magazine, culture, nevsehir

124
www.nevsehirplatformu.com TEMMUZ-AĞUSTOS 2012 / YIL 1 / SAYI 5 NEVŞEHİRLİLER KÜLTÜR YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA DERNEĞİNİN DERGİSİDİR ÜCRETSİZDİR

Upload: abdullah-yanilmaz

Post on 30-Mar-2016

274 views

Category:

Documents


16 download

DESCRIPTION

Nevsehirliyiz, nevsehir, platform, dernek, kultur

TRANSCRIPT

Page 1: Magazine, culture, nevsehir

www.nevsehirplatformu.com

TEMMUZ-AĞUSTOS 2012 / YIL 1 / SAYI 5 NEVŞEHİRLİLER KÜLTÜR YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA DERNEĞİNİN DERGİSİDİR

ÜCRETSİZDİR

Page 2: Magazine, culture, nevsehir
Page 3: Magazine, culture, nevsehir
Page 4: Magazine, culture, nevsehir

TEMMUZ-AĞUSTOS 2012 / YIL 1 / SAYI 5

İÇİNDEKİLER

Nevșehirliler Kültür

Yardımlașma ve Dayanıșma

Derneği Yönetim Kurulu Bașkanı

Așiret Dalcı

Veren el, alan elden

üstündür

gündem

Cumhurbașkanı Gül,

Nevzat Yalçıntaș’ın verdiği

iftar yemeğine katıldı

turizm 4 mevsimde vazgeçilmez tutkunun adı: Kapadokya

belediyeler Tarih, sanat ve kültürün kesișim noktası: Avanos

insan hakları Av. Mehmet Elkatmıș

En temel insan hakkı:

Yașam Hakkı

ekonomi YMM Bülent Yıldırım

Bireysel emeklilikte yeni dönem

hukuk Prof. Dr. Ersan Șen

Bahșiș Alan Memuru

Yakacak Sistem

tarih Doç. Dr. Fehmi Yılmaz

Cumhuriyet döneminde Nevșehir

dernekler

Tarih kokan bir köy:

Özyayla

Nevșehir yöresel

yemekleri

4

6

36

58

72

76

92

94

110

117

44Nevșehir’in yüz akı

Doğa Tohumculuk

20Bahçelievler Belediye Bașkanı

Osman Develioğlu:

Bahçelievler 8 yılda

çok değiști

12İftar yemeği Nevșehirlileri

tek çatı altında bulușturdu

52Prof. Dr. Filiz Kılıç rektör olarak

yeniden atandı

www.nevsehirplatformu.com www.nevsehirliyiz.org [email protected]

Page 5: Magazine, culture, nevsehir

REKLAM İNDEKSİ

ACER PRO A.K.İ.

ALDATMAZ OTO 99

ARTYOL 9

BAKIRCI YAPI Ö.K.İ.-1

BEKAROĞLU OTOMOTİV 87

BİGES GÜVENLİK 120

BLOKBİMS 49

BÖLTAȘ 47

ÇİĞDEMLER METAL 91

DEFNE CAFE 83

DERNEK ÜYE BEYAN 119

DİNAMİK YAPI 5

DOĞA TOHUMCULUK A.K.

DOĞUȘ GÜNEȘ ENERJİ SİSTEMLERİ 17

EVART MOBİLYA 43

GÜLȘAH ÇİÇEKCİLİK 63

KANATÇI HAYDAR 51

KAPADOKYALILAR TAȘIMACILIK 29

MEDİCANA 34-35

NARLIGÖL TERMAL OTEL 31

NARLILAR ALFEMO 55

NİL BANYO 39

OMS ÖZGÜRLER MAKİNA 19

ONUR PLASTİK 27

ÖZALTIN GROUP 7

ÖZEN CAM 41

ÖZGÜ İNȘAAT 65

QINN OTEL 79

SESLİ TEKSTİL 95

TANRIKULU YEMEK 75

TEKNO BİMS 25

TÜRKKAN TURİZM 103

UZER 15

YAVUZ ANTİK 45

YUNUS İPLİK 71

84Okul Sendromu..!

NEVȘEHİRLİLER KÜLTÜR YARDIMLAȘMA VE

DAYANIȘMA DERNEĞİ ADINA İMTİYAZ SAHİBİ

Y. K. BAȘKANI AȘİRET DALCI

[email protected]

GENEL YAYIN YÖNETMENİ

MURAT GÜZELCE

YAZI İȘLERİ MÜDÜRÜ (SORUMLU)

AHMET ORHAN

EDİTÖR

BEYZA KILIÇ

GRAFİK TASARIM

Yılmaz Grafik

YAYIN KURULU

Prof. Dr. ERSAN ȘEN

Prof. Dr. FEVZİ ȘAHLANAN

Prof. Dr. HİDAYET AKDEMİR

Prof. Dr. NESRİN BECİT EMEKLİ

Prof. Dr. FARUK TAȘKALE

Prof. Dr. ȘÜKRÜ YILDIZ

Doç. Dr. MUSA ȘAHİNUĞUR

Doç. Dr. FEHMİ YILMAZ

Yrd. Doç. Dr. HÜSEYİN GÜNDÜZ

Uzman. Dr. DOĞAN BİRGÜL

Av. UĞUR ÇİFCİBAȘI

Av. YASİN KAYACI

Av. EȘREF ÇALIȘIR

Av. SERDOĞAN AKBAY

Av. TOLGA ERDOĞMUȘ

BAHADIR DEDEOĞLU

YAYINCI KURULUȘ NEVȘEHİRLİLER KÜLTÜR

YARDIMLAȘMA VE DAYANIȘMA DERNEĞİ

İncirli Kartaltepe Mah. Sayfiye Sk. No: 17

Orkide Apt. Daire: 5 Bakırköy- İstanbul

Tel: 0212 466 34 50 - 69 Faks: 0212 466 34 46

NEVȘEHİRLİLER KÜLTÜR YARDIMLAȘMA VE

DAYANIȘMA DERNEĞİ YÖNETİM KURULU

Yön. Krl. Bșk. AȘİRET DALCI

Yön. Krl. Bșk. Yrd. BAYRAM SAĞLAM

Yön. Krl. Bșk. Yrd. OĞUZ TÜRKKAN

Yön. Krl. Bșk. Yrd. BÜLENT YILDIRIM

Yön. Krl. Bșk. Yrd. MUZAFFER DOĞAN

Yön. Krl. Bșk. Yrd. VEDAT ÇİĞDEM

Sekreter MESUDE ERCİYAS

Muhasip YASİN KAYACI

Asil Üye VEDAT ÇİĞDEM

Asil Üye KADİR ÇİFTCİBAȘI

Asil Üye SEÇKİN ÇEKİRDEKÇİ

Asil Üye FEHMİ YILMAZ

Asil Üye ALPHAN NAMLI

Asil Üye ZEKİ UĞURLU

Asil Üye HALİL ȘİMȘEK

Asil Üye MEHMET ÖZTÜRK

BASKI - CTP

İHLAS GAZETECİLİK A.Ș.

Tel: +90 212 454 30 00

YAYIN TÜRÜ

YAYGIN, SÜRELİ, 2 AYLIK

Nevșehirliyiz dergisinde yer alan makalelerdeki fikirler yazar-

larına aittir. Yayımlanan ilanların sorumluluğu reklam verene

aittir. Nevșehirliyiz dergisinin bütün yayın hakları Nevșehirliler

Kültür Yardımlașma ve Dayanıșma Derneği’ne aittir. Yazılar

kaynak gösterilmeden yayımlanamaz.

YAZARLAR

Adnan ÇİFTCİBAȘI SGK M. Yrd.

Ahmet BELADA Eğitimci Yazar

Av. Mehmet ALKATMIȘ Eski Millet V.

Bahadır DEDEOĞLU

Bülent YILDIRIM YMM

Doç. Dr. Fehmi YILMAZ

Dr. Murat ERGÜN

Mansur ÇİFCİBAȘI Gelir Uzmanı

İsmail ÖZDEN

M. Cengiz BAYSU

Muzaffer DOĞAN Eğitimci Yazar

Oğuz ÖZDEM Gazeteci Yazar

Osman Dündar ÇİFTCİ Eğitimci yazar

Prof. Dr. Ersan ȘEN

Tuncer GÖK Tic. Borsa Bașkanı

Ümit ATEȘ Eğitimci yazar

Yılmaz ȘENKARDEȘ

102Yaya turizmine

Japonların ilgisi büyük

56Așiret Dalcı:

“Faydalı ișler yapabilmenin

mutluluğunu yașıyorum”

Page 6: Magazine, culture, nevsehir

Nevşehirliler Kültür Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği

Yönetim Kurulu Başkanı

Aşiret Dalcı

Sevgili hemşerilerim,

Geleceğimizin teminatı olan gençlerimi-

zin yeni eğitim dönemi başlamak üzeredir.

Derneğimizin önemle üzerinde durdu-

ğu, başarılı, ihtiyaç sahibi, ÜNİVERSİTE

gençliğimize burs verme çalışmaları hız

kazanmıştır. Siz duyarlı dostlarımızın bu

konuda, daha fazla öğrencimize burs vere-

bilmemizin desteğini vereceğinize inanıyo-

rum. Eğitilmiş insanın, yarınlarda eğiten

insan olacağı düşüncesi ile, yarınlarımızda,

yöneten ve yönlendiren konumunda olacak

olan gençlerimize destek olmamız gerekiyor.

Böylece hem gençlerimizin geleceğine ışık

tutmuş, hem de kendi geleceğinizi aydınlat-

mış olacaksınız.

"Ruhsallık ve sağlıklı hayat" söz konusu

olduğunda mutluluğa ve huzura giden yol-

culuğun, her şeyden önce, iyi günde, kötü

günde, içimizdeki yaşama sevincini koru-

makla mümkün olabileceğini bilmemiz ge-

rekir. Mutluluğa ve huzura giden yolun, bir

sonu ya da bitiş çizgisi yoktur. Yalnızca baş-

lama çizgisi vardır. Şu anda bulunduğunuz

nokta, işe başlamak için en iyi yerdir. Bunu

bir hikaye ile örnekleyecek olursak; "Yaşlı

ve hasta Nasrettin hoca, bir portakal ağacı

dikmeye çalışıyormuş, yoldan geçerken du-

rup onu seyreden biri, acıyarak şöyle demiş

‘ilahi hoca, meyvelerinden yemeye ömrü-

nün yetmeyeceği bir ağacı dikmeye ne de-

meye uğraşırsın?’ Hoca cevap vermiş ‘Doğ-

ru ama, daha doğrusu, bende başkalarının

diktikleri ağaçlardan bol bol meyve yedim."

Almak ve vermek, doğanın temel kuralla-

rından biridir. Hayatımızı böyle alışveriş-

lerle yaşarız. Nefes alıp vererek, midemizi

doldurarak ve boşaltarak, yardım ederek ve

edilerek, öğrenerek ve öğreterek, bu alışve-

riş, varoluşun her düzeyinde gerçekleşir ve

toplumsal yapı işlemiş olur. Bu düşünceler

etrafında söylenecek en güzel söz; ”Veren

el alan elden üstündür” (Hz. Muhammed

s.a.v. ) Buna göre ‘Huzurlu Hayatım Olsun’

diyor, huzuru ayrılmaz bir parçanız yap-

mayı düşünüyorsanız, bir şeyi yaparken

ille de karşılık beklemeyin. Almaktan çok

vermeye odaklanın ve verdiğiniz bir şeyin

mutlaka bu Dünyada karşılık göreceğini

düşünmeyin.

“HİÇ BİR TOHUM ASLA ÇİÇEĞİ

GÖREMEZ”

Sevgi ve Saygıyla.

VEREN EL, ALAN ELDEN ÜSTÜNDÜR

Page 7: Magazine, culture, nevsehir
Page 8: Magazine, culture, nevsehir

6 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012N6 N EHİR gustos 2012- A/ T6 RLİYİZ / AgŞEHİR - Az uz 22Hİ Temmmmmmuz gustoAg 01NEVŞEHVŞEH tosto/ TN - Az Az A/ TTemmmmm/

1) İstanbul’daki üniversitelerde okuyan, ihtiyaç sahibi, bașarılı öğrencilerimize burs verilmesi. Hedefimiz; Tüm Türkiye’deki kriterlere uygun öğrencilerimize burs vermektir.

2) Nevșehirliyiz dergisi yayım hayatına bașlatılmıștır. Derginin aynı zamanda internet üzerinden yayınlanması, (Amaç; Eleștirileri, yeni katılımları, belge, bilgi gönderilmesini sağlamak) Nevșehirliyiz dergisi; Konusunda uzman, geniș kadro ile ve Nevșehir valiliği, üniversite, belediye, ticaret odası, borsa, Ulusal (İHA) ve yerel haber ajanslarının katkıları ile hazırlanmaktadır. Tüm Türkiye’de dağıtımı, PTT, kurye ve kargo sistemi ile adrese kișiye teslim șeklinde olmaktadır.

3) Nevșehirli dernek yöneticileri ile (ilçe, belde, köy dernekleri) Aylık periyodik toplantılar yapmak. Eleștiri, öneri, projelerin değerlendirilmesi, sorunların paylașımı. Derneğimizi; Etkin yetkin kișilerimizin düșüncelerinden faydalanarak yönetmek.

4) Burs verdiğimiz üniversite gençliğimiz ile aylık toplantılar, etkinlikler yapmak. Çok yönlü paylașımı gerçekleștirmek.

5) Belirli dönemlerde, geniș katılımlı, yemek organizasyonları ve etkinlikler düzenlemek.

6) İstanbul Bahçelievler Kocasinan semtinde bulunan derneğimizin arsasına inșaatları yaptırıp derneğimize, 6 daire 2 ișyeri kazandırdık.

7) Kültür coğrafyamızda, Türk dünyasında, 81 ilde bulunan sivil toplum kurulușlarını kaynaștırmak, kültür paylașımı sağlamak, dayanıșma içerisinde toplumsal barıșın sağlanmasında pay sahibi olmak. Nevșehir de, sivil toplum örgütlerinin dayanıșma içerisinde olmasını sağlamak. Halkın sesine kulak veren duyarlı üretken halkla barıșık yöneticilerin vekillerin seçimi ve kendi içerisinde denetleyen, denetlenen sistemin gerçekleștirilmesi.

8) Nevșehir de farklı siyasi görüș mensupları, akıl ve kanaat önderleri bireylerden olușan bir grupla, hizmet amaçlı, kaynașma dayanıșma ve paylașmanın amaç olduğu temsilciliğin tesis edilmesi.

9) Tüm Türkiye’deki, yöneten, hizmet eden, etkileyenler ile iletișim ve paylașımı olușturmak. (Doktor, hakim, savcı, ceo, avukat, iș adamı, siyasiler, yerel yöneticiler, kamu yöneticileri v.s.)

10) Yeniden, geniș kapsamlı üye yapılanmasını olușturmak, üyelerimiz ile haberleșme ağı kurmak. Üyelerimizin fotoğraflı üye kartlarını hazırlamak, kendilerine sivil toplum gücünü sunmak.

11) Sivil toplum kurulușlarının sayısının çoğalmasını sağlamak Hedef: Her köyümüze bir dernek kurmak, daha sonra bu derneklerimizi bir çatı altında toplamak.

12) İstanbul da yașayan Nevșehirlilerin semtlere göre nüfus dağılımının tespiti (derneklerimizle) kitap olarak hazırlanıp yayınlanması Siyasi ve sosyal gücümüzü ortaya koyarak seçen ve seçilen etkinliğini olușturmak.

13) Sosyal, kültürel, ekonomik, kalkınma projelerinin gerçekleștirilmesi: Nevșehir’de kalkınma projelerine destek veren vakıf kurulması. (Ağaçlandırma, fidancılık, arıcılık, hayvancılık, organik tarım v.s.)

14) Nevșehir’in tarihi ve kültürel dokusunu, arkeolojik yapısını içeren bir kitap yayınlanmasını gerçekleștirmek.

15) Nevșehir’de geniș katılımlı Türkmen, șöleninin geleneksel hale getirilmesi: (Valilik, belediyeler, üniversite, ticaret odası, ticaret borsası, sivil toplum örgütleri ile birlikte)

16) Nevșehir’in ünlüler kitabının yayınlanması. Kriterlerimiz; Doç. ve üstü, albay ve üstü, üst düzey yöneticiler vali ve vali yardımcıları, CEO, hakim, savcı, belediye bașkanları (il, ilçe), milletvekilleri, ișadamları, sosyal, kültürel yatırımı olanlar.

17) Nevșehir’de topyekûn eğitim seferberliğinin bașlatılması: (İlköğretim, lise, üniversite)

18) Nevșehir’de uluslararası geleneksel, festivaller ve etkinlikler organizasyonu. Uluslararası geleneksel Kapadokya film festivalinin düzenlenmesi: Kapadokya ve Türkiye yi uluslararası arenada tanıtma ve turizm de markalașma adına en önemli adımı atmaktır. Uluslararası geleneksel Kapadokya halk oyunları festivalinin düzenlenmesi: Halk Oyunları, Kılıç Kalkan, Yöresel Müzik Uluslararası geleneksel balon festivalinin düzenlenmesi: Yurtiçinde ve yurtdıșında benzeri olmayan bu etkinliğin tanıtılması Fotoğraf, resim, șiir v.s. etkinliklerinin düzenlenmesi: (Valilik, belediyeler, üniversite, ticaret odası, ticaret borsası, sivil toplum örgütleri ile birlikte)

19) İstanbul’da tüm Nevșehirlileri kucaklayan kültür kompleksinin yapılmasını sağlamak: Bünyesinde; kız, erkek öğrenci yurtları, konferans salonu, misafirhane, düğün salonu, sinema, tiyatro, spor salonları, tüm derneklere yönetim merkezleri kafeterya, restaurant v.s. olan)

VARMISINIZ? (BİZ VARLIĞINIZDAN EMİNİZ)

- Biz diyoruz ki; Nevşehirli topyekûn bir ordu ve bu ordunun generalleri sizlersiniz.

- Hiyerarşik olarak, yukarıdan aşağıya, sağlam zemin ve geniş tabanda, 50 kadar ilçe, belde, köy derneklerimizle, sivil top-lum örgütlerimizle, okul müdürlerimizle, muhtarlarımızla, din görevlilerimizle, yerel yöneticilerimizle, kamu yöneticilerimizle, siyasilerimizle aradaki bağları kurup, sağlam köprüler oluşturan, topyekûn, inançlı, eğitimli, sosyal, kültürel, ekonomik gücünü geliştiren, değerlerine sahip çıkan, sevmek, yardımlaşmak, pay-laşmak, temel misyonu olan yapıyı oluşturalım istiyoruz.

- Biz sadece sizlerden, bu oluşumun neresinde olduğunuzu sorgulamanızı, varlığınızın ispatını ortaya koymanızı bekliyoruz.

- Veren el alandan üstündür.

Saygı ve sevgilerimizle

NEVȘEHİRLİLER KÜLTÜR YARDIMLAȘMA VE

DAYANIȘMA DERNEĞİ

BAȘKAN Așiret Dalcı

Faaliyetlerimiz, hedeflerimiz ve projelerimiz

NEVŞEHİRLİLER KÜLTÜR, YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA DERNEĞİ

Page 9: Magazine, culture, nevsehir
Page 10: Magazine, culture, nevsehir

8 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012

gündem

Afyonkarahisar'daki Șehit Uzman Çavuș Mete Saraç

Kıșlası'nda bulunan mühimmat deposunda el bomba-

ları tasnif edilirken meydana gelen patlamada 24 arka-

dașı ile birlikte șehit olan Onbașı Emre Yıldırım'ın cena-

zesi, askeri helikopterle getirildiği Nevșehir İl Jandarma

Komutanlığı’ndan alınarak, ailesinin yașadığı Avanos

İlçesi'ne bağlı Pașalı Köyü'ndeki evine getirildi.

Bu sırada, șehidin babası Nuri, annesi Gülseren Yıldırım

ve yakınlarının gözyașlarına hakim olamadı. Helallik alın-

masından sonra cenaze, Pașalı Köyü Meydanına geti-

rildi. Kayseri’de incelemelerde bulunan Enerji ve Tabii

Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız cenaze namazına katıl-

mak üzere Pașalı köyüne geldi. Köyün duvarına yazılan

"Bu vatan bizimdir, ferman gerekmez. Askerin olduğu

yere yabancı giremez" yazısı dikkat çekti.

Yaklașık 5 bin kișinin toplanması nedeniyle köy mey-

danında kılınan cenaze namazını il Müftüsü Yakup Öz-

türk tarafından kıldırıldı. Müftü Öztürk vatandașlardan

helallik istedi. Șehit Piyade Onbașı Emre Yıldırım as-

kerlerin omzunda getirildiği Pașalı köyü Mezarlığı'nda

toprağa verildi. Cenazeye, șehidin ailesi ve yakınlarının

yanı sıra, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız,

Vali Abdurrahman Savaș, AK Parti Milletvekilleri Murat

Göktürk ve Ebubekir Gizligider, İl Garnizon Komutanı

Jandarma Kıdemli Albay Dursun Ertuğrul, askeri erkan

ve vatandașlar katıldı.

Üniversite mezunu olan ve kısa dönem askerlik görevini

yerine getirirken patlamada șehit olan Emre Yıldırım'ın, 19

gün Samsun'da acemi birliğinde temel eğitimini aldıktan

sonra Pașalı köyünden Afyonkarahisar'daki birliğine katıl-

dığı öğrenildi KPSS’den de 83 puan alan ve öğretmenlik

için atama bekleyen Piyade Çavuș Emre Yıldırım'ın, Pınar

ve Çınar adında 2 kız kardeși olduğu öğrenildi.

Nevșehir Șehidine AğlıyorAfyonkarahisar’daki patlamada șehit düșen

öğretmen adayı Piyade Onbașı Emre Yıldırım

memleketi olan Nevșehir'in Avanos İlçesi'ne bağlı

Pașalı Köyü'nde dua ve gözyașları ile toprağa verildi.

Page 11: Magazine, culture, nevsehir
Page 12: Magazine, culture, nevsehir

10 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012

gündem

Cumhurbașkanı Abdullah Gül, İstanbul Ticaret Odası’nda

(İTO) iș dünyasının önde gelen temsilcileriyle bir araya gel-

di. Cumhurbașkanı Gül, Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaș’ın İTO

ev sahipliğinde verdiği iftar yemeğine katıldı.

İftar yemeğinde, Cumhurbașkanı Abdullah Gül’ün yanı

sıra İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, TOBB Bașkanı

Rifat Hisarcıklıoğlu, İTO Meclis Bașkanı İbrahim Çağ-

lar, İTO Yönetim Kurulu Bașkanı Dr. Murat Yalçıntaș,

İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın, İstanbul

Nevșehirliler Kültür Yardımlașma ve Dayanıșma Derne-

ği Bașkanı Așiret Dalcı, Nevșehirli İș adamlarımızdan

Musa Ertaș ile iș, medya, üniversite ve kültür dünyamı-

zın önde gelen isimleri yer aldı. İftar yemeğine katılmak-

tan duyduğu memnuniyeti dile getiren Cumhurbașkanı

Abdullah Gül, “Böyle güzel bir günde, Ramazan ayında

hepimizin bildiği gibi rahmet, bereket, mağfiret ayı dedi-

ğimiz böyle bir ayda bir iftar sofrasında hep beraber ol-

maktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Bugün bu-

rada belli dönemlerde hep beraber olduğumuz birçok

değerli dostumu, kardeșimi ve ișadamlarını görüyorum.

Herkese sevgi ve muhabbetlerimi sunuyorum. Bizi bu

akșam bir araya getirdiği için önce Murat Yalçıntaș’a,

İstanbul Ticaret Odası’na, tabii ki değerli hocamız Nev-

zat Bey’e ve herkese teșekkür ediyorum” diye konuștu.

İSTANBUL’UN KALBİ EMİNÖNÜCumhurbașkanı Abdullah Gül, “TOBB, İTO iș dünyasının

sahibidir aslında. İstanbul’un kalbi burasıdır, Eminönü’dür.

Çoğumuzun önemli yılları, önemli bir dönemi hep bura-

larda, bu sokaklarda, bu caddelerde geçmiștir. Dernek-

lerimiz, üniversitelerdeki derneklerimiz, vakıflarımız bütün

hepsinin neredeyse kalbi Cağaloğlu, Sirkeci, Eminönü,

Fatih, Aksaray bütün bu bölge olmuștur. Dolayısıyla böy-

le kalbinde, merkezinde hep beraber olmaktan gerçek-

ten büyük bir memnuniyet duymaktayım” dedi.

İȘ DÜNYASININ ÖNÜ AÇILDIGül, “İș dünyası Türkiye’nin aslında belki de en bașarılı

alanıdır. Çok dinamik, ufku, vizyonu gerçekten çok geniș.

Türkiye’nin bugünkü ekonomik bașarısının altında da bu

iș dünyası var. İș dünyası ile barıșık olan ve iș dünya-

sının daima önünü açan bir ekonomi politikası, bugün

Cumhurbașkanı Gül,

Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaș’ın

verdiği iftar yemeğine katıldıCumhurbașkanı Abdullah Gül, İstanbul Ticaret

Odası ev sahipliğinde düzenlenen iftarda, TOBB

ve İTO gibi kurumların iș dünyasının asıl sahipleri

olduğunu söyledi. Gül, “Türkiye’nin bugünkü

ekonomik bașarısının altında çok dinamik, ufku

gerçekten çok geniș bir iș dünyası var” dedi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün İstanbul Ticaret Odası’nda (İTO) iş dünyasının önde gelen temsilcileriyle bir araya geldiği iftar yemeğine, İstanbul Nevşehirliler Kültür Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Aşiret Dalcı’da katıldı.

Page 13: Magazine, culture, nevsehir

11Temmuz - Ağustos 2012 / NEVŞEHİRLİYİZ

gündem

Türkiye’nin bu noktaya gelmesinin en büyük sebebi ol-

muștur. Dünyayı çok gezen, dünyaya çok açık olan ve

hiç kimsenin gitmediği yerlere giden, oralarda çok büyük

bașarılara imza atan, büyük üretimler, istihdamlar yara-

tan bir ülkeyiz. Hangi ülkeye gidersek gidelim, muhakkak

orada Türk iș dünyasının bir izi var. Büyükelçiliklerden

önce, bizim bayrağımızdan önce Türk ișadamları gidiyor

oralara. İș dünyasının bu vizyonu Türkiye’nin de tabii ki

vizyonu. Bunun da merkezi TOBB ve burada gördüğüm

bütün diğer çatı kurulușları ve İstanbul. İstanbul olmadan

bunların hiçbirinin olması mümkün değil” diye konuștu.

Gül, “Çocukluktan, talebelikten, üniversite ve iș haya-

tından hepimizin uğrașı, gayreti; ülkesini, milletini seven

insanlar olarak bu ülkenin iyi olması, güçlü olması, Türk

milletinin mutlu olması içindir” dedi.

“TÜRKİYE’Yİ YÜKSELTEN YILLAR”Yemekte Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaș’ın hatıralarından

olușan ve “Türkiye’yi Yükselten Yıllar” adlı otobiyografik

kitabın da tanıtımı yapıldı. Kitabının ilk nüshasını Cum-

hurbașkanına hediye eden Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaș,

“Sayın Cumhurbașkanımız, her alanda ülkemize öncü-

lük ediyor. Son derece yoğun mesaisine rağmen bugün

aramızda bulunabilmesi, kendilerinin ne kadar vefakâr

bir insan olduğunu gösteriyor” dedi.

AVRUPA’DA HÜKÜMETLER O KADAR

SIK DEĞİȘİYOR Kİ, ARTIK TANIYAMIYORUZTürkiye’nin ve komșularının mevcut durumunu değer-

lendiren Cumhurbașkanı Gül, șöyle konuștu: “Türkiye’yi

çevresiyle mukayese ettiğimizde gerçekten çok șük-

retmemiz ve bugünkü halimizin kıymetini de bilmemiz

gerekir. Türkiye’nin çevresi deyince sadece doğu ve

güney çevresini söylemek istemiyorum. Batı, doğu bü-

tün çevremize baktığımızda çok büyük karmașa, çok

büyük istikrarsızlıklar, çok büyük kırılganlıklar ve belir-

sizlikler sözkonusu. Allah gerçekten hepsine yardım

etsin. Düșünebiliyor musunuz komșu ülkelerin, kardeș

ülkelerin nasıl ateș içerisinde olduğunu, insanların ne

çektiğini. O bakımdan hepimizin bu üzüntüyü bu acıları

da içimizde hissetmesi gerekir ki eminim herkes hisse-

diyordur. Güneyde yanlıș liderlikler altında bel kemiği

kırılmıș komșularımız var. Batı tarafına baktığımızda gir-

dikleri ekonomik sıkıntıdan çıkamayan ve uzun süre de

bu sıkıntılar içerisinde hâlâ vakit geçireceklerini tahmin

ettiğimiz birçok Avrupa ülkeleri var. Toplantılara gittiği-

mizde, masaya oturduğumuzda bașbakanlar, bakanlar

o kadar sık değișiyor ki, artık tanımıyoruz. Siyasi istik-

rarsızlıklar o noktadayken tanıyamıyorsunuz. Avrupa’da

5-6 ülke var ki, șu anda geçici hükümetler tarafından

yönetiliyor. Bütün bu șartlar altında bugün ülkemize

baktığımızda çok șükür dememiz gerekiyor. Hepimiz

bunun kıymetini bilip ülke içerisindeki kazanımları daha

derinleștirecek, konsolide edecek, ekonomisiyle, de-

mokrasi ve hukuk standartları ile pekiștirecek ve bütün

bu kırılgan çevre içinde güvenilir bir ada șeklinde mem-

leketimizi götürmemiz gerekir.”

“CUMHURBAȘKANIMIZ BİZE

HER ALANDA YOL GÖSTERDİ”İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Bașkanı Dr. Mu-

rat Yalçıntaș da, Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaș-

kanını İTO’da ağırlamaktan büyük bir onur ve șeref duy-

duğunu söyledi. Dr. Yalçıntaș, “Bizler için bu iftar çok

önemli. Birincisi Sayın Cumhurbașkanımızı İstanbul’da,

Tarihi Yarımada’da İstanbul iș alemi olarak ağırlıyoruz.

İnanıyoruz ki, bu davetle bir defa daha Sayın Cum-

hurbașkanımız İstanbul iș aleminin yanında olduğunu,

kolunu kanadını bizler üzerinden hiç eksik etmediğini

göstermiștir. Kendilerine çok teșekkür ediyoruz” dedi.

Dr. Yalçıntaș, “Sayın Cumhurbașkanımız bize birçok

alanda olduğu gibi sosyal sorumluluk alanında da yol

gösterdi. Ve sosyal sorumluluk alanında șehitler adına

bizler İstanbul Ticaret Odası olarak Anadolu’da okullar

yapmaya bașladık. 6 okulu bitirdik, 7 okulun yapımı de-

vam ediyor. 14 tanesini de inșallah TOBB olarak bizler

tamamlayacağız” diye konuștu.

Konușmasında dostluk vurgusu yapan Dr. Murat Yal-

çıntaș, Mevlana’nın, “Sen dost olursan, sayısız dost

edinirsin” sözünü hatırlatarak, “Burada dostlar var. İn-

san dostlarıyla hayat buluyor, var oluyor, yașıyor” dedi.

Dr. Yalçıntaș ayrıca, “Sayın Cumhurbașkanımızın bu-

güne kadar görev yapan diğer Cumhurbașkanlarından

önemli bir farkı var. O da Sayın Cumhurbașkanımız hem

akademisyen hem de bir siyasetçi. Bu iki vasfı bünye-

sinde toplayan ilk Cumhurbașkanımız. Dolayısıyla bu iki

vasfın bir araya getirdiği vizyon bizlere, iș dünyasına her

zaman yol gösterdi. İkincisi de; çok kıymetli Prof. Dr.

Nevzat Yalçıntaș’ın ve bizlerin davetini kırmadı, bizlerle

beraber burada” șeklinde konuștu.

Page 14: Magazine, culture, nevsehir

12 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012

İstanbul Nevșehirliler Kültür ve Dayanıșma Derneği ge-

leneksel iftar programını Bakırköy Spor Kulübü havuz

bașında gerçekleștirdi. Bașkanlığını Așiret Dalcı’nın

yaptığı İstanbul Nevșehirliler Kültür ve Dayanıșma Der-

neği iftar yemeğine Nevșehirliler büyük ilgi gösterdi.

İftar yemeğinin ardından söz alan İstanbul Nevșehirliler

Kültür Yardımlașma ve Dayanıșma Derneği Yönetim Ku-

rulu Bașkanı Așiret Dalcı, dernek olarak üniversite öğ-

rencilerine verdikleri burs sayısının gün geç-

tikçe arttığını ifade etti. Dernek

çatısı altında yürüttük-

leri projeler

hakkındaki bilgileri davetlilerle paylașan Așiret Dalcı;

“Bizler Nevșehirliler Derneği olarak İstanbul’da yașayan

Nevșehirlileri bir araya getirmek, birlik ve beraberliği

sağlayarak paylașımı artırmak adına yola çıkmıș hizmet

gönüllüleriyiz. Bunun için olmazsa olmazımız sizlersi-

niz. Sizlerle varız, birlikte varız. Bu șekilde beraberce

hedeflere doğru yol alacağımıza inanıyoruz” dedi.

“ÖĞRENCİ BURSLARI SİZLERİN

DESTEĞİYLE DAHA DA ARTACAK”

Nevșehirliler Derneği çıtayı yükseltmiștir diyen Dernek

Bașkanı Așiret Dalcı, “Derneğimizin 50. yılını kutladığı-

mız bu yıl aramızdaki iletișimi sağlayacak olan dergimiz

Nevșehirliyiz’i olușturduk. Öğrenci burslarımız artarak

devam etmektedir. Derneğimizin kendi giderlerini sağ-

layacak arsa, daire ve dükkan gibi yatırımları devam

ediyor. Hedeflediğimiz kültür merkezini de kısa zaman-

da hayata geçireceğiz. İstanbul’da yașayan Nevșehir-

lilerin yanı sıra Nevșehir’de yașayan hemșerilerimizle

ilgili etkinlik ve çalıșmalarımız olacak” dedi. Yaptıkları

çalıșmalar hakkında davetlileri de bilgilendiren Dalcı;

“Nevșehirliler Derneği 1 yıl önce sivil toplum

örgütleriyle birlik beraberlik çalıșmalarını baș-

lattı ve etkinlikler düzenlemeye bașladı. Yeni

dönemde dergisiyle, kira gelirleriyle giderlerini

tamamen karșılamanın dıșında daha çok öğ-

İftar yemeği Nevșehirlileri

tek çatı altında bulușturduİstanbul Nevșehirliler Kültür Yardımlașma

ve Dayanıșma Derneği, Bakırköy Spor Vakfı

Sosyal Tesislerinde düzenlediği iftar yemeği

ile Nevșehirlileri tek çatı altında bulușturdu.

dernekler

Page 15: Magazine, culture, nevsehir

13Temmuz - Ağustos 2012 / NEVŞEHİRLİYİZ

renciye burs verme gelirini sisteme oturtmuș olacağız.

Sizlerin bu yaptığımız etkinliklerde bulunmanız, destek

olmanız, katkı vermeniz bizleri yarınlar adına o güçle o

heyecanla daha iyi noktaları hedeflemeye yol açmak-

tadır” dedi. Bizler durağan, tabelada ismi yazan Nev-

șehirliler Derneği olmak istemiyoruz diyen Așiret Dalcı;

“Bizler üretmek istiyoruz proje ortaya koymak istiyoruz.

Önce projeyi ortaya koyuyoruz sonra onu gerçekleștir-

mek için el birliğiyle gayret içerisinde oluyoruz” șeklinde

konuștu.

BİRLİKTE ORTAK DEĞERLERİMİZİ

YAȘAYALIM VE YAȘATALIM

Birliği, beraberliği kardeșliği, kaynașmayı çok daha ileri

noktalara tașıyacaklarını söyleyen Bașkan Așiret Dalcı,

“Nevșehirliler Derneği ben egosuyla yönetilmeyen biz

çoğunluğunu 15 asil 15 yedek 30 çalıșma grubunun dı-

șında șehrimizin köy kasaba derneklerinden ve fertlerden

gelen her türlü eleștiri ve yol göstermeyle yönetim anlayı-

șını ortaya koymuș bir dernektir. Huzurlu yașamak adına

uzun ama gerçek manada çok kısa olan șu ömürde kalı-

cı eserler bırakmaya çalıșmamız lazım. Huzuru, yarınlara

yapacağımız yatırımlara ve beklentisiz, geri dönüșünü

beklemeden yapacağımız yatırımlarla bulmamız lazım.

Bu gençlerimiz olacaktır, bu eserler olacaktır, bu birlik be-

raberlik adına yapacağımız gayret olacaktır. Onun içindir

ki ben veren el alan elden üstündür diyorum. Karșılıksız

vermek adına bu birlik beraberliğin adına bu düșünceyle

yașama huzurla bakmanızı rica ediyorum” dedi.

GECEYE BÜYÜK KATILIM OLDU

İftarda, öğrenci burslarının arttırılmasıyla ilgili bir konuș-

ma yapan İstanbul Vali Yardımcısı Harun Kaya; “Verilen

öğrenci burslarını çok önemsiyoruz. Bu ülkenin bu va-

tanın geleceğe çok daha güvenle bakabilmesinin, dün-

ya milletleri arasında hak ettiği yeri iyi bir șekilde alabil-

mesinin yegane unsuru iyi yetișmiș insanlarla ülkesini

vatanını insanını seven kișilerle olur. Bu itibarla eğitime

özellikle önem vermek gerekiyor” dedi.

Büyük bir katımlın olduğu geceye; Bakırköy Sulh Ceza

Hakimi İlknur Gümüș, Hasanpașa Ticaret Hakimi Lale

Bilgin, Eyüp Ticaret Hakimi Ferit Altın, Çağlayan Cum-

huriyet Savcısı İsmail Uçar, 1. Sınıf Emniyet Müdürü

Mustafa Öztürk, Eski Milletvekillerinden Mahmut Dede,

dernekler

Bizler durağan, tabelada ismi yazan Nevşehirliler Derneği ol-mak istemiyoruz diyen Aşiret Dalcı; “Bizler üretmek istiyoruz, proje ortaya koymak istiyoruz. Önce projeyi ortaya koyuyoruz sonra onu gerçekleştirmek için el birliğiyle gayret içerisinde olu-yoruz” şeklinde konuştu.

Eğitimin önemine değinen İstanbul Vali Yardımcısı Harun Kaya, öğrencilere verilen bursların eğitime katkı sağladığını ve burs konusunu çok önemsediklerini belirtti.

Page 16: Magazine, culture, nevsehir

14 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012

Seyfi Șahin, Bahçelievler Belediyesi Eski Bașkanı Mu-

zaffer Doğan, MHP Avcılar İlçe Bașkanı Ergün Koçak,

MHP Bahçelievler İlçe Yönetim Kurulu Üyesi Cuma Çift-

çibașı, Ak Parti İl Genel Meclis Üyesi Yusuf Ali Gündo-

ğar, Gazete 365’in imtiyaz sahibi Bayram Kırtaș, Bakır-

köy SSK Müdür Yardımcısı Adnan Çiftçibașı, Nevșehir

İlçe ve Köy Dernekleri Bașkan ve Yöneticileri de katıldı.

dernekler

Page 17: Magazine, culture, nevsehir
Page 18: Magazine, culture, nevsehir

Bakırköy Spor Kulübü havuz bașında gerçekleștirilen yemeğe büyük

ilgi gösteren Nevșehirliler, sohbetin bol olduğu güzel bir gece geçirdiler.

Page 19: Magazine, culture, nevsehir
Page 20: Magazine, culture, nevsehir

18 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012

gündem

Binaların dıș yüzüne ısı ve ses yalıtımının daha etkin

șekilde sağlanması amacıyla kullanılan mantolama

ürünlerine bims ürünü de katıldı. Genellikle bir pet-

rol ürünü olduğu için yanıcı özelliğe de sahip strafor

köpük yerine Nevșehirli Blokbims, nano teknoloji ile

bims yalıtım ürününü geliștirildi.

Nevșehir’in merkez ilçeye bağlı Kaymaklı belde-

si yakınlarında kurulu bulunan ve yıllık 36 milyon

adet değișik yapı elemanlarının üretiminin yapıldığı

Türkiye’nin en büyük ișletmesi konumundaki Ertaș

Group’a ait, Blokbims Hafif Yapı Elemanları Sanayi

Ticaret A.Ș.’de geliștirilen bimsten yapılı mantoloma

ürünleri iç piyasaya sunuldu.

Ertaș Group Yönetim Kurulu Bașkanı Musa Ertaș

yaptığı açıklamada, son yıllarda ülke genelinde yay-

gınlașan ses ve ısı yalıtımının etkin șekilde sağlanabil-

mesi için kullanılan ürünlere firma olarak bims ürünü

mantolama malzemesini sunduklarını söyledi.

Binaların dıș yüzeylerinde genellikle yanıcı özelliğe

sahip strafor köpük yerine geliștirilen bims ürününün

AR-GE birimi tarafından yapılan tüm testlerinde hafif-

liğinin yanı sıra maliyetinin de oldukça cazip olduğu-

nu belirten Ertaș, Akdeniz bașta olmak üzere Ege ve

Marmara bölgesinden önemli bir talep ile karșı karșı-

ya bulunduklarını ifade etti.

Mantolamada

‘bims’ dönemi

Ertaș Group’a ait, Blokbims Hafif Yapı Elemanları

Sanayi Ticaret A.Ș.’de geliștirilen bimsten yapılı

mantoloma ürünleri iç piyasaya sunuldu.

Ertaş Group Yönetim Kurulu Başkanı Musa Ertaş, son yıllarda

ülke genelinde yaygınlaşan ses ve ısı yalıtımının etkin şekilde

sağlanabilmesi firma olarak bims ürünü mantolama malzeme-

sini sunduklarını belirtti.

Page 21: Magazine, culture, nevsehir
Page 22: Magazine, culture, nevsehir

20 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012

İstanbul’un Avrupa yakasında, güneyden Bakırköy’e,

batıdan Küçükçekmece’ye, kuzeyden Bağcılar’a ve

doğudan Güngören’e komșu olan Bahçelievler’de

son yıllarda gözle görülür bir değișim yașanıyor. Bu

değișimin arkasında ise 8 yıldır görevde olan Bahçeli-

evler Belediye Bașkanı Osman Develioğlu ve ekibi yer

alıyor. Nevșehirliler Kültür Yardımlașma ve Dayanıșma

Derneği Bașkanı Așiret Dalcı’nın makamında ziyaret

ettiği Osman Develioğlu, Nevșehirliyiz Dergisi’ne gö-

reve geldiğinden bu güne ilçe genelinde yaptıkları ça-

lıșmaları anlattı.

8 yılı aşkın bir süredir görevdesiniz, bu süreçteki çalışmalarınızdan bahseder misiniz?

“Göreve geldiğimiz 2004 yılından bu güne ilçenin çeh-

resini değiștirecek ișler yaptık. Sekiz yılı așkın bir sü-

redir zaman mevhumu tanımadan gerçekleștirdiğimiz

her hizmet, yediden yetmișe tüm Bahçelievler halkının

yașam kalitesini arttırmaya yönelik oldu. Çalıșmaları-

nın ağırlık noktasını çocuklar ve gençlerin olușturuyor.

Ağırlıklı olarak spor alt yapısına önem verdik. Bir ilçe

düșünün ki nelere ihtiyacı vardır, alt yapı, eğitimle ilgili

ihtiyaçları söz konusudur, kültürel çalıșmalar ve kültür

alanlarıyla ilgili çalıșmalar söz konusu, yeșil alanlar,

sportif alanlar. 1992 yılında ilçe olan Bahçelievler’e bi-

zim göreve geldiğimiz 2004 yılına kadar geçen 12 yıllık

süreçte yapılanlardan daha fazlasını biz 8 yılda yaptık.

Alt yapı deseniz en az 25 yılda yapılacak ișleri yaptık.

Spor konusunda da öyle 40 yıllık Bahçelievler tarihin-

de 9 tane kapalı spor salonu vardı. 8 yılda buna 16

tane ilave ettik. Sağlık alanında da derseniz yine öyle,

40 yıllık Bahçelievler tarihinde 7 tane sağlık ocağı var-

dı. Bu sayı 21 ye çıktı ve bunlar muhkem binalar, sa-

dece sağlık ocağını getirmedik muhtarlığı da getirdik

oraya. Bazıların da farklı görev yerleri olușturduk me-

sela birinde kariyer merkezi olușturduk. Bir tanesinde

konferans salonu bilgi evini olușturduk. Bizim ilçemiz-

de 1 tane kapalı ya da açık yüzme havuzumuz yok-

tu. İnsanlar benden sürekli olarak havuz yaptırmamı

istiyordu, ben de onlara, neden istiyorsunuz? İhtiyaç

olsaydı yapılırdı, diyordum. Fakat Bahçelievler yapılaș-

masını tamamlamıș bir yer olduğu için bu konudaki

tek sıkıntımız vardı, o da yer sıkıntısı idi. Yer bulmamız

gerekiyordu, yerleri bulduk șuan 5 tane havuz proje-

lendirdik ve bitirdik. Bu havuzlara, ilçede oturan her-

söyleși

Bahçelievler halkı, iyinin de daha iyisine layıktır

diyen Bahçelievler Belediye Bașkanı Osman

Develioğlu, dergimize göreve geldiğinden bu güne

ilçe genelinde yaptıkları çalıșmaları anlattı.

““ Bahçelievler 8 yılda

çok değiști

Bahçelievler Belediye Bașkanı Osman Develioğlu:

Bizler, Bahçelievler Belediyesi çalışanları olarak büyük ve güçlü

bir aileyiz diyen Başkan Osman Develioğlu; “ Bahçelievler hal-

kına en kaliteli hizmeti hep birlikte sunuyoruz” dedi.

Page 23: Magazine, culture, nevsehir

21Temmuz - Ağustos 2012 / NEVŞEHİRLİYİZ

söyleși

kesin yürüme mesafesinde gitmesini hedefledik. Aynı

zamanda buralarda spor salonu var, saunası var, Türk

hamamı var, kapalı basketbol, voleybol salonu var. Bir

tanesinde buz patenimiz var, iki tanesinde bowling sa-

lonumuz var.

Alt yapıdan ulașıma, spor komplekslerinden kültür

merkezlerine, bilgi evlerinden aile destek evine, sevgi

evinden trafik eğitim parkına, spor parklarından çocuk

parklarına, piknik alanlarından, sağlık yatırımlarına,

mobese sistemlerinden temizliğe varıncaya dek yapı-

lan her proje, her șeyin en iyisi ve güzeline layık olan

Bahçelievler halkının mutluluğu için.”

Yapmak isteyip de yapamadığınız projeleriniz var mı? “Yapmak isteyip de yapamadığımız değil ama yapmak

istediğimiz çok iș var. Bahçelievler’i, İstanbul’umuzu

ve dolayısıyla ülkemizi gelișmiș dünya ülkeleri arasın-

daki hak ettiği yeri alabilmesi için, bizlerin ve hepimizin

bulunduğumuz yerde biraz daha fazla çalıșmamız ge-

rekiyor. Onlardan daha fazla çalıșmamız gerekiyor, bü-

yüme hızımızın onlardan daha fazla olması gerekiyor.

Bunun için de iki misli çalıșmamız gerekiyor.”

Eğitim alanındaki çalışmalarınızdan bahseder misiniz?“Öncelikle okullarımızın bazıları depreme dayanıklı de-

ğildi onları yeniledik. Bu arada çok sayıda yeni okul

da yapıldı. Göreve geldiğimiz yıllarda okullarımızdaki

sınıf mevcudu ortalaması 60’lardaydı, șimdi ise bu

sayı çok așağıya inmiș durumda. Ayrıca, ocuklarımı-

zın daha güzel ortamlarda eğitim yapabilmeleri için

ilçemizdeki tüm okullarımızın ilaçlanmasından boya

ve badanalanmasına, çatılarının tamirlerinden bahçe

duvarlarının yapılmasına, çatı onarımlarından su de-

polarının temizlenmesine, bahçe düzenlemelerinden

asfaltlanmasına, spor aletlerinin tamirinden 16 okulu-

mun bahçesine kapalı spor salonu yapılmasına kadar

birçok çalıșmamız oldu.”

Sayın Başkanım son olarak neler söylemekistersiniz? Okuyucularımıza mesajınız nedir?“Öncelikle sizin aracılığınızla tüm Nevșehirli hemșeh-

rilerime selam ve sevgilerimi sunuyorum. Tüm çaba-

mız Bahçelievler’i daha güzel yașanabilir bir yer haline

getirmek ve yașam standartlarını arttırmak. Benim,

gücümün yettiği kadar, elimden geldiği kadar, en gü-

zel en kaliteli hizmetleri ülkem ve halkım için üretmem

gerekiyor. Ve mümkün olduğu kadar hep ilkleri ortaya

koymam gerekiyor. Bahçelievler çok büyük bir mar-

ka, ama bu markanın içinin dolu olması gerekiyor. Ben

buna gayret sarf ediyorum. İçini doldurmak istiyorum

ve ismini duyurmaya çalıșıyorum. Beni köșenize ko-

nuk ettiğiniz için de sizlere de ayrıca teșekkür ederim.”

Nevşehirliler Kültür Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Yöne-

tim Kurulu Başkanı Aşiret Dalcı, Bahçelievler Belediye Başkanı

Osman Develioğlu’na dernek adına teşekkür plaketi takdim etti.

Osman Develioğlu Kimdir?1956 yılında İstanbul'un Kadırga semtinde doğ-

du. Aslen Kayserilidir.1979 yılından beri ambalaj

sanayiinde faaliyet göstermektedir. Tüm tahsil ha-

yatı İstanbul'da geçti. Yüksek öğrenimini Boğaziçi

Üniversitesi'nde tamamladı. 1995-1999 seçimlerin-

de 3'üncü bölge milletvekili adaylığı, ilçe başkanlığı

ve il yönetim kurulu üyeliğinde bulundu. 1970 yılın-

dan beri sosyal aktivitelerin içinde yer alan Osman

Develioğlu, pek çok sivil toplum örgütünde yönetici

olarak görev yaptı. MÜSİAD, BASİAD, ÖNDER ve

İstanbul Oluklu Mukavvacılar Derneği yönetim

kurullarında yer alan Develioğlu, İstanbul Sanayi

Odası Meslek Komitesi'nde başkan yardımcısı ola-

rak görev yaptı. AK Parti kuruluş çalışmalarında da

bulunan Develioğlu, Parti içi Demokrasi Hakem Ku-

rulu Başkanlığı yaptı. Belediye Başkanlığı görevine

seçildiği 2004 ve 2009 yıllarından günümüze, bilgi,

birikim ve tecrübesi ile Bahçelievler'e özlenen hiz-

meti sunmayı hedefleyen Develioğlu, sanayici ve iş

adamıdır. Develioğlu, evli ve dört çocuk babasıdır.

Page 24: Magazine, culture, nevsehir

22 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012

gündem

Her yerde Müslüman kanı akıyor. Kimi yerde zalim dikta

rejimlerinin ayakta kalma savașı, kimi yerde ise, etnik ve

mezhepsel çatıșmaların dıș mihraklarca da körüklen-

mesiyle; aynı zamanda, çoğu fakirlik ve açlıkla boğușan

zavallı Müslümanlar, tavuk gibi boğazlanıyor!

Suriye’de oluk gibi akan kanı, dünya ruhsuz bir șekilde,

seyretmekle yetiniyor. Bu kanı durdurmakla yükümlü

BM Teșkilatı ise, hasar tespitini bile doğru dürüst yap-

maktan aciz. İlave olarak “Annan Planı” denilen kandır-

maca ile, Beșar Esad ve avenesine zaman kazandırılı-

yor. Tunus ve Mısır’da, șimdilik nisbeten ucuz atlatılan

‘Bahar Sancısı’, Libya’da en az altmıș bin kișinin canına

mal oldu. Daha da nereye kadar tırmanacağı belli de-

ğil... Bu arada Yemen unutuldu gitti bile! Oysa orada

da, șimdiye dek on binlerce kiși hayatını kaybetti.

HER YERDE MÜSLÜMAN KANI AKIYORMynmar (Burma)dan gelen yürek burkucu manzaralar,

buradaki Müslüman azınlığın maruz kaldığı vahșeti bü-

tün açıklığıyla ortaya koyuyor. Hindular, hiçbir șekilde

hayat hakkı tanımak istemedikleri Müslümanları, bütün

dünyanın gözü önünde soykırım yaparcasına öldürüyor.

Ama dünyadan ne yazık ki hiç ses çıkmıyor... Sadece

Burma değil, Güney Doğu Asya ve bütün Hind-i Çini

coğrafyasında milyonlarca Müslüman, her türlü vahși

katliam, etnik temizlik ve soykırım felaketiyle iç içe ha-

yatta kalmaya çalıșıyor.

Bu örnekler, rastgele seçtiğimiz birkaçı. Bunun içine

Somali’yi, Nijerya’yı, Sudan’ı, Çad’ı, Mali’yi ve bu kıta-

daki benzer ülkeleri de kattığınızda, facianın boyutları

bütün dehșetiyle ortaya çıkar. Sadece Afrika değil, As-

yayı da baștan așağı bu felaket coğrafyasına katmak

lazım. İște Afganistan... 1979’dan beri savaș bütün

dehșetiyle sürüyor. Onun etkisiyle, Pakistan da fiili sa-

vaș alanı haline gelmiș durumda. Bu arada Filistin ve

Lübnan’daki altmıș yıllık serüveni hatırlatmaya gerek var

mı acaba?

DÜNYA SEYREDİYOR… ÇÜNKÜ ÖLENLER MÜSLÜMANDünyanın değișik coğrafyalarında yașanan zulümlere

müdahale etmede geç kalan BM'ye tepkiler büyüyor.

Son olarak gündeme gelen “Arakan daramı” için bu

sefer ABD'li Müslümanlar ayaklandı. New York'ta dü-

zenlenen yürüyüște Müslümanlar, “Filistin, Irak, Keșmir,

Afganistan, Pakistan, Suriye, Burma yanıyor... BM ne-

rede?” diye sordu. Myanmar hükümetinin göz yumma-

sı ile Rohingya Budistleri tarafından soykırıma uğrayan

Arakanlı Müslümanlara New York'tan büyük destek

geldi. Kuzey Amerika Müslüman Topluluğu (ISNA), New

York merkezli kurulușlar Rohingya Uluslararası Endișe

Filistin… Irak… Keșmir… Burma…

Afganistan… Pakistan… Suriye…

Dünya Sessiz, BM Nerede?Mynamar’dan Filistin’e İslam Alemi cayır cayır

yanıyor. Dünyanın değișik coğrafyalarında yașanan

zulümlere müdahale etmede geç kalan BM’ye

tepkiler büyüyor, dünya ise akan kanı izlemekle

yetiniyor.

Page 25: Magazine, culture, nevsehir

23Temmuz - Ağustos 2012 / NEVŞEHİRLİYİZ

gündem

Derneği (RCI) ve Özgür Rohingya Kampanyası ile Pen-

silvanya eyaletinde faaliyet gösteren Arakan Rohingya

Birliği isimli kurulușların düzenlediği ortak gösteride,

Müslüman gruplar Arakan için İslam dünyasına çağrıda

bulundu.

BM KONUYU HASIRALTI EDİYORNew York'un Manhattan bölgesinde Birleșmiș Millet-

ler (BM) Genel Merkezi ile aynı sokakta bulunan Dag

Hammarskjöld parkında toplanan farklı etnik kökenlere

ait Müslüman topluluk, Budistlere lanet okurken, BM'yi

üzerine düșeni yapmamakla suçladı. Arakan Rohingya

Birliği Genel Direktörü Prof. Dr. Wakar Uddin, “Türk Hü-

kümeti ve Türk insanı çok yașa, Onlar Rohingya sorunu-

nun șampiyonları. Türk hükümeti bu konunun ortasında

Allah'a șükür” dedi. Șiir okuyanlardan Londra doğumlu

olan Sister Aișa, kendine özgü anlatımı ile İngilizce oku-

duğu șiirde, Burmalı Müslümanların dramını tasvir etti.

New York doğumlu Neval Abdușșahid isimli kız öğrenci

ise, “Ben New York'ta doğdum. Biz Myanmarlı değiliz,

ama onlar bizim kardeșimiz. Ve orada soykırıma uğru-

yorlar. BM konuyu hasıraltı ediyor. BM șu an dünyanın

o parçası ile ilgili değil. Eğer o bölgede lityum, altın veya

petrol olsaydı hemen orada biterler ve insan haklarını

savunurlardı” diye isyan etti.

ORTA DOĞU BARUT FIÇISIÖte yandan, son günlerde Filistinlilere karșı saldırılara

bașlayan Yahudiler dün Mescid-Aksa'nın güneyinde-

ki Silvan mahallesinde Filistinlilere ait araçları tahrip

edip tahrik saldırılarını sürdürdü. Orta Doğu'da bașta

Suriye'de akan kanı durduramayan BM, Afrika'da da

bir yandan açlık diğer yandan iç savașla boğușan So-

mali ve Sudan gibi Sahel Bölgesi ülkelerinde de etkin-

liğini artıramıyor.

BU DRAM ARTIK DURDURULMALINew York'ta toplanan farklı milletlerden binlerce ABD'li

Müslüman, Myanmar'da yașanan dramın durdurul-

ması için gösteri yaptı. Myanmar'ın Arakan (Rakhine)

eyaletindeki șiddet olaylarından kaçarak Bangladeș'e

sığınan Rohingya Müslümanları, sınırdaki Cox's Bazar

bölgesindeki kamplarda zor șartlar altında hayat mü-

cadelesi veriyor.

Page 26: Magazine, culture, nevsehir

24 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012

gündem

Türkiye’de yapı tașlarındaki Zeolit grubu kayaçlardaki

Erionit isimli kanser yapıcı maddenin yol açtığı Akciğer

kanserinin en yaygın olduğu merkezlerin bașında gelen

Nevșehir’in Ürgüp ilçesine bağlı Karain köyünün tașın-

masına yönelik çalıșmalar umut verici gelișme olarak

değerlendiriliyor. Nevșehir’in Ürgüp ilçesine bağlı Karain

köyünde 1974 yılında dönemin Sağlık ve Sosyal Yardım

Bakanlığı, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Hacettepe

Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Ana bilim

dalı bașkanı Prof. Dr. İzzettin Barıș bașkanlığında ger-

çekleștirilen bilimsel çalıșmalar ıșığında, köydeki konut-

ların yapı tașlarının içerisinde yer alan Zeolit Grubu ka-

yaçlardaki Erionit isimli maddenin solunma ve tozlanma

yoluyla vücuda alınmasıyla akciğer kanserinin yaygın

șekilde oluștuğu belirlenmiști.

Karain Köyü'nde belirgin bir istatistiki çalıșmanın ya-

pılmamasına karșın 38 yıldan beri 350’ye yakın insa-

nın hayatını kaybetmesine neden olan akciğer kanse-

ri ile mücadele çalıșmaları, belirli dönemlerde Sağlık

Bakanlığı’nın ana gündemine oturmasına karșın, köylü-

lerin yetkililerce belirlenen yeni iskan alanlarına tașınmak

istememesi nedeniyle tașınma gerçekleștirilememiști.

Bir süre önce TBMM tarafından olușturulan Kanser

Araștırma Komisyonu’nun incelemelerde bulunduğu

Karain köyüne son olarak Bașbakanlık Toplu Konut

İdaresi Bașkanlığı el attı. Köylülerle de karșılıklı olarak

gerçekleștirilen görüșmelerden sonra, köy yașamının

gereklerine uygun bir yapılașma, alt yapı ve çevre dü-

zenlenmesi karșılığında köylülerin tașınmaya razı olma-

sının ardından bașlatılan çalıșmalar çerçevesinde TOKİ

tarafından Karain için 126 tarım köy konutundan olu-

șan yeni bir köy kurulması kararlaștırıldı.

Karainliler için Tarım Köy Projesi kapsamında 180 met-

rekareden olușan 126 konut, Ürgüp ilçesinden Karain

köyüne giriș bölümünde yapılacak. Karain köyü muh-

tarı Mevlüt Özata, yapılan uygulama ile yıllardan beri

en temel sağlık sorunu olan akciğer kanserinin tehlike

olmaktan artık çıkartılacağı için sevinçli olduklarını be-

lirtti. Özellikle İșveç’te yașayan Karain köyü nüfusuna

kayıtlı gurbetçilerden bir bölümünün bu tașınmaya karșı

olduklarını dile getiren Özata “Köyünü seven insan gelir

köyünde yașar. Bende bir emekliyim ve 40 yıl sonra kö-

yüme yeniden tașındım. Ama TOKİ’nin yapacağı konut-

larda yașamımı sürdürmek istiyorum. Sadece ben değil

köyün yüzde 90’ı benim ile aynı düșünceyi paylașıyor.

Konutların yapımını sabırsızlıkla bekliyoruz” dedi.

Karain kanserdeki kara

talihini yenmeye hazırlanıyorTOKİ tarafından Karain için 126 tarım köy

konutundan olușan yeni bir köy kurulması

kararlaștırıldı.

Page 27: Magazine, culture, nevsehir
Page 28: Magazine, culture, nevsehir

26 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012

Son yıllarda çeșitlendirilmiș turizm kapsamında yaygın-

lașma süreci yașayan balayı turizmi de, bölgenin zen-

gin değerlerinin genç çiftlerin en büyük mutluluk günleri

olarak da değerlendirilen balayı süresince değerlendiril-

mesi için de önem tașıdığı ifade ediliyor.

Kapadokya bölgesinin ilk butik otellerinden biri olan Uç-

hisar beldesindeki Museum Hotel’de de balayı turizmi

adına önemli seçenekler sunulan önemli bir merkez ko-

numunda.

1998 yılında Indigo Turizm Yönetim Kurulu Bașkanı

Ömer Tosun tarafından restorasyonuna bașlanan Mu-

seum Hotel’de, balayı için tercihte bulunanlara yönelik

bir dizi seçenekler sunuluyor. Konaklama bașta olmak

üzere tüm ekstralarda yüzde 10’luk indirimin yanı sıra,

düzenlenen transfer, tur, balon uçușu, at turu ve Cross

Golf için de yüzde 5’lik bir indirime gidiliyor.

Indigo Turizm Yönetim Kurulu Bașkanı ve Museum Otel

ișletmecisi Ömer Tosun yaptığı açıklamada, evlilikleri-

nin ilk günlerinde değerlendirmek amacıyla Kapadokya

bölgesini tercih eden yerli ve yabancı tüm genç çiftle-

rin, bölgenin büyüleyici güzellikleri ile unutamayacakları

günler geçireceklerini söyledi.

BALAYI TURİZMİNDE AVRUPA’YI DEĞİL,

KAPADOKYA’YI TERCİH EDİNTosun, özellikle sanatçıların evliliklerinin ilk günlerini

Avrupa’nın değișik kentlerinde geçirme gibi bir yargının

yıllar yılı devam ettiğini belirterek “Dünya ülkelerinin bile

gıpta ile baktığı Kapadokya, zengin birikimleri için bala-

yı turizmi için en ideal bir merkez. Dünya kültür ve doğal

mirası olarak ilan edilen bir büyük bölgede, balayını bir

tutku haline getirmek için tüm olanaklara sahibiz.Toplu-

mun tüm elit kesimlerinin yanı sıra ,mutluluklarını evlilik-

le zirveye ulaștıran genç çiftleri ,Kapadokya bölgesinin

büyülü atmosferinde misafir etmek bizim için büyük bir

onur ve gurur kaynağı olacaktır.”dedi.

Balayı turizmi adına Kapadokya bölgesinin önemli tu-

rizm merkezlerinden Göreme, Ürgüp, Ortahisar, Musta-

fapașa, Avanos ve Çavușin’deki butik otellerde de yine

benzer seçenekler genç çiftler için sunuluyor.

Kapadokya’nın büyülü atmosferinde balayı keyfiDoğal ve tarihi değerlerin iç içe olduğu Türkiye’nin

en önemli turizm merkezlerinden Kapadokya

bölgesinde her geçen gün gelișen turizm

sektörü, çeșitlendirilmiș turizm konumu ile farklı

seçeneklerle turistlere hizmet veriyor.

aktüel

Page 29: Magazine, culture, nevsehir
Page 30: Magazine, culture, nevsehir

28 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012

Kısa mesafeli ulașımlarda bisikletin önemini ortaya ko-

yarak, bu yöndeki sportif anlamdaki çalıșmalara ivme

kazandırmak isteyen Kayseri’li bisiklet tutkunları, Ka-

padokya bölgesinde her yıl pedal çeviriyorlar. Kayseri’li

ișadamı Zeynel Özkaya yaptığı açıklamada, sağlıklı ya-

șam için bisiklet kullanımını yaygınlaștırmak ve bisiklet

sporuna olan ilgiyi artırmak amacıyla bir grup bisiklet

tutkunu ile Kayseri’de her 15 günde bir bisiklet turları

düzenlediklerini belirtti.

Özkaya, bisiklet turlarına iletișim halinde oldukları

Dubai, Suudi Arabistan ve İran’daki bazı dostları-

nı da dahil ettiklerini belirterek, her yıl belirlenen bir

günde, Kapadokya’nın büyülü güzellikleri arasında

bisiklet üzerinde sağlıklı bir yașam için tur organizas-

yonu yaptıklarını ifade etti. Özkaya “Günümüzde kısa

mesafeli ulașımlarda bisiklet kullanımının yaygın hale

gelmesi en büyük hedeflerimiz arasında. Bir yanda

hem ekonomik olarak olaya bakıyoruz, diğer yanda

da daha sağlıklı bir yașam için bisikletin meydana ge-

tirdiği faydaları kamuoyu ile paylașmak amacıyla çalı-

șıyoruz” dedi. Her tura 60 ı așkın bisiklet tutkununun

katıldığını dile getiren Özkaya, önümüzdeki süreçte

bu sayıyı daha da artırmayı planladıklarını söyledi.

Kayseri’li bisiklet tutkunları, Kapadokya bölgesinde

her yıl pedal çeviriyorlar.

aktüel

Bisiklet tutkunlarıKapadokya’da pedal çeviriyor

Page 31: Magazine, culture, nevsehir
Page 32: Magazine, culture, nevsehir

30 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012

Göreme Belediyesi ve Kapadokya TV ișbirliğinde

Göreme Açık Hava Müzesi yakınlarındaki Anatolian

Ballons uçuș sahasında düzenlenen 1. Uluslar arası

Anadolu Çoban Köpekleri Irk yarıșmasına Türkiye’nin

çeșitli kentlerinden getirilen 150 çoban köpeği, Ak-

baș, Kangal, Boz, Malaklı ve Anadolu Çoban köpeği

kategorilerinde yarıșırken yavru çoban köpekleri de

yașlarına göre jürinin önüne çıktı. Veteriner Hekim

ve Ziraat Mühendislerinden olușan 9 kișilik bir jüri-

nin görev yaptığı yarıșmada ayrıca Kapadokya Güzeli

çoban köpeği seçildi.

Boz Çoban Köpekleri Dernek Bașkanı Akın Tülübaș

yaptığı açıklamada, Çoban köpeklerinin gerek ulu-

sal ve gerekse uluslar arası alanda hak ettikleri yere

gelebilmeleri amacıyla böyle bir organizasyonun ilk

kez düzenlendiğini belirterek, Göreme Belediyesi ile

Nevșehir’de yerel olarak yayın yapan Kapadokya TV

ilgililerine teșekkür etti. Çoban köpekleri için genellikle

Kangal ırkının genel kabul gördüğünü belirten Tülübaș,

Nevșehir ve Șanlıurfa’ da çoban köpekleri sayısında

ciddi bir popülasyon bulunduğunu belirterek bu zen-

ginliğin çok iyi değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.

Daha sonra jüri dik duruș, diș, kuyruk, yere sağlam

basması gibi değerler ıșığında, kategorilerinde ilk üçe

giren çoban köpeklerini belirledi. Yarıșma sonunda jü-

rinin belirlemelerine göre ilk üçe giren çoban köpekle-

rinin sahiplerine Altın,Gümüș ve Bronz Madalya verildi.

Anadolu’daki çoban köpeklerini ulusal ve uluslar

arası alanlarda tanıtmak amacıyla düzenlenen

yarıșmada, çoban köpekleri 40 kategoride jürinin

önüne çıktı.

aktüel

Çoban köpekleri

Göreme’de yarıștı

Page 33: Magazine, culture, nevsehir

Narlıgöl

Termal

Hotel

■ Tam Pansiyon

■ 0-6 Yaş Ücretsiz

■ 6-12 Yaş %50 İndirimli

■ Sauna

■ Hamam

■ Fitnes

■ Spor Salonu

■ Kafeterya

■ Kuaför

■ Market

■ Kreş

■ İnternet Cafe

■ Otopark (Ücretsiz)

■ Mescid

■ Konferans Salonu (500 kişilik)

■ Doktor - Hemşire

■ Açıkbüfe Yemekler

■ Termal Havuz

Narlıgöl Termal Hotel

Nar Köyü 2. km. Narlıgöl - NİĞDE

Tel: +90530 967 78 61 - 0530 967 78 62 - 0530 967 78 63

Gsm: 0554 592 30 35 - 0554 592 30 36

[email protected] ■ http://www.narligoltermal.com.tr

Niteliğine Göre Doğal Tedavi Unsurunun Tıbbi Balneolojik Tanımlanması:Anılan kaynak toplam 2402.68 mg/lt. mineralizasyonu olan, karbondioksitli miks formda

termomineralli sudur. Banyo uygulamaları şeklinde inflamatuvar romatizmal hastalıkların

(romatiod artrit, ankilozan spon-dilit başta olmak üzere) kronik dönemlerinde; kronik

bel ağrısı, osteoartrit gibi noninflamutuvar eklem hastalıklarının, miyozit, tendinit,

fibromiyalji sendromu gibi yumuşak doku hastalıklarının tedavisinde tamamlayıcı

tedavi unsuru olarak, ortopedik operasyonlar, beyin ve sinir cerrahisi sonrası gibi uzun

süreli hareketsiz kalma durumlarında mobilizasyon çalışmalarında, kronik dönemdeki

seçilmiş nörolojik rahatsızlıklarda rehabilitasyon amacıyla, stres bozukluğu, nörovejetarif

distoniler örneklerindeki gibi genel stres bozukluklarında ve spor yaralanmalarında

destekleyici / tamamlayıcı tedavi unsuru olarak kullanılabilir niteliktedir. Suyun arsenik

miktarının yüksekliği nedeni ile içme olarak kullanılması uygun değildir.

(Suyun / peloidin tanımı):Toplam mineralizasyonu

2402.68 mg/lt. kaynak

çıkış sıcaklığı 67° C olan

termomineralli su.

Page 34: Magazine, culture, nevsehir

32 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012

Türkiye’de serbest sıcak hava balon uçușlarının ya-

pıldığı tek merkez konumundaki Kapadokya bölge-

sinde, büyülü peribacaları ve eșsiz kültürel zenginliği

havadan izlemek isteyen yerli ve yabancı turistler dü-

zenlenen turlarla unutamayacakları anlar yașayabili-

yorlar. Dünyanın en ilginç doğa olușumları arasında

yer alan peribacaları ve kayadan oyma dinsel mer-

kezleri ile her yıl yaklașık 2 milyon yerli ve yabancı

turisti ağırlayan Kapadokya bölgesinde düzenlenen

sıcak hava balon turlarına yerli ve yabancı turistler

büyük ilgi gösteriyor.

HAVADAN GİZEMLİ GÜZELLİKLERE

YOLCULUK

Bölgede her gün sabahın erken saatlerinde, göz

alıcı güzellikleri arasında balon yolculuğu için bir

araya gelen yerli ve yabancılar bu turlar için 45 da-

kika ve 1,5 saat süre ile devam eden turlara katı-

labiliyorlar. Kapadokya bölgesinde ilk olarak 1996

yılında Türk Hava Kurumu tarafından deneme amaç-

lı olarak bașlatılan ancak 1997 yılında uluslar arası

düzeyde sıcak hava balonu festivalinin düzenlemesi

ile bu alandaki öneminin ortaya çıkmasıyla birbiri ar-

dına açılan balon firmaları, bölgeye olan talebinde

artmasında önemli bir misyon üstleniyor. Dünyanın

sıcak hava balonculuğunun yapılması için en önem-

li fiziki mekanlardan biri olarak da değerlendirilen

Kapadokya bölgesinde Göreme, Uçhisar, Çavușin,

Mustafapașa ve Ürgüp gibi merkezlerde birçok fir-

Balon turlarına ilgi arttıKapadokya’da balon turlarında 33 Milyon Avro’luk

pazar oluștu. Kapadokya Bölgesinde balon

turizmiyle gelișen diğer sektörler ise tașımacılık,

otelcilik ve restorancılık olarak sıralanıyor.

turizm

Page 35: Magazine, culture, nevsehir

33Temmuz - Ağustos 2012 / NEVŞEHİRLİYİZ

gündem

ma bulunuyor. Sıcak hava balonları içine doldurulan

sıvı propan gazının ısıtılması ile havalanıyor. Uygun

rüzgarda oldukça uzun süreler sakin bir uçușla ha-

vada kalınabilen turlarda ortalama seyir yüksekliği

500-1500 feet arasında değișebiliyor. Bölgenin en

önemli turizm merkezlerinden Göreme, Uçhisar,

Mustafapașa, İbrahimpașa, Zelve, ve Avanos gibi

merkezlerin üzerinde gerçekleșen balon turları 28

derecenin üzerinde sıcak ve rüzgarlı havalarda ger-

çekleștirilemiyor.

EN ÇOK JAPONLAR TERCİH EDİYOR

Kapadokya'da 17 firmanın 140 balon ile faaliyet gös-

terdiği balon turları alanında yılda 450 bin kișiye hiz-

met veriliyor. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'nden

alınan bilgiye göre, Kapadokya'da balon ișletmeci-

liği yapan 17 ișletmeye ait 140 balonda, bölgeden

ortalama 1.300 kiși çalıșıyor.

Bölgede balonla bir yılda ortalama uçan yolcu sayısı

ortalama 450 bin ile 500 bin arasında değișiyor. Bir

kișiden ortalama 70 Avro’nun alındığı balon uçuș-

larından elde edilen bir yıllık ortalama ciro ise uçan

yolcu sayısının ortalama 475 bin kiși olarak alınması

durumunda 33 milyon 250 bin Avro olarak gerçekle-

șiyor. Kapadokya Bölgesinde 12 ay boyunca uçuș-

lar aralıksız devam ederken, uçușların en yoğun ol-

duğu dönem ise 15 Mart–31 Mayıs ve 1 Eylül-15

Kasım arasında oluyor.

Bölgede balon turizmini tercih eden turistler arasın-

da ilk sırayı Japonya'dan gelenler alıyor. Japonya'yı

Kore, Almanya, İspanya, Fransa ve Güney Amerika

izliyor. Kapadokya Bölgesinde balon turizmiyle geli-

șen diğer sektörler ise tașımacılık, otelcilik ve resto-

rancılık olarak sıralanıyor. Ayrıca balon uçușlarından

memnun ayrılan yolcular, halıcılık, çömlekçilik ve ku-

yumculuk sektöründeki satıșları artırıyor.

Page 36: Magazine, culture, nevsehir

Beyincik SarkmaArnold - Chiari Malformasyonu TANIM 19 yüzyılın sonlarında Alman Patolog Chiarı kendi adını ver-

diği beyincik ve beyin sapının sarktığı 4 çeșit doğumsal anoma-

liyi tanımlamıștır.

Tip 1: Arnold- Chiari (A-C Tip 1) anomalisinin de beyinciğin

tonsillalarının servikal spinal kanal içerisine uzanmasıdır.

Tip 2: Arnold- Chiari (A-C Tip 2) anomalisinin de ise beyin-

ciğin tonsillaları yanında beyincik yapılarının servikal omurilik ka-

nalı içerisine uzanması söz konusudur. Bu tip anomalide birlikte

bel bölgesinde myelomeningosel kesesi bulunmaktadır.

Tip 3: Arnold- Chiari (A-C Tip 3) anomalisininde ise boyun

bölgesinde myelomeningosel kesesi ile beraber orta beyin ya-

pılarının kese içerisine herniasyonu vardır.

Tip 4: Arnold- Chiari (A-C Tip 4) anomalisinin de ise beyin-

cik dokularının gelișmemesi yanında orta beyin dokularının her-

niasyonu vardır.

Bu tip anomalinin ana karekteristik özelllliği beyincik tonsil-

lalarının foramen magnum altında servikal omurilik kanalı içe-

risine 5 mm den fazla yer sarkmıștır. Bu anotomik bozuklukta

Beyin Omurulik sıvısının (BOS) hem beyin hemde omurilik içeri-

sinde dolanımı bozulması sonrası beyin içerisinde basınç deği-

șikliklerine yol açmaktadır.

Bu malformasyonun olușumunda ileri sürülen 3 teoriden;

1: Hidrodinamik teori (intra-kranial ile intra-spinal mesafede

basınç farkı)

2: Mekanik teori ( A-C tip 1) sebebinde foramen magnum

seviyesinede BOS dolanımındaki blok var)

3: Maldevelopmental (yaygın gelișimsel bozukluğun) bir

lokal uzanımı olarak posteriör fosanın anomalisidir.

Arnold Chiari Tip 1 anomalisi genellikle erken gençlik ça-

ğında olmak üzere erișkinlerde olduğu gibi çocukluk çağında

șikayet vermektedir.

En sık șikayetleri özellikle öksürük hapșırma gibi kafa içi

basıncını artıran hareketler sonrası baș ve boyun ağrısı ortaya

çıkar. Ayrıca omuz, bel veya bacak ağrıları görülür bu ağrılar

yansıyan (radiküler) tarzda değildir.

En sık olarak (% 70) nörolojik defisitlerden özellikle motor

ve duyu defisitleri ekstremiteler de olup bu bulgu omurilik kanalı

içerisinde kavitasyon olanlarda görülür.

Bundan sonra % 30- 40 oranında yürüme bozukluğu

(ataksiler) görülür.

Daha az sıklıkla % 15-25 oranında çift görme, yutma güç-

lüğü, konușma bozukluğu, nistagmus, ve alt beyincik sinir felç-

leri görülür.

Prof. Dr. Hidayet AkdemirBeyin Omurilik Sinir

Page 37: Magazine, culture, nevsehir

Çocukluk ve adelosan çağı ilerleyici skolyozların % 30

unda Arnold Chiari Tip 1 malformasyonu görülür.

Bu malformasyonun incelemesinde günümüzün en iyi

tetkik yöntemi Magnetik Rezonans Görüntülemedir (MRG).

Servikal MRG incelemesinde bir veya her iki beyincik tonsillası-

nın foramen magnumun altında 5 mm den fazla uzanmasıdır.

Bu tip malformasyonla birlikte küçük posteriör fossa, platibazi,

atlanto-oksipital asimilasyon gibi anomaliler bulunmaktadır. Ar-

nold-Chiari malformasyonun % 50-60 ında hidro-sirengom-

yeli kaviteleri birlikte görülmektedir.

Bu malformasyonun tedavisi cerrahidir. Cerrahi tedavinin

amacı, kranio-servikal bölgede bozulan nöral yapıları rahat-

latmak ve BOS dolanımını düzeltmek için arka çukur kemik

yapıları restore etmektir. Arnold Chiari malformasyonun tip 1’

cerrahi tedavisindeki uygulananan teknikler; suboksipital kra-

niektomi, araknoid yapıșıklıkların giderilmesi, tonsillar rezeksion

ve duraplastidir.

Dorsal dekompresyon yapmadan önce önden bası

nedenleri; platibazi, C-1 asimilasyonu tanımlanmalıdır. Bu du-

rumlarda duraplasti yapmadan basit kemik dekompresyonu

yeterlidir.

Arnold-Chiari malformasyonunda hidro/sirengom-

yeli gibi birlikte spinal kavitasyonu olan olgularda, sirengo-

subaraknoid,sireno-plevral shunt gibi alternatif cerrahi teknik-

ler uygulanmaktadır.

Pediatrik A-Chiari malformasyonu olgularda ilk problem

cerrahi endikasyondur. Bu yaș grubunda A-Chiari tip 1 teș-

hisi çoğunlukla tesadüfi bulgudur. Bu yaș grubu olgularında

cerrahi tedavi konusunda kesin bir konsensus yoktur. Erișkin

grubu Arnold-Chiari malformasyonları cerrahi tedavi sonuç-

larında; özellikle suboksipital kraniektomi, C-1 laminektomi,

duraplasti yapılan olguların % 100 șikayetlerde iyileșme, siren-

gomyeli olguların % 80 sirengomyeli kavitasyonda küçülme

görülmektedir

A-Chiari tip-1 malformasyonu bir doğumsal anomali olup

olușumunda bir mekanik blok sonrası sinir elamanları basısı ve

BOS dolanımı engellenmesidir. Genellikle genç erișkin yașında

değișik subjektif șikayetleri vardır. Bu șikayetler arasında en sık

olanı oksipital ve boyun ağrısıdır: olguların %60 ında beraberin-

de spinal omurilik içerisinde sirengomyelik kavitasyon bulunur.

Teșhisde servikal MRG altın standart olup beyincik tonsillaları

servikal spinal kanal içerisine 5 mm den fazla yer değiștirmiștir.

A- Chiari tip 1 in tedavisi cerrahidir. Cerrahi tedavide suboksipi-

tal dekompresyon, duraplasti dir. Cerrahi tedavi nin sonuçları

mükemmeldir.

www.medicana.com.tr

İlk –orta- lise eğitimini Nevșehir’de tamam-

layan Prof. Dr. Hidayet Akdemir, yüksek eği-

timini Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde

aldı. Meslek hayatına 1979’da Nevșehir

Merkez Sağlık Ocağı’nda bașlayan Hida-

yet Akdemir, vatani görevini de Türk Silahlı

Kuvvetleri’nde Tabip Asteğmen olarak

yaptıktan sonra sırasıyla Nevșehir Uçhisar

Sağlık Ocağı, Erciyes Üniversitesi Tıp Fa-

kültesi Nöroșirüji Anabilim Dalı, Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hasta-

nesi 2. Beyin Cerrahisi Klinik Șefi, Taksim İlk Yardım Eğitim ve Araștırma

Hastanesi Klinik Șefi olarak çalıșmıș bulunuyor. Halen Medicana Inter-

national İstanbul’da Nöroșirurji Uzmanı olarak hizmet vermeye devam

eden Akdemir, evli ve iki çocuk babası.

Page 38: Magazine, culture, nevsehir

36 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012

Sahip olduğu doğal, tarihi ve kültürel zenginliklerle bir

baștan bir uca bezenen Kapadokya bölgesi, özellikle

son yıllarda Türk turizminin vazgeçilmez bir merkezi ha-

line geldi. Geçen yıl 2.5 milyon yerli ve yabancı turistin

ziyaret ettiği bölgede 400 e yakın tüf kayalara oyulu kili-

se ile 200 civarında da yer altı kenti bulunuyor.

Milattan önce 8 bin yıl öncesinde Neolitik döneme ka-

dar uzanan köklü tarihinde Frig, Asur Ticaret Kolonileri,

Hitit, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı gibi farklı me-

deniyete ve 20 ye yakın krallık benzeri toplum yapısına

ev sahipliği yapan Kapadokya, bu denli kültür ve ta-

rih kokan özelliklerinin yanında Erciyes, Hasan Dağı ve

Güllü Dağı’nın günümüzden 26 Milyon yıl öncesindeki

volkanik patlamalarından sonraki zaman aralığında çe-

șitli etkenlerle meydana gelen peribacaları ile de insan-

ları hayal diyarına çekmeyi bașarıyor.

Kendine göre özellikleri bulunan 4 mevsimin

farklı görüntüleri ile özellikle fotoğraf

meraklılarının vazgeçemeyeceği bir foto çekim

merkezliği görevini de üstlenen Kapadokya, tatil

alt yapısının da sağlıklı ișlediği ender turizm

yörelerinin bașında geliyor.

turizm

4 mevsimde vazgeçilmez

tutkunun adı:

Page 39: Magazine, culture, nevsehir

37Temmuz - Ağustos 2012 / NEVŞEHİRLİYİZ

Roma baskısından kaçarak Anadolu’ya kadar ge-

len İlk Hristiyanların ana mekanlarının olușturuldu-

ğu sığınma amaçlı yer altı kent olgusunun yaygın

șekilde turizm alanında yoğunlaștığı bölgede İsla-

mi dönemlerden kalma çok sayıda mescid, cami,

medrese, han, hamam ve imarethane gibi yapıla-

rında bulunuyor.

Kendine göre özellikleri bulunan 4 mevsimin farklı

görüntüleri ile özellikle fotoğraf meraklılarının vaz-

geçemeyeceği bir foto çekim merkezliği görevini de

üstlenen Kapadokya, tatil alt yapısının da sağlıklı iș-

lediği ender turizm yörelerinin bașında geliyor.

1980 li yılların ikinci yarısın-

dan sonra önemli bir çıkıș

yakalayan bölgede Kültür ve

Turizm Bakanlığı belgeli otel,

butik otel ve belediye belgeli

otel, pansiyon ve motellerde

yatak kapasitesi 25 binler

seviyesine ulașıyor.

turizm

Page 40: Magazine, culture, nevsehir

38 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012

Türkiye’nin doğa güzelliği peribacaları, yer altı kent

yerleșimleri ve köklü tarihi değerleri ile en önemli kültür

turizm merkezlerinden biri olan Kapadokya bölgesindeki

turistik merkezleri bu yılın 8 aylık bölümünde ziyaret eden

turist sayısı 1 milyon 762 bin 431 olarak belirlenirken, üc-

retsiz ziyaret edenlerin sayısı da 500 bine yaklaștı.

Nevșehir Valiliği tarafından açıklanan verilere göre,

Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yerli ve yabancı

turist ziyaretine açık bulundurulan Göreme Açık Hava

Müzesi bașta olmak üzere Zelve, Açıksaray ve Musta-

fapașa ören yeri, Nevșehir, Ürgüp, Hacıbektaș Arkeoloji

ve Etnoğrafya ve Hacıbektaș Veli Müzesi, Hacıbektaș

Atatürk Evi, Çavușin, Gülșehir St.Jean, Mustafapașa

Constantin- Eleni, Karanlık ve El Nazar Kiliseleri ile Öz-

konak, Tatlarin, Kaymaklı ve Derinkuyu yeraltı kentlerini

bu yılın Ocak-Temmuz döneminde 427 bin 568’si üc-

retli, 484 bin 320 ’si ücretsiz, 184 bin 654’ü müze kartlı

ve 665 bin 899’u da Seyahat Acentelerine bağlı tur

firmaları ile gelen ziyaretçi olmak üzere 1 milyon 762

bin 431 kiși ziyaret etti.

Bölgedeki tarihi ve turistik mekanları sadece

Ağustos ayı içerisinde 90 bin 446 yerli ve yabancı turist

gișelere ödeme yaparken ziyaret ederken, ücretsiz ola-

rak müze ve ören yerlerini gezenler adeta rekor bir se-

viyeye ulașarak toplam ay içerisinde 207 bin 308 kișiye

ulaștı. Erken Bizans döneminden bașlayarak 12. yüzyıla

kadar tarihlenen kaya kiliselerinin bulunduğu bölgedeki

ücretsiz ziyaretçi sayısı da bu yılın ilk 8 aylık döneminde

484 bin 320’ye ulaștı.

Kapadokya bölgesini geçen yılın Ocak-Ağustos

döneminde ise 1 milyon 767 bin 266 yerli ve yabancı

turist ziyaret etmiști.

Turizmde geçen yıl

yakalanmak üzereKapadokya bölgesindeki turistik merkezleri bu

yılın 8 aylık bölümünde ziyaret eden turist sayısı

1 milyon 762 bin 431 olarak belirlenirken,ücretsiz

ziyaret edenlerin sayısı da 500 bine yaklaștı.

turizm

Page 41: Magazine, culture, nevsehir
Page 42: Magazine, culture, nevsehir

40 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012

Türkiye’nin yanı sıra çeșitli ülkelerden 80 sanatçının ka-

tıldığı festivalde, konserler, vadi yürüyüșleri, yönetmen-

lerin katılımı eșliğinde kısa film gösterimleri, deneysel ti-

yatro grubu Anatolian Living Theatre’nin performansları

yer aldı. 7. Uluslar arası Fabrikartgrup Çağdaș Sanatlar

Festivali’nde konușan Mustafapașa Belediye Bașkan

vekili Gültekin Kan, Mustafapașa Belediyesi ile Fabri-

kartgrup Sanat Grubu ișbirliğinde düzenlenen 7. Uluslar

Arası Çağdaș Sanatlar Festivaline yurt içi ve yurt dıșın-

dan yaklașık 80 sanatçının katıldığını söyledi.

Mustafapașa’da

7. Uluslararası Çağdaș

Sanat FestivaliÇağdaș sanat çalıșmalarının etkin șekilde

sürdürülmesi amacıyla bu yıl 7. si gerçekleștirilen

Uluslar arası Fabrikartgrup Çağdaș Sanatlar

festivali, Nevșehir’in Ürgüp ilçesine bağlı

Mustafapașa beldesinde düzenlendi.

etkinlik

Page 43: Magazine, culture, nevsehir
Page 44: Magazine, culture, nevsehir

42 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012

etkinlik

GELENEKSEL SANATLARIN IȘIĞINDA

FARKLI KÜLTÜRLER BİR ARARAYA GELDİ

Mustafapașa'nın kültürel, tarihsel ve doğal güzellikle-

rinin de tanıtılmasının amaçlandığı festivale , Musta-

fapașa belediyesinin ev sahipliğini yaptığını dile getiren

Gültekin Kan; “Mustafapașa’nın geleneksel sanatların

ıșığında farklı kültürlerin de bir araya gelmesini sağla-

yıp böylesine muhteșem doğanın tabiat güzelliğini sa-

nat dokusu ile Çağdaș Sanatlar Galerisini de etkinlikler

kapsamında hizmete kazandırıyoruz. Festivale katılan

sanatçılarımız bir haftalık çalıșmalarını galeride tüm sa-

natseverlerle de bulușturacaklar” dedi.

Festival kapsamında seramik atölyesi olușturulurken

Kapadokya Sanat ve Tarih Müzesi’nde kısa film gös-

terimleri de yapıldı. Gösterimlerde Yıldıray Yıldırım’ın

‘1982’, Engin Kılıçtan ‘Keneler ve Karıncalar, Irz’,

Nesimi Yetik’in ‘Toz Ruhu,Annem Sinema Öğreniyor’,

Akın Güngör’ün ‘Arzuhalci’ ve Orhan İnce’nin “Ali Ata

Bak” isimli kısa filmleri yer aldı. Kısa film gösterim-

lerinde yönetmenler, izleyicilerle de söyleșiler ger-

çekleștirdiler. Vadi yürüyüșleri ve bölge gezilerinin de

organize edildiği festivalde Avanos Bezirhane konser

alanında Blues Konsept ve Denge Meyman konser-

leri de büyük ilgi gördü.

Page 45: Magazine, culture, nevsehir

YILPA MOBİLYA İMALAT PAZARLAMA SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. Mecidiye Mahallesi, Demokrasi Caddesi, Sürme Sokak, No: 25, Sultanbeyli / İstanbul

Telefon / Fax: +90 216 496 00 80 - [email protected]

www.yilpaevart.com

Mükemmel ve kaliteli yaşam alanlarınız için

Page 46: Magazine, culture, nevsehir

44 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012

Bu ay sayfalarımıza bir bașarı öyküsüne imza atan

Doğa Tohumculuk Yönetim Kurulu Bașkanı Yakup

Karahan’ı konuk ettik. Yakup Karahan aslen Adana-

lı ancak 22 yıldır Nevșehir’de yașıyor ve Nevșehir’den

ayrılmayı hiç düșünmemiș. Beni Nevșehirli olarak bilsin-

ler diyen bașarılı iș adamı Yakup Karahan tesislerinde

Nevșehirliler Kültür Yardımlașma ve Dayanıșma Derneği

Bașkanı Așiret Dalcı’yı ağırladı. Biz de bu görüșmede

Yakup Karahan’dan Türkiye de üretiminin tamamını

kendi bünyesinde üreten ilk ve tek firma olma özelliğine

sahip Doğa Tohumculuk’un bașarılarla dolu çalıșmaları

hakkında bilgi aldık.

Nevşehir iline büyük katkılarda bulunan ve ilimiz-de çok sevilen bir işadamısınız. Sizi daha yakından tanıyabilir miyiz?“Uzun yıllardır Nevșehir de olduğumdan birçok kiși beni

Nevșehirli olarak bilir, 22 yıldır Nevșehir de yașıyorum,

çocuklarım burada doğdu ve okudu. Bütün yatırımlarım

Nevșehir de. Șirket merkezini Kayseri yada İstanbul’a

tașımam için çok kez bir çok nedenim oldu ancak

ben buradan ayrılmayı hiçbir zaman düșünmedim.

Düșünmeyecek kadar çok sevdim. Dolayısıyla Nevșe-

hirliler artık beni Nevșehirli bilsin diyorum. Adana’nın

Tufanbeyli’nin Akpınar köyündenim. Rahmetli babam

çiftçiydi. 6 kardeșim arasında tek ben okuyabildim ve

eğitimim oldukça zor koșullar altında geçti. Sonuçta

eğitimimi 1987 yılında Adana Çukurova Üniversitesi

Toprak bölümünden Ziraat Mühendisi olarak tamamla-

dım ancak zorlukları tamamlayamadım bu sefer ișsizlik

yașadım. Bir müddet zorunlu olarak meslek harici iș-

lerde çalıștım. Buna alıșıktım zira öğrencilik yıllarımda

okul masraflarım için inșaatlerde sıvacılık yapardım. 2

yıl Beșeri ilaç Tanıtımları ve Pazarlamasında İbrahim

Etem firmasında çalıștım. Mesleğimi yapma uğruna

daha düșük bir maașla Nevșehir’de bir patates tohum-

culuk firmasından gelen teklifi hiç düșünmeden kabul

ettim. Bu firmada bir yıl çalıștıktan sonra cips sektö-

ründe dünyaca tanınan bir șirkette Agro Müdürü olarak

çalıșmaya bașladım. Burada patates tarımı ve patates

sanayi sektörü konusunda farklı bölgelerde kısa süre-

de büyük tecrübeler edindim ve ideallerim uğruna 4 yıl

sonra kendi ișimi kurmaya karar verdim. O yıllarda pa-

tates sanayi sektörünün ivme kazanacağını ve gelecek

vaad ettiği konusundaki düșüncelerimde yanılmadım

söyleși “

“ Nevșehir’in yüz akı

Doğa TohumculukTürkiye'nin dıșa bağımlı olduğu patates tohumunda

ithalatı bitirecek bir çalıșmanın içerisine giren

Nevșehir'de kurulu Doğa Tohumculuk, Pomking

markası ile dondurulmuș patates sektöründe de

zirveye oynuyor.

Doğa Tohumculuk Yönetim Kurulu Başkanı Yakup Karahan,

sofraların vazgeçilmezi patatesin tohumunda ithal bağımlılığına

son vereceklerini belirtti.

Page 47: Magazine, culture, nevsehir

YAVUZ ANTİK

Osmanlı Kaftanları Antika Saat Takımları

Antika Büfeler, Vitrinler Ve Mobilyalar

Antika Halılar Antika Avizeler Osmanlı Aşurelikler

Osmanlı El işlemesi Çevre

Osmanlı Ve Avrupa Farklı Aksesuar Ve Objeler

Osmanlı Sedef Kakmalı Sehbalar El Yazmaları,

Tablolar,

YAVUZ ANTİK

Moda Cad. Tellalzade Sokak. No: 35 A-B Kadıköy / İstanbul

Tel : 0216 346 98 98 Gsm : 0532 415 43 58 [email protected]

Page 48: Magazine, culture, nevsehir

46 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012

söyleși

ve patates üretiminde kısa süreli bir ortaklıktan sonra

tamamı kendime ait Doğa Tohumculuk firmasını kurup

bugünlere geldim.”

Nevşehir ve Doğa Tohumculuk denince akla hemen patates geliyor… Doğa Tohumculuk olarak patates üretiminin hangi alanlarında faaliyetindesiniz?“Gerçektende Nevșehir, uygun iklim ve toprak-su

özellikleri, yer altı depolama potansiyeli ile sadece ül-

kemizin değil dünyanın sayılı ve eși benzeri olmayan

patates üretim bölgesi. Yılda Niğde ile birlikte ülke

üretiminin %35 lik bölümünü ve kıșlık ülke ihtiyacının

tamamını depolayan önemli bir üretim bölgemizdir. Biz

Doğa olarak ağırlıklı sanayi patatesi ve tohum üreti-

minde faaliyetteyiz. Üretimimizin büyük bölümü Makro

Tuzlu Çerez Sanayinde Türkiye’de faaliyet gösteren

Global Cips Fabrikaları ve biri kendimize ait olan do-

nuk patates ürünleri üreten lokal fabrikaların endüstri-

yel patates ve tohum ihtiyaçlarına yöneliktir. Tohumla

birlikte toplam üretimimiz Türkiye genelinde 30 bin

dekar alanda 120 bin tona ulașmıș durumdadır. Söz

konusu bu üretimin tamamını depolayacak ve kalite-

sini koruyacak yer altı depolarımız 100 bin ton kapa-

siteye ulașmıș durumdadır. Bölgenin miyosen devrin-

de yani 10 milyon yıl önce maruz kaldığı volkanik tüf

katmanlarına inșa ettiğimiz yer altı depolarını teknoloji

ile donatıp eși benzeri olmayan muhteșem patates

depolama komplekslerine dönüștürdük. Bu depolar-

da uygun sıcaklık ve nem rejimini teknoloji ile optimize

edip depolanan mahsulü 7-8 ay boyunca kalitesi de-

ğișmeden muhafaza edebiliyoruz. Son yıllarda patates

konusunda 170 yıldır dıșarı bağımlı olduğumuz pata-

tes tohum ve çeșitleri konusunda Biyoteknoloji ağırlık-

lı yatırımlara girdik. Türkiye’nin bu eksiğini gidermeyi

misyon edindim. Israrla inatla son 7-8 yıldır bu konuda

ciddi yatırımlara girdim ve bu konuda önce Türkiye ih-

tiyacına daha sonra ihracat pazarlarına yönelik yük-

sek kademeli yerli patates tohum üretimimiz bașarılı

șekilde devam ediyor. Bu yıl ilk tohumlarımızı sana-

yi sektörüne ve takip eden yıllarda ise Türk patates

üreticisine sunmayı hedefliyoruz. Özellikle TİGEM ile

geçen yıl bașlayan ișbirliğimiz neticesinde mükemmel

izolasyona sahip TİGEM ișletmelerinde virüslerden ari

patates tohum üretimini bașlattık. Artık TİGEM buğday

tohumundan sonra Türkiye patates üreticisinin temiz

patates tohum ihtiyacına da cevap verecektir. Bu to-

humlar patojen yönü ile ithal tohumlara nazaran daha

temiz, fizyolojik açıdan daha genç ve dinamik olacak

ve üreticinin tohum maliyeti düșecek, mahsulün veri-

mi ve kalitesi artacak topraklarımıza hastalık etmenleri

bulașmayacaktır. Son olarak 2011 yılında patatesin

sanayi sektörüne girdik. Gülșehir ilçesi girișinde 65 da

açık alan üzerine kurulu 7,5 da kapalı alanda gelișmiș

Hollanda BMA teknolojisi ile yılda 45 bin ton sanayi

patatesini 22 bin ton dondurulmuș parmak patatese

dönüștüren ve 110 iș gören istihdam ettiğimiz modern

bir tesisi hizmete açtık. Böylelikle yüksek kademeli

tohumla bașlayan üretim sürecimizi tüketici çatalında

katma değeri yüksek bir ürünle bitirmiș olduk.”

Patates dışında yatırımınız var mı ?“Genelde patates konusunda yani bildiğimiz iș dıșına

çıkmamayı prensip edindim. Patates tarımı dıșında ül-

kemizde patates ile ilgili tarımsal mekanizasyon konu-

sunda gördüğümüz boșluğu distribütörü olduğumuz

Hollanda ve Belçika’nın iki önemli makine üreticisi

firma ile kapatmaya çalıșıyoruz. İthal ettiğimiz toprak

ișleme, dikim ve hasat makineleriyle daha kısa süre-

de daha fazla alanda dikim yada hasat yapabildiği-

miz, enerji ve ișçilikten önemli tasarruflar sağladığımız

daha etkin bir çalıșma ile ürünü rekabet edilebilir mali-

yetlere düșürüyoruz. Bu makineleri șirket olarak birkaç

yıl deneyip sonuç aldıktan sonra Türk üreticisine öne-

riyoruz. Bu makineler sayesinde Doğa olarak günde

1000 da toprak ișleme ve dikim, 2000 tonda patates

söküm ve depolama hızına ulaștık. Dolaysıyla dikimi

ve hasadı iklimin olumsuz etkilerini bertaraf ettiğimiz

kısa aralıkta ve daha düșük ișçilik ve enerji maliyeti ile

gerçekleștirebiliyoruz. “

Nevşehirliler Kültür Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Baş-

kanı Aşiret Dalcı’yı tesisi gezdiren Doğa Tohumculuk Yönetim

Kurulu Başkanı Yakup Karahan, yaptıkları çalışmalar hakkın-

da bilgi verdi.

Page 49: Magazine, culture, nevsehir

Cephe Kaplama

REFERANSLAR

1 Birtur Turizm İnş. A.Ş. - BODRUM / MUĞLA

2 Seba Teknik İnş. Sans. Tic. A.Ş. - BODRUM / MUĞLA

3 Mikrodis Elek. San. Tic. Ltd. Şti. - ANKARA

4 Bayraktar İnş. A.Ş. - İSTANBUL

5 Sentez İnş. Ltd. Şti. - İSTANBUL

6 Çuğlan İnş. Tic. Ltd. Şti. – ANKARA

7 Köktaş İnş. Ltd. Şti. – İSTANBUL

8 Devrane Camii – AFYON

9 Bakiye Günay – NEVŞEHİR

10 Merzifon Belediye Başkanlığı – AMASYA

Böltaş madencilik ve yapı elemanları

Aksaray Yolu 13. Km Nevşehir / TÜRKİYETel: +90 384 242 92 20 - 21 - 22 Fax: +90 384 242 92 23E-Mail: [email protected] Web: www.boltas.net

İnşaat Dekorasyon

Yığma Taş Duvar

Zemin Kaplama

Böltaş madencilik ve yapı elemanları

Page 50: Magazine, culture, nevsehir

48 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012

Sektörün lokomotifi konumunda ve devamlı büyü-yen bir firmasınız. Sizi farklı kılan unsurlar nedir?“Doğa Tohumculuğu kurduğumda kaliteli ziraat servi-

si veren șirket sayısı çok azdı. Az sayıdaki bu șirketler

direkt çiftçilerle sözleșmeli tarım yapıyorlardı. Ben farklı

olarak direkt kendi üretimime dayanan yeni bir model

geliștirdim. Așama, așama bu modeli geliștirerek kiralık

büyük alanlarda mekanizasyona, bilimsel tarıma ve bir-

çok alanda otomasyona dayanan bir üretim sistemine

dönüștürdüm. 500 dekar gibi küçük bir alanda bașla-

dığım bu sistem bugün aradan geçen 17 yılda 30.000

dekara, üretimimi de 2000 tondan 120.000 tona çıkar-

dım. Bugün hala bu modelle üretime devam ediyoruz.

Ödemiș dıșında üretimimizin tamamını kendi zirai alt

yapımız ve ekibimizle gerçekleștiriyoruz. Tohumculukta

ise Türkiye’de sertifikalanan toplam tohumluk patatesin

büyük bölümü bize ait. Bizi farklı yapan unsur sürekli

olarak çalıștığımız her alanda insana ve güncel teknolo-

jiye yaptığımız yatırımlardır. Bu sayede tarımsal üretim,

yeraltı depolaması, biyo teknoloji ve dondurulmuș pata-

tes üretimi gibi aynı sektörün farklı konularda tohumdan

çatala uzanan bir entegrasyon sağladık. Bu sayede pa-

tates tedariki yaptığımız fabrikalara düzenli olarak kalite

ve miktar garantisi sağladık. Bu iki temel unsur zaten

bașlı bașına müșteri memnuniyetini getiriyor. Sonuç

olarak hizmet verdiğimiz firmalar ve pazar büyüdükçe

bizde büyüdük.”

Doğa olarak istihdamınız hakkında bilgi verir misiniz?“Genç ve dinamik bir ekiple bașladık yatırımlar artıkça

hızla artan bir istihdamla yolumuza devam ediyoruz.

Güncel teknoloji beraberinde nitelikli eleman ister. Tek-

nolojik yenilikleri uyguladığım için devamlı nitelikli ele-

man ihtiyacım artıyor. Bugün Doğa Tohumculuk olarak

Ziraat, Depo, Doku Kültürü ve Dondurulmuș Patates

fabrikamızda; idari - teknik ve iș gören kadromuzla 290

kișilik büyük bir aile olduk. Geçici çalıșanlarımızla hasat

aylarındaki istihdamımız 2.000 kișiye ulașıyor.”

Türkiye patates üretiminde nerde? Sektörün gelişi-mini nasıl görüyorsunuz?“Öncelikle Türkiye’de patates sektörü; patates tarımı

dıșında sanayisi de olan ve gelișmeye açık bir sektör-

dür. Türkiye patates üretiminde 5 milyon ton üretimi ile

dünyada 14. sırada olan önemli üretici ülkeler arasın-

dadır. Buğday, çeltik ve mısırdan sonra dünyada en

çok üretilen ve sevilerek tüketilen 4. mahsuldür. Ayrı-

ca dünyayı olası durumda açlıktan kurtarmaya en bü-

yük aday sebzedir, zira aynı alandan kaldırılan mahsul

mısır, buğday ve pirincin 15-20 katıdır. İnsan gıdası dı-

șında alkol, nișasta ve tekstil sanayinde hașıl üretimi-

nin hammaddesidir. Artıkları ise besi hayvancılığında

mükemmel bir enerji kaynağıdır. Son yıllarda patates

artıkları geriye dönüșebilen ambalaj yapımında değer-

lendirilmektedir. Taze tüketim dıșında, donuk patates

ürünleri, cips, püre ya da kumpir olarak farklı șekil-

lerde çok yönlü tüketilen bir gıdadır. Patates genelde

halk tarafından yanlıș anlașılan bir üründür. Patates

sanıldığının aksine bir diyet bitkisidir. Zira % 80 su ve

%20 Kuru madde ihtiva eder. Kuru maddenin %80 ni-

șasta yani karbonhidrat dır. Orta boy bir patates de

sadece 80 kalori enerji içerir. Patates aynı zamanda

çeșit zenginliği olan bir üründür. Dünyada 4000 farklı

patates çeșidi vardır. Bunlardan 2000’e yakını Güney

Amerika da Peru’daki yabani çeșitler olup kalan 2000

tanesi Solanum Tuberosum grubuna aittir. Günümüz-

de ticarete konu olan ve çoğaltılan 1000 den fazla çe-

șit mevcuttur. Bunlardan 200 çeșidi ülkemizde tescili

olarak üretiliyor. Maalesef ülkemize ait bir çeșit bugün

için mevcut değildir. Doğa olarak bu konuda melez-

leme çalıșmalarına biri yurt içinde tarafımızdan diğe-

ri yurt dıșında İskoçya’da SCRI tarafından yapılan 2

ayrı program bașlattık. Oldukçada yol aldık. 3 yıl önce

bașlattığımız bu çalıșmalarla 3-4 yıl sonra umarım ilk

yerli patates çeșitlerini Türkiye kazandırmıș oluruz.”

Patates sanayisinden bahseder misiniz? Türkiye’de durum nasıl?“Dünyada az gelișmiș ve gelișmekte olan ülkelerde

patates üretimi artarken, gelișen ülkelerde patates

üretiminde azalma eğilimi görülmektedir zira gelișmiș

ülkelerde donuk veya paketlenmiș patates ürünlerin-

de bir artıș söz konusudur. Hollanda da üretilen top-

söyleși

Page 51: Magazine, culture, nevsehir
Page 52: Magazine, culture, nevsehir

50 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012

söyleși

lam patatesin %65-70’i, Amerika’da ise %80’i hazır

ürünler olarak donuk patates ürünlerine ve cipse

dönüșmektedir. Avrupa da kiși bașına donuk patates

ürünleri tüketimi 10-15 kg arasında olup Türkiye’de

bu oran henüz 1.3 kg seviyelerindedir (130 bin ton).

Hakeza patates cipsi tüketimi Avrupa ülkelerinde kiși

bașına tüketim ortalama 5-6 kg iken bizde henüz 900

gr seviyelerindedir. Bu oran ülkemizde gelir artıșı, ha-

zır gıdalara yönelim ve kadınlarımızın çalıșma hayatına

katılımı gibi faktörlerle her yıl 10-15% arasında hızlı

bir artıș göstermektedir. Dolayısıyla bugün Türkiye’de

500 bin ton olan Endüstriyel Patates üretimi yada

sanayi ihtiyacının 5 yıl sonra 1 milyon ton seviyeleri-

ne gelmesi ile patates sanayi sektöründeki gelișim

kaçınılmaz görünmektedir. Bugün ülkemizde faal du-

rumda 7 adet donuk ürün ișleyen tesis mevcut olup

%100 yerli sermayelidir. Cips sektöründe ise yabancı

sermayeli 3 tesis yanında yerli sermayeli 3 tesis faal

durumdadır. AVM ve Hipermarketlere patates, pa-

ketleyen paketleme tesisleri sayısı ise nitelikli çeșitler

sayesinde her yıl artan oranlarda artıș göstermektedir.

Bizde Doğa Tarımsal üretim olarak patates üretimimi-

zin bir kısmını katma değeri daha yüksek bir ürüne

dönüștürmeyi hedefledik ve geçen sene Nevșehir’de

(Gülșehir ilçesinde) Donuk Ürünler üreten 15 milyon

Euro’luk bir patates ișleme tesisi kurduk ve üretime

POMKING markamızla devam ediyoruz. Ancak șirket

olarak bugünlere gelișimizi borçlu olduğumuz tarımsal

üretim ve sanayi patatesi tedarikçiliğimizden ödün

vermeden hem tohumculuk hem de patates üretimi

ve depolamasına artan miktarlarda devam etme ka-

rarlılığındayız.”

Medyada tohum üretiminiz hakkında sık sık haberle-rinizi görüyoruz? Neden böyle bir yatırıma girdiniz?“Son yıllarda tohum ithalatında zorluklar yașamakta-

yız. Kalite istediğimiz düzeyde olmadığı gibi ticari risk-

lerin tamamını üstlenerek ithalat yapıyoruz. Gerek bu

sıkıntılar gerekse üretimimizde ithal tohum maliyetinin

çok yüksek olması ve üreticilerin ithal tohuma ulașa-

maması nedenleri ile böyle bir yatırıma girmeye karar

verdik. Türkiye patates üretiminde 220 bin ha alanda

5 milyonu tonu asan bir üretimle dünyada 14. sırada

yer almasına karșılık maalesef tohum da %100 dıșarı-

ya bağımlıyız. Ülke olarak her yıl Hollanda, Almanya,

Fransa ve İskoçya bașta olmak üzere Kuzey Avru-

pa menșeyli 20-25 bin ton arasında patates tohu-

mu ithal etmekteyiz. Bulunduğumuz coğrafyada 1.2

milyar Euro luk pazar bu 4 ülkenin elinde. Neden biz

5. ülke olmayalım? 5 milyon ton üretimi olan bir ülke

tohumunu da üretmeli diye düșünüyorum. Dıșarıdan

geleneksel yöntemlerle üretilen ve ülkemize ithal edi-

len bu tohumlar 8-9 yılın patojen birikimi ile ülkemize

girmektedir. Özellikle son yıllarda Avrupa da patates

tohumunda söz sahibi ülkelerde dikim alanlarının es-

kimesi nedeni ile hastalıklarda bir artıș yanında yeni

hastalıklar gözlemlemekteyiz. Nevșehir de patates si-

ğil hastalığının acı sonuçlarını birlikte yașadık. Oysa biz

maksimum 3-4 çoğaltma ile hem daha genç hem de

patojen yükü daha düșük bir tohum üretmeyi planlıyo-

ruz. Üstelik maliyeti ithal tohuma göre çok daha düșük

olacak. Bu sayede anaç tohuma ulașamayan yada al-

dığı tohumu defalarca çoğaltmak zorunda kalan Türk

patates üreticisi her yıl sertifikalı yerli tohum alacak, bu

sayede ülkemizde sertifikalı tohum kullanımı yaygınla-

șacak ve topraklarımızda görülmeyen hastalık etmenle-

ri girmeyecektir. Bugün ülkemizde patates fiyatları maa-

lesef Avrupa fiyatlarının çok üstündedir. Maliyetimiz çok

yüksektir. Bașta tohum olmak üzere enerji, gübre, ilaç

girdilerimiz hatta son yıllarda artan ișçiliklerle üreticinin

dekara maliyeti 1200 TL ulașmıștır. Yerli tohum kullan-

mamız halinde maliyet ciddi olarak düșecektir. “

Kısaca nasıl bir üretim ve bu tohum üretiminin hangi aşamasındasınız?“ 2009 yıllında yenilediğimiz Nevșehir’deki doku kültü-

rü tesislerimizde aseptik koșullarda yüksek kademede

patates tohumu için patojen içermeyen, hastalıklardan

ari bitki bașlangıç materyallerinden doku kültürü yön-

temi ile bitki üretiyoruz. Bir nevi bitki kopyalama ișlemi

diyebilirsiniz. Arkasından tam otomasyonlu seralarımız-

da 90-100 günde hasat ettiğimiz mini yumruları ertesi

yıl özel bölgelerde toprakla bulușturup 2-3 çoğaltmayla

Türk patates üreticisinin ihtiyacını karșılamayı hedefliyo-

ruz. Bu yıl 8 bin ton, 2013 yılında ise 30.000 ton tohum

üretim ile ithalatın önünü kesmeyi ve Türkiye’yi patates

tohum ihracatçısı ülke konumuna getireceğiz.”

Yeni yatırımlar düşünüyor musunuz?“Teknoloji geliștikçe yeni alanlara yatırımlar gerekiyor.

Yatırıma biz değil yaptığımız ișler karar veriyor. Özel-

likle biyoteknoloji gelișmeye açık bir konu ve șu anda

yeni bir moleküler genetik ve ıslah laboratuar yatırımı-

mız devam ediyor.”

Page 53: Magazine, culture, nevsehir
Page 54: Magazine, culture, nevsehir

52 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012

Prof. Dr. Filiz Kılıç’ı 2007’de kurulan Nevșehir

Üniversitesi’ne 2008 yılında kurucu Rektör olarak ata-

yan Cumhurbașkanı Abdullah Gül, Türkiye Cumhuriyeti

Anayasanın 130’uncu ve 2547 sayılı Yükseköğretim

Kanunun 13’üncü maddeleri uyarınca ve Yükseköğre-

tim Kurulunun önerdiği adaylar arasından yeniden Nev-

șehir Üniversitesi Rektörlüğü’ne atadı.

CUMHURBAȘKANI’NIN ATADIĞI TEK

BAYAN REKTÖRRektör Prof. Dr. Filiz Kılıç, 14-16 Ağustos 2012 tarihleri

arasında 23 üniversite rektör adayının belirlenme se-

çimlerinde oyların yüzde 70’ini alarak ilk seçimini birinci

sırada tamamlayarak YÖK’e gönderilen 6 kișilik isim

listesinde ilk sırada yer almıștı. YÖK tarafından yapılan

değerlendirmeler sonucunda 6 kișilik aday listesinde

yine birinci sırada yer alan Rektör Prof. Dr. Filiz Kılıç,

YÖK’ün Cumhurbașkanlığı’na sunulan listede de yeri-

ni korumuștu. Diğer taraftan YÖK tarafından belirlenen

ve Cumhurbașkanlığına sunulan 23 üniversiteden 3'er

aday olmak üzere toplam 63 rektör adayının isminin yer

aldığı listede 3 bayan adaya yer verilmesine rağmen

Cumhurbașkanı Abdullah Gül, tek bayan rektör olarak

Nevșehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Filiz Kılıç’ı atadı.

REKTÖR KILIÇ: NEVȘEHİR’E HİZMET

ETMEYE DEVAM EDECEĞİZDört yıl daha üniversitemde, șehrimde, doğduğum

topraklarda hep birlikte önemli ișler için yeniden görev

aldığım için mutluyum diyen Rektör Prof. Dr. Filiz Kılıç

sözlerini șöyle sürdürdü: “Kendime ve ekibime çok güve-

niyorum. Elbette çok șanslıyım. Hayatımın sonuna kadar

üniversiteme aynı zamanda șehrime her șekilde katkım

devam edecektir. Gerçekleștiremeyeceğim hiçbir sözü

vermedim. Altına imzamı atabileceğim șeyleri vaat ediyo-

rum. 2011 yılı üniversitemiz için șantiye yılı olacak dedik.

Yaptık. Eğitim Fakültesi açacağız dedik. Yaptık. İlahiyat

Fakültesi açacağız dedik. Yaptık. Hayallerimizin sınırı da

yok. Kısa, orta ve uzun vadeli projelerimizi hazırladık ve

hayata bir bir geçirmeye bașladık. 2023 yılında hedefi-

miz 20 ile 25 bin öğrenci almak. Kısa vadeli hedefimiz

ise Eğitim, İlahiyat ve Mühendislik-Mimarlık fakültelerimizi

güçlendirmek. 2015-2016 öğretim döneminde İletișim

Fakültesi, sonrasında Hukuk Fakültesi ve Beden Eğitimi

Yüksekokulu açma hedefimiz var.”

Prof. Dr. Filiz Kılıç, Nevșehir Üniversitesi Rektörü Olarak Yeniden AtandıNevșehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Filiz Kılıç,

Cumhurbașkanı Abdullah Gül tarafından yeniden

Nevșehir Üniversitesi Rektörlüğü’ne atanırken, son

atamalar içerisindeki tek bayan rektör oldu

eğitim

Page 55: Magazine, culture, nevsehir

53Temmuz - Ağustos 2012 / NEVŞEHİRLİYİZ

2013-2017 DÖNEMİ STRATEJİK PLAN

HAZIRNEÜ Rektörü Prof. Dr. Filiz Kılıç, yaptığı açıklamada Nev-

șehir Üniversitesinin 2013-2017 dönemi stratejik planla-

rının hazır olduğunu ve Kalkınma Bakanlığına sunuldu-

ğunu söyledi. Kılıç, stratejik planlarının dokuz hedeften

oluștuğunu ve bunları “Hedefimiz kurumsal yönetim

uygulamalarının iyileștirilmesi, eğitim öğretim kalitesinin

iyileștirilmesi ve geliștirilmesi, fiziki altyapının geliștiril-

mesi, bilimsel araștırma ve yayınların arttırılması, insan

kaynaklarının geliștirilmesi ve memnuniyetin arttırılması,

finansal kaynakların geliștirilmesi, paydașlarla ilișkilerin

geliștirilmesi, sosyal sorumluluk projelerinin geliștirilmesi

ve desteklenmesi ve üniversitenin uluslararas konuma

tașınması” șeklinde sıraladı. Stratejik planlarının NEÜ’yü

daha iyi konumlara tașıyacağını dile getiren Kılıç, 2023

yılına kadar üniversitedeki öğrenci sayısının 20 ila 25 bin

civarından olacağının müjdesini verdi.

“NEVȘEHİRLİ HEMȘERİLERİMİZLE İLİȘ-

KİLERİMİZE HER ZAMAN ÇOK DEĞER

VERDİK”Yönetim anlayıșlarında insana yönelik çalıșmalara ağırlık

verdiklerini ve șeffaf bir yönetim anlayıșını benimsediklerini

vurgulayan Rektör Dr. Filiz Kılıç, “Nevșehirli hemșerilerimiz-

le ilișkilerimize her zaman çok değer verdik. Onları kucak-

layıcı, onların fikirlerini alıcı, onlarla istișare edici bir tavırla

hareket etmeye çalıștık” dedi. Bunun yanında “öğrenci ve

personelimizi ayrıștırıcı değil birleștirici ve onları kucaklayıcı

bir tavırla hareket ettik. Öğrenci merkezli bir yönetim an-

layıșı benimsedik. Senato toplantılarına Öğrenci Konseyi

bașkanı her zaman katılmıștır. Aldığımız her kararda Öğ-

renci Konseyi bașkanlığının fikri alınmıștır” diyen Rektörü-

müz, Nevșehir Üniversitesi ve Nevșehir olarak büyük bir

aile olduklarını vurguladı.

Önümüzdeki yıllar için üniversitemizde eğitim ve öğretim

kalitesinin arttırılmasının yanı sıra, fiziki ve bilimsel altya-

pının güçlendirilmesi, kurumsal kaynakların ve sosyal

sorumluluk projelerinin arttırılması gibi çeșitli hedeflerinin

olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Filiz Kılıç, göreve geldikleri

günden bugüne birçok bașarıya imza attıklarını belirtti. Kı-

lıç, “2008’de 3 fakülte vardı. Șu anda fakülte sayımız 7’ye

ulașmıș durumda. 2007 yılında 19 lisans ve 21 ön lisans

programımız varken bugün bu rakamlar yüzde 304’lük ar-

tıșla 64 bölüme, lisans programlarında ise yüzde 473’lük

artıșla 90 bölüme çıkmıștır. 2012 yılı hedefimiz Eğitim Fa-

kültesi, İlahiyat Fakültesi, Mühendislik Fakültelerinin mev-

cut bölümlerine öğrenci alarak bu fakültelerimizi güçlen-

dirmektir” dedi. 13 yüksek lisans ve 5 doktora programına

sahip olduğumuzu söyleyen Prof. Dr. Kılıç, üniversitenin

artık kendi öğretim üyesini yetiștiren bir üniversite olduğu-

na dikkat çekti. Yeni açılan bölümler ile birlikte 2012-2013

eğitim öğretim yılında üniversitemizde 10 bin 500 öğren-

cinin öğrenim göreceğini kaydeden NEÜ Rektörü Kılıç,

bununla birlikte Nevșehir'de yașayan her 8 kișiden 1'nin

Nevșehir Üniversiteli olacağını sözlerine ekledi.

ÜNİVERSİTE NEVȘEHİR EKONOMİSİNE

KATKI SAĞLIYOR 2017 yılına kadar da bu sayıyı arttırma gayretlerinin devam

ettiğini dile getiren Prof. Dr. Filiz Kılıç, bu sayının artmasıy-

la da bugün üniversitemizin her ay Nevșehir ekonomisine

8-10 milyon TL katkı sağladığını vurguladı. Üniversitenin fizi-

ki alt yapısının geliștirilmesi için yoğun bir çaba gösterdikleri-

ni ve yerleșkemizin adeta bir șantiyeye döndüğünü belirten

Kılıç, 2008 yılında 46 bin 368 metre kare olan kapalı alanının

142 bin metre kareye yükseldiğinin altını çizdi. Kılıç, “Fiziki

altyapımızın gelișmesi noktasında iddia ediyoruz Türkiye’de

2006 yılından sonra kurulan üniversiteler arasında en hızlı

gelișen üniversiteyiz” diyerek 2017 yılı itibariyle üniversitenin

fiziki yapılanmasının da bitmiș olacağını belirtti.

eğitim

Page 56: Magazine, culture, nevsehir

54 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012

Eğitim Fakültesi F Blokun bağıș protokolünü Nevșehir

Üniversitesinin kurulușundan bugüne kadar maddi ve

manevi desteklerini esirgemeyen Nafiz Dirikoç ve eși

Cemile Dirikoç ile NEÜ Rektörü Prof. Dr. Filiz Kılıç bir-

likte imzaladı.

Kılıç, 3 bin 350 metrekare kapalı alana sahip Eğitim

Fakültesi F Blokun tamamının yapımını üstlenen Nafiz

Dirikoç ve eși Cemile Dirikoç’a teșekkür ederek “Bugün

burada Üniversitemizin gelișimine ve Nevșehir’in ge-

leceğine yön verecek olan Eğitim Fakültemize yeni bir

bina daha kazandırmanın mutluluğunu yașıyoruz. Berat

Kandili gibi böyle mübarek ve önemli bir günde bu mut-

luluğu bizlere yașatan hayırseverlerimiz Nafiz Dirikoç ile

eși Cemile Dirikoç’a șahsım, üniversitem ve Nevșehirli-

ler adına teșekkür ediyorum” dedi.

Nafiz Dirikoç ve eși Cemile Dirikoç ise, Nevșehir Üniver-

sitesinin her geçen gün büyüyüp gelișimini görmekten

ve buna vesile olmaktan dolayı duydukları memnuniyeti

dile getirerek kendilerine bu fırsatı veren Rektör, Kılıç’a

teșekkür ettiler.

Nevșehirli ișadamından

eğitime katkıNevșehirli hayırseverlerden ișadamı Nafiz Dirikoç

ve eși Cemile Dirikoç, NEÜ Eğitim Fakültesi Binası

F Blokunun yapımını üstlendi.

eğitim

Page 57: Magazine, culture, nevsehir

NARLILAR MOBİLYA - ALFEMORagıp Üner Mahallesi Zübeyde Hanım Caddesi

No: 112 NEVŞEHİRTel: 0 384 212 82 00

NARLILAR EVDEN EVE ASANSÖRLÜ TAŞIMACILIKRagıp Üner Mah. Zübeyde Hanım Cad. No: 112 NEVŞEHİR

Tel: 0 384 212 82 00 0 532 434 46 68

NARLILAREvden Eve Asansörlü Taşımacılık

“Bizimle Eşyalarınız Her Zaman Yeni Kalacak”

NARLILAR

Page 58: Magazine, culture, nevsehir

56 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012

Bu ay hayırseverlerimiz bölümümüzde; yaptığı sosyal ve

kültürel çalıșmalarla hepimizin yakından tanıdığı, cemi-

yet hayatının renkli ismi, “Nevșehirliler Kültür Yardımlaș-

ma ve Dayanıșma Derneği’nin Yönetim Kurulu Bașkanı

Așiret Dalcı’yı konuk ettik. Büyükçekmece İstanbul’daki

kendi adını tașıyan Așiret Dalcı İlkokulu, Așiret Dalcı Or-

taokulu, Așiret Dalcı İmam Hatip Ortokulu’nu eğitime

kazandıran Așiret Dalcı’nın Mimarsinan’daki Büyük-

çekmece Belediye binası, Bahçelievlerdeki Kocasinan

Merkez Camii, Nevșehir Derinkuyu’daki Çakıllı Köyü

Köy Konağı ve Çakıllı Köyü İmam Evinin yapımında et-

kin katılımları da bulunuyor. Toplumsal faydayı oluștur-

mak adına, maddi manevi imkanları olanları bir araya

getirerek, cemiyetsel, faydalı aktivitelerin yapılmasında

katalizör görevi yapmaya çalıșıyorum diyen Așiret Dalcı

ile keyifli bir söyleși gerçekleștirdik.

Aşiret Bey, başkanlığını yaptığınız dernekte birçok sosyal projede aktif olarak rol aldığınızı biliyoruz. Cemiyet hayatında gösterdiğiniz faaliyetleri nasıl değerlendiriyorsunuz? Toplumsal çalışmalar size nasıl bir haz veriyor? Bu konudaki duygu ve dü-şüncelerinizi alabilir miyiz? “İnsan sosyal bir varlıktır. Yașamı boyunca sosyal ilișki-

ler içerisinde olmalı, dolayısıyla birlikte yașamanın pay-

lașmanın, dayanıșmanın, olușmasında pay sahibi olma-

lıdır. Cemiyet hayatımda aktif spor yapmanın dıșında,

spor kulüplerinde yöneticilik, cami yaptırma derneğinde

bașkanlık, köy kültür yardımlașma derneğinde bașkan-

lık, ilçe belediye meclis üyeliği, il kültür yardımlașma

derneğinde yöneticilik, bașkanlık, sivil toplum kurulușla-

rında aktif etkin görevler, çeșitli cemiyetlerde üyeliklerle,

sosyal bir varlık olmanın gereğini yapmaya çalıșıyorum.

Tüm bu katılımlarda, toplumun ayrılmaz parçası olan

her bireyin olduğu gibi bende faydalı ișler yapabilmenin

mutluluğunu yașıyorum. İnsanoğlunun varlığının ispatı-

nın bu olduğuna inanıyorum.”

Nevşehirliler Kültür Yardımlaşma ve Dayanışma

Derneği olarak üniversite öğrencilerine burs imkanı

sağlıyorsunuz. Bu konuda gördüğünüz ilgi ve destek

nasıl? Önümüzdeki dönemde ihtiyaç sahibi öğrenci-

lere yönelik yeni hedef ve projeleriniz olacak mı?“Nevșehirliler Kültür Yardımlașma ve Dayanıșma Derne-

ği, toplumların geleceğinin, eğitimli gençlerle yön bula-

Topluma faydalı olabilmek adına maddi ve manevi

gayret içerisinde olmaya çalıștığını belirten Așiret

Dalcı, “Bütün bunlar bana büyük bir manevi hazzı

ve mutluluğu yașatıyor” dedi.

Hayırseverlerimiz

“ Așiret Dalcı: Faydalı ișler

yapabilmenin mutluluğunu

yașıyorum

Page 59: Magazine, culture, nevsehir

57Temmuz - Ağustos 2012 / NEVŞEHİRLİYİZ

cağına inanmaktadır. Bunun için, hayır sahibi, eğitime

gönül veren vatandașlarımızın fedakârlıkları ile bașarılı,

ihtiyaç sahibi, üniversite öğrencilerimize katkı sağlan-

masında aracılık etmektedir. Bugünün öğrencileri olan

gençlerimizin, yarınların yöneticileri, ișadamları, dolayısıy-

la toplumun yönlendirilmesi ve yönetilmesinde etkin, söz

sahibi konumda olacaklarına inanıyorum. Bu doğrultuda

verilecek burs miktarını artırmanın gayreti içerisindeyiz.

Bizim insanımızın, doğru projenin, doğru zamanda, doğ-

ru yerde uygulandığı zaman, destek vereceğine inanı-

yorum. Her geçen gün desteklerin arttığını görüyor ve

mutlu oluyorum. Ben inanıyorum ki, burs desteği veren

insanlarımız, bu dünyada mutlu olmalarının formülünü

bulmuș, ahiretteki yașamlarına da yatırım yapmaktadır-

lar. Gelecek hedeflerimiz arasında, tüm hemșerilerimizi

kucaklayacak bir kültür kompleksi yapabilmek vardır.

İçerisinde spor alanları, sinema tiyatro, düğün vs. salon-

ları, kefetaryalar, restaurantlar, kız, erkek, öğrenci yurtları,

misafirhaneler, bunu bașardığımız zaman, öğrencilerimi-

ze daha geniș imkanlar sağlamıș olacağız. ‘Birlik Bizim,

Güç Bizim’ sloganımızı sanal değil, yüzeysel değil, sağ-

lam temellerle samimi, paylașımcı, dayanıșmacı, sevgi

saygı misyonuyla, sistemize etmiș olacağız.”

Aşiret Bey, eğitime gönül veren biri olarak yaptığı-nız sosyal yardımlarla adınız duyuluyor. Bu konuda neler söylemek istersiniz? Yardım yapmak, insanla-ra katkıda bulunmak sizin için nasıl bir duygu?“Bu dünyada, kısa ömürde, insanın en önemli görevleri-

nin bașında, toplumsal faydalar üretmek olmalıdır. Bun-

ları yaparken, ekonomik güce paralel bir katılımcılık dü-

șüncesi kesinlikle doğru değildir. Maddi imkanı olup ta

bunu kullanmak ișin en kolay kısmıdır. Tabii ki bu niyet

ve gayrette olan insanlarımız ișin lokomotifidirler. Fakat

bireyin, fiili olarak katılımcı olması, fedakarlıkta bulun-

ması, sosyal, kültürel çalıșmalar yapması, cemiyetlerde

aktif, etkin görev ve sorumluluklar üstlenmesi, fedakar-

lıkları, insanlığa faydalı olma noktasında büyük önem

arz etmektedir. Bende imkanlarım ölçüsünde, maddi

manevi gayret içerisinde olmaya çalıșıyorum. Toplum-

sal faydayı olușturmak adına, maddi manevi imkanları

olanları bir araya getirerek, cemiyetsel, faydalı aktivitele-

rin yapılmasında katalizör görevi yapmaya çalıșıyorum.

Tabii ki elde edilen hedefler karșısında manevi olarak

haz duyuyor, çok büyük mutluluk yașıyorum.”

Aktif spor hayatınızın dışında farklı alanlarda da ticaret yapmış biri olarak genç kuşağa tavsiyeleri-niz ne olur?

“Gençlere en önemli tavsiyem değerlerine sahip çıkma-

larıdır. Bu, kișinin (inanç, aile, ahlak, bayrak, vatan, vs.)

değerlerine sahip çıkmasıyla, ailelerin toplumların, do-

layısıyla ülkelerin, birlikleri, devamlılıkları sağlanmıș olur.

Asimile olmuș toplumların temelinde değerlerine sahip

çıkamama, yașam misyonunu düzgün oturtamama,

dolayısıyla yok olup gitmek vardır. Gençlerimizin birbir-

lerine, sevgiyle, saygıyla, muhabbetle, hatta tahammül-

le yaklașmalarını öneriyorum. Bulundukları konumdan

(mevki, makam, sağlık, para, vs.) așağıda olanlara ba-

karak șükretmelerini tavsiye ediyorum. Yașamda mutlu

olabilmelerinin temel formüllerinden birisinin de bu ol-

duğuna inanıyorum.”

Așiret Dalcı’ya göre imtihan dünyası bu kısa ömürde, iki

tür zenginlik bulunuyor:

Birinci Zenginlik: Mala, mülke, paraya sahip olmak.

(Bu dünyada bekçilik yapmak, öteki dünyada hesabını

vermek demektir.)

İkinci Zenginlik: Topluma, bireye, geleceğe yatırım

yapmak, insanlığa faydalı olabilmek.

(Bu dünyada gerçek mutluluğu yașamak, ahirette amel

defterini sonsuz açık tutmaktır.)

AȘİRET DALCI KİMDİR?

1958 yılında, Nevșehir ili, Derinkuyu ilçesi, Çakıllı

Köyü’nde doğdu. İlköğrenimini İstanbul -Yeșil-

köy Șehit Pilot Muzaffer Erdönmez İlkokulu’nda,

Orta Öğrenimini İstanbul -Yeșilköy Ortaokulu’nda,

Lise öğrenimini İstanbul -Yeșilköy 50. Yıl Yeșilköy

Lisesi’ni bitirerek tamamladı. Yüksek Öğrenimi-

ni İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi İșletme

Maliye bölümlerini bitirmiștir. Lisans Üstü Eğitim;

İstanbul Üniversitesi İșletme Fakültesi, Muhase-

be Enstitüsü Muhasebe Denetim Uzmanlığını bi-

tirerek eğitimini tamamlamıștır. Uzun yıllar lisanslı

sporcu olarak aktif futbol oynamıștır. Mobilya,

tekstil, inșaat, hayvancılık sektörlerinde ticari ola-

rak faaliyetler göstermiștir. Sosyal faaliyetlerde bu-

lunmayı, çok çeșitli cemiyetlerde etkin ve yetkin

çalıșmalarıyla topluma ve bireylere faydalı olmayı,

kalıcı eserler kazandırmayı kendisine șiar edinmiș-

tir. Evli ve iki evlat sahibidir.

Page 60: Magazine, culture, nevsehir

58 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012

İnsanlar, yüzyıllardır barınma ve beslenme gibi temel ih-

tiyaçlarının yanında sosyal ihtiyaçlarını da giderebilmek

için çalıșmıșlar, kültürel ve sanatsal alanlarda da faali-

yetler göstermișlerdir. Bu anlamda, belediyecilik anlayı-

șı da değișmiș, belediyeler sadece yol yapan kurumlar

değil, kültür ve sanatta da adını duyuran sosyal kurum-

lar olmaya bașlamıștır. Avanos Belediyesi de, ilçesinin

hem alt ve üst yapı sorunlarını hallederken, hem de dü-

zenlediği sosyal etkinliklerle adını sıkça duyurmaktadır.

Kapadokya Bölgesinin el sanatları merkezi Avanos’u

kültürün de merkezi haline getirmek için Avanos Bele-

diyesi 2010 yılından bu yana “Avanos-Kızılırmak Kültür

ve Sanat Günleri” etkinliklerini düzenlemektedir. Ahmet

Ümit, İskender Pala, Buket Uzuner, Ercan Kesal, Hay-

rettin Karaman, Ahmet Tașgetiren, Ataol Behramoğlu,

Hilmi Yavuz, Münib Engin Noyan, Ayșe Böhürler, Ahmet

Turan Alkan, Mehmet Altan, İpek Çalıșlar, Ayșenur Ya-

zıcı, Ömer Tuğrul İnançer, Muhsin Abay, Mustafa Kara,

Mümtaz’er Türköne, Oya Baydar ve daha nice sevilen

kalemler üç yıl boyunca Avanos’ta konuk edilmiștir.

Her yıl mart ve eylül ayları arasında davet edilen misa-

firler üç veya dört gün Avanos’ta misafir edilerek hem

Kapadokya’yı daha yakından tanıma fırsatını yakalama-

ları, hem de bölgenin akıllarında daha kalıcı olması sağ-

lanarak iyi duygular ile Avanos’tan ayrılmaları sağlanmıș

olmaktadır.

Yazar söyleșilerinin yanında, halk konserleri, kültür ge-

zileri, canlı müzik performansları, halk piknikleri, sünnet

Tarih, sanat ve kültürün

kesișim noktası: AvanosAvanos Belediyesi, ilçesinin alt ve üst yapı sorunlarını

hallederken, düzenlediği sosyal etkinliklerle adını

sıkça duyuruyor.

belediyeler

Page 61: Magazine, culture, nevsehir

59Temmuz - Ağustos 2012 / NEVŞEHİRLİYİZ

gündem

șöleni, çocuk oyunları ve ramazan eğlenceleri gibi bir

çok program da “Avanos-Kızılırmak Kültür ve Sanat

Günleri” etkinlikleri kapsamında düzenlenmektedir.

Üç yıldır geleneksel hale getirilen bu etkinlikler boyunca

Neșet Ertaș, Mustafa Keser, Hüner Coșkuner, Selami

Șahin, Șükriye Tutkun ve Zara gibi ülkemizde sevilen

sanatçılar ile büyük halk konserleri yapılmıștır. Bu kon-

serlere hemșerilerimizin büyük ilgisinin yanında, çevre il

ve ilçelerden de büyük katılımlar olmuștur.

Avanos Belediyesi tüm bu sosyal etkinlikler ile birlikte,

șehrin fiziki görünümü ve altyapı sorunlarını da büyük

oranda tamamlamayı hedef edinmiștir. Yıllardır hem

Avanos hem de bölge halkının yeterince değerlendiri-

lemediğinden șikayet ettiği Kızılırmak kenarı düzenlene-

rek, geniș bir alan kullanılır hale getirilmiștir. Kızılırmak

kenarı boyunca hem yeșil alanlar hem de ticari alanlar

olușturulmuștur. Böylece bölgenin sadece peribacala-

rından ibaret olmadığı, en önemli doğal güzelliklerinden

birin de Kızılırmak olduğu gerçeğinin fark edilmesi sağ-

lanmıștır.

Kızılırmak kenarı düzenlemesinin yanında doğalgaz ve

içme suyu çalıșmaları da hız kazanmıștır. İller Bankası iș-

birliği ile temmuz ayında yapılan ihale ile Avanos’un tüm

içme suyu boru hattı değiștirilecektir. Modern su depoları

ile içme suyu hattı ile ilçedeki tüm eski asbest su borular

yenilenecektir. Ayrıca doğalgaz çalıșmaları tamamlana-

rak tüm Avanos’un doğalgaz kullanması sağlanacaktır.

Doğalgaz ve içme suyu çalıșmaları ile eșgüdümlü olarak,

çalıșmaların tamamlandığı alanlardan bașlamak üzere ki-

lit parke ve asfaltlama çalıșmaları da yapılacaktır. Böylece

tüm Avanos’ta su hattı yenilenmemiș, yolu ve doğalgazı

tamamlanmamıș tek bir sokak dahi kalmayacaktır.

Avanos Belediyesi hem sosyal belediyecilik alanında,

hem de altyapı ve fiziki alanlarda çalıșmalarına ve ye-

niliklere devam etmektedir. Șimdiden 2013 yılı kültür

etkinlikleri çalıșmalarına bașlamıș bulunmaktadır ve

önümüzdeki yıl davet edeceği isimler ile iletișime geç-

miștir. Avanos Belediyesinin tek hedefi tüm çalıșmaların

sürdürülebilir olmasıdır. Kısa soluklu, saman alevi gibi

parlayıp sönen çalıșmalardansa, birbirini tekrar etme-

den, yenilikçi çalıșmalara imza atmaktır.

Page 62: Magazine, culture, nevsehir

60 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012

Türk kültürünün uluslararası düzeyde tanınması, tanı-

tılması Kartal ve Ardino halkı arasında kültürel bağların

geliștirilmesi, Türk ve Bulgar halkları arasında sosyal ve

kültürel diyalogun arttırılması amacıyla “Üçüncü Hemșe-

riler Bulușması” düzenlendi. Bu sene üçüncüsü yapılan

Ardinolular Bulușması kültürel etkinliği, Kartal Belediyesi

tarafından üstlenildi. Op. Dr. Altınok Öz, belediye meclis

üyeleri, birim müdürlerinden ve Kartal Balkanlılar Kültür

ve Dayanıșma Derneği Bașkanı Olcay Özgön’den olu-

șan heyetin gerçekleștirdiği Bulgaristan Ardino (Eğridere,

) Kırcaali programında, Gazi Kırcaali Mezarı, Camii zi-

yareti ve Kırcaali Baraj Gölü gezisi yer aldı. Kartal Be-

lediyesi meclis üyelerinden Leylifer Yıldırım, Metin Bek-

taș, Nizamettin Altıntaș ve Birim müdürlerinin katıldığı

program kapsamında, ilk olarak Bulgaristan Cumhuriyeti

Yüksek İslam Șurası Bașkanı Șaban Ali Ahmet ardından

Kırcaali Ömer Lütfi Derneği Müdürü Müzekki Ahmet zi-

yaret edildi. Sonrasında Bașkan Öz, Ardino (Eğridere)

Belediye Bașkanı Resmi Murad’ı makamında ziyaret

ederek, karșılıklı görüș alıșverișinde bulundu.

Bu yıl 49. Ulusal 23. Uluslararası Hacı Bektaș Veli Anma

Törenleri ve Kültür Sanat Etkinlikleri’ne Kartal Beledi-

ye Bașkanı Op. Dr. Altınok Öz ve beraberindeki Kartallı

vatandașlar katıldı. Kartal Belediyesi ilçenin çeșitli ma-

hallelerinde toplam 45 otobüs kaldırarak, iki bin Kartallı

vatandașı Hacı Bektaș Veli’yi anma etkinliklerine tașıdı.

Geçtiğimiz gün Hacıbektaș’ta bașlayan Hacı Bektaș Veli

Anma Törenleri’ne yurdun dört bir tarafından gelen on

binlerce vatandaș katıldı. 3 gün süren etkinlikler, Hacı-

bektaș ilçesi Cumhuriyet Meydan’ın da Hacıbektaș Ka-

dınlar Korosu eșliğinde, İstiklal Marșı’nın okunması ile

bașladı. Törene katılan Cumhuriyet Halk Partisi Genel

Bașkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na Kartal Belediye Bașkanı

Op. Dr. Altınok Öz ve beraberindeki heyet eșlik etti. On

binlerce vatandașın katıldığı törende, Kültür ve Turizm

Bakanlığı Hacıbektaș Semah Ekibi’nin gösterisi ilgiyle iz-

lendi. Hacıbektaș ilçesine Hacı Bektaș Veli Anma ve Kül-

tür Sanat Etkinliklerine düzenlenen geziye katılan Kartallı

vatandașlar, memnuniyetlerini belirterek bu gezinin her

yıl tekrarlanmasını istediklerini belirtti. Kartallı vatandașlar,

Hacıbektaș ilçesinde düzenlenen etkinliklere katılarak,

bölgede kültür gezilerine katıldı.

Kartal Belediyesi sosyal ve kültürel

etkinliklerin adresi oluyorKartal Belediyesi, Bașkan Op. Dr. Altınok Öz’ün liderliğinde 3. Ardinolular Bulușması, 49. Ulusal

23. Uluslararası Hacı Bektaș Veli Anma Törenleri ve Kültür Sanat Etkinlikleri, Srebrenica'da 1995

yılında Boșnakların katledilmesinin yıl dönümündeki anma töreni ve II. Uluslararası Taș Heykel

Sempozyumu’nda yer aldı.

Kartal Belediyesi

“Üçüncü Ardinolular

Bulușması Kültürel

Etkinliği’nde

Bașkan Öz,

Kartallılarla Hacı

Bektaș’ta

aktüel

Page 63: Magazine, culture, nevsehir

61Temmuz - Ağustos 2012 / NEVŞEHİRLİYİZ

aktüel

Srebrenica'da 1995 yılında Boșnakların katledilmesinin yıl

dönümünde Taksim’de temsili kahve fincanlarıyla anma

töreni düzenlendi. Genç Boșnaklar Derneği tarafından

düzenlenen anma töreninde Srebrenica’da yapılan katli-

ama dikkat çekildi. Katliamda hayatını kaybedenler için

“'Șto te nema?”(Niye Yoksun) denilerek, fincanlara kahve

doldurulup anma töreni düzenlendi. Kahvenin Boșnaklar

için önemli olmasından dolayı, hayatını kaybeden Bos-

nalıları temsili olarak böylesi bir mizansenle andıklarını

belirten Genç Boșnaklar Derneği üyeleri, anmaya katılan

Kartal Belediye Bașkanı Altınok Öz’e de katılımlarından

dolayı teșekkür etti. Anma törenine katılarak fincana

doldurduğu kahveyi hayatını kaybedenler için Taksim

Meydanı’na bırakan Altınok Öz, daha sonra hazırlanmıș

anı defterine duygularını yazdı.

Kartal Belediyesi tarafından düzenlenen II. Uluslararası

Taș Heykel Sempozyumu törenle sona erdi. 532 baș-

vurunun yapıldığı sempozyumda seçilen 12 eser, heykel

sanatçıları tarafından șekillendirilerek Kartal’a kazan-

dırıldı. İlki geçen sene gerçekleștirilen Uluslararası Taș

Heykel Sempozyumunun ikincisi de düzenlenen tören-

le sona erdi. 16 Haziran – 6 Temmuz tarihleri arasında

Vietnam’dan, Çin Halk Cumhuriyeti’ne; Gürcistan’dan,

Bulgaristan’a; İtalya’dan, Romanya’ya; Güney Kore’den

Rusya ve Türkiye’ye dokuz ülkeden 12 heykeltıraș eser-

lerini Kartal için yaptı. Kartal Belediye Bașkanı Op. Dr.

Altınok Öz, eși Feray Öz, Ovacık Belediye Bașkanı Mus-

tafa Sarıgül, Mardin Ömerli Belediye Bașkanı Yılmaz

Altındağ’ın mermerlere ilk murcu vurmasıyla bașlayan ve

21 gün süren sempozyumun kapanıșı, düzenlenen tö-

renle gerçekleștirildi. Kapanıș töreninde, Kartal Belediye

Bașkanı Altınok Öz’ün elinden ödül ve belgelerini alan

heykeltırașlar adına söz alan Prof. Emine Berika İpekbay-

rak “Bu tür etkinlikler uluslararası düzeyde çok önemli,

bu eserler kültürel anlamda ileriye dönük neler yapılabi-

leceğinin bir örneği. Uluslararası düzeyde bașarılı birçok

arkadașımız Kartal’da buluștu. Bu eserler bizim evlatları-

mız ve evlatlarımızı Kartal’a emanet ediyoruz.” dedi.

Kartal Belediyesi, Cevizli Tekel Fabrikası içinde bulunan

tarihi kalıntıları gün yüzüne çıkartıyor. Erken Bizans dö-

nemine ait olan Brias Sarayı’nın kalıntılarının bulunduğu

kazı alanı Kartal Belediyesi tarafından düzenlen prog-

ramla basına tanıtıldı. 1974-1977 yılları arasında kazı

ve buluntu çalıșması yarım bırakılan Brias Sarayı kazısı,

Kartal Belediyesi’nin öncülüğünde ve İstanbul Arkeolo-

ji Müzesi’nin desteğiyle 2010 yılında bașlatıldı. Üç ayrı

alanda sürdürülen kazılarda bașta arkeolog, sanat tarih-

çisi, mimar, harita mühendisi ve lojistik uzmanının yanı

sıra, yaklașık 15 ișçi titizlikle çalıștı. Tekel Fabrikası içeri-

sinde yürütülen kazıda, sikkeler, çok sayıda amfora par-

çaları, damgalı tuğla ve çatı kiremitleri, kemeraltı bașlıkla-

rı, mermer, mendirek kalıntılarına, pencere parmaklığıyla,

camlara rastlandı. Deniz kenarında da kuzey-güney yön-

lü mendirek kalıntılarının bulunduğu Dragos kazısında

insan iskeletine de rastlandı.

Bașkan Öz, Srebrenica

Katliamı Anması’nda

II. Taș Heykel Sempozyumu Sona Erdi

Brias Sarayı

Kalıntıları Basınla

Buluștu

Page 64: Magazine, culture, nevsehir

62 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012

Nevșehir Üniversitesi ’nin desteği ve 16 Ülkeden eği-

timci ile öğrencilerin katılımlarıyla Nevșehir’de gerçek-

leștirilen ‘Yakıt Pili Uygulamaları ve Entegrasyonu’ ko-

nulu yaz okulunun açılıșı Nevșehir Üniversitesi Rektörü

Prof. Dr. Filiz Kılıç’ın katılımlarıyla gerçekleștirildi.

Uluslararası Hidrojen Enerji Teknolojileri Merkezi (ICHET)

ile Avrupa Komisyonu, Joint Research Center Institute

for Energy (JRC-IE), 2008 yılından beri Türkiye’de dü-

zenledikleri ve Nevșehir Üniversitesi’nin desteğinin yanı

sıra ev sahipliğinde bu yıl 5’incisi gerçekleștirilmekte

olan "Yakıt Pili Uygulamaları ve Entegrasyonu” bașlıklı

yaz okulunun açılıșı, Nevșehir Üniversitesi Rektörü Prof.

Dr. Filiz Kılıç, Genel Sekreter Vekili Doç. Dr. Erdoğan

Çiçek ile Nevșehir Üniversitesi akademik personelin ka-

tılımı ile Nevșehir Üniversitesi Ürgüp Sebahat ve Erol

Toksöz Uygulama Oteli konferans salonunda yapıldı.

Türkiye’nin yanı sıra İngiltere, Fransa, Brezilya, Sırbis-

tan, Romanya, Tunus, Malezya, Tayvan, İran, Filistin,

Portekiz, Nijerya, Fas, Almanya ve Hollanda’dan eği-

timci ve öğrencilerin yer aldığı ‘Yakıt Pili Uygulamaları

ve Entegrasyonu’ konulu yaz okulunun açılıșında ko-

nușan Nevșehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Filiz Kılıç,

Türkiye’nin en önemli turizm merkezlerinden biri olan

Kapadokya bölgesinin uluslararasılaștırılmasına üniver-

site olarak büyük bir önem verdiklerini dile getirerek,

“Nevșehir Üniversitesi çok yeni kurulmuș, 5 yıllık bir

üniversite. Ancak çok hızlı gelișen bir üniversite. Nevșe-

hir Üniversitesi Kapadokya’nın merkezinde bulunması

sebebiyle uluslararasılașmaya son derece açık bir üni-

versite. Bizde üniversite olarak uluslararasılașmaya çok

önem veriyoruz. Özellikle Erasmus değișim programı

ile yurt dıșından öğrenci arkadașlarımızı üniversitemize

bekliyoruz. Ayrıca bu tür faaliyetler ve sempozyumlar-

la Nevșehir Üniversitesinin adını dünyada duyurmak

amacıyla çok çeșitli faaliyetler yapıyoruz. Sizleri de bu

tür organizasyonla birlikte Üniversitemizde görmekten

çok büyük mutluluk ve heyecan duymaktayız. Çin’den

Brezilya’ya kadar dünyanın dört bir tarafından konuk-

larımızı ağırlamak bizleri çok mutlu ediyor. Ayrıca sizleri

șahsım ve üniversitem adına saygı ve sevgiyle selamlı-

yorum” dedi.

16 ülkeden 50 katılımcı yaz okulundaYakıt Pili Uygulamaları ve Entegrasyonu’ Konulu Yaz

Okulu 16 Ülkeden 50 eğitimci ve öğrencinin katılımı

ile Nevșehir Üniversitesi’nde gerçekleștirildi.

eğitim

Page 65: Magazine, culture, nevsehir
Page 66: Magazine, culture, nevsehir

64 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından Nevșehir’e ataması

gerçekleștirilen çeșitli branșlardaki 141 öğretmen, Mil-

li Eğitim Müdürü Abdulgafur Büyükfırat tarafından gül

ve kentin geleneksel yemiși kabak çekirdeği ikramı ile

karșılandı. Kent genelindeki ilk, orta ve lise ile lise den-

gi okullarda görev yapacak öğretmenlere ayrıca bir de

meslek içi eğitim semineri düzenlendi.

Anadolu Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi’nde yeni ata-

ması yapılan 141 öğretmene yönelik seminerin bașın-

da, Nevșehir Milli Eğitim Müdürü Abdulgafur Büyükfırat

salona gelen öğretmenlere gül takdim etti ve bölgeye

has süt ile kavrulmuș kabak çekirdeği ikramında bu-

lundu.

Seminerin açılıșında konușan Nevșehir Milli Eğitim Mü-

dürü Abdulgafur Büyükfırat öğretmenlere görevlerin-

de bașarılar diledi. Büyükfırat, öğretmenlik mesleğinin

dünyanın en kutsal mesleği olduğunu belirterek, farklı

bir meslekte de karșılaștırılmasının yapılamayacağını

belirtti. Büyükfırat “Siz insan yetiștiriyorsunuz, siz gele-

ceğe șekil veriyor, ülkemizin yarınlarda aydınlık gelece-

ğinin olușturulmasında, ekonomik, sosyal alanlar gibi

değișik alanlarda gelișmiș ülke olması için, çocuklarımı-

zı geleceğe hazırlıyorsunuz. Geleceğin bilim insanlarını

hazırlayacaksınız. Sizin için önemli olan çocuklarımızın

cevherlerini ortaya çıkartmaktır. Zaten öğretmenlerin

en temel görevi aynı bir maden mühendisi gibi o ma-

deni keșfetmektir. O çocukların ilgilerini, kabiliyetlerini

keșf etmektir ve o yönde çocukları yönlendirmektir.

Onun için öğretmenlik çok

önemlidir. Diğer yanda asıl

önemli olan çocukların sos-

yal yașantısını geliștirilmesi-

nin yanı sıra onlara milli ve

manevi değerlerin verilme-

si ve insani değerlerin de

korunması yönündeki bu

davranıșların kazandırılması

konusunda siz öğretmen-

lere büyük sorumluluklar

düșmektedir. Sizlerin bu

bașarılara imza atacağına

yürekten inanıyorum” dedi.

Genç öğretmenler gül ve

kabak çekirdeği ile karșılandıMilli Eğitim Bakanlığı tarafından Nevșehir’e ataması

gerçekleștirilen çeșitli branșlardaki 141 öğretmen,

Milli Eğitim Müdürü Abdulgafur Büyükfırat

tarafından gül ve kentin geleneksel yemiși kabak

çekirdeği ikramı ile karșılandı.

eğitim

Page 67: Magazine, culture, nevsehir
Page 68: Magazine, culture, nevsehir

aktüel

66 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012

İnsanlar on binlerce yıldan beridir doğa ile iç içe

yașamanın verdiği tecrübeler ile geniș bir yelpazesi olan

botanik bilimini de çözmeye çalıșmıștır. Her ulusun, her

topluluğun kendine özgü çalıșmaları seyyahlar, tacirler

ve kitaplar aracılığı ile yayılmıș bütünlük kazanmıștır.

Tarihte; Sümerlerin, Mısır’ın, Çin’in, Hint’in tıbbı batı

tıbbı ile bulușmuștur. Hipokrat esten, İbni Sina’ya ora-

lardan günümüze kadar süzen bir süreç ne büyük bir

denizmiș-ki, hâlâ yeni yeni olgular çıkmakta, bitkilerin

yeni güçleri keșfedilmektedir.

Anadolu, İpek yolunun üzerinde olmasının avan-

tajlarını da çok iyi kullanmıștır. Bu sayede; İstanbul,

Bursa, Gaziantep, Hatay gibi baharat șehirleri kendini

göstermișlerdir. Anadolu dıșında ise Çin, Hint, Mısır gibi

sadece ulusların adı geçen baharat merkezleri olsa da

uzak ve sönük kalmıștır. Anadolu’yu bu konuda öne

çıkaran en önemli etkenin bir elinin uzak Asya da, di-

ğerinin ise Avrupa ve Mağripte olmasında yatmaktadır.

Yüzlerce yıldan beridir süren bilgi ve usul-furi (Dededen

toruna) tecrübeler uzmanlașmalara neden olmuștur.

Osmanlı devirlerinde saray kendi terkiplerini hazırlarken,

Anadolu’da șifacılar tıbbi bulguların tedavilerine imzalar

atmıștır. Ne var-ki bu bulgular bilimsel temellere ve ka-

yıtlara oturtulmadığı için birçok terkip uçup gitmiștir.

Yazı dizimizde pratik olarak evlerimizde yapabi-

leceğimiz, etkinlik ve eğlence kabilinden bir takım bit-

ki karıșımları ve kullanımları üzerinde durulacaktır. Yazı

formatı gereği tarihi bir içecek ve günümüz çaylarının

kullanım yollarını sizlere sunmaya çalıșacağım.

OSMANLI ȘERBETİ, SERİNLİK ȘERBETİ:

Malzeme: 1 șișe su, 1 limon ve taze nane yaprakları.

Hazırlanıșı: Soğuk hazırlanan bu șerbet için limon pas-

tırma doğranır gibi incecik dilimlere ayrılır. Bu dilimler

șișe, kavanoz veya sürahinin yarısına yakın doldurulur.

Yıkanmıș ve ayıklanmıș nane yaprakları da ( 5-6 Yaprak)

limonun üzerine koyulur. Suyla doldurulan kap buzdola-

bında dinlendirilir. 1 saatten sonra içilmeye bașlanır. Su

bittiği zaman, tekrar doldurulup ikinci kez de içilir. Afiyet

olsun. Ben denedim ve çok sevdim.

Doğanın șifa kaynağı:

Bitki ÇaylarıBahadır DEDEOĞLUEğitimci Yazar

Tarçınlı çayın șeker düșürdüğünü, karanfilli çayın

zihin açtığını, naneli çayın iç ferahlattığını, hibuskuslu

çayın üst soylunum yollarında ve nefeste rahatlama

yapacağını, zerdeçallı çayın karaciğeri dinlendirmede

kullanıldığını biliyor muydunuz?

Page 69: Magazine, culture, nevsehir

67Temmuz - Ağustos 2012 / NEVŞEHİRLİYİZ

ÇAY:Malzeme: Bildiğimiz çay ve karıștırmak istediğimiz bitki

ve baharatlar.

Çay hayatımıza girmiș bir içecektir. Kahvehanelerden,

parklardan, ișyerlerimizden tutunda evlerimize, yolcu-

lukta, yorgunluk çıkarmak için içtiğimiz sudan sonra en

önem verdiğimiz içecektir.

Çayın demlendikten belli bir süre sonra acıyıp

tadının bozulmasının nedeni süzülüp, posasından ay-

rılmamasıdır. Termoslarda uyguladığımız gibi çaydanlık-

larda da uygularsak çayın tadının değișmediğini görü-

rüz.

Tarçın, karanfil, nane, hibuskus, zerdeçal gibi

bitki ve baharatları çayın demlemesine katılıp eğlence-

li değișik karıșımlar elde edebiliriz. Tarçınlı çayın șeker

düșürdüğünü, karanfilli çayın zihin açtığını, naneli çayın

iç ferahlattığını, hibuskuslu çayın üst soylunum yolların-

da ve nefeste rahatlama yapacağını, zerdeçallı çayın

karaciğeri dinlendirmede kullanıldığını size hatırlatmak

isterim.

İșin ince tarafı; Kalın baharatların suyla beraber

kısık atește3-5 dakika kaynamasıdır. Sonrası yine bildi-

ğimiz gibi demleme olacaktır. Yaprak ve çiçekler çayla

beraber demlemeye katılacaktır.

Çaylar içildi, demlikte artan çaylar suyla karıștırılıp

güzel bir ayak dinlendirme sıvısı haline gelebilir. Çayın

süzülmüș posaları tabaklarla beraber buzdolabınıza ko-

yulursa dolabınızın kötü kokularını yok eder. Çay birde

baharat katkılıysa güzel bir kokuda bırakacaktır. Posa-

ların iși bitip de atılacağı vakit ise bahçenizin bir köșe-

sine veya uygun saksılara gömmenizi tavsiye ederim.

Doğal bir gübredir.

Çay ile șakalașın. Vanilya, lavanta, çam filizleri,

kekik türleri gibi malzemelerle zenginleștirin. Miktarları-

na siz karar verin, süzüp soğutun, buzlu için, neler keș-

fettiğinize sizler de șașıracaksınız. Unutmayın ki İstanbul

baharat açısından dünyanın en önemli merkezlerinden

biridir. Bu avantaj sizlere çeșitlilikler sunmaktadır.

Hoșça kalın.

aktüel

Page 70: Magazine, culture, nevsehir

68 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012

Yenilikçi Padișah olarak bilinen, İkinci Mahmut,

Üçüncü Selim’ in “Nizam-ı Cedid” ordusuna benzer,

“Sekban-i Cedid” adında yeni bir eğitimli ocak kurdu.

Padișah bu ocağın bir taraftan, Avrupa varî eğitim gör-

mesi hususunda gayret ederken, diğer taraftan yeni-

çerilerle ilgili de birtakım düzenlemeler yapmaktaydı.

Maksadı kan dökülmeden bu iși halletmekti. Fakat bu

gidișatın nereye varacağını tahmin eden yeniçeriler,

nizam-ı cedit için gösterdikleri tavrı bu kez de sekban-i

cedit için ortaya koydular. “Alemdar Olayı” namıyla bili-

nen bir hadiseyle sekban-i cedit ordusuna son verdiler.

Oysa sekban-ı cedit konusunu kendileriyle, yani yeni-

çerilerle görüșerek bașlatmıșlardı.

Padișah bu dramatik olaydan sonra yeniçerileri

yok etmeden yeni ve düzenli bir ordunun kurulamaya-

cağını anladı. Yaklașık on sekiz yıl sürecek olan, tedrici

tedbirleri yürürlüğe koymak için teșebbüse geçti. Bir ta-

raftan yeni düzenlemeleri ortaya koyacak, diğer taraftan

yeniçerileri ürkütmeyecekti.

İlk iș olarak, bu iște kendisiyle hareket edeceğine

inandığı insanları iș bașına getirmek; inanmayanları da

tasfiye etmek oldu. Bu duruma muhalefet edeni ya sür-

günle ya da ölümle cezalandırdı. İși son derce ciddi tuttu.

‘Yeniçeriler Osmanlı’yı cihan devleti yapan or-

duydu. Bu nedenle kendilerinin devlet için ne denli

vazgeçilmez olduklarını iyi biliyordu. Haliyle bu durum

onlarda așırı bir gurura ve șımarıklığa yol açtı. Ne söz

dinlediler, ne hukuk. Kendilerini hukukun/șeriatın üstün-

de gördüler.

Devlet içinde devlet oldular.

Önceleri “milletin ordusu” idiler. Son-

raları milleti “ordunun milleti” olarak gör-

düler.

En sonunda “millete karșı bir devlet”

haline geldiler.

Dün milletin değer ve menfaatlerini

savunurken, gün oldu kendi menfaatleri-

ni milletin değer ve menfaatlerinin üstün-

de görmeye bașladılar.

Evvelce milletin inanç ve değerleri-

nin güvencesiydiler. Fakat gitgide mille-

tin inanç ve değerlerini tehdit eder hale

geldiler. En sonunda tehdit ettikleri millet

tarafından yok edildiler.’ (Sami Hocaoğlu;

Yeni Șafak; 08 /01/ 2003 )

Öte yandan, Yeniçerilerin savașlarda istenilen

bașarıyı elde edememeleri, eskisi gibi düșmanı korkut-

maktan uzak olmaları, “ıslah” larının mümkün olmaya-

cağı kanaati, tolumun hemen bütün kesimi tarafından

kabul görür hale geldi. Rahatsızlık ayyuka çıktı. Değișik

bir deyimle yeniçeriler. “imtiyazlı bir sosyal bela” haline

geldiler.

Ortak kanaat “…artık bıçak kemiğe dayandı.”

Yeniçeriler kaldırılmalıydı.

Bu arada değișik kesimlerle toplantı üstüne top-

lantı tertipleyen Padișah, son yaptığı toplantıda yeni

eğitimli bir ordunun kurulması için fetva alarak elini güç-

lendirdi. Yeniçeri Ağası da buna karșı değildi. Bu fetvayı

“Eșkinciyan ocağı’nın kurulması izledi. Her ne kadar her

șey konușarak anlașarak gitse de yeniçeriler altlarının

oyulduğunun farkına vardılar. Hemen kazan kaldırma

çalıșmalarına bașladılar. Bunun farkına varan idare, za-

ten hazırlıklı olan bütün kurumlarıyla teyakkuza geçti.

İkinci Mahmut, ikinci bir fetva daha aldı: “Ahit-

lerine uymayan, isyan eden yeniçeriler için ne yapmak

gerekir?”

El Cevap(ulema): “Katli vaciptir”

Kan dökülmesinden yana olmayan Padișah,

olabileceklerin farkındadır. Durumu bir kez daha değer-

lendirmek maksadıyla Pașalarının görüșlerine bașvur-

du. Pașalar ittifakla: “Fetva alındı geri dönüșü olamaz

Hünkârım” demeleri üzerine yönetimin kararlılığını anladı.

Tüm bu olanlardan sonra; “Sancak-ı Șerif” i çı-

kartarak, “Müslüman olanlar sancak-ı șerif altına gel-

sin!” nidası her tarafta duyuruldu. Buna karșılık; yeni-

çerilerde; “yeniçeri olan kazanların yanına gelsin!” diye

bağırıyorlardı. Ayrıca, arkadașlar! Aczi yet göstermeyin,

Ahmet BeladaEğitimci Yazar

Nevșehir Müsellemi

Karacehennem ve

Yeniçeriler

biyografi

Page 71: Magazine, culture, nevsehir

69Temmuz - Ağustos 2012 / NEVŞEHİRLİYİZ

biyografi

tereddüt etmeyin, yeniçeri ocağının namı kıyamete ka-

dar kalkmaz!.. Göreyim sizi, Hacıbektaș Ocağını uyan-

dırın!.. Diyerek meydana toplanmıș olan serseri, hayta,

esafil grubunu teșvik ve tahrik etti. Padișah bir insan

değimlidir? Kim olursa olsun, Padișah olur. Yeter ki bi-

zim ocağımız devam etsin.”

KARACEHENNEM Ayaklanma bașlıyor, Bab-ı Hümayunda topla-

nanlara; Ağa Hüseyin ile M. İzzet Pașa komuta ede-

ceklerdi. Ayaklanmacılar, Divan yolu, Beyazıt ve Uzun

çarșı’da ana yolları tutarak harekete geçtiği bir sırada;

Topçu Yüzbașılarından Karacehennem lakaplı İbrahim

Ağa, yerden çekilen iki topla, tekbir sesleri arasında gö-

rünmesi ayaklanmacılar üzerinde ani bir șașkınlık yarat-

tı. İki üç yoldan takip edilen yeniçeriler, kıșlaya girdiler.

(hayatlarının hatasını yaptılar) Kıșla sarıldı. Kanlı bir olay

cereyan etmemesi için bir kere daha nasihat etmek

üzere, Ahıskalı Ahmet Efendi ile Karacehennem nasi-

hatçi olarak gönderilir. Yapılan tüm olumlu girișimlere

rağmen söylenenleri yapmaya yanașmayan yeniçeriler,

bir yerde kendi sonlarını hazırlamıș oldular.

OSMANLININ EN DRAMATİK OLAYI Gerekli hazırlıklar yapıldıktan sonra bașta, Kara-

cehennem olmak üzere diğer topçularla beraber, yıkıcı

ve yanıcı mühimmatın atılmasıyla hem yangının çıkması

hem duvarların yıkılmasıyla ciddi zayiat verilir. Yeniçe-

riler kaçarken de kılıçtan geçirilmek suretiyle oracıkta

7- 8 bin kiși öldürülür. (Bu rakam, sancak-ı șerif’in çı-

karıldığı 15 Hazirandan 2 Ağustos tarihine kadar süren

zaman içinde ülkenin her tarafında ölenlerle beraber

40 bin olduğu dahi ifade edilmekte) İstanbul’un hemen

her tarafında yeniçeri avı bașlatılır. Ele geçirilen gerekli

sorgudan geçirildikten sonra idam ediliyordu. Ahmet

Cevdet Pașa’nın deyimiyle: “Yeniçerler cüzzam illeti gibi

avamın-halkın- iliklerine ișlemiști.”

Muhtemel gelebilecek tehlikeleri dikkate alarak

ciddi önlem alınır. Șehrin huzurunu bozacağı düșünü-

lerek yaklașık 20 bin “serseri” șehir dıșına sürülür.

“Vakayı Hayriye” (Hayırlı Olay) denen bu mesele-

de fevkalade yararlılık gösteren Karacehennem lakaplı

İbrahim Ağa, padișah’ın iltifatına mazhar olur. Terfian

Nevșehir bölgesinin Müsellemliğine* gönderilir.

Polonya asıllı Alman generali Moltke bir se-

yahat esnasında uğradığı Nevșehir’de görüștüğü

Karacehennem’i șöyle tanıtır: “Nevșehir’de bu mem-

leketin ileri gelenlerinden biriyle tanıștım, lakabı KARA-

CEHENNEM ‘di. Asıl adını ( Yusuf – İbrahim Ağa-) he-

men hemen kimsenin bilmediği bu adam yeniçerilerin

yok edilișinde kanlı bir rol oynamıș. O zamana kadar

böyle bir cesaret gösterilmemiști. Nasıl biliniyorsa her-

kes kendinden kaçınıyor; gerek saygıdan gerekse kor-

kudan, adını dahi yavaș sesle anıyorlardı.” (Moltke’nin

mektupları; Remzi Kitapevi)

Hemen her konuda yeniçerilerle beraber hare-

ket eden Bektașiler, bu olayda da yeniçerilerle beraber

hareket ettiler. Birçok Bektași dedesi yeniçeriler adına

propaganda yaptılar. Böylece Bektași tekkeleri de yeni-

çerilerle özdeș kabul edilerek kapatıldı. Menkul ve gayr-ı

menkulleri, Nakșî dergâhlarına devredildi. Bundan son-

ra toplumda, sefih (ayaktakımı) olanlara yeniçeri, içtimaî

mevki sahiplerine de Bektași denmiștir.

Murat Hüdavendigar döneminde bașlatılan, dev-

șirme (yeniçerilik) müessesesi böylece sona ermiș oldu.

Tamamen tu kaka denmemeli zira çok yararlı ișler ya-

pan bu ocak, maalesef zamanla “ali kıran baș kesen”

durumuna düșmüș yani zararlı hale gelmiș, tabiî ki ma-

lum sonuçta kaçınılmaz olmuș. Haddi bilmemek kera-

meti kendinden menkul saymak, iște böyle olurmuș!..

Eee!.. Nedeyelim kendi düșen ağlamaz.

ȘAİR KEÇECİZADE İZZET

MOLLA’NIN DİLİNDEN VAKAY-I HAYRİYE Bir zamanlar devlet ricalini öldürüp astıkları ve

adına “șecere-i vakvak” dedikleri ağaca bu sefer kendi-

leri asıldılar. Bu duruma İzzet Molla:

Bir zaman ehl-i fitne cami-i Han-i Ahmedde

Bî günah asmıștı kullarını Hallak’ın

Șimdi erbab-ı șekkanın dökülüp kelleleri

Meyve vaktine yetiștik șecere-i vakvakın

***

Tecemmu eyledi meydan-ı lahma

Edüp küfran-ı nimet nice baği

Koyup kaldırmadan ikide birde

Kazan devrildi söndürdü ocağı

Kaynaklar: A- 2. Mahmut Osmanlı Yenileșmesinde Bir Çığır Açıcı; Alpay

Kabacalı

B- Tarih-i Cevdet; Ahmet Cevdet Pașa Cilt; 6 S; 2944 - 2974

C- Yeniçeriler; Reșat Ekrem Koçu

D- Çadırdan Saraya, Saraydan Sürgüne, OSMANLI; Nazım

Tektaș

* Müsellem: Kendisine teslim edileni alan; vergi memur-

ları, tahsildarlar; Vali ve mutasarrıfların yerine sancak ve

kazaları yönetmekle görevlendirilen memur. Kaymakam

gibi üst yönetici.

Page 72: Magazine, culture, nevsehir

70 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012

Kökümü sorarsan, ben bir Türkmenim

Sende doğdum, sana her an hasretim

Önce Vatan, sonra da memleketim.

Nevșehir Nevșehir seni özledim

Yıllar oldu seni hala Göremedim

Kalene çıkıp ta Seyran etmedim

Seni düșündükçe, kalmaz dertlerim

Nevșehir Nevșehir seni özledim

Ürgüp’ü, Avanos’u, Hacıbektaș’ı

Kozaklı, Göreme, Kapadokyası

Laleler Kokuyor Toprağı Tașı

Nevșehir Nevșehir seni özledim

Kalenin ardında kahveci dağı

Ordan seyret, Gülșehir’i, Kızılırmağı

Acep değiști mi ben varmayalı

Nevșehir Nevșehir seni özledim

Nevșehir hasretin içimde hüzün

Ölmeden sılayı görse șu Gözüm

Köftürü, Tarhanası, Ah parmak üzüm

Nevșehir Nevșehir seni özledim

Çocukluğum orda geçti, aklım orada

Sağ kalırsam, geleceğim baharda

Hep beraber yemek yesek, Tavada

Nevșehir Nevșehir seni özledim

Kurșunlu camide, etsem ibadet

Gönül ister eși dostu ziyaret

Bari selam yollan sizlere zahmet

Nevșehir Nevșehir seni özledim

Nüfusun küçük ya șöhretin fazla

Seni ölçmem pırlantayla, elmasla

Dünyaya nam salan Kapadokyanla

Senle olmasam da sen içimdesin

Kaleden görünür Erciyes dağı

Üzümü tatlıdır, pek çoktur bağı

İsminde tașıyor yenilik çağı

Senle olmasam da sen içimdesin

Șu yüreğim senin için çarptıkça

Hep böyle Güzel kal dünya durdukça

Yer altı șehirleri sende oldukça

Senle olmasam da sen içimdesin

Ne kadar Güzelsin bana mı öyle

Yeniden doğmușsun Lale devriyle

Kimleri yașattın bir de sen söyle

Senle olmasam da sen içimdesin

NEVȘEHİR… NEVȘEHİR… İÇİMDESİN NEVȘEHİR

șiir ve edebiyat

Yılmaz ȘENKARDEȘ

Page 73: Magazine, culture, nevsehir
Page 74: Magazine, culture, nevsehir

72 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012

insan hakları

Dergimizin 3. Sayısında genel olarak temel insan

hakları ve insan haklarının korunmasıyla ilgili gelișmelerden

bahsetmiștik. Șimdi ise temel insan hakları olarak kabul

edilen konuları daha yakından incelemek istiyorum.

Tabiidir ki temel insan hakları denince ilk akla ge-

len yașam hakkıdır. İnsanın olmadığı veya insanın yașam

hakkı olmadan diğer haklardan bahsetmek mümkün de-

ğildir. Șeyh Edebali Hazretleri’nin Osman Gazi’ye vasiye-

tinde belirttiği gibi ‘’ İnsanı yașat ki devlet yașasın’’ sözü

bu gerçeği en güzel șekilde ifade etmektedir. Aslında

bütün temel insan hakları, birbirinin tamamlayıcısıdırlar.

Birisi olmadan diğer insan haklarının bir değeri olmaz,

buna rağmen en temel insan hakkı yașam hakkıdır.

İnsanların yașam hakkı Semavi Dinler ile demok-

ratik toplumlarda ve uluslararası hukukta çok geniș

bir șekilde ele alınmıștır. Bütün Semavi Dinlerde insa-

nın gerek kendi canına kıyması yani intihar ve gerekse

bașka insanları öldürmesi yasaklanmıș ve büyük günah

sayılmıștır. Nitekim Kuran-ı Kerim’de Nisa Suresinin

29. Ayetinde mealen ‘’… Kendi canlarını veya insan-

ları hiçbir șekilde öldürmeyiniz.’’ ; yine Maide Suresinin

32. Ayetinde mealen ‘’…kim bir kișiyi öldürürse, bütün

insanları öldürmüș gibi olur; kimde bir insanın hayatını

kurtarıșa bütün insanların hayatını kurtarmıș gibi olur.’’;

En’am Suresinin 132. Ayeti ile İsra Suresinin 33. Ve Fur-

kan Suresinin 68. Ayetinde ve daha pek çok sure ve

ayetlerde bu konuda kesin yasaklar vardır. Çünkü insan

eșref-i mahlûkattır ve çok değerli bir varlıktır. Diğer ya-

ratıkların varlığı kișinin hayatta olmasına bağlıdır.

Demokratik toplumlarda ve uluslararası hukukta

da bu konu en geniș șekilde ele alınarak yașam hakkı

hukuki ve uluslararası koruma altına alınmıștır. Șöyle ki:

Bütün uluslararası temel sözleșmelerde yașam hakkı en

bașta yer almaktadır. Nitekim Birleșmiș Milletler İnsan

Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 3. Maddesinde ve

Avrupa İnsan Hakları Sözleșmesi’nin 2. Maddesinde

‘’… Herkesin yașam hakkı yasanın korunması altında-

dır.’’ demektedir.

Devletin görevi insanı yașatmaktır. Zaten devletin

ortaya çıkıșı da bu gaye ile olmuștur. Bu konuda devle-

tin negatif ve pozitif olmak üzere iki görevi vardır. Nega-

tif görev ‘’ Devletin haklı bir neden olmadan hiç kimseyi

öldürmemesini’’ ifade etmektedir. Devletin pozitif görevi

ise ‘’ insanların hayatını korumak üzere gerekli tedbirleri

almak ve insanların hayatına kasteden fiiller karșısında

etkin bir sorușturma ve yargılama yaparak failleri ceza-

landırmaktır.

Yașam hakkının kapsamı çok geniștir. Yașam hakkı

deyince sadece insanların fiziken yașamasını anlamamak

gerekir. Zira insan madden ve ruhen yașayan bir varlıktır.

Günümüzde bebek ölümlerinin azaltılması, kürtaj, yetersiz

beslenme, sağlıklı bir çevrede yașama gibi birçok konu-

larda yașam hakkı çerçevesinde değerlendirilmektedir.

Bugün uluslararası kurulușlarda bu gibi konularda çeșitli

toplantılar yapılarak kararlar alınmakta, sözleșmeler imza-

lanmakta ve kurumlar olușturulmaktadır.

Bilindiği gibi ülkemizde de idam cezası kademeli

olarak kaldırılmıștır. Bu konuda siyasi partilerimiz çeșitli

vesilelerle yaptıkları açıklamalarla birbirlerini suçlamak-

tadırlar ve meseleyi siyasi polemik haline getirmektedir-

ler. Bu nedenle konuyu biraz açmakta yarar görmekte-

yim. Șöyle ki:

Türkiye’nin de taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları

Sözleșmesinin 2. Maddesinin 1. Fıkrası idam cezasını

En Temel

İnsan Hakkı:

Yașam Hakkı Av. Mehmet ELKATMIŞ

Meclis

Eski İnsan Hakları

Komisyon Başkanı

Page 75: Magazine, culture, nevsehir

73Temmuz - Ağustos 2012 / NEVŞEHİRLİYİZ

insan hakları

tamamen yasaklamamaktadır. Aynı maddenin 2. Fıkra-

sı ise öldürme fiillerinin sınırlarını belirtmektedir. Zaman

içerisinde demokrasi ve insan haklarında ki gelișmeler

karșısında Avrupa Konseyi 28. Nisan 1983 tarihinde 6.

No’lu Protokolü kabul etmiștir. Bu protokolün 1. Mad-

desi ‘’ Ölüm cezası kaldırılmıștır. Hiç kimse bu cezaya

çarptırılamaz ve idam edilemez.’’ hükmünü getirmiștir.

Protokolün 2. Maddesinde ise ‘’ Bir devlet yasalarında

savaș veya yakın savaș tehlikesi zamanında ișlenmiș

olan fiiler için ölüm cezasını öngörebilir.’’ hükmü ile sa-

vaș ve yakın savaș tehlikesi halinde ölüm cezasına izin

vermiștir. Ancak sonradan 2002 yılında kabul edilen 13.

No’lu protokol ile ‘’ölüm cezası tamamen kaldırılmıștır.’’

demektedir. Türkiye bu protokolü 20 Șubat 2006 tari-

hinde onaylamıștır.

Ayrıca Birleșmiș Milletler Genel Kurulu 15 Aralık

1989 tarihli 44/128 sayılı kararı ile ‘’ kișisel ve siyasal

haklar uluslararası sözleșmesine ek ölüm cezasını kal-

dırılmasını amaçlayan 2. Seçmeli Protokolü’’ kabul et-

miștir. Bu protokolün 2. Maddesinde ‘’ bu protokole

taraf bir devletin egemenlik alanında olan HİÇ KİMSE

İDAM EDİLEMEZ’’ denmektedir. Yani bu protokolü ile

idam tamamen yasaklanmıștır.

Türkiye, Birleșmiș Milletler ve Avrupa Konseyi’nin

kurucusu ve saygın bir ülkesi olarak bu kurulușların ka-

rarlarının ve sözleșmelerinin hemen hemen hepsini im-

zalamıștır. Ayrıca Türkiye, Avrupa Birliğine Aday bir ül-

kedir. Avrupa Birliği ülkelerinde de idam yasaklanmıștır.

Bundan dolayıdır ki AB ülkeleri ‘’ Türkiye’de idam ceza-

sını gerektiren suç ișleyen bir kısım insanları ve özellikle

de PKK gibi terör örgütü mensuplarını Türkiye’de idam

cezası var gerekçesiyle iade etmeyerek ‘’dolaylı olarak

bu kișileri korumaktaydılar. Yasalarımızda ki idam ceza-

larının kaldırılması için Türkiye’ye baskı yapmaktaydılar.

Bu nedenlerle 1999 yılında kabul edilen Ulusal Prog-

ramda ve AB’ye verilen taahhütlerde idam cezalarının

kaldırılması yönünde irade beyanında bulunulmuștur.

Keza ülkemizde 1984 yılından beri de hiçbir idam cezası

uygulanmamıștır. Yasalarımıza göre mahkemelerin ver-

diği idam kararları Yargıtay’dan da geçip kesinleștikten

sonra anayasa gereğince TBMM’de onandıktan son-

ra idam gerçekleștirilmekteydi. Bu konuda TBMM’de

onama bekleyen birçok idam dosyaları bulunmaktaydı.

Ta ki terörist bașı Abdullah Öcalan’ın yakalanıp

yargılanması, idam cezasına çarptırılması ve bu ceza-

sının da yargıtayca onanmasına müteakip idamın infazı

için konun TBMM’ye gelmesi gerekirken zamanın Hü-

kümetini olușturan Ecevit-Mesut Yılmaz ve Bahçeli, bir-

likte aldıkları ortak kararla ‘’ idamın infazını ertelediler’’.

Esasen terörist bașının Türkiye’ye iadesinde kendisinin

idam edilmeyeceği yönünde ABD’ye garanti verildiği

söylenmektedir.

Bu nedenlerle 03.10.2001 tarih ve 4709 sa-

yılı yasa ile Anayasa’da bir değișiklik yapılmıș ve

Anayasa’da ki idam cezası kaldırılarak 6 No’lu proto-

kole uygun olarak ‘’savaș, çok yakın savaș tehdidi ve

terör halleri dıșında ölüm cezası verilemeyeceği hükmü

getirilmiștir. 07.05.2004 tarih ve 5170 sayılı yasa ile

yine Anayasa’da bir değișiklik yapılmıș ve 2002 yılın-

da Avrupa Konseyince kabul edilen 13 No’lu protokole

uygun olarak ‘’ölüm cezası Anayasa’dan tamamen kal-

dırılmıștır.’’ Daha sonralarda TCK ve Terörle Mücadele

Kanununda yapılan değișikliklerle idam cezaları bütün

yasalardan da kaldırılmıștır.

Yukarıda belirtilen gerekçeler karșısında idam ce-

zasının kaldırması konusunda siyasi partilerimizin olayı,

siyasi polemik konusu yapmalarını ve istismar etmele-

rini anlamak mümkün değildir. Ancak șurası kesindir

ki Türkiye’de idam cezası kesinlikle kaldırılmıștır. Buna

rağmen AB ülkeleri teröristleri Türkiye’ye iade etmemiș-

ler ve taahhütlerini yerine getirmemișlerdir.

Peki idam cezasının kaldırılması terörü ve idam

cezasını gerektiren bir kısım suçlardan bir azalma mey-

dana getirmiș midir? Maalesef hayır! Bir kısım suçlar

vardır ki bu suçu ișleyenlerin idam edilmemeleri kamu

vicdanını derinden yaralamaktadır. Örneğin en son

Gaziantep’te ki ve diğer terör saldırılarında olduğu gibi

bu durumda bazen idamında gerekli olduğu gerçeği or-

taya çıkmaktadır…

Bütün bu ulusal ve uluslararası düzenlemelere rağ-

men maalesef bugün Dünyamızın birçok bölgesinde

idam var ve insanlar savașlar, terör, açlık ve sefaletler ne-

ticesinde kitlesel ölümler ve soykırımlar yașanıyor. Açlık

ve sefaletler ile çevre felaketleri dolayısıyla insanlar adeta

ölmeden evvel ölüyorlar. Bize ders vermeye kalkan ABD

gibi ülkeler bu ölümlerin baș sorumluları değil mi?...

Ne garip Dünya’da yașıyoruz…!

Page 76: Magazine, culture, nevsehir

74 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012

Kıymetli Dostlar;

Son yıllarda bașta Nevșehirliler Kültür Yardımlaș-

ma ve Dayanıșma Derneği olmak üzere, șehrimize bağlı

ilçe, kasaba ve köy derneklerinin birlikteliklerini, etkinlik-

lerini memnuniyetle izlemekteyiz. Bu vesile ile “Bakırköy

Spor Kulübü Sosyal Tesislerinde” Nevșehirlileri iftar sof-

rasında bulușturan Nevșehirliler Kültür Yardımlașma ve

Dayanıșma Derneği Bașkanı Sn. Așiret Dalcı ve katkıda

bulunan dostlara șükranlarımı sunarım.

Zaman zaman derneğimiz Kurumlar Vergisi, Muh-

tasar (stopaj) vergisi ve Katma değer Vergisi yönünden

mükellef olacak mı? sorusuyla karșılașmaktayız.

Kıymetli hemșerilerim 5520 sayılı Kurumlar Vergisi

Kanununun 1. maddesinde göre dernek ve vakıflar ku-

rumlar vergisi mükellefleri arasında sayılmamıștır. Fakat,

aynı maddede dernek ve vakıflara ait iktisadi ișletmeler

kurumlar vergisi mükellefiyeti kapsamına alınmıștır.

Aynı Kanunun 2. maddesinin beșinci fıkrasın-

da, dernek ve vakıflara ait veya bağlı olup faaliyetleri

devamlı bulunan ve sermaye șirketleri ile kooperatifler

dıșında kalan ticari, sınai ve zirai ișletmelerin dernek

ve vakıfların iktisadi ișletmeleri olduğu, aynı maddenin

altıncı fıkrasında da dernek ve vakıflara ait iktisadi iș-

letmelerin kazanç amacı gütmemelerinin, faaliyetlerinin

kanunla verilmiș görevler arasında bulunmasının, tüzel

kișiliklerinin olmamasının, bağımsız muhasebelerinin

ve kendilerine ayrılmıș sermayelerinin veya ișyerlerinin

bulunmamasının mükellefiyetlerini etkilemeyeceği, mal

ve hizmet bedelinin sadece maliyeti karșılayacak kadar

olmasının, kar edilmemesi veya kârın kuruluș amaçları-

na tahsis edilmesinin bunların iktisadi ișletme niteliğini

değiștirmeyeceği hükme bağlanmıștır.

Dolayısıyla derneğimize ait bir çay ocağından

üyelerimiz dıșındakilere ücret mukabili çay satıșı, der-

neğe ait bir iktisadi ișletme olușturacağından, derne-

ğimize kurumlar vergisi mükellefiyetinin tesis edilmesi

kaçınılmaz olacaktır.

Katma Değer Vergisi Kanununun 1/1 inci mad-

desinde, Türkiye'de yapılan ticari, sınai, zırai ve serbest

meslek faaliyeti kapsamındaki teslim ve hizmetlerin kat-

ma değer vergisine tabi olduğu; bu faaliyetlerin kanun-

ların veya resmi makamların gösterdiği gerek üzerine

yapılmasının ve bunları yapanların hukuki statü ve kiși-

liklerinin ișlemlerin mahiyetini değiștirmeyeceği ve ver-

gilemeye engel teșkil etmeyeceği hüküm altına alınmıș

bulunmaktadır.

Diğer taraftan, katma değer vergisinden istisna

edilen ișlemleri düzenleyen, Kanunun 17/2-b madde-

sinde, genel ve katma bütçeli dairelere, il özel idare-

lerine, belediyelere, köylere, bunların teșkil ettikleri bir-

liklere, kamu menfaatine yararlı derneklere, Bakanlar

Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflara bedelsiz

olarak yapılan her türlü mal teslimi ve hizmet ifalarının

katma değer vergisinden istisna olacağı belirtilmiștir.

Derneğimizin mülkiyetinin kendisine ait olması

durumunda, kira ödemesi olmadığından, Gelir Vergisi

Kanununun 94. Maddesine göre vergi tevkifatı yapıl-

madığı için, stopaj yönünden vergi açılıșı/kaydı yapıl-

mayacaktır.

Derneklerimizin ceza veya bir yaptırımla karșılașmama-

sı için yasa ve mevzuat içersinde faaliyette bulunması-

nı, beyannamelerin süresinde vermesini hatırlatır, tüm

faaliyetlerin hayırlara vesile olmasını ve bașarılar getir-

mesini dilerim.

Selam ve Dua ile…

Kardeșiniz Mansur.

Derneklerin

Vergisel

Durumu

mali konular

Mansur Çifcibaşı

[email protected]

Page 77: Magazine, culture, nevsehir
Page 78: Magazine, culture, nevsehir

76 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012

Sevgili Hemșehrilerim, bu yazımızın konusunu bir

çoğumuzu ilgilendirdiğini düșündüğüm bir konuya

ayırdım: Bireysel emeklilik.

Bilindiği üzere bireysel emeklilik, sigorta șirketleri-

ne yatırılan aylık tutarların belli bir yașa geldiğinde si-

gortalıya toptan ödenmesine veya dilenirse emeklilik

aylığı șeklinde ödenmesine dayalı bir sistemidir. Sis-

temin değișiklikten önceki avantajı iki șekilde ortaya

çıkmaktaydı.

Birincisi toplanan paraların sigorta șirketlerinde

değerlendirilmesi esnasına bazı vergi avantajları vardı

ki bu avantajlar hala devam ediyor. İkincisi ise ödenen

primlerin ücretlerin brüt matrahından düșülmesi sure-

tiyle net ücretlerin artması veya beyannameli mükel-

leflerde beyanname üzerinde indirim olarak yer alması

nedeniyle olușan vergi avantajı șeklinde gerçekleșme-

si idi.

29 Haziran 2012 tarih ve 28338 sayılı Resmi Ga-

zetede Yayımlanan 13.06.2012 Kabul tarihli 6327 sayılı

“Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi ile Bazı

Kanun ve KHK lerde Değișiklik Yapılmasına Dair Kanun”

ile bu avantajlara bir de “Devlet Katkısı” eklenmiștir.

Devlet Sizin Adınıza Prim Ödeyecek

Bahsi geçen Kanunun 29’ncu maddesi ile devlet

bireysel emekliliği özendirmek amacıyla yeni bir sis-

teme geçmiștir. Buna göre 01.01.2013 tarihinden

itibaren Hazine Müsteșarlığı (ișverenler tarafından

ödenen bireysel emeklilik primleri hariç) șahıslar

tarafından ödenen bireysel emeklilik primlerinin %

25’i oranında katılımcılar adın ek prim ödeyecektir.

Bu katkı payının ödenmesinde așağıdaki kriterler

geçerli olacaktır.

- Devlet katkı payı olarak ödenecek tutarın yıllık

toplamı yıllık asgari ücretin yıllık brüt tutarıyla sınırlan-

dırılmıștır.

- Hazine Müsteșarlığı tarafından ödenen katkı pay-

ları sigortalıya (sigortalılık sisteminden çıkıșı durumun-

da) așağıdaki șartlarda ödenecektir.

- Bireysel emeklilik siteminde en az 3 yıl kalanlar

devlet katkısı ve varsa getirilerinin % 15 ini,

- Bireysel emeklilik siteminde en az 6 yıl kalanlar

devlet katkısı ve varsa getirilerinin % 35 ini,

- Bireysel emeklilik siteminde en az 10 yıl kalanlar

devlet katkısı ve varsa getirilerinin % 60 ını,

- Emeklilik hakkı kazananlar ile bu sistemden ve-

fat veya maluliyet nedeniyle ayrılanlar devlet katkısı ile

varsa getirilerinin tamamını almaya hak kazanırlar.

Bireysel Emeklilikte

Yeni Dönem Bülent Yıldırım

Yeminli Mali Müş[email protected]

ekonomi

Page 79: Magazine, culture, nevsehir

77Temmuz - Ağustos 2012 / NEVŞEHİRLİYİZ

ekonomi

Devlet katkısı ve getirileri haczedilemez, rehnedile-

mez ve iflas masasına dahil edilemez.

Sigorta Primi Anapara Geri Ödemele-

rinden Gelir Vergisi Kesilmeyecek

6327 sayılı Kanunun 6 ncı maddesi ile Gelir vergisi

Kanununda çok önemli bir değișiklik yapılmıștır. Bilin-

diği üzere bu değișiklikten önce sigortalının sistem-

den ayrılıșı esnasında sigorta șirketinden geri aldığı

ana para ve getirileri menkul sermaye iradı sayılarak

toplam tutar üzerinden gelir vergisi kesiliyordu. 6 ncı

madde ile GVK nun 75 inci maddesinde gerekli deği-

șiklikler yapılmıș ve 29 Ağustos 2012 tarihinden son-

ra özel sigorta sisteminden ayrılan katılımcılara geri

ödenen ana para tutarları üzerinden herhangi bir gelir

vergisi kesintisi yapılmayacağı yönünde gerekli düzen-

leme yapılmıștır.

Daha Önce Anapara Üzerinden Ya-

pılan Gelir Vergisi Kesintileri İade Edile-

cektir.

6327 sayılı Kanunun geçici 1 nci maddesine daya-

nılarak Maliye Bakanlığı 83 nolu Gelir Vergisi Sirküleri-

ni çıkarmıștır. Buna göre;

-07.10.2001 tarihinden sonra özel sigorta kap-

samında sigortalı olmuș iken bir vesile ile bu sitemden

çıkmıș ve çıkarken kendisine ödenen anapara üze-

rinden gelir vergisi kesintisi yapılmıș olan sigortalılar

29.08.2012 tarihinden itibaren 1 yıl içerisinde ilgili ver-

gi dairesine bașvurmaları halinde kesilen vergiler ken-

dilerine red ve iade olunacaktır. Sigortalılar bu konuda

dava yoluna gitmișler ise bu davalardan vazgeçtikle-

rine ilișkin belgeyi de vergi dairelerine ibraz etmeleri

gerekmektedir.

Konuyla ilgili de-

tay öğrenmek iste-

yen hemșerilerimiz

bulent.yildirim@

kidemymm.com

mail adresine

s o r u l a r ı n ı

yöneltebi-

lirler.

Page 80: Magazine, culture, nevsehir

78 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012

Akdeniz sahillerindeki bahçelerden toplanarak Kapa-

dokya bölgesindeki tüf kayalara oyulu doğal soğuk

hava depolarında sulandırılan limonlar, özelliklerini yitir-

meden 6 ay süre ile aynı tazelikte tüketiciye ulaștırılıyor.

Nevșehir’in merkez ilçeye bağlı Kavak beldesi ile Ürgüp

ilçesine bağlı Ortahisar beldesinde sayıları 1000 e ula-

șan soğuk hava depolarında 10 milyon sandığa yakın

limon sulandırılmak için bırakılıyor.

Yapısı nedeniyle yazları serin ve kıșları sıcak bir ortam

olușturan yumușak tüf kayalara oyulu soğuk hava depo-

ları Kapadokya bölgesinin en önemli ekonomik dinamik-

leri arasında da değerlendiriliyor. 1953 yılından beri Ak-

deniz bölgesinden Șubat ayında gelen ve 18 kilogramlık

sandıklar halinde tüf kayalara oyulu depolara konulan

limonlar Mayıs ayından itibaren Ekim ayına kadar 20 ki-

logramı așmıș olarak depolardan tüketicilere ulaștırılıyor.

Ortahisar Belediye Bașkanı Ali İhsan Özendi yaptığı

açıklamada, sadece Ortahisar beldesinde 500 i așan

soğuk hava depolarında 4 milyon sandığın sulandırıl-

mak üzere bırakıldığını belirtti.

Ortahisar Belediyesi olarak depoculuğun gelișimine katkı

sağlanması adına 2 adet, 200 bin limon sandığı kapasi-

teli soğuk hava deposunu hizmete kazandırdıklarını dile

getiren Özendi, limonculuk alanında Kapadokya bölge-

sinin vazgeçilmez bir potansiyel olușturduğunu aktardı.

Depolarda limon seçiciliği için yüzlerce genç kız kadın

ve erkeğin istihdam edildiğini ifade eden Özendi, bölge-

deki tarım sektörü içerisinde de önemli güç olușturdu-

ğunu vurguladı. Nevșehir’in merkez ilçeye bağlı Kavak

beldesinde de 1980’li yıllardan itibaren bașlayan soğuk

hava depoculuğu, her geçen gün gelișerek devam edi-

yor. Kavak beldesinde de yaklașık 6 milyon sandığa ya-

kın limon depolanabiliyor.

Türkiye’nin yatak limonu

Kapadokya’dan

tarım ve hayvancılık

Nevșehir’in merkez ilçeye bağlı Kavak beldesi ile

Ürgüp ilçesine bağlı Ortahisar beldesinde sayıları

1000 e ulașan soğuk hava depolarında 10 milyon

sandığa yakın limon sulandırılmak için bırakılıyor.

Page 81: Magazine, culture, nevsehir
Page 82: Magazine, culture, nevsehir

80 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012

Acıgöl'ün tarihi Nevsehir ilinin tarihi ile aynıdır. Çünkü

Nevsehir'e 20 km uzaklıkta oldugu için bir fark yok

sayılır. Nevsehir ve çevresinde yapılan kazılarda çıkan

sonuçlara bakıldığında M.Ö. 3000 yıllarında bile insan-

ların yasadıkları, uygarlıkların kurulduğu anlașılmakta-

dır. Hatta Hitit egemenliği altındaki bu topraklarda yerli

topluluklar yasamıștır. Acıgöl'ün bağlı bulunduğu Nev-

sehir 6429 sayılı kanunla ve TBMM kararıyla il haline

getirilmiștir. Bu duruma göre Kırsehir'e bağlı bulunan

Hacıbektaș ve Avanos ilçeleri Kayseri'ye bağlı bulunan

Ürgüp ilçesi ve Niğde'ye bağlı bulunan Gülșehir ilçesi

Nevsehir'e bağlanmıștır.1960 yılında eski adı Melengü-

bü olan Derinkuyu ilçe oldu. 1953 yılına kadar mütevazi

bir köydü. Bu tarihte Belediyelik olarak Nevșehir'e bağli

bir kasaba olarak kaldı. 4 temmuz 1987 yılında 19507

sayılı Resmi Gazetede ilan edilerek yurdumuzdaki bazı

diğer kasabaların ilçe olduğu gibi TBMM kararıyla ilçe

oldu. Bu duruma göre Acigöl Nevsehir'in 7. İlçesidir ve

resmi daireler ve kaymakamlık Ağustos 1988 yılından

itibaren fiilen göreve bașlamıștır.

İlçenin Kasabaları: İnallı, Karapınar, Kurugöl ve

Tatlarin'dir.

İlçenin Köyleri: Ağıllı. Bağlıca, Çullar, Karacaören,

Kozluca, Tepeköy, Topaç ve Yuvadır.

İlçenin Mahalleleri: Bahçeli Mah., Cumhuriyet Mah.,

Çayırli Mah. Ve Yukaı Mahalleleridir.

Acıgöl Belediye Bașkanı İsmail Çavușoğlu belediye ola-

rak Acıgöl’e yaptıkları çalıșmalar hakkında șu bilgileri

verdi:

YOL, KALDIRIM VE ALT YAPI ÇALIȘMALARIBelediyemizce son on yılda 68.980 metre asfalt yol,

101.025 m2 kilitli parke tașı ve 26.779 mt. bordür ile

kaldırım düzenlemeleri bitirilmiș yol çalıșmaları yapılmıș

ve vatandașlarımızın hizmetine sunulmuștur. İlçemizde

toprak yol yok denecek kadar azalmıștır. İlçemizde ka-

nalizasyon bulunmayan mahalle, cadde ve sokak bu-

lunmamaktadır. İlçenin %95 ine kanalizasyon hizmeti

verilmektedir. İlçemizde içme suyu sıkıntısı çekilme-

mektedir. Belediyemiz tarafından geçmiș yıllarda açıl-

mıș 4 adet içme suyu kuyusu ve bir adet su deposu ile

içme suyu sorunu çözülmüștür. Belediyemiz tarafından

Çevre ve Orman Bakanlığına 7.500 Kișilik Atık su me-

kanik arıtma tesisi projesi verilmiștir. Proje kapsamında

Bakanlık ve Belediyemiz maddi imkanları ile 2011 yılı

içerisinde atık su inșaatına bașlanmıș ve. 2012 yılında

Nevșehir’e ana ulașım yolu olan Aksaray-Nevsehir

karayolu üzerinde tek yerleșim merkezi olan Acıgöl,

yöre olarak tabii ve kültürel turizm değerlerine

sahip bir belde olarak biliniyor.

belediyeler

Tabii ve kültürel turizm merkezi

Acıgöl güzelleșiyor

Page 83: Magazine, culture, nevsehir

81Temmuz - Ağustos 2012 / NEVŞEHİRLİYİZ

bitirilerek hizmete açılmıștır. Belediyemizce sağlıklı top-

lum ve gençlerin kötü alıșkanlıklardan uzak tutulması

amacıyla yapılan çalıșmalar kapsamında, Yukarı Mahal-

le Sahil Caddesindeki futbol sahasının yanına toplam

1332 metrekare kapalı spor salonunun inșaatına baș-

landı. Daha sonra Gençlik ve Spor Bakanlığına devredi-

lerek bakanlık tarafından spor salonu yapılacaktır.

SOSYAL VE KÜLTÜREL FAALİYETLERMülkiyeti Belediyemize ait olan Eski Polis Karakolu ola-

rak bilinen tarihi binada 2009 yılında restorasyon çalıș-

maları yapılarak tarihi “Acıgöl Konağı” adı ile içerisinde

gerekli Osmanlı dekorasyonu yapılmıș ve lokanta olarak

hizmete açılmıștır. İlçemiz merkezine İki kabinli kadın, 4

kabinli erkek ve 2 kabinli özürlülere ait umumi WC yapıl-

mıștır. Belediyemizce, 2004-2012 yılları arasında 6 adet

dinlenme ve çocuk parkı yapılarak hizmete açılmıștır.

Belediyemizce 2011 yılı içerisinde İlçemizin en büyük

ihtiyaçlarından olan 1000 kișilik taziye evi Karayer me-

zarlığının yanına yapılarak hizmete açılmıștır. Belediye-

mizce ilçemizin dört mahallesine arıtma sistemli 5 adet

halk çeșmeleri yapılmıș hazır su kalitesinde, su arıtılarak

sadece içme suyu olarak ücretsiz halkımızın hizmetine

sunulmuștur. Belediyemiz ve Acıgöl Sosyal Yardım-

lașma ve Dayanıșma Vakfı ile birlikte yürütülen “Mutlu

ve Huzurlu Yarınlara Projesi” kapsamında 23 daireden

olușan sosyal konutların temeli 02.05.2012 tarihinde

törenle atıldı. Sosyal konutların yapımı için arsa tahsisi

Belediyemiz tarafından yapıldı. Konut inșaatı yapılıp hiz-

mete sokulduktan sonra kalorifer vs. hizmetlerinin Be-

lediyemiz tarafından ücretsiz olarak yerine getirilecektir.

Ayrıca burada oturan yoksul ve fakir vatandașlardan

Belediyemizce içme suyu parası alınmayacaktır.

EĞİTİM ÇALIȘMALARI

İlçemizde 2004-2012 yılları arasında okul binası olarak

çok kötü șartlarda eğitim ve öğretimine devam eden

Damat İbrahim Pașa lisesi, 2010 yılında yeni bina ya-

pılmıș ve eğitim öğretim faaliyetleri burada devam et-

mektedir. İlçemizde bulunan ve Belediyemize ait eski

hastane binası Belediye Meclisimizin aldığı kararla Milli

Eğitim Bakanlığına Yatılı Anadolu Kız Teknik ve Meslek

Lisesi yapılmak üzere devredildi. Adı geçen binanın

șu anda gerekli bakım onarım ve tadilatları yapılmakta

olup, 2012/2013 eğitim öğretim döneminde faaliyete

bașlaması planlanmaktadır. Okul 60 yatak kapasiteli

yatılı pansiyon șeklinde hizmet verecektir. Önümüzdeki

yıllarda ise ilçemize Endüstri ve Teknik Lise açılması dü-

șünülmektedir. Eğitim öğretim alanında Belediyemizce

2004-2012 yılları arasında her yıl olmak üzere ortala-

ma 1500 İlköğretim ve Ortaöğretim okullarında okuyan

öğrencilere bir yıllık kırtasiye ihtiyacı olan defter, kalem

vb. kırtasiye malzemeleri ücretsiz olarak dağıtılmakta-

dır. Yine Belediyemiz tarafından Üniversitelerde okuyan

yaklașık 100 üniversite öğrencisine eğitim-öğretim sü-

resince (8 ay) aylık 100-150 TL civarında burs yardımı

yapılmaktadır.

belediyeler

Page 84: Magazine, culture, nevsehir

82 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012

OSB VE İSTİHDAM ÇALIȘMALARINevșehir'in tek resmi organize sanayi bölgesi olan Nev-

șehir-Acıgöl Organize sanayi bölge Müdürlüğü ilçemiz-

de faaliyet göstermektedir. Nevșehir Acıgöl Organize

Sanayi 2002 yılında kurulmuș, 2007 yılında altyapı ça-

lıșmalarına bașlanılmıș ve 2009 yılında bitirilmiștir. Șu

anda dört adet fabrika kurulmuștur. Kurulan bu fab-

rikalardan iki adet cips fabrikası faaliyete bașlamıș ve

toplam 162 ișçi istihdam edilmektedir. İlçemizde Acıgöl

Organize Sanayi Bölgesine yapılan fabrikaların faaliyete

geçmesiyle ișsizlik sorunu yok denecek kadar alt se-

viyelere inmiștir. Organize sanayi bölgesine yapılan ve

șuan inșaat așamasında bulunan birkaç fabrikanın da

faaliyete geçmesiyle ilçemiz de olduğu gibi ilçemize

bağlı kasaba ve köyler de ișsizlik sorunu kalmayacaktır.

SAĞLIKİlçemizde sağlıkla ilgili bir sorun bulunmamaktadır. 2007

yılında bir adet sağlık ocağı yapılmıș ve hizmete sokul-

muștur. 2012 yılında ise ilçemize; hükümet tarafından

ülkemiz genelinde Toplum Sağlığı Merkezi Bölgesinde

yașayan toplumun sağlığını geliștirmeyi ve korumayı ön

plana alarak sağlıkla ilgili risk ve sorunları belirleyen, bu

sorunları gidermek için planlama yapan ve bu planları

uygulayan, uygulatan; E2 tipi hastane yapılmaktadır.

Belediyemizce hastane binası için Çayırlık Mahallesi

637 ada 1 nolu parselde 66352 m2 arsa Sağlık Bakan-

lığına tahsis edilmiștir. E2 tipi hastaneler 9-18 bin arası

nüfuslu yerleșim yerinde faaliyet gösterecek. Kurumda

10-25 arasında yatak sayısı olacak, en az dört dalda

uzman doktor, bir aile hekimi bulunacak, 24 saat hiz-

met verilebilecek, acil hizmetleri pratisyen hekimlerce

karșılanacak, rutin tetkiklerin yapılabildiği laboratuar bu-

lunacak, yatan hasta tedavisi yapılacak, normal doğum

yapılabilecek ve bünyesinde diș polikliniği bulunacak.

belediyeler

Page 85: Magazine, culture, nevsehir
Page 86: Magazine, culture, nevsehir

84 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012

Çocuklar için ilk sosyalleșme kurumu olan okul, aynı za-

manda çocukların ilk korku unsurlarından da biri. Öğ-

rencilerin çeșitli bahanelerle okula gitmek istememesi,

okulda huzursuz olması ve bazı hastalık belirtileri gös-

termesine ‘okul fobisi’ deniyor.

OKUL KORKUSU YAȘAYAN ÖĞRENCİ

BU BELİRTİLERİ GÖSTERİYORGenellikle anneye çok bağımlı bir çocuğun aniden an-

neden ayrılmasıyla ortaya çıkan bu durum, çocukta

mide bulantısı, karın ağrısı ve baș dönmesine neden

olur. Bu șikayetlerin genellikle pazar akșamı yatmadan

önce ve pazartesi sabahı görüldüğünü belirten Reem

Nöropsikiyatri Merkezi’nden Uzman Nörolog Dr. Meh-

met Yavuz, ebeveynleri bu noktada uyarıyor. Eğer an-

ne-baba çocuğun bu durumu karșısında endișelenir ve

onu okula göndermezse bu davranıș alıșkanlık haline

gelebilir.

OKUL FOBİSİ DEPRESYONA

DÖNÜȘEBİLİR!Okul korkusuna bağlı olarak çocukta uyku problemleri

ve alınganlık görülebileceğini hatırlatan Dr. Yavuz, ço-

cuğun bir süre sonra okula gitme ve ödevlerini yapma

konusunda umursamaz tavırlar sergileyebileceğini, iler-

leyen dönemde okul fobisinin ağırlașarak depresyona

dönüșebileceğini vurguluyor.

ANNE-BABANIN TUTUMLARI ÇOK

ÖNEMLİAnne ve babanın çocukla olan ilișkisinin așırı bağımlı ol-

masının okul korkusunun nedenlerinden biri olduğunu

belirten Dr. Yavuz; ‘’Çocuğun sürekli endișe duyan bir

aile içinde yașaması, her istediğinin yapılması ve sürekli

huzursuz bir aile düzeninde yașaması okul korkusuna

sebep olan bașlıca nedenlerdir’’ diyor.

NEDENİ OKULDAKİ ORTAMA BAĞLI

OLABİLİRÖğretmen baskısı, öğrencinin okul ortamında bașara-

madığı ya da anlamadığı dersler konusunda eğitmen

tarafından așırı tepki gösterilmesi, uygun olmayan sınıf

düzeni, arkadaș çevresinin alay etmesi gibi durumlar

öğrencinin okul fobisini geliștirerek depresyona girme-

sine sebep olabiliyor.

OKULDAN KAÇMA İSTEĞİ NEDEN

GELİȘİR? Okuldan kaçma durumunda öğrenci okul korkusu duy-

maz, herhangi bir șikayet belirtmez fakat saldırgan ta-

vırlar sergiler. Bu tip öğrencinin öğrenme potansiyelinin

genelde düșük olduğunu belirten Dr. Yavuz, okul orta-

mını sıkıcı bulan ve disiplin suçları fazla olan uyumsuz

öğrencilerin okuldan kaçtığını hatırlatıyor. Aile içerisin-

deki huzursuz ortam ve așırı baskıcı aile kurallarının ve

okuldaki eğitmen tutumunun öğrenciyi olumsuz etkile-

Okul Sendromu..!Yeni eğitim-öğretim yılının bașlamasıyla beraber

çocuklu aileleri yine okul telașı sardı. Özellikle

eğitim hayatının bașında olan öğrencilerde sıkça

görülen okul korkusu ebeveynleri zor durumda

bırakıyor.

sağlık

Page 87: Magazine, culture, nevsehir

85Temmuz - Ağustos 2012 / NEVŞEHİRLİYİZ

diğini belirten Dr. Yavuz, okulu sevmeme, okuma iste-

ğinin olmaması ve yanlıș arkadașlıkların okuldan kaç-

mada en etkili sebepler olduğunu dile getiriyor. Ayrıca

okulun yakın çevresinde internet kafe, bilardo salonu

gibi mekânların bulunması da çocuğa daha eğlenceli

gelerek okuldan kaçmasına neden oluyor.

EBEVEYNLERE BÜYÜK GÖREV

DÜȘÜYORÇocuk okul korkusu yașıyor ve okula gitmek istemiyor-

sa okula gitmesi sağlanmalı fakat kesinlikle șiddet ve

baskı uygulanmamalı. Öğrenci, okul eğitiminin faydaları

hakkında açıklayıcı bilgiler verilerek ikna edilmelidir. Aile

içindeki bireylerin çocuğa bu konuda yardım etmesi

gerektiğini belirten Dr. Yavuz, anne ve babanın çocuk-

la ilișkisinde așırı bağımlı bir tutum sergilememesi, ço-

cuğun birey olması için ortak davranıșlar içine girmesi

gerektiğini vurguluyor. Okula giderken anne ve babanın

endișelenmesinin çocuğu daha da korkutacağını hatır-

latan Dr. Yavuz ebeveynlere, çocuğun okul arkadașla-

rı ile daha fazla zaman geçirmesine yardımcı olmasını

öneriyor.

ÇOCUĞUN OKULDAN KAÇMASINI

NASIL ÖNLEYEBİLİRİZ? * Çocuğu okula gitmeye teșvik edin ve kaçma nedenle-

rini öğrenmeye çalıșın.

* Okuldaki rehber öğretmenle görüșün ve ortak bir ile-

tișim dili geliștirin.

* Çocuğun arkadaș ortamını ve madde eğilimini kontrol

edin.

* Agresif tavırlar sergiliyorsa ona sakin yaklașın.

* Anne ve baba olarak aile içindeki iletișimsizliğinizi ço-

cuğunuza yansıtmayın.

* Eğer sorunları bu șekilde de çözemiyorsanız çocuğun

mutlaka bir psikolojik yardım almasını sağlayın ve gere-

kirse anne baba olarak siz de destek alın.

Page 88: Magazine, culture, nevsehir

86 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012

Eșsiz peribacalarının olușturduğu doğal parkuru ve özel

taș yüzeyiyle dünyanın en iyi bisiklet pistlerini geride

bırakan Kapadokya, dünyanın en iyi bisikletçilerinden

Petr Kraus’a eșsiz bir performans sergilemesi için ilham

verdi. Kraus, 10 gün süren macerasında bisiklet sporu

için zorlayıcı olan Kapadokya’nın kendine has tüf zemin

yüzeyinde sınırları zorlayan hareketler yaparak ‘Güzel

Atlar Diyarı’nı keșfetti. Dünya Șampiyonu, bisikletiyle

peribacalarının arasından atladı, eski evlerin tepesinde

çatıdan çatıya sıçradı, Kapadokya’nın gizli kalmıș ma-

ğaralarını ve dehlizlerini keșfetti.

Kariyerinin bașından beri kazandığı dünya șampiyonlukla-

rıyla 20’li yașlarında bir efsane ilan edilen Red Bull Sporcu-

su Petr Kraus, tarihle iç içe mekanları ve doğal güzellikleri

yer çekimine ve kendi sınırlarına meydan okuyarak keș-

fetmek için bisikletiyle Kapadokya’nın her yerini dolaștı.

Bisikletiyle dünyanın dört bir yanını dolașan Petr Kraus,

Kapadokya’nın özgün ve güzel bir yer olduğunu ve daha

önce hiç böyle bir yerde bisiklet sürmediğini söyledi.

Petr Kraus, bu performansında zaman zaman trial

bisiklet disiplininde (bisikletin tekerleklerinin yere mini-

mum temas ettiği, sıçrayıșlarla bir noktadan diğerine

gitmeyi hedefleyen disiplin), zaman zaman downhill

bisiklet disiplininde performans sergiledi. Kapadokyalı-

ların yoğun ilgisiyle karșılașan sporcu, Kapadokyalı ço-

cukların ve gençlerin bisiklet sporuna ilgi duyması için

onlara özel gösteriler yaptı ve gösterdiği hareketlerin

püf noktalarını anlattı. Kraus, Kapadokya’yı seçmesinin

ardında yatan nedenleri ise șöyle özetledi: “10 milyon

yıldır doğaya ve sabitliğe meydan okuyan bir mekandan

bahsedildiğini duyunca orayı görmeden yapamayaca-

ğımı anladım. Bence hayat bir șeylere karșı mücadele

etmektir. Mücadelemiz bizi șekillendirir ve ortaya çıkan

șeyin ne kadar güzel olduğu mücadelemizin zorluğuy-

la ölçülür. Kapadokya’yı bu kadar güzel yapan șey de

volkanik kayaların rüzgarlara ve sulara karșı verdiği

mücadele olmuș. Benim yaptığım sporda da yașa-

mımda da mücadele çok önemli yer tutar. Bu yüzden

Kapadokya’nın güzelliklerinde kendimden bir șeyler

buldum. Ayrıca Kapadokya’daki sertleșmiș volkanik yü-

zey zaman içinde rüzgar ve yağmurlar sayesinde özel

olarak tasarlanmıș büyük bir bisiklet parkurunu andırı-

yor. Tüf zemin bisiklet sporu için son derece zorlayıcı.

Zeminin yapısı gereği, tekerleği temas ettiği alan hızlı

dağıldığı için bisikletin kontrolünü sağlamak bir hayli zor.

Ama peribacaları ve diğer kayalıkların dağılımı o kadar

güzel ki. Burada olmak rüya gibi bir șey. Sanki tabiat

koskoca bir kenti benim sporum için tasarlamıș.” Red

Bull sporcusu Petr Kraus’un Kapadokya macerasını bir

belgesel haline getirilecek. Tüm dünyada 100’den fazla

ülkede dağıtılacak olan belgesel, genelde Türkiye’nin,

özelde Kapadokya’nın tanıtımına katkıda bulunacak.

Kapadokya dünya șampiyonu sporcuyu ağırladıKapadokya, 3 dünya șampiyonluğu bulanan Red

Bull Sporcusu Petr Kraus’un bisikletiyle atıldığı

nefes kesici maceraya ev sahipliği yaptı.

spor

Page 89: Magazine, culture, nevsehir
Page 90: Magazine, culture, nevsehir

88 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012

belediyeler

Abuușağı Belediye Bașkanı Savaș Apaydın Mart

2009 Nisan 2012 yılları arası gerçekleștirdikleri

projeleri șöyle sıralıyor:

araçlar

çalıșmalarımız

alanına dönüștürülmesi

yılı itibariyle yaklașık 1500 metrekare yeșil alan tesis

edilmiștir. Bu alan içerisine kamelyalar, geçiș yolları

ve ağaçlandırma yapılmıștır.

ağırlayabileceğimiz bir mekan olușturulmuș ve tüm

kasaba halkının hizmetine sunulmuștur.

belediyemiz imkanlarıyla yapılmıștır.

ağaçlandırılacaktır.

marka damperli kamyonun finansmanı

yurtdıșında yașayan saygıdeğer hemșerilerimiz

tarafından karșılanmıștır. Bu tutar 40 bin TL’dir.

kamyonumuz komple tamirattan geçirilip

hizmete sunulmuștur. Bu tutar yaklașık 15 bin TL’dir.

Belediyemiz imkanlarıyla yapılmıștır.

katkılarıyla alınmıștır.

ve bakımı yapılarak kullanılır hale getirilmiștir. Bu

tutar yaklașık 30 bin TL olup, belediyemiz

imkanlarıyla yapılmıștır.

Abuușağı’nda sosyal

hayatın geliștirilmesi için

çalıșmalar yapılıyorNevșehir ilinin Gülșehir ilçesine bağlı bir kasaba olan

Abuușağı’nda halk modern tarım ve hayvancılıkla

geçimini sürdürüyor.

Page 91: Magazine, culture, nevsehir

89Temmuz - Ağustos 2012 / NEVŞEHİRLİYİZ

belediyeler

krediyle Hidromek marka kazıcı yükleyici alınmıștır.

Bu aracın tutarı 120 bin TL olup 36 ay vadeyle

alınmıștır. Bu borç tutarı Haziran 2012 itibariyle kredi

borcumuz ödenmiș olacaktır.

bir adet ambulans belediyemize kazandırılmıștır. Bu

araç cenaze nakil aracı olarak tescili yaptırılmıș olup,

kasaba halkımızın hizmetine sunulmuștur. Bu aracın

tutarı yaklașık 8 bin euro olup yurtdıșında yașayan

hemșehrilerimiz tarafından karșılanmıștır.

alınmıștır. bu aracın tutarı 50 bin TL olup bu

tutarın 30 bin TL’si kredi ile karșılanıp, geri kalan

kısım belediyemizce karșılanmıștır

yılından beri sadece duvarları olan morg ve gasil

hane 2009 yılı itibariyle tamamlanmıștır.

klima, cenaze yıkama üniteleri ve çevre düzenlemesi

yapılmıștır.

cenazenin muhafaza edileceği soğutucu ünite

alınmıștır.

hayırsever vatandașlarımız tarafından karșılanmıștır.

bu yolun kenarları bordür ile çevrilerek ortası

yaklașık 9000 metrekare kilitli parke kaplanmıștır. Bu

çalıșmanın maliyeti 70 bin TL civarındadır. 40 bin

TL’lik kısmı kasabamızdaki hayırsever vatandașlar

tarafından karșılanmıștır. Geriye kalan 30 bin TL’lik

kısım 2009 yılında yurtdıșına yapmıș olduğumuz

seyahatte gurbetçi hemșerilerimizin katkılarıyla

karșılanmıștır.

ağaçlandırılmıștır.

katkılarıyla belediyemize aldığımız desenli beton

duvar kalıbı ile karșılıklı 1000 metre uzunluğunda

olan mezarlık duvarı inșa edilmiștir.

Bu tutar hayırsever hemșerilerimiz tarafından

karșılanmıștır.

Kızılırmak yatağındaki bir kuyudan alınarak șebekeye

verilmekteydi.

kalitesinde olmadığından dolayı arıtma tesisi

yapılması zorunluluk arz etmekteydi. 2009 ve 2010

yıllarında yaptığımız çalıșmalar sonucu bu tesisler k

kasabamıza kazandırılmıștır.

üzerindedir. 65 bin TL’lik kısmı çevre bakanlığınca

karșılanmıștır. Geriye kalan 35 bin TL’lik kısım

belediyemizce finanse edilmiștir.

olsa sağlanmıștır.

sökülerek desenli beton duvar kalıbı ile yeniden

yapılmıștır. İç kısımlar kilitli parke ile kaplanarak

halkımızın hizmetine sunulmuștur.

yapılmıștır.

sağlanmıștır.

Belediyemiz imkanlarıyla yapılmıștır.

Müdürlüğü ve Gülșehir Kaymakamlığı’nca ortaklașa

yürütülen ağaçlandırma projesi kapsamında ilk

etapta 5 bin adet ağaç dikilmiștir.

Page 92: Magazine, culture, nevsehir

90 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012

belediyeler

kasaba ana cadde ve yol kenarları mezarlık yoluna

dikilmiștir.

Hedeflenen ağaç sayısı 20 bin’dir.

25, ikinci așamada 15 kiși istihdam edilmiștir.

Kaymakamlık tarafından karșılanmaktadır.

geçen yer, imar tadilatı yapılarak belediye hizmet

birimine dönüștürülmüștür.

bedelsiz olarak belediyemize kazandırılmıștır.

olup, eski duvarlar yıkılarak temizlik çalıșması

yapılmıș ve ağaçlandırma yapılmıștır.

bir su kaynağı bulunmuștur.

Kaynak arayıșlarımız devam etmektedir

tamamlanmıștır.

hizmetinden faydalanacaktır.

hitap etmektedir.

Bankası tarafından karșılanmakta, geriye kalan kısım

için belediyemiz 180 ay borçlandırılmıștır.

tamamı asfaltlandırılacaktır.

inșaatımızın birinci kat betonarme iși tamamlanmıștır.

haline getirilecektir.

civarındadır.

abdesthane, lavabo, wc, imam odası olacaktır. İkinci

kat semahven katı ile birlikte cami mekanı olacaktır.

toplamda 14 kubbe olacaktır.

yakıșır bir ibadet hane haline getirilecektir.

DÜȘÜNDÜĞÜMÜZ VEGERÇEKLEȘTİRMEK İSTEDİĞİMİZPROJELERİMİZ

olan 9,5 km lik geriye kalan kasaba alt yapı ișlemlerini

tamamlamak.

ve sökülen asfalt ve kilitli parkaeleri tekrar yapmak

bu alanlar yaklașık 10 km dir

sahasında sosyal ve kültürel amaçlı bir tesis inșa

etmek mesire alanları olușturmak çok amaçlı bir

mekan haline getirmek,

almak çöp konteynerleri almak

almak

(inșaat mühendisi harita teknikeri ,makine teknikeri)

sağlık hizmetlerinden yerelde hizmet almak.

Kültürel ve sosyal etkinlikler yapmak.

Page 93: Magazine, culture, nevsehir
Page 94: Magazine, culture, nevsehir

92 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012

Prof. Dr. Ersan Şenİstanbul Üniversitesi

[email protected]

hukuk

1- 6352 sayılı Kanunun

86. maddesi, “bahșiș”

alan kamu görevlisi hakkında ağır yap-

tırımlar öngörülmüștür.

Kanun koyucu, 05.07.2012 tarihinde Resmi

Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayı-

lı Yargı Hizmetlerinin Etkinleștirilmesi Amacıyla Bazı

Kanunlarda Değișiklik Yapılması ve Basın Yayın

Yoluyla İșlenen Suçlara İlișkin Dava ve Cezaların

Ertelenmesi Hakkında Kanun’un 86. maddesiyle,

irtikap suçunu düzenleyen 5237 sayılı Türk Ceza

Kanunu’nun 250.¬ maddesinde değișikliğe gitmiș-

tir. Bu değișiklikle, kamu görevlisinin haksız tutum

ve davranıșları karșısında ișinin hiç veya süresinde

yapılmayacağı endișesini tașıyan kișinin, kendisi-

ni mecbur hissederek kamu görevlisine sağladığı

haksız menfaati “icbar/zorlama/zorunda bırakma”

olarak değerlendirilmiș ve kamu görevlisinin bu ey-

leminin irtikap suçunu olușturacağı öngörülmüștür.

Bir bașka ifadeyle, vatandașların bir bedel verme-

dikleri takdirde haklı iș ya da ișlemlerinin, hiç veya

süresi içerisinde yapılmayacağı endișesiyle kamu

görevlilerine “bahșiș” adı altında haksız menfaat

temin etmeleri, icbar suretiyle irtikap suçu kapsa-

mında değerlendirilmek suretiyle kamu görevlileri-

nin cezalandırılacağı hüküm altına alınmıștır.

Kanun koyucu, Ülkemizde yaygın olduğunu

düșündüğü, halk arasında “bahșiș” veya “iș gör-

me bedeli” ya da “paylașım” olarak adlandırılan

hukuka aykırılığı ortadan kaldırma yolunu, TCK

m.250/1’e bir hüküm ekleyip, esas itibariyle irtikap

suçu için aranması gereken icbar așamasına he-

nüz gelmemiș fiilleri de, TCK m.257/3’de düzen-

lenen görevi kötüye kullanma suçunun kapsamı

dıșına alıp, irtikap suçu saymak suretiyle cezasını

çok ağırlaștırmakta bulmuștur. Adalet duygusu ve

vicdanı yaralayacak derecede beș yıldan on yıla

kadar hapis cezası öngören yeni irtikap düzenle-

mesi, hem hukuka aykırılık ve hem de sosyal bir

rahatsızlık olarak görülen “bahșiș” olarak isim-

lendirilen fiillerin ișlenmesini azaltmayı ve ortadan

kaldırmayı, yani caydırıcılığı hedeflemiștir. Esas iti-

bariyle rüșvet veya görevi kötüye kullanma olarak

nitelendirilebilecek fiil, bu defa kanun koyucu ta-

rafından TCK m.250/1’in ikinci cümlesinde,“Kamu

görevlisinin haksız tutum ve davranıșları karșısında

kișinin haklı bir ișinin gereği, hiç veya vaktinde gö-

rülmeyeceği endișesiyle, kendisini mecbur hisse-

derek, kamu görevlisine veya yönlendireceği kișiye

haksız menfaat temin etmiș olması halinde, icbarın

varlığı kabul edilir.” ifadesiyle irtikap suçu olarak

tanımlanmıștır. Kanun koyucu, yeni bir icbar tanımı

yapmakla birlikte, irtikap suçunun esasını oluștu-

ran “icbar” tanımından da vazgeçmemiștir.

Kișilerin haklı iș ve ișlemlerini tam veya süresin-

de yapılabilmesi endișesi içerisinde kamu görevlisi-

ne bir bedel verme mecburiyetini hissetmeleri ve bu

gereklilik neticesinde kamu görevlilerine “bahșiș”,

yani haksız menfaat temin etmeleri kamu görevli-

leri açısından irtikap suçunu olușturacaktır. Kanun

koyucu, Ülkemizin sosyolojik durumu, halkın kamu

kurum ve kurulușlarına olan inanç ve güvenini gö-

zönüne alarak, uygulamada maalesef yaygınlașan

“bahșiș” sisteminin önüne geçmeyi hedeflemiștir.

Șüphesiz ki bu düzenleme, kamunun kendisine ver-

diği yetkiyi kötüye kullanan, yaptıkları hemen hemen

her iș ve ișlemlerinde “bahșiș” adı altında kișilerden

haksız kazanç temin eden kamu görevlilerinin ce-

zalandırılması, vatandașların kamu kurum ve kuru-

lușlarına olan inanç ve güveninin korunması açısın-

dan isabetli bir düzenlemedir. Bu düzenleme kanun

koyucunun, kamu idaresinin güvenilirliğini artırmaya

çalıștığını göstermektedir. Ancak, haklı iș veya ișle-

minin tam veya süresinde yapılmayacağı endișesi ile

kamu görevlisine menfaat temin eden kișinin, ken-

disini buna mecbur hissettiğinin, yani icbar netice-

sinde bu haksız bedeli temin ettiğinin tek kanıtının

bu kișinin sübjektif beyanı olması, İspat Hukuku ve

uygulama açısından sakınca doğurabilecektir.

Bahșiș Alan Memuru

Yakacak Sistem

Page 95: Magazine, culture, nevsehir

93Temmuz - Ağustos 2012 / NEVŞEHİRLİYİZ

hukuk

6352 sayılı Kanu-

nun 86. maddesinin dördüncü

fıkrasıyla irtikap suçuna ilișkin ceza in-

dirimi öngören bir düzenleme getirilmiștir.

Anılan fıkra hükmüne göre, “İrtikap edilen

menfaatin değeri ve mağdurun ekonomik du-

rumu gözönünde bulundurularak, yukarıdaki

fıkralara göre verilecek ceza yarısına kadar indiri-

lebilir”. Hükümde, irtikap suçunu ișleyen kamu gö-

revlisinin elde ettiği haksız menfaatin değerinin azlığı

ve mağdurun gelir düzeyinin yüksek olması durumunda

irtikap suçuna ilișkin verilecek cezada indirime gidile-

ceği, gelir durumu düșük olanda ise aksi uygulamaya

bașvurulacağı anlașılmaktadır. İrtikap suçunun öngörü-

len cezasının ağırlığı gözönüne alındığında, bu hükmün

suç ve ceza siyaseti bakımından isabetli bir hüküm ol-

duğunu söylemek mümkündür. Kanaatimizce, haksız

menfaat temin etmeye zorlanan mağdurun iktisadi du-

rumunun cezada indirim uygulanması için araștırılması

yerine, irtikap suçunun hangi durumda ișlendiği, yani

mağdurun hangi durum ve koșullarda haksız menfaat

temin etmeye zorlandığının tespit edilmesi daha uygun

olacaktır.

2- 6352 sayılı Kanunla yapılan değișiklikle Türk Ceza Kanunu yeni m.252 tanımla-nan rüșvet suçunda önemli değișiklikler yapılmıștır.

6352 sayılı Kanunla getirilen değișiklikle birlikte

rüșvetin tanım ve kapsamı, "Rüșvet, bir kamu görev-

lisinin, görevinin ifasıyla ilgili bir ișin yapılması veya ya-

pılmaması için, kișiyle anlașarak kendisine veya baș-

kasına bir menfaat sağlamasıdır. Ancak, kișinin haklı

bir ișinin gereği gibi, hiç veya en azından vaktinde gö-

rülmeyeceği endișesiyle, kendisini mecbur hissederek

kamu görevlisine veya yönlendireceği kișiye menfaat

temin etmiș olması halinde, bu kiși bakımından fiil suç

olușturmaz. Bu durumda kamu görevlisi hakkında ic-

bar suretiyle irtikap suçuna ilișkin hükümlere göre ceza-

ya hükmolunur" hükmü ile genișletilmesi hedeflenmiștir.

Ancak bu hükmü lehe yorumlamak da mümkün olabilir.

Hüküm her ne kadar “görevin ifası sırasında” demeyip,

“görevin ifası ile ilgili” dese de, adi rüșveti,

yani yapması gerekeni

yapmak veya yapmaması

gerekeni yapmamak için

kamu görevlisinin menfaat

sağlamasını veya bu yönde

hareket etmesini suç saymak

suretiyle rüșvet suçunda ceza sorumluluğunu genișle-

ten kanun koyucu bir düșünceye göre, diğer taraftan

“görevin gereklerine” kavramını kaldırıp, “görevin ifası ile

ilgili” diyerek, kamu görevlisinin somut olarak bir görevi

ifa ettiği sırada rüșvet fiilinin ișlenebileceğini ifade etmiș

ve bu yönü ile de rüșvet suçunun tanımını daraltmıștır.

6352 sayılı Kanunun 87. maddesi ile TCK

m.257’de yapılan değișikliğe göre, “Görevinin ifasıyla il-

gili bir iși yapması veya yapmaması için, doğrudan veya

aracılar vasıtasıyla, bir kamu görevlisine veya göstere-

ceği bir bașka kișiye menfaat sağlayan kiși, dört yıldan

oniki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır”. Yapılan

değișiklikten önce kamu görevlisinin görevinin gerek-

lerine aykırı bir eylemle suçun gerçekleșmesi șartının

yerini, kamu görevlisinin görevinin ifası ile ilgisi olması

șartı almıștır. Bir bașka ifadeyle, değișiklikten önce “gö-

revin gerekleri” genel ibaresi olduğu halde, değișiklikten

sonra bu ibare kaldırılıp yerine somut olarak “görevin

ifası” kavramı getirilmiștir. Fail, ancak somut olarak bir

görevi ifa ettiği sırada menfaat elde ettiğinde rüșvet

alma suçu olușabilecektir. Düzenlemeden önce rüș-

vet suçunun tanımlandığı 257. maddeye göre, rüșvet

suçunun olușabilmesi için kamu görevlisi ile rüșvet an-

lașması yapan kișinin yasal zeminde olmaması, kamu

görevlisinin de görevinin gereklerine aykırı hareket

etmesi gerekmekte idi. Ancak kanun koyucu, “gö-

revin ifası” kavramını getirerek kamu görevlisinin

yapması gereken iș ve ișlemler karșılığında kamu

görevlisi olmayan kiși ile yaptığı rüșvet anlașmasını

suç sayarak, “adi rüșvet” suçunu tanımlamıștır.

Page 96: Magazine, culture, nevsehir

94 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012

On sekizinci yüzyıl bașlarında küçük bir köy iken,

Osmanlı sarayına yetiștirdiği damat sayesinde kurulup

gelișen Nevșehir kurulușundan yaklașık iki yüz yıl sonra

Cumhuriyetin bașlarında 1927 sayımında 13.454 kișilik

bir nüfusa sahip olduğu görülür. Uzun yıllar bu seviye-

de seyreden nüfus, Nevșehir’in 20 Temmuz 1954’te

il merkezi olmasıyla 1955’te nüfusu 16.799’a ulașır.

1970’lerden sonra șehir hızlı bir kentleșme sürecine

ve nüfus artıșı içine girer. Bunun yanında eğitim öğre-

tim ve sağlık kurumlarının sayısı da il merkezi olması

sebebiyle önemli derecede artar. 1980 yılı sonrasında

kurulan üniversiteler arasında olan Kayseri’deki Erciyes

Üniversitesi’ne bağlı Nevșehir İktisadi ve İdari Bilimler

Fakültesi, Meslek Yüksek Okulu, Sağlık Yüksek ile Tu-

rizm İșletmeciliği ve Otelcilik Yüksek Okulu, 2000’ler-

de kurulan Nevșehir Üniversitesinin temelini olușturur.

Nevșehir’in nüfusu ilk defa 1985 yılında 50.000’i așar.

2000 yılı sayımlarında ise bu rakam 70.000’e ulașır.

Cumhuriyetin kurulușu ardından yapılan idari

yapılanmada il olarak ortaya çıkan Niğde’ye bağlı bir

ilçe merkezi olarak olan Nevșehir 20 Temmuz 1954’te

il merkezi haline getirildi. Bu yeni idari teșkilatta ilin ka-

zalarını Nevșehir’den ayrı bir vilayet iken kaza haline

getirilen Kırșehir, Kırșehir’e bağlı Mucur, Avanos, Hacı-

bektaș, Kayseri’ye bağlı Ürgüp, Niğde’ye bağlı Gülșehir

(Arapsun) ve Kozaklı olușturmaktaydı. Kozaklı ilçesi,

Kozaklı ve Hamamorta adıyla Avanos’a bağlı köylerin

birleșmesiyle kurulmuștu. Bu ilçeler arasında yer alan

Kırșehir 1957’de tekrar il haline getirilmiș ve Mucur il-

çesiyle birlikte Nevșehir’den ayrılmıștır. Buna karșılık

daha önce Melegübü adıyla bilinen Derinkuyu 1960

yılında ilçe olarak Nevșehir’e bağlanmıștır. 1987 yılında

da Acıgöl kasabası Nevșehir’in kazalarından bir haline

getirildi.

Nevșehir’in merkez olduğu Nevșehir ili Kayseri, Yozgat,

Kırșehir, Aksaray ve Niğde illeriyle çevrilmiștir. Merkez

ilçeden bașka Acıgöl, Avanos, Derinkuyu, Gülșehir,

Hacıbektaș, Kozaklı ve Ürgüp adlı yedi ilçeye ayrılan

bu güzel ilimiz 5379 km2 coğrafi genișliğe sahip olup

kazalarıyla birlikte toplam nüfusu 2000 yılı sayımlarına

göre 309.914 kișilik bir nüfusa sahiptir.

Cumhuriyet

Döneminde

Nevșehir Doç. Dr. Fehmi Yı[email protected]

tarih

Page 97: Magazine, culture, nevsehir
Page 98: Magazine, culture, nevsehir

96 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Ağustos 2012

Türkiye, farklı yüksekliklerde, zengin jeo morfolojik

ve tektonik yapıya sahip, flora ve faunası olan orman-

lara ve siluete sahip, zengin av ve yaban hayatı olan

dağlarıyla hem kıș turizmi hem de dağ yürüyüșü ve

tırmanıșları için dağcılık sporunu sevenlere ilginç ola-

naklar sunuyor. Türkiye dağ konusunda oldukça zen-

gin ülkelerin bașında geliyor. Kuzeyden güneye doğru

karalaștığı iddia edilen Türkiye günümüzde Kuzey Ana-

dolu Sıradağları, İç Anadolu Masifler, Güney Anadolu

Sıradağları ve Güney Doğu Anadolu Sıradağlar Kușa-

ğıyla çevrelenmiștir. Istıranca (Yıldız) Dağları (1000 m),

Bursa Uludağ (2543 m) , Bolu Köpoğlu Dağı (2400 m),

Ilgaz Dağı (2587) ve Karagöl Dağları (3100m) Kuzey

Anadolu Sıradağları kușağında, Erciyes Dağı (3917m),

Hasan Dağı (3263m), Büyük Ağrı Dağı (5137m), Ten-

dürek Dağı (3533m), Süphan Dağı (4058m) ve Nemrut

Dağı (3050m) gibi volkanik dağlar İç Anadolu Masifler

kușağında, Toros Dağlar olarak adlandırılan kıvrım sı-

radağları BeydağlarI (3086m), ortasında Bolkar Dağla-

rı (3524m) , Hakkari Cilo (Buzul), Sat (4136m) ve Nur

(Amanos) Dağları Güney Doğu Anadolu Sıradağlar

Kușağı’nda yükseliyor. Dağ turizminde en çok rağbet

gören dağların bașında șunlar geliyor.

Niğde-Aladağlar

Kayseri - Niğde - Adana illeri arasında bulunan

Aladağlar, bitki örtüsü ve hayvan çeșitleri bakımından

zengin bir çeșitliliğe sahiptir, bu nedenle dağın 54.524

hektarlık bir bölümü 1995 yılında Milli park ilan edilmiș-

tir. Aladağlarda tırmanıșlar için 3700 metre üzerinde

üç doruk, 3000 metrenin üzerinde çok sayıda doruk

olan dağ içinde bir çok gölün bulunduğu genișçe bir

kazanı andırır. İlkbaharda eriyen karlardan dolayı bir çok

göl olușur ama kurak yaz mevsiminde bir çok göl bu-

harlașıp yok olur. Sadece yer altı suyu ile beslenen bir

kaç göl kalır. Niğde il sınırları içinde devam eden Toros

dağ kıvrımlarının (Orta Toroslar) en yüksek dorukları-

dır. Tırmanıș için en uygun zaman Haziran, Temmuz,

Ağustos, Eylül aylarıdır. Dağ, kalker kayalarında oluș-

muștur. Emli ve Barasama vadileri dıșında ormanlık alan

görülmez, Alpin bitki toplulukları gelișmiștir. Aladağlara

ulașım için üç ana yol bulunmaktadır. Batı yönünden;

Niğde'den araçla 1,5 saatte Çukurbağ veya Demirkazık

köyüne gidilir. Bu köyde her tür otel hizmeti veren bir

dağ evi vardır. Güney yönünden: Adana'dan Karsantıya

buradan da Acıman veya Trak yaylarına gidilir. Kuzey-

Kuzeydoğu Yönünden: Kayseri'den Yahyalıya buradan

da Barazama veya Büyük Çakır (Șelale) köylerine gidilir.

Demirkazık Tırmanıșı: Aladağların en yüksek zirve-

si olan Demirkazık (3756 m.) tırmanıșı için Çukurbağ

köyünden yaya olarak 1,5 saat uzaklıktaki Sokulupınar

kamp yeri olarak seçilir. Kamp yerinden doruğa tırma-

nıș ve dönüș normal olarak 10-12 saat sürer. Aladağ-

lara çok sayıda tırmanıș yapacaklar Yedigöller Vadisini

kamp yeri olarak seçmelidirler. Çukurbağ köyü-Yedi-

göller yaya 10-12 saattir. Yedigöllerden Emler Zirvesi,

(3723 m) Kızılkaya (3723 m), Direktaș (3470 m) doruk-

larına çeșitli çıkıș yollarından ulașılır. Demirkazık Köyün-

de Özel İdarece yaptırılmıș bulunan 100 yataklı yeni ve

modern bir Dağ Evi bulunmaktadır. Burada yemek ve

duș imkanı olduğu gibi, bir kütüphanesi ve dinlenme

salonları da mevcuttur. Dağ evinden hareket edilerek

Demirkazık ve Küçük Demirkazık (3425 m) zirvelerine

tırmanmak mümkündür. Ayrıca Çukurbağ köyünden

Dağa tırmanmanın tam vakti!Türkiye'yi her yıl dünyanın çeșitli yerlerinden

çok sayıda turist dağ tırmanıșı ve yürüyüșü için

ziyaret ediyor.

turizm

Page 99: Magazine, culture, nevsehir

97Temmuz - Ağustos 2012 / NEVŞEHİRLİYİZ

turizm

hareketle 1,5-2 saatlik bir yürüyüș sonunda Emli vadisi-

ne varılır. Buradan da Kaldı (3734 m), Güzeller (3461 m)

ve Alaca (3588 m) zirvelerine tırmanmak mümkündür.

Van-Süphan Dağı

4058 metre yüksekliğinde bulunuyor. Doğu

Anadolu'da Van gölünün kuzeyinde Adilcevaz - Erçiș

ve Patnos arasında yükseliyor. Tırmanıș için en uygun

zaman Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül aylarıdır. Da-

ğın özellikleri ise; sönmüș bir volkan olan Süphan dağı,

Anadolu'nun üçüncü yüksek doruğudur. Doruk bir örtü

buzulu ile kaplıdır. Erzurum ya da Van'a uçak, tren yada

karayolu ile ulașılıyor. Bu merkezlerden karayolu ile Erçiș

üzerinden Adilcevaz' a geçilir. Süphan Dağı’na genellikle

doğu yüzünden tırmanıș yapılır. Tırmanıș, sırasında Van

gölü her an birbirinden değișik ve güzel görüntüler sunar.

Doruk tırmanıșına Aydınlar köyünden bașlanır. Buraya

6-7 km. uzaklıkta ve 2500 m. yükseklikte Șekerpınarı ya

da Süphan yaylasında kamp kurulur, kamp yerinden do-

ruğa tırmanıș ve dönüș, 8-10 saatlik bir zaman alır.

Tunceli-Mercan (Munzur) Dağları

3370 metre yüksekliği var. Orta Toros Dağları’nın

Kuzey Anadolu Dağları ile Güney Doğu Toroslar civa-

rında Tunceli ve Erzincan illeri arasında yükselen uzan-

tısıdır. Tırmanıș için en uygun zaman 15 Haziran, 30

Ağustos tarihleri arasıdır. Özelliklerinden bahsetmek

gerekirse; Kalker kayalardan olușan bu dağlar çok arı-

zalı ve dișli doruklu bir topografya sunarlar. Üzerinde

çok sayıda göller yer yer kalıcı karlar görülür. Genellikle

dağ çayırları ile örtülüdür. Ovacık yolu üzerinde Munzur

Vadisi Milli Parkı bulunur. Mercan Dağları’nın Akbaba

doruğuna ulașmak için Ovacık'ın kuzeyinden Mercan

deresini izlemek gerekir. Doruk tırmanıșı için her dağcı

kendi tekniğine göre çıkıș yolu seçer.

Rize-Kaçkar Sıradağları

Rize ve Hopa arasında yer alan yıl boyunda göz-

lenebilen keskin buzulları, masmavi gölleri, yeșilin her

tonuna sahip ormanları, coșkulu dereleri, bin bir çeșit

bitkileri ve hayvanları ile doğal bir park görünümünde

olan Kaçkar sıradağlarının en yüksek tepeleri Altıpar-

mak (3480 m.), Kavran (3932 m.) ve Verçenik (3710 m.)

dir. Güney rotasından çıkıșı kolay olan Kaçarları her yıl

yüzlerce dağcı dağı ziyaret ediyor. Eğer sis yoksa Doğu

Karadeniz dağlarının nefes kesen görüntüsünü izleye-

bilirsiniz. Kuzey rotasını ise daha çok deneyimli dağ-

cılar tercih ederler ve kuzeyden zirve yapmanın bașka

bir avantajı geri dönüște Ayder yaylasında kaplıcalara

uğrayabilmenizdir. Dağa yaz aylarında tırmanmak ne

kadar kolay ise kıș aylarında tırmanmak o kadar zordur.

Kıș aylarında kar vadileri doldurur, yaylaları örter ve ev-

ler yok olur. Ayrıca buzulların eğimi her zaman çığ düș-

mesine uygundur. Yaz tırmanıșları için en uygun zaman

Ağustos ve Eylül ayları; kıș Tırmanıșları için en uygun

zaman Șubat ve Mart aylarıdır. Genel olarak, granit, si-

yanit, granodiorit ve andezit tașlardan olușan bir yapıya

sahiptir. Șiddetli akarsu ve buzul așındırması sonucun-

da sert ve arızalı bir görünüm kazanmıștır. Deniz kıyısın-

da yükselmeye bașlayan bu dağların kuzey yamaçları

gür orman örtüleri ile kaplıdır.

Altıparmak Dağları

Tırmanıșa kuzeyden bașlandığında Ayder ve Dut-

ha yaylası geçilir. Agveçur, Kaçkar ve Zigam yayların-

dan kamplar kurularak Karataș (3492 m.) ve Altıparmak

(3480 m) doruklarına çıkılır. Tırmanıșa güneyden baș-

layanlar otomobil ile Erzurum'dan Altıparmak Barhal

köyüne gelirler. Buradan 5 saatte yaya olarak Karagöl

kamp yerine ulașırlar. Kamp yerinden her dağcı, kendi

tekniğine göre istediği doruğa ulașır.

Ağrı Dağı

Türkiye'nin en büyük dağı olan Ağrı Dağı jeolojik

konumu ve Büyük Tufandan sonra Nuh'un gemisine

ev sahipliği yapması dolayısıyla efsanevi özelliği olan

bir dağdır. Kutsal kitaplarda da adı geçen Ağrı Dağının

farklı dillerde birçok ismi vardır. Bașlıcaları, Ararat, Kuh-i

Page 100: Magazine, culture, nevsehir

98 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Ağustos 2012

Nuh, Cebel ül Haristir. Marco Polonun hiç bir zaman çı-

kılamayacak dediği Dağa ilk tırmanıșı, kayıtlara göre 9

Ekim 1829 yılında Prof. Frederik Von Parat tarafından

gerçekleștirildi. İkinci kıș tırmanıșı ise ilk tırmanıștan çok

sonra 21 Șubat 1970' de Dağcılık Federasyonu eski

bașkanlarından Dr. Bozkurt Ergör tarafından gerçekleș-

tirildi. 1980'li yıllarda binlerce dağcı Ağrı Dağını ziyaret

etti. Ağrıya tırmanıșa 1990 yılında yasaklandı.1998 de

Dağcılık Federasyonunun bir grup dağcıya izin verme-

siyle bu yasak kaldırıldı. Yüksekliği 5165 metredir. Doğu

Anadolu'da İran sınırları yakınında yükselir. (Aras-Murat

Nehirleri arası) Tırmanıșlar için en uygun zaman Temmuz,

Ağustos ve Eylül aylarıdır. Kıș tırmanıșları zorlu ancak

zevklidir. Özellikleri: Ağrı dağı (5165 m.), Anadolu Yarı-

madası ve Avrupa'nın en yüksek doruğudur. 4000 met-

reye kadar bazalt daha sonra sonraki yükseklikte andezit

lavlarından olușarak volkanik bir dağ özellikleri gösterir.

Dağın doruğunda bir örtü buzulu vardır. Doğu yüzünde

Serdarbulak yaylası ve 3896 m. yükseklikteki Küçük Ağrı

Dağı yer alır. Ağrı dağı yüksekliği, buzulları, insanları, de-

ğișik yapısal görünümleri, kar sınırına kadar kaplı otlukları

ve dağ çayırları ile ilginç ve çekici bir görünüme sahiptir.

Antalya-Beydağlar

Toros Dağları’nın batı uzantısı olan Beydağları, An-

talya Körfezi'nin batısında kuzey - güney doğrultusunda

körfeze paralel olarak uzanır. Teke Doruğu, Bakırdağı,

Tahtalı Dağ ve Kızlar Sivrisi önemli doruklarıdır. İçlerinde

en yüksek olanı 3069 m. ile Kızlar Sivrisidir. Yılın 300

günü havanın açık olduğu dağa bir günde zirve yapıla-

biliyor. Zirveden denizi ve Antalya'yı izlemek tırmanıșın

tüm yorgunluğunu unutturuyor. Eğer uykunuzdan feda-

karlık edip güneșin doğușunu burada yakaladığınızda

gözlerinizi kamaștıracak kadar parlak bir gün doğumu-

na șahit olursunuz. Yamaç parașütü yapak isterseniz ve

iyi bir hava yakalarsınız muhteșem bir manzarayla karșı-

lașırsınız. Ayrıca Bey dağları önemli bir dağcılık merkezi

olmanın yanında önemli bir kıș turizm merkezidir.

Yüksekliği 3069 metredir. Konumu; Toros dağlarının

Antalya il sınırları içinde kalan batı bölümünü olușturur-

lar. Akdeniz kıyıları boyunca kuzey-güney doğrultusun-

da uzanırlar. Yılın her mevsimi gezi ve tırmanıșlar için

uygundur. Kıș ayları dıșında en uygun zaman Nisan,

Mayıs ve Haziran aylarıdır. Genellikle kalker kayalardan

olușan bu sıradağlar, değișik orman örtüleri ile kaplıdır.

Bu dağlar üzerinde çok sayıda dağ dorukları yer alır.

Tırmanıșlar için en uygun yaklașma yeri Antalya- An-

talya-Kemer ve Antalya-Elmalıdır. Antalya; İstanbul ve

İzmir'e deniz kara ve hava yolu, Ankara'ya hava ve ka-

rayolu ile bağlıdır.

Kayseri-Erciyes Dağı

Kentin simgesi haline gelen ve tepesinde her za-

man duman ve kar bulunan Erciyes Dağı 3916 m. yük-

sekliğinde dev volkanik bir dağdır. Püskürttüğü lavlar

sonucunda Peri bacalarını olușturan dağ antik çağlarda

eteklerinde yașayan Mezeke haklını o kadar etkilemiș-

tir ki, Mezekeliler sikkelerinde tepesinden lav püsküren

Erciyes Dağını resmetmișlerdir. Dağa çıkmayı ilk bașa-

ran 1837 yılında W.J. Hamilton'dur. Dağa çıkan ilk Türk

ise 1924 yılında Miralay Cemil Cahit Beydir. Erciyes bir

dağcılık merkezi olmasının yanı sıra Türkiye'nin önemli bir

kıș turizm merkezidir. Ayrıca Dağın zirvesine çıktığınızda

hava açıksa Kapadokya' dan Toroslar' a kadar uzanan

bir bölgenin muhteșem manzarasını izleyebilirsiniz. Yaz

tırmanıșları için en uygun zaman Mayıs-Ekim ayları ara-

sıdır. Dağın özellikleri ise; Sönmüș genç bir volkan dağ,

Orta Anadolu'nun en yüksek doruğudur. Dağın kuzeyin-

de 700 m. uzunlukta bir dağ buzulu vardır. Doğu yüzün-

de 2100-2900 m. yükseklikte yer alan Tekir yaylası bir

kıș sporları merkezidir. Telesiyejden sonra kamp yeri olan

Çobaninine kıșın yürüyerek yaklașık 2,5-3 saatte gidilir.

Tırmanıș genellikle çoban ininden mola tașına kadar bir

saat sürer. Mola tașı tam șeytan deresinin ağzındadır.

Buradan, küçük zirve yaklașık 2-3 saat sürer. Kıș ayla-

rı Șeytan deresinde çığ tehlikesi olabilir. Bahar aylarında

taș düșmesi yüzünden (Mayıs, Haziran ayları) kask kulla-

nılması gerekir. Tur kayağı ile zevkli tırmanıșlar yapılabilir.

turizm

Page 101: Magazine, culture, nevsehir
Page 102: Magazine, culture, nevsehir

100 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Ağustos 2012

dini bilgiler

Sual: Duanın önemi ve dinimizdeki yeri nedir?

CEVAP

Dua, Allah’a yalvararak muradını istemektir. Allahü teâlâ,

dua edeni sever, dua etmeyene gazap eder. Dua mümi-

nin silahı, dinin temel direklerinden biridir. Yerleri, gökleri

aydınlatan nurdur. Dua, gelmiș olan belaları giderir. Gel-

memiș olanların da gelmelerine mani olur. Allahü teâlâ, (Bana halis kalb ile dua ediniz! Böyle duaları kabul

ederim) buyurdu. Bunun için, dua etmek, namaz, oruç

gibi ibadettir. Yine, (Bana ibadet yapmak istemeyenle-

ri, zelil ve hakir yapar, Cehenneme atarım) buyuruyor.

(Mümin 60)

Allahü teâlâ, her șeyi sebep ile yaratmakta, nimetlerini se-

beplerin arkasından göndermektedir. Zararları, dertleri def

için ve faydalı șeyleri vermek için de, dua etmeyi sebep

yapmıștır. Hadis-i șeriflerde buyuruldu ki:

(Dua, ibadetin aslı ve özüdür. Allah katında duadan

makbul bir șey yoktur. Dua 70 türlü kazayı önler.

Ömrün bereketini artırır.) [Tirmizi]

(Dua eden, üç șeyden hâli değildir: Ya günahı affolur

veya hemen hayırlı karșılığını görür, yahut ahirette

mükafatını bulur.) [Deylemi]

(Rabbiniz, elbette hayâ ve kerem sahibidir. Kulları

ellerini kaldırıp bir șey istedikleri zaman, onların el-

lerini boș çevirmekten hayâ eder.) [Ebu Davud]

(Dua, müminin silahıdır.) [İbni Ebiddünya]

(Allahü teâlâ dua etmeyene gazap eder.) [İ. Mace]

(Dua belayı önler.) [Deylemi]

Duanın yapılması mukadderata bağlıdır. Takdirde dua var-

sa elbette yapılır. Duanın belayı önlemesi kaza ve kader-

dendir. Hadis-i șerifte buyuruldu ki:

(Kader, tedbir ile, sakınmakla değișmez. Fakat ka-

bul olan dua, o bela gelirken korur.) [Șir’a]

İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:

Dua, kazayı, belayı defeder. Hadis-i șerifte (Kaza, ancak

ve yalnız dua ile durdurulur) buyuruldu. (Tirmizi)

Allahü teâlâ, dua edenleri, sıhhat ve selamet isteyenleri se-

ver. Dua edip de duası kabul edilmeyenlere, kıyamet günü

Allahü teâlâ, (Bu senin falan zamanda ettiğin duadır.

O duanın yerine sana șu sevapları veriyorum) buyu-

racak, o kadar çok sevap verecek ki, o kimse, (Keșke

dünyada hiç bir duam kabul olmasaydı da, bugün

onların karșılıklarını görseydim) diyecektir. (T. Gafilin)

HER GÜN OKUNACAK DUALAR

Sual: Sabah-akșam okunması gereken

dualar nelerdir?

CEVAP

Hadis-i șeriflerde bildirilen dualardan bazıları șöyle:

(Sabah-akșam 7 defa “Allahümme ecirni minennâr”

diyen Cehennemden kurtulur.) [Ebu Davud]

(Sabah-akșam, 3 defa, “Bismillahillezi lâ yedurru

maasmihi șeyün fil erdi velâ fissemâi ve hüvesse-

miulalim” okuyan, büyücü ve zalimden emin olur.)

[I. Mace]

(Sabah 3 defa, “Eûzü billahis-semiil alim-i

mineșșeytânirracim” diyerek Hașr suresinin son üç

âyetini okuyana, 70 bin melek, akșama kadar dua

eder. O gün ölürse șehid olur. Akșam okursa yine

aynı șeylere kavușur.) [Tirmizi]

(Sabah namazından sonra 11 ihlas okuyana, Cen-

nette bir köșk verilir.) [Haraiti]

(Sabah namazından sonra on defa, "La ilahe illal-

lahü vahdehü la-șerikeleh lehül-mülkü ve lehül-

hamdü yuhyi ve yümit ve hüve ala külli șeyin kadir"

okuyan, akșama kadar her çeșit zarardan korunur,

hiçbir günah ona zarar vermez.) [Nesai] ("Günah za-

rar vermez" demek, günah ișlemez veya ișlediği günaha

tevbe eder, o günah ona zarar vermemiș olur demektir.)

(Akșam namazından sonra [yukarıdaki tesbihi] oku-

yan, sabaha kadar șeytandan korunur. On sevaba

kavușur, on günahı affolur ve on köle azat etmiș gibi

sevap verilir.) [Tirmizi]

(Sabah namazlarından sonra üç defa Sübhanallah-il

azim ve bi hamdihi diyen körlük, cüzzam ve felçten

korunur.) [İ. Ahmed]

(Șirkten korunmak için “Allahümme inni eűzübike

min en-üșrike bike șey-en ve ene a’lemü ve estağ-

firuke li-mâ lâ a’lemü inneke ente allâmülguyub”

okuyun!) [İ. Ahmed]

(Sabah-akșam 7 defa “Hasbiyallahü la ilahe illâ hu,

aleyhi tevekkeltü ve hüve Rabbül-arșil-azim” oku-

yanın dünya ve ahiret ișine Allahü teâlâ kâfi gelir.)

[Beyheki]

Duanın ÖnemiMehmet Ali Demirbaș

Türkiye Gazetesi Yazarı

www.mehmetalidemirbas.com

Page 103: Magazine, culture, nevsehir

101Temmuz - Ağustos 2012 / NEVŞEHİRLİYİZ

dini bilgiler

(“Allahümme ma esbaha bi min nimetin ev bi ehadin

min halkıke, fe minke vahdeke lâ șerike leke, fele-

kel hamdü ve lekeșșükür” duasını, gündüz okuyan

o günün, akșam okuyan o gecenin șükrünü ifa et-

miș olur.) [Akșam esbaha yerine emsâ denir. Mekt. C.3,

m.17]

(Bir kimse, sabah-akșam yüz defa “Sübhânallahi ve

bihamdihi” derse, o gün ve o gece hiç kimse onun

kadar sevap kazanamaz.) [Deylemi]

(Evden çıkarken “Bismillahi, tevekkeltü alallahi, lâ

havle ve lâ kuvvete illâ billah” diyen, tehlikelerden

korunur ve șeytan ondan uzaklașır.) [Tirmizi]

(“Lâ havle...” okumak, doksandokuz derde devadır.

Bunların en hafifi sıkıntıdan kurtulmaktır.) [Ebu Nu-

aym] [İmam-ı Rabbani hazretleri, din ve dünya zararların-

dan kurtulmak için her gün 500 defa “Lâ havle velâ kuv-

vete illâ billah” okurdu. Okumaya bașlarken ve okuyunca

yüzer defa Salevat getirirdi. (Tefsir-i Mazheri)]

(Her gün yüz defa salevat getiren, münafıklıktan ve

Cehennem ateșinden uzaklașır ve kıyamette șehid-

lerle beraber olur.) [Taberani]

(Günde 25 defa “Allahümme bârikli fil mevt ve fi

mâ ba’delmevt” okuyan șehid olarak ölür.) [Redd-ül

Muhtar]

(Gece Âmenerrasulüyü okuyana, bu iki âyet, her șey

için yeterlidir. Bu iki âyeti yatsıdan sonra okuyana,

geceyi ibadetle geçirmiș sevabı verilir.) [Șir’a]

(Tebârekeyi okumadan yatma! Kabir azabını def

eder. Her gece Tebâreke okuyan, Kadir gecesini

ihya etmiș gibi sevaba kavușur.) [Ey Oğul İlmihali]

(Eve girerken İhlas suresini okuyan, yoksulluk gör-

mez.) [T. Kurtubi]

(Evden çıkarken Âyet-el kürsi okuyana, melekler,

evine gelinceye kadar dua eder.) [Ey Oğul İlmihali]

(İstiğfara devam eden kimse, her sıkıntıdan kurtu-

lur, ummadığı yerden rızıklanır.) [İbni Mace] [İstiğfar

olarak (Estağfirullah el azim ellezi lâ ilahe illâ hüvel hayyel

kayyum ve etubü ileyh) okumalıdır.

(Günde yüz kere “La ilahe illallah" diyen kimsenin,

kıyamet gününde yüzü ay gibi parlar.) [Taberani]

(Bir yere gelen, “Euzü bikelimâtillahittammâti min

șerri ma haleka” okursa, o yerden kalkıncaya ka-

dar, ona hiçbir șey zarar veremez.) [Müslim]

(Sıkıntılı veya borçlu, bin kere “Lâ havle ve lâ kuv-

vete illâ billahil aliyyil azim” derse, Allahü teâlâ ișini

kolaylaștırır.) [Șir’a]

Hangi dualar ne zaman kaç defa

Sual: Hangi duaların ne zaman kaç defa

okunacağını maddeler halinde yazarsanız,

kesip onları sırası ile okurum.

CEVAP

Evden çıkarken (Bismillah, tevekkeltü alellah, la hav-

le vela kuvvete illa billah) dedikten sonra Âyet-el-kürsi

oku! Evine girerken Âyet-el-kürsi ve İhlas suresini oku ve

evdekilere selam ver! Her gün sabah ve akșam namazını

kılıp duadan sonra șunları oku!

1- Hașr suresinin son kısmı.

2- 7 defa (Allahümme ecirni minennar)

3- 7 defa (Hasbiyallahü la ilahe illa hü aleyhi tevekkeltü

ve hüve Rabbül-arșil-azim)

4- 10 defa (La ilahe illallahü vahdehü la-șerike-leh l

ehül-mülkü ve lehül-hamdü yühyi ve yümit ve hüve

ala külli șeyin kâdir)

5- 11 defa İhlas suresi.

6- 1 defa Felak ve Nas sureleri.

7- 67 defa istiğfar [Üçünü selamdan sonra okumuștun.

Hepsi 70 eder.] En sonunda sübhane rabbike...

âyetini oku! 5. 6. 7. maddeleri her namazdan sonra

okumak çok faziletlidir.]

8- 100 defa (Sübhanallahi ve bi-hamdihi)

9- 25 defa (Estagfirullahelazim ellezi la ilahe illa

hüverrahmanürrahim el-hayy-ül-kayyumüllezi l

a-yemutü ve etubü ileyh Rabbigfir li)

10- 1 defa (Allahümme ma esbaha bi min nimetin ev

bi-ehadin min halkıke, fe minke vahdeke, la șerike

leke, fe lekel hamdü ve lekeșșükür) [Akșam (esbaha)

yerine (emsa) denir.]

Günün müsait bir vaktinde her gün

așağıdakileri oku!

11- 3 defa Besmele çekerek, (Bismillahillezi, la-yedurru

maasmihi șeyün fil erdı vela fissemai ve hüvessemiulalim)

12- 3 defa (Allahümme inni euzü bike min en üșrike bike

șeyen ve ene âlemü ve estağfirüke li-ma la âlemü

inneke, ente allamülguyub)

13- 25 defa (Allahümme barik li fil-mevt ve fi ma

badelmevt)

14- 25 defa (Allahümmağfirli ve li-valideyye ve

li-üstaziyye ve lil müminine vel müminat vel müslimine

vel müslimat el ahya-i minhüm vel emvat

bi-rahmetike ya erhamerrahimin)

15- Önce 100 defa (Salevat-ı șerife) sonra 500 defa

(La havle vela kuvvete illa billah) ve tekrar yüz defa

(Salevat-ı șerife)

16- En az 100 defa (La ilahe illallah) ve (Estağfirullah)

17- Kırk defa (La ilahe illa ente sübhaneke inni küntü

minez-zalimin)

18- Her gece Amenerresulü, Yasin ve Tebareke sureleri.

Page 104: Magazine, culture, nevsehir

102 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012

Kapadokya bölgesinde alternatif turizm turları kapsa-

mında gerçekleștirilen yaya turları, Japonya’dan gelen

turistlerin büyük ilgisini çekiyor. Gruplar halinde bölge-

deki tarihi ve turistik merkezleri rehberleri eșliğinde yaya

olarak dolașan turistler, hem spor yapıyor, hem de tarihi

ve doğal değerleri daha yakından görme olanağına sa-

hip oluyor.

Türkiye’nin önde gelen turizm merkezlerinden biri olan

Kapadokya bölgesinde yaz aylarının en yoğun sıcakları-

nın yașanmasına karșın, turizm turları açısından önem-

li bir alternatif yöntem olan yaya turlarına ilgi artıyor.

Gruplar halinde bölgeye geldikleri otobüslerden inerek,

mesafe olarak birbirlerine oldukça yakın alanlardaki do-

ğal, tarihi ve kültürel merkezleri ziyaret etmek için ula-

șım araçlarını tercih etmeyen turistler ziyaretlerini yaya

olarak gerçekleștiriyorlar.

Profesyonel turist rehberi İbrahim Aydın, Kapadokya

bölgesinde yaya olarak gezinti yapmak isteyen turist-

lerin bașında Japonların geldiğini belirterek “Onlar ile

birlikte bizlerde yürüyoruz. Bu sayede turizm aktivitesini

gerçekleștirirken spor yapma olanağına da kavușuyo-

ruz. Japon turistler yaya turizminden de oldukça mutlu

gözüküyorlar” dedi.

Yaya turizmine

Japonların ilgisi büyükGruplar halinde bölgedeki tarihi ve turistik

merkezleri rehberleri eșliğinde yaya olarak dolașan

turistler, hem spor yapıyor, hem de tarihi ve doğal

değerleri daha yakından görme olanağına sahip

oluyor.

turizm

Page 105: Magazine, culture, nevsehir
Page 106: Magazine, culture, nevsehir

104 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012

1- 6111 Sayılı Kanun Kapsa-

mına Giren Borçları Yeni-

den Yapılandırılmıș Borçlu-

larla İlgili Yapılacak İșlemler

1.1- Kapsama giren borçlularYeniden yapılandırma anlașmalarının ihya edilmesine iliș-

kin 6111 sayılı Kanuna ilave edilen geçici 19 uncu mad-

de hükümlerinden, borçlarını anılan Kanun kapsamında

ödemek amacıyla 31/5/2011 tarihine kadar Kurumumu-

za bașvurdukları halde, yeniden yapılandırma hakları anı-

lan maddenin yürürlüğe girdiği 15/6/2012 ve öncesinde

sona ermiș olan borçlular yararlanabileceklerdir.

Öte yandan, 2011/63 sayılı Genelgede, 6111 sayılı Ka-

nun kapsamına giren borçlarından dolayı her bir ișyeri

için ayrı ayrı yapılandırma bașvurusunda bulunmaları

gerektiği halde yalnızca bir veya birkaç ișyerinden do-

layı yapılandırma bașvurusunda bulunan ișverenlerimiz

ile 4/1 (a) bendi kapsamında yașlılık veya malullük aylığı

bağlandıktan sonra 4/1 (b) bendi kapsamında çalıșma-

ya bașlayan sigortalılardan, 1/10/2008 tarihinden ön-

ceki veya sonraki sürelere ilișkin sosyal güvenlik destek

primi borçları için ayrı ayrı yapılandırma bașvurusunda

bulunmaları gerektiği halde yalnızca birinden yapılan-

dırma bașvurusunda bulunanların 31/10/2011 tarihine

kadar ișyerinin bağlı bulunduğu sosyal güvenlik il mü-

dürlüklerine/sosyal güvenlik merkezlerine müracaat et-

meleri ve yeniden yapılandırma hakkı kaybedilmeyecek

șekilde ödeme yükümlülüklerini yerine getirmeleri kay-

dıyla, söz konusu borçların da yeniden yapılandırılması-

nın mümkün bulunduğu açıklanmıștır.

Bu çerçevede, Kurumumuza birden fazla ișyerinden kay-

naklanan borçları olduğu halde 31/5/2011 tarihine kadar

yalnızca bir ișyerinden dolayı yapılandırma bașvurusun-

da bulunan, ancak daha sonra 2011/63 sayılı Genelge-

ye istinaden 31/10/2011 tarihine kadar diğer ișyerlerinin

borçlarının da yeniden yapılandırılması amacıyla ilgili sos-

yal güvenlik il müdürlüklerine/sosyal güvenlik merkezleri-

ne müracaat eden ișverenlerin yeniden yapılandırma hü-

kümlerinden yararlanma haklarının 15/6/2012 tarihinden

önce kaybedilmiș olması halinde, bu ișyerlerinin borçları

da 6111 sayılı Kanuna ilave edilen geçici 19 uncu madde

hükmü uyarınca tahsil edilebilecektir.

Dolayısıyla, geçici 19 uncu madde hükümlerinden,

31/5/2011 tarihine kadar yeniden yapılandırma bașvu-

rusunda bulunan borçlular ile 2011/63 sayılı Genelge

gereğince 31/10/2011 tarihine kadar bașvuruda bulu-

nan ișverenler yararlanabilecek olup, bunların dıșındaki

borçluların anılan madde hükümlerinden yararlanmaları

mümkün bulunmamaktadır. Yine, 31/5/2011 tarihine

kadar yeniden yapılandırma bașvurusunda bulundukları

halde, 6111 sayılı Kanunda öngörülen yapılandırma hü-

kümlerinden yararlanma hakkı 15/6/2012 ve sonrasında

sona eren borçluların da geçici 19 uncu madde hüküm-

lerinden yararlanmaları mümkün bulunmamaktadır.

1.2- Bașvuru6111 sayılı Kanununa ilave edilen geçici 19 uncu mad-

de hükümlerinden yararlanmak isteyen borçluların en

geç 1/10/2012 tarihine kadar 2011/29 sayılı Genelge-

de belirtilen ünitelerimize bir örneği Ek-1’de yer alan

dilekçe ile müracaat etmeleri gerekmektedir.

1.3- Ödeme planlarının yeniden

olușturulmasıKapsama giren borçlularca yapılacak bașvurular üze-

rine, 6111 sayılı Kanun uyarınca hazırlanmıș, ancak

ödeme yükümlülüklerinin yerine getirilmemesi nede-

niyle bozulmuș olan ödeme planları yeniden aktif hale

getirilerek ihya edilecektir.

Ödeme planlarının yeniden aktif hale getirilmesi sırasın-

da daha önce bașvuru formunda beyan edilen taksit

sayısı esas alınacaktır. Bu çerçevede, ihya ișlemleri

sırasında peșin ödeme bașvurusunda bulunmuș olan

borçlulara ilișkin ödeme planları peșin olarak, taksitle

ödeme bașvurusunda bulunmuș olan borçlulara ilișkin

ödeme planları da tercih edilmiș taksit süresi esas alı-

narak hazırlanacaktır.

1.4- Bașvurulara istinaden yapılacak

bilgilendirmeBozulmuș olan yapılandırma anlașmalarının ihya edil-

mesi hususunda e-Sigorta kanalıyla yapılan bașvuru-

lara e-Sigorta kanalıyla; dilekçe ile yapılan bașvurulara

7201 sayılı Kanuna göre tebliğ edilecek bir yazı ile bilgi

verilecektir. 4/1(b) sigortalılarından ihya için ünitelere

șahsen bașvuru yapanlara bu kapsamda ödenmek

üzere ödeme süresinin sonuna kadar her bir ay için he-

saplanan tutarlar ilgililere talep esnasında bildirilecektir.

1.5-Yapılandırma ișleminin bozulduğu ta-

rihten sonra yapılan ödemelerin mahsubuKapsama giren borçları 6111 sayılı Kanun uyarınca yeni-

den yapılandırılmıș, ancak ödeme yükümlülüklerini yerine

getirmemeleri nedeniyle yeniden yapılandırma anlașma-

6111 Sayılı Kanun Uyarınca Yapılandırılmıș Alacaklara İlișkin Ödeme Planlarının İhyası

Adnan ÇİFTCİBAŞI Sigorta

Müdür Yardımcısı[email protected]

sgk dosyası

Page 107: Magazine, culture, nevsehir

105Temmuz - Ağustos 2012 / NEVŞEHİRLİYİZ

ları bozulmuș olan borçlulara ilișkin ödeme planları yeni-

den aktif hale getirildikten sonra, varsa bozma ișleminin

yapılmasının ardından bu Kanun kapsamında yapılandı-

rılan alacaklara karșılık ödenen tutarlar bu Kanuna göre

ödenmesi gereken taksitlerin en eski vadeli olanından

bașlanılmak üzere ve tahsil edildikleri tarihler dikkate alı-

narak mahsup edilecektir. Bu mahsup ișlemleri sırasında

ödeme vadesi geçen taksitlere, ödemenin yapıldığı ta-

rihe kadar her bir ay için ayrı ayrı olmak üzere % 1,40

oranında geç ödeme zammı hesaplanacaktır.

1.6- Borçlularca yapılacak ödemelerKapsama giren borçları 6111 sayılı Kanun uyarınca

yeniden yapılandırılmıș ancak ödeme yükümlüklerini

yerine getirmemeleri nedeniyle 6111 sayılı Kanun hü-

kümlerinden yararlanma hakkı sona ermiș olan borç-

lular, geçici 19 uncu maddeye istinaden ihya bașvuru-

sunda bulunmaları halinde, ödeme vadesi sona ermiș

olan taksitlerini 31/10/2012 tarihine kadar geç ödeme

zammı ile birlikte ödemeleri gerekmektedir.

4/b sigortalılarından geçici 19 uncu maddeye istinaden

ihya bașvurusunda bulunanlara 31/10/2012 tarihine kadar

ödenmek üzere her bir ay için aylık 1.40 oranında geç öde-

me zammı hesaplanarak verilen ödeme planlarına göre ilgili

ay için hesaplanan borcun kısmi ödenmesi halinde takip

eden aylar için hesaplanan tutardan kısmi ödenen miktar

düșüldükten sonra kalanı üzerinden ödeme yapılacaktır.

Diğer taraftan, taksitle ödeme bașvurusunda bulunup

geçici 19 uncu madde hükümlerinden yararlanmak is-

teyen borçluların aylık taksitlerinin yanı sıra bir takvim yılı

içinde ikiden fazla cari ay prim borçlarını da ödememiș

olmaları halinde, 6111 sayılı Kanun kapsamına giren

borçlarına ilișkin aylık taksitlerini geçici 19 uncu madde

ile getirilen ihya hükümleri uyarınca ödeyebilmeleri için

ya kapsama giren cari ay borçlarını gecikme cezası ve

gecikme zammı ile birlikte 31/10/2012 tarihine kadar

ödemeleri ya da çok zor durumda olduklarının tespit

edilmiș olması gerekmektedir.

Kapsama giren borçlularca, geçici 19 uncu maddeye

istinaden ihya bașvurusunda bulunulması halinde,

- Peșin ödeme bașvurusunda bulunanlar yönünden,

peșin ödemeye esas tutarın

- 6 taksit talebinde bulunanlar yönünden ödeme vadesi

geçmiș taksitlerin tamamının, en geç 31/10/2012 tari-

hine kadar ödenmemesi halinde, anılan Kanun hüküm-

lerinden yararlanma hakkı kaybedilmiș olacaktır.

Buna karșın, 9, 12, 18, 36 veya 42 taksit talebinde bulun-

muș olan borçlular yönünden, bir takvim yılı içinde ikiden

fazla ihlal olmayacak șekilde 31/10/2012 tarihine kadar

ödeme yapılması ve ikiden fazla olmamak kaydıyla ödeme

yükümlülüğü ihlal edilmiș taksitlerin en geç son taksiti iz-

leyen ayın sonuna kadar ödenmesi halinde, yapılandırma

hükümlerinden yararlanılmaya devam edilebilecektir.

Dolayısıyla, taksit ihlalinin gerçekleșip gerçekleșmediği-

nin tespiti sırasında, ödeme vadesi 15/6/2012 tarihin-

den önce sona eren taksitlerin süresi dıșında ödenmiș

olması halinde, bu taksitler, ihlal edilen taksit olarak dik-

kate alınmayacaktır.

Bu çerçevede, ihya bașvurusunda bulunan ișverenle-

rin, hangi taksiti ödemek istediklerini, yukarıda belirtilen

açıklamalar da dikkate alarak, ödeme sırasında tahsilatı

yapan bankaya beyan etmeleri gerekmektedir.

2- 5510 Sayılı Kanunun Geçici 17 nci

Maddesine İstinaden Sigortalılık Süresi

Durdurulanların Yeniden Yapılandırılmıș

Borçlarının İhyası ile İlgili İșlemleri5510 sayılı Kanunun geçici 17 nci maddesi kapsamın-

da durdurulan sigortalılık sürelerini 6111 sayılı Kanunun

16 ncı maddesi hükmüne istinaden yapılandırarak ihya

talebinde bulananlardan, durdurulan sürelere ait olup

yapılandırma kapsamında hesaplanan ihya borçlarının

tamamını ödeme süresinin sonuna kadar ödemedikleri

için ihya talepleri geçerli kabul edilmeyenler, geçici 19

uncu madde kapsamında ihya borç tutarlarının baki-

yesine ödeme süresinin sonundan itibaren geç ödeme

zammı ile birlikte tamamını 31/10/2012 tarihine kadar

ödemeleri halinde ihya talepleri geçerli olacaktır.

3- 5510 Sayılı Kanunun Geçici 24 üncü

ve Geçici 25 inci Maddeleri Kapsamın-

daki Yeniden Yapılandırma Anlașmaları-

nın İhyasıBilindiği üzere, kapsama giren borçları 5510 sayılı Ka-

nunun geçici 24 üncü veya geçici 25 inci maddesine

istinaden yeniden yapılandırılmıș, ancak ödeme yü-

kümlülüklerini yerine getirmemeleri nedeniyle yeniden

yapılandırma anlașmaları bozulmuș olan borçlulardan,

- Oniki taksite kadar taksit talebinde bulunmuș olanla-

rın, ödenmemiș veya eksik ödenmiș taksit sayısı dört-

ten fazla olmayanlarının,

- Yirmi dört taksite kadar taksit talebinde bulunmuș

olanların, ödenmemiș veya eksik ödenmiș taksit sayısı

sekizden fazla olmayanlarının,

sgk dosyası

Page 108: Magazine, culture, nevsehir

106 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012

yeniden yapılandırma anlașmaları, 6111 sayılı Kanun

uyarınca talepte bulunmaları halinde ihya edilmiș idi.

Yeniden yapılandırma anlașmaları ihya edilmiș olan bu

borçluların ödenmemiș veya eksik ödenmiș taksitlerini

6111 sayılı Kanunun 15 inci maddesinin üçüncü fıkrasına

istinaden en geç ihya bașvurusunda bulunulan tarihi izle-

yen üçüncü ayın sonuna kadar hesaplanacak faizi ile bir-

likte ödemeleri halinde ilgili maddelerde öngörülen yeniden

yapılandırma hükümlerinden yararlanmaları sağlanmıștır.

Bu defa, 6111 sayılı Kanunun 15 inci maddesi uya-

rınca, yeniden yapılandırma anlașmaları ihya edilmiș

borçluların, ödenmemiș veya eksik ödenmiș taksitlerini

bașvuruda bulunulan tarihi izleyen ayın sonuna kadar

ödeyememiș olmaları halinde ise, bu tutarları 6111 sa-

yılı Kanuna ilave edilen geçici 19 uncu maddeye istina-

den hesaplanacak faizi ile birlikte ödemeleri mümkün

hale getirilmiștir.

3.1- BașvuruKapsama giren borçları 5510 sayılı Kanunun geçici

24 üncü veya geçici 25 inci maddesine istinaden ye-

niden yapılandırılmıș, ancak ödeme yükümlülüklerini

yerine getirmemeleri nedeniyle yeniden yapılandırma

anlașmaları bozulmuș olan borçluların, yeniden yapı-

landırma anlașmalarının 6111 sayılı Kanuna ilave edi-

len geçici 19 uncu maddesine istinaden ikinci defa

ihya edilebilmesi için,

- Oniki taksite kadar taksit talebinde bulunmuș olanla-

rın, ödenmemiș veya eksik ödenmiș taksit sayısı dört-

ten fazla olmaması,

- Yirmi dört taksite kadar taksit talebinde bulunmuș

olanların, ödenmemiș veya eksik ödenmiș taksit sayısı

sekizden fazla olmaması,

-Yeniden yapılandırma anlașmalarının ihyası ama-

cıyla 6111 sayılı Kanunun 15 inci maddesi uyarınca

31/5/2011 tarihine kadar ihya bașvurusunda bulunmuș

olmaları, gerekmektedir.

Durumları yukarıda belirtilen nitelikte olan borçluların

en geç 1/10/2012 tarihine kadar 2011/29 sayılı Genel-

gede belirtilen ünitelerimize bir örneği Ek-1’de yer alan

dilekçe ile bașvuruda bulunmaları halinde, 5510 sayılı

Kanunun geçici 24 üncü veya geçici 25 inci maddesine

istinaden olușturulmuș yapılandırma anlașmaları yeni-

den ihya edilecektir.

Buna karșın, 6111 sayılı Kanunun 15 inci maddesine isti-

naden 31/5/2011 tarihine kadar geçici 24 üncü ve geçi-

ci 25 inci madde yapılandırma anlașmalarının ihyası için

bașvuruda bulunmamıș olan borçluların geçici 19 uncu

madde hükümlerinden yararlanmaları mümkün bulunma-

dığı gibi, bașvuruda bulunmuș olmakla birlikte ödenme-

miș veya eksik ödenmiș taksit sayıları yukarıda belirtilen

sayılardan fazla olan borçluların geçici 19 uncu madde

uyarınca ihya bașvurusunda bulunmaları durumunda da

ihya ișlemlerinin yapılması mümkün bulunmamaktadır.

3.2- İhya kapsamında ödenecek tutarın

hesaplanması ve ödeme süresiİhya ișlemlerinin yapılmasının ve ödenen paraların ilgili

taksitlere mahsup edilmesinin ardından, ödenmemiș

veya eksik ödenmiș taksitlerin, en geç 31/10/2012 tari-

hine kadar ödenmesi gerekmektedir.

Yeniden yapılandırma anlașmaları 6111 sayılı Kanunun

geçici 19 uncu maddesine istinaden ihya edilmiș olan

borçlular, ödenmemiș veya eksik ödenmiș taksitlerini,

ödeme vadesinin sona erdiği tarihten, ödemenin yapıla-

cağı tarihe kadar hesaplanacak DİBS + 1 faizi ile birlikte

ödeyeceklerdir.

3.3- İhya kapsamındaki alacakların tam

olarak ödenmemesi halinde yapılacak

mahsup ișlemi5510 sayılı Kanunun geçici 24 veya geçici 25 inci

madde kapsamına girip, 6111 sayılı Kanunda öngörü-

len ihya kapsamına giren borçların tamamının en geç

31/10/2012 tarihine kadar ödenmemesi halinde ihya

öncesi duruma dönülerek, ödenen taksit tutarları ilgili

mevzuat hükümlerine göre mahsup edilecektir. Mahsup

ișlemlerinin yapılmasının ardından bakiye alacaklar için,

6183 sayılı Kanun uyarınca icra takibine geçilecektir.

4- Geçici 19 uncu madde kapsamına giren

alacakların cari usul ve esaslara göre tahsil

edilmiș olması halinde yapılacak ișlemler6111 sayılı Kanun kapsamında yeniden yapılandırma

bașvurusunda bulundukları halde ödeme yükümlülük-

lerini yerine getirmemeleri nedeniyle yeniden yapılandır-

ma hakları sona ermiș olan borçluların, kapsama giren

borçlarını geçici 19 uncu maddenin yürürlüğe girdiği ta-

rihten önce cari usul ve esaslara göre tamamını ödemiș

olmaları ve 1/10/2012 tarihine kadar ihya bașvurusun-

sgk dosyası

Page 109: Magazine, culture, nevsehir

107Temmuz - Ağustos 2012 / NEVŞEHİRLİYİZ

sgk dosyası

da bulunmaları halinde, ödeme planları yeniden aktif

hale getirilerek ödemiș oldukları tutarlar aylık taksitlere

veya peșin ödemeye esas tutara mal edilecek ve fazla-

dan ödenen tutarlar Kurumumuza bașkaca borçlarının

bulunmaması kaydıyla, 5510 sayılı Kanunun 89 uncu

maddesine istinaden ilgililere iade edilecektir.

Diğer taraftan, 5510 sayılı Kanunun geçici 24 üncü veya

geçici 25 inci maddelerine istinaden yeniden yapılandır-

ma bașvurusunda bulunan ve yapılandırma anlașmaları

6111 sayılı Kanun uyarınca ihya edilen, ancak ihya edi-

len taksitlerini süresi içinde ve tam olarak ödememe-

leri nedeniyle yapılandırma anlașmaları bozulmuș olan

borçluların, anılan maddeler kapsamına giren borçları-

nı geçici 19 uncu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten

önce ödemiș olmaları ve 1/10/2012 tarihine kadar

ihya bașvuruda bulunmaları halinde, fazladan ödemiș

oldukları tutarlar da Kurumumuza bașkaca borçlarının

bulunmaması kaydıyla yine yukarıda açıklandığı üzere

ilgililere iade edilecektir.

5510 sayılı Kanunun 89 uncu maddenin üçüncü fıkra-

sına göre, fazladan tahsil edilmiș tutarların ilgililere iade

edilebilmesi için ihya bașvurusunun yanı sıra fazladan

ödenmiș tutarların iadesi hususunda ayrıca yazılı baș-

vuruda bulunmaları gerekmektedir. Yapılacak bașvuru-

lar üzerine ödeme planlarının yeniden aktif hale getiril-

mesinin ardından, geçici 19 uncu maddenin yürürlüğe

girdiği tarihten önce cari usul ve esaslara göre yapılan

ödemeler, aylık taksitlere veya peșin ödemeye esas tu-

tara mal edilecek, artan kısım ise bașkaca borcunun

bulunmaması halinde 89 uncu madde hükümlerine

göre ilgililere iade edilecektir.

5- Yapılandırma Hükümlerinden Yarar-

lanma Hakkı Sona Erdikten Sonra 6183Sayılı Kanunun 48 inci Maddesi Gereği Tecil ve Tak-

sitlendirilmiș Olan Borçlar 6111 sayılı Kanun uyarınca

yapılandırmanın ödeme yükümlülüklerinin yerine ge-

tirilmemesi nedeniyle bozulması üzerine Kuruma olan

borçlarını 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesine göre

tecil ve taksitlendirilmiș olan borçlularca 6111 sayılı Ka-

nunun geçici 19 uncu madde hükümlerine göre ödeme

talebinde bulunulması halinde bir örneği Ek-3’de yer

alan taahhütnamenin ilgili ünitemize verilmesi suretiyle

söz konusu tecil ve taksitlendirmenin bozma ișlemi ya-

pılmadan iptal edilmesi gerekmektedir.

Söz konusu taahhütnamenin verilmesini müteakip

6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesine göre tecil ve

taksitlendirilmiș borçlarının bir kısmının yapılandırılma

kapsamındaki dönemlere, bir kısmının yapılandırma

kapsamı dıșındaki dönemlere ilișkin olup olmadığına

bakılmaksızın taksit tahsilatlarının çıkılarak 6111 sayılı

Kanunun geçici 19 uncu maddesi hükümlerine göre,

“1.5-Yapılandırma ișleminin bozulduğu tarihten sonra

yapılan ödemelerin mahsubu” bölümünde açıklandı-

ğı üzere peșin ödeme bașvurusunda bulunulmuș ise

peșin ödemeye esas tutara, taksitle ödeme bașvuru-

sunda bulunulmuș ise en eski taksitten bașlamak üzere

taksitlere mahsubu yapılacaktır.

Ayrıca, borçlularca 6111 sayılı Kanun kapsamına gir-

meyen borçlar için 6183 sayılı Kanunun 48 inci mad-

desine göre tecil ve taksitlendirme müracaatında bulu-

nulması halinde bu borçların da tecil ve taksitlendirmesi

yapılabilecektir.

6- Yapılandırması Bozulan Borçlular Hak-

kında Yürütülen İcra Takip Haciz ve Satıș

İșlemleri-Peșin ödemenin tercih edilmiș olması halinde: 6111 sa-

yılı Kanuna göre yapılandırmasının bozulması sonucunda

borçlunun üçüncü kișilerdeki hak ve alacaklarına 6183

sayılı Kanunun 79 uncu maddesine göre konulan haciz-

ler, yapılandırılan borcun tamamının geçici 19 uncu mad-

de hükümlerine göre ödenmesi ve hacze konu bașkaca

bir borcun bulunmaması kaydıyla kaldırılacaktır. Üçüncü

kișilerde haczedilerek bloke edilen bir paranın bulunması

halinde söz konusu hacizli tutar geçici 19 uncu madde

hükümlerine göre borca mahsup edilecektir.

-Taksitle ödemenin tercih edilmiș olması halinde: 6111

sayılı Kanuna göre yapılandırmasının bozulması sonu-

cunda borçlunun üçüncü kișilerdeki hak ve alacaklarına

6183 sayılı Kanunun 79 uncu maddesine göre konulan

hacizler, geçici 19 uncu maddenin yürürlük tarihinden

önce ödeme vadesi geçmiș taksitlerin bu madde kap-

samında ödenmesi (bir takvim yılında ikiden fazla öden-

meyen taksit olmaması kaydı ile) halinde kaldırılacaktır.

Üçüncü kișilerde haczedilerek, bloke edilen bir para-

nın bulunması halinde söz konusu para geçici 19 uncu

madde hükümlerine göre ödenmeyen en eski taksitten

bașlanılarak mahsup edilecektir.

Yapılandırma harici borcun bulunması halinde ise cari

usullere göre ișlem yapılacaktır.

Teminat değișikliği ile menkul ve gayrimenkul mallar

üzerindeki hacizlerinin kaldırılmasına yönelik ișlemler

6111 sayılı Kanunun geçici 19 uncu maddesinden ya-

rarlanan borçluların tașınır ve tașınmaz malları üzerinde-

ki hacizlerin kaldırılması ya da araçlar üzerindeki yaka-

lamaların kaldırılması yönündeki talepler, ödeme vadesi

geçmiș tüm taksitlerin ödenmesini müteakip 2011/29

sayılı Genelgenin “5.15- Tașınır / Tașınmaz Mallar Üze-

rindeki Hacizlerin Kaldırılması” bölümündeki hükümler

çerçevesinde değerlendirilecektir.

Diğer taraftan, geçici 19 uncu madde kapsamında baș-

vurulan borçlardan dolayı yapılandırma bozulmadığı sü-

rece bu borçlar için cebri takip ișlemleri yapılmayacaktır.

7- Diğer Hususlar6111 sayılı Kanunun geçici 19 uncu madde hükümlerin-

den yararlanmak üzere bașvuran borçluların, yapılandır-

ma hükümlerinden yararlanma hakkı sona erdiği tarihten

sonraki sürelerde kapsama giren borçları nedeniyle dava

açmamaları, açılmıș davalardan vazgeçmeleri veya ka-

nun yollarına bașvurmamaları gerekmektedir.

Page 110: Magazine, culture, nevsehir

108 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012

teknoloji

Teknolojiseverler ve tüketiciler tarafından merakla beklenen

iPhone 5 görücüye çıktı. Beklendiği gibi yeni iPhone'un ek-

ran genișliği 3.5 inçten 4 inçe çıktı. iphone 5'in satıșa sunul-

masıyla beraber eski sürüm iPhone'ların fiyatları da düștü.

Bu anlamda Türkiye'de de iPhone 4 ve 4S'lerin fiyatlarının

düșmesi söz konusu. iPhone 3 GS ise tarihe karıștı; zira

Apple ilk kez bu model iPhone'u lansmanda kullanmadı.

Yeni iPhone 5’te șu özellikler yer alıyor: iPhone 4 ve 4S'lere

göre iphone 5 yüzde 20 daha hafif ve ince bir yapıda bulu-

nuyor. 3.5 inç'lik

ekranı olan eski ne-

sil iPhone'lara göre

iphone 5, 4.0 inç'lik

ekranıyla artık kullanı-

cılarına daha yüksek

bir çözünürlük sunu-

yor. A6 ișlemci kulla-

nan iphone 5, önceki

iPhone'lara göre tam

2 kat daha hızlı ça-

lıșıyor. Bu da uygu-

lamaların çok daha

hızlı çalıșacağını gös-

teriyor. 8 megapiksel

dahili kamerası olan

iphone 5, 3264x2448

piksel çözünürlüğünde fotoğraf çekimi yapabiliyor. Düșük

ıșık modunda da vasat olmayen fotoğraflara imza atabiliyor.

iphone 5 ile fotoğraf çekme hızı neredeyse yüzde 40 oranın-

da arttı. Iphone 5 21 Eylül'de satıșa çıkarılacak. İlk etapta

satıșa çıkarılacak ülkeler arasında, ABD, Kanada, Birleșik

Krallık, Fransa, Almanya, Avustralya, Japonya, Hong Kong

ve Singapur yer alıyor. İkinci parti ise piyasaya 28 Eylül'de

sürülecek. Ancak bu ülkeler arasında Türkiye'nin ismi yer

almıyor. Șu an için Iphone 5'in Türkiye'de ne zaman satıșa

çıkarılacağı bilinmiyor.

Hükümetin, her sınıfa akıllı tahta ve 16 milyon öğrenciye

akıllı tablet dağıtılmasını hedeflediği Fatih Projesi, Apple'a

rakip oldu. TÜBİTAK uzmanları tarafından geliștirilen pro-

jeyle öğrenciler sanal markette tüm eğitim

programları ve oyunları online indire-

bilecek. Böylelikle, öğrenciler eğitici

ders içeriklerinin yanı sıra eğlence

hatta oyunları da tabletlerine yük-

leyebilecek. TÜBİTAK yetkilileri,

tüm eğitimcilere açık olacak

bu oyun ve eğitim içerikli prog-

ramların sayısının kısa sürede on

binleri geçmesini beklediğini söy-

ledi. Șubat ayında pilot olarak baș-

latılan Fatih Projesi bu yıl kademeli

olarak 5 ve 8'inci sınıflara dağıtılacak.

Öğrencilerin sayısal dersleri daha rahat

anlamaları için tabletlere Apple Store'lar-

da olduğu gibi Fatih Store șeklinde bir sayfa

olacak. Programların yer alacağı markette öğ-

renciler animasyon, video, ses temelli ders mal-

zemeleri, multimedya eğitim setlerinin yanı sıra

dijital oyunlara da ulașabilecek.

iPhone 5 görücüye çıktı

Apple Store'a karșı Fatih Store geliyor

Page 111: Magazine, culture, nevsehir

109Temmuz - Ağustos 2012 / NEVŞEHİRLİYİZ

teknoloji

Akıllı telefon ve tabletlerin popüler oyunlarından biri olan Angry

Birds’ün yeni sürümü, 3 gün içinde 10 milyon kez indirildi. Ca-

dılar Bayramı, Yılbașı ve Sevgililer Günü gibi özel günlerde yeni

sürümleri çıkan Angry Birds’ün bir süredir beklenen Space

sürümü, diğer oyunların aksine uzayda geçiyor ve uzay fiziği

aynen oyunda uygulanıyor. 3 gün içinde 10 milyon kez indirilen

uygulama, App Store’da da en çok indirilen uygulamalar liste-

sinde zirveye oturdu. Uygulama, șu an iPhone ve iPad’lerde

bulunan iOS ve Android ișletim sistemleri altında çalıșabiliyor

ve yakında BlackBerry cihazlara da gelecek.

NASA’nın tasarladığı Curiosity (Merak) adlı robot Mars’a iniș

yaptı. Küçük bir otomobil büyüklüğündeki robot Mars’ta 687

gün yani 1 Mars yılı geçirecek. Mars’ta Amerikan Havacılık

ve Uzay Dairesi (NASA) tarafından șimdiye kadar üretilmiș

en zeki gezegenler arası gezginci robot olan Curiosity (Me-

rak), Mars gezegenine indi. Radyoaktif plütonyumun parça-

lanması sonucu açığa çıkan sıcaklıkla ișleyen, yaklașık 900

kilogram ağırlığındaki Curiosity, son derece hassas olarak

tasarlanmıș ısı kalkanı ve gezegen yüzeyine inișini yavașlat-

mak için kullanacağı sesten hızlı açılan parașütü yardımıyla

Kızıl Gezegen'e indi. Curiosity, Mars ile Dünya arasında, 14

dakikayı bulan sinyal ulașma farkı nedeniyle Earthlings adlı

bilgisayar yazılım șirketince geliștirilen yarım milyon bilgisa-

yar kodunu izleyerek Mars'a inișini, dünyadan hiçbir yardım

almadan kendi bașına gerçekleștirdi. Curiosity Mars’ta ya-

șam olup olmadığını araștıracak.

Bilim insanları, ilk kez iki yıldız etrafında dönen iki gezegenin

yer aldığı güneș sistemi tespit etti. Dünya’dan 4 bin 900 ıșık

yılı uzaklıktaki gezegenlerden biri, çift yıldıza olan uzaklığı se-

bebiyle “yașama elverișli” bölge içerisinde bulunuyor.

NASA’nın ‘gezegen avcısı’ Kepler Uzay Teleskopu’nun belir-

lediği ‘Kepler -47’ adı verilen iki yıldızlı ve iki gezegenli güneș

sistemi, Kuğu Takımyıldızı’nda yer alıyor. Çift yıldızlar birbir-

lerinin çevresinde 7.5 günde dönüyor. Bir yıldız bizim Güne-

șimize çok benziyor ve Güneș’in yüzde 84’ü kadar parlak.

Diğer yıldız ise Güneș’in üçte biri büyüklüğünde ve Güneș’in

ancak yüzde 1’i kadar parlak. Sistemdeki ‘Kepler-47c’ adı

verilen gezegen, yașama uygun, yani sıvı suyun olabileceği

bölgede bulunuyor. Gezegen 303 günde çift yıldızın etrafın-

daki dönüșünü tamamlıyor. Neptün’ün 3 katı büyüklüğün-

deki bu devin atmosferinin yoğun su buharından olușmuș

bulutlarla kaplı olduğu sanılıyor. Ancak ‘Kepler-47c’nin bü-

yük bir gaz devi olabileceği ve bilinen hayata uygun olma-

yabileceği de ifade ediliyor. Diğer gezegen ‘Kepler-47b’ ise

50 günden az bir yörünge dönemine sahip. Kızgın atmos-

feri sebebiyle yoğun bir metan bulutuyla örtülmüș bunaltıcı

bir gezegen olduğu düșünülüyor. NASA’nın California’daki

Ames Araștırma Merkezi’nden William Borucki, “Sade-

ce Güneș gibi tek yıldızdan değil birçok yıldızdan olușmuș

sistemler de olduğunu anlamıș durumdayız. Șimdi yașam

olabilecek ya da yașanılabilir özelliklere sahip gezegen tür-

leri arasına çift yıldızlı sistemler de girdi” açıklamasını yaptı.

Sıradıșı güneș sistemi, bir çift yıldızın çevresinde birden fazla

gezegen olabileceğini ve uzaydaki gezegen çeșitliliğini gös-

termesi açısından tarihi bir keșif olarak nitelendiriliyor.

Artık onları bilmeyen yok!

NASA’nın en akıllı robotu Mars’a indi

Bașka bir gezegende yașanabilir mi?

Page 112: Magazine, culture, nevsehir

110 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012

Nevșehir merkeze bağlı bir köy olup 2010 veri-

lerine göre nüfusu 1608'dir. Özyayla yöresinde

yapılan kazılarda elde edilen bulgulara göre kö-

yün çok eski bir tarihi vardır. İlk yerleșme izleri

M.Ö. 3000 yıllarına kadar uzanmaktadır.

Köyün bilinen zamanına kadar ilk halkının Rum

olduğu söylenir. Rumlar köyün yakınındaki ma-

ğaralarda yașamıșlardır. Köyün adının da bu

mağaralardan geldiği söylenir. Bu mağaralara

‘in’ ya da șimdi ‘asma’ denilmektedir. Bu mağa-

raların renginin kırmızıya yakın olması sebebiyle

burada yașayan halk ’kızıl’ kelimesiyle ‘in’ keli-

mesi birleștirmiș ve köye ‘kızıl in’ adı verilmiștir.

Buradaki ‘in’ kelimesinin zaman geçtikçe cin

kelimesine dönüștüğü ve köyün adının Kızılcin

olarak kaldığı söylenir. Köy halkının genel isteği

üzerine köyün adı 1991 yılında ‘Özyayla’ olarak

değiștirilmiștir.

Köyün șu andaki yerleșim yerinin üçüncü yer

olduğu rivayet edilmektedir. İlk yerleșim yeri tam

olarak bilinmemekle birlikte ikinci yerleșim yeri-

nin köyün güneyindeki mağaralar olduğu zan-

nedilmektedir. Șu anda yerleșim ovaya yayılmıș

olup modern binalar dikkat çekmektedir.

Nevșehir Özyayla Köyü Kültür Yardımlașma ve

Dayanıșma Derneği Yönetim Kurulu Bașkanı Zeki

Uğurlu Özyayla Köyü hakkında șu bilgileri verdi:

“Köyümüz merkeze bağlı bir köy olup Nevșehir’e

uzaklığı 15 Km dir. Çevresinde Boğazköy, İcik

köyü, Doğala köyü ve Özlüce köyleri bulun-

maktadır. Köyün ana yolu asfalt olup, șebeke

suyu altyapısı, elektrik ve sabit telefon șebekesi

mevcuttur. Köyde ilköğretim okulu, sağlık ocağı

ve iki adet cami vardır. Burada yașayan halkın

çevre köylerden göç ettiği bilinmektedir. Köyün

Tarih kokan bir köy:

Özyayla

Nevşehir Özyayla Köyü Kültür Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Yönetim Kurulu Baş-kanı Zeki Uğurlu

dernekler

Page 113: Magazine, culture, nevsehir

111Temmuz - Ağustos 2012 / NEVŞEHİRLİYİZ

yakınında bulunan Ertaș yaylası köy halkının hayvancı-

lıkla uğrașması için büyük imkan sağlamaktadır. Halk

çoğunlukla tarım ve hayvancılıkla meșgul olmakta olup,

çoğunlukla sulu patates, buğday, arpa, kabak, sarımsak

ve soğan ekimi yapılmakta, köy evlerinin önündeki bah-

çelerde ve bağ denen köye yakın tarlalarda, bașta elma

kayısı olmak üzere domates, biber, salatalık gibi sebze

ve meyvelerde yetiștirilmektedir. Son zamanlarda Tarım

ve Köy İșleri Bakanlığı’nın teșvikleri ile büyükbaș hayvan

yetiștiriciliğinde önemli bir ivme kazanılmıștır.

1939 yılında Kızılcin İlkokulu olarak 1 sınıf ve 1 öğretmen

ile Eğitim-Öğretime bașlayan Okulumuz, 1950’li yıllarda

okul binasının yetersiz gelmesi sonucu yıkılmıș ve ye-

rine 2 sınıflı yeni bir okul binası ve Öğretmen lojmanı

yapılmıștır. Okul binasının ihtiyaçlara cevap vermemesi

üzerine 1984 yılında tekrar 6 sınıflı bir Okul binası ve 2

dairelik Öğretmen lojmanı inșa edilmiștir. 1987 yılında

Köyümüzün adının değișmesi üzerine Okulumuzun adı

da Özyayla İlkokulu olarak değiștirilmiștir. 1997-1998

Eğitim-Öğretim yılında 4306 sayılı Zorunlu Eğitimin 8

yıla çıkarılmasına ilișkin kanun kapsamında İlköğretim

Okulu olarak eğitim ve öğretime devam edilen okulu-

muzda halen 1 Okul Müdürü, 1 Müdür Yardımcısı ve

23 Öğretmen görev yapmaktadır. Okulumuzda Kadro-

lu Hizmetli ise bulunmamaktadır. Ayrıca Okulumuzda

Normal öğretime devam eden toplam 376 öğrencimiz

mevcuttur. Okul A tipi ve kaloriferli olup, 3472 metreka-

re alan içerisinde tesis edilmiștir. Okul Bahçesi içerisin-

de Okul binası dıșında, 3 derslikli bir Ek Bina ile 2 Daireli

bir Öğretmen Lojmanı da yer almaktadır. Köyümüzde

iki adet cami bulunmakta olup köy nüfusundan yetișen

imam ve hatipler camilerimizde görev yapmaktadır.”

Dernek hakkında da açıklamalarda bulunan Zeki Uğur-

lu, “Nevșehir Özyayla Köyü derneğimiz 1997 yılında

İstanbul’da yașayan Özyayla Köyü nufusuna kayıtlı

hemșehrilerimize sosyal ve kültürel hizmetlerde bu-

lunmak üzere Özyayla köyü nüfusuna kayıtlı ileri gelen

hemșehrilerimizin gayretleri ile kurulmuș olup kısa za-

manda maddi ve sosyal faaliyetler konusunda gelișerek

2000 yılında Bahçelievler Yenibosna semtinde bulunan

merkez lokalin mülkiyetini satın almıș, yine 2011 yılında

Esenyurt Kıraç beldesindeki hemșehrilerimizin nüfusu-

nun artmasına paralel olarak Esenyurt șubemizin mül-

kiyetini satın alarak üyelerimizin hizmetine sunmuștur.

Derneğimiz bugün üç yüz aile reisi üyesine bağlı olarak

toplam üç bin civarında bir bireye sosyal ve kültürel an-

lamda hizmet etmektedir. Derneğimiz bu güne kadar

Ramazan ayında muhtaç sahiplerine gıda yardımında

bulunmak iftar yemeği vermek, bayramlașma organi-

zasyonları yapmak, geleneksel yıllık piknik șöleni dü-

zenlemek, kültür turları çerçevesinde Çanakkale gezi-

leri düzenlemek gibi sosyal aktiviteler yanında maddi

durumu iyi olan üyelerin yapmıș oldukları öğrenci burs-

larının ihtiyaç sahibi ve bașarılı öğrencilere ulaștırılması

konusunda önemli bir misyon üstlenmiștir. Derneğimi-

zin bundan sonraki hedefleri arasında sosyal ve kültü-

rel faaliyetleri artırmak ve düğün salonu, misafirhanesi,

kütüphanesi, lokali ve yemekhanesi bulunan bir kültür

merkezinin mülkiyeti ile beraber üyelerimizin hizmetine

sunabilmektir” șeklinde konuștu.

dernekler

Page 114: Magazine, culture, nevsehir

112 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012

kısa kısa

Türkiye’nin en önemli el sanatları merkezlerinden biri olan

Nevșehir’in Avanos ilçesi gün batımı ile birlikte eșsiz görü-

nüme kavușuyor. Sivas’dan doğan ve 1150 km. lik yol izle-

yerek Kayseri, Nevșehir, Kırșehir, Kırıkkale,Çankırı,Çorum’u

izleyerek Samsun’dan Karadeniz’e dökülen Kızılırmak neh-

rinin ikiye böldüğü çanak ve çömlek sanatı ile ünlenen Ava-

nos ilçesi, gün batımı ile birlikte ,gün batımının eșsiz güzel-

liği farklı görüntüler olușturuyor. Kızılırmak’ın gün batımı ile

birlikte adeta ismi gibi kızıllığa bürünen nehir,turistlerin ve

tatilcilerin ilgisini çekiyor.

NEVSİAD’ın düzenlediği 1. Geleneksel Futbol Turnuvası Haziran

ayında ilçe ve köy derneklerinin katılımı ile bașladı. Turnuvaya

katılan ilçe ve köy dernekleri; Suvermez Kasabası, İnallı Kasaba-

sı, Kurugöl Kasabası, Kaymaklı Kasabası, Yazıhöyük Kasabası,

Özyayla Köyü, Çakıllı Köyü, Özlüce Köyü, Doğala Köyü, Emmiler

Köyü, Ağıllı Köyü’dür. İlk karșılașmalar B.Evler, Kocasinan Muh-

sin Yazıcıoğlu halı sahasında yapıldı. Yarı finale kalan Kaymaklı

Kasabası-Özyayla Köyü-Ağıllı Köyü-Doğala Köyü takımları karșı

karșıya geleceklerdir. Final Karșılașmasının ise B.Evler Kocasi-

nan Stadında yapılması düșünülüyor. Nevșehirliler Derneği ola-

rak turnuvaya katılan tüm takımlara bașarılar diliyoruz.

NEVSİAD 1. Geleneksel

Futbol Turnuvası

Nevșehir’de bu yılın Ocak-Ağustos döneminde Nevșehir

Belediyesi Evlendirme Memurluğu tarafından 450 çiftin evli-

lik ișlemi yapıldı. Nevșehir Belediyesi Evlendirme Memurluğu

verilerine göre, bu yılın Ocak- Ağustos döneminde evlenmek

amacıyla bașvuruda bulunan 450 çiftin evlilik ișlemleri gerçek-

leștirildi. Geçen yılın aynı döneminde de Nevșehir Belediyesi

Evlendirme Memurluğu kanalıyla 415 çiftin evlilik ișlemlerini

gerçekleștirmiști.

Nevșehir’de 450 çift

dünya evine girdi

Nevșehir’in önemli kayısı üretim merkezlerinden Ürgüp ilçe-

sinde, kilogramı 20 kurușa düșen kayısı, üreticileri düșündü-

rüyor. Kayısı üretiminin geçen yıllara oranda önemli ölçüde

artıș gösterdiği Nevșehir’de, üretimin yoğunlukta yapıldığı

merkezlerden Ürgüp ilçesinde kayısı üretimi yapan Mustafa

Yavuz, üretimin ciddi anlamda yüksek olmasına karșın, verilen

fiyatın oldukça düșük olduğunu belirtti. Yavuz “Kayısının kilo-

su 20 kuruștan satılıyor, kahvede bir bardak çay içebilmek için

2,5 kg kayısı satılması gerekiyor. Üreticinin sorununa çözüm

getirilsin diye konuștu.

Nevșehir’deki kayısı

üreticileri sıkıntılı

Kızılırmak’ta gün batımı

Page 115: Magazine, culture, nevsehir

113Temmuz - Ağustos 2012 / NEVŞEHİRLİYİZ

kısa kısa

Kayseri Sarıoğlan İlçe Müf-

tüsü olarak görev yapmakta

iken, Nevșehir İl Müftü Yar-

dımcısı olarak atanan Nazım

Haksever yeni görevine baș-

ladı. Kayseri ile aynı tarihi ve

kültürel alt yapıya sahip olan

Nevșehir’de görev yapaca-

ğı için çok mutlu olduğunu

belirten Müftü Yardımcısı

Nazım Haksever, Nevșehirli

vatandașlara yardımcı ola-

bilmek için büyük gayret göstereceğini vurguladı. Haksever

“Burada görevimizle ilgili olarak Diyanet İșleri Bașkanlığımızın

çalıșma prensipleri doğrultusunda yöremizin de özelliklerini

göz önünde bulundurarak, amirlerimize projeler sunmak,

onlara yardımcı olmak ve vatandașlarımızın problemlerine

samimi duygularla içten bir çalıșma gayretiyle destek olmak,

onlara manevi yönden yardımcı olma gayretinde olacağız.

İnșallah çalıșmalarımız bu doğrultuda olacaktır. Tabi bu ça-

lıșma esnasında temel kaynağımız Allah’ın kelamı Kur’an-ı

Kerim ve Rasülullah (S.A.V.) Efendimizin mübarek Hadis-i

Șerifleri olacaktır. Alimlerimizin tavsiyeleri, ariflerimizin güzel

sözlerinden istifade edeceğiz. Gayret bizden muvaffakiyet

Allah’ tandır” diye konuștu.

Çekimleri Kapadokya’da gerçekleștirilen ve Fox TV’de yayınla-

nan Yer Gök Așk dizisi Eylül ayında yeni bölümleriyle izleyicisiyle

bulușacak. Fox TV’de yayınlanan ve büyük beğeniyle izlenen

Yer Gök Așk dizisinin yeni bölümü 10 Eylül’de ekranlara gele-

cek. Bașrollerinde Murat Ünalmıș ve Birce Akalay Ünalmıș’ın yer

aldığı ve Kapadokya bölgesinde çeșitli mekanlarda çekilen Yer

Gök Așk dizisinin yeni bölüm çekimleri Avanos ilçe merkezindeki

Tahta Köprü üzerinde ve Kızılırmak kenarında yapıldı. Çekimler

esnasında Tahta Köprü bir süre ulașıma kapatıldı. Dizi sahnesinin

çekildiği film setini vatandașlar çevreden ilgi ile izledi.

Yer Gök Așk yeniden

izleyicisiyle bulușuyorJapon Keiko Yoshihide, geç-

tiğimiz yıl hayatını kaybeden

babasının Kapadokya'da ba-

lon turu hayalini yıllar sonra

gerçekleștirdi. Genç kız, Ja-

pon sevgilisi ile Kapadokya'da

evlendikten sonra eși ile bir-

likte babasının anısına balon

turuna katıldı. Keiko Yoshi-

hide, geçtiğimiz yıl hayatını

kaybeden babası Tetsumune

Yoshihide'nin 2000 yılında

Kapadokya bölgesinde dü-

zenlenen balon turlarını tele-

vizyondan seyrettiğini ve çok etkilendiğini söyledi. Babasının

yıllarca Kapadokya bölgesine gelerek balon turuna katılma

hayali kurduğunu ancak geçtiğimiz yıl hayatını kaybettiğini

belirten Keiko Yoshihide, babasının hayalini gerçekleștirmek

için sevgilisi ile birlikte Türkiye'ye geldiğini söyledi. Yoshihide:

"Babam yıllarca Kapadokya'ya gelerek balona binmeyi hayal

etti ancak yakalandığı hastalık dolayısıyla geçtiğimiz yıl haya-

tını kaybetti. Onun bu hayalini en mutlu günümde gerçekleș-

tirmek istedim ve o yüzden Türkiye'ye geldim " diye konuștu.

Nevșehir Valiliği Avrupa Birliği Projeler ve Dıș İlișkiler Koordinasyon

Merkezi tarafından hazırlanan, Nevșehir Üniversitesi ișbirliğinde yü-

rütülen ‘Mesleki Eğitimde Yerel Yönetimin Rolü, Mesleki ve Yetiș-

kin Eğitim Kurumları, Üniversiteler ve Sivil Toplum Kurulușları Ara-

sında İșbirliğinin Arttırılması’ konulu proje kapsamında Avrupa’nın

İtalya, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, İsveç, Macaristan, İngiltere,

Romanya, Fransa ve Slovakya gibi ülkelerinden Nevșehir’e ge-

len akademisyen ve ișadamları NEÜ Rektörü Prof. Dr. Filiz Kılıç’ı

makamında ziyaret etti. Nevșehir Valiliği AB Projeler ve Dıș İlișkiler

Koordinasyon Merkezi Genel Koordinatörü Serkan Bașar baș-

kanlığındaki Avrupalı akademisyen ve ișadamları, Cumhurbașkanı

Abdullah Gül tarafından Nevșehir Üniversitesi Rektörlüğüne yeni-

den atanan Prof. Dr. Filiz Kılıç’a hayırlı olsun dileklerinde bulundu.

Avrupalı akademisyen ve ișadamları rektör ziyaretlerinin ardından

Üniversite Uluslararası İlișkiler Ofisi Koordinatörü Doç. Dr. Erdo-

ğan Çiçek’in koordinatörlüğünde gerçekleștirilen toplantıya katıldı.

Toplantıda Nevșehir Üniversitesi ile bu ülkeler arasında uzun ve

kısa vadeli yapılacak çalıșmaların yanı sıra Erasmus anlașmaları ile

mesleki eğitim konularında görüșlere yer verildi.

Avrupalı akademisyenler

ve ișadamları NEÜ’de

Japon gelin babasının

hayalini gerçekleștirdi

Nevșehir İl Müftü Yardımcısı

Haksever yeni görevine bașladı

Page 116: Magazine, culture, nevsehir

114 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012

kısa kısa

Dünya evine girilen en mutlu günü, farklı seçeneklerle yașa-

nıldığı sıcak hava balonlarındaki evliliklere olan ilgi her geçen

gün artıyor. Anatolian Ballons Genel Müdürü Mahmut Uluer

yaptığı açıklamada, her yıl firmaları vasıtasıyla 10-12 arasın-

da balonda nikah kıyıldığını belirterek evlilik töreninin yerin

metrelerce yükseğinde gerçekleștiği bu mutlu güne katılmak

için genç çiftlerin büyük bir heyecan içerisinde olduklarının

gözlendiğini belirtti. Balonların isteğe bağlı olarak kaldırıldı-

ğını söyleyen Uluer, 4.10,16,24 ve 36 kișilik balonların bu

organizasyonda değerlendirildiğini belirterek “Balonda evlilik

yapmak isteyen çiftler özel olarak kaldıkları otelden alınıyor.

Daha önceden süslenen balonlara alınan genç çiftler, yerin

metrelerce yükseğinde bir ömür boyu devam edecek birlik-

telikleri için Evet diyorlar. Ayrıca șampanyalar eșliğinde ve

yaș pasta kesiliyor. Ayrıca günün anısına fotoğraf ve kamera

çekimi hizmeti de sunuyoruz” dedi.

Nevșehir’de İstiklal İlköğ-

retim Okulu 3. sınıf öğren-

cisi Aleyna Erikçi,dünya

oyuncak piyasasında ta-

sarlanan Barby bebeğe

olan benzerliği ile dikkat

çekiyor. İstiklal İlköğretim

Okulu 3-A sınıfı öğrencisi

olan 9 yașındaki Aleyna

Erikçi,sınıfın en çalıșkan

öğrencilerinden birisi.Ec-

zacı kalfası Ömer Erikçi

ile ev hanımı Aslı’nın 3

çocuğundan biri olan Aleyna,doğal saç rengi ve görünümü

ile ilk olarak 1959 yılında New york Oyuncak fuarında tanıtı-

lan Barby bebeğe olan benzerliği ile arkadașları arasında da

Barby Aleyna olarak isimlendiriliyor.

2 erkek kardeșinin olduğunu söyleyen 9 yașındaki Aleyna

Erikçi “Ailemde beni Barby bebeğe çok benzetiyorlar. Okul-

da gerek öğretmenlerimiz ve arkadașlarımda zaman zaman

beni Baryb Aleyna diye çağırırlar” dedi.

Bu da Kapadokya’nın

Barby’si

Nevșehir Belediyesi Kapadokya Eğitim Merkezi (KAPEM) ta-

rafından engellilere yönelik olarak kumaș abajur yapma kursu

açıldı. Kursta, 18 zihinsel engelli genç kız ve erkek, aldıkları

bilgileri pratiğe de geçirme imkanı buluyor. Yașları 11-30 ara-

sında değișen zihinsel engelliler, kumaș abajur yapmanın yanı

sıra, desen ișleme ve boyama konusunda da teorik ve pratik

bilgiler alıyor. Ailelerinin de yalnız bırakmadığı 18 zihinsel en-

gellinin katıldığı kumaș abajur yapma eğitimi, 4 ay boyunca

devam edecek. KAPEM 'in ana idari hizmet binası konumun-

daki Pașa Konağı'nda her hafta Cumartesi günü 6 saati așkın

El Sanatları Öğretmeni Sevil Özkaya tarafından kumaș abajur

yapma eğitiminden geçen eğitilebilir zihinsel engelli 18 genç

kız ve erkek, kurs çalıșmalarının ardından kurs boyunca üret-

tikleri ürünleri sergileme imkanı da bulacak.

Nevșehir’de her yıl 2 milyona ya-

kın yerli ve yabancı turistin ziyaret

ettiği Göreme beldesinde sokak

lambaları, üzerlerine yerleștirilen

güneș panelleri sistemiyle ken-

di elektriğini üretmeye bașladı.

Göreme Belediye Bașkanı Nuri

Cingil yaptığı açıklamada, yılda

milyonlarca turistin geldiği bir

belde olan Göreme’nin aydın-

latma konusunda daha güçlü

ve donanımlı olması gerektiğini

belirterek, milli servet olan enerji

rezervine de katkı sağladıklarını söyledi. Özellikle turistle-

rin yürüyüș alanlarının yoğun olduğu bölgelerde bu sisteme

geçtiklerini ifade eden Göreme Belediye Bașkanı Nuri Cingil,

șöyle devam etti: “Yerel yönetimler olarak ilk önceliğimiz va-

tandașımıza en iyi hizmeti sunmaktır. Bu durum Göreme gibi

bir merkezde daha da dikkatli ve özenli olmak zorunda. Yaya

yürüyüș alanlarında bu uygulamayı bașlattık. Önümüzdeki yıl-

larda Göreme tamamen enerjisini kendisi üreten lokomotif ve

örnek bir turizm merkezi olacaktır.”

Göreme Belediyesi

elektriğini kendisi üretiyor

Engelliler kumaș abajur

yapıyor

Balonda nikah ilgi görüyor

Page 117: Magazine, culture, nevsehir

115Temmuz - Ağustos 2012 / NEVŞEHİRLİYİZ

kısa kısa

Nevșehir'in Ürgüp ilçesinde kafeterya ișletmecisi Serdal Arıcan,

sosyal paylașım sitelerinde paylașmıș olduğu fotoğrafların büyük

beğeni kazanmasından sonra geçen yıl ilkini açmıș olduğu fotoğraf

sergisinden sonra bu yılda ikinci sergisini açtı. Kanada’da yașayan

hukuk profesörü sanatçı ve doğasever Nergis Canefe ile ikinci fo-

toğraf sergisini açan Arıcan son derece mutlu olduğunu söyledi.

Serdal Arıcan ve Nergis Canefe’nin ortaklașa açmıș oldukları ser-

gide, Kapadokya esinlemeleri ve insan, doğa ve tarih konuları ele

alındı. Bu yıl ikinci fotoğraf sergisini açan Serdal Arıcan böylesine

güzel ve bir o kadar da anlamlı bir fotoğraf sergimi bu yılda de-

vam ettirmekten dolayı son derece mutluyum. Nergis Canefe im-

zalı fotoğrafların satıșından elde edeceğimiz gelir ile Akköy Çocuk

kütüphanesi için kitap alımı yapılacak ve almıș olduğumuz kitapları

burada bulunan çocuklarımız kullanacaklardır dedi.

Ürgüp’te anlamlı

fotoğraf sergisiTürkiye’nin ilk fantastik çocuk filmi “Hititya: Madalyonun Sırrı”nın

çekimleri Kapadokya’da bașladı. Yönetmenliğini Alman Verena

S. Freytag’ın yaptığı filmde, 'Kurtlar Vadisi'nin Memati'si Gürkan

Uygun ile 'Öyle Bir Geçer Zaman Ki' dizisinin Küçük Osman’ı Emir

Berke Zincidi bașrolleri paylașıyor. Hititya adlı fantastik bir dünyada

annelerini bulmaya çalıșan 3 kardeșin maceralarını konu alan film,

Türk ve Alman oyuncuları bir araya getiriyor. Kapadokya bölgesi-

nin plato olarak kullanıldığı filmin bașrollerinde Almanya’nın en ünlü

oyuncularından Bruno Eyron ve 'Öyle Bir Geçer Zamanki' dizisin-

de ünlenen çocuk oyuncu Emir Berke Zincidi yer alacak. 7 milyon

TL bütçeli filmde; Türkiye’de ve yurt dıșında beğeniyle takip edilen

Serra Yılmaz, Gürkan Uygun, Avni Yalçın, Uğurkan Erez, Okan

Yalabık, Mete Horozoğlu, Engin Akyürek gibi isimler de rol alıyor.

Kapadokya bölgesinde doğal olușumlu olması nedeniyle dünyanın

ilk doğal gökdeleni olarak da değerlendirilen Nevșehir'in merkez

ilçeye bağlı Uçhisar beldesindeki tarihi Uçhisar kalesini 2012 yılının

ilk 8 ayında 110 bin yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği bildirildi.

Uçhisar Belediye Bașkanı Osman Süslü yaptığı açıklamada, Ka-

padokya bölgesinin ana giriș bölümünde yer alan ve M.Ö. 3000'li

yıllarda Hititler'den itibaren savunma amaçlı olarak da kullanılan

179 metre yüksekliğe sahip doğal olușumlu Uçhisar Kalesi'ni ge-

çen yılın ilk 8 ayında 100 bin yerli ve yabancı turistin gezdiğini 2012

yılının ilk 8 ayında ise 110 bin yerli ve yabancı turistin gezdiğini söy-

ledi. Bașkan Osman Süslü, sığınaklar, yerleșim alanlarında birbiri-

ne geçmeyi kolaylaștırıcı yer altı tünelleri, șarap üretim alanı, depo,

kiler, ahır ile insanların normal yașamını sürdüğü tüf kayaya oyulu

500’e yakın mekanı içinde barındıran Uçhisar Kalesi'nin bölgenin

turizmdeki yeri ve konumunun her geçen gün arttığına dikkat çekti.

Tarihi Uçhisar Kalesi’ne

ziyaretçi akını

“Hititya: Madalyonun

Sırrı”nın çekimleri

Kapadokya’da bașladı

Teknolojiye yenilen meslek

SaraçlıkTürkiye’de gerek ulașım gerekse

tarımda hayvan gücünden fay-

dalanıldığı dönemlerde gözde

mesleklerden biri olan 'saraçlık',

günümüzde teknolojiye yenik

düșen meslekler arasındaki yeri-

ni aldı. Yeni nesil gençlerin büyük

bölümünün anlamını bile bilmedi-

ği ve Türkiye’de sayıları her geçen

yıl azalan saraçlık mesleğinin,

Nevșehir’de sadece 1 temsilcisi

kaldı. Nevșehir’de Eski Sanayi Caddesi'ndeki küçük ișyerinde

hayvanlara koșum ve eyer takımları yapan 76 yașındaki Saraç

Osman Toksu, mesleğe 12 yașındayken bașladığını aktardı.

Gelișen teknoloji ve yük tașımada hayvan gücüne duyulan ihti-

yacın azalmasıyla saraçlık mesleğine duyulan talebin de giderek

yok olduğunu ve ișlerinin yok denilecek kadar azaldığını vurgu-

layan Osman Toksu, "Artık bu mesleği öğretecek çırak bile bu-

lamıyorum. Daha önceki yıllarda yetiștirdiğim kișiler ise bu mes-

leği yapmıyorlar. Onlar da haklı çünkü artık para kazanamıyoruz.

Çok șükür șu anda benim durumum iyi ve her sabah ilk günkü

gibi heyecanla ișyerime gelerek dükkanımı açıyorum" dedi.

Page 118: Magazine, culture, nevsehir

116 NEVŞEHİRLİYİZ / Temmuz - Agustos 2012

gündem

Ürgüp Kent evinde gerçekleș-

tirilen etkinlikte 16 kișilik Hak-

lide Ürgüplüler Derneği Halk

oyunları ekipleri, 19. yüzyıl

sonlarından itibaren Ürgüp ve

yöresinde oynanan halk oyun-

ları gösterisi sundular. Halkida

Ürgüplüler Derneği Bașkanı

Sofia Evgenikou,Ürgüp ve

yöresi halk oyunlarının geç-

mișten beri Halkida kentinde

düğünler gibi özel günlerde

sıklıkla sergilendiğini belirte-

rek, köklü kültürel birikimle-

rinden kopmadan yașamaya

özen gösterdiklerini belirtti.

Halkida kentinde yașayanların

önemli bir bölümünün anne

ve babalarının Ürgüp ve bölgesinde doğduğunu be-

lirten Evgenikou, uzun yıllara dayalı dostluk ilișkilerinin

daha da geliștirilmesi düșüncesi ile hareket ettiklerini

söyledi.

Ürgüp Belediye Bașkanı Fahri Yıldız’da, geçmiște kom-

șuluk yapan kișilerin torunlarını Ürgüp’de görmenin

mutluluğu içerisinde olduklarını belirtti. Düșmanlığın

kimseye hiçbir șey kazandırmadığını anlatan Yıldız “Ge-

çen Mart ayında kendilerini Yunanistan’da Ürgüplüleri

temsilen ziyaret ettik. Programı halka açık olarak ha-

zırlamıștık fakat Afyonkarahisar’daki yașanan elim olay

sonrasında bunu bir aile meclisi toplantısına dönüștür-

dük. Meclis üyelerimiz, eșleri ve mahalle hanımlarının

yanı sıra turizme gönül verenlerle bir araya geldik. Ama

bu gece tabi ki bir eğlence değil, iki dost ülke arasında,

dost kardeșler arasında geceyi değerlendirme, onların

da gönüllerini alma șeklinde oldu. Geçmișten günümü-

ze bugüne tașınan halk oyunlarını büyük bir bașarı ile

sundular. Bu tip davranıșlar iki milletin gelecekte çok

daha büyük dostluklara aday olduğunu biz burada in-

sanlara göstereceğiz. Düșmanlık insanlara hiçbir șey

kazandırmıyor. Dostluklar bu gibi toplantılar ve bu gibi

ziyaretlerle gelișiyor. Buna hizmet edebiliyorsak, dünya

barıșına bu șekilde hizmet edebiliyorsak bizlere ne mut-

lu” dedi. Düzenlenen etkinlikte Ürgüp Belediye Bașkanı

Fahri Yıldız, Halkida Ürgüplüler Derneği Bașkanı Sofia

Evgenikou ile ekip üyelerine çeșitli hediyeler takdim etti.

Ürgüp’te tarih yeniden

canlandı1924 Mübadelesi ile Ürgüp ilçesinden Yunanistan’a

göç edenlerin çoğunlukla bulunduğu merkezler

arasında yer alan Halkida șehrinde kurulan

Ürgüplüler Derneği, folklor ekibi, gösterisi ile

Ürgüplülere nostalji yașattı.

Page 119: Magazine, culture, nevsehir

117Temmuz - Ağustos 2012 / NEVŞEHİRLİYİZ

yöresel yemek ve tatlılarımız

Yöre mutfağından bazı örnekler așağıdadır:

Çorbalar

Tarhana

Düğü

Kesme

Sütlü

Patates çorbaları

Katma așı

Yemekler

Ağpakla (fasulye, kemikli et)

Soğanlama

Dıvıl (patates ve bulgur)

Cacık

Ayva dolması

Çanak (et ve sebze),

Nevșehir tavası (et)

Zerdi pilavı

Sızgıt (kıșlık et kavurma)

Kömbe (bazlama)

Kıșlık ekmek (yufka)

Pastırma

Sucuk

Tatlılar

Bulama (un, pekmez, ceviz)

Așure, irmik tatlısı

Dalaz (yumurta, süt, un, yağ, bal veya șeker)

Aside (un, pekmez veya șeker)

Hoșaf.

Yörede kaliteli șarap üretimi de yapılmaktadır.

Nevșehir Yöresel Yemekleriİç Anadolu Bölgesi’nin en önemli kültür ve turizm merkezlerinden biri haline gelen Nevșehir’in

geleneksel mutfak ve yemek kültürü de bir hayli zengin. Nevșehir ve yöresi yemeklerinin

malzemeleri pek fazla olmamakla birlikte bölgesel denebilecek yemekleri vardır. Genellikle

et tüketimi fazladır. Yörede sebzeciliğe de önem verildiğinden birçok sebzeyi kendileri

yetiștirmekte ve yemeklerinde kullanmaktadırlar. Bölge, șarapları ile de ünlüdür.

Page 120: Magazine, culture, nevsehir

Nevșehirliler Kültür Yardımlașma ve Dayanıșma Derneği ve Orta Anadolu Eğitim ve

Kültür Vakfı olarak 2011-2012 Eğitim ve Öğretim yılında 150 ye yakın İhtiyaç sahibi

ve bașarılı Nevșehirli öğrenciye Burs verilmiștir. Burs verdiğimiz öğrencilerin sayısı-

nın artırılmasında ve burs miktarının yükseltilmesinde bizlere destek olan, Vakıf ve

Hayırsever İșadamlarımıza teșekkür ediyoruz.

2012-2013 Eğitim ve Öğretim yılında da, Eski ve yeni katılımcı Hayırsever ișadam-

larımızı Derneğimizin Burs ödemelerinde kullanılmak üzere bağıș da bulunmaya

davet ediyoruz.

BURS VERMEYE

DAVET

Geçen Dönem Burs Veren Hayırseverlerimiz

ORTA ANADOLU Eğitim ve Kültür Vakfı

NEVȘEHİRLİYİZ Dergisi

Bayram SAĞLAM

Vefa KÜÇÜK

Uz. Dr. Doğan BİRGÜL

Arif ÇİĞDEM

TÜRKKAN Șirketler Grubu

Muzaffer AYGÜN

Mücahit ALDATMAZ

Yașar EROĞLU

Neriman ARMAĞAN

Hasan ÇİFÇİBAȘI

Kadir ÇİFÇİBAȘI

Hidayet AKDEMİR

Mevlüt BİRGÜL

Bekir ERDOĞAN

Page 121: Magazine, culture, nevsehir
Page 122: Magazine, culture, nevsehir
Page 123: Magazine, culture, nevsehir
Page 124: Magazine, culture, nevsehir