servet i fûnun devri

28
Servet-i Fûnun Devri

Upload: derslopedi

Post on 19-Jul-2015

2.123 views

Category:

Spiritual


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: Servet I FûNun Devri

Servet-i Fûnun Devri

Page 2: Servet I FûNun Devri

1896-1901 Yılları arasında Servet-i Fùnun Mecmuası etrafında toplanan, genç edebiyatçılar tarafından yürütülmüş edebi bir harekettir. Edebiyatın başlıca kaynağı Fransız edebiyatıdır. Servet-i Fùnun Devri Avrupâi Türk Edebiyatının XIX. Asrı sonlarında yeni ve yoğun bir batılılaşma hamlesi yaptığı devirdir

Page 3: Servet I FûNun Devri

Servet-i Fùnun Edebiyatı; Sultan Abdulhamid devrindeki sıkı idarenin, o devir Aydınlarınınsa dayanılmaz bir zamanda kurulmuştur. Muallim Naci’nin ölümüyle eski edebiyat ehliyetsiz kişilerin eline kaldı ayrıca edebiyat ve fikir hayatında boşluklar oluşmaya başladı. Bu boşluk genç nesli harekete geçirdi

Page 4: Servet I FûNun Devri

Hasan Asâf isimli bir gencin malumat dergisine gönderdiği şiirle edebiyatta Abes – Muktebes tartışması başladı. Yani göze göre değil, kulağa göre kafiye olmalıdır bu tartışma R. Mahmut Ekrem başkanlığında genç neslin toplanmasına neden olur. Kuvvetli bir kadroyla yeni, genç bir edebiyat devri başlamış olur.

Page 5: Servet I FûNun Devri

Servet-i Fùnun Şair ve Yazarları

Şiirde; Tevfik Fikret, Cenap Sahabettin, Süleyman Nesib, Hüseyin Suat Yalçın, Hüseyin Siret, Faik Ali Ozansoy, Süleyman Nazif, Ali Ekrem, Celal Sahir. Roman – Hikayede Halit Ziya Uşaklıgil, Mehmet Rauf, Ahmet Hikmet Müftüoğlu ,Tenkitte; Ahmet Şuayb daha sonra Şemsettin Sami ile Rıza Tevfik’de katıldı.

Page 6: Servet I FûNun Devri

Servet-i Fùnun Edebiyatının Vasıfları

• Servet-i Fùnun’cular yaşadıları devrin sosyal ve

siyasi realitelerine kalarak kendi meseleleriyle ilgilendiler ve kendilerine çizdikleri bir sınırda derinleştiler.

• “ Sanat, için sanat” görüşüne bağlı kaldılar bütün teorilerini bu anlayış üzerine kurmuşlar ve eserlerini bu anlayışa uygun olarak vermişlerdir.

Page 7: Servet I FûNun Devri

3. Roman ve küçük hikayede Fransız realistleri, naturalistleri, şiirde parnasyenler ve sembolistleri, tenkitte tarihçi tenkit metodu almışlardır

4. Edebi değer bakımından öncekilerden ve kendi devirlerinden üstün bir edebiyat yaratmışlardır. Yenilik yaptıkları edebi türlerde genişlemişlerdir

Page 8: Servet I FûNun Devri

• Bir şiir estetiği yaratmışlar, edebi eser bütünlüğü üzerinde ciddiyetle düşünmüşler. Bu bakımdan eserlerinde sağlam bir kompozisyon görülür.

5. Servet-i Fùnuncular yalnızca Fransız tenkidi üzerinde kurmuşlardır. Şahsiyetlerin hepsi Fransızca biliyor ve Fransız eserlerini tercüme ediyorlardı.

Page 9: Servet I FûNun Devri

6. Servet-i Fùnuncular bir yüksek zümre edebiyatı yaratmışlardır. Bu, muhtevası itibariyle bir salon edebiyatır. “ Ev içiyle” ilgilenmişlerdir, ev içi romanlar yazmışlardır

• Onlara göre âli ve âdi diye iki edebiyat vardır. Âdi edebiyat, geniş bir topluluğa hitap ederken; âli edebiyat yalnızca kendi gruplarına hitap ediyordu.

Page 10: Servet I FûNun Devri

7. Şekilde büyük değişikliler yaptılar.Şiire serbest bir ifade kazandırdılar. Soneyi geitrdiler. En güzel soneleri Servet-i Fûnun’da Fikret ve Cenap yazmıştır. Daha sonra Milli Edebiyat’ta M. Emin Yurdakul’un benimsediği nazım şekli oldu. Serbest nazımı getirdiler. Divan Şiirindeki serbest müstezad tarzını genişlettiler.

Page 11: Servet I FûNun Devri

1. Mensur şiir tarzı da onların edebiyatımıza kazandırdıkları tür oldu. En güzel örneklerini Halit Ziya ve Mehmet Rauf’un verdiği bu tür yaygın bir tür haline gelemedi.

2. Tiyatroda başarılı olamadılar. Hepsi 1908’den sonra piyes yazdıkları halde, onlar zayıf eserlerdi. Oynanacak nitelikte değildi.

Page 12: Servet I FûNun Devri

10. Eserlerinde bedbinlik, karamsarlık hakimdir.

11. Dilleri oldukça ağdalı, kendilerime hitap eden bir dildi.

12. Eserlerinde ferdi konular işlemişlerdir.

13. Aruz veznini kullanarak nazmı nesre yaklaştırmış

Page 13: Servet I FûNun Devri

16. Tanzimat döneminde görülen hak, adalet, kanun gibi kelimeler kullanılmamıştır.

17. Toplumdan kopuk, fildişi kuleleri çekilmiş insanlardır.

18. Kendi ütopik düşüncelerini insanlara yansıtmışlardır.

19. Yepyeni bir dil ve üslup yaratmışlardır.

Page 14: Servet I FûNun Devri

Servet-i Fûnun Lisanı

En büyük özellikleri fazla külfetli ve aristokrat bir dil kullanmalarıdır. Yazarlarının bir çoğu süslü cümleler kullanmış; ahenkli kelimelere yer vermiştir. Arapça ve Farsça kullanmayı meziyet saymışlardır. Ölü kelimeleri dirilterek anlaşılmaz bir ifade, bir dil yaratmışlardır

Page 15: Servet I FûNun Devri

Kısa bir süre sonra Servet-i Fûnun Lisanı diye isimlendirilen bir dil meydana getirdiler. Yeni görüşler, duyuş ve düşünüşler genç yazarların ve şairlerin ellerindeki kavramları eserlerine aktarmalarına neden olmuştur. Hatta bu konuda birbirleriyle yarışa girmelerine neden olmuştur.

Page 16: Servet I FûNun Devri

Fransızca’dan yaptıkları tercümeler onların senktasını değiştirdi. Uzun cümleler ifadeyi anlaşılmaz bir hale getirdi. Dilden kelime atmaya razı olmuyorlar, sadeleşmeyi zamana bırakmak istiyorlardı. Dilde zenginliği savunuyorlardı.

Page 17: Servet I FûNun Devri

Hareket noktaları “ güzellik” idi. En önemli unsurları ahenkti. Mevcut kelimelerin dışına çıkıyorlar bu da ahenge düşkünlüklerinden kaynaklanıyordu. Osmanlıca ve Türkçe hakkındaki bilgilerin yanlışlığı, tercüme tesirinde kalmaları hata yapmalarına neden oluyordu.

Page 18: Servet I FûNun Devri

İşledikleri konular; realiteden kaçış, hayal, hakikat çatışması ve tabiat, bedbinlik, kadındır. Kadın temi bu dönemde çeşitli şekillerde karşımıza çıkar. İlk kez ferdi olarak işlenen kadına ait eşyalar kadın hassasiyetiyle tasvir edilmiştir.

Page 19: Servet I FûNun Devri

Realiteden kaçış en büyük özellikleridir. Kurdukları ütopyalarla hayattan kaçmayı düşünmüşseler de bunu gerçekleştiremediler. Önce Yeni Zellanda’ya sonra Hüseyin Siret’in Manisa çiftliğine gitmeyi düşünürler. Bunlar sadece hayalde kalır.

Page 20: Servet I FûNun Devri

Tabiatı yaşayarak değil, tablolardan seyrederek manzarayı tasvir etmişlerdir. Göze, kulağa hitap eden unsurlar üzerinde durmuşlardır. Eserlerindeki tabiat resimden gelme tabiattır. İncelikle işledikleri tabiatta derinlik bulmasalar da bir tem haline getirmişlerdir.

Page 21: Servet I FûNun Devri

ORTAK YÖNLERİ

II. Abdülhamit’ten ve devrin siyasi şartlarından nefret yetişme tarzları, bedbin bir hayat görüşü, yeni edebiyata duyulan ihtiyaç... Tanzimatçılar otodik oldukları halde bunlar batılı tahsil görmüşlerdir. Hepsi doğu kültüründen çok batıya aşinadır. Bu bakımdan yeni bir edebiyat için radikal bir tavır almaya hazırdırlar

Page 22: Servet I FûNun Devri

Bu ortak noktalarına rağmen hepsi birbirinden ayrı şahsiyetlerdir. 1908’den sonra toplanmamaları bu farklılığı gösterir. 1896 – 1901 yılları arasında bir araya gelmelerinde de hamle niteliğinde eserlerinde de ortak noktalar değil tesadüflerin rolü vardır.

Page 23: Servet I FûNun Devri

Servet-i Fûnuncular yalnız ve anlaşılamamış adamlardır. Bu özellikleri onlara başarıda kazandırmıştır. Romanlarında kahramanları dahi anlaşılmamak için adeta çırpınırlar ve bu yüzden acı çekerler. Ne kendileri, ne de kahramanları idealisttir. Geleneksel tiplerden farklı kahramanlardır.

Page 24: Servet I FûNun Devri

Servet-i Fûnuncuların bedbinliklerinin sebebi inançsızlık ve tarih perspektiflerinin olmayışıdır. Her ne kadar yazılarında bu fikri işlemişlerse de sadece mücerret olarak kalmıştır. Dolayısıyla sosyal, siyasi ve milli duygu ve düşüncelerde kazanamamışlardır. Eserlerinde bu açıdan derinlik görülmez

Page 25: Servet I FûNun Devri

Servet-i Fûnunun şair ve yazarlarında mekân duygusu zamana ve insana hakimdir. Servet-i Fûnuncular zaman ve tarihten uzaktırlar. İnsan bütününü kavrayamamışlardır, bunun içinde hayatı çok boyutlu olarak eserlerinde yansıtamamışlardır. Bu hususu eserlerinde kendileri de dile getirmişlerdir.

Page 26: Servet I FûNun Devri

YIKILIŞI

Bu edebiyatı içeriden sarsan en önemli sebep Tevfik Fikret’in alınganlığı, geçimsizliğiydi. Arkadaşlarını gücendirmesi; Ali Ekrem ve Ahmet Reşit’in topluluktan ayrılmasına neden oldu. Daha sonra Ahmet Hikmet ayrılır ve bu tutum topluluk içinde kargaşalığa neden olur ve kopmalar başlar

Page 27: Servet I FûNun Devri

Sarayın içe karışması da dış sebebtir. Sarayın emirleri doğrultusunda matbuatta her türlü yayın yasaklanmıştır. Bu, topluluk için beklenilmez bir darbe oldu. Hüseyin Cahit’in “Edebiyat ve Hukuk” makalesi derginin kapatılmasına neden olur. 1901’de kapatılan dergi 1908’e kadar pasif bir yayın hayatı sürer.

Page 28: Servet I FûNun Devri

Topluluk Türk edebiyat sanat ve tefekkür hayatında önemli bir devre yaratmıştır. Sanatı geliştirmişler sanata saygı duymayı öğretmişlerdir. Tesirleri çok büyük ve derin olmuş Türk fikir hayatında değişiklikler yapmışlardır. Eserlerinde cemiyetimizden kesitler almışlar ve işledikleri tipler içindendir