kadin 46

84
VATANDAŞLARIMIZ İÇİN BURADAYIZ Muavin Konsolos Aslin Savran: Tatlı dil kocayı Hollanda’daki politikayı kukla gösterisine benzetiyorum baştan çıkarır Gebelikte vücut bakımı Meclise 3 Türk kökenli aday girdi Cilt bakımı nasıl yapılır? Ayın Testi: Mantıklı ve dikkatli misiniz, hassas ve duygusal mı? JAAR 5 | NR. 46 | 15 SEP-OKTOBER 2012 De Stem van de Multi-Culti Vrouw Türk insanı kalp insanı Dostluğumuz bakidir! Piyanist ve besteci Michiel Borstlap:

Upload: platform-dergisi

Post on 29-Mar-2016

237 views

Category:

Documents


5 download

DESCRIPTION

KADIN Dergisi 46. sayi

TRANSCRIPT

Page 1: KADIN 46

VATANDAŞLARIMIZİÇİN BURADAYIZ

Muavin Konsolos Aslin Savran:

Tatlı dil kocayıHollanda’dakipolitikayı kukla gösterisine

benzetiyorumbaştan çıkarır

Gebelikte vücut bakımı

Meclise 3 Türk kökenli aday girdi

Cilt bakımı nasıl yapılır?

Ayın Testi: Mantıklı ve dikkatli misiniz, hassas ve duygusal mı?

JAAR

5 |

NR.

46

| 15

SEP

-OKT

OBER

201

2

De Stem van de Multi-Culti Vrouw

Türk insanı kalp insanı Dostluğumuz bakidir!

Piyanist ve besteci Michiel Borstlap:

Page 2: KADIN 46
Page 3: KADIN 46

Mega %30İNDİRİM

BİR SENE PLATFORM VE KADIN DERGİSİ’NE ABONE OLACAKSINIZ. KARŞILIĞINDA SADECE 35 EURO

İKİ DERGİ İÇİN ÖDEYECEKSİNİZ.

ŞİMDİ MEGA İNDİRİMDEN %30 FAYDALANA BİLİRSİNİZ! Platform ve Kadın Dergisi her ay düzenli gelecek Özel kampanyadan yararlanmış olacaksınız Her ay Haber, Müzik, Moda, Bakım, Sinema, Kültür, Sanat, Bulmaca, Röportaj, Yemek Tarifeleri ve benzeri sayfalardan oluşan 170 sayfalık dergiye sahip olacaksınız. Tek yapacağınız şey aşağıdaki abone formunu doldurup göndermeniz.

***

*

indirim

Naam.............................................................................................m/v. .................

Adres.....................................................................................................................

Postcode/plaats.......................................................................................................

Telefoon..................................................................................................................

Beroep .................................................Geboorte datum. .........................................

E Mail.....................................................................................................................

Datum.....................................................................................................................

Handtekening. .........................................................................................................

Abone formuPlatform ve Kadın dergisi’ni 1 yıl boyunca elde etmek için €35,- hesap numaramdan çekilmesini kabul ediyorum.

Voor een abonnement van 1 jaar op het blad Kadın machtig ik hierbij PMG om eenmalig €35,- van mijn bank- of girorek-ening af te schrijven.

Bank/gironummer:

PlatformA y l ı k d ü ş ü n c e , a k t ü a l i t e v e h a b e r d e r g i s i

Derkinderen str 108 – B 1061 WX Amsterdam

De Stem van de Multi-Culti VrouwDe Stem van de Multi-Culti Vrouw

postzegel

niet

nodig

+31

(0)2

0 61

4 53

63

Page 4: KADIN 46
Page 5: KADIN 46

KADIN | 5

Page 6: KADIN 46

6 | KADIN 6 | KADIN

KADIN

STG PMG

EBUBEKİR TURGUT

MÜNEVVER ESRA TURGUT

ÖZLEM ÖZYOL, SEVİM HÜLYA GERİLAKAN

SELİM TURAN, M. TAHTALI, HATİCE TURGUTM.KÜBRA, MUSTAFA TOGA, FUAT ASLAN

EMİNE BOZKURT, FATMA KOŞER KAYA, B. MEERKERK, SADIK YEMNİ, ÖZLEM ÖZYOL, FUNDA MÜJDE, JESSICA MAAS, SELMA COŞKUNER, AV. TENZİLE ERDALNEVİN ÖZÜTOK, NURAY BOSSINK TUNA, SEMA MARAŞLI, SABAHATTİN UÇAR, ESMA KÜÇÜK, MEHMET ÇALIŞKAN

SELÇUK ÖZTÜRK T. 020 - 614 53 63F. 020 - 613 24 23

HAYRİYE, BÜYÜKEKEN, SELMA GECİKMEZ, TURGUT OKAN, BANU ÇELİK, KERİME SAHİN, YETER AKIN

P-Ajans: [email protected]

AV. İSMET ÖZKARA

HOLLANDA SENELİK 25,00 EURO (PER JAAR)BELÇİKA SENELİK 35,00 EURO (PER JAAR)DİĞER ÜLKELER 60,00 EURO

HOLLANDA GENELİ

DERKINDERENSTRAAT 108 B, 1061 VX AMSTERDAMT. 020 - 614 53 63 / F. 020 - 613 24 [email protected] / WWW.KADINDERGISI.NL

İmtiyaz Sahibi / Uitgever

Algemeen Directeur

Genel Yayın Yönetmeni / Hoofdredacteur

Yazı İşIeri Müdürü / Eindredacteur

Haber & Araştırma / Nieuws & Onderzoek

Yazarlar / Schrijvers

Reklam Satış Pazarlama / Advertentie

Bu sayıda katkıda bulunanlarAan dit nummer werkten verder mee

Sayfa Tasarımı / Lay-Out

Hukuk Danışmanı / Juridisch adviseur

Abone / Abonnee

Dağıtım

Yazışma Adresi / Post Adres

İdare Merkezi / Bezoek Adres

Kadın Dergisi Haziran-Temmuz Sayısı Kapağı

©2008 PMGYAYINLANAN YAZILARIN SORUMLULUĞU YAZARLARA VE REKLAMLARIN İÇERİĞİNDEN REKLAM VERENLER SORUMLUDUR.

DOĞACAK HUKUKİ SORUMLULUK HİÇ BİR ŞEKİLDE DERGİMİZİ BAĞLAMAZ. DERGİMİZDE YER ALAN YAZI, RESİM, KARİKATÜR İSMİMİZ

BELİRTİLMEK SURETİYLE KULLANILABİLİR. REKLAMLAR MÜSADE ALINMADAN KESİNLİKLE KULLANILAMAZ.

HET IS NIET TOEGESTAAN OM, ZONDER VOORAFGAANDE TOESTEMMING VAN KADIN, DOOR KADIN GEPUBLICEERDE ARTIKELEN, ONDERZOEKEN

OF GEDEELTEN DAARVAN OVER TE NEMEN, TE (DOEN) PUBLICEREN OF ANDERSZINS OPENBAAR TE MAKEN OF TE VERVEELVOUDIGEN.

OP ONZE AANBIEDINGEN EN OVEREENKOMSTEN ZIJN VAN TOEPASSING ONZE ALGEMENE VOORWAARDEN, WELKE ZIJN GEDEPONEERD BIJ DE

KAMER VAN KOOPHANDEL TE AMSTERDAM

ISSN: 1574-022638-4014-29 8-13

Kadın Dergisi Haziran-Temmuz Sayısı Kapağı

YIL / JAAR: 5SAYI / NUMMER: 46

15 SEPTEMBER-15 OKTOBER2012

inhou

d10

2220

2428

18

DOSYA: HOLLANDA’DAKİ POLİTİKAYI KUKLA GÖSTERİSİNE BENZETİYORUM

BAKIM: CİLT BAKIMI NASIL YAPILIR

BAKIM: ŞİŞMİŞ GÖZLER İÇİN

PRATİK ÇÖZÜMLER

ŞEHİR IŞIKLARI

AYIN RÖPORTAJI: VATANDAŞLARIMIZ İÇİN BURADAYIZ

BAKIM:

GEBELİKTE VÜCUT BAKIMI

Page 7: KADIN 46

içindekileriçindekiler32

3438

58 FIKRALAR

64 SİNEMA:

66 MÜZİK: PİYANİST VE BESTECİ

MICHIEL BORSTLAP

72 BESLENME: KARPUZ

DEYİP GEÇMEYİN

77 BULMACA

EVLİLİK TERAPİSİ: EŞİNİZİ SÖZLE

DE YARALAMAYIN!

40 MODA: MODE INSPIRATIE

EVLİLİK TERAPİSİ: TATLI “DİL’’

KOCAYI BAŞTAN ÇIKARIR

AYIN TESTİ: MANTIKLI VE DİKKATLİ MİSİNİZ,

HASSAS VE DUYGUSAL MI?

42 MODA: ZEYNEP OVER MODE

44 MODA:

JEANKOLİKLER

48 KÜLTÜR SANAT:

Page 8: KADIN 46

8 | KADIN

Page 9: KADIN 46

a

Sevgiyle merhaba,

“Aklın Yine Beş Karış Havada” der Büyükler Küçüklerine. Bu yaş dönemleri, 12 ile 24 ya da 15 ile 25 yaşları arasındaki insanların genç olarak nitelendirildiğini döneme denk düşer. Genel bir bakış açısıyla bu dönemin çocukluk ile erişkinliği birbirine bağlayan bir köprü olduğunu ifade edebiliriz. Bu yaşlar arasındaki gençliğin kapsamında çocukluk döne-minin geride kaldığı; ancak yetişkinliğin henüz belli bir noktaya ulaşmadığını görmekteyiz. Bunu da bir “belirsizlik çağı” olarak ifade etmek yanlış olmasa gerek. UNESCO ergenlik döneminin tanımını şu şekilde yapıyor: “Cesaretin çekingenliğe, macera isteğinin rahata üstün geldiğini çağ”dır. Bu dönem aynı zamanda gençliğin bir arayış içinde olduğu dönemdir. Bu belirsizlik dönemini (arayış dönemi) Tarhan şöyle ifade etmektedir: “Ergenlik dönemindeki genç kendini arayıp bulma ve kanıtlama yolundadır. Bazı gençlerde bu bunalım karmaşa ve akıl sağlığı bozulmasına kadar varabilir.” “Uçarılık, haylazlık, gözü karalık bunalımlar, çatışmalar, öfkeler, kaygılar, bu dönemin özellikleridir. Tatlı hayaller, idealler, ilk sevgiler, sıkı arkadaşlıklar bu dönemde yaşanır. Kendine yol çizme amacını belirleme, cinsel kimliğini oturtma, insan ilişkilerini düzene koyma içerisindedir. Benlik kavramı ve benlik sınırları belirsizdir.‘Ben kimim’ sorusunu çok sorar. Bu dönemde din, uyruk, iş, yer değiştir-meler çok yaşanır.” Yani bu çağın, hayat için bir hedefin arandığı, meslek, kariyer arayışlarının olduğu; ailevi rollerin üstlenildiği veya üstlenilmesi için gerekli olan kişilik özelliklerinin kazanılmaya çalışıldığı, dolayısıyla sorumlu-lukların daha da arttığı bir dönem olduğunun akılda tutulması gerekir.Burada bir de kimlik bunalımı çeken gençlerin yaşam alanlarındaki sıkıntıları baş gösterir. Kimlik bunalımı çeken bir genci düzenli hayat sıkar. Gençler çoğu kez ‘başkasına’ benzemek istemez ve bundan nefret eder. Genç “Başka kimse de olamaz kendisi de olamaz. Bir kimse olmayı beceremeyen genç dürtüseldir. Ani tepkileri ve çıkışları vardır. Sinirli, saldırgan, nankör tutumları nedeniyle ailesi ile çatışır.”

Tabloya bir bütün olarak baktığımızda karşımıza, kimlik bunalımı yaşayan gençlerde şu davranışların veya alışkanlıkların olduğu ortaya çıkar: “Alkol, sigara, maddeye kolayca yönelim. Böylece yalancı bir güven duygusu olu-şur. Üstün ve başarılı görünme arzusunu, kıskançlığı, kuşkuculuğu bir süre uyuşturucu ile avutmaya çalışmak. Grup baskısını üzerinde çok hisseder. Asilik duygusu ile toplumsal değerleri hiçe sayabilir.” Gençler bu durumdan başarıyla kurtulmak isterler.Ama nasıl? Gençliğin rol model alarak öğrendikleri nelerden ibarettir? Gençlik nereye doğru ilerliyor ve geleceğini hangi yönde şekillendiriyor? Devlet, gençlerine sahip çıkıyor mu veya ne kadar sahip çıkıyor? Uyuş-turucunun ekmek, su gibi satıldığı ve bu sistemin temsilcileri gençliğe ne verebilir?Günümüz gençliğinin problemlerinin kaynağının ne olduğuna daha ciddi bir şekilde bakacak olursak, bu da bize bu problemlerin sebebi olarak ‘genç-liğin içinde yaşadığı toplumu’ gösterecektir. Yani gençliğin asıl problemi içinde bunduğu toplumun yapısından kaynaklanmaktadır.Bu psikoloji ve bu tarz içinde yetişen gençliğin, toplum varlığındaki sağlam bir gelişmesinin nasıl olabileceği toplum olarak herkesi ilgilendiren bir durum olmalıdır. Dejenere olmuş bir Gençlik Dejenere olmuş bir Toplumun - Sistemin ürünüdür. Güzel günler görmek ümidiyle...

Sevim Hülya [email protected]

EDİTÖRDEN

Page 10: KADIN 46

10 | KADIN

DOSYA

Ailenizin Hollanda’ya geliş hikayesini anlatır mısınız?“Babam ve annem 1970li yıllarda nere-deyse eşzamanlı Hollanda’ya gelmişler. Ailemin gelişi alışık olduğumuz hikaye-lerden farklı, annem ve babam İzmir’den buraya okumak için gelmişler ve yerleş-me kararı almışlar. Birbirlerini de Do-kuz Eylül Üniversitesi Tıp Bölümü’nde okurken tanımışlar ve evlenmişler. Ben Hollanda’da dünyaya gelmişim.Buraya geldiklerinde annem hamileymiş ve aslında onun Hollanda’da kalma planı yokmuş; fakat, babam kalmak istediği için tek başına Türkiye’ye dönmek de istememiş.”

Hollanda’daki Türk toplumundan uzakmış gibi görünmenizin nedeni nedir?“Ben Hollandalıların olduğu bir toplumda büyüdüm. Belli bir yaştan sonra Türk top-lumuyla irtibatım oldu. Küçükken sadece bir Türk kökenli kız arkadaşım vardı ve o da annemin arkadaşlarının kızıydı. Hem benim ailem, hem de bu görüştüğümüz Türk aile Hollanda toplumuyla içiçe ol-dukları için Türk ailelerle irtibatları yoktu. İnsan arkadaş ortamını okulda veya ai-lesinin girdiği sosyal ortamlarda tanıyor. Türk kökenli bir kız, bir de erkek dostum diyeceğim iki kişi var ve bu iki kişiyi de aileden gibi görüyorum. Bunların dışında tanıdığım Türk vatandaşları yok fakat ilgi-

mi çeken Türklerle de görüşüyorum.”

Türkçe bilmemenizin sebebi nedir?“Bahsettiğim sebeplerden dolayı fırsat ve ortam olmadığı için öğrenemedim.”

Kendinizi daha çok Türk mü yoksa Hollandalı gibi mi hissediyorsunuz?“Kendimi her iki tarafa da ait hissetmiyo-

Hollanda’daki politikayı kukla

gösterisine benzetiyorum

Gazeteci yazar Ebru Umar:

“Politikacıların saçma sapan açıklamalarla ve bilindik basma kalıp cümlelerle günlerce medyada kalabildiklerini anladıkları

için politikanın özünü unuttuklarını düşünüyorum”, diyen sivri dilli, sözünü esirgemeden söyleyen gazeteci, yazar,

Ebru Umar’a Hollanda’daki politik atmosferi, hayatını ve projelerini sorduk.

Banu Çelik

Page 11: KADIN 46

KADIN | 11

DOSYA

rum, çevrem beni ben yapıyor.”

Bazıları Türk toplumuyla fazla içiçe olmak istemediğinizi düşünüyor. Bu-nunla ilgili neler söylemek istersiniz? Benim hakkımdaki bu tür ilginç söylem-leri ara sıra okuyorum ve bunu yazanla-rın zavallı olduklarını düşünüyorum. Türk toplumundan uzak olmak istediğimi söy-

leyenlerin aksine Türkiye’yi ve Türk va-tandaşlarını seviyorum, Kuşadası’n da ev satın aldım. Türk halkı neşeli, eğlenceli tabii aralarında benim tasvip etmedikle-rim de var ama bu her ırk için geçerli.”

Hollanda’daki politik atmosferle ilgili düşünceleriniz neler?“Hollanda’daki politik hayatta heyecan-

lı bir atmosfer var. Vekiller birbirilerine çocuk gibi davranıyorlar. Siyaset orta-mında canlılık olması bence olumlu bir gelişme ama politikanın bir nevi pazar-lamaya döndüğünü düşünüyorum. Kim kısa cümlelerle gazete sütunlarını doldu-rabiliyor onun yazısı var. Bu konudaki en başarılı isim hiç kuşkusuz Özgürlükçü Parti lideri Geert Wilders.

Page 12: KADIN 46

12 | KADIN

DOSYA

Bir de ben iki yönümle politikayı takip ediyorum. Birincisi gazeteciyim ve bu konuyla ilgili yazdığım röportajlar gazete ve dergilerde yayınlanıyor. Bir de bu ül-kede yaşayan bir vatandaş olarak olaya yaklaşıyorum ve görüyorum ki durum va-him. Şunu da eklemek istiyorum gazete-ci kimliğimle baktığımda gelişmeleri çok daha ilginç buluyorum.” İlginç bulduğunuz nedir?“Son dönemlerde hükümetin başına gelen Başbakanların kabinelerini dört sene boyunca devam ettirememeleri ilgimi çekiyor. Hollanda’daki politik fi-gürlerin yaptıklarını kukla gösterisine benzetiyorum. Saçma sapan açıklama-larla ve bilindik basma kalıp cümlelerle günlerce medyada kalabildiklerini anla-dıkları için politikanın özünü unuttuklarını düşünüyorum. Eğer birey olarak hiç bir işte tutturamadıysanız her zaman politika yapabilirsiniz. İşte politika böyle sıradan, vasat bir durum haline geldi.”

Sizce Balkanende IV ve Mark Rutte’nin kabinelerini ayakta tutamamalarınının sebebi ne olabilir?“Hükümetin düşmesinde Başbakanların egoları büyük bir rol oynuyor. Politikaca-ların kendi çıkarları ve bu doğrultuda giz-li ajandaları var ve bu ajandaların hiç bi-rinde Hollanda’nın çıkarları yer almıyor.”

Bu ajandalarda neler var?“Her politikacının ajandasının içeriği farklı. What makes you think!”

Bu vahim durum hakkındaki yorumu-nuz?“Gerçek bu, doğru veya yanlış olduğuyla ilgili uzun uzudıya tartışılabilinir. Wilders muhaliflerini nasıl yok etmesi gerektiğini çok iyi biliyor.”

Sizce Geert Wilders kendi partisini mi yoksa Hollanda halkını mı ön planda tutuyor?“Kendi partisini ama bu tüm politik parti-

ler için geçerli.

Savunduğunuz herhangi bir politik parti var mı?“Hayır yok!”

Özgürlükçü Parti’nin lideri Geert Wilders’le ilgili düşünceleriniz neler?“Geert Wilders’in yaptıklarını muhteşem buluyorum. Politikadaki yaptıklarına hay-ranım. Geert Wilders demin bahsettiğim konu için önemli bir örnek; kendisi bizi yani ‘aptal gazetecileri’ nasıl manipüle edebileceği konusunda büyük bir usta.”

Geert Wilders’in medyadaki strate-jisine hayransınız. Sizce bu partinin hükümeti yönetebilecek kapasitesi var mı?“Son dönemlerde Hollanda’yı yönetebi-lecek kapasiteyi kimsede görmüyorum. Geert Wilders’i diğer politikacılardan ayıran özelliği var; ne istediğini biliyor ve bunu büyük bir ustalıkla başarıyor. Me-

Page 13: KADIN 46

KADIN | 13

DOSYA

sela İslam karşıtlığını öyle bir anlatıyor ki bu açıklamarıyla seçmen kazanabiliyor.”

Seçmen kazanmayı biliyor ama ülkeyi yönetebilir mi?“Onun optiğinde bunu başarabiliyor.”

Hollanda’daki Türk kökenli politi-kacılarımız İşçi Partisi’nden Neba-hat Albayrak ve Hristiyan Demokrat Partisi’nden Coşkun Çörüz politikayı bırakacağı açıklamasını yaptılar. Bu-nunla ilgili neler söylemek istersiniz?“Kararlarını kutluyorum. Kariyerleri poli-tikanın dışında bir doğrultuda olacaktır, başarılar diliyorum.”

Bu yıl 400 yıllık Hollanda-Türkiye iliş-kilerinin diplomatik kutlamarı var. Bu-nunla ilgili projeleriniz var mı?“Bu konuyla ilgili yaptığım işler yok ve bu durum beni o kadar da ilgilendirmiyor. Herhalde Hollanda’da bu konuyla ilgili kuruş kazanmayan tek Türk benim. Adım gibi eminim bir çok Türk bu kutlamalar-la cebini doldurdu. Bana kimseden bu konuyla ilgili herhangi bir teklif gelmedi.”

Siz bu konuyla ilgilenmediğiniz için teklif gelmemiş olabilir mi?“Olabilir!”

Eğer teklif gelseydi projelere dahil ol-mak ister miydiniz?“Eğer yapacağım iş karşılığında beni memnun edecek bir ücret kazanacak-sam elbette kabul ederdim. Yaptığım her işte içeriğe dikkat ederim ama ba-zen bazı işler vardır ki içeriksizdir ama alacağın para için kabul edersin.”

Türkiye’deki politik gelişmeleri takip ediyor musunuz?“Hayır. Türkiye’deki mevcut politik du-rumlar ilgimi çekmiyor ve takip etmiyo-rum. Türkçemin zayıf olmasıda etken olabiliyor.”

İnandığınız bir din var mı?“Hayır ateistim.”

Yazılarınızda çok uç noktaları ele alı-yorsunuz. 2006 yılında bu durumdan ötürü Faslı bir genç tarafından dayak yediniz. Bu durumdan sonra yazıları-

nızı farklı şekilde kaleme alma gibi bir değişiklik oldu mu?“Bu olaydan sonra da ve önce kalemi elime nasıl alıp yazıyorsam hala aynı şe-kilde düşüncelerimi yazıyorum. Hiç bir zaman korkup farklı yazmadım.”

“KEŞKE THEO ÖLMESEYDİ DE BEN ONUN YERİNE YAZMASAYDIM”Öldürülen Theo van Gogh çok yakın bir arkadaşınızdı. O’nun ölümünden sonra Metro gazetesindeki köşesin-de siz yazmaya başladınız ve hala ya-zıyorsunuz. Bunu anlatır mısınız? “Theo’nun ölümünden yaklaşık bir sene sonra Metro’da yazmaya başladım. Za-ten kendime gelebilmem için böyle bir süreye ihtiyacım vardı. Keşke Theo öl-meseydi de ben onun yerine yazıyor olmasaydım dememe rağmen bazıları bunu benim fırsat gördüğümü sandılar ve bu durum beni gerçekten çok üzdü. Metro gazetesi yöneticilerinin bir yıl bo-yunca Theo’nun yazdığı bölümü boş bırakmaları bence takdire şayan bir du-

Page 14: KADIN 46

14 | KADIN

DOSYA

rum. Onun yerine yazmak benim için bir gurur ama tekrar altını çizerek söylemek istiyorum keşke Theo ölmeseydi de dü-şüncelerini yazabilseydi.”

Aşırı derecede burka karşıtısınız, bu-nun nedeni nedir?“Ben kadınlara yönelik yapılan baskıya karşıyım. Kadınların erkeklerle eşit ol-duğuna ve kadınların da erkekler kadar yaşam hakkı olduğuna inanmayanlara karşıyım. Bu konudaki düşüncem son derece açık ve net. Böyle düşünenlerin benim açımdan yaşama hakkı yok! Ka-dın erkek eşitliğine inanmayanların bey-ninde hasar olduğunu düşünüyorum.”

Peki kendi özgür iradesiyle burka ta-kan kadınlar için ne diyeceksiniz?“Ben hiç bir kadının kendi isteğiyle bur-ka taktığını düşünmüyorum, isteyerek takanların da beyninin yıkandığını düşü-nüyorum. Hiç bir kadının kendi isteğiyle siyahlara bürünüp bir delikten dünyaya bakmak istediğini sanmıyorum.”

‘İŞİM GEREĞİ SÜREKLİ YALNIZIM’Yakın zamandaki planlarınız neler?“Türkiye’ye, Kuşadası’ndaki evime git-meyi planlıyorum.”

Türkiye’de iletişimi nasıl sağlıyorsu-nuz?“Elimden geldiğince iletişim kurmamaya çalışıyorum. Tabi etrafimdakilerle irtibata geçtiğimde basit cümleler kuruyorum.”

Kuşadası’na gittiğinizde günleriniz nasıl geçiyor? Orada bir çevreniz var mı?“Sabahları önce yürüyüşe çıkar sonra eve gelirim ve Hollanda’da yaptığım gibi rutin çalışmalarımı yaparım. Daha son-

ra sahile gider, yüzer, yemek yer daha sonra tekrar evime dönerim. Hollanda’da sürekli evdeyim çünkü evden çalışıyorum ve bu sebepten dolayı sürekli yalnızım. Bu durum zaten içimde varolan vahşiliği tetikliyor diyebilirim. Evin dışına sadece randevularım olduğu takdirde çıkıyorum.”

O zaman yalnızlığı seviyorsunuz?“Yalnızlığı çok seviyorum! Bu gidişimde Kuşadasın’daki evime Hollanda’dan arka-daşlarımda gele-cek. Sadık oldu-ğum prensiplerim var. Bir günde ne-ler yapacağım bel-lidir ve ona göre yaşarım. Başkala-rını hayatıma dahil edince bunları ya-pamıyorum ve bu durum beni strese sokuyor.”

Gelecekteki pro-jeleriniz neler?“Kitap yazma niye-tim var ama bunun için içimdeki sab-rın ortaya çıkma-sını bekliyorum. Kuşadası ’ndaki evimde dinlenip kitabıma başla-mak istiyorum.”

Hem kadın der-gisi Libelle’de hem de erkek dergisi Mens He-alth dergisinde yazıyorsunuz.“Farklı konularla ilgili röportajlar

yazmayı seviyorum. Mens Health’de erkeklerle ilgili konuları ele alıyorum. Günlük Metro gazetesinde genel aktüel konularla ilgili köşe yazarlığı yapıyorum. Yazılarımla kendimi daha iyi anlatabili-yorum. Bu kaybetmek istemediğim bir duygu.Yazmayı seviyorum ve eğer bir gün yaz-dıklarım yayımlanmazsa çok üzülürüm. Ve galiba internet yoluyla bir şekilde ya-zılarımı yayımlamaya devam ederim.”

“Yalnızlığı çok seviyorum! Bu gidişimde Kuşadasın’daki evime Hollanda’dan arkadaşlarımda gelecek. Sadık olduğum prensiplerim var. Bir günde neler yapacağım bellidir ve ona göre yaşarım. Başkalarını hayatıma dahil edince bunları yapamıyorum ve bu durum beni strese sokuyor.”

Page 15: KADIN 46

Bank / Gironummer : . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

Naam / Adı : . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . M/V

Achternaam / Soyadı : . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

Adres / Adres : . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

Postcode / Postakodu : . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Woonplaats / Yer : . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

Telefoon / Telefon : . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

Baan / Meslek : . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Geb. datum / Doğum tarihi : . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

E-mail / E-posta : . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

Datum / Tarih : . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Handtekening / İmza : . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

P Ajans

Kadın dergisi’ni 1 yıl boyunca elde etmek için €25,- hesap numaramdan çekilmesini kabul ediyorum.Voor een abonnement van 1 jaar op het blad Platform machtig ik hierbij PMG om eenmalig €25,- van mijn bank- of girorekening af te schrijven.

Buraya pul

yapıştırınız

Derkinderen Str 108 –B1061 VX Amsterdam

Page 16: KADIN 46

16 | KADIN

BAKIM

2012’de artan trendlere ek olarak yepyeni kokular geldi! Siz de ilkbaharda eviniz, ruhunuz ve cildinizden sonra kokunuzu da yenilemeye ne dersiniz? Size birbirinden güzel en yeni 11 parfümü derledik.

Jo Malone LondonWhite Lilac & Rhubarb Cologne

Calvin KleinSheer Beauty

Marc JacobsDaisy

ChloéL’Eau de Chloé

Stella McCartneyL.I.L.Y fragrance

Tom FordLavender Palm

BurberryBody

Salvatore FerregamoSignorina

GucciFlora Garden

Marc JacobsKumquat

Hello KittyBig Pink Bow

2012’nin en yeni, en etkileyici parfümleri

Page 17: KADIN 46

KADIN | 17

DOSYA

Page 18: KADIN 46

18 | KADIN

BAKIM

BanyoGebelik sırasında günlük yıkanma alış-kanlık haline getirilmelidir. Çünkü bu dönemde ter bezleri normalden aşırı bir çalışma gösterir. Yıkanırken kullan-dığınız su 37-38 derece olmalıdır. Aşırı

sıcak su sağlığınız açısından zararlıdır. Ayrıca banyo süresinin 15 dakikadan fazla olmamasına dikkat etmelisiniz. Aksi takdirde kanama geçirme riskiniz artacaktır. Banyo yaparken kapınızı hiç-bir zaman kilitlemeyin. Hatta evde kimse

olmadığı zamanlarda banyo yapmamaya özen gösterin.

Göğüslerin bakımıHamilelik döneminde en çok dikkat ve özen gösterilmesi gereken yer göğüs-

Döndü YılmazGüzellik uzmanı

Gebeliktevücut bakımı

Kadın vücudu gebelik sırasında diğer zamanlardan daha fazla bakım ister. Bu dönemde bedeninize

gösterdiğiniz ilgi hem sağlıklı bir hamilelik dönemi geçirmenizi hem de doğum sonrasında vücudunuzun

eski haline kolayca dönmesini sağlar. Bu yüzden hamilelik döneminde vücut temizliğinize ve

bakımınıza gerekli ilgiyi göstermelisiniz.

Page 19: KADIN 46

KADIN | 19

BAKIM

lerdir. Bu dönemde şişen göğüs-lerde çatlak oluşmaması için ılık bir duştan sonra nemlendirici kremlerle göğüslere masaj yapılmalıdır. Aksi halde göğüslerde çirkin bir görüntü oluşturan çatlaklar oluşabilir. Göğüs sarkmalarını engellemek için göğüs-ler günde iki defa soğuk suyla yıkan-malıdır.

Kalça ve göbek bakımıKarın çizgisinin yerleşip iz bırakmasını en aza indirmek ve kalçalara gerekli özeni göstermek için bu bölgeler ba-dem yağıyla her gün ovulmalıdır.

Cilt bakımıCildin sağlıklı bir şekilde nefes alma-sı hamilelik döneminde her zaman olduğundan daha önemlidir. Bu yüz-den bu dönemde yatmadan önce makyajınızı mutlaka temizlemeli, yü-zünüze ve ellerinize besleyici krem sürmelisiniz.

Saç bakımıGebelik döneminde saçlara istenilen şekli vermek her zamankinden daha zor olabilir. Saçlar parlaklıklarını, canlılıklarını yitirirler. Saçların sık sık yıkanması ve saç tipine uygun bakım yapılması bu sorunu büyük ölçüde giderecektir.

El ve ayak bakımıEl ve ayak tırnakları gebelik sırasında donuk bir renk alır ve kolayca kırılır. Tırnakların katmanlarının ayrılmaması için güçlendirici parlatıcılardan kulla-nabilirsiniz. Tırnaklarınızı üç günde bir havalandırmalısınız. Çünkü bu dönemde oje sürmek tırnağın kuru-masına neden olur.

Ağız bakımıHamile kadınların tükürüklerinde bulunan ve diş minelerini etkileyen maddeler, bu dönemde diş çürüme-lerine sebep olur. Ayrıca dişlerin sağ-lamlığında rol oynayan fl uor maddesi de yeterince sağlanamaz. Bu nedenle hamilelik döneminde hiçbir ağrı duyulmasa bile diş dokto-runa düzenli olarak görünülmelidir.

Arada sırada dişleri bir antiseptikle çalkalamak da mikropların dişler-de yuvalanmasını önleyecektir

Özel Boza maskesiCiltteki lekeleri yok eden, yüzdeki sarkmaları engel-leyen ve toparlayan, gergin, ipeksi bir cilde sahip olmayı sağ-layacak olan, Boza Maskesi ve Boza peelingi tarifi .

Boza Maskesi Tarifi • 1 tatlı kaşığı boza, • 1 tatlı kaşığı yulaf unu veya arpa unu

Boza Maskesi Hazırla-nışı ve uygulanışı: Malzemeleri karıştırıp yüzü-nüze ve dekoltenize uygu-layın. 13-20 dakika kaşı-ğın tersiyle ve ya bir cam bardakla dairesel hare-ketlerle masaj yaparak uygulayın ve yüzünüzü yıkayıp nemlendiricinizi uygulayın. Bu uygulamayı haftada 2 defa yapmak yeterli olacaktır.

Boza Peelin-gi Tarifi • 1 tatlı kaşığı boza, • 1 çay kaşığı tar-çın, • 1 çay kaşığı toz şeker

Boza Peelingi Hazırlanışı ve uygulanışı: Boza, tarçın ve şekeri ka-rıştırıp yüzü-nüze yumu-şak dairesel harekeler le masaj yapın ve yıkayın.

Page 20: KADIN 46

BAKIM

Geç saatte yatıp uykusuz kalmanın be-delini ertesi gün gözlerimizdeki şişlik ve gözaltlarımızdaki morluklarla ödüyoruz. Bu tip problemlerin genetik olduğu bilini-yor fakat uykusuzluk, yorgunluk, alerji ve stresinde etkisi çok büyük.Şiş gözlerin çözüm yolu olarak gözlere salatalık gibi soğuk maddenin uygulan-ması kan akışını düşürüp şişliğin inme-sine yardımcı oluyor. Fakat uzun süreli

çözümler bekleyenler için;- Uzun süre uykusuz kalmadan önce sod-yum oranı düşük bir sebze yemeği tercih edin- Yattığınızda yüksek bir yastık tercih ede-rek başınızı yüksekte tutun- Yüzünüzü yıkarken soğuk suyu tercih edin- Kısa bir yürüyüş bile olsa egzersiz yapın!Gözaltlarında meydana gelen morarmalar

ise demir eksikliğinin bir göstergesi ola-rak biliniyor. Demir eksikliğini gidermenin yolu ise ıspanak, yulaf ezmesi, mercimek tüketmek.Yeşil ve siyah çayların iltihap sökücü özel-liği nedeniyle morluk gidermenin yolların-dan biri çay kompresi yapmak.Düzenli uykunun en iyi çözüm yolu oldu-ğu bilinirken serum tedavisi ve gözaltı ka-patıcısı da görünümünü iyileştirebilir.

20 | KADIN

Şişmiş gözler için pratik çözümlerGözlerdeki şişliğin nedeni aslında alt göz kapağının şişmesinden kaynaklanıyor. Göz altlarındaki morarmanın nedeni ise kan damarları. Bu sorunla başa çıkmanın bazı yolları söyle sıralanıyor…

Page 21: KADIN 46
Page 22: KADIN 46

22 | KADIN

BAKIMBAKIM

Ne zaman bir bakım ürünü alsanız ya da tesadüfen bir güzellik merkezine girse-niz, hemen “Sizin cilt bakımına ihtiyacınız var, gözenekleriniz açılmış” gibisinden bir şeyler söylenir…

Cilt bakımı yaptırmak gerçek-ten bir ihtiyaç mı?Cilt bakımı deyince herkesin yaptığı şey; yüze buhar vermek ve yüzü gereksiz yere sıkmak. Buhar banyosu benim hiç sev-mediğim bir şey. Yüzü aşırı ısıtarak cildin

asit ve su dengesini bozmuş oluyorsu-nuz. Bu da cildi egzamaya hazırlıyor.Ayrıca buhar verdikçe gözenekler daha çok açılır. Cilt alerjik mi, kuru ve hassas mı, çok mu yağlı? Bunları bilmeden her yüze aynı cilt bakımı uygulanıyor, yanında da bir bavul dolusu krem veriyorlar.

Peki, bu bir bavul dolusu krem işe yarıyor mu, siz bir hekim olarak onaylıyor musunuz?Aşırı ümit vadeden reklamlar yapılıyor

ama gerçekleşmesi mümkün değil. Öyle olsa her gün yeni bir ürün peşinde koş-mazdı kimse. Nemlendiriciler tamam… Herkesin cildine uygun nemlendirici kul-lanmasını onaylıyorum. Cildinizi temizledi-ğiniz ürün ile nemlendiriciniz çok önemli.

Nasıl temizlememiz gerekiyor yüzümüzü?Çok yıkamak doğru değil. Cilt daha kendi yağını tolere edemeden siz tekrar yıkar-sanız, bu sefer cildinizi kurutursunuz.

Cilt bakımınasıl yapılır?

Cildinizi çok yıkamayın. Nemlendirici şart ama tonik hiçbir işe yaramaz. Makyajınızı acı badem sütüyle temizleyin. Buhar banyosundan kaçının.” Ergenekon, yaşlanmanın önüne tamamen geçemeyeceğimizi

ama beslenme ve cilt temizliğine dikkat ederek bunu geciktirebileceğimizi söylüyor…

Page 23: KADIN 46

KADIN | 23

BAKIM

Yaşadığınız bölge, çalıştığınız yer, yaşınız bunların hepsi nemlendirici seçerken önemli. Örneğin, ısıtma ve soğutması kli-ma ile ayarlanan ofislerde cilt kurur.Gün içinde de bir nemlendirici sürme-niz gerekebilir. Ama havası çok nemli bir şehre gitmişseniz, orada sabah-akşam nemlendirici kullanmanıza gerek kalmaz. Kullanırsanız isilik tarzı kızarmalar başlar.

Cilt bakım ürünlerinin fiyatları malum… En basit şekliyle yüzü-müzü neyle yıkayıp nemlendi-rebiliriz?Deterjan içermeyen ve cilt tipinize uygun herhangi bir sabunla yüzünüzü yıkayabi-lirsiniz. Şimdi piyasada satılan sabunların çoğunun üzerinde ne maddeler içerdiği ve hangi cilt tipine uygun olduğu yazıyor. İlle de pahalı bir kozmetik markasına ait olması gerekmez. Sıkça kullanılan tonik ise hiçbir işe yaramıyor.Tonik bir sudur. İyi dinlendirilmiş, fazla kloru alınmış bir su da bir toniktir aslında. Nemlendirici olarak da hiçbir şey yoksa bir acı badem sütü, badem yağı çok işini-ze yarar. Makyajınızı ise acı badem sütüy-le silebilirsiniz.

Cilt bakımı ve korumasına han-gi yaşta başlamak gerek?Bebeklikten itibaren… Örneğin yanlış sa-bun bebeğin cildini kurutur, tahriş eder. Krem sürülmezse isilik olur. Yani do-ğuştan itibaren cildin temizliğine ve nem dengesini korumaya dikkat etmek gerek. Yaşlanma ise 25-30 yaş arasında başlar. Bu yaşlardan itibaren cilt tipinize uygun bir nemlendirici seçmenizde yarar var.

Göz çevresi, boyun, alın her bölge için ayrı krem kullanmak gerekli mi?Boyun derisi çok incedir, çabuk kırışır. O yüzden yüzünüze kullandığınız nemlen-dirici kremi çok bastırmadan boynunuza da mutlaka sürün. Kreminiz çok yoğunsa zaten gözünüzü yakar ama değilse göz çevrenize de parmak uçlarınızla hafifçe yedirebilirsiniz. Ama “Ben her yerime ayrı krem istiyorum” derseniz buyurun alın, seçim sizin.

Yaz kapıda… Güneşe çıkacak mıyız, yoksa en sağlıklısı beyaz kalmak mı?Vücudun D vitaminine ihtiyacı var. En iyi D vitamini sentezi de güneş. Ama güneş ışınlarını uygun dozda alacaksınız. Çünkü aşırı güneş ve solaryum deri kanserleri-nin başlıca nedeni.Biz yaz kış güneşi olan bir ülkede yaşıyo-ruz. Yolda yürürken bile ihtiyacımız olan güneşi alıyoruz. Bronzlaşmak isteyenlere ise sadece şunu söyleyebilirim; güneşin en kötü deri kanserlerine neden olduğu ispatlanmıştır.

Günde kaç dakika güneşlene-biliriz peki?Gölgede bile yazın güneş ışınlarını yete-rince alırsınız. Güneşte yatmak için ise günde 10-15 dakika yeterli. Özellikle gü-neş ışınlarının tam dik geldiği 12-14.00 arası güneşten uzak durun. Koruyucu krem olarak da en az 30 koruma faktörlü krem kullanın.

Güneş cilde nasıl bir zarar veri-yor?Bakın, yaşlanma ile güneş görmeyen böl-gelerde göze çarpan klinik değişiklikler; kuruluk, deride incelme, ince kırışıklıklar, elastikiyet kaybı vs´dir. Buradaki kırışık-lıklar derin değildir ve cilt gerildiğinde kaybolurlar. Ultraviyole ışınları gören böl-

gelerdeki değişiklikler ise daha farklıdır.Ciltte kalınlaşma ve kabalaşma, sararma, elastikiyet kaybı ve derin kırışıklıklar gelişir ve bunlar cilt gerildiğinde kaybolmazlar.

Derinin erken yaşlanmasına sebep olan diğer etkenler ne-lerdir?Gerçek yaşlanma genler ile planlanan doğal, fizyolojik bir süreçtir. Çevresel etkiler olmasa bile bu süreç gerçekleşir. Bununla birlikte çevresel etkiler yaşlan-mayı hızlandırır, arttırır veya erken başlatır.Güneşin yanı sıra aşırı soğuk, rüzgar, nem azalması, alkali sabunlar, yanlış koz-metiklerin kullanımı ve sigara yaşlanmaya etki eden en önemli faktörler.

Nasıl beslenmemiz gerekiyor iyi bir cilt için?Öncelikle şunu söyleyeyim, aşırı kilo ver-me deride gevşeme ve sarkmalara ne-den olur. Aşırı kilo almalar da elastik ve kolajen lifleri bozar. Bunun için dengeli beslenmeli ve kilonuzu korumalısınız. Tek yönlü beslenme çok yanlış, ihtiyacınız olan tüm vitaminleri yeteri kadar almalı-sınız. Sofranızda lifli gıdaların ağırlıklı ol-masına özen gösterin. Şekeri azaltın ve sık sebze, meyve yiyin, proteini artırın. Günlük tuz kullanımınız da beş gramı aş-mamalı. Ayrıca günde en az 8 bardak su içilmeli.

Cilt için önem taşıyan vitamin-ler hangileri?Vitamin A, vitamin E; suda çözünen vi-taminlerden ise vitamin C sıklıkla tercih edilmeli. Örneğin vitamin A hücresel ak-tiviteyi düzenler, cildin aşırı kalınlaşmasını ve pigmentasyonu önler.Genel olarak birbirlerini tamamlayıcı etki-leri nedeniyle su, selenyum, A, C ve E vitaminlerinin yaşlanmaya karşı etkili ol-duğu biliniyor.

Sigaranın cilde etkileri neler?Sigara içenlerin içmeyenlere oranla daha fazla yaşlanma belirtileri gösterdiği ispatlanmıştır. Sigara küçük damar kan akımını etkiliyor ve destek doku yapıların-da bozukluklara neden oluyor. Aynı şe-kilde alkolü de çok az tüketmeniz gerek.

Page 24: KADIN 46

24 | KADIN

ŞEHİR IŞIKLARIŞEHİR IŞIKLARI

Bir program sonrası Karslı hemşeriler bir araya gelerek tanışma fırsatı buldular.

Meclis üyesi Necat Kaya’nın önerisi ile IJsselmonde İlçe

Belediyesi ve ROGIAD birlikte Hollanda-Türkiye 400.

dostluk yılı anısına iş adamlarına yönelik kahvaltı programı

düzenlendi.

PVDA adaylarından Nurten Karışlı seçimlerde yoğun çaba gösterdi.

Sema ve Hasan geçtiğimiz günlerde hoş bir eğlence ortamında nişan yaptılar. Mutlu yarınlar diliyoruz.

Mustafa ve Hayriye Almanya’dan Hollanda’ya dost ziyaretine

gelmişler. Sempatik tavırlarıyla dikkat çeken kardeşleri resimledik.

Hollanda Türk Müzesi yoğun ilgi ve seçkin katılımla Den Haag’ta açıldı.

Page 25: KADIN 46

KADIN | 25

ŞEHİR IŞIKLARI

Seçimde bütün adaylar yoğun çaba sarf etti. İşte bunlardan biride Enver Bey idi.

Roterdam’daki Mezem Düğün salonu yoğun ilgi görüyor. Roterdam’daki Mezem Düğün salonu yoğun ilgi görüyor.

Seçimlerde Milletvekili adaylarımızdan Gökhan Çoban ve Yasemin Cegerek

HOGIAF’ın Amsterdamdaki iftar programına çok sayıda iş adamımız ilgi gösterdi.

Seçimlerde CDA’dan Milletvekili adayı olan Ebubekir Öztürü

en fazla çalışan adaylarımızdan biri idi.Kişiliği ve halkın içinden biri olması yoğun ilgi çekiyordu. Maalesef Partisine

olan tepki nedeniyle seçilme şansı olmadı.

ŞEHİR IŞIKLARI

Amsterdam Genç İşadamları Derneği (AGIAD), Amsterdam’da faaliyet veren işadamlarını iftarda buluşturdu.

Page 26: KADIN 46

26 | KADIN

Buna göre ana muhalefetteki PvdA adı-na yarışan Keklik Yücel, Tunahan Kuzu ve Selçuk Öztürk ile Sosyalist Parti’den Sadet Karabulut milletvekili seçildi.Diğer Türk adayların adlarına kullanılan tercihli oyların sayımından sonra seçile-medikleri saptandı.21 partinin kaltıldığı ve ilk belirlemelere göre katılımın yüzde 74 olarak gerçek-leştiği seçim sonunda toplam 11 parti meclise girme başarısı elde etti. 2010 yılında yapılan seçime katılım oranı yüz-de 75 olarak gerçekleşmişti.seçimde ortaya çıkan tabloya göre Kraliçe’nin, hükümeti kurmak üzere koalisyon görüşmelerine başlama gö-revini VVD lideri Mark Rutte’ye vermesi

bekleniyor.Siyasi yorumcular,

seçimin iki galibi VVD ile PvdA’nın

k o a l i s y o n u k u r a b i l e c e -

ği tahmininde bulunuyor. 150

üyeli mecliste iki partinin mil-letvekili sayı-sı çoğunluk

için yetiyor.

Mecliste sandalye dağılımıResmi olmayan sonuçlara göre partile-rin kazandığı sandalye dağılımı şu şekil-de gerçekleşti:Liberal Parti (VVD) 41, İşçi Partisi (PvdA) 38, Sosyalist Parti (Sp)15, Özgürlükler Partisi (PVV) 15, Hristiyan Demokratlar Birliği (CDA) 13, Demokratlar 66 (D66) 12, Yeşil Sol (GL) 4, Hristiyan Birlik (CU) 5, Refomcu Devlet Partisi (SGP) 3, 50 Plus 2, ve Hayvanlar Partisi (PvdD) 2,.Hollanda’da 2010 yılın-dan bu yana iktidarda olan VVD ve CDA’dan oluşan Wilders’ın par-tisi PVV’nin dışarıdan desteklediği sağ azınlık hükümeti, ekonomik tasarruf tedbirleri pake-ti konusunda Ortaklar arasında ortaya çıkan görüş ayrılığı yüzünden nisan dağılmıştı. Kısa süreli siyasi krizin ardın-dan ülkede 12 Eylül’de erken genel seçim ya-pılması kararı alınmıştı.

3 Türk kökenli aday doğrudan seçildiAlınan bu sonuçların ardından farklı partilerin listesinde bulunan 14 Türk kökenli adaydan 4’ü meclise doğrudan girme başarısı gösterdi.

HABER

amsterdamrotterdamEindhoven

antalya izmirBodrumDalamanistanbul

ankaraKayseriKonyaElazığsivas

Hollanda’nın 3 noktasından

Türkiye’nin 10 noktasına

Yücel Keklik (PvdA)

Tunahan Kuzu (PvdA)

Saad

et Ka

rabu

lut (S

P)

Page 27: KADIN 46

KADIN | 27

HABER

Hollanda’da ilk Müslüman bakım evi törenle hizmete açıldıAdnan Şahin / Boxtel - Yaklaşık dört yıl önce Deniz Özkanlı’nın koordinatörlü-ğünde Zorggroep Elde tarafından sür-dürülen bir hazırlık çalışmasının ardın-dan nihayet Şefkat bakım evi geçtiğimiz çok sayıda Türk ve Faslı davetlinin katılı-mıyla resmen hizmete açıldı. Açılışı T.C. Rotterdam başkonsolosu To-gan Oral, Boxtel belediye başkanı Bay van Beers, Bölge meclis üyesi bayan van Eenbergen, Faslılar cemiyet baş-kanı bay Rahmoune birlikte yaptılar. Bu bakımevinin Hollanda’da hatta Avrupa’da bir ilk olduğunu söyleyen Deniz Özkanlı ‘’Epey bir mücadele verdik. Çok çalış-tık. Ama Allah’a sonunda şükür bir ha-yali gerçekleştirdik’’ diyerek duygularını dile getirdi. Özkanlı bu projenin Türk ve Fas kökenli vatandaşlardan, ağır bakıma muhtaç hasta ve yaşlılar için gerçekleşti-rildiğini belirtiyor.

Karşı çıkanlar olmuşBoxtel belediye başkanı bay van Beers’in açılışta yaptığı konuşmasında söylediğine göre buranın açılmasına bazı siyasi par-tiler karşı çıkmışlar. Argüman olarak da ’’Yabancılar da, mevcut yaşlılara verilen hizmetinden faydalansınlar. Biz onların uyum sağlamaları ile uğraşırken bu ayrı bakım evi de neyin nesi’’’ diyorlarmış. Be-lediye başkanı da, yaşlanan pek çok Hol-landalının da her yeniliğe uyum sağlaya-madığını, onlarında odalarında halen eski tablolar asılı olduğunu dolayısıyla kişilerin özel yaşam tercihlerine saygı duyulması gerektiğini savunarak zor da olsa bu pro-jenin gerçekleştiğini ifade etti.

Konsolostan duygulu konuşmaAçılışta bir konuşma yapan Rotterdam Başkonsolosu Togan Oral duygulu anlar yaşadı. “Kültürümüzde ve inancımızda, anneler, babalar, yaşlılar ve hastalar çok özel bir yere sahiptir. Bu gün bu evde ya-şayacak olanlar bizleri yetiştirip büyüten anne ve babalarımızdır. Onlar nasıl ki en savunmasız çocukluk dönemlerimizde bizi gözetip kolladılarsa, simdi biz de on-ları gözetip kollamak durumundayız. Belki bu şekilde bize verdikleri asla paha biçil-mez emeğin küçücük bir karşılık vermiş oluruz’’ dedikten sonra birden duygulandı ve göz yaşlarına hakim olamadı. Özür dile-yerek konuşmasını yarıda keserek kürsü-den indi. Daha sonra ön sıralarda oturan bir yaşlı annenin başkonsolosun yanına gelerek boynuna sarılıp onu teselliye ça-lışması da dikkatlerden kaçmadı. Faslı bir müzik gurubunun seslendirdiği ‘Taele albedru ‘ilahisini salonda bulunan faslı ve Türk misafi rler hep birlikte seslen-

dirirken bir gurup kızın attıkları zılgıtla birlik-te salonda hoş bir atmosfer oluştu. Resmi açılışın ardından Bakımevi ziyaretçilere gezdirilerek her konuda geniş bilgiler ve-rildi. Bakım evi Müslüman yaşlıların bütün ihtiyaçlarının karışlanabileceği bir şekilde dizayn edilmiş. Hazırlanan yemeklerden, ibadet edebilecekleri ortamlara kadar her şey düşünülmüş. Pırıl pırıl renklerde mo-bilyalar, oturma gurupları, hastane tipi al-çalan-yükselen yatakları ve gayet intizamlı bir şekilde tasarlanan iç dizaynıyla her şey uyumlu hale getirilmiş. Bu ülkede her tür-lü şartta çalışarak yaşlanan ve hastalanan insanlara yapılabilecek en güzel bir hiz-met olduğunu gördüğümüzü ifade etmek istiyorum. 18 kişi kapasiteli bu bakım evi şuan 14 kişi misafi r etmekte. Çok kısa za-manda bu bakımevinin dolacağını görmek zor değil. Deniz Özkanlı o durumda eğer yeterli müracaatlar olursa hizmet ağının genişletilmesi yönünde derhal çalışmalara başlayabileceklerini belirtiyor.

’dan başlayan fi yatlarla64€64€Yıldırım Reizen

www.yildirimreizen.nl

Page 28: KADIN 46

28 | KADIN

AYIN RÖPORTAJI

Geçen sene Eylül ayında T.C. Rotterdam Başkonsolosluğu-na Muavin Konsolos olarak atanan Aslin Savran’a Tunus’ta yaşadıklarını, Rotterdam Başkonsolosluğuna atanmasını ve Türkiye-Hollanda diplomatik ilişkilerinin kuruluşunun 400. yıl kutlamalarını sorduk.Bilindigi üzere geçen sene Tunus´ta “Arap Baharı” adı ve-rilen süreci tetikleyen Yasemin Devrimi başladı. Adını, Tunusla özdeşleşmiş bir çiçek olan yaseminden alan Ya-semin Devrimi hareketi, halk gösterileri sonunda 14 Ocak 2011’de, 23 yıldır ülkeyi yöneten Zeynel Abidin Bin Ali’nin ülkeyi terk etmesiyle sonuçlanmıştı. Ülke böyle bir kaos yaşarken siz Tunus´Ta görevdeydiniz. yaşadıklarınızı anlaTır mı-sınız?“Cumhurbaşkanı Bin Ali’nin Tunus’u terk etmesi sonrasın-da ülkedeki güvensizlik ve kaos ortamı nedeniyle ülkede yaşayan Türk vatandaşları da endişeye kapıldılar. Tunus’ta

‘VATANDAŞLARIMIZ İÇİN BURADAYIZ’

yaşayan yaklaşık 300 vatandaşımızın büyük bölümüne te-lefonlarla ve Büyükelçiliğimiz internet sitesine koyduğu-muz duyurularla ulaşarak, devrik Cumhurbaşkanının ül-keyi terk edişinin ertesi günü Türkiye’ye dönmek isteyen vatandaşlarımızın dönüşlerini sağladık. Büyükelçiliğimiz-de çalışanların büyük bölümü, özellikle çocukları olanlar da tahliye uçağıyla Türkiye´ye döndüler. Sayın Büyükel-çimiz, Büyükelçiliğimiz Askeri Ataşesi, iki konsolosluk gö-revlisi, iki güvenlik görevlisi ve ben Tunus’ta kaldık. Bizim dışımızda herkes belirsiz bir süreliğine Türkiye’ye döndü.”

siz kendi isTeğinizle kaldınız.“Evet ben isteyerek kaldım. Öncelikli amacımız Türk va-tandaşlarının sağ salim Türkiye’ye dönüşlerini sağlamaktı. Her ne kadar Türk vatandaşlarının çoğunun tahliye uça-ğıyla Türkiye’ye dönüşlerini sağlamış olsak da, geride bize ulaşamamış olabilecek veya çeşitli nedenlerle Tunus´ta kalmak isteyen vatandaşlarımız olduğu için bir an bile te-

‘Görev sürem boyunca Hollanda´da yaşayan Türk vatandaşlarının karşılaştıkları sorunların çözümüne katkıda

bulunmaya çalışacağım.’

muavin konsolos aslin savran:

röpo

rtaj

: ba

nu

çel

ik

Page 29: KADIN 46

KADIN | 29

AYIN RÖPORTAJI

reddüt etmeden kalmayı tercih ettim.” o gÜnleri anlaTır mısınız?“ Tunus’ta o dönem mevcut kaos ortamı güvenlik bakımın-dan tehlikeli ve riskli bir durum yaratmıştı. Ancak mesle-ğimizin gereği olan her türlü koşulda görev yapma ilkesi çerçevesinde görevime devam ettim. Ülkenin içinde bulunduğu olağanüstü durum nedeniyle zaman zaman heyecanlı anlar da yaşadık. O dönemde kal-dığımız Büyükelçilik konutu Cumhurbaşkanlığı Sarayı´na çok yakındı ve askerler ile Cumhurbaşkanlığı muhafızları arasındaki çatışmaların seslerini duyabiliyorduk. O günlerde ülkede belli bir saatten sonra sokağa çıkma yasağı ilan edildiği için, sokağa çıkma yasağına kadar Bü-yükelçilikte çalışıp, sokağa çıkma yasağı başladığında ça-lışmalarımıza Büyükelçilik Konutunda devam ediyorduk. Yaşamımızı sokağa çıkma yasağı ve güvenlik güçlerinin uyarılarına göre ayarlıyorduk. Bu durum Mart ve Nisan aylarında da devam etti. Önce ülkenin başkenti Tunus’ta hayat normale döndü, ülkenin güney ve özellikle iç kesim-lerinde ise istikrarsızlık nedeniyle sokağa çıkma yasakları uzun bir süre daha devam etti.”

aileniz Tunus´Ta kalma kararınızı nasıl karşıladı?“Hernekadar annem ilk önce endişelense de, hem babam hem de annem vazifemin gereği Tunus’ta kalışımı anlayış-la karşıladılar. Tunus’ta devrik Cumhurbaşkanı Bin Ali ül-keyi, protesto gösterilerinden çok kısa bir süre sonra terk ettiği için Mısır ve Libya´daki gibi şiddet eylemleri uzun sürmedi. Tunus Ortadoğu coğrafyasında “Arap Baharı”nı başlatan ülkeydi ve herşey çok ani gelişti. Tunus’ta kalıp tarihe ta-nıklık etmek benim için çok önemliydi. Geriye baktığımda bu süreçte mesleki açıdan büyük tecrübe edindiğimi düşü-nüyorum. Kriz anlarındaki çalışma düzeni, vatandaşların tahliyesi gibi yaşanabilecek istisnai durumları ilk yurt dışı görevimde tecrübe etmiş oldum.Tunus’ yaklaşık 1 yılı Devrim öncesi ve 1 yılı Devrim son-rası olarak toplam iki yıl görev yaptık-tan sonra Hollanda’ya geldim.”

siz mi seçTiniz?“Biz tercihlerimizi sunuyoruz, nihai kararı Bakanlık veriyor. Rotterdam benim için sürpriz oldu, şu anda Rot-terdam Başkonsolosluğu’nda görev almaktan mutluluk duyuyorum.”

buraya gelmeden önce Hollanda Hakkında neler biliyordunuz?“Hollanda hakkında ilk söylenen ka-ranlık, yağmurlu, sisli puslu havası olduğuydu. Ancak güneşli günler bek-

lediğimden çok oldu. Laleleri, yel değirmenleriyle tanınan Hollanda’nın çok gü-zel bir ülke olduğunu, sosyal hayat bakımından zengin ve renkli olduğunu duymuştum.Ve elbette yüksek sayıda Türk vatandaşının yaşadığı bir ülke olduğunu biliyordum.”

Hollanda´da alışmakTa zorlandığınız durumlar oldu mu?“Hollanda düzenli ve yaşaması rahat bir ülke, ben de bu-radaki yaşama hızlı bir biçimde ayak uydurduğumu düşü-nüyorum. Mesela burada bisiklet çok kullanılıyor, ben de

kısa bir sürede birçok yere bisikletim-le gitmeye başladım ve sanki yıllardan beri bunu yapıyormuşum gibi hissedi-yorum. ”

Hollanda´da yaşayan TÜrk Toplumu Hakkındaki dÜ-şÜnceleriniz neler?“Hollanda’da yaşayan Türk nüfu-sunun sayıca yüksek olduğunu bili-yordum ama niteligi hakkında fazla bilgim yoktu. Buraya geldikten sonra çok sayıda başarılı vatandaşımızın ol-duğunu görmekten büyük memmnu-niyet duydum. Hollanda´da etkin ve

Laleleri, yel değirmenleriyle

tanınan Hollanda’nın çok güzel bir

ülke olduğunu, sosyal hayat

bakımından zengin ve renkli olduğunu

duymuştum.

“Hollanda’daki tüm vatandaşlarımızın tam anlamıyla

entegre olabilmeleri için Türk kültüründen ve Türkçe’den kop-

madan, iyi bir eğitim almalarının ve Hollandacayı en iyi şekilde

öğrenmelerinin gerekli olduğunu düşünüyorum.”

Page 30: KADIN 46

30 | KADIN

AYIN RÖPORTAJI

girişimci niteliği öne çıkan bir Türk nüfusu var.Hollanda’daki tüm vatandaşlarımızın tam anlamıyla enteg-re olabilmeleri için Türk kültüründen ve Türkçe’den kop-madan, iyi bir eğitim almalarının ve Hollandacayı en iyi şe-kilde öğrenmelerinin gerekli olduğunu düşünüyorum.”

TÜrkiye- Hollanda arasındaki diplomaTik ilişkilerin 400. yıl kuTmaları çerçevesinde birçok eTkinlikler var. bununla ilgili ne-ler söyleyeceksiniz?“Tunus´ta Devrime tanıklık etmiş olmak mesleki açıdan nasıl önemli bir tecrübeyse, Hollanda’daki ilk görev yılımın da Türkiye-Hollanda diplomatik ilişkilerinin 400. yıl kut-lamalarına denk gelmesinin benim için bir şans olduğunu düşünüyorum. 400. Yıl kutlama faaliyetleri çerçevesin-de düzenlenen siyasi, ekonomik, kültürel ve sosyal içerikli programlara Başkonsolosluk olarak iştirak ediyoruz .Hollanda’da yaşayan vatandaşlarımızın bu etkinliklere, Hollandalı arkadaşlarıyla beraber katılmalarını arzu ediyo-ruz. Halklar arasındaki iletişimin bu etkinlikler vasıtasıyla daha da pekişeceğini düşünüyoruz. Dolayısıyla vatandaşla-rımızın bu etkinliklere katılmalarını teşvik ediyoruz. Türki-ye-Hollanda ilişkilerinin tarihini, belgelerle, fotoğraf, resim ve sanatın diğer dallarıyla sergilemenin her iki ülke halkının birbirlerine bakış açılarını değiştireceğine inanıyoruz.İnternet sitemizde http://rotterdam.bk.mfa.gov.tr/ bu ak-tiviteleri duyuruyoruz, bunun dışında Başkonsolosluğumu-zun resmi facebook ve twitter sayfaları açıldı, vatandaşla-rımız bu sayfalar aracılığıyla hem Başkonsolosluğumuzun faaliyetlerini hem de Türkiye-Hollanda diplomatik ilişkile-rinin tesis edilişinin 400.yıldönümünü kutlama faaliyetle-rini takip edebilirler.

vaTandaşlarımıza Tavsiyeleriniz neler?“Başkonsolosluğumuz internet sitesini, resmi twitter ve fa-cebook sayfalarımızı takip etmelerini tavsiye ederim. Du-yurularımızı sürekli güncelliyoruz. Mevzuatta değişiklik olduğunda bilgileri yeniliyoruz. Ayrıca, internet sitemizden Başkonsolosluğumuza gelmeden konsolosluk işlemleri hak-kında bilgi alabilirler ( www.konsolosluk.gov.tr ).Servislerimizin direkt telefonlarına ulaşmakta güçlük ya-şanması durumunda sorularını [email protected] e-posta adresine gönderebilirler. E-posta hesabımıza gelen soruları en kısa süre içerisinde cevaplandırmaya ça-lışıyoruz.”

AsLİN sAVRAN BİYoGRAfİ11 Eylül 1983, Karabük doğumlu olan Aslin Savran eğitim hayatını şöyle anlatıyor: “İl-kokul, orta ve lise eğitimimi TED Karabük Koleji’nde tamamladım. Lisansımı, Gala-tasaray Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde yaptıktan sonra, Fransız Hü-kümeti ile Türk Eğitim Derneği’nin (TED) ortak finanse ettikleri bursla bir yıllık yük-sek lisans programı için Strasbourg’a Ro-bert Schuman Üniversitesi´ne gittim. Ora-da Avrupa Yüksek Etütleri Enstitüsünde (IHEE) yüksek lisans programını tamam-ladım. Program çerçevesinde 3 ay Avrupa Konseyi’nde Hukuk Departmanı’nda staj yaptım.

2007 yılının Haziran ayında Türkiye’ye döndükten sonra Dışişleri Bakanlığının sı-navlarına girdim. Sınavı kazanarak, 2007 Aralık ayında Bakanlığımızda göreve baş-ladım. Ankara’da Doğu Asya ve Pasifik Ge-nel Yardımcılığı’nda iki yıl çalıştıktan sonra T.C.Tunus Büyükelçiliğine atandım ve Eylül 2009-Eylül 2011 tarihlerinde T.C. Tunus Büyükelçiliğinde İkinci Katip olarak görev yaptım. 2011 Eylül ayında ise T.C. Rotter-dam Başkonsolosluğunda Muavin Konsolos olarak göreve başladım.

“Başkonsolosluğumuz internet sitesini, resmi twitter ve facebook sayfalarımızı takip etmelerini tavsiye ederim.

Duyurularımızı sürekli güncelliyoruz. Mevzuatta değişiklik olduğunda bilgileri yeniliyoruz. Ayrıca, internet sitemiz-

den Başkonsolosluğumuza gelmeden konsolosluk işlemleri hakkında bilgi alabilirler ( www.konsolosluk.gov.tr ).

Page 31: KADIN 46

KADIN | 31

AYIN RÖPORTAJI

Page 32: KADIN 46

EVLİLİK TERAPİSİ

Eşinizi sözle de yaralamayın! Farika Teymur Artır

Uzman Psikolog

32 | KADIN

EVLİLİK TERAPİSİ

Page 33: KADIN 46

EVLİLİK TERAPİSİ

Güzel sözün sihirli bir gücü vardır. Bıraktığı etki o kadar güçlüdür ki kökleri yerde ta derinlerde, dalları ise gür bir şekilde gökle-re uzanan ...bereketli bir ağaç gibidir.Güzel davranışlar da sözlerin etkisini güçlendirir. Güzel söz söyleme kabiliyeti kuşaklar ötesinden gelir. Gösterilen her çaba, saçılan tohumlar misali gelecek nesillerde de etkisini gös-terir. Güzel sözler ne kadar güçlü ve yapıcı etkiye sahipse sonuçları düşünülmeden söylenen hoş olmayan sözler de o kadar tahrip edici güce sahiptir.Nasıl fi ziksel şiddetin en derin iz bırakanları en tahrip edici olanları aile içinde işleniyor-sa kırıcı sözler de aile içinde söylendiğinde en derin, en tahrip edici izler bırakır. Çünkü aile en güven dolu ortam olması gerekti-ğinden kişi aile içinde en savunmasızdır, bu sebeple en sevdiğine en çok kırılır. En sevdiğinin sözünden en çok etkilenir. Güven duygusu en fazla zedelenir. Bu etki bazen kişi fark etmeden şuur altına işler. Eşlerin birbirine söylediği kırıcı sözler de bazen geçmişte iz bırakmış acıları, travma-ları hatırlatır. Acılar tazelenir.Eşlerin birbirine güzel söz söylemeye özen gösterdiği gibi kırıcı ve yanlış anlaşıla-bilecek sözler söylemekten de o kadar kaçınmaları gerekir. Bilindiği gibi aile içi iletişim, olumsuz sözlerle gittikçe bozulur. Karşılıklı atışmalar sürer gider. Hem ruh hem beden sağlığı bozulurken aile yapısı ve çocuklar da ortamdan etkilenir, ciddi sarsıntılar geçirir.Ailelerde kişiliği zedeleyen kırıcı sözler genellikle kızgınlıkla söylenmekte, kişinin hem kişilik özellikleri hem de daha önce geçirdiği sarsıntılar nedeniyle travma etkisi bırakan durumlar küçük gibi görünen şey-lerin etkisini büyütmekte ve öfkeye neden olmaktadır. Öfke, eşlerin söz ve davranış-ları üzerindeki kontrollerinin kaybolmasına ya da azalmasına yol açmaktadır. Aslında öfke çeşitli olumsuz durumlara bağlı olarak ortaya çıkan doğal bir duygudur. Öfkenin ifade edilmesinin gerekli olduğu durumlar da vardır. Fakat öfkenin ifade şekli, içinde bulunulan duruma uygun olmalıdır. Aile-lerde kontrolsüz güç kullanımı ve fi ziksel veya duygusal travmalar nedeniyle öfkenin doğru ifade edilmemesi sıklıkla karşılaşılan bir durumdur.

Eşler en çok birbirini kişilik özellikleri-ni hedef aldıklarında ve genellemeler yaptıklarında incitmektedirler. Davranışlar da genellemeler yapılarak eleştirildiğinde yaralayıcı olmaktadır. Cimrilik, bencillik, vurdumduymazlık gibi tanımlamalar, sıfatlar takılması da aynı etkiyi yapar. Travmaların açtığı derin yaraları da adeta yeniden ka-natır. Öfkenin doğru şekilde ifade edilmesi için duygu düşünce ve davranış eğitimi gerekmektedir. Bu da eşin yerine kendisini koyabilmek, sevgi şefkat ve merhamet-le birlikte sabır, hoşgörü, affedicilik ve fedakârlıkla mümkündür.

Sözler ciddi yaralar açarSöylenen söz doğru olmalı ama her doğru her yerde söylenmemeli. Öfke, bastırılan duygu ve düşüncelerin ortaya çıkmasına

da neden olur, hoşnutsuzluğu artırır.Ailelerin olumsuz özelliklerinin söylenmesi, eşin ailesinin kendi ailesine denk olmadığı-nın ifade edilmesi doğru değil.Fizikî özelliklerinden olumsuz şekilde bahsedilmesi eş seçiminde fi ziki özellikler sebebiyle kararsızlıklardan bahsedilmesi aynı şekilde kırıcı olmaktadır.Daha sonra ortaya çıkan kilo alma, öz bakım sorunları ile ilgili eleştiriler uygun şekilde yapılmadığında incitici olmakta.Eşlerin sorumluluklarını yerine getirmesi ile ilgili konularda birbirlerinin yaptıkları işleri hafi fe alması, yetersiz görmesi, takdir etmemesi de eşleri incitir.Erkeklerde öfke patlamaları daha fazla görülürken kadınlarda geçmişi unutama-ma ve imalı sözlerle kişiliği hedef alma ve pişmanlık ifadelerindeki kırıcı sözler daha sıklıkla görülür.

Nasıl fi ziksel şiddetin en derin iz bırakanları en tahrip edici olanları aile içinde işleniyorsa kırıcı sözler de aile içinde söylendiğinde en derin, en tahrip edici izler bırakır.

KADIN | 33

EVLİLİK TERAPİSİ

Page 34: KADIN 46

34 | KADIN

EVLİLİK TERAPİSİEVLİLİK TERAPİSİ Mehtap Kayaoğlu

Kadın ile erkek arasında cinsel bedenden ve mideden sıy-rılmış, insani özellikleri öne çıkaran, farkında olmayı unut-tuğumuz önemli bir yapılanma var:

Kadın ve erkek arasında olması gereken iletişimi sadece müstehcen durumlarla tanımlayan, erkek ve kadına bir arada olmaması gereken patlayıcı madde muamelesi yapan düşünce sistemini yıkmaya ne dersiniz? İlişki tanımlama-sının bir ucunda ateşle barut tanımlaması; diğer ucunda kalbe giden yolun sadece erkeğin midesinden geçtiği sap-taması. Kadın ile erkek arasında cinsel bedenden ve mideden sıy-rılmış, insani özellikleri öne çıkaran, farkında olmayı unut-tuğumuz önemli bir yapılanma var: Dil

*** Psikolojiyle ilgilenenler bilirler, psikoloji disiplini açı-sından bakıldığında dil, bilinçdışının yapılandırılmış şeklidir. Günlük hayatta ağzımızdan dökülen kelimeler, sentaksı(sözdizimi) ve grameri olmayan bilinçdışımızın yansımasıdır aslında. Bütün düşünceye dayalı fikirlerimiz veya fikiraltı enerjilerimiz, kelime temsilcilerimizle ortaya çıkarılır. Dolayısıyla bir insanın bilinçdışında ne olduğunu konuşmaları ve kullandığı dili aracılığıyla biliriz. Terapi seanslarının uzun süreli konuşmalar olmasının altında yatan temel ilke de budur zaten. Bilinçdışınızda hissettiğiniz duygularınız, terapi seanslarında, beynimiz-deki öznelerin simgesel düzen içindeki telafuzlarıyla, yani dilinizle ortaya çıkarılır. Tam da bu nedenle dil, en basit şekliyle sadece sesli konuşma veya yazıya aktarılan metin-ler değil, bir dışlama, dışa atma, farklılaştırma ilişkisidir. Özetle kullanan ve dinleyen açısından son derece önemli bir iletişim aracıdır. Kafası karışanlar için günlük konuşma diliyle açıklayayım yukarıda yazdıklarımı. Geliyorsunuz ya aile terapisi için

merkezimize. Ve diyorsunuz ya “Eşim bana karşı çok kaba! Zoruma gidiyor, uyarıyorum, anlamıyor. Ben böyle konuş-maya alışmışım, sen de duymaya alış diyor. hangimiz hata-lıyız bilemiyoruz… yol gösterir misiniz?” diye. Ben de diyorum ki bilerek hatalı davranan yok! Ama yuka-rıda yazdıklarım “Çorumluuu… bana çay verrr…” diyerek çay istemekle “Ayşe hanımefendiciğim (veya karıcığım/ aşkım/ sevgilim/ canım/ tatlım/ bitanem…vb.) bana bir bardak çay verir misin?” demek arasındaki farkın önem-senmesi gerektiğinin delilidir. Kişinin dili, yani seçtiği üslubu, karşısındaki kişi hakkında bilinçdışında hissettiklerinin göstergesidir. Kadına değer vermeyen ve evdeki hizmetçi gözüyle bakan bir beynin, ağ-zından eşine karşı kibar kelimeler çıkarması beklenemeye-ceği gibi; kadına Allah’ın emaneti gözüyle bakan ve insana insan gibi muamele yapılması gerektiğine inanan gelişmiş bir beynin de kaba ve ağır sözler söyleyemeyeceği gibi. Demek ki dilimiz, içimizdeki simgesel düzenimizdir. İnan-dıklarımızın kelimelerle yansımasıdır. Dilimiz, içine doğduğumuz inanı sisteminin göstergesidir. (Bizde adet böyledir, deriz. “biz” kim? “adet” olmasını sağ-layan ne? Gelenek/anane dediğimiz bilinçdışı yapılanma-larımız yani.) Dilimiz, bilinçdışımızdaki “öteki”nin bizi bile şaşırtan söy-lemidir. (“Ben böyle bir insan değilim aslında ama niye öyle söyledim bilmiyorum.” dediğimiz yanımızdır.) Dilimiz, eşlerimizden, çocuklarımızdan, anne/babalarımız-dan beklediğimiz istek ve arzularımızın kelimelerle şekil-lendirilmiş halidir. Dilimiz -eğer kendimizi doğru yapılandırmak istiyorsak ve bilinçdışımızın yapısal yansımalarını günlük hayatımızı olumsuz etkileyecek süreçlerden alıkoyma farkındalığına kavuşturmak istiyorsak- doğru kullanmayı öğrenmek zo-runda olduğumuz en önemli iletişim aracımızdır. Ve en ilginç olan yanı… dilimiz, ancak “öteki”ler (yani bizi büyüten anne/babalarımız ve içinde yetiştiğimiz çevre) ta-rafından öğrenebildiğimiz yegane hazinemizdir.

*** Aile içi ilişkiler açısından dil nedir? Aslına bakarsanız her şeydir. Doğru kullanıldığında, güzel sözlerle, güzel ifadelerle, doğru ses tonunu vererek konuşulduğunda aile içi sevgi, hu-zur ve anlayış için önemli bir anahtardır. Mesela eşine iyi davranmanın ilk koşuludur güzel konuşmak. Evladını sevmenin en inandırıcı yoludur ona güzel sözlerle ulaşabilmek. Eve yorgun gelen eşin kalbine giden ilk hızlı trendir doğru kelimeleri seçmek. Midesini fethetmek için pişirdiğiniz yemeği servis ederken kullandığınızda, ertesi güne enerjik ve mutlu uyanmaktır tatlı hitap. Ve bilgisayar başından kalkmayan kocayı, yanı-nızda uyutmaya götürebilecek en eğlenceli iletişim oyunudur özenle seçilmiş kelimeleriniz! Son yıllarda pompalanan deli saçması vamp kadın/adam olmakla değil, unutmaya başladı-ğımız tatlı dilinizi kullanarak baştan çıkarırsınız eşinizi!

son yıllarda ortalıkta dolaşan bazı yanlışları düzeltelim diyorum bugün. Hem de keyifle.

TaTlı “dil’’ kocayı baştan çıkarır

Page 35: KADIN 46

KADIN | 35

EVLİLİK TERAPİSİEVLİLİK TERAPİSİ

Bu konuda ciddi şekilde sınıfta kaldığımızı düşünüyo-rum sevgili okurlar. Yıllardır sayısız aileye danışmanlık hizmeti veriyorum. Çiftler arasındaki anlaşmazlıklar çö-zümleniyor ama; iş dönüp dolaşıp üslup problemine ta-kılıyor. Sonra başlıyoruz çiftlere doğru yerde doğru söz söylemeyle ilgili eğitimler vermeye. Bana kalırsa ailede önemli sorunlar çıkınca değil, hayatı-mızın her alanında işimize yarayacağını düşünerek “Gü-zel konuşma ve söz söyleme sanatı” eğitimleri almalıyız. Hatta sizlerden gelen istek üzerine son birkaç yıldır bu tarz eğitimler veriyoruz. Daha doğrusu dili ustalıkla kul-lanan ustaların sizlere eğitim vermesini sağlıyoruz. Ben iletişimle ilgili psikolojik bilgiler veriyorum, çalışma ar-kadaşım (Sırrı Er) güzel konuşma eğitimi. İlgilenenler, katılmak isteyenler için duyurmuş olayım, Temmuz ayı-nın son haftasında yeni bir grup açıyoruz. (detaylı bilgi için arayabilirsiniz.) Dilimiz, en önemli iletişim aracımız. Ona ne kadar yatı-rım yaparsak yapalım asla pişman olmayız. Eşimizle, ço-cuğumuzla, patronumuzla, iş arkadaşımızla, dostumuzla, arkadaşımızla…herkesle herkesle nasılsa konuşuyoruz! Niye daha güzel konuşmayalım ki? Bizler terapi ortamla-rında söz söyleme sanatının inceliklerini kullanarak siz-lere faydalı oluyorsak, sizler de kendi hayatlarınızda aynı inceliği kullanıp daha mutlu anlar yaşayabilirsiniz. Unutmayalım… simgesel düzen asla tam ve eksiksiz değil-dir. Her simgesel düzende noksanlık veya aşırılık vardır. Dil ve konuşma eğitimleri en azından özde iyi bir şeyler varsa, sözle de bu güzelliği ortaya çıkarmaya yarar.

Sevgiyle kalın…

*** Diyelim ki yanlış öğrendik dilimiz kullanmayı! Diyelim ki yanlış kodlandık… hep böyle kalmak zorunda mı? Tabii ki değil. Dilersek dilimizi düzeltebiliriz. Üslubumuzu da. Dili-mizdekini düzeltince düşüncemizdeki kendiliğinden düzelmeye başlar. İnsanoğlunda kendi ağzından çıkana inanma eğilimi var nasılsa. Güzel konuşma ve söz söyleme sanatıyla ilgili eğitim alınırsa, iyi niyetli olmaktan ziyade, iyi niyeti gösterebil-meyi sağlayan dili etkin kullanabilmenin daha anlamlı olduğunu kavrayabiliriz. Çevrenizde görmüyor musunuz? Etraf iyi insanlarla(!) dolu. Bağırıp çağıran, kızan, küfür eden; ama sözüm ona “özünde iyi” diye tanımlanan kişilerle. Bize ne özünde nasıl olduğundan? Sözleri canımızı yakıyorsa, kelimele-ri içimize işliyorsa özündeki iyilikten bize ne! Diye isyan ettiğimiz anlar olmuyor mu? “Eşim iyi insandır ama ha-karetleri çok ağırıma gidiyor” diye üzülen birileri var mı aranızda? Kesinlikle var biliyorum. Özü gerçekten iyiyse, sözünü de düzeltsin! Düzeltmeyi bilmiyorsa eğitim alsın, güzel ve doğru üslubla konuş-manın önemini fark etsin diye düşünüyorum şahsen. Hatta hepimiz fark edelim derim.

***

foto

ğraf

: Ebr

u Ö

zgün

er

Page 36: KADIN 46

36 | KADIN

HABER

Özlem Kart (İkinci Mansiyon)

Geçtiğimiz günlerde Nazan Nihal’la, Ams-terdam Sporthallen Zuid salonunda mini konser verirken karşılaştım. Mesafeler adlı şarkıyı söylüyordu, o ne olağan üstü sesti öyle. Salonu dolduran dinleyiciler sanatçıyı ayakta izliyordu. Kendi şarkılarını yayınlayacak olanakları yaratma yolunda kararlılığından ve azminden hiç taviz ver-meyen Nihal; çoktan Rock sever bir dinle-yici kitlesine sahip olmuş bile. Hollandalı yakın dostlarının da önerisiyle Mesafeler adlı bestesini 2012 Hollanda/Türkiye 400. dostluk yılı adına Hollanda-ca/Türkçe olarak seslendiren Nihal, mini konserinde daha sonra Ruh eşim, Çem-berimde Gül Oya, Blauw L.O.V.E, Won-derful Life adlı şarkılarını seslendirdi ve ayakta alkışlandı. Nazan Nihal; Akademik eğitimi her şeyin önünde tutan bir aileden olması nedeniy-le Üniversite yıllarına kadar sadece sıkı bir müzik dinleyicisi oldu. Üniversiteyi kazan-dığının ikinci yılında bayram harçlıklarıyla kendine bir klasik gitar aldı. 2001 yılından itibaren Nihal kendi bestelerini çaldığı elektronikgitarıyla, pek çok başarıya imza attığı Cherry Jam, Fe-mail, Kupa Kızı gibi gruplar kurdu…Aynı senelerde TRT gençlik korosun-da soprano olarak yer alan Nazan Nihal 2008 yılı Miller Music Factory yarışmasın-da Paket isimli bestesi, yarışmaya katılan 3000 beste arasında birinci seçildi. Besteleri, sesi ve yorumundaki farklılık

profesyonellerin de dikkatini çeken Nihal, Emrehan Halıcı & Ankara Müzisyenleri konserinde Ankara’nın tanınmış müzis-yenleri ile aynı sahneyi paylaştı. Yetenekli keman sanatçısı Müge Alpay ile birlikte Ankara’da ve Utrecht’te konserler verdi. Nazan Nihal 2012 yılında Hollanda/Tür-kiye 400. dostluk yılı adına Hollandaca/Türkçe olarak Mesafeler/Kilometers adlı şarkıyı besteledi. Bu beste Amsterdam’da bulunan Soul Planet Entertainment pro-düktörlerinden Michael Waters’ın beğe-nisini kazandı ve birlikte çalışmaya baş-ladılar. Besteci ve şarkıcı Nazan Nihal, “Tell me Who I am” adlı İngilizce besteyle Hollanda adına yarışmak üzere, TROS’un düzenlediği 2012 Eurovision Şarkı Yarışması’nın ulusal fi nallerine de katıldı. Nazan Nihal’in Mesafeler, Ruh eşim gibi

kendi bestelerinden oluşan albümü 2012 yılı içinde çıkması planlanıyordu. Dokto-runun müsade etmemesi üzerine bu yeni albüm 2013 yılının başına ertelendi.

Besteci ve şarkıcı Nazan Nihal

Hollanda’da bağımsız bir komisyonun hazırladığı raporda, ülkedeki Katolik enstitülerinde binlerce çocuğun cin-sel tacize uğradığı belirtildi.Raporda, Katolik yetkililerin, kurban-lara yardım etmek ya da tacizi önle-mek için yeteri kadar konuyla ilgilen-medikleri de belirtildi.Komisyon, Katolik okulları, yetimha-neleri ve fakültelerinde yaklaşık 1800 çocuğun cinsel tacize uğradığı bilgisi-nin edinildiğini açıkladı. 34 bin kişiyle yapılan araştırmanın ne-ticesinde komisyon, her 10 Hollanda-lı çocuktan birinin bir tür tacize uğradı-ğı, ergenliklerinin bir dönemini Katolik enstitülerinde geçirenlerde bu oranın yüzde 20’ye çıktığı tahminini bildirdi.

Dini okullarda binlerce çocuk tacize uğradı

Haber/Röportaj: Mustafa Toga

Page 37: KADIN 46
Page 38: KADIN 46

TEST

1. Kendinizi ne zaman en iyi hissedersiniz? (a) Sabahları (b) Öğlenden sonra ve akşama doğru (c) Gecenin ilerleyen saatlerinde 2. Nasıl yürürsünüz?(a) Hızlı ve uzun adımlarla

(b) Hızlı ve kısa adımlarla (c) Normalden yavaş ve etrafa bakınarak (d) Yavaş ve başı eğik(e) Çok yavaş 3. İnsanlarla konuşurken(a) Kollarımı göğsümde katlamış olarak dururum

(b) Ellerimi sıkarım(c) Bir veya iki elimi belime koyarım(d) Konuştuğum insanlara dokunur veya ittiririm(e) Kulağımla oynar, çeneme dokunur veya saçımıdüzeltirim

Mantıklı ve dikkatli misiniz, hassas ve duygusal mı?

Birçok profesyonel kuruluş tarafından insanların iç dünyalarını ve insanlarla ilişkilerini değerlendirmek için kullanılan bu testi siz de uygulayın, kendinizi daha iyi tanıyın.

GRATIS

PARKEREN

Page 39: KADIN 46

TEST

60 PUAN VE ÜZERİ:İnsanlar sana kırılgan bir eşya muame-lesi yapıyorlar. Kibirli, bencil ve aşırı baskın birisi olarak görülüyorsun. İn-sanlar size hayranlık duyup sizin gibi olmak isteyebilirler ama size her zaman güvenmezler ve sizinle çok yakın ilişkide olmaktan kaçınırlar. 51 - 60 PUAN:insanlar sizi heyecan verici, havai, dü-şüncesiz yapıda, doğal liderlik özellik-leri olan, her zaman doğru olmasa da

hızlı karar veren birisi olarak tanırlar. Seni cesur, maceraperest birisi olarak tanırlar; her şeyi bir kez denemek iste-yen, macera yaşamak için fırsatları ka-çırmayan birisi.. Yaydığınız heyecandan dolayı insanlar sizinle aynı iş yerinde yaşamaktan zevk alırlar. 41 - 50 PUAN:İnsanlar sizi taze, canlı, çekici, eğlendi-rici, pratik ve daima ilginç birisi olarak görürler; her zaman ilgi odağı olan ama çok aşırıya kaçmayacak kadar da

dengeli birisi.. İnsanlar sizi ayrıca iyilik-sever, düşünceli, anlayışlı ve kendilerini neşelendiren ve rahatlatan birisi olarak tanırlar. 31 - 40 PUAN:İnsanlar sizi mantıklı, ihtiyatlı, dikkatli ve pratik birisi olarak görürler. Sizi zeki, yetenekli ve hünerli ama alçak gönül-lü olarak tanırlar. Çok hızlı arkadaşlık kurmayan, ama arkadaşlarına karşı çok sadık olan ve onlardan da aynı şeyi bekleyen birisiniz.

1.(a) 2(b) 4(c) 6

2.(a) 6(b) 4(c) 7(d) 2(e) 1

3.(a) 4(b) 2(c) 5(d) 7(e) 6

4.(a) 4(b) 6(c) 2(d) 1

5.(a) 6(b) 4(c) 3(d) 5(e) 2

6.(a) 6(b) 4(c) 2

7.(a) 6(b) 2(c) 4

8.(a) 6(b) 7(c) 5(d) 4(e) 3(f) 2(g) 1

9.(a) 7(b) 6(c) 4(d) 2(e) 1

10.(a) 4(b) 2(c) 3(d) 5(e) 6(f) 1

Şimdi puanlarınızı toplayınız.

4. Dinlenirken nasıl oturursunuz?(a) Dizler katlanmış ve bacaklar birbirine bitişik olarak(b) Bacaklar çaprazlanmış olarak(c) Bacaklarımı uzatarak(d) Bir bacağımı altıma katlayarak 5. Çok hoşunuza giden bir şey olduğunda ne yaparsınız?(a) Büyük bir kahkaha atarım(b) Gülerim ama fazla sesli değil(c) Bir kerelik gülerim (d) Sessizce gülümserim 6. Bir partiye veya sosyal etkinliğe katıldığınızda(a) Herkes sizi fark edecek şekilde gürültülü bir giriş mi yaparsınız?(b) Sessiz bir giriş yapıp etrafınızda tanıdı-

ğınız birilerine mi bakınırsınız?(c) Çok sessizce girip kimsenin sizi fark etmemesine mi gayret edersiniz? 7. Çok zor bir işe dikkatinizi ver-mişken rahatsız ediliyorsunuz.Ne yaparsınız?(a) Bölünmeyi memnuniyetle karşılarım(b) Aşırı derecede rahatsız olurum(c) Belli olmaz. Bu iki üç arasında değişken davranışlar gösteririm 8. En çok hangi rengi seversiniz?(a) Kırmızı veya portakal rengi(b) Siyah(c) Sarı veya mavi(d) Yeşil (e) Koyu mavi veya mor(f) Beyaz

(g) Kahverengi veya gri 9. Yatakta uyumadan önceki birkaç dakikada(a) Sırt üstü yatıp uzanırsınız(b) Karnınızın üstüne yatıp uzanırsınız(c) Hafi f kıvrılmış olarak yan tarafınıza yatarsınız(d) Başınızı bir kolunuzun üzerine koyarsınız(e) Başınızı yorganın altına kapatırsınız 10. Rüyanızda genellikle(a) Düşersiniz(b) Kavga eder veya tartışırsınız(c) Birilerini veya bir şeyler ararsınız(d) Uçar veya yüzersiniz(e) Genelde rüya görmezsiniz (f) Rüyalarınız daima hoştur

Page 40: KADIN 46

40 | KADIN

MODAMODA Sinem Akten

MODE INSPIRATIE:Herfst

De herfst komt er weer aan en brengt zo ook weer een nieuwe garderobe met zich mee. De kleuren die dan niet in je kast mogen ontbreken zijn: bruin, grijs, zwart, wit, donkergroen enz.

De kleuren bruin, zwart, wit en grijs zijn neutrale kleuren dus is het ook heel makkelijk te combineren. Probeer je outfi t wel in meerdere kleuren te verdelen. Ga niet voor alleen bruin of alleen grijs, dan vallen je mooie kleding-stukken niet meer op.

Voor de personen die moeite hebben met het combi-neren van bruin: bij bruin passen alle kleuren die ook in de natuur bij deze kleur voorkomen. Zie een bos voor je en laat je inspireren door deze kleuren. Zwart en wit kun-nen ook altijd bij bruin, net als grijs en spijkerstof kunnen deze kleuren met elke kleur gecombineerd worden.

De perfecte jas voor in de herfst is natuurlijk de trench-coat in een camel kleurtje. Wederom valt dit jasje met alle kleuren te combineren omdat het een nude kleurtje is. Kort samengevat: Herfst is makkelijk, maar toch fash-ionable!

Page 41: KADIN 46

KADIN | 41

MODA

KADIN | 41

Page 42: KADIN 46

42 | KADIN

MODE INTERVIEW

Zeynep, dochter van een ac-trice, is geboren in de hoofd-stad van Turkije. Op een jonge leeftijd had zij een liefde voor acteren. Dat kwam voornameli-jk door de ambiance waar ze in opgroeide. Zeynep begon al erg vroeg met acteren en heeft in een paar series gespeeld op TRT. Maar later realiseerde zij zich dat haar passie toch bij zingen lag. Sindsdien is Zeynep, bekend als Zeyna, bezig met haar carrière. Zingen werd meer dan alleen een passie, het werd een groot deel van haar leven.

Zeynep over Mode

Foto

grafi

e: B

art v

an D

ieke

n

Page 43: KADIN 46

KADIN | 43

MODE

Kun je eerst wat vertellen over jouw carrière? ‘’Ik begon als een jazz/pop zangeres in een 5 sterren hotel in Turkije. Ik heb dat een poosje gedaan tot ik werd gevraagd om op te treden op speciale bijeenkomsten/diners van hoge militaire functionarissen waar o.a. de bekende cabaretier Cem Yilmaz in dienst was. Cem Yilmaz heeft zelfs een paar keer samen met mij opgetreden met zijn drumstel. Het was altijd leuk met hem. In dezelfde periode heb ik ook op speciale bi-jeenkomsten/diners van verschillende ambassade’ s en bedri-jfsfeesten opgetreden. Daarna ben ik naar LA, Beverly Hills gegaan en heb daar een korte periode gewoond. Sinds een jaar of acht woon ik nu in Amsterdam. Tegenwoordig ben ik bezig met het inzingen van soundtracks voor films en doe ik mee aan televisieprogramma’s. Ik was een tijdje terug ook te zien in het SBS 6 programma De vrienden van Amstel zingen Kroonjuwelen. ‘’

Hoe omschrijf jij jouw kledingstijl?‘‘Ik hou ervan om me chique te kleden. Ik kleed me naar de dag en omgeving. Mijn stijl in het dagelijkse leven is meer sportief, want ik pak graag de fiets en ga dan de natuur in. Het liefst draag ik dan comfortabele kleren. Maar als ik met mijn vriend-innen afspreek pak ik direct mijn hoge hakken uit de kast.’’

Kleed jij je naar je emoties? ‘‘Zeker weten. Als ik vrolijk ben kleed ik me met levendige kleuren. Op minder vrolijke dagen draag ik wel eens donkere kleuren. Maar een zwarte jurk op een speciale gelegenheid wil niet zeggen dat ik die dag somber ben hoor.’’

Welke kledingstukken moet een vrouw in haar kledingkast vol-gens jou hebben?‘‘Gala jurken. Ik vind dat een vrouw chique kleren in haar kast moet hebben.’’

Ben jij een ‘shop till you drop’ persoon? ‘‘Ik hou eigenlijk helemaal niet van shoppen. Mijn probleem is dat ik nooit kan kiezen tussen verschillende kledingstukken. Uiteindelijk koop ik ze allemaal. Sommige hangen nog met pri-jskaartje en al in mijn kast.’’

Welke mode trend vind/vond jij het verschrikkelijkst?‘‘Hippie stijl met wijde shirts en broeken. Het heeft totaal geen vrouwelijke uitstraling. Ik hou meer van elegant en zo een hippie stijl komt er totaal niet in de buurt.’’

Welke mode trend is jouw favoriet?‘‘Deze zomer zijn neon en pastel kleuren in de mode. Ik vind het erg mooi maar ik draag dan niet alleen maar pastel kleuren. Ik combineer het liever met andere kleuren waardoor ik mijn eigen stijl creëer. Ik volg altijd de laatste mode trends maar ik kleed me niet altijd volgens de laatste mode want ik vind dat het je moet staan. Als dat niet het geval is, raad ik vrouwen aan om het niet te dragen.

Wie is jouw favoriete ontwerper?‘‘Addy van den Krommenacker’’

Waar haal jij je inspiratie vandaan?‘‘Ik denk dat ik mijn eigen inspiratiebron ben. Jezelf kleden is een soort ervaring die je met de jaren ontwikkeld. Uiteindelijk weet je zelf wat jou het beste staat en wat juist niet. Mijn state-ment in het Turks is Giyinmek bir tecrübedir!’’

Bij de volgende vragen moet je kiezen tussen twee woorden, waarvan één jouw kledingstijl het beste omschrijft. Simpel of Opvallend? ‘‘Opvallend’’Broeken of Jurken? ‘‘Jurken’’Hakken of Sneakers? ‘‘Hakken’’

Wij gaan nu vier woorden opnoemen. Wij willen graag weten wat jij hiermee associeert;Elegant: ‘‘Ik haha. ik wil natuurlijk niet kapsones overkomen. Dit heeft met zelfverzekerdheid te maken. Elke vrouw moet stevig in haar schoenen staan en zelfvertrouwen hebben.’’Vrouwelijk: ‘‘Weer ik. Ik kleed me namelijk erg vrouwelijk.’’Romantisch: ‘‘Een diner bij kaarslicht en dan denk ik ook aan rode rozen.’’Compliment: ‘‘Applaus na mijn optreden.’’

‘Hoe lang sta je voor de spiegel in de ochtend?’‘‘Het hang van mijn dag af. Op een normale dag ben ik binnen 5 minuten klaar. Ik kam alleen mijn haar en kan zonder make-up de deur uit. Maar als ik moet optreden sta ik uren voor de spiegel.’’

Waar let jij op bij het uitzoeken van je kleding voor een evene-ment/optreden?‘‘Als ik naar tv-programma’s ga hou ik rekening met de achter-grond kleur. In de meeste gevallen is de achtergrond wit. Dan kies ik voor felle en opvallende kleuren. Bij het programma De Vrienden van Amstel Zingen Kroonjuwelen werd er ook verteld welke kleuren wij niet mochten dragen. Dan neem je meestal een paar outfits mee en helpen de stylisten. Ik had toen een zwart/zilver, kort jurkje aan met bijpassende hoge hakken. Toen de stylist me zag had zij maar één ding te zeggen; ‘Top! ‘ Haha dat is altijd een fijn gevoel. ‘‘

Heb jij een statement look zoals andere artiesten? ‘‘Als ik optreed heb ik mijn haren altijd los, meestal heb ik dan golvend haar. Soms herkennen mensen mij niet eens als ik mijn haren in een knot heb. Ik draag altijd korte rokjes en jurkjes tot boven mijn knie en hoge hakken. Buiten het podium om hou ik wel van variatie’’.

‘‘Giyinmek bir tecrübedir!’’

MODE INTERVIEW

Meliz Metin en Sinem Akten

KADIN | 43

Page 44: KADIN 46

44 | KADIN

MODA

HERKESE MERHABA!Moda di Sueno olarak bu sayımızda günlük hayatımızın vaz-geçilmezi KOTLARdan bahsedeceğiz ; hep moda ve hep gündemde kalıyor. Piyasadaki marka bolluğu, sayısız model ve renk seçeneği arasında kaybolmamak için ilk yapmanız gereken aslında kendi vücut tipinize en uygununu seçmeniz için dikkatle okuyun!

Düz kalçanız varsa,Kıvrımsız androjen erkeksi hatlara sahipseniz, Kot pantolon-lar sizin için çok ideal.Erkeklerin üstündeki o havalı görüntü-yü yakalamanız işten bile değil.Sizin vücudunuza en yakışanı ‘boyfriend’ jeanler olarak anılan düşük belli, bacak kısımları geniş ve bol paçalı kot pantolonlardır. Fazla erkeksi oldu di-yorsanız paçaları hafi f kıvrın, altına topukluları geçirin. Ama ideali kotun doğasına uyumlu bir seçim yaparak spor ayak-kabılarla bütünlemek… Siz bol aksesuarlı, ilginc taşlamalı, açık mavi modelleri de rahatlıkla tercih edebilirsiniz.

JEANKOLİKLERJEANKOLİKLER

JEANKOLİKLERJEANKOLİKLER

JEANKOLİKLERJEANKOLİKLER

JEANKOLİKLERJEANKOLİKLER

JEANKOLİKLERJEANKOLİKLER

Ebra Toprak Demir & Serap Kaya Aslan

Page 45: KADIN 46

KADIN | 45

Kısa Bacaklarınız varsa,Burda iş pantalonun kesiminde bitiyor!Bacaklarınıza görsel hileler yardımıyla birkaç santimetre kazandırmak elinizde. Burada kesim çok önemli. ‘Bootcut’ modeli, yani ayaklara doğru paçaları hafi fçe genişleyen modeller özellikle uzun tutulduklarında ve yüksek topuklu ayakkabılarla giyildiğinde daha uzun bir silüet görüntüsü yaratıyor.Yükseklik konusunda yine sizi uzun gösterecek modelleri ; eğer inceyseniz yüksek belli kesimleri tercih etmeye çalışın. Koyu renk kotları tercih edin. Gri ve siyah ya da koyu denim rengi mesela…

Yuvarlak hatlarınız varsa,Hülya Avşar, Jennifer Lopez gibi dolgun bir vücuda ve kıv-rımlara sahipsiniz. Öyleyse nasıl bir model seçmeli ? Yine ayaklara doğru hafi f genişleyen ‘boot cut’ modeli vücudu-nuza ihtiyacı olan dengeyi getirecektir. Tavsiyemiz, üzerine dökümlü bir bluz veya tunik seçmeniz. Yüksek belli modeller armut şeklindeki göbeğinizi ve fazlalıklarınızı gizleyecektir.

Armut şekline sahip ve geniş kalçalıy-sanız,Geniş kalçalar için en ideali düz kesimdir. Bu modelde kalça-dan ayaklara kadar kesim aynı çizgide devam eder. Böylelikle kalçanın hatları yumuşatılacak, hafi f traşlanacaktır.Bedeninizin üst kısmını vurgulayarak denge unsurunu sağ-lamak için dar atletler, vücudunuza tam oturan bluzlar seçin. Topuklu ayakkabılar en iyi arkadaşınız.

Bacaklarınız uzun…Çok şanslısınız ! Vücuda yakın, güzel oturan ve fazla bol ol-mayan modeller size göre. ‘Skinny’ veya kalçalarınızı güzelce saran düz kesimli bir jean olabilir.Düşük belli modellere yönelin. Çünkü bel ne kadar yüksek, siz de o kadar daha uzun görünürsünüz ve bu durum her koşulda en ideali değildir. Bu yüzden kemer kullanıyorsanız da belin olabildiğine altında kullanmalısınız. Renk konusun-da özgür davranabilirsiniz. Kot pantolon olmazsa olmazlardan. Yanısıra diğer kot trend-lerinden bahsetmeden geçemeyiz.Bu senenin bir vazgeçilmezi de kısa kot şort, kısa giymiyorsa-nız mutlaka bir kot gömlek edinin!Bizden söylemesi...

Bir yazının daha sonundayız. Bir dahaki sayımızda buluşunca-ya dek HOŞÇAKALIN!

Page 46: KADIN 46

46 | KADIN

HAYATIN İCİNDEN

TÜrkiye’ye geri dönÜşHollanda’da doğup- büyüyen, yaş taşlarıyla birlikte De Rooi Pannen - Bankacılık ve Sigortacılık Bölümünde okuyan çifte vatandaş, güler yüzlü Şane Uç - Özmen (22), eşi Uğur Uç’u (24) Hollanda’ya getiremediği için 20 Haziran’da Türkiye’ye kesin dönüş yapıyor. Şane, doğup büyüdüğü Hollanda’ya kır-gın olarak gideceğini kaydetti. 1971 yılında misafir işçi olarak Hollanda’ya tek başına gelen baba Ziya Özmen, önce 1995 yılında kaybettiği eşi Hava Özmen’i (42) ardından bir yıl sonra 1986’da da kızları Sevgi (42), Gülseren (40) ve Fatma’yı (35) yanına getirtmişti. 1990 yılında Tilburg’da dünyaya gelen Şane bu misafir işçi ailesi-ne dördüncü çocuk olarak katılmıştı. Yeniden evlenen baba Ziya Özmen artık çalışmıyor, kiraladığı bir bahçede zamanını değerlendiriyor.Babası ve üvey annesiyle birlikte yaşayan Şane, ilkokula (Ba-sisschool De Zuidwester) başladıktan sonra ailevi nedenler-le ablasının yanında kalmaya başlayınca Basisschool De Vijf Hoeven’a ve daha sonra De Jeanne d’Arc ilkokuluna gönde-rildi. İlkokulu bitirdikten sora da De Rooi Pannen meslek oku-luna başlamıştı.

ınd ile mvv duvarına çarpTım2010 yılı yaz tatilinde aşık olduğu teyzesinin oğluyla

Doğup büyüDüğüm HollanDa’ya Kırgın

gİdİyorumTILBURG / fUAT AsLAN Yaşadığı Hollanda’ya iyi uyum sağlamış, yüksek eğitimli Türk

gençleri giderek Hollanda’yı terk ediyor. Türkiye’den evlenen

geçlerin aile birleşimine getirilen kısıtlamalar gençleri geri dönüşe

mecbur ediyor. Türkiye’nin sosyal ve ekonomik olarak daha fazla

gelecek vadettiği düşüncesi orta sınıf arasında giderek kendine yer

buluyor. Kendilerine ayrımcılık yapan ve onları dışlayan yaşlı

Hollandalıların emekliliğini neden ödemek zorunda olduklarını

kendilerine soruyorlar.

Page 47: KADIN 46

KADIN | 47

HAYATIN İCİNDEN

Türkiye’de evlenen Şane, ‘‘Sekiz yıldır aynı işyerinde Alü-minyum Doğramacısı olarak çalışan, Lise ikinci sınıftan terk eşim Uğur’u Hollanda’ya getirmek için başvurduğum Göç ve Vatandaşlığa Kabul Dairesi (IND) ile Geçici Oturum Vizesi (MVV)’nin duvarına çarptım’’ dedi. IND ile MVV’nin kendisinden Aile Birleşimi Yasası’nın ön-gördüğü şartları yerine getirmesini istediklerini anlatan Şane, ‘‘Benden asgari ücretin yüzde 120’sine tekabül eden € 1480,91,- izin parası hariç net maaşımın olmasını, 21 yaşını doldurmuş olmamı, oturacak bir evimin olmasını ve eşimin, halk arasında ‘evlilik testi’ olarak bilinen, uyum kursunu bitir-miş olmasını ayrıca buraya ilk geliş için € 830,- MVV ve € 188,- oturum harcının ödenmemi söylediler’’ ifadesini kullandı. Eşi Uğur’u buraya getirmek için çalışıp para kazanmak ama-cıyla okulunu ikinci sınıftayken yarıda bırakmak zorunda ka-lan Şane, haftada 28 saat ‘Albert Heijn’ mağazasında 1,5 yıllı-ğına kontratlı kasiyer olarak ve başka bir yerde de haftada 20 saat ek iş bulduğunu söyledi. Şane, ‘‘Haftada 48 saat çalışmayı kabul etmeme rağmen aylık net gelirimi € 1200,- dan yukarı-ya çıkartamadım’’ dedi. IND’nin istediği tüm belgeleri, müracaat tarihinden iki ay geçte olsa, içeriye verdiğini anlatan Sane, kadrolu bir iş te de-ğil de kontratlı bir iş te çalıştığı, kendisine ait oturacak evinin olmadığı, dosyada bazı belgelerin eksik olduğu gerekçeleriy-le müracaatının reddedildiğini ve tam bir yıldır IND ile sinir harbi yapmaktan yorgun düştüğünü kaydetti.

sonuçTa TÜrk vaTandaşıyım Ülkeye giriş Harcı da ödemem gerekmeyecek İki yıldır ayrı kaldığı eşiyle hemen her akşam internet üze-rinden MSN’le görüşerek hasret gidermeye çalıştığını ifade eden Sane, eşiyle birlikte anlaşarak, IND ile bir yıldır sürdürdü-ğü sinir harbine bir son verip, doğup-büyüdüğü ülkeyi kırgın olarak terk edip ‘anavatana’ dönme kararı aldığını söyledi. ‘‘Aslında tatilden tatile tanıdığım bir ülkeye gidiyorum’’ diyen Şane, ‘‘Orada beni nelerin beklediğini tam olarak bilmiyorum ama sonuçta kendi ülkeme gidiyorum. Karmaşık duygular içerisindeyim fakat buradan daha da kötü olacak değil ya? Sonuçta Türk vatandaşıyım, zorluk çıkaracak değiller, ülke-ye giriş harcı da ödemem gerekmeyecek’’ şeklinde espriler yaptı. Hollanda’daki bir takım baskılardan bunalan ablası Gülseren’in de eşi ve 17, 12, 5, ve 2 yaşlarındaki dört çocu-ğuyla birlikte Türkiye’ye kesin dönüş yapmayı planladığını da kaydetti.

en bÜyÜk endişem bir iş bulup bulamamak Türkiye’ye döndüğünde Kayseri’de yaşayacak olan Şane, en büyük endişesinin orada bir iş bulup bulamayacağı olduğu-nu belirtti. Türkiye’de iş yapan Hollanda şirketlerinden birkaç ‘Callcenter’a mektup yazdığını söyleyen Şane, ‘‘Aradığım işi bulamazsam, tekstil üzerine ya da yabancı dil kurslarına gide-rek turizme sektörüne geçmeye çalışacağım. Anadilim Türk-çe, buradan Hollandaca ve İngilizce biliyorum. Tercüman ola-rak ta çalışabilirim’’ dedi.

aklımın bir köşesinde Her zaman Hollan-da olacakHer ne kadar eşi Uğur’un tercihini Türkiye’de kalmaktan yana

kullanmış olmuşsa da, Şane’nin mutluluğu için Hollanda’ya gelmeye de razı olmuş olduğunu anlatan Şane, ‘‘Maalesef olmadı. Eşimin benim doğup- büyüdüğüm, okuluna gittim, çalıştığım yerleri görmesini çok isterdim. Onun için aklımın bir köşesinde her zaman Hollanda olacak. Eğer Türkiye’de ya-pamazsam tekrar Hollanda’ya dönerim’’ dedi.

Page 48: KADIN 46

48 | KADIN

KÜLTÜR SANAT

Değerli okuyucular! 8. Platform Avrupa Şiir Yarışmasında ilk üçe giren ve mansiyon alan şiirleri geçen sayılarımızda yayınlamıştık. Bu sayıda ise beğenilen şiirlrden seçmeler yayınlıyoruz.Yarışmaya katılan bütün şairlere tekrar teşekkür ediyoruz, başarılarının devamını diliyoruz.

İyi okumalar dileğiyle.

Kültür-Sanat köşesinden

Ses veriyorum yüreğimin kaldırımlarınaelleri boşluktan dönen bir dilenci hüznüyleizini adımladığın taşları sayarken iniltilermuğlak bir rüyânın eşiğinden kopan düşlerimadını emanet bırakır sessiz biçâre harflere ..

sürüklesin beni meçhûl elleri hayâlininırayan zamanlardan kaçıp gelen firâr misalisözcükleri ıhtıran şair duygusundan artakalan, iğreti seslere düşülen cılız yakarışyalnızlığa dem vururken, kesilir nefesi tenin..

gök/yüzümü yakan bu muztarip güneşparça parça damlar arzın dar ufuklarınakararan kör bir noktaya düşen yansımazemheri bıçakları saplar bîtap cansız cânakörleşir yine, ayna denen bu saplantılarım..

Müslüm Kılıç - Gelsenkirchen/Almanya

Siler dokunuşlarını gizlice umut sürme peşindeKoyup gider seni yalın çıplak sevişler eşiğindeAkşamın koynunda üşürsün kalbin açıkKesme yolunu hatıraların çıkarsa önüneBoşunadır gözlerinde arıyorsan ışık

Aç ruhun kıyısında dövüşür deniz martılarıYedikçe hasret duvarını aşındıkça yürekGözlerinden taşmasın sana bir zerre yükKesme yolunu hatıraların çıkarsa önüneBoşunadır gözlerinde arıyorsan ışık

Kuş tüyü hafifliğinde kaldırımda adımlarınSus konuşma içlenme kimseye sakınDostun eyle kederini gülsün yüzün artıkKesme yolunu hatıraların çıkarsa önüneBoşunadır gözlerinde arıyorsan ışık

Özlem Kart - Trollhättan/SVERIGE

Karanlığı teslim alıyor meleklerAydınlatırken sevgilinin nuru uzayıSessiz olmanın bilincinde alemlerSecdemize aşk yağıyor ey yoldaşlarAlınlarda açan güle şükürler olsun.

Güneşe bağış edilememişse eğer gözlerZaptını edene yazıklar olsun,Ahraz yüreğimde bülbüllerHû de yoldaşHû de kiYolun açık olsun.

Sevgiliye değilse en güzel sözlerAğlar kıblem, Rakamlardan ibaretsin ey beşer, unutmaÇıplak gelen çıplak giderHû de kiZırhın zikrin olsun!

Erkan İsa Şen / Rusya

H.Karim Ece

Sesi *E L İ F* Düşen Heceler

BOŞUNADIR

-YAR İÇİN HÛ-

Page 49: KADIN 46

KADIN | 49

Yar sevmeye alışığım,Lakin bu seferki başka.Kördüğümüm dolaşığım,Bağlanmışım aşkla aşka. Zaman zamandan kayıtsız,Mekan mekandan ötede.Yazı; kalemsiz kağıtsız,Renklerin rengi sotede.

Çıkar beni ayır benden,Kalmasın benden bir eser.Bir gizli el bilmem nerden,Yüzüme yüzünü çizer. Varsam ateş kalsam hardır,Vazgeçmek mi mümkün değil.Hayal düşde bile yardır,Yar ki; gözden uzak değil.

Kusur küsür hepsi biter,Kalmaz geriye bir hesap.Arınsam aşkınla yeter,Yarla tenha, yardan hicap. Yollar yollarına revanken.Yar yollarımda yol kesen.Akıl gönlü ayıklarken,Akıldı benden firar eden. Cengiz Halıcı / AMSTERDAM

Kendimi nasıl yazarımYüreğimle gezerim sevgili

Her yan kanala çıkar Altmış seneyi aşkın önceSu altında kalan bu ülkeAfeti atlatması İkinci doğa darbesine karşıSetler bentlerOyuk oyuk her yer suni dereler

Deniz seviyesi altındayım sevgiliAşağı saksonya nın kuzey yönündeyim

Bu gün de o bildik bir berrak kanal Çedeneye benzeyen ince uzun Kamçılar etrafında dizi dizi Kapalan Deresine beni bağlarVurgun yerim Kızılırmağa gömülürüm

Yollar engebesiz çukursuz çakılsız yollar Yol boyunca kanallar Bisiklet ellerinde mola veren Flemenkçe sohbetlerHepisi farklı birer ayrı ayrı vakaTek ortak yanları iki tekerlek En ucuz en temiz taşıma aracıdır bisikletVe birde her yere oyulmuş kanal

Su baskınlarına önlemDereler setler bentler dereler setler bentler Sıradışılık kanalın karşı yakasında sevgili Kenara park etmiş bir arabaBelli belli duruşundanBel kürek sallamasından mutlak nasır elli Bir Anadolu’lu Sus sus rahsız etmeGünün en ilginç gözlemindeyim şimdi sevgiliSıkı dur

Yirmibeş metre kareyi geçmez kiralanmış Bir bostanEkiyor soğan domates salatalık ayçiçeği Tohumları avuçlarında Bakışı berekte imrenti Su veren yanında kesinlikle yar olmalı Erkeğine bakışında ışıldayan güneş Senin kahverenği göz bebeğinde ki aşka benzer(Kıskanmak mı Yok canım korkma sunumu öyle)

Saygıyla kucak durmuş eşiyor Eşiyor yavaş yavaş taşları Yabani otları ayırıyor karığındanDemedim mi demedim mi sevgili Kopartma beni toprağımdan

Nadir Sayın / Hollanda, 2010

BAŞKA AŞK

DEMEDİM Mİ, DEMEDİM Mİ SEVGİLİ

KÜLTÜR SANAT

Page 50: KADIN 46

ASTROLOJİ

50 | KADIN

Selim Turan

‘Esma-ül Hüsna’nın Astrolojiyle ilgisi var’

İlahiyatçı Prof.Dr.Emin Işık, Farkındalık Derneği

eğitimcilerinden Mehmet Genç ve astrolog Hande Baybalı Allah-

Teala’nın 99 ismini zikretmenin insanın gündelik hayatını

değiştirdiği konusunda hem fikirler. Hatta her burcun karakteristik

özelliğine göre bir Esma olduğunu kaydediyorlar. Seyyid Hüseyin

Nasr da İslam’da astroloji konulu makalesiyle bize ışık tuttu.

Merhametsizlere ‘Er Rahim’, ‘Er Rahman’, aşırı sinir-lilere ‘El Halim’, sevgi ve muhabbeti az olanlara ‘El Vedud’, nereye gideceğini bilemeyenlere ‘Er Reşid’, sıkıntı içinde olanlara ‘El Vekil’... Her ismin bir derde şifası var. Dahası Esma-ül Hüsna yani Allah’ın isim ve sıfatlarını günlük hayatta zikretmenin insanın hayatı-nı kolaylaştırdığı malumunuz.. Bu konuda ilahiyatçılar da doktorlar da astrologlar da hemfikir. Prof. Dr. Emin Işık esma zikrinin en güzelinin ‘Allah’ olduğunu çün-kü Allah isminin diğer isimlerde mevcut olan hassele-rin tamamını içeren “İsm-i Azam” olduğunu söylüyor.

Esma-ül Hüsna üzerinde araştırmalar yapan ve Farkında-lık Derneği’nde de uzun yıllardır sohbetler gerçekleştiren Mehmet Genç ise sinirli birinin ‘El-Halim’ esmasını çeke-rek daha halim selim biri olabileceğini dile getiriyor. Ast-rolog Hande Baybalı ise Esma-ül Hüsna bilgisinin Allah-âlem ilişkisine ışık tutması ve Allah’ı tanıma açısından büyük önem taşıdığına vurgu yapıyor.

ESMA ZİKRİNİN EN GÜZELİ “ALLAH’TIR”Dinin, yaratanla yaratılanlar arasındaki ilişkiyi düzenleyen ve bunu kurallara bağlayan bir sistem olduğunu dile geti-ren Prof. Dr. Emin Işık, “Dinin ve dindarlığın, hem format olarak dış yüzü, hem de konsept olarak içeriği, O’nun ki-tabında açıkça ortaya konmuştur.” diyor ve ekliyor: “İman sadece Allah’ı bilmek değil, Allah’ı sevmektir. Çünkü ayet, ‘İman edenler, Allah’ı en şiddetli sevgiyle severler.’ (Baka-ra 2/165) buyuruyor. Bu anlamda dindarlık iman ile salih amellerden, yani muhabbetle ibadetten ibarettir.” İlahiyat Profesörü Emin Işık, dinin yalnızca duadan ve esma zik-rinden ibaret tek boyutlu bir sistem olmadığını, imanın birçok sistemlerin iç içe geçmiş bir bütün olduğunu söylü-yor. Zaten Esma zikrinin, ibadet sisteminin içinde mevcut olduğunu dile getiriyor: “Beş vakit namazda tekrar edilen

Page 51: KADIN 46

KADIN | 51

ASTROLOJİ

tekbir, tevhid, Allah, Rabb, Rahman, Rahim, hamd, Süp-han, Ala, selam lafızları zikir değil de nedir? Bundan do-layıdır ki namazın bir adı da zikirdir. Peygamber Efendi-miz, dua edeceği zaman, önce namaz kılar veya bir miktar Kuran okur, ondan sonra dua ederdi. Yani önce kulluk gö-revini yerine getirir, sonra da Rabbine dileğini arz ederdi. Çünkü ayet, ‘Ben sizin duanızı kabul ediyorum, öyleyse siz de benim emirlerime icabet ediniz ve bana iman ediniz! (Bakara 2/186) buyuruyor. Bu da şu demektir: İman etme-yenin ve kulluk görevini yerine getirmeyenin zikri de duası da Allah katında kabule şayan değildir.’ Her ismin kainat-ta bir karşılığı olduğunu ve her insanda bir ismin tecelli-sinin ön plana çıkabileceğini söyleyen Emin Işık, “Cenab-ı Hakk’ın her isminin bir tecellisi ve o isme özel bir etki-si vardır. Zaten zikirden maksat da budur. Yani, o ismin tekrarından meydana gelecek olan telkin gücü ruhumuza olumlu yönde etki ediyor.” Işık, esma zikrinin nasıl ve ne kadar çekilmesi gerektiği hususunda ise tasavvufta usulün farklı olduğunu, esma tertibinin bir mürşid-i kamil tara-fından söylenmesi gerektiğini vurguluyor: “Esma zikrinin en güzeli ‘Allah’ isminin zikridir. Çünkü Allah ismi, diğer isimlerde mevcut olan hasselerin tamamını içeren ‘İsm-i azam’dır. Ayette ‘Allah kuluna yetmez mi?’ buyrulur.”

ESMA-ÜL HÜSNA İLAÇ REÇETE-Sİ GİBİDİR“Kalpler ancak Allah’ı ziktermekle (hatırlamakla) tatmin olur” ayetini hatırlatan Astrolog Hande Baybalı Allah’ın isimlerini zikretmenin elbette hayatı kolaylaştıracağını söylüyor. ‘Bu yüzden Kur’an’da Allah kendisini hep kolay-laştıran olarak anar zorlaştıran olarak değil!’ diyen Hande Baybalı: “Hayat Allah’ın Hayy ismidir. Allah’ın isimlerinin ifade ettiği özelliklerinin her biri, bu ruhsal rahatsızlıklara iyi gelecek ilaç reçetesi gibidir. Günümüzde çok sık gördü-ğümüz gibi Esma-ül Hüsna’yı çerçeveleyip duvara asmak, ya da derin manalarını anlamaya ve onlardan nasibimizi almaya çalışmadan sadece tekrarlamak okumak, bir ilaç re-çetesini duvara asmaya benzer.’ diyor. İnsan, Allah’ın ken-disini tanıması için yarattığı bir varlık olduğu için insan-da bir değil bir çok ismin aynı anda açığa çıktığını anlatan Baybalı, “Esmalar sadece ve sadece Allah’a ulaşmak için zikredilmelidir. Sabahları kalktığım zaman sahip oldukla-rım, ailem , yuvam ve çocuklarım için Şekur esması, sağ-lık için Şafi esması, İlme olan yeteneğimin arttırması için Nur esması, iş görüşmelerinde El Fettah esması, bereket için El Gani esmalarını tesbih ediyorum. Kavgacı ve hırçın bir tavır sergilediğimiz zamanlarda ise El Halim esmasını zikretmek iyi gelebilir. Hayatınızın bazı dönemlerinde arka planda kaldığınızı hisseder, diğer insanların sizi her konu-da geçmelerinden rahatsızlık duyabilirsiniz. Bu durumda El Mukaddim isminin enerjisini kullanarak atılım yapmaya çalışabilirsiniz. Zaman, zaman yaşamınızda sevgi, muhab-bet veya estetiğin eksik olduğunu düşünebilirsiniz. Bu hal

El Vedud isminin enerjisine ihtiyacımız olduğundandır.’

HER MESLEĞİN FARKLI BİR ES-MASI VARAraştırmacı Yazar Mehmet Genç mesleklerin de esması olduğunu ve bu esmaları zikretmenin meslek hayatında kolaylık sağlayabileceğini dile getiriyor. Genç: “Her pey-gamberin bir mesleği vardır. Nuh Peygamber bağcıdır, yani gemici olarak bilinir. Adem Peygamber tarımcıdır, buğday yetiştirir. Musa Peygamber komutandır. Davut Peygamber demircidir. İsa Peygamber marangozdur. Bu mesleklerin esmaları vardır. Hz.Peygamber’in ilk mesleği ticaretti. Ta-cir esmasını da Hz.Peygamber tanımlamıştır. Dolayısıyla ticaretle uğraşanların Rezzak esmasını hem sözelde hem fiilde zikretmesi faydalıdır. Mesela Alim esması vardır. Bu ismi işini ilim üzerinden yapanların zikretmesi gerekir. Avukat Hakim (adalet) esması üzerinden insanlara hizmet edebilir. Sadece Abd (kulluk) esması üzerinden hareket edenler vardır, herşeye karşılıksız koşarak yardım ederler. Feraset mesela diplomaside işe yarar.’

ÇOCUK YETİŞTİRMEDE İYİ BİR METODMehmet Genç, Allah’ın isimlerinin doğru bir şekilde çocuk yetiştirmede özellikle 2-7 yaş arasındaki çocuklarda etkili olduğunu söylüyor ve ekliyor: ‘ Çocuğunuzu ilgi duyduğu alanlara yönlendirerek, esmalar ile yetiştirmeye çalışın. İn-sanda 99 Esma’nın hepsi mevcut. Ama asıl mesele hangi esmanın bizde daha baskın olduğunu keşfetmek.. Mesela

Page 52: KADIN 46

52 | KADIN

2-7 yaş arasında çocuk her gün huy değiştirir. Ebeveynlerin çocuklarının huyları üzerine çok baskı yapmaması gereki-yor.. Çocuğunuz çok mu yaramaz çok mu huylu, onu Mu-savvir esması ile sanatsal faaliyetler yapmaya yönlendirin. Boya kalemleri alın resimler yapsın. Mesela doktorculuk oynayın, bir meslek öğrensin.’ İnsanda tüm esmalar mev-cut ama her insanda bir esma daha baskın halde bulunu-yor. Buna da ‘has esma’ deniliyor. Çeşitli yaş aralıklarında farklı keşifler olabileceğini söyleyen Mehmet Genç:’ Has esmayı keşfetmek en iyi eylemlerinizi gözlemlemekle olur. 7-18 yaş arasındaki gençler duygusal düzeyde, 25 - 30 yaş grubunda akli boyutta esmalara tanıklık ederler. 40 yaşın-da ise iç güdüsünü, duygusunu, aklını sezgileri ve keşifle-riyle beraber keşfederler. Zaten 40 yaş velilik yaşı gibidir.”

ASTROLOjİNİN SEMBOLİZMİ BA-TININ İLMİYLE BÜTÜNLEŞMİŞTİRAstroloji ve burçlara karşı Müslümanlar hep acaba ile yak-laşır. İlahiyatçılar, Müslümanların ferasetinin ve İslam’ın ‘Allah’a şirk koşmama’ gibi temel kurallarının astroloji bi-liminin söylediklerini yorumlamada yol gösterici olması

ASTROLOJİ

gerektiğini söylüyor. Peki İslam geleneğinde astrolojinin yeri nedir? Bu sorunun cevabını Prof. Dr. Prof. Dr. Seyyid Hüseyin Nasr’ın ilgili makalesinden öğreniyoruz: “Kutsal metinlerinden hiçbiri Allah’ın tabii düzende tezahür eden ayetlerinden Kur’an-ı Kerim’in söz ettiği kadar sık söz et-mez. Dahası Kur’an’ın tabiata ilişkin göndermeleri çoğun-lukla göklerle ilgilidir. Geleneksel İslami dekoru içinde astronomiye “ilm-el hey’eh”, “ilm en-nücum” ya da “ilm el-felek” adı verilir ve bu ilim sabit yıldızlar ile gezegenlerin gözlenmesi, gezegenlerin hareketlerinin hesaplanması, ast-ronomi araçlarının icat ve kullanımı ile ilgilenir. Her ne ka-dar astronomiyi kabul edip astrolojiyi reddeden kimi oto-rite şahsiyetler bulunmakta idiyse de genel olarak bu ikisi birbirine karışmıştı ve bugün Batı’da bilim olarak kabul edilen astronomi ile sözde bilim sayılan astroloji arasında bulunan bıçak sırtı ayırım, İslam’da hiçbir zaman olmamış-tır (Öte yandan...) Diğer bütün geleneksel ilimler gibi ast-rolojinin de dayandığı metafizik temellerin kaybedilmesiy-le günümüzde bu sanat kelimenin gerçek anlamıyla tam bir hurafeye dönüşmüştür. Fakat İslam’ın geleneksel evrenin-de bir kimse için Biruni ve Nasireddin Tusi seviyesinde sıkı bir matematikçi olmak ve aynı zamanda astroloji üzerine bir risale kaleme almak mümkündü, böyle bir şey hiçbir şe-kilde çelişki oluşturmaz, ikiyüzlülük sayılmazdı.Müslüman astronomlar hükümdarların astrolojiye duy-dukları özel ilgiyi de bu ilmin ilerlemesinde avantaj olarak kullandılar.

Page 53: KADIN 46

KADIN | 53

ASTROLOJİ

BURÇLARKOÇ burcunun kısaca baskın özell ikleri; cesaretli, giri şimci, tutkulu, insiyatifi ni kolay kullanabilir olmasıdır. Öne çıkan isimler El Fettah, El Cebbar, El Muktedir, El Mubdi, E Kahhar

BOĞA burcunda kararlılık, dayanıklılık, maddiyat, tutuculuk, inatcılık başlıca özellik-ler. Öne çıkan isimler El Metin, El Ganiy, El Hak, El Kaadir, Es Sabur

İKİZLER burcu; zeki, ileti şimde y ete-nekli, kolay adapte olabilen, meraklı, zaman zaman da ka rarsızdırlar. Öne çıkan isimler El Mukaddim, Es Şehid, El Habir, El Basir, Es Semi’ El Muhsi

YENGEÇ burcu; anaç, duygusal, nazik , çekin gen ve merhametlidir. Öne çıkan isimler El Habir, Er Rahim, El Veli, Er Rauf

ASLAN burcu; canlı, etkileyici, güvenli, neşeli, idare etmeyi seven insanlar diyebiliriz. Öne çıkan isimler El Azim, El Muhyi, En Nur, El Muktedir

BAŞAK burcu; çalışkan, yardımsever, titiz ve eleştireldir. Öne çıkan isimler El Muhsi, El Rakib, El K ayyum, El Hakim

TERAZİ burcu, nazik, uyumlu, diploma-tik, sanat ve estetiği seven bir burçtur. Öne çıkan isimler ise El Latif, El Vedud, El Adl, El Halim

AKREP burcu; azimli, sezgileri kuvvet-li, sabırlı, ihtiyatlı,ve tutkuludur. Öne çıkan isimler El Bais, El Varis, El Muid

YAY burcu; entellektüel, açık sözlü ve fi -kirli, hoş görülü, arkadaş canlısıdır. Öne çı-kan isimler El Gani, El Kerim, El Mugni, El Basit,El Alim

OĞLAK burcu; çalışkan, pratik, gerçek-ci, hesabını kitabını bilen, dayanıklı ve karar-lıdır. Öne çıkan isimler El Mani, El Kabid, El Metin, El Mukaddim, Ed Dar

KOVA burcu; özgür, arkadaş canlısı, ileri-ci, orjinal, zeki ve adaletlidir. Öne çıkan isim-ler El Alim, El Mukaddim, El Muhsi, Ed Darr

BALIK burcu; hassas, merhametli, yara-tıcı, mistikdir. Öne çıkan isimler; El Batın, El Nafi , Er Rauf, Ez Zahir

• GEEN ABONNEMENT KOSTEN• GEEN STARTTARIEF PER GESPREK• GEEN OPZEG TERMIJN• NEDERLAND VAST 1.6 cpm, MOBİEL 5 cpm• ZEER GOEDKOOP INTERNATIONAAL BELLEN• TURKIJE VAST 1.8 cpm, MOBIEL vanaf 8 cpm

www.akiltel.com • 020-8114111

AKILTEL TELEFONIEAkiltel biedt opmaat oplossingen aan haar klanten: Akiltel kan ook in combinatie met andere vaste abonnementen gebruikt worden en nog hogere besparingen op telefoniekosten opleveren.

Goedkoop internationaal bellen met mobiel is mogelijk met Akiltel apps

voor iPhone, Android en BlackBerry.

Graphic design web design & printinG

Page 54: KADIN 46
Page 55: KADIN 46

SIR KUTUSU

Hem kızını hem dizini döven baba

“Bir musibet kırk nasihatten iyidir”derler. Allah kimseye yaşatmasın biz ailece

perişan olduk. Kırk musibete bedel bir musibet yaşadık. 17 yaşındaki kızımız

evi terk etti. İki aydır kendisinden haber alamıyorduk. Çok şükür geçen

hafta halasını aramış. Sığınma evinde olduğunu söylemiş. Fakat adresini

vermemiş.

55 | KADIN

Not : Evlilik ya da karşılaştığınız diğer sorunlarınızı belirtin çözüm yolları sunalım. Özel bilgileriniz isteğe bağlı olarak tamamen saklı kalacaktır.

Sevgi [email protected]

Sevgi Abla,Kocam oldukça sinirli birisi. “kesinlikle affetmem” diyor başka bir şey demiyor. benim de hatalarım oldu, ancak eşimin hatalı davranışları nedeniyle kızımız kaçtı. bu gün hala “affetmem” deyip direnip duran eşimi nasıl ikna edeyim? (acı)

Evlat acısı çeken kardeşim,kocanızın davranışına bir anlam veremedim. bir defa yanlış ya-pılmış, kızınız kaçmış. şimdi ise ikinci bir yanlış yapılıyor. af kapısı aralanmıyor. kızınız belli ki pişman olmuş. Halasını aramış. nabız yokluyor. ailem ne diyor, ne düşünüyor diye merak ediyor? Fakat babasının o uzlaşmaz tutumunu öğrendikten sonra eve dönmeye-cektir. allah korusun belki de gittikçe batacaktır.

Affetmek, İlahi ahlaktandır. Büyük-lerin özelliklerindendir. Eşiniz yanlış yapmaktadır. Umarım şu hikâyeden bir ders çıkarır ve hatasından döner.

bir gün trenle seyahat eden birisi son derece huzursuz olan bir gencin yanına oturmuş. bir süre sonra, genç adam, hapishane-

den henüz çıkmış bir mahkûm olduğunu açıklamış. mahkûmiyeti ailesine o kadar utanç vermiş ki, ne ziyaretine gelmişler, ne de bir mektup yollamışlar. ama fakir oldukları için seyahat edemedikle-rini, cahil oldukları için mektup yazamadıklarını umuyor; her şeye rağmen kendisini affetmiş olmalarını hayal ediyormuş.ailesinin işini kolaylaştırmak için, kendilerine mektup yazıp tren kasabanın eteklerindeki çiftliklerinden geçerken bir işaret koyma-larını söylemiş. ailesi kendisini affetmişse, raylara yakın bir elma ağacına beyaz bir kurdele bağlayacaklarmış. eğer kendisinin geri dönmesini istemiyorlarsa, hiç bir şey yapmayacaklar, o da trende kalıp batıya gidecek, belki de bir serseri olacakmış.Tren, kasabasına yaklaşırken heyecanı o kadar artmış ki, pencere-den dışarı bakmaya cesaret edemiyormuş. kompartıman arkadaşı kendisiyle yer değiştirip onun yerine elma ağacına bakacağını söylemiş. bir dakika sonra elini genç mahkûmun koluna koymuş,

“Şuraya bak” demiş.göz pınarlarında biriken yaşlarla gözleri parlıyor-muş. Her şey yolunda, bütün ağaç bembeyaz kur-delelerle bezenmiş. o anda bir ömrü zehirleyen tüm acılar, adeta, birden dağılmış, kaybolmuş.evet, affedenler kazanır. kızınızı kazanmanız dileğiyle.

Page 56: KADIN 46

GEZİ

Hayriye Büyükeken

Bu ay ki durağımız gezmeye doyamadı-ğım Gökçeada. Yurdum diye söylemi-yorum, Türkiye her köşesi gezilmesi gö-rülmesi gereken eşsiz bir ülke. Bu yaz tatilimi kuzey Ege’de yapmaya karar ver-diğim de ilk aklıma gelen Çanakkale ve Gökçeada oldu.Gidilmeli ve görülmeliydi yurdumun en batısında ki ada neye benziyor, adada ya-şam nasıl sürüyor meraklanmıştım. Doğ-rusunu söylemek gerekirse gezmeye de görmeye de doyamadım ben Çanakkale-yi ve Gökçeadayı.Gökçeadanın nerede olduğunu bilme-yenleri ada hakkında kısaca bilgilendire-lim. Gökçeada, Çanakkale’nin bir ilçesi ve Türkiye’nin en büyük adasıdır. Ege Denizi’nin kuzeyinde, Saros Körfezi giri-şinde yer almaktadır. 91 km. kıyı şeridine sahiptir. Yıllık yağış miktarı metrekareye 950 - 1050 mm arasında değişmektedir. Adanın batısında yer alan İncirburnu Türkiye’nin de en batı noktasını oluştur-maktadır. Adaya Gelibolu yarımadasında

ki Kabatepe limanından feribotla yada 21 Temmuz tarihinden itibaren Pazartesi ve Perşembe günleri olmak üzere haftada 2 kez İstanbul’dan uçakla gitmek mümkün.Gelelim adada görülmesi gereken yerle-re: Bence adaya dolu dolu bir haftanızı ayırmalı bütün kıyı şeridini ve koylarını ge-zip görmelisiniz. Bunun haricinde adanın en çok bilinen yerleri;• Aydıncık / Kefaloz mevkii ve plajı (Kefa-los): Adanın güneydoğusunda uzunca bir plajdır, tesisleri mevcuttur, yelken sörfü için idealdir.• Kapıkaya mevkii (Stenos): Adanın gü-neyindedir, tesisi olmayan bir plajı vardır.• Kaşkaval burnu / Peynir kayalıkları (Kaskaval): Adanın kuzeydoğusundadır, dalış için idealdir.• Kaynarburun (Grarton / Grafton): Ada’nın doğusunda, Kuzulimanı’nın gü-neyinde burun• Mavikoy/Lacivertkoy: Türkiye’nin ilk ve tek su altı milli parkının bulunduğu yöre-

dedir, adanın kuzeydoğusundadır, dalış için idealdir.• Lazkoyu: Adanın güneyindedir, tesissiz taşlık bir plajı vardır.• Marmaros mevkii: Adanın kuzeybatısın-dadır, şelalesi ile ünlüdür.• Cugura mevkii (Zagura): Adanın iç orta kesimlerindedir.• Gizli Liman: Adanın batısındadır, güm-rük kurulması durumunda Limni adası ile karşılıklı feribot seferleri başlatılabilecek-tir, ayrıca tesisi olmayan bakir uzunca bir plajı vardır.Adada konaklama, yeme ve içme yerli tu-riste göre ayarlandığı için olsa gerek fi yat-lar diğer turizm merkezlerine göre daha uygun. Muntazam ev yemekleri ve kendi-ne has şaraplarıyla ada buram buram ege kokmakta. Kalabalıktan ve şehrin bunaltıcı hava-sından sıkılanlara yurdumun en güzel yerlerinden biri olan Gökçeadayı tavsiye ediyorum. Gidin ve mutlaka orada ki hu-zurdan siz de nasibinizi alın.

Gökçeada

56 | KADIN

Page 57: KADIN 46

KADIN | 57

Ninelerimizin yapmış olduğu dualar şüphesiz aklımızdadır: ‘3 gün yatak dördüncü gün toprak ver Rabbim! ‘, ‘Allah’ım elden ayaktan düşürmeden kapılara baktırmadan emanetini al! ‘ diye dökülür yaş-lılarımızın dudaklarından. Şüphesiz dünya hayatının faniliğini en çok yürekten hissedenlerdir yaşlılarımız. Çünkü yaşla birlikte özürlü-lüklerin artması ve başkalarına daha fazla bağımlı olmanın korkusu oluşuyor.Belki de çoğumuzun aklına bile gelmeyen bir konudur yaslı istis-marı. Dünyanın bir çok yerinde yaşlıları ihmal, ve şiddet uygula-nıyor. Örneğin, bir akraba, aile bakıcı ya da profesyonel bir bakıcı tarafından.Yaşlı istismarı zor ve oldukça yeni bir konudur. Fakat yeni bir konu olmasına rahman oldukça büyük ve büyüyen bir sorundur. Bu konu uzun süre tabu olarak kabul edilmiştir. Yaşlı istismarı sadece 1992 yılından beri Hollanda’da siyasi gündeminde.Hollanda’da nüfusun yaşlanması ile yaşlı sayısının artacağını ve yaşlı istismar oranı artacak korkuluyor. Buna rağmen yaşlılara yönelik is-tismar her nedense en az gündeme gelen sorunlardan biri. Sinsice büyüyen bu soruna dair inanmakta güçlük çekeceğimiz bir tablo var karşımızda. Toplumun en çok şiddete maruz kalan yaşlılar oluş-turuyor. Araştırma sonuçları Hollanda yaşlıların% 5 ila 10 yaşlı istis-marı ile ilgili olduğunu göstermektedir.Yaşlı istismarı çeşitli biçimlerde yer alıyor; yaralanma, tıbbi sorun-larının göz ardı edilmesi, kötü hijyen şartları, yetersiz beslenme, uygun olmayan konut koşulları, zorla eve hapsedilmesi, gelirine el koyulması gibi değişik şekillerde ortaya çıkabiliyor.Yaşlı istismarı sınıflandırırsak, şu şekilde yer alıyor: fiziksel, cinsel, psi-kolojik taciz, ihmal ve terk edilme.Haklarını ödemeyeceğimizin aile büyüklerimizin bakımı vazgeçe-meyeceğimiz vicdanı bir sorumluluk. Unutmamak gerekir ki ömrü-müz vefa ederse hepimizin bir gün yaşlanacağı gerçeği bir kenar-da dururken bu konuda duyarlı olmamak imkansız.Yaşlıların istismardan korunma konusunda bilgilendirilmesi farkın-dalık yaratılması bu yöndeki kampanyaların başlatılması gerekir, is-tismar kurbanlarına gerekli hizmetlerin verilmesi, toplum ve sağlık çalışanlarının konuya duyarlılığının arttırılması, bilinçlendirilmesi çok önemli. Unutmayalım ki; istismar bir toplum sağlığı sorunu. Hayatın içinde istismarın her türüne duyarlılığımız ve farkındalığımız artmalı.

ŞİDDETİN SESSİZ MAĞDURLARI:

YAŞLILAR

Şiddet gündemimizden düşmüyor. Kadın ve çocuklara yönelik

kaba kuvvet ya da öfkeyi sık sık tartışıyoruz. Ancak adları pek

zikredilmeyen yaşlılar, şiddetin sessiz mağdurları!

Esma Küçüksosyal danışman

BENCE

Page 58: KADIN 46

Katlı bina Adamın biri Kayseride 7 katlı bir binaya bakıyormuş, oranın halkından biri yanına gitmiş ve hemşerim kaçıncı kata bakıyorsun demiş. Adam 2. kata bakıyorum demiş.Tamam O zaman. 50 Milyon çıkar demiş. Adam 50 Milyon vermiş. Ve giderken içinden -Enayi Ben 7. Kata Bakıyorum diye mırıldanmış.

Kaynana Adamın birinin evi yanıyormuş. Adam içeri girip karısını çıkarmış, sonra kızını, oğlunu ve kuşunu çıkarmış. Daha sonra bir kaç kere daha eve girip çıkıp. Komşular ; -”Herkesi çıkartın, hâlâ niye eve giriyo-sun?” demişler Adam yanıtlamış: -”İçerde kaynanam var, arada bir girip çeviriyorum.”

Üçümüz icin İncili çavuş, eşeğine binip pazara gidiyormuş. Yolda şakacı bir köylüye rastlamış. Köylü eşeğini göstererek sormuş: - Hemşehrim ikiniz nereye gidiyorsunuz böyle? İncili çavuş lafın altında kalmıyor: -Üçümüz için pazardan arpa ve saman almaya.

Büyük ikramiye

Biletine büyük ikramiye çıkan Temel’i üç ay sonra bakkal kasap ve borçlu olduğu diğer esnaf yolda çevirmiş. -Ula Temel, sana büyük ikramiye çıktığı halde üç aydır niye borcunu ödemeysun? Temel sırıtarak yanıtlamış : -”Zengin oldi, değişti demesunlar.”

Politikacilar Bir otobüs dolusu politikacı seçim kampanyası için Teksas’ta dolaşıyormuş. Otobüs büyük bir çiftliğin yanından geçerken, otobüs şöförün dalgınlığı yüzünden derin bir şarampole uçmuş. Çiftçi koşarak gelmiş, gece kurda kuşa yem olmasınlar diye ce-setleri gömmeye başlamış. Ertesi sabah,şerif soruşturma için çiftliğe gelmiş.Çiftçiye sormuş: -”Otobüsteki bütün politikacıları gömdün demek...Hepsi de ölüydü, eminsin değil mi?” - Çiftçi cevap vermiş: “Bazıları yaşadıklarını iddia ettiler ama politikacıları bilirsiniz....Nasıl yalan söylerler!!!”.

Uzak değilmiş...

Ders çalışan çocuk, ıslık çalarak ortalarda gezinen babasına sorar: -”Afrika ne taraftadır baba?” Baba, çok bilgili bir edayla cevap verir: -”Fazla uzakta olmamalı..” -”Nereden biliyorsun?” -”Bizim şirkette bir zenci var, her gün işe bisikletle gidip geliyor da!

Ömer Muhtar

FIKRALAR

58 | KADIN

Page 59: KADIN 46
Page 60: KADIN 46

GÜZEL SÖZLER

60 | KADIN

Sahip olduğunuz tek araç bir çekiç ise, her şeyi

çivi olarak görürüz.A. Maslow

“Öyle hareket etki senin

hereketlerinin yasası, diğerlerinin

hareketlerinin yasası olsun.”

KANT

“Kuşlar gibi uçmayı, balıklar

gibi yüzmeyi öğrendik, fakat bu arada çok basit bir

sanatı unuttuk. İnsan gibi yaşamak...”

MARTIN LUTHER

“Samimi olmayı vaadedebilirim; tarafsız

olmayı asla.”

GOETHE

“Ne kadar az bilirseniz; o kadar şiddetle müdafa edersiniz.”

BERTHARD RUSSEL

“Ne kadar bilirsen bil; söylediklerin

karşındakinin anladığı kadardır.”

MEVLANA

“İnsanlar her zaman kahraman olamazlar ama

her zaman insan olabilirler.”

BENJAMIN FRANKLIN

Rana Kalkan

Page 61: KADIN 46

Sahip olduğunuz tek araç bir çekiç ise, her şeyi

çivi olarak görürüz.A. Maslow

En sonunda önemli olan hayatınızın

içindeki yıllar değil yıllarınızın içindeki Hayattır...Abraham Lincoln

Page 62: KADIN 46

62 | KADIN

DEKORASYON

Sevgi Erdem

Tartışmasız evinizin en önemli alanı salonunuzdur. Maalesef günümüzün anlayışında salon sadece televizyon izlemek için kullanılan bir oda haline geldi. Oturma grupları da bu fikre uygun yerleştiriliyor. Bu yaklaşımı değiştirip salonunuzu daha verimli kullanmak elinizde.

1. Merkezinizi yaratın: Özellikle salonda bir merkezin varlığı çok önenli. Koltuk, oturma grubu, halı ve sehpadan oluşan bir merkez davet edici bir etkiye sahiptir. Yeterince alana sahipseniz “L” şek-lindeki oturma grupları duvardan odanın merkezine kay-dırılabilir. Karşılıklı yerleştirilen koltuklar güzel bir sohbet için en ideal yöntem. Eğer salonunuz bir şömineye sahipse mutlaka şöminenin etrafında oturmaya gayret gösterin.

2. Değişiklikler canlandırır:Renk, desen, form, stil... Değişikliklere açık olun. Böylelikle il-ginç kombinasyonlar yaratabilirsiniz. Örneğin antik bir sehpayı minimal bir oturma grubuyla kombine edebilirsiniz.

3. Puflar ve minderler:Koltuk ve sandalyeye alternatif: Puflar ve minderler! Farklı boylarda ve desenlerde pufları ve yastıkları kombine edin. Dilerseniz pufları oturma grubun önüne yerleştirin veya sa-londa ayrı bir alan yaratın. Oryantal desenli ve altın işlemeli puflar ile alaturka bir ambiyans yaratabilir, tek renkli minder-

lerle ise salonun modern çizgisini pekiştirebilirsiniz. Mumlar-la süslenmiş alçak sehpalarla bu bölümdeki tarzınızı destek-leyebilirsiniz.

4. Aydınlatmanızla salonunuzun duygusunu belir-leyin: Doğru aydınlatmayla rahat edebileceğiniz bir atmosfer yaratabilirsiniz. Öncelikle salonunuzun aydınlatmasında birden fazla seçeneğin olmasına önem verin. Yani yemek masanız için kullandığınız aydınlatmayla film izlerken veya sohbet ederken ihtiyacınız olan aydınlatma farklıdır. Farklı kullanımlar için farklı ton aydınlatmalara ihtiyacınız var. Dengeli ve iyi yayılmış bir endirekt aydınlatma ile salo-nunuzun rahat bir havaya kavuşturabilirsiniz. Yumuşak aydınlatmanızı aplik ile destekleyebilirsiniz. Odanızın belli noktalarına, obje, biblo, büfe veya resimlerde vurgu ay-dınlatma ile bu detayları öne çıkarabilirsiniz. En sevdiğiniz koltuğun yanına bir okuma lambası yerleştirin. Aydınlat-

Mükemmel

Salon İçin...

Page 63: KADIN 46

KADIN | 63

DEKORASYON

ma konusunda kararsız ve tedirginseniz bir profesyonele danışabilirsiniz.

5. En sevdiğiniz duvarı seçin:Salonda vurgulamak istediğiniz bir duvarı seçin. Bu du-varı salonla uyumlu ama kontrast yaratabilecek bir ren-ge boyayın. Canlı renkler, desenli duvar kağıtları veya duvar stickerları iyi birer örnektir. Dikkat: Canlı renk-leri odanın tüm duvarlarında kullanmaktan kaçının.

6. Halı seçiminiz:Oturma grubunun önüne serilmiş bir halı mucizeler yara-tabilir. Malzeme, renk ve desen seçimiyle salonunuzun gö-rüntüsünü büyük ölçüde etkileyebilirsiniz. Zaman zaman değişiklik yapın, alternatif bir halı kullanın. Geleneksel halıları minimal tasarımlar içinde de kullanabilirsiniz.

7. Renkler:Duvar renklerini mevsimlere göre değiş-tirebileceğiniz gibi aksesuar ve oturma grubunuzu da gözönünde bulundurmanızda fayda var. Yaz aylarında bahara özgü yeşil, açık sarı, açık mavi renkleri davetkâr bir dekorasyon yaratır. Kış aylarında ise krem tonları ile konforlu bir atmosferiniz olur.

8. Aksesuarlar:Az ama öz. Salonunza kendi stilinizi yansıtmak istiyorsa-nız abartıdan kaçının. Özenle seçilmiş az sayıda aksesu-arlar odanın karakterini belirlemek için yeterli. Antik bir vazo, klasik duvar resimleri nostaljik ruhu yansıtır. Bit pa-zarları ve antikacılar define avcıları için ideal yerlerdir.

9. Salonunuzu bölgelere ayırın:İki trafı açık kitaplıkların en kullanışlı özelliği oda bölü-cüsü olarak kullanılabilir olmalarıdır. Böyle kitaplıklar-la salonunuzu kolaylıkla ikiye bölebilir ve farklı yaşam alanları yaratabilirsiniz. Alçak boylu kitaplıklar, büfe veya lowboardlar ise özellikle dar alanlı salonlar için idealdir. Do-labın kapaklı bölümünde tabak ve bardaklarınızı saklayabilir, açık bölümlerde ise kitap ve dergilerinizi sergileyebilirsiniz.

10. Zıtlıklar çekicidir:Cesaretli bir kişiliğe sahipseniz dikkat çekici renkler kul-lanın. Koyu renkli koltuk ve kanepeler, halılar ve per-delerle canlı renkli aksesuarları kombine edin. İyi haberimiz: Renklerde değişiklik yapma ihtiyacı duydu-ğunuzda yastık veya sehpa gibi ufak çapta aksesuarla-rı değiştirdiğinizde odanın atmosferini değiştirebilirsiniz.

11. En sevdiğiniz parçaları öne çıkarın:Evinizde antik bir koltuk, sandalye veya komodini sahnele-meyi ihmal etmeyin. Bunu en kolay başarmanın yolu antik

mobilyanızı dikkat çekici bir renge boyanmış veya desenli duvar kağıdıyla kaplanmış bir duvarın önüne yerleştirmek ve vurgu aydınlatma elemanı kullanmak.

12. Desen kombinasyonu:Desenleri kombine edin. Klasik bir koltuk takımına çizgi-li, puantiyeli veya daha radikal desenli yastıklar çok yakışır. Uyumsuz görünmesini önlmek istiyorsanız kullandığınız desenlerin birbirine yakın renklerde olmasına önem verin.

13. Okuma alanınız:Kendinize özel bir okuma alanı yaratın. Okuma koltuğunuzu oturma grubunun yanına yerleştirmeyin, odanız buna elve-rişliyse okuma koltuğunuzu kendi başına tek olarak yerleş-tirmeye önem verin. Okuma koltuğunuzla uyumlu ayaklı bir lamba ve küçük bir sehpa salonunuzun en keyif verici bu böl-gesini tamamlar. Sehpanızı seçerken ipad veya dizüstü bilgi-sayarınız ile de kullanabileceğinizi düşünmenizde fayda var.

14. Resimler, resimler...Siyah-beyaz fotoğraflar, çocuklarınızın şaheserleri, yağlı boya tablolarınız, kartpostallar... Salonunuzda resimleri unutmayın. Salonun bir duvarını süpürgelikten tavana kadar farklı çerçe-veli resimlerle donatabilirsiniz.

Page 64: KADIN 46

64 | KADIN

cinemacinemaResident Evil 5

ArafYapım: 2012 - Türkiye Tür: Dram, Romantik Yönetmen: Yeşim Ustaoğlu Oyuncular: Özcan Deniz, Nihal Yalçın, Neslihan Atagül, Yasemin Conka, Ilgaz Kocatürk Senaryo: Yeşim Ustaoğlu Yapımcı: Serkan Çakarer

Filmin ÖzetiZehra ve Olgun; bir otoban üstünde kurulu, her şeyin gelip geçici akarak yaşandığı, devasa bir benzin istasyonunda, 24 saatlik vardiya usulüyle, hiç değişmeyen bir monotonlukta, sanki bir gün hayatlarının birden bire değişivereceği beklentisi ve hayalinde, aslında neredeyse içinde yok olup gittikleri bir vakumun içinde, biteviye çalışarak yaşarlar. Bir gün aniden be-liriveren bu beklenti acaba onlari arafta kalmaktan çıkarabilecek midir?

Yapım: 2012 - ABD, Tür: 3 Boyutlu, Bilim Kurgu, Aksiyon, Gerilim, Macera, Süre: 117 dakika Yönetmen: Paul W.S. Anderson, Oyuncular: Milla Jovovich, Wentworth Miller, Michelle Rodriguez, Ali Larter, Sienna Guillory, Oded Fehr, Jason Isaacs, Spencer Locke, Shawn Roberts, Kevin Durand, Johann Urb.

Filmin ÖzetiUmbrella Şirketi’nin Dünya’yı yıkıma uğratmaya devam eden ölümcül T-Virüs’ü, dünya nüfusunu, et yiyen yaşayan ölüler ordusu haline dö-nüştürmektedir. İnsan ırkının son ve tek umudu Alice [Milla Jovovich], Umbrella’nın en gizli operasyonlar tesisinin kalbinde [ya da merkezinde] uyanır ve Alice’in, bu kompleksin altını üstünü getirmesiyle kendi gizli geçmişinin perdesi kalkar. Güvenli bir sığınak olmaksızın, salgından so-rumlu olanları avlamaya devam eden Alice, kendini Tokyo’dan New York, Washington-D.C. ve Moskovo’ya götüren bir yolculukta bulur.

Hayriye Büyükeken

Page 65: KADIN 46

KADIN | 65

Cesur / Brave

Sadakatsizler /Les infi dèles

Yapım: 2012 - ABD, Tür: Animasyon, Komedi, Süre: 93 dakika Yönetmen: Mark Andrews, Brenda Chapman Oyuncular: Emma Thompson, Robbie Coltrane, Billy Connolly, Kevin Mckidd, Kelly Macdonald, Craig Ferguson, John Ratzenberger Senaryo: Mark Andrews, Steve Purcell Yapımcı: Pete Docter, Katherine Sarafi an

Filmin ÖzetiÇok yetenekli bir okçu olan Merida, Kral Fergus ve Kraliçe Elinor’un aceleci kızlarıdır. Kendi hayat yolunu kendi çizmeye kararlı olan Merinda, ülkenin şamatacı lordlarına ait olan asırlık bir geleneğe karşı çıkar: Heybetli Lord MacGuffi n, huysuz Lord Macintosh ve aksi Lord Dingwall. Merida’nın hare-ketleri farkında olmadan krallık içerisinde kaos ve öfke yaratır. Garip Bilge Kadın’a başvurduğunda ise uğursuz bir dilek onu beklemektedir. Merinda peşindeki tehlikeli güçleri keşfederken çok geç olmadan o korkunç laneti bozmaya çalışır ve gerçek cesaretin ne olduğunu anlar.

Yapım: 2012 - FransaTür: KomediYönetmen: Gilles LelloucheOyuncular: Guillaume Canet , Lionel Abelanski , Mathilda May , Gilles Lellouche , Géraldine Nakache , Jean Dujardin , Alexandra Lamy

Filmin ÖzetiSadakatsizler erkek sadakatsizliği anlatan, kısa fi lmlerden oluşan bir ko-medi. Kadın - erkek ilişkilerine erkek yönünden bakan, erkeğin aldatma nedenlerini araştırıp bu nedenlere esprili yaklaşan bir senaryoya sahip bir fi lm. Filmin erkek karakterleri hatalarla boğuşurlarken, birçok saf dürüstlük sahneleri de fi lmde yer alıyor.

Page 66: KADIN 46

66 | KADIN

MÜZİKFo

to: E

ray

Arpa

sin

Page 67: KADIN 46

Türkiye’de birçok kez konser veren Borstlap 1966 yılında Hague’de doğdu. Hilversum

Konservatuarı’nda eğitim alan Bors-tlap 1990’larda caz ve bluesa yönelen müziğiyle birçok uluslararası ödül aldı. ABD’den Thelonious Monk/BMI Compo-sers Award bunların en önemlisi.

Dünyada Arap kültürü üzerine ilk kez Mısır’da Avicenna isimli opera hazırla-dınız ve bu yapıtınız büyük bir başarı kazandı. Bu süreçte Katar’da yaşa-dıklarınızı bir kitap haline getirdiniz. Arap Operası ve bu kitabın ortaya çı-kış hikayesini anlatır mısınız?Mısır’da birçok kez konserlerim olduğu için orada bayağı bir müzik çevrem var. Mısırlı bir işadamı bana Katar Emiri’nin is-teğiyle Arapça opera projesini anlattı ve bu projeyi yönetmem için teklif getirdi. Aslında projenin başında Katarlı bir bes-teci vardı fakat yaptıkları beğenilmediği için benim projeyi yönetmem istendi. Kahire’ye gittiğimde gerçekten de Katar-lı bestecinin yaptıkları beni çok şaşırttı, proje çok kötü durumdaydı. Arapça ope-ra için libretto kullandık Aria’da yüksek notada soprano oluyor. Proje uzun bir süre yönetilemediği için va-kit kaybedilmişti ve sadece 3 ayımız vardı. Ne yazık ki ilk bestecinin işine son verildi ve proje için geceli gündüzlü çalışmaya başladık. İlk başlarda zorlandığım nokta-lar olmadı değil; Mısır halkı çok iyi fakat bazen A deyip B yapabiliyorlar. Birçok kültürü bilmeme ve değişikliklere açık

olmama rağmen bu konularda zorluklar yaşadım. Geceli gündüzlü dört bir elden çalışıp projeyi bitirdik ve sunumunu yap-tık. Projenin sonunda bir yayınevinden bu tecrübelerimi kitaba dökmem için teklif geldi. Kitabımda İbni Sina’ya bağlı kültür-ler arası müzik ittifakını anlatıyorum. Mü-zik dışında Mısır halkından, kültüründen, tarihinden bahsettim. Bu kitabım ayrıca Türkçeye de çevrildi.

Kendimi İzmir Bulvarı’nda mü-zik yaparken hayal ediyorum

Mısır’da nasıl bir dinleyici kitleniz var?İşinden veya herhangi başka bir neden-den dolayı Mısır’da yaşayan yabancılar

benim dinleyici kitlem. Hollanda’daki din-leyicilerim Hollandalılar veya Amerikalılar, konserlerime Hollanda’da yaşayan Türk vatandaşları da geliyor fakat o kadar fazla olmuyor. Türkiye’deki müzik festivallerine de katılıyorum. Bütün dünyada caz müzi-ği dinleyen kitlenin o kadar fazla olmadığı söylenir fakat Türkiye’de özellikle İstanbul ve Ankara’da caz müziğine büyük ilgi var ama İzmir’de mesela bu ilgi henüz yok. Eşim İzmirli olduğu için sıkça gidiyoruz ve dikkatimi çeken böyle güzel bir şehirde müzik kafelerinin olmaması. İzmir EXPO 2020 adayı ve eğer kazanırsa orada mutlaka müzik piyasasında projeler üret-mek istiyorum. Kendimi İzmir Bulvarı’nda müzik yaparken hayal ediyorum.

Hollandalı piyanist ve besteci Michiel Borstlap’a geçen sene evlendiği Türk eşi Ceylan Borstlap Pınarlı’yı, kızına ithaf ettiği albümü Blue’yu ve Türk müziği hakkındaki düşüncelerini sorduk.

Türk insanı kalp insanı. Dostluğumuz bakidir!

Piyanist ve besteci Michiel Borstlap:

MÜZİK

KADIN | 67

Foto

: Yur

i Red

nev

Banu Çelik

Page 68: KADIN 46

68 | KADIN

Bu kitap dışında Esquire dergisinde köşe yazarlığı yapıyorsunuz. Yazarlık-ta da müzik kadar olmasa da aktifsi-niz diyebilir miyiz? Yazmayı da en az müzik kadar seviyorum. Genelde müzik hakkında, seyahetlerim-de ve sahne arkasında yaşadıklarımı kale-me alıp paylaşmak istiyorum. Ailemde de yazarlar var, annem de yazar. Gelecekte köşe yazarlığına devam etmek istiyorum, bir de belki yeni bir kitap projem olabilir.

Bestelerinizi yaparken nelerden il-ham alıyorsunuz?İki solo albümüm var. Toplumda olaylar hızlı gelişiyor ve insanlar da buna eşlik ediyor. Solo albümlerimi yaparken ama-cım bu kaos ortamında insanları rahatlat-maktı. Etrafımda da amacıma ulaştığımın sinyallerini alıyorum. Websiteme giriş yapıldığında arka fonda çalan müzikle ra-hatlayanların olduğunu duyuyorum bazen sırf dinlenmek için websitemi ziyaret et-tiklerini söyleyenler var. Bunların dışında elbette ilham kaynaklarım; eşim ve kızım.

Piyanomla caz müziği yapıyo-rum ama benim melodilerim Arapça veya Türkçe müziklerle karışınca ortaya benim de ho-şuma giden melodiler çıkıyor

Solo albümü çıkardınız, bunun dışın-da hangi müzik gruplarıyla çalışıyor-sunuz?Müziğimi icraad ettiğim bir grup var ve Mayıs ayında yeni CD’miz ‘88’ çıktı. ‘88’; bunun nedeni piyanoda 88 tuşun olması. Bunların dışında ‘SOUK’ isimli bir proje-de yer aldım, Arapça, Türkçe müzikleri çaldık, bu projede Suriye asıllı pop yıldızı Asala Nasri bana eşlik etti. Piyanomla caz müziği yapıyorum ama benim melodilerim Arapça veya Türkçe müziklerle karışınca ortaya benim de ho-şuma giden melodiler çıkıyor. Benim alanım caz fakat bu çok kapsamlı bir müzik çeşidi. Kısaca açıklamak isti-yorum; müzikte 3 nokta çok önemlidir: melodi, ritim ve akorlar. Ülkeye ve kültüre göre bu üç noktalardan bazısı daha çok öne çıkar, daha önemlidir. Mesela klasik müzikte melodiler ve akorlar önemlidir, elbette klasik müzikte de ritim var ama

diğerleri kadar önemli değil. Arap veya Türk müziğini ele aldığımızda ritim önem-lidir, bu ritme bağlantılı olarak harmoniler ortaya çıkar. Ben ve grubumun ortaya çıkartmak istediği bu üç önemli noktayı birbiriyle karıştırıp müzik yapmak.

Türkiye’de İstanbul ve Ankara’daki müzik festivallerine katılıyorsunuz. Bunların dışında Türkiye’nin başka bölgerinde konserler vermek ister misiniz? Elbette Türkiye’nin başka bölgerinde de konserler vermek isterim bu diğer ül-keler için de geçerli. Geçmişte mesela Halep’te konser vermiştim. Büyük şehir-lerin dışında başka bölgelerde de konser

tekliflerine açığım.

Yakın dönemde Türkiye’de konser planları var mı? Önümüzdeki Ekim ayında Akbank Caz Festivali’nde solist Sibel Köse ile beraber çalıyorum. Bunun dışında Amerika ve Av-rupa turları bu ay tamamlandı, şimdi Asya var. Ekim ayındaki İstanbul konserinden sonra ilk olarak Hindistan’dan başlıyoruz. Bunların yanı sıra yeni albümüm 88´in konserleri, albümüm Blue’nun da solo şeklinde devam ediyor.

Türkiye’yi seven biri olarak Türk dost-luğunuzu anlatır mısınız? Benim dünyam kalp şeklindedir. Türk in-

MÜZİK

Foto

: Jan

Ban

ning

Page 69: KADIN 46

KADIN | 69

sanı kalp insanı. Dostluğumuz bakidir!

Türkçeyi öğrenebildiniz mi?Kayınvalidem Türkçe öğretmenim ve çok güzel ilerliyoruz. Elhamdullullah!

Severek yediğiniz neler var?Köfte ve karnıyarık. Ama tatlıları da çok seviyorum, seçmek mümkün değil çok çeşit var.

Türkiye’de yaşadığınız ilginç bir anını-zı anlatır mısınız?1997 yılı, Ankara Jazz Festivali benim ilk Türkiye’yi ziyaretim. Zengin bir kültür ve çok güzel, misafirperver insanlarla tanış-tım. bu ilk ziyaretimin ben de bıraktığı iyi hisleri hep taşıyorum.

Türk müzisyenlerden çalışmak istedi-ğiniz isimler var mı? Elbette Türk müzisyenlerden beraber ça-lışmak istediğim isimler var. Geçmişte ve hala çalıştığım isim Sibel Köse ve bence caz müziğinde Türkiye’deki en iyi ses. Sibel’in sesinin kalitesini Elesan Child, Sarah Fohn gibi isimlere benzetiyorum. Eğer bir gün klasik Amerikan caz müziği yapmak istersem arayacağım ilk solist Si-bel Köse olacaktır. Bunların dışında Onur Ataman’ın hem iyi bir gitarist, hem de iyi bir insan olduğunu düşünüyorum. Başka Kerem Görsev, Aydın Esen var... Sertap Erener henüz çalışmadığım ama çalış-mak isteyeceğim bir sanatçı.

Türk müziğinde en çok beğen-diğim enstrumanlar ud, ney ve diğer perkusyon enstrumanları

Türk müziğiyle ilgili neler söylemek istersiniz? Türk müziğinde ritimleri iyi ve ilginç bulu-yorum. Her yerde olduğu gibi Türkiye’de de pop müziği var ve bu tür müziklerin çok fazla birbirine benzediğini düşünü-yorum.

En çok hangi Türk enstrumanını be-ğeniyorsunuz?Benim Türk müziğinde en çok beğendi-ğim enstrumanlar ud, ney ve diğer per-kusyon enstrumanları. Fakat ud ve ney solo enstumanları oldukları için ayrı bir ilgim var. İyi bir ud müzisyeni saatlerce

tek başına çalabilir ve saatlerce dinlenir. Mercan Dede ney çalıyor ve kendisiyle gelecekte projelerimiz olabilir. Müzikte de, diğer sanat alanlarında da yeniliklere açık olmak gerekiyor.

Amerikalı birçok müzisyenle çalıştı-nız. En çok hangi müzisyenlerden et-kilendiniz?Tabi müzikte bayağı yol kadetmiş üstad müziyenlerle çalışmak benim için bir onur. Hem müzik, hem de sosyal anlamda yeni tecrübeler kazandım. Beni en çok Herbie Hancock’la çalışmak mutlu etti, kendisi çok samimi ve sıcak. Bunun dışında Way-ne Shorter, Pat Metheny, Gino Vannelli and Bill Bruford ile birçok kez sahne al-dım. Beraber çalışmadığım ama tanıştığım birçok ünlü müzisyen var. Bunların arasın-da kendini yükseklerde görenlerde mev-cut. Elbette her yerde kendini yüksek-lerde gören müzisyenler var ama gerçek anlamda müzik sektöründe başarı yakala-mış isimlerin böyle olmadığını düşünüyo-rum. Mesela Keith Jarrett var o da kibirli bir kişilik o yüzden tanışmak istemiyorum ama müziklerini dinliyorum.

Caz müziğin dışında ne tarz müzikler yapıyorsunuz? Yaptığım müziklerden farklı olarak bir DJ’le beraber elektro, tekno müzikleri yapıyorum. Bu tür müzikleri icra ederken klavye çalıyorum.

Bir de kızınız Blue için Babadan- Kıza isimli özel bir CD hazırladınız. CD’nizin ortaya nasıl çıktığını anlatır mısınız? Bu CD’nin çıkış noktası kızıma bir mesaj bırakmak istememden dolayı ortaya çıktı. Blue dünyaya geldiğinde kendisine an-latmak istediklerimi bir CD’de topladım. Parçalar eşim hamiliyken hazırlandı. Hat-ta hamiliyken hem benim konserlerime geldi hem de beraber başka konserlere gittik. Kızım müzikle büyüdü diyebilirim.

Kızınızın da ileride sizin gibi müzikle uğraşmasını ister misiniz?Kızım illede müzikle uğraşsın demiyo-rum, Blue nasıl ve neyle mutlu olacaksa o mesleği yapsın. Avukatta olabilir, yazar da, futbolcu da, ne isterse onu yapsın ye-ter ki mutlu olsun!

MÜZİK

Foto

: San

der P

ardo

n

Page 70: KADIN 46

70 | KADIN

SAĞLIKAlpay Özterazici

Bu sorunlar nelerdir? Yapılan araştırmalar sonrası duyguya bağlı olarak 5 farklı sorun karşımıza çı-kıyor:- Depresyon;- Suçluluk;- Korku;- Üzüntü;- Pişmanlık; Kadınlar, kürtaj sonrası kendilerini hal-siz, mutsuz ve üzgün (down) hisseder-ler ve etrafa olan ilgi odakları gittikce azalır. Bazen kürtaj sonrası hissedilen kayıp üzüntüsü öyle bir boyuta gelir ki, kürtaj uygulanan kadın da yas tutma hissi dahi ortaya çıkar. Özellikle, yakın çevresine hamile olduğunu paylaşan bir kadın da bu yas tutma hissi daha

güclüdür. Bunun yanı sıra suçluluk duy-gusu bu kadınlar da daha da büyüktür. O yüzden endişe ve kendinden şüphe-leri hiç eksik olmaz. Bu sadece kısa bir psikolojik örnektir.

Kürtaj konusu, maalesef, diğer psiki-yatrik sorunlar gibi Türk kültüründe genelikle bir tabudur.

Medyada duyduğumuz ve okuduğu-muz kürtaj hikayelerinde genellikle kadının kayıp acısı daima ön planda-dır. Tedavi süresinde uzman çalışanlar genellikle bu konuyu dikkate almazlar. Bu belki de kürtaj sonrası, istenmeyen hamilelik sorunun da, hastadan gelen rahatladım/kurtuldum reaksiyonundan

kaynaklanabilir. Neyse ki bugün kadınla-rın kürtaj sonrası ruhsal durumlarına ilgi gösteriliyor. Türk kültüründe kayıp acısı çok yüksek duygusal boyutlarda yaşan-dığı için kürtaj Türk kadınların da daha çabuk bir ruhsal çöküntüye sebebiyet veriyor. Bunda en büyük pay sahibi uluslararası “artık susmayacağız” (silent no more) kurumu olsa gerek. Bu kurum kürtaj sonrası kadınlarda oluşabilecek ruhsal ve psikolojik sorunların mercek altına alınmasında ve çözüm bulun-masın da önemli bir katkıda bulundu.

Bu probleme neden az ilgi gösterildi ve gerektiği gibi dikkate alınmadı? Ön-celikle kürtaj hem Türk toplumunda hem Hollanda toplumunda cok hassas

Türk kaDınlarınDa oluşan psikolojik sorunlar

KÜrtaj sonrasi

Page 71: KADIN 46

KADIN | 71

SAĞLIK

Yapılan araştırmalara göre kadınların % 33ünün kürtaj yapma sebebinin eşleri tarafından

gördükleri baskı olduğu, % 30 unun kendi isteği ile kürtaj secimi yaptığı, % 20sinin pratisyen aile

doktoru tavsiyesi üzerine kürtaj yaptığı, % 10unun sosyal çevrenin baskısı yüzünden kürtaj yaptığı ve % 7sinin velilerin baskısı yüzünden kürtaj yaptığı

ortaya çıkmıştır. bir konudur. Özelikle Türk hastalar bu konu hakkında yakın çevreleriyle ko-nuşmayı arzu etmezler. Kürtaj konusu, maalesef, diğer psikiyatrik sorunlar gibi Türk kültüründe genelikle bir tabudur.

Ik inci sebep ise; kürtaj kadınlar tarafından kazanılan nadir hak-lardan biri olduğu için bu konu hakkında (kürtaj sonrası) konuşmak-tan ve tartışmaktan kaçınıyorlar. Kürtaj Türk kültüründe bir tabu ol-duğu icin ve kadınlar kürtaj sonrası yaşadıkları yas aşamasını yakın cev-resiyle paylaşamadıkları için kaybı

ve acıyı psikolojik olarak işleyemi-yor. Buda dolayısıyla strese yol açı-yor ve ileriki zamanlarda depresyo-na kadar ilerleyebiliyor.

Bu psikolojik ve psikososyal seviyesin-deki problemleri anlayabilmek için, kürtajdan önceki sürece bakılması, terapi ve yardım için çok yararlıdır. Günümüzde kürtaj kadın hakkı ola-rak görülüyor ve bu konu hakkında Türk toplumu açık ve net konuşma-yı zora sokuyor, çünkü kürtaj kadı-nın kendi seçimi olarak gösteriliyor. Kürtajın yasallaştırılması sadece ka-dının kendi seçimi olarak değil aynı

zamanda kendi sorumluluğu olarak da gösteriliyor. Eğer ilerde pişmanlık duyarsa kendi yaptığı seçimden do-layı sorumlu tutuluyor. Ama kürtajın olumsuz sonuçlarını yalnızca kadın-lara yüklemek doğrumudur? Çoğu zaman kadınların özgür ve kendi seçi-mi uygulama esnasında pekte özgür olmadıkları görünüyor. Kürtaj sonra-sı kadınlara neden kürtaj yaptıklarını sorduklarında çoğu kez “başka hiçbir seçeneğim yoktu” yanıtı alınmıştır. Bu ifade kürtaj yapmak için sosyal ve aile cevresinden gelen baskıyı gösterebilir. Yapılan araştırmalara göre kadınla-rın % 33ünün kürtaj yapma sebebi-nin eşleri tarafından gördükleri baskı olduğu, % 30 unun kendi isteği ile kürtaj secimi yaptığı, % 20sinin pra-tisyen aile doktoru tavsiyesi üzerine kürtaj yaptığı, % 10unun sosyal çev-renin baskısı yüzünden kürtaj yaptığı ve % 7sinin velilerin baskısı yüzün-den kürtaj yaptığı ortaya çıkmıştır. Peki o halde kadının özgür karar verme gücü nerde kaldı?

Page 72: KADIN 46

72 | KADIN

BESLENME

Nuray Bussink Tuna

KARPuZ DEYİp GEÇMEYİN

Page 73: KADIN 46

KADIN | 73

BESLENME

Karpuzun günümüzden 5000 yıl önceki antik mısır Hiyerog-liflerinde yer aldığını, ölümden sonraki dönemde beslenme-leri için kral mezarlarına koyulduklarını biliyor musunuz?…Çin, Türkiye, İran ve Amerika başta olmak üzere pek çok ül-kede yetişen karpuz 1200 den fazla çeşidi bulunan, kavun ve kabak gibi yerdeki dallarda yetişen bitkilerden biridir. Yüksek oranda likopen içermesi, kabuğuna yakın kısımlarda sakladı-ğı bir alfa aminoasit olan citrulin ve beta karoten bakımından zengin bir kaynak olması karpuzun hayat kurtaran bir meyve olarak yüzyıllardır tüketilmesini sağlamıştır.

Domates Kadar LikopenLikopen, kalp ve damar hastalığı, kanser, diyabet başta ol-mak üzere pek çok rahatsızlığın önlenmesinde etkili olan bir antioksidandır. 1 porsiyon karpuzda bulunan likopen mikta-rı ortalama iki orta boy domatesteki likopen miktarı kadar-dır. Büyük bir dilim karpuz beta karoten ihtiyacının yaklaşık %30’unu, günlük C vitamini ihtiyacının %80 ini karşılar.

Kolesterol Düşürücü EtkiSağlıklı yaşam tarzı seçimleri, yeterli ve dengeli bir diyete ek olarak tüketeceğiniz 1 porsiyon karpuz LDL kolesterolün ok-sidasyonu önleyerek sizi damar tıkanıklığına karşı korur. Zen-gin potasyum içeriği ile kalp fonksiyonlarını dengeler, kan basıncının istenen seviyelerde olmasına yardımcı olur.

Prostat Kanserine ve Kolerektal Kansere Karşı Ko-rumaKarpuz içerdiği C vitamini, betakaroten ve barsakların düzen-li çalışmasına yardımcı olan lif sayesinde bazı kanserlere kar-şı koruma sağlayabilir. Erkeklerde yapılan çalışmalarda diğer

meyvelere ek olarak karpuz tüketiminin kolerakteal kanser oluşum ve prostat kanseri gelişim riskini azalttığı gösterilmiştir.

Karpuz AfrodizyaktırSon dönemlerde Teksas A&M Üniversitesinde yapılan bir ça-lışmada karpuzun içindeki ‘citrulline’ adlı maddelerin cinsel problemlere yardımcı olabileceği görülmüştür.Karpuz kabuğunda bulunan alfa aminoasid olan citruline vücuttaki enzimlerle tepki göstererek damar genişlemesi-ne yardımcı olan ‘nitrik oksit’ denilen maddenin üretiminde kullanılan, kalp, dolaşım ve bağışıklık sistemine olumlu etki-leri olan ‘arginine’ adlı aminoaside dönüşmektedir. Sertleşme problemi gibi yaşayan bireylerde nitrik oksit sorunun çözül-mesine bir miktar yardımcı olabilse, doğru olan karpuzu tek çözüm noktası olarak görüp aşırı miktarda karpuz tüketmek yerine mutlaka bir doktora başvurmak olmalıdır.Unutulmamalıdır ki; Paracelsus’un da dediği gibi ‘ilaç ile zehir arasındaki tek fark dozdur.’ Porsiyon kontrolü yapılmadan ge-rekenden fazla yenilen karpuzun bizlere fazla kilo olarak geri döneceği göz önünde bulundurularak makul miktarlarda tü-ketilmelidir.

Karpuzun hayat kurtaran bir meyve olarak yüzyıllardır tüketilmesini sağlamıştır..

Page 74: KADIN 46

74 | KADIN

DİYET

iştah KesmeK elİnİzDe Diyet yapmak isteyip, iştahına

engel olamayanlara önerilerde bulunan uzmanlar, gün içinde sık

ve az öğünler yemenin, iştahın kontrolden çıkmasını önlemenin

en kolay yolu olduğunu belirtiyor.

Uzmanlara göre, yeme isteğinin kontrol altında tutulması, atıştırma krizinden kurtulmak için sıhhatlı karbonhidratlara yönelinmesi, bol bol su içilmesi, yiye-ceklerin iyice çiğnenmesi ve güç gerek-tiren egzersizlerin yapılması gerekiyor. Beynin, vücutta enerjinin azaldığını fark eder etmez açlık hissetmeye yol açan kimyasal maddeler salgıladığını belirten uzmanlar, “Ancak beynimizin bu kimyasal maddeleri salgılayan kıs-mı, aynı zamanda duyguları da kontrol ediyor. İşte, sıkıldığımız veya kendimizi kötü hissettiğimizde hemen buzdo-labına koşmamızın başlıca sebebi bu. Ayrıca yemeklerin tadı, kokusu veya gö-rüntüsü de açlık duygusuna sebep ola-biliyor. Örneğin, yemek sonrasında ca-nınız, tatlı vitrininde duran o dondurma

kasesinden çekiyorsa, bunun sebebi kesinlikle aç olmanız değil, kontrolden çıkan yeme isteğinizdir. Eğer bunu aklı-nızdan çıkarmazsanız, tokken yediğiniz yemek miktarını en aza indirmiş olursu-nuz” ifadelerini kullanıyor.

Gün içinde sık ve az öğünler yeme-nin, iştahın kontrolden çıkmasını önlemenin en kolay yolu olduğunu kaydeden uzmanlar, şu şekilde de-vam ediyor:“Belki yine arada bir şeyler atıştırmak is-teyebilirsiniz, ama bu sefer yiyeceğiniz miktarlar az olacaktır. Böyle bir durum-da atıştırmak için sıhhatlı karbonhid-ratlara yönelin, çünkü bu besin türü, sindirim sisteminde daha uzun süre kalıyor ve şeker seviyenizi yavaşça yük-selterek daha uzun süreli tokluk hissi

sağlıyor. Yapılan araştırmalara göre, tat alma duyusunu değişik tatlarla tatmin etmenin, daha az miktarlarla yetinmeyi sağladığını bildiriyor. Sürekli aynı yeme-ği yeme, özellikle tadı hoşa gitmiyorsa, bir süre sonra tat alma mekanizmasının iptal olmasına yol açıyor. Ve bu sebep-le de kendinizi sanki hiç yemek yeme-miş gibi hissedebiliyorsunuz. Böyle bir durumu engellemek için öğünlerinizi taze otlarla ve baharatlarla tatlandı-rabilirsiniz” tavsiyesinde bulunuyor.” Su içmenin, kişinin kendisini tok hisset-mesi açısından önemli olduğunun da altını çizen uzmanlar, ayrıca vücut susuz kaldığında, çoğu zaman açlık hissine benzeyen sinyaller gönderdiğini belir-ten uzmanlar, bol su içmenin, beden su istediği zamanlarda yemeğe yönelmeyi engelleyeceğini kaydediyor. Uzman-lar, yiyecekleri uzun süre çiğnedikten sonra yutmanın, beynin vücuda giren besinleri kaydetmesine zaman tanımak anlamına geldiğini ifade ediyor. Üstelik bu şekilde tat alma duyusunun da tat-min olduğunu vurgulayan uzmanlar, “Böylece doyduğunuzu anlamanızla, yemeye son vermeniz arasındaki za-man kısalıyor. Fazla yemekten kaynakla-nan sindirim sorunlarından kurtulmanız da ayrı bir avantaj” ifadesini kullanıyor. Uzmanlar, egzersizler zorlaştıkça vücut ısısının arttığını ve daha fazla kalori yak-maya başlandığını, bu durumun da eg-zersizi takip eden birkaç saat boyunca iştahın bastırılmasına sebep olduğunu bildiriyor. Böyle bir durumda normal öğün saatinden birkaç saat önce eg-zersiz yapmanın en mantıklısı olduğu-nu belirten uzmanlar, şu şekilde devam ediyor: “Çünkü öğün saati geldiğinde spor yapmanın verdiği etkiyle iştahınız biraz daha kapanır. Fakat asla öğün atla-ma hatasına düşmeyin, aksi halde hem vücudunuz zayıf düşer, hem de bir süre sonra aşırı yeme isteği duyarsınız.”

Page 75: KADIN 46

KADIN | 75

HAZIRLANIŞI: Ipanakları ince ince kıyıp,üzerine tız serpiştirdikten sonra iyice ovalayın.Fazla suyunu elinizle sıkarak çıkardıktan sonra,sıvıyağda pembeleştirdiğiniz soğanlara ilave edi

Hatice Turgut

SOFRA

KADIN | 75

HAZIRLANIŞI: Ipanakları ince ince kıyıp,üzerine tız serpiştirdikten sonra iyice ovalayın.Fazla suyunu elinizle sıkarak çıkardıktan sonra,sıvıyağda pembeleştirdiğiniz soğanlara ilave edi

MalZEMElER:750 gram yağlı kıyma1 adet orta boy kuru soğan 3 yemek kaşığı galeta unu1 çay kaşığı şeker1.5 tatlı kaşığı tuz3 yemek kaşığı zeytinyağıYarım demet maydanoz2 çay kaşığı karabiber1 çay kaşığı kimyon1 tatlı kaşığı kekik

haZIRlaNIşI: Tüm malzemeleri derin bir kaba alıp iyice yoğurun. Köfte hamurun-dan ceviz büyüklüğünde parça-lar koparın. Yuvarlak şekil verip büyük bir tabağa dizin. Köfte-leri, buzdolabında en az iki saat bekletin. Tavaya az miktarda yağ alıp kızdırın. Köfteleri orta ateşte önlü arkalı pişirin.

MALZEMELER:5 su bardağı süt1.5 su bardağı toz şeker5 çorba kaşığı pirinç unu1.5 limonun rendelenmiş kabuğu

MALZEMELER:Yarım kilo bakla1 adet küçük boy kuru soğan2 yemek kaşığı un1 yemek kaşığı yoğurt1 yemek kaşığı limon suyu1 yemek kaşığı ince doğranmış dereotu1 parça tavuk göğüs eti1 çay kaşığı şekerDamak tadınıza göre tuz1 litre su

HAZIRLANIŞI: Derin bir tencereye; süt, toz şeker, pir-inç unu ve limon kabuğu rendesini alın. Orta dereceli ateşte, sürekli karıştırarak kıvamı koyulaşana kadar pişirin. Tencereyi ocaktan indirip, muhallebiyi kâselere pay edin. Soğuyuncaya kadar oda sıcaklığında bekletip servis yapın.

HAZIRLANIŞI: Baklaları ayıklayıp temizleyin ve çorba ten-ceresine alın. Toz şeker, tuz, bir litre su ve bir yemek kaşığı un ilave edip yumuşayana kadar pişirin. Ayrı bir tencerede tavuk etini yumuşayana kadar haşlayın. Haşlanan tavuğu küçük parçalara bölüp çorba tenceresine ekleyin. Yoğurt, limon suyu ve bir yemek kaşığı unu karıştırıp çorbaya ilave edin. İyice karıştırdıktan sonra bir taşım kaynatın. Dereotu ve tuzunu ilave edip çorbayı ocaktan indirin ve blenderle çekin.Kâselere pay edip servis yapın.

Akşam yemekleri sonrasında ya da gün davetlerinde ikram edebileceğiniz limonlu muhallebi tarifi hem çok leziz hem de hafi f!

Mevsimin nadiren bulunan sebzelerinden bakla ile nefi s bir çorba yapmaya ne dersiniz? İşte size tavukla lezzeti artırılmış bakla çorbası tarifi :

Kuru KÖFte

lİmonlu muHallebİ

taVuKlu baKla Çorbası

Page 76: KADIN 46

RÜYA TABİRLERİ

RÜYARÜYA TABİRLERİ

Not: Rüya tabirleri tamamen güvenilir kaynak eserlerden araştırılarak hazırlanmıştır.

76 | KADIN

AMALİYATRüyada görülen amaliyat,hastalığı simgeler.Bazen

de yangına,üzüntüye ya da ,ölüme işaret eder.Bazen de yeni bir iş değişikliğine işaret eder,yeni

bir göreve atanmaya yorumlanır.Kimi zaman da doğacak bebeğe işaret eder.Hasta bir kimse rüyada kendisine amaliyat yapıldığını görse,iyileşeceğine yorumlanır.

BOSTANRüyada görülen bostan,çeşitli çağrışımlar yapmaktadır.Bazen gelinin sofrası olarak

yorumlanır.Bazen de doğuma,berekete ya da sevinç sofrası

olarak yorumlanır.Bazende berekete,sevinç duymaya yorumlanır.

CENAZERüyada görülen cenaze,uzun bir ömrü simgeler.Bazen gurbete çıkmayı işaret eder.Kimi zaman

sağlık ve ya beklenmeyen bir mirasa yorumlanır.Ayrıca düğün evi olarakta yorumlanır.

ÇİÇEKRüyada görülen çiçek,karşı cinse duyulan aşka

işaret eder.Bazende kısa süren bir dostluğa,geçici bir hastalığa

işaret sayılır.Kimi zaman da gebeliğe ve ya evliliğe işaret eder.

DOMATES Rüyada görülen domates zorlukla kazanılan para

olarak yorumlanır.Bazen de sıkıntıyı,sevinci çağrıştırır.Kimi zaman

da,hoş sözlü bir kimseyi işaret eder.

DEFTERRüyada görülen defter kişinin davranışlarıdır.

Ayrıca rüyada defter görmek,rüya sahibinin yaptığı hayırlı işlerle,ya da işlediği günahları işaret eder.

DÜĞÜNRüyada görülen düğün cenazeyi çağrıştırdığından

hayra yorumlanmaz.Bazen üzüntülü bir habere,ayrılığaişaret eder.Bazen ise,her şeye kayıtsız davranan kimseyi

çağrıştırır.Bazı yorumcular,çalgısız ve eğlencesiz yapılan düğün

ü,hayırlı,bereketli,sevinçli bir olay işaret saymıştır.

EVLENMEKRüyada görülen evlilik verilen sözün yerine

getirileceğini gösterir.Bir kimse rüyada şahitler huzurunda evlendiğini

görse,o kimsenin verdiği sözde duran ve çevresinde sayğı

duyulan biri olduğuna işaret eder.Eğer ölmüş bir kimseyle evlendiğini görürse,kısa bir zamanda ümit etmediği bir işte başarı sağlayacağına

yorumlanır.

FİNCAN Rüyada görülen fi ncan,nazik,terbiyeli ve duyğulu

genç bir kimseyi işaret eder.

FİSTAN Rüyada görülen fi stan hamarat bir kadına işaret eder.

FOTOĞRAFRüyada görülen fotoğraf,görünenin kendisidir.Rüya

sahibine çağrışım yapar.

Page 77: KADIN 46

KADIN | 77

BULMACA

KO

LAY

ZO

R

OR

TAÇ

OK

ZO

R

KARE BULMACA

Page 78: KADIN 46

78 | KADIN

BULMACA

Page 79: KADIN 46

KADIN | 79

SÖZLÜK KAMPANYAMIZ YOĞUN İLGİ GÖRDÜ

Emine Aşut (37): Lise mezunu, evli ve iki çocuk an-nesiyim. Hollanda’ya evlilik yoluyla 1994’de geldim. Kadın Dergisini fırsat buldukça okuyordum; derginin abo-ne kampanyasına katılanlara Mehmet Kırış’ın Büyük Türkçe-Hollandaca Söz-lüğünü vereceklerini görünce hemen abone oldum. Sözlüğü, Hollandacamı geliştirmek için yardımcı kaynak olarak kullanabileceğimi umuyorum.

Döndü Çakmak (43): Lise mezunu, evli ve iki çocuk an-nesiyim. Hollanda’ya evlilik yoluyla 1988’de geldim. Bir Hollanda kuru-munda Sosyal Görevli olarak çalışıyo-rum. Platform Dergisinin abone kam-panyasına katılanlara Mehmet Kırış’ın Büyük Türkçe-Hollandaca Sözlüğünü vereceklerini duyunca hemen abone oldum. Sözlüğün Hollandacamın daha da gelişmesinde yardımcı olacağına inanıyorum.

Bekir Akdeniz (51):Türkçe öğretmeni, evli ve dört çocuk babasıyım. Hollanda’ya aile birleşimi yoluyla 1980’de geldim. Platform Der-gisinin abone kampanyasına katılan-lara Mehmet Kırış’ın Büyük Türkçe-Hollandaca Sözlüğünü vereceklerini duyunca hemen abone oldum. Her-kesin kelime haznesini geliştirmesi için yardımcı bir kaynak olarak bir sözlüğe sahip olmasını önemsiyorum.

Postbus 40048 - 6504 AA Nijmegen | Tel: 024 - 3501130 Fax: 024 - 3501130 | www.etnicom.nl • [email protected]

www.etnicom.nl

ETNICOM YAYINEVI. .

Platform veya Kadın dergisine abone olan ilk 50 kişiye, 50.000 giriş sözcüğü, deyim ve atasözünü içeren ve Hollanda Milli Eğitim Bakanlığı ve Hollanda Dil Kurumu’nun mali katkılarıyla hazırlanan, Yazar Drs. Mehmet Kırış’ın hazırladığı € 49,90 değerinde olan büyük boy TÜRKÇE HOLLANDACA SÖZLÜĞÜ’nü hediye veriyoruz!!!

Platform dergisi bir yıllık abone fiyatı € 35,-Kadın dergisi bir yıllık abone fiyatı € 35,-

Platform ve Kadın Dergilerinden Büyük Özel Abone Kampanyası!!!

Platform veya Kadın dergisi’ni 1 yıl boyunca elde etmek için €35,- hesap numaramdan çekilmesini kabul ediyorum.

Voor een abonnement van 1 jaar op het blad Platform of Kadın machtig ik hierbij PMG om eenmalig €35,- van mijn bank- of girorekening af te schrijven.

Derkinderen Str 108-B • 1060 WX • Amsterdamwww.platformmedia.nl • info@ platformmedia.nl

A y l ı k d ü ş ü n c e , a k t ü a l i t e v e h a b e r d e r g i s i

P

Naam....................................................m/v..............

Adres..........................................................................

Postcode/plaats.......................................................

Telefoon......................................................................

Beroep.......................................Geborte datum.....................................

E-mail..........................................................................................................

Datum.........................................................................................................

Handtekening............................................................................................

Platform dergisine abone olmak istiyorum

Kadın dergisine abone olmak istiyorum

+31

(0)2

0 61

4 53

63

Page 80: KADIN 46

80 | KADIN

Ajda entertainment kimdir?Ajda entertainment, 3 senedir Hollanda’da Türk konser ve organizasyonu önemli bir marka haline gelmiştir. Profesyonel kad-rosu ve anlayışıyla Ajda entertainment, 2009 tan itibaren konser konseptini ve gece club konseptini birleştirmiştir. Türkiye’nin en önde gelen sanatçılarının sahne almasının yanı sıra, ünlü deejayler sahnesinde yer vermiştir. Ajda entertainment’da hangi sanat-çılar sahne almıştır?Türkiye’nin önde gelen süper star sanat-çıları Ajda entertainment’da sahne almış-tır; Sıla, Rafet El Roman, Hadise, Demet Akalın, Atiye, Sertab Erener, Kenan Do-ğulu ve Sezen Aksu gibi büyük sanatçı-lar Ajda entertainment’de sahne almıştır. Peki ünlü deejayler olarak Ajda en-tertainment kimler sahne aldı?Türkiye’nin en ünlü müzik yapımcıla-rı olan Ozan Doğulu ve Volga Tamöz. Bunun yanı sıra Türkiye’nin en tanın-mış deejayi Suat Atesdağlı’da Ajda entertainment’da sahne almıştır. Yakın zamandaki projeleriniz nedir?5 Ekim 2012 de Ajda garantisi ile Öz-can Deniz ve 12 kişilik orkestrasıyla Amsterdam’ın tanınmış mekanlarından biri olan The Sand’de sahne alacaktır. Neden Özcan Deniz?Özcan Deniz’i seneler sonra Hollan-da’daki sevenleri ile buluşturmak istedik. Kendisi de Hollanda’daki hayranları ile buluşmayı dört gözle bekliyor. Bunun yanı sıra 2012 de çıkardığı Bi düşün adlı albü-mü ile uzun süre birinci sıralardan inme-yen Özcan Deniz, yine 2012 senesinde vizyona damga vuracak iki film ile (Araf & Evim Sensin) müzik ve sinema dünyasın-da isminden sıkça bahis ettirecektir. Biz-de 2012 de adından sıkça bahs edilen bi-

rini getirmek istiyorduk bu yüzden Özcan Deniz’e Ajda entertainment sahnesinde yer vereceğiz. Zaten Özcan Deniz’i her-kes ya müziklerinden, dizilerinden yada filmlerinden tanıyor ve Türkiye’de müzik ve film dünyasında bir sembol haline gel-miştir. 1992 den Türkiye’de müzik piya-sasına ilk albümünü çıkaran Özcan Deniz 1993 Hadi Hadi Meleğim adlı albümü ile Türkiye’de vazgeçilmez sanatçılar arasına girmeyi basarmıştır. Ajda’dan alışkın olduğumuz gibi bizi birde Muhteşem bir aftershow bekli-yor mu?Kesinlikle, Hollanda’nın en iyi deejya-leri ile İstanbul gecelerini aratmayan bi aftershow bekliyor. Türkçe pop ve gün-demdeki hit ve club parçaları eksik ol-mayacaktır. Peki bu güzel konsere biletleri nerde ve nasıl temin edebiliriz?Hollanda’nın en güvenilir bilet satış şir-ketleri ile çalışıyoruz. Bunun en büyüğü

ticketscript ve turkticket. Biletleri en güvenilir bir şekilde online temin edebi-lirler. Bunun yansıra Free Record Shop ve çeşitli satış noktalarından temin ede-bilirler. Peki bu konser ve eğlence için bilet-leri açık artırma yoluyla satacak mı-sınız?Kesinlikle hayır, çünkü bu online, ön satış noktalarından veyahut kasadan bilet te-min eden misafirlerimize haksızlık oluyor. Ayrıca bu açık artırma siteleri yüzünden organizasyonlar gelir elde edemeyip za-rar yapıyor ve buda gelecekte konserlerin organize edilmesine negatif bir etki olmuş oluyor. Kadın dergisi okuyucularına özel in-dirim uygulanacak mıdır?Tabii ’ki. Bu sayfadaki kupon ile Kadın dergisinin okuyucularına biletlerde 5 Euro indirim veriyoruz. Okuyucularımıza son olarak söyle-mek istediğiniz bir şey var mı?Evet, Ajda entertainment öncelikle mi-safirlerin güvenliğine ve rahat bir ortam-da eğlenmeleri için önem gösteriyor ve bu konuda titizlik ile çalışıyoruz. Bu-nun yanı sıra Ajda entertainment olarak Hollanda’da eğlence sektöründe bir mar-ka haline geldiğimiz için konserin ve orga-nizasyonun kalitesini ve ismini korumak için tüm ekibimiz titizlik göstermekte.

Ünlü sanatçıları Hollanda sahnelerine taşıdık

SÖYLEŞİ

Özcan Deniz

indirim kuponuKadın Dergisi okurlarına Özcan Deniz konseri için €

5 EUR indirim!

İndirim için bu kuponu yanınızda getiriniz.

Page 81: KADIN 46

KADIN | 81

Page 82: KADIN 46
Page 83: KADIN 46
Page 84: KADIN 46