1rohcavamaintenant.free.fr/usb key fahriye/seminer-ke… · web view1. gİrİŞ Çevre ve...

47
1. GİRİŞ Çevre ve Şehircilik Bakanlığının kurulması ve eski TOKİ başkanının Bakanlığın başına getirilmesiyle de kentsel dönüşüm Türkiye’nin en önemli gündem maddesi haline gelmiştir. Sağlıklı ve güvenli bir yaşam alanı oluşturmak adına 8 milyon konutun yenileneceği (yıkılıp yeniden yapılacağı) hükümet tarafından dile getirilmektedir. 1 2004 yılında hazırlanan Kentsel Dönüşüm Yasası taslağı da en son haliyle 2010 yılında TBMM’ne getirilmiş, alt komisyondan geçerek meclis gündemine alınmıştır. 2011 yılında yaşanan Van Depremin ardından afet vurgusu artırılarak adı değiştirilen "Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun” kamuoyunda yeterince tartışılmadan, ilgili toplumsal kesimlerin, bilim adamlarının ve meslek odalarının görüşü alınmadan sadece emlak ve inşaat sektörünün ile medya kuruluşlarının desteğiyle hızla yasallaşmıştır. Bununla birlikte çok önemli toplumsal, mekansal ekonomik ve çevresel sonuçları bulunan ve toplumun geniş (özellikle de güçsüz ve yoksul) kesimlerini etkiyecek olan kentsel dönüşüm politikasının ve uygulamaların kamuoyunda tüm boyutlarıyla tartışılması ve değerlendirilmesi gereklidir. Bakanlık yasa yapım sürecinde önemsemediği toplumsal desteği sağlamak adına – yasanın içinde de kentsel dönüşüme ve afetlerle ilgili tanıtıcı ve eğitici faaliyetler adı altında yer verdiği şekliyle- halkın afet riski konusundaki hassasiyetini ve ülkenin özel durumunu kullanarak kentsel dönüşüm propagandası yapmaya yönelmiştir. 2 Bu çalışmada yaşanabilirlik ve güvelik adına yürütülen ve en son yasa taslağıyla kapsamı, ölçeği genişletilen ve idareye sınırsız yetkilerin tanındığı kentsel dönüşüm uygulamalarının kentlerin toplumsal ve mekansal yapıları üzerindeki etkilerinin irdelenmesi amaçlanmaktadır. Dünyadaki kentsel dönüşüm uygulamaları ve yeni kentsel politikalar ışığında Türkiye’nin kendine özgü dinamik ve süreçleri ele alınacaktır. 2. KAVRAMSAL ÇERÇEVE 2.1. Kentsel Dönüşüm Kavramı üzerine Kent mekanı sürekli bir değişme ve dönüşme baskısı altındadır. Modern kapitalist kentlerde bu değişim ve dönüşüm çok daha hızlı gerçekleşmektedir, gelişmekte olan ülkelerin kentleri ise daha da hızlı büyümekte ve dönüşmektedir. Kentlerde yaşanan dönüşümler temelde üretim ilişkilerine ve örgütlenmelerine bağlı olarak mekânsal örgütlenmede gerçekleşen değişimleri yansıtmakla birlikte kentlerin öznel ekonomik ve toplumsal koşuları içinde oluşan mekânsal 1 Bayraktar/ (2011) Çevre ve Şehircilik Dergisi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Ocak 2012, sayı 1, s. 22 2 Görsel medya ve radyolarda "depreme karşı seferberlik" adı altında tanıtım ve reklam kampanyaları yayınlanmaktadır.

Upload: others

Post on 24-Aug-2020

3 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: 1rohcavamaintenant.free.fr/USB KEY Fahriye/seminer-ke… · Web view1. GİRİŞ Çevre ve Şehircilik Bakanlığının kurulması ve eski TOKİ başkanının Bakanlığın başına

1. GİRİŞ

Çevre ve Şehircilik Bakanlığının kurulması ve eski TOKİ başkanının Bakanlığın başına getirilmesiyle de kentsel dönüşüm Türkiye’nin en önemli gündem maddesi haline gelmiştir. Sağlıklı ve güvenli bir yaşam alanı oluşturmak adına 8 milyon konutun yenileneceği (yıkılıp yeniden yapılacağı) hükümet tarafından dile getirilmektedir.1 2004 yılında hazırlanan Kentsel Dönüşüm Yasası taslağı da en son haliyle 2010 yılında TBMM’ne getirilmiş, alt komisyondan geçerek meclis gündemine alınmıştır. 2011 yılında yaşanan Van Depremin ardından afet vurgusu artırılarak adı değiştirilen "Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun” kamuoyunda yeterince tartışılmadan, ilgili toplumsal kesimlerin, bilim adamlarının ve meslek odalarının görüşü alınmadan sadece emlak ve inşaat sektörünün ile medya kuruluşlarının desteğiyle hızla yasallaşmıştır. Bununla birlikte çok önemli toplumsal, mekansal ekonomik ve çevresel sonuçları bulunan ve toplumun geniş (özellikle de güçsüz ve yoksul) kesimlerini etkiyecek olan kentsel dönüşüm politikasının ve uygulamaların kamuoyunda tüm boyutlarıyla tartışılması ve değerlendirilmesi gereklidir. Bakanlık yasa yapım sürecinde önemsemediği toplumsal desteği sağlamak adına –yasanın içinde de kentsel dönüşüme ve afetlerle ilgili tanıtıcı ve eğitici faaliyetler adı altında yer verdiği şekliyle- halkın afet riski konusundaki hassasiyetini ve ülkenin özel durumunu kullanarak kentsel dönüşüm propagandası yapmaya yönelmiştir.2

Bu çalışmada yaşanabilirlik ve güvelik adına yürütülen ve en son yasa taslağıyla kapsamı, ölçeği genişletilen ve idareye sınırsız yetkilerin tanındığı kentsel dönüşüm uygulamalarının kentlerin toplumsal ve mekansal yapıları üzerindeki etkilerinin irdelenmesi amaçlanmaktadır. Dünyadaki kentsel dönüşüm uygulamaları ve yeni kentsel politikalar ışığında Türkiye’nin kendine özgü dinamik ve süreçleri ele alınacaktır.

2. KAVRAMSAL ÇERÇEVE

2.1. Kentsel Dönüşüm Kavramı üzerine

Kent mekanı sürekli bir değişme ve dönüşme baskısı altındadır. Modern kapitalist kentlerde bu değişim ve dönüşüm çok daha hızlı gerçekleşmektedir, gelişmekte olan ülkelerin kentleri ise daha da hızlı büyümekte ve dönüşmektedir. Kentlerde yaşanan dönüşümler temelde üretim ilişkilerine ve örgütlenmelerine bağlı olarak mekânsal örgütlenmede gerçekleşen değişimleri yansıtmakla birlikte kentlerin öznel ekonomik ve toplumsal koşuları içinde oluşan mekânsal değişimleri de içermektedir. Bu anlamda “her kent her an yeniden üretilmektedir.”3

Türkiye kentleri son 40 yılda çok hızlı ve geniş çapta büyümüştür. Türkiye kentlerinde 1980’li yıllara kadar altyapı ve kaynak yetersizliği (altyapı ve ulaşım ağının geliştirilememesi ve genişletilememesi) kentsel gelişmenin mevcut altyapılı arsalar üzerinde yapıların sürekli olarak yıkıp yeniden yapılarak gerçekleşmesine, kent merkezlerinin dikeyde yoğunlaşması neden olmuştur. Bu anlamda 1990 yıllara kadar parsel ölçeğinde piyasa eliyle (küçük sermayeli müteahhitler tarafından yürütülen) tekil yenilemelerin baskın olduğu söylenebilir. Kamu gücü ve kaynakları kullanılarak gerçekleştirilen kentsel yenileme uygulamaları ise 1980’li yılların sonunda ortaya çıkmıştır/belirmiş, 2000’li yılların ikinci yarısında en önemli kentsel politikalardan biri haline gelmiştir. /yaygınlık kazanmıştır.

Kentsel dönüşüm planlama yazınında kentsel mekana gömülü ekonomik, politik, toplumsal, kültürel ilişkilerdeki dönüşümleri anlatmak için kullanılmakta, mekandaki daha kapsamlı ve yapısal değişimleri ifade etmektedir.4 Bununla birlikte literatürde bir mekansal müdahale aracı ve kamu politikası olarak

1 Bayraktar/ (2011) Çevre ve Şehircilik Dergisi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Ocak 2012, sayı 1, s. 222 Görsel medya ve radyolarda "depreme karşı seferberlik" adı altında tanıtım ve reklam kampanyaları yayınlanmaktadır.3 B. Günay “Kentlerin Yeniden Üretilmesi Süreçleri”, Mimarlık, 1994, 249, sy.114 S. Kayasu ve S.S. Yaşar (2003) “Kentsel Dönüşüm Üzerine Bir Değerlendirme: Kavramlar, Gözlemler”, Kentsel Dönüşüm Sempozyumu, YTÜ, İstanbul, 20-64.

Page 2: 1rohcavamaintenant.free.fr/USB KEY Fahriye/seminer-ke… · Web view1. GİRİŞ Çevre ve Şehircilik Bakanlığının kurulması ve eski TOKİ başkanının Bakanlığın başına

kentsel dönüşüm (urban transformation) kavramı ise yoktur. Peki o zaman 2000’li yıllar sonrasında gündemimize giren ve en önemli kentsel politika olarak sunulan kentsel dönüşüm” ile anlatılmak istenen nedir, bu politikanın kentsel yenilemeden farkı nedir? Üzerinde çok tartışılan bu “moda” sözcüğün literatürdeki karşılığı neye denk gelmektedir, kavramsal bir içeriği var mıdır?5 Belki kentsel yenileme (urban renewal) ile kentsel yeniden canlandırma (urban regeneration) arasında yapılacak bir ayrım kentsel dönüşüm kavramının içeriğine ve kaynağına/kökenine ışık tutabilir. Böyle bir ayrım refah devleti politikalarından biri olan toplumsal öncelikli kentsel yenileme programları ile yeni kentsel politikalar çerçevesinde 1980’lerde ortaya çıkan kent ekonomilerinin canlandırılmasının ve karın ön planda olduğu prestij alanları yaratmaya yönelik çok işlevli mekânsal yeniden üretim uygulamaları arasındaki farkı da yansıtabilir.

Sezai Göksu kentsel yenileme müdahalelerinin kentsel dönüşüm söylemi altında yeni bir yaklaşım gibi sunulmasına dikkat çekmektedir.6 Son dönemlerde kentsel dönüşüm kavramının sadece yıkıp yeniden yapmaya indirgenmek istenmesine karşın, kentsel yenileme Avrupa kökenli (Avrupa’da bu yüzyılın başlarından itibaren uygulanmaya başlayan ve sosyal refah devleti politikalarının mekânsal boyutunu oluşturan) geniş kapsamlı bir mekânsal müdahale programıdır.7 Plancılar tarafından uzun zamandır beri planlarda önerilen ve uygulanan kentsel merkez ve yapılı çevrelere yönelik çok çeşitli politikaları ve müdahale araçlarını içermektedir.8 Bununla birlikte üç temel eylem biçiminden oluştuğu söylenebilir: kentsel sağlıklaştırma, kentsel koruma ve kentsel yeniden geliştirme. Kentsel sağlıklaştırma, eskimiş, altyapısı yetersiz kalmış, günün ihtiyaç ve koşullarına cevap veremeyen yapılı bir çevrenin sınırlı yatırımlarla fiziksel koşullarının iyileştirilmesidir. Fiziksel yapının yanında ekonomik faaliyet ve yaşamın iyileştirilmesi ve canlandırılması yeniden canlandırma (urban revitalization) kapsamına girmektedir.9

Yeniden geliştirme (urban redevelopment) büyük ölçüde yıkıp yeniden yapmayı anlatmaktadır. Kentsel koruma yapıların ya da kentsel bir alanın mimarlık değerleri, sembolik olarak kimliğe yaptığı atıflar ya da özgün dokusu nedeniyle mevcut yapılarını ve fiziki dokusunu koruyarak yenilemedir.10

Kentsel yeniden canlandırma ise (urban regeneration) anglo-sakson kökenli bir kavram olup, daha canlı kullanımlar yaratmak amacıyla hem boş alanların kentleşmesini hem de yapılaşmış alanlarda yenilemeyi içerir.11 Kentlerin yeni imajlarına uygun, çekiciliklerini artırmaya yönelik yeni ekonomik işlevleri getirmeyi hedefleyen geniş alanları kapsayan mekan üretme politikasıdır. Bu anlamda 1980’lerden sonra ortaya çıkan boşaltılmış, atıl ve çöküntü haline gelmiş alanlarda öncü (flagship) projeler gerçekleştirerek, yeni prestij ve konut alanları yaratarak ekonomik canlanmayı sağlamayı hedefleyen çok sektörlü (konut, eğlence, iş merkezi bir aradalığına dayanan) yenileme uygulamalarıyla örtüşmektedir. Bununla birlikte yeni sağ politikalarla birlikte bu dönemdeki büyük ölçekli kentsel işlev çeşitliliği içeren kentsel yenileme uygulamaları kamu yararından çok yatırımcısının karını ön plana çıkaran projelerden oluşmaktadır. Kent merkezinin daha yoğun kullanılmasına, yeniden değerlendirilmesine yönelik kentsel tasarımı ön plana çıkaran, ilk kez İngiltere’de resmi belgelerde kullanılmaya başlanan kentsel yeniden doğuş (Kentsel Rönesans) kavramı da 1980 sonrasının kentsel yeniden üretim süreçleriyle ilişkilidir. Kentsel bir mekanın üst sınıflar tarafından ele geçirilmesini anlatan soylulaştırma (gentrification) da kentsel yenileme süreçleri

5 R. Keleş’e göre moda bir sözcük olan “dönüşüm”ün değişim kavramına ne kattığı belli değildir. R. KELEŞ, “Kentsel

Dönüşümün Tüzel Altyapısı”, Mimar-İst, Sayı: 2, 2004, sy.73.6 S. Göksu “Kentsel Dönüşüm ya da ‘Yeni Şisede Eski Şarap’”, EgeMimarlık, 2005(1), sy. 9-12.7 Batı’da 1920’lerde yapılaşmış alana yönelik yasal çerçeve (Inner Urban Act) ortaya çıkmış, 1930’larda da çöküntü bölgelerinin temizlenmesine (slum clearance) yönelik olarak geliştirilmiştir (Günay, 1994).1960’lar ve 1970’lerin başlarında, refah devleti politikalarının bir uzantısı olarak Avrupa’da daha çok toplumsal sorunlara duyarlı ve alan-odaklı kentsel iyileştirme ve yenileme projeleri geliştirilmiş, fiziksel mekan ile toplumsal boyutun bir arada ele alınması gerekliliği yaygın olarak kabul görmüştür. Bu dönemde kent merkezleri ve yoksul mahallelerin iyileştirilmesi ve yenilenmesi, bu şekilde kentlilerin yaşam kalitesinin yükseltilmesi merkezi yönetimlerin öncelikli politika alanları arasında yer almıştır. (Akar, 2006)8 S. Göksu, ibid.9 İ. Tekeli “Kentleri Dönüşüm Mekânı Olarak Düşünmek” Kentsel Dönüşüm Sempozyumu, YTÜ, İstanbul: 2003, sy. 2–7.10 İbid.11 R. Keleş “Urban Regeneration in İstanbul” Draft paper to be presented to Priority Action Program, Regional Activity Center: 2003, sy. 1.

Page 3: 1rohcavamaintenant.free.fr/USB KEY Fahriye/seminer-ke… · Web view1. GİRİŞ Çevre ve Şehircilik Bakanlığının kurulması ve eski TOKİ başkanının Bakanlığın başına

(özellikle de 1980 sonrasındakiler) özünde alt sınıfların yerinden (kent merkezinden) edilmesini barındırdığından ve büyük ölçekli tahliyelere neden olduğundan son dönemde çok sık kullanılan bir kavramdır. Devlet öncülüğünde soylulaştırma

Sonuç olarak literatürde kavramsal karşılığı bulunmayan ülkemize özgü bir mekana müdahale aracı olarak “kentsel dönüşüm” kavramı yasalarda ve uygulamalarda kırsal alanların kentsel alana, boş alanların yapılaşmış alanlara dönüşümünü (development) de içerecek şekilde kullanıldığından kentsel yenilemeden daha geniş bir içeriğe sahiptir. Bununla birlikte “dönüşüm” kavramının hiç bir yasal düzenlemede tanımı yapılmamış, içeriği, hedefleri açıklanmamıştır, bütüncül bir şekilde hedefleri, kapsamı, araçları, örgütsel yapısı birlikte ele alınmamıştır. Fiili uygulamaları yasallaştırmak ve idarelere yetki vermek, var olan yetkilerini (özellikle de özel mülkiyete müdahale yönündeki) artırmak üzere yasal düzenlemelere konu olmuş, her bir yeni düzenleme ile de kapsamı genişletilmiştir. En son yasayla da tüm ülke toprakları, sit alanları, tarım alanları, meralar, zeytinlikler, ormanlar gibi özel yasalarla koruma altına alınmış tüm doğal ve kültürel değerler kentsel dönüşüme konu edilmiştir.

Tablo 1. Kentsel Yenilemeye ilişkin kavram ve mekânsal politikalar

Kentsel yenileme urban renewal geniş bir müdahale programı(geniş çaplı işlev değişikliği içermeyen)

Temel politikalarSağlıklaştırma, iyileştirme rehabilitation

Koruma conservation, preservation

Yeniden geliştirme (yıkıp yeniden yapma) Redevelopment

Alt politikalar

Eski dokuda parsel bazında yeni bina yapımı infill development

kentsel sağlamlaştırma/güçlendirme urban strengthening

kentsel bezeme yapının orijinal yapısını ve kimliğini devam ettirecek şekilde korunması, konsalidite edilmesipeyzaj elemanları ve kent mobilyaları kullanımıyla tarihi bölgelerin yeniden canlandırılması

urban refurbishment

yeniden yerleştirme urban relocation

Kentsel dönüşüm(önemli işlev değişiklikleri içeren)

urban regeneration?

Kentsel canlandırma Urban revitalization

kentsel yeniden doğuştarihi kent dokularının kentsel tasarımön plana çıkarılarak yeniden canlandırılması

urban renaissance

soylulaştırma

gentrification

2.2. Yeni Kentsel Politikalar ve Kentsel Dönüşüm

Yeni ekonomik stratejilerEkonomik büyüme ve istihdam yaratma stratejisi

Page 4: 1rohcavamaintenant.free.fr/USB KEY Fahriye/seminer-ke… · Web view1. GİRİŞ Çevre ve Şehircilik Bakanlığının kurulması ve eski TOKİ başkanının Bakanlığın başına

Kültür temelli bir kent ekonomisi-kültür endüstrisinin oluşumuKentsel mekanın özel grupların kontrolüne girmesi “Her dönüşüm kent sel mekanda rant yüzeylerinin yeniden biçimlenmesine neden olacaktır. Bu yeniden dağıtım da genel de kentin güçsüz kesimlerinin kaybına olacaktır“tekeli belli alanlar değerlenirken diğerleri değer kaybetmekte

1970’lerde yaşanan ekonomik krizin ardından yaşanan “sanayisizleşme” süreciyle üretimin sanayileşmiş ülke kentlerinden çeper ülkelere gitmesiyle sanayide istihdam edilen işgücününün işsiz kalması, buna ek olarak yeni liberal politikalar doğrultusunda refah devleti uygulamalarının ve toplumsal güvenlik mekanizmalarının erozyona uğratılması sonucu artan toplumsal yoksullaşma Batı Avrupa ve Kuzey Amerikanın kentlerinde çöküntü alanlarının ortaya çıkmasına neden olmuştur. Ayrıca kentlere sanayi üretiminin yerine kültür, sanat, eğlence, turizm gibi yeni işlevlerin yüklenerek yeniden canlandırılması çabaları da büyük ölçekli kentsel yenileme projelerini hem ulusal hem de yerel yönetimlerin gündeminin ön sıralarına taşımıştır. 20. yüzyılın son yirmi yılındaki yeni kentsel politikalar yapılı çevrenin kentler arasındaki rekabette belirleyici olduğu düşüncesiyle hareket kabiliyeti arttığı öne sürülen sermayeyi çekmek üzere kentlerin fiziksel anlamda çekici hale getirilmesine yönelmiştir. Mekan kentin işlevinin ve imajının oluşturulmasında veya yenilenmesinde bir araç olarak kullanılmaya başlanmıştır. Expo, kültür kenti kutlamaları, olimpiyat oyunları gibi mega olaylar kente yeni bir ekonomik rol tanımlanması ve kentsel mekanın dönüştürülmesi, küreselleşen ekonominin ihtiyaçlarına uygun yeni kent kimliğinin oluşturulması için fırsat olarak görülmektedir.12 Bu anlamda“girişimci” yerel yönetişim kentsel yaşam koşullarını iyileştirmekten çok yeni mekanlar inşa edilmesine yönelik ekonomik gelişmelerle ilgilenmektedir.13 Yerel kalkınmanın, ekonomik rekabet gücünün öne çıktığı “girişimci kent” kapitalist gelişimin en son aşamasında yaşanan dönüşümün ve bununla ilişkili toplumsal süreçlerin hem ürünü hem de koşuludur.

Ulus devlet neo-liberal politikalar doğrultusunda yerel yönetimleri de kendisini yeniden yapılandırmış, yerel yönetimlerin yönetim yapılarını, maliyelerini ve politikalarını dönüştürmüştür. Hem refah devletine ilişkin hizmet ve harcamalarda kısıntıya gidilmesi, hem de yerel yönetimlere aktarılan kaynakların azaltılması yerel yönetimleri önceliklerini toplumsal hizmetlerden ekonomik politikalara kaydırmaya, kendi olanaklarıyla ekonomik canlılıklarını koruma yollarını aramaya yöneltmiştir. Emeğin yeniden üretimini merkeze alan bir yaklaşımdan sermayenin yeniden üretimine öncelik veren kent işletmeciliği ve girişimciliği temelli bir kent yönetim modeline geçilmiştir.14 yerel yönetimler bir yandan merkezden aktarılan kaynakların kısıtlanmasıyla toplu tüketim alanındaki sorumluluklarını terk etmeye zorlanırken, diğer yandan yetkiler sınırlanarak özel sektörle işbirliğine gitmeye yönlendirilmiştir. Sermaye kesimin kentsel politikalarının şekillenmesindeki ve uygulanmasındaki rolü artmış; piyasa tarafından yönlendirilen kalkınma stratejileri ön plana çıkmıştır.

Kentlerin fiziksel çekiciliklerinin artırılarak sermayeye ve turistlere, nitelikli küresel işgücüne pazarlanmasına yönelik politikaların ortaya çıkışı ile sermayenin aşırı birikim krizine girerek yeni yatırırım alanlarına ihtiyaç duymasının aynı dönemlere denk düşmesi dikkat çekicidir. Sermayenin yeniden üretiminde mekanın yıkılıp yeniden üretilmesi önem kazanmıştır.Kentsel taşınmazların yeniden üretimi ile sermayenin yeniden üretimi arasındaki ilişki değişmiştir. Sermaye son krizle birlikte mekan üretimine kaymıştır, mekan aşırı birikimin akacağı alan haline gelmiştir. Harvey, sermayenin mekana, uzun dönemli yatırımların olduğu ikincil çevrime

12 T. Hall ve P. Hubbard “The Enterpreneural City and the ‘New Urban Politics’ The Enterpreneural City, Geographies of

Politics, Regime and Representation, John Willey & Sons Ltd., England, 1998, s.1-23.13 D. Harvey, “From Managerialism to Entrepreneulasim: the Transformation of Urban Governance in the Late Capitalism”,

Geografiska Annaler, Series B, 71(1), 1989, s.3-18. 1960’ların yerel halkın ihtiyaçlarını karşılamak üzerine toplumsal ve kentsel

hizmetlerin sunumu üzerine odaklanan “idareci kent yönetimi” yaklaşımı bırakılarak, 1970 ve 1980’lerden itibaren yerel

ekonomik kalkınmayı desteklemeye ve istihdam yaratmaya öncelik veren “girişimci” politikalar benimsenmiştir.14 T. Şengül, Kentsel Çelişki ve Siyaset: Kapitalist Kentleşme Süreçlerinin Eleştirisi, İmge Kitabevi, Ankara, 2009.

Page 5: 1rohcavamaintenant.free.fr/USB KEY Fahriye/seminer-ke… · Web view1. GİRİŞ Çevre ve Şehircilik Bakanlığının kurulması ve eski TOKİ başkanının Bakanlığın başına

kayması, Böylece mekanın kendisi tamamen metalaştırılarak sermaye tarafından üretilen, alınıp satılan bir piyasa malına dönüştürülmüştür. İnsanların yaşam alanları olarak kullanım değeri açısından önem taşıyan kentsel alan artık sermaye için değişim değeri taşıyan bir meta, bir birikim alanıdır. Kentsel mekanın kullanım değeri ve değişim değeri arasındaki bu çatışma ise kentsel çelişkilere, gerilimlere, kutuplaşmalara, toplumsal muhalefet ve hareketlere neden olmaktadır. Castells ????smith, harvey

Kentsel taşınmazın yeniden üretimi, mülkiyet ilişkilerinin yeniden üretimini içermektedir. Mülkiyet ilişkilerinin yeniden üretimi ise toplumsal ilişkilerin yeniden üretimiyle ilişkilidir. Buna karşılık kentsel taşınmaz üretiminin her biçimi toplumun yeniden üretiminde aynı düzeyde etkili değildir. Kentsel taşınmaz ile ilgili mülkiyet ilişkilerinin, toplumsal ilişkilerin yeniden üretimi ile ilgisinin ve eklemlenmesinin nasıl olduğu farklı ülkelere göre değişmektedir.15 türkiyede anlamlı olduğu söylenebilir Devlet, mülkiyetin mekanda yeniden dağıtılması sürecinde üst sınıflar lehine rol üstlenmektedir. Kurtuluş

Castells1970’lerde kenti emeğin yeniden üretildiği kolektif tüketim alanı olarak tanımlamış, devletin aktif rol üstlendiği bu alanlardan (eğitim, sağlık, toplu taşıma, sosyal konut, yeşil alanlar, kentsel hizmetler) çekilmesinin neden olacağı kentsel çelişkiler üzerinde durmuştur. 16

Neil Smith kentsel yenileme politikalarında devletin değişen rolüne dikkat çekmektedir.17 Yeni kentsel politikaları, devlet, sermaye ve emek arasındaki ilişkilerin değişimi çerçevesinde açıklar. Devlet artık sermayeden yana tavrını açıkça ortaya koymakta, sermaye ile emek arasında arabuluculuk eden bir konumu terk ederek kendini mekansal temelli saf bir ekonomik aktör olarak tanımlamaktadır. Devletin emeğin yeniden üretimindeki rolünden vazgeçmesiyle kentsel ölçek de kolektif tüketim alanı olarak emeğin yeniden üretimindeki gücünü yitirmiştir. Artık kent emeğin yeniden üretildiği tüketim alanı değil, kentsel mekanların üretimine dayanan bir üretim alanıdır.Böylece kentsel ölçek köklü bir biçimde yeniden tanımlanmaktadır. Bu doğrultuda kentsel yenileme kentsel politikanın hedeflerinden biri haline gelmiş, ölçeği ve coğrafi kapsamı dikeyde (sadece büyük şehirler de değil küçük şehirlerde de) ve yatayda (az gelişmiş ülkelerde) genişlemiş, içeriği (çok sektörlü yenileme) çeşitlenmiştir. kentsel toplumsal hizmetlerden geri çekilmesinin

Neil Brenner da yeni sağ politikalarla birlikte ulus devletin zayıfladığı ve kamu gücünün aşındığı savına karşı çıkar.18 Devlet, hem ulus-altı hem de ulus-üstü ölçeklerde yeni kurumlar ve düzenleyici biçimlerle yeniden üretilmekte, sönümlenmemekte sadece nitelik değiştirmektedir.19 Aslında ulus devletler geleneksel gelir ve refah paylaşımına yönelik toplumsal içerikli bölgesel politikalarından geri çekilirken, stratejik ulus-altı mekanları ekonomik canlanmanın kilit noktaları olarak öne çıkaran yerel siyasetin yeni biçimleriyle daha güçlü bir şekilde geri gelmektedir. Yeni kentleşme politikaları, post-fordist sanayileşme biçimi için yeniş sanayi mekanlarının inşasının yanında kentsel ve bölgesel mekanı üretici bir güç olarak harekete geçirecek yeni devlet mekanlarının üretimini de gerektirir. Bu çerçevede kentsel yenileme programları merkezi yönetimin mali ve siyasi desteğiyle gerçekleşmektedir. Ulus devlet, Ulusal

15 Ö. Gündoğan, “Kentsel Dönüşüm, Tarihsel ve Güncel Bir Kırılma Noktası mı?”, Planlama, Sayı 36, 2006, sy. 39-47. 16 M. Castells Kent, Sınıf, İktidar, A. Erendil (çev.), Bilim ve Sanat Yayınları, Ankara,1997.17 N. Smith, New Globalism, New Urbanism: Gentrification as a Global Urban Strategy”, Antipode, 2002, 427-450.18 N. Brenner “Metropolitan Institutional Reform and the Rescaling of the State Space in Contemporary Westen Europe”,

European Urban and Regional Studies, 10 (4), 2003, 297-324.19 Geçen yüzyılın büyük bir kısmında ulusal ölçek üzerinde birleşen ölçekler şimdi yukarı, aşağı ve yanlara doğru atlamaktadır.

Kent ve bölgesel ölçeklere verimli sermaye yatırımlarını büyük ölçekli alt yapı projeleriyle, yerel olarak örgütlenen arz yönlü

politikalarla ya da kamu-özel ortaklığı gibi girişimci yaklaşımlarla teşvik etmek üzere devlet gücü aşağıya devredilmektedir.

Devlet gücünün yukarıya devredilmesi, ulus-üstü, EU, NAFTA, IMF, Dünya Bankası gibi kuruluşların artan gücünü ifade

etmektedir. Kentsel yönetişim artık sadece kentsel ölçekte gerçekleşmemektedir; toplumsal çelişkiler daha geniş ölçeklerdeki

konfigürasyonların biçimini etkilemek, yapılandırmak, hatta dönüştürmek üzere ölçek sıçraması yapabilmektedir. Bu nedenle,

kentsel siyaset ve politikaların anlaşılabilmesi için ulusal, ulus-üstü ve küresel ölçeklerdeki devlet gücünün incelenmesi

zorunludur. N. Brenner, ibid.

Page 6: 1rohcavamaintenant.free.fr/USB KEY Fahriye/seminer-ke… · Web view1. GİRİŞ Çevre ve Şehircilik Bakanlığının kurulması ve eski TOKİ başkanının Bakanlığın başına

kaynakları kentler ve bölgeler arasında eşit bir şekilde dağıtmak yerine belli kentleri küresel ekonomide öne çıkarmak adına öncü projeler ve prestijli kentsel yenileme programlarını yürütülmesi için ulusal kaynakları seferber etmektedir. Böylece ulusal kaynakların küresel ekonomiye eklemlenme potansiyeli taşıyan az sayıdaki kent (çoğunlukla da bir kent) üzerinde yoğunlaştırılmaktadır. Devlet, kentsel yenileme projelerinde daha önce hiç olmadığı kadar etki ve aktif bir rol üstlenmektedir. Ancak bu rol geniş toplumsal kesimlere refahın paylaştırılması için değil sermayenin yeniden üretimine hizmet etmek içindir.

ABD’deki yeni kentsel yenileme projeleri çok daha girişimci ve toplumsal sonuçları açısından çok daha yıkıcı ve dışlayıcıdır. Neil Smith yeni ABD kentini “rövanşist kent” olarak tanımlamaktadır.20 Kıta Avrupa’sında ise geçmişten gelen güçlü refah devleti geleneği yeni liberal politikalara daha yumuşak bir geçişi olanaklı kılmıştır. Bununla birlikte yerel yönetimler konut ve yapı üretimini bir toplumsal hizmet olarak görmekten vazgeçerek yüksek rant getirisi olan projelere yönelmiştir. Düşük gelirli kesime yönelik kiralık toplumsal konut üretiminden daha üst gelir grubuna mülk konut üretimine geçilmiş, farklı toplumsal grupların bir aradalığı sloganıyla marjinal ve yoksul kesimlerinin yaşam alanlarına orta ve yüksek grupların çekilmesi amaçlanmıştır. Kentlerin satılması ve pazarlanmasının bir aracı olarak, nitelikli işgücü ve sermaye eliti ile turistleri çekmek için alışveriş, kültür ve konferans merkezleriyle bir bütün prestijli konut alanları üretilmeye başlanmıştır.21 Emeğin yeniden üretimini merkeze alan bir yaklaşımdan sermayenin yeniden üretimine öncelik veren kent işletmeciliği ve girişimciliği temelli bir kent yönetim modeline geçilmesi Avrupa kent yönetimlerini ABD kent yönetimlerine yaklaştırmıştır.

3. TÜRKİYE’DE KENTSEL DÖNÜŞÜM

Türkiye’de yaşanan süreç, dünyada ve özellikle Batı’da gözlenen genel eğilimden çok farklı olmamakla birlikte, Türkiye’nin ve kentlerinin kendine özgü dinamikleri vardır. 1980 sonrasında yeni-sağ söylemin ülke politikasındaki hakimiyetiyle birlikte ithal ikameci büyüme stratejisi bırakılarak dışa açık büyüme stratejisi benimsenmiş, sanayileşmeye verilen öncelikten ve devletin bu alandaki rolünden vazgeçilmiştir. Bu önemli bir sonucu olarak da hem devlet hem de özel sektör kentsel yatırımlar gibi üretkenliği olmayan sektörlere yönelmiştir. Böylece kentsel rantlar daha da önem kazanmıştır.22

Logan ve Molotch’un kentsel gelişmeyi açıklamak için kullandığı “büyüme motoru” metaforu ve büyüme koalisyonu yaklaşımı23 Türkiye kentlerin genelini çok iyi tanımlamaktadır. Kentlerin (ve devletin) ekonomileri neredeyse tümüyle kentsel rantların üretimi ve paylaşımı üzerine kurulmuştur. Kentsel siyasal mücadelelerin büyük bir kısmı da kentsel rantların paylaşımıyla ilgilidir. Toprak rantının yüksek getirili ve güvenceli bir gelir kaynağına ve çekici bir yatırım fırsatına dönüşmesi toplumun geniş kesimlerinin çeşitli biçimlerde bu ranttan pay alma isteklerini güçlendirmektedir.

Türkiye kentlerinin öznel dinamiklerini anlayabilmek için 1980’ler öncesindeki kentleşmenin niteliğine ve kentsel dönüşümün aktörlerine bakmak gerekir. Yeni liberal politikalar ve yapısal uyum programlarıyla tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de kentsel dönüşümün ölçeği, niteliği ve aktörleri değişse de, üretilen kentsel çevreler ve konut üretim ilişkileri/biçimi/ açısından aynısını söylemek olası değildir. Bir anlamda Türkiye kentleşmesine ve konut üretim biçimine damgasını vuran “yap-satçı zihniyet” büyük kentsel dönüşüm projelerinde “kendini yeniden üretmiştir”. 24

20 N. Smith, “New Globalism, New Urbanism: Gentrification as a Global Urban Strategy”, Antipode, 2002, s.427-450. Devlet,

emeğin yeniden üretiminde yaşanan krizle derinleşen toplumsal kutuplaşma ve çatışmalar ile yükselen muhalefeti daha da

otoriter bir biçime bürünerek aşmaya çalışmaktadır. 21 M.B. Aalbers, “The Revanchist Renewal of Yesterday’s City of Tomorrow”, Antipode, 43(5), 2010, 1696-1724.22 T. Şengül, Kentsel Çelişki ve Siyaset: Kapitalist Kentleşme Süreçlerinin Eleştirisi, İmge Kitabevi, Ankara, 2009.23 J. Logan, ve H. L. Molotoch “The city as a growth machine”in Logan, J. Ve Molotch H.L. Urban Fortunes: The Political

Economy of Space, Los Angeles, CA: University of California Pres, 1987, 50-98.

Page 7: 1rohcavamaintenant.free.fr/USB KEY Fahriye/seminer-ke… · Web view1. GİRİŞ Çevre ve Şehircilik Bakanlığının kurulması ve eski TOKİ başkanının Bakanlığın başına

3.1. 1980’ler öncesi kentsel dönüşüm-Emeğin kentleşmesi

Batı’dan farklı olarak refah devleti döneminde devletin toplumsal harcamaları çok sınırlı kalmıştır. Planlı kalkınma döneminde kentsel yatırımlar üretken olmayan sektör ve kalkınma çabalarının önünde bir engel olarak görüldüğünden kıt kaynakların sanayi yatırımlarına yönlendirilmesine öncelik verilmiş, devlet kentleşmenin ve özellikle kırdan kente yoğun göçün getirdiği sorunların çözümünde ve ulaşım konut, altyapı gibi gereksinmelerin karşılanmasında aktif bir rol ve sorumluluk üstlenmemiştir. Emeğin yeniden üretimine yönelik yatırımlar en alt düzeyde tutulmuştur.25 İmar planlarıyla arazi kullanım kararlarının belirlenmesi dışında kentsel alana sistemli/anlamı bir müdahalede bulunmamıştır (sürekli yapılan plan değişiklikleri ve artırılan kat yükseklikleri ile bu kararların sistemli olduğu söylenemez) Bu kapsamda kentsel mekan ve yapı üretimi de piyasa koşulları ile bireysel çözümlere terk edilmiştir. Tarık Şengül bu dönemi “emeğin kentleşmesi” olarak tanımlarken, 1980 sonrasını ise “sermayenin kentleşmesi” olarak kavramsallaştırmaktadır.26

Kısıtlı kamu kaynakları nedeniyle sınırlı bir alana kentsel altyapı götürülebilmiştir. Bu sonucu olarak da kent altyapı ve ulaşım hizmetlerinin genişletilebildiği belli sınırlar içinde büyümüş, kent içindeki mevcut altyapılı arsalar üzerinde yıkıp-yeniden yapma süreçleriyle kent sürekli olarak dikeyde yoğunlaşmıştır.27

Sosyal donatıları eksik, kentsel mekan kalitesi düşük, yüksek katlı yoğun yapılaşma ortaya çıkmıştır. Batı’da orta ve üst sınıflar kent dışına, banliyölere kaçarken, Türkiye’de kent merkezinde kalmış. tersine kent çeperine kırdan göçen yoksul sınıflar yerleşmiştir. Kentin yayılamaması toplumsal sınıfları mekanda yakınlaştırmış, birbirleriyle mekânsal ve toplumsal temasını olanaklı kılmıştır.28

Bu dönemde kentsel toprak rantının dağılımı ve denetimi merkezi yönetimin sorumluluğundadır (her ölçekteki imar planları onama yetkisi İskan Bakanlığındadır). Bununla birlikte varolan mülkiyet ve taşınmazların yeniden üretim ilişkileri kentsel topraklardaki mülkiyet ve kullanım haklarından emekçi sınıfların ve orta sınıfın göreceli pay alabilmesini mümkün kılmaktaydı.29 Orta sınıf arsa sahipleri kat mülkiyeti ilişkileri içinde konut etim sürecine dahil olarak yaratılan kentsel ranttan pay alabilirken, gecekondu sahipleri de hazine arsaları üzerine inşaa ettikleri konutların önce kullanım hakkını, arda arda çıkarılan af kanunlarıyla da arsanın mülkiyetini elde ederek arsa sahibi orta sınıflarla aynı şekilde taşınmazların yeniden üretim sürecine dahil olmuşlardır.

3.1.1. Kat Mülkiyeti Kanunu ve Kentsel Dönüşüm

Batı ülkelerindeki büyük ölçekli kentsel gelişme alanları üreten büyük müteahhitler olarak nitelendirilebilecek “developer”lar Türkiye’de bulunmadığından yap-satçı olarak adlandırılan küçük inşat sermayesi eliyle kentsel alan ve yapı stoku üretilmiştir. Orta gelir grupları, düşük düzeylerdeki sermaye birikimi, özel ve kamu kaynaklarının yetersizliği karşısında yapı üretim süreci sırasında taşınmazlar üzerinde paylaşımlı mülkiyet hakları (kat irtifakı) kurulmasına imkan tanıyan kat mülkiyeti yasası sayesinde küçük müteahhitler eliyle üretilen düzenli konut piyasasından konut ihtiyaçlarını karşılarken, mülk ve arsa sahibi olanlar ise yapı üretim sürecine arsa payları oranında dahil olarak yaratılan kentsel toprak rantını küçük sermayeli konut üreticileriyle paylaşmışlardır.30 Bunun yanı sıra gecekondu aflarıyla gecekondu sahipleri elde ettikleri arazi mülkiyetini koşullar ve imar hakları imkan tanıdığı ölçüde kat mülkiyeti ilişkileri içerisinde kentsel ranta dönüştürmüştür.

24 M. Balamir “Kentsel Dönüşüm yuvarlak masa toplantısı”, Kentsel Dönüşüm Tartışmaları-I” TMMOB Mimarlar Odası Bülteni:40, 2006, 20-23.25 Bu nedenle de yerel yönetimlerin kentsel toplumsal hizmetlerden geri çekilmesinin kentsel yaşam ve kentsel toplum üzerindeki etkileri çok daha yıkıcı olmaktadır. 26 T. Şengül, 2009.27 B. Günay, 1994.28 H. Kurtuluş “Kentsel Dönüşüme Modern Kent Mitinin Çöküşü Çerçevesinden Bakmak” Planlama 2006/2(36), 2006, 7- 13.29 İbid.30 M. Balamir 1969, 1975, 1982, 1992, 1994, 1996, 1999.

Page 8: 1rohcavamaintenant.free.fr/USB KEY Fahriye/seminer-ke… · Web view1. GİRİŞ Çevre ve Şehircilik Bakanlığının kurulması ve eski TOKİ başkanının Bakanlığın başına

1965 yılında çıkarılan 634 sayılı kat Mülkiyeti Yasasının bir yapıda mülkiyetin parçalanmasına ve yapı üretim süreci sırasında taşınmazlar üzerinde paylaşımlı mülkiyet hakları (kat irtifakı) kurulmasına imkan tanıması sonucu hızlı bir apartmanlaşma yaşanmıştır. ‘Ön paylaşımlı yapım’ süreci sayesinde küçük sermeyeli yap-satçılar sınırlı bir sermaye ile konut üretim sürecini örgütleyebilmiştir.31 Konut kooperatifleriyle üretilen konutların oranı ise düşük kalmıştır. Yap-satçı konut üretimine alternatif olarak kooperatifler yoluyla konut üretimi teşvik edilse de 1970'lerin sonuna kadar kooperatifler yoluyla konut arzı belli ölçüde önem kazanmış, ama kooperatifleşme yaygınlaşamamıştır. keleş, 2011, geray

kat mülkiyeti Kanunu ile birlikte 1960’lar ve 1970’lerden başlayarak daha yüksek katlı bir yoğun bir yapılaşma ortaya çıkmıştır. Küçük sermaye eliyle üretilen apartmanlarla kentin hem toplumsal ve mekansal yapısı dönüşürken, çok katlı, yüksek yoğunluklu niteliksiz bir yapı stoku ortaya çıkmıştır Kentlerin fiziksel yapısı hızla değişirken, kentleşme sürecinde ortaya çıkan değerlerin paylaşımı da kentsel toplum yapısını dönüştürerek yeni toplumsal sınıfların ortaya çıkmasına neden olmuştur. Balamir, taşınmaz mülkiyet biçimlerindeki dönüşümleri ve kat mülkiyeti ilişkilerini, kentsel büyümenin temel kaynağı ve itici gücü olarak görmektedir. Bu yolla, küçük yatırımlar ve birikimler büyük sermaye yatırımlarına dönüşmüş, fiziksel çevre geri dönülemez biçimde değişmiş, yapı stoku çarpıcı bir biçimde büyümüştür. Kat mülkiyeti ilişkileri kapsamında konut üretimi Türkiye’deki tek ve egemen konut üretim ve kentsel yaşam biçimi haline gelmiştir. Böylece, kat mülkiyeti olgusu Türkiye kentleşmesine hem toplumsal yapının hem de fiziksel yapının şekillenmesi açısından damgasını vurmuştur. ‘Ön paylaşımlı yapım’ süreci Batı’da konut varlığına dayalı toplumsal ve mekansal ayrışmalardan faklı biçimde Türkiye’ye özgü toplumsal sınıfların ortaya çıkmasına neden olmuştur. Balamir (1992)

Molotch çalışmasında orta sınıflar kentsel büyüme sürecine dolaylı olarak katılan ve bu politikayı dolaylı destekleyen aktörlerdir ancak Türkiye’de mülk sahibi orta sınıflar bu sürece yapsatçılarla birlikte doğrudan dahil olmuş ve kentsel yoğunlukların artırılmasına yönelik etkili bir baskı grubu olarak yer alabilmiş, yy kararlarını etkileyebilmiştir. sosyal güvenlik hizmetlerinin sınırlı olduğu bir toplumda konutun önemli bir toplumsal güvence olarak görülmesi de konutu çekici bir yatırım aracı kılan nedenlerinden biri olmuştur. Böylece profesyonel spekülatörlerin yanında orta sınıf mülk sahipleri kentsel toprak rantına ortak olmuşlardır.32

3.1.2. Af kanunları ve Gecekondu alanlarında kentsel dönüşüm

Gecekondu olgusu 1950’li yılardan itibaren kırdan kente başlayan göç ve hiçbir birikimi ve yeterli geliri olamayan yoksul kentlilerin barınma gereksinimlerini kendi olanaklarıyla karşılamalarıyla ortaya çıkmıştır Çoğunlukla.hazine arazileri üzerine inşaa ettikleri altyapısız, koşulları yetersiz gecekondular yoksul kesimlerce barınma soruna getirilen Türkiye özgü bir çözümdür. 1970 ve 19080’lerde gecekondu bir barınma biçimi olmaktan çıkarak ticarileşmiş ve kentsel ranta ortak olmanın bir aracına dönüşmüştür.

Devletin sosyal konut politikası bulunmamasına karşın hazine arazilerine gecekondu yapılmasına göz yumması hem emeğin yeniden üretimini ucuzlatarak yeni gelişen sanayilere ucuz emek sağlıyor hem de rant paylaşımında gerçek bir sınıfsal çatışmayı önlüyordu. Batı’daki gibi ücretli sınıflar için toplumsal konut alanları inşa etmek yerine, kamu topraklarının gecekondular tarafından işgal edilmesine göz yumarak kentsel altyapı hizmetlerinin maliyetinden kurtulmaktaydı. Emeğin yeniden üretimini ucuzlatmasının yanı sıra emeğin mekansal ilişkiler üzerinden sistemle bütünleşmelerini sağlamaktaydı.33

Bu anlamda hazine toprakları üzerinde kurulan gecekondularla ilgili alınan önlemler çoğunlukla af yasası niteliğindedir. Bu düzenlemelerde belirli bir tarihe kadar yapılmış olan gecekonduların affedilerek sahiplerine üzerinde bulundukları arsaların mülkiyetinin verilmesi, yasanın çıktığı tarihten sonra

31 Kurulan kat irtifakı ile müteahhit arsanın bedelini ödemeden arsa sahibi ile kat karşılığı anlaşabilmekte; üretim süreci sırasında yapı birimlerini (daireleri) satarak ihtiyaç duyduğu nakit ihtiyacını karşılayabilmektedir. 32 Günay, 1994.33 H. Kurtuluş, 2006.

Page 9: 1rohcavamaintenant.free.fr/USB KEY Fahriye/seminer-ke… · Web view1. GİRİŞ Çevre ve Şehircilik Bakanlığının kurulması ve eski TOKİ başkanının Bakanlığın başına

gecekondu yapımının yasaklanması öngörülmüştür. Bununla birlikte 1940’lı yıların sonundan itibaren neredeyse her on-beş yılda bir çıkarılan af yasalarıyla34 yasallaştırılan gecekondular da düzenli konut piyasasına dahil olarak kat mülkiyeti ilişkileri içinde tekil girişimler ve küçük sermaye eliyle orta sınıf konut alanlarına benzer şekilde kat mülkiyeti ilişkileri içinde dönüşmüş, yaratılan kentsel toprak rantı da kentin diğer alanlarında olduğu gibi gecekondu sahipleri ile müteahhitler arasında bölüşülmüştür. Ancak 1980 yıllara kadar bu dönüşümlerin hızı ve ölçeği plandaki yoğunluk kararlarına, mülkiyet dokusuna, topografyaya ve kent içindeki konumlarına bağlı olarak sınırlı kalmıştır.

Şengül, gecekondu yerleşimlerinin yasallaştırılmasını, devletle gecekondulular arasındaki ilişkinin belli bir uzlaşmaya varması olarak görülebileceğini ifade etmektedir. Bu uzlaşma, gecekondulular için ekonomik ve mekânsal düzeyde mevcut yapıya eklemlenme, durumlarını iyileştirme anlamında; devlet içinse mevcut mülkiyet ilişkilerini ve siyasal sistemin dengelerini tehdit eden bir oluşumu yasal bir çerçeveye indirme anlamındadır.s.82

Çoğunlukla kent çeperinde konumlanan gecekondular yetersiz altyapı ve sosyal donatıları nedeniyle sağlıksız bir yaşam alanı sunmuştur. Ancak çok katlı yapılardan oluşan yeni kentsel alanlar çok daha yoğun ve sağlıksızdır. Özgün toplumsal35 ve mekansal doku ile konut üretim biçimi aynı özgünlükte yeniden üretilememiş ve kente kazandırılamamıştır. Tek katlı gecekondu dokuları çok yoğun, yüksel katlı düşük kaliteli mekanlara dönüştürülmüştür. -şahin

3.2. 1980’ler sonrasında kentsel dönüşüm-Sermayenin kentselleşmesi

YY’lere kaynak ve yetki aktarılması (3194, 2830 sayılı Yasalar)BB sisteminin getirilmesiİmar ıslah planları“Yap-satçı zihniyetin kendini yeniden üretmesi” balamir, MOHem dikeyde hem de yatayda dönüşüm-hem yoğunlaşma hem de yayılma

1980 sonrasında devletin yeniden yapılandırılması çerçevesinde yerel yönetim uygulamaları da radikal bir değişime uğramıştır.36 İller Bankası işlevsizleştirilerek kamu bankacılığı sistemi tasfiye edilmiş, dış borçlanma kolaylaştırılarak yerel yönetimlerin mali yapılarının dönüştürülmesinin yolu açılmış, yerel yönetimler piyasa mekanizması içinde hareket etmeye zorlanmıştır.37 Böylece özellikle de büyükşehir belediyeleri doğrudan uluslarası piyasalardan çeşitli yöntemlerle borçlanmaya başlamışlardır. Ulusal ve küresel şirketlerin kentsel altyapı hizmetleri, büyük ölçekli konut projeleri, dev alışveriş merkezleri ve oteller gibi büyük ölçekli yatırımlarla kentsel ranttan aldıkları payı artırmışlardır.38

34 1948 yılında çıkarılan 5218 ve 5228 sayılı Yasalar, 1949 yılında çıkarılan 5431 sayılı Yasa, 1953 yılında çıkarılan 6188 Bina Yapımını Teşvik ve İzinsiz Yapılan Binalar Hakkında Kanun, 1959 tarihli 7367 sayılı Yasa, 1963 tarihli İmar Yasasında değişiklik yapılmasını öngören 327 sayılı Yasa, 1966 tarihli 775 sayılı Gecekondu Kanunu, 1976 tarihli 1990 sayılı Yasa, 1983tarihli 2805 sayılı Yasa. M. Turan, E.Akın 2007. 1966 yılında çıkarılan 775 sayılı Gecekondu Kanunu dar gelirlilerin konut ihtiyacını karşılamaya yönelik en kapsamlı düzenleme olup, halen yürürlüktedir. Yasada, daha öncekilerden farklı olarak, “gecekondu” terimi ilk kez yer almaktadır. E. Akın 2007. Belediyelere kaynak ve arsa elde edebilecekleri düzenlemeler getirilmiştir Gecekonduların tasfiyesi, ıslahı ve önlenmesine yönelik politikaları ve bu politikaların uygulanacağı alanların tanımlamasını içermesine karşın tavsiye ve ıslah ile ilgili hükümleri uygulanmamış, altyapılı ucuz arsa sunumuna yönelik gecekondu önleme bölgeleri oluşturularak dar gelirlilere ucuz arsa ve konut tahsis edilmesi en çok edilen politika biçimi olmuştur. 35 toplumsal dayanışma ve komşuluk ilişkileri, güçlü toplumsal aidiyet36 C. Hamamcı, “Yerel Yönetimler ve Demokratikleşme Üzerine” -Prof. Dr. Kurthan Fişek İçin- Yönetim Üzerine, Anakara

Üniversitesi Basımevi, Ankara, 201037 T. Çınar, “Kentsel Altyapı Finansman Modeli Olarak Yerel Kredi Piyasası Sistemi: Türkiye Örneği”, A.Ü. SBF Dergisi, S.60/4, (Ekim-Aralık 2005), 2005, s.57-74. 38 Menaf Turan, ibid.

Page 10: 1rohcavamaintenant.free.fr/USB KEY Fahriye/seminer-ke… · Web view1. GİRİŞ Çevre ve Şehircilik Bakanlığının kurulması ve eski TOKİ başkanının Bakanlığın başına

Merkezi yönetim tarafından konut üretimi ve kentsel dönüşüm alanında da büyük girişimciliği özendiren, kentsel toprak rantının paylaşımını öne çıkaran politikalar benimsenmiştir. Yerel yönetimleri açısından da kentsel mekan üretimi ve kentsel toprak rantının paylaşımı giderek daha önemli bir gelir kaynağı olarak görülmeye başlanmıştır. Bu dönemde Batı’dan farklı olarak belediyelere yetki ve kaynak aktarılması 39 da sanayi üretiminden kentsel rant odaklı bir gelişme biçimine geçilmesiyle ve kentlerin önemli bir sermaye birikim alanı olarak görülmesiyle yakından ilişkilidir.

1980 sonrasında gerçekleştirilen yasal düzenlemeler kentsel ölçeğin büyütülmesine ve inşaat sektörünün canlandırılmasına yöneliktir. 1979-1981 yıllar arasında yüksek faiz politikası ve yaşanan ekonomik kriz inşaat sektörünü de bir bunalıma sürüklemiş, 1981 yılında çıkarılan 2481 sayılı Toplu Konut Yasası ile büyük ölçekli konut üretimin özendirilmesi amaçlanmıştır.40 1985 tarihli 3194 sayılı Yasa ile alt ölçekli imar planlarını onama yetkisi yerel yönetimlere devredilmiştir.1984 yılında çıkarılan 2981 ve 2390 sayılı yasalarla imar ıslah planları yoluyla gecekondu alanlarında kentsel dönüşümün hızlandırılarak ülke ekonomisinin canlandırılması amaçlanmıştır. Ancak kentsel dönüşümün beklenen düzeyde, nitelikte ve ölçekte gerçekleşmemesi yeni yasal düzenlemeleri gerekli kılmıştır. Kentsel yatırımların büyük sermaye için de cazip hale gelmesinin de itici gücüyle 2000’li yıllarda çıkarılan yasalarla büyük ölçekli kentsel yenileme ve dönüşüm konusunda yerel yönetimler ile merkezi yönetime önemli yetkiler verilmiştir. 2004 yılından itibaren yerel yönetimlerin yasalarının değiştirilerek ülkenin küresel kapitalizme yerel yönetimler aracılığıyla eklemlenmesi amaçlanmıştır.41

2000’li yıllarla birlikte yeni sağ politikalarını pekiştirmek üzere merkezi yönetimin ve yerel yönetim birlikte yeniden ölçeklendirilmiş, kentsel mekan yeniden yapılandırılmış,, kentlerin yönetim yapıları bir bütün olarak dönüştürülmüştür.42 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu ve 5393 sayılı Belediye yasasıyla belediyelere büyük ölçekli kentsel dönüşüm ve gelişme projeleri uygulama, bu doğrultuda yıkım ve kamulaştırma yapma yetkisi tanınmıştır. 2010 yılında yapılan değişiklikle yetkilerin kapsamı genişletilmiş, Büyükşehir belediyelerinin bu konudaki yetkiler artırılmıştır. İmarlı ve imarsız her türlü alanda imar planlarından bağımsız yoğunluk ve kullanım kararlarıyla birlikte kentsel ve dönüşüm alanları belirlemesinin yolu açılmıştır. Ayrıca 5366 sayılı Yıpranan Tarihi ve Kültürel Taşınmaz Varlıkların Yeniden Korunması ve Yaşatılarak Kullanılması Hakkında Kanun ile sit ve koruma alanı olarak tescil ve ilan edilen bölgeler ile bu bölgelere ait koruma alanlarının içinde yerel yönetimlere kentsel yenileme yapma yetkisi tanınmıştır. Bunların yanı sıra Ankara’ya özel 5104 sayılı Kuzey Ankara Girişi Kentsel Dönüşüm Kanunu çıkarılmıştır. Söz konusu kanunlar ile yerel yönetimlere kent içindeki çok geniş alanları kamulaştırarak TOKİ ya da özel şirketler eliyle uygulaması yapılacak yatırım alanlarına dönüştürme olanağı tanınırken, merkezi yönetim kuruluşu olan TOKİ’ye de belediyelerle işbirliği yaparak ya da tek başına gecekondu dönüşüm projeleri ile rant ve prestij projeleri geliştirme görevi verilmiştir.43

Bu kapsamda TOKİ tarafından 130 yerde kentsel dönüşüm projesi uygulanmış ve yaklaşık 500 000 konut üretilmiştir.44

31 Mayısta yürürlüğe giren “Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun” ile de kentlilerin Anayasal güvenceye alınmış mülkiyet hakları ile ormanlar, meralar, zeytinlikler, sit alanları gibi özel kanunlarla korunan tüm doğal ve tarihi değerler üzerinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığına ile TOKİ’ye sınırsız yetkiler tanınmıştır. Toplumsal Seferberlik adı altında tüm ülke topraklarının dönüştürülerek ekonominin itici gücü olarak görülen inşaat ve emlak sektörünün canlandırılması amaçlanmaktadır. Bakanlığa ve TOKİ’ye imar mevzuatından ve üst ölçekli planlardan bağımsız mekana

39 1980’li yıllardan itibaren yerel yönetimlere devlet gelirlerinden verilen paylar 1981 yılında çıkarılan 2830 sayılı Yasa ile arttırılmıştır. 1984 yılında Büyükşehir belediye sistemine geçilmiş, 1985 yılında 3194 sayılı İmar Kanunu ile imar planı yapma ve onaylama yetkisi verilerek kentsel rantın bölüşümü sürecindeki rolleri pekiştirilmiştir. (Menaf Turan, 2009; sy. 89)40 R. Keleş, Kentleşme Politikası, 2011, s. 45241 Menaf Turan, ibid.42 C. Hamamcı, 201043 R Keleş, 2010, s. 39344 E. Bayraktar, (2011) Çevre ve Şehir Dergisi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Ocak 2012, sayı 1, s. 24

Page 11: 1rohcavamaintenant.free.fr/USB KEY Fahriye/seminer-ke… · Web view1. GİRİŞ Çevre ve Şehircilik Bakanlığının kurulması ve eski TOKİ başkanının Bakanlığın başına

müdahale etme ve planlama yapama yetkileri verilmiştir. Kentsel dönüşüm artık tüm ülke topraklarını kapsadığına göre planlamaya ilişkin bu istisnai yetkiler de kapsamlı planlama sisteminin tümüyle tasfiyesi anlamına gelmektedir.esnek planlamanın önü açılmakta

Özellikle 1990’lı yılların basından itibaren kentlerde büyük alısveris-eğlence merkezleri, beş yıldızlı oteller ve is merkezleri insa edilmistir. Kentler, yerli ya da yabancı sermaye yatırımları ile hızla dönüştürülmektedir. Örneğin, Haydarpaşa, Galataport, Dubai Kuleleri, Tarihi Yarımada Kentsel Tasarım Projeleri gibi , vb. parçacı projeler aracılığı ile İstanbul kenti, büyük bir hızla dönüştürülme sürecine sokulmuştur. 1980 sonrasında kentsel taşınmazların üretimin hızı, biçimi ölçeği ve aktörleri değişti . Arazi ve gecekondu sahibinin yerini spekülatörlüğe soyunan merkezi ve yerel yönetim alırken, yapsatçının yerini büyük sermaye ile uluslararası finans sistemi almıştır. Büyük sermaye lehine küçük sermaye konut üretim sürecinden dışlanmaktadır. ve düşük ücretliler kent merkezinden atılmaktadır. Daha yüksek kalite mekanlar üreterek daha yüksek gelirli insanların iskan edilmektedir (Gündoğan) Mortage sistemi ile ipotekli krediciliğin uygulanması yeni üretilen lüks konutlar için talep yaratılmaktadır. Toprakta kamu mülkiyetinin çözülmekte daha önce sınırlı kaynaklar nedeniyle yatayda büyüyemeyen kent çeperlerine doğru yayılmaktadır. Orta ve üst sınıflar kent dışındaki lüks sitelere kaçarken ve kent çeperindeki çok geniş alanlar (meralar, tarım alanları, ormanlar, su havzaları) imara açılırken, kent merkezindeki eski sanayi, depolama, liman ve tarihi gar binaları ile gecekondu alanları dönüşüm projeleriyle turizm, konut, finans gibi yoğun kullanım alanlarına yenilenerek, büyük alısveris-eğlence merkezlerine, beş yıldızlı otellere ve is merkezlerine dönüştürülmekte, dolaysıyla kenetler hem yatayda hem de dikeyde sınırsız bir biçimde büyümektedir. .

3.2.1. Kamu arazilerinde kentsel dönüşüm

Kamu mülkiyetinin özel mülkiyete devredilmesi Tanzimat’tan beri genel eğilimdir.45 Cumhuriyetin ilk yıllarından beri arsa spekülasyonun bir sermaye birikim aracı olarak görülmüştür. Devlet eliyle sermaye birikimini desteklemek amacıyla kamu elinde toplanmış özel mülkiyet dışı topraklar yeni ortaya çıkan sermaye sınıfına ve iktidar seçkinlerine aktarılmıştır.46 Bununla birlikte, 1980 sonrasında yeni olan büyük ya da yabancı sermayenin kar oranlarını artıracak ölçekte ve yoğunlukta yasal düzenlemeler ve uygulamalar yapılmasıdır.47

Devletin üretimdeki rolünü terk etmesinin kentsel mekan üzerinde doğrudan etkisi de olmuştur. KİT’lerin çoğunlukla kent içinde merkezi ve ayrıcalıklı bir konumdaki geniş arsalarıyla birlikte satılması ve plan kararlarıyla ayrıcalıklı kullanım ve yoğunluk hakları verilerek yaratılan farklılık rantın özel sektöre devredilmesi kentlerin toplumsal ve mekansal yapılarında önemli değişimlere neden olmuştur48. Böylece devlet kentsel toprak rantını yükseltip arsa spekülasyonu yapmaya başlamıştır. Et Balık Kurum arazisinde Akköprü Alışveriş Merkezi ve otel, eski Milletvekili lojmanları arazisinde PANORAMA Alışveriş Merkezi ve prestij konutları inşa edilmiş, İstabul Levent’teki İETT arazisinin “Dubai kuleleri” ne, Karayollarının Levent’teki arsasının Boğaziçi sit alanında kalmasına rağmen ticaret ve turizm alanı (28 katlı bir residans) dönüştürülmesi gündeme gelmiştir. Kuravizyer liman yapımları da kamu arazilerinin dönüştürülmesinin bir başka biçimidir. İstanbul-Galata’da Galataport, Kuşadası’nda Egeport Kuravizyer limanlarının yapılması için kıyı yasasından değişiklik yapılmıştır. 5403, 5578 sayılı yasalar ile tarım topraklarının yapılaşmaya açılması kolaylaştırılmıştır (Cargill).

Ayrıca dönüşüm yasalarında da kent merkezindeki kamu taşınmazlarının kentsel dönüşüm projelerinde kullanılmak üzere idarelere devredilmesi öngörülmektedir. Kent merkezlerindeki kamu mülklerinin elden çıkarılması hem kent merkezindeki kamusal alanların hem de kamusal hizmetlerin erişebilirliğin azalmasına neden olabilecektir. Geniş halk kesimleri çeperine dağıtılacak kamu hizmetlerini alabilmek için zaten yetersiz olan toplu taşım sistemiyle uzun yolculuklar yapmak zorunda kalacaktır.

45 Menaf Turan, Türkiye’de Kentsel Rant, Devlet Mülkiyetinden Özel Mülkiyete, Tan Kitabevi, Ankara, 2009.46 H. Kurtuluş, “Devlet, Sermaye ve Kentsel Arazi Bağları Çerçevesinde Kentsel Dönüşüm”, Ölçü, Sayı: Mart, 2007,72-77.47 E. Akın, ibid.48 Menaf Turan, ibid.

Page 12: 1rohcavamaintenant.free.fr/USB KEY Fahriye/seminer-ke… · Web view1. GİRİŞ Çevre ve Şehircilik Bakanlığının kurulması ve eski TOKİ başkanının Bakanlığın başına

3.2.2. Gecekondu alanlarında kentsel dönüşüm

1980’ler İmar ıslah planları ile dönüşüm-1984 yılında çıkarılan 2981sayılı yasa ile gecekonduların dönüşümünün hedeflenmiş ve böylece çok geniş toplumsal kesimlere eşitsiz bir biçimde de olsa kentsel ranttan pay alma fırsat tanınmıştır. Ancak bu “getirileri eşitsiz bir şekilde paylaşılan süreç” olmuştur. Topoğrafya, kent merkezine ve orta sınıf mahallelerine yakınlık, mülkiyetin dağılımı, çok hisseli ve parçalı mülkiyet yapısı, arsa sahiplerinin ekonomik koşullarının yetersiz olması gibi etmenler gecekondu alanların dönüşümünü etkilemiş, dolayısıyla rantın dağılımı ve paylaşımı tüm kent mekanında eşit bir biçimde gerçekleşmemiştir.

2981 sayılı Yasanın amacının gecekondu sahiplerinin kentin yağmasına ortak edilerek kentsel yağmanın geniş kesimler tarafından meşrulaştırılması olarak da değerlendirilmektedir.49 Bayram’a göre ücretli kesimlerden gecekondu sahiplerine yaklaşık 85-90 milyar dolar kaynak aktarılmıştır. Ayrıca 24 Ocak kararlarıyla yürürlüğe giren yeni liberal politikalarla yoksullaştırılan kesimlere verilen bir sus payı/rüşvet olarak da yorumlanmaktadır. (Ekümepolis, 2012) inşaat sektörünün canlandırılması amacına hizmet etmektedir.

2981 sayılı Yasanın kaçak yapılaşmış bölgeler için getirdiği ıslah imar planları kent geneli kapsayan bir üst ölçek plan kararlarına uygun hazırlanmadığı gibi herhangi bir nazım plana bile dikkate alınmamıştır. Gecekondu alanları imar mevzuatının planlama standartlarına uyulmadan, altyapıdan, sosyal donatıdan, açık ve yeşil alan sistemlerinden yoksun, sağlıksız, çok yoğun yerleşmeler olarak planlanmıştır. Her türlü kentsel standarttan yoksun kentsel çevreler üretilmiştir. . sönmez?akın “ıslah” politikası daha önce 775 sayılı yasada tanımlandığı biçiminden ve kelime anlamından farklı olarak gecekondu alanlarının altyapısının, konut ve yaşam koşullarının kamu yatırımlarıyla iyileştirilmesini, sağlıklaştırılmasını değil, ıslah imar planlarıyla imar haklarının artırılarak tek katlı gecekonduların çok katlı apartmanlara dönüşmesi anlamında kullanılmaktadır.gelmektedir. Bir sorun alanı olarak algılanan gecekonduların yıkılarak yerine apartmanların yapılması çözüm ve iyileştirme olarak görülmektedir. Bu anlamda yasa, gecekondu alanlarının iyileştirilmesini, geliştirilmesini değil, dönüşümünü öngörmektedir akın

2000’ler sonrasında kentsel dönüşüm projeleribu yasanın büyük inşaat sermayesinin konut sektörüne girmesine yeteri kadar desteklememesi ve ihtiyaçlarına yeterince cevap vermemesi 2000’li yıllarda yeni yasal düzenlemelerin yapılmasını zorunlu kılmıştır. Büyük sermayenin kentsel rantlarla ilgilenmesi, kentsel dönüşüm ve yenilemenin baş aktörlerinden biri haline gelmesi, daha önceki dönemde Türkiye’ye özgü mülkiyet rejimi ve kentlerin sürekli olarak dikeyde büyümesine olanak tanıyan imar planlama yaklaşımı sayesinde küçük sermaye ile birlikte kentsel rantlara ortak olabilmiş geniş halk kesimleri (gecekondu sahiplerini, arsa sahibi ve taşınmaz sahibi hanaehalklarını, orta sınıf spekülatörleri vb.) giderek bu süreçten dışlamaya başlanmıştır.

AKP emlak sektörünü ekonominin itici gücü olarak tanımlamaktadır. Bu bağlamda kentsel dönüşüm genişletilmiştir. bir taraftan gecekondu ve ıslah imar planları ile dönüşen alanları, diğer taraftan kent merkezindeki eski sanayi, depolama, liman ve tarihi gar binalarının dönüşümünü hedefleyen projelerle turizm, konut, finans, ithalat-ihracat devletin tam destek verdiği yeni popüler yatırım alanları olmuşlardır. Öktem, 2006, spo

Bir zamanlar kent çeperinde ulunan gecekondular kentlerin büyümesiyle kent içindeki rantı yüksek alanların bitişinde kalmaları nedeniyle bu alanlar sermayenin ilgisi artmıştır. Mülkiyet sorunlarının çözülememesi, çok parçalı/hisseli mülkiyet yapısı kamu eliyle gerçekleştirilecek kentsel dönüşüm projelerini zorunlu kılmıştır.

49 A. M. Bayram “Kentsel Dönüşüm Tartışmaları”, Kentsel Dönüşüm Tartışmaları-I., TMMOB Mimarlar Odası Bülteni 40, 2006 ,7-12.

Page 13: 1rohcavamaintenant.free.fr/USB KEY Fahriye/seminer-ke… · Web view1. GİRİŞ Çevre ve Şehircilik Bakanlığının kurulması ve eski TOKİ başkanının Bakanlığın başına

Başta ucuz işgücüne duyulan gereksinme nedeniyle desteklenen gecekondulaşma ya yönelik yönelik söylem ve politika, üretim ve sanayi sermayesinden mali sermayeye geçilmesi ve kent içindeki sanayi kuruluşlarının kent dışına gitmesiyle gecekondu nüfusunun emeğine ihtiyaç kalmamasıyla değişmiştir. 50

Gecekondu alanları istenmeyen dönüştürülmesi gereken alanlar, gecekondu sahipleri de haksız rant kazanç sağlayan çıkarcılar ilan edilmiştir. Kentsel topraklar önemli bir yatırım alanına dönüşmesi gecekonduların da büyüyen kent merkezinde kalmalarıyla ilgi gecekondu alanlarına yönelmiştir. Uluslararası ticaret, mali sermaye ve buna bağlı olarak bankacılık, sigorta kurumları ve aracı kurumlar ile mali yatırım ve danışmanlık kurumları, halkla ilişkiler, reklam-pazarlama alanındaki artan yeni istihdam olanakları yeni orta sınıfın oluşumu bu yeni sınıfın ihtiyaçlarına yönelik konut üretilmesi gereği de gecekonduların tasfiye edilmesi ve dönüştürülmesi söyleminin talep yönünü oluşturduğu söylenebilir. 51

Öncelikle İstanbul ve Ankara gibi büyük kentlerde uygulamaya konulan kentsel dönüşüm projelerinde tapusu, tapu tahsis belgesi olan ve kiracı-hiçbir mülkiyet belgesi olmayan hanehalklarına farklı politika seçenekleri sunulmuştur. Hak sahiplerine verilecek konut değerinin hesaplanmasında, mevcut arsa ve gecekondu büyüklüğünün baz alınmaktadır. Genelde hak sahibi olarak tanımlananlara kent dışındaki toplu konut alanlarından arsaları karşılığı ev verilmekte, haksahibi olmayanlar ya da arsası yeterince büyük olmayanlar bu borçlandırılmakta, yoksul sınıflar yaşam alanlarının çok uzağında mülk konut edinmeye zorlanmakta, ödeyemeyecekleri borç yükü altına sokulmakta ve kentin dışına atılmaktadır. İdarelerin mülk konut dışında ucuz toplumsal kiralık konut üretmek gibi herhangi bir çözüm önerisi ve politikası bulunmamaktadır. Kentsel dönüşüm projeleri büyük bir çoğunlukla doğrudan yerinden etme, en iyi ihtimalle de dolaylı yerinden etme ile sonuçlanmaktadır. Kiracılar ?

Dönüşüm terimi ilk olarak gecekondu alanlarında kullanılmaya başlanmasına karşın (üzenli konut alanlarına dönüştürülmesini ifade etmesine) boş alanlar ve eskimiş kent merkezleri, tarihi yapılar, eski sanayi, depolama da kavramın içine dahil edilmiştir.

3.2.3. Eskiyen tarihi kent merkezlerinde kentsel dönüşüm

Sulukule, Tarlabaşı, Süleymaniye, Fener-Balat, Ulus

5366 sayılı yasa kapsamında uygulamaya konulan Süleymaniye, Ayvansaray,Yedikule, Zeyrek, Cankurtaran, Kumkapı, Gedikpaşa, Laleli, Fener ve Balat, Eyüpsultan, Tarlabapı ve Üsküdar’da yaklaşık 10 bin evi kapsadığı belirtilen dönüşüm projelerinin amacı, bu evleri ‘aslına uygun olarak’ yenilemektir. İstanbuldaki dönüşümlerin aktörleri Büyükşehir, Beyoğlu ve Fatih belediyeleri, TOKİ, KİPTAŞ ve özel sektördür.şen, SPO

Turizm sektöründeki patlamasıyla kültürel varlıklar büyük sermaye grupları tarafından yatırım fırsatları olarak görülmeye başlanmıştır. Tarihi konut alanlarına artık ‘ortak kamu mirası’ , sit alanlarına da ‘ortak kültürel miras’ olarak bakılmamaktadır. 52 5366 sayı Yasa yenileme ve koruma amacından sapılmıştır.53

Örneğin Fener-Balat’ta deprem riski altında bulunduğu gerekçesiyle tarihi olsun tüm yapıların yıkılması ve yeni kentsel peyzajların yaratılması öngörülmüştür. Tarlabaşı koruma alanı ilan edilmiş olmasına karşın yapıların %70’inin yıkılarak sadece cephelerinin cepheleri korunarak yeniden inşaa edilmesi planlanmaktadır. Mimarlar Odası yenileme projesine karşı dava açmıştır. Belediye tarafından dezavantajlı konumda olan kiracılara yönelik hiçbir politika geliştirilmemiştir. Önlem alınmamıştır. Belediye anlaşmaya mülk sahibi aileler Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine gideceklerine başvurduklarını beyan etmişlerdir. Sulukule’de tüm alanın yıkılıp, yeni yüksek kaliteli konutlar üretilmesin içermektedir, proje sonunda neredeyse yaşayanların neredeyse tümü tasfiye edilmiştir. Dinçer

50 Menaf Turan, ibid.51 B. Şen “Ekonomik Gelişmenin Kültürel Stratejileri: İstanbul Kent Merkezleri ve Tarihi Kentsel Alanların Yeniden Yapılandırılması”, Planlama, Sayı 36, 2006, s. 39-47.52 İ. Dinçer “The Impact of Neo-Liberal Policies on Historic Urban Space: Areas of Urban Renewal in İstanbul”, International Planning Studies, 16 (1), 2011, 43-60.53 MO görüş

Page 14: 1rohcavamaintenant.free.fr/USB KEY Fahriye/seminer-ke… · Web view1. GİRİŞ Çevre ve Şehircilik Bakanlığının kurulması ve eski TOKİ başkanının Bakanlığın başına

Geçmişe öykünen ancak geçmişle gerçek bağlarını tümüyle koparmış sadece cephelerin korunduğu yeni mekanlar tarih ve kültürün metalaştırılmasına, kentlilerim kente yabancılaşmalarına neden olmaktadır.

3.2.4. TOKİ ve Kentsel Dönüşüm

2000’li yıllarda TOKİ’nin devlet yönetiminde ayrıcalıklı bir konuma getirilmiştir:-İmar planlama yetkisi verilmiştir. - Konut yapımında vergi ve harçlardan muaftır-Konut arsalarının TOKİ’ye ücretsiz devredilmesi olasılığı getirilmiştir-Mali konularda Sayıştay ve öbür denetimlerin (Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Yasası) dışında bırakılmıştır.- Yüksek Planlama Kurulunun yetkilerinim TOKİ başkanına verilmiştir. -TOKİ’nin yatırımlarının DPT yatırım programlarının dışında tutulmuştur.

2003 yılından itibaren yapılan yasal düzenlemelerle TOKİ konut ve kentsel dönüşüm politika ve uygulamalarında da önemli bir aktör haline gelmiştir. 2003 yılında TOKİ’ye yeni görevler verilmiştir:-Konut sektörüyle ilgili şirket kurmak-Gecekondu alanlarının dönüşümüne, tarihi doku ve yöresel mirasın korunup yenilenmesine yönelik uygulamalar yapmak-kaynak sağlamak için kar amaçlı projelerle uygulama yapmak-Hazineye at arsaları bedelsiz devralmak

2003 yılından itibaren Belediye kanununda ve dönüşüm kanunlarında yapılan düzenlemeler de TOKİ-belediye işbirliğinin önü açılmış kentsel yenilme konusunda işbirliği yapmaları kolaylaştırılmıştır. 2005 yılında çıkarılan 5393 sayılı ve 5366 sayılı kanunlar da bu işbirliğinin desteklenmesi pekiştirilmiştir. TOKİ 2008 yılı itibariyle 145.000 civarında kaçak konutun tavsiyesi için 113 belediye ile protokol imzalamıştır.54 2011 yılı itibariyle kentsel dönüşüm kapsamında yaklaşık 500.000 konut üretmiştir.

Boş alanlarında ya da özel mülkiyetteki büyük arazilerde sermaye şirketleri kendileri proje ve uygulamalar yaparken, toplumsal ve ekonomik açıdan riskli ve mülkiyet sorunları olan gecekondu alanlarında, TOKİ ile idareler devreye girmektedir. TOKİ’nin işlevi ise burada kamu kaynaklarını kanun ile verilen hukuki haklardan yararlanarak, ihaleler ile sermayeye aktarmaktır.55

2004 yılında TOKİ’ye gecekondu dönüşüm projelerinin uygulanacağı alanda her ölçekte plan yapma yetkisi verilmiştir. 2004 yılında kapatılan Arsa Ofisi Genel Müdürlüğü’nün tüm hak ve yükümlülükleri ile taşınmaz malları TOKİ’ye devredilmiştir keleş, bu doğrultuda TOKİ konut arsası stoku oluşturmakla görevli olup, bu amaçla hazine/kamu mülkiyetindeki alanları kullanma ve planlama yetkisine sahiptir. İdarenin arsa stoku Ocak 2004 15 milyon m2 iken Hazineden bedelli ve bedelsiz alınan 115 milyon m2 ve Arsa Ofisinden devredilen 64 milyon m2 ile 2005 yılında toplam 194 milyon m2’ye ulaşmıştır. 56

TOKİ’nin politikalarına ve uygulamalarına yönelik çeşitli eleştiriler bulunmaktadır:

Geniş kesimlerin konut gereksinmesini kapsayacak ulusal bir konut politikası yoktur. - barınma hakkı?? TOKİ hem kredi hem arsa sunumunda toplumsal amaçlı politikalardan uzaklaşmıştır. 57

Kooperatiflere ucuz ve altyapılı arsa sağlama görevini yerine getirmemekte-kooperatiflerin konut

54 Menaf Turan, ibid, sy. 28155 T. Kahraman “İstanbul Kentinde Kentsel Dönüşüm Projeleri ve Planlama Süreçleri” Planlama, Sayı: 36, 2006, 93-102.

56A. Samsunlu “Toplu Konut Kanunu ve Türkiye’deki Uygulamaları”, Kent ve Planlama Geçmişi Korumak Geleceği Tasarlamak, A. MENGİ (ed), İmge Kitabevi Yayınları, Ankara, 2007, s.355-37457 Cevat Geray, 2007, sy. 334.

Page 15: 1rohcavamaintenant.free.fr/USB KEY Fahriye/seminer-ke… · Web view1. GİRİŞ Çevre ve Şehircilik Bakanlığının kurulması ve eski TOKİ başkanının Bakanlığın başına

yatırımları içindeki payı azalmıştır. devletin küçültülmesi ve konut üretiminden çekilmesinin dayatılması, toplumsal konut politikalarının bir yana itilmesine neden olmuştur. Geray

TOKİ plansız bir biçimde konut üretmektedir. “kurumun nesnel ölçütler ve bilimsel araştırmalara dayalı bir stratejisi yoktur.” TOKi’nin talebin bulunmadığı hatta gereksinmenin yoğun olmadığı yerlerde konut üreterek konutlara alıcı bulamaması bunun bir göstergesi olarak işaret edilmektedir. İhtiyacın olmadığı yerlerde plansız konut yapımı satış sorunları yaratmaktadır.” Geray Aynı şekilde Hiçbir planlama, fizibilite çalışmasına, araştırmaya gerek duyulmadan kentsel dönüşüm alanları ilan edilmektedir. 58

Konutların yapı niteliklerini açısından iyi değildir. Farklı kentlerde aynı tip konutlar üretmektedir. İMO

TOKi bir tür yapsatçı gibi davranmaktadır; toprak rantının yüksek olduğu arsaları büyük holdinglerin “Gayrimenkul Yatırım Ortaklıklarına” hasılat paylaşımı adı altında devretmekte (Geray) Yüklenici firma ile idarenin çeşitli oranlarda satış geliri üzerinden pay alması anlamına gelen Hasılat Paylaşımı İdarenin kat karşılığı yüklenici şirket ile anlaşmasına olanak tanımaktadır. Kamunun zarara uğradığına ilişkin denetim raporları mevcuttur.59

2007 yılında 5582 sayılı Konut Finansmanı Sistemine İlişkin Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun-‘mortage’ çıkarılmıştır.

“Gayrimenkullerin menkulleştirilmesi”ne ilişkin düzenlemelerle kentsel dönüşüme suni talep yaratılması hedeflenmektedir. Arz ve talep kategorilerinin dengesiz gelişmesi belli toplumsal kesimlerin taleplerini cevapsız bırakırken, belli alanlarda da talep fazlası konut ve yapı stoku ortaya çıkarmıştır. 2004 yılında gerçekleştirilen Gayrimenkul Zirvesi IV’de 2.6 milyon konut fazlası olmasına karşın nitelikli konuta talebin arttığı ifade edilmiştir.60

Dar gelirlerinin konut sorununa bir çözüm gibi sunulmasına karşın mortage sisteminde riskin en aza indirilmesi amacıyla finans kuruluşlarınca hem potansiyel konut kullanıcılarına (gelire, gelirin düzenliliği, geri ödeme kapasitelerine, sahip oldukları tasarruf miktarına) hem de konutlara (tipi, değeri, kalitesi, konfor olanakları, bulunduğu bölge, konutların değerlenme kapasitesi gibi) yönelik iki yönlü bir seçilik uygulanmakta61, bunun sonucunda da çoğunlukla yüksek gelir gruplarına yönelik konutlar kredilendirilmektedir. İngiltere’de “mortage” uygulamalarının yararlananların büyük bir bölümü yüksek sosyo-ekonomik konuma ve gelire sahiptir.62 Cevat Geray’a göre bu sistem/düzenleme biriktirme gücü en yüksek en üst gelir katmalarındaki hhlarının, en çok %15’lik bir dilimin konut edinmesine yarayacaktır.63

Ayrıca bu şekilde gayrimenkuller menkul hale getirilmiş, mali bir araca dönüşmüştür. “Mortage”ın ipotekli kredi yönteminden farkı diğer bankalar ile kredi kuruluşlarının ikincil piyasada yer almasını sağlamayı amaçlamasıdır.64 Ayrıca, bu yasa değişikliğiyle TOKi tarafından gerçekleştirilen kredi ve vadeli konut satış işlemlerinden doğan alacak ve ipoteklerin menkul kıymet haline getirilerek sermaye piyasalarına satılmasına olanak sağlanmıştır.65

58 A.Ulusoy, “’Kentsel Dönüşüm’ ve/veya ‘Kentsel Toprakları Üzerinden Sağlanan Rantın Bölüşümü’” Kentsel Dönüşüm Tartışmaları-I., TMMOB Mimarlar Odası Bülteni 40, 2006, s. 7-12. MO, 2012.59 Menaf Turan, 2009.60Y. Gürsel “Türkiye’de Kent Yenilemesi Sorunları”, Mimar-İst, Sayı: 2, 2004, 69-72.61 O. Balaban “Bir Finansman Aracı Olarak Mortage Sisteminin Türkiye’de Olası Etkileri Üzerine”, içinde Kent ve Planlama Geçmişi Korumak Geleceği Tasarlamak, A. MENGİ (ed), İmge Kitabevi Yayınları, Ankara, 2007,s. 247-258. 62 İbid.63 Cevat Geray “Toplumsal Konut Yöneltisi ve TOKİ‟nin Tutum ve Yöneltilerindeki Son Değişiklikler”, içinde Kent ve Planlama Geçmişi Korumak Geleceği Tasarlamak, A. MENGİ (ed), İmge Kitabevi Yayınları, Ankara, 2007, s. 283-341.64 Cevat Geray, 2007, sy. 334.65 Menaf, Turan, 2009, ibid .s. 98.

Page 16: 1rohcavamaintenant.free.fr/USB KEY Fahriye/seminer-ke… · Web view1. GİRİŞ Çevre ve Şehircilik Bakanlığının kurulması ve eski TOKİ başkanının Bakanlığın başına

Dış fonlardan yararlanılmasıyla konut üretim süreci biçim değiştirmiştir. Uluslararası finans kuruluşları, bankalarının ve bankacılık kurumları konut üretim sürecine dahil edilmiştir.66 Dış borçların daha uzun vadede yeniden yapılandırılması umuduyla kentsel alan-gayrimekul sektörü uluslararası finans sisteminin yatırım aracı haline getirilmiştir.67 Bunların yanı sıra, TOKİ’nin borçlanmaya yönelik yetkileri artırılarak büyük ölçekli projelerde küresel piyasalardan borçlanmasının önünü açılmıştır.68

Gayrimenkul sektörü önemli bir ekonomik alan ön plana çıkmıştır. Bununla birlikte bu alan, kentsel toprak spekülasyonu ile gelişen bir nitelikten kurtulamamıştır.69 Gayrimenkul alımı, satımı, inşası gibi faaliyetlerde bulunan Gayrimenkul Yatırım Ortaklıkları (GYO) 1990’ların ikinci yarısından itibaren gelişmeye başlamıştır. Gayrimenkul değerleme ile yüksek faiz getirisinin geçerli olduğu alanlara ilk olarak yerel girişimci yönelirken70, 1995 sonrasında bu alanlar yabancı sermayenin de ilgi alanına girmiştir.71 Şen-SPO Konut üretimi faaliyetinde son derece etkin roller üstelenen GYO’lar gayrimenkul finansmanında menkul kıymet ihraç etme yetkisine sahiptir. Bu kıymetler yurt içine ve yurt dışına ihraç edilebilmektedir.

Gayri menkul ortaklıkları ile finans kuruluşları önemli bir aktör haline gelmiştir. 1999 yılında kurulan GYODER-Gayrimenkul Yatırım Ortaklıkları Derneği, kentsel toprak ve konut piyasasına mali sermaye ile birlikte yön vermeye çalışmaktadır.72 Kentsel Dönüşüm Yasasının çıkmasını yönünde de hükümete baskı/lobi yapmaktadır.73

3.2.5. Afete maruz alanlarda kentsel dönüşüm

Türkiyeye özgü sakınım planlaması, riskli alanların planlamasından hiç bahsedilmiyor,afet riski bahane edilerek kentsel dönüşüm uygulamaları yasal bir zemine oturtulmak istenilmektedir. İMO

Sakınım planlaması ilgili yasal düzenleme yapılmadan dönüşüm yasası çıkarılmıştır. Birlikte değerlendirilmesi gerekmektedir. Afet sorunun yaklaşımındaki ciddiyetsizliği yansıtmaktadır.

Hükümet toplumsal muhalefeti önlemek için Ülkenin özgül jeolojik koşullarına/durumuna niteliksiz yapı stokuna vurgu yapılarak ekonomik amaçlarla uyguladığı dönüşümü ‘afet riski’ne dayandırmaktadır.

Diğer ülke örneklerinden farklı olarak Türkiye’de özellikle deprem riski taşıyan yapılaşma alanlarının dönüştürülmesi gündeme gelmiştir. Özellikle İstanbul’da bu doğrultuda yapılan dönüşüm projeleri bulunmaktadır. nil 5393 sayılı yasada belediyelerin “deprem riskine karşı tedbir almak” amacıyla 5366 sayılı yasada “doğal afetlere karşı tedbirler alınması”na yönelik kentsel dönüşüm uygulamaları yapabilecekleri belirlenmişti. Ancak bu yasaların tanımladığı yetkiler yeterli olmamış olacak ki yeni bir yasa çıkarılması ihtiyacı duyulmuştur. En son yürürlüğe giren yasanın ismi .

66 A.Ulusoy, 2006.67 A. M. Bayram“Kentsel Dönüşüm Tartışmaları”, Kentsel Dönüşüm Tartışmaları-I., TMMOB Mimarlar Odası Bülteni 40, 2006, 7-12.68 Menaf Turan, 2009, sy. 281.69 B. Şen, ibid70 İlk kez 1995 yılında Vakıf Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.S., ardından Alarko Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.S. kurulmuştur. Emel Akın, 2007.71 B. Şen, ibid72 Menaf Turan, 2009.73 2004 yılında gerçekleştirilen Gayrimenkul Zirvesi IV’de Dünya Gayrimenkul enstitüsü (ULI) Türkiye başkanı tarafından gayrimenkul sektöründeki sağlıklı büyümenin Kentsel Dönüşüm yasasıyla ulaşılacağı öne sürülmüştür. Basına da “gayrimenkul yatırımcıları büyük kentleri gecekondudan kurtaracak kentsel dönüşüm yasasının bir an önce kabul edilmesi için bastırıyor.” şeklinde yansımıştır. Mücella Yapıcı, “İstanbul Nereye Gidiyor? Kentsel Dönüşüm mü? Kentsel Bölüşüm mü?”, Mimar-İst, Sayı: 2, 2004, s. 77-78.

Page 17: 1rohcavamaintenant.free.fr/USB KEY Fahriye/seminer-ke… · Web view1. GİRİŞ Çevre ve Şehircilik Bakanlığının kurulması ve eski TOKİ başkanının Bakanlığın başına

yapı stoku yapı kalitesi ve standartları olduğu kadar yangın, doğal afet özellikle deprem tehdidi nedeniyle ciddi risklerle karşı karşıyadır. Bu yapı stokunun iyileştirilmesi gereği öncelikli sorun alanlarından biridir. Ruhsatsız ve kaçak konutlar kadar (ki yapı stokunun yaklaşık yarısını oluşturmaktadır) ruhsatlı yapı üretimi de yeterince denetlenmeden üretildiğinden düşük kaliteli ve sağlamlıktan uzaktır (Gürsel, 2004)

Bununla birlikte, bu yapı stokunun iyileştirilmesi içinde yaşayanlara rağmen ve onları dışlayarak, zorlayarak değil onlarla beraber ve onların yaşam kalitesini yükseltmeye yönelik olarak gerçekleştirilmek durumundadır. Yukarıda bahsedildiği gibi yıkıp yeniden yapmanın yanında çok çeşitli kentsel yenileme yöntemleri de mevcuttur. Ayrıca ekonomik kılmak ve kaynak yaratmak adına yapı yoğunlukların artırılarak gerçekleştirilecek uygulamalar herhangi bir deprem anında insanların depremden kaçabilecekleri güvenli açık alanlara erişim olanaklarını daha da azaltacak, deprem sonrası kurtarma, geçici yerleşim ve yardım alanları yaratılmasını tehlikeye sokacaktır. Rezerv alan adı altında tüm kamu topraklarının elden çıkarılması kentlileri çok daha ciddi sorunlarla ve risklerle karşı karşıya bırakacaktır. Devasalaşan kent herhangi bir afet riski durumunda kendinden kaçılmasını zorlaştıracak adeta yurttaşlarını yutacaktır.

Yasayı kimler istiyor :gayrimenkul ortaklıkları, inşaat şirketleri, taşınmaz değerlendirme expertiz şirketleri, sigorta şirketleri, emlakçılar, gayrimenkul sektörü yatırımcıları, hukuk, denetim, danışmanlık şirketleri, finans kuruluşları (YAYED)

3.2. Yasal Çerçeve

Yapılan düzenlemeler kentsel dönüşümü toplumsal, örgütlenme gibi tüm boyutlarıyla bir bütün olarak ele almaktan çok “Yetki yasası“ niteliğindedir. Uygulamayı yönlendirmek, daha iyi kentse çevreler oluşturmak, örgütlenme ve katılım alanlarında yeni bakış açıları üretmek gibi bir kaygı taşımamaktadır. Fiili kentsel dönüşüm uygulamalarının yasal bir çerçeveye kavuşturulmasına yöneliktir. -keleş, 2004 uygulamadaki sorunları çözmede yetersiz kaldığında ya da yargı yoluyla uygulamaların devamı tehlikeye girdiğinde yeni bir yasal düzenleme yapılmaktadır. Her bir yasa ile idarenin yetkileri artırılırken, dönüşüm alanlarının kapsamı genişletilmiş, yetkiler de merkezileştirilmiştir. En son düzenlemeyle 5366 ve 5393 sayılı yasalarda da değişiklik yapılarak yerel yönetimler kendi başlarına dönüşüm alanı ilan edemeyeceklerdir. bütün alanlarda kentsel dönüşüm projeleri alanı ilan etme yetkisi sadece Bakanlar Kuruluna aittir. Yerel yönetimler tarafından önerilen projeler Çevre Bakanlığının uygun görmesi halinde/onayından sonra bakanlar Kuruluna sunulacaktır.

genel olarak

5216 sayılı Büyükşehir Yasası Kabul Tarihi : 10.7.2004

Büyükşehir Belediyelerin görevleri arasında (7. md):

e) Belediye Kanununun 68 ve 72 nci maddelerindeki yetkileri kullanmak.o) Kültür ve tabiat varlıkları ile tarihî dokunun ve kent tarihi bakımından önem taşıyan mekânların ve işlevlerinin korunmasını sağlamak, bu amaçla bakım ve onarımını yapmak, korunması mümkün olmayanları aslına uygun olarak yeniden inşa etmek.z) Afet riski taşıyan veya can ve mal güvenliği açısından tehlike oluşturan binaları insandan tahliye etmek ve yıkmak.

yetkileri tanımlanmıştır.

5104 ve değişik 5481 sayılı “Kuzey Ankara Girişi Kentsel Dönüşüm Projesi” Kanunu- Gökçek Kanunu-2004

Page 18: 1rohcavamaintenant.free.fr/USB KEY Fahriye/seminer-ke… · Web view1. GİRİŞ Çevre ve Şehircilik Bakanlığının kurulması ve eski TOKİ başkanının Bakanlığın başına

İlk gecekondu af yasası ilk olarak başkente özel çıkarıldığı gibi ilk kentsel dönüşüm yasası da Ankara için yürürlüğe girmiştir. Türkiye’de bugüne kadar yapılan en büyük kentsel dönüşüm projesidir TOKİ ile Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin beraber yürüttüğü Kuzey Ankara Girişi Kentsel Dönüşüm Projesinde yaklaşık 360 ha.’lık bir alanda kongre ve kültür merkezleri, oteller, lokantalar, alışveriş merkezleri, spor tesisleri ve çeşitli sosyal tesislerle bir bütün olarak 18.000 konutun üretilmesi tasarlanmıştır. Kentten kopuk, kent çeperindeki çok geniş alanlara doğru kentsel gelişmeyi tetikleyen bir projedir. Kentin kırsal alanlara genişletme, kentsel yayılmanın ölçeğini büyütmektedir. Ayrıca gecekondu sahipleri tarafından hak ihlalleri nedeniyle çok sayıda davalar açılmıştır. Davaların bir çoğu da halen sonuçlanmamıştır. 5393 sayılı yasada 2010 yılında yapılan değişiklikle taşınmaz sahipleri ile belediyeler tarafından açılmış davalarda bu yasanın uygulanacağı belirtilmektedir.

5366 sayılı Yıpranan Tarihi ve Kültürel Taşınmaz Varlıkların Yenilenerek Korunması ve Yaşatılarak Kullanılması Hakkında Kanun 16.06.2005

İçişleri Bak. Tarafından 2004 yılında hazırlanan “Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Kanunu” Taslağı adı değiştirilerek 5366 sayılı Yasa olarak yürürlüğe girmiştir. Kentsel yenileme yapabilecek yerel yönetimler için en az 50.000 nüfusa sahip olma ölçütü getirirken, dönüşüm alanı olarak belirlenebilecek alanların büyüklüğü için de bir alt ve üst sınır (en az 5 ha en çok 500 ha. ) belirlemektedir. Yasanın amacı yıpranan ve özelliğini kaybetmeye yüz tutmuş sit alanlarının yeniden inşaa ve restore edilerek konut, ticaret, kültür, turizm ve sosyal donatı alanları oluşturulmasıdır.

Bununla birlikte en son onay merci Bakanlar Kurulu’dur. TOKİ ile işbirliği yapma olanağı getirilmiştir. TOKİ ile ortak uygulama yapılabileceği belirtilmektedir. İl özel idarelerine yetki verilmesi kırsal alanları da kapsadığını göstermektedir.

10 maddeden oluşan kısa bir kanundur, yönetim, örgütlenme, hak sahiplerinin, teknik altyapı ve standartların belirlenmesi, halk katılımı, tasfiye gibi konuların yönetmelikle ile düzenlemesi öngörülmüştür. Ancak Yönetmelikte örgütlenmeye, halk katılımına, uygulamaya, ölçütlere, ilişkin süreci tanımlayan hükümler bulunmamakta, sadece idarelerin yetkileri ve hakları açıklanmaktadır. Katılıma ilişkin hükümler sadece 2 cümleden oluşmaktadır. Örgütlenmeye ilişkin hükümler ise 3 paragraftır, ancak sadece kurumlararası yetki paylaşımı yapılmakta ve uygulama birimi oluşturulması öngörülmektedir. Yaşayan haklarına ilişkin ise hiçbir hüküm bulunmamaktadır. İdarelere mülkiyet hakkının kullanımına müdahale hakkı tanınmıştır. İdareler projeler tamamlanıncaya kadar taşınmazlar üzerinde geçici kısıtlamalar uygulayabilecektir. Ayrıca Yasada olmamasına karşın yönetmelikte İdareye acele kamulaştırma yetkisi verilmiştir. Bu ilkesine aykırıdır. “Doğal afetlere karşı tedbirler alınması” da yerel yönetimlere verilen yetkiler arasında yer almaktadır. Yerel yönetimlerin Bayındırlık ve İskan bakanlığınca tabi afet riski taşıdığı belirlenen alanlarda tasfiye de dahil olmak üzere gerekli düzenlemeleri yapabileceği, bu konudaki hususların yönetmelikle belirleneceği belirtilmektedir. ????? ayrıca Yasada olmamasına rağmen yönetmelikte ayrı/yeni koruma kuruları oluşturulması öngörülmektedir.

-Her türlü vergi, resim ve harçtan muaf tutulmaktadır. Bu dönüşümle ilgili bütün yasal düzenlemelerde karşımıza çıkmaktadır.(muhafiyet ya da indirim) 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu dışında tutulmuştur. İdareler istedikleri şirketlerle istedikleri biçimlerde çalışabilecektir. Haksız rekabet

-Kamu mallarının özel kişilere tahsis edilmesi kolaylaştırılmaktadır ve yap-işlet devret modeli uygulanmasının önü açılmaktadır. Kamu kurum ve kuruluşlarının ellerinde bulunan restore edilecek tarihi eser niteliğindeki binalar üzerinde mülkiyeti ilgili kamu kuruluşunda kalmak üzerinde gerçek ve özel hukuk kişilerine sınırlı ayni hak tesis edilebilecektir.

2008’de yapılan değişiklik ile de hazineye ait taşınmazların bir kamu hizmetine tesis edilmiş olanlar dışındakilerin idarelerle bedelsiz devredileceği hükmü getirilmiştir. Ayrıca diğer kanunların bu kanuna

Page 19: 1rohcavamaintenant.free.fr/USB KEY Fahriye/seminer-ke… · Web view1. GİRİŞ Çevre ve Şehircilik Bakanlığının kurulması ve eski TOKİ başkanının Bakanlığın başına

aykırı hükümleri uygulanmayacağı belirtilerek, özellikle 2981, koruma kanunların kısıtlamalarını aşmak istenilmektedir.

yıpranan ve özelliğini kaybetmiş kent bölgelerinin nasıl ve hangi ölçütlere göre belirleneceği açıklanmamaktadır. nil, 2006 Mülkiyet haklarına müdahale içermektedir. Yerel yönetimler arsa sahibi ve kiracılarla yapacakları müzakerelerde mutlak bir avantaja sahiptir. Dinçer, 2011 Katılımı vurgulamasına karşın (7. md) bunun katılımın genel olarak kabul edilen anlamıyla hiçbir ilişkisi yoktur, hatta koruma kanununda varolan katılım mekanizmaları hiç birisi bu kanunda yer almamaktadır. Kamu tarafından başlatılan soylulaştırma sürecine yasal zemin sağladığı yönünde eleştirilmektedir. Korumadan çok yıkıma odaklanması da eleştirilere konu olmuştur.

2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununda yaşayanların toplumsal ve ekonomik koşullarını iyileştirilmesine ve toplum refahının artırılmasına yönelik düzenlemeler bulunmaktadır. Toplumun genel çıkarının gözetilmesine daha uzun dönemde gerçekleşecek bir yenilenme öngörülmektedir.Yapıların içinde yaşayanlarla birlikte yenilenmesi ve sağlıklaştırılması öngörülürken bu yasada yerin etme söz konusudur.

Sadece fiziksel çevreyle ilgilenmektedir. Koruma Kanununda yerel mülkiyet yapısının incelenmesi, finansman ilkelerinin belirlenmesi, katılım mekanizmalarının oluşturulması zorunlulukken, 5366’da projeler sadece mimari anlamda algılanmaktadır.

5393 sayılı Belediye Kanunu 03.07.2005

Belediye Kanunda 69. maddesi ile belediyelere arsa ve konut sağlama görevi ile 73. maddesi ile de kentsel dönüşüm projeleri yapma ve eskiyen kent kısımlarını yenileme bu doğrultuda da kamulaştırma yetkisi erilmiştir. Bununla birlikte kentsel dönüşüm ve gelişim bölgesinin ne olduğu, içeriğinin nasıl doldurulacağı, burada uygulamanın nasıl olacağı gibi konularda hiçbir açıklık getirilmedi. (Şahin, MO)

Bu maddede kentsel dönüşüm projelerinin uygulanabileceği alanlar göreli olarak kapsamlı bir şekilde tanımlanmış olsa da bir alanın kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanı olarak ilan edilebilmesi için sadece alan büyüklüğüne yönelik sayısal bir kısıtlama getirilmiştir. Bunun yanısıra, eskiyen kent hangi ölçülere göre kim tarafından belirleneceği ile ilgili herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. 2004 yılında çıkartılan 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nda ise Büyükşehir Belediyelerine de kentsel dönüşüm ve gelişim projelerini uygulama yetkisi verilmiştir. dönüşüm alanının nasıl ve hangi ölçütlerle belirleneceği açık değildir-nil, 2006

5393 saylı Kanunun 73. maddesinde 2010 yılında yapılan değişiklikle kapsamı genişletilerek “imarlı veya ı imarsız” “üzerinde yapıl olan olmayan ”belediye mücavir alanları içindeki tüm alanları içine almıştır. Büyükşehir belediyelerinin yetkilerinin artırılarak dönüşüm alanlarını belirleme, her ölçekte plan yapma, inşaat ve yapı kullanma izni verme gibi çok geniş ve çeşitli yetkiler verilmiştir. Kamulaştırmasız el atma davası?Böylece ilçe belediyeleri yetkisizleştirilmiştir-TUPOB

Katılım konusu hiç bir şekilde yer verilmemiştir. Dönüşüm projelerinin nasıl halka duyurulacağı, askıya çıkarılacağı ve itirazların nasıl yapılacağı belirsizdir. - TUPOB Mülkiyet hakları üzerinde sınırlamalar getirmektedir. Dönüşüm alanı ilan edilen yerlerde projeye uygunluğu kabul edilenler dışındaki devam eden inşaatların 5 yıl süreyle durdurulması öngörülmektedir.

Üst ölçeklerden bağımsız yapı yüksekliği ve yoğunluk kararları belirlenmesi olanaklı hale getirilmiştir.Esnek planlamanın

Dönüşüm projelerlinin kamu-özel ortaklıkları eliyle yürütülmesi öngörülmektedir. Kentsel dönüşüm ve gelişim kapsamındaki işler “ortak hizmet projeleri” aracılığıyla gerçekleştirilebilecektir. Ayrıca belediyeler, projeleri uygularken kullanacakları mali araçlar konusunda da serbest bırakılmıştır. “Hasılat paylaşımı”nı esas alan uygulamalar yapabileceklerdir. Böylece daire karşılığı müteahhitlerle

Page 20: 1rohcavamaintenant.free.fr/USB KEY Fahriye/seminer-ke… · Web view1. GİRİŞ Çevre ve Şehircilik Bakanlığının kurulması ve eski TOKİ başkanının Bakanlığın başına

anlaşabilecekler, böylece kamu eliyle üretilen kentsel toprak rantına inşaat ve emlak şirketlerini ortak edeceklerdir. Resim ve harçların da dörtte biri alınacaktır.

Kentsel dönüşüm alanları içinde yer alan kamuya ait gayrimenkuller (eğitim ve sağlık yapıları hariç) harca esas değer üzerinden belediyelere devredilmesi öngörülmüştür. Rantı yükselen kamu taşınmazlarının elden çıkarılması kamu hizmetlerini aksatılmasına neden olabilecektir.

Taşınmaz sahipleri ile belediyeler tarafından açılmış davalarda bu yasanın uygulanacağı belirtilmektedir. Aynı düzelmeme içinde 2981 ile kapsamında haksahibi olanlara anlaşmaları halinde dönüşüm alanlarında hakları verileceği hükmü vardır. Dolayısıyla 2981 sayılı yasadan doğan kazanılmış hakların kullanılması engellenmesi bu hakkın ihlal edilmesi nedeniyle açılmış bulunan davaların düşürülmesi amaçlanmaktadır. Ancak bu hüküm yasaların geriye yürümezliği ilkesine aykırıdır.

Kiracıların ne olacağı belirsizdir.

Kamulaştırmasız el atma davası

TOKİ’nin hakları saklı tutulmuştur.

2006 Dönüşüm Alanları Hakkında Kanun tasarısı

Gecekondu dışındaki alanların da proje kapsamına alınması2981 sayılı yasanın yürürlükten kaldırılmasıkapsamlı bir planlama anlayışınsan uzak bir şekilde hazırlanmışdönüşüm planları üst planlarla çeliştiğinde üst ölçekli planlarda 3 ay içinde değişiklik yapılacakTOKİ’ye verilen kentsel dönüşüm projelerini uygulama yetkisiYasayı kimler istiyor :gayrimenkul ortaklıkları, inşaat şirketleri, taşınmaz değerlendirme expertiz şirketleri, sigorta şirketleri, emlakçılar, gayrimenkul sektörü yatırımcıları, hukuk, denetim, danışmanlık şirketleri, finans kuruluşları (YAYED)Kentsel dönüşüm Yasasının ayrı bir yasa olarak değil İmar ve Şehircilik yasasının bir parçası olarak ele alınması gerekliliği ilgili meslek odaları ve bilim adamları tarafından savunulmasına karşın hükümet tarafından dikkate alınmamıştır. gecekondu sahibini son bir kez bile olsa artan değere/ranta ortak edilmesi keleş, 2011, 2004,

2011 Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun

Geniş ve olağanüstü yetkilerle donatılmış bir Yasadır. yasa yapım sürecinde ilgili sivil toplum kesimlerini, yerel inisiyatifleri ve meslek odalarını dışlamış, yerel yönetimlerin, üniversitelerin, meslek odalarının görüşü alınmadan hazırlanmıştır. Toplumsal Seferberlik adı altında ekonominin itici gücü olarak görülen inşaat ve emlak sektörünün canlandırılması amaçlanmaktadır.

“ikiyüzlü” politika-bir yandan yeni riskli yapıların yapımına göz yumulurken, diğer yandan riskli ilan edilen yapılar yıkılmaktadır. 2B arazilerinin satışı ve bu alanlarda kaçak ve denetimsiz, mühendislik hizmeti almadan inşa edilen yapıların affedilmesi eş zamanlı olarak yasallaşmıştır

yasa, bilimsel ve hukuki temelden yoksundur. ülkemizin gerçek ihtiyacı olan, kentlerin afetlere karşı duyarlı, sakınım içerikli planlanmasını, denetimsiz ve mühendislik hizmeti almamış yapılaşmanın engellenmesini sağlayacak bir düzenleme olmaktan da uzaktır. toplumun büyük çoğunluğunun yoksullaşmasına, evsizleşmesine, kent çeperlerine sürgün edilmesine neden olacaktır.

Yasayı kimler istiyor :gayrimenkul ortaklıkları, inşaat şirketleri, taşınmaz değerlendirme expertiz şirketleri, sigorta şirketleri, emlakçılar, gayrimenkul sektörü yatırımcıları, hukuk, denetim, danışmanlık şirketleri, finans kuruluşları (YAYED)

Keyfi uygulamaların önü açılmaktadır. SPO

Page 21: 1rohcavamaintenant.free.fr/USB KEY Fahriye/seminer-ke… · Web view1. GİRİŞ Çevre ve Şehircilik Bakanlığının kurulması ve eski TOKİ başkanının Bakanlığın başına

kentsel kırsal, orman, kıyı, sit alanı, mera, Boğaziçi görünüm alanı tüm ülke topraklarını kapsıyorkomisyonda Boğaziçi eklenmiştek istisna askeri alanların bir bölümü

rezerv alanlar-kamunun elinde kalan son araziler de elden çıkarılmaktadır. yeni bir af yasası-??? Yylerin insiyatifini tümüyle ortadan kaldırmaktadır. Belediyenin talebi ve bakanlığın teklifi ile bakanlar Kurulunun onayına sunulacaktır.Kentsel toprak rantının merkezi yönetimi5393’de de paralel düzenlemeler yapılarak yerel yönetimlerin kentsel dönüşümle ilgili yetkileri Bakanlık ve Bakanlar Kuruluna devredilmektedir.

mülkiyet hakkını ihlalyasanın gerekçesinde mülkiyet hakkının “yaşam hakkını korumak” adına sınırlandığı ileri sürülmektedir. Yasanın “sosyal hukuk devleti” gereği hazırlandığı savunulmasına karşın gerekçesinde savunduğu ilkelerle taban tabana zıt hükümler getirmektedir.

-“acele kamulaştırma” yetkisi verilmiştir. anlaşmazlıkları deprem, afet gibi olağanüstü koşullar için Bakanlar Kurulunu yetkisine verilen “acil kamulaştırma” kapsamında değerlendirerek “Bakanlar Kurulu kararı alınmaksızın kamulaştırma” (madde, 7(6)) yapma yetkisini Bakanlığa vermektedir.

-“ya yıkılacak ya yıkılacak” anlaşma yolunun esas olduğu hükmü bulunmasına karşın anlaşılamaması durumunda taşınmaz sahiplerinin hakları yok sayılmaktadır. Yasada yapı maliklerinin anlaşmaları için tanınan süre çok kısadır. Oldu bittiye getirilmektedir. Binalarını yıkmayanların yapıları Bakanlıkça yıktırılacak ve yıkılan taşınmazlar üzerinde kurulan kat irtifakı veya kat mülkiyeti uyarınca hak sahibi olanların onayları aranmaksızın tapu müdürlüğüne resen terkin edilecek, anlaşmayan maliklerin payları önce açık artırmayla diğer maliklere satılacak ya da kamulaştırılacaktır. Açıkça zor kullanma söz konusudur ve anlaşmaya yanaşmayan mülk sahipleri kamulaştırma ile tehdit edilmektedir. Bir çok orta gelirli aile için gelirleri düşüktür ve zamanında kooperatif vb uygun koşullarda biçimlerde edindikleri konutları kamulaştırıldığında elde edecekleri parayla yeni bir konut almaları mümkün olamayacaktır. Mülk sahiplerinin mülksüzleştirilmesine neden olacaktır.en yoksul kesimleri kredi kullanmaya ve borçlanmaya zorlamaktadır.

Riskli yapılar dışındaki diğer yapılar da uygulama bütünlüğünü sağlamak üzere dönüşüme dahil edilebilecektir. Böylece her türlü yapı riskli olsun olmasın bu kanun kapsamına alınabilecektir.

Bakanlık, TOKİ ve İdarelerin gayrimenkuller zerinde her türlü tasarruf hakkına sahip olacaklar.

Yapılaşmamış boş rezerv alanlarında her türlü imar ve yapılaşma işlemleri geçici olarak durdurulmaktadır.

Riskli yapılara verilen kentsel kamusal hizmetlerin (elektrik, su, doğal, gaz)durdurulması

Farklı kentlerde aynı tip konutlar üreten, bina kalitesi açısından tartışmalı, kurumsal altyapısı yetersiz TOKİ’nn kentsel dönüşümün baş aktörlerinden biri olmasının sakıncaları İMOTOKİ’nin ürettiği konutların kalitesizliği ve yapı denetim sisteminin sorunları göz önünde bulundurulduğunda yeni üretilecek konutların “güvenli” olacağının garantisi de yoktur. Şüpheli İnşşat sektörünün ve imar denetiminin yapısal sorunları giderilmeden, yıkıp yeniden yaparak güvenli, sağlıklı ve yaşanabilir yapılar ve kentsel çevreler üretmek mümkün gözükmemektedir.

“Riskli alan” tanımı belirsizBu alanların ve yapıların belirlenmesinde hangi bilimsel ve teknik verilerin kullanılacağı belli değildir.

Page 22: 1rohcavamaintenant.free.fr/USB KEY Fahriye/seminer-ke… · Web view1. GİRİŞ Çevre ve Şehircilik Bakanlığının kurulması ve eski TOKİ başkanının Bakanlığın başına

MO, İMO keyfi uygulamalara neden olabilecektir. Yasanın kapsamının tüm yapılara içerecek şekilde genişletilmesinin önü açılmaktadır. Riskli yapıların belirlenmesi pahalı ve uzun süreli bir inceleme gerektirmektedir. Bu nedenle Bakanlık riski yapıların incelemesini maliklere yaptırtmaktadır. Bu ise, düşük gelirli malikler için ciddi bir mali yük getirecektir. Mali sorunlar idarenin kararlarına karşı çıkma ve itiraz da olanaklarını sınırlayacaktır.

Halk katılımına yönelik göstermelik de olsa hiçbir hüküm yoktur. tanımlanacak bölgelerde yaşayan halkın sosyal, kültürel ve ekonomik koşullarına değinmekte ne de halkın katılımı/talepleri ile işleyecek bir dönüşüm süreci öngörmektedir. Aksine bölge halkının itirazlarını yok saymakta, hak sahiplerinin itirazlarının sadece kamulaştırma bedeline olabileceğini belirlemektedir. kentsel yenilenmeyi fiziksel yenilenmeye indirgeyerek piyasanın acımasız isleyişine terk etmektedir. spo-dersosyal boyutları ve dönüşüm sürecine katılım ile ilgili olarak da herhangi bir düzenleme de getirilmemektedir. nil, 2006

Yargıya müdahale etmektedir. Yargı denetiminin önünü kapamakta, hak arama özgürlüğü kısıtlanmaktadır.

yürütme durdurma kararı verilemezsadece bina ve enkaz bedeline ilişkin olarak dava açılabilir hükümleri bulunmaktadır.

tüm planlama sistemi ve hiyerarşisi ortadan kaldırılmakta

kentsel dönüşüm alanlarında imar mevzuatından muaf tutulması, özel standartlar getirme yetkisi tanıyarak mevcut sosyal av altyapı standartlarının altında ölçütler belirlenmesinin önünün açılması kentleri daha yaşanabilir ve sağlıklı hale dönüştürme amacıyla çelişmektedir.

Tasarını ilk halinde, dönüşüm alanlarında yapılan planlarla üst ölçek planların uyumunun aranmaması, dönüşümün üst kademe planlarda revizyon veya değişiklik yapılmasını gerektirmesi halinde bu revizyonların üç aylık bir süre içerisinde gerçekleştirilmesi önerilmekteydi. Yeni tasarı da böyle bir zorunluluk bile bulunmamaktadır. Dönüşüm planları ne üst ölçekli planlara, ne ima mevzuatına ne de doğal ve kültürel mirası koruyan yasalara uyma zorunluluğu vardır. Dönüşüm alanlarının belirlenmesinde kent bütününü gözetir hiçbir karara referans vermeden ve kent bütününden ve kent planından kopuk dönüşüm alanları belirlenebilecektir. Böylelikle kent planlamasının kentsel mekanların bir bütün şema içerisinde yenilenmesi, sağlamlaştırılması ya da geliştirilmesine yönelik bütüncül işlevi ortadan kalkacaktır. Bu durumda söz konusu tasarının kanunlaşması halinde planlama sürecinde ölçekler arası bütünlük tamamen kaybolarak parçacı yaklaşımlar ön plana çıkacaktır. nil, 2006

Hazine arazilerinin özel kişilere devri-kamu mülkiyetindeki alanlar yapılaşmaya açılmaktadır.

Kamunu elinde alan son araziler de elden çıkarılmakta, SPOKent merkezlerindeki rant değeri yüksek kamu tesislerinin Bakanlık, TOKi ya da belediyeye devri öngörülmektedir. Kamu taşınmazları idarelere verilen çok geniş bir yetki satılacaktır. Eğitim ve sağlık da dahil olmak üzereKamu kurumlarının özel mülkleri özel mülkiyet temelinde rant ekonomisine ve yeniden bölüşüme açılmaktadır.örneğin eski liseler toplumsal yaşamın değerleri, simgeleri ortadan kaldırılmaktadır.

Kaynak olarak satılan orman arazilerinden elde edilecek gelirin %95’ine kadar olan kısmı ile Çevre Kanunu gereğince toplanan çevre katkı payının ve idari para cezalarının yarısının kullanılması planlanmaktadır. Çok büyük bir bütçe

TOKİ ve yerel yönetimlerin ardından Bakanlık da kamu ve özel sektör işbirliğine dayanan usuller uygulamaya, kat ver hasılat karşılığı inşaat yaptırmaya yetkili kılınmaktadır. Özel hukuk dışına hareket etmesi

Page 23: 1rohcavamaintenant.free.fr/USB KEY Fahriye/seminer-ke… · Web view1. GİRİŞ Çevre ve Şehircilik Bakanlığının kurulması ve eski TOKİ başkanının Bakanlığın başına

Kamu ihale kurumu devre dışında bırakılmakta

Personel istihdamına ilişkin hükümler-657’ye bağlı kalınmaksızın sözleşmeli personel istihdamı öngörülmektedir. Yıkımlara karşı çıkanlara 5237 sayılı Türk Ceza Kanunun ilgili hükümleri uyarınca suç duyurusunda bulunması-rövanşist kentBarınma hakkı direnişlerini suç saymaktaToplumsal muhalefeti ve direnişi zor kullanarak bastırmak amaçlanmaktadır. SPO Orman alanlarının geçici iskan olarak kullanılması Kanunların engelleyici hükümleri uygulanmaz-“her türlü rant amacı için her türlü müdahale yetkisi”Doğal, kültürel ve tarihi varlıkların korunmasını amaçlayan tüm mevzuat hiçe sayılmaktadır. 2981 yürürlükten kaldırılmakta- kazanılmış hakların ne olacağı Atatürk Kültür Merkezi Alanı ile ilgili tasarruf yetkisi Bakanlığa verilmektedir. 2302 Sayılı “Atatürk‘ün Doğumunun 100’üncü Yılının Kutlanması Ve Atatürk Kültür Merkezi Kurulması Hakkında Kanun”un 3. maddesi yürürlükten kaldırılmaktadır. “Bu alan içerisinde; Milli Mücadele tarihini, Türk Halk Kültürünü ve sanatlarını tanıtan yerler ve çeşitli müzeler, çeşitli sahneler ve toplantı salonları, sergi alanları, arşiv ve kitaplıklar, atölyeler ve benzeri yerlerden meydana gelen Atatürk Kültür Merkezi ile Milli Komitece saptanacak tesis ve alanlar bulunur. Bunların dışında Atatürk Kültür Merkezi alanına hiçbir yapı yapılamaz” denilmiştir. Böylece bu alanda her tür kullanım kararı getirilebilecektir.

4. KENTSEL DÖNÜŞÜM UYGULAMALARININ GENEL BİR DEĞERLENDİRİLMESİ (TOPLUMSAL, MEKANSAL VE SİYASAL ETKİLERİ)

• Sosyal, ekonomik ve siyasal boyutlarıyla birlikte bütüncül bir şekilde ele alınması gereken dönüşüm sadece fiziksel boyuta indirgenmektedir. Toplumsal sorunları fiziksel çevre aracılığıyla çözme amacı-determinist

• emsal artışları -çok yoğun, yüksek katlı, çoğu yerde de kalitesinden, kentsel kalitesinden şüphe duyulacak çok düşük kaliteli mekânlar oluşturulmaktadır.

tek yapı ölçeğindeki gecekondu dokularının çok yoğun, yüksel katlı düşük kaliteli mekanlara dönüştürülmesi-örneğin Altındağ Belediyesinin Asri Mezarlığın yanında yaptığı bir kentsel dönüşüm çalışmasında, projeyi finanse edebilmek için tam ortasında bir benzin istasyonuna yer verilmiştir. Şahin (2006) yüksek katlı lüks konutlarda kaliteli bir kentsel çevre ve yüksek yaşam standardı sunmamakta.

kamu gücü ve kamu kaynağı kullanılarak farklılık rantı yaratılmakta ve bu rantın sermayeye aktarılmaktadır. Devlet rantın oluşumuna ve bölüşümüne aracılık etmektedir

yoğun yapılaşma ve altyapı yatırımlarının maliyeti kamuya yüklenmektedir (menaf, 2009 sy 287)

planlama sisteminin ortadan kaldırılmakta, kapsamlı planlama anlayışının terkedilmektedir. parçacı planlamayı kurumsallaştırmaktadır.

esnek planlama anlayışı

kapsamlı planlama anlayışından piyasaya hizmet eden bir planlamaya geçişi öngörüyor-projeci anlayış

istisnalar, özel standartlar

dönüşüm alanlarında tüm üst ölçek plan kararlarına son vermekte, “dönüşüm amaçlı imar planları” ile bölgeye kent bütününden ayrıksı biçimde yeni yapılaşma kararları getirme hakkı tanımaktadır-SPOder

Page 24: 1rohcavamaintenant.free.fr/USB KEY Fahriye/seminer-ke… · Web view1. GİRİŞ Çevre ve Şehircilik Bakanlığının kurulması ve eski TOKİ başkanının Bakanlığın başına

planlamanın bilimsel esaslarını ve kamu yararını göz ardı eden, kentleri planlama süreçleri içerisinde değil parçacı rant odaklı “dönüşüm projeleri- SPOder

Bir anlamda kentsel dönüşüm alanı, üst ölçek planlama sistematiği içerisinde elde edilemeyen, dönüştürülemeyen alanların yapılaşmaya açılması, rant alanlarına açılması, sermaye mantığı içerisinde dönüştürülmesi için yeni bir araç haline gelmiştir. Zafer Şahin kentsel dönüşümün arazi geliştirme anlamında kullanılmaya başlanmasına dikkat çekmektedir. Ankara’nın makroformunun çeperindeki bütün alanlar KDA ilan edilmiş (protokol yolu buna dahil değil) boş arsalar ya da alanın %5-10’u gecekondu ola çok geniş arsalar KDA ilan edilmiştir..

Ankara’da KDA olarak imara açılan 1970’li yıllardan bu yana imara elverişli olmadığı için –su havzalar gibi-yeşil alan olarak korunmak üzere bırakılan alanlar imara açılmakta

Kamusal alanların özelleştirilmesi- “gated community” yaratılması

Haydarpaşa kentsel tasarım projesi plan notlarında park, otopark gibi alanların kamuya terkedilmeyeceği girişimciye bırakılacağı belirtilmektedir.

Radikalleşen burjuva demokrasisi-rövanşist kent

Mekansal ve toplumsal ayrışmalar derinleştirmektedir

Kamu finansmanının ortadan kalkması projenin mali kaynağının proje gelirlerinden sağlanması yoğun yapılaşmaya neden olmaktadır. Projenin kendisi bire gelir kaynağı olarak görülmeye başlanmıştır.

Hiçbir araştırmaya, planlama, fizibilite çalışmasına gerek duyulmadan kentsel dönüşüm alanı ilan edilmesi (Ulusoy, mo)

kentsel mekanlar arasındaki eşitsizlikleri daha fazla derinleştireceği, kentsel sorunlara/çelişkilere yenilerini ekleyeceği ve yeni çatışmalara yol açacağını kestirmek

Yeni kentsel mekanlar kentin imajını iyileştirmemekte, tersine olumsuz etkilememektedir. Kent bir gökdelenler ve apartmanlar yığınına dönüşmektedir. Parçacı bir planlama anlayışla, üst ölçekli planlarda kopuk hazırlanan projeler ve getirilen işlev ile yoğunluklar zaten yetersiz olan kentsel alt ve üst yapıyı olumsuz etkilemektedir. Projeler, kent bütünü kapsamında değerlendirilmeden, ulaşım bağlantıları, kentsel alt ve üst yapıda yaratacağı yük ve sorunlar düşünülmeden ve çözümlenmeden hayata geçirildiğinden kentsel ulaşım başta olmak üzere hem yeni geliştirilen alanları hem de kentin tümünü etkileyen çeşitli sorunlara yol açmaktadır. Ayrıca birbirinden kopuk ve yalıtılmış kentsel mekanlar yaratmaktadır.

5. SONUÇ

Page 25: 1rohcavamaintenant.free.fr/USB KEY Fahriye/seminer-ke… · Web view1. GİRİŞ Çevre ve Şehircilik Bakanlığının kurulması ve eski TOKİ başkanının Bakanlığın başına

2000’ler sonrasındaki kentsel dönüşüm yasa ve politikaları yeni bir rant paylaşım süreci ve biçimi öngörmektedir. Büyük sermayenin kentsel yatırımlara yönelmesiyle ve kentsel mekan üretiminin karlı bir sermaye birikim alanına dönüşmesiyle küçük sermayenin (yapsatçıların) ve arsa sahibi hanehalklarının yapı üretim sürecinden ve de dolayısıyla kentsel rantların bölüşümünden giderek dışlandıkları, mekanın büyük sermaye için yeni bir yatırım alanına dönüştürüldüğü savunulacaktır. Rant paylaşımının ön planda olduğu kentsel dönüşüm politikaları ve uygulamaları nitelikli ve sağlıklı yaşam çevreleri üretmekte yetersiz kalmakta, değişim değerlerinin kullanım derlerine önüne çıktığı rant odaklı projelerde kentlilerin asıl ihtiyaçları olan kamusal alanlar, açık alanlar, yeşil alanlar, toplu taşım gibi ihtiyaçlar görmezden gelinmektedir. Kamunun elindeki arsalar da alışveriş merkezi, kentsel yenileme gibi yüksek rantlı alanlara dönüştürülerek kamu elinden çıkarılmakta, kentsel kamusal alanlar özelleştirilmekte ve hijyenleştirilmekte, hem bugünün hem de gelecek kuşakların sağlıklı bir çevrede yaşama hakları yok sayılmaktadır.

Kentsel yenileme ve kent merkezlerinin canlandırılması girişimleri yoksul kesimlerin kent çeperlerine atmakta, ev-iş yolculuklarının süresinin uzamasına neden olmakta ve kent mekanındaki kutuplaşmayı büyütmektedir. Kentsel yenileme ayrıcalıklı orta sınıf için yeni bir yapılı çevre yaratılırken, toplumsal yoksulluğu azaltmamakta, sadece mekanda yer değiştirmesine yol açmaktadır.

Merkezi ve yerel yönetimler de rantların yaratılması, paylaşılması sürecinde anahtar bir role sahiptir. Yerel yönetimler kentsel gelişmeye, Logan’ın analizindeki önemli yer tutan geleneksel arazi kullanım kararlarının ötesinde çok daha derinden dahil olmaktadır. 74 Kent mekanı artık sermaye birikim alanına dönüştürülmüş, kentsel topraklar tamamen metalaşmıştır.75 Gayrimenkul geliştirmek kent ekonomisinde başlı başına bir amaç haline gelmiştir. Kentsel yönetişim de sermaye birikimin ihtiyaçlarıyla uyumlu hale getirilmiş, merkezi yönetim ile yerel yönetim arasındaki ilişkiler bu doğrultuda yeniden yapılandırılmıştır

Yap-sat zihniyetinin kendini yeniden üretmesi-balamir

Kentsel toprak mülkiyetinin evrilmesi-mücella

Kamu taşınmazlarının aflarla özel mülkiyete geçirilmesi

80 ve 90’larla birlikte ulusal burjuvaziye, şirketlere devri

Gecekondu dönüşümü-kent içerisinde kârlı olarak yıkıp yeniden yapılabilecek arsa tükendi.

MADDE 16 – 5366 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin dokuzuncu fıkrasından ve 4 üncü maddesinin mevcut üçüncü fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.

“Yenileme projelerinin gerektirdiği uygulamalar, verilen süre içinde yapı malikince yapılmadığı takdirde, il özel idaresi veya belediye tarafından yapılarak masrafı yapı malikinden tahsil edilir. İl özel idaresi veya belediye tarafından, yapı malikinin uygulama masraflarını ödemesini kolaylaştırıcı tedbirler alınabilir. Bu tedbirlere ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir.”

“Bu Kanun kapsamında açılacak kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın tesciline ilişkin davalarda görev alacak bilirkişiler, 28/7/1981 tarihli ve 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununa tabi olarak faaliyet gösteren değerleme uzmanları arasından seçilir. Bu uzmanlar, Sermaye Piyasası Kurulu tarafından oluşturulan değerleme standartlarını esas alarak raporlarını düzenler.”

74 G. Macleod, “Urban Politics Reconsidered: Growth Machine to Post-democratic City?”, Urban Studies, 48 (12), 2011, s. 2629-2660.75 N. Smith, 2002, ibid.

Page 26: 1rohcavamaintenant.free.fr/USB KEY Fahriye/seminer-ke… · Web view1. GİRİŞ Çevre ve Şehircilik Bakanlığının kurulması ve eski TOKİ başkanının Bakanlığın başına

6. KAYNAKÇA

AALBERS, M.B. (2010) “The Revanchist Renewal of Yesterday’s City of Tomorrow”, Antipode, 43(5), 1696-1724.

AKDAĞ, C. (2009) “Dönüşüm Sürecinde Kentler, Afetler ve Kentsel Projeler”, TMMOB İzmir Kent Sempozyumu, 757–766.

AKIN, E. (2007) “Kentsel Gelişme ve Kentsel Rantlar: Ankara Örneği” Yayınlanmamış doktora tezi, AÜ, Ankara

ALTINÖRS Ç. A. ve YÖRÜK, N. (2006) “İzmir Onur Mahallesi Örneğinde Farklı Söylemler ve Taraflar Açısından Kentsel Dönüşümün İki Yüzü”, Planlama 2006/3: 79–95.

ANDERSON, H. S. (2004) “Konut Alanlarında Bozulma ve Konut Alanları Yenileme Stratejilerinde Avrupa ve Amerika Deneyimleri”, Istanbul International Urban Regeneration Symposium, Workshop of Küçükçekmece District: 151–162.

ATAÖV, A. ve OSMAY S. (2007) “Türkiye’de Kentsel Dönüşüme Yöntemsel bir Yaklaşım”, METU JFA 2007/2,(24:2): 57–82.

BACQUÉ, M.H. ve diğerleri (2010) “Social Mix Policies in Paris: Discourses, Policies and Social Effects”, International Journal Urban and Regional Research,35 (2), 256-273

Page 27: 1rohcavamaintenant.free.fr/USB KEY Fahriye/seminer-ke… · Web view1. GİRİŞ Çevre ve Şehircilik Bakanlığının kurulması ve eski TOKİ başkanının Bakanlığın başına

BALABAN, O. (2007) “Bir Finansman Aracı Olarak Mortage Sisteminin Türkiye’de Olası Etkileri Üzerine”, içinde Kent ve Planlama Geçmişi Korumak Geleceği Tasarlamak, A. MENGİ (ed), İmge Kitabevi Yayınları, Ankara, s. 247-258.

BALAMİR, M. (1969) “Spread of Ownership Fragmentation in Rapid Urbanization”, unpublished

dissertation proposal submitted to University Collage London, 25 pages.

BALAMİR, M. (1975) “Kat Mülkiyeti ve Kentleşmemiz “, O.D.T.Ü. Mimarlık Fakültesi Dergisi, cilt

1(2), Ankara, 295-318

BALAMİR, M. (1982) “Kentleşme, Kentsel Süreçler ve Kent Yapısı”, Türkiye Birinci Şehircilik

Kongresi, cilt1, O.D.T.Ü. Şehir ve Bölge Planlama Bölümü, Ankara, 13-54

BALAMİR, M. (1992) “Dördüncü Bölüm: Türkiye’de Kent Topluluklarının Ayrışmasında Kat Mülkiyeti

Etkeni”, Yayınlanmamış doktora tezi, Ankara Siyasal Bilimler Fakültesi, s.119-173

BALAMİR, M. (1994) “Kira Evi’nden ‘Kat Evleri’ne Apartmanlaşma: Bir Zihniyet Dönüşümünün

Tarihçesinden Kesitler”, Mimarlık Dergisi, 260, Ankara, 29-33

BALAMİR, M. (1995) “Türkiye’de Kiracılar ve Kiralık Kesimde Politika Seçenekleri”, (Tenants in

Turkey and Policy Alternatives in the Rental Sector), in Konut Araştırmaları Sempozyumu, (Housing

Research Symposium), HDA, Ankara, 75-88.

BALAMİR, M. (1996) “Making Cities of Apartment Blocks: Transformation in Built Environment in

Turkey by means of Reorganizations in Property Rights” (Apartkentlerin Oluşumu), in Y. Sey (ed.),

Housing and Settlement in Anatolia: A Historical Perspective, The Economic and Social History of

Foundation of Turkey, İstanbul, 335-344.

BALAMİR, M. (1999) “Private Rental Sector and Its Context: The Case of Housing Production and the

Formation of Private Rental Stock in Turkey”,

BALAMİR, M. (2006) “Kentsel Dönüşüm yuvarlak masa toplantısı”, Kentsel Dönüşüm Tartışmaları-I”

TMMOB Mimarlar Odası Bülteni, 40: 20-23

BAYRAM. A. M. (2006) “Kentsel Dönüşüm Tartışmaları”, Kentsel Dönüşüm Tartışmaları-I., TMMOB Mimarlar Odası Bülteni 40: 7-12.

BRENNER, N. (2003) “Metropolitan Institutional Reform and the Rescaling of the State Space in Contemporary Westen Europe”, European Urban and Regional Studies, 10 (4): 297-324.

CASTELLS, M.(1997) Kent, Sınıf, İktidar, A. Erendil (çev.), Bilim ve Sanat Yayınları, Ankara.

ÇINAR T., ÇİNER C.U., ZENGİN O. (2009) Büyükşehir Yönetimi Bütünleştirme Süreci, TODAİ, Ankara.

ÇINAR T (2005) “Kentsel Altyapı Finansman Modeli Olarak Yerel Kredi Piyasası Sistemi: Türkiye Örneği”, A.Ü. SBF Dergisi, S.60/4, (Ekim-Aralık 2005), s.57-74.

Page 28: 1rohcavamaintenant.free.fr/USB KEY Fahriye/seminer-ke… · Web view1. GİRİŞ Çevre ve Şehircilik Bakanlığının kurulması ve eski TOKİ başkanının Bakanlığın başına

ÇINAR T (2004) “Yerel Kredi Sistemi ve Yerel Yönetimlerin Dış Borçlanması”, Kamu Yönetimi Dünyası, sayı 17-19, sy. 22-30, Ankara.

DİNÇER, İ. (2011) “The Impact of Neo-Liberal Policies on Historic Urban Space: Areas of Urban Renewal in İstanbul”, International Planning Studies, 16 (1), 43-60.

DOYDUK, U. (2008) An Urban Renewal story in Ankara Metropolitan Area: Case study Cevizlidere, Yayınlanmamış YL tezi, ODTÜ, Ankara.

DUZCU, S. (2006) The Assesment Criteria Of Urban Regeneration Projects: The Case ofthe Fener Balat Districts in İstanbul, Yayınlanmamış YL tezi, ODTÜ, Ankara.

DÜNDAR, Ö. (2001) “Models of Urban Transformation Informal Housing in Ankara”, Cities, 18 (6): 391–401.

DÜNDAR, Ö. (2003) “Kentsel Dönüşüm uygulamalarının Sonuçları Üzerine Kavramsal Bir Tartışma”, Kentsel Dönüşüm Sempozyumu, YTÜ, İstanbul: 65-74.

EĞİLMEZ, B. (2009) İzmir’de Kentsel Dönüşüm ve Seçim. html http://www.planlama.org/.../izmir-de-kentsel-donusum-ve-secim-d.-burcuegilmez.

ENLİL, M.Z. (2000) “Yeniden İşlevlendirme ve Soylulaştırma”, Domus, Aralık 2000: 46-49.

Fırat, S. (2002) “Kentsel Mekanlarda Kamusal Alan”, Çağdaş Yerel Yönetimler Dergisi, c.11, Ekim, sy.4,ss.41-72.

GERAY, C. (2007) “Toplumsal Konut Yöneltisi ve TOKİ‟nin Tutum ve Yöneltilerindeki Son Değişiklikler”, içinde Kent ve Planlama Geçmişi Korumak Geleceği Tasarlamak, A. MENGİ (ed), İmge Kitabevi Yayınları, Ankara, 283-341.

GILBERT, P. (2009) “Social Stakes of Urban Renewal: Recent French Housing Policy”, Building Research and Information, 37 (5-6), 638-648.

GOTHAM K. F. (2001) “A City without Slums: Urban Renewal, Public Housing, and Downtown Revitalization. in Kansas City Missouri”, American Journal of Economics and Sociology, 60 (1):285-316.

GÖKSU, S. (2005) “Kentsel Dönüşüm ya da ‘Yeni Şisede Eski Şarap’”, EgeMimarlık, 2005(1), 9-12.

GÜNAY, B. (1994) “Kentlerin yeniden üretilmesi süreçleri” Mimarlık, 249:11-14.

GÜNDOĞAN, Ö. (2006) “Kentsel Dönüşüm, Tarihsel ve Güncel Bir Kırılma Noktası mı?”, Planlama, Sayı 36, s. 39-47.

GÜRSEL, Y. (2004) “Türkiye’de Kent Yenilemesi Sorunları”, Mimar-İst, Sayı: 2, 69-72.

GÜRLER, E. (2003) “Kentsel Yeniden Üretim Süreci Üzerine Karşılaştırmalı Çalışma: İstanbul Örneği”, Kentsel Dönüşüm Sempozyumu Bildiriler Kitabı, (yh:P.P.Özden vd.), İstanbul, YTÜ yayını, ss: 113-158.

HALL, P. (2002) “Planning for Cities and City Regions from 1945 to 2000”, Urban and Regional Planning, 4th edition: 27–55.

HALL, T ve HUBBARD, P. (1998) “The Enterpreneural City and the ‘New Urban Politics’” içinde Hall, T ve Hubbard, P. (ed) The Enterpreneural City, Geographies of Politics, Regime and Representation,John Willey & Sons Ltd., England, 1-23.

Page 29: 1rohcavamaintenant.free.fr/USB KEY Fahriye/seminer-ke… · Web view1. GİRİŞ Çevre ve Şehircilik Bakanlığının kurulması ve eski TOKİ başkanının Bakanlığın başına

HAMAMCI C. (2010) “Yerel Yönetimler ve Demokratikleşme Üzerine” -Prof. Dr. Kurthan Fişek İçin- Yönetim Üzerine, Anakara Üniversitesi Basımevi, Ankara.

HARVEY, D. (1981) “The Urban Process under Capitalism: A Framework for Analysis in Urbanization and Urban Planning in Capitalist Societies” M. Dear and A.J. Scott, London- New York: Methuen: 105- 113.

HARVEY, D. (1989) “From Managerialism to Entrepreneulasim:the transformation of urban governance in the late kapitalizm”, Geografiska Annaler, Series B, 71(1), 3-18.

Harvey, D. 1990.“Fordism in The condition of Postmodernity.” Blackwell, Oxford: 125-141.

İSLAM, T. (2006) “Merkezin Dışında: İstanbul’da Soylulaştırma”, D. Behar ve T. İslam (eds.) İstanbul’da Soylulaştırma: Eski Kentin Yeni Sahipleri, Bilgi Üniversitesi Yayınları.

İSLAM, T. (2005) “Outside the core: Gentrification in Istanbul”, R. Atkinson and G. Bridge (eds.) Gentrification in a Global Perspective, Routledge.

İSLAM, T. (2003) “Kentleri Dönüşüm Mekânı Olarak Düşünmek”, Kentsel Dönüşüm Sempozyumu, YTÜ, İstanbul: 2–7.

KAHRAMAN, T. (2006) “İstanbul Kentinde Kentsel Dönüşüm Projeleri ve Planlama Süreçleri” Planlama, Sayı: 36, 93-102.

KAYASU, S. ve YAŞAR S.S. (2003) “Kentsel Dönüşüm Üzerine Bir Değerlendirme: Kavramlar, Gözlemler”, Kentsel Dönüşüm Sempozyumu, YTÜ, İstanbul, 20-64.

KELEŞ, R. ve diğerleri (1999) Kentsel Toprak Rantının Kamuya Kazandırılması, Türkiye Kent Kooperatifleri Merkez Birliği, Ankara.

KELEŞ, R. (2001) “Küreselleşme ve Yerel Yönetimler”, içinde Cevat Geray’a Armağan, Mülkiyeliler Birliği Yayınları, Ankara, 563-574.

KELEŞ, R. (2003) Urban Regeneration in İstanbul. Draft paper to be presented to Priority Action Program, Regional Activity Center: 1-30.

KELEŞ, R. (2004), “Kentsel Dönüşümün Tüzel Altyapısı”, Mimar-İst, Sayı: 2, s.73-75.

KELEŞ, R. (2011) Kentleşme Politikası, İmge Yayını, Ankara,

KNOX P. L. (2001) The Restless Urban Landscape: Economic and Sociocultural Changeand the Transformation of Metropolitan Washington,

KÖROĞLU ARMATLI B. ve ERCOŞKUN YALÇINER, Ö. (2006) Urban Transformation: A Case Study on 7 Çukurambar, Ankara. G.U. Journal of Science 19(3): 173–183.

KURTULUŞ, H. (2006) “Kentsel Dönüşüme Modern Kent Mitinin Çöküşü Çerçevesinden Bakmak” Planlama 2006/2(36): 7- 13.

KURTULUŞ, H. (2007) “Devlet, Sermaye ve Kentsel Arazi Bağları Çerçevesinde Kentsel Dönüşüm”, Ölçü, Sayı: Mart , 72-77.

LI, M. (2003) Urban Regeneration through Public space: A Case study in squares in Dalian, China.” Graduate Thesis in Master of Arts in Geography, Canada: University of Waterloo.

Page 30: 1rohcavamaintenant.free.fr/USB KEY Fahriye/seminer-ke… · Web view1. GİRİŞ Çevre ve Şehircilik Bakanlığının kurulması ve eski TOKİ başkanının Bakanlığın başına

LOPEZ-MORALES, E. (2011) “Gentrification by Ground Rent Dispossession: The Shadows Cast by Large-scale Urban Renewal in Santiago de Chile”, International Journal of Urban and Regional Research, 35 (2),330-357.

LOGAN, J ve MOLOTCH H. L. (1987) “The city as a growth machine”in Logan, J. Ve Molotch H.L. Urban Fortunes: The Political Economy of Space, Los Angeles, CA: University of California Pres, 50-98

MACLEOAD, G. (2011) “Urban Politics Reconsidered: Growth Machine to Post-democratic City?”, Urban Studies, 48 (12), 2629-2660.

MARCUSE, Peter (1986) “Abandonment, Gentrification and Displacement: The Linkages in NewYork”, ed. Smith and Williams, Gentrification and The City, Unwin Hyman Lim Publishers, Boston.

MASSEY, D. (1993) “Power-Geometry and A Progressive Sense of Place”, Mapping The Futures Local Cultures Global Change, ed. J.Bird-B.Curtis, Routledge Publications, London.

MUSTERD, S. ve OSTENDORF, W. (2008) “Integrated Urban Renewal in the Netherlands: a Critical Appraisal”, Urban Research and Practice, 1 (1), 78-92.

NEVIN, B. (2010) “Housing Market Renewal in Liverpool: Locating the Gentrification Debate in History, Context and Evidence”, Housing Studies, 25 (5 ).

NALÇANTOĞLU, Halil (1999) “Yarılamayan Kentin Batısı:Ankara ve Batıkent Üzerine Notlar”, Birikim Dergisi: Kentte Yarılma, sy.123, Temmuz, ss.63-65.

OCAK, E. (1996) “Kentin Değişen Anlamı”, Birikim Dergisi, sy. 86-87, Haziran – Temmuz.

ÖZDEMİR D., ÖZDEN P., TURGUT S., (2005). Kentsel Dönüşümde Avrupa Deneyimi: Kuram ve Uygulamaya İlişkin Bir Değerlendirme, Ege Mimarlık, 2005/1 - 53, 22-29.

SAMSUNLU, A. (2007) “Toplu Konut Kanunu ve Türkiye’deki Uygulamaları”, Kent ve Planlama Geçmişi Korumak Geleceği Tasarlamak, A. MENGİ (ed), İmge Kitabevi Yayınları, Ankara, s.355-374

SMITH, N. (2002) “New Globalism, New Urbanism: Gentrification as a Global Urban Strategy”, Antipode, 427-450.

SOJA, E. W. (2000) “Metropolis in Crisis in, Post Metropolis”, Critical Studies of Cities and Regions, Blackwell Publishing, 95-143.

SÖNMEZ, N. Ö. (2003) “Islah İmar Planı Uygulamaları ile oluşan Kentsel Dönüşümün Sosyal ve Mekansal Sonuçları Üzerine Görgül Bir Değerlendirme”, Kentsel Dönüşüm Sempozyumu, YTÜ, İstanbul, 102-111.

ŞAHİN, S. Z. (2006) “Kentsel Dönüşümün Kentsel Planlamadan Bağımsızlaştırılması/Ayrılması Sürecinde Ankara”, Planlama, 2006/2(36), 111-121.

SWYNGEDOUW, E. ve BAETEN G. (2001) Scaling the City: The Political Economy of ‘Glocal’ Development- Brussels’ Conundrum”, European Planning Studies, 9 (7), 827-849.

SWYNGEDOUW E., MOULAERT F. ve RODRIGUEZ A. (2002) “Neoliberal Urbanization in Europe: Large Scale Urban Development Projects and the New Urban Policy”, Antipode, 547-582.

ŞEN, B. “Ekonomik Gelişmenin Kültürel Stratejileri: İstanbul Kent Merkezleri ve Tarihi Kentsel Alanların Yeniden Yapılandırılması”, Planlama, Sayı 36, s. 39-47.

Page 31: 1rohcavamaintenant.free.fr/USB KEY Fahriye/seminer-ke… · Web view1. GİRİŞ Çevre ve Şehircilik Bakanlığının kurulması ve eski TOKİ başkanının Bakanlığın başına

ŞENGÜL T. (2009) Kentsel Çelişki ve Siyaset: Kapitalist Kentleşme Süreçlerinin Eleştirisi, İmge Kitabevi, Ankara.

ŞPO, (2006), “Kentsel Dönüşüm Değil Rant Amaçlı Tasfiye Yasası”, Planlama, Sayı: 36, 4-5.

TEKELİ, İ. (2003) “Kentleri Dönüşüm Mekânı Olarak Düşünmek”, Kentsel Dönüşüm Sempozyumu, YTÜ, İstanbul, 2-7.

TUNA, M. (1999) “Türkiye Kentlerinin Toplumsal Yapısı: Konut Varlığına Dayalı Toplumsal Farklılaşma” (The Social Structure of Turkish Cities: Social Differentiation on the Basis of Housing Wealth), Yayınlanmamış YL tezi, ODTÜ, Ankara

TURAN M. (2009) Türkiye’de Kentsel Rant, Devlet Mülkiyetinden Özel Mülkiyete, Tan Kitabevi, Ankara.

ULUSOY, A. (2006) “’Kentsel Dönüşüm’ ve/veya ‘Kentsel Toprakları Üzerinden Sağlanan Rantın Bölüşümü’” Kentsel Dönüşüm Tartışmaları-I., TMMOB Mimarlar Odası Bülteni 40: 7-12.

UZUN, C.N. (2002) “Kentte Yeni Bir Dönüşüm Süreci ve Yasal Düzenlemeler”, Planlama Dergisi, 2002/1, TMMOB Şehir Plancıları Odası Yayını, s: 37-44, Ankara.

UZUN, C. N. (2006) “Yeni Yasal Düzenlemeler ve Kentsel Dönüşüme Etkileri”, Planlama 2006/2(36): 49-53.

UZUN, N. (2005) “Ankara’da Konut Alanlarının Dönüşümü: Kentsel Dönüşüm Projeleri”, Özcan Altaban’a Armağan, Cumhuriyetin Ankarası, ODTÜ Yayıncılık, Ankara.

VERHAGE R. (2005) “Towards a territorilized approach to Urban Renewal: a Comparioson of Policies in France and the Netherlands”, International Planning Studies, 10 (2), 129-143.

YAPICI, M. (2004) “İstanbul Nereye Gidiyor? Kentsel Dönüşüm mü? Kentsel Bölüşüm mü?”, Mimar-İst, Sayı: 2, s.76-80.

WEBB, D. (2010) “Rethinking the Role of Markets in Urban Renewal: The Housing Market Initiative in England”, Housing, Theory and Society, 27 (4), 313-331.

TMMOB Mimarlar Odası

YAYED (2006) Dönüşüm Alanları Yasa Tasarısı üzerine YAYED Görüşü,

ŞPO (2012) “Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun Tasarısı” üzerine basın açıklaması ve değerlendirme raporu,

MO (2012) “Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun Tasarısı” Değerlendirme Raporu,

İMO (2012) “Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun Tasarısı” üzerine İMO görüşü, TMH, 2012/1, 13-15

İnşaat Mühendisleri Odası

TUPOB (2010) 5393 sayılı Belediye Kanununun 73ç maddesinde Değişiklik Yapılmasına Dair 5988 sayılı Kanuna İlişkin görüşü

Page 32: 1rohcavamaintenant.free.fr/USB KEY Fahriye/seminer-ke… · Web view1. GİRİŞ Çevre ve Şehircilik Bakanlığının kurulması ve eski TOKİ başkanının Bakanlığın başına

EKÜMENOMOPOLİS

KELEŞ, R. (2004), “Kents