okul zorbalığı
DESCRIPTION
Öğretmen algılarına göre okul zorbalığının tespitiTRANSCRIPT
ÖZET
TİCARET MESLEK LİSESİ ÖĞRETMENLERİNİN OKUL ZORBALIĞINA İLİŞKİN ALGILARI
Elif Şölenci
Sosyal Bilimler Enstitüsü
Eğitim Yönetimi Programı
Ocak 2012, 79 sayfa
Bu yüksek lisans uzmanlık projesinin amacı, İstanbul ili Ataşehir, Beykoz, Kadıköy, Üsküdar ilçelerindeki ticaret meslek liselerinde görev yapan öğretmenlerin, öğrencilerin zorbalık davranışlarına ilişkin farkındalık düzeylerine ilişkin algıları ile bu davranışların okullarda ne sıklıkta, nerede ve ne zaman görüldüğünü belirlemek ve öğretmenlerin okul zorbalığı ile başa çıkma biçimlerini ortaya koymaktır.
Araştırmanın evrenini İstanbul’un Ataşehir, Beykoz, Kadıköy ve Üsküdar ilçelerinde bulunan ticaret meslek liselerinde görev yapan öğretmenler oluşturmaktadır. Araştırma verileri, Jodie Tintorer’in “Elemantary Teachers’ Perceptions of and Responses to Scholl Bullying” isimli anketi ve Ken Rigby’nin “Handling Bullying” isimli anketinin Betül Kanık tarafından Türkçe’ye çevrilip , geçerlik güvenilirlilik çalışması yaptığı anketin araştırma örnekleminde bulunan 166 öğretmene uygulanmasıyla elde edilmiştir. Elde edilen veriler Microsoft Excel programında analiz edilmiştir. Araştırmada veri toplama aracından bilgi toplamak için frekans (f), yüzde (%) tekniği kullanılmıştır. Araştırmaya katılan öğretmenlerin okul zorbalığı davranışlarının tüm türlerinin farkında oldukları görülmektedir. Öğretmenler sırasıyla en fazla fiziksel, sonra sözel, cinsel ve son olarak duygusal zorbalık davranışlarının farkındadırlar. Öğretmen algılarına göre ticaret meslek liselerinde en fazla sözel zorbalık, sonra fiziksel, duygusal ve cinsel zorbalığın meydana geldiği görülmektedir. Yine öğretmen algılarına göre çalışma evreninde bulunan ticaret meslek liselerinde zorbalık davranışları sırasıyla en fazla koridorlarda, sınıfta ve daha sonra bahçede meydana gelmektedir. Bu davranışlar en çok teneffüste, okuldan eve giderken ve yolda (sınıfa giderken) olmaktadır. Öğretmenler bu zorbalık davranışlarıyla baş etmede en fazla zorbayı disipline etme yöntemini, sonra sırasıyla diğer bir yetişkinden yardım alma yöntemini, zorba ile çalışmak, kurban ile çalışmak yöntemini kullanmaktadırlar. Olayı göz ardı etme davranışının ise zorbalıkla başa çıkma amacıyla kullanılmadığı görülmektedir.
Anahtar Kelimeler: Okul Zorbalığı, Zorba, Ticaret Meslek Lisesi
iii
SUMMARY
THE PERCEPTION OF TEACHERS WORKING IN TRADE VOCATIONAL HIGH
SCHOOL ABOUT BULLYING
Elif Şölenci
Social Science Institute
Education Management Program
January, 2012, 79 pages
This MA thesis aims to understand the perception of the teachers that work in trade vocational high schools in Ataşehir, Beykoz, Kadıköy,Üsküdar in city of Istanbul about level of notice against the students’ bullying and to indicate how often,where and when this bullying happens and the teachers’ management against the school bullying.
The observation includes the teachers who work in trade vocational high schools in Ataşehir, Beykoz, Kadıköy and Üsküdar of İstanbul.The data is obtained by the questionnaire of Jodie Tintorer’s “Elemantary Teachers’ Perceptions of and Responses to School Bullying”and the questionnaire of Ken Rigby’s “Handling Bullying” translated by Betül Kanık who made validity and credibility study applied to 166 teachers.The obtained data is analysed by Microsoft Excel.The frequency(f) and the percent (%) technique are used to collect the data in observation.It is seen that the teachers participated to the observation are aware of all the kinds of school bullying.The teachers are aware of respectively first physical ,then oral,sexual and at last emotional bullying. According to the teachers’ perception at first oral bullying then physical,emotional and sexual bullying are seen in vocational high schools.According to the teachers’ perception,the school bullying in trade vocational high schools are seen respectively in corridors,classrooms and school yards.These kind of school bullying happen mostly in breaktime,on the way of home and classroom.The teachers apply mostly disciplining the bully methods,then respectively getting help from another adult method,studying with bully and studying with victim method to cope with bullying.On the other hand ,the ignorance of the event is seen not to use the aim of coping with bullying.
Key words:School Bullying,Bully,Trade Vocational High School
iv
İÇİNDEKİLER
TABLOLAR.................................................................................................................vıı
ŞEKİLLER..................................................................................................................vııı
1.GİRİŞ............................................................................................................................1
1.1 AMAÇ..............................................................................................................5
1.2 ÖNEM..............................................................................................................5
1.3 SAYILTILAR.................................................................................................6
1.4 SINIRLILIKLAR...........................................................................................6
1.5 TANIMLAR....................................................................................................7
1.5.1 Okul Zorbalığı.....................................................................................7
1.5.2 Zorbalık Türleri.................................................................................7
1.6 LİTERATÜR TARAMASI..........................................................................7
1.6.1 Okul Zorbalığı...................................................................................
1.6.2 Okul Zorbalığının Türleri................................................................
v
1. GİRİŞ
Şiddet, günümüzde dünyada ve Türkiye’de giderek artan bireysel ve toplumsal bir sorun
haline gelmiştir. Toplumda şiddet içeren olayların arttığı; bu artışın okul çağı çocuk ve
gençlerini de içine alacak şekilde yaygınlaştığı gözlenmektedir. Dünya Sağlık
Örgütü’ne (DSÖ) göre şiddet, fiziksel ya da psikolojik gücün bireyin kendisine, başka
birine, bir gruba ya da topluluğa karşı yöneltilen, yaralama, ölüm, psikolojik zarar,
gelişim bozukluğu ya da yoksun bırakmaya yol açma olasılığı büyük olan eylemlerin
bilinçli olarak gerçekleştirilmesi ya da bu eylemlerde bulunmakla tehdit edilmesidir
(DSÖ 2011)
TDK eğitimi “çocukların ve gençlerin toplum yaşayışında yerlerini almaları için gerekli
bilgi, beceri ve anlayışları elde etmelerine, kişiliklerini geliştirmelerine okul içinde veya
dışında, doğrudan veya dolaylı yardım etme, terbiye” şeklinde
tanımlamıştır(www.tdk.gov.tr 2011). Eğitim ile ilgili alanyazında birçok farklı tanımla
karşılaşmak mümkündür. Fakat bütün tanımlarda vurgulanan en önemli nokta kişi
üzerinde bir davranış değişikliği meydana getirme süreci olduğudur. Dünyada ve
ülkemizde eğitim aile dışında okullarda verilmektedir. Okulda verilen eğitimin amacına
ulaşmasını engelleyen en önemli faktörlerden birisi şiddettir. Güvenli bir okul
ortamında eğitim almak her öğrencinin hakkıdır. Çağdaş eğitim anlayışı, çocuk ve
gençlerin potansiyellerinin ancak kendilerini güvende hissedebildikleri eğitsel
ortamlarda tam olarak ortaya çıkabileceğini vurgulamaktadır. Okul şiddeti, okulun
eğitim misyonunu ihlal eden, güven ortamını tehdit eden, okuldaki kişilerin can ve
mallarını hedef alan her tür yıkıcı ve bozucu saldırganca eylemlerdir. Şiddetin bir
ucunda bir öğrenciyi küçük düşürüp aşağılama gibi görece masum sayılabilecek
eylemler, diğer ucunda ise ölümle sonuçlanabilecek eylemler yer alır. Okul şiddeti
fiziksel olarak saldırganca eylemlerde bulunmanın dışında, kaba davranmak, alay
etmek, sataşmak, küçük düşürmek, aşağılamak, hakaret etmek gibi psikolojik boyutlu
eylemleri, hatta haraç almak ve cinsel tecavüz gibi suç kapsamına giren yıkıcı eylemleri
de kapsar(www.okuldasiddet.net 2011). Okul ortamında öğrenciler arasında yaşanan
şiddetin türlerinden biri de zorbalıktır.
2
Zorbalığın şiddetten farkı, zorbalıkta güç dengesizliğinin mutlaka olması gerektiğidir.
Güçlü olanın kendinden daha zayıf olanı kasıtlı olarak sürekli biçimde rahatsız etmesi
anlamına gelen zorbalık geçmişten bugüne hep olmuştur. Bugün yetişkin olarak hayatını
sürdüren birçok kişi belki de okul yıllarında zorba, kurban yada hem zorba hem kurban
olarak veya bu süreci izleyerek zorbalıkla ilgili bir yaşantı geçirmiştir.
Zorbalıkla ilgili ilk çalışmalar 1970’li yıllarda Olweus tarafından başlatıldığı için
uluslar arası çalışmalarda en sık kullanılan tanım onun tanımıdır. Olweus’a (1993) göre
zorbalık, aralarında belirgin bir güç farkı bulunan iki kişiden daha güçlü olanın, kendini
savunamayacak durumdaki kişiye karşı kasıtlı olarak, tekrarlı bir şekilde saldırgan
davranışlarda bulunmasıdır. Daha güçlü bir kişi ya da bir grup kişi tarafından daha az
gücü olan bir kişiye karşı yapılan fiziksel, psikolojik, sosyal ve sözel olarak tekrarlanan
saldırılar zorbalık kavramı altında değerlendirilir. Zorbalığı şiddetten ayıran en önemli
unsur zorbalık yapan kişiyle kurban arasındaki güç farkı ve saldırgan davranışın kasıtlı
olması ve tekrarlanmasıdır. Temelde bir güç istismarı olan zorbalık olgusu okullarda
çeşitli biçimlerde görülmektedir. Örneğin yöneticilerin öğretmenlere, öğretmenlerin
öğrencilere, nadiren de olsa öğrencilerin öğretmenlere zorbalık yaptıkları
gözlenmektedir. Ancak okullarda yaşanan en yaygın zorbalık biçimi öğrenciler arasında
yaşanan ve akran zorbalığı olarak adlandırılan zorbalıktır. Okulda genellikle öğrencinin
kendi akranları tarafından sergilenen zorbalık, tekme atma, tokat vurma, itme, çekme
gibi fiziksel olabileceği gibi; sataşma, alay etme, dalga geçme, kızdırma, hoşa gitmeyen
isim takma, küçük düşürücü sözler söyleme gibi sözel; dedikodu ve söylenti çıkarıp
yayma, arkadaş grubundan dışlayarak yalnızlığa terk etme gibi dolaylı ya da para veya
diğer eşyalarını zorla alma, almakla tehdit etme, eşyalarına zarar verme gibi davranışsal
olarak da ortaya çıkabilir.
Zorbalık, zorbaca davranışta bulunanları (zorba), bu tür davranışlara hedef olanları
(kurban/mağdur) ve bu tür davranışları izleyenleri (izleyiciler) uzun süreli olumsuz
etkiler. Olumsuz etkiler, zorbalık türüne ve öğrencilerin zorbalığa maruz kalma
sıklığındaki artışa bağlı olarak değişiklik gösterir. Okullardaki zorbaca davranışların
sonuçları üzerinde yapılan çalışmalar incelendiğinde, akranlarının zorbaca
davranışlarına sürekli olarak maruz kalan çocukların genelde huzursuz, kederli ve üzgün
3
oldukları, toplum içine giremedikleri, fiziksel olarak dengesiz davranışlar sergiledikleri,
depresyon ve psikosomatik semptomlardan yakındıkları belirlenmiştir(Fekkes, Pijpers
& Verlove-Vonherick 2004; Natvig, Albregtsen & Qvarnstrom 2001; akt. Ayas, Pişkin
2011, s. 553). Mishna, zorbaca davranışlarda bulunan çocukların okulda mutsuzluğa ve
dikkat eksikliğine daha eğilimli olduklarını, buna karşın kurban çocukların daha fazla
uyum sorunu yaşadıkları ve akranları tarafından dışlandıklarını bulmuştur(Mishna 2003,
akt. Ayas, Pişkin 2011 s. 553). Araştırma bulguları sadece kurbanların değil, aynı
zamanda zorbaların da bu eylemlerden zarar gördüklerini, ayrıca zorbaca eylemlerde
bulunmayı alışkanlık haline getiren öğrencilerin bu eylemlerinin sadece okul yılları ile
sınırlı kalmadığı da dikkati çekmektedir. Örneğin Farrington (1993), zorbaca
davranışlar sergileyen çocukların yetişkinlik dönemlerinde de aynı davranışları
sergilediklerini, bu kişilerin zorbaca davranışlar sergileyen çocuklarının olduğunu,
ayrıca kurban olarak seçilen kişilerin çocuklarının da kurban olarak seçilme ihtimalinin
yüksek olduğunu belirtmektedir (Ayas, Pişkin 2011, s. 553). Gilmartin’s (1987) yaptığı
bir çalışmasında Farrington’un sonuçlarına paralel bir sonuç bulmuş, hiç evlenmeyen
erkeklerin utangaç davranışlarının, okul zorbalarının saldırılarına uğramanın bir sonucu
olarak ortaya çıkmış olabileceğini söylemiştir (Koç 2006, s. 11).
Araştırmalar okul zorbalığının, çocukların okula olan devamsızlığının artmasına,
okuldan kaçma gibi problem davranışlar göstermelerine neden olduğuna ve fiziksel,
psikolojik sağlıklarını olumsuz etkilediğine vurgu yapmaktadır. Okul zorbalığının
sonuçlarının yalnızca okul yaşamıyla sınırlı kalmaması, okul zorbalığı sorununun bütün
yönleriyle ayrıntılı olarak ele alınmasını gerekli kılmaktadır. Okul zorbalığının intihara
kadar varabilen olumsuz sonuçlarının önlenebilmesi, çocukların öğrenmeye tam
anlamıyla odaklanabilmesi ve sağlıklı akran ilişkileri geliştirebilmesi ancak okul
zorbalığı sorununun ortadan kaldırılmasıyla mümkündür. Kitle iletişim araçlarının
yaygınlaşmasıyla okul şiddeti olaylarına karşı dünyada ve Türkiye’de duyarlılık gittikçe
artmaktadır. Okullarda gerçekleşen şiddet ve zorbalık olayları için 2006 yılı bir milat
olarak sayılabilir. 2006 yılında medyada çok sık çıkan okul zorbalığı ile haberler her
kesimden insanların ilgisini bu noktaya çekmiş ve Milli Eğitim Bakanlığı Okullarda
Şiddetin Önlenmesi ve Şiddetle Mücadele İçin Yerel Ortaklıklar" adlı bir toplantı
düzenlemiştir. Bu toplantıda; okulda şiddet ve zorbalığın ulusal bir problem olduğu,
4
kamuoyu ve ilgili tarafların okulda zorbalık olgusunun farkına vardıkları belirtilmiş ve
değişik biçimlerde ortaya çıkan şiddet ve zorbalık olaylarıyla uygun biçimde
ilgilenilmesi gerektiği üzerinde durulmuştur.
Okul zorbalığı ile ilgili İsveç’te, özellikle Olweus tarafından araştırmalar konunun
uluslar arası bir boyut kazanmasını sağlamış ve İngiltere, A.B.D., Almanya, İtalya,
Yunanistan, Avustralya, İrlanda, Portekiz, İspanya, Türkiye, İskoçya, Hollanda,
Japonya, Kore, Fransa ve Tayvan’da okul zorbalığı ile ilgili araştırmalar yapılmıştır.
Ülkemizde okul zorbalığı ile ilgili araştırmaların geçmişine baktığımızda on yıllık bir
tarihi olduğunu ve son beş yıldır da bu araştırmaların sayısında ciddi bir artış olduğunu
görmekteyiz. Okul zorbalığı ile ilgili araştırmaların her biri okul zorbalığının çeşitli
yönlerine odaklanmıştır. Dünyada okul zorbalığı ilk araştırmalar daha çok okul
zorbalığının yaygınlığı ile ilgilenirken, sonraki araştırmalar okul zorbalığına ilişkin
çeşitli açıklamalar geliştirmekle uğraşmıştır. Bu araştırmalar özellikle okul zorbalığının
iki boyutu üzerine odaklanmıştır.
a.Zorbaların ve mağdurların karakteristik özellikleri
b.Zorbaların ve ailelerinin karakteristik özellikleri
Ülkemizde okul zorbalığı ile ilgili araştırmalar incelendiğinde, araştırmaların daha çok
zorbalığın yaygınlığı, cinsiyet, yaş, sosyo-ekonomik düzey gibi çeşitli değişkenlerle
ilişkisi, nedenleri, sonuçları, zorbalığı önlemek için alınabilecek önlemler, zorbalıkla
baş etme yöntemleri ve sonuçları üzerinde odaklandığı görülmektedir. Ülkemizde
bugüne kadar zorbalık olayları ve okul türleri ile ilgili sınırlı sayıda araştırmalar
yapılmış, sınırlı sayıda yapılan bu araştırmaların içinde en kozmopolit, akademik başarı
seviyesi en düşük, ailelerinin sosyo-ekonomik düzeyi alt sınırlarda olan ve endüstri
meslek liselerinden sonra en kalabalık öğrenci sayısına sahip ticaret meslek liselerinde
hiç çalışma yapılmamıştır. Bu araştırma, bu güne kadar ülkemizde ticaret meslek
liselerinde okul zorbalığı ile ilgili olarak yapılan ilk araştırma olması ve bu alanda
yapılacak olan yeni çalışmaları teşvik ve kaynaklık etmesi açısından önemlidir. Elde
edilecek veriler, meslek liselerinde zorbalık olgusunun durumu hakkında eğitim
yöneticilerine politikalarını gözden geçirmeleri konusunda bilgi sağlayacaktır.
5
1.1 AMAÇ
Bu araştırmanın amacı İstanbul ili Ataşehir, Beykoz, Kadıköy, Üsküdar ilçelerindeki
resmi ticaret meslek liselerinde görev yapan öğretmenlerin, öğrencilerin zorbalık
davranışlarına ilişkin farkındalık düzeylerine ilişkin algıları ile bu davranışların
okullarda ne sıklıkta, nerede ve ne zaman görüldüğünü belirlemek ve öğretmenlerin
okul zorbalığı ile başa çıkma biçimlerini ortaya koymaktır. Araştırmada bu temel
amaçlar doğrultusunda aşağıdaki sorulara cevaplar aranmıştır:
1. Öğretmenlerin değişik zorbalık türlerine ilişkin(fiziksel, sözel, duygusal, cinsel)
algı düzeyleri nedir?
2. Tipik bir sınıf ortamında görülen zorbalık türlerinin öğretmen algılarına göre
sıklık düzeyleri nedir?
3. Öğretmen algılarına göre okulda zorbalığın en fazla meydana geldiği yer ve
zamanlar nerelerdir?
4. Öğretmenlerin zorbalık eylemleri ile başa çıkma biçimlerini kullanma düzeyleri
nedir?
1.2 ÖNEM
1. Tüm dünyada olduğu gibi, ülkemizde de öğrenciler arası zorbalık olayları, çok
sayıda öğrencinin, ebeveynlerin, öğretmenin, okul personelinin, içinde yer
aldığı, önemli bir sorundur. Çeşitli nedenlerle okullarda meydana gelen pek çok
zorbalık olayı çeşitli çekince ve kaygılarla öğretmenler ve yöneticiler tarafından
ya görmezden gelinmekte ya da görülse de yeterince duyarlı
davranılmamaktadır. Bilim adamlarının ortak görüşü; özellikle okul ya da sınıf
ortamında zorbaca davranışlar sergileyen tek bir öğrencinin bile okulda geniş
etkilere neden olabileceği ve okulun öğrenme iklimini olumsuz bir biçimde
etkileyeceği yönündedir. Okul ya da sınıf ortamındaki, zorbaca davranışlar;
yalnızca zorba ve kurban öğrenciler arasında değil, diğer öğrencilerde ve hatta
öğretmenlerde de korku ve çekingenlik havası yaratabilir. Zorbalık eylemlerinin
bir okulda sıkça görülmesi ve okul yönetici ve öğretmenlerinin bu davranışlar
6
karşısında gerekli duyarlılığı göstermemesi, okulda korku, huzursuzluk
duygularının artmasına, kargaşa ve kuralsızlığın artmasına, öğrenci ve
öğretmenlerde fiziksel, duygusal ve sosyal değişimlere neden olabilir. Bu
etkilerinden dolayı okul zorbalığı üzerinde önemle durulması ve araştırılması
gereken bir konudur.
2. Öğretmenlerin değişik zorbalık türlerinin farkında olup olmadıklarının, zorbalık
türlerinin ne sıklıkta ve nerelerde meydana geldiği ve öğretmenlerin zorbalık
eylemleri ile başa çıkma biçimlerini kullanma düzeylerinin bilinmesi, tüm eğitim
paydaşlarının zorbalık eylemlerine karşı neler yapabileceğine ışık tutabilecektir.
3. Elde edilecek veriler, ticaret meslek liselerinde zorbalık olgusunun durumu
hakkında eğitim yöneticilerine politikalarını gözden geçirmeleri konusunda bilgi
sağlayacaktır.
4. Araştırma, okul zorbalığı ile ticaret meslek liselerinde yapılan ilk çalışma olması
sebebiyle yeni çalışmaları teşvik ve kaynaklık etmesi açısından da önemlidir.
1.3 SAYILTILAR
Araştırmaya katılan öğretmenlerin ölçekteki sorulara verdikleri cevapların, onların
samimi düşünce ve görüşlerini yansıtmakta olduğu sayıltısı ile hareket edilmektedir.
1.4 SINIRLILIKLAR
Bu araştırma 2011–2012 eğitim öğretim yılında İstanbul İli Ataşehir, Beykoz, Kadıköy,
Üsküdar ilçelerindeki ticaret meslek liselerinde görev yapan öğretmenlerin algıları ile
sınırlıdır.
Araştırmada zorbalık türleri fiziksel, sözel, duygusal, cinsel zorbalık ile sınırlıdır.
7
1.5 TANIMLAR
1.5.1. Okul Zorbalığı
Bir ya da birden çok öğrencinin kendilerinden daha güçsüz olan öğrencileri bilerek ve
isteyerek ve sürekli bir biçimde fiziksel olarak (tekme atma, tokat vurma, itme, çekme
vb.), sözel olarak (sataşma, alay etme, dalga geçme, kızdırma, hoşa gitmeyen isim
takma, küçük düşürücü sözler söyleme vb.), dedikodu ve söylenti çıkarıp yayarak, para
ya da diğer eşyalarını zorla alarak, almakla tehdit ederek, eşyalarına zarar vererek ya da
arkadaş grubundan dışlayıp yalnızlığa terk ederek rahatsız etmesi ile sonuçlanan ve
kurbanın kendisini koruyamayacak durumda olduğu bir saldırganlık türüdür (Pişkin
2002, s.538).
1.5.2. Zorbalık Türleri
Sözel Zorbalık: Sürekli alay etme, ad takma, yüze vurma, tehditler, iğneleme,
söylentiler yayma.
Fiziksel Zorbalık: İtme, çimdikleme, yumruklama, tekme atma, silah kullanma.
Duygusal Zorbalık: Dışlama, dalga geçme, küçük düşürme.
Cinsel Zorbalık: İstenmeyen fiziksel eylemler ya da argo sözler ve davranışlar.
Zorba: Zorbalık eylemlerini gerçekleştirenler.
Kurban(Mağdur): Zorbalık eylemlerine maruz kalan ve zarar görenler.
Kenardakiler(İzleyiciler): Bu eylemler sırasında çevrede bulunup olayı görmezlikten
gelenler ya da olaya müdahale edenler.
1.6 LİTERATÜR TARAMASI
1.6.1. Okul Zorbalığı
Zorbalık konusunda araştırmacılar kendi bulgu ve düşünceleri doğrultusunda birçok
farklı tanımlamalar yapmışlardır. Bu tanımlamalar, her ne kadar farklı gibi görünse de
ortak anlamlar ifade etmektedirler. Dilimize göre zorba terimi; “Gücüne güvenerek
8
hükmü altında bulunanlara söz hakkı ve davranış özgürlüğü tanımayan (kimse),
müstebit, mütegallibe, despot, diktatör” olarak tanımlanmaktadır(TDK 2011).
Olweus, okul zorbalığını ilk defa; bir grup tarafından yapılan şiddet anlamına gelen
“mobbing” kavramı ile eş anlamda kullanmıştır. Olweus (1994), okul zorbalığını; bir
öğrencinin bir ya da daha fazla öğrenci tarafından sürekli biçimde olumsuz eylemlere
maruz bırakılması olarak tanımlamış ve okul zorbalığının, fiziksel ve sözel yollarla
doğrudan gerçekleştirilen eylemlerin yanında gruptan dışlama veya jest ve mimikleri
kullanarak bireyi rahatsız etme gibi dolaylı olarak gerçekleştirilen eylemleri de
kapsadığını ifade etmiştir. Ona göre bir eylemin zorbalık olarak adlandırılabilmesi için
şu üç ölçütü taşıması gerekmektedir:
1) Kasıtlı biçimde zarar vermeyi amaçlaması,
2) Süreklilik özelliği göstermesi,
3) Zorba ve mağdur arasında güç dengesizliğinin olması gerekir.
Bu güç dengesizliği; mağdurun fiziksel veya psikolojik olarak kendini zorbadan daha
zayıf algılamasını ve zorbanın davranışları karşısında kendisini savunacak gücünün
olmadığını düşünmesini içermektedir. Güç dengesizliğinin en önemli belirleyicisi
mağdurun maruz kaldığı zorbalığın türüdür ve mağdurun gruptan dışlanma veya tehdit
edici mesajlar alma gibi zorbalık türleriyle karşılaştığı durumlarda, güç dengesizliğinin
düzeyini belirlemek güçleşmektedir.
Pişkin (2002), zorbalığı; “Bir veya birden çok öğrencinin, kendilerinden daha güçsüz
öğrencileri, kasıtlı ve sürekli olarak rahatsız etmesiyle sonuçlanan ve mağdurun
kendisini koruyamayacak durumda olduğu bir saldırganlık türü.” olarak
tanımlamışlardır. Zorbalıkla ilgili tanımlar incelendiğinde, aşağıda belirtilen ortak
noktalardan söz edilebilir(Pişkin 2002, s. 356).
1) Zorbalık, bilinçli ve kasıtlı olarak yapılan ve mağdura fiziksel, zihinsel, sosyal ya da
psikolojik zarar verme amacı güden söz ve eylemleri içerir,
2) Zorbalığın belli bir süre tekrarlanma özelliği vardır.
3) Mağdur kendini koruyamayacak ve savunamayacak durumdadır.
9
4) Zorbalar eylemlerini bireysel ya da grupla yapabildikleri gibi, mağdurlar da bu
eylemlerden bireysel ya da grup olarak zarar görebilirler.
5) Zorbalar, bu tür eylemlerinden dolayı genellikle kendilerine çıkar sağlayabilirler.
1.6.2. Okul Zorbalığının Türleri
Okul zorbalığı ile literatür incelendiğinde okul zorbalığının türleri ile ilgili genel kabul
görmüş standart bir sınıflandırma yoktur. Bunun nedeninin araştırmacılar tarafından
farklı davranışların zorbalık olarak kabul edilmesinden kaynaklandığı söylenebilir.
Araştırmacıların bir kısmı zorbalığı kişinin kendisinin yapması veya yapılmasına neden
olması şeklinde iki türe ayırmıştır. Bu sınıflandırmaya göre zorbalık davranışları
doğrudan veya dolaylı olarak yapılabilir. Kişinin kendisi zorbalık davranışını
gerçekleştiriyorsa bu doğrudan zorbalık, kişi, başka bir kişi vasıtasıyla zorbalık
davranışının gerçekleşmesine neden oluyorsa dolaylı zorbalık olarak
isimlendirilmektedir. Hangi davranışların dolaylı, hangisinin doğrudan zorbalık olduğu
aşağıda tablo 1.1’de gösterilmektedir.
10
Tablo 1.1: Doğrudan ve dolaylı zorbalık davranışları
DOĞRUDAN ZORBALIK DOLAYLI ZORBALIK
1. Alay etmek, sataşmak,
2. İsim takmak,
3. Haksızca eleştirmek,
4. Tehdit, terbiyesiz işaretler,
5. Tehditkâr bakışlar,
6. İtmek, tekme atmak, vurmak, silah
kullanmak ya da kullanmakla tehdit
etmek,
7. Başkasının malını çalmak ya da
saklamak,
8. Mağdur hakkında dedikodu
yapmak
9. Sosyal olarak yalnız yapmak,
10. Mağdur hakkında gerçek olmayan
hikayeler anlatmak.
1. Başkalarını kişiyle alay etmesi ya
da kişiye sataşması konusunda
etkilemek,
2. Başkasını kişiye aşağılayıcı
isimler takması konusunda
etkileme,
3. Başkalarını kişiyi haksızca
eleştirmesi konusunda etkileme,
4. Başkaları hakkında dedikodular
çıkarma, isimsiz telefon
aramaları,
5. Kişi ya da kişileri isteyerek
görmezden gelmek, birisine
fiziksel olarak zarar vermesi
konusunda başkalarını etkilemek,
6. Diğerlerini isteyerek grup dışı
bırakmak.
Birçok kaynakta benimsenen zorbalığa ilişkin başka bir gruplama şu biçimdedir
(Coloroso, 2003; Cooper ve Snell, 2003; Rigby, 2002; Sullivan, 2000’den akt. Genç
2007, s. 15–16).
1. Fiziksel Zorbalık: Tokat atma, vurma, boğazını sıkma, dürtme, yumruklama,
tekmeleme, ısırma, çimdikleme, itme, çekme, tırmalama, sacını çekme, etini
kıvırma, tükürme, odaya kilitleme veya diğer bütün fiziksel saldırı biçimleri,
elbiselerine veya eşyalarına zarar verme gibi davranışları içerir. Fiziksel
11
zorbalık, çocukların ifadelerine göre, ortaya çıkan bütün zorbalık davranışlarının
üçte birinden daha azını oluşturmaktadır.
2. Fiziksel Olmayan veya Sözel Zorbalık: Taciz edici telefon konuşmaları, parasını
veya eşyalarını zorla alma, şiddet tehditleri ile korkutma, ad takma, ırkçı ifadeler
veya alaylar, istenmeyen cinsel içerikli sözler söyleme, aşağılayıcı alay ifadeleri,
küfür etme, hakkında yalan ve incitici söylentiler çıkarma gibi davranışları
içermektedir. Sözel zorbalık, en yaygın görülen zorbalık bicimi olmakla birlikte;
en çok gözden kaçan, aynı zamanda da en fazla onur kırıcı ve alçaltıcı zorbalık
turudur.
3. Davranışsal/ İlişkisel/ Duygusal Zorbalık: Dışlama, önemsememe veya ondan
kaçma gibi çocuğun kendine güvenini olumsuz yönde etkileyecek dolaylı ve
sürekli hareketlerdir. Saldırgan bakışlar, gözlerini kısıp bakma, iç çekme, kas
çatma, dudak bükme, gülerek bakma ve vücut dilini düşmanca kullanma gibi
davranışları içerir. Bu tip davranışlar, aynı zamanda bireyi yabancılaştırmak,
akran grubuna girmesini reddetmek veya kasıtlı olarak arkadaşlık ilişkilerini
tahrip etmek biçiminde de olmaktadır. Bireyde bu tip davranışlara maruz
kalmanın verdiği acı çoğunlukla fark edilmez, ifade edildiğinde de genellikle
yetişkinler tarafından aldırış edilmez.
4. Cinsel Zorbalık: İstenmeyen cinsel içerikli mesajlar göndermek ve bu türden
davranışlar göstermeyi içerir. Mesaj verilen kişinin kendisini rahatsız, küçük
duşmuş ve utanç içinde hissetmesine neden olur. Bu tip davranışlar; müstehcen
el hareketleri, kişinin vücudunu hedef alan cinsel içerikli ifadeler, cinselliğe
yönelik çeşitli talepler, davet edici mesajlar veya ifadeler, kişinin cinselliğine
yönelik dalga geçmeler, müstehcen fıkralar anlatma, birey hakkında cinsellik
içeren söylentiler çıkarma türünden dokunmadan olabileceği gibi cinsel amaçlı
istenmeyen dokunma, sarılma, çimdikleme gibi davranışları da içermektedir.
Cinsel zorbalık çoğunlukla kızlara yöneliktir, ancak erkeklere yönelik olarak da
görülebilmektedir ve çok tahrip edici sonuçlara neden olabilmektedir. Ayrıca,
hem öğrenciler hem de öğretmenler hatta aileler, zorbalığın sözel ya da fiziksel
12
boyuta varıncaya kadarki kısmının öğrenci için zedeleyici olmadığını
düşünmektedir. Ancak, dolaylı yapılan zorbalık da, doğrudan zorbalık
uygulamak kadar zarar verici ya da kırıcı olabilir.
Daha da ayrıntılı bir zorbalık sınıflandırması aşağıdaki gibi yapılmıştır.
1. Sözel zorbalık; sürekli alay etme, ad takma, yüze vurma, tehditler, iğneleme,
söylentiler yayma (European Community, 2001,9; The Canadian Safe Scholl
Network [25.10.2008]; Kanada Halk Güvenliği, [25.10.2008], akt. Kanık
2010,20–21).
2. Fiziksel zorbalık; itme, çimdikleme, yumruklama, tekme atma, silah
kullanma(European Community, 2001,9; The Canadian Safe Scholl Network
[25.10.2008]; Kanada Halk Güvenliği, [25.10.2008], akt. Kanık 2010,20-21).
3. Duygusal zorbalık; dışlama, dalga geçme, küçük düşürme (European
Community, 2001,9; The Canadian Safe Scholl Network [25.10.2008]; Kanada
Halk Güvenliği, [25.10.2008], akt. Kanık 2010,20–21).
4. Gasp zorbalık; birini cebindeki parası, şekerleri, cipsi ya da değerli eşyalarını
vermesi için zorlama(European Community, 2001,9, akt. Kanık 2010,20–21).
5. Saklama zorbalığı; ceket, kitap, ayakkabı ya da değerli eşyaları ortadan yok
etme(dolap ya da çantadan) (European Community, 2001,9, akt. Kanık 2010,20–
21).
6. Irkçı zorbalık; ırkçı alaylar (adetler, kıyafet, müzik ve aksanla alay etme), grafiti,
mimikler (European Community, 2001,9; The Canadian Safe Scholl Network
[25.10.2008]; Kanada Halk Güvenliği, [25.10.2008], akt. Kanık 2010,20–21).
13
7. Davranış zorbalığı; yumruk gösterme ve yüzünü ekşitme, fiziksel rahatsızlığını
göstermek için iki parmağını ağzına sokma, birine kötü bakma (European
Community, 2001,9, akt. Kanık 2010,20–21).
8. Bozucu zorbalık; sınıf çalışmalarını, ödevleri karalama ya da oyunları bozma
(European Community, 2001,9, akt. Kanık 2010,20–21).
9. Cinsel zorbalık; istenmeyen fiziksel eylemler ya da argo sözler ve davranışlar
(European Community, 2001,9; The Canadian Safe Scholl Network
[25.10.2008]; Kanada Halk Güvenliği, [25.10.2008], akt. Kanık 2010,20–21).
10. Sanal Zorbalık: Cep telefonu ile mesaj atma, e-posta gönderme, yapılan
eylemleri kayıt alıp internete yayma (European Community, 2001,9; The
Canadian Safe Scholl Network [25.10.2008]; Kanada Halk Güvenliği,
[25.10.2008], akt. Kanık 2010,20–21).
1.6.3. Zorbalığın Nedenleri
Zorba davranışları önleyebilmek için ilk bilinmesi gereken konu, çocuğun zorbalık
yapmasının mutlaka bir nedeni olduğudur. Araştırma bulguları, zorba öğrencilerin
zorbaca davranışlar sergilemelerinde çeşitli dürtülerin ve nedenlerin etkili olduğunu
göstermektedir.
Zorba öğrencilerin neden zorbaca davranışlarda bulunduklarına ilişkin diğer
nedenlerden bazıları Şekil 3,1’de verilmiştir.( (European Community, 2001: 13–14,
akt.Koç, 2006,s.41).
14
Şekil 1.1: Zorbalar neden zorbaca davranışlarda bulunurlar?
Kaynak: European Community European Social Fund 2001, s. 14, akt. Koç 2006, s. 41)
Yukarıdaki şekil incelendiğinde, kişinin zorbaca davranışlarda bulunmasını iki neden
etrafında toplayabiliriz.
1. Kişinin kendinden kaynaklanan nedenler.
2. Kişinin dışında, aile, okul ya da çevreden kaynaklanan nedenler.
1.6.3.1. Kişinin Kendinden Kaynaklanan (Bireysel) Nedenler
Araştırmacılar kişinin doğuştan getirdiği özelliklerinin zorbaca davranışlar göstermesine
neden olabileceğini söylemektedirler. Bazı çocuklar saldırganca davranmaya eğilimli
olarak dünyaya gelirler. Yaradılışı dolayısıyla bu şekilde dünyaya gelen bir çocuk,
zorbaca davranışlar göstermeye daha fazla meyilli olacaktır.
15
Zorbaların fiziksel özelliklerini inceleyen araştırmaların çoğunun, zorbaların fiziksel
gücüne odaklandığı görülmektedir. Araştırma sonuçları, zorbaların genel olarak; fiziksel
olarak güçlü, yüksek enerjiye sahip ve kendine güven düzeylerinin yüksek olduğunu
göstermektedir. Bu tür çocuklar, saldırganca davranışlar sergilemekten ve çatışmalara
girmekten hoşlanmakta ve saldırganca davranışlarının akranlarınca izleniyor
olmasından da gurur duymaktadırlar. Zorba çocuklar, akranlarınca tümüyle
dışlanmamakla birlikte genellikle onlardan kopuk bir biçimde kendi ikili-üçlü küçük
gruplarını oluşturmaktadırlar (Besag 1995, s. 15, Olweus 1995, s. 34-35, akt. Koç 2006,
s.43). Zorba kişilerin mağdurlara kıyasla fiziksel olarak zorbaların fiziksel olarak
yalnızca zorbalık uyguladığı kişiden değil, aynı zamanda o ortamda bulunan diğer
kişilerden de daha güçlü olduğu araştırmalar sonucu söylenmektedir.
1.6.3.2. Çevresel Nedenler
Coloroso (2003), çevresel faktörlerin bireyi zorbaca davranma konusunda
cesaretlendirebileceğini ifade etmiş ve çocukların zorbalık yapması üzerinde etkili olan
çevresel etmenleri şu şekilde sıralamıştır (Yaman, Eroğlu ve diğ. 2011, s.70).
1. Çocuğun iletişim biçimi olarak saldırganlığın kullanıldığı ailelerde yetişmesi.
2. Ailenin çocuğa yaklaşımının tutarsız olması.
3. Çocuğun davranışlarının aile tarafından yeterince izlenmemesi.
4. Ailede ve okulda çocuğun fiziksel yöntemlerle cezalandırılması.
5. Aile üyeleri arasında sıcak bir ilişkinin bulunmaması.
6. Çocukların sağlıksız düşünme biçimlerinin ebeveynler tarafından
pekiştirilmesi( örneğin bazı insanlar kendilerine kötü davranılmasını hak ediyor
gibi düşünceler).
7. Çocuğun zorbalık yapan bireyleri gözlemlemesi.
8. Çocuğun gelişiminin kritik döneminde şiddet içerikli bilgisayar oyunlarını ve
televizyon programlarını çok fazla izlemesi.
Türkiye’de Ortaöğretime Devam Eden Öğrencilerde ve Ceza ve İnfaz Kurumlarında
Bulunan Tutuklu ve Hükümlü Çocuklarda Şiddet ve Bunu Etkileyen Etkenlerin
16
Saptanması konusunda TBMM tarafından Nisan 2007’de hazırlanan araştırma
raporunda çocuk ceza infaz kurumları ve çocuk eğitim evlerinde kalan çocuklara
değişik görüşler sunularak, çocukların bunlardan hangilerini toplumda şiddete yol açan
etkenler olarak gördükleri öğrenilmeye çalışılmış ve bu faktörleri şiddete yol açma
potansiyelleri açısından nasıl algıladıkları incelenmiştir. Grup genelinde şiddete yol
açtığı düşünülen faktörler sıralamasında, "ahlaki değerlerin önemsenmemesi" (yüzde
56,8); "ailelerin çocuklarını sevmemesi" (yüzde 53,0) ve "dinî değerlerin ihmal
edilmesi" (yüzde 54,2), birbirine yakın yüzde değerler ile ön sıralarda gelmektedir.
Önermeler arasında en düşük sırayı, "ailenin maddi durumunun kötü olması" alırken
(yüzde 39,9); tutuklu ve hükümlü çocukların önemli kısmının "orta" gelir düzeyindeki
ailelerden geldiklerini ifade etmeleri de bu bulguyu destekler niteliktedir.
17
Tablo 3.1 Toplumda şiddete yol açan etkenler
18
1.6.4. Zorbalar ve Özellikleri
Zorbaca davranışta bulunan kişiler zorba olarak adlandırılmaktadır. Tıpkı kurbanlar
gibi, zorbalar da çeşitli duygusal ve sosyal problemler yönünden risk altındadır. Yapılan
araştırmalar okul çağında zorbalık davranışları gösteren çocukların ileriki yaşlarda
şiddet içeren davranışları gösterme olasılığının yüksek olduğunu, göstermektedir.
Zorbalık davranışları gösteren çocukların özelliklerinin bilinmesi, zorbalığı önleme ve
müdahale programlarını daha etkili olmasını sağlayacaktır.
Olweus’un (1993) İskandinav ülkelerinin bazılarında ve Rigby’nin (2002)
Avustralya’da 30.000 öğrenci ile yaptığı çalışmalar sonucu zorbaların paylaşıma ve
işbirliğine yatkın olmadıkları, beraber fikir üretme, proje yürütme gibi etkinliklere sıcak
bakmadıkları hatta bu tip çalışmaları zaman kaybı olarak gördükleri belirtilmektedir.
Olweus, İskandinav ülkelerinde yaptığı çalışmalarda elde ettiği sonuçlara göre genel bir
zorba profili oluşturmuş ve özelliklerini şu şekilde sıralamıştır:
1. Çirkin bir şekilde sataşma, alay etme, aşağılama, tehdit etme, aşağılayıcı isim
takma, dalga geçme, itekleme, itme ve kakma, vurma, tekmeleme, öğrencilerin
eşyalarına zarar verme.
2. Mağdurlarından biraz daha büyük veya aynı yaştadırlar ancak her iki durumda
da fiziksel olarak daha güçlüdürler.
3. Diğer çocuklar ve özellikle mağdurları üzerinde baskı kurmaya çalışırlar.
4. Çabuk sinirlenirler, sabırlı değillerdir ve beklemezler.
5. Kuralları hiç sevmezler ve kuralları çiğnemeyi tercih ederler.
6. Kurallara ve otoriteye meydan okurlar.
7. Yetişkinlere karşı sinirli ve saldırganlardır ve yaşlarına ve fiziksel gücüne göre
yetişkinlere de fiziksel güç kullanırlar.
8. Güçlü, dik ve zor görünmeyi severler ve mağdurlarıyla empati kurmazlar.
9. Endişeli değillerdir ve kendilerine güvenleri yerindedir. Bununla birlikte
kendileri hakkında olumlu görüşleri vardır.
19
10. Çalma, kamu malına zarar verme ve uyuşturucu kullanma gibi anti sosyal
davranışlar sergilemeye yaşıtlarından daha önce başlarlar.
11. Kendilerine ortalama hatta ortalamadan da az bir ilgi olmasına rağmen
kendilerini destekleyen bir grup bulunmaktadır.
12. İlkokul seviyesinde ortalama veya ortalamanın altında bir başarı seviyesi
gösterirken bu grafik lise seviyesine geldiğinde düşer ve başarısızlık sınırları
içinde dolaşır ve okula karşı olumsuz bir tutum geliştirirler (Olweus 1993, akt.
İrfaner 2009, s. 24–25).
Dake, Price ve Telljohann (2003), profesyonel literatürü inceleyerek zorbalara iliksin
belirledikleri özellikleri söyle özetlemektedirler:
1. Depresyon ve bunalım yasarlar.
2. İntihar niteliğinde düşünceleri vardır.
3. Psikiyatrik problemler çekerler.
4. Yeme bozuklukları yasarlar.
5. Madde kullanımı görülür.
6. Davranışlarında kavgacılık vardır.
7. Suça yatkındırlar
8. Ebeveynleri cezalandırıcı disiplin anlayışını uygular.
9. Daha az sorumluluk sahibi ve daha az destekleyici ebeveynlere sahiptirler.
10. Hoş olmayan ve kötü ev ortamlarından gelirler.
11. Ebeveynleri ile iletişim sorunları vardır.
12. Erişkin rol modellerinden yoksundurlar.
13. Okul uyumları zayıftır.
14. Düşük akademik başarıları vardır.
15. Otoriter ebeveynlere sahiptirler.
16. Akademik olarak olumsuz davranışlar (kopya çekme, okuldan kaçma)
sergilerler.
17. Zorba arkadaşları vardır.
18. İstismar sorunları yasarlar.
20
1.6.5. Mağdurlar ve Özellikleri
Zorbalığa maruz kalan veya zorbaların hedefi olan kişiler, mağdur veya kurban olarak
adlandırılmaktadır. Zorbalık mağdurlarının alanyazında “kurban, mağdur veya hedef
kişi” olarak adlandırıldıkları görülmektedir. Öğretmenlerin kurban olabilecek risk
altındaki çocukların özelliklerini bilmesi ve bunları izlemesi okulda zorbalığın
önlenmesi konusunda gerekli önleyici ve koruyucu tedbirlerin alınması açısından
önemlidir.
Mağdurlar, akranlarına göre fiziksel olarak daha zayıf, öz saygıları düşük, kaygılı,
utangaç ve diğer çocuklardan daha az popülerdirler. Mağdurların sosyal ilişkileri zayıf
ve arkadaşlık kurmakta zorluk çektikleri için fazla arkadaşa sahip değillerdir.
Arkadaşlarının olmaması zorbalık olaylarında yalnız kalmalarına neden olabilmektedir.
Bu kişiler, zorbalık olaylarında nasıl tepki göstermeleri gerektiğini bilmedikleri için
aynı davranışlara maruz kalabilirler.
Tipik bir mağdurun en belirgin özelliği, diğer arkadaşlarıyla karsılaştırıldığında, daha
güvensiz ve endişeli olusudur. Daha tedbirli, duyarlı ve sessizdirler. Birileri tarafından
herhangi bir atakla karsılaştıklarında geri çekilirler ve ağlamaya başlarlar.
Arkadaşlarının zorbaca tavırları da onların bu tutumu karsısında daha da artış gösterir.
Benlik saygıları düşüktür, kendileri ve içinde bulundukları durum hakkında olumsuz
düşüncelere sahiptirler. Kendilerini hiçbir şeyi başaramaz, aptal, utangaç ve etkileyici
olmayan biri olarak tanımlarlar. Okulda genelde dışlanmıştırlar ve yalnız gezerler.
Arkadaşlarına karsı gayet çekingendirler ve hiçbir şekilde şiddete başvurmazlar, bu
yüzden bu kişilerin diğer çocuklar tarafından niçin zorbalığa uğradıkları anlaşılamaz.
Bu çocukların şiddet hakkındaki görüş ve tutumları genellikle olumsuzdur (Çayırdağ,
2006).
Besag (1995), kurban öğrencilerin; bazı yönlerden açık bir biçimde diğer öğrencilerden
farklı özelliklere sahip olduklarını belirtmiştir: Aşırı koruyucu bir aile ortamından
gelebileceklerini, kekeme olma ya da özel eğitime gereksinim duyma gibi ve çekingen,
içedönük, endişeli, pasif özelliklere sahip olabileceklerini, başkalarına az ilgi
21
gösterdiklerini ve iletişim becerilerinin zayıf olduğunu, obsesif davranışlar
gösterdiklerini, sosyal olarak da duyarsız olduklarını ifade etmiştir. Bunun yanında
kurbanların, etkili olamama, uyum güçlüğü ve depresyon türü kaygılarının olduğunu,
kolay boyun eğen, uyma istekleri ve yetenekleri zayıf ayrıca sosyal becerilerinin de
yeterli olmadığını, özsaygı düzeyleri ortalamanın altında ve yoğun olarak aşağılık
duygusu yaşadıklarını, zihinsel yetenek ve cazibe olarak kendilerini yeterli
bulmadıklarını, kendilerini soğuk ve eleştirici bulduklarını belirtmiştir.
European Community zorbalık gören öğrencilerin genel özelliklerini aşağıdaki gibi
özetlemiştir (European Community, akt. Kanık 2010, s. 25).
1. Fiziksel olarak zorbalık yapan öğrenci kadar güçlü değil,
2. Utangaç,
3. Çatışmayı çözmek için şiddete başvurmayan,
4. Fazla korumacı bir aile ortamına sahip,
5. Çoğunluktan farlı bir ırk ya da etnik gruptan gelen,
6. Bazı noktalarda diğerlerinden farklı olan, mesela kekeleyen,
7. Özel eğitim ihtiyacı ya da engeli olan,
8. Cep telefonu ya da bilgisayar oyunları gibi pahalı şeylere sahip olan,
9. Misillemeyi başlatan saldırgan davranışlarda bulunan.
1.6.6 Zorbalığın Sonuçları
Okul zorbalığı zorbalık davranışını gerçekleştiren zorba ve zorbaca davranışa uğrayan
mağdur açısından uzun ve kısa vadede olumsuz etkileri olan ciddi bir problemdir.
Zorbaca davranışlardan sadece zorba ve mağdurlar etkilenmez. Okuldaki diğer öğrenci
ve öğretmenler zorba davranışların tehdidi altındadır. Zorbalık olaylarının çok sık
rastlandığı okullarda güvenli bir okul ikliminden bahsedilemez.
Sullivan ve diğerleri (2004) çember şemasıyla zorbalığın sadece mağdur üzerinde değil aynı zamanda toplum üzerindeki etkilerini de vermişlerdir.
22
Şekil 1.2: Zorbalığın çember etkisi
Kaynak: Sullivan, Cleary & Sullivan 2000, s.32
Birinci seviye etki: Zorbalık eyleminin yaşandığı andır. Zorbalığa maruz kalan öğrenci
için çok yoğun etkisi vardır ve etkisini sadece olayın olduğu an değil sonrasında da
hissedecektir.
İkinci seviye etki: Bu durumda zorbalık eyleminin ikincil mağdurları aile ve
ebeveynlerdir. Neden kendi çocuklarının başına geldiği, neden bu konuda daha önceden
önlem alınmadığı, neden bu konuda uyarılmadıkları konusunda okula kızgındırlar.
Çocuklarının başına gelenin diğer çocuğun başına gelmesini isterler.
Üçüncü seviye etki: İzleyiciler bu olaya katılacak ve olanlarla ilgili bazı duygu ve
düşünceleri olacaktır. Bazıları zorbaya destek verecek bazıları da ne destek verecek ne
de engel olacaklardır ve sadece olanları seyredecektir çünkü kendilerine de sıra
23
gelmesinden endişe edecektir. Bazıları müdahale etmek isteyecek ancak korkularından
bir şey yapamayacaklardır. Aşağılananlar üçüncül derece etkilenenlerdir. Bundan
sonraki hayatları sürekli tehdit altındadır ve bu da devamlı korku içinde yaşamaları
anlamına gelmektedir.
Dördüncü seviye etki: Bu seviyede okulun, içinde yaşanan zorbalık eylemine karşı
verdiği tepki çok önem taşımaktadır. Eğer durumu iyi bir şekilde yönetebilirse
öğrencilere ve özellikle zorbalığı yapan zorbalara kesin ve net bir şekilde bu tip
eylemlerine en ufak bir müsamaha gösterilmeyeceği anlatılır. Eğer durum gerektiği gibi
net bir şekilde ele alınmazsa, o zaman zorbalara yaptıklarına devam edebilecekleri ve
kimsenin güvende olmadığı mesajını verecektir. Eğer okul, zorbalık eylemleri
konusunda herhangi bir önlem almazsa ya da harekete geçmezse, bu da gelişen zorbalık
kültürünü dolaylı yoldan da olsa arttıracaktır.
Beşinci seviye etki: Hayatımızda olup bitenler çoğu zaman yakın çevremizi ve
yaşadığımız topluluğu doğrudan ya da dolaylı etkilemektedir. Eğer okul zayıf
öğrencilerini koruyamazsa zorba öğrencilere istedikleri yerde istedikleri kişiye zorbalık
yapabilecekleri yönünde cesaret vermiş olur. Ancak eğer okul bu konu ile ilgilenirse ve
herhangi bir zorbalık vakasını dikkatli bir şekilde incelenmek üzere öğrencilerin okul
yönetimini bilgilendirmeleri teşvik edilirse, bu durumda sadece öğrencilerine değil aynı
zamanda sorumluluğundaki daha geniş bir çevreye ciddi bir katkıda bulunmuş olacaktır.
Okul zorbalığının sonuçları ile ilgili yapılan araştırmaları incelediğimizde, zorba
davranışların mağdurlar üzerinde, korku, kızgınlık ya da hayal kırıklığı, yardıma
muhtaçlık, küçük düşme, kabul edilmeme, yabancılaşma, ya da eziyet çekme, yalnızlık,
umutsuzluk, bireysel utanç duyma ve tedirginlik gibi olumsuz duygular yerleşmesine
sebep olabilmektedir. Mağdur bunun neticesinde psikolojik uyum sorunları yaşarlar.
Akran ilişkileri gittikçe kötüleşir, kendilerini psikolojik olarak gittikçe kötü hissederler
ve depresyona girme olasılıkları daha fazladır. Okuldaki başarıları düşer, okuldan
kaçma, sosyal etkinliklere katılmama, diğerlerine zorbalık yapma, şiddet uygulama gibi
sorunlar yaşarlar.
24
Okul zorbalığının zorbalar üzerinde de olumsuz etkileri vardır. Zorba öğrenciler,
saldırganlık, suç işleme gibi davranışsal sorunları daha çok gösterirler. Sigara içme,
alkol tüketme gibi zararlı alışkanlıklar daha çok görülmektedir. Hayatlarının ilerleyen
yıllarında zorba davranışlar şiddet içeren davranışlara dönüşebilir. Hatta bu kişilerin
çocukları zorba davranışlar gösterebilir.
Okul zorbalığının mağdurlar ve zorbalar üzerindeki olumsuz etkilerinden birçok
kaynakta ve araştırmada bahsedilmektedir. Az rastlanan etkilerinden biri okul iklimi
üzerindeki etkisidir. Zorba davranışların sıklıkla görüldüğü bir okulda olumlu bir okul
ikliminden bahsedilemez. Okulda ortamında bulunan öğretmen, öğrenci, veli, yönetici,
kısaca herkes bu olumsuzluktan etkilenir. Olumsuz bir okul iklimi zorba davranışları
tetikler. Bu kısır bir döngü şeklinde devam eder.
1.8 İLGİLİ ARAŞTIRMALAR
1.8.1. Yurtiçinde Yapılmış Araştırmalar
Türkiye’de okul zorbalığı ile ilgili az sayıda çalışma bulunmakla birlikte son yıllarda
yapılan çalışmalarda bir artış olduğu görülmektedir.
Okul zorbalığı konusunda Karaman-Kepenekçi ve Çınkır (2001) tarafından 1999–2000
öğretim yılında beş ayrı lisede, toplam 692 öğrenci üzerinde yapılan bir araştırmada;
öğrencilerin her bir zorbalık türü ile ne sıklıkta karsılaştıkları konusunda sayısal veriler
elde edilmiştir. Bu araştırma bulgularına göre öğrencilerin yüzde 44’ünün sözel, yüzde
30’unun fiziksel, yüzde 18’inin duygusal ve yüzde 9’unun ise cinsel içerikli zorbalığa
maruz kaldıkları bulunmuştur.
Yıldırım (2001), 140 ilköğretim 4. sınıf öğrencileri ile yaptığı çalışmada, çocukların
yüzde 20’sini zorba, yüzde 32’sini mağdur ve yüzde 29’unu zorba/ mağdur olarak
sınıflandırmıştır.
25
Çınkır ve Kepenekçi (2003) 36’sı yönetici, 92’si öğretmen olan bir grupla eğitimcilerin
okul zorbalığına ilişkin görüşlerini ortaya koymayı amaçlayan bir çalışma
gerçekleştirmiştir. Araştırma bulgularına göre eğitimcilerin büyük çoğunluğu öğrenciler
arasında bedensel, sözel, duygusal ve cinsel zorbalığın ara sıra ya da çok sık meydana
geldiğini belirtmişlerdir. Bedensel zorbalık davranışlarından olan “itme” davranışının
ve sözel zorbalık olan “ad takma” davranışının çok sık, duygusal zorbalık olan “gruptan
dışlama” davranışının ve cinsel zorbalık olan “cinsellik içeren sözler söyleme”
davranışının ara sıra ancak en fazla görülen davranışlar olduğu tespit edilmiştir. Bu
bulguların yanında eğitimcilerin zorbalığın giderilmesi için yapılanlara ilişkin
görüşlerine göre en fazla bireysel çabalarla önlemeye çalışma, daha sonra okul
yönetiminden yardım isteme, sırasıyla diğer öğretmenlerden yardım isteme, rehber
öğretmenlerden yardım isteme ve son olarak polise şikayet etme yöntemlerinin
kullanılmakta olduğu belirlenmiştir.
Pişkin (2003), 1154 öğrenci ile yaptığı çalışmada öğrencilerin yüzde 6,2 zorba, yüzde
35 mağdur ve yüzde 30 zorba/ mağdur olarak tespit etmiştir.
Pekel (2004) ise çalışmasında öğrencilerden yüzde 9’u zorba, yüzde 8’i mağdur, yüzde
6,4’ü zorba/ mağdur ve yüzde 77’si karışmayan olarak belirlemiştir.
Kapçı (2004), öğrenciler yüzde 40 oranında zorbalığa maruz kaldıklarını belirtmişlerdir.
Yurtal ve Cenkseven (2005)’in ilköğretim öğrencileri ile yaptıkları araştırmada
öğrencilerin yüzde 49’u bazen, yüzde 16’sı sık sık şiddet içeren davranışlarla karşı
karşıya kaldıklarını belirtirken, öğrencilerden yüzde 20’si bazen, yüzde 3’ü sık sık
şiddet içeren davranışlarda bulunduklarını belirtmişlerdir.
Alper (2008) tarafından Bursa’da 250 ilköğretim öğrencisi ile yapılan araştırmada,
öğrencilerin yüzde 52,4 fiziksel zorbalığa maruz kaldığını, yüzde 54, 2 si en çok sınıfta
fiziksel zorbalığa maruz kaldıklarını ifade etmişlerdir.
26
Çayırdağ (2006) öğrencilerin okudukları okulun kültürüne ilişkin algıları ile zorbalık
eğilimleri ve zorbalıkla başetme düzeyleri arasındaki ilişkiyi incelemiştir. İstanbul’da
300 öğrenci ile yapılan araştırma sonucunda, zorbalık eğilimi toplam puanı ile okul
kültürünün tüm alt boyutları arasında anlamlı bir ilişki saptanmış, ayrıca zorbalıkla
başetme düzeyi ve okul kültürünün gelişim ve başarı boyutlu algılanması arasında
pozitif yönde anlamlı bir ilişki ve kurallara bağlılık ile zorbalıkla baş etme arasında
negatif yönde anlamlı bir ilişki saptanmıştır. Öğrencilerin zorbalık eğilimleri ve
zorbalıkla başetme düzeylerinin cinsiyet ve okul türüne göre farklılaşıp faklılaşmadığı
incelendiğinde, hem zorbalık eğiliminin hem de zorbalıkla baş etme düzeylerinin kız ve
erkekler arasında anlamlı derecede farklılaştığı görülmüştür. Okul türü açısından
zorbalıkla başetme düzeyinde farklılık yokken, zorbalık eğiliminde anlamlı derecede bir
fark saptanmıştır.
Atik (2006) tarafından Ankara’da 742 öğrenci ile yürütülen çalışmada, ilköğretim ikinci
kademe öğrencileri arasındaki zorbalık ve kurban olma davranışının yaygınlığı
belirlenmeye çalışılmıştır. Sonuçlara göre toplam 742 öğrencinin yüzde 4.6’sı zorba,
yüzde 21.3’ü kurban, yüzde 6,5’i zorba/kurban, yüzde 44,7’si hiç dahil olmayan ve
yüzde 22,9’u dahil olmayandır. Zorbalık davranışının türü açısından, zorbaların
kullandığı en yaygın zorbalık türünün ve kurbanların en çok maruz kaldıkları zorbalık
davranışının sözel zorbalık olduğu bulunmuştur.
Koç (2006) tarafından yürütülen araştırmaya Ankara il merkezindeki 6 resmi genel
lisenin 9. 10. ve 11. sınıflarında eğitim gören 481’i kız ve 582’si erkek olmak üzere
toplam 1063 öğrenci katılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre, okulda zorbalığın meydana geldiği alanlar ve sıklığı incelendiğinde; öğrenciler zorbalığın en fazla okulun koridorlarında meydana geldiğini düşünmektedirler. Öğrencilerin okulda zorbalığın en fazla meydana geldiği diğer alanlar olarak da; sınıfın içi, okuldan dönüş yolu, okulun bahçesi, okul binasının içi, okula gidiş yolu, okulun oyun alanları ve okulun tuvaletlerini belirtmektedirler. Zorbalığın meydana geldiği alanlar okul dışı ve içi olarak değerlendirildiğinde ise; öğrenciler zorbalığın ağırlıklı olarak okul içi alanlarda ve daha düşük bir oranda da okul dışı
27
alanlarda meydana geldiğine inanmaktadırlar. Okulda zorbalığın meydana geldiği alanlar ve sıklığı cinsiyet değişkeni temel alınarak incelendiğinde ise; erkek öğrenciler, zorbalığın hem okul dışı, hem de okul içi alanlarda (okulun koridorları dışında) kız öğrencilere göre, daha fazla meydana geldiğini ifade etmektedirler. Lise öğrencilerinin zorba kişilik düzeylerinin en önemli açıklayıcıları; öfkeyi dışa vurma düzeyi, cinsiyet, hatalı davranışın sıklığı ,özsaygı ve öfkeyi içte tutma düzeyidir. Bu beş açıklayıcı değişken; öğrencilerin zorba kişilik düzeylerine ilişkin gözlenen toplam varyansın yüzde 23'ünü açıklamaktadır. Araştırmada ele alınan öfkeyi kontrol etme, sürekli öfke, ailenin gelir durumu, yetişkin etkileri ve algılanan akademik başarı durumu değişkenlerinin ise öğrencilerin zorba kişilik alt ölçeği puanlarının önemli bir açıklayıcısı olmadıkları anlaşılmıştır. Lise öğrencilerinin kendine güven düzeylerinin en önemli açıklayıcıları; özsaygı, öfkeyi kontrol etme, öfkeyi dışa vurma ve sürekli öfke düzeyidir. Bu dört açıklayıcı değişken; öğrencilerin kendine güven düzeylerine ilişkin gözlenen toplam varyansın yüzde 24’'ünü açıklamaktadır. Araştırmada ele alınan algılanan akademik başarı durumu, yetişkin etkileri, hatalı davranışın sıklığı, ailenin algılanan gelir durumu, cinsiyet ve öfkeyi içte tutma düzeyi değişkenlerinin öğrencilerin kendine güven alt ölçeği puanlarının önemli bir açıklayıcısı olmadıkları belirlenmiştir. Lise öğrencilerinin zorbalıktan kaçınma düzeylerinin en önemli açıklayıcıları; öfkeyi kontrol etme, yetişkin etkileri, öfkeyi içte tutma ve sürekli öfke düzeyidir. Bu dört değişken; öğrencilerin zorbalıktan kaçınma düzeylerine ilişkin gözlenen toplam varyansın yüzde 19’unu açıklamaktadır. Araştırmada ele alınan özsaygı, algılanan akademik başarı durumu, ailenin gelir durumu, hatalı davranışın sıklığı, cinsiyet ve öfkeyi dışa vurma düzeyi değişkenlerinin öğrencilerin zorbalıktan kaçınma alt ölçeği puanlarının önemli bir açıklayıcısı olmadıkları görülmüştür.
28
Kılıç (2009, Konya ili Cihanbeyli ilçesi, ilçe merkezindeki altı resmi ilköğretim
okulunun 6. 7. ve 8. sınıflarında eğitim gören 367'si kız ve 396'sı da erkek olmak üzere
toplam 763 öğrenci üzerinde zorbalık türü olayların genel olarak okulun hangi
alanlarında ve ne sıklıkta meydana geldiğini araştırmış, Öğrencilerin zorba kişilik,
kendine güven ve zorbalıktan kaçınma düzeyleri; cinsiyet, ailenin algılanan gelir düzeyi,
algılanan akademik başarı durumu, hatalı davranışın sıklığı, yetişkin etkileri
değişkenleri açısından zorbalık türü olayları açıklamaya çalışmıştır. Araştırma
sonucunda, okulda zorbalığın meydana geldiği alanlar olarak çalışma evrenini oluşturan
763 öğrencinin yüzde 23,5’i sınıfın içini, yüzde 21,6’sı okulun bahçesini, yüzde
12,3’ü okulun koridorlarını göstermektedirler. Zorba kişiliği açıklayıcı değişkenler ayrı
ayrı incelendiğinde ise; sınıf, gelir, başarı durumu ve hatalı davranış sıklığı değişkenleri
ile öğrencilerin zorba kişilik düzeyleri arasında negatif bir ilişki bulunduğu
görülmektedir. Bununla birlikte bu değişkenlerden yalnızca başarı durumu ve hatalı
davranış sıklığı değişkenleri öğrencilerin zorba kişilik düzeyleriyle düşük ancak anlamlı
düzeyde ilişkili göstermektedir. Öte yandan öğrencilerin zorba kişilik düzeyleri ile okul,
cinsiyet, anne-baba tutumu ve yetişkin etkisi değişkenleri pozitif bir ilişki ortaya
koymaktadır. Bu değişkenler içerisinde ise yalnızca yetişkin etkisi değişkeni zorba
kişilikle düşük düzeyde ve anlamlı ilişkili göstermiştir. Bu durum, yetişkin etkisinin
artması ya da azalmasının zorba davranışlar üzerinde olumlu yönde artış ya da azalmaya
neden olduğu, başarı ve hatalı davranış sıklığının azalmasının ise zorba kişilik düzeyini
artırdığı şeklinde yorumlanabilir.
Coşkun (2008) tarafından İstanbul’da 298 öğrenci ile yapılan araştırmada, İlköğretim
ikinci kademe öğrencilerinin Zorbalık Eğilimleri ile problemli internet kullanımları
arasındaki ilişki incelenmiş, öğrencilerin oturdukları bölge okul zorbalığı ve internet
kullanımı arasında anlamlı bir İlişkinin olmadığı, öğrencilerin cinsiyetinin okulda
sergiledikleri zorbalık davranışında etkili olduğu, öğrencilerin zorbalıkları anne ve
babalarının hayatta olup olmamalarıyla bağlantılı değilken, anne-babalarının birlikte
olması okul zorbalığının eğlence boyutunda, birlikte olmaması ise duygu boyutunda
ilişkili olmaktadır. Annenin veya babanın mesleği okul zorbalığında etkili değildir,
ancak, annenin eğitim düzeyi okul zorbalığının sözel boyutunda ilişkilidir. Babanın
eğitim düzeyinin öğrencilerin zorbalık davranışıyla bağlantısı istatistiksel bir anlamlılık
29
taşımamaktadır. Evin kendilerinin veya kira veya başka birisinin olması, öğrencilerin
algıladıkları gelir düzeyi ve evde yaşayan kişi sayısı öğrencilerin zorbalığında ilişkili
değildir.
Kakcı (2009) tarafından Beykoz ilçesinde bulunan ilköğretim kurumlarından rastgele
seçilen 295 öğrenci ile ilköğretim 4. ve 5. sınıf öğrencilerinin ahlaki olgunluk düzeyleri ile
duygu zorbalık eğilimleri arasındaki ilişki incelenmiştir. Araştırmanın sonucunda, ahlaki
olgunlukla duygusal zorbalık eğilimi arasında yüksek düzeyde bir ilişki olduğu
anlaşılmıştır. Ahlaki olgunluk düzeylerinden olan Başkalarının Mutluluğunu Önemseme,
Hırslarını Kontrol Altında Tutabilme, Uyumlu Olma, Çevreye Duyarlı olabilme erdemleri
ile zorbalık eğilimleri arasında pozitif bir ilişki olduğu görülmüştür. Olumsuz önermelerin
karşılığında ahlaki olgunluk seviyesinde negatif değer çıkması ikisi arasında ters bir
ilişkinin olduğunu belirtmektedir. Buna göre ahlaki olgunluğu yüksek olan öğrencilerin
zorba eğilimliği göstermediği belirlenmiştir.
İrfaner (2009), Sincan Endüstri Meslek Lisesi öğrencileri arasında uyguladığı Zorba Mağdur anketi sonuçlarına göre Sincan Endüstri Meslek Lisesi’nde öğrenciler arasında zorbalık eylemlerinin mevcut olduğunu görmüştür. Araştırmaya katılan öğrencilerin (n=665) yüzde 23’ünün zorbalık eylemlerine ayda en az iki veya daha fazla kez maruz kaldığı görülmektedir. Eğer bu sonuçlara bir veya iki kez maruz kalanlar da eklenirse elde edilen sonuç yüzde 42,9’a kadar çıkmaktadır. Öğrencilerin diğer öğrencilere zorbalık yapıp yapmadıkları sorusuna verilen cevaplara bakıldığında ankete cevap veren öğrencilerin yüzde 26’sı ayda bir veya iki kez , yüzde 8.8’si ayda iki veya üç kez ve yüzde 5,4’ü ise haftada birkaç kez diğer bir öğrenciye zorbalık eylemi yaptıklarını belirtmiştir.
Kabil (2009), sınıflardaki öğrenci sayılarının zorbalık üzerine etkileri konulu araştırma
sonuçlarına göre, sınıflardaki öğrenci sayısı açısından bireylerin zorbalık mağduru olma
durumları arasında anlamlı bir farklılık bulunamamış, kızların erkeklerden daha fazla
zorbalığa maruz kaldıklarını, ilköğretim öğrencilerine oranla lise öğrencilerinin daha
30
fazla zorbalık mağduru olduklarını, üst sosyo-ekonomik düzeydeki öğrencilerinin diğer
gruplara oranla daha fazla zorbalık mağduru oldukları görülmüştür. Sınıflardaki öğrenci
sayısı açısından bireylerin zorbalık yapma durumları arasında anlamlı bir farklılık
bulunamamıştır. Kızların erkeklerden daha fazla zorbalık yaptıkları, ilköğretim
öğrencilerine oranla lise öğrencilerinin daha fazla zorbalık yaptıkları görülmüştür.
1.8.2 Yurt Dışında Yapılmış Araştırmalar
Okul zorbalığı ile ilgili ilk çalışmalar İskandinav ülkelerinde başlatılmıştır. Okul
zorbalığını ilk ele alan kişi, okul bahçelerinde çocukların davranışlarını gözleyen
Heinemann’dır. Heinemann’ın yapmış olduğu çalışmalara halkın göstermiş olduğu ilgi
üzerine, 1970’lerde Olweus, İskandinav ülkelerinde öğrenci, öğretmen ve velileri de
içine alan geniş kapsamlı çalışmalarını başlatmış ve okul zorbalığı konusunda yapılan
çalışmalar giderek artan bir önem kazanmıştır. Olweus, bu alanda gittikçe artan bir
biçimde çalışmalarını sürdürmüştür 1980’lerde bu çalışmalara Besag’da katılmıştır.
1980’li yıllardan günümüze son yirmi yıl içerisinde, okul zorbalığının sıklığını,
şiddetini ve zorbalığa neden olan bireysel ve çevresel faktörleri belirlemeye yönelik çok
sayıda araştırma yayınlanmıştır (Besag 1995; Olweus, 1999,1991, 1980, 1978, akt, Koç
2006,).
Olweus, 1983’te 8–16 yaşları arasında olan 150.000 öğrenciye dayanan araştırmasında
öğrencilerin toplamda yüzde 15’inin zorba veya kurban olduğunu; bu öğrencilerin
yüzde 9’unun kurban, yüzde 6-7’sinin ise zorba olduğunu ifade etmektedir. Olweus’un
(1989) Norveç’te 80.000 ilk, orta ve lise öğrencisi üzerinde yaptığı bir başka
araştırmada, benzer şekilde, öğrencilerin yüzde 10’unun iki aylık bir sürede zorbaca
davranışlara maruz kaldıkları, aynı örneklem grubunun yüzde 7’sinin ise yine aynı süre
içerisinde diğer öğrencilere zorbaca davrandıkları saptanmıştır. Olweus, 2001’de
110.000 ergen öğrenci üzerinde yenilediği araştırmasında, 1983’de yaptığı araştırmasına
oranla zorbalıkta zorba, kurban veya zorba/kurban olarak zorbalık davranışlarına
katılmanın yüzde 65 oranında arttığını belirtmektedir (Akt. Olweus, 2005).
31
Johnston, Malley ve Bachmen (1993)’ın yapmıs oldukları bir araştırmada 8. sınıf
öğrencilerinin yüzde 16’sinin bazen ya da çoğu zaman okulda kendilerini güvensiz
hissettiklerini ve 8. Sınıf öğrencilerinin yüzde 7’sinin bir önceki ay kendilerini güvensiz
hissettiklerinden korunmak için okula gitmediklerini belirtmiştir. Yine öğrencilerin
yüzde 20’si okul bahçesindeki bazı yerlerden uzak durduklarını ve yüzde 8’inin okulla
ilgili her şeyden uzak durduklarını belirtmişlerdir (akt, Satan, 2006, s.32).
Olweus (1995), İngiltere okullarında yapmış olduğu bir çalışmada; öğrencilerin yüzde
15’nin zaman zaman ve yüzde 5’nin ise ciddi bir biçimde ve sürekli olarak
zorbalıksorunuyla karsı karsıya bulunduklarını belirlemiştir.
Smith, Twemlow ve Hoover (1999) araştırmalarında zorba ve kurban olan çocuklarla
yaptıkları görüşmeler sonrasında bu çocukların tümümün aile ortamlarının da sorun
olduğu sonucuna ulamışlardır. Bu araştırmaya göre zorba veya kurban çocuklar
boşanmış ailelerden gelmekte veya ebeveynlerinin ayrı evlerde yaşamakta ya da ev
ortamlarının kaotik sorunlar olduğu belirtilmektedir. Aynı araştırmada zorba ve
kurbanların çoğunda yaygın olarak psikiyatrik, hukuki sorunlar olduğu ayrıca tüm
zorbalarının saldırganlık içeren video oyunları oynadığı bulgulanmıştır.
Rigby (2003), Okul zorbalığının sonuçları ile ilgili araştırmasında; zorbalığın olumsuz
etkilerinin (sosyal, psikolojik, fiziksel sağlık, akademik) sadece mağdur öğrencilerde
değil, aynı zamanda zorba öğrencilerde de görüldüğünü ve bunun hayatının ileriki
yıllarında da etkisini sürdürdüğünü tespit etmiştir.
Orpinos, Horne ve Staniszewski (2003) hazırlanacak programların okula özgü olması
gerektiğini belirtmektedirler. İlköğretim okulunda yaşanan zorbaca davranışları
önlemeye yönelik hazırladıkları programda, zorba öğrenciler hakkında bilgi sağlamak,
farkındalığı arttırmak, öğretmenlerde zorbalıkla ilgili bilgi ve becerilerini geliştirmek ve
güvenli bir okul ortamı oluşturmak amaçlanmıştır. Programa öğretmenlerden,
profesyonellerden, velilerden, okul danışmanları ve okul yöneticilerinden oluşan bir
komiteyle başlanmıştır. Bu komite programın amacına ulaşması için okulda çeşitli
etkinlikler gerçekleştirmiştir. Öğrenciler arasında olumlu ilişkilerin oluşması için bazı
32
derslerde öğrencilere arkadaşlarına iltifat etme alıştırma çalışmaları yapılmıştır.
Öğretmenler olumlu davranış gösteren öğrencileri desteklemiş ve öğrencilere çatışma
çözme becerileri öğretilmiştir. Ayrıca öğretmenler, zorbalığı ve saldırganlığı önleme
konusunda 20 saatlik bir eğitim programına katılmışlar ve daha sonra öğrenciler
zorbalık konusunda bilgilendirilmişlerdir. Yürütülen program sonrasında daha küçük
sınıftaki öğrencilerde saldırgan davranışlarda önemli oranda azalma olduğu görülürken,
tüm sınıflardaki kurban oranlarında da genel bir azalmanın olduğu görülmüştür (akt.
Kanık 2010, s.64).
Schlack ve Hölling’in (2007), Almanya’da 3382 erkek, 3237 kız öğrenci ile yapmış
oldukları “Öznel ve kişisel raporlarına göre çocukların ve ergenlerin fiziksel zorbalık
deneyimleri.” konulu araştırmada, 12 ay içerisinde fiziksel zorbalık eğilimleri test
edilmiştir. Bu sonuçlara göre; erkeklerin yüzde 19.6’sı, kızların yüzde 9.9’u fiziksel
zorbalık uygulayan konumunda olduklarını, erkeklerin yüzde 5.2’si, kızların yüzde
3.9’u mağdur konumda olduklarını, erkeklerin yüzde 7.6’sı, kızların yüzde 3.6’sı hem
zorba hem de mağdur konumda olduklarını tespit etmişlerdir.
Klomek ve arkadaşları (2008), Finlandiya’da yapmış oldukları erkek çocukları arasında
yaşanan zorbalık ve şiddetin sonradan intihar ve depresyon eğilimleri ile ilişkisi ile ilgili
araştırma yapmışlardır. Bu araştırmada 1981 yılı doğumlu 2348 erkek çocuğu örneklem
olarak, 8 yas grubundayken ki zorbalık ve şiddet bilgileri kendisinden, ailesinden ve
öğretmen raporlarından toplanmış; intihar eğilimi ve depresyon eğilimleri askere
çağırılma sınavları sırasında değerlendirilmiştir. Sonuçlarında; sık sık zorbalık yapan ve
zorbalığa uğrayan çocuklar arasındaki depresyon ve intihar eğilimi, zorbalık
yapmayanlara ve zorbalığa uğramayanlara göre daha çok bulunmuştur.
Tom Brown çocukların zorbalık ile ilgili bakış açılarını incelediği araştırmasında daha
çok okula yeni katılan, şişman, ana kuzusu, ders düşkünü, hasta gibi çocukların
zorbalığa maruz kaldıklarını, zorbalığın daha çok okul içerisinde yapıldığını, çocukların
bir zorbalık olayıyla karşılaştıklarında gösterdikleri tepkinin sadece izlemek olduğunu
ve mağdurların zorbalığı önlemeye yönelik en sık yaptıkları davranışın kaçmak
olduğunu saptamıştır. Amerika Birleşik Devletleri’nde, okulu bırakan çocukların yüzde
33
10’unun bırakma sebebi okul zorbalığıdır. Lise öğrencilerinin yüzde 20’si zorbalıktan
korkmaktadır ve Amerika’da 2 milyona yakın çocuk silah ve bıçak gibi aletler
taşımaktadır (Weinhold 2000; akt, Çayırdağ 2006, s.38).
Yurt dışında zorbalıkla ilgili yapılan araştırmaların çoğunlukla zorbalığın tanımlanması,
sınıflandırılması ve yaygınlığını incelemede yoğunlaştığı gözlenmektedir. Zorbalık,
yaygınlığı, türleri, cinsiyet, yaş, sınıf düzeyi, ebeveyn tutumları, aile çevresi gibi
değişkenlerle çalışılmıştır, bunun yanında zorba ve kurban öğrencilerin genel yapısının
nasıl olduğu ile ilgili çerçeve oluşturulduktan sonra zorbalık davranışlarını önlemeye
programlar geliştirmeye yönelik çalışmalara ağırlık verilmiştir.
2.YÖNTEM
2.1 ARAŞTIRMA MODELİ
Ticaret meslek liselerinde, öğretmenlerin değişik zorbalık türlerine ilişkin(fiziksel,
sözel, duygusal, cinsel) algı düzeyleri, meydana gelme sıklığı ve yerini, farklı okul
zorbalığı davranışları ile başa çıkma yollarını belirlemek amacıyla yapılan bu araştırma,
genel tarama modelinde betimsel bir çalışmadır. Tarama modelleri, geçmişte ya da
halen var olan bir durumu var olduğu şekliyle betimlemeyi amaçlayan araştırma
yaklaşımlarıdır. Araştırmaya konu olan olay, birey ya da nesne, kendi koşulları içinde
ve olduğu gibi tanımlanmaya çalışılır (Karasar 2007, s.77).
2.2 EVREN VE ÖRNEKLEM
Araştırma çalışma evreni üzerinde yapılmıştır. Araştırmanın çalışma evrenini İstanbul
ili Anadolu yakasında bulunan Ataşehir, Beykoz, Kadıköy ve Üsküdar ilçelerindeki
tüm ticaret meslek liselerinde görev yapan öğretmenler oluşturmuştur. 198 öğretmene
anket dağıtılmış, bunlardan 177 öğretmenin cevaplamış olduğu anket geri toplanmıştır.
Toplanan anketlerden 11 adedi geçersiz sayılmış ve toplam 166 adet anket
değerlendirmeye alınmıştır.
34
2.3 VERİ TOPLAMA ARAÇLARI
Araştırmada veri toplama aracı olarak altı bölümden oluşan bir anket kullanılmıştır.
Anketin oluşturulmasında Jodie Tintorer’in “ Elemantary Teachers” Perceptions of and
Responses to Scholl Bullying” isimli anketi ile Ken Rigby’in “Handling Bullying”
isimli anketi kullanılmıştır.
Anketin 1-19. soruları öğretmenlerin verilen davranışların zorbalık olduğuna ne
düzeyde katıldıkları sorularak öğretmenlerin farklı zorbalık türlerine ilişkin farkındalık
düzeyleri belirlenmeye çalışılmıştır. Anketin Türkçe’ye çevirilmesi, geçerlik ve
güvenirlik analizleri Kanık (2010) tarafından yapılmıştır. 5 adet fiziksel zorbalık, 6 adet
sözel zorbalık, 5 adet duygusal zorbalık ve 3 adet cinsel zorbalık davranışı
sergilenmiştir. Anketin orjinalinde 5 adet cinsel zorbalık sorusu bulunmakta fakat
İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü Anket İzin Komisyonu tarafından bu sorulardan 2
tanesinin ankette kullanılmasına izin verilmemiştir.
Anketin 20-38. soruları öğretmenlerin tipik bir sınıf düzeninde öğrencilerin zorbalık
eylemlerine ne sıklıkta katıldıkları ile ilgili bir tahminde bulunmaları istenmektedir.
Verilen “asla”, “nadiren”, “ara sıra”, ve “sık sık” seçeneklerinden uygun olanın
işaretlenmesi istenmektedir.
Anketin 39-48. soruları okul zorbalığının verilen yer ve zamanlarda ne sıklıkta
görüldüğüne ilişkin öğretmenlerin algılarını belirlemek amaçlanmıştır. Verilen “asla”,
“nadiren”, “ara sıra”, ve “sık sık” seçeneklerinden uygun olanın işaretlenmesi
istenmektedir.
Anketin son bölümünde (49-70. sorular) ise öğretmenlerin okul zorbalığı eylemlerine
karşı gösterdikleri tepkileri ölçmek amacıyla Ken Rigby’nin “Handling Bullying” isimli
anketi Kanık (2010) tarafından Türkçe’ye uyarlanmış, geçerlik ve güvenirlik analizleri
yapılmıştır. Öğretmenlerden verilen örnek olay ile karşılaşmaları durumunda listelenen
22 eylemden her birini yapma düzeylerini “kesinlikle yaparım”, “muhtemelen yaparım”,
“emin değilim”, “muhtemelen yapmam” ve “kesinlikle yapmam” seçeneklerinden birini
35
işaretleyerek belirtmeleri istenmiştir. Okul zorbalığına karşı gösterilen tepkiler “zorba
ile çalışmak”, “kurban ile çalışmak”, “göz ardı etmek”, “diğer yetişkinlerden yardım
almak” ve “zorbayı disipline etmek” alt boyutlarından oluşmaktadır.
2.4 ANKETİN GÜVENİLİRLİK ÇALIŞMASI
Araştırmada kullanılan anketin geçerlik ve güvenirlik çalışmaları Kanık (2010)
yapılmıştır. Anketin güvenirlik analizine ilişkin sonuçlar aşağıda tablo şeklinde
verilmiştir.
Tablo 2.1: Okul zorbalığını önleme anketinin güvenilirlik analizi
ALT BOYUTLARCRONBACH’S
ALPHA
ÖĞRETMENLERİN
OKUL ZORBALIĞA
İLİŞKİN ALGILARI
Fiziksel Zorbalık ,917
Sözel Zorbalık ,890
Duygusal Zorbalık ,865
Cinsel Zorbalık ,888
ÖĞRETMENLERİN
ZORBALIK
TÜRLERİNİN
SIKLIĞINA İLİŞKİN
ALGILARI
Fiziksel Zorbalık ,845
Sözel Zorbalık ,871
Duygusal Zorbalık ,860
Cinsel Zorbalık ,839
36
ÖĞRETMENLERİN ZORBALIĞIN
GÖRÜLME SIKLIĞINA İLİŞKİN ALGILARI,866
ÖĞRETMENLERİN
ZORBALIK
EYLEMLERİ İLE
BAŞA ÇIKMA
BİÇİMLERİ
Kurban ile çalışmak ,692
Zorba ile çalışmak ,698
Olayı göz ardı etmek ,588
Yetişkinlerin yardımını
istemek,572
Zorbayı disipline
sokmak,609
Kaynak: Betül Kanık (2010, ss:72-75)
2.5 VERİLERİN ANALİZİ
Araştırmada kullanılan veri toplama araçlarının uygulanması tamamlandıktan sonra
toplanan ölçekler üzerinde genel bir kontrol yapılarak boş bırakılan maddelerin olduğu,
birden fazla yanıtlanan maddelerin olduğu görülmüş ve uygun cevap verilmeyen araçlar
değerlendirmeye dahil edilmemiştir. Veri toplama aracı ile elde edilecek veriler
bilgisayar ortamında sayısal ifadeler olarak kaydedilmiştir. Bu ifadelerin istatistiksel
sonuçlara dönüştürülmesinde Microsoft Excel programı kullanılmıştır. Araştırmada veri
toplama aracından bilgi toplamak için frekans (f), yüzde (yüzde ) tekniği kullanılmıştır.
37
3. BULGULAR
3.1 Öğretmenlerin Değişik Zorbalık Türlerine İlişkin (Fiziksel, Sözel, Duygusal, Cinsel)Algı Düzeyleri
Bu bölümde araştırmanın her bir amacı için uygulanan istatistiksel analizler sonucunda
elde edilen bulgular ve açıklamalar yer almaktadır.
3.1.1 Öğretmenlerin Fiziksel Okul Zorbalığı Davranışlarına İlişkin Algıları
Öğretmenlerin fiziksel okul zorbalığına ilişkin davranışların her birine verdikleri
cevapların dağılımı tablo 3.1’de gösterilmektedir. “Kesinlikle katılıyorum” ve
“katılıyorum” seçeneklerine verilen cevapları birlikte ele aldığımızda, fiziksel zorbalık
davranışlarından “yumruklamak, vurmak”, davranışını öğretmenlerin yüzde 88,6’sının
“sormadan eşyaları almak, çalmak” davranışını yüzde 86,1’inin, “tekme atmak”
davranışını yüzde 87,9’unun “zarar vermek amacıyla bir kişiyi itmek ya da çarpmak”
davranışını yüzde 89,8’inin ve “arkadaşlarının eşyalarını kırmak ya da kasten zarar
vermek” davranışını yüzde 89,2’sinin zorbalık olarak kabul ettikleri görülmektedir.
Tablo 3.1: Öğretmenlerin fiziksel okul zorbalığı davranışlarına ilişkin algıları
38
KESİNLİK LE
KATILIYORUMKATILIYORUM KATILMIYORUM
KESİNLİKLE
KATILMIYORUM
f yüzde f yüzde f yüzde f yüzde
Yumruklamak, vurmak 116 69,9 31 18,7 9 5,4 10 6
Sormadan eşyaları
almak, çalmak97 58,4 46 27,7 11 6,7 12 7,2
Tekme atmak 99 59,6 47 28,3 9 5,4 11 6,7
Zarar vermek amacıyla
bir kişiyi itmek ya da
çarpmak
100 60,3 49 29,5 7 4,22 10 6,0
Arkadaşlarının
eşyalarını kırmak ya da
kasten zarar vermek
97 58,4 51 30,8 9 5,42 9 5,42
ORTALAMA 102 61,32 45 27,00 9 5,43 10 6,26
3.1.2. Öğretmenlerin Sözel Okul Zorbalığı Davranışlarına İlişkin Algıları
Öğretmenlerin sözel okul zorbalığı davranışlarına ilişkin algılarının gösterildiği tablo
3.2’ye baktığımızda, “ad takmak ya da hakaret etmek” davranışını yüzde 84,34’ünün,
“bir kişinin dış görünüşü ile alay etmek” davranışını yüzde 80,72’sinin, “bir kişinin
gözünü korkutmak ya da tehdit etmek” davranışını yüzde 92,17’sinin, “bir kişi ile ilgili
kırıcı dedikodular başlatmak” davranışını yüzde 77,11’inin, “kızdırmak” davranışını
yüzde 52,4’ünün, “bir kişiye kasıtlı olarak onu incitecek şeyler söylemek” davranışını
yüzde 79,51’inin zorbalık davranışı olarak kabul ettikleri görülmektedir.
39
Tablo 3.2: Öğretmenlerin sözel okul zorbalığı davranışlarına ilişkin algıları
KESİNLİKLE
KATILIYORUMKATILIYORUM KATILMIYORUM
KESİNLİKLE
KATILMIYORUM
f yüzde f yüzde f yüzde f yüzde
Ad takmak ya da hakaret
etmek67 40,36 73 43,98 17 10,24 9 5,42
Bir kişinin dış görünüşü ile
alay etmek 74 44,58 62 37,35 20 12,05 10 6,02
Bir kişinin gözünü
korkutmak ya da tehdit
etmek115 69,28 38 22,89 5 3,01 8 4,82
Bir kişi ile ilgili kırıcı
dedikodular başlatmak 70 42,17 58 34,94 29 17,47 9 5,42
Kızdırmak 31 18,67 56 33,73 59 35,54 20 12,05
40
Bir kişiye kasıtlı olarak
onu incitecek şeyler
söylemek64 38,55 68 40,96 25 15,07 9 5,42
ORTALAMA 70,16 42.26 59,16 35,64 25,83 15,56 10,83 6,52
3.1.3. Öğretmenlerin Duygusal Okul Zorbalığı Davranışlarına İlişkin Algıları
Tablo 3.3’de öğretmenlerin duygusal zorbalık davranışlarına ilişkin sonuçlar
gösterilmiştir. Tablo 3.3’e göre öğretmenlerin duygusal zorbalık davranışlarına
verdiklerin cevapların yüzdesi sırasıyla “arkadaşlarının bir kişiye karşı olmalarını
sağlamak, kasıtlı olarak arkadaşlıklarını bozmak” (yüzde 45,18), “bir kişiyi sosyal
olarak dışlamak” (yüzde 40,96), “bir kişiyi kasıtlı olarak bir etkinliğin dışında
bırakmak” (yüzde 36,14), “diğer kişilerin bir kişi ile konuşmalarını engellemek” (yüzde
35,54), “bir arkadaşı ile konuşmayı reddetmek ya da onu dinlememek” (yüzde 13,86)
davranışlarıdır.
Tablo 3.3: Öğretmenlerin duygusal okul zorbalığı davranışlarına ilişkin algıları
KESİNLİKLE
KATILIYORUMKATILIYORUM KATILMIYORUM
KESİNLİKLE
KATILMIYO-RUM
f yüzde f yüzde f yüzde f yüzde
Arkadaşlarının bir kişiye
karşı olmalarını sağlamak,
kasıtlı olarak
arkadaşlıklarını bozmak
75 45,18 64 38,55 17 10,24 9 5,42
Bir kişiyi kasıtlı olarak bir
etkinliğin dışında bırakmak60 36,14 64 38,55 34 20,48 8 4,82
41
Diğer kişilerin bir kişi ile
konuşmalarını engellemek 59 35,54 60 36,14 38 22,89 9 5,42
Bir kişiyi sosyal olarak
dışlamak 68 40,96 54 32,53 35 21,08 9 5,42
Bir arkadaşı ile konuşmayı
reddetmek ya da onu
dinlememek23 13,86 61 36,75 63 37,95 19 11,45
ORTALAMA 57 34,33 60,6 36,50 37,4 22,52 10,8 6,51
3.1.4. Öğretmenlerin Cinsel Okul Zorbalığı Davranışlarına İlişkin Algıları
Öğretmenlerin cinsel okul zorbalığı davranışlarına ilişkin algılarının gösterildiği tablo
3.4’e baktığımızda “bir kişinin vücudu ile ilgili yorumlar yapmak” davranışını yüzde
71,09’unun, “ arkadaşlarına uygunsuz olarak dokunmak” davranışını” yüzde 85,55’inin,
“bir kişiyi kızdırmak için argo bir kelime kullanmak” davranışını yüzde 72,9’unun
zorbalık davranışı olarak kabul ettikleri görülmektedir.
Tablo 3.4: Öğretmenlerin Cinsel Okul Zorbalığı Davranışlarına İlişkin Algıları
KESİNLİKLE
KATILIYORUMKATILIYORUM KATILMIYORUM
KESİNLİKLE
KATILMIYORUM
f yüzde f yüzde f yüzde f yüzde
Bir kişinin vücudu ile
ilgili yorumlar
yapmak57 34,34 61 36,75 33 19,88 15 9,04
Arkadaşlarına
uygunsuz olarak
94 56,63 48 28,92 13 7,83 11 6,63
42
dokunmak
Bir kişiyi kızdırmak
için argo bir kelime
kullanmak48 28,92 73 43,98 33 19,88 12 7,23
ORTALAMA 66,33 39,96 60,66 36,55 26,33 15,86 12,66 7,63
3.2 Tipik Bir Sınıf Ortamında Görülen Zorbalık Türlerinin Öğretmen Algılarına Göre Sıklık Düzeyleri
Araştırmanın ikinci alt amacı tipik bir sınıf ortamında görülen zorbalık türlerinin
öğretmen algılarına göre sıklık düzeylerinin belirlenmesidir. Bu bağlamda elde edilen
bulgular aşağıda alt başlıklar altında verilmiştir.
3.2.1. Öğretmenlerin Fiziksel Okul Zorbalığı Davranışlarının Görülme Sıklığına İlişkin Algıları
Öğretmenlerin fiziksel okul zorbalığı davranışlarının görülme sıklığına ilişkin algılara
ait bulgular tablo 3.5’te gösterilmiştir. Bu bulgular incelendiğinde öğretmenler okulda
en fazladan en aza fiziksel okul zorbalığı davranışlarından “yumruklamak, vurmak”
(yüzde 21,8), “tekme atmak” (yüzde 19,88), “zarar vermek amacıyla bir kişiyi itmek ya
da çarpmak” (yüzde 19,88), “sormadan eşyaları almak, çalmak” (yüzde 6,02) ve
“arkadaşlarının eşyalarını kırmak ya da kasten zarar vermek” (yüzde 5,42) davranışları
ile karşılaşmaktadırlar.
Tablo 3.5: Öğretmenlerin fiziksel okul zorbalığı davranışlarının görülme sıklığına ilişkin
algıları
43
ASLA NADİREN ARASIRA SIK SIK
f yüzde f yüzde f yüzde f yüzde
Zarar vermek amacıyla bir
kişiyi itmek ya da çarpmak16 9,64 58 34,94 59 35,54 33 19,88
Tekme atmak 31 18,67 41 24,70 61 36,75 33 19,88
Sormadan eşyaları almak,
çalmak63 37,95 74 44,58 19 11,45 10 6,02
Yumruklamak, vurmak 33 19,88 46 27,71 52 31,33 35 21,08
Arkadaşlarının eşyalarını
kırmak ya da kasten zarar
vermek
58 34,94 67 40,36 32 19,28 9 5,42
ORTALAMA 40,20 24,21 57,20 34,45 44,60 26,87 24 14,45
3.2.2. Öğretmenlerin Sözel Okul Zorbalığı Davranışlarının Görülme Sıklığına İlişkin Algıları
Öğretmenlerin sözel okul zorbalığı davranışlarının görülme sıklığına ilişkin algılara ait
bulgular tablo 3.6’da gösterilmiştir. Bu bulgular incelendiğinde öğretmenlerin okulda
sözel okul zorbalığı davranışlarından en fazladan en aza “kızdırmak” (yüzde 30,72), “ad
takmak ya da hakaret etmek” (yüzde 18,07), “bir kişinin gözünü korkutmak ya da tehdit
etmek” (yüzde 16,27), “bir kişinin dış görünüşü ile alay etmek” (yüzde 14,46), “bir
kişiye kasıtlı olarak onu incitecek şeyler söylemek (yüzde 10,24), “bir kişi ile ilgili
kırıcı dedikodular başlatmak” (yüzde 6,02) davranışları ile karşılaştıklarını
söylemektedirler.
44
Tablo 3.6: Öğretmenlerin sözel okul zorbalığı davranışlarının görülme sıklığına ilişkin
algıları
ASLA NADİREN ARASIRA SIK SIK
f yüzde f yüzde f yüzde f yüzde
Kızdırmak 6 3,61 23 13,86 86 51,81 51 30,72
Ad takmak ya da
hakaret etmek17 10,24 64 38,55 55 33,13 30 18,07
Bir kişi ile ilgili kırıcı
dedikodular
başlatmak
32 19,28 80 48,19 44 26,51 10 6,02
Bir kişinin dış
görünüşü ile alay
etmek
34 20,48 55 33,13 53 31,93 24 14,46
Bir kişinin gözünü
korkutmak ya da
tehdit etmek
28 16,87 62 37,35 49 29,52 27 16,27
Bir kişiye kasıtlı
olarak onu incitecek
şeyler söylemek
16 9,64 68 40,96 65 39,16 17 10,24
ORTALAMA 22,17 13,35 58,66 35,34 58,66 35,34 26,50 15,96
45
3.2.3. Öğretmenlerin Duygusal Okul Zorbalığı Davranışlarının Görülme Sıklığına İlişkin Algıları
Öğretmenlerin duygusal okul zorbalığı davranışlarının görülme sıklığına ilişkin algılara
ait bulgular tablo 3.7’de gösterilmiştir. Bu bulgular incelendiğinde öğretmenler okulda
en fazladan en aza duygusal okul zorbalığı davranışlarından “arkadaşlarının bir kişiye
karşı olmalarını sağlamak, kasıtlı olarak arkadaşlıklarını bozmak” (yüzde 8,43), “bir
arkadaşı ile konuşmayı reddetmek ya da onu dinlememek” (yüzde 8,43), “bir kişiyi
sosyal olarak dışlamak” (yüzde 6,02), “diğer kişilerin bir kişi ile konuşmalarını
engellemek” (yüzde 6,02) “bir kişiyi kasıtlı olarak bir etkinliğin dışında bırakmak”
(yüzde 6,50) davranışlarıyla karşılaşmaktadırlar.
Tablo 3.7: Öğretmenlerin duygusal okul zorbalığı davranışlarının görülme sıklığına ilişkin algıları
ASLA NADİREN ARASIRA SIK SIK
f yüzde f yüzde f yüzde f yüzde
Arkadaşlarının bir kişiye
karşı olmalarını sağlamak,
kasıtlı olarak
arkadaşlıklarını bozmak
28 16,87 82 49,40 42 25,30 14 8,43
Bir arkadaşı ile konuşmayı
reddetmek ya da onu
dinlememek
27 16,27 70 42,17 55 33,13 14 8,43
Bir kişiyi sosyal olarak
dışlamak37 22,29 79 47,59 40 24,10 10 6,02
Diğer kişilerin bir kişi ile
konuşmalarını engellemek37 22,29 86 51,81 33 19,88 10 6,02
46
Bir kişiyi kasıtlı olarak bir
etkinliğin dışında bırakmak52 31,33 79 47,59 29 17,47 6 3,61
ORTALAMA 36,20 21,81 79,20 47,71 39,80 23,97 10,8 6,50
.
3.2.4. Öğretmenlerin Cinsel Okul Zorbalığı Davranışlarının Görülme Sıklığına İlişkin Algıları
Öğretmenlerin cinsel okul zorbalığı davranışlarının görülme sıklığına ilişkin algılara ait
bulgular tablo 3.8’de gösterilmiştir. Bu bulgular incelendiğinde öğretmenler okulda en
fazladan en aza cinsel okul zorbalığı davranışlarından “bir kişiyi kızdırmak için argo
bir kelime kullanmak” (yüzde 21,6), “bir kişinin vücudu ile ilgili yorumlar yapmak”
(yüzde 12,05) ve “arkadaşlarına uygunsuz olarak dokunmak”(yüzde 4,82) davranışları
ile karşılaşmaktadırlar.
Tablo 3.8: Öğretmenlerin cinsel okul zorbalığı davranışlarının görülme sıklığına ilişkin
algıları
ASLA NADİREN ARASIRA SIK SIK
f yüzde f yüzde f yüzde f yüzde
Bir kişinin vücudu ile ilgili
yorumlar yapmak24 14,46 59 35,54 63 37,95 20 12,05
Bir kişiyi kızdırmak için
argo bir kelime kullanmak11 6,63 56 33,73 63 37,95 36 21,69
Arkadaşlarına uygunsuz
olarak dokunmak66 39,76 70 42,17 22 13,25 8 4,82
ORTALAMA 33,66 20,28 61,66 37,14 49,33 29,71 21,33 12,85
47
3.3 OKULDA ZORBALIĞIN EN FAZLA MEYDANA GELDİĞİ YER VE ZAMANLAR
Araştırmanın üçüncü alt amacı zorbalık davranışlarının okullarda farklı yer ve
zamanlarda görülme sıklık düzeylerini belirlemektir. Bu bağlamda öğretmenlerin okul
ortamında zorbalık davranışlarının en fazla meydana geldiği zamanlar ve yerler
konusundaki algıları belirlenmek istenmiştir. Bu amaçla toplanan verilerin
işlenmesinden elde edilen bulgular tablo 3.9’da gösterilmiştir.
Tablo 3.9: Öğretmenlerin algılarına göre okulda zorbalığın en fazla meydana
geldiği yer ve zamanlar
ASLA NADİREN ARASIRA SIK SIK GEÇERSİZ
f yüzde f yüzde f yüzde f yüzde f yüzde
Okun bahçesinde 9 5,42 51 30,72 60 36,14 44 26,51 2 1,20
Dinlenme salonlarında 30 18,07 78 46,99 40 24,10 7 4,22 11 6,63
Koridorlarda 4 2,41 38 22,89 67 40,36 55 33,13 2 1,20
Sınıflarda 9 5,42 43 25,90 68 40,96 42 25,30 4 2,41
Kantinde 14 8,43 62 37,35 60 36,14 24 14,46 6 3,61
Teneffüs 4 2,41 25 15,06 57 34,34 78 46,99 2 1,20
48
Yolda(sınfa giderken) 8 4,82 45 27,11 67 40,36 45 27,11 1 0,60
Okul servislerinde 44 26,51 75 45,18 22 13,25 7 4,22 18 10,84
Okula gelirken 16 9,64 54 32,53 57 34,34 32 19,28 7 4,22
Okuldan eve giderken 9 5,42 36 21,69 61 36,75 54 32,53 6 3,61
3.4 ÖĞRETMENLERİN ZORBALIK EYLEMLERİ İLE BAŞA ÇIKMA BİÇİMLERİ
Araştırmanın dördüncü alt amacı, öğretmenlerin zorbalık eylemleri ile başa çıkma
biçimleri belirlenmeye çalışılmıştır. Bunun için ölçeğin son bölümünde öğretmenlere şu
örnek olay verilmiştir. “Güçlü bir öğrenci, kendisinden güçsüz olan bir öğrenciyi
sürekli olarak kızdırıyor ve uygun olmayan lakaplar takıyor ve aynı zamanda diğer
öğrencileri de mümkün olduğunca bu kurban öğrenciden uzak durmaya ikna ediyor.
Sonuç olarak kurban, bu davranışlar karşısında kızgın, mutsuz ve genellikle dışlanmış
hissediyor.”Araştırma grubundan verilen örnek olaydaki durumla karşılaşması halinde
hangi tepkiyi ne ölçüde verecekleri belirtmeleri istenmiştir. Bu amaçla katılımcılardan
elde edilen bulgular tablo 3.10’da gösterilmiştir.
Tablo 3.10’a göre öğretmenler okullarda meydana gelen zorbalık eylemleri ile başa
çıkmada en çok kullanılan yöntemden en az kullanılan yönteme sırasıyla yüzdelik
dağılımları , zorbayı disipline etme boyutunda “zorbaya davranışını hemen
durdurmasını söylerim” (yüzde 86,75), diğer yetişkinlerden yardım istemek alt
boyutunda “okulun rehber öğretmeninden olaya müdahale etmesini rica ederim” (yüzde
76,87), zorba ile çalışmak alt boyutunda “davranışlarının kurban üzerinde nasıl etki
yarattığı ile ilgili endişelerimi zorba ile paylaşırım ve zorbanın dikkatli ve sorumlu bir
şekilde davranmasını sağlamaya çalışırım” (yüzde 62,65), kurban ile çalışmak alt
boyutunda en fazla “kurbana kendine daha fazla güvenmesini öneririm” (yüzde 37,95),
49
olayı göz ardı ederim alt boyutunda “öğrencilere sadece çocukluğu bırakmalarını
söylerim” (yüzde 15,06) şeklinde gerçekleşmiştir.
Tablo 3.10: Öğretmenler zorbalık eylemleri ile başa çıkma biçimleri
KESİNLİKLE
YAPARIM
MUHTEMELE
NYAPARIMEMİN
DEĞİLİM
MUHTEMELE
N YAPMAM
KESİNLİKLE
YAPMAM
f yüzde f yüzde f yüzde f yüzde f yüzde
Kurbana zorbaya karşı
kendisini savunmasını
öneririm.44 26,51 42 25,30 31 18,67 22 13,25 27 16,27
Kurbana kendine daha
fazla güvenmesini
öneririm.63 37,95 56 33,73 24 14,46 13 7,83 10 6,02
Kurbanı, gözünün
korkutulamayacağını
göstermesi konusunda
cesaretlendiririm.
38 22,89 36 21,69 36 21,69 30 18,07 26 15,66
Kurbana, zorbaya
“benden uzak dur”
demesini öneririm.25,00 15,06 35 21,08 49 29,52 24 14,46 33 19,88
Zorba da dahil olmak üçere tüm öğrencilerle bir toplantı düzenlerim, onlara neler olduğunu anlatırım ve durumu çözmede yardımcı olacak yolları bulmalarını isterim.
54 32,53 56 33,73 33 19,88 15 9,04 8 4,82
50
ZOR
BA
İLE
ÇA
LIŞM
AK
Davranışlarının kurban
üzerinde nasıl etki
yarattığı ile ilgili
endişelerimi zorba ile
paylaşırım ve zorbanın
dikkatli ve sorumlu bir
şekilde davranmasını
sağlamaya çalışırım.
104 62,65 36 21,69 14 8,43 5 3,01 7 4,22
Zorba ile durumu
düzeltmek için neler
yapabileceğini
tartışırım.
67 40,36 63 37,95 21 12,65 7 4,22 8 4,82
Zorbaya özsaygısını
geliştirmesi konusunda
yardımcı olurum,
böylece kimseye daha
fazla zorbalık yapmak
istemez.
50 30,12 62 37,35 36 21,69 8 4,82 10 6,02
Zorbanın yapabileceği
daha ilgi çekici şeyler
bulmaya çalışırım.31 18,67 62 37,35 43 25,90 16 9,64 14 8,43
Olayı ciddiye almam. 17 10,24 11 6,63 4 2,41 15 9,04 119 71,69
Konuyu başka birinin
çözmesini beklerim.16 9,64 9 5,42 28 16,87 47 28,31 66 39,76
Sorunu kendi
kendilerinin çözmelerini
beklerim.12 7,23 14 8,43 27 16,27 42 25,30 71 42,77
Öğrencilere sadece çocukluğu bırakmalarını söylerim.
25 15,06 28 16,87 30 18,07 32 19,28 51 30,72
Olayı göz ardı ederim. 14 8,43 11 6,63 8 4,82 20 12,05 113 68,07
51
Konuyu okuldaki meslektaşlarımla tartışırım.
83 50,00 62 37,35 10 6,02 5 3,01 6 3,61
Okulun rehber öğretmeninden olaya müdahale etmesini rica ederim.
111 66,87 39 23,49 6 3,61 6 3,61 4 2,41
Konuyu bir yöneticiye (okul müdürü, müdür yardımcısı, vb.) yönlendiririm.
84 50,60 46 27,71 22 13,25 9 5,42 5 3,01
Çocuklarının refahı ile
ilgili endişelerimi
paylaşmak için kurbanın
velisi ile iletişime
geçerim.
68 40,96 59 35,54 25 15,06 5 3,01 9 5,42
Zorbanın velisine bu davranışın hemen durdurulması gerektiği konusunda ısrar ederim
67 40,36 48 28,92 31 18,67 13 7,83 7 4,22
Zorbaya davranışını hemen durdurmasını söylerim
144 86,75 16 9,64 3 1,81 1 0,60 2 1,20
Zorbanın uygun bir şekilde cezalandırıldığından emin olurum.
70 42,17 58 34,94 25 15,06 9 5,42 4 2,41
Zorbaya davranışının daha fazla hoş görülmeyeceğini açık bir şekilde belirtirim.
127 76,51 27 16,27 4 2,41 2 1,20 6 3,61
52
4. TARTIŞMA
Bu bölümde araştırmanın her bir alt amacı için uygulanan istatistiksel analizler
sonucunda elde edilen bulgulara ait yorumlar ve benzer araştırma sonuçlarıyla
karşılaştırmalar yer almaktadır.
4.1 ÖĞRETMENLERİN DEĞİŞİK ZORBALIK TÜRLERİNE İLİŞKİN (FİZİKSEL, SÖZEL, DUYGUSAL, CİNSEL)ALGI DÜZEYLERİ
Anketimizin birinci kısmında öğretmenlerin değişik zorbalık türlerine ilişkin(fiziksel,
sözel, duygusal, cinsel) algı düzeyleri ölçülmüştür. Bu ölçüm sonucunda elde edilen
bulgular tablo 3.1, 3.2, 3.3 ve 3.4’te gösterilmiştir.
Öğretmenlerin fiziksel zorbalık davranışlarına ilişkin algı düzeylerinin ölçüldüğü tablo
3.1’e bakıldığında öğretmenlerin yarısından fazlasının fiziksel bakımdan,
“yumruklamak, vurmak”, “sormadan eşyaları almak, çalmak”, “tekme atmak”, “zarar
vermek amacıyla bir kişiyi itmek ya da çarpmak” ve “arkadaşlarının eşyalarını kırmak
ya da kasten zarar vermek” davranışlarının zorbalık olduğuna kesinlikle katıldıkları
anlaşılmaktadır. “Kesinlikle katılıyorum” ve “katılıyorum” seçeneklerine verilen
53
cevapları birlikte ele aldığımızda, öğretmenler sırasıyla “zarar vermek amacıyla bir
kişiyi itmek ya da çarpmak” davranışını (yüzde 89,8), “arkadaşlarının eşyalarını kırmak
ya da kasten zarar vermek” davranışını (yüzde 89,2), “yumruklamak, vurmak”(yüzde
88,6), davranışını “tekme atmak” davranışını (yüzde 87,9) “sormadan eşyaları almak,
çalmak” davranışını (yüzde 86,1) fiziksel zorbalık davranışı olarak kabul etmişlerdir.
Davranışlara verilen cevaplar değerlendirildiğinde öğretmenlerin fiziksel zorbalık
davranışlarına ait algı düzeylerinin yüksek olduğu söylenebilir.
Öğretmenlerin sözel okul zorbalığına ilişkin algılarının sonuçları tablo 3.2’de
gösterilmiştir. Tablo 3.2’ye göre öğretmenlerin “kesinlikle katılıyorum” ve
“katılıyorum” seçeneklerine verdikleri cevapları birlikte ele aldığımızda, “bir kişinin
gözünü korkutmak ya da tehdit etmek” davranışını yüzde 92,17’si, “ad takmak ya da
hakaret etmek” davranışını yüzde 84,34’ü, “bir kişinin dış görünüşü ile alay etmek”
davranışını yüzde 80,72’si, bir kişiye kasıtlı olarak onu incitecek şeyler söylemek”
davranışını yüzde 79,51’i, “bir kişi ile ilgili kırıcı dedikodular başlatmak” davranışını
yüzde 77,11’i, “kızdırmak” davranışını yüzde 52,4’ü tarafından zorbalık davranışı
olarak kabul ettikleri görülmektedir. Ticaret meslek liselerinde görev yapan öğretmenler
tarafından “kızdırmak” davranışının sözel zorbalık davranışları arasında en düşük
yüzdeyi almasının nedeni bu davranışın ticaret meslek liselerinde çok sık görülen bir
davranış olması sebebiyle öğretmenler tarafından kanıksanmış, sıradan bir davranış
olması olabilir.
Öğretmenlerin duygusal okul zorbalığı davranışlarına ilişkin algılarının gösterildiği
tablo 3.3’e baktığımızda, “kesinlikle katılıyorum” ve “katılıyorum” seçeneklerine
verdikleri cevapları birlikte değerlendirdiğimizde “arkadaşlarının bir kişiye karşı
olmalarını sağlamak, kasıtlı olarak arkadaşlıklarını bozmak” davranışını yüzde
83,73’ünün, “bir kişiyi kasıtlı olarak bir etkinliğin dışında bırakmak” davranışını yüzde
74,69’unun, “diğer kişilerin bir kişi ile konuşmalarını engellemek” davranışını yüzde
71, 68’inin, “bir kişiyi sosyal olarak dışlamak” davranışını yüzde 73,49’unun “bir
arkadaşı ile konuşmayı reddetmek ya da onu dinlememek” davranışını yüzde 50,61’inin
zorbalık davranışı olarak görülmektedir.
54
Tablo 3.4’te öğretmenlerin cinsel zorbalık davranışlarına ilişkin sonuçlar gösterilmiştir.
Tablo 3.4’e göre “kesinlikle katılıyorum” ve “katılıyorum” seçeneklerine verilen
cevaplar birlikte değerlendirilerek, öğretmenler en fazla, “arkadaşlarına uygunsuz olarak
dokunmak” davranışını” (yüzde 85,55) cinsel zorbalık davranışı olarak görmüşlerdir.
Daha sonra sırasıyla “bir kişiyi kızdırmak için argo bir kelime kullanmak” (yüzde 72,9),
“bir kişinin vücudu ile ilgili yorumlar yapmak” (yüzde 71,09) davranışını, zorbalık
davranışı olarak kabul ettikleri görülmektedir.
Araştırmamızın sonucuna göre çalışma yaptığımız ticaret meslek liselerinde çalışan
öğretmenler tüm zorbalık türlerine ilişkin davranışların farkındadırlar. Yukarıda tabloda
bulgulardan yola çıkarak kesinlikle katılıyorum ve katılıyorum seçeneklerine verilen
cevaplar birlikte değerlendirildiğinde, sırasıyla öğretmenlerin yüzde 88,32’si fiziksel
zorbalık davranışlarının, yüzde 77,9’u sözel zorbalık, yüzde 76,51’i cinsel zorbalık,
yüzde 70,83’ü duygusal zorbalık davranışların farkındadırlar.
Araştırmada elde edilen bulgular değişik araştırmalarda elde edilen bulgularla benzerlik
göstermektedir. Kanık (2010) tarafından İstanbul’da ilköğretim öğretmenlerine yönelik
araştırmada öğretmenlerin sırasıyla fiziksel, cinsel, sözel ve duygusal zorbalık
davranışlarının farkında oldukları görülmüştür. Tintorer (2004)’in California’da yaptığı
benzer çalışmasında, öğretmenlerin zorbalık türlerinin farkındalıklarına ait aritmetik
ortalamalarına göre sırasıyla sözel, fiziksel, cinsel ve duygusal zorbalık davranışlarının
farkında oldukları görülmektedir. Her üç araştırmada da öğretmenlerin en az duygusal
zorbalık davranışlarının farkında oldukları görülmektedir. Bunun sebebi olarak
öğretmenlerin duygusal zorbalıkla çok fazla bilgilerinin olmamaları gösterilebilir.
Zorbalığın farkında olmayan öğretmenlerin zorbalık olaylarına doğru müdahalelerde
bulunması beklenemez.
4.2 TİPİK BİR SINIF ORTAMINDA GÖRÜLEN ZORBALIK TÜRLERİNİN ÖĞRETMEN ALGILARINA GÖRE SIKLIK DÜZEYLERİ
55
Araştırmanın ikinci alt amacı tipik bir sınıf ortamında görülen zorbalık türlerinin
öğretmen algılarına göre sıklık düzeylerinin belirlenmesidir. Bu bağlamda elde sonuçlar
3.5, 3.6, 3.7 ve 3.8 de gösterilmiştir.
Bu tablolara göre öğretmenlerin fiziksel okul zorbalığı davranışlarının görülme sıklığına
ilişkin bulgular incelendiğinde “sık sık” ve “ara sıra” seçeneğine verilen cevaplar
birlikte değerlendirildiğinde, öğretmenler okulda en çoktan en aza fiziksel okul
zorbalığı davranışlarından, “tekme atmak” (yüzde 56,63), “zarar vermek amacıyla bir
kişiyi itmek ya da çarpmak” (yüzde 55,42), “yumruklamak, vurmak” (yüzde 52,41)
“arkadaşlarının eşyalarını kırmak ya da kasten zarar vermek” (yüzde 24,7) ve
“sormadan eşyaları almak, çalmak” (yüzde 17,47) davranışları ile karşılaşmaktadırlar.
Öğretmenlerin sözel okul zorbalığı davranışlarının görülme sıklığına ilişkin algılarına
ait bulgular tablo 3.6’ya göre incelendiğinde öğretmenlerin okulda sözel okul zorbalığı
davranışlarından en çoktan en aza, “kızdırmak” (yüzde 82,53), “ad takmak ya da
hakaret etmek” (yüzde 51,02), “bir kişinin gözünü korkutmak ya da tehdit etmek”
(yüzde 45,79), “bir kişinin dış görünüşü ile alay etmek” (yüzde 46,39), “bir kişiye
kasıtlı olarak onu incitecek şeyler söylemek (yüzde 49,4), “bir kişi ile ilgili kırıcı
dedikodular başlatmak” (yüzde 32,53) davranışları ile karşılaştıkları görülmektedir.
Öğretmenlerin duygusal okul zorbalığı davranışlarının görülme sıklığına ilişkin
algılarına ait bulgular tablo 3.7’ye göre incelendiğinde öğretmenler okulda duygusal
okul zorbalığı davranışlarından en çoktan en aza, “bir arkadaşı ile konuşmayı reddetmek
ya da onu dinlememek” (yüzde 41,56), “arkadaşlarının bir kişiye karşı olmalarını
sağlamak, kasıtlı olarak arkadaşlıklarını bozmak” (yüzde 33,73), “bir kişiyi sosyal
olarak dışlamak” (yüzde 30,12), “diğer kişilerin bir kişi ile konuşmalarını engellemek”
(yüzde 25,9) “bir kişiyi kasıtlı olarak bir etkinliğin dışında bırakmak” (yüzde 21,08)
davranışlarıyla karşılaşmaktadırlar.
Öğretmenlerin cinsel okul zorbalığı davranışlarının görülme sıklığına ilişkin algılarına
ait bulgular tablo 3.8’e göre incelendiğinde öğretmenler okulda cinsel okul zorbalığı
davranışlarından en çoktan en aza, “bir kişiyi kızdırmak için argo bir kelime kullanmak”
56
(yüzde 59,64), “bir kişinin vücudu ile ilgili yorumlar yapmak” (yüzde 50) ve
“arkadaşlarına uygunsuz olarak dokunmak”(yüzde 18,07) davranışları ile
karşılaşmaktadırlar.
Bu bulgulara bakarak, öğretmenlerin okulda en fazla karşılaştıkları ilk beş davranış
sözel olarak “kızdırmak” (yüzde 82,53), cinsel olarak “bir kişiyi kızdırmak için argo bir
kelime kullanmak” (yüzde 59,64) ve fiziksel olarak “tekme atmak” (yüzde 56,63),
“zarar vermek amacıyla bir kişiyi itmek ya da çarpmak” (yüzde 55,42), “yumruklamak,
vurmak” (yüzde 52,41) davranışlarıdır. “Kızdırmak” davranışının çok fazla meydana
gelmesinin nedeni bunun bir şakalaşma yöntemi olarak kullanılması olabilir. Burada
öğrencilerin “kızdırma” davranışının bir zorbalık davranışı olduğunu bilmedikleri,
bundan dolayı bu davranışı şakalaşmak amacıyla kullanmakta herhangi bir sakınca
görmedikleri söylenebilir. Cinsel zorbalık davranışlarından “bir kişiyi kızdırmak için
argo bir kelime kullanmak” davranışının ikinci sırada yer almasının nedeni, araştırma
yaptığımız ticaret meslek liselerine devam eden öğrencilerin düşük sosyo-ekonomik
düzey ve Anadolu’dan göçle gelmiş ailelerin çocukları olması olabilir. Bu öğrencilerin
aile ve çevrelerinde argo kullanımının yaygın olması, argonun bir zorbalık davranışı
değil günlük sohbetlerde kullanılan sıradan bir davranış olarak algılanması olabilir.
Fiziksel olarak “tekme atmak”, “zarar vermek amacıyla bir kişiyi itmek ya da çarpmak”,
“yumruklamak, vurmak” davranışların en çok rastlanan davranışlardan olmasının
nedeni, öğrencilerin çatışma çözme konusunda yetersiz olmaları olabilir. Hoşlarına
gitmeyen durum ve davranışlarla karşılaştıklarında bunu engellemek veya durdurmak
için kaba güç kullandıkları söylenebilir.
Öğretmen algılarına göre tipik bir sınıf ortamında görülen zorbalık türlerinin sıklık
düzeylerine ait tablolar birlikte incelendiğinde, araştırma yaptığımız ticaret meslek
liselerinde öğretmen algılarına göre tüm zorbalık türlerinin “nadiren” gerçekleştiğini
söyleyebiliriz. Sık sık seçeneğine verilen cevaplara göre ise okullarda en fazla sözel
zorbalık, sırasıyla fiziksel, duygusal ve cinsel zorbalık davranışları meydana
gelmektedir.
57
Bu bağlamdaki bulgular Kanık (2010)’da yapılan araştırma sonuçlarıyla paralellik
göstermektedir. İstanbul ili Avcılar ilçesinde ilköğretim kurumlarında yaptığı
araştırmada öğretmenlerin sınıflarda sırasıyla sözel, fiziksel, duygusal, cinsel zorbalık
türleriyle karşılaştıkları ortaya çıkmıştır.
Ayrıca Tiryaki(2008) tarafından öğretmen ve okul yöneticileriyle yapılan araştırmada,
öğrencilerin fiziksel ve duygusal zorbalık davranışlarını daha sık gerçekleştirdikleri
belirlenmiş, bunun yanında okul türlerine göre zorbalık davranışları ile karşılaşma
arasında anlamlı bir fark olduğu belirlenmiştir.
4.3 OKULDA ZORBALIĞIN EN FAZLA MEYDANA GELDİĞİ YER VE ZAMANLAR
Araştırmanın üçüncü alt amacı zorbalık davranışlarının okullarda farklı yer ve
zamanlarda görülme sıklık düzeylerini belirlemektir. Bu bağlamda öğretmenlerin okul
ortamında zorbalık davranışlarının en fazla meydana geldiği zamanlar ve yerler
konusundaki algıları belirlenerek, bulgular tablo 3.9’da gösterilmiştir. Tablo 3.9’a göre
ara sıra ve sık sık seçeneklerine verilen cevaplar birlikte değerlendirildiğinde okulda
zorbalık davranışları en fazla koridorlarda (yüzde 73,49), sınıfta (yüzde 67,47) ve daha
sonra bahçede (yüzde 66,26) meydana gelmektedir. Bu davranışlar en çok teneffüste
(yüzde 81,33), okuldan eve giderken (yüzde 69,28) ve yolda (sınıfa giderken) (yüzde
67,47) olmaktadır. Zorbalık davranışlarının en fazla koridorlarda ve teneffüste meydana
gelmesinin nedeni yetişkin denetiminin en az olduğu yer ve zaman olması olabilir.
Öğrenciler öğretmenlerin, okul yöneticilerinin davranışlarını çok fazla
göremeyebileceği zamanlarda zorbaca davranışları daha rahat bir şekilde sergiliyor
olabilirler.
4.4 ÖĞRETMENLERİN ZORBALIK EYLEMLERİ İLE BAŞA ÇIKMA BİÇİMLERİ
Tablo 3.10’a göre öğretmenlerin okullarda meydana gelen zorbalık eylemleri ile başa
çıkmada “kesinlikle yaparım” ve “muhtemelen yaparım” seçenekleri birlikte
değerlendirildiğinde en çok kullandıkları beş yöntemin yüzdelik dağılımları, zorbayı
58
disipline etme boyutunda “zorbaya davranışını hemen durdurmasını söylerim” (yüzde
96,39), “zorbaya davranışının daha fazla hoş görülmeyeceğini açık bir şekilde
belirtirim” (yüzde 92,78) diğer yetişkinlerden yardım istemek alt boyutunda “okulun
rehber öğretmeninden olaya müdahale etmesini rica ederim” (yüzde 90,36), “konuyu
okuldaki meslektaşlarımla tartışırım” (yüzde 87,35), zorba ile çalışmak alt boyutunda
“davranışlarının kurban üzerinde nasıl etki yarattığı ile ilgili endişelerimi zorba ile
paylaşırım ve zorbanın dikkatli ve sorumlu bir şekilde davranmasını sağlamaya
çalışırım” (yüzde 84,34) şeklinde ortaya çıkmıştır.
Öğretmenlerin zorbalıkla başa çıkma biçimlerine ilişkin her bir boyuta bakıldığında,
araştırma yaptığımız ticaret meslek liselerinde görevli öğretmenlerin, zorbalık eylemleri
ile başa çıkma biçimlerinden en fazla zorbayı disipline etme biçiminin, daha sonra
sırasıyla diğer yetişkinlerden yardım almak, zorba ile çalışmak, kurban ile çalışmak
davranışlarının kullanıldığı belirlenmiştir. Olayı göz ardı etme davranışının ise
zorbalıkla başa çıkma amacıyla kullanılmadığı görülmektedir.
59
5. SONUÇ
Araştırmanın bu bölümünde elde edilen bulgulardan ulaşılan sonuçlar ve bu sonuçlara
ilişkin geliştirilen öneriler yer almaktadır.
5.1 SONUÇLAR
Bu araştırmadan elde edilen sonuçlar aşağıdaki gibidir:
1. Araştırmaya katılan öğretmenlerin okul zorbalığı davranışlarının tüm türlerinin
farkında oldukları görülmektedir. Öğretmenler sırasıyla en fazla fiziksel, sonra
sözel, cinsel ve son olarak duygusal zorbalık davranışlarının farkındadırlar.
2. Öğretmen algılarına göre ticaret meslek liselerinde en fazla sözel zorbalık, sonra
fiziksel, duygusal ve cinsel zorbalığın meydana geldiği görülmektedir.
3. Çalışma evrenimize giren öğretmen algılarına göre çalışma evreninde bulunan
ticaret meslek liselerinde zorbalık davranışları sırasıyla en fazla koridorlarda,
60
sınıfta ve daha sonra bahçede meydana gelmektedir. Bu davranışlar en çok
teneffüste, okuldan eve giderken ve yolda (sınıfa giderken) olmaktadır.
4. Araştırma bulgularına göre öğretmenlerin zorbalık davranışlarıyla baş etmede en
fazla zorbayı disipline etme yöntemini, daha sonra sırasıyla diğer yetişkinlerden
yardım almak, zorba ile çalışmak, kurban ile çalışmak yöntemlerini kullandıkları
belirlenmiştir. Olayı göz ardı etme davranışının ise zorbalıkla başa çıkma
amacıyla kullanılmadığı görülmektedir.
5.2 ÖNERİLER
1. Araştırmada öğretmenlerin okul zorbalığına ilişkin farkındalık düzeyleri ile ilgili
farklılıklar belirlenmiştir. Özellikle sözel, duygusal ve cinsel zorbalık
davranışlarına “kesinlikle katılmıyorum” ve “katılmıyorum” seçeneğini
işaretleyen öğretmenlerin oranı yüzde 24,87’dir. Bu oranının aşağılara
çekilebilmesi için öğretmenlere okul zorbalığı konusunda kapsamlı hizmet içi
eğitimler planlanabilir.
2. Öğrenci ve velilerinin zorbalığa karşı farkındalıklarını arttırmak adına okul
rehberlik servisi tarafından, seminerler hazırlanabilir, broşürler, bültenler
hazırlanarak velilere dağıtılabilir. Öğrencilere sınıf öğretmenleri tarafından
rehberlik saatlerinde zorbalığın tanımı, zorbalık davranışları ile bilgiler verilip
etkinlikler yapılabilir.
3. Zorbalık davranışlarının sıklığı ve okul türleri ile ilgili ülkemizde yeter sayıda
araştırma bulunmamaktadır. Bu araştırmaların sayısının arttırılması teşvik
edilmelidir. Bu araştırmalar sonucunda zorbalık davranışlarının belli okul
türlerinde daha fazla meydana geldiği gibi bir sonuçla karşılaşılırsa bu okul
61
türlerine özel zorbalığa müdahale ve önleme çalışmaları yapılabilir. Bu
bağlamda, İl Milli Eğitim Müdürlüklerinin koordinasyonuyla Ar-Ge birimleri
tarafından her İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü kendi sorumluluk alanı içindeki
okullarda periyodik aralıklarla zorbalık davranışlarının görülme sıklığı ile ilgili,
anketler vasıtasıyla taramalar yapılmalı ve bu taramalar İlçe Milli Eğitim
Müdürlükleri, okullar tarafından arşivlenmelidir. Böylece yıl bazında yapılan
taramalar karşılaştırılarak risk grubuna giren ilçeler, okullar, okul türleri
belirlenebilir. Bu ilçe ve okullara özel, okul temelli zorbalığa müdahale ve
önleme programları uygulanabilir.
4. Araştırma sonucumuza göre, okulda zorbalık davranışları sırasıyla en fazla
koridorlarda, sınıfta ve daha sonra bahçede meydana gelmektedir. Bu
davranışlar en çok teneffüste, okuldan eve giderken ve yolda (sınıfa giderken)
olmaktadır. Zorbalık davranışlarının en fazla meydana geldiği yerler olan
koridorların, sınıfların ve bahçelerin, teneffüslerde, ilk ders giriş ve son ders
çıkışlarda güvenlik altına alınması okul yönetimi tarafından sağlanmalıdır.
5. Zorbalık davranışları mutlaka Ortaöğretim Kurumları Ödül ve Disiplin
Yönetmeliğinin ceza almayı gerektiren davranışlar kısmında tanımlanmalı ve
zorbalık davranışlarının gerçekleşmesi halinde Ortaöğretim Kurumları Ödül ve
Disiplin Yönetmeliği gereğince işlem yapılmalıdır.
6. Okul temelli zorbalığı önleme politikalarının en önemli boyutu olumlu bir okul
iklimi oluşturmaktır. Bu amaçla okul yöneticileri, öğretmenler ve diğer personel
bilgilendirilmeli, gerekirse eğitim verilmelidir. Bu çalışmalarda, öğrencilerin
akademik başarısını en üst düzeye çıkarma, öğrencilerin okul sevgilerini
arttırma, okulda problem oluşturan kural ihlallerini en aza indirme, gerek
öğrencilerin, gerekse çalışanların birbirilerine karşı daha saygılı ve sorumlu
davranmalarını özendirme, öğrenciler arasında, farklılıklara hoşgörü
bakabilmeyi sağlama hedeflenmelidir. Okulda uygulanacak kurallarla ilgili
kararların alınmasına mutlaka öğrencilerde dahil edilmeli ve alınan kararlar
62
herkese duyurulmalı, alınan kararların uygulanması okul yönetimi, öğretmenler
ve diğer personel tarafından titizlikle takip edilmelidir.
KAYNAKÇA
Kitaplar
Besag, V. ,1995 , Bullies and victims in schools , Philadelphia:Open University Pres
Karasar, N., 2007. Bilimsel araştırma yöntemi: Kavramlar, ilkeler, teknikler. 17.Baskı. Ankara: Nobel Yayın Dağıtım
Olweus, D. 1978 Aggression in the schools: Bullies and whipping boys. Washington,
DC: Hemisphere Pres
Olweus, D. 1993. Bullying at School: What we know and what we can do. Cambridge
MA: Blackwell.
Olweus, D. 2005. “Bullying at school”, Australia, Oxford: Blackwell.
63
Yaman, E., Eroğlu ve Y., Peker, A. 2011. Başa çıkma stratejileriyle okul zorbalığı ve
siber zorbalık. İstanbul: Kaknüs Yayınları
Süreli Yayınlar
Ayas, T. ve Pişkin, M., 2011. Lise öğrencileri arasındaki zorbalık olaylarının cinsiyet,
sınıf düzeyi ve okul türü bakımından incelenmesi. Elementary Education Online,
10(2),ss. 550-568, 2011.
Çınkır, Ş. ve Kepenekçi- Karaman, Y. 2003. Öğrencilerarası zorbalık. Kuram ve
Uygulamada Eğitim Yönetimi Dergisi, 34, ss. 236-253.
Kapcı, E. G. 2004. İlköğretim öğrencilerinin zorbalığa maruz kalma türünün ve
sıklığının depresyon, kaygı ve benlik saygısıyla ilişkisi. Ankara Üniversitesi
Eğitim Bilimleri Dergisi, 37( 1), ss.1-13.
Pişkin, M. 2002. Okul zorbalığı: tanımı, türleri, ilişkili olduğu faktörler ve
alınabilecek önlemler. Kuram ve Uygulamada Eğitim Bilimleri Dergisi, ss. 531-
562
64
Smith, J., Twemlow, S. W., ve Hoover, D. W. 1999. Bullies, victim and by-standers:
A method of in-school intervention and possible parental contributions”, Child
Psychiatry and Human Development, 30(1), 29-37.
Yurtal, F. ve Cenkseven, F. 2005. “İlköğretim Okullarında Zorbalığın Yaygınlığı ve
Doğası”, Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Dergisi, 3(28), 1-13.
Diğer Yayınlar
Atik, G. (2006). The role of locus of control, self-esteem, parenting style, loneliness,
and academic achievement in predicting bullying among middle scholl students.
Yüksek Lisans Tezi. Ankara: ODTÜ. Eğitim Bilimleri
Alper, S.İ. (2008). İlköğretimde zorbalık. Yüksek Lisans Tezi. Bursa: Uludağ Üniversitesi SBE
Çayırdağ, N. (2006). İlköğretim 7. ve 8. sınıf öğrencilerinin okul kültürünü algılayışları
ile zorbalık eğilimleri ve zorbalıkla baş etme düzeyleri arasındaki ilişkinin
incelenmesi. Yüksek Lisans Tezi. İstanbul: İstanbul Üniversitesi.SBE
Genç, G. (2007). Genel liselerde akran zorbalığı ve yönetimi. Doktora Tezi, Malatya:
65
İnönü Üniversitesi. SBE
Coşkun, G. (2008). İlköğretim ikinci kademe öğrencilerinin zorbalık eğilimleri ile
problemli internet kullanımları arasındaki ilişki. Yüksek Lisans Tezi. İstanbul:
Yeditepe Üniversitesi. SBE
İrfaner, S. (2009). Öğrenciler arasında gerçekleşen zorbalık eylemleri ve zorbalık
konusunda öğrencilerin, öğretmenlerin ve okul yöneticilerinin tutum ve
görüşleri, Doktora Tezi, Ankara: Hacettepe Üniversitesi. SBE
Kabil, M. (2010). Sınıflarda öğrenci sayılarının zorbalık üzerine etkileri, Yüksek Lisans
Tezi, Adapazarı: Sakarya Üniversitesi. SBE
Karaman-Kepenekçi, Y. ve Çınkır, Ş. (2001). Lise düzeyinde öğrenciler arasında
kabagüç. (yayınlanmamış araştırma raporu). Ankara: Ankara Üniversitesi Eğitim
Bilimleri Fakültesi.
Kakcı, K. (2009). 4. ve 5. sınıf öğrencilerinin ahlaki olgunluk düzeyleri ile duygu
zorbalık eğilimleri arasındaki ilişkinin incelenmesi. Yüksek Lisans Tezi.
İstanbul: Yeditepe Üniversitesi. SBE
Kanık, B. (2010). Öğretmenlerin okul zorbalığına ilişkin algıları. Yüksek Lisans Tezi.
İstanbul:Yıldız Teknik Üniversitesi.SBE
Kılıç, N. (2009). İlköğretim 6, 7, 8. sınıf öğrencilerinin zorbalık düzeylerinin
66
yordanması (Konya İli Cihanbeyli İlçesi İlçe Merkez Örneği). Yüksek Lisans
Tezi. Ankara: Gazi Üniversitesi. Eğitim Bilimleri Enstitüsü
Koç, Z. (2006). Lise öğrencilerinin zorbalık düzeylerinin yordanması. Yayınlanmamış
Doktora Tezi. Ankara: Gazi Üniversitesi. Eğitim Bilimleri Enstitüsü
Kutlu, F. (2005). The effect of bullying management training on bullying behavıours of
elementary scholl students. Yayınlanmamış Doktora Tezi. Ankara: ODTÜ.
Eğitim Bilimleri Bölümü
Pekel, N. (2004). Akran zorbalığı grupları arasında sosyometrik başarı durumlarının
İncelenmesi. Yüksek Lisans Tezi. Ankara: Hacettepe Üniversitesi Sosyal
Bilimler Enstitüsü
Satan, A., (2006). İlköğretim ikinci kademede okuyan öğrencilerin zorbalık davranış
eğilimleri ile bazı değişkenler arasındaki ilişki”, Doktora Tezi, İstanbul:
Marmara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü.
Türkiye Büyük Millet Meclisi. 2007. Çocuklarda ve gençlerde artan şiddet eğilimi ile
okullarda meydana gelen olayların araştırılarak alınması gereken önleAmlerin
belirlenmesi amacıyla kurulan meclis araştırması komisyonu raporu. Ankara.
Yıldırım, S. (2001). The relationships of bullying, family environment and popularity.
Yüksek Lisans Tezi. Ankara: Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü.
http://www.who.int [Ziyaret tarihi 10.10.2011]
http://www.okuldasiddet.net [Ziyaret tarihi 01.10.2011]
http://tdk.gov.tr [Ziyaret tarihi 02.10.2011]
67
EKLER
68
69
EK 1: ANKET İZİNLERİ
EK 2: OKUL ZORBALIĞINI ÖNLEME ANKETİ
70
Değerli Öğretmenler,
Bu anket, Bahçeşehir Üniversitesi Eğitim Yönetimi Yüksek Lisans Programı’nda proje çalışması olarak yapılan araştırma için İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğünden izin alınarak uygulanmaktadır. Anketler bilimsel araştırma dışında hiçbir amaçla kullanılmayacak, araştırmacı dışında başka kişi, kurum yada makamlara paylaşılmayacaktır.
Anket maddelerine vereceğiniz cevapların gerçek görüşünüzü yansıtması araştırma için çok önemlidir. Lütfen maddeleri dikkatlice okuyarak var olan duruma uygun seçeneği işaretleyiniz. Anket ancak maddelerin tamamına cevap verildiği takdirde işleme alınacağından lütfen hiçbir soruyu cevapsız bırakmayınız.
Ankette yer alan soruların tümünü içtenlikle yanıtlamanızı ve gereken özeni göstermenizi diler, ilgi ve yardımlarınız için teşekkür ederim.
Elif ŞÖLENCİ
Bahçeşehir Üniversitiesi
Eğitim Yönetimi
Yüksek Lisans Öğrencisi
KİŞİSEL BİLGİLER
1.Cinsiyetiniz: ( ) Kadın ( ) Erkek
2. Yaşınız: ( ) 20-29 ( )30-39 ( ) 40-49 ( ) 50-59 ( ) 60 ve üstü
3. Meslekteki toplam hizmet süreniz (ay/yıl):………………………………………….
4.Görev yaptığınız sınıflar: ( ) 9.sınıf ( ) 10. sınıf ( ) 11. sınıf ( ) 12. sınıf
5.Medeni durumunuz: ( ) Evli ( ) Bekar
71
6. Çocuğunuz var mı? ( ) Evet ( ) Hayır
OKUL ZORBALIĞI: Bir ya da daha fazla öğrenci tarafından mevcut koşullarda kendini
savunamayacak olan bir öğrenciye belirli bir süre gerçekleştirilen olumsuz eylemlerdir.
Arkadaşça ve şaka olarak yapılan eylemlere zorbalık diyemeyiz. Aynı zamanda, eşit güce sahip
iki öğrencinin tartışması ya da kavga etmesi durumunda zorbalıktan söz edilemez.
Aşağıda ortaöğretim öğrencilerinin yapabilecekleri davranışların bir listesi bulunmaktadır.
Lütfen aşağıdaki her bir davranışın zorbalık olduğuna ne düzeyde katıldığınızı ilgili numarayı
yuvarlak içine alarak işaretleyiniz.
Kes
inlik
le
Kat
ılmıy
orum
Kat
ılmıy
orum
Kat
ılıyo
rum
Kes
inlik
le
Kat
ılıyo
rum
1 Yumruklamak, vurmak 1 2 3 4
2 Ad takmak ya da hakaret etmek 1 2 3 4
3 Sormadan eşyaları almak, çalmak 1 2 3 4
4 Arkadaşlarının bir kişiye karşı olmalarını
sağlamak, kasıtlı olarak arkadaşlıklarını
bozmak
1 2 3 4
5 Bir kişinin dış görünüşü ile alay etmek 1 2 3 4
6 Bir kişinin gözünü korkutmak ya da
tehdit etmek1 2 3 4
7 Bir kişinin vücudu ile ilgili yorumlar 1 2 3 4
72
yapmak
8 Tekme atmak 1 2 3 4
9 Bir kişiyi kasıtlı olarak bir etkinliğin
dışında bırakmak1 2 3 4
10 Zarar vermek amacıyla biri kişiyi itmek
ya da çarpmak1 2 3 4
11 Bir kişi ile ilgili kırıcı dedikodular
başlatmak ve yaymak1 2 3 4
12 Diğer kişilerin bir kişi ile konuşmalarını
engellemek1 2 3 4
13 Kızdırmak 1 2 3 4
14 Arkadaşlarının eşyalarını kırmak ya da
kasten zarar vermek1 2 3 4
15 Bir arkadaşına uygunsuz olarak
dokunmak1 2 3 4
16 Bir kişiyi sosyal olarak dışlamak 1 2 3 4
17 Bir arkadaşı ile konuşmayı reddetmek ya
da onu dinlememek1 2 3 4
18 Bir kişiyi kızdırmak için argo bir kelime 1 2 3 4
73
kullanmak
19 Bir kişiye kasıtlı olarak onu incitecek
şeyler söylemek1 2 3 4
Şimdi öğrencilerimizin bu davranışlara ne kadar katıldığını belirlemeye
çalışacağım. Lütfen son iki hafta içerisinde tipik bir sınıf düzeninde aşağıdaki
davranışların ne sıklıkla görüldüğü ile ilgili numarayı yuvarlak içine alarak işaretleyiniz.
Asl
a
Nad
iren
Ara
sıra
Sık
sık
20 Kızdırmak 1 2 3 4
21 Zarar vermek amacıyla biri kişiyi itmek
ya da çarpmak1 2 3 4
22 Arkadaşlarının bir kişiye karşı olmalarını
sağlamak, kasıtlı olarak arkadaşlıklarını
bozmak
1 2 3 4
23 Bir arkadaşı ile konuşmayı reddetmek ya
da onu dinlememek1 2 3 4
24 Bir kişinin vücudu ile ilgili yorumlar
yapmak1 2 3 4
25 Tekme atmak 1 2 3 4
74
26 Bir kişiden herhangi bir şey çalmak ya
da almak1 2 3 4
27 Bir kişiye hakaret etmek ya da ad takmak 1 2 3 4
28 Bir kişiyi kızdırmak için argo bir kelime
kullanmak1 2 3 4
29 Bir kişiyi sosyal olarak dışlamak 1 2 3 4
30 Bir kişi ile ilgili kırıcı dedikodular
başlatmak1 2 3 4
31 Bir kişinin dış görünüşü ile alay etmek 1 2 3 4
32 Bir kişiyi yumruklamak ya da vurmak 1 2 3 4
33 Diğer kişilerin bir kişi ile konuşmalarını
engellemek1 2 3 4
34 Arkadaşlarının eşyalarını kırmak ya da
kasten zarar vermek1 2 3 4
35 Bir kişinin gözünü korkutmak ya da
tehdit etmek1 2 3 4
36 Bir arkadaşına uygunsuz olarak
dokunmak1 2 3 4
37 Bir kişiyi kasıtlı olarak bir etkinliğin 1 2 3 4
75
dışında bırakmak
38 Bir kişiye kasıtlı olarak onu incitecek
şeyler söylemek1 2 3 4
Okul zorbalığı birçok alanda gerçekleşebilir. Lütfen aşağıda verilen her bir alanda okul
zorbalığının ne sıklıkta görüldüğüne inanıyorsanız ilgili numarayı işaretleyiniz,
Asl
a
Nad
iren
Ara
sıra
Sık
sık
39 Okulun bahçesinde 1 2 3 4
40 Dinlenme salonlarında 1 2 3 4
41 Koridorlarda 1 2 3 4
42 Sınıflarda 1 2 3 4
43 Kantinde 1 2 3 4
44 Teneffüs 1 2 3 4
45 Yolda(sınıfa giderken) 1 2 3 4
46 Okul servislerinde 1 2 3 4
47 Okula gelirken 1 2 3 4
48 Okuldan eve giderken 1 2 3 4
76
Öğretmenler okuldaki zorbalık olayları ile başa çıkabilmede çeşitli yollar kullanabilirler.
Öğretmenlerin seçtikleri yol zorbalık olayının hangi şartlarda meydana geldiğine ve
ciddiyetine bağlı olarak değişebilir. Genellemek zor olsa da aşağıdaki örnek olayı
kafanızda canlandırarak, böyle bir durumda ne yapacağınız ile ilgili aşağıdaki verilen
ifadelere ne ölçüde katıldığınızı işaretleyiniz: DOĞRU YA DA YANLIŞ CEVAP
YOKTUR.
“Güçlü bir öğrenci, kendisinden güçsüz olan bir öğrenciyi sürekli olarak kızdırıyor ve
uygun olmayan lakaplar takıyor ve aynı zamanda diğer öğrencileri de mümkün olduğunca bu
kurban öğrenciden uzak durmaya ikna ediyor. Sonuç olarak kurban, bu davranışlar karşısında
kızgın, mutsuz ve genellikle dışlanmış hissediyor.”
Kes
inlik
le
yapa
rım
Muh
tem
elen
yapa
rım
Em
in d
eğili
m
Muh
tem
elen
yapm
am
Kes
inlik
le
yapm
am
49 Zorbaya davranışını hemen
durdurmasını söylerim1 2 3 4 5
50 Olayı ciddiye almam. 1 2 3 4 5
51 Zorbanın uygun bir şekilde
cezalandırıldığından emin
olurum.
1 2 3 4 5
52 Konuyu okuldaki
meslektaşlarımla tartışırım.1 2 3 4 5
77
53 Zorba da dahil olmak üçere
tüm öğrencilerle bir toplantı
düzenlerim, onlara neler
olduğunu anlatırım ve
durumu çözmede yardımcı
olacak yolları bulmalarını
isterim.
1 2 3 4 5
54 Kurbana zorbaya karşı
kendisini savunmasını
öneririm.
1 2 3 4 5
55 Zorbaya davranışının daha
fazla hoş görülmeyeceğini
açık bir şekilde belirtirim.
1 2 3 4 5
56 Konuyu başka birinin
çözmesini beklerim.1 2 3 4 5
57 Davranışlarının kurban
üzerinde nasıl etki yarattığı
ile ilgili endişelerimi zorba
ile paylaşırım ve zorbanın
dikkatli ve sorumlu bir
şekilde davranmasını
sağlamaya çalışırım.
1 2 3 4 5
58 Sorunu kendi kendilerinin
çözmelerini beklerim.1 2 3 4 5
59 Kurbana kendine daha fazla
güvenmesini öneririm.1 2 3 4 5
78
60 Zorba ile durumu düzeltmek
için neler yapabileceğini
tartışırım.
1 2 3 4 5
61 Okulun rehber
öğretmeninden olaya
müdahale etmesini rica
ederim.
1 2 3 4 5
62 Konuyu bir yöneticiye (okul
müdürü, müdür yardımcısı,
vb.) yönlendiririm.
1 2 3 4 5
63 Çocuklarının refahı ile ilgili
endişelerimi paylaşmak için
kurbanın velisi ile iletişime
geçerim.
1 2 3 4 5
64 Öğrencilere sadece
çocukluğu bırakmalarını
söylerim.
1 2 3 4 5
65 Kurbanı, gözünün
korkutulamayacağını
göstermesi konusunda
cesaretlendiririm.
1 2 3 4 5
66 Olayı göz ardı ederim. 1 2 3 4 5
67 Zorbaya özsaygısını
geliştirmesi konusunda
yardımcı olurum, böylece
kimseye daha fazla zorbalık
1 2 3 4 5
79
yapmak istemez.
68 Zorbanın velisine bu
davranışın hemen
durdurulması gerektiği
konusunda ısrar ederim.
1 2 3 4 5
69 Zorbanın yapabileceği daha
ilgi çekici şeyler bulmaya
çalışırım.
1 2 3 4 5
70 Kurbana, zorbaya “benden
uzak dur” demesini
öneririm.
1 2 3 4 5
80