www.gazetekuzey.com Fiyatı: 50 kr G ü n l ü k Ta r a f s ı z S i y a s i G a z e t e Yıl: 1 Tel: 0452 407 10 11

Tarih 14

Ağustos2012 Salı

Sayı: 158

İftar programının sonunda 4 Ocak 2012 tarihinde elim bir kaza sonucu hayatını kaybe-den dernek yönetim kurulu üyesi Kenan Özkan’ ın annesi Sezgi Özkan’ a bir buket çiçek takdim edildi. İftar programı öncesi Fatsa Topaloğlu Camii İmam Hatibi

Adem Kazel ve arkadaşları tara-fından kuran ve ilahi ziyafeti ve-rildi ve en sonunda da dua ya-pıldı. İftar yemeğinin sonunda Kaya-ca Köyü Kültür, Eğitim, Yardım-laşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Hüseyin Şahin bir ko-nuşma yaptı.

KAYACA KÖYLÜLERİ İFTAR SOFRASINDA BULUŞTU

Kayaca Köyü Kültür, Eğitim, Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği tarafından düzenlenen geleneksel 2. İftar Sofrası geçen yıldan daha büyük ilgi gördü.

HABER

Muhsin YILMAZ

BAKAN ŞAHİN’DEN FINDIK İŞÇİLERİNE ZİYARETİçişleri Bakanı Sayın İd-ris Naim ŞAHİN, Ordu merkeze 7 kilomet-re uzaklıkta bulunan Uzunisa Köyü’nde mevsimlik fındık işçi-leri için Ordu Valili-ğince hazırlanan geçici konaklama merkezin-de Güneydoğu Anadolu Bölgemizden gelen fındık işçilerini ziyaret etti.

EKMEĞİNİ ÇIRADAN ÇIKARIYORAkkuş’ta geleneksel ateş tutuşturma aracı olan çam çırası satarak geçimini sağlayan 42 yaşın-daki Ahmet Öztürk, eskisi kadar olmasa da ha-len çıraya olan ilginin devam ettiğini söyledi.Çıra, çam ağaçlarının reçineli, yağlı ve çabuk yanmaya elverişli bölümü olan köklerinden elde edilmekte. Küçük kü-çük kesilerek hazırlanmış, tutuştur-ma ve aydınlatma işlerinde kullanı-lan çıra, geleneksel olarak özellikle soba tutuşturmak için kullanılmakta. Karadeniz’in yüksek kesimlerinde ve yaylalarda uzun yıllardır kullanılmakta olan çıra, orman köylüsünün geçim kay-nakları arasında.

VALİ DÜZGÜN CINGIRT KAYASI KALINTILARINI İNCELEDİ

Fatsa İlçesinde bulunan ve geçen yıl yüzey araştırması ya-pılan Cıngırt Kayası’nda 2 bin 150 yıl öncesine ait Hellenistik döne-mine ait veriler elde edildi. Vali Orhan DÜZGÜN, Gazi Üni-versitesi Arkeoloji Bölümü Arkeologları tarafından Kül-tür ve Turizm Bakanlığı Kül-

tür Varlıkları Müzeler Genel Müdürlüğü’nün izniyle Müze Müdürlüğü yönetiminde Yrd. Doç. Dr. Ayşe Fatma Erol ve 9 arkeolog tarafından bu yıl başlatılan kazı çalışmaları-nın yürütüldüğü Fatsa Cın-gırt kayasında çalışan ekibi kazı evinde ziyaret etti.

AK PARTİ 11 YAŞINDAAK PARTİ Fatsa ilçe Başka-nı Fatih Sözen Partisinin 11. kuruluş yıldönümünü kutladı. 14 Ağustos 2001, 14 Ağustos 2012 şu anda 81 il başkanlığı ve 923 ilçe başkanlı-ğı belde ,mahalle ve köy teşkilatlarıyla ol-duğu gibi kendilerinin büyük heyecan ya-şadığını ifade eden Fatsa AK Parti İlçe Başkanı Fatih Sözen, “Partimizin 11.kuru-luş yıldönümünün kut-lu olmasını temen-

ni ederken teşkilat mensubu arkadaşları-mızı ve tüm halkımı-zı sevgi ve saygı ile selamlıyorum. Genel Başkanımız Başbaka-nımız büyük usta Re-cep Tayyip Erdoğan önderliğinde 11 yıl önce bu kutlu yola çı-karken bu günleri ha-yal bile edemeyecek olan bazıları bu yol güvenli değil.

Kutlu bir zaman dilimi olan mübarek Ramazan ayının son günlerine yaklaşırken 14 Ağus-tos Salı gününü Çarşambaya bağlayan gece bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesini id-rak edeceğiz.

Fatsa Müftüsü Şenel Yılmaz:“Bir ömre bedel Kadir gecesinden istifade etmek, ancak Kur’an’ın mesajını anlamak ve hayata tatbik etmekle mümkündür”

Fatsa Müftüsü Şenel Yılmaz Kadir Gecesi ile ilgili yayınladığı mesaj-da şunları söyledi.

AKTAŞ VE ACEVİT AİLELERİNİN

ACI GÜNÜ

Karahamza İlköğretim Okulu 5.sınıf öğrencisi olduğu öğrenilen Oğuz Kağan Tiken saat 12 sularında fındık bah-çesine giderken dedesinin de pat pat motorunun üzerinde bulunduğu sırada direksiyon hakimiyetini kaybederek dev-rildi.

Çatalpınar’da Pat Pat

Kazası: 1 ÖlüÇatalpınar ilçesinde 10 yaşındaki Oğuz Kağan Tiken kendi kullandığı tarım aracı pat pat moto-runun devrilmesi sonucu hayatını kaybetti.

SUÇA UZAK, TOPLUMA YAKIN GENÇLİKOrdu Sema Hukuk ve Tahkim Derneği Başkanı Avukat Kadir Umut DEMİR ile Yönetim Kurulu Üye-si Avukat Selin KILIÇ, Vali Orhan DÜZGÜN’ü maka-mında ziyaret etti.

Yeni SGK Müdürü Görevde

ORDU FİKİR KULÜBÜ DERNEĞİ KURULDUOrdu’da 894’üncü Dernek olarak kurulan, Ordu Fikir Kulü-bü Derneği üyeleri Levent Yıl-dırım, Selami Aydın, Nuri Kah-raman, Yusuf Yaman, Aysun Aydın, Serkan Erdik, Burak Hak-yemez ve Zeki Demircan, Vali Orhan DÜüzgün’e nezaket ziya-retinde bulundu.

Hamarat Yeni Atanan Bölge Müdürlerini Ziyaret Etti

Devamı 8’de

Devamı 3’teDevamı 4’te

Devamı 7’de

7’de4’te

Devamı 9’da

3’te

9’da

Devamı 3’te8’de8’de/ Muhsin YILMAZ

2 14/08/2012 Salı

Boğa21Nisan-21Mayıs

İkizler22Mayıs-21Haziran

Yengeç22Haziran-23Temmuz

Aslan24Temmuz-23Ağustos

Başak24Ağustos-23Eylül

Terazi24Eylül-22Ekim

Akrep23Ekim-22Kasım

Yay23Kasım-22Aralık

Oğlak23Aralık-20Ocak

Kova21Ocak-18Şubat

Balık19Şubat-20Mart

İsteklerinizden ödün vermek istemiyor ve diren-me gücünüzü sonuna kadar kullanıyorsunuz. Kazançlarınızın ısrarcı davranışlarınızla birlikte paralel ilerlemesi, içsel güveninizi arttırıyor. Aşk yaşantınızda ilginç gelişmeler gündeme gele-cek. Aşık olmak isteyecek ve yeni duygulara kendiniz hazır hissedeceksiniz.. Karşı cins ile aranızda sıra dışı çekim oluşabilir.

Bugün, sabit düşünceler içinde hareket etme-meli ve zevklerinize esneklik kazandırmalısınız. Fakat bu durum sizi iş başarınızın gecikmesine neden oluyor. Daha dikkatli ve tetikte olmalı-sınız. . İşlerinizi kendiniz takip ettiğiniz zaman daha başarılı oluyorsunuz. Şartlarınız olumlu ilerliyor. Öğrenme içgüdünüz oldukça yüksek olduğu bir gün.

Arkadaşlarınızla birlikte birçok organizasyon gerektiren çalışmalar içinde olacak ve yaptığı-nız işlerden duygusal tatminler sağlayacaksı-nız. Akıl vermek hoşunuza gidecektir. Planla-rınızı gizlemek için yeterli nedenleriniz mevcut atıyorsunuz. Dostlarınızı, duygusal problem-lerine sizi ortak etmek isteyeceklerdir. Bugün, zorlandığınızı hissedeceksiniz..

Koç21Mart-20Nisan

Bugün, hızlı ve aktif bir zihinsel performansa sahip olmanıza rağmen, çabuk karar verme konusunda zorlanabilirsiniz. Birlikte çalıştığınız kişilerle önemli kararlar alabilirsiniz. Koşulların sizden yana oluşu; bazı engellerin ortadan kalk-masıyla daha bir açıklık kazanıyor. Ani hareket-lerden sakının. Gelen tekliflere karşı temkinli yaklaşmanızda fayda var.

Tartışmalardan uzak kalmalı ve fikirlerinizi sa-vunurken kırıcı olmamaya çalışmalısınız. Bu-gün kendinizle ilgili acele kararlar vermemeli ve sizden yaşça büyük kişilerle takışmamalısınız. Çevrenizden gelebilecek yeni fikirlere kapalı olurken, işinizle ilgili bazı konularda aile baskı-sına maruz kalabilirsiniz. Bugün maddi konular-da daha temkinli davranmalısınız.

Çevre motivasyonunuzun yoğun olması ve ar-zuladığınız sıra dışı aksiyonların içinde bulun-mak, ufkunuzun genişlemesi açısından olumlu katkıları olacaktır. Bugün, yaratıcılığınız konu-sunda çekimser davranabilir ve gerekli güveni verecek dostlara ihtiyaç duyabilirsiniz. İdealleri-nizi gerçekleştirme adına başarılı adımlar.

Etrafınızdaki kişileri yönlendirme konusunda önemli aşamalar kaydediyor ve bundan büyük keyif alıyorsunuz. Patik zekanız sayesinde; olayları kısa sürede toparlayacak ve istediğiniz şekilde rayına oturtacaksınız. . Eskiye ve aileni-ze bağlılığınız tartışılmaz fakat bugün madde-sel sorunlarınız, sevdiklerinizin önüne geçebilir. Enerjinizi olumlu kullanmalısınız.

Çevresel koşularınızı belirleyen eve geçmesiy-le, arkadaşlarınızla gücünüzü birleştirmek iste-yeceksiniz. Zihinsel aktivitenizin yüksek olduğu bir gün. Sözlerinizi ustaca kullanarak, çevreni-ze istediğiniz her şeyi yaptırabileceksiniz. Bazı-larınız yakın dostlarınızla güzellik ve sanatsal olayların gündeme geleceği çalışmalar içine girebilirsiniz.

Bugün, duygusal konularda beklediğiniz so-mut isteklerinizi, karşı tarafa hissettirmek zo-runda kalacaksınız. Sakin görünen gizli bir inatçılığınız var. Uzun vadeli çözüm bekleyen çalışmalarda sabırlı davranışlarınızla dikkat çekiyorsunuz. Çekiciliğinizi, yaratma gücünüzle birleştirdiğiniz zaman, sevdiklerinizi kendinize daha fazla bağlayabiliyorsunuz.

Sorguladığınız konuların cevapları sizi tatmin etmeyebilir. Ailenizin ve sevdiklerinizin sizinle birlikte olmasını arzuladığınız bir gün. Eleştirici ve mükemmel davranışlarınızın altında, kendi gücünüzün ispatı yatıyor. Bugün, zihinsel akti-vitenizin yüksek oluşu, sizde olumsuzluk yara-tabilir. Yatırımcı yönlerinizi arka plandaki işleri-nizle, başarılı bir şekilde koordine edeceksiniz.

Enerjinizin gücü karşısında birtakım hatalar yapabilirsiniz. İyi bir planlamayı ihtiyacınız var. Planlarınızı gizlemek için yeterli nedenleriniz mevcut. Bugün, kendinizi yalnız hissediyor ol-manızın tek nedeni, değerinizin anlaşılmaması ve isteklerinizdeki aşırı yoğunluk artışı. Sosyal yaşamın renkli yönü, birlikteliğinizi olumsuz et-kileyecektir..

Şartları zekice değerlendiriyorsunuz. Birçok fır-sat kendiliğinden oluşurken, bazı hayalleriniz kesinlik kazanabilir. Yollarla ilgili beklediğiniz gelişmeler gündemde olacak. Kazançlarınızı arttırma konusunda değişik düşünceler içinde olacak ve yeni tekliflere daha ılımlı bakacaksı-nız. Yeteneklerinizin ortaya çıkması için göster-diğiniz çaba, her zaman olumlu olmayabilir.

Bugün Sizi Neler Bekliyor?

Fatsa Ticaret Borsası Yüzde 50 Randımanlı Kabuklu Fındık

Avrupa Para BirimiEURO

Amerika Para BirimiDOLAR

3,95 TLAlış:2,17

Satış: 2,18Alış: 1,78Satış: 1,79

24 Ayar Altın

148,95 TL

Çeyrek Altın İmsâk: 3:51Güneş: 5:30Öğle: 12:40İkindi: 16:28Akşam: 19:38Yatsı: 21:09

Ordu Hava DurumuOrdu

NamazVakitleri

Sağanak YağmurluEn Düşük: 23En Yüksek: 28

Sizde Fotoğraflarınızı Gönderin Yayınlayalımgazetekuzey@gmail.com

Tarihte BugünKarikatür 14/08/1908 Türk Basın Birliği kuruldu.

14/08/1923 Rauf Bey (Orbay) baş-bakanlıktan ayrılınca; Meclis, Fethi Bey’in (Okyar) başbakanlığında yeni bakanlar kurulunu belirledi.

14/08/1934 İzmit Birinci Kağıt ve Karton Fabrikası’yla Paşabahçe Şişe ve Cam Fabrikası’nın temeli tö-renle açıldı.

14/08/1962 9 Amerikalı Ağrı Dağı’nda Nuh’un Gemisi’ni aramaya başladı.

14/08/1972 Türkiye, İngiltere ve Yu-nanistan Cenevre’de Kıbrıs’la ilgi-li toplanmıştı. Cenevre Konferansı görüşmeleri çıkmaza girince, Türki-

ye 14 Ağustos 1974’de Kıbrıs’ta ikin-ci bir askeri harekat başlattı.

14/08/1982 Yüksek Hakem Kurulu (YHK) 6 aya mahkum olan işçinin iş-ten çıkarılabileceğini kararlaştırdı.

14/08/1985 Pişmanlık yasası ilk kez uygulandı. 4’ü müebbet, biri 24 yıl hapse mahkum 5 itirafçı serbest bı-rakıldı.

14/08/1987 Bitlis, Muş, Adıya-man illeri de Olağanüstü Hal Bölge Valiliği’ne bağlandı.

14/08/1988 Özel araçlarda ad, soya-dı ve ünvan yazılı plaka uygulama-sı başladı.

93,30 TL

Trabzonlu imamlarla, Rizeli imamlar turnuva düzenleyip maç yaparlarmış; ama her defasında Rizeli imamlar yenerlermiş. Trab-zonun takım kaptanı Temel Hoca demiş ki; "uşaklar bu böyle git-mez, bizim Trabzonsporlu Hami'yi takıma alalım, diyelim ki bu bizim merkez caminin yeni hocası." Di-ğerleri de kabul etmişler ve maça gitmisler Rize'ye. Dönüşte takım kaptanı Temel Hoca'ya sormuş-lar, "mac ne oldu? diye; "2-1 ye-nildik" demiş. "Peki golleri kim attı?" diye sormuşlar; Temel "bi-zim golü Hami Hoca attı; onların golleri de Del Pierro Hoca ile Ro-berto Carlos Hoca attı.." demiş.

ben gezim nasıl olsa çalışan var

la ramazan olmasaydı çay içerdük şimdi

dikkat bak çekiyor

şimdi size kim bakacak

doğa manzarasına hayranım

sıradaki parça size gelsin

bak bak karşıya bak

314/08/2012 Salı

İmtiyaz SahibiMir Mehmetoğlu Gıda Mad. San. ve Tic. Ltd. Şti.

Adına Tüzel Kişi temsilcisiNiyazi Yeşiller

Sorumlu Yazı İşleri MüdürüMuhsin Yılmaz

Genel Yayın YönetmeniMustafa Dalgacı

Sayfa EditörüÖzkan Yıldırım

Muhabirler Taner Şen

Mustafa Kemal Poyraz

İşletme MüdürüNusret Yeşiller

Genel KoordinatörBetül Yeşiller

Haber MerkeziÖzlem Altan

GrafikerEmrah Çoşkun

Baskı OperatörüÇetin Ucuzova

ReklamAhmet Kaytaz

Oğuzhan Yılmaz

Hukuk DanışmanıAv. Doğan Pehlivan

Dizgi-GrafikYeşiller Grafik Tasarım Reklam ve Matbaa

Yayın TürüYerel Süreli

DağıtımAlp Medya Ajans

Baskı TesisiMir Mehmetoğlu Gıda Mad. San. ve Tic. Ltd. Şti.

Yeşiller Grafik Tasarım Reklam ve Matbaa

AdresMKP. Mah. Şehit Polis Erkan Alışır Cad. No:29 Fatsa/ORDU

Tel: 0452 407 10 11Faks: 0452 407 10 12

e-posta: gazetekuzey@gmail.com

Gazetemiz İHA Abonesidir.

Gazetemiz basın ahlak kurallarına uymayı taahhüt eder.Köşe yazarları ile ilgili hukuki sorumluluk yazarlara aittir.

Tel: 0452 424 20 22

Anlayan Kitap & Kırtasiye

Mehmet ANLAYAN0536 855 70 18

anlayankirtasiye@hotmail.comAdres: M.K.P. Mah. A.Cevat Güvenkaya Cad. No:14/A

Dereüstü/FATSATel: 0452 424 20 22

Bakan ŞAHİN’in inceleme gezisine Vali Orhan DÜZ-GÜN, Garnizon Komuta-

nı Hacı SARIIŞIK, İl Emniyet Müdürü Hakan KIRMACI, Vali Yardımcıları Ömer ADAR ve Mahmut AĞBAL eşlik etti.

Çeşitli temaslarda bulunmak üzere memleketi Ordu’ya gelen, İçişleri BakanıSayın İdris Naim ŞAHİN, Uzunisa Köyü Geçici Konaklama Merkezi'ne gelişin-de Doğu ve Güneydoğu illerin-den gelen aileler ve çocukları tarafından karşılandı.Çocuklar-la bir süre sohbet eden Bakan ŞAHİN, daha sonra geçici ko-

naklama merkezinde Ordu Vali-liği tarafından çocuklar ve genç-ler için geçen yıl oluşturulan Kültür ve Sanat Evi’nde incele-melerde bulundu. Uzunisa Köyü Kültür ve Sanat Evi’ni gezdikten sonra çocuklara giyim ve oyun-cakların yer aldığı hediye pake-tini dağıtan İçişleri Bakanı Sa-yın İdris Naim ŞAHİN, gezisinin ardından yaptığı açıklamada "Aileler bu bölgeye fındık mev-siminde yaklaşık 1 aylık sürey-le çalışmak üzere çocuklarıyla geliyorlar. Küçük büyük bütün aile boyu buraya geliyorlar. Ge-len ailelerimizin çocuklarına on-

BAKAN ŞAHİN’DEN FINDIK İŞÇİLERİNE ZİYARETİçişleri Bakanı Sayın İdris Naim ŞAHİN, Ordu merkeze 7 kilometre uzaklıkta bulunan Uzunisa Köyü’nde mevsimlik fındık işçileri için Ordu Valiliğince hazırlanan geçici konak-lama merkezinde Güneydoğu Anadolu Bölgemizden gelen fındık işçilerini ziyaret etti.

lar bahçeye gittiğinde sahip çıkmak, onların zamanlarını de-ğerlendirmelerine fırsat oluştur-mak, daha iyi yetişmelerini sağ-lamak için Valiliğimiz burada bir eğitim merkezi oluşturmuş.Öğ-retmenler, eğiticiler sınıflarda çocuklara eğitimler veriyor. Re-sim, müzik, şiir, okuma-yazma ve genel kültür eğitimi konusun-da dersler veriyor. Spor aktivite-leri düzenliyorlar. Biz de bugün bu ziyaretimizde çocuklarımıza bayram hediyesi olarak giysi ve oyuncak getirdik. Buradaki ço-cuklarımız bu düzenlemelerden dolayı çok mutlu olduklarını ifa-de ettiler. Çocuklarımız burada birbirlerini tanıyorlar, bir yakın-laşma kaynaşma oluyor. Uzu-nisa Köyümüzdeki bu düzen-leme, buradaki köylülerimizle, bahçe sahipleriyle, gelen misa-firlerimiz arasında güzel bir iliş-kinin oluşmasına zemin hazırlı-yor." diye konuştu.

Her yıl fındık toplamak için Karadeniz Bölgesi'ne Doğu ve Güneydoğu illerinden gelen fındık işçilerinin ihtiyaçlarının önemli bir kısmının bu gibi ko-naklama merkezlerinde karşı-landığını söyleyen Bakan ŞA-HİN, Ordu'nun bu anlamda

diğer illere de emsal oluştur-duğunu söyledi. İçişleri Bakanı Sayın İdris Naim ŞAHİN, sözle-rini şöyle tamamladı: "Bu bir ih-tiyaçtan doğan geliş ve gelen insanları haklı olarak kendi ba-rınma ortamlarını çözememe gibi bir sıkıntıları vardı. Yıllardır sahipsiz olan bu alana Devlet, Valiliğimiz görerek, müdaha-le ederek insani şartlara uygun bir düzenlemeye kavuşturmuş-tur. Önümüzdeki yıllarda doğan ihtiyaçlara göre daha da düzen-li hale gelecektir. Fındık üreti-len bölgelerde, Ordu'dan başla-yan bu düzenleme çalışmaları eminim ki, diğerlerine de em-sal oluşturacaktır. Doğru bir ça-lışmadır, Valimize de teşekkür ediyorum."

Daha sonra fındık işçileri’nin kaldığı işçi çadırlarından birisi-ni ziyaret eden Bakan ŞAHİN, burada kalan aileyle de bir süre sohbet etti. Samimi bir havada gerçekleşen ziyaretin ardından İçişleri Bakanı Sayın İdris Naim ŞAHİN, Ünye İlçesi'ne hareket etti. Geceyi Ünye'de yakınları-nı ziyaretle geçiren İçişleri Ba-kanı Sayın İdris Naim ŞAHİN, Pazar günü Gümüşhane'ye ha-reket etti.

DEMİR, 2012 Yılı Genç-lik Projeleri Destek Prog-ramı çerçevesinde Ordu

Merkez, Ünye ve Fatsa İlçe-lerindeki ekonomik ve sosyal farklılıklardan dolayı dezavan-tajlı olan ortaöğretim öğren-cilerinin, verilecek seminerler sayesinde hayatlarının kolay-laştırılması, durumlarının iyi-leştirilmesi ve sosyal hayata katılımlarının artırılmasının he-deflendiğini söyledi.

Ordu Sema Hukuk ve Tah-kim Derneği Başkanı Avukat Kadir Umut DEMİR, ”Projede ilk olarak Ordu Merkez, Ünye ve Fatsa’daki genel ve mesle-ki ortaöğretim kurumlarındaki yöneticilerimiz ve rehber öğret-menlerimize yönelik bir seminer verilecek. Bunun sonucunda

anketimize örnekleme oluştu-racak 25 sınıfımız belirlenecek. Bunu yaparken amacımız faali-yetlerimizi ihtiyacı en fazla olan grup ile gerçekleştirmek. Proje-miz boyunca, anket sonucunda belirlenecek tahmini 128 öğren-cimize yönelik seminerler, ağaç dikme faaliyeti, futbol turnuva-sı ve üniversite gezilerimiz ola-caktır” dedi.

Proje süresince uygulanacak seminerlerin, iki aşamada yapı-lacağını anlatan DEMİR, ilk se-minerin gençlerin hukuki alanda bilgilendirilmesi adına verilecek seminer olduğunu, ikinci aşa-manın ise suç işleyen gençler için onları suça iten sebeple-rin irdelenerek, bu sebepleri or-tadan kaldırmak adına çözüm yolları aramak olduğunu vurgu-

Çıra, çam ağaçlarının reçineli, yağlı ve çabuk yanmaya elverişli bölü-

mü olan köklerinden elde edil-mekte. Küçük küçük kesile-rek hazırlanmış, tutuşturma ve aydınlatma işlerinde kulla-nılan çıra, geleneksel olarak özellikle soba tutuşturmak için kullanılmakta. Karadeniz’in yüksek kesimlerinde ve yay-lalarda uzun yıllardır kullanıl-makta olan çıra, orman köy-lüsünün geçim kaynakları arasında. 20 yıldır çıra sata-rak geçimini sağlayan 42 ya-şındaki Ahmet Öztürk, eskisi kadar olmasa da halen çıraya ilginin devam ettiğini söyledi. Akkuş’ta kurulan pazara ge-tirdiği çırayı küçük parçala-ra ayırıp kilosu 2 liradan sa-tan Ahmet Öztürk, “Çıra, çam ağacının köklerinden

elde ediliyor. Orman işletme Müdürlüğü’nün çam orman-larında yaptığı gençleştirme çerçevesinde kesilen çam ağaçlarının köklerini söküp bir yıl kurumaya bıraktıktan son-ra küçük parçalara ayırıp kilo ile satıyoruz. Eskiden birçok çıra satıcısı varken, şimdiler-de bir ben kaldım. 20 yıldır çıra satarak 7 nüfuslu aile-mi geçindiriyorum. Akkuş’un yanı sıra çevre ilçe ve belde-lerdeki pazarlara giderek çıra satıyorum. Gittiğim pazarlar-da 30 ila 50 TL arasında para kazanıyor, kazandığım para ile de ailemi geçindiriyorum. Soba tutuşturmanın en doğal ve en hesaplısı çıradır. Şimdi-lik bir ekmek parası kazanıyo-rum ama gelişen teknoloji ile çıra döneminin sona ereceği-ni düşünüyorum” dedi.

EKMEĞİNİ ÇIRADAN ÇIKARIYORAkkuş’ta geleneksel ateş tutuşturma aracı olan çam çırası satarak geçimini sağlayan 42 yaşın-daki Ahmet Öztürk, eskisi kadar olmasa da ha-len çıraya olan ilginin devam ettiğini söyledi.

SUÇA UZAK, TOPLUMA YAKIN GENÇLİKOrdu Sema Hukuk ve Tahkim Derneği Başkanı Avukat Kadir Umut DEMİR ile Yö-netim Kurulu Üyesi Avukat Selin KILIÇ, Vali Orhan DÜZGÜN’ü makamında zi-yaret ederek dernek olarak hazırladıkları “Suça Uzak, Topluma Yakın Gençlik” ko-nulu proje ile ilgili Vali DÜZGÜN’e bilgi verdi.

ladı. Ordu Sema Hukuk ve Tahkim

Derneği Başkanı Avukat Ka-dir Umut DEMİR ile Avukat Se-lin KILIÇ’a ziyaretlerinden do-

layı teşekkür eden Vali Orhan DÜZGÜN, “Suça Uzak, Toplu-ma Yakın Gençlik” konulu pro-jeye gereken desteği vereceği-ni ifade etti.

Türkiye’nin ilk denize dol-gu havaalanı olma özelli-ğini taşıyan Ordu-Giresun

Havaalanı’nda pist altı dolgusu-na hazırlık tarama çalışmaları başladı. Dün özel olarak hazırla-nan gemi havaalanının pist dol-gusunun yapılacağı bölgede dip tarama çalışmalarına start verdi. 45 metre enindeki pistin oturaca-ğı alan için deniz seviyesinin al-tındaki 95 metrelik kısımda çalış-

ma yapılacak. 3 kilometre uzunluğundaki pist için deniz seviyesi altındaki 1,5 metrelik zayıf zemin ortadan kaldırılacak ve pist dolgusunun yapıla-cağı zemin daha sağlam hale getirilecek. Çalış-maların 2013 yılının Mart Ayı’nda biteceği öğrenildi.

Pist dolgusuyla beraber günlük 35 bin ton taş

Dünya’da 3’üncü Türkiye’de ise tek olma özelliğini elinde bu-lunduran Ordu-Giresun Havaa-lanı İnşaatı’nda yapılan dip tara-ması yönteminin de Türkiye’de ilk olduğu ifade edildi.

Şu ana kadar 2 milyon ton taş dökülen ve 10 trilyonluk para

Havaalanında Dip Tarama ve Pist Dolgusu BaşladıOrdu-Giresun Havaalanı’nda pist dolgusu için dip tarama çalışmaları başladı. Dip tarama çalışmaları devam ederken aynı zamanda pist dolgusu çalışmaları da devam edecek. 2013 yılının Mart Ayı’nda ise dip tarama ve pist dolgusu tamamlanacak.

harcanan Ordu Giresun Havaa-lanı İnşaatı’nda koruyucu mendi-reğin uzunluğu bin 620 metreye ulaştı. Havaalanı inşaatına gün-lük 2 taş ocağından 70 kamyon

dolgu malzemesi taşıyor. Orta-lama günde 23 bin ton taş çeki-liyor. Pist dolgusuyla birlikte bu tonajın 35 bin tona çıkacağı bil-dirildi.

4 14/08/2012 Salı

Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Çetin Karadağ ŞİFA TIP MERKEZi’nde hasta kabulüne başlamıştır.

ÖZEL ŞİFA TIP MERKEZİ

Sakarya Mah. Nihat Kutsal Cad. Eski Tic. Odası ve Eski SSK- BAĞ-KUR Binası -FATSA

Tel: 452 423 53 05Faks: 452 423 35 11

YENİYERİNDE

HİZMETİNİZDE

Ordu Fikir Kulübü Derneği üyeleri ile bir süre soh-bet eden Vali DÜZGÜN,

ziyaretten duyduğu memnu-niyeti dile getirdi. Vali Orhan DÜZGÜN, Ordu’nun dernekler ve sivil toplum örgütleri bakı-mından iyi bir yere sahip oldu-ğunu söyleyerek, Ordu ilindeki derneklerin önemli bir kısmının sadece bir tabela derneği ol-madığını, gerçekten amaçları-nı gerçekleştirmeye yönelik fa-aliyetleri olduğunu dile getirdi.

Ordu Fikir Kulübü Derneği üyeleri tarafından yapılan ziya-rette, derneğin amacı,çalışma konuları ve faaliyetleri ile ilgili bilgiler verildi. Dernek üyeleri, birliktelik ve arkadaşlık bağları-

nı kuvvetlendirerek, yeni proje-ler üretebilen, ürettiği projelerle kent ve ülke menfaatlerine yar-dımcı olabilecek ortamın mey-dana getirileceğini belirttiler.

Dernek üyeleri, kurs, semi-ner, sempozyum, konferans ve panel gibi eğitim çalışmaları yapılacağını söyleyerek, üye-lerin yararlanmaları ve boş za-manlarını değerlendirebilmele-ri için sosyal ve kültürel tesisler kurulacağını; konferans, sergi, spor, gezi ve eğlenceli etkin-likler düzenleneceğini, ayrıca eğitime destek amacıyla ihti-yaç sahibi öğrencilere maddi ve manevi destekte bulunarak başarılı bireyler yetişmesinin sağlanacağını, gerektiğinde

ORDU FİKİR KULÜBÜ DERNEĞİ KURULDUOrdu’da 894’üncü Dernek olarak kurulan, Ordu Fikir Kulübü Derneği üyeleri Levent YILDIRIM, Se-lami AYDIN, Nuri KAHRAMAN, Yusuf YAMAN, Aysun AYDIN, Serkan ERDİK, Burak HAK-YEMEZ ve Zeki DEMİRCAN, Vali Orhan DÜZGÜN’e nezaket ziyaretinde bulundu.

maddi durumu iyi olmayan an-cak okuma isteği bulunan muh-taç öğrencilere burs verileceği-ni ifade ettiler.

Vali DÜZGÜN, Ordu Fikir Ku-lübü Derneği Üyeleri’ne, der-nekte yapacakları çalışmala-rında başarılar diledi.

Ziyaretten duyduğu mem-nuniyeti dile getiren Vali Orhan DÜZGÜN,

İl Sosyal Güvenlik Müdürlü-ğü görevine yeni atanan Vedat ILGINÖZ’e, Ordu’da yapacağı çalışmalarda başarılar diledi. İl Sosyal Güvenlik Müdürü Vedat ILGINÖZ, Ordu’da gö-rev yapacak olmaktan duyduğu mutluluğu ifade ederek, “Sosyal

sigortacılık ilkelerine dayalı, et-kin, adil, kolay erişilebilir, çağ-daş standartlarda sosyal gü-venlik sistemini en iyi şekilde yürüteceğiz” dedi. 25 Temmuz 2012 tarihinde Ordu İl Sosyal Güvenlik Mü-dürlüğü görevine atanan Vedat ILGINÖZ, Sinop İl Sosyal Gü-venlik Müdürü olarak görev ya-pıyordu.

Yeni SGK Müdürü Göreve Başladıİl Sosyal Güvenlik Müdürlüğü göre-vine atanan Vedat ILGINÖZ, Vali Orhan DÜZGÜN’ü makamında ziyaret ederek görevine başladı.

Kaza, Ünye-Sam-sun Devlet Sahil Yolu Ünye Fiskobirlik mev-

kisinde meydana geldi. Ünye’den Samsun istikame-tine gitmekte olan Serhan H.’nin kullandığı 52 DV 850 plakalı otomobile aynı istika-mette giden Mustafa K.’nin kullandığı 52 LD 765 pla-kalı otomobil çarptı. Her iki

aracında ağır hasar gördü-ğü kazada otomobil sürücü-lerinin yanı sıra Anıl G. ve Adem A. da yaralandı. Ya-ralanan 4 kişi 112 acil ser-vis ambulansı ile Ünye Dev-let Hastanesi’ne kaldırılarak tedavi altına alınırken, yara-lıların hayati tehlikesinin bu-lunmadığı öğrenildi. Kazayla ilgili soruşturma sürüyor.

2 OTOMOBİL ÇARPIŞTI: 4 YARALIÜnye’de 2 otomobilin çarpıştığı kazada 4 kişi yaralandı.

Nüfus Cüzdanımı ve Ehliyetimi kaybettim. Hükümsüzdür

Cemalettin Kuvetli

ZAYİ İLANI

514/08/2012 Salı

Hazırlayan: Nusret YEŞİLLER ELVEDA YA ŞEHR-İ RAMAZAN

Biz Mahzumoğulları, Abd-i Menaf oğullarıyla kulak kulağa giden iki yarış atı

durumuna gelmiştik ki bizden “Resul çıktı” dediler! İşte bu-nun dengini bulamazdık. Ya ka-bul etmeliydik, ya inkâr! Aslında Muhammed'in söyledikleri doğ-ru ama Müslüman olursam Mek-keli kadınların arkamdan gülüş-melerinden korkuyorum “Koca Amr, Abdulmuttalib'in yetimine tabi oldu” derler ki dayanamam buna.

Kutlu hicretin ardından Medi-neliler Efendimizle (Sallallahü aleyhi ve sellem) tanışırlar. Ek-seri ilk görüşlerinde Müslüman olurlar. Ne mucize ister ne de bir soru sorar. Büyük bir teslimiyetle “Amenna” der halkaya katılırlar.

İbn-i Selâm bir Yahudi alimi-dir, kavmi çok itibar eder ona. Resulullah'ı gördüğü gibi iman eder... Hemen bir anda...

Onu tanıyanlar “iyi ama” der-ler, “hani uzun uzun çalışmış, sorular hazırlamıştın?”

“Hiç gerek yok” diye fısıldar, “bu güzel yüzün sahibi yalancı olamaz!”

Hâlbuki Kureyşliler Efendimi-zi daha yakından tanırlar. Dü-rüstlüğünü, cömertliğini, misa-firperverliğini iyi bilir, “emin” diye anarlar.

İnanırlar inanmazlar, o başka. Peki nedir bu, kin, öfke, nedir

bu gâraz? O mübarekten ne isterler aca-

ba? Server-i kâinata düşmanlıkta

yarışan isimler arasında biri da-ima önde durur. Amr bin Hişâm el-Muğire.

Cehalete dönüşte o kadar ıs-rarcıdır ki “Ebu Cehil” adıyla anı-lır bir süre sonra...

Fahr-i Alemin Kâbe'nin ya-nında oturduğu günlerden bi-rinde Cebrâil aleyhisselâm ge-lir. Müşriklerin azılılarından Âs bin Vâil'in ayağına, Esved bin Muttalib'in gözüne, Hâris'in kar-nına, Esved bin Yagves'in başı-na, Velîd'in bacağına birer işaret koyar.

Bunlardan Âs bin Vâil'in ta-banına diken batar. Ayağı deve boynu gibi şişer ve can verir kıv-rana kıvrana...

Esved bin Muttalib bir ağaç al-tında otururken gözleri kararır. Başını çarpar dallara...

Hâris bin Kays ise tuzlu balık yemiştir. Öyle bir hararet basar ki nasıl anlatıla. İçer, içer, içer... Ta ki çatlayasıya kadar.

Esved bin Abdi Yagves Bad-ı semûm denilen mevkie gitmiş-tir, bir bakar eli yüzü kapkara. Telaşla evine döner ama çoluk çocuğu onu tanımaz, içeri al-mazlar. Kederden kahrolur, bey-nini paralar evinin kapısına vura vura...

Velîd bin Mugîre ise bir okçu dükkânının önünden geçmekte-dir, baldırına bir demir parçası saplanır. Kanı durduramazlar...

Bunların beşi de duçar ol-dukları felaketin sebebini bilir “Muhammed'in Allah'ı beni öldü-recek” diye haykırırlar.

Bi'setten evvel Efendimizin kızları Ümmü Gülsüm ve Ru-kayye (Radıyallahu anhüma) Ebu Leheb'in oğlu Uteybe ve Utbe ile nişanlıdırlar.

Server-i alem tebliğe başlayın-

ca Ebu Leheb'in karısı Ümmü Cemil oğullarını kenara çeker “Muhammed kızlarını boşaya-caksınız” der “boşayın ki kimse-nin yüzüne bakamasınlar!”

Uteybe boşamakla kalmaz, Efendimize gelir (Sallallahü ve sellem) “Seni de getirdiğin dini de tanımıyorum” der, iter kakar gömleğini yırtar.

Habibullah çok kırılır. “Dilerim Allahü teâlâ köpeklerinden birini üzerine salar” buyururlar.

Ebu Leheb bunu işitince kül kesilir, oğlunun akıbetini bekle-meye başlar.

O günlerde içinde Uteybe'nin de bulunduğu bir kervan Şam'a

doğru yola çıkar. Zerka denilen mevkide mola vermişlerdir ki bir aslan etraflarında dolanmaya başlar. Uteybe başına gelecek-leri bilir “Bu canavar beni par-çalayacak” der “Muhammed'in söyledikleri çıkacak!”

Arkadaşları Uteybe'yi araları-na alırlar. “Korkma” derler “Bu-rada bu kadar silahlı adam var-ken yaklaşamaz. Sen yüzünü iyice sar yat, tanıyacak değil ya!”

Gecenin ilerleyen saatlerinde aslan geri döner koklaya kok-laya Uteybe'yi bulur ve dişleri-ni kafasına geçirip cehenneme

yollar. Ebu Leheb buna hiç şaşmaz.

“Söylemiştim” der, o kadar...***Kureyşliler, zamanında

Hazret-i İbrahim ve Hazret-i İsmail'in tebliğ ettiği Hanif dini-ne mensupturlar. Sonra tevhid akidesinden uzaklaşır ve Kâbe-i Muazzama'yı putlarla doldurur-lar.

Lat'a, Menat'a gerçekten ina-nırlar mı bilmiyoruz ama bu işten para kazanırlar. Kâbe ziyareti için Arabistan'ın dört bir yanın-dan gelen insanları ağırlar, kârlı ticaretler yaparlar. İçlerinden ba-zıları Kârun gibi zenginleşir, bi-

teviye kendilerine yontan bir dü-zen kurarlar.

Sözleri kanundur, asar, keser, el koyar, kimseye hesap verme ihtiyacı duymazlar. Dediklerini yaptırmaya alışmıştırlar. Kibirli, kindar, kıskançtırlar.

“Özel” olduklarına inanır, avam ile bir arada durmazlar. Köleleri kimsesizleri hayvanlar-la bir tutarlar.

Halbuki Fahr-i Alem “tara-ğın dişleri gibi eşit” bir cemiyet-ten bahsetmektedir. Efendiler bundan hiç hoşlanmaz. Bildiri-len azaplara rağmen şirkte ısrar

eder, konumlarını korumaya ça-lışırlar.

Resulullah Efendimiz , “La ila-he illallah deyin, felaha erin!” dedi. Ebu Cehil, “Bunları, bizi Allah huzurunda tebliğine şahit tutmak için yapıyorsan, yorul-ma” dedi, “Ben orada, vazifesini yaptı, dinini anlattı diyeceğim!” Muğire ibni Şube

Medine-i Münevvere'den ge-nel bir görünüm (1910'lu yıllar)

Bile bile inadına... Ebû Cehil İraş adlı bir yaban-

cıdan deve satın almıştır. Ancak bedelini ödemez “sonra gel” de-yip üstüne yatar. Zavallı adam Kureyşlilerden aracı olmaları-nı ister ama onunla nizalaşma-ya kimse yanaşmaz. Birileri “git Muhammed'i bul” diye akıl verir, “ondan çekinir ve korkar!”

Allah'ın Habibi garip yolcu-yu kırmaz, Ebu Cehil'in kapısını çalar, tek cümle ile “şu adamın hakkını ver” buyururlar. O zalim gaspçı mum gibi erir, devenin bedelini getirir önlerine koyar.

Ebû Cehil evinin girişine derin bir kuyu kazdırır. Aklı sıra Efen-dimizi davet edecek içine yuvar-layacaktır. Olacak bu ya çukura kendi düşer yanlışlıkla... Halat sarkıtırlar, merdiven uzatırlar nafile, onu bu girdaptan kimse çıkaramaz. Bakar olacak gibi değil “Gidin Muhammed'i çağı-rın” der “Beni o çıkarır ancak!” Resul-i Ekrem gelir, mübarek el-lerini uzatır (hâlbuki hayli derin-dir), kolayca çekip alırlar.

Mugire ibn-i Şube anlatır: Bir gece, Ebu Cehil ile Mekke so-kaklarında yürüyorduk. Efendi-

miz ile karşılaştık. “Ey Hakemin babası “ buyurdular “Gel Allah'a ve Resulüne tabi ol. Ben de se-nin için dua edeceğim!”

- Ya Muhammed sen ilahları-mıza dil uzatacak, onlara tap-maktan men edecek değil mi-sin? Söylediklerinin hak gerçek olduğunu bilsem seni üzmezdim inan.

Efendimiz ayrıldıktan son-ra bana döndü. “Vallahi Muhammed'in söyledikleri hak-tır ve gerçektir! Biz ona çocuk-luk yıllarımızda da Muhammed-ül Emin derdik.

- Peki seni iman etmekten alı-koyan ne?

- Müslüman olursam kadın-ların arkamdan gülüşmesin-den korkuyorum “Koca Amr, Abdulmuttalib'in yetimine tabi oldu” derler ki dayanamam buna.

Ebu Cehil'in başka sebepleri de (!) vardır ayrıca. “Biz (Mahzu-moğulları)” der, “Şan şeref husu-sunda yıllardır Abd-i Menaf oğul-larıyla çekiştik durduk. Onlardan yemek yedirenler, bağış yapan-lar çıktı... Bizden de...

Onlardan şairler, silahşorlar çıktı. Bizden de... Onlardan ara-buluculuk yapanlar, diyet yük-lenenler çıktı... Bizden de... Kabe'nin hicabe hizmetine ta-lip oldular, “peki” dedik. Nedve, sikaye (su dağıtma) ve liva hiz-metini aldılar, ses etmedik. On-larla kulak kulağa giden iki yarış atı durumuna gelmiştik ki bizden “Resul çıktı” dediler!

İşte bunun dengini bulamaz-dık. Ya kabul etmeliydik, ya inkâr!..

ZARİF DAVET KABA İNKÂR

Hasan Can'ın babası İsfe-hanlı müezzin Hâfız Meh-med Efendi, onun babası

da Hâfız Cemâleddîn'dir. Baba-sı, Akkoyunlu hükümdârı Yâkub Hansın saray hâfızı idi. Çok gü-zel sesi vardı. Dâvûdî sesiy-le okuduğu Kur'ân-ı kerîm dil-lere destan olmuştu. Sultan Yâkub'un vefâtından sonra tah-ta geçen Rüstem Han da, Hâfız Mehmed Efendiye çok büyük yakınlık gösterdi ve onu saray-da tuttu.

Rüstem Hanın vefâtından son-ra, şehzâdeler arasındaki taht kavgaları sebebiyle devletin fet-ret devri başladı, parçalanıp yı-kılmaya yüz tuttu. Bu sırada, babası Şeyh Haydar'dan kalan Hataylı tekkesinde şeyh olan Şâh İsmâil, etrâfında toplanan müridleri ile Şirvân'a saldırdı. Eshâb-ı kirâm düşmanlığını ilân edip, Ehl-i sünnet îtikâdındaki birçok müslümanı öldürdü. 1502 senesinde, Tebriz'de Safevî devletini kurdu. Hazret-i Ebû Bekr ile hazret-i Ömer'e ve Eshâb-ı kirâmın daha birço-ğuna dil uzatıp sövmeye baş-ladı. Câmilerde namaz kılmayı yasak edip, minberleri yıktırdı. Tutup yakalattığı bütün Ehl-i sünnet âlimlerini şehîd etti. Müslümanların mallarına, ka-dınlarına ve kızlarına saldırıp ellerinden aldı. Askerine dağıta-rak, istedikleri gibi kullanmala-

rına izin verdi. Akla hayâle gel-medik nice kötülükler yaptı.

Müslümanların bu perişan hâlini haber alan Yavuz Sultan Selîm Han, 1514 senesinde, Şâhın üzerine yürüyüp perişân etmeye karar verdi. Sultan Selîm Hanın İran üzerine yürü-düğü sıralarda, Hâfız Mehmed Efendi, Tebriz'de büyük âlim Molla Kemâleddîn-i Erdebîlî'nin hizmetinde bulunuyordu. Ha-san Can burada vukû bulan bir konuşmayı şöyle nakletmekte-dir:

"Bir gün ikindi namazını şeyh ile birlikte cemâatle kıl-dık. Namazdan sonra Amme (Nebe') sûresi okundukta, Şeyh Erdebîlî hazretleri babamı ya-nına çağırıp buyurdu ki: "Hak teâlâ, sizi ve evlâdınızı, bu bü-yük belâdan koruyacaktır. Çün-kü sizler, Hâfız-ı Kur'ân olup, Hakk'ın kelâmını nâzil olduğu gibi korumaktasınız." Bunun üzerine babam (Hâfız Mehmed Efendi), Şeyh Erdebîlî hazretle-rine; "Osmanlı Sultanı bu ülke-ye ayak basmak üzeredir. Bu işin sonunun nereye varacağı görünüyor?" diye suâl etti. Şeyh hazretleri de; "Bu gelen Sul-tan öyle bir zâttır ki, kendiliğin-den buralara gelmez. Bu bed-bahtı (Şâh İsmâil'i) tedib etmek, cezâlandırmak için, Hak teâlâ tarafından memur edilmiştir. Bütün evliyânın ruhları onunla-

dır. Kendisi dahi, evliyâlıkta rüt-be ve makam sâhibidir." diye cevap verdi. Babam dedi ki: "Cezâlandırmak için geliyor, buyurduğunuzdan anlaşılıyor ki, Şâhı tepeleyip mağlûb ede-cektir." Şeyh hazretleri buyurdu ki: "Allahü tâlâ daha iyisini bilir ki, büyük bir bozgun var. Fakat Şâh İsmâil bu arada canını kur-taracaktır."

Neticede Şeyh hazretleri-nin buyurduğu gibi Yavuz Sul-tan Selîm Han, Çaldıran zafe-rinde Şâhı ve askerlerini büyük bir bozguna uğrattı. Şâh İsmâil perişân bir vaziyette, taht ve tâcını bırakarak harb meyda-nından kaçtı. Az bir mâiyetiyle canını zor kurtardı. Ehl-i sünnet düşmanı olan Şâh İsmâil'in zul-münden kurtulan müslümanlar, rahat bir nefes aldılar. Osman-lı Sultânı Tebrîz'e gelince bütün âlim ve sanat sâhibi olgun kim-seleri huzûrunda topladı. On-lara pek ziyâde alâka ve iltifât gösterdikten sonra; "Kur'ân-ı kerîm kırâatinde edâsının gü-zelliği ve Dâvûdî sesi ile meşhûr Hâfız Mehmed Yâkûb'u işitir

idik. O da burada mıdır, yok-sa vefât etmiş midir? Okudu-ğu Kur'ân-ı kerîmi dinlemek is-tiyoruz?" diye suâl etti. Onun da hazır olduğunu haber verdi-ler. Kur'ân-ı kerîm tilâvetini din-leyince, hayranlığı bir kat daha arttı. Ona çok iltifât gösterdi. Tâzim ve hürmette hiç kusûr etmedi. Dönüşte İstanbul'a gö-türdü ve yakın dostları arasına aldı. Dâimâ berâberinde bulun-durur, sohbetlerinden ayırmaz-dı. Sultanın musâhibi, sohbet arkadaşı oldu. Hâfız Mehmed'in vefâtından sonra da oğlu Ha-san Can, Yavuz Sultan Selîm Hanın en yakın dostu, sırdaşı ve sohbet arkadaşı oldu.

Hasan Can anlatır: "Sultan Selîm Han, bir gün İran seferin-de geçen bir hâdiseyi anlatırken demişti ki: "Biz, hiçbir sefere kendi görüş ve düşüncelerimiz-le karar vermedik. Görevlen-dirilmeden herhangi bir yere seferimiz olmamıştır." Bunun üzerine ben de, Kemâleddîn-i Erdebîlî'den işittiğim sözleri naklettim. Sözümü tasdîk edip; "Molla Kemâleddîn denilen bu

zât nasıl bir kimsedir?" diye suâl etti.Dedim ki: "Mevlânâ Celâleddîn-i Devânî'nin büyük ve en bilgili talebesi olup, din ve fen ilimlerindeki tahsîlini tamam-ladıktan sonra, tasavvuf yoluna meyletti. Evliyâlıkta yüksek de-recelere kavuştu. Fenâ mer-tebelerine ulaşıp, âlimlerin ve halktan herkesin kendisine ina-nıp bağlandığı ve çok talebesi bulunan bir tasavvuf ve mârifet ehli oldu. İbâdetle çok meşgûl olur, bir an Allahü teâlânın emir ve yasaklarına itâatsizlik et-mezdi. Dâimâ tâat üzere bu-lunurdu. Tefsîr ve hadîs ilimle-rini mütâlaaya devâm ederdi. Tefsîr-i Beydâvî'yi ve Sahîh-i Buhârîyi yanından hiç ayırmaz-dı. İbâdet eşiğinden başını kal-dırmazdı. Âlimler arasında bir mesele hakkında ihtilâf zuhûr edip çözmeye güçleri yetmez-se, hemen ona başvururlar ve cevâbını alırlardı."

Yine Hasan Can, şânı yüce pâdişâhla aralarında geçen bir hâdiseyi şöyle nakletmektedir: "Merhum Cennet-mekân Sultan Selîm Han hazretlerinin âdet-i şerîflerinden biri de, çoğu ge-celerini kitap okumakla geçi-rip, sabah namazına kadar uyu-mamalarıydı. Zaman zaman da ona okutup, kendileri dinlerlerdi. Bâzan da, devlet ve saltanat iş-lerinden söz ederlerdi. Bir gece uyku bastırıp, sıhhatim de bir

parça bozuk olduğundan, ya-tağıma uzanıp uyuyakalmışım. Sabah namazı vaktinde uyana-rak namazımı kıldıktan sonra, hemen Sultânın hizmetine koş-tum. "Bu gece hiç görünmedin, ne yapıyordun?" diye sordular. "Birkaç geceden beri uykusuz kaldığım için, bu gece gaflet bastırıp hizmetinizden uzak kal-dım." diyerek cevap verip, özür diledim. Bunun üzerine buyur-dular ki:

"Öyleyse şimdi anlat baka-lım, bu gece nasıl bir rüyâ gör-dün?" "Anlatılacak değerde bir rüyâ görmedim." diye ce-vap verdim. Yine buyurdular ki: "Bu nasıl sözdür? İnsan bir ge-cenin tamâmını uyku ile geçir-sin de hiç rüyâ görmesin. Hay-ret doğrusu! Herhâlde bir şeyler görülmüştür." Sonra üzerinde durmayıp, başka konularda bir süre sohbet ettikten sonra tek-rar buyurdular ki: "Saçma şeyler söyleme Hasan Can! Herhâlde bu gece bir rüyâ görülmüştür. Bunu benden gizleme!" Çok dü-şünmeme rağmen bir türlü rüyâ gördüğümü hatırlayamadım. Yemîn ederek, anlatılmağa de-ğer bir rüyâ görmediğimi söy-ledim. Mübârek başlarını salla-yıp; "Tuhaf şey!" dediler. Tekrar tekrar rüyâmdan sormaları çok garibime gitmişti. Sebebini de bir türlü anlayamadım. Şaşırıp kalmıştım. Devamı Yarın

HASAN CANYavuz Sultan Selîm Hanın nedîmi, sohbet ar-kadaşı ve velî. Tâcü't-Tevârih kitabının müellifi Şeyhülislâm Hoca Sâdeddîn Efendinin babasıdır. 1490 (H.896) senesinde doğduğu tahmin edilmek-tedir. 1567 (H.974) senesinde Bursa'da vefât etti.

6 14/08/2012 Salı

GENİŞ SPEKTRUMLU GRİP ANTİKORU BULUNDU

SAĞLIK KÖŞESİ

Ramazan'da tutulan oruç sebebiyle vücut-taki toksinlerin temiz-

lendiğine işaret eden Da-hiliye Uzmanı Dr. Raziye Uyguç, “Orucun toksinleri te-mizleyici etkisi vardır. Oruç tutan insanlar belirli bir şe-kilde beslendikleri için orga-nizma bir ay dinlenmektedir. Beslenmede dikkat edilecek noktalar, iftarda ve sahurda birdenbire ve çok fazla ye-mekle mideyi doldurmamak gereklidir. Ani mide gerginli-ği hem tansiyon yükselmesi-ne hem de nörolojik hormon-ların hızlı salgılanmasına yol açara. Azar azar, iyi çiğneye-rek ve sık aralıklarla yemek yenilmelidir. Yemeklerin se-çiminde çok yağlı, çok tuz-lu ve aşırı tatlı besinlerden kaçınmak gereklidir. Bunla-rın yerine hazmı kolay, mide-barsak sisteminde uzun süre kalabilen lifli ve sellüloz içe-ren sebze, meyve ve kepekli ekmek tercih edilmelidir. Ye-tişkin bir insanın günde en az 1.5-2 litre su içmesi gerekti-ğinden hareketle sıvı alımı-na çok dikkat edilmelidir ve bu miktar su içilmelidir. Kı-zartmalardan kaçınılmalıdır” dedi. İftar ve sahurda yenilmesi gereken gıda maddeleri ile

ilgili de bilgiler veren Uyguç, oruç tutanlara şu tasfiyeler-de bulundu: “İftar yemeğine ne çok sıcak ne de çok so-ğuk olmayan hafif bir çorbay-la başlanmalıdır. Bağırsak problemi olanlar çorbalarına kepek ilavesi yapabilecekle-ri gibi kepekli ekmek de ter-cih edebilirler. Etli veya etsiz, fazla yağlı olmayan bir seb-ze yemeği yoğurt ve meyve veya tatlı olarak sütlü tatlılar olabilir. Protein içeriği fazla olan gıdalar midenin boşal-ma süresini uzatarak acık-mayı geciktirirler. Yumurta, süt, yoğurt, peynir gibi gıda-lar kahvaltı şeklinde bir öğün alınabilir. Bol sıvı alınmalı-dır. Su içilmelidir. Meyve ye-nilebilir. Fazla tuzlu besinler tüketilmemelidir. Sadece su içerek oruç tutmak sakıncalı. Bu durumda yorgunluk, dik-katte azalmalar olur. Sahura kalkılmadan oruç tutulursa aç kalma süresi artacağın-dan metabolik hız düşer ve halsizlik, baş ağrısı görülür. Oruç tutmak sağlıklı insan-lar içindir. Kilo verme yönte-mi değildir. Kilo vermek için oruç tutanların kilo vereme-dikleri bilinmektedir. Hare-ket azlığı, metabolizma hızı-nın yavaşlaması kilo vermeyi zorlaştırmaktadır”

ORUCUNUZU ÇORBAYLA AÇINOruç tutan insanların belirli bir şekil-de beslendiği için organizmanın bir ay dinlenmesi nedeniyle iftarda ve sahur-da yenilecek yemeklere dikkat edilmesi gerektiği belirtildi.

Hollanda'nın Leiden kentindeki Crucell Vaccine Enstitüsü uz-

manları, Robert Friesen baş-kanlığında yürüttükleri araş-tırmada, influenza B'ye karşı antikor ararken, hem A hem de B virüsüne karşı etkili olan bir antikor keşfetti.

Fareler üzerinde yapılan deneylerde, antikorun inf-luenza B'nin iki alt grubuna karşı ve aralarında domuz

gribinin (H1N1) de bulundu-ğu influenza A'nın iki alt gru-buna karşı etkili olduğu gö-rüldü.

Uzmanlar, sonuçların gribe karşı genel bir aşı geliştiril-mesi yönündeki çabalar için önemli olduğunu belirtiyor.

Ancak gribin farklı türlerine karşı koruyucu bir ilaç veya aşının geliştirilmesi için daha fazla araştırma ve klinik de-neyler yapılması gerekiyor.

Bilim insanları, aynı anda hem influenza A hem de B'ye karşı etkili olan antikor buldu. Geniş spekt-rumlu bu antikor, ağır grip hastalıklarının tedavi-si için ümit kaynağı olabilir.

2011 Hanehalkı Bütçe Araştırması’ndan elde edi-len sonuçlara göre; Tür-

kiye genelinde hanehalklarının tüketim amaçlı yaptığı harcama-lar içinde en yüksek payı yüzde 25,8 oranıyla konut ve kira har-camaları alırken, harcamaların yüzde 20,7’si gıda ve alkolsüz içeceklerden oluştu. Türkiye genelinde yapılan harcama-lar içinde sağlık harcamalarına yüzde 1,9 ve eğitim hizmetleri

harcamalarına ise yüzde 2 ora-nında pay ayrıldı.

2010 yılında hanehalkı başı-na aylık ortalama tüketim har-caması 1.843 TL iken 2011 yı-lında 2.120 TL olarak tahmin edildi. 2011 yılında bu değer kentsel yerlerde 2.364 TL, kır-sal yerlerde ise 1.547 TL ola-rak hesaplandı. 2010 ve 2011 yılı sonuçları karşılaştırıldığın-da; 2010 yılında yüzde 21,9 olan gıda harcaması payının

BÜTÜN PARA KİRAYA GİDİYORTürkiye İstatistik Kurumu (TUİK), 2011 yılı Hanehalkı Tüketim Harcaması verile-rini açıkladı. Araştırmaya göre hanehalkları en fazla konut ve kira harcaması yapıyor.

2011’de yüzde 20,7 olarak ger-çekleştiği, konut ve kira harca-maları payının yüzde 27,1’den yüzde 25,8’e, alkollü içecek, si-gara ve tütün harcaması payı-nın yüzde 4,5’ten yüzde 4,1’e, sağlık harcaması payının yüz-de 2,1’den yüzde 1,9’a, haber-leşme harcaması payının yüz-de 4,1’den yüzde 4’e, kültür ve eğlence harcamaları payının ise yüzde 2,8’den yüzde 2,7’ye düştüğü; giyim ve ayakkabı har-camalarının yüzde 5,1’den yüz-de 5,2’ye, ev eşyası harcama-sı payının yüzde 6,3’ten yüzde 6,4’e, ulaştırma harcamalarının yüzde 15,1'den yüzde 17,2'ye, otel, lokanta ve pastane harca-malarının yüzde 5,4’den yüzde 5,7’ye ve çeşitli mal ve hizmet harcamaları payının ise yüzde 3,7’den yüzde 4,3’e yükseldiği gözlendi. Eğitim hizmetleri har-camaları payı ise değişmedi.

Gelire göre sıralı yüzde 20’lik gruplar itibariyle tüketim harca-malarının dağılımına bakıldı-

ğında; birinci yüzde 20’lik (en düşük gelir grubu) grupta yer alan hanehalklarının gıda har-camasına ayırdıkları pay yüzde 30,9 iken, beşinci yüzde 20’lik gruptaki (en yüksek gelir grubu) hanehalklarının gıda harcama-larına ayırdığı payın yüzde 16 olduğu görüldü. Eğitim hizmet-leri harcamalarının oranı ise bi-rinci yüzde 20’lik grup için yüz-de 0,7 olurken, beşinci yüzde 20’lik grup için yüzde 3,4.

Hanehalkının temel gelir kay-nağına göre tüketim harcama-larının dağılımı incelendiğinde; temel gelir kaynağı maaş, üc-ret, yevmiye geliri olan hane-halkları yüzde 24,8 ile en yük-sek payı konut harcamalarına; en düşük payı ise yüzde 1,7 ile sağlık harcamalarına ayırdı. Te-mel gelir kaynağı müteşebbis geliri olan hanehalklarının har-camaları içinde en yüksek payı yüzde 23,1 ile gıda harcamaları alırken, en düşük payı yüzde 2 ile sağlık harcamaları aldı.

Sahip olduğu mekanik kas yapısıyla kendi ba-şına rahatlıkla hareket

eden robot solucan, en zor yü-zeylerde ilerleyebiliyor, giril-mesi çok zor alanlara sızabi-liyor. Uluslararası araştırma ekibi-nin geliştirdiği ve Meshworm (örgülü solucan) adı verilen robot, robot gövdelerin gelişti-rilmesi aşamasında önemli bir atılım olarak kabul ediliyor. ABD’nin Massachusetts Tek-noloji Enstitüsü (MIT), Har-vard Üniversitesi ve Güney Kore’nin Seul Ulusal Üniversi-tesi araştırımacıları tarafından geliştirilen robot solucan, son derece yumuşak materyaller-den üretildi. Bu sayede, üze-rine basılsa bile tek bir çizik almadan hareketine devam edebiliyor. Meshworm, nikel ve titan-yumdan yapılan “yapay kas-

lara” sahip. Meshworm’un mekanik yapısı, gerçek solu-canlara benzetildi ve kablolar, boyunu oluşturan tüp etrafın-da segmentler halinde dizildi. Ardından, her segmente akım verildi ve tübün kendisini sıka-rak gevşetmesiyle robot solu-can hareket etmeye başladı. Bilim insanları, Meshworm gibi yumuşak materyallerden yapı-lan robotların zor yüzeylerde hareket edebileceğini ve araş-tırılması güç arazilerde keşif yapabileceğini belirtti. Meshworm’un hareket kabi-liyetini, sahip olduğu iki kas türü; dairesel ve boylamsal kas fiberleri sağlıyor. Gövdeyi oluşturan tübün etrafını saran polimet katmanlar, robota es-neme ve uzama kabiliyeti ge-tiriyor. Tüp üzerindeki her seg-mentte bulunan aktüatörler, hareket için gerekli akımı ve-riyor.

SIZMADIĞI YER KALMAYACAKABD’li bilim insanları tıpkı yer solucanı gibi hareket edebilen otonom bir robot üretti.

Cari işlemler açığında daralma devam edi-yor. Kümülatif yıllık

cari açık ekonomideki ya-vaşlama ve dış ticaret den-gesindeki dengelenme sü-recine paralel Haziran'da bir yıllık bir aranın ardından ilk kez 63.5 milyar dolara geri-ledi ve bu yıl ilk kez Orta Va-deli Program'da yer alan 65 milyar dolarlık hedefin altı-na indi. TCMB verilerine göre, cari açık Haziran ayında beklenti-lere yakın gelerek 4.247 mil-yar dolar olurken, Ocak-Ha-ziran döneminde ise geçen yılın aynı dönemine 13.685 milyar dolar azalarak 31.083 milyar dolara geriledi. Mayıs ayında 66.93 milyar dolar olan 12 aylık kümüla-tif cari açık Haziran'da sert düşüşle 63.456 milyar do-

lara geriledi. Kümülatif açık Ocak'ta 76.9 milyar dolar, Şubat'ta 75.1 milyar dolar, Mart'ta ise 71.9 milyar dolar, Nisan'da 69 milyar dolar ol-muştu.

ŞİMŞEK: YUMUŞAK İNİŞ BAŞARIYLA SÜRÜYORMaliye Bakanı Mehmet Şimşek verinin ardından Reuters'a yaptığı açıklama-da yumuşak iniş süreci ba-şarıyla devam ettiğini belir-terek, "Haziran ayı cari açık kalemindeki düşüş daha da belirgin hale gelmiştir. Ekim 2011'de 78.5 milyar dola-ra ulaşan cari açık, Hazi-ran ayında 63.5 milyar dola-ra geriledi. Böylece yılsonu için öngördüğümüz 65 mil-yar dolarlık cari açık hede-fini şimdiden altına inmiş ol-duk" dedi.

CARİ AÇIK 6 AYDA 31 MİLYAR DOLARCari işlemler dengesi Haziran ayında 4.25 milyar dolar açık verdi. Cari açık yı-lın ilk yarısında 31.08 milyar dolar oldu.

Carmen Oda Tiyatrosu kurucularından tiyatro sanatçısı Umut Şahin’in

işletmeciliğini yaptığı Carmen Tiyatro Cafe’de ortaya koyulan İllüzyon gösterisi, doğaçlama müzik ve doğaçlama tiyatro iz-leyenlerden büyük ilgi görüyor. Karadeniz’de tek olma özelli-ği taşıyan Carmen tiyatro ekibi çeşitli ödüllerle de Orduluların övünç kaynağı olmaya devam ediyor. Karadeniz’de tek olma özelliğinin yanı sıra Cafe’de ti-yatro sanatına başka bir bo-yut kazandırılarak müşterileri-ne güzel dakikalar yaşatılıyor.

Her an her şey olabilir İzleyicilerin sahneye konuk olarak alındığı Carmen akşam-larında, kimi zaman meddah, kimi zaman kavuklu, kimi za-manda pişekâr gibi ortaoyunu tiplemeleriyle kendinizi sahne-de bulabilir, doğaçlama yapa-rak da bu karakterlere hayat verebilirsiniz. Etkinliğin deva-

mındaysa, müzisyenler işliğin-de doğaçlama müzik devre-ye giriyor. İzleyicilerden çeşitli yorumlar alınarak şarkı sözle-ri belirleniyor. Carmen Tiyatro Cafe’ye gelenler dans ediyor, şarkı söylüyor, doğaçlama ti-yatro yapıyor, kısacası gecenin geç saatlerine kadar eğleniyor. Bu fikir nereden çıktı? Carmen Tiyatro Cafe işletme-cisi Umut Şahin yıllardır eğiti-mini aldığı tiyatroyu Ordulula-ra sevdirmek adına böyle bir proje geliştirdiğini söyledi. Şa-hin, “Böyle bir organizasyonla Karadeniz’de ilk olmanın guru-nu yaşıyoruz. Yıllardır tiyatro-nun içindeyim ve severek ya-pıyorum. Her akşamı müzikal doğaçlama ile müşterilerimi-zin karşısına çıkıyoruz. Mü-zikal doğaçlama da müşteri-lerimizden değişik kelimeler istiyoruz ve onların vermiş ol-duğu kelimelerden bir müzik ortaya çıkartıyoruz. Sonrasın-

BU SAHNEDE OYUNCU SİZSİNİZTürkiye geneli büyük şehirlerin tiyatro sahnelerinde görmeye alışkın olduğumuz doğaçlama tekniği bu günler-de Ordu’da da uygulanıyor. Kültür Sanat Merkezi’ne bulunan Carmen Tiyatro Cafe’de Ramazan ayı boyun-ca düzenlenen etkinliklerde, seyirciler kendilerini sahnede buluyor. Doğaçlama yaparak gönüllerince eğleniyor.

da doğaçlama tiyatro yaparak, müşterilerimizi de içimize katı-yoruz. Kendilerini sahnede bu-luyorlar, renkli dakikalar yaşı-yoruz” dedi.

Bu dizide senaryo ve kurgu yok Carmen Tiyatro Cafe’de do-ğaçlama tiyatro ve müzik etkin-liğinin yanı sıra bir dizi de çeki-liyor. Evet, yanlış okumadınız.

Ordu’da ilk defa bir televizyon dizisi çekiliyor. Dizi de senar-yo ve kurgu yok. Tamamen do-ğaçlama tekniği ile yapılarak geliştirilen bu projede oyuncu-lar yine müşterilerden seçiliyor. Dizinin adı da MUTFAK.Sitkom olarak tasarlanan dizide çok yakında sosyal medya üzerin-den izleyicilerle buluşacak. Kı-sacası Carmen Tiyatro Cafe’de ne ararsanız var…

714/08/2012 Salı

Çok iyi dostluklar bile zamanla yıpranabilir, hele de çiğ süt emmiş insanoğulları arasına fitne, çıkar ve çekememezlik gir-mişse, özellikle de çıkarların ayyuka çıktığı günümüzde…

kuyruk acısı çok basitçe söylenen ve sadece bir deyim diye tabir edilen bir kelime ama insan psikolojisi bu acıları hem ya-şamaya hem de yaşatmaya çok müsait … işte acıların hayata geçişi ve bitirdiği DOST’luklara dair bir hikaye …

Zamanın birinde bir oduncu, ormanda odun keserken çalı arasında bir yılana rastlamış. Elindeki baltayı kaldırıp yılanın başını vurmak üzereyken bir an göz göze gelmiş. Yaradana olan aşkı -yılan bile olsa- yaratılana yansımış ve yılanı vurma-ya kıyamamış. Yılan da duygulanmış, dile gelmiş.Ey insanoğ-lu, sen bana kıyamadın, ben de sana bir iyilik edeceğim de-miş.Bir kör kuyuya dalmış ve kaybolmuş.

Biraz sonra ağzında bir altın lira ile dönmüş ve oduncuya uzatmış.

"Bundan böyle ömür boyu sana her gün bir altın lira vere-ceğim."

Oduncu altını bozdurmuş ve evinde o gün şenlik olmuş. Hiç kimseye olan biteni anlatmamış, ailesi dahil. Herkes sadece oduncunun çok çalıştığı için durumunun düzeldiğini zannet-miş.Yıllar boyu her gün o kör kuyunun başına gitmiş, yılan ile buluşmuş ve altınını almış.

Gel zaman git zaman, oduncu ağır hastalanmış. Kuyunun başına gidemez olmuş. Bir kaç gün geçince bolluğa alışmış evinde darlık başlamış. Oduncu oğlunu yanına çağırmış ve yı-lanın sırrını anlatmış.

"Git kör kuyunun başına ve oğlum olduğunu söyle, yılan sana altın verecek" demiş. Oğlu inanmamış ama gitmiş, yılan önce saklanmış, sonra ortaya çıkmış.

Onun oduncunun oğlu olduğuna iyice kanaat getirince de kuyuya inip bir altın getirmiş. Oğlan önce inanmadığı hikaye-nin gerçek olduğunu görünce hırsa kapılmış, kim bilir daha ne kadar altın var kuyudan içeride demiş....Hırsla yılanı öldür-mek için bir hamle yapmış, ıskalamış ama yılanın kuyruğunu koparmış. Yılan da can havliyle dönüp oğlanı sokmuş ve öl-dürmüş.

Akşam yaklaşıp da oğlu gelmeyince oduncu iyice endişelen-miş. Hasta yatağından sürünerek bile olsa kalkmış.

Kuyunun başına gitmiş ki oğlu cansız yatıyor. Yılan o arada görünmüş ki, kuyruğu yok ve kanlar içinde..

Oduncu durumu anlamış ve çok üzülmüş. Canının parçası oğlu yerde cansız, yıllardır velinimeti olan yılan yaralı...

Hatalı olan oğlum olmalı demiş ve yılandan özür dilemiş. Tekrar dost olalım demiş...

Yılan ise acı acı gülümsemiş. Çok isterdim ama...Sende bu evlat acısı..bende de bu kuyruk acısı varken biz artık dost ola-mayız.

Mehtap Danışırmehtapdanisir@mynet.com

KUYRUK ACISIKutlu bir zaman dilimi olan mübarek Ramazan ayının son günlerine

yaklaşırken 14 Ağustos Salı gününü Çarşambaya bağla-yan gece bin aydan daha ha-yırlı olan Kadir Gecesini id-rak edeceğiz. Kadir Gecesi bütün yüce Mevlâ’nın kelamı olan Kur’an’ın indirildiği gece-dir. Kur’an’da övülen bu gece esenlik ve güvenliğin her ta-rafa yayıldığı, sema kapıları-nın açıldığı, dua ve tövbelerin kabul edildiği kutlu bir gecedir. Meleklerin seher vaktine kadar yeryüzüne her iş için indiği bu gece, pek çok hayır ve bereke-ti bünyesinde barındırmakta-

dır. Bir ömre bedel Kadir gece-sinden istifade etmek, ancak Kur’an’ın mesajını anlamak ve hayata tatbik etmekle müm-kündür. Kadir gecesinde Yüce Allah’ın bizlere anlayış ve ih-las vermesi, doğruyu bulduk-tan sonra kalplerimizi saptır-maması ve bizi affetmesi için dua edelim. İhtiyaç içerisinde ve zor şartlar altında yaşamını sürdürmek zorunda kalan kar-deşlerimizin maddi ve manevi yardımlarına koşarak acılarına ortak olmaya çalışalım. Kadir gecesini ihya etmek maksa-dıyla 14 Ağustos Salı gününü Çarşambaya bağlayan gece, Müftülüğümüzce akşam-yat-

Fatsa Müftüsü Şenel Yılmaz:

“Bir ömre bedel Kadir gecesinden istifade etmek, ancak Kur’an’ın mesajını anlamak ve hayata tatbik etmekle mümkündür”Fatsa Müftüsü Şenel Yılmaz Kadir Gecesi ile ilgili yayınladığı mesajda şunları söyledi.

sı arası Orta Büyük Cami’de kandil özel programı düzen-lenecektir. Ayrıca Kadir gece-si sabah namazına kadar Orta Büyük Cami ve Sahil Camii ibadet etmek isteyen vatan-daşlarımız için açık tutulacak-

tır. Bu duygu ve düşüncelerle Fatsa halkımızın Kadir Gece-sini tebrik ediyor, bu mübarek gecenin hayır ve bereketiy-le hepimizi feyizlendirmesini Cenab-ı Mevla’dan niyaz edi-yorum.

Son günlerde Ordu’da yükselen toplu konut alanlarında vatandaş-

ların ibadethane olmayışın-dan dolayı şikâyetlerine Ordu Müftülüğü kulak vererek site alanına cami yapımı için kol-ları sıvadı. Bir süre önce ya-pımına başlanan cami inşaa-tı hızla devam ediyor.

Ordu Devlet Hastanesi mevkii Siteler bölgesinde bu-lunan ve yaklaşık 3 ay önce yapımına başlanan Yunus Emre Camii inşaatında nere-deyse sona gelindi.

Bölgede ikamet eden va-tandaşların ‘ibadethane yok’ yönündeki şikâyetlerini dik-kate alan Ordu Müftülüğü, tarafından yapımı başlatı-lan cami yapım çalışmaları hayırsever vatandaşlarında desteğiyle bitirilmeye çalışı-lıyor.

400 metre kare alan üzeri-ne kurulan camii inşaatında yaklaşık bin kişi vakit, tera-vih ve Cuma namazları kıla-biliyor. Caminin çok kısa bir süre sonra tam anlamıyla ibadete açılacağı öğrenildi.

SİTELERDE CAMİİ SORUNU ORTADAN KALKACAKBir süre önce yapımına başlanan cami inşaatı hızla devam ediyor.

Ordu Merkez, Perşembe, Ulubey ve Kabadüz il-çelerinde etkili olan ya-

ğışlar, özellikle stabilize kap-lamalı yollarda büyük hasarlar meydana getirdi. İl Özel İdare-

si teknik personeli tarafından köy yollarında günlük yapılan hasar tespit çalışmaları netice-sinde, özellikle su geçiş yapı-larındaki tıkanmalardan dolayı yollarda büyük hasarlar oluş-

KÖYLERDE ÇALIŞMALAR DEVAM EDİYORSon günlerde meydana gelen şiddetli yağışlar köy yollarında yer yer bozulma ve hasar-lar meydana gelmesine neden olurken, Özel İdare Genel Sekreteri Selami Aydın yağış nedeniyle köylerde oluşan hasarlar konusunda açıklama yaparak vatandaşları uyardı: “Dere Yatakları ve Su Kanalları Açık Tutulmalı”

tuğu tesbit edildi. Diğer taraf-tan şiddetli yağışlar sonucunda meydana gelen heyelanlardan kapanan yollar, İl Özel İdaresi-ne bağlı 8 greyder, 4 yükleyi-ci, 2 kanal kazıcı yükleyici ve 6 kamyonla yürütülen çalışmala-rın ardından tekrar ulaşıma açı-lırken, bozulma meydana gelen yollarda onarım çalışmaları de-vam ediyor.

Dere Yatakları ve Su Kanalları Açık Tutulmalı”Yağış nedeniyle zarar gören yollardaki çalışmalarla ilgili bil-gi veren Genel Sekreter Sela-mi Aydın dere yatakları ve su kanallarının açık tutulması ko-nusunda vatandaşlara çağrıda bulundu. Aydın, “Yağış, bölge-mizin bilinen bir gerçeği. Ancak son yıllarda, özellikle yaz ayla-

rında meydan gelen şiddetli ya-ğışlar sonucunda oluşan sel ve heyelan nedeniyle köy yolların-da ve yol altyapımızda ciddi za-rarlar ortaya çıkıyor. Bu hasar-ları ortadan kaldırmak ve en aza indirmek için gerekli tedbir-leri alıyoruz.Yağışlar nedeniyle kapanan yolların tekrar ulaşıma açılma-sı için İl Özel İdaresi ekiple-ri her an hazır durumda. Gelen ihbarları değerlendirerek kapa-lı yolları derhal ulaşıma açıyo-ruz. Bununla birlikte vatandaş-larımızın dere yataklarını temiz tutması, sanat yapılarını tıkaya-cak, suyun akışını engelleyecek veya akış yönünü değiştirecek malzemeleri dere yataklarına atmamaları selden daha az ha-sar görmemiz için büyük önem arz ediyor” diye konuştu.

Ziyaretlerde Hamarata Çay-başı Belediye Başkanı Ze-keriya Sarıkoca,Tekkiraz

Belediye Başkanı Necdet Yılmaz,Pelitliyatak Belediye Başkanı Kadir Gümüş,Ordu İl Genel Meclis Üyesi Hüseyin Tavlı eşlik ettiler.

TBMM Başkanlık Divanı Üyesi,Ordu Milletvekili Mustafa Hamarat; “ Bölge müdürlerimiz atandıktan sonra ziyaret edeme-miştim.Ramazan vesilesiyle iftar proğramları için Ordudayım.Bu-gün hem müdürlerimizi ziyaret edip hayırlı olsun demek,hemde belediye başkanlarımızın talep-lerini iletmek için beraber bura-dayız.Ordu ilimiz karayolları ağı

bakımından Türkiyede 3. Yol ağı uzunluğu olan il.Yine yağmur-lu bir yöre olması sebebiyle DSİ nin çok aktif olduğu bir yer.Ön-ceden başlamış projeler ve yeni istekleri müdürlerimize ilettim.Samsun bölgemiz bu aralar sel felekati ile boğuşuyor, her iki böl-ge müdürlüğümüz de direk sel ilgi alanına giriyor.Müdürlerime ve ekiblerine geçmiş olsun diyo-rum.Her iki bölge müdürümüze de görevlerinde başarılar diliyo-rum” dedi.

Hamarata, Karayolları 7. Böl-ge Müdürü Arif Çobanoğlu ve DSİ 7.Bölge Müdürü Mevlüt Pehlivan çalışmalarla ilgili dos-yayı takdim ettiler.

Hamarat Yeni Atanan Bölge Müdürlerini Ziyaret EttiTBMM Başkanlık Divanı Üyesi,Ordu Milletveki-li Mustafa Hamarat yeni atanan Karayolları 7. Böl-ge Müdürü Arif Çobanoğlu ve DSİ 7.Bölge Müdürü Mevlüt Pehlivanı makamlarında ziyaret etti.

Ünye Belediyesi Mezar-lıklar Müdürü Mehmet Sarıkoca; gazetemize

yaptığı açıklamada, Ramazan Bayramı’nın yaklaşması ile birlikte mezarlıklarda bazı ça-lışmalar yaptıklarını söyledi. Sarıkoca; “Mezarlıkların tır-panı, çevre temizliği, kırılmış, dökülmüş taş ve mermerlerin onarımı ve bakımı yapılıyor. Mezarların üzerinde bulunan

güller de sulanı-yor. Ünye’de 14 tane mezarlığı-mız bulunmakta. Bu mezarlıkların hepsinde cevre düzenlemesi ya-pılıyor. Mezarlık çevresine süm-bül ağaçları ve gül dikiliyor. Biz

toplamda 14 personelimizle birlikte bu çalışmaları sürdü-rüyoruz. Her insan hazırlandı-ğı gibi bizde mezarlıklarımızı bayrama hazırlıyoruz. Müftü-lükle ortak çalışmamız ile her mezarlığa bayram günü imam görevlendirdik ve mezarlıkla-rın çevresine her yerden ku-ran okunurken duyulabilmesi için hoparlör yerleştirdik” dedi.

MEZARLIKLARIN BAKIMI YAPILIYORÜnye Belediyesi Mezarlıklar Müdürlüğü bayram öncesi mezarlıkların çevre düzen-lemesini ve bakımlarını yaptırdı. Bayram-da her mezarlık için Ünye Müftülüğü ile beraber imam görevlendirildi.

8 14/08/2012 Salı

İftar programının sonunda 4 Ocak 2012 tarihinde elim bir kaza sonucu hayatını kaybe-

den dernek yönetim kurulu üyesi Kenan Özkan’ ın annesi Sezgi Özkan’ a bir buket çiçek takdim edildi. İftar programı öncesi Fatsa Topaloğlu Camii İmam Hatibi Adem Kazel ve arkadaşları tara-fından kuran ve ilahi ziyafeti ve-rildi ve en sonunda da dua ya-pıldı. İftar yemeğinin sonunda Kaya-ca Köyü Kültür, Eğitim, Yardım-laşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Hüseyin Şahin bir ko-nuşma yaptı.

FAALİYETLERİMİZİ KÖYLÜMÜZÜN DESTEĞİ İLE YAPIYORUZ Derneğin kurulduğu günden bu yana hemşerilerinin ve köylüle-

rin ihtiyaç ve isteklerine cevap verebilmek için elinden gelenin en iyisini yapmaya gayret gös-terdiklerini belirten Şahin; “Derneğimizin bu iftar sofrasını düzenlemesindeki amacı şehir-de oturan ve köyümüzde ikamet eden köylülerimizin bir araya ge-lerek dostluklarını pekiştirme-si bu güzide ayda böylesine gü-zel bir akşamda köylülerimizin anılarını tazelemektir. Bugüne kadar yaptığımız faaliyetlerden memnun kalındığı görülmekte-dir. Gerek camimize gerek kö-yümüzün yol ve çevre düzenle-mesine gerek zaruri ihtiyaçlarına gereksede köylülerimizin huzur-lu bir ortamda ikamet edebil-meleri için gereken emeği gös-teriyor ve gerekli faaliyetlerde bulunuyoruz. Sizlerin de deste-ği ile bu faaliyetlerin süreceğini buradan sizlere söyleyebilirim.

KAYACA KÖYLÜLERİ İFTAR SOFRASINDA BULUŞTUKayaca Köyü Kültür, Eğitim, Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği tarafın-dan düzenlenen geleneksel 2. İftar Sofrası geçen yıldan daha büyük ilgi gördü.

/ Muhsin YILMAZ

Derneğimiz elinden geleni fazla-sıyla yapmaya çalışmakta köy-lülerimizin maddi manevi des-teğiyle de faaliyetlerin artarak devam edeceğine gönülden ina-nıyorum çünkü bütün işlerimizi inanarak başardık. Allah bundan sonra da bizleri utandırmasın in-şallah. Siz kıymetli misafirlerimi-ze ben Kayaca Köyü Kültür, Eği-tim, Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı olarak böylesi-ne güzel bir iftar yemeğinde biz-lerle beraber olmayı tercih et-tiğinizden dolayı gerek dernek yönetimi ve üyeleri adına gerek-se de bu iftar yemeğinin düzen-lenmesinde yardımlarını eksik etmeyen değerli arkadaşlarımız adına sizlere teşekkür ve şük-ranlarımı sunarım. Allah daha nice ramazanlara kavuşturması dileğiyle” dedi.

GÖZ YAŞLARINI TUTAMADI İftar yemeğinin en sonunda derneğin yönetim kurulu üye-si, derneğin kurulduğu günden bu yana maddi ve manevi des-teklerini hiç esirgemeyen ve 4 Ocak 2012 tarihinde elim bir kaza sonu hayatını kaybeden Kayaca köyü gençlerinden Ke-nan Özkan’ ı unutamadıklarını ifade eden Dernek Başkanı Hü-seyin Şahin böyle bir evlat yetiş-tirdiği için annesi Sezgi Özkan’ a bir buket çiçek vermeyi düşün-düklerini söyledi. Sezgi Özkan’a çiçeği köyün eski öğretmenlerin-den Aydın Zafer takdim etti.

10 Ağustos 2012 Cuma günü gerçekleşen Havva Hatun Camimizin temel atma törenine bizzat katılan AK Parti Ordu Milletvekili Sayın İhsan Şener’e,Fatsa Kaymakamımız Sayın Bekir Atmaca’ya

Fatsa Belediye Başkanımız Sayın Hüseyin Anlayan’a,AK Parti İl Başkanı Sayın Hüseyin Akyol’a,

AK Parti Fatsa İlçe Başkanı Sayın Fatih Sözen’e,Fatsa Devlet Hastanesi Başhekimi sayın Op. Dr. Davut Erişmiş’e,

Camimizin arsasını hibe eden iş adamlarımız Sayın Müjdat Koç ve Sayın Necdet Koç’a,ve açılışımıza katılan tüm dostlarımıza teşekkür ederiz.

TEŞEKKÜR

Havva Hatun Cami Yaptırma Yaşatma Eğitim ve Kültür Derneği Yönetim Kurulu Adına

Başkan Zeki Atmaca

14 Ağustos 2001, 14 Ağus-tos 2012 şu anda 81 il baş-kanlığı ve 923 ilçe baş-

kanlığı belde ,mahalle ve köy teşkilatlarıyla olduğu gibi kendi-lerinin büyük heyecan yaşadı-ğını ifade eden Fatsa AK Par-ti İlçe Başkanı Fatih Sözen, “Partimizin 11.kuruluş yıldönü-münün kutlu olmasını temen-ni ederken teşkilat mensubu arkadaşlarımızı ve tüm halkımı-zı sevgi ve saygı ile selamlıyo-rum. Genel Başkanımız Baş-bakanımız büyük usta Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde 11 yıl önce bu kutlu yola çıkarken

bu günleri hayal bile edemeye-cek olan bazıları bu yol güven-li değil ,engeller çıkabilir gibi su-dan bahanelerle yolumuza taş koymak azmimizi kırma gay-reti içerisinde olmuşlardı. Ama her zorluğun altında bir kolay-lık vardır diyerek bu yola koyu-lan büyük ustanın o gün bizlere kazandırdığı heyecan ve sev-damızdan hiçbir şey kaybetme-dik. Hiç bir şey eskisi gibi olma-yacak sloganıyla çıktığımız bu yolda Başbakanımızın gerekirse biz bedel ödeyeceğiz ama mil-letimize bedel ödettirmeyeceğiz demişti. Çünkü 11 yıl önce koyu

AK PARTİ 11 YAŞINDAAK PARTİ Fatsa ilçe Başkanı Fatih Sözen Parti-sinin 11.kuruluş yıldönümünü kutladı.

bir vesayet altında olan siyaset artık ülkeyi yönetebilecek basi-reti gösteremiyor yaşanan sıkın-tı ve zorlukların bedelini halkı-mız ödemek zorunda kalıyordu.Bunun bilincine varan milletimiz AK PARTİ,yi kendi partisi olarak benimsemiş kuruluşundan çok kısa bir süre sonra yapılan 3 Ka-sım genel seçimlerinde partisini yüzde 35 oy oranıyla tek başı-na iktidara taşıyarak AK PARTİ iktidarını milletin iktidarı olma-sı yolunda azami gayret göster-miştir. Akabinde 9,5 yıl içerisinde yapılan 2 yerel seçim ve 2 refe-randum seçimlerinde AK PARTİ yani milletin partisine tam destek vererek 12 Haziran genel seçim-lerinde oy oranını yüzde 50’lere taşıyarak AK PARTİ milletin par-tisi AK PARTİ iktidarını da mil-letin iktidarı olarak tescillemiştir. Bizim siyaset tarzımızda isimler, makamlar, rütbeler, mevkiler de-ğil her zaman millet sevdası ve millete hizmet sevdası olmuştur diyen Başbakanımıza ve deste-ğini artırarak devam ettiren mil-letimize şükranlarımı sunuyo-rum” dedi.

Kılıçlı köyü sakinlerinden merhum Hosaflıoğlu Hacı Ali Aktaş’ın oğlu Halit ve Mehmet Aktaş’ın abisi, Cemal, Serhat ve merhum İlhan Hayta’nın Kayın pederi, Cenan, Nedim ve Erhan AKTAŞ’IN babası, AVNİ AKTAŞ vefat etmiştir. Cenazesi dün öğle namazına müteakip Kı-

lıçlı köyünde namazı kılındıktan sonra aynı yerdeki aile kabristanlığına defnedildi.

Oluklu köyü sakinlerinden Cebeci oğullarından merhum Hasan ACEVİT’İN oğlu, Mustafa, Mehmet ve Recep Acevit’in babası AHMET ACEVİT vefat etmiştir. Cenazesi dün öğle na-mazına müteakip Oluklu köyü merkez camiinde namazı kılındıktan sonra aynı yerdeki aile

kabristanlığına defnedildi.

AKTAŞ VE ACEVİT AİLELERİNİN ACI GÜNÜ

914/08/2012 Salı

Adliyelerin kapatılma-sına gerekçe olarak ekonomik nedenler

gösteriliyor diyen Mercan kapatılan adliye konsunda şu ifadelere yer verdi;

"Benim düşünce; sağlık, eğitim, güvenlik ve adale-tin sağlanmasında ekono-mi dikkate alınmamalıdır, alınamaz. Bunlar herkesin rahat bir şekilde kolaylıkla ulaşabileceği hizmetler ol-malıdır. Bu açıdan ileri sürü-len gerekçe bana göre yan-lıştır.

İkinci ileri sürülen gerek-çede ise Ulubey ve diğer kapatılan adliyelerde dos-ya sayısının ve suç oranı-nın az olduğunu sözkonusu

edip bahane gösteriyorlar. Biz şimdi adliyemiz kapatıl-masın diye kalkıp insanları-mızı suça mı yönlendirelim? Yani Ulubeyliler de suç mu işlesinler? Daha çok suç iş-leyinde Adliye geri mi gelsin diyelim? Ulubey'in Çubuk-lusundan, Çağlayanından, Öreninden insanımız sabı-ka kaydı için, en basit adli işlemler için kalkıp Ordu'ya gelmek zorunda kalacak."

Bunun son derece yanlış bir durum olduğunu kayde-den Mercan son olarakta, bu yanlışın düzeltilmesi için İl Genel Meclisinin ilgili ku-rumlar nezdinde gerekli gi-rişimlerde bulunmasını ta-lep etti.

ULUBEY ADLİYESİNİN

KAPATILMASIİl Genel Meclisi Üyesi Selim Mercan, Ulubey adliyesinin kapatılmasına tep-ki göstererek, adliyenin açılarak tekrar hizmete kavuşturulmasını istedi.

Vali Orhan DÜZGÜN, Gazi Üniversitesi Arkeoloji Bö-lümü Arkeologları tarafın-

dan Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları Müzeler Genel Müdürlüğü’nün izniyle Müze Mü-dürlüğü yönetiminde Yrd. Doç. Dr. Ayşe Fatma Erol ve 9 arke-olog tarafından bu yıl başlatılan kazı çalışmalarının yürütüldüğü Fatsa Cıngırt kayasında çalışan ekibi kazı evinde ziyaret etti.

Cıngırt Kayası’nda yapılan ilk kazılarda Hellenistik döneme ait buluntulara ulaşıldığını söyle-yen Vali Orhan DÜZGÜN, 2010 yılında Kurul Kalesi’nde başlat-tığımız kazıların ardından, Cın-

gırt Kayası’nda bulunan eserler de Mitridates Krallığına ait” dedi. Vali DÜZGÜN, Kültür Turizminin gelişmesi adına Kurul Kalesi ile Cıngırt Kayası’nda ortaya çıkan eserlerin umut vaat ettiğine dik-kat çekti.

Geçen yıl Vali Orhan DÜZGÜN’ün isteği doğrultusun-da Kültür ve Turizm Bakanlı-ğı Kültür Varlıkları Müzeler Ge-nel Müdürlüğü’nün izniyle yüzey araştırması yaptıklarını söyleyen Yrd. Doç. Dr. Ayşe Fatma Erol, ”Bu araştırmada Hellenistik dö-neme tarihlenen veriler elde et-tik .Burada gördüğümüz mağara şeklindeki mimari, tarihte Kara-

VALİ DÜZGÜN CINGIRT KAYASI KALINTILARINI İNCELEDİFatsa İlçesinde bulunan ve geçen yıl yüzey araştırması yapılan Cıngırt Kayası’nda 2 bin 150 yıl öncesine ait Hellenistik dönemine ait veriler elde edildi.

deniz Bölgesi’nde birçok yerde uygulanan özelliğe sahip. Bura-da sadece Hellenistik döneme

değil, daha sonraki dönemle-re ait iskanlar olduğunu da gör-dük” dedi.

Karahamza İlköğretim Okulu 5.sınıf öğren-cisi olduğu öğreni-

len Oğuz Kağan Tiken saat 12 sularında fındık bahçe-sine giderken dedesinin de pat pat motorunun üzerin-de bulunduğu sırada direk-siyon hakimiyetini kaybede-rek devrildi. Meydana gelen kazada pat pat motorundan

yere düşerek ağır yaralanan Oğuz Kağan Tiken hastane-ye kaldırılırken yolda haya-tını kaybetti. Pat pat kaza-sında hayatını kaybeden 10 yaşındaki Oğuz Kağan Tiken’in cenazesi Toplum Sağlığı Merkezi’nde Cum-huriyet Savcılığınca otopsi-si yapıldıktan sonra ailesine teslim edildi.

Çatalpınar’da Pat Pat

Kazası: 1 ÖlüÇatalpınar ilçesinde 10 yaşındaki Oğuz Ka-ğan Tiken kendi kullandığı tarım aracı pat pat motorunun devrilmesi sonucu hayatını kaybetti.

Su Ürünleri tezkerem kayboldu. Hükümsüzdür.

Erol Ağlık

ZAYİ İLANI

www.gazetekuzey.com 14/08/2012 Salı Tel: 0452 407 10 11

* Agfa 70x100 Renk Ayırımı (Film Çıkış) * Roland 200 Ofset Baskı * 115 EM Polar Bıçak * Strafor (Köpük) Kesim Makinası* Selefon Makinası * Konica-Minolta Dış Mekan Baskı Makinası * Heidelberg Baskı Makinası* Konica-Minolta Dijital Baskı Makinası * Kırım Makinası *

* Kurumsal Kimlik, Logo, Kartvizit* Dergi, Katolog, Broşür, İnsert* Plaket, Kupa, Laminasyon Kaplama* Puzzle, Afiş, Bilboard* Araç Giydirme, Işıklı Işıksız Led Tabela* Matbaamız Maliye Antlaşmalıdır.* Resmi Evrak Basımı Yapılır.

Ünye Belediyespor tara-fından bu yıl ilk kez dü-zenlenen ve Yalı sahilin-

de oynanan Plaj Futbolu Kum Turnuvası’nın şampiyonu Ber-ke Çiçek Tasarım oldu. Ünye Belediye Başkanı Ah-met Arpacıoğlu, Ünye’de ma-zisi çok eskiye dayanan Plaj Futbolu Kum Turnuvası’nın yeniden yaşatılarak, gelenek-sel hale getirileceğini söyledi.Arpacıoğlu, ‘’Plaj futbolunun merkezi Ünye’dir. Bunu sade-ce ben söylemiyorum benden ziyade spor otoriteleri ifade ediyor. Spor operatörlerinden Hıncal Uluç bunu ulusal bir ka-nalda da açıklamış, beni te-yit etmiştir. Her şeyden önem-li olan Ünye’nin birlikteliğidir, spora bakışıdır. Bu spor ala-

nında buna katkı veren bütün takımları ve sporcuları tebrik ediyorum’’ dedi. 6 Temmuz’da başlayan tur-nuvada final müsabakası dün gece Berke Çiçek Tasarım ile Seçkin Kırtasiye takımları ara-sında oynandı. Ünyeli spor-severler tarafından yoğun ilgi gösterilen turnuvanın finalinde Berke Çiçek Tasarım takımı rakibi Seçkin Kırtasiye takımı-nı 8-4 mağlup ederek şampi-yonluk kupasının sahibi oldu.Final Gecesi Şöhretler maçı ile başladı Turnuvanın final müsabaka-sı Perşembe akşamı Şöhret-ler Karması takımlarının maçı ile başladı. Bu gösteri maçın-dan sonra saat 22.00′de tur-nuvanın final maçında Berke

Konuyla ilgili görüştüğü-müz Bayraktar, “Tabi tarz olarak ben oyuncularıma

bu seneki oynayacağım oyun sistemi olarak topun hakimiye-tinin genelde bizde olması tar-zında oyuncu grubunu tercih et-tik. O doğrultuda böyle bir saha hangi takımda olursa olsun, top hakimiyeti olacak takımın bırak ev sahibinin hepsinde böyle bir saha sıkıntı. Neticesinde dep-lasman takımının sahaya geldi-ği zaman bir puan işine geliyor ama biz oyun organizasyonu sağlayıp topunun hakimiyetini bulup oyunu kenarlara yağma-ya çalışan oyun tarzıyla oyna-yacağız. Şu an ki görüntü tabi ki bu mevsimde hoş bir görün-

tü değil. Yani ayrık otu sahayı sarmış. Ben konunun uzmanı olmadığım için diğer uzmanlar-dan fazla bilgi alamadığım için yorum yapamayacağım ama görüntüsü hoş değil. Bu ko-nuyla ilgili kulüp yöneticileri-miz devamlı Ordu Gençlik Spor İl Müdürlüğü ile devamlı istişa-redeler. Yapılacak bu saatten sonra ne olur. Gerçi maçların başlamasına baya bir zaman var, inşallah gerekli önlemler alınacak. Bu şekilde sağlıklı ol-maz bilmiyorum ama dediğim gibi sağlıklı olmaz. Bu sahada futbolcunun çime ayağı takılabi-lir. Bu çim de değil, yani yayla-larda yetişen ayrık otuna ben-ziyor” dedi.

FATSA ŞEHİR STADI’NIN ÇİMLERİ DÜŞÜNDÜRÜYORFatsa Belediyespor Teknik Direktörü Sinan Bayraktar şehir stadyumunun çimlerinde çok fazla oluşan ayrık otonun temizlenememesi durumunda büyük sıkıntı yaşayacaklarını söyledi.

/ Muhsin YILMAZ

Kum Turnuvasının Şampiyonu Berke ÇiçekÜnye’de mazisi çok eskiye dayanan ve Ünye Belediyespor tarafından bu yıl ilk kez düzenlenen Plaj Futbolu Kum Turnuvası’nın şampiyonu Berke Çiçek Tasarım oldu.

Çiçek Tasarım takımı Seçkin Kırtasiye ile karşı karşıya gel-di. İlk yarısı son derece çekiş-meli geçen maçta Berke Çi-çek devreyi 2-1 önde kapadı. Maçın ikinci yarısında rakibi-ne üstünlüğünü kabul ettiren Berke Çiçek Tasarım takımı Seçkin Kırtasiye’yi 8-4 mağlup ederek şampiyonluğa uzandı. Final maçın Ordulu eski ha-kemlerimizden Metin Kır yö-netti.

Kupayı Başkan Arpacıoğlu verdi Turnuvanın final maçın son-rasında yapılan kupa ve ödül

töreninde şampiyon olan Ber-ke Çiçek Tasarım takımına ku-pasını Ünye Belediye Baş-kanı Ahmet Arpacıoğlu verdi. Dereceye giren diğer takım-lara kupa ve madalyaları tur-nuva finalini izleyen İl Gençlik ve Spor Müdürü Ömer Yılmaz, Ordu Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu Genel Başkanı Zafer Öztürk tarafından verildi.Tören turnuvaya emeği ge-çenlere plaket takdim edilmesi ile sona erdi. Törende Gazete-miz ÜNYE Kent adına gaze-temiz sahibi Ali Öztürk’e tur-nuvaya katkılarından dolayı plaket verildi.

Spor Toto Süper Lig’de mücadele eden Ordus-por, Trabzonspor maçı-

nın ardından verilen bir gün-lük izinin ardından hafta sonu Mersin’de oynanacak olan Mersin İdman Yurdu maçının hazırlıklarına başlıyor. Son haftalarda havala-rın aşırı sıcak gitmesi ile Orduspor’un antrenman sa-

halarının zeminin bozuk ol-masından dolayı Mersin İdman Yurdu maçının ha-zırlıklarını Giresun Atatürk Stadyumu'nda sürdürecek. Teknik direktör Hector Cuper’in antrenman sahala-rından memnun kalmama-sı üzerine antrenman saha-larında da hummalı çalışma devam ediyor.

ORDUSPOR, ANTRENMAN İÇİN GİRESUN'A GİDİYOR

Or d u s p o r A m a t ö r B r a n ş l a r -

dan Sorumlu Yö-netim Kurulu Üyesi Akın Çiçek, takı-mın hocası Orhan İlerisoy, yönetim kurulu üyeleri, ba-yan hentbolcular Ordu Gazeteciler Cemiyeti'nde basın toplantı-sı düzenleyerek yeni sezon-daki hazırlıklar hakkında bil-gi verdi.

Orduspor Yönetim Kuru-lu Üyesi Akın Çiçek, Türki-ye Hentbol Federasyonu’nun daveti ile bu yıl Süper Lig'de mücadele edeceklerini belir-terek, "Eğer hentbola sıfırdan başlasaydık en az üç yılda burada olabilirdik. Bunun kıy-metini bilmeliyiz. Ben başarı-lı bir takım kurduğumuza ina-nıyorum. Çalışmalarımız bu yıl sporcularımızın Ankara’da lise ve üniversitede eğitimle-rine devam ettikleri için maç-lara Ankara’da hazırlana-caklar ve maçlara Ordu’ya gelecekler. Gelecek yıl ise ta-kım tamamen Ordu’da ola-caktır. Ben bütün Ordulula-rı hentbol maçlarımızı takip etmeye davet ediyorum. Ba-şarılı günler bizleri bekliyor” dedi.

Takımın hocası İlerisoy ise Ordu’yu sporcularla birlikte çok beğendiklerini belirterek, çalışmalarının yoğun bir şe-kilde sürdürdüklerini söyledi. İlerisoy yaptığı açıklamada, “Bu yıl hedefimiz lige tutuna-rak ilk beş içinde yer almaktır. Hedefimiz büyük şu anda milli takımlarda forma giymiş spor-culardan oluşan önemli bir ta-kım kurarken 4 yabancı spor-cu transfer ettik. Önümüzdeki sezon daha iyi bir takım kura-cağız. İnşallah Ordu şehri ile bütünleşerek başarılı günler geçireceğiz” diye konuştu.

Takım kaptanı Dilara, Ordu’yu çok beğendikleri-ni ifade ederek, “Ordu’yu çok sevdim. Biz de ilk geldiğimiz-de nasıl bir şeyle karşılaşaca-ğımızı bilmiyorduk fakat çok güzle bir şehir. Şu anda yo-ğun ve yorucu bir çalışmamız var. İnşallah başarılı olacağız” şeklinde konuştu.

BAYAN HENTBOLCULAR LİGE HAZIRLANIYOR Süper Lig'de mücadele edecek olan Or-duspor Bayan Hentbol takımı, sezon ön-cesi hazırlıklarını Ordu’da sürdürüyor.