sinan soğancı - sosyal sermayenin yenilikçilik üzerindeki etkileri

91
T.C. BAHÇEŞEHİR ÜNİVERSİTESİ SOSYAL SERMAYENİN YENİLİKÇİLİK ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ; TEKNOLOJİ GELİŞTİRME VE SANAYİ BÖLGELERİ ÜZERİNE KARŞILAŞTIRMALI BİR ARAŞTIRMA Yüksek Lisans Tezi SİNAN SOĞANCI ANKARA, 2016

Upload: capvidia

Post on 11-Jan-2017

47 views

Category:

Documents


1 download

TRANSCRIPT

Page 1: Sinan Soğancı - Sosyal Sermayenin Yenilikçilik üzerindeki Etkileri

T.C.

BAHÇEŞEHİR ÜNİVERSİTESİ

SOSYAL SERMAYENİN YENİLİKÇİLİK

ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ; TEKNOLOJİ

GELİŞTİRME VE SANAYİ BÖLGELERİ

ÜZERİNE KARŞILAŞTIRMALI BİR

ARAŞTIRMA

Yüksek Lisans Tezi

SİNAN SOĞANCI

ANKARA, 2016

Page 2: Sinan Soğancı - Sosyal Sermayenin Yenilikçilik üzerindeki Etkileri
Page 3: Sinan Soğancı - Sosyal Sermayenin Yenilikçilik üzerindeki Etkileri

T.C.

BAHÇEŞEHİR ÜNİVERSİTESİ

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

İŞLETME YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

SOSYAL SERMAYENİN YENİLİKÇİLİK

ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ; TEKNOLOJİ

GELİŞTİRME VE SANAYİ BÖLGELERİ

ÜZERİNE KARŞILAŞTIRMALI BİR

ARAŞTIRMA

Yüksek Lisans Tezi

SİNAN SOĞANCI

Tez Danışmanı: PROF. DR. ŞÜKRÜ ÖZEN

ANKARA, 2016

Page 4: Sinan Soğancı - Sosyal Sermayenin Yenilikçilik üzerindeki Etkileri

T.C.

BAHÇEŞEHİR ÜNİVERSİTESİ

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

İŞLETME YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

Tezin Adı: Sosyal Sermayenin Yenilikçilik Üzerindeki Etkileri; Teknoloji

Geliştirme ve Sanayi Bölgeleri Üzerine Karşılaştırmalı Bir Araştırma

Öğrencinin Adı Soyadı: Sinan Soğancı

Tez Savunma Tarihi: 15.01.2016

Bu tezin Yüksek Lisans tezi olarak gerekli şartları yerine getirmiş olduğu Sosyal

Bilimler Enstitüsü tarafından onaylanmıştır.

Yrd. Doç. Dr. Burak KÜNTAY

Enstitü Müdürü

İmza

Bu tezin Yüksek Lisans tezi olarak gerekli şartları yerine getirmiş olduğunu

onaylarım.

Prof. Dr. Necip ÇAKIR

Program Koordinatörü

İmza

Bu Tez tarafımızca okunmuş, nitelik ve içerik açısından bir Yüksek Lisans tezi

olarak yeterli görülmüş ve kabul edilmiştir.

Jüri Üyeleri İmzalar

Tez Danışmanı -----------------------------------

Prof. Dr. Şükrü ÖZEN

Üye -----------------------------------

Doç. Dr. Çetin ÖNDER

Üye -----------------------------------

Yrd. Doç. Dr. Yüksel Alper ECEVİT

Page 5: Sinan Soğancı - Sosyal Sermayenin Yenilikçilik üzerindeki Etkileri

iii

ÖZET

SOSYAL SERMAYENİN YENİLİKÇİLİK ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ;

TEKNOLOJİ GELİŞTİRME VE SANAYİ BÖLGELERİ ÜZERİNE

KARŞILAŞTIRMALI BİR ARAŞTIRMA

Sinan Soğancı

İşletme Yüksek Lisans Programı

Tez Danışmanı: Prof. Dr. Şükrü Özen

Ocak 2016, 60 Sayfa

Bu çalışmanın temel amacı teknoloji geliştirme bölgeleri ve sanayi bölgelerindeki işletme

yöneticilerinin sosyal sermaye algılarının işletmelerin yenilikçilik düzeyleri üzerindeki

etkilerini karşılaştırmalı olarak incelemektir. Hacettepe Teknokent ve OSTİM

bölgelerinde anket yöntemi ile toplanan karşılaştırmalı veriler ışığında; bahsedilen

değişkenler arası ilişkiler hakkında bir model geliştirilerek yapıları ve amaçları açısından

farklılaşan işletme kümelerinin, sosyal sermaye ve yenilikçilik açısından farklılık yaratıp

yaratmayacağının incelenmesi hedeflenmektedir.

Çalışma kapsamında; sosyal sermaye kavramı, çeşitleri ve ortaya çıkmasını sağlayan

kaynakları çerçevesinde kavramsal ve detaylı olarak açıklanmaktadır. Türkiye’de sosyal

sermaye düzeyi, gelişmiş ülkelere nazaran anlamlı miktarda düşük olarak

değerlendirilmektedir. Mevcut çalışmada; yönetim kadrosunun eğitim düzeyleri ile

bireylerin sosyal sermaye algıları ve işletmelerin sosyal sermaye düzeylerinin

işletmelerin yenilikçilik anlayışlarını etkileyebileceği öngörülmüştür. Bireylerin aynı

teknoloji geliştirme veya sanayi bölgesiyle eğitim ve/veya iş hayatını da kapsayacak

şekilde uzun süreli bir bağı olduğu takdirde, kişisel güven ve sosyal sermaye algılarının

etkileneceği de öngörülmektedir.

OSTİM’de yapısal sosyal sermaye algısı yüksek görülürken, güvene dayalı ilişkisel

sosyal sermaye oluşturmakta zorlanıldığı tespit edilmiştir. Hacettepe Teknokent’te ise

ilişkisel sosyal sermaye ve güven algıları daha yüksektir. Tüm örneklemde bilişsel sosyal

sermayenin etkin bir varlığı gözlemlenememiş ve bu durumun olumlu yönde

geliştirilmesinin Hacettepe Teknokent’teki işbirlikçiliğe katkısı olabileceği

öngörülmüştür. Yenilikçilik seviyesinin daha düşük olduğu OSTİM’de güvene dayalı

işbirliklerinin kurulamamasının tek başlarına sınırlı yenilikçilik potansiyeli olan

firmaların yüksek teknolojili rekabet şanslarını sınırladığı düşünülmektedir.

Anahtar Kelimeler: Sosyal Sermaye, Yenilikçilik, Teknoloji Geliştirme Bölgesi, Sanayi

Bölgesi

Page 6: Sinan Soğancı - Sosyal Sermayenin Yenilikçilik üzerindeki Etkileri

iv

ABSTRACT

EFFECTS OF SOCIAL CAPITAL ON INNOVATIVENESS; A

COMPARATIVE RESEARCH ON TECHNOLOGY DEVELOPMENT ZONES

AND INDUSTRIAL ZONES

Sinan Soğancı

Master of Business Administration

Thesis Supervisor: Prof. Dr. Şükrü Özen

January 2016, 60 Pages

The main purpose of this study is to make a comparative analysis on effects of social

capital perceptions of company managers in technology development zones and industrial

zones on innovativeness levels of companies. Based on comparative results obtained by

means of a questionnaire conducted on Hacettepe Teknokent and OSTİM zones; a model

will be developed covering relations between aforementioned variables and it will be

investigated whether clusters which differentiate through structures and targets would

make differences in regards of social capital and innovativeness.

In the scope of the study; social capital concept is explained conceptually and in detail

within the frame of its types and sources that leads to its emergence. Social capital level

in Turkey is considered to be significantly lower compared to developed countries. In the

current study; it is predicted that innovativeness understandings of companies are likely

to be affected by education levels of managers, social capital perceptions of individuals

and social capital levels of companies. It is also predicted that, in presence of long term

bonds of individuals with technology development or industrial zones including

education and/or professional lives, personal trust and social capital perceptions can be

affected.

While structural social capital perception is observed to be high at OSTİM, difficulty is

identified in creation of relational social capital based on trust. At Hacettepe Teknokent,

relational social capital and trust perceptions are higher. Significant presence of cognitive

social capital could not be observed in the whole sample and it is assumed that a positive

progress in this area would contribute to cooperativism in Hacettepe Teknokent. The

incapability of forming trust based cooperations in OSTİM where the innovativeness

level is relatively lower, is considered to limit the chance of high technology competition

of the OSTİM companies who have only limited innovativeness potentials on their own.

Keywords: Social Capital, Innovativeness, Technology Development Zone, Industrial

Zone

Page 7: Sinan Soğancı - Sosyal Sermayenin Yenilikçilik üzerindeki Etkileri

v

İÇİNDEKİLER

TABLOLAR ................................................................................................................... vi

ŞEKİLLER .................................................................................................................... vii

1. GİRİŞ ........................................................................................................................ 1

2. KURAMSAL TEMELLER .................................................................................... 7

2.1. SOSYAL SERMAYE ....................................................................................... 7

2.2. YENİLİKÇİLİK ............................................................................................. 11

2.3. SOSYAL SERMAYENİN YENİLİKÇİLİĞE ETKİSİ .............................. 14

2.3.1. İşletme Kümelerinin Sosyal Sermayeye ve Yenilikçiliğe Etkisi .......... 17

3. VERİ VE YÖNTEM .............................................................................................. 22

3.1. ANKET SORULARININ OLUŞTURULMASI .......................................... 23

3.2. ANKETİN UYGULANMASI ........................................................................ 26

3.3. ÖRNEKLEM ÖZELLİKLERİ ..................................................................... 26

4. BULGULAR ........................................................................................................... 33

4.1. YENİLİKÇİLİK ............................................................................................. 33

4.2. SOSYAL SERMAYE ..................................................................................... 43

5. TARTIŞMA VE SONUÇ ...................................................................................... 54

KAYNAKÇA ................................................................................................................. 61

EKLER ........................................................................................................................... 65

EK 1: Hacettepe Teknoloji Geliştirme Bölgesi’nde Uygulanan Anket ................ 65

EK 2: OSTİM Sanayi Bölgesi’nde Uygulanan Anket ............................................ 74

Page 8: Sinan Soğancı - Sosyal Sermayenin Yenilikçilik üzerindeki Etkileri

vi

TABLOLAR

Tablo 3.1: Örneklem özellikleri ...................................................................................... 28

Tablo 4.1 Yenilikçiliğe verilen önem ve ayrılan kaynak miktarları ............................... 34

Tablo 4.2 Gerçekleştirilen yeniliklerin türleri ve kapsamları ......................................... 35

Tablo 4.3 Yenilikçiliğin ticari faaliyetler açısından önemi ............................................. 37

Tablo 4.4 Yönetici özellikleri ve iş hayatı duygusal algısı ............................................. 39

Tablo 4.5 Ticari kazancı sağlayan ve engelleyen sebepler ............................................. 41

Tablo 4.6 Uzun süreli ticari ilişkilerin özellikleri ........................................................... 47

Tablo 4.7 Genel güven seviyesi, ticari başarının sebepleri ve dürüstlük yaklaşımı ....... 50

Tablo 4.8 Mevcut ve olası işbirliklerinin değerlendirilmesi ........................................... 52

Tablo 5.1 Üretim ve İhracatta Teknoloji Yoğunluğu (Birim: Yüzde Pay) ..................... 55

Page 9: Sinan Soğancı - Sosyal Sermayenin Yenilikçilik üzerindeki Etkileri

vii

ŞEKİLLER

Şekil 2.1: Temel kuramsal çerçeve ................................................................................. 21

Page 10: Sinan Soğancı - Sosyal Sermayenin Yenilikçilik üzerindeki Etkileri

1. GİRİŞ

Bu çalışmanın temel amacı, sosyal sermayenin işletmelerin yenilikçilik düzeyleri

üzerindeki etkilerini incelemektir. Karşılaştırmalı değerlendirme yapabilmek için,

teknoloji geliştirme bölgeleri ve sanayi bölgelerindeki işletmeler bir arada ele alınmış

olup, anket ve mülakat yöntemleri ile karşılaştırmalı veri toplanması hedeflenmiştir. Elde

edilen verilerin nitel ve nicel olarak değerlendirilmesiyle; sosyal sermayenin yenilikçilik

üzerindeki etkilerini ortaya koyan teorilerin geliştirilmesi hedeflenmektedir.

Ayşe Buğra, bir çalışmasında Türk toplumu için aşağıdaki ifadeyi kullanmıştır:

“İnsanların ekonomik hayatlarında karşılaştıkları risklerle baş etmeye çalışırken

yanlarında tek dayanak olarak aile ve cemaati buldukları bir ortam, genelleştirilmiş bir

güven ilişkisinin gelişmesine uygun bir ortam değildir." (Buğra, 2001, p. 24). Bu tespitin,

esasen kişisel olarak bireyleri ve çevreleriyle olan ilişkileri ele aldığı açıktır. Bu noktada;

Türkiye’deki mevcut şirketlerin yapısına bakarak ticari hayatla ilgili bir çıkarım yapmak

daha gerçekçi olacaktır. Öyle ki; kurumsallaşmanın yaygın kabul edilen tanımlarından

biri “…bir şirketin kişilerden bağımsız olarak standartlara, prosedürlere sahip olması;

değişen çevre koşullarını takip edecek sistemleri kurması ve gelişmelere uygun olarak

organizasyonel yapısını oluşturması…”dır (Karpuzoğlu, 2001, p. 72). Yine aynı

çalışmada kurumsallaşma kapsamında şirketlerin kendilerine özgü iş yapma usul ve

yöntemlerini şirket kültürü haline getirmeleri ve bu sayede diğer şirketlerden ayırt edici

bir kimliğe bürünmelerinden de bahsedilmiştir (Karpuzoğlu, 2001). Bu durumda; ancak

şirketlerin yüksek bir kurumsallık düzeyine sahip olarak kişilerden bağımsız hale geldiği

halde; kişisel bazda tanımlanan güvensizlik algısının şirketlere yansıtılmayacağı

önermesinde bulunulabilir. Oysaki yapılan bir araştırmada, Türkiye’de işletmelerin yüzde

kırkında kurumsallaşma yönünde hiçbir çaba bulunmadığı ve ancak yüzde dörtlük bir

kesimde kurumsallaşmanın başarılabildiği görülmektedir (Ulukan, 2005). O halde,

Türkiye’deki kişiler arasındaki güvensizlik algısını işletmeler ve birbirleriyle ilişkileri

çerçevesinde de geçerli kabul etmek makul bir yaklaşım haline gelmektedir. Yukarıda

bahsi geçen aynı çalışmasında, Buğra, “Türkiye’nin sosyal sermaye yapısı zayıf, yani

insanların tanımadıkları, kendilerinden farklı insanlara pek güvenmedikleri bir toplum

Page 11: Sinan Soğancı - Sosyal Sermayenin Yenilikçilik üzerindeki Etkileri

2

olduğu pek çok kamuoyu araştırması tarafından pek çok defa ortaya konuldu." (Buğra,

2001, p. 24) ifadesiyle Türkiye’deki sosyal sermaye seviyesinin düşük olduğunu ortaya

koymuştur.

Bu noktaya kadar sosyal sermaye ve temel unsurlarından güven konusunda genelleşmiş

araştırma sonuçları ve yargılardan bahsedilmiştir. Yapılan farklı araştırmalarda ise; sosyal

sermayenin verili güven ya da sonradan yaratılmış ilişkiler üzerinden geliştirilen güven

başta olmak üzere muhtelif koşul değişikliklerinde Türk toplumunun sosyal sermaye

seviyesinin genel ortalamaya göre daha yüksek çıkabildiği gözlemlenmiştir. Öncelikle,

Türk toplumunun sosyal sermayesinin zayıf görüldüğü çalışmaların çoğunluğunda verili

güven üzerinden değerlendirme yapılmıştır. Türkiye’nin güven ve hoşgörü katsayıları

açısından OECD ülkeleri arasında neredeyse sonuncu olduğu (Ardağan, 2014) göz

önünde bulundurulduğunda bu sonuca varılması beklenir hale gelmektedir. Türk

toplumunun sosyal sermayesinin zayıf olmasının başlıca diğer sebepleri olarak ise

Türkiye’de bir sosyal güvenlik krizinin ortaya çıkmasına yol açan önemli etkenlerden biri

olarak tanımlanan ‘devlet’in (Buğra, 2001) sistemsel bir güven algısı yaratmadaki

başarısızlığı ve Türk toplumunda yaygın görülen belirsizlikten kaçınma, güç mesafesi ve

toplulukçuluk özellikleri gelmektedir (Sargut, 2003).

Öte yandan, Türkiye’de genel olarak sosyal sermaye yapısı düşük görülmekle beraber,

birincil bağlara dayalı olmayan, sonradan yaratılmış ilişki ağları üzerinden kaynaklara

ulaşma anlamında sosyal sermaye kullanımının yüksek düzeyde olduğu Ankara

OSTİM’de yapılan bir araştırma ile ortaya konmuştur (Özen & Aslan, 2006).

Günümüzün piyasa koşulları yalnızca rekabetçi değil, oldukça hızlı ve köklü değişimlere

de açık olduğundan işletmeler için neredeyse vazgeçilmez hale gelmiş olan ve işletme

yazınında gitgide daha fazla önem verilen bir diğer kavram ise yenilikçiliktir. Aynı

zamanda; yenilikçiliğin yatırım ve risk kavramlarını beraberinde getirmesinin yanı sıra

ilerleyen teknolojiyle beraber piyasaya sürülecek son teknoloji ürünlerde tamamlayıcı

kabiliyetlerin işletme dışı çözüm ortaklarından temin edilmesi gerekliliği, yenilikçilik ile

sosyal sermaye arasında olası bir ilişkiyi gündeme getirmektedir. Zira yatırım, risk ve

işbirliklerinin teşkili; ancak güven, işletmeler arası sağlıklı ilişkiler ve düşük işlem

Page 12: Sinan Soğancı - Sosyal Sermayenin Yenilikçilik üzerindeki Etkileri

3

maiyetleri gibi sosyal sermayeyi teşkil eden unsurların varlığında doğru ve yeterli bir

şekilde gerçekleşebilecektir.

Sosyal sermayenin, çalışma kapsamında, yenilikçilikle ilişkili olarak incelenmesinin

temelinde konunun öncülerinden Fukuyama’nın tespitleri büyük önem arz etmiştir. Buna

göre; bilgi teknolojileriyle beraber, işletmeler gitgide küçülerek ancak rekabet avantajına

sahip oldukları alanlarda faaliyet göstereceklerdir. Bu durumda, muhasebe, pazarlama

gidi destek faaliyetlerinin yanı sıra işletmenin ürününü veya hizmetini oluşturan ana

işlerde de alt yüklenicilikler, çözüm ortaklıkları gibi şirketler arası çalışma biçimleri daha

da yaygınlaşacaktır. Fakat büyük hiyerarşik işletmelerin küçük, uzmanlaşmış parçalara

ayrılmasının önündeki en büyük engellerden biri güven ve bunun altında paylaşılan ahlaki

normlardır. Büyük işletmeler çok iyi bilmedikleri veya güvenmedikleri işletme dışı

kaynaklardan ürün veya hizmet temin etmektense, yine işletme içinde üretim yoluna

gitmeyi veya söz konusu küçük firmaları satın almayı tercih etmektedirler. Bu tercihin

sebebi esasen ekonomiktir çünkü güven tesis edilmediği halde, işletmeler ancak karmaşık

sözleşmeler, bunların sıkı sıkıya takibi ve benzeri uygulamalar ile ortak iş

yürütebileceklerdir. Bu durumun getirdiği maliyetler ise büyük işletmeyi yine kendi

büyük hiyerarşik yapısına dönmeye itecektir. Sonuç olarak; bilgi toplumunun sonucu ve

avantajı olarak görünen esnek ve yüksek verimli iş ağı yapılarına ulaşmak ancak sosyal

sermayenin ve güvenin varlığında mümkün olacaktır (Fukuyama, 1998, pp. 36-37).

Fukuyama’nın bu noktaya kadar ki yaklaşımı, bilgi teknolojileri ve toplumunun, doğal

olarak, varılmasına yol açacağı endüstriyel yapının ancak sosyal sermayenin varlığında

kurulabileceğini göstermektedir. Söz konusu esnek endüstriyel ağ, işletmeleri daha

verimli ve karlı hale getirecek olduğuna göre; ticari yapıların bu yöne gitme eğilimi

gösterecekleri öngörülebilir. Öte yandan, yenilikçilik ise bilgi teknolojileri ve bilgi

toplumunun ayrılmaz ve çok temel bir parçasını teşkil etmektedir. Buradan yola çıkarak;

yenilikçilik ve sosyal sermayenin birbirlerinin varlığını ve seviyelerini yükseltici etkileri

olacağı tahmin edilerek mevcut çalışmada iki kavramın karşılıklı etkileşimine

odaklanılmıştır.

Mevcut çalışmanın sosyal sermaye ile yenilikçilik arasındaki ilişkiyi işletme kümeleri

seviyesinde incelemesinin arkasındaki sebep ise her iki kavramın oluşum ve varlık

Page 13: Sinan Soğancı - Sosyal Sermayenin Yenilikçilik üzerindeki Etkileri

4

alanlarıyla ilintilidir. Fukuyama’nın bahsettiği bilgi teknolojilerine dayalı, esnek yapılı iş

ağlarına ulaşmada Japonya örneği bir ülke olarak sosyal sermaye sahibi olunduğu ve

bahsedilen endüstriyel yapıya ulaşıldığını gösteren önemli bir örnektir. Bununla beraber,

güven duygusunun ortaya çıkışı milliyet ya da dini inanç ortaklığı gibi geniş kitlelere

yayılan değerlere tabi olabilecekken, davranış kodları ya da çalışma hayatına ilişkin

standartlar gibi dünyevi konulara da dayanabilecektir. Bu durumda; sosyal sermaye, bir

toplumun tamamında ya da belirli bir bölümünde güven duygusunun tesisi ve hâkim

olmasıyla elde edilen bir yeti olup, belirli bölüm ile işaret edilmek istenen aile gibi en

küçük birimden ulusun bizzat kendisine kadar geniş bir yelpazede her boyut ve türdeki

gruptur (Fukuyama, 1998, p. 37).

Çalışma kapsamında ele alınan gruplar işletme kümeleri olup, kümelenmeleri küçük bir

coğrafi alanda konumlanmış birbiriyle bağlantılı küçük ve orta büyüklükteki işletmeler

(Öz, 2004, p. 11) olarak tanımlamak yerinde olacaktır. Her türlü grubun sosyal sermaye

ve güven tesisi konusundaki etkileri ifade edilmiş olmakla beraber, kümelenmelerin

yenilikçilik konusunda etkileri olup olmadığı ayrı bir tartışma konusudur. Coğrafi

kümelenmeler hem karşılıklı bilgi alışverişini hem de beraber iş yapma olanaklarını

artırıcı ve hızlandırıcı bir rol oynadıklarından yenilikçi faaliyetlerin ortaya çıkma ve

ilerleme hızlarını artırıcı etkiye sahip olmaları beklenmektedir (Porter, 1990). Porter, bu

fikrine örnek olarak sunduğu İtalyan ayakkabıcılık kümelenmesinde ayakkabı

üreticilerinin sıklıkla deri üreticileri ile bir araya gelerek, birbirlerinin geliştirdikleri

yeniliklerden haberdar olduklarından ve hatta gerekli hallerde birbirlerini AR-GE

çıktılarını ilk elden test edebilecek mecralar olarak değerlendirdiklerinden bahsetmiştir.

Bu noktaya kadar belirtildiği üzere; işletme kümelerinin hem sosyal sermaye hem de

yenilikçilik ile aralarında ilişkiler bulunmakta ve her iki kavramın incelenmesi açısından

anlamlı örnek grupları oluşturabilecekleri görülmektedir. Bununla beraber, mevcut

araştırma, Hacettepe Teknokent ve OSTİM olmak üzere iki farklı işletme kümesinde ve

karşılaştırmalı olarak gerçekleştirilmiştir. Bunun sebebi, her iki bölgenin kuruluş

amaçları, yasal dayanakları, çalışma yöntemleri, endüstriyel içerikleri ve çalışan profilleri

açısından farklılıklar göstermeleridir. Hacettepe Teknokent kuruluş amacı ve yönetim

biçimi açısından yenilikçiliğe odaklanmışken, OSTİM, daha ziyade üretim odaklı bir

Page 14: Sinan Soğancı - Sosyal Sermayenin Yenilikçilik üzerindeki Etkileri

5

işletme kümesidir. Teknokent’te temel amaç teknolojik bilginin ticarileştirilmesi iken,

OSTİM daha ziyade belirli ürünlerin verimli bir biçimde küçük işletmeler aracılığıyla

üretilmesi ve bunun altyapısını oluşturma gayesiyle tasarlanmıştır. Buna ek olarak, yasal

düzenlemeler ve yönetim yapısı açısından Teknokent’te bulunan firmaların Ar-Ge

niteliğinin olması bir yasal zorunluluk iken OSTİM’de benzeri zorunluklar yoktur. Sonuç

olarak, bu çalışmanın temel önermesi şudur: sosyal sermaye düzeyi yenilikçiliği genel

olarak etkilemekle birlikte, bu etki içinde bulunulan işletme kümesinin özelliklerine bağlı

olarak değişecektir. Teknokent’te artan sosyal sermaye yenilikçiliği olumlu yönde

etkilerken, OSTİM’de böylesi bir ilişki gözlenmeyebilecektir.

Mevcut çalışmanın öncelikli amacı olarak; Hacettepe Üniversitesi Teknoloji Geliştirme

Bölgesi (bundan sonra Hacettepe Teknokent şeklinde anılacaktır) ve OSTİM Sanayi

Bölgesi’nde yer alan firma sahipleri ile üst ve alt düzey yöneticileri üzerinde sosyal

sermaye seviyeleri tespit edilmeye çalışılacaktır. Ayrıca sosyal sermeye ile yenilikçilik

düzeyleri arasındaki ilişki incelenerek, bu işletme kümelerinde sosyal sermaye

seviyesinin hangi şartlarda yüksek olduğu ve ne amaçlarla kullanıldığı yönünde veri

toplanacak, analiz edilecek ve ilgili teorilere katkı sağlanmaya çalışılacaktır.

Veri toplama yöntemi olarak, ilgili verileri toplamaya yönelik anketler hazırlanmış olup,

bunların Hacettepe Teknokent ve OSTİM Bölge yönetim birimleri aracılığıyla firma

yönetimlerine ulaştırılmıştır. Ek olarak; katılımlı anket uygulama yöntemine de

başvurulmuş ve anketlerin mümkün olduğunca araştırmacının nezaretinde

doldurulmasına çaba gösterilmiştir. Bu sayede; firma yöneticilerinin anket sorularını tam

olarak ne şekilde idrak ettikleri ve cevaplarını oluşturan detay etmenlerin gözlemlenmesi

hedeflenmektedir.

Bu çalışmanın devamında; öncelikle ‘Kuramsal Temeller’ kısmında konu ile ilgili

literatürün tartışılmasına ve metinde geçen temel kavramların tanıtılmasına yer

verilmektedir. ‘Veri ve Yöntem’ kısmında; çalışma kapsamında kullanılan anket

sorularına, anketin Hacettepe Teknokent ve OSTİM Sanayi Bölgesi’nde ulaştığı ve

cevaplandığı örneklem detaylarına ve veri toplama yöntemsel detaylarına yer

verilmektedir. ‘Bulgular’ kısmında; elde edilen sonuçlar tasnif edilmekte ve sonuçlara

Page 15: Sinan Soğancı - Sosyal Sermayenin Yenilikçilik üzerindeki Etkileri

6

varılması yönünde değerlendirmeler yapılmaktadır. Son olarak, ‘Tartışma ve Sonuç’

kapsamında elde edilen sonuçların, pratik ve teorik katkıları değerlendirilmekte ve

mevcut çalışmanın iyileştirilmesi gereken yönleri ile olası gelecek çalışmalara

değinilmektedir.

Page 16: Sinan Soğancı - Sosyal Sermayenin Yenilikçilik üzerindeki Etkileri

7

2. KURAMSAL TEMELLER

2.1. SOSYAL SERMAYE

Hayvanlar ve insanların, yeri geldiğinde karşılaştırmalı olarak, empati duygusuna ne

şekilde ve ne sebeplerle sahip olduklarının ve aksi halde dünyanın yaşanılması zor bir yer

haline geleceğinin anlatıldığı kitapta (Waal, 2014, p. 338) güven üzerine şunlar

söylenmiştir: “Bencil güdülere ve piyasa güçlerine dayalı bir toplum zenginlik üretebilir,

ama hayatı daha değerli kılacak birliği ve karşılıklı güveni kesinlikle üretemez. Diğer

taraftan, güven kıtlığı çekilen modern işletmeler büyük sıkıntılarla yüz yüze gelirler ve

yakın zaman önce olduğu gibi insanların birikimlerini yeri geldiğinde adeta

hortumlayarak onların mutsuz olmasına yol açarlar.” Ülkelere göre mutluluğun ölçüldüğü

bir araştırmaya göre ise; en mutlu insanların bulunduğu ülkeler en zengin olanlar değil,

vatandaşların birbirlerine en çok güvendiği ülkelerdir (Zak, 2005).

İlk bakışta sadece sosyal hayatı ve ikili ilişkileri etkileyen bir kavram olarak görülen

güven, bahsedilen çalışmalarda ortaya koyulduğu üzere ticari başarıları büyük işletmeler

ve hatta ülkeler bazında anlamlı miktarda olumlu yönde etkileyebilmektedir. Öte yandan,

mevcut çalışmanın temel ilgi alanı olan sosyal sermayenin üç ana boyutundan biri olarak

ortaya konulan ilişkisel boyut ise; güven, güvenilirlik, normlar, yükümlülükler ve

özdeşleşme gibi ilişkilerin kaynaklarını ifade etmektedir (Özdemir, 2008a).

Diğer bir deyişle; güven ve sosyal sermayenin iktisadi faaliyetler üzerinde anlamlı bir

etkisi olduğu düşünülmekte ve son yıllarda yapılan çalışmalarda ortaya konulmaktadır.

Sosyal sermayenin kişi ve kurumlar arası güvene dayalı ilişkilerin ekonomik açıdan

incelenmesi olarak tanımlandığı bir çalışmada (Karagül & Masca, 2005), ülkelerin

gelişmişliklerinin yalnızca fiziki sermaye ile açıklanamayacağına ve az gelişmiş ile

gelişmiş ülkeler arasındaki kalkınmışlık farkının kapatılması için sosyal sermaye

seviyelerinin artırılması gerekliliğine işaret edilmiştir. Yine aynı çalışmada, Dünya

Bankası’ndan alınan veriler ile Knack ve Keefer tarafından tespit edilen ülkelere göre

güven ölçümleri (Knack & Keefer, 1997) bir araya getirilerek sosyal sermayenin iktisadi

Page 17: Sinan Soğancı - Sosyal Sermayenin Yenilikçilik üzerindeki Etkileri

8

faaliyetler üzerindeki etkisi nicel olarak da ortaya konmuştur. Buna göre; genel olarak

güven düzeyi yüksek ülkelerde kişi başına düşen milli gelir seviyesinin de yüksek olma

eğiliminde olduğu sonucu ortaya çıkmıştır. Benzer şekilde; Wilkinson, güvene bağlı

işlemlerin gelir dağılımı adaletsizliğini azaltıcı bir etkiye sahip olduğunu (Wilkinson,

1996), Whiteley ise güven ile ekonomik büyüme hızı arasında pozitif korelasyonun

varlığını (Whiteley, 2000) tespit etmiştir.

Sosyal sermayenin kavram olarak tanımı ve konumlandırması konusunda, çok eskiye

giden bir literatür bulunmayıp 2000’li yıllara doğru yazında yer bulmaya başlamıştır.

Öncelikle bireysel ilişkilerin incelenmesi konusunda kullanılan bir kavram olan sosyal

sermaye, daha sonra örgütler bağlamında sosyal ilişkilerin incelendiği bir kavrama

dönüşmüştür.

Sosyal sermayenin literatürde önem kazanmasının önemli aşamalarından biri insan

sermayesi ve bunun verimli kullanımıyla ilişkilendirilmesiyle gerçekleşmiştir. İlk olarak

James Coleman tarafından insan sermayesi ve sosyal sermaye arasındaki ilişki

incelenmeye başlanmıştır (Coleman, 1988). Daha sonra Schuller, insan sermayesi ile

sosyal sermaye arasında birbirini destekleyen bir ilişkinin olduğunu ve çalışanların bilgi,

beceri ve yaratıcılık gibi özelliklerinin sosyal sermaye olgusu ile pekiştirildiğini ortaya

koymuş ve çalışmasında bu tezini doğrulamıştır (Schuller, 2001). Bununla beraber,

yazında gitgide daha fazla yer bulan çalışmaların ortak noktasını örgütsel sosyal sermaye

ile örgütün toplu haldeki performansı ve başarısı arasındaki destekleyici ilişki teşkil

etmiştir (Özdemir, 2008a).

Aynı çalışmada (Özdemir, 2008a); sosyal sermayenin ilişkisel boyut haricinde, yapısal

ve bilişsel boyutlardan meydana geldiği ifade edilmiştir. Buna göre; yapısal boyut,

birimler ve insanlar arasındaki sosyal etkileşimi ele alırken, ağların kendisi bu boyutun

temelini oluşturmaktadır. Bilişsel boyut ise ortak dil, kodlar, hikâyeler gibi ilişkilerin

önemli öğelerinden meydana gelmektedir.

Kavramın öncül inceleyicilerinden Coleman, sosyal sermaye için temel tanımını

‘mantıksal davranış paradigmasına sosyal yapıları eklemlemek için gerekli kaynak’

Page 18: Sinan Soğancı - Sosyal Sermayenin Yenilikçilik üzerindeki Etkileri

9

şeklinde yapmıştır. Yine aynı çalışmada, sosyal sermayenin üç farklı formda var

olabileceği öngörülmektedir: zorunluluklar ve beklentiler, bilgi kanalları ve sosyal

normlar (Coleman, 1988). Sosyolojik yaklaşıma göre; bahsedilen sosyal sermaye

formları, bireylerin karar verme mekanizmalarının temelini oluşturacaktır. Öte yandan,

klasik ekonomi modelinin temelinde ekonomik birimlerin akılcı (rasyonel) oldukları

varsayımı vardır. Tüketiciler faydalarını, üreticiler ise karlarını maksimum kılmaya

çalışırlar. Önceki çalışmalarında, sosyolojik ve klasik ekonomist yaklaşımları birleştiren

davranış modelini insanların tercih etmesinin bekleneceğini ifade eden Coleman, daha

sonra (Coleman, 1988), aynı yaklaşımın toplumsal bir organizasyon ya da bir örgütün

faydası için de uygulanabileceğini ve bu yaklaşıma sahip olma birikiminin sosyal

sermayenin varlığı anlamına geleceğini vurgulamıştır.

Sosyal sermaye kavramının önem kazanması ve üzerinde yapılan araştırmaların artması

açısından, ünlü ekonomist Francis Fukuyama’nın kavramı öne çıkaran yazısı da önem arz

etmektedir (Fukuyama, 1995). Fukuyama, bu çalışmasında küresel ekonomiyi ABD, AB,

Japonya ve Çin olarak (her birinin çevre ülke ve ekonomilerini de içine katarak) dörde

ayırmış ve ekonomik güçleri üzerindeki önemli etkenlerden birinin de sosyal sermaye

algısı olduğunu ifade etmiştir. Fukuyama’ya göre; Çin, İtalya ve Fransa şirketleri, Alman,

Japon ve ABD merkezli benzerlerine göre büyüme ve kurumsallaşma sıkıntıları

yaşamaktadır ve bunun esas sebebini teknolojik gelişmede değil, daha öncesinde

Coleman tarafından ortaya atılmış olan sosyal sermaye kavramında aramak

gerekmektedir. Yine bu bağlamda, Fukuyama’nın dikkat çektiği ilgi çekici bir diğer husus

ise; genele yayılmış algıda bireycilik ve grupçuluk üzerinden tamamen zıt kutuplar

olduğu düşünülen ABD ve Japon toplumlarının gönüllü organizasyonlar kurma ve

benzeri açılardan aslında önemli benzerliklere sahip olduğudur. Benzer alışkanlığa sahip

her iki toplum, büyük ve kurumsal şirketlerin oluşturulması ve etkin bir şekilde

çalıştırılmaları noktasında paralel şekilde başarı gösterebilmişlerdir. Coleman’ın sosyal

ve rasyonel davranışları birleştirmesine benzer denebilecek şekilde; Fukuyama da büyük

ve verimli organizasyonlar kurmanın gerekliliklerini iki farklı pencereden tanımlama

yoluna gitmiştir. Beklenildiği üzere; ekonomistler organizasyonların sahip olunan haklar,

kontratlar ve ticari bir kanun sistematiğine dayandığını öne sürmektedirler. Bu doğru

olmakla beraber, yazılı olmayan etik kuralların ve normların faydası ve gerekliliği de

Page 19: Sinan Soğancı - Sosyal Sermayenin Yenilikçilik üzerindeki Etkileri

10

güven ve sosyal sermaye kavramları üzerinden ortaya konulmaktadır. Fukuyama,

bunların faydasını sayısal ekonomiye de tahvil ederek işlem maliyetleri adı altında

toparlanabilecek ve sosyal sermayenin yokluğunda sürekli ve büyük miktarda kanuni,

idari ve mali yük çıkartacak büyük bir maliyet kalemini en aza indirgemek olarak

tanımlamıştır.

Bahsi geçen işlem masraflarını azaltabilecek bir kaynak olarak görülen sosyal sermaye

için yapılan benzer bir diğer tanım ise ‘sosyal ilişkilerden doğan ve eylemi kolaylaştırmak

için kullanılan iyiniyet’tir (Adler & Kwon, 2002). Bu noktada, sosyal sermayenin varlığı

ve faydaları konusunda ilgili yazında belirli bir fikir birlikteliğinin en azından geniş

bağlamda var olduğu söylenebilecektir. Bununla beraber, sosyal sermaye ile ifade edilen

değeri daha net bir şekilde ortaya koymak ve ölçmek gündeme geldiğinde, farklı analiz

düzeyleri ortaya çıkmaktadır. Kimi araştırmacılar sosyal sermayenin birey tarafından

sahip olunan bir kaynak olduğunu ve organizasyonların ve toplumun bundan

faydalanacağını öne sürmektedirler (Belliveau, et al., 1996). Bir başka görüş açısına

göreyse; sosyal sermaye, bir topluluk veya toplumun sahip olabileceği ve içinde yaşayan

birey ve işletmelerin faydalanabileceği bir kaynağı ifade etmektedir (Coleman, 1988).

Sosyal sermaye kavramı için yazında birçok benzer tanımlama yer almakla beraber, söz

konusu tanımlamalar arasında karşıtlıklar değil ama ince ayrımlar görülmektedir. Yapılan

tanımları gruplar halinde sınıflandırabilecek en temel yaklaşım; sosyal sermayenin içsel,

dışsal ya da hem içsel hem dışsal oluşuyla ilgilidir (Adler & Kwon, 2002). Her bir grubun

da kendi içinde farklılaşan tanımlamaları olmakla birlikte temelde grup içinde

birbirlerinden ayrılmamaktadırlar. İçsel sosyal sermaye tanımları, bir grup veya topluluk

içinde var olan ilişkilerin “bağlayıcı” ve “birleştirici” yapısına odaklanırken, dışsal sosyal

sermaye ise bir kişinin diğerleriyle geliştirdiği “köprüler kurma” tarzı ağ ilişkilerine

odaklanmaktadır (Adler & Kwon, 2002). Dışsal sosyal sermaye, sosyal ve iş ağlarının

geliştirmesi ve kullanmasında kullanılan bir kaynak olarak görülmekte ve kişilerin belirli

bir pazar veya hiyerarşinin sosyal yapısında bulundukları konumla ilişkili olduğu

değerlendirilmektedir (Burt, 1997). İçsel sosyal sermaye ise tek tek bireylerin diğerleriyle

olan ilişkilerine bağlı olmayıp, gruplar veya organizasyonlar halinde ortak amaçlara

yönelik beraber çalışabilme yeteneğine işaret etmektedir (Fukuyama, 1998, p. 23) ve

Page 20: Sinan Soğancı - Sosyal Sermayenin Yenilikçilik üzerindeki Etkileri

11

topluluğun ortaklaşa sahip olduğu bu değerin her bir üyeye “verili” olduğu

öngörülmektedir. Bir diğer sosyal sermaye yaklaşımında ise içsel ve dışsal unsurlar bir

arada ele alınmakta olup, her iki tanımlamanın birbirinden farklı ama zıt olmayıp, hatta

birçok koşulda tamamlayıcı olduğu düşünüldüğünde içsel ve dışsal sosyal sermayenin bir

arada ele alınmasının avantajlı tarafları olduğu görülmektedir. Ayrıca kimi koşullarda;

aynı olayın farklı tarafları açısından aynı anda içsel ve dışsal sosyal sermaye tanımlarının

geçerli olduğu da görülebilmektedir. Örneğin; bir çalışan ile iş arkadaşları arasındaki

ilişkiler çalışanın kendisi için dışsal sosyal sermayenin ilgi alanına girerken firma

açısından içsel sosyal sermaye tanımına uymaktadır (Adler & Kwon, 2002). Türkiye’de

yapılan mevcut çalışmalarda genellikle içsel sosyal sermayeye odaklanılmış ve Türk

toplumunun sosyal sermaye seviyesi düşük olarak tespit edilmiştir. Türkiye’deki sosyal

sermaye potansiyeli hakkında yapılacak tespitin benimsenen sosyal sermaye yaklaşımına

göre değişebileceğinin öngörüldüğü bir çalışma neticesinde ise; mevcut çalışma

örnekleminde de yer verilen OSTİM’de yapılan bir analizde yüksek dışsal sosyal sermaye

potansiyeli bulgusuna ulaşılmıştır (Özen & Aslan, 2006). Mevcut çalışmada ise;

hazırlanan anket sorularında içsel ve dışsal sosyal sermaye tanımlarına girebilecek

ifadelere yer verilmiş olup, ‘Veri ve Yöntem’ kısmında soruların ölçüm değişkenlerine

yer verilirken, gerekli yerlerde, bu ayrım yapılmıştır.

2.2. YENİLİKÇİLİK

Bilgi ve teknoloji çağı olarak anılan günümüzde teknoloji hızla ilerlemekte, insanlar ve

şirketler internet başta olmak üzere birçok gelişmiş iletişim olanağına sahip olmaktadır.

Bununla beraber, neredeyse her sektörde ürün ve hizmetler sürekli değişir ve gelişirken,

tüketicilerin bundan haberdar olma ve erişme kabiliyetleri de baş döndürücü bir ivme

kazanmış durumadır. Sürekli devinim halinde olan bu sürece ve sonucunda ortaya çıkan

pazar şartlarına uyum sağlamanın ve bu şartlar altında rekabet edebilmenin işletmeler

açısından temel gerekliliklerinden biri yeniliklere açık olmak olsa da, günümüzde birçok

sektörde bunun yeterli olmadığı görülmektedir. İşletmelerin bizzat kendilerinin yenilikçi

olması, araştırma ve geliştirme faaliyetlerinde bulunması, mevcut ürün ve hizmetlerini

iyileştirmek, maliyetlerini düşürmek ya da yeni ürün ve hizmetler geliştirmek yollarına

Page 21: Sinan Soğancı - Sosyal Sermayenin Yenilikçilik üzerindeki Etkileri

12

gitmesi gerekmektedir. Teknolojinin geldiği nokta ve ilerleme hızının gitgide artmasıyla

da beraber bu konunun işletme yönetim anlayışlarında ve yazınında önemi artmış, daha

çok araştırmada yenilikçiliğe değinilir olmuştur.

Bu noktada, konuyla ilgili temel kavramları literatürde yer bulduğu şekilde açıklamakta

fayda bulunmakta olup, bunlardan biri işletmelerde yeni ürün ve üretim süreçlerinin

ortaya çıkarılmasına yönelik sistemli ve yaratıcı çalışmalar olarak tanımlanan araştırma

ve geliştirme (AR-GE) faaliyetleridir (Zerenler, et al., 2007). Mevcut araştırma

örnekleminde bir örneği değerlendirilen teknoloji geliştirme bölgelerini de mevzuat

açısından yakından ilgilendiren 5746 sayılı Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin

Desteklenmesi Hakkın Kanun’da ise daha geniş kapsamlı bir tanım yapılmıştır. Buna

göre; AR-GE, “kültür, insan ve toplumun bilgisinden oluşan bilgi dağarcığının artırılması

ve bunun yeni süreç, sistem ve uygulamalar tasarlamak üzere kullanılması için sistematik

bir temelde yürütülen yaratıcı çalışmaları, çevre uyumlu ürün tasarımı veya yazılım

faaliyetleri ile alanında bilimsel ve teknolojik gelişme sağlayan, bilimsel ve teknolojik bir

belirsizliğe odaklanan, çıktıları özgün, deneysel, bilimsel ve teknik içerik taşıyan

faaliyetleri” ifade etmektedir. Aynı kanunda yenilik içinse “sosyal ve ekonomik

ihtiyaçlara cevap verebilen, mevcut pazarlara başarıyla sunulabilecek ya da yeni pazarlar

yaratabilecek; yeni bir ürün, hizmet, uygulama, yöntem veya iş modeli fikri ile

oluşturulan süreçler ve süreçleri neticeleri” ifadesi kullanılmıştır (Anon., 2008).

Her iki kavram birbirleriyle oldukça ilişkili olmakla birlikte, burada dikkat edilmesi

gereken AR-GE belirli hedeflere yönelik faaliyetlere işaret ederken, yenilik ile ortaya

çıkmış, belirli bir ihtiyaca hizmet eden ve günümüz ekonomik şartlarında pazarda

karşılığı bulunan ürün, süreç veya hizmetlerden bahsedilmesidir. Bir diğer deyişle, AR-

GE gidilen yolu, yenilik ise varılan hedefi belirtmektedir fakat bir yandan da her AR-GE

faaliyetinin sonucu yenilik olmayabileceği gibi, her yenilik için de AR-GE çalışması

gerekmeyebilmektedir (Çalışkan, 2010). Bununla beraber; özellikle uluslararası

kaynaklarda inovasyon kelimesine karşılık olarak hem yenileşme süreci hem sonucunda

elde edilen yenilik içeren sonuç anlamları yüklenmektedir. Avrupa Birliği’ne göre en

geniş kapsamıyla inovasyon, ekonomik ve sosyal çevrelerde başarılı bir şekilde yeniliğin

Page 22: Sinan Soğancı - Sosyal Sermayenin Yenilikçilik üzerindeki Etkileri

13

üretilmesi, özümsenmesi ve yayılması olup inovasyon tanımına giren en önemli alt

başlıklar şu şekilde ifade edilmiştir (Avrupa Komisyonu, 1995):

a. Ürünlerin, hizmetlerin ve ilgili pazarların yenilenmesi ve genişletilmesi

b. Yeni üretim, tedarik ve dağıtım metotlarının geliştirilmesi

c. Yönetim, iş organizasyonu, çalışma koşulları ve iş gücünün yeteneklerinde

değişikliklere gidilmesi

Öte yandan Türk Dil Kurumu ise inovasyonu yenileşim olarak tanımlarken, yenileşim

için “Değişen koşullara uyabilmek için toplumsal, kültürel ve yönetimsel ortamlarda yeni

yöntemlerin kullanılmaya başlanması, yenilik, inovasyon” ifadesini uygun görmüştür.

Yenilik kavramıysa hem yeni olma durumunu hem de yenisi ile değiştirme eylemini

taşıyarak, inovasyonda olduğu gibi, hem süreci hem sonucu ifade eder hale gelmektedir

(Türk Dil Kurumu, 2015).

Bu tanımlamaların oldukça içiçe geçmiş halde olmasının bir sebebi olarak herhangi bir

ürünü yenileştirmek bir süreç iken yenileştirilenin bizzat kendisinin de süreç olabilmesi

gerçeğinin yattığı öne sürülebilecektir. Zira yenilik türlerini, her birinin de alt sınıfları

olmakla beraber, üçe ayırmak mümkündür (Şahin, 2009).

i. Ürün ve Hizmet Yeniliği

ii. Süreç Yeniliği

iii. Pazarlama Yeniliği

Yenilikçilik ise yenilik yapma kapasitesine ve kültürüne sahip olmak olarak

tanımlanabilecek olup, işletmelerin yenilik yapmaya uygun ve yatkın yapılara sahip

olması veya gerçekleştirdikleri yenilik faaliyetlerinin miktarı yenilikçiliklerine işaret eder

halde kabul edilmektedir. Yeniliğin rekabet piyasalarındaki gerekliliğinden sıklıkla

bahsedilmiş olmakla birlikte, yenilikçi faaliyette bulunmak için gerekli olan maliyet göz

önünde bulundurulduğunda, hem zorlaştırıcı bir etken olarak hem de yenilik yaratmanın

getirdiği bir olumsuzluk da ortaya çıkmaktadır. Evrimci yaklaşıma göre; teknolojik bilgi

yaratmanın bir diğer olumsuz yanı ise, yaratılan yeni bilginin diğer işletmeler tarafından

kullanılabilir olması, yani maliyetine katlanılan bilginin yayılmasıdır (Çalışkan, 2010).

Page 23: Sinan Soğancı - Sosyal Sermayenin Yenilikçilik üzerindeki Etkileri

14

Türkiye’deki yenilikçilik faaliyetlerinin yoğunluğu açısından bakıldığında, ilk göze

çarpan değerlendirme yüksek teknoloji yoğunluklu ihracatın toplam ihracata oranının

2002’de %6,2, 2012’de ise daha da azalarak %3,7 olmasıdır. Avrupa Birliği’nde ise bu

oran 2011 yılında %19,8 ile Türkiye’nin oldukça üzerindedir (T.C. Bakanlar Kurulu,

2013). Mersin’de küçük ve orta ölçekli işletmeler üzerinde yenilikçi faaliyetlerin

ölçüldüğü bir çalışmada ise işletmelerin %60’dan fazlasının herhangi bir şekilde yenilikçi

faaliyette bulunmadıkları bulgusu elde edilmiştir (Şahin, 2009).

Mevcut çalışmada karşılaştırmalı olarak örnekleme dâhil edilen iki kümeden Hacettepe

Teknokent’in kuruluş amacı, firmaları bünyesine kabul kriterleri ve üniversiteyle doğal

işbirliği sonucu Türkiye ortalamasının üzerinde yenilikçilik potansiyeli olduğu

öngörülürken, OSTİM Sanayi Bölgesi açısından ise aynı veya ters yönde mevzuat

kaynaklı bir belirleyici bulunmamaktadır. Bununla beraber, fiziki şartlar gereği

çoğunlukla imalatçı firmaların yer aldığı bölgenin yüksek teknoloji ve yenilikçilikten

ziyade imalat konusunda maliyet etkin çözümler bulma yönünde yenilikçi faaliyetlerde

bulunması öngörülebilir bir durumdur.

2.3. SOSYAL SERMAYENİN YENİLİKÇİLİĞE ETKİSİ

Sosyal sermaye ve yenilikçilik kavramlarının her ikisi de günümüzde iş hayatında ve

işletme yazınında önem kazanmış durumda ve gitgide etki alanlarını genişletir haldedir.

Bununla beraber, iki kavramın birbirine olan etkileriyle ilgili çalışmalar görece az

sayıdadır.

Araştırma konusu olan ilişkinin anlamlı miktarda var olmasını düşündürecek

yaklaşımlardan biri ağların bilgiye ulaşmadaki rolüyle ilgilidir. Kuvvetli ağlara sahip

bireyler, tek başlarına veya güçsüz ağlarla ulaşabileceklerinden çok daha fazla bilgiye

ulaşabilecektir. Aynı zamanda, ağ üzerinden iletilen bilgilerin kişilerin özellikleri ve ilgi

alanlarına göre diğer ağ mensupları tarafından filtrelenmesi ile verimli bir odaklanmış

araştırma süreci geçirilmesi ihtimali de artmaktadır (Burt, 1992, pp. 30-31).

Page 24: Sinan Soğancı - Sosyal Sermayenin Yenilikçilik üzerindeki Etkileri

15

Sosyal sermaye ve yenilikçilik arasındaki ilişkinin sorgulanmasında bir diğer önemli

nokta ise bilginin yaratılmasında ilişkiler ve ağların ne derece etkili olduğuyla ilgilidir.

Bilgi yönetimi konusunda ilişkisel bir yaklaşım benimsendiği halde, bilginin sosyal

olarak oluşturulduğu ve bilgi yaratımının ancak bireylerin birbirleriyle paylaşım,

birleştirme ve değiş-tokuş yapmalarıyla mümkün olacağı ortaya çıkacaktır (Özdemir,

2008b).

Buraya kadar; bireyler ve gruplar arasındaki sosyal etkileşim ile ağların varlığının

bilginin yaratılması ve yayılması için gerekli olduğu ortaya konmuş olup, söz konusu

sosyal ağlar sosyal sermayenin yapısal boyutunu teşkil etmektedir. Bununla beraber, ağ

içerisinde güven duygusunun gelişmesi ve normların yerleşmesi de; fırsatçılıkların

azalması, işbirliklerinin artması ve daha özel ve değerli bilgilerin paylaşılma ihtimalinin

artmasını beraberinde getirecektir (Özdemir, 2008b). Bilginin daha çok ve detaylı

paylaşılmasına katkı sunarak yenilikçilik potansiyelini artıran bu yaklaşım ise sosyal

sermayenin ilişkisel boyutundan ileri gelmektedir.

Ortak köken, dil ya da geçmiş önemli yaşanmışlıklar gibi öğeler sosyal sermayenin

bilişsel boyutunu oluşturmakta olup, bilgiyi paylaşmaya engel ya da teşvik edici

olmalarıyla yenilikçiliğin temelinde etkileri bulunmaktadır. Aynı zamanda, birçok

durumda yenilik elde etmek için izlenen AR-GE süreçleri uzun süreli, yorucu ve maddi

olarak zorlayıcı ve riskli olduklarından ortak ve inanılan hedeflerin varlığı, başarı için

önem arz edecektir. Bilişsel boyut kapsamında bahsedilen ortak unsurların ise hedef

ortaklığının kurulma ihtimalini ve beraber mücadele etme isteğini artırıcı etkileri

olacaktır. Tersi durumda, yani bireylerin kimliklerindeki farklılıklar arttıkça ise verimli

iletişim kurmak, bilgi paylaşmak ve ortak hedeflere yürümek zorlaşırken, buna bağlı

olarak yenilikçi kabiliyetin azalması beklenmektedir (Simon & Davies, 1996).

Akademisyenler üzerinde yapılan bir çalışmada kişilerin sosyal ağ özellikleri ve güven

boyutlarının akademisyenlerin ürettiği makale sayıları üzerindeki etkisi ölçülerek, sosyal

sermaye ile bilgi yaratma arasındaki ilişki incelenmiştir. Buna göre; akademisyen

kadrosunun mezun oldukları üniversiteler heterojenleştikçe yeni yayın çıkarma oranları

artış göstermektedir (Özdemir, 2008b). Bu durum, sosyal sermayenin yapısal boyutu

Page 25: Sinan Soğancı - Sosyal Sermayenin Yenilikçilik üzerindeki Etkileri

16

kapsamında daha zengin ve çeşitli bir ağ yapısının elde edilmesiyle bilgi paylaşımının

arttığı ve yenilikçi üretimlerin artışa geçtiği şeklinde yorumlanabilecektir.

Teknolojinin ve insanlığın bilgi birikiminin oldukça artmış olduğu günümüzde, artık

yeniliklerin ortaya çıkışının düz bir çizgi halinde ilerleyerek olmayacağı tahmin edilebilir.

Bunun yerine, çok disiplinli ve çok aktörlü karmaşık akışlar daha gerçekçi görünmekte

olup, özellikle geri bildirim mekanizmasının kilit bir rol oynadığı ve oynayacağı

görülmektedir. Hem de bu mekanizmanın, geriye doğru çekirdek teknolojinin

geliştiricilerine, yatay olarak organizasyon içi farklı birimlere ve ileriye doğru müşterilere

uzanması gerekmektedir (Fischer, 2001). Bahsedilen bu iletişim ağlarının kurulabilmesi

ve etkin işletilebilmesi sosyal sermayenin varlığıyla ve tanımıyla doğrudan ilintili bir

noktaya işaret etmekte olup, yenilikçilik ile arasındaki ilişki konusunda da önemli bir

dayanak oluşturmaktadır.

Sosyal sermaye ile yenilikçilik arasındaki ilişkiyi inceleyen başka bir araştırma

neticesinde ise kavramlar arasında net bir ilişki ortaya konmamakla birlikte, ilgili

akademik yazının incelenmesiyle sosyal sermayenin yenilikçi bir iş ortamı için gerekli

olduğu kanısı ortaya konmuştur. Çalışmanın devamında Burdur ilindeki işletmeler

üzerinde yapılan değerlendirmede ise işletmelerin kendi içlerinde ve dış çevrelerinde iş

birliklerine yatkın olmadıkları, bununla beraber bölgede bir yenilik sisteminin de var

olduğunun söylenemeyeceği sonuçlarına varılmıştır (Çalışkan, 2010). Bir diğer deyişle,

sosyal sermayenin ve yenilikçilik kabiliyetinin aynı anda düşük olduğu bir bulgu elde

edilmiştir.

Bir başka çalışmada ise sosyal sermaye ile radikal yenilik girişimleri beraber

değerlendirmeye alınırken, mevcut çalışmada olduğuna benzer şekilde, literatürde sosyal

sermaye hakkında yeterince veri bulunamamasıyla beraber, vaka çalışması yoluna

gidilmiş ve Türkiye havacılık sektörünün önde gelen imalatçı firmalarından biri özelinde

çalışma yürütülmüştür. Araştırma neticesinde, işletme içerisinde sosyal ağların bilgi

yaratım ve paylaşım mekanizmasının temelini teşkil ettiği ve havacılık gibi yüksek ve

öncü teknoloji kullanılarak rekabet edilmesi gereken bir alanda bahsi geçen bu işletme içi

Page 26: Sinan Soğancı - Sosyal Sermayenin Yenilikçilik üzerindeki Etkileri

17

sosyal sermayenin yenilik faaliyetleri için oldukça önemli bir kaynak olarak kullanıldığı

tespit edilmiştir (Özdemir & Demirci, 2012).

Kütahya’daki hastane çalışanlarının her üç sosyal sermaye boyutuna dair seviyelerine

bağlı olarak gösterdikleri yenilikçi davranış ve işletmenin yenilikçi ikliminin incelendiği

çalışmada da mevcut çalışma konusuna ışık tutacak önemli veriler elde edilmiştir.

Araştırma sonuçlarına göre; sosyal sermayenin yapısal ve bilişsel boyutlarının yenilikçi

davranış ve yenilikçi iklim üzerinde anlamlı etkisi bulunmazken, ilişkisel sosyal sermaye

boyutu ise hem yenilikçi davranış hem yenilikçi iklim parametrelerini anlamlı miktarda

artırıcı etki göstermiştir (Turgut & Begenirbaş, 2013). Mevcut çalışmada da ilişkisel

sosyal sermayenin temelinde yer alan güven unsuruna olabildiğince önem atfedilerek

benzer bir ilişkinin ortaya çıkıp çıkmayacağı sorgulanmıştır.

Literatürde görece az sayıda kaynak olmakla beraber, sosyal sermaye ile yenilikçilik

arasında pozitif etkili bir ilişki olduğu kanısının hâkim olduğu söylenebilir. Bununla

beraber, değerlendirmelerin özellikle sosyal sermaye boyutlarına bağlı olduğu öncelikle

görülmektedir. Benzer şekilde, iki temel kavram arasındaki ilişkinin; yenilikçi

faaliyetlerin niteliği ve niceliği, işletmenin ticari başarısının yenilikçiliğe bağlılığı ya da

işletmede yenilikçi faaliyetlere ayrılan kaynak miktarına da bağlı olması beklenmektedir.

2.3.1. İşletme Kümelerinin Sosyal Sermayeye ve Yenilikçiliğe Etkisi

Sosyal sermaye ile yenilikçilik arasında yukarıda belirtilen ilişki, içinde bulunulan

işletme kümesinin özelliklerine bağlı olarak değişecektir. Kümeler, kuruluş amaçları,

yasal dayanakları, çalışma yöntemleri, endüstriyel içerikleri ve çalışan profilleri açısından

farklılıklar göstermektedir. Bazı, kümeler kuruluşları gereği yenilikçiliğe odaklanmış

bazı kümeler verimli üretime odaklanmış olabilirler. Örneğin, Hacettepe Teknokent

yenilikçiliğe odaklanmışken, OSTİM, daha ziyade üretim odaklı bir işletme kümesidir.

Teknokent’te temel amaç teknolojik bilginin ticarileştirilmesi iken, OSTİM daha ziyade

belirli ürünlerin verimli bir biçimde küçük işletmeler aracılığıyla üretilmesi amacıyla

tasarlanmıştır. Buna ek olarak, yasal düzenlemeler ve yönetim yapısı açısından da

farklılıklar göstermektedir.

Page 27: Sinan Soğancı - Sosyal Sermayenin Yenilikçilik üzerindeki Etkileri

18

Hacettepe Teknokent’in kuruluş amacı şu şekilde ifade edilmiştir: "ülke sanayinin

uluslararası piyasalarda rekabet edebilir duruma gelmesi ve ihracata yönelik bir yapıya

kavuşturulabilmesi için teknolojik bilgi üretmek, üründe ve üretim yöntemlerinde yenilik

geliştirmek, ürün kalitesini veya standardını yükseltmek, verimliliği artırmak, üretim

maliyetlerini düşürmek, teknolojik bilgiyi ticarileştirmek, teknoloji yoğun üretim ve

girişimciliği desteklemek, küçük ve orta ölçekli işletmelerin yeni ve ileri teknolojilere

uyumunu sağlamak, Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulunun kararları da dikkate alınarak

teknoloji yoğun alanlarda yatırım olanakları yaratmak, araştırmacı ve vasıflı kişilere iş

imkânı yaratmak, teknoloji transferine yardımcı olmak ve yüksek/ileri teknoloji

sağlayacak yabancı sermayenin ülkeye girişini hızlandıracak teknolojik alt yapıyı

sağlamak (Hacettepe Teknokent A.Ş., 2015)".

OSTİM’in kuruluş amacı ise “tüm altyapı ihtiyaçlarını tamamlamış, üstün niteliklerde,

düşük maliyetlerle imalât yapabilen, rekabet gücü gelişmiş, ortak hareket becerisi

edinmiş, üniversite sanayi işbirliğinden kurumsal olarak yararlanabilme bilgi ve

becerisine erişmiş, üretim teknolojilerinde dünyayı izleyebilen daha rekabetçi bir sanayi

bölgesi olmak” tır (OSTİM Organize Sanayi Bölge Müdürlüğü, 2015).

Kuruluş amaçlarına bakıldığında; Hacettepe Teknokent’in bilgi teknolojilerine ve

dolayısıyla yenilikçiliğe odaklanmış olduğu görülürken, OSTİM’in üreticilere altyapı

başta olmak üzere gerekli fiziki imkânları sağlamak hedefinde olduğu görülmektedir.

Bununla beraber, her iki amaç tanımında da dolaylı olarak sosyal sermayeye vurgu yapan

betimlemeler bulunmaktadır: Hacettepe Teknokent, teknoloji transferi tanımıyla

üniversite sanayi işbirliğine vurgu yaparken, OSTİM ise aynı şekilde üniversite sanayi

işbirliğinden yararlanmanın yanı sıra ortak hareket becerisi edinmeyi de hedefleri arasına

koyarak daha açıkça işbirliklerine değinmiştir.

Yasal dayanaklar açısından da OSTİM atölye ve benzeri alanları üretmek ve altyapılarıyla

beraber hazır etmek amaçlı bir kooperatif olarak kurulmuştur ve bünyesindeki

işletmelerle ilgili önemli kriterler uygulamamaktadır. Hacettepe Teknokent ise 4691

Sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu başta olmak üzere daha sıkı bir yasal

sınırlandırma altındadır. Öyle ki; Hacettepe Teknokent içerisinde ofis edinmek ve faaliyet

Page 28: Sinan Soğancı - Sosyal Sermayenin Yenilikçilik üzerindeki Etkileri

19

göstermek isteyen firmaların AR-GE faaliyeti yürüttüklerini veya yakın zamanda

yapacakları faaliyetlerin AR-GE niteliğine sahip olduğunu Hacettepe Üniversitesi

akademik personellerinin denetim ve sorgusunda ispat zorunlulukları bulunmaktadır.

Buna karşılık, bölge firmalarına AR-GE faaliyetleri üzerinden muhtelif destek ve

teşvikler sağlanmaktadır. Bu açıdan bakıldığında; Hacettepe Teknokent bölgesi

işletmelerinin, mevzuat gereği oldukça yüksek bir yenilikçilik algısına sahip olmaları

beklenmekteyken, OSTİM’de yasal açıdan yenilikçiliği teşvik edici veya caydırıcı bir

durum bulunmamaktadır.

Hacettepe Teknokent’te görece sınırlandırılmış bir çalışma yöntemi bulunmakta olup,

firmaların düzenli olarak Teknokent yönetimine AR-GE projeleri, firma mali yapısı ve

hatta personelin Teknokent bünyesinde AR-GE faaliyetinde bulunduğu saatler de dâhil

olmak üzere birçok resmi bildirimde bulunması gerekmektedir. Bu vesileyle, Teknokent

bünyesinde yapısal olarak birbirine benzer mühendislik firmaları çoğunluğu oluşturur

hale gelmektedir. OSTİM’de ise satın alınan veya kiralanan fiziki mekânlarda işletmeler

gerekli yasal izinleri aldıkları takdirde, serbest piyasa şartları uyarınca her türlü faaliyette

bulunabilmektedirler. OSTİM’de bulunmanın özellikle imalatçılar açısından sanayi tipi

elektrik, doğalgaz gibi altyapı kaynaklarına erişme yöntemi olarak büyük bir anlamı

bulunmaktadır.

Endüstriyel içerik olarak da iki bölgenin temel farklılığı, Hacettepe Teknokent’te

ofislerde ve masa başlarında çalışılırken OSTİM’de her türlü fiziki imkânın olmasıyla

tezgâhlı üretimlerin ve montajların önemli yer kaplamasıdır. Bunun sonucunda

endüstriyel içerikler değişmekte, her iki bölge aynı sektörlere hizmet etse de; Hacettepe

Teknokent firmaları daha çok bilgi odaklı veri paketleri ve hizmetler satarken, OSTİM

firmaları imalat ve montaj alt yüklenicilikleri gerçekleştirmektedir. Bu durumun

yenilikçilik açısından yine Hacettepe Teknokent’te OSTİM’e göre daha yüksek bir seviye

görülmesi yönünde etkisi olacağı düşünülmektedir.

Çalışan profilleri açısından her iki kümenin farklı belirleyici dinamikleri bulunmaktadır.

Hacettepe Teknokent firmaları kamusal kaynaklı AR-GE destek ve teşviklerinden

faydalanmak için, birçok koşulda, en az lisans mezunu teknik personelleri istihdam etmek

Page 29: Sinan Soğancı - Sosyal Sermayenin Yenilikçilik üzerindeki Etkileri

20

durumundadır. OSTİM’de ise imalat işleri yoğunluklu olduğundan görece daha düşük

maliyetli mavi yakalı personeller yüksek yoğunlukla istihdam edilmektedirler.

Günümüzde yenilikçi faaliyetlerin ancak yüksek eğitimli iş gücüyle

gerçekleştirilebileceği göz önünde bulundurulduğunda, çalışan profilleri açısından da

OSTİM’deki yenilikçilik seviyesinin daha düşük olması beklenmektedir.

Sonuç olarak, Teknokent’te artan sosyal sermaye yenilikçiliği olumlu yönde etkilerken,

OSTİM’de sosyal sermaye ile yenilikçilik arasında böylesi bir ilişki gözlenmeyebilir.

Ayrıca, OSTİM sosyal sermaye ve yenilikçilik düzeyleri açısından Teknokent’ten anlamlı

bir biçimde geride olabilecektir.

Çalışmanın temel kuramsal çerçevesi sosyal sermaye ve yenilikçiliğin belirli boyutlarını

iki farklı iş kümesi üzerinde sorgulamak ve aralarındaki muhtemel ilişkilerle ilgili

önerilerde bulunmak üzerine kurulmuştur. Bununla beraber, çalışma öncesinde her iki

kavramın alt unsurlarının hangilerinin birbirleriyle etkileşim içinde bulunacağı

konusunda bir önermede bulunulmamıştır.

Page 30: Sinan Soğancı - Sosyal Sermayenin Yenilikçilik üzerindeki Etkileri

21

Şekil 2.1: Temel kuramsal çerçeve

Kümelenme Türü

Yenilik odaklı

Üretim odaklı

Sosyal Sermaye

Yapısal Boyut

İlişkisel Boyut

•Kamuya Duyulan Güven

Bilişsel Boyut

Toplam İşbirliği Kültürü

İşletmenin Yenilikçilik Seviyesi

Yenilikçiliğe Ayrılan Kaynak Miktarı

Yenilikçiliğin İşletmenin Ticari

Hayatındaki Önemi

İşletmede Gerçekleştirilen

Yeniliklerin Niteliği (Teknoloji Yüksekliği ve Kapsam Genişliği)

İşletmede Gerçekleştirilen

Yeniliklerin Miktarı

Page 31: Sinan Soğancı - Sosyal Sermayenin Yenilikçilik üzerindeki Etkileri

22

3. VERİ VE YÖNTEM

Bu çalışmanın temel araştırma alanı sosyal sermaye ve yenilikçilik değişkenleri

arasındaki ilişkileri iki farklı küme için incelemektir. Çalışmada, kurumsal açılardan

farklı iki işletme kümesinde işletme profilleri incelenmekte ve profiller arasındaki

farklılıklar, sosyal sermaye ve yenilikçilik ilişkisi açısından incelenmektedir. Bu amaçla

çalışmada nitel karşılaştırmalı örnek analizi yöntemi kullanılmaktadır.

Çalışmanın temel veri toplama yöntemi olarak anketlerden faydalanılmıştır. Hacettepe

Teknokent ve OSTİM Sanayi Bölgesi’nde gerçekleştirilen anket uygulaması neticesinde

elde edilen veriler mevcut çalışmaya temel teşkil etmişlerdir.

Anket kapsamında; demografik bilgiler ve eğitim düzeyi, yenilikçilik ve sosyal sermaye

boyutlarını ölçmeyi ve nitelendirmeyi hedefleyen sorulara yer verilmiştir.

Araştırma kapsamında sosyal sermaye ve yenilikçilik arasındaki ilişki açıklanırken,

cinsiyet, yaş, eğitim, çalışma süresi gibi özelliklerin sonuçlara etkisi olabileceği

düşüncesiyle anket katılımcılarından bu bilgiler de toplanmıştır. Yine bu kapsamda,

Hacettepe Üniversitesi öğrenci ve mezunlarının Hacettepe Teknokent’te çalışma

eğilimleri ile Teknokent yönetimi ve firmalarına genelden farklı bir güven duyması

olasılıkları da değerlendirilmiştir.

Bu bağlamda katılımcılarından toplanan ek bilgiler şunlardır:

i. Yöneticinin cinsiyeti

ii. Yöneticinin yaşı

iii. Yöneticinin eğitim durumu

iv. Yöneticinin Hacettepe’de veya Ankara’da eğitim görüp görmediği (Yalnızca

Hacettepe katılımcıları için)

v. Yöneticinin mevcut işyerinde çalışma süresi

vi. Yöneticinin kümede çalışma süresi

Page 32: Sinan Soğancı - Sosyal Sermayenin Yenilikçilik üzerindeki Etkileri

23

vii. Yöneticinin firmada pozisyonu

viii. Yöneticinin firmadaki önemli kararlarda etkisi

ix. Firmanın büyüklüğü

Bahsedilen özelliklerle ilgili veriler ve bunların araştırma sonuçlarına olası etkileriyle

ilgili değerlendirmelere örneklem özellikleri kısmında detaylı olarak yer verilmiştir.

3.1. ANKET SORULARININ OLUŞTURULMASI

Soru tipi olarak; liste, kategori, sıralama, nicelik, (Likert) ölçekli ve ucu açık sorular tercih

edilmiş olup, gerekli yerlerde ‘Birden çok seçenek işaretlenebilir.’ ve benzeri açıklayıcı

yönlendirmeler katılımcıların rahatlıkla görebileceği şekilde konumlandırılmıştır.

Katılımlı biçimde yürütülen anketlerde ise söz konusu açıklamalar anketör tarafından

sözlü olarak yapılmış ve katılımcıdan anladığına dair onay istenmiştir.

Her iki bölge için esasında aynı anket uygulanmakla beraber, OSTİM Sanayi Bölgesi

anketindeki 45 soruya karşılık Hacettepe Teknokent anketinde 47 soru bulunmaktadır.

Farklılığın sebebi Hacettepe Teknokent anketine eklenen ‘Bugüne kadar Hacettepe

Üniversitesi’nde eğitim gördünüz mü?’ ve ‘Bugüne kadar Ankara’daki herhangi bir

üniversitede eğitim gördünüz mü?’ sorularıdır. Ek olarak, örneğin kişi ve kurumlara

duyulan güvenin ölçeklendirilmesinin istendiği bir soru seçeneklerinde; bir ankette

‘Hacettepe Teknokent Yönetimi’ seçenekler arasında yer almaktayken, diğerinde

‘OSTİM Yönetimi’ bir seçenek olarak katılımcının karşısına çıkmaktadır.

İki anket arasında iki soru farkı bulunmakla beraber, bunlar haricindeki soruların sıraları

da aynıdır. Aşağıda anket sorularıyla ilgili verilen detaylı bilgilerde soru numaraları

olarak ‘Ek 1: Hacettepe Teknoloji Geliştirme Bölgesi’nde Uygulanan Anket’ soru

numaraları kullanılmıştır.

Demografik bilgiler ve eğitim düzeyi kısmındaki sorular, sosyal sermaye ve yenilikçilik

arasındaki ilişkinin bu kavramlar haricinde ve demografik özellikler başta olmak üzere

çeşitli kişi veya firma özelliklerinden etkileniyor olup olmadığını gözlemlemek üzere

Page 33: Sinan Soğancı - Sosyal Sermayenin Yenilikçilik üzerindeki Etkileri

24

hazırlanmış olup, soruların birçoğu tamamen bağımsız konularda hazırlanmış anketlerde

de yer bulan genel sorulardır.

Yenilikçilikle ilgili soruların yer aldığı bölümdeki sorularla ilgili açıklamalara aşağıda

yer verilmiştir:

i. 11-15 arasındaki sorular bir yönde mutlak olarak yenilikçilik seviyesinin arttığı

sorulardır. Çalışma kapsamında hazırlanan bu sorularla, farklı açılardan

yaklaşarak, işletmelerin yenilikçilik faaliyetleri için kendi büyüklüklerine oranla

ne kadar insan, zaman ve para kaynağı ayırdıkları tespit edilmiştir.

ii. 16-21 arasındaki sorularda, Burdur ilindeki işletmeler üzerinde uygulanan benzer

konulu bir anket çalışmasından (Çalışkan, 2010) faydalanılmış, sorular tam

olarak aynı içerikte olmamakla beraber, sorgulama anlam ve içeriği paralel hal

almıştır. Yine bu sorularda da yenilikçilik seviyesi incelenirken, bu noktadan

başlayarak yenilikçi faaliyetlerin sadece varlığı değil, şirketin ticari hayatında

anlamlı bir yere sahip olması da sorgulanmıştır. Örnek olarak, Hacettepe

Teknokent’te mevzuat gereği personelinin tamamına yakını AR-GE personeli

olarak kayıtlı olan ve düzenli olarak AR-GE destekleri alan firmalar olabileceği

gibi, OSTİM’de ise yenilik kavramı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri’nde olduğu

gibi net hatlarla işaretlenmediğinden, her katılımcının yenilik algısının farklı

olması ihtimal dâhilindedir. Bu sebeplerle, yenilikçilik seviyesi muhtelif alt

başlıklar üzerinden sorgulanmış durumdadır.

iii. 22-26 arasındaki sorular mevcut çalışma kapsamında geliştirilmiş olup, ankete

katılan işletmelerin ticari faaliyetlerinin çalışma konusuyla ilgili tarafları

hakkında bilgi alabilmek amacıyla hazırlanmış sorulardır. Yenilikçiliğe paralel

olarak ürün özelliklerinin daha çok tercih sebebi olacağı öngörülürken,

fiyatlandırmanın ise tam tersi şekilde konumlanacağı çalışma öncesinde tahmin

edilmiştir. 25 ve 26. sorularda ise özellikle bir olumsuz bir olumlu ifade ile

katılımcıların herhangi bir ek düşünceleri varsa bunu paylaşmaları

hedeflenmiştir. Öte yandan, bu bölümde yer alan 23 ve 24. sorularda ilişkisel

sosyal sermaye de, aynı zamanda, sorgulanmaktadır.

Page 34: Sinan Soğancı - Sosyal Sermayenin Yenilikçilik üzerindeki Etkileri

25

Sosyal sermaye ve boyutlarıyla ilgili soruların yer aldığı bölümdeki sorularla ilgili

açıklamalara aşağıda yer verilmiştir:

iv. 27-39 arasındaki sorular, belirli bir soru bütününün parçalarını oluşturmakta

olup, bu soru bütününün bir benzerine kültürel değerlerde farklılaşma ile sosyal

sermayenin arasındaki etkileşimin incelendiği bir çalışmada (Paşamehmetoğlu,

2010) rastlanmıştır. Firmaların uzun süreli ticari ilişkileri üzerinden; ilişkinin

mevcut ağlara dayanıp dayanmadığı ile yapısal sosyal sermaye, diğer firmalara

duyulan güven miktarı ile ilişkisel sosyal sermaye ve küme ortaklığının

işbirliğine yol açıp açmadığı sorgusu ile bilişsel sosyal sermaye seviyeleri

incelenmiştir.

v. 40-55 numaralı sorular muhtelif kişi ve kurumlara duyulan güven miktarlarını

incelemekte olup, soru yapısının temeli ve güven duyulup duyulmadığı merak

edilenler listesinin bir kısmı Paşamehmetoğlu’nun (2010) çalışmasından

alınmıştır. Burada kamu kurumlarına duyulan güven de sorulmakta olup, bunun

işletmeler ve bireyler arası güvenden farklı bir anlamı olduğu da

düşünülmektedir. Zira devletin ve kurumlarının sistemsel adaleti sağlayarak veya

zayıf düşürerek bütün bir toplumun güven seviyesine müdahale edebilme

potansiyeli oldukça yüksektir. Türk toplumunun sosyal sermayesinin zayıf

olmasının bir sebebi olarak da devletin sistem güveni yaratmadaki başarısızlığını

görmek mümkündür (Özen & Aslan, 2006).

vi. 56, 58-64 numaralı sorularda işbirliği kavramı üzerinde durulmuş olup, OSTİM

gibi bir iş kümesi bünyesindeki firmalar arasındaki işbirliği, daha önce sosyal

sermaye ölçümü amacıyla Paşamehmetoğlu’nun (2010) çalışmasında da

sorgulanmıştır. Burada; işbirliklerinin belirli gruplar içinde ve arasında yeterli

ölçüde var olup olmadığı, işletmenin başarısı üzerindeki etkisi ve katılımcıların

işbirliklerini olumlu görüp görmedikleri sorgulanmakta olup, bu şekilde genel

sosyal sermaye seviyesine işaret ettiği düşünülen toplam işbirliği kültürü tespit

edilmeye çalışılmıştır.

vii. 57 numaralı ve dürüst davranma koşullarını irdeleyen sorunun bir benzerine

Çalışkan’ın (2010) çalışmasında rastlanmış ve mevcut çalışmada sosyal

sermayenin ilişkisel boyutunu tespit etmek amacıyla yer verilmiştir.

Page 35: Sinan Soğancı - Sosyal Sermayenin Yenilikçilik üzerindeki Etkileri

26

3.2. ANKETİN UYGULANMASI

Anketlerin doldurulması üç farklı yöntemle gerçekleştirilmiştir:

i. Ücretsiz bir internet uygulaması olan Google Docs üzerinde hazırlanan anketler

açıklamalarıyla beraber potansiyel katılımcılara gönderilmiş olup, katılımcılar

bağlantıya eriştiklerinde seçenekleri işaretleyebilecekleri ve ucu açık sorulara

metin girişi yapabilecekleri bir arayüzle karşılaşmaktadırlar. Daha sonra, sonuçlar

toplu halde aynı sistemden indirilebilmektedir.

ii. Anketlerin, internet ortamındaki aynı görüntüde olacak şekilde, çıktısı alınmış ve

katılımcılara kâğıt üzerinde sunulmuştur. Katılımcılar, anketleri kendi kendilerine

doldurmuşlardır.

iii. Yine çıktısı alınan anketler, yüz yüze katılımcılara uygulanmıştır. Yüz yüze

görüşme esnasında anketör çalışmanın amacını ve yöntemini açıklamış ve gerekli

yönergeleri sözlü olarak aktararak soruları katılımcıya iletmiştir. Bu yöntemde;

internet ve yazılı anket uygulamasından farklı bir açıklama ve yönlendirme

yapılmamasına özen gösterilmiş, elde edilen sonuçların her üç yöntemde

karşılaştırılabilir olmasının sağlanması hedeflenmiştir. Ancak, anket

doldurulduktan sonra katılımcılarla konu hakkında görüşme yoluna gidilerek ek

düşünceleri ve yorumları anlaşılmaya çalışılmıştır. Katılımcıların sözel olarak

ifade ettiği ek görüşleri, görüşme esnasında anketör tarafından not alınmış ve

anket sonuçlarının değerlendirilmesi sırasında çalışmaya katkı sunacak şekilde

değerlendirilmiştir. Katılımcıların ifadeleri, ilgili başlıklar altında ek bilgi olarak

ve yüz yüze görüşmelerden alınan izlenim olduğu belirtilerek, çalışma metninde

yer bulmuş, fakat frekans ve dağılım değerlerine dâhil edilmemiştir.

3.3. ÖRNEKLEM ÖZELLİKLERİ

Örnekleme yöntemi olarak basit tesadüfi örnekleme yoluna gidilmiştir. Zira araştırma

çerçevesi ve buna bağlı anket sorularının kurgulanmasında Teknoloji Geliştirme Bölgesi

veya Sanayi Bölgesi anakütlelerini ifade edilebilir alt tabakalara ayıracak bir yaklaşım

izlenmemiştir. Bu durumda homojen kümelerden oluştuğu öngörülen anakütlelerin

Page 36: Sinan Soğancı - Sosyal Sermayenin Yenilikçilik üzerindeki Etkileri

27

kümeleme örneklemesi ile parçalara ayrılması ve bir kısmının elenmesi de, zaten sınırlı

olan toplam birim sayısının iyice azalması ve dolayısıyla sonuçların güvenilirliğinin

düşmesi ihtimallerini beraberinde getireceğinden, kümeleme örneklemesi yöntemleri de

tercih edilmemiştir.

Katılımcılara ulaşılması konusunda Hacettepe Teknokent ve OSTİM yönetimlerinden

destek alınırken, ek olarak az sayıda firmayla birebir iletişime geçilerek yüz yüze

görüşmeler ayarlanmaya çalışılmıştır. Hacettepe Teknokent yönetimi, anketin

uygulandığı 2015 Eylül ayında bünyelerinde yer alan aktif firmalar e-posta listesinin

tamamını teşkil eden 154 adet firmaya elektronik posta vasıtasıyla ulaşmış olup,

bunlardan 16 tanesinden cevap alınmıştır ve 3 adet de Hacettepe Teknokent bünyesinde

yüz yüze görüşme yapılarak toplamda 19 katılımcıdan veri toplanmıştır. OSTİM Sanayi

Bölgesi Yönetimi ise firmalara toplu elektronik posta gönderimi yapmamakla birlikte,

internet siteleri üzerinden bölge firmalarının paylaşıma açık elektronik posta adreslerinin

paylaşıldığını bildirmişlerdir. Çevrimiçi anketin hazırlanmış olduğu Google Docs

üzerinden yapılan elektronik gönderim neticesinde; 367 firmaya gönderilen postalardan

112 tanesi elektronik posta adresinin deaktif hale getirilmiş olması ve benzeri teknik

sebeplerle iletilemezken, iletilen 255 postanın ulaşması sonucunda 23 katılımcı anketi

doldurmuştur. Ek olarak OSTİM bölgesinde 4 firma yöneticisiyle yapılan yüz yüze

görüşmelerle beraber toplam 27 kişilik bir veri ortaya çıkmıştır. Örnek gruplarının görece

az sayıda işletmeden oluşması, çalışmamızın en önemli sınırlılıklarından biridir. Tüm

çabalarımıza rağmen katılımcı işletme sayısı artırılamamıştır. Bu nedenle, veriler

üzerinde istatistiksel analiz yapmak mümkün olmamıştır. Veriler, frekans dağılımları

kullanılarak değerlendirilmiştir.

Anket, genel olarak Hacettepe Teknokent veya OSTİM Sanayi Bölgesi’nde çalışan tüm

çalışanlara açık olmakla beraber, esas hedef kitlesi alt düzey yöneticiler ve üstüdür. Gerek

elektronik posta gönderimleri, gerek anket açıklaması ve yüz yüze görüşmelerde bu

durum açıklanmış ve alt düzey yönetici ve üzeri pozisyonlardaki çalışanların katılımı rica

ve teşvik edilmiştir. Ankete katılım gösteren örneklem özellikleri Tablo 3.1’de

sunulmuştur.

Page 37: Sinan Soğancı - Sosyal Sermayenin Yenilikçilik üzerindeki Etkileri

28

Tablo 3.1: Örneklem özellikleri

Hacettepe

Teknokent OSTİM

f % f %

Demografik Bilgiler ve Eğitim Düzeyi

1) Cinsiyetiniz

a) Kadın 5 26,3 5 18,5

b) Erkek 14 73,7 22 81,5

2) Yaşınız

a) 24 veya altı 0 0,0 2 7,4

b) 25 – 34 17 89,5 12 44,4

c) 35 – 44 1 5,3 7 25,9

d) 45 – 54 1 5,3 4 14,8

e) 55 veya üzeri 0 0,0 2 7,4

3) Eğitim Durumunuz

a) İlköğretim 0 0,0 3 11,1

b) Lise 0 0,0 4 14,8

c) Lisans Öğrencisi 0 0,0 0 0,0

d) Lisans Mezunu 6 31,6 13 48,1

e) Yüksek Lisans Öğrencisi 8 42,1 5 18,5

f) Yüksek Lisans Mezunu 2 10,5 4 14,8

g) Doktora Öğrencisi 3 15,8 3 11,1

h) Doktora Mezunu 1 5,3 1 3,7

4) Bugüne kadar Hacettepe Üniversitesi’nde eğitim gördünüz mü? (Birden çok seçenek

işaretlenebilir.)

a) Hâlihazırda, lisans derecesinde eğitim

görüyorum.

0 0,0

Bu soru bu gruba

sorulmadı.

b) Lisans derecesinden mezun oldum. 6 31,6

c) Hâlihazırda, yüksek lisans derecesinde eğitim

görüyorum.

3 15,8

d) Yüksek Lisans derecesinden mezun oldum. 1 5,3

e) Hâlihazırda, doktora derecesinde eğitim

görüyorum.

0 0,0

f) Doktora derecesinden mezun oldum. 0 0,0

g) Hayır. 12 63,2

5) Bugüne kadar Ankara’daki herhangi bir üniversitede eğitim gördünüz mü?

a) Lisans derecesinden mezun oldum. 11 57,9

Bu soru bu gruba

sorulmadı.

b) Yüksek Lisans derecesinden mezun oldum. 5 26,3

c) Doktora derecesinden mezun oldum. 1 5,3

d) Hâlihazırda, lisans derecesinde eğitim

görüyorum.

0 0,0

e) Hâlihazırda, yüksek lisans derecesinde eğitim

görüyorum.

10 52,6

f) Hâlihazırda, doktora derecesinde eğitim

görüyorum.

2 10,5

g) Hayır. 1 5,3

6) Şu anki işyerinizde kaç yıldır çalışmaktasınız?

a) 1’den az 4 21,1 5 18,5

b) 1 – 3 6 31,6 5 18,5

c) 4 – 6 5 26,3 5 18,5

d) 7 – 10 2 10,5 3 11,1

e) 11 – 20 0 0,0 4 14,8

f) 21 veya üzeri 2 10,5 5 18,5

7) Hacettepe Teknokent / OSTİM bünyesinde kaç yıldır çalışmaktasınız?

Page 38: Sinan Soğancı - Sosyal Sermayenin Yenilikçilik üzerindeki Etkileri

29

a) 1’den az 8 42,1 4 14,8

b) 1 – 3 9 47,4 2 7,4

c) 4 – 6 1 5,3 5 18,5

d) 7 – 10 1 5,3 7 25,9

e) 11 – 20 0 0,0 9 33,3

8) İşyerinizdeki pozisyonunuz nedir?

a) Firma Sahibi / Ortağı – Yönetici 7 36,8 16 59,3

b) Ücretli Yönetici – Satın Alma Sorumlusu 0 0,0 1 3,7

c) Ücretli Yönetici – Pazarlama Sorumlusu 2 10,5 3 11,1

d) Ücretli Yönetici – İdari Sorumlu 0 0,0 3 11,1

e) Ücretli Yönetici – Teknik Sorumlu 8 42,1 4 14,8

f) Diğer ........................................ 2 10,5 0 0

9) İşyerinizdeki önemli kararlarda ne derece etkilisiniz?

a) Etkili değilim. 1 5,3 0 0,0

b) Az etkiliyim. 1 5,3 4 14,8

c) Orta düzeyde etkiliyim. 7 36,8 7 25,9

d) Çok etkiliyim. 7 36,8 7 25,9

e) Tek başıma karar verebiliyorum. 3 15,8 9 33,3

10) İşyerinizde kaç kişi çalışmaktadır?

a) 1 – 3 4 21,1 3 11,1

b) 4 – 6 3 15,8 2 7,4

c) 7 – 10 2 10,5 4 14,8

d) 11 – 20 0 0,0 4 14,8

e) 21 – 30 1 5,3 3 11,1

f) 31 – 50 2 10,5 6 22,2

g) 51 veya üzeri 7 36,8 5 18,5

Katılımcıların demografik bilgileri ve eğitim düzeyleri öncelikle sorgulanmış ve

değerlendirilmiştir:

Cinsiyet boyutu açısından her iki bölgede de erkek katılımcı sayısı çok daha fazla çıkmış

olup, buradan firma yönetimlerinde erkek hâkimiyeti olduğu yorumu yapılabilecektir.

Ülkemizde beklenen bir durum olmakla beraber, kadın girişimciliği ve kadınların iş

gücüne katılımı açılarından konunun Türkiye için ciddiyetini koruduğu halen

görülmektedir. Teknokent firmalarında Sanayi Bölgesi’ne göre kadın oranı artsa da

gelişmiş ülkelere nazaran yeterli seviyede değildir.

Yaş dağılımı açısından her iki grupta da 24 – 35 aralığı en yoğun katılımcının bulunduğu

aralık olmuştur. Katılımcı profilinin işletmelerinde söz sahibi olduğu düşünüldüğünde,

gençlerin ticaret hayatındaki yeri açısından bunun olumlu bir olgu olduğu sonucuna

varılabilir. Öte yandan, OSTİM’de firma yetkililerinin yaş ortalaması Hacettepe

Teknokent’e göre daha yüksektir. Güncel teknolojiye bağlı yenilikçi firmaların

Teknokentlerde daha yoğun olmasının, genç girişimcilerin ve genç yöneticilerin

Page 39: Sinan Soğancı - Sosyal Sermayenin Yenilikçilik üzerindeki Etkileri

30

buralarda kendilerine daha geniş alan bulmalarını beraberinde getirmiş olduğu

düşünülebilir.

Eğitim durumu açısından da; beklenebilecek bir dağılım ortaya çıkmış ve Teknokent

katılımcılarının ortalama eğitim durumu Sanayi Bölgesi’nin üzerinde olmuştur. Dikkat

çekici bir husus ise Teknokent bünyesinde, beklenildiği üzere, ilköğretim ve lise mezunu

hiçbir yönetici bulunmazken, OSTİM’deki firma yetkililerinin %25’ini bu kesim

oluşturuyor olmasıdır.

Hacettepe Teknokent bünyesindeki firma yetkililerinin tamamına yakını (%95)

eğitiminin bir kısmını Ankara’da tamamlamışken, %63’lük bir kısmı Hacettepe

Üniversitesi’nde herhangi bir seviyede eğitim görmemiştir. Bu değerlere bakıldığında;

Teknokent firmalarındaki çalışanların çoğunlukla yaşadıkları ve/veya eğitim gördükleri

şehirde işe girdikleri görülürken, üniversite kurum aidiyetinin çok yüksek hissedilmediği

düşünülebilir. Bununla beraber, ancak Hacettepe Üniversitesi mezunları arasında

yapılacak bir araştırmayla bu kanıya kesin olarak varmak mümkün olacaktır.

Katılımcıların mevcut işyerlerindeki çalışma süreleri, OSTİM firmalarında herhangi bir

zaman aralığında yoğunlaşma göstermezken, Hacettepe Teknokent bünyesinde ise

mevcut işyerlerinde çalışma sürelerinin göreli olarak daha kısa olduğu ortaya çıkmıştır.

Yine Hacettepe Teknokent bölgesinde çalışma sürelerinin daha da az olduğu göz önünde

bulundurulduğunda; çıkan bu sonucun temelinde Teknokent’in 2000’li yıllarda kısımlar

halinde faaliyete geçmeye başlamış olduğu ve 2015 içerisinde dahi büyük miktarda yeni

ofis alanının açılmış olduğu gerçeğinin yattığı düşünülebilir. OSTİM’de çalışanların ise

Sanayi Bölgesi’nde çalışma sürelerinin genel olarak mevcut şirketlerinde çalışma

sürelerinden fazla olduğu görülmüştür. Bunun en olası sebebi, personelin iş

değişikliklerinde Bölge’deki diğer işletmeleri tercih ediyor oluşu olarak düşünülebilir. Bu

sonuçların mevcut çalışma açısından başka bir önemi ise şöyle görülebilir: Hacettepe

Teknokent katılımcılarının yalnızca %10,6’sı Teknokent’te 4 sene veya üzerinde

çalışmaktayken, OSTİM katılımcıları açısından bu oran %77,7 olmuştur. Anketin

bölgelerle ilgili değerlendirmeleri içeren diğer soruları OSTİM’de Hacettepe’ye göre çok

daha uzun yıllar yaşanan bölge deneyimine dayanmış olacaktır. Gelecek çalışmalarda,

Page 40: Sinan Soğancı - Sosyal Sermayenin Yenilikçilik üzerindeki Etkileri

31

daha uzun süreler Teknokent bölgesinde çalışmış katılımcıların dâhil olacağı bir

örneklem elde etmek adına, ODTÜ Teknokent gibi eski firmaları daha çok olan bölgeler

tercih edilebilir.

Katılımcıların işyerlerindeki pozisyonları açısından anketin uygulanması esnasında

belirli bir seçicilik uygulanmış ve mümkün olduğunca, alt düzey ve üzerindeki

yöneticilere yönelinmiştir. İşyeri pozisyonları ve önemli kararlardaki etki derecesi

dağılımları gözlemlendiğinde, bu açıdan anket örnekleminin başarılı olduğu söylenebilir.

OSTİM’de %59,3 firma sahibi / ortağı – yöneticisi iken geri kalan katılımcıların tamamı

ise ücretli yöneticilerden oluşmuştur. Hacettepe’de aynı oran %36,8’e düşerken, %42,1

gibi yüksek bir oranda ücretli yönetici – teknik sorumlu katılımcı olmuştur. Bunun sebebi

olarak da Teknokent firmalarında ücretli teknik yönetici istihdamının oldukça yaygın ve

bilgi odaklı firmalarda beklenilen bir durum olması öne sürülebilecektir. Bununla

beraber, her iki bölgede de anket katılımcıları işyerlerindeki önemli kararlarda etkili

olduklarını belirtirken, orta ve daha üst düzeylerde karar alma mekanizmasında etkili

olduğunu söyleyenler, Hacettepe’de %89,4, OSTİM’de ise %85,1’dir. Bu durum, anket

bünyesinde yer alan ve işletme çevresindeki firmalarla ilişkiler üzerinden sorgulamalar

yapan soruların anlamlılığı açısından olumlu bir belirti olarak değerlendirilmiştir.

Mevcut çalışmanın alanına girmemekle beraber, dikkat çekici bir nokta ise OSTİM’deki

katılımcıların tam olarak üçte birinin işletmelerinde tek başına karar verebildikleridir. Bu

durumu, anket sonucuna göre çalışan sayısı 10 ve altında olan işletmelerin oranıyla

neredeyse aynı olmasıyla açıklamak ilk bakışta anlamlı gözükürken Teknokent

bünyesinde çalışan sayısı 10 ve altında olan işletme oranı %47,4’e kadar çıkmış fakat tek

başına karar verebildiğini söyleyen katılımcı oranı yalnızca %15,8’de kalmıştır. Yani aynı

yaklaşım Teknokent’te hiçbir şekilde açıklayıcı olmamaktadır. Sanayi bölgesindeki örgüt

yapılarının işletme sahibine daha çok bağlı ve keskin hiyerarşik bir yapısı olması bu

duruma sebep olarak tahmin edilebilir.

İşletme çalışan sayıları açısından; OSTİM’de herhangi bir aralıkta odaklanma

olmamışken, Hacettepe’de çalışan sayılarının en düşük ve en yüksek sayılara doğru

biriktiği görülmüştür. Bunun Teknoloji Geliştirme Bölgeleri’ndeki vergi ve benzeri

Page 41: Sinan Soğancı - Sosyal Sermayenin Yenilikçilik üzerindeki Etkileri

32

teşviklerin firmalar için mali faydalarının sayısallaştırılmasıyla beraber bir açıklaması

olabileceği düşünülebilir. Öte yandan, Teknokent ofisleri Hacettepe Teknokent A.Ş.

tarafından boyutlandırılarak inşa edildikten sonra bir daha değişmemekte ve birim alanda

çalışabilecek araştırmacı konusunda kanuni sınırlamalar bulunmaktadır. Ankette çıkan

sonucu belirleyen en önemli etkenin, ofislerin büyüklük dağılımları olması olasılık

dâhilindedir. Teknokent yönetiminden bu konuda detaylı bilgi alınamamıştır.

Page 42: Sinan Soğancı - Sosyal Sermayenin Yenilikçilik üzerindeki Etkileri

33

4. BULGULAR

Bu bölümde Hacettepe Teknokent ve OSTİM Sanayi Bölgesi kapsamında çalışan

yöneticilerin anket sonuçlarına verdikleri cevaplar tablolar halinde sunulmuş ve elde

edilen bulgular iki örneklem bölgesi arasında karşılaştırma yapılmasına da izin verecek

şekilde derlenmiş ve değerlendirilmiştir.

4.1. YENİLİKÇİLİK

Yeni ürün ve/veya hizmet geliştirmek üzerine çalışanların toplam firma çalışanı sayısına

oranı anket kapsamında katılımcılara sorulmuştur. Tablo 4.1’de görüldüğü üzere;

Hacettepe Teknokent’te bu oranın sıfır olduğu firma katılımcısı kaydedilmemişken,

OSTİM’de %22,2 oranında işletme yöneticisi yeni ürün ve/veya hizmet geliştirmek

üzerine çalışan hiçbir personeli bulunmadığını belirtmişlerdir. Çalışanların tamamına

yakını yenilik amaçlı faaliyetlerde bulunan şirketler açısından ise tam tersi bir durum

görülerek hiçbir OSTİM katılımcısı işletmesini bu noktada tanımlamamış, Teknokent

bünyesinde ise bu oran %57,9’a ulaşmıştır. Personel çalışma alanları açısından

bakıldığında Teknokent’te yenilikçiliğe ayrılan işgücünün anlamlı miktarda yüksek,

OSTİM şirketlerinde ise tam tersi şekilde düşük olduğu görülmüştür.

Anketin devamında yenilikçilikle ilgili olarak katılımcılara çeşitli önermeler sunularak

bunlara ne ölçüde katıldıkları sorulmuştur. Her bir önermenin işletme için geçerliliği

arttıkça, işletmenin yenilikçilik boyutunun daha yüksek olduğu öngörülmekte olup,

katılımcılar şirket yöneticileri ve karar mekanizmalarının önemli parçaları olduklarından

verilen cevapların şirket açısından temsil edici olduğu kabul edilmektedir. Buna göre; her

dört önerme için oranlar değişmekle beraber ve yalnızca bu önermelerin içeriği

kapsamında, Hacettepe Teknoloji Geliştirme Bölgesi’nde faaliyet gösteren firmaların

yenilikçilik algılarının OSTİM Sanayi Bölgesi’ndeki firmalara göre anlamlı miktarda

yüksek olduğu sonucu ortaya çıkmıştır.

Page 43: Sinan Soğancı - Sosyal Sermayenin Yenilikçilik üzerindeki Etkileri

34

Tablo 4.1 Yenilikçiliğe verilen önem ve ayrılan kaynak miktarları

Hacettepe Teknokent OSTİM

Frekans Yüzde (%) Frekans Yüzde (%)

11) İşyerinizdeki çalışanların yüzde kaçı yeni ürün ve/veya hizmet geliştirmek üzerine çalışmaktadır?

a) 0 0 0,0 6 22,2

b) % 1 – % 25 2 10,5 14 51,9

c) % 26 – % 50 2 10,5 4 14,8

d) % 51 – % 75 4 21,1 3 11,1

e) % 76 - % 100 11 57,9 0 0,0

12 - 15 numaralı sorulardaki ifadelere ne ölçüde katıldığınızı belirtiniz.

12) Firmamız, işlerin yürütülmesinde sürekli olarak yeni yöntem arayışındadır.

a) Kesinlikle katılmıyorum. 0 0,0 3 11,1

b) Katılmıyorum. 0 0,0 4 14,8

c) Kararsızım. 3 15,8 8 29,6

d) Katılıyorum. 10 52,6 8 29,6

e) Kesinlikle katılıyorum. 6 31,6 4 14,8

13) Firmamızda yeni ürün ve hizmet geliştirmeye çok önem verilir.

a) Kesinlikle katılmıyorum. 0 0,0 2 7,4

b) Katılmıyorum. 0 0,0 10 37,0

c) Kararsızım. 1 5,3 4 14,8

d) Katılıyorum. 3 15,8 5 18,5

e) Kesinlikle katılıyorum. 15 78,9 6 22,2

14) Firmamızda yeni ürün ve hizmet geliştirebilmek için yeterli miktarda kaynak ayrılır.

a) Kesinlikle katılmıyorum. 0 0,0 6 22,2

b) Katılmıyorum. 1 5,3 8 29,6

c) Kararsızım. 0 0,0 5 18,5

d) Katılıyorum. 11 57,9 5 18,5

e) Kesinlikle katılıyorum. 7 36,8 3 11,1

15) Firmamızda yenilik odaklı fikirlere olumlu bakılır ve fikir sahibi personeller takdir edilir.

a) Kesinlikle katılmıyorum. 0 0,0 1 3,7

b) Katılmıyorum. 0 0,0 4 14,8

c) Kararsızım. 1 5,3 6 22,2

d) Katılıyorum. 6 31,6 8 29,6

e) Kesinlikle katılıyorum. 12 63,2 8 29,6

İşletmelerde gerçekleştirilen yeniliklerin ve yenilikçi faaliyetlerin nitelikleri de

değerlendirmeye alınmış olup, Tablo 4.2’de yer verilen sonuçlarda görüldüğü üzere; her

iki grup arasında yine anlamlı farklılıklar gözlemlenmiştir:

Hacettepe Teknokent bünyesindeki katılımcılar arasında son beş yıl içerisinde herhangi

bir yenilik faaliyeti gerçekleştirmeyen firma bulunmazken, yeni ürün geliştirmek başta

olmak üzere her türde yenilik çalışmalarının yüksek oranda yürütüldüğü görülmektedir.

Teknokent yerleşkesinde fiziki olarak üretim imkânları bulunmayan ve ancak küçük bir

kısmının Sanayi Bölgelerinde atölyeleri bulunan bu firmaların en düşük oranda

ilgilendikleri yenilik türü yeni üretim yöntemleri geliştirilmesi konusunda olmuştur.

Page 44: Sinan Soğancı - Sosyal Sermayenin Yenilikçilik üzerindeki Etkileri

35

Teknokent firmalarının son beş yıl içerisinde gerçekleştirdikleri yeniliklerin kapsamı

sorgulandığında ise çalışmaların tamamına yakınının ulusal bazda yenilikçi yöne sahip

olduğu görülürken yarıya yakınının ise Türkiye içinde belirli bölge veya sektörlere hitap

ettiği katılımcılar tarafından belirtilmiştir.

OSTİM Sanayi Bölgesi’ndeki işletmelerin son beş yıl içerisinde gerçekleştirdikleri

yenilik türleri arasında mevcut ürün veya hizmetlerin iyileştirilmesi en ön sırayı almış

olup, bu yenilik türü açısından iki bölgede birbirine çok yakın oranlar çıkmıştır. Bu

durumun, beş sene gibi uzun bir sürede varlığını devam ettirebilen ticari işletmelerin

birçok koşuldan bağımsız olarak ürün veya hizmetlerinde iyileştirme yapmasıyla ilgili

olması ihtimal dâhilindedir. Yeni kavram ve ürün geliştirilmesi açısından ise OSTİM’de

oranlar Hacettepe’ye oranla oldukça düşüktür. Aynı katılımcılar Sanayi Bölgesi’ndeki

işletmelerinde yenilikçi faaliyetlere ayrılan işgücünün de düşük olduğunu

belirttiklerinden zaten görece düşük olan yenilikçiliğe ayrılan toplam işgücü miktarından

yine görece düşük oranda yeni ürün veya hizmet geliştirme oranı bulunduğunda

OSTİM’deki toplam yenilikçilik miktarı Hacettepe Teknoloji Geliştirme Bölgesi’ndeki

şirketlere göre anlamlı miktarda düşük netice verecektir. Sanayi Bölgesi firmalarının

gerçekleştirdikleri yeniliklerin kapsamları ise en çok (%48,1) firma içi yenilikler olarak

kaydedilmiş olup, hâlihazırda sunulan ürün ve hizmetlerin zaman içinde yenilenmesiyle

ilintili olduğu tahmin edilmektedir.

Tablo 4.2 Gerçekleştirilen yeniliklerin türleri ve kapsamları

Hacettepe

Teknokent OSTİM

Frekans Yüzde

(%) Frekans

Yüzde

(%)

16) İşletmeniz son 5 yıl içinde hangi türde yenilikler gerçekleştirmiştir? (Birden çok seçenek

işaretlenebilir.)

a) Yeni kavram geliştirilmesi 6 31,6 1 3,7

b) Yeni ürün geliştirilmesi 18 94,7 10 37,0

c) Yeni üretim yöntemi geliştirilmesi 3 15,8 6 22,2

d) Mevcut ürün veya hizmetlerin iyileştirilmesi 11 57,9 16 59,3

e) Herhangi bir yenilik gerçekleştirilmemiştir. 0 0,0 4 14,8

17) İşletmenizde son 5 yıl içinde gerçekleştirilen yenilikler hangi kapsamdadır? (Birden çok seçenek

işaretlenebilir.)

a) Dünya genelinde yeniliklerdir. 5 26,3 4 14,8

b) Türkiye genelinde yeniliklerdir. 17 89,5 7 25,9

Page 45: Sinan Soğancı - Sosyal Sermayenin Yenilikçilik üzerindeki Etkileri

36

c) Türkiye içinde bölgesel veya sektörel bazda

yeniliklerdir. 8 42,1 6 22,2

d) Firma içinde yeniliklerdir. 5 26,3 13 48,1

e) Herhangi bir yenilik gerçekleştirilmemiştir. 0 0,0 3 11,1

İşletmelerin yenilikçilik uygulamaları ile ticari faaliyetleri ve başarı algıları arasındaki

ilişki de anket kapsamında sorgulanmış ve Tablo 4.3’te yer verilen sonuçlara ulaşılmıştır:

Teknokent bölgesindeki firmaların tamamında, son beş yıl içinde yapılan yeniliklerin

anlamlı etkisi olduğu düşünülmekte olup, önemli kısmı (%78,9) şirket imajının olumlu

etkilendiğini, % 36,8’lik dilimler ise mevcut pazar paylarının arttığını veya daha önce yer

almadıkları bir pazara giriş yaptıklarını belirtmişlerdir. Yine bu bölgede yapılan

yeniliklerin sadece %10,5’inin maliyet azaltıcı etkiye sahip olduğu söylenirken, aynı

katılımcılar ‘fiyatlandırma’nın firmalarının müşteriler tarafından tercih edilmesinde

ancak beşinci en önemli etken olduğunu belirtmişlerdir. Teknokent firmaları, en önemli

tercih edilme sebepleri olarak ise ‘ürünün ve/veya hizmetin temel özellikleri’ ile

‘personelin ürünler ve/veya hizmetler konusundaki yetkinliği’ni görmüşlerdir. OSTİM

firmaları açısından ise en önemli tercih edilme sebebi ‘fiyatlandırma’ olurken, ikinci

önemli sebep olarak belirtilen ‘ürünün ve/veya hizmetin temel özellikleri’nden %13

(0,89/7) gibi anlamlı bir miktarda yüksek önem atfedilmiştir. Aynı katılımcıların %33,3’ü

işletmelerinin son beş yıl içinde yaptığı yeniliklerin maliyet azaltıcı etkisinin

bulunduğunu da ifade ederek bu açıdan da Teknokent firmalarına göre farklı bir tablo

ortaya konulmuştur. Bölgeler arasında; yenilikçi kadroların sayısı, eğitim seviyesi,

yeniliğe ayrılan kaynak ve verilen önem farklı olsa da, yapılan farklı nitelik ve nicelikteki

yenilikçi faaliyetlerin yaklaşık %40’lık dilimlerinin yeni pazarlara girmek ve pazar payı

artırmak amaçlı olduğu iki bölge için de ortaya çıkmıştır.

Yenilikçiliğin yatırım ve teşvik ayağında konumlandırılabilecek AR-GE destekleri

açısından da Hacettepe Teknoloji Geliştirme Bölgesi’ndeki firmalar oldukça aktif bir

profil sergilemiş olup, katılımcıların %84,2’si TÜBİTAK, %78,9’u KOSGEB

desteklerinden işletmelerinin faydalandığını belirtmişlerdir. Herhangi bir destek veya

teşvik almayan ve bu açıdan AR-GE yatırımlarından uzak kaldığı düşünülebilecek

firmaların oranı ise sadece %5,3 ile sınırlı kalmıştır. OSTİM Sanayi Bölgesi’nde ise

katılımcıların üçte biri herhangi bir destek veya teşvik alınmadığını belirtirken yine diğer

Page 46: Sinan Soğancı - Sosyal Sermayenin Yenilikçilik üzerindeki Etkileri

37

üçte birlik kısımlardan biri TÜBİTAK, diğeri KOSGEB desteklerini almış olduklarını

belirtmiştir.

Fikri ve sınai haklar ise yapılan yenilikçi faaliyetlerin ticari getiri ihtimallerinin varlığında

anlam kazanmaktayken, bu hakların elde edilmesinde sarf edilmesi gereken işgücü ve

maddi kaynakların aksi durumda kullanılması akılcı olmayacaktır. Bir diğer deyişle; fikri

ve sınai hak başvurularının yapılmasından, işletmenin yenilikçi faaliyetlerinin

çıktılarından ticari getiriler beklediği anlamını çıkarmak anlamlı olacaktır. Son beş sene

içerisinde işletmesinde herhangi bir fikri ve sınai hak başvurusu yapılmadığını belirten

katılımcıların oranı Hacettepe’de %42,1, OSTİM’de %70,4 düzeyindedir. Ek olarak,

OSTİM’de başvuran firma başına yaklaşık 1 adet patent, faydalı model veya endüstriyel

tasarım düşmekteyken, bu sayı Hacettepe’de 1,5’a kadar çıkmaktadır.

Yeni teknoloji, ürün ve benzerlerinin tanıtıldığı fuarlar, günümüzde birçok sektörün

işleyişi açısından kritik önem arz etmektedir. Fuarlar, sektöre yeni giren oyuncuların

kendini göstermesinin yanı sıra, mevcut işletmelerin yenilikçi ürünlerini sergilemesi ve

yine bunları takip eden diğer alıcı ve üreticilerin bilgi toplaması ve hatta kimi zaman

anlaşmalar yapması açısından, oldukça önemli yenilikçilik atmosferleri

oluşturmaktadırlar. Anket katılımcılarına işletmelerinin son beş sene içerisindeki fuar

katılım durumları da sorulmuş olup, herhangi bir fuara katılmayanların oranı

Hacettepe’de %15,8, OSTİM’de ise %37’dir. Hacettepe’de yaklaşık %5’lik bir kesim

yalnızca ulusal fuarlara ziyaretçi olarak giderken geriye kalan ve yaklaşık %80’i

oluşturan grup, ulusal ve/veya uluslararası fuarlara stant açarak katılım göstermişlerdir.

OSTİM’de ise herhangi bir fuarda stant açanların oranı ancak %22’yi bulmuştur.

Tablo 4.3 Yenilikçiliğin ticari faaliyetler açısından önemi

Hacettepe Teknokent OSTİM

Frekans Yüzde (%) Frekans Yüzde (%)

18) İşletmenizde son 5 yıl içinde yapılan yenilik(ler) firmanızı nasıl etkiledi? (Birden çok seçenek

işaretlenebilir.)

a) Anlamlı bir etkisi olmadı. 0 0,0 4 14,8

b) Olumlu imaj yarattı veya mevcut

imajımızı olumlu yönde etkiledi. 15 78,9 10 37,0

c) Maliyetlerimiz azaldı. 2 10,5 9 33,3

d) Mevcut Pazar payımız arttı. 7 36,8 12 44,4

Page 47: Sinan Soğancı - Sosyal Sermayenin Yenilikçilik üzerindeki Etkileri

38

e) Daha önce yer almadığımız bir pazara

girmemizi sağladı. 7 36,8 10 37,0

f) Daha önce var olmayan bir pazarı

yaratmamızı sağladı. 0 0,0 3 11,1

g) Diğer ........................................ 0 0,0 0 0,0

19) İşletmenizde son 5 yıl içinde hangi fikri ve sınai haklar konusunda başvuru(lar) yapıldı? (Birden

çok seçenek işaretlenebilir.)

a) Patent 3 15,8 2 7,4

b) Faydalı Model 9 47,4 5 18,5

c) Endüstriyel Tasarım 4 21,1 1 3,7

d) Başvuru yapılmadı. 8 42,1 19 70,4

20) İşletmeniz son 5 yıl içinde AR-GE faaliyetleri için hangi kurum(lar)dan destek ve/veya teşvik

almıştır? (Birden çok seçenek işaretlenebilir.)

a) TÜBİTAK 16 84,2 8 29,6

b) T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji

Bakanlığı 7 36,8 3 11,1

c) Diğer Bakanlıklar 2 10,5 2 7,4

d) KOSGEB 15 78,9 9 33,3

e) TTGV 0 0,0 0 0,0

f) Avrupa Birliği 2 10,5 2 7,4

g) Kalkınma Ajansı 1 5,3 0 0,0

h) Destek veya teşvik alınmadı. 1 5,3 9 33,3

i) Diğer ........................................ 1 5,3 0 0,0

21) İşletmeniz son 5 yıl içinde ulusal ve/veya uluslararası fuarlara katılım gösterdi mi? (Birden çok

seçenek işaretlenebilir.)

a) Firmamız ulusal fuarlarda stant açtı. 10 52,6 6 22,2

b) Firmamız ulusal fuarlara ziyaretçi olarak

katıldı. 11 57,9 14 51,9

c) Firmamız uluslararası fuarlarda stant

açtı. 1 5,3 1 3,7

d) Firmamız uluslararası fuarlara ziyaretçi

olarak katıldı. 10 52,6 5 18,5

e) Firmamız herhangi bir fuara katılmadı. 3 15,8 10 37

22) Müşterilerinizin firmanızı tercih etmelerindeki etkenleri önem sırasına göre sıralayınız. (1: En

Önemli Etken, … , 7: En Önemsiz Etken)

a) Ürünün ve/veya Hizmetin Temel

Özellikleri

Ortalama:

1,53

Ortalama:

3,26

b) Destek Hizmetleri (Teslimat, Kurulum,

Bakım vb.)

Ortalama:

3,79

Ortalama:

3,48

c) Personel Tutum ve Davranışları Ortalama:

4,05

Ortalama:

4,33

d) Personelin Ürünler ve/veya Hizmetler

Konusundaki Yetkinliği

Ortalama:

2,37

Ortalama:

4,04

e) Fiyatlandırma Ortalama:

4,74

Ortalama:

2,37

f) Şirket, Ürün, Hizmet veya Marka İmajı Ortalama:

4,89

Ortalama:

5,26

g) Kanal Yapısı (Dağıtım vb.) Ortalama:

6,63

Ortalama:

5,26

Şirketlerin ticari başarılarında doğal olarak oldukça büyük rol oynayan şirket

yöneticilerinin başarılı olmak için hangi özelliklere sahip olmaları gerektiği de anket

kapsamında katılımcılara yöneltilen sorulardan biri olmuştur. Tablo 4.4 kapsamında yer

Page 48: Sinan Soğancı - Sosyal Sermayenin Yenilikçilik üzerindeki Etkileri

39

verilen sonuçlara göre; Hacettepe Teknoloji Geliştirme Bölgesi’ndeki katılımcılar, en

büyük önemi sırasıyla ‘yönetim alanında bilgi ve tecrübe sahibi olma’ ile ‘işletmenin

faaliyet konusunu iyi bilmeye’ verirken, en önemsiz etkenler olarak ‘acımasızlık’ ve

‘yalan söyleyebilmeyi’ işaret etmişlerdir. Aynı soruda, OSTİM Sanayi Bölgesi’ndeki

katılımcılar, en büyük önemi sırasıyla ‘müşterileri birebir tanıma ve iyi ilişkiler kurma’

ile ‘işletmenin faaliyet konusunu iyi bilmeye’ verirken, en önemsiz etkenler olarak ‘yalan

söyleyebilme’ ve ‘karizma’ özelliklerini belirtmişlerdir. Bu soruya verilen cevaplar

arasında dikkat çekici diğer noktalar ise; dürüstlük ile yönetim bilgi ve tecrübesinin

Hacettepe’de oldukça önemli, OSTİM’de ise göreli olarak anlamlı miktarda önemsiz

görülmesidir. Diğer taraftan, OSTİM’de yöneticilerin müşterilerini birebir tanımasına

büyük önem adanırken, Hacettepe’deki katılımcılar bunu anlamlı görmemişlerdir.

Anket katılımcılarına iş hayatında hissettikleri duygular seçenekli olarak sorulduğunda;

güvensizlik halini yansıtmakta olan ‘İş çevremi düşününce kendimi entrikalarla dolu bir

pembe dizi içerisinde gibi hissediyorum.’ seçeneğini OSTİM’deki her dört katılımcıdan

biri işaretlemiştir. Aynı duyguya sahip olduğunu belirtenler, Teknokent’te yalnızca her

on kişiden biri olarak kendini göstermiştir. Tüm katılımcılar yerine yalnızca bahsi geçen

duygu haline sahip olduğunu belirten katılımcılar arasında bir alt inceleme yapıldığında;

‘Sürekli işimi daha iyi yapmak ve kendimi geliştirmek stresi yaşıyorum.’ seçeneğine de

onay verenlerin OSTİM’de %28, Hacettepe’de ise %50 oranında olduğu görülmüştür.

Tablo 4.4 Yönetici özellikleri ve iş hayatı duygusal algısı

Hacettepe Teknokent OSTİM

Frekans Yüzde (%) Frekans Yüzde (%)

23) Bir şirket yöneticisinin başarılı olması için sahip olması gereken özellikleri önem sırasına göre

sıralayınız. (1: En Önemli Etken, … , 8: En Önemsiz Etken)

a) Acımasızlık Ortalama:

6,47

Ortalama:

5,14

b) Dürüstlük Ortalama:

3,95

Ortalama:

5,11

c) İşletmenin Faaliyet Konusunu İyi Bilme Ortalama:

2,68

Ortalama:

3,12

d) İş Bitiricilik Ortalama:

3,53

Ortalama:

3,50

e) Karizma Ortalama:

5,00

Ortalama:

5,22

f) Müşterileri Birebir Tanıma ve İyi İlişki

Kurma

Ortalama:

4,11

Ortalama:

2,88

Page 49: Sinan Soğancı - Sosyal Sermayenin Yenilikçilik üzerindeki Etkileri

40

g) Yalan Söyleyebilme Ortalama:

6,42

Ortalama:

5,82

h) Yönetim Alanında Bilgi ve Tecrübe

Sahibi Olma

Ortalama:

2,63

Ortalama:

4,09

24) İş hayatınızda aşağıdaki duygulardan hangilerini hissediyorsunuz? (Birden çok seçenek

işaretlenebilir.)

a) Sadece yaptığım işin kendisiyle

ilgilendiğim için işle ilgili hayatımı

etkileyen duygulara sahip değilim.

2 10,5 4 14,8

b) İş hayatı, hayatımın geri kalanının benzer

bir parçası olarak geçiyor. 10 52,6 7 25,9

c) Sürekli işimi daha iyi yapmak ve kendimi

geliştirmek stresi yaşıyorum. 11 57,9 7 25,9

d) Doğadaki güçlü-zayıf ilişkisinin insanlar

için iş ortamında yaşandığını

hissediyorum.

6 31,6 8 29,6

e) İş çevremi düşününce kendimi entrikalarla

dolu bir pembe dizi içerisinde gibi

hissediyorum.

2 10,5 7 25,9

Teknokent ve sanayi bölgelerindeki firma yöneticilerinin yenilikçilik konusundaki

algılarını incelemek adına; işletmeler için en önemli varlık sebeplerinden biri olan ticari

başarının ve bunun sürekli kılınabilmesinin sebepleri ile mevcut ticari kazanç seviyesinin

artırılmasının önündeki engeller ucu açık sorularla irdelenmiştir. Tablo 4.5’da derlenmiş

haliyle verilen yanıtlara göre; Hacettepe Teknokent firmaları ticari başarılarının arkasında

yatan en önemli sebebi yenilikçilik, bu başarılarının daha da artmasının önündeki en

büyük engeli ise kamu yönetimi kaynaklı kanunlar, uygulamalar ve benzerleri olarak

değerlendirmektedir. OSTİM firmaları ise yenilikçiliği göreli olarak ticari başarıya en az

fayda sağlayan etmen olarak görürken, fiyatlandırmanın da dâhil edildiği pazarlama ve

satış başlığı altındaki faaliyetlerini ticari başarının en önemli şartı olarak işaret

etmişlerdir. Daha fazla ticari kazanç elde etmenin önündeki en büyük engel olarak ise

Hacettepe’ye paralel şekilde kamu otoritesi kaynaklı muhtelif engelleri not eden OSTİM

bölgesindeki firma yetkilileri, cevaplarında bu başlık altındaki maddelere toplam sebepler

arasında %45 gibi büyük bir oranla yer vererek Hacettepe katılımcılarından daha da fazla

vurgu yapmış durumdadırlar. Bu noktada anket çalışmasının tutarlılığı ve doğruluğu

açısından aynı katılımcı gruplarının hükümet ve devlete olan güven miktarlarına bakılmış

ve her iki grup için de hükümetin en az güvenilen kişi veya kurum olduğu, paralel şekilde

devlete olan güvenin de diğer kamu kurumlarıyla beraber en altta yer aldığı görülmüştür.

Gruplar arası karşılaştırmalı bakıldığında ise; hem hükümet hem devlete güven seviyeleri

OSTİM’de Hacettepe’ye göre daha düşük çıkmış ve ticari başarı sorusundaki cevaplarla,

Page 50: Sinan Soğancı - Sosyal Sermayenin Yenilikçilik üzerindeki Etkileri

41

tam olarak aynı ibareyi soruyor olmasalar da, beklenildiği yönde paralel bir ilişki

bulunduğu görülmüştür.

Tablo 4.5 Ticari kazancı sağlayan ve engelleyen sebepler

25) Sizce firmanızın ticari kazanç elde etmesindeki ve bunu sürekli kılmasındaki en önemli sebep

nedir? (Birden çok sebep olduğunu düşünüyorsanız, en önemliden başlayarak açıklayabilirsiniz.)

Hacettepe Teknoloji Geliştirme Bölgesi

Yenilikçilik (%27)

o Araştırma ve Geliştirme

o Yeni yöntemler ile birlikte muhtemel müşterilere çözüm kolaylığı sağlamak

o Yenilikçilik

o Araştırma ve yeniliklere açık olmak

o Yenilikçilik ve son gelişmelerin takibi

o Belirli yüksek teknoloji alanlarında faaliyet göstermemiz ve bu alanlarda

hizmet/ürün sağlayıcıların oldukça az sayıda olması

Firma / Personel Yetkinliği (%18)

o Faaliyet konusu hakkındaki bilgi, tecrübe ve iş bitirmeler

o Çok çalışmak

o Teknik bilgi ve tecrübe

o Üretim tecrübesi

Ürün / Hizmet Kalitesi (%18)

o Proje çözümleri konusunda piyasa standartlarının çok üzerinde hizmet vermek

o Etkin üretim

o İşleri titizlikle ve zamanında yapmak

o Servis hizmetlerinin kalitesi

Müşteri İlişkileri (%14)

o Müşterilere uzman olduğunuz konularda sadece hizmet satmadığınızı aynı zamanda

çözüm ortağı olduğunuzu hissettirmek

o Disiplinli çalışma ve müşteri memnuniyeti

o İyi müşteri ilişkileri

Pazarlama ve Satış (%23)

o İş Takibi

o Sektöre hâkimiyet ve güncel projelerden haberdarlık

o Ulaşılabilirlik

o İyi iletişim, müşterilerin dikkatini çekebilme

o Pazarı iyi takip ediyor olmak

OSTİM Sanayi Bölgesi

Yenilikçilik (%9)

o Gelişmeye açık ve yenilikçi yaklaşım

o Sürekli yeni marka ve ürünlerle firmayı desteklemek

Firma / Personel Yetkinliği (%24)

o Özverili ve esnek çalışmak

o Bilgi birikimi ve yetenek

o Çok çalışma

o Yılların vermiş olduğu tecrübe

o Özel işler yapmak ve konulara çok hâkim olmak

Ürün / Hizmet Kalitesi (%10)

o Kalitede ısrar etmek

o Kalite odaklı olmak

Müşteri İlişkileri (%19)

o İkili ilişkiler

Page 51: Sinan Soğancı - Sosyal Sermayenin Yenilikçilik üzerindeki Etkileri

42

o Siyaset kanalının bulunması

o Dürüstlük

o Dürüstlük

Pazarlama ve Satış (%38)

o Satış ağını yerleşik personellerle artırmak

o Fiyatlandırma

o Pazarın büyük olması

o Müşteri odaklı çözüm üretmek

o Ucuz fiyatlar

o Fiyatlandırma konusunda araştırma yapıyor olmak ve müşterilere istekleri

doğrultusunda cevap verebilmek

o Markanın bilinmesi

Fiyat

26) Sizce firmanızın mevcut durumdan daha fazla ticari kazanç elde etmesinin önündeki en önemli

engel nedir? (Birden çok sebep olduğunu düşünüyorsanız, en önemliden başlayarak

açıklayabilirsiniz.)

Hacettepe Teknoloji Geliştirme Bölgesi

Pazar Şartları (%23)

o Rekabet

o Müşteri portföyü

o Benzer özelliklerde farklı firmaların rekabet anlayışı

o Sektörlerdeki etken firmaların tekel olması

Kamu Otoritesi Kaynaklı Engeller (%29)

o Ana faaliyetlerimizin yer aldığı savunma sektöründe ülkemizde kamu merkezli ve

esasen tam serbest piyasa şartlarına uygun olmayan bir piyasa yapısı bulunuyor

olması

o Türkiye'nin ekonomik şartları

o Yatırım maliyetlerinin yüksekliği ve destek almadaki bürokratik zorluklar

o Siyasal faktörlerin iş hayatında olması gerektiğinden fazla etkili oluşu

o İlgili güvenlik meseleleri ile ilgili yasal kriterlerin yetersiz oluşu

Maddi Yetersizlikler (%18)

o Sermayesinin bulunmaması

o İşletme sermayesi ihtiyacı

o Sermaye darlığı

Yenilikçilik Eksiklikleri (%12)

o Ürün geliştirme stratejilerinde ve yöntemlerinde eksikliklerin olması

o İş bir şekilde yolunda gidiyorsa sistemi değiştirmenin yanlış olduğu algısı

İşletmeye Özel Engeller (%18)

o Tanıtım ve pazarlama eksikliği

o Proje odaklı ticari anlayıştan ürün odaklı anlayışa geçilmesi

o Farklı sektörler için iletişim sorunu

OSTİM Sanayi Bölgesi

Pazar Şartları (%15)

o Pazarda benzer yapıya sahip birçok firmanın olması

o Dürüst olmayan rakipler

o Kamusal ürünler yerine müşteri odaklı olmanın pazarda belli bir noktadan sonra

firmayı engeller hale gelmesi

Kamu Otoritesi Kaynaklı Engeller (%45)

o Siyasi kanalın bulunmaması

o Sanayi için teşviklerin yeterli olmaması

o Potansiyelimize göre bizden alınan vergi, sigorta primi ve stopajların yüksek olması

o Ulaşılması zor devlet destekleri

o Türkiye hukuk ve vergi sisteminin belirsizliği, güven vermemesi

o İhracat ve ithalatta karşılaşılan kamusal angaryalar, gümrük işlemlerinin zorluğu,

sonuç olarak çıkan yüksek maliyet ve zaman kaybı

o Türkiye içinde, ithal malların tedariki ile ilgili yaşanan zorluk ve yüksek maliyetler

Page 52: Sinan Soğancı - Sosyal Sermayenin Yenilikçilik üzerindeki Etkileri

43

o Siyasi yapı

o Türkiye'de yenilikçiliğe yeterince değer verilmemesi

Maddi Yetersizlikler (%5)

o Sermaye yetersizliği

Yenilikçilik Eksiklikleri (%10)

o Sürekli çalışmaktan ve iş yetiştirmekten bir sistem kurulumu yapmamış olmak

o Firma içinde yıllar içinde oluşmuş olan yanlışların doğru gibi kabul edilip

değiştirmeye gidilmemesi

İşletmeye Özel Engeller (%25)

o Vadeli satış

o Sadık olmayan çalışanlar

o Tahsilat problemleri

o Uluslararası kültür farklıkları

Yönetim kadrosunun birbirinden kopuk olması

4.2. SOSYAL SERMAYE

Sosyal sermaye açısından öncelikle işletme yöneticilerin uzun süredir birlikte çalıştıkları

firmalarla ilgili bilgi ve düşüncelerine başvurulmuş ve Tablo 4.6’de sunulmuş olan

sonuçlara varılmıştır:

i. Hacettepe Teknokent bünyesindeki katılımcıların hepsi en az bir adet firmayla

uzun süredir birlikte çalıştıklarını ifade ederken, OSTİM’de böyle bir uzun süreli

çalışmanın var olmadığını belirtenler neredeyse katılımcıların beşte birini

oluşturmuştur. Uzun süreli birliktelik ortaya konulan firma sayılarına bakıldığında

da Sanayi Bölgesinde anlamlı miktarda düşüklük göze çarptığından, firmalar

arasında bu yöndeki ilişkilerin Teknokent ortamında daha fazla yerleşmiş olduğu

sonucuna varılabilecektir.

ii. Uzun süredir birlikte çalışılan firmaların işletme çevresinde sahip olduğu konum

açısından ise iki katılımcı grubu; uzun süreli müşteriye sahip olma konusunda

yaklaşık %60’ar oran göstererek birbirlerine yaklaşırlarken, yine her iki grupta

uzun süredir birlikte çalışılan firmalar arasında en az alt yüklenicilere yer

verilmiştir. Uzun süreli çözüm ortaklıklarına Teknokent firmaları %78,9 oranında

yer verirken, OSTİM’de bu değer yalnızca %37 olmuştur.

iii. Firma başına düşen ortalama çözüm ortağı, alt yüklenici ve müşteri sayıları da

hesaplanmış olup, bu değerler katılımcıların hakkında düşünerek anket

sonuçlarını cevaplamayı tercih ettiği firmaların sayısını belirtmektedir. OSTİM

Page 53: Sinan Soğancı - Sosyal Sermayenin Yenilikçilik üzerindeki Etkileri

44

bölgesi katılımcıları arasında uzun süredir birlikte çalıştıkları alt yüklenicileri

olduğunu belirtenler çözüm ortağı olduğunu belirtenlerden az olmasına rağmen,

detaylı soruları cevaplama aşamasında katılımcılar alt yükleniciler üzerinden

ilerlemeyi tercih etmiştir. Anket uygulama yöntemi gereği bu konuda herhangi bir

yönlendirme yapılmamakla beraber, bu durumun tamamen katılımcıların kişisel

tercihleri olduğu ve anket sonuçlarının güvenilirliği üzerinde herhangi bir

olumsuz etkisi olmayacağı değerlendirmesi yapılmıştır. Yalnızca birden çok

cevaba göre yapılacak yorumlamalarda bu durumun göz ardı edilmemesi

gerekecektir.

iv. Firmaların birlikte çalışma süreleri açısından her iki bölgede de 1 ila 10 yıl

arasında yığılma görülürken, bölgeler arasındaki anlamlı tek fark Hacettepe’de

%9,3 olarak kaydedilen 1 yıldan az süredir beraber çalışma durumunun

OSTİM’de hiç görülmemesidir. Yine anket kapsamında ortaya çıktığı üzere;

Teknokent firmalarının ortalama olarak bölgelerinde daha kısa bir geçmişe sahip

olmaları bu konu üzerinde etken olabilecektir. Bununla beraber, 1 sene gibi bir

süre içerisinde birlikte çalışılan firma algısının oluşup oluşmaması boyutuna bağlı

olarak bu farklılığın meydana gelmiş olması da ihtimal dâhilindedir. Bu

bağlamda; yine anket kapsamında yapılan güven seviyesi sorgulamaları arasından

‘ilk defa beraber çalışma ihtimalim olan firmalar’ ve ‘yeni tanıştığım insanlar’

gruplarına bakıldığında, her iki gruba olan güven de Hacettepe Teknokent’te

OSTİM’e göre daha yüksektir. Bahsedilen sonuçlar birleştirildiğinde; Teknokent

bünyesindeki yöneticilerin daha kısa sürede diğer işletme temsilcilerine

güvenebildiği sonucu çıkarılabilecek olup, söz konusu tespit önemli bir sosyal

sermaye unsurunu da teşkil etmektedir.

v. Ticari ilişkilerin başlangıcı konusunda her iki grupta da firma yetkililerinin

önceden tanıdıkları işletmeler en büyük grubu (>%60) oluştururken, tanınmayan

ortak küme firmaları ile hiçbir şekilde tanınmayan firmalar ise bunları

izlemektedir. Hacettepe Teknokent ve OSTİM bölgeleri firmalarının kendi ortak

küme firmalarıyla başlattıkları ve kalıcı hale gelmiş ilişkiler toplam kalıcı

ilişkilerinin Hacettepe için %16,3, OSTİM için %14’lük ve görece küçük

kesimlerini oluşturmaktadır. Aynı katılımcılar, güven seviyesi olarak da hem

‘Hacettepe Teknokent / OSTİM bünyesindeki firmalarda çalışanlar’ hem de

Page 54: Sinan Soğancı - Sosyal Sermayenin Yenilikçilik üzerindeki Etkileri

45

‘Hacettepe Teknokent / OSTİM yönetimi’ gruplarına ortalama olarak

‘güvenmiyorum’ ile ‘kararsızım’ arasında değerlendirmelerde bulunurken,

‘tanıdığım insanlar’ için ise ortalama olarak ‘kararsızım’ ile ‘güveniyorum’

arasında güven seviyesi işaret etmişlerdir. Bu durum, sosyal sermayenin önemli

bir unsuru olan güvenin uzun süreli ve dolayısıyla verimli ve işlem maliyeti düşük

ticari ilişkilerin tesis edilmesindeki öneminin altını çizmektedir. Öte yandan,

Hacettepe katılımcıları Teknokent bünyesinde yeterli işbirliği yapıldığına

katılmadıkları yönünde ortalama bir görüş bildirmişken, OSTİM’de farklı bir

sonuç çıkmış ve ortalama görüş yeterli işbirliği yapıldığı doğrultusunda olmuştur.

OSTİM’de elde edilen sonuç bir yönüyle şaşırtıcı görünmekteyken, yüz yüze

yapılan görüşmelerden ve çalışmada yer verilememekle birlikte, bir kısım

katılımcının verdiği firma isimlerinden bu noktada anlamlı olabilecek bir çıkarım

yapılmıştır. Buna göre; özellikle OSTİM şirketlerinin çözüm ortağı, alt yüklenici

ve müşterilerinin çok büyük bir kısmı yine OSTİM’de veya birçok açıdan oldukça

benzer Ankara’nın diğer sanayi bölgelerinde yer almaktadır. Bahsedilen

sonuçların ortak değerlendirilmesi neticesinde; OSTİM firmaları bölgesel

ortaklığı ticari ilişki başlangıcı için önemli bir temel olarak görmese de nihai

olarak uzun süreli ilişki kurdukları firmalar yine OSTİM veya Ankara’daki diğer

sanayi bölgeleri mensuplarını büyük ölçüde içermektedir.

vi. Beraber çalışılan firmalar ve yetkilileriyle iş gereği ve iş dışında sebeplerle

görüşme davranışları açısından iki grup benzer yaklaşımlar ortaya koymuştur. İş

gereği görüşme sıklıkları farklı periyotlara makul bir dağılım göstermişken, iş

harici sebeplerle görüşme sıklıkları çoğunlukla nadiren ve altında seviyelerde

kaydedilmiştir. Buradan katılımcılarının sorulara cevap verirken göz önünde

bulundurdukları çevre şirket yetkililerinin kişisel yakın tanıdıkları olmadığı ve

anket sonuçlarının, tercih edildiği üzere, profesyonel iş hayatı ve ilişkileri

çerçevesini yansıttığı çıkarımları yapılabilecektir.

vii. Beraber çalışılan firma yetkilileri ile dünya görüşlerinin büyük ölçüde uyduğunu

ifade eden katılımcılar, Hacettepe’de %47,8, OSTİM’de ise %32,6

seviyesindedir. Bu konuda fikri olmayan kesim ise aynı sırayla %37 ve %41,9

olmuştur. Bu oranların söz konusu firmalarla çalışılmasının sebebi mi yoksa

sonucu mu olduğu konusunda elde edilen verilerden tahmin yürütmek oldukça zor

Page 55: Sinan Soğancı - Sosyal Sermayenin Yenilikçilik üzerindeki Etkileri

46

olacağından, bu konunun farklı bir çalışmada ele alınabileceği tavsiye

edilmektedir. Bu konuda dikkat çekici başka bir husus ise dünya görüşü hiç

uyuşmayan bir firma yetkilisiyle uzun süredir ortak çalışma yürüttüğünü söyleyen

Hacettepe katılımcısının bulunmamasıdır. Yine bu durumun da sebep, sonuç ya

da tesadüf olmasıyla ilgili daha detaylı araştırma yapılması gerekmektedir.

viii. Uzun süredir beraber çalışılan firma yetkilileriyle ilgili son olarak çeşitli

önermelere katılımcıların kendi tercihleri ile göz önünde bulundurdukları firma

yetkililerini düşünerek ne kadar katıldıklarını belirtmeleri istenmiştir. Katılmanın

güven yönünde bir anlam ifade ettiği önermelere, her iki grup katılımcılarının

verdikleri yanıtların ortalamaları 5’li Likert ölçeğine göre 3,5 ile 4 arasında

değerlenmiş ve nitel olarak ‘katılıyorum’ ifadesini en çok yansıtmıştır. Bu sonuca

uymayan tek durum OSTİM grubunda olmuş ve bu grubun katılımcıları uzun

süredir birlikte çalıştıkları firma yetkililerinin herhangi bir ticari sırlarını

bilmesinden rahatsızlık duyacaklarını ifade etmişlerdir. Bunun haricindeki

sonuçlara gruplar arası karşılaştırma gözüyle bakıldığında ise; Hacettepe

grubunun önermelere katılma seviyelerinin, 5 üzerinden aynı 0,5’lik bant içinde

kalmak kaydıyla, her seferinde OSTİM’den yüksek olduğu görülmüştür. İçerikleri

açısından işlem maliyetlerini azaltıcı, güveni ifade eden ve ortak iş yapma

kabiliyetini artırıcı önermeler olmaları sebebiyle sosyal sermaye birikimi

açısından burada elde edilen sonucun büyük önemi olduğu düşünülmektedir.

Bununla beraber, sonuçlar her ne kadar Teknokent Bölgesinde Sanayi Bölgesine

göre daha yüksek bir sosyal sermayenin varlığına işaret etse de, gerek örneklem

boyutları, gerek gruplar arası farkların küçüklüğü, buradan kesin bir sonuca

varılmasını riskli hale getirmektedir.

Page 56: Sinan Soğancı - Sosyal Sermayenin Yenilikçilik üzerindeki Etkileri

47

Tablo 4.6 Uzun süreli ticari ilişkilerin özellikleri

Hacettepe

Teknokent OSTİM

Frekans Yüzde

(%) Frekans

Yüzde

(%)

27) Firmanız için önem arz eden işlerde uzun süredir birlikte çalışmayı tercih ettiğiniz firmalar var

mıdır? (Birden çok seçenek işaretlenebilir.)

a) Evet, uzun süredir birlikte çalıştığımız

çözüm ortak(ları)mız var. 15 78,9 10 37,0

b) Evet, uzun süredir birlikte çalıştığımız alt

yüklenici(leri)miz var. 7 36,8 7 25,9

c) Evet, uzun süredir birlikte çalıştığımız

müşteri(leri)miz var. 12 63,2 16 59,3

d) Hayır. 0 0,0 5 18,5

28) Firmanız için önem arz eden işlerde uzun süredir birlikte çalışmayı tercih ettiğiniz firmalar

hakkında bilgi veriniz.

Çözüm Ortağı Sayısı Ortalama:

0,84

Ortalama:

0,41

Alt Yüklenici Sayısı Ortalama:

0,42

Ortalama:

0,56

Müşteri Sayısı Ortalama:

1,16

Ortalama:

0,63

Firmanız için önem arz eden işlerde uzun süredir birlikte çalışmayı tercih ettiğiniz firmalar ile beraber

çalışma süreniz nedir?

a) 1’den az 2 9,3 0 0,0

a) 1 – 4 6 32,6 9 34,9

b) 5 – 10 10 51,1 14 53,5

c) 10 veya üzeri 1 7,0 3 11,6

29) Beraber çalıştığınız firmalarla ticari ilişkileriniz nasıl başlamıştır?

a) Ben ya da başka bir firma yetkilimiz

eskiden tanıyordu. 13 69,8 16 60,5

b) İşletmemizce özel olarak tanınmayan ama

ortak küme (Hacettepe Teknokent, sektör

kümelenmesi, dernek vb.) içinde beraber

yer alınan bir firmaydı.

3 16,3 4 14,0

c) İşletmemizce tanınmayan bir firmaydı. 3 13,9 7 25,5

30) Beraber çalıştığınız firmalarla iş gereği iletişim kurma (e-posta, telefon, yüzyüze) sıklığınız nedir?

a) Her Gün 4 21,7 9 34,9

b) Haftada Bir 8 41,3 10 37,2

c) Ayda Bir 4 21,7 6 20,9

d) İki Ayda Bir ya da Daha Az 3 15,3 2 7,0

31) Beraber çalıştığınız firma yetkilileriyle iş dışında farklı sebeplerle görüşür müsünüz?

a) Hayır 7 34,8 11 39,5

b) Nadiren 6 32,6 11 39,5

c) Düzenli Olarak 3 17,4 3 11,7

d) Ortak İşlerimiz Yoğunlaştığında 3 15,2 3 9,3

32) Beraber çalıştığınız firma yetkilileriyle dünya görüşünüz ne derecede uyuşmaktadır?

e) Hiç 0 0,0 3 11,6

f) Düşük Ölçüde 1 6,5 3 11,6

g) Fikrim yok. 7 37,0 11 41,9

h) Büyük Ölçüde 9 47,8 9 32,6

i) Tamamen 2 8,7 1 2,3

Page 57: Sinan Soğancı - Sosyal Sermayenin Yenilikçilik üzerindeki Etkileri

48

Aşağıdaki ifadelere ne ölçüde katıldığınızı beraber çalıştığınız firma yetkililerini düşünerek belirtiniz.

(1: Kesinlikle katılmıyorum, 2: Katılmıyorum, 3: Kararsızım, 4: Katılıyorum, 5: Kesinlikle

katılıyorum)

33) Verdiği sözleri yerine getireceğinden şüphe

etmem.

Ortalama:

3,81

Ortalama:

3,72

34) Ona güvenerek başkalarına taahhütler

verebilirim.

Ortalama:

3,63

Ortalama:

3,62

35) Herhangi bir ticari sırrımızı bilmesinden

rahatsızlık duymam.

Ortalama:

3,53

Ortalama:

2,69

36) Bana karşı dürüst olduğunu düşünüyorum. Ortalama:

3,88

Ortalama:

3,57

37) Benim / işletmemim üzerinden haksız kazanç

sağlayacağına ihtimal vermem.

Ortalama:

3,88

Ortalama:

3,57

38) Beraber yürüttüğümüz işlerin başarıyla

sonuçlanacağını düşünürüm.

Ortalama:

3,93

Ortalama:

3,90

39) Verdiği bilgileri ayrı kaynaklardan doğrulama

gereği duymam.

Ortalama:

3,67

Ortalama:

3,55

Sosyal sermaye konusunda önem atfedilen bir diğer unsur ise kavramın temel

boyutlarından biri olan güvendir. Çalışmanın ve anketin birçok noktasında farklı

yönlerden ele alınmaya çalışılmış olmakla beraber, anket kapsamında ayrı bir soruda

kişisel çevre, iş çevresi ve kamu kurumlarını da kapsayacak şekilde katılımcıların güven

seviyeleri sorulmuştur. Tablo 4.7’de sunulan sonuçlara göre; iki grubun ortalama

cevaplarında birbirine paralel bir yaklaşım gözlenmiş ve çalışmanın kimi aşamalarında

olduğu üzere, burada da yüksek anlamlı bir netice çıkarmak mümkün olmamıştır. Güven

seviyesi sorulan kişi ve kurum listesinin %80’inde Hacettepe Teknoloji Bölgesi’nde yer

alan katılımcıların ortalama güven seviyeleri daha yüksek çıkmıştır. OSTİM’de çalışan

şirket yetkililerinin diğer gruptakilere göre daha yüksek güven besledikleri kişi ve

kurumlar ise arkadaşlar, OSTİM yönetimi (Hacettepe Teknokent yönetimi ile

karşılaştırmalı) ve T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’dır. Arkadaşlar konusunda

iki grubun da yüksek güven beslediği ve aralarındaki farkın anlam ifade etmediği

görülmekteyken, her iki grubun da işletmelerinin mensubu olduğu Teknokent ve Sanayi

bölgelerine ‘Güvenmiyorum’ ile ‘Kararsızım’ arasında değerlendirmelerde bulunması,

özellikle söz konusu bölge yönetimleri tarafından da değerlendirmeye alınabilecek bir

durumdur. T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı açısından ise aynı kurumdan alınan

destek seviyelerine bakıldığında Hacettepe’de destek aldığını belirten firma sayısının

OSTİM’dekinin 3 katından fazla olduğu görülmüştür. Dikkat çekici bir diğer nokta ise

Hacettepe katılımcılarından bu Bakanlıktan destek aldığını söyleyenler arasında

Bakanlığa duyulan güven miktarı grup ortalamasının yaklaşık %15 üzerindedir. Diğer

kamu kuruluşlarına karşı ortalama olarak düşük ifade edilen güven miktarı da göz önünde

Page 58: Sinan Soğancı - Sosyal Sermayenin Yenilikçilik üzerindeki Etkileri

49

bulundurulduğunda, TÜBİTAK ve KOSGEB de dâhil olmak üzere teknoloji ve AR-GE

ile bağı ve bu konularda teşvik sistemi olan kurumların diğer kamu kurumlarına nazaran

daha yüksek bir güven tesis edebildikleri çıkarımı yapılabilecektir. Ek olarak; bu

kurumlarla işletmelerin doğrudan muhatap olmalarının karşılıklı güveni daha da olumlu

etkileyeceği düşünülebilir.

Yüksek sosyal sermayeyle beraber etkinliği artacağı düşünülen işbirlikleri konusunda

katılımcılara işletmelerinin başarılarındaki paydaşlar ve katkı sıralamaları sorulduğunda;

iki gruptan oldukça benzer yanıtlar alınmıştır. Anket katılımcılarının ortak denebilecek

değerlendirmesine göre; şirketlerin başarılarını sağlayan ana kesimler sırasıyla firma

yönetimleri ve çalışanları olup, bu kesimlere göre yaklaşık yarı yarıya katkı verdikleri

işaret edilen işbirliği yapılan bölge içi ve dışı firmalar izlemektedir. Teknokent ve OSTİM

yönetimleri içinse şirket yetkilileri işletmelerinin başarılarında oldukça düşük oranlarda

katkı payı biçmişlerdir. Bu çerçeveden bakıldığında, her iki grubun da işletme

çevrelerinden etkin faydalanmadığı sonucuna varılabilecek olmakla beraber, ortaya çıkan

eğilimin çalışma konusundan bağımsız olarak gizlilik, konu özelinde teknik zorunluluk

ve benzeri olası sebeplerinin araştırılmasında fayda bulunmaktadır.

Sosyal sermayenin önemli unsurlarından güvenin oluşması ve sürekliliğinin

sağlanmasında, doğal olarak, davranışların dürüstlüğünün önemli bir etkisi olacaktır. Bu

amaçla, katılımcıların müşterileriyle olan ilişkilerinde dürüst davranmak konusunda nasıl

bir yaklaşıma sahip oldukları tespit edilmeye çalışılmıştır. Davranışlarının yalnızca

işletmeye olan faydasını irdeleyerek, dürüstlük konusunda kriterlere sahip olmayacağını

belirtenler Hacettepe’de %5,3, OSTİM’de ise %15,4 oranındadır. Bu kesimin

işletmelerinde ve çevrelerinde güven telkin etmeleri beklenmeyeceğinden, sosyal

sermaye açısından da kayıp yaratacakları düşünülmektedir. Her iki grup açısından da

toplam içinde sınırlı kesimler bu yönde görüş belirtmiş olsalar da, karşılaştırmalı olarak

OSTİM’de 3 kat daha fazla bu yaklaşımın görülmesi bölgenin sosyal sermaye algısı

açısından bir olumsuzluk olarak kaydedilmiştir. Benzer şekilde; dürüst davranmadığı

takdirde müşterisini, ticari itibarını veya kişisel itibarını kaybedeceğini düşünenler ile

koşullardan bağımsız dürüstlükten ödün vermeyeceğini ifade edenler de OSTİM’de

Hacettepe’nin ancak yarısı kadar olmuştur. Bu konuda katılımcılara sunulan bir diğer

Page 59: Sinan Soğancı - Sosyal Sermayenin Yenilikçilik üzerindeki Etkileri

50

seçenek ise ‘Firmamıza ve bana karşı dürüst olduğuna inandıklarıma karşı dürüst

davranırım.’ önermesidir. Teknokent bölgesindeki yöneticilerin sadece onda biri bu

önermeyi kendileri için doğru bulurken Sanayi bölgesinde her on kişiden dördü bu şekilde

davrandığını belirtmiştir.

Tablo 4.7 Genel güven seviyesi, ticari başarının sebepleri ve dürüstlük yaklaşımı

Hacettepe Teknokent OSTİM

Frekans Yüzde

(%) Frekans Yüzde (%)

Aşağıda ifade edilen kişi veya kurumlara ne ölçüde güvendiğinizi belirtiniz. (1: Hiç güvenmiyorum, 2:

Güvenmiyorum, 3: Kararsızım, 4: Güveniyorum, 5: Tamamen güveniyorum)

40) Akrabalarım Ortalama:

4,00

Ortalama: 3,73

41) Arkadaşlarım Ortalama:

4,17

Ortalama: 4,19

42) Aynı firmada çalışan iş arkadaşlarım Ortalama:

3,89

Ortalama: 3,69

43) Hacettepe Teknokent / OSTİM

bünyesindeki firmalarda çalışanlar

Ortalama:

3,00

Ortalama: 2,54

44) Hacettepe Teknokent / OSTİM yönetimi Ortalama:

2,67

Ortalama: 2,76

45) Hacettepe Üniversitesi akademik personeli

Ortalama:

3,33

Bu soru bu

gruba

sorulmadı.

46) Beraber iş yaptığım firmalar Ortalama:

3,72

Ortalama: 3,54

47) İlk defa beraber çalışma ihtimalim olan

firmalar

Ortalama:

2,78

Ortalama: 2,23

48) Tanıdığım insanlar Ortalama:

3,44

Ortalama: 3,31

49) Yeni tanıştığım insanlar Ortalama:

2,89

Ortalama: 2,46

50) TÜBİTAK Ortalama:

3,28

Ortalama: 3,00

51) KOSGEB Ortalama:

2,50

Ortalama: 2,42

52) T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Ortalama:

2,61

Ortalama: 2,69

53) Belediye Ortalama:

2,35

Ortalama: 2,08

54) Hükümet Ortalama:

2,00

Ortalama: 1,81

55) Devlet Ortalama:

2,67

Ortalama: 2,58

56) İşletmenizin son 5 yıl içerisindeki önemli başarılarında katkısı bulunanları sıralayınız. (Hiç katkısı

olmayanlara ( 0 ) yazıp, katkısı olanları en az olan ( 1 ) den başlamak üzere sıralayınız.) (İki

grubun skorları 10 üzerinden normalize edilmiştir.)

a) Firma Çalışanları Ortalama:

8,95

Ortalama: 8,30

Page 60: Sinan Soğancı - Sosyal Sermayenin Yenilikçilik üzerindeki Etkileri

51

b) Firma Yönetimi Ortalama:

9,03

Ortalama: 9,15

c) Teknokent / OSTİM Yönetimi Ortalama:

2,63

Ortalama: 2,67

d) İşbirliği Yapılan Teknokent / OSTİM

Firmaları

Ortalama:

4,73

Ortalama: 5,04

e) İşbirliği Yapılan Akademik Personel

Ortalama:

4,82

Bu seçenek bu

gruba

sunulmadı.

f) İşbirliği Yapılan Teknokent / OSTİM

Dışındaki Firmalar

Ortalama:

4,82

Ortalama: 5,04

57) Müşterilerinize karşı dürüst davranmak konusundaki yaklaşımınız nasıldır? (Birden çok seçenek

işaretlenebilir.)

a) Davranışlarımızın işletmemize olan

katkısı ve yasalara uygunluğu önemli

olup, dürüstçe olup olmaması ikinci

plandadır.

1 5,3 4 15,4

b) Dürüst davranırım çünkü aksi halde

müşteriyi kaybedeceğimizi

düşünürüm.

8 42,1 4 15,4

c) Dürüst davranırım çünkü aksi halde

ticari itibarımızın zedeleneceğini

düşünürüm.

11 57,9 8 30,8

d) Dürüst davranırım çünkü aksi halde

kişisel itibarımın zedeleneceğini

düşünürüm.

10 52,6 7 26,9

e) İnançlarım gereği her koşulda ve

herkese karşı dürüst davranırım. 9 47,4 6 23,1

f) Firmamıza ve bana karşı dürüst

olduğuna inandıklarıma karşı dürüst

davranırım.

2 10,5 11 42,3

İşbirliklerinin mevcut durumu, olası ilerlemeleri ve sonuçları açısından da katılımcıların

görüşlerine başvurulmuş ve elde edilen sonuçlara Tablo 4.8’da yer verilmiştir:

Bu konuda çıkan sonuçlardan biri sektör kümelenmeleri ve derneklerin yeterli bir işbirliği

ortamı yaratamadığıdır. Yine Hacettepe firmaları için Ankara’daki diğer Teknokentler ya

da OSTİM firmaları için Ankara’daki diğer sanayi bölgeleri yeterli işbirliklerinin tesis

edildiği alanlar olarak görülmemektedir. Mevcut işbirlikleri konusunda en olumlu

görüşler ise ortalama olarak ancak Likert ölçeğinde kararsızlık noktasının katılma

yönünde üstünde yer alabilen iki grupta görülmüştür: OSTİM bünyesindeki firmalar ve

Hacettepe Teknokent bünyesindeki firmalar ile Üniversitenin akademik birimleri. Bu

sonuca ulaşılmasında, daha önce belirtildiği üzere, OSTİM firmalarının uzun dönemli

işbirliklerinin önemli kısmını diğer OSTİM firmalarıyla gerçekleştirmeleri, Teknokent

bölgesinde ise sıklıkla başvurulan AR-GE destek programlarında akademik

personellerden profesyonel yardım alınmasının teşvik edilmesi etken olabilecektir.

Page 61: Sinan Soğancı - Sosyal Sermayenin Yenilikçilik üzerindeki Etkileri

52

Katılımcılar, işbirliklerinin artmasının olumlu etkileri olacağı konusunda ise, gruplar

arasında farklı oranlarda olmakla birlikte, hemfikirdirler. Teknoloji Geliştirme

Bölgesi’nde görev yapan şirket yöneticilerinin %26,3’ü bu önermeye katıldıklarını,

%63,2’si ise kesinlikle katıldıklarını belirtmişlerdir. Aynı oranlar OSTİM’de sırasıyla

%29,6 ve %44,4 olarak kaydedilmiştir. Dikkat çekici bir nokta ise, OSTİM bölgesindeki

yöneticilerin beşte birinden fazlasının işbirliklerinin artmasına ne olumlu ne olumsuz

bakmasıdır. Böyle bir grubun varlığının, ilerleyen dönemlerde de Bölgenin ortak iş

kültürünün bu konudaki ilerlemesini yavaşlatıcı etkiye sahip olması ihtimal dâhilindedir.

İşletmelerin çevrelerinde rekabetçi veya çözüm ortağı olabilecek yeni firmaları fark

ettiklerinde verecekleri tepkiler açısından yöneticilerin görüşleri alındığında; Hacettepe

Teknokent’te hiçbir şekilde ilgilenmeyeceğini söyleyen olmamışken, OSTİM’de %15,4

oranında bu görüşe rastlanmıştır. Hacettepe bünyesindeki katılımcıların yaklaşık yarısı

rekabetçi önlemleri alacağını ifade ederken, herhangi bir koşulda beraber çalışma

ihtimaline sıcak bakmamıştır. Aynı bölge katılımcılarının diğer yarısı ise çoğunlukla şart

da koymayarak beraber çalışma ihtimalini düşüneceğini belirtmiştir. OSTİM’de ise

rekabetçi önlemleri alarak beraber çalışma ihtimalini hiçbir şekilde göz önünde

bulundurmayanlar toplamın yaklaşık onda birini oluşturmaktadır. Bu kesimin bir buçuk

katı büyüklüğünde olan ve yeni fark ettiği firma ile hiçbir şekilde ilgilenmeyeceğini

belirtenler de hariç tutulduğunda OSTİM katılımcılarının dörtte üçü muhtelif koşullarda

beraber çalışma ihtimallerini düşüneceklerini belirtmişlerdir.

Tablo 4.8 Mevcut ve olası işbirliklerinin değerlendirilmesi

Hacettepe

Teknokent OSTİM

Frekans Yüzde

(%) Frekans Yüzde (%)

Aşağıdaki sorularda ifade edilen gruplarda yeterli işbirliği yapıldığına ne ölçüde katıldığınızı belirtiniz.

(1: Kesinlikle katılmıyorum, 2: Katılmıyorum, 3: Kararsızım, 4: Katılıyorum, 5: Kesinlikle

katılıyorum)

58) Hacettepe Teknokent / OSTİM Bünyesindeki

Firmalar

Ortalama:

2,58

Ortalama:

3,28

59) Hacettepe Teknokent Bünyesindeki Firmalar

ile Hacettepe Üniversitesi Akademik

Birimleri

Ortalama:

3,05

Bu soru bu

gruba

sorulmadı.

60) Hacettepe Teknokent / OSTİM Bünyesindeki

Firmalar ile Ankara’daki Diğer Üniversiteler

/ Sanayi Bölgeleri

Ortalama:

2,58

Ortalama:

2,54

Page 62: Sinan Soğancı - Sosyal Sermayenin Yenilikçilik üzerindeki Etkileri

53

61) Sektör Kümelenmeleri Ortalama:

2,89

Ortalama:

2,35

62) Dernekler Ortalama:

2,05

Ortalama:

1,88

63) İşletmenizle benzer alanda çalışan ve ihtiyacınız olan kabiliyetlere sahip bir firmadan haberdar

olduğunuzda ne düşünürsünüz? (Birden çok seçenek işaretlenebilir.)

a) Hiçbir şekilde ilgilenmem. 0 0,0 4 15,4

b) O anda olmasa bile daha sonra rekabetçi

konumuna gelebileceğimizi öngörerek

olası rakipler arasına kaydeder ve

gerekli önlemleri alırım.

13 68,4 8 30,8

c) Ancak doğrudan veya dolaylı tanıdığım

bir firmaysa beraber çalışma ihtimalini

düşünürüm.

2 10,5 5 19,2

d) Ancak Hacettepe Teknokent bünyesinde

bir firmaysa beraber çalışma ihtimalini

düşünürüm.

1 5,3 4 15,4

e) Ancak ortak bir küme veya dernek çatısı

altında yer alıyorsak beraber çalışma

ihtimalini düşünürüm.

2 10,5 2 7,7

f) Her koşulda beraber çalışma ihtimalini

düşünürüm. 8 42,1 9 34,6

64) Çalıştığınız sektörde; ülkemizde yapılan küçük ve/veya büyük ölçekli işbirlikleri arttığı takdirde

bunun sektörde faaliyet gösteren herkes için olumlu etkileri olacağı fikrine katılıyor musunuz?

a) Kesinlikle katılmıyorum. 1 5,3 0 0,0

b) Katılmıyorum. 0 0,0 1 3,7

c) Kararsızım. 1 5,3 6 22,2

d) Katılıyorum. 5 26,3 8 29,6

e) Kesinlikle katılıyorum. 12 63,2 12 44,4

Page 63: Sinan Soğancı - Sosyal Sermayenin Yenilikçilik üzerindeki Etkileri

54

5. TARTIŞMA VE SONUÇ

Mevcut çalışma kapsamında; sosyal sermaye ve alt boyutlarının yenilikçilik seviyesi

üzerindeki etkileri Hacettepe Teknokent ve OSTİM Sanayi Bölgeleri örnekleminde

karşılaştırmalı olarak incelenmiştir.

Demografik bilgiler ve eğitim düzeyi açılarından; sosyal sermaye ve yenilikçilik

arasındaki ilişkiyi belirleyici etkiye sahip bir değişkenin bu grupta yer almadığı kanısına

varılmış olmakla beraber, çalışma anketinin sınırlı bir katılımcı grubu üzerinde

uygulanabildiği ve daha geniş katılımlı bir çalışmada benzer değişkenlerin yine

incelenmesi gerektiği düşünülmektedir. Katılımcıların OSTİM’de çalışma süreleri,

Hacettepe Teknokent’e göre oldukça yüksek çıkmış olup, bu durumun OSTİM

bölgesinde daha uzun süreli işbirliklerinin kurulmasına ve daha yoğun sosyal sermaye

oluşumuna sebep olması beklenecekken, bunun tersi bir sonuç ortaya çıkmıştır. Bununla

beraber, Hacettepe Teknokent’in 2000’li yıllardan bugüne kadar kısımlar halinde

faaliyete geçmiş olmasının bu tespit açısından yanıltıcı bir durum oluşturma ihtimali

bulunmaktadır. Daha uzun bir geçmişi ve uzun yıllardır yer alan firmaları bulunan başka

bir Teknokent’te yapılacak bir çalışmanın faydası olacağı düşünülmektedir.

İşletmelerin yenilikçiliğe ayırdıkları kaynak miktarının Hacettepe Teknokent’te

OSTİM’e oranla yüksek olduğu görülmüş, özellikle önemli bir belirteç olan yeni ürün

veya hizmet geliştiren personel oranları açısından büyük bir fark ortaya çıkmıştır. Mevcut

ürün veya hizmetlerin geliştirilmesi konusunda ise iki bölgede de yakın oranda çalışma

yapıldığı ifade edilmiş olup, yine katılımcıların verdiği cevaplardan yapılan çıkarıma

göre; bunun maliyet azaltılarak mevcut pazar paylarının artırılması yönünde faaliyetler

olduğu düşünülmüştür. Yenilikçiliğin işletmenin ticari hayatındaki önemi, yeniliklerin

firmaya etkisi penceresinden bakıldığında; pozitif imaj etkisi haricinde, OSTİM’de daha

yüksek bir etki görüldüğü ifade edilmiştir. Bu durum, diğer sonuçlara bakıldığında

beklenmiyor olmakla beraber, OSTİM’deki yeniliklerin göreli teknoloji ve kapsam

darlığından ötürü yenilik tanımının iki kümede farklı konumlanmasının bu sonuca sebep

olduğu düşünülmektedir. Zira gerçekleştirilen yeniliklerin niteliği açısından; Hacettepe

Page 64: Sinan Soğancı - Sosyal Sermayenin Yenilikçilik üzerindeki Etkileri

55

Teknokent’te daha yüksek teknolojili ve uluslararası ya da ulusal kapsamlı yeniliklere

daha yüksek seviyede rastlanmıştır. Bu konuya ülkemiz ekonomisinin zayıf yönlerinden

biri olarak dile getirilen yüksek teknoloji yoğunluklu üretim ve ihracat açısından

bakıldığında ise şöyle bir değerlendirme yapılabilecektir. Resmi Gazete’de yayımlanan

2014 Yılı Programında (Tablo 5.1 Üretim ve İhracatta Teknoloji Yoğunluğu (Birim:

Yüzde Pay), son beş yılın yaklaşık ortasına isabet eden 2012 senesinde Türkiye’nin

ortanın üstü ve yüksek teknoloji yoğunluklu üretim toplamı %27,6 iken aynı yoğunlukta

ihracat oranı toplamının ise %35,1 olduğu ifade edilmiştir. Mevcut çalışmada, Teknokent

bünyesindeki firma yöneticileri, işletmelerinde gerçekleştirilen yeniliklerin %26,3’ünün

dünya genelinde yenilikler olduğunu ifade etmişlerdir. Bu açıdan bakıldığında, teknoloji

geliştirme bölgeleri ve buralarda yaratılan ekosistemler ile vergi indirimi ve benzeri

teşviklerle bu yönde gayret gösteren işletmelerin desteklenmesinin ülke ekonomisi

açısından yararı bir kez daha görülmektedir.

Tablo 5.1 Üretim ve İhracatta Teknoloji Yoğunluğu (Birim: Yüzde Pay)

Teknoloji Yoğunluğu (1)

TÜRKİYE AB

İhracat (2) Üretim (3) İhracat(4)

2003 2007 2012 2002 2007 2012 2011

Yüksek 5,7 3,4 3,5 6,2 4,5 3,7 19,8

Ortanın Üstü 21,9 23,2 24,1 24,3 32,8 31,4 41,1

Ortanın Altı 25,5 34,8 33,2 22,8 29,7 31,5 20,5

Düşük 47,0 38,7 39,1 46,8 33,0 33,5 18,6

Toplam 100 100 100 100 100 100 100

Kaynak: T.C. Bakanlar Kurulu, 2013. 2014 Yılı Programının Uygulanması, Koordinasyonu ve İzlenmesine

Dair Bakanlar Kurulu Kararı Eki, Ankara, Resmi Gazete.

(1) OECD Science, Technology and Industry Scoreboard sınıflandırması esas alınmıştır.

(2) OECD üyesi AB ülkeleri.

(3) 2003 yılı değerleri cari fiyatlarla, ISIC Rev.3’e göre hazırlanan OECD sınıflaması, 2007 ve 2012 yılı

değerleri 2010 yılı fiyatlarıyla NACE Rev.2’ye göre hazırlanan Eurostat sınıflaması esas alınarak Kalkınma

Bakanlığı tarafından hesaplanmıştır.

(4) Altın hariç ihracat değerlerine göre hesaplanmıştır.

Yenilikçiliğin ticari faaliyetlerdeki yeri ve yeniliklerin niteliği açısından gösterge

olabilecek AR-GE desteklerinden faydalanma, fikri ve sınai haklara başvurma ve

ziyaretçi veya stant sahibi olarak fuarlara katılma konusunda da OSTİM firmaları daha

düşük bir seviyede kalmıştır. Öte yandan, her iki kesim için de uluslararası fuarlarda stant

açan firma oranının %5 ile sınırlı kalması yine ülkemizin yenilikçilik kültürü ve yüksek

teknoloji ihracatı açısından düşündürücü bir gerçektir.

Page 65: Sinan Soğancı - Sosyal Sermayenin Yenilikçilik üzerindeki Etkileri

56

Şirket yöneticilerinin başarılı sayılabilmeleri için OSTİM’de müşterileri birebir tanıma

ve iyi ilişkiler kurmak en büyük önemin verildiği özellik olurken, sosyal sermayenin

yapısal boyutuna verilen öneme işaret etmektedir. Benzer bir çalışmada da (Özen &

Aslan, 2006); OSTİM’de birincil bağlara dayalı olmayan, sonradan yaratılmış ilişki ağları

üzerinden kaynaklara ulaşma anlamında sosyal sermaye kullanımının yüksek düzeyde

olduğu ortaya konmuş ve mevcut çalışmanın bulguları bu açıdan benzerlik sergilemiştir.

Ek olarak; ülkemizde halk arasında da sıklıkla kullanılan ‘iş bitiricilik’ teriminin her iki

bölgede de sunulan sekiz özellik arasında en önemli üçüncü özellik olarak ortaya çıkması

dikkat çekicidir. İş bitiriciliğin toplum içinde kullanıldığı haliyle bir sözlük karşılığı

bulunmamakla birlikte, psikolog ve yazar Doğan Cüceloğlu’nun iş bitiricilerin sevgi,

güven, adalet, hakkaniyet ve gerçeğe saygı değerlerine inanmadıkları ve başarılı olmak

için bu duygulara sahip olmadan hareket ettikleri yönündeki tespitlerinin (Cüceloğlu,

2015) genel bir yaklaşımı yansıttığı söylenebilecektir. Bu haliyle, Türk toplumunun

güven ve adalet algılarının düşük olduğu ve çalışma ilgi alanı kapsamında, ilişkisel sosyal

sermayelerinin zayıf olduğu tespiti ortaya çıkmaktadır. Bu durum, Türkiye’deki güven

ölçümünün düşük bulunduğu çalışmalarla (Karagül & Masca, 2005), (Buğra, 2001)

tutarlıyken, iş bitiriciliğe gerek duyulmasının sebebi olarak da mevcut çalışmada

görüldüğü üzere en düşük güven duyulan kurumların devlet kurumları olması, yani

kamusal adaletin yeterince hissedilmemesi görülebilir. Paralel şekilde, katılımcılara ucu

açık sorularla mevcut ticari başarılarını artırmalarının önündeki engeller sorulduğunda;

her iki bölgedeki yöneticiler de kamusal yönetim kaynaklı kanunları ve uygulamaları

işaret etmişlerdir.

Katılımcıların iş hayatlarında hissettikleri genel duygu durumu açısından; OSTİM’de

çalışanlar daha çok entrikalı bir iş ortamında bulunduklarını ifade etmiş fakat işini daha

iyi yapmak ve kendini geliştirme stresini daha az yaşadıklarını belirtmişlerdir. Yani,

OSTİM bölgesinde entrikalı bir iş ortamında çalıştığını düşünenler daha çok olup, bu

kişiler yaşadıkları entrikalı ortamda üste çıkmanın yolunu, büyük olasılıkla, kendilerini

geliştirmek ve işlerini daha iyi yapmakta görmemektedir. Çalışmanın diğer bulgularıyla

birleştirildiğinde, yöneticilerin daha çok ağlarını korumak ve güçlendirmeye

odaklandıkları ve bunu yaparken de ilişkisel ve kamusal bir güven ortamı hissetmedikleri

tahmin edilmektedir.

Page 66: Sinan Soğancı - Sosyal Sermayenin Yenilikçilik üzerindeki Etkileri

57

Hacettepe Teknokent firma yöneticilerinin ilk defa beraber çalışma ihtimali olan firmalar

ve yeni tanıştıkları insanlara olan güven seviyeleri daha yüksek olup, bir yıldan kısa süreli

beraber çalıştıkları ve uzun süredir birlikte çalıştıkları firmalar arasında yer verdikleri

firma sayıları da daha çok çıkmıştır. Bu cevabın verildiği işbirliklerinin doğuşlarına

bakıldığında ise; tanımama, önceden tanıma ve ortak kümede yer alma arasında birbirine

yakın bir dağılım görülmüş olduğundan, en muhtemel ortak sebebin verili güven olduğu

ve ayrıca sosyal sermayenin ilişkisel boyutunun yüksekliğine işaret ettiği çıkarımı

yapılmıştır. Bütün uzun süreli ticari ilişkilere bakıldığında ise; her iki bölgede de firma

yetkililerinin önceden tanıdıkları işletmelerin işbirliklerinin çoğunluğunda yer aldığı

görülmüştür. OSTİM için daha önce de bahsedilen yapısal sosyal sermaye ve ağların

önemi Hacettepe Teknokent’te de bu açıdan öne çıkarken, sosyal sermayenin bilişsel

boyutunu temsil ettiği düşünülecek ortak kümeden doğan işbirlikleri, her iki bölgede de

azınlıkta kalmıştır. Öte yandan, genellikle ağlar üzerinden kurulmuş olsa da işbirliklerinin

çoğunu yine OSTİM ve Ankara’nın diğer sanayi bölgelerindeki işletmelerle yürüttükleri

tahmin edilen OSTİM firmalarının OSTİM’deki mevcut işbirliği düzeyinden Hacettepe

Teknokent’tekine oranla daha memnun oldukları görülmüştür. Hacettepe Teknokent’te

ise işbirliklerinin artmasına olan ihtiyaca işaret edilmiş olup, çalışma kapsamında çözüm

önerileri irdelenmemiştir. Yine bu ilişkilere güven üzerinden bakınca; Hacettepe

Teknokent firmalarındaki çalışanların diğer firma çalışanlarına OSTİM’deki aynı duruma

göre daha fazla güvendikleri görülmüştür. Bir diğer deyişle; OSTİM’de güven üzerinden

değil, ağlar üzerinden işbirlikleri kurulmakta ve adalet duygusunun zayıflığıyla beraber,

aksi bir durum yönünde beklenti oluşmamaktadır. Hacettepe Teknokent’te ise daha

yüksek güven seviyesi olup, işbirliklerinin artırılması arzu edilmektedir. Bu konuda

yapılan çalışmaların düzeyi bilinmemekle beraber, firmaların bu yaklaşıma sahip olduğu

halde işbirliklerinin artış göstermesinin mümkün olduğu görülmektedir. Bu konuda; en

önemli sorumluluk Teknokent yönetimine düşerken, şirket yöneticilerinin de Yönetime

görece düşük güven duyuyor olmasının bu etkileşimin gerçekleşmeme sebebi veya

sonucu olma ihtimali bulunmaktadır.

Uzun süredir birlikte çalışılan firma yetkililerine her iki bölgede de güven duyulduğu

ifade edilirken, söz konusu güven algısı Hacettepe’de daha yüksek olmuştur. Tüm

örneklem içinde güven duyulmayan tek durum OSTİM’de beraber çalışılan firma

Page 67: Sinan Soğancı - Sosyal Sermayenin Yenilikçilik üzerindeki Etkileri

58

yetkilisiyle herhangi bir ticari sırrı paylaşmaktan duyulan rahatsızlığın ifadesiyle ortaya

çıkmıştır. Bu durumu farklı sorularda tespit edilen iş ortamında daha çok entrikanın

görülmesi, maliyetlerin ve dolayısıyla doğrudan ticari bilgilerin rekabette çok önemli

olması ve genel güven düzeyinin daha düşük olmasıyla açıklamak mümkündür.

Çalışmanın diğer birçok bulgusuna paralel şekilde; Hacettepe Teknokent’te güven ve

sosyal sermayenin ilişkisel boyunun daha yüksek olduğu, OSTİM’de ise yapısal ağlarla

kurulan ilişkilerin ilişkisel güven oluşturmada zorlandığı bu açıdan da görülmüştür.

İşbirliklerinin ticari başarıya etkisi örneklemin tamamında düşük seviyede kalmıştır.

Bununla beraber, katılımcı şirketlerin büyüklükleri, günümüzde uluslararası pazarlarda

yüksek teknolojili rekabeti tek başına yapabilecek şirket büyüklükleri değildir.

Örneklemin böyle bir temsiliyet niteliği olmamakla beraber, bu çıkarımın, ülke geneli

için geçerli olduğu kabul edilirse; Türkiye’nin uluslararası rekabet ve yüksek teknoloji

ihracatı açısından olumsuz bir potansiyelin varlığı ortaya çıkacaktır.

Dürüst davranmak konusuna Hacettepe Teknokent’teki firma yöneticileri daha yüksek

özen göstermekte ve aksi durumun hem kendi inançlarına hem de itibarlarına zarar

vereceklerini düşünmektedirler. OSTİM’de ise ancak kendilerine karşı dürüst olduğuna

inandıklarına aynı şekilde davrananlar en büyük grup olmuş ve şirket çıkarlarının yanında

dürüstlük konusunu önemsemeyenlerle beraber çoğunluğu oluşturmuşlardır. Anketin bir

diğer sorusunda iş ortamını entrikalarla dolu olarak gören Hacettepe Teknokent

katılımcıları mevcut önermeye (kendilerine karşı dürüst olduğuna inandıklarına dürüst

davranma) katılanlarla tam olarak aynı orandayken, OSTİM bölgesinde iş çevresini bu

denli karmaşık görenler %25,9, dürüstlükle ilgili bahsi geçen mevcut önermeye

katılanların oranı ise %42,3 olmuştur. Bu bağlamda, söz konusu davranış biçimi sadece

işletme çevresiyle açıklanamayacak, işletme yöneticilerinin eğitim seviyeleri, diğer

kişisel özellikleri ya da diğer iş ortamı alt unsurlarına başvurmak gerekecektir.

İşletme çevresinde rekabetçi veya çözüm ortağı olma potansiyeli var olan yeni firmalar

fark edildiğinde; beraber çalışma ihtimaline OSTİM’de göreli olarak daha olumlu

bakılmıştır. Birçok açıdan Hacettepe Teknokent’te OSTİM’e oranla daha yüksek sosyal

sermayeye işaret eden bulgular elde edilmişken, beraber çalışma ihtimaline OSTİM’de

Page 68: Sinan Soğancı - Sosyal Sermayenin Yenilikçilik üzerindeki Etkileri

59

görece daha olumlu bir bakış olmasının sebepleri değerlendirilmelidir. Öncelikle,

OSTİM’de hâlihazırda firmalar arasında güvene dayalı olmasa da yüksek hacimli ticaret

ilişkileri bulunmaktadır ve görünüşe göre, işletmeler bu durumun devamının ve

büyümesinin kendi varlıkları için yaşamsal olduğunu düşünmektedirler. Teknoloji

Geliştirme Bölgesi açısından ise sorunun alt unsurlarının ayrılarak sorgulanması

sonucunda ancak daha güvenilir bir yargıya varılabilecektir. Zira Teknokent firmaları için

rekabet en güncel ve ileri bilgiye sahip olunarak yürütüldüğünden benzer kabiliyetlere

sahip bir firmanın rekabetçi özelliği, tüm sermaye ve pazar koşullarından ayrı olarak

önem kazanmaktadır. Öte yandan, tamamlayıcı kabiliyetlere sahip firmaların varlığının

ise yüksek düzeyde olumlu ve itici güç potansiyeli doğurduğu da göz ardı edilmemelidir.

Sonuç olarak; sosyal sermayenin bilişsel boyutu, en azından ortak küme algısı üzerinden,

iki grupta da düşük seviyedeyken, yapısal ve ilişkisel boyutların ise tüm örneklemde daha

belirgin bir varlığı söz konusudur.

OSTİM’de ağlar ve yapısal sosyal sermaye önem kazanırken, güven ve ilişkisel boyuta

geçmekte sorun yaşandığı görülmektedir. İşletmeler, hem kamusal sisteme hem de

birbirlerine yeterli seviyede güvenmemekte, rekabet aracı olarak da yüksek teknoloji ve

katma değerli bilgi ile ticari alanlarını koruyamadıklarından, ilişkisel üstünlüklerini

korumaya gayret etmektedirler. Bu durumun döngüsel olarak besleyici olduğu ve

hâlihazırda işleyişin değişmesine dair bir ibarenin olmadığı da söylenebilir. Yenilikçilik

konusunda ise OSTİM, birçok açıdan Hacettepe Teknokent’in gerisinde kalmış ve

yenilikçilik algısı bölgede mevcut ürün ve hizmetlerin iyileştirilmesi ve öncelikle

maliyetlerinin azaltılması doğrultusunda yerleşmiştir. Bir diğer deyişle, OSTİM’de

sosyal sermaye, yapısal boyut haricinde zayıftır ve yenilikçilik kültürü de günümüz

koşullarında yüksek teknolojili rekabet yeteneğinin oldukça uzağındadır. Ancak bir araya

geldiklerinde, yenilikçi kültürü geliştirme potansiyeli artacak olan bölge firmalarının;

güvene dayalı işbirlikleri kurulamadıkça, bu atılımı gerçekleştirmeleri ihtimali zayıf

görünmektedir.

Hacettepe Teknokent’te ise sosyal sermayenin yapısal ve ilişkisel boyutlarının varlığı

tespit edilmiş, işbirlikleri kurmak ve güvene dayalı yürütmek konusunda olumlu bir

algıya rastlanmıştır. Öte yandan, işbirliklerinin artırılması yönünde yapısal çalışmalar

Page 69: Sinan Soğancı - Sosyal Sermayenin Yenilikçilik üzerindeki Etkileri

60

yapılması gerekliliği de ortaya çıkmış olup, özellikle Teknokent Yönetiminin firmalar

nezdindeki güven seviyesini artırmasıyla beraber, çok daha verimli bir işbirlikçi ortamın

yaratılması mümkün görünmektedir. Bölgenin yenilikçi seviyesi birçok açıdan OSTİM’e

göre oldukça yüksektir ve sosyal sermaye seviyesinin de yüksekliğiyle beraber,

karşılaştırmalı olarak, kavramlar arası doğru orantılı bir ilişkiden bahsedilebilir. Bununla

beraber, bahsedilen daha yüksek işbirlikçi ortamın yaratılmasında ortak küme algısının

tesis edeceği sosyal sermayenin bilişsel boyutunun yükseltilmesi bölgenin gereksinimi

olarak düşünülebilir. Teknoloji geliştirme bölgesi ya da yenilikçiliğin yüksek olduğu

farklı bölgeler ele alınarak bilişsel boyutun yenilik amaçlı işbirliklerini ve dolayısıyla

yüksek teknolojili katma değeri artırıp artırmadığı yapılacak bir gelecek çalışmada

incelenebilir.

Page 70: Sinan Soğancı - Sosyal Sermayenin Yenilikçilik üzerindeki Etkileri

61

KAYNAKÇA

Kitaplar

Burt, R. S., 1992. Structural Holes: The Social Structure of Competition. Harvard:

Harvard University Press.

Fukuyama, F., 1998. Güven; Sosyal Erdemler ve Refahın Yaratılması. Ankara: Türkiye

İş Bankası Kültür Yayınları.

Karpuzoğlu, E., 2001. Büyüyen ve Gelişen Aile Şirketlerinde Kurumsallaşma. İstanbul:

Hayat Yayınları.

Öz, Ö., 2004. Clusters and Competitive Advantage; The Turkish Experience. Ankara:

Palgrave Macmillan.

Waal, F. D., 2014. Empati Çağı. Ankara:Akılçelen Kitaplar.

Wilkinson, R. G., 1996. Unhealthy Societies: The Afflictions of Inequality. London:

Routledge.

Page 71: Sinan Soğancı - Sosyal Sermayenin Yenilikçilik üzerindeki Etkileri

62

Süreli Yayınlar

Adler, P. S. & Kwon, S.-W., 2002. Social Capital: Prospects for a New Concept. The

Academy of Management Review, ss. 17-40.

Ardağan, F., 2014. Bireylerin Sosyal Sermaye Profili: Antalya Örneği. Akademik Sosyal

Araştırmalar Dergisi, Aralık, ss. 38-56.

Belliveau, M. A., O'Reilly III, C. A. & Wade, J. B., 1996. Social Capital at the Top:

Effects of Social Similarity and Status on CEO Compensation. Academy of

Management Journal, ss. 1568-1593.

Buğra, A., 2001. Ekonomik Kriz Karşısında Türkiye'nin Geleneksel Refah Rejimi.

Toplum ve Bilim, Yaz, ss. 22-30.

Burt, R. S., 1997. The Contingent Value of Social Capital. Administrative Science

Quarterly, ss. 339-365.

Coleman, J. S., 1986. Social Theory, Social Research, and a Theory of Action. The

American Journal of Sociology, ss. 1309-1335.

Coleman, J. S., 1988. Social Capital in the Creation of Human Capital. The American

Journal of Sociology, ss. 95-120.

Fukuyama, F., 1995. Global Economy and Social Capital. Foreign Affairs, ss. 89-104.

Karagül, M. & Masca, M., 2005. Sosyal Sermaye Üzerine Bir İnceleme. Ekonomik ve

Sosyal Araştırmalar Dergisi, ss. 37-52.

Özdemir, A. A., 2008a. Çalışanların İş Tatminlerinin Artırılmasında Örgütsel Sosyal

Sermaye Yeni bir Belirleyici Olabilir mi?. Yönetim Bilimleri Dergisi, 6(1), ss. 77-

90.

Özdemir, A. A., 2008b. Sosyal Ağ Özellikleri Bakış Açısıyla Sosyal Sermaye ve Bilgi

Yaratma İlişkisi: Akademisyenler Üzerinde Yapılan Bir Alan Araştırması.

Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 8(2), ss. 81-102.

Özdemir, A. A. & Demirci, A. E., 2012. Impact of Social Capital on Radical Innovation

Efforts of the Organizations: A Case in the Aviation Industry. Ege Akademik

Bakış, ss. 53-66.

Özen, Ş., 2002. Türkiye'deki Örgütler/Yönetim Araştırmalarında Törensel Görgülcülük

Sorunu. Yönetim Araştırmaları Dergisi, 2(2), ss. 187-213.

Özen, Ş. & Aslan, Z., 2006. İçsel ve Dışsal Sosyal Sermaye Yaklaşımları açısından

Türk Toplumunun Sosyal Sermaye Potansiyeli: Ortadoğu Sanayi ve Ticaret

Merkezi (OSTİM) Örneği. Akdeniz İ.İ.B.F. Dergisi, ss. 130-161.

Porter, M. E., 1990. The Competitive Advantage of Nations. Harvard Business Review,

ss. 70-91.

Sargut, A. S., 2003. Kurumsal Alanlardaki Örgüt Yapılarının Oluşmasında ve

Ekonomik İşlemlerin Yürütülmesinde Güvenin Rolü. %1 içindeSosyal Bilimlerde

Güven. Ankara: Vadi Yayınları, ss. 89-124.

Schuller, T., 2001. The Complementary Roles of Human and Social Capital. ISUMA, ss.

17-24.

Simon, L. & Davies, G., 1996. A Contextual Approach to Management Learning: The

Hungarian Case. Organization Studies, ss. 269-289.

Şahin, A., 2009. Mersin'de Faaliyet Gösteren Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelerin

Yenilik Faaliyetlerinin Ölçülmesi. Doğuş Üniversitesi Dergisi, ss. 259-271.

Turgut, E. & Begenirbaş, M., 2013. Çalışanların Yenilikçi Davranışları Üzerinde Sosyal

Sermaye ve Yenilikçi İklimin Rolü: Sağlık Sektöründe Bir Araştırma. KHO Bilim

Dergisi, ss. 101-124.

Page 72: Sinan Soğancı - Sosyal Sermayenin Yenilikçilik üzerindeki Etkileri

63

Ulukan, C., 2005. Girişimcilerin ve Profesyonel Yöneticilerin Kurumsallaşma

Perspektifi. Sosyal Bilimler Dergisi, 2, ss. 29-42.

Whiteley, P. F., 2000. Economic Growth and Social Capital. Political Studies, ss. 443-

466.

Zak, P. J., 2005. The Neuroeconomics of Trust. Social Science Research Network.

Zerenler, M., Türker, N. & Şahin, E., 2007. Küresel Teknoloji, Araştırma-Geliştirme

(AR-GE) ve Yenilik İlişkisi. Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü

Dergisi, ss. 653-667.

Page 73: Sinan Soğancı - Sosyal Sermayenin Yenilikçilik üzerindeki Etkileri

64

Diğer Yayınlar

Anon., 2008. Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun.

Ankara.

Avrupa Komisyonu, 1995. Green Paper on Innovation, Brüksel.

Cüceloğlu, D., 2015. İş Bitirici Olsun, http://www.dogancuceloglu.net/yazilar/977-is-

bitirici-olsun [Erişildi: 25 11 2015].

Çalışkan, D., 2010. Yenilikçi Oluşumlarda Sosyal Sermayenin Rolü ve Burdur İli

Üzerine Bir Araştırma. Isparta: T.C. Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal

Bilimler Enstitüsü İktisat Anabilim Dalı.

Fischer, M. M., 2001. Innovation, Knowledge Creation and Systems of Innovation,

Viyana: Vienna University of Economics and Business Administration.

Hacettepe Teknokent A.Ş., 2015. Amaç: Hacettepe Teknokent,

http://hacettepeteknokent.com.tr/tr/amac [Erişildi: 25 11 2015].

Knack, S. & Keefer, P., 1997. Does social capital have an economic payoff? A Cross-

Country Investigation. The Quarterly Journal of Economics, ss. 1251-1288.

OSTİM Organize Sanayi Bölge Müdürlüğü, 2015. Başkan'dan Mesaj: OSTİM,

http://www.ostim.org.tr/tr/content/baskandan-mesaj/18 [Erişildi: 25 11 2015].

Paşamehmetoğlu, A., 2010. Kültürel Değerlerde Farklılaşmanın Sosyal Sermayeye

Etkileri: Ankara Mobilyacılar Sitesi (SİTELER) ve Ortadoğu Sanayi ve Ticaret

Merkezi (OSTİM) üzerine Bir Araştırma. Ankara.

T.C. Bakanlar Kurulu, 2013. 2014 Yılı Programının Uygulanması, Koordinasyonu ve

İzlenmesine Dair Bakanlar Kurulu Kararı Eki. Ankara: Resmi Gazete.

Türk Dil Kurumu, 2015. Güncel Türkçe Sözlük, http://www.tdk.gov.tr/ [Erişildi: 25 11

2015].

Page 74: Sinan Soğancı - Sosyal Sermayenin Yenilikçilik üzerindeki Etkileri

EK

65

EKLER

EK 1: Hacettepe Teknoloji Geliştirme Bölgesi’nde Uygulanan Anket

Bahçeşehir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde yürütülen 'Sosyal Sermayenin

Yenilikçilik Üzerindeki Etkileri; Teknoloji Geliştirme ve Sanayi Bölgeleri üzerine

Karşılaştırmalı bir Araştırma' başlıklı yüksek lisans tezi kapsamında gerçekleştirilen bir

anket çalışmasıdır.

Hazırlayan: Sinan Soğancı

Danışman: Prof. Dr. Şükrü Özen

ANKET

Demografik Bilgiler ve Eğitim Düzeyi

1) Cinsiyetiniz

a) Kadın

b) Erkek

2) Yaşınız

a) 24 veya altı

b) 25 – 34

c) 35 – 44

d) 45 – 54

e) 55 veya üzeri

3) Eğitim Durumunuz

a) İlköğretim

b) Lise

c) Lisans Öğrencisi

d) Lisans Mezunu

e) Yüksek Lisans Öğrencisi

f) Yüksek Lisans Mezunu

g) Doktora Öğrencisi

h) Doktora Mezunu

4) Bugüne kadar Hacettepe Üniversitesi’nde eğitim gördünüz mü? (Birden çok seçenek

işaretlenebilir.)

a) Hâlihazırda, lisans derecesinde eğitim görüyorum.

b) Lisans derecesinden mezun oldum.

c) Hâlihazırda, yüksek lisans derecesinde eğitim görüyorum.

d) Yüksek Lisans derecesinden mezun oldum.

e) Hâlihazırda, doktora derecesinde eğitim görüyorum.

f) Doktora derecesinden mezun oldum.

Page 75: Sinan Soğancı - Sosyal Sermayenin Yenilikçilik üzerindeki Etkileri

EK

66

g) Hayır.

5) Bugüne kadar Ankara’daki herhangi bir üniversitede eğitim gördünüz mü?

a) Lisans derecesinden mezun oldum.

b) Yüksek Lisans derecesinden mezun oldum.

c) Doktora derecesinden mezun oldum.

d) Hâlihazırda, lisans derecesinde eğitim görüyorum.

e) Hâlihazırda, yüksek lisans derecesinde eğitim görüyorum.

f) Hâlihazırda, doktora derecesinde eğitim görüyorum.

g) Hayır.

6) Şu anki işyerinizde kaç yıldır çalışmaktasınız?

a) 1’den az

b) 1 – 3

c) 4 – 6

d) 7 – 10

e) 11 – 20

f) 21 veya üzeri

7) Hacettepe Teknokent bünyesinde kaç yıldır çalışmaktasınız?

a) 1’den az

b) 1 – 3

c) 4 – 6

d) 7 – 10

e) 11 – 20

8) İşyerinizdeki pozisyonunuz nedir?

a) Firma Sahibi / Ortağı – Yönetici

b) Ücretli Yönetici – Satın Alma Sorumlusu

c) Ücretli Yönetici – Pazarlama Sorumlusu

d) Ücretli Yönetici – İdari Sorumlu

e) Ücretli Yönetici – Teknik Sorumlu

f) Diğer ........................................

9) İşyerinizdeki önemli kararlarda ne derece etkilisiniz?

a) Etkili değilim.

b) Az etkiliyim.

c) Orta düzeyde etkiliyim.

d) Çok etkiliyim.

e) Tek başıma karar verebiliyorum.

10) İşyerinizde kaç kişi çalışmaktadır?

a) 1 – 3

b) 4 – 6

c) 7 – 10

d) 11 – 20

e) 21 – 30

f) 31 – 50

Page 76: Sinan Soğancı - Sosyal Sermayenin Yenilikçilik üzerindeki Etkileri

EK

67

g) 51 veya üzeri

Yenilikçilik

11) İşyerinizdeki çalışanların yüzde kaçı yeni ürün ve/veya hizmet geliştirmek üzerine

çalışmaktadır?

a) 0

b) % 1 – % 25

c) % 26 – % 50

d) % 51 – % 75

e) % 76 - % 100

12 - 15 numaralı sorulardaki ifadelere ne ölçüde katıldığınızı belirtiniz.

12) Firmamız, işlerin yürütülmesinde sürekli olarak yeni yöntem arayışındadır.

a) Kesinlikle katılmıyorum.

b) Katılmıyorum.

c) Kararsızım.

d) Katılıyorum.

e) Kesinlikle katılıyorum.

13) Firmamızda yeni ürün ve hizmet geliştirmeye çok önem verilir.

a) Kesinlikle katılmıyorum.

b) Katılmıyorum.

c) Kararsızım.

d) Katılıyorum.

e) Kesinlikle katılıyorum.

14) Firmamızda yeni ürün ve hizmet geliştirebilmek için yeterli miktarda kaynak ayrılır.

a) Kesinlikle katılmıyorum.

b) Katılmıyorum.

c) Kararsızım.

d) Katılıyorum.

e) Kesinlikle katılıyorum.

15) Firmamızda yenilik odaklı fikirlere olumlu bakılır ve fikir sahibi personeller takdir

edilir.

a) Kesinlikle katılmıyorum.

b) Katılmıyorum.

c) Kararsızım.

d) Katılıyorum.

e) Kesinlikle katılıyorum.

16) İşletmeniz son 5 yıl içinde hangi türde yenilikler gerçekleştirmiştir? (Birden çok

seçenek işaretlenebilir.)

Page 77: Sinan Soğancı - Sosyal Sermayenin Yenilikçilik üzerindeki Etkileri

EK

68

a) Yeni kavram geliştirilmesi

b) Yeni ürün geliştirilmesi

c) Yeni üretim yöntemi geliştirilmesi

d) Mevcut ürün veya hizmetlerin iyileştirilmesi

e) Herhangi bir yenilik gerçekleştirilmemiştir.

17) İşletmenizde son 5 yıl içinde gerçekleştirilen yenilikler hangi kapsamdadır? (Birden

çok seçenek işaretlenebilir.)

a) Dünya genelinde yeniliklerdir.

b) Türkiye genelinde yeniliklerdir.

c) Türkiye içinde bölgesel veya sektörel bazda yeniliklerdir.

d) Firma içinde yeniliklerdir.

e) Herhangi bir yenilik gerçekleştirilmemiştir.

18) İşletmenizde son 5 yıl içinde yapılan yenilik(ler) firmanızı nasıl etkiledi? (Birden

çok seçenek işaretlenebilir.)

a) Anlamlı bir etkisi olmadı.

b) Olumlu imaj yarattı veya mevcut imajımızı olumlu yönde etkiledi.

c) Maliyetlerimiz azaldı.

d) Mevcut Pazar payımız arttı.

e) Daha önce yer almadığımız bir pazara girmemizi sağladı.

f) Daha önce var olmayan bir pazarı yaratmamızı sağladı.

g) Diğer ........................................

19) İşletmenizde son 5 yıl içinde hangi fikri ve sınai haklar konusunda başvuru(lar)

yapıldı? (Birden çok seçenek işaretlenebilir.)

a) Patent

b) Faydalı Model

c) Endüstriyel Tasarım

d) Başvuru yapılmadı.

20) İşletmeniz son 5 yıl içinde AR-GE faaliyetleri için hangi kurum(lar)dan destek

ve/veya teşvik almıştır? (Birden çok seçenek işaretlenebilir.)

a) TÜBİTAK

b) T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

c) Diğer Bakanlıklar

d) KOSGEB

e) TTGV

f) Avrupa Birliği

g) Kalkınma Ajansı

h) Destek veya teşvik alınmadı.

i) Diğer ........................................

21) İşletmeniz son 5 yıl içinde ulusal ve/veya uluslararası fuarlara katılım gösterdi mi?

(Birden çok seçenek işaretlenebilir.)

a) Firmamız ulusal fuarlarda stant açtı.

b) Firmamız ulusal fuarlara ziyaretçi olarak katıldı.

Page 78: Sinan Soğancı - Sosyal Sermayenin Yenilikçilik üzerindeki Etkileri

EK

69

c) Firmamız uluslararası fuarlarda stant açtı.

d) Firmamız uluslararası fuarlara ziyaretçi olarak katıldı.

e) Firmamız herhangi bir fuara katılmadı.

22) Müşterilerinizin firmanızı tercih etmelerindeki etkenleri önem sırasına göre

sıralayınız. (1: En Önemli Etken, … , 7: En Önemsiz Etken)

a) Ürünün ve/veya Hizmetin Temel Özellikleri ( )

b) Destek Hizmetleri (Teslimat, Kurulum, Bakım vb.) ( )

c) Personel Tutum ve Davranışları ( )

d) Personelin Ürünler ve/veya Hizmetler Konusundaki Yetkinliği ( )

e) Fiyatlandırma ( )

f) Şirket, Ürün, Hizmet veya Marka İmajı ( )

g) Kanal Yapısı (Dağıtım vb.) ( )

23) Bir şirket yöneticisinin başarılı olması için sahip olması gereken özellikleri önem

sırasına göre sıralayınız. (1: En Önemli Etken, … , 8: En Önemsiz Etken)

a) Acımasızlık ( )

b) Dürüstlük ( )

c) İşletmenin Faaliyet Konusunu İyi Bilme ( )

d) İş Bitiricilik ( )

e) Karizma ( )

f) Müşterileri Birebir Tanıma ve İyi İlişki Kurma ( )

g) Yalan Söyleyebilme ( )

h) Yönetim Alanında Bilgi ve Tecrübe Sahibi Olma ( )

24) İş hayatınızda aşağıdaki duygulardan hangilerini hissediyorsunuz? (Birden çok

seçenek işaretlenebilir.)

a) Sadece yaptığım işin kendisiyle ilgilendiğim için işle ilgili hayatımı etkileyen

duygulara sahip değilim.

b) İş hayatı, hayatımın geri kalanının benzer bir parçası olarak geçiyor.

c) Sürekli işimi daha iyi yapmak ve kendimi geliştirmek stresi yaşıyorum.

d) Doğadaki güçlü-zayıf ilişkisinin insanlar için iş ortamında yaşandığını

hissediyorum.

e) İş çevremi düşününce kendimi entrikalarla dolu bir pembe dizi içerisinde gibi

hissediyorum.

25) Sizce firmanızın ticari kazanç elde etmesindeki ve bunu sürekli kılmasındaki en

önemli sebep nedir? (Birden çok sebep olduğunu düşünüyorsanız, en önemliden

başlayarak açıklayabilirsiniz.)

26) Sizce firmanızın mevcut durumdan daha fazla ticari kazanç elde etmesinin önündeki

en önemli engel nedir? (Birden çok sebep olduğunu düşünüyorsanız, en önemliden

başlayarak açıklayabilirsiniz.)

Page 79: Sinan Soğancı - Sosyal Sermayenin Yenilikçilik üzerindeki Etkileri

EK

70

Sosyal Sermaye

27) Firmanız için önem arz eden işlerde uzun süredir birlikte çalışmayı tercih ettiğiniz

firmalar var mıdır? (Birden çok seçenek işaretlenebilir.)

a) Evet, uzun süredir birlikte çalıştığımız çözüm ortak(ları)mız var.

b) Evet, uzun süredir birlikte çalıştığımız alt yüklenici(leri)miz var.

c) Evet, uzun süredir birlikte çalıştığımız müşteri(leri)miz var.

d) Hayır.

28) Firmanız için önem arz eden işlerde uzun süredir birlikte çalışmayı tercih ettiğiniz

firmalardan üç tanesi hakkında bilgi veriniz.

Firma Adı (Belirtilmeyebilir) Çözüm Ortağı / Alt

Yüklenici / Müşteri

Beraber

Çalışma Süresi

(Yıl)

F1

F2

F3

29) Beraber çalıştığınız firmalarla ticari ilişkileriniz nasıl başlamıştır?

F1 F2 F3

Ben ya da başka bir

firma yetkilimiz

eskiden tanıyordu.

İşletmemizce özel

olarak tanınmayan

ama ortak küme

(Hacettepe

Teknokent, sektör

kümelenmesi, dernek

vb.) içinde beraber yer

alınan bir firmaydı.

İşletmemizce

tanınmayan bir

firmaydı.

30) Beraber çalıştığınız firmalarla iş gereği iletişim kurma (e-posta, telefon, yüzyüze)

sıklığınız nedir?

F1 F2 F3

Her gün

Haftada Bir

Ayda Bir

İki Ayda Bir ya da Daha Az

31) Bu firma yetkilileriyle iş dışında farklı sebeplerle görüşür müsünüz?

F1 F2 F3

Hayır

Page 80: Sinan Soğancı - Sosyal Sermayenin Yenilikçilik üzerindeki Etkileri

EK

71

Nadiren

Düzenli Olarak

Ortak İşlerimiz

Yoğunlaştığında

32) Bu firma yetkilileriyle dünya görüşünüz ne derecede uyuşmaktadır?

F1 F2 F3

Hiç

Düşük Ölçüde

Fikrim yok.

Büyük Ölçüde

Tamamen

33 - 39 numaralı sorularda ifadelere ne ölçüde katıldığınızı beraber çalıştığınız firma

yetkililerini düşünerek belirtiniz. (1: Kesinlikle katılmıyorum, 2: Katılmıyorum, 3:

Kararsızım, 4: Katılıyorum, 5: Kesinlikle katılıyorum)

F1 F2 F3

33) Verdiği sözleri yerine getireceğinden şüphe etmem.

34) Ona güvenerek başkalarına taahhütler verebilirim.

35) Herhangi bir ticari sırrımızı bilmesinden rahatsızlık duymam.

36) Bana karşı dürüst olduğunu düşünüyorum.

37) Benim / işletmemim üzerinden haksız kazanç sağlayacağına

ihtimal vermem.

38) Beraber yürüttüğümüz işlerin başarıyla sonuçlanacağını

düşünürüm.

39) Verdiği bilgileri ayrı kaynaklardan doğrulama gereği duymam.

40 - 55 numaralı sorularda ifade edilen kişi veya kurumlara ne ölçüde güvendiğinizi

belirtiniz. (1: Hiç güvenmiyorum, 2: Güvenmiyorum, 3: Kararsızım, 4: Güveniyorum,

5: Tamamen güveniyorum)

40) Akrabalarım

41) Arkadaşlarım

42) Aynı firmada çalışan iş arkadaşlarım

43) Hacettepe Teknokent bünyesindeki firmalarda çalışanlar

44) Hacettepe Teknokent yönetimi

45) Hacettepe Üniversitesi akademik personeli

46) Beraber iş yaptığım firmalar

47) İlk defa beraber çalışma ihtimalim olan firmalar

48) Tanıdığım insanlar

49) Yeni tanıştığım insanlar

50) TÜBİTAK

51) KOSGEB

52) T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

53) Belediye

Page 81: Sinan Soğancı - Sosyal Sermayenin Yenilikçilik üzerindeki Etkileri

EK

72

54) Hükümet

55) Devlet

56) İşletmenizin son 5 yıl içerisindeki önemli başarılarında katkısı bulunanları sıralayınız.

(Hiç katkısı olmayanlara ( 0 ) yazıp, katkısı olanları en az olan ( 1 ) den başlamak

üzere sıralayınız.)

a) Firma Çalışanları ( )

b) Firma Yönetimi ( )

c) Teknokent Yönetimi ( )

d) İşbirliği Yapılan Teknokent Firmaları ( )

e) İşbirliği Yapılan Akademik Personel ( )

f) İşbirliği Yapılan Teknokent Dışındaki Firmalar ( )

57) Müşterilerinize karşı dürüst davranmak konusundaki yaklaşımınız nasıldır? (Birden

çok seçenek işaretlenebilir.)

a) Davranışlarımızın işletmemize olan katkısı ve yasalara uygunluğu önemli olup,

dürüstçe olup olmaması ikinci plandadır.

b) Dürüst davranırım çünkü aksi halde müşteriyi kaybedeceğimizi düşünürüm.

c) Dürüst davranırım çünkü aksi halde ticari itibarımızın zedeleneceğini

düşünürüm.

d) Dürüst davranırım çünkü aksi halde kişisel itibarımın zedeleneceğini

düşünürüm.

e) İnançlarım gereği her koşulda ve herkese karşı dürüst davranırım.

f) Firmamıza ve bana karşı dürüst olduğuna inandıklarıma karşı dürüst davranırım.

58 - 62 numaralı sorularda ifade edilen gruplarda yeterli işbirliği yapıldığına ne ölçüde

katıldığınızı belirtiniz. (1: Kesinlikle katılmıyorum, 2: Katılmıyorum, 3: Kararsızım, 4:

Katılıyorum, 5: Kesinlikle katılıyorum)

58) Hacettepe Teknokent Bünyesindeki Firmalar

59) Hacettepe Teknokent Bünyesindeki Firmalar ile Hacettepe Üniversitesi

Akademik Birimleri

60) Hacettepe Teknokent Bünyesindeki Firmalar ile Ankara’daki Diğer

Üniversiteler

61) Sektör Kümelenmeleri

62) Dernekler

63) İşletmenizle benzer alanda çalışan ve ihtiyacınız olan kabiliyetlere sahip bir

firmadan haberdar olduğunuzda ne düşünürsünüz? (Birden çok seçenek

işaretlenebilir.)

a) Hiçbir şekilde ilgilenmem.

b) O anda olmasa bile daha sonra rekabetçi konumuna gelebileceğimizi öngörerek

olası rakipler arasına kaydeder ve gerekli önlemleri alırım.

c) Ancak doğrudan veya dolaylı tanıdığım bir firmaysa beraber çalışma ihtimalini

düşünürüm.

Page 82: Sinan Soğancı - Sosyal Sermayenin Yenilikçilik üzerindeki Etkileri

EK

73

d) Ancak Hacettepe Teknokent bünyesinde bir firmaysa beraber çalışma ihtimalini

düşünürüm.

e) Ancak ortak bir küme veya dernek çatısı altında yer alıyorsak beraber çalışma

ihtimalini düşünürüm.

f) Her koşulda beraber çalışma ihtimalini düşünürüm.

64) Çalıştığınız sektörde; ülkemizde yapılan küçük ve/veya büyük ölçekli işbirlikleri

arttığı takdirde bunun sektörde faaliyet gösteren herkes için olumlu etkileri olacağı

fikrine katılıyor musunuz?

a) Kesinlikle katılmıyorum.

b) Katılmıyorum.

c) Kararsızım.

d) Katılıyorum.

e) Kesinlikle katılıyorum.

Anketimiz sona ermiştir. İlginiz için teşekkür ederiz…

Page 83: Sinan Soğancı - Sosyal Sermayenin Yenilikçilik üzerindeki Etkileri

EK

74

EK 2: OSTİM Sanayi Bölgesi’nde Uygulanan Anket

Bahçeşehir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde yürütülen 'Sosyal Sermayenin

Yenilikçilik Üzerindeki Etkileri; Teknoloji Geliştirme ve Sanayi Bölgeleri üzerine

Karşılaştırmalı bir Araştırma' başlıklı yüksek lisans tezi kapsamında gerçekleştirilen bir

anket çalışmasıdır.

Hazırlayan: Sinan Soğancı

Danışman: Prof. Dr. Şükrü Özen

ANKET

Demografik Bilgiler ve Eğitim Düzeyi

1) Cinsiyetiniz

a) Kadın

b) Erkek

2) Yaşınız

a) 24 veya altı

b) 25 – 34

c) 35 – 44

d) 45 – 54

e) 55 veya üzeri

3) Eğitim Durumunuz

a) İlköğretim

b) Lise

c) Lisans Öğrencisi

d) Lisans Mezunu

e) Yüksek Lisans Öğrencisi

f) Yüksek Lisans Mezunu

g) Doktora Öğrencisi

h) Doktora Mezunu

4) Şu anki işyerinizde kaç yıldır çalışmaktasınız?

a) 1’den az

b) 1 – 3

c) 4 – 6

d) 7 – 10

e) 11 – 20

f) 21 veya üzeri

5) OSTİM bünyesinde kaç yıldır çalışmaktasınız?

a) 1’den az

b) 1 – 3

c) 4 – 6

Page 84: Sinan Soğancı - Sosyal Sermayenin Yenilikçilik üzerindeki Etkileri

EK

75

d) 7 – 10

e) 11 – 20

6) İşyerinizdeki pozisyonunuz nedir?

a) Firma Sahibi / Ortağı – Yönetici

b) Ücretli Yönetici – Satın Alma Sorumlusu

c) Ücretli Yönetici – Pazarlama Sorumlusu

d) Ücretli Yönetici – İdari Sorumlu

e) Ücretli Yönetici – Teknik Sorumlu

f) Diğer ........................................

7) İşyerinizdeki önemli kararlarda ne derece etkilisiniz?

a) Etkili değilim.

b) Az etkiliyim.

c) Orta düzeyde etkiliyim.

d) Çok etkiliyim.

e) Tek başıma karar verebiliyorum.

8) İşyerinizde kaç kişi çalışmaktadır?

a) 1 – 3

b) 4 – 6

c) 7 – 10

d) 11 – 20

e) 21 – 30

f) 31 – 50

g) 51 veya üzeri

Yenilikçilik

9) İşyerinizdeki çalışanların yüzde kaçı yeni ürün ve/veya hizmet geliştirmek üzerine

çalışmaktadır?

a) 0

b) % 1 – % 25

c) % 26 – % 50

d) % 51 – % 75

e) % 76 - % 100

10 - 13 numaralı sorulardaki ifadelere ne ölçüde katıldığınızı belirtiniz.

10) Firmamız, işlerin yürütülmesinde sürekli olarak yeni yöntem arayışındadır.

a) Kesinlikle katılmıyorum.

b) Katılmıyorum.

c) Kararsızım.

d) Katılıyorum.

e) Kesinlikle katılıyorum.

Page 85: Sinan Soğancı - Sosyal Sermayenin Yenilikçilik üzerindeki Etkileri

EK

76

11) Firmamızda yeni ürün ve hizmet geliştirmeye çok önem verilir.

a) Kesinlikle katılmıyorum.

b) Katılmıyorum.

c) Kararsızım.

d) Katılıyorum.

e) Kesinlikle katılıyorum.

12) Firmamızda yeni ürün ve hizmet geliştirebilmek için yeterli miktarda kaynak ayrılır.

a) Kesinlikle katılmıyorum.

b) Katılmıyorum.

c) Kararsızım.

d) Katılıyorum.

e) Kesinlikle katılıyorum.

13) Firmamızda yenilik odaklı fikirlere olumlu bakılır ve fikir sahibi personeller takdir

edilir.

a) Kesinlikle katılmıyorum.

b) Katılmıyorum.

c) Kararsızım.

d) Katılıyorum.

e) Kesinlikle katılıyorum.

14) İşletmeniz son 5 yıl içinde hangi türde yenilikler gerçekleştirmiştir? (Birden çok

seçenek işaretlenebilir.)

a) Yeni kavram geliştirilmesi

b) Yeni ürün geliştirilmesi

c) Yeni üretim yöntemi geliştirilmesi

d) Mevcut ürün veya hizmetlerin iyileştirilmesi

e) Herhangi bir yenilik gerçekleştirilmemiştir.

15) İşletmenizde son 5 yıl içinde gerçekleştirilen yenilikler hangi kapsamdadır? (Birden

çok seçenek işaretlenebilir.)

a) Dünya genelinde yeniliklerdir.

b) Türkiye genelinde yeniliklerdir.

c) Türkiye içinde bölgesel veya sektörel bazda yeniliklerdir.

d) Firma içinde yeniliklerdir.

e) Herhangi bir yenilik gerçekleştirilmemiştir.

16) İşletmenizde son 5 yıl içinde yapılan yenilik(ler) firmanızı nasıl etkiledi? (Birden

çok seçenek işaretlenebilir.)

a) Anlamlı bir etkisi olmadı.

b) Olumlu imaj yarattı veya mevcut imajımızı olumlu yönde etkiledi.

c) Maliyetlerimiz azaldı.

d) Mevcut Pazar payımız arttı.

e) Daha önce yer almadığımız bir pazara girmemizi sağladı.

f) Daha önce var olmayan bir pazarı yaratmamızı sağladı.

Page 86: Sinan Soğancı - Sosyal Sermayenin Yenilikçilik üzerindeki Etkileri

EK

77

g) Diğer ........................................

17) İşletmenizde son 5 yıl içinde hangi fikri ve sınai haklar konusunda başvuru(lar)

yapıldı? (Birden çok seçenek işaretlenebilir.)

a) Patent

b) Faydalı Model

c) Endüstriyel Tasarım

d) Başvuru yapılmadı.

18) İşletmeniz son 5 yıl içinde AR-GE faaliyetleri için hangi kurum(lar)dan destek

ve/veya teşvik almıştır? (Birden çok seçenek işaretlenebilir.)

a) TÜBİTAK

b) T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

c) Diğer Bakanlıklar

d) KOSGEB

e) TTGV

f) Avrupa Birliği

g) Kalkınma Ajansı

h) Destek veya teşvik alınmadı.

i) Diğer ........................................

19) İşletmeniz son 5 yıl içinde ulusal ve/veya uluslararası fuarlara katılım gösterdi mi?

(Birden çok seçenek işaretlenebilir.)

a) Firmamız ulusal fuarlarda stant açtı.

b) Firmamız ulusal fuarlara ziyaretçi olarak katıldı.

c) Firmamız uluslararası fuarlarda stant açtı.

d) Firmamız uluslararası fuarlara ziyaretçi olarak katıldı.

e) Firmamız herhangi bir fuara katılmadı.

20) Müşterilerinizin firmanızı tercih etmelerindeki etkenleri önem sırasına göre

sıralayınız. (1: En Önemli Etken, … , 7: En Önemsiz Etken)

a) Ürünün ve/veya Hizmetin Temel Özellikleri ( )

b) Destek Hizmetleri (Teslimat, Kurulum, Bakım vb.) ( )

c) Personel Tutum ve Davranışları ( )

d) Personelin Ürünler ve/veya Hizmetler Konusundaki Yetkinliği ( )

e) Fiyatlandırma ( )

f) Şirket, Ürün, Hizmet veya Marka İmajı ( )

g) Kanal Yapısı (Dağıtım vb.) ( )

21) Bir şirket yöneticisinin başarılı olması için sahip olması gereken özellikleri önem

sırasına göre sıralayınız. (1: En Önemli Etken, … , 8: En Önemsiz Etken)

a) Acımasızlık ( )

b) Dürüstlük ( )

c) İşletmenin Faaliyet Konusunu İyi Bilme ( )

d) İş Bitiricilik ( )

e) Karizma ( )

f) Müşterileri Birebir Tanıma ve İyi İlişki Kurma ( )

Page 87: Sinan Soğancı - Sosyal Sermayenin Yenilikçilik üzerindeki Etkileri

EK

78

g) Yalan Söyleyebilme ( )

h) Yönetim Alanında Bilgi ve Tecrübe Sahibi Olma ( )

22) İş hayatınızda aşağıdaki duygulardan hangilerini hissediyorsunuz? (Birden çok

seçenek işaretlenebilir.)

a) Sadece yaptığım işin kendisiyle ilgilendiğim için işle ilgili hayatımı etkileyen

duygulara sahip değilim.

b) İş hayatı, hayatımın geri kalanının benzer bir parçası olarak geçiyor.

c) Sürekli işimi daha iyi yapmak ve kendimi geliştirmek stresi yaşıyorum.

d) Doğadaki güçlü-zayıf ilişkisinin insanlar için iş ortamında yaşandığını

hissediyorum.

e) İş çevremi düşününce kendimi entrikalarla dolu bir pembe dizi içerisinde gibi

hissediyorum.

23) Sizce firmanızın ticari kazanç elde etmesindeki ve bunu sürekli kılmasındaki en

önemli sebep nedir? (Birden çok sebep olduğunu düşünüyorsanız, en önemliden

başlayarak açıklayabilirsiniz.)

24) Sizce firmanızın mevcut durumdan daha fazla ticari kazanç elde etmesinin önündeki

en önemli engel nedir? (Birden çok sebep olduğunu düşünüyorsanız, en önemliden

başlayarak açıklayabilirsiniz.)

Sosyal Sermaye

25) Firmanız için önem arz eden işlerde uzun süredir birlikte çalışmayı tercih ettiğiniz

firmalar var mıdır? (Birden çok seçenek işaretlenebilir.)

a) Evet, uzun süredir birlikte çalıştığımız çözüm ortak(ları)mız var.

b) Evet, uzun süredir birlikte çalıştığımız alt yüklenici(leri)miz var.

c) Evet, uzun süredir birlikte çalıştığımız müşteri(leri)miz var.

d) Hayır.

26) Firmanız için önem arz eden işlerde uzun süredir birlikte çalışmayı tercih ettiğiniz

firmalardan üç tanesi hakkında bilgi veriniz.

Firma Adı (Belirtilmeyebilir) Çözüm Ortağı / Alt

Yüklenici / Müşteri

Beraber

Çalışma Süresi

(Yıl)

F1

F2

F3

27) Beraber çalıştığınız firmalarla ticari ilişkileriniz nasıl başlamıştır?

F1 F2 F3

Ben ya da başka bir

firma yetkilimiz

eskiden tanıyordu.

İşletmemizce özel

olarak tanınmayan

ama ortak küme

Page 88: Sinan Soğancı - Sosyal Sermayenin Yenilikçilik üzerindeki Etkileri

EK

79

(OSTİM, sektör

kümelenmesi, dernek

vb.) içinde beraber yer

alınan bir firmaydı.

İşletmemizce

tanınmayan bir

firmaydı.

28) Beraber çalıştığınız firmalarla iş gereği iletişim kurma (e-posta, telefon, yüz yüze)

sıklığınız nedir?

F1 F2 F3

Her gün

Haftada Bir

Ayda Bir

İki Ayda Bir ya da Daha Az

29) Bu firma yetkilileriyle iş dışında farklı sebeplerle görüşür müsünüz?

F1 F2 F3

Hayır

Nadiren

Düzenli Olarak

Ortak İşlerimiz

Yoğunlaştığında

30) Bu firma yetkilileriyle dünya görüşünüz ne derecede uyuşmaktadır?

F1 F2 F3

Hiç

Düşük Ölçüde

Fikrim yok.

Büyük Ölçüde

Tamamen

31 - 37 numaralı sorularda ifadelere ne ölçüde katıldığınızı beraber çalıştığınız firma

yetkililerini düşünerek belirtiniz. (1: Kesinlikle katılmıyorum, 2: Katılmıyorum, 3:

Kararsızım, 4: Katılıyorum, 5: Kesinlikle katılıyorum)

F1 F2 F3

31) Verdiği sözleri yerine getireceğinden şüphe etmem.

32) Ona güvenerek başkalarına taahhütler verebilirim.

33) Herhangi bir ticari sırrımızı bilmesinden rahatsızlık duymam.

34) Bana karşı dürüst olduğunu düşünüyorum.

35) Benim / işletmemim üzerinden haksız kazanç sağlayacağına

ihtimal vermem.

36) Beraber yürüttüğümüz işlerin başarıyla sonuçlanacağını

düşünürüm.

37) Verdiği bilgileri ayrı kaynaklardan doğrulama gereği duymam.

Page 89: Sinan Soğancı - Sosyal Sermayenin Yenilikçilik üzerindeki Etkileri

EK

80

38 - 52 numaralı sorularda ifade edilen kişi veya kurumlara ne ölçüde güvendiğinizi

belirtiniz. (1: Hiç güvenmiyorum, 2: Güvenmiyorum, 3: Kararsızım, 4: Güveniyorum,

5: Tamamen güveniyorum)

38) Akrabalarım

39) Arkadaşlarım

40) Aynı firmada çalışan iş arkadaşlarım

41) OSTİM bünyesindeki firmalarda çalışanlar

42) OSTİM yönetimi

43) Beraber iş yaptığım firmalar

44) İlk defa beraber çalışma ihtimalim olan firmalar

45) Tanıdığım insanlar

46) Yeni tanıştığım insanlar

47) TÜBİTAK

48) KOSGEB

49) T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

50) Belediye

51) Hükümet

52) Devlet

53) İşletmenizin son 5 yıl içerisindeki önemli başarılarında katkısı bulunanları sıralayınız.

(Hiç katkısı olmayanlara ( 0 ) yazıp, katkısı olanları en az olan ( 1 ) den başlamak

üzere sıralayınız.)

a) Firma Çalışanları ( )

b) Firma Yönetimi ( )

c) OSTİM Yönetimi ( )

d) İşbirliği Yapılan OSTİM Firmaları ( )

e) İşbirliği Yapılan OSTİM Dışındaki Firmalar ( )

54) Müşterilerinize karşı dürüst davranmak konusundaki yaklaşımınız nasıldır? (Birden

çok seçenek işaretlenebilir.)

a) Davranışlarımızın işletmemize olan katkısı ve yasalara uygunluğu önemli olup,

dürüstçe olup olmaması ikinci plandadır.

b) Dürüst davranırım çünkü aksi halde müşteriyi kaybedeceğimizi düşünürüm.

c) Dürüst davranırım çünkü aksi halde ticari itibarımızın zedeleneceğini

düşünürüm.

d) Dürüst davranırım çünkü aksi halde kişisel itibarımın zedeleneceğini

düşünürüm.

e) İnançlarım gereği her koşulda ve herkese karşı dürüst davranırım.

f) Firmamıza ve bana karşı dürüst olduğuna inandıklarıma karşı dürüst davranırım.

55 - 58 numaralı sorularda ifade edilen gruplarda yeterli işbirliği yapıldığına ne ölçüde

katıldığınızı belirtiniz. (1: Kesinlikle katılmıyorum, 2: Katılmıyorum, 3: Kararsızım, 4:

Katılıyorum, 5: Kesinlikle katılıyorum)

Page 90: Sinan Soğancı - Sosyal Sermayenin Yenilikçilik üzerindeki Etkileri

EK

81

55) OSTİM Bünyesindeki Firmalar

56) OSTİM Bünyesindeki Firmalar ile Ankara’daki Diğer Sanayi Bölgeleri

57) Sektör Kümelenmeleri

58) Dernekler

59) İşletmenizle benzer alanda çalışan ve ihtiyacınız olan kabiliyetlere sahip bir

firmadan haberdar olduğunuzda ne düşünürsünüz? (Birden çok seçenek

işaretlenebilir.)

a) Hiçbir şekilde ilgilenmem.

b) O anda olmasa bile daha sonra rekabetçi konumuna gelebileceğimizi öngörerek

olası rakipler arasına kaydeder ve gerekli önlemleri alırım.

c) Ancak doğrudan veya dolaylı tanıdığım bir firmaysa beraber çalışma ihtimalini

düşünürüm.

d) Ancak Hacettepe Teknokent bünyesinde bir firmaysa beraber çalışma ihtimalini

düşünürüm.

e) Ancak ortak bir küme veya dernek çatısı altında yer alıyorsak beraber çalışma

ihtimalini düşünürüm.

f) Her koşulda beraber çalışma ihtimalini düşünürüm.

60) Çalıştığınız sektörde; ülkemizde yapılan küçük ve/veya büyük ölçekli işbirlikleri

arttığı takdirde bunun sektörde faaliyet gösteren herkes için olumlu etkileri olacağı

fikrine katılıyor musunuz?

a) Kesinlikle katılmıyorum.

b) Katılmıyorum.

c) Kararsızım.

d) Katılıyorum.

e) Kesinlikle katılıyorum.

Anketimiz sona ermiştir. İlginiz için teşekkür ederiz…

Page 91: Sinan Soğancı - Sosyal Sermayenin Yenilikçilik üzerindeki Etkileri