapma şansı, başka konuda da olsa imkansız hale gelirdi.

“Size benzeyen değil, sizi

tamamlayan insanlarla çalışın.”

“Size benzeyen değil, sizi

tamamlayan insanlarla çalışın.”

Page 57: TİMDER Dergisi 86.Sayı

55

Dua

yenl

erim

izTİ

MD

ER

Der

gisi

86.

Say

ı / O

cak

- M

art 2

015

“Ticareti, ticaret olarak tanıyıp öğ-rendikten sonra, bugünkü ticareti anlamak ve değerlendirmek de, biz-ler için çok zor oluyor.”Günümüzde kaidesiz rekabet nedeniyle gençlerin işlerinin zor olduğunu söyle-miştim. Anlattığım ticareti, ticaret ola-rak tanıyıp öğrendikten sonra, bugünkü ticareti anlamak ve değerlendirmek de, bizler için çok zor oluyor. Bazı ülkelerin ileri toplum olarak anılmasındaki önemli etkenlerin başında; iyi işleyen Sivil Top-lum Kuruluşları’nın olduğu aşikardır. Ya-şamda tüm canlıların birlikte yaşamaları esnasında sorunların çıkması doğa ka-nunudur. İleri toplum bu sorunları be-lirleyip bunlara ısrarla, titizlikle çözüm arar ve neticede, sorunları azalmış bir yaşamın akılcı faydalarını müştereken paylaşırlar. Bizim sektörümüzde, yıllar-dan beri hem imalat tarafında olanlar, hem de bayi tarafında olanlar, inanılmaz zorluklar içerisinde yaşamlarını sürdü-rebilmekte veya sürdürememektedirler. Hem de inşaat piyasasının son seneler-deki, birçok ülkeyi kıskandıran, müthiş hareketliliğine rağmen.

Bu yapıdaki aksaklıkları gidermek ancak TİMFED önderliğinde mümkün olabilir. Öncelikle, çok iyi ön hazırlığı yapılmış “Sektörümüz“ ana konulu bir açık otu-rum yapılmalıdır. Önceden belirlenmiş sorunlar, burada birer birer tartışılmalı ve bilahare sektörümüzün temsilcilerin-den, üniversitelerden ve dış benzer ku-ruluşlardan bilgi ve yardımlaşma alarak, sektörümüzün bir anayasasını meydana getirmek gereklidir. Bu çalışma, hem imalatçı firmaları, hem de bayilerini kar-şılaşacakları tehlikelerden koruyacak-tır. Bugün belli bir sermayesi olmadan, çalışacağı bölge ve müşteri grubunu araştırmadan, çalıştıracağı kadronun yapısından, niteliğinden haberi olma-dan hatta mağazasının fiziksel hacmi ve işlerliği dikkate alınmadan dükkan açılıp ticarete başlanmaktadır. Netice olarak çok kısa zamanda, beklenenler ger-çekleşmemekte ve yaşamlarını devam ettirebilmek için ticaret dışı çalışmaya yönelmek zorunda kalmaktadırlar. Bu nedenle sektörümüzde şirket ömürleri-nin pek kısa olduğu görülmektedir.

“Bizim sektörümüzün en büyük so-runu, meselelerini doğa kanunun-larının tersine çözme alışkanlıkları-dır.”Bugün üretici firmalarımızın, gerçek, kapsamlı, hem kendilerini hem de ba-yilerini yanlışlıklardan koruyacak yazı-lı bayi tanımı bulunduğunu söylemek

güçtür. Bu nedenle, TİMFED‘in bu ko-nudaki çalışması sektör için yapılabile-cek en öncelikli ve gerekli işlevlerin ba-şında gelmektedir. İnşaat malzemeleri sektörünün, imalatçı ve bayi taraflarının çok önemli bir birlikteliği vardır. Fiziksel olarak bir bütünün parçalarıdır. Bunların fayda bakımından birbirlerine karşı ha-reket etmeleri doğa kanununa aykırıdır. Bizim sektörümüzün en büyük soru-nu, meselelerini doğa kanunun-larının tersine çözme alışkan-lıklarıdır. Çünkü milletimizin gen özelliği olarak geniş araştır-malarla mese-leleri en ince detayına kadar i n c e l e y e r e k , çözüm araya-cağımız yerde, kısa ve uyanık akıl değerlen-dirmeleri ile çö-züm buluruz. Bu nedenle son yıllarda dünya-nın önde gelen

şirketlerinin üst yönetimi, şirketlerinin sorunlarını ve şirketlerinin gelişmeleri-ni, büyük ölçüde doğa bilimcilerini de devreye sokarak çözüme ulaştırma yol-larına gitmektedirler. Bizim hayranlıkla sadece bakarak izlediğimiz karıncaların trafik kaidelerinden çözümler üretmek-tedirler.

TİMDER Genel Koordinatörü Nurhan Tanyeli, Nural Tuncer’in fotoğraf albümünü incelerken

İlk yıllarında Aknur mağazası (1983)

“Farklı olursanız fark edilirsiniz. Herkesin yaptığını yaparsanız,

varlığınızdan kimse haberdar olmaz.”

Page 58: TİMDER Dergisi 86.Sayı

56

Dua

yenl

erim

izTİ

MD

ER

Der

gisi

86.

Say

ı / O

cak

- M

art 2

015

Basf Yönetim Kurulu Başkanı; dünyanın en önde gelen teknik ve bilim adamları ile çalışmasına ve bunların bireysel ola-rak meydana getirdikleri başarılarını, bir takım ruhu içinde müşterek akıl ile bir-leştirerek çok daha iyi neticeler alınaca-ğını belirlemesine rağmen, beş sene bu çalışmadan istenen neticeyi almak bir türlü mümkün olamamıştır.

Neticede, insanların hangi düzeyde olursa olsun müşterek çalışma bilgisi ve yeteneğinden yoksun olduğu tesbit edilmiş ve mesele bir Biolog tarafından, bazı hayvan gruplarının davranışların-dan esinlenerek ortaya çıkan bir yön-temle çözülmüştür. Dünyada bu kadar belli kaideleri, kanunları olan bir yaşam varken, inşaat sektörünün hiç bir krite-re, kaideye hatta ileri ülkelerde uygulan-makta olan ticari yapılanmaya aykırı bir üslup ile devam etmesi mümkün değil-dir.

“STK’larımızın bir eksikliği de tüm dernek işlerinin Yönetim Kurulu Üyeleri tarafından bizzat yürütülme zorunluluğudur.”Sektörümüzün sağlam ve modern bir yapıya kavuşması için TİMFED‘in bu ko-nuyu bir an evvel ele alması gerektiğini düşünüyorum. STK’larımızın bir eksikli-ği de tüm dernek işlerinin Yönetim Ku-rulu Üyeleri tarafından bizzat yürütülme zorunluluğudur. Yönetim Kurulu Üyeleri bizzat kendi şirketlerinin de başındadır ve kendi şirketleri ile dernek işleri ara-sında genellikle kendi şirketlerini ihmal ederek bu görevi yapmaktadırlar. Bu nedenle yönetim kurullarının altında, yönetim kurulunda alınan kararları uy-gulayıcı, üyelerle devamlı temas içinde

olan, üyelerin sorun ve isteklerini yö-netim kuruluna taşıyan, projeler üreten profesyonel bir kadroya ihtiyaç vardır.

“Gençlerden meydana gelen alt kadroların oluşmasında şimdiki yönetim kurulumuzun ciddi adım-lar atmasından büyük memnuniyet duydum.”Bu kadro, piyasamı-zın işi müsait olan duayenlerinden, üni-versitelerin ilgili bö-lümünden, dernekler ve ticaret hukuku ko-nusundaki uzmanlar-dan meydana gelen profesyonel bir kad-rodan oluşmalıdır. Bu kadronun iyi işleyişi ile hem üyelerin der-nekle olan iletişimi, bağlılığı arttıracak hem de derneğin asli görevlerinde yukarı-da sayılan işlevlerin ve gelişmelerin mey-dana geldiği görüle-cektir. Gençlerden meydana gelen alt kadroların oluşma-sında şimdiki yöne-tim kurulumuzun ciddi adımlar atma-sından büyük mem-nuniyet duydum. Gençlerimiz muhak-kak ki derneğimizi çok daha fazla geliş-tirecek, genişletecek ve aktifleştirecekler-dir.

“Gençlerimiz, kendi şirketini kurma kararını verip yola çıktığında, şim-diye kadar çalıştığı şirketlerde öğ-rendiklerinin, bu işin yürümesi için gerekli olan bilgilerin %10 olduğu-nu, hele bizim ülkemizde çok daha küçük olduğunu şaşkınlıkla tespit ederek işe başlıyor.”Her kurulan, yaşayan veya yaşamını ta-mamlamış şirketin ders alınacak hika-yeleri vardır. Aknur’un ticari yaşamı da iyi kötü olarak bu bakımdan zengindir.

İnsan kendi şirketini kurma kararını verip yola çıktığında, şimdiye kadar çalıştığı şirketlerde öğrendiklerinin, bu işin yürümesi için gerekli olan bilgilerin %10 olduğunu, hele bizim ülkemizde-çok daha küçük olduğunu şaşkınlıkla tespit ederek işe başlıyor. Ancak benim en büyük şansım, Alarko ve KOÇTAŞ gibi birbirinden yapısal ve uğraşı olarak tamamen farklı ve ülkemizin konuların-da en önde gelen iki şirketinde çalış-mam olmuştur.

Burada edindiğim tecrübenin yanında, sektörümüzün önde gelen üyelerinin geniş bir bölümünü tanımam, bana her zaman destek olmuştur.

Merkezi 1980’de İstanbul Karaköy’de açılan Aknur End. Malz. ilk şubesini 1985’te Bursa’da açtı.

Page 59: TİMDER Dergisi 86.Sayı

57

Dua

yenl

erim

izTİ

MD

ER

Der

gisi

86.

Say

ı / O

cak

- M

art 2

015

“Aknur‘un her şubesi başındaki mü-dürü ile benden sonra da hiç kesin-tisiz devam edecek şekilde, benzeri bir uygulamaya da rastlanmayan, sağlam bir ticari yapıya kavuşturul-du.” Şirketimin 35 senelik yaşamında, Aknur‘dan ayrılan arkadaşlarımız on dört tane şirket kurdu. Bunlardan sa-dece biri şu anda ticari hayatını devam ettirmektedir. Aknur, bugün İstanbul’da Karaköy, İkitelli, Kartal mağazalarının dışında, Ankara ve Bursa’da birer ma-ğazası ile yaşamını sürdürmektedir. Bu-nun dışında Alnur olarak üç ve dört yollu vana imalatı yapan bir üretim birimimiz bulunmaktadır. Bugün en çok gurur duyduğum, piyasamızda tanınmayan, kapalı genleşme depoları, dört ve üç yollu vanalar, binalarda kullanılan basınç düşürücüler, ısı sayaçları günden güne kullanımı gelişen ısı istasyonları (subs-tation santralları) v.s. gibi çok önemli tesisat elemanlarını sektörümüze ta-nıtmamız ve bunların geniş bir kullanım sahası bulmasıdır.

Tabii ki bir şirket kolay meydana gelmi-yor, yaşamının devam etmesi için büyük emeklerin harcandığı safhalardan geçi-yor. O nedenle şirketin yapısının, kuru-cunun yaşam dilimi ile sınırlı kalmaması gerekir. Bu bakımdan Aknur‘un her şu-besi başındaki müdürü ile benden sonra da hiç kesintisiz devam edecek şekilde, benzeri bir uygulamaya da henüz piya-samızda rastlanmayan, sağlam bir ticari yapıya kavuşturuldu.

Hem beş mağaza ile bir bütün olma hem de her mağazanın bireysel olarak ancak

birlikte olmanın kaideleri içerisinde ser-best çalıştığı bir ticari yapı kurguladık. Bunun sağlam bir şekilde devamlılığını da yıllardan beri görmekten büyük mut-luluk duyuyorum. 35 sene bizim piyasa-mızda hiç küçümsenmeyecek bir zaman dilimidir, bu yapı ile daha nice seneler şirketimizin yaşaması, çalışanlarımız için bir gelecek garantisidir.

Günümüzde, her bilim dalı yeni gelişen teknolojileri kullanarak, kendi konularını derinliklerine kadar inceliyor. Yeni bul-gular, yeni bilgiler elde ederek bunları ilgili bölümlerde kullanıyor ve yaşamda gelişmeler kaydediyorlar. Benzer çalış-maların sektörümüz için hiçbir kurum ve kuruluş tarafından yapılmaması üzücü-dür. Aynı araştırmaların sektörümüz için de yapılması ve çıkartılacak bulgulardan

sektörümüzün sağlıklı bir yapıya kavuş-ması temin edilmelidir. Hatta bu konu üniversitelerimizin ilgili bölümleri için de o kadar önemlidir ki, bu çalışmalardan üniversite ilim olarak, sektör de gelece-ği açısından faydalar üreteceklerdir.

Her firmanın güncel tabirle bir hikayesi malzemede olsun, hizmette olsun veya müşterinin tercih nedenlerinde olsun, bir farklılığı olmalıdır. Müşteriler iki gru-ba ayrıldılar. Bir kısmı fiyat odaklıdırlar, her zaman en ucuzunu almak ister-ler. Diğer grup müşteriler ise hizmet, dürüstlük konusunu, fiyat konusunun önünde tutarlar. Bu ikinci grup esnafla çalışan müteahhit her zaman, birinciye göre daha avantajlıdır. Çünkü kendisine geç gelen bir malzeme, yanlış gelen bir malzeme veya ticari etik içinde olmayan davranışların zararı, ucuz mal alımını çok daha pahalıya getirir.

TİMDER’e MesajlarEsasında, inşaat malzeme piyasası gibi hem malzeme hem de işleyiş farklılıkları gösteren, bilinmezleri çok olan bir piya-sada, müteahhitlerin malzeme alım bi-rimlerinin hata yapmaması mümkün de-ğildir. O nedenle satın alma birimlerinde çalışanların TİMDER gibi tarafsız bir ku-rum tarafından eğitilmeleri, doğru mal-zeme seçiminin doğru şartlarla temin edilmesinin öğretilmesi çok gereklidir. Bu TİMDER‘in mevcut eğitim programı içinde başlıca bir konu olarak ele alın-malıdır. TİMDER Dergisi’nde, üyelerimi-zin iş hayatlarından gençlere anlatacak-ları çok değerli anıları muhakkak vardır. Hepimizin ders alınacak başarıları, yan-lışları vardır. Tüm bunların anlatıldığı bir “Üyelerimizin Anıları” köşesi olmasının çok faydalı olacağını düşünüyorum.

Alarko’nun kurucularından Merhum Üzeyir Garih 1994 ISH fuarında Nural Tuncer ile birlikte

DESBORDES firması temsilcisi ve Nural Tuncer oğlu Berk ile birlikte sektörünilk fuarlarından birinde (1985)

Page 60: TİMDER Dergisi 86.Sayı

58

Dua

yenl

erim

izTİ

MD

ER

Der

gisi

86.

Say

ı / O

cak

- M

art 2

015

Nural Tuncer’denSektöre ve Gençlere Mesajlar

Batıda olduğu gibi sektörün eskileri ve önemli kişileri tarafından yazılmış anı kitapları ne yazık ki bizde çok azdır. İş hayatında bu konunun bizde öncülüğü-nü her üçünü de saygı ve rahmetle andı-ğımız başta Vehbi Koç olmak üzere, Sa-kıp Sabancı ve Nejat Eczacıbaşı kitapları ile yapmışlardır. Daha sonraki senelerde, diğer iş adamlarımızın anıları da yayınlanmış ve yayınlanmaktadır. Gençlerimize bu kitapları, hatta yabancı ülkelerin önemli iş adamlarının anılarını okumalarını tavsiye ederim.

Ayrıca çok kitap okumak yerine, iyi seçilmiş bazı kitapları baş ucu kitabı ya-parak bunlarla bir yaşam alışkanlığı ya-ratmalarının kendilerine çok faydalı ola-cağını düşünüyorum.

Son senelerde çok değerli İş Yöneti-mi Guruları tarafından yazılan kitaplar çıkmaktadır. Yabancı yazarların yanında yerli yazarların da iş yönetimi kitaplarını okuyunuz. Çünkü onların öğretileri, bi-zim iş yaşamımıza daha da uymaktadır.

Kitap seçiminde de genelde çok meşhur iş yönetimi bilimcilerinin dünya-ya hitap eden büyük firmalardaki konu-ları ele alan kitapları yerine, küçük işlet-meleri ele alan yazarların kitaplarını tercih edin.

İş adamının, ülkesinin ve dünyanın gidişinden hem genel kültür sahibi ol-maları, hem de sektörel bilgilerini geliş-tirmeleri bakımından muntazaman ha-berdar olmaları gereklidir. Bunun için haberleri muntazam dinleyiniz, izleyiniz, gazeteleri okuyunuz.

Önem verdiğiniz kişilerle ilişkilerinizi

twitter ve facebook gibi sosyal ağları da kullanarak devam ettirin.

Mesleki görgü ve bilginizi geliştir-mek bakımından belli yerli ve yabancı fuarlar muhakkak izlenmelidir.

Mesleki dergilere üye olunuz.Günlük tutma alışkanlığı edinin. Bu

hem kişisel olarak hem de iş yaşamınız için çok önemlidir.

Not alma alışkanlığı edinin. Eskiden cebimizde not defteri taşırdık, şimdi siz-ler için bu konu çok basitleşti, cep tele-fonunuzu bunun için rahatça kullanabili-yorsunuz.

Bilgisayarınızın ekranında “Bugün yapılacaklar”, ”Bu hafta yapılacaklar“ ve “Bu yıl içinde yapılacaklar“ adlı üç dos-yanız, hem işiniz hem de aileniz için işler halde olmalıdır.

Her şeyi sorgulayıcı bir kişiliğiniz, alışkanlığınız olsun, bundan çok fayda görürsünüz.

Siz ancak farklı olursanız fark edilir-siniz. Herkesin yaptığını yaparsanız, var-lığınızdan kimse haberdar olmaz. Farklı olun.

Piyasamızda herkes aşağı yukarı aynı malzemeyi satıyor, sizin farklığınız ne olacaktır, bunu düşünün, bulun ve uygulayın.

Hayatta en önemli olan konulardan biri de iyi arkadaşlara sahip olmaktır. Doğru bir arkadaş edindiğinizi düşünü-yorsanız asla iletişiminizi koparmayın.

Bir kişi ile konuşup ayrıldıktan sonra, ben bu kişiden ne öğrendim, zamanımı değerlendirdim mi, yoksa boşa mı geçti diye kendinize sorun.

Şirketinizde, pozitif yapılı kişilerin ol-

ması iyidir. Ancak meseleleri sorgulayan ve meselelerin başka taraflarını size gösteren kişiler de kadronuzda bulun-malıdır.

Size benzeyen değil, sizi tamamlayan insanlarla çalışın.

Sivil Toplum Kuruluşlarına muhak-kak üye olun ve görev alın. Bu sizi her yönden çok geliştirecektir.

Yabancı diliniz, yoksa muhakkak bir yabancı dil öğrenin. Bu tercihen İngilizce olmalıdır.

Yaşımız ilerledi, artık çok geç diye bir şey yok, yürürseniz ayaklarınız kuvvetle-niyor, aklınızı periyodik çalıştırırsanız ak-lınız gelişiyor.

Son zamanlarda, biyoloji dalındaki bilim adamlarının yaptıkları incelemele-re göre çalışmayan her uzvumuzun za-yıflayacağı gibi, beynimizin de diğer uzuvlarımızdan farklı olmadığı, hatta daha da artıları olduğu bulunmuştur. Bunu unutmayın.

Tembel olmaya hiç birimizin hakkı yok, hem kendimiz hem ailemiz hem de ülkemiz için çalışkan olmak mecburiye-tindeyiz. Çünkü insanın mutlu olması, önce sağlığına, sonra ailesine, sonra da işine ve ülkesinin geleceğine hatta bu-gün çevre sorunları nedeniyle dünyamı-zın geleceğine bağlıdır.

“Allah herkesin rızkını verir” sözü doğru değildir, “Allah herkese rızkını çı-kartacak özellikleri vermiştir” sözü doğ-rudur. Özelliklerinizi tanıyın ve iyi kulla-nın.

Hayatta siyasi ve inanç dünyanız ne olursa olun, bir tarafın adamı olmayın. Her tarafın iyi ve kötü tarafları vardır. Akıllı insanlar, bu tarafların iyi kısımlarını almasını, kötü taraflarını atmasını bilirler.

Netice olarak insana çok değerler katan, her yönünü geliştiren, doğruları yaptığı-nız müddetçe sevdiğiniz ve sevildiği-niz, sizi her zaman dipdiri, hayata bağlı tutan çok güzel bir sektörümüz var. Bu sektöre ait olmaktan her zaman gurur duydum ve iş hayatına başlarken yanlış değil, doğru seçim yaptığımdan mutlu oldum. Görevimizin artık bittiğini düşün-müyorum. İnsanın her yaşta, her zaman muhakkak ait olduğu iş koluna yapacak-ları, bu sektörden aldıklarını ödeyeceği sorumlulukları vardır. Bunlar da, sek-törümüzün iç ve dış piyasalarını takip etmek, gelişmeleri izlemek ve bunları kendi tecrübe birikimleri ile birleştirerek gençlere iletmektir. Gençlere geniş öl-çüde iletmek istediklerimi iletme fırsatı verdiğiniz için size ve sevgili derneğimi-zin yönetimine teşekkür ederim.

Page 61: TİMDER Dergisi 86.Sayı
Page 62: TİMDER Dergisi 86.Sayı

60

firM

AR

KA

TİM

DE

R D

ergi

si 8

6.S

ayı /

Oca

k -

Mar

t 201

5

Bahadır Kayan Kale Yapı Ürünleri Grubu

Pazarlamadan Sorumlu Başkan Yardımcısı

Türkiye’de seramik sektörünün kurulu-şuna öncülük eden ve bu alandaki ya-tırımları ile bir dünya devi haline gelen Kaleseramik; Avrupa’nın 3’üncü, dünya-nın 12’nci büyük seramik karo üreticisi olmayı başarmış bir Türk şirketi olarak büyümeye devam ediyor. 66 milyon metrekare yıllık üretim kapasitesi ile tek alanda üretim yapan dünyanın sayılı büyük seramik kuruluşularından Kale-seramik olarak, sektörde liderliğimizi koruyoruz. Türkiye’de yüzde 29 pazar payımızla, en yakın rakibimizin 3 katı büyüklüğe sahibiz.

Sektöre ‘yenilik’ ve ‘farklılık’ getiren pek çok uygulamamızla, pazar payımızı ve ihracatımızı artırarak piyasada açık ara önde olmayı sürdürdük. Yeni mağaza-cılık anlayışıyla, yurtiçi ve yurtdışında-ki mağazalar zincirine önemli halkalar ekledik. Kaleseramik olarak, 2014 yılını yüzde 13’lük bir büyüme ile tamamladık.

Bugün her biri alanında lider olan mar-kalarımızın yeni ürünleriyle, rafine zevk-lere hitap ediyoruz. Sektördeki güçlü konumumuzu, 60 yıla yaklaşan endüst-riyel birikimimiz, teknolojide ilkleri he-deflememiz, insan kalitemiz, Ar-Ge ve Ür-Ge süreçlerindeki yetkinliklerimiz ile kazandığımıza inanıyoruz.

“Fincuoghi şirketini, 2011 yılında satın almamızla Avrupa pazarındaki etkimizi arttırdık.” Kaleseramik olarak, İtalya’nın 10 büyük seramik şirketinden biri olan Edilcuoghi ve Edilgres markalarını üreten Fincuog-hi şirketini, 2011 yılında satın almamızla

Avrupa pazarındaki etkimizi arttırdık. Bu satın almayı gerçekleştirerek, dünya IT sektörü için Silikon Vadisinin taşıdığı önem gibi, seramik sektörü için de bir lojistik üs, teknoloji ve tasarımda tar-tışmasız lider olan Sassuolo bölgesinin bir parçası olduk. Uluslararası alanda büyüme hedefimiz doğrultusunda ger-çekleştirdiğimiz bu satın alma, İtalyan seramik endüstrisi için de bir ilk oldu. İtalya’da yatırım yapan ilk Türk firması olmanın yanında, ilk yabancı firma da biz olduk. Bugün, fabrika ve marka yatırım-larımızın bulunduğu Sassuolo bölgesin-deki faaliyetlerimizi daha da genişleti-yoruz. Sassuolo’da açtığımız Kale Italia

“Türkiye’de yüzde 29 pazar payımızla, en yakın rakibimizin

3 katı büyüklüğe sahibiz.”

Page 63: TİMDER Dergisi 86.Sayı

61

firM

AR

KA

TİM

DE

R D

ergi

si 8

6.S

ayı /

Oca

k -

Mar

t 201

5

showroom’u ile İtalyan ve Türk markalı ürünlerimizi, yeni mağazacılık anlayışıy-la tüketicilerin beğenisine sunuyoruz.

“Sadece ülkemizde değil, yurtdışın-da da Türk sanayisini en iyi şekilde temsil etme konusunda büyük çaba sarf ediyoruz.”Türk seramik sektörünün kuruluşuna öncülük eden ve bu alandaki yatırım-larıyla dünya devi haline gelen Kalese-ramik olarak, sadece ülkemizde değil, yurtdışında da Türk sanayisini en iyi şekilde temsil etme konusunda büyük çaba sarf ediyoruz.

Nihai tüketiciye hitap eden Çanakkale Seramik ve mimari çözümlerde profes-yonelleri hedefleyen Kalebodur’un yanı sıra, seramik sağlık gereçleri alanında yaratıcı çözümler sunan Kale markaları ile faaliyet gösteren Kaleseramik; bugü-ne kadar ülkemize, her aşamasında tü-keticilere danışıp, Ar-Ge sürecinden ge-çirdiği birçok inovatif ürün kazandırdı.

“Teknoloji ve tasarımı birbirini bes-leyen unsurları olarak görüyoruz ve bundan dolayı Kaleseramik Ar-Ge Merkezi’nde tasarım ve teknolojiyi bir çatı altında kurguladık.”Kaleseramik olarak, yıllık toplam ciro-muzun yüzde 2,2 sini Ar-Ge ve inovas-yona ayırıyoruz. Ar-Ge’ye verdiğimiz önemi, yeni ürünler ve var olan ürünler-de iyileşmeler ile süreklilik esası çerçe-vesinde sürdürüyoruz. Kalitenin, kontrol aşamasında değil; ilk aşamada, yani Ar-Ge ve tasarım sürecinde ürüne entegre

edildiğine inanıyoruz. Bu kalite algısını, tasarım ve sonrası tüm süreçlerde, ürü-nümüz tüketiciye varana kadar aynı ti-tizlikle uyguluyoruz.

Teknoloji ve tasarımı birbirini besleyen unsurlar olarak görüyoruz ve bundan dolayı Kaleseramik Ar-Ge Merkezi’nde tasarım ve teknolojiyi bir çatı altında kurguladık. Hedeflerimize ulaşmak için en önemli aracımızı, kuşkusuz Ar-Ge ve inovasyon olarak görüyoruz.

“Firmaların kendilerini müşterilerin yerine koyup, işlerine onların gö-zünden bakmaya ihtiyaçları var.”Günümüzde rekabette öne çıkabilmek, ayrışabilmek, daha fazla müşteriye ulaşmak, ürün ve servislerin daha fazla

tercih edilmesini sağlamak için firma-ların kendilerini müşterilerin yerine ko-yup, işlerine onların gözünden bakmaya ihtiyaçları var. Biz de bütünsel çözüm sunmak üzere, yeni kurumsal kimliğimi-ze göre tasarlanmış mağazalarımızda müşterilerimizin tüm ihtiyaçlarını karşı-lamayı hedefledik.

“Teknoloji ve tasarımı bir araya ge-tiren mağazalarımızda, yenilikçi, çevre dostu ve fonksiyonel 3 binden fazla ürünü, tüketici ve profesyonel-lere sunuyoruz.” Ürün teşhirinde bir dizi modernizasyon çalışmaları gerçekleştirerek, yeni ma-ğazacılık konseptiyle değişim başlattık. Teknoloji ve tasarımı bir araya getiren mağazalarımızda, yenilikçi, çevre dos-tu ve fonksiyonel 3 binden fazla ürünü, tüketici ve profesyonellere sunuyoruz. Yeni konsept mağaza ve hizmet anla-yışımızı bayilerimize de uygulayarak Türkiye’nin her köşesinde ve yurtdı-şındaki hedef bölgelerimizde, ürün ve hizmetlerimizi müşterilerimizle buluştu-ruyoruz.

Yurtiçi ve yurtdışındaki showroom’la-rımızla dünyanın dört bir yanında bü-yümeye devam ederken, bulundukları bölgede etkin bir konuma sahip bayile-rimizle çok güçlü bir aile haline geldik. Değer ve satış hacmimizin önemli un-suru yeni showroom’larımız, tüm birim-lerimizde başlattığımız, müşterileri için üstün değer yaratan hizmet anlayışının bir yansımasıdır.

“Fabrika ve marka yatırımlarımızın bulunduğu Sassuolo bölgesindeki faaliyetlerimizi daha da genişletiyoruz.”

Page 64: TİMDER Dergisi 86.Sayı

62

firM

AR

KA

TİM

DE

R D

ergi

si 8

6.S

ayı /

Oca

k -

Mar

t 201

5

“Bugün Avrupa’dan Amerika’ya, gelişen Ortadoğu’dan Afrika pazarlarına kadar 400’ü aşkın ihracat noktamız bulunuyor.”Diğer tarafta ise önemli yatırımlar yapan değerli iş ortak-larımızla birlikte geliştirdiğimiz yeni mağazalarımızın, hem hizmet çıtasını yukarı çıkardığına, hem de şirketimizin ku-rumsal imajına ve duruşuna büyük katkı yaptığına inanıyo-ruz. Bugün Avrupa’dan Amerika’ya, gelişen Ortadoğu’dan Afrika pazarlarına kadar 400’ü aşkın ihracat noktamız bu-lunuyor ve 100 ülkede Kale markalı ürünlerimiz satılıyor. İç piyasadaki başarımızı dünya pazarına taşıma hedefiyle yurtdışındaki mağazalar zincirimize de önemli halkalar eklemeye devam ediyoruz. Bayiler showroomlarını en iyi şekilde değerlendirerek, nitelikli bir perakende ortamı da sunuyor.

Bugün ürün sunmaktan çok, yeni çözümler ve mekanlar oluşturmak üzerine kurulu bir yola girdik. Bu kapsamda, Kale markası altında ‘Smart’ felsefesi ile tasarladığımız, tasarrufa yönelik, çevreci ürünlerle tüketicilere ve iş or-taklarımıza dost çözümler sunuyoruz. Ürünlerimizin kolay montajı konusuna çok önem veriyoruz, su tasarrufu konu-sunda çok iddialıyız.

Tasarımdan üretime, attığımız her adımda daha az su ve daha az enerji harcayarak, yarınlara daha iyi bir dün-ya bırakma hedefiyle ürettiğimiz ‘Kale SmartYıkama’ klozetlerini bir yıllık Ar-Ge ve tasarım uygulama çalışmasının ardından ortaya çıkardık. ‘Kale SmartYı-kama’ ile suyun tamamen doğal akışı ve ağırlığı ile yüzde 100 daha hijyenik bir yıkama sağladık.

‘Smart’ yaklaşımımızla, Yapı-Endüstri Merkezi tarafından verilen ve ‘Türk yapı sektörünün Oscar’ı olarak ifade edilen önemli bir ödülü; ‘Altın Çekül’ü almaya hak kazandık. Akademisyenlerden olu-şan seçici kurul tarafından değerlendi-rilerek seçilen 2014 yılının en iyi ürünü, “Kale-Smart Yıkama Sistemli Asma Klozet” ve “Asma Klozet Entegre Kolay Montaj Kiti” seçildi.

Ayrıca İstanbul Sanayi Odası’nın dü-zenlediği Çevre ve Enerji Ödülleri’nde, yüzde 55 su tasarrufu sağlayan “Kale Aquasmart” ile “Çevre Dostu Uygulama Kategorisi”nde ikincilik ödülü kazandık.

“Çalışmalarımıza, yalnızca ülkemizde değil,

uluslararası pazarda fark yaratma hedefiyle

devam edeceğiz.”

Türkiye’de inşa edilen yeni yapılarda çok fazla alternatif malzeme kullanıldı-ğını görüyoruz ancak biz seramiğin çok daha uzun ömürlü ve sürdürülebilir bir malzeme olduğuna inanıyoruz. İyi işçilik-le uygulanmış seramik malzemeyi 80 yıl sonra da kullanabiliyorsunuz. Seramik, toplam ömrüne baktığınız zaman fev-kalade faydalı bir malzeme. Ülkemizde banyo alanında da çok önemli çevreci gelişmeler var; su tasarrufu, yeşil bina-lar, kullanılan malzemenin kalitesi gibi… Bunların hepsini bir araya koyduğumuz zaman; kullanılan malzeme kalitesi, ar-tan refah seviyesi, artan konut kalitesi, hepsi sektörümüz adına çok olumlu ge-lişmeler. Biz Kaleseramik olarak, yenilik-çi ürünlerimizi, tüketici ve profesyonel-lerin beklentileri doğrultusunda daha da geliştireceğiz. Çalışmalarımıza, yalnızca ülkemizde değil, uluslararası pazarda fark yaratma hedefiyle devam edeceğiz.

Sektöründe Avrupa’nın en büyük iki fu-arından biri olan UNICERA, gerek fuar alanı ve katılımcı firma sayısı, gerekse ziyaretçi sayısıyla her geçen yıl daha da büyüyor. Uluslararası niteliği giderek daha fazla ağırlık kazanan UNICERA’nın, küresel platformda daha da öne çıkarak sektöre moral vereceğini düşünüyorum.

Türk seramik karo, vitrifiye sektörleri-nin imajını yükseltmek ve küresel pazar payını arttırmak vizyonu çerçevesin-de en önemli uluslararası pazarlama platformuna dönüşen UNICERA’nın, önümüzdeki yıllarda sektör olarak ihra-catımıza katkı sağlamaya devam edece-ğine inanıyorum. Hem seramik sektörü, hem fuarcılık, hem de ülke ekonomisi açısından önemli bir organizasyon olan UNICERA’nın, dünya seramik sektörü için de önemli platformlardan biri oldu-ğunu düşünüyorum.

“UNICERA’nın, küresel platformda daha da öne çıkarak sektöre moral

vereceğini düşünüyorum.”

Page 65: TİMDER Dergisi 86.Sayı
Page 66: TİMDER Dergisi 86.Sayı

64

İçim

izde

n B

iri

TİM

DE

R D

ergi

si 8

6.S

ayı /

Oca

k -

Mar

t 201

5

Ömer ÇelikEVDEMA Yapı Malz. Tic. ve San. A.Ş.

İcra Kurulu Başkanı

1978 İstanbul doğumluyum. Evliyim, 2 oğlum ve 5 aylık bir kızım var. Uzun yıllardır yapı sektörüne hizmet veren EVDEMA’nın Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı aynı zamanda İcra Kurulu Başkanı’yım. Babam Kemal Çelik ile birlikte şirketimizin tüm kuruluş ve ge-lişim aşamalarında yer almaya gayret ediyorum. Bir organizasyonda olması gereken tüm birimlerin kurulmasının ve sürdürülebilir olmasının gerekliliğini sa-vunuyorum.

“EVDEMA’nın konsepti,

uzun bir ustalık döneminin

eseridir.”

EVDEMA, 1972 yılında Uğur Yapı ola-rak İstanbul Akatlar’da kuruldu. 42 yılı aşkın bir süredir inşaat malzemeleri sa-tış ve dağıtımı konusunda faaliyet gös-teriyoruz. Yönetim Kurulu Başkanımız Kemal Çelik tarafından kurulmuş olan EVDEMA’nın konsepti, uzun bir ustalık döneminin eseridir.

EVDEMA Ev Dekorasyon Mağazaları olarak 2008 yılı itibariyle konsept ma-ğazacılık anlayışına geçiş yaptık. 1989

yılında başlayan, Eczacıbaşı-VitrA mün-hasır bayiliğimiz halen devam ediyor. EVDEMA olarak müşterilerimize, ev dekorasyonu konusunda ihtiyaç duy-dukları her şeyi mağazalarımızda geniş bir çeşitlilikte sunuyoruz. 12 farklı ürün grubunu, 90.000 adet ürün kalemini, toplam 25.000m2 alanda teşhir ediyo-ruz.

“Müşterilerimizin hayallerindeki

mekanları öncelikle

dijital ortamda tasarlıyoruz.”

EVDEMA Ev Dekorasyon Mağazaları olarak hizmet anlayışı ve kalitemizi her zaman daha ileriye taşımaya gayret

Page 67: TİMDER Dergisi 86.Sayı

65

İçim

izde

n B

iri

TİM

DE

R D

ergi

si 8

6.S

ayı /

Oca

k -

Mar

t 201

5

ediyoruz. Perakende mağazalarımızda gerek mutfak banyo ürün gruplarında gerekse dekorasyon ürünleri tarafında iç mimar satış personeli ile müşterileri-mize hizmet veriyoruz. Seçilen ürünlerin Kareo programında yerleşim planlarını, çizimlerini gerçekleştiriyor ve müşteri-lerimizin hayallerindeki mekanları ön-celikle dijital ortamda tasarlıyoruz. Satış sonrası hizmetlerimizde de bu sürecin devamını sağlıyoruz. Bunun dışında lo-jistik tarafında da çok güçlüyüz. Stok-lu ürün yönetiminin sağladığı avantaj ile 24 saatte İstanbul genelinde kendi araçlarımızla ürün teslimatı yapıyoruz.

Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu-nun; VitrA, Artema, İntema Mutfak, Villeroy&Boch, Burgbard gibi dünya markalarına ait banyo, seramik, armatür ve mutfak ürün gruplarının tüm çeşit-lerini satışa sunuyor ve dağıtımını ger-çekleştiriyoruz. Aynı zamanda Franke, Siemens, Miele, Elica, General Electric ve Blanco ankastre cihaz ürünleri pe-rakende mağazalarda satışa sunulan diğer markalarımız. EVDEMA olarak kendi yarattığımız marka Vitale ürün grupları içindeki aydınlatma, aksesuar, masa&sandalye, parke, doğaltaş ve du-var kâğıdı ürün grupları yanında; sektör-lerinde lider konumdaki Sur Çelik Kapı, Sidoorsa İç Kapı ve Kale Çelik Eşya markalarına ait ürünlerin; perakende, toptan ve projeli işler kanalı yoluyla satış ve dağıtımını gerçekleştiriyoruz. Ayrıca 2014 yılı itibariyle yine EVDEMA çatısı altında Du&Ka markası ve “Türkiye’nin Duvar Kâğıdı” sloganıyla duvar kâğıdı üretimine Silivri’deki fabrikamızda baş-ladık. Son olarak mutfak ve parke alan-larındaki yatırımlarımızdan da kısaca bahsetmek istiyorum. Dünyaca ünlü Alman Markası olan Villeroy&Boch’un parke ürün grubunda Türkiye Distribü-törlüğünü aldık. Bunun yanı sıra yine Al-man Markası olan Bauformat ve Burger Kütchen’i EVDEMA bünyesinde ithal mutfak olarak müşterilerimize sunuyo-ruz.

İstanbul’da 7 perakende 1 toptan olmak üzere toplamda 8 mağaza ile hizmet ve-riyoruz. Mağazalarımızı lokasyon olarak

Avrupa Yakası’nda Esenyurt, Güzelce, Masko, Mecidiyeköy 1-2, İstoç ve Ana-dolu Yakası’nda Kozyatağı, Ümraniye’de konumlandırdık.

Yapı sektöründe inşaatların yapım çalış-malarının artması ve kentsel dönüşüm çalışmalarının önümüzdeki dönemde de artarak devam edeceği bir zeminde rekabet kaçınılmaz bir gerçektir. Reka-betin yüksek olduğu yapı sektöründe kaliteli ürün ve çeşitliliğimizle rakipleri-mizi bir adım geride bırakıyoruz. Genç ve bilgili yeni nesilin alışveriş alışkan-lıkları ve “ucuz ürün alacak kadar zen-gin değilim“ mantığı ile hareket ediyor olması kaliteyi ve hizmeti daha yukarıya taşıyacaktır. 2015 yılı içerisinde daha hareketli bir satış dönemi beklentisi içe-risindeyiz.

“Rekabet ve paralelinde sürdürü-lebilirliğin markaların en çok önem vermesi gereken konu başlıkları arasında ilk sırada yer alması ge-rektiğini düşünüyorum.”Rekabet olmazsa olmazlardandır. Reka-bet olmazsa kendinizi geliştiremezsiniz. EVDEMA olarak 26 yıldır VitrA’nın mün-hasır bayiliğini yürütmekteyiz. Bu kadar

uzun soluklu bir marka temsilciliğini üstlendiğimiz için gururluyuz. Rekabet ve paralelinde sürdürülebilirliğin mar-kaların en çok önem vermesi gereken konu başlıkları arasında ilk sırada yer alması gerektiğini düşünüyorum. Uzun yıllardır sektöre hizmet veren bir kurum olarak 20 yıldır bizlerle birlikte çalışan personelimizin varlığını da örnek olarak belirtmek isterim. Sadece personelimiz tarafında değil kaliteli hizmet anlayışı-mızla birlikte onlarca yıldır aynı müşteri-lerimize hizmet ediyor olmaktan dolayı mutluyuz. Zamanında teslimat, müşteri memnuniyeti anlayışımız, kaliteli ürün ve hizmeti sunmak yenilikçi iş geliştirme politikalarımız, güveni, sadakati sağlar-ken diğer yandan büyümemizi ve geliş-memizi de sağladı. Yıl içerisinde 40.000 müşteriye hitap edebilecek kapasite-mizde bunun göstergesidir.

EVDEMA olarak banyo mutfak ve se-ramik alanlarında hizmet verdiğimiz müşterilerimizin ihtiyaçlarını doğru tes-pit etmek gerektiği varsayımından yola çıktık. Yıl içerisinde ürün satışı gerçek-leştirdiğimiz müşterilerimizle birlikte bir aile sıcaklığında alışveriş yapmalarını sağlamaya başladık. Dolayısıyla deko-

“Genç ve bilgili yeni nesilin alışveriş alışkanlıkları ve‘ucuz ürün alacak kadar zengin değilim’

mantığı ile hareket ediyor olmasıkaliteyi, hizmeti daha yukarıya taşıyacaktır. ”

Page 68: TİMDER Dergisi 86.Sayı

66

İçim

izde

n B

iri

TİM

DE

R D

ergi

si 8

6.S

ayı /

Oca

k -

Mar

t 201

5

rasyon alanındaki ihtiyaçlarına cevap verebilecek ürün gruplarını oluşturma-ya başladık. Banyo, mutfak alanlarından sonra, parke, duvar kâğıdı, iç-dış kapı, masa&sandalye, doğaltaş, aydınlatma gibi ürünlerle toplamda 90.000 ürün çeşitliğini müşterilerimize sunmaya başladık. Türkiye’de yapı marketleri kapsam dışında bırakmak koşulu ile aynı anda ıslak zemin, mutfak ve deko-rasyon ürünlerini bir arada bulunduran bir perakende mağazacılık anlayışına sahip işletme olmadığını gururla dile getiriyoruz.

EVDEMA her geçen yıl büyüme trendi ile yola devam ediyor. 2014 yılı hedefle-rimizin çok büyük bir bölümünü gerçek-leştirdik. 2015 yılı ise EVDEMA markası ile yurtdışı açılımlarımızı aktif hale ge-tireceğimiz bir yıl olacak. Gerek Uzak-doğu gerekse Türkî Cumhuriyetler’deki araştırmalarımızı nihai sona getirmek üzereyiz. Uluslararası platformda ülke-mizi temsil etme görevini de üstlenmiş olacağız. Bunun yanı sıra parke, aksesu-ar ve aydınlatma alanlarında yatırımları-mız ve ürün geliştirme çalışmalarımız tüm hızıyla devam edecek. UNICERA - 27. Uluslararası Mutfak Banyo Seramik Fuarı, 38. İstanbul Yapı Fuarı İstanbul - 28. Ankara Yapı Fuarı, 9. Uluslararası İdeal Home Züccaciye, Ev Eşyaları ve Çeyiz Fuarı ve ZÜCHEX 25.Uluslarara-sı Züccaciye & Ev Eşyaları ve Elektrikli Ev Gereçleri Fuarında müşterilerimizle bir arada olacağız. Çok yoğun bir 2015 EVDEMA’yı bekliyor. “Dünün rüyası bu-günün gerçeği” sloganıyla yeni ufuklara yelken açmaya hazırlanıyoruz.

“Çok yoğun bir 2015EVDEMA’yı bekliyor.

’Dünün rüyası bugünün gerçeği’ sloganıyla yeni ufuklara yelken

açmaya hazırlanıyoruz.““Personelimiz yapılan eğitimlerden faydalanarak müşterilerimize daha iyi hizmet verebilecek bilgi donanı-mına sahip oluyorlar.”TİMDER olarak sektörü sürekli canlı tu-tan bir yapınız var. Bilgilendirme süreçleri, yapılan eğitim etkinlikleriyle öncü olmaya devam ediyorsunuz. Personelimiz yapı-lan eğitimlerden faydalanarak müşteri-lerimize daha iyi hizmet verebilecek bilgi donanımına sahip oluyorlar.

Faaliyetlerinizin en büyüğü ise düzenleyi-cileri arasında bulunuyor olduğunuz UNI-CERA Uluslararası Seramik Banyo Mut-fak Seramik Fuarı’dır. Yapı sektörünün ve Türkiye’nin en büyük fuarı olma özelliği ile birlikte, ziyaretçilerine seramik, banyo, mutfak sektörünü yakından tanıma şansı tanırken, sektöre yeni iş fırsatları yakala-ma, yeni işbirlikleri kurma imkanı sağla-maktadır.

Üye olmaktan onur duyduğumuz TİMDER’in başarılarının devamını dilerim.

Page 69: TİMDER Dergisi 86.Sayı
Page 70: TİMDER Dergisi 86.Sayı

68

Firm

alar

İnsa

nlar

TİM

DE

R D

ergi

si 8

6.S

ayı /

Oca

k -

Mar

t 201

5

Bora Osmalı Bora Çelik Eşya ve Mob. İnş. Malz. San. Tic. Ltd. Şti.

Genel Müdürü

Bora Çelik; dedem , babam ve iki am-camın ortak fikirleri ile bir aile şirketi olarak 1976 yılında Eskişehir Baksan Sanayi Sitesi’nde kuruldu. Ben iş haya-tıma, 2001 yılında askerden geldikten sonra 120 kişiye hizmet veren restora-nımızda işletmecilik yaparak başladım. 2007 senesinde Bora Çelik’in Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi’ne taşınma-sıyla atölye mantığı ile yürütülen işler, fabrika kavramına dönüştü. Ben de tam bu süreçte Bora Çelik’e dahil oldum. Bu dönemde işletmecisi olduğum resto-ran aracılığı ile tanıştığım NG Kütahya Seramik’ten Melih Sargın, metal işi yap-

tığımızı bildiğinden bizden stand üretimi yapmamızı talep etti. Onun vasıtasıyla Türkiye’de stand üretimi işine girmiş, aynı zamanda metal sektöründe yeni bir uzmanlık alanına isim vermiş olduk. İlk başladığımızda ayda bir iki iş alıyorduk, bir yandan da pazarda yeni arayışlar içerisindeydik. Ve nihayet Yurtbay Se-ramik ile el sıkışarak ihtiyaçları doğrul-tusunda çalışmaya başladık. Tabii bu süreçte maliyetler inanılmaz yüksekti. Para kazanıyorduk ancak markalaşma konusuna yabancı olduğumuzdan işi marka yapma yolunda hiçbir şey yapa-mıyorduk. Standart bir pazar fiyatı vardı, biz de o fiyat üzerinden ilerliyorduk.

Konu aslında uzmanlık gerektiren, detaylı olarak sürekli gelişim gösteril-

mesi gereken bir konuydu. Bu alanda Türkiye’de marka olmuş, uzmanlaşmış bir firma da yoktu. Öncelikle bu konuda kendimizi geliştirmek istedik ve o dö-nem sürekli üretim teknolojilerine yatı-rım yaptık. Fiyatlarımızı kontrol etmeye başladık, tasarımlarımızı geliştirdik. De-taylarımızı estetik bir bakış açısı ile fark-lılaştırıp, sağlamlık ve dayanıklılık adına tedbirler aldık. Tüm bunlar yeni müşte-rileri ve daha büyük talepleri de bera-berinde getirdi. NG Kütahya Seramik, Yurtbay Seramik, VitrA, Kale Seramik, Hitit Seramik, Seramiksan ve bunun gibi Türkiye’nin önde gelen seramik fir-maları ile çalışmaya başladık. Kurumsal kimliğe sahip bu markalar ile çalışıyor olmak bizi de onlar gibi yenilikçi ve pro-fesyonel olmaya yönlendirdi.

“Kurumsal kimliğe sahip markalar ile çalışıyor olmak bizi de onlar gibi yenilikçi ve profesyonel olmaya

yönlendirdi.".

Page 71: TİMDER Dergisi 86.Sayı

69

Firm

alar

İnsa

nlar

TİM

DE

R D

ergi

si 8

6.S

ayı /

Oca

k -

Mar

t 201

5

“İspanya’da bir showroom açıp, İs-panya pazarında söz sahibi olmak istiyoruz.”Artık dünya pazarına açılmak istiyor-duk ve fiyatlarımız, estetik ve sağlam-lılığımız, ürün çeşidi ve kalitemizle iyi bir noktaya geldiğimize inandığımızda bunu yaptık. Pek çok marka olmuş rakip firmaya rakip olma seviyesine geldik. Şuan İspanya ve İtalya’daki; fabrikalarla rekabet ediyoruz. Hatta İtalyanın en bü-yük stand üreticisine fason stand üreti-mine de başladık.

İspanya’da bir showroom açıp, İspanya pazarında söz sahibi olmak istiyoruz. Bizim ürünlerimize baktığınız zaman ağır değil ancak hacim çok olduğu için nakliyesi pahalı ürünler. Buna rağ-men işçilik maliyetlerini dikkate alarak İspanya’da fabrika açmayı düşünmüyo-ruz. Kendi ülkemizden ihraç ederek, bu pazara da hizmet vermeyi planlıyoruz. Dolayısıyla iç pazardaki gücümüzü ko-rumak ve geliştirmekle birlikte, ihracat pazarına da önem verdiğimizi tekrar vurgulamak isterim.

Şuan 13.000 m2 kapalı alana sahip üretim tesisimizde, 140 çalışanımız ile ülkemizde bu konuda benzeri olmayan makine parkurumuzla oldukça yüksek adetlerde el skalası, teşhir standları yapmakla birlikte ayda ortalama 350 tip stand üretiyoruz. Geçen sene yaklaşık 4 milyon dolar bir ihracatımız oldu. Tabii bu işlerin dışında farklı işlere de imza attık. Toplam grup cirosu olarak 22.5 Milyon TL’yi yakaladık.

“Yılda 3 uluslararası fuara katılıyo-ruz.”Yurtdışında kalıcı olmak ve marka bili-

nirliğimizi arttırmak adına yılda 3 ulusla-rarası fuara katılıyoruz. Başta UNICERA olmak üzere, CERSAIE (İtalya) ve CE-VISAMA (İspanya) fuarlarına katılıyo-ruz. CEVISAMA’dan hiç vazgeçmedik, çünkü bu kadar büyümemizde bu fua-rın çok etkisi oldu. Hem yerel seramik üreticisi hem de toptancı firmalarla bu-luştuk, arkasından işler çok hızlı ilerle-di. Fuarların bize, dolayısıyla da ihracat pazarımıza inanılmaz bir katkısı var. Bu nedenle fuarlar bizim vazgeçilmezimiz. Şimdi yelpazeleri açıyoruz ve mermer fuarlarına katılmaya başlıyoruz. Bu sene İZFAŞ ‘a katılmayı planlıyoruz.

Türkiye’de şuan metal işleri sektöründe kalite olarak iyi bir makine parkurumuz var. Türkiye’de toplam 12 tane olan pro-fil-boru lazer makinesinden biri de bizim fabrikamızda. Normal lazer ise zaten 5-6 yıldır mevcut. Otomotik robot ma-kinelerinden, otomatik elektrostatik toz boya tesisine, mobilyayla ilgili HOLZ-MA ebatlamadan CNC WEEKE freze ve CNC HOMAG bantlama makinaları bünyemizde mevcut. Ayrıca dijital bas-kı reklam bölümümüzde yeni teknoloji

HP Latex 3000 ve Hp Latex 360’a kadar bütün her şeyi tesislerimizde tam oto-matik sistemlerle sağlıyoruz. Makine, otomasyon olmazsa kalite standardınız da olmuyor. Üretimde insan hatasını mi-nimuma indirmek için otomasyona çok önem veriyoruz. Bu nedenle tüm aşa-malarda makine yatırımlarımızı yaptık. Gerekli gördükçe de bu yatırımlarımız devam edecek.

“Şuan Türkiye’de genç nesildeki en büyük sıkıntı farkındalık yaratama-mak. Herkes hazır ve çok kolay para kazanmak istiyor.”Sektörün en büyük sıkıntısı yetişmiş ve yetiştirilecek eleman olmaması. Ailele-rin çocuklarını, ilgi ve istekleri doğrultu-sunda meslek seçimine yönlendirmesi gerekiyor. İyi bir eğitim ve istekle yeti-şen kaliteli eleman bulmak bu kadar zor olmazdı. Nitekim bütün üretici fabrika-ların en büyük sıkıntısı kalifiye eleman yetişmemesi. Meslek liselerinde branş-ların aktif hale getirilmesi gerektiğini, aksi takdirde bu sistemin ilerlemeyece-ğini düşünüyorum. Ülkemizin 500 Mil-yar Dolar gibi büyük bir ihracat hedefi

“Şuan İspanya ve İtalya’daki fabrikalarlarekabet eder noktaya geldik. Hatta İtalya’nın en büyük

stand üreticisine fason stand üretimine de başladık.”

Page 72: TİMDER Dergisi 86.Sayı

70

Firm

alar

İnsa

nlar

TİM

DE

R D

ergi

si 8

6.S

ayı /

Oca

k -

Mar

t 201

5

var. Evet, bu çok güzel bir hedef ama öncelikli hedefimiz sanayicinin nitelikli eleman konusunda sıkıntı yaşamaması olmalı. Ben üreticiyim, tüm sanayicile-rimizin olması gerektiği gibi bu hedefin arkasında durabilmem gerekiyor ama ne kadar otomasyona bağlı sistemler de kursak belli noktalarda nitelikli eleman-lara ihtiyaç duyuyoruz. Şuan Türkiye’de genç nesildeki en büyük sıkıntı farkın-dalık yaratamamak. Herkes hazır ve çok kolay para kazanmak istiyor.

“Anadolu Üniversitesi bünyesinde ‘Seramik - Taş - Mermer - Malzeme Sergileme Ünitesi Ödüllü Tasarım Yarışması’ düzenliyoruz.”Türkiye genelinde geleneksel hale ge-tirmek istediğimiz Anadolu Üniversitesi bünyesinde “Seramik - Taş - Mermer - Malzeme Sergileme Ünitesi Ödüllü Ta-sarım Yarışması” düzenliyoruz. Bu ya-rışmayla amacımız, bünyesinde ağırlıklı olarak fonksiyonel özellikler barındıran ürünlerimize, estetik ve yenilikçi çözüm-ler kazandırmak. Bu noktada tasarım devreye giriyor. Firmamızda, standart olarak üretilen ürünlerimiz haricinde, müşterilerin beklentileri ve ihtiyaçları doğrultusunda da ürün tasarımı yapıyo-ruz. Bu yarışmayı düzenlemekteki asıl amacımız, tasarımcı adayı arkadaşla-rımızı, faaliyet gösterdiğimiz sektörle tanıştırmak ve bu alanda yenilikçi ürün fikirleri ortaya konmasını sağlamak. Yarışma Türkiye genelinde gerçekle-şecek. 2 Şubat’ta yarışma detaylarını

www.boracelik.com web sitemizden yayınladık. Sosyal medya da bu konu ile ilgili gerekli açıklamalara yer verdik. Genç nesile bir katkımız olursa bizim için büyük mutluluk olacak. Bu projeyle ilgili olarak UNICERA’da da bir lansman yapacağız.

“Daha büyük katkılar sağlamamız bekleniyorsa ihracatımızı arttırabil-memiz için devletimizin daha fazla desteğine ihtiyacımız var”Biz UNICERA, CERSAIE, CEVISAMA için önemli bir pazarlama gideri bütçe-si ayırıyoruz. Tabi ki vizyonumuz nede-niyle bu bütçeleri göze alıyoruz. Ancak bizim vizyonumuz ülke vizyonuna katkı sağlıyor ve ülkemizin hedeflerine daha büyük katkılar sağlamamız bekleniyor-sa ihracatımızı arttırabilmemiz için dev-letimizin daha fazla desteğine ihtiyacı-mız var.

Beklentilerimizi söylerken yapılanlar-dan da bahsetmek isterim. Bu nedenle şu anektodu da paylaşmak istiyorum. Romanya’dan bir mobilya fabrikasından 2008 model, yaklaşık 14 adet makine satın aldık. Mobilyayla ilgili iyi makine-lerdi. Makine parkuru olarak bu ma-kinelere sahip fabrika sayısı çok azdır. Makineleri aldıktan sonra Türkiye’ye getiremedik. Çünkü yerli üreticiyi ko-rumak için Türkiye’ye ikinci el makine sokmak yasak. Ticaret Odası, Sanayi Odası, Ekonomi Bakanlığı gibi herkes-le irtibata girdik. Kaporasını ödediğimiz için, şirket makineleri almazsa kapora-larımızın yanacağını söylüyordu. İnanıl-maz zorluk çektik. 2012 yılı Nisan ayıydı, bakanlıktan dönemin Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın mail adresini aldım ve hemen bir mail attım. Yarım saat sonra Zafer Bey’in kişisel telefonundan; “Bora

Bey, başarılarınızın devamını dilerim, müsteşarım Ahmet Yakıcı Bey konuy-la ilgilenecektir.” şeklinde yazdığı maili geldi. Mailin arkasından akşam saat 21:30 civarında müsteşarımızdan te-lefon geldi ve toplantıya davet edildim. Bir üretim tesisi satın aldığımız ve bant olarak getirdiğimiz için özel bir belgey-le bu tesisi Türkiye’ye sokmamıza izin verildi. O dönem 1 Milyon Dolar ihraca-tımız vardı. Şuan 4 Milyon Doları geçti. Bu seneki ciro hedefimiz 35 Milyon TL. İşte bu, devletin sanayicisine destek verdiğinde neler yapabildiğinin bir gös-tergesidir. Biz de gelecek dönemler için hedeflerimizi daha da büyüterek devam edeceğiz.

En belirgin özelliğim; girişken bir kişiliğe sahip olmam ve işimi çok sevmemdir. İşim tüm hayatımın kilit noktası. İşkolik bir insanım ve çok seyahat ederim. 48 saat hiç uyumadan seyahat eder, döner yine işimin başına gelerek zevkle çalışı-rım.

“Anahtar teslim showroom’lar,

fuar işleri yapmak

istiyoruz.”Yeni bir gelişme olarak Bora Design adıyla İstanbul’a 650m2’lik bir showro-om ve mimari ofis açtık. İşin başında Kale Grubunda 15 sene teşhir tasarım ve perakende mimari tasarım konusun-da görev yapmış Yüksek Mimar Tuğba

"İnsanlara artık hayal etmek yetmiyor, katalog üzerinden ürün satmak

artık mümkün değil."

Page 73: TİMDER Dergisi 86.Sayı

71

Firm

alar

İnsa

nlar

TİM

DE

R D

ergi

si 8

6.S

ayı /

Oca

k -

Mar

t 201

5

Çakmak var. Bora Design ile anahtar teslim showroom’lar, fuar işleri yapmak istiyoruz. İlk işimiz olarak Kale Grubu Çanakkale Seramik-Kalebodur’un UNI-CERA Fuar işini aldık. İnanıyorum ki; gelecek süreçte de önemli, keyifli işlere imza atacağız. Bu showroom bize yurt dışından gelen müşterilerimizi ağırla-mak konusunda da önemli bir avantaj sağlayacak.

Seramik sektöründe dijital baskı ma-kineleri çıktıktan sonra sektör çok bü-yük bir çağ atladı. Herkes yeni fuarlar için minimum 15 yeni ürün yapıyor. Bu ürünleri piyasa çıkarmak sergilemek için standa ihtiyacı var. Herkeste bu algı oturdu. Yeni ürün yapılacaksa bunu iyi sunmak zorundasınız. İnsanlara artık hayal etmek yetmiyor, katalog üzerin-den ürün satmak bizim ülkemizde artık mümkün değil. Tüketici o ürüne doku-nacak, bakacak, hissedecek. Dünya ar-tık bu standarda geçti. Seramik standı üretiminin yanında seramik panolarına gönderilen seramikleri de yapıştırıyo-ruz. Dijital baskılı panolar varsa eğer dijital baskılarını da sıvıyoruz ve sıvadı-ğımız yerde dijital baskılara bütün uygu-lama işini yapıyoruz. Tamamen hizmet satmaya başladık. Önceden stand, sun-ta, seramik, reklam, dijital baskı, dijital sıvama birimlerinin işleyişi ayrı olurdu. Biz bunların hepsini tek kalemde yapı-yoruz ve müşteri tek bir kişiyle muhatap oluyor. İnsanların en çok istediği şeyi onlara veriyoruz, hizmeti satın alıyorlar. Sektör de artık biliyor ki ürüne göre ta-sarım, stand yapılmadan ürünü hak et-tiği değerde sergilemek mümkün değil. Hak ettiği değerde sergilenmedikçe de ürünün müşteriyi olması gerektiği ölçü-de etkilemesi, dolayısıyla da hak ettiği ölçüde pazarlama ve satışının sağlan-ması mümkün değil. Bu nedenle artık sergileme kültürümüz oturuyor.

Buradan Azerbaycan, Irak, İran, Suu-di Arabistan, İsrail, Hollanda, Kanada,

Amerika, Belçika, Sırbistan, Rusya, Mısır’a ihracatımız var. Bizim ürünü-müz seramik gibi her gün sipariş geçi-lebilecek bir ürün değil. Firmanın show-room’unu yapıyoruz, 3-5 yıl kullanılıyor. Sonra showroom’u yenileme gereği duyunca yeniden isteniliyor. Türkiye’de hemen hemen her showroom’da en az bir tane ürünümüz var. Yurt dışında İsrail’de inanılmaz bir pazarımız oluştu. Kanada’da da aynı şekilde çok kuvvetli-yiz. Güçlü olduğumuz ülkeler sayısını da önümüzdeki yatırım ve pazarlama plan-larımızla oldukça arttırmayı planlıyoruz.

Seramik üreticileri eskiden ithal firma-lardan bizim 3 katı fiyatımıza stand satın alıyorlardı. Şimdi ise onlar bize iş veriyor bizde onlara ekonomik ama kaliteli ürün ve hizmet sunuyoruz. O yüzden on-lar bizsiz, biz ise onlarsız olamayız. Biz büyümek için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Ayda 700 stand üretebilecek üretim kapasitesine sahibiz.

İstanbul showroom’umuz sayesinde mi-mari işlere de girerek daha farklı işler de yapacağız. Ciro hedeflerimizden bir tanesi de sadece stand işi yapmak değil farklı ve daha büyük işlere imza atmak-

tır. Stand satmak, ünite vermek artık bizi tatmin etmiyor. Biz, bundan sonra anah-tar teslim işler yapmak istiyoruz. Tasa-rım ve üretimi birleştirdiğimiz İstanbul Showroom’da Bora Design olarak bu şekilde hizmet vereceğiz.

“Türkiye seramik sektörü çok iyi yerlere geldi. Bunda UNICERA’nın etkisi de göz ardı edilemez.”UNICERA bizim için çok önem-li, fuar çok güzel yerlere geldi. Fakat UNICERA’yı fuar alanı olarak pahalı buluyoruz. Fuar alanında istediğiniz yer yok. Yedi yıldır aynı yeri kullanıyoruz. Herkes büyümek istiyor ama büyümeye yer yok. Her ne kadar TÜYAP son dö-nemde büyüme yatırımlarını devreye aldıysa da inanıyorum ki 750 m2 yere sahip olan firmalar da imkan olsa 1500 m2’ye çıkar. Çünkü ürün geliştirme hızı çok fazla, dolayısıyla çok ürün için çok sergileme alanına ihtiyaç var. UNICERA tam anlamıyla oturmuş bir fuar; CER-SAIE’deki reklamları, Türkiye Seramik Federasyonu başta olmak üzere fuar paydaşlarının yaptığı işler çok başarılı. Türkiye’de seramik sektörü çok iyi yer-lere geldi. Bunda UNICERA’nın etkisi de göz ardı edilemez…

"Türkiye’de hemen hemenher showroom’da en az bir tane

ürünümüz var."

Page 74: TİMDER Dergisi 86.Sayı

72

Saha

dan

TİM

DE

R D

ergi

si 8

6.S

ayı /

Oca

k -

Mar

t 201

5

Ahmet Hakan BazikiElmor Tesisat Malzemesi Ticaret A.Ş.Toplu İşler ve Satış Geliştirme Müdürü

1968 İstanbul doğumluyum. İlk ve orta-okulu babamın memur olması nedeniy-le Şanlıurfa - Kahramanmaraş - İstanbul üçgeninde tamamladım. Lise öğrenimi-mi Suadiye Lisesi’nde tamamlamamın ardından Yıldız Teknik Üniversitesi’nden Makina Mühendisi olarak mezun oldum.

1991-1995 yılları arasında toplu konut projelerinin yoğun olduğu dönem-de, emlak bankası projelerinden İzmit Yahya Kaptan ve Ataşehir projelerinde bulundum. İlgili dönemde hem taşeron hem de kontrol mühendisliği tarafında görev aldım. Her iki pozisyonun da zor-lukları vardı. Ancak bu çalışmalar benim için büyük bir tecrübe kaynağı oldu.

Kısa dönem askerlik görevimi yerine getirmem sonrasında, 1996 senesinde Elginkan Topluluğu’nun bir iştiraki olan Valf Sanayi A.Ş.’de Satış Uzmanı olarak çalışmaya başladım. Daha sonra toplu-luğumuzun satış şirketi olan Elmor Te-sisat Malzemesi Ticaret A.Ş.’ye transfer oldum. Elmor A.Ş.’de pazarlama depart-manında Ürün Sorumlusu olarak başla-yan görevim; Bursa Bölge Şefliği, Toplu

İşler ve Satış Geliştirme Şefliği, İstanbul Bölge Şefliği olarak devam etti. Şu anda da Toplu İşler ve Satış Geliştirme Müdü-rü görevini yürütmekteyim.

“Amacımız; geçmiş dönemde satış yaptığımız müteahhit firmalarımızı elimizde tutmak, birlikteliğinde de yeni müteahhitler kazanmaktır.”Şirketimiz kaliteye çok önem vermekte-dir. Bu bağlamda 2000-2005 yılları ara-sında pazarlama departmanı olarak yo-ğun eğitimler aldık. Bu eğitimler sonucu pazarlama kökenli satış müdürü pozis-yonu doğmuş oldu. Aldığımız eğitimler sonucu satışın bir ikna sanatı olduğunu öğrendim. Altyapımda oluşan pazar-lama kökenim ile sektörde bulunan en güçlü markanın gücünü birleştirmiş du-rumdayım.

Toplu İşler ve Satış Geliştirme Müdürü olarak tüm ekip arkadaşlarıma güçlü marka ile çalışmanın avantajlarını sü-rekli olarak hatırlatıyorum. Elimizde olan bu gücü kullanırken de bu güçten yemek değil, tersine bu güce güç kat-mamız gerektiğini vurguluyorum. Bizler bunu sağladığımız ve büyük bir marka ile çalışmanın sorumluluğunu bildiğimiz sürece bu güçten faydalanmaya devam edeceğiz.

Departmanımız çok hareketlidir, sürekli yeni projeler ile çalışmaktayız. Amacı-mız; geçmiş dönemde satış yaptığımız müteahhit firmalarımızı elimizde tut-mak, birlikteliğinde de yeni müteahhitler kazanmaktır. İşimizi yaparken en büyük avantajımız; vakıf şirketi olmamız, bu zamana kadar sürdürdüğümüz karşılıklı

“Altyapımda oluşanpazarlama kökenim ile markanın

gücünü birleştirmiş durumdayım.”

Page 75: TİMDER Dergisi 86.Sayı

73

Saha

dan

TİM

DE

R D

ergi

si 8

6.S

ayı /

Oca

k -

Mar

t 201

5

güven ilişkilerimiz, temsil ettiğimiz mar-kaların ürün kalitesinin etkisiyle sektör-de en güvenilir firmalardan birisi olma-mızdır. Geçtiğimiz dönemlerde yaşanan ekonomik krizlerde üretici firmalar mal veremez iken biz mal vermeye devam ettik. Yine dönem satışı yaptığımız za-manlarda bayilerimiz diğer firmalar ile bağlantı yapmaya çekinirken, şirketimiz önemli bir liman olmuştur.

Rahmetli Topluluk Başkanımızın bize bıraktığı en büyük görev; ebedi müessese olmamız gerekliliğidir.Bizler bu sorumluluk ile çalışmaktayız. Bu bağlamda çalışma arkadaşlarıma her zaman; sakın arkanızda eksik iş bırakmayın, ziyaret ettiğiniz her noktadan olumlu referans ile ayrılın, bunu asla unutmayın diye vurguluyorum. İyi bir ekip olmamızın da etkisiyle onlarda her zaman bu bilinçle hareket ediyorlar.

“Bence gerçek satış; toplu projelere yapılan satışlardır.”Proje pazarında rekabet çok yoğun ya-şanmaktadır. Bayilerimize yapılan satış, benim stoğumda bulunan ürünlerin bayi stoğuna taşınması anlamına gelmekte-dir. Bize düşen; ürünlerin bayi rafların-dan kullanıcı montajlarına kadar geçen sürecin doğru belirlenmesi ve takip edilmesidir. Bu nedenle bence gerçek satış; toplu projelere yapılan satışlardır.

Departmanımız çok önemli görevler üstlenmektedir. Esas amacımız satış geliştirme faaliyetlerinin yürütülmesidir. Proje yöneticileri ile ve kontrolörlüklerle (Emlak GYO-TOKİ) çözüm ortağı şeklin-de çalışmaktadır. Islak hacimlerin doğ-ru planlanması, doğru ürün seçimi ve ürünlerimizin üstün özelliklerinin anlatı-mı ile sağlanmaktadır. Ürününüzü doğ-ru tanıtınca, doğru ürün - doğru fiyat ya-pısı ile başarılı satış yapabilmektesiniz. Kurumsal firma olmanın gereklilikleri-nin başında gelen satış sonrası hizmet verebilme yetisi rekabette de aranması gereken vazgeçilmez bir özelliktir. Top-luluğumuzun en güçlü yanlarından biri de satış sonrası hizmetler birimimizin başarısıdır. Bir ürünün satılması tabii ki önemlidir. Ancak satış sonrası ürünü-nüzün arkasında durabilmek satışı yap-maktan çok daha önemlidir. Bu bilinç ile satış sonrası hizmetlerimizi yürütmek üzere kurulan ve Türkiye’de yaygın ser-vis ağı bulunan Emar A.Ş. bize değer katmaktadır.

“Minimum karlılık ve barter talebi yapı malzemesi satıcılarımıza zor-luklar yaşatmaktadır.”Projeler açısından baktığımızda, konut satışlarının hızlı devam ettiği dönemler-de sorun yaşanmamaktadır. Ancak ko-nut satışlarında durağanlık dönemlerine girildiğinde barter satışları gündeme gelmektedir. Barter uygulaması müte-

ahhit firmaların işine gelmekte ancak yapı malzemeleri satıcılarını zora sok-maktadır. Yapı malzemesi satıcıları işi almak istemekte ama barter için ilave sermaye gerekliliği doğmaktadır. Barter demek; satıcının yapmış olduğu ticaret-te, işletmenin sermayesinden para çek-mek anlamına gelmektedir. Bunun so-nucu da işletmenin sermaye yapısında azalma ve ticarette hareket kabiliyetinin azalması demektir. Bu rekabet ortamın-da; minimum karlılık ve barter talebi yapı malzemesi satıcılarımıza zorluklar yaşatmaktadır.

Günümüzde kalite bilinci tüm müteah-hit ve nihai kullanıcılarda gelişti. Mevcut durumda arayış; kaliteli ürünün uygun fiyata alınmasına yöneliktir. Fiyat ise bir yere geldikten sonra durmakta, ürünü öne çıkaran üstün özellikler konuşulma-ya başlanmaktadır. Kalite bilincinin öne çıkması kısa vadeli çözümler yerine, uzun vadeli ve kalıcı çözüm arayışları-nı gündeme taşıdı. Bu sonuç kurumsal firmalara yönelim, satış sonrası hizmet-lerin öne çıkartılması ile sağlanabiliyor.Türkiye genelinde olası deprem bek-lentisi paralelinde hız kazanan Kentsel Dönüşüm projeleri, konutlara belirli standartlar getirmektedir. Önümüzde-ki 10 yıllık dönemde kentsel dönüşüm projelerinin artması ile yapı malzemeleri satıcılarımız açısından satışlarımızın iyi gideceği bir 10 yıl beklemekteyim.

“Bir ürünün satılması tabii ki önemlidir.Ancak satış sonrası ürününüzün arkasında

durabilmek satışı yapmaktan çok daha önemlidir.”

Page 76: TİMDER Dergisi 86.Sayı

74

Geç

erke

n U

ğrad

ıkTİ

MD

ER

Der

gisi

86.

Say

ı / O

cak

- M

art 2

015

Ozan Bük Neyzen İnşaat San. ve Tic. A.Ş.

Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı - Genel Müdür

Şirketimiz ticari faaliyet hayatına 1990 yı-lında Özyurtlar İnşaat ve Yapı Malzemeleri ünvanı ile başlamış, 2009 yılından günü-müze profesyonel perakendeciliğe Ney-zen Yapı Market olarak devam etmektedir.

Dekoratif ev aksesuarlarından, mobilya-ya, aydınlatmadan boyaya 20 bin farklı kategoride ürünü, uygun fiyatlarla müşte-rilerimize sunmaktayız.

Neyzen’in ürün gamına bakıldığında, ge-nel mağazacılık anlayışından ziyade bir yapı market organizasyonumuz bulunu-yor. Yaklaşık 80.000 ürün çeşidiyle tica-retimize devam ediyoruz. Bu geniş ürün yelpazemizi perakende pazarında olduğu gibi, proje pazarında da aktif şekilde kul-lanıyoruz. Proje bazlı veya toptan bazlı çalışmalarda, fabrikalarla birlikte hareket ediyoruz.

Şirket olarak, inşaat ve yapı malzemeleri konusunda A’dan Z’ye bütün ürün grup-larının tedarikçiliğini yapıyor ve barkodlu sistemle çalışan 20,000 çeşit ürünü müş-terilerimizin beğenisine sunuyoruz.

“80.000 Ürün Çeşidiyle Profesyonel Perakendeciliğe

Devam Ediyoruz.”Kaliteli iş gücümüz ile bizi tercih eden bayilerimizin arasında; NG Kütahya Se-ramik, Weber, Marshall Boya, İzmir Fır-ça, Turkuaz Seramik, KYK Yapı Kimya-

salları, Newarc, AKG Gazbeton, Hakan Plastik, Atışkan Alçı, Pera Boya, Vip-Tec el aletleri yer almaktadır. Diğer yandan da Türkiye’nin önde gelen firmaları ile

Esenyurt Merkez Mağaza

Page 77: TİMDER Dergisi 86.Sayı

75

Geç

erke

n U

ğrad

ıkTİ

MD

ER

Der

gisi

86.

Say

ı / O

cak

- M

art 2

015

de resmi tedarik çalışmalarında bulu-nuyoruz. DAP Yapı, Dumankaya İnşa-at, İnanlar İnşaat, Kuzu Grup, BakYapı İnşaat, Pelit, Vakko, LCW, Eser Hotel bizi tercih eden kurumlar arasında yer almaktadır.

Başarımızdaki en büyük pay hiç şüp-hesiz 24 yıldır değişmeyen profesyonel iş anlayışımız, tecrübeli ve güler yüzlü personelimiz ve en kaliteli ürünleri en uygun fiyatla ve zamanında müşteri-lerie sunuyor olmamızdır. Hedefimiz Türkiye’de %100 yerli sermayeyle sek-törde lider bir şirket yaratmaktır.

“Franchise talepleri alıyor

ve bununla ilgili de çalışmalar

yapıyoruz.”Neyzen Yapı Marketleri’ni sektörde zin-cir mağaza yapabilmek adına hız kes-meden faaliyetlerimize devam ediyoruz.

Esenyurt bölgesinde 25 yıldır faaliye-tine devam eden şirketimiz küçük bir nalbur dükkânından bugün 500 m2’lik 3 adet mağazası, 8.000 m2 kapalı ve açık lojistik depoları olan büyük bir müesse-se haline gelmiş bulunmaktadır. 2015 yılı içerisinde fizibilitesi yapılmış, açmayı planladığımız 3 mağazamız var.

Öncelikli hedefimiz bulunduğumuz ve güçlü olduğumuz bölgede zincir mağa-zalar haline gelmektir. Mağaza yatırım-larımızı da buna göre yapıyoruz. Ticare-te uygun gayrimenkuller geliştiriyoruz.

Önemli sayıda franchise talepleri alı-yor ve bununla ilgili de çalışmalara hız kesmeden devam ediyoruz. İstanbul’da seçili yerlerde kendi mağazalarımızı, Anadolu’da ise franchise sistemi kur-mayı hedefliyoruz. Türkiye’nin önemli bölgelerinden franchise talepleri bu-lunuyor. Onları değerlendiriyor, aynı zamanda da sistemlerimizi buna gore yapılandırıyoruz.

Diğer yandan da, işinde ve konusunda profesyonel 50 kişilik bir ekiple hem perakende hem de toptan alanında müşterilerimize en iyi hizmeti vermeye çalışıyoruz.

“Geleceği Parlak Olan Yapı Market Sektörü, Hükümetin de Desteğiyle Daha da Büyüyecektir.”Konut sektörü geliştikçe yapı malzeme-leri pazarı da aynı oranda genişliyor. Ulu-sal yapı marketlerin öne çıktığı sektörde toptan ve perakende alanında yenilikçi, aktif ve üretken olmak zorundayız.

Sektörde uygulamaya çalışılan iki farklı satış trafiği bulunuyor. Öncelikle, toplu konut projelerine dayalı sistem, ikinci olarak perakende pazarında, nihai tü-keticiye hitap edilen sistemdir. Neyzen olarak biz, bu bağlantılı iki sistemi 25

yıldır profesyonelce devam ettiriyoruz. Fabrikaların ürün gamlarını arttırması ile birlikte yapı market sektörü de aynı oranda hız ve canlılık gösteriyor. Ney-zen Yapı Marketleri %100 kurumsal ya-pısı ile bu yükselişe kolayca ayak uydu-rabilmektedir.

Geleceği parlak olan yapı market sek-törü devam eden süreçte hükümetin de desteğiyle, muhakkak daha da büyüye-cektir.

Günümüzde ekonomiye can veren en önemli sektörlerden biri de; inşaat sek-törüdür. İnşaat sektörünün büyümesi, yapı marketlerin de ciddi hız kazanma-sına katkı sağlamaktadır. Bizler de hem perakende hem de toptan alanında hız-lıca ilerliyor, her gün biraz daha gelişe-rek sektörde payımıza düşeni alıyoruz.

“Öncelikli hedefimiz bulunduğumuz vegüçlü olduğumuz bölgede zincir mağazalar

haline gelmektir.”

NŞehir Mağaza

Bahçeşehir Mağaza

Page 78: TİMDER Dergisi 86.Sayı

76

Geç

erke

n U

ğrad

ıkTİ

MD

ER

Der

gisi

86.

Say

ı / O

cak

- M

art 2

015

“Kar Sağlayamayan

Bir Şirketin Yaşama Şansı

Yoktur.”Rekabetin oldukça yoğun olduğu yapı market sektöründe şirketin ayakta du-rabilmesi için kar elde edebilmesi ge-rekir. Kar sağlamadığı takdirde şirketle-rin yaşama, ayakta kalma şansı yoktur. Büyük satışlar gerçekleşebilir ancak bu satıştan elde edilen kar önemlidir. Ney-

zen olarak perakaede ve toptan bölümü-müzde üzerinde durduğumuz en önemli konular arasında kar payı yer almaktadır. Çalıştığımız tedarikçileri buna göre seçi-yor, şirketlere bu anlamda önerilerde bu-lunuyoruz. Özellikle bayilik yönetiminde şirketlerin yapısını, bize olan desteğini, piyasadaki yerini ve bize kazanç sağlaya-cak tedarikçilerimiz ile yolumuza devam ediyoruz.

Yapılan satışlarda, kendi yapmış olduğu-muz konut projelerinin de bayilik üzerinde aktif bir rolü bulunuyor. Kotaları doldurma ve hedeflere ulaşma konusunda hızlı hare-ket edebiliyoruz. Bu durum fabrikalara ve sanayicilere katkı sağlıyor. Mevcut avan-tajlarımızı en iyi şekilde kullanmaya gayret ediyoruz.

“Değişime Ayak Uyduruyoruz, Yeni Fikirlere Her Zaman

Açığız.”Kurumsal şirketlerin ayakta durabil-mesi için yeni fikirlere açık, yüksele-bilmesi için ise gerekli tüm değişiklik-leri kabul edebilir olması gerekir. Biz, hem tedarikçilerimizi, hem de müş-terilerimizi dinleyerek en iyi sonucu ortaya çıkarmaya çalışıyoruz. Yöne-tim olarak verilen kararların ve ortaya çıkan sonuçların arkasında durmakla sorumluyuz. Neyzen’in logo değişim süreci de bu düşüncemizin bir ayağı-dır. Yeni logo ve maskotla Neyzen’in sektördeki gelişimine katkı sağlamayı hedefledik.

Şirketlerin gelişmesi ve sektördeki yerini koruyabilmesi adına pazarlama ve PR faaliyetlerine yatırım yapması gerekir. Pazarlama bir şirketin olmaz-sa olmaz bölümlerindendir. Neyzen Yapı Marketleri’nin gelişimine katkı sağlayacak tüm pazarlama faaliyetle-rine sıcak bakıyoruz ve uyguluyoruz. Değişime ayak uyduramayan, kendi-ni geliştirmeyen şirketler yok olmaya mahkumdur.

“Pazar Payına Sahip,

Tercih Edilen Bir Şirketiz.”

İnşaat malzemeleri satışlarının tercih sıralamasında en üstlerde yer alıyo-ruz. Sürekli üzerinde durduğumuz ve altını çizdiğimiz “Ücretsiz Nakliye” hizmeti tercih edilme sebeplerimizin başında geliyor.

Lojistik birimimiz nakliye konusunda gerekli tüm güce sahip. Müşterile-rimizin yardıma ihtiyacı olduğunda sunabileceğimiz, 25 yıldır eleyerek oluşturduğumuz, işini en iyi şekilde yapan uzman kadro portföyümüz de şirketimizin tercih edilmesinde önem-li bir rol oynamaktadır.

Page 79: TİMDER Dergisi 86.Sayı
Page 80: TİMDER Dergisi 86.Sayı

78

Geç

erke

n U

ğrad

ıkTİ

MD

ER

Der

gisi

86.

Say

ı / O

cak

- M

art 2

015

İsmail ÖzkanÖzkanlar Seramik Dek. Orm Ür. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti.

Firma Sahibi

ÖZKANLARS E R A M İ K

Trabzonluyum. Hayatım süresince önce Adapazarı sonra Karasu ve son durak olarak İstanbul’da ikamet ettim. Sektö-re; hiç alakam yokken, tesadüfen girdim diyebiliriz. Karasu’da deniz kenarın-da ufak bir büfem vardı. Sezon bitince Eylül ayında İstanbul’a geldim. Kartal Köprüsü’nde bulunan As2000 Market’te amcamın oğlu iç dekorasyonla ilgileni-yordu. Tuncay adında çok sevdiğim bir arkadaşım ise bir nevi depoculuk ya-pıyor, fabrikalardan gelen malzemeleri teslim alıyor, istifliyordu. Amcamın oğlu vasıtasıyla o dönem As2000’in sahibiyle tanışma fırsatımız oldu. Kendisi geldiği-min ertesi günü bana birlikte çalışma teklifinde bulundu. Evim, işim her şey Karasu’daydı. Kendisi ev, iş her konuda yardımcı olacağını belirtti. Tuncay’ın bu işin çok zevkli olduğu hakkındaki yo-rumlarıyla da sohbet ederken bir anda karar vererek tamam kalıyorum dedim. Kalacaksam da kendi ayaklarım üzerin-de durmam, hiç kimseye yük olmamam gerekir diyerek bir ev tuttum.

“Özkanlar Yapı’yı sıfırdan, hatta sı-fırın altında diyebileceğimiz koşul-larda kurdum.”İşe ilk başladığımızda ürünler gelme-ye başladı; çiviler, keserler, kazmalar… Bunlar çok ağır malzemeler, bunlarla nasıl uğraşacağız? Bu işin keyfi nere-de? diye düşündüm. Raflara ürünleri dizer, gelen gidenle ilgilenirken sektöre ısınmaya başladım ve devamı da geldi. Burada 2-3 ay kadar çalıştıktan sonra Dumankaya Yapı bir market açmaya karar verdi. Tanıdığım kimseler değildi. Ben Kağıthane’deyim onlar Anadolu Yakası’ndalardı. Bir vesileyle görüşme-ye gittik ve anlaşmamızın ardından 11 yıl sürecek olan Dumankaya Yapı sü-reci başladı. Tabi bu süre içinde hem

sektörü benimsemem hem de tecrübe edinmem adına bana önemli katkılar sağladı. Dumankaya’dan ayrıldıktan sonra yine bir akrabamız ile beraber or-taklığımız oldu ama çok yürümedi. On-ların Adapazarı’nda benim İstanbul’da olmam, bölgesel çalışma sistemlerinin farklı olması bizi ayrılığa götürdü. Böy-lelikle kendi namıma ticaret yapmaya karar verdim. Özkanlar Yapı’yı sıfırdan, hatta sıfırın altında diyebileceğimiz ko-şullarda kurdum. Mücadele ile geçen yıllar sonucunda da çok şükür bu nok-taya geldik.

“3-4 Milyon ciroya çok derken şim-di 15 Milyon’u beğenmez olduk.”Graniser’den ilk bayilik aldığımızda fir-

“Sektörün içindetanıdığım tanımadığım

herkes benim dostumdur.”

Page 81: TİMDER Dergisi 86.Sayı

79

Geç

erke

n U

ğrad

ıkTİ

MD

ER

Der

gisi

86.

Say

ı / O

cak

- M

art 2

015

manın Genel Müdürü Erol Hacıoğlu’nun bana çok büyük katkıları oldu. “Bek-lentilerimizi karşılamak ve bu işi idame etmek için 2-3 milyon ciro yapsan ye-terlidir” demişti. Erol Bey bu rakamları ifade ettiğinde hedef çok büyük ger-çekten bu rakamları yakalabilir miyiz diye düşünüyordum. Daha ilk yıldan bu ciroları yakaladık. Yolumuza her geçen yıl bu rakamları katlayarak devam ettik ve şimdi iyi bir noktaya geldik. Artık he-defler büyüdü. O dönemde 3-4 Milyon ciroya çok derken şimdi 15 Milyon’u be-ğenmez olduk. Türkiye genelinde Gra-niser bayileri arasında ilk 4’deyiz, neden 2 ya da 3 değil? diyerek hedeflerimizi belirliyor, mücadele ile yolumuza devam ediyoruz. Her sene seramik anlamında %35-40 büyüyoruz. Bu büyüme süreci-ne de devam edeceğiz.

“Eskiden küçük bir depom olsun 3-4 kamyon mal satalım derdim. Şimdi ne depo yetiyor, ne mağaza sürekli bir yatırım ihtiyacı doğuyor.”2009 yılında 270m2 olan Pendik’te-ki ilk mağazamızı kurduk. Daha sonra Kaynarca Yanyol’da içinde 1000m2’lik depomuzu açtık. Depo diye tuttuğu-muz yerde güzel işler olmaya başlayın-ca 150m2’lik bir showroom oluşturarak pazara daha iyi hizmet vermeye özen gösterdik. Daha sonrasında da Tuzla’da 450m2’lik bir showroom açtık. 2013’de üst katımız boşalınca orayı da bün-yemize katarak yaklaşık 1000m2 bir showroom’a sahip olduk. Tuzla, Gebze organize sanayi gibi canlı bir pazara hi-tap ettiğinden bu showroom bize güzel katma değer sağladı. İstanbul; Tuzla, Orhanlı, Aydınlı tarafına doğru büyüdü-ğü için bölge pazarından faydalanmak adına çok doğru bir yatırım oldu.

Büyüdükçe tabi sıkıntılar ve ihtiyaçlar da büyüyor. Eskiden küçük bir depom olsun 3-4 kamyon mal satalım derdim. Şimdi ne depo yetiyor, ne mağaza sü-rekli bir yatırım ihtiyacı doğuyor. Bu nedenle Kartal’da sektörden bir arka-daşımla 3,5 dönümlük bir depo daha tuttuk. Şimdi de Kurtköy veya Orhanlı taraflarında yeni bir yer arıyoruz. Nisan ayına kadar Bostancı, Göztepe tarafla-rında veya Avrupa Yakası’nda yeni bir mağaza açma düşüncemiz de var. Bu

mağazada belki farklı bir yapılanma içi-ne de girebiliriz.

Bugünkü koşullarda 22 kişiye istihdam sağlıyoruz. Yakın zamanda pazarlama için 2-3 kişi daha almayı hedefliyoruz. Artık oturarak bir şey olmuyor, müşteri ayağıma gelsin devri bitti. Müteahhitler artık gerçekten işi biliyor. Fabrikalardan da neredeyse bizim aldığımız fiyatlara bir kamyonluk mal alabiliyorlar. Dolayı-sıyla müteahhit şantiyeden çıkmadan işi çözmek gerekiyor. Türkiye’de 380 Milyon civarında seramik üretimi söz konusu, bunun 230 Milyon’u piyasaya dağılıyor. Geriye kalanlar ise rekabeti attırmak karlılığı düşürmek için üretilen stok fazlası oluyor.

Fabrikalar 3-5 palet malı da bayilere, şantiyelere dağıtmaya başladı. Bizler birilerini alt bayi yapıyoruz, teşhire sera-miği veriyoruz ve güzel bir yol çiziyoruz. Sonra tam satışa başladığı anda fabrika 10 lira olan malı 9,5’a veriyor. Kaç tane böyle olay yaşadık. Alt bayi yapıyorsun bakıyorsun 6 ay sonra fabrikalar 3-5 palet mal vererek onunla ticarete başla-mış. Şuanda böyle bir sıkıntımız var.

Fabrikaların biraz dik durması lazım. Her fabrika her yere mal satarsa biz kime mal satacağız? Biz alt segmentte-ki fabrikaları eleştiriyoruz. Dik dursunlar her fabrikanın bir müşterisi vardır. Se-ramiği üret doğru yerleri bulursan onu mutlaka satarsın. Fiyat endeksli satışlar bizi çok üzüyor.

Benim şuanda 16-17 tane okul müteah-hitim var. Ayrıca TOKİ’ye iş yapıyorum. Hastahaneler, belediye konakları v.b. kamu binaları pazarında yan ürünler olarak oldukça iyi durumdayız. Tabiki daha da iyi yerlere gelmek için gayret ediyoruz.

“Bizim sektörde her firmanın ayak-ta kalması için perakende satışlara önem vermesi gerekiyor.”Satış ağırlığımızda perakende payımız %25 bantındaydı, şuanda %40’lara çıkardık. Bunu %50’ye çıkarmayı he-defliyoruz. Çünkü bu sektörde ayakta kalmak için perakende pazarına önem verilmesi gerekiyor. Diğer pazarların tümünde kağıt parçası diyebileceğimiz çeklerle iş yapılıyor. Perakende pazarın-daysa daha uygun kar marjlarıyla nakit kaynağı yaratıyor.

Ben rakip tanımlamasını hiç sevmiyo-rum. Sektörün içindeki tanıdığım tanı-madığım herkes benim dostumdur. Biz-ler birbirimize faydalı olmak zorundayız. Rakip diye nitelendirdiğimiz insanların, firmaların bana faydası, benim de on-lara faydam var. Hepimiz birbirimizi besliyoruz. Örneğin Tuzla mağazamızın yanında başka markaların da mağazala-rının olmasını çok isterim. Bu tüm ma-ğazalara katkı sağlar. Bu durum Kartal köprüsünde yaşanıyor. Birçok markanın mağazası var. Bunun bir sonucu ola-rak da orası artık kendi başına müşteri çeken bir pazara dönüşmüş durumda. Her markanın ayrı bir müşterisi var.

“Fabrikaların biraz dik durması lazım.Her fabrika her yere mal satarsa

biz kime mal satacağız?”

Page 82: TİMDER Dergisi 86.Sayı

80

Geç

erke

n U

ğrad

ıkTİ

MD

ER

Der

gisi

86.

Say

ı / O

cak

- M

art 2

015

Geçenlerde Esenyurt’ta bir arkadaş ile konuşuyoruz, bir cadde üzerinde 17 ayrı marka olduğunu söyledi. Bunun içinde bütün markalar var. Tabiki rekabet var ama bu birlikteliğin getirdiği müşteri çekme etkisi rekabetin dezavantajlarını hiç görülmeyecek bir noktaya çekiyor. Zaten ben de rekabeti çok severim. Hem kendinizi geliştirmenizi, hem de pazara güzel güzel bir katkı sağlar.

“Bu durgunluğun ana kaynağı karamsarlık

ama bu karamsarlığın niye olduğunu anlamıyorum.”

Ben sektörden çok ümitliyim, hayatta her şeye pozitif yönden bakarım. İyi bak-tığım zaman; iyi olur diye düşünürüm ama son zamanlarda özellikle de 2 aydır sektörde inanılmaz bir durgunluk var. Bu durgunluğun ana kaynağı karamsar-lık ama bu karamsarlığın niye olduğunu anlamıyorum. Nalburundan müteahhit-lere hiç kimsede bir heves yok. Sanki o

heyecanları kaybolmuş. Bu bizim için çok tehlikeli. Türkiye’nin başarısının he-yecandan ve hevesten kaynaklı olduğu-nu düşünüyorum. Şuanda o heves biraz kaybolmuş durumda. 2015 yılı zor bir yıl olacak şeklinde öngörüler var ama ben buna hiç katılmıyorum. Bizim böyle kötü bir huyumuz var. Her yıl için bir öncekin-den daha kötü olacak diye kendi kendi-mizi demoralize ediyoruz. Her sene bu söylenti oluyor ama bu seneki durum öyle değil, biraz daha farklı. Geçen se-neden bu seneye %25 daha fazla konut ruhsatı verilmiş. Bu doğrultuda yaklaşık 950 bin adet konut yapıldığını ve satıldı-ğını düşünürsek %25’ine baktığımızda 220 bin adet daha fazla konut yapıldığı-nı görüyoruz. Bu konutlara bizler malze-mesini satacağız.

Bu sene havalar çok sert bir giriş yap-tı. Sanki bu hava şartları, yılbaşı derken sektör etkilendi. Bir durağanlık olduğu zaman herkesin kenara çekilmesi gibi bir alışkanlığımızın da olması nedeniyle bu durağanlık daha da arttı. Baktığımız zaman karamsarlık olması için hiç bir neden yok. Geçen sene 2 tane seçim at-lattık, bu sene bir seçim var. Ondan son-ra da 4 yıl boyunca bir aksilik olmazsa Türkiye’nin önü açık. Bence insanların son dönemde çok koşmasından kay-naklı bir yorgunluğu var. Bu da durgun-luğu getiriyor.

Kriz beklentilerine ben çok fazla inan-mak istemiyorum. Öyle bir şey olursa en büyüğünden en küçüğümüze kadar vay halimize. Çünkü Türkiye’de insanlar gerçekten büyüyor ama bankalardan büyüyorlar. Herhangi bir inşaat firması-nı düşünün, bize geriye döndüğü zaman 100-150 tane firmaya birden sıkıntı ve-rir. Bu çok zor bir durum olur. Umarım böyle şeyler yaşanmaz.

Page 83: TİMDER Dergisi 86.Sayı

81

Geç

erke

n U

ğrad

ıkTİ

MD

ER

Der

gisi

86.

Say

ı / O

cak

- M

art 2

015

Bizim sektörün en önemli sıkıntıların-dan bir tanesi de yurt dışındaki gelişen olayların bizi etkilemesi oluyor. Bizim sektörün yurtdışı pazarlarına baktığı-mızda; Kuzey Irak’ta çok ciddi daralma var. Libya’da sıfıra yaklaştı ki çok ciddi anlamda mal sattığımız yerdi. Aynı şey-ler Suriye’de de geçerli. Bizim içimizden çok dıştaki olaylardan dolayı Türkiye sıkıntıya girebilir diye düşünüyorum. Bu durumda da biz zaten kriz yaşamaya alışmış bir milletiz. Öyle yada böyle bir yolunu bulup düzlüğe çıkarız.

Siyasete baktığınız zaman hep kavga dövüş, öyle tuhaf şeyler oluyor. Artık televizyonu 2-3 gün açmıyorum. İnter-nete bakıyor, hemen kapatıyorum. Biz ticaretle uğraşan insanlar, bu ortamda iş olur mu diye düşünüyoruz. Halbuki in-sanların parası var ama siyasete takıla-rak iş yapmak istemiyor. Bence birazcık siyasetin yumuşaması lazım.

2-3 aydır piyasada şirketleri satın alıp değerinin 2-3 katına piyasaya satmaya çalışan ve satan firmalar var. Buna bizim sektördeki arkadaşların çok dikkat et-mesi lazım. Bir de biz ticaret yaparken çok hesapsız hareket ediyoruz. Bizde; Ahmet, Mehmet yaptı ben neden yapa-mıyorum? diye bir algı var ama hiç bir şey dışardan bakıldığı kadar kolay değil. Benim çok arkadaşım benimle beraber çalışırken ayrıldı ve mağaza açtı ama hepsi kapattı. İş yapmadan önce mal satabileceğin insanların olması önem-li. Hangi çevrede kime mal satabilirim dikkat etmek lazım. Bu sektörde insa-nın mal satacağı çevresi iyi değilse, her çekle müşteriye mal satıyorsa, o insan-ların en büyüğünden küçüğüne kadar ayakta durma şansı yok. Bakıyoruz her ay birileri sıkıntıya giriyor ve batıyor. Ondan sonra altını eşelediğimiz zaman bakıyoruz ki; verilmeyeceğini bildiğimiz firmaya batak vermiş. Diyoruz ya rakip değiliz ama bazıları rakip görüyor. Mal satarken hiç kimse kimseyi arayıp sor-muyor. Batak verdikten sona ben şuna batak verdim. O kişinin batak olduğunu hemen hemen çoğu kişi biliyor. Gizli yapıyor satışı el altından, o çekler dön-meye başlayınca neden bizi uyarmadın oluyor.

“TİMDER Dergisi’nin her sayısını sayfa sayfa okurum. 15- 16 sene-dir sektörde her şeyden TİMDER sayesinde haberdarım. Sektördeki birçok insanı da TİMDER sayesinde tanıdım.”TİMDER çok sevdiğim ve çok saydı-ğım bir kurum. Ben 1998’den beri her dergisini okuyorum. Sektördeki bütün abilerimizin geçmişini oradan okuyarak öğrendik. Hayaller kurduk. Bugün çok şükür biz de o derginin içinde yer bulu-yoruz. Onları okumasaydım bu heyecan ve hevesi duyamazdım. Aynı zamanda TİMDER’in konferans, turnuva, fuar gibi çok değerli organizasyonları var. TİM-DER sektörümüz için ciddi bir güç. Keş-ke bu değerli işlerin sayısı artsa. TİM-DER eğitim seminerleri de çok önemli. Çalışanlarımız yeni çıkan programları, sektördeki gelişmeleri, yenilikleri TİM-DER sayesinde öğreniyor ve kendilerini geliştiriyor. Mesela bana TİMDER’den sürekli mailler geliyor. Şu kanun de-ğişti, vergide oranlar böyle oldu şeklin-de bilgilendirici içerikler gönderiliyor. Bu konuları bizler de mali müşavir gibi TİMDER’in sayesinde öğrenmiş oluyo-ruz. Haberleri, yenilikleri TİMDER’den takip ediyoruz. TİMDER Dergisi’nin her sayısını sayfa sayfa okurum. 15-16 se-nedir sektörde her şeyden TİMDER sa-yesinde haber olduk. Sektördeki birçok insanı da TİMDER sayesinde tanıdık.

TİMDER’in eksiği nedir? Beklentileriniz nelerdir? diyorsunuz ama TİMDER’den ziyade üyeler olarak bizim çok eksik olduğumuz konular var. Mesela en son gerçekleştirilen TİMFED Zirvesi’ne bir-kaç arkadaş gelmeyi düşündük. Orga-nize olup gelemedik. Yok bugün çekim var, yok işim var diyerek böyle değerli bir organizasyona katılım sağlayamadık. Bu tarz etkinliklere mutlaka katılmak gerektiğini düşünüyorum. Giden arka-daşlarım vardı, çok verimli olduğunu, çok değerli katılımcılar olduğunu, çok bilgilendirici konuların işlendiğini iletti-ler. Bahanelerin arkasında sığınmama-mız gerekiyor.

Bir de TİMDER’de yeni yüzlerin, farklı seslerin olmasının, ulaşılamayan alan-lara ulaşmakta faydalı olacağını, aynı zamanda bizleri geliştireceğini düşünü-yorum. TİMDER benim için çok değer-li, biz her yıl futbol turnuvasına katılım sağlıyoruz. Bu sayede farklı insanlarla da iş yapma şansımız da doğuyor. Me-sela Kalekim’le yeni bir iş birliğimiz var. Turnuva sayesinde tanıştık ve iş geliştir-dik. Bu tarz etkinliklerin bu yönden de çok faydasını görüyoruz.

Her sene değişik insanlarla tanışıyorum. Benzeri sosyal etkinler de yapılabilir. Bowling mesela güzel bir sosyalleşme alanı olabilir.

“Biz ticaret yaparkençok hesapsız kitapsız hareket ediyoruz.

Hiç bir şey dışardan bakıldığı kadar kolay değil.”

Page 84: TİMDER Dergisi 86.Sayı

82

Huk

uken

TİM

DE

R D

ergi

si 8

6.S

ayı /

Oca

k -

Mar

t 201

5

Av. Murat ÇeliktenTİMDER Hukuk Danışmanı[email protected]

Bilindiği üzere 6502 s. Tüketicinin Ko-runması Hakkında Kanun 28.11.2013 tarihinde yayınlanmış ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe girmiş bulunmak-tadır. Yeni Kanun ile TİMDER üyelerinin satışını yaptığı seramik, hırdavat, v.b. birçok üründeki ayıptan dolayı se-çimlik haklarının öncelikle SATICI’ya karşı kullanılması söz konusudur. Yeni kanun ile tüketici malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda;

a) Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme,

b) Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme,

c) Aşırı bir masraf gerektirmediği tak-dirde, bütün masrafları satıcıya ait ol-mak üzere satılanın ücretsiz onarılma-sını isteme,

ç) İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme,seçimlik haklarından birini kullanabil-mektedir.

Hatırlanacağı üzere eski kanunun 4. maddesinin 3. fıkrasında, tüketicinin herhangi bir ayıplı mal ile karşılaşması durumunda, ayıplı maldan dolayı, tü-keticinin seçimlik haklarından dolayı imalatçı-üretici, satıcı, bayi, acente, it-halatçı ve eski kanunun 10. maddesinin beşinci fıkrasına veya 10/B maddesinin dokuzuncu fıkrasına göre kredi verenin, müteselsilen sorumlu olması esası yer almaktaydı. Bu hak tüketicinin, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dön-me, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklar bakımın-dan tüm sorumlulara karşı aynı içerikte düzenlenmişti.

Yeni kanun ile sorumluluk düzenleme-si tüketici açısından sınırlandırılarak,

YENİ TÜKETİCİNİN KORUNMASI HAKKINDA KANUN UYARINCA

AYIPTAN SORUMLULUKtüketiciye karşı doğrudan ve tek ba-şına satıcının daha geniş kapsamlı sorumlu olması esası benimsenmiş, üretici veya ithalatçının ayıplı maldan dolayı sorumlu olması sadece iki halde yani satılanın ücretsiz onarılmasını talep etme ve imkan varsa satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini talep etme (yukarıdaki (c) ve (ç) bentleri) imkanı ile sınırlandırılmıştır. Ayrıca satıcı, tüketi-cinin tercih ettiği talebi yerine getir-mekle yükümlü tutulurken, üretici ve ithalatçı bakımından sorumluluktan kurtulma imkanı tanınmıştır. Yeni ka-nunla getirilen bu durum, eski kanunla kıyaslandığı zaman sorumluluğun tü-ketici açısından bir nevi sınırlandırılma-sıdır. Çünkü eski kanuna göre ayıptan dolayı seçimlik hakların herhangi birinin kullanılmasında banka ve finans kurum-larına dahi sorumluluk yüklenebilecek durumda olmasına rağmen yeni kanun ile müteselsil sorumluluk sadece satıla-nın ücretsiz onarılmasını talep etme ve imkan varsa satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini talep etme bakımından söz konusudur.

Diğer taraftan -istisnai durumlar ha-riç- satıcıların, ayıplı mal nedeniyle yapmış oldukları satımdan dolayı tek başlarına sorumlu olmaları söz konu-su olacağından malın ana tedarikçisi ile kurulacak ticari alım satım ilişkile-rinde dikkatli olunması gerekmekte-dir. Zira tüketiciye karşı yeni Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun uyarınca daha geniş sorumluluğu bulunmakta olan satıcı, kendisine yüklenen bu so-rumluluğu rücu etmek istediğinde, ti-cari şartlara dahi açık anlatımla Borçlar Kanunu içerisinde düzenlenen satım akdine tabi olacak ve kendisinden önce malın satımına aracılık edene yani ana bayi, bayi, üretici, ithalatçıya rücu hakkı-na haiz olabilecektir.

Bu durumda ticari olarak satıcı-bayi,

satıcı-üretici, satıcı-ithalatçı arasındaki satım akdinin şartlarının görüşülmesi ve içeriği önem kazanmaktadır. Yapı-lan satım akdi gereği mal tesliminin çok daha önce ifa edilmiş olması durumun-da, Türk Borçlar Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu uyarınca sorumluluk söz konu-su olacağından özellikle sürümü yavaş olan mallarda 2 yıllık zaman aşımının çoğu zaman tüketiciye karşı sorumluluk öncesinde sona ermesi söz konusudur. Dolayısıyla yapılan satım işlemlerinde bu 2 yıllık sürenin tüketiciye yapılan sa-tımlarla paralel olarak düşünülmesi veya daha iyisi ticari nitelikteki satıcı-bayi, satıcı-üretici, satıcı-ithalatçı arasındaki alım satım akitlerinde tüketicilerden dolayı yansıyacak sorumluluğun her-hangi bir zaman aşımına tabi olmak-sızın rücu edilebileceğine dair özel maddelere yer verilmesi gerekmek-tedir. Buna ek olarak yeni tüketicinin korunması hakkındaki kanun uyarınca satıcıya getirilmiş olan sorumluluğun, satıcı-bayi, satıcı-üretici, satıcı-ithalatçı arasında paylaşılmasına dair yapılacak sözleşmelere herhangi bir sınır getirme-diği ve kanunda var olan sorumluluktan daha fazla bir sürenin zaman aşımı ola-rak öngörülebileceği açıktır. Ayrıca aynı çerçevede sorumluluk paylaşımına dair sözleşmeler de tercih edilebilir. Aksi du-rumunda satıcının sorumluluğu başta zaman aşımı nedeniyle artmakta ve yapılan satımla eşdeğer olmayan bir tazmin yükümlülüğü söz konusu ola-bilmektedir.

Uygulamada malın ücretsiz onarım veya ayıpsız bir misli ile değiştirilmesi hakla-rından birinin tüketici tarafından se-çilmesi durumunda, bu talebin üretici, ihtalatçı veya satıcıya yöneltilmesinden başlayarak azami 30 işgünü içerisinde talebin yerine getirilmesinin zorunlu olduğunu belirterek alım satım ilişki-lerinizde yeni kanuna uygun süreçler oluşturmanızı tavsiye ediyoruz.

Page 85: TİMDER Dergisi 86.Sayı

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

Timkoder_ilan_23x33_salt_baski.pdf 1 27.01.2015 15:07

Page 86: TİMDER Dergisi 86.Sayı

84

Etki

n Yö

netim

TİM

DE

R D

ergi

si 8

6.S

ayı /

Oca

k -

Mar

t 201

5

Dr. Atakan GençStratejitek Kurumsal Danışmanlık Hizmetleri

[email protected]

İŞLETMENİZİNÖMRÜNÜ UZATMAK İÇİN

KURUMSAL CHECK UP ŞART

İşletmeler sürdürülebilir başarıyı yaka-lamak için sürekli gayret içerisindedir-ler. Ancak, bu gayretin sonunda başa-rıya ulaşabilme ihtimalleri, kendilerini yeterince tanıyıp tanımadıkları hususu-nun kuvvetli etkisi altındadır.

İşletmeler uzun, orta ve kısa vadeli planlarını yaparken çoğu zaman hayal kurmaktadır. Bu doğrudur. Ancak, ha-yal kurarken bir taraftan da ayaklarımız yere sağlam basmalıdır. Hayal etmek her projenin, her inovatif çalışmanın, büyümenin ve gelişmenin birinci saf-hasıdır. Hayal etmeden olmaz. Bununla birlikte, hayal edilen hedefleri somut-laştırmak, onları ulaşılabilir ve ölçülebilir kılmak, gerçekçi hale dönüştürmek ve zaman boyutunu dikkate alacak şekilde biçimlendirmek işletmenin ayaklarını yere sağlam basarak yürümesi için ge-reklidir. İşletme yöneticilerinin bu plan-ları ve hedefleri şekillendirirken soraca-ğı sorular şunlar olmalıdır.

1) Mevcut durumda neredeyiz?

2) Nereye varmak istiyoruz?

3) İstediğimiz yere nasıl varırız?

4) Doğru yolda ilerlediğimizi nasıl anlarız?

Belki bir takım verilerden işletmenin mevcut durumu ortaya konulabilir, var-mak istediğimiz hedefler kısmen hayal kısmen de gerçekçi biçimde tespit edi-lebilir. Ancak, burada hayal ile gerçek arasındaki denge işletmenin kendisini bilerek hareket etmesine bağlıdır. Yani, “istediğimiz yere nasıl varırız?” soru-suna aranan cevaplar işletmede bir ta-kım değişiklikleri gerektirebilir. Bu deği-şiklikleri veya değişim ihtiyacını ortaya koyabilmek adına işletmenin üçüncü bir tarafça gözden geçirilmesi, değer-lendirilmesi, sorunlarının tespit edilmesi gerekir. Daha sonra, mevcut organizas-yonu ve süreçleri hedefleri gerçekleşti-recek biçimde geliştirecek çözüm öne-rileri belirlenmelidir.

Bu çalışmaları bir hekimin hastasını muayene ederek teşhis ve tedavide bu-lunmasına benzetebiliriz.

olarak ortaya çıkan bu problemlerin çözümünde yönetim danışmanlarına önemli görevler düşmektedir. Bu çalış-maların başında Kurumsal Check Up gelmektedir. Her firma düzenli olarak Check Up yaptırıp mevcut durumunu analiz ederek kurumsallaşabilmesi için gerekli yol haritasını elde edebilmelidir.

İşletmelerin sahipleri sadece işletmele-re para girişi sağlayan sermayedarları değildir. Aynı zamanda o işletmeden menfaat sağlayan tüm çevreler bu iş-letmelere sahip çıkmalıdır. Bunlar ça-lışanlar, tedarikçiler, STK’lar, devlet ve toplumdur.

İşletmelerin sağladıkları katma değer-lerin artarak devam edebilmesi birikim-lerini sürekli olarak değerlendirerek bir sonraki işlerine aktarmaları ile mümkün olacaktır. Bu noktada gerek firmalar arasında gerekse sektörler arasındaki tecrübe aktarımı yönetim danışmanları vasıtasıyla olmaktadır. Ancak, maalesef özellikle kobilerimizde yönetim danış-manlığı alma kültürü yeterince oluş-mamıştır. Bu konuda işletmelerimizin bilinçlendirilmesi gerekmektedir. Özel-likle, sadece sorun yaşandığında bir yö-netim danışmanına başvuran firmaların esasında kurumsallaşmanın temellerini işler yolunda giderken atmaları gerekti-ğini bilmeleri kritiktir.

Uluslararası düzeyde rekabet edebi-lir markaları olan bir ülke olmak ancak köklü, yüksek tecrübe sahibi işletme-lere sahip olmakla mümkündür. Yük-sek tecrübe yüksek katma değer bu da yüksek gayrisafi milli hasıla ve refah de-mektir. Bu nedenle patronlar hem ken-dileri için hem kendilerinden sonraki nesiller için “benden sonra da devam” diyebilmeli buna göre işlerini dizayn etmelidir. Bu kurumsallaşma çalışma-ları ile mümkündür. İşletmenizin öm-rünü uzatmak için öncelikle Kurumsal Check Up şarttır.

“İşletmeler işletme doktorları

olan yönetim danışmanlarınca

Kurumsal Check Up’a

tabi tutularak problemler

teşhis edilmeli ve tedaviler için çözüm önerileri geliştirilmelidir.”Stratejik kalkınmanın temeli olan karlılı-ğın işletmelerce sürdürülebilir kılınması verimlilik ve rekabet ortamına adaptas-yon ile mümkün olmaktadır. İşletmele-rin verimli yönetilmesi ve çevrelerindeki değişimlere hızlı adapte olması sürdü-rülebilir biçimde büyüyebilmeleri için birinci koşuldur.Türkiye’de işletmelerin ömürlerine bakıldığında birçoğunun ya-şam eğrisinin patronun verimli çalışma süresiyle doğru orantılı olduğu görül-mektedir. Ekonomimizde önemli bir yer tutan KOBİ’lerin yönetimlerinin ikinci kuşağa geçişinin ardından küçülmeler, parçalanmalar ve iflaslar görülmekte-dir. Kurumsallaşamamanın bir sonucu

Page 87: TİMDER Dergisi 86.Sayı

Duvar: 60x90 cm Massa Yer: 60x60 cm Massa(Parlak Porselen Karo)

Page 88: TİMDER Dergisi 86.Sayı

86

Sist

em &

Yön

etim

TİM

DE

R D

ergi

si 8

6.S

ayı /

Oca

k -

Mar

t 201

5

M. Aykut Bulut

Akıl ve beden gücünü kullanarak bir iş yerine bağlı belirtilen yer, zaman dilimi ve saat müddetince, sürekli veya part-time olarak, ayrıca miktarı, planı, projesi ve zamanı üzerinde anlaşılmış bir imalat ve hizmet faaliyetlerinin tamamlanarak, önceden belirlenmiş bir paranın kaza-nılmasına biz çalışmak, iş yapmak di-yoruz.

Çalışma hayatında

istenen şey, sevilen bir işi yapmak ve bunun

maddi, manevi kazançlarını

almaktır.Ancak bugünün iş dünyasında kişilerin yaptıkları işlerle, kendilerine sunulan imkanlar ve yapmak istedikleri işler ara-sındaki farklılıklar birbirinden gittikçe uzaklaşmakta, çalışanlar gönülsüzce iş-lerine gidip gelmekteler. Aslında bir kişi işi sevmiyor diye, aynı işi kimse seve-mez demek her halde pek doğru olmaz. Aynı işi bir başka kişi büyük bir şevkle yapabilir. Yani işin beğenileni ve beğe-nilmeyeni ile işi seven ve sevmeyen kavramları kişilere, zamana ve içinde bulunulan durumlara bağlı olarak deği-şecektir. Son yapılan anketlerde şu an çalışmakta olduğu işinden memnun olanların oranının %20’lerde olduğu, koşulları daha iyi bir iş olduğunda ise her beş kişiden dördünün işini hemen değiştirmeyi düşündüğü ortaya çık-mış. Ocak 2015 verilerine göre ülkemiz-de üç milyon civarında işsiz olup, 15-24

İŞ HAYATIyaş grubu diye belirlenen genç nüfus-taki işsizlik oranımız ise %19,5 olarak tespit edilmiş. Bu sonuçlara göre her beş kişiden biri henüz çalışmıyor ve işe girmiş olanlarında maalesef pek seçici davranmamış olduğu anlaşılıyor.

İşe girerken yaşadığı çevreye olan uzaklığı, alacağı ücreti ile tahsili ve eği-timinin altındaki veya dışındaki bir du-rumu kabul ederek işe başlayan kişiler yakın çevresine karşı mahcubiyet içinde olduklarını düşünerek ilk fırsatta yeni iş imkanlarıyla ilgilenmeye başlıyorlar. Bu-nun dışında işin ağır, sıkıcı, yorucu, mo-noton olması, kişisel gelişim ve ilerleme şansının olmaması da kişinin gözünü dışarıya çevirmesine neden olmaktadır.

Her şartta girmiş olduğu işte kendisi adına daha olumlu durumlar olduğunu ve olabileceğini düşünen kişi kararını vermiş, o iş yerinde çalışmayı seçmiştir. Bu dönemde ürkek, çekingen olan, her-kesin kendine baktığını, hareketlerinin takip edildiğini düşünen ve orada tu-tunabilme endişeleri taşıyan kişinin en çok ihtiyaç hissettiği sıcak yaklaşımlar ve kurulacak olan arkadaşlıklardır. Ki-şinin tamamen etrafına bağımlı olduğu, çevresinden ve üst yönetimden destek beklediği bu evre bilinçsiz yetersizlik dönemidir.

Kişinin bu noktada kısaca ihtiyaçlarını toparlayacak olursak;

Kendi öğretim ve eğitim hayatına uy-gun ve severek yapabileceği bir iş,

Piyasalarda geçerli cari ücretler ci-varında, kariyerine uygun bir maaş,

Sosyal güvence haklarının sağlan-ması,

Temiz, hijyenik, güvenli ve uygun bir çalışma ortamı,

Ulaşım, yemek, gerekiyorsa kıyafet ihtiyaçlarının karşılanması,

Kişisel gelişimine katkı sağlayacak eğitim programlarının olması,

Diğer çalışanlarda performans bas-kısı ve iş yoğunluğundan kaynaklanan telaş ve gerginliklerin olmadığı, sakin, herkesin işini bilerek yaptığı hissini ve-ren sıcak ve samimi bir ortam.

Başlangıçta girmiş olduğu iş yerinde tutunabilmek, üst yönetim ve yakın çalışıyorsa patronlar tarafından kabul görmek, yapacağı işin inceliklerini öğ-renmek, yakın çevresini ve varsa ya-kın çalışacağı dış kişileri tanımak ve iyi ilişkiler kurabilmek dönemini geçmiş olan kişi ilk etabı atlatmış olmaktadır. Kişi bundan sonra çok dikkatli, hata ve yanlış yapmaktan korkan, konuşma ve davranışlarında ölçülü, saygılı bir şekil-de bilinçli yetersizlik dönemine girmeye başlamıştır. Bu sürenin kısa sürmesi, çabuk atlatılması her çalışanın en bü-yük isteği olmaktadır. Kişi bu süre içe-risinde kişiliğini belirtmeye, kendisinin de bir şey olduğunu göstermeye gayret edecektir. Eğer bunda başarı sağlarsa göreceği kabul ve takdir kişinin o şirket-te çalışabileceğine olan inancını arttı-racaktır. Yöneticilerin bu konuda kişiye yardımcı olmaları, kendilerini tanıtmala-rına imkan vermeleri, faydalı ve başarılı buldukları düşünce ve davranışlarından dolayı söyleyecekleri teşvik edici sözler ise kişiyi mutlu edecektir.

Çünkü;

İnsanoğlu kendisini ne kadar yeterli

görürse görsün duyacağı övgü sözlerine her zaman ihtiyaç duymaktadır.

Page 89: TİMDER Dergisi 86.Sayı

87

Sist

em &

Yön

etim

TİM

DE

R D

ergi

si 8

6.S

ayı /

Oca

k -

Mar

t 201

5

Netice olarak bu devreyi atlatmış ve kendisini o bütünün bir parçası olarak görmeye başlayan kişinin bundan sonra yapacağı şey, kabul edilmenin devam-lılığını sağlamak olmalıdır. Devamlılığın sürdüğü müddetçe bir çok şey ken-diliğinden gelişecek, kişinin bağlılığı artacak, yük paylaşacak, en önemlisi sorumluluklar almaya başlayacaktır. Çalışma arkadaşlarımız, firmamız ve yakınlarımız adına almış olduğumuz sorumluluklar, onları kendi güvencemiz altına aldığımızı ve kontrolün bizde ol-duğunun ifadesidir.

Sorumluluk almaya başlamak için kişi-nin daha çok bilgiye, özgüvene ve ce-sarete ihtiyacı olacaktır. Aslında ilk işe başladığından itibaren içinde var olan işi iyi öğrenme ve yapabilme ile kişisel gelişimine katkıları olacak diğer mesle-ki, iktisadi, sosyal, psikolojik gerekiyor-sa ikinci veya üçüncü bir lisan öğretim ve eğitimlerine eğer o güne kadar baş-lanmadıysa geç kalmadan bir an evvel başlaması kişinin ilerleyen günlerde göstereceği performansına çok önemli katkılar sağlayacağı aşikardır.

Bilinçli yeterlilik diye adlandıracağımız bu dönemde alınan sorumluluklarla beraber yapılan takım çalışmaları, iş yapabilme becerilerinin gelişimini sağlayacak, yükü, çabayı ve başarıla-rın paylaşılmasını öğretecek, kişinin gelişimini ve olgunlaşmasını ilerlete-cektir. Bütün bunlar haliyle kişiye yük-sek moral gücü olarak yansıyacaktır. Moral, Türk Dil Kurum sözlüğünde ma-nevi, ruhsal ve yürek gücü olarak açık-lanmaktadır. Yüreğin güçlü olması, dolu olması gerçekten isteme, yapma ve başarma isteklerinin yoğun olarak his-sedilmesiyle olacaktır. Belli yönde ortak amaç, çaba ve başarı arzusu takım ru-hunu ve kültürünü oluşturacak, karşılıklı anlayış ve saygı ile başarılara ve zaferle-re daha kolay ulaşılacaktır.

Bilinçli yetersizlik döneminde ağırlıklı olarak birilerine bağımlı çalışan, onla-rın yol göstermeleri ile ancak bir şeyler yapabilen kişiler bilinçli yeterlilik döne-

minde karşılıklı bağımlılığa geçmişlerdir. Birbirlerinin varlığından mutlu olan ve güvenen kişilerin çalıştığı kurumlarda her şey daha iyiye gidecektir. Burada önemli olan kişiler arkadaşlarına gü-vendikleri kadar kendilerine de güven-mekte, yeterli görmekte ve bir değer olduklarına inanmaktadırlar. Karşılıklı dayanışma içinde çalışan grupların için-de bazı kişiler muhtelif şekillerde daha ön plana çıkarak resmi veya gayrı resmi bir halde takımda ipleri elinde tutuyor-muş gibi görünür. Burada takımın diğer üyeleri tarafından hissedilen şey ise, or-tak hedefe ulaşma yolunda kendilerini örgütleme ve etkileme becerilerinin bu kişide çok daha fazla olduğudur. Bu algı kişilerde muhtelif şekillerde oluşur.

Kişi ya çok bilgili ve beceriklidir, ya kişilik yapısından gelen davranışları farklıdır veya içinde bulunulan durum konusunda uzmanlığı vardır. Bilgelik, ustalık ve kişilik karakterlerini üst dü-zeyde yansıtabilen kişiler etrafındaki kişileri etkileyerek onlara öncülük ede-bileceklerdir. Bugün buna iş, siyaset ve sanat hayatında Karizma deniyor ve in-sanları etrafında toplayabilme, etkileme ve kendisini takip etmelerini sağlayan kişi anlamını taşıyor. Kişi artık bilinçsiz yeterlilik düzeyine geçmeye başlamış, tam bağımsız hale gelmiş olup mese-lelere hakim olarak kendi kararlarını verebilecek, insanları yönlendirecek, sevk ve idarelerini yapabilecek bir ol-gunluğa ulaşmıştır. Bugün bu noktaya ulaşmış kişilere eğer bünye içinden ye-tişmiş biriyse daha ziyade lider, bünyeye dışarıdan getirilmiş kişiyse profesyonel deniyor. Önümüzdeki yazılarımızda bu konuyu daha geniş bir şekilde inceleye-ceğiz ancak sırası gelmişken yaptığımız bir toplantıda ortaya çıkardığımız pro-fesyonel açıklaması şu şekilde olmuştu. “Diplerde sürünen ölü bir şirketi, güçlü kollarıyla o derinliklerden çekip çıkaran ve canlı capcanlı bir hale getirme bece-risini gösteren bilgi, beceri ve cesarete sahip kişidir.”

Bu kısa açıklamalardan sonra tekrar konumuza dönersek, bu kişiler artık

takımların bir üyesi olmaktan ziyade bü-tün takımların ve dolayısıyla kuruluşun üst kademelerine çıkmak, yükselmek, kişisel yönetim becerilerini göstermek, başarılara imza atmak, bulunduğu şir-kete daha özgürce katkı sağlamak için kendisinde büyük heyecanlar yaşaya-caktır. Böyle bir beklenti karşılanırsa kişi eninde sonunda istediğine kavuşmuş olacaktır. Ancak yerine getirilmez veya aynı kuruluş içinde yüksek bilgi birikimi ve beceriye sahip birden fazla aday var-sa, şirketin seçim yapma aşamasında vereceği kararın adiliyeti birçok değerli genç yöneticinin, diğer grup üyelerinin ve kurumun geleceğini etkileyecektir. Grup içerisindeki kişiler istifa etmeler-den gönülsüz itaatlere kadar mutsuzluk yaşayacaklar veya büyük sevinç içinde işlerine daha çok bağlanacaklardır. Bu-rada insanlar seçme özgürlüklerinden doğan kabul veya red etme haklarını kul-lanmış oluyor ama bu kararlarının kendi-sinin ve çevresinin kaderini ciddi şekilde değiştireceğini de düşünmeleri gereki-yor. İnsanoğlunun geleceğini etkileyen üç şeyden en kuvvetlisi olan seçim kararları, o güne kadar aldığı eğitimler ve aile yapısından gelen karakter ya-pılarından çok daha önemli rol oyna-maktadır. Tam bağımsızlığa kavuşmuş kişiler seçme haklarını kendilerine olan özgüvenlerinden dolayı çok daha kolay-lıkla verebilmektedir.

Elde tutulmuş güçlü insan kaynakları kurumları ileriye taşıyacak, kaybedilmiş kaynaklar ise kurumun zayıflamasının yanında rakip firmaların güçlenmesine sebep olacak ve rekabetler daha yoğun bir şekilde yaşanacaktır. Yıllardan beri çalıştığı şirkette veya profesyonellik se-viyesinde başka bir şirkete geçmiş bu kişilerin ihtiyaçları nelerdir? ne yapmak istemektedirler? konularındaki düşün-celerimizi önümüzdeki sayılarda devam etme dilekleriyle bu yazımızı bir özdeyiş ile bitirelim; “İnsan öğrenince yeni bir şeylere sahip olmaz, tam tersine kendisi bir şey olur. Öğrenmek sahip olmak değil bir şey olmaktır. Her yeni öğrenilen sizi farklı kılar, her gün her an yeni bir şeyler öğrenirseniz bu sizi farklılaştıracaktır”.

“Profesyonel; diplerde sürünen ölü bir şirketi,güçlü kollarıyla o derinliklerden çekip çıkaran ve

canlı capcanlı bir hale getirme becerisini gösterenbilgi, beceri ve cesarete sahip kişidir.”

Page 90: TİMDER Dergisi 86.Sayı

88

İş H

ukuk

uTİ

MD

ER

Der

gisi

86.

Say

ı / O

cak

- M

art 2

015

Seyfullah Beysülenİş Hukuku Uzmanı

Belki bıkkınlık verdi fakat çok önemli bir grubu ilgilendirdiği için bir kez daha bazı kıdem tazminatı konularını dile getire-lim.

2000 yılında başlayan bir süreçte 1475 sayılı İş Kanununda değişiklikler yapıl-ması için girişimler başlamış, dönemin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Yaşar Okuyan konuyla ilgili ola-rak işçi ve işveren taraflarını toplamış, sonuçta, yeni bir yasa hazırlanması için bir uzlaşı sağlanmıştı. Bu uzlaşıya göre, ülkemiz çalışma yaşamına yıllardan beri hizmet etmiş saygın bilim adamlarından bir heyet oluşturularak üzerinde uzlaşı-ya varılan esaslar içinde iki tasarı hazır-lanacaktı.

Bu tasarılardan biri yeni bir iş kanunu diğeri ise kıdem tazminatı fon tasarısı olacaktı. Bu bilim kurulu daha önce de İş Güvencesi Kanun Tasarısı hazırlamış ve 1475 sayılı Yasaya iş güvencesi hü-kümleri eklenmişti. Ancak işveren kesi-mi iş güvencesinin mevzuata girmesine karşın kıdem tazminatı konusunda işve-renler lehine bir değişim yapılmadığını ileri sürmekte ve kıdem tazminatı hü-kümlerinin getirilmesinde gerekçe ola-rak iş güvencesi ve işsizlik sigortasının bulunmadığının ileri sürülmüş olduğunu belirtmekteydi.

Bilim Kurulu çalışmalarını tamamlaya-rak, halen yürürlükte olan 4857 sayılı İş Kanunu Tasarısını ve Kıdem Tazmi-natı Fon Tasarısını hazırladı. Bunlar eş zamanlı olarak yürürlüğe konulacaktı. Ancak uzun tartışmalardan sonra, 4857 sayılı Kanun TBMM tarafından kabul edildi. Fakat fon tasarısı TBMM’ye su-nulmadı. Bu nedenle 4857 sayılı Yasa-da, kıdem tazminatı, ancak eski 1475 sayılı Yasanın 14’ncü maddesi yürürlük-te kalmıştır şeklinde yer alır. Bu yeni iş yasasında kıdem tazminatı yer almaz. Çünkü uzlaşıya göre kıdem tazminatı fon tasarısında yer alacaktı.

KIDEM TAZMİNATI

Fon tasarısının üzerinde anlaşılamayan en önemli kısmı, finansman kısmıydı. Kıdem tazminatı nasıl finanse edilecek-ti. Her sene için 30 gün tutarında bir kı-dem tazminatı ödemesi için işverenlerin yaklaşık olarak, işçinin aylık ücretinin yüzde yedisi kadar bir nakdi ödemeyi fona her ay yapmaları gerekiyordu. Ak-tüer hesaplama bunu gerektiriyordu. Aksi halde fon açık verirdi.

İşverenler ise bu miktarın ağır yük ge-tireceğini, bu hesabın doğru olmadığını ileri sürüyorlardı. Böylece fon tasarısı gündeme gelemedi. Eğer işverenlerin dayattığı oran gerçekleşirse sonuçta kıdem tazminatının her yıl için 30 gün olmaması gerekecekti.

Şu anda gündemdeki tasarıyı tam ola-rak bilmiyoruz. Gazetelerde yazılanlar-

dan öğrendiğimize göre, bu durum ger-çekleşecek gibi. Yani bugünkü mevcut durumda, her kıdem yılı için 30 günlük ücret karşılığı olan kıdem tazminatı her yıl için 15 güne düşecek.

Bunun ötesinde, yine bugünkü durum-da kıdem tazminatına esas ücret, ücre-tin yanında ödenen diğer yan ödemeler dahil edilerek hesaplanır. Örneğin yol parası, yemek parası veya işyerinde yenilen yemeğin parasal karşılığı, bir yıl içinde ödenen ikramiye varsa bunun kıdeme esas ücrete isabet eden kısmı kıdem tazminatının hesabında dikkate alınır.

İşverenin her ay fona ödeyeceği miktar işçiye ödenen çıplak ücret (çıplak üc-retin anlamı diğer yan ödemeler dikka-te alınmadan sadece ödenen ücrettir) üzerinden ödenecek bir primdir. Bu nedenle de işçiye fondan ödenecek kı-dem tazminatı sadece çıplak ücret esas alınarak ödenecektir.

Dolayısıyla kıdem tazminatı sadece gün olarak düşmeyecek hesaplama yöntemi olarak da düşecektir. Böylece tazminat miktarı oldukça azalacaktır.

Diğer yönlerinden de kısaca söz eder-sek, askere giderken kıdem tazminatı ödenmeyecek, evlenen kadın işçilere kıdem tazminatı ödenmeyecek, işçi iş-ten çıkarılırsa ödenmeyecek, işçi haklı olarak iş sözleşmesini bozarsa öden-meyecek ancak emekli olduğunda taz-minatını fondan alabilecek.

Bir savunma olarak öne sürülen ise, işçilerin büyük bir kısmının kıdem taz-minatını işverenden alamadığıdır. Bu-nun oranının ne olduğu belli değildir ve ayrıca konu iş mahkemeleri tarafından çözülmektedir. Bu şekilde konu işçi le-hine çözülüyor denilmektedir ama bir atasözü ile söylersek “Kazın ayağı hiçte öyle değildir”.

“Kıdem tazminatısadece

gün olarak düşmeyecek hesaplama

yöntemi olarak da düşecektir.

Böylece tazminat

miktarı oldukça azalacaktır.”

Page 91: TİMDER Dergisi 86.Sayı
Page 92: TİMDER Dergisi 86.Sayı

90

İletiş

imde

İlet

işim

TİM

DE

R D

ergi

si 8

6.S

ayı /

Oca

k -

Mar

t 201

5

Almila DalkılıçKişisel Gelişim Uzmanı

[email protected]

Pek çok ikna yöntemi var, belli etme-den ikna, belli ederek ikna, adeta göze sokarcasına ikna vb.. Bunlardan biri de Antagonist bilinci ile ikna…

Antagonist; kurguda karşı kişi ya da muhalif düşman olarak bilinir. Asıl ka-rakterin zıttıdır. Tıp terimleri sözlüğüne bakıldığında, hasım, zıt muhalif, karşıt, zıt tesirli madde anlamlarına gelmekte-dir.

Bir diğer anlamı; bir başka maddenin etkisiyle rekabet eden ya da bu etkiyi ortadan kaldıran maddedir. Örneğin in-sülin kan şekerini düşürür, glukojen kan şekerini artırır. Dolayısıyla her ikisi An-tagonisttir.

Her güçlü markanın bir Antagonisti vardır.

Hikayesi olmayan markalar belli bir süre sonra kısır döngüye girer ve kendilerini tekrar etmeye başlarlar. Antagonist ve içinde bulundurduğu çatışma unsurları hikayenin tam merkezindedir.

Her hikayede bir kahraman ve onun mücadele ettiği bir karşı kuvvet vardır.

Eğer kahramanımız Büyük Okyanus’u bir sal ile geçmeye çalışıyorsa, bu du-rumda Antagonist Okyanusun kendi-sidir. Kahramanın mücadele etmesi gereken güçlükler yoksa ortada bir hi-kayeden bahsetmek de saçma olacak-tır.

Örneğin; dünya futbolunun efsane ismi Armando Diego Maradona’nın maçlar-da karşısına çıkan rakip takım oyuncu-ları olmasaydı, onun o muhteşem ça-lımlarını ve tüm savunma oyuncularını birer birer çalımlayarak geçmesini gö-rüp izleyemeyecek ve onun muhteşem gollerine tanıklık edemeyecektik.

Sıkıntı ve güçlüklerle mücadele etmek aslında iç ve dış düşmanlarımızla bir sa-vaşa girmektir.

Bilinen bir gerçek: Hiç kimse toz pem-be bir hikayeyi etkileyici bulmaz; aksine zorluklar yaşamış pek çok şeyle aynı

anda savaşmak zorunda kalmış olan birinin hikayesi ile ilgileniriz. Kendimi-ze örnek alabileceğimiz kişilerin hayat hikayelerine baktığımızda hepsinin de güçlüklerden geçtiğini görmek, bizim de yaşam mücadelemizi arttırır.

Kurumsal durumlarda da bu aynen geçerlidir. Coca-Cola ve Pepsi Cola arasındaki Antagonist iletişim her iki şirkete de rekabet duygusu aşılamak-ta ve ikna yöntemlerini geliştirmelerini sağlamaktadır.

Hikayeler insanları birbirlerine bağlar ve takım ruhu oluşturur. Hikayemizin ilerlemesini sağlayan en önemli etken tutkudur. Tutku olmazsa olmaz…

Ardından hareket de çok önemlidir çünkü hareketi herkes sever. Örneğin; bir sunumu hareketsiz yapabilmek adeta bir intihardır… Çünkü ne olursa olsun beklenen etkiyi uyandıramaz, kimseyi söylediklerinizle ikna ede-mezsiniz; kelimeleriniz ne kadar güçlü olursa olsun… Sıradan düşüncelerden uzak davranışlar geliştirmek de hika-yemizi besler ve biz yolumuzda emin adımlarla devam ederiz.

“Less is More” Az, Çoktur! prensibin-den yola çıkarsak başarılı pek çok ör-neğe rastlamak mümkün; işte onlardan biri:

*Macintosh’u dünyaya tanıtan efsanevi “1984” reklamı, gerçek bir tutkuyla an-latılmış hikayelere verilecek harikulade bir örnektir. Reklam yalnızca altmış sa-niyeydi ve ulusal televizyonda yalnızca bir kere, 1984 Super Bowl’unun üçün-cü çeyreğinin başlangıcında gösterildi. Hatta yayının maça dönmesi gerektiği için tamamı bile gösterilemedi. Ama insanlar hala bu reklamdan konuşuyor. Orijinal reklamı izleyebileceğiniz Link:

youtube.com/watch?v=VtvjbmoDx-I

Bu videonun hemen ardından Super Bowl teaserını izlerseniz etkileneceği-nize eminim:

youtube.com/watch?v=ndhuEUX1kIU

*Reklam filmi Amerika’ya bir bomba gibi düştü. Yedi gün sonra ülkenin hiçbir ye-rinde tek bir Macintosh kalmamıştı ve siparişlere de ancak birkaç ay içinde ya-nıt verilebiliyordu. Günümüze dek uza-nan bir mit oluşmuştu.

Bu reklam filminin bu kadar büyük bir başarıya imza atabilmiş olmasının pek çok sebebi var. Efsanevi bir reklamcı olan başarılı isim Lee Clow tarafından yazılıp, Oscar ödüllü Yönetmen Rid-ley Scott tarafından çekildi. George Orwell’in 1984 romanı üzerine kurul-muş olmasının etkisi elbette yadsına-maz. Daha da derine inersek Steve Jobs’un inancı, tutkusu, azmi ve karar-lılığının büyüleyici etkisini görebiliyoruz. Ve sonuç ortada İKNANIN GÜCÜ!

Bu reklam filmindeki slogana dikkat edin lütfen zira sloganlar iknada çok önemlidir:

“Apple 24 Ocak’ta Macintosh’u çıkardı-ğında, 1984’ün neden 1984 gibi olma-yacağını göreceksiniz.” Nasıl etkileyici değil mi ?

Gelelim kahramanın ikna edici bir hika-yenin içinde yer alan rolüne… Michael Jordan’ı hepimiz biliyoruz. Bir azim ve kararlılık örneği. Aynı zamanda 1985 yılında Nike ile sözleşme imzaladığında markanın “Just do it” sloganına bir kişi-lik kazandırdı. “Air Jordan” kampanyası bittiğinde herkes bir Nike fanatiği oldu.

Nobel Barış ödüllü Dalai Lama diyor ki “Her birimizde acının üstesinden gel-meye ve mutlu olmaya yönelik doğuş-tan bir güdülenme vardır.”

Bilinen düşmanlar en iyi düşmanlardır, bilinmeyenler tehlikelidir.

Antagonist yaklaşımda düşmanlar bi-zim en iyi öğretmenlerimizdir. Tabii ki biz öğrenmek istersek...

Bu konu ile ilgili eğitimim Mart ayı için-de Eğitim takvimimde yer alacak. İlgi-lenenler ayrıntılı bilgiyi ve içeriği bana mail göndererek öğrenebilirler.

ANTAGONİST İKNA“Her güçlü markanın

bir Antagonisti vardır.”

Page 93: TİMDER Dergisi 86.Sayı
Page 94: TİMDER Dergisi 86.Sayı

92

Bay

i Viz

yonu

TİM

DE

R D

ergi

si 8

6.S

ayı /

Oca

k -

Mar

t 201

5

Çetin CinemreSERVİS Eğitim & Danışmanlık Eğitim Uzmanı

[email protected][email protected]

Performansın sözlük anlamları; ya-pılan iş, iş başarımı, icraat, zihinsel veya bedensel etkinlik sonucunda ortaya çıkan sonuç (iş sonucu) de-mektir. Günlük hayatta ve özellikle iş hayatında, sporda yoğun olarak kullanılan performans, kişiye verilen işin veya görevin hedeflerine göre ölçülmelidir. Bunlara “iş standartları” da denebilir. Hedefler veya standart-lar üçe ayrılır:

1) Miktar hedefi/standardı,2) Kalite hedefi/standardı,3) Maliyet hedefi/standardı.

Miktar hedefi, işin niceliği ile ilgilidir. Örneğin bir makinada parça üreten bir işçinin saatte 20 adet parça üret-mesi, bir miktar hedefidir. Bir mağa-zada çalışan satış danışmanının aylık satış hedefi (TL) onun kişisel hedefi iken, mağazanın o ay yapmayı plan-ladığı satış miktarı (TL) da mağaza-nın hedefidir. Aynı şekilde bir servis teknisyeninin bir günde sonuçlandır-dığı servis adedi onun miktar hede-fidir. Miktar hedefi kişinin yeterliliği, enerjisi, çalışma süresi dikkate alı-narak gerçekçi ve ulaşılabilir nitelik-te olmalıdır. İşe yeni başlayan birine, aynı işi yıllardır yapan kişiye verilen miktar hedefinin verilmesi doğru değildir. Bu durumda performansın yetersiz kalacağı, buna bağlı olarak kişinin moralinin bozulacağı ve ça-lışma isteğinin azalacağı çok açık bir gerçektir.

Kalite hedefi, işin niteliği ile ilgilidir. İşin belirlenen kalite hedeflerine/standartlarına uygun olması gerekir. Buna “uygunluk kalitesi” denir. Bir malın üretiminde, satışında veya bir hizmetin sunumunda yapılabilecek hata oranı (örneğin, %2) belirlenir.

Hata oranı bunun üzerinde ise kalite performansı düşük demektir. “Sıfır hata” hedefi koymak gerçekçi ol-maz. Çünkü bu kısa süreli başarılsa bile, sürdürülemez. ISO ve TSE stan-dartları temeldir. Bunlara ek olarak şirket ek standartlar belirleyebilir. Bir malın üretiminde kullanılması gere-ken hammadde veya malzemeler farklı kalitede olduğu için şirket o mal için belirlediği kalite düzeyine uygun hammadde veya malzemeyi kullanır. Örneğin, bazı klima üreticileri ba-kır klima boruları yerine alüminyum borular kullanmaya başlamıştır. Bu bir seçimdir. Şirket maliyet, fiyat ve pazardaki rekabet koşullarını dikka-te alarak böyle bir üretim politikası izlerken başka bir şirket “maliyeti ne olursa olsun, kaliteden ödün verile-mez” anlayışı ile bakır boru kullan-maya devam edebilir. Her iki şirketin amacı rekabetçi olabilmektir.

getirmesi; yani işçilik kalitesi onun kalite hedefidir. Kullanılan malzeme kalitesiz, teknoloji de eski ise; işçilik ne kadar kaliteli olursa olsun; üre-tilen mal kaliteli olamaz. Kaliteli iş, kaliteli insan ile olur; ama o insa-nın kullanımına verilen malzeme ve teknik donanım kalitesiz ise, ortaya çıkacak olumsuzluklardan o insanı sorumlu tutmak doğru olmaz. Bu noktada “yönetim kalitesi”ni sor-gulamak gerekir. Şirket yönetiminin politika, karar ve uygulamaları; o şir-ketin iş sonuçlarını (performansını) büyük ölçüde etkiler. Bu bağlam-da geçmişte iyi yöneticilerin elinde önemli başarılar kazanmış bazı şir-ketlerin, yönetimlerinin değişmesi sonrasında pazardan silindiği; ter-sine pazarda adı/sanı duyulmayan bazı şirketlerin ise profesyonel yö-neticilerin yönetiminde pazarda söz sahibi olduğu bilinmektedir.

Maliyet hedefi/standardı yapılması gereken işin, işi yaptıran kişiye veya şirkete kaç liraya mal olduğu ile il-gilidir. Bir işin maliyetini etkileyen et-kenler şöyle sıralanabilir:

İşçilik maliyeti, Hammadde/malzeme, Teknik donanım, Enerji, Zaman, Ortam, Hata maliyeti.

Seri üretim yapan bir fabrikada üre-tim bandından ne kadar süre içinde (zaman), ne kadar mal (miktar) çı-kacağı kullanılan teknolojiye, üretim kapasitesine ve işçilerin performan-sına bağlı olarak değişir. Teknoloji-nin ileri düzeyde olması, bazı ope-rasyonların bilgisayarlı makinalar

PERFORMANS NEDİR?“Şirket yönetiminin politika,

karar ve uygulamaları; o şirketiniş sonuçlarını büyük ölçüde etkiler.”

“Önemli olanpazarın

beklentilerini doğru anlamak, karşılamak ve

böylece rekabetçi konumunu

güçlendirmektir.”Çalışan kişinin işini kaliteli yapması, iş akış şemasına uyması, operasyon-ları sıra ile ve doğru şekilde yerine

Page 95: TİMDER Dergisi 86.Sayı

93

Bay

i Viz

yonu

TİM

DE

R D

ergi

si 8

6.S

ayı /

Oca

k -

Mar

t 201

5

tarafından (CNC tezgahlar) yapılma-sı, işgücü kullanımını ve maliyetleri azaltması yanında kalite performan-sını da yükseltir.

Mal üretiminde, satışında ve hizmet sunumunda yapılan hataların mali-yeti, o işin maliyeti üzerinde önemli bir etkendir. Üretimde yapılan bazı hataların düzeltilmesi olanaksız-dır. Malın hurdaya ayrılması (hurda maliyeti) gerekebilir. Maldaki hata düzeltilse bile, düzeltmenin de mali-yeti olacaktır. Düzeltmenin maliyeti, hurda maliyetinden fazla olacak ise; düzeltme yoluna gidilmez. Satışta yapılan hatalar, örneğin, müşteriye ihtiyacı ile örtüşmeyen bir malı sat-mak, o malın iadesine ve satışın ip-taline yol açabilir. Buradaki maliyet sadece malın müşteriden alınması, satışın iptal edilmesi değildir. Müş-teri memnuniyetsizliğinin, şikaye-tinin ve belki de kaybının maliyetini de dikkate almak gerekir. Bir servis teknisyeni gün içinde kendisine ve-rilen servis adedine (miktar hedefi) ulaşmış, ama sunduğu hizmetlerin %20’sinde hata yapmış (hedefi %5 iken) ve müşteri geri dönmüş ise; bir servis başına düşen maliyet yüksek demektir.

İş hedefleri ile performans arasında-ki ilişki sağ üst taraftaki şekilde yer aldığı gibi gösterilebilir:

Performans genellikle kapasite kav-ramı ile karıştırılır. Aralarında ilişki vardır, ama ikisi aynı şey değildir. Ka-pasite bir kişinin, makinanın, üretim biriminin, şirketin iş yapabilme gücü demektir.

Bir insanın kapasitesi dendiği zaman onun bilgisi, becerisi, deneyimi ve yetenekleri anlatılmak istenir. An-cak bunların yapılması gereken işe uygun olması, yani işin gerektirdi-ği nitelikler ile o işi yapacak kişinin niteliklerinin örtüşmesi (işe göre

insan ilkesi) gerekir. Çünkü farklı iş-lerin gerektirdiği nitelikler farklıdır. İş ne olursa olsun, hem beyin, hem de beden gücünün birlikte kullanılma-sını gerektirir. Ancak bunların kulla-nım oranları değişiktir. Örneğin, bir iş daha çok beden gücü kullanımını gerektirirken, masa başı işleri beyin gücüne dayalıdır.

Özetle bir kişinin kendisine verilen işin/görevin sınırları içinde ne yap-ması gerektiğine iş hedefleri, bu bağlamda ne yapabileceğine kapa-site, ne yaptığına ise performans de-nir. Şöyle ki:

Kişininne yapması gerektiği

Kişininne yapabileceği

Kişininne yaptığı

HEDEFLER

KAPASİTE

PERFORMANS

“Kaliteli iş, kaliteli insan ile olur; ama o insanın kullanımına verilen malzeme ve teknik donanım

kalitesiz ise, ortaya çıkacak olumsuzluklardano insanı sorumlu tutmak doğru olmaz. Bu noktada

‘yönetim kalitesi’ni sorgulamak gerekir.”

Şirketler verdikleri iş ilanlarında işin gerektirdiği nitelikleri sıralarken adayların deneyimli olmasını özellik-le vurgularlar. Hepsi yetişmiş, hazır insan aramakta ve onu eğitmek ve yetiştirmek için zaman kaybetmek istememektedir. O zaman genç in-sanlar nerede, nasıl iş bulup çalı-

şacak ve deneyim kazanacaktır? Bunun bilincinde olan bazı şirketler “yetiştirme elemanı” adı altında işe aldıkları gençleri eğitmekte ve gös-terdikleri performansa göre hak et-tikleri pozisyonlara getirmektedirler. Bu örnek uygulamanın devlet tara-fından desteklenmesi önemlidir.

Devlet şu anda İŞKUR ve MEB işbir-liği ile belli meslek alanlarında iş ga-rantili yetiştirme kursları açmaktadır. Bu şekilde yetiştirilen ve özel sektör tarafından işe alınanların sigorta primlerinin bir kısmı devlet tarafın-dan karşılanmaktadır.

“Performans genellikle

kapasite kavramı ile karıştırılır.”

Page 96: TİMDER Dergisi 86.Sayı

94

Afe

t Bili

nci

TİM

DE

R D

ergi

si 8

6.S

ayı /

Oca

k -

Mar

t 201

5

Yrd. Doç. Dr. Fahri Erenel AKUT Basın İlişkileri Birimi Sorumlusu ve

Kemerburgaz Üniversitesi Yüksekokul Müdürü

Hortum nedir ve nasıl oluşur?En yalın ifade ile hortum bir rüzgâr tü-rüdür ve yüksek basınçtan alçak basın-ca doğru oluşmaktadır. Sıcak ve soğuk hava kütlelerinin atmosferde karşılaş-ması sonucunda meydana gelir ve yer-yüzüne doğru spiral şeklinde iner. Yere doğru incelerek uzanan, huni biçimli ka-ranlık bir bulut gibi görünür. Basınç ve sıcaklıktaki ani değişiklik ve çok kısa za-manda şiddetli rüzgârlar doğurur. Hava yükselmeye devam ettikçe de rüzgârın hızı artarak, kuvvetli bir girdaba dönü-şür. Girdabın ortasında hızla yükselen havanın sıcaklığı giderek soğuduğun-dan, içindeki su buharı yoğunlaşır. Bu durum, ortası grimsi beyaz renkli bir hâl alan hava kütlesinin hortum gibi görün-mesini sağlar. Bu nedenle “hortum” ola-rak adlandırılır.

Hortum ve kasırga birbirinin devamın-da mı ortaya çıkar? İlişkisi var mıdır?Yaşadığımız coğrafyada hortum ve ka-sırga ile sık karşılaşmadığımız için bu iki doğa olayı zaman zaman karıştırılır. Benzer özellikleri olmasına karşın bu iki kavram aslında birbirinden farklıdır.Kasırga bir hortum türü olmadığı gibi, hortum da kasırganın bir türü değildir.

Şiddetli yağmurlara ve dolayısıyla şid-detli sellere sebep olabilen, bulutlarda değişik yapıların gözlendiği, gün ışığının ani değişimlere maruz kaldığı, şiddetli esen rüzgârların oluştuğu hava olayına

“kasırga” denir. Kasırga, genellikle sa-kin bir merkezin çevresinde dönen çok şiddetli rüzgârlardan oluşan bir tropik siklon fırtınasıdır. Kasırgalar, hava ba-sıncının merkezde çok düşük olduğu ve dışarıya doğru hızla arttığı atmosfer bölgeleridir.

Kasırga, yan yatmış dev bir tekerleğe benzetilebilir; bu tekerleğin kalınlığı 1.000 metreden daha fazla, genişliği ise 80 ile 500 km arasındadır. Tekerleğin iç boşluğunun, yani kasırganın çevresinde döndüğü sakin merkezin çapı kilomet-relerce uzunlukta olabilir. Kasırga bir yandan hızla dönerken, bir yandan da Dünya’nın yüzeyinde saatte 15-30 ki-lometrelik bir hızla ilerler; ilerlerken ge-nellikle kavisli bir yol izler.

Kasırga yaklaşırken rüzgâr hızı artar ve kısa sürede saatte 160 kilometre veya daha yüksek bir hıza ulaşabilir, bu ara-da denizde dev köpüklü dalgalar olu-şur. Gökyüzü mor bulutlarla kaplanarak kararır, yağmur suları neredeyse yatay olarak rüzgârla savrulur; rüzgârın sesi, gök gürlemesi dışındaki bütün sesleri boğar. Evler yıkılabilir, ağaçlar köklerin-den sökülebilir, seller büyük zarara ne-den olabilir.

Hortumlardan yaklaşık 2.000 kat daha büyük olan kasırgalar, çok daha geniş alanlara yayılabilir ve hortumdan daha yavaş hareket ederler. Dolayısıyla daha uzun sürerler. Hortumlar ise çok daha kısa sürede, küçük bir alanda etkili olur-lar. Her ikisi de benzer sonuçlara sebep olsa da gözlenme şekli farklı iki doğa olayıdır.

Hortumların oluşumlarına göre farklı türleri var mıdır?İki farklı türde hortumdan bahsedebi-liriz. Bir tanesi karaların üzerinde baş-lar, bunlar Tornado olarak adlandırılır. Diğeri ise denizlerin üzerinde, yüzeyin düzensiz biçimde ısınması sonucunda oluşur.

Hangisi daha tehlikelidir?Tornadonun güçlü rüzgârları 300 mph’a (483 km/saat) ulaşabilmektedir. Genel-likle kuzey yarım kürede saat ibresinin ters yönünde, güney yarım kürede ise saat ibresi yönünde dönerler. Tornado-lar genellikle bir saatten daha az sürer-

ler ve yaklaşık 20 mil (32 km) yol alırlar.Bugüne kadar hemen hemen en bü-yük can ve mal kaybına yol açan tor-nado, ABD’de Mart 1925’de olanıdır. Bu olayda 695 kişi hayatını kaybetmiş, 2000’den fazla kişi yaralanmış ve dördü tamamen haritadan silinecek derecede olmak üzere 6 kasaba hasar görmüştür.

Tornadoların en ölümcülleri, birkaç tor-nadonun aynı anda birleşerek aileler oluşturması neticesinde ortaya çıkmak-tadır. Mart 1925’te meydana gelen böyle bir tornado 695 kişinin ölümüne, 2.027 kişinin yaralanmasına ve 16.5 milyon Dolar (bugünkü değeri 50 milyon dola-rın üzerinde) maddi hasara yol açmıştır. Bütün bunlar saat 13:00’dan 16:30’a ka-dar olan sürede gerçekleşmiştir. 4 kasa-ba tamamen yıkılmış, 6’dan fazla kasa-bada hasar meydana gelmiştir. Tornado saat 13:00’da Missouri’de başlamış, ilk olarak Annapolish yerle bir olmuştur. Daha sonra Illinois ve Indiana eyaletle-rindeki üç kasabayı daha haritadan sile-cek düzeyde yıkmış ve yaklaşık 219 mil (406 km) bir mesafe kat ettikten sonra sona ermiştir.

Tornadolar sırasında yaşanan bazı ilginç olaylar da vardır. Örneğin kuvvetli bir tornado ile yıkılan ahırdaki gaz lambası 1/3 mil (0.536 km) kadar yukarıya fırla-tılmış, yere düştüğünde ise hala sağlam ve yanar durumda olduğu görülmüştür. Yine bir koyun sürüsü, tornado esna-sında uzaklara fırlatılmış ve hayvanların yünlerinin tamamen kırpılmış olduğu görülmüştür. Ancak olaydan sonra hay-vanların başka hiç bir zarar görmemesi ve otlamalarına devam etmeleri son de-rece hayretle karşılanmıştır.

Etki ve güçlerine göre özel bir sınıflan-dırması var mıdır?Hortumlar, şiddetlerine ve büyüklükleri-ne göre derecelendirilmektedir. Bu de-recelendirme F1 ve F5 arasında yapılır. F5 şiddetinde olanlar çok kısa bir süre içerisinde büyük bir şehri yıkarak şehir-den eser bırakmayabilir.

Bu durumda hortumları doğal afet olarak adlandırabilir miyiz?Kesinlikle adlandırabiliriz. Hortum dö-nerek yükselen bir hava burgacıdır. Hava yükselirken denizlerin üzerinden su kütlesini ya da karaların üzerinden

Page 97: TİMDER Dergisi 86.Sayı

95

Afe

t Bili

nci

TİM

DE

R D

ergi

si 8

6.S

ayı /

Oca

k -

Mar

t 201

5

ağaçları, toprağı sürükleyip yukarı doğ-ru taşır. Özellikle tornadolar büyük ha-sarlara ve can kaybına neden olabilir. Tornadoların yere değen kesimleri son derece şiddetli bir biçimde döner ve izlediği yolun üzerindeki binalara, san-ki bir patlama olmuşçasına zarar verir. Ağaçları köklerinden sökecek, otomo-billeri yerinden kaldıracak güçte olabilir.

Hortumların süresi genellikle ne ka-dar olur?Tornadolar birkaç saniye de sürebilir, bir saatten fazla süreye kadar da devam edebilir. Ancak kaynaklar 1900’lü yıllar-dan beri rapor edilen çoğu hortumun süresinin 10 dakikadan daha az sürdü-ğünü belirtmektedir.

Dünya üzerinde tornado ve hortumla-rın en çok görüldüğü bölgeler nerele-ridir?En sık ve en güçlü olarak Amerika Birle-şik Devletleri’nde oluşmaktadır. ABD’de her yıl ortalama 800 kadar tornado meydana geldiği ve bu afetlerde yakla-şık 80 kişinin hayatını kaybettiği, 1.500 kişinin de yaralandığı rapor edilmekte-dir.

Hortumların hızları ile ilgili ne söyle-yebiliriz?Hortumlar kara ile buluştuklarında etki-leri çok daha şiddetli olmaktadır. Hızları birkaç yüz kilometreyi bulabilmektedir.

Ülkemizde özellikle 2014 yılının yaz aylarında meydana gelen hortumların sayısında bir artış gözlemledik. Buna katılıyor musunuz? Ülkemizde yaşa-nan hortumların nedenleri ile ilgili bil-gi verir misiniz?Türkiye’de hortum olaylarının sayısı ve sıklığı konusunda referans alabilece-ğimiz bir veri tabanı bulunmamaktadır. Merkezi Almanya’da bulunan Avrupa Şiddetli Fırtınalar Laboratuvarı (Euro-pean Severe Storms Laboratory) veri sisteminde yer alan güvenilir kaynaklar tarafından doğrulanmış veriler ışığın-da; Türkiye’de 2000-2010 arası oluşan hortum sayısının özellikle son birkaç yılda az da olsa arttığı görülmektedir. Örneğin; 2004 yılında Ankara/Çubuk’ta meydana gelen ve 3 kişinin hayatını kaybetmesine yol açmıştır. Yine Hazi-ran 2012’de Elazığ’da çıkan hortum ne-deniyle şantiyede çalışan 6 kişi hayatını kaybetmiştir.

Nedenlerine gelecek olursak: “Küresel ısınma” ve “dünyanın dengesinin bozul-ması” önemli etkenler olmakla birlikte; coğrafi dağılımı belirleyen esas faktör-ler deniz etkisi, siklonlar ve topoğrafya-dır.

Verdiğiniz bilgiler ışığında artık hor-tumlara karşı daha bilinçli olmamız gerektiği açıkça ortaya çıkıyor. Bizle-re bulunduğumuz konuma bağlı ola-rak hortum öncesi, sırası ve sonrasın-da alınması gereken önlemleri kısaca anlatır mısınız?Evde veya kapalı bir mekândaysanız, en iyi yol daha önceden hazırlanmış sığına-ğa veya bodrum katına kaçmak, zarar görmemek için sağlam bir eşyanın altı-na girmek olacaktır. Böyle bir durumda masa altları en doğru seçimdir. Sığınak veya bodrum katı bulunmuyorsa, bi-nadaki en alt katta penceresi olmayan bir bölüme girmek ve yine sağlam bir eşyanın altına gizlenmek gerekir. Ge-nellikle bu amaca en uygun yerler ban-yo ve tuvaletlerdir. Zira tesisat boruları duvarların direncini arttırıcı etkide bu-lunmaktadır. En önemli husus kesinlikle pencerelerden uzak durulmasıdır. Zayıf bir yapıda bulunuyorsanız bir an önce bu ortamı terk etmeniz ve çevredeki bi-nalarda sığınacak yer aramanız gerekir. Araç içinde seyir halindeyseniz derhal otomobilinizi terk ederek yakınlarda bir sığınak aramanız en akılcı olanıdır. Kırsal bir arazideyseniz ve çevrede sı-ğınacak hiç bir yer yoksa bu durumda hemen yere dizlerinizin üzerinde eğile-rek başınızı kollarınız arasına alıp bek-lemelisiniz. Okulda, bir sağlık biriminde, fabrika ya da alışveriş merkezinde iseniz önceden belirlenmiş sığınak yerlerine gitmeniz gerekmektedir.

En alt kattaki iç koridorlar genellikle en güvenilir yerlerdir. Ofis, plaza gibi yük-sek katlı bir gökdelende çalışıyorsanız, mümkünse en alt katta yer alan küçük iç odalara ya da koridorlara ulaşınız.

Kasırgaların sıklıkla görüldüğü ülke-lerde devletler veya ilgili kurumlar tarafından alınan önlemler nelerdir? Devlet ve vatandaş bu tür bir afete karşı nasıl hazırlanmaktadır? Kasırgalar, karada ve denizde çok yıkı-cı olduğundan, bunların hava uyduları ve NEXRAD (Next Generation Radar) başta olmak üzere tüm teknolojik ola-naklardan yararlanılarak oluşumları sürekli olarak izlenir. Özellikle ABD gibi gelişmiş ülkelerde hortumların ve kasır-gaların ortaya çıktıkları yerler ve izledik-leri yolun haritası çıkarılır, olası yönleri ve şiddetleri önceden belirlenir ve me-teoroloji istasyonları aracılığıyla halk bir iletişim planı çerçevesinde uyarılır. Bu maksatla kurulmuş merkezler var-dır. Hazırlanmış planlara göre öncesin-de, esnasında ve sonrasında alınacak tedbirler gözden geçirilir, uygulamalar yapılır. Eğitimlerle halk bilinçlendirilir. Gerektiğinde uygulanmak üzere tahliye

planları hazırlanır. Çok sık görülen böl-gelerde yeraltı sığınakları hazırlanır ve bu sığınaklar konusunda halk bilgilen-dirilir. Kurtarma ekipleri eğitim ve tatbi-katlarla hazırlanırlar.

Ülkemizde bu tarz çalışmalar var mı-dır? Afet konusunda genel olarak hazırlık ve planlar en sık görülen afet türüne göre yapılmaktadır. Ülkemizde en sık karşı-laşılan afet türleri deprem, çığ düşmesi, toprak kayması, sel ve orman yangınla-rıdır. Dolayısıyla bu afet türlerine yönelik hazırlıklar ve uygulamalar önceliklidir. Biz AKUT olarak ülkemizin gerçeği ol-maya başlayan bu afet türüne yönelik eğitimler ve planlamalar yapılmaya baş-lanmasının uygun olacağını düşünmek-teyiz.

Her türlü afet ve kazaya karşı bireysel ve toplumsal kapsamda yüksek se-viyede oluşması arzu edilen güvenli yaşam kültürünün ülkemizde hangi seviyede olduğunu değerlendiriyor-sunuz? Bu kültür nasıl oluşturulabilir? Bu bilinci oluşturmak öncelikle hangi kurumun görevidir?Ülkemizde özellikle 1999 Marmara depreminden sonra “Güvenli Yaşam Kültürü” konusunda, başta AKUT olmak üzere STK’ların ve bilim adamlarının ön-cülüğünde ciddi çalışmalar başlatılmış-tır. Marmara depreminde yaşanan sı-kıntılar ve STK’ların gayretli çalışmaları devleti afet yönetimine titizlikle eğilmesi konusunda tetikleyici olmuştur. Elbette daha çok yol alacağız. Ancak 15 yıla pek çok ülkeden daha etkin müdahale gü-cüne eriştiğimizi söyleyebiliriz.

Güvenli yaşam kültürü çok geniş bir kavram. Merdivenden inerken nasıl yü-rüyeceğiniz de, asansörde kalırsanız ne yapacağınız da, enkaz altında kalırsanız nasıl davranacağınız da güvenli yaşam kültürüne ait konular… Bu kültürü oluş-turmanın ilk ve öncelikli yolu çocukları eğitmek diye düşünüyoruz.

Biz AKUT olarak bunun için yılda ortala-ma 100.000 çocuğa Afet Bilinçlendirme seminerleri veriyoruz. Bireylerin de üs-tüne düşen çok şey var elbette. Herkes kendi yaşam alanını korunaklı hale ge-tirmek zorunda… STK’lar bilgi birikim-lerini faydaya dönüştürmek zorunda. Bilim adamları, öğretmenler, sanatçılar, iş adamları, sporcular halka rol model olmak ve bilgiyi kitlelerle paylaşmak için aracı olmak zorunda. Devlet ise ko-nunun ilk muhatabıdır. Afet ve Acil Du-rum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), bağlı olduğu kurum itibari ile de Başbakanlık, tüm bu çalışmaların tepesindeki isimdir.

Page 98: TİMDER Dergisi 86.Sayı

96

Ürü

nler

TİM

DE

R D

ergi

si 8

6.S

ayı /

Oca

k -

Mar

t 201

5

Bien’in Naturawood SerisineIşıldayan Bir Yenilik

Bien Naturawood ahşap serisine bir yenisini ekledi. Na-turawood ahşabın doğallığına parlaklık katıyor; seramiği hem nakış gibi işliyor hem de ortama büyülü bir görüntü kazandırıyor.

Yaşam alanlarına ahşap görünümü vaad eden Bien Se-ramik, aynı zamanda seramiğin kullanım avantajlarını da beraberinde sunuyor. Uzun süre dayanıklılığa sahip olan serinin büyük ebatları da mevcut. Naturawood ahşap seri-si mekanın daha bütün olarak algılanmasını sağlıyor.

Daha önce mat ahşap serisiyle tanışılan Naturawood se-risi, yeni ahşap parlak serisiyle; evinize, banyonuza hatta bahçenize ahşabın doğallığını, sıcaklığını getiriyor.

Serinin renk seçenekleri arasında Oak, Eboni, Pine, Birch bulunuyor. Dört ayrı alternatiften oluşan bu ürün size kon-forla doğallığı bir arada sunuyor.

Page 99: TİMDER Dergisi 86.Sayı
Page 100: TİMDER Dergisi 86.Sayı

98

Ürü

nler

TİM

DE

R D

ergi

si 8

6.S

ayı /

Oca

k -

Mar

t 201

5

Bulthaup B3: MutfağınızdaÖzgürlük ve Fonksiyonellik

Dünyada çok az mutfak sistemi, Bult-haup B3 kadar çok yönlüdür. Mutfakta depolama için bütün boşlukları kullan-manızı sağlar. Bulthaup Nişantaşı Show-room’una gelen ziyaretçiler, Bulthaup’un son yenilikleriyle, mutfaklarda oluşan yeni olasılıkları keşfetmektedir. Örne-ğin, duvar panelleri ve depolama alanla-rında yeni fonksiyonel çözümler, kapak-larda özel renkler ve malzemeler, dolap içlerinde kullanılan en son aksesuarlar Bulthaup Nişantaşı Showroom’unda sergilenmektedir.

FonksiyonpanelleriBulthaup ilk kez, paneller ve duvar-ların beraber kul-lanılmasıyla, multi-fonksiyonel duvar panellerini yarattı. Bu paneller, ye-mekleri hazırlar-ken ve pişirirken kullanılan kesim tahtaları, yemek ki-tapları, havlular ve kapların saklanabi-leceği ilave alanlar oluşturmakta. Bu sayede, özellikle küçük mutfaklarda tezgahlar daha boş ve ferah kalıyor.

Bu panellerde en dikkat çekici nok-talardan biri, en üstteki kapakta entegre bir ışıklan-dırmanın bulun-ması. Kapak, yatay olarak açıldığında, size birçok eşyayı koyabileceğiniz bir alan oluştururken, tezgahı da etki-leyici bir şekilde aydınlatıyor. Ve bu fonsiyon panelle-ri, sadece basit bir depolama alanı yaratmıyor, deko-ratif bulduğunuz favori eşyalarınızı da sergileyebile-

ceğiniz bir vitrin sunuyor. Kapaklar ka-pandığında ise, fonksiyon panelleri, şık minimalist görüntüsüyle öne çıkıyor ve göz alıcı materyalleriyle, cesur bir ifade oluşturuyor.

Stor ünitelerMekanların tasarımına göre, stor ünite-ler, diğer kapakların arasında sorunsuz bir şekilde harmanlanabiliyor veya tek başına çarpıcı bir özellik olarak öne çı-

kabiliyor. B3 kapaklarının renk ve mal-zemelerinden yapılabilen düz stor çıta-ları, ünite yarı açıkken veya kapalıyken uyumlu bir yüzey oluşturabiliyor. Güçlü, kolay temizlenebilen, paslanmaz çelik gövdesiyle, mutfak boşluğunu kapatan bir kapak olmaksızın, kahve makinele-ri, mutfak robotları ve bir çok küçük ev aletinin kolayca saklanabileceği alanlar yaratılıyor. İç aydınlatma ve deri kulp, bu fonsiyonel ve şık üniteyi tamamlıyor.

Page 101: TİMDER Dergisi 86.Sayı
Page 102: TİMDER Dergisi 86.Sayı

100

Ürü

nler

TİM

DE

R D

ergi

si 8

6.S

ayı /

Oca

k -

Mar

t 201

5

Creavit Branch ileBanyolara Bahar Geliyor

Banyoları birer yaşam alanı olarak tasarlayan Creavit, ayrıntılara gösterdiği özenle fark yaratıyor. Doğru seçilen armatürler düşlediğiniz banyoyu yaratırken, evlerin şıklığını tamamlıyor.

İlhamını bahar dallarından alan Branch Armatürler banyolara zarif ve estetik dokunuşlar getiriyor. Adını ağaç dalına benzeyen açma kolundan alan armatür serisi, suyun akışına yön verirken baharın enerjisini evlere taşıyor. İşlevsel ve pratik kullanımıyla da öne çıkan bu ürün keyif veren banyoların vazgeçilmezlerinden biri olacak gibi görünüyor.

Joystick kumandalı Branch armatürün, çanak lavabolar için uzun seçeneği de bulunuyor. Creavit armatürler, markanın zengin ürün yelpazesinde yer alan lavabo seçenekleri ile birlikte kullanıldığında banyolarınızda mükemmel bir bütünlük oluşturuyor.

Page 103: TİMDER Dergisi 86.Sayı
Page 104: TİMDER Dergisi 86.Sayı

102

Ürü

nler

TİM

DE

R D

ergi

si 8

6.S

ayı /

Oca

k -

Mar

t 201

5

Natura Bagno’danSilyon ve Samira Serileri

Silyon:Altın değerinde dokunuşlar, her zaman kalite ve lüksü arayanlara parlak lakesi ile altın cam tezgahın birbirine uyumuyla kısacası banyolarında zarafet, arayanlara Silyon.

Samira:Klasik stile modern teknoloji. Nostaljik tarzından kopamayan banyolar için tasarlanan ve komple high gloss olarak üretilen Samira, alt gövdesindeki iki çekmecesinde de kullanılan box ray sistemi ve oval formunun yanı sıra altın varak ve diğer pastel renk seçeneklerini sunan bir model olarak göze çarpıyor.

Page 105: TİMDER Dergisi 86.Sayı
Page 106: TİMDER Dergisi 86.Sayı

104

Ürü

nler

TİM

DE

R D

ergi

si 8

6.S

ayı /

Oca

k -

Mar

t 201

5

E.C.A.’nın Kusursuz TasarımlarıTeknoloji ile Buluşuyor: Neva & Novita

Yeni nesil teknolojik tasarım trendlerini armatürlerine yansıtan E.C.A. Neva ve Novita Serileri ile yalın bir görünüm çi-zerken, daha az su kullanımı ile tam bir çevreci…

Banyo Bataryası”na odaklanarak tüke-ticilere aktarıyor. El duşunun çıkış ucu ve tepe duşuna giden yolların birbirin-den bağımsız çevirmeli bir yön değişti-rici kullanılarak aktifleştirilmesi ile farklı bir görünüm kazanan “Ankastre Banyo Bataryası”; reklam filminde estetik ve görselliğin bütünleşmesiyle izleyiciye aktarılıyor.

Çanak lavabolar için tasarlanan ve tek parça olarak üretilen yüksek tip lavabo bataryası, bu özelliğiyle benzerlerin-den ayrılıyor. Yine çanak lavabolar için tasarlanan Novita ankastre lavabo ba-taryasında tüm detaylar duvar içindeki modülde çözülerek sade bir görünüm kazanıyor.

Tasarım ve Ekolojik Özellikler “E.C.A. Neva Serisi”nde Tasarımda sağlamlığı yansıtan dikdört-genlik ve estetiği yansıtan yuvarlak ke-sitlerin birleşmesiyle oluşan ve hatları ile dikkat çeken Neva Serisi, E.C.A.’nın eski dönem tasarımlarını yeni dönem tasarımları ile birleştirerek geçmişten günümüze değişimin göstergesi oluyor.

Kullandığı kartuş ve perlatörü ile daha az su tüketilmesini sağlayan ve mak-simum tasarruf özelliği sunan Neva Serisi, çevreci ürünler arasındaki ye-rini alıyor. Seri içinde yer alan lavabo bataryası, banyo bataryası, yüksek tip lavabo bataryası ve ankastre lavabo bataryası farklı ihtiyaçlar için seçenek sunuyor. Daha az hammadde kullanılan ve gövde içine gömülerek daha yalın bir görünüme kavuşan lavabo batarya-sı hem çevreci özelliği hem de estetik görüntüsü ile dikkat çekiyor. İki parça olarak üretilen yüksek tip lavabo batar-yalarının aksine tek parça üretilerek, ça-

nak lavabolar için inovatif bir alternatif sunuyor. Neva Serisi ile banyolarınızın havası değişiyor. Banyo bataryasında, çıkış ucunun üzerinde suyu el duşuna yönlendiren yön değiştiricisi yok. Su, el duşuna batarya üzerindeki esnek parça çekilerek yönlendiriliyor. Böylelikle, ke-yifli bir duş için, yenilikçi çözümler oluş-turuluyor. Bunların yanında, ankastre lavabo bataryalarında sunulan ve kolun altından duvara doğru uzanan silindirik yapı yerine Neva Serisi bu sorunu duvar içindeki modülünde çözüyor. Sadeliği Tercih Edenlerin Adresi: “E.C.A. Novita Serisi” Keskin hatlarla organik hatları birleşti-ren E.C.A. Novita Serisi detaydan arın-dırılmış tarzı ile sadeliğin adresi...

Tasarımı ile olduğu kadar çevre dostu özelliği ile de dikkat çeken bu seride; lavabo bataryası, ankastre banyo ba-taryası, yüksek tip lavabo bataryası ve ankastre lavabo bataryası seçenekleri ile her ihtiyaca yönelik çözümler sunu-luyor. Yuvarlak kesitlerin ön plana çıktı-ğı joystick kartuş ve perlatörü sayesinde Novita Serisi daha az su tüketiyor.

Novita Ankastre Serisi, 2014 yılında E.C.A.’nın en önemli ürünlerinden biri olma özelliğini taşıyor. E.C.A., yaşamın kaynağı “su”ya nasıl yön verdiğini, çe-kilen yaratıcı reklam filminde Novita Ankastre Serisi’ni temsilen “Ankastre

Page 107: TİMDER Dergisi 86.Sayı

ArmadiArtTimder230x330.indd 1 4.02.2015 13:31

Page 108: TİMDER Dergisi 86.Sayı

106

Ürü

nler

TİM

DE

R D

ergi

si 8

6.S

ayı /

Oca

k -

Mar

t 201

5

Ege Seramik Fiji Serisi ileModern ve Tarz Sahibi Mekanlar

Mekanlarınızda kullandığınız seramikler sizin tarzınızı ve zevkinizi yansıtır. Ege Seramik, modern tarzını yansıtmak isteyenlere Fiji serisini öneriyor.

Digital Tile teknolojisi ile duvar karosu ve sırlı granit olarak üretilen Fiji serisi, rölyefli dokusu ve parlak yüzeyi ile beğeni kazanıyor. Seri, 2 farklı dekoru, bordürü ve madalyonları ile kullanıldığında şıklığı ve modernliği aynı anda yakalama fırsatı sunuyor.

Page 109: TİMDER Dergisi 86.Sayı
Page 110: TİMDER Dergisi 86.Sayı

108

Ürü

nler

TİM

DE

R D

ergi

si 8

6.S

ayı /

Oca

k -

Mar

t 201

5

Ege Vitrifiye Diamas Serisi ileIşık Şölenine Davet Ediyor

Banyomda şıklığı ve gösterişi seviyorum diyor-sanız Diamas serisi tam size göre. Ege Vitrifiye, banyolarında gösterişten vazgeçmek istemeyen-ler için Diamas serisini üretti.

Diamas serisi, sahip olduğu şık ve modern çizgi-lerinin yanı sıra özgün ve sıradışı tasarımıyla da ön plana çıkmayı başarıyor. Seri, yüzeyindeki kırıl-maların sağladığı yansımalar ile banyonuzda ışık şölenine davet ediyor. Serinin lavabosu minimal açık sifon sistemi ile tamamlanabilirken aynı za-manda mobilya uyumlu olarak da kullanılabiliyor.

Autumn koleksiyonu ile mekanları baştan yaratan Ege Seramik, yaşam alanlarında diğer eşyalarla uyumu kolayca yakalamak isteyenler için Magma serisini öneriyor.

Klasik dekorasyon görüntüsünden sıkı-lanlar için ideal olan seri, doğal taş görün-tüsünü ve modern tasarımı sevenler için de yeni bir soluk getiriyor. Magma serisi-nin yüzeyinde yer alan metal efektler evi-nizin dekorasyonuna artı değer katıyor.

Digital Tile teknolojisi ile sırlı granit olarak üretilen seri, farklı ebat ve renk seçenek-leri ile size seçim yapma imkanı veriyor. Seride yer alan dekorlar bu kışın daha renkli geçmesini sağlıyor.

Ege SeramikAutumn Koleksiyonundan; Magma

Page 111: TİMDER Dergisi 86.Sayı
Page 112: TİMDER Dergisi 86.Sayı

110

Ürü

nler

TİM

DE

R D

ergi

si 8

6.S

ayı /

Oca

k -

Mar

t 201

5

Yeni Nesil Kişiselleştirilebilir Klozet Sistemi: Grohe Sensia® IS

Ferroli’nin Yeni Kombisi “Domina N”Zor Kış Şartlarına Uyumlu Üretildi

Grohe’nin yeni nesil klozet sistemi Grohe Sensia® IS, dokunmatik ekranlı uzaktan kumandası sayesinde bel-leğinde 4 kullanıcıya kadar kişiye özel kullanım ayarları-nı saklıyor. Grohe Sensia IS klozet sistemi, akıllı kontrol sistemi ve kişiselleştirilebilen ayarlarıyla; farklı sprey kullanımı, kadınlara özel duş olanağı, ayarlanabilir su sıcaklığı ve entegre hava kurutucu sistemini bir arada sunuyor.

Grohe’nin yeni nesil kişiselleştirilebilir klozet sistemi Grohe Sensia® IS, entegre filtre ile koku giderme ve otomatik sprey temizleme özelliklerinin yanı sıra kireç çözücü modu, termal dezenfeksiyon özellikleri ve özel seramik kaplaması sayesinde de son derece hijyenik.

Ödüllü ve benzersiz bir entegre sistem tasarımına sahip olan Grohe Sensia® IS, uzaktan kumandası üzerinde yer alan son derece kolay anlaşılır net ikonları ile kolayca kullanılabiliyor. Ayarlanabilir su sıcaklığı, 7 farklı yıkama ve pozisyon seçeneği sunan Grohe Sensia® IS, farklı akış seçenekleri ve ayrı bir kadınlara özel duş da içeriyor.

Türkiye’de 25’inci yılını kutlayan Ferroli geniş ürün yelpazesiyle her geçen gün değişen ihtiyaçlara yeni çözümler sun-maya devam ediyor. Teknolojisinin sağ-ladığı üstünlükle güvenlik ve çalışma performansını yeni ürününde maksimu-mum seviyeye çıkaran Ferroli, Domina N modelini 24 KW kapasiteyle tüketici-lere sunuyor.

Domina N’de, sert iklimlerde karşıla-şılan durumlara karşı cihazı ve tesisatı güvence altına alan donma koruması-na sahip. Olası bir durumda otomatik olarak devreye giren donma koruması Türkiye’nin birçok bölgesindeki iklim koşulları için önemli bir avantaj yaratı-yor. Güneş enerji sistemleriyle enteg-re çalışarak enerji tasarrufunu artıran Domina N’nin arıza teşhislerinde de uyarıda bulunan ve kullanım kolaylığıyla tüketici dostu olan dijital ekranlı kontrol paneli bulunuyor.

Ayrıca 92/42 EEC enerji verimlilik di-rektiflerine göre bu sınıf cihazlar içinde-ki en yüksek verimlilik seviyesi olan 3

yıldızlı enerji verimlilik seviyesine sahip Domina F, kalorifer devresi ve sıcak kul-lanım suyunu hazırlayan bitermik (birle-şik) bakır esanjöre sahip.

Ekonomi/Konfor modlarında çalışa-bilme özelliğiyle Domina N, “Konfor” modunda iken kullanım suyu 45ºC’de eşanjör içinde hazır olarak bekletildiği için tüketicilere kullanma suyunu çok kısa bir sürede temin edebilme avantajı yaratıyor. “Eco” modunda ise, sadece tüketicinin kullanım suyu talep etmesi durumunda istenilen sıcaklıkta kullanım suyu hazırlanıyor.

Domina N, opsiyonel aksesuar olarak sunulan oda termostatı ile birlikte kulla-nıldığında sunduğu tasarrufu çok daha yukarılara çıkarabiliyor. Ferroli’nin Tür-kiye pazarına sunduğu en yeni kombi olan Domina N, 3 yıl garanti ile satışa sunuluyor.

Page 113: TİMDER Dergisi 86.Sayı

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

timder_ilan.pdf 1 04/02/15 14:00

Page 114: TİMDER Dergisi 86.Sayı

112

Ürü

nler

TİM

DE

R D

ergi

si 8

6.S

ayı /

Oca

k -

Mar

t 201

5

ISVEA ileSu Altı Dünyasının Gizemi Banyolarda

Vitrifiye seramik ve banyo ürünlerinin İtalyan markası ISVEA, İtalyanca su altı dünyası anlamına gelen Sott’Aqua serisinde ilhamını doğadan ve sudan alıyor. Su altı dünyasının zenginliği, gizemi ve dinginliğinden esinlenerek banyo dekorasyonuna yeni bir soluk getiren serinin, Soffice ve Marino olmak üzere iki farklı seçeneği de bulunuyor.

Sott’Aqua, ödüllü tasarımcılar Nativita Design House ve Sevil Acar tarafından tasarlandı. Serinin tasarımında, su altı gizemini ve huzurunu İtalyan tasarım şıklığı ile buluşturan yumuşak ve akıcı formlardan esinlenildi.

Sott’Aqua Soffice Serisi; özel seperas-yon sistemi ve gizli çekmecesiyle dolap içinde düzenli depolama olanağı sağlı-yor. Doğal ahşap kaplama ve lake se-çenekleriyle el imalatı hassasiyetinde üretilen banyo dolapları, modüler yapı-sıyla kullanıcının kendi banyosunu ken-disinin tasarlamasına olanak sağlıyor.

Sott’Aqua Marino Seri-si; fonksiyonel makyaj ünitesinin kapağında bulunan ayna ve içinde-ki bölmeler sayesinde bayanların işini kolay-laştırırken, ünite içi ça-maşır depolama işlevini gerçekleştiren puf ile de farkını ortaya koyuyor. Aynı zamanda kendi ek-seni etrafında 360 dere-ce dönen boy aynasının arkasında bornoz ve banyo terliği için özel aksesuarlara yer vere-rek detaylardaki şıklığı zarafete dönüştürüyor.

Banyo kullanımını keyfe ve konfora dönüştüren Sott’Aqua Serisi, özgün ve sıradışı olmak iste-yenler için ideal bir al-ternatif.

Page 115: TİMDER Dergisi 86.Sayı
Page 116: TİMDER Dergisi 86.Sayı

114

Ürü

nler

TİM

DE

R D

ergi

si 8

6.S

ayı /

Oca

k -

Mar

t 201

5

Suyun şifa veren sihrini ipeksi şelale akışıyla yansıtan ‘Lagun’ ar-matür serisi, farklı tasarımıyla yeni nesil banyoları temsil ediyor. Lavabo ve ban-yo bataryalarının banyo kozmetiklerinin üzerine konulabilmesi için tasarlanan üst yüzeyi, ‘Lagun’u diğer serilerden çarpıcı şekilde ayırıyor.

Göz alıcı bir tasarıma sahip ‘Lagun’ se-risi, lavabo bataryasından tepe ve el du-şuna, banyolara yenilikçi ve modern bir bakış açısı katıyor. Banyo bataryasının çıkış ucunun açılıp kapanabilme özel-liği sayesinde, kullanıcıların konfor alanı genişliyor.

Uzun ömürlü ‘Lagun’ armatür seri-sinde, ısı ve akış düzenleyebilen 25 ve 35 mm’lik seramik kartuşları kullanılarak, stan-dart armatürlere göre önemli oranda su ta-sarrufu ve dayanıklılık sağlanıyor.

İtalya’da düzenlenen A’ Design Award’da finale kalarak ‘Banyo Ürünleri’ kategorisinde A’ Design Silver Award’a layık görülen ‘Kale Banyo Spirit serisi’, sıra dışı tasarım anlayışını yansıtan çizgileriyle banyolarda yaşam konfo-runu artırıyor. Herkesten farklı olmak isteyen kullanıcıların beğenisini kazanan fonksiyonel seri ‘Spirit’, tüm incelikleri banyolara taşıyor.

Günümüz banyolarında, yalınlık ve estetiğin bir arada ol-duğu modern bir dünya yaratan Kale Banyo; sadece 1,3 cm inceliğindeki lavabosunun yanı sıra, zarif vitrifiye, mo-bilya ve armatür tasarımlarına sahip ‘Spirit’ serisi ile kul-lanıcılara işlevsel ve estetik bir banyo deneyimi sunuyor.

Çevre dostu yaklaşımTeknolojinin en son yeniliklerini kullanarak üretim yapar-ken, insan sağlığını tehlikeye atmayan malzemeler kulla-narak, çevre ve insan faktörünü her zaman ön planda tutan Kale Banyo; yenilikçi ürünleriyle, tüketicilerin konfor, este-tik ve işlevsellik ihtiyaçlarına optimum çözümler sunuyor.

Kale, ‘Lagun’ Armatür SerisiyleYeni Nesil Banyolar Yaratıyor

Kale, Ödüllü Serisi ‘Spirit’ ileTüm İncelikleri Banyolara Taşıyor

‘Lagun’ serisi, ‘lavabo armatürü’, ‘yüksek lavabo armatürü’ ve ‘duş başlı banyo armatürü’ çeşitleriyle tüketicinin beğe-nisine sunuluyor. Tüm Kale armatürlerinde olduğu gibi ‘La-gun’ serisi armatürlerde, 5 yıl garanti kapsamında satılıyor.

Page 117: TİMDER Dergisi 86.Sayı
Page 118: TİMDER Dergisi 86.Sayı

116

Ürü

nler

TİM

DE

R D

ergi

si 8

6.S

ayı /

Oca

k -

Mar

t 201

5

Geliştirdiği ürün ve teknolojilerle mimarların yaratıcılıklarına hitap eden Kalebodur, yeni serisi ‘Pietra Antique’ ile doğal taşın benzersiz dokusunu seramiğe yansıtıyor.

Şıklığını özenle çalışılmış dokusundan alan ‘Pietra Antique’, zarif doğal taş görünümü ile eşsiz banyo mekanları yaratmanıza olanak sağlar-ken, porselen yapısı sayesinde geniş kullanım alanı alternatifleri su-nuyor.

Naturel ve parlak yüzey alternatiflerine sahip olan ‘Pietra Antique’ se-risi, ‘beyaz’, ‘gri’, ‘cappuccino’ ve ‘antrasit’ olmak üzere 4 ayrı renk se-çeneği ile üretiliyor. Serinin 60x120, 60x60 ve 30x60 cm ebatlarındaki seramik karoları iç ve dış mekanlarda fark yaratıyor.

Kalekim, yüksek dayanımlı, hızlı, ekstra elastik su yalıtım ve beton koruma harcı Ultralastic ile daha sağlam, uzun ömür-lü ve konforlu binaların inşa edilmesini sağlıyor. Her türlü yapıda uygulanabilen Ultralastic, korozyonu önlediği için dep-reme karşı binaların en önemli koruyu-cusu olarak da kritik bir öneme sahip. Hem iç hem dış mekanlarda uygulana-bildiği gibi istenildiğinde üzeri kaplana-bilen Ultralastic, üzeri kaplanmadan da yıllar boyunca yüksek performanslı su yalıtımı sağlayabiliyor.

2 saatte yağmura dayanım kazanıyor Kalekim’in su yalıtımı alanındaki iddia-lı ürünü, hızlı uygulama ve tuzlu sulara karşı dayanım istenen yerlerde özel-likle tercih ediliyor. Uygulanmasından sadece 2 saat sonra yağmura dayanım kazanması, 3 saat sonra üzerinde gezi-lebilmesi ve seramik kaplama işlemine başlanabilmesi gibi özellikleri ile öne çıkan Ultralastic, işçilikten de tasarruf sağlıyor.

Ultralastic, alışılmış su yalıtım malze-melerine benzemeyen rengi ve hoş kokusuyla farklı bir uygulama deneyimi sunuyor. Fırça, mala, rulo veya püskürt-me ile kolayca uygulanabilen Ultralas-

Kalebodur, Doğal Taşın Benzersiz Dokusunu ’Pietra Antique’ ile Mekanlara Taşıyor

Kalekim’den Su Yalıtımında En İddialı Çözüm: ‘Ultralastic’

tic, kalsiyum ve sodyum klorür gibi buz eritici tuzlara, deniz suyuna karşı betonu koruma altına alıyor.

Çok geniş bir kullanım alanı Zorlu koşullara ve yaşlanmaya kar-şı çok yüksek bir dayanıklılığa sahip Ultralastic’in, beton zeminlerin toprak zemine temas eden alanlarından, eski seramik ya da bitümlü kaplamalar üze-

rine varıncaya kadar çok geniş bir kul-lanım alanı bulunuyor. Ultralastic, temel altı su yalıtımı, temel ve perde duvarlar, yaya ve yük trafiğine maruz kalan yü-zeyler, hızlı uygulama istenen yerler, te-raslar, balkonlar, havuz, su deposu gibi daimi ıslak bölgeler, banyo, duş, tuvalet gibi ıslak hacimli mekanlar, beton, sıva, şap gibi yüzeyler ve seramik altı su yalı-tımında rahatlıkla kullanılıyor.

Page 119: TİMDER Dergisi 86.Sayı

ÜRÜNLERİNİZE DEĞER VERİYORUZ, YA SİZ?

BETAŞ MOZAİKAL MAZLOUM

studio ceramica

Page 120: TİMDER Dergisi 86.Sayı

118

Ürü

nler

TİM

DE

R D

ergi

si 8

6.S

ayı /

Oca

k -

Mar

t 201

5

Kare Banyo Dolapları’ndan2015’e Özgü Yeni Koleksiyonlar

Aksesuarlarının yanı sıra banyo dolapları ile de sektöre damgasını vuran Kare Banyo, yeni tasarım banyo dolapları ile banyolarınıza değer katıyor. Evlerin vazgeçilmez yaşam alanı banyolarınızda, Kare Banyo’nun yeni nesil banyo dolaplarıyla şıklığın yanı sıra kul-lanışlılık ve kalite ön plana çıkıyor. Kare Banyo Dolapları’nın yeni serileri olan Kardelen, Smart, Legno, Truva, Flex ve Angelo banyo dolapları, Kare Banyo aksesuarlarıyla birlikte kullanıldığında banyolarınızda kusursuz bir bütünlük sağlıyor.

AngeloCam tezgâh lavabo,

gövde MDF/Beyaz lake,

kapaklar MDF/Beyaz lake,

frenli kapaklar,

özel tasarım beyaz lake ayna.

SmartSeramik lavabo,

gövde MDF/MDFlam,

kapaklar MDF/beyaz lake,

frenli kapaklar,

özel tasarım üst aynalı kapak.

LegnoSeramik lavabo,

gövde MDF/MDFlam,

kapaklar MDF/MDFlam,

frenli çekmece rayları

boy dolabı.

Truva - 65Seramik lavabo,

gövde MDF/Beyaz MDFlam,

kapaklar MDF/beyaz MDFlam,

krom kulp.

KardelenSeramik lavabo,

gövde MDF/MDFlam,

kapaklar MDF/beyaz lake boyama,

frenli çekmece rayları,

özel tasarım ayna.

FlexSeramik lavabo,

gövde MDF/MDFlam,

kapaklar MDF/beyaz lake,

frenli kapaklar,

LED aydınlatmalı ayna ve boy dolabı.

Page 121: TİMDER Dergisi 86.Sayı
Page 122: TİMDER Dergisi 86.Sayı

120

Ürü

nler

TİM

DE

R D

ergi

si 8

6.S

ayı /

Oca

k -

Mar

t 201

5

Seramik sektörünün önde gelen isi-mi NG Kütahya Seramik, sırlı porselen ürünleriyle iç ve dış mekanlara tasarım özgürlüğü sunuyor. Farklı zevklere hitap eden NG Kütahya Seramik’in koleksi-yonları her türlü yaşam alanında kullanı-labiliyor. Sırlı porselen ve granit seramik özelliği sayesinde duvarlarda da kullanı-labilen karolar, kalite ile yaratıcılığı bu-luşturarak benzersiz tasarımlar yapma imkanı sunuyor.

Aven, Mira ve Opal serileriyle mekanla-ra özgürlük ve hareket katmak mümkün oluyor. Aven’in gri ve kemik tonlarındaki karolarıyla yumuşak bir dokunuş yapa-rak yaşam alanlarına ferahlık katabilirsi-niz. 80x80, 60x120 ve 80x160 santimet-re ebatlarındaki Aven ile yalın ama bir o kadar da sofistike mekanlar yaratabi-lirsiniz. Şıklığı asaletle buluşturan Aven ürünleriyle zarif tasarımlar yapmanız mümkün oluyor.

Mira serisi, büyük ebat seçenekleriyle mekanda az derz kullanılmasına neden olarak kusursuz yüzeyler yaratılması-nı sağlıyor. 60x60, 80x80, 60x120 ve 120x240 santimetre boyutlarında se-çenekleri bulunan Mira ile huzur dolu alanlar tasarlanabiliyor. Krem renkli, modern formlara sahip dekoratif karolar ile mükemmel kombinler yapılabiliyor. Mira ile yaşadığınız mekanlara doğal bir dokunuş sağlayarak sıcak bir görünüm kazandırabilirsiniz.

Sadelikten taviz vermeyenlerin seçimi olan Opal serisi, parlak nano yapısı, bone rengi ve mermer deseniyle dikkat çeki-yor. Sofistike dokunuşlar için ideal bir seçenek olan Opal, yumuşak geçişlere olanak sağlıyor. Sade ama aynı zaman-da gösterişli mekanlar yaratabileceğiniz Opal’in 80x80, 60x120 ve 120x240 san-timetre boyutları bulunuyor.

NG Kütahya Seramik’ten Fark YaratanTasarımlar: Aven, Mira ve Opal

Opal

Mira Aven

Page 123: TİMDER Dergisi 86.Sayı
Page 124: TİMDER Dergisi 86.Sayı

122

Ürü

nler

TİM

DE

R D

ergi

si 8

6.S

ayı /

Oca

k -

Mar

t 201

5

NPlus Banyo’danBaco & Woody

BACO:Prestije serisinden banyonuza kişilik kata-cak farklı bir model. Gövde ve kapaklar soft gloss. Alt modül tezgah üstü seramik lavabo ve çekmeceli modülden oluşuyor. Üst modül de ise ledli ayna, havluluk ve banyonuzda fonksiyonelliği arttıracak boy dolabı uygula-ması yapıldı. Banyonuzu muhteşem havası ve renkleriyle değiştirecek olan modelin Fır-tına Gri ve Yeni Gri renk seçenekleri var.

WOODY:Gövde ve kapaklar high gloss melamine. Alt modülde cam tezgah üstü seramik lavabo, üst modülde ise bas-aç kapaklı dolap, açık raflı etajer ve ledli ayna kulla-nıldı. Beyaz- Milano, Beyaz- Modern Teak, Beyaz- Antrasit renk seçenekleri olan bu model hayalinizde ki banyo için tasarlandı.

Page 125: TİMDER Dergisi 86.Sayı
Page 126: TİMDER Dergisi 86.Sayı

124

Ürü

nler

TİM

DE

R D

ergi

si 8

6.S

ayı /

Oca

k -

Mar

t 201

5

Yaşam alanlarında fark yaratmak isteyenlere benzersiz seçenekler sunan Seramiksan, vitrifiye ürünleriyle göz dolduruyor. Kesinti-siz oval formu ve minimalist bir tarzı olan Ocean, sade şıklığı ile banyolarda farklı bir atmosfer yaratıyor.

Tüm klozetlerde 2,5-4,5 lt ile temizlik yapabilen çevre dostu Ocean, asgari düzeydeki su tüketimi ile maksimum tasarruf imkanı sağ-lıyor. Asma klozet, rezervuar, kombi klozet ve 65cm’lik lavabo seçenekleri ile sunulan Seramiksan Ocean koleksiyonu ile banyoda mükemmele ulaşmak kolaylaşıyor.

Seramiksan Ocean ileBanyolara Güzellik Geliyor

Page 127: TİMDER Dergisi 86.Sayı

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

penta_timder_ilan_fly_BASKI.pdf 1 2/11/15 3:50 PM

Page 128: TİMDER Dergisi 86.Sayı

126

Ürü

nler

TİM

DE

R D

ergi

si 8

6.S

ayı /

Oca

k -

Mar

t 201

5

Birbirinden özel tasarımları ile tüketicilerin beğenisini kazanan Se-ranit Porselen, beton ve ahşap gibi doğal malzemelerin verdiği hu-zur duygusunu evlere yansıtıyor. Özellikle tahtanın doğal sıcaklığı ile sevgililer gününde içinizi ısıtacak olan Wooden kategorisinin ahşap görünümlü serisi Wornwood, dekorasyonlarda kır evi tarzı için ideal bir tercih sunuyor.

Şık tasarımları ile adeta göz dolduran Seranit Porselen’in bu ürünü, sıcak ortam arayan tüketicilere Akdeniz esintilerini yaşatıyor. Ahşa-bın rahatlatan doğal dokusunu evlere taşıyan Wooden’in en dikkat çekici modellerinden biri olan Wornwood eskitme görünümüne sa-hip… Wornwood ile klasik ‘kır evi’ tarzı kusursuz bir biçimde evinize geliyor.

Her zevke özel tasarımları ile fark yaratan, kalitesiyle tüketicileri etkileyen Serra Seramik, karo serisi Shabby Chic ile romantizmi ve sevgiyi evlere taşıyor. Versace ve Impronta gibi ünlü markalara özel projeler tasarlayan İtalyan tasarım grubu Depaan ile birlikte ta-sarlanan Shaby Chic, evin her köşesine sevgi dokunuşları sunarak, dekorasyonda adeta yeni bir akım yarattı. Shabby Chic ile ayrıca açık tonlar üzerinde ince ve şık çiçek desenlerinin uyumu içinizi ferahlatacak…

Seranit Wornwood ileKır Evi Sıcaklığı

Serra, Shabby Chic ileRomantizme Davet Ediyor

Doğanın eşsiz renk ve desenlerini şık tasarımlarıyla birleştiren Seranit, yeni serisi Wooden ile doğal ahşap görünümünü en gerçekçi şekilde yansıtıyor. Tarzıyla beğeni toplayan porselen karoların uzun ömürlü olmaları da bir başka tercih nedenini oluşturuyor

Özenle tasarlanan ve ileri teknoloji ile üretilen farklı renk, doku ve desenlere sahip Serra Seramik karolar, zarafeti evlere taşımak isteyenlerin ilk tercihini oluşturuyor. 30x90 cm boyutlarda duvar karoları ve 60x60 cm sırlı porselen yer karoları ile dekor, bordür, finish elemanları ve süpürgelikleriyle her türlü detayı düşünülen yepyeni modeller evini yenilemek isteyenleri Serra bayilerinde bekliyor.

Page 129: TİMDER Dergisi 86.Sayı
Page 130: TİMDER Dergisi 86.Sayı

128

Ürü

nler

TİM

DE

R D

ergi

si 8

6.S

ayı /

Oca

k -

Mar

t 201

5

SEREL’in inovatif tasarım ürünü “Smart Kanalsız Asma Klozet”, üstün yıkama fonksiyonları sayesinde kullanıcısına standart klozet özelliklerinin ötesinde, ideal temizlik ve hijyen çözümü sunuyor.

Standart ürünlerde suyun klozet kana-lındaki deliklerden dağılması hem de-liklerin hem de kanalın temizlenmesini zorlaştırarak, zaman içerisinde isten-meyen bakterilerin oluşmasına sebep olabiliyor. SEREL; tüm bu sorunları göz önünde bulundurarak gerçekleştirdiği çalışmalar neticesinde, temizleme su-yuna tam hükmederek, klozetin iç yüze-yinin yıkanmasını sağlayan ve de kanal kısmının temizliği sorununu ortadan kaldıran çözümü üretti.

SEREL Smart Kanalsız Asma Klozet’in suyu yönlendirebilme özelliği sayesin-de, tüm iç yüzeyler hassas bir dağılımla yıkanarak; hızlı ve üstün temizlik sağ-lanıyor. Görünmeyen kısımların açık tasarımı sayesinde ise ürün detaylı ve

Akıllı Tasarımla Tasarruf ve Hijyen“Serel Smart Kanalsız Asma Klozet”

kolayca temizlenebiliyor. SEREL devrim niteliğinde bir yenilikte bu sorunların hepsine bir arada çözüm bularak, hem her detayı kolay temizlenen, hem de yıkanmama/sıçratma sorunu olmayan SMART serisi yeni Asma Klozet’i kulla-nıcısına sunuyor. Hijyen ve Antibakteriyel Yüzey Tek-nolojisi ile Önce “Sağlık”SEREL’in Smart Kanalsız Asma Klozet ile birlikte tüm kullanıcılarına sunduğu bir başka benzersiz çözüm ise ürünün, yine SEREL’in sektörde çığır açan, %99 bakteriyel koruma sağlayan inovatif SEREL Hygiene+ yüzey teknolojisiyle opsiyonel olarak sunulması. Hijyeni ilke edinen kullanıcılar bu sayede; konut, işyeri, okul, alışveriş merkezi, restoran gibi ortak yaşam alanlarında antibakte-riyel SEREL ürünlerini kullanma ayrıca-lığı elde ediyor.

Minimum doğal kaynak kullanımı ve maksimum tasarrufu prensip edinen

SEREL, Smart Kanalsız Asma Klozet için geliştirdiği özel yıkama fonksiyonu sayesinde, çok az suyla büyük temizlik sağlayarak doğa dostu kullanıcılarıyla buluşuyor!

SEREL’den Teknoloji ve Konfor Bir Arada…Kullanıcı dostu SEREL Smart Kanal-sız Asma Klozet’in sunduğu bir başka avantaj ise temizliği son derece pratik, kolayca çıkarılıp takılabilen (Serel Easy Release) ve yavaş kapanma özelliğine (Serel Silent Close) sahip SEREL Beta kapak ile kullanılabiliyor olması. Böy-lelikle SEREL sadece teknolojiyi değil konforu da kullanıcısıyla buluşturuyor.

Banyolarda hızlı ve ideal temizlik için SEREL’in yenilikçi ve yıkama ka-nalsız ürünü Smart Kanalsız Asma Klozet, Türkiye genelinde E.C.A. SEREL Bayileri, Satış Noktaları ve Showroomları’nda kullanıcıya sunul-du.

Page 131: TİMDER Dergisi 86.Sayı
Page 132: TİMDER Dergisi 86.Sayı

130

Ürü

nler

TİM

DE

R D

ergi

si 8

6.S

ayı /

Oca

k -

Mar

t 201

5

Tema Banyo, hijyen konusunda tüm beklentileri kar-şılayacak yepyeni bir çözümü hayata geçirdi. Tema Banyo Ar-Ge ekiplerinin uzun çalışmaları sonucun-da geliştirdiği, yerden basmalı ‘gömme rezervuar’ ile hastanelerden havaalanlarına kadar toplu yaşam alanlarında tam hijyen sağlanırken aynı zamanda klasik gömme rezervuarların yanlış kullanımından kaynaklı maliyet artışlarının da önüne geçilebilecek..!

Dünyada ve Türkiye’de nüfusun ortalama yüzde 3’ünün Vandal eğilimli olduğuna dikkat çeken Tema Banyo yetkilileri, “Ar-Ge ekibimizin geliştirdiği ürü-nümüz yerden basmalı gömme rezervuar vandaliz-min yarattığı sıkıntıyı tam anlamıyla çözüyor. Düşük ses seviyesi, dolum kolaylığı, 2.75 lt/sn boşaltma hızı, çelik kumanda paneli, yerden ayak basma kumanda sistemi gibi özellikleri ile bu yenilikçi ürünümüz sek-törde ön plana çıkıyor” açıklamasını yaptı.

Maliyet avantajı yaratacak!Yeni ürünün; Vandal eğilimli kullanıcıların klasik gömme rezervuarların basma butonlarını kırmaları, görüntü kirliliğinden gibi ortaya çıkan olumsuzluk-ları da yok ettiğini vurgulayan yetkililer, toplu yaşam alanlarında bu ürünün kullanımının önemini hatırlattı.

Tema Banyo’danHijyenik Çözüm!

Page 133: TİMDER Dergisi 86.Sayı

Dış Bükey Çıta

Su Boşaltmalı Tutamak

Havuz Mavi Karo

Havuz Kobalt Karo

Tutamak

Büyük İç KöşeDelikli Yağmur Kanalı

Güzelyurt Mah. Yıldırım Beyazıt Cad. Mor Menekşe Sitesi A1 Blok D:5Yakuplu - Esenyurt / İstanbulTel (pbx)Fax

: +90 212 854 10 42: +90 212 854 10 45

Page 134: TİMDER Dergisi 86.Sayı

132

Ürü

nler

TİM

DE

R D

ergi

si 8

6.S

ayı /

Oca

k -

Mar

t 201

5

Dünyanın en köklü ve tanınmış ban-yo ve karo seramik markalarından Villeroy&Boch, doğadan ilham alan mi-nimalist tasarımı ve inovatif özelliklerle desteklenen ViClean L akıllı klozet ka-pağı ile fark yaratıyor. Estetik ve işlev-selliği kusursuz bir şekilde buluşturan ViClean L, banyolarda mükemmel hij-yen sağlıyor.

Tuvalet ve bidenin aynı ürün üzerinde-ki uyumlu birlikteliği, gizli elektrik ve su bağlantısı ile ViClean L, banyonuzdaki estetik görünümün önemli bir parçası olacak…

Doğa, iç mekan tasarımında uzun za-mandır trend olmaktan çıkıp aksine sü-rekli güncellenen ve dönüşüm geçiren vazgeçilmez bir tema haline geldi. Çağı-mızın yüksek teknoloji ve hız karşısında-ki denge arayışında modern hisse sahip doğal yaşam aksesuarları gün geçtikçe çok daha fazla insanı etkiliyor. İster mo-bilya ister yer döşemesi olsun, ahşap popülerliğini korumaya devam ediyor.Villeroy & Boch, Lodge ile ahşap zemin görünümüne sahip yeni porselen sera-mik zemin konsepti ile dikkat çekiyor. Parkeden ilham alan Lodge, modern olduğu kadar doğal… Doğal ahşap gö-rünümü, damarlı yüzey, renk çeşitliliği ve otantik renklerle uyumlu olarak ge-liştirildi. Sonuç, yüksek kalitede doğal görünümlü zeminler...

Lodge, klasik parke boyutu olan 90cm ebatları ile beş renkten oluşan iki farklı formatta sunuluyor. Seri, hem özel hem ticari alanlar için sağlamlık, dayanıklı-lık ve kolay bakım gibi porselenin tüm faydalarını sunuyor. Lodge, vilbostone porselenden oluşan 11,25x90cm ve 22,5x90cm ebatlarına sahip bir zemin kavramı olarak öne çıkıyor. Karolar 10mm kalınlığında rektifiye edilerek su-nuluyor. Doğal ahşap tonlarından esin-

Estetiğin ve İşlevselliğin Kusursuz Buluşması:Villeroy&Boch ViClean L

Doğal Parkeden Esinlenen Yeni Bir Seri: Villeroy&Boch Lodge

lenerek tasarlanan renk yelpazesi, çok açık kahve, doğal kahve ve koyu kah-veye kadar birçok tonu kapsıyor. Çoklu renk seçenekleri; bej, gri-bej, kahve, gri ve koyu kahvedir. Dokunulduğunda ah-şabın doğal görüntüsüne sahip duyguyu veren serinin tüm renk ve formatlarında R9 kaymazlık özelliği bulunuyor. 30cm ölçülerinde filelenmiş mozaikler deko-ratif tasarımları ile duş zeminleri için mükemmel bir seçim oluşturuyor. Kon-

septe son bir dokunuş kazandıran süpürge-likler 7,5x90cm boyutlarında…Lodge, do-ğal ahşap çekiciliğine sahip yaşam alanları ve banyolar dizayn edilmesine olanak sağ-lıyor. Yerden ısıtma gibi seramiğin fayda-larından taviz vermeden ahşap görünümü arayan kişiler için ideal bir seçim olarak öne çıkıyor. Doğal modern görünümü ile mimari ya da bireysel kullanımlar için sayısız tasa-rım olanağı sunan Lodge, geleneksel ahşap zeminlerine alternatif oluşturuyor.

Page 135: TİMDER Dergisi 86.Sayı

133

Ürü

nler

TİM

DE

R D

ergi

si 8

6.S

ayı /

Oca

k -

Mar

t 201

5

Türk Ytong, yapı malzemeleri sektöründe devrim yaratan teknolojik gelişmelerle yol alıyor. Ytong’un yenilikçi ve sü-rekli gelişim konusundaki iddialı çalışmaları sonucunda tüm fabrikalarında üretilen duvar bloklarının ısıl yalıtım değeri %15 daha iyileştirildi. Ytong’un üretim teknolojisinde sağla-dığı inovasyon ile blok ürünlerinin yalıtım performansı artar-ken, aynı zamanda enerji tasarruf oranı da arttırılmış oldu.

Türkiye’de Bir İlkTürk Ytong Genel Müdürü Gökhan Erel, yeni nesil duvar bloklarıyla örülen duvarlarda ısıl iletkenlik hesap değerleri-nin iyileştirilerek λh=0,11 W/mK değerine ulaştığını söyledi. Enerji verimliliği ve çevre koruma odaklı Ar-Ge çalışmaları sonucunda bu değere ulaşıldığını belirten Erel, böylece ya-pılarda kullanılan ısıtma ve soğutma enerjisinden önemli öl-çülerde tasarruf sağlanacağını ifade etti.

Erel, yalıtım performansı arttırılmış Ytong duvarların birçok projede ilave yalıtım katmanına gerek kalmadan yapının ısı yalıtım projelerinin çözülebildiğini, böylece yapının dış cep-helerinin A1 sınıfı hiç yanmaz yangın sınıfına kavuştuğunu söyledi.

Türk Ytong, tüm fabrikalarında üretilen Ytong bloklar için geçerli olan Ulusal Teknik Onay (UTO) Belgesi’ni, İnşaat Teknik Değerlen-dirme ve Bilimsel Araştırma Kurumu (İTBAK)’dan aldı.

Ytong’lu Yapılar Şimdi Daha FazlaEnerji Tasarrufu Sağlıyor

Page 136: TİMDER Dergisi 86.Sayı

134

Ürü

nler

TİM

DE

R D

ergi

si 8

6.S

ayı /

Oca

k -

Mar

t 201

5

VitrA, özel teknolojiler kullanılarak geliştirdiği ürünleri sayesinde kadınların hayatını kolaylaştırıyor. Kadınların temizlik konusundaki hassasiyetini bilen VitrA, geliştirdiği ürünlerle temizlik konusunda yeni bir dönem başlatıyor.

Özel olarak üretilen Rim-ex kanalsız klozet sayesinde klasik klozetlerin iç kısmındaki girintili alanların tam olarak temizlenememesi sorunu ortadan kalkıyor. Standart klozetlere oranla daha az kir tutan ve maksimum hijyen sağlayan Rim-ex, her hafta temizlikten 45 dakika kazandırıyor. Böylece saatlerce süren banyo temizliği tarihe karışırken, zamandan tasarruf eden kadınlar ilgi alanlarına yönelebiliyor.

VitrA’danKadınların Hayatını Kolaylaştıran Ürünler

VitrA, duvar karolarının kolay temizlenebilirliği sayesinde kadınların hayatını kolaylaştırıyor. Duvar kağıdı, boya, halı ve parke yerine geçerek bakım kolaylığı ve kolay temizlik sağlayan Provence ve Rococo seramik serileri aynı zamanda şık tasarımlarıyla da evlerde fark yaratıyor.

Page 137: TİMDER Dergisi 86.Sayı

135

Ürü

nler

TİM

DE

R D

ergi

si 8

6.S

ayı /

Oca

k -

Mar

t 201

5

Mistik deseni, yumuşak kıvrımları Flexart’a derin bir hava verirken; beyaz üzerinde dokunma hissi uyandıran kabartılı doku da ta-sarımın gücünü ortaya koyuyor. Flexart Serisi duvar karoları parlaklığıyla göz dolduruyor, 30x60 ebatı, siyah, beyaz, siyah+beyaz renkleriyle banyolarınızda ışık oyunları yaratıyor. Beyazın ferahlığını sunan, ahenkli bir seri olan Flexart, mutluluk veren banyolar için sizleri bekliyor.

Siyah ve Beyazın Etkileyici BirlikteliğiYurtbay Seramik Flexart Serisi’nde

Page 138: TİMDER Dergisi 86.Sayı

136

Ara

mız

a K

atıla

nlar

TİM

DE

R D

ergi

si 8

6.S

ayı /

Oca

k -

Mar

t 201

5

15/1

2/20

14 -

10/0

2/20

15 ta

rihle

ri ar

asın

da d

erne

ğim

ize y

eni k

atıla

n üy

eler

imizd

ir.

Kur

um A

dıA

dı S

oyad

ıA

dres

(İş)

İlçe

(İş)

Şehi

r (İş

)Te

lefo

n 1

(İş)

Akar

su S

er. T

aah.

Yap

ı Mal

z. İn

ş. S

an. V

e Ti

c. L

td. Ş

ti.M

urat

Aka

rsu

Göz

tepe

Mh.

Bos

na C

d. N

o:1

Bağ

cıla

rİs

tanb

ul(0

212)

445

27

27Al

tes

Müh

endi

slik

- Al

lend

e Tü

fekç

iAl

lend

e Tü

fekç

avuş

oğlu

Mh.

Yak

acık

Cd.

No:

50/B

Kar

tal

İsta

nbul

(021

6) 3

53 0

3 56

Anad

olu

Isı M

arke

tB

ayra

m G

özal

anİç

eren

köy

Mh.

Mer

kez C

amii

Sk. N

o:24

/1

Ataş

ehir

İsta

nbul

(021

6) 5

77 6

5 40

ARS

Sera

mik

Gra

nit L

td. Ş

ti.O

rçun

Şah

inYe

niyo

l Cd.

No:

78 C

enne

t Mh.

çükç

ekm

ece

İsta

nbul

(021

2) 4

26 9

6 70

- 71

ATR

Arm

atür

San

. İç

ve D

ış T

ic. L

td. Ş

ti.(M

odam

ix)

Faik

Tür

kan

Gen

ç O

sman

Mh.

Kor

ay S

k. N

o:9

Gün

göre

n İs

tanb

ul(0

212)

569

94

15B

atu

Gru

p Ya

pı M

alz.

San

. Tic

. Ltd

. Şti.

Sava

ş Ek

men

Sana

yi M

h. E

nsar

Cd.

No:

3 - K

urtk

öyPe

ndik

İsta

nbul

(021

6) 5

95 3

3 68

Ber

kay

Mim

arlık

Tas

arım

ve

Yapı

Ürü

nler

i Ltd

. Şti.

B

use

Bay

gın

Çav

uşoğ

lu M

h. Y

akac

ık Y

olu

No:

32/1

K

arta

lİs

tanb

ul(0

216)

353

18

10B

ilgen

Yap

ı Müh

. / S

eyhu

n B

ilgen

Ars

lan

Seyh

un B

. Ars

lan

Emin

ali P

aşa

Cd.

Uza

y Ap

t. 12

2/2

Bos

tanc

ıİs

tanb

ul(0

216)

372

00

09Ç

CS

Yapı

Mal

z. v

e Ta

sarım

Yeşi

m B

ayte

mür

Yeni

Mh.

İnön

ü C

d. N

o:17

8/A

- Tep

eüst

üKü

çükç

ekm

ece

İsta

nbul

(021

2) 4

26 8

8 44

Dem

taş

Isı S

is. İ

nş. İ

th. İ

hr. L

td. Ş

ti.S.

Met

in D

emirc

iD

emirc

iler S

it. 1

. Yol

No:

76

Zeyt

inbu

rnu

İsta

nbul

(021

2) 6

65 7

5 12

Dite

s İn

şaat

Tes

. Gıd

a Tu

rzim

San

. Tic

. Ltd

. Şti.

Hik

met

Kar

adağ

Kar

lıkte

pe M

h. C

engi

z Top

el C

d. N

o:2/

AK

arta

lİs

tanb

ul(0

216)

488

45

50D

oğal

tekn

ik v

e Is

ı Sis

. Tic

. Ltd

. Şti.

İsm

ail B

edir

Çav

uşoğ

lu M

h. Ö

zel C

d. K

onak

Apt

. No:

36 D

ük.1

K

arta

lİs

tanb

ul(0

216)

517

77

55 -

56D

uşsa

n D

uşak

abin

Sis

tem

leri

Cem

al Ö

ztür

kYa

kupl

u M

h. 8

5. S

k. N

o:10

/2

Bey

likdü

İsta

nbul

(021

2) 6

24 5

8 32

Ekap

en İn

şaat

Cam

San

. Tur

. Tic

. Ltd

. Şti.

Ahm

et K

ılıç

İstik

lal M

h. S

elçu

k Sk

. No:

18

Üm

rani

ye

İsta

nbul

(021

6) 3

35 5

1 09

Ekse

İnş.

Mal

z. S

an. T

ic. L

td. Ş

ti.Se

rbay

Por

taka

avuş

oğlu

Mh.

Spo

r Cd.

No:

90K

arta

lİs

tanb

ul(0

216)

395

31

31Em

oda

Elek

tron

ik A

lışve

riş Y

apı M

arke

t ve

İletiş

im H

iz. P

az. T

ic. A

.Ş.

Rece

p Yı

lmaz

Büy

ükde

re C

d. N

o:16

4 Le

vent

İs

tanb

ul(0

212)

608

17

41Er

İnşa

at M

al. T

ic. V

e Sa

n. L

td. Ş

ti.N

ihat

Çev

iker

Kem

eral

tı M

h. N

azım

bey

Cd.

94/

C

Mel

ikga

ziK

ayse

ri(0

352)

336

22

83Ev

ada

Teks

. Dış

. Tic

. Ltd

. Şti.

Met

in A

ksu

Bos

tanc

ı Yol

u C

d. K

eyap

Çar

şı S

itesi

E1

Blo

k N

o:75

- Yu

karı

Dud

ullu

Üm

rani

yeİs

tanb

ul(0

216)

313

60

00

Fatih

İnş.

Mlz

. Taa

h. N

akliy

at v

e D

ış T

ic. L

td. Ş

ti.

Meh

met

Fat

ih A

kden

izKe

mal

Sun

al C

d. O

rman

tepe

Sk.

Cum

huriy

et M

h. N

o:25

Bah

çelie

vler

İsta

nbul

(021

2) 6

30 3

9 51

Mim

ar S

inan

Mev

kii M

erke

z Mh.

Hür

riyet

Cd.

No:

40B

üyük

çekm

ece

İsta

nbul

Gen

es Is

ı ve

Endü

striy

el T

esis

ler S

an. V

e Ti

c. L

td.

Ahm

et E

sgi

Bos

tanc

ı Mh.

Em

in A

li Pa

şa C

d. N

o:93

/BK

adık

öyİs

tanb

ul(0

216)

373

78

76G

enta

Doğ

alta

ş Pa

zarla

ma,

İnş

San.

Ve

Tic.

A.Ş

.Lü

tfi M

oral

ıoğl

uH

akim

iyet

Cd.

No:

6K

arta

lİs

tanb

ul(0

216)

306

28

86G

ümrü

kçü

Park

eSe

lçuk

Güm

rükç

üN

. Kem

al M

h. S

ütçü

İmam

Cd.

No:

26

Üm

rani

ye

İsta

nbul

(021

6) 3

29 1

2 40

Isıs

el Is

ı Sit.

San

. Ve

Tic.

Şti.

Selç

uk T

ayya

rYa

vuzt

ürk

Mh.

Bos

na B

ulva

rı C

d. N

o:44

/BÜ

sküd

arİs

tanb

ul(0

216)

329

98

41İd

eal A

ğaç

Tur.

San.

Ltd

. Şti.

Rubi

l Bay

rakç

ıC

umhu

riyet

Mh.

Lib

adiy

e C

d. N

o:39

-BÜ

sküd

arİs

tanb

ul(0

216)

443

95

55K

apta

nlar

Isıtm

a ve

Yap

ı Mal

z. S

an. T

ic. L

td. Ş

ti.Al

i Bod

urD

emirc

iler S

itesi

6. y

ol N

o:27

Ze

ytin

burn

uİs

tanb

ul(0

212)

558

51

51K

arad

ağ M

imar

lık M

üh. İ

nş. V

e Tu

rz. S

an. T

ic. L

td. Ş

ti.M

ehm

et K

arad

ağG

üzel

yalı

Mh.

İsta

syon

Cd.

No:

2/B

Pend

ikİs

tanb

ul(0

216)

493

76

10La

cive

rt S

eram

ik T

ic. L

td. Ş

ti.H

asan

Çak

mak

Mer

kez M

h. Ç

inçi

nder

e C

d. N

o:11

0/A

Gün

göre

nİs

tanb

ul(0

212)

641

66

93 -

94M

ah İn

ş. S

an. T

ic. L

td. Ş

ti.İs

hak

Kılı

çG

üzel

yalı

Mh.

Sah

il yo

lu C

d. S

ofra

n Sk

. No:

2/A

Pend

ikİs

tanb

ul(0

216)

392

46

90O

risde

cor

Orh

an K

ütük

Ort

a M

h. A

nkar

a C

d. N

o:50

Pe

ndik

İsta

nbul

(021

6) 4

91 2

2 29

Öze

ral İ

nş. T

es. T

ekn.

Yap

ı Mal

z. S

an. T

ic. L

td. Ş

ti.

Erka

n Po

lat

Güz

elya

lı M

h. Ç

içek

suyu

Sk.

No:

17/A

Pend

ikİs

tanb

ul(0

216)

392

35

32

Özl

em T

ekni

k Ya

pı M

alz.

Ve

Tic.

Ltd

. Şti.

M

ehm

et T

opuz

D

emirc

iler S

it. 2

. Yol

No:

38

Zeyt

inbu

rnu

İsta

nbul

(021

2) 6

64 8

7 41

Ters

ane

Cd.

No:

90/B

Kar

aköy

İsta

nbul

(021

2) 2

56 5

6 46

Özy

urt Y

apı M

alze

mel

eri

Özc

an Ö

zyur

tKü

çüks

u M

h. H

ekim

başı

Çift

lik C

d. N

o:7

Üsk

üdar

İsta

nbul

(021

6) 4

62 3

7 80

Refo

rm D

izay

n Ko

nsep

t Mim

arlık

San

. Ve

Dış

Tic

. Ltd

. Şti.

Arın

Oza

n Yı

lmaz

Y. D

udul

lu M

h. N

ecip

Faz

lı B

ulv.

Keya

p Si

t. F1

Blo

k N

o:90

Ü

mra

niye

İs

tanb

ul(0

216)

499

82

00Ro

yal D

uvar

Kağ

ıdı İ

th. D

ek. İ

nş. S

an. v

e Ti

c. A

.Ş.

Hal

idun

Erk

alB

osta

ncı Y

olu

Keya

p Ç

arşı

Site

si G

1 B

lok

119/

A - Y

ukar

ı Dud

ullu

Üm

rani

yeİs

tanb

ul(0

216)

479

87

10Ru

lo T

asar

ım İç

ve

Dış

Tic

. Ltd

. Şti.

Fatih

Mer

tKe

yap

Çar

şısı

E-2

Blo

k N

o:87

- Yu

karı

Dud

ullu

Ü

mra

niye

İsta

nbul

(021

6) 5

40 7

1 32

Sera

mik

Dün

yası

İnş.

Mal

z. S

an. v

e Ti

c. L

td. Ş

ti.Al

i Gün

eşG

ülte

pe M

h. R

eyha

n C

d. N

o:3

Küçü

kçek

mec

eİs

tanb

ul(0

212)

424

56

08 -

09Fa

tih M

h. 8

32 S

k. E

-5 Y

anyo

l No:

6/A

Küçü

kçek

mec

eİs

tanb

ul(0

212)

592

84

24Sk

ala

Mob

. Aks

. San

. Tic

. Ltd

. Şti.

Özg

ür S

inek

Hes

kop

San.

Sit.

M-6

Blo

k N

o:10

0 İk

itelli

İsta

nbul

(021

2) 6

70 0

9 09

Suar

Yap

ı Mar

ket

Yusu

f İsl

am A

kyıld

ızKü

çüks

u M

h. H

ekim

başı

Çift

lik C

d. R

asat

hane

Sap

ağı N

o:6

Üsk

üdar

İsta

nbul

(021

6) 3

32 0

3 00

Süha

Mak

ina

Tesi

sat P

az. S

an. V

e Ti

c. L

td. Ş

ti.İs

mai

l Hak

an B

alta

oğlu

Eski

Edi

rne

Asfa

ltı B

alta

ş K

ilim

ci S

an. S

it. N

o:3

Bay

ram

paşa

İsta

nbul

(021

2) 4

18 5

4 18

Şanl

ı Kap

ıYa

vuz Ş

anlı

Kay

narc

a M

h. Y

anyo

l Cd.

No:

11-B

Kay

narc

aİs

tanb

ul(0

216)

390

47

52Ta

nrıv

erdi

İnş.

Mlz

. Ve

Yapı

İzol

asyo

n C

emil

Özd

emir

Kad

ir Er

dem

irB

ekar

dere

Şen

ol S

k. N

o:1

Çen

gelk

öyİs

tanb

ul(0

216)

321

28

05Te

knop

om P

ompa

ve

Hid

rofo

r Sis

tem

leri

San.

ve

Tic.

Ltd

. Şti.

Hak

an Ş

ahin

Cen

net M

h. A

ntik

alar

Cd.

No:

4/A

Saad

et A

pt.

Küçü

kçek

mec

eİs

tanb

ul(0

212)

580

12

12

Yılm

az M

ob. A

ks. V

e Te

kn. H

ırd. S

an. T

ic. L

td. Ş

ti.Ay

dın

Yılm

azN

atoy

olu

Cd.

No:

83/B

- Yu

karı

Dud

ullu

Üm

rani

yeİs

tanb

ul(0

216)

527

74

52At

atür

k M

h. S

ütçü

İmam

Cd.

No:

19/B

Üm

rani

yeİs

tanb

ul(0

216)

328

74

37

Page 139: TİMDER Dergisi 86.Sayı
Page 140: TİMDER Dergisi 86.Sayı