osmangazi İmam hatip ortaokulu | Çınar dergisi 1.sayı

64
Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu ve İmam Hatip Kız Lisesi Müdür Yardımcısı Sevgülay Öztürk Memurlar Emine Çoban - Nilgün Başaroğlu Müdür Yardımcısı Hüseyin Ünal Müdür Yardımcısı Betül Karakeçi

Upload: maltepe-orhangazi-anadolu-imam-hatip-lisesi

Post on 12-Mar-2016

250 views

Category:

Documents


5 download

DESCRIPTION

Maltepe/İstanbul

TRANSCRIPT

Page 1: Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu | Çınar Dergisi 1.Sayı

Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu ve İmam Hatip Kız Lisesi

Müdür Yardımcısı Sevgülay Öztürk

Memurlar Emine Çoban - Nilgun Başaroğlu Müdür Yardımcısı Hüseyin Ünal

Müdür Yardımcısı Betül Karakeçi

Page 2: Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu | Çınar Dergisi 1.Sayı

Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu ve İmam Hatip Kız Lisesi

2

2012yılında� eğitim-öğretime� açılan� oku-lumuzun��mezun�edeceği�öğrenciler�ileyüksek�seviyede�farkındalık�oluştura-

cağına�olan�inancımı�peşinen�ifade�etmek�isterim.Okulumuz� öğrencileri,� Türk� Milli� Eğitim� Sistemi

içerisinde�hem�pozitif�ilimleri�almakta�hem�de�din�eğiti-mi�alıp�bununla�ilgili�pratik�yaparak�kamil�insan�olmaarzu�ve�isteğini�ortaya�koymaya�çalışmaktadır.Kurmakta� olduğumuz� okulumuzun� temel� hedef� ve

vizyon�algısı;�medeniyetimizin�kökleri�ile�tanışıp�unutul-maya�yüz�tutmuş�kavramlarımızın�içini�doldurarak�,�bun-ları�anlayarak�ve�davranış�haline�getirerek�en�üst�seviyedesahiplenmeyi�gerçekleştirmektir.Büyüklerimiz,�ecdadımız�asırlar�boyunca�her�alanda

ilim�alanında,�sosyal�alanda�büyük�gayret�göstererek��şim-di�bizim�anlamakta�zorlandığımız�büyük�işler�başarmış,köklü�bir�medeniyet�kurmuşlardır.�Bu�bir�gerçektir�ve�can-lı� olarak� gözümüzün� önünde� durmaktadır.� Bu� bir

zenginliktir,�nimettir.�İşte�tam�da�bu�noktada�öğrenci-lerimize�bu�zenginliği� ,�doluluğu�fark�ettirerek�onlarıyetiştirmek� �kaçınılmaz�olacaktır.� İşte�bu�yüzden�yö-neticiler�olarak�bizlere,�eğitimcilere,�öğretmenlerimizebüyük� sorumluluk� düşmektedir.� Bu� bağlamda� tari-himizi,�medeniyetimizi,�medeniyetimizin�temel�kavramve�kilometre�taşlarını�öğrencilerimizle�yeniden�tanıştır-malı;�onlara�tarih�okumaları�yapmalıyız,�medeniyet�oku-maları�yapmalıyız,kavram�okumaları�yapmalıyız.�İlimkavramından�alim�kimliklere�ulaşılmalı,�irfan�kavramın-dan�arif�şahsiyetler�düşünülmeli,�hikmet�kavramındanhakim�değerler��bilinmelidir.Bu�duygu�ve�düşüncelerle�birlikte,�ciddi�gayretlerle�e-

mek�verilerek�meydana�getirilen�okulumuz�dergisinin�oluşu-muna�katkıda�bulunan�herkese�teşekkür�ediyor,�öğrenci-lerimize�zihin�açıklığı�ve�muvaffakiyetler�diliyorum.

Mustafa�MemişOkul�Müdürü

Page 3: Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu | Çınar Dergisi 1.Sayı

Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu ve İmam Hatip Kız Lisesi

3

ÖĞRETMENLERİMİZ

ÇALIŞANLARIMIZ

Page 4: Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu | Çınar Dergisi 1.Sayı

Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu ve İmam Hatip Kız Lisesi

4

Öğrenci:Her�insan,�beşikten�mezara�kadar�öğrencidir.Yanihayat,�doğumdan�ölüme�kadar�öğrencilik�olarak�devam�eder.Bu�aynı�zamanda�bir�eğitim�faaliyetidir.�Yani�eğitim�insan�içinömür�boyu�sürmesi�gereken�bir�faaliyettir.�Eğitim�sadece�okul-da�olacak�bir�şey�değildir.Bunun�için�her�insan�hayat�boyun-ca�öğrenci�konumundadır.Öğretmen: Öğretmen�kelimesi�de�yine�eğitimde�rehber-

liği�çağrıştırıyor.�Örneğin,�her�insan�eğitime�muhtaç�olduğu-na�göre�onları�eğitecek�bir�rehbere,�bir�öndere,�bir�öğretmenede�ihtiyaç�vardır.�İnsanlık�tarihi�hep�böyledir.�Bunun�için�benzaman�zaman�söylerim:�Allah�Peygamberleri�de�bir�öğret-men�olarak�göndermiştir.�Peygamber�Efendimiz(sav)'in�bu

konuda�bir�hadis-i�şerifi�vardır�"Ben�öğretmen�olarak�gön-derildim."�diye.�Öğretmenlere�bunun�için�bir�hadis-i�şerifte�"Öğret-men�Peygamberlerin�varisleridir."�denilmiştir.�Yani�bu�demekoluyor�ki�öğretmenler�Peygamberlerden�sonra�öğretici�insan-lardır.Dolayısıyla�Peygamberlik�sona�erdikten�sonra�ilim�veöğretme�vazifesini�öğretmenler�yapmak�durumundadırlar.�Bununiçin�de�öğretmen�eğitimin�en�önemli�parçasıdır.Aile:Aile�kelimesi�de�tabii�insanın�birlikteliğini�ifade�e-

der,�yani�aile�kurumu�insan�hayatının,�insan�neslinin�sağlıklıdevamını�sağlayan�bir�müessesedir.�Allah�insanı�tek�bir�var-lık�olarak�yaratmamış.�Evlilik�denen�bir�müessese�ile�aile�oluş-turmayı�emretmiştir.�Çünkü�sağlıklı�bir�hayatın�ve�neslin�de-vamı�buna�bağlıdır.�Erkek�ve�kadın�yalnız�başına�bir�mânâ�i-fade�etmez.Yani�erkek�ile�kadın�bir�araya�gelerek�noksanlığıtamamlar.Erkek� ve� kadın� birbirine� muhtaç� varlıklardır.Dolayısıyla�aile�kurumu�bu�birliği�sağlayan�bir�müessese�olarakemredilmiştir.

Peki, bu bağlamda çocuk eğitimde ailenin rolü nedir?-Tabii�ki�çocuk�eğitiminde�ailenin�rolü�çok�önemlidir�çünkü

ilk� eğitmenler� veya� öğretmenler� annelerdir,� sonra� ba-

balardır.�Çocuklar�ilk�eğitimlerini�aileden�alırlar.�Anne�vebabalar�da�ailelerden�alırlar.Dolayısıyla�ailenin�eğitimdekirolü�temeldir.�Çünkü�çocuklar�belirli�bir�yaşa�kadar�anne-babalarına�bağlıdırlar.Bu�yüzden�her�anne-baba�birer�öğret-men�rolündedirler.

Okul kelimesi size ne çağrıştırıyor?Okul,� eğitimin� planlı� olarak� yapıldığı� mekan� olarak

tanımlanabilir.� Yani� eskiden� okullarımızın� genel� adı� Os-manlı’da�“medrese”�olarak�ifade�edilirdi.�Daha�alt�düzey-deki�okullar�“mektep”�olarak�ifade�edilirdi.�Demek�ki�bun-lar�daha�iyi�anlamlar�ifade�ediyor.�Batılılaşma�ile�birliktegünümüzde�okul�olarak�kullanılmaktadır.�Okul�kelimesi�za-

ten�“ekol”�kelimesinden�geliyor.Okumanın bize katkıları nelerdir?

Okumak� her� şeyin� temelidir.� Allahtarafından�ilk�emir�“oku”�olmuştur.�Oku-ma�hayatın�besmelesi�demektir.�Okumadan,öğrenmeden� hayatı� algılamak� mümkündeğildir.�Bilgi�edinmenin,�öğrenmenin�an-lamanın�ve�aynı�zamanda�öğrendiklerimizihayata� aktarmanın� anahtarıdır� okumak.Okumadan�bir�şey�yapabilmemiz�mümkündeğildir.�Dolayısıyla�çok�okumak�bizi�hay-ata�hazırlamakta�faydası�olduğu�gibi�zih-nimizin daha� iyi� çalışması,daha� güzelkonuşabilmemiz,� daha� fazla� kelime� ilekendimizi�daha�güzel�ifade�edebilmemizokumak�sayesinde�olur.Çalışmak: Çalışmak,� öğrendiklerimizi

hayata�aktarmanın�fiiliyatı�demektir.�Fiiliolarak�uygulanışı�demektir.�Yani�bir�bakımaçalışmak�ağırlıklı�olarak�öğrendiklerimizin

eyleme�dönüşmüş�şeklidir.�Tabii okumakta�bir�çalışmadır.�Ama�çalışmak�derken�daha�ziyade�toplumdaki�algı�çalış-

ma�hayatıdır.�Herkesin�bir�çalışma�alanı,bir�mesleği�vardır.Dolayısıyla�çalışmak�her�insanın�programlayarak�yapmasıgerekenleri�uygulaması�demektir.�Her�insan,�bulunduğu�şart-lar�itibariyle�hangi�konumda�ise�-�misal�bir�öğrenci�olarak-kendisine�düşen�işleri�yapmalıdır,�gerekli�çalışmayı�göster-melidir.�24�saatini�planlamak,�planlamasıyla�beraber�gün-lük�derslerini�yapmak;�bunun�dışında�belirli�saatlerde�oku-mak,belirli�saatlerde�belki�kendini�geliştireceği,�sosyal,kültürelfaaliyetlerde�bulunmak;�sanatla�uğraşmak,�sporla�uğraşmak;belirli�saatlerde�de�dinlenmek…�Hayatı�böyle�planlayıp�programlamak�lazım.�Yani�ha-yat�hep�planlı�ve�programlı�ol-malıdır.�Plansız�bir�hayat�olmamalıdır.Bizim�sıkıntımız�bi-raz� günlerimizi,� aylarımızı� yani� zamanımızı� ayarlaya-mamızdır.�Bu�planlamayı�iyi�yapmak�lazım�ve�bu�plana�uy-mak�lazım.�Allah�kainatı�planlamıştır.�Hayatımızı�bir�bakı-ma� kolaylaştırmıştır.� Geleceği,� geceyi,� gündüzü� yarat-mıştır.Gecenin�ayrı,�gündüzün�ayrı�bir�fonksi-�yonu�vardır.Sorumluluk:� Sorumluluk� duygusu� çok� önemli� bir

duygudur.�Bu�duygu�taşınmadığı�takdirde,�toplumsal�anarşinin

Aşağıdaki kelimeler size

İlçe�Milli�EğitimMüdürümüz�Faik�KAPTAN

Pınar�HOŞOĞLU İbrahim�EmreBAYKUŞ

İLÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜ İLE RÖPORTAJ...

Page 5: Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu | Çınar Dergisi 1.Sayı

yaşandığı�bir�toplum�olur.�Yani�illa�anarşi�denilirken�birbirlerinivuran,öldüren�insanlar�anlamında�değildir.�Ama�düzensizliğingerçek�yeri�biraz�daha�uygun�bir�ifade�olur,�düzensizlik�olur.Nasıl�isterse�öyle�yapmaya�kalkarsa�o�toplumda�nîzam,�düzenkalmaz.� Düşünün� sorumluluk� duygusu� gelişmeyenarkadaşlarınızın�çoğunlukta�olduğu�bir�okuldasınız.�Öğret-men�ders�anlattığı�sırada�birisi�kalkıyor,�olmadık�bir�şeylersöylüyor.�Dersi�dağıtıyor,�dersi�sabote�etmiş�oluyor,�dikkatlerdağılıyor�ve�o�zaman�zayi�olup�gidiyor.�İşte�sorumluluk�duy-gusu�taşıyan�herkes�derse�zamanında�girer,�dersine�çalışır,��ken-disinden�istenen�bir�şey�varsa�yapar.�Bu�her�yerde�böyledir.�Yanisorumluluk�duygusu�olmayan�bir� toplumda�huzur�bozulur,şikayetler�artar,�düşmanlıklar�ortaya�çıkar,�huzur�kalmaz;anarşi�denilecek�noktaya�gelir�ve�o�toplum�yaşanılır�olmaktançıkar.Sevgi: Sevgi� kelimesi� bana� daha� ziyade� fedakârlığı

çağrıştırır,�zira�seven�sevdiği�insan�için�her�türlü�fedakârlığakatlanır.�Düşünün�anneleriniz…�İzlediğim�bir�haberde�çocuğudüşen�bir�anne�kendisi�de�ikinci�kattan�atlamış.�Sevgi�seveneher�türlü�fedakârlığı�yaptıran�duygudur.�Dolayısıyla�“Ben�siziseviyorum.”�diyen�bir�öğretmen�varsa�o�size�karşı�her�türlügörevini� yapması� lazım.� Siz� de� öğretmeninizi� sevdiğinizisöylüyorsanız,�öğretmeninizin�sizden�istediği�her�şeyi�yerine�ge-tirmelisiniz;�yoksa�sevgi�sadece�lafta�kalmış�olur.Türkiye: Türkiye�deyince�öncelikle�dünyaya�önderlik�ede-

cek�bir�ülke�geliyor�hatrıma.�Bir�zamanlar�Dünya'ya�düzen�ver-miş�Osmanlı�İmparatorluğu’nun�ardından�kurulmuş�TürkiyeCumhuriyeti'nin� bugün� de� aynı� rolleri� üstlenmesi� lazım.Dolayısıyla�Türkiye�denilince�tüm�dünya�ülkelerine�ve�insan-lığa�önder�olacak�büyük�bir�ülke�hayal�ediyorum.�Bu�büyükülkenin�olabilmesi�için,�tabii�büyük�insanların�yetiştirildiği�birülke�olmak�gerekiyor.�Yani�hem�eğitimde,�hem�sporda,�hemde�kültürde�yani�aklınıza�gelen�her�konuda�dünya�çapında�in-sanların�yetiştiği�bir�ülke�olmalıdır�ki�bu�söylediğimiz�mânâ-da,�dünyada�örnek�alınan,�takdir�edilen,sözü�dinlenilen�bir�ülkeolsun.

İmam Hatipli olmak:İmam�hatipli�olmak,�örnek�insan�olmak�demektir.�Rol-mod-

el�olan�bir�kişilik�olmak�demektir.�İmam�hatip,�biliyorsunuzadı�üstünde�"imam"�demektir.�Örneğin,�Peygamber�Efendimizbir�imamdır.�Ondan�sonra�gelen,�İslam�tarihinde�İmam-ıAzam…�Bunlara�bu�isim�verilmiştir.İşte,İmam�Hatipliler�bu�rol-model�görevini�üstlenen�kim-

seler�olmalıdır,�örnek�insanlar�olmalıdır.�İmam�hatipli�olarakinsanlar�sizi�örnek�almalıdır.Başka�okullarda�okuyan�öğrenciler,�sizi�gördükleri�zaman

“Güzel�bir�ahlaka�sahipler,�ne�kadar�terbiyeli�insanlar.”��deme-lidirler.�Aynı�şekilde�çocukları�başka�okullarda�okuyan�anneve�babalar�"Keşke�benim�oğlum,�kızım�da�bu�okulda�okusay-dı.�"dedirtebilmelisiniz.Sizce İmam-Hatip öğrencisinin misyonu ve vizyonu ne olmalıdır?Biraz�önce�söylediğim�mânâda,�vizyonumuz�çok�geniş��o-

lacak.�Vizyonumuz�tüm�dünya�insanlığını�kurtarmak�olacak.

Çünkü�bizim�inancımız,�Peygamber�Efendimizin�de�buyurduğugibi�"Bir�insanı�kurtarmak,�bütün�insanlığı�kurtarmak�gibidir;bir� insanı� öldürmek� bütün� insanlığı� öldürmek� gibidir.”Dolayısıyla�insanlığı�diriltebilmemiz�lazım;�insanlara�hakikati,iyiyi�ve�güzeli,�hoşgörüyü,�Peygamber�Efendimiz'in�bizlere�tavsiyeettiği�güzel�ahlakı�benimsetebilecek�bir�vizyona�sahip�olmalıimam�hatipliler.�Yani�evrensel�olmalıdır.�Küçük�çaplı�değil;�yanikendi� okulunu,� kendi� sınıfını,� kendi� çevresini� değil,� tümdünyayı�adeta�kucaklayabilecek�vizyona�sahip�olmalıdırlar.�Buvizyon�çerçevesi�içinde�misyonunu�ifa�edebilmeli.�"Neler�yap-ması�gerek"�bunun�üzerinde�kafa�yorup�"Ben�şöyle�bir�misyo-na�sahip�olmalıyım,�bana�düşen�görevler�şunlardır."�diyerek�k-endine�bir�görev�belirleyerek�üzerine�düşenleri�en�iyi�şekildeyapmaya�çalışmalı.�Bu�,imam�hatipli�olmanın�size�yüklediğigörevdir.

Meslek hayatınızda sizi etkileyen bir olay oldu mu?Yani�tabii�çok�olay�yaşadık,�en�başta�sizin�okulun�açılışı�için

uğraşılarımızı�söylesek,�gerçekten�yazılabilir.�Yani�gerçektenbunlar�önemli�okullarımız.�Bu�okullarımız�için�birçok�sıkın-tılara�katlanıyoruz.�Ama�onlar�bir�ölçüde�olması�gereken�şeyler.Esas�okumak�isteyip�de�gerçekten�imkan�bulamayan�birçokarkadaşınızın�bazı�dönemlerde�bu�okullarda�okuma�imkânı�bu-lamamaları�benim�zihnimde�çok�büyük�bir�yaralar�bırakmıştır.Yani�kayıt�olamayıp�da�ağlayarak�geriye�dönen�arkadaşlarınız,sizden�büyükler�diyelim�ya�da�anneler�babalar�benim�zihnimdebüyük�yaralar�bırakmıştır.Bu�olaylar�bana�ızdırap�veren�olaylardır.�Bununla�beraber

zaman�zaman�bu�okullara�gelen�arkadaşlarınızın�maddi�du-rumlarının�iyi�olmamasıdır�ve�bunlara�sürekli�yardımlar�yap-mışızdır.�Mesela,�Betül�Hocanızla�Maltepe�Anadolu�İmamHatip'te�birlikte�çalışmıştık,�imkanımızın�olmadığı�bir�anda�biz-den�yardım�bekleyen�insanlar�için�Hızır�gibi�birisi�çıkıp�gelmiştir,yardıma�ihtiyacı�olan�kişilere�bu�yardımlar�sayesinde�yardımedebilme�imkanımız�olmuştur.Yani�bir�taraftan�yardıma�ihtiyacı�olan�kişi�beklerken,�Al-

lah�bir�başkasını�göndererek,bizi�yardıma�vesile�kılmıştır.�İh-las�ve�samimiyet�her�türlü�zorluğu�aşmanın�birinci�şartıdır.

Öğrencileri nasıl buluyorsunuz, onlarda gördüğünüz herhangi bir eksiklik var mı?

Öğrencilerimizde�biraz�gayret�istiyorum,�yeterince�gayretgörmüyorum.�Bazı�tutum�ve�davranışları�itibari�ile�sıkıntılarolduğunu�düşünüyorum.��Örnek�olmaları�lazım.�Biraz�önce�deanlattığım�gibi,çok�çalışkan�olmalı,�planlı�programlı�çalışmalı,herkese�örnek�olacak�bir�kişilik�sergilemelidirler.

Son olarak İmam Hatiplilere, gençlere tavsiyeleriniz nelerdir?Bunların�cevabını�vermiş�oldum�zaten.�Söylediğim�gibi�her

şeyiniz�ile�örnek�olacaksınız,�yolda�yürüyüşünüze�kadar.�Otu-ruşunuzla,� kalkışınızla,� arkadaşlarınızla� diyaloglarınızla,başarılarınızla,� ahlakınızla,� giyim-kuşamınızla,� durum� vetavırlarınızla,�kısacası�her�şeyinizle�örnek�olacak�bir�kişilik�ol-malısınız.�Tavsiyem�budur…(Sayın�İlçe�Milli�Eğitim�Müdürümüz�Faik�KAPTAN’a�kıymetli

vakitlerini�bizlere�ayırdığı�için�çok�teşekkür�ederiz…)

Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu ve İmam Hatip Kız Lisesi

5

ne çağrıştırmaktadır?...

Page 6: Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu | Çınar Dergisi 1.Sayı

6

Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu ve İmam Hatip Kız Lisesi

Öğrencilerimizin� estetik� duygu-larının�gelişmesi,�aynı�zamanda�damilli�tarihimizle�bağlarının�güçlen-mesi� için� okulumuzda� okullar�Ha-yat�olsun�Projesi�çerçevesinde�EbruKursu� açtık.� Ebruzen� SümeyyeKala’nın�verdiği�kursa�öğrencileri-mizden�büyük�bir�ilgi�oldu.�Haftanın

iki� günü� yaptığımız� kursumuzdaöğrencilerimiz�çok�güzel�çalışmalaryapıyorlar�ve�yıl�sonunda�Ebru�Ser-gisi� açmaya� hazırlanıyorlar.� Suüstündeki�renklerin�kardeşliğinin�vebu�kardeşlikten�doğan�anlamlılığınahengi� içinde� iyiye,� güzele� doğruyelken�açıyorlar.�

EBRU KURSUMUZ

Page 7: Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu | Çınar Dergisi 1.Sayı

Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu ve İmam Hatip Kız Lisesi

7

NEY KURSUMUZ

Dinle�neyden!�Dedik.Okulumuzda�Okullar�HayatOlsun�Projesi�kapsamında�ney�kursu�açtık.��Müziköğretmenimiz�Fazilet�ArzuYücebıyık’ın�verdiği�Ney�üfleme�kursumuzaöğrencilerimizin�ilgisi�büyüktü.�Ney�sesleri�okulkoridorumuzda�içten,�derindenduyulduğunda:�“Allah’ım�bugüzel�ve�anlamlı�günleri�bizeyaşattığın�için�sana�sonsuzşükrediyoruz.�İmam�HatipOrta�Okullarımız�açıldı.�İçindepırıl�pırıl�850�öğrenci.�Şimdionlardan�bazıları�neyüflüyorlar.�Gönül�ve�ruh�dünyalarınızenginleştiriyorlar”�diyedualar�ve�niyazlar�yükseldi�gönüllerimizden.�

NEY KURSUMUZ

NEY�NEDİR�?Ney�üflemeli�çalgıdır.�Kaşgarlı�Mahmut,�Divân-ı�Lügati't-Türk�adlıTürk�kültür�ve�dilini�anlatan�eserinde,�Sagu�denilen,�"Erler"�içindüzenlenen,�ölüm,�erdem�ve�acılarıanlatan�tören'lerde�kullanıldığını�aktarmıştır."Ney",�yakın�zamanlardaFarsça'ya�geçmiş�olup�nâ�veya�nay(kamış)�adını�almıştır.�Araptoplumunda�da�üflemeli�çalgılarınhemen�tümü�için�kullanılan�mizmârsözcüğü�ise,�(nefes�borusu,�ses�organı�anlamında)�ney�için�de�kullanılmıştır.�Türkçe’de�ise�hemenher�zaman�ney�olarak�anılmıştır.�Kavimler�Göçünden�çok�eski�zamanlardan�kalan,�Runik�Harfler'inaslının�henüz�anlaşıldığı;�Proto�TürkYazıtları�zamanından�

kaldığı�düşünülen�kültür'izleri�gibimiras�kalmış�olan,�çok�az�kültürelöğelerin�devamı�olarak�ise,�bugünküRomanya’da�nayu�olarak�Ad'-landırılır...Günümüzde�ney,�Türksazı�olarak�anılmaktadır�ve�tasavvufmüziğinin�bir�simgesi�halinegelmiştir.�Bir�müzik�aleti�için�kullanılan�çalmak�yerine,�Ney�için�üflemek�tabiri�kullanılır.�Buradaüflemenin�mecazi�bir�anlamı�vardır.�

NEYKayna

ğını�islam�

da�Allah’ın�i

nsanı

yaratırken�ru

hu

üflemiş�

olmasından�a

lır.

NEYZEN�

TÜRKÇE�ANLAMI

Ney�çalan�kimse,�

eskiden�hem�ney

çalan�hem�de�ney�

yapan�anlamında

kullanılırdı.�Ney

üfleyen�de�denir.

Neyzen�kelimesitabiri�

FARSÇADANgelmiştir.

Page 8: Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu | Çınar Dergisi 1.Sayı

8

Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu ve İmam Hatip Kız Lisesi

Tiyatro�kursumuzda�öğrencilerimiz�profosyonel�tiyaroöğretmeni� Serhat� Özbek� tarafından� eğitim� alıyorlar.Büyük� ilgi�ve�zevkle� tiyatro�kursuna�katılıyorlar.�Hemeğleniyorlar,�hem�öğreniyorlar.�Sahne�performaslarıylaözgüvenleri�gelişiyor,�topluluk�önünde�heyecanlanmadanrahatça�kendilerini�ifade�ediyorlar.�Öğrencilerimiz� Kutlu� Doğum� Programımızda� hazır-

ladıkları�orotorya�çalışmasıyla�beğeni�kazandılar.�Güzel�bir�sahne�performansı�gösteren�öğrencilerimiz�yeni

çalışmalara�başladılar�bile.�...

TİYATRO GÖSTERİSİ

Page 9: Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu | Çınar Dergisi 1.Sayı

Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu ve İmam Hatip Kız Lisesi

9

“�Ayın�Yıldızları�”�okulumuzun�projelerinden�biridir.�Bu�pro-je�kapsamında�öğrencilerimiz�belirlenen�kriterler�gereğince�sınıfve�branş�öğretmenleri�tarafından�seçilirler.�Seçilen�öğrencilerimizokulumuzda�yıldız�ile�resmedilerek�ödüllendirilir.�Diğer�öğrenci-lerimizin�’�Ayın�Yıldızı’�olma�hevesini�arttırarak�aralarında�tatlıbir�rekabet�oluşturmak�suretiyle�doğru�davranışın�kalıcı�olmasınıumut�ediyoruz…

Din�Kült.�Ve�Ahlak�Bil.�ÖğretmeniHayriye�Memiş

AYIN YILDIZLARI PROJEMİZ

Page 10: Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu | Çınar Dergisi 1.Sayı

1 0

Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu ve İmam Hatip Kız Lisesi

İYİLİKTE YARIŞANSINIFLAR

��İHH,�Türkiye’nin�tüm�kesimlerini�yetim�seferberliğinedahil� edebilmek� amacıyla� 2013� yılında� Milli� EğitimBakanlığı� ve� Diyanet� İşleri� Başkanlığı� destekli�“HerSınıfın�Bir�Yetim�Kardeşi�Var”�adıyla�bir�kampanyabaşlatmıştı.�İHH�Yetim�Biriminden�alınan�bilgiye�görekampanya�kapsamında�80�ilde�1700�okul�ve�Kur'an�kur-su,�5�bin�500�üzerinde�de�sınıfa�ulaşıldı.�Dünyada�savaş,�açlık,�yoksulluk�vb.�sebeplerle�çok�sayı-

da�korumasız�ve�yetim�çocuk�bulunmaktadır.�Irak’ta�de-vam� eden� savaş� boyunca� 5� milyon� civarında� çocukyetim�kalmıştır.�Afrika’da�binlerce�çocuk�iklim�koşulların-daki�olumsuzluklar,�iç�çatışmalar�ve�benzeri�nedenlerleyetim� ya� da� korumasız� durumdadır.� Pakistan,� Açe,Bangladeş�gibi�doğal�afetlerin�büyük�yıkımlara� sebepolduğu�bölgelerde�de�binlerce�çocuk�yetim�ve�korumasızkalmıştır.Kura’n-ı�Kerim�Nisa�Suresi�36.ayette�Rabbim�şöyle

buyuruyor:“Allah'a�ibadet�edin�ve�O'na�hiçbir�şeyi�ortak�koş-

mayın.�Sonra�anaya,�babaya,�akrabaya,�yetimlere,�yok-sullara,� akraba� olan� komşulara,� yakın� komşulara,yanında� bulunan� arkadaşa,� yolda� kalanlara,� sahipolduğunuz�kölelere�iyilik�edin.�Şüphesiz�Allah,�kibir-lenen�ve�övünen�kimseyi�sevmez.’’Hz.� Peygamberin� arkadaşları� iyilikte� yarışırlardı.

Her�nerede�bir�hayır�işi�olsa�sevabını�kaçırmak�istemez-

lerdi.�Peygamberimiz�(s.a.v.)�zamanında�iyilikte�yarış-ma�ile�ilgili�o�ve�sahabe�arasında�yaşanan�şöyle�güzel�birörnek�vardır.İyilikte�yarışma�konusunda�Hz.�Ömer�ile�Hz.�Ebu�Bekir

arasında�tatlı�bir�rekabet�vardı.�Hz.�Ömer�bu�rekabetleilgili�bir�anısını�şöyle�anlatır:�“Bir�gün�Hz.�Peygamberherkesin�elinden�geldiğince�sadaka�vermesini�istedi.�O�za-manlarda�benim�maddi�durumum�iyiydi.�Ebu�Bekir’i�geçe-bileceğim�bir�gün�varsa�işte�o�bugündür,�dedim.�Malımınyarısını�gidip�Hz.�Peygamber’e�teslim�ettim.�Peygamber�Efendimiz�bana�bir�soru�sordu:�“Çoluk

çocuğuna�ne�bıraktın?” Ben�de�“Getirdiğim�kadarınıonlar�için�ayırdım”�dedim.�Sonra�Ebu�Bekir�de�elin-dekileri�getirdi.�Peygamberimiz�ona�da�sordu:�“Ailenene�bı-raktın?”�Ebu�Bekir�şöyle�cevapladı:�“Allah�veResulünün� sevgisini!”� Kendi� kendime� dedim� ki:“Hiçbir�zaman�iyilikte�Ebu�Bekir’i�asla�geçemeye-ceğim.�(�Ebû�Dâvûd,�Zekat:�27��)Okulumuz�Osmangazi�İmam�Hatip�Ortaokulu�öğretmen

öğrenci�ve�velileri�olarak�İslam�ümmetinin�yetim�çocuk-ları� sorununa� karşı� duyarsız� kalamazdık.Öğrenci� vevelilerimizin�katılımıyla�dünyanın� farklı�bölgelerindentoplamda� 20� yetim� çocuğa� kardeş� olduk.Öğrencileri-miz�kendi�harçlıklarından�biriktirerek��bu�projeye�destekoldular.�Bazı�öğrencilerimiz�tek�başına�bir�yetim�kardeşsahibi�oldular.

Yetim� sahibi� sınıflarımız:

5-H/İ/K�sınıflarının�Ortadoğu’dan

6-A/N/O�sınıflarının�Afrika’dan

5-A/C/�sınıflarının�Asya’dan

6-L/M�sınıflarının�Ortadoğu’dan

6-G/H�sınıflarının�Balkanlar’dan

5-B/E/F/G/�sınıflarının�Ortadoğu’dan

bir�yetim�kardeşleri�var.

1-İBRAHİM�HAKKI�ERTÜRK-SOMALİ2-ESLEM�İSLAMOĞLU-TÜRKİYE3-YAKUP�NURULLAH�NARİN-ETİYOPYA4-ÇAĞLA�BAŞARAN-PATANİ5-ZEYNEP�ZÜLAL�ÖGE-FİLİSTİN6-ENES�ÇINAR-IRAK7-SÜMEYYE�İCLAL�EZBER-PAKİSTAN8-RAVZANUR�GÖKKAYA-MISIR

9-FATMANUR�UZUNKAYA-ORTADOĞU10-FİSUN�SAYIN-AFRİKA11-SELMA�TARAKÇI��-ETİYOPYA12-NURGÜL�DEMİRTAŞ-AFRİKA‘’Eğer�kalbinin�yumuşamasını�istiyorsan�fakiridoyur,yetimin�başını�okşa.’’

(Hadis-i�Şerif)

Tek�başına�yetim�alan�öğrenci�ve�velilerimiz:

Ebru Okuyan Küçük/ Sosyal Bilgiler ÖğretmeniFatma Şule Gül/ Meslek Dersleri Öğretmeni

Page 11: Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu | Çınar Dergisi 1.Sayı

Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu ve İmam Hatip Kız Lisesi

1 1

İmam�Hatip’te�okumak,�okültürü�almak�bir�farklılıktır,�ve�bufarklılık�çok�değerli�bir�farklılıktır.Bizler�de�öğrencilerimizin�buönemli�farklılığı�anlamaları,�İmamHatipli�olma�şuuru�kazanmalarıamacıyla�onları�İmam�Hatipteokumuş,�o�terbiye�ile�yetişmiş�veyaİmam�Hatibi�önemseyen�başarılışahsiyetlerle�buluşturmak�istedik.Proje�haline�getirdik�ve�projemizinadına�da�rol�model�şahsiyetlerdedik.�İlk�konuğumuz�ilçe�millieğitim�müdürümüz�Faik�Kaptan’dı.İkinci�konuğumuz�Maltepe�İmametHitabet�ve�ilmi�Araştırmalar�VakfıBaşkanı�İsmail�Hakkı�Ertürk’tü.Üçünce�konuğumuz�velimiz�AvukatRıza�Yorulmaz’dı.�Konuklarımızerkek�öğrencilerimizle�söyleşigerçekleştirdiler.�Söyleşi�de,�İmamHatipte�okumak�ne�anlamageliyor,�başarılı�olmak�için�neleryapılmalı,�başarımızda�ailemizinönemi�v.b.�konularla�ilgilikonuklarımız�tecrübelerinidinlediler.�Sorular�sordular.�Buprojemiz�her�hafta�bir�konukla�yıl�boyu�devam�edecek.�

ROL MODEL ŞAHSİYETLER

İsmailErtürk/ MaltepeİmametHitabet veİlmiAraştırmalarVakfı

Faik KAPTAN Maltepe İlçe Milli Eğitim Müdürü

Page 12: Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu | Çınar Dergisi 1.Sayı

Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu ve İmam Hatip Kız Lisesi

İSTİKLAL MARŞI’NIN KABULU

12� MART� İSTİKLAL� MARŞIMIZIN� KABULÜDOLAYSIYLA� TÜRKÇE� ÖĞRETMENİMİZ� VEYSELYILDIZ� REHBERLİĞİNDE� OKULUMUZDA� ASRINŞAİRİ�MEHMET�AKİF�ERSOY’A�ÖĞRENCİLERİMİZİNDAHA�YAKINDAN�TANIMASI,�MEHMET�AKİF�ER-SOY’U�HAYATLARI�BOYUNCA�BÜTÜN�YÖNLERİYLEÖRNEK�ALMALARI�İÇİN�MEHMET�AKİF�ERSOY�FO-TOĞRAF�SERGİSİ�AÇTIK.�ÖĞRENCİLERİMİZ�SERGİYİBÜYÜK�BİR�İLGİYLE�GEZDİLER.�AKİF�DEDELERİNİDAHA�YAKINDAN�TANIMA�FIRSATI�BULDULAR.

Çanakkale�Şehitlerimizi�anmak�ve�onları�anlamak�içinokunuzda�çeşitli�etkinlikler�yaptık.�Bunlardan�bir�tane-si� “� Çanakkale� Fotoğraf� Sergimizdi”� Türkçe� öğret-menimiz�Veysel�Yıldız�rehberliğinde�açılan�sergimiz�öğren-cilerimiz� tarafından� büyük� ilgi� gördü.�Öğretmenleri-miz�öğrencilerimize�resim�sergisindeki�her�bir�resmi�ayrıayrı�anlattılar.�Ecdadımızın�Çanakkale�Geçilmez�cüm-lesini�yedi�düvele�nasıl�söylettiğini�anlattılar.�Çanakkale’de� Çocuk� yaşta� şehit� olan� binlerce

Mehmetçiği�rahmetle�yad�ettiler.�

1 2

Page 13: Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu | Çınar Dergisi 1.Sayı

1 3

Bahar�geldi.�Her�yerde�bir�uyanış�bir�diriliş�var.�Çiçekler�ren-garenk�bezemiş�her�yeri.�Kuşlar�neşeden�zevklerin�şahikaların-da.�Müzik�öğretmenimiz�Fazilet�Arzu�Yücebıyık,�muhterem�eş-leri��Hulusi�Yücebıyık�Beyefendi�ve�koromuzdaki�sevgili�öğren-cilerimiz�ve�sevgili�velilerimiz�Fatma�Kurt,�Ayşe�Dinç�ile�birlik-te�Büyük�Şehir�Belediyesine�bağlı�Kayışdağı�Darülecezenin�yol-larındayız.�İçimizde�büyük�bir�heyecan.�Darulecezedeki�sakinlerimizeilahi�koromuz�küçük�bir�konser�verecek.�Konser�saati�yaklaştığında�bir�iki�gelemeye�başladı�sakinler.

Gözlerindeki�ışığın�gittikçe�azaldığı,�yüzlerinde�donuk�bir�ifade,içe�dönük�davranışlarıyla�insanın�içini�acıtıyorlardı.�Suskun�ve�an-lamlı�bakışlarıyla,�başlayan�ilahi�konserini�dikkatlice�dinlemeyebaşladılar.� Öğrencilerimizi� sevgiyle� seyrettikleri,� zaman� iler-ledikçe�zamanın�çizgi�çizgi�derinleştiği,�hüzünleri�sanki�dağılıpgitmişti�yüzlerinden.�Yerine�sevginin,�mutluluğun�huzur�verici�ay-dınlığı�ve�neş’esi�gelmişti.�İnsanların�elinden�tutabilmek,�gönül-lerine�dokunabilmek�ne�güzel�şey.�Bizler�için�de�büyük�bir�mut-luluk�kaynağı�olan�bu�anlamlı�çalışmamız�her�ay�devam�edecek.Mayıs�ayında�da�biz�onlardan�okulumuzda�misafir�edeceğiz.�Öğren-cilerimizle�birlikte�ebru�yapacaklar.�Biraz�olsun�hüzünleri,�içlerindekiyalnızlıkları�bizim�güzel�öğrencilerimizle�azalacak,�işte�bizler�ozaman�çok�mutlu�olacağız.�

HUZUREVİ KONSER

Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu ve İmam Hatip Kız Lisesi

Page 14: Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu | Çınar Dergisi 1.Sayı

1 4

Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu ve İmam Hatip Kız Lisesi

İYİLİK GÜNLÜĞÜ PROJESİ

İyilik�yapmak�ibadettir

anlayışını�öğrencilerimize

kazandırmak�için,�iyilik

yapmanın�en�büyük�erdem

olduğunu�yaşayarak�öğrenmeleri

ve�ifade�etmeleri�amacıyla

Federasyonunun�yürüttüğü�iyilik

günlüğü�projesine�dahil�olduk

isteyen�her�öğrencimizi�birer

günlük�verdik.�Yaptıkları

iyilikleri�günü�gününe

günlüklerine�yazacaklardı.

Meryem�Atalay�Keskinoğlu,

Melek�Gürdal,�Nurdan�Demirkol

ve�Beysefa�Karabağöğretmenlerimizin�yürüttüğü

�bu

çalışmada�gördük�ki

öğrencilerimizin�iyilik�yapmayı

çok�seviyorlar�ve�bunu�da

başarıyorlar.�İyilik�günlüklerini

okurken�çok�duygulandığımız

anları�bizlere�yaşatan�istikbalin

altın�nesli�öğrencilerimizi�ayrı

ayrı�tebrik�ediyoruz.�

Page 15: Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu | Çınar Dergisi 1.Sayı

Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu ve İmam Hatip Kız Lisesi

1 5

İyilik�sahibi�insan�başkalarına�yardım�etmeye�çalışır.�Onun�birönemli�özelliği�de�bu�yardımı�içten�gelerek�ve�severek�yapmasıdır.O,�yaptığı�yardımın�boşa�gideceğini�asla�düşünmez.�Bu�konudaPeygamberimizin�hayatında�şöyle�bir�örnek�olay�yaşanmıştır:�

Bir�gün�Hz.�Peygamber�eve�gelir,�eşine�sorar:�“Dünkü�koyundan�bize�ne�kaldı?”�Bir�gün�önce�kesilen�koyunun�çoğu�ihtiyaç�sahiplerine�dağıtılmıştır.�

Eşi�cevap�verir:�“Bir�but�kaldı�ey�Allah’ın�Resulü!”�Gerçekten� de� evlerinde� bir� parça� et� kalmıştı� geriye.� Çoğudağıtılmıştı�konu�komşuya,�fakir�fuka-raya.�Oysa�Hz.�Peygamber’in�düşüncesi�farklıydı�ve�onun�cevabı�bizegerçekte�yapılan�yardımların�boşa�gitmediğini�gösterir�nite-liktedir.�Şöyle�karşılık�verir:�“Hayır,� asıl� bir� butun� dışındakiler� bize� kaldı.”� (Tirmizi,Kıyamet,�33�)�

“Mümin,� cennete� girinceye� kadar� kulağına� gelen� hayırlıişlerden�asla�doymaz.”(Tirmizi,�İlim,19)��İslam�dininde�yardımlaşma�ve�paylaşmaya�ayrı�bir�değer�ve-

rildiği�bilinciyle�okulumuzda�geçen�yıl�başlattığımız�kardeş�aileprojemizi�bu�yılda�6-O�sınıfımızla�devam�ediyoruz.��Ailede�yaşlıbir�dede,�diyalize�bağlı�bir�amca��yine�böbrek�hastası�on�bir�yaşın-daki�bir�erkek�çocuk,�on�üç�yaşında�bir�kız�çocuğu�ve�anne�bababulunmaktadır.��Evde�sadece�çocukların�babası�çalışmaktadır.�Ev-leri�kiradır.�Ev�ziyaretimiz�sırasında�ailenin�ciddi�anlamda�yardı-ma�ihtiyacı�olduğunu�tespit�ettik.��Her�ayın�son�Perşembe�günübelirlenen�aileye�öğrencilerimizin�getirdiği�yardımları��götürdük.Amacımız�öğrencilerimizin�paylaşma�ve�yardımlaşma�duygularınıgeliştirmek,�yardıma�ihtiyacı�olan�insanların�durumunu�görmeleri-ni�sağlamak,�ellerinde�bulunan�imkânların�farkına�varmalarıdır.

Kardeş Aile Projesi

Ebru Okuyan Küçük/ Sosyal Bilgiler ÖğretmeniFatma Şule Gül/ Meslek Dersleri Öğretmeni

Page 16: Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu | Çınar Dergisi 1.Sayı

1 6

Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu ve İmam Hatip Kız Lisesi

Bilirsiniz,� öğrenciler� derslerden� projeödevi�alırlar.�Alper’in�ödevi�de�Sosyal�bil-gilerdendi.� Ödevin� konusu� Fatih� SultanMehmet’in�Bilinmeyen�yönleriydi.�Alper’inpek�hoşuna�gitmemişti;�çünkü�bu�ödevdenyüksek�not�alabilmesi�için�araştırması,�oku-ması�ve�bunları�kâğıda�dökmesi�gerekiyor-du�ki�bunlar�Alper’e�göre�değildi.�Kendisi�da-ha�çok�TV�seyretmeyi,�bilgisayarla�zamanharcamayı�seviyordu.�Umutsuz�değildi�aslın-da,�ödevin�son�teslim�tarihine�yaklaşık�kırkgün�vardı.�Bir�şekilde�üstesinden�gelebileceğinidüşünüyordu�yalnız�acı�tecrübeleri�de�yokdeğildi.� Kırk� günlük� ödev� süresinin� çokçabuk�biteceğini�de�biliyordu.�Alper’i�asıldüşündüren�zamanın�çık�hızlı�geçmesi�ihti-maliydi.Akşam� yemeğinden� sonra� “Dedeciğim,

öğretmenim�bana�Fatih’in�bilinmeyen�yönleri-ni�proje�ödevi�olarak�verdi.�Bana�yardım�edermisin?�Ödevi�yetiştiremezsem�düşük�not�alırım,Haydi!�Aslan�dedem,�bana�yardım�et.”�dedi.Dedesi,�Alper’in�isteğini�yerine�getirecek

ama�onu�hazıra�alıştırmayacaktı.�Alper’eyeteri� kadar� bilgi� verdikten� sonra� gerikalanını�araştırması,�incelemesi�ve�okumasıiçin�Alper’i�teşvik�edecekti.�“Tabiki�Alpercim,sevgili�torunum,�sana�yardım�ederim;�amaönce�benim�de�Fatih�hakkında�birkaç�kitapokumam,�araştırma�yapma�lazım�bir�haftayahazırlıklarımı� tamamlarım,� bu� işler� oku-madan�olmaz�evladım!”�dedi.Dedesi�bir�hafta�boyunca�özellikle�salon-

da�Alper’e�nispet�yapar�gibi�kitap�okudu,�in-ternette�araştırma�yaptı.�Dedesinin�bu�azmi-ni�gören�Alper�de�şevke�geldi.�Ödevlerine�da-ha�fazla�zaman�ayırmaya,�özen�göstermeyegayret�etti.�Bir�hafta�sonra�dedesi,��Alper’iyanına�alıp�sohbet�havasında�ona�Fatih’i�an-latmaya�başladı.-Evladım,�büyük�şahsiyetler�iyi�eğitim�alan,

kendilerini�yetiştiren�kişilerdir.�Fatih�SultanMehmet� çocukluğundan� itibaren� iyi� bireğitim�almış�ve�kendisini�çok�yönlü�yetiştir-mişti.�Her�şehzade�gibi�onun�da�eğitimi�Kur-an�ile�başladı.�3-4�yaşlarında�yabancı�dilöğrenmeye�başladı.-Ama�dedeciğim�3-4�yaşında�bir�çocuk

Kuran,� yabancı� dil� öğrenmeye� nasılbaşlar,�çok�erken�değil�mi?-Evladım,� tabiki� olabilir.� Zaten� artık

günümüzde�de�çocukların�ezber�ve�öğren-melerinin�yetişkinlere�göre�daha�hızlı�olduğu-nun�farkına�varan�eğitim�kurumları�kreşlerdebile�yabancı�dil�öğretmeye�başladılar.�Düşün

bir� kere� 10� yaşında� Manisa’ya� vali,12yaşında�da�padişah�oldu.�Böyle�bir�şahsiyetyönetici�olabilmek�için�kesinlikle�yabancı�dilbilmesi�gerekiyordu.�Daha�çocuk�yaştaykenArapça�ve�Farsça�eğitimi�almaya�başladı.İnanmayacaksın�ama�daha�küçük�yaştaykenArapça�ve�Farsça�şiirler�bile�yazıyordu.-Dedeciğim�niçin� İngilizce�öğrenmi-

yordu.�Bizler�şuan�İngilizce�öğreniyoruz.-�1400’lü�yıllarda�bilim�ve�teknolojide,

güzel� sanatlarda� İslam�Medeniyeti� dahaileriydi�ve�biliyorsun�Arapça�Kuran’ın�dili,�Ya-bancı�dil�eğitimi�de�dini�eğitimine�paralelolarak�Arapça�ve�Farsça�ağırlıklı�başladı.Yine�o�zamanlar�Avrupa’da�İngilizce�değilLatince�daha�popülerdi.�Ayrıca�Fatih�Sultan

Mehmet�sadece�Arapça�ve�Farsçayı�değilRumca,�Latince,�Slavca,�İbranice,�Çağatay-ca�da�biliyordu.-Yani� Alper� kendini� yetiştirmek� için

erken�yaşlarda,�senin�yaşlarında�çok�gayretliolman� gerekiyor.� Unutma� ağaç� yaşkeneğilir.�Ayrıca�Fatih�de�senin�yaşlarındaykenspora�çok�meraklıydı.-Futbol�oynuyor�muydu?-Hayır,�o�zamanlar�futbol�yoktu�ya�da

yaygın�değildi.�Fatih�bizim�ata�sporumuz�olangüreşe�ve�biniciliğe,�okçuluğa�meraklıydı.�Bini-cilerle�yarışabilecek�kadar�iyi�at�kullana�biliy-ordu.�Ayrıca�o�zamanlar�iyi�bir�komutanınat�kullanmada�becerikli�olması�şarttı.�ÇünküFatih’in�ömrü�at�sırtında�devlete�hizmet�et-mek,�yeni�yerler�fethetmekle�geçti.-Peki� dedeciğim,� Fatih� benim� gibi

öğrenciyken�matematik�dersi�filan�görü-yor�muydu?-� Evet,� matematik,� tarih,� edebiyat,

coğrafya,� harp� sanatı,� asroloji,� mantık,kimya�gibi�dersler�de�öğreniyordu.�Kendisi-

ni�kimya,�harp�sanatı�balistik�gibi�konular-da�öyle�yetiştirmişti�ki�günümüz�mühendis-lerine�taş�çıkaracak�kadar�bilgisi�vardı.�İs-tanbul’un�fethi�için�kendisi�top�çizimleri�bileyapmıştı.-Dede�İstanbul’un�fethini�anlatır�mısın?-Çok�sabırsızsın�Alper.�Sırayla�onu�da

öğreneceksin.-Ne�yapayım�dede,�çok�merak�ediyo-

rum.�Peki�dedeciğim�okulumuzda�Fatih’inbir�resmi�var�o�gerçek�mi?-Evet,�gerçektir.�Fatih�güzel�sanatların�ve

bilimin� gelişmesi� için� sanatçıya� ve� bilimadamlarına�büyük�değer�veriyordu.�Seninokulda�gördüğün�Fatih�portresi�25�Kasım1480�tarihinde�Gentile�Bellini�tarafındançizilmiştir.�Resmin�orjinali�ise��Londra'dakiVictoria�and�Albert�Müzesi’ndedir.�HattaFatihin� günümüze� kadar� gelen� çocuklukdefterlerinin� birinde� kendisi� tarafındançizilmiş�beyaz�at,�kuş,�baykuş�ve�tuğra�çalış-maları�vardır.-�Dedeciğim�tuğra�nedir,�niçin�baykuş

resmi�çiziyordu?-Tuğra� bir� çeşit� imzadır� ve� insanların

karekterini� gösterir.� Fatih’in� kararlı,� is-tikrarlı�olduğu�çizdiği�tuğralardan�bile�an-laşılırdı.��O�kadar�istikrarlıydı�ki�çocukkençizdiği�tuğraları�30-40�yaşlarında�bile�imzaolarak�kullandı.�Baykuş�resimlerine�gelince,Fatih� çocukluktan� beri� hep� İstanbul’udüşünürdü.� İstanbul� onun� için� en� büyükamaçtı.�Daha�çocukken�bile�hülyalara�dalarİstanbulu�almak�için�planlar�yapar,�hayallerkurardı.�Hocaları�da�özellikle�Akşemsettinona�bu�konuda�hep�destek�verirdi.�Tabi�herşeye�rağman�başarısız�olmaktan�da�korkar,karamsarlığı�kapılırdı.�İşte�baykuş�resimlerifatihin� içine� düştüğü� karamsarlığı� ifadeederdi.� Unutma� Fatih� bile� karamsarlığakapılırdı�ama�ne�olursa�olsun�tüm�olumsuz-luklara�rağmen�asla�amacından�vazgeçmez-di.�Bu�senin�kulağına�küpe�olsun.-Dedeciğim�Fatih’in� 21� yaşında� istan-

bulu� fethettiğini� söylüyorsun� ama� bizimokulumuzdaki�fetih�tablolarında�Fatih’in�İs-tanbula�girişini�anlatan�bir�tablo�var.�O�tablo-da�Fatih�45-50�yaşlarında�duruyor.�NedenFatih’in�resimlerini�hep�yaşlı�bir�insan�gibiçiziyorlar.-Evladım�bu�soruyu�daha�önce�ünlü�bir

yazarımıza�da�sormuşlar.�O�da�şöyle�cevapvermiş:�“Yaptigi�isler�o�kadar�büyük�ki,�bun-lari�genç�bir�insanin�yapacagini�hayallerinesigdiramiyorlar.�“

BANA FATİH’İ ANLATIR

Page 17: Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu | Çınar Dergisi 1.Sayı

Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu ve İmam Hatip Kız Lisesi

1 7

-Dedeciğim�Fatih’in�yapmış�olduğu�enbüyük�iş�nedir?-�Bana�soracak�olursan�Fatih’in�yapmış

olduğu�en�büyük�iş�İstanbul’u�fethetmek�içingösterdiği�azim,�gayret,�çaba�ve�nihayetindeİstanbul’u� fethetmesidir.� Çünkü� bir� iştebaşarıya�ulaşmak�kadar�başarı�için�gösteri-len�emek�de�çok�değerlidir.�İstanbul�tarihboyunca�yaklaşık�29�defa�kuşatılmıştır�vebirçok�hükümdar�şehri�alamamış,�başarısızolmuştu.�Peygamberimizin�“İstanbul�mutlakafethedilecektir.�Onu�fetheden�komutan�ne�güzelkomutan,�onu� fetheden�ordu�ne�güzel�or-dudur.”�sözüne�ise�Fatih�Sultan�Mehmet�layıkolmuştur.-�Peki�dede,�Sosyal�Bilgiler�dersinden

hatırlıyorum�bizim�atalarımız�bir�toprağıaldıkları� zaman�fethetmek� ifedesi�kul-lanılırken.�Yabancılar�bizim�toprağımızıaldıkları�zaman�işgal�ettiler�kelimesi�kul-lanılıyor�bu�ikisinin�arasındaki�fark�nedir?-�İki�kelime�birbirinden�çok�farklıdır�oğlum,

işgal�etmek�bir�yeri�sömürmek,�talan�etmek,insanlara�eziyet�etmektir.�Fethetmekse�orayıadaletle,�eşitlikle,�hoşgörüyle�yönetmek,�in-sanlara� hoşgörüyle� muamele� etmektir.Napolyona�bir�gün�sormuşlar�“Siz�mi�dahabüyüksünüz,�Fatih�mi�büyük?”�sorusuna�şöylecevap�vermişti:�“Büyüklükte�ben�onun�çırağıbile�olamam.�Çünkü�ben,�kılıçla�zaptettiğimyerleri�henüz�hayattayken�geri�vermiş�bir�bed-bahtım.�O�ise;�fethettiği�yerleri�nesilden�ne-sile� intikal� ettirmenin� sırrına� ermiş� birbahtiyardır.”�demiştir.�Napolyonun�da�dediğigibi� Fatih� beldeleri,� insanların� gönlünüfethederken,�yabancılar�işgal�ediyordu.-Anladım� dedeciğim,� Fatih� Sultan

Mehmet�çok�adaletli,�Derviş�Yunus�Emre�gibihoş�görülü�birisiymiş.�Geçen�yıl�öğretmeni-miz�bizlere�Fatih’le�ilgili�şöyle�bir�olay�an-latmıştı:�”Fatih�Sultan�Mehmet,�yeni�yap-tıracağı�caminin�inşasında�kullanılacak�ikimermer�sütunu�Sinan�Atik�isimli�Rum�mi-mara�teslim�eder.�Mimar,�bu�sütunları�üçerarşın�kesip�kısaltır.�Fatih�de�buna�sinirlenerekmimarın�elini�kestirir.�Haksızlığa�uğradığınıdüşünen� mimar� Fatih’i� Kadı’ya� şikâyeteder.�Kadı�Fatihin�Haksızlık�yaptığına�ve�Fati-h’in�de�elinin�kesilmesi�gerektiğine�karar�verir.Mahkemenin�koskoca�bir�padişahın�elinin�ke-silmesine�karar�vermesi�ve�padişahın�karara,mahkemeye,�adalete�saygı�duymasını�görenRum�mimar�şaşkınlığını�gizleyemez,�şikâyeti-ni�geri�alır.�Mahkeme�bunun�üzerine�Fati-h’i�tazminat�ödemeye�mahkûm�eder.”�Öğret-

menimiz�bize�bunu�anlattığında�çok�şaşır-mıştık.-İşte�Alper,�Osmanlının�yüzyıllarca�3�kı-

tada�hüküm�sürmesinin�sebebi�de�hoşgörülüve�adaletli�davranmasıdır�insanlara.�Alper,Fatihin� yargılandığı�mahkemenin� şu� anAdalet�Tarihi�Müzesi�olduğunu�ve�Üskü-dar’da�bulunduğunu�biliyor�muydun?-�Hayır�dede�ilk�defa�duydum.�Ne�zaman

gidiyoruz�dede�oraya�ödevim�için�fotoğraf�daçekerim.-� Gideriz� beraber.� Alper,� biraz� önce

Fatih’in�Derviş�Yunus�Emre�gibi�hoşgörülüolduğunu�söyledin.�Gerçekten�de�Fatih’in�ko-mutanlıkta�padişahlıkta�başlarda�hiç�gözüyokmuş.� O� da� hocası� Akşemseddin� gibigönül�insanı�olmak�istiyor,�dünyanın�gelipgeçici�işleriyle�çok�fazla�meşgul�olmak�is-temiyormuş,�ancak�Akşemseddin�ve�diğer�ho-caları�onu�her�zaman�padişah�olması�için�yön-lendiriyorlarmış.�Çünkü�dervişlikte�ki�güzel-likleri,�tadı�alınca�bir�daha�asla�padişah�ol-mayı�istemeyeceğini,�Osmanlının�deha�birpadişahtan� yoksun�kalacağını� düşünüyor-larmış.-� Dede,� Fatih’in� hocalarında� olan

Akşemsettin�nasıl�birisiymiş?-�Akşemseddin,�Hacı�Bayram-ı�Veli’nin

öğrencisidir.�Fatih�Sultan�Mehmet’in�özel�dershocalarından�biridir.�Fatih’i�siyaset,�ahlak,görgü�kuralları�konusunda�eğitmiştir.�Çok�iyibir�tıpçı�ve�eczacıdır.�Hastalıklara�neden�olanmikrobun� varlığını� ilk� keşfeden� bilimadamıdır.�Fatih’in�en�sevdiği�hocalarındanbiridir.� İstanbul’un� fethinden� önce� EbuEyyub�El�Ensari’nin�mezarını�da�Akşemsettinbulmuştur.-Dede�Ebu�Eyyub�El�Ensari�kim?-�Ebu�Eyyub�El�Ensari,�Peygamberimizi

Mekke’den�Medine’ye�hicret�ettiğinde�evin-de�ilk�misafir�eden�kişidir.��İstanbul’u�fethetmeşerefine�nail�olabilme�uğruna�şehit�olmuştur.-Dedeciğim�Fatih�hangi�savaşlarda�ko-

mutanlık�yapmıştır,�nereleri� fethetmiştir?-Hepsini� sırasıyla� öğreneceksin.�Alper,

Kont�Drakula�İsmini�duydun�mu�hiç?-Evet,�dede�duydum.�Vampir�değil�mi�o?

Hatta�filmi�filan�da�var.�Kötü�bir�karakter,masum� insanların� öldürüyor� ve� kanlarınıemiyordu.-�Doğru�duymuşsun�Alper,�Kont�Draku-

la�Fatih�zamanında�Eflak�prensiydi.�Çok�acı-masız�ve�cani�bir�insandı.�Halkına�zulüm�veişkence�ederdi.�İnsanları�zevk�için�kazıklaraçakarak�öldürür,�yoksulları�ziyafete�davet�ed-

erek�yemek�masalarıyla�beraber�bu�insanlarıyaktırırmış.�Daha�buna�benzer�birçok�insanlıkdışı�hareketlerini�Fatih�duyunca�sinirindendudaklarını�ısırmış.�“Bekle�beni�geliyorumd…..”�diyerek�Vampir�Kont�Drakula’nın�zul-müne��son�vermek�amacıyla�sefere�çıkmış�vesonuç� itibariyle� Drakula’nın� vampirliğiFath’e� sökmemiş,� Fatih’in� gazabınauğramıştı.�Onun�zulmüne�uğrayan�masumhalk�“Keser�döner,� sap�döner;�gün�gelir,hesap�döner.”�diyerek�Fatih’e�dualar�etmişti.-Dedeciğim�dünyada�ne�kadar�zalim�in-

sanlar�var,�ama�şükürler�olsun�ki�zalimlerinzulmü�varsa�mazlumların�da�Fatih’i�varmış.-Evet,�Alper�İstanbul’daki�Bizans�halkı�da

zalimin�zulmünden�bıktığı� için�“KardinalKülahı�görmektense,�Osmanlı�sarığı�görmeyitercih�ederim.”�demişti.-Yaşasın!�Sıra�İstanbul’un�fethine�geldi.

Dedeciğim�İstanbul’u�fethini�anlatacaktın�ba-na.-(Dedesi�gülümseyerek)�Hayır,�Alper�an-

latacağım�demedim.�Öğreneceksin�dedim.Bak�Alper!�Ben�60�yaşında,�ihtiyar,�ilkokulmezunu�olduğum�halde�sadece�bir�haftadaokuyarak�eksiğiyle�gediğiyle�öğrendim�bun-ları.�Sen�ortaokul�6.�Sınıf�öğrencisisin�oku-yarak,�araştırarak�neler�neler�öğrenebilirsin.Benim�aldığım�kitapları�okuyarak�ödevinigüzelce� hazırlayabilirsin.� Okuyup� Fatih’i,Yavuz’u,�Kanuni’yi�öğrendiğin�zaman�Alperenolabilirsin.�Bundan�sonrası�artık�sana�kalmış.Eminim�büyük�bir�azim�ve�gayretle�araştırıpödevini�hazırlayacak�ve�tarihini�çok�seve-ceksin.�Bu�sözleri�şaşkınlıkla�dinleyen�Alper:“Dedem�benim!�Sen�bir�tanesin.”�Diyerekdedesine�sarıldı.�Üzülmedi�değil,�dünyalartatlısı� dedesini� ödevi� için� çok� yormuştu.Ama,�dedesinden�de�güzel�bir�ders�aldı.�Sırfdedesi�üzülmesin�diye�onun�aldığı�tüm�kitap-ları�okudu�ve�güzel�bir�ödev�hazırlayarak�100puan�aldı.�Sevincini�ilk�dedesiyle�paylaştı�veona�her�zaman�teşekkür�ve�dua�etti.�Projeödevine�yardım�ettiği�için�değil�okumaya�yön-lendirdiği�ve�ona�okuma�şevki�verdiği�için.SON

RADİ�İBBİĞİTÜRKÇE�ÖĞRETMENİ�

DEDENİN OKUDUĞU KİTAPLAR VE WEB ADRESLERİ:1-Nasıl�Fatih�Oldu�(Zafer�Bilgin)2-Fatih’in�Rüyası�(Mustafa�Armağan)3-Ufukların�Sultanı(Mustafa�armağan)4-�http://www.kubacami.com/makaleler/fatihin_elinin.htm5-�http://tr.wikipedia.org/wiki/Ak%C5%9Femseddin6-�http://tr.wikipedia.org/wiki/Ebu_Eyy%C3%BBb_el-En-sar%C3%AE7-�http://www.balkanlar.net/forum/index.php?top-ic=5060.0;wap2

MISIN DEDECİĞİM

Page 18: Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu | Çınar Dergisi 1.Sayı

1 8

Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu ve İmam Hatip Kız Lisesi

Tarihimizin�hangi�sayfasını�çevirirsek�çe-virelim�karşımıza�yiğitlik�ve�kahramanlık-larla�dolu�birçok�hikâye�çıkmaktadır.�Buhikâyelerden� yalnızca� biri� olan� KanijeSavunması�sadece�bu�özelliğiyle�değil�aynızamanda�savaş�sırasında�uygulanan�zeka�vekurnazlık�eseri�tedbirleriyle�de�tarihimizdekidikkat�çekici�yerini�hep�korumuştur.“Harp�hiledir”�sözünü�doğrulatmak�is-

tercesine�geliştirilen�stratejilerin�uygulandığıbu�savunmadaki�akıl�oyunlarına�dilerseniz�bir-likte�göz�atalım.����Yer:�Kanije�Kalesi/�AvusturyaTarih:1601Kale�Komutanı:�Tiryaki�Hasan�PaşaKalededeki�Türk�asker�sayısı:�4.000Düşman�ordusu�komutanı:�Avusturya

Arşidükü�FerdinandAsker�sayısı:�50bin+30�bin1596’da� yapılan� Haçova� Meydan

Savaşının�ardından�Eğiri�Estergon�ve�Kani-je�kaleleri�Avusturya’dan�alınmıştı.�Bu�du-rumu�kabullenemeyen�Avusturya,�Osmanlı�or-dusunun� çekilmesinden� bir� süre� sonra� bukaleleri� geri� almak� için� harekete� geçti.Kanije�kalesi�Avusturyadan�henüz�alınmıştıki�birkaç�ay�geçmeden�kale�kuşatıldı.�Kani-je�kalesine�kumandan�olarak�Tiryaki�namıy-la�meşhur�(�İşlerinde�titiz�olmasından�dolayıbu� isim� verilmiştir.)� Hasan� Paşagörevlendirilmişti.Tiryaki�Hasan�Paşa� düşman� ordusunu

yanıltmak�ve�kalede�büyük�toplardan�bir�tanebile� bulunmadığına� inandırmak� için� kaleönüne�kadar�gelmiş�olan�düşman�askerleri-ne�top�atışı�yaptırmadı.�Bu�duruma�inan-mayan�Arşidük�Ferdinand�birkaç�kez�asker-lerini�kale�önüne�gödermişse�de�kaleden�topatışı� yapılmamışır.� Bu� duruma� oldukçasevinen�düşman�ordusu�kaleyi�kolaylıkla�ala-cağı�zannına�kapılarak�ertesi�gün�büyük�biryürüyüşe�geçti.�Kalede�top�bulunmadığınainandıkları�için�topların�atış�menzilleri�içineçekinmeden� girdiler.� Tiryaki�Hasan� Paşatopların�ateşlenmesi�emrini�vereceği�sıradadaha�önce�çevre�kalelerden�erzak�bulmalarıiçin� gönderdiği� kafilenin� kaleye� gelmekteolduğunu� gördü.� Bu� nedenle� ateş� emrinigeciktirdi.�Bu�kafileyi�arşidük�Ferdinand�veadamları�da�gördü.�Ferdinand�kaledekilerinkendilerinden�korkup�teslim�olacağını�ve�bukafilenin(�at�ve�öküz�arabalarının)�kalede-ki�malzemeleri�dışarı�taşımak�için�getirildiğinizannetti.� Bu� nedenle� bu� kafilenin� kaleyegirmesine�müsaade�etti.�Tiryaki�Hasan�Paşakafilenin� kaleye� girşiyle� birlikte� büyüktoplara�ateş�emri�verdi.�Düşman�askeri�neyeuğradığını�şaşırdı.�Perişan�bir�halde�bozgu-na�uğradı.�Bozgundan�pes�etmeyen�düşman

bir�müddet�geri�çekildi.Tiryaki�Hasan�Paşa�kaleye�yakın�bölgede

bulunan� serdar� Yemişçi� Hasan� Paşa’danyardım�istemişse�de�Yemişçi�Hasan�Paşa�se-fer� nedeniyle� ancak� ileriki� bir� zamandagelebileceğine�dair�bir�cevap�mektubu�gön-dermişti.�Duruma�üzülen�Tiryaki�Paşa�mek-tubu��değiştirerek�birkaç�gün�içinde�büyükbir� orduyla� kalenin� yardımına� geleceğiniyazdırtmıştır.�Tiryaki�Hasan�Paşa�içeriğini

değiştirdiği�bu�mektubu�kendi�askerlerininiçinde�yüksek�sesle�okutarak�askerinin�moralve� motivasyonunu� arttırmıış� ve� zamankazanmıştır.İlerleyen� günlerin� birinde� düşman� or-

dusunun�kaleyi�yoğun�top�atışına�tutmasın-dan�ve�kalenin�delik�deşik�olmasından�ümit-sizliğe�kapılan�Kenan�ve�Handan�isimli�ikimutfak�hizmetçisi(�Macar�asıllı�iki�Osman-lı�askeri)�korkup�kaleden�kaçmış�ve�düşmanordusuna�sığınmıştır.�Arşidük�Ferdinand’ınhuzuruna�çıkartılan�bu�iki�kişi�kalede�yiye-ceğin�ve�barut�maddesinin�tükenmek�üzereolduğunu�ve�kalenin�durumunun�çok�kötü�birhalde�olduğunu�bir�bir�anlattılar.�Kaledenkaçan�bu�iki�hizmetçiden�haberdar�olan�Tirya-ki�Hasan�Paşa�kaygılandı.�Hemen�sonra�yenibir�oyun�planlayarak�düşman�ordusundaniki�askerin�yakalanmasını�emretti.�Yakalananesirleri�teker�teker�sorguya�çekti.�Sorgudaonlara,�Ferdinand’ı�öldürmeleri�için�iki�ca-susunu� gönderdiğini� bu� casusların� varıpFerdinand’ın� huuzuruna� çıkıp� çıkmadık-larını�soru.�Esirler�iki�kişinin�geldiğini�an-cak�onların�casus�değil�kaleden�kaçan�ikikişi�olduklarını�söylediler.�Tiryaki�Hasan�Paşabu� haberi� duyunca� sanki� planının� işeyaradığını�anlamış�ve�buna�çok�sevinmiş�gibiyaptı.�Bir�süre�daha�esirlerle�görüştükten�son-

ra�idam�edilmesi�emriyle�onları�Kara�ÖmerAğaya� teslim� etti.� Kara� Ömer� AğaNemçe(Avusturya)�dilini�bilen�bir�askerdi�veTiryaki� Paşa� ile� önceden� anlaştığı� üzererolünü�oynamaya�başladı.�Bu�esirleri�hapsegötürürken�onlarla�kimsenin�olmadığı�biryerde�Nemçe�diliyle� konuştu.�Bu�durumaşaşıran� askerlere� kendisinin� de� onlardanolduğunu�ve�kendisinin�çocukken�Osmanlıyaverilmiş�bir�Avusturyalı�olduğunu�söyledi.Ayrıca�onların� idam�edilmesini�engelleye-ceğini�ve�kaleden�salıverilmelerini�sağlaya-cağını�söyledi.�Bu�duruma�çok�sevinen�esir-lere� kalede� çok� az� bulunan� beyaz� undanyapılmış�ekmek�iram�etti.�Kaledeki�durumuda�bildirdi.�İçi�kum�ve�toprak,�üstü�ise�un�vebarut�dolu�çuvalları�göstererek�kalede�erzakve� barutun� çok� olduğunu� bu� durumu� ku-mandanlarına�haber�vermelerini�ve�o�iki�ca-susa�Ferdinand’ın�dikkat�etmesi�gerektiği-ni�söyledi.�Bir�süre�sonra�esirleri�kaleden�giz-lice�salıverdi.�Esirler�doğruca�Ferdinand’ınhuzuruna�gittiler.�Kalede�gördüklerini�bir�biranlattılar.�Kalenin�un�ve�barut�çuvallarıyladolu�olduğundan�haber�vererek�daha�öncekaleden�gelmiş�olan�iki�kişinin(Kenan�ve�Han-dan)� Tiryaki� Hasan� Paşa’nın� casuslarıolduklarını�ve�amaçlarının�kendisini(ArşidükFerdinand’ı)�öldürmek�olduğunu�söylediler.Duyduklarına�çok�şaşrıran�ve�üzülen�Ferdi-nand� iki� kaçağı(Kenan� ve� Handan)� ge-tirterek�sorguya�çekti.��Onlara�kendilerininTiryaki�Hasan�Paşa’nın�casusları�olduklarınıanladığını�söyledi.�Handan�ve�Kenan�isimlikaçaklar�türlü�yeminler�ettiyseler�de�Ferdi-nand’ı�inandıramadılar.�Nihayet�idam�edildil-er.� Ferdinand� bunların� başlarını� birermızrağa� taktırıp� kale� önüne� diktirdi.� Biradamına�Tiryaki�Paşanın�casuslarını�tanıdık-larını�ve�idam�ettiklerini�haykırttı.�Bu�durumakaledeki�askerler�çok�şaşırdı.�Tiryaki�Paşaise�yaptığı�oyunun�başarıya�ulaştığını�görünceçok�şükreyleyip�dualar�etti.Düşman�ordusu�bir�ara�kaleyi�yoğun�top

atışına�tutmuş�ve�kale�çok�zarar�görmüştü.Bu� duruma� askerin� morali� de� oldukçabozuldu.�Buna�rağmen�Tiryaki�Paşa�asker-lerine�haber�salarak�o�akşam�kalede�büyükbir� şenlik� yapılacağını� herkesin� şenliğekatılmasını�istedi.�Askerler�herşeyin�kötü�git-tiği�bir�zamanda�hiçbir�sebep�yokken�böylebir�şenlik�yapılmasına�anlam�veremediler.Şenlikte�bir�konuşma�yapan�Tiryaki�Paşa,Serdar-ı�Ekrem�Yemişçi�Paşanın�emrinde-ki�orduyla�birlikte�Kanijeye�yakın�Zigetvarkalesine� geldiğinin� haberini� aldığını� vehemen�buraya�davet�etmek�için�bir�askeri-ni�göndereceğini�açıkladı.(Aslında�böyle�birdurum�yoktu.)�Bunu�duyan�askerler�sevinç

ZEKÂ OYUNLARI İLE

Page 19: Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu | Çınar Dergisi 1.Sayı

içinde�büyük�bir�şenlik�yaptılar.�Tiryaki�Paşaertesi�gün�Kara�Pençe�adlı�birkaç�dil�bilenbir�askerini�çağırarak�ona�onu�çok�önemli�birişle�görevlendirdiğini�söyledi�ve�bir�mektupverdi.�Mektubu�kale�dışında�düşman�asker-lerinin�çokça�bulunduğu�bir�yere�düşürülmüşsüsü�vererek�bırakmasını�söyledi.�Mektububıraktıktan�sonra�doğruca�Zigetvar’a�SerdarYemişçi�Paşa’ya�gidip�kalenin�durumununçok�nazik�olduğunu�ve�yiyecek�maddesininancak�birkaç�gün�yetebilecek�kadar�olduğunuve� en� kısa� zamanda� yardıma� yetişmelerigerektini�söylemesini�tembihledi.�Tiryakininhazırladığı� ve� Serdar� Yemişçi� Paşayayazılmış� gibi� görününen�mektupta� şunlaryazılıydı:

Serdarım� Efendim� Hazretleri,� sizinyakınımızda� bulunan� Zigetvar� Kalesinegeldiğinizin� haberini� aldım.� Pekçok�mes-rur(sevinç)�olduk.�Dün�gece�kalede�şenlikeyledik.�Lakin�sizin�buraya�kadar�gelmenizehacet(ihtiyaç)�yoktur.�Zira�kalemizde�dahabir�yıl�yetecek�erzak�ve�barut�bulunmaktadır.Kalemizde�40�bin�askerimiz�vardır.�Ayrıcadüşman�ordusunun�içinde�15�bin�Macar�dos-tumuz�vardır.�Pazar�günü�düşman�üzerinebir� saldırı� planladık.� Macar� dostlarımızişaretimizi�beklemektedirler.�Macar�dost-larimizdan�her�gece�bin�kişi�kalemize�girerve�bize�düşman�ordusundaki�ahvali(durumu)bildirir.� Onlara� olan� güzenimiz� tamdır.Lakin�geçenlerde�tuhaf�bir�olay�oldu.�İki�ca-susumu�Ferdinand’ı�öldürmesi�için�kaledenkaçmışlar�süsü�vererek�göndermiştim.�Fer-dinand� onların� casus� olduğunu� anlamışkatletmiş.�Bunu�nasıl�fark�ettiğine�hayret�et-tim.� Herhalde� içimizde� bir� hain� vardır,haber�verir.�Ben�o�hainin�Kara�Ömer�Ağaolduğundan�şüphelenmekteyim�zira�kendiside�Avusturya�asıllı�bir�Osmanlıdır.�Ancakgözüm� üzerindedir.� Her� neyse� Serdarım,pazar�günü�inşallah�büyük�saldırı�ile�düşanordusunu� parça� parça� edeceğiz.� Şayetbaşaramaz�isek�o�vakit�sizi�buraya�davet�ey-leriz.�Allah�sizleri�başımızdan�eksik�eylemesinefendim�hazretleri…Mektubu�alan�Kara�Pençe�emir�gereği

mektubu�düşman�askerlerinin�çok�olduğu�biryere�düşürülmüş�süsü�vererek�bırakıp�Ziget-vara’a�doğru�yola�çıktı.�Çok�geçmeden�birdüşman�askeri�mektubu�buldu�ve�doğrucaArşidük�Ferdinand’a�götürdü.�Mektubu�ter-cüman�okudu.�Ferdinand�Mektubun�Tirya-ki�Hasan�Paşa’dan�Serdar�Yemişçi�Paşayayazıldığından�şüphe�etmedi.�Mektupta�yazılıolanları�işitince�dehşete�kapıldı.�Kalede�biryıl�yetecek�erzak�ve�barutun�var�olduğunuzannetti.(�Daha�önce�kaleden�gelen�esirler�debu�haberi�vermişlerdi.�Böylelikle�bu�haberin

doğruluğuna� emin� oldu.)� � Geçen� akşamkalede�yapılan�şenliğin�serdarın�gelecek�ol-masından�kaynaklanan�şenlik�olduğunu�zan-netti.� (Zaten� onlar� da� bu� şenliğin� niyeyapıldığını�merak�etmekteydiler.)�Kaledenkaçan�Kenan�ve�Handan�isimli�kaçaklarınTiryaki’nin�casusları�olduğunundan�emin�oldu.Kaledeki�Kara�Ömer�Ağa’yı�Tiryakiye�ihaneteden� bir� Hıristiyan� zannetti.� (Daha� önceesirleri�kaleden�salıveren�kişi�o�idi.)�Pazargünü�büyük�bir�saldırının�planlandığı�haberi-ni�duyunca�hayret�ve�korkuya�kapıldı.�Fer-dinand’ı�en�çok�şaşırtan�şey�ise�kendi�em-rindeki�Macarların�Tiryaki�Hasan�Paşa�ileişbirliği�içinde�olduğu�bilgisiydi.�Bu�durumFerdinand’ı�hem�şaşrıtmış�hem�korkutmuşhem�de�öfkelendirmişti.�Bütün�bu�asılsız�bil-gilerden� kaynaklanan� yanılgılar� ArşidükFerdinand’ı�ve�onun�ordusunu�büyük�hata-lar� yapmaya� hazır� hale� getirdi.� TiryakiPaşa�planının�başarılı�olup�olmadığını�an-lamak�için�iki�düşman�askeri�yakalattı.�On-ları�ayrı�ayrı�sorguya�çekti.��Sorguda�düş-man�ordusunun�kale�önünde�çok�miktardasiper�kazmalarının�nedenini�sordu.�Esir,�or-dularıdaki� Macarların� Türklerle� işbirliği

içinde� olduğu� gerçeğini� Ferdinandınöğrendiğini�onları�öldürmek�için�böyle�birtedbir�aldığını�söyledi.�Bunu�duyunca�Tirya-ki� Paşa� ve� beraberindeki�Musli� Bey� çoktelaşlanmış�ve�planları�ortaya�çıkmış�gibi�yap-tılar.�Tiryaki�Paşa�Macarların�bu�durmunuFerdinand’ın� nereden� öğrendiğini� sordu.Esir� Türkler� tarafından� düşürülmüş� birmektuptan�olduğunu�söyleyince�Tiryaki�Paşaçok�kaygılanmış�gibi�yapıp�“Eyvahlar�olsunbizim�bütün�planlarımız�ortaya�çıktı.�Şim-di�mahvolduk.�Ferdinand�Macar�dostlarımızıkırıp�geçirir.”�deyip�hayıflandı.�Musli�Bey�deelleriyle�yüzünü�kapatıp�ağlıyormuş�gibi�yap-tı�.�Meger�ellerine�bir�parça�soğan�koymuşki�gözlerini�yaşartsın.�Tiryaki�Paşa�Macar-ları�sordu.�Esir�Macarların��Ferdinand’ınkendilerini� öldüreceğini� anladıkları� içindağa�doğru�kaçıştığını�söyledi.�Bu�haberlereçok�sevinen�Tiryaki�Hasan�Paşa,�üzülmüş�vetelaşa�kapılmış�gibi�yaparak�kızgın�bir�sestonuyla� esirlerin� idam� edilmesini� emetti.Esirler�Kara�Ömer�Ağaya�teslim�edildi.��KaraÖmer�Ağa�her�zamanki�rolünü�yaptı.�Tenhabir�yerde�Nemçe�diliyle�konuşarak�kendisininde�onlardan�olduğunu�onların�idam�edilme-

KANİJESAVUNULAN KALE:

1 9

Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu ve İmam Hatip Kız Lisesi

Page 20: Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu | Çınar Dergisi 1.Sayı

20

Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu ve İmam Hatip Kız Lisesi

sine�izin�vermeyeceğini�ve�kaleden�salacağınısöyledi.�Bunları�duyan�esirler�çok�şaşırıp�çoksevindiler.�Kara�Ömer�Ağa�kalede�az�mik-tarda�bulunan�beyaz�undan�yapılmış�ekmekleonların�karnını�doyururken�bir�yandan�damutfaktaki�çuvalları�gösterip�kalede�bir�yılyetecek�un�ve�barutun�olduğunu�söyledi(Çu-valların�içi�yine�toprak�doluydu)�Kara�ÖmerAğa�sözü�pazar�günkü�saldırıya�getirip�busaldırıya� iyi� hazırlanmaları� gerektiğiniçünkü� Zigetvardaki� serdarın� ordusuylasaldırıya�katılacağını�ayrıca�Ferdinand’ın�or-dusundan�kaçan�Macarların�dağda�toplanıppazar�günkü�saldırıyı�beklediklerini�söyledi.Saldırı� günü� kaledeki� askerlerle� berabertoplam�asker�sayısının�100�bini�aşacağınısöyleyerek� hazırlıklarını� buna� göre� yap-maları� gerektini� söyledi.� Ayrıca� Ferdi-nand’ın�kendisini�tanıdığını�belirterek�selamgöndermeyi�de� ihmal�etmedi.�Daha�sonraesirleri�kaleden�gizlice�gönderdi.�Esirler�kur-

tulmanın� sevinci� duyduklarının� şaşkınlığıiçinde�doğruca�Ferdinand’ın�huzuruna�çık-tılar.�Ferdinand’a�kaledeki�un�ve�barut�çu-vallarından,�kaçan�Macarların�dağda�bek-leştiğinden(Aslında�böyle�bir�durum�yoktu.)ve�pazar�günkü�saldırıda�Osmanlı�ordusuy-la� birleşeceğinden� ve� serdarın� ordusununpazar�gününe�kadar�gelip�saldırıya�katıla-cağından�haber�verdiler.�Kara�Ömer�Ağa’nınselamını�ilettiler.�Duyduklarına�şaşıran�Fer-dinand�dehşete�kapıldı.�Diğer�taraftan�Serdar�Yemişçi�Paşadan

haber�getiren�Karapençe�gelip�kaleye�girdi.Serdarın� kaleye� gelemeyecek� durumdaolduğunu�Tiryaki�Hasan�Paşaya�haber�ver-di.�Duruma�üzülen�Tiryaki�Paşa�bu�durumuaskerlerinden�sakladı�ve�askerlerine�serdarınordusuyla�yola�çıktığını�birkaç�gün�içinde�kal-eye�yetişeceklerini�söyledi.�Böylelikle�askerininmoralini�yükselterek�onları�gayrete�getirdi.Ferdinand� ve� askerleri� pazar� gününe

dikkat� kesilmişlerdi.� Büyük� bir� saldırıya

uğrayacaklarını�düşünüp�siperler�kazmak-taydılar.� Nihayet� pazar� günü� geldi� çattı.Tiryaki�Paşa�sabahtan�düşman�askerinin�du-rumunu�gözetlemekteydi.�Düşman�ise�dediko-duları�duyan�bazı�askerler�korkularından�kaç-maya�başlamıştı.�Ferdinand�kaçanların�üze-rine�ateş�açılmasını�emretmişti.�Bu�durumugören�Tiryaki�Paşa�saldırı�için�350�heybetliaskerini� hazırlattı.(� Düşman� ise� 100� binaskerin�saldıracağına�inanıyordu)� �AyrıcaNemçe�dilini�bilen�7-8�askerini�çağırarak�on-lara�350�askerin�saldırıya�geçtiği�vakitte�kaleönünde�Nemçe(Avusturya)�diliyle�“Serdarınordusu�da�saldırıya�katıldı.�Serdarın�ordusugeliyor.� Dağdan� Macar� ordusu� geliyor.Canını�seven�kaçsın.”diye�bağırmalarını�veher�yerde�çığırtkanlık�yapıp�seslerini�düşmanaduyurmalarını�emretti.��Tüm�hazırlıklarıntamamlanmasının� ardından� kalede� toplartüfekler�patlatıldı.�Her�yer�inledi.�Düşman�or-dusu� saldırının�başladığı� korkusuyla� iyice

telaşa�kapıldı.�Kaçanların�sayısı�arttı.�Bir�süresonra� kalede� davullar� çalmaya� başladı.Davullar�öyle�bir� gümbürtü� çıkarıyordu�kidışarıda�düşman�askerinin�tüyleri�diken�dikenolmuştu.�Az�sonra�nihayet�kalenin�kapılarıaçıldı�350�atlı�asker�Allah!�Allah!�nidalarıy-la�yeri�göğü�inleterek�büyük�gürültü�eşliğindedışarı�çıktı.�Bir�yandan�da�görevlendirilen�7-8� asker�Nemçe� diliyle� serdarın� ordusunungeldiğini� dağdaki�Macarların� da� saldırıyageçtiğini� haykırmaya� başladılar.� Düşmanaskeri� bağıranların� kendi� askeri� olduğunuzannedip�arkalarına�bakmadan�kaçışmayabaşladı.� Bütün� ağırlıklarını� ve� muazzamkuşatma� toplarını� kale� önünde� bıraktılar.Tiryaki� Paşa� biraz� sonra� düşman� asker-lerinin� düştükleri� oyunu� farkedeceklerinibildiğinden�önceden�hazırladığı�askerlerine�kaleönündeki�malzemeleri�hızla�kaleye�çektirdi.Kale�önündeki�muazzam�kuşatma�toplarının(bu�topları�kaleye�çekmeye�vakit�olmadığın-dan)�birer�tekerleğini�çıkartmıştı�ki�düşman

askeri� de� yararlanamasın.� Düşman� askerikaçışırken� malzemeler� kaleye� çekilmeyebaşlamıştı.�Az�sonra�düşman�askeri�düştüğüoyunu�farketti.�Kendilerine�saldıranların�350asker�olduğunu,�serdarın�ordusunun�ve�Macar-ların�ortalıkta�olmadığını�gördüler.�Bir�tepedetoplanıp�bu�hale�hayret�ettiler.�Düştükleri�oyun-dan�dolayı�pekçok�utandılar.�Sonra�gözleri-ni�kin�bürüdü.�İntikam�almak�için�saldırı�düzenialıp�kaleye�doğru�harekete�geçtiler.�Bu�sıra-da�Tiryaki�kale�önündeki�malzemeleri�çek-tirmiş(gülle�ve�barutu)ve�bütün�top�ve�tüfek-leri�doldurtup�düşmanın�geldiği�yöne�çevirt-mişti.�Düşman�ordusunun�anlamaması�içinönünlerine�bez�koydurup�gizlemişti..�Düşmanordusu�savunmasız�gibi�görünen�kaleye�doğruhızla�yaklaştılar.�Korkusuzca�topların�atış�men-ziline�girdiler.�Birden�kaledeki� tüm�top�vetüfekler�ateşlendi.�Bu,�o�zamana�kadar�kale-den�yapılan�en�yoğun�atıştı.�Düşman�ordusuneye�uğradığını�şaşırdı.�Beşer�onar�yere�se-rildi.� Ortalık� toz� duman� oldu.� Ölen� öldükalan�kaçtı.�Ferdinand�ve�komutanları�da�kaleönünde�top�menzilinden�uzak�bir�yere�kendi-lerini�zor�attılar.�Biraz�sonra�ortalık�yatıştı.Bir� çadıra� girip� durumu�değerlendirip� ya-pacaklarını�planlamaya�başladılar.�Çadırlarıkaledeki�topların�menzilinden�uzak�olduğu�içinkendilerini� güvende� sanıyorlardı.� Durumuinceleyen�Tiryaki�Paşa�menzili�Ferdinand’ınçadırına�yetişebilecek�bir�topun�bulunup�bu-lunmadığını�araştırdı.�Nihayet�bir�top�getir-tildi.�Tiryaki�Hasan�Paşa�topçubaşına,�toplan-tı� yapılan� çadıra� nişan� almasını� emretti.Topçubaşı�öyle�ince�bir�hesap�yaptı�ki�göreniğne�deliğinden�gülle�geçirecek�sanardı.�Ni-hayet�topçubaşı�Ya�Allah!�deyip�topu�güm-bürdetti.�Yer�gök�sallandı.�Gülle�gidip�çadıratam�isabet�etti.�Yanıp�yıkılan�çadırdaki�ku-mandanlar�hep�öldü�ancak�Ferdinand�ölme-di.� Çadırın� başına� geleni� gören� düşmanaskeri�hepten�ümitsizliğe�kapılıp�kaçtı.�Fer-dinand�da�bir�fırsatını�bulup�kuzey�yönünedoğru�kaçtı.�Kaledeki�askerler�dışarı�çıkıp�sağ-da�solda�kalmış�nice�düşman�askeri�varsa�hep-sini�kovaladılar.�Nihayet�80�bin�kişilik�düş-man�ordusu�4�bin�kişilik�Türk�ordusunun�gayre-tine�Tiryaki�Hasan�Paşa’nın�akıl�oyunlarınayenildi.�Ferdinand’ın�ve�askerlerinin�yüzü�hepkara�oldu.�Bu�büyük�zafer�üzerine�padişah,Tiryaki�Hasan�Paşa’ya�üç�kılıç�gönderip�onuvezir�eylediğini�bildirdi.�Bu�zaferden�sonraTiryaki�Hasan�Paşa’nın�ve�Kanije�kalesinin�adıbütün�Türk�memleketlerinde�bilinir�oldu.�Tiryaki�Hasan�Paşa�uyguladığı�bu�taktik�ve

oyunlarla�çok�önemli�bir�Osmanlı�kalesini�çokbüyük� bir� düşman� ordusuna� karşı� bitmeküzere�olan�erzak�ve�mühimmatla�korumayıbaşarmakla�birlikte�bizlere�de�gösterdi�ki�silahmühimmat�cephane�teçhizat�önemlidir�ancakondan�da�önemli�olan�insan�aklı�insan�zekâsıve� hedefe� ulaşmaktaki� sarsılmaz� imanıdır.Tiryaki�Hasan�Paşayı�ve�savunmaya�katılmışolan�tüm�askerleri�rahmet�ve�minnetle�anıyoruz.

Beysefa�KARABAĞSosyal�Bilgiler�Öğretmeni

Page 21: Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu | Çınar Dergisi 1.Sayı

Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu ve İmam Hatip Kız Lisesi

OKULUMUZDA� 6.SINIFLAR� ARASI� ERKEKLER� FUTBOL� TURNUVASINDA� 6-FSINIFIMIZ�TÜM�RAKİPLERİNİ�YENEREK�ŞAMPİYON�OLMUŞLARDIR.6-F�SINIFIMIZITEBRİK�EDER�BAŞARILARININ�DEVAMINI�DİLERİZ.

FUTBOL TURNUVASI

BASKETBOL

21

BEDEN EĞİTİMİ

Beden�eğitimi�öğretmenimiz�Dursun�Şen�rehberliğinde�öğren-

cilerimiz�beden�eğitimi�derslerinde�çok�güzel�çalışmalar�ve�etkin-

likler�yapıyorlar.�İşte�onlardan�bazıları...

Maltepe� İlçe� Basketbol� turnuvası� 1.tur� maçında,okul�basketbol�takımımız�Dumlupınar�Ortaokulunu�20-12�gibi�net�bir�skorla�yenerek�2.tura�yükselme�başarısıgösterdiler.�Maltepe�İlçe�Basketbol�turnuvasında�okul�basketbol

takımımız� Güzin� Dinçkök� Ortaokulunu� net� bir� skorlayenerek�yarı�finale�yükselme�başarısı�gösterdiler.

Dursun Şen / Beden Eğitimi Öğretmeni

Page 22: Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu | Çınar Dergisi 1.Sayı

22

Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu ve İmam Hatip Kız Lisesi

Page 23: Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu | Çınar Dergisi 1.Sayı

Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu ve İmam Hatip Kız Lisesi

23

Geçmişten�adam�hisse�kaparmış...�

Ne�masal�şey!�Beş�bin�senelik�kıssa�yarım�hiss

e�mi�verdi?�

“Tarih�“i,�“tekerrür”�diye�tarif�ediyorlar;�

Hiç�ibret�alınsaydı,�tekerrür�mü�ederdi?

Yılmam�ölümden,�yaradan,�askerim,�

Orduma�'Gazi'�dedi�Peygamber'im.�

Bir�dileğim�var�ölürüm�isterim:�

Yurduma�tek�düşman�ayak�basmasın!�

“Âmin”�desin�hep�birden�yiğitler,�

Allahu�ekber�gökten�şehitler,�

Âmin!�Âmin!�Allahu�ekber!

Gök�kubbenin�altında�yatar,�al�kan�içinde,�

Ey�yolcu,�şu�topraklar�için�can�veren�erler!�

Hakk'ın�bu�veli�kulları�taş�türbeye�girmez;�

Gufrana�bürünmüş,�yalınız�Fatiha�bekler.

Zulmü�alkışlayamam,�zalimi�asla�sevemem;�

Gelenin�keyfi�için�geçmişe�kalkıp�sövemem.�

Biri�ecdadıma�saldırdı�mı,�hatta�boğarım!�...�

-Boğamazsın�ki!�-Hiç�olmazsa�yanımdan�kovarım

!

Ey�sürüden�arkaya�kalmış�yiğit!�Arkadaşın�gitti�haydi�sen�de�git.�Bak�ne�diyor�ceddi�şehidin�işit:�Haydi�git�evladım�uğurlar�ola,�Haydi�git�evladım�açıktır�yolun,�Zalimlere�karşı�bükülmez�kolun,�Bayrağı�çek�ön�safa�geçmiş�bulun,�Uğurun�açık�olsun�uğurlar�ola!

Duygusuz�olmak�kadar�dünyada�lakin�dert�yok;�Öyle�salgınmış�ki�me'lun:�Kurtulan�bir�fert�yok!�Kendi�sağlam...�Hissi�ölmüş,�ruhu�ölmüş�milletin!�İşte�en�korkuncu�hüsranın,�helakin,�heybetin!

MEHMET AKİF’TEN SEÇMELER...

Kağan�Fettah�KAÇARANTürkçe�Öğretmeni

Page 24: Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu | Çınar Dergisi 1.Sayı

24

Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu ve İmam Hatip Kız Lisesi

Çanakkale’de�daha�çocuk�yaşta�iken�vatan�savunmasıiçin�şehit�olan�isimsiz�kahramanların�destanını�anlatıyordukuklacı.�Bu�kutsal�vatanın�her�karış�toprağının�şehit�kanıy-la�sulandığını�örnekler�vererek�ifade�ediyordu.�Salondakibütün�öğrencilerimiz�pür�dikkat�anlatılanları�dinliyor-du.� Aziz� vatanımızın� bizler� için� ne� kadar� önemliolduğunu�kendilerince�anladıkları�ışıl�ışıl�gözlerindenokunuyordu.�Atacakları�her�adımda�ben�vatanınım�için�ne�yapa-

bilirim�sorusunu�kendilerinin�ömürlerinin�her�anında�so-racaklarına� ve� buna� göre� hareket� edeceklerine� olaninancımız�tamdı.�İşten�o�an�istikbale�daha�güvenle�bakmaya�başladım.

İnanıyoruz�ki�istikbal�onlarla�daha�güzel�olacak

KUKLA GÖSTERİSİ

Page 25: Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu | Çınar Dergisi 1.Sayı

Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu ve İmam Hatip Kız Lisesi

25

Kutlu� Doğum� Haftası� etkinlikleriçerçevesinde�okulumuzda�Kutsal�Emanetlersergisi� açtık.Maslak�Dersleri� öğretmen-lerimizin� rehberliğinde� açılan� sergimizöğrencilerimiz,öğretmenlerimiz�ve�velileri-miz��tarafından�büyük�ilgi�gördü.

Efendimizle� (sav)� ilgili� eşyaların� fo-toğraflarına�bakarken�çok�etkilendik.�Kul-landığı�eşyaların�fotoğraflarına�bakmak�bilebizleri�bu�kadar�etkilediğine�göre�o�gülyüzünü�yakından�görsek�kim�bilir�nasıl�olur-duk.�İşte�o�an�her�birimiz,�gökteki�yıldızlara

benzetilen�Efendimizin�Ashâbına�bir�kez�da-ha�imrendik.�Onlara�gıpta�ettik.�Onlarınnasıl� yıldızlaştığını� � daha� iyi� anladık.Efendimiz� (sav)� uzaklardan� da� olsayönümüzü,�gözümüzü�ve�gönlümüzü�sanaçevirdik.�Efendimiz�(sav)�aydınlat�bizi.

KUTSAL EMANETLER SERGİMİZ

Page 26: Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu | Çınar Dergisi 1.Sayı

26

Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu ve İmam Hatip Kız Lisesi

Birincilik�ödülünü;�Orhangazi�İHO�öğrencisi�Şule�Meryem�Abak,�İkincilik�ödülünü;�Osmangazi�İHO�öğrencisi�Feyza�Yavuz,Üçüncülük�ödülünü;�Orhangazi�İHO�öğrencisi�Yasemin�Kaya�elde�etti.

Kutlu�Doğum�Etkinlikleri�çerçevesinde�yaptığımız�bir�etkili-ğimizde�Maltepe’deki�İmam�Hatip�Okulları�arasında�Naat-ı�Şerifezber�yarışmasıydı.�Arif�Nihat�Asya’nın�Seccaden�Kumlardı,�SezaiKarakoç’un�Sürgün�Ülkeden�Başkentler�Başkentine�ve�MehmetAkif�Ersoy’un�Bir�Gece�isimli�naatlarını�seçtik.�Ezberlenecek�naat-lar�olarak.�Afişler�hazırladık.�Okullara�ilan�ettik.�Her�okulun�ilküçe�giren�öğrencilerinin�katılımıyla�18�Nisanda�okulumuzda�Fi-nal�elemelerini�yaptık.�Öğrencilerimizin�her�birine�tablet�ve�altın�ödüllerimizi�Kutlu

Doğum� programımızda� Okul� Müdürümüz� Mustafa� Memiştakdim�etti.�Ayrıca�finale�kalan�bütün�öğrencilerimizi�okul�olaraködüllendirdik.�Öğrenciler�o�uzun�naat-ı�şerifleri�öyle�güzel�ezber-lemişlerdi�ki�hepsini�gözyaşlarıyla�seyrettik.�Onlarla�onur�duyduk.�

Naat-ı Şerif Yarışması

Page 27: Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu | Çınar Dergisi 1.Sayı

Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu ve İmam Hatip Kız Lisesi

27

BU�GİDİŞİN�SONU�Fatih’im�kalksa�da�baksa�yerinden,Halimizi�görüp�“EYVAHLAR”�derdi.Kuzular�kurt�olmuş�fevza�yerinden,Kardeş�düşman�olup�kardeşi�yerdi.Bir�karış�toprağa�canlar�kurbandı,Vuslatın�bağrında�güller�açardı,Kardeşlik�kayboldu�artık�kalmadı,Bu�gidişin�sonu�kardeşçe�değil!

Kardeşin�kardeşe�yoktur�selamı,Sorun�bizde�mi,�yoksa�dünyada�mı?Dost�zinciri�kopmuş�hüsran�zamanı,Bu�gidişin�sonu�hiç�belli�değil!

Ecdad�bir�uyansa�ayıplar�bizi,Tarihe�bir�baksak,�kalmıştır�izi,Dostlar�acı�söyler�uyarır�bizi,Bu�gidişin�sonu�hiç�güzel�değil!

Akif’in�sonsuz�mısralarının�izi,Yazmış�bizlere�her�şeyi�dizi�dizi,Yazdıkları�ile�uyarır�hepimizi,Bu�gidişin�sonu�kardeşçe�olsun!..BÜSRA�DEMIR�9/E

BEN�ABDULHAMİDBen�Abdulhamid’in�kızıyım,

Susmayı�öğrendim�babamdan,

Sabretmeyi�öğrendim,�

Affetmeyi�...Babam�sükut�ettiSükut�etti�siper,Her�olumsuzluğa�rağmen

Hayatı�yamalamayı�öğrendim

Uğruna�yürüdüğüm�yolda

Dikenlere�rağmen�Dimdik�durmayı�öğrendim.

Pes�etmemeyi�ve�devam�etmeyi

Ben�Abdulhamidin�kızıyım…

Yatmadan�önce�dahi�abdest�alan�o�adamın

Hani�yataktan�abdestsiz�çıkmamak�için�yatağının�başında�;

TOPRAKTAN�TUĞLASI�OLAN�O�ADAM�VARYA�!

Her�sabah�ondan�teyemmüm�alan�

İşte�ben�o�adamın�kızıyım…

Başım�dik�gururla�söylüyorum

Ben�6�asır�ayakta�kalmış�bir�dünya�devletinin�ulu�hakanının�kızıyım

Hasta�adamı�ayakta�tutan�büyük�hükümdarın�kızıyım…

Onlar�kaçtılar�sultanım,

Sen�çekildin�yerin�altına,

Göklerdesin�kartalım,Bilecik�beldesinde�limon�suyuyla�a

ttığın�imzada�yaşıyorsun�hala.

Evet,�ben�o�adamın�kızıyım…

Ömrünü�kurtlarla�dansa�adamış�o�cengaverin�kızıyım

Hala�sürüyor�bu�kavga�yiğidim

Çocukların�yaşadığı�sürece�bu�ülke�ezanla�nefes�alacak

Gözün�arkada�kalmasın�ey�büyük�hakan!

BEN�ABDULHAMIDIN�KIZIYIM.

Sümeyye�Nur�Solak

“Abdulhamid’i�anlamak�her�şeyi�anlamak�demektir.”Necip�Fazıl�Kısakürek

MERHAMETHintli�bir�adam�suda�bata�çıka�i

lerlemeye�çalışan�bir�akrep�görür.�Onu

kurtarmaya�karar�verir�ve�parmağını�uzatır,�akrep�onu�sokar.�Hin

tli,�tekrar

akrebi�sudan�çıkarmaya�çalışır�ama�akrep�onu�tekrar�sokar.�Yak

ınlardaki

başka�birisi,�Hintli�adama,�onu�sürekli�sokmaya�çalışan�akrebi�ku

rtarmaya

çalışmaktan�vazgeçmesini�söyler.�Ama�Hintli�adam�şöyle�der:

“Sokmak�akrebin�doğasında�vardır.�Benim�doğamda�ise�merham

et�var.

Neden�sokmak�akrebin�doğasında�var�diye,�kendi�doğamda�olan�me

rhametten

vazgeçeyim?’’“MERHAMET�ETMEYEN�KİŞ

İYE,�

ALLAH�DA�MERHAMET�ETMEZ…’’

Hadis-i�Şerif

Page 28: Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu | Çınar Dergisi 1.Sayı

28

Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu ve İmam Hatip Kız Lisesi

Ruhun�sınavı,�düştüğü�beden�kuyusundan�Yusuf�olarakçıkabilmektir. Nuriye�Çeleğen

Kendime�baktım.�Uzun�bir�elif�gibiydim.�Tek�başımabir�elif.�Yere�baktım.�Nokta�gibiydi�gölgem.�İnsan�ol-mak�bu�değil�miydi?�Elif�olup�elifin�oluş�sırrı�olan�nok-taya�kadem�basmak. Nuriye�Çeleğen�

Öğrenim� durumu,siyasi� görüşü,olaylara� bakışaçısı;Habünallah�ve�ni’mel�vekil. Mehmet�Deveci

Zikir� kalbin� ilacı,yüzün� nuru,dilin� tadı,ömrünbereketi,dünyanın�sığınağı,ahiretin�yoldaşıdır.

Mehmet�Deveci

Şarkının� değil� Ezan’ın� sesinin� güzel� olduğunusöyleyen�gence�hayranım. M.Ali�Bozyel

Hesabını�veremeyeceğiniz�işlere�kalkışmayınız.�Zi-ra� ahirette� bulaşık� yıkatmıyorlar.Başarınızı� ilkunutan,�başarısızlığınızı�ilk�gören�siz�olun.

Mümin�Sakman

Aradığını�bilmeyen,bulduğunu�anlayamaz.Cladue�Bennard

Acaba�sırf�dünya�için�mi�yaratılmışsınız�ki,�bütün�vak-tini�ona�harcıyorsun! Bediüzzaman�Said�Nursi

Beklentiler�azaldıkça�huzur�çoğalır.Uğur�Koşar

Düne�tövbe,Bugüne�secde,Yarına�dua�yakışır.��������������������������������������������������������������

Unutmayın!Bugün�amel�var,hesap�yok.Yarın�da�hesap�var,amel�yok!

Diyorum�ki�her�şeye�rağmen�insan�mühim.Cahit�Zarifoğlu

Güçlükler�başarının�değerini�arttıran�süslerdir.Bacon

Kitap� okumayı� sevmeyen� yoktur,aradığı� kitabahenüz�rastlamamış�olan�vardır.

Kâmil�odur�ki;�koya�her�yerde�bir�eser,Eseri�olmayan�yerinde�yeller��eser. Mevlana

Çünkü�insanlar�kitap�okumayı�bırakıp,Parfüm�koklamaya�başladıklarından�beri�edebiyat-tan�anlamaz�oldular.

Betül�AKDOĞAN�9-D

Page 29: Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu | Çınar Dergisi 1.Sayı

Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu ve İmam Hatip Kız Lisesi

29

Ezan� sesi� ...� Caddelerde� dolaşıyor.� Alemlerin� rabbi� seniçağırıyor."Gel�kulum,�bana�secde�et!"�Bense�televizyon�izliyorum.Sanki�"Bir�dakika�Ya�Rabbi,�televizyon�izliyorum�en�heyecanlısahne."�(hâşâ)İçler�acısı�değil�mi�?�Hâşâ�deyişlerinizi�buradan�duyuyor�gibi-

yim.�Lakin�sözlü�olarak�belirtmesek�de�lisan-ı�halimizle�bunu�di-yoruz.�Belki�büyüklerimiz�yıllardır�bizlere�namaz�kılmanın�öne-mini�aşılasa�da�bizlere�önemsizmiş�gibi�geliyor.�Bu�noktada�birsıkıntı�var.�Hemen�taklidi�imandan�tahkiki�imana�geçmemiz�lazım.Bizim�o�önemsizmiş�gibi�gelen�namaz�dinin�direği.�Ben�demiyo-rum�Efendimiz�(s.a.v)�diyor.�Bir�yapıtın�direği�olmayınca�nasıl�kiduramaz�yıkılırsa,�senin�de�namazın�olmazsa�dinin�yıkılır�yerleyeksan�olur.�Namaz�şükürdür.�Şu�misafirhanede�bize�ikram�edilen�birbirinden

kusursuz�nimetlere�teşekkürdür.�En�ufak�bir�ev�ziyaretinde�bileikram�edilen�tatlı�için�teşekkür�ediyorken�bu�dünyada�zerreler-den�atomlara�kadar�her�noktada�seni�düşünmüş�rabbine�teşekküretmeyerek�ne�büyük�bir�saygısızlık�ettiğinin�bilmem�farkında�mısın?Öyle�ki�tüm�ömrünü�ibadete�adasan�dahi�tartıya�konulduğundasadece�bir�gözün��ibadetlerinden�üstün�çıkar.�Şimdi�günde�sadece

1�saatini�namaza�ayırsan�çok�mu?��Birinden�her�gün�24�altın�al-san�ve�gene�her�gün�1�tanesini

geri�vermen�gerekse�kalan23�altını�ret�mi�edersin?Zamanı�verene�ayıracakzamanın�yok�mu?�Namaz�emirdir.�Kur-

an�ı�kerimi�süsleyen�70’tenfazla�ayettir.�Ben�demiyorum

Allahu�teala�diyor.�İnkar�edile-cek�gibi�bir�mesele�değil.�İtaatsiz-

lik�edilebilecek�bir�konu�değil.�Ne�yazıkki� dünya� nimetlerini� gözümüze� birperde� ediyoruz.� O� nimetleri� vereni

göremiyoruz.�Sen�2�rekatnamazını�rahat�kılabilesindiye�nice�sahabi�can�ver-di.�Çok�uzaklara�değil1400�yıl�önce�Allahsana�bir�Nebi�gön-derdi.�Nefsin�gözümiyoptur,�uzağı�göre-

mez.� Tamam� o� haldedaha� yakınlara�17� yılöncesine� de� bakabili-riz.�Allah� sana� emret-

miş.�Bir�rica�değil�bu,�birçağırış.� Uyan� kardeşim,� tozlanmış� dininüzerini�silkele.�Toparlan�biraz�onca�insanınhesabını�Allah�senden�elbet�bir�gün�sora-cak.�Yapmak� zorunda� olduğun� ufacık� bir

hizmet,�ucunda�ne�keder�var�ne�hezimet;�ya-parsan�sonunda�sonsuz�bir�cennet.�Ne�karlıbir�ticaret�!�

Hadi�bugün�yolda�yürürken�kaldırım�kenarlarına�sıkışmış�çi-menlere�bak!�Bir�portakalı�al,�incele.�Eline�bir�çiçek�al�ve�düşün.Sonbaharda�can�veren�ve�ilkbaharda�yeniden�dirilenin�bir�diril-teni�var.�Ve�gün�gelecek�senden�dehşetli�bir�şekilde�hesap�sora-cak.�Felçli�insanlar�dahi�namaz�kılarken�sanırım�senin�saydığınonca�bahane�çöpe�girdi�bile.�Dünyan�için�ahiretini�zehir�etme.�Ha-di�kardeşim,�bugün�son�gününmüş�gibi�kalk�ve�abdest�al.�Seniyaratan�Rabbinin�rızası�için�yaşlanınca�değil,�seneye�değil,�pazarte-si�değil,�işte�bugün�şu�an�namaz�kıl.�Rahim�ve�Gafur�olan�Rab-binden�af�ve�mağfiret�dile.��

Daha�fazlası�için�izlemenizi�tavsiye�ederim�...Namaz�kılmakta�zorlanıyor�musun?�İşte�reçetesi/YoutoubeNamaz�kılmakta�zorlanıyormusun�?�İşte�reçetesi�2�/Youtube

NUR�SOLAK�9-C

UYAN KARDEŞİM

Page 30: Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu | Çınar Dergisi 1.Sayı

30

Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu ve İmam Hatip Kız Lisesi

Mutluluk�ölçülebilen�bir�şey�değildir.�Çünkü�hiç�ummadık�zamandaküçücük�bir�şeyle�bile�mutlu�olabilir�insan.�Hem�de�öyle�bir�mut-luluktur��ki��bu�öyle�bir�sevinçtir�ki��gözlerin�içinden�okunur.�Vehayata�her�yönüyle�pozitif�bakar.�Her�insan�mutlu��olamaz�kolay�kolay�çünkü�onlar�hep�kötü�tarafın-

dan�bakarlar,�her�olaya�hep�negatif�yaklaşırlar�ve�somurturlar.�Herşeye�sahip�olmasına�rağmen�şükretmeyi�bilmeyen�insanlardır�bun-lar�.�Bir�de�her�şeyle�mutlu�olabilen,�şu�fani�hayatta�sabretmeyive�şükretmeyi�başarıp�bütün�pozitif�enerjisiyle�hayata��tutunan,hayat�dolu�insanlar�vardır.���İşte�buinsanlar�hayatları�boyunca�kolay�ko-lay�üzülmezler�çünkü�her�ne�olur-sa�olsun�ALLAH�(c.c)�şükretmeyive�hamd�etmeyi�bilen�insanlardır.Her� ne� kadar� olumsuzluklariçinde�yaşasalar�da�o�olumsuzlukiçinde�mutlu�olmak�için�bir�se-bep� bulmaya� çalışırlar.Bazılarımız� okula� gitmeyi� sevmezama�mutluluk�arayan�bir�insan�okula�gittiği�için,güzel�öğretmenlere�ve�arkadaşlara�sahip�olduğuiçin�bunu�avantaj�olarak�görürler�ve�mutlu�olmayıbaşarırlar.�İşte�böyle�insanlar�hayatındaki�bütünolumsuzluklara�rağmen�hayatın�bir�imtihan�olduğunubilir�ve�imanından�aldığı�güçle�bütün�zorluklara�ve�sıkıntılararağmen�ALLAH�'a�şükreder.�Her�şeyde��bir�hayır�olabileceğini�düşünüp�haya-ta�olumlu�yönünden�bakıp�mutlu�olmaya�çalışır�.Gözlerinizden�mutluluk�ve�sevincin�hiç�eksilmemesi�dileğiyle…

Şeyma�Nur�Çimagil�-�9-E

MUTLULUK

Nasıl�ki�güneş�doğmadan,�gün�başlamıyorsa

Nasıl�ki�gece,�sabah�olmadan�son�bulmuyorsa�

Orman�ağaçsız,�kovan�balsız�olmuyorsa�

Ben�de�Rabbim,�aşkından�uzak�olamıyorum…�

Nasıl�ki�Dünya�Aysız�olamıyorsa�

Bulutlar�yağmadan,�toprak�canlanmıyorsa�

Âşıklar�Leylasız,�nasıl�duramıyorsa

Ben�de�Rabbim,�Seni�sevmeden�duramıyorum…

Çiçekler�güneşsiz,�topraksız�açamıyorsa�

Nasıl�ki�insan�kimsesiz,�yalnız�duramıyorsa

Nasıl�ki�nehirler�vadisiz�akamıyorsa�

Cami�cemaatsiz,�minare�ezansız�olamıyorsa

Ben�de�Sensiz�ve�ibadetsiz�olamıyorum….HÜSNA�YURT�9/D

OLAMIYORUM

Page 31: Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu | Çınar Dergisi 1.Sayı

Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu ve İmam Hatip Kız Lisesi

31

Okumanın� faydaları� herkes� tarafındanbilinir;�ancak�çoğu�kimse,��okuma�alışkan-lığı�olmadığı�için�hem�bu�faydalardan�hemde�okuma�zevkinden�mahrum�kalır.��Öğren-cilerin� okumanın� faydalarından� ve� zevk-lerinden�mahrum�kalmaması�için�okumanındeğerini”��vurgulayacak�projelere�imza�atıl-ması�gerekir.�Okul�ders�programının�hazır-lanırken�okuma�saatine�yer�verilmesi,�öğren-

cilerin� okumasaatinde� öğretmenleri� gözetiminde� kitapokuması�öğrencileri,�velileri�kitap�okumayadaha�çok�yönlendirecektir.Öğretmenlerin,��çocukların�yaşlarına�ve

zevklerine�uygun�kitaplar�tavsiye�etmesi�veöğrencilerin�okudukları�kitapları�kendi�ara-larında�tartışmalarını�sağlamaları,�okuduk-larından� neyi,� ne� kadar� öğrendikleriniölçmeleri�elzemdir.�Aksi�takdirde�öğrenci-ler�yaşlarına�ve�seviyelerine�uygun�kitaplarokumayacak,��okuma�zevklerini�yeşertmek

yerine� köreltecekler� ya� da� hiç� kitap� oku-mayacaklardır.� Öğrencilerimizin� okumaalışkanlığı,�araştırma� inceleme�alışkanlığıkazanması,� edebiyata� ilgi� duyması,� kendikültürünü� ve� kendi� kültürüyle� ilgili� şah-siyetleri� çok� iyi� tanıması,� ilme,� sanata,değer�vermesi,�yaşlarına�ve�seviyelerine�uy-gun�kitaplar�okuması,�kitapların�toptan�alı-narak�velilerin�maddi�yükünün�azaltılması,öğrencilerin� neyi,� ne� kadar� öğrendikleriniölçmek�amacıyla�okulumuzda�“okuyan�bilir”projesi�adında�kapsamlı�bir�okuma�alışkan-lığı�kazandırma�süreci�vardır.Projenin�uygulama�aşamaları:Öncelikle�öğrencilerimizin,�öğretmenleri

gözetiminde�kitap�okumaları�ve�birbirleriniolumlu� motive� etmeleri� maksadıyla� dersprogramımızda�okumak�için�her�gün�bir�derssaati�ayırdık.Türkçe�ve�DKAB�öğretmenlerimiz,�kitap

seçimi�öğrencilerin�seviyelerine�uygun�olarakyaptılar.� Projenin� sağlık� bir� şekildesürdürülebilmesi� ve� kurum�kültürü� halinegelmesi�için�veli-öğretmen�iş�birliğini�gerekenseviyeye�çıkarmak� için�velilerimizi�dönembaşında�ayrıntılı�olarak�bilgilendirdik.�Projenin�planlı�olarak�yürütülmesi� için

öğrencilerimizin�hangi�kitabı�ne�kadar�süredeokuyacaklarını�ve�ne�zaman�sınav�olacaklarını

gösteren� okuma� takvimini� hazırlayaraköğrencilere�ve�velilere�duyurduk.�Seçilen�ki-tapları�öğrenciler�on�beş�günde�okumakta�vebu�kitaplardan�sınav�olmaktadırlar.�Öğret-menler�çocukların�kitaplara�gereken�ilgiyigöstermesi�için�ders�için�de�okumaya�teşvikedecek�etkinlikler�yapmaktadır.�Sınavlarda

ve� ders� içi� etkinliklerde� yeterli� başarıyıgösteren�öğrenciler�ödüllendirilmektedir.Bu�proje�ile�okulumuzdan�mezun�olan�her

öğrencimizin�birer�kitap�dostu�olması�temen-nisiyle�“Okuyan�bilir.”�diyoruz.Saygılarımızı�sunuyoruz…

Türkçe�Öğretmenleri

OKUMA S AATİ

OKUYAN BİLİR

Page 32: Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu | Çınar Dergisi 1.Sayı

32

Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu ve İmam

KARDEŞLİK

TAKIM RUHU

KARDEŞLİK�HALKAMIZ�DEĞERLER�EĞİTİMİ�PROJESİNKAPSAMINDA� BÜTÜN� ÖĞRENCİLERİMİZ� İLE� ELELEGÖNÜL�GÖNÜLE�VERDİK�“KARDEŞLİK�HALKASI”�OLUŞ-TURDUK.�ELLERİMİZİ�VERDİK�BİRBİRİMİZE.�SIMSIKI�TUTTUK

HİÇBIRAKMAYACASINA�KARDEŞİZ�DEDİK…SONSUZA�DEK�KARDEŞİ.�

BU�HALKA�KARDEŞLİK�HALKASI�DÜŞMAN�GİREMEZ,BİZİM�HALKAMIZI�BOZAMAZ,�BİZİ�DARMADAĞIN�EDEMEZSIMSIKI�TUTTUK�ELLERİMİZİ�HİÇ�BIRAKMAYACASINA�GÖNÜL�GÖNÜLE�VERDİK�ÇOĞALTTIK� SEVGİMİZİ� SONSUZLUK� RESMENDEN

DERYALARAYOL�ALDIK�DAMLADIK,�SEVDİK,�ÇOĞALDIK,�DERYALAŞTIK,�SONSUZLAŞTIK…

Page 33: Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu | Çınar Dergisi 1.Sayı

Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu ve İmam Hatip Kız Lisesi

33

FEN BİLİMLERİ

5/A�sınıfı�ile�“Sigara�Ve�AlkolünZararları”�konulu�poster�çalış-mamız.�Isı�ve�sıcaklık�konumuz-

dan�bir�deney�görüntüsü.

6.� sınıf� öğrencilerimizden“Hücre�Modeli”�çalışması.

5.Sınıf”�Sindirim�Sistemi”maket�çalışması.

6.�sınıf�öğrencilerimiz�portakal�içindeki�vitamin

miktarını�belirliyor.

6/H�sınıfı�ile�elektrik�devre-si�tasarlama�ve�grup�çalış-malarından�görüntüler.

6/H�sınıfı�ile�elektrik�devresi�tasarlıyoruz.

6/O�sınıfı�ile�elektrik�devre-si�tasarlama�ve�grup�çalış-malarından�görüntüler.

6/O�sınıfı�ile�elektrikdevresi�tasarlıyoruz.

6/H�sınıfı�ile�elektrik�devre-si�tasarlama�ve�grup�çalış-malarından�görüntüler.

6/H�sınıfı�ile�elektrik�devresitasarlama�ve�grup�çalış-malarından�görüntüler.

6.Sınıf�öğrencilerimizdenbitki�ve�hayvan�hücresi

modelleri.

5/K�sınıfı�ile�“Kör�Soru�“oyunuile�Fen�Bilimleri�dersimizi�eğlenceli�hale�getirdik.

6/H�sınıfı�ile�elektrik�devresi�tasarlıyoruz.

6.�sınıf�öğrencilerimizbitkisel�yağlardaki�koles-

terol�oranını�karşılaştırıyor.

6.�sınıf�öğrencilerimiz�portakal�içindeki�vitamin

miktarını�belirliyor.6/H�sınıfı�ile�elektrikdevresi�tasarlıyoruz.

6/H�sınıfı�ile�elektrik�devresi�tasarlıyoruz.

6/H�sınıfı�ile�elektrik�devresi�tasarlıyoruz.

6/H�sınıfı�ile�elektrik�devresi�tasarlıyoruz.

6.�Sınıf�öğrencilerimizin“Fen�Dergisi”�

çalışmalarından�örnekler.

5/A�sınıfı�laboratuar�çalışmalarımızdan�bir�görün-

tü.�Konu�ısı�ve�sıcaklık.

5/A�sınıfı�laboratuar�çalış-malarımızdan�bir�görüntü.

Konu�ısı�ve�sıcaklık.

5/A�sınıfı�laboratuar�çalışmalarımızdan�bir�

görüntü.�Konu�ısı�ve�sıcaklık.

6.�sınıf�öğrencilerimizden“Hücre�Modeli”�çalışması.

5/A�sınıfı�ile�“Sigara�VeAlkolün�Zararları”�konulu

poster�çalışmamız.

5/A�sınıfı�ile�“Sigara�VeAlkolün�Zararları”�konulu

poster�çalışmamız.

5/A�sınıfı�ile�“Sigara�VeAlkolün�Zararları”�konulu

poster�çalışmamız.

6/G�sınıfından�devretasarlama�görüntüleri�ve

grup�çalışması.

6.�sınıf�öğrencilerimizinhücre�maketi�çalış-malarından�örnekler.

5/K�sınıfı�ile�“Sigara�Ve�AlkolünZararları”�konuşu�poster�ve�grup

çalışmamızdan�örnekler.6.� sınıf� öğrencilerimizden“Hücre�Modeli”�çalışması.

Ayşe�ÖZMEN�Fen�Bilimleri�Öğretmeni Ayşe Özmen / Fen Bilgisi Öğretmeni

Page 34: Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu | Çınar Dergisi 1.Sayı

34

Osman Gazi İmam Hatip Ortaokulu / Kız Lisesi

Peygamberimize Mektup Kutlu Doğum Haftası etkinlikleriçerçevesinde okulumuzda PeygamberEfendimize mektup yazma yarışmasıdüzenlenmiştir.Öğrencilerimizin manevi dünyalarınakatkıda bulunmak amacıyla düzenlemişolduğumuz yarışmanın asıl hedefi,peygamber sevgisini gönüllere nakşet-mektir. İslam Dini’nin ancakHz.Peygamberin hayatının iyi öğrenilerek

anlaşılabileceği kanaatinden yola çıkarak

bu yarışmayı düzenledik. Yarışmamızaöğrencilerimiz gerçekten büyük ilgi gösterdiler. Bu teveccühün Peygambereolan muhabbetten kaynaklandığını biliyoruz.Öğrencilerimizin mektuplarınıokurken peygamberimizin hayatındankesitleri duygu dolu cümlelerle aktardıklarını gördük.Bizim amaçlarımızdan bir tanesi de çocuklarımızın rol model olarakPeygamberimizi hayatlarına yansıta-bilmeleri, O’nun rehberliğinde yolalmaları, Hz.Peygamberin manevihatırasının müslümanlar için öneminikavramalarıdır.Bu anlamda kısmenbaşarılı olduğumuzu söyleyebiliriz.Şimdi de dereceye giren öğrencilerimizin

isimlerini aktaralım.Yarışmada birinciolan öğrencimiz 6/O sınıfından PınarHOŞOĞLU ,ikinci olan öğrencimiz 6/ Fsınıfından Ahmet Tarık ÇAMLIBEL,üçüncü olan öğrencimiz 5/ E sınıfından

Rüveyda ÖĞE.

Öğrencilerimizi tebrik ediyoruz veyaşamları boyunca Peygamber sevgisiningölgesinde kalmalarını temenni ediyoruz.

Ayrıca yarışmaya katılan tüm öğrenci-lerimize teşekkür ediyoruz.

Kezban AYDINMeslek Dersleri Öğretmeni

Ey Güzeller Güzeli, Sana Binlerce Selam Olsun Rabb’imin Sevgilisi,Bu mektup size Efendim. Size sevdalı milyonlar adına selam olsun! Bugün yinehüzün düştü yüreğimin derinliklerine , yinesevda yamaçlarında dolanıyorum kendimdengeçmişcesine. İçimde zelzeleler kopuyor,yüreğim paramparça oluyor sessizce ve sensizce. Senin ismini duyunca gönül pınarlarımdan yaşlar akıyor. Bu küçücükyaşımda yüreğimin en pak, en temiz yerindesin ya Resulallah!

Gece uykuya daldığımda“ Gel, gel.’’ diye seslendiğim sensin. Bütün insanlığın yücepeygamberi gel artık, gel de hasrettükensin. Mutluluk belirsin gözlerimde. Ey Gül Yüzlü! Ben ne Mekke’yim hüznüne ortak, ne Medine’yim sevdana tutsak, ne Osman’ım hayasından haya ettiğin, neÖmer’im adaletiyle övdüğün, ne başınıokşadığın Enes bin Malik’im, ne Taif’im seninle ağlayan, ne Zeyd’im sana yoldaşolan… Ben sana sevdalı milyonlardan biriyim.Ben çok şanslıyım ki senin ümmetindenim.Çünkü sen olmasaydın bulamazdık kimliğimizi,kaybederdik benliğimizi. Sana muhtacızGüzeller Güzeli!

Allah’a sonsuz hamd, sana sayısız selam olsun Ya Resulallah!Küçük Ümmetin Pınar…,Mektup yarışmasında 1. olan öğrencimiz6/O sınıfından

Pınar H0ŞOĞLU

Page 35: Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu | Çınar Dergisi 1.Sayı

Osman Gazi İmam Hatip Ortaokulu / Kız Lisesi

35

Yazma YarışmasıEsselamü Aleyküm ve Rahmetullah Allah’ın Rasulü:Vema erselnake illa rahmeten lil aleminsırrına mazhar olan Yüce Yaratıcı’nınsevgilisi son peygamber Hz.MuhammedMustafa (SAV) .Sen ki, o Mekke’ninkoyu cehaletinde girdiğin odayı aydınla-tan Mekke’nin Muhammed’ül eminisin,Allah’ın rasulüsün. Rabbimizin sen olmasaydın alemleri yaratmazdım iltifatına mazhar son nebisin.Ben ise yirmi birinci yüzyılda yaşayanAllah’ın aciz kullarından Ahmet. Buzamanda çocuk olmak çok zor efendim;Nereye gitsek , ne yapsak dikkatimizitoplayamıyor ya televizyon ya telefonya da internet zehirine yakalanıyoruz.Öğlen namazına mescide gitmek istiyorum arkadaşlarım bahçedeoyuna çağırıyor farkında bile olmadannamazım geçiyor. Akşam olunca bir pişmanlık duyuyorum fakat iş iştengeçmiş oluyor. Sizin zamanınızdakiçocukların namazı nasıl geçmiyor ne yapıyorlardı ki Ya Rasulallah !Sen ki, geceleri namaz kılmaktan ayakları şişen bir peygamber, biz ise gözleri uyumaktan şişen bir ümmet. Şu anda çıkıp gelsen ne cevap veririz bilmiyorum. Bize dua ve şefaat et ki;Namazımız kalkan, duamız makbul, edebimiz seninki gibi olsun.

Yoksa bu dünyada çocuk olmak çok zor Ya Rasulallah.Mektup yarışmasında 2. olan öğrencimiz 6/F sınıfından

Ahmet Tarık ÇAMLIBEL

Ey Sevgili Muhammed (S.A.V)Ümmetin yolunu gözler. Hep gelmenibekler. Sana Cennette komşu olmayıümit eder.Ey kainatın Efendisi Ya Muhammed, seni çok seviyoruz. Seni çok özlüyoruz.Keşke şu an yanımızda bulunsan. Seni nekadar göremesek de sana yine imanediyoruz.Biliyorum sana ne kadar eziyet ettiklerini, biliyorum seni şehrindençıkarmaya çalıştıklarını, seni öldürmeyeçalıştıklarını biliyorum. Hatta bir günEbu Cehil’inde bulunduğu yedi kişininsenin üzerine pislikler attığını ve dahasonra Hz. Fatma’nın gelip seninüzerindeki pislikleri temizlediğini biliyorum. Bunun için zaman zaman içimden ağlıyorum. Bazen orada olupkeşke seni koruyabilseydim diyedüşünüyorum. İçim yanıyor… İçimdekiaşk ateşi bir türlü sönmüyor. Bu ateşöyle bir ateş ki, peygamber aşkıylayanıp sönmeyen bir ateş.

Ey gönlümüzün sultanı! Ey kalbimizinparçası! Seni çok seviyoruz. Ben seniçok seviyorum Ya Resulallah, sen debeni sev. Sen o kadar merhametlisin ki,düşmanlarına bile kıyamıyorsun. Yanınamelek gelip, sana “düşmanlarının üzerinedağı yıkıp yıkmayacağını.” soruyor. Sen ise sonsuz merhametinden “Hayır”cevabını veriyorsun. Bazen arkadaşlarımbana : “Eğer bir tane dilek hakkınolsaydı ne dilerdin?” diye soruyorlar.Ben de senin yanında ol mak istediğimisöylüyorum Efendim. Şu an ben bumektuba içimden gelenleri tüm içtenliğimle yazıyorum. İçimdeki sevgiyikağıda döküyorum. Hayatta en çok istediğim şey cennette sana kavuşmak… Mektup yarışmasında 3.olan öğrencimiz5/E sınıfından Rüveyda ÖĞE

Page 36: Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu | Çınar Dergisi 1.Sayı

36

Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu ve İmam Hatip Kız Lisesi

Yaptığımız�ziyaretlerden�çok�verimaldık.�Velilerimiz�bizi�konuk�etmektençok� büyük� mutluluk� ve� memnuniyetduydular.�Öğrencilerimizin� durumunu� daha

güzel�ve�farklı�bir�mekanda�konuşmakdaha� verimliydi.� Öğrencilerimiz� evinegeldiğimiz�için�heyecanlandılar,�mutluoldular.�Bizler�velimizi�ve�öğrencimizi�da-ha�yakından�tanıma�fırsatı�bulduğumuz

için�problemleri�ve�çözüm�yollarını�da-ha� doğru� tesbit� etme� fırsatı� bulmuşolduk.� Rehber� öğretmenimiz� LütfiyeKılıç�rehberliğinde�yaptığımız�veli�ev�zi-yaretlerimiz�devam�ediyor..

Öğrencilerimizi ve ailelerini daha yakındantanıyabilmek için veli ziyaretleri yaptık

Page 37: Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu | Çınar Dergisi 1.Sayı

Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu ve İmam Hatip Kız Lisesi

37

•�Öğrencilerimize�bireysel/kişisel,�eğitsel�ve�mesleki�konularda�reh-berlik�etmek,�problemlerinin�çözümünde�yardım�sağlamak,�•�5.�ve�9.�sınıflarımızla�tanışma�etkinlikleri,•�Okula�uyum�süreci,•�Planlı�ve�etkin�ders�çalışma�yöntemleri,�•�Ailevi�sorunlar,�•�Merkezi�sınavlar�hakkında�bilgilendirme,•�Kaygıyla�başa�çıkma�yöntemleri,•�Ergenlik�Dönemine�ilişkin�sorunlar,

•�Arkadaşlık�ilişkileri,•�Velilere�yönelik�seminerler�ve�bilgilendirme,•�Öğretmenlere�yönelik�seminerler�ve�paylaşımgibi�konularda�bireysel�görüşmeler,�grup�çalışmaları,�sınıf�çalış-

maları,�seminer�çalışmaları�şeklindedir.�Amacımız�“her�çocuközeldir�ve�değerlidir”�ilkesiyle�Rehberlik�hizmetlerini�imkanlarımıznispetinde�tüm�öğrenci�ve�velilerimize�ulaştırabilmektir.�

Osmangazi�İmam�Hatip�Ortaokulu�veOsmangazi�Kız�İmam�Hatip�Lisesi�Rehberlik�Servisi������

REHBERLİK

Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu ve Kız İmam hatip LisesiPsikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Servisi’nde verilen hizmetler:

7-19�YAŞ�AİLE�EĞİTİM�PROGRAMIOkulumuzda�2013-2014�Eğitim�ve�Öğretim�yılında�velilerimize�yöne-lik��7-19�Yaş�Aile�Eğitim�Programı�düzenledik.7-19�Yaş�Aile�Eğitim�Programı,�Çocuklarımızı�Daha�Yakından�Tanı-mak,�Onlarla�Daha�İyi�İletişim�Kurmak,�Onlara�Yaklaşmak�İçin�En�Uy-gun�Aile�Tutumunun�Ne�Olduğunu�Öğrenmek,�Ergenleri�Bekleyen�Risk-leri�Tanımak�ve�Başa�Çıkma�Yollarını�Fark�Etmek,�ÇocuklarımızlaGirdiğimiz�Çatışmaları�Çözmenin�Yollarını�Bulmak,�Onların�Geleceği-ni�Daha�Bilinçli�Bir�Şekilde�Planlamak�için�oluşturulan�bir�programdır.Açık�ve�Kapalı�Oturumlar�şeklinde�uygulanır.�Açık�oturumlar�herkeseaçık�bir�kez�yapılan�seminerlerdir.�Kapalı�oturumlar�ise�24�kişiyi�geçmeye-cek�bir�grupla�8�hafta�süren�8�ayrı�oturum�şeklinde�gerçekleştirilir.�Aynı

grubun�8�hafta�programa�katılması�zorunludur.�Okulumuzda�21�velimizin�katılımıyla�Kasım�ve�Aralık�aylarında�bir�Ka-palı�Oturum�gerçekleştirdik.�Bu�programda�işlenen�konular:��1.OTURUM:��ERGENİ�TANIMAK�*Gelişim�Alanları�ve�Ergenlik�Döneminin�özellikleri*Ergenlikte�Bedensel�gelişim*Ergenlikte�Zihinsel�Gelişim*Ergenlikte�Duygusal�Gelişim*Ergenlikte�Sosyal�Gelişim*Ergenlikte�Cinsel�Gelişim�ve�Toplumsal�Cinsiyet�Rolleri2.OTURUM:�İLETİŞİM�KURMAK*İletişim�ve�İlişki�Kavramları*Farklı�Yaşlardaki�İletişimde�Zamanı�Planlama

Lütfiye Kılıç/ Rehber Öğretmen

Page 38: Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu | Çınar Dergisi 1.Sayı

38

Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu ve İmam Hatip Kız Lisesi

*Sözlü-Sözsüz�İletişim�Becerileri*Eşler�Arası�İletişimin�Aile�içi�İletişime�Etkisi3.OTURUM:�BİRLİKTE�BÜYÜMEK*Aile�Yaşam�Döngüsü

*İlişki�nedir?� İnsan� ihtiyaçları�Nelerdir?*Anne�Babalık�Rolü*Anne-Baba�Çocuk�Karşısında�Nasıl�Davran-malı?4.OTURUM:�AİLE�TUTUMLARI*Aile�içi�Tutumlar*Yetkin�Tutum*Ailenin�Rolü�ve�Sınırlar5.OTURUM:�RİSKİ�YÖNETMEK*Risk�nedir?�Risk�Etmenleri�Nelerdir?*Gelişim�Dönemlerine�Göre�Risk�Takvimi*Riskler�Karşısında�Ailenin�Yapabilecekleri6.OTURUM:� OLUMLU� DAVRANIŞ

KAZANDIRMA*Kişilik�Nedir�ve�Nasıl�Oluşur?*Davranış�Kazandırma*Eleştiri�ve�Takdirin�Ergenin�Kişiliğine�ve�Davranışlarına�Etkisi7.OTURUM:�UZLAŞABİLMEK*Çatışmanın�Tanımı�ve�Çatışma�Türleri*Üç�farklı�Dönemde�Çatışmanın�Algılanışı*Çatışmanın�Akışı*Çatışma�Çözmede�6�Basamak*İlişki�Stratejileri*Çatışmayı�Çözmeye�Hazır�Olmak:�Öfke�Kontrolü8.OTURUM:�GELECEĞİ�PLANLAMAK*Geleceği�Planlama�Ne�demektir?*Geleceğimizi�Planlamada�Karşılaştığımız�Güçlükler�Nelerdir?*Geleceğe�Umutla�Bakabilmek*Neler�Yapabilirim?Programımıza�katılan�velilerimizin�7-19�Yaş�Aile�Eğitimi�hakkındakigörüşleri:“Aldığım�bu�eğitimler�sonucunda�eşime�ve�çocuklarıma�daha�sabırlı�ol-mayı�öğrendim,�her�doğrunun�kendi�doğrum�olmadığını,�çocuklarımınseviyesine�inmeyi�öğrendim,�teşekkürler.”“Bu�programda�olmak�ayrıcalıktı,�hocamızdan�ve�katılımcılardan,�fark-

lı�bakış�açıları�öğrendim,�oto�kontrollü�olmayı,�öfkelenmeden�çözüm�ürete-bilmeyi�öğrendim.”“Bu�programda�öğrendiğim�ben�dili,�öfke�kontrolü,�kişiliğe�değil�davranışayönelik� tutum� ve� sandviç� yöntemi� günlük� hayatımı,� çocuklarımlailetişimimi�kolaylaştırdı,�teşekkürler.”“Bu� eğitimle� ailemizde� gözle� görülürdeğişimler�oldu,�çocuklarımla�daha�sakin,onların� da� fikirlerini� alarak� konuşmayıöğrendim,� bildiğimiz� fakat� uygulaya-madığımız�konuları�ev�etkinlikleriyle�ya-pabilmeye�başladım,�hocamızın�anlattık-ları,�okuduğu�hikayeler,�diğer�katılımcılarınpaylaşımları�eksikliklerimi�tamamlama�fır-satı�verdi.”“8�hafta�boyunca�katıldığım�oturumlarınher�biri�ayrı�güzeldi,�zaman�zaman�çocuk-luğumuza�döndük,�gençlik�dönemlerimizihatırladık,� şimdi� çocuklarımıza� nasıldavranmamız�gerektiğini�öğrendik.”“8�haftalık�seminerler�süresince�aldığım�eğitimi�aileme�yansıtarak�da-ha�olumlu�ve�bilinçli�birey�olmayı,�eşime�ve�çocuklarıma�daha�faydalıolmayı�öğrendim,�kızıma�meslek�seçimi�konusunda�yardımcı�oldum.”“16�yaşında�bir�oğlum�var.�Takdir�etme�ve�inatlaşma�konusunda�ek-sikliklerim�olduğunu�fark�ettim�bu�programda,�sorunlarımızı�çözdük,teşekkür�ediyorum.”“Bu�programa�küçük�kızım�için�katılmıştım�ama�büyük�çocuklarımlayaşadığım�sorunlara�da�çare�oldu,�teşekkür�ediyorum.”“Bu�program�sayesinde�önce�kendi�davranışlarımda�sonra�çocuklarımındavranışlarında�değişimler�gözlemledim,�bu�kısa�sürede�oluşan�sıcak�sami-mi�ortam,�sorunlarımızın�ortak�olduğunu�fark�etmek,�katılımcıların�eğitimeetkinliklerle�dahil�edilmesi�çok�faydalıydı.”�7-19�Yaş�Aile�Eğitim�Programı’na�8�hafta�düzenli�katılan�21�velimizesertifikaları� İlçe�Milli� Eğitim�Müdürümüz� Faik� KAPTAN� ve� OkulMüdürümüz�Mustafa�MEMİŞ�tarafından�verildi.�Eğitime�katılan�velileri-mizi�kendilerinin�ve�ailelerinin�gelişimine�gösterdikleri�özenden�dolayıkutluyoruz.�Yeni�dönem�kayıtları�için�ve�bilgi�almak�amacıyla�velileri-miz�okulumuz�Rehberlik�Servisine�başvuruda�bulunabilirler.Osmangazi�İmam�Hatip�Ortaokulu�ve

Osmangazi�Kız�İmam�Hatip�Lisesi�Rehberlik�Servisi

SORUMLULUK�BİLİNCİ“Sorumluluk”�kavramını,�bir�kimsenin�kendi�davranışları�veya�üz-

erine�aldığı�işlerin�neticesini�üstlenme�hali�olarak�tanımlayabiliriz.�Baş-ka�bir�deyişle,�yapılan�işin�sonuçlarından�doğrudan�etki�altında�olma�bil-inci�yani�sonuçları�üstlenme�bilincidir.�Başkalarının�haklarına�saygılı�ol-mak�ve�kendi�davranışlarının�sonuçlarını�yüklenmek…�İnsanın�hayatınınkendi�elinde�olduğunun�farkında�olması…�Kişinin�vazifesi�olan�işleri�hakkıy-la�yerine�getirme�duyarlılığı…�Yani�sorumluluk�almak�bir�işi�en�iyi�biçimdeyapmayı�yüklenmektir.�Bu�tür�sorumlulukta�kişi,�hiç�kimseye�hesap�ver-mek�zorunda�olmasa�bile�kendi�vicdanına�karşı�hesap�verme�zorunlu-luğu�duyar.�Bir�çocuğu�yetiştirirken�ona�ilk�aşılanması�gereken�duygu�bizce�so-

rumluluktur.�Sorumluluğunun�bilincinde�olan�bir�çocuk�zaten�hata�yap-maz.�Derslerine�çalışır,�kopya�çekmez,�yalan�söylemez,�haksızlık�yap-maz,�başarılı,�çalışkan�ve�örnek�bir�birey�haline�gelir.SORUMLULUK�EĞİTİMİNDE�DİKKAT�EDİLEC�EK�NOKTALAR•Çocuğun�yaşına�ve�gelişim�düzeyine�uygun�görev�ve�sorumluluklar�verin,başarması�için�onu�destekleyin.•Çocuğun�işlerini�yapıp�yapmadığını�kontrol�edin,�yapmadığında�da�uy-gun�dille�hatırlatın;�gerekirse�göreceği�yerlere�notlar�asın.•Çocuğunuz�çok�düzensizse�günlük�zaman�çizelgesi�yapıp�gününü�plan-lamasını�öğretin.•Çocuklarınız�arasında�işbölümü�yaparken�adil�olmaya�gayret�gösterin.•Çocuğunuz�verdiğiniz�görevi�yerine�getirdiğinde�onu�takdir�edin.•Ev�işlerine�yardım�etmeye�başlayan�bir�çocuk,�başlangıçta�mükemmel

bir�performans�gösteremeyebilir;�bu�normal�karşılanmalı�ve�zamanladaha�iyi�duruma�geleceği�düşünülmelidir.•Çocuğa�kendi�kendine�yetmeyi�ve�kendini�yönetmeyi�öğretin.•Çocuğun�seçim�yapmasına�izin�verin.•Gerektiğinde�onu�görev�ve�sorumluluklarıyla�başbaşa�bırakın.•Sorunları�onun�adına�çözmeyin,�sorunu�çözmesine�fırsat�verin�ki�kendisorumluluğunun�farkına�varsın.•Çocuğunuza�onu�sevdiğinizi�ve�onun�sizin�için�önemli�olduğunu�hissettirin.�ÇOCUKLARIN�YAPABİLECEKLERİ�EV�İŞLERİ

Okul�çağındaki�çocukların�en�önemli�sorumluluğu�ödevlerdir.�Ama�bu,okuldan�döndükten�sonra�ve�hafta�sonlarında�ev�işlerine�yardımcı�ol-malarına�engel�teşkil�etmez.�Unutmayın�ki�daima�onların�yanında�ola-bileceğimizin�hiçbir�garantisi�yok.�Kendi�kendilerine�yetmeyi�öğrenmelerigerek…�Üstelik�ev�işlerini�sadece�kız�çocukları�öğrenmeli�diye�bir�kaidede�yok.�İşte�evde�hem�sorumluluk�duygusunu�geliştirecek,�hem�de�iş�yap-malarını�öğrenmelerini�sağlayacak�bazı�örnek�davranışlar�:•Kendi�odasını�toplamak•Yatağını�toplamak•Yatak�nevresimlerini�değiştirmek•Kirli�kıyafetlerini�ayırıp�kirli�sepetine�koymak•Sofra�kurup�kaldırmak•Evdeki�bitkilerin�suyunu�vermek•Kendisine�sandviç,�tost�gibi�basit�yemekler�hazırlamak•Hafta�sonları�kahvaltı�hazırlamak•Çamaşırları�katlamaya�yardım�etmek

Page 39: Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu | Çınar Dergisi 1.Sayı

Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu ve İmam Hatip Kız Lisesi

39

•Bulaşıkları�makinaya�dizmek�ve�temiz�bulaşıkları�makinadan�çıkarıpyerleştirmek•Evde�bulunan�evcil�hayvanı�beslemek.•Elektrik�süpürgesiyle�evi�süpürmek•Kendi�kıyafetlerini�ütülemek•Küçük�kardeşinin�bakımına�yardımcı�olmakTekrar�belirtelim�ki�burada�önemli�olan�bu�işlerin�sürekli�ve�düzen-

li�yapılmasıdır.�Yani�arada�bir�sizin�zorlamanızla�değil,�onların�kendiişleri�olarak�benimseyip�devamlı�yerine�getirmeleri�gerekmektedir.�Bununiçin�önce�oturup�beraber�bir�işbölümü�listesi�hazırlanmalı,�evdeki�herbireyin�görev�ve�sorumlulukları�tek�tek�belirlenmeli�ve�gerekirse�yazılıhale�getirilmelidir.�Eğer�çocuklar�görev�listesindeki�işlerini�aksatırlarsa,asla�onlar�adına�siz�bu�işleri�yapmamalısınız�ki,�yerine�getirilmeyen�birsorumluluğun�sonuçlarının�kimleri�nasıl�etkilediğini�görsünler.�Bu�şek-ilde�kararlı�ve�tutarlı�bir�yaklaşımla�eğitilemeyecek�hiçbir�birey�yoktur.�SORUMLULUK�DUYGUSUNU�GELİŞTİRECEK�BASİT�EV�İÇİ�ETKİNLİKLEREv�İçi�Sorumluluk�Planı�•Aile�haftalık�planlama�yapabilecekleri�bir�şablon�hazırlar.•Bu�şablona�hafta�içi�yapılması�gereken�görevle�yazılır.•Görevlerin�dağılımı�gerçekleştirilir.•Herkes�görevini�yaptıkça�yerine�getirilmiş�görevin�yanına�işaret�koyar.Sade�Hayat�Önerileri•Evde�en�çok�tüketilen�şeylerin�listesi�çıkarılır.•Bunların�fiyat�araştırmaları�yapılır.•En�uygun�neredeyse�oradan�alınır.•Aile�bütçesine�katkıda�bulunan�çocukların�paranın�yönetimiyle�ilgilisorumlulukları�gelişecektir.•Evsel�atıklardan�geri�dönüşüme�gidebilecekler�ayrılıp�yerlerine�ulaştırılır.Evde�Tadilat�Var•Onarılacak�eşyalar�listelenir;�kopan�düğmeler,�kırılan�prizler,�sökülenkıyafetler.•Uygun�çözüm�yolları�aranır.•Herkes�üzerine�düşen�görevi�yapacaktır.Eskileri�Atmayın�Değerlendirin•İşlevini�yitirmiş�ya�da�ihtiyacın�dışındaki�eşyalar�listelenir.•İşlevini�yitirenleri�dönüştürme,�yeni�işlevler�kazandırma�yolları�aranır.•Örneğin�bir�şişe�dekoratif�amaçlı�kullanmak�üzere�süslenebilir.�Hemde�beraber��eğlenceli�vakit�geçirmeniz�için�bir�fırsat�yakalamış�olursunuz.�•İhtiyaç�fazlası�olanlar�uygun�yerlere�ulaştırılır.Rol�Değişimi•Ev�içinde�bir�günlüğüne�roller�değiştirilir.•Anne,�çocuk;�çocuk�da�anne�olur.•Karşılıklı�yüklenilen�sorumluluklar�konuşulur.•Sorumlulukların�fark�edilmesi�karşılıklı�olarak�duyarlılık�geliştirecektir.Kumbara•Çocuk�kumbarasına�para�atmadan�önce�parayı�niçin�ve�nasıl�kul-lanacağına�karar� verir.•Örneğin�parasını�ihtiyaç�sahibi�bir�aileyle�paylaşmayı�amaçlayabilir.•Harçlıklarından�keserek�parasını�biriktirebilir.Evde�Hayvan�Besleme•Evde�besledikleri�kedi,�köpek�ve�kuş�gibi�hayvanlarla�yakın�arkadaşlıkve�dostluk�ilişkisine�giren�çocuklar�yaşıtlarına�oranla�çok�daha�hızlı�birşekilde�sosyalleşmektedirler.�Çünkü�bu�çocuklar�hayvanlarla�kurduklarısıcak�ve�sevecen�iletişim�sayesinde�paylaşmayı,�sevmeyi,�kendilerine�güven-meyi�dostluğu�ve�yardım�etmeyi�öğrenirler.�Ayrıca�bu�çocuklarda,�yiye-cek�ve�içeceğini�verdiği,�sağlığıyla�yakından�ilgilendiği�hayvan�sayesindesorumluluk�duygusu�gelişir.Vatana�millete�faydalı,�kendi�ayakları�üzerine�durabilen,�başarılı,�örnek

bireyler�yetiştirmek;�önce�Allah’a,�sonra�topluma�sonra�da�eşlerin�bir-birine�karşı�sorumluluğudur�ve�bizler�bu�görevi�hakkıyla�yerine�getirmekiçin�çaba�göstermezsek,�çocuklarımızdan�da�iyi�şeyler�beklemeye�hakkımızolmaz.

Osmangazi�İmam�Hatip�Ortaokulu�ve�Osmangazi�Kız�İmamHatip�Lisesi�Lütfiye�Kılıç�/�Safiye�İbar��Rehber�Öğretmenleri�����

Yaralanılan�Kaynak�:�EDAM�Karakter�Okulu�Anne�Baba�El�Kitabı

SORUMSUZ�BİR�ÇOCUK�YETİŞTİRMEKİSTEYENLERE�ÖĞÜTLER•Onun�adına�yalan�söyleyin.•Onun�davranışları�için�mazeretler�üretin.•Bizzat�siz�sorumluluk,�kararlılık�ve�söylediklerini�yerine�getirmekonusunda�eksiklikler�göstererek�“iyi”�bir�model�olun•Hatalı�olduğunda�hatasını�reddedin.�•Daha� fazla� çatışma� oluşturmamak� için� kabul� edilmezdavranışlarını�affedin,�hoşgörün.•Yorgun�veya�bezgin�olduğunuz�ya�da�uğraşmaya�değmez�bul-duğunuz�zamanlarda�ona�kendi�davranışlarının�sonuçlarına�kat-lanma�konusunda�farklı�davranın.•İyi� bir� mazereti� varsa� yaptıklarının� yanına� kâr� kalmasınısağlayın.•Nasıl�olsa�sizin�yapmanız�daha�kolay,�onun�evdeki�işlerinin�siz

yapın.•Bu�sefer�çok�ciddiyim�sözünüsıklıkla�kullanın.

İyi�yapılan�işin�ödülü�

onu�iyi�yapmış�olmaktır.�Emerson

Lütfiye Kılıç / Rehber Öğretmen Safiye İbar /Rehber Öğretmen

Page 40: Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu | Çınar Dergisi 1.Sayı

Duygu�ve�düşüncelerimizin�kulağımıza�hoş�gelen�seslerleanlatılması� diye� � ifade� edilen� müzik� � en� önemli� sanat-larımızdan�biridir�.Daha�açık�bir�ifadeyle�İçimizdeki�her�şeyin�;duyguların,düşüncelerin,hayallerin

,isteklerin,tutkuların,Amaçların,özlemlerin�vs..�vs� ..�her�şeyin�anlatılmasını

sağlayan�ve�direkt�ruha�hitap�eden�bir�sanat�dalıdır�.�Bu�işide�güzel�seslerle�yapar�.�Bu�nedenle�müzik�evrenseldir.�İn-sanlar� dil,din,ırk,cinsiyet,yaş,kültür,ülke� ,ekonomik� güçayırımı�Olmadan� aynı� müzikten

hoşlanabilir�ve�iletişim�kurabilir.�Böylece�geçmişle�olduğu�kadargelecekle� de� bir� birlik� ve� be-raberlik�kurabilir�.�Her�ulusun�kendine�ait�ulusal

bir�müziği�vardır�.�Bütün�sanat-larda�olduğu�gibi�müzikte�de�or-taya�çıkan�eserler�tüm�insan-lığın�ortak�malıdır�.Özellikle�deortak�bir�kültür�ve�dil�beraber-liği�olan�her�ulus�müziğine�dedamgasını�vurur.�Yani�müziğiyle�de�kendi�kim-

liğini�yansıtır.�Ve�bu�kimliği�tümdünyaya�duyurur.�Ses�bir�doğa�olayıdır.�Müzik

bu�doğal�ve�etkili�olayda�bilinçleçalışıp� Emek� vererek� sanateseri�yaratmaktır�.Ve�yaratılanbu� eseri� bilimsel� temellereoturtmaktır.�Y�ani�yalnız�kalpten�gelen�duygularla�değil;eğitim,�bilgi,�yetenek�ve��teknik�birikimle�çalışıp�uğraşarakyaratılabilir�.�Müzik�bilgilerinin�öğrenilmesi�bir�sanat�yapıtınıanlama�yolunda�büyük�olanaklar�edinmeyi�sağlar.�Kalıcı�birmüzik�kültürü�ise�kaliteli�bir�müzik�eğitimi�ile�gerçekleşe-bilir�.�Kültürlü�bir�toplumdan�söz�edebilmek�için�sanattan,müzikten�anlayan�,duyarlı�,estetik�zevkleri�olan�,diline�hakim,geçmişini�tanıyan�,gelenek�ve�göreneklerini�bilen�,geleceğebilgi�birikimini�aktarabilen�,yenilik�ve�gelişmeleri�takip�ede-bilen,�çağdaş�bilim�ve�teknolojinin�getirdiği�olanaklardanyararlanabilen�,ulusal�kimliğini�yansıtacak�donanıma�sahipkişiler�olmamız�gerekir�.�Yani�müziği�sadece�zevk�olarakniteleyen� ‘’� zevkler� ve� renkler� tartışılmaz� ‘’diyen� eskikafalı�kişiler�olursak�gelişmiş�bir�toplumdan�söz�edemeyiz.�Çünkü�aydın,eğitimli�,kültürlü,yetenekli�,topluma�karşı�so-rumlu�uluslar�gelecek�nesillere�örnek�olabilirler.�

doğum,ölüm,hobi,özel�günler�Kutlamalar��vs….)�Sosyal� yaşam� (meslek,gelenekler,eğlence,� toplumsal

kutlamalar��vs….)

Toplumsal�olaylar�(siyaset,spor,kültürGünlük�yaşam�…vs…)Eğitim(�okul�,dershane,kurs��vs…)�����

2-Müzik� bir� ifade� yöntemidir� =� Duyguların� ifadesi(aşk,acı,neşe,sevgi,korku

Hüzün,sevinç,endişe��vs…..)Düşüncelerin�ifadesi�(�ideal,ilke,amaç��vs….)Hayaller,beklentiler,tutkular,istekler��Gerçek�veya

gerçek�dışı�olaylarSoyut� veya� somut� güzel-

likler�Doğada�veya�insanlar�üz-

erindeki�gözlemler�Heyecan-ların�ifade�edilmesi

3-Evrensel�dil�olma�özelliği=�Dil,�din,�ırk,�ülke,�soy,�yaş,cinsiyet,�eğitim,Kültür,ekonomik� güç

ayırımı�olmadan�anlaşabilme,dostluk� kurma,zevk� almailetişim�kurabilme.

4-Birleştirici�güç�özelliği=Milli� birlik� ve� beraberliğisağlama,ideal�ve�ilke�Birliğisağlama,�ortak�coşku�ve�heye-canı�yansıtmaOrtak� coşkuyu� sürdüre-

bilme�Sosyal�yaşamda�,eğitim�ve�toplumsal�olaylardaGüç�birliği�sağlama�.

5-Sanatların� içinde� olması� =� Bale,� Opera,� Operet,Müzikal,�Sinema,Televizyon� Dans,�Folklor,�Tiyatro�veÇeşitli�etkinliklerin�İçinde�olması���

6-Etkileme� yöntemi� olması� =� Ruhsal� ve� bedenselhastalıkların�tedavisi�için�Kullanılması�

Reklam�ve�propaganda�amaçlı�kullanılmasıMotivasyon�ve�ikna�amaçlı�kullanılması�Mesaj,�heyecan,�dikkat�çekme�amaçlı�Kullanılması�

7-�Bilim� olma� özelliği�=Müzik� yüksek� oranda�mate-matiksel�hesaplara�dayanan�,varlığını�uyumlu�sayılarla�ifadeeden,�kuralları�Fizik�ve�Matematik�gibi�ilimlerle�kesin�olarakaçıklanabilen�bir�bilimdir.

Fazilet�Arzu�YÜCEBIYIKMüzik�Öğretmeni

MÜZİK VE İNSANYAŞAMINDAKİ ÖNEMİ

MÜZİK VE İNSAN

40

Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu ve İmam Hatip Kız Lisesi

Page 41: Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu | Çınar Dergisi 1.Sayı

Cisimlerin�titreşmesiyle�meydana�gelen�fiziksel�olaylara�Ses�denir.Bu� titreşimler� esnek�bir� ortam�olan�havada�dalgalar�halindeyayılarak�kulağa�kadar�gelir�,oradan�beyine�iletilerek�işitilmiş�olur.İnsan�kulağı�1�sn.de��yaklaşık�20�-20.000�kere�ya�da�16-�30.000(� değişik� deneyler� ve� kaynaklara� göre� değişik� sonuçlar� eldeedilmiştir)�kere�titreşebilen�sesleri�duyabilir�.�Sesin�oluştuğu�cisimya�da�araca�Ses�Kaynağı�denir�.�Sesler�iki�türlüdür.�Ölçülü�ve�Uyumlu�Sesler�(�Müzikal�Sesler�)�Ölçüsüz� ve� Uyumsuz� Sesler� (Müzikal� olmayan� sesler� ve

gürültüler)Tanımdan�anlaşılacağı�gibi�her�ses�müzik�yapmak�için�elve-

rişli�değildir.�Ölçülü�ve�uyumlu�seslerle�kısaca�güzel�seslerle�Müzikyapılabilir.� Herhangi� bir� sesi� duyduğumuz� zaman� aynı� andaişitmesek�bile�(�ortalama�insan�kulağı�bu�yeteneğe�sahip�değildir.)o�sesin�Armonikleri�denilen�derecelerini�yani�bileşenlerini�de�aynıanda�duyarız�.�İşte�bu�Armonikler�düzenli�olduğu�zaman�Sesler�kulağa�hoş�gelir�.�Bunlar�düzgün�konuşma�sesleri�,doğada-

ki�güzel�sesler�ve�Müziktir�.�Armonikler�düzensiz�ise�bu�sesler�ku-lağa�hoş�gelmez�,hatta�kulağı�rahatsız�eder.�Ve�bu�çirkin�sesler-

le�müzik�yapılamaz�.�Hatta�armonikleri�çok�az�olan�ya�da�olmayansesler�fiziksel�olarak�incelendiğinde�bunların�insan�ruhuna�zararverdiği�görülmüştür�.�Bu�seslere�gürültü�diyoruz�(�korna�ve�sirensesleri�,gıcırtılar�,hışırtılar,birbiri�içine�geçmiş�yüksek�frekanslısesler�,doğal�olmayan�sesler�vs…�)�Sesin�1�sn.deki�titreşim�sayısına�Frekans�denir�İnsan�kulağının

sesleri�duyabilmesi�için�uygun�frekans�gerekir�.�Kulağımızın�duya-madığı�frekanstaki�seslere�Ultrasonik�ve�İnfrasonik�sesler�denir.Bu�sesler�Tıp’ta�,Fizik’te�ve�teknolojinin�değişik�alanlarında�(örneğinradyo�,radar,sonar,ultrason�….vs)�kullanılır�.�Fiziksel�olarak�sesi�;�dalgalar�halinde�yer�değiştiren�basıncın

bir�çeşitidir�ya�da�gözümüzle�göremediğimiz�bir�enerjidir�diye�deifade�edebiliriz� .�Ama�bu�Müzikal�açıdan�yetersiz�olur�çünküsesi�bu�kadar�basite�indirgersek�insan�ruhu�,zihni�ve�bedeni�üze-rindeki�etkilerini�de�küçümsemiş�oluruz�.�Oysa�ki��Müzik�seslerinbilimidir.�Bu�bilimin�kapsamına�da�Edebiyat,Fizik,Psikoloji�,Matematik,�Felsefe�,Tarih,Sosyoloji�gibi�bilimlerle�Estetik�gibi

kavramlar�da�girer.�Böylece�Müziğin��insan�ve�toplum�için�öne-mi�çok�büyüktür.�

SES VE SES TÜRLERİMÜZİK VE İNSAN

Bilim,� teknik� ve� sanat� toplum� yapısının� oluşmasındabaşlıca�etmenlerdir�.�İnsan�yaşamının�vazgeçilmez�eleman-larıdır.�Bilim�,teknik�ve�sanat�birlikte�işlediği�zaman�ya�dabu�öğelerden�birlikte�faydalanıldığı�durumlarda�insan�ve�toplumyaşamında�bozukluk�,eksiklik�ve�yetersizliklerin�giderilmesimümkündür�.�Bir�toplum�ekonomi�ve�kültür�alanlarında�yarattığı;�ken-

di�yaşam�tarzına�ve�insanlığın�genel�yaşam�tarzına�uygun,�çağı-na�uygun�değerlerle�varlığını�sürdürebilir.Bunda� da� ekonomiden� çok� KÜLTÜRönemlidir�.�Ve�kültür’�ün�en�önemli�un-surları�Dil�(�yani�Edebiyat�)�ve�Sanat�(�özel-likle�Müzik�)�özellikle�önemlidir�.�Sanat�insanları�özgür�kılar�.�İnsanlar

ve� toplum� üzerinde� duyarlılık,� estetikduygular�,estetik�bakış�açısı�ve�olgunlukkazandırır.�Sanatsız�bir�insan�ve�sanat-sız� bir� toplum� düşünülemez� .� Sanatlatoplum�arasındaki�karşılıklı�etkileşim�sonucu�kalkınma�vegüçlenme�sağlanır�.�Tüm�sanat�dalları�içerisinde�özellikle�Müzik;insan�ruhu�üzerinde�en�derin�etkiyi�bırakan�,�toplumla�insanıbütünleştiren� özelliğe� sahiptir� .� Bir� milletin� gelişmişlikdüzeyini�belirlemekte�,Müzik�önemli�rol�oynar.�Çünkü�Müz-iğin�insandan�insana�,toplumdan�topluma�bir�köprü�olması,evrensel�bir�dil�olması�(�yani�dili,�dini,�kültür�seviyesi,�cinsiyetiyaşı,�milliyeti,� ırkı,� ekonomik� gücü� ,,yaşam� tarzı,� ilkelerivs��…�vs…�ayırımı�olmaksızın�)�ve��birleştirme�gücü�olması

onu�diğer�sanatlardan�önemli�ölçüde�farklı�kılar�.�Müzik�sözle�anlatılmayanı�anlatma�sanatıdır.�Sözcüklerin

anlatabildiği,�zekanın�kavrayabildiği�şeylerin�çok�ötesine�hi-tap�eder.�Çinli�Filozof�Konfiçyus�kişiler�ve�toplum�üzerindemüziğin�etkisini�şöyle�dile�getirmiştir;�Bir�milletin�mutlu�veahlaklı�bir�şekilde�idare�edilip�edilmediğini�anlamak�ister-seniz�eğer�,o�ülkenin�müziğini�dinlemelisiniz�.�Müzik�devletde�kurar�,devlet�de�yıkar�.�

Eski�Yunan�filozoflarından�Eflatun�veAristo’� da� müziğe� büyük� önem� vermişgerek�özgür�insanların�yetişmesinde�eğitimde,�gerekse�devletin�yönetimi�ve�düzenindemüziğin� önemini� incelemiş� ve� vurgu-lamışlardır�.�Güçlü���ve�gelişmiş�toplumlardasanatın�özelikle�de�müziğin�önemi�toplumudemokratik�ve�çağdaş�yönde�geliştiren�anaunsur� olarak� belirlenmiştir.� Çünkü� birülkenin�sınırları�onun�ekonomik�,bilimsel�ve

kültürel�alanlardaki�başarısıyla�genişler�.�Tüm�dünyada�varlığını�bu�unsurlar�ile�gösterir�ve�sürdüre-

bilir�.�Diline�,sanatına�,müziğine�,bilim�ve�teknolojisine�hakim,gelenek�ve�göreneklerine�bağlı�,geçmişten�gelen�değerlerinigeleceğe�geliştirerek�taşıyabilen�uluslar�çağdaş�dünyanın�temeltaşı�olabilirler�.�Ve�tüm�dünya�ile�sağlıklı�iletişim�kurabilir-ler.�Ve�tabiî�ki�çağın�gerisinde�kalmadan�çağa�ayak�uydura-bilirler.�Böylece�gelişmekte�olan�ya�da�gelişmemiş�toplumlarada�örnek�olabilirler�.�

TOPLUMSAL OLARAK MÜZİĞİN ÖNEMİ TOPLUM, SANAT VE MÜZİK

Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu ve İmam Hatip Kız Lisesi

41

Fazilet Arzu Yücebıyık/ Müzik Öğretmeni

Page 42: Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu | Çınar Dergisi 1.Sayı

42

Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu ve İmam Hatip Kız Lisesi

Hangi Noktalama İşaretini Seviyorsunuz? Neden?

“ “

TIRNAK�İŞARETİbenim�en

sevdiğim�noktalama�işaretidir.

Çünkü�okuduğum�kitapların�ismini

tırnak�işaretinin�içinde�yazarım�ben.

ÖĞRENCİLERİMİZE SORDUK

...Biz�üç�arkadaşız,�en�çok�da�ÜÇ�NOKT

A

işaretini�severiz.�Çünkü�üç�nokta,

tamamlanmamış�cümlelerin�sonuna

konur.�Böylece�eksik�cümleleri�

kendimiz�tamamlıyoruz.

Oooo!��Benim�de�sevdiğim

bir�noktalama�işareti�var�

elbet!�Şaşırdığımda,

kızdığımda,�heyecan-

landığımda�kullanırım�ben

ÜNLEM�İŞARETİNİ!

Page 43: Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu | Çınar Dergisi 1.Sayı

Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu ve İmam Hatip Kız Lisesi

43

Bizim�iki�nokta�işaretini

sevmemizin�sebebi

şudur:�Çünkü�hem�

açıklama�cümlelerinde�hem

�de�

internette�web�

adreslerini�yazarken�

kullanırız�iki�noktayı.:

Düşünüyorum�da,�

soru�sormasak�hiç�bir�şey

öğrenebilir�miydik�

acaba?�Soru�cümlelerimin

sonuna�hep�soru�

işareti�koyarım�ben.

Ben�en�çok�noktayı

severim.�Her�yerde

olduğu�gibi�burada�da

son�sözü�söyler,�

cümleyi�bitiririm.

Kağan�Fettah�KAÇARAN�Türkçe��Öğretmeni

Page 44: Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu | Çınar Dergisi 1.Sayı

YAZARLARIMIZ

BESTAMİYAZGAN

MEHMETSOLMAZ

Yazarlar�Okullarda�Projesi�kapsamında�okulumuzaçok�değerli� yazarlar� teşrif� ettiler.�Öğrencileri-mizle� söyleşi� yaptılar.�Kitaplarını� imzaladılar.Öğrencilerimiz�bir�yazarı�yakından�tanımanın�on-

ların� hayat� tecrübelerini� dinlemenin� en� önemlisi� de

yazarlık�serüvenlerinden�hayat�dersi�çıkarmanın�mutlu-luğunu�yaşadılar.�Kendilerince�dersler�çıkardılar�ve�ha-yatlarına�kattılar.�Kitapların�sonsuz�güzelliğine�dalmanınönemini�daha�iyi�anladılar..Ve�kitap�dediler,�okuyan�bilirdediler....

YAZARLAR OKULUMUZDA

44

Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu ve İmam Hatip Kız Lisesi

Page 45: Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu | Çınar Dergisi 1.Sayı

YUSUFDURSUN

YAZARLARIMIZ

MURATKAYA

MUSABOYACI

Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu ve İmam Hatip Kız Lisesi

45

Dursun Şen / Beden Eğitimi Öğretmeni

Page 46: Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu | Çınar Dergisi 1.Sayı

SPOR

ATLETİZMOKULUMUZ MALTEPEDEK� OKULLAR ARASINDA DÜZEN-

LENEN KAYMAKAMLIK ATLET�ZM KROS YARIŞMASINDAÖĞRENC�LER�M�Z KÜÇÜK KIZLAR KATEGOR�S�NDE OKU-LUMUZU BAŞARIYLA TEMS�L ETM�Ş OLUP MALTEPE B�R�N-C�S� ŞEYMA SUDE TAŞBAŞI VE MALTEPE �K�NC�S� YÜSRA LENA

KANATÇI OLMUŞTUR.TAKIM OLARAKTA MALTEPE ŞAMP�-YONU OLARAK BÜYÜK B�R BAŞARIYA �MZA ATTIK ATLE-T�Z�M TAKIMIMIZDA TER DÖKEN OKULUMUZU BAŞARIY-LA TEMS�L EDEN TÜM SPORCULARIMIZI KUTLAR BAŞARI-LARININ DEVAMINI D�LER�Z.

46

Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu ve İmam Hatip Kız Lisesi

Page 47: Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu | Çınar Dergisi 1.Sayı

ETKİNLİK-SEÇMELİ DERS

MASA TENİSİ

OKULUMUZ MALTEPEDEK� OKULLAR ARASINDADÜZENLENEN MASA TEN�S� TURNUVASINDA KÜÇÜKKIZLAR KATEGOR�S�NDE MALTEPE 4.LÜĞÜ ELDEETM�ŞT�R.OKULMUZU BAŞARIYLA TEMS�L EDEN TÜMSPORCULARIMIZI KUTLAR BAŞARILARININ DE-VAMINI D�LER�Z

Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu ve İmam Hatip Kız Lisesi

47

Beysefa Karabağ/ Sosyal Bilgiler Öğretmeni

Page 48: Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu | Çınar Dergisi 1.Sayı

48

Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu ve İmam Hatip Kız

HAYAT HİKAYESİ

HÜRRİYETİN NEFESİ

�Bir�telefonla�başladı�hürriyette�kavuşma�yolculuğum.Telefondaki� sesin� samimiyetiydi� bana� evet� dedirten.İmam�Hatip�Ortaokulunda�çalışmaya�evet.�Beklenen�ba-harı�yaşamaya�evet.�Bir�sancının�bitişinin�hafifliğini�yaşa-maya�evetti�benimkisi.Bir�ay�önce,�hiç�başını�açmamış,�o�ezikliği�yaşama-

mak�için�birçok�şeyden�fedakârlık�yapmış�arkadaşlarımgidip�orada�görev�yapsınlar�diye�tercih�etmediğim�İmamHatip�Okuluna�bu�sefer�çağrılmıştım.�Hikmet�vardı�buçağrıda,�bunca�yılın�ezilmişliğini�ve�dışlanmışlığını�silmekvardı.�Lütuf�vardı.�Görev�ve�sorumluluk�vardı.�İmtihanvardı.�Sabrın�mükâfatı,�şükrün�ve�çalışmanın�imtihanıvardı…

Tayin� olduğum� okula� ben� daha� gitmeden� obaşörtülüdür�yaftam�giderdi�yıllarca.�Müfettişler�ben-den�önce�gelirlerdi�beni�teftiş�etmek�için�yeni�sürgünolduğum�okuluma.�Hiç�unutmuyorum�bir�Cuma�günü

sınıfımdayım� başım� sınıfta� açık,� koridorda� kapalı.Ders� anlatmaya� dalmışım.� Birden� sınıfımın� kapısıaçıldı� kapının� açılmasıyla� erkek� öğrencilerimin� dekapıya� koşup� kapatmaya� çalışması� bir� oldu.� Gelenmeğerse�müfettişmiş.�Başım�kapalı�mı�açık�mı�dersleregiriyorum� diye� teftişe� gelmiş.� Adam� içeri� girmeyeçalışıyor,�öğrencilerim�bir�dakika�öğretmenim�başını�ka-patıyor�bekleyin�diye�kapının�açılmasını�engellemeyeçalışıyorlar.�Sonunda�mücadele�bitti,�müfettiş�içeri�gir-di� ben� de� şalımı� çoktan� takmıştım.� Bu� manzarakarşısında�şok�oldu.�Ona�göre�karşısında�büyük�bir�suçluve�büyük�bir�suç�vardı.�Hemen�müdür�odasına�çağırdıbeni�tutanak,�imza�büyük�bir�öfke.�Elinden�gelse�benidarp�edebilirdi.�Birkaç�gün�sonra�çok�uzak�bir�köy�oku-luna�sürüldüğüme�dair�bir�yazı�geldi�okuluma.�Bunungibi�daha�nice�olaylar.�İki�defa�bu�sebepten�görevimdenistifa�ediş.

Page 49: Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu | Çınar Dergisi 1.Sayı

49

HAYAT HİKAYESİ

Sicil� dosyam� da� her� geçen� gün� ka-bardıkça� kabardı.� Bir� gün� olsun� ödül-lendirilmedim�ben.�Onlara�göre�suçluydumhep� cezalandırıldım.� Daha� 19� yaşımıniçindeyken�PKK�olaylarının�yoğun�olduğudönemde�Rus�sınırındaki�bir�köy�okulundakız� başına� verdiğim�mücadele� hiç� kaydadeğer�bulunmamıştı.�Silah�seslerinin�altında,tezek�kokan�sobanın�yanında�ellerim�üşü-yerek�ders�anlatışlarım,�bu�vatan�için�bende�askerliğimi�böyle�yapmalıyım�deyişle-rim� hiç� duyulmamıştı� devlet� yetkileritarafından.�Bu�vatan�için�binlerce�can�ve-renlerin�yanında�zamanın�Kara�Fatma’sı�ol-ma� sevdamı� hissettirememiştim� onlarıngönüllerine.En�nihayetinde�Hayrettin�Karaman�Ho-

camın�iknasıyla�başörtümü�çıkarışım.�İlkgün�çok�zordu�benim�için.�Bütün�zerremleaçıkta,� ortada� kala� kalmıştım.� Bir� ankarardı� gözlerim.� Davam� için� açıyorumgüçlü�olmalısın�dedim�kendime.�İmanımıngücüyle�kuvvet�buldu�yere�yığılmak�üzereolan� benliğim.� Gün� boyu� içime� aktıgözyaşlarım.�Bu�zulme,�haksızlığa�isyanımdağlar�aştı.�Öz�vatanımda�paryaydım.�Esaretzincirlerine�vurulmuştum�bir�anlamda.�On-lar�kazanmıştı�görünürde.�Hakikatte�kimkazandı�bilinmez.�Her�gün�okulun�kapısın-dan� içeriye� giriş,� bir� lavabo� köşesindebaşını� açış,� insanların� yadırgayıcıbakışları…�İçimde�isyanlar,�sitemler,�sahip-sizlik…�Her�sınıfa�girişimde�öğrencilerimin�göz-

lerinde�bulduğum�istikbale�dair�umutlarlageldim�bu�günlere.�Sınıf�benim�için�bir�ibadetyeri�oldu�her�zaman.�Hak�ve�hakikati�an-lattığım,�iyi�ve�güzeli�öğrencilerimin�zihnineve�gönlüne�nakış�nakış�işlediğim�kutsal�birmabetti...�Zamanla�ortaya�çıkan�güzel�de-senler�baharlar�getirdi�gönlüme�.�Dualar�et-tim�Hayrettin�Hocama.�İyi�ki� �mesleğimibırakmamışım�dedim.�Öğrencilerim�bensizolacaklardı�dedim�ve�uçurumun�kenarındaonların�bahar�dalarlına�tutundum.�Bahar-lar�geldi�yurduma.�Zemheriler�gitti�uzak�di-yarlara.�Her� gittiğim� ortamda� yadırgandığım

başörtümü�çıkarıp�açmayı�kanıksamıştım�yıl-lar�geçtikçe.�Bu�kanıksayış�da�içimi�kemirme-ye�başladı�zamanla.�Bizi�ne�hale�getirdiler�diyeiçlendim�her�daim.�Utanarak�açtığım�örtümü

çıkarırken� normal� bir� davranışı� yapıyor-muşum�gibi�yapmaya�başladım.�Alışmıştımesarete.�Yapılan�haksızlığın�haksızlık�olduğunubile�gün�oldu�unutmuştum.Akışa�kapılmış�giderken,�zaman�değişti.

Bunun�çilesini�çeken�güzel�insanlar�güzelşeyler� yaptılar.� Yıllardır� hasretini� çek-tiğimiz�İmam�Hatip�Okullarını�açtılar.�Vebugün�ben�o�okulda�idareci�olarak�çalışıyo-rum.�Bu�benim�için�büyük�bir�lütuf,�büyükbir�onur.�Okula� ilk� başladığım� bir� kaç� hafta

başörtümü�açmadan�onurluca�görev�yaptığımiçin� içimde� neler� yaşadım� neler.� An� olduhüzünlendim�ağladım,�an�oldu�sevincimdenuçtum� havalara.� Hürriyetin� enginliğindeoradan�oraya�uzandım�uçurtmalar�misali.Beni�yadırgayan,�bana�ön�yargıyla�bakaninsanlar�yoktu�artık.�Beni�olduğum�gibi�ka-bul�eden,�bana�ben�olduğum�için�değer�ve-ren� insanların� içindeydim.� Okula� girergirmez�artı�k�lavaboya�gidip�başımı�açmı-yordum.�Odama�geçip�aşkla�işime�bakıyor-dum.�Bu�halimden�dolayı�kınanmıyordumSoruşturma� geçirmiyordum,� benim� içinmüfettişler�gelmiyordu.Allahım�bize�bu�günleri�gösterdiğin�için

sana�sonsuz�teşekkürler�ediyorum.�Senin�herşeye�gücünün�yettiğine�bir�kez�daha�şahitoluyorum.�Sana�olan�sevgim,�güvenim�veinancım�arttıkça�artıyor.�Sen�varsın,�birsinve�herkesten�ve�her�şeyden�güçlüsün�Allahım.Seni�seviyorum�Allahım.Yine�bu�okulların�açılmasına�vesile�olan,

zerre� kadar� da� olsa� katkısı� olan� bütünkardeşlerimden�dünyada�ve�ahrette�razı�olrabbim.�Onları�hiçbir�zaman�zorda�bırak-ma.�Her�daim�yardımcıları�Sen�ol�rabbim.Bu� okulda� senin� rızan� için,� senin

beğendiğin�ve�hoşnut�olduğun�çalışmalarıyapmayı�bizlere�nasip�et�.�Her�anımızı�ibadetşuuruyla�geçirmeyi,�istikbale�matuf�güzelve�doğru�çalışmalar�yapmayı�bizlere�nasipet�Allahım.Öğrencilerimizi�istikbalin�Fatihleri,�Ya-

vuzları,� Mevlanaları,� Yunusları� olarakyetişmelerini,� dünyaya� yön� veren,� asrınidrakine�İslam�hakikatini�söyletecek��Allahve�Peygamber�sevdalısı�olmalarını�nasip�etAllahım.�Amin…Amin….Amin…

Sevgülay�ÖztürkMüdür�Yardımcısı

Page 50: Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu | Çınar Dergisi 1.Sayı

Peygamber� Efendimizin� (sav)dünyayı�teşriflerinin�yıldönümü�olanKutlu� Doğum� etkinlikleriçerçevesinde� meslek� dersleri� vemüzik�öğretmenimiz�rehberliğinde�18Nisan�da�Kutlu�Doğum�Programımızıyaptık.� Öğrencilerimiz,� Kur’anlarokudular,�Nat’ı�Şerifler�ezberledil-er.�Efendimiz’e�(sav)�kendi�yazdık-ları� mektupları� okudular,� ilahilersöylediler,�orotoryo�yaptılar,�dualarettiler.�Velilerimizin�yoğun�ilgi�gös-terdiği�programımız�çok�güzel�geçtive�herkes�tarafından�çok�beğenildi.�Programımızın�uhrevi�ve�manevi

boyutu�çok�yüksekti.�Programı�gözyaşlarıyla� seyreden� velilerimizinifadeleri�bizleri�de�duygulandırdı.�İnşallah� Allah’ın� rızasına� ve

Efendimizin�(sav)�şefaatine�nail�ol-mamıza�vesile�olan�bir�program�ol-muştur.� Peygamber� Efendimiz’i(sav)� örnek� aldığımız� bir� hayatıyaşamayı�ümit�ediyoruz.�

KUTLU DOĞUM

50

Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu ve İmam Hatip Kız Lisesi

Page 51: Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu | Çınar Dergisi 1.Sayı

Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu ve İmam Hatip Kız

51

ÖĞRETMEN BULUŞMALARI

Okulumuzda�görev�yapan�kıymetli�öğretmenlerimizle�aydabir�kez�İstanbulun�farklı�mekanlarında�yemeğe�gidiyoruz.�Okul� idaremizin� de� katıldığı� yemek� organizasyonlarda

öğretmenlerimiz� daha� yakında� sohbet� ve� muhabbet� etmeimkanı�buluyorlar.�Okul�dışındaki�nezih�bir�mekanda�huzur�vesukunu�yaşıyorlar...

Page 52: Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu | Çınar Dergisi 1.Sayı

Osman Gazi İmam Hatip Ortaokulu / Kız Lisesi

ÖĞRENCİLERİMİZİN ŞİİRLERİ

TATLI NUREy�sevgili�peygamberim,Sen�Allah’ın�elçisisin.Bizleri�uyarmaya�geldin,Ey�nebi,Ey�tatlı�nur.

Bizi�İslamiyet�ile�şereflendirdin,Nur�yüzlü�Muhammed.Öğrettin�güzel�ahlakı,Sünneti�uygulamayı.

Bize�Kur’an-ı�getirdin,Okuruz,�O�Allah�kelamı.Her�okuyuşta,Hem�içimiz�açılır,�hem�de�Allah�korkusu�bürünür�her�yerimize.

Bizlere�Allah’ı�anlattın,Namaz�kılmayı�öğrettin,Dinimizi�sevdirdin.Ahiretten�bahsettin.

Bütün�bir�gayretle,Savaştın�kafirlerle.Ey�tatlı�nurBizim�biricik�Peygamberimiz.

Hatice�Senemo�lu�6-O�157

52

Page 53: Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu | Çınar Dergisi 1.Sayı

Osman Gazi İmam Hatip Ortaokulu / Kız Lisesi

ÖĞRENCİLERİMİZİN ŞİİRLERİALLAH’IN SEVGİLİ GÜL MUHAMMED

EY PEYGAMBERİMEy�peygamberim(s.a.v.)Sen�doğmadan�önce�ne�mucizeler�olmuş,Allah�evini�korumuş,�putlar�yüzüstü�düşmüş,En�büyük�mucize�sen�doğdun,�bize�rehber�oldun.

Ey�peygamberim(s.a.v.)Ne�kadar�çok�isterdim�senin�o�gül�yüzünü�görmeyi,Dudaklarından�çıkan�her�bir�sözcüğü�dinlemeyi,Ne�kadar�çok�isterdim�hep�yanında�olmayı.

Ey�peygamberim(s.a.v.)Allah�için�savaştın,�hep�bize�örnek�oldun,Zengin,�fakir,�hür,�köle�ayırt�etmeden,Herkese�açtın�kapılarını.

Ey�peygamberim(s.a.v.)İslamla�Allah’a�çevirdin�imanı,Sevgili�peygamberim(s.a.v.)�cennette�şimdi,Allah�resulü�EY�MUHAMMED(s.a.v.).�

Nisa�Nüket�SARICI�5-A

Tüm�dünya�senin�içinDeğişti�bir�gecede,Allah’ın�sevgilisi�Gül�Muhammed.

Geldiğini�anladı,Kurtlar,�kuşlar,�kuzular�Ağladı�mutluluktan,Güller,�menekşeler,�lalelerYetimlerin,�yoksulların�sevgilisi,Allah’ın�sevgilisi�Gül�Muhammed.

Sen�bembeyaz,�tertemiz,�günahsız,Sen�kusursuz,�berrak�ve�güzel�Ahlaklı,�sevgi�dolu�,merhametli,Allah’ın�sevgilisi�Gül�Muhammed.

Gözümüzden�inen�yaş,Söylediğimiz�sözler,Kalbimizde�muhabbet�olsun,Sen�ey�Muhammed,Allah’ın�sevgilisi�Gül�Muhammed.

Demişsin�ya�ey�Muhammed,Beni�görmeden�Bana�inanıp,�beni�sevenler�Kardeşlerimdir�diye.Seni�görmeden�,Sana�inanan,Seni�görmeden�,Seni�seven,Kardeşleriniz�biz,Allah’ın�sevgilisi�Gül�Muhammed.

S�Elif�KERVANOĞLU�6-O

53

Page 54: Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu | Çınar Dergisi 1.Sayı

54

Osman Gazi İmam Hatip Ortaokulu / Kız Lisesi

TAMİRCİ�ALİ�USTANuri�usta�çok�yaşlı�bir�ayakkabı�ustasıydı.�40�yıldır�bu�işi�yapıyordu.�Ayrıca�çok

çalışkandı.�Aldığı�ayakkbıları�eksiksiz�tamir�eder,�zamanında�teslim�ederdi.�Ama�göz-leri�görmemeye,�kulakları�duymamaya,�elleri�ağrımaya�başlayınca,�kendi�yerine�geçe-cek,�dükkanını�bırakabileceği,�dürüst�birini�aramaya�başladı.�Yeğeni�Ali,�çok�dürüst,�zeki�ve�çalışkandı.�Nuri�Usta�Ali’yi�iyi�tanırdı.�Oğlu�ol-

madığından�dükkanını�Ali’ye�bırakmaya�karar�verdi.�Ali�amcasının�teklifini�duyun-ca�çok�sevindi�ve�teklifini�kabul�etti.�Çok�teşekkür�etti.�Nuri�Usta�birkaç�günde�onaişi�öğretti.�Çivi�nasıl�çakılır,�nasıl�yapıştırılır,�kalıba�nasıl�oturtulur,�nasıl�boyanır…Ali,�zeki�ve�çalışkan�olduğundan,�işi�hemen�öğrendi.�Bir�ay�sonra�Nuri�Usta�vefatetti.�Ali,�Nuri�Usta’ya�verdiği�sözü�tutmaya�karar�verdi.�O�da�Nuri�Usta’nın�yaşınagelene�kadar�canla�başla�çalıştı.�İşini�tüm�hünerlerini�katarak�yaptı.�Ali�de�yaşlan-mış,�hastalanmaya�başlamıştı.�O�da�amcasının�ona�bıraktığı�tamirci�dükkanını�güve-nilir�birine�emanet�etmek�istedi.�Yanına�birkaç�çırak�alıp,�çalıştırmaya�başladı,�on-lar�ise,�ya�parayı�fazla�alıyorlar�ya�da�müşterileri�memnun�edemiyorlardı.�Dükkanınıemanet�edemezdi.�Hastalığı�giderek�ilerliyordu.�Bir�çırak�yetiştirmeye�ömrünün�yete-meyeceğini�düşünerek�son�bir�eser�bırakmaya�karar�verdi.�Bütün�hünerlerini�sergile-yerek,�en�güzel�malzemelerden�sergilemek�için�bir�ayakkabı�yaptı.�Sadece�bu�eserisergilemesi�karşılığında�dükkanı�arkadaşına�bırakarak�hayata�gözlerini�yumdu.�Yüzünde�huzur�dolu�bir�ifade�vardı.�Çünkü�biliyordu�ki,�severek�ve�dürüstçe�yapılan

işlerin�en�büyük�kazancı�yüzdeki�bir�tebessümdü.�S.�Elif�Kervanoğlu

HİKAYE

Page 55: Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu | Çınar Dergisi 1.Sayı

Osman Gazi İmam Hatip Ortaokulu / Kız Lisesi

55

YEŞİLLoş�ışığın�altında�parlayan�yemyeşil�gözler�o-

dayı�aydınlatırcasına�parlıyordu.�Bu�kocamanzümrüt�yeşili�gözler�bebek�daha�minicik�olması-na�rağmen�etrafı�gözlemliyormuş�gibi�sağa�solahareket�ediyordu.�Yanında�biri�vardı,�hissediyordu.Hemşire�Alev’in�yüzü�tuhaf�şekillere�girmiş,�dünyagüzeli�bebeği�gözlemliyordu.�Bu�muazzam�bebeğinhasta�olmaması�gerektiğini�düşünüyordu.�Bir�anönce��o�daracık�pusetten�çıkıp,�o�güzel�zümrüt�yeşiligözleriyle�dünyayı�keşfetmesi�gerektiğini�düşündü.Ayrıca�annesinin�hastaneden�çıkmak�için�bu�kadaracele�etmesini�anlayamıyordu.�Zaten�kayıtlaragöre,�hastaneye�tek�başına�gelmişti.�Kocası,�an-nesi�veya�kardeşi�yoktu�yanında.�Bu�düşüncelerikafasından� uzaklaştırdı.� Bebek� iyileşince� gerigelecekti�annesi.�Büyük�ihtimal�bebeğini��böylegörmek�istemediğinden�uzaklaşmıştı�buradan.�Be-beğe�şiddetli�sarılık�sonucu�oluşan�kernikterüsteşhisi� konuldu.� Hemşire� Alev,� dudaklarınıbüzmüş,�üzüntüyle�bebeğe�bakarken,�çağrı�cihazıöttü.�Amerika’dan�gelen�başhekimleri�Dr.�SmithAlev’i� çağırıyordu.� Alev� hızlı� adımlarla� Dr.Smith’in�odasına�doğru�yürümeye�başladı.�Kapıyıçaldı,�izin�gelince�içeri�girdi.�“Bir�şey�mi�istediniz�doktor?”�“Kernikterüs�teşhisi�konulan�bebeğin�annesi

bir�hafta�önce�çıkış�yapmış�ve�hala�ortalarda�yok.Kayıtları�kontrol�ettik.�Bize�verdiği�adres�ve�tele-fon�numarasına�ulaşmaya�çalıştık�ama�ulaşa-madık.�Bilerek�yanlış�vermiş�olmalı.�Yani�bebekmaalesef�ortada�kaldı.�Yetimhaneye�göndermemizgerekecek.�İletişime�geçmeni�istiyorum.”Hemşire�Alev’in�gözleri�dolmuştu.�O�bebeğin

öylece� yetimhaneye� gönderilmesi� gerektiğineinanmıyordu.�Birkaç�saniye�sonra�gözleri�parladı.�Doktor

merakla� Alev’e� bakıyordu.� Alev� sonunda� du-daklarını�aralayıp�konuşmaya�başladı.�“Bebeği�ben�evlat�edinebilirim.�Ah�bu�bebek

o�kadar�güzel�ki…”Doktor�Smith�yavaş�yavaş�gülümsedi�.�Alev’in

kocaman�altın�bir�kalbi�olduğunu�düşündü.�Be-beği�ne�kadar�sevdiğini�biliyordu.�Kararını�on-aylamaya�karar�verdi.�Alev�sevinç�içinde�küçük�çaplı�bir�çığlık�attı.

Smith,�bebek�için�çok�sevinmişti.�İkisinin�de�çokmutlu� olacağını� umdu.� Umuyordu� ki� bebekgerçek�annesini�aramayacaktı.�Zaten�Alev’in,�be-bek�büyüyünce�ona�gerçeği�söyleyemeyeceğindenemindi.�

Buz�mavisi�küçük�bir�saat,�kulak�delici�bir�sesleötüyordu.� Ayda� aniden� gözlerini� açtı� ve� ilkgördüğü�şey�su�yeşili�duvarlarıydı.�O�gün�çok�hal-sizdi.�Turuncu�saçlarını�kahküllerinden�ateşine�bak-tı.�Feci�şekilde�yanıyordu.�Yavaşça�kalktı�elleri-ni,�yüzünü�yıkadı.�“Ayda,�kahvaltı�hazır.�“Ayda�kahvaltıya�geldi.�Annesi�Ayda’yı�görünce

çok�güzel�olduğunu�düşündü.�Ne�kadar�büyümüştü.15� yaşına� gelmişti.� Bir� de� yetim� aldığı� günüdüşününce…�Bunları�düşünürken�kızının�alnına�bir�öpücük

konduracakken�alnının�yandığını�hissetti.�“Ayda?Tatlım,�iyi�misin?”�“İyiyim,�bugün�okula�gitmeliyim.�Matematik

sınavım�var.”Ayda�o�gün�okula�gitti.�Ders�Biyoloji’ydi.�Ay-

da�’nın�durumu�gitgide�kötüye�gidiyordu.�Zilinçalması�için�dakikaları�sayıyordu�Ayda.�Bir�an-da�rahatladı,�zil�çalmıştı.�Dışarı�çıktı.�Gözlerikararıyordu.� Kantindeki� görevliye� seslendi.“Bir�poğaça�ala…”“Tatlım�iyi�misin?�Başını�çok�kötü�çarptığını

söylediler.”�Biri�kendisiyle�konuşuyordu.�Göz-lerini� açmaya� çalıştı.� Hemşire� Aylin� revirdeçalışıyordu.�Ayda�nerede�olduğunu�anlamayaçalışırken,� Aylin� “Revirdesin� tatlım,� bayılıpkafanı�sertçe�çarpmışsın.�Hasta�olarak�okulagelmemeliydin.”�Kız�gözlerini�devirdi.�“ayrıcasana�bir�şey�sormalıyım.�Küçükken�bir�hastalıkgeçirdin�mi?”�Ayda�biraz�düşündükten�sonrahatırladı.�Annesi�söylemişti.�“Sanırım…�Neydi�galiba�ker…�Kernikterüs,

evet�öyleydi.”�Hemşire�heyecanlandı,�aniden�laptobuna�koş-

tu.�Acaba�Ayda�onun�15�yıl�önce�hastaneye�bırak-tığı�kızı�mıydı?�Öyle�olsa�ne�güzel�olurdu.�Onu�yıl-lar�sonra�kucaklardı.�Aslında�Ayda’yı�bırakmakzorundaydı.�Maddi�durumu�yoktu.�Kocası�da�ülke-den� kaçmıştı.� Birden� kapının� sesiyle� irkildi.Alev�gelmişti.�Kızına�sarıldı.�Aylin�aniden�kızınıdüşündü.�Onun�elini�tuttuğunda�hissettiklerini,�ko-caman�yeşil�gözlerini�hatırladı.�Bir�de�kızının�saçdiplerinde� üç� ben� vardı� eğer� o� kız� Aylin’inkızıysa�bilmeliydi.�Elleriyle�kızın�kahküllerini�açtı.Benler� yoktu.� O� anki� hayal� kırıklığını� kimsedüşünemezdi.�Yavaşça�cam�kenarına�geçti.�San-dalyeye�oturdu.�Onları�izledi.�Daha�sonra�bem-beyaz�bulutlara�baktı.�Acaba�bir�gün�kızıyla�y-ollarlı�kesişecek�miydi?�Gözlerini�kapadı.�Yanağın-da�bir�damla�gözyaşı�hissetti.�

Zehra�BÜYÜKÇE(6-O)

HİKAYE

Page 56: Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu | Çınar Dergisi 1.Sayı

56

Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu ve İmam Hatip Kız Lisesi

Bi�Oyun�Buldum�Projesi�çerçevesinde�Rehber�öğretmenimiz�lüt-fiye�kılıç�ve�Beden�Eğitimi�öğretmenimiz�Dursun�Şen�rehberliğindeöğrencilerimiz� kendileri� oyunlar� ürettiler.� Oyunlarını� okulbahçesinde�sergilediler.�Yapaılan�elemeler�sonunda�dereceye�girenöğrencilerimiz�ve�Bi�Oyun�buldum�projesine�katılan�bütün�öğren-cilerimiz�okul�idaresi�tarafından�ödüllendirildi.

Bi’ oyun buldum

Page 57: Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu | Çınar Dergisi 1.Sayı

Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu ve İmam Hatip Kız Lisesi

57

Çok�okuyan�mı�bilir�yoksa�çok�gezen�mibilir�?�sorusu�yıllardır�tartışılır.�Biz�okumanın

da�gezmeninde�önemli�olduğuna�inanıyor-duk.�Görselliğin�bu�kadar�ön�planda�olduğugünümüzde��anlamsız�ve�amaçsız�gezmekyerine�öğrencilerimize�gezi�kültürünü�yer-leştirmeyi�hedefledik.Bakmak�ve�görmekarasındaki�farkı�anlayan�öğrencilerimiz�ol-sun�istedik.Bu�amaçla�2013-2014�Eğitim-Öğretim�yılının�başında��Gezi�komisyonuöğretmenleri�olarak�Sosyal�Bilgiler�öğret-meni�Ebru�OKUYANKÜÇÜK,�Fen�Bilgisiöğretmeni�Ayşe�ÖZMEN�ve�Beden�Eğitimiöğretmeni�Dursun�ŞEN�öğretmenlerimizlebirlikte�bir�araya�geldik.�Öğrencilerimizinsene�boyunca�hem�öğrenebileceği�hem�deeğlenebileceği� geziler� neler� olabilir� diyedüşündük�ve�gezi�planımızı�oluşturduk.İlk�gezimiz�öğrencilerimizin�deniz�can-

lılarını�ve�yaşamlarını�yakından�görmeleriiçin�İSTANBUL�AKVARYUM’a�gittik.Herdeniz�ve�okyanusun�farklı�deniz�canlılarınıyerinde�gördük.I.Dönemin� sonunda� derslerden� ve� sı-

navlardan� bunalan� öğrencilerimizi� stresatmaları�için�ATLANTİS�eğlence�merkezinegötürdük.Tüm�öğretmen�ve�öğrencilerimizdönemin�yorgunluğunu�eğlenerek�çıkardı.Her�öğrencinin�içinde�bir�yetenek�olduğu-

na� ,her� öğrencinin� başarılı� olacağı� birmesleğin� olduğuna� inanıyorduk.� Önemliolanın�kişinin�ilgi�ve�yeteneklerini�doğru�tes-bit� edebilmesi� ve� kendisi� için� en� uygunmesleği�seçmesidir.�Bu�amaçla�öğrenciler-imizi�meslekleri�yaparak�yaşayarak�tanıya-bilecekleri�KIDZANIA�gezisine�götürmeyekarar�verdik.

Nisan�ayında�baharın�coşkusunu�Emir-gan� korusunda� lalelerle� birlikteyaşadık.Velilerimiz�ve�öğrencilerimizle�bir-likte� Emirgan’da� İstanbul’u� bir� başkayönüyle�gördük.Ecdadımızdan�bugüne�ge-len�lale�kültürünü�gördük.Nisan�ayı�içinde�öğrencilerimize�ülke-

mizin�ve�Dünyanın�ortak�tarihi�miras�eser-lerinin� sergilendiği� MİNİATÜRK’e� git-meyi�hedefliyoruz.�3�Mayıs’ta�veli�öğretmenve�öğrenci�buluşmasını�gerçekleştirip�bu�bu-luşmayı�boğaz�turuyla�taçlandırmayı�plan-lıyoruz.Bu�vesileyle�Boğaziçi�kültürü�ve�tar-ihi�hakkında�profesyonel�rehber�eşliğinde�bil-gileniyoruz.Haziran� ayında� da� Darıca� hayvanat

bahçesinde��hayvanlar�alemini�ve�yaşam�or-tamlarını�görüp�yıl�sonu�pikniğimizle�bu�yılıtamamlamayı�hedefliyoruz.

EBRU�OKUYAN�KÜÇÜK

GEZEN DE BİLİR

Page 58: Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu | Çınar Dergisi 1.Sayı

58

Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu ve İmam Hatip Kız Lisesi

Öğrencilerimizin� düşünme� güçlerinidaha� da� geliştirmek,� muhakeme� ka-biliyetlerini�şahikalara�çıkarmak�ve�beyingücünün�farkına�varmalarını�sağlamak�a-macıyla� Sosyal� Bilgiler� öğretmenimizFatih�Kurt�rehberliğinde�satranç�seçmeliders�açtık.�Öğrencilerimiz�satranç�seçmeli

dersine�büyük�ilgi�gösteriyorlar.�Satrançoynarken�öyle�odaklanıyorlar�ki�zamanıve�mekanı�unutuyorlar.�Başarmak� için� odaklanmak� gerek-

tiğini�çok�iyi�anlıyorlar.�İnsanın�sevdiği�birşeyi�yaparken�daha�başarılı�olduklarınınfarkına�varıyorlar.�

Odaklı�düşündüğümüzde�beynimizin�ouçsuz�bucaksız�kapısının�nasıl�aralandığınıve�insanın�ne�kadar�mükemmel�bir�var-lık� olduğunu� anlıyorlar.� Yarışmayıyarışırken� dort� olmayı� başarıyorlar.Sonuç�olarak�öğrencilerimiz�satranç�oy-narken�çok�şey�öğreniyorlar.

SATRANÇSATRANÇSATRANÇSATRANÇSATRANÇSATRANÇSATRANÇSATRANÇSATRANÇSATRANÇ

Page 59: Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu | Çınar Dergisi 1.Sayı

Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu ve İmam Hatip Kız Lisesi

59

Kan�verdiğimizde�üç�kişinin�hayatınıkurtardığımızı�öğrendiğimizde�çok�etkilendik.Neyapabiliriz�diyedüşündük.�Sosyal�Bilgileröğretmenimiz�Ebru�Okuyan�Küçük'ünrehberliğinde�Türk�Kızılayı'yla�irtibat�kurduk.Okulumuzda�Kan�Bağışı�Kampanyası�düzenledik.Velilerimizin�yoğun�ilgi�gösterdiği�bu�anlamlıçalışmayı�yapmış�olmaktan�ayrı�bir�onur�vemutluluk�duyduk.�Verilen�kanlarla�kibbilirkimlerin�canı�kurtulacak�ve�yüzleri�gülecekti.Bütün�bunları�düşündükçe�hala�bizim�deyüzümüz�gülüyor.�Birilerine�faydalı�olabilmek�nebüyük�mutluluk....

KIZILAY KAN BAĞIŞI

Page 60: Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu | Çınar Dergisi 1.Sayı

60

Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu ve İmam Hatip Kız Lisesi

Okulumuzda�sivil�savunma�gününde�çeşitli�etkinlikler�yaptık.Türkçe�Öğretmenimiz�Kaan�Fettah�Kaçaran�rehberliğinde�öğren-cilerimiz�güzel�bir�program�sundular.�İtfaiye,�okul�bahçemizdeyangın�tatbikatı�yaptı.�Öğrencilerimiz�bu�tatbikatı�ilgiyle�seyret-tiler.�

SİVİL SAVUNMA GÜNÜ

Page 61: Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu | Çınar Dergisi 1.Sayı

Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu ve İmam Hatip Kız Lisesi

61

Birgün�okulumuza�orta�yaşını�geçmiş�biramca�geldi.�Buyur�ettik,�ikramda�bulunduk.Yüzünde�kutsal�bir�görevi�biran�önce�yap-mak�isteğinin�heyecanı�vardı.�Hal�hatır�ettikten�sonra�bizden�ne�iste-

diğini�sorduğumuzda;“okulunuza�Kur’an�getirdik�öğrencilere

dağıtmak�istiyorum�dedi.�Öğrenciler�der-steydi.�Bize�bırakmasını,�biz�daha�sonradağıtırız�dediğimizde�biraz�sinirli,�birazeceleci� ama� samimi.� Yok� olmaz.� Benöğrencilere�bizzat�kendim�teslim�etmek�is-tiyorum.�Hemen�bana�öğrenci�bulun�dedi.O�samimi�haline�hayran�kaldığımız�Mehmet

Amcamızın�isteğini�hemen�yerine�getirdik.Öğrencilerimize�tek�tek�Kur’an-ı�Kerimlerikendisi�verdi.�O�yaşında�okul�okul�dolaşaraköğrencilerimize�Kutsal�kitabımız�Kur’an-ı�Kerim’i�dağıtan�Mehmet�Amcamıza�çokteşekkür� ediyoruz.� Onu� diğer� amcalaraörnek�gösteriyoruz.

MEHMET ŞAHSUVAROĞLU KUR’AN DAĞITIMI

Page 62: Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu | Çınar Dergisi 1.Sayı

62

Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu ve İmam Hatip

Çok�gezen�mi�bilir,�çok�okuyanmı�sözünü�iki�vecheliyaşıyoruz.�hem�okuyoruz�hemgeziyoruz.�istanbulda�baharbaşka�güzel,�Emirgan'da�baharbambaşka�güzel�dediköğrencilerimizle�Emirgan'agittik.�Aman�Allahım�dünyadavar�mı�böyle�güzel�şehir.Cennet�vatan�sözünün�neanlama�geldiğini�yaşayarak�birkez�daha�öğrendik,�bir�kezdaha�anladık.�Bu�cennet�vatanıbizlere�emanet�aziz�ecdadımızıhayırla�ve�hayranlıkla�yadediyoruz.�Onlaraşükranlarımızı�sunuyoruz...

EMİRGAN KORUSU

Kidzanya�GezimizKidzanya�gezimizde�öğrencilerimiz�do-

yasıya�eğlendiler.�Hayallerindeki�mesleğin

sahibi�oldular.�Mesleği�icra�ettiler.�Yaparak

ve�yaşayarak�öğrendiler.�Doktorlarımız�oldu,

gazetecilerimiz,� tiyatrocularımız,

aşçılarımız,�diş�doktoru,�itfaiyeci.....�Gün

boyu�mesleklerini�en�güzel�yapmanın�onu-

runu�yaşadılar�ve�doyamadılar....

Page 63: Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu | Çınar Dergisi 1.Sayı

23�Nisan�Ulusal�Egemenlik�ve�çÇocuk�Bayramı’nı�coşkuy-la�kutladık.�İngilizce�zümresi�öğretmenlerimizin�rehberliğindeöğrencilerimiz�şiirler�okudular�sevgiye,�çocuğa,�vatana�vebayrağa�dair....�Günün�anlamına�uygun�yazılar�okudular...Şarkılar�söylediler.�Elele�gönül�gönüle�sevgiyle�barışın�en�güzel

resmini� çizdiler� ideallerine� ..Onlar� bu� günün� çocuklarıyarının�büyükleri�olacaklardı.�Sevginin�ve�barışın�şarkısınısöyleyeceklerdi�her�daim.�Zulmün�karanlığını�adaletin�ışığıy-la�yok�edeceklerdi.�Yüzler�onlarla�gülecek,�gözyaşları�onlar-la�dinecekti....Yarınlar�umut�doluydu�onlarla..

23 Nisan Ulusal Egemenlikve Çocuk Bayramı

Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu ve İmam Hatip Kız Lisesi

63

Page 64: Osmangazi İmam Hatip Ortaokulu | Çınar Dergisi 1.Sayı

64

Osman Gazi İmam Hatip Ortaokulu / Kız Lisesi

Efendim�Müjdeler�olsun�size

�sebebi�alem�geliyor,

Cihan�defterini�yazacak�kebiri�kalem�g

eliyor,

Alemlerin�Rabb'inin�en�sevdiği�yaren�g

eliyor,

Yüzün�suyu�hürmetine�yeryüzüne�yağıy

or�rahmet,

Ümmetin�olmak�ne�büyük�şeref�ya�hazre

ti�Muhammet.

Senin�gelişinle�efendim�kainat�huzur�b

uldu,

Cahil�müşrikler�bile�ne�eksik�ne�kusur

�buldu,

Emindin�sen�ya�Nebi�verenler�hep�haz

ır�buldu,

İnanmayana�da�gösterdin�büyük�şefka

t�merhamet,

Ümmetin�olmak�ne�büyük�şeref�ya�hazre

ti�Muhammet.

Doğuştan�babasızdın�sonra�kaldın�ann

esiz,

Rabb'in�hep�yanındaydı�bırakmadı�çar

esiz,

Nice�olurdu�acaba�bizim�halimiz�sensi

z,

Senin�sayende�efendim�bu�dünya�bize�

cennet,

Ümmetin�olmak�ne�büyük�şeref�ya�hazre

ti�Muhammet.

Nübüvvet�görevinde�büyük�çileler�çekt

in,

İnsanlık�alemine�köklü�tohumlar�ektin,

Rızayi�bari�için�ne�yoruldun,�ne�bıktın

,

Senin�sayende�taşırız�büyük�gurur�ve�i

zzet,

Ümmetin�olmak�ne�büyük�şeref�ya�hazre

ti�Muhammet.

Onsekizbin�alem�senin�gibisini�görmed

i,

İmana�koştu�herkes�bir�an�bile�durma

dı,

Müminler�inanmıştı�boşa�soru�sormad

ı,

Köklüydün�sen�ya�Resul�alnında�büyük�

asalet,

Ümmetin�olmak�ne�büyük�şeref�ya�hazre

ti�Muhammet.

Bugün�tüm�beşeriyyet�seni�mumla�arıy

or,

Getirdiğin�emirler�bize�rehber�oluyor,

Kalbim,�gönlüm�Rabbimden�şu�hususu

�diliyor,

Hesaba�çekilirken�bizi�n'olur�gölgende�

beklet,

Ümmetin�olmak�ne�büyük�şeref�ya�hazre

ti�Muhammet.

AV.RIZA�YORULUMAZ�Öğrenci�Velis

i