nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç...

103
NANOTEKNOLOJİ BAZLI İLAÇ TAŞIMA SİSTEMLERİNİN GÖZE İLAÇ UYGULAMALARINDA, TRANSKLERAL GEÇİŞ ÜZERİNE ETKİSİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ EVALUATION of TRANSSCLERAL PERMEABILITY EFFECTS of NANOTECHNOLOGY BASED DRUG DELIVERY SYSTEM in OCULAR DRUG APPLICATIONS NAGİHAN UĞURLU Prof.Dr.EMİR BAKİ DENKBAŞ Tez Danışmanı Hacettepe Üniversitesi Lisansüstü Eğitim-Öğretim ve Sınav Yönetmeliğinin Nanoteknoloji ve Nanotıp Anabilim Dalı İçin Öngördüğü DOKTORA TEZİ Olarak Hazırlanmıştır. 2013

Upload: lyanh

Post on 27-Mar-2019

252 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

NANOTEKNOLOJİ BAZLI İLAÇ TAŞIMA SİSTEMLERİNİN

GÖZE İLAÇ UYGULAMALARINDA, TRANSKLERAL GEÇİŞ

ÜZERİNE ETKİSİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

EVALUATION of TRANSSCLERAL PERMEABILITY

EFFECTS of NANOTECHNOLOGY BASED DRUG DELIVERY

SYSTEM in OCULAR DRUG APPLICATIONS

NAGİHAN UĞURLU

Prof.Dr.EMİR BAKİ DENKBAŞ

Tez Danışmanı

Hacettepe Üniversitesi

Lisansüstü Eğitim-Öğretim ve Sınav Yönetmeliğinin

Nanoteknoloji ve Nanotıp Anabilim Dalı İçin Öngördüğü

DOKTORA TEZİ

Olarak Hazırlanmıştır.

2013

Page 2: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç
Page 3: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

Bu tez tüm hayatım boyunca yanımda olan canım anneme ve canım babama ithaf

edilmiştir…..

Page 4: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç
Page 5: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

i

ÖZET

NANOTEKNOLOJİ BAZLI İLAÇ TAŞIMA SİSTEMLERİNİN GÖZE İLAÇ

UYGULAMALARINDA, TRANSKLERAL GEÇİŞ ÜZERİNE ETKİSİNİN

DEĞERLENDİRİLMESİ

NAGİHAN UĞURLU

Doktora, Nanoteknoloji ve Nanotıp Anabilim Dalı

Tez Danışmanı: Prof. Emir Baki Denkbaş

Nisan 2013, 104 sayfa

Bu tez kapsamında, kitosan nanopartiküller sentezlenerek ve bu nanopartiküllere

bevasizumab yüklenmiş ve bevasizumab yüklü kitosan nanopartiküllerin karakterizasyon

çalışmaları yapılmıştır. Atomik kuvvet mikroskobu ve zeta sizer ile yapılan ölçümlerde

bevasizumab yüklü kitosan nanopartiküllerin boyutları 80-380 nm olarak ölçülmüştür. İlaç

yükleme verimi 38±22 olarak hesaplanmıştır. Hazırlanan bevasizumab nanopartiküllerin in

vitro salım çalışmaları yapılmıştır. Yüklü nanopartiküllerin 3 haftalık izleminde, ilaç salımının

5. günden sonra artmaya başladığı ve izlem yapılan 3 hafta boyunca ilaç salımının devam

ettiği izlenmiştir. İn vivo çalışmalarda, yüklü nanopartiküller tavşan gözlerine subtenon

olarak enjekte edilmiştir. Enjeksiyon sonrası takip süresinde herhangi bir enfeksiyon veya

inflamatuar reaksiyon gelişmemiştir. İmünohistokimyasal incelemelerde yüklü

nanopartiküllerin sklera duvarında bir miktar ilerlediği gözlemlenmiştir. Bevasizumab yüklü

nanopartikül enjekte edilen deney hayvanlarından enjeksiyon sonrası 1, 3, 5 ve 7. gün alınan

örneklerde vitreus serum ve vitreus bevasizumab düzeyleri ölçülmüş ve serbest bevasizumab

enjekte edilen gözlerden alınan örnekle karşılaştırılmıştır. Yüklü nanopartikül enjekte edilen

gözlerde vitreus bevasizumab konsantrasyonunun, serbest bevasizumab enjekte edilen gözlere

oranla daha erken yükseldiği izlenmiştir.Yüklü nanopartikül enjekte edilen grupta serum

Page 6: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

ii

bevasizumab konsantrasyonunun serbest bevasizumab enjekte edilen gruba oranla daha düşük

olduğu gözlenmiştir.

Anahtar kelimeler: Kitosan, bevasizumab, nanopartikül

Page 7: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

iii

ABSTRACT

EVALUATION of TRANSSCLERAL PERMEABILITY EFFECTS of

NANOTECHNOLOGY BASED DRUG DELİVERY SYSTEM in OCULAR DRUG

APPLICATIONS

Dr. NAGİHAN UĞURLU

Doktor of Philosophy , Nanotechnology and Nanomedicine Department

Supervisor: Prof. Emir Baki Denkbaş

April 2013, 104 pages

Chitosan nanoparticles were synthesized and bevasizumab was loaded to this chitosan

nanoparticles in the present thesis. Characterization of bevacizumab loaded chitosan

nanoparticles were made and the size of the bevacizumab loaded chitosan nanoparticles were

measured between the range of 80-380 nm in Atomic force microscope and zeta sizer. Drug

loading capacity was measured as 38±22.In in vitro studies it was observed that amount of

drug release was increased after fifth day of injection and continued during 3 weeks. In vivo

studies of these bevacizumab loaded chitosan nanoparticle were studied. Loaded nanoparticles

were injected as subtenon injections to rabbit eyes. No infectious or inflamatory reactions

were developed during follow up period. Immunohistochemical sections showed some degree

transport of bevacizumab loaded chitosan nanoparticles transport through sclera. After

subtenon bevacizumab loaded chitosan nanoparticle injections serum and vitreus samples

were obtained from the rabbits at first, third, fifth and seventh days. The values compared to

those of rabbits that were applied free subtenon bevacizumab injection. Elevation of vitreus

bevacizumab levels were observed earlier in bevacizumab loaded chitosan nanoparticle

injected rabbits compared to free bevacizumab injected rabbits. Serum bevacizumab levels

of bevacizumab loaded chitosan nanoparticle injected rabbits were lower that those of free

bevacizumab injected rabbits.

Page 8: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

iv

Key words:chitosan, bevacizumab, nanoparticle.

Page 9: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

v

TEŞEKKÜR

Bu tezin hazırlanmasında bana engin bilgi ve tecrübesiyle her aşamada destek olan ve yol

gösteren hocam Emir Baki Denkbaş’a,

Tez çalışmaları sırasında tüm bilgisi ve enerjisi ile beni her zaman destekleyen Mehmet

Doğan Aşık’a,

Bilimsel çalışmalarımda fikirleri, bilgisini ve imkanlarını benimle paylaşan Mustafa Türk’e

Bilimsel çalışmalar konusunda desteğini ve yardımlarını her zaman hissettiğim hocam

Nurullah Çağıl’a,

Özgün fikirleri ile tez çalışmalarının planlanmasında yardımları olan Hasan Basri Çakmak’a

Titizliği ve özeni ile tez çalışmalarında çok büyük emeği olan Sema Tuncer’e,

Çalışmalarım süresince vermiş oldukları destekler için Murat Demirbilek’e, Cem Bayram’a,

Tamer Çırak’a,

Tezin çalışmaları boyunca samimi desteklerini benden esirgemeyen tüm Nanoteknoloji ve

Nanotıp Anabilim dalı üyelerine,

Bu tez kapsamında yapılan çalışmaları 1002 Hızlı destek projesi kapsamında verdikleri proje

ile destekleyen TÜBİTAK yetkililerin’ne,

Beni tüm yaşantım boyunca seven, destekleyen, ve iyiliğe yönlendiren sevgili annem Saadet

Orhan’a ve babam Cemal Orhan’a ve

Hayatın her aşamasında olduğu gibi tez yazma sürecinde de beni sabır ve özveriyle

destekleyen sevgili eşim Mahmut Uğurlu’ya ve ailesine

Teşekkür ederim

Page 10: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

vi

İÇİNDEKİLER DİZİNİ

Sayfa

No

ÖZ i

ABSTRACT iii

TEŞEKKÜR v

İÇİNDEKİLER vi

SİMGELER VE KISALTMALAR ix

ŞEKİLLER DİZİNİ xi

1. GİRİŞ 1

2. GENEL BİLGİLER 3

2.1. Koroid Neovasküler Membran (KNVM) 4

2.1.1. KVNM oluşumunda Anjiyogenez 5

2.1.1.1. Anjiyogenezin Gelişim Mekanizması 6

2.1.1.2 KNVM Gelişiminde VEGF-A’nın Rolü 7

2.1.2. Vasküler Endotel Büyüme Faktörü (VEGF)

8

2.1.2.1. VEGF Oluşumu ve Alt Tipleri

8

2.1.2.2. VEGF Reseptörleri

9

2.1.3. KNVM Tedavisinde Anti-VEGF İlaçlar 9

2.1.3.1. Göz Hastalıklarının Tedavisinde Kullanılan Anti-VEGF Ajanlar 9

2.1.3.1.1. Bevasizumab haricinde kullanılan ilaçlar

10

2.1.3.1.2. Bevasizumab

10

2.1.3.2. KNVM Tedavisinde anti-VEGF Tedavilerin Etkinliği

11

2.1.3.3. Anti Anjiyogenik İlaçların Göze uygulanmasında geneleksel Yöntemler 12

Page 11: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

vii

2.2. Perioküler İlaç Uygulamaları

15

2.2.1. Transskleral Bariyerler ve Özellikleri

17

2.2.1.1. Statik Bariyerler

18

2.2.1.1.1. Sklera

18

2.2.1.1.1.1. Skleranın Yapısı

18

2.2.1.1.1.2. Skleral Geçirgenlik

19

2.2.1.1.2. Bruch membran-Koroid (BK) ve RPE 19

2.2.1.1.2.1. Bruch membranın Yapısı 20

2.2.1.1.2.2. Koroidin Yapısı 20

2.2.1.1.2.2. Koroidin Yapısı 20

2.2.1.1.2.4. Bruch membran-Koroid ve RPE Geçirgenlik Çalışmaları 20

2.2.1.2. Dinamik Bariyerler

21

2.2.1.2.1. Konjuktival/Episkleral akım 21

2.2.1.2.2. Koroidal Akım

21

2.2.1.2.3. Uveoskleral Akım

22

2.2.1.2.4. Hidrostatik ve Osmotik Basınç

22

2.2.1.2.4. RPE Taşıyıcı Proteinler 22

2.2.1.3. Metabolik Bariyerler

22

2.2.2. Transskleral İlaç Geçişlerinin Etkinliği

23

2.2.2.1 Antianjiyojenik Tedavide Karşılaşılan Sorunlar 24

2.3. Gözde Nanopartiküler İlaç Taşıma Sistemlerinin Kullanılması

25

2.3.1. Nanoteknoloji Bazlı İlaç Taşıma Sistemleri

25

2.3.1.1. Kitosanın Kaynağı, Yapısı ve Fizikokimyasal Özellikleri 26

2.3.1.2. Kitosan Bazlı Taşıma istemlerinin Göze İlaç Taşınmasında

Kullanılması 27

Page 12: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

viii

2.3.1.2.1. Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç Taşınmasında Kullanılması 28

3. DENEYSEL ÇALIŞMALAR 30

3.1. Nanopartiküllerin Geliştirilmesi, Karakterizasyonu ve in vitro

çalışmalar 30

3.1.1. Kitosan Nanopartiküllerin Hazırlanması ve Karakterizasyonu

30

3.1.2. Bevasizumabın Kitosan Nanopartiküllere Yüklenmesi

31

3.1.3. İlaç Yüklü Kitosan Nanopartiküllerin Karakterizasyonu

32

3.1.4. Salım Profillerinin Oluşturulması

32

3.1.5. Yükleme Veriminin Hesaplanması 32

3.2. Hazırlanan Nanopartiküllerle yapılan in vivo Çalışmalar

32

3.2.1. Subtenon Enjeksiyon

33

3.2.2. Enjeksiyon Sonrası Takip Muayeneleri

35

3.2.3. Örneklerin Toplanması

35

3.2.4. İmünohistokimya

36

3.2.5. ELISA Ölçümleri

36

3.2.6. Vitreusta Bulunan Bevasizumab Miktarının Hesaplanması

36

4. BULGULAR VE TARTIŞMA 37

4.1.1. İlaç Yüklü Kitosan Nanopartiküllerin Sentezi Ve Karakterizasyonu 37

4.1.2. Salım Profillerinin İncelenmesi 41

4.2.1. Enjeksiyon Sonrası Muayene Sonuçları 42

4.2.2. İmmunohistokimya Sonuçları 45

4.2.3. Eliza Sonuçları 47

SONUÇLAR 63

KAYNAKLAR 65

EK 1:APPENDİX 84

ÖZGEÇMİŞ 84

86

Page 13: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

ix

SİMGELER VE KISALTMALAR DİZİNİ

YMD Yaşa Bağlı Maküla Dejeneresansı

DRP Diabetik Retinopati

VEGF Vasküler Endotelyal Büyüme Faktörü

FDA Federal Drug Administration

KNVM Koroidal Neovaskülar Membran

FGF Fibroblast Büyüme Faktörü

TGF α Transforming Büyüme Faktörü alfa

TGF β Transforming Büyüme Faktörü beta

HGF Hepatosit Büyüme Faktörü

CTGF Bağ Dokusu Büyüme Faktörü

IL-8 Interleukin-8

PEDF Pigment Epitel Kökenli Faktör

PDGF Platelet Kökenli Büyüme Faktörü

VEGFR Vasküler Endotelyal Büyüme Faktörü Reseptörü

OCT Optik Koherent Tomografi

IgG İmün globülin G

VISION VEGF Inhibition Study in Ocular Neovascularization

ANCHOR Anti-VEGF Antibody for the Treatment of Predominantly Classical CNV

in AMD

Page 14: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

x

MARINA Minimally Classic/Occult Trial of the Anti-VEGF antibody Ranibizumab

in the treatment of neovascular AMD

FFA Fundus Florosein Anjiografi

PDT Fotodinamik Tedavi

BK Bruch Membranı-Koroid

RPE Retina Pigment Epiteli

GAG Glikozaminoglukan

ABD Amerika Birleşik Devletleri

GRAS Genel olarak Güvenli Kabul edilen

NSAI Non-steroid antiinflamatuarlar

5 FU 5 Floro urasil

TPP Tripolifosfat

AKM Atomik Kuvvet Mikroskobu

PEG Polietilen Glikol

PLGA Polilaktoglikolik Asit

NLC Nanostructured Lipid Carriers

HET-CAM Hen'in Koryoallentoik Membran Yumurta Testi

NP Nanopartikül

PLA Polilaktik Asit

Page 15: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

xi

ŞEKİLLER DİZİNİ

Sayfa No

Şekil 2.1. Gözün tabakaları 3

Şekil 2.2. KNVM’nın Göz Kesitlerinde Görünümü 5

Şekil 2.3. Anjiyogenezin Şematik Gösterimi 7

Şekil 2.4. Avastinin üç boyutlu yapısı 10

Şekil 2.5. Transskleral geçişteki tabakalar 14

Şekil 2.6. Perioküler alandan vitreus ve posterior oküler yapılara transskleral

yolla ilaç geçiş yolları

16

Şekil 2.7. Transskleral geçişteki statik bariyerler (sklera, koroid, retina

pigment epiteli)

17

Şekil 2.8. Transskleral ilaç uygulamalarında konjoktiva / episklera ve

koroiddeki temizlenme (clearance) yolları

21

Şekil 2.9. intravitreal enjeksiyonun şematik çizimi 24

Şekil 3.1. Kitosan nanopartikül üretim düzeneği 31

Şekil 3.2. Subtenon enjeksiyon uygulamasının şematik gösterilmesi 34

Şekil 3.3. A-B Tavşan gözününün enjeksiyona hazırlanması 34

Şekil 3.4. A-B Subtenon enjeksiyon uygulaması 35

Şekil 4.1. Hazırlanan kitosan partiküllerin Zeta Sizer’da hacimce boy dağılımı

grafiği

37

Şekil 4.2. Hazırlanan kitosan partiküllerin: A: AFM görüntüsü B: AFM

görüntüsünden oluşturulmuş 3 boyutlu yapısı

38

Şekil 4.3. Farklı miktarlarda Bevasizumab yüklü kitosan nanopartiküllerden

salınan ilaç miktarının zamana göre grafiği

42

Şekil 4.4. Subtenon enjeksiyon sonrası ön segment muayene sonuçları A: 1. 43

Page 16: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

xii

Gün B: 5. gün

Şekil 4.5. Skleranın immünohistokimyasal boyamalar;A:Kontrol grubu 1,3,5.

ve 7. gün sonuçları;B:İlaç Grubu 1,3,5. ve 7. gün sonuçları;C:İlaç

yüklü partikül grubu 1,3,5. ve 7. gün sonuçları

46

Şekil 4.6. ELISA testi ile belirlenen serumdaki bevasizumab miktarı 49

Şekil 4.7. ELISA testi ile belirlenen, vitreustaki bevasizumab miktarları 50

Şekil 4.8. Vitreusta bulunan bevasizuamb miktarının başlangıç bevasizumab

miktarına oranları

60

Page 17: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

1

1.GİRİŞ

Gözün arka segmentinde anjiyogenezle ilişkili hastalıklar tüm dünyada geri dönüşümsüz

körlüklerin en önemli sebepleridir. İleri yaş grubunda yaşa bağlı maküla dejeneresansı

(YMD), orta yaş grubunda diabetik retinopati (DRP) ve bebek grubunda prematüre

retinopatisi, retinal ve koroidal neovaskülarizasyona sebep olarak hastalarda görmenin

ciddi oranda kaybedilmesine yolaçmaktadır. Bu hastalıkların sebep olduğu ağır görme

kayıpları, hastalarda işgücünü kaybetme, günlük aktivitelerini yerine getirememe ve

yaşam kalitesini ciddi oranda düşürme gibi istenmeyen etkilerinin yanısıra, bu hastalıkların

tedavisinde ve görme kayıplarına ikincil gelişen patolojilerin tedavilerin yüksek maliyetleri

sebebiyle sağlık harcamalarında ciddi artışlara neden olmaktadır.

Anti Vasküler Endotelyal Büyüme Faktörü (VEGF) tedavilerin gözdeki patolojik

anjiyojenez tedavilerinde kullanılması 2004 yılında başlamıştır. Önce yaşa bağlı YMD

tedavisinde yaygınlık kazanan anti-VEGF uygulamaları, elde edilen anatomik ve

fonksiyonel başarılardan sonra DRP, ven dal tıkanıklığı, üveit gibi diğer hastalıklarda da

gittikçe artan sıklıkla kullanılmaya başlanmıştır. Bugün artık arka segmentteki retina ve

koroid neovaskülarizasyonla seyreden tüm hastalıklarda anti VEGF tedaviler tüm dünyada

en yaygın kullanılan seçeneklerden biridir. Ön segment neovaskülarizasyonlarında da anti

VEGF kullanımı giderek yaygınlaşmaktadır.

Bevasizumab, kolon kanseri tedavisi için Federal Drug Administration (FDA) onayı almış

ancak, göz hastalıklarının tedavisindeki etkisi de pek çok yayınla kanıtlanmış olan ve tüm

dünyada intraoküler uygulamalar için en yaygın tercih edilen anti VEGF ajandır. Off label

(ruhsatlı endikasyon dışı) olmasına rağmen, FDA onayı bulunan muadillerine karşı bu

kadar sık tercih edilmesinin sebebi fiyatının ucuz olmasıdır. Anjiyogenezle seyreden

hastalıklar kronik hastalıklar olduklarından gözdeki etkileri sürekli devam etmektedir ve bu

uygulamalar hastalığın kesin tedavisini sağlamamakta sadece belli sürelerle bulguları

düzeltmektedir. Bu nedenle uzun süreli tedaviler sözkonusudur bu da tedavi maliyetlerini

ciddi oranda arttırmaktadır.

Anti VEGF tedavilerdeki en önemli sorunu, tüm göz ilaçlarının uygulanmasında olduğu

gibi, hedef dokuda istenen terapötik ilaç dozunun sağlanmasıdır. Gözün statik ve dinamik

bariyerleri, uygulanan ilaç moleküllerinin göziçi dokulara ulaşmasını engellerler. Bu

nedenle sistemik, topikal gibi geleneksel yollarla göz içinde istenen ilaç konsantrasyolarını

sağlamak mümkün olmadığından subtenon veya intravitreal uygulamalar tercih

edilmektedir.

Page 18: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

2

İntravitreal uygulamalarda, ilaç direk vitreus boşluğuna uygulanır. Bu uygulama ile istenen

doz kolaylıkla sağlanabilmekle birlikte, uygulamanın retina dekolmanı, katarakt, üveit,

endoftalmi gibi ciddi yan etkileri olabilmektedir. Ayrıca bu hastalıklar kronik hastalıklar

olduğundan, yaklaşık bir aylık peryotlarla bu uygulamanın tekrar edilmesi gerekmektedir.

Tedavi maliyetinin ve yan etki gelişme riskinin artmasının yanısıra, bu kadar sıklıkla

tekrarlanan enjeksiyonlar hastalar için ciddi bir zorluktur.

Trasskleral uygulamalar daha az riskli olması ve daha kolay uygulanabilmesi sebebiyle,

intravitreal enjeksiyonlara alternatif olabilecek uygulamalardır. Transskleral uygulamaların

en önemli dezavantajı intravitreal enjeksiyonlara oranla vitreusta istenen enjeksiyonların

sağlanamamasıdır. Subtenon, subkonjoktival uygulanan ilaç moleküllerinin, göz içi

dokulara ulaşması statik ve dinamik pek çok faktör tarafından engellenmektedir.

Nanopartiküler ilaç taşıma sistemleri, her alanda olduğu gibi oftalmoloji alanında de çok

yoğun olarak çalışılmaktadır. Göze uygulanan ilaçların çözünürlüğünü ve bariyerlerden

geçişini arttırmak ve ilaç konsantrayonunu daha uzun süre koruyabilmek için pek çok

nanopartiküler taşıyıcı konusunda çalışılmaktdır.

Bu tez kapsamında gözde kullanılmak üzere 80-380 nm aralığında bevasizumab yüklü

nanopartiküller sentezlenmiştir. Bu nanopartiküllerin 3 hafta boyunca in vitro salımlarını

incelenmiş ve 5. günde artan salımın izlem süresi boyunca sürdüğünü gözlenmiştir.

Hazırlanan bevasizumab yüklü nanopartiküller tavşan gözlerine subtenon olarak

uygulanmış ve tavşanlar enjeksiyon sonrası takip edilmiştir. Hiçbir hayvanın gözünde ön

kamarada reaksiyon, üveit veya enfeksiyon gelişimi izlenmemiştir. Alınan doku

örneklerinde imünohistokimyasal değerlendirmeler yapılmış nanopartiküllerin sklera

duvarında bir miktar ilerledikleri izlenmiştir. Enjeksiyondan 1, 3, 5 ve 7 gün sonra

sakrifiye edilen tavşanların gözlerinden alınan örneklerde, serum ve vitreus bevasizumab

düzeyleri ölçülmüş ve bu veriler serbest bevasizumab verilen gruptan elde edilenlerle

karşılaştırılmıştır. Bevasizumab yüklü kitosan nanopartikül enjekte edilen gözlerde vitreus

bevasizumab seviyesinin, serbest bevasizumab verilen gözler oranda daha erken yükseldiği

izlenmiştir. Başta verilen bevasizumab dozları dikkate alındığında, aynı düzeyde vitreus

ilaç dozu elde etmek için gerekli olan bevasizumab miktarının, nanopartiküle yüklü olan

grupta daha az olduğu izlenmiştir. Serum düzeylerinin yüklü nanopartikül enjekte edilen

grupta çok düşük olduğu izlenmiştir.

Page 19: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

3

2. GENEL BİLGİLER

Göz cisimlerden yansıyan ışığı elektriksel uyarılara çevirerek optik sinir aracılığı ile beyne

ileten organdır. Göz anatomik olarak ön ve arka segmentlere ayrılmıştır. Ön segment

kornea, ön kamara, iris, arka kamara, silier cisim ve lensten oluşur. Arka segment vitreus,

retina, retina pigment epiteli ve koroidden oluşur (şekil 2.1)

Şekil 2.1. Gözün Tabakaları [1]

Ön segmentteki yapıların temel görevi ışık uyarılarını arka segmente geçirerek makülada

odaklamaktır. Arka segmentte yer alan yapıların görevi ise bu uyarıları elektriksel uyarılara

çevirmek ve beyne iletmektir. Arka segmentteki dokuların harabiyeti sıklıkla geri

dönüşümsüz körlükle sonuçlanır. Tüm dünyada körlüklerin en önemli sebebi arka

segmentteki anjiyogenez-ilişkili hastalıklardır [2-4]. Anjiyogenez ilişkili hastalıklarda en

önemli bulgu koroidal neovaskülar membran (KNVM) gelişimidir.

Page 20: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

4

2.1.Koroid Neovasküler Membran (KNVM)

Gözdeki patolojik anjiyogenez, tüm dünyada çok ciddi görme kayıpları ile seyretmekte ve

sonuçta tedavisi mümkün olmayan körlüğe neden olmaktadır. Oküler anjiyogenezin en

önemli bulgusu KNVM gelişimidir ve tüm yaş gruplarını etkileyerek geri dönüşümsüz

görmek kaybına sebep olabilen bu patoloji, yaşlı populasyondaki görme kaybının en

önemli sebebidir [5]. KNVM, koryokapillaristen köken alan damarların bruch membranı

aşarak subretinal alanda yeni bir damar ağı yapısı oluşturmasıdır [6]. Yaşa bağlı maküla

dejenerasyonu, patolojik miyopi, oküler histoplazmozis, anjiyoid streaks, travma gibi

kırktan fazla oküler patolojide görme kaybının nedeni, KNVM gelişimidir [7].

KNVM subretinal veya subretinapigment epitel alanda gelişir ve beraberinde, bu alanda

sıvı birikimi ve kanama olabilir (şekil 2.2). Bu durum retina yüzeyinde düzensizliklere ve

kabarıklıklara yolaçar. Sonuç olarak hastada metamorfopsi olarak tanımlanan, objelerin

şekillerinde deformasyon şikayetleri gelişir. Tabloya bazen nörosensoryel RD eklenebilir

ve tüm bunların sonucunda gelişen fotoreseptör hücre hasarı tedavisi imkansız görme

kaybına yol açar [8].

Page 21: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

5

Şekil 2.2. KNVM’nın Göz Kesitlerinde Görünümü [9]

2.1.1 KVNM oluşumunda Anjiyogenez

Koroidal neovaskülarizasyon hayvan modelleri konusunda yapılan yoğun çalışmalardan

elde edilen veriler ve cerrahi sırasında veya mostmortem olarak eksize edilen KNVM’lerin

incelenmeleri sonucunda elde edilen veriler, bu dokuların gelişimi ve etiyolojileri hakkında

önemli bilgilere ulaşılmasını sağlamıştır [10-13]. KNVM gelişiminde koryokapillaristen

gelişen damarlar, anjiyojenez yoluyla subretinal alana doğru uzanarak burada patolojik bir

membran oluştururlar [6]. Anjiyojenez, varolan kan damarlarından köken alan yeni damar

ağlarının gelişimidir. Sağlıklı bireylerde, yara iyileşmesi, saç uzaması ve menstural siklus

gibi birkaç fizyolojik anjiyogenez dışında anjiyogenezler genelde patolojik olaylara eşlik

eder. Fizyolojik anjiyogenez, anjiyogenik ve antianjiyogenik faktörlerin çok kontrollü

ekspresyonu ile dengede tutulan bir mekanizmadır [14]. Hastalık sürecinde farklı

uyaranların etkisi ile angiyogenik faktörlerin oranı artarken, antianjiyojenik faktörlerin

Page 22: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

6

azalır ve bu dengeli mekanizma bozularak patolojik anjiyogenez süreci başlar. Solid

tümörlerden hematolojik malignitelere, inflamatuar bozukluklardan farklı göz

hastalıklarında KNVM gelişimine kadar pek çok farklı patolijinin gelişmesinde ve

yayılmasında patolojik anjiyogenez anahtar rol oynamaktadır [15,16].

Gözdeki fizyolojik angiyogenez, pozitif ve negatif uyaran faktörlerin arasındaki dinamik

denge tarafından çok sıkı bir şekilde kontrol edilen, çok basamaklı bir süreçtir [16].

Angiyogenezin pozitif uyaran faktörleri, VEGF-A, fibroblast büyüme faktörü (FGF),

anjiyopoetinler, transforming büyüme faktörü alfa, (TGF α) ve transforming büyüme

faktörü beta (TGF β), hepatosit büyüme faktörü (HGF), bağ dokusu büyüme faktörü

(CTGF) ve interleukin 8 (IL- 8) olarak sayılabilir [17,18]. Bunlar arasında VEGF-A

anjiyogenezin en önemli pozitif uyaranıdır [10,16].

Anjiyogenezin negatif düzenleyicileri incelendiğinde, thromboplastin, anjiyostatin,

endostatin ve pigment epitelyum kökenli faktör (PEDF) gibi moleküller tanımlanır. Bu

grubun içinde de anjiyogenez gelişimini en etkili şekilde önleyen PEDF’dür [18].

KNVM gelişiminde yeni damar gelişimini uyaran veya önleyen bu faktörlerin

konsantrasyonu değişir ve bu hassas denge bozulara patolojik anjiyogenez süreci başlar.

Özetle, KNVM gelişiminde pek çok farklı molekül etkili olmakla birlikte bunların

bazılarının süreçte anahtar rol oynar. Bilinen en güçlü anjiyogenik uyaranlardan biri olan

VEGF, KNVM gelişiminin en güçlü ve en önemli molekülüdür [10,16,19].

2.1.1.1. Anjiyogenezin Gelişim Mekanizması

Anjiogenez çok aşamalı ve kompleks bir süreçtir. İlk aşama varolan damarların

vasodilatasyonu ve geçirgenliklerinin artmasıdır. Bu aşamada başta VEGF-A olmak üzere

anjiyojenik uyaranlar vasküler endotel hücreleri uyararak kapiller duvarında yeralan

endotel hücrelerinin aralarında boşluklar oluşmasına neden olur. Endotel hücreler bir

tomurcuk oluşturur, bu tomurcuk yüzeyinde eksprese ettiği matriks metalloproteinazlar ve

integrinler sayesinde ekstraselüler matriksi parçalar ve ilerler. Prolifere olan endotel

hücreleri daha sonra tüp yapısını alır (şekil 2.3). Bu oluşan yeni damar ağı farklılaşan

periendotelyal hücreler ve oluşan geçici matriks tarafından desteklenir. Lümen oluşumu ve

komşu ağların anastomozu ile kapiller yumak oluşur [20].

Page 23: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

7

Şekil 2.3:Anjiyogenezin Şematik Gösterimi [20]

2.1.1.2. KNVM Gelişiminde VEGF-A’nın Rolü

Korneal, iris, retinal ve koroidal neovaskülarizasyon hayvan modelleri konusunda yapılan

yoğun çalışmalar, neovaskülarizasyon ve vasküler permeabilite artışı gözlenen pek çok göz

hastalığında, VEGF’ün anahtar rol oynadığını göstermiştir [17,21]. Yine cerrahi olarak

eksize edilen KNMV’ların histopatolojik incelemeleri ve KNVM’lı gözlerde yapılan otopsi

çalışmaları, VEGF’ün KNVM gelişimindeki rolünü desteklemiştir [11-13]. İnsanlardan

alınan KNMV’larda ve laser uygulamaları ile oluşturulan YMD hayvan modellerinde

VEGF ekpresyonunun artmış olduğu gösterilmiştir [10]. Tüm bu çalışmalar, koroidal

neovaskülarizasyonda VEGF seviyesinin arttığını, deneysel olarak VEGF seviyesinin

arttırılmasının KNVM gelişimine neden olduğunu ve VEGF’ün etkisinin baskılanmasının

KNVM gelişimini engellediğini göstermiştir [22]. İntravitreal anti-VEGF monoklonal

antikorları maymunlarda lazer uygulamasıyla KNVM oluşturulmasını engellemiştir [10].

Tüm bu çalışmalar, insanlardaki KNVM örneklerinde ve hayvan modellerinde, KNVM

gelişiminde VEGF’ün çok önemli rolü olduğunu göstermektedir.

Page 24: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

8

2.1.2. Vasküler Endotel Büyüme Faktörü (VEGF)

Vasküler endotelyal büyüme faktörü (VEGF), sentezlendiği organın gelişim evresine ve

fizyolojik fonksiyonlarına göre önemli pek çok biyolojik aktiviteye sahip, multifonksiyonel

bir moleküldür [23,24]. İlk olarak karsinoma hücre serilerinden salgılandığı keşfedilmiş ve

tümörlerde asit sıvısını arttırdığı için vasküler geçirgenlik faktörü (VPF) olarak

adlandırılmıştır [25]. Kısa süre sonra endotel hücrelerinin proliferasyonunu, migrasyonunu

uyararak endotel yaşam süresini uyardığı gösterilmiş ve VEGF’ün çok güçlü bir

anjiyojenik molekül olduğu kanıtlanmıştır [26].

2.1.2.1. VEGF Oluşumu ve Alt Tipleri

VEGF ailesi, Platelet kökenli büyüme faktörü (PDGF), süpergen ailesinin bir üyesidir ve

altı büyüme hormonundan oluşmaktadır: VEGF-A, VEGF-B, VEGF-C VEGF-D ve viral

VEGF analoğu olan VEGF-E ve Plasental Growth Faktor (PLGF).2 VEGF hipoksik ve

inflamatuar uyaranların etkisiyle, makrofajlardan, T hücrelerinden, retina pigment

epitelyum hücrelerinden (RPE), astrositler, perisitler ve düz kas hücrelerinden salgılanır.

VEGF-A grubun en iyi bilinen ve özellikleri en iyi karakterize edilmiş elemanıdır ve

kanserden göz hastalıklarına, inflamasyondan koagulasyon bozuluklarına kadar pek çok

hastalığın patogenezinde temel rolü oynamaktadır [23,27, 28]. VEGF-B, non-anjiyojenik

tümor gelişimde etkilidir. VEGF-C ve VEGF-D’nin kanser gelişimindeki lenfanjiyogenez

ve anjiyogenezdeki rolü konusunda çok yoğun çalışmalar yapılmaktadır. PLGF, vasküler

geçirgenliği arttırır, proliferasyon, kemotaksis ve anjiyogenezde rol alarak, pek çok

patolojik durumda VEGF-A, ile sinerjistik etki gösterir [23,24,29]. VEGF-A, 46 kDa

ağırlığında homodimerik bir glikoproteindir. Literatürdeki VEGF-A’nın angiyogenezin

temel mediyatörü olduğunu kanıtlayan çok sayıda çalışma vardır [24,29,30]. İnsan VEGF-

A geni, sekiz ekzon ve yedi introndan oluşmaktadır. Ekzonların alternatif kodlanması, altı

farklı transkript oluşmasına ve altı farklı izoform üretilmesine sebep olmaktadır:VEGF121,

VEGF145, VEGF165, VEGF165b, VEGF183, VEGF189, VEGF206. Bu izoformlar,

moleküler ağırlıkları, asiditeleri ve heparine bağlanıp bağlanmamaları gibi özellikleri ile

birbirlerinden ayrılırlar. Bu izoformların daha büyük yapılı olanları matris-bağlı durumda

bulunurken kısa olanları serbest difüzyon yapabilir. VEGF165 ve VEGF121 kovalent bağlı

homodimerik proteinler olarak salgılanırlar. VEGF165, biyolojik olarak aktif olan ve

ortamda en fazla bulunan isoformdur.VEGF165 hem matris bağlı formda bulunur hem de

serbest difüze olabilir. VEGF121 asidik özelliktedir ve heparine bağlanmaz. Endotel

hücrelerinde biyolojik aktiviteye sahip olmakla birlikte, aktivitesi VEGF165’den daha

Page 25: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

9

düşüktür. Heparin-bağlayıcı ünitesi olmadığından en kolay difüze olabilen

izoformdur.VEGF189 ve VEGF206 gibi daha büyük izoformlar, bazik özelliktedir,

heparine bağlanırlar. Bu izoformlar hücre membranından geçerek, sitoplazmaya

ulaşamadığından, ekstraselüler matrikste birikirler [24,29,31].

2.1.2.2. VEGF Reseptörleri

VEGF, tirosin kinaz ailesine ait hücre yüzey reseptörlerine bağlanarak etki gösterir.

Vasküler ve lenf damarı endotel hücrelerinin yanısıra, monositler, makrofajlar, hemopoetik

kök hücreler, epitelyum hücreleri, fibroblastlar, düz kas hücreleri gibi non endotelyal

hücrelerin yüzeylerinde de VEGF reseptörleri ve koreseptörleri bulunur. Üç tip VEGF

reseptörü vardır. VEGFR-1(flt-1), VEGFR-2 (KDR/flk-1), ve VEGFR-3 (flt-4).VEGF-A

için iki yüksek afiniteli tirosin kinaz reseptörü vardır: VEGFR-1(flt-1), VEGFR-2

(KDR/flk-1) [30,32,33,].

2.1.3. KNVM Tedavisinde Anti-VEGF Ajanlar

Kırktan fazla oküler hastalığın sonucunda gelişebilmesi ve ağır görme kayıplarına yol

açması nedeniyle, KNVM hem yaygın olarak tanı konan, hem de yaşam kalitesini ciddi

oranda düşüren önemli bir patolojidir. Bu nedenle KNVM tedavisi için günümüze dek pek

çok farklı tedavi yöntemi denenmiştir. Lazer tedavisi, cerrahi yaklaşımlar ve fotodinamik

tedavi seçenekleri KNVM yaygın olarak kullanılmakla beraber, tatmin edici sonuçlara

ulaşmak mümkün olmamıştır [11-13, 34,35].

KNVM’ın patogenezine ait verilerin elde edilmesi ile birlikte, angiyogenezin moleküler

mekanizmasını hedefleyen tedaviler gündeme gelmiştir [36]. 2004 yılındaki Oküler

Neovaskülarizasyonda Vasküler Endotelyal Büyüme Faktörü (VEGF) baskılama

çalışması, sonuçlarıyla bu alanda bir çığır açmıştır [37]. Bu çalışmada YMD bağlı KNVM

tedavisinde, VEGF’ü hedefleyen tedavilerin, anatomik ve fonksiyonel iyileşmeye sebep

olduğu sonucunu vermiştir. Daha sonra intravitreal anti-VEGF uygulamaları konusunda

yapılan pek çok prospektif ve retrospektif çalışma, tedavi edilen hastalarda, görme

seviyesinde artma, florosein anjiyografide sızıntıda azalma, optik koherent tomografi

(OCT)'de santral retina kalınlığında azalma ve ödem miktarında %90'lara varan azalma

göstermiştir [38-40].

2.1.3.1.Göz Hastalıklarının Tedavisinde Kullanılan Anti-VEGF Ajanlar

Günümüzde Amerika Birleşik Devletlerinde, göziçi kullanım için üç anti-VEGF ajanı FDA

(Federal Drug Administration) onayı almıştır: Pegaptanib sodyum (Macugen; Eyetech

Page 26: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

10

Pharmaceuticals, Inc, New York NY), Ranibizumab (Lucentis, Genentech Inc, South San

Francisco, CA), Aflibercept (VEGF-Trab (Eylea) , Regeneron, Tarrytown, New York,

USA). Diğer bir ilaç bevasizumab, (Avastin; Genentech Inc, South San Francisco, CA)

metastatik kolorektal kanser, küçük hücreli olmayan akciğer kanseri, ve metastatik meme

kanseri için FDA onayı olan ama tüm dünyada göz hastalıkları uzmanları tarafından,

KNVM tedavisinde off-label (ruhsatlı, endikasyon dışı) olarak kullanılan bir ilaçtır [41,42].

2.1.3.1.1. Bevasizumab haricinde kullanılan ilaçlar

Pegaptanib VEGF 165 izoformuna yüksek spesifisiteyle bağlanabilen diğer izoformlara

bağlanamayan bir ajandır. Pegaptanib ve Ranibizumabı, birbirlerinden ayıran en önemli

özellik, bağlanma bölgeleri ve buna bağlı olarak farklı izoformlara olan afiniteleridir.

Kimerik bir molekül olan Ranibizumab tüm tanımlanmış VEGF isoformlarına

bağlanabilen bir antikor fragmanıdır. Daha az antijenik olması için bağlanmayan kısmı

insan kökenliyken, anti-VEGF'e bağlanan yüksek afiniteli epitopu fare kökenlidir. VEGF

Trab, rekombinant kimerik VEGF füzyon proteinidir. Diğer anti VEGF ajanlardan farklı

olarak VEGF-A’nın yanısıra diğer tüm VEGF alt gruplarına ve VEGF reseptörlerine

bağlanabilen bir ilaçtır.

2.1.3.1.2.Bevasizumab

Bevasizumab, tam boyutlu, VEGF-A’nın tüm izoformlarına etki eden, humanize

monoklonal antikordur ve 149 Kd ağırlığında rekombinan bir IgG molekülüdür (şekil 2.4).

Şekil 2.5.

Şekil 2.4.Avastinin üç boyutlu yapısı [41]

Bevasizumab 6.2 PH değerinde, renksiz, berrak, sterile çözelti formudur. Orginalde

intravenöz kullanım için tasarlanmıştır ve 100 mg ve 400 mg etken madde içeren 4ml ve

Page 27: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

11

16ml’lik (25 mg/ml) tek kullanımlık preservansız bevasizumab formları mevcuttur [41,42]

Bevasizumab VEGF-A’nın tüm izoformlarının reseptör bağlayan ünitesine bağlanabilir.

Böylece, VEGF-A’nın endotel hücre yüzeyinde yer alan reseptörü ile etkileşimini bloke

ederek endotel hücre proliferasyonu ve yeni damar oluşumuna sebep olan hücre içi sinyal

iletimini başlatmasını engeller [31].

2.1.3.2.KNVM Tedavisinde anti-VEGF Tedavilerin Etkinliği

KNVM tedavisinde anti-VEGF tedavisini değerlendiren çalışmaları incelendiğinde,

antivasküler ajanların doz, tedavi etkinliğinin değerlendirildiği çok sayıda evre 1 düzeyde

çalışma olmakla birlikte özellikle, özellikle 3 çalışmanın diğer çalışmalarda kaynak olarak

kullanıldığı izlenir. Bu üç çalışma şunlardır:

VISION = VEGF Inhibition Study in Ocular Neovascularization [37]

ANCHOR=Anti-VEGF Antibody for the Treatment of Predominantly Classical CNV in

AMD [43]

MARINA=Minimally Classic/Occult Trial of the Anti-VEGF antibody Ranibizumab in

the treatment of neovascular AMD [44]

Bu çalışmaların sonuçları kısaca değerlendirildiğinde, Vision çalışmasında, intravitreal

pegaptanib sodium uygulamasının, neovasküler YMD hastalarında, görme kaybını

yavaşlattığı, tedavi alan hastaların %70’inde 15 harften daha az görme kaybı gelişirken,

kontrol grubunda bu oranının %50 olduğu bildirilmiştir. Ayrıca intravitreal pegaptanib

sodium tedavisi alan hastaların %6’sında en az 15 harf görme artışı olurken bu oran kontrol

grubunda %2 olarak bildirilmiştir. Fundus Florosein Anjiografi (FFA)’da da, tedavi edilen

grupta hem KNVM’nin total alanda küçülme hem de sızıntı miktarında azalma izlenmiştir

[37]. MARINA ve ANCHOR çalışmalarında ise ranibizumab tedavisinin, tüm YMD

subtiplerinde görme kaybını azalttığı ve görme seviyesini arttırdığı bildirilmiştir [43,44].

ANCHOR çalışmasında ranibizumab tedavisi verteporfin fotodinamik (PDT) tedavi ile

karşılaştırılmış ve benzer sonuçlar bildirilmiştir. FFA incelemelerinde de, hem MARINA

ve hem ANCHOR çalışmasında toplam ve ortalama KNVM alanında, KNVM’den sızıntı

miktarında, seroz retina dekolmanı miktarında ve subretinal fibrosis gelişimde istatistiksel

olarak anlamlı oranda azalma bildirilmiştir.

İntravitreal bevasizumab halen tüm dünyada off-label olarak kullanılmaktdır ve etkinliğini

ve güvenilirliğini değerlendiren evre 1 çalışma yoktur. Bununla birlikte bevasizumab 2006

yılının başlarından itibaren çoğu retina uzmanı tarafında YMD tedavisinde ilk tercih olarak

kullanılmaktadır ve literatürde bevacizumab tedavisi ile ilgili çok sayıda evre 2 ve 3 yayın

Page 28: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

12

mevcuttur[45]. Bevacizumab neovasküler AMD tedavisinde ilk olarak intravenöz

uygulama olarak denenmiş (5mg/kg) ve kısa dönemde iyi sonuçlar bildirilmiştir [46,47].

Fakat sistemik yan etkiler açısından daha güvenilir olması ve tedavi sayısının daha az

olması açısından intravitreal uygulamalar tercih edilmiştir.

İntravitreal bevasizumab uygulamasına ait ilk klinik çalışmada, AMD'ye sekonder reküren

KNVM gelişmiş ve daha önce pegaptanib, fotodinamik tedavi ve triamsinolon asetonit

tedavisi almış bir hastada, tek doz 1 mg intravitreal bevasizumab enjeksiyonu sonrası,

uygulamadan 1 hafta sonra, santral retina kalınlığında azalma ve subretinal sıvıda emilime

paralel olarak görme seviyesinde artma izlenmiştir [43]. Daha sonra intravitreal

bevasizumab uygulamaları konusundaki pek çok prospektif ve retrospektif çalışma, tedavi

edilen hastalarda, görme seviyesinde artma, florosein anjiyografide sızıntıda azalma,

OCT'de santral retina kalınlığında azalma sonuçlarını vermiştir [38-40, 48]

İlk büyük bevasizumab tedavi serilerinden birinin rapor edildiği çalışmada, subfoveal

KNVM’si olan ve 1.25 mg (0.05 ml) intravitreal bevacizumab tedavisi alan 81 göz

incelenmiştir. Bu gözlerin %80’i daha önce pegaptanip, PDT veya her ikisini de almıştır.3

ay sonra tedavi alan grupta merkezi retina kalınlığı, ortalam 340 µ’dan, 213µ’a düşmüş ve

hastaların %38.3’ünde snellen eşeline gore 2 veya daha fazla sıra artış izlenmiştir [49].

Bu çalışmaları değerlendirirken gözönünde bulundurulması gereken önemli bir nokta da

burada tedavi edilen gözlerin çoğunun daha önce tedavi edilmiş olmasıdır. AMD tanısı ile

bevasizuumab tedavisi alan 50 olgunun incelendiği bir çalışmada, daha önce herhangi bir

tedavi almamış olguların tedaviye cevabının daha once başka bir tedavi almış olgulara

oranla daha iyi olduğu sonucunu vermiştir [50].

Anti VEGF ajanların KNVM tedavisinde uygulanması ile elde edilen anatomik ve

fonksiyonel başarı, patolojik miyopi, anjioid streak, diabetik retinopati, retinal ven kök ve

retinal ven dal tıkanıklığı gibi angiogenezle seyreden pek çok hastalıkta da anti VEGF

ajanların uygulamasının kullanımına yolaçmıştır [51]. Son on yıldır giderek artan anti

VEGF uygulamaları sonucunda anti VEGF ajanlar günümüzde, ön segmentte ve arka

segmentte angiogenezle seyreden 50’den fazla göz hastalığında etkinliği gösterilmiş ve

tüm dünyada göz hekimlerinin sıklıkla uyguladığı tedavi seçenekleridir [52].

2.1.3.3. Anti Anjiyogenik İlaçların Göze uygulanmasında geneleksel Yöntemler

Göze ilaç uygulamalarda hedef, göz içinde hedef dokularda, güvenli bir uygulama yöntemi

ile istenen tedavi edici ilaç dozunun sağlanmasıdır [53]. Halen bu amaçla göz ilaçları temel

dört farklı yolla uygulanmaktadır [54-56]:

Page 29: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

13

a-) Topikal (damla, merhem, jel formları) uygulama

b-)Peribulber (göz çevresine yapılan ) uygulamalar (subtenon, subkonjuktival gibi )

c-) İntravitreal (direk göz içine yapılan) uygulamalar

d-) Sistemik uygulamalar (ağızdan ve damar içine uygulama )

Yukarıda da ifade edildiği gibi, göze ilaç verirken hedef, istenen dokularda istenen ilaç

konsantrasyonun sağlanmasıdır ve bunun hastaya en az zarar veren, yan etkisi en az olan

yöntemle yapılabilmesidir. Maalesef bu hedef henüz tamamen yakalanamamıştır. Göz,

sahip olduğu kompleks anatomik, fizyolojik ve biyokimyasal özellikleri sebebiyle tüm

yabancı cisimlere ve ilaçlara karşı çok dirençlidir, bu nedenle halen uygulanmakta olan

ilaçların oküler bariyerleri aşarak, göz içi dokularda istenen terapötik konsantrasyona

ulaşmasında çok ciddi zorluklarla karşılaşılmaktadır [57,58].

Geleneksel damla formundaki tedavilerle arka segmentte, etkin bir ilaç dozu elde etmek

mümkün değildir Damla formunda göze uygulanan ilaçlar, gözün içine giremezler, daha

damlatıldıkları andan itibaren gözün koruma mekanizmaları sayesinde hemen gözden

uzaklaştırılmaya başlarlar ve çok kısa bir sürede gözden uzaklaştırılırlar [59]. Gözün

yüzeyel hastalıklarında kullanılsalar da göz içindeki hastalıklarda hiçbir kullanım alanları

yoktur. Perioküler ilaç uygulamalarında, özellikle transsklaral ilaç uygulamalarında, ilaç

gözün içine değil de göz çevresindeki dokulara enjekte edilir, böylece gözden ilacı

uzaklaştıran mekanizmalardan bazılarının bypass edilmesi hedeflenir. Fakat burada ilaç

göz içine ulaşmak için, bazı göz tabakalarını yine kendisi aşmak zorunda olduğundan,

buralarda elimine edilir ve çok az bir kısmı gözün içine ulaşabilir (şekil 2.5). Bu nedenle

maalesef istenen tedavi edici dozun elde edilmesi zordur. Ama direk olarak göz içine iğne

yapılmadığı için bu yöntem güvenilir ve hasta için daha kabul edilebilir bir yöntemdir.

Halen uygulanmakta olmakla birlikte, istenen doz yakalanamadığından daha az tercih

edilmektedir [60-61]. Fakat paraoküler uygulamaların etkinliğini arttırmak için dünyada

yoğun çalışmalar yapılmaktadır [62-65].

Üçüncü yol olan intravitreal yolda ilaç direk olarak hastanın gözünün içine olarak

uygulanır. Halen klinik uygulamalarda en sık uygulanan yöntem bu yöntemdir. Burada

ilaç direk olarak göz içine verildiğinden istenen yüksek ilaç konsantrasyonları kolaylıkla

sağlanır fakat uygulamanın şeklinden kaynaklanan çok ciddi zorluklar ve yan etkiler

vardır[66-69].

Page 30: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

14

Öncelikle göz içine iğne yapmak hasta için çok tedirgin edici ve rahatsızlık verici bir

uygulamadır. Bunun yanında göz içine direk enjeksiyon yapıldığında, enfeksiyon gelişimi,

katarakt, retina dekolmanı, üveit gibi çok ciddi ve göz kaybına kadar yolaçabilecek ağır

komplikasyonların gelişme riski mevcuttur. Diğer bir önemli husus da, burada tedavi

edilmeye çalışılan göz hastalıkları genelde kronik hastalıklardır. Bu nedenle uygulanan

Şekil 2.5.Transskleral geçişteki tabakalar [70]

tedavi belli periyotlarda birçok kez tekrarlanmak zorundadır. Böyle riskli uygulama

yollarının tekrarlanması da bir diğer önemli zorluktur. Tüm bu yan etkilerinden dolayı

intravitreal ilaç uygulamaları, riskli yöntemlerdir fakat istenen doz kolaylıkla elde

edilebildiğinden halen en sık tercih edilen yöntemdir.

Sistemi tedavilerin kullanımında da, gözde istenen tedavi edici dozun sağlanması için tüm

vücuda çok yüksek oranda ilaç vermek gerekmektedir bu da doğal olarak vücudun diğer

doku ve organlarında istenmeyen yan etkilerin ve toksik reaksiyonların gelişmesine sebep

olmaktadır [71-72]. Bu nedenle sistemik uygulamalar sadece nadiren kısa süreli

tedavilerde tercih edilmektedir.

Page 31: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

15

2.2.Perioküler İlaç Uygulamaları

Gözün arka segmentine ilaç ulaştırmak için subkonjoktival, sub-tenon, peribulbar,

posterior jukstaskleral ve retrobulbar gibi pek çok farklı perioküler ilaç uygulama

yöntemleri kullanılabilir. Perioküler olarak uygulanan ilaç üç farklı yolla vitreusa ulaşabilir

(şekil 2.6). İlk yol ön kamaradan vitreusa geçiş yoludur. Bu yolla ilaç ya sklera veya siliyer

cisimden geçerek direk olarak veya konjoktivadan gözyaşı ve korneaya geçerek indirek

olarak ön kamaraya ulaşır. Ön kamaradaki ilaç daha sonra arka kamaraya ve vitreausa

geçer. İkinci yol ise ilacın konjoktival, episkleral ve koroidal damarlar aracılığı ile sistemik

dolaşıma katılmasının ardından sistemik dolaşımda dilue olduktan sonra yine kan akımı

yoluyla göze geçmesidir. Üçüncü yol olan direk yol ise ilacın sklera ve alttaki dokuları

geçerek vitreusa ulaşmasıdır. Literatürde subkonjoktival enjeksiyondan sonra farklı

yolların vitreusa geçen ilaç miktarı üzerindeki katkılarını araştıran pek çok çalışma vardır

[73,75]. Bu çalışmalar vitreusa ilaç geçişinde en etkili yolun direk geçiş olduğunu

göstermiştir. Transskleral ilaç uygulamalarında da hedef için ilacın sklera ve alttaki

dokuladan geçerek vitreusta hedeflenen ilaç konsantrasyonu sağlayacak düzeye

ulaşabilmesidir [76]. Dolayısıyla transskleral geçiş konusunda yapılan çalışmalarda

kastedilen yol sklera, koroid, retina ve vitreustan oluşan yapıların oluşturduğu direk yoldur.

Page 32: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

16

Şekil 2.6: Perioküler alandan vitreus ve posterior oküler yapılara transskleral yolla ilaç

geçiş yolları [77]

Bunun yanında, maalesef henüz klinik olarak intravitreal uygulamalar kadar etkili bir

transskleral ilaç formu mevcut değildir [60,61]. Çünkü transskleral uygulamalarda ilacın

retinaya ulaşması için, sklera, bruch membranı-koroid, retina pigment epiteli gibi pek çok

farlı dokuyu geçmek zorunda kalmaktadır. Tüm bu katmanlardan geçiş esnasında, ilaç

sürekli olarak her bir tabakada elimine olduğundan, ilaç konsantrasyonları skleradan iç

Page 33: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

17

katmanlara doğru hızlı bir şekilde azalmakta ve retinaya ulaşabilen ilaç konsantrasyonu,

etkinlik için gerekli dozun çok altında olmaktadır. Transskleral uygulanan ilaçlar

nöroretinaya ulaşması için, pek çok statik ve dinamik faktörleri aşmalıdır [76]. Halen

transskleral uygulamaların klinik etkinliği ve kullanım yaygınlığı intravitreal

uygulamalara oranla çok düşük olmakla birlikte, bu uygulamaların etkinliğinin arttırılması

konusunda yoğun çalışmalar devam etmektedir.

2.2.1. Transskleral Bariyerler ve Özellikleri

Bu konudaki literatür incelendiğinde, transskleral ilaç uygulamalarında, karşılaşılan

bariyerlerin üç başlık altında toplandığı görülür [77] (şekil 2.7).

2.2.1.1. Statik bariyerler

2.2.1.2. Dinamik bariyerler

2.2.1.3. Metabolik bariyerler

Şekil 2.7.Transskleral geçişteki statik bariyerler

(sklera, koroid, retina pigment epiteli) [78]

Page 34: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

18

2.2.1.1.Statik Bariyerler

İlaç moleküllerinin transskleral olarak, retinaya difüzyonuna karşı bariyer oluşturan

dokular; sklera, bruch membranı-koroid (BK) ve retina pigment epiteli (RPE) statik

bariyerleri oluştururlar [77].

2.2.1.1.1. Sklera

Gözün beyaz kısmı olarak tanımlanabilen sklera, göz içindeki hassas tabakaları ve

hücreleri örten ve koruyan fibröz bir dokudur. Önde kornea ile arkada optik sinir dura

kılıfları ile devamlılık gösterir. Sklera, korneanın devamıdır, ikisi de kolajenden oluşmuş

dokulardır ve bu kolajenlerin diziliminin farklı olmasından dolayı kornea şeffaf bir

dokuyken sklera opaktır. Sklera korneaya oranla daha hidrate durumdadır (%65-70).

Korneanın temel fonksiyonu ışığı en yüksek oranda geçirebilmek için şeffaflık olurken,

skleranın temel fonksiyonu dış etkenlere karşı ve gözdışı kasların göz küresinde

oluşturduğu çekme kuvvetine karşı koruyuculuk sağlayabilmek için sert ve güçlü olmaktır.

2.2.1.1.1.1. Skleranın Yapısı

Sklera, glikozaminoglukan (GAG) matrikse gömülmüş kolajen liflerinden oluşmuştur ve

yapısında az miktarda fibroblast ve elastik lifler bulunur. Skleranın temel bileşeni

kolajendir, kuru ağırlığının %75’ini kolajen oluşturur. Skleranın yapısında bulunan kolajen

temel olarak tip 1 [79]. Bunun yanında skleranın yapısında Tip III, V ve tip VIII ve XII

kolajenin de yeraldığı gösterilmiştir [80-83]. Lamina kribroza ve koroidin basal

membranları ise tip IV kolajen içerirler [84]. Kolajen fibrillerin çapı oldukça heterojendir

(25-300 nm) ve çapları 500-600 nm civarında olan demetler şeklinde organize olmuşlardır.

Sklera yüzeyinde çapları 80-140 nm arasında değişen retiküler bir dizilim gösterirken içte

yeralan lifler düzensiz ramboid bir patern gösterirler [85]. Kolajen demetleri 35-75 nm ‘lik

makroperiyositelere ve 11 nm’lik mikroperiyositelere sahiptir. Santral korneadan perifere

doğru gidildikçe lif yapısı santral korneadaki lameller, tek tip düzenli bir dizilim gösteren

liflerden, sklerada değişik çaplarda dallanmış, içiçe geçmiş dizilim gösteren liflerle doğru

değişir. Skleradaki kolajen liflerin oryentasyonunda kendi içinde de bölgesel farklılıklar

vardır. Ekvator bölgesindeki liflerin çapları daha heterojendir (25-300 nm) ve bu bölgede

yeralan lifler rastgele oriyente olmuş lameller demetler şeklinde dizilmişlerdir. Skleranın

yapısında yer alan GAG’ların yapısı yeraldığı bölgeye göre farklılık gösterir. Peripepiller

sklera dermatan sülfat açısından zengindir. Ekvator bölgesi yüksek oranda hyaloronik asit

içerirken postekvatoryal bölgede kontroidin sülfat oranı fazladır. İnce miyopik skleralarda

GAG konsantrasyonu azalmıştır. Sklera boyunca difüzyon perivasküler alanlarda, jel-

Page 35: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

19

benzeri mukopolisakkarid aköz medyada ve sklera matriks yapısında gerçekleşir.

Skleranın kalınlığı limbus bölgesinde 0.53 mm, ekvatorda 0.39 mm optik sinir

komşuluğunda ise 0.9-1 mm kadardır [86].Skleranın toplam yüzey alanı, 16.3 cm2’dir.

2.2.1.1.1.2. Skleral Geçirgenlik

Skleranın geniş yüzey alanı, intraoküler ilaç taşınması için çok önemli bir avantajdır.

Bunun yanında hidrasyon derecesinin yüksek olması, hiposelüler olması, az sayıda

proteolitik enzim içermesi ve geçirgenliğinin zamanla azalma göstermemesi gibi özellikleri

de skleraya ilaç taşınması konusunda avantaj sağlayan diğer sebeplerdir.

Skleranın geçirgenliği üzerine yapılan çalışmalar, skleranın korneaya yaklaşık bir

geçirgenliğe sahip olduğunu göstermektedir [87]. Korneal stromada olduğu gibi sklerada

da ilaç geçişi aköz ortam boyunca pasif difüzyonla olmaktadır. Skleranın yapısı %70

oranında su, proteoglikanlar ve sıkı demetler halinde kolajen liflerden oluşmaktadır.

Difüzyon yolunun, fibriller arasındaki proteoglikanların oluşturduğu jel-kıvamında aköz

ortam sıvısından olmaktadır. Dekstran, değişen ağırlıklarda polietilen glikol molekülleri,

antibiyotikler, oligonukleotidler, retinal antianjiogenik moleküller, ve lipofilik moleküller

gibi çok değişik moleküllerin skleral geçirgenliği ölçülmüştür. Skleral geçirgenliğe etki

eden pek çok önemli faktör vardır. Skleral geçirgenliğin moleküler ağırlığa bağlı olarak

değiştiği pek çok çalışma ile gösterilmiştir [87-89]. Fakat moleküler yarıçap, moleküler

ağırlıktan daha belirleyici olmaktadır, globüler yapıda olan proteinler, aynı molekül

ağırlığına sahip olmalarına rağmen, linear yapıda olan dekstranlara göre tavşan sklerasında

daha yüksek geçirgenliğe sahiptir [88].

Lipid çözünürlüğün artması hem tavşan hem de insan sklerasında geçirgenliği

azaltmaktadır [90]. Skleranın hidrasyonu, kriyoterapi uygulaması, transskleral diod lazer

cerrahi inceltme ve göz içi basıncındaki değişiklikler gibi pek çok faktörün skleral

geçirgenlik üzerine etkileri araştırılmıştır Skleranın hidrasyonunun ve skleranın cerrahi

olarak inceltilmesinin skleral geçirgenliği arttırdığı bildirilirken kriyoterapi uygulaması ve

transskleral diod lazer uygulamalarının skleranın geçirgenliğinde herhangi bir değişikliğe

yol açmadığı gösterilmiştir [74,86].

2.2.1.1.2. Bruch membran-Koroid (BK) ve RPE

Bruch membranı ve koroid dokularını birbirinden ayırmak zor olduğundan, iki tabakanın

geçirgenlik çalışmaları birlikte yapılmaktadır [91].

Page 36: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

20

2.2.1.1.2.1. Bruch membranın Yapısı

Bruch membran 7 µ kalınlığında, koryokapillarisi RPE’den ayıran ince bir zardır. Bruch

membranı beş tabakadan oluşur:

RPE basal membranı

İç gevşek kolajen alan

Esnek liflerin oluşturduğu orta tabaka

Dış gevşek kolajen alan

Koryokapillaris endotelinin basal membranı

2.2.1.1.2.2. Koroidin Yapısı

Sklera ve retina arasında yeralan damar ve pigment açısından zengin dokudur.

2.2.1.1.2.3. RPE’nin Yapısı

RPE, bruch membanı ile retina arasında bulunan, nöroekdodermal kökenli, tek katlı,

altıgen şekilli, küboidal hücre tabakasıdır. RPE hücreleri alçak ve yaklaşık 16 µm çaplı

hücrelerdir. Komşu hücrelerin dış yüzeyleri ile yakın temastadırlar ve apikal kısma yakın

olan sıkı bağlantı yapıları (zonula okludans) ile birbirine tutunmuşlardır. Bu sıkı bağlantı

yapıları dış retinal kan-oküler bariyeri oluşturur.

2.2.1.1.2.4. Bruch membran-Koroid ve RPE Geçirgenlik Çalışmaları

Bruch membranı ve koroid dokularını birbirinden ayırmak zor olduğundan, iki tabakanın

geçirgenlik çalışmaları birlikte yapılmaktadır [91]. RPE ise kolayca ayrılabildiği için bu

tabakanın geçirgenlik çalışmaları bağımsız olarak yapılabilmektedir. Bir çalışmada floresen

işaretli pigment epitel kökenli faktörün (50 kDa) RPE geçirgenliğini ölçmek için kültüre

edilmiş maymun RPE hücreleri kullanılmıştır. Sıkı kavşakların (tight jnx) varlığına rağmen

protein kültüre edilmiş RPE hücrelerinden geçiş göstermiştir [92]. Hidrofilik

karboksiflorosein ve FITC-dextranla yapılan BK kompleks ve RPE geçirgenlik

çalışmalarında geçirgenliğin molekül yarı çapındaki artışla orantılı olarak azaldığı

gösterilmiştir [93]. Köpeklerde yapılan bir çalışmada BK kompleksinin 150 kDa

büyüklüğündeki moleküllere geçirgen olduğu gösterilmiştir [94]. Lipofilik özelliğin

artması BK kompleksinde geçirgenliği azaltırken, RPE’inde arttırmaktadır.

RPE’ine doğru pasif transportla geçen moleküller dışarı (retina koroid) ve içeri (koroid

RPE) doğru aynı geçirgenliği gösterirken, aktif transportla geçen moleküller iki yönde

farklı geçirgenlik gösterirler.

Page 37: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

21

2.2.1.2. Dinamik Bariyerler

Sadece in vivo çalışmalarda değerlendirilebilen, ex-vivo çalışmalarda değerlendirilemeyen

konjuktival/episkleral akım, koroidal akım, uveoskleral akım, RPE transport proteinleri,

hidrostatik ve onkotik basınç, metabolik bariyerler ve organik iyon pompaları dinamik

bariyerleri oluşturur.

2.2.1.2.1. Konjuktival/Episkleral akım

Subkonjoktival akım, perioküler alana enjekte edilen ilacın uzaklaştırılmasında önemli rol

oynar (şekil 2.8). Yapılan çalışmalarda subkonjoktival alana enjekte edilen maddelerin

servikal lenf nodunda izlendiği bildirilmiştir. Tavşanlarda subtenon enjeksiyon öncesi

koroidal an akımı ve lenfatiklerinin inhibe edilmesi için konjoktival pencere

uygulamasının, tavşanlarda ilacın vitreusa geçişini arttırdığı gösterilmiştir [95].

Şekil 2.8. Transskleral ilaç uygulamalarında konjoktiva/episklera ve koroiddeki

temizlenme (clearance) yolları [96]

2.2.1.2.2. Koroidal Akım

Koroiddeki hızlı kan akımı sebebiyle koroidal akım transskleral geçişte ilaç moleküllerinin

uzaklaştırılmasında çok etkili olarak düşünülse de, yapılan çalışmalar bu beklentiyi

Page 38: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

22

desteklememiştir. Transskleral uygulama öncesi koroide kriyo uygulaması ile koryoretinal

skar oluşturularak koroid akımın önlenmesi, transskleral geçiş miktarında bir artışa sebep

olmamıştır. Bu nedenle bu çalışmalar koroidal akımın transskleral geçiş üzerinde belirgin

bir etkisinin olmayabileceğini göstermektedir.

2.2.1.2.3. Uveoskleral Akım

Uveoskleral yol direk ve invaziv olmayan bir yöntemle değerlendirilemediğinden, bu

yolun ilaç eliminasyonundaki etkisi çok net olarak açıklanamamıştır. Uveoskleral yol

insanlarda tüm aköz drenajına katkısı %4 ile 60% arasında değişmektedir [96].Uveoskleral

yolun aköz drenajındaki rolünün değişken olması, onun transskleral geçişte de

beklenenden daha yüksek rol oynadığının göstergesi olabilir.

2.2.1.2.4. Hidrostatik ve Osmotik Basınç

Koroid zengin vaskülarizasyona sahip, protein içeriği yüksek bir yapıdır. Tavşanlarlarda

koroid basıncı 12-14 mm olarak ölçülmüştür [97]. Koroid sistemik basınca yakın bir

osmotik basınca sahipken vitreus basıncı sistemik basınçtan çok düşüktür (0’a yakındır).

Koroid ve vitreus arasındaki bu basınç farkı koroidden vitreusa doğru sıvı alışına neden

olur.

2.2.1.2.4. RPE Taşıyıcı Proteinler

RPE iyonların ve moleküllerin subretinal alana geçişini düzenlemekle görevlidir. RPE

üzerinde, iyon taşıyıcılar, aminoasit taşıyıcılar ve ilaç pompaları gibi pek çok taşıyıcı

protein eksprese edilir. Taşıyıcı proteinler ilaçları koroide taşıdıklarından, transskleral

geçişi azaltabilirler. Bu konuda yeterli çalışma olmamakla birlikte, transskleral geçişte

RPE’de ilaç düzeyinin düşük olması, taşıyıcı proteinlerin bariyer görevi gördüğü tezini

desteklemektedir.

2.2.1.3. Metabolik Bariyerler

Göz insan vücudunun atmosfere açık olan parçasıdır. Bu nedenle koruma mekanizması

olarak göz, oküler yapılara zararlı olabilecek yabancı cisimleri parçalayabilecek koruma

mekanizmalarına sahiptir. Pek çok göz dokusunda ilaç metabolize eden enzimler

bulunmakla birlikte bu mekanizmaların en yoğun olduğu yapılar silier cisim ve RPE’dir.

Bu dokularda yüksek oranda koruyucu enzim bulunmasının sebebi bu dokuların sistemik

dolaşımla gelen zararlı maddelerin parçalanmasında rol almalarıdır. Transskleral geçişte de

RPE’deki metabolik enzimler ilaçların parçalanmasında ve geçişin azalmasında rol

oynayabilir.

Page 39: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

23

2.2.2. Transskleral İlaç Geçişlerinin Etkinliği

Subtenon enjeksiyonların intravitreal uygulamaya oranla iki önemli avantajı

1-Uygulama sırasında göziçine girilmediği için düşük komplikasyon riskine sahip olması

2- Uygulanın daha az invaziv olması nedeniyle hasta uyumunun daha yüksek olması ve

tedavinin tekrar edilebilirliğinin fazla olması olarak özetlenebilir.

Halen, klinik olarak intravitreal uygulamalar kadar etkili bir transskleral ilaç formu

mevcut değildir [61,62]. Çünkü transskleral uygulamalarda ilacın retinaya ulaşması için,

yukarıda anlatıldığı pek çok farklı bariyeri geçmek zorunda kalmaktadır. Tüm bu

bariyerlerden geçiş esnasında, ilaç sürekli olarak her bir tabakada elimine olduğundan, ilaç

konsantrasyonları skleradan iç katmanlara doğru hızlı bir şekilde azalmakta ve retinaya

ulaşabilen ilaç konsantrasyonu, etkinlik için gerekli dozun çok altında olmaktadır. Bu

nedenle transskleral ilaç uygulamaları güvenilir ve etkin bir yöntem olmasına rağmen,

günümüzde yaygın olarak sadece steroid tedavileri için yaygın olarak tercih edilmektedir

[98-101], intraoküler tümörlerin tedavisinde kullanılan kemoterapötik ajanların

uygulanmasında da etkili olduğunu bildiren çalışmalar vardır [102-104]. Halen subtenon

uygulamaların klinik etkinliği ve kullanım yaygınlığı intravitreal uygulamalara oranla çok

düşük olmakla birlikte, ilaç taşıma sistemleri konusunda yapılan pek çok çalışma ile

transskleral geçişin etkinliği arttırılmaya çalışılmaktadır. Nanopartiküler ilaç taşıma

sistemlerinin kullanılması diğer alanlarda olduğu gibi bu alanda da pek çok farklılığı ve

üstünlüğü beraberinde getirmiştir [105].

Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerin kullanılması, ilaç moleküllerinin büyüklük,

yük, yüzey özellikleri gibi parametrelerinin modifiye edilebilmesini sağlayarak ve istenen

özellikleri taşıyan ilaç taşıyıcı sistemlerin sentezlenmesini imkan vermektedir [106]. Bu

veriler ışığında, nanoteknolojik yöntemlerle hazırlanan ve istenen özelliklere göre

modifiye edilen ilaç taşıma sistemlerinin kullanılması ile transskleral uygulamalarda,

etkin tedavi dozunun yakalanmasını son zamanlarda üzerinde çok çalışılan önemli bir

konudur.

Page 40: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

24

2.2.2.1. Antianjiyojenik Tedavide Karşılaşılan Sorunlar

Şekil 2.9.İntravitreal enjeksiyonun şematik çizimi[107]

İntravitreal uygulanan anti VEGF tedavilerinin en önemli komplikasyonu, endoftalmi,

retina dekolmanı, üveit ve katarakt gelişimidir. İntravitreal anti VEGF uygulaması sonrası

retina dekolmanı, endoftalmi gibi lokal komplikasyonların gelişme riski, herhangi bir

intravitreal uygulama sonrası lokal komplikasyon gelişme riski ile aynıdır. Burada

komplikasyon gelişiminde esas etken uygulama yoludur [66-69] (şekil 2.9). Kanser

tedavilerinde intravenöz bevasizumab uygulamalarından sonra, hipertansiyon, artmış

tromboemboli riski, gastrointestinal perforasyon, miyokard enfarktüsü ve ölüm gibi

komplikasyonlar gelişmiştir. İntravitreal uygulamalardan sonra da serum bevasizumab

düzeyleri yükseleceğinden, kanser tedavisinde izlenene benzer yan etkilerin gelişme riski

vardır. Literatürde intravitreal enjeksiyon sonrasında gelişen pek çok sistemik bevasizumab

yan etkisi bildirilmiştir [107-108].Özetle intravitreal anti-VEGF tedavilerinde retina

dekolmanı, endoftalmi, katarakt ve üveit gibi ciddi komplikasyonlar gelişme riski olmakla

birlikte bu risk, uygulamanın şekline bağlıdır. Ayrıca bu uygulamanın, tekrarlanmasının

gerekmesi de hem komplikasyon riskini arttırmakta hem de hasta uyumunu düşürmektedir.

Bu nedenle, intravitreal uygulamanın getirdiği bu yan etkileri azaltmak amacıyla, diğer

lokal oküler ilaç uygulama yöntemleri gündeme gelmektedir. Bunlar arasında en yaygın

Page 41: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

25

olarak kullanılan peribulber uygulamalardır. Peribulber uygulamaların etkinliğini arttırmk

için pek çok farklı yöntem geliştirilmeye çalışılmaktadır [65]. Bunlar arasında üzerinde en

fazla çalışılan sistemlerden biri de nanopartiküler sistemlerin kullanılmasıdır.

2.2.3. Gözde Nanopartiküler İlaç Taşıma Sistemlerinin Kullanılması

Nanoteknoloji 0.1-100 nm boyutlarındaki bilim ve teknoloji uygulamaları olarak

tanımlanabilir [109]. Nanotıp, hastalıkların önlenmesi, tanısı, tedavisi ve insan sağlığının

korunması için moleküler düzeydeki bilginin ve moleküler düzeydeki cihazların

kullanılması olarak tanımlanabilir [110]. Nanoteknoloji uygulamaları elektronik, fizik

kimya, bilgisayar bilimleri gibi pek çok bilim dalında olduğu gibi tıp ve eczacılık alanında

da pek çok özgün uygulamanın gelişmesine ve çözümü mümkün olmayan konulara yeni

çözümler üretilmesine sebep olmuşlardır. Tıp ve eczacılık alanında nanoteknoloji

uygulamalarının en sıklıkla tercih edildiği konulardan biri nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma

sistemlerinin geliştirilmesidir [111].

2.2.3.1. Nanoteknoloji Bazlı İlaç Taşıma Sistemleri

İlaç taşıma sistemlerinin geliştirilmesinde hedef, taşınan ilacın etkin ve güvenilir bir

şekilde hedeflenen dokuya ulaştırılmasıdır. Başarılı bir ilaç taşıma sisteminin hedefi şu üç

konuda etkin çözümler üretmektir:

Etken maddeyi kontrollü bir şekilde salarak terapötik konsantrasyonu uzun süre

korumak

Organa veya dokuya özel hatta hastalığa özel hedeflendirimiş tedavi modaliteleri

geliştirmek

Ulaşılması güç olan organ ve dokulara ilaç taşınmasını sağlamak için yeni ve

kullanılabilir uygulama yolları geliştirmek.

Bu hedeflerin sağlayabilecek özellikte ilaç taşıma sistemlerinin geliştirilebilmesi için çok

farklı teknolojiler kullnılmaktadır [112]. Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerin

kullanılması da özellikle son iki dekadda istenilen özelliklerde ilaç taşıma sistemlerinin

geliştirilmesinde yaygın olarak tercih edilen yöntemlerden biridir [109-111].

Nanopartiküller boyutları, 1 ile 1000 nm arasında değişen polimerik parçacıklardır. Bu

parçacıklar nanokabuklar ve nanoküreler olmak üzere iki grupta toplanabilir.

Nanokabuklar merkezde bir boşluk ve çevrede onu saran polimerik bir membrandan

oluşan küçük kapsüllerdir. Nanoküreler ise yoğun solid polimerik ağdan oluşan küçük

monolitik kürelerdir. İlaç nanoküreler matriksine yüklenebileceği gibi yüzeyine de

Page 42: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

26

bağlanabilir. Nanopartiküller son iki dekatta kornea epiteli gibi dokularda ilaç

biyoyararlanımını arttırmak ve hedefleme yapmak için üzerinde en fazla çalışılan nano

sistemlerdir.

Göz kendine has anatomik, biyokimyasal, fizyolojik özellikleri nedeniyle yabancı

moleküllere ve ilaç uygulamalarına karşı çok korunaklıdır. İç ve dış retinal bariyerler

sebebiyle retina ve vitreus sistemik dolaşımdan ayrılmışlardır. Göze uygulanan

moleküllerde temel hedefler hem bariyerlerin etkin biçimde aşılırken, ilaçların göz

dokularında çözünürlüğünün arttırılmasıdır [113,110 ].

Nanopartiküler ilaç taşıma sistemlerinin oftalmik ilaçlarda kullanılmasının en önemli

avantajları şöyle özetlenebilir [114].

1-İlaçların kontrollü bir şekilde uygulanmasının sağlanması

2-İlaç parçalanmasının en az düzeye indirilmesi

3-İstenmeyen zararlı yan etkilerin önlenmesi

4-İlaç biyoyararlanımının arttırılması

5-Hedeflenen alanda ilaç birikiminin arttırılması

6-İlaç geçirgenliğinin arttırılması

Nanopartiküllerin glokom [115,116] oküler enfeksiyonlar [117,118], oküler inflamasyonlar

[119]ve oküler imün aracılı hastalıklar [120] gibi pek çok farklı göz hastalığında topikal

veya lokal enjekte edilebilir sistemler olarak kullanılmaları konusunda çok yoğun

araştırmalar yapılmaktadır. İlaç uygulamalarında başarıyı etkileyen faktörler ilaç yükleme

kapasitesi, ilaç salım hızı ve kullanılan polimerin biyouyumluluğudur. Göze ilaç

taşınmasında kullanılan nanopartiküler ilaç sistemlerinin başarısında en önemli

faktörlerden biri polimer seçimidir. Günümüzde polimetilmetakrilat, polialkilsiyanoakrilat,

polikaprolaktone, albümin, jelatin, polilaktik asit, kitosan ve Eudgarid gibi pek çok sentetik

ve doğal biyouyumlu polimer göze ilaç taşınmasında kullanılmaktadır.

Kitosan sahip olduğu bioparçalanabilirlik, biyouyumluluk ve stabilite gibi özellikleri

sebebiyle göz ilaç taşınmasında yaygın olarak tercih edilen bir materyaldir [121-123] .

2.2.3.1.1.Kitosanın Kaynağı, Yapısı ve Fizikokimyasal Özellikleri

Kitosan, değişik derecelerde deasitile ve depolimerize edimiş deasetile kitinlere verilen

genel addır [124]. Kitin kabuklu deniz hayvanlarının dış kabuklarında, böceklerin üst

derilerinde ve pek çok mantarın hücre duvarında bulunan doğal bir biyopolimerdir [125].

Page 43: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

27

Kitosan glukozamin ve asetilglukozamin ünitelerinin her ikisine de sahip bir

heteropalimerdir [121,122].Kitosan, polikatyonik, biyouyumlu ve biyobozunur olmasının

yanısıra, mukoadhesive ve geçirgenlik arttırıcı özelliklere sahip olması dolayısıyla

mukozal yolla ilaç uygulamalarında en sık tercih edilen polimerlerden biridir [126-129]

.Yüksek molekül ağırlığına (yaklaşık 1400 Kd) sahip kitosan düksek molekül ağırlığına

(500-800 Kd) sahip kitosanlara oranla daha iyi mukoadhesiv özellik gösterir. Bununla

birlikte, görece olarak düşük molekül ağırlıklı kitosanların glutamat tuzları da iyi

mukoadhesiv özelliğe sahiptir (25 – 50 kDa) [130]. Kitosan hem psödoplastik hem de

elastik reolojik özelliklere sahiptir [131]. Kitosan biyouyumlu yapısı sebebiyle alerjik

reaksiyonlara sebep olmaz. İnsan vücudunda, tamamen emilebilen zararsız amino gruplara

parçalanır. İyonize radyasyon, buhar, sıcak uygulaması ve kimyasal yöntemler gibi pek çok

farklı yöntemle sterilize edilebilir olması kitosanın klinik uygulamaları açısından önemli

bir avantaj sağlamaktadır [132].

Kitosan Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) Genel olarak Güvenli Kabul edilen

(GRAS) maddeler sınıfında kabul edilmektedir. Japonya, İtalya ve Finlandiya’da da gıda

katkı maddesi olarak kabul edilmektedir [121,133, 134].

2.2.3.1.2.Kitosan Bazlı Taşıma istemlerinin Göze İlaç Taşınmasında Kullanılması

Kitosan sahip olduğu farklı ve özgün biyolojik özellikler, sebebiyle tüm dünyada

farmasötik formulasyonların hazırlanmasında sıklıkla tercih edilen bir polimerdir [135-

137]. Kitosan geçirgenlik arttırıcı özelliğe sahip ve düşük toksisite riski taşıyan

mukoadhesif ve biyobozunur bir polimerdir. Tüm bu seçkin biyofarmasötik özellikleri

kitosanın sadece parenteral ilaç taşınmasında için değil oküler ilaç taşınması da dahil

olmak üzere transmukozal yolla ilaç taşınmasında da taşıyıcı molekül olarak sıklıkla tercih

edilmesine sebep olmaktadır [138-140].

Kitosanın göze ilaç taşınmasında yaygın olarak kullanılmasına sebep olan özellikleri

incelendiğinde, kitosanın mukoadhesif karakteri ilk göze çarpan özelliktir. İlk olarak ex

vivo çalışmalarla gösterilen bu özellik ilacın yüzeylere daha iyi yapışmasını sağlamakta ve

uygulama bölgesinde kalış süresini uzatmaktadır[121,141]. Diğer bir önemli özellikte

kitosanın epitel hücreleri arasındaki sıkı kavşakları açabilmesinden veya parasellüler

yollardan absorbe olabilmesinden kaynaklanan geçirgenlik arttırıcı özelliğidir. Bu özellik

kitosan yüklü etken maddenin hedef dokulara ulaştırılmasında rol oynamaktadır [142,143].

Page 44: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

28

Kitosanın psodoplastisitesi ve elastisitesi de hem uygulama alanında kalış süresini uzatarak

hem de epitel yüzeylerini harabiyetten koruyarak, uygulanan ilacın etkinliğinin

arttırılmasında önemli rol oynar [144]. Göz dokularının kitosana karşı yüksek toleransı pek

çok çalışma ile kanıtlanmış olan bir diğer önemli özelliktir [145,121]. Kesin mekanizması

henüz açıklanamamış olmakla birlikte kitosanın antibakterial etkisi olduğu gösterilmiştir

ve bu özellik te kitosanın göze ilaç taşınmasında etkin olmasına katkıda bulunan bir başka

önemli özelliktir [146,121].

Günümüzde kitosanın farklı formülasyonlarının göze ilaç taşınmasında kullanımı

konusunda çok sayıda çalışma yapılmaktadır. Göze ilaç taşınmasında en sık tercih edilen

kitosan formülasyonları solüsyonlar [147], jeller [148], lipozomlar [149], emülsiyonlar

[150], nanoemülsiyonlar[151], mikro ve nanopartiküller[152,153] olarak özetlenebilir.

2.2.3.1.2.1.Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç Taşınmasında Kullanılması

Kitosan nanopartiküller, ilaç taşıma sistemi olarak giderek artan sıklıkla tercih edilmeye

başlanan formülasyonlardır. Kitosan nanopartiküllerin diğer alanlarda olduğu gibi göze

ilaç uygulamalarında da yaygın olarak kullanılmalarına sebep bazı özellikleri şöyle

özetlenebilir:

Hazırlanmaları için çok ileri teknoloji gerektirmemeleri

Homojen partikül popülasyonu elde edilebilmesi ve partiküllerin büyüklüğünün ve

yüzey yüklerinin kolayca modifiye edilebilmesi

Peptitler, proteinler ve nükleik asitler gibi çok farklı etken maddelerle

etkileşebilmesi

Poloksamerler, glukomannan, siklodekstrinler, hiyaloronik asit, aljinat gibi diğer

moleküllerle nanomatriks yapısında kolayca birleşerek hibrit nanopartiküller

oluşturabilmeleri.

Kitosanın farmasötik formu, göze ilaç taşınmasındaki etkinliğini belirlemede önemlidir.

Yapılan çalışmalar kitosan çözeltisinin ve kitosan nanopartiküllerin göze uygulandığında,

Page 45: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

29

mukoza ile etkileşiminin farklı olduğunu göstermiştir. Elde edilen sonuçlar

değerlendirildiğinde, nanopartikül formunun çözelti formuna oranla uygulama sonrası

kornea ve konjoktiva gibi göz dokularında daha uzun süre kaldığını göstermiştir. Bunun

yanında nanopartiküler formdaki kitosanın göze uygulama sonrası, oküler epiteli geçişinde

paraselüler ve transselüler yolları kullandığını da göstermiştir.

Konu ile ilgili geniş literatür bilgisi incelendiğinde, kitosan nanopartiküllerin göze ilaç

taşınmasında etkin ve güvenilir taşıma sistemi oldukları ve bu nedenle antibiyotiklerden

NSAI’lara, siklosporinden 5 FU’e kadar pek çok farklı ilacın göz dokularına taşınmasında

yaygın olarak tercih edildiği görülmektedir [153-156] .

Page 46: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

30

3. DENEYSEL ÇALIŞMALAR

Yapılan çalışmada öncelikle kitosan nanopartiküller hazırlanıp bevasizumab yüklenmiş ve

hazırlanan bu nanopartiküllerin karakterizasyonu yapılmıştır. Daha sonrasında ise in vitro

salım profili oluşturulan partiküller, in vivo ’da tavşan gözlerine uygulanarak salım

profilleri gözlemlenmiştir. Bu aşamada, tavşanlara göz muayenesi yapılarak tedavi süreci

takip edilmiştir.

3.1. Nanopartiküllerin Geliştirilmesi, Karakterizasyonu ve In vitro çalışmalar

Etken madde yüklü kitosan nanopartiküllerin ön segment hastalıklarında kullanım

konusunda literatürde pek çok çalışma vardır [110,121,135]. Bu çalışmalarda kitosan

nanopartiküllerin ön segment hastalıklarında etkinliği ve güvenilirliği kanıtlanmış

olduğundan sunulan çalışmada, subtenon uygulama amaçlı hazırlacak bevasizumab yüklü

nanopartiküllerin hazırlanmasında taşıyıcı madde olarak kitosan tercih edilmiştir.

3.1.1. Kitosan Nanopartiküllerin Hazırlanması ve Karakterizasyonu

Kitosan nanopartiküllerin hazırlanması geniş literatüre sahip birçok yöntemle

yapılabilmektedir. Bu çalışmada iyonik jelasyon yöntemi tercih edilmiştir (şekil 3.1).

Kitosan polimeri ve sodyum tripolifosfat (TPP) tuzunun 3 e 1 oranında karıştırılmasıyla

elde edilen nanopartiküller için, asetik asit içerisinde %0,5’lik kitosan çözeltisi

hazırlanmıştır. Benzer şekilde %0,5’lik sulu TPP çözeltisi hazırlandıktan sonra, kitosan

çözeltisinin pH’sı 4,5 e ayarlanmıştır. pH ayarlamaları için çözeltiye 0,1 M NaOH ve HCl

eklemeleri yapılmıştır. Daha sonra manyetik karıştırıcı üzerinde 2 ml TPP damla damla 6

ml kitosan çözeltisine eklenmiştir. 1 saat süreyle karıştırıcıda homojenize olması beklenen

partiküller daha sonra 12000 rpm’de 3 kere sentirüjlenerek yıkanmıştır.

Page 47: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

31

Şekil 3.1.Kitosan nanopartikül üretim düzeneği

3.1.2. Bevasizumabın Kitosan Nanopartiküllere Yüklenmesi

Kitosan nanopartiküllerin hazırlanması kısmında anlatıldığı gibi hazırlanan partiküllerin

yıkama basamağına gelindikten sonra 12000 rpm’de 15 dk kadar santrifüj edilerek MES(2-

(N-morpholino) ethanesulfonic acid) tampon çözeltisiyle yıkanmıştır. 3.yıkamanın sonunda

süpernatant atılarak üzerine kitosanın miktarına eş miktarda EDAC içeren 5ml solüsyon

eklenmiş ve rotatorda yarım saat döndürülmüştür. Sonra tekrar santrifüjlenerek süpernatant

atılmış ve 2 kez daha MES ile yıkama yapılıp EDAC uzaklaştırılmıştır. Son olarak da ilaç

(bevacizumab-0,5 ml) pellet üzerine eklenmiş ve vortekslenip rotatora konulmıştur.

Hazırlanan partikül ve ilaç etkileşmesi için 24 saat boyunca rotatorda dönmeye

bırakılmıştır. İlaç yüklenen partiküller 24 saat sonunda santrifüjlenerek 3 kez distile suyla

yıkanmıştır. Yıkamalardan alınan örnekler Zeta- Sizer’in (Nano-ZS Malvern, USA) 280 A

IgG ölçüm yazılımı ile incelenerek, yüklenmeyen ilaç miktarları bulunmuştur. Toplam

sisteme eklenen ilaç miktarından yüklenmeyen kısım çıkarılarak, yüklenen ilaç miktarı

hesaplanmıştır. Toplam sisteme eklenen ilaç ile yüklenen ilaç oranlanarak, yükleme verimi

teorik olarak hesaplanmıştır.

% 0.5’lik kitosan

Çözeltisi (% 0.1 Asetik Asit’te)

% 0.3 TPP çözeltisi

NaOH ilavesi

(pH: 4.5’e ayarlama)

Hacimce 3/1

(Kitosan/TPP) TPP

damlatılması

Santrifüjleme

ve yıkama

Kitosan Nanopartiküller

Page 48: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

32

3.1.3. İlaç Yüklü Kitosan Nanopartiküllerin Karakterizasyonu

Hazırlanan bevasizumab yüklü kitosan nanopartiküllerin morfolojik değerlendirilmeleri

zeta sizer ve Atomik Kuvvet Mikroskobuyla (AKM, Nano Magnetics Instruments, Turkey)

değerlendirilmiştir. Zeta sizer ile yapılan çalışmalarda hazırlanan kitosan nanopartiküller

ve/veya bevasizumab yüklü kitosan nanopartiküller deiyonize su ile yaklaşık 2 ml’lik

çözeltiler halinde seyreltilmiş ve zeta sizer cihazının PS küvetine yerleştirilerek ölçümler

gerçekleştirilmiştir. Kitosan nanopartiküllerin AKM incelemelerinde de yaklaşık 10 ml

hacmindeki kitosan nanopartikül içeren örnekler alınmış ve mika örnek plakası üzerine

damlatılarak AFM görüntüleri alınmıştır.

3.1.4. Salım Profillerinin Oluşturulması

Hazırlanan ilaç yüklü kitosan nanopartiküller 2,5 ml pH 7,4 PBS çözeltisinde dağıtılarak in

vitro salım deneyleri başlatılmıştır. 15 ml’lik falkon tüplere alınan 2.5 ml çözelti oda

sıcaklığında rotatora yerleştirilerek 100 rpm hızında dönmeye bırakılmıştır. Daha sonra

örnek alabilmek için tüpler 12000 rpm’de sentrifüjlenerek ilaç yüklü partiküllerin dibe

çökmesi sağlanmış, üst kısımda serbest ilaç molekülleri kalmıştır. Üst kısımdan 100 ml

örnek alınarak yerine 100 µl PBS eklenmiştir. Aynı işlem boş nanopartiküllerle aynı sırada

tekrarlanmış, çöktürülen nanopartiküllerin üst kısımlarından örnek alınarak 100 µl PBS ile

tazelenmiştir. Alınan örneklerden, salınan ilaç miktarı serbestilaç kullanılarak hazırlanan

kalibrasyon grafiği yardımıyla belirlenmiştir.

3.1.5.Yükleme Veriminin Hesaplanması

Yükleme veriminin hesaplanması için ilk olarak yükleme için seçilen 12.5 mg

bevasizumab nanodropta ölçülmüştür. Yükleme işlemleri 3.2.1’de anlatıldığı gibi

yapılmıştır. Yıkama aşamasında yüklenmeyen ilaç miktarının belirlenmesi için her yıkama

aşamasında süpernatanttan 100 µl ’lik örnekler alınarak nanodropta ölçülmüştür. 1., 2. ve

3. yıkamada atılan toplam ilaç miktarını hesaplamak için, toplam hacim ve elde edilen

konsantrasyon miktarları çarpıldı ve elde edilen miktar başlangıç dozu olan 12.5 mg’dan

çıkarılarak yükleme verimi hesaplanmıştır.

3.2. Hazırlanan Nanopartiküllerle yapılan In Vivo Çalışmalar

Sunulan çalışma kapsamında yapılan tüm in vivo çalışmalar için Sağlık Bakanlığı Refik

Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı Deney Hayvanları Etik Kurulu’ndan 05/11/2010

tarih ve 46 karar sayılı Etik Kurul onayı alınmıştır. Sunulan çalışmada 36 tane 2-3 aylık, 2-

3 kg ağırlığında Yeni Zelanda tipi tavşan kullanılmıştır. Tavşanlar üç gruba ayrılmıştır. Bu

Page 49: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

33

gruplar, ilaç içermeyen nanopartiküllerin enjekte edildiği kontrol grubu (n=12), serbest

bevasizumabın enjekte edildiği ilaç grubu (n=12) ve bevasizumab yüklü nanopartiküllerin

enjekte edildiği ilaçlı nanopartikül grubu (n=12) olarak ayrılmıştır. Enjeksiyonun yapıldığı

günden 1, 3, 5 ve 7 gün sonra sakrifiye edilen tavşanların vitreus sıvısından ve kanlarından

örnekler alınarak test edilmiş ve bir salım profili çıkarılmıştır Ayrıca sklera dokusu

üzerinde yapılan immunohistokimyasal çalışmalarla salım profilinin ilaç üzerinden

gözlemlenmesi hedeflenmiştir.

3.2.1. Subtenon Enjeksiyon

Subtenon enjeksiyonlar aseptik şartlarda ve genel anestezi altında yapılmıştır. Genel

anestezi intramusküler olarak uygulanan 20 mg/kg ketamine and 2 mg/kg xylazine ile

sağlanmıştır. Tüm enjeksiyonlar aseptik koşullarda hazırlanmıştır. Enjeksiyon öncesi

tavşanların gözüne %4 oksibuprokain ile topikal anestezi uygulanmış ve gözler birer damla

tropicamide ile dilate edilmiştir. Enjeksiyondan önce ve hemen sonra topikal antibiyotik

(exocin) uygulanmıştır. Enjeksiyondan önce tüm gözlere 2 dakika boyunca %5’lik povidon

iodi uygulanmıştır. Enjeksiyon öncesi basal ön segment incelemeleri ve enjeksiyondan

sonra takip süresince yapılan kontrol muayeneleri taşınabilir el biyomikroskobu (Optotek

Hawk Eye Dijital biomikroskop) ile yapılmıştır. Enjeksiyonlar tavşanların sağ gözüne

uygulanmış ve enjeksiyon esnasında kapakları açık tutmak için bleferosto kullanılmıştır

(Şekil 3.2, 3.3.A,B). Subtenon enjeksiyon esnasında, topikal anestezi uygulanmış gözde,

üst rektus üzerindeki konjoktiva penset yardımıyla kaldırılmıştır (Şekil 3.4.A), 30 gauche

iğne ile bu alanda konjoktivadan girilmiş ve enjekte edilecek materyal üst temporal

kadranda limbustan 5-6 mm uzaklıktaki subtenon alana enjekte edilmiştir (Şekil 3.4.B).

Her üç gruba da 0,5 ml enjeksiyon uygulanmıştır. İlaç grubu için içerisinde 12,5 mg ilaç

içeren enjeksiyon, ilaçlı partikül grubunda ise 12,5 mg ilaç’ın %38 verimle yüklenmiş

olduğu 30 mg kitosan nanopartikül ve kontrol grubunda ise 30 mg kitosan nanopartikül

verilmiştir. Enjeksiyondan sonra iğne geri çekilerek konjoktivadaki açıklıktan herhangi bir

ilaç sızıntısı olmadığı izlenmiştir.

Page 50: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

34

Şekil 3.2:subtenon enjeksiyon uygulamasının şematik gösterilmesi [157]

A

B

Şekil 3.3. A-B. Tavşan gözlerinin enjeksiyona hazırlanması

Page 51: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

35

A

Şekil 3.4.A-B. Subtenon enjeksiyon uygulaması

3.2.2. Enjeksiyon Sonrası Takip Muayeneleri

Enjeksiyondan sonra takip süresince her gün hayvanların detaylı ön segment muayeneleri

taşınabilir el mikroskobu ile yapılmış ve görüntüler kaydedilmiştir. Ön segment

muayenesinin amacı, konjoktival hiperemi, kemozis, subkonjoktival kanama ve ön

kamaradaki inflamatuar reksiyonun varlığını, sıklığını ve şiddetini belirlemektir.

3.2.3. Örneklerin Toplanması

Deney hayvanları 1, 3, 5 ve 7. günlerde ketamin (35mg/kg)/ksilazin (5mg/kg) verilerek

anestezi altında intra kardiyak kan alınarak sakrifiye edilmişlerdir. Göz alınması

işleminde, konjoktiva 360 derece diseke edildikten sonra rektus kasları kas forsepsi

yardımıyla ekarte edildikten sonra skleraya yapıştıkları yerden kesilmiştir. Orbita

serbestleştirildikten sonra nazikçe öne çekilerek künt uçlu göz alma makası ile temporal

taraftan globun arkasına ucu kapalı olarak girilmiştir. Optik sinir kapalı makas ucu ile

hissedildikten sonra makasın ucu açılarak optik sinir çok kısa güdük kalmayacak şekilde

Page 52: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

36

kesilmiştir. Göz küresi çevre bağ dokudan serbestleştirilerek çıkarılarak gözküresinin

alınması tamamlanmıştır. Göz küresinin alınmasından sonra hemen sıvı azot içerisine

alınan gözler ve serumu ayrıştırılmış kanlar daha sonra – 80 dereceye kaldırılarak eliza ve

immünohistokimya çalışmaları için saklanmışlardır.

3.2.4. İmmunohistokimya

Vitreus çıkarma işlemi esnasında çözülmeye bırakılan göz küreleri, doku bloklarının

üzerine yerleştirilerek doku sabitleyici ortam içerisinde dondurulmuştur. 30 μm ‘lik kesitler

alınan doku önceden soğutulmuş aseton içerisinde fikse edilmiştir. Alınan kesitler

kurutulduktan sonra, 1 saat süreyle 1:100 oranında seyreltilmiş yine Matriks biotek

laboratuarlarından alınan VEGF’e bağlanması için geliştirilmiş rekombinant insan IgG1

antikoruna spesifik FITC işaretli antikorla boyanmıştır. 1 saat sonunda 3 kere PBS ile

yıkanan dokular flüoresan mikroskop altında incelenmiştir.

3.2.5. ELISA Ölçümleri

ELISA çalışması için Shikari Q-Beva kiti kullanılmıştır. Serum örnekleri ön hazırlığa tabi

tutulmadan 1:100 oranında seyreltilerek çalışılmıştır. Vitreus örnekleri içinse, öncesinde -

80 derece donmuş göz örnekleri çözülmeden kesilerek, donmuş vitreus çıkartılmış,

sonrasında ise çözülerek 1 saat süreyle 6000 rpm’de santrifüjlenmiştir. Santrifüj sonrasında

üstte kalan berrak kısım başka bir tübe alınarak tekrar sentrifüjlenmiş, böylece çeşitli doku

parçaları ve vitreus içerisinde kırıcılık sağlayan diğer elementlerden uzaklaştırılmıştır.

Süperantan alınarak 1:100 oranında seyretilerek ELISA çalışması yapılmıştır.

3.2.6. Vitreusta Bulunan Bevasizumab Miktarının Hesaplanması

Bu hesaplamanın amacı ölçüm yapılan anlarda, vitreusta bulunan bevasizumab miktarının

başlangıçtaki bevasizumab miktarına oranını belirleyemektir. Bu amaçla her bir ölçüm

anında vitreusta bulunan bevasizumab miktarı, eliza ölçümlerinden elde edilen

konsantrasyonun, ortalama tavşan vitreus hacmi olan 1.5 ile çarpımı ile elde edilmiştir. Bu

değer daha sonra başlangıçta uygulanan bevasizumab mikarına bölünmüştür. Serbest

bevasizumab uygulanan gözlerde elde edilen değer 12.5 mg’a bölünmüştür. Bevasizumab

yüklü kitosan nanopartikül enjekte edilen olgularda ise başlangıçta alınan bevasizumab

düzeyleri 12.5 mg olmakla birlikte, ilaç yükleme verimi %38 oranında olduğundan,

nanopartiküllere yüklenebilen miktar hesaplandığında;

Nanopartiküle yüklü bevasizumab miktarı =Başlangıçtaki ilaç miktarı×İlaç yükleme verimi

4.75= 12.5×3.8 olarak hesaplanacağından bu olgularda başlangıç bevasizumab dozu 4.75

mg alınmış ve vitreusta ölçülen bevasizumab miktarı bu değere bölünmüştür.

Page 53: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

37

4. BULGULAR ve TARTIŞMA

Bu çalışmada kitosan nanopartiküller hazırlanmış ve bu kitosan nanopartikülere

bevasizumab yüklenmiştir. Bu nanopartiküller karakterize edilmiş ve nanopartiküllerin in

vitro ilaç salım çalışmaları yapılmıştır. In vivo uygulamalarda, üç grup tavşana subtenon

bölgeye boş nanopartikül, serbest bevasizumab ve bevasizumab yüklü nanopartikül

uygulanmıştır. Enjeksiyondan sonra gözler takip edilmiş ve toksisite ve inflamatuar cevap

gelişip gelişmediği izlenmiştir. Enjeksiyondan sonra 1, 3, 5 ve 7. günlerde hayvanların feda

edilmesinden sonra göz küreleri alınmış, vitreusta ve serumda eliza yöntemi ile

bevasizumab düzeyleri tayin edilmiş ve imünohistokimyasal incelemeler yapılmıştır.

Sonuçta serbest bevasizumab enjekte edilen olgularla, bevasizumab yüklü nanopartikül

enjekte edilen olgulardan elde edilen serum ve vitreus bevasizumab konsantrasyonu

karşılaştırılarak, nanopartiküle yüklü ilacın transskleral geçiş ve kontrollü salım üzerindeki

etkileri araştırılmıştır. Göz dokularından alınan örneklerde imünohistokimyasal incelemeler

yapılmıştır.

4.1.1. İlaç Yüklü Kitosan Nanopartiküllerin Sentezi Ve Karakterizasyonu

Bu çalışma kapsamında edilen kitosan nanopartiküllerin boyutları zeta-sizer ile yapılan

ölçümlerde 120-380 nm aralığındadır (Şekil 4.1). Buna karşın AFM ile alınan görüntülerde

boyutlar 80-150 nm aralığında görülmektedir (Şekil 4.2.A, B). Partiküllerde çıplak gözle

ve ve ya sonrasında yapılan Zeta sizer ve AFM ölçümlerde agregasyon görülmemiştir.

ya sonrasında yapılan Zeta sizer ve AFM ölçümlerde agregasyon görülmemiştir.

Şekil 4.1: Hazırlanan kitosan partiküllerin Zeta Sizer’da hacimce boy dağılımı grafiği.

Çizelge 1: Hazırlanan kitosan partikülle 1

Page 54: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

38

Şekil 4.2. Hazırlanan kitosan partiküllerin A: AFM görüntüsü, B: AFM görüntüsünden

oluşturulmuş 3 boyutlu yapısı

İlaçların, biyolojik bariyerleri geçişteki etkinliğini arttırmak ve kontrollü salım sağlayarak

hedef konsantrasyonu daha uzun süre koruyabilmek amacıyla nanopartiküler taşıma

sistemlerin kullanılması giderek yaygınlaşan bir uygulama olmakla birlikte literatürde

bevasizumab yüklü nanopartiküllerin çalışıldığı sınırlı sayıda çalışma vardır.

Leung karaciğer tümörlerinde manyetik resonans görüntülenmesinde VEGF

ekspresyonunun hedeflemek için anti-VEGF PLA-PEG-PLL-DTPA-Gd anti-VEGF PLA-

Page 55: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

39

PEG-PLL-FITC ve nanopartiküller sentezlemiştir. Bu nanopartiküllerin boyutlarını

sırasıyla 85.8 ± 7.2 nm ve 85.2 ± 5.8 nm olarak bildirmiştir. Araştırmacı, her iki

nanopartikülün de DTPA-Gd’ye oranla karaciğer, kalp ve kas tümörlerinin

görüntülenmesinde tümörden alınan sinyal yoğunluğunu arttırdığını bildirmiştir [158].

Yapılan literatür taramalarında bevasizumab yüklü kitosan nanopartiküllerin göze ilaç

taşınması ile ilgili hiçbir çalışma bulunmazken, bevasizumabın başka taşıyıcılara

yüklenmesi ile oluşturulmuş nanopartiküllerin arka segmente ilaç taşınması ile ilgili çok

sınırlı sayıda literatür bulunmuştur. Bu çalışmalardan biri Pan ve ark [ PAN 2011].

tarafından gerçekleştirilmiş ve bu çalışmada PEG ile modifiye edilmiş bevasizumab ve

bevasizumab yüklü PLGA nanopartikülleri olmak üzere bevasizumabın iki farklı

formulasyonunu üretilmiş ve bevasizumab yüklü PLGA nanopartiküllerin büyüklüğünü

ortalama 819 nm olarak bildirilmiştir. Bu iki formulasyonun intravitreal enjeksiyon sonrası

sıçan gözünde deneysel KNVM modelinde etkilerini inceleyen araştırmacılar, PEG-

bevasizumab ve bevasizumab-PLGA konjugasyonunun başarılı kombinasyonlar olduğunu

ve bu şekilde hazırlanan bevasizumabın anjiyojenik etkinliğini koruduğu sonucunu

bildirmişlerdir.

Abrishami ve ark [159] intravitreal bevasizumab uygulamasından sonra ilacın vitreusta

kalış süresini uzatmak amacıyla lipozom kaplı bevasizumab nanopartikülleri

hazırlamışlardır. Araştırmacılar, bir grup tavşana intravitreal serbet bevasizumab bir grup

tavşana lipozoma yüklü bevasizumab enjekte etmişler ve vitreusta elde edilen bevasizuamb

konsantrasyonun zamana göre değişimini incelemişlerdir. 6 haftalık izlem süreci sonunda

lipozoma yüklü bevasizumab enjekte edilen gözlerde, serbest bevasizumab enjekte edilen

gözlere oranla hem maksimum vitreus bevasizumab düzeyleri (sırasıyla 246 µg/mL, 163

µg/mL), hem de 42 gün boyunca elde edilen tüm vitreus bevasizumab düzeyleri anlamlı

olarak daha yüksek bulunmuştur.

Li ve ark [160], yaşa bağlı maküla dejenerasansında kullanılan bevasizumabın etkinlik

süresini uzatmak amacıyla bevasizumab yüklü PLGA nanopartikülleri hazırlamışlar ve

karakterize etmişlerdir. Araştırmacılar, nanopartikül sentezinde kullanılan farklı

yöntemlerin ve ilaç/polimer oranının, oluşan partiküllerin şeklini ve salım profilini

etkilediğini bildirmişler ve sentezledikleri 0.2-1.0 µ boyutlarındaki bevasizumab yüklü

PLGA nanopartiküllerin in vitro ortamda 90 gün boyunca kontrollü salım sağladığını

bildirmişlerdir.

Hao ve ark [161] da yaşa bağlı maküla dejenerasansının tedavisinde transskleral yolla

uygulamak amacıyla 230 nm büyüklüğünde bevasizumab yüklü PLGA nanopartikülleri

Page 56: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

40

sentezlemişler ve in vitro ortamda nanopartikülden salınan bevasizumabın yapısını ve

aktivitesini koruduğunu bildirmişlerdir.

Steroidler, nonsteroid antiinflamatuar ilaçlar ve antibiyotikler oftalmolojide en sık

kullanılan ilaçlardandır. Bevasizumabtan farklı olarak oftalmoloji alanında uygulanan bu

ilaç gruplarının nanopartiküler formlarının geliştirilmesi konusunda literatürde çok fazla

sayıda çalışma bulmak mümkündür. İlaç taşıyıcı sistem olarak lipozomlar, niazomlar,

dendrimerler olmak üzere çok farklı ilaç taşıma sistemleri kullanılmaktadır.

Arajuo ve ark [162] oküler anjiogenik tedavilerde kullanılmak üzere triamsinolon yüklü

NLC (nanostructured lipid carriers) hazırlamışlardır. Araştırmacılar parçacıkların ortalama

büyüklüğünün 200 nm’nin (100-300) altında olduğunu ve partiküllerin in vitro

çalışmalarda herhangi bir oküler toksisite göstermediğini bildirmişlerdir.

Badawi ve ark [163], indometazinin kornea üzerinde kalış süresini arttırmak ve oküler

bioyararlanımını arttırmak için indometazin yüklü nanopartikül ve nanoemülsiyon

formunda iki kitosan taşıyıcı sistem oluşturmuşlardır. Araştırmacılar nanopartikülün

boyutlarını 280 nm olarak bildirirken, nanoemülsiyondaki parçacık boyutlarının 220-690

nm arasında değiştiğini ve her iki nanotaşıyıcı formunun da korneaya uygulama sonrası

aköz sıvısında elde edilen indometazin konsantrasyonunun serbest indometazine göre

yüksek olduğunu bildirmişlerdir.

Gupta ve ark [164] korneal geçirgenliği arttırmak, korneal kalış süresini uzatmak ve oküler

bioyararlanımını arttırmak için sparfloxasin (yeni nesil hidrofobik florokinon antibiyotik)

yüklü PLGA nanopartikülleri hazırlamışlardır. Araştırmacılar 180-190 nm boyutlarındaki

partiküllerin HET-CAM testi sonunda göz dokuları için hiçbir irritan özellik taşımadığını

izlediklerini bildirmişlerdir.

Nanopartiküler sistemlerde kullanılan hemen hemen tüm taşıyıcı sistemler oküler kullanım

amaçlı hazırlanan nanopartiküllerin hazırlanmasında da kullanılmaktadır. Literatürde farklı

özelliklere sahip nanopartiküler taşıyıcı sistemlerin oküler kullanım açısından farklı olup

olmadığını değerlendiren pek çok çalışma vardır.

Li ark [160], bevasizuamab yüklü PLGA nanopartikülerin hazırlanmasında kullanılan

ilaç/polimer oranının değiştirilerek, salım profilinin modifiye edilebileceğini

bildirmişlerdir.

Badawi ve ark [163] nanoemülsiyon ve nanopartikül formlarında hazırladıkları

indometazin yüklü nanotaşıyıcıların her ikisinin de serbest indometazin uygulamasına göre

indometazinin prekorneal kalış süresini uzattığını ve daha yüksek aköz indometazin

seviyesi sağladığını bildirmekle birlikte, in vivo çalışmalarda ve histolojik incelemelerde

Page 57: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

41

nanoemülsiyon uygulanan tavşanlarda nanopartikül uygulanan tavşanlara göre, kimyasal

korneal yanığın daha etkin bir şekilde iyileştiğinin izlendiğini bildirmişlerdir.

Araujo ve ark [162] yüksek ve düşük viskositelere sahip flurbiprofen yüklü PLGA

nanosferleri hazırlamışlar ve polimer vizkositesindeki farklılığın nanosferin fizikokimyasal

özellikleri ve oküler tolerans üzerindeki etkilerini araştırmışlardır. Araştırmacılar,

parçacığın stabilitesinin veya oküler toleransın polimer viskositesinden etkilenmediğini

bildirirken, ilaç salım profilinin ise polimer viskositesinden etkilendiğini, yüksek

viskositeli PLGA ile hazırlanan formulasyonun ilaç salım hızının daha yavaş olduğunu

rapor etmişlerdir.

4.1.2. Salım Profillerinin İncelenmesi

Kitosan yüklü nanopartiküllerin ilaç salımları deneysel çalışmalar bölümünde belirtildiği

gibi 3 hafta süreyle takip edilmiştir (şekil 4.3). İki farklı yükleme miktarı arasında salım

profillerinde büyük bir benzerlik olmakla birlikte, salınan ilaç miktarları arasındaki oran

yükleme miktarları arasındaki orandan fazla olduğu izlenmiştir. İn vitro salım grafiği

değerlendirildiğinde 12.5 mg bevasizumab yüklü nanopartiküllerden ilk 5 gün anlamlı

düzeyde bir salım izlenmezken, 5. günde salınan bevasizumabın arttığı ve bir hafta

boyunca bir plato çizerek yüksek oranda bevasizumab salındığı, daha sonra ise izlem

yapılan üç hafta bounca salımın sabit bir oranda devam ettiği izlenmiştir. 25 mg

bevasizumab yüklü nanopartiküllerden ilk 7 gün anlamlı düzeyde bir salım izlenmezken,

salımın 7. gün civarlarında pik yaptığı ve 12. gün sonunda ise bu pikin düştüğü, izlem

yapılan 3 hafta süresinde de yüksek oranda bevasizumab salımının devam ettiği izlenmiştir.

Biodegradable partiküllerden ilaç salımı yüzeye adsorbe olmuş ilacın desorbsiyonu,

dezentegrasyonu, matriksten difüzyonu, polimer duvarından difüzyonu, merkeze

hapsolmuş ilacın ise yüzey ve kütlenin degradasyonu veya difüzyon veya degrdasyon

proseslerinin kombinasyonu olacak şekilde pek çok farklı mekanizma ile olabilir.

Hoa ve arkadaşlarının çalışmasında [161], bevasizumab PLGA nanopartiküllere % 45

oranında bir verimle yüklenebilirken, salım profilleri incelendiğinde nanopartiküllerden 4

hafta boyunca bevasizumab salımı olduğu bildirilmiştir.

Li ve ark’nın [160] çalışmasında ise PLGA nanopartiküllere bevasizumab yükleme verimi

%95.4 olarak bildirilirken, nanopartiküllerden 90 gün boyunca bevasizumab salımı tespit

edildiği bildirilmiş. Araştırmacılar, bildirdikleri sonuçların bevasizumab/PLGA oranının

%1.6 olarak hazırlandığında elde edilen sonuçlar olduğunu bildirirken, bevasizumab/PLGA

oranının %13 oranın arttırıldığında, bazı sferik partiküllerin varlığına rağmen genelde

partiküllerin sferik şeklini kaybettiklerini bildirmişlerdir. Araştırmacılar,

Page 58: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

42

bevasizumab/PLGA oranını %1.6 olarak hazırladıkları nanopartiküllerin in vitro salım

profili değerlendirildiğinde ilk 55 gün 0.5 mg bevasizumabın rölatif olarak dengeli bir

düzeyde salındığını, bu zamandan izlem yapılan 91. günün sonuna kadar ise anlamlı bir

salım yapılmadığını bildirken bevasizumab/PLGA oranının %13 oranında seçildiği

nanopartiküllerin ise işlem yapılan 91 gün boyunca 1.9 mg bevasizumabı dengeli bir

şekilde saldığını ifade etmişlerdir.

Abrishami ve ark [159] çalışmasında ise, etken madde yüklü nanolipozomlar hazırlanırken

bevasizumab %45.5 oranında bir verimle lipozomlara yüklenmiş ve in vivo ortamda

vitreusta 42 gün boyunca vitreus düzeyi izlenebilmiştir.

Şekil 4.3. Farklı miktarlarda Bevasizumab yüklü kitosan nanopartiküllerden salınan ilaç

miktarının zamana göre grafiği.

4.2.1.Enjeksiyon Sonrası Muayene Sonuçları

Subtenon enjeksiyon sonrası göz muayeneleri sonucunda, enjeksiyon yerinde hafif

kemozis ve konjoktival hemoraji dışında herhangi bir bulgu izlenmemiştir. Hiçbir tavşanda

üveit, ön kamara reaksiyonu ve inflamatuar bir cevap gelişmemiştir. Enjeksiyona bağlı

herhangi bir komplikasyon izlenmemiştir (şekil 4.4.A-B).

Page 59: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

43

Şekil 4.4.Subtenon enjeksiyon sonrası ön segment muayene sonuçları; A:1. gün, B:5. Gün

Bevasizumabın arka segment hastalıklarının tedavisinde farklı dozlarda etkinliğini

karşılaştıran kontrollü in vitro çalışmalar yoktur. Halen kullanımda yaygın olarak

kullanılan doz intravitreal 1.25 mg dozdur. Literatürde intravitreal 1.25 mg ile 3 mg

arasındaki dozların in vivo etkinliklerinin karşılaştırılması konusunda yapılan çalışmalar

bu dozlar arasında etkinlik açısından fark olmadığını göstermiştir. Arka segment

hastalıklarının tedavisinde subkonjoktival veya subtenon bevasizumab uygulamaları

kullanılmamakla birlikte, ön segmentte anjiogenezle seyreden hastalıkların tedavisinde

subkonjoktival bevasizumab uygulamaları giderek daha sıklıkla uygulanmaktadır [52].

Sunulan çalışma kapsamında, klinikte uygulanan formların dışında özgün bir uygulama

yöntemi olarak subtenon uygulanan ilaç transskleral geçişin değerlenirilmesi ve vitreusta

hedef dozun sağlanması amaçları ile kullanıldığından rutinde kullanılan dozlardan daha

yüksek dozlar (12.5 mg) kullanılmıştır. Bu doz klinikte yaygın olarak kullanılan doz

olmamakla birlikte, yüksek doz bevasizumab uygulamasının göz dokularında güvenle

uygulanabileceği konusunda literatürde pek çok in vitro ve in vivo çalışma vardır.

Yoeurek ve ark [165], in vitro ortamda insan keratinosit, keratinosit ve korneal endotel

hücre kültürlerinde 5 mg/ml konsantrasyonunda bevasizumab uygulamasının güvenle

uygulanabileceğini bildirmişlerdir.

Kernt ve ark da [166], in vitro ortamda RPE, optik sinir başı astrositleri, insan trabeküler

ağ hücreleri ve kornea hücre kültürlerinde, rutinde kullanılan bevasizumab dozlarının 0.1,

1 ve 10 katını (25 µg/ml, 250 µg/ml, and 2,500 µg/ml) hücre toksisitesi açısından

değerlendirmişler, 10 katı dozların sadece RPE hücrelerine toksik etki gösterdiğini, diğer

hücre kültrürlerine herhangi bir toksik etki göstermediğini bildirmişlerdir.

Thaler ve ark [167], uygulama öncesi retinal gangliyon hücre hasarı oluşturulmuş farelerde

B A

Page 60: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

44

ve normal farelerde, normal ve yüksek doz intravitreal VEGF inhibitörü (bevasizumab,

ranibizumab ve pegaptanip), uygulamasının toksisite incelemesini yapmışlardır. Normal

doz bevasizumab (0.2µl hacimde 25mg/ml) ve yüksek doz bevasizumab (0.2µl hacimde

125 mg/ml) uygulanan farelerde, ne normal grupta ne de uygulama öncesi retinal

gangliyon hücre hasarı oluşturulmuş grupta herhangi bir toksisite izlenmediğini

bildirmişlerdir.

Hoffart ve ark [168], farklı dozlarda subkonjoktival bevasizumab ugulamalarının alkali

yanık sonrası gelişen korneal neovaskülerizasyonunda etkinliğini araştırmışlardır.

Araştırmacılar, kimyasal yanık sonrası korneal neovaskülarizasyon oluşturdukları farelerde

subkonjoktival olarak farklı dozlarla sadece bevasizumab 2.5 mg/gün, 3.75 mg/gün, 5.0

mg/gün, sadece steroid (4 mg/gün deksametazon fosfat) veya steroid bevasiumab

kombinasyonunu (4 mg/gün deksametazon fosfat ve 5.0 mg/gün bevasizumab)

uygulamışlar ve bu uygulamayı 7 gün boyunca her gün tekrarlamışlardır. Sonuç olarak en

yüksek etkinliğin 5mg/gün bevasizumab tedavisini monoterapi olarak veya steroidle elde

edildiğini bildirmişler ve bu tedavilerle herhangi bir toksisite gelişmediğini rapor

etmişlerdir.

Sakurai ve ark [169] intravitreal uygulanan yüksek doz bevasizumabın etkilerini

değerlendirdikleri çalışmada bir grup maymuna 6.25 mg diğer gruba da 12.5 mg

intravitreal bevasizumab uygulamışlar ve uygulamadan sonra 28 gün boyunca takip

etmişlerdir. Enjeksiyon sonrası takip süresinde olguları fundus muayenesi, görüntüleme

yöntemleri ve elektrofizyolojik testlerle toksisite açısından inceleyen araştırmacılar,

hayvanların feda edilmesinden sonra da alınan göz dokularında histolojik incelemeler

yapmışlardır. Araştırmacılar tüm bu testlerin sonucunda yüksek doz intravitreal

bevasizumab uygulamasının göz dokularında geri dönüşümsüz herhangi bir toksisiteye yol

açmadığı göstermişlerdir .

Bevasizumab yüklü kitosan nanopartikül konusunda literatürde herhangi bir çalışma

olmamakla birlikte bevasizumabın yukarıda ifade edildiği gibi diğer taşıyıcılarla

oluşturulmuş nanopartiküllerinin intravitreal uygulamaları konusunda çalışmalar vardır. Bu

uygulamalar gözatıldığında, Abrishami ve ark [159], bevasizumab yüklü nanolipozomları

tavşan gözlerine intravitreal enjeksiyon sonrası 42 günlük takip süresinde herhangi bir

komplikasyon izlemediklerini bildirmişlerdir.

Pan ve ark [170] da sıçan gözünde deneysel KNVM modelinde intravitreal uygulanan

bevasizumab yüklü PLGA nanopartiküllerin etkilerini değerlendirdikleri çalışmada,

enjeksiyondan sonraki 8 haftalık takip süresince herhangibir komplikasyon

Page 61: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

45

bildirmemişlerdir.

Kitosan oküler ilaçların üretiminde sıklıkla kullanılan bir taşıyıcıdır [123,140]. Kitosan

sıklıkla ön segment tedavisinde kullanılan ilaç moleküllerinin hazırlanmasında kullanılan

bir moleküldür ve subkonjuktival ve subtenon uygulanan kitosan moleküllerinin

güvenilirliği konusunda pek çok çalışma vardır.

Nagarval ve ark [171] oküler kullanım için, 5 florourasil yüklü kitosan kaplı kitosan-

sodyum alginat nanopartikülleri hazırlamışlar ve karakterize etmişlerdir. Araştırmacılar in

vitro, ex-vivo ve in vivo çalışmalar sonucu hazırlanan nanopartikülün hem anterior hem de

posterior segmente ilaç uygulanması için etkin ve güvenilir bir sistem olduğunu

bildirmişlerdir.

Etken madde yüklü kitosan nanopartiküllerin anterior segment hastalıklarının tedavisinde

topikal veya subkonjoktival uygulamaları sıklıkla kullanılmakla birlikte kitosanın veya

kitosan nanopartiküllerin posterior segment hastalıkları için intravitreal veya subtenon

uygulamaları konusunda literatürde sınırlı sayıda literatür vardır. Bu çalışmalardan biri

Jin ve ark [172] tarafından yapılmıştır. Bu çalışmada nanopartikül aracılı plazminojen

krinkle 5 (K5-NP) uygulamasının koroid neovaskülarizasyon ve retinal inflamasyon

üzerindeki etkilerini araştırmak için, sıçan koroid neovasküler membran modelinde

intravitreal K5 ekspresyon plazmidi içeren PLGA:kitosan nanopartikülleri uygulanmıştır.

Araştırmacılar uygulamadan 2 hafta sonra retinada yoğun bir K5 ekspresyonu bildirirken

ve K5-NP’nin KNVM üzerinde uzun süreli inhibitör etki sağladığını göstermişlerdir.

Yang ve ark [173] ise kitosanın intravitreal tamponad materyali olarak kullanmak için

uygun bir madde olup olmadığını araştırmak için planladıkları çalışmada, intravitreal

kitosan uyguladıkları tavşanları 30 gün inflamatuar reaksiyon açısından takip etmişler ve

takip süresinde ön ve arka segment muayenelerini ve göziçi basıncı değişimlerini

incelemişlerdir. Araştırmacılar tavşanların feda edilmesinden sonra alınan göz dokularında

da kornea, lens, silier cisim ve retinadaki morfolojik değişiklikleri ve aköz ve vitreus

sıvılarında inflamatuar markerları incemişler ve inflamatuar markerlarda anlamlı düzeyde

olmayan bir yükseklik dışında anormal bir sonuç izlememişlerdir. Araştırmacılar bu

verilere dayanarak kitosanın intravitreal tamponad ajanı olarak güvenle kullanılabileceğini

bildirmişlerdir.

4.2.2. İmunohistokimya Sonuçları

Göz dokusundan alınan kesitler, imunohistokimyasal boyamalar sonrası floresan

mikroskop altında incelendiğinde kontrol grubunda hemen hemen hiç ışıma

gözlemlenmemiştir (Şekil 4.5.A1-A4). Buna benzer şekilde ilaç grubunun 1.ve 3. gününde

Page 62: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

46

anlamlı bir ışıma gözlemlenmemiştir, ancak 5. günde bir miktar ışıma ortaya çıkıp 7. günde

ortadan kaybolmuştur (Şekil 4.5.B1-B4). Buna karşın, ilaçlı nanopartikül grubu tüm

günlerde çeşitli miktarlarda ve skleranın çeşitli pozisyonlarında ışıma vermiştir(Şekil

4.5.C1-C4). Özellikle 3. günde skleranın orta kısımlarında agrege olmuş bir grup

partikülün bulunduğu bir alan gözlemlenmiştir (Şekil 4.5.C2 ). .

A1 A2 A3 A4

C

B1 B2 B3 B4

C1 C2 C3 C4

Şekil 4.5. Skleranın immünohistokimyasal boyamaları: A) Kontrol grubu A1:1., A2:3.,

A3:5. ve A4:7. gün sonuçları, B) İlaç grubu B1:1., B2:3., B3:5. ve B4:7. gün sonuçları, C)

İlaç yüklü nanopartikül grubu C1:1., C2:3., C3:5. ve C4:7. gün sonuçları

Daha sonraki günlerde ise benzer bir yapı gözlenmemiş, partiküllerin dağıldıkları ve

giderek miktarlarının azaldıkları ortaya konmuştur (Şekil 4.5.C3,C4 ). Skleral kesitlerde

ilaçlı partikül grubunda 3. gün incelemelerinde elde edilen bu görüntüde, partiküllerden

alınan ışımanın, bant şeklinde, skleranın yapısı ile uyumlu bir ışıma olduğu izlenmektedir

Page 63: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

47

[85]. Bu kesitlerde izlenen ışımada, serbest ilaç verilen grupta elde edilen homojen

ışımanın aksine, ilaç moleküllerinin grup halinde kümelenmiş olduğu da görülmektedir. Bu

veriler, bevasizumab yüklü kitosan nanopartiküllerin sklerada bir miktar ilerleme

kaydettikleri şeklinde yorumlanmıştır.

Literatürde nanopartiküllerin transskleral geçişlerini inceleyen çalışmalara bakıldığında

farklı sonuçlar bildirildiği görülür.

Amrite ve ark [174] 20 nm ve 200 nm boyutlarında modifiye karboksile polisteren ve

bodipy yüklü flousfer nanopartiküllerin perioküler enjeksiyonu sonrası sistemik ve oküler

dokulardaki konsantrasyonlarını incelemişlerdir. Araştırmacılar, 20 nm boyutlarındaki

parçacıkların sklera boyunca ilerlediklerini fakat sklera-BK-RPE hattını geçemediklerini,

200 nm boyutlarındaki parçacıkların ise sklerayı geçemediklerini bildirmişlerdir.

Amrite ve ark’nın [175] bir başka çalışmasında da, 20 nm, 200 nm ve 2 mikron

boyutlarında flourosein işaretli polisterene nano-mikropartiküllerin subkonjoktival

enjeksiyon sonrası göz dokularında dağılımını incelemişlerdir. Araştırmacılar partiküllerin

büyüklüğe bağlı bir temizlenme eğrisine sahip olduğunu, 20 nm’lik küçük

nanopartiküllerin 200 nm ve 2 mikronluk partiküllere oranda çok daha hızlı temizlendiğini,

2 ay sonra enjeksiyondan perioküler dokularda 20 nm boyutlarındaki partiküllerin hiç

gözlemlenmediğini, 200 nm’lik partiküllerin ise gözlemlenebildiğini bildirmişlerdir.

Bourges ve ark.’nın [176] çalışmasında ise boyutları ortalama 140±20 nm olan Rh yüklü

PLA-PMMA-co-MA nanopartikülleri ile boyutları 310±40 nm olan Nr PLA-PVA

nanopartiküllerin oluşan 5 µgr’lık karışımın sıçan gözünde intravitreal enjeksiyon sonrası

farmakokinetiğini araştırmışlardır. Araştırmacılar, farklı yük ve büyüklükteki

nanopartiküllerin vitreustan retina tabakalarına doğru ilerlediğini ve RPE hücrelerinde

biriktiğini göstermişlerdir.

Bejjani ve ark (177) da Rhodamine-6G yüklü PLA nanopartiküllerin RPE’ne direk gen

transferi için kullanımına uygun olup olmadığın araştırdıkları çalışmada, 140±20nm

boyutlarındaki nanopartiküllerin intravitreal enjeksiyon sonrası RPE hücrelerini transfekte

ettiğini göstermiş, bunun da nanopartiküllerin vitreustan bu dokulara doğru hareketinin

göstergesi olarak yorumlamışlardır.

Suen ve ark [178] in vitro çalışmalarında, 130 nm triamsinolon asetonid yüklü folat-PEG-

PCL nanopartiküllerin RPE hücreleri tarafından reseptör tarafından endosite edilerek hücre

içine alındığını göstermişlerdir. Araştırmacılar, nanopartikülden 4 hafa boyunca ilaç salımı

olduğunu göstermiş ve RPE hedefli tedaviler için folat-PEG-PCL nanopartiküllerin iyi bir

aday olduğunu savunmuşlardır.

Page 64: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

48

Literatürde etken maddenin nanopartiküllere yüklenmesinin transkleral geçiş üzerine

etkisini değerlendiren çalışmalar incelendiğinde, bu çalışmalarda kriter olarak ya ilacın

hastalık üzerindeki tedavi edici etkisini veya serbest ilacın vitreustaki dozunun dikkate

alındığı görülmektedir. Literatürde bevasizumab yüklü kitosan nanopartiküllerin

transskleral geçişini inceleyen başka çalışma olmamakla birlikte farklı etken maddelerin,

farklı taşıyıcı sistemlerle taşınmasının transskleral geçişte etkisini değerlendiren sınırlı

sayıda sayıda çalışma bulunmaktadır.

Kang ve ark [179] retinoblastom tedavisi için yüksek ve düşük dozda uygulanan

subkonjuktival karboplatin yüklü dendrimerik nanopartiküllerin etkinliğini

değerlendirdikleri çalışmalarında, tek doz uygulanan subkonjuktival karboplatinin yüklü

dendrimerik nanopartiküllerin her iki dozda da etkin ve güvenilir bir tedavi sağladığını

göstermişlerdir. Araştırmacılar ayrıca yüksek doz yüklü nanopartikül uygulanan farelerde,

diğer gözdeki tümör büyüklüğünde de anlamlı azalma olduğunu bildirmişlerdir.

Shome ve ark [180], karboplatin nanomoleküllerinin nanopartikülere yüklü formunun

transskleral geçişin değerlendirdikleri çalışmada, subkonjoktival uygulanan serbest

karboplatin ile nanopartiküle yüklü karboplatinin transskleral geçiş sonrası intravitreal

karboplatin düzeyini karşılaştırmışlardır. Araştırmacılar nanopartiküle yüklü karboplatin

uygulanan gözlerde, vitreusta karboplatin düzeyinin daha erken yükselmeye başladığını ve

bir hafta sonunda, nanopartiküle yüklü karboplatin uygulanan gözlerde vitreusta elde

edilen karboplatin seviyesinin, serbest karboplatin elde edilen gözlere oranla anlamlı

olarak yüksek olduğunu bildirmişlerdir.

Kim ve ark [181] in vitro ortamda kadavradan alınan insan sklerasında serbest doxorubisin

ve vinkristinin skleradan geçişini, PLGA ve liposomal taşıyıcılara yüklenmiş doxorubisinin

geçirgenliği ile karşılaştırmışlardır. Araştırmacılar, serbest doksorubsinin sklera dokusuna

nanopartiküle yüklü doksorubisine oranla daha fazla oranda tutunduğunu ifade etmişlerdir.

Araştırmacılar, floresen mikroskopi görüntülerinde de serbest doksorubisin uygulanan

olgularda sklerada izlenen yaygın florosan görüntünün aksine nanopartiküle yüklü

doksorubisin uygulanan olgularda, kümeleşmiş florosein tutulumları izlediklerini

bildirmişlerdir.

Bu çalışma kapsamında hazırlanan bevasizumab yüklü nanopartiküller gözü arka

segmentindeki hastalıkların tedavisinde kullanılmak için tasarlanmış olmasına rağmen

maalesef ülkemiz koşullarında hayvanlarda herhangi bir arka segment hastalık modelini

oluşturacak araştırma merkezi bulunmadığından, transskleral geçiş etkinliği literatürdeki

verilere dayanarak vitreustaki serbest bevasizumab moleküllerinin düzeyine göre

Page 65: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

49

değerlendirilmiştir.

4.2.3. ELISA Sonuçları

Yapılan çalışma sonrasında, enjeksiyonu takip eden 1., 3., 5. ve 7. günlerde alınan kan ve

vitreus örneklerinde bevasizumab miktarı ölçülmüştür. Yapılan ölçümler sonucunda kontrol

grubu olan ilaç yüklenmemiş kitosan nanopartikül minimal ve sabit bir oranda absorbans

vermiştir. İlaç yüklenmiş nanopartikülde ise artışlar ve azalışlar mevcuttur. In vivo salım

profili in vitro çalışmalarla uyumludur.

Vitreusta ölçülen bevasizumab düzeylerinin zamana göre değişimi, şekil 4.6’da, eliza

ölçümleri sonucu vitreusta belirlenen bevasizumab miktarının başlangıçtaki bevasizumab

miktarına oranını gösteren vitreusta bulunan bevasizummab miktarı ise şekil 4.7’de

verilmiştir. Serumda ölçülen bevasizumab düzeylerinin zamana göre değişimi ise şekil

4.8’de verilmiştir.

Şekil.4.6.ELISA testi ile belirlenen, vitreustaki bevasizumab miktarları

Page 66: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

50

Şekil 4.7.Vitreusta bulunan bevasizuamb miktarının başlangıç bevasizumab miktarına

oranları

12.5 mg subtenon serbest bevasizumab enjekte edilen olgularda intravitreal bevasizumab

düzeylerinin zamana göre değişimi incelendiğinde, bevasizumab seviyesinin, ilk üç günde

yavaş bir artış gösterdiği, daha sonraki iki günde ise bu artışın hızlandığı, beşinci günden

sonraysa vitreustaki bevasizumab düzeyinin hızla azaldığı izlenmektedir. Bu grupta,

enjeksiyondan 1 gün sonra vitreustaki bevasizumab konsantrasyonu 8 µg/ml olarak

ölçülürken, vitreustaki bevasizumab düzeyinin zirve değeri olan 21µg/ml düzeyine

enjeksiyondan 5 gün sonra ulaşıldığı izlenmiş, enjeksiyondan 7 gün sonra ise vitreustaki

bevasizumab düzeyinin 4 µg/ml düzeyine düştüğü izlenmiştir (şekil 4.6). İlaç yükleme

verimi %38 ± 22 olarak hesaplandığından, yüklü nanopartikül enjekte edilen grupta,

enjekte edilen ilaç miktarı (4.75 mg), serbest ilaç enjekte edilen gruba oranla, daha düşük

olmuştur. Yüklü nanopartikül enjekte edilen grupta, vitreustaki intravitreal bevasizumab

düzeylerinin zamana göre değişimi incelendiğinde, bevasizumab seviyesinin, ilk üç günde

hızlı bir artış gösterdiği, daha sonraki dört gün ise ilaç düzeylerinin düşmeye başladığı

izlenmektedir. Vitreus bevasizumab düzeyi enjeksiyondan 1 gün sonra 11µ/ml düzeyine

ulaşırken, enjeksiyondan 3 gün sonra, vitreustaki zirve değeri olan 18 µ/ml değerine

ulaşmış ve daha sonraki 4 gün yavaş yavaş azalarak, enjeksiyondan sonra 7. Günde 6 µ/ml

Page 67: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

51

düzeyinde ölçülmüştür (şekil 4.6).

Transskleral yol, güvenilir ve etkin bir yöntem olmakla birlikte, günümüzde yaygın olarak

sadece steroid tedavileri için yaygın olarak tercih edilmektedir [98-101], intraoküler

tümörlerin tedavisinde kullanılan kemoterapötik ajanların uygulanmasında da etkili

olduğunu bildiren çalışmalar vardır [102-104]. Klinik pratikte anti VEGF ajanlar

transskleral olarak uygulanmamaktadır. Literatürde bevasizumb ve ranibizumab gibi anti

VEGF ajanların transskleral geçişimi inceleyen sınırlı sayıda çalışma vardır.

Wen ve ark [182], insan sklerasının bevasizumab ve ranibizumab için transskleral geçişteki

bariyer fonksiyonlarını değerlendirmek ve makromoleküllerin moleküler yapılarının insan

sklerasından geçiş üzerindeki etkilerini incelemek için, bevasizumab, ranibizumab,

florosein izosiyanat (FITC) işaretli sığır serum albümini (FITC-BSA), FITC-işaretli ficol

(FITC-ficoll) ve FITC-işaretli dekstran (FITC-dekstran) moleküllerinin in vitro ortamda

insan sklerasından geçişlerini incelemişlerdir. Araştırmacılar bevasizumab, ranibizumab,

(FITC-BSA) moleküllerinin daha düşük transskleral geçirgenliğe ve daha uzun transport

gecikme süresine sahip olduğunu bildirmişler ve bu durumun moleküler yapılarındaki

farklılıklardan kaynaklandığını bildirmişlerdir. Dekstranların lineer ve esnek bir yapıya

sahip olmaları sebebiyle, skleral porlardan daha kolaylıkla geçebildiklerini savunan

araştırmacılar bevasizumab ve ranibizumab moleküllerinin ise katı ve sert bir yapıda

olmalarından dolayı geçiş süresince şekillerini kolaylıkla değiştiremediklerini ve bunun

sonucu olarak daha büyük çapa sahip olan dekstranların daha küçük çapa sahip olan

proteinlerden daha yüksek geçirgenliğe sahip olduğunu bildirmişlerdir. Molekülün

yapısının ve yükünün transskleral geçişte etkili faktörler olduğunu vurgulayan

araştırmacılar ayrıca transskleral geçiş sonunda bevasizumab ve ranibizumabın yapısının

stabil kaldığını ve ilacın aktivitesini sürdürdüğünü bildirmişlerdir.

Chopra ve ark [183] iyontoforesisin yüklü makromoleküllerin transskleral geçişi

üzerindeki etkilerini araştırdıkları çalışmada, sığır serum albümini (BSA), polistrene

sulfonik asit (PSA) ve bevasizumab moleküllerinin in vitro ortamda kadavradan elde

edilen insan sklerasında pasif geçişi, anodal iyontoferesis ve katodal iyontoforesis altında

geçişlerini ölçmüşlerdir. Her üç molekülün de transskleral geçişinin, hem anodal hem de

katodal iyontoforesis ile arttığını gözlemleyen araştırmacılar, bevasizumabın anodal

iyontoforesis uygulaması ile elde edilen transskleral geçişinin, pasif transskleral geçişi ve

katodal iyontoforesisis ile transskleral geçişine oranla da anlamlı oranda yüksek olduğunu

gözlemlemişlerdir.

Pescina ve ark [184] da, iyontoforesisin bevasizumabın transskleral geçişi üzerindeki

Page 68: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

52

etklerini araştırdıkları çalışmada, FITC işaretli bevasizumab moleküllerinin iontoforesis

uygulaması altında transskleral geçişini incelemişler ve anodal iyontoforesisin FITC

işaretli bevasizumab moleküllerinin skleradan geçişini anlamlı olarak arttırdığını

bildirmişlerdir.

Heiduscha ve ark [185] ise intravitreal enjekte edilen bevasizumab moleküllerinin retina

tabakalarındaki penetrasyonunu inceledikleri çalışmalarında, intravitreal bevasizumab ve

125I işaretli bevasizumab verdikleri maymun gözlerinden alınan kesitlerde, bevasizumab

moleküllerinin retinaya penetre olduğunu belirterek RPE, koroid ve fotoreseptör dış

segmentlerinde bevasizumab moleküllerinin görüntülemişlerdir. Bevasizumabın

fotoreseptör dış segmentlerine muhtemelen vitreustan direk olarak gitmiş olduğunu

savunan araştırmacılar, bunun yanında, hızla sistemik dolaşıma geçen bevasizumab

moleküllerinin, bruch membranını geçerek RPE’ne ve oradan fotoreseptör dış

segmentlerine ulaşmış olma ihtimalinin de tamamen dışlanamayacağını ifade etmişlerdir.

Birinci yolun daha muhtemel olduğunu savunan araştırmacılar, bu görüş destekleyen kesin

bir delil olmamasına rağmen, kesitlerin incelenmesi sonucunda bruch membran veya RPE

tabakasında harabiyete dair herhangi bir bulgunun izlenmemiş olmasını ve enjeksiyondan 7

sonra dahi retinanın tüm tabakalarında radyoaktivitenin izlenmesini, birinci görüşü

destekleyen bulgular olarak ifade etmişlerdir.

Shahar ve ark [186] da intravitreal 2.5 mg bevasizumab enjeksiyonu yaptıkları tavşanlarda

bevasizumabın retinal penetrasyonunu ve güvenilirliğini araştırmışlardır. Araştırmacılar

enjeksiyondan 1 gün sonra tüm retinal tabakalarda bevasizumab moleküllerini izlediklerini

bildirirken bu bulgunun klinik sonuçlarla da uyumlu olduğunu vurgulamışlardır.

Araştırmada elde edilen elektrofizyolojik testlerin sonuçları da bevasizumabın retina için

toksik olmadığını göstermiştir.

Mordendi ve ark [187] , maymunlarda yaptıkları çalışmada intravitreal uyguladıkları 125I

işaretli tam uzunlukta insan ruMab HER2 antikorunun retina tabakalarına geçişini

incelemişlerdir. Araştırmacılar enjeksiyondan 1 saat sonra ve 1, 3, 7 ve 14 gün sonra

sakrifiye ettikleri olguların göz dokularında mikrootoradyografik olarak uygulanan

antikorun retina tabakalarını dağılımını incelemişler ve hiçbir değerlendirme periyodunda,

antikorun retina tabakalarına geçişinin izlenmediğinin bildirmişlerdir.

Shahar ve ark [186] sonuçlardaki bu farklılığın sebeplerini açıklarken, her iki çalışmada

kullanılan antikorun yapısının farklı olmasının, retinal geçişin değerlendirilmesinde

kullanılan tetkiklerin farklı olmasının ve her iki çalışmada uygulanan antikor dozlarının

farklı olmasının, farklı sonuçlar elde edilmesine sebep olabileceğini savunmuşlardır.

Page 69: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

53

Olsen ve ark [188] mikrokanül yardımıyla suprakoroidal alana uygulanan bevasizumabın

farmakokinetiğini ve doku dağılımını incemek amacıyla yaptıkları çalışmada, domuz

gözlerinde bir gruba intravitreal bevasizumab, bir gruba da suprakoroidal alana mikrakanül

yardımıyla viskoelastik madde içinde bevasizumab enjekte etmişlerdir. Araştırmacılar,

intravitreal alana enjekte edilen bevasizumabın, çoğunlukla iç retinal tabakalara geçtiğini,

suprakoroidal alana enjekte edilen bevasizumabın ise bruch membranı, RPE ve

fotoreseptör dış segmentlerinde lokalize olduğunu gözlemlemişlerdir. Bunun yanında

araştırmacılar, intravitreal bevasizumabın aynı dozdaki suprakoroidal bevasizumaba oranla

daha uzun süreli bir farmakolojik profil gösterdiğini fakat suprakoroid alana enjekte edilen

bevasizumabın, serumda hızlı bir zirve değerine ulaştıktan sonra hızla gözden

temizlendiğini ve göz dokularındaki konsantrasyonunun hızla düştüğünü ifade etmişlerdir.

Literatürde bevasizumab yüklü nanopartiküllerin subtenon uygulama sonrası

farmakokinetiğini araştıran herhangi bir çalışma bulunmazken, subtenon uygulanan serbest

bevasizumabın in vivo ortamda transskleral geçişi konusunda bilgi veren yalnızca tek bir

çalışma vardır. Bu çalışmada Nomoto ve ark [189] tavşan gözlerine topikal,

subkonjoktival ve intravitreal yolla enjekte edilen bevasizumabın farmakokinetiğini

aratırmak amacıyla, enjeksiyonundan sonra 12 hafta boyunca serumdan ve göziçi

sıvılarından alınan örneklerde bevasizumab seviyesini ölçmüşlerdir. Araştırmacılar, 1.25

mg/0.05ml subkonjoktival bevasizumab enjeksiyondan iki hafta sonra vitreustaki

bevasizumab konsantrasyonun 11.1±1.0 ng/ml, serumda ise 3733.1±174.9 ng/ml olarak

bildirmişlerdir. Bu çalışma, subtenon alan uygulanan bevasizumabın farmakokinetiğini

incelemesi bakımından sunulan çalışmaya benzemekle birlikte, sunulan çalışmadan iki

yönüyle farklıdır. İlk olarak Nomoto ve ark. 1.25 mg bevasizumab enjeksiyonu

yapmışlardır ve sunulan çalışmaya oranla daha uzun süreli sonuçlar vermişlerdir.

Sunulan çalışma kapsamında elde edilen sonuçlar Nomoto ve ark’nın sonuçları ile

karşılaştırıldığında, bildirilen serum bevasizumab düzeylerinin birbirine oldukça yakın

olduğu, bildirilen vitreus bevasizumab düzeyleri arasında ise farklılık olduğu

izlenmektedir. Transskleral geçiş kompleks bir süreçtir ve bu süreçte pek çok farklı statik,

dinamik ve metabolik bariyerler ilacın eliminasyonunda rol alır [190]. Bu sebeple

transskleral olarak uygulanan ilacın başlangıç dozundaki farklılıklar, ilacın vitreustaki

konsantrasyonuna direk olarak yansımayabilir.

Robinson ve ark. literatürde, transskleral geçiş konusunda sıklıkla refere edilen

çalışmalarında 6 grup tavşana farklı dozlarda ve farklı skleral hazırlıkları takiben subtenon

triamsinolon asetonid uygulamışlar ve transskleral geçiş üzerinde etkili olan statik ve

Page 70: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

54

dinamik faktörleri araştırmışlardır. Araştırmacılar 10 mg subtenon triamsinolon

enjeksiyonundan 3 saat sonra vitreusta ölçülebilir düzeyde bir ilaç konsantrasyonu elde

edemezken, 20 mg subtenon triamsinolon enjeksiyonundan 3 saat sonra vitreusta

16.56±16.4 µg/ml ilaç konsantrasyonu elde etmişlerdir [190]. Araştırmacılar 10 mg

triamsinolon asetonid uygulamasında, ilacın subtenon bölgedeki yıkanma (clearance) hızı

aşılamazken 20 mg triamsinolon uygulamasında bu hızın aşıldığı ve vitreusta 16.56±16.4

µg/ml ilaç konsantrasyonu elde edildiği yorumunu yapmışlardır. Robinson ve ark daha

önce triamsinolon asetonitin farmakokinetik modelini inceledikleri çalışmanın verilerine

atıfta bulunarak [191]10 mg triamsinolon asetonid-depo formunun 8 µg/saat, 20 mg

triamsinolon asetonid-depo formunun 13 µg/saat olduğu göz önüne alındığında,

triamsinolon asetonitin subtenon bölgeden temizlenme hızının 8 ile 13 µg/l arasında

olduğunu bildirmişlerdir.

Shahar ve ark [186] yaptıkları çalışma kapsamında intravitreal uygulanan bevasizumab

moleküllerinin retina tabakalarına geçişini göstermelerine rağmen, Mordenti ve ark’nın

[187] çalışmasında uygulanan tüm uzunlukta antikorun retinal tabakalara geçişinin

gösterilememesinin sebeplerinin açıklarken, uygulanan miktarın arttırılmasının geçişi

arttıran sebeplerden bir olabileceğinin savunmuşlardır. Araştırmacılar iki çalışmada

uygulanan dozlar arasında yaklaşık 100 katı fark olmasına dikkati çekerek (sırası ile

25µg/2.5mg), uygulanın dozun arttırılmasının, geçiş esnasındaki bariyerlerin aşılmasında

etkin olabileceği sonucuna varmışlardır.

Transskleral geçiş konusunda yapılmış çalışmalar incelendiğinde, benzer sonuçların

bildirildiği izlenmektedir. Inaue ve ark [192] subtenon bölgeye 5 mg veya daha az

trimsinolon asetonid depo formu enjekte ettiklerinde, enjeksiyondan 5.5 gün sonra

olguların çoğunda vitreusta ölçülebilir düzeyde bir ilaç konsantrasyonu elde edemezken,

Thomas ve ark [193] ise 40 mg depo subtenon triamsinolon enjeksiyonundan 4 hafta sonra

bile sonra vitreusta ölçülebilir düzeyde ilaç konsantrasyonu elde ettiklerinin

bildirmişlerdir. Depo kortikosteroid kullanılan hayvan çalışmalarında [194] vitreus ilaç

düzeyinin subkonjoktival veya subtenon enjeksiyondan 24-72 saat sonra en yüksek olduğu,

daha sonra 1-2 hafta içinde hızla düşerek ölçülemeyecek düzeye düştüğü bildirilmektedir.

Buradaki hızlı düşüşün sebebini araştırmacılar, deponun zamanla küçülmesi sebebiyle

salınan ilaç miktarının azalarak, temizlenme (clearance) için eşik değer olan düzeyin altına

inmesi ve böylece temizlenme mekanizmalarını aşamaması olarak yorumlamışlardır [190].

Nanopartiküle yüklü bevasizumab enjekte edilen olgularda vitreusta elde edilen

bevasizumab düzeyleri incelendiğinde, maksimum vitreus bevasizumab düzeyinin

Page 71: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

55

enjeksiyondan 3 gün sonra 18 µg/ml olarak elde edildiği ve enjeksiyondan 7 gün sonra

dahi vitreusta 6 µg/ml düzeyini koruduğu izlenmektedir (şekil 4.6). İki grup arasında

vitreustaki maksimum ilaç düzeyleri karşılaştırıldığında serbest bevasizumab enjekte

edilen olgularda maksimum bevasizumab konsantrasyonu, bevasizumab yüklü

nanopartikül enjekte edilen olgulara oranla daha yüksek görünmekle birlikte (sırasıyla 21

µg/ml/18 µg/ml ) bu fark başlangıçtaki bevasizumab miktarlarından kaynaklanmaktadır.

Yukarıda da özetlendiği gibi her iki gruba da 12.5 mg bevasizumab verilmekle birlikte

ikinci grupta bevasizımab kitosan nanopartiküle yüklendiğinden ve yaklaşık %38 oranında

bir verimle yükleme sağlanabildiğinde, bu grupta verilen gerçek bevasizumab miktarı diğer

gruba oranla üçte bir oranındadır yani bu gruba yaklaşık 4.75 mg düzeyinde bevasizumab

enjeksyonu yapılmıştır. Öte yandan, yüzdece vitreusta bulunan bevasizumab miktarlarları

incelendiğinde, vitreusta bulunan bevasizumab miktarının başlangıç bevasizumaba

oranının nanopartiküle yüklü bevasizumab enjeksiyonu yapılan olgularda serbest

bevasizumab enjekte edilen olgulara oranla daha yüksek olduğu izlenmektedir.

Enjeksiyondan sonra örnek alınan tüm günler için bu durum geçerlidir (şekil 4.7).

Bu veriler imunohistokimyasal incelemelerle birlikte değerledirildiğinde, nanopartiküle

yüklemenin, bevasizumabın hem transskleral geçişini kolaylaştırdığı hem de kontrollü

salımı sağlayarak, vitreusta daha uzun süre daha yüksek konsantrasyonu sağladığı

görülmektedir. Özetle hedeflenen intravitreal konsantrasyona ulaşmak için nanopartiküle

yüklü ilaç uygulamasında daha az ilaç uygulamak gerekmektedir.

Bevasizumab tüm dünyada 50’nin üzerinde göz hastalığının tedavisinde çok yaygın olarak

kullanılan bir ilaç olmasına rağmen göz hastalıkları için kullanımında FDA onayı

olmadığından halen endikasyon dışı (off-label) olarak bir ilaçtır bu nedenle hayvan veya

insan gözlerinde bevasizumab farmakokinetiğini araştıran çok sınırlı sayıda yayın vardır.

Gerek insan gerekse hayvan gözlerinde bevasizumab farmakokinetiğini inceleyen bu az

sayıda çalışma incelendiğinde de bildirilen veriler arasında ciddi farklılıklar olduğu

izlenmektedir [189,190,195-197] .

Zhu ve arkadaşları [196], koroid neovasküler membran tanısı ile intravitreal bevasizumab

tedavisi yapılan 11 hastanın gözünden aldıkları vitreus örneklerinde bevasizumab

farmakokinetiğini araştırmışlar ve bevasizumabın vitreusta iki kompartmanlı bir model

izlediğini ve yarılanma ömrünün başlangıç ve terminal yarılanma ömürleri olarak sırasıyla

0.5 ve 6.7 gün olduğunu bildirmişlerdir. Araştırmacılar ilk fazın hızlı bir dağılım fazı

olduğunu ikinci fazın ise eliminasyon fazı olduğunu ve bu fazdaki bevasizumab yıkımının

birinci derece kinetiğine sahip olduğunu bildirmişlerdir.

Page 72: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

56

Csaky ve ark[198] ise 18 olguda 1.25 mg intravitreal bevasizumab enjeksiyonu sonrasında

elde edilen bevasizumab konsantrasyonunun 80-170 µg/ml arasında değiştiğini

bildirmişlerdir. Araştırmacılar bevasizumabın vitreusta yarılanma ömrünün insanda 10 gün

olduğunu ve birinci derece kinetiğine sahip olduğu bildirmişlerdir . Zhu ve ark. ilk fazda

vitreus boşluğunda çok hızlı bir bevasizumab dağılımı olduğundan intravitreal

bevasizumab dozunda çok hızlı bir düşüş olduğunu, bu nedenle bu fazda çok sık örneklem

yapılmazsa, bu fazın atlanarak yanlışlıkla yıkımın tek fazlı modele sahipmiş gibi

algılanabileceğini de bildirmişlerdir.

Bakri ve ark [195] tavşanlarda intravitreal bevasizumabın dağılımını ve farmakokinetiğini

incelemişler ve bevasizumabın vitreusta 400 µ/ml’lik zirve konsantrasyonuna 1. günde

ulaştığını ve yarılanma ömrünün 4.32 gün olduğunu, 8. günde intravitreal bevasizumab

dozunun yaklaşık 100 µ/ml düzeylerinde olduğunu bildirmişlerdir. Araştırmacılar

intravitreal uygulamadan sonra bevasizumab düzeylerinin serumda 8 günde zirve yaptığını

(3.3 µg/ml) ve 6.86 günlük bir yarılanma ömrüne sahip olduğunu bildirmişlerdir.

Sinapis ve ark [197] da yine tavşanlarda intravitreal bevasizumabın dağılımını ve

farmakokinetiğini incelemişler ve bevasizumabın vitreusta enjeksiyondan 1 gün sonra 406

µg/ml’lik zirve konsantrasyonuna ulaştığını ve yarılanma ömrünün 6.61 gün olduğunu

bildirmişlerdir. Araştırmacılar serum bevasizumab düzeylerinin intravitreal enjeksiyondan

8 gün sonra zirve değeri olan 0.413 μg/mL düzetine ulaştığını ve 5.87 günlük bir yarılanma

ömrüne sahip olduğunu bildirmişlerdir.

Nomoto ve ark [189] ise tavşanlarda topikal, subkonjoktival ve intravitreal uygulama

sonrası bevasizumabın farmakokinetiğini araştırmışlar ve intravitreal uygulama sonrasında

bevasizumabın vitreusta yarılanma ömrünün yaklaşık 6 gün olduğunu bildirmişlerdir.

Araştırmacılar ilk bir hafta sonunda subkonjoktival enjeksiyon uygulanan gözlerde

intravitreal bevasizumab konsantrasyonun 11.1 +1.0 ng/ml, intravitreal bevasizumab

uygulanan gözlerde ise 59,730.8 ng/ml olarak bildirmişlerdir.

Bu sonuç farklılığının temel sebepleri oküler anatominin farklılığı ve bevasizumab düzeyi

ölçüm yöntemlerinin farklılıkları olabilir. Konu ile ilgili literatürde yeralan bazı

çalışmalarda insan, bazı çalışmalarda ise tavşan gözleri kullanılmıştır. Fakat sonuçlar

incelendiğinde insan gözlerinde yapılan çalışmaların ve tavşan gözlerinde yapılan

çalışmaların kendi aralarında da farklılık gösterdiği izlenmektedir ki bu durumun

bevasizumab düzeyini belirlemede kullanılan yöntemlerin farklılığından kaynaklandığı

ifade edilmektedir.

Bakri ve ark sadece serbest bevasizumabı tanıyan bir yöntem kullanırken, Nomoto ve ark.

Page 73: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

57

tavşan bevasizumabın hem hafif hem ağır zincirine bağlanabilme özelliği olan tavşan anti-

human IgG kullandıklarından, hem VEGF’ e bağlı bevasizumab düzeyini hem de serbest

bevasizumab düzeyini ölçmüşlerdir.

Sunulan çalışmada, intravitreal enjeksiyon yapılmadığından, vitreusta sabit bir başlangıç

dozu bulunmamaktaydı, vitreustaki bevasizumab dozu doz transskleral geçişle zamanla

artmaktaydı. Bu nedenle bevasizumabın yarı ömrünü hesaplama imkanı olmamıştır. Bunun

yanında vitreusta ölçülen bevasizumab düzeylerinin zamana göre değişimi incelendiğinde

serbest bevasizuamb verilen olgularda, maksimum bevasizumab dozunun (21µg/ml) 2 gün

içinde hızla azalarak 4µg/ml düzeyine düştüğü, nanopartiküle yüklü bevasizumab enjekte

edilen olgularda da benzer şekilde maksimum bevasizumab düzeyinin (6 µg/ml) hızla

azaldığı izlenmektedir (şekil 4.6). Yukarıda ifade edildiği gibi, transskleral geçiş süresince

bu sürede vitreusta sadece bevasizumab temizlenmesi (clearance) değil aynı zamanda

transskleral yolla gelen bevasizumab da olduğundan, bu sonuçlar direk olarak vitreustaki

bevasizumab yarıömrünü vermemekle birlikte bevasizumab yıkım hızı hakkında bir fikir

vermektedir. Bu sonuçlar değerlendirildiğinde, her iki gruptaki olgularda da bevasizumabın

literatürdeki verilere oranla çok daha hızlı bir şekilde yıkıldığı izlenmektedir. Bu farklılığın

sebebinin vitreustaki bevasizumab düzeylerinin farklı olmasından kaynaklandığı

düşünülmektedir.

Bakri ve ark’nın çalışmasında 1.25 mg intravitreal bevasizumab enjeksiyonu sonrasında

bevasizumab yarı ömrü hesaplanmıştır ve bu çalışmada vitreusta elde edilen düzey 400

µg/ml, yarılanma ömrü 4.32 gündür. Synapis ve ark. çalışmasında da vitreusta elde edilen

bevasizumab düzeyi 406 µg/ml, yarılanma ömrü 6.61 gün olarak bildirilmiştir. Sunulan

çalışmada elde edilen maksimum bevasizumab düzeyleri iki grup için 21 µg/ml ve 18

µg/ml dir. Açıkça görülebildiği gibi Bakri ve Synapis’in çalışmaları ile sunulan çalışmada

elde edilen vitreus bevasizumab düzeyleri arasında ciddi fark bulunmaktadır. Literatürde

farklı dozlarda intravitreal bevasizuamb enjeksiyonu sonrası bevasizumab

farmakokinetiğini inceleyen bir çalışma bulunmamakla birlikte farklı dozlarda intravitreal

bevasizumab enjeksiyonu sonrası ön kamaradaki bevasizumab farmakokinetiğini inceleyen

bir çalışma vardır. Meyer ve ark [199], diabetik maküler ödem, KNVM ve ven tal

tıkanıklığı tanısı almış 29 olguya intravitreal bevasizumab tedavisi uygulamışlardır.

Olguların 13 tanesine 1.5 mg, 16 tanesine de 3.0 mg bevasizumab uygulayan araştırmacılar

enjeksiyondan sonraki takip süresinde (1-60 gün) olgulardan ön kamaradan aköz sıvısı

alarak bevasizumabın intraoküler farmakokinetiğini araştırmışlardır. 1.5 mg bevasizumab

enjekte edilen olgularda maksimum aköz bevasizumab konsantrasyonu 14.86 µg/ml olarak

Page 74: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

58

ölçülürken, 3.0 mg bevasizumab enjekte edilen olgularda maksimum aköz bevasizumab

konsantrasyonu 27.74 µg/ml olarak ölçülmüştür. Bu olgularda bevasizumabın aközde

yarılanma ömürleri incelendiğinde 1.5 mg bevasizumab enjekte edilen olgularda yarılanma

ömrü 7.85 gün olarak belirlenirken, 3.0 mg bevasizumab enjekte edilen olgularda

yarılanma ömrü 11.69 gün olarak belirlenmiştir. Buradan da anlaşılacağı gibi

bevasizumabın göz içi sıvılarında yarılanma ömrü, başlangıçtaki maksimum bevasizumab

konsantrasyonuyla ilişkili olarak değişmektedir [199]. Sunulan çalışmada da her iki

gruptaki maksimum intravitreal bevasizumab düzeyleri (21µg/ml,18 µg/ml) hem Bakri’nin

çalışmasındaki (400 µg/ml), hem de Synopis’in çalışmasındaki (406 µg/ml) düzeylerle

karşılaştırıldığında çok düşük düzeylerde olduğundan, bu kadar hızlı bir şekilde vitreustan

temizlenmeleri normaldir. Sonuç olarak bu çalışma kapsamında elde edilen bulgular

literatürdeki verilerle uyumludur.

Steroidler, antibiyotikler, antineoplastikler, NSAI ajanlar ve bevasizumab tüm dünyada

göz hastalıklarının tedavisinde yaygın olarak kullanılmakla birlikte, göz hastalıklarının

tedavisi için FDA onayları olmadığından off-label (ruhsatlı endikasyon dışı) olarak

kullanılmaktadır. Bu ilaçların, üretim ve geliştirme aşamasında göz hastalıklarına yönelik

kullanım planlanmadığından, doza bağlı kontrollü in vitro ve in vivo etkinlik ve

güvenilirlik çalışmaları yapılmamıştır bu nedenle bu ilaçların kullanımı, genelde

piyasadaki formulasyonun toksik olmayan en yüksek dozu olarak tercih edilmektedir.

Uygulama esnasında elde edilen ampirik ve anekdodal veriler, resmiyet kazanmadan

aktarılmakta ve klinik uygulamaları yönlendirmekte ve bazen bu veriler klinik çalışmalarla

detaylı olarak incelenmektedir [200].

Literatürde bevasizumabın iris, koroid ve retinal neovaskülarizasyonların tedavisi için

gereken etkin terapötik konsantrasyonu konusunda kesin bir bilgi bulunmamaktadır. In

vitro çalışmalar, endotel proliferasyonunun maksimum düzeyde inhibisyonu için gerekli

bevasizumab dozunun 2.6 ile 1 molar arasında olduğunu göstermiştir. Bevasizumabın

maximum yarım inhibitör konsantrasyonu (IC50) 22ng/ml’dir ve VEGF-indüklenmiş

endotel hücre çoğalması, migrasyon ve hiperpermeabilite dahil tüm VEGF aktivitelerini

tamamen bloke eden bevasizumab dozu da 500 ng/ml’dir [201].

Arka segment hastalıklarındaki gerekli etkin tedavi dozu tam olarak bilinmemekle birlikte,

literatürde arka segment hastalıklarının tedavisi için bevasizumab uygulanmış olgulardan

elde edilen vitreus örneklerinden ölçülen değerleri bildiren çalışmalar vardır. Zhu ve

ark’nın [196] çalışmasında KNVM tedavisi için bevasizumab tedavisi uygulanan gözlerden

alınan vitreus örneklerinde, intravitreal bevasizumab konsantrasyonu 165 µg/ml olarak

Page 75: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

59

ölçülmüştür.

Klettner ve Roider [202] in vitro ortamda, VEGF nötralizasyonu için çok az miktarlarda

bevasizumab ve ranibizumabın yeterli olduğunu göstermişlerdir. Araştırmacılar, in vitro

ortamda bevasizumabın 1 µg/mL konsantrasyonda VEGF ekspresyonunu inhibe ettiğini

bildirirken, bu değerin eşik değer olduğunu, 975 ng/mL konsantrasyondaki bevasizumabın

VEGF neutralizasyonunda etkisini kaybettiğini bildirmişlerdir. Thomas, intravenöz

mikrodoz (1.25-2.5mg) bevasizumab uygulanan 37 hastanın 11’inde tam iyileşme, 11’inde

ise parsiyel iyileşme izlediklerini, 15 hastada ise herhangi bir cevap alamadıklarını

bildirmiş ve mikrodoz bevasizumab tedavisinin seçilmiş hastalarda ve göziçi enjeksiyonu

reddeden hastalarda tercih edilebileceğini savunmuştur [203].

Avery ve ark [204], proliferatif diabetik retinopati tanısı olan 32 olgunun 45 gözüne 6.2 µg

ile 1.2 mg arasında değişen dozlarda intravitreal bevasizumab enjeksiyonu uygulamış ve

elde edilen anatomik ve görsel başarıyı değerlendirmiştir. Araştırmcılar 6.2 µg intravitreal

bevasizumab uygulanan olguda dahi belirgin bir biyolojik etki elde edildiğini

bildirmişlerdir.

Buna ek olarak, enjeksiyon sonrası, literatürde diğer gözde vitreus bevasizumab

konsantrasyonlarının, enjeksiyon yapılan göze oranla çok düşük olarak bildirilmekle

birlikte [189,195,197] enjeksiyon yapılmayan gözde de bevasizumaba bağlı etkilerin

geliştiğini bildiren çalışmalar vardır [205-208].

Charbel Issa ve ark [205] tip 2 idiyopatik maküler telenjiyektazi tanısı ile intravitreal

bevasizumab tedavisi uyguladıkları 5 olgunun 18 aylık takibini değerlendirdikleri

çalışmada, intravitreal enjeksiyon uygulanmayan gözlerdeki lezyonlarda da düzelme

izlendiğini bildirmişlerdir.

Mennel ve ark [206] yaş tip AMD tanısı olan bir olguda 4 ay boyunca 5 kez intravitreal

bevasizumab enjeksiyonu uygulaması yaptıklarını ve bu sürede tedavi uygulanmayan

gözde retina pigment epitel yırtığı geliştiğini rapor etmişlerdir.

1.25 mg intravitreal bevasizumab enjeksiyonu sonrasında tavşanlarda enjeksiyon

yapılmayan gözlerde ölçülen en yüksek bevasizumab konsantrasyonları Bakri ve ark

çalışmasında 11.17 ng/ml, Nomoto ve ark çalışmasında 6.7 ng/mL, Synopis’in

çalışmasında ise 0.335ng/ml olarak bildirilmiştir.

Bevasizumab uygulamalarında, başlangıçta elde edilen yüksek maksimum düzeyler,

terapotik etkinin sağlanmasından çok, geleneksel yöntemlerle uygulanan serbest ilaç

moleküllerinin vitreusta kalış süresini uzatmaktır [201].

Saati ve ark. tavşan retinal koroid neovaskülarizasyon modelinde tek doz bevasizumabın

Page 76: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

60

intravitreal enjeksiyon olarak uygulanması ile aynı miktarın küçük dozlara bölünerek

tekrarlayan enjeksiyonlar şeklinde uygulanması sonucunda elde edilen cevabı

karşılaştırmışlardır. Araştırmacılar, gruplar arasında gerek retina kalınlığı, gerekse VEGF

tarafından indüklenmiş vasküler değişiklikler açısından herhangi bir fark bulmadıklarını,

VEGF tarafından indüklenmiş vasküler değişikliklerin tedavisinde tekrarlayan küçük doz

uygulamasının, toplam dozun bir defada uygulanması kadar etkin olduğunu göstermişlerdir

[209].

Yukarıda ifade edilen belirsizliğin giderilebilmesi için yapılan çalışmaların hastalık modeli

oluşturulmuş hayvanlarda tekrarlanması konuya çözüm getirecektir.

Şekil.4.8.ELISA testi ile belirlenen serumdaki bevasizumab miktarı.

Serbest bevasizumab uygulanan oldularda serum bevasizumab düzeyi enjeksiyondan 3 gün

sonra 13 µg/ml, 7 gün sonra ise 8 µg/ml olarak ölçülürken, nanopartiküle yüklü

bevasizumab uygulanan gözlede elde edilen serum bevasizumab düzeyi enjeksiyondan 3

gün sonra 3 µg/ml, 7 gün sonra ise 2 µg/ml olarak ölçülmüştür. Bevasizumabın serumdaki

maksimum seviyeleri incelendiğinde ise serbest bevasizumab enjekte edilen olgularda

maksimum konsantrasyonun 5. günde 15 µg/ml düzeyinde izlenirken bevasizumab yüklü

nanopartikül enjekte edilen olgularda ise serumdaki maksimum bevasizumab düzeyi 5.

günde 7 µg/ml düzeyinde izlenmiştir (şekil 4.8). Yukarıda da ifade edildiği gibi serbest

Page 77: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

61

bevasizumab uygulanan olgularda verilen toplam bevasizumab konsantrasyonu

nanopartiküle yüklü bevasizumab verilen olgulara göre üç kat daha fazladır. Bu fark göz

önüne alındığında, serum düzeyleri arasındaki fark, başlangıç ilaç dozlarından

kaynaklanmaktadır, serum düzeyleri arasında iki grup arasında daha yüksek bir fark

izlenmemiştir.

Bakri ve ark çalışmasında 1.25 mg intravitreal bevasizumab enjeksiyonu sonrasında

serumda ölçülen maksimum bevasizumab düzeyi enjeksiyondan 8 gün sonra elde edilen

3.3 µg/ml olarak bildirilirken bevasizumabın serumda yarı ömrü 6.86 gün olarak

bildirilmiştir. Synopis’in çalışmasında ise maksimum serum bevasizumab konsantrasyonu

yine enjeksiyondan 8 gün sonra elde edilen 0.413 µg/ml olurken, bevasizumabın serumda

yarı ömrü 5.87 gün olarak bildirilmiştir.

Nomoto ve ark çalışmasında[189] 1.25 mg subkonjoktival bevasizumab enjeksiyonundan 1

hafta sonra serumda ölçülen maksimum bevasizumab düzeyi 3733.1 ng/mL olarak

ölçülürken, bevasizumabın vitreustaki yarılanma ömrü 1.75 hafta olarak ölçülmüştür.

Subkonjoktival ve intravitreal uygulanan bevasizumabın sistemik dolaşıma katılma

özellikleri benzerdir [189].Sunulan çalışma kapsamında elde edilen serum bevasizumab

düzeyleri literatürdeki çalışmalarla karşılaştırıldığında, çalışma kapsamında kullanılan

yüksek dozlar dikkate alındığında elde edilen sonuçların literatürle uyumlu olduğu

görülmektedir.

Burada önemli olan sonuç, nanopartiküle yüklenmiş bevasizumab enjeksiyonu sonrasında,

vitreusta hedeflenen terapötik bevasizumab dozunun sağlanması için serbest bevasizumaba

oranla çok daha az ilaç kullanılacaktır dolayısıyla seruma geçen ilaç dozu da daha düşük

olcaktır. Böylece bevasizumabın istenmeyen sistemik yan etkilerinin gelişme riski

azaltılacaktır.

Literatürde intravitreal enjeksiyon sonrasında gelişen pek çok sistemik bevasizumab yan

etkisi bildirilmiştir [107-108]. Bu yan etkiler hipertansiyon, tromboembolik olay ve ölüm

gibi bevasizumabın sistemik olarak kullanıldığı kanser tedavisinde kullanımında

görülenlere benzer yan etkilerdir. Nanopartiküle yüklü bevasizumab kullanımı ile

hedeflenen dozun daha az sistemik ilaç düzeyi ile sağlanabilmesi yan etki sıklığının

azalması açısından da önemli bir bulgudur.

Tavşan modeli, göze uygulanan ilaçların farmakokinetik incelemelerinin çalışılması için

uygun bir modeldir [190].Tavşan sklerası insan sklerasına oranla daha incedir koroidal

akım daha yüksektir [210].Tavşan modelinin insan modelinden diğer farkları da, tavşan

retinasının insan retinasından daha az vasküler olması [211] hacim dağılımının insan

Page 78: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

62

modelinden farklı olması ve lensin insan lensine oranla daha büyük olmasıdır. Bu

farklılıklar insan gözü ile karşılaştırıldığında farmakokinetik değişikliklere neden olabilir.

İnsanlarda vitreus hacmi ortalama 4.5 ml iken tavşanlarda 1.5 ml kadardır. Serum hacmi de

insanlarda tavşanladan çok daha fazla olduğundan, sistemik dolaşımdaki konsantrasyon

insanlarda daha düşüktür. Tüm bu farklılıklarına rağmen göziçinde kullanılan ilaçların

farmakokinetiğinin değerlendirilmesinde tavşan modeli literatürde en sıkılıkla tercih edilen

modellerden biridir [190]. Bu çalışma kapsamında elde edilen sonuçlar direk olarak

insanlar için kullanılamasa da, insan uygulamalarının geliştirilmesi konusunda çok önemli

katkılar sağlayacaktır.

Page 79: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

63

SONUÇLAR

Sunulan tez çalışması kapsamında elde edilen sonuçlar değerlendirildiğinde:

1. 80-380 nm aralığında kitosan nanopartiküller sentezlenmiş ve bu nanopartiküllere

bevasizumab yüklenmiştir. İlaç yükleme verimi %38±22 olarak hesaplanmıştır.

Sentezlenen bu nanopartiküllerin AFM ve zeta sizer ölçümleri alınarak

karakterizasyonları yapılmıştır.

2. Sentezlenen bevasizumab yüklü kitosan nanopartiküllerin in vitro salım çalışmaları

yapılmıştır. Sentezlenen nanopartiküllerden ilaç yükleme dozuna bağlı olarak farklı

salım profilleri elde edilmiştir. 12.5 mg bevasizumab yüklenen kitosan

nanopartiküllerden ilk beş günde anlamlı oranda ilaç salımı olmazken, beşinci

günden itibaren bir hafta süre ile yüksek miktarda ilaç salımı gerçekleşmiş ve bu

salım azalmakla birlikte izlem yapılan 3 hafta boyunca sürmüştür.

3. Enjeksiyon sonrası yapılan kontrol muayenelerinde hiçbir gözde inflamatuar veya

alerjik bir reaksiyon gelişmemiştir.

4. Göz dokularından alınan örneklerin imünohistokmyasal incelemelerinde,

bevasizumab yüklü kitosan nanopartikül verilen olgulardan özellikle enjeksiyondan

3 gün sonra alınan kesitlerde, skleranın yapısı ile uyumlu, bant şeklinde ışımalar

izlenmiş ve bu ışımalar nanopartiküllerin sklerada bir miktar ilerlediklerinin

göstergesi olarak yorumlanmıştır.

5. Eliza ölçümlerinde subtenon serbest bevasizumab enjekte edilen olgularda

enjeksiyondan 1 gün sonra vitreustaki bevasizumab konsantrasyonu 8 µg/ml olarak

ölçülürken, vitreustaki bevasizumab düzeyinin zirve değeri olan 21µg/ml düzeyine

enjeksiyondan 5 gün sonra ulaşıldığı izlenmiş, enjeksiyondan 7 gün sonra ise

vitreustaki bevasizumab düzeyinin 4 µg/ml düzeyine düştüğü izlenmiştir.

6. Nanopartiküle yüklü bevasizumab enjekte edilen olgularda vitreusta elde edilen

bevasizumab düzeyleri incelendiğinde, maksimum vitreus bevasizumab düzeyinin

enjeksiyondan 3 gün sonra 18 µg/ml olarak elde edildiği ve enjeksiyondan 7 gün

sonra dahi vitreusta 6 µg/ml düzeyini koruduğu izlenmektedir.

7. Yüzdece vitreusta bulunan bevasizumab miktarlarları incelendiğinde, vitreusta

bulunan bevasizumab miktarının başlangıçta uygulanan bevasizumab miktarına

oranının nanopartiküle yüklü bevasizumab enjeksiyonu yapılan olgularda serbest

bevasizumab enjekte edilen olgulara oranla daha yüksek olduğu izlenmektedir.

Page 80: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

64

Enjeksiyondan sonra örnek alınan tüm günler için bu durumun geçerli olduğu tespit

edilmiştir.

8. Serbest bevasizumab uygulanan oldularda serum bevasizumab düzeyi

enjeksiyondan 3 gün sonra 13 µg/ml, 7 gün sonra ise 8 µg/ml olarak ölçülürken,

maksimum serum bevasizumab konsantrasyonun 5. günde 15 µg/ml düzeyinde

izlenmiştir.

9. Nanopartiküle yüklü bevasizumab uygulanan gözlede elde edilen serum

bevasizumab düzeyleri enjeksiyondan 3 gün sonra 3 µg/ml, 7 gün sonra ise 2 µg/ml

olarak ölçülürken serumdaki maksimum bevasizumab düzeyi 5. günde 7 µg/ml

düzeyinde izlenmiştir.

10. Elde edilen sonuçlar değerlendirildiğinde sentezlenen nanopartiküllerin subtenon

uygulama için güzenilir olduğu ve herhangi bir reaksiyona sebep olamdığı

izlenmektedir. İmunuhistokimyasal incelemeler ve vitreus ve serum bevasizumab

düzeyleri incelendiğinde sentezlenen bevasizumab yüklü kitosan nanopartiküllerin

transskleral geçişe katkıda bulunduğu ve ilacın vitreusta kalım süresini arttırdığı

görülmektedir. Bu veriler ışığında, bavasizumab yüklü kitosan nanopartiküller, arka

segment hastalıklarının tedavisinde daha az invaziv bir yolla terapötik

konsantrasyonu sağlayabilme konusunda umut verici olarak bulunmuştur.

Elde edilen sonuçlar değerlendirildiğinde sentezlenen nanopartiküllerin subtenon

uygulama için güzenilir olduğu ve herhangi bir reaksiyona sebep olamadığı izlenmektedir.

İmunuhistokimyasal incelemeler ve vitreus ve serum bevasizumab düzeyleri

incelendiğinde elde edilen bevasizumab yüklü nanopartiküllerin transskleral geçişe katkıda

bulunduğu ve ilacın vitreusta kalım süresini arttırdığı görülmektedir. Bu konuda yeni

çalışmaların özellikle hastalık oluştulmuş hayvan gözlerinde de yapılması konunun daha

geliştirilmesine fayda sağlayacaktır.

Page 81: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

65

KAYNAKLAR

1. Eye Institute Of The Laurentians. Gözün Tabakaları,

Http:/Iwww.İnstitutdeloeil.com (Mart, 2013)

2. Bird A., Age-Related Macular Disease, British Journal of Ophthalmology, 80, 2–3,

1996.

3. Ciulla, T.A., Amador, A.G., Zinman, B., Diabetic Retinopathy And Diabetic

Macular Edema: Pathophysiology, Screening, And Novel Therapies, Diabetes

Care, 26, 2653–2664, 2003.

4. Cugati, S., Wang, J.J., Rochtchina, E., Mitchell, P., Ten-Year Incidence of Retinal

Vein Occlusion In an Older Population: The Blue Mountains Eye Study, Archives of

Ophthalmology, 124, 726-732, 2006.

5. Chakravarthy, U,, Augood, C., Bentham, G.C., Et Al. Cigarette Smoking and Age-

Related Macular Degeneration In The EUREYE Study, Ophthalmology , 114, 1157-

1163, 2007.

6. Campochiaro, P.A., Soloway, P., Ryan, S.J., Miller, J.W., The Pathogenesis of

Choroidal Neovascularization in Patients with Age-Related Macular Degeneration,

Molecular Vision, 5, 34, 1999.

7. Green, W.R., Wilson, D.J., Choroidal Neovascularization. Ophthalmology, 93,

1169–1176, 1986.

8. Ryan, J.S., Retina, 2. Cilt, 4. Baskı, Saunders, 2005.

9. Vision And Eye Health, KNVM’nın Göz Kesitlerinde Görünümü,

Http://Www.Vision-And-Eye-Health.Com/Macular-Degeneration-Types.Html

(Mart 2013)

10. Kwak, N., Okamoto, N., Wood, J.M., Campochiaro, P.A., VEGF Is Majör

Stimulator in Model Of Choroidal Neovascularization, Investigative

Ophthalmology & Visual Science, 41, 3158–3164, 2000.

11. Green, W.R., Enger, C., Age-Related Macular Degeneration Histopathologic

Studies, Ophthalmology, 100, 1519–1535, 1993.

12. Grossniklaus, H.E., Hutchinson, A.K., Capone, A. J., Clinicopathologic Features of

Surgically-Excised Choroidal Neovascular Membranes, Ophthalmology, 101,1099–

1111, 1994.

Page 82: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

66

13. Grossniklaus, H.E., Green, W.R., For The Submacular Surgery Trials Research

Group, Histopathologic and Ultrastructural Findings Of Surgically-Excised

Choroidal Neovascularization, Archives of Ophthalmology, 116, 745–749, 1998.

14. Folkman, J., Clinical Applications Of Research On Angiogenesis, The New

England Journal of Medicine, 333,1757–1763, 1999.

15. Ohno-Matsui, K., Morita, I., Tombran-Tink, J., Novel Mechanism For Age-

Related Macular Degeneration: An Equilibrium Shift Between the Angiogenesis

Factors VEGF And PEDF, Journal of Cellular Physiology, 189, 323–333, 2001.

16. Martin, G., Schlunck, G., Hansen, L.L., Agostini, H.T., Differential Expression of

Angioregulatory Factors In Normal And CNV-Derived Human Retinal Pigment

Epithelium, Graefe's Archive for Clinical and Experimental Ophthalmology,

242:321–326, 2004.

17. Qazi, Y., Maddula, S., Ambati, B.K.J., Mediators of Ocular Angiogenesis,

Genetics, 88, 495–515, 2009.

18. Tong, J.P., Yao, Y.F., Contribution of VEGF And PEDF to Choroidal Angiogenesis:

A Need For Balanced Expressions, Clinical Biochemistry , 39, 267-276, 2006.

19. Gao, G., Li, Y., Zhang, D., Unbalanced Expression of VEGF and PEDF in

Ischemia-Induced Retinal Neovascularization, FEBS Letters, 489,270–276, 2001.

20. Witmer, A.N., Vrensen, G.F., Van Noorden, C.J., Schlingemann, R.O., Vascular

Endothelial Growth Factors And Angiogenesis in Eye Disease, Progress in Retinal

and Eye Research, 22, 1-29, 2003.

21. Tawara, A., Kubota, T., Hata, Y., Neovascularization in The Anterior Segment of

the Rabbit Eye by Experimental Anterior Ischemia, Graefe's Archive for Clinical

and Experimental Ophthalmology, 240, 144–153, 2002.

22. Krzystolik, M.G., Afshari, M.A., Adamis, A.P., Prevention Of Experimental

Choroidal Neovascularization With intravitreal Anti-Vascular Endothelial Growth

Factor Antibody Fragment, Archives of Ophthalmology, 120, 338–346, 2002.

23. Ferrara N, Davis-Smyth T. The Biology Of Vascular Endothelial Growth Factor,

Endocrine Reviews, 18:4–25, 1997.

24. Leung, D.W., Cachianes, G., Kuang, W.J., Vascular Endothelial Growth Factor is a

Secreted Angiogenic Mitogen, Science, 246,1306–1309,1989

25. Senger, D.R., Galli, S.J., Dvorak, A.M., Perruzzi ,C.A., Tumor Cells Secrete a

Vascular Permeability Factor That Promotes Accumulation Of Ascites Fluid,

Science, 25, 219, 983-985, 1983.

Page 83: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

67

26. Ferrara, N., Henzel, W.J., Pituitary Follicular Cells Secrete A Novel Heparin-

Binding Growth Factor Specific For Vascular Endothelial Cells. Biochemical and

Biophysical Research Communications 1989. Commun, 31;425, 540-547, 2012.

27. Carmeliet, P., Jain, R.K., Angiogenesis in Cancer and other Diseases, Nature, 407,

249–257, 2000.

28. Eriksson, U., Alitalo, K., Structure, Expression And Receptor-Binding Properties

Of Novel Vascular Endothelial Growth Factors, Current Topics in Microbiology

and Immunology, 237,41–57, 1999

29. Breen, E.C., VEGF in Biological Control, Journal of Cellular Biochemistry, 102,

1358-1367, 2007.

30. Ferrara, N., Gerber, H.P., Lecouter, J., The Biology of VEGF and Its Receptors,

Nature Medicine, 9, 669–676, 2003.

31. Ferrara, N., Vascular Endothelial Growth Factor: Basic Science And Clinical

Progress, Endocrine Reviews, 25,581–611, 2004.

32. Rahimi, N., Vascular Endothelial Growth Factor Receptors: Molecular Mechanisms

of Activation and Therapeutic Potentials, Experimental Eye Research, 83, 1005-

1016, 2006.

33. Robinson, C.J., Stringer, S.E., The Splice Variants Of Vascular Endothelial Growth

Factor (VEGF) And Their Receptors, Journal of Cell Science, 114, 853-865, 2001.

34. Macular Photocoagulation Study Group. Argon Laser Photocoagulation For

Idiopathic Neovascularization: Results Of A Randomized Clinical Trial, Archives

of Ophthalmology, 101:1358-1361, 1983.

35. Treatment Of Age-Related Macular Degeneration Using Photodynamic Therapy

(TAP) Study Group. Photodynamic Therapy of Subfoveal Choroidal

Neovascularization in Agerelated Macular Degeneration With Verteporfin: One-

Year Results Of 2 Randomized Clinical Trials. TAP Report 1, Archives of

Ophthalmology, 117,1329–1345, 1999.

36. Bhisitkul, R.B.,Vascular Endothelial Growth Factor Biology: Clinical Implications

for Ocular Treatments, British Journal of Ophthalmology, 90, 1542–1547, 2006.

37. Gragoudas, E.S., Adamis, A.P., Cunningham E.T., VEGF Inhibition Study in Ocular

Neovascularization Clinical Trial Group, Pegaptanib For Neovascular Age-Related

Macular Degeneration, The New England Journal of Medicine, 351, 2805–2816,

2004.

Page 84: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

68

38. Bashshur, Z.F., Haddad, Z.A., Schakal, A., Intravitreal Bevacizumab For Treatment

Of Neovascular Age-Related Macular Degeneration: A One-Year Prospective

Study, American Journal of Ophthalmology, 145, 249–256, 2008.

39. Weigert, G., Michels, S., Sacu, S., Intravitreal Bevacizumab (Avastin) Therapy

Versus Photodynamic Therapy Plus İntravitreal Triamcinolone For Neovascular

Age-Related Macular Degeneration: 6-Month Results Of A Prospective,

Randomised, Controlled Clinical Study, British Journal of Ophthalmology, 92,

356–360, 2008.

40. Mekjavic, P.J., Kraut, A., Urbancic, M., Lenassi, E., Hawlina, M., Efficacy Of 12-

Month Treatment Of Neovascular Age-Related Macular Degeneration With

İntravitreal Bevacizumab Based On Individually Determined Injection Strategies

after three Consecutive Monthly Injections, Acta Ophthalmologica, 89, 647-653,

2011.

41. Avastinin Üç Boyutlu Yapısı. [Http://Www.Avastin.Net/Vegf-And-Moa/Avastin-

Vegf-A], (Mart 2013).

42. Ferrara, N., Hillan, K.J., Nowotny, W., Bevacizumab, Avastin A Humanized Anti-

VEGF Monoclonal Antibody For Cancer Therapy, Biochemical and Biophysical

Research Communications, 333, 328-335, 2005.

43. Brown, D.M., Kaiser, P.K., Michels, M., Soubrane, G., ANCHOR Study Group.

Ranibizumab Versus Verteporfin For Neovascular Age-Related Macular

Degeneration, The New England Journal of Medicine, 5, 355, 1432-1444, 2006 .

44. Rosenfeld,P.J., Brown D.M., Heier J.S., Ranibizumab For Neovascular Age-Related

Macular Degeneration, The New England Journal of Medicine, 355,1419–1431,

2006.

45. Mittra R.A., Pollack J.S., Preferences and Trends Survey. Poster Presented At: 24th

Annual ASRS Meeting And The 6th Annual EVRS Meeting, September 9–13,

2006, Cannes, France.

46. Michels, P.J. Rosenfeld And C.A., Systemic Bevacizumab (Avastin) Therapy For

Neovascular Age-Related Macular Degeneration: Twelveweek Results Of An

Uncontrolled Open-Label Clinical Study, Ophthalmology , 112, 1035–1047, 2005.

47. Moshfeghi A.A., Rosenfeld P.J. And Puliafito C.A. Et Al., Systemic Bevacizumab

(Avastin) Therapy For Neovascular Age-Related Macular Degeneration: Twenty-

Four-Week Results of an Uncontrolled Open-Label Clinical Study, Ophthalmology

113, 2002–2011, 2006.

Page 85: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

69

48. Pitlick, J.M., Vecera, K.F., Barnes, K.N., Reski, J.W., Forinash, A.B.,Bevacizumab

For The Treatment Of Neovascular Age-Related Macular Degeneration, The

Annals of Pharmacotherapy, 46, 290-296, 2012.

49. Spaide, R.F., Laud, K., Fine, H.F., Intravitreal Bevacizumab Treatment Of

Choroidal Neovascularization Secondary To Age-Related Macular Degeneration,

Retina, 26, 383–390, 2006.

50. Yoganathan, P., Deramo, V.A., Lai, J.C., Visual İmprovement Following

İntravitreal Bevacizumab (Avastin) in Exudative Age-Related Macular

Degeneration, Retina, 26,994–998, 2006.

51. Gunther, J.B., Altaweel, M.M., Bevacizumab (Avastin) for The Treatment of Ocular

Disease, Survey of Ophthalmology , 54, 372-400, 2009.

52. Hosseini, H., Nowroozzadeh, M.H., Salouti ,R., Nejabat, M., Anti-VEGF Therapy

With Bevacizumab For Anterior Segment Eye Disease, Cornea, 31, 322-334, 2012.

53. Del Amo, E.M., Urtti, A., Current And Future Ophthalmic Drug Delivery Systems.

A Shift To The Posterior Segment, Drug Discovery Today, 13,135–143, 2008.

54. Geroski D.H., Edelhauser H.F., Drug Delivery For Posterior Segment Eye Disease,

Investigative Ophthalmology & Visual Science, 41, 961–964, 2000.

55. Hughes P.M., Olejnik O., Chang-Lin J.E.,Topical And Systemic Drug Delivery To

The Posterior Segments, Advanced Drug Delivery Reviews , 57, 2010–2032, 2005.

56. Raghava S., Hammond M., Kompella U.B.,Periocular Routes For Retinal Drug

Delivery, Expert Opinion on Drug Delivery, 1, 99–114, 2004.

57. Urtti, A., Challenges And Obstacles Of Ocular Pharmacokinetics And Drug

Delivery, Advanced Drug Delivery Reviews, 58, 1131–1135, 2006.

58. Nagarwal, R.C., Kant, S., Singh, P.N., Maiti, P., Pandit, J.K., Polymeric

Nanoparticulate System: A Potential Approach For Ocular Drug Delivery, Journal

of Controlled Release, 21;136, 2-13, 2009.

59. Lang, J.C., Ocular Drug Delivery: Conventional Ocular Formulations, Advanced

Drug Delivery Reviews, 16, 39–43, 1995.

60. Bonini-Filho M.A., Jorge R., Barbosa J.C., Intravitreal injection Versus Sub-

Tenon’s infusion of Triamcinolone Acetonide for Refractory Diabetic Macular

Edema: A Randomized Clinical Trial, Investigative Ophthalmology & Visual

Science, 46, 3845–3849, 2005.

61. Cardillo J.A., Melo L.A Jr, Costa RA, Skaf M, Belfort R Jr, Souza-Filho AA, Farah

ME, Kuppermann BD: Comparison of Intravitreal Versus Posterior Sub-Tenon’s

Page 86: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

70

Capsule Injection of Triamcinolone Acetonide for Diffuse Diabetic Macular

Edema, Ophthalmology, 112: 1557–1563, 2005.

62. Das, S., Preeti, K., Suresh, K., Drug Delivery To Eye: Special Reference To

Nanoparticles, International Journal of Drug Delivery, 2, 12-21, 2010.

63. Yasukawa, T., Ogura, Y., Tabata, Y., Drug Delivery Systems For Vitreoretinal

Diseases, Progress in Retinal and Eye Research, 23, 253-281, 2004.

64. Zhang, K., Zhang, L., Weinreb, Rn., Ophthalmic Drug Discovery: Novel Targets

And Mechanisms For Retinal Diseases And Glaucoma, Nature Reviews Drug

Discovery, 15,11, 541-559, 2012 .

65. Lee, Ss., Robinson, Mr., Novel Drug Delivery Systems For Retinal Diseases,

Ophthalmic Research, 41, 124-135, 2009.

66. Kralinger, M.T., Kieselbach, G.F., Voigt, M., Experimental Model for Proliferative

Vitreoretinopathy by Intravitreal Dispase: Limited By Zonulolysis And Cataract.

Ophthalmologica, 220, 211–216, 2006.

67. Ozkiris, A., Erkilic, K.,Complications Of Intravitreal Injection Of Triamcinolone

Acetonide, Canadian Journal of Ophthalmology, 40, 63–68, 2005.

68. Nelson, M.L., Tennant, M.T., Sivalingam, A., Regillo, C.D., Belmont JB, Martidis

A: Infectious And Presumed Noninfectious Endophthalmitis After intravitreal

Triamcinolone Acetonide injection, Retina, 23, 686–691, 2003.

69. Roth, D.B., Chieh, J., Spirn, M.J., Noninfectious Endophthalmitis Associated With

Intravitreal Triamcinolone injection, Archives of Ophthalmology , 121, 1279–1282,

2003.

70. Transskleral Geçişteki Tabakalar:Http://Www.Stlukeseye.Com/Popups/Sclera.Htm

(Mart 2013)

71. Raviola, G., The Stractural Basis Of The Blod-Ocular Barriers, Experimental Eye

Research 25, 27, 1977.

72. Chastain Je. General Considerations In Ocular Drug Delivery. In: Mitra AK, Editor.

Ophthalmic Drug Delivery Systems. New York: Marcel Dekker, Inc.; 2003. P. 59–

107.

73. Ayasomayajua S.P., Kompella U.B., Retinal Delivery Of Celecoxib is Several-Fold

Higher Following Subconjunctival Administration Compared to Systemic

Administration, Pharmaceutical Research , 21, 1797–1804, 2004.

Page 87: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

71

74. Lee T.W.Y., Robinson J.R., Drug Delivery To The Posterior Segment Of The Eye:

Some Insights on The Penetration Pathways after Subconjunctival Injection,

Journal of ocular pharmacology and therapeutics, 17, 565–572, 2001.

75. Tsuji, Tamai I., Sasaki K., Intraocular Penetration Kinetics of Prednisolone after

Subconjunctival Injection In Rabbits, Ophthalmic Research, 20, 31–43, 1988.

76. Ranta V.P., Urtti A., Transscleral Drug Delivery To The Posterior Eye: Prospects of

Pharmacokinetic Modeling, Advanced Drug Delivery Reviews, 58, 1164–81, 2006.

77. Eljarrat-Binstock E, Pe'er J, Domb AJ. New Techniques For Drug Delivery To The

Posterior Eye Segment, Archives of Pharmacologial Research, 27,4, 530-43, 2010.

78. Transskleral Geçişteki Statik Bariyerler (Sklera, Koroid, Retina Pigment Epiteli)

Http://Www.Scienceofamd.Org/Learn (Mart 2013)

79. Keeley, F.W., Morin, J.D., Vesely, S., Characterization of Collagen From Normal

Human Sclera, Experimental Eye Research, 39, 533–42, (1984).

80. Shuttleworth, C.A., Type Vııı Collagen, The International Journal of Biochemistry

& Cell Biology, 29, 1145–8, 1997.

81. Kimura, S., Kobayashi, M., Nakamura, M., Immunoelectron Microscopic

Localization Of Decorin in Aged Human Corneal And Scleral Stroma, Journal of

Electron Microscopy, 44, 445–459, 1995.

82. Wessel H., Anderson, S., Fite, D., Type Xıı Collagen Contributes To Diversities İn

Human Corneal And Limbal Extracellular Matrices, Investigative Ophthalmology

& Visual Science, 38, 2408–2422, 1997.

83. White, J., Werkmeister, J.A., Ramshaw, J.A., Organization Of Fibrillar Collagen İn

The Human And Bovine Cornea: Collagen Types V And III, Connective Tissue

Research, 36, 165–174. 1997.

84. Marshall G.E., Konstas, A.G., Lee, W.R., Collagens in The Aged Human Macular

Sclera, Current Eye Research, 12, 143–153, 1993.

85. Thale, A., Tillmann, B., Rochels, R., Scanning Electronmicroscopic Studies of The

Collagen Architecture Of The Human Sclera Normal And Pathological Findings.

Ophthalmologica, 210, 137–141, 1996.

86. Olsen T.W., Edelhauser H.F., Lim J.I., Geroski D.H., Human Scleral Permeability:

Effects Of Age, Cryotherapy, Transscleral Diode Laser, And Surgical Thinning,

Investigative Ophthalmology & Visual Science, 36, 1893–903, 1995.

Page 88: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

72

87. Prausnitz M.R., Noonan J.S, Permeability Of Cornea, Sclera, and Conjunctiva: A

Literatüre Analysis For Drug Delivery To The Eye, Journal of Pharmaceutical

Sciences , 87, 1479–88, 1998 .

88. Ambati J., Canakis C.S., Miller J.W., Gragoudas E.S., Edwards A., Weissgold D.J.,

Kim I., Delori F.C., Adamis A.P., Diffusion of High Molecular Weight Compounds

Through Sclera, Investigative Ophthalmology & Visual Science , 41, 1181–1185,

2000.

89. Boubriak O.A., Urban J.P., Akhtar S., The Effect Of Hydration and Matrix

Composition on Solute Diffusion in Rabbit sclera, Experimental Eye Research , 71,

503–14, 2000.

90. Cruysberg L.P., Nuijts R.M., Geroski D.H., Koole L.H., Hendrikse F., Edelhauser

H.F., In Vitro Human Scleral Permeability Of Fluorescein, Dexamethasone-

Fluorescein, Methotrexate- Fluorescein And Rhodamine 6G And The Use Of A

Coated Coil As A New Drug Delivery System, Journal of ocular pharmacology

and therapeutics, 18, 559– 569, 2002.

91. Moore D.J., Hussain A.A., Marshall J. Age-Related Variation in the Hydraulic

Conductivity of Bruch’s Membrane, Investigative Ophthalmology & Visual

Science, 36, 1290–1297, 1995.

92. Amaral J., Fariss R.N., Campos M.M., Robison W.G.., Kim H., Lutz R., Becerra

S.P., Transscleral- Rpe Permeability Of Pedf And Ovalbumin Proteins: Implications

for Subconjunctival Protein Delivery, Investigative Ophthalmology & Visual

Science, 46, 4383–4892, 2005.

93. Pitkänen L., Ranta V.P., Moilanen H., Urtti A., Permeability of Retinal Pigment

Epithelium: Effects of Permeant Molecular Weight And Lipophilicity, Investigative

Ophthalmology & Visual Science, 46, 641–646, 2005.

94. Lyda W., Eriksen N., Krishna N., Studies Of Bruch’s Membrane; Flow And

Permeability Studies in A Bruch’s Membrane-Choroid Preparation, American

Journal of Ophthalmology , 44, 362– 369, 369–70, 1957.

95. Robinson M.R., Lee S.S., Kim H., Kim S., Lutz R.J., Galban C., Bungay P.M.,

Yuan P., Wang N.S., Kim J., Csaky K.G., A Rabbit Model For Assessing The

Ocular Barriers To The Transscleral Delivery of Triamcinolone Acetonide,

Experimental Eye Research , 82, 479-487, 2006.

Page 89: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

73

96. Kim, S.H., Lutz, R.J., Wang, N.S., Robinson, M.R., Transport Barriers in

Transscleral Drug Delivery For Retinal Diseases, Ophthalmic Research, 39, 244-

54, 2007.

97. Bill, A., A Method To Determine Osmotically Effective Albumin And

Gammaglobulin Concentrations in Tissue Fluids, its Application To Uvea And A

Note On Effects Of Capillary ‘Leaks’ On Tissue Fluid Dynamics, Acta Physiologica

Scandinavica , 73, 511–522, 1968.

98. Cellini, M., Pazzaglia, A., Zamparini, E., Intravitreal Vs. Subtenon Triamcinolone

Acetonide for the Treatment of Diabetic Cystoid Macular Edema, BMC

Ophthalmology , 17, 8, 5, 2008.

99. Choudhry, S., Ghosh, S., Intravitreal And Posterior Subtenon Triamcinolone

Acetonide in Idiopathic Bilateral Uveitic Macular Oedema, Clinical &

Experimental Ophthalmology, 35, 713-718, 2007.

100. Qi, H., Bi, S., Wei, S., Cui, H., Intravitreal Versus Subtenon Triamcinolone

Acetonide Injection for Diabetic Macular Edema: A Systematic Review And Meta-

Analysis, Current Eye Research, 37, 12, 1136-1147, 2012.

101. Shen, L., You, Y., Sun, .S, Chen, Y., Intraocular and Systemic Pharmacokinetics of

Triamcinolone Acetonide after a Single 40-Mg Posterior Subtenon Application,

Ophthalmology, 117, 2365-2371, 2010.

102. Van, Quill K., Dioguardi, P., Tong, C., Gilbert, J., , Subconjunctival Carboplatin in

Fibrin Sealant in The Treatment Of Transgenic Murine Retinoblastoma,

Ophthalmology, 112,1151–1158, 2005.

103. Murray, T., Cicciarelli, N., O'brien, J., Subconjunctival Carboplatin Therapy And

Cryotherapy in The Treatment Of Transgenic Murine Retinoblastoma, Archives of

Ophthalmology, 115,1286–1290, 1997.

104. Simpson, A., Gilbert ,J., Rudnick, D., Geroski, D., Transscleral Diffusion of

Carboplatin: An In vitro And in Vivo Study, Archives of Ophthalmology, 120,

1069–1074, 2002.

105. Bamrungsap, S., Zhao, Z., Chen, T., Wang, L., Li, C., Nanotechnology in

Therapeutics: A Focus on Nanoparticles as a Drug Delivery System,

Nanomedicine, 8, 1253-1271, 2012.

106. Petkar, K., Chavhan, S., Agatonovik-Kustrin, S., Sawant, K.,Nanostructured

Materials in Drug and Gene Delivery: A Review Of The State Of The Art, Critical

Reviews in Therapeutic Drug Carrier Systems , 28, 101-164, 2011.

Page 90: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

74

107. İntravitreal enjeksiyonun şematik çizimi http://jirehdesign.com/eye-

illustrations/eye-surgery-illustrations/suvr0018.html (Mart 2013)

108. Fung, A.E., Rosenfeld, P.J., Reichel, E., The International Intravitreal Bevacizumab

Safety Survey: Using The internet To Assess Drug Safety Worldwide, British

Journal of Ophthalmology , 90, 1344–9, 2006.

109. Sahoo, S.K. And Labhasetwar, V., Nanotech Approaches To Drug Delivery and

Imaging, Drug Discovery Today 8, 1112–1120, 2003.

110. Diebold, Y, Calonge, M.,Applications Of Nanoparticles in Ophthalmology,

Progress in Retinal and Eye Research, 29, 596-609, 2010.

111. Sahoo, S.K., Dilnawaz, F., Krishnakumar, S., Nanotechnology in Ocular Drug

Delivery, Drug Discovery Today, 144e151, 2008.

112. Yih, T.C., Al-Fandi, M., Engineered Nanoparticles As Precise Drug Delivery

Systems, Journal of Cellular Biochemistry, 97, 1184–1190, 2006.

113. Sultana, Y., Maurya, D.P., Iqbal, Z., Aqil, M., Nanotechnology in Ocular Delivery:

Current And Future Directions, Drugs Today, 47, 441-455, 2011.

114. Zarbin, M.A., Montemagno, C., Leary, J.F., Ritch, R., Nanotechnology in

Ophthalmology, Canadian Journal of Ophthalmology, 45, 457-476, 2010.

115. Diepold, R.W., Kreuter, J., Himber, J., Gurny, R., Lee, V.H.L., Robinson, J.R.,

Comparison of Different Models for the testing of Pilocarpine Eyedrops Using

Conventional Eyedrops as a Novel Depot Formulation (Nanoparticles), Graefes

Archive for Clinical and Experimental Ophthalmology, 227,188–193, 1989.

116. Gurny, R., Boye, T., Ibrahim, H., Ocular Therapy With Nanoparticulate Systems

For Controlled Drug Delivery, Journal of Controlled Release, 2, 353–361, 1985.

117. Losa S., Calvo, P., Castro, E., Vilajato, J.L., Alonso M.J., Improvement Of Ocular

Penetration of Amikacin Sulfate by Associatioto Poly(Butylcyanoacrylate)

Nanoparticles, Journal of Pharmacy and Pharmacology, 43,548–552, 1991.

118. Merodio, M., Irache, J.M., Valamanesh, F., Mirshahi, M., Ocular Disposition And

Tolerance Of Ganciclovir-Loaded Albumin Nanoparticles After Intravitreal

Injection in Rats, Biomaterials, 23, 1587–1594, 2002.

119. Bucolo, C., Maltese, A., Maugeri, F., Busa, B., Puglisi, G., Pignatello, R., Eudragit

Rl100 Nanoparticle System for the Ophthalmic Delivery Of Cloricromene, Journal

of Pharmacy and Pharmacology, 56, 841–846, 2004.

Page 91: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

75

120. Calvo P., Alonso M.J., Vila-Jato J.L., Robinson J.R., Improved Ocular

Bioavailability Of Indomethacin by Novel Ocular Drug Carriers, Journal of

Pharmacy and Pharmacology, 48,1147–1152, 1996.

121. Baldrick, P., The Safety of Chitosan as A Pharmaceutical Excipient, Regulatory

toxicology and pharmacology, 56, 290-299, 2010.

122. Hu, Y-L., Qi, W., Han, F., Toxicity Evaluation Of Biodegradable Chitosan

Nanoparticles Using A Zebrafish Embryo Model, International Journal of

Nanomedicine, 6, 3351-3359, 2011.

123. De La Fuente, M., Raviña, M., Paolicelli, P., Sanchez, A., Chitosan-Based

Nanostructures: A Delivery Platform for Ocular Therapeutics, Advanced Drug

Delivery Reviews, 62, 100-117, 2010.

124. Raymond, C.R., Paul, J.S., Marian, E.Q.. Chitosan. In: Rowe Rc, Sheskey Pj,

Quinn Me, Editors, Pharmaceutical Excipients, Rps Publishing; Usa: 2009. P. 159-

161

125. Guibal, E., Heterogeneous Catalysis on Chitosan-Based Materials: A Review.

Progress Polymer Science, 30, 71-109, 2005.

126. Araujo, J., Gonzalez, E., Egea, M., Nanomedicines For Ocular NSAIDs: Safety on

Drug Delivery, Nanomedicine & Nanotechnology, 5, 394-401, 2009.

127. Yenilmez, E., Basaran, E., Yazan, Y., Release Characteristics of Vitamin E

Incorporated Chitosan Microspheres and In Vitro–In Vivo Evaluation for Topical

Application, Carbohydate Polymers, 84,807-811,2011.

128. Gong, K., Darr, J., Rehman, I. Supercritical Fluid Assisted Impregnation Of

indomethacin into Chitosan Thermosets For Controlled Release Applications,

International Journal of Pharmaceutics, 315, 93-98, 2006.

129. De, Campos A., Sanchez ,A., Alonso, M. Chitosan Nanoparticles: A New Vehicle

For The İmprovement Of The Delivery Of Drugs To The Ocular Surface.

Application To Cyclosporin A, International Journal of Pharmaceutics, 224, 159-

168, 2001.

130. Dodane, V., Vilivalam, V. Pharmaceutical Applications of Chitosan. Pstt 6,:246-

253, 1998.

131. Agnihotri, S., Mallikarjuna, N., Aminabhavi, T. Recent Advances On Chitosan-

Based Micro- And Nanoparticles in Drug Delivery, Journal of Controlled Release,

100, 5-28, 2004.

Page 92: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

76

132. Ludwig, A., The Use Of Mucoadhesive Polymers in Ocular Drug Delivery.

Advanced Drug Delivery Reviews, 57, 1595-1639, 2005.

133. FDA GRAS Claim Notification Of Chitosan. Available From:

Http://Www.Accessdata.Fda.Gov/Scripts/Fcn/Gras_Notices/Grn000073.Pdf (Mart

2013)

134. FDA Chitosan GRAS Notice. Available From:

Http://Www.Accessdata.Fda.Gov/Scripts/Fcn/Gras_Notices/GRN000397.Pdf (Mart

2013)

135. Alonso, M.J., Sánchez, A., The potential of chitosan in ocular drug delivery,

Journal of Pharmacy and Pharmacology, 55,1451-1463, 2003.

136. Başaran, E., Yazan, Y., Ocular Application Of Chitosan, Expert Opinion On Drug

Delivery, 9, 6, 701-712, 2012.

137. Pahuja, P., Arora, S., Pawar, P., Ocular Drug Delivery System: A Reference To

Natural Polymers, Expert Opinion On Drug Delivery, 9, 837-861, 2012.

138. 137-Wang, J., Zeng, Z., Xiao, R., Recent Advances Of Chitosan Nanoparticles as

Drug Carriers, Internationa Journal of Nanomedicine, 6,765-774, 2011.

139. Paolicelli, P., De La Fuente, M., Sánchez, A., Chitosan Nanoparticles For Drug

Delivery To The Eye, Expert Opinion On Drug Delivery, 6, 239-253, 2009.

140. Badawi, A., El-Laithy, H., El Qidra, R., El Mofty, H., El Dally, M., Chitosan Based

Nanocarriers For Indomethacin Ocular Delivery, Archives of Pharmacologial

Research, 31, 8, 1040-1049, 2008.

141. Wadhwa, S., Paliwal, R., Paliwal, S., Vyas, S., Chitosan And its Role in Ocular

Therapeutics, Mini Reviews in Medicinal Chemistry, 9, 1639-1647, 2009.

142. Berger, J., Reist, M., Mayer, J., Structure and Interactions in Covalently And

Ionically Crosslinked Chitosan Hydrogels For Biomedical Applications, European

Journal of Pharmaceutics and Biopharmaceutics, 57,19-34, 2004.

143. Zhang, J., Wang, S., Topical Use Of Coenzyme Q10-Loaded Liposomes Coated

With Trimethyl Chitosan: Tolerance, Precorneal Retention And Anti-Cataract

Effect, International Journal of Pharmaceutics, 372, 66-75, 2009.

144. Diebold, Y., Jarrin, M., Saez, V., Ocular Drug Delivery By Liposome–Chitosan

Nanoparticle Complexes (Lcs-Np), Biomaterials, 28,1553-1564, 2007.

145. Rodrigues, L., Leite, H., Yoshida, M., In Vitro Release and Characterization of

Chitosan Films as Dexamethasone Carrier, International Journal of Pharmaceutics,

368,1-6, 2006.

Page 93: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

77

146. Contreras-Ruiz, L., De La Fuente, M., García-Vázquez, C., Ocular Tolerance To A

Topical Formulation Of Hyaluronic Acid And Chitosan-Based Nanoparticles,

Cornea, 29, 550-558, 2010.

147. Friedman, A., Phan, J., Schairer, D., Antimicrobial And Anti-Inflammatory Activity

Of Chitosan-Alginate Nanoparticles: A Targeted Therapy For Cutaneous Pathogens,

Journal of Investigative Dermatology, doi: 10.1038/jid.2012.399, 2012.

148. Di Colo, G., Zambito, Y., Burgalassi, S., Effect Of Chitosan And Of N-

Carboxymethylchitosan on Intraocular Penetration of Topically Applied Ofloxacin,

International Journal of Pharmaceutics, 273, 37-44, 2004.

149. Gratieri, T., Gelfuso, G., Rocha, E., A Poloxamer/Chitosan In Situ Forming Gel

With Prolonged Retention Time For Ocular Delivery, European Journal of

Pharmaceutics and Biopharmaceutics,75,186-193, 2010.

150. Li, N., Zhuang, C., Wang, M., Liposome Coated With Low Molecular Weight

Chitosan And its Potential Use in Ocular Drug Delivery, International Journal of

Pharmaceutics, 379, 131-138, 2009.

151. Tamilvanan, S., Benita, S. The Potential Of Lipid Emulsion For Ocular Delivery Of

Lipophilic Drugs, European Journal of Pharmaceutics and Biopharmaceutics, 58,

357-356 2004.

152. Hagigit T, Abdulrazik M, Orucov F, Topical And intravitreous Administration Of

Cationic Nanoemulsions to Deliver Antisense Oligonucleotides Directed Towards

Vegf Kdr Receptors To The Eye, Journal of Controlled Release, 145, 297-305,

2010.

153. Mahmoud Aa, El-Feky Gs, Kamel R, Chitosan/Sulfobutylether–Cyclodextrin

Nanoparticles as A Potential Approach For Ocular Drug Delivery. International

Journal of Pharmaceutics, 413, 229-236, 2011

154. Akhter, S., Talegaonkar, S., Khan, Zı., Jain, Gk., Khar, R ., Ahmad, F.J.Assessment

Of Ocular Pharmacokinetics and Safety Of Ganciclovir Loaded Nanoformulations.

Journal of Biomedical Nanotechnology, 7, 144-145, 2011.

155. Nagarwal, R.C., Kumar. R., Pandit, J.K., Chitosan Coated Sodium Alginate-

Chitosan Nanoparticles Loaded With 5-FU For Ocular Delivery: In Vitro

Characterization And in Vivo Study in Rabbit Eye, European Journal Of

Pharmaceutical Sciences, 20, 47, 678-85, 2012 .

156. De Campos Am, Sánchez A, Alonso Mj. Chitosan Nanoparticles: A New Vehicle

For The improvement Of The Delivery Of Drugs To The Ocular Surface.

Page 94: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

78

Application To Cyclosporin A, International Journal of Pharmaceutics, 224, 159-

168, 2001.

157. Sahoo, S.K., Parveen, S., Panda, J.J., The Present And Future of Nanotechnology in

Human Health Care. Nanomedicine, 3, 20e31, 2007.

158. Vision and Health Care :Subtenon enjeksiyon uygulamasının şematik gösterilmesi

www.vision-and-eye-health.com (Mart 2013).

159. Leung K., Anti-Vascular Endothelial Growth Factor Polylactic Acid-Polyethylene

Glycol-Poly-L-Lys/Gadolinium-Diethylenetriamine Pentaacetic Acid

Nanoparticles, Molecular Imaging And Contrast Agent Database (MICAD)

[Internet], Bethesda (MD): National Center For Biotechnology Information (US);

2004-2013.

160. Abrishami, M., Zarei-Ghanavati, S., Soroush, D., Rouhbakhsh, M., Preparation,

Characterization, And In Vivo Evaluation Of Nanoliposomes-Encapsulated

Bevacizumab (Avastin) For intravitreal Administration, Retina, 29, 699-703, 2009.

161. Li, F., Hurley, B., Liu, Y., Leonard, B., Griffith, M., Controlled Release Of

Bevacizumab Through Nanospheres For Extended Treatment Of Age-Related

Macular Degeneration, Open Ophthalmology Journal, 6, 54-58, 2012 .

162. Hao, Y., Patel, A., Liu, W., Krishna, R., Ppreparation and Characterization Of

Bevacizumab (Avastin) Nanoparticles For The Treatment Of Age Related Macular

Degeneration. American Association of Pharmaceutical Scientists (AAPS) Annual

Meeting And Exposition, Los Angeles, California, U.S.A. 2009.

Http://Www.Aapsj.Org/Abstracts/AM_2009/AAPS2009-002539.PDF .

163. Araújo J., Vega E., Lopes C., Egea M.A., Effect Of Polymer Viscosity On

Physicochemical Properties And Ocular Tolerance Of FB-Loaded PLGA

Nanosphere, Colloids Surface B: Biointerfaces, 1, 72, 48-56, 2009.

164. Badawi, A.A., El-Laithy, H.M., El Qidra, R.K., Chitosan Based Nanocarriers For

Indomethacin Ocular Delivery, Pharmaceutical Research, 31, 1040-1049, 2008.

165. Gupta, H., Aqil, M., Khar, R.K., Ali, A., Sparfloxacin-Loaded PLGA Nanoparticles

For Sustained Ocular Drug Delivery, Nanomedicine, 6, 324-333, 2010.

166. Yoeruek, E., Spitzer, M.S., Tatar, O., Safety Profile of Bevacizumab on Cultured

Human Corneal Cells, Cornea 26, 8, 977-982, 2007.

167. Kernt, M., Welge-Lüssen, U., Y.A., Neubauer, A.S., Kampik, A., Bevacizumab is

Not Toxic To Human Anterior- And Posterior-Segment Cultured Cells,

Ophthalmologe, 104, 11, 965-971, 2007 .

Page 95: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

79

168. Thaler, S., Fiedorowicz, M., Choragiewicz, T.J., Toxicity Testing Of The VEGF

Inhibitors Bevacizumab, Ranibizumab And Pegaptanib in Rats Both with And

without Prior Retinal Ganglion Cell Damage, Acta Ophthalmologica Scandinavya,

88, E170-6, 2010.

169. Hoffart, L., Matonti, F., Conrath, J., Inhibition of Corneal Neovascularization after

Alkali Burn: Comparison of Different Doses of Bevacizumab in Monotherapy or

Associated With Dexamethasone, Clinical and Experiment Ophthalmology, 38, 4,

346-352, 2010.

170. Sakurai, K., Akiyama, H., Shimoda, Y.,.Effect Of Intravitreal Injection Of High-

Dose Bevacizumab in Monkey Eyes, Investigative Ophthalmology & Visual

Science, 50, 4905-4916, 2009.

171. Pan, C.K., Durairaj, C., Kompella, U.B., Agwu, O., Oliver, S.C., Comparison Of

Long-Acting Bevacizumab Formulations in The Treatment of Choroidal

Neovascularization in a Rat Model, Journal of ocular pharmacology and

therapeutics 2011 27, 3, 219-224, 2011.

172. Nagarwal, R.C., Kumar R, Pandit JK. Chitosan Coated Sodium Alginate-Chitosan

Nanoparticles Loaded With 5-FU For Ocular Delivery: In Vitro Characterization

And in Vivo Study in Rabbit Eye, European Journal of Pharmaceutical Sciences,

20, 47, 678-685, 2012 .

173. Jin, J., Zhou, K.K., Park, K., Hu, Y., Xu, X. Anti-Inflammatory And Antiangiogenic

Effects Of Nanoparticle-Mediated Delivery Of A Natural Angiogenic inhibitor,

Investigative Ophthalmology & Visual Science, 5, 52, 6230-62377, 2011 .

174. Yang, H., Wang, R., Gu, Q., Zhang, X. Feasibility Study Of Chitosan As

Intravitreous Tamponade Material, Graefe's Archive for Clinical and Experimental

Ophthalmology, 246, 8, 1097-1105, 2008.

175. Amrite, A.C., Edelhauser, H.F., Singh, S.R., Kompella, U.B., Effect Of Circulation

on The Disposition and Ocular Tissue Distribution of 20 Nm Nanoparticles after

Periocular Administration, Molecular Vision,14, 150-60, 2008.

176. Amrite, A.C., Kompella, U.B.,Size-Dependent Disposition of Nanoparticles and

Microparticles Following Subconjunctival Administration, Journal of Pharmacy

and Pharmacology, 57, 1555-1563, 2005.

177. Bourges, J.L., Gautier, S.E., Delie, F., Bejjani, R.A., Ocular drug delivery targeting

the retina and retinal pigment epithelium using polylactide nanoparticles,

Investigative Ophthalmology & Visual Science, 44,3562-3569, 2003.

Page 96: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

80

178. Bejjani, R.A., Benezra, D., CoheN, H., Rieger, J.,Nanoparticles For Gene Delivery

To Retinal Pigment Epithelial Cells, Molecular Vision, 11, 124-132, 2005.

179. Suen, W.L., Chau, Y., Specific Uptake Of Folate-Decorated Triamcinolone-

Encapsulating Nanoparticles By Retinal Pigment Epithelium Cells Enhances And

Prolongs Antiangiogenic Activity, Journal of Controlled Release, 10, 167, 21-28,

2013.

180. Kang, S.J., Durairaj, C, Kompella, UB, O'Brien, JM, Grossniklaus, HE.

Subconjunctival Nanoparticle Carboplatin in The Treatment Of Murine

Retinoblastoma, Archives of Ophthalmology, 127:1043-1047, 2009.

181. Shome, D., Poddar, N., Sharma, V., Sheorey, U., Does A Nanomolecule Of

Carboplatin Injected Periocularly Help in Attaining Higher intravitreal

Concentrations? Investigative Ophthalmology & Visual Science, 50, 5896-5900,

2009.

182. Kim, E.S., Durairaj, C., Kadam, R.S,. Human Scleral Diffusion Of Anticancer

Drugs From Solution And Nanoparticle Formulation, Pharmacologial Research,

26, 1155-1561, 2009.

183. Wen, H., Hao, J., Li, S.K. Characterization Of Human Sclera Barrier Properties For

Transscleral Delivery Of Bevacizumab And Ranibizumab, Journal of

Pharmaceutical Science, 102, 3, 892-903, 2011 .

184. Chopra, P., Hao, J., Li, S.K.,Iontophoretic Transport Of Charged Macromolecules

Across Human Sclera, International Journal of Pharmaceutics, 388, 107–113,

2010.

185. Pescina, S., Ferrari, G., Govoni, P., Macaluso, C., In-Vitro Permeation Of

Bevacizumab Through Human Sclera: Effect Of Iontophoresis Application, Journal

of Pharmacy and Pharmacology, 62, 1189–1194, 2010.

186. Heiduschka, P., Fietz, H., Hofmeister, S., Schultheiss, S., Tübingen Bevacizumab

Study Group. Penetration Of Bevacizumab Through The Retina After Intravitreal

Injection in The Monkey, Investigative Ophthalmology & Visual Science, 48,

2814-2823, 2007.

187. Shahar, J., Avery, R.L., Heilweil, G., Barak, A., Electrophysiologic And Retinal

Penetration Studies Following Intravitreal Injection Of Bevacizumab (Avastin),

Retina, 26, 3, 262-269, 2006.

188. Mordenti, J., Cuthbertson, R.A., Ferrar,a N., Comparisons Of The intraocular

Tissue Distribution, Pharmacokinetics, And Safety Of 125-Labeled Full Length and

Page 97: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

81

Fab Antibodies in Rhesus Monkeys Following Intravitreal Administration,

Toxicologic Pathology, 27, 536–544, 1999.

189. Olsen, T.W., Feng, X., Wabner, K., Csaky, K., Pharmacokinetics of Pars Plana

Intravitreal Injections Versus Microcannula Suprachoroidal Injections Of

Bevacizumab in A Porcine Model, Investigative Ophthalmology & Visual Science,

1; 52, 7, 4749-4756, 2011.

190. Nomoto, H., Shiraga, F., Kuno, N., Pharmacokinetics Of Bevacizumab After

Topical, Sub Conjunctival, and Intravitreal Administration in Rabbits, Investigative

Ophthalmology & Visual Science, 50,4807–4813, 2009.

191. Robinson, M.R, Lee, S.S., Kim, H., Kim, S., Lutz, R.J., Galban, C., Bungay,

P.M.,.A Rabbit Model For Assessing The Ocular Barriers To The Transscleral

Delivery of Triamcinolone Acetonide, Experimental Eye Research, 82, 3, 479-487,

2006.

192. Robinson, M.R., Kim, H., Gravlin, L., Tansey, G., Grimes, G., Potti, G., Yuan, P.,

Csaky, K.G., Preclinical evaluation of a triamcinolone acetonide preservative-free

(TAC-PF) formulation for intravitreal injection, Investigative Ophthalmology &

Visual Science, 45. [ARVO E-Abstract 5058], 2004.

193. Inoue, M., Takeda, K., Morita, K., Yamada, M.,Concentrations of Triamcinolone

Acetonide in Human Eyes after Intravitreal or Subtenon Injection, American

Journal of Ophthalmology, 138, 1046–1048, 2004.

194. Thomas, E., Hainsworth D.P. Intravitreal Concentration of Subtenon’s Injected

Triamcinolone Acetonide, Investigative Ophthalmology & Visual Science, 46.

[ARVO E-Abstract 5394], 2005.

195. Hyndiuk, R.A., Radioactive Depot-Corticosteroid Penetration into Monkey Ocular

Tissue. II. Subconjunctival Administration, Archives of Ophthalmology, 82, 259–

263, 1969.

196. Bakri, S.J., Snyder, M.R., Reid, J.M., Pulido, J.S., Singh, R.J., Pharmacokinetics of

Intravitreal Bevacizumab (Avastin), Ophthalmology, 114, 855–859, 2007.

197. ZHU, Q.I., Focke, Z, Sigrid, F.H., Vitreous Levels Of Bevacizumab And Vascular

Endothelial Growth Factor-A in Patients with Choroidal Neovascularization,

Ophthalmology, 115, 1750–5, 2008.

198. Sinapis, C.I., Routsias, J.G., Sinapis, A.I., Sinapis., D.I., Agrogiannis, G.D.

Pharmacokinetics Of intravitreal Bevacizumab (Avastin®) in Rabbits, Clinical

Ophthalmology, 5,697-704, 2011.

Page 98: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

82

199. Csaky K.G., Investigative Ophthalmology & Visual Science, 2007;48:ARVO E-

Abstract 4936), 2007.

200. Meyer, C.H., Krohne, T.U., Holz, F.G.Intraocular Pharmacokinetics after a Single

intravitreal injection Of 1.5 Mg Versus 3.0 Mg Of Bevacizumab in Humans, Retina,

31, 1877-1884, 2011 .

201. Rodrigues, E.B., Farah, M.E., Maia, M., Penh,a F.M., Therapeutic Monoclonal

Antibodies in Ophthalmology, Progress in Retinal and Eye Research, 28, 117-144,

2009.

202. Klettner, A., Roider J.Comparison of Bevacizumab, Ranibizumab, and Pegaptanib

in Vitro: Efficiency And Possible Additional Pathways, Investigative

Ophthalmology & Visual Science, 49, 10, 4523-4527, 2008.

203. Thomas, E.L. Microdose Intravenous Bevacizumab For Treating Retinal Vascular

Disease (Abstract). Presented At The 7th International Symposium On Ocular

Pharmacology and Therapeutics, A-32, 2008.

204. Avery, R.L., Pearlman, J., Pieramici, D.J., Rabena, M.D., Intravitreal Bevacizumab

(Avastin) in The Treatment of Proliferative Diabetic Retinopathy, Ophthalmology,

113,10, 1695.E1-15, 2006.

205. Charbel Issa, P., Finger, R.P., Holz, F.G., Scholl, H.P. Eighteen-Month Follow-Up

Of intravitreal Bevacizumab in Type 2 Idiopathic Macular Telangiectasia, British

Journal of Ophthalmology, 92, 941–945, 2008.

206. Mennel, S., Callizo, J., Schmidt, J.C., Meyer, C.H. Acute Retinal Pigment

Epithelial Tear in The Untreated Fellow Eye Following Repeated Bevacizumab

(Avastin) Injections, Acta Ophthalmologica Scandinavya, 85,689–691, 2007.

207. Yoon, Y.H., Kim, J.G., Chung, H., Lee, S.Y. Rapid Progression Of Subclinical Age-

Related Macular Degeneration in The Untreated Fellow Eye After intravitreal

Bevacizumab, Acta Ophthalmologica, Published Online, 2008.

208. Sawada, O., Kawamura, H., Kakinoki, M., Ohji, M. Vascular Endothelial Growth

Factor in Fellow Eyes Of Eyes injected with intravitreal Bevacizumab, Graefe's

Archive for Clinical and Experimental Ophthalmology, 2008;246:1379–1381,

2008.

209. Saati, S., Agrawal, R.N., Louie, S., Chader, G.J., Humayun, M.S., Effect Of

Multiple injections Of Small Divided Doses vs Single injection Of intravitreal

Bevacizumab On Retinal Neovascular Model in Rabbits, Graefe's Archive for

Clinical and Experimental Ophthalmology, 248, 457-466, 2010.

Page 99: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

83

210. Alm A., Bill, A., 1973. Ocular And Optic Nerve Flow At Normal And Bincreased

Intraocular Pressures in Monkeys (Macaca Irus); A Study With Radioactively

Labelled Microspheres including Flow Determinations in Brain and some other

Tissues, Experimental Eye Research, 15, 15–29, 1973.

211. Prince J.H., Diesem, C.D., Eglitis, I., Ruskell, G.L., Anatomy And Histology of The

Eye And Orbit in Domestic Animals, 268, Charles C. Thomas, Springfield, 1960.

Page 100: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

84

EK 1:APANDIX

Kontrol Grubu

İlaç Grubu

Nanopartikül Grubu

Gün 1 0,172 0,207 0,291

0,173 0,199 0,196

0,173 0,202

Gün 3 0,173 0,301 0,344

0,171 0,254 0,557

0,211 0,132

Gün 5 0,139 0,435 0,321

0,141 0,23 0,106

0,549 0,226

Gün 7 0,087 0,08 0,218

0,089 0,097 0,122

0,156 0,111

Vitreus örnekleri için Eliza absorbans sonuçları

Kontrol Grubu

İlaç Grubu

Nanopartikül Grubu

Gün 1 0,173 0,139 0,118

0,153 0,098 0,171

0,128 0,224

Gün 3 0,082 0,321 0,074

0,058 0,209 0,072

0,124 0,142

Gün 5 0,069 0,215 0,137

0,057 0,284 0,216

0,218 0,079

Gün 7 0,093 0,238 0,068

0,057 0,129 0,107

0,11 0,079

Serum örnekleri için Eliza absorbans sonuçları

Page 101: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

85

ELİSA standart kalibrasyon grafiği (Y=Absorbans X=konsantrasyon)

Page 102: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

86

ÖZGEÇMİŞ

Kimlik Bilgileri

Adı Soyadı: Nagihan Uğurlu (12-10-1974)

Doğum Yeri: Hayrabolu, Tekirdağ

Medeni Hali: Evli, üç çocuk annesi

e-posta:[email protected]

Adresi:48. Cadde, 1474. Sokak, 3/10, pembeköşk apr. Çukurambar Ankara

Eğitim

Lise: Bursa IH Kız Lisesi, 1992

Lisans: Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, 1999

Yüksek Lisans: Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, 1999

Tıpta Uzmanlık Eğitimi: Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Göz Hastalıkları

bölümü, 2004.

Yabancı Dil ve Düzeyi

İngilizce, iyi derecede

İş deneyimi

Araştırma Görevlisi: Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi (2000-2004)

Uzman Doktor: Kelkit Devlet Hastanesi (2004-2004)

Başasistan: Ankara Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göz Kliniği (2004-2008)

Uzman Doktor: Özel Yeni Hayat Göz Merkezi (2004-2008)

Başasistan: Ankara Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göz Kliniği (2010-2013)

Deneyim Alanları

Uvea, Medikal retina.

Tezden Üretilmiş Projeler ve Bütçesi:

Etken madde yüklü nanopartiküllerin subtenon enjeksiyon sonrası Güvenlik ve

Etkinliğinin Değerlendirilmesi, 111S292 No’lu Tübitak 1002 Hızlı Destek Projesi,

Bütçesi:23.880 YTL.

Page 103: Nanoteknoloji bazlı ilaç taşıma sistemlerinin göze ilaç …matriksbiotek.com/assets/files/articles/PhDThesisDrNagi... · 2017-02-13 · Kitosan Nanopartiküllerin Göze İlaç

87

Tezden Üretilmiş Serbest bildiri:

“Bevasizumab Loaded Chitosan Nanoparticles for Ocular Uses”

Nagihan Uğurlu, Sema Tuncer, Mehmet Doğan Aşık, Mustafa Türk, Emir Baki Denkbaş

VIII. Türkiye Nanobilim ve Nanoteknoloji Konferansı, [A1-Nanoparticles] [OP-027],

Ankara, 2012.