kavramlar ve osmanlı devletinin yıkılışı

12
HEDEFLER • Bu ünitede amaçlanan kazanımlar; Atatürk ilkeleri ve İnkılâp Tarihi ile iligili kavramlar öğrenilecek. • Osmanlı Devletinin yıkılış nedenlerini kavrayacak. İÇİNDEKİLER Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi ile ilgili Kavramlar • İnkılâp • İhtilâl • İsyan Hükümet Darbesi Islahat (Reform) • Rönesans Tekâmül (Evrim) Osmanlı Devletinin Yıkılışı İç Nedenler Dış Nedenler KAVRAMLAR VE OSMANLI DEVLETİNİN YIKILIŞI BAYBURT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM MERKEZİ ÜNİTE 1 ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ

Upload: duongbao

Post on 01-Feb-2017

310 views

Category:

Documents


10 download

TRANSCRIPT

Page 1: Kavramlar ve Osmanlı Devletinin Yıkılışı

HEDEFLER

• Bu ünitede amaçlanan kazanımlar;

• Atatürk ilkeleri ve İnkılâp Tarihi ile iligili kavramlar öğrenilecek.

• Osmanlı Devletinin yıkılış nedenlerini kavrayacak.

İÇİNDEKİLER

• Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi ile ilgili Kavramlar

• İnkılâp

• İhtilâl

• İsyan

• Hükümet Darbesi

• Islahat (Reform)

• Rönesans

• Tekâmül (Evrim)

• Osmanlı Devletinin Yıkılışı

• İç Nedenler

• Dış Nedenler

KAVRAMLAR VE OSMANLI DEVLETİNİN

YIKILIŞI

BAYBURT ÜNİVERSİTESİ

UZAKTAN EĞİTİM MERKEZİ

ÜNİTE

1

ATATÜRK İLKELERİ VE

İNKILÂP TARİHİ

Page 2: Kavramlar ve Osmanlı Devletinin Yıkılışı

Kavramlar ve Osmanlı Devletinin Yıkılışı

Bayburt Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi 2

1. ATATÜRK İLKELERİ ve İNKILÂP TARİHİ İLE

İLGİLİ KAVRAMLAR

1.1. İnkılap Köken olarak inkılap, Arapça “Kalb” kelimesinden türetilmiştir. İnkılap;

değişme, bir halden başka bir hale geçme demektir. Türkçede bu kelime

“etmek” yardımcı fiiliyle “kalbetmek” şeklinde kullanılır. Türk Hukuk

Lügatı’na göre ise İnkılap; Bir devletin sahip olduğu siyasi, sosyal, askeri

alanlardaki kurumların devlet eliyle, makul ve ölçülü metotlarla köklü bir

biçimde değiştirilerek yenileştirilmesidir.

İnkılap, bir halk hareketi olup, uzun bir süreç içinde gelişir. İnkılabın en

önemli özelliği topluma mal edilmesidir. İnkılap olayında akıl ve iradenin rol

oynaması onun beşeri yönünü, toplum tarafından yapılması da sosyal yönünü

ortaya koyar. Türk İnkılabında genelgelerin yayınlanması ve kongrelerin

düzenlenmesi, inkılabın topluma benimsetilmesine yöneliktir. İnkılap, mevcut

düzeni yıkma olayıdır. Çağın ihtiyaçlarını ve toplumun gereksinimlerini

karşılayamayan eski düzenin yıkılmasıdır. İnkılap, yıkılan düzenin yerine yeni

bir düzenin kurulmasını amaçlar. İnkılap sayesinde eski düzeni temsil eden

kurumlar yıkılır ve İnkılap kendi kurumlarını getirir.

İnkılap olayının gerçekleşebilmesi için toplumun karşı karşıya

kaldığı idari, adli, sosyal ve ekonomik buhranların yaşanması, fikir hayatının

gelişme göstermesi, inkılabı hazırlayıcı çalışmaların yapılması, lider ve kadro

teşekkülünün oluşması, tertip, disiplin, plan ve programın yapılması

gerekmektedir.

Bu çerçevede inkılap üç aşamada gerçekleşir: Birinci aşama fikri yani

hazırlık aşamasıdır. Bu aşamada fikirler topluma aktarılır ve benimsenmeleri

sağlanır. İkinci aşama eylem aşamasıdır. Bu aşama aynı zamanda ihtilal olarak

da açıklanabilir. Üçüncü ve son aşama ise yeniden düzenleme aşamasıdır. Bu

aşamada yıkılan ve bozulan düzenin yerine günün ihtiyaçlarına cevap verecek

yeni kurumlar oluşturulur ve böylece inkılap gerçekleşmiş olur. İnkılaba,

Fransız İnkılabı ve Türk İnkılabı örnek olarak gösterilebilir.

1.2. İhtilâl İhtilal terimi Arapça “hal” kökünden türetilmiştir ve yıkmak,

bozmak anlamını taşır. İhtilal, bir devletin mevcut siyasi, sosyal ve

ekonomik yapısını veya yönetim düzenini ortadan kaldırmak amacıyla,

hukuk kurallarına uymadan, kuvvet kullanılarak yapılan geniş halk

hareketini ifade etmektedir. İhtilal kelimesi Türkçe devrim sözüyle

karşılanabilir.

Yukarıda da söylendiği üzere ihtilal, inkılabın ikinci safhasını

oluşturmaktadır. Bu nedenle ihtilal gerçekleşir ve ardından yeniden

düzenlemeler yapılırsa olay inkılaba dönüşür. Fakat ayaklanma sonuçsuz

kalırsa sadece olay sadece ihtilal girişimi olarak kalır. 1789 Fransız İhtilali

ve 1917 Bolşevik İhtilali buna örnek gösterilebilir.

1.3. İsyan İsyan kelimesi; itaatsizlik, emre boyun eğmemek, ayaklanma

anlamına gelirken, kavram olarak; toplum içindeki bir grubun sınırlı bir

amacı gerçekleştirmek üzere devlete karşı başkaldırma hareketidir.

Page 3: Kavramlar ve Osmanlı Devletinin Yıkılışı

Kavramlar ve Osmanlı Devletinin Yıkılışı

Bayburt Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi 3

Genellikle isyanlar, isyanın nedenleri ortadan kalktığında sona ererler. Fakat

bu nedenler ortadan kalkmadığı takdirde daha büyük sosyal huzursuzluklara

yol açabilir ve ihtilale dönüşebilir.

1.4. Hükümet Darbesi Bir ülkede mevcut hükümetin zor kullanılmak suretiyle değiştirilmesi

hareketine hükümet darbesi denir. Devletin emri altındaki resmi güçlerden

birinin mevcut hükümeti devirip iktidarı ele geçirmesi olayıdır. Hükümet

Darbesi, disiplinli, şuurlu bir kuvvetin eseri olursa emniyet ve asayiş

korunur, aksi halde anarşi ortaya çıkar. Hükümet darbelerinin hedefi iktidarı

değiştirmekle sınırlıdır ve rejim değişikliği öngörülmez. Bu nedenle darbeyi

gerçekleştirenler, toplumun sosyal ve ekonomik yapısına müdahale

etmezler. Osmanlı Dönemindeki Bab-ı Ali Baskını ile Cumhuriyet

Döneminde yaşanan 1960 ve 1980 Darbeleri olmak üzere tarihimizde üç kez

bu olay yaşanmıştır.

1.5. Islahat (Reform)

Arapça sa-la-ha kökünden gelir. Bozulan ve iş göremez hale gelen bir

şeyi ıslah etmek, düzeltmek, çekidüzen vermek, sulh etmek gibi anlamlar

taşır. Fransızca olan Reform kelimesinin karşılığıdır. Geniş anlamda;

toplumun ihtiyaçlarına cevap vermeyen kurumları, çağın ihtiyaçlarına ve

şartlarına uygun olarak yeniden düzenlemektir. Islahatlar o ülkenin hukuk

düzenine uygun olarak yapılır. Değiştirilebilir, zorlayıcı değildir. Özellikle

Osmanlı Devletinin son dönemlerinde hemen her alanda yoğun olarak

yaşanmıştır.

1.6. Rönesans

Kelime anlamı yeniden doğuş demektir. İlimde, sanatta, fikirde,

edebiyatta yeniden doğuşu ifade etmektedir. Genel olarak pek

kullanılmayan bu kavram sadece tarihte Avrupa’daki yeriyle anılmakta ve

bilinmektedir.

1.7. Tekâmül (Evrim)

Arapça, “Kamil” kökünden türemiş olup, ilerleme, gelişme, olgunlaşma

anlamına gelmektedir. Evrim kavram olarak mevcut kurumun veya herhangi

bir varlığın ideale, daha iyiye doğru gelişmesini ifade etmektedir. Tekâmülde

herhangi bir zorlama olmayıp, gelişim kendi doğal mecrasında gerçekleşir.

2. OSMANLI DEVLETİNİN YIKILIŞI

XVII. yüzyıla kadar muhteşem dönemlerini yaşayan Osmanlı Devleti, bu

dönemlerde askeri, siyasi, ekonomik ve sosyal olarak devrinin tek süper

gücüydü. Ancak bu tarihten itibaren Avrupa’da meydana gelen Reform,

Rönesans ve Fransız İnkılabıyla gerçekleşen ilerlemeye ayak uyduramamış ve

Yakınçağda hızlı bir gerileme yaşamıştır. XX. Yüzyılın başında ise çöküşle

karşı karşıya kalmıştır. Osmanlı Devletinin yaşadığı bu gerileme ve yıkılış

nedenlerini iç ve dış nedenler olarak ele almak mümkündür.

Page 4: Kavramlar ve Osmanlı Devletinin Yıkılışı

Kavramlar ve Osmanlı Devletinin Yıkılışı

Bayburt Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi 4

2.1. İç Nedenler Osmanlı Devleti'nin gerilemesine ve daha sonrada çöküşüne sebep

olarak gösterilen nedenlerin başında mülki idarenin ve ordu teşkilatının

bozulması, ilmiye sınıfının yetersiz kalması, adliye mekanizmasının çöküşü

ve ekonomik yapının bozulması gelmektedir.

Mülki İdarenin Bozulması: Osmanlı Devleti, eski Türk hâkimiyet

anlayışına göre, veraset usulüyle tahta geçen hükümdarlarca

yönetilmekteydi. Devletin başında Osmanlı hanedanına mensup bir

hükümdar bulunurdu. Hanedan üyelerinden kimin hükümdar olacağı ile

ilgili kesin çizgilerle belirlenmiş bir kural yoktu. Hükümdarın ölümünden

sonra hanedan üyelerinin her biri gücü ve nüfusu varsa, sonucuna katlanmak

şartıyla taht üzerinde hak iddia edebilir ve mücadelesinde başarılı olması

halinde iktidarı ele geçirirdi.

Daha sonra 1603 yılında tahta geçen I. Ahmet Döneminde bu usul

değiştirilerek yerine hanedanın en büyük erkeğinin tahta geçirilmesini

öngören, Ekberiyet sistemi getirildi. Bu sistem taht kavgalarını ve

dolayısıyla kardeşkanı dökülerek devletin iç bunalıma itilmesini önlemiştir.

Ancak iktidarı elde etmede sadece yaşın ölçü olması, şahsi yeteneklere

bakılmayışı, yetersiz hanedan üyelerinin de devletin başına geçmesine yol

açmıştır.

Ayrıca Osmanlı Devleti’nin kuruluş döneminde uygulanan

şehzadelerin sancaklara gönderilmesi uygulaması kaldırılmış, şehzadelerin

sarayda tutulması, devleti yönetme alışkanlığından uzak, deneyimsiz

padişahların ülkeyi kötü yönetmelerine neden olmuştur. Devleti iyi

yönetemeyen, eğitimi yetersiz padişahların yönetime gelmesi de, yukarıdan

aşağıya doğru mülki idarenin tüm kademelerinde bozulmaya yol açmıştı.

Hükümdarlık müessesesindeki bu bozulma sonucunda liyakat usulü ortadan

kalkmış, yeteneksiz ve ehliyetsiz kişiler toplumda huzur ve mizamı

sağlamaktan çok huzursuzluk kaynağı olmaya başlamışlardır.

Ordu Teşkilâtının Bozulması: Osmanlı ordusu başlangıçta yaya ve

müsellemlerden (atlı) oluşan, savaş zamanlarında toplanan bir uç beyliği

ordusu niteliğindeydi. Devletin kurulmasından sonra yaşanan gelişmelere

paralel olarak ordu da yeniden teşkilâtlandırılmıştır. Devlet tam anlamıyla

kurulduğunda, Osmanlı Kara Ordusu Yeniçeri Ocağı (Kapıkulu) ve Tımarlı

Sipahiler olmak üzere iki kısımdan oluşmaktadır.

Devletin en güçlü olduğu dönemlerde, ordunun çoğunluğunu Tımarlı

Sipahiler oluşturmaktaydı. Ancak gerileme döneminden itibaren her iki

askeri birlikte çağın gerektirdiği yeniliklere ayak uyduramamış, bunun

sonucunda Osmanlı ordusu eski savaş gücünü yitirmiş, disiplinsiz, amirine

başkaldıran, yeniliklere tavır alan bir insan topluluğu görünümüne

bürünmüştür. Özellikle yeniçeri teşkilâtı düşmandan çok kendi yönetimini

ve halkını korkutan bir ordu haline dönüşmüştür.

Tımarlı Sipahi sisteminin bozulmasında ise, bu teşkilâtla doğrudan

ilgili olan dirlik denen toprak sisteminin bozulması etkili olmuştur. Bir

hizmet karşılığı verilen dirliklerin hakkı olanlarla değil de iltimasla rastgele

şahıslara verilmesi Tımarlı Sipahi sisteminin de bozulmasına yol açmıştır.

Bu durum alınan tüm önlemlere rağmen Tımarlı Sipahi sayısının hızla

Page 5: Kavramlar ve Osmanlı Devletinin Yıkılışı

Kavramlar ve Osmanlı Devletinin Yıkılışı

Bayburt Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi 5

azalmasına ve Yeniçeri Tımarlı Sipahi dengesinin Yeniçeriler lehine

bozulmasına neden olmuştur.

Preveze deniz zaferiyle Akdeniz’in en üstün gücü haline gelen

Osmanlı donanması ise 17. yüzyılda gerilemiştir. Avrupa’daki gemi

teknolojisine ayak uyduramayan Osmanlı donanması 19. yüzyılda büyük

ölçüde çökmüştür.

Kara ve deniz kuvvetlerinden oluşan Osmanlı ordusunun devletin

kuruluş dönemindeki gücünü devam ettirememesinin ve çöküntüye

uğramasının nedenlerini şu üç maddede özetlemek mümkündür:

• Osmanlı Devleti’nin kuruluş yıllarındaki dinamizmini

sürdürememesi buna bağlı olarak Osmanlı ordusunun gelişen Avrupa

orduları karşısında yetersiz kalması

• Avrupa orduları ateşli silâhlarla donatılırken Osmanlı devletinin bu

konuda gerekli duyarlılığı gösterememesi. Yakın Çağda dışarıdan modern

silâh alma çabalarının da sonuçsuz kalması

• Gerileme döneminden itibaren uğranılan yenilgilerin orduda moral

çöküntüsü yaratması. Bu çöküntünün tedbir alınarak giderilmesi yerine

teşkilâtın ihmal edilmesi.

Bu sebeplerden dolayı çöküntüye uğrayan Yeniçeri Ocağı önce ıslah

edilmeye çalışılmış, III. Selim Döneminde Nizam-ı Cedid kurulmuştur.

Ancak bu çabalar Padişahın canına mal olunca Ocak, Vaka-yı Hayriye olayı

ile 1826’da II. Mahmut tarafından kaldırılmış ve yerine Asakir-i Mansure-i

Muhammediyye ordusu kurulmuştur.

İlmiye Teşkilatının Yetersiz Kalışı: Osmanlı ilmiye Teşkilatı XV.

ve XVI. yüzyıllarda çağdaşlarına göre oldukça ileri bir seviyedeydi. Fatih

döneminde Osmanlı Medreseleri, gerek eğitim kadrosu, gerekse program

bakımından çok zengindi. Yükselme devirlerinin devlet adamlarını ve devlet

kadrolarını yetiştiren Osmanlı İlmiye Teşkilatı, XVIII. ve XIX. yüzyıla

gelindiğinde çok farklı bir mahiyet almıştır. Zamanın şartlarına göre

Avrupa’daki ilmi gelişmeleri takip edemediği gibi pozitif bilimler

lüzumsuz ve faydasız görülerek medreselerden çıkarılmış ve sadece dini

ilimler verilmeye başlanmıştır.

Diğer taraftan önceleri eğitim çalışmalarını teşvik etmek amacıyla

çıkarılan “beşik ulemalığı” daha sonra suiistimal edilmiş ve gerekli eğitimi

almadan bu payeyi alan bilim adamları türemiştir. Zamanla bu kişilerden

dolayı medrese, ilimle uğraşmayan, siyasetle uğraşan bir yapıya

dönüşmüştür. Bu durum, medreseye hem itibarını hem de muhtariyetini

kaybettirip, onu siyasetin emrine sokmuştur. Müderrisler yani ulema sınıfı,

maddi ve siyasi menfaatler elde etmek için medreseyi vasıta olarak

kullanmışlardır. İlmi payeler kayırma ve rüşvetlerle elde edilmeye

başlanmış ve eski yapısını kaybeden medrese, kendisiyle birlikte devleti ve

toplumu da çöküşe sürüklemiştir.

Yakınçağda özellikle II. Mahmud döneminde eğitimle ilgili

reformlar yapılmaya çalışılmışsa da bu reformlar medresenin dışında

gerçekleşmiştir. Bu durum eğitimde birliği bozmuştur. Bir taraftan

medreseler eğitim faaliyetlerine devam ederken diğer taraftan batı tarzında

eğitim veren başka okullar eğitimini sürdürmüştür.

Page 6: Kavramlar ve Osmanlı Devletinin Yıkılışı

Kavramlar ve Osmanlı Devletinin Yıkılışı

Bayburt Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi 6

Adalet Sisteminin Çökmesi: Adalet kurumu, Osmanlı Devleti’nin

sınırlarının genişlemesinde büyük rol oynamıştır. Osmanlının adalet sistemi

ve anlayışı devletin güçlü olduğu dönemlerde, değişik toplumlar arasında

büyük ilgi uyandırmıştır. Bu dönemdeki adalet anlayışını, Kınalızade Ali

Efendi'nin Ahlak-i Alâi eserinde bulunan sekiz maddelik yöntem en güzel

şekilde açıklamıştır. Ancak, 19. yüzyılda adaletin yerini rüşvet, adam

kayırma ve menfaat almıştır. Adalet sisteminin çökmesi hukukun üstünlüğü

anlayışının yıkılması Osmanlı Devleti’ni hızla çöküntünün eşiğine getirmiş,

halkın adalete ve dolayısıyla devlete karşı olan güveni zayıflamıştır.

Ekonominin Bozulması: Osmanlı Devleti kuruluşundan itibaren

izlediği çok başarılı ekonomik politikalar sonucunda halkın refah düzeyini

artırmayı başarmıştı. Osmanlı toplumu bir refah toplumu haline gelmişti.

Buna rağmen aynı zamanda kanaat toplumu olan ve zaruri ihtiyaçlarından

fazlasını hayır hizmetlerine harcayan Osmanlı toplumu her türlü ihtiyaca

cevap veren vakıfları desteklemiş, bu sayede toplumda muhtaç insan

bırakılmamıştı. Ancak Osmanlı İmparatorluğu’nun güçlü olduğu

dönemlerde sahip olduğu bu güçlü ekonomisinin zaman içerisinde

zayıfladığı görülmektedir. Ekonomik alanda çöküşün başlıca sebepleri

şunlardır:

• Başlangıçta Fransa’ya daha sonra diğer Avrupa devletlerine

verilen kapitülasyon denilen ticari imtiyazların Osmanlı Devleti aleyhinde

gelişme göstermesi.

• Batıdaki sanayii inkılabının Osmanlı Devleti’nde

gerçekleştirilememesi, sanayii ürünlerinin yerli Osmanlı el sanatlarını

ezmesi ve eritmesi

• Kaybedilen savaşlar sonucunda ganimet elde edilemediği gibi

ödenmek zorunda kalınan tazminatlar ve artan askeri giderler

• Dışarıdan alınan dış borçların ödenememesi sonucunda kurulan

düyunu Umumiye Teşkilatı’nın olumsuz etkileri

• Artan rüşvet ve su istimal olaylarını devlet adamlarının çözememeler

• Ekonomiyi yönlendirecek insan unsurunun yetiştirilmemesi

• Sömürgecilik hareketinin sonucunda İspanyolların güney

Amerika’dan getirdikleri altınlar yüzünden Avrupa’yı sarsan enflasyonun

Osmanlı devletini olumsuz etkilemesi

• Dirlik sisteminin bozulması yüzünden tarım faaliyetlerinin aksaması

ve devletin vergi kaybına uğramas

• Coğrafi keşifler sonucu dünya ticaret yollarının değişmesi ve

Osmanlı Devleti’nin daha önce elinde tuttuğu ticari avantajları kaybetmesi

2.2. Dış Nedenler

Coğrafi Keşifler: Ortaçağın sonları ile yeniçağın başlarında

Osmanlı Devleti karşısında pek bir varlık gösteremeyen Avrupa, coğrafi

keşiflerle beraber yepyeni bir dönemin içerisine girmiştir. Gemi

tekniğindeki gelişmeler sonucunda keşfedilen yeni topraklar ve yeni

coğrafyalar Avrupa insanının ufkunu açmış dünya görüşünü değiştirmiş ve

buralarda ele geçirdikleri zenginlik kaynaklarını ülkelerine taşımaya

başlamışlardır. Coğrafi keşifler sonucunda özellikle Ümit Burnunun ve

Amerika Kıtasının bulunması sonucunda açık denizlerden gelen servet

Page 7: Kavramlar ve Osmanlı Devletinin Yıkılışı

Kavramlar ve Osmanlı Devletinin Yıkılışı

Bayburt Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi 7

Avrupa’yı kısa zamanda zenginleştirip güçlendirirken, Doğu-Batı ticaretinin

yapıldığı İpek ve Baharat yolları önemini yitirmiştir. Özellikle Amerika

kıtasının keşfedilmesi, buradaki yeraltı zenginliklerinin Avrupa’ya

aktarılması Osmanlı’nın para düzenini bozmuştur. Avrupalı tüccarların,

Osmanlı Devleti’nin ürettiği hammaddeyi daha fazla gümüş para vererek

alması, o dönemdeki paranın değer kaybetmesine yol açmıştır. Ülkedeki

para bolluğu enflasyonu doğurmuştur. Bu da altın fiyatlarını yükseltmiş,

hayatı güçleştirmiş ve sanayiinin gelişmesini engellemiştir.

Reform ve Rönesans Hareketleri: Reform, kelime anlamı yeni

şekil vermek, ıslah etmek, yeniden düzenlemek demektir. Tarihsel anlamı

itibariyle ortaçağ Avrupa’sında din alanındaki muhalefet hareketidir. Bu

olayda kilisenin maddi ve manevi egemenliğine ve bunun sınır tanımaz

etkinliğine karşı oluşan dini-elit muhalefeti Martin Luther temsil etmiştir.

Luther, Katolik Kilisesinin dogmalarına karşı reform istiyordu. Bu

mücadelesindeki savunduğu düşünceler Protestan Kilisesini doğurdu.

Ortaçağlar boyunca kilise baskısı ve skolâstik görüşler yüzünden karanlık

bir devir yaşayan Avrupa reform hareketleri ile beraber bu baskıdan önemli

ölçüde kurtulmuştur.

Önce İtalya’da başlayıp giderek yayılan Rönesans kelime anlamı

olarak ‘yeniden doğuş’ demektir. Rönesans’ın Ortaçağ’a inat dinsel

konularda bile insanı merkez olarak almak, dünyayı, dünya gerçeklerini

değerlendirmek ve Eski Yunan sanatına dönmek, köklerini orada bulmak

gibi nitelikleri vardı. Latince önem kazandıkça eski eserler gün ışığına

çıkıyordu. Rönesans, Ortaçağ ile modern dünya arasında bir basamak oldu.

Avrupa toplumu bu dönemde yeni bir uyanış ve yükseliş hamlesi

başlatmıştır. Matbaanın yaygın bir şekilde kullanılmasıyla bilimsel düşünce

yaygınlaşmış ve pozitif bilimler hızla gelişmiştir. Bu bilimsel gelişmeler,

yeni tekniklerin üretilmesine sebep olmuş ve ait olduğu toplumlara büyük

güç kazandırmıştır. Buna karşın Osmanlı Devleti bu gelişmeleri pek ciddiye

almamıştır.

Sanayi Devrimi:1750'lerde James Watt’ ın buharlı makineyi keşfi

ile İngiltere'de ortaya çıkan Sanayi İnkılabı sonra, tüm Avrupa ve

Amerika'da yayıldı. Bu dönemde Batı Avrupa’da meydana gelen bilimsel ve

teknolojik gelişmeler neticesinde, buhar gücüyle çalışan makineler

endüstrinin birçok alanında kullanılmaya başlanmıştır. Bu süreçte üretim

tekniklerinde meydana gelen gelişmeler ve ilerlemeler Avrupa’yı hızla

zenginleştirmiştir. Büyük fabrikalarda yapılan üretim, mamul madde

miktarını arttırmış ve iç pazarlar bu üretimi tüketmeye yetmez olmuştur.

Üretim fazlasını ihraç etmek zorunda olan sanayileşmiş devletler

kendilerine yeni sömürge alanları aramaya başlamıştır. Avrupa sanayisinin

seri üretilen ve ucuza mal edilerek ihraç edilen malları karşısında, Osmanlı

sanayisinin el tezgâhlarına dayanan üretimi rekabet edememiştir. Bu

durumda yerli tüccar ve sanayici, geri teknoloji ve yüksek maliyet ve ağır

vergi şartları karşısında, daha fazla dayanamamış ve bir kısmı iflasa

sürüklenirken birçoğu da işletmelerini kapatmak zorunda kalmıştır.

Fransız İnkılâbı: 14 Temmuz 1789’da başlayan Fransız İnkılâbı

devlet ve toplum hayatında önemli değişikliklere neden olmuştur. İnsan ve

Page 8: Kavramlar ve Osmanlı Devletinin Yıkılışı

Kavramlar ve Osmanlı Devletinin Yıkılışı

Bayburt Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi 8

Vatandaş Hakları Bildirisi, bütün insanların özgür ve eşit olduklarını

bildirmekteydi.

Osmanlı Devleti 1789’da Fransız Devrimi başladığında, diğer

Avrupa devletlerinde olduğu gibi, gelişmelere Fransa’nın bir iç sorunu

olarak yaklaşmıştır. Osmanlı yöneticileri, İmparatorluk sınırları içinde

yaşayan Fransız vatandaşlarının coşkulu kutlamalarına da kayıtsız

kalmışlardır.

Ancak Devrimden sonra ortaya çıkan özellikle milliyetçilik

hareketleri Osmanlı Devleti için büyük bir sıkıntı kaynağı oldu. Çok uluslu

bir yapıya sahip olduğundan, ayrıca azınlıkların Hıristiyan kökenli

olmasından dolayı onları Osmanlı yapısı içinde tutmak çok zor oldu.

Nitekim bu ideolojiden öncelikle Osmanlı İmparatorluğu’nun Avrupa’nın

ideolojik etkilerine en açık durumda olan ve Avrupa’nın arka bahçesi olarak

nitelendirilen Balkanlar coğrafyası etkilendi. Daha sonra da tüm Arap

coğrafyası bu sürece dâhil oldu.

Kapitülasyonlar: Kapitülasyon, yabancı bir devlet uyruğunun

oturduğu ve iş yaptığı ülkede, o ülkenin vatandaşlarına tanınmayan bazı

ayrıcalıklardan yaralanmasıdır. Bu ayrıcalıklar ticari, ekonomik, kültürel

v.b. olabilir.

Osmanlı Devleti’nin Kanuni döneminde Fransızlara verdiği

kapitülasyonlar ticari nitelik taşımaktadır. Buna göre Osmanlı Devleti’nin

de ticaret yapacak olan Fransız tüccarları on yıl vergi vermeyecekler,

malların değeri üzerinden %3 gümrük alınacak, Fransızlar arasında çıkacak

ticari anlaşmazlığa, anlaşmazlığın çıktığı yerdeki Fransız Konsolosu

bakacak, taraflardan biri Türk ise sorunu Osmanlı kadısı Fransız elçilinin bir

görevlisinin gözetiminde çözecektir. Kanuni’nin ölümünden sonra bu

ayrıcalıklar yenilenmiştir. Yenilenirken vergi muafiyeti süresiz olarak

uzatılmıştır.

Fransa’ya tanınan bu ayrıcalıklardan zamanla bütün Avrupa devletleri

yararlanmışlardır. Avrupa, Sanayi İnkılabı sonucundaki gelişmeler Batılılar

için, ucuz hammaddesi, kabalık nüfusu, kapitülasyonların kendilerine

sağladığı düşük gümrük gelirleriyle Osmanlı Devleti’ni cazip bir pazar

haline getirmiştir. Avrupa’da fabrikalarda üretilen mallar, Osmanlı pazarına

sürülünce, korumasız, zayıf Osmanlı sanayisi bunlarla rekabet edememiş ve

büyük darbe yemiştir. Kapitülasyonların zararlarını gören Osmanlı Devleti,

kapitülasyonları kaldırmak için çabalamışsa da bu yoldaki çabaları sonuç

vermemiştir. Türkiye ancak Lozan da kapitülasyonlardan kurtulabilmeyi

başarmış ve Türk Sanayiini korumayı gerçekleştirmiştir.

Page 9: Kavramlar ve Osmanlı Devletinin Yıkılışı

Kavramlar ve Osmanlı Devletinin Yıkılışı

Bayburt Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi 9

Özet

•Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi ile ilgili kavramlara kısaca bakıldığında bir grubun mevcut otoriteye karşı itaatsizliğiyle başlayan isyan şayet büyür ve yönetimi ele geçirme eylemine dönüşürse o zaman bu ihtilale olur. İhtilal başarıya ulaşır ve bunu gerçekleştirenler ülkeyi yeniden planlı bir şekilde düzenlemeye kalkarlarsa o zaman da inkılap gerçekleşmiş olur. Bu kavramların dışında Islahat bir kurumun aksayan yanlarını düzeltmeye yönelik faaliyettir. Rönesans İtalyada ortaya çıkan ve yeniden doğuşu ifade eden kavramdır. Hükümet Darbesi silahlı bir gücün yönetimi zorla ele geçirmesi iken Tekamül, doğal süreç içinde ortaya çıkan dönüşümdür.

• Osmanlı Devleti'nin yıkılış nedenlerini özetleyecek olursak: Osmanlı XVI. yüzyılda zirve noktasını yaşadıktan sonra devlet kurumları yavaş yavaş eski dinanizmini kaybetmeye başlamış ancak bunu farketmek yaklaşık yüz yılı bulmuştur. Özellikle mülki idarenin başında bulunan padişahlık makamının eski kabiliyetini kaybetmesiyle en tepede ortaya çıkan otorite boşluğu suistimallere ve devlet içinde entrikalara neden olmuş ve bu durum aşağıya doğru sirayet etmiştir. bunun yanında tımar sisteminin bozulması sonucunda sayıları azalan tımarlı sipahilere karşılık sayısı artan yeniçeriler ellerinde silah gücü bulunduğundan keyfi hareketlere başlayarak saray üzerindeki baskılarını ve müdahalelerini arttırmışlar, ve askerlik dışında hemen her şeyle ilgilenmişlerdir. bunun yanında eğitimin de eski kabiliyetini kaybetmesi her kurumda çöküntüye sebep olmuştur. Bunlara bağlı olarak ekonomi yapı iç ve dış gelişmeler neticesinde bozulacaktır. Osmanlı hemen her kurumda bir bozulma yaşadığı dönemde Avrupa gerçekleştirdiği Reform ve Rönesans ile bir kalkınma atağına girecek Coğrafi Keşifler ve Sanayi İnkılabı ile de dev bir ekonomiye dönüşecektir. Fransızİnkılabı ile ortaya çıkan eşitlik, özgürlük ve ulusçuluk fikirleri de bunlara eklenince ortaya çıkan büyük devletler artık Osmanlı için büyük bir tehdit olacak ve Avrupa'da yaşanan hemen her gelişme Osmanlı'nın kurumlarını daha da kötü bir şekilde etkileyerek, onların daha da hızlı çökmesine vesile olacaktır.

Page 10: Kavramlar ve Osmanlı Devletinin Yıkılışı

Kavramlar ve Osmanlı Devletinin Yıkılışı

Bayburt Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi 10

Ünite Değerlendirme

Soruları

1. Devletin emri altında bulunan silahlı bir kuvvetin yönetimi ele geçirmesi

olayına ne denir?

a) İsyan

b) Hükümet Darbesi

c) İhtilal

d) Evrim

e) İnkılâp

2. Geniş halk kitlelerinin katılımıyla meydana gelen, mevcut düzeni zor

kullanarak yıkan, yıkılan düzen yerine köklü değişikliklerle yeni bir düzen

kuran ve üç aşamadan oluşan harekete verilen isim nedir?

a) İnkılâp

b) İsyan

c) İhtilal

d) Evrim

e) Hükümet Darbesi

3. İnkılâbın ikinci safhası olan eylem aşması aşağıdakilerden hangisidir?

a) İnkılâp

b) İsyan

c) İhtilal

d) Evrim

e) Hükümet Darbesi

4. Osmanlı Devletinin çöküş sebepleri arasında yer alan aşağıdaki

nedenlerden hangisi diğerlerinden farklı alandadır?

a) Saray masraflarının artması

b) Medreselerin bozulması

c) Tımar sisteminin bozulması

d) Kapitülasyonların etkisi

e) Avrupa’da altın ve gümüşün bollaşması

5. Aşağıdakilerden hangisi Osmanlı’da Mülki idarenin bozulma sebepleri

arasında gösterilemez?

a) Tahta geçiş sisteminin değişmesi

b) Sancağa çıkma usulünün kalkması

c) Liyakat usulünün ortadan kalkması

d) Beşik ulemalığı sisteminin getirilmesi

e) Yeteneksiz padişahların iş başına gelmesi

6. XIX. yüzyılda Osmanlı sanayisinin çökmesine neden olan en etkili olay

aşağıdakilerden hangisidir?

a) Avrupa’da yaşanan coğrafi keşifler

b) Reform’un etkileri

c) Rönesans’ın etkileri

d) Avrupa’da artan altın ve gümüş

e) Osmanlı pazarına gelen bol ve ucuz Avrupa malları

Page 11: Kavramlar ve Osmanlı Devletinin Yıkılışı

Kavramlar ve Osmanlı Devletinin Yıkılışı

Bayburt Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi 11

7. Fransız İnkılâbının ortaya çıkardığı hangi özellik Osmanlı Devleti

açısından yıkıcı olmuştur?

a) Eşitlik fikirleri

b) Özgürlük fikirleri

c) Avrupa’da İhtilallara neden olması

d) Ulusçuluk fikirleri

e) Halk idaresine geçme fikri

8. Aşağıdakilerden hangisi Osmanlı’nın yıkılmasına neden olan iç

nedenlerden biridir?

a) Coğrafi Keşifler

b) İlmiye Teşkilatının Bozulması

c) Sanayi İnkılâbı

d) Kapitülasyonlar

e) Reform ve Rönesans

9. Aşağıdakilerden hangisi Osmanlı’nın yıkılmasına neden olan dış

nedenlerden biridir?

a) Mülki idarenin bozulması

b) Askeri sistemin bozulması

c) Adalet sisteminin çökmesi

d) Ekonominin bozulması

e) Milliyetçilik isyanlarının yaşanması

10. Avrupa’da meydana gelen Coğrafi Keşifler ve Sanayi İnkılabı gibi

gelişmeler Osmanlı’nın hangi yapısını derinden sarsmıştır?

a) Ekonominin yapısını

b) Askeri yapısını

c) Sosyal yapısını

d) İdarenin yapısını

e) Adalet yapısını

CEVAPLAR

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

b a c b d e d b e a

Page 12: Kavramlar ve Osmanlı Devletinin Yıkılışı

Kavramlar ve Osmanlı Devletinin Yıkılışı

Bayburt Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi 12

KAYNAKLAR

Doğan, O., (2011) Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi, Okutman Yayıncılık,

Ankara

Turan, R., Safran, M. vd., (2011), Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi,

Okutman Yayıncılık, Ankara

Komisyon, (2003), Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti Tarihi, (Ed. Sezer, A.),

Siyasal Kitabevi, Ankara

Yalçın E.S., Turan M., vd., (2003), Türk İnkılab Tarihi ve Atatürk İlkeleri,

Siyasal Kitabevi, Ankara

Komisyon, (2009), İmparatorluktan Ulus Devlete Türk İnkılab Tarihi, (Ed.

Öztürk, C.), Pegem Akademi, Ankara

Yıldız Y., (2009), Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi, Nobel Yayınları,

Ankara

YÖK, (1997), Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Türk İnkılabının Hazırlık

Dönemi ve Türk İstiklal Savaşı, YÖK Yayınları, Ankara

Safa, P. (1996), Türk İnkılabına Bakışlar, Atatürk Araştırma Merkezi,

Ankara

Develioğlu F., (2003), Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lügat, Aydın

Kitabevi, Ankara