nr016-03.2009_pusulagazete_web

48
2008 yılının son aylarında, 1 638 949 ya- bancı uyruklu insanın İsviçre’de yaşadığı ve bu sayı ile 2007 yılına nazaran %4,3 oranında artış gösterdiği görüldü. BfM, yabancı kökenli insanların çoğalmasında serbest dolaşım anlaşmasının etkisi ol - duğunu, yazılı olarak belirtti. Mayıs 2004 tarihinden itibaren, daha çok da, on yeni Avrupa ülkesinin AB’ye katılımından sonra %16,7 ile en yüksek oran olarak kaydedil - diği belirtildi. Mayıs 2004 tarihinden itiba- ren, daha çok da, on yeni Avrupa ülkesi - nin AB’ye katılımından sonra %16,7 ile en yüksek oran olarak kaydedildiği belirtildi. Kesin rakamlara bakılırsa, sayı yaklaşık 4000 kişi olarak tespit edildi. AB ve EFTA bölgesinin vatandaşı olmayan kişilerin yıl içindeki artışı %0,4’te kaldı. Devamı s.16 www.pusulaswiss.ch İsviçre’ye Schengen Dopingi Federal Gümrük Bakanlığı rekor hâsılata ulaştı. Devletin kasasına geçen sene 23,7 Milyar Frank girdi. Bu kadar yüksek bir rakama ilk kez ulaşıldı. 2008 senesinde, ilaç kaçakçılığının oranı nerdeyse iki katı- na çıktı. Devamı s.12 Canan Kredit İle Kredi Üzerine Canan Kredit Firması’nın sahibi olan Sıddık Canan ile St. Gallen’deki ofisle- rinde bir söyleşi gerçekleştirdik. Sıddık Canan’ın Pusula okurları için önemli açık- lamaları oldu. Kredi almak isteyen kişiler bu röportajı mutlaka okusunlar, verilen bilgiler oldukça önemli! Devamı s.7 Tessin’de Minare İzni Tessin Parlamentosu, minareleri yasak- lamak istemiyor. Kantonlar arası meclis görüşmesinden kısa bir süre önce, Tes- sin Kantonu minarle ile ilgili yasak teklifini reddetti. Konuyla ilgili Lugano Piskoposu devreye girdi. Devamı s.13 Hastaneler Sıkı Denetim Altında İsviçre’de, hastanelerin kalitesini denet- lemek için yeni bir organizasyon kuruldu. Bu duruma en çok sevinen ise İsviçreli Hastalar Organizasyonu oldu. Fakat du- rumdan en çok istifade edecek olanlar hastaneler olacak. Devamı s.22 Yeni Radarlar Can Yakacak Günümüzdeki hız tutkunları, çok nadir olarak otobanlarda hız kontrolleriyle kar- şılaşıyorlar. Bu durum değişecek. Çünkü sürücülerin kaç kilometre hız ile gittiğini ölçen aletlerin denemesi hızla ilerliyor. Devamı s.20 İsviçre’de 120 000 Çocuk Açıkta Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nün İsviçre’nin çocuk bakımı konusundaki ve- rileri oldukça negatif. Federal Aile Komis- yonu, çocuklara yönelik aileyi ve okulu tamamlayıcı bakım ve eğitim şartlarının genişletilmesine yönelik talepte bulundu. Devamı s.17 Yıl:3 - Sayı:16 - März 2009 - Gerçek haberin adresi ‘UN KATKILARIYLA Halil Sütlü UNS Parti’sini ku- rarak İsvicre’de çok önemli bir siyasi atılımı gerçekleştirdi. İsviçre’de yaşayan vatandaş- larımızın hakları için büyük bir fırsat olan bu önemli atılı- mı desteklemek de öncelikle vatandaşlarımıza düşüyor. 8 Mart Pazar günü gerçekleş- tirilecek olan Aarau Kantonu Parlamento Seçimleri’nde milletvekili adayı olan Halil Sütlü, kurucusunun kendisi olduğu parti UNS ile seçim çalışmaları yapıyor. Kanton Aarau`nun Aarau merkez, Biberstein, Buchs, Densbü- ren, Erlinsbach, Gränichen, Hirschtal, Küttigen, Muhen, Oberentfelden, Rohr, Suhr, Unterentfelden bölgelerinde oturan vatandaşlarımız, Halil Sütlü için oy kullanabilecek- ler. Tüm vatandaşlarımızı Ha- lil Sütlü`ye destek vermeye davet ediyoruz. Seçim çalış- malarını yoğun şekilde sürdü- ren Halil Sütlü ile bir söyleşi gerçekleştirdik. Devamı Sayfa 25’de İsviçre’de Bir Türk Tarafından Kurulan İlk Parti AZB - 8048 Zürich İsviçre’deki Yabancı Sayısı 1,6 Milyonu Geçti - Eleman aranıyor - Eleman aranıyor - Eleman aranıyor - Eleman aranıyor - Eleman aranıyor - Eleman aranıyor - Eleman aranıyor - Eleman aranıyor - Eleman aranıyor - E l e m a n aranıyor - Eleman a r a n ı y or - Eleman aranıyor - Eleman aranıyor - Eleman aranıyor - Eleman aranıyor - Eleman aranıyor - Eleman aranıyor - Eleman aranıyor - Eleman aranıyor - Eleman aranıyor - E l e m a n aranıyor - Eleman a r a n ı y or Satış Temsilcisi St. Gallen, Bern, Basel, Solothurn, Aarau ve Luzern kantonlarında bizimle çalışmak isteyen tecrübeli Sigorta ve satış elemanları alınacaktır. Kendine güvenen kişilerin bizimle kontağa geçmeleri rica olunur. Bizimle çalışmak isteyen yeni elemanlar arıyoruz! Prizma Versicherungs-Service - Rautistr. 60 - 8048 Zürich - Tel.: 044 401 33 33 - Cep: 076 383 33 55 - www.prizma.ch - [email protected] Call Center Büromuz`da %50 yada %100 çalışacak Telefoncu arıyoruz. İster mesai saatlerinde ister akşam saat 18:00 ile 20:00 arasında.

Upload: kmd-pusula-zeitung

Post on 29-Mar-2016

242 views

Category:

Documents


11 download

DESCRIPTION

Satış Temsilcisi Prizma Versicherungs-Service - Rautistr. 60 - 8048 Zürich - Tel.: 044 401 33 33 - Cep: 076 383 33 55 - www.prizma.ch - [email protected] İsviçre’de 120 000 Çocuk Açıkta Tessin’de Minare İzni ‘UN KATKILARIYLA a n aranıyor - Eleman ara n Yıl:3 - Sayı:16 - März 2009 - Gerçek haberin adresi www.pusulaswiss.ch Büromuz`da %50 yada %100 çalışacak Telefoncu arıyoruz. İster mesai saatlerinde ister akşam saat 18:00 ile 20:00 arasında. ı y or

TRANSCRIPT

Page 1: Nr016-03.2009_PusulaGazete_web

2008 yılının son aylarında, 1 638 949 ya-bancı uyruklu insanın İsviçre’de yaşadığı ve bu sayı ile 2007 yılına nazaran %4,3 oranında artış gösterdiği görüldü. BfM, yabancı kökenli insanların çoğalmasında serbest dolaşım anlaşmasının etkisi ol-

duğunu, yazılı olarak belirtti. Mayıs 2004 tarihinden itibaren, daha çok da, on yeni Avrupa ülkesinin AB’ye katılımından sonra %16,7 ile en yüksek oran olarak kaydedil-diği belirtildi. Mayıs 2004 tarihinden itiba-ren, daha çok da, on yeni Avrupa ülkesi-

nin AB’ye katılımından sonra %16,7 ile en yüksek oran olarak kaydedildiği belirtildi. Kesin rakamlara bakılırsa, sayı yaklaşık 4000 kişi olarak tespit edildi. AB ve EFTA bölgesinin vatandaşı olmayan kişilerin yıl içindeki artışı %0,4’te kaldı. Devamı s.16

www.pusulaswiss.ch

İsviçre’ye Schengen DopingiFederal Gümrük Bakanlığı rekor hâsılata ulaştı. Devletin kasasına geçen sene 23,7 Milyar Frank girdi. Bu kadar yüksek bir rakama ilk kez ulaşıldı. 2008 senesinde, ilaç kaçakçılığının oranı nerdeyse iki katı-na çıktı. Devamı s.12

Canan Kredit İle Kredi ÜzerineCanan Kredit Firması’nın sahibi olan Sıddık Canan ile St. Gallen’deki ofisle-rinde bir söyleşi gerçekleştirdik. Sıddık Canan’ın Pusula okurları için önemli açık-lamaları oldu. Kredi almak isteyen kişiler bu röportajı mutlaka okusunlar, verilen bilgiler oldukça önemli! Devamı s.7

Tessin’de Minare İzniTessin Parlamentosu, minareleri yasak-lamak istemiyor. Kantonlar arası meclis görüşmesinden kısa bir süre önce, Tes-sin Kantonu minarle ile ilgili yasak teklifini reddetti. Konuyla ilgili Lugano Piskoposu devreye girdi. Devamı s.13

Hastaneler Sıkı Denetim Altındaİsviçre’de, hastanelerin kalitesini denet-lemek için yeni bir organizasyon kuruldu. Bu duruma en çok sevinen ise İsviçreli Hastalar Organizasyonu oldu. Fakat du-rumdan en çok istifade edecek olanlar hastaneler olacak. Devamı s.22

Yeni Radarlar Can Yakacak Günümüzdeki hız tutkunları, çok nadir olarak otobanlarda hız kontrolleriyle kar-şılaşıyorlar. Bu durum değişecek. Çünkü sürücülerin kaç kilometre hız ile gittiğini ölçen aletlerin denemesi hızla ilerliyor. Devamı s.20

İsviçre’de 120 000 Çocuk AçıktaEkonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nün İsviçre’nin çocuk bakımı konusundaki ve-rileri oldukça negatif. Federal Aile Komis-yonu, çocuklara yönelik aileyi ve okulu tamamlayıcı bakım ve eğitim şartlarının genişletilmesine yönelik talepte bulundu. Devamı s.17

Yıl:3 - Sayı:16 - März 2009 - Gerçek haberin adresi‘UN KATKILARIYLA

Halil Sütlü UNS Parti’sini ku-rarak İsvicre’de çok önemli bir siyasi atılımı gerçekleştirdi. İsviçre’de yaşayan vatandaş-larımızın hakları için büyük bir fırsat olan bu önemli atılı-mı desteklemek de öncelikle vatandaşlarımıza düşüyor. 8 Mart Pazar günü gerçekleş-tirilecek olan Aarau Kantonu

Parlamento Seçimleri’nde milletvekili adayı olan Halil Sütlü, kurucusunun kendisi olduğu parti UNS ile seçim çalışmaları yapıyor. Kanton Aarau`nun Aarau merkez, Biberstein, Buchs, Densbü-ren, Erlinsbach, Gränichen, Hirschtal, Küttigen, Muhen, Oberentfelden, Rohr, Suhr,

Unterentfelden bölgelerinde oturan vatandaşlarımız, Halil Sütlü için oy kullanabilecek-ler. Tüm vatandaşlarımızı Ha-lil Sütlü`ye destek vermeye davet ediyoruz. Seçim çalış-malarını yoğun şekilde sürdü-ren Halil Sütlü ile bir söyleşi gerçekleştirdik. Devamı Sayfa 25’de

İsviçre’de Bir Türk Tarafından Kurulan İlk Parti

AZB

- 8048 Zürich

İsviçre’deki Yabancı Sayısı 1,6 Milyonu Geçti

- Eleman aranıyor - Eleman aranıyor - Eleman aranıyor - Eleman aranıyor - Eleman aranıyor - Eleman aranıyor - Eleman aranıyor - Eleman aranıyor - Eleman aranıyor - Eleman aranıyor - Eleman aranıyor - Eleman aranıyor - Eleman aranıyor - Eleman aranıyor - Eleman aranıyor - Eleman aranıyor - Eleman aranıyor - Eleman aranıyor - Eleman aranıyor - Eleman aranıyor - Eleman

aran

ıyor -

Elem

an ar

anıyor

Satış TemsilcisiSt. Gallen, Bern, Basel, Solothurn, Aarau ve Luzern kantonlarında bizimle çalışmak isteyen tecrübeli Sigorta ve satış elemanları alınacaktır. Kendine güvenen kişilerin bizimle kontağa geçmeleri rica olunur.

Bizimle çalışmak isteyen yeni elemanlar arıyoruz!

Prizma Versicherungs-Service - Rautistr. 60 - 8048 Zürich - Tel.: 044 401 33 33 - Cep: 076 383 33 55 - www.prizma.ch - [email protected]

Call CenterBüromuz`da %50 yada %100 çalışacak Telefoncu arıyoruz. İster mesai saatlerinde ister akşam saat 18:00 ile 20:00 arasında.

Page 2: Nr016-03.2009_PusulaGazete_web

PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Nr. 016 - März 2009 - www.pusulaswiss.ch

2

düzenlenecek. Ünlü yazar Sunay Akın ile sanat dolu bir akşam geçirmek isteyen tüm okurlarımızı düzenleyeceğimiz Edebiyat Akşamı’nda aramızda görmekten mutluluk duyacağız. Vatan şairimiz Namık Kemal’inde söylediği gibi “İnsan topluluklarının gelişmesi, her şeyden önce dil ve edebiyatlarının ilerlemesine bağlıdır.“

Halil Sütlü’ye destek.Sevgili okurlarımız, İsviçre’de yabancı düşmanlığını körükleyen partilerin başında gelen SVP Aarau Kantonu’nda yapılacak olan seçimlerden önce kullandığı yeni afişlerle yabancı düşmanlığını körüklemeye devam ediyor. Daha önce SVP’nin asmış olduğu afişleri yırtarak tepkisini dile getiren Halil Sütlü 8 Mart Pazar günü yapılacak olan seçimlere, kendi kurmuş olduğu UNS isimli partiden milletvekili adayı olarak katılacak. Halil Sütlü partisini kurar kurmaz SVP Partisi`nin Aarau Kantonu başkanı olan Glarner ile astıkları afişlerden dolayı tartışmaya girdi. Yabancı düşmanlığını açıkça ortaya koyan ve provoke eden bu afişlerin kabul edilemez olduğunu savunan Halil Sütlü, kendi kurmuş olduğu UNS isimli partiyle eşitlik, kardeşlik ilkeleri etrafında şekillenmiş demokratik, laik ve liberal ekonomiye dayalı bir İsviçre hedeflemekte. Bu köşeden özellikle Aarau Kantonu’nda yaşayan vatandaşlarımıza seslenerek, onları Halil Sütlü’ye destek olmaya davet ediyorum. Daha önce “Aarau oder Ankara“ afişini yırtarak ceza almış olan Halil Sütlü, Türk toplumu tarafından yalnız bırakılmış ve yeterli desteği alamamıştı. Aslında Halil Sütlü o afişleri yırtarak sadece bizleri değil bizden sonraki nesilleri de ilgilendiren yabancı düşmanlığına karşı büyük bir adım atmıştı.

İsviçre’de ilk kez Halil Sütlü tarafından UNS isimli Türk Partisi seçimlere katılacak. 8 Mart Pazar günü gerçekleştirilecek olan Aarau Kantonu parlamento seçimlerinde oy kullanma hakkına sahip olan tüm vatandaşlarımızın, temsilcimiz Halil Sütlü’ye oy vermesini bekliyoruz. Halil Sütlü’nün yalnız olmadığını, arkasında büyük bir toplumun olduğunu ona göstermemiz gerekiyor. Pusula Ekibi olarak yapılacak seçimlerde kendisine başarılar diliyoruz.

Dünya Emekçi Kadınlar Günü.1857 yılında Amerika’nın New York eyaletinde, bir dokuma fabrikasında çıkan yangın sonucu ölen kadın işçiler ve onların anısına 1910 yılında Danimarka’nın Kopenhag kentinde düzenlenen Kadınlar Konferansı. O konferansta alınan kararın ardından her yıl 8 Mart tarihi dünya kadınlar günü olarak kutlanmaktadır. Yangının çıkış tarihi olan 1857 yılı aynı zamanda birçok kişi tarafından kadınların erkeklerle eşit haklara sahip olabilmek için verdiği savaşın temsili başlangıcı olarak görülür. Aslında başlangıcından bu yana tüm dünyada kadın hakları konusunda yeterli gelişme olmamıştır. Halen ezilen, dövülen haksızlıklara boyun eğen ve çok zor durumda olan kadınlar vardır ve onların sorunları sürmektedir. Erkek egemenliğinin baskın olduğu bu dünyada, kadınlarımızın içinde bulunduğu güç durumları görmezlikten gelmemiz mümkün değildir. Pusula Gazetesi çalışanları olarak tüm kadınlarımızın bu özel gününü kutlar, eşitlik ve adalet içinde yaşayacağımız kadın-erkek ayrımcılığının olmadığı yeni bir yaşam dileriz.

Saygılarımızla…505

Turgut Karaboyun([email protected])

Pusula okurlarının merakla beklediği kültür ve sanat organizasyonlarımız 14 Mart 2009 tarihinde yeniden start alıyor.

Geçtiğimiz yıl gerçekleştirdiğimiz Edebiyat Akşamı tüm okurlarımızın yoğun ilgisini görmüştü. 2008 yılı içerisinde iki önemli organizasyona imza atan gazetemiz, bu yıl en az dört farklı organizasyon gerçekleştirerek okurlarımıza unutamayacakları keyifli dakikalar yaşatmak istiyor. Bu yılın ilk yarısında organizasyon takvimimiz çoktan belirlenmiş durumda. 14 Mart Cumartesi akşamı değerli yazarımız Sunay Akın ve 16 Mayıs Cumartesi akşamı Yaşam Boyu Gelişim ve Eğitim Dairesi’nden Üstün Dökmen Volkshaus Weisersaal’da bizimle birlikte olacaklar.Sunay Akın hazırlamış olduğu yeni oyunuyla halkımızın karşısında olacak. Geçen yılki organizasyonlarımızda olduğu gibi bu yıl da okurlarımızdan herhangi bir giriş ücreti talebinde bulunmayacağız. Mart ayında start alacak olan kültürel faaliyetler yıl sonuna kadar mayıs, ekim ve aralık aylarında olmak üzere dört kez

Editör

PUSULA IMPRESSUM / 2008

Geht an alle Mitglieder des türkischen Journalisten-verein Pusula.

Verlegeradresse : Pusula türkischer JournalistenvereinPostfach 1305 / 8048 Zürich

Erscheinungweise: 11 Mal JährlichAbonementpreis: CHF 9.90 / JahrChefredaktor: Turgut KaraboyunRedaktionsleiterin: Gülter LocherQM: Taner KarapekmezRechtsberater/in: Ayse Duydu, Mehmet Akyol

Gestaltung: DESCOM-M.COMAutoren: Didem Aras, Gülter Locher Fotoredaktion: Dereli ColorDruckerei: Sun Print Anzeigen : 076 342 90 91

Freie Journalisten: Bülent Atalay, Atilla Alpullu,Şendoğan Hoş, Bora Erbil, Sibel Arslan, TolgayKoşar, Didem Aras, Mehmet Turan, Hüseyin Dereli,Hüseyin Türkkan, Müjgan Olguner, Sinan Subaşı,Nermin Dingiloğlu, Yeter Tanrıkulu, Gönül Kocadağ, Gülay Zengin, Kader Turgay, Tamer Karaoglu, HilalAlbayrak, Nurcan Durmuş.

Teşekkür : Bu yayının sizlere ulaşmasında maddi-manevi desteklerini bizlerden esirgemeyen, tüm firmalarımıza sonsuz teşekkürlerimizi sunarız.

Pusula Gazetesi`nin tüm yayın hakları Pusula türkische Journalistenverein`e aittir. Yayınlanan reklamlarda ki sorumluluk, reklamı veren firmaların kendine aittir. Hazırlanan haberlerden ve yazılardan haberi hazırlayan kişiler ya da kay-nak gösterilen kurumlar sorumludur. Pusula`da kullanılan tüm Haberlerin, Fotoğrafların ve bilgi-lerin her hakkı Pusula`ya aittir. İzinsiz olarak kullanılması yasaktır, aksi durumda cezai uygu-lamalar için hukuki işlemler başlatılır.

Bizimle çalışmak

ister misiniz?

Pusula Gazetesi’nde

çalışmak üzere

tecrübeli gazeteciler

ve muhabirler

aranmaktadır.

İlgilenenlerin mail

adresimiz olan

[email protected]

adresine başvuruda

bulunmaları rica

olunur.

Bernstrasse 88 • 8953 Dietikon • Tel: +41 44 745 90 90 • E-Mail: [email protected] • www.media-com.ch

Resmi Partnerlerimiz

Artık Mediacom Yanınızda! Şirketiniz için gerekli olan tüm teknik işlerde bizi aramanız yeterli.

KominikasyonGüvenlik sistemleriSantral sistemleri

Page 3: Nr016-03.2009_PusulaGazete_web

PU

SU

LA M

ED

IAC

OM

DU

RM

US

AG

’ NİN

KAT

KIL

AR

IYLA

HA

ZIR

LAN

MIŞ

TIR

- N

r. 01

6 - M

ärz

200

9 - w

ww

.pus

ulas

wis

s.ch

Kredi Miktarı, Faiz Oranları ve Aylık ÖdemelerKredi Miktarı 1 Yıllık Toplam Faiz Aylık Ödeme 36 Aylık Toplam Faiz Aylık Ödeme 60 Aylık Toplam Faiz Aylık Ödeme

10000 521.00 876.75 1527.20 320.20 2594.00 209.90

15000 781.20 1315.10 2292.60 480.35 3891.00 314.85

20000 1041.40 1753.45 3056.20 640.45 5188.00 419.80

30000 1562.40 2630.20 4583.40 960.65 7782.00 629.70

40000 2082.80 3506.90 6112.40 1280.90 10379.00 839.65

50000 2603.80 4383.65 7639.60 1601.10 12973.00 1049.55

60000 3124.80 5260.40 9168.60 1921.35 15567.00 1259.45

70000 3645.20 6137.10 10695.80 2241.55 18161.00 1469.35

80000 4166.20 7013.85 12224.80 2561.80 20755.00 1679.25

Dikkat: Kredi tabelasında verilen tüm rakamlar %9.9 faiz oranıyla hesaplanmı tır. Faiz oranları ki inin siciline ve durumuna göre de i kenlik göstermektedir.

Canan Kredit / Sıddık Canan • Walenbüchelstrasse 1-3 • 9000 St. Gallen

0800 26 27 28

Kredi almak isteyenlere müjde!

Telefon +41 (0) 71 278 01 62 • Mobile: 076 365 30 60 – 079 350 69 99 • Telefax +41 (0) 71 278 01 64

E-Mail: [email protected] • Web: www.canankredit.ch

(Ücretsiz Telefon hattı)

Hayallerinizi bir telefon ile güvence altına alın!

Düşüncelerinizi ileriye atmayın, düşük faizli bireysel kredi imkanı bizde!

Konut kredisi Araç kredisi Tatil kredisi

Gesetzeshinweis: Die Kredit vergabe ist verboten, falls diese zur Überschreitung führt. (Art. 3 UWG)

Page 4: Nr016-03.2009_PusulaGazete_web

PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Nr. 016 - März 2009 - www.pusulaswiss.ch

4 İSVİÇRE’DEN HABERLER

İncitirim korkusuyla, yıkarken nasıl da usulca gezdirirdi ellerini teninde annen...

Hazırlayan: Gülter Locher

Yukarıdaki dizeler Sunay Akın’ın insan şefkati ile dolu olan duyarlı yüreğinden taşmış… Fahişe yapılmış, bir zamanlar bir annenin yürek sızısı, masum bir çocuğu olduğu hiç mi hiç düşünülmeden, hissiz, obur insan tacirlerinin hoyratlığında, acımasızca yok edilen kadın yaşamları için isyan etmiş şair. Yürek sızlatan dizeler aynı zamanda da insan şefkatinin sıcaklığını en derinlerimize kadar hissettiriyor… her ezilen, horlanan O’nun yüreğini yaralamış; o hassas yürek ki, yaraları mısralara dökülerek okuyanların yüreklerine de ulaşmış... ulaşmış da, onların belki de modernizmle uyuşturulmaya yüz tutmuş en önemli zenginliklerini, insani zenginliklerini uyandırmasını hatta çoğaltmasını başarmıştır.Yağmur sinmiş toprağa usulca geceden su içiyor göçmen kuş ölü bir askerin ters dönmüş miğferinden,

diyerek, usulca savaşa, savaş acılarına isyan etmiş… hem de savaşla barış sembolü güvercini aynı sahneye koyarak.

iki rayı gibiyiz aynı tren yolunun yakın olması neyi değiştirir son istasyonun,

diyerek, kavuşamayanlara, birbirlerinin hasreti ile yananlara da yanmış şairin hassas yüreği.

dünya böylesine güzel olur muydu yine diplomasını çerçeveleyip para kazanma derdine düşseydi dr. che yüreğini dağlara asmak yerine,

diyerek, para, şan, rahatlık ellerinin altındayken reddebilen insanlara da hayranlığını vurgulamış, insanlık adına kendini adayanların olduğunu da unutturmamış, bu üst(ün) insanların varlığı sayesinde dünyanın her şeye rağmen yaşanırlığını koruduğunu hatırlatmış…

“…ne zaman ki Kurtlar Vadisi’nin değil, Kitap Kurtları Vadisi’nin filmi yapılır, o zaman aydınlığa çıktık demektir”

…sözlerine yorum yapmaya gerek var mı? mesaj, çok açık ve çok seçik.

SUNAY AKINSunay Akın, 1962 Trabzon doğumludur. İlk çocukluk yıllarında çay tabaklarının içinde gördüğü Kız Kulesi’ne 10 yaşında kavuşur. Ailesi, daha iyi eğitim imkanları olduğu için İstanbul’a yerleşir ve Sunay Akın İstanbul’la arkadaş olur onu dinler bizlere de anlatır sırlarını bu büyülü kentin.

Şairimiz, kağıt gemilerden emekli bir kaptan olarak yazmaya başladığı şiirlerini 1989’da ‘Makiler’ adıyla yayınladı. Bu ilk eserinin arkasına da birer martı gibi ‘Antik Acılar’, ‘Kaza Süsü’ ve ’62 Tavşanı’ adlı şiir kitaplarını sıraladı. Düzyazıda da ancak bir şairin yazabileceği konulara el attı.Bu alandaki eserleri İstanbul’un Nazım Planı, Kız Kulesi’ndeki Kızılderili, Ay Çöreği ve Deniz Yıldızı, Önce Çocuklar ve Kadınlar, İstanbul’da Bir Zürafa, Onlar Hep Oradaydı, Kırdığımız Oyuncaklar, Kule Canbazı, Tuncay Terzihanesi’dir.

TRT, CNN Türk, TV 8, STAR TV ve çok sayıda radyoda yayınlanan bir çok programı hazırlayıp sunmuştur. Son yıllarda Nebil Özgentürk, Hıncal Uluç ve Haşmet Babaoğlu ile birlikte hazırlayıp sundukları ‘Yaşamdan Dakikalar’ programı da geniş izleyici kitlesince takip edilmektedir. Tek kişilik oyunuyla da yurt içi ve yurt dışında sayısız gösterileriyle geçmişten bugüne köprüler kurmakta ve ‘Bir milletin gerçek değerleri hisse senetleri değil, hissi senetleridir’ sözüyle de bu yolculuğuna devam etmektedir.

Bir şairin kurduğu ilk müze olan İstanbul Oyuncak Müzesi de Sunay

Akın’ın en büyük düşü olarak İstanbul Göztepe’de ziyaretçileriyle buluşmaktadır.

Okuru şaşırtmayı seven ve birbirine benzeyen şiirler yazdığı sanılan oysa ki kendi tarzını başka hiç kimsenin taklit edemeyeceği gibi yaratan, kelimelerin arasına zekâsını ve birikimini sızdıran, her konuda ve yaşamış her büyük usta hakkında gerçek hikâyeler anlatabilen, ‘’ıslaktır aşk ve mahkûmdur kurumaya’’ diyen hala yaşamakta olan büyük usta, büyük şairimizdir.Sunay Akın, Müjdat Gezen Tiyatro Okulu ve Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde öğretim görevliği yapmıştır.

Sunay Akın’la çocukluğumuzu bir kez daha yaşamak... Sunay Akın yukarıdaki biyografisinde de okuduğumuz gibi 1962 Trabzon doğumlu. Sonbahar çocuğu yani; 1962’nin Eylül ortasında 12’sinde doğmuş. 12 Eylül’ü 1980 senesinden beri sevmiyor ve 18 yaşından beri de doğum günlerini kutlamıyor; ama doğum yılını çok seviyor; çünkü tavşan yapıyor ondan: 62 Tavşanı.

Çocukluk albümlerde kalan bir şey değildir Sunay Akın için… O çocukluk heyecanını, çocukluk hayal gücünü, saflığını ve yaşama sevincini asla kaybetmemiş şanslı insanlardandır. Asla kaybetmediği çocukluk heyecanı, merakı, duyarlılığı ve saflığı onu sanatının kaynaklarına ulaştıran önemli bir zenginliği; ama yalnız kendisi mi şanslı?

Ya bizler?

Onu aynı çatı altında, onun çocukluk heyecanı ile alıp verdiği nefesi ile nefesleri karışarak

sahnede izlemek şansına, sahip olanlar da şanslı değil mi? O’nunla unuttuğumuz çocukluk günlerimize gitmek, şaşırmak, heyecanlanmak, mutlu olmak az şey mi? Az şey mi yaşam sevincini paylaşmak?Pusula’nın değerli okuyucuları geçen yılki Edebiyat Akşamı’ndan beri her karşılaştığımız yerde Sunay Akın’ı sordular, özlemelerini dile getirdiler, O’nu tekrar yaşamak istediklerini söylediler, aynı heyecanları tekrar yaşamak istediklerini…

Hem sonra böylesine değerli, bilgi yüklü; edebiyatı, bilimi, bilgiyi, tarihin sırlarını harmanlayıp zengin görsel ve yazınsal eserlerini kendi heyecanını da katarak yaratan ve sanat ve edebiyat dünyamıza kazandıran bir sanatçıdan zevk alabilen izleyicilerin de bir parça gurur payı yok mu?

Sevgi, kötüye yergi, barış, dostluk mesajlarını alabilen, anlayabilen, izlemekten zevk alabilen izleyiciler olmak da azımsanacak bir şey değil. 489

Sunay Akın Yine Bizlerle...

Page 5: Nr016-03.2009_PusulaGazete_web

PU

SU

LA M

ED

IAC

OM

DU

RM

US

AG

’ NİN

KAT

KIL

AR

IYLA

HA

ZIR

LAN

MIŞ

TIR

- N

r. 01

6 - M

ärz

200

9 - w

ww

.pus

ulas

wis

s.ch

TÜRK SOUND EVENT TECHNIK Erol Aşma - Mobile: 078 821 55 76

SUNAR

EDEBİYAT AKŞAMI

www.pusulaswiss.ch

ÜNLÜ YAZAR SUNAY AKIN TEKRAR BİZLERLE Gerçek anlamıyla tam bir ayrıntı ustası olan, yazar Sunay Akın anlatırken güldürür, düşünce kapısını gülümseme anahtarıyla açar beyinlerde… Yaşama bambaşka bir pencereden de bakılacağının altını çizerken, şaşırtmayı da çok sever.

14 Mart 2009 Cumartesi günü düzenleyeceğimiz, gazetemizin Geleneksel Edebiyat Akşamı‘na, ünlü yazar Sunay Akın yepyeni sürprizlerle geliyor.Ünlü sanatçımızla sanat dolu bir akşam geçirmek isteyen tüm okurlarımız davetlidir.

Tarih: 14 Mart 2009 Cumartesi • Yer: Zürich Volkshaus / Weisser Saalİnfo Tel: 076 342 90 91 veya 076 394 18 11 • Kapı açılısı: Saat 19:00 Giriş ücretsizdir.

[email protected]

E-Mail: [email protected] Web: www.canankredit.ch

www.baumann.honda.ch

Getränke Grosshandel GmbH www.worldwine-gmbh.ch

Des

ign

by d

esco

m-m

.com

GMBH

Page 6: Nr016-03.2009_PusulaGazete_web

PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Nr. 016 - März 2009 - www.pusulaswiss.ch

6 İSVİÇRE’DEN HABERLER

SOLOTHURN. 2008 yılı içerisinde İsviçre caddelerinde bir önceki yıla oranla daha çok motor ve scooter kullanıldı. Yeni ruhsatlar %1,5 ora-nında artarak, motor ve scooterla-rın sayısı 46.970 adete çıktı. Daha fazla silindir hacmine sahip olma isteği, İsviçre motor hayranlarının rağbetine hükmetmeye başladı.

İsviçreli İki Teker Uzman Dairesi’nin verdiği bilgiye göre, scooterların oranı %3,7 artarak 24.170 adete çıktı. Mo-torların oranı %2,3 azalarak sayısı 2225 adete düştü.

Daha fazla silindir hacmi rağbeti oluş-tuHer iki kategorinin modellerinde, özel-likle yüksek silindir hacmi rağbeti oluş-tu. Motorlarda 750 cm3’ten fazla silin-dir hacmi talebi bulunurken (11.796 adet), 500-750 cm3 silindir hacmi olan 6450 motor, yıl içinde satıldı.

250 cm3’ten fazla silindir hacmi olan scooterların satışı %12,7 oranında ar-

tarak sayıları, 1884’e çıktı. Buna kar-şın 50’lik scooterlar %4,6 oranında artarak 9030 adet satıldı.

Elektrikle çalışan scooterların sayısı arttı

Söylenenlere göre küçük scooterların sayısı, daha çok elektrikle çalışan sco-oterlara olan rağbet yüzünden azaldı. Elektrikle çalışan scooterların sayısı-nın %260 oranında artarak 414 ade-te çıktıkları bildirildi. Sonuç itibariyle İsviçre’de toplam 623.000 tane motor ve scooter kullanıcısı bulunuyor.

Tasarruflu fişekler daha başarılıSFZ uzmanları, insanların yüksek mo-bilize ihtiyacını ve düşük masrafı sa-dece 50’lik ve 125 model motorlarda giderebileceklerini belirtti. Dolayısıyla bu sene içinde bu modellerin satışı başarıyla devam edecek. Bunun dı-şında, motor veya scooter alımının, tüketicinin keyfine ve hava durumına bağlı olduğu söyleniyor. 447

İsviçre’deki yıllık pahalılık oranı, %0,1 ile 2007 Şubat’ından beri he-saplanan enflasyon oranı %2,4 ola-rak tespit edildi.

Fiyat düşüşü, özellikle indirimde olan ürünlerin alımından kaynaklanıyor. Ayakkabı ve kıyafetlerde fiyatlar % 12,2 oranında geriledi. Fiyat gerile-mesine benzin fiyatının gerilemesi de yardımcı oldu. Benzin fiyatları bir ay içerisinde % 6,3 oranında ucuzla-dı. Mazotta ise fiyatlar %7,6 oranında geriledi. Dolayısıyla İsviçre halkının ulaşım, ev masrafları ve ısınma mas-rafları azalmış oldu.

Vatandaşlar telefon iletişim ücretlerine %3,7 daha az ödediler. Genel olarak gıda ve alkolsüz içecekler ucuzla-dı (%-0,1). Alkollü içecekler ve tütün

ürünleri ise %0,3 oranında arttırıldı. Sağlık masraflarında ise ücret aynı oranda kaldı ve değişiklik göstermedi. 446

İsviçre’de kızamık salgını can alı-yor. Cenevre’de bir kız çocuğu kıza-mıktan öldü. Sağlık Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, 2009 yılı-nın daha ilk ayında 50 hastalık va-kası bildirildi.

Kızamık can alıyor

2006 yılındaki kızamık salgınından sonra yavaşlayan kızamık vakaları bu yılın ilk aylarından itibaren İsviç-re ve tüm Avrupa genelinde büyük bir hızla yayılmaya başladı. Sağlık Bakanlığı’nın (BAG) 4 Şubat günü ba-sına verdiği bilgilere göre, içinde bu-lunduğumuz yılın ilk aylarından beri 50 vaka tespit edildi. Ocak ayının son haftasında salgının ilk ölüm vakası, küçük bir kızın hayatını Cenevre Kan-ton Hastanesi’nde kaybetmesi oldu; aşısının olmadığı belirtilen bu küçük kız, Fransa’nın, İsviçre sınırına yakın bir bölgesinde yaşıyordu. Küçük Fran-sız kızının ölüm olayını örnek göste-ren BAG, aşı olmanın gereğini ve aci-liyetini önemle vurguladı.

BAG acil şekilde çocuklarin ve 1963’ten sonra doğanların kızamık aşısı olmalarını tavsiye ediyor

Sağlık Bakanlığı yetkilileri, küçük çocukların yanında, 1963 senesin-den sonra doğan ve kızamık geçir-memiş herkesin acilen kızamık aşısı yaptırmalarının gerektiğini söyledi. İsviçre’de de, Kuzey ve Güney Ame-rika ile Finlandiya’da olduğu gibi, kı-zamık hastalığınıin kökünün kurutul-masi için küçük çocukların %95’inin aşılanması gerekiyor. Şu anda tüm İsviçre’deki çocukların %86’sı aşılı du-rumda. 434

İsviçre Caddelerindeki Motor ve Scooterlar

Pahalılık Neredeyse Sıfıra Düştü İsviçre’de Kızamık Salgını! Çocuklarınızı Aşılatın

Deutsche ZusammnenfassungDie Schweizerische Fachstelle für Zwei-radfragen (SFZ) teilte mit, dass Die Zahl der Scooter nahm um 3,7 Prozent auf 24’170 Stück zu, während die Motor-räder mit 22 ‘25 Stück eine Abnahme verzeichneten (-2,3 Prozent). Die Zahl der verkauften Roller mit mehr als 250 cm3 Hubraum stieg ebenfalls stark um 12,7 Prozent (1884), während von den

kleinen 50-er Scootern 4,6 Prozent we-niger verkauft wurden (9030). Insgesamt verkehrten in der Schweiz 623’000 Mo-torräder und Roller. Hohes Mobilitätsbe-dürfnis und geringe Kosten liessen sich am besten mit den sparsamen Flitzern der 50-er und 125-Klasse verbinden. Demgegenüber hinge der Kauf von Mo-torrädern stärker der Konsumentenstim-mung und vom Wetter ab.

Deutsche ZusammnenfassungDie Jahresteuerung in der Schweiz ist auf 0,1 Prozent und damit auf den tiefsten Stand seit Februar 2007 ge-sunken. Im Januar 2008 wurde noch eine Inflationsrate von 2,4 Prozent ge-messen. Grund für den Preisrückgang ist vor allem der Ausverkauf bei Schu-hen und Kleider. Sie verbilligten sich um ganze 12,2 Prozent. Benzin wurde innert Monatsfrist um 6,3 Prozent billi-ger, Diesel um 7,6 Prozent. Alles in al-lem wurden auch Nahrungsmittel und alkoholfreie Getränke billiger doch Al-koholische Getränke und Tabak dage-gen wurden teurer, aber Ausgaben für die Gesundheitspflege blieben stabil.

Deutsche ZusammnenfassungIn der Schweiz war 2006 eine Ma-sern-Epidemie ausgebrochen. Nach einer vorüberhenden Abnahme ist die Zahl der Erkrankungen nun wie-der europaweit zunehmend, wie das Bundesamt für Gesundheit (BAG) mitteilte. In diesem Jahr seien in der

Schweiz bereits 50 Fälle gemeldet worden - soviel wie in einem epidmi-efreien Jahr insgesamt.Das BAG empfiehlt dringend, Klein-kinder systematisch zu impfen. Auch alle nach 1963 Geborenen, die noch nie Masern hatten, sollten die Imp-fung nachholen.

Page 7: Nr016-03.2009_PusulaGazete_web

PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Nr. 016 - März 2009 - www.pusulaswiss.ch

7RÖPORTAJ

Canan Kredit Firması’nın sahibi olan Sıddık Canan ile St. Gallen’deki ofislerinde bir söyleşi gerçekleştir-dik. Sıddık Canan’ın Pusula okurla-rı için önemli açıklamaları oldu.

Sayın Sıddık Canan, kendinizi okur-larımıza tanıtır mısınız?

Ben, 11 yaşına kadar Türkiye`de ya-şadım. 1993 yılında İsviçre’ye geldim. İlkokul ve ortaokul eğitimini burada ta-mamladıktan sonra meslek eğitimimi matbaacılık sektöründe tamamladım. Bu eğitimin ardından Sunrise firmasın-da müşteri danışmanı olarak çalıştım. Daha sonra başka bir firmada, kredi danışmanı olarak 6 yıl çalıştım. Müş-terilerimin her türlü maddi problemini çözebilmek için, elinden geleni yapan ve onlara her türlü yakınlığı gösteren bir çalışan olarak, kendi işimi kurma kararı aldım. Bu işi 2008 yılının kasım ayından itibaren, St. Gallen`de açmış olduğum ofisimde devam ettiriyorum.

Canan Kredit nasıl bir hizmet ver-mektedir?

Biz, kredi başvurusunda bulunan tüm müşterilerimize 5 dakika içinde kredi onayı verebiliyoruz. Bize gelen müş-terilerimizden istemiş olduğumuz ön bilgiler yeterli bulunduğu taktirde kre-di başvurusu hemen değerlendirile-rek, müşteriye en hızlı şekilde yanıt verilmektedir. Bankaya yapacağımız kredi başvurusunda başlangıç olarak, müşterilerimizden sadece kredi ta-lep formunu doldurmalarını istiyoruz. Krediye onay almamız durumunda, gerekli olan evrakları müşterimizden istiyoruz. Ön başvuru için müşterile-rimiz bilgilerini, telefon, faks, e-mail ve mektup yoluyla bildirebilirler. İcrası bulunan müşterilerimize de, icralarını nasıl kaldırabileceklerini gösteren üc-retsiz danışmanlık hizmeti veriyoruz.

Bankaya doğrudan yapılan kredi başvurusu ile sizin yapacağınız başvuru arasındaki fark nedir?

Bankaya doğrudan yapılan kredi baş-vurusu ile bizim üzerimizden yapılan başvurular arasında önemli farklar vardır. Müşteri doğrudan bankaya gittiği zaman kredi alma şansını, limit yüksekliği şansı da dahil olmak üze-re yarı yarıya kaybetmektedir. Kredi talep formu doldurulurken, müşterinin vermiş olduğu her cevap, müşterinin kredi alıp alamayacağına dair şan-sı belirlemektedir. Biz, Canan Kredit olarak, kredi veren bütün bankaların iç tüzüklerini ve şartlarını iyi biliyoruz. Doğrudan banka bağlantılı özel sis-temlerle çalışmalar yaptığımız için, bize kredi başvurusu yapan müşterile-rimizin şartlarını detaylı biçimde ince-leyip, ona göre başvuru yapılacak olan bankayı belirliyoruz. Böylelikle, hem vatandaşlarımızın kredi ve limit şans-ları yükselmekte, hem de kısa sürede kredi talepleri cevaplandırılmaktadır.

Daha önceden kredisi olan ya da yeni başvuruda bulunmak isteyen vatan-daşlarımıza ne gibi tavsiyeleriniz ola-caktır?

Her şeyden önce kesinlikle bankaya doğrudan kredi başvurusunda bulun-masınlar. Canan Kredit‘e gelerek biz-den tavsiyeler alsınlar. Canan Kredit olarak bütün vatandaşlarımıza, kredi ve kredi sigortası hakkında ücretsiz danışmanlık hizmeti sunmaktayız. Kredi alan vatandaşlarımız taksitlerini her ayın sonunda düzenli olarak yatır-mayı ihmal etmesinler. Geç yatırılan ya da ileri bir tarihe ertelenen taksit-ler ödenmiş olsa bile, vatandaşları-mızın kredi notunu düşürmekte olup gelecekteki krediler için büyük sorun teşkil etmektedir. Daha önce kredi kul-lanmayan ama ileriki bir tarihte kredi almak isteyen vatandaşlarımız ise mümkün olduğunca icradan uzak kal-maya ve ödemelerine dikkat etmeye gayret göstersinler.

Günümüzde her geçen gün zorlaşan kredi koşullarında, önceden önlem al-mak son derece akıllı bir hareket olur. Kredi derecelendirmesi yapılırken, ki-şinin içinde bulunduğu durum olduk-ça önemlidir. Bireysel bütçe ve daha önceden alınmış kredilerin zamanın-da ödenmesi gibi koşullar, yeni kredi baçvurularında faiz oranını belirleyen en önemli hususlardır. Ayrıca vatan-daşlarımız, her önüne gelen firmayla çalışmaya girmesinler. Bu, onların işlerini daha da zorlaştırabilir. Kendi alanında uzman olan ve kredi işinden gerçekten anlayan firmalar üzerinden başvuru yapmaları, kendileri açısın-dan avantaj olacaktır. Kredi başvurusu red edilen kişilerin daha sonra başka bir banka ya da aracı kuruluşla yeni bir kredi alması çok zordur. Çünkü bütün

bankalar arasında ortak kullanılan bir sistem vardır ve tüm hareketler bu sis-tem üzerinden anında görülmektedir.

Kredi Yasaları’nda yeni değişiklik-ler oldu mu?

Hepimizin bildigi gibi 2007 yılı’ndan itibaren bankalarda yapılan yeni ka-nun değişiklikleriyle birlikte, bireysel kredi alımları daha da zorlaştırıldı. Bu zorluklar, 2008 yılında yapılan diğer değişikliklerle katılaşmaya devam etti ve etmektedir. Yapılan bu değişiklik-lerle, kredi faizlerinin önceki yıllara göre yükseldiğini görmekteyiz. Bütün bu gelişmelerin yanında Canan Kredit olarak, vatandaşlarımıza düşük faizli kredi verebilmek için bütün imkanları zorluyoruz. Kredi başvurularında ilk hedefimiz, bize gelen müşterilerimizin en düşük faiz oranlarıyla kredi almala-rını sağlamaktır. Yeni kanunlara göre, kredi almak isteyen kişilere 7 günlük ek bir düşünme süresi verilerek, onay tarihinden 7 gün sonra para ödemesi yapılmaktadır. Ancak istenilen kredi miktarı 12 bin Frank altında ya da 81 bin Frank üzerinde olursa para öde-mesi, krediye bankadan onay çıkar çıkmaz hemen yapılmaktadır. 12 bin ile 81 bin Frank arasında, alınan tüm kredilerde normal bekleme süresi olan 7 gün uygulaması vardır. Normal şart-lar altında iki kişinin çalıştığı bir aile, 120 bin Frank`a kadar para çekebil-mektedir. Kendi işini kurmuş olan şir-ket sahipleri ise iyi bir bilançoya sahip olmaları durumunda, kredi başvurusu yapabilirler.

Kredi sigortaları hakkında ne gibi çalışmalarınız vardır?

Şu an çalışmalarımızı sürdürdüğümüz ofisimizde her gün bir çok vatandaşı-

mıza kredi işlemleri yapmaktayız. An-cak, sıkıntılı durumlarda ya da yatırım amacıyla alınan kredilerde, zaman içinde müşterilerimiz ödeme sorunları yaşayabiliyorlar. İşten çıkarılma, has-talık ve ölüm gibi acil durumlarda çıka-cak olan bütün sorunlara karşı Kredi Sigortası yaptırarak önlem alınabilir. Her ay kredi taksitine ilave olarak öde-necek küçük bir miktar ile vatandaşla-rımız, çıkabilecek birçok soruna karşı 12 ay boyunca kredi sigortasından ödeme alarak taksitlerini rahatça öde-yebilirler. Vatandaşlarımıza bu konuda özellikle uyarıda bulunmak istiyorum: Almış oldukları kredinin sigortasını mutlaka yaptırsınlar. Çünkü yarının nasıl olacağını bugünden bilmek çok zor. Kredi sigortasının aylık ödeme miktarı, alınan kredi miktarına göre değişkenlik göstermektedir.

Sayın Sıddık Canan, son olarak va-tandaşlarımıza neler söylemek is-tersiniz?

Canan Kredit olarak, kurmuş olduğu-muz yeni firmamıza tüm halkımızın ilgisini ve desteğini bekliyoruz. Bize gelecek olan vatandaşlarımız en iyi hizmeti alacaklardır. Biz müşterileri-mize, doğrudan bir faiz oranı vermi-yoruz. Çünkü faiz oranları kişinin du-rumuna ve siciline göre değişkenlik göstermektedir. Elimizden gelen o an ne varsa onu vermeye ve mümkün ol-duğunca en düşük faiz oranlarıyla va-tandaşlarımıza kredi almaya çalışıyo-ruz. Çalışmalarımız bu şekilde devam ettiği taktirde, diğer kantonlarda da yeni şubeler açarak vatandaşlarımıza hizmet edeceğiz. Bundan sonraki sü-reçte vatandaşlarımız, çalışmalarımızı ve bizimle ilgili olan tüm gelişmeleri Pusula Gazetesi’nden takip edebilirler. 459

Canan Kredit İle Kredi Üzerine

Sıddık Canan

Page 8: Nr016-03.2009_PusulaGazete_web

PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Nr. 016 - März 2009 - www.pusulaswiss.ch

8 İSVİÇRE’DEN HABERLER

Hafif bir ağırlığı olan küçük paket-lere 1.00 Frank zam yapıldı Beş kiloya kadar olan, hafif ağırlıktaki küçük paketlerin gönderi fiyatları 1 Nisan 2009 tarihinden itibaren 1.00 Frank pahalılaşacak. Ağırlığı daha fazla olan paketlerin fiyatı ise 1.00 Frank geri çekildi.

İsviçre Postanesi’nden sözcü Richard Pfister konuyla ilgili olarak:

“Sonuç itibariyle Postanenin zamlarla elde edeceği rakam 16 milyar Frank civarında olacak.’’ dedi. Büyük paket-lerdeki indirimden doğacak fark konu-sunda ise bilgi vermekten kaçındı.

İnternet’te pul fiyatları daha cazip

Postanenin bir diğer indirimi, beş ki-lonun altında olan küçük paketlerde kullanılacak olan pulların internetten alımıyla gerçekleşecek. Fakat inter-net pullarının ne derece ucuz olacağı henüz kesinleşmedi. Bu tedbir ile pos-tane zamlarının hafifletilmek istendiği düşünülüyor.

Bugün, eğer iki kiloluk bir paket «Post-pac Priority» tarifesiyle gönderilir ise fiyatı 8.00 Frank’tan hesaplanıyor ve beş kilo üzeri paketler 10.00 Frank üzerinden hesaplanıyor. Postane, en son olarak altı yıl önce gönderi zam-ları yapmıştı.

Yurt dışı gönderileri pahalı

Yurt içi paket gönderilerine yapılan zammın yanı sıra, yurt dışına giden mektupların, paketlerin ve kurye hiz-metlerinin de fiyatlarına zam yapıldı. %7’lik zam oranı, yine 1 Nisan 2009 tarihinde işleme alınacak.

Postane, zam gerekçesi olarak yükse-len masrafları sebep gösterdi. Mese-la LSVA, yani ağır vasıta vergilerinde hizmet ücretleri geçmiş yıllarda iki kez zamlandı. Dolayısıyla, mazot fiyatları eskiye oranla çok yükseldi. Aynı za-manda personele verilen maaşların da yükseldiği belirtildi. Fiyat Denetim Kurulu yeni fiyatları henüz onaylama-dı. 455

İsviçre saat pazarı, 2008 ihracat ında bir rekor kır-dı. Ne var ki bu olumlu tablo, yılın son üç ayın-da birez bu-landı. Kasım ayı kadar olmasa da, aralık ayın-daki ihracat rakamları bir hayli geriledi.

A r a l ı k 2008’deki ih-racatın, bir ön-ceki yılın ara-lık ayına göre %7,6 oranıyla 1,322 milyar Frank gerilediği gözlemlendi. Paha-lılığı bir yana koyarsak, gerilemenin gerçek anlamda % 11,2’lerde olduğu söyleniyor. Saat branşının asıl gerile-mesi kendisini, mevcut mali kriz se-bebiyle kasım ayında % 15,4 oranıyla gösterdi.

FHS İsviçre Saat Endüstrisi Birliği, Aralık ayında biraz olsun rahatladık-

larını belirtti. Fakat seyir bu şekilde devam ederse, içinde bulunduğumuz sene rakamların eksiye düşmeye baş-layacağı da belirtildi.

2008 yılının toplamına bakıldığında saat ihracat kazancı, nominal olarak %6,7 oranıyla 17,029 milyara çıktı. Gerçek anlamda bu artının, yıllık kar-şılaştırmasında %1,2 oranında olduğu söyleniyor (sda). 441

Postane’den 1 Nisan Zamları!

Saat İhracatı Biraz Toparlandı

Deutsche ZusammnenfassungDie Schweizerische Post schraubt an ihren Preisen für den Versand von Pa-keten im Inland. Leichte Päckli bis zu fünf Kilogramm werden per 1. April 2009 einen Franken teurer. Schwere Pakete hingegen werden einen Franken günsti-ger. Weiter will die Post einen Rabatt an-bieten, wenn die Marken für leichte Pa-kete im Internet gekauft werden. Neben den Preisen für Pakete im Inland ändert die Post ihre Tarife auch für den Versand

von Briefen, Paketen und Kurierdiensten ins Ausland. Hier sind Preiserhöhungen. Ebenfalls wird die Preiserhöhung am 1.April 2009 als jeweils rund 7 Prozent geplant. Als Grund für die Preiserhö-hungen gibt die Post höhere Kosten an. Zudem liege der Dieselpreis heute hö-her als bei der letzten Preisanpassung. Und weiter seien auch die Lohnkosten gestiegen.Der Preisüberwacher hat den neuen Ta-rifen noch nicht zugestimmt.

Deutsche ZusammnenfassungDie Schweizer Uhrenbranche hat 2008 einen neuen Rekord bei den Exporten aufgestellt. Das Bild wird jedoch durch den Einbruch im letzten Quartal getrübt. Auch im Dezember waren die Ausfuhren rückläufig, wenn auch weniger stark als im November. Die Exporte im Dezember

sanken gegenüber dem Vorjahr um 7,6 Prozent auf 1,322 Mrd. Franken. Real, also um die Teuerung bereinigt, betrug der Rückgang gar 11,2 Prozent. Im Ge-samtjahr 2008 stiegen die Uhrenexporte noch um nominal 6,7 Prozent auf 17,029 Mrd. Franken. Real betrug das Plus im Jahresvergleich 1,2 Prozent.

Cenevreliler’in elektronik oylama sistemine verdiği net ‘EVET’ ceva-bı, E-Voting çalışmalarına hız ka-zandırdı. Birçok kanton, yurtdışın-da yaşayan vatandaşların bu yeni oy verme sistemiyle rahatça oy kullanabilmeleri sorununu en hızlı şekilde halletmek istiyor.

Kantonlar, özellikle yurt dışında ya-şayan seçmenlerin listesini E-Voting enformasyon sistemiyle Cenevre, Neuenburg ve Zürich kantonlarının öncülüğü ile belirlemek istiyor. Böyle-likle sıfırdan bir bilgi veri bankasının kurulumuna gerek kalmayacak.

Buna bağlı olarak Cenevre; Basel-Stadt, Luzern, Graubünden, Obwal-den, Nidwalden ve Aargau kantonları tarafından bilgilendirildi. Cenevre Ba-kanı Robert Hensler, Cenevre’nin bu taleplere olumlu baktığını söyledi.

Zürich Kantonu, Freiburg, St. Gallen, Thurgau, Aargau, Schaffhausen, Gra-ubünden ve Solothurn kantonlarından talep aldı.

Günümüz teknolojisinin, bu projeyi gerçekleştirmek için her an devre-ye girebileceği söylendi. Basel-Stadt Kantonu’nda 29 Kasım’dan itibaren İsviçre dışında yaşayan seçmenlerin oy verebilmesi için gerekli kanun ta-sarıları hazırlanmaya başladı.

Ulusal düzeyde ise bir tartışma baş-ladı; kanton genel sekreter ve baş-bakanın da katıldıüı konferansta, Giampiero Gianella’nın daha çok an-ti-merkeziyetçi bir çözüm bulunması gerektiği görüşünde olduğu tartışıldı; başkanlık dairesinde, merkezi bir çö-zümü çok fazla mantıklı bulmadıkları-nı belirttiler. 452

Elektronik Oylama Sistemine İlgi Büyük

Deutsche ZusammnenfassungDas klare Ja der Genfer zur definitiven Einführung der elektronischen Stimma-bgabe dürfte dem E-Voting zu neuem Schwung verhelfen. Mehrere Kantone wollen diese Abstimmungsmöglichkeit für ihre Auslandschweizer so schnell wie möglich einführen. Die Kantone sind vor allem an der Möglichkeit interessiert, die Listen der im Ausland lebenden Wäh-lerinnen und Wähler von den Informa-tiksystemen der E-Voting-Pionierkanto-ne Genf, Neuenburg und Zürich hosten zu lassen. Die technischen Möglich-

keiten sind heute bereits so weit, dass eine Einführung jederzeit möglich ist. Im Kanton Basel-Stadt wurden Gesetze-sgrundlagen erarbeitet, die im Ausland lebenden Wählerinnen und Wählern er-möglichen sollen, ab dem 29. November elektronisch abzustimmen. Die Konfe-renz der kantonalen Staatschreiber und -kanzler bevorzugt laut deren Präsident Giampiero Gianella eher eine dezentra-le Lösung. Auch bei der Bundeskanzlei erachtet man eine zentrale Lösung als wenig sinnvoll.

Page 9: Nr016-03.2009_PusulaGazete_web

PU

SU

LA M

ED

IAC

OM

DU

RM

US

AG

’ NİN

KAT

KIL

AR

IYLA

HA

ZIR

LAN

MIŞ

TIR

- N

r. 01

6 - M

ärz

200

9 - w

ww

.pus

ulas

wis

s.ch

Muhteşem İndirim Devam EdiyorİNDİRİM

5000.-CHF

Civic Modeli

İNDİRİMAccord Limu.

3000.-CHF

19'900.-'denbaşlayan �yatlarla

Yeni Honda Jazz

İNDİRİMAccord Kombi

3000.-CHF

İNDİRİMCR-V Modeli

3000.-CHF

Fırsatı kaçırmayın yepyeni bir Honda sahibi olun!

ACCORD

Page 10: Nr016-03.2009_PusulaGazete_web

PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Nr. 016 - März 2009 - www.pusulaswiss.ch

10 İSVİÇRE’DEN HABERLER

İsviçre’nin savaş mal-zemeleri ihracatı, %55 artışla yeni bir rekor kırdı:2007’de %50’lik ar-tışıyla rekor bir seviyeye çıkan savaş malzemeleri ihracatı, 2008 yılında % 55,4 oranında bir artış ile İsviçre ekonomisine 722 milyon Frank gelir getirdi.

Şimdiye kadar ulaşılan rekor seviye, 1987 yılın-da 578,3 milyon Frank’tı. Geçen yıl, İsviçre’nin silah alıcısı Pakistan oldu. Pakistan, 109,9 milyon Frank değerinde savaş malze-mesi satın aldı. Başka bir deyişle Pa-kistan, 2007 yılına nazaran 3 kat daha fazla alım gerçekleştirdi. Meclisin 2006 yılının aralık ayında onay verdiği ve Pakistan’a Kasım 2007’den Nisan 2008’e kadar hüküm çıkartmaması tartışma konusu olan Uçak Savunma Sistemleri de bu alımların arasında

yer alıyor. Pakistan’ın hemen ardın-dan ikinci ve üçüncü büyük savaş malzemesi alıcıları 83,7 milyon Frank ile Danimarka ve 80,9 milyon Frank ile Almanya oldu. Gümrük Bakanlığı’nın istatistikleri, özellikle ilk sıralarda yer alan alıcıları açıkladı. Ekonomi Ba-kanlığı Müsteşarlığı, sıralamadaki di-ğer alıcılar hakkındaki bilgileri gelecek haftalarda açıklayacak. 440

Federal Gümrük Bakanlığı (EZV), kontroller esnasında gittikçe daha fazla illegal ilaç ele geçiriyor. Ayrıca, kaçak gıda maddelerinin sayısının da arttığı tespit edildi. EZV, 2008 yılı içerisinde toplam 175 ton ürüne el koydu.

EZV’nin Yılık Bilanço Konferansı’nda, 2008 yılında EZV’nin el koyduğu 23,7 milyar Frank değerindeki ürünlerin sayısının, daha önceleri hiç görülmemiş oranda yüksek olduğu ve geçen yıl bu raka-mın 23 milyar olduğu belirtildi.

2008 yılında 2007 yılına göre, illegal ürünleri ülke içine sokma çabasının 366’dan 687’ye çıktığı söylendi. Güm-rük kontrollerinde en çok ele geçirilen illegal ürünlerin arasında kas geliş-tiriciler, doping hapları ve zayıflatıcı ürünlerin olduğu söylendi.

Gümrük memurları, gıda maddele-rinden ise daha çok meyve, sebze,

tahıl ürünleri ve et ürünlerine el koy-duklarını belirttiler. 2008 yılında, 2007 yılana göre bu ürünlerde 210 tondan 175 tona bir gerileme yaşandığı tespit edildi.

Gümrük aramalarında, 7000 olay, ka-çakçılık gerekçesiyle yetkili makamla-ra bildirildi. Bu 7000 davada, ağırlıklı olarak katma değer vergisi kaçakçılığı tespit edildi. Kontroller esnasında gıda maddeleri kaçakçılığının yanı sıra ev-cil hayvanlar, alkollü içecekler, tütün ürünleri, petrol tarzı ürünler veya ça-lıntı sanat eserlerinin olduğu da belir-tildi. 439

Ocak ayında 800 şirket, kısa süreli (geçici) çalışa-cak işçi talebinde bulundu.

Ekonomi Müsteşarlığı’nın (SECO) istihdam müdürlü-ğünden Serge Gaillard, ko-nuyla ilgili olarak basına şu bilgileri verdi:

‘’Seco, bulunduğumuz yıl içe-risinde, yoğun bir yararlan-ma talebi sebebiyle çıkacak masraflar için bütçeden şim-diden 200 Milyon Frank ayırdı. Meclis, iş sözleşmesi yapılmayan ve dolayısıyla belirli bir süre için bir şir-kette çalışacak olan işçilerin tazminat ödemelerinin 12 aydan 18 aya kadar uzatılmasına karar verecek.’’

Gaillard, ayrıca, bahsi geçen uzatma süresinin 1 Nisan’da yürürlüğe gire-bileceğini söyledi. Yaptığı tahmini, bulunduğu konum itibariyle değer-lendiriyor ve 2010 senesinde işsizlik oranının %4,3’e çıkağını iddia ediyor. Eğer dünya ekonomisi bu yılın ilk altı ayından sonra bir düzelme sürecine

girerse, İsviçre uzun süreli bir stagf-lasyon evresinden kurtulmuş olacak. 436

İsviçre Silahlarının En İyi Müşterisi Pakistan

Doping İlaçları GümrüğünBaşını Ağrıtıyor

800 Şirketten Kısa Süreli İşçi Talebi

Deutsche ZusammnenfassungDie Ausfuhr von Schweizer Kriegs-material ist im vergangenen Jahr um mehr als die Hälfte auf einen neuen Rekordwert in die Höhe geschnellt. Die Exporte erhöhten sich im Vor-jahresvergleich um 55,4 Prozent auf 722,0 Millionen Franken. Wichtigster Abnehmer von Schweizer Waffen

war letztes Jahr Pakistan. Das Land erhielt Kriegsmaterial im Wert von 109,9 Millionen Franken oder fast drei Mal so viel wie 2007. Hinter Pa-kistan folgen Dänemark und Deuts-chland als nächst größerer Abneh-mer von Schweizer Kriegsmaterial mit 83,7 beziehungsweise 80,9 Mil-lionen Franken.

Deutsche ZusammnenfassungMit 23,7 Milliarden Franken (Vorjahr: 23 Milliarden) waren die Einnahmen der EZV im Jahr 2008 so hoch wie noch nie .Insgesamt hat die EZV im Jahr 2008 175 Tonnen Waren beschlagnahmt. Ge-genüber dem Vorjahr stieg die versuchte Einfuhr illegaler Heilmittel von 366 auf 687 Fälle. Am häufigsten wurden Mus-

kelaufbau- und Dopingpräparate sowie Schlankheitsmittel geschmuggelt. In 7000 Fällen ermittelte die Zollfahndung wegen organisierten Schmuggels. Da-bei geht es vor allem um die Hinterzie-hung von Mehrwertsteuer. Geschmug-gelt werden neben Lebensmittel auch Tiere, Spirituosen, Tabakwaren, Minera-löl oder geraubte Kulturgüter.

Deutsche ZusammnenfassungIm Januar haben in der Schweiz 800 weitere Firmen Gesuche für Kurzar-beit eingereicht. Wegen der starken Inanspruchnahme habe das Seco für das laufende Jahr einen Aufwand von 200 Millionen Franken budgetiert. Noch im Februar werde der Bundesrat über eine allfällige Verlängerung der Bezugsdauer für Kurzarbeiterents-chädigung von zwölf auf 18 Monate entscheiden.

Her üç kişiden birinin primlerinde indirim uygulanacak. Geriye kalan-larının prim indirimine ihtiyacı yok. Çünkü onların sağlık sigortası, ucuz bir sigorta değil.

Kanuna göre: ‘‘Kanton, mütevazı şart-larda yaşayan sigortalıya prim indiri-mi sağlayacak.’’İsviçre’deki nüfusun mütevazi şartlarda yaşayan %38’ine sağlık sigortalarında prim indirimi uy-gulanacak.

İadeler nereye gidiyor?

Mesela, Visana müşterilerindeki prim indirim oranı, Helsana Sağlık Sigorta Şirketi’ne göre oldukça yüksek oran-da. Buna karşın Visana ve Sana24 şirketleri, aynı hizmeti vererek daha hesaplı alternatif şirketler olarak be-lirtildi.

Hastalık Kasaları Birliği ve kantonlar prim indirimi iadelerinin, sigortalılara mı yoksa sağlık sigortalarına mı geri ödenmesi gerektiği konusunda bir tar-tışma içerisindeler. Sonuç henüz belli değil. 475

Sağlık Sigortalarında Prim İndirimleri

Deutsche ZusammnenfassungJedem Dritten wird die Prämie verbil-ligt. Viele davon hätten es nicht nötig, denn sie leisten sich eine teure Kran-kenkasse. Doch vielen Versicherten wird die Prämie vergünstigt, obschon sie es nicht nötig hätten: Sonst würden sie nämlich zu einer günstigeren Kran-kenkasse wechseln. Nicht alle nutzen diese Gelegenheit. Derweil streitet sich der Krankenkassenverband mit den Kantonen, ob der rückerstattete Betrag für die Prämienverbilligung di-rekt an die Versicherten oder an die Krankenkasse ausbezahlt werden soll. Ohne Ergebnis.

Page 11: Nr016-03.2009_PusulaGazete_web

PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Nr. 016 - März 2009 - www.pusulaswiss.ch

11İSVİÇRE’DEN HABERLER

Küresel ekonomik kriz, İsviçre ekonomisini bile sarsmaya başladı. Bu durumu en çok hisse-denler, ihracat firmaları oldu. Aralık ayında ihra-cat %13 geriledi. Ülke, uzun yıllardır görülme-miş en zayıf aylarını yaşadı.

Aralık 2008’den beri, İsviçre’nin ihracat pi-yasasında soğuk rüz-garlar esiyor. Federal Gümrük Bakanlığı’ndan (EVZ), geçen yılın aralık ayına göre ihracatın nominal bazda %10,8 ve reel olarak %13 gerilediğinin tespit edildi-ği bildirildi. Gümrük Bakanlığı, Aralık 2008 tarihini ‘‘Mensis horribilis’’ yani ‘‘berbat ay’’ olarak adlandırdı.

Olumsuz geçen Aralık 2008’in sonuç-ları, tüm yılın sonuçlarını da olum-suz etkiledi. 2008 yılının ilk 9 ayında olumlu bir seyir izlendiği için ihracatın artışı, nominal bazda %4,6 artarak 200 milyar Frank gelir elde edilmesi-ni sağladı. Buna rağmen ortaya çıkan sonuçlar, tatmin etmedi. Çünkü ortaya

çıkan rakamlar ihracatın 2003 yılından beri ilk kez zayıf bir şekilde ilerlediğini ortaya çıkardı. İhracat volümünde en çok gerileme gösteren alanlar tekstil, metal ve plastik endüstrisi oldu.

Yılın ilk 9 ayında mal ve makine ihra-catları %6,2’den % 8,7’ye çıktı. Fakat 2008 yılının son üç ayı, bu olumlu so-nuçları yıktı geçti. 2001 yılının ilk üç ayından bu yana ilk defa böyle kötü sonuçlar elde edildi. Toplam sektör sayısının yarısı, eksi rakamlara kadar bile düştü. Tekstil sektöründeki ihra-catlar %7,7 oranında azaldı. 438

İsviçre’de, İhracat Çöküş Dönemine Giriyor

Deutsche ZusammnenfassungDie Eidgenössische Zollverwaltung (EZV) teilte am Dienstag mit, dass die Exporte gingen im Vergleich zum Vor-jahresmonat nominal um 10,8% und real um 13% zurückgegangen sind. Das schlechte Dezember-Ergebnis belastet das ganze Jahresresultat: Zwar resulti-ert dank der guten Entwicklung in den

ersten drei Quartalen für das ganze Jahr 2008 immer noch eine Zunahme der Exporte um nominal 4,6% auf erstmals mehr als 200 Mrd. Franken. In den ers-ten drei Quartalen wuchsen die Ausfuh-ren von Waren und Maschinen um 6,2 bis 8,7 Prozent. In Schlussquartal 2008 kippten die Resultate. Am Ende der Ska-la steht die Textilindustrie, deren Expor-te um 7,7% sanken.

Konjonktüre Destek İçin 600 Milyon’luk PaketMeclis, konjonktürü de destekle-mek amacıyla 600 Milyon Frank değerinde bir paket planı hazırla-yacak.

Bu pakette ilk etapta, kamuya açık yol-ların altyapı çalışmalarının hızlandırıl-ma çalışmaları ele alınacak. Trafik, Enerji ve Çevre Bakanı Leuenberger’e çok fazla iş düşecek; Trangarları mo-dernleştirme, kısa mesafeli yol bağ-lantıları ve ses kirliliğine karşı alınma-sı gereken önlemler hızlandırılacak. SBB ve özel tren şirketlerinin yatırım masrafları için 250 Milyon Frank ayırı-lırken, ülkedeki caddelerin yol yapımı ve düzenlemeleriyle, ısıtma enerjisi ve su baskınları önlemlarinde çıkacak masraflar da hesaba katıldı. Eğitim ve Araştırma Departmanı sorumlusu Doris Leuthard ve Pascal Couchepin

için teknolojik yenileme teşviki önem açısından en ön sırada yer alırken, Ulusal Ekonomi Departmanı’nda, bulunduğumuz ortamın ve turizmin geliştirilmesi, şirket kredilerinin ve ihracat siparişlerinin güvenlik altına alınması en önemli konular arasında yer alıyor. Ayrıca bahsedilen teşvikle-rin gerçekleştirilebilmesi için bazı ka-nun değişiklikleri yapılması gerekiyor. Fazladan yapılacak masraflar, parla-mentonun 2009 bütçesinde, önceden alınan kredilere eklenecek. Bu kon-jonktür paketinin yanı sıra, progresyo-nun erkenden 2010 vergileriyle den-gelenmesi gerekiyor. Böylelikle vergi ödeyenler, yaklaşık 600 Milyon Frank’ı devlet hazinesine vermek zorunda kalmayacaklar. Çocuklu ailelere de bu kapsamda vergi indirimleriyle kolaylık sağlanmış olacak. 435

Deutsche ZusammnenfassungDer Bundesrat entscheidet voraussi-chtlich nächste Woche über ein zwei-tes Paket zur Konjunkturstützung, das rund 600 Millionen Franken umfasst. Im Vordergrund stehen zusätzliche bezie-hungsweise vorgezogene Investitionen in die öffentliche Infrastruktur, weshalb der Grossteil in den Aufgabenbereich von Verkehrs-, Energie- und Umweltmi-nister Leuenberger fällt. 250 Millionen Franken sind für solche Investitionen der SBB und der Privatbahnen vorgesehen. Dazu kommen Mehrausgaben für den

Bau und Unterhalt der Nationalstrassen, im Energiebereich (Abwärmenutzung) und für den Hochwasserschutz.Das er-fordert einzelne Gesetzesänderungen, die dringlich abgewickelt werden sollen. Die Mehrausgaben werden dem Parla-ment als Nachtragskredit zum Budget 2009 unterbreitet werden. Zusätzlich zu diesem Konjunkturpaket soll die kalte Progression bei der direkten Bundess-teuer 2010 vorzeitig ausgeglichen wer-den, womit die Steuerzahler rund 600 Millionen Franken weniger an den Fis-kus abliefern müssen

Büyük Millet Meclisi yeni anlaşmanın kabulüyle il-gili bilgi verdi. Anlaşma, bir sonraki dönemde yü-rürlüğe girecek.

İsviçre, geçen Aralık ayın-dan beri Schengen/Dublin’e katılırken, Lichtenstein’ın Schengen’e girişi önümüz-deki dönemde gerçekleşe-cek. EJPD Federal Adalet ve Polis Departmanı’nın verdiği bilgiye göre, şuan her iki ülkenin Schengen’e katılmasından sonra, göçmen konusunda çift taraflı bir çalışma başlaması gerekiyor.

Buna bağlı olarak her iki ülke, eski kanunları ele alıp yenilemeye ka-

rar verdi. Meclis, anlaşmanın kabul edilmesinden sonra anlaşmayı par-lamentoya gönderdi. Avrupa Birli-ği Komisyonu’nun, Liechtenstein’ın Schengen’e girmesine yönelik onayı verdikten sonra anlaşma yürürlüğe gi-recektir. 474

İsviçre ve Liechtenstein Arasındaki Yeni Anlaşma

Deutsche ZusammnenfassungDer Bundesrat hat am Mittwoch die Botschaft zur Genehmigung des neuen Vertrags verabschiedet. Der Vertrag tritt zu einem späteren Zeitpunkt in Kraft. Das Eidgenössische Justiz- und Poli-zeidepartement (EJPD) schreibt, dass mit der Teilnahme der beiden Länder an Schengen nun die bilaterale Zusamme-

narbeit im Ausländerbereich schengen-konform koordiniert werden muss. Der Bundesrat verabschiedete die Botschaft zur Genehmigung des Rahmenvertrags zu Handen des Parlaments. Der Ver-trag wird allerdings erst in Kraft treten, wenn die Inkraftsetzung des Schengen-Besitzstands durch Beschluss des EU-Rats auch für Liechtenstein erfolgt ist.

İki yıl süren araştırmaların so-nunda, yeni Basel Almancası Sözlüğü bitmek üzere.

Sözlük, Basel şivesinin son otuz yıl-da elde ettiği tecrübelerdeki değişik-liği içeriyor. Mesela Basel şivesiyle ‘’Florabiitsch de riläggse’’ denildiği zaman, Ren nehrinin kenarında Flora caddesinde dinlenmek isten-diğini anlayabiliriz. 2010 senesinde Christoph-Merian yayınevi tarafın-dan yayınlanacak olan sözlükte «Äin go schnappe goo» (daha ağır bir yük elde etmek) gibi deyimlerin açıklaması da yer alacak. Böylelikle yabancı kö-kenli insanlar bu deyimleri daha kolay anlayacaklar. Sözlükte her türlü metin

kullanıldı ve aynı zamanda internet or-tamında anketler yapılarak daha fazla bilgi toplandı. 3500 Basel vatandaşı sayesinde 300 yeni kelime kaydedildi. CMS vakfı sözlüğün tüm masraflarını karşıladı. 453

BASEL Şivesiyle Yeni Bir Sözlük

Deutsche ZusammnenfassungNach zweijähriger Forschung kommt das neue «Baseldeutsch-Wörterbuch» in die Phase der Fertigstellung. Im Buch, welches im Herbst 2010 im Christoph-Merian-Verlag erscheint, sollen auch Redewendungen veröffentlich werden,

damit damit Fremdsprachige deren Be-deutung besser erschliessen können. Für die Ausgabe wurden Texte aller Art ausgewertet und eine Online-Umfrage gestartet. Dank der Teilnahme von 3500 Baslern wurden total 300 neue Wörter notiert. Die CMS-Stiftung finanziert das Wörterbuch.

Page 12: Nr016-03.2009_PusulaGazete_web

PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Nr. 016 - März 2009 - www.pusulaswiss.ch

12 İSVİÇRE’DEN HABERLER

Federal Gümrük Bakanlığı rekor hâsılata ulaştı Federal Gümrük Bakanlığı devletin kasasına geçen sene 23,7 Milyar Frank aktardı. Bu kadar yüksek bir rakama ilk kez ulaşıldı. 2008 senesinde, ilaç ka-çakçılığının oranı nerdeyse iki katı-na çıkarken, başlıca gıda maddeleri olmak üzere uyuşturucu maddeler-de bir gerileme yaşandı. Schengen ile yapılan ilk deneyimler olumlu sonuç verdi. Gümrük Bakanlığı-nın ve Gümrük polisliği Perşembe günü Thayngen’daki yıllık medya konferanslarında, genel bir değer-lendirme için henüz erken olduğu-nu açıkladı.

Schengen- Alanına yapılan giriş, Fe-deral Gümrük Bakanlığı ve Gümrük polisliği için zorlayıcı bir savaş oldu. Fakat ön çalışmaların ve gerekli eği-timlerin problemsiz halledildiği Per-şembe günü Thayngen’da gerçek-leşen Yıllık Medya Konferansı’nda bildirildi. Sınır polisi, kontrollerini gümrük sınırıyla ve gümrük alanıyla kısıtlamadan, ülke içine kadar ilerletti. Medya Konferansı’ndan polislerin ge-çen iki yılda iyi hazırlandıkları ve işten çıkartılan polislere rağmen, ki bu ora-nın %10’ları bulduğu söylendi, polisle-rin yine de son beş yıl içerisinde hiç olmadıkları kadar esnek, hareketli ve modernleştikleri konusunda bilgi edi-nildi. Gümrük Bakanlığı Müdürü Ru-dolf Dietrich’in anlattığına göre İsviçre, Schengen için ‘‘Özel bir durum.’’ dedi ve ekledi: “Bundan sonra, Gümrükten sorumlu yetkili mercilerin görevi Batı ve Orta Avrupa’nın tek gümrük sınırını İthalat ve İhracat pazarı için en uygun hale getirebilmek.’’ dedi.

En son bilânçoyu bildirmek için henüz çok erken

Bir taraftan gümrükten geçebilecek ürünlerin deklare, yani tam olarak açıklanması gerekiyor. Diğer taraftan ise Gümrükçüler ve Gümrük Polis-leri aynı, yani ikisi aynı işi yaparken, aynı zamanda gümrükten geçirilmek istenen malların kontrolünü yapıp in-

sanların kontrolünden de sorumlular. Dietrich, şahıs kontrollerinde yeni uygulamayla sadece şüpheli durum-larda kişiyi kontrol ettiklerini, özellikle belirtmek istedi. Geçmişe göre artık SIS, yani Schengen-Bilgi Sistemi sa-yesinde gümrük personeli müdaha-le durumları için daha iyi donanmış durumda. SIS ile sadece İsviçre için değil, tüm Avrupa’yı kapsayan bilgiler edinilmekte. Mesela, kişinin aranıp aranmadığı ve ürünlerin yasaklı olup olmadığı SIS’den öğrenilebilir. Fakat son bilanço rakamlarını bildirmek için henüz erken olduğu belirtildi. Çünkü Schengen henüz 12 Aralık 2008’de İsviçre Gümrükleri’nde uygulamaya geçti.

Gümrük Polis Şefi Jürg Noth de SIS sayesinde gümrük sınırlarındaki ve tüm sınır alanında yapılan kontrollerin kalitesinin arttığını onayladı. Gümrük Polisliği, 14 Ağustos 2008’den itibaren SIS programını kullanmaya başladı. Gümrük personeli şimdiye kadar top-lamda 1586 SIS sorgulaması gerçek-leştirdi. Sorgulama detayları arasında şu sebepler yer alıyordu: 22 tane sınır dışı edilme sebebiyle şahıs araştırma-sı, Gelişmemiş Ülkelerden olması se-bebiyle, İsviçre’ye giriş izni ret cevabı alan 372 kişinin sorgulaması, 42 kayıp kişi, oturma izini araştırması içinde olan ve hukuken aranan kişi, diğer se-beplerden dolayı aranan 220 kişi ve araç kontrolleri ve 714 kez doküman ve benzeri değerli eşyalar için arama-lar yapıldı. Gümrük polisi geçen sene, ülkeye illegal yollarla giriş ve çıkış yapan toplamda 1981 olay tespit etti. Sınır Polisi İsviçre’de illegal yollarla yaşamak isteyen 3321 kişi tutukladı. Bunların dışında fazladan gereksiz eşya taşıma sebebiyle 273 durum tes-pit edildi.

23,7 Milyar Frank hâsılat toplandı

Geçen sene Federal Gümrük Bakan-lığı gümrük ücreti, katma değer vergi ücreti, kullanım ve trafik vergi ücretle-riyle ortalama 23,7 Milyar Frank hâsı-lat topladı. Geçen sene ise bu rakam

23 Milyar idi. Bu rakam, şimdiye kadar elde edilen en yüksek ra-kam olarak tespit edildi. Aynı za-manda bunun, hükümetin geliri-nin yaklaşık %37’sini oluşturduğu da söyleniyor. Bu rakamdan 12 Milyar, katma değer vergisi ve 5,2 Milyar atık gaz vergisi için hesap-tan düşüldü.

2008 yılında gıda madde kaçak-çılığı, 2007 senesine göre gözle görülür derecede gerileme kay-detti. Federal Gümrük Bakanlığı, 7000 tane gıda kaçakçılığı duru-mu yakalarken ( 2007’de 8000 ) 3600 tanesi hakkında soruş-turma dosyası açtırdı ( 2007’de 4000 soruşturma dosyası). Top-lamda 2008 senesinde 175 ton gıda maddesine el koyulurken, 2007 senesinde ise 210 ton gıda mad-desine el koymuşlardı. Yalnız şunu da belirtmek gerekirse, el konulan ürün-lerin toplamı 250 kilodan fazla olan kaçak ürünler idi. Yine toplam üzerin-den bakarsak:2008’de 23 ton kaçak et ( 2007 de 83 ton) ve 91 ton sebze ve meyve olarak belirtildi. Gümrük tara-fından el konulan malların değerinin toplamda yaklaşık 700.000 Frank ( 2007 de 1,5 Milyon Frank) olduğu bil-dirildi.

Gümrükten illegal yollarla ülkeye so-kulmak istenen ilaçların sayısı artış gösterdi. Gümrük Bakanlığı, İsviçre İlaç Enstitüsü’ne 687 durumu bildirir-ken 2007 senesinde bu rakam sadece 366 kaçakçılık vakasıyla sınırlı kalmış-tı. En çok el konulan ilaçların arasın-da: kas yapıcı ve doping ilaçları, zayıf-lama ilaçları, iktidarsızlık ve cinselliğe yönelik ilaçlar, ten rengini açan ilaçlar, sakinleştirici ve uyku ilaçlarından son olarak Asya bölgesinden gelen bitkisel ilaçlar da yer alıyor. 481

Schengen, İsviçre’ye avantajlar yaratıyor

Deutsche ZusammnenfassungIm vergangenen Jahr hat die Eid-genössische Zollverwaltung 23,7 Milliarden Franken zuhanden der Bundeskasse eingenommen. Das ist so viel wie nie zuvor. Der Schmuggel von Medikamenten hat sich 2008 na-hezu verdoppelt, während er bei den Lebensmittel signifikant und bei den Drogen sehr stark zurückging. An der Jahresmedienkonferenz dieser beiden Institutionen vom Donnerstag in Thayngen war zu erfahren, dass der Beitritt zum Schengen-Raum hat die Eidgenössische Zollverwal-tung und das Grenzwachtkorps vor grosse Herausforderungen gestellt. Vorbereitungen und Ausbildung wur-den aber problemlos gemeistert. Im

vergangenen Jahr erhob die Eidge-nössische Zollverwaltung Abgaben (Zölle, Mehrwertsteuer, Verbrauchs- und Verkehrssteuern in der Höhe von rund 23,7 Milliarden Franken (im Vorjahr 23 Milliarden). Dieser Betrag ist so hoch wie noch nie zuvor. Er macht ca. 37 Prozent der Bundese-innahmen aus. Davon entfallen rund 12 Milliarden auf die Mehrwertsteu-er und 5,2 Milliarden auf Treibstof-fabgaben. Dagegen wurde bei den Medikamenten eine starke Zunahme registriert. Die Zollverwaltung mel-dete dem Schweizerischen Heilmit-telinstitut 687 Fälle (Vorjahr 366), bei denen versucht wurde, illegale Heil-mittel in die Schweiz einzuführen.

ELIFEE BEAUTÉ Coi�eur • Zurlindenstr. 193 • 8003 ZürichTel. 044 451 20 00Mobile: 079 216 79 71 www.elifee.ch • [email protected]

5 Yıldan bu yana gerçek lazer tekniği ile bayan ve erkek’lerde bıyık,

koltukaltı, çene altı, boyun, bikini bölgesi ve bacaklarda ince ve kalın

tüyleri kısa sürede ortadan kaldırıyoruz.Elif Tokay

Düğün, Nişan ve özel günlerinizde bizi mutlaka arayın.

Uygun �yatlarla güvenilir ve garanti belgeli Lazer epilasyon.

Kullandığımız Lazer cihazı KE-Medical merkezlerinde ki cihazların aynısıdır.

Fiyatlarımız 50.- Fr.‘tan başlamaktadır.

’ye varanindirimler.%50

Tüm Lazer işlemlerinde Saç B

akımı • Cilt Bakımı • Gelin Başı • Saç Boyama

„Bize gelenler 15 Seansta değil sadece 5 Seansta ince ve kalın tüylerinden kurtuluyor.“

Page 13: Nr016-03.2009_PusulaGazete_web

PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Nr. 016 - März 2009 - www.pusulaswiss.ch

13İSVİÇRE’DEN HABERLER

Emmentaler peyniri başta olmak üzere, İsviçre peynirleri yurt dışın-da büyük rağbet görüyor. 2008 yı-lında peynir ihracatı rekor seviyeye ulaştı; toplam 61’190 ton peynir ih-racatı gerçekleştirildi.

İsviçre peynir piyasasının yüzü geçen yılın rekor ihracatı nedeniyle gülüyor. Eriyen, hazır fondue ve diğer İsviçre peynir çeşitleri olarak tam 61.190 ton peynir ihraç edildi. TSM Treuhand GmbH’nın açıkladığı rakamlardan, ih-racatta, 2007 yılına nazaran 2008 yı-lında 1888 ton, yani % 3,2 oranında bir artışın görüldüğü ortaya çıktı.

En fazla sevilen peynirin başta Em-mentaler olduğu, buna karşılık Vac-herin Mont d’Or, Appenzeller ve Sib-rinz peynirlerinin ihracat oranınınsa düştüğü belirlendi. Ortalama %31 ile ihracat oranı artan peynir çeşitleriyse Tilsiter ve Raclette oldu. Çeşitli lez-zetlerde üretilen orta yumuşak peynir ürünleri ve yeni peynir çeşitleri ihra-cat rakamını arttıran önemli bir etken

olarak gözlemlendi. Böylelikle, yarı yumuşak peynir kategorisinin ihracatı, %74,7 oranıyla 1528 ton artışla toplam 3574 tona çıktı. Eriyen peynir çeşitleri-nin ihracatı %7,1 oranında gerileyerek 4091 tona düştü ve peynir içerikli di-ğer ürünler %3 oranında artarak 5042 tona çıktı.

2007 yılında da olduğu gibi 2008 yılın-da da en fazla ihracat Avrupa’ya ger-çekleşti. İsviçre peynirlerinin en büyük alıcısı her zamanki gibi Almanya ve hemen ardından İtalya oldu.

Peynir ithalat rakamında artış görüldü

İhracatın yanı sıra peynir ithalatında da geçen yıla göre artış görüldü. Yıllık karşılaştırmada %11,5 ile peynir itha-latının 38.962 ton arttığı ortaya çıktı. Eriyen peynir çeşitlerinin ihthali ise %11,3 ile 2117 tona geriledi. İsviçre’ye peynir ithal eden ülkeler ise İtalya, Fransa ve Almanya’ydı. 444

Rekor: İsviçre, 61.000 Ton Peynir İhraç Etti

Deutsche ZusammnenfassungDie Schweizer Käsebranche kann auf ein erfreuliches vergangenes Jahr zu-rückblicken. Es wurden insgesamt 61’190 Tonnen Käse, Schmelzkäse und Fertigfondue exportiert. Dies sind 1888 Tonnen oder 3,2 Prozent mehr als noch im Vorjahr. Die Käseexporte haben 2008 ein Rekordhoch erreicht. Insgesamt wurden 61’190 Tonnen Käse ausgeführt. Rückläufig war unter an-

derem auch der Export von Vacherin Mont d’Or, Appenzeller und Sbrinz. Die Ausfuhren von Schmelzkäse gingen um 7,1 Prozent auf 4091 Tonnen zurück, di-ejenigen von Fertigfondue stiegen um drei Prozent auf 5042 Tonnen an. Aber auch Käseimporte haben im vergange-nen Jahr zugenommen. Sie stiegen im Vorjahresvergleich um 11,5 Prozent auf 38’962 Tonnen an. Rückläufig waren die Importe von Schmelzkäse.

Tessin Parlamentosu, minareleri yasaklamak istemiyor. Kantonlar arası meclis görüşmesinden kısa bir süre önce, Tessin Kantonu mi-nareler ile ilgili yasak teklifini red-detti.

4 Mart’tan itibaren Kantonlararası Meclis, Zürichli SVP parti üyesi Ulri-ch Schlüer’in sunduğu minare yasa-ğına yönelik girişim müzakerelerine başlayacak. Tessin Parlamentosu’nda müzakerelerle ilgili ön görüşmeler ya-pıldı. Büyük meclis, Lega- temsilcisi Lorenzo Quadri’nin yaptığı öncülük-le, kantonlar arasında uygulanacak bir minare yasağı talebinde bulundu. Öneri, 55 evet oyuna karşılık 22 hayır oyuyla ret edildi. Talebe karşı çıkanlar, büyük bir çoğunlukla SP ve Yeşiller olurken, Lega ve SVP, talebin kabul edilmesini isteyenlerdi.

Gerçekte var olmayan bir problem

Çoğunluğun sözcüsü olarak SP parti üyesi Graziano Pestoni, bu tarz bir ya-sağın din özgürlüğünü tehlikeye soka-cağını ve aynı zamanda insan hakları kanununa ters olduğunu belirtti. Onun düşüncesine göre bu yasak, prob-lemleri çözmeyecek. Müslümanlar’ın entegrasyon sürecini daha da zorlaş-tıracak. Yeşiller Partisi üyesi Sergio Savoia, bu öneriyi sunanlara :“Konu, Hıristiyanlar ve Müslümanlar arasın-daki bir tavır değil. Burada asıl önemli olan konu, müzakerelerde laik bir ül-kenin kendi vatandaşlarına din öz-gürlüğü hakkı tanıyıp tanımadığının tartışılması gerekiyor.’’ dedi. Savioa, daha çok gerçek problem hakkında tartışmak istediğini belirti. Mesela, planlanan Alışveriş Merkezleri gibi.

Ona göre, gerçekte var olmayan mi-nare yapım taleplerinin, var olmayan problemleri önemli değil.

Lega Temsilcisi Quadri, Avrupa’da her yerde camilerin mantar gibi üre-diğini savundu ve bu gelişimin artık durdurulması gerektiğini belirtti. Aynı zamanda minare yasağıyla, kimsenin dinini yaşamasına engel olunmayaca-ğını ifade etti. Quadri’nin parti arka-daşı Rodolfo Pantani, minarelerin bir mescit olmadığını savunurken: “Mina-re yasağı, din özgürlüğünü etkilemez.’’ diye fikrini belirtti. Yine bir Lega- tem-silcisi olan Donatello Poggi, düşünce-sini şöyle savundu: “Bizim istediğimiz gayet basit. Müslüman ülkelerde yaşa-yan Hıristiyanlar’a, kilise yapım yasağı kalkmadığı ve Hıristiyanlar din özgür-lüklerini yaşayamadıkları sürece, biz de Tessin’de minareler istemiyoruz.’’

Lugano Piskoposu devreye girdi

Lega-Meclis kurul üyesi ve İnşaat Müdürü Marco Borradori, minare ya-sağına karşı çıktığını belirtti. Cami ve minare inşaatlarında kesinleştirilmiş kanunların olduğunu ve dini sebepler-den kaynaklanan bir yasağın kanunla-ra uygun olmayacağını ifade ederek, ‘’Eğer böyle bir yasak devreye girerse, Müslümanlar’a karşı bir ayrımcılık söz konusu olabilir’’ dedi.

Parlamento görüşmesinden bir kaç gün önce Lugano Piskoposu Pier Gi-acomo Grampa, Viganello Camisi’ni ziyaret etti. İlk kez Tessin’li bir pisko-pos cami ziyaretinde bulundu. Ziyare-tinden sonra Piskopos, yasağa karşı çıktığını fakat aynı zamanda da mina-relerin yapımını istemediğini belirtti.

La Regione Gazetesi’ne, camilerde mutlaka bir minarenin olması gerek-mediğini söyledi. Çünkü günümüzde Hıristiyanlar da kiliselerini artık kulesiz yapıyorlarmış. Konuyla ilgili olarak da

‘’toplumun hassasiyeti gözardı edil-memeli’’ diye fikrini belirtti. Piskopos son olarak: “Müslüman kardeşlerimi-zi bu konudaki tutumumuz hakkında ikna etmeliyiz.’’ dedi. 480

Minare Karşıtlarının Tessin’de Şansı Yok

Deutsche ZusammnenfassungAm 4. März wird der Nationalrat über die Minarettverbots-Initiative diskutie-ren, die Kreise um den Zürcher SVP-Mann Ulrich Schlüer eingereicht haben. Das Tessiner Parlament will Minarette nicht verbieten. Kurz vor der National-ratsdebatte zum gleichen Thema hat es ein kantonales Verbot verworfen. . Der Grossrat hatte über einen Vorstoss des Lega-Vertreters Lorenzo Quadri zu befinden, der ein kantonales Verbot von Minaretten forderte. Der Vorschlag wurde mit 55 zu 22 Stimmen klar abge-lehnt. Dagegen sprachen sich SP und Grüne sowie die grosse Mehrheit von FDP und CVP aus, dafür die Lega und die SVP. Vielmehr stehe zur Debatte, ob

der laizistische Staat seinen Bürgern er-laube, ihre Religion auszuüben. Gegen das Verbot sprach sich hingegen Lega-Regierungsrat und Baudirektor Marco Borradori aus. Jedes Gesuch für eine Moschee oder ein Minarett müsse den Bauvorschriften in der jeweiligen Zone entsprechen. Ein generelles Verbot aus religiösen Gründen widerspreche dem Gesetz und komme einer Diskriminie-rung gleich. Wenige Tage vor der Par-lamentsdebatte hatte der Bischof von Lugano, Pier Giacomo Grampa, der Moschee von Viganello einen Besuch abgestattet. Im Anschluss an den Besu-ch hat sich Grampa zwar gegen das Mi-narettverbot ausgesprochen, aber dazu aufgerufen, keine Minarette zu bauen.

Page 14: Nr016-03.2009_PusulaGazete_web

PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Nr. 016 - März 2009 - www.pusulaswiss.ch

14 İSVİÇRE’DEN HABERLER

Hükümet, yüksek oranda karbon-monoksit çıkaran araçlara, daha yüksek vergi ücreti ödetecek. Ver-ginin yüksekliğini, bir hesaplama formülünden öğrenmek mümkün. Ekonomik araç kullanıcılarının mo-torlu taşıt vergisi belirli bir süre için uygulanmayacak.

Porsche Cayenne GTS, yarış pistle-rinde bütün rekorları kırıyor; 100 ki-lometrede 15 litreden fazla benzini, resmen yutuyor ve kilometre başına havaya 361 gram karbon monoksit gazı bırakıyor. İsviçre Avrupa’daki kilo-metre başı 183 gram karbon monoksit gazı atan, çevreye en zararlı yeni araç gurubunu ülkesinde barındırıyor

Şimdiyse, Zürich Kantonu sayesinde bu durum değişecek. FDP ve SP par-tileri atağa geçerek, özel trafik saha-sında hükümetin devreye geçmesini talep ediyorlar ve eski bir taleplerini yineliyorlar: Her eyaletin motorlu ta-şıt vergisi, gelecekte ekolojik kriter-ler üzerinde yapılandırılacak. Vergi hesaplamasındaki kriterlerin içinde, sadece aracın silindir hacmi değer-lendirilmeyecek. Bundan böyle, ara-cın yakıt kullanımı ve ne kadar karbon monoksit gazı attığı da göz önünde bulundurulacak.

Bu yeni vergi modelinin tam detayları henüz belli değil. Bir basın sözcüsü, bilgi edinmek için sorulan sorulara ce-vap verdi:“Hükümet çalışmalarına son hızla devam ediyor ve konu hakkında en kısa zamanda bilgi verecek. Hü-kümet, teklifini sunarken ASA Trafik Bakanlığı’nın tavsiye ettiği iyi bilgiler-le donanmış çevrelerden yararlandı. Ön görülen uygulama ise bir ikramiye sistemi oldu. Ekonomik araç alıcıları, bu sistemden istifade edecekler. ASA- Modeli devletin öngördüğü enerji eti-ketine göre ayarlıyor, yani A’dan G kategorisine kadar olan sıfır araç alı-mıyla, bu uygulama geçerli olacak. Bahsi geçen modelin kriterleri şunlar:

Etkinliğe bağlı nüans: İndirimden hak kazanan araçlar, sadece en iyi yani A

etkinlik kategorisine giren özel araç-lar olacak. Böylelikle, araç alıcıları bu araçların alımı için teşvik edilmiş olunacak. Buna karşın çevre kirletici araçlar, yani F ve G kategorisindeki araçlar, bugünkünden daha da ağır vergilendirilecek.

Ayrıcalıklı uygulamalar olmayacak: Alternatif motor aksamlı araçlar, me-sela Hybrid-araçlar veya gaz ya da elektrik ile çalışan alternatif yakıt sis-temli araçlar, diğer araçlarla aynı mu-ameleyi görecekler. Etkinlik kategori-sine yönelik sıralama, enerji etiketine göre değerlendirmeye alınacak.

Kısıtlı süre: Bonus uygulaması için ge-reken ikramiye süresi, ne uzatılabilir ne de yarıda bırakılabilir. ASA, süre zarfı olarak üç senelik bir zaman teklif etti.

Hissedilen tasarruf: Bu indirim, toplam üç sene olmak üzere 1000 Frank de-ğerinde olacak. ASA’nın düşüncesine göre, üzerinde uğraşılan yönlendirme etkisi daha etkili olacak.Peki, ASA- Modeli’nin Zürich Kantonu üzerinde nasıl bir etkisi olacak? Mese-la A kategorisine giren bir Mini Coo-per model araç sahibi, bugün aracının yıllık motor taşıt vergisi için 330 Frank ödüyor. Yeni sistemde ise bu rakam, araç sahibinden üç sene boyunca alınmayacak. Böylelikle, araç sahi-binin yaklaşık 1000 Frank’ı cebinde kalacak. Eğer araç sahibi BMW 116i modelinde bir araca sahip ise aynı ra-kam ondan da alınmayacak ve Nissan Qashqai 940 modelindeki arazi aracı sahibi için de aynısı geçerli olacak. FDP, bir adım daha ileriye giderek, motorlu araç vergi muaf sisteminin üç yıllık süresinin beş yıla çıkarılmasına yönelik teklifte bulundu. FDP kanton vekili Carmen Walker Späh:“ Bu şekil-de, insanları A kategorisinde araçları almayı daha çok yöneltebiliriz.’’ dedi. ASA- Modeli’ne karşın Bayan Walker Späh, alternatif motor aksamlı ve al-ternatif yakıt sistemli araçların, kesin-likle A sınıf kategorisine eklenmesini istiyor. Ona göre bu konudaki amaç,

karbon monoksit gazını aşırı derece-de atan araçları trafikten men etmek. SP kanton vekili Marcel Burlet de aynı fikirde. Aynı zamanda, kendisi ASA- Modeli’nin yanı sıra aracın gittiği kilo-metre sayısına göre bir vergilendirme talep ediyor: “Aracını çok kullanan aynı zamanda bedelini ödemeli.’’

Üç yılda 6600 Frank

Sürüş kilometre vergisi dahil olsa da olmasa da Walker Späh, uygulana-cak indirim yüksekliğini oldukça zor bir karar olarak gördüğünü belirtti. ASA- Modeli bir nötr masraf yatırımını

ön görüyor. Yani, çevreye zarar veren araçların sahipleri, ekolojik araçların örnek sahipleri için yatırım yapıyorlar. Aynı zamanda, örnek araç sahipleri-nin sayısı arttıkça onların işi gittikçe daha da zorlaşacak. ASA- Modeli, verginin ikiye katlanmasını ön görü-yor. G kategorisine giren bir Porsc-he Cayenne GTS model araç sahibi, yeni uygulamanın devreye girmesiyle, artık 866 Frank değil de 1732 Frank vergi ödemek zorunda kalacak. Yine G kategorisine giren bir Mercedes C 63 AMG Avantgarde sahibi, üç yılda toplam 6600 Frank vergi ödemek zo-runda bırakılacak. 479

Porsche Sürücüleri Daha Yüksek Vergi Ödeyecek

Deutsche ZusammnenfassungDie Regierung will Wagen mit ho-hem CO2 stärker besteuern. Um wie viel,zeigt ein Berechnungsmo-dell. Für Lenker sehr sparsamer Au-tos entfällt die Motorfahrzeugsteuer temporär. Überdurchschnittlich vie-le hiesige Autolenker auf Karossen dieses Zuschnitts abfahren, hortet die Schweiz mit 183 Gramm CO2 pro Kilometer die klimaschädlichste Neuwagenflotte Europas. Als Reak-tion auf Vorstösse von FDP und SP will die Regierung den Umweltsc-hutz im Privatverkehr ausbauen, in-dem sie ein altes Anliegen neu ansc-hiebt: Die Gestaltung der kantonalen Motorfahrzeugsteuer soll künftig nach ökologischen Kriterien erfol-gen. Neu soll nicht mehr allein der

Hubraum eines Fahrzeugs für die Berechnung der Steuer ausschlag-gebend sein, sondern auch der Tre-ibstoffverbrauch und CO2. Bei dem Vorschlag stützt sich die Regierung gut informierten Kreisen zufolge auf die Empfehlungen der Vereinigung der Strassenverkehrsämter (Asa). Vorgesehen ist ein Bonus-Malus-System. Profitieren sollen all jene Autokäufer, die sich einen energi-esparenden Wagen zulegen. Das Asa-Modell sieht eine kostenneutra-le Finanzierung vor. Das heisst: Die Besitzer besonders umweltschädli-cher Autos finanzieren die Rabatte der ökologischen Musterschüler. Dabei wird es für sie umso teurer, je mehr die Zahl der Vorbildlichen ste-igt.

Saat ve takı çeşitlerinde %50’ye varan indirimler sizleri bekliyor!

Artık kullanmadığınız yada satmak istediğiniz altınlarınızı hemen peşin paraya çevirmek istiyorsanız doğru yerdesiniz.

Şimdi Altın Satmanın Tam Zamanı22, 18, 14 Ayar

Page 15: Nr016-03.2009_PusulaGazete_web

PU

SU

LA M

ED

IAC

OM

DU

RM

US

AG

’ NİN

KAT

KIL

AR

IYLA

HA

ZIR

LAN

MIŞ

TIR

- N

r. 01

6 - M

ärz

200

9 - w

ww

.pus

ulas

wis

s.ch

2010 yılın'da Krankenkasse Primleri yaklaşık % 10 oranında artacaktır. Hemen bizi arayın, hem daha az Sigorta Primi ödeyin

hemde gelecek Zamlar'dan etkilenmeyin.

Kinder 0-18

0 Franchise

Kantonlar Unfallrisiko 0,- 300.- 1000.- 1500.- 300.- 1000.- 2500.-

Zürich 1 Ohne 68.- 218.- 183.- 157.- 259.- 220.- 155.-Zürich 2 Ohne 58.- 185.- 150.- 130.- 228.- 189.- 136.-Zürich 3 Ohne 52.- 167.- 131.- 117.- 217.- 178.- 130.-Aargau Ohne 54.- 171.- 136.- 120.- 210.- 171.- 125.-Luzern Ohne 46.- 171.- 137.- 119.- 205.- 166.- 112.-St. Gallen 1 Ohne 56.- 171.- 137.- 119.- 213.- 171.- 112.-St. Gallen 2 Ohne 53.- 162.- 130.- 114.- 203.- 162.- 107.-St. Gallen 3 Ohne 52.- 158.- 126.- 110.- 197.- 158.- 103.-Basel Stadt Ohne 78.- 249.- 214.- 188.- 300.-Basel Land Ohne 52.- 164.- 129.- 115.- 235.-

Franchise Franchise

Jugend 19-25 Erwachsene ab 26

261.- 179.-196.- 140.-

Solothurn Ohne 59.- 171.- 135.- 120.- 226.- 181.- 118.-

Chek-up 3 yılda birkere ücretsizdir.Zahnspange fiyatlara dahildir. Çocuklar için ek sigortalar ilk yıl ücretsizdir.Çocuklar da halbprivat sadece 4.- CHF

Krankenkasse değişikliğini

Prizma'da yapan yada başkasına tavsiyede bulunan

müşterilerimize sürpriz hediyeler

veriyoruz.

Çocuğunuz var mı? Çocuğunuzun geleceği sizin için ne kadar önemli?Zaman çok hızlı ilerliyor...Çocuğunuz için yapacağınız özel birikim sayesinde eğitim masra�arı başta olmak üzere önemli giderler için hazırlık yapabilirsiniz. Bizi arayarak bu konuda tüm ayrıntıları öğrenebilirsiniz.

Sparplan für Kinder

Her türlü Riziko faktörlerine karşıBebeğinizin sigortasını doğumdanönce yaptırmayı unutmayın! Prizmatarafından yapılan tüm Sigorta`larda,100 Frank`lık hediye çeki kazanın.

Ay'lık

Prim

%5%3

150

200

250

Ay'lık 150 Fr. Prim% 3 = 26'923 Frank. % 5 = 31'809 Frank

%5%3

Ay'lık 200 Fr. Prim% 3 = 36'677 Frank. % 5 = 43'333 Frank

Ay'lık 250 Fr. Prim% 3 = 46'432 Frank. % 5 = 54'858 Frank

Ay'lık en az 100 Frank ödeme yapmanız gerekmektedir.

%5%3

15 Yıllık Tasarruf Planı

100 Fr.

hediye çeki

Page 16: Nr016-03.2009_PusulaGazete_web

PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Nr. 016 - März 2009 - www.pusulaswiss.ch

16 İSVİÇRE’DEN HABERLER

Yabancılar, İsviçre’ye daha çok Av-rupa Birliği Ülkeleri’nden geliyor İsviçre’deki yabancı insan sayısı geçen sene arttı. BfM Göçmen Bü-rosu yaptığı açıklamada, 2008 se-nesinin son aylarındaki rakamın 1,6 milyonu bulduğunu söyledi. Sayıyı arttıran topluluğun, özellikle Avru-pa Birliği ülkelerinden geldiği tes-pit edildi.

2008 yılının son aylarında, 1 638 949 yabancı uyruklu insanın İsviçre’de ya-şadığı ve bu sayı ile 2007 yılına na-zaran %4,3 oranında artış gösterdiği görüldü. BfM, yabancı kökenli insan-ların çoğalmasında serbest dolaşım anlaşmasının etkisi olduğunu, yazılı olarak belirtti.

Mayıs 2004 tarihinden itibaren, daha çok da, on yeni Avrupa ülkesinin AB’ye katılımından sonra %16,7 ile en yüksek oran olarak kaydedildiği belir-tildi. Kesin rakamlara bakılırsa, sayı yaklaşık 4000 kişi olarak tespit edildi. Avrupa Birliği ve EFTA bölgesinin va-tandaşı olmayan kişilerin yıl içindeki artışı %0,4’te kaldı.

BfM, konuyla ilgili bu gelişimin, mec-lisin sadece Avrupa Birliği’ne üye ol-mayan kalifiye işçilerin İsviçre’ye alın-masına yönelik göçmen siyasetiyle ve yabancı kökenli insanlara yönelik yeni kanunun, ülkeye giriş sistemiyle ala-kalı olduğunu belirtti. Zirvede Almanlar var

Toplam rakama bakılınca, İsviçre’ye en çok Almanlar’ın göç ettiği belirtil-

di. Almanlar’ın sayısı 31 463’e çıktı. Hemen ardından gelen Portekizliler’in sayısının 13 844’a, Fransızlar’ın sayı-sının 8163’e, İngiltereliler’in sayısının 3213’e ve Polonyalılar’ın sayısının 1608’e çıktığı belirlendi. Sayısı gerile-yenler ise yaklaşık 7400 kişiyle Sırplar oldu. Aynı zamanda Bosna-Hersek, Hırvatistan, Sri Lanka ve Türk vatan-daşlarının sayısındaki gerilemeler dik-kat çekti.

Rekor İtalyanlarda

İsviçre’nin en büyük yabancı uyruklu topluluğunu 290.000 kişiyle İtalyanlar oluşturuyor. Hemen ardından Alman-lar, Portekizliler ve Sırplar yer almak-ta. Bu dört grup, İsviçre’nin yabancı kökenli oranının %55’ini oluşturmakta. Yaklaşık 60.000 ile 85.000 arasındaki insanın kökeninin Fransa, Türkiye, İs-panya ve Makedonya’dan olduğu söy-leniyor.

İsviçre vatandaşlığını kabul edenlerin sayısı da arttı

Sırbistan kökenli insanların İsviçre vatandaşlığını kabul etme oranı, di-ğer uyruklu insanlara göre oldukça yüksek. 2008 senesinde 10.239 kişi vatandaşlığı kabul etti. İtalyanlar’dan 5000 kişi ve Almanlar’dan 3000 kişi, İsviçre vatandaşı oldu. Toplam rakam-lara bakarsak, 2007 senesinde 45.042 kişi, 2008 senesinde de 45.287 kişi İs-viçre vatandaşlığına geçti. Bunlardan 9500’ü kolay bir şekilde vatandaşlıkla-rını aldı. 472

İsviçre’deki Yabancı Sayısı 1,6 Milyonu Geçti

Deutsche ZusammnenfassungDie ausländische Wohnbevölkerung in der Schweiz ist im vergangenen Jahr weiter gewachsen. Das Bundesamt für Migration (BfM) teilte mit, dass Ende 2008 stieg die Zahl auf über 1,6 Millio-nen gestiegen ist. Ende 2008 lebten 1 638 949 Ausländerinnen und Ausländer in der Schweiz und damit 4,3 Prozent mehr als vor einem Jahr. Innerhalb der EU-Länder war die Zuwachsrate bei den zehn neuen vorwiegend osteuropäis-chen Mitgliedstaaten seit Mai 2004 mit 16,7 Prozent am höchsten. In absoluten Zahlen bedeutete dies eine Zunahme um knapp 4000. In absoluten Zahlen haben die Deutschen am stärksten zu-gelegt. Deren Gruppe wuchs um 31 463

Personen. Dahinter folgen Portugal mit einer Zunahme von 13 844, Frankreich mit 8163, Grossbritannien mit 3213 und Polen mit 1608. Die grösste Ausländer-gemeinde sind in der Schweiz mit gut 290 000 Menschen nach wie vor die Ita-liener. Auf den nächsten Plätzen folgen die Deutschen, die Portugiesen und die Serben. Bei den Einbürgerungen steht Serbien in der Länderrangliste klar an der Spitze. Der Wert lag mit 10 239 leicht unter dem Vorjahr. Aus Italien wurden gut 5000 Menschen eingebürgert und aus Deutschland gut 3000. Insgesamt lag die Zahl der Einbürgerungen 2008 bei 45 287, verglichen mit 45 042 im Vor-jahr. Rund 9500 davon waren erleichter-te Einbürgerungen.

İsviçre, doğu ve güneydeki komşu ülkeleri ile bir araya gelerek, ilişki-lerini ilerletmek ve mevcut küresel krizin etkilerini ne şekilde hafiflete-bileceklerini görüşmek istiyor.

DEZA’nın verdiği bilgiye göre bu gö-rüşmede finans, gıda ve iklim krizlerin-de, gelişmekte olan ve geleneklerini sürdüren ülkelerde yaşayan insanlar ele alınacak.

Mali kriz, özellikle güney ve batı ülke-lerini etkisi altına alan kuzey bölge-lerdeki ülkelerden kaynaklanıyor. Bu önemli bilgiyi DEZA yani Gelişim ve Ortak Çalışma Projesi’nin yöneticileri, yaptıkları yıllık medya konferansların-da açıkladı. Buna bağlı olarak, yeni kredi alımları zorlaşıyor ve yurtdışı-na yapılacak yatırımlar geri çevriliyor. Düşen vergiler ve pahalı konjonktür programları, kuzeydeki başka ülkelere finansal anlamda yardım eden ülkele-re yapılan gelişim yardımları git gide azalıyor. Buna bağlı olarak da, ulusla-rarası bir anlaşma ile sağlanan gelişim amaçlı planların tehlikeye sokularak, geçen yıllarda hedeflenen yoksulluğa karşı çalışmaların aksadığı söylendi.

Kuvvetlendirilmiş uluslararası bir ortak çalışma ve etkileşim içinde çok taraflı ve iki taraflı yapılacak bir ortaklık, krizi yenmek için önemli bir durum. İsviçre, gelişim ve batı ülkeleriyle aynı zaman-da insanlara yönelik yardım çerçeve-sinde, krizi en hafif hale getirmeye yardımcı olacak. DEZA’nın açıklama-sına göre, İsviçre Parlamentosu’nun gelişim yardımını gayri safi milli hâsı-lada %0,5 arttırması, tam zamanında yapılmış olan bir hamle. Parlamento, yapılacak olan diğer bütçe yardımları konusunda sonbaharda bilgi verecek.

Yıllık medya konferansında açıklandı-ğı üzere İsviçre, geçen yıl gelişmekte olan Avrupa Birliği çerçevesinde, pro-je finansman talep ödemesi için 135,5 milyon Frank aldı. Talep edilenlerin arasında, çocuk yurtlarının tekrar or-ganize edilmesi, kamuya açık yol alt yapılarının elden geçirilmesi ve çev-reyi koruma konuları vardı. Ya proje konseptleri, ya da finansman talepleri onaylandı. 2009 ve 2010 senesi için proje finansman taleplerinin oldukça artması bekleniyor.

Geçen sene DEZA’nın merkezi, bir değişime uğradı; dört ay içerisinde 340 çalışan için yeni pozisyonlar dü-zenlendi. Mesela toplam 11 olan yöne-tici sayısı 7’ye düşürüldü. DEZA’nın faaliyet alanları dört alana yayıldı. İç denetimler ve bilgiler, merkezin dışın-da kalan farklı bir departmana gönde-riliyor. Bu yenilemelerle , hükümetin belirlediği ve 1 Ocak’tan itibaren ge-çerli olan gelişim stratejilerini faaliyete geçirmek için temel atılmış oldu. Bu yıl içerisinde Re-organizasyon için ikinci

bir süreçte, DEZA merkezinin iş birli-ği içerisinde olacağı bürolar ile ilişkiler elden geçirilecek. 442

Krize Karşı Güç Birliği

Deutsche ZusammnenfassungDie Auswirkungen der Finanz-, Er-nährungs- und Klimakrise treffen laut DEZA insbesondere die Menschen in Entwicklungs- und Transitionsländern. Deswegen will die Schweiz durch die Weiterführung der Zusammenarbeit mit den Partnerländern im Süden und Osten einen Beitrag zur Linderung globaler Kri-sen leisten. Eine verstärkte internationa-le Kooperation und ein wirkungsvolles Zusammenspiel von multilateraler und bilateraler Hilfe sei zur Krisenbewälti-gung besonders wichtig. Die Schweiz trage im Rahmen der Entwicklungs- und Ostzusammenarbeit sowie der Huma-nitären Hilfe zur Krisenlinderung bei.

Wie ahnlässlich der Jahresmedienkon-ferenz bekannt wurde, hat die Schweiz im Rahmen des Beitrages an die erwe-iterte EU im vergangenen Jahr Projek-tfinanzierungsgesuche in der Höhe von 135,5 Millionen Franken erhalten. Bean-tragt wurden beispielsweise Mittel zur Reorganisation von Kinderheimen, zur Sanierung der öffentlichen Infrastruktur und zum Schutz der Umwelt. Im ver-gangenen Jahr wurde die Zentrale der DEZA umgestaltet. Innerhalb von vier Monaten wurden für 340 Mitarbeitende neue Stellenprofile ausgearbeitet. Im laufenden Jahr werden in einer zweiten Phase der Reorganisation die Beziehun-gen der Zentrale zu den Kooperations-büros neu gestaltet.

Page 17: Nr016-03.2009_PusulaGazete_web

PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Nr. 016 - März 2009 - www.pusulaswiss.ch

17İSVİÇRE’DEN HABERLER

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nün İsviçre’nin çocuk ba-kımı konusundaki veriler, çocuk bakımı konusunda geniş kapsamlı yenileme gerektiriyor. Federal Aile Komisyonu, çocuklara yönelik ai-leyi ve okulu tamamlayıcı bakım ve eğitim şartlarının genişletilmesi-ne yönelik talepte bulundu. Çünkü mevcut uygulamada aşırı eksiklik-ler bulunduğu gözlemlendi. Son yıllardaki ana okul sayısındaki ar-tışa rağmen, mevcut kapasite hala ihtiyacı karşılayacak düzeyde değil.

EKFF, aile ve okul eğitimini tamamla-yıcı bakım konusunda yönelik envan-ter sayımını açıkladı

Aile Yardımından Sorumlu (EKFF) Fe-deral Koordinasyon Komisyonu’nun yaptığı tahminlere göre İsviçre’de yak-laşık 120.000 çocuk için bakım yerine ihtiyaç var. Geçen yıllarda, İsviçre’deki anaokullarının sayılarının artmasına rağmen hala yeterli derecede anaoku-lunun olmadığı belirtildi.

Birçok aile, akraba ve komşularından yardım almak zorunda kalıyor

Aile Komisyonu’nun açıkladığı bilgiye göre, İsviçre’deki ebeveynlerin dörtte üçü on iki yaş altı çocuklarının bakımı için büyükbaba, büyükanne, akraba veya komşularından yardım talep edi-yor. Yedi ve on iki yaş arası çocukla-rın %40’ı, başlarında kimse olmadan evlerinde kalmak zorunda. Bu yüzden EKFF, aile ve çocuk eğitimi bakım ola-nağının ve özellikle de gündüz bakım işleyişinin genişletilmesini talep edi-yor.

İsviçre’deki aile ve okul eğitimini ta-mamlayıcı çocuk bakımının heterojen

ve zor olması, İsviçre’nin federe yapısından kay-naklanmıyor; sebep daha çok eyaletsel ve bölgesel farklı şiveler kullanılmasından kay-naklanıyor. Bu yüzden komisyon, daha iyi bir siyasi yönlendirme sağ-lama amacıyla ve dev-let, eyalet ve belediyeler arasında koordinasyon sağlamak için tek dü-zen derlemelerin yapıl-masını talep etti. Aynı zamanda devletten, bu yeni düzenlemeyle ilgili kalite standartları için kanun düzenlemeleri istedi.

Kalitede azalma kabul edilemez

Komisyon üyeleri, kalitede azalma ko-nusuna karşı çıkacaklarını söylediler. Düzenlemenin ilerletilmesiyle ilgili kar-şılıklı görüşmelerde yapılması gere-ken masraflar, merkezi sorun olmaya başladı. Dolayısıyla yapılan karşılıklı görüşmelerde masraf kısıtlamaları ko-nusu da ele alındı. Ancak, kalite ve masraf arasında çok yakın bir korelas-yon olduğu ortaya çıktı. Komisyonun düşüncesine göre kalitenin azaltılma-sı, özellikle sosyal açıdan ilgisiz bıra-kılan çocukları olumsuz etkileyecek. Komisyon, masraf indiriminden sonra daha çok orta gelirli ailelere yardım edilmesini istiyor. Aynı zamanda ko-misyon, yapılan yardımların ve angaj-manların bağışlar sayesinde de yapıl-masını istiyor. Anaokullarına yapılan yatırımlar aynı zamanda geleceğe de yapılan yatırımlardır.

Aile Komisyonu’nun isteği, anaokulları-nın geliştirilerek birer eğitim enstitüsü-ne dönüşmesi. Bunu gerçekleştirmek için ilk başta anaokul öğretmenlerinin

gerekli eğitimi alması önemli taşıdı-ğından, farklı bölgelerde gerekli ve eşdeğer mesleki eğitim programları düzenlenmesi gerekiyor. 454

İsviçre’de 120 000 Çocuk Açıkta

Deutsche ZusammnenfassungIn der Schweiz fehlen gemäss Schät-zungen Betreuungsangebote für rund 120’000 Kinder, teilte die Eidgenös-sische Koordinationskommission für Familienfragen (EKFF) mit. Die Eidge-nössische Familienkommission hat ei-nen massiven Ausbau der familien- und schulergänzenden Betreuungsange-bote für Kinder gefordert. Es herrsche ein erheblicher Mangel. Die Anzahl der Kindertagesstätten sei in den letzten Jahren zwar stark gewachsen, bleibe aber nach wie vor völlig ungenügend. Gemäss der Familienkommission sind rund drei Viertel aller Eltern mit Kindern unter zwölf Jahren in der Betreuung ih-rer Kinder auf die Unterstützung durch

Grosseltern, Verwandte oder Nachbarn angewiesen. 40 Prozent der Kinder zwischen sieben und zwölf Jahren sind zu Hause unbeaufsichtigt. Die Kommis-sion will sich dagegen wehren, dass bei der Qualität Abstriche gemacht werden. In der gegenwärtigen Diskussion über den Ausbau würden die Kosten eine zentrale Rolle spielen und von verschi-edenen Seiten werde eine Kostenreduk-tion gefordert. Es gebe aber eine hohe Korrelation zwischen Qualität und Kos-ten. Die Kindertagesstätten sollen nach dem Willen der Familienkommission zu Bildungsinstitutionen weiterentwickelt werden. Dies habe auch Auswirkungen auf die Ausbildung der Betreuerinnen und Betreuer

medical

* Fiyatlarımız 1 seans içindir. İndirimli �yatlarımız Mart sonuna kadar geçerlidir.

Açılış saatleri:Pazartesi - Cuma: 10:00 - 18:00Cumartesi: 11:00 - 17.00Açılış saatleri dışındarandevu alabilirsiniz

Zentralstrasse 28003 ZürichTelefon: 044 451 41 41Mobile: 076 497 28 28 E-Mail: [email protected]

Kaliteli, sağlıklı ve en yeni teknoloji ile Epilasyon ve kalıcı makyaj hiç bu kadar ekonomik olmamıştı

ELOS + IPL Teknolojisi ile istenmeyentüylerinizden kurtulmak şimdi çok daha ucuz ve sağlıklı.

Bayanlar için*Komple yüz: CHF 190.- CHF 150.-Komple kollar: CHF 370.- CHF 250.-Komple bacaklar: CHF 610.- CHF 399.-

Erkekler için*Elmacık kemiği (sakal üstü): CHF 90.- CHF 75.-Komple sırt: CHF 390.- CHF 349.-

Kalıcı Makyaj (Permanent Make-Up)Günün her saatinde daha bakımlı ve güzel görünmenin en kolay yolu.

Bayanlar için*Kaşlar: CHF 350.- CHF 295.-Göz üstü+altı: CHF 500.- CHF 450.-Dudaklar: CHF 400.- CHF 310.-

Önce Sonra

Önce Sonra

Önce Sonra

Kalıcı Tüy Alma (Epilasyon)

Epilasyon ve kalıcı makyaj güvenilir ve uzman yerlerde yaptırılmalıdır.

Page 18: Nr016-03.2009_PusulaGazete_web

PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Nr. 016 - März 2009 - www.pusulaswiss.ch

18 İSVİÇRE’DEN HABERLER

Tahminlerin çol üzerinde zararla Credit Suisse’de şok etti... 8,2 mil-yar Frank zarar, yapılan tahminlerin üzerine çıktı. Oysa Credit Suisse, rakibi UBS’e karşın yılın son üç ayında bile müşterilerden kazanç elde edebilmişti.

Credit Suisse’in de mevcut mali krizden nasibini alacağı ‘’herkes’’in malumuydu: ‘’Herkes’’ yanılmadı, İsviçre’nin ikinci dev bankası da mu-hasebe hesaplarının zarar hanesini açıkladı. CS’in zarar meblağını tahmin etmeye çalışan finanz analizcileri -bel-ki de geçen yılın son üç ayında müşte-rilerinden kazanç elde ettiğini bildikle-rinden-, zarar tahminini bir hayli düşük tuttular; CS geçtiğimiz ay zarar hesap-larını açıklayınca da şok oldular: 8’2 milyar Frank! İsviçre’nin ikinci büyük bankası, 2008 yılını rekor zararla ka-patmıştı. 2007 yılında 7,8 milyar Frank kazanç sağlayabilmiş olan CS 2008 yılının son üç ayında 6 milyar eksiye geçiyordu.

Her şeye rağmen Credit Suisse, en kötü sonuçların alındığı 2008 yılının son üç ayında müşterilerinden ka-

zanç sağlamayı başarıp mal varlığı yönetimine 13,8 milyar Frank ekleye-bildiğinden yürekleri bir nebze olsun ferahlatıyor. Çünkü yıl sonunda ana sermaye oranı %13,3 ile UBS’e göre daha yüksek.

Genel Müdür Brady Dougan, geçen yılı yine de hüsrana uğranan bir yıl olarak tanımladıklarını söyledi. Ge-çen aralık ayında yapılması planlan ve bildirilen 5300 kişiyi işten çıkarmaya yönelik yeni yapılandırmanın gayet iyi ilerlediği söylendi. Hissedarlara bir kar payı verileceği, fakat geçen yıla oranla bu miktarın daha düşük tutulacağı da bildirildi..

Investment-Banking’daki risk pozis-yonundaki amortismanlar, yılın son üç ayında net miktar olarak 3,2 milyar Frank tutuyor. Banka, ekim ve aralık ayları arasında risklerini adım adım azaltmaya devam etti. 2008 yılının al-tıncı ayında dokuzuncu ayına nazaran Leveraged Finance (Yüksek yabancı sermaye oranı ile finansmanlar), ala-nında ve mali araçlarda %53 gerileye-rek likit olmayan kağıtları geri çekti.

Yeni yıla sağlam giriş

Dougan, yayınla-nan bir haberde, şirketlerinin ön ver-gi kazancında rekor bir düzeye geçtik-lerini belirtti. Buna göre Credit Suisse, 2009’da iyi bir baş-langıç yaptı. Banka, Investment-Bank’taki yeni yapılandırma-nın ve 2 milyar Frank oranındaki gider indi-rimi için yapılan ön-lem çalışmalarının olumlu ilerlediğini

özellikle belirtti. 448

Hükümet, .2008 yılında, hesapları 3,6 milyar Frank açık ile kapattı Hü-kümetin 2008 devlet hesapları, büt-çelenen 1,1 milyar yerine, ek vergi tahsilatı ile 7,3 milyar fazla parayı bütçesine ilave etti. En az 11 milyar istisnai harcama yapılmış olsa da, mali hesaplamalardan sonra 3,6 milyar Frank açık ortaya çıkıyor.

Devlet, 2008 yılı için düzenli finans-man sonuçlarına yönelik beklentilerini yıl boyunca olumlu yönde yükseltti. Kasım ayında Maliye Bakanı Hans-Rudolf Merz, bütçedeki 1,1 Milyar Frank’ın dışında 4,6 milyar Frank’tan fazla bir para olduğunu tahmin ettik-lerini bildirdi. Yalnız şuan bu öngörü-nün tamamen yanlış olduğu ve daha yüksek bir rakamın ortaya çıktığı be-lirtiliyor. Federal Finans Departmanı (EFD), 2007 yılında 4,1 milyar varken, 2008 yılında 7,3 milyar Frank fazladan bir para olduğunu bildirdi.

Doğrudan devlet vergisi sayesinde artı vergi tahsilatı

Bütçedeki 6,2 milyar Frank oranında-ki olumlu sonucun, fazladan alınan vergilerden kaynakladığı belirtildi. EFD’nin verdiği bilgiye göre devlet, 2007 yılına nazaran %10 fazla para alarak, 2008’de 63,9 Frank para tah-sil etti. Hasılatın, bütçede neredeyse 6 milyar Frank’tan daha fazla olması-nın, İsviçre’ye özgü gelir vergisinden olduğu gibi doğrudan devlete verilen vergiyle de alakalı olduğu belirtildi. Bütçe hesaplaması yapılırken, devlete ödenen gelir vergisinin neredeyse iki katına çıkarak 6,5 milyar gelir elde et-tireceği hesaba katılmamıştı. Dolaysız devlet kasasından 17,5 milyar Frank, devlet kasasına girmiş oldu. Yani daha önce yapılan bütçe hesaplamasının dışında, 1,2 milyar Frank fazla para çıkınca, 2008 yılı 2007 yılını %14 ora- nında geçti. 449

Credit Suisse’den de Şok Haber: 8,2 Milyar Zarar

Ek Vergi Tahsilatına Rağmen Sonuç Yine de Olumsuz

Deutsche ZusammnenfassungAuch die Credit Suisse hat ein Jahr sch-lechtes Jahr hinter sich. Mit einem Ver-lust von 8,2 Milliarden Franken ist das Resultat schlechter als erwartet. Im Un-terschied zur UBS sind der CS aber sel-bst im vierten Quartal noch Kundengel-der zugeflossen. Trotzdem hat die Credit Suisse - anders als die Konkurrentin UBS - selbst im schlimmsten vierten Qu-artal noch Kundengelder dazugewon-nen: Netto flossen ihr im Vermögens-

verwaltungsgeschäft 13,8 Mrd. Fr. zu. Die Abschreiber auf Risikopositionen im Investment-Banking betragen für das vierte Quartal netto 3,2 Mrd. Franken. Zwischen Oktober und Dezember bau-te die Bank weiterhin kräftig Risiken ab. Die Neuausrichtung der angeschlage-nen Investment-Bank komme gut voran, und die zur Kostensenkung von insge-samt 2 Mrd. Fr. eingeleiteten Massnah-men seien auf dem Weg, teilt die Bank weiter mit.

Deutsche ZusammnenfassungDie Staatsrechnung 2008 des Bundes schliesst mit einem ordentlichen Einnah-menüberschuss von 7,3 statt der budge-tierten 1,1 Milliarden Franken ab. Wegen ausserordentlicher Ausgaben von nicht weniger als 11 Milliarden resultiert in der

Finanzierungsrechnung aber ein Defizit von 3,6 Milliarden Franken. Zuletzt gab Finanzminister Hans-Rudolf Merz im vergangenen November bekannt, dass man mit einem Überschuss von 4,6 Milli-arden Franken rechne verglichen mit 1,1 Milliarden im Budget. Das verglichen mit dem Budget um 6,2 Milliarden Franken

bessere Ergebnis ist fast ausschliessli-ch auf Mehreinnahmen zurückzuführen. Dass die Einnahmen um fast sechs Mil-liarden Franken über dem Budget lagen, hat hauptsächlich mit einer unerwartet positiven Entwicklung bei der Verrech-nungssteuer und der direkten Bundess-teuer zu tun.

16 Mayıs 2009 Cumartesi Zürich Volkshaus’ta bizlerle olacakAyrıntılar Pusula Gazetesinin Nisan sayısında verilecektir.

Takvimlerinizi erkenden ayarlayın!

Prof. Dr. Üstün Dökmen

Page 19: Nr016-03.2009_PusulaGazete_web

PU

SU

LA M

ED

IAC

OM

DU

RM

US

AG

’ NİN

KAT

KIL

AR

IYLA

HA

ZIR

LAN

MIŞ

TIR

- N

r. 01

6 - M

ärz

200

9 - w

ww

.pus

ulas

wis

s.ch

S W I S S

In jedem guten Reisebüro oder bei BENTOUR SWISS: Tel: 043 243 46 36 – [email protected] – www.bentour.ch

S W I S S

Ihr Türkei Spezialist Nr. 1täglich mit SWISS nach Antalya

SWISS Flug mit Business Class CHF +200.- pro Weg2x pro Woche nach Bodrum

* Flugzuschläge je nach Abflugsort und Abflugstag zwischen CHF 20.- bis 90.- gemäss Katalog oder www.bentour.ch

* Alle

Abfl

üge a

b ZRH

, BSL

und G

VA •

Buc

hbar

bis

27.03

.2009

• A

nnull

ation

en w

erde

n zu 1

00%

belas

tet. •

Änd

erun

gen v

orbe

halte

n.

1 Woche im DZ BELEK/ANTALYAUltra alles inklusive

Abflüge* von 02.04. bis 11.05.09Verl. Woche 840.-; EZ Zuschlag 358.-

1490.-CHF1. Kind 02-06.99 Jahre 495.-1. Kind 07-12.99 Jahre 990.-, Verl. Wo. 399.-

Abflüge* von 12.05. bis 01.06.09Verl. Woche 1022.-; EZ Zuschlag 455.-

1690.-CHF1. Kind 02-06.99 Jahre 575.-1. Kind 07-12.99 Jahre 1190.-, Verl. Wo. 525.-

RIXOS PREMIUM

* Alle

Abfl

üge a

b ZRH

, BSL

und G

VA •

Buc

hbar

bis

12.03

.2009

• A

nnull

ation

en w

erden

zu 10

0% be

lastet

. • Än

derun

gen v

orbeh

alten

. • Zu

schla

g von

100.-

CHF

am 28

.03.09

LARA BEACH

1 Woche im DZ MeersichtVerl. Wo. 413.-; EZ Zuschlag 49.-

Alles Inklusive 785.-CHF

LAR

A/A

NTA

LYA

DOGANAY BEACH CLUB

1 Woche im DZ EconomyVerl. Wo. 217.-; EZ Zuschlag 98.-

Alles Inklusive 399.-CHF

ALA

NY

AA

NTA

LYA

RIXOS PREMIUM

3 Nächte im DZ Verl. Nacht 97.-; EZ Zuschlag 48.- pro Nacht

Ultra Alles Inklusive 649.-CHF

BE

LEK

/AN

TALY

ADELPHIN PALACE

3 Nächte im DZ Landsicht Verl. Nacht 70.-; EZ Zuschlag 34.- pro Nacht

Alles Inklusive 579.-CHF

LAR

A/A

NTA

LYA

MELISSA GARDEN

1 Woche im DZ EconomyVerl. Wo. 154.-; EZ Zuschlag 0.-

Halbpension 352.-CHF

BE

LEK

/AN

TALY

AHOTEL SAYANORA

3 Nächte im DZ EconomyVerl. Nacht 12.-; EZ Zuschlag 0.- pro Nacht

Halbpension 251.-CHF

SID

E/A

NTA

LYA

SUENO HOTELS BEACH

1 Woche im DZ Verl. Wo. 287.-; EZ Zuschlag 147.-

Alles Inklusive 663.-CHF

SID

E/A

NTA

LYA

ELA QUALITY RESORT

3 Nächte im DZ LandsichtVerl. Nacht 87.-; EZ Zuschlag 44.- pro Nacht

Alles Inklusive 519.-CHF

BE

LEK

/AN

TALY

A

Alle Abflüge* vom 24.02. bis 28.03.2009

Hauptgewinn für 2 Personen:• Hin- und Rückflug mit SWISS oder AirBerlin• 7 Übernachtungen in der Junior

Suite des 5-Sterne Gloria Golf Resort

• 4 Wellness Tagespakete • 2 à la Carte Dinner• VIP Transfer• Halbpensionund 1’000 weitere Sofortpreise

Mach mit bei unserem grossen Gewinnspiel!

Gleiche Gewinnchancen bei SMS und WAP. Es wird keine Korrespondenz geführt. Der Rechtsweg ist ausgeschlossen. Teilnahmeschluss: 30.11.09. Teilnahmebedingungen: www.919.ch/agb

oder WAP-Teilnahme (nur mit Handy möglich): http://win.wap.919.ch/gloria7

Sende per SMS an 919 das Wort

GLORIA GOLF RESORT

(Fr. 1.50/SMS)GLORIA7

Gewinne Traumferien für

zwei Personen an der

türkischen Riviera

im Gesamtwert von

CHF 11’000.-

Page 20: Nr016-03.2009_PusulaGazete_web

PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Nr. 016 - März 2009 - www.pusulaswiss.ch

20 RÖPORTAJ

Zürich’te, Kosovalı bir aile babası, öz kızına on iki ve on beş yaşları arasında düzenli olarak cinsel ta-cizde bulundu. Şimdiyse altı buçuk senesi parmaklıklar ardında geçe-cek.

Bir hafta önce, Zürich Yüksek Mahkeme’si, kamuya açık bir karar danışmasından vazgeçti. Bunun se-bebi, 45 yaşındaki davalının mahke-me süresince konuşmaların arasına girmesi ve sürekli küfürlü kelimeler kullanması. Davalının avukatı söz aldı-ğında bile, beş çocuklu adam lafların arasına girmeye devam etti ve kendi avukatına ‘‘geri zekâlı’’ ithamında bu-lundu. Bu yüzden Mahkeme Başkanı, davalının salondan çıkartılmasını iste-di.

Altı buçuk yıl hapis cezası

Yüksek Mahkeme kararı, basın önün-de açıkladı. Böylelikle suçunu itiraf etmeyen Kosovalı adam, birçok kez reşit olmayan çocukla cinsel ilişkiye girme, ve birçok kez tehdit ve tehdit-lerini yerine getirme sebebiyle, altı bu-çuk yıl yüksek cezaya çarptırıldı. Züri-ch Kanton Mahkemesi’nde ve Yüksek Mahkeme’de yapılan suçlamaları ka-bul etti.

Kendi kızına sürekli cinsel tacizde bu-lundu

Buna bağlı olarak 1990 doğumlu kızı-na, 2002 Eylül ayından itibaren 2005 Mart ayına kadar sürekli cinsel tacizde bulundu. Kızın göğüslerini elleyerek, cinsel organına dokunmasını istedi. Aynı zamanda kızını oral sekse zor-layarak, onu tatmin etmesini istedi ve kızını üç kez anal sekse zorladığı id-dia edildi. Kızın annesi, olan bitenden haberdar değildi. Davalı tarafından sürekli tehdit edilirken, davalının üze-rindeki tehditlerini gerçeğe dönüştür-düğü zamanlar da olmuş. Zürich Kan-ton Mahkemesi’nin anladığı kadarıyla, aile babası, aile içinde bir terör rejimi sürdürmekteydi. Buna bağlı olarak mahkeme, davalıya, 2007 senesinde 7 sene hapis cezası ön gördü.

İnkar etmesi boşa çıktı

Aile babası, bugün bile her şeyi inkâr ediyor. Adamın inkârlarını boşa çıkar-tan durum, kızının 2005 senesinin ilk-bahar döneminde Vesayet Makamı’na yaşadığı olayları anlatması oldu. Buna bağlı olarak kız öğrenci, olan biteni anlatarak, savcılığın 2005 Mayıs’ında aile reisini tutuklamasını sağladı.

Şimdiyse Yüksek Mahkeme, kıza ve anneye inandığı-nı ispatladı. Davalı avukatının, müvek-kilinin serbest bıra-kılmasına yönelik talebi ret cevabı aldı. Davalıya her iki taraf için manevi tazminat yüklen-di: Kızı için 40.000 Frank ve eşi için 3000 Frank ödemek zorunda kalacak. 461

Tecavüzcü Babaya Ağır Ceza

Deutsche ZusammnenfassungIn Zürich hat ein kosovarischer Fami-lienvater seine eigene Tochter im Alter zwischen zwölf und 15 Jahren regel-mässig sexuell missbraucht. Nun muss er für sechseinhalb Jahre hinter Gitter. Obergericht stellte das Urteil den Medi-en zu. Demnach verurteilte es den nicht geständigen Kosovaren wegen mehr-facher sexueller Nötigung, mehrfacher sexueller Handlungen mit Kindern, meh-rfacher Drohung und mehrfachen Tätli-chkeiten zu einer hohen Freiheitsstrafe von sechseinhalb Jahren. Wie schon das Bezirksgericht Zürich sah nun auch das Obergericht die happigen Vorwür-fe als erwiesen an. Demnach hatte der

Angeklagte zwischen September 2002 und März 2005 seine 1990 geborene Tochter regelmässig missbraucht. Der Vater habe ein ausgesprochenes Ter-rorregime geführt, hatte bereits das Be-zirksgericht Zürich festgehalten. Dieses hatte im Juni 2007 eine Freiheitsstrafe von sieben Jahren festgesetzt. Nun hat auch das Obergericht der Tochter und deren Mutter Glauben geschenkt. Der Hauptantrag des Verteidigers auf einen Freispruch hatte keinen Erfolg. Der An-geklagte wurde verpflichtet, den beiden Geschädigten Schmerzensgelder zu be-zahlen. 40 000 Franken für die Tochter, 3000 Franken für die Ehefrau.

Hükümet, önümüzdeki sene oto-ban yollarının belirli bölümlerine en son teknoloji harikası olan hız kontrol radar makineleri yerleştir-mek istiyor. TCS ise hızı kontrol eden radar sistemlerinin denenme-sini çok akıllıca bulmuyor.

Günümüzdeki hız tutkunları, çok nadir olarak otobanlarda hız kontrolleriyle karşılaşıyorlar. Bu durum değişecek. Çünkü sürücülerin kaç kilometre hız ile gittiğini ölçen aletlerin denemesi hızla ilerliyor. Ulaşım Bakanlığı Söz-cüsü Thomas Rohrbach konuyla ilgili olarak: “Bu yeni hız ölçüm kontrol ci-hazlarını üretecek olan bir firma arı-yoruz.’’ dedi. Bilindik radar kontrol ci-hazlarına karşın, en son teknoloji ile üretilen bu aletler, bir aracın sadece belli bir yerdeki hızını kontrol etmiyor; bu yeni teknolojik aletler, belirlenen bir yol mesafesini baz alarak aracın hızını tespit ediyor ve ortalama hız oranıyla birlikte aracın plaka numarasını he-men polise iletiyor. Rohrbach: “Böyle-likle, araç sürücüsü radar aletine ya-kınlaşınca frene basarak hızını azaltıp sonra radar aletini geçtikten sonra tekrar gaza basamayacak.’’ dedi. Ula-şım Bakanlığı’nın bu uygulamadaki amacı sürücülere daha çok ceza ver-mek değil; amaç otobanlardaki trafik akışını daha hızlı hale getirerek, trafik tıkanıklıklarını önlemeye çalışmak.

Günümüz otoban yolları şimdiden bile güvenli

TCS, yani İsviçre Touring Club yetki-lileri, bu yeni aletleri gereksiz buluyor. Sözcü Stephan Müller: “Hükümetin yapmak istediği bu deney, insanın kafasında soru işaretleri bırakıyor. Çünkü bu büyük uğraş, sadece küçük çaplı bir yardım unsuru olacak.’’ dedi. İsviçre’nin otobanlarının zaten güvenli ve normal trafik yollarına göre otoban-larda beş kat daha az kaza gerçekleş-tiğini söyleyen Müller, bu tarz ölçüm-lerin sadece tehlikeli yol ayrımlarında işe yarayacağını belirtti.

Yapılan eleştiriye rağmen Thomas Rohrbach, yeni hız ölçümünü savu-nuyor: “Ülke içinde akıcı bir trafik, yol-ları daha güvenli hale getiriyor.’’ dedi. Rohrbach, planlanan bu yeni uygula-ma ile trafik cezalarının gerileyeceğini, çünkü polislerin ortalama hız oranını baz alacaklarını üstüne basarak belirt-ti. Örneğin bir sürücü, 2 kilometrelik bir yolda 140 ile giderse ve bir sonraki 2 kilometreyi 100 kilometre hıza düşürür ise ortalama hız oranı yine de geçerli ve kabul edilir sayılacak.

İki deneme mesafesi olacak

Denemelerin hangi otoban bölümün-de yapılacağı henüz belli değil. Şim-dilik ön görülen iki deneme yolu var. İkisinde de iki otoban çıkış yolu olacak ve biri açık bir yolda diğeri ise otoban tünelinde gerçekleşecek. Thomas Rohrbach’ın verdiği bilgiye göre dene-

me esnasında sürücülere herhangi bir ceza kesilme-yecek. Ulaşım Bakanlığı ilk etapta sadece otoban sürücülerinin davranışları hakkında bilgi toplamak istiyor. Eğer denemeler olumlu bir sonuç verirse yeni hız ölçüm makineleri sabit monte edilecek.

İtalya’da bu ölçüm uzun süredir kullanılıyor. Sonuç başarılı, çünkü yol boyun-ca belirli mesafelere ko-nulan bu kontrol cihazları sayesinde, trafik kazalarındaki ölüm oranı yarıya düştü.

Güvenli yollar için ceza kesilecekTCS, ceza konusunda eski bir talebin-de ısrar ediyor: Cezalardan elde edi-

len paranın yarısı trafik güvenliği için kullanılmalı. Halen incelenmekte olan hükümetin önlem paketi Via Secura’da da aynı düşünce savunuluyor. Paket-te yeni sürücüler için alkol yasağı da var. Son olarak sürat araçları denilen vasıtalar hakkında da belirli kararlar alınmak isteniyor. 469

Yeni Radarlar Otobanlarda da Süratçilerin Peşinde

Deutsche ZusammnenfassungDer Bund will nächstes Jahr kilometer-lange Autobahnabschnitte mit High-Te-ch-Messanlagen überwachen. Der TCS hält nicht viel von diesem Versuch mit neuen Tempomessungen. Gegenüber normalen Blitzkästen sind diese High-Tech-Anlagen effektiver, da sie das Tempo eines Autos nicht mehr nur an einer Stelle, sondern auf einer festgele-gten Strecke messen – die Durchschnitt-sgeschwindigkeit und die Autonummer werden direkt an die Polizei weitergele-itet. Ziel der Bundesamtes für Strassen sei aber nicht, mehr Bussen zu vertei-

len. Vielmehr solle der Verkehrsfluss auf den Autobahnen verflüssigt werden, um Staus zu vermeiden. Beim Touring Club Schweiz (TCS) findet man die neuen An-lagen unnötig. Trotz der Kritik verteidigt Thomas Rohrbach die neuen Tempo-messungen. Er betont, dass die Busse-neinnahmen eher zurückgehen werden, da die Polizei die Durchschnittgeschwin-digkeit messen wird. Das Bundesamt für Strassen möchte in erster Linie Daten über das Fahrverhalten der Autobahn-benützer sammeln. Sind die Versuche erfolgreich, sollen die neuen Tempo-Messanlagen fest installiert werden.

Page 21: Nr016-03.2009_PusulaGazete_web

PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Nr. 016 - März 2009 - www.pusulaswiss.ch

21İSVİÇRE’DEN HABERLER

Tüketici Koruma Derneği şikayette bulundu. Çünkü iletişim şirketi Cablecom, müşterilerinden aldığı şi-kayet mektuplarına tepki vermiyor.

Cablecom’a yine kritik geçil-di: Tüketici Koruma Derneği, Cablecom’un müşterilerin-den aldığı arıza şikâyetlerini ve zararın karşılanmasına yönelik protestolarını dikkate almadı-ğını belirtti. SKS Tüketici Koruma Der-neği, Cablecom’un bunun yerine hiçbir şey olmamış gibi çalışmayan ve arızalı hatlarının faturasını müşterilerine kes-meye devam ettiklerini bir basın top-lantısıyla açıkladı. SKS sözcüsü, Cab-lecom müşterilerinden gelen yaklaşık 5000 adet şikayet mektubunu, aylar önce SKS’in kendi web sitesinden in-dirdiklerini belirtti.

Cablecom sözcüsü Hans-Peter Neh-mer, konuya toptan bakılmasını istedi: “Bazı müşterilerin memnun olmadığı durumlar olabilir. Fakat kasım ayından beri sadece 120 tazminat davasıyla

karşılaştık.’’ dedi. Başka şirkete geçiş kolaylığı sağlanıyorAyrıca mevcut pazardan alınan bilgi-lere göre giderek daha çok Cablecom müşterisinin rakip firmalara geçtiği saptanırken, Swisscom’un, bu konu-da kolaylıklar sağladığı da açıklandı; mesela haberle ilgili olarak bir oku-yucumuz, Cablecom’a, üç ay süreli anlaşma iptal şartlarına göre telefon harcı ödemek zorunda olunduğundan, Swisscom, kendilerine geçiş yapan müşterilerden üç ay boyunca harç al-mayarak çift harç ödememelerini sağ-lıyor. Swisscom sözcüsü Olaf Schulze: “Müşterilerimize değişiklik konusunda yardımcı olmaya çalışıyoruz.’’ dedi. 445

Cablecom, Yapılan Eleştilere Önemsemiyor Gibi

Deutsche ZusammnenfassungDer Konsumentenschutz beklagt sich: Der Telekommunikationskonzern reagi-ert nicht auf Protestbriefe von Kunden. Wieder Kritik für die Cablecom: Konsu-mentenschützer werfen ihr vor, Protestb-riefe und Entschädigungsforderungen von Kunden mit nicht funktionierenden Leitungen zu ignorieren. Stattdessen schreibe Cablecom weiter Rechnungen

für nicht erbrachte Leistungen, hiess es in einer Pressemitteilung der Stiftung für Konsumentenschutz SKS. Weiterhin wechseln viele Cablecom-Kunden zu anderen Anbietern. Swisscom macht es Willigen oft einfach. Leser berichten, der Konzern erlasse gar Grundgebühren für die ersten 3 Monate, damit Klienten wäh-rend der dreimonatigen Kündigungsfrist bei Cablecom nicht doppelt zahlen.

Almanca / Fransızca ikilisi tekrar-dan müfredata alındı 2010 senesi-nin yaz döneminden sonra Zürich Kantonu’ndaki tüm okullar, öğren-cilerine ‘’İki Dilli Matura Sınavı’’ sunacak. İngilizce / Almanca sına-vının yanı sıra Almanca / Fransızca sınav uygulaması yeni eklendi.

Zürich Gymnasiumları’nda (Anadolu Lisesi dengi) 2001 senesinden beri pilot proje olarak süren bu projenin deneme süresi bu yaz bitiyor. Zürich Yüksek Okulu’nun pedagoji alanının-daki araştırmaları, okullardaki bazı derslerin tamamıyla İngilizce işlenme-sinin olumlu sonuçlandığını bildirdi. Hükümet meclisi, bu olumlu sonuçlara dayanarak 2010 yaz döneminden son-ra Zürich Kantonu’ndaki tüm okullarda iki dilli (İngilizce-Almanca) ‘Matura Sı-navı’, yani yüksek öğrenim olgunluğu sınavının uygulanmasını uygun buldu ve okullara yeni bir uygulama olarak, Almanca/ Fransızca kombinasyonunu da ekledi

Araştırmalarda hem öğrenciler hem de öğretmenler, bazı derslerde İngi-

lizce eğitiminin yararlılığı konusunda hemfikirler ve aynı zamanda öğren-ciler, İngilizce yeterliliğini ispatlaya-rak ileriki meslek hayatlarına önemli bir artı eklemiş olacaklar. Hükümet, bu nedenle uygulamanın kantonda-ki tüm okullarda faaliyete geçmesine olumlu bakıyor. Böylelikle yerli yüksek okullardaki İngilizce eğitimi artacak ve günlük ders dili olarak kullanılması sağlanırken, ileriki dönemlerde iş ha-yatına katkıda bulunulmuş olacak.

Pilot projenin henüz zayıf kalan ve eleştiriye açık oan bir noktası da var: Öğrencilerin bu bir nevi özel çift dilli sı-nıflara alınmaları için, yabancı dil notu yerine Almanca ve Matematik dersle-rinden aldıkları notların göz önünde bulundurulması. Orta ve Meslek Eği-tim Kurumları Başkanı Bay Eichrodt, bu konudaki ilgi ve taleplerin eşdeğer ilerlediğini ve projenin hayata geçiril-mesi için 2 milyonun gerekli olduğunu söyleyerek, sadece öğretmenlerin bu yeni uygulama için özel eğitim alma-sının yanı sıra, değil pilot projenin, projenin kendisinin de tekrar ele alınıp incelenmesi gerektiğini belirtti. Öğret-

men yetersizliği ise şimdilik söz konusu değil.

2006 yılında, kanton okulla-rındaki Fransızca/ Almanca denemesi için katılımlar yeterli sayıda görülürken, öğrenciler yeni uygulamaya konulan Fran-sızca/Almanca dil öğrenimine katılmak için farklı bir okula ge-çerek, kısa süreli okul değişikli-ği konusunda ilgilerini belirttiler. Eğitim Bakanlığı ise pilot proje bitimine kadar bunu gerçekleş- tirmek istemediğini belirtti. 457

Orta Dereceli Okullarda İki Dilli Matura Sınavı

Deutsche ZusammnenfassungIm Sommer werden die seit 2001 lau-fenden Pilotversuche mit zweisprachi-gen Maturitätslehrgängen an Zürcher Gymnasien auslaufen. Bereits die erste Auswertung nach fünf Jahren hatte ge-zeigt, dass das neue Angebot, das in bestimmten Fächern Englisch als Unter-richtssprache verwendete (Immersion-sunterricht), seine Ziele erreicht. Außer-dem steht den Schulen die Möglichkeit offen, zusätzlich die Kombination Deuts-ch/Französisch einzuführen. Die Studien haben gezeigt, dass die Schülerinnen

und Schüler mit dem angebotenen Im-mersionsunterricht hohe Kompetenzen in Englisch erreichen. Gleichzeitig gibt es keine Hinweise auf Leistungseinbus-sen – weder in Deutsch noch in den in englischer Sprache unterrichteten Fäc-hern. Die Einführung der zusätzlichen zweisprachigen Maturitätsgänge wird zwar rund 2 Millionen Franken kosten. Mit den Mitteln müssen nicht nur Lehre-rinnen und Lehrer ausgebildet werden, sondern auch die Ausbildungsgänge aufgrund der Erfahrungen in den Pilot-versuchen perfektioniert werden

İsviçre gazinoları geçen yıl 991,9 milyon Frank brüt gelir elde etti. Bu ra-kam, gazinoların gelirinin 28 milyon Frank azaldığı-nı ortaya koyuyor.

Brüt kazanç oranının geri-lemesi, genel ekonomik du-rumdan kaynaklandığı gibi, İsvicre’deki toplam 19 oyun salonundan bazılarında si-gara yasağının uygulanma-sının etkisi olduğu da belirt-liyor. Federal Şans Oyunları Banka Komisyonu’nun ver-diği bilgiye göre, 992 mil-yon Frank toplam brüt ge-lirin neredeyse 796 milyon Frankı’nı, oyun makinele-rinden elde edilen kazanç belirledi. Gazino masala-rında elde edilen kazancın 196 milyon Frank olduğu söylendi. Geçen sene, şans oyunlarından elde edilen ortalama kazanç 517 milyon Frank olarak belirlenirken, 2007 yılına göre 20 milyon Franklık bir azalma olduğu ortaya çıktı. 2008’in toplam kazanç geliri, oyun salonu iş-

letmecilerinin beklentilerinden daha düşük geldi. 437

Oyun Salonu ve Gazinoların Gelirleri Düştü

Deutsche ZusammnenfassungDie Schweizer Casinos haben im ver-gangenen Jahr einen Bruttospielertrag von 991,9 Millionen Franken erzielt – das sind rund 28 Millionen Franken weniger als im Vorjahr. Der Grund für den Rück-gang des Bruttospielertrags der Casinos

liegt in der allgemeinen Wirtschaftslage und im Rauchverbot in einzelnen der 19 Spielbanken. Die Höhe der Spielbanke-nabgabe dürfte sich für das vergangene Jahr auf rund 517 Millionen Franken be-laufen, gut 20 Millionen Franken weniger als im Jahr 2007.

Page 22: Nr016-03.2009_PusulaGazete_web

PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Nr. 016 - März 2009 - www.pusulaswiss.ch

22 İSVİÇRE’DEN HABERLER

“Para kazanın, kendinize ait ayrı bir oda ve boş za-man yaratın. Ve yazın, er-kekler ne der diye düşün-meden yazın!...”Yılmaz AKAN

Kendilerine ait bir odası olmayan ka-dınlar için yazmak edimden kapı dışarı

mı edilmiş olunuyor? Şüphesiz Virgi-nia Woolf bu sözleri ile kadının henüz ekonomik bağımsızlığını kazanma-mışken yazmak vb. türden sanat alan-larına yönelmelerinin zor olacağını söylemek istemiş. Kadın, kendi oda-sını bedeninde taşıyorken ve orada kendi yaşamının dört duvarı arasına sıkışmışken, dışarıda başkaları ile bu-luşacağı koridorlara çıkamazdı. Aile kurumunun kendisini kapattığı evden çıkması, iş kollarına katılmaya başla-ması; kadını yine de üzerinde taşıdı-ğı ve oraya mahpus eden odalardan kurtarmaya yetmemiştir. Kendine ait bir odası olmuştur artık, modern hayat mimarileri bunu çoktan sağlamıştır. Fakat, sürekli yeni modernlikler tüke-ten toplum, aile kurumunun kolajdan bir otomatı olarak kavramlaştırdığı kadını, sadece makyajını tazelediği odalarına itmeye devam ediyor. Ken-dini gerçekleştirmeyi hala eril olan üzerinden tanımlayarak yapan kadının

görünürde açık koridorlar boyunca yü-rüdüğü sanılabilir. Kadın hareketleri-nin, cinsiyet temelli momentler üzerin-den oluşturulması; kadının gereksinim duyduğunu veremiyor. Odalarını hala kendi bedeninde plili bir elbise gibi ta-şıyan kadınlara selamlar… Virginia Woolf’a yeniden dönülecek olursa bu harika kadın yazarın yaratı tekniği için şunları söyleyebilirim: pro-vası yapıldı mı yazı makinesinin artık kullanılamaz olacağını; işlevi güncel-de önem kazanan arkaiklerde oldu-ğu gibi, somutlaştırmanın ‘her-şey’i yutacağını düşünürdü. Yazının içine atılmak, yazıdan atılmaya dönüşüve-rirdi. Alter-vantrilog oluş bile bekleyen ‘şeytansal’ yazı’ya dönüş için yeter-li olmayacaktı. Kabul ediş, ‘tuzağı’nı daha provada gösterir; dışarıya (uzak-lara) püskürtülmesi daha şiddetli olur bu yüzden!‘Ölümün geri alınması’ düşüncesi için

yazı makinesindeki provaya benzer bir biçimin yaratılabileceğini ve bunun za-ten hem ölümden hem de yaşamdan uzak kalmak anlamına gelebileceğini biliyordu. Ouse Irmağı, provasız aldı Woolf’u.

Yazı makinesi, dişi parmaklarla prova yapar! 503

Yazı makinesi, dişi parmaklarla prova yapar...

İsviçre’de, hastanelerin kalitesini denetlemek için yeni bir organizas-yon kuruldu. Bu duruma en çok se-vinen ise İsviçreli Hastalar Organi-zasyonu oldu. Fakat durumdan en çok istifade edecek olanlar hasta-neler olacak.

Organizaszon, Ulusal Gelişim Der-neği (IVQ), kalite güvenliği ve kali-te teşviği için eyaletler arası çalışan dernekler ile Kalite Güvenliği Ulusal Topluluğu’nun birleşmesiyle 25 Mart tarihinde kurulacak.

Hastanelerin hizmet kalitesini şeffaf hale getirmek amacıyla kurulan orga-nizasyona katılım, isteğe bağlı olacak. Ulusal Kalite Gelişim Derneği (IVQ) Başkanı Thomas Straubhaar: ‘‘Bazı hastaneler, çıkan neticelerle kötülen-mediklerini kabul ettiler. Bilakis ya-pılan düzeltmeler ve geliştirmeler ile daha çok rağbet gördüklerinin farkın-dalar.’’ dedi.

İsviçre hastanelerinin yarısından faz-lası, yara enfeksiyonlarına yönelik ya-pılan bir çalışma programına katılmak için başvuruda bulundu. Başvuruların devamı bekleniyor. Aynı zamanda hastaların memnuniyetini ölçmek için anketler gönderildi. Ruh sağlığı ve rehabilitasyon alanında da çalışmalar devam ediyor. Diğer kriter ve detay-ların, organizasyonun kuruluşundan sonra belirleneceği açıklandı.

Ortalama bir yıl içerisinde ilk sonuçlar ortaya çıkacak. Straubhaar’ın verdiği bilgiye göre, yara enfeksiyonu ile ilgi-li programdan çıkacak sonuçlar der-lenmiş şekilde kısa bir zaman sonra açıklanacak. Her hastanenin ortaya çıkaracağı sonuç öncelikle hastane-nin araştırma metotları hakkında ye-teri kadar bilgi edinilmesiyle yayımla-

nacak.

Şeffaflık çağrısı herkesin ortak düşün-cesi

Bahsi geçen programın kurucu üye-leri arasında yer alan Santésuisse adlı sağlık sigortası kurumu da, bu ölçüm işlemlerinden olumlu sonuçlar bekliyor. Santesuisse sözcüsü Felix Schneuwly sorulan sorulara; ‘‘Günü-müzde elle tutulur sonuçlarımız yok. OECD’nin verdiği bilgiye göre İsviçre Hastaneleri’nin kalitesi iyi, fakat has-taların bir kıyas yapması için elimizde sabit kriterler yok.’’ dedi.

H& de yeni organizasyonun bir parça-sı. Hastaneler Birliği, 2007 senesinde hastane değerlendirme sonuçlarının açıklanmasına karşı çıkmıştı. H& Mü-dürü Bernhard Wegmüller konuyla ilgi-li sorulan sorulara, o dönemde yapılan anketin içeriğinin daha çok hastaların fikirlerini ve değerlendirmelerini içerdi-ğini ve bu yüzden ciddiye alınmadığını belirtti.

İsviçre Hastalar Birliği yeni kurulan organizasyona katılmadı; birliğin baş-kanı Margit Kessler yapılan şeffaflık çalışmaları ve bunun için gösterilen uğraşlar konusunda oldukça memnun olduğunu belirtti.

Kesinleştirilen kriterlerin yanı sıra Ba-yan Kesler, hastanenin önemli detay-ları hakkında rakamlar bildirilmesini talep ediyor. Mesela sedye ve perso-nel sayısı gibi konuların ele alınması-nı istiyor. Fakat hastanelerdeki ölüm sayısını araştırma konusunu Bayan Kessler tehlikeli buluyor. Çünkü dok-torlar istatistiksel rakamları güzelleş-tirmek için mevcut ölmek üzere olan hastaların ölümünü öteleyebilirler. 456

Hastaneler Sıkı Denetim Altına Alındı

Deutsche ZusammnenfassungEine neue Organisation wacht künf-tig über die Qualität der Schweizer Spitäler. Das erfreut die Schwei-zerische Patienten-Organisation. Profitieren sollen aber vor allem die Spitäler selber. Ziel ist es, die Qu-alität der Leistungen eines Spitals transparent zu machen. Die Teilnah-me ist freiwillig. Für eine bereits lan-cierte Umfrage zu Wundinfektionen hätten sich denn auch schon knapp die Hälfte der Schweizer Spitäler angemeldet und weitere dürften dazukommen. Erhebungen laufen

auch in den Bereichen Psychiatrie und Rehabilitation. Weitere Kriterien sollen nach der Gründung festgelegt werden. Die Resultate der einzelnen Spitäler würden erst publiziert, wenn Erfahrungen mit der Erhebungsmet-hode vorlägen.Für gefährlich hielt die Präsidentin Margrit Kessler der Schweizerische Patienten-Organi-sation dagegen eine Erhebung der Todesrate in einem Spital. Kessler befürchtet, Ärzte ihre Patienten kurz vor dem Tod noch verlegen könnten, um die Statistik zu schönen.

Page 23: Nr016-03.2009_PusulaGazete_web

PU

SU

LA M

ED

IAC

OM

DU

RM

US

AG

’ NİN

KAT

KIL

AR

IYLA

HA

ZIR

LAN

MIŞ

TIR

- N

r. 01

6 - M

ärz

200

9 - w

ww

.pus

ulas

wis

s.ch

a+b consulting - Dufourstr. 4 - 9500 Wil - O�ce: 071 910 10 00

Krankenkasse değişiklikleri başladı !Her ay sağlık sigortanıza ne kadar ödüyorsunuz?Sağlık sigortanızın hizmetlerini biliyor musunuz?Sigortanız yeterlimi, gereksizmi, abartılı mı?Doğru bilgi ve hızlı çözüm için bizi arayın.

Bülent ATALAY076 490 60 61

Ahmet GÜLTEKİN078 739 30 65

ÖZEL İNDİRİM:• Çocuklarda ek sigor-

talar ücretsizdir. • Büyüklerin ek

sigortalarında %75’e varan özel indirim.

• Çocuklarda Halb-privat sigortası Aylık sadece 4 Frank’tır.

Network Mode / Rıza Çelik - Hohlstrasse 560 - 8048 ZürichTel.: 044 431 68 10 - E-Mail: [email protected]

Şık olmak yetmez,kalite de önemli!

• Takım

elbise

• G

ömlek

• Kravat

• Ayakkabı

Kemer

• Ç

orapMuhteşem kampanya

690.-CHFHepsi bir arada sadece

Page 24: Nr016-03.2009_PusulaGazete_web

PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Nr. 016 - März 2009 - www.pusulaswiss.ch

24 İSVİÇRE’DEN HABERLER

Çalışmalarını ABD’deki Yale Üni-versitesinde sürdüren Prof. Dr. Murat Günel tarafından yapılan araştırmayla, beyin kanamalarına yol açan anevrizmaya neden olan 3 gen bulundu.

Araştırma sayesinde, anevrizma oluş-ma riski yüksek hastalar basit bir kan testiyle tespit edilerek, beyin kanama-ları önlenebilecek. Yale Üniversitesi Beyin Cerrahisi Damar Hastalıkları (Nörovasküler) Bilim Dalı Başkanı ve Beyin Genetiği Programı Direktörü Prof Dr. Murat Günel’in, aynı üniversi-teden Dr. Richard Lifton ve Türk dok-torlar Kaya Bilgüvar, Yaşar Bayrı ve Zülfikar Arlıer ile birlikte yürüttüğü 15 yıllık araştırmanın sonuçları, dünyanın en büyük tıp dergilerinden biri olan Nature Genetics’te yayınlandı. Araştır-mada, Hollanda’nın yanı sıra, dünyada anevrizmaya bağlı beyin kanamaları-nın en çok görüldüğü Finlandiya ve Japonya’dan toplanan 10 binin üzerin-

de kan örneğinden elde edilen gene-tik materyal (DNA) kullanıldı. Bunların yaklaşık 2 bin 200’ü anevrizma hasta-larından, 8 bini de sağlıklı, anevrizma-sı olmayan insanlardan toplandı.Araştırmada ilk olarak, Avrupalı has-taların kanlarındaki (DNA) 300 bin değişik bölgeye bakıldı. Sonuçta, 3 bölgedeki değişikliklerin anevrizma riskini tüm dünya toplumlarında artır-dığı belirlendi.Araştırma sayesinde, basit bir kan tes-tiyle beyin kanaması olmadan anev-rizma oluşma riski yüksek hastaların tespit edilebileceği bildirildi. Bu kişiler belirlenince, MR Anjiyo ve KT Anjiyo gibi radyolojik tetkiklerle takip edile-bilecek. Oluşumu belirlenebildiği tak-dirde de anevrizma, patlamadan önce cerrahi veya damar içi yöntemler ulla-nılarak tedavi edilebilecek.

ANEVRİZMA OLUŞMASININ NEDENLERİGünel, bu araştırma sayesinde ortaya

çıkarılan 3 genin tespitiyle, söz konusu hastalığın oluşum ne-denlerinin de anlaşılmaya baş-landığını bildirdi. Araştırmayla, hiç beklenmedik bir şekilde, her 3 genin de damarlardaki bozuk-luğu tamir eden kök hücreleri etkilediğinin belirlendiğini anla-tan Günel,“Bu genlerdeki bozukluklar, beyin damarlarının sertleşe-rek erken yaşlarda bile yaşlan-malarına yol açıyor. Bu erken yaşlanmaya bağlı olarak da anevrizmalar ortaya çıkıyor ve zamanla patlayarak beyin ka-namalarına ve felçlere sebep oluyor” şeklinde konuştu. Gü-nel, uzun vadedeki hedefinin, bu sonuçlara bağlı olarak yeni tedaviler geliştirerek, anevriz-maları kanamadan teşhis edip yeni öntemler kullanarak hasta-ları iyileştirmek olduğunu söyle-di. 482

Basel Belediyesi, okul çağındaki çocukların anne ve babalarına gö-revler yükleyecek: Hükümet, ağır suç durumlarında okul kanununa bağlı ebeveyn anlaşmasında, 1000 Frank’a kadar ceza yaptırımına gir-mek istiyor.

Hükümet, ‘‘Günümüzde hukuk ve gö-rev arasındaki denge belirsiz.’’ diye yorum yaptı. Ebeveynlerin birçok hakları olduğu ve çocuklarına karşı sadece bir görevleri olduğu belirtildi. Görevleri: Çocuklarını düzenli bir şekilde okula göndermek. Fakat, çocuklarının eğitim başarısını ilerletmek için de anne ve baba-lar çocuklarına yardımcı olmak zorunda.

Basel Eğitim Müdürü Christoph Eyman yaptığı açıklamada: ‘‘Gü-nümüzde birçok çocuk geç saate kadar televizyon başında oturdu-ğu için okula uykusuz gelirken,

bazıları kahvaltı bile yapmıyor, bazıları da ev işine yardım ettiği için ev ödev-lerini yapmaya zaman bulamıyor.’’ dedi ve verdiği örneklerin her sınıfta görüldüğünü ifade etti. Bu sebepten dolayı, “Diyalog ve Ortak Çalışma Komitesinin’’ verdiği bilgiye göre, yeni okul yasasında, ebeveyn ve okul arasında sıkı bir bağ kurulmaya çalışılacak. Okul müdürlükleri, anne ve babalarla ortak bir çalışma ile eği-tim ve eğitme hedeflerine ulaşmanın yollarını arayacaklar.

Eymann, aile ve okulun bir araya ge-lip bir karar alma uygulama fikrini Al-manya ve Avusturya’da gördüklerini söyledi. Ebeveynlere yönelik binli ra-kamlara kadar çıkan ceza yaptırımları Aargau, Appenzell-Ausserrhoden ve Baselland’da daha önce uygulanmaya başlamıştı. Fakat şu an Basel’da yapıl-mak istenen geniş kapsamlı düzenle-me, başka hiç bir yerde uygulanmıyor.

Eymann’a göre son çare ceza yaptı-rımı olacak. Maalesef ev ortamında verilen yanlış eğitim, okullarda da git gide daha çok yaygınlaşmaya başladı. Eğer sınıflarda, aileden yanlış eğitim alan çocukların sayısı artarsa, ders ortamında birçok çocuk bunun etkisin-de kalabiliyor. Ebeveynlerin, çocukla-rına okul kurallarına uymayı öğretme-leri çok önem taşıyor. 443

İsviçre’deki yabancı kökenli in-sanlar, gün geçtikçe yerel İsviçre Almanca dilini anlamakta zorlanı-yor. Ulusal Fon Araştırması ise bu konuyu eleştiriyor ve dil kursuna zorunlu katılımın, temel hakları ilgi-lendirmediğini ve kişisel özgürlüğe müdahale edildiğini savunuyor.

St.Gallen’lı kanton meclis üyesi Karin Keller-Sutter ise ‘‘hiç bir şey anlama-mak hakkı’’ konusunda kesinlikle taviz vermiyor. Çünkü başarılı bir entegras-yon için dilin önem taşıdığını belirtiyor. Bayan Keller-Sutter konuyla ilgili ola-rak: ‘‘Yabancı birisinin bizim halk dili-

mizi öğrenmesi, haddini aşan bir talep değildir.’’ dedi

Araştırma aynı zamanda, hak eşitsiz-liği konusunu eleştiriyor. Avrupa Birliği Ülkeleri’nden gelen insanlara, dil kur-su zorunlu tutulmazken, diğer yaban-cılara İsviçre’de oturma izni almak için dil kursuna katılmaları ve Almanca’yı iyi derecede bilmeleri şartı koşuluyor. SVP’li meclis üyesi Alfred Heer da bu konuda fikrini belirterek: ‘‘Şimdi bile Almanca konuşamayan Portekizliler’le sorun yaşıyoruz. Romenler de gelirse acaba ne yapacağız.’’ dedi. 473

Türk doktordan tıp dünyasında çığır açacak buluş

Basel’de Velilere 1000 Frank’a Kadar Ceza

‘‘Kimsenin Almanca Bilmeme Hakkı Yok!’’

Deutsche ZusammnenfassungBasel-Stadt will die Eltern von Schulkin-dern in die Pflicht nehmen: Die Regie-rung will im Schulgesetz neben Elter-nvereinbarungen auch Bussen bis zu 1000 Franken für schwere Fälle festsch-reiben. Laut Communiqué auf der Basis von «Dialog und Kooperation» soll neu im Schulgesetz die Zusammenarbeit zwischen Eltern und Schule verankert werden. Schulleitungen sollen mit Er-ziehungsberechtigten Vereinbarungen treffen können «zur Erreichung gemein-samer Bildungs- und Erziehungsziele».

Die Idee der Vereinbarungen habe man in Deutschland und Österreich abgesc-haut. Büssen sei nur die «ultima ratio», leider würden immer mehr erzieherische Defizite in die Schulen getragen. Wenn in einer Klasse mehrere solche Schü-ler sind, leide der Unterricht für alle. Vi-erstellige Bussen für nicht kooperative Eltern gibt es schon in den Kantonen Aargau, Appenzell Ausserrhoden und Baselland. Eine so umfassende Rege-lung wie die baselstädtische gebe es aber noch nirgends.

Deutsche ZusammnenfassungImmer mehr Ausländer in der Schwe-iz verstehen die lokale Sprache nicht. Doch die Nationalfonds-Studie kritisi-ert, das Aufzwingen von Sprachkursen könne Grundrechte tangieren, weil das in die persönliche Freiheit eingreife.Manche Politiker aber halten allerdings gar nichts von einem «Recht auf Nicht-verstehen». Weiter bemängelt die Stu-die die Rechtsungleichheit unter den Immigranten: Während EU-Bürger ni-cht zu Sprachkursen verknurrt werden können, brauchen die übrigen Auslän-der für eine Niederlassungsbewilligung gute Sprachkenntnisse.

Page 25: Nr016-03.2009_PusulaGazete_web

PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Nr. 016 - März 2009 - www.pusulaswiss.ch

25İSVİÇRE’DEN HABERLER

Halil Sütlü UNS Parti’sini kurarak İsvicre’de çok önemli bir siyasi atılımı gerçekleştirdi. İsviçre’de yaşayan vatandaşlarımızın hakları için büyük bir fırsat olan bu önemli atılımı desteklemek de öncelikle vatandaşlarımıza düşüyor. 8 Mart Pazar günü gerçekleştirilecek olan Aarau Kantonu Parlamento Seçimleri’nde milletvekili adayı olan Halil Sütlü, kurucusunun kendisi olduğu parti UNS ile seçim çalışmaları yapıyor.

Kanton Aarau`nun Aarau merkez, Biberstein, Buchs, Densbüren, Erlinsbach, Gränichen, Hirschtal, Küttigen, Muhen, Oberentfelden, Rohr, Suhr, Unterentfelden bölgelerinde oturan vatandaşlarımız, Halil Sütlü için oy kullanabilecekler. Tüm vatandaşlarımızı Halil Sütlü`ye destek vermeye davet ediyoruz. Seçim çalışmalarını yoğun şekilde sürdüren Halil Sütlü ile bir söyleşi gerçekleştirdik.

Sayın Sütlü, kendinizi okurlarımıza tanıtır mısınız?

Ben, 10 Mart 1969 Thalwil doğumluyum. 1971 yılından beri Kanton Aargau’nın, Suhr kasabasında yaşamaktayım. Evliyim, bir kızım ve bir oğlum var. Tüm eğitimimi İsviçre’de tamamladım. Zürih Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezunum. Çeşitli şirketler ve devlet dairelerinde çalıştıktan sonra, 3 yıldır hukuk danışmanı ve yeminli tercüman olarak serbest çalışmaktayım. Halil Sütlü, aktif siyaset hayatına ne zaman ve nasıl başlamıştır?

Siyasetle uzun zamandır ilgilenmekteyim. Öğrencilik yıllarımda, Avrupa Türk Akademisyenler Birliği (EATA) bünyesinde, Avrupa çapında bir Türk lobisi kurma amacıyla aktif olarak çalıştım. Ayrıca, Türkleri temsilen çeşitli

komisyonlarda ve çalışma gruplarında faaliyetlerim oldu. 1998 yılında, İsviçre vatandaşı olduktan sonra CVP’ye (Hristiyan Demokrat Partisi) üye oldum ve çeşitli kademelerde görev aldım.

İsviçre’de yabancıların uyum konusunda yetersiz oldukları konuşulur. Sizin bu konudaki düşünceniz nedir?

İsviçre’nin Alman bölgesinde uyumdan bahsedilir. Türkler’den ve diğer milletlerin insanlarından uyum sağlamaları talep edilir, ancak aslında uyum istenmez. Uyumdan bahsedip de uyum istemeyen toplumlar, ‘Siz’ ve ‘Biz’ olgusunu zihinlerde pekiştirir, ayrımcılığı ‘uyum’ adına kurumsallaştırır. Örneğin, “Ausländerbeirat, Ausländerkommis-sion, Integrationsleitbild, Einschul-ungsklassen vs.” oluştururlar, asıl sorunun kendilerinden kaynakladığını gizlemek amacıyla da “Yabancılar” oranının kendilerinde diğer ülkelerden daha çok olduğunu ve yabancıların daha çok suç işlediklerini ve sorun yarattıklarını iddia ederler. Bu yalanlara maalesef bizleri de inandırırlar ve suçluluk duygusu içerisinde yaşamamıza sebep olurlar. Uyum oldukça da uyumla ilgili talepleri artar. Bu tür toplumlar, kendilerini ve diğer insanları her şeyden önce bir fert olarak değil de daha çok dahil oldukları ‘gruba’ göre tanımlarlar. Kendilerini bu şekilde tanımlayan toplumlar, kendileri gibi olmayan bir insanı bünyelerine dâhil edemezler. Çünkü bu durumda, kendi tanımlamaları tehlikeye düşer. Kendilerine dâhil olacak insandan, en azından ‘asimilasyon’ beklerler. Bu ‘Blut und Boden’ olarak da adlandırılan zihniyet, Avrupa’nın Germen bölgesinde yaygın. Örneğin, İsviçre’nin Fransız kesimindeki insanlar, kendilerini daha çok fert olarak algılar ve üst kimliklerini herkesin milliyetini,

etnik kökenini, dinini vs. inkâr etmeden dâhil olabilecekleri şekilde tanımlarlar. Bu toplumlarda Fransız Devrimi’nin en önemli ilkesi olan ‘eşitlik’ büyük yer almaktadır. Tüm insanların eşit olduğunu, bazı toplumlar kabul etmekte zorlanmaktadırlar. Türkiye örneğinde, ulu önder Atatürk ‘Ne mutlu Türk’üm diyene’ ilkesiyle onlarca etnik ve dini gruptan oluşan ülkemizin insanını tek millet kavramı etrafında toplamıştır. İsviçre’nin Alman bölgesindeki uyumu engelleyen zihniyet hemen hemen her partide mevcut. Örneğin, ‘yabancıların’ entegrasyonundan en fazla bahseden SP (sosyal demokrat partisi) bile, seçimlere birçok yerde bir ana liste ve ‘secondos’ listesiyle girer. Ana listede tüm ‘Müller, Meier, Suter’ isimleri vardır. Ali, Giovanni vs. gibi isimler ‘Secondos’ listesindedir. SVP’nin yabancılar oranının diğer ülkelerden daha yüksek olduğu ve İsviçre’de yaşayan yabancıların daha fazla suç işledikleri iddialarını yalanlamazlar, hatta doğrularlar. Benzer durum, FDP ve CVP için de geçerlidir.

Daha önceden üyesi olduğunuz CVP partisinden ayrılma sebebiniz nedir?

CVP partisinden ayrılmamın başlıca sebebi, 6 Aralık 2008 tarihinde Ueli Maurer’in Federal Parlamento tarafından CVP’nin oylarıyla da Federal Konsey’e (Bundesrat) seçilmesidir. SVP partisi bana göre yasadışı, demokrasi ve hukuk devleti için tehlikeli bir örgüttür. Bu örgütün en önemli isimlerinden birinin, Federal Konsey gibi önemli bir mevkiye getirilip yaptıkları siyasetin bir nevi ödüllendirilmesi, benim için kabul edilemez bir durum.

Parti kurma fikri nasıl ortaya çıktı? UNS isimli partiyle hedefleriniz nelerdir?

Fikirlerimi son kez siyasi platformda ifade etmek amacıyla, UNS adında bir listeyle 8 Mart 2009’daki Kanton Aargau Parlamentosu seçimlerine katılmaya karar verdim. UNS ismi, SVP ağırlıklı olan AUNS örgütüne karşı düşünülmüş bir isim. UNS partisi özgürlük, eşitlik, kardeşlik ilkeleri etrafında şekillenmiş demokratik, laik ve liberal ekonomiye dayalı bir İsviçre hedeflemektedir. Bu partiyi, 8 Mart 2009 seçimlerindeki sonuca göre tüm İsviçre’ye yayma düşüncesindeyim.

Seçim Kampanyanız için ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?

Aarau’da yoğun bir seçim kampanyası başlattım. Bunu öncelikle, kendim ve çocuklarım için yapıyorum. Çocuklarımın ‘Aarau oder Ankara’ afişlerinin yanından geçerek okula gitmelerini, mensup oldukları dinlerinden ötürü dışlanmalarını ve bir tehlike olarak gösterilmelerini, vatanları olan İsviçre’de mevcudiyetlerinin sorgulanmasını kabul edemem. Yaptığım bir hayalperestlik olabilir, ancak tüm insanların birer eşit vatandaş oldukları çağdaş bir İsviçre’ye inancım devam etmektedir. Oy kullanma hakkına sahip olan tüm vatandaşlarımı bana oy vererek ve beni yakınlarına oy vermeleri için tavsiye ederek desteklemelerini diliyorum.

İsviçre’de ilk kez bir Türk tarafından kurulan UNS isimli partinin başarılı olabilmesi için hepimizin üzerine büyük görevler düşmektedir. Lütfen 8 Mart Pazar günü gerçekleştirilecek olan seçimlerde oyunuzu ilk Türk Partisi olan UNS için kullanınız. Pusula gazetesi olarak Halil Sütlü’ye seçimlerde başarılar diliyoruz. 504

İsviçre’de Bir Türk Tarafından Kurulan İlk Parti

Page 26: Nr016-03.2009_PusulaGazete_web

PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Nr. 016 - März 2009 - www.pusulaswiss.ch

26 İSVİÇRE’DEN HABERLER

Bütün belediyeler, yabancı kökenli nüfusu için bir profil oluşturacak. İkinci adım olarak, bu insanlara arz ve taleplere göre entegrasyonu ilerletecek kurslar sunulacak.

Zürich Kantonu, altmıştan fazla küçük proje ile entegrasyon gelişimi için ya-tırımlar yaptı. Seçenekler, hukuk da-nışmanlık bürolarından, çocuk oyun gruplarına, internet üzerinden Arnavut Radyosu’nun kullanılabilmesinden, anne gelişim kurslarına kadar çeşitli-lik sağlıyor. Bu seçeneklerin yanı sıra, birçok dil kursu da sunulacak. Zürich 1,7 milyon Frank parayı, yabancı kö-kenli nüfusu için harcamayı planlar-ken, hükümet 2,3 milyon Frank maddi destek verecek.

Entegrasyonun kullanımına yönelik herhangi bir endişe duyulmadığı belir-tildi. Buna karşın, konunun uzmanları bile nerde neyin sunulduğunu bilmiyor. Yani şimdilik durum biraz karışık gibi gözüküyor. Kantonun entegrasyon sorumlusu Julia Morais, bu durumla ilgili şöyle bir yorum yaptı: “Kordinas-yon eksikliği yaşanıyor.’’ Dolayısıyla, herkes her yöne ve bir yere bir konu serpiştirmiş durumda.

Morais, konuları tek tek ele alarak analiz etmek ve bunların gereksini-mi konusunda bir araştırma yaparak durumu değiştirmek istiyor. Bunun için iki adım çok önemli: Birincisinde, kantonun entegrasyon sorunları konu-sundaki sorular, uzmanlar tarafından gözden geçirilip bir bilgi bankası oluş-turulacak. İkinci adımda, belediyeler de dahil olmak üzere yabancı kökenli insan topluluğunun entegrasyon de-recesini öğrenebilmek için, bir nevi çevre analizi yapılacak. Bunu gerçek-leştirebilmek için geniş çaplı bilgiler değerlendirilecek. Mesela, kişinin hangi ülkeden geldiği ve İsviçre’deki oturma izninin ne durumda olduğu araştırılacak. Kısacası, hangi beledi-yelerde hangi ulusun ağırlıklı olduğu ve bu insanların ne zamandan beri bu şehirde yaşadığı öğrenilmek iste-

niyor. Bunun yanı sıra, in-celenen kişilerin Almanca bilgileri, -özellikle erişkin insanların- belirli testlerle araştırılıp değerlendirilmek isteniyor. Eğitim derece-si, kişinin iş piyasasındaki uyumu, sosyoekonomik seviyesi ve kişinin sağlık durumu incelenirken, aynı zamanda araştırılacak konuların arasında farklı uluslara ait insanların evli-lik durumları ve çocuğunu tek başına büyüten anne-lerin sayısını belirlemek yer alacak. Çevre analizini gerçekleştirecek olan Tho-mas Heyn, bu araştırmala-rın amacının, belediyeler-de yaşayan yabancı uyruklu insanların durumu hakkında bir analiz gerçekleştirmek olduğunu belirtti.

Değişimlere tepki göstermek gere-kiyorBu araştırma, her yıl yenileniyor ve her seferinde değişimlerin ortaya çıktığı görülüyor. Belediyeler, çıkan sonuçla-ra göre harekete geçebilir. Mesela bir şehirde Arnavutlar’ın sayısı azalıyor ve o bölgede Batı Avrupalılar’ın sayısı çoğalıyorsa, entegrasyon için yapıla-cak önerilerin değiştirilmesi gerekiyor. Böyle bir durumda, örneğin neredey-se okuma yazma bilmeyen annelere yönelik Almanca kurslarının sayısının azaltılması gerekiyor. Onun yerine, okul eğitimi almış yabancılara göre kursların sayısının arttırılması lazım.

Araştırmanın yeniden yapılanmasına paralel olarak, eyaletlerin entegrasyon uzmanları önerileri yeniliyor. Örneğin kaliteli kurslar, entegrasyon standartı önerileri arasından sabitleştirilecek. Böylelikle her belediye, bu standart-lar sayesinde ihtiyaçlarına yönelik bir yapılandırma sistemiyle çalışabilecek. Bu konuda uzmanlar, masraflara katıl-ma şartıyla belediyelere danışma hiz-meti verecek ve yardımcı olacak.

Bu pilot proje, ilk olarak %40’ı yaban-cı kökenli insanlardan oluşan ve top-lam öğrenci sayısının göçmenlerden oluştuğu Opfikon şehrinde başlatıla-cak. İstatiksel bilgi analizi ise başladı. Aynı zamanda proje sorumlusu Syl-via Winkelmann, Opfikon’da bulunan insanların ihtiyaçlarını öğrenmek için işe başladı bile. Opfikon şehrinin en-tegrasyon görevlisi Franziska Müler, bu proje sayesinde daha kaliteli bilgi ümit ediyor. Çünkü şimdiye kadar ya-pılan çalışmaların, daha çok tahminler üzerine yürütüldüğünü belirtti.

2011 senesine kadar, standartlaştırıl-mış konsept tüm eyalette uygulanma-ya başlatılmış olacak. Bunun ardından entegrasyon uğraşları için elde edilen başarı ölçümlenecek. Zürich, bu öl-çümleri Almanya’nın Wiesbaden şeh-rinde uygulandığı şekilde, bir monitör sistemiyle gerçekleştirecek. Zürich konsepti büyük ilgi gördü ve hüküme-tin yanı sıra, vakıflar da proje yapımı-nı desteklemeye karar verdi. İsviçre Mercator-Vakfı, 100.000 Frank bağış-layarak bu projeyi ‘‘yenilikçi ve gelece-ğe yönelik’’ bir yatırım olarak gördük-lerini ifade etti. 476

Kanton Zürich’in Entegrasyon Ölçme Teknikleri

Deutsche ZusammnenfassungFür jede Gemeinde wird ein Profil ih-rer ausländischen Bevölkerung erstellt. Dann sollen in einem zweiten Schritt Integrationskurse ganz nach den jewe-iligen Bedürfnissen angeboten werden. In über 60 verschiedene Kleinprojekte investiert der Kanton Zürich Integration-sgelder. Man möchte mit Erhebungen wissen, in welcher Gemeinde welche Nationen präsent sind und wie lange die Leute schon hier leben. Zudem versucht man, ihre Deutschkenntnisse zu erui-eren – bei Erwachsenen etwa anhand von Stichprobenerhebungen. Weiter sollen der Bildungsgrad, die Integration in den Arbeitsmarkt, der sozioökono-mische Status und der gesundheitliche

Zustand ermittelt werden. Ebenso die Anzahl binationaler Ehen, die Anzahl al-leinerziehender Mütter. Diese Erhebung wird jährlich aktualisiert und zeigt so Veränderungen auf. Darauf können die Gemeinden reagieren. Das Projekt star-tet als Pilot in der Stadt Opfikon, deren Ausländeranteil über 40 Prozent aus-macht; unter den Schülern sind gar rund die Hälfte ausländischer Herkunft. Bis 2011 soll das modulare Konzept dann im ganzen Kanton eingeführt sein. Der Erfolg dieser Integrationsbemühungen wird anschliessend gemessen. Dabei orientiert sich Zürich an einem Monito-ringsystem, ähnlich wie es Wiesbaden, Deutschland, anwendet.

Page 27: Nr016-03.2009_PusulaGazete_web

PU

SU

LA M

ED

IAC

OM

DU

RM

US

AG

’ NİN

KAT

KIL

AR

IYLA

HA

ZIR

LAN

MIŞ

TIR

- N

r. 01

6 - M

ärz

200

9 - w

ww

.pus

ulas

wis

s.ch

www.denner.ch

Memleket fiyatına memleket ürünleri!

Denner kuru fasulyedomates soslu880 gr.

1.85

4.95

Sucuk2 x 240 gr.

Danica dana gulas400 gr.

5.45

Gazi beyaz peynirTuzlu, % 55 yag oranı, 500 gr.

6.45

Danica kahvaltılık dana eti200 gr.

2.95

Vitaminka lahana dolması670 gr.

2.95

Page 28: Nr016-03.2009_PusulaGazete_web

PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Nr. 016 - März 2009 - www.pusulaswiss.ch

28 İSVİÇRE’DEN HABERLER

Zürich’in zenginlere yönelik özel ver-gisi için ‘‘HAYIR’’ cevabı, olumsuz sonuçlar doğurdu. Hayır cevabından sonra yabancı kökenli milyonerler, Zürich’i ikamet yeri olarak ret etmeye başladılar. Şehrin yetkili kişileri bu konuda gayet rahat bir tavır sergili-yorlar. Çünkü Zürich, bu vergi ayrıca-lığı olmadan da çekici bir şehir.

Zenginlere yönelik özel vergi uygu-lamasının bitirilmesine yönelik haber Zürich’te oldukça hızlı yayıldı. Yurt-dışında Financial Times bile eyaletin kararını haber yaptı. Alman gazetesi Süddeutsche Zeitung’un manşeti: ‘‘Güle güle Vergi Cenneti’’ oldu. Halk oylama-sındaki ayrıcalıklı vergi sistemi için hayır sonucu, yabancı kökenli süper zengin-lerin de kulağına gitti. Kanun değişikliği 1 Ocak 2010 senesinde yürürlüğe gire-cek. Vergi sistemi anlamında ise 2011 senesinde uygulanmaya başlanacak. Buna rağmen şimdiden İsviçre dışından gelen milyonerler, sonuçlara katlanmak zorunda. Zürich’li Henley & Partners Firması’ndan Christian H. Kälin konuy-la ilgili: “İki müşterimiz Zürich Eyaleti’ne taşınmak istiyordu. Şimdiyse yeni bir çö-züm bulmamız gerekiyor.’’ dedi.

Kälin müşterilerinin ne istediğini biliyor

Kälin, İsviçre dahil az vergi alan Avus-turya veya İspanya gibi ülkelerde yaşa-mak isteyen kişiler için yaşam alanları

bulmakla meşgul. Bazı bilgilere Kälin’in, zenginlere özel bir vergi sistemi uygula-yan İsviçre’ye pek çok yabancı zengin yerleştirdiği ortaya çıktı. Källin, müşte-rilerinin istek ve taleplerini tam olarak biliyor. ‘‘Bu kararın sonunda birçok kişi bavulunu toplamaya başlamıştır.’’ dedi. Mesleğine duyduğu saygı yüzünden, bu zengin kişilerin isimlerini kesinlikle açık-lamak istemediğini söyledi.SVP ve FDP Partisi’nin, özel vergiden yararlanan 150 zenginin birçoğunun İsviçre’yi terk edeceği endişesi, Kälin’e pek inandırıcı gelmiyor. Müşterilerinin vergi konusunda oldukça bilgili olduğu-nu belirten Källin, belli bir zaman sonra Zürich’in, zengin yabancılar için cazip olmayacağını ifade etti. ‘‘Zenginlere yö-nelik özel vergi sistem argümanı göze battı. Sistemin mekanizması basit ve vergilendirmenin oranı da gayet cazip.’‘ dedi.

Ülke imajı zarar görecek mi?

Vergi ödeyen milyoner zenginler, 2006 senesinde Zürich Eyaleti’ne yaklaşık yedi milyon Frank vergi ödediler. Källin, bu rakamın olmamasının eyaleti finansal açıdan çok fazla zarara uğratmayacağı-nı söyledi. Onun endişesi başka: ‘‘Gü-venli bir liman’’ namı taşıyan İsviçre’nin imajını kaybetme tehlikesi oluşabilecek.

Källin emin bir ifadeyle, ülkenin tama-mında uygulaması kaldırılacak olan bu

özel vergi sisteminin birçok ulustan gelen müşterilerini tedirgin edeceğini söyledi. Zürich’te yer alan Bär & Kar-rer Ekonomi Bürosu vergi uzmanı Daniel Lehman da, Källin ile aynı fikirde olduğu-nu söyledi: “Kötü sinyal veri-liyor.’’ dedi. Ona göre Zürich Eyaleti sağlam bir sığınak. Fakat bu karardan sonra, dı-şarıda karışık bir izlenim bıra-kılacağını belirtti.Eyalet yetkilileri bu konuda hemfikir de-ğil. Zimmerberg-Sihltal’ın müdürü Do-menico Alexakis, ‘‘Zürich, kendi çapında bir marka ve herkesi çekmesini biliyor.’’ diye fikrini belirtti. Maddi durumu iyi olan yabancı kökenli insanların, bu özel ver-gilendirme sisteminin kaldırılmasıyla bile Zürich’e taşınacağından emin oldu-ğunu belirtti. ‘‘Bu argümanla hiç bir za-

man reklâm yapmadık.’’ dedi.

Zürich Şehir Geliştirme Müdürü Birgit Wehrli de konuya Alexakis kadar olumlu bakıyor. Zenginlerin buradan taşınma-yacağını savunuyor. Çünkü, Zürich’deki yaşam kalitesi yeteri kadar yüksek. Dolayısıyla, zenginlere yönelik özel vergilendirme olmasa da onlar burada yaşamaya devam edecekler. “ Zürich Obwalden değil.’’ dedi. 450

Zürich: Yabancı Milyonerler Bavullarını Topluyor

Deutsche ZusammnenfassungZürichs Nein zur Pauschalsteuer zeigt Folgen. Erste ausländische Millionä-re verschmähen Zürich als Wohnort. Standortförderer bleiben gelassen: Zü-rich sei auch ohne das Steuerprivileg attraktiv. Die Nachricht vom Ende der Pauschalbesteuerung im Kanton Zürich hat sich rasant verbreitet. Die Gesetze-sänderung tritt voraussichtlich zwar erst auf den 1. Januar 2010 in Kraft und wird steuertechnisch damit 2011 wirksam; dennoch ziehen die ersten ausländisc-

hen Millionäre bereits jetzt die Konsequ-enzen. Rund sieben Millionen Franken haben die pauschal Besteuerten 2006 dem Kanton Zürich abgeliefert. Es wird gesagt, dass ein Wegfall dieses Bet-rags wäre finanziell locker verkraftbar ist. Standortförderer bestreiten dies:Die Marke Zürich ziehe von selbst. Optimis-mus herrscht auch in der Stadt Zürich. Die Lebensqualität in der Stadt Zürich sei genügend hoch, um auch ohne Pa-uschalbesteuerung hier zu bleiben, sagt sie. «Zürich ist nicht Obwalden.»

İsviçre Çamköylüler Sosyal Yar-dımlaşma Derneği’nin düzenlediği eğlence gecesi, Oberentfelden’de Palmas Düğün Salonu’nda gerçek-leşti.

Gece’de, Halk Müziği’mizin ve oyun havalarımızın ünlü sanatçısı Oğuz Yıl-maz, canlı konser verip salonu tıklım tıklım dolduran seyircileri gece boyun-ca coşturdu. Oğuz Yılmaz ın konsere başlamasıyla birlikte, davetlilerin çoğu

yerinde oturmadı, danslarıyla sanatçı-ya eşlik etti. Çamköylüler Sosyal Yardımlaşma Derneği’nin düzenlemiş olduğu bu gecenin tüm geliri, memleketleri Çam-köy Çocuk Parkı yararına harcanacak. Düzenlenen geceye 700 kişiden fazla konuk katıldı.490

Çamköylüler Gecesi Harikaydı!

Page 29: Nr016-03.2009_PusulaGazete_web

PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Nr. 016 - März 2009 - www.pusulaswiss.ch

29İSVİÇRE’DEN HABERLER

Cıba 600 işçi daha çıkartacak! Basel Özel Kimya Şirketi Ciba, BASF’in devralınmasından önce geçen yıl boyunca 564 milyon Frank zarar etti. Ciro, %9 oranında düşerek 5,9 milyara indi. Yıl sonuna kadar 600 işçi daha çıkartılacak.

Basel Özel Kimya Şirketi Ciba, BASF’ı devralmasından önce, geçen yıl bo-yunca 564 milyon Frank zarar etti.

Ciro %9 oranında düşerek 5,919 mil-yar Frank düştü. Ciba 2006 sene-sinden beri 1900 işçi çıkarıldığını ve yılsonuna kadar bu rakamın 2500’e çıkacağını bildirdi. Şirkette yetkili bir sözcü, bu işçi çıkarma durumunun daha önceden bildirildiğini ve yeni bir karar olmadığını söyledi.

Yıl sonunda talep gerilemesi

Şirket Müdürü Brendan Cummins bir haberde, şirketin cirosunun ve eko-nomik durumunun yılın son üç ayında talep gerilemesiyle resmen çöktüğünü belirtti. Yılın ilk altı ayında Ciba’nın re-

kor düzeyde hammadde masraflarıyla boğuştuğu ve yılın sonuna doğru kon-jonktür gerilemesi sebebiyle talebin git gide azaldığı belirtildi.

Özel borçlanmadan önce şirket ka-zancı (EBIT) %44 oranında düşerek 308 milyon Frank’a geldi. Ham ma-denin ucuzlamasına rağmen Ciba, bu durumu yılsonuna kadar kayda değer bir düzelme süresi olarak görmüyor.

BASF-Yapısına giriş

Ocak sonunda Ciba Merkezleri Mont-hey (VS)’de kısa süreli bir çalışma için 170 çalışan almıştı. Ciba, tahminlere göre bu yılın üç ayı içerisinde yeni sahibi Alman Şirketi BASF’nin orga-nizasyonuna girmiş olacak. Fakat bu-nun için rekabetten sorumlu makamın onayı eksik.

BASF ve Ciba yetkilileri, şirketin alımı-nı geçen eylül ayında 6,1 milyar Frank olarak bildirdiler. Şimdiden Ciba’nın hisse senetlerinden %95’i devredildi. BASF, Ciba’nın alımı ile toplu kimya-

sallar üretiminden daha fazla marj elde eden özel kimya şir-ketini genişletmeyi planlıyor.

Özel plastik ürünler

Ciba aynı zamanda, plastik ürünleri için dünyanın en büyük ek malzeme üreticisi. Bu özel ürünlerin içinde, ultra viole ışın-lardan koruyan plastikler veya plastiği oksijen tepkilerinden koruyan ürünler yer almakta.

Kökleri 200 yıl öncesine kadar giden Cıba, 1997 yılında şirket bölünme-

siyle yani bir nevi şube görevi olarak Ciba, Ciba-Geigy ve Sandoz şirket birleşmesiyle Novartis şirketinden meydana geldi. 451

Billag’a karşı yapılan direniş devam ediyor: Fiyat denetleyicisi Stefan Meierhans, devlet adına televizyon ve radyo vergilerini toplayan firma-nın kaldırılmasını talep ediyor.

Meierhans: ‘‘Günümüzde artık bir şirket başka özel bir şirketin bağlan-tı vergisini toplama hakkına sahip değil.’’dedi. Billag’ın topladığı yıllık 55 milyon Frank hizmet bedeli, bir vergi indirimi için kullanılabilir.

Meierhans, devlet vergisiyle birlikte alınan bir -kişi başı vergi- modeli se-çeneğini sundu. Fakat bu düzenleme-nin, aile bütçesine çok ağır masraflar getirmemesi şartı ile hazırlanması ge-rektiğini belirtti.

Fiyat denetleyici Bay Meierhans, vergi-lerin kaldırılmasını ve SRG, yani İsviç-re Televizyon ve Radyo Kuruluşu’nun finansmanının devlet tarafından karşı-lanmasını mantıklı bulmadığını söyle-yen Meierhans,. “Burada asıl önemli olan devletin siyaset sahasını dikkate almak. Aksi takdirde SRG bütçesi, fe-deral meclis müzakerelerinin bir par-çası olur ve bununla bağlantılı olarak medya özgürlüğü tehlikeye girmiş olur’’ şeklinde görüş bildirdi.

Diğer taraftan da Meierhans, insanla-rın SRG’ye ödedikleri servis ücretinin ne kadar olduğunu bilmelerini doğru bulduğunu söyledi ve ödemeyle ilgili şeffaflığı savundu.

Tüketici haklarını korumadan sorumlu Sommaruga da Billag’a karşı

Tüketici Haklarını Koruma Derneği

(SKS), ulusal meclisin yetkili komisyo-nuna Billag firmasının kaldırılmasını talep ettiklerine dair evrak teslim etti. SKS Başkanı Sommaruga, kısa za-man önce, bilgisayar ve cep telefonu vasıtasıyla televizyon ve radyo kulla-nımının da vergilendirilmeye başlan-dığını bildirdi. Bu yüzden neredeyse her evden Billag’a vergi ödeniyor ve bu yüzden taleplerin yerine getirilme-si için basit ve hesaplı bir yapıya ihti-yaçları var.

Milletvekili Moritz Leuenberger’in de-partmanı, bu vergilerin farklı bir şekil-de kaldırılmasının bir yolu olduğunu belirtti. Departman sözcüsü Daniel Bach: “Sistemin değiştirilmesi ola-naklı bir durumdur.’‘dedi.

Elveda Billag

Billag Firması, internet ortamında da eleştiriliyor. Facebook internet site-sinde, Elveda Billag başlığı altında herkesin katılabilme ve yorum yapma hakkına sahip olduğu bir grup kuruldu. Son olarak, fiyat denetleyicisi konuyla ilgili bir halk oylaması için hazırlıklarda bulunuyor.

Billag

Billag, Swisscom’un radyo ve televiz-yon bağlantı vergisini toplamakla yü-kümlü İsviçre kökenli bir kardeş şirke-tidir.

Billag her yıl on iki milyon fatura, bir milyon uyarı mektubu ve 70.000 ope-ratör işlemleri gönderiyor. Ayrıca, özel sektörde çok nadir görülen bağlantı iş-lemlerine yönelik mahkeme kararı ile

icra takibine geçme sorumluluğuna da sahip Tahsilatlarının, 1.2 milyar İsviç-re Frank’ı olduğu söyleniyor ve bu 1.2

milyon Frank’ın 55 milyonunu kendi şirketlerine kullanıyorlar. 462

Deutsche ZusammnenfassungDer Widerstand gegen die Billag wächst. Preisüberwacher Stefan Meierhans fordert die Abschaffung der Firma, die im Auftrag des Bun-des die Fernseh- und Radiogebüh-ren eintreibt. Die 55 Millionen Fran-ken, welche die Billag jährlich für ihre Leistungen erhält, könnten nach Meierhans für eine Gebührensen-kung verwendet werden. Meierhans schlägt als neues Modell eine Pro-Kopf-Gebühr vor, die mit der Bun-

dessteuer eingezogen wird. Die Stif-tung für Konsumentenschutz (SKS) hat der zuständigen Kommission des Nationalrats ein Papier zukommen lassen, das die Abschaffung der Bil-lag fordert. Neuerdings sei auch die Fernseh- und Radionutzung mittels Computern und Mobiltelefonen ge-bührenpflichtig. Die Billag steht auch im Internet in der Kritik. Der Preisü-berwacher sei in der Vorbereitung für eine Volksinitiative.

Deutsche ZusammnenfassungDer Basler Spezialchemiekonzern Ciba hat im letzten vollen Geschäftsjahr vor der Übernahme durch BASF einen Ver-lust von 564 Millionen Franken erlitten. Der Umsatz sackte um 9 Prozent auf 5,9 Milliarden ab. Bis Ende Jahr sollen noch-mals 600 Stellen abgebaut werden. Der Umsatz sackte um 9 Prozent auf 5,919 Mrd. Fr. ab. Seit 2006 wurden über 1900 Stellen abgebaut, bis Ende Jahr sollen

es insgesamt 2500 sein. Der Betriebs-gewinn (EBIT) vor Sonderbelastungen sank um 44 Prozent auf 308 Mio. Fran-ken. Ciba soll voraussichtlich Ende des ersten Quartals in die Organisation ihrer neuen Eignerin, der deutschen BASF, eingebettet werden. Mit Ciba will der Konzern vor allem sein Spezialchemie-geschäft ausbauen, das höhere Margen abwirft als das Geschäft mit Massenc-hemikalien

Ciba, 564 Milyon Frank Zarar Bildirdi

BILLAG Kaldırılacak mı?

Page 30: Nr016-03.2009_PusulaGazete_web

PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Nr. 016 - März 2009 - www.pusulaswiss.ch

30 İSVİÇRE’DEN HABERLER

İsviçre`nin farklı şehirlerinde dü-zenlenen önemli turizm fuarların-da, başta Turizm Ataşeliği’miz ol-mak üzere, Türk havacılık şirketleri, bazı önemli oteller, Türk turizmini ve yeni sezon çalışmalarını tanıtma fırsatı buldular.

Kendisiyle konuştuğumuz Turizm Ataşe’miz Fulya Durgut, bu yıl farklı şehirlerde organize edilen tüm fuar-larda çok başarılı geçen tanıtım faali-yetlerinin yapıldığını ve beklentilerinin İsviçre`den Türkiye`ye 2009 yılı içinde büyük bir turizm hareketinin olacağı yönünde görüş belirtti.

Ocak ayında Bern’de start alan turizm fuarlarının ilkinde, Türkiye konuk ülke olarak kendini tanıtma fırsatı buldu. 15-18 Ocak tarihleri arasında organi-ze edilen fuarın ilk gününde gerçek-leştirilen açılışın hemen ardından saat 11:30`da, Turizm Ataşeliği’miz tarafın-dan yemekli bir kokteyl verildi. Düzen-

lenen kokteyle yaklaşık 300 kişi katıl-dı. Açılış gününde sahne alan Tuana isimli folklor grubu, ziyaretçilerin bü-yük ilgisini gördü. Başka bir standda ise Türkiye`den getirilen Ebru sanatçı-sı Murat Elhan, hazırladığı farklı Ebru örnekleriyle büyük beğeni topladı.

Bern Fuarı ndaki başka bir gelişme ise Kaynaşlı Belediye Başkanı Es-dal Altundal ile Glückskette`den Ro-land Jeanneret’in biraraya gelmesiydi. Türkiye`de meydana gelen büyük Mar-mara Depremi’nin ardından, İsviçre`de yardım çalışmaları düzenleyerek, Düzce`nin Kaynaşlı Belediyesi’ne büyük maddi yardımda bulunan Glückskette`den Roland Jeanneret`e, Türkiye`den gelen Belediye Başka-nı Esdal Altundal tarafından, gelen yardımlar sonrası yapılan çalışmalar hakkında bilgiler verildi. Tercüman va-sıtasıyla yapmış oldukları görüşme, fuara katılan ziyaretçilere mikrofanlar vasıtasıyla aktarıldı.

Bern`de ilki gerçekleştirilen Turizm Fuarı nın yanısıra, 23-25 Ocak tarih-lerinde Cenevre, 29 Ocak 1 Şubat tarihleri arasında Zürich, 6-8 Şubat tarihlerinde St. Gallen ve 13-15 Şu-bat tarihlerinde Basel`de diğer Turizm Fuarları gerçekleştirildi. Düzenlenen bütün Fuar organizasyonlarının Tür-kiye bölümünde, tanınmış sanatçımız Mehmet Ali ve grubu canlı müzik kon-serleriyle dikkatleri Türkiye standları-na çektiler.

Zürich Fuarı’ndaki standları, Zürich Başkonsolosu Mehmet Emre tek tek gezerek, katılımcılara yeni sezonda başarılar diledi. Zürich Fuarı’na top-lam, 39 Türkiye firması iştirak etti. Türk Seyahat Acentaları Birliği (Tİ-SAB) de kendi üyelerinin tanıtımı için fuarda yer aldı.

Bentour firması ise Zürich Fuarı’nda iki ayrı bölümde kurmuş olduğu stand-larla fuar ziyaretçilerine tanıtım yaptı.

Firmanın müdürü olan Deniz Uğur ile yapmış olduğumuz görüşmede, ta-nıtım çalışmalarının oldukça başarılı geçtiğini ve 2009 yılından beklentile-rinin yüksek olduğunu anlattı.

Türk Hava Yolları Zürich Müdürü Le-vent Selvili ve ekibi, THY`nin yeni kampanyası olan ve ünlü oyuncu Ke-vin Costner`in rol aldığı First-Class uçuş reklamlarının öne çıktığı standla-rında özel bir tanıtım gerçekleştirdiler.

Pegasus Hava Yolları ndan Ge-nel Müdür Yardımcısı Gürol Yüksel, İsviçre`deki Türk seyahat acentaları yetkililerine yeni sezondaki program-ları hakkında bilgi verdi. Sunexpress Hava Yolları da fuara katılan bir diğer uçuş firmasıydı. Diğer yandan Kuru-kahveci Mehmet Efendi ile Tariş firma-ları, fuarlarda yer alarak kültürümüzü yabancı konuklara tanıttılar.468

Avrupa Adalet Divanı’ndan iyi ha-ber: Ticari amaçlı ziyaretlerde vize istenemeyeceğine hükmedildi.

Avrupa Adalet Divanı, Türkiye ile Av-rupa Ekonomik Topluluğu arasında 23 Kasım 1970 tarihinde imzalanan kat-ma protokolün 42. maddesi uyarınca, Türkiye’de kurulu işletmelerde çalı-şanlardan, hizmet sunmak için AB’ye girişlerinde vize talep edilemeyeceği-ne hükmetti.

Avrupa Adalet Divanı, iş için Avrupa’ya gidecek Türkler’den vize istenemeye-ceğine hükmetti. Mahkeme, TIR şofö-rü Mehmet Soysal’ın 2007 yılında Ber-lin Eyalet Mahkemesi’ne başvurarak vize uygulamasının iptalini istemesiyle ilgili olarak Alman yargısına gönderdi-ği kararda, Türkiye ve Avrupa Ekono-

mik Topluluğu arasında imzalanan “23 Kasım 1970 tarihli katma protokolün 41’inci maddesi, yürürlüğe girdiği ta-rihte vize yükümlülüğü olmadığı için, Türkiye’de kurulu şirketlerde çalışan Türk vatandaşlarına hizmet sunumu için, AB üyesi ülkelere girişlerinde vize şartı getirilemeyeceği şeklinde yorumlanmalıdır” görüşünü benimse-di. Berlin Mahkemesi, Avrupa Adalet Divanı’ndan, katma protokolün 41’inci maddesinin, uluslararası bir şirkette TIR sürücüsü olarak çalışan Türk va-tandaşlarından, Alman makamlarının Schengen vizesi talep edilmesiyle bağdaşıp bağdaşmadığı konusunda görüş istemişti.Alman yargısı, ayrıca Lüksemburg’daki AB Mahkemesi’nden, bu ilk soruda “vize şartı aranmaz” görüşünü be-nimsemesi halinde, bunun Türk va-

tandaşlarının Almanya’ya girişlerinde vize muafiyeti anlamına gelip gelme-yeceğini açıklığa kavuşturmasını talep

etmişti. 463

İsviçre`den Türkiye`ye Turist Akacak!

AB Adalet Divanı’ndan Türkiye’ye Vize Müjdesi

THY İsviçre Müdürü Levent Selvili

Mehmet Ali ve arkadaşı Pusula ekibi standları ziyaret etti Turizm Ataşeliğinin verdiği kokteyl

Hüseyin Samsunlu ve Nejdet Filiz Bentour Swiss Müdürü Deniz Uğur

Page 31: Nr016-03.2009_PusulaGazete_web

PU

SU

LA M

ED

IAC

OM

DU

RM

US

AG

’ NİN

KAT

KIL

AR

IYLA

HA

ZIR

LAN

MIŞ

TIR

- N

r. 01

6 - M

ärz

200

9 - w

ww

.pus

ulas

wis

s.ch

3’ü 1 Arada(Müzikli Komedi Tiyatro Oyunu)

Nasıl Bir Eğlence?

Yoğun iş temposunda çalışanlara hoş vakit geçirtmeyi amaçlayan Sahne proğramımız, adı da üstünde olduğu gibi 3 eğlenceyi bir araya getiriyor.

Çatıkatı Tiyatrosu topluluğu deneyimli kadrosuyla kısa oyunlarla karşınızda. Koltuğunuza yaslanın ve eğlencenin tadını çıkarın, iyi seyirler…

Organizasyon: Swiss EventTarih: 07 Mart 2009Kapı açılışı: Saat 20:00Info Tel.: Mustafa Doruk 079 710 32 81Bilet Fiyatları: 50.-/40.-/30.-Yer: Hotel Spirgarten Lindenplatz 5 CH-8048 Zürich

Muhteşem Tiyatro Akşamı

1) TV ve Sahnelerden TanıdığımızMehmet Ali TUNCER’LESTAND UP TADINDA

2) TRT Sanatçısı Usta Yorumcuİbrahim ŞİRİN’LEFASIL Heyeti

3) Güçlü KadrosuylaÇatıkatı TiyatrosundanSkeçler

Konuk Oyuncu Konuk OyuncuGürkan Uygun (Memati)

Mehmet Ali Tuncer İbrahim Şirin

Kazım Çarman

www.pusulaswiss.ch

Hauptsponsor

Mediapartner Gra�k AjansShisha Bar Aker Transport

Exspress MalerLinden Bäckerei

Çiftçi AilesiEvren Yükseldi

Page 32: Nr016-03.2009_PusulaGazete_web

PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Nr. 016 - März 2009 - www.pusulaswiss.ch

32

Vizyondaki Filmler

Confessions of a Shopaholic (Bir Alışverişkoliğin İtirafları)Yönetmen: P.J. Hogan Oyuncular: Isla Fisher, Hugh Dancy, Krysten Ritter, Joan Cusack, John Goodman Senaryo: Tracey Jackson, Tim Firth, Kayla Alpert Görüntü Yönetmeni: Jo Willems Müzik: James Newton Howard Kurgu: William Goldenberg Tür: Komedi, Romantik Süre: 104 dk. Yapım: 2009, ABD Rebecca Bloomwood, New

York’un göz kamaştırıcı dünyasında yaşayan neşe dolu bir kızdır. Alışveriş konusunda gerçekten iyidir – hatta belki biraz fazla iyidir. Sürekli takip ettiği moda dergisinde çalışmanın hayalini kurar ama derginin kapısından bile adımını atamaz. Ta ki, aynı yayın grubunun çıkarttığı bir finans dergisinde köşe yazarlığını kapıncaya kadar… Sonunda hayalleri gerçek olmuştur ama tam bir alışverişkolik olan geçmişinin, geleceğini mahvetmemesi için olağanüstü çaba harcaması gerekecektir.

Niko: Yıldızlara Yolculuk Niko & The Way To The Stars Yönetmen: Michael Hegner, Kari Juusonen Oyuncular: Seslendirenler: Olli Jantunen, Vuokko Hovatta, Vesa Vierikko, Jussi Lampi Senaryo: Marteinn Thorisson, Hannu Tuomainen Tür: Animasyon, Komedi, Macera Finlandiya-Danimarka yapımı komedi türündeki animasyon filminde yönetmenliği Michael Hegner ve Kari Juusonen üstlendi.İskandinav ülkelerinin “Buz Devri”

olarak adlandırılan “Niko: Yıldızlara Yolculuk”ta sevimli bir ren geyiği olan Niko babasının Noel Baba’nın uçan geyiklerinden biri olduğunu öğrenir ve babasını bulmak üzere yola koyulur. En büyük hayali babası gibi uçmak olan Niko, Noel Baba ve uçan geyiklerini bulmak üzere çıktığı yolda, kötü kurtlara yakalanmamak için sincap Julius ve Wilma ile maceradan maceraya koşar. Arkadaşlarıyla atıldığı maceranın sonunda acaba Niko da babası gibi göklerde uçabilecek midir?

The SpiritYönetmen: Frank Miller Senaryo: Frank Miller, Will Eisner Oyuncular: Jaime King, Gabriel Macht, Dan Gerrity, Scarlett Johansson, Eva Mendes Görüntü Yönetmeni: Bill Pope Kurgu: Greory Nussbaum Kostüm: Bren Cook Müzik: David Newman Ses: Warren Hendriks Tür: Aksiyon / Gerilim Will Eisner’in ‘The Spirit’ adlı

çizgi romanından beyazperdeye uyarlanan filmin yönetmen koltuğunda, Sincity, 300, Elektra’nın yazarı & Sincity üçlemesinin yönetmeni Frank Miller oturuyor. Filmde, Gabriel Macht, Scarlett Johansson, Samuel Jackson, Eva Mendes, Sarah Paulson, Jaime King ve Paz Vega gibi isimler oyunculuklarını gösteriyor.Dram, aksiyon ve çizgi romanın birleştiği filmde Spirit isimli maskeli ve etrafı güzel kadınlarla dolu bir varlıktır. Spirit, Central City’yi korumak için polis ile beraber, şehirdeki suçlular ve The Octopus ile mücadeleye girişir.

PATHÉ DIETLIKON Moorstrasse 28305 Dietlikon

Bilet Reservasyon 0900 101 202 (0.85 CHF/min.)www.pathe.ch SUNAR

501

HavarYönetmenliğini Mehmet Güleryüz’ün yaptığı “Havar”ın oyuncu kadrosunun neredeyse tamamı Batman ve köylerinde yaşayan insanlardan oluştu. Filmde Çiçek Tekdemir, Mervan İlten, Abdullah Tarhan ile Ramazan Itır rol alıyor.

Yönetmen Mehmet Güleryüz filmin adının gerekçesini “Havar, yörede kız ismi olarak kullanılıyor ve çığlık, yardım çağrısı, isyan anlamlarını içinde barındırıyor, bu yüzden anlamlı olduğuna karar verdim” şeklinde açıklıyor. Batman’ın eşsiz doğal ve tarihi güzellikleriyle

dolu Hasankeyf ilçesinde çekimleri yapılan ve töre cinayetlerini kendine özgü farklı bir üslûpla tartışan Havar’da bir baba-kızın aralarındaki güçlü sevgi bağına rağmen süreç içinde kurban-cellât ilişkisine dönüşen öyküsü anlatılıyor. Mehmet Güleryüz’ün ilk sinema filmi olan Havar, 32. Uluslararası Kahire Film Festivali’nde de gösterilmişti.

Page 33: Nr016-03.2009_PusulaGazete_web

PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Nr. 016 - März 2009 - www.pusulaswiss.ch

33İSVİÇRE’DEN HABERLER

SonntagsZeitung Gazetesi’nin ya-yınladığı ‘‘Siyaset Barometresi’’, SVP’nin 2007 sonbahar seçimle-rindeki %29’lük galibiyetinin, şu an %23’e düştüğünü gösterdi. BDP’nin oyları ise buna karşın %4 oranında artı.

Başarıdan şımarmış SVP Partisi, şim-diki durumla mücadele etmek zorun-da. SonntagsZeitung Gazetesi’nin yayınladığı ‘‘Siyaset Barometresi’’ne göre SVP, eski milletvekili Christoph Blocher yüzünden oldukça çok oy kaybetti.

Bir buçuk yıl önceki %29’luk şaşaalı seçim galibiyetlerinin ardından bugün, sadece halkın %22,8’i oylarını SVP’ye vereceklerini belirtti. Böylelikle SVP, 1999 seçim yılında bulunduğu pozis-yonuna geri dönmüş oldu. Bu sonuca karşın SVP’den ayrılanların kurduğu BDP (Demokratik Halk Partisi), halkı olumlu gidişatıyla şaşırttı. Ankete katı-lanların %4’ü oylarını Milletvekili Eve-line Widmer-Schlumpf’a vereceklerini söylediler

Meclise olan güven arttı

Mecliste yer alan SP, FDP, CVP par-tilerinin ve Yeşiller’in durumları aynı kaldı. FDP’nin Liberaller’le birleşmesi, CVP’nin bir adım önüne geçmesine

yardımcı oldu. Meclis, ağırlıklı mali krize karşı alınacak önlemler doğrul-tusunda çalışmalarını sürdürüyor.

Toni Brunner sakin!

SVP-Parti Başkanı Toni Brunner, bu rakamları bir konuya bağlıyor ve bir gazeteyle yaptığı röportajda, güncel siyasetlerinin başarılarından bah-sediyor: ‘‘Mesela geçen hafta sonu Nidwalden’da, okul eğitimindeki uyum-ları sağlayacak oylamayı kazandık ve Aargau’da şu an görevde olan CVP’li Eğitim Müdürüne karşı kazandık.

Parti bunun yanı sıra, serbest dolaşım referandumunda %40 -Hayır- oy oranı ile oy verenlerinin istekleri doğrultu-sunda hareket ettiklerini söylediler.

Kimsenin ağzını bağlayamayız!

Parti içinde yönetim ile ilgili sorun yaş-madıklarını, sadece kendi içlerinde biraz güvensizlik yaşadıklarını ifade ettiler. Bunun nedenini ise Brunner Christoph Blocher’e bağlamadıklarını, daha çok bazı münakaşaların kamuo-yunun önünde yapılmasından kaynak-ladığını belirtti.

Bu münakaşalara sessiz kaldığı söy-lenilen SVP Lideri Brunner, şöyle bir açıklama yaptı:“Kimsenin ağzını bağ-

layacak değiliz. Herkesin disiplinli dav-ranması gerektiği bir noktaya gelmiş bulunmaktayız.’’ dedi.

Brunner:“UBS’e yapılan devlet yardımı

konusu gibi siyasi pozisyondaki tartış-malar, şeffaf ve açık olmalı. Fakat bir çözüm yolu bulunduğunda ve bunun için bir karar verildiği zaman azınlık kendisini geri çekmelidir.’’ dedi.464

Bern Kanton İnisiyatifi, sosyal hiz-metlerin de vergilendirilmesini is-tedi.

Buna karşın, asgari düzeyde yaşam şartlarında yaşamaya çalışan işçiler, vergilerin bir kısmından kurtulmuş olacak. Böylelikle Bern vatandaşla-rı, adaletsizliği ortadan kaldırıp sos-yal yardım parası alan insanlardan daha az parayla geçinmek zorunda kalan düşük maaşlı çalışanlara yar-dım etmek istiyorlar (Bilgi Kutusuna bakınız). BDF Başkanı Hans Grun-der: ‘‘Bu Eyalet inisiyatifi ile sosyal yardım parası almak özentisine karşı çıkmak istiyoruz.’’ dedi. BDP’yi bu ko-

nuda destekleyen sadece SVP Partisi oldu. SVP Milletvekili Toni Bortoluzzi, herkesin devlete karşı sorumluluğunu bilmesi gerektiğini söyledi. Bu girişime şiddetle karşı olanlar: SP, Yeşiller ve FDP oldu. Bunlar,‘‘Sadece çalışanlara vergi ödettirmek tamamen yeterli.’’ dü-şüncesini savunuyorlar..

Bilgi: Sosyal yardım parasından daha az gelir

Sosyal Yardım İsviçre Konferansı’nın yaptığı bir araştırmada, bazı eyalet-lerin büyük şehirlerinde çok düşük bir maaş ile çalışılmasının mantıksız olduğu sonucuna varıldı. Bahsedilen

büyük şehirlerin birinci sırasında Zürich yer alıyor. Çocuğunu veya çocuklarını bu şehirde tek başına yetiştiren ve sosyal yardım parası al-mayan çalışanların yıllık geliri 7500 Frank. Bunun sebebi, Zürich’te çok düşük maaşla çalışanların da para-sının vergilendirilmesi. Aynı durum St.Gallen, Herisau ve Liestal’da da geçerli. 465

Anket: SVP, Gözle Görülür Derecede Oy Kaybediyor

Sosyal Hizmetler de mi Vergilendirilecek?

Deutsche ZusammnenfassungDas Politbarometer der «SonntagsZe-itung» zeigt, dass der Wähleranteil der SVP seit dem Wahltriumph im Herbst 2007 von 29 auf knapp 23 Prozent ge-sunken ist. Die BDP kommt auf vier Prozent. Anderthalb Jahre nach ihrem glanzvollen Wahlsieg mit 29 Prozent Wähleranteil würden heute nur noch 22,8 Prozent der Wählenden ihre Stim-me der SVP geben. Die SVP ist damit auf jenen Stand zurückgeworfen, den sie in den Wahlen von 1999 erreichte. Die weiteren Bundesratsparteien SP,

FDP und CVP bleiben stabil, ebenso die Grünen. SVP-Parteipräsident Toni Brun-ner relativiert diese Zahlen und verweist in einem Interview mit der Zeitung auf die Erfolge in der tagesaktuellen Politik. die Partei habe kein Führungsproblem. Zwar gebe es innerhalb der Partei eine gewisse Verunsicherung. Das habe aber weniger mit Christoph Blochers Arbeit zu tun als vielmehr damit, «dass gewis-se Auseinandersetzungen in der Öffent-lichkeit geführt werden», sagte Brunner weiter.

Deutsche ZusammnenfassungEine Berner Standesinitiative fordert, dass künftig auch Sozialhilfeleistungen besteuert werden. Damit wollen die Berner gegen die Ungerechtigkeit ange-hen, dass Sozialhilfeempfänger oft mehr

Geld zur Verfügung haben als Mensc-hen mit sehr geringem Einkommen. Un-terstützung auf na tionaler Ebene erhält die BDP einzig von der SVP. Auf heftige Gegenwehr stösst die Initia tive jedoch bei der SP, den Grünen und der FDP

Ehliyet Alacakların Dikkatine !

Fahrschule Theoriekurs Nothelferkurs Verkehrskunde

Bu kampanyaAğustos ayına

kadar geçerlidir!

78.-/hFahrlektion145.-/hVerkehrskundeFiyatlarımız sadece Peşin ödemeler için geçerlidir.

Pazar günleri de sürüş kursları vermekteyiz.

Halil Kurt • Hardstr. 43 • 8004 Zürich • 076 411 22 33 • www.fahr-in.ch • E-Mail: [email protected] • Google arama: Halil Kurt Zürich

Page 34: Nr016-03.2009_PusulaGazete_web

PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Nr. 016 - März 2009 - www.pusulaswiss.ch

34 SİNEMA

Haber Sayfası Hazırlyan: Mehmet Akyol

İsviçre’de aynı işi yapan kadın işçiler, hala beşte bir daha az ücret almaktalar. Bu nedenle Unia Sendikası, uluslararası kadın gününden iki gün sonrası olan 10 Mart gününü, Ücret Eşitliği Günü olarak ilan etme kararı aldı.

Anayasal bir hak olmasına karşın, hala kadın çalışanlar %20 daha az ücret almaya devam ediyorlar. Örneğin bir işyerinde normal ücret 4500 Fr. iken, kadın çalışanların ücreti 3600 Fr. Başka bir deyişle bir yıl içindeki ücret farkı nereyse 10.000 Fr. kadar oluyor. Normal olarak çalışanların hayatları boyunca 35 yıl çalıştıkları kabul edilecek olursa, bu fark 350.000 Fr.’a kadar ulaşmakta. Sendikalar, anayasada yer alan ‘eşit işe eşit ücret’ prensibine karşın, hala bu ücret eşitsizliğinin devam etmesine karşı mücadelenin devam etmesi gerektiği görüşündeler. Pratik çalışma hayatında bu prensibin ayaklar altına alınmasına karşı çıkılması gerek. Kadın çalışanlar, hakları olan ücreti alamamaları sonucu hala erkeklere bağımlı olarak yaşamaya

devam etmek zorunda kalmaktalar. Unia Sendikası, bu durumun değiştirilmesi için sürdürülen mücaleyi somut sonuçlara ulaştırmak istemektedir. 10 Mart Ücret Ödeme Günü 10 Mart bu anlamda, kadın çalışanların aynı ücreti almaları için ne kadar uzun çalışmaları gerektiğini gösteren sembolik bir gün. Bir yıl içinde, çalışanlar ücretlerini en son 31 Aralık tarihinde almalarına karşın, kadın işçiler, kendi hakları olan ücreti almak için 10 Mart tarihine kadar çalışmak durumundalar. Bu nedenle Unia Sendikası bu tarihi, Eşit Ücret Günü olarak ilan ettti. Unia Sendikası, 10 Mart tarihinde diğer sendika ve kadın kurumları ile birlikte, alışveriş merkezlerinde ve tren istasyonlarında, ücret eşitsizliği nedeni ile tam dolu olmayan kırmızı alışveriş torbaları dağıtacak. Bu eylemle sendika, gerek çalışanlara gerekse de buralarda bulunanlara, ücret eşitsizliğinin ne anlama geldiğini anlatmaya çalışacak. 497

Sendikaların 5 Önerisi İsviçre Sendikalar Birliği, çocuk sahibi çalışanların zorluklarını aşabilmeleri için, anne ve babaları daha fazla zaman, aile dışında çocuk bakımının yaygınlaştırılması şeklinde özetlenebilecek bir programı kamuoyuna sundu. Sendikalar, bu programın önümüzdeki dönem hayata geçirilmesi için gerekli girişmleri başlatma kararı aldı. Son yıllarda, kadın çalışanların sayısı giderek artmaya devam etmekte. Buna karşın çocuk bakımı hala önemli ölçüde kadınların üstünde. Bu nedenle, anne olan çalışan kadınlar belli bir süre çalışmaya ara vermek zorunda kalmakta veya tam gün çalışma imkanından yoksun kalmaktadırlar.

Bunun sonucu olarak gelirleri de önemli ölçüde azalmakta, sosyal sigorta hakları da bundan etkilenmektedir. Buna ek olarak, aile dışında çocuk bakımı için, gelirleri ile karşılamaları mümkün olmayan ücret ödemeleri de söz konusu olmaktadır. Bütün bunlara karşın, hem çalışmaya devam edip hem de anne olan ve çocuğuna bakma imkanı yaratan kadınlar için bu durum, ek bir yük oluşturmaktadır.Bu nedenlerle, aile ve çalışmanın uyumunu sağlayacak önlemlerin alınması, günümüzde çalışma hayatı için önemli bir konu haline gelmiştir. Geçen yılın Kasım ayında yapılan İsviçre Sendikalar Birliği Genel Delegeler Toplantısı’nda bu konu gündeme alınmış ve

aşağıda belirtilen 5 Maddelik bir program kararlaştırılmıştır.1. Çocuk parası en az 200 yeva 250 Fr. tan 250 ve 300 Fr. a çıkarılmalıdır2. Annelik izni, Avrupa Birliği tarafından öngörüldüğü gibi 18 haftaya çıkarılmalı, buna ek olarak 8 haftalık babalık izni hakkı getirilmelidir.3. Kantonal düzeyde çocuklara aile dışı bakım imkanları getirecek yasal düzenlenmelerin yapılması için gerekli girişimlerde bulunulmalıdır.4. Toplu İş Sözleşmeleri’nin, aileyi gözeten bir bakışla yapılması ve aile çalışma hayatının uyumunu sağlayacak maddelerin sözleşmeye ilave edilmemesi sağlanmalıdır. Anne ve babalara, çocuk bakımı için izin, çalışma süresinin kısaltılması, çalışma zamanlarının planlanabilir hale getirilmesi gibi maddeler5. Mevcut iş yasasında kısmi çalışma, fazla mesai, çocuğun hasta olması halinde izin hakkı gibi konulara açıklık getirecek değişikliklerin yapılmasıİsviçre Sendikalar Birliği, bu konuların önümüzdeki dönemde gündeme alınması için gerekli girişimleri yapma kararı almış bulunuyor. 498

Sendikalar, gidererek etkisini hayatın her alanında hissettirmeye başlayan ekonomik krizle ilgili olarak, sürekli yeni öneriler getirmeye devam ediyorlar. İsviçre Sendikalar Birliği bu çerçevede ocak ayı sonunda, özellikle işsizlikle mücadeleyle ilgili alınması gereken acil önlemleri, hükümete ve kamuoyuna sundu.

Krizin, mevcut ekonomik sistemin sürekli olarak kar oranlarını arttırması esasına dayalı olmasının doğrudan bir sonucu olduğuna dikkat çeken sendikalar, bu sistemin yöneticilere süper primler verilerek tamamen kontrol dışına çıktığı görüşündeler. Çalışma HayatıKrizin doğrudan bir sonucu olarak ortaya çıkan işsizlik konusunda acil önlemlerin alınmasının gerekli olduğu, öncelikle kriz öncesi dönemde, çalışanların sayesinde kasalarını dolduranların harekete geçmesi gerektiğini belirtiyorlar. Örneğin, siparişlerin azalmasını öne sürerek işçi çıkarma yerine, kısa çalışma gündeme getirilmeli. Öte yandan resmi kurumlar çalışanların alım gücünü desteklemek veya yeni iş alanları açmak için yatırımlarını hızlandırma, çalışanlara verilen çocuk paralarının yükseltilmesi, hastalık sigortası yardımlarının yaygınlaştırılması, çevreyi koruyan yatırımların öne alınması gibi gerekli. önlemler almalılar. Sosyal SigortalarKrize karşı çalışanları en iyi koruyacak olan sosyal sigortalardır. Sosyal sigortlar, aynı zamanda ekonomi için bir destek, toplum için bir denge unsurudur. Bu nedenle sürekli olarak insanların ihtiyaçları doğrultusunda değiştirilmeli ve geliştirilmelidir.

Sendikalar bu nedenle, - Emekli ve kaza sigortalarında

yapılmak istenen kısıtlamalara karşı çıkmaktadırlar

- Maluliyet ve İşsizlik sigortaları dengeli ve amaca uygun halde kalmalıdır

- Pansiyon kasa ve kaza sigortasından para kazanmak isteyen özel sigorta şirketlerinin önü kesilmelidir

- Pansiyon kasalardaki birikimlerin, sorumlukları karşılamadığı gerekçesi ile hemen çalışanların haklarının kısılmasına gidilmesine karşı çıkılmalıdır, görüşlerini savunmaktadırlar.

VergiMaliye Bakanı’nın her altı ayda bir vergi düzenlemesi adı altında, çok kazananlara daha az vergi, az kazananlara daha çok vergi getirmesine son verilmelidir. En son katma değer vergisinin arttırılması ve işyeri vergilerinin azaltılmasını öngören vergi paketi, hükümet tarafından hemen geri çekilmelidir. İşyerlerinin daha az vergi ödeyerek elde ettikleri karları borsaya yatırarak, en son ekonomik krizi ateşlediklerini unutmamak gereklidir. Kamu HizmetleriSon yıllarda yeni liberal poltikaların sonucu olarak ortaya çıkan özelleştirmeler, kamu hizmetlerinin zayıflamasına yol açmıştı. Krize neden olan bu özelleştirme anlayışından uzaklaşmak, kamu hizmetlerini arttıcı yönde önlemler alınmalıdır. Toplu taşıma imkanlarının arttırılması, çocuk bakım imkanlarının yaygınlaştırılması ilk elden bu yönde atılması gerekli adımlardır. Benzer şekilde enerji alanının özelleştirilmesi düşüncesinden vazgeçilmeli, posta ve demiryollarına verilen destek arttırılmalıdır. 496

10 Mart 2009 Eşit İşe Eşit Ücret Günü

Aile ve çalışmanın uyumu için

İşsizlikle Mücadele

İsviçre, Birleşmiş Milletler’in Göçmenleri Koruma Anlaşma-sını imzalasınAşağıda imzası olan göçmen kurumları ve kişiler, İsviçre hükü-metinden, 1 Temmuz 2003 tarihinde yürürlüğe giren Birleşmiş Milletler’in, Göçmenleri Koruma Anlaşması’nın İsviçre tarafından da imzalanmasının sağlanmasını talep ederler.

Bu anlaşma esas olarak çalışan göçmenlerin temel haklarını garanti altına almaktadır. Bunlar arasında, zorla çalıştırılma ve işkencenin yasaklanması, yaşama hakkı, yaşama güvenliği, ada-letli yargılanma hakkı, söz ve düşünce özgürlüğü gibi sosyal ve politik haklar bulunmaktadır.

İSİM (Name) ADRES (Adresse) İMZA (Unterschrift)

İmza kampanyasına destek veren okurlarımız, formu imzaladıktan sonra aşağıda verilen adrese gönderebilirler.

Unia / Zentralsekretariat, z.H. Herr Mehmet Akyol, Weltpoststrasse 20, 3000 Bern 15

İmza Kampanyasına Siz de Destek Verin!

Page 35: Nr016-03.2009_PusulaGazete_web

PU

SU

LA M

ED

IAC

OM

DU

RM

US

AG

’ NİN

KAT

KIL

AR

IYLA

HA

ZIR

LAN

MIŞ

TIR

- N

r. 01

6 - M

ärz

200

9 - w

ww

.pus

ulas

wis

s.ch

Swiss Hotel 5*

swisshotel.com.tr

3 geceCHF 938.-

Richmonds Hotel 4*

richmondhotels.com.tr

3 geceCHF 599.-

Arcadia Hotel 4*

hotelarcadiaistanbul.com

3 geceCHF 549.-

THY yetkili satış acentası

Rezervasyon: Tel.: 044 454 81 81 - ZH Havalimanı Tel.: 043 816 50 85 - [email protected]

Antea Hotel 3*

anteahotel.com

3 geceCHF 449.-

Santa Sophia 3*

santasophia.com

3 geceCHF 449.-

Golden Crown 3*

goldencrownhotel.com

3 geceCHF 449.-

İstanbul`u Keşfedin!Tarih, Kültür, Sanat, Lezzet, Moda ve Eğlence Sizleri BekliyorFiyatlarımız 01.12.2008 ile 31.03.2009 tarihleri arasında geçerlidir.22.12.2008 ile 06.01.2009 tarihleri arasında yüksek sezon �yatları uygulanacaktır.Ücretlere THY ucuşu, Havaalanı vergileri, Otel konaklama ve kahvaltı dahildir.

www.istanbul.com

Fiyatlarımız Çift kişilik Oda’da tek kişi için geçerlidir.

Page 36: Nr016-03.2009_PusulaGazete_web

PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Nr. 016 - März 2009 - www.pusulaswiss.ch

36 TARİH

Sayın Okuyucularımız Geçen sayı-larımızda da anlattığımız gibi 1848 yılında ilk federal anayasa kabul edildi. Anayasa oylaması bir çok yerde sancılı geçmişti. Freiburg Kantonu’nda sandık bile kurulma-mıştı.

Hazırlayan: Hüseyin Türkkan

Bu anayasa ile merkezî otorite kurulu-yor ve kantonlar yerel konularda kendi kendilerini yönetebiliyorlardı. Nüfus artışı, Sanayi Devrimi ve tek para biri-mi kullanılması nedeniyle 1872 yılında bu anayasa, önemli oranda düzeltil-miştir. Bu anayasayla savunma, tica-ret ve yasal konularda federal sorum-luluk da düzenlenmişti.

1893 yılında anayasa olağandışı bir şekilde doğrudan demokrasinin uy-gulanmasına yönelik olarak düzen-lenmiştir ve günümüzde de tek örneği teşkil etmektedir.

1848 Anayasası

1848 Anayasası tipik bir uzlaşma anayasasıydı. Tarihteki hatalardan edinilen tecrübelerden faydalanıla-rak hazırlanan anayasanın en önemli özelliği, merkezi bir yönetim sisteminin oluşturulmuş olmasına rağmen, yerel yönetimlerin bir çok konuda kendi ka-rarlarını kendileri verme hakkına sahip olmalarıydı.

Belirtmeden geçemeyeceğim bir konu ise, o dönemdeki yasalara göre, bu anayasanın yürürlüğe girmemesinin gerektiğidir. O dönemdeki yasala-ra göre bir anayasa değişikliği veya revizyonu için kantonlar arasında oy birliği şarttı. 1848 Anayasası’nı 6 ½ kanton reddetmişti ve Freiburg Kantonu’ndaysa sandık bile kurulma-mıştı. Bu usulsüzlüklere rağmen ana-yasa yürürlüğe girdi.

Bu olayda da görüyoruz ki, demokrasi her zaman demokratik bir şekilde uy-gulanmamaktadır. Değişik ülkelerde demokrasi uygulamalarında farklılıklar gözlenebilmekte.

1848 Anayasası’nın getirdiği en önemli yenilikler şunlardır:

- Senato (Ständerat) ve Milli Meclis (Nationalrat)`tan oluşan iki meclisli bir parlamenter sistem- Tagsatzung`lar iptal edildi.- Ortak para birimi- Ortak ölçü birimleri- Ortak ordu ve askeri eğitim sistemi- İnanç özgürlüğü- Sansür yasağı- vs.

Anayasa, iki meclisli parlamenter bir sistem ön görmekteydi. İsviçre, bu şe-kilde resmen federal bir sisteme adım atmış oldu. Milli Meclis’e her kanton, nüfusu oranında temsilci gönderebilir-

ken, senatoya her kanton nüfus sa-yısına bakılmak-sızın eşit ölçüde temsilci göndere-biliyordu.

Bu sistem günü-müzde de devam etmektedir. Ka-nunların yürürlüğe girebilmesi için iki meclisin de onayı gereklidir. Bu, ba-zen acil ve önemli olan kanunların geçmesini engel-lemesine veya sü-reci yavaşlatıyor olmasına rağmen, küçük kantonla-rın ve azınlıkların haklarının korun-ması için çok etkili bir sistemdir. Bu konuda bir örnek vermemiz gere-kirse:

Milli Meclis`e her kanton nüfusu oranında temsilci göndermektedir. En çok insanın yaşadığı kanton olan Zürih (Nü-fus: 380`189), Milli Meclis`te çeşitli partilerden 34 mil-letvekili tarafından temsil edilmekte-dir. Senato`ya ise sadece 2 temsilci gönderebilmekte-dir.

En küçük kantonlardan biri olan Uri`de 34 989 kişi yaşıyor. Uri, Milli Meclis`e, nüfusu az olduğu için sadece 1 tem-silci gönderebilmektedir. Senatoya ise diğer kantonlar gibi 2 temsilci gönde-rebilmekte.

Yasaların çıkmasında sadece Milli Meclis`in kararı yeterli olsaydı, Uri gibi küçük kantonların Zürih gibi büyük kantonlara karşı yerel çıkarlarını ko-rumaları kesinlikle mümkün olmaya-caktı. Zürih, tek başına Milli Meclis`e 13 kantondan daha fazla temsilci gönderebilmekte. Zürih ve Bern’in bir araya gelmeleri durumunda, bu iki kanton büyük bir güç oluşturmaktadır-lar. Senatoda ise durum değişiyor. Bu bahsettiğimiz 13 kanton, senatoya 26 temsilci gönderebilirken, Zürih sadece 2 temsilci gönderebilmekte. Zürih gibi büyük bir kantonun çıkarına olan bir kanunun Milli Meclis`ten geçmesi ve bu durumun küçük kantonların aley-hine olması durumunda, senatodaki güçleri sayesinde küçük kantonlar, bu kanunun yürürlüğe girmesini en-gelleyebilirler. Çünkü Milli Meclis`ten geçen kanunun yürürlüğe girmesi için,

senato tarafından da kabul edilme-si gerekmektedir. Aynı şekilde küçük kantonların birleşip, senatoda büyük kantonların aleyhine bir kanun çıkar-maları durumunda büyük kantonlar, Milli Meclis`teki güçlerini kullanıp, ka-nunun yürürlüğe girmesini engelleye-bilmektedir.

Bu şekilde güçler dengelenip, azın-lıklara da kendilerini savunma hakkı sağlanmaktadır. Günümüzde de hala uygulanan bu sistemin temelleri, 1848 anayasasıyla atılmıştır.

Bu politik sistemdeki yeniliklerin ya-nında, Fransız İhtilali`nin temel ilkeleri olan bazı temel haklar da bu anayasa-nın temel taşlarını oluşturmakta (Fran-sız İhtilali’ne önümüzdeki sayılarda değinilecektir) ve insanlara inanç öz-gürlüğü sunulmaktaydı. Bunun yanın-da sansür yasaklandı ve eğitim hakkı anayasaya girdi.

Anayasanın kabul edilmesinin ardın-dan Federal Meclis (senatonun ve Milli Meclis`in ortak oturumu) 6 Kasım`da, Bundesrat adı verilen ilk hükümeti seçti. Bundesrat, 7 kişiden oluşmak-

tadır ve en yüksek yürütme organıdır. Bakanlar Kurulu olarak da adlandıra-biliriz. 7 üyenin her biri aynı derecede yetkiye sahip olup, aralarından biri 1 yıllığına devleti temsil etmek amacıyla federal devlet başkanı olmaktadır.

İlk Bundesrat üyeleri:

- Ulrich Ochsenbein- Jonas Furrer- Josef Munzinger- Daniel-Henri Druey- Wilhelm Matthias Naeff- Friedrich Frey-Herosé- Giovanni Battista Pioda

Üyelerin hepsi bugünkü FDP partisi-nin kökeni olan liberal-radikaller gru-buna üyeydi.

Gelecek sayılarımızda, 1848 Anayasa’sını ve ilk başta Avrupa ve daha sonra bütün dünyayı etkileyen Fransız İhtilali’ni işleyeceğiz. Daha sonraki sayılarımızda, İsviçre tarihin-de 1848 Anayasası döneminden son-raki gelişmeleri incelemeye devam edeceğiz. 470

İsviçre Tarihi 12. Bölüm

Page 37: Nr016-03.2009_PusulaGazete_web

PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Nr. 016 - März 2009 - www.pusulaswiss.ch

37RÖPORTAJ

Pusula Gazetesi, bu ay yeniden yeni bir araştırma konusuyla, yine bu sayfadan sizlere merhaba diyor. Yabancı bir ülkede yaşamanın zorluklarının ve bize sağladığı imkânların yanında, İsviçreliler kadar yeterli haklara sahip miyiz? Araştırmak istedik. Sizce İsviçre’de bize tanınan haklarımız yeterli mi? Peki ya tanınan bu haklarımızdan ne kadar haberdarız? Ve haklarımıza sahip çıkabiliyor muyuz? Görüşlerini aldığımız okurlarımıza, anketimize katıldıkları için ayrı ayrı tekrar teşekkür ediyoruz. 492

1. Aziz Aksoy - Okay Yüksel:

Okay Y.: Bizim düşüncemiz, burada yeterli haklara sahibiz. Ama burada çok fazla Türk karşıtlığı var. Özellikle, devlet dairelerinde bunu her daim gözlemek mümkün.

Aziz. A.: Ben burada doğdum, sonradan temelli Türkiye’ye gittik. Ve şimdi yeniden İsviçre’deyim. Neden temelli döndüğümüz ülkemizden buraya yeniden döndük diye soracak olursanız, İsviçre güvenli bir ülke. kaliteli, kültürlü, yaşam standartları yüksek bir ülke. İş alanında, kendi ülkemizle kıyaslamak bile mümkün değil. Örneğin, bir kimya mühendisi bugün Türkiye’mizde kasiyerlik yapıyor. Kendi vatanımızda elimizde diplomamızla iş bulamazken, burada Türkiye’den gelen diplomalar bile kabul ediliyor ve mesleğimizi devam ettirebilme şansı tanıyorlar, bence bu çok güzel bir olay.

2. İsmail Polat: Bu konuda öncelikle söylemek istediğim, İsviçre vatandaşları olarak bize çok iyimser yaklaşıyorlar. Onların Türkiye’de olduğunu düşünün bir kere ve bizim onlara nasıl davrandığımızı? Burada yeterli haklara sahip olduğumuzu

düşünüyorum. Tabi ki bizler de hakkımızı aramayı bilmeliyiz ki onların karşısında kendimizi savunabilelim. Bu da ancak sanırım lisansımızın yeterli olmasıyla ilgili.

3. Süleyman Nagas: Bizler burada yabancıyız ve bu bize her zaman için, nerede olursak olalım hissettiriliyor. Kendi

ülkemize gittiğimiz zaman, orda bile yabancıyız. Durum böyle olunca yeterli haklara sahip olduğumuzu düşünmüyorum. Bunun en güzel örneğini Olten’deki iş yerimde birebir yaşadım. Sadece 5 dakika geçtiği için

polisler, iş yerime gelip kapatmam için uyarmışlardı; ama hemen alt katımızda yine bir İsviçrelinin barına, uğramadan gittiler. Ama her şeye rağmen güzel, yaşanılmaya değer bir ülke.

4. Handan Gündoğan: Bana göre burada yeterli haklarımız var ama biz

değer lendirmesini bilmiyoruz. Çünkü burada yaptığımız tek şey gelip çalışmak. Meslek yapıp, okul yapıp yaşamımızı, geleceğimizi bunların üstüne kurmuyoruz. Doğal olarak, burada doğup büyüyen çocuklarımız aileleri-ni örnek alıyorlar.

Aileler de çocuklarının her istediğini yaptıkları için çocuklarımız hazıra alıştırılıyor. Böyle olunca çocuklarımız, bilinçli yetiştirilmiyor. Ve karşılaşılan bir problem de, haklarımızı nasıl araştıracağımızı bilmiyoruz. Bunun için öncelikle yapılması gereken, sanırım dilimizi geliştirmek. Sonrasında politikada, iş alanında, eğitim alanında haklarımızı arayabilelim. Sonuç olarak, güzel bir ülkede yaşıyoruz, ekonomik anlamda rahat edebildiğimiz bir ülke, yeter ki bize sunulan bu hizmetlerden yararlanmasını bilelim.

5. Murat Öner: İsviçre’de henüz çok yeniyim. Bu konuda ilk olarak söylemek istediğim, İsviçre iltica politikası olan, yalnızlık politikası olan, sınıflaştırmanın olduğu bir ülke. Burada maalesef ilk karşılaştığımız haksızlık, ilticacı olarak gelenlerden kan bağı olanlarla aynı kantonda yaşamaya izin verilmiyor.

Bu da bizim için üzücü bir durum. Çünkü biz burada henüz çok yeniyiz ve çabuk entegre olma konusunda ailemizin yanında olmalıyız. Maddi veya manevi olsun, sağlık yönünden onlara yakın olmak bizi sevindirirdi. Ve

yabancılara karşı yaklaşımlar olumlu değil. Aslında İsviçre tarihine bakıldığı zaman burada herkes yabancı, bu nedenle 4 resmi dili var. Ve son olarak söylemek istediğim, bütün yabancıların birbirlerinin kültürlerine, eğitimlerine, örflerine, gelenek ve göreneklerine saygı duyulduğu zaman birçok problemin ortadan kalkacağına inanıyorum.

6 Mevlüt Uçar: Burada yeterli haklara sahip olup olmadığımız sorulduğunda, söylemek istediğim; ilk olarak işi olmayanlara ve Türkiye’den ilticacı

olarak gelenlere, Almanca kursuna gönderilmeleri ko-nusunda yeterli hakların verilmediğini düşünüyorum. Bunun birebir örneğini şuan yaşıyoruz zaten. İş alanında öncelik, İsviçreliler’e tanınıyor. Bizler, bu konuda hep ikinci

planda kalıyoruz. Sağlık konusunda da buraya dış ülkelerden gelmiş insanlarla yeteri kadar ilgilenilmiyor.

7. Hasnur Göney: Ben burada doğup büyüdüm. Ama İsviçreliler kadar yeterli haklara sahip değiliz. Hep bir dışlanma söz konusu. Örneğin iş alanında, İsviçreliler’e daha fazla şans tanınıyor. Eğitim alanında olsun, meslek yerleri ararken, İsviçreli öğrencilere öncelik

tanındığına şahit oluyoruz ve üzülüyoruz.

8. Zeynep Kürtoğlu: Ben, iş alanında, eğitimde, sosyal yaşantımızda yeterli haklara sahip olduğumuzu düşünmüyorum. Yabancılara tanınan haklar ve bu sınırlı haklarımızla sorunlarımız, hala devam etmekte.

Örneğin geçenlerde gazetede, burada yaşayan yabancı çocukların soy isimlerinin de yabancılaştırılması konusunda bir haber okudum. Böyle haberlerin çıkması, buradaki yaşantının, haklarımızın daha

da sınırlaştırılacağı yönünde. İş ararken, örneğin İsviçre vatandaşı olmak bile onlar için bir anlam ifade etmiyor.

9. Elif Kazcücü: Bence burada yeterli haklara sahip değiliz. 20 yıldır

İsviçre’deyim ve marketimizin işlet-meciliğini yapıyorum. Uzun yıllar İsviçre’de oluşum ve şimdiye kadarki gözlemlerime daya-narak bunu çok rahat söyleyebilirim ki, burada hep bir yabancı düşmanlığı

var. Ve buna bağlı olarak da İsviçreliler’le eşit haklara sahip değiliz.

10. Sinan Yılmaz: Yeterli haklara sahip değiliz. Örneğin, önceki yıllarda aşılamayan bazı sorunlar vardı. Mesela

farklı kantonlarda çalışamama gibi. Son bazı kanunların yürürlüğe girmesiyle bu sorun çözüldü. Ama buna benzer bir sürü sorun hala gündemi meşgul ediyor. Bize de

İsviçreliler kadar yeterli haklar tanınsa, bence burada Türkiye’den gelmiş vatandaşlarımız yapmak istedikleri birçok şeyi başarabilirlerdi.

11. Ayşegül Cebeci: Pratikte yaşadığım ve gördüklerimle bu soruya cevabım hayır olacak. Sanırım göçmen haklarımızı bilmemizle daha iyi cevap

verebileceğimiz bir soru, ama ben de bu konuda yeterli bilgiye sahip olmadığımı düşünüyorum. Fa-kat, İsviçre’deki yabancılar bile kendi aralarında aynı haklara sahip değilken, İsviçreliler’le aynı

haklara sahip olduklarını söylemek sanırım biraz mizah konusu olur. En azından pratikte bu böyle yani. F,B,C çakma İsviçreli, orijinal İsviçreli bu kimlik sahiplerinin her birinin diğerlerinden farklı haklara-haksızlıklara sahip olduklarını biliyoruz. Mesela F kimliği ile sizin bir telefon alma hakkınız yokken (ama bir İsviçreli’nin en basitinden telefon alamaması ve kanton değiştirememesi ilginç olurdu), C ile kanton bile değiştirebiliyorsunuz. İsviçre vatandaşlarının bile yabancı İsviçreli ve yerli İsviçreli olarak pratikte ayrımcılığa uğradıklarını düşünüyorum. Ama ne gariptir ki biz bu konuları feryat figan, kendi aramızda konuşup eleştirirken kendi ülkemizde kendi insanlarımız bile eşit haklara sahip değiller. Bu da ülkemizin görünen yüzü. Yani dünyada bir dengesizlik var ve öncelikle buna bir çözüm bulmalıyız. Herkesin eşit haklara sahip olduğu bir dünyada yaşayabilmek umuduyla teşekkür ederim.

12. Sinan Kovan: İsviçreliler gibi yeterli haklara sahip değiliz. Mesela iş konusunda, kimlik kategorisine göre işçi

alıyorlar. B kimlikliler için iş hakkı tanınmıyor. İsviçre’de yaşayan bir yabancı olarak, yeterli kapasiteye sahip olsak da yükselme şansı vermiyorlar. Böyle bir konuyu gündeme getirdiğiniz için size de ayrıca

teşekkürler. Söyleyeceklerim bu kadar.

13. Hüseyin Özdemir: İsviçreliler kadar yeterli haklara sahip olamasak da bize de tanınan haklar var. En azından böylesine modern, çağdaş, finansal durumu iyi

olan bir ülkede yaşama şansımız var. Ama bize tanınan bu haklar da çok alt düzeyde. Bize hep yabancı gözüyle bakılıyor. Biz de bize hissettirilen bu yabancı olma du-rumumuzun aksine burada şansımızı

zorlayıp, hakkımızı sonuna kadar aramalıyız.

Hazırlayan: Kader Turgay

Sizce İsviçre`de Yeterli Haklara Sahip miyiz?

Page 38: Nr016-03.2009_PusulaGazete_web

PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Nr. 016 - März 2009 - www.pusulaswiss.ch

38

Tiyatro sanatçısı Gazanfer Özcan, 1.5 aydır zatürre tedavisi gördüğü hastanede hayata gözlerini yum-du...

Gazanfer Özcan 27 Ocak 1931’de İstanbul’da, dört erkek kardeşin en küçüğü olarak doğar. Babası İstan-bul Belediyesi’nde memur Cemalettin Bey, çok titiz, kuralcı, ince eleyip sık dokuyan biridir. Ve bu özellikleriyle yıl-lar sonra oğlunun büyük bir başarı ka-zanacağı Hüsnü Kuruntu karakterine ilham verecektir.Çocukluğu kalabalık bir ailede geçer Gazanfer Özcan’ın; teyzeler, dayılar, amcalar hep birlikte yaşarlar. Amcası ve dayıları polistir, o da imrenir büyük-lerine ve polis olmayı koyar kafasına...Ta ki Taksim Erkek Lisesi ikinci sınıfı-na kadar. Yıl 1947, lisede “Hisse-i Şa-yia” oyunu sahneye konacaktır. Bican Efendi rolü ise o güne dek tiyatroyla ilgisi olmayan Gazanfer Özcan’ın olur. Bican Efendi rolü ile içindeki ‘komi-ği’ keşfeder Özcan. Yine de 1947’de Polis Okulu’na müracaat eder, ancak Ankara’ya gitme zorunluluğu onu bu sevdasından vazgeçirir.

Mesleğini babasından gizlediSahne tozunu yutmuştur artık; 1948 yılında Eminönü Halkevi’nin tem-sil koluna girer, 1949’da ise Şehir Tiyatroları’nın çocuk bölümüne. Tiyat-ro yaşamını sarmalamıştır artık, okulu bırakır.Eğitimi Şehir Tiyatroları’nda usta-çırak ilişkileriyle devam edecektir bundan

böyle; hocaları ise Vasfi Rıza Zobu ile Reşit Gürzap olurlar.Ancak babasını bu meslek seçimin-den haberdar etmeye cesareti yoktur. Bir gün amcası sahnede izler Gazan-fer Özcan’ı ve akşam sofrada babası-na “Beni sanatçı olduğum için evden kovdunuz; bakalım aileden yetişen bir başka sanatçıyı da kovabilecek misi-niz?” deyiverir.Masadaki herkes donup kalır, baba Cemalettin Bey “Başka bir sanatçı mı var aramızda?” diye sorunca bakış-lar Gazanfer Özcan’a çevrilir. Ancak beklenen olmaz, aileden onay görür tiyatro.Özcan, kariyerinin dönüm noktası için ise 1955’e kadar bekleyecektir; “Ma-hallenin Romanı” adlı oyunun başrol oyuncusu Reşit Gürzap hastalanınca kendini hocasının yerine oynarken bulur. Bu büyük sınavdan başarıyla çı-kar; “Mahallenin Romanı”nın ardından gelen “Meraki” ile de yeteneğini kabul ettirir.Yazları, Şehir Tiyatroları tatilde oldu-ğunda ise Vahi Öz ve Halide Pişkin’in tiyatro topluluklarıyla Anadolu turne-lerine çıkar. Refik Erduran’ın “Deli”, Necati Cumalı’nın “Mine”, Haldun Taner’in “Fazilet Eczanesi” gibi oyun-larda rol aldıktan sonra 1961 yılında Şehir Tiyatroları’ndan ayrılır.Bu ayrılıkta yalnız değildir Özcan; 12 yıl arkadaşı ve sırdaşı olduktan sonra 1961 yılında evlendiği Gönül Ülkü de yanındadır. İlk eşinden olan kızı Fulya ise dört yaşındadır babası yeniden ev-lendiğinde.

Çift, 1962 yılında Gönül Ülkü Ga-zanfer Özcan Tiyatrosu’nu kurar. Topluluk, çoğu komedi pek çok oyun sahneler; Özcan yumuşak ve sıcak oyunculuğuyla seyircinin gön-lünü fetheder.Ancak tiyatro zaman zaman verdi-ğinden fazlasını isteyen bir iş kolu-dur; masrafları karşılayabilmek için ‘70’lerde, -sonraları pek memnuni-yetle anmayacağı- filmlerde oynar aktör. Yıllar sonra sorulan bir soru-ya “Sinemayı sevmem” diye yanıt verecektir. Milli Piyango Bayii açacaktıSinema ile kuramadığı ilişkiyi, 1980’lere gelindiğinde televizyon ile kurar Özcan. Türkiye’nin ilk sitcom’u olarak değerlendirilen “Kuruntu Aile-si”, bir sevgi çemberi yaratır aktörün çevresinde. “Yüzde 70’i babam, yüzde 30’u kendim” dediği Hüsnü Kuruntu karakteri; 1987 yılında başlar ve dizi 400 bölüm devam eder.Gazanfer Özcan’ın tiyatro dışındaki en büyük hayali, bir Milli Piyango Bayii açmaktır. “Çünkü insanlar umutla bilet alıyorlar ve o umudu veren kişi olmak istiyorum” diye açıklar bu hayalini. Kendisi de sürekli piyango bileti alır, çünkü her geçen gün büyüyen vergi borçları vardır tiyatrosunun. Bir de gi-derek artan sağlık sorunları. 2001 yılında by-pass geçirir ve 11 ya-şından beri içtiği sigaraya veda eder. 2002’de ise Gönül Ülkü hastalanır, üç yıl boyunca tedavi görür. Bu sırada git gide büyür borçlar.

Avrupa Yakası’yla gelen nefes2006 yılında gelen “Avrupa Yaka-sı” dizisi bir ‘nefes’olur Özcan’a. Onu Hüsnü Kuruntu olarak sevenlerin ço-cukları, şimdi Tahsin Sütçüoğlu olarak sarılacaklardır boynuna.60 yıl sadakatle içtiği sigarayı bırak-mıştır bırakmasına, ancak sigara bırakmaz peşini. Geçtiğimiz aralık ayında zatürre teşhisiyle yattığı has-taneden 14 Ocak’ta taburcu olur, ama 15 gün sonra yeniden ağırlaşır duru-mu... Dün geceye kadar başında “Bir-birimizden ayrı iki gün bile geçirme-dik” dediği eşi Gönül Ülkü, kızı Fulya Özcan ve torunu Tarık Ündüz bekler-ler iyileşmesini. Ama ne yazık ki dün akşam saatlerinde bırakır mücadeleyi Özcan. 2000 yılında bir söyleşide şöy-le demiştir: “Benim dileğim, gerçek ti-yatro adamının, oyun sonrası makyajı-nı silerken ölmesi. Her şeyi bitirmişsin, alkışını almışsın...”Bizim için alkışlarımızın ardından indi sahneden Gazanfer Özcan... Son di-leği gerçekleşti. 458

Tiyatro Çınarını Kaybetti

Çocuğunuzdaki çekingenlik, güven duygusunun eksikliğinden ve yanlış yapma korkusundan kaynaklanır.

Hazırlayan: Nurcan Durmuş

Çocuğunuzu yetiştirirken ona olum-suz sözler söyleyerek yaklaşmayın. Çünkü bu davranışınız, çekingenliğini desteklemekle birlikte, ileri yaşlarda silik bir kişilik olarak yaşamına devam etmesine neden olur.

Aşağıda size kendi kendinize neler yapabileceğiniz konusunda yardımcı olacak bazı ipuçları yer alıyor. Ancak, aşırı çekingenlik vakalarında, davra-nış problemlerinin eşlik ettiği durum-larda, psikolojik destek almaktan çe-kinmeyin.

*Çocuğunuza erken yaşlardan itiba-ren sorumluluk duygusu vermeye ça-lışın. Yemeğini, temizliğini, giyinip so-yunmasını kendi başına yapması için teşvik edin. Dökebilir, kırabilir... ancak, kişilik gelişiminin her şeyden önemli olduğunu unutmayın.

*Aşırı derecede ilgi göstermeyin. Ko-rumayın, kendi başına deneyip, öğ-renmesi için teşvik edin. Hatta yapa-bileceğini ve bunun doğal olduğunu

bilsin.

*Onun yerine karar vermeyin. İki seçe-nek sunarak bunların arasından seçim yapmasına olanak tanıyın. Sunacağı-nız yemek veya kıyafetler arasından kendi seçtiği yemeği yemesini ya da kıyafeti giymesini sağlayın. Böylelikle karar vermesini teşvik etmiş olursu-nuz.

*Eleştirmeyin, yol gösterin. Yanlış yaptığında bunun sebeplerini tartışıp, yanlışını nasıl düzelteceği konusunda destek olun. Hep yanında ve destek olduğunuzu bilsin.

*Başka çocuklarla değil kendisiyle kı-yaslayın. O tek ve biricik. Başkasına benzemek, onun gibi olmak zorunda değil. Dikkatini yapamadıklarına değil, yapabildiklerine yoğunlaştırın.

*Asla şiddet göstermeyin. Şiddeti bir problem çözme aracı olarak görme-yin.

*Kendisini ifade etmesine olanak sağ-layın. Aileyi ilgilendiren konularda onu da bilgilendirin ve fikrini sorun, saçma bile olsa onu dinleyin ve uygulanama-yacak bir şeyse neden uygulanama-yacağını, anlayacağı dilden açıklayın.

*Topluluk içinde onu aşağılamayın. Yanlış bir şey yaptığında görmezlik-ten de gelmeyin, sebep ve sonuçlarını açıklamasına ve tartışmasına olanak sağlayın.

*Okulda gruplara, çalışmalara, dra-ma kurslarına katılmasını destekleyin. Gerekirse sınıf öğretmeniyle işbirliği yaparak sınıf ortamında da öğretme-ninden destek isteyin. Faaliyetlere katılması kendine olan güveni arttıra-caktır.

*Yeni denemelerine, çabalarına gül-meyin, bekleyin ve gerekirse destek olun. Her başladığı işi tamamlama-sına yardım edin. Yapamayacağı, ta-mamlayamayacağı işleri kendisinin fark etmesine olanak sağlayın, tartı-şın, üstünde konuşun. Onun yerine faaliyetleri hakkında karar vermeyin, gerekirse seçenekler sunun, beraber karar verin.

*Spor, satranç, tiyatro, müzik, resim gibi destek faaliyetlerinden yararlanın. Bunların çocuk gelişimine katkısı yad-sınamayacak kadar çoktur. Bunları mükemmel yapmasına hiç gerek yok. Önemli olan bu faaliyetlerden en az bi-risine duyduğu ilgidir.

*Hiçbir konuda baskı yapmayın, ona zaman verin. Isınması ve denemesi için zamana ihtiyacı olabilir.

*Aptal, beceriksiz, inatçı gibi yakıştır-malar yapmayın. Kendisine bu etiket-lerle yaklaşmasına ve kılıf bulmasına neden olmayın.

*Ondan beklentileriniz konusunda açık ve net olun. Kafasını karıştıracak cümleler kurmayın. Tutarlı davranın. 478

Çocuklarda Çekingenlik Davranışı

Page 39: Nr016-03.2009_PusulaGazete_web

PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Nr. 016 - März 2009 - www.pusulaswiss.ch

39KÜLTÜR VE SANAT

Samstag, 7. März 2009 - 20.00h Konzertsaal Stadttheater Olten www.stadttheater-olten.ch siehe unter Veranstaltungen

mit Dr. Rahmi Oruç Güvenç, Andrea Azize Güvenç, und Tümata Schweiz

www.snack-oase.chHauptstrasse 31 | 6280 Hochdorf | Tel. 041 910 54 33

[email protected] | [email protected]

is the FutureAU

PackGmbH

KONZERT - HEILMUSIK DER VÖLKER

Eintritt CHF 25.00 Abendkasse ab 18.00h Saalöffnung ab 19.00h Konzertbeginn ab 20.00h Vorverkauf ab 9. Februar 2009

Auskunft a1 concept I Industriestrasse 36 I 4600 Olten fon +41 62 296 22 03 I mobil +41 79 652 44 61

[email protected] I yabgu_ramazanbalkac@com

Mehr Info www.tumata.com in Deutsch, English, Japanese, Türkçe

a1 concept I archirtekur, design und grafik - www.a1concept.ch

CHINAMED

ZENTRUM

Yıllardan beri İsviçre’de yaşayan; aynı zamanda Zürich Yüksek Sa-nat Okulu’nda müzik dersleri veren ünlü piyano sanatçımız Canan Ko-caay Çamurtaş, kendisini özleyen müzik severlere yeniden müzik zi-yafeti çekecek.

Ankara Devlet Konservatuarını birin-cilikle bitirdikten sonra, Moskova’da ardından da Paris’te müzik çalışma-ları yapan Canan Kocaay Çamurtaş, yıllardır Zürih’te yaşıyor. Moskova’daki Çaykovski Devlet Konservatuarında en yüksek derece olan “Aspirantura”yı (sanat doktorası) en iyi derece ile aldı. Paris’te iki aşamalı yarışma usulü ile yapılan, jürisi her yıl değişik ünlü mü-zisyenlerden oluşan Ecole Norma-

le de Musique’de jüri özel ödülü ile “Diplome Supérieur d’Enseignement” ve jürisinde İdil Biret ve Paul Badu-ra-Skoda’nın da bulunduğu “Diplome Supérieur d’Exécution” diplomalarını almaya hak kazandı. Winterthur’da zorluk derecesi en yüksek ve üç aşa-malı sınavlar sonunda verilen solistlik diplomasını okuduğu dönemindeki pi-yanist adaylar arasından sadece Ko-caay almayı başardı. Bu çalışmaları süresince Dr. Nejat Eczacıbaşı Vakfı, Yüksel Erimtan, A.Roussel Vakfı ve Musikfreundekreis tarafından destek-lendi. Pek çok uluslararası yarışmada derece ve birincilikler aldı. Halen Zürih Konservatuarı’nda ( Zürcher Hochschule der Künste) öğ-retim üyesi olan Kocaay, sanatsever-

lere güzel saatler yaşatacağı konser-ler verecek. Sanatçımız ilk olarak 28 Mart 2009 ta-rihinde Zürich Hochschule der Künste (ZHdk) 19.30’da sanatseverlerle bulu-şacak.

İkinci olarak 4 Nisan 2009 tarihinde Kapelle Kluspark Asylstrasse 130 Zü-rich ‘de saat 19:30’da,

5 Nisan 2009 tarihinde de Konserva-torium Winthertur, Tössertobelstrasse 1 Wintherthur’da saat 16:00 da müzik-severlerle buluşacak.

Sanatçımız her üç konseri de piyano-su eşliğinde yönetecek. 502

Canan Kocaay Çamurtaş Konserleri

16 Mayıs 2009 Cumartesi Zürich Volkshaus’ta bizlerle olacakAyrıntılar Pusula Gazetesinin Nisan sayısında verilecektir.

Takvimlerinizi erkenden ayarlayın!

Prof. Dr. Üstün Dökmen

Page 40: Nr016-03.2009_PusulaGazete_web

PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Nr. 016 - März 2009 - www.pusulaswiss.ch

40 AKTÜALİTE

Cinsellik, aslında soyun devamını sağ-lamak amacıyla insan biyolojisinde çok önemli bir işleve sahiptir. Dolayısıyla da, insanlık tarihi boyunca üzerinde en çok konuşulan, en çok merak edilen ve tartışılan konu olmuştur.

Evlilikler bilindiği üzere ortak bir hayatı sürdürmek için kurulur. Kadın ve erke-ğin birbirine hayat arkadaşı olmaları, birlikte sürdürecekleri hayat yolunda, acı tatlı her konuda birbirlerine destek vermeleri beklenir. Kadın ve erkeğin birlikteliğinde en önemli yapı taşı da cinsellik ya da diğer bir deyişle sekstir.

Aşk mı cinsellik mi?

Beraberliklerde en çok kafa karıştıran ve tartışılan nokta burasıdır. Bir ilişkiyi ayakta tutan aslında hangisidir? Eşi-nizle aslında aşık olduğunuz için mi berabersiniz, yoksa temelde cinsellik ve yaşattığı tatmin duygusu olduğu için mi? Bu soruların yanıtı kişiye ve beklentilere göre değişmekle birlikte, değişmeyen çok önemli bir şey vardır. Hayatınızı yönlendiren hormonlarınız. Bu soruların yanıtı da hormonlarımız tarafından verilir. Bazılarımız beraber-liklerdeki aşk yoğunluğuna çok önem verirken, bazılarımız için ten uyumu dedikleri cinsel haz daha önemli olabi-liyor. Ancak temelde hep aynı şey yer alıyor, o da hormonlarımızın tartışma-sız üstünlüğü.

Hayatınızdaki pek çok şey, bedeninizde dolaşan ve büyük bir kısmı da hipofiz bezi tarafından üretilen hormonlar tara-fından belirleniyor. Saçlarınızdan ayak tırnaklarınıza kadar bu hormonların et-kisi altındasınız. Birçok psikolojik sorun arkasında yatan neden de hormonların aşırı salgılanması ya da salgılanmama-sıyla doğrudan ilgilidir.Bir insana aşık olduğunuzda kalbinizin küt küt çarpması, içinizin pır pır etmesi ya da bir anda sinirlenip, öfkeden deli-ye dönmenizin sebebi de yine hormon-lar. Dolayısıyla adı ister aşk olsun ister seks, tek sorumlusu hormonlarınız.

Cinsellikte uyum

Seksin, evliliği ayakta tutan en önemli yapı taşlarından biri olduğunu belirttik-ten sonra burada da etkili olan şeyin, karşılıklı uyum ve tensel haz olduğunu hatırlatmakta fayda var. Öte yandan, eşlerin psikolog ve psikiyatristlere baş-vurmalarında, ilk sıralarda yer alacak kadar ciddi sorunların kaynağı da yine bu cinsellikle ilgili olanlar. Cinsellik, toplumda rahat konuşulabilen bir konu olmadığı için, en çok sıkıntı yaşanan konuları oluşturuyor. İnsanlar, uzman-lara bile çok çaresiz kaldıklarında bile konuyu anlatmakta sıkıntı yaşıyorlar, dile getirmekten çekiniyorlar. Oysa, biyolojik olarak soyun devamı için gen-lerinize bile kodlanmış olan seks, eğer doğru partnerle sağlıklı bir biçimde ya-şanmıyorsa, ciddi sorunlara dönüşerek bütün hayatınızı da etkileyebilir.

Cinsel uyum ise önce birbirinizi iyi an-lamanızdan, duygu ve düşüncelerinizi paylaşabilmenizden geçiyor. Eşinizle aranızda ayıp, yasak, günah gibi kav-ramlar olmamalıdır. Eğer seks hakkın-da konuşulmuyorsa cinsel uyumdan da söz etmek mümkün olmaz.

Seksten sonra kocam uyuyor

Bu konu çok konuşulmuyor gibi sanılsa da, pek çok kadın bu konuda hem endi-şelidir hem de merak içindedir. Üstelik son derece düzgün giden evliliklerde, sorunsuz seks hayatı olan çiftlerde er-keğin hemen, seksten sonra uyuması kadınlar açısından bilinmezlikle doludur ve bazen bunun bir sorun olduğunu dü-şünürler. Hatta bazen, kadınların kay-gıları o kadar yoğunlaşır ki, işi suçluluk duygusuna kadar götürebilirler.Gerçekten de seksten sonra bir erkeğin uyuması, kadın için çok sevimli bir du-rum değildir. Kadın ve erkeğin yapısal farkları ve tutumları burada da kendini göstermektedir. Kadınlar, mutlu olduk-ları bir seksten sonra muhtemelen eşiy-le sohbet etmek, sarılıp kucaklaşmak isteyecektir. Ancak, arkasını dönüp uyuyan bir erkekle bu tip romantik bir yatak keyfi yapmak da söz konusu ola-madığından, ilişkiler gerginleşebilmek-tedir.

Seksten sonra erkekler neden uyur?

Bu sorunun yanıtını bilirseniz, durumun aslında son derece basit bir işleyişle ilgili olduğunu anlayabilirsiniz. Eşini-zin her ikiniz içinde doyurucu olan bir sevişme sonrasında, dönüp arkasını uyumasının sebebi de yine hayatınızı doğrudan etkileyen hormonlar. Seks sırasında harcanan enerjinin ardından, vücudunuz bir hormon üretiyor. Bu hor-monun adı Oxytocin ve kişide dinlenme isteği yaratıyor. Hem kadın hem de er-kek vücudu bu hormonu üretiyor. Hat-ta anne sütünde bile olan bir hormon ve yarattığı dinlenme isteği nedeniyle, anne sütü emen bebekler kolayca uy-kuya dalabiliyorlar. Aynı zamanda tan-siyonu, vücut ısısını ayarlayıp yaraların daha çabuk iyileşmesini de sağlıyor bu Oxytocin hormonu. Kadın ve erkeğin salgıladığı hormonlar aynı olsa da dü-zeyleri farklı bu hormonları, kadın ve erkek farklı sürelerde kullanıyor.

Seks sırasında yoğun olarak salgılanan Oxytocin’den sonra Endorfin hormonu serbest kalıyor ve bu da uyumayı tetik-liyor. Bu uyku ihtiyacı erkekleri hemen etkisi altına alırken kadınlarda daha uzun süre geçince etkili olmaya başlı-yor.

Endorfin aynı zamanda mutluluk hor-monu olarak da biliniyor. Endorfin o ka-dar güçlü bir hormondur ki morfinle aynı gruptan olup, morfinden 20 kat daha güçlü bir etkiye sahiptir. Vücuda huzur,

mutluluk ve dinginlik hissi verir ancak, seks sırasında salgılanan hormonlar sadece bu ikisi değil. Aynı zamanda prolaktin, gama amino bütirik asit gibi başka hormonlar da salgılanıyor. Yine seks sırasında harcanan enerjinin, kas-ların da ihtiyaç duyduğu Glikojen’i tü-kettiği düşünülüyor. Bu enerji kaybı da, erkeklerin uykuya dalmasına yol açıyor. Kısacası, aslında bütün mesele erkeğin vücudunda ortaya çıkan biyolojik bir fır-tınadan kaynaklanıyor.

Seksle ilgili en temel hormon olan Oxy-tocin, seks sırasında normalin 5 katına kadar çıkıyor ve peşinden ortaya çıkan Endorfin’in açığa çıkmasını sağlıyor. Bu hormonların etkisi erkeklerde seks sonrası hemen uyku ihtiyacına yol açı-yor. Kadınlar ise seksten sonra daha çok konuşup, sohbet etme, sarılma gibi eylemler bekliyor. Hormonların ve vü-cudumuzda ortaya çıkan kimyasalların hayatımızdaki hemen her şeyi bu kadar etkilediği göz önünde bulunduruldu-ğunda karşımızdaki insana alınmadan önce bunun bir biyolojik olay olduğunu hatırlamakta fayda var. Hayatımızdaki pek çok şeyde etkili olan hormonlar, in-san yaşamındaki en önemli şey de, cin-sellikte inanılmaz biçimde söz sahibi.

Durumu değerlendirirken işin bu kısmı-nı düşünmek yanlış anlaşılmaların, ge-reksiz üzüntü ve alınganlıkların da önü-ne geçecektir. Yanlış anlaşılacak hiçbir şey yok, durum tamamen kimyasallarla ilgili, yani biyolojik… 477

Cinsellik Hakkında Önemli Bilgiler!

Erol Aşma 076 381 24 50

Konser ve Organizasyonlar`da• Sahne kurulumu• Işık sistemleri• Ses düzeneği kurulumu yapılır.Bizi aramadan karar vermeyin!

Profesyonel ekibimizle..

Page 41: Nr016-03.2009_PusulaGazete_web

PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Nr. 016 - März 2009 - www.pusulaswiss.ch

41YEMEK TARİFELERİ

Malzemeler 1 adet orta boy hindi6 diş sarımsak3 adet soğan2 adet limon1 çorba kaşığı salça1 tatlı kaşığı kekik2 adet kesme şekerTuz ve tane karabiberZeytinyağıYarım fincan doğal kekik aromalı zey-tinyağı

Hazırlanışı: Orta boy hindiyi iyice yı-kayıp, süzün. Ayrı bir yerde soğanları rendeleyin. Sarımsakları dövün veya küçük küçük doğrayın. İçine 2 limon

suyunu ilave edin. Salçayı, kekiği, şe-keri, tuzu ve tane karabiberi ekleye-rek tüm malzemeleri iyice karıştırın. Hazırladığınız bu sosu tel süzgeç-ten geçirip, içine doğal kekik aromalı zeytinyağını ilave edin. Hindinin iç ve dış kısmına bu sosu fırça ile sürerek buzdolabında bir gece bekletin. So-sun arta kalanını saklayın. Ertesi gün fırın tepsisini zeytinyağıyla yağlayın ve hindiyi fırın tepsisine yerleştirin. Kalan sosu bir kez daha hindinin üzerine sü-rün. Orta ısılı fırında üzeri nar gibi kı-zarıncaya dek pişirin.

Not: Bu sosunuzla hindi yerine tavuk da pişirebilirsiniz.

MALZEMELER: * 10 parça lazanya * 3 yemek kaşığı sıvı yağ * 1 baş kuru soğan * 300 gr. dana kıyma * 2 ad. sivri biber * 2 ad. domates * 2 yemek kaşığı biber salçası * Tuz * Karabiber

Beşamel Sos İçin: * 3 su bardağı süt * 3 yemek kaşığı un * 100 gr. margarin * 50 gr. tereyağ * 1 tatlı kaşığı tuz

Üzeri İçin; * 1 su bardağı kaşar peynir rendesi

Hazırlanışı: Önce soğan ufak doğranıp sıvı yağda pembeleşinceye kavurulur. İnce doğranan biberler eklenip kavurulur. Kıyma ve baharatlar eklenir. Domatesler rendelenir ve 2 kaşık biber salçası ile be-raber kıyma harcına eklenir. Suyunu çe-

kene dek karıştırarak pişirilir.

Beşamel sos için margarin ve tereyağını birlikte eritilip un ekleynir. Topaklanma-ması için sürekli karıştırarak hafif kahve-rengileşene kadar kavurulur. Kahveren-gileştiğinde 3 bardak sütü yavaş yavaş ekleyerek karıştırmaya devam edilir. Kay-namaya başlayınca tuz eklenir ve koyu-laşana kadar karıştırmaya devam edilir. (Hazırlanan bu beşamel sos, lazanyaları yumuşatacağı için normalden biraz daha cıvık olmalıdır.)

Yağlanmış bir fırın kabına (orta boy dik-dörtgen borcam olabilir) ince bir tabaka beşamel sos sürülüp 2 ad. lazanya yap-rağını dizilir (boş kalan bölümlere lazan-yayı kırıp yerleştirebilirsiniz). Üzerine bi-raz beşamel sos sürülür. Beşamel sosun üzerine kıymalı harçtan bir miktar eklenir. Tekrar lazanya yaprağı koyulur. Kıymalı harç - beşamel sos -lazanya işlemini 3 kez tekrarladıktan sonra en üst kata beşamel sos dökülüp onun üzerine de kaşar peyniri rendesini serperek önceden ısıtılmış 200° fırında 20 dk. kadar pişirilir. Dilimleyerek servis yapılır. Afiyet olsun.

Malzemeler (8 Kişilik)· 1 Çay bardağı pirinç· 1 Kahve fincanı un· 2 Su bardağı yoğurt· 1 Tane yumurtanın sarısı· 1 Çay bardağı kaynamış süt· 3 Çorba kaşığı margarin· 8 Su bardağı et suyu· 1 Çorba kaşığı kuru nane· Tuz, Kırmızı biber

Hazırlanışı: Ayıklayıp yıkadığımız pi-rinci, daha önceden hazırladığımız et suyuna katıp, pişirmeye bırakın. Başka bir kapta, yoğurdu, sütü, unu

ve yumurta sarısını iyice çırpın. To-paksız, pütürsüz bir bulamaç haline getirin. Pirinçler pişince, et suyundan bir iki kepçe alıp bulamaç incelinceye ve kıvamını buluncaya kadar çırpın. Daha sonra tahta kaşıkla aralıksız karıştırmakta olduğunuz et suyuna inceltilmiş bulamacı azar azar dökün. 10 dakika birlikte kaynasınlar. Siz bu arada margarininizi eritmeye başlayın. Yağ kızınca naneyi ekleyip bir iki defa karıştırdıktan sonra çorbaya ekleyin. Arzuya göre kırmızı pul biber ile de servis edilebilir.

Yapımı biraz uğraştırsa da tadı çok lezzetli olan bir köftedir.Çok yumuşak olması nedeniyle herkes tarafından beğenilir.Farklı usüllerle hazırlayabi-leceğiniz Kadınbudu köfte tarifini ve-riyoruz. Umarız beğenirsiniz.

Malzemeler:500 gr. Dana kıyma2 adet Soğan1 çay bardağı Pirinç3 adet YumurtaYarım demet MaydanozYarım çay bardağı sıvı yağYeteri kadar Tuz ve Karabiber

Yapılışı:Kıymanın yarısını tavada karıştırak kavurun. Kavurduğunuz kıymayı sü-zerek çiğ kıymaya ilave edin. Önce-den haşlayıp süzdüğünüz pirinci, tuzu biberi, ve rendelenmiş soğanı ekleyin, bir yumurta ile kıyılmış maydanozu da katarak iyice yoğurun. Yuvarlak yassı köfteler yapın. Bir cam veya porselen kap içine yumurtaları kırarak çırpın. Hazırladığınız köfteleri yumurtaya bu-layarak, kızgın ayçiçek yağında kızar-tın. Patates püresi veya kızartması ile servis edebilirsiniz. Afiyet olsun.

Yemek KösesiBu ayki yemek köşemizde sizler için birbirinden güzel tarifler seçtik. 484

LAZANYA

Kadınbudu Köfte

Yayla Çorbası

FIRINDA HİNDİ

Page 42: Nr016-03.2009_PusulaGazete_web

PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Nr. 016 - März 2009 - www.pusulaswiss.ch

42 OTOMOBİL DÜNYASI

Mercedes’in ilk nesilde C Serisi Sportscoupe adını verdiği kompakt coupe modeli, 2001 yılından bu yana dünya genelinde 320 bin adet satmayı başarmıştı. Genç kullanı-cıları hedef alarak tasarlanan yeni CLC sportif kullanım özellikleri ve çekici çizgileri ile coupe segmenti-ne hareket getirmeye hazırlanıyor. Aracın tasarımına bakıldığında ön-cüsü ile büyük benzerlikler taşıyor gibi görünse de; teknolojik açıdan her iki araç arasında önemli farklı-lıklar bulunuyor.

1100 YENİ PARÇA

Önceki adı Sportscoupe olan araç, ge-çirdiği kapsamlı operasonun ardından 1100 yeni parçaya kavuşmuş. CLC’nin tasarım özelliklerine dönecek olursak; aracın gövdesi daha kaslı çizgiler ve sportif detaylarla şekillendirilmiş. Ön kısmına bakıldığında, aynı platformu kullandığı C Serisi ile aynı ön yüze sahip olan araç, koyu zeminli farla-rı ile daha dinamik görünüyor. Geniş havalandırma ızgarası ile saldırgan bir duruş sergileyen CLC, profilden bakıldığında ise öncüsü Sportscou-pe ile olan benzerliğini gözler önüne seriyor. Uzun motor kaputu ve geriye

doğru alçalan yuvarlak tavanı ile dururken bile hareketli gö-rünmeyi başaran CLC’nin asıl karakteristik özelliği ise arka kısımda ortaya çıkıyor. Marka-nın diğer modellerinden tama-men bağımsız olarak geliştiri-len arka kısımda, büyük stop grubu oldukça dikkat çekiyor. Bagaj kapağından aracının köşelerine kadar taşan LED’li stoplar dışında, öncüsünde çift camlı olarak görev yapan ba-gaj kapağının CLC’de tek cam-lı hale getirilmiş. Ayrıca arka tamponun altına yerleştirilen rüzgar difüzörü de aracın yol tutuşuna önemli katkı sağlıyor. Aracın arka camı her ne kadar dar görünse de CLC, arka kol-tukların yatırılmasıyla birlikte 1100 litrelik bagaj hacmi suna-biliyor. Aracın iç mekanına ge-çildiğinde ise öncüsü Sportscoupe’nin yenilenmiş kokpiti göze çarpıyor. İç mekandaki yenilikleri üç kollu direksi-yon simidi ve yeni gösterge paneli ile sınırlandıran Mercedes mühendisle-ri aracın teknik ve sürüş özelliklerine ağırlık vermişler.

6 FARKLI MOTOR SEÇENEĞİ

Aracın teknik yenilikleri arasında daha etkin viraj performansı sağlayan has-sas bir direksiyon sistemi bulunuyor. Sürüş dinamiklerini arttıran bu sis-tem, ani manevralarda sürücüye bü-yük kolaylık sağlıyor. CLC’de güçleri 122 ile 272 arasında değişen 6 farklı motor seçeneği bulunuyor. CLC 200 KOMPRESSOR’de görev yapan 1.8 litre hacmindeki motor, 184 beygir güç

üretiyor. Öncüsüne göre 20 beygir daha güçlü olan bu motor yakıt tüke-timi konusunda da 0.7 litre daha eko-nomik bir tutum sergiliyor. Tüm motor seçeneklerinde 6 ileri manuel şanzı-man standart olarak sunulurken; 5 ileri otomatik veya 7G-TRONIC 7 ileri oto-matik şanzımanlar da opsiyonel olarak tercih edilebilecek.

Bu ayki sayımızda Otomobil dünyasında ki en son gelişmeleri sizler için araştırdık. 485

Hyundai için yepyeni bir dönemin baş-langıcını temsil eden Genesis, reka-bette emsal teşkil etmek ve çekişmeyi daha üst seviyelere taşımak amacıyla, özellikle lüks Alman, Japon ve Ameri-kalı rakiplerine karşı en iyi ve en güve-nilir alternatif olarak satışa sunulacak.

Arkadan itişli platforma, oldukça zen-gin bir donanıma ve üstün teknolojik özelliklere sahip olan Genesis, yüksek performanslı Hyundai araçları arasın-da yeni bir çağın ilk adımı olarak kabul ediliyor.

Hyundai, araca özgü yepyeni amb-leminin de tanıtımını gerçekleştirdi. Amblemde, kalkan şeklindeki siyah zeminli altıgen logonun yanlarında bir

çift kanat kullanılıyor. Metalik gümüş renge sahip bu kanatlar, uçabilmenin ruhunu ve herşeyin üstünde olabilmeyi yansıtıyor. Ancak bu Genesis amble-mi, sadece Kore ve Çin pazarlarında satılacak araçta kullanılacak.

Genesis’in en çok dikkat çekecek özelliklerinin başında tamamen baş-tan geliştirilen yeni Tau kodlu V8 moto-ru geliyor. 375 HP’lik maksimum güce sahip olan bu motor, gücünü altı kade-meli yepyeni bir otomatik şanzımanla tekerleklerine aktaracak. Hyundai’nin Lambda serisi V6 motor seçenekleri de Genesis’te kullanılacak. V6 motor-larda da isteğe bağlı olarak 3.3 litre ve 3.8 litrelik seçeneklerden biri tercih edilebilecek.

A7 şu anda kamuflajlı olarak test ediliyor. Otomobilin bilgisayar yar-dımıyla şekillendirilmiş fotoğrafı ise elden ele dolaşmaya başladı.

Bu muhteşem coupe’de 3.2 litre 268 HP V6 ve 5.0 litre 570 HP V10 motor-ların kullanılması bekleniyor. Ayrıca bir sürpriz yapılarak şu anda R 8’de test edilen 493 HP V12 TDI motor da seçenekler arasında sunulabilir.

A7’de hem önden çekiş sistemi hem

de RS 7’de bulunan ve 60:40 oranında tekerleklere gücü dağıtan dört çeker Quattro aktarma sistemi bulunacak. Otomobil yeni nesil A6’nın platformu-nu paylaşacak ama ondan biraz daha yüksek olacak.

A7’nin tanıtımı ise 21-30 Mart 2008 tarihleri arasında New York Internatio-nal Auto Show yapılacak. Audi böyle-ce Chrysler 300C gibi rakiplerini kendi pazarında vurmayı hedefliyor.

MERCEDES’ İN YENİ KOMPAKT SPORCUSU

Onu Bekleyen Çok… Hyundai Genesis Yollarda...

Page 43: Nr016-03.2009_PusulaGazete_web

PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Nr. 016 - März 2009 - www.pusulaswiss.ch

43BİLİM & TEKNOLOJİ

Wireless bulunan telefonda GPS ve Bluetooth gibi kablosuz konum belirleme özellikleride bulunuyor. Diğer akıllı telefonların aksine 3.5 mm’lik kulaklık çıkışı müzik sever-ler için ayrıca düşünülüp tasarla-nılmış.Telefonun en ilginç özellik-lerinden birisi ise ‘’kablosuz şarj edilebilmesi’’. 3G ve GSM ağlarla uyumlu olan ürün 2009’un ilk yarı-sında Amerikan pazarına sürülecek ancak fiyatlandırması konusunda bir bilgi yok.

Ve nihayet Xperia X2...Sony Ericsson’un yeni Xperia’sı çok

farklı olacak. Sony Ericsson, Xperia X1’in varisi Xperia 2 hakkında ilk kez konuştu: Yeni Xperia çok farklı olacak.

Barselona’da gerçekleştirilen Mobile World Congress, birbirinden çarpıcı mobil cihazlarla son günlerde şüphe-siz teknoloji dünyasının en çok konu-şulan platformu oldu.

Sony Ericsson da satışa sunulduğun-dan bu yana büyük ilgi gören Xperia X1’in varisi Xperia 2 ile ilgili ilk kez konuştu ve Xperia 2’nin selefinden oldukça farklı bir yapıda olacağının sinyallerini verdi. Xperia 2’nin ilk ola-rak İngiltere’de satışa sunulacağını

belirten Sony Erics-son, yeni akıllı tele-fonunun en geç bu yılın ikinci yarısında kullanıcılarla buluşa-bileceğini vurguladı.

“Bizim için Xperia sadece bir akıllı te-lefon markası değil” diyen Sony Ericsson, Xperia’nın mobil te-lefonların geldiği son nokta olması açısın-dan çok önemli bir kilometre taşı oldu-ğunun altını çizdi.

7 saate kadar pil ömrü su-nan bilgisayar 3G bağlantı ve işletim sistemsiz kul-lanma sunuyor.

2009 Mobile World Congress’teki yenilikler sü-rüyor. LG Electronics LG X120 modeliyle Sony VAIO P’nin karşısına çıkmaya ha-zırlanıyor. Önemli başarılar kazanan LG X110 modeli-nin devamı olan LG X120, öğrencileri ve çok seyahat eden çalışanları kendisine çekecek gibi görünüyor.

X120; Intel Atom işlemcisi, 3G bağ-lantı, 1.3 mp webcam, 160 GB HDD, 1 GB RAM ve 7 saate kadar pil ömrü sunuyor. Ürünün en ilginç noktası, ra-kibi Sony VAIO P gibi, Windows işle-tim sistemi olmaksızın web bağlantıla-

rına izin vermesi. Böylece zamandan tasarruf edilerek e-postalar okunabili-yor, müzik dinlenebiliyor ve sörf yapı-labiliyor.

LG 120 Avrupa’da Mart ayından itiba-ren satışa sunulacak.

ABD’nin prestijli üniversitelerin-den MIT öğrencileri, yoldaki çukur ve tümseklerden elektrik üreten et-kili bir amortisör icat etti

Geliştirdikleri amortisörün şu an oto-mobillerde kullanılan amortisörlerden daha yumuşak bir seyahat olanağı sağladığını belirten MIT öğrencileri, buluşlarının Amerikan ordusu ve bazı kamyon üreticilerinin ilgisi çektiğini kaydetti.

Buluşu yapan öğrencilerin sözcüsü Shakeel Avadhany, icat ettikleri sis-temin, tüm araçların yakıt ihtiyacının yüzde 10’unu karşılayabileceğini be-lirtti.

Öğrencilerin amortisör prototipi, bir jeneratöre bağlı türbini çalıştıran bir hidrolik sistem kullanıyor. Konvansiyo-nel amortisörlerden daha yumuşak bir yolculuk sağlayan sistem, bataryaları şarj edecek veya elektrik donanımını

ça l ış t ı racak elektrik üreti-yor.

Standart bir Amerikan ka-rayolunda, bir kamyona takı-lacak 6 amor-tisör sistemi-nin ortalama 1 kilowatt elektrik üre-teb i leceğ in i ortaya çıkaran MIT öğrenci-leri, testlerinde bunun büyük bir TIR’ın elektrik gereksinimini karşılayabilece-ğini, hatta bir soğutma ünitesi gibi ci-hazları da çalıştırabileceğini fark etti.

Buluşun geçen yıl patentinin alındığı ve bir şirketle ticari anlaşma yapıldığı belirtildi.

Kablosuz şarj edilen akıllı telefon Palm sektörü hare-ketlendirecek.

Mobil iletişim sektöründe-ki rekabet üretici firmaları sınır tanımaz teknolojik ge-lişmelere itiyor. Şimdi reka-bette yeni bir kapışma daha başlıyor. Palm firması ta-rafından üretilen yeni akıllı telefonun adı Palm Pre ola-cak. WebOS, kullanıcılarına iPhone’daki gibi ancak daha gelişmiş bir arayüz sunacak.

Bombeli tasarımıyla dikkat çeken akıllı telefon Palm Pre, kayan kapağı altın-da QWERTY klavyesiyle ve dokun-matik ekranıyla multimedya telefonla-ra yeni bir bakış açısı getiriyor. Palm Pre’de kullanılan yeni işletim sistemi oldukça marjinal değişikliklere uğra-mış görünüyor.

3.1 inçlik 320 x 480 piksel çözünürlü-ğe sahip dokunmatik ekranı QWERTY klavyesine ihtiyaç bırakmıyor. 8 gb’lık hafıza, LED flaş, 3 mp kamera ve USB bağlantısıyla harici disk olarak kulla-nabilme özellikleriyle desteklenmiş durumda.

iPhone’a rakip geliyor Elektrik üreten amortisör icat edildi

LG’den Sony VAIO P’ye rakipUltimate Aero EV: Elektrikli hız canavarı.Dünyanın en hızlı elek-trikli otomobili çok ya-kında yollarda olacak. Karşınızda Ultimate Aero EV.

Saatte yaklaşık 430 km hız yapabilen dünyanın en hızlı otomobili Ulti-mate Aero’nun üreticisi Shelby Supercars, şimdi de dünyanın en hızlı elektrikli otomo-bilini oto severlerle buluşturmayı plan-lıyor.

Ultimate Aero EV model adı ile Dün-yanın en hızlı elektrikli otomobilini oto pazarına sürmeyi hedefleyen Shelby Supercars, böylece hem yakıttan ta-sarruf etmek isteyen, ancak hızdan da ödün vermek istemeyen oto severlere

hitap ediyor. Sadece 10 dakikada şarj olabilen bir Nanoteknoloji Lityum-İyon bataryaya sahip olan Ultimate Aero EV isimli araç, bir kere tam şarj ol-duğunda yaklaşık 320 km mesafeyi kat edebiliyor. Ancak Ultimate Aero EV’nin hızının ne kadar olacağı, “en hızlı” tanımlamasını bir kenara bırakır-sak, henüz açıklanmış değil...

En hızlısı yollara çıkıyor

KABLOSUZ ŞARJ EDİLECEK

483

Page 44: Nr016-03.2009_PusulaGazete_web

PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Nr. 016 - März 2009 - www.pusulaswiss.ch

44 BİLGİ & EĞLENCE

Kavak Ağacı ile KabakUlu bir kavak ağacının yanında bir kabak filizi boy göstermiş. Bahar iler-ledikçe bitki kavak ağacına sarılarak yükselmeye başlamış. Yağmurların ve güneşin etkisiyle müthiş bir hızla büyümüş ve neredeyse kavak ağacı ile aynı boya gelmiş. Bir gün dayana-mayıp sormuş kavağa: -Sen kaç ayda bu hale geldin ağaç? -On yılda, demiş kavak. -On yılda mı? Diye gülmüş ve çiçekle-rini sallamış kabak. -Ben neredeyse iki ayda seninle aynı boya geldim bak! -Doğru, demiş kavak. Günler günleri kovalamış ve sonbaha-rın ilk rüzgârları başladığında kabak üşümeye sonra yapraklarını düşür-meye, soğuklar arttıkça da aşağıya doğru inmeye başlamış. Sormuş endi-şeyle kavağa: -Neler oluyor bana ağaç? -Ölüyorsun, demiş kavak. -Niçin? -Benim on yılda geldiğim yere, iki ayda gelmeye çalıştığın için.

En iyi BuğdayHer yıl yapılan ‘en iyi buğday’ yarış-masını yine aynı çiftçi kazanmıştı. Çiftçiye bu işin sırrı soruldu. Çiftçi: -Benim sırrımın cevabı, kendi buğday tohumlarımı komşularımla paylaş-

makta yatıyor, dedi. -Elinizdeki kaliteli tohumları rakipleri-nizle mi paylaşıyorsunuz? Ama neden böyle bir şeye ihtiyaç duyuyorsunuz? diye sorulduğunda, -Neden olmasın, dedi çiftçi. -Bilmediğiniz bir şey var; rüzgâr olgunlaşmakta olan buğdaydan po-leni alır ve tarladan tarlaya taşır. Bu nedenle, komşularımın kötü buğday yetiştirmesi demek, benim ürünümün kalitesinin de düşük olması demektir. Eğer en iyi buğdayı yetiştirmek istiyor-sam, komşularımın da iyi buğdaylar yetiştirmesine yardımcı olmam gere-kiyor.

Geleceğini biliyordum… Savaşın en kanlı günlerinden biriydi. Asker, en iyi arkadaşının az ilerde kanlar içinde yere düştüğünü gördü. İnsanın başını bir saniye bile siperin üzerinde tutamayacağı ateş yağmuru altındaydılar. Tam siperden dışarı doğru bir hamle yapacağı sırada, baş-ka bir arkadaşı onu omzundan tutarak tekrar içeri çekti, -Delirdin mi sen? Gitmeye değer mi? Baksana delik deşik olmuş. Büyük bir ihtimalle ölmüştür. Artık onun için ya-pabileceğin bir şey yok. Boşuna kendi hayatını tehlikeye atma. Fakat asker onu dinlemedi ve kendi-sini siperden dışarıya attı. İnanılması

güç bir mucize gerçekleşti, asker o korkunç ateş yağmuru altında arkada-şına ulaştı. Onu sırtına aldı ve koşa koşa geri döndü. Birlikte siperin içine yuvarlandılar. Fakat cesur asker yara-lı arkadaşını kurtaramamıştı. Siperde-ki diğer arkadaşı; -Sana değmez demiştim. Hayatını boşu boşuna tehlikeye attın. -Değdi, dedi, gözleri dolarak, -değdi… -Nasıl değdi? Bu adam ölmüş görmü-yor musun? -Yine de değdi. Çünkü yanına ulaştı-ğımda henüz sağdı. Onun son sözle-rini duymak, dünyalara bedeldi benim içim. Ve hıçkırarak arkadaşının son sözlerini tekrarladı: -Geleceğini biliyordum… Geleceğini biliyordum…

Afrika Atasözü‘Her sabah Afrika’da bir ceylan uyanır. En hızlı aslandan daha hızlı koşması gerektiğini bilir, yoksa öldürülecektir. Her sabah Afrika’da bir aslan uyanır. En hızlı ceylandan daha hızlı koşması gerektiğini bilir, yoksa aç kalacaktır. Aslan veya ceylan olmanız fark et-mez. Güneş doğduğunda koşmaya başlasanız iyi olur.’

KaktüsBu dikenli bitkinin ne işe yaradığını ne için yaratıldığını bileniniz var mı? Yok tabi unutmayın ki dünyadaki her şey bir amaçla yaratılmıştır. Mesela kak-

tüs radyosyonu emmekte bu yüzden en büyük nükleer santral yakınlarında tonlarca kaktüs bulunmakta ayrıca geçenlerde İstanbul’da bir banka şubesi tam 250 adet kaktüs siparişi verdi ne için bilgisayarların yanına koymak için herkes evinde hatta hero-dada mutlaka kaktüs bulundurmalı.

KadınKimi der ki kadın Uzun kış gecelerinde yatmak içindir. Kimi der ki kadın yeşil bir harman yerinde dokuz zilli köçek gibi oynatmak içindir. Kimi der ki ayalimdir, Boynumda taşıdığım vebalimdir. Kimi der ki hamur yoğuran, Ne o,ne bu,ne döşek,ne köçek, Ne ayal,ne vebal O benim kollarım,bacaklarım Yavrum,annem,Kız kardeşim, Hayat arkadaşımdır.

Nazım Hikmet Ran Amerikalı iş adamı, Çinliyle alay ederek sormuş: -Mezarlarına koyduğunuz pirinçleri ölüleriniz ne zaman yiyecek? Çinli başını kaldırmadan cevap vermiş: -Sizin ölüleriniz koyduğunuz çiçek-leri kokladığı zaman...

Page 45: Nr016-03.2009_PusulaGazete_web

PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Nr. 016 - März 2009 - www.pusulaswiss.ch

45

1 Mart 1896 Henri Becquerel radyoaktiviteyi

keşfetti.1947 Uluslararası para fonu

(International Monetary Fund, IMF) finans işlemlerine başladı.

1994 Nirvana son konserlerini Münih’te verdi.

1810 Frédéric Chopin, Polonya asıllı Fransız besteci, piyanist doğdu (ö. 1849)

2 Mart1969 Concorde Fransa’da ilk test

uçuşunu yaptı.1995 Yahoo! kuruldu.1824 Bedřich Smetana, Çek besteci

doğdu (ö. 1884)3 Mart1891 Futbolda penaltı atışı kuralı

getirildi.1924 Halifeliğin kaldırılması

ve Osmanlı hanedanı mensuplarının Türkiye dışına çıkarılmasına ilişkin yasa kabul edildi.

2002 İsviçre’de yapılan ve ülkenin Birleşmiş Milletler’e girip girmeyeceğini belirleyecek olan halk oylaması olumlu sonuçlandı.

1847 Alexander Graham Bell, İskoç mucit doğdu (ö. 1922)

4 Mart1877 Pyotr İlyiç Çaykovski’nin eseri

Kuğu Gölü Balesi ilk kez sergilendi.

1882 İngiltere’de ilk elektrikli tramvay hizmete girdi.

1852 Nikolay Vasilyeviç Gogol, Rus yazar öldü (d. 1809)

5 Mart1933 Almanya’da parlamento

seçimlerinde naziler %44 çoğunluk sağladılar.

1933 Büyük Buhran: ABD başkanı Franklin D. Roosevelt bütün bankaları kapattı ve finansal işlemleri durdurdu.

1977 Türkan Şoray, Dünya Kadın Rejisörleri Festivali’nde Dönüş filmindeki başarısı nedeniyle Brüksel’de özel ödül aldı.

6 Mart1995 Avrupa Birliği üyesi 15 ülke ile

Türkiye arasında Gümrük Birliği Antlaşması imzalandı.

1475 Michelangelo, İtalyan heykeltıraş, ressam, mimar ve şair doğdu (ö. 1564)

1928 Gabriel García Márquez, Kolombiyalı yazar, Nobel Edebiyat Ödülü sahibi doğdu.

1920 Ömer Seyfettin, Türk yazar öldü (d. 1884)

7 Mart1876 Alexander Graham Bell, telefon

olarak adlandırdığı buluşunun patentini aldı (patent no: 174,464).

M.Ö. 322 - Aristo, Klasik Yunan

felsefesinin kurucularından Platon’un öğrencisi öldü (d. M.Ö. 384)

1999 Stanley Kubrick, ABD’li Sinema yönetmeni öldü (d. 1928)

8 Mart1911 Dünya Kadınlar Günü ilk kez

kutlandı.1952 Philadelphia’da ilk suni kalp

ameliyatı yapıldı.

9 Mart1814 Napolyon Ordularının

sürekli yenilgiye uğrayıp geri çekildikleri bir dönemde Viyana Kongresi toplandı.

1994 Charles Bukowski, ABD’li yazar ve şair öldü (d. 1920)

10 Mart1876 Graham Bell ile yardımcısı

Watson, ilk telefon görüşmesini yaptılar.

1919 Çin’de kölelik kaldırıldı.2005 Garri Kasparov satranç

turnuvalarına katılmayacağını açıkladı.

11 Mart1947 Türkiye, Dünya Bankası ve

Uluslararası Para Fonu’na (IMF) katıldı.

2003 Uluslararası Ceza Mahkemesi görevine başladı.

12 Mart1921 Türk İstiklâl Marşı TBMM’de

kabul edildi.1908 Edmondo De Amicis, İtalyan

yazar öldü (d. 1846)

13 Mart1899 Mustafa Kemal, ‘1283’ yaka

numarasıyla Harp Okulu’nun piyade sınıfına yazıldı.

1900 Fransa’da çocuk ve kadınların çalışma saatleri, günde 11 saat ile sınırlandırıldı.

1910 Kemal Tahir, Türk roman yazarı ve düşünür doğdu (ö. 1973)

14 Mart1964 Birleşmiş Milletler Güvenlik

Konseyi, Barış Gücü’nün Kıbrıs’a gitmesini kararlaştırdı.

1879 Albert Einstein, Alman Fizikçi ve Nobel Fizik Ödülü sahibi doğdu (ö. 1955)

1883 Karl Marx, Alman filozof ve ekonomist öldü (d. 1818)

15 Mart1933 Almanya’da Hitler, Üçüncü

Reich’i ilan etti.M.Ö. 44 - Jül Sezar, Romalı politikacı

öldü (d. M.Ö. 100)

16 Mart1969 Türkan Şoray, ücretini 60.000

liradan 75.000 liraya çıkardı ve Türk sinemasının en pahalı oyuncusu oldu.

1868 Maksim Gorki, Rus yazar öldü (d. 1936)

17 Mart

1921 Londra’da ilk doğum kontrol kliniği açıldı. Kliniğe başvuranlara, düşük ücretle korunma araç gereçleri verildi.

1985 İki ünlü oyun yazarı Arthur Miller ve Harold Pinter, hapiste bulunan Uluslararası Yazarlar üyesi yazarları ziyaret etmek amacıyla Türkiye’ye geldi.

18 Mart1949 NATO kuruldu.1965 İnsanoğlu ilk kez uzayda

yürüdü. Sovyet kozmonot Aleksey Leonov, dünyadan 2 bin 177 kilometre yükseklikte, Voskhod-II (Gündoğumu) adlı uzay aracından çıkarak 20 dakika boşlukta kaldı.

2005 New York’taki bir camiide, Cuma namazını ilk defa bir kadın kıldırdı. 1426 yıllık İslami geleneklere göre bu bir ilk.

19 Mart1915 Güneş Sistemi gezegenlerinden

Plüton’un ilk fotoğrafı çekildi. Ancak Plüton’un yeni bir gezegen olduğu o tarihte anlaşılamadı.

20 Mart1916 Albert Einstein görecelik

kuramını yayınladı.1918 Türk Kadını Dershanesi açıldı.

Dershanede yabancı dil, Türkçe ve müzik dersleri ile konferanslar verildi.

1969 John Lennon ve Yoko Ono evlendi.

1828 Henrik İbsen, Norveçli yazar doğdu (ö. 1906)

21 Mart1851 Çin imparatoru Tu Duc

bütün Hıristiyan rahiplerin öldürülmesini emretti.

1914 Başyazarlığını Nigar Hanım’ın yaptığı “Kadınlık” adlı dergi haftalık olarak yayımlanmaya başladı.

1964 Boulanger Müzik Ödülü’nü Türk piyanist İdil Biret kazandı.

1685 Johann Sebastian Bach, Alman besteci doğdu (ö.1750)

22 Mart1968 Paris’te, Nanterre Üni.

versitesi’nde, ABD’nin Viet.nam’da yürüttüğü savaşa karşı çıkan ve eğitimde reform yapılmasını isteyen öğrenciler, Daniel Cohn-Bendit’in liderliğinde üniversitenin birinci amfisini işgal ederek, 68 olaylarını başlattı.

1832 Johann Wolfgang von Goethe, Alman şair ve yazar öldü (d. 1749)

23 Mart1791 Hollanda’lı kadın hakları

savunucusu Etta Palm, Gerçeğin Dostları Konfederasyonu olarak bilinen kadın kulüplerini kurdu.

1931 Türk çocuklarının ilk öğrenimlerini Türk okullarında yapmalarını zorunlu kılan

kanun kabul edildi.2001 NATO, Kosova savaşında

seyreltilmiş uranyum mermisi kullandığını itiraf etti.

1842 - Stendhal, Fransız yazar öldü (d. 1783)

24 Mart1923 Mustafa Kemal Paşa, ‘Time’

dergisine kapak oldu.1879 Neyzen Tevfik, Türk neyzen va

şair doğdu (ö. 1953)

25 Mart1611 Evliya Çelebi, Türk gezgin ve

yazar doğdu (ö. 1682)1918 Claude Debussy, Fransız

besteci öldü (d. 1862)

26 Mart1942 Naziler, Yahudileri Polonya’daki

Auschwitz Kampı’na götürmeye başladı.

1995 Şengen Antlaşması yürürlüğe girdi.

1827 Ludwig van Beethoven, Alman besteci öldü (d. 1770)

27 Mart425 İmparator II. Theodosius

zamanında, İstanbul’da, Auditorium adıyla ilk yüksekokul açıldı. Okulda 31 profesör, Latince ve Grekçe hitabet ve gramer, hukuk ve felsefe dersleri vermeye başladı.

1797 Alfred de Vigny, Fransız yazar ve şair doğdu (ö. 1863)

Dünya Tiyatrolar Günü: 1961 yılından beri 48 ülkede her yıl 27 Mart Uluslararası Tiyatro Birliği’nin ulusal merkezlerinin öncülüğünde kutlanıyor.

28 Mart1947 Birleşmiş Milletler Avrupa

Ekonomik Komisyonu kuruldu.1941 Virginia Woolf, İngiliz yazar öldü

(d. 1882)

29 Mart1827 Beethoven, Viyana’da 10 bin

kişinin katıldığı törenle toprağa verildi.

1432 Fatih Sultan Mehmet.Osmanlı Padişahı doğdu

30 Mart1951 ABD’de, Ethel ve Julius

Rosenberg çifti, Sovyetler Birliği hesabına çalıştıkları ve ABD’nin nükleer sırlarını bu ülkeye sattıkları iddiasıyla idama mahkum edildi. İdamlar, 1953 haziranında infaz edildi.

1844 Paul Verlaine, Fransız şair doğdu (ö. 1896)

1853 Vincent van Gogh, Hollandalı ressam doğdu (ö. 1890)

31 Mart1727 Isaac Newton’un ölümü1889 Paris’te, 1789 Fransız

Devrimi’nin 100’üncü yıldönümü için, Gustav Eiffel tarafından yapılan Eiffel Kulesi açıldı.

Mart ayında meydana gelen dünyadaki önemli gelişmeler

Page 46: Nr016-03.2009_PusulaGazete_web

PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Nr. 016 - März 2009 - www.pusulaswiss.ch

46 BULMACAC

enge

l Bul

mac

a

Tarım

Çipu

ranı

nkü

çüğü

Kim

iyö

reler

degi

yilen

ça

rşaf

Serg

en

Katış

ıksız,

saf

Fert

Buka

lemun

“… …

Tüfe

k-çi“

(vef

ated

en TH

Msa

natç

ımız)

Türk

ü, şa

rkı

İsten

ilen

nite

likte

olan

Kare

liku

maş

Gazia

ntep

ilçes

i

Ülke

mizi

npl

akas

ı

İstan

bul'u

nes

ki ad

ı

Kötü

cül u

r

Cüre

tkâr

S.Arab

istan

'daku

tsal d

Kaçm

a, ka

çış

Ulus Atın

ayağ

ında

kibe

yazlı

k

Deği

şiklik

Bir s

ınır

kapı

mız

Düşk

ünler

evi

Titan

ınsim

gesi

Başö

rtüsü

,at

Deni

zli ilç

esi

Esas

, ana

Kont

rol

Ad

Giys

ide

takım

Hayv

anyiy

eceğ

i

Kalsi

yum

unsim

gesi

Nasre

ttin H

o-ca

'nın e

şeği

Kedi

köpe

kya

vrus

u

Bir n

ota

Altta

kişa

rkıcı

Pana

ma

plak

ası

Kıta

Dibe

kto

kmağ

ı

Bir n

ota

Cüza

mlı

Kırg

ızlar

ınün

lü d

esta

Aylar

dan

biri

Litre

(kı

sa)

Ölçü

t

Eski

Mısı

rTa

nrısı

Kayn

ak,

pına

r

Peyn

irli

kada

yıf

İrade

kayb

ı

Taht

Adale

Geçir

imsiz

yağl

ı topr

ak

Güm

üş

Kısa

ve

kalın

taht

a

Yaba

ncı

Büyü

k yab

a

100 k

g.lık

ağırl

ıköl

çüsü

Bir e

debi

yat-

çımız

Zam

klı ci

Öğüt

ülm

üşsu

sam

ınko

yu sı

vıdu

rum

u

Ferid

unKa

raka

ya'nı

ntip

lemes

i

Kim

sesiz

Kahv

eci

teps

isi

İtalya

'dasır

adağ

lar

Bir s

avaş

silâh

ı

Güld

ürü

Siyah

üzü

mçe

şidi

Dul k

adın

lar

Tera

zi

Bitm

emiş

Su

Satra

nçta

bi

r taş

“Met

in …

”(e

debi

yatç

ı)

Taşıt

sigor

tası

Gem

iba

rınağ

ı

Şaşm

aün

lemi

Giys

ilerd

edi

kişli k

ıvrım

Bir b

ağlaç

Bir n

ota

Ding

il

Yapm

a, et

me

Küçü

km

ağar

a

Yard

ım

Cetv

el tü

Balık

yaka

lama

�les

i

Gürb

üzku

ndak

çocu

ğu

Tahl

il

“… So

ydan

”(a

ktör

)

Sehe

r vak

ti

Arka

Para

birim

imiz

(kısa

)

Anah

tar

Çana

kka-

le'ni

n ilç

esi

Elma a

rmut

kuru

su

Esne

k

Dene

me

Muğ

la'nı

n bi

r ilçe

si

Yeşil

aban

oz

Cüss

eli,

büyü

k

Tepi

Örne

k

Bece

rikli,

usta

Dahi

l

Akde

niz'd

ead

a ülke

Rady

umun

simge

si

Seyr

üsef

er

Oteli

n gi

rişye

ri

Yeni

doğ

umya

pmış

kadı

n

Akciğ

erin

pato

lojik

sesi

Danı

şma

kuru

lu

Para

sızor

adan

bura

dan

geçin

mek

Sazın

en

ince

teli

Güç,

derm

an

Diya

rbak

ır'ın

eski

adı

Boş y

apı

araz

isi

Dem

irin

simge

si

Giys

i yap

ılan

kum

Kalın

kabu

klupo

rtaka

l tü

Ağac

ın ko

lu

Hayv

an

yem

i bitk

isi

Sayd

am,

kırılg

anm

adde

Gem

i sa

ndalı

Lityu

mun

simge

si

Körp

e �da

n

Kuyr

ukso

ku-

mu

kem

iği

“Özd

emir…

”(şa

ir)

İzmir'i

n bi

r ilçe

si

Gözle

rigö

rmey

en

NERİ

MAN

ALT

INDA

ĞTÜ

FEKÇ

İ

KIRA

Ç

Page 47: Nr016-03.2009_PusulaGazete_web

PU

SU

LA M

ED

IAC

OM

DU

RM

US

AG

’ NİN

KAT

KIL

AR

IYLA

HA

ZIR

LAN

MIŞ

TIR

- N

r. 01

6 - M

ärz

200

9 - w

ww

.pus

ulas

wis

s.ch

150'000.-EKSPRES KREDİ

CHF 80'000.-'den itibaren tüm Krediler 1 gün içinde ödenir !

Yazışma adresi: Potfach 103, 3000 Bern 7Büro: Neuengasse 5, 3011 BernTel 031 312 13 20 � Fax 031 311 79 6424 h Natel 076 346 88 [email protected] � www.aslanfinance.ch

%Sizin için araştırıp

size özel en uygun

faizi sunuyoruz!

Emekliler, saat ücreti ile çalışanlar, B ve C oturum belgesine sahip olanlar ve kendi işini yapan firma sahipleri bizi aramadan kredi başvurusu yapmayın!

Kredi başvurularınızı Telefon, Faks, E-Mail yada Posta yoluyla gerçekleştirebilirsiniz.

GMBH

Gesetzeshinweis: Die Kreditvergabe ist unzulässig, falls sie zur Überschuldung des Konsumenten führt.. (Art. 3 UWG)

Frank'a kadar anında Kredi !

İhti

yaç

Konu

t

Ara

ba Tati

l

Tatilinizi Yollarda Bitirmeyin!

Uzman ekibimizle profesyonel hizmet veriyoruz !

Şirketimiz İsviçre genelinde temsilcilikler verecektir. İlgilenen kişilerin bizimle kontağa geçmesi rica olunur.

Adres : Ali Dede Cad. Demirli Sit. No:7/A Koşuyolu-Kadıköy-İstanbulTel : +90 216 326 24 42-43 • GSM : +90 532 350 10 39 • www.carport.com.tr - [email protected]

REN

T A

CA

R

Uygun Fiyatlarla Ekonomik sınıftan Lüks sınıfa kadar her türlü araç bizden kiralanır!İstanbul • Ankara • İzmir • Antalya • AdanaAraçlar istenilen adreslere teslim edilir.

Page 48: Nr016-03.2009_PusulaGazete_web

PU

SU

LA M

ED

IAC

OM

DU

RM

US

AG

’ NİN

KAT

KIL

AR

IYLA

HA

ZIR

LAN

MIŞ

TIR

- 01

6 - M

ärz

200

9 - w

ww

.pus

ulas

wis

s.ch

2. şubemiz Bernstrasse 88 - 8953 Dietikon Wiesenstrasse 24 - CH-8807 Freienbach

Eğitimli insanlar için yarınlar daha güzel olacak.Yabancı dil eğitimine önem veren herkesi okulumuza bekliyoruz!

• Almanca• İngilizce• Fransızca• İtalyanca• Çince

Yetişkinler için Yabancı Dil Eğitimi

Kurs yerleri ve başvurular:

Okulumuz bünyesinde yetişkinler için Yabancı dil eğitimi verilmektedir.

Eğitim süresini başarıyla tamamlayan öğrencilere tüm kurumlar tarafından tanınan diploma verilmektedir.

Yetişkinler için başlattığımız dil kurslarına kayıtlar başlamıştır. Kayıt işlemleri ve ayrıntılı bilgiler için bizi aramanız yeterli olacaktır.

Info Tel.: Dilara Amitoski 079 415 94 39

Wiesenstrasse 24 - CH-8807 Freienbach - Dilara Amitoski 079 415 94 39 www.gemini-school.com - E-Mail: [email protected]

GEMINI INTERNATIONAL SCHOOLS OF SCHWYZ