nevevi, muhammed b. ömer

3
1348, 1967, 1987, 1988; Muhammed Said el-Urfl, Halep 1970; Muhammed Haccar, Beyrut 3. ti'l-ik- ve'l-me- ziyyeti min 'ald ciheti'l- birr ve't-tev]fir la 'ald ci- (Kahire 1329; Ahmed Ratib Keylanl Muhammed Hallfe, Beyrut Hifnl bu eseri Ri- yete'alla]f li-ehli'l-fazl ve gayri ihtisar 4. (müntel]a- bü) Taba]fati'l-fu]fahd'. 277 alimin biyog- ihtiva eden eser Ta- muh- Nevevi'nin ilave ede- rek Muhammed ve Ahmed da alfabe- tik olarak daha son- ra Yusuf b. Abdurrahman el-Mizzl'nin ta- eseri Muhyiddin Ali Necib (Bey- rut 1413/1992 ve Adil Ahmed Abdülmev- cud, Ali Muhammed Muawaz (Beyrut 995 s. lfizb (l:fiz- ve'l-evrad, /:fizbü vevf). Bir dua risalesi olup bir ha- dislerde geçen dualar talebeleri dan kaleme ve alimlerden büyük ilgi görmesi sebebiyle muhitlere ya- 1298. 1302. 1309; Bom- bay 1299; Bulak Ebu Abdullah Mu- hammed b. Tayyib lfizb'i Bessam Abdülvehhab el-Cabl (Beyrut alimlerinden Ahmed Feyzi, ese- el-Feyzü'l- 'ali ii lfizbi'n-Nevevi (Çorum il Halk Ktp., nr. Eserin daha de 6. es-Siretü'n-nebe- viyye. ba- yer alan (s 21-44 Hz. Peygamber'in dair müstakil olarak redilmesinden ibarettir. Bu Ab- dürrauf Ali ve Bessam Abdülvehhab el- Cabl reti'n-nebeviyye Halid b. Abdur- rahman b. Ahmed (Riyad 1413/ Nevevi bunlardan tefsir, hadis, lugat ve Arap diliyle ilgili ele Mu{J. - ed-De]fa'i]f, 'Amelü'l-yevm ve'l-leyle, ii ii eserleri kaleme Eslr'in Üsdü'l-gabe'sini, Rafil'nin nib'ini, Beyhaki'nin sini ihtisar Katib Çelebi onun ii bir eserde tan üzere önemli ca ll, 1648), Selahaddin el-Müneccid de bu bil- giyi (Mu'cemü'l-mü'erril]f- s. Ancak bu ese- rin akla gelmektedir. Nevevi'nin dair eserler kaleme Bunlar Alaed- din diye bilinen talebesi Ali b. ii yiddin (Tu/J.fetü Halibin fi t ercemeti'l-imam en-Nevevf) önemlidir (bk. bi bl. Nevevi'ye tashih et- bu eser konudaki kaynak Daha sonra Muhammed b. Muhammed b. Ahmed en-Nüveyrl ve'l-müntehi ii tercemeti'l- Kemaleddin mü'l-Kamiliyye Muhammed b. Muham- med b. Abdurrahman el-Kahirl Bugye- ii es-Sehavl el-Menhelü'l- bi'r-ravi ii tercemeti din b. Mah- mud Hasan Rebl', Kahire Sü- el -Minhdcü's-sevi (bk Ali et- Tantavl en-Nevevi 399/1979), Abdülganl ed-Dakr en-Nevevi ( 395/1975, eserlerini Ahmed Ab- dülazlz el-Haddad, en- Nevevi ve ve 'uW- mihi yüksek lisans daha sonra (Beyrut 413/ 1992), Matar es-Sa'dl de el-Mebd- di'ü't-terbeviyye el-müstenbeta mine'l- Erba'ine'n-Neveviyye ismiyle bir yüksek lisans tezi ( 1408, Cam iatü Hasan Ab - dülal "el-Mu'allim 'inde'l- en-Nevevl i'dadühO ve ve maharatü tedrlsihi'l-fa"al" (Mecelletü Mer- Camiatü Muhammed b. Su' ad ll 1 1404/1983], s. 20 ve ve ada- bihl en-Nevevl" (Risaletü'l- ljalfci'l-'Arabf, Vlll/24 1 1408/1988], s. 35- 57), Muhibbüddin Ebu Salih terbeviyye en-Nevevl" (Me- celletü Külliyeti'l-'ulümi'l-ictima'iyye bi- Muhammed b. Su'üd el- V, 1401 / 1981 , s. 621 -657), Ali Cemll Abbas Ebi Zekeriyya fi'l- kitabi ve'!- NEVEVI, Muhammed b. ömer Iugat" (Adabü'r-rafidfn, XVI, 1986, Musul, s. 05- 44 makaleler : Tacü'l-'arüs, "nvy" md. ; Gazzal!, el-Vasrt fi'l- me?heb Ahmed Mahmud - M. M. Tamir), yeri yok!1417/1997 (Darü's-selam). 72-81; li terceme- en-Nevevf Fuad Abdülmün'im). kenderiye 1411/1991; a.e. Ebu Ubeyde hur b. Hasan Alü Selman), Riyad 1414; Zeheb!, IV, 1470-1474; Kütüb!, Feva- tü'l-Ve{eyat, IV, 264-268; Sübk!, Tabakat (Tana- h!), Vlll, 395-400; Tabak:atü ll, 476-477; Kad! ye, ll, 153-157; Süyüt!, el-Minhacü's-sevf li ter- en-Nevevf Ahmed Deme). Beyrut 1408/1988; Nuaymi, ed-Daris li tarf{Ji'l-medaris Ca'fer ei-Hasenl), Kahire 1988, I, 24-25; I, 59, 70, 96-97, 115, 200, 210, 244, 340, 379, 398, 465, 490, 514, 550, 557, 688, 717, 915, 929-930, ll, 1039,1162,1188,1613,1648,1833,1859,1873- 1876, 1877, 1912-1913, 2025; Har!r!zade, Tib- yan, lll, vr. 217"-221 "; Serk!s, Mu' cem, I, 952; ll, 1876-1879; Brockeimann, GAL, I, 496-501; Suppl., 680-686; 252; ll, 152, 199, 425; Selahaddin ei-Müneccid, Mu'ce- Beyrut 1398/ 1978, s. 113-114; Zirikli, el-A'lam (Fethullah). IV, 42, 251; VII, 48; Vlll, 149-150; Abdülgan!ed- Dakr, en-Nevevf, 1407/1987, s. 202-203; Ebu Ubeyde b. Hasan b. Sel- man -Ebu Huzeyfe Raid b. Sabr!. Mu'cemü '1-mu- fi Fetl).i'l-barf, Riyad 1412/ 1991, s. 52,112,144,188,205,247-248,253, 302, 333, 340, 404; Ahmed Abdülaziz ei- Haddad, en-Nevevi ve fi'l-l).a- ve 'ulümih , Beyrut 1413/1992; Mus- tafa, et-Tarf{Ju'l-'Arabi ve'l-mü'erri{Jün, Beyrut 1993, IV, 21-22; Salihiyye, V, 265-276; W. Heffening, "Zum Leben und zu den Schriften an-Nawawi's", Isi., XXII ( 193 5). s. 165-190; XXIV (I937), s. 131-150; a.mlf., "Ne- vevi", IX, 222-223; a.mlf., Ef2 (Fr.), VII, 1043-1044; Eric F. F. Bishop, "The Forty (Two) Traditions of an-Nawawi", MW, XXIX ( 1939), s. 163-177; Khalid Alavi, "Arba'in al-Na- wawi and its Commantaries", IS, XXIV/3 ( I985), s. 349-356; M. Kandemir, "el-Carniu's-sa- hili", VII, 126-127. Iii M. Muhammed b. Ömer ( W-1 ) Ebu Abdilmu'ti Muhammed b. Ömer b. Arabi b. Ali en-Nevevl el-Cavi el-Benteni (ö. 1316/1898) L müfessir ve alim. _j 1230'da veya 1231'de Ca- va bulunan Ben- tem (Benten) bölgesinin Tenare (l'anara) ka- Tenare'de görevini yürütmekteydi. Temlm ve Ahmed'le birlikte önce 49

Upload: others

Post on 03-Apr-2022

18 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: NEVEVI, Muhammed b. ömer

1348, 1967, 1987, 1988; nşr. Muhammed Said el-Urfl, Halep 1970; nşr. Muhammed Haccar, Beyrut l4ı2ı. 3. et-Ter{J.iş ti'l-ik­rfımi bi'l-]fıyfım li-~evi'l-fazli ve'l-me­ziyyeti min ehli'l-İsldm 'ald ciheti'l­birr ve't-tev]fir ve'l-iJ::ıtirfım la 'ald ci­heti'r-riyfı ve'l-i'?:fım (Kahire 1329; nşr.

Ahmed Ratib Hammuş, Dımaşk l402/ı982; nşr. Keylanl Muhammed Hallfe , Beyrut 1409/ı 988ı. Hifnl bu eseri Mu{J.taşaru Ri­sfıleti 'n -Nevevi iimfı yete'alla]f bi'l-]fı­yfım li-ehli'l-fazl ve gayri ~fılik adıyla ihtisar etmiştir. 4. Mu{J.taşaru (müntel]a­bü) Taba]fati'l-fu]fahd'. 277 alimin biyog­rafısini ihtiva eden eser İbnü's-Salah'ın Ta­ba]fatü'l-fu]fahfı'i'ş-Şfıfi'iyye'sinin muh­tasarıdır. Nevevi'nin bazı şahısları ilave ede­rek Muhammed ve Ahmed adını taşıyan­ları başa aldığı, diğer şahısları da alfabe­tik olarak sıralamaya başladığı, daha son­ra Yusuf b. Abdurrahman el-Mizzl'nin ta­mamladığı eseri Muhyiddin Ali Necib (Bey­rut 1413/1992 ı ve Adil Ahmed Abdülmev­cud, Ali Muhammed Muawaz (Beyrut 1416/ ı 995 ı yayımlamıştır. s. lfizb (l:fiz­bü 'i-hı!? ve'l-evrad, /:fizbü '1-İmami 'n-Ne­vevf). Bir dua risalesi olup bir kısmı ha­dislerde geçen dualar talebeleri tarafın­dan kaleme alınmış ve alimlerden büyük ilgi görmesi sebebiyle geniş muhitlere ya­yılmıştır (İstanbul 1298. 1302. 1309; Bom­bay 1299; Bulak 1303ı Ebu Abdullah Mu­hammed b. Tayyib eş-Şeraki tarafından şerhedilen lfizb'i Bessam Abdülvehhab el-Cabl neşretmiştir (Beyrut ı408/l988ı Osmanlı alimlerinden Ahmed Feyzi, ese­reyazdığı şerhine el-Feyzü'l-'ali ii şerJ::ıi lfizbi'n-Nevevi adını vermiştir (Çorum il Halk Ktp., nr. 627/3ı. Eserin daha başka şerhleri de vardır. 6. es-Siretü'n-nebe­viyye. Teh~ibü'l-esmfı' ve'l-lugat'ın ba­şında yer alan (s 21-44 ı Hz. Peygamber'in hayatına dair kısmın müstakil olarak neş­redilmesinden ibarettir. Bu çalışmayı Ab­dürrauf Ali ve Bessam Abdülvehhab el­Cabl (Dımaşk ı400/l980ı. Teh~ibü's-Si­

reti'n-nebeviyye adıyla Halid b. Abdur­rahman b. Ahmed eş-Şayi' (Riyad 1413/ l992ı yayımlamıştır.

Nevevi bunlardan başka tefsir, hadis, fı­kıh, lugat ve Arap diliyle ilgili bazı konuları ele aldığı Tul:ıfetü tullfıbi'l-fezfı'il, Mu{J.­taşaru fıdfıbi'l-istis]fa', Ru'usü'l-mesfı'il,

ed-De]fa'i]f, 'Amelü'l-yevm ve'l-leyle, Mu{J.taşarü'l-besmele, Risfıle ii me'fı­ni'l-esmfı'i'l-J::ıüsnfı, Risfıle ii eJ::ıddişi'l­J::ıayfı' adlı eserleri kaleme almış, İbnü'l­Eslr'in Üsdü'l-gabe'sini, Rafil'nin e t-Te~­nib'ini, Beyhaki'nin Mend]fıbü'ş-Şdfi'i'­sini ihtisar etmiştir. Katib Çelebi onun

Mir'fıtü'z-zamfın ii tdri{J.i'l-a'yfın adlı bir çalışması bulunduğunu, eserde yaratılış­tan başlamak üzere önemli olayların kısa­ca anlatıldığını söylemiş (Keş{Ü?:-?Unün, ll, 1648), Selahaddin el-Müneccid de bu bil­giyi tekrarlamıştır (Mu'cemü'l-mü'erril]f­ne'd-Dımaş/<:_ıyyfn, s. ll4ı Ancak bu ese­rin Sıbt İbnü'l-Cevzl'nin aynı adı taşıyan meşhur kitabıyla karıştırılmış olabileceği

akla gelmektedir.

Nevevi'nin hayatına dair çeşitli eserler kaleme alınmıştır. Bunlar arasında Alaed­din İbnü'l-Attar diye bilinen talebesi Ali b. İbrahim ed-Dımaşki eş-Şatil'nin TuJ::ıie­tü'Hfılibin ii tercemeti'l-imfım MuJ::ı­yiddin (Tu/J.fetü Halibin fi tercemeti'l-imam en-Nevevf) adlı çalışması önemlidir (bk. bi bl. ı İbnü'l-Attar'ın Nevevi'ye tashih et­tirdiği bu eser aynı konudaki çalışmalara kaynak olmuştur. Daha sonra Muhammed b. Muhammed b. Ahmed en-Nüveyrl TuJ::ı­fetü'Hfılib ve'l-müntehi ii tercemeti'l­imfım en-Nevfıvi, Kemaleddin İbn İma­mü'l-Kamiliyye Muhammed b. Muham­med b. Abdurrahman el-Kahirl Bugye­tü 'r-rfıvi ii tercemeti'l-imfım en-Nevfıvi,

Şemseddin es-Sehavl el-Menhelü'l-'a~­bi'r-ravi ii tercemeti ]futbi'l-evliyfı'i'l­kirfım şey{J.i meşfıyi{J.i'l-İsldm MuJ::ıyid­din b. Zekeriyyfı en-Nevfıvi (nşr. Mah­mud Hasan Rebl', Kahire l354/ı935ı, Sü­yCıti el-Minhdcü's-sevi (bk bibl.ı. Ali et­Tantavl el-İmam en-Nevevi (Dımaşk ı 399/1979), Abdülganl ed-Dakr el-İmam en-Nevevi ( Dımaşk ı 395/1975, ı407/l987ı adlı eserlerini yazmışlardır. Ahmed Ab­dülazlz Kasım el-Haddad, el-İmam en­Nevevi ve eşerüh(i fi'l-J:ıadiş ve 'uW­mihi adıyla yaptığı yüksek lisans çalışma­sını daha sonra yayımlamış (Beyrut ı 413/ 1992), İvaz Matar es-Sa'dl de el-Mebd­di'ü't-terbeviyye el-müstenbeta mine'l­Erba'ine'n-Neveviyye ismiyle bir yüksek lisans tezi hazırlamıştır ( 1408, Cam iatü Ümmi'l-kuraı. Ayrıca Hasan İbrahim Ab­dülal "el-Mu'allim fı'l-fikri't-terbevl 'inde'l­İmam en-Nevevl i'dadühO ve şıfatühO ve maharatü tedrlsihi'l-fa"al" (Mecelletü Mer­kezi'l-bühüş, Camiatü 'i-İmam Muhammed b. Su' ad el-İslamiyye, ll 1 1404/1983], s. 20 ı -252ı ve "Uşulü'I-bal)şi'l-'ilml ve ada­bihl 'inde'l-İmam en-Nevevl" (Risaletü'l­ljalfci'l-'Arabf, Vlll/24 1 1408/1988], s. 35-57), Muhibbüddin Ebu Salih "15ıra,atü't­

terbeviyye 'inde'l-İmam en-Nevevl" (Me­celletü Külliyeti'l-'ulümi'l-ictima'iyye bi­Cami'ati'l-İmam Muhammed b. Su'üd el­İslamiyye, V, 1401/ 1981 , s. 621 -657), Ali Cemll Abbas "CühCıdü Ebi Zekeriyya fi'l­~smi'l-lugavl fı kitabi Tehılbi'l-esma, ve'!-

NEVEVI, Muhammed b. ömer

Iugat" (Adabü'r-rafidfn, XVI, 1986, Musul, s. ı 05- ı 44 ı adıyla makaleler yazmışlardır.

BİBLİYOGRAFYA :

Tacü'l-'arüs, "nvy" md. ; Gazzal!, el-Vasrt fi'l­me?heb (nşr. Ahmed Mahmud İ brah im - M. M. Tamir), J baskı yeri yok!1417/1997 (Darü's-selam). ı, 72-81; İbnü'I-Attar, Tuf:ı{etü't-talibfn li terceme­Wl-İmam en-Nevevf (nşr. Fuad Abdü lmün'im). İs­kenderiye 1411/1991; a.e. (nşr. Ebu Ubeyde Meş­hur b. Hasan Alü Selman) , Riyad 1414; Zeheb!, Te?kiretü 'l-l).uff~. IV, 1470-1474; Kütüb!, Feva­tü'l-Ve{eyat, IV, 264-268; Sübk!, Tabakat (Tana­h!), Vlll, 395-400; İsnevl, Tabak:atü 'ş-Şafi'iyye, ll, 476-477; İbn Kad! Şühbe. Tabak:atü 'ş-Ş[ıfi'iy­ye, ll, 153-157; Süyüt!, el-Minhacü 's-sevf li ter­cemeti'I-İmam en-Nevevf (nşr. Ahmed Şef!k Deme). Beyrut 1408/1988; Nuaymi, ed-Daris li tarf{Ji'l-medaris (nşr. Ca'fer ei-Hasenl), Kahire 1988, I, 24-25; Keş{ü';;:-;;:unan, I, 59, 70, 96-97, 115, 200, 210, 244, 340, 379, 398, 465, 490, 514, 550, 557, 688, 717, 915, 929-930, 93~ ll, 1039,1162,1188,1613,1648,1833,1859,1873-1876, 1877, 1912-1913, 2025; Har!r!zade, Tib­yan, lll, vr. 217"-221 "; Serk!s, Mu' cem, I, 952; ll, 1876-1879; Brockeimann, GAL, I, 496-501; Suppl., ı , 680-686; İzal).u'l-meknün, ı, 252; ll , 152, 199, 425; Selahaddin ei-Müneccid, Mu'ce­mü'l-mü'erri{Jfne'd-Dımaşk:ıyyfn, Beyrut 1398/ 1978, s. 113-114; Zirikli, el-A'lam (Fethullah). IV, 42, 251; VII, 48; Vlll, 149-150; Abdülgan!ed­Dakr, el-İmam en-Nevevf, Dımaşk 1407/1987, s. 202-203; Ebu Ubeyde Meşhür b. Hasan b. Sel­man -Ebu Huzeyfe Raid b. Sabr!. Mu'cemü '1-mu­şannefati'l-varide fi Fetl).i'l-barf, Riyad 1412/ 1991, s. 52,112,144,188,205,247-248,253, 302, 333, 340, 404; Ahmed Abdülaziz Kasım ei­Haddad, el-İmam en-Nevevi ve eşeruha fi'l-l).a­dfş ve 'ulümih, Beyrut 1413/1992; Şiikir Mus­tafa, et-Tarf{Ju'l-'Arabi ve'l-mü'erri{Jün, Beyrut 1993, IV, 21-22; Salihiyye, el-Mu'cemü 'ş-şamil,

V, 265-276; W. Heffening, "Zum Leben und zu den Schriften an-Nawawi's" , Isi., XXII (1935). s. 165-190; XXIV (I937), s. 131-150; a.mlf., "Ne­vevi", İA, IX, 222-223; a.mlf., "aı-Nawawl" , Ef2 (Fr.), VII, 1043-1044; Eric F. F. Bishop, "The Forty (Two) Traditions of an-Nawawi", MW, XXIX ( 1939), s. 163-177; Khalid Alavi, "Arba'in al-Na­wawi and its Commantaries", IS, XXIV/3 ( I985), s. 349-356; M. Yaşar Kandemir, "el-Carniu's-sa­hili", DİA, VII, 126-127.

Iii M. YAŞAR KANDEMİR

ı ı

NEVEVİ, Muhammed b. Ömer ( .s,~,~ W-1 ~ )

Ebu Abdilmu'ti Muhammed b. Ömer b. Arabi

b. Ali en-Nevevl el-Cavi el-Benteni (ö. 1316/1898)

L Endonezyalı müfessir ve alim.

_j

1230'da (l815ı veya 1231'de (t8ı6ı Ca­va adasının batı kısmında bulunan Ben­tem (Benten) bölgesinin Tenare (l'anara) ka­sabasında doğdu. Babası Tenare'de baş­kadılık görevini yürütmekteydi. Kardeşleri Temlm ve Ahmed'le birlikte önce babasın-

49

Page 2: NEVEVI, Muhammed b. ömer

NEVEVI, Muhammed b. ömer

dan. daha sonra bölgenin önde gelen ali­mi Hacı Sahal'dan ders aldı. Bir süre Ba­tı Cava'daki Purvakarta'ya gidip Hacı Yu­suf'un derslerine katıldı. On beş yaşında hacca gitti ve Mekke'de üç yıl kalarak öğ­renim gördü. Dönüşünün ardından yak­laşık 18SO'ye kadar ülkesinde bulundu.

18SO'de tekrar Mekke'ye giden Nevevi hayatının sonuna kadar burada yaşadı. Onun Mekke'ye yerleşmesinde dini ilim­leri tahsil yanında hacca gelen Cavalılar'a rehberlik etme arzusu da önemli rol oy­nadı. Endonezya'nın Borneo şehrinden Ah­med Hat\b Sambas, Sende'nin küçükSum­bava adasından Abdülganl Bima, Mısır'­dan Yusuf Sümbülavenl ve Ahmed en­Nehravl, Mekke müftüsü Ahmed b. Zey­nl Dahlan ve Abdülhamld Dağıstanı gibi alimlerden ders okudu. Ayrıca öğrenim amacıyla Suriye ve Mısır'a gitti. Öğrenimi­ni tamamladıktan sonra daha ziyade Ca­valılar'la ilgilenen Nevevi çok sayıda öğ­renci yetiştirdi. Mekke'de tahsil görüp ül­kelerine dönen talebeler vasıtası ile En­donezya'nın islamiaşmasında büyük rolü oldu. Bentemli Mardjuki, Jombaklı (Doğu Cavalı) Hasyim Asyari, Kudüslü (Endonez­ya'da bir yer) Asnavi, Madura veya Tuba­gus adasından Hali, Bentem civarındaki Karingin'den Muhammed Asnavi, MahfCız b. Abdullah et-Termesl onun önde gelen talebelerindendir.

Nevevi tasawufa da ilgi duymuş, daha çok Gazzaıı anlayışını. ahlak ve kişilik eği­timini esas almış. talebelerine büyük sCı­filerin seçkin metinlerinden örnekler akut­muş. 1870'ten sonra Endonezya'da is­lam'ın yayılışında büyük rolü olan tasav­vufi hareketlere karşı orta bir yol takip etmiştir. Batavialı Seyyid Osman gibi tari­katları dışiamamakla birlikte eski hacası ve Kadirl şeyhi Ahmed Hatlb Sambas'a da intisap etmemiş. talebelerinin tarikata gir­mesine izin vermemiştir. Bunda, Hicaz böl­gesinin hakim anlayışının ve ülkesinin özel şartlarının etkisinin bulunduğu düşünüle­bilir. Nevevi siyasete mesafeli durmasına rağmen sömürgeci güçlerin ülkesini ter­ketmesini istemiş. onun görüşleri bazı ta­lebelerinin bağımsızlık hareketlerinde ak­tif rol aynamasında etkili olmuştur. 1898 yı­lında Mekke'de vefat eden Nevevi'nin ölüm tarihiyle ilgili olarak 1888, 1896, 1897 gibi farklı kayıtlara da rastlanmaktadır.

Eserleri. 1. MerdJ:ıu Lebid li-keşfi ma'­ne'l-Kur'dni'l-mecid (1-II, Kahire 1305; nşr. Muhammed Emin ed-Dannavl, Beyrut 1417/1997). et-Tefsirü'l-münir li-me'dli­mi't-tenzil adıyla da anılan eser müellifin

50

en önemli çalışması olup genellikle İbn Ab­bas, Fahreddin er-Razı. EbüssuCıd Efendi ve Hatlb eş-Şirblnl'nin tefsirlerinden ya­rarlanan müellif. dönemin fikir öncüleri olan Cemaleddln-i Efganl ile Muhammed Abduh'un yenilikçi görüşlerinden de etki­lenmiştir. Eserde zayıf bilgilere ve israili­yat'a da rastlanmaktadır (M. Ali Ayazl, s. 639-643; Riddell, s. 195-197) Z. et-Tevşil:ı (Kah i re I 305, 13 10). EbCı Şüca' el-İsfahfınl'­nin Şafıifıkhına dair et-Tal!:rib'inin (el-Mu}]­taşar) İbn Kasım el-Gazzl tarafından yapı­lan FetJ:ıu'l-garibi'l-mücib adlı şerhi üze­rine şerh tarzında yazılmış olup Kütü '1-J:ıa­bib adıyla da neşredilmiştir (Kahire 1301, 1305, 1310) 3. FetJ:ıu'l-mücib (Bulak 1276, 1292;Kahire 1297,1298, 1306;Mekke 1316). Hatlb eş-Şirblnl'nin Şafii fıkhı hakkındaki Mendl!:ıbü'l-J:ıacc'ının şerhidir. 4. Sülle­mü'l-mündcdt (Bulak I297; Kahire 1301, 1307). Abdullah b. Ömer el-Hadraml'nin Se­finetü'ş-şaldt'ı üzerine yazılmış bir şerhtir. S. el-'İl!:dü'ş-şemin (Kahire 1300). Ah­med b. Muhammed ez-Zahid'in telif edip Muhammed b. Osman el-Cavl el-KarCıtl' ­

nin FetJ:ıu'l-mübin adıyla 601 beyitte naz­mettiği fıkıhla ilgili eserin şerhidir. 6. Kdşi­tetü's-secd (Kahire 1292, 1301, 1302, 1303, 1305; Bulak 1309). Salim b. Semlr'in fıkha dair Sefinetü'n-necd adlı eserinin şerhi­dir. 7. eş-Şimdrü'l-ydni'a (Kahire 1299, 1308, 1329; Bulak 1302). Muhammed b. Süleyman Hasebullah'ın fıkıh ilmiyle ilgili er-Riydzü'l-bedi'a'sının şerhidir. 8. Ze­ri'atü '1-ya.l!:in ( Kahire 1304; Me kk e 131 7). Muhammed b. Yusuf es-SenCısl'nin akai­de dair Ümmü'l-berdhin adlı eserinin şerhidir. 9. Nurü'·v?.aldm (Kahire 1303, 1329). Ahmed el-MerzCıki'nin 'Al!:idetü'l­avdmm'ının şerhidir. 10. Ticdnü'd-derd­ri (Kah i re 1301, 1309; Mekke 1329). SacCı­ri'nin Risdle ii 'ilmi't-tevJ:ıid'inin şerhi­dir. 1 t. FetJ:ıu'l-mecid (Kahire 1298). Ho­east Ahmed en-Nehravl'nin kelama dair ed-Dürrü'l-ferid'inin şerhidir. 12. Me­rdl!:i'l- 'ubUdiyye el-ecvibete'l-Mekkiy­ye (Kahire 1291, 1298, 1304, 1307, 1308, 1319, 1327; Bulak 1293, 1309). Gazzall'­nin Biddyetü'l-hiddye adlı kitabının şerhi­dir. 13. Seldlimü'l-fuzald' (Kahire 1301; Mekke 1315). Zeynüddin b. Ali el-Mell­barl'nin Man:;r;umetü hiddyeti'l-e~kiyd' ila tarilp'l-evliyd' adlı eserinin şerhidir. 14. MişbdJ:ıu':;r;-:;r;ulem (Mekke 1314). Müttaki el-Hindl'nin el-Minhdcü'l-etem ii tebvibi'l-J:ıikem'inin şerhidir. 15. Fet­J:ıu'ş-şamedi'l-'alim 'ald Mevlidi'ş-şeyl]. AJ:ımed b. Kilsım ve yüsemma el-BulU­gu'l-fevzi li-beydni eltd~i Mevlidi İb­ni'l-Cevzi (Bulak 1292). Bugyetü'l-'avdm

ii şerJ:ıi Mevlidi seyyidi'l-endm li'bni'l­Cevzi (Kah i re 1345/1927) ve FetJ:ıu 'ş-şa­medi'l-'alim 'ald Mevlidi'ş-şeyl]. AJ:ımed b. Kilsım (Mekke 1306) gibi farklı isimler­le de neşredilen eser, Ebü'l-Ferec İbnü'l­Cevzl'ye veya Ahmed b. Kasım el-Harlrl'­ye ait olduğu sanılan el-'Arus adlı eserin şerhidir. 16. Tergibü'l-müştal!:l!:in (Bulak I 292). Meddricü'ş-şu'ud ismiyle de ba­sılan eser (Bulak 1296), Medine Müftüsü Ca'fer b. Hasan el-Berzend'nin Mevlidü'n­nebi (Mevlidü '1-Berzencf, el-'İ~dü 'l-cevher If mevlidi'n-nebiyyi'l-ezher) adlı kitabı üze­rine yazılmış bir şerhtir. 17. ed-Dürerü'l­behiyye (Bulak 1299). Aynı müellifin el­tfaşd'işü'n-nebeviyye'sine dair bir şerh­tir. 18. el-İbrizü'd-ddni ii mevlidi sey­yidind MuJ:ıammed el-'Adndrıi (Kahire 1299). Ahmed b. Muhammed el-Kastal­lanl'nin Mevlidü'n-nebi'sinin muhtasarı­dır. 19. Tenl!:iJ:ıu'l-l!:avli'l-J:ıaşiş bi-şerJ:ıi

Lübdbi'l-J:ıadiş. Çeşitli konulara dair ha­dislerin yer aldığı risa!e Süyütl'ye ait kita­bın şerhi olup onunla birlikte basılmıştır (Kahire 1374, 137714. bs.j. 1380). ZO. Keş­fü'l-merutiyye 'an sitari'l-Acurrumiyye (Kahire 1308). Abdüsselam en-Neberavl'­nin el-Kevdkibü'l-celiyye fi na:;r;mi'l­Acurrumiyye adlı manzum eserinin şer­hidir. Nevevi kendi eserini FetJ:ıu Gilfiri'l­l].atıyye 'ale'l-Kevdkibi'l-celiyye ii na:;r;­mi'l-Acurrumiyye ismiyle nazmetmiştir (Bulak 1298). Zt. el-Fuşuşü'l-ydl!:ütiyye (Kahire 1299). Abdülmün'im ivaz el-Circa­vl'nin er-Ravzü'l-behiyye fi'l-ebvdbi't­taşrifiyye'si üzerine yazılmış bir şerhtir. ZZ. Lübdbü'l-beydn (Kahire 1301) . Hüse­yin en-Nevevl el-Malikl'nin Arap edebiya­tma dair Risdletü '1-isti'drdt'ının şerhidir.

Nevevi'nin diğer eserlerinden bazıları şunlardır: Katrü'l-gayş fi şerJ:ıi Mesd'ili Ebi'l-Leyş; Kilmi'u't-tugydn, Behcetü'l­vesd'il bi-şerJ:ıi'l-Mesd'il, SülUkü 'I-cd­de 'ald Lüm'ati'l-müfdde, 'UI!:üdü'l-lü­ceyn ii beyani J:ıul!:ül!:i'z-zevceyn, Mir­l!:iitü şu'udi't-taşdil!: fi şerJ:ıi Süllemi't­teviil!: (Kahire 1298, 1305, 1306), Minhd­cü'r-rdgıbin fi'ş-şatd'i'l-ünsi ve mi'rd­cü'I-vdşılin ile'l-J:ıime'l-l!:udsi, Nel!:ilve­tü'l-'al!:ide (manzum), Nihdyetü'z-zeyn ii irşddi'l-mübtedi'in bi-şerJ:ıi Kurreti'l­'ayn (Kahire 1297, 1298, 1299). en-Neh­cetü'l-ceyyide li-J:ıalli Nel!:ilveti'l-'al!:ide (Serkis, II, 1879-1883; fzaf:ıu'l-meknün ibk. bi bL J; Hediyyetü 'l-'ari{fn, II, 394).

BİBLİYOGRAFYA :

Fihristü'l-Kütübl)fmeti'l-Ijidiviyye, I, 210, 257, 276, 340, 377, 415; ll, 35-38, 58, 59, 168, 203, 204; lll, 213, 245, 257, 263, 274; IV, ll , 83, 144; Serkis, Mu'cem, ll, 1879-1883; C. Snouck Hurgronje, Mekka (tre. J H. Monahan), Leyden

Page 3: NEVEVI, Muhammed b. ömer

1931, s. 268-275; Brockelmann, GAL, ll, 651-652; Suppl., 1, 916; ll, 813-814; a.mlf., "al-Na­wavi", EJ2 (İng.), VII, 1040-1041; Fihrisü'l-ljiza­neti't-Teymüriyye, Kahire 1367/1948,1, 57, 213, 233, 259; lll, 307, 308; lzaf:ıu'l-meknün, ı, ll, 189, 204, 342, 346, 420, 464, 543, 599; ll, 18, 21, 24, 105, 167, 172, 192, 218, 235, 245, 399, 468, 674, 691, 695; Hediyyetü'l-'ari{in, ll, 394; Zirik!T, el-A'lam, Yil, 209, 210; KehhaJe, Mu'ce­mü'l-mü'elli{in, XII, 83; C. Guillot. "Nawavi al­Bantani, Muhammad", Dictionnaire biographi­que des sauants et grandes {igures du monde musulman peripherique du XJX• sil~cle a nos jours (ed. M . Gaborieau v.dğr. ), Paris 1992, 1, 34; M. Ali AyazJ, el-Mü{essirün: ljayatühüm ue men­hecühüm, Tahran 1414, s. 639-643; P. G. Riddell, Islam and the Malay-lndonesian World, Lon­don 2001, s. 193-197; Abdullah Muhammed Ha­beşi, Cami'u'ş-şürüf:ı ue'l-f:ıauti.şi, Ebfızabl 1425/ 2004, lll, 1809, 1997. ı:;t,;l

IJllll!!l ERDOGAN BAŞ

ı ı

NEVEVİYYE (4i_9~f)

Şazeliyye tarikatının Yahya b . Şeref en-Nevevi'ye

(ö. 676/1277) nisbet edilen bir kolu

L (bk. NEVEVI) .

_j

ı ı

NEVFEL b. HARİS ( ~ jt;..Jf .;..; .)9,; )

Ebü'l-Haris Nevfel b. Haris b. Abdilmuttalib el-Haşim! el-Kureş'i

(ö . 15/636)

Hz. Peygamber'in

L amcasının oğlu, sahabi.

_j

Bedir Gazvesi'nde istemediği halde müş­riklerin safında yer aldı ve bu savaşta ken­disi gibi esir düşen amcası Abbas'ın, diğer akrabalarıyla birlikte onun da fidyesini öde­mesi üzerine Mekke'ye döndü ve bir müd­det sonra müslüman oldu. ResGl-i Ekrem'in Nevfel'e fidye ödeyip kurtulmasını teklif ettiği, onun verecek bir şeyi olmadığını be­lirtmesi üzerine Resulullah'ın ona Cidde'­de bulunan mızraklarını vermesini teklif ettiği, bunun üzerine büyük bir şaşkınlı­ğa düşen Nevtel'in Allah'tan başka kimse­nin bilmediği bu durumu ancak bir pey­gamberin bileceğini söyleyerek 1000 mız­rak karşılığında hürriyetine kavuştuğu ve ardından İslam'ı benimsediği de rivayet edilmiştir. Haşimoğulları'ndan İslamiyet'i seçenlerin en yaşiısı olduğu bildirilen Nev­fe!, Hendek Gazvesi'ne çıkılacağı sırada o ana kadar gizlediği dinini ilan ederek hic­ret etti. Medine'ye ulaşınca ResOl-i Ekrem onu amcası Abbas'la kardeş ilan etti ve Mescid-i Nebevl'nin yanındaki bir evi böl-

dürerek onlara tahsis etti; ayrıca kendisi­ne ait olup deve ağılı olarak kullandığı bir binayı da Nevfel'e bağışladı.

Hz. Peygamber'le birlikte Mekke'nin fet­hinde bulunan Nevfel, Huneyn veTaif gaz­velerine katıldı; Huneyn'de bir ara müslü­manlar bozguna uğrayıp kaçıştıkları sıra­

da Resülullah'ın yanında kalan az sayıdaki askerlerden biri de Nevfel'di. Ayrıca silah ticareti yaptığından bu muharebede kul­lanılmak üzere 3000 mızrak bağışladı (Ha­kim, III, 246) Onun tüccar kimliğiyle çelişir görünmekle birlikte evlenme konusunda yardım istemesi üzerine Hz. Peygamber'in onu bir hanımla evlendirdiği, ancak ihti­yaçlarını giderecek bir şeyleri olmadığı için kendi zırhını bir yahudiye rehin göndere­rek ondan 30 sa' arpa alıp yeni eviilere ver­diği, bu arpanın ununun altı ay boyunca hiç eksilmediği, bu durumun Hz. Peygam­ber' e bildirilmesi üzerine onun, "Eğer bık­masaydınız unu ömür boyunca yiyebilirdi­niz" cevabını verdiği yolunda bir rivayete kaynaklarda yer verilmiştir (a.g.e., ay). Nevfel Medine'de vefat etti. Cenaze na­mazını Halife Ömer kıldırdı ve Baki' Me­zarlığı'nda defnedildi. Oğulları Haris, Mu­gire ve Abdullah da sahabi olup son ikisi Medine'de kadılık yapmıştır.

BİBLİYOGRAFYA :

İbn Sa'd, et-Taba/5:at, N, 44-47; Hakim, el-Müs­tedrek, lll, 245-247; İbn Abdülber, el-İsti"ab (Bi­cavi), IV, 1512-1513; İbnü'l-Esir, Üsdü'l-gabe, V, 369-370; İbn Seyyidünnas. Mine /:ı u '1-midaf:ı (nşr. iffet Visal Hamza), Dımaşk 1407/1987, s. 320-322; Zeheb1, A'lamü'n-nübela', ı, 199; a.mlf., Taril].u'l­islam: 'Ahdü '1-/julefa'i'r-rti.şidin, s. 155-156; İbn Hacer. el-İşabe, lll, 577; NQreddin el-Halebl. insa­nü'l-'uyün, Beyrut, ts. (Darü'l-ma'rife), lll, 63; Şev­ki EbQ Hal11, ljuneyn ue't-Ta'i{, Dımaşk 1406/ 1986, s. 20; Köksal, islam Tarihi (Medine), ll, 180, 193-194; Vlll, 404; Wensinck, el-Mu'cem, VIII, 277; Muhammed Hamldullah, "Huneyn Gaz­vesi" , DİA, XVIII , 376. ı:;t,;1

IJllll!!l ABDÜLKADiR ŞENEL

L

NEVi (&f)

Mantıktaki beş tümelden ikincisi, tür.

_j

Eflatun felsefesine kadar giden nevi kavramı, filozofun metafiziğinde esasen "idea" veya "form" anlamına gelen eidos -bazı durumlarda sonraları "cins" manasın­da kullanılacak olan genos- terimiyle karşı­lanmıştır. Tü rlerin idealar olarak antolajik bir gerçekliğe sahip bulunduğunu düşü­nen filozofun bu görüşüne Aristo karşı çı­kıp ideaların ayrık birer cevher olduğu te­zine itiraz etmiş, bunun yerine onu cevhe-

NEVi

re ilişkin bir ilke, yani nesnenin formel se­bebi sayarak sOretin (ei dos) akledilir ma­hiyet olduğunu ileri sürmüştür. Aristo'ya göre bir şeyi bilmek onun maddesinde iç­kin olan ve bütün teleolojik yapısını yöne­ten sOreti bilmektir. Tümel bir kavram olarak eidos terimi mantıkta yüklemlerin tümelliği ve tanımın konusu meselesiyle ilgili biçimde kullanılır. Filozofa göre yal­nızca tümel tanımlanabilir ve bilimin ko­nusu yalnızca tümeldir (Peters, s. 87, 90, 131' 185)

Mantık tarihi boyunca eski Yunan, İs­lam ve Ortaçağ Latin felsefesinde gelişen terminolojide cins, nevi, fasıl, hassa ve araz diye bilinen beş tümelin (bk. BEŞ KÜLÜ) belirli tanırnlara kavuşturularak ortak bir şema içinde tahlil edilmesinde Yeni Efia­tuncu filozof Porphyrios'un (Furfüriyüs) Eisagoge adlı kitabı Aristo mantığı ile bir­likte esaslı bir hareket noktası teşkil et­miştir. Porphyrios, tercümeler döneminde Ebu Osman Said b. Ya'küb ed-Dımaşki tarafından Arapça'ya çevrilen ve isagüci adıyla tanınan ünlü eserinde türü cins te­rimiyle kavramsal ilişkisi içinde tarif et­miştir. Cins bir türün cinsi, tür de bir cin­sin türüdür. Dolayısıyla cins ile tür birbi­riyle tanımlanmış olmaktadır. Buna göre türün ilk tanımı "cinsin altında sıralanmış olan ve cinsin özsel olarak kendisine yük­lenmiş olduğu şey", ikinci tanımı ise "ara­larında özgül olarak farklı terimierin çok­luğuna özsel olarak uyan yüklem" şeklinde­dir. İkinci tanım, üstünde artık daha baş­ka cinslerin yer almadığı en genel cinsler­le altında artık başka türlerin yer almadığı en özel türlerin arasında kalan ve üste gö­re tür, alta göre cins olabilen tümel kav­ramlar için değil altında yalnızca bireyle­rin yer aldığı en özel türler için geçerlidir. Buna göre cevher cinstir; cevherin altın­da cisim, cismin altında canlı cisim, canlı cismin altında hayvan, hayvanın altında akıllı hayvan, akıllı hayvanın altında insan ve insanın altında bireyler yer alır. Bu sı­ralamanın en üstündeki cevher en genel kavramdır ve sadece cins olan odur; insan ise en özel türdür ve yalnızca türdür; çün­kü kendisinden sonraki başka türlere cins olmaz. Sıralamadaki ara tümellerden olan cisim, canlı cisim, hayvan, akıllı hayvan ise hem cins hem tür olabilir. Daha açıkçası en genel cins cins olup tür olmayan, kendi üzerinde başka bir üst cinsin bulunmadı­ğı şey iken en özel tür tür olup cins olma­yan ve tür olarak artık türlere bölünme­yen şeydir; hatta bu açıdan tür "sayıca farklı terimierin çokluğuna özsel olarak yüklenen şey'' diye tanımlanabilir (lsagoge, S. 31-44) .

51