Prepositional Idioms Eskişehir YESDĐL

www.yesdil.com 1

PREPOSITIONAL IDIOMS

A

1 abide by bir kural uyarınca davranmak

2 absolve from suçsuz bulunmak, serbest bırakılmak

3 act for birini, bir şeyi temsil etmek

4 advantage over bir konuda birinden daha iyi avantaja sahip olmak

5 aim at 1.nişan almak

2.amaçlamak,hedef almak

6 amateur in deneyimsiz olmak

7 answer to uymak,belirtildiği gibi olmak

8 appear for duruşmaya çıkmak,bir mahkemede resmen bulunmak

9 appear from bir şeyden çıkarılan mana

e.g=It appears from your statement that I was wrong.

10 apply oneself to bütün gücüyle kendini işe vermek

11 appreciation for takdirlerini belirtme

12 ask for it/trouble bela aramak,kaşınmak

13 assure of söz vermek,güven vermek

14 authority on/about otorite olmak

15 authority over bir şeyin,birinin üzerine kontrolü olmak

16 awake to bilincinde olmak

17 awakened by/to 1.sebep olmak

2.farkında olmasını sağlamak

B

18 back out(of) 1.geri durmak

2.bir sözü yerine getirmemek

19 bargain for kabul etmeye gönüllü olmak,dikkate almak

20 bargain with-for pazarlık yapmak

21 basis for bir şeye dayanak oluşturan unsur

22 become of olmak,meydana gelmek

23 beg off mazeretinin kabulünü istemek

24 betray to bir sırrı açıklamak

25 blind to farkında olmamak

26 blush at/with kızarmak

27 bound for .....amacında olmak

28 bound up in ile ilgilenmek,ile meşgul olmak

C

29 call at geçerken uğramak

30 capacity for bir şeyi yapmaya kapasitesi olmak

31 capacity of bir şeyi alma,tutma kapasitesi

32 call on 1.ziyarete gitmek

2.konuşmasını istemek,rica etmek

3.rica etmek,yalvarmak,çağırmak

33 carry on with biriyle aşk yaşamak, aşkını sürdürmek

34 charge at/towards saldırmak amacıyla koşmak

35 charge to 1.görevlendirmek, sorumluluğunu vermek

2.birinin hesabına yazmak

36 clear about güven duyan,itimat eden

37 clear away temizlemek,kaldırmak

38 clear off bir yeri alelacele terk etmek

39 clever with maharetli olmak

40 come apart dağılmak,paramparça olmak

Prepositional Idioms Eskişehir YESDĐL

www.yesdil.com 2

41 come at tehdit edercesine üzerine yürümek

42 come down 1.yıkılmak, düşmek

2.bir karara varmak

3.tarihin bir döneminden başka bir dönemine geçmek

43 come down on cezalandırmak

44 come in on katılmak,iştirak etmek

45 commence to başla(t)mak

46 consult about bir şey için danışmak

47 consult with biriyle fikir alışverişinde bulunmak

48 convenient to uygun olma

D

49 destined for/to 1.belirli bir amaç için niyetli olmak

2.kaderin hükmüne bırakılmış olmak

50 divert from sapmak,yön değiştirmek

51 distrust of güven duymamak

52 do in öldürmek

53 do with ihtiyaç duymak, istemek

54 doubt about kuşkulanmak

E

55 educate in bir yerde eğitim görmek

56 eligible for uygun bulunmak

57 empty of boş olmak

58 excel in uzmanlaşmak

F

59 figure up toplamak,hesabı çıkarmak

60 fool with dalga geçmek

G

61 gain on birisinin önüne geçmek

62 get around to bir şey için zamanı olmak

63 get at 1.ulaşmak

2.demek istemek

64 get down to dikkat etmek,önem vermek

65 glance at bir şeye göz atma

66 glance off çarpıp sıçramak

67 glance over hızla gözden geçirmek

I

68 ill with=sick with ...den hasta olmak

69 improve on daha iyi hale gelmek

70 incongruous with ...ile uyuşmayan

71 injurious to zararlı olmak

J

72 jump at atılmak,elde etmeye hevesli olmak

L

76 laugh at alay etmek

77 laugh off gülüp geçmek

78 laugh with gülmek

N

79 nag at eleştirmek,sürekli kusur bulmak

P

80 plead with istemek,talep etmek

Prepositional Idioms Eskişehir YESDĐL

www.yesdil.com 3

81 precious to kıymetli olmak

82 proceed with ilerlemek

83 profit by/from çıkar sağlamak

84 purchase at bir şeyi bir yerden satın almak

R

85 rate of oranında,nispetinde

86 read into mana çıkarmaya çalışmak

87 reside in bir yerde yaşamak

88 reward for ödüllendirmek

89 rid of ...den kurtulmak

S

90 save for bir kenara koymak

91 save from tehlikeden korunmak

92 save on tasarruf etmek,ziyan etmemek

93 set on/upon saldırıya uğramak/saldırmak

94 settle for kabul etmek

95 shrink from ...den kaçırmak,çekinmek

96 sick of bıkmak,usanmak

97 spread on bir yere yaymak

98 spread over zamana yaymak

99 spy on/upon seyretmek,gözetlemek

100 stay for yemeğe kalmak

101 sue for dava etmek

T

102 taste of tadında olmak

103 tempt to/with ayartmak

104 tender with nazik ve sevecen olmak

105 tinker with kurcalamak, kurcalayıp bozmak

106 tough with sert tepki vermek

107 trick into birini oyuna getirmek

108 trifle with saygısızca davranmak,dalga geçmek

109 true to sadık,bağlı

U

110 understanding of anlayış,kavrama

V

111 vie with rekabet etmek

W

112 wager on bahis oynamak

113 wait on/upon birine köle gibi hizmet etmek