industryolog akademi dergisi sayı 1

40
. . Endüstri Mühendisligiğ| Yazılım | Teknoloji | İnsan Kaynakları Yönetimi | Sektör | Kitlesel Gelisim industryolog Akademi Dergisi Daha İyi Satışın Püf Noktaları 6 Haziran 2016 Sayı 1 Neden Bilgisayar Mühendisliği Bölümü? Röportaj CV Checkup Uzmanı Esra Kemer Tülü CV Bilim Ve Teknolojiyle Gelen Devrim Endüstri 4.0 Yapay Zekaya Giriş Kariyerimiz Hazırlama Zaman Etüdü industryolog.com

Upload: murat-bilginer

Post on 01-Aug-2016

248 views

Category:

Documents


13 download

DESCRIPTION

Endüstri Mühendisliği - Yazılım - Teknoloji - İnsan Kaynakları Yönetimi - Kitlesel Gelişim - Sektör E - Derginiz. Bilgi Güçtür

TRANSCRIPT

Page 1: Industryolog Akademi Dergisi Sayı 1

.

.

Endüstri Mühendisligiğ| Yazılım | Teknoloji | İnsan Kaynakları Yönetimi | Sektör | Kitlesel Gelisim

industryologAkademi Dergisi

Daha İyiSatışın

Püf Noktaları

6 Haziran 2016 Sayı 1

Neden Bilgisayar Mühendisliği

Bölümü?

RöportajCV Checkup Uzmanı

Esra Kemer Tülü

CV

Bilim Ve Teknolojiyle Gelen Devrim

Endüstri 4.0

Yapay ZekayaGiriş

Kariyerimiz

Hazırlama

Zaman Etüdü

industryolog.com

Page 2: Industryolog Akademi Dergisi Sayı 1

İçindekiler

4

6

12

Industryolog Akademi Dergisi

Dergi SahibiIndustryolog Akademi

Ekibi

Genel Yayın YönetmeniMurat Bilginer

EditörlerEren AkpınarGül EkmenBüşra Yücel

İbrahim Atiker

Grafik TasarımMurat Bilginer

İletiş[email protected]

Yayın KuruluBüşra Yücel

İbrahim AtikerGizem Acar

Etik KomisyonuMurat Bilginer

İrem KayarKader Çakır

13

Hayalim

Hazırlama

SüreçYönetimi

Endüstri 4.0Hacker Nedir?

Page 3: Industryolog Akademi Dergisi Sayı 1

9

30

2634

16

32

18

22

20

Pazarlamave Satış

Paradigma Değişimi

Yapay Zeka

CV Checkup UzmanıEsra Kemer Tülü

AmaçAnaliz

İKY: Etkili İletişim

Hacker Nedir?

Zaman Etüdü

BilgisayarMühendisliği

Röportaj

Page 4: Industryolog Akademi Dergisi Sayı 1

4

Hayalim Murat Bilginer

Şu anda bir hayali elinizde tutuyorsunuz ya da bilgisayarınızda. İlk kişisel bilgisa-yarım olduğunda 18 yaşındaydım. Bilgisayarım gelmeden önce kağıt kalemle kendimce romanlar yazmaya çalışırdım. Hatta daha öncesinden 14 15 yaşla-

rımda iken, bir defterim vardı sevdiğim gazete haberlerini keser, defterime yapıştırır, altına yorumlarımı yazardım.

İlk dergi girişimimdi. Yıllarca öncesinde kurulan, kendime çıkardığım bir hayaldi der-gi.

Kendimce yazdığımı düşündüğüm romanlarımda, ah bir bilgisayarım olsaydı, inter-netim olsaydı şimdi şu mekanı araştırır gerçeğine uygun yazardım derdim.

Babamın üniversiteyi kazandığın gün bilgisayarı da masanda görürsün sözü beni he-yecanlandırmıştı. Ona inanmıştım. Üniversiteyi bilgisayarım gelsin diye kazanmadım ama, kazandığım haberi geldiğinin akşamına bilgisayar almaya gittiğimizi hatırlıyo-rum.

İşte dünya bir adım ötemde masamda duruyordu. Arkadaşlaım oyun oynarlardı. Benimde oyun oynuyacağımı bir süre sonra da hevesimi alıp geçincede arada bir açılır bilgisayar diye düşünüyordu ailem. Ama pek öyle olmadı.

Her şey yazılıma olan merakımla başladı. Sonra yazılımda öğrendiklerimi paylaşmak istedim. İnternet sayfamı kurdum. 4 yıl tek başıma yazdım. Sonra bir gün, bir takım ama sıradan bir takım değil, bu takım başka olmalı diyerek gelişim takımını kurdum. 9 ayda gelişim takımımızla çalıştık.

Önsöz

Page 5: Industryolog Akademi Dergisi Sayı 1

5

Hayalim

Hayalimi arkadaşlarıma ilk o zaman dile getirmiştim. Arkadaşlar bir dergi çıkara-lım diyerek. Ama ciddi emek isteyen bir işti. Önce takım olmak gerekti, iş sonra geliyordu. 9 ay çok çabaladık ve ger-çekten iyi bir takım olduk.

Hayallerimizi gerçekleştirmek için büyü-meye ve gelişmeye devam etmeliydik. Bir sabah Industryolog Akademi fikri ile uyandım. Üretmek, daha etkili olmak ve daha fazla kesime erişmek için bu ekip büyümeliydi.

Yeni arkadaşlarımız katıldı aramıza tam 9 ay sonra. 35 kişi olduk. Bunu hep der-lerya aile gibi olduk. Sözde değil özde gerçekten aile gibi olduk. Bir birlerinin fikirlerine hayallerine sahip çıkan koca-man bir aile.

Arkadaşlar ne olursa olsun artık dergimi-zi de çıkarmalıyız teklifi ile gittiğimde hiç kimse acaba yapabilir miyiz demedi. Tamam abi dediler çıkaralım. İşlerine sahip çıkan, pozitif bir ekip büyük bir nimet.

Bizler dergici değiliz. Bu işi hiç bilmeyiz hatta. Ama kimse bu işi anasının kar-nında öğrenmemişti ya. Başlamak için stratejik olarak doğru zaman beklene-bilir ama mükemmel olmayı beklemek büyük bir intihardı. Beklememeye karar vermiştik bir kere.

Arkadaşlarıma ilk şunu söylemiştim biz dergici değiliz. Yolda giderken öğrene-ceğiz. Giderken gelişeceğiz. Gerekirse ilk sayımızı, sadece yazılarımızı word’de ard arda ekleyelim pdf yapalım öyle sunalım, ama durmayalım üretelim de-miştim.

Aslında tüm mesele yola çıkabilmekte. Yola çıkmadan neler yapabileceğinizi tam olarak bilemiyorsunuz. Yola koyulduk-tan sonraki ilk dergi toplantımızdan sonra anladık ki bir Pdf den daha fazlasını suna-biliriz.

Hemen bir ekiple kapağımızı tasarladık. Yazılarımızı belirledik. 1 Haftada temel halleri ile Indesign öğrendim. Ve bugün 6 Haziran hayalimi ellerinizde yada bilgisa-yarınızda tutuyor olmanızdan dolayı bü-yük bir mutluluk yaşıyorum.

Bunu söylemek bana düşer mi bilmiyorum ama hayallerimizi gerçekleştirmek için küçük hedeflerimize sımsıkı sarılmak ge-rektiğini öğrendim geçen 5 yıl boyunca. Onların hayallerimin yapı taşları olduğunu farketmiştim.

Son sözümde ekibime bir teşekkür etmek istiyorum. Özveri ile çalışan güzel ekibim. Hepsi ayrı ayrı yetenekleri olan ileride çok daha güzel işlere beraber imza atacağı-mız değerli arkadaşlarım. Gönüllük en çok mesaiyi isteyen iştir. 35 arkadaşımda bunu yapıyorlar. Hepsine bir kere daha teşekkür ediyorum.

Industryolog Akademi ekibi olarak mes-leğimize katkı sağlamaktan büyük onur duyuyoruz.

Saygılarımla.

4 Haziran 2016 Saat: 20:07 (Aydın/Merkez)

Page 6: Industryolog Akademi Dergisi Sayı 1

6

Kariyerimizde CV hazırlamak, şayet ki kendi şirketimizde veya aile şirketinde çalışmaya-caksak önemli bir yer kaplıyor.

Kariyerli dediğimiz insanlar kimlerdir?

Kurumsal Gelişim Danışmanı Hasan Baltalar hocamızın anlattığı yaşanmış bir olayı sizlerle paylaşmak istiyorum.

“Bir gün şirkette çalışan İkram Görevlisi, halk tabiriyle Çaycı ablamız gelen misafirlerin, müş-terilerin halini hatırını soruyor. Yüzlerini analiz ettikten sonra gidiyor. Daha sonra geldik-

lerinde kaç şeker içtiklerini tespit ettiği müşterilerin tabaklarına içtikleri kadar şekerle ikram ediyor ve bu şekilde gelen müşterilere tekrar tekrar sormuyor.

Kısaca benim literatürümde kariyerli insan nerde olduğundan bağımsız olarak bir yere ge-lebilen ve işini İkram Görevlisi ablamız gibi ortaya çeşitli farklar koyarak yapabilen insandır. Bir yere gelmekten kastım ise yaptığımız işi her ne olursa olsun iyi ve kaliteli yapmaktır. Gerek mesleki ve teknik anlamda gerekse düzenlediğimiz kariyer planlamasındaki her ilerleme bizi kariyerli olmaya bir adım daha yaklaştırır. Ancak dikkat çekmek istediğim unsur her meslek-te kariyerli olunabileceğidir.”

Kariyerimizi bilgilerimiz, eğitimlerimiz, tecrübe ve ilgi alanlarımız oluşturmakta. Bu kariyerimizi kullanmamız gerektiğinde yazılı bir metin şeklinde CV ile ifade ediyoruz.

CV’mizin kaliteli olması kendimizi geliştirmemizden önce kariyer planlaması ile ilgili.

Esra Hanımın bugünlerde paylaştığı bir yazı şu şekilde;

Danışan : Sizin hizmetlerinizi tanımak istiyorum. Bakalım benim CV’me ne yapabileceksiniz?

Kariyerimiz CV Hazırlama Elif Yılmaz

Page 7: Industryolog Akademi Dergisi Sayı 1

7

Kısaca CV check-up uzmanlarına gitmeden önce değinmemiz gereken nokta şu ilk önce kendi-mizi kariyer planlaması dahilinde geliştirip sonrasında kaliteli CV oluşturmamız gerek.

Gelelim patronlara.

Patronların CV’mizi okumaları yaklaşık olarak 6 sn ile sınırlı. Kendimizi en hızlı şekilde tabiri caizse satmamız, pazarlamamız gerekiyor. Kendimizi staj alımlarında, pozis-yon değişikliği veya aranan pozisyonu bulmak için iyi bir pazarlamaya ihtiyacımız olacak.

CV yazarken dikkat etmemiz gerekenlerden unsurlar: • Farklı puntolarda, farklı renkte tonlarını bir arada kullanmamalıyız. • Yazım hatalarına dikkat etmeliyiz. • Resmi bir dil kullanmalıyız. • CV’ mize mutlaka bir fotoğraf eklemeliyiz. Eklenen fotoğraf vesikalık olmalı-dır. CV mizi hazırlarken CV check-up uzmanı Esra Kemer Tülü’den aldığım bilgileri sizinle paylaşacağım. CV hazırlarken ilk adım olarak yapmamız gerekenler şunlar-dır:

1. Fotoğraf2. Son Görev tanımı/İşi3. Daha önceki işlerin uyumu, kariyer yolu4. Eğitim bilgileri5. Yetkinlikler6. Diğer (Ehliyet, ilgili alanı vb.)

Referanslar kimlerden oluşturulmalıdır ?•Yöneticisi•Birebir çalıştığı diğer bölüm yöneticileri•Öğretmeni/eğitmeni•STK’da çalışıldıysa ilgili yetkili/yöneticilerden•Çalışılan ekip üyeleri•Aile, arkadaş vs kesinlikle olmamalı.

Page 8: Industryolog Akademi Dergisi Sayı 1

8

Değinmek istediğim bir konu da kariyer planlaması. Kariyer planlaması yapmamış bir insan hedefine ulaşırken güçlük çe-ker. Biz Endüstri mühendisi adayları ola-rak güçlük çektiğimiz konulardan biri de mühendislikte teknik alanların olması ve birçoğumuzun aldığı eğitimin teknik olma-ması.

Endüstri mühendisinin başlıca tanımları arasında insan, makinenin uyumlu ilişkisi tanımı yer almakta. Kısa vadede ki hedef-lerimizi belirlerken 2 yılımızı boşa harca-yabileceğimizi düşünmüyorum. Özellikle yönetici pozisyonunda çalışmak isteyen ya da kendi şirketini kurmak isteyen bizler için, kariyer planımızı yapıp, eksik olduğu-muz noktaları bir an önce tamamlamanın son derece önemli olduğunu düşünüyo-rum. Teknik konularda, yazılım alanında vs kendimizi geliştirmemiz gerektiğine canı gönülden inanıyorum.

Page 9: Industryolog Akademi Dergisi Sayı 1

9

Esra Kemer Tülü Marmara/Atatürk Üniversitesi Fizik bölümü mezunu, aldığı eğitim-lerden sonra insan kaynakları danışmanlığına yönelen CvCheckup adlı insanların özgeçmiş danışmanlığını yapan projenin sahibi, kariyer koçluğunun yanısıra kurum-lara özel eğitim planlama ve uygulama danışmanı olarak çalışan, kıymetli bir isim.

Elif Yılmaz: Kariyer planlaması nedir ? Nasıl yapılmalı?

Esra Kemer Tülü: Kariyer hedefi belirlerken yetkinlikleri, bilgi ve becerileri, çalışma şartlarını, kazanacağı maddi imkanları ve seviyeyi, bu doğrultuda kendi istek ve bek-lentilerini karşılaştırarak planlar yapmalı. Bu planlamalar kısa, orta ve uzun vadede olmalıdır. Kişi bilgi ve becerisi dikkate almalı. Standartları doğrultusunda ben neyim, ne yapabilirim, hangi işi yapabilirim, şeklinde sorular sorup kendini analiz etmeli ve sonucunda planlamalarını yapmalı. Beklentileri, iş ortamı, hangi profilde çalışmak istediği, veya hangi unvanda, seviye de olmak istediğini bilmelidir. Hayal kurmanın anlamı yok. Teknik konularda uzman olmayan birinin teknik müdür olması ya da yönetsel yetkinliği olmayan birinin yönetici olarak çalışması zor. Hedefleri bu şekilde belirlemeliyiz.

Elif Yılmaz: Misyon ve vizyonumuzu nasıl oluşturmalıyız?

Esra Kemer Tülü:Misyonumuz bizim amacımızdır. Vizyonumuz ise hedeflerimiz. Kariyer hedefi olmayan bir insanın hedefi de olamaz. Vizyonumuz ise daha çok uzun vade-deki hedeflerimizi anlatır. Bireysel olarak düşünebiliriz. Senin vizyonun nedir örneğin ? Kendi şirketimi kurup gelecekte sektörümde iyi bir lider olabilmek.

Röportaj Esra Kemer Tülü Elif Yılmaz

Page 10: Industryolog Akademi Dergisi Sayı 1

10

Elif Yılmaz: İlgi alanları kısmını doldururken birçoğumuz güçlük çekiyoruz acaba bunu da yazsak mı şeklinde. İlgi alanlarımızı yazarken nelere dikkat etmeliyiz?

Esra Kemer Tülü: Ayda bir fotoğraf çekmek, sinemaya gitmek veya geçen yıl gittiğiniz yüzme, piknik sizin ilgi alanlarınıza girmez. Mesleki ve kişisel gelişiminiz ile ilgili sürekli yapıyorsanız,, kişisel gelişimimize katkı sağlıyorsa bu ilgi alanınızdır. Düzenli yatırım yapmamız gerekiyor olmalı. Uğraştığımız her hobi katkı sağlıyordur ne kattığı-na bakarak yazılmalı.

Elif Yılmaz: CV de notlarımızı bildirmeli miyiz ?

Esra Kemer Tülü: Başvurduğunuz departman ile ilgili olan ders notlarınız iyi ise yazın. Kötü ise yazmaya gerek yok. Ortalamanızda aynı şekilde.

Elif Yılmaz: Üniversitedeyken ya da aile şirketinde çalıştığımız her mesleği yaz-malı mıyız?

Esra Kemer Tülü: Çalıştığınız iş tecrübelerini küçümsemeden her işi yazmalısı-nız ama bunu yazarken hangi iş sürecinde katkı sağladığını düşünerek yazın lütfen. Garsonluk sadece servis yapmaktan ibaret değildir mesela insanlarla iletişimi ve yetkinliği sağlar. Size katkı sağladığını düşündüğünüz her tecrübenizi yazın. Daha önce yaptığınız stajları, gönüllü çalışmalarınızı, aile şirketinde çalışmalarınızı yazın. Neler yaptığınızı da belirtin mutlaka. Sadece fotokopi çektim şeklinde olmamalı.

Elif Yılmaz: Cv hazırlarken bize neler önerirsiniz?

Esra Kemer Tülü: Mail adreslerinizi, Cv kaydınızı markalaştırın sonuç olarak CV kariyerimizi profesyonel olarak pazar-lama aracımız. Kaydedip CV nizi gön-derirken Kalite kontrol uzmanı Elif Yılmaz şeklinde olmalı. Kendinizi markalaştırın. CV yazıp mail atmayın ve mutlaka ye-dekleyin. Mail adresleriniz de şık olmalı ad soyad şeklinde olmasını öneririm sizi temsil etmeli. İletişim adresleriniz çok açık olmamalı. Cadde, sokak, apartman numarası vs olmamalı. Ankarada yaşı-yorsanız Keçiören/Ankara şeklinde olma-sı yeterlidir. Bunların dışında ben dili de kesinlikle kullanılmamalıdır.

Page 11: Industryolog Akademi Dergisi Sayı 1

11

Elif Yılmaz: Referanslar kimler olabilir ve en fazla kaç tane referans belirtmeliyiz?

Esra Kemer Tülü: Başvurduğunuz sektörde aranılan özellik varsa cv daha detaylandırabilir, gereksiz bilgileri çıkarabilir örneğin ehliyet istemeyen bir yerse ehliyeti yazmayın. İlan çeşidine göre özelliklerinizi detaylandırabilirsiniz.Anne, baba,komşu referans olmaz stajdaki, gönüllü çalışmala-rınızdaki insanlar,eğitimcileriniz, müdürünüz, danışman hocanız, kendi dersine giren ho-calarınızı yazabilirsiniz. Eğer herkesin bildiği biriyse mutlaka yazın ama değilse yazma-nınn anlamı yok bence. Bu kişilerin iletişim bilgilerini paylaşmayın. En fazla 3 referans yeterlidir. İş hayatında temas, destek iyi olur.

Saygıdeğer Esra Kemer Tülü’ye değerli bil-gilerini bizimle paylaştığı için teşekkür ede-riz.

Elif Yılmaz:Firmanın bizde aradıkları-nın dışında özelliklerimizi belirtmeli miyiz ?

Esra Kemer Tülü: İstenmeyen özellikleri yazmanıza gerek yok. Başvur-duğunuz işe uygun olmanız gerekiyor. Üretim departmanı ise üretim ile ilgili yaptığınız projeleri, çalıştığınız işleri yazın. Genelde çalıştığım mezunlara proje yaz-dıkları yerde çalışmaya yönlendiriyorum.

Elif Yılmaz: Bir başka konu da katıl-dığımız seminerler.

Esra Kemer Tülü: Katıldığınız semi-nerleri yazın ama alakasız olmasın. Size ne kattı önemli olan bu yazmış olmak için yazmayın. Örneğin yazılımla ilgile-niyorsunuz ama başvurduğunuz yerde yazılımla ilgili bir iş yapmayacaksanız ilgi alanınıza dahil edin. Bununla ilgili eği-tim aldıysanız aldığınız eğitimler kısmına ekleyin.

Elif Yılmaz: Okul hayatında yaptığımız işleri nasıl yazabiliriz ?

Esra Kemer Tülü: Okul hayatında yap-tığınız işleri iş tecrübesi olarak düşünün. Han-gi kulüpte hangi görevde çalıştığınızı yazın. Altına da hangi projede hangi görevi aldı-ğınızı yazın örneğin kulüp organizasyonlarını yapmak, yönetmek gibi. Kendi bloğunuz varsa veya çeşitli sitelerde çalışmışsanız da adresiyle birlikte belirtin.

Elif Yılmaz: Cv de standartlar mı önemli yaratıcılık mı ?

Esra Kemer Tülü: Üç Cv niz varsa üçünüde gönderin. Başvurduğunuz yere göre mutlaka kronolojik Türkçe, kronolojik İngilizce cv’niz bulunmalı. Nasıl bir öğrenci olduğunuz, örneğin önderlik özelliğiniz varsa bunları belirten bir önyazı olması faydalıdır.

Page 12: Industryolog Akademi Dergisi Sayı 1

12

Süreç (Proses): İnsan, makine, malzeme, para, bilgi, zaman gibi kaynakları işle-yip, değer katarak (iç veya dış) müşteri istek ve beklentilerini karşılayacak çıktı-ları üreten eylem ve işlemler dizileri olarak tanımlanabilir.

Bilindiği üzere firmaların kurumsallaşma süreci beraberinde görev dağılımı ve iş bö-lümü kavramını da getirmiştir. Görev dağılımı ve iş bölümü kişilerin belirli işler üzerin-de uzmanlaşmasını sağlasa da, bu beraberinde işlerin kişiye bağlı kalması sorununu ortaya çıkarmıştır. Müşteri memnuniyetinin temel amaç olduğu günümüzde, küre-selleşmenin de getirdiği rekabet şartlarında saniyeler bile önemliyken işlerin kişilere bağlı kalması asla kabul edilemez bir durumdur.

Örneğin; ülke genelinde bilindik bir e- alışveriş sitesini düşünelim. Bu firmanın tedarik departmanı, yazılım departmanı, kargo departmanı, tahsilat depart-manı ve muhasebe departmanı birbirinden ayrıdır. Kargo departmanındaki kargoların ilgili firmalara tesliminden sorumlu kişinin o gün herhangi bir ne-denle işe gelemediğini düşünelim. Bu firma o gün boyunca kargo gönderimi yapamayacak mı? İşte tam bu noktada Süreç Yönetimi metodolojisi ve Sü-reç Yönetimi yazılımları (BPM) devreye girmektedir.

Süreç yönetimi firmalardaki mevcut süreçlerinin belirlenmesi ve dokümante edilmesini kapsa-maktadır. Dokümante edilen süreçlerin bir yazılıma aktarılmasıyla birlikte işlemler kişiye bağlı olmaktan çıkıp sisteme bağlı olacaktır. Süreçler dokümante edilirken süreçlere ait iş akışları bütün durumlar göz önüne alınarak 5n-1k metodolojisi ile çizilmelidir. İşi sürekli yapan iş birimleriyle ta-kım çalışması yapılarak çizilen ve tüm durumları kapsayan iş akışları sayesinde, o iş hakkında fikir sahibi olmayan bir kişi bile ilgili iş akışına bakarak süreci işletebilmelidir.

Sonuç olarak unutulmamalıdır ki, Süreç yönetiminde başarılı olan ve buna gereken önemi veren firmaların rekabet güçleri daha yüksek olup olumsuz koşullara karşı daha esnektir.

İşlerin Kişiye Bağlı Kalmaması : Süreç Yönetimi

Rabia Yetkin Yıldırım

Page 13: Industryolog Akademi Dergisi Sayı 1

13

Teknoloji ve bilim aldı başını gidiyor. Hızına yetişebilene aşk olsun. Her gün yeni doğan çocuk sayısı kadar teknolojik gelişmeler mey-dana geliyor. Şaşırıyor muyuz? Tabi ki de hayır. Bizler alıştık artık daha neler göreceğiz kim bilir. Ancak durun sizi çok eskilerde söy-

lenmiş olan okuduğum bir kitapta rastladığım bir söze götüreceğim. Birleşik Devletler Patent Dairesi komisyon üyelerinden Charles H. Duell’in söylediği bu sözü okuduğumda gülmeme neden oldu, tutamadım ken-dimi. Ha bir de üzüldüm içimden, yazık adama şu günleri, yaşanan şu teknolojik gelişmeleri iyi ki görmemiş dedim. Kalp krizinden küt diye gi-debilirdi ne yazık ki. İşte o meşhur söz:

‘‘İcat edilebilecek her şey, icat edil-miştir’’Ne kadar hayalsiz, karamsar ve umutsuz… Bizler böyle değiliz, olmama-lıyız, olmayacağız da öyle değil mi? Şimdi bu sözün konumuzla ne ala-kası var diyebilirsiniz. Konu Endüstri 4.0 olunca gelişen bilim, teknoloji ve icatlar adına böyle bir giriş yapmak istedim. Şimdi gelelim robotların hü-küm süreceği, internetin üretime işleyeceği asıl konumuz olan 4. Endüst-ri Devrimine. İçinizden 3 tanesi ne ara geçmiş de 4.’sü gelmiş acaba dediniz, biliyorum. Merak edenler için Endüstri 4.0’ı ve geçmiş Endüstri Devrimlerini bu yazımızda incelemeye çalışacağız. Keyifli okumalar dili-yorum.

İşlerin Kişiye Bağlı Kalmaması : Süreç Yönetimi Bilim Ve Teknoloji İle Gelen Sanayi Devrimi : Endüstri 4.0

İrem Kayar

Page 14: Industryolog Akademi Dergisi Sayı 1

14

Geçmişten günümüze Dünya, 4 adet Endüstri Devrimi’ne şahitlik etmiş. İlk ola-rak su ve buhar gücü kullanımıyla çalışan mekanik sistemlerin icat edilmesiyle 1. Endüstri Devrimi, daha sonra ise elektrik enerjisi kullanılarak seri üretime geçiş oldu ve böylece sanayide yeni bir devrim, 2. Endüstri Devrimi başladı. Daha durun, şuan kullandığımız elektronik ve bilişim teknolojileri entegre kullanılmaya başla-nınca 3.Endüstri Devrimi’ne merhaba de-miştik. Ancak bitmedi bugün tüm Dünya olarak Endüstri 4.0 yani 4. Endüstri Devri-mi’ni konuşuyoruz. İlk olarak 2011 yılında Almanya’da Hannover Fuarı’nda kullanı-lan 4.endüstri devrimi, üretim sektöründe-ki değişimlere uyum sağlamak zorunda olan şirketlerin rekabet üstünlüklerini koru-yabilmek adına geliştirilmiş stratejilerden biridir. İnternet sayesinde çevremizdeki her şeyin iletişime geçebildiği, makineler arası iletişimin başladığı, insanoğlunun yaptığı işleri devralarak neredeyse tüm üretim süreçlerini tek başına yönetmeye aday makinelerin yani robotların çağıyla gelen bu süreçte yer yerinden oynaya-cağa benziyor. Kısaca Endüstri 4.0, geli-şen bilim ve teknoloji sayesinde sanayi-deki mevcut üretim anlayışının yeniden şekillenmesi anlamına geliyor. Üretimdeki Yeni Teknoloji Anlayışında Hangi Teknolo-jiler Kullanılacak?

Endüstri 4.0 ile gelen yeni üretim biçi-minde Nesnelerin İnterneti(Internet of Things-IOT) teknolojisinden 3d yazıcı teknolojisine birçok teknoloji üretimde söz sahibi olacak. Aslında tüm üre-tim birimleri birbiriyle haberleşecek böylece üretimdeki gereksiz zaman kayıpları giderilmiş olacak. Bir üretim sistemi düşünün ama bu öyle böyle sandığımız üretim sistemlerine ben-zemiyor. Fiziksel-siber sistemler yani internet bağlantılı sensör ve işlemciler-le donanmış akıllı elektronik sistemler üretimde kullanılacak. Ürünler, araç ve makineler internet üzerinden ha-berleşebilecek bu da üretimde birçok yeniliği de beraberinde getirecek. Böylece tam zamanında lojistik hiz-metlerinin çok daha verimli çalışabil-mesi veya makine arızalarının önlene-bilmesi sağlanabilecek. Sonuç olarak üretimde internetin kullanılması, maki-nelerin haberleşmesi veya robotların görevlerinin olması kaynakların daha verimli kullanılması mümkün kılınabile-cek. Tamam her şey tıkırında iyi, hoş görünüyor ama olumsuzları neler hiç düşündük mü? Mesela bir kopya veri-yim, üretimi sadece robotlar mı yöne-tecek? Ya çalışanlar?

Page 15: Industryolog Akademi Dergisi Sayı 1

15

Ya Sorunlar?Düşünelim, üretimde kaynak yapan, montaj yapan ya da kesim işlemi yapan ça-lışanların yerini robotlar almış olsun. Peki bu görevleri çalışanlar ne yapacak? Belki de mühendislerin ya da teknikerlerin yerini de robotlar alacak. Hiç düşündük mü bu insanlara ne olacak? İşte Endüstri 4.0 ‘ün en büyük sorunlarından birisi istihdam sorunu. Rekabet ortamı-nın gerektirdiği teknolojik ilerleme, iletişim, robotlaşma ya da Endüstri 4.0 gibi verim-lilik ve kalite artırıcı yaklaşımlar, istihdam ile beraber ilerlemiyor. Bir taraf gelişirken bir taraf hep eksik kalıyor. Aslında Endüstri 4.0’ün fabrikadaki insanları atalım yerine robotları koyalım gibi bir amacı yok. Bundan ziyade daha çok bilgi teknolojileri ka-biliyetlerinin kullanarak insan odaklı, bütün paydaşlara katma değeri yüksek orga-nizasyon oluşturmak olsa da ileride neler olup biteceğini hep birlikte göreceğiz.

3d Yazıcı Teknolojisi Üretimde Nasıl Kul-lanılacak?Japonların çok ünlü bir felsefesi vardır. Üretim kitaplarına azıcık göz gezdirdiyseniz hemen o meşhur ‘‘Just-in-Time’’ yani tam zamanında üretim ile karşılamamanız imkansızdır. Ancak biz yine de bir tanımını yapalım. İhtiyaç duyulan ürünün, en az miktarda malzeme, ekipman, iş gücü ve alan kullanarak, ihtiyaç duyulan zaman-da, ihtiyaç duyulan miktar kadar üretme tekniğidir. Yani hiçbir ürün depolanma-dan ihtiyaç olduğunda mı üretilecek? İşte tam da 3d yazıcılar bu noktada imda-dımıza yetişiyor. Bir hammaddeye mi ihtiyaç var basılsın 3d yazıcıdan. Biliyoruz ki 3d yazıcılarla kısa sürede istenen tasarımlar basılabiliyordu. Endüstri 4 ile üretime 3d yazıcıların girmesiyle istenilen ürün, istenilen zamanda hem de daha ucuz bir mali-yetle üretilebilecek.

Page 16: Industryolog Akademi Dergisi Sayı 1

16

Günümüzde bir kesime göre Hacker girdiği sistemlere zarar veren, bilgi çalan, para çalan vb. bilgisayar canavarı ola-rak tanımlanmaktadır.

İkinci bir kesime göre ise işletim sistemlerini her şeyiyle bilen, girdiği sistemin açıklarını sebebleriyle beraber hemen bulabilen, program-lamayı profesyonel düzeyde bilen bilgisayar uzmanlarıdır. Hiç bir zaman öğrendikleriyle yetinmezler ve hackerlar aslında girdiği sis-teme zarar vermezler. Açıklarını bularak, böyle bir açığın olduğunu sistem yetkililerine bildirirler. Onlar aslında bir dahidir ve onlar olma-saydı internet ve teknoloji bu kadar gelişmezdi. Bilişim suçları daha da çok işlenirdi.

Araştırmalarıma göre ikinci kesime daha çok katılıyorum artık. Ama yıllardır bende hackerları hayalimde karanlık adamlar gibi canlan-dırırdım. Onları çok havalı oldukları için özenmiş hayallerim arasına hacker olmayıda koymuştum. Ama araştırdım ki onlar birer bilişim dehası.

Günümüzde bankalardan hesaplar ele geçiriliyor, e-posta hesap-ları çalınıyor, kişisel bilgiler gün yüzüne çıkıyor vb. durumları kim ya-pıyor ?

Hacker Nedir? Hackerlar Kötü müdür?

Eren Akpınar

Page 17: Industryolog Akademi Dergisi Sayı 1

17

Crackerlar menfaat amaçlı, para kazanmak için sistemlere girerek veri çalma, zarar verme, işleyişini ele geçiren telefon Crackerlarıdır. Script Kiddie yukarıda dediğim gibi programlama bilmeyen, baş-kalarının yazdığı hazır programları kullanan yada e-posta adresle-rine sahte mailler göndererek ki-şilerin şifrelerini öğrenen genelde ortaokul, lise çağında küçük bil-gisayar canavarlarıdır. Lamerlar ise hacker olup ün kazanmak için birkaç makale okuyup, kendileri-ni internet aleminde hacker gibi göstermeye çalışarak ün peşinde olan kesimdir.Hackerların hiç mi suçu yok orası tartışılır.

Hani Hackerlar Zarar Ver-mezdi ?İşte bende araştırmalarım sonucun-da kendini hacker zanneden, adla-rını öyle duyuran program yazmayı bırak programlama nedir onu bile bilmeyen, yazılmış hazır zarar verici programlarla veya sahtekarlık içe-rici maillerle kişilerin hesaplarını ele geçiren ve bunlara günümüzde Cracker, Phreaker, Lamer, Script Kiddie gibi adlandırılan kişiler oldu-ğunu fark ettim. Peki kötü hacker-lar yok mu ? Tabiki bilgilerini kötü amaçlar için kullanan hackerlar var. Bunlar Cracker, Lamer’lerden farklı bir mantık ile çalışırlar.

Page 18: Industryolog Akademi Dergisi Sayı 1

18

Industryolog Akademi Dergisindeki ilk yazımda, her Endüstri Mühendi-sinin bilmesi gereken ve iş hayatının kurtarıcı metotlarından biri olan Zaman Etüdünden bahsetmek istiyorum.

Zaman etüdü aslında üretim veya hizmet farketmeksizin çoğu firmada, çalışanın performansını ve verimliliğini ölçmek amacıyla kullanılan bir tekniktir. Kendisi iş etüdü başlığı altında yer alır ve metot etüdü ile birlik-te kullanılır.

Zaman etüdü kısaca, belirli bir işin kalifiyeli bir çalışan tarafından ve nor-mal bir performans düzeyinde işin yapılışı için gereken zamanı sapta-maya yarayan bir tekniktir.

Zaman etüdünü uygulamamız için en gerekli aracımız kronometredir ki günümüz teknolojisi ile bu iş artık çok daha kolay ve pratik bir şekilde gerçekleştirilir. Zaman etüdünü daha iyi anlatabilmek ve anlayabilmek için bir örnek üzerinden gidelim.

Üretim yapan bir işletmeyi ele alalım ve burada üretim yapan herhangi bir makinede zaman etüdü yaptığımızı varsayalım. Seçtiğimiz makine-de yapılan işi ölçülebilir düzeyde işlem basamaklarına ayırmalıyız. Za-man etüdünün en önemli aşamalarından biri budur. İşlem adımlarının sıralı ve ölçülebilir seviyede olması daha sağlıklı sonuçlar elde edebil-memizi sağlar.

Zaman Etüdü

Esra Yalçın

Page 19: Industryolog Akademi Dergisi Sayı 1

19

Örneğin;

• Parçanın tezgahtan alınması• Parçanın makineye yerleştirilmesi• Makinenin başlatılması• Makinenin durdurulması• İşlenmiş parçanın makineden alınması• İşlenmiş parçanın temizlenmesi• İşlenmiş parçanın tezgaha konmasıgibi yapılan işlemlerin birer birer ayrılması gerekmektedir.

Alt alta yazıp dökümante ettiğimiz bu adımların her biri için belirlenen miktarda(-min. 10) gözlem yapılıp yanlarına not edilir. Yapılan gözlemler de her bir işlem için aykırı değerler denilen çok yüksek veya çok düşük olan değerler çıkartılarak za-man etüdünün ilk adımı başarıyla tamamlanmış olur.

Zaman etüdü nerelerde işimize yarıyor?

Bir kere maliyet düşürmede ve verimliliğe ulaşmada ki büyük piyonla-rımızdan birisidir zaman etüdü. Kullandığımız veriler sayesinde normal zamana ve standart zamana ulaşabiliriz. Standart zaman demek ulaşıl-ması gereken hedef demektir. Ayrıca gereksiz görülen işlem basamaklarını veya işçiden kaynaklı olu-şabilecek zaman fazlalıklarını görmemizi ve performans ölçmemizi sağ-lar.

Zaman Etüdü

Page 20: Industryolog Akademi Dergisi Sayı 1

20

Her sene sınıfa girip öğrencilere şu soruyu soruyorum. Bu bölüme kaç kişi isteyerek geldi? Bu bölüme gelme amacınız ne? İnanın, bu sorulara cevap verebilen öğrenci sayısı her geçen sene azalıyor ve bu şartlar-da azalmaya da devam edecek. Bunun nedenlerini yazmak isterdim ama, bunun bu yazının kapsamı dışında olduğunu ve çok farklı konu-lara girmemize neden olacağını düşünüyorum.

Gerçekten kaç kişi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü’nü bilerek, belli bir amaçla se-çiyor. Kaç kişi bu bölüme geldiğinde nasıl bir eğitim alacağından haberdar. Ben bu bölümü seçen birçok kişinin bu sorulara cevap arayarak seçim yaptığını ma-alesef düşünmüyorum. Bundan sonra yazacaklarım belki sizlere garip gelecek ve kızacaksınız ama, maalesef söylemekten ve yüzleşmekten koktuğumuz gerçekler bunlar.

En belirgin seçilme sebebi bilgisayarın günümüzde artık gündelik hayatımızın bir parçası olması ve her alanda kullanılması. Birçok kişi sırf ismi yüzünde seçiyor bu bölümü. Yine bu kitle, bölümü yazarken internette bir tarama yapıp; Bilgisayar Mühendisi nedir, ne iş yapar, bu bölümde ne tür alanlara yönlenebilirim gibi bilgi-lere de erişimiyor. Bilgisayar Mühendisliği işte daha ne olsun ki!

Ülkemizde rehberlik konusunun da çok iyi verildiğini düşünmüyorum. Bölüm seçilir-ken, daha çok alınan puanla nerelere girilebiliyor bunlar inceleniyor. Gençlerimiz bölüm hakkında bilgi sahibi olup da bölüm seçmiyor maalesef. Mesleğe başladı-ğım 1999 yılında, birçok bölümün başına “Bilgisayarlı” ibaresinin konularak bölüm-lerin daha çekici hale getirilmeye çalışıldığı da bir gerçek tabi ki.

Neden Bilgisayar Mühendisliği Bölümü? Beni Neler Bekliyor?

Ecir Uğur Küçüksille

Page 21: Industryolog Akademi Dergisi Sayı 1

21

Eğer Bilgisayar Mühendisliği Bölümü’nü seçecekseniz veya bu meslekte başarılı olmak istiyorsanız, çok çalışmayı baştan kabul etmelisiniz. Burada çok çalışmaktan kasıt oturup birşeyleri okumak, birşeylerin özetini çıkarmak, ezberlemek değildir. Araştırmalı, sorunlar çıktığında hemen pes etmemeli, gerkirse bir problem üzerinde saatlerce kafa yorabilmeli, analitik düşünebilmelisiniz. Olmazsa olmazlarımızdan biri de İngilizce. Maalesef teknolojiyi ülke olarak biz üretmiyoruz. Bu meslekte de tekno-loji neredeyse artık günlük değişmekte. Bu durumda, teknolojik gelişmelere ayak uy-durup geride kalmamak için mutalaka yabancı kaynakları her gün takip etmelisiniz.

Bilgisayar Mühendisliği’ne geldiğinizde biraz ortama alıştıktan sonra kendinize bir alan seçmeli ve bu alanda kendinizi en iyi şekilde geliştirmek için çabalamalısınız. Bu alanlardan bazıları Yazılım, Sistem, Network, Bilgi Güvenliği vb.’dir. Bu konularda tüm etkinliklere katılmalısınız. İlk katılımlar size yabancı gelse de zamanla bir birikim elde edebilirsiniz. Bölüme ilk gelindiğinde Algoritma dersi ile karşılaşırsınız. Bu ders sizlere yabancı gelebilir. Bu dersi anlamanız sizi hayatınız boyunca rahatlatır. Bu ders ile problemlere bakış açısı kazanırsınız ve problem çözme yeteneğiniz gelişir. Bu derse çalışırken lise yıllarınızı geride bırakın. Bu ders not tutarak veya yazarak öğren-cilecek bir ders değil maalesef. Devamlı problem ve örnek yapmalısınız. Hatalarınızı görmeli ve bu hataları düzelterek öğrenmelisiniz. Aynı durum yazılım dersleri için de geçerli. Hata yapmalı ve hatalarınızı görerek kendinizi geliştirmelisiniz.

Yani bu bölümde her şey kendinizsiniz.Unutmayın, üniversite size sadece mesleğiniz ile ilgili temel bilgileri verir ve diploma almanızı sağlar.

Bu yazıda söyleyeceklerim bu kadar. Her türlü konuda bana [email protected] mail adresinden ulaşabilirsiniz. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere.

Toplumumuzda bilgisayar bilmenin; Bil-gisayarı açıp kapatmak, sosyal medya hesaplarında dolaşmak, word veya ex-cel’de birşeyler yapabilmekle ölçüldüğü de yadsınamaz bir gerçek. Bir çok kişi-den duymuşunuzdur, “Benim çocuk iyi bilgisayar bilir abisi!”. Bu söz bile mesleğe bakış açımızı anlatmak için yeterli.

Durumu böyle özetledikten sonra, seçim yapacak veya okuyan arkadaşlara bir-kaç cümle ile bilgi vermek istiyorum.

Page 22: Industryolog Akademi Dergisi Sayı 1

22

İnsan Kaynakları Yönetimi:En Önemli Sermaye Güçlü İletişim

Nedim İleri

Bugün hepimiz 21.yy çağındayız ve dolayısıyla bilgi toplumu İn-sanlarıyız.Hepimizi ister iş yaşantısı olsun, ister özel yaşam alanlarımız

için olsun doğrudan etkileyen bir konu-da farkındalık sahibi olmaya ve kendi-mizi sürekli geliştirmeye çok ihtiyacımız var.Nedir bu çok ihtiyacımız olan konu diyecek olursak,cevap hiç kuşkusuz ki,İ-letişim ve İnsan İlişkileri Yönetimi olarak karşımıza çıkacaktır.

İletişim Deyince Ne Anlıyoruz ve Etkili İletişim Nasıl Sağlanabilir?

1. Karşılıklı Etkileşim2. Diyalog3. Manalar arası Değiş/Tokuş4. Çift yönlü Mesaj (Birey –Birey, Birey – Grup, Grup-Grup vb. en az iki uçlu İleten ve İletilen)5. İsteklerin, İhtiyaçların, Duygu ve Dü-şüncelerin , Görüşlerin ,Öngörülerin ve Sayabileceğimiz benzer daha bir çok konunun Aktarım Aracı.

Günümüz İş Liderlerininse İkiz KardeşiOrganizasyonların Can Damarı.

Değişimin Şartı: İyi İletişim

İleşim Nedir?

Anlamların, İnsanlar arasında ortak (Ge-nellikle Dil) sembollerin kullanılmasıyla yer değiştirdiği işlemdir.

İletişimin İçinde Yer Alan Unsurlar

Sosyal Bağlantı (Temas)Ortak Araçlar (Genelde Dil)İletme (Mesaj Açık ve Net Olarak Veril-meli)Anlayış (Mesaj Alınmalı ve En Uygun Bi-çimde Anlaşılıp Yorumlanmalı)Sözsüz İletişimin Unsurları

Yüz ifadesiGöz temasıSes tonuFiziksel temasGörünüş (Kıyafetler ,Saç)Vücut (Duruş)YakınlıkFiziksel mimiklerBaşın konumu

Page 23: Industryolog Akademi Dergisi Sayı 1

23

Bazı beden dili örnekleri1. Dinlemeye Açıklık: Başı ve vücudu öne eğmek, ellerini bir araya getirmek, çenesi-ni avucunun içine almak2. Dostça Duygular: Sık sık gülümseme, ce-ket ya da gömleğinin düğmesini açmak, göz iletişimi kurmak3. Onaylama: Saçını okşama, omzuna dokunma4. Derin Düşünme: Burnunun üst kısmını kaşıma5. Konuşmayı Kesmek: Kulağına dokunma, işaret parmağını dudağına götürme, elini konuşanın koluna koyma6. Düş Kırıklığı: Ellerini birbirine vurma, yum-ruğunu masaya vurmaFiziksel mimiklerBaşın konumu7. Reddetme: Parmağıyla burnuna dokun-ma. Ceket ya da gömleğini ilikleme8. Savunmacı Duygular: Kollarını ve ba-caklarını göğüs hizasında çapraz olarak tutma9. Üstünlük: Parmağıyla işaret ederek ko-nuşma10. Oyalama: Gözlük temizleme, kalemi dudaklarına değdirme11. Uzak Durmak İsteme: Elini kaşına koy-ma, başını alçaltma, ayaklarını masaya koyma12. Kızgın ya da Savunmada: Uzağa bak-mak, yayılarak oturmak, kısık gözler, çatık kaşlar .13. Stres Sinyalleri: Yüksek ses tonu, yüze dokunma, kenetlenmiş ayak bilekleri

İletişimde Önemli Nok-talar1. İmaj (Zihinsel, Fiziksel, Sosyal ve Artis-tik)2. Algı (Öncelikle ve Mutlaka Doğru Yerden ve de Doğru Açıdan) 3. Eleştirisel durum (Yapıcı ve İyileşme-ye Dönük Yaklaşım)4. Geri bildirimler (Çok İyi Değerlendiril-meli)5. Empati ile ben değil, sen ve ben de-ğil, biz dili.6. İkna ve de yetişkine yetişkin, çocuk için de ebeveyn dili.7. Ön yargı8. Olumsuz Tutum; Suçlayan, Eleştiren ve Şikayet EdenÜstün kabiliyet sahibi iyi iletişimciler; tek-nik olarak ektiklerini biçeceklerini bilirler ve bu da onları farklı kılar ve ‘İş Lideri’ Yapar.

Page 24: Industryolog Akademi Dergisi Sayı 1

24

İletişimin Akışı1. Aşağı (Astlar)2. Yukarı (Üstler)3. Yanlara (Mevkidaş)4. Ekip/Takım Lideri – Eylemsel Lider – Stra-tejik Lider olsun hepsi için ortak hedef işbirliği ve beceri, yetenek ve tecrübelerin birbirini tamamlamasına dönük gerçek sinerjiyi yakalamak olmalıdır. Böylelikle de-ğişim ve büyüme zorlukları etkin bir şekilde aşılır.

İletişimde Özellik Arz eden Hususlar

1. ‘‘İletişimde yapılabilecek en büyük hata kendi kendine gerçekleştiğine körü körüne inanmaktır.’’ George Bernard Shav.

2. ‘‘Kalbinizle yaptığınız her şey size geri dönecektir.’’ Hz .Mevlana

3. Dikkat ! Bilgisayar, telefon, faks, e-posta, tv ve radyo gibi araçlar sadece yardımcı unsurlardır. İyi iletişim doğru metot ile iyi bir şekilde iletişim kuracak İnsanlar gerektirir.

4. Ofisinizden çıkın etrafta dolaşın. İnsan-larla konuşun. Avantajı, ağın damarların-da dolaşırken iletişimi ölçebilmenizdir.

5. Ses, söz mutlaka önemli de söyledikle-rinizi vücudunuz da onaylamalı.

Açık, belirgin, sade ve canlı bir ifadeyle konuşun.

Sevgi, tebessüm ve samimiyet hep yanı-nızda olsun.

Paylaşmak Sevgidir, Berekettir.

Page 25: Industryolog Akademi Dergisi Sayı 1

25

AMACIMIZ

Industryolog Akademi olarak Endüstri Mühendisliği mesleğimize gönülden hizmet etmeye devam ediyo-ruz.

Bu kapsamda Danış – EM ücretsiz danışmanlık birimini kurduk.

Üniversiteye adım atacak genç arkadaşlarımızın Endüst-ri Mühendisliğini, bu işi aktif olarak yapan Mesleğin Gerçek Sahiplerinden dinlemelerini önemsedik ve güzel bir hizmetle bu fikrimizi hayata geçiriyoruz.

Endüstri Mühendisliğine dair kafanızdaki soru işaretle-rini gidermek için elimizden geleni yapacağız.

HİZMETİN VERİLİŞ ŞEKLİ

Hizmetimiz Cumartesi ve Pazar günleri 1'er saat olarak Skype platformu üzerinden verilecektir.yanınızda olmak bize büyük güç verecek.

Hafta içinde belirlediğimiz şartlarda gelen randevu talepleri değerlendirilecek, mailin atılma zamanlarıda dikkate alınarak sıra ile arkadaşlarımızı gruplara dahil edeceğiz.

20 şerli gruplar şeklinde her hafta Cumartesi ve Pazar 2 seans olarak soru cevap şeklinde verilecektir.

Sayının aşılması nedeniyle o haftaki gruba ka-tılamayan arkadaşlar bir sonraki hafta listede olabileceklerdir.

Randevuya katılacak arkadaşlarımıza maille bildirim yapılacaktır.

YAPMANIZ GEREKENLER

[email protected] adresine

1 Kendinizi tanıttığınız (Adınız, soyadınız, okulunuz, bulunduğunuz şehir vs)

2 Endüstri Mühendisliği ile ilgili hangi sorula-rı merak ettiğinizi

3 Skype Adınızı

4 Hangi gündeki seansa katılmak istediğinizi bildirdiğiniz bir mail atmak.

Bu zorlu süreçte Industryolog Akademi ailesi olarak yanınızda olmak bize bü-yük güç verecek.

Page 26: Industryolog Akademi Dergisi Sayı 1

26

Kitap Oku : Amaç Kitap Analizi Murat Bilginer

Endüstri Mühendisi olup kitabı okuyanların, okunması gerek listesinde büyük oranda ilk 10 da olan. Okumayanların okunacak-lar listesinde bulunan Eliyahu’nun

Kısıtlar Teorisini ortaya attığı ilk basımı 1984 yılında yapılan, gerçek manada roman tadında olmasına rağmen Kült bir eser The Goal (Amaç)

Amaç Ne Peki? Onuda yazının sonunda söyleyelim.

Amaç kitabını hem normal, hemde endüstri mühendisi gözü ile okudum analizide bu duy-guda yazmaya çalışacağım.

Kitabı övmeden önce eksik olarak altını çizdiğim not aldığım kısımları ile başla-mak istiyorum.

Aşk Var Mı?

Kitabın kapağında, ve pek çok yerde gördüğüm tanıtımlarında şöyle bir ifa-de var, “Çok Satan Aşk ve İş Romanı”. Burada aşk noktası dikkatinizi çekiyorsa, sizlere söylemem gereken bir şey var.

Kitapta Aşk Falan Yok. Normal, en sıradan bir ilişkide bile olabilme ihtimali çok yüksek olan olayların kaleme alınmış şekli. Eğer ben içindeki aşk temasını okumak için almak istiyorum diyorsanız kesinlikle farklı bir kitaba doğru yönünüzü çevirseniz iyi olacak. İş romanı kısmı doğru Aşk romanı kısmı tamamen pazarlayanlarının uydur-duğu bir slogan.

Edebi Yönü

Her ne kadar İş romanı olarak baksakta, bir kitap bazı kriterleri taşımalı diye düşü-nüyorum. Evet her yazarın betimleme tarzı farklıdır. Bir Adem Fawer’ın betimleme, olay anlatımı becerisini beklemiyordum ama yinede en azından kitap okurken anlatılan tüm şeyi adım adım kafamda kurabilmeliydim diye düşünüyorum. Kitap-ta bir karakter vardı adı Stacey 250. sayfa-da Stacey’nin kadın olduğunu farkettim. Fabrika gözümün önünde çok zorlama canlandı. Resmen herşeyi kendim böyle-dir herhalde, burası bu şekildedir şeklinde düşünerek yerleştirdim. Edebi yönü inanıl-maz zayıf bir kitap ne yazık ki.

Page 27: Industryolog Akademi Dergisi Sayı 1

27

Kitap Oku : Amaç Kitap Analizi

İçerik

Alex Rogo Fabrika müdürüdür ve bu-lunduğu fabrika çıkmaza girmiş kar edemez duruma gelmiştir ve fabrika için kapanma kararı alınmadan önce Alex’e durumu düzeltmesi için 3 ay ve-rilmiştir. Alex ve arkadaşlarının fabrikayı tekrar düze çıkarıp kar edebilir duruma getirmelerinin hikayesi Amaç.

Adım adım çıkarımlarımı başlıklar halin-de sıralamak istiyorum.

Kısıtlar Teorisi

Bilimsel bir makaleden okusanız, belki ilk defada anlamakta çok zorlanacağınız teoriyi muntazam şekilde aktarması ile kitap bende şu algımı tazelede. Bilim; hiç bir zaman kendi köşkünde, kendi için yapıldığı sürece, halkın içine indirile-mediği sürece, sadece o köşkteki bilimin kendi erbabları tarafından anlanıp, bir adım öte geçip bir sömürü aracı olarak kullanılmaktan öteye geçemeyecektir. Ama amaç bilimi fabrikaya, işçilerin ara-sına, yöneticilerin arasına indirip yaşa-nılabilirliğini öyle bir gösteriyorki belkide herkes her şeyi adım adım anlayabildi-ği, direk olaylar içinde görebildiği için Amaç çok satanlar listesinden inmiyor. Rakiplerine bu anlamda net fark atıyor.diye düşünüyorum.

Einstein’ın şu sözleri geldi aklıma “Bir şeyi basit olarak anlatamıyorsanız, konuyu tam olarak anlamamışsınız demektir”.

Bilimin kendi erbabları, üretenleri hariç, sonradan öğrenip anlatanların olayı sa-dece bilimsel olarak anlattıklarında ha-yatlarına indiremediklerinde olayı anla-madıklarını düşünmüşümdür hep. Eliyahu işte bu çıkmazdan bizi kurtarıp herkesin anlayacağı şekilde bilimi bizim içimize indiriyor.

Teorinin kendisi nedir ne değildir bunu zaten kitabı okuyunca anlıyacaksınız. Mevzum kısıtlar teorisini anlatmak olmadı-ğı için buna hiç girmeyeceğim.

Takım Olmak

Kitapta dikkatimi çeken diğer bir olay ise takımdaşlık, takım olabilme olgusuydu. Açıkcası Alex karakteri tam kafamdaki Müdür yada yönetici kavramını karşılı-yordu. Çünkü sorunun başından sonuna kadar her şeyi takım arkadaşları ile be-raber konuşarak çözmeye çalıştı. Takım arkadaşlarına olan güveni bir yöneticinin takım arkadaşlarına nasıl yaklaşması ge-rektiğini gösteriyordu.

Page 28: Industryolog Akademi Dergisi Sayı 1

28

Her baş gösteren yeni sorunda takım arkadaşlarını toplayıp sorunun ana nede-nini bulup onu çözmeye yönelik stratejile-rini belirleyip sonrada arkadaşları sahaya indiğinde onların bunu yapacağına olan inancı işte tamda Lider dedirtiyordu.

Bilgelik ve Danışma

Evet okuyanlar bilirler tam da burada Alex’in üniversitedeki hocası Jonahdan bahsedeceğim. Alex Rogo ve Jonah ı birlikte okurken aklıma, Fatih ve hocası Akşemseddin, Mevlana ve hocası Şems, Eflatun ve hocası Sokrates geldi.

Büyükleri büyük yapan şey her zaman küçüklüklerinin farkında olmalarıdır. Din-lemeyi bildikleri için büyüktürler. Kendi başına yol almaya çalışanlar mutlaka bir gün yolda kalırlar. Alex fabrika müdürü olmasına rağmen Jonah’ı kendine bir hoca gibi düşünüp fikirlerinin peşinden, kimi zaman şehir şehir, kimi zaman tele-fon telefon koştu. Adeta dinlemeyi bilirse-niz sorunların üstesinden de gelirsiniz der gibiydi. Herkesin hayatı boyunca hangi konumda olursa olsun, böyle bi bilgeye ihtiyacı oluyor. Fatihte padişahtı ama ho-cası Akşemseddin vardı.

En Zayıf Halka & Sürekli İyileştir-me ve Geliştirme Süreci

Bir Endüstri Mühendisi olarak farkında olmamız gereken en önemli şey, biz geli-şimin, yeniliğin, değişimin ve sürekli olarak daha fazlanın yollarını arayan mühendis-leriz.

Bir firmada sürekli iyileştirmenin sağlana-bilmeside ilk önce firmamızın *Herbie’sini bulmamızla gerçekleşecektir. Zincirimizin en zayıf halkası, sadece o halkayı değil, bir birine bağlı çalışmassa hiç bir anlam ifade etmicek tüm zincirin gücünü etkiler. Yani en zayıf halkamız kadar güçlüdürüz.

Sürekli iyileştirme sürecini Alex ve arka-daşları tartıştıkları sırada tahtaya şöyle yazmışlardı. Bunuda direk kitaptan bilgi olarak vereyim.

1.Adim: Sistemin darbogazlari belirlenmelidir.2.Adim: Darbogazlarin nasil kullanilacagi tespit edilmelidir.3.Adim: Geri kalan herseyin ilk iki maddey des-teklemesi saglanmalidir.4.Adim: Sistemin darbo-gazlarinin verimliligi arttirilmalidir.

5.Adim: Onceki adimlardan herhangibirisinde bir darbogaz olusursa, ilk adima geri donulmeli-dir.

Page 29: Industryolog Akademi Dergisi Sayı 1

29

Darboğazlar

Darboğazlar fabrika içinde zincirimizin en zayıf halkasını ifade eder. Önünde en çok malzeme biriken, malzeme akımınıyavaşla-tan, hatta durduran ve o makineden çıkma-dan işlenme ihtimali olmayan ürünlerin bu-lunduğu makine bizim darboğazımızdır. Eğer çözüm için bir adım atmaya niyetliysek, ilk bu darboğaÇünkü Darboğazın 1 saat durması demek sadece darboğazın bir saat durma zı bulmamız gerekecektir.sı değil tüm fabrikanın bir saat durması demektir. Buda stokları artı-racak, teslim sürelerimizi geçiktirecektir. Yani bir darboğazın bir firmaya maliyeti mil-yon dolarlarla ifade edilebilir bazen. Kitapta-da da böyle bir durum vardır.

Yenilikçi Bakış Açısı

Artık devir değişti. Değil 20 30 yıl 5 10 yıl ön-ceki yönetim anlayışları sistem bakış açıları ile fabrika yönetmek mümkün değil. Amaç gelenekçi bakış açısının belini o kadar güzel kırıyor ki. Geçmiş bilgilerinize saplanıp kalma-yın sürekli farklı bakış açıları getirin, yenilikler getirin.

Doğru bildiğiniz her şey o haliyle doğru olma-yabilir. Sadece üzerine düşünüp sorunu doğ-ru tespit edip çözüme ilerleyebilin diyordu.

Jonah’ın sürekli bir kaç bilgi verip üzerine düşün Alex deyişleri Alex’i bu geleneksel hale gelmiş yönetim anlayışlarından kurtardı. Her yeni adımda daha bir özgüvenle ilerlemeleri-ni sağladı diyebilirim.

Teoriler & Yöntemler

Kitap bilimsel pek çok konuya o kadar güzel açıklık getiriyorduki kitap bittiğinde bugün sıklıkla kullandığımız şu anda aklımda kalan 4 teoriyi kusursuz bir şekilde öğrenebildiğimizi görüyorduk.Sürekli İyilestirme, Toplam Kalite Yönetimi, Kısıtlar Teorisi ve Pareto Analizi.

Amaç?

Evet yazımızın sonuna geldik. Peki Amaç neydi?

Başından sonuna kadar Alex’in odaklandığı şey buydu Amaç. Amacını bulursa çözüme-de ulaşabilecekti. Alex, Jonah ile konuşmala-rı sonucunda Amacını bulmuştu.

Amaç: Para kazanamaktır. Kitaptan bir kaç satır vereyim.

“Amac, eszamanli olarak hem yatirim getirisi-ni hem de nakit akisini artirarak net kari yuk-seltmek suretiyle para kazanmaktir.”

Aslında çok basitti değil mi? Çünkü kurulan her firma para kazanmak için kurulur başka hiç bir şey değil. İç dış nakit akış dengesini sağlayıp net karı artırmak için kurulur. Alex’de para kazanmaya çalıştı.

Kitabın sonunda ne mi oldu?

Keyifli okumalar.

Page 30: Industryolog Akademi Dergisi Sayı 1

30

Yapay Zekaya Giriş

Bilal Taş

Yapay Zekâ Nedir ? sorusunu sormadan önce “Zekâ nedir?” Sorusunu sormalı ve Zekâ kavramını açıklamalıyız. Zekâ nedir sorusuna yanıt vermek aslında sanıldı-ğından çok daha zordur. Çünkü bunu meşhur Hint hikâyesindeki, bir file doku-

narak onu anlamaya çalışan körler hikâyesine benzetebiliriz. Körlerin hepsi filin farklı bir yerine dokunup, izlenimlerinden hareketle fili anlamaya çalışıyorlar ama bir türlü anlaşamıyorlar.

Zekâ da buna benzer, bilimin 4.000 yıllık bir tarihi olmasına rağmen beynin işleyiş yapısı tam anlamıyla çözülmüş sayılmaz, bilinmeyen ve çözülemeyen daha milyon-larca problem vardır. Bunun daha anlaşılır olmasına yönelik şöyle bir örnek vermek istiyorum. 1890 yılında zamanın 5 bilim adamı, zaman makinesi ile 2012 yılına getiri-liyorlar. Geçmişten gelen bilim adamlarına bir Boeing 777 araştırmaları için veriliyor, motor yapısından uçuş şekline kadar tamamını inceliyorlar ve notlar alıyorlar. Daha sonra kendi zamanlarına geri dönüyorlar ve o imkânlar ile o uçağı yapmaya çalışı-yorlar, fakat hareket ettirecek motoru üretemiyorlar. Boeing 777‘nin İskelet demirle-rinin içleri doluydu. Bu yüzdendir diyorlar, İskelet demirlerinin içlerini boşaltıp tekrar deniyorlar fakat olmuyor. Yapamamalarının aslında temel sebebi Aerodinamik’ ten bihaber olmaları.

Bunun konumuzla olan alakası ise şu; elimizde beyin var nasıl çalıştığına ve neler yapabil-diğine dair bilgimiz (kısmen) var ama bunu tam olarak bilgisayarlara ve yazılıma aktara-mıyoruz. Bir de bunun yazılıma ve robotlara aktarıldığında akla gelen o korkunç kıyamet senaryoları var. Buna da bir açıklık getirmek zorundayız. Bilim kurgu filmlerinden görülen bu tarz şeylere aldırış etmemek gerekir, bilim kurgu filmlerinin aslında yapımcıları da Yapay Zekâ ve bu tarz teknik konularda bilgi sahibi insanlar fakat işe gerçekten realistçe teknik ve mühendislik olarak yaklaşan bilim insanları bu senaryoların olma ihtimallerini çoğunluk-la imkânsız ve saçma buluyorlar. İşlevsel olarak düşünüldüğünde kötüye kullanılmasından korkulabilecek robotlar tüm robot âleminin çok küçük bir kısmını oluşturuyor.

Page 31: Industryolog Akademi Dergisi Sayı 1

31

Bilince sahip, insanlığı yok etmeye karar vermiş robotlar içinse hala zaman var ve o zamana kadar gerçekleşebilecek daha ciddi kıyamet senaryoları mevcut. Konunun biraz daha ince-liklerinden bahsedelim. Yapay Zekâ terimi ilk olarak 1956 yılında McCarthy tarafından kul-lanılmış ve yeni bir disiplin oluşturulmuştur. Mc-Carthy düzenlediği konferansta bunu açıkladı ve bu konferanstan sonra satranç ve benzeri oyunları oynayabilen bazı cebir problemlerini çözebilen ve matematiksel teoremleri ispat edebilen programlar geliştirildi.

Bu programlara birkaç örnek vereyim. Mesela Bir borsa hesabınız ve bir sürü şirket hisseniz var ve temel olarak endeksin düşüş ve çıkış oranına göre hisse alır veya satarsınız. Yazılımsal olarak yapıldığında belli seviyenin altına düşen hisseler satılır, üzerine çıktığında satın alınır. Bu sebeple yapay zekâ sayesinde yakın zamanda birçok iş kolu sona erebilir fakat yeni iş ve olanaklar doğacağına kesin gözüyle bakılmaktadır. Ve benzer bir örnek: e-Posta hesabımızı hepimiz kullanıyoruz ve çoğu zaman spam e-Posta geliyor, bunu Google nasıl ayırt ediyor? Geliştir-dikleri yazılım sayesinde içinde uygun sözcükler bulunmayan e-Postaları spam kısmına diğer-lerini normal kısımlara vb. şekilde ayırt edilmesi üzerine eğitiliyor.

Eğitim dedik konuya buradan devam edelim. Yazılım eğitimi saçma geliyor değil mi? Aslında hiç de öyle değil, Yapay bir sinir ağı insandaki zekâya benzer şekilde geliştirilerek insan eğiti-mine yakın bir eğitim metodu ile eğitilebilir. Çin odası deneyi denilen deneyde olduğu gibi, deney bir oda içinde yapılıyor içeri kar-maşık Çin yazıları giriyor ve sonuç istediğiniz bir dilde çözümlenmiş ve anlaşılır şekilde çıkıyor içeriyi göremiyorsunuz nasıl işlediğini bilmiyor-sunuz,Beynin işleyişi biraz buna benziyor. İnsan beyninde ortalama 100 ile 200 milyar arasında nöron bulunmaktadır.

Hepsi birbiri ile sinaps ve aksonlar arala-cılığıyla etkileşim halindedir. İşte yazılım dünyasının tıkandığı ve çözemediği nok-ta budur. İnsan beyni tam olarak model-lenemiyor çünkü çok çok fazla karmaşık. Eğer insan beyni tam anlamıyla modelle-nebilirse “Genel Yapay Zekâ“ yani Bilinç dediğimiz kavrama ulaşılabilir fakat şimdi sadece ütopik bir fikirden ibaret bu dü-şünce. Yapay zekânın tanımlanması için kullanı-lan metotlardan biri olan Turing testinden bahsedelim biraz da. Nedir Turing Testi? Eğer bir makine kendisine sorulan her soruyu sıradan bir insan gibi cevaplasa buna kısmen yapay zekâ diyebiliriz. Ayrı-ca Alan Turing şunu belirtir: filozoflar dışın-da kimse “İnsanlar düşünebilir mi ?”diye sormazlar. Turing testi bu ortak fikirleri makinelerde genişletir : “Eğer bir makine bir insan kadar zeki davranabiliyorsa o zaman bir insan kadar zekidir.”

Ancak Yapay Zekâya sahip bir robot-tan bahsetmek için robotun şu özelliklere sahip olması gerekir ;Nedensellik, Öğrenme, Önem Algılaya-bilme (Derecelendirebilme) , Seçenekler üretebilme, Doğal bir dil ile iletişim kura-bilme (iPhone Telefonlarda bulunan Siri buna bir örnektir) ve Belirsiz durumlarda yargıya varabilme.

Page 32: Industryolog Akademi Dergisi Sayı 1

32

Paradigma Değişimi

Gül Ekmen

Herkesin bir paradigma gözlüğü vardır. Bir durum, düşünce veya olay değer-lendirilirken bu çerçeveden bakılır. Bizlerin hayatta başarıyı yakalaması

için öncelikle kendi “paradigmalarımızı” an-lamamız ve “paradigmalarımızı değiştirmek” için neler yapılması gerektiğini öğrenmemiz gerekir.

Paradigma Nedir?

“Paradigma nedir?” diye soracak olursak en basit anlatımı ile “bir alanda tüm kurallar, algılamalar, bakış açıları ve uygulamalar” di-yebiliriz. Bizler yaşadığımız her şeyi zihnimizde algıladığımız gibi yorumlarız. Yalnızca gördü-ğümüz şeylerin gerçekten öyle olduklarını; ya da öyle olmaları gerektiğini varsayarız.* Peki ya bu varsayımlarımızı değiştirmek istersek? O zaman “Paradigma Kayması” denilen durum ortaya çıkıyor.

Yandaki resmi defalarca görmüşsünüzdür. Re-simde ki kadın kaç yaşında? Nasıl bir izlenim uyandırıyor sizde?

Page 33: Industryolog Akademi Dergisi Sayı 1

33

Paradigma DeğişimiÇoğunuz resimde ki kadının 25 yaşların-da modern bir kişi olduğunu düşünmüş-sünüzdür. Peki yanılıyorsanız? Resimde ki kadının 60-70 yaşlarında çökmüş bir ka-dınsa? Resme dönün ve bir daha düşü-nün. Uzun çenesi, kemikli burnu ve saç-larını çevreleyen şalını görüyor musunuz? Peki kadını genç olarak görenler mi doğ-ru görüyor yoksa yaşlı olarak görenler mi? İşte burada önceki koşullanmalarının algılarımızı, paradigmalarımızı ne kadar güçlü etkilediğini görüyoruz. Einstein’in bir sözüyle devam edersek:

“Karşılaştığınız sorunları, o sorunları yarat-tığınız düşünce düzleminde kalarak çö-zemezsiniz.”

“Çoğumuzun zaman zaman yaptığı gibi, “sorunların içinde kaybolmak” yerine, paradigma değiştirmeyi başarıp, sorun-lara farklı biçimde yaklaşabilenler, o so-runu aşma şansını da yakalıyorlar. Zaten sorunlarımızı dostlarımızla paylaşmamızın nedenlerinden biri de, farklı bir bakışın, bize farklı davranabilme kapısı aralama ihtimali değil midir?” *

Hepiniz hayatınızda az çok paradigma değişimleri yaşamışsınızdır. Örneğin bir kişi hakkında onu tanımadan önce çok olumsuz paradigmalara sahipken; tanı-dıktan sonra bu paradigmamız değişime uğrayabiliyor.

“Paradigmalar güçlüdür. Çünkü arkasın-dan dünyayı gördüğümüz merceği onlar yaratır. Değişim ister birdenbire olsun, ister ağır, temkinli bir süreç içinde; para-digma değişim, çok önemli bir değişikli-ğin temel gücüdür.”*

Bir gün metroda giderken birden bir ye-mek kokusu geldi. Birkaç arkadaş met-roda yemek mi yenilir? Diye söylenmiştik. Fakat sonra kokunun geldiği tarafa bak-tığımızda “hasta” küçük bir kıza ailesinin bir şeyler yedirmeye çalıştığı manzarayla karşılaştık. O anda her şeyi bambaşka görüp, farklı hissetmeye, farklı düşünme-ye başladık. Sitemler daha çok merha-met duygusuna bıraktı yerini.

Başkalarının davranışları, düşünceleri hakkında yorum yaparken, elimizde ki veriler çoğu zaman yeterli olmadığından çok yanlış yargılara varabiliyoruz. Bu tür problemlerin önüne geçmek için para-digmalarımızı doğru zamanda ve doğru yerde değiştirmeyi öğrenmemiz ve bunu uygulamaya koymamız gerekir.

Hepimizin paradigmalarını kontrol ede-bildiği günlerin gelmesi dileğiyle.

Page 34: Industryolog Akademi Dergisi Sayı 1

34

Daha İyi Satışın Püf Noktaları

Büşra Yücel

Hayatta hepimiz birer satış elemanıyız aslında. Birilerine bir şeyleri ikna etmeye çalışıyoruz hayatımızın bir yerlerinde. Mesela arkadaşınızı sinemaya gitme-ye ikna etmeye çalışıyorsunuz. Ürününüz sinema, sunduğunuz fırsat yakın bir

arkadaşla sinema keyfi. Arkadaşınız o yönetmenin filmlerini sevmese bile sizin ikna beceriniz sayesinde o filme gitmeye karar verebilir. Daha bunun gibi nice durum-larla karşı karşıyayız. Sizi İkna sanatıyla satışı sunacağım.

Örnek üzerinden gideceğim için gerçekten üzerinde çalıştığımız Industryolog üze-rinden örneklerle yazımızı bitireceğiz. Website bizim hizmete sunduğumuz bir ürün ve sizlere ulaştırmak için satmamız lazım. Kar amacı gütmüyoruz ancak, insanlara ulaştırmak istiyoruz. Bu da bir nevi satış. Burada paylaştığım bilgiler daha önce ka-tıldığım bir eğitimden alıntıdır.

Satışın en önemli unsurlarıyla başlayalım.

1 Satış Yapacağın Ürünü İyi Tanı

Burada satış yapacağımız ürünün vizyonunu ve misyonunu iyi bilmemiz satışta bize büyük artılar katacaktır. Industryolog’un Endüstri Mühendislerine ve Yazılımcılara katkı sağlamaya çalışma vizyonu ve kaliteli içerik üretme misyonu yaptığımız işleri tanıtma adına, nerelerde paylaşmamız gerektiğine ve nasıl paylaşmamız gerekti-ğine dair bize çok yardımcı oluyor. Buda hedef kitlemize daha net bir şekilde uğ-raşıp daha güzel geri dönüşler almamızı sağlıyor.Bunu şöylede örnekleyebiliriz. Yazdığımız bir yazılım yazısını Endüstri Mühendisliği sayfalarında paylaşınca az reaksiyon alırken herhangi bir yazılım sayfasında pay-laştığımızda yüksek reaksiyon alabiliyor. İşte bu şekilde ürünümüzün amacını vizyo-nunu ve misyonunu çok net bilirsek doğru kişilere doğru şekilde sunup istediğimiz reaksiyonları alabiliriz.

Page 35: Industryolog Akademi Dergisi Sayı 1

35

2 Geri Bildirim Al (FeedBack)

Satış için gittiğimiz görüşmeden sonra bir kaç soru sormak geri bildirim almak önemli bir olgudur.

Sizce bu görüşme nasıldı? Bu soruyu sor-mamızdaki amaç şudur; Kendime beni tanıma fırsatı ver. Geri bildirimler, kötü bir görüşmeyse bile, o müşteriyle veya baş-ka bir müşteriyle yapacağımız satış görüş-mesinde aynı hataları yapmamamız için bir fırsat sunar.

3 Müşterini İyi Tanı

Hedef kitlemiz kim ? Ona hangi platform-lardan, hangi kanallardan ulaşabiliriz? Mesela, genç bir kitleye hitap eden ürü-nümüz varsa onlara sosyal medya aracılı-ğı ile ulaşabiliriz. Böyle bir durumda sosyal medyayı güzel kullanmamız gerekmekte-dir. Jeff Bezos’un şu sözlerine yer versek bu noktada iyi olacak.

“İnsanları sosyal hayatta memnun ede-mezseniz bunu 6 kişiye söyler, sosyal medyada memnun edemezseniz bunu 6000 kişiye söyler.”

4 İkna

Satışın kilometre taşı İkna’dır. İkna’nın psikolojisine girdiğimizde şu durumları göz ardı etmemeliyiz.

1 Karşılık yaratmak

Müşterinin ödediği bedel karşısında ala-cağı hizmettir. Ürünümüze ödediğiniz ücret karşılığında biz size şu fırsatları su-nacağız. Ürünümüzün industryolog.com olduğunu düşünürsek; takıma katılmak için vereceğiniz bir bilgi karşısında 35-40 kişinin bilgisini önünüze seriyoruz.

2 Azlık

Kaynak olarak az ve öz kişilerle çalışmak istediğimizi belirtmektir amaç. Karşıdaki kişiyi olabilecek seçenekler arasından seçtiğimizi ifade eder. Örnekle açıkla-mak gerekirse, çalıştığımız öğrenci top-luluğunun etkinliğine sponsor arayışın-dayız. Sponsorla görüşmeye gittiğimizde şu ifadeyi kullanmamız, prensip sahibi olduğumuzu gösterir. Biz az sponsorla çalışmayı planlıyoruz. Yani karşı tarafa biz sizi seçtik o azınlıkta sizin de olmanızı istiyoruz.

Azlık talep edilir.

Kurslarda görmüşsünüzdür. “Sınıflarımız 12 kişiliktir.” İnsanlarda dolmadan ben-de kayıt olayım isteği uyandırır. Murat Abimiz, yazar takımı alımlarında şöyle bir ifade kullansaydı. “ Paylaşarak hem öğrenmek hem gelişmek isteyen arka-daşlar 10 kişilik yazar takımında bizimle beraber çalışmak ister misiniz?” . Belki başvurular daha farklı olacaktı.

Page 36: Industryolog Akademi Dergisi Sayı 1

36

3 Otorite Müşteride bir otorite kurmaktan söz ediyorum. Önemli biriyle muhattap oluyor hissi uyandırmak. Telefonla yapılan bir satış düşünelim. Kişi satışını yaptıktan sonra şunu diyor. “Sizi A konusunda deneyimli X hanıma aktarıyorum”. Bir toparlanma oluyor. Bir derin nefes alınıyor. Saygınlık oluşturuyor müşteride. “ Takım alımlarında Industr-yolog editörlerinden Büşra Yücel’e aktarıyorum” denildiğinde bir hava değişikliği-ni seziyorsunuz. Karşıdakinin konuşması ciddileşiyor.

4 Tutarlılık Müşteri ile iletişimde net ve kesin bilgilendirmeler yapmak olarak ifade edebiliriz. Müşteri ile konuşurken net olmalıyız. Müşteri bizi şu an müsait değilim diyerek ge-çiştirebilir. Peki efendim ne zaman müsait olursunuz. Yarın saat 3 te arayayım mı sizi tekrardan. “Haftaya ararım ben sizi” yerine “Haftaya Çarşamba günü saat 17:00 de sizi tekrar arayacağım” kullanmamız satışımızı daha kolaylaştıracaktır.

5 Beğeni

Satışta beğeni, müşteriyle yapacağınız başka bir görüşme için olumlu etki bırak-ması açısından önemli. Satışta beğeniyi nasıl sağlarız? Bu süreçte bize zaman ayır-dığınız için teşekkür ederim. Keyifli bir görüşme oldu benim adıma umarım sizde keyif almışsınızdır. Karşıdakine memnun veda önemlidir.

Page 37: Industryolog Akademi Dergisi Sayı 1

37

Industryolog Akademi Benim İçin : Gelişim Evi

Mehmet Ali Kurtulmuş

Hedeflediği, arzuladığı şeyleri elde eden bir insanın mutluluğunu hepimiz az çok tatmışızdır. Ama birde hayalini bile

kuramadığınız şeyler vardır. Elde etmek için uğraşmazsınız bile ama gün olur o sizin aya-ğınıza gelir.

Ilk durumda sonuca az çok hazırlıklısınızdır. Hedefiniz vardır, çalışır ve ona ulaşmayı de-nersiniz. Ulaşırsanız ne ala.. Kendinizle gurur duyar, göğsünüz şişer ve ufka doğru derin bir bakış fırlatırsınız.

Ama ikinci durum çok farklıdır. Hiç bir hazırlı-ğınız yoktur. Bir kafede oturuken, ailenizin ya-nında ya da öğle yemeğinizi yediğiniz sırada karşınıza çıkabilir. Benim gibi kütüphanede yakalanırsanız vay halinize..

Önce ne olduğunu anlamaya çalışırsınız ama beyniniz durmuş, düşünecek durumda değildir. Yavaş yavaş kendine gelir ve belli belirsiz şeyler oluşmaya başlar kafanızda. Na-sıl olduğunu anlamaya çalışırsınız. Iyice ken-dinize geldiğinizde de avare avare gülmeye başlarsınız.

Bütün bunları sırasıyla yaşadıktan sonra pılımı pırtımı toplayıp çıktım kütüphane-den. Odama gitmeden önce dışarda biraz turlamak ve bu işi sakin kafayla düşünmek istedim. Nasıl olmuştu da hayalini bile kura-madığım bu ekibin içine girmiştim. Altı üstü o sıralarda okuduğum kitabın bir kısmını paylaşmıştım.

Uzun uzun düşünüp bir sonuca varamayın-ca üzümünü ye bağını sorma yolunu tercih etmek zorunda kaldım. Ama yapmam gereken bir şey vardı. Beni bu takıma alan insanları pişman etmemeliydim. Daha fazla çalışıp daha fazla üretmem gerekiyordu. Gece olup başımı yastığa koyunca önüm-de ki uzun, yorucu ama huzur dolu yolu düşünerek derin bir uykuya daldım.

Page 38: Industryolog Akademi Dergisi Sayı 1

38

Daha önceki yazımda da söylediğim gibi insanlara bir şeyler kazandırmayı, bildiklerimi onlarla paylaşmayı, paylaştıkça da kendimi daha fazla geliştirmeyi çok istiyordum. Dar bir çevrede yaşadığım için bu konuda bir kaç arkadaşım dışında benimle aynı duyguları paylaşan kimse yoktu.Industryolog ailesine adım attığım zaman benim gibi onlarca insanı görünce oturduğum sandalye-den ufka doğru manalı bir bakış fırlattım. “Tamamdır dostum, oldu bu iş..” Zamanla buradaki dostlarımla kaynaştıkça daha bir sıkı sarıldım bu aileye. Hepsi birbirinden coşkulu, birbirinden heyecanlı ve yetenekli insanlardı. Onlar-la birlikte geçirdiğim her gün eksik yanlarımı görüyor ve bunları tamamlamaya çalışıyordum. Herkes iyi olduğu konularda diğerlerine yardım ediyor, sürekli bir gelişim içerisinde oluyorduk. Nasıl gelişmeyelim ki? Sevginin, saygının vesamimiyetin iyice harmanlandığı şu ortama patatesi koysan adam olurdu. Industryolog ailesi olarak hem bulunduğumuz şu ortamı en iyi şekilde değer-lendirip kendimizi geliştirmek hem de tecrübelerimizi siz değerli arkadaşlarımız-la paylaşıp hep birlikte daha iyi yerlere gelmek için hizmetinize sunduğumuz Industryolog Akademi Dergisinin ilk sayısıyla sizlerle birlikteyiz. Bir hayalimizi daha gerçekleştirmenin gururunu yaşıyor ve hiç durmadan ufukta gerçekle-şilmeyi bekleyen diğer hayallerimize doğru hızla yola koyuluyoruz. Bizlere eşlik eden bütün yol arkadaşlarımıza teşekkür ederiz.

Sosyal Ağlarda Biz

Page 39: Industryolog Akademi Dergisi Sayı 1

39

Sosyal Ağlarda Biz

industryolog

@industryolog

Industryolog Akademi

Industryolog Akademi

[email protected]

industryolog.com

Mail Adresi

Page 40: Industryolog Akademi Dergisi Sayı 1

40

industryologAkademi Dergisi

industryolog.com Bilgi Güçtür

6 Haziran 2016 Sayı 1