imam ebu hanife rh hadislerle hanefi fikhi 1

128

Upload: seoe-

Post on 06-Feb-2016

189 views

Category:

Documents


9 download

DESCRIPTION

İslami Kaynaklar için: https://www.scribd.com/ozkulersin Türkçe Mealli Kur`an-ı Kerim Videoları için: http://www.youtube.com/user/ozkulersin http://www.facebook.com/meallivideo

TRANSCRIPT

Page 1: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1
Page 2: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

HADİSLERLEHANEFİFIKHIÖnsözMüctehîdlerinDereceleri(Tabakaları)Müctehid'deBulunmasıGerekliŞartlar:İ’lâü’s-Sünen'inTelifSüreci

TEMİZLİKBÖLÜMÜI.ABDEST

1.AbdestinAlmışŞekliveFazileti2.BaşınDörtteBiriniMeshEtmekSarıkÜzerineMesha.SarığaMeshiİfadeEdenHadislerinDeğerlendirilmesib.KonuylaİlgiliŞâzHadisveHükmüc.KonuylaİlgiliFiilîHadislerinDeğerlendirilmesid.FiilîHadislerleİlgiliİddialarınDeğerlendirilmesi3.SakallarıHilâllemekHz.Peygamber(s.a.v.)'inSakalı4.EllerinYıkanmadanKabaSokulmasınınYasakOluşu5.AbdestteBesmeleninMüstehapOluşu6.MisvakKullanmanınSünnetOluşua.DişleriParmaklarlaOvmakb.MisvakınKullanılışŞekli7.AğzaveBurnaSuVermeninSünnetOluşu8.AğızveBurunTemizliğiniAyrıAyrıYapmak9.KulaklarınMeshEdilmesi10.SakalıHilallemeninSünnetOluşuveŞekli11.ParmaklarıveDiğerAbdestUzuvlarınıOvalamak12.AbdestteUzuvlarıÜçerDefaYıkamanınSünnetOluşu13.AbdestteNiyetinFarzOlmadığı14.SuyunTemizleyiciliği15.BaşınHerTarafınıMeshEtmeninSünnetOluşu16.BaşınKollarınYıkandığıIslakElleMeshEdilebileceği17.AbdestteTertibinFarzOlmayışı18.SağdanBaşlamanınMüstehapOluşu19.UzuvlarınAraVermedenBirbiriArdıncaYıkanması20.BoyununMeshEdilmesininMüstehapOluşuSakalınMeshi21.AbdestteYüzveAyaklarıFazlaYıkamanınMüstehapOluşu22.BoyAbdestindenSonraAbdestAlmanınMekruhOluşu23.GusüldenArtanSuylaAbdestveGusülAlınması24.AbdesttenArtaKalanSuyuAyaktaİçmeninMüstehapOluşu25.KüçükAbdestSonrasıEteğeSuSerpmeninSünnetOluşu26.YıkamadanÖnceAyaklaraSuSerpmeninMüstehapOluşu27.BirAbdestleBirdenFazlaNamazınKılınabileceği28.GözPınarlarınınOğulmasınmSünnetOluşu29.AbdestAlanaSuDökerekYardımcıOlmak30.AbdesttenSonraOkunacakDuâ31.AbdestiBozanDurumlara.İdrarveDışkıYolundanÇıkanlarb.BurundanKanGelmesi,AğızDolusuKusmak,Vedi,MeziVeAkanKanc.MafsallarıGevşeyecekŞekildeUyumanınAbdestiBozacağıd.NamazdaKahkahaİleGülmek

Page 3: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

HADİSLERLEHANEFİFIKHIÖnsözEl-hamdülillâhiRabbi'l-âleminve'sSalâtüve'sSelâmüalâResûlinâMuhammedinvealââlihivesahbihiveselüm.Misvak Neşriyat olarak hassas ve gayretli bir çalışmanın mahsûlü olan "İ'lâüs-Sünen" isimli eseri Arapçadan Türkçeye terceme ve tahriç ettirip istifadenizesunmuşbulunuyoruz.KaynaklarıylaHanefifıkhınıanlatmaktaolanbukitap;kolayistifade edilir olduğu gibi, ayrıca ne kadar büyük bir hazinenin içerisindeolduğumuzubizleregöstermektedir.Yaratılışımız Cenâb-ı Hakk'm dilemesiyle olmuştur. "Hani Rabbin Meleklere;"Muhakkakbenyeryüzündebir halife yaratacağım " demişti.Me-İekler de; "Bizsenihamdinleteşbihvenoksanlıklardantenzihetmekteolduğumuzhalde,oradafesatçıkaracakvekandökecekkimsemiyaratacaksın?"demişlerdi.Allah(c.c.);"Ben sizin bilemeyeceğiniz şeyleri bilirim" buyurdu. Allah (c.c.) Hz. Âdemaleyhisselâma bütün isimleri öğretti. Sonra eşyayı meleklere gösterip; "Eğersadıklardansanız bunların isimlerini bana haber verin" buyurdu. Melekler; "Bizseni tenzihederiz.Seninbizeöğrettiğindenbaşkahiçbir ilmimizyok.Muhakkaksen herşeyi bilensin. Üstün hikmet sahibisin" dediler. Allah (c.c), Hz. Âdem(a.s.)'a; "Ey Âdem, varlıkların isimlerini meleklere haber ver" buyurdu. Âdemaleyhisselam da meleklere o isimleri (ve yaratılış hikmetlerini) haber verinceAllah (c.c.); Ben size demedim mi, göklerin ve yerin gayblarmı ben bilirim.

Açıkladığınızıdagizlediğinizideelbettebenbilirim"buyurdu.[1]

Murâd-ı ilâhî ile yaratılan insanın "Biz gerçekten insanı en güzel bir biçimde

yarattık"[2] âyet-i kerimesiyle en güzel surette yaratıldığı ifade edilirken, "Ben

insanları ve cinleri ancak bana ibadet etsinler diye yarattım ' [3]buyurarakyaratılışhikmetivegayesibelirtilmiştir.îlk insanayrıca ilkpeygamberdir.Yanivahyemuhataptır.Bilginin ilkkaynağıdayinevahiydir.Vahiydenuzaklaşan insanlara,topluluklaraAllah,belirliaralıklarlapeygamberler ve kitaplar göndermiştir. Peygamberlerini yalanlayan nice

Page 4: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

kavimlerin suda boğulduğu, yerin dibine batırıldığı veya gökgürültüsüyle helakolduğuâyetlerlebildirilmiştir.Son peygamber olarak Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.),âlemlere rahmet olarak gönderilmiştir. "(Habîbim), biz seni ancak âlemlere

rahmetolarakgönderdik."[4]

ÂlemlereRahmetolarakgöndermişolduğuSevgili Peygamberimiz (s.a.v.)'eöylebiryetkivermişki"OResulsizeneyiemretmişseonualın,nedensakındırmışise

ondankaçının"[5]buyurmuştur.Başkabirâyetikerimede"(Resulüm)deki;Eğersiz Allah'ı seviyorsanız, hemen bana uyun ki, Allah da sizleri sevsin ve

günahlarınızı bağışlasın"[6] buyurarak Allah'ın rızasını kazanmanın vebağışlanmanın yolunun tek olduğunu görüyoruz; O da Allah Resulü (s.a.v.)'isevmekveO(s.a.v.)'etabiiolmaktır.Peygamber (s.a.v.) Efendimizin ashabı bizzat gördükleri ve sohbetindebulundukları ve var bildikleri herşeye Allah ve Resûlü'nü tercih ettikleri içinAllah'ınrazıolduğutoplulukolarakyaşamışlarvekazanmışlardır.Bizimdedünyaveâhiretsaadetinieldeetmemizinyoludüzgünbiritikada,salihbiramelesahipolmaktan geçmektedir. Bu da ancak; ilimsiz, amelsiz ve ehil olmayan kişilerinarkasındangitmekledeğil, ilmini, ahlâkını, ehliyetini İslamâlemininkabulettiğimüctehidimamlarınarkasındangitmekleeldeedilir.İctihâdVeMüctehid:İctihad,lügattemeşakkatetahammületmekgücüvekuvvetiyettiğikadarçalışmakmanâsındadır.Fıkıhtagenişbirbilgiye(yed-itûlâ)sahipdinalimlerininfer'îolan(ayrıntılı,ikinciderecede)birşer'îhükmü,Kur'an-ıKerimveHadîs-i Şeriflere dayandırarak hüküm çıkarmasıdır. Müctehid ise, bu husustabütünkuvvetinisarfedenzâtadenir.İstinbat,lügatmanasıkuyudangüçlüklesuçıkarmakdemektir.Fıkıhtaiseşer'îdelillerçerçevesindebirsözveyaiçtenderin,incevegizlimanalarçıkarmakdemektir.İçtihadın Mahiyyeti Ve Şartları: Ferî olan şer'î mes'elele-rin hepsinde içtihadamuktedir olan zatamutlakmüctehid, bumes'elelerin yalnız bir kısmı hakkındaiçtihadakadirolanzâtadamukayyedmüctehiddenilir.Mutlakmüctehidin içtihadı için ikitemelşartvardırkibunlar;İçtihadınehlindensadır olması ve mahalline sarf olunmasıdır. Ehüyyet; Kitabui-lah'a, Siinnet-iNebeviyyeye, gelecek icmaya ve kıyasın bütün ayrıntı ve inceliklerine vukuf ilehasıl olur. Şöyle ki; Herhangi birŞer'i mes'ele hakkında kendi usûl ve kaideleridairesindeictihaddabulunacakbirzatın,ahkamadairKur'anâyetlerininlügatveşeriat bakımından manalarını ve bunlara ait ilimleri ve bunların hâss, umûmi,mücmel,müfesser,nâsih,mensuhgibikısımlarını layıkıylabilsin.Keza;Ahkamlailgili sünnet-i se-niyyenin metinlerini, senedlerini yani bunların lügat ve şer'imanalarını ve kısımlarını bizlere ne suretle rivayet edilegelmiş olduklarınıtamamıylakamilenbilmişolmasıgerekir.İşteİmam-ıA'zam(r.a.)ilediğerüçmezhebimamı;İmâm-ıMâlik,İmâm-ıŞafii,îmam-ıAhmedibnHanbel(r.a.)Hazeratıbirermutlakmüctehidolduklarındanbuşartlarıkendilerindetoplamışlardır.İçtihadaehilzâtlar, furûâttanolanşer'imes'elelerde ictihadyaparlar,sarih,kat'inaslar ile veya icmâ ile sabit olan mukaddes hükümler hakkında ictihad asla

Page 5: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

yapılamaz. Meselâ, namazın, orucun rükünleri, adetleri, vakitleri hususundaiçtihadaaslayeryoktur.MüctehîdlerinDereceleri(Tabakaları)Bu tasnifi 9.Osmanlı Şeyhülislamı,Müftiü's - SakaleynAhmedŞem-süddin İbnKemal(k.s.a.),diğerbiradıylaŞeyhülislamKemalpaşazâdeyapmıştır.1.Müctehid-iMutlak(DindeMüctehid):Usûlveşer'imes'elelerdeaslabaşkabirmüctehidi taklid etmeyip mutlak olarak ictihad sahibi müctehİdlerdir. Usûl vekaideleri hazırlayarak naslardan hükümlerini çıkaran âlimlerdir. Bunlar mezhebsahiplen,mezhebkurucularıolanzatlardır.İmam-ıA'zamEbûHanife(r.a.),İmam-ıMalik(r.a.),İmam-ıŞafiî(r.a.),İmam-ıAhmedİbnHanbel(r.a.),İbrahimNehâi,İbnEbîLeylâ,Süf-yan-iSevrîgibi.2. Müctehid Fi'l-Mezheb (Bir mezhebde müctehit olanlar): Doğrudan doğruyanasiardan (şer'i delillerden) hüküm çıkarma selahiye-tını haiz ve kadir olduğuhalde böyle yapmayıp bağlı bulunduğumezheb imamının ictihad yoluna uyarakonun usûl ve kaidelerine tabi olan müctehidlerdir. İmanvı Ebû Yûsuf, İmam-ıMuhammed,İmam-iZüfer(r.a.)gibi.3.Müctehid Fi'l-Mes'ele (Muayyenbirmeseledemüctehidolanlar): Mensubu bulunduğu fıkhı mezhebde hükmü bulunmayan mes'eieler hakkında ictihadetmeğe muktedir olan zata denir. Bunlar mez-heb kurucusu imama muhalefetedemezler.Tahâvi,Serahsî,Pezdevî(r.a.)gibi.4. Ashâb-Itahric (Tahric yapan fakihler): Bağlı bulundukları mezhebde hükmübulunmayan,sonradanmeydanagelmişmes'elelerinhükümleriniomezhebinusûlvekaidelerinegörebulupçıkarırlar,fakatkendileriictihadedemezler.5. Tercih Yapabilen Müctehidler: Bir mezhebteki çeşitli ve birbiriyle çelişkilikavillerden, rivayetlerden birini deliline bakarak diğerlerine tercih etmeyemuktedirolanve"bukavilsahihtir"diyebilenfakihkimselerdir.6.TemyizYapabilenFakihler:Bağlıbulunduğumezheptekizahirolanrivayetlerlenadirolanrivayetlerinarasınıtefriketmeğevekuvvetliolankavillerlezayıfolankavillerinarasınıtemyizetmeyemuktedirolanfakihlerdir.7.SadeceTaklidYapabilenZatlar:İctihad,tahric,terciheselâhiyetsahibiolmayıpsadece kendi mezhebinin hükümleri ile mes'ele-leri ve rivayetlerinin büyük birkısmınıhıfzetmişvebunlarıeserlerineder-cetmişzatlardır.Müctehid'deBulunmasıGerekliŞartlar:1- Arapçayı bilmek:Usûl-ı fıkıh bilginleri, birmüctehid için arap dilini bilmeninzarurioluşuüzerindeittifaketmişlerdir.2- Kur'an İlmine Sahip Olmak: Zira Kur'an, İslâm şeriatının direği, Allah'ınkıyametekadarbakiolankitabıvebuşeriatınkaynağıdır.3- Sünneti Bilmek: Bu şart üzerinde de ittifak edilmiştir. Sünnetin na-sih vemensuhunu, âmm ve hâss'ını,mutlak vemukayyedini, tahsis edilmiş olanlarınıbilmesi gerektiği gibi hadislerin rivayet yollarını, senedleri-ni, ravilerin kuvvetdereceleriylebirliktehalveyaşayışlarınıdabilmesigerekir.

Page 6: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

4-Üzerindeicmâveihtilafedilenkonularıbilmek.5-Kıyas'ıbilmek(bütünşekilvemetodlarıyla).6-Hükümlerinamaçlarınıbilmek.7-Doğrubiranlayışveiyibirtakdirgücünesahibolmak.8-İyiniyetlivesağlamitikadsahibiolmak.İmam-ıA'zamEbûHanife(r.a.)bütüneh!-isünnetalimleritarafındansaygıgörendört büyük müctehid mezhep imamının birincisidir. Gerek kıdem ve gereksemezhebindeki genişlik ve büyüklük bakımından kendine verilen "İmam-ı A'zam"unvanınahakikatenlayıkolduğunugöstermiştir.Hicri120yılındahocasıHammadb. Süleyman (r.a.)'in vefatı üzerine boşalan kürsüye geçmiş, dörtbinin üzerindeöğrenciyetiştirmişbunlardan40'ıictihadderecesineulaşmıştır.İmam-ıA'zamEbûHanife(r.a.),baştatabiinimamlarıolmaküzeredörtbinkadarkişidenvebuilmibüyükbiritinaileöğrenmişolduğundanİmam-ıZehebiveonungibimeşhurtarihçileryanındahafızmuhaddisiertabakasınadahildir.(Hadishafızı;Hadis ilmininbirçokesasvedetaylarınıezberebilen,yüzbinhadisi senetleriylebirlikteezberlemişoiankimsedemektir.)O'nun hadis ilmine az İ'tina gösterdiği şeklinde yanlış düşünceye sahip olanlar,bilgisizliklerindenveyahasedlerindenbuhatayadüşmüşlerdir.Büyük muhaddislerden İmam-ı A'meş hazretlerine bir takım mes'elelersorulduğunda, o sırada yanında bulunan İmam-ı A'zam (r.a.)'e hitaben: "Şumes'elelerin cevabını veriniz" dedi. İmam-ı A'zam (r.a.) de güzel bir şekildeproblemi halledince A'meş (r.a.)'in: "Bu cevapları siz nereden çıkarıyorsunuz?"diye şaşkınlığını ifade etmesi üzerine: "Sizden dinlediğim hadislerden" deyipzikredilenhadislerisenedleriyleberaberokumayabaşladı.Birçoğunuaçıkladıktansonra A'meş (r.a.) şöyle dedi: Okuduklarınız kafidir. Benim bir ayda öğrendiğimbunca hadisi bir anda bana okuyorsunuz. Bu hadislerin gereğine tamanlamıylauyduğunuzu zannetmezdim. Ben bilirim ki; büyük fakihler hazik tabiplerebenzerler, bizler de (muhaddisier) eczacı ve artarlara benzeriz. Ey Ebû Hanife!Senseherikikesimindeözelliğinibiraradatoplamışsın."(İmamEbûHanife(r.a.),s.249)Imam~ı A'zam (r.a.)'in ictihadındaki usûlü; önce Kur'an'a başvurur, bulamadığızaman sünnete başvururdu. Ebû Hanife (r.a.)'in ictihad şûrasında birçok hadishafızı bulunurdu. Hadislerin sahihliğini kabul konusunda çok titizdi. Sünette debulamazsa,bilginlerinicmâınıkabulederdi.İcmabulun-mazsa sahabelerin söz ve uygulamalarına bakardı. Sahabelerin ittifak ettiklerigörüşü tartışmasız kabul eder, ihtilafa düşmeleri halinde birini tercih ederdi.Sahabeden sonra gelen neslin (tabiîn) görüş ve fetvalarına uymayı zorunlugörmezveşöylederdi;"Hasan-ıBasrî,îbrâhimen-Nehâi,Saidbinel-Mûseyyeb'egelincebizdeonlargibiictihadederiz."(İbnihacer,Hey-temi).İslâm dîni, kıyamete kadar meydana gelecek şahsi ve içtimâi hâdiselerinahkâmınakefilolduğu için reyve içtihadabüyükvegenişbiryervermiştir.Hz.Peygamber(s.a.v.)Efendimiz,hakkındavahiybulunmayanbazıhususlardaashabı(r.a.) ile istişare etmişler ve ashabının ictihâdda bulunmalarını buyurmuşlardır.Çeşitli yerlere çeşitli vazifelerlerle gönderdikleri Ashabından pekçok sahabeninictihad yaptıkları görülmüştür. Bu hususta pekçok Örnekten bir tanesini

Page 7: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

zikredelim;Fahr-i Kâinat (s.a.v) Efendimiz Muâz İbn Cebel (r.a.)'i Yemen'e elçi olarakgönderirlerkenMuâz İbnCebel (r.a.)'e hitaben: "-Orada neyle hükmedeceksin?"Muâz(r.a.)de;"-Allah'ınkitabıyla"diyecevabverdiler.Re-sûllulah(s.a.v.)de"-Onda bulamazsan neyle hükmedeceksin?" buyurdular. Muâz (r.a.) cevaben;"Resûluİlah(s.a.v)Efendimizinsünnetiyle"diyecevabverdiler.Resûluİlah(s.a.v.)tekrar;"-Yaondadabulamazsan,neyaparsın?"diyesordular.Muâz(r.a.)de;"-Re'yimle ictihad ederim." diye cevab verdiler. Bunun üzerine Resûiullah (s.a.v.)Efendimiz "-Resulünün elçisini, Resulün hoşnud olacağı şeyemuvaffak buyuranAllah'ahamdede-rim."diyerekmemnuniyetleriniizhârbuyurdular.Eğerictihadcaizolmasaydı,Peygamber(s.a.v)Efendimiz,MuâzİbnCebel(r.a.)'inbucevabındanhoşnudolmaz,onuictihâddanmenederlerdi.İmam-A'zam(r.a,)Hz.Hüseyin(r.a.)EfendimizintorunuMuhammedBakır(r.a)ileMedine-iMünevveredekarşılaştıklarızaman,"Senceddim,Resûluİlah(s.a.v)'inhadis-i şeriflerinekıyas ilemuhalefetediyormuşsun"demiş. İmam-ıA'zam(r.a.)de "Hayır efendim Allah (c.c.) korusun, bunu hiçbir zaman kabul edemem.Olurunuzda anlatayım. Ceddiniz hürmetine sizlere saygı göstermeye hepimizborçluyuz.MuhammedBakır(r.a.)oturuncaİmam-ıA'zam(r.a.)dekarşısındadizçöküp oturarak şöyle demiştir. "-Acaba erkekler mi daha zayıftır, kadınlar mı?,Muhammed Bakır (r.a.); "-Kadınlar" diye cevab verdi. İmam-ı A'zam (r.a.) "-Mirasdahangisininpayıfazladır?diyesordu.MuhammedBakır(r.a.);"-Erkeklerin"deyince,İşteben,eğerkıyas ilehükmetmişolsaydımkadınlarınpayınıartırırdım,dedi.Dahasonra"-Namazmı daha faziletlidir, oruçmu?" diye sordu. Muhammed Bakır (r.a.); "-Namazdahafaziletlidir"deyince,"-Eğerbenre'yilehükmetsemhayız!ıkadınlaranamazıkazaetmeyiemrederdim,orucudeğil"diyekarşılıkverdi.Sonradediki;"-Bevlmidahapistiryoksamenimi?"diyesordu.MuhammedBakır (r.a.); "-Bevldaha pistir" deyince şöyle dedi; "-Eğer ben re'ye uyanlardan olsaydım, menisebebiyledeğilbevlsebebiyleguslügereklikılardım."Benhadis-İşeriflereaykırıgörüş belirtmekten Allah'a sığınırım. Gayem Hz. Peygamber (s.a.v)'in sözlerinehizmetetmektir.BununüzerineHz.Hüseyin(r.a.)'inoğluyerindenkalkıpİmam-ıA'zam(r.a.)'inmübarekyüzünüöptü.(İmamEbûHanife(r.a.),s.226)Hz.Peygamber(s.a.v)Efendimiz;"Sözümüişittiğigibimuhafazaedip,başkasınanakledeninAllah(c.c.)yüzününurlandırsın,zirakendisinehadisnakledilennicekimselernakledenkişidendahakavrayışlıdır.(EbûDavud,ilim)buyurmuş,İmam-ıA'zam Hazretleri de şahsında bunu göstermiştir. Çünkü fıkhı, ilk tedvin edenolmuş,âyet-ikerîmevehadis-işeriflerdekimaksûdmanayı,derin,inceanlamlarıİslamhukukunayansıtmış,İslamAlemininistifadesinesunmuştur.İmam-ı Malik (r.a.)'e İmam-ı A'zam Ebû Hanife (r.a.)'i sordular; "Süb-hanallah!O'nun gibisini görmedim. Eğer, şu sütun altındır dese, bu sözünün doğruluğunukıyasî delillerle ısbat eder." diye cevap vermiştir. İmam-ı Şafiî (r.a.); "Her kimFıkhıanlamakisterseİmam-ıA'zamEbûHanife(r.a.)'eveonunashabınasımsıkısarılsın. Çünkü fıkıh sahasında insanların tamamı İmam-ı A'zam Ebû Hanife(r.a.)'iniyalidirler."İmam-ıGazalî(r.a.);"İmam-ıA'zamEbûHanife(r.a.)'egelincegerçekten O, dahi, abid, zahid, arif-i billah, Allah'tan korkan ilim ile Allah'ın

Page 8: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

rızasınıdileyenbirzatidi."Günümüzde ilmi olmadan, mealleri okuyarak, haddini bilmeden alim geçinipiçtihadakalkanlarıgörünceMuhteremÖmerÖztürkağabeyimizin'HanefiFıkhı'nmgüzelörneklerininyayılmasmdakiısrarınıdahadaiyianlamışoluyoruz.Elinizdekibu eserMuhteremÖmerÖztürk ağabeyimiz tarafından ehil kimselerce tercemeettirilip istifadenize sunulmuştur. İlk cildi baskıya hazırlanan eserin tamamıyaklaşık20ciltcivarındaolupbelirliaralıklarlatamamlanacaktır.İmam-iA'zamEbûHanife(r.a.),hakkındaençokaraştırmayapılıpeserlerverilenbüyükzatlardanbirisiolmuştur.Hakkında re'yehlidirdiyerekbaşlangıçta tenkidedenalimler,zamanlabüyüklüğünüanlamışlar,hakkınıteslimetmişlerdir.İşte yakın tarihimizde böyle muhteşem bir eseri kaynaklarıyla Hanefi Fıkhınıİslam Aİemine kazandıran merhum Eşref Ali et-Tehânevi ve Zafer Ahmed el-Osmanet-TehânevîhazretlerineAllah'tanrahmetdiliyor,fatihalarlayâdediyoruz.AyrıcaMürşid-iKamilHz.MahmûdSâmî(k.s.)Hazretlerininyetiştirmişolduğuvehayatınıehl-isünneti'tikadınınyayılmasınavebid'atehliolmaktankaçınılmasınaadayanMuhteremÖmerÖztürk ağabeyimiz bu eseri terceme ettirerek okuyup,sonkontrolünüyaparaküzerindehassasbir çalışmayapmış oluphemzamanınıhem maddi ve manevi desteklerini esirgememişlerdir. Kendilerine sonsuzteşekkürlerimizisunuyoruz.Ve yine terceme ve tetkik ekibinde bulunan hocalarımıza, yayın kuruluna,tasarım, dizgi, baskı, cilt aşamalarında emeği geçenlere, maddi ve manevi hertürlüdestektebulunanlarateşekkürediyoruz.Bueseri,Mürşid-iKamilHz.MahmûdSâmî(k.s.)HazretlerineveMuhteremÖmerÖztürk ağabeyimizin babaları merhum Hacı Mehmet Öztürk ve anneleri HacıHatunÖztürk'ünruhlarınaithafediyoruz.Gayretbizden,tevfikAllah(c.c.)'dendir.MİSVAKNEŞRİYATİstanbul,2006İ’lâü’s-Sünen'inTelifSüreciÜmmetinhakimiüstatEşrefAliet-Tehânevîuzunzamandanberibazıkimselerinmezhebinin hadislere dayanmadığı, re'yi sahih hadise tercih ettiği ve benzendelilsiz iddialarla İmam Ebû Hanife'ye dil uzattıklarını müşahede etmekteydi.İmamEbûHanife'nindelilolarakkullandığıhadislerklasikkaynaklarınönemlibirkısmında bulunmaktadır. Ancak bunlar farklı kitap ve risalelerde dağınık birşekildedirler. Ümmetin hakimi üstat Eşref Ali et-Tehânevî bunları bir kitaptatoplamayı istemiş ve bu amaçla İh-yâü's-sünen isimli eseri telif etmeyebaşlamıştır.Bueserdeo İmamEbûHanife'ninherkonudadelilolarakkullandığısahih hadisleri bir araya getirmiştir. Ancak eser müsvedde halinde ikenbasılmadankaybolmuştur.Allah'ındilediğiolur,O'nundilemediğiiseolmaz.Dahasonraüstataynıamaçlavemetodunudadeğiştirerekyenidenesertelifinebaşlamış ve onu Câmiu'l-âsâr diye isimlendirmiştir. Bu eserde Hanefîlerin delilolarak kullanıp hüküm çıkardıkları hadisleri toplamıştır. Onda özet olarakhadislerin isnadları hakkında bilgi vermiş nasıl delil olarak kullanıldıklarını

Page 9: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

açıklamıştır. Ona ilave ettiği Tâbiu'l-âsâr isimli ta'likinde ise görünürde çelişkiliolanhadislerarasındaki ihtilafıgidermeyeçalışmıştır. İkisibirliktetekciltolarakhicrî1315'teDiyobend'debasılmıştır.Ancakherikisideoldukçakısatutulmuştuvesadecenamazkonularıelealınmıştı.Halbuki rahmetli Eşref Ali et-Tehânevî daha önce telif ettiği eserdeki gibihadislerin derinlemesine sened ve metinleri açısından incelenmesini, konularınhem rivayet ve hem de dirayet yönünden irdelenmesini arzu etmekteydi. Buönemli hizmeti üstat Tehânevî'nin görevlendirdiği Ahmed Hasan es-Senbehlîüstlenmişti. Ometin kısmında konuyla ilgili hadis, sahabe ve tabiîn görüşlerinizikretmiş, isnadları hakkında kısa bilgiler vermişti. Açıklama kısmında isehadislerin senedvemetinlerihakkındadetaylı açıklamalardabulunmuştu.Metinkısmınıİhyâii's-sünenaçıklamakısmınıiseeî-Tevdîhu'l-hasendiyeisimlendirmişti.Ümmetinha-kîmiEşrefAliet-Tehânevîonunyazdıklarınıkelimekelimeokuyorvegerekligördüğüyerleremüdahaleediyordu.Budurumhacileilgilibölümekadardevametti. AhmedHasan es-Senbehlî üçüncü defa kontrol ettiğinde daha önceyazdıklarının çoğunun değiştirme yoluna gitti ve bunlardan üstat Tehânevî'yihaberdar etmedi. Çok az yerde ona başvurdu. Bunun sonucunda eser, hemyöntemhemdeiçerikolarakdeğişmiş,ÜstatTehâne-vî'nininisiyatifindençıkmıştı.FakatüstatTehânevîancakeserinilkcildibasıldığındabunlarınfarkınavarabildi.Üstateserinbaskısınıgörüncebirçokdeğişikliklerinbulunduğunuveayrıbirkitaphalinialmışolduğunugördü.İçindeonunkabuledemeyeceğibirçokhususvardı.Bununüzerine amcasının oğluZaferAhmedel-Osmânî'den onunbu ciltte eksikbıraktıklarını tamamlayan, gerekli düzeltmeleri yapan bir eser yazmasını istedi.Bunun üzerine Zafer Ahmed el-Osmânî el-İstidrâku'l-hasen ala İhyâü's-sünenisimlibirçalışmayaptıvebumüstakilolarakbasıldı.Bu eseri beğenen üstat Tehânevî, Senbehlî'nin kitabının neşrini durdurmuş veZafer Ahmed el-Osmânî'den istediği kitabı yeniden yazmasını istemiştir. Bununüzerine o namaz bölümünden başlayarak fıkıh konularını on altı cüzdetamamlamıştır. Üstat Tehânevî, Senbehlî'nin hukukuna riayetinin bir gereğiolarak, bu çalışmayı öncekinden ayırt etmiş ve ona İhyâü's-si'men adınıvermemiş, aksine Zafer Ahmed'in yazdığı ciltlerin metin kısmına İ'lâü's-sünenşerhkısmınadaİsdâü'l-minenadınıvermiştir.Sonrakionaltıcüzbuyeni isimlebasılmıştır.Neticeitibariyleeserönceİhyâü's-sünenismiyle,onuneksikliklerinitamamlayankısmıel-İstidrâku'l-hasenadıylagerikalanı iseİ'lâü's-sünenbaşlığıylabasılmıştı.Bu durum okurların zihnini karıştırınca Zafer Ahmed el-Osmânî ikinci baskıdaİhyâü's-sünen'i el-İstidrâkıi'l-hasen ile birleştirerek tek metin haline getirdi vehepsinimüstakilbirkitapolarakneşretti.Bu,üstatTehânevî'ninvefatındansonragerçekleşmiştir. Yaşlılığı dönemi ve ömrünün sonlarında Zafer Ahmed bu iş içinçoksıkıntılarakatlandı.Böylecesözkonusukitapmüstakilbireserhalindeonuneseriolmayıhaketti.Dolayısıylaokuyucularabueserİ'lâü's-sünen'inbirincicildiolaraksunmakdahaisabetlioldu.Eserintelifsürecivealdığıfarklıisimlerinözetibundanibarettir.Artıkeserİ'lâü's-sünenadıylavemüellifideZaferAhmedel-Osmânîolaraktanınmaktadır.Buradaesereyazılanüçmukaddimedendebahsetmeliyiz.

Page 10: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

Bunlar:1. İ'lâü's-seken ila men yutâliu İ'lâe's-sünen'm birinci cildidir. Zafer Ahmed el-Osmânî tarafından kaleme alınmış olup hadis usulü ile ilgili önemli kurallarınaçıklandığı önemli bir çalışmadır. Çalışmanın Tehânebi-hûn'da birkaç taş baskısıayrıcaKaraçi'debirbaskısıyapılmıştır.Çalışma-nınKavâidfiıtlıımi'l-hadîsismindeüstadımız münekkit araştırmacı Abdül-fettâh Ebû Gudde tarafından yapılan veHalep'te neşredilen ayrı bir baskısı daha bulunmaktadır. O, baskıda çalışmanındeğerini artıran önemli ilave bilgiler vermektedir. Allah onu en güzel şekildemükâfatlandırsın.2. İ'lâü's-seken ilâ men yutâliu İ'lâe's-sünen'ın ikinci cildidir. Habib Ahmed el-Gîrânevî tarafından kaleme alınmış olup fıkıh usulü ile ilgili önemli kurallarınaçıklandığıönemlibirçalışmadır.1385'teKaraçi'deneşredilmiştir.3. Üçüncüsü, încâü'l-vatan ani'l-izdırâbi İmâmı 'z- zaman'dır. Zafer Ahmed el-OsmânîtarafındankalemealınmışolupİmamEbûHanife(r.a.)'inhadisümindekiyeri, hadis âlimlerinin onun hakkındaki övgüleri, önde gelen hadis âlimlerindenhoca ve talebeleri zikredilmekte, onun hadis ilmine hizmetleri incelenmektedir.AyrıcaİmamEbûHanife(r.a.)hakkındakişüpheveitirazlaracevapverilmektedir.Zafer Ahmed el-Osmânî'nin el-İstidrâku'l-hasen'i kitabın aslıyla birleştirerek tekmetinhalinegetirmesiveonuİ'lâü's-sünendiyeisimlendirmesiüstatTehânevî'ninvefatındansonraolsadaoİ'lâü's-sünen'inikincicildinmukaddimesindeböylebirarzusununolduğunaişaretetmiştir.Onunİhyâü's-sünen'mikincibaskısınayazdığımukaddimedekiişaretişöyledir:HamdAllah'amahsustur.Onahamdeder,ondanyardımvebağışlanmamızıisteriz.Nefislerimizinşerrindenvekötüfiiller işlemektenAllah'asığınırız.Allah'ındoğruyola ilettiğini kimse saptiramaz, Onun saptırdığını kimse doğru yola iletemez.Allah'tanbaşka ilahbulunmadığınaveHz.Mu-hammed(s.a.v.)'inO'ntınkuluvepeygamberi olduğuna şahadet ederim. Allah onu en son peygamber olarakcennetle müjdeleyen cehenneme karşı uyaran hak Peygamber olarakgöndermiştir.AllahveResulüne itaatQğqudoğruyolaulaşır.AllahveResulüneisyanedeniseAllah'adeğilkendisinezararverir.Bukitap,tanınmışdörtmezhep imamlarının ilkiolanİmamEbûHanife(r.a.)'ninbazı meselelerdeki delillerini ihtiva etmektedir. Allah onlardan ve yolundaolanlardan razı olsun. Günümüzde ona yöneltilen eleştiriler böyle bir kitabınyazılmasınıihtiyaçhalinegetirmiştir.Bueleştirilerkarşısındasessizkalmakdoğrudeğildir. Yıllarca önce bu amaçla bütün fıkhı konuları ihtiva eden müsveddehalindebirkitaptelifetmiştim.Onuİhyâu's-sü-nendiyeisimlendirmiştim,fakatokayboldu.BudaAllah'ınbir imtihanıydı.DahasonraöncekimetodauygunkitapyazmayatekrarbaşladımvebukitabımaCâmiu'l-âsârisminiverdim.Allah'ahamdolsun eser tanındı fakat sadece namazla ilgili konuları ihtiva etmekteydi. Onutamamlamak bana nasip olmadı. Nihayet ilimle meşgul olan ve ilme hizmetedenlerin teşviki, bu yükü benimle paylaşanların yardımı ve Allah'ın lütfuylatamamlanabildi.Buaşamadakolayveel-Hidâye'nintertibiniesasalmasısebebiyleİhyâu's-sünen'in metodu da bize yardımcı oldu. Bu defa sadece araları cemedilmesi gereken ihtilaflı meselelerle yetinilmedi, bunların yanında az da olsagerekgörülenyerlerdeittifakedilenkonularadayerverildi.

Page 11: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

Bu yapılan çalışma müsvedde halindeki İhyâü's-sünen'e tam bir benzerlik arzettiğiiçinonaaynıismivermeyiuygungördüm.Bukaybolmasonucuboşagidenbiremeğindebiranlamdaihyasıolacaktı.Önemliherbüyükprojeyitamamlamayınasip eden Allah'tır. Daha sonra hadislerin anlamlarını açıklayan isnadlannıinceleyen bir şerh yazdım ve ona et-Tavdî-hu'l-hasen ala İhyâü's-sünen isminiverdim.Söz konusu çalışmayı müellifinden sonra hac bölümüne kadar kelime kelimeokudum. Gerekli gördüğüm yerlerde değişiklikler yaptım. Daha sonra müellifiikincidefagözdengeçirdivekendisinegöregerekligördüğüyerleritashihetti.Odahaönceyazdığıbirçokyeridüzeltmekdurumundakaldı.İçindençıkamadığıçokazkonudabanamüracaatetti.Düzeltmelerinçoğunuisebizdenhabersizkendisibelirledi. Böylece o kitabın metot ve konusunu da değiştirdi. Ancak ben buduruma ilk baskısından sonra vakıf oldum. O, şimdi elinizde olan kısımdır. Buyüzden onun üzerine sözü edilen eksiklik ve olumsuzlukları telafi için ayrı birçalışma(istidrâk)yapılmayaihtiyaçduyuldu.HaşiyedegörülenbirçokHintçeatıf,bu ihtiyacı göstermektedir. Sözü edilen İstidrâke 1331 Ramazan'ının son Cumagünündebaşlanmıştır.Üstat Tehânevî'nin İ'lâu's-süneri'in ikinci cilde yazdığı mukaddime yazısı iseşöyledir:Hamd Allah'a mahsustur. O'na hamd eder, O'ndan yardım ve bağışlanmamızıisteriz.NefislerimizinşerrindenvekötüfiillerişlemektenAllah'asığınırız.Allah'ındoğru yola ilettiğini kimse saptıramaz, O'nun saptırdığını kimse doğru yolailetemez.Allah'tanbaşkailahbulunmadığınaveHz.Mu-hammed(s.a.v.)'inO'nunkuluvepeygamberiolduğunaşahadetederim.AllahonukıyametöncesicennetlemüjdeleyencehennemekarşıuyaranhakPeygamberolarakgöndermiştir.AllahveResulüne itaat edendoğruyolaulaşır.Allah veResulüne isyaneden iseAllah'adeğilkendisinezararverir.EyDost!Öncelikleİhyâü's-sünen'inilkkısmınınmukaddimesiniokumalısın.Oradaeseringerçekdurumunuöğrenirsin.Buradazikretmeyegerekduymadığımızbazısebeplerden dolayı eserin yeniden telifi görevi akıllı, zeki ve yetenekli yeğenimZaferAhmed'e havale edildi. Allah onu enuygunmetodu kullanmayamuvaffakkıldı ve yaptığı değerli çalışma ile eserinin gerçek sahibi oldu ve İhyâü's-sünenismini İ'lâü's-sünen olarak değiştirdi. O, üzerine yazdığı şerhin adını da et-Tavdîhu'l-hasen''den îs-dâü'l-minen'e çevirdi. Önceki kısmın adını İhyâ'u-sünenolarakkorumaklabirlikte,dahaönceondaneşredilmişolanbirçokhususutashiheçalışması ve telafi edici çalışmalar yapması, aslında o kısmı da kendisinin birçalışması haline getirmiştir. Bu durumda o kısım İ'lâü's-sünen'in birinci kısmı,devam eden çalışması da ikinci kısmı olarak değerlendirilebilir. Buna göreelinizdekieseronunçalışmasınınikincikısmınıbaşlangıcıolmaktadır.ilkindeolduğugibibucildidekelimekelimeinceledimve-Allah'ahamdolsunki-rivayet, dirayet, konuların yeterince incelenmesi, az da olsa değiştirilmesigerekenlerindeğiştirilmesivebenimaçıklamalarımilekendiyaptığıaçıklamalarınbirbirinden ayırt edilmesi açılarından birinciden daha başarılı olduğunu tespitettim. Ortaya çıkan bu çalışmadan ve verdiği nimetlerden dolayı Allah'a hamdolsun.Buçalışmabizeahiretazığıolsun.Bizimiçinahiretdünyahayatındandaha

Page 12: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

önemlidir.

Page 13: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

TEMİZLİKBÖLÜMÜ

Page 14: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

I.ABDEST1.AbdestinAlmışŞekliveFazileti"Ey iman edenler! Namaz kılmaya kalktığınız zaman yüzlerinizi, dirseklerinizekadar ellerinizi yıkayın. Başlarınızı mesh edip, topuklara kadar ayaklarınızıyıkayın."[7]

î.Abdülazizb.Abdullahel-Üveysî>İbrahimb.Sa'd>İbnŞihab>Atâb.Yezidisnadıyla nakledildiğine göre Hz. Osman (r.a.)'in azatlısı Humrân b. Ebân onuabdestalırkengördüğünüifadeederekşöyleanlatmaktadır:Öncebirkapsuistediveellerineüçdefasudöküponlanyıkadı,sonrasağeliylekabadaldırarakaldığısuileağzınıçalkaladı,burnunasuveripdışarıattı,sonraüçdefayüzünüyıkadı,sonra dirseklere kadar üç defa kollarını yıkadı, sonra başını mesh etti, sonraayaklarını topuklarına kadar üçer defa yıkadı, ondan sonra da Hz. Peygamber(s.a.v.)'in şu hadisini nakletti: "Kim benim abdest aldığım gibi abdest alır dakendisini tamamen Allah'a vererek iki rekât namaz kılarsa, Allah onun geçmiş

günahlarınıaffeder."[8]

Ebû Davud'un sıhhatiyle ilgili herhangi bir açıklamada bulunmadan EbûAlkame'denyaptığırivayeti"Hz.Osman(r.a.)suistediveabdestaldı.Suyuöncesağeliylesolelinedöküpikielinibileklerinekadaryıkadı"şeklindedir.(EbûDâvûd,"Taharet",51)İbnHacersözkonusuhadisiet-Telhî-sü'l-habîr isimli eserinde 'Ebû Davud'un Hz. Osman (r.a.)'den rivayet ettiği meşhurhadis'diyereknakletmektedir.Müellif hadiste yer alan "ile'l-mirfakayn: dirseklere kadar" ifadesiyle ilgiliGunyetü'l-mütemellt (s. 16-17) isimli eserden özetle aşağıdaki bilgilerinakletmektedir. İmam Züfer ve Dâvûd ez-Zâhirî katılmasalar da dirsekler vetopukların yıkanması abdeste dâhildir. Bu iki âlim ihtilaf olmayan hususu esasalmışlardır.Zira "ilâ"edatındansonragelenkelimebazenöncekikelimeyedâhilolurkenbazendeaksisözkonusuolabilmektedir.NitekimZemahşerî"ilâ"edatınınsadecesonuçnoktasıbildirdiğini,kendisindensonrakikelimeninondanöncegelenkelimenin hükmüne dâhil olup olmamasının ise ayrı bir delile ihtiyacıbulunduğunuifadeetmektedir.Dirsek ve topukların abdestte yıkamaya dâhil olduğu hususundaki delilimizkonuylailgiliicmâdir.Nitekimel-Bahrü'r-râik'tada,"Doğrusu,bukonudagetirilendeliller sözü edilen hususların farziyeti için yeterli değildir. Bunların farziyetinibelirlemede icmâ delili tercih edilmelidir" denilmektedir. İmam Şafiî de el-Ümmisimli eserinde, "dirseklerin abdeste dâhil olduğu hususunda aykırı bir görüşbelirten bir âlim bilmemekteyiz" açıklamasını yapmıştır. Böylece o konuyla ilgiliicmâbulunduğunuhabervermektedir.İbnHacerdeFethu'l-bârfdeİmamŞafiî'ninbu açıklamasını naklettikten sonra, "buna göre Züfer'in görüşü icmâ delilikarşısındazayıfdüşmektedir.Dâvûdez-Zâhirî'nindurumudaaynıdır.Bukonudaİmam Mâlik'ten net bir görüş sahih olarak nakledilmemiştir. Eşheb onun"topuklarınhükmüdirseklergibidir"şeklindefarklıyorumlanabilecekbirgörüşünühabervermiştir.

Page 15: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

el-Müntekâ'danakledildiğinegöreEbûHüreyre(r.a.)abdestalırkenyüzünüiyiceyıkadı.Sonrasağvesolellerinipazılarınakadaryıkadı,başınımeshetti,sağvesolayaklarınıbaldırlarınakadaryıkadıktansonra 'Resûlullah (s.a.v.)'ibuşekildeabdest alırken gördüm.' O (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Siz. abdesti mükemmelalmanız, sebebiyle kıyamet gününde (abdest organlarından) alınları ve ayaklarınurlanmışolarakdiriltileceksiniz.İmkânıolandahaiyiyıkamaksuretiylekıyamet

günüalınlarıveayaklarındakinuruartırsın"[9]demiştir.Konuyla ilgili Şevkânî Neylü'I-evtâr'da (I, 148) şöyle demektedir: Bu hadistenabdestte dirseklerin -keza ayak topuklarının- yıkanmasının farz olduğuanlaşılmaktadır. Zira âyet bu hususta kapalı (mücmel) olup Hz. Peygamber(s.a.v.)'in uygulaması onu açıklamaktadır. Buna göre dirseklerin yıkanmasıhususundaki kapalılık ortadan kalkmakta ve farz olduğu anlaşılmaktadır. Azîzî,Resûlullah (s.a.v.)'ın abdest aldığında dirseklerini su ile döndürerek yıkadığınıbelirtmiş konuyla ilgili Dârekutnî'nin Cabir b. Abdullah (r.a.)'ten yaptığı

rivayetin[10]hasenli-gayrihiolduğunusöylemiştir.2.Tirmizî'ninhasen-sahihdiyerekrivayetettiğinegöreRubeyyi'bintMuavvizb.AfraResûlullah(s.a.v.)'inabdestalışınıgördüğünüifadeetmişve"Hz.Peygamber(s.a.v.) başının ön ve arka tarafını, gözle kulak arasında kalan kısımlarını ve

kulaklarınıbirerkeremeshetti"demiştir..[11]

Alimler ayakların mesh edilmesinin yıkanmaları yerine geçmeyeceği ve bununabdestiçinyeterliolmayacağıhususundaicmâetmişlerdir.Ancakayaklarınmeshedilmesinin yeterli olacağına delâlet eden rivayetler de bulunmaktadır. Buradaönce söz konusu rivayetleri zikredecek sonra da bu görüşün isabetli olmadığınıortaya koyacağız. Kenzü'l-ummâl'da (V, 102) bulunan bir haberde Abbâd b.Temîm'innaklinegörebabası şöyledemiştir: "Resûlullah (s.a.v.)'iabdestalırkengördüm,sakalınıveayaklarınısuilemeshetti."BuhaberİbnEbîŞeybe,Ahmedb. Hanbel, Adenî, Begavî, Bâ-rûdî, Ebû Nuaym tarafından da rivayet edilmiş,ayrıcaBuhâriet-Târîhi,Taberânî iseMu'cemü'l-kebîr* indeonayervermişlerdir.el-İsâbe'dede ravileriningüvenilirolduğubelirtilmiştir.BendehaberinHeysemîtarafındanMecmeu'z-zevâid'dtTaberânî'ninMu'cemü'l-kebtr'ikaynakgösterilerek

zikredildiğiniveravileriningüvenilirolduğunubelirttiğinigördüm.[12]

Hüseyinb.İsmail>Yusufb.Musa>Hişamb.AbdülmelikveHaccacb.Minhal>Hemmam>İshakb.Abdullahb.EbîTalha>Alib.Yahyab.Haİlad>babası>amcası isnadıyla Dârekutnı'nin rivayetine göre Hz. Ri-fâa b. Râfi (r.a.) şöyleanlatmıştır:BizResûiullah(s.a.v.)'inyanındaoturuyordukveyaResûiullah(s.a.v.)oturuyordubizdeetrafındabulunuyorduk.Biradamçıkageldivekıbleyeyönelip

namaz kıldı. Namazını bitirince [13] geldi ve Resûiullah (s.a.v.)'e veçevresindekilereselamverdi.Resûluliah(s.a.v.)"vealeyke"diyeselamınıaidive"Git, namazını tekrar kıl, çünkü namazın olmadı" buyurdu. Adam namazınıkılmayabaşladı.Bizdegözucuylaonuizliyornamazındakihatasınınneolduğunubilmiyorduk. Adam namazını bitirince tekrar Resûiullah (s.a.v.)'e veçevresindekilere selam verdi. Resûiullah (s.a.v.) selamını aldı ve "Git, namazınıtekrar kıl, çünkü namazın olmadı" buyurdu. RaviHemmamder ki:Ona namazı

Page 16: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

iadesini iki mi yoksa üç defa mı emrettiğini hatırlamıyorum. Sonunda adam,'nama-zımdaki eksiğimi bilmedikçe tekrar kılmayacağım' dedi. Bunun üzerineResûiullah(s.a.v.)şöylebuyurdu:"AbdestiAllah'ınemrettiğigibitamalmadığınızmüddetçenamazınızeksikolur.Şöylekibirkimseyüzünüvedirseklerinekadarellerini yıkar, başını ve topuklarına kadar ayaklarını mesh eder. Sonra tekbirgetirereknamazadurur,onahamdeder,fatihasûresiveKur'an'dandilediğisûreyiokur.Sonra tekbir alır ve rükûagider, ellerini dizlerinekoyup sırtı vebaşı aynıhizada olacak şekilde bir müddet rükûda bekler, 'semiallahu limenhamideh'diyerekrükûdandoğrulupuzuvlarısakinoluncayakadarbirsürekıyamvaziyetindebekler,sonratekbiralırvesecdeyegider,yüzünüyerekoyupuzuvlarısükunbuluncayakadarbirsüresecdedebekler,tekbiralarakoturağıüzerinesırtıdüz olacak şekilde bir süre oturur, dört rekâtı da böylece kılar ve namazını

tamamlar.Buşekildeolmadığısürecenamazınızeksikolur."[14]

Azîmâbâdî et-Ta'lîku'l-muğnî ale's-sünen-i Dârekutnî isimli eserinde hadisinisnadında yer alan Hişam b. Abdülmelik'in güvenilir ravilerden hadiste hafız veimamseviyesineulaşmışbulunanEbü'l-Velidet-Tayalisî,Hemmâm'ınisegüvenilirravilerdenHemmam b. Yahya olduğunu ve is-nadda yer alan diğer ravilerin degüvenilirolduklarınısöylemiştir.Münkiri de et-Terğib'âe (i, 44) şöyle nakleder: Hz. Rifâa b. Râfi (r.a.) Hz.Pevgamber (s.a.v.)'in yanında oturmakta iken O (s.a.v./in şöyle buyurduğunuişitmiştir: "Abdesti Allah'ın emrettiği gibi tam almadığınız müddetçe namazınızeksikolur.Şöylekibirkimseyüzünüvedirseklerinekadarelleriniyıkar,başınıvetopuklarına kadar ayaklarını mesh eder." Hadisi İbn Mâce ceyyid bir isnadla

rivayetetmiştir.[15]

Humrânb.EbânHz.Osman(r.a.)'iabdestalırkengördüğünü ifadeederekşöyleanlatmaktadır: Önce bir kap su istedi ve ellerini üç defa yıkadı, sonra ağzınıçalkaladı,burnunasuveriptemizledi,sonraüçdefayüzünüyıkadı,sonraüçdefakollarınıyıkadı,başınıveayaklarınınsırtınımeshettiktensonragüldüve"Niçingüldüğümü neden sormuyorsunuz?" dedi. Biz, "Müminlerin emiri niçingülüyorsun?" diye sorunca, "Kul abdest alıp yüzünü yıkadığında Allah onunyüzüyle işlediği günahları siler. Kollarını yıkadığında başını mesh ettiğinde veayaklarını temizlediğinde de durum aynıdır" şeklinde cevap verdi. Söz konusu

haberiAhmedb.Hanbel(I,58),[16]Bezzâr(Heysemî,Keşfü'l-estâr,s.271),Ebû

Ya'lâ[17] rivayet etmişlerdir. Ebû Nuaym haberin sahih olduğunu belirtmiş(Hılyetü'l-evliya, II, 224), Ali el-Muttakî de Kenzü'l-ummâVda (V, 106)

zikretmiştir.[18]

Abdest âyetinde geçen kelimenin "ercüliküm" şeklinde 'Lâm' harfinin esresiyleokunması mütevâtirdir. Buna göre Kur'an ve hadislerden anlaşılan ayaklarınmeshi olmalıdır. Konuyla ilgili mezheplerin görüşlerinin detayları hakkındaŞevkânî'nin eserine (Neylü'Uevtâr, I, 163) bakılabilir. Neve-vî'nin konuyla ilgiliaçıklaması şöyledir: Bu konuda âlimlerin ihtilafı söz konusudur. Ancak asırlarboyunca değişik bölgelerdeki âlimlerin çoğu topuklarla birlikte ayaklarınyıkanmasının farz olduğunu, mesh etmenin yeterli olmadığını ve ayakları

Page 17: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

yıkadıktansonraayrıcameshegerekkalmadığıgörüşünübenimsemişlerdir.İcmahususunda görüşü dikkate alınan herhangi bir âlimin buna aykırı bir görüşübulunduğu bilinmemektedir. İbn Hacer el-Askalânî ise şöyle demektedir:SahabedenHz.AH,Hz.İbnAb-basveHz.Enesb.Mâlik(r.a.e.)dışındafarklıbirgörüşaçıklayanolmamıştır.Bunlarındadahasonrabugörüşlerindenvazgeçtikleribilinmektedir. Saîd b. Mansur'un rivayetine göre Abdurrahman b. Ebî Leylâabdest-teayaklarınyıkanmasıylailgilisahabeninicmâettiğinisöylemiş,Tahâvîveİbn Hazm da ayakları mesh etmenin mensuh olduğunu belirtmişlerdir. Bunamukabil İmâmiyyeabdestteayaklanmeshetmenin farzolduğunu iddiaetmiştir.Müfessir,muhaddis,zahidMuhammedb.Ceriret-Taberî,CübbâîveHasan-iBasrîiseabdestalırkenayaklarınıyıkamaveyameshetmehususundakişininserbestolduğunu, ikisinden dilediğini tercih edebileceğini söylemişlerdir. (İbn Hacer,Fethü'l-bân,I,320)Bize göre ayakların mesh edileceğini ifade eden söz konusu rivayetlerin delilolamayacağı iki açıdan ortaya konulabilir. İcma abdestte ayakların yıkanmasıyönünde olup bu meshle ilgili haberlerin nesh edildiğini göstermektedir. AyrıcaŞevkânî'nin Neylü'l-evtâf'da (I, 164) belirttiği gibi ayakların yıkanmasını ifadeeden rivayetler mütevâtir seviyesine ulaşırken mesh rivayetleri bu derecededeğildir. Ayakların meshinin yeterli olacağını ileri sürenlerin aksini ifade edenmütevâtirseviyesineulaşmışrivayetlerkarşısındanediyeceklerinibendemerakediyorum. Bunu iddia edenlerin Kur'ân'a ve kavlî ve fiili mütevâtir sünnetemuhalefetetmelerinindışındakonuyla ilgili iknaedicibirdelilgetirebilmeleridesözkonusudeğildir.Fakatonlar'rivayetlerarasındakitearuzugidermekamacıylaTaberî'nin de belirttiği gibi ayakların yıkanmasının da mesh edilmesinin demümkün olabileceğini' söyleyebilirler. Buna verilecek cevap şöyle olacaktır:Üstadımın da ifade ettiği üzere Resûlullah (s.a.v.) ökçelerini yıkamayan birini

gördüğünde,"AteşteyanacakÖkçelerinvayhaline!"(Müslim,"Taharet",242)[19]

buyurmuştur. Yıkamamak sözüedilenadamın ıslakelini topuğunadeğdir-mediğianlamına gelmez. Buna rağmen Hz. Peygamber (s.a.v.)'in sözü edilen tehdidi,abdestte ayaklan mesh etmenin yeterli olmadığına delalet etmektedir. Böyleceyasaklayıcıdelilin,cevazvericidelileöncelenmesisözkonusuolmaktadır.Öndegelenâlimlerdenİbnü't-Türkmânî'ninkonuyla ilgiliaçıklaması iseşöyledir:Bu hadisle istidlal tartışmaya açıktır. Zira ayakların mesh edilmesinin farzolduğunu ileri sürenler,meshinayakların tümüneyapılmasınıngerekli olduğunu

söylemektedirler. "Ayaklarınızı topuklarınıza kadar"[20] âyetinin zahiri de bunugerektirir.Bunagöresözkonusu teh-didayağın tamamınınmeshedilmemesiyleilgilidir. Müslim'in rivayeti de (Müslim, "Taharet", 241) bunu gösterir. Ancakhadistesuyuntopuklaraulaşmadığındanbahsedilmektedir.Budurumiseayaklarınyıkanılacakuzuvolduğunugöstermekte,bunundışındakiuygulamanıniseabdestiçin yeterli olmadığını göstermektedir. Daha önce ifade edildiği gibi hadistekitehdit mesh hakkında olmayıp ayakların tamamının yıkanmamasıyla ilgilidir.İbnü't-Türkmânî'nin bu açıklaması ikna edici değildir. Zira söz konusu hadisindiğer rivayeti 'biz ayaklarımıza mesh ederken Hz. Peygamber (s.a.v.), "Ateşteyanacaktopuklarınvayhaline!"diyeuyardı(Müslim,"Taharet",241)şeklindedir.

Page 18: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

'Hz. Peygamber (s.a.v.) onların topuk ve ayaklarını mesh etmesine değil,ayaklarınımeshediphemdeyıkamalarınakarşıçıkılmıştır'denilebilir.Bunaşöylecevap verilir. Ancak onlara göre de ayakları yıkamakmesh yerine geçmektedir.Dolayısıylaayaklarınhemmeshhemdeyıkanmasısebebiylekarşıçıkılmışolduğuiddiası yerinde değildir.. Ayette geçen kelimenin "ercüliküm" şeklinde 'Lâm'harfinin esresiyle okunması hususuna gelince, bu konu temel kaynaklardayeterinceelealındığıiçinburadatekraretmeyegerekgörmemekteyiz.2.BaşınDörtteBiriniMeshEtmek3.BaşındörttebirininmeshininyeterliolacağıhakkındaHz.Peygamber(s.a.v.)'inabdest alışıyla ilgili Hz. Muğire b. Şu'be (r.a.)'in rivayet ettiği uzun hadiste"perçemine, sarığının üzerine vemestlerinemesh etti" (Müslim, "Taharet", 81)açıklamasıyeralmaktadır..Nesâî'ninrivayetişöyledir."Resûlullah(s.a.v.)abdestaldı.Perçemine,sarığınavemestlerinemeshetti".Ohadishakkındaherhangibirdeğerlendirme yapmamıştır. (Nesâî, "Taharet", 87) Hocası hariç Nesâî'nin isnadıMüslim'in senediyle aynıdır. Nesâî'nin hocası ise İbn Hacer'in de belirttiği gibi(Takrîb, s. 16) Kütüb-i sitte ravilerinden olup güvenilir bir hadis hafızıdır.. AynıhadisiMüslim'inisnadıylaTirmizî"Resûlullah(s.a.v.)perçeminevesarığınameshetti" (Tirmizî, "Taharet", 75) şeklinde rivayet etmiştir. Söz konusu hadisiMüseddedhariçMüslim'in isnadıylaEbûDâvûddarivayetetmiştir.Müsedded iseBuhârîravilerindengüvenilirbirhadishafızıdır.EbûDavud'unrivayeti"Resûlullah(s.a.v.) abdesttemestlerine ve perçeminemesh ederdi" (Ebû Dâvûd, "Taharet",60)şeklindedir.Müellif hadiste yer alan "perçem" kelimesi hakkında şöyle demiştir: el-Bahr'da.zikredildiği üzere nâsıye başın üst ön kısmından dörtte biridir, el-Bahr isimlieserde ifadeedildiğigibibaşındörttebirininmeshedileceğihususundakonununbaşındazikredilenâyetindelilolarakkullanılışışuşekildedir:Ayetteki"ruûs=baş"kelimesininbaşındabulunanbaharfibitiştirmeye(ilsak)delâletetmektedir.M-s-hfiili bazen ba harfi ile meshin kendisiyle yapıldığı "yed=el" kelimesini tümleçolarakalır.Budurumda"Yetiminbaşınıelimlesıvazladım"cümlesindeolduğugibibaşıntamamınınmeshedileceğiniifadeeder.M-s-hfiilibazendebaharfimahalleyönelik olur. Bu durumda fiil alet miktarı ile sınırlı kalır. Bu durumda âyetteolduğugibi "Elinizin tamamıylabaşınızımeshedin"anlamı çıkar.Bunagörebaşbütünüyle değil elin tamamı kadarımesh edilecektir. Genellikle elin tamamı isesadecebaşındörttebirikadaryertutar.Böyleceâyettekastedilenindebuolduğuanlaşılır.TeyemmümyapılırkenmeshedilecekuzunlarıntamamınınmeshedilmesiiseKâsânî'ninbelirttiğigibiâyetledeğilsünnetlesabittir.(Bedâiu's-sanâl,I,15)Başın dörtte birininmeshedileceği hususunda sözü edilenhadis iki açıdandelilolmaktadır.Birincisiâyetteolduğugibibaharfininmeshedilmesigereken"ruus"kelimesininbaşındabulunması, ikincisi isehadisteyeralan "nâsıye"kelimesidir.Zira yukarıda ifade edildiği üzere nâsıye başın üst ön kısmından dörtte birinetekabületmektedir.Hadistendilözelliğigereği ilkanlaşılannâsiyenintamamınınmesh edilmesidir. Aksi takdirde Hz. Peygamber (s.a.v.)'in abdestini anlatan sözkonusuhaberdeKur'ân'ın ifadesideğiştirilmeden"mesehabi-re'sihi=başmımesh

Page 19: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

etti" şeklinde ifade edilmesi daha uygun olurdu. Bu haberde âyette geçenre's=başyerineperçemanlamındakinâsiyekelimesitercihedildiğinegörebundananlaşılanperçemintamamınınmeshedilmesidir.Başınbundandahaazınınmeshedileceğine dair herhangi bir bilgi nakledilmemiştir. Bu itibarla bize göre dahaazının mesh edilmesi yeterli değildir. Başın tamamının mesh edileceğine dairrivayetlerisesünnetvemeshinkemalhalinedelâletetmektedir.Hadistemeshedilecekyerinsınırlarıbelirtilmeksizinmutlakolarakifadeedilmesiile âyette mücmel olarak zikredilmesi meselenin aslını değiştirecek bir durumdeğildir.Zirael-HidâyemüellifiMerğinânî'nindedeğişikvesilelerlezikrettiğigibifarz olmadığının açıkça belirtilmesi, kastın farklı olduğunun açıklanması vebenzeriaksini ifadeedenaykırıbirdelilbulunmadıkçaHz.Peygamber (s.a.v.)'interketmedenbirfiiledevametmesionunfarzolduğunadairmüstakilbirdelildir.Hz. Peygamber (s.a.v.) abdestte başın dörtte birinden daha az aslamesh etmişdeğildir.Dörttebirleilgilihaberlerisetevatürseviyesineulaşmıştır.Konuylailgilidiğerhadislerinanlamlarıdaaçıktır.SarıkÜzerineMeshHadiste söz konusu edilen sarık üzerine mesh hakkında İmam Muhammed el-Muvatta isimlieserinde"Bizeulaştığınagöresarıküzerinemeshbaşlangıçtasözkonusu idi ancak daha sonra terk edildi" demiştir. Konuyla ilgili İbn Hacer'inaçıklamasışöyledir:İlkdönemâlimlerisarıküzerinemeshinneolduğuhususundaihtilafetmişlerdir.Sarığınperçeminmeshedilmesindensonratamamlayıcıolacağısöylenmiştir.Müslimhadisininbunadelaletettiğiyukarıdaifadeedilmişti.Sadecesarık üzerine meshin yeterli olmayacağı âlimlerin çoğunun görüşüdür. NitekimHattâbî, "Allah başın mesh edilmesini emretmiştir. Hadiste söz konusu edilensarığın mes-hi ise yoruma açıktır. Kesinlik ifade eden âyet ihtimale açık hadissebebiyle terk edilemez" demiştir. Burada Müslim'in rivayetinin "Resûlullah(s.a.v.) alnına, sarığına ve mestlerine mesh etti" şeklinde olduğunuhatırlatmalıyım.(İbnHacer,Feîhu'l-bârî.I,365,367,369)İbnü'l-Kayyim Ebû Davud'un eseri üzerine yazdığı Hâşiyetü's-sünen isimlieserinde şöyle demektedir: Hz. Peygamber (s.a.v.), Hz. Ebû Bekir (r.a.) ve Hz.Ömer (na.)'in mesh etmeleri sebebiyle sarık üzerine mesh edilebilir. NitekimCûzcânî'nindediğinegörebaştaHz.Peygamber(s.a.v.)olmaküzereHz.Selmân-ıFârisî,Hz.Sevbân,Hz.EbûÜmârae,Hz.Enesb.Mâlik,Hz.Muğireb.Şu'be,Hz.EbûMûsâel-Eş'arîverâşidhalifeHz.EbûBekir(r.a.e.)sarığameshetmişlerdir.Hz.Ömer(r.a.)ise,"SarıküzerinemeshetmekleabdestiyeterligörmeyeniAllahtemiz kılmasın" demiştir. Buna göre sarık üzerine mesh etmek değişikbölgelerdeki âlimlere göre Hz. Peygamber (s.a.v.)'den beri devam ede gelenmeşhurbirsünnettir.GerekkendisiningerekseMünzirî'nin (HaşiyeiiVs-sünen, I,95)herhangibiraçıklamadabulunmadıklarıEbûDavud'unSevbân'dannaklettiğihadisşöyledir:Resûlullah(s.a.v.)askerîbirbirlikgöndermişti.Şiddetlibirsoğuğatutuldular. Resûlullah (s.a.v.)'in yanına döndükleri zaman onlara (bu gibi

durumlarda)sarıklarınınveayakkabılarınınüzerinemeshetmeleriniemretti.[21]

İbnHacerBulûğu'l-merâm''da(I,11)şubilgiyivermektedir:BuhadisiAhmedb.

Page 20: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

Hanbel ve Ebû Dâvûd rivayet etmiş Hâkim en-Nîsâbûrî de sahih olduğunusöylemiştir.Ahmedb.Hanbel'inMüsned'indeAbdürrezzak>Muhammedb.Raşid> Mekhûl > Nuaym b. Hımâr isnadıyla rivayetine göre Resûîullah (s.a.v.),

"Mestlerevebaşlığameshedin"buyurmuştur.[22]

Hadisin isnadında yer alan Abdürrezzak Kütüb-i sitte ravilerindendir. Hadismünekkitlerinin çoğu güvenilir olduğunu soylemişlerse deMuham-med b. Râşidhakkında ihtilaf edilmiştir. Mekhûl Buhârî hariç Kütüb-i sitte ravilerindendir.İsnadında yer alanHz.Nuaym,Nuaymb.Himar'dır. İbnHimar,Hidar,Hımar veHımar el-Gatafânî eş-Şâmî olarak da zikredilmektedir. Kendisi şahabıdır. BuradaravilerhakkındaverdiğimizbilgilerinkaynağıİbnHacer'inTehz.îbü't~Tehzıbisimlieseridir. Birinci hadiste ifade edilen serpuşa (başlığa) mesh, mazeretle ilgilidir.Yıkamaktanzarargeleceğiendişesiolduğundasözkonusuşekildemeshedilebilir.Zeylaîhadisinaklettiktensonraşöyledemiştir:Ahmedb.Hanbel'in,"DahaÖncevefatettiğiiçinRâşidb.Sa'dSevbân'danişitmişolamaz"şeklindekiaçıklamasıdatartışmayaaçıktır.ZiraâlimlerRâşidb.Sa'd'ınMuâviyeilebirlikteSıffinsavaşınakatıldığını, Sevbân'm 54 senesinde, Râ-şid'in 108 yılında vefat ettiğinisöylemişlerdir.Ayrıca İbnMaîn, EbûHatim, İclî, Ya'kubb.ŞeybeveNesâî onungüvenilir olduğunu ifade etmişlerdir. İbn Hazm onlara muhalefet ederek zayıfolduğunusöylemişsededoğruolanbudeğil,onlarınaçıklamalarıdır.Hadisteyeralan"asâib"kelimesisarık,"et-tesâhîn"iseayakkabıanlamındadır.(Nasbu'r-râye,I,86)Yapılanitirazlarlailgilicevaplarilerdekisayfalardaelealınacaktır.4. Hz. Enes b.Mâlik (r.a.) şöyle demiştir: Ben Resûlullah (s.a.v.)'i başında Kıtrkumaşındanbirsarıklaabdestalırkengördüm.Elinisarığınaltınasokarakbaşınınöntarafınımeshetti,başındansarığıçözmedi.HadisiEbûDâvûd("Taharet".58)[23] rivayet etmiş, herhangi bir değerlendirme yapmamıştır. Hadis onunkriterlerinegöredelilolmayaelverişlidir.Azimabâ-dîhemEbûDavud'unhemdeMünzirî'nin Telhisimde herhangi bir açıklama yapmadıklarım söylemiştir.(Ğâyetü'l-maksûd, I, 145) Şevkânî de İbn Hacer'in 'isnadı problemlidir' dediğininakletmiştir. Bunun sebebi ise hadisi Hz. Enes b.Mâlik'ten nakleden EbûMa'kıldiye zikredilen râvinin kim olduğunun bilinmemesidir. İsnadda yer alan diğerravileriseSahih'inravilerindedir.(Neylü'l-evtâr,1,52)ibnHacer"Resûlullah(s.a.v.)sarığınıbaşındançıkarttıvebaşınınönkısminimeshetti" şeklinde aşağıda zikredeceğimiz mürsel rivayeti naklettikten sonra şöyledemiştir:Bumürseldir.Ancakbaşkabirisnadlamuttasılolarakrivayetedildiğiiçingüçlenmiştir. Ebû Dâvûd onu Hz. Enes b. Mâlik (r.a.)'ten rivayet etmiştir.İsnadında EbûMa'kıl vardır. Bununla birliktemürsel vemevsul rivayet birbirinidesteklemeksuretiylegüçlenmişlerdir.Konuyla ilgiliHz.Osman(r.a.)'inabdestinalınışımanlatanrivayetinde"başınınönkısmınımeshetti"ifadesibulunmaktadır.Bunu Saîd b. Man-sur rivayet etmiştir. İsnadında güvenilirliğinde ihtilaf edilenHalid b. Yezid b. Ebî Mâlik bulunmaktadır. Hz. İbn Ömer (r.a.)'nın başın birkısmının mesh edilmesinin yeterli olacağı görüşünde olduğu sahih bir yollanakledilmiştir. İbnü'l-Münzir ve diğer âlimler de bu görüştedirler. İbn Hazm'ınbelirttiğine göre bu hususta sahabeden farklı bir görüş ileri süren debilinmemektedir. Bütün bunlar söz konusu mürsel rivayeti güçlendirmektedir.

Page 21: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

(Fethu'l-bârî,1,254)Müellif gerek söz konusu iki hadisin gerekse İbn Ömer (r.a.)'in uygulamasınınkonuylailgilidelâletlerininaçıkolduğunubelirtmiştir.5. İbnÖmer (r.a.) başınımeshedeceği zaman serpuşunukaldırır vebaşının öntarafını mesh ederdi. (Dârekutnî, es-Sünen, I, 40). Azimabâdî bu haberinisnadınınsahiholduğunusöylemiştir.(et-Ta'lîkıı'l-muğnî,I,107)6.MüslimİbnCüreyctarikiyleAtâ'danşöylenakleder:Resûlullah(s.a.v.)abdestalırkensarığınısıyırırvebaşınınöntarafını-veyaperçeminisuile-meshederdi.[24]7.İmamMâlik'inbelağsigasiylanaklinegöresarığınmeshiyleilgilisoruyaCâbirb. Abdullah el-Ensâri (r.a.)'e sarığa mesh soruldu. O, "Hayır, saç su ile mesh

edilmedikçeyeterliolmaz"diyecevapverdi.[25]

Süfyan İmam Mâlik'in "belağanî" şeklinde belağ sigasıyla naklettiği haberlerinisnadının güçlü olduğunu söylemiştir. Benzeri açıklamayı el-Kâ-rî de yapmıştır.{et-Ta'lîku'l-mümecced, s. 70) Söz konusu haberi Tirmizî Ebû Ubeyde b.Muhammed b. Ammâr b. Yâsir vasıtasıyla muttasıl bir isnadla rivayet etmiştir.Buna göre Ebû Ubeyde şöyle anlatmıştır: Hz. Câbirb. Abdullah (r.a.)'e mestüzerine meshi sordum. "Sünnettir, yeğenim" diye karşılık verdi. Sarık üzerinemeshisordum."Saçınmeshedilmesigerekir"diyecevapladı. (Tirmizî, 'Taharet",75)EbûUbeydehariçsözüedilenhaberinravilerigüvenilirdir.EbûUbeydeiseSünen-ierbaaravilerindenolupİbnMaînveAbdullahb.Ahmedb.Hanbelonungüvenilirolduğunusöyler.İbnEbîHâtim'innaklinegöreisebabasıEbûHatimrivayetlerininmünker,başkabir yerde isehadislerinin sahiholduğunusöylemiştir. (İbnHacer,Tehzîb,I,460)Budurumdabizegörehadishasendir.Bize göre İmamMâlik'in belağ sigasıyla rivayet ettiği sözü edilen hadis sadecebaşlığameshetmeninyeterliolmayacağınıaçıkça ifadeedenbirdelildir.Sahabeve tabiînden birçok âlim baş mesh edilmeden sadece sarığa meshin yeterliolmayacağıgörüşündedir.Süfyanes-Sevrî,Mâlikb.Enes,Abdullahb.MübarekveŞafiî de bu görüşü benimseyen âlimlerdir. Tirmizî'nin nakline göre (Tirmizî,"Taharet",75)EbûHanifeveöğrencilerideaynıgörüştedirler.Bizbunuyukarıdaifadeetmiştik.İbnHacerdeFethu'l-bârîisimlieserinde,âlimlerinçoğununsarığameshetmeninyeterliolmayacağıgörüşünübenimsediklerini ifadeettiktensonraHattâbî'nin,"Allahbaşınmeshedilmesinifarzkılmıştır.Hadistesözkonusuedilensarığamesh iseyorumaaçıktır.Budurumdakesinbilgi ifadeedenâyetyorumaaçıkolanhadissebebiyleterkedilemez"şeklindekiaçıklamasınınakletmektedir.a.SarığaMeshiİfadeEdenHadislerinDeğerlendirilmesiBurada yukarıda zikredilen hadislerden önce kavlî daha sonra da fiilî olanlarınkonuya delâletlerini inceleyeceğiz. Öncelikle Sevbân hadisinin sarığa meshedilmesineaçıkçadelâlet etmediğini ifadeetmeliyiz.Zirahadiste yer alanasâibkelimesi ısâbe'nin çoğulu olup mendil, bez parçası ve sarık gibi sargı olarakkullanılabilenher türlüeşyaanlamınagelmektedir.Nitekimel-Kamus''ta,"Isâbe,

Page 22: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

sargı ve sarık gibi dolamalı olarak kullanılan eşyadır. Teassabe ise sargılandıanlamına gelir" denilmektedir. (Firuzabâdî, el-Kâmus, i, 64) Dolayısıyla hadisteyeralan"ısâb"kelimesiylesarıkdayaraüzerinesarılansargıbezidekastedilmişolabilir. Eğer ikinci manası kaste-dilmişse bu, Hz. Peygamber (s.a.v.)'in yaraüzerinesarılmışsargıbezlerinemeshedilmesiniemrettiğianlamınagelmektedir.Fıkıhvehadisteisâbekelimesininbumanadakikullanımıiseyaygındır.Taberânî'nin İshak b. Dâvûd es-Savvâf > Muhammed b. Abdullah b. Ubeyd b.Ukayl>Hafsb.Ömer>Râşidb.Sa'd>Mekhûl isnadıylanaklinegöreHz.EbûÜmâme(r.a.),'ibnKami'eUhudharbindeyaraladığındaResûlullah(s.a.v.)'iabdest

alırkengördüm.Sargıyıçözdüveüzerineab-destsuyuilemeshetti"demiştir.[26]

Hadisin isnadında yer alan ravilerin hepsi güvenilirdir. Heysemî'nin açıkladığınagöre (Mecmaü'z-zevâid, I, 3) Zehebî Mîzânü'l-i'tidârde Taberânî'nin İshak b.Dâvûd es-Savvâf da dâhil hadis aldığı hocalarından herhangi birinin zayıfolduğunusöylememiştir.Muhammedb.Abdullah'ıngüvenilirliğiniNesâî "lâbe'sebin",Müslim ise "sika" lafızlarıyla ifade etmişlerdir. (İbnHacer, Tehzîb, IX, 164)İbn Ebî Hatim,Hafs b.Ömer el-Adenî'nin güvenilir, (İbnHacer, Tehzîb, II, 410)diğerhadismünekkitleriisezayıfolduğunusöylemişlerdir.İsnaddayeralandiğerravilergüvenilirlikleriyletanınmaktadır.Hadiste bulunan "isâbe" kelimesiyle Resûlullah (s.a.v.)'in yarası üzerine sardığıbezinkastedildiğiaçıktır..Sevbânhadisindeyeralan"isâbe"kelimesiyledeaynışeyinkastedilmesiuzakbirihtimaldeğildir.Zirasavaşakatılanlaryaralanıyorveyaralarınasargısarıyorlardı.Resûlullah(s.a.v.)desoğuğunvereceğizararaengelolmak amacıyla yara üzerindeki sargılaramesh etmelerini emrediyordu. İhtimalifadeedenbirhadisdelilolarakkullanılamaz.Nuaym b. Hımar hadisini Resûlullah (s.a.v.)'den rivayet eden aslında Hz. Bilâl(r.a.)'dir.NitekimAhmedb.Hanbel'inMüsned'indendeanlaşıldığıüzereEbûNadrHaşinib.Kasımel-Bağdâdî,Hişamb.Saîdet-Talakâ-nîveBenîHâşim'inazatlısıEbûSaîdsözkonusuhadisiMuhammedb.Râşid>Mekhûl>Nuaymb.Hımar>

Bilâl isnadıyla rivayet etmişlerdir. (Ahmed b. Hanbel, VI, 12, 13, I4)[27] Busebeple Ahmed b. Hanbel hadisi Nuaym b. Hımar değil "Müsnedi Bilâl" başlığıaltındazikretmiştir.AyrıcabaşlıküzerinemeshleilgiliBilâlhadisihemisnadhemdemetniaçısındanproblemlidir.İsnadaçısındansorunludur.ÇünküİmamMüslim,A'meş>Hakem>Abdurrahman b. Ebî Leylâ > Ka'b b. Ucre > Bilâl isnadıyla Hz. Peygamber(s.a.v.)'in mest ve başlık üzerine mesh ettiğini rivayet etmiştir. (Müslim,'Taharet'*,84)DârekutnîbuhadisinsenedinitenkitetmişvehadisinisnadındaveA'meş'ten rivayet hususunda ihtilaf bulunduğunu, bazı ravilerin is-naddan Hz.Bilâl (r.a.)'i düşürerek Ka'b b. Ucre'den rivayet ederken diğerlerinin Bilâl'izikrederek Ka'b b. Ucre'yi düşürdüklerini, bazı ravilerin Hz. Bilâl (r.a.) ileAbdurrahmanb.EbîLeylâarasınaBerâ'yıilaveettiklerini,bazılarınıniseHz.Alib.

EbîTâlib(r.a.)vasıtasıylaHz.Bilâl(r.a.)'dennaklettiklerinisöylemiştir.[28]

Burada hadisin Ahmed b. Hanbel'in Müsned'inde (VI, 12, 13) olduğu gibi bazıraviler tarafından Hz. Abdurrahman b. Avf (r.a.) vasıtasıyla Hz. Bilâl (r.a.)'dennakledildiğini,ayrıcayukarıdageçtiğiüzereMuhammedb.Râşid'in iseMekhûl>

Page 23: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

Nuaymb.Himâr>Bilâlisnadıylarivayetettiğinihatırlatmalıyım.Hadisin metnindeki probleme gelince, Müslim rivayetinde olduğu gibi Hz. Bilâl(r.a.)'inbazenonu"Hz.Peygamber(s.a.v.)mestlerivebaşlığıüzerinemeshetti"veyabunayakınbirifadeile"Hz.Peygamber(s.a.v.)'imestleriveörtüsüüzerinemeshederkengördüm"şeklinderivayetederkenbazendeAhmedb.Hanbel'inHz.Abdurrahman b. Avf (r.a.) vasıtasıyla naklettiği gibi "Hz. Peygamber (s.a.v.)mestleri,başlığıvesarığıüzerinemeshetti"(Ahmedb.Hanbel,VI,12)veyayineAhmed b. Hanbel'in "Hz. Peygamber (s.a.v.) mestleri ve başlığı üzerine meshederdi" (Ahmed b. Hanbel, VI, 15) şeklinde nakledilmesidir. Bütün burivayetlerdeki ihtilaf Hz. Peygamber (s.a.v.)'in uygulamasıyla ilgilidir. Hz.Peygamber (s.a.v.)'in konuyla ilgili açıklaması Muhammed b. Râşid tarafından"Mestlereveba~şınızdakiörtüyemeshedin'1şeklinderivayetedilmiştir.Buisehadisin delil olarak kullanılmamasını gerektiren bir durumdur. Bu rivayetlerarasında isnadı ve metni açısından tercihe şayan olanı İmam Müslim'in el-Câmiu's-sahfh* inde naklettiği olmalıdır. Nitekim Nevevî de, "Bu hadisi rivayetedenlerinçoğuMüslim'innaklettiğigibirivayetetmişlerdir"demiştir,(ei-MinhâcjfŞerhiSahîhiMüslim,I,135)BununHz.Peygamber(s.a.v.)'inuygulamasıolduğuaçıktır. Bu tür uygulamalar genellenemez. Aşağıda zikredileceği ü?ere farklışekillerdeyorumlanmayaaçıktır.b.KonuylaİlgiliŞâzHadisveHükmüMuhammedb.Râşid'in"meshedin"şeklindekiemirifadeedenrivayetimûnkerdir.Çünküsikaravilerdenonundışındabuşekilderivayetedenbulunmamaktadır.Hz.Bilâl(r.a.)'denrivayetedenlerintamamıonuHz.Peygamber(s.a.v.)'insözüdeğiluygulamasıolaraknakletmişlerdir.BuhusustaMuhammedb.Râşid'idestekleyende yoktur. Muhammed b. Râşid ile diğer raviler arasındaki söz konusu durumaralarınıgidermekmümkünolmayanbirçelişkidir.Sözileuygulamaarasındaiseçokönemli farkbulunmaktadır.Suyûtî'nindebelirttiğigibiböylesibirmuhalefetadalet ve zabt sahibi güvenilir raviler tarafından yapıldığında merdud şâzkapsamına girer. EbûDâvûd ve Tirmizî'nin Abdülvahid b. Ziyad> A'meş> EbûSalih > Ebû Hureyre isnadıyla merfû olarak rivayet ettikleri "İki rekât sabahnamazınıkılansağyanıüzerineuzansın"(EbûDâvûd,"Salât",293;Tirmizî,"Sa-

lât",311)[29]hadisimetniaçısındanmerdudşazınmisalidir.NitekimBeyha-kî'ninaçıklaması şöyledir: Abdülvahid b. Ziyad birçok raviye muhalefet etmiştir. Zirabunu güvenilir raviler Hz. Peygamber (s.a.v.)'in sözü değil uygulaması olarakrivayet etmişlerdir. Abdülvahid b, Ziyad, A'meş'in ra-vileri arasında onu Hz.Peygamber(s.a.v.)'insözüolaraknakletmektetekkalmıştır.Abdülvahidb.ZiyadKütüb-isitteravilerindenolupgüvenilirbiridir.Bunarağmengörüldüğügibigüvenilirravileremuhalefetiverivayetindetekkalmasısebebiylenaklettiği hadis merdud şâz olarak nitelendirilmiştir. Buna göre güvenilirliğihususunda ihtilaf edilenMuhammed b. Râşid'in rivayetinin durumunu düşünün.Bazılarıonusikabulmaktadır. İbnHibbânonuntakvasahibibiriolmaklabirliktehadis âlimi olmadığını, birçok mün-ker rivayetinin bulunması sebebiyle terk

Page 24: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

edilmesigerektiğini,Dârekutnîtekbaşınarivayetettiklerinindelilolamayacağını,İbn Hıraş zayıf olduğunu söylemişlerdir. İbn Hacer'in Tehzîbü"t~Tehzîb\çki (IX,159-160) açıklamaları kısaca bundan ibarettir. O et-Takrîb'de ise "doğru sözlüfakatyam-lanbiriydi,kaderiolmaklaithamedilmiştir"(İbnHacer,Takrîb,s.182)açıklamasınıyapmıştır.BütünbuaçıklamalardansonraMuhammedb.Râşid'inHz.Peygamber(s.a.v.)'in"Mestlerevebaşımzdakiörtüyemeshedin"şeklindeemrettiğinedairrivayetinindelil olamayacağı ortaya çıkmaktadır. Bu rivayet onun münker ve hatalırivayetlerinden biridir. Sahih (mahfuz) olan ise çoğunluğun naklettiği Hz.Peygamber (s.a.v.)'in söz konusu uygulamasıdır. Şayet Muhammed b. Râşid'inrivayeti sahih olsaydı, Hz. Peygamber (s.a.v.)'in bunu Hz. Bilâl (r.a.)'e özel birdurum sebebiyle emrettiği onun ise genel bir hüküm olarak anlayıp naklettiğişeklinde yorumlanması gerekirdi.Hz. EbûSaîd el-Hudrî (r.a.)'nin rivayeti de bugörüşüteyitetmektedir.Oşöyleanlatmaktadır:Resûlullah(s.a.v.) ilebirliktebirgazveyekatılmıştık.BirgölkenarınagelinceResûlullah (s.a.v.)devesinden indi.Bizdeindik.NamazvaktigelinceResûlullah(s.a.v.)Bilâl'e"Bilal!Kalkezanoku!"buyurdu.Hz.Bilâl(r.a.)öncesudöktüktensonragölünkenarınageldi.Yüzünüveellerini yıkadıktan sonramestlerine eğildi.Onun iki siyahmesti bulunmaktaydı.Bu durum Resûlullah (s.a.v.)'in gözleri önünde cereyan etmekteydi. Resûlullah

(s.a.v.)Bilâl'ehitaben,"Mestlerevebaşındakiörtüyemeshet"diyeseslendi.[30]

Burivayetin isnadındaGassanb.Avfvardır.Ezdî'nindebelirttiğigibiozayıfbirravidir.{Heysemî,Mecmau'z-z.evâid,\,104)Gassanb.Avf,EbûDavud'unravilerindendir.Oonunhakkında'şeyhunBasriyyun'demiştir, (bk. İbn Hacer, Tehzîb, VIII, 247) Suyûtî'nin de belirttiği gibi bu ifadeta'dîllafızlarındanbiridir.(Suyûtî,Tedrtb,s.126)Zehebîdemahal-lühü's-sıdk,lâbe'se bih, salihu'l-hadîs, yüktebü hadîsuhu, şeyh ve benzeri tabirlerin ravilerdemutlakbirzayıflığınbulunmadığınadelâletettiğinisöylemiştir.(Zehebî,Mîzânü'l-i'tidâl, I, 3) İbn Hacer onun hakkında leyyinü'1-ha-dîs tabirini kullanmış, (İbnHacer, Takrîb, s. 168)EbûDâvûddaSünen'inde ("Taharet", 59)hadis hakkındaherhangibirdeğerlendirmeyapmamıştır.Budurumdaonunrivayetettiğihadisenazındanhasenseviyesindedir.Bu rivayet Hz. Peygamber (s.a.v.)'in baştaki örtüye mesh etmeyi bir gazveesnasında Hz. Bilâl (r.a.)'e özel olarak emrettiğini ve bunun genel bir hükümolmadığınıgöstermektedir.Hz.Bilâl(r.a.)rivayetinde'meshedin'yerine'meshet'ifadesininkullanılmasıdabudurumu teyit etmektedir.Hz.Peygamber (s.a.v.)'insözkonusuemri,bir özründendolayıonaözelbirdurum ikenHz.Bilâl (r.a.)'ingenel bir hüküm haline getirmesi de mümkündür. Konuyla ilgilenenlerin bildiğiüzere hadislerde buna benzer birçokmisal bulunmaktadır. Hz. Âişe (r.anhâ)'ninaçıkça ifadeettiğiüzereüçtalaklaboşananFatımabintKaysda,kendisiyle ilgiliHz. Peygamber (s.a.v.)'in "barınma ve nafaka hakkı yok" (Müslim, "Talak", 37)ifadesini kadınlarla ilgili genel bir hüküm haline getirmiştir. Yoruma açıkmetinlerindelilolarakkullanılmasıyanlıştır.Hz.Ömer'in,"sarıküzerinemeshetmekleabdestiniyeterligörmeyeniAllahtemiz

kılmasın"[31] açıklaması, Cûzecânî tarafından isnadsız olarak nakledilmiştir.

Page 25: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

Bunun,sahiholduğukabuledilirse,sarığınıçıkarmadanbaşınınbirkısmınımeshetmeyiyeterli görmeyipvesveseyekapılankimselerhakkındabir reddiyeolmaküzere söylendiği şeklinde anlaşılabilir. Bu ise yasak olan dinde aşırılık anlamınagelmektedir.. Şöyle ki Hz. Peygamber (s.a.v.)'in sangını başından çözmedenperçemini mesh ettiği sabittir.. İbn Ebî Şeybe'nin rivayeti de bu durumudesteklemektedir.OnunnaklinegöreHz.Ömer(r.a.),"istersangınüzerinemeshetistersensarığınıçıkaröyleyap"demiştir.(İbnEbîŞeybe,el-Musannef,I,22;Aliel-Muttakî, Kenzii'l-ummâl, V, 112) Böylece sarık üzerinemeshemukabil sarığıçıkarmayı zikretmiştir. Bizim söylediğimiz de bundan farklı değildir. Bu, istersensarığıçıkarmadanbaşınınbirkısmınıistersensarığıçıkarıpbaşıntamamınımeshedebilirsindemektir.Alâba'dıre'sike(başınınbirkısmını)ifadesindeyeralan"alâ"konuşmalarda olduğu gibi berabermanasındaki "maa" anlamındadır.Nitekimel-Kâmûs'ta, Sibeveyh'in de ifade ettiği gibi "alâ" üzerinde ve beraberlik belirten"maa"anlamındabir isimolarakdakullanılmaktadır.Nitekim"Tutkuylamallarını

harcar"âyetinde[32]debuanlamdakullanılmıştır"(Fîrûzâbâdî,el-Kâmûs,II,96)açıklamasıyapılmıştır.Birmetinyorumaaçıkolduğunda,delilolamaz.c.KonuylaİlgiliFiilîHadislerinDeğerlendirilmesiŞimdi de konuyla ilgili delil olarak zikredilen Hz. Peygamber (s.a.v.)'inuygulamaları hakkındaki iddialara cevap verelim. Cevabımızın daha anlaşılırolması ve doğrunun sabah gün ışığı gibi ortaya çıkması için bazı hususlarınzikredilmesiyerindeolacaktır.ÖnceliklebelirtelimkiAllah(c.c),"başlarınızımesh

edin"[33] âyetiyle başınmeshedilmesini farz kılmıştır. Âyetin anlamı daaçıktır.İkincisisarığınmeshedilmesihakikatanlamındabaşınmeshedilmesideğildir.Birsözün hakikat anlamıyla amel etmek mümkün olduğu sürece mecaz anlamınagidilmez. Kelimeyi hakikat manasında anlamakmümkün olduğu sürecemecazayorulmaz. Üçüncüsü, haber-i vâhid Kur'ân'a ilavede bulunamayacağı gibi onunesh de edemez. Dördüncüsü, hadis meşhur veyamütevâtir, delâleti de açıksaKur'ân'ailavebulunduğugibionuneshdeedebilir.Birinci husus ayrıca izaha ihtiyaç duymayacak şekilde açıktır. Zira âyettezikredilenmeshvebaşilekastedilenherkestarafındanbilinmektedir.İkincihususdaaçıktır.Çünküâyettezikredilen"baş"bilinenuzvumuzanlamındahakikattirveaçıktır ki sarık değildir. Bu itibarla sarık üzerine yapılanmesh hakikat anlamdabaşa yapılmış mesh olmaz. Dolayısıyla sarık âyetin kapsamına dâhil değildir.Şevkânî'ninkonuyla ilgilikarşıaçıklamasışöyledir:Başolarak isimlendirilmediğihaldesaçameshetmekabdestiçinyeterlioluyor.Burada"saçonabitişikolduğuiçinmecazanlamıylabaşolarakdaisimlendirilebilir"diyeitirazdabulunulabilir.İyiamasarıklabaşarasındadaaynımecazîilişkivardır.Nitekimbirininsarığınıöpenkimse"onunbaşınıöptüm"diyebilmektedir.(Şevkânî,Neylü'l-evtâr,I,161)Nevarki Şevkânî saçlı başa mesh etmekle sadece saça meshi birbirine karıştırmıştır.Birincisigerçektebaşameshetmek ikendiğerimecazyoluylabaşameshetmekanlamınagelmektedir.Zirabaşüzerindesaçbulunsunveyabulunmasınbilinenbiruzvumuzdur. Asıl olan da saçlı olmasıdır. Elbette ki üzerinde saç bulunan başı

Page 26: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

mesh etmek aynı zamanda saçları da mesh etmek şeklinde olacaktır. Ellerigezdirerekmesh etmek hakikat anlamda başı mesh etmektir. Bu durumda elinsadecesaçadeğmişolmasınınyeterligörülmesi,saçameshtendeğilsaçlaörtülübaşamesholduğu içindir.Nitekimbaşadokunmadansadecesaçınbaştansarkankısımlarınımeshetmekyeterlideğildir.Zirabusaçlaörtülübaşıdeğil,sadecesaçımesh etmek demektir. Saç ise baş olarak isimlendirilemez. Bu, üzerinde otbulunsunveyabulunmasınyereoturankimseye'yereoturdu'dememizgibidir.Budurumda söz konusu kimse hakikat anlamında yere oturmuştur. Üzerinde hasırveya sergi bulunan yere oturan kimseye 'yere oturdu' dememiz ise mecazîdir.Bunagörebaşındasaçbulunankimseninmeshetmesiüzerindeotbulunsunveyabulunmasınyereoturankimsegibihakikatanlamındadır.Sarıküzerinemeshisehasır veya sergi bulunan yere oturan kişi de olduğu gibi mecazîdir. Buna görebirincisiâyetinanlamınadâhilikincisiisehariçtir.Budurum,başındasaçbulunankimsenin meshi ile sarık bulunan kişinin meshinin aynı olduğu iddiasınınyanlışlığınıortayakoymaktadır.Birçokkimseninyanıldığıhususolanbunoktayadikkatedilmelidir.Mecazî olarak başı mesh etmek anlamına geleceğinden hareketle sarığa meshetmeninyeterliolacağıgörüşünükabuledenlere,öyle ise teyemmümdeyaşmakveyaeldivenlerüzerinemeshindeyeterliolmasıgerekirşeklindekarşıbircevapverilebilir. Zira sarığı öptüğü halde 'başını öptüm', eldivenleri öptüğü halde'elleriniöptüm'veyayaşmağınıöptüğühalde 'yüzünüöptüm'denmesidehakikimanadadeğilmecazîanlamdadır.Âlimlerinçoğunungörüşünegöreböylebirşeyinolmayacağıisebilinmektedir.Üçüncüvedördüncühususlarıusulâlimlerikitaplarındaelealdıkları içinburadakonu uzatılmayacaktır. Bütün bunlardan sonra burada diyoruz ki: Sarığa meshetmekle ilgili haberlerin tümü, abdest âyetinin nüzulünden sonra söz konusuolduğuvemeşhurveyamütevâtiryollagelipbaşahiçdokunmadansadecesarığamesh etmenin yeterli olacağına delâlet ettiği tespit edilmedikçe delilolamayacağınavurguyapmamızgerekmektedir.Bunun aynı zamanda Cûzecânî'nin "değişik bölgelerdeki âlimlere göre sarıküzerine mesh etmek Resûlullah (s.a.v.)'den beri uygulana gelen meşhur birsünnettir"açıklamasınadacevap teşkil ettiği farkedilecektir.Ziraosözkonusuifadesiyle bizzat sarık üzerine de mesh etmeyi kastetmişse, İbn Hacer el-Askalânî'nin onun nâsıbî bir bid'atçı olduğuna dair açıklamasını da dikkatealmadan(Hedyü's-sârî,s.388)bunukabuletmekmümkündür.Ancakobununlabaşı değil de sadece sarığımesh etmeninmeşhur sünnet olduğunu kastetmişsebunukabul etmekmümkündeğildir. Zirameşhur sünnet bir tarafa bununahâdhaberlerlebilegelmesimümkündeğildir.Bubütünüyleyanlışbiranlayıştır.Bütün bu açıklamalardan başla birlikte sarığın ayaklarla birlikte mestler gibiolduğuanlaşılmaktadır.Sadece sarığameshetmeninbaşameshyerinegeçtiğinisöyleyebilmekiçinmestleremeshetmekhususundakigibimeşhurveyamütevâtirolarakgelenbirhaberdeHz.Peygamber(s.a.v.)'inilgiliâyetnazilolduktansonrabununlayetindiğininveyaherhangibirmazeretleriolmadığıhaldeinsanlarabunuemrettiğinin açıkça ifade edilmesi gerekir. Nitekim Ebû Hanife mestlere meshetmek hususunda, "gündüzün aydınlığı gibi apaçık bir bilgi ifade eden haberler

Page 27: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

gelmeseydimestüzerinemeshedileceğini söylemezdim"demiştir.EbûYusufda,"Kur'an'ın sünnetleneshiancakmestleremeshetmekhususundakihadislergibi(meşhur)hadislerlemümkündür"açıklamasınıyapmıştır.(Kâsânî,Bedâiu's-sanâi,I,7)Konuyla ilgili İbnHacerşöyledemiştir:Îbnü'l-Münzir'innaklinegöreAbdullahb.Mübarek, "Mestler üzerinemesh etmek hususunda ashap arasında herhangi birihtilaf bulunmamaktadır. Nitekim onlardan olumsuz görüş ifade edenlerden aynızamandamüsbetide rivayetedilmiştir"demiştir, îbnAbdilberde şöyledemiştir:Bu konuda îmam Mâlik dışında olumsuz görüş beyan eden herhangi bir âlimbilmiyorum. Ancak sahih haberler onun da olumlu kanaatte olduğu yönündedir.Hadis hafızlarından birçok kimse mestler üzerine mesh hakkındaki haberlerinmütevâtir seviyesinde olduğunu belirtmişlerdir. Bazı âlimlere göre konuyla ilgilihadislerseksensahabetarafındanrivayetedilmiştir.Aşere-imübeşşeredebunlararasında bulunmaktadır. İbn Ebî Şeybe (bk. İbn Hacer, Fethü'l-bârî, 1,366) vediğerhadiskaynaklarında belirtildiğine göre Hasan-ı Basrî, "Mest üzerinemeshkonusunu bana yetmiş sahabe rivayet etti" demiştir. (İbn Hacer, Fethü'l-bârî,I,264)Buhârî'de şöyle rivayet edilir. Cerir (r.a.) küçük abdestten sonra abdest aldı vemestlerinemeshetti.Sonradanamazkıldı.Kendisinebudurumsorulduğundaise"Resûlullah (s.a.v.)'iböyleyaparkengördüm"diyecevapverdi. (Buhârî, "Salât",25)İbrahimen-Nehaî,"Bu,âlimlerinhoşunagidenbirhaberdir.ZiraCerirabdestâyetinden çok sonra müslüman olanlardandır" demiştir. İbn Hacer'in açıklamasışöyledir:îmamMüslim,Cerir'inmüslümanolmasıMâidesuresindensonraolduğuiçin bu haberi tercih etmiştir. (Buhârî, "Salât", 25) EbûDâvûd da, 'Cerir,Mâide

suresindensonramüslümanoldum'ifadesivardır.(EbûDâvûd,"Taharet",60)[34]

Taberânî'ninMuham-med b. Sîrin vasıtasıyla Cerir'den nakline göre söz konusu

olay veda hac-cında meydana gelmiştir.[35] Tirmizî hadis hakkında şu bilgilerivermektedir:Buhadis konuyaaçıklık getirmektedir. Ziramestler üzerinemeshikabul etmeyenler Hz. Peygamber (s.a.v.)'in mestleri üzerine meshinin Mâidesuresindesözkonusuedilenabdestâyetindenönceolduğunuveâyetinbununeshettiğini ileri sürmüşlerdir. Cerir ise Mâide suresi nazil olduktan sonra Hz.Peygamber (s.a.v.)'imestleri üzerinemesh ettiğini gördüğünü ifade etmektedir.Mestler üzerine meshi kabul etmeyenlerin görüşlerini çürüttüğü için İbnMes'ud'untalebelerideCerirhadisinitercihetmişlerdir.(İbnHacer,Fethü'l-bârî,I,416)Buhârî'ninMuğire b. Şu'be'dennakline göreHz. Peygamber (s.a.v.) ihtiyacı içindışarı çıktı. Muğire su kabıyla onu takip etti. İhtiyacını giderdikten sonra Hz.Peygamber (s.a.v.) abdest aldı Muğire de ona su döktü. Resûlullah (s.a.v.)abdestindemestleriüzerinemeshetti.(Buhârî,"Vudu",48)IbnHacer'inhadisleilgiliaçıklamasışöyledir:HadisinİmamMâlik,Ah-medb.HanbelveEbûDâvûd'dayer alan Abbâd b. Ziyad > Urve b. Muğire isnadıyla rivayetinde, olayın Tebükgazvesinde ve sabah namazında meydana geldiğinde şüphe bulunmadığı ifade

edilmektedir.[36]İbnHacer,hadisinMâidesüresindekiabdestle ilgiliâyetleneshedildiği düşüncesiyle mestler üzerine meshi kabul etmeyenlerin görüşlerini

Page 28: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

çürüttüğünüsöylemiştir.ÇünküabdestâyetiMüreysi'gazvesindenazilolmuşsözkonusuolay ise ittifaklaondansonraTebükgazvesindemeydanagelmiştir.Bez-zâr, olayı Hz. Muğire (r.a.)'den altmış kişinin rivayet ettiğini belirtmiştir. İbnHacer'inaçıklamalarıbazıufaktasarruflarlabuşekildedir.(İbnHacer,Fethü'l-bârU1,265-266) Tahâvî de mukim ve misafir için meshin müddeti konusunda mestüzerinemesh ile ilgili Hz. Peygamber (s.a.v.)'den yapılan rivayetlerinmütevâtirolduğunusöylemiştir.(Şerhumeâni'1-âsâr,I,83)Özetolarak ifadeetmekgerekirse,mukimveyolculukhalindeayaklarıyıkamakyerine mestler üzerine mesh etmenin yeterli olacağına dair Hz. Peygamber(s.a.v.)'den nakledilen hadisler mütevâtir seviyesindedir. Bu durumda -Allahaşkına cevap verin- size göre Mâide süresindeki abdest âyetinden sonra sarıküzerinemeshinbaşayapılanmeshyerinegeçeceğinedairbunuaçıkçaifadeedenmeşhur seviyesinde bir hadis nakledilmiş midir? Bu soruya kesinlikle olumlucevapveremezsiniz.d.FiilîHadislerleİlgiliİddialarınDeğerlendirilmesiŞimdi de konuyla ilgili zikredilen hadislere ve bunların değerlendirilmesinegeçebiliriz. Bunlardan biri Ahmed b.Hanbel'in rivayet ettiği Hz. Selman-ı Fârisî(r.a.) hadisidir. Bunagöre abdesti bozulduğu içinmestlerini çıkaranbirini görenHz.Selman-ıFârisî (r.a.),onamestlerinevesarığınameshetmesiniemrederek,"BenResûlullah(s.a.v.)'imestlerinevebaşındakiörtüyemeshederkengördüm"

demiştir. (Ahmedb.Hanbel, V, 439)[37] Şevkânî hadisi Tirmizî'nin de el-llelü'l-

kebîr'mde (s.56) rivayetettiğini[38]ancak "başörtüsü"yerine "Perçemi" lafzınızikrettiğinisöylemiştir.HadisinisnadındaEbûŞureyhbulunmaktadır.HadisleilgiliTirmizîşuaçıklamayıyapmıştır:Muhammedb.İsmailel-Buhârî'ye'senedindeyeralan Ebû Şureyh'in ismi nedir?' diye sordum. 'Bilmiyorum' dedi. İsnadında yeralanZeyd b. Savhan'ın azatlısı EbûMüslim de bilinmeyen bir kimsedir. NitekimTirmizî onun hakkında "ismini ve bundan başka bir hadis rivayet ettiğini debilmiyorum"demiştir.BizegöreEbûŞureyhmeçhulbirravideğildir.ZiraKatâdeveMuhammedb.Zeydel-Abdî'nin kendisinden rivayette bulunmaları EbûŞureyh'in kimolduğuyla ilgilibilinmezliği (cehâletü'l ayn) ortadan kaldırmaktadır. Ayrıca onu İbn Hibbân es-Sikâfmda İbn Hacer de et-Tehzîb'İnde (XII, 126) zikretmişlerdir. İbn Hacer et-Takrîb'indeiseonunmakbulbirraviolduğunuifadeetmiştir.Meçhu*birravisikavemakbulolarakvasıflandınlamaz.Hz.Selman(r.a.)hadisiAhmedb.Hanbel'de"Selman-ı Fârisî abdesti bozulduğu için mestlerini çıkaran birini gördü ve onamestlerine ve sarığına ve perçeminemesh etmesini emretti" lafızlarıyla rivayet

edilmektedir. (Ahmed b. Hanbei, V, 439-440)[39] Burada Hz. Selman-ı Fârisî(r.a.)'in sadece sarığa mesh etmekle yetinmeyip başına da mesh etmesiniemrettiği açıkça ifade edilmektedir. Ancak Hz. Selman-ı Fârisî (r.a.)'in Hz.Peygamber(s.a.v.)'inuygulamasıylailgilinaklettiğiiseihtilaflıdır.NitekimAhmedb. Hanbel Hz. Selman-ı Fârisî (r.a.)'in Hz. Peygamber (s.a.v.)'i mestlerine vebaşörtüsüne mesh ettiğini gördüğünü rivayet ederken Tirmizî onun Hz.

Page 29: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

Peygamber (s.a.v.)'i mestlerine ve perçemine mesh ettiğini gördüğünü habervermektedir.Busebepledehadisdelilolamamaktadır.ÖyleanlaşılıyorkiHz.Sel-man-ı Fârisî (r.a.) rivayetleri cem ederek, "Hz. Peygamber (s.a.v.)'i mestlerine,sarığına ve perçemine mesh ettiğini gördüm" şeklinde nakletmektedir. Ancakraviler ihtisar yoluna gitmiş ve bir kısmı "başındaki örtüye" diğerleri de"Perçemine"şeklinderivayetetmişlerdir.Konuyla ilgili başkabir rivayetAhmedb.Hanbel veBezzâr'mnaklettiğiSevbân

hadisidir.[40] Buna göre Sevbân, "Resûlullah (s.a.v.)'i abdest alırken gördüm.Mestlerinevebaşüstündekiörtüyemeshetti"demiştir.(Ahmedb.Hanbel,v,281)İsnadında yer alanUtbe b. Ebî Ümeyye'yi İbnHibbân es-Sikâfmda zikretmiş ve'isnadı kopuk (munkatı) hadisler nakleder' demiştir. Heysemî de Mecmau'z-zevâid1İnde(I,104)aynıaçıklamayıyapmıştır.UtbehadisiEbûSellâmel-Esved>Sevbânisnadıylanakletmiştir.Yahyab.MarnveAlib.Medînî'yegöreEbûSellâmel-Esved,Sevbân'danhadisişitmemiştir.Ahmedb.Hanbelde,''OnunSevbân'danhadis işittiğini zannetmiyorum" demiştir. (İbn Hacer, Tehzîb, X, 296) Aşağıdazikredileceği üzere Ahmed b. Hanbel'in rivayeti "Hz. Peygamber (s.a.v.)mestlerine,başındakiörtüyesonradasarığınameshetti"şeklindedir.Konuyla ilgili bir diğer rivayet Taberânî'nin naklettiği Hz. Enes b. Mâlik (r.a.)

hadisidir.[41]Enesb.Mâlikşöyleanlatmıştır:"VefatındanbirayönceResûluUah(s.a.v.)'e abdest aldırdım.Mestlerine ve sangınamesh etti."Heysemî, isnadındayeralanAlib.Fudaylb.Abdülazîz'izikredenbirkimsebulamadığını ifadeetmiş,bu hadisi "Vefatından bir ay önce" kısmı hariç İbn Mâce'nin de rivayet ettiğinibelirtmiştir. (Heysemî,Mecmau'z-zevâid, I, 104) Burada İbnMâce'nin "sarığına"kısmınıdazikretmediğinihatırlatmalıyız.ZiraİbnMâce'ninrivayetinegöreEnesşöyleanlatmaktadır:BirsavaştaResûluUah(s.a.v.)ilebirlikteydim."Suvarmı?"diyesordu.Sonraabdestaldı.Mestlerinemeshettiveorduyaimamlıkyaptı.(İbn

Mâce, "Taharet" 84)[42] Görüldüğü gibi burada ve Taberânî rivayetinde sarığameshsözkonusuedilmemektedir.AHb.Fudayl'ındurumubilinmedikçeburivayetdelilolarakkullanılamaz.Sahiholduğukabuledilsebilehadisineksiknakledildiğidüşünülmelidir. Zira Ebû Davud'un Hz. Enes b. Mâlik (r.a.)'ten naklinden deanlaşıldığıüzereraviburadabaşameshkısmınıhazfetmiştir.EbûDavud'unEnesb. Mâlik'ten rivayeti şöyledir: Resûhıllah (s.a.v.)'i başında Kıtr kumaşından birsarıklaabdestalırkengördüm.Elinisarığınaltınasokarakbaşınınöntarafınımesh

ettidesangıbaşındançözmedi.[43]Azi-mabâdî,EbûDâvûdveMünzirî'ninhadisinsıhhatiyle ilgili herhangi bir açıklama yapmadıklarını söylemiştir. (Ğâyetül-maksûd,1,145)Bizcesözkonusuhadisherikisinegörededelilolabilecekseviyededir.İbnHacer,Ebû Ma'kıl er-Râvî > Enes isnadındameçhul bir ravi bulunduğunu tespit etmişdaha sonra İmam Şafiî'nin Müsned'inde yer alan mürsel rivayetin onudesteklediğini ifadeetmiştir.NitekimİmamŞafiî'ninMüslim>İbnCüreyc>Atâisnadıyla nakline göre ResûluUah (s.a.v.) abdest alırken sarığını geriye doğrukaldırdıvebaşınınönkısmınaveyaperçeminesuylameshetti.(Şafiî,Müsned,s.14) İbn Hacer, "mürsel ve muttasıl rivayet birbirini desteklemiş ve güçkazanmışlardır"demiştir.(Fethü'l-bâri,I,254)Budurumda"ResûluUah(s.a.v.)'in

Page 30: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

başyerinesadecesarığınımeshetmekleyetindi"şeklindekiTaberânî'nin rivayetettiğiHz.Enesb.Malik(r.a.)hadisidelilolamaz.AslındaHz.Enes(r.a.)hadisininzahirinden Resûlul-lah (s.a.v.)'in hem başını hem de sarığını mesh ettiğianlaşılmaktadır. Bazı raviler sadece sarığını diğerleri ise başını mesh ettiğinirivayetetmişlerdir.Budurumdakesinbilgiifadeetmeyenyorumaaçıkhadisdelilolarakkullanılamaz.Konuyla ilgili bir başka rivayet Taberânî'nin Mu'cemü'l-kebîr ve Mu'cemü'l-

evsat'mda rivayet ettiği Hz. Ebû Ümâme (r.a.) hadisidir.[44] Hz. Ebû Ümâme(r.a.)'ninnaklinegöreResûluUah(s.a.v.)Tebüksavaşındamestlerinevesarığınamesh etmiştir. İsnadında yer alan Ufeyr b. Ma'dân zayıf bir ravidir. (Heysemî,Mecmuu'z-zevâid,I,105)Burivayetsarığameshetmeninbaşameshyerinegeçeceğinedairdelilolamaz.ZayıfolmasınınyanındaİmamMüslim'inHz.Muğireb.Şu'be(r.a.)'denrivayetideonun delil olamayacağını göstermektedir. Nitekim Hz. Muğire b. Şu'be (r.a.)'innaklinegöreResûlullah(s.a.v.)abdestalırkenperçemine,sarığınavemestlerinemesh etmiştir. (Müslim, "Taharet", 83) İbn Hacer'in bunun Tebük savaşındaolduğuna dair açıklaması yukarıda zikredilmişti. Hz. Muğire b. Şu'be (r.a.)hadisininsahiholmasıdurumundaEbûÜmâmerivayetininolayıntamamınıifadeetmediğianlaşılır.Hz.EbûÜmâme(r.a.) rivayetinin isnadıhakkındagereklibilgiverilmişti.SonuçolarakHz.Peygamber(s.a.v.)'inMâidesüresindekiabdestâyetinazilolduktansonrasarığameshetmekleyetindiğianlamıaçıkvesahihbirdelililesabitolmuşdeğildir.Ölümünden bir ay önce sadece sarığına mesh ettiğini belirten Hz. Enes (r.a.)hadisiileTebüksavaşındasarığınarneshettiğiniifadeedenHz.EbûÜmâme(r.a.)rivayetinin zayıf olmaları yanında olayın tamamını ihtiva etmedikleri deanlaşılmaktadır. Hz. Enes b. Mâlik (r.a.)'ten nakledilen başka bir hadisteResûlullah (s.a.v.)'in başın ön kısmını mesh ettiğinin açıkça belirtilmesi ve Hz.Muğireb.Şu'be(r.a.)rivayetindeHz.Peygamber(s.a.v.)'inTebüksavaşındahembaşına hem de sarığına mesh ettiğinin ifade edilmesi de bu durumu teyitetmektedir.

Konuyla ilgili birdiğer rivayet,Taberânî'ninMu'cemü'l-kebîr'inde[45]yerverdiğiHz. Ebû Ümâme (r.a.) hadisidir. Buna göre Resûlullah (s.a.v.) yolculuktamestlerinevesangınaüçgün,yolcuolmadığızamanbirgünmeshederdi.ZehebîveHeysemî'nin(Mecmau'z-zevâid,i,106)ifadeettiklerigibibirhadisinisnadındabulunan Ebû Seleme bilinmeyen (meçhul) bir kimsedir. Bize göre meshinmüddetiyle ilgili rivayetlermütevâtirdir.Bunlarınhiçbirindeburivayetteolduğugibi sarığamesh söz konusu edilmemektedir. İsnadında bulunan ravininmeçhulolmasınınyanındagüvenilirravilerinrivayetlerinedeaykırıolanböylebirhaberedayanarakhükümverilemez.Konuyla ilgili bir başka rivayet Taberânî'nin Mu'cemü 'l-evsat'ına (I, 256) aldığıHz.EbûHüreyre(r.a.)hadisidir.Oşöyleanlatmaktadır:Resûlullah(s.a.v.)'iabdest

alırken gördüm. Sarığına ve mestlerine mesh etti.[46] İsnadında bulunanAbdülhakim b. Meysere zayıf bir ravidir. (Heysemî, Mecmau'z-zevâid, 1, 104)Dârekutnî'nin mesh konusunda Hz. Ebû Hüreyre (r.a.)'den gelen bütün

Page 31: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

rivayetlerinzayıfolduğunu//erindeifadeettiğiniZeylaî'ninet-Telkîhmüellifindennaklettiğini(Nasbu'r-râye,1,88)buradahatırlatmalıyım.

KonuylailgilibirdiğerrivayetTaberânî'ninMu'cemü'l-kebîr'md[47]naklettiğiHz.Ebû Eyyüb (r.a.) hadisidir. O "Hz. Peygamber (s.a.v.)'i mestlerine ve başındakiörtüyemeshederkengördüm"demiştir. İsnadındabulunanSaltb.Dînârmetrukbirravidir.(Heysemî,Mecmau'z-zevâid,I,105)Hz.EbûEyyüb(r.a.)'densahiholaraknakledilenhaberiseşöyledir:Abdestalmaküzere mestlerini çıkarırken çevresindekiler ona bakınca, "Resûlullah (s.a.v.)'imestler üzerine mesh ederken gördüm. Fakat bana abdest almak daha güzel

geliyor"[48]diye karşılık vermiştir. BunuAhmedb.Han-bel veTaberânî rivayetetmişlerdir. Kavileri güvenilirdir. (Heysemî, Mecmau'z-zevâid, I, 401) Birincirivayetteki 'başındaki örtü' kısmı ravilerinden Salt b. Dînâr'in hatasındankaynaklanmaktadır.

KonuylailgilibaşkabirrivayetTaberânî'ninMu'cem'inde[49]yerverdiğiHz.EbûMusael-Eş'arî(r.a.)hadisidir.İsâb.Sinan>Dahhakb.Abdur-rahman>Hz.EbûMusa el-Eş'arî (r.a.) isnadıyla nakline göre Resûlullah (s.a.v.) abdest almış veçoraplarına ve pabuçlarına mesh etmiştir. Hadis Nasbu'r-râye'de (i, 97) de buşekildedir. Ğâyetü" l-maksâd'da. (I, 144) Şev-kânî'den yapılan nakilde ise"sarığına" ilavesidebulunmaktadırveTaberânî'nin 'İsâb.Sinan rivayetinde tekkalmıştır' açıklamasına yer verilmektedir. Ebû Dâvûd da "isnadı muttasıl değil,sıhhat bakımından güçlü değil" açıklamasını yapmış, Beyhakî bunu, 'Dahhak b.AbdurrahmanHz.EbûMusael-Eş'arî(r.a.)'denhadisişitmemiştir.İsâb.Sinan'ındarivayetleridelilolarakkullanılamayacakzayıfbirravidir'sözleriyleaçıklamıştır.(Nasbu'r-râye,1,97)İbnHacerdeet-Takrîb'deleyyinü'l-hadîstabirinikullanmaksuretiyle onun rivayetinde gevşek olduğunu ifade etmiştir. Bu durumda onunrivayetindetekkaldığıhadislerimakbuldeğildir.

KonuylailgilidiğerbirrivayetTaberânî'ninMu'cemü'l-evsafmda[50]naklettiğiHz.Ebû Zer (r.a.) hadisidir. Buna göre o, "ResûTulIah (s.a.v.)'i çizmelerine vebaşındaki örtüyemesh ederken gördüm" demiştir. Hadis Ğâyetü'l-maksûd'da (I,144) aynı şekildedir. Burada îbn Adiy'in isnadda yer alanMüseyyeb b. Vâdih'mbirçok münker rivayetini zikrettiğini, Kü-îüb-i sitîe müelliflerinin de onunhadislerini almadıklarını hatırlatmalıyım. Nesâî'nin ona bakışının olumlu, İbn

Hibbân'ın da es-Sikât'm& almasına rağmen[51] Dârekutnî Sünen* inin birçokyerindeonunzayıfolduğunusöylemiş,es-Sâcîbirçokrivayetinintenkitedildiğinibelirtmiştir. Şu halde onun hakkında ihtilaf edilmiştir. Geniş açıklama aşağıdagelecektir.

Konuyla ilgili başka bir rivayet Taberânî'nin Mu''cemü's-sağır''ine[52] aldığı Hz.Ebû Talha (r.a.) hadisidir. Onun nakline göre Resûlullah (s.a.v.) abdest alırken

mestlerinevebaşındakiörtüyemeshetmiştir.TaberânîMu'cemü'l-evsat't&[53]daHz.Huzeymeb.Sabit(r.a.)'in"Resûlullah(s.a.v.)mestlerinevebaşındakiörtüyemeshederdi"dediğininakletmiştir.Mec-maü'z-zevâid'dede ifadeedildiğigibibuhadisinisnadıhasenseviyesindedir.Konuyla ilgili diğer bir rivayet Hz. Bilâl (r.a.) hadisidir. O, "Resûlullah (s.a.v.)

Page 32: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

mestlerinevebaşındakiörtüyemeshetmiştir"demiştir.Buhadis,İmamMüslim,

Ahmed b. Hanbel, Tirmizî, Nesâî ve İbn Mâce tarafından rivayet edilmiştir.[54]

HadisleilgiliNesâî'ninSünen'mehaşiyeyazanSin-dî'ninsarığameshinbaşımeshyerine geçeceğine dair görüş belirtenlere karşı cevabı şöyledir: Hadiste geçenhımar(başörtüsü)ilesarıkkastedilmektedir.Ziraerkeklerbaşlarınısarık,kadınlarisebaşörtüsüyleörterler.Hadîse rağmensarığameshinyeterli olmayacağını söyleyenler,onunbirhaber-ivâhid olduğunu ve Kur'an'la çelişemeyeceği görüşünde oldukları için haklıdırlar.Kur'an, başın meshini farz kılmakta, sarığın meshi ise başın mesh edilmesianlamınagelmemektedir.KaldıkihadisteHz.Peygamber(s.a.v.)'inbiruygulamasınakledilmektedir. Resûlullah (s.a.v.)'ın başındaki sarığı altına su geçirecekderecede küçük ve ince olabilir.Hımar kelimesiyle ifade edilmesi de budurumuteyitetmektedir.Hımar,kadınlzrmbaşlarınıörttükleriörtüdürvegeneldebol suilemeshedildiğindealtınasuyugeçirecekşekildeinceolur.Başörtüsügibiküçükolması sebebiyle Resûlullah (s.a.v.)'in başındaki sarığın hadiste "hımar" diyeisimlendirildiği anlaşılmaktadır. Ayrıca söz konusu hadisin abdest âyetinin nazilolmasından önceki uygulamayla ilgili olması damuhtemeldir. (Sindî, Haşiye alâsu-nen'inNesâî,I,31)Hz.Bilal(r.a.)hadisiyleİlgiliSindî'ninbirincicevabınıAhmedb.Han-bel'dekiHz.Abdurrahman b. Avf (r.a.) rivayetinin de desteklediğini burada hatırlatmalıyım.Zira bu rivayet "Resûlullah (s.a.v.) mestlerine ve sangın örtüsüne mesh etti"(Ahmedb.Hanbel,VI,12)şeklindedir.Ahmedb.Han-bel'dekiSevbânhadisi ise"Resûlullah(s.a.v.)mestlerine,başörtüsünesonradasarığameshetti"Iafızlarıylayer almaktadır. Her iki rivayet de daha önce zikredilmişti. Bu son rivayettenbaşörtüsü (hımar) ile sarığın farklı şeyler olduğu anlaşılmaktadır. Buradahumardan, başın yağından korumak amacıyla sarığın altına konulan örtükastedilmiş olabilir. Bu ise bol su ile mesh edildiğinde genellikle altına suyugeçirecekşekildeolur.Budurumdakesinbilgi ifadeetmeyenyorumaaçıkhadisdelilolarakkullanılamaz.Sindî'nin ikinci cevabını İmam Muhammed'in Muvaîta isimli eserindeki "sarıküzerine mesh başlangıçtaydı daha sonra terk edildi" şeklindeki açıklamasıdesteklemektedir. Bu, aynı zamanda isnadları sahih, delâletleri açık olduğutakdirdesarığameshetmeninyeterliolduğunuifadeedenkav-Iîhadisler içindesöz konusudur. Bunların dışındakiler ise yukarıda zikre-dildiği üzere dikkatealınmayacak derecede zayıf munkatı rivayetlerdir. Kaldı ki, konuyla ilgili Hz.Peygamber (s.a.v.)'in fiilî hadisleri, farklı şekillerdeyorumaaçıkuygulamalarıdırvegenelleşemez.NitekimMuhammedTahirel-Fettenî'ninkonuylailgiliaçıklamasışöyledir: Sözü edilen hadisleri Hz. Peygamber (s.a.v.)'in başın üst ön kısmınameshetmeklefarzıyerinegetirdiği,sarığameshiniseonatabiolarakkemaliçinolduğu şeklinde yorumlamışlardır. "O halde ravi başın üst ön kısmını (nâsiye)nedenzikretmemiştir?"diyesorulabilir.Ancakravibaşınüstönkısmına(nâsiye)mesh etmenin herkes tarafından bilindiğini düşünerek zikretmeye gerekgörmemiş, önemine dikkat çekmek amacıyla kemal için olan sarığa meshinakletmek istemiştir. (Fettenî, Meanau'l-bihâr, I, 39) Hemen belirtelim ki ilkdönemlerden itibaren ravilerin hadiste ihtisar yaparak sadece önemli gördükleri

Page 33: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

kısmınırivayetetmelerininyaygınoluşubudurumudesteklemektedir.Hadislerinbütün tariklerini bir araya getirenlerin yakinen bildikleri gibi bazı raviler hadisitamamıyla rivayet ederken bazıları da önemli gördükleri kısmı nakletmekleyetinmektedirler.NitekimHz.Muğireb.Şu'be(r.a.)hadisiniMuhammedb.Beşşârbir yerde "Resûlullah (s.a.v.) abdest alırkenmestlerine ve sarığamesh etti" birbaşkadefasında ise"Resûlullah(s.a.v.)başınınüstönkısmınavesarığınameshetti"şeklinderivayetetmiştir.Tirmizîşöyledemektedir:Hz.Muğireb.Şu'be(r.a.)hadisi birçok tarikten rivayet edilmektedir. Bir kısmı onu "Resûlullah (s.a.v.)başınınüstönkısmınavesarığınameshetti"şeklinderivayetederkenbazılarıisebaşınınüstönkısmını(nâsiye)zikretmemektedir.(Tirmizî,"Taharet",75)BazırivayetlerdeHz.Peygamber(s.a.v.)'inbaşınınüstönkısmını(nâsiye)meshettiği açıkça zikredilmesinden hareketle sadece sarığına mesh ettiğine dairrivayetlerin ihtisar edildiği şeklinde anlamak gerekmektedir. Zira Şevkânî'ninİbnü'l-Kayyim'den naklettiği gibi bir şeyi zikretmemek onun yok olduğunugöstermez.(Neylü'l-evtâr,i,151)İbnü'l-Kayyim'in açıklaması, "Hz. Enes b. Mâlik (r.a.)'in zikretmemesi onun(başınınüstönkısmınımeshin)yokluğunadelâletetmez.NitekimHz.Muğîreb.Şu'be(r.a.)hadisibununvarlığınıifadeetmektedir.Açıkçabaşaveyabaşınüstönkısmınameshinterkedilmesiniifadeedenhadisolmadıkçasadecesarığameshtenbahseden rivayetler delil olarak kullanılamaz. Açıkça başa veya başın üst Önkısmınameshinterkedilmesiniifadeedenherhangibirhadisdebilinmemektedir.Ayrıca böyle bir hadis bulunduğu takdirde bunun Mâide suresinden sonra sözkonusu olduğu ve herhangi bir mazeretle ilgisinin bulunmadığı da tespitedilmelidir. Böyle bir durumda ise anlamı kapalı (mücmel) olan mânası açık(müfesser) olana, belirli bir kayıtla sınırlı olmayan (mutlak) sınırlı olana(mukayyed) göre yorumlanır. Bu, mânası açık (müfesser) ve belirli bir kayıtlasınırlı(mukayyed)olanınisnadıdahasahihvediğerlerindenmeşhuriseözellikleuygulanmasıgerekenbirhusustur.Buradadaböylebirdurumsözkonusudur.ZiraHz.Muğîreb.Şu'be(r.a.)hadisikonuylailgilirivayetlerinenmeşhurudurvesarıklabirliktebaşınüstönkısmınınmeshedilmesinideifadeetmektedir.Hz. Ebû Bekir'in başını mesh etmeden sadece sarığınamesh ettiği açıkça ifadeedilmedikçeCûzcânî'nin,"RâşidhalifeHz.EbûBekir(r.a.)deböyleuygulamıştır"şeklindekiaçıklamasınınherhangibirönemiolamaz.Hz.EbûBekir(r.a.)'inbaşmımesh etmeden sadece sarığına mesh ettiği.ıi açıkça ifade eden herhangi birrivayet de bulunmamaktadır. Nitekim İbn Ebî Şeybe'nin Abdurrahman b.Useylees-Sunâbihî'den nakli, "Hz. EbûBekir'i başının üzerindeki örtüyemesh ederkengördüm" (İbn Ebî Şeybe, el-Musannef\ I, 22) şeklindedir. Diğer rivayetlerdeolduğu gibi burada da başın üst ön kısmına mesh yaygın olarak bilindiği içinzikretmeye gerek görülmeden önemine dikkat çekmek amacıyla sadece örtüyemesh söz konusu edilmiş olabilir. Aynca başının üzerindeki örtü anlamındazikredilen hımar kelimesiyle yukarıda zikredilen açıklamalar da kastedilmişolabilir.Konuyla ilgili Umdetü'r-riâye'de şöyle denilmektedir: Sarığa, başlığa ve yüzörtüsüne mesh etmek caiz değildir. Zira meshin, su ile yapılan yıkama hükmüyerinegeçeceğikıyasaaykırıdır.Bugibidurumlardanaslarlabelirlenenmiktarla

Page 34: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

sınırlı kalınır. Bu sayılan şeylere mesh ile yetinilebile-ceğine, meshin yıkamayerinegeçeceğinedairherhangibirşer'îaçıklamabulunmamaktadır.Bukonu,reyveiçtihatilebelirlenecekbiralandadeğildirki,mestüzerinemeshekıyasedelimde cevazına hükmedelim. Bunlar âlimlerin çoğunun benimsediği görüşlerdir.Ahmed b.Hanbel ve Ev-zâî'ninmestleremeshin birçok rivayette yeterli olacağıbelirtilmesine rağmen sarık üzerine meshi caiz görmeleri, sadece Ömer b.Ümeyye ed-Dam-rî (Buharı, "Vudu", 48) ve Hz. Bilâl (r.a.) (Müslim, "Taharet",275) rivayetleri İle Hz. Peygamber (s.a.v.)'den sabit olması (kıyasla değil)sebebiyledir.OnlardadaResûlullah (s.a.v.)'in perçemineve sarığınameshettiğiaçıkça ifadeedilmektedir.Mestüzerinemeshegelince,bukonudapekçokhadissadecemeshinyeterliolacağınıgöstermektedir..(Umdetü'r-riâye,l,97)Bizegöredebu,karşıçıkılamayacakbircevaptır.Sarığameshedilebileceğiniilerisürenlerin delili ise sadra şifa verecek derecede değildir. Doğrusu Hattâbî'ninaçıkladığışekildir.Allahbaşımeshetmeyifarzkılmıştır.Sarığameshleilgilihadisiseyorumaaçıktır.Kesinbilgiverendelil,yorumaaçıkolanlaterkedilemez.İbnHacer'in sarığa meshle ilgili başın üst ön kısmından sonra sanğa da meshedilebilmesişeklindekiizahıkabuledilebilir.Bunaaykırıherhangibirdelilbulunmamaktadır.Bazılarınınbudurumunkavlî hadislerde bulunmadığına dair iddialarını daha önce reddetmiştik. Sonuçitibariyleherhangibirkimsesarığameshleilgilirivayetlerintevatürveyameşhurseviyesindeolduğunuiddiaedersebunukabuledebiliriz.Bubizimgörüşümüzedeaykırıdeğildir.Ancakbaşameshiterkedereksadecesarığameshinyeterliolduğukonusunda tevatür bulunduğu iddiasını kabul etmek mümkün değildir. Haber-ivâhid ileKur'ân'a ilavehükümgetirmek sözkonusuolamaz.Sıhhati vedelâletitartışmaya açık olan haberlerin ise herhangi bir hüküm getirmesi zatendüşünülemez.DoğruyaulaştıransadeceAllah(c.c.)'dür.3.SakallarıHilâllemekBu konu, suyu seyrek sakalın dibine ulaştırmanın, sık sakalın ise dışınınyıkanmasının farz olmasıyla ilgilidir. Her iki hususta da sahih bir hadisbulunmamaktadır. Yüze dâhil olduğu ve dibine ulaştırmanın kolaylığı sebebiyle

suyu seyrek sakalın dibine ulaştırmanın gerekliliği "Yüzlerinizi yıkayın"[55]

âyetinden anlaşılmaktadır. Sık sakalın dışının yıkanmasının farz olmasıyla ilgiliİhya şerhindeki açıklama şöyledir: Sık sakalın sadece dışının yıkanması farzdır.Zira Hz. Peygamber (s.a.v.) abdest alırken bir avuç suyla yüzünü yıkamıştır.

(Buhârî,"Vudu",7)[56]Biravuçsuylayıkanmasıdurumundagenelliklesuyunsıksakalın dibine ulaşması mümkün değildir. Şu halde hadisten sık olan sakahndibinesuyunulaşmasınıngerekliolmayacağıanlaşılmaktadır.Abüdlkerimb.Muhammeder-Râfiî'ninaçıklamasışöyledir:Sıksakalsahibikadın,sıksakalıolansadecedışınınyıkanmasının farzolmasıhükmünden istisnaedilir.Böylesikadınınsuyusakallarınındibineulaştırması farzdır.Çünkükadınlardasıksakalbirtarafaseyreksakalınbulunmasıbilenadirdir.Sakalınbitmesiniproblemigidericiolarakdüşünmediğimizdeçiftcinsiyetliveyacinsiyetibelirsizkimseleriçin

Page 35: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

dedurumaynıdır.İhya şerhindemuhaddisSeyyidMürtezâez-Zebîdî el-Hanefî aynı görüşleri ifadeettikten sonra şu açıklamayı yapmaktadır: Mezhebimizin kitaplarındakiaçıklamalar da bu şekildedir. Nitekim kaynaklarımızda belirtildiği üzere fetvayaesas olangörüşegöre sık sakalın dışının yıkanması gerekir. Çünkübudurumdasakalyüzyerinegeçmekteveonuyıkamakfarzolmaktadır.Bunundışındayüzünüçte birinin veya dörtte birinin yıkanması ya da tamamının mesh edilmesi vebenzeri açıklamalar dikkate alınmaması gereken görüşlerdir. (îthâfü's-sâdeti'l-muttakîn,II,358)KonuylailgiliTehânevîşöyledemektedir:Sözüedilenhükümsakalıntamamıdeğilsadece yüz sınırları içinde kalan kısmı hakkındadır. Çene altındaki sakal buhükmündışındadır.Buhusus fıkıh kitaplarındada zikredilmektedir.Başakıyaslasakalındadörttebirininmeshedilmesiniilerismenkimseyanlışbirkıyasyapmışolur. Zira yüzün aksine saç olmasa da başın dörtte birini mesh etmek farzdır.Yüzünisesakalolmasadatamamınıyıkamakfarzdır.Budurumdanasılyüzilebaşbirbirine kıyas edilebilir? Fıkıh kitaplarında mezhebin diğer görüşleri de yeralmaktadır. Üstadımın da ifade ettiği üzere burada ihtiyata uygun olanızikredilmiştir.es-Siâye'de şöyle denilmektedir: Hatîb eş-Şirbînî'nin el-İknâ isimli eserindebelirttiğine göre sakal kadını erkekleştirirse böyle durumlar nadiren görüldüğüiçin sık bile olsa iç ve dış ayırımı yapılmaksızın her tarafı yıkanır. Çift cinsiyetliveya cinsiyeti belirsiz kimseler için de durum aynıdır. Bu, mezhebimizinkurallarınaaykırıdeğildir.(es-Siâye,I,100)Kenzü'î-ümmâl'de (V, 102) bulunan rivayette Abbâd b. Temîm'in nakline görebabası,"Resûlullah(s.a.v.)'iabdestalırkengördüm.Suylasakalınaveayaklarınamesh etti" demiştir. Söz konusu haberi Ahmed b. Han-bel, İbn Ebî Şeybe, el-Adenî,Begavî,Bârûdîrivayetetmiş,BuhârîTâ-n'/z'inde,Taberânî iseMu'cemü'l-kebîfİndezikretmişlerdir.İbnHacer'inel-îsâbe'âebelirttiğinegöreEbûNuaymsözkonusu haberin ravilerinin güvenilir olduğunu söylemiş, Heysemî deMecmau'z-zevâid'de(I,95)Ta-berânî'ninMu'cemü'l-kebîr'İnderivayetedildiğinizikrettiktensonraravileriningüvenilirolduğunuifadeetmiştir.Mecmau'z-zevâid"'deki(I,93)birbaşkarivayetegöreHumrânb.Ebânşöyleanlatmaktadır:Mescidinkapısındaabdest almak amacıyla su isterken Hz. Osman b. Affân (r.a.)'i gördüm. Önceelleriniyıkadı, sonraağzını çalkaladı,burnunasuverip temizledi, sonraüçdefayüzünüyıkadı, sonradirseklere kadarüçdefa kollarını yıkadı, başınımeshetti,sonra parmaklarıyla kulaklarının dışını mesh etti, sakalını hilâlledi, ayaklarınıtopuklarınakadarüçerdefayıkadıktansonraikirekâtnamazkıldıve"Resûlullah(s.a.v.)'den gördüğüm gibi abdest aldım ve onun kıldığı gibi iki rekât namazkıldım"dediveHz.Peygamber(s.a.v.)'in iki rekâtnamazdansonra, "Kimbenimabdest aldığım gibi abdest alır da gönlünden hiç bir şey geçirmeyerek iki rekâtnamaz kılarsa, Allah onun bir gün önce kıldığı namazdan bu namazına dekgünahlarınıaffeder"buyurdu.HaberiAhmedb.Hanbelde(i,68)rivayetetmiştir.[57] Özet halinde Buhârî'nin el-Câmiu's-sahîh'm'dt de bulunmakta olup ravilerigüvenilirdir.

Page 36: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

Dârekutnî'nin rivayetinegöreHz.Osman (r.a.), "Gelin sizeResûlullah (s.a.v.)'inabdestini göstereyim" dedikten sonra yüzünü ve pazılarını da ıslatacak şekildedirseklerekadarkollarınıyıkadı,başınımeshetti,parmaklarıylakulaklarınımeshetti,sakalınıhilâllediveayaklarınıyıkadı.(Dârekut-nî,Sünen,I,31;Azîmâbâdî,et-Ta'lîku'l-muğnî, III, 81). Hz. Osman (r.a.) hadisiyle ilgili Fethü'l-bârfde İbnHacer'in yaptığı açıklama şöyledir: İsnadı hasen seviyesindedir. Ancak bu hadisyüzyıkamaesnasındasakalınmeshedilmesihususundadelilolarakkullanılamaz.Sakalınhilâllenmesiilgiliyerdezikredilmişolupabdestingereklerindendir.Buradasöz konusu edilen ise kulaklardan sonra sakalın mesh edilmesi olup abdestinmüstehaplarından-dır.ZiraHz.Osman(r.a.)'inbuhadisindesakalınkulaklardansonramesh edilmesi açıkça ifade edilmektedir. Bu durum da söz konusu edilenmeshin sakalın hilâllenmesiyle iîgili olmadığını göstermektedir. Üstadımınaçıklamasıdabuşekildedir.Hz.Peygamber(s.a.v.)'inSakalıHz. Peygamber (s.a.v.)'in sakalı hakkında İbn Hacer'in (et-Tdhîsü'l-habîr, 1,20)açıklamasışöyledir:Kadı İyazHz.Peygamber(s.a.v.)'insakalınıngürolduğununsahih isnadla birçok sahâbîden nakledildiğini ifade etmiştir. İmam Müslim'inCâbir'denrivayetinegöredeResûlullah(s.a.v.)'însakalıgüridi.(Müslim,"Fedâil",109)Beyhakî'ninHz.Ali(r.a.)'dennaklindedeHz.Peygamber(s.a.v.)'insakalınıngür olduğu ifade edilmektedir. (Beyhakî, Delâil, I, 217; Zebîdî, İthâfd's-sâdeti'l-muttakîn, II, 396) Hind b. Ebî Hâle (r.a.), Hz. Âişe (r.a.) ve Ümmü Ma'bed(r.a.)'den yapılan rivayetlerde de Resûlullah (s.a.v.)'in sakalının gür olduğubelirtilmektedir.Buradakonuylailgilişuaçıklamayıyapmalıyım:Azîzî(III,106)Hz.Ali(r.a.)'insözkonusuhadisininaklettiktensonraüstadınıngörüşlerininaklet-miştir.BunagöreHz. Ali (r.a.) hadisi sahihtir. ÜmmüMa'bed hadisini Be-gavî, İbn Şahin, İbnü's-Seken, İbn Mende, Taberânî, Hâkim en-Nîsâbûri rivayet etmiştir. Beyhakî onunsahiholduğunusöylemiş,EbûNuaymhadisiHizamb.Hişamb.Hubeyşb.Halid>

babası>dedesiisnadıylanakletmiş[58],el-Hasâisü'l-kübrâ'da(I,188)olduğugibihadisi ayrıntısıyla zikretmiştir. Ancak orada sakalın gür olduğunu ifade etmeküzere kesâfe kelimesi yerine kesâse denilmektedir. Büyük ihtimalle bu durumkitabın çoğaltılması esnasında yazanlardan kaynaklanmıştır. Aynı hadis Târîhu'l-hu-lefada (s. 171) da bulunmaktadır. İbn Asâkir'in birçok tarikten yaptığı naklegöreHz.Osman(r.a.)'deortaboyluvegürsakallıbirkimseydi.İbnHa-cerdeHz.Osman(r.a.)'inortaboylu,güzelşimali,naziktenlivegürsakallıolduğunuifadeetmektedir.4.EllerinYıkanmadanKabaSokulmasınınYasakOluşu8.EbûHüreyre(r.a.)'ninrivayetinegöreHz.Peygamber(s.a.v.),"Birinizuykudanuyandığında elini üç defa yıkamadan su kabına daldırmasın. Zira elinin nerede

gecelediğinibilemez"buyurmuştur.[59]

Page 37: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

MüellifinEbûHüreyre(r.a.)'inrivayetiyleilgiliaçıklamasışöyledir:Hz.Peygamber(s.a.v.)'in "Zira elininneredegecelediğini bilemez"buyurması, yasağın tenzihenmekruh olduğunu göstermektedir. Dihlevî ab-dest almak isteyen kimseninyıkamadanabdestsuyubulunankabaelinidaldırmasınınyasakoluşunuşöyleizaheder:Uykuhalinde insantemizlikhalindenuzakolur,gaflethalindebulunur.Buda ellerine pislik ve kir bulaşması ihtimalini artırır. Bu halde iken ellerini suyadaldırması halinde, suyu kirletir veya bulandırır yahut tiksinti uyandırır. O,içilecek suya üflemenin yasaklanmasının sebebinin de aynı olduğunu belirtir.(HUccetullahi'l-bâli-ğa,s.180)İçileceksuyaüflemeyiyasaklayanhadisMecmaü'z-zevâid'âe (I, 175) bulunmaktadır. Zeyd b. Sabit (r.a.)'in nakline göre Hz.Peygamber (s.a.v.) secde yerine ve içilecek suya üflemeyi yasaklamıştır. HadisiTabe-

rânîdeMu'cemü'l-kebîr'mĞQrivayetetmiştir.[60]AncakisnadındabulunanHalidb,İlyasmetrukravilerdendir.5.AbdestteBesmeleninMüstehapOluşu9. Rebah b. Abdurrahman b. Huveytıb'ın nakline göre ninesi şöyle anlatır: Hz.Peygamber (s.a.v.)'den duydum o şöyle diyordu: "Bana iman etmeyen Allah 'aiman etmiş olmaz. Ensârı sevmeyen de bana iman etmiş olmaz. Abdestiolmayanın namazı, abdeste başlarken besmele çekmeyen kimsenin de abdesti

yoktur."[61] Ahmed b. Hanbel söz konusu hadisi hem doğrudan Rebah'ınninesindenhemdebabasındanrivayetetmiştir.Buharı, "fi hadîsihi nazar" tabirini kullanmak suretiyle isnadında bulunan EbûSifal'msonderecezayıfolduğunuifadeetmiştir.İsnaddayeralandiğerravileriseSahih'in ravilerindendir. (Heysemî, Mecmau'z-zevâid, I, 92) Rebah'ın ninesininhadisi doğrudan kendisinin duyması da başkasından işitip kendisine ulaşanlafızlarlanakletmesidemümkündür.İsnadındabulunanEbûSifal,Sümâmeb.Vâilb.Husaynolup künyesiyle tanınmaktadır. İbnHacer'e göre "makbul" bir ravidir.(İbn Hacer, Takrîb, s. 17) Ancak hakkında ihtilaf edilmiştir. Bu onun hakkındaolumsuzdüşünmeyigerektirecekbirdurumdeğildir.İsnadda yer alan Rebah, Tirmizî'de zikredildiği gibi ("Taharet", 20) Rebah b.Abdurrahman b. Huveytıb, Abdurrahman b. Ebî Süfyan b. Huveytıb'ın oğluRebah'Ur.Etbâü't-tâbiîndenolanbuRebah'ıİbnHibbânes-Sikât'tazikretmiş,İbnHacerdebeşinci tabakadanmakbulbir ravi olduğunu ifadeetmiştir. (İbnHacer,Tehzîb. III, 234; Takrîb, s. 57) Bu İtibarla EbÛ Hatim ve Ebû Zür'a'nın onunhakkında meçhul olduğuna dair görüşleri (İbn Hacer, Telhî-sü'l-habîr, 1, 27)dikkatedeğerdeğildir.Ziraravihakkındabilgisahibiolanbilgisiyleonunhakkındabilgi sahibi olmayana öncelenir. İbn Hacer'in belirttiği gibi (bk. TeMsü'l-habîr, I,27;Takrîb,s.289)Rebah'ınninesiEsmabintSaîdb.Zeydb.Amrolupsahabedenolduğusöylenmektedir.Rebah'ın ninesi Esma bu rivayette Hz. Peygamber (s.a.v.)'den bizzat işittiğinisöylemiştir. Zebîdî'nin İhya şerhindeki nakline göre Nevevî'nin el-Ezkâr isimlieserindekiaçıklamasışöyledir:Abdesttebesmeleçekmekkonusundabirçokzayıf

Page 38: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

hadis bulunmaktadır.NitekimAhmedb.Hanbel'in "Abdestte besmelehususundasabitbirhadisbilmiyorum"dediğibilinmektedir.İbnHacer et-Telhîsu'l-habîfdt şöyle demektedir:Bilmemekyokluğugerektirmez.Enazındansabitolmaması zayıfolduğuanlamınagelmez.Çünküsabit ile sahiholması da kastedilebilir. En azından bazılarının sabit olmadığını söylemektamamının sabit olmadığı anlamına gelmez. Abdestte besmele çekmekle ilgilihadislerin tamamını zikrettikten sonra İbn Hacer, Ebü'1-Feth el-Ya'murî'nin,"konuylailgilihadislerindelaletleriaçıkancaksahiholmadıklarıortadadır.Nevarkiİbnü's-Salahbütünrivayetlerbirliktedüşünüldüğündehadisinhasenseviyesineulaşacağınısöylemektedir"şeklindekiaçıklamasınınakletmektedir.İbn Seyyidinnâs en-Nef'u'ş-şezîfîşerhi'l-Câmii't-Tirmizîisimli eserinde, ŞevkânîdeNeylü'l-evtâr'mâa(1,131)bukonudakihadisleryahasenvedelaletiaçık,yadasahihfakatdelaletikapalıdurumdabulunduğunuifadeetmişlerdir.el-Bahrü'r-râikisimli eserde "Abdeste başlarken besmele çekmeyen kimsenin abdesti yoktur"hadisi nakledildikten sonra şöyle denilmektedir: Hadisin zahirinden besmelesizabdestolmayacağıanlaşılmaktadır.Ancakhaber-i vâhidolmasıhasebiyleonunlaKur'ân'a ilave hüküm getirilemez. Engelleyici bir durum olmadığı sürece emirfarziyetifadeeder.Birkaçsatırsonraşöyledevameder.el~Mebsût'daTirmizî'ninhasenolaraknitelediğihadisteabdestöğrettiğibedevîyeHz.Peygamber(s.a.v.)'inbesmeleden söz etmemesinin farziyetini engelleyici bir durum olduğuzikredilmektedir. et-Telhîsu'l-habîfâz (I, 27) nakledildiğine göre Bezzâr'ınaçıklamasıiseşöyledir:Hadislebesmeleçekmeyeninabdestininolmayacağıdeğil,faziletinden mahrum olacağı kastedilmektedir. Beyhakî abdestte besmeleçekmenin farz olmadığına dair delil olarak Rifaa b. Râfi hadisini zikretmektedir.Buna göre Hz. Peygamber (s.a.v.), "Abdestini Allah'ın emrettiği gibi tam alıpyüzünü iyiceyıkamadıkçanamazı tamolmaz"buyurmuştur.MerfûolanbuhadisEbûDâvûdtarafındanuzuncahaliylerivayetedilmişvesıhhatiyle ilgiliherhangi

biraçıklamayapılmamıştır.[62]

10. Ebû Hüreyre (r.a.)'den nakledildiğine göre Hz. Peygamber (s.a.v.) şöylebuyurmuştur: "Ebû Hüreyre! Abdest aldığında 'bismillah' ve 'elhamdülillah'demeyiihmaletme.Bunadevamedersenabdestinbozulun-cayakadarseniniçin

sevapyazılır."[63]

Hadis Taberânî'nin Mu''cemü's-sağîf'inde hasen bir isnadla rivayet edilmiştir.(Heysemî, Mecmau'z-zevâid, I, 89) Reddü'l-muhtâr isimli eserde (I, 113) deAynî'nin Şerhu'l-Hidâye''sinden naklen hadisi Taberânî'nin Mu'ce-mü's-sağîr'İndehasenbirisnadlarivayetettiğibelirtilmektedir.Yukarıdaki hadis hakkında zikredilen gerekçelerle bu hadiste söz konusu edilenbesmeleçekmenindefarzdeğilmüstehapolduğunuhatırlatmalıyız.11. Berâ b. Âzib (r.a.)'den nakledildiğine göre Hz. Peygamber (s.a.v.) şöylebuyurmuştur: "Kul abdeste besmeleyle başladıktan sonra her bir uzvunuyıkarken 'Allah'ın bir ve ortağı bulunmadığına, Muhammed (s.a.v.)'in onunkuluveelçisiolduğunaşahadetederim'der,abdestibitirdiğinde ise 'Allahımbenitövbeediptemizlenenkullarınadâhilet/'diyeduaedersecennetinsekizkapısıdaonun için açılır ve dilediğinden içeri girer. Sonra da hemen akabinde kalkar ve

Page 39: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

bilinçlibirşekildeikirekâtnamazkılarsanamazınbitimindeannesindendoğduğugünkü gibi tertemiz olur ve ona 'haydi hayata yeniden başla' denilir." (Ali el-Muttakî,Kenzü'l-üm-ınâl,IX,299)Müstağfirîed-Deavâtisimlieserindehadisinhasengaribolduğunusöylemiştir.(AHel~Muttakî, Kenzü'l-ümmâl, V, 72)Hadisin abdest alırken besmele çekmenin veduaetmeninfaziletiyleilgiliolduğuaçıktır..12.Münzirî'ninnaklinegöreEbûBekirb.EbîŞeybe,"Hz.Peygamber(s.a.v.)'in,'Besmele çekmeden abdest alanın abdesti yoktur' buyurduğu sabittir" (İbn EbîŞeybe,el-Musannef,I,3)demiştir.(Münzirî,et-Terğîb,I,42)6.MisvakKullanmanınSünnetOluşu13. Ebû Hüreyre (r.a.)'den rivayet edildiğine göre Resûlullah (s.a.v.) şöylebuyurmuştur: "Eğer ümmetime zorluk vermeyecek olsaydım her abdest

aldıklarındamisvakkullanmalarınıemrederdim."[64]

Hadisi İmamMâlik, Ahmedb.Hanbel,Nesâî rivayet etmiş, İbnHuzey-me sahiholduğunu söylemiş, Buharı ise muallak olarak rivayet etmiştir. İbn Hacer deBulûğu''Ümerâmisimlieserindemuallakolarakzikretmiştir.Hadisinmisvakkullanımınıteşvikettiğiaçıktır.Ancakmisvakkullanımınınıstılahımânada sünnet olduğuna delâlet etmemektedir. Zira bu hadiste Resûlullah(s.a.v.)'in misvak kullanmaya sürekli devam ettiğine dair herhangi bir delâletbulunmamaktadır.Aşağıdakihadiste iseResûlullah (s.a.v.)'inmisvakkullanmayadevamettiğiaçıktır.Ziraondasüreklilikifadeedenbirkelimebulunmaktadır.el-HidâyemüellifininResûlullah(s.a.v.)'in devam ettiğine işaret ederek misvak kullanmayı abdestin sünnetleriarasında zikretmesi isabetlidir. İbnü'l-Hümam, "Açıkça ifade eden bir hadisbilmemekle birlikte misvak kullanmak abdestte devam edilmesi istenen birhusustur" dedikten sonra misvak kullanmanın faziletiyle ilgili hadislerizikretmiştir. (Fethü'l-kadir, 1,22) Onun söz konusu açıklamasıyla amacı misvakkullanmanın mendup olduğunu ifade etmektir. Ona göre misvak kullanmakmüstehaptanbaşkabirşeyolamaz.Onunböylebirsonucavarmasıkendibilgisiilesınırlıkalmasısonucudur.BilindiğiüzeremisvakkullanmayadevametmekHz.Peygamber (s.a.v.)'in sünnetinde sabittir. Keza diğer hadislerin misvakkullanmanın faziletine delâletleri açıktır. Bütün bunlardan abdest esnasındamisvakkullanımınınmüstehapdeğilsünnetolduğusonucuçıkar.Kütüb-i sitte'de Ebû Hüreyre (r.a.)'den merfû olarak rivayet edilen "Eğerümmetime zorluk vermeyecek olsaydım her namazda misvak kullanmalarını

emrederdim"[65]hadisindeŞevkânî'nindebelirttiğigibi{Neylü'l-ev-tar,1,101)"her namazda" ifadesi takdirî bir tamlama ile "namaz için alman her abdestte"anlamındadır.. Özellikle İbn Hibbân rivayeti olmak üzere konuyla ilgili diğerhadisler bu hadisi açıklamaktadır. Misvak kullanmak, akılla kavranabilir birhükümdür.Konuylailgilidiğerhadislerindedelâletettiğiüzerehernamazdadeğilabdestalırkenyapılmasıgereklidir.Ziramisvakkullanmaksonuçtabirtemizliktir.Temizlikisenamazdanönceabdestalırkenyapılır.

Page 40: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

Burada hem mutlak hem de mukayyetle amel edip misvakın hem abdestesnasında ve hem de namaz öncesinde kullanılabileceği ileri sürülebilir. Ancakbizegöremisvakınamacıdikkatealındığındabumümküngözükmemektedir.Ziraabdestalırkenmisvakkullanmaklaağıztemizliğiyapılmıştır.Budurumdanamazöncesindetekrarlananmisvakkullanımıboşunavegereksizolur.Hadistebulunan"hernamazda" ifadesinamazöncesindeağzın temizlenmesinin,namaz için gerekli olduğuna "her abdestte" ifadesi ise misvakın kullanılacağızamanaişaretolur.14. Zeyd b. Halid el-Cühenî (r.a.)'in nakline göre Resûlullah (s.a.v.) evindennamaziçinherçıkışındamisvakkullanırdı.Hadisi Taberânî sahih sayılabilecek bir isnadla rivayet etmiştir. Heyse-mî

(Mecmau'z-zevâid, I, 181)[66] de hadisin ravilerinin güvenilir olduğunu ifadeetmiştir.15. Hz. Ali (r.a.)'den rivayet edildiğine göre Resûlullah (s.a.v.) şöylebuyurmuştur: "Eğer ümmetime zorluk vermeyecek olsaydım her abdest

aldıklarındamisvakkullanmalarınıemrederdim."[67]

TaberânîMu'cemü'l-evsafında(II,138)rivayetetmiştir.İsnadındagüvenilirfakatmüdellisolanİbnİshakbulunmaktadır.Ancakburadahadisidoğrudanhocasındanaldığını ifade etmiştir. Dolayısıyla isnadı hasen seviyesindedir. (Heysemî,Mecmau'z-zevâid,I,89)16. Hz. Aişe (r.anhâ)'dan rivayet edildiğine göre Resûlullah (s.a.v.) şöylebuyurmuştur:''Eğerümmetimezorlukvermeyecekolsaydımhernamazesnasında

abdestalırkenmisvakkullanmalarınıemrederdim."[68]

Hadisi İbnHibbânSahih1 inde rivayetetmiştir, (bk. İbnHacer, Telhtm'l-habîr, I,23)17. Hz. Aişe (r.anhâ)'dan rivayet edildiğine göre Resûlullah (s.a.v.) şöylebuyurmuştur:"MisvakağzıtemizlerveAllah'inrızasınıkazandırır."EbûYa'lâikiayrı isnadla rivayet etmiştir. Birinde güvenilir fakat müdellis olan İbn İshakbulunmakta, diğerinin isnadı ise Sahih'in ravilerinden meydana gelmektedir.Ahmed b. Hanbel ve Nesâî sahih isnadla rivayet etmişlerdir. Buhârî (Nimevî,

Âsârü's-sünen,s.34)muallakolaraknakletmiştir.[69]

Azîzî'nin (II, 331) "misvak kullanmak, cuma günü boy abdesti almak hermüslümanavaciptir"hadisiniEbûNuaymKitâbü's-sivak isimli eserindeAbdullahb.Amrb.HalhalaveRâfi b.Hadîc'tenmerfûolarak rivayetetmiştir.Buhadisleilgili Üstat şöyle demiştir:Hadis hasen seviyesindedir. Burada zikredilen vaciplevacibeyakınlıkkastedilmiştir.Sözkonusuhadisdebudurumudesteklemektedir.Nevevî'nin açıklaması ise şöyledir: İcmada görüşü esas alınan âlimlere görenamaziçinveyabaşkabiramaçlamisvakkullanmakvacipdeğilsünnettir.Cumagünü boy abdesti almanın "vacip"liği konusu ise ilgili kısımda ele alınacaktır.(Nevevî,eUMin-hâcfiŞerhiSahîh-iMüslim,I,127)a.DişleriParmaklarlaOvmakMisvakbulunmadığındaparmaklaronunyerinekullanılabilir.Nitekimet-Telhîsü'l-

Page 41: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

habîr'dt (1,25)zikredilenbirhadisböyledurumlardaparmaklarınmisvakyerine

geçtiğiniifadeetmektedir.HadisiİbnAdiy,DârekutnîveBeyhakî[70]Abdullahb.MüsennâvasıtasıylamerfûolarakNadrb.Enes'tenrivayetetmişlerdir. İsnadıproblemlidir.AncakZiyael-Makdisî isnadındabir sakınca görmediğini et-Telhîsü'l-habîr müellifinin de aynı görüşte olduğunuiddia etmiş ve konu ile ilgili Ahmed b. Hanbel'in Müs-/Winde Ali b. EbîTalib(r.a.)'dennaklettiğihadisindahasahiholduğunuilerisürmüştür.BunagöreAlib.EbîTalib(r.a.)birsutestisi istemişonunlayüzünüveelleriniüçdefayıkadıktansonra birkaç parmağını ağzına sokup ovarak ağzını yıkamıştır. Daha sonra, "bu

Resûlullah(s.a.v.)'inaldığıabdesttir"demiştir.(Ahmedb.Hanbel,I,158)[71]

Bizegörehadisinsıhhatiyleilgiliihtilafonudelilolarakkullanmayaengeldeğildir.Bu hususta İbnü't-Türkmânî'nin açıklaması şöyledir: Güvenilir bir ravinin itimatettiğiisnadhakkındakiihtilafdikkatealınmaz.NitekimbuneviihtilaftanSahihaynhadislerininçoğukurtulamaz.Kitabınınbaşlarındayeralan"suyutemiz--"hadisihakkındaBeyhakîdebenzerişeyiyapmıştır.Osözkonusuhadisleilgili ihtilaflarızikrettikten sonra, "Ancak isnadı güvenilirdir. Onu İmamMalik el-Muvatta'mda,Ebû Dâvûd da Sünen'inde. rivayet etmiştir" açıklamasını yapmıştır. (İbnü't-Türkmânî,el-Cev-herü'n-nakî,I,40)Zeylaî,EbûDavud'unrivayetettiği"Allahda

kula yönelmeye devam eder... "[72] hadisini bunun başka bir misali olarakzikretmektedir.BunagöreMünzirî'ninUddu'l-mevdûdfihavâşîSünen-iEbîDâvûdisimli eserinde hadisle ilgili açıklamaları şöyledir: Hadisin isnadında yer alanEbü'l-Ahvas kimdir? İsmi bilinmemektedir. Benî Leys kabilesinin azatlısıdır. BenîGıfarkabilesininazatlısıolduğudasöylenmiştir.OndanZührî'denbaşkarivayettebulunanbilinmemektedir.Yahyab.Maînşiddetlicerh lafızlarından"Ieysebi-şey"ile cerhetmiş, Kerâbîsî, onun hadis münekkitlerine göre sağlam olmadığınısöylemiştir.Nevevîel-Hulasa isimli eserinde "Ebü'l-Ahfas tamolarak tanınanbirravideğildir.Ancakbundandolayıhadiszayıfolaraknitelenemez"demiştir.Onagöre hadis hasendır. {Zeylaî, Nasbu'r-râye, I, 265) Burada Ebû Davud'unSünen'ınde "zayıf olmadıkça hadisi delil olmaya elverişli (salih) kabul ettiği"kaidesinihatırlatmalıyız.İbnHacer'inBeyhakî'nintenkitettiğihadisle ilgiliaçıklamasıdaşöyledir:Ahmedb. Hanbel ve İbnü'l-Münzir bu hadisi delil olarak kullanmışlardır. Onların buhusustaki kesin tavrı onlara göre hadisin sahih olduğunu göstermektedir.Mecmau'z-zevâid'de(I,81)Kesirb.Abdullahb.Amrb.Avfel-Müzenî>babası>dedesi isnadıyla rivayet edildiğine göre Resûlullah (s.a.v.), "Misvak bulunmadığı

zamanparmaklarmisvakyerinegeçer"buyurmuştur.HadisiTaberânî[73]rivayetetmiştir. İsnadda bulunan Kesir b. Abdullah b. Amr b. Avf el-Müzenî zayıftır.Tirmizî ise hadisin hasen seviyesinde olduğunu söylemiştir. (İbn Hacer, et-Telhîsü'l-habîr, I, 170) Burada hadisin sıhhatiyle ilgili ihtilafın delil olarakkullanılmasına engel teşkil etmediğini hatırlatmalıyız. Mutlak ifadeler bazenmukayyed esas alınarak yorumlanabilir. Böylece misvak bulunmadığı zamanparmaklarınonunyerinekullanılmasısonucunaulaşılır.b.MisvakınKullanılışŞekli

Page 42: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

Dişlerin misvakla enine, dilin ise uzunlamasına temizleneceğine dair hadisler

rivayet edilmiştir. İbn Hacer, Ebû Davud'un MerâsiFmde[74] Atâ vasıtasıyla Hz.Peygamber (s.a.v.)'in "Suyu süzerek içiniz. Dişlerinizi enine misvaklayınız"buyurduğunurivayetettiğinihabervermektedir.(İbnHa-cer,et-Telhîsü'l-habîr,I,23)Burada Atâ ile ilgili bazı açıklamalarda bulunmamız yerinde olacaktır. el-MerâsîVdedezikredildiğiüzereo,MısırlıAtâb.EbîRebah'trr.Mürsel rivayetlerizayıf olup âlimlere göre delil olarak kullanılamaz. Bu husustaki İbn Hacer'inaçıklamaları da şöyledir: Ali b. Medînî, "Mücâhid'in mür-sellerini Atâ'mnkileretercih ederim. Zira Atâ her raviden hadis almaktadır" demiştir. Fadl b. Ziyad'ınnaklinegöredeAhmedb.Hanbel"Mürsel-lerinensahihiSaîdb.Müseyyeb'eaitolanlardır. İbrahimen-Nehâî'ninmürsellerindedebir sakıncayoktur.MürsellennenzayıfolanlarıiseAtâveHasan-ıBasrî'yeaitolanlardır.Ziraonlarherravidenhadisalmaktadırlar"açıklamasınıyapmıştır.(İbnHacer,Tehzîb,VII,202)Buradasözkonusumürselinzayıfolduğunubelirtmeliyiz.Ancakkonusuharam-helâl değil fezâil ile ilgilidir. Alimler fezail konusunda bu nevi zayıf hadislerleyetinmektedir. Ayrıca İbn Hacer'in Fethü'l-bârî isimli eserinde belirttiğine göreUkaylî'nin ed-Duafâ adlı kitabında sözü edilen hadisin muttasıl rivayetleri debulunmaktadır. Hasan-ı Basrî ve İbrahim en-Nehâî'nin mürselleri hakkındailerleyensayfalardadeğerlendirmelerdebulunulacaktır.Misvakın kullanılışıyla ilgili İbn Hacer'in açıklaması şöyledir: Ebû Musa'nınSahihayn'dayeralanrivayetinegöremisvakıneninekullanılmasıdiştemizliğiyleilgilidir. Dil temizliğinde isemisvak uzunlamasına kullanılır. Ahmed b. Hanbel'inlafzı "misvakın ucu dilinin üzerinde ağzın üst kısmına doğru temizlerdi"şeklindedir.Hadisinakledenravibunu"misvakıuzunlamasınakullanırdı"şeklindeaçıklamıştır.(İbnHacer,et-Telhîsü'l-habîr,I,23)Misvakın Erâk ağacından olması uygun olur. İbn Hacer'in verdiği bilgiye göreAbdullah b. Mes'ûd (r.a.), "Ben Resûlullah (s.a.v.)'e Erâk ağacından misvakdevşirirdim"demiştir.(et-Telhîsü'l-habîr,I,23)HadisiTaberânîbaştaolmaküzereEbû Ya'lâ Müsned* inde, İbn Hibbân da Sahih'inde rivayet etmiş, Ziyâüddin el-

Makdisîdeel-Ahkâmisimlieserindesahiholduğunusöylemiştir.[75]Heysemî'ninEbû Hayre es-Sabâhî'den nakline göre o şöyle anlatmıştır: Ben Resûlullah(s.a.v.)'e gelen heyet içerisindeydim. Ei-ze dişlerimizi temizlemek üzere Erâkağacından yapılmışmisvak verdi. "Ey Allah'ın Elçisi, yanımızda ceriddenmisvakbulunmaktadır. Ancak senin bize olan ikram ve bağışım kabul ediyoruz." dedik.BununüzerineHz.Peygamber (s.a.v.), "AllahımAbdülkayskabilesini zorladeğilgönülrızasıylamüslümanlığıkabuletmelerihalindebağışla!Islâmıkabuletmeyipgeridekalanları ise rezil et"diyeduaetti.Hadisi TaberânîMu'cemü'l-ke-bîr1de

(XII,179)[76]rivayetetmişolupisnadıhasendir.7.AğzaveBurnaSuVermeninSünnetOluşuBubaşlıkaltındaabdestteağzaveburnasuvermeninsünnetolduğu,herbiriiçin

Page 43: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

ayrı ayrı su verilmesi gerektiği ve bunların ramazan ayı dışında bol su iletemizlenmeleriileilgilirivayetlerelealınacaktır.18. Ebû Vâil Şakik b. Seleme şöyle anlatmaktadır: Hz. Ali (r.a.) veHz.Osman(r.a.)'m abdest azalarını üçer defa yıkadıklarını, ağza ve burna ayrı ayrı suverdiklerinigördüm.Dahasonraonlar, "Resûlullah(s.a.v.)'iböyleabdestalırken

gördük" demişlerdir.[77] İbn Hacer'in et-Telhîsü'l-habîr'de belirttiğine göre sözkonusuhaberiEbûAlib.es-SekenSahih'inderivayetetmiştir.Müellif Asârü's-sünen üzerine yazdığı et-Ta'lîku'l-hasen'de söz konusu haberinaklettikten sonra şubilgileri vermektedir.Buhaberin isnadımbulamadım.Onuİbn Hacer et-Telhîsü'l-habîr'de nakletmiş ve Ebû Ali b. es-Seken'in Sahih'inderivayet ettiğini söylemiştir.Onun açıklaması şöyledir: Rafiî, Hz. Ali (r.a.) veHz.Osman(r.a.)'leilgilihaberkonusundaİmâmü'I-HaremeynCüveynî'ninNihâyetü'l-matlab eserindeki bilgilere dayanmaktadır. İbnü's-Salah buna karşı çıkmış vekonuylailgiligenişaçıklamalardabulunduktansonraböylebirhaberbilinmediğini,EbûDavud'unHz.Ali(r.a.)'denbununaksinirivayetettiğinisöylemiştir.BizegörebuhaberiEbûAlib.es-Seken'inSahih'indeEbûVâilŞakikb.Seleme'denrivayetetmiştir. Bu bilinen bir husus olup İbnü's-Salah'ın açıklamalarını boşaçıkarmaktadır.. Bize göre İbn Hacer'in açıklamaları söz konusu haberin sahiholduğunu göstermektedir. İbnü's-Seken'in Sahih'ine alması da bu sebepleolmalıdır.Hadisinmetnindeyeralan"efredâ"kelimesindenHz.Ali(r.a.)veOsman(r.a.)'inağızveburnuayrı ayrı suyla temizledikleri anlaşılmaktadır.Sözkonusuifade ağız ve burun temizliğini aynı tek sayıda yapmış oldukları şeklinde deyorumlanabilir.19.Abdestle ilgili bir soruya İbnEbîMüleykeşöyle cevapvermiştir:AbdestHz.Osman(r.a.)'edasorulmuştu.Öncesu istedi,kendisinebir leğengetirildi.Önceleğenieğdirereksağelinedöktüveyıkadı.Sonraelinisuyadaldınpaldığısuileüçdefaağzını çalkaladı,üçdefaburnunasuverip temizledi, sonraüçdefayüzünüyıkadı,sonraüçerdefasıraylasağvesolkollarınıyıkadı,elinisuyasokupaldığısuylabaşınımeshetti,kulaklarının içinivedışınıbirdefayıkadı,ensonundadaayaklarını yıkayıp, "abdest hakkında soranlar nerede? Ben Resûlullah (s.a.v.)'i

böyleabdestalırkengördüm"dedi.[78]

HadisiEbûDâvûdrivayetetmiştir("Taharet",51).SıhhatiyleilgiliEbûDâvûddaMünzirî deherhangi bir açıklama, yapmamıştır. (İbnHacer, et-Tel-hîsü'l-habîr, I,31)Âsârü's-sünende(I,31)iseisnadınınsahiholduğubelirtilmiştir.20. Süfyan es-Sevrî'nin rivayetlerini topladığı cüzde Ebû Bişr ed-Dûlâ-bî,Muhammedb.Beşşâr>Abdurrahmanb.Mehdi>Süfyan>EbûHa-şim>Asımb.Lakit > babası isnadıyla rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (s.a.v.) şöylebuyurmuştur: "Oruçlu olmadığın zaman abdest alırken ağız ve burnu bol su iletemizle."Neylü'l-evtar'da.(1,178) belirtildiğine göre İbnü'l-Kattân el-Mağribî hadisin sahiholduğunusöylemiştir.Hadisinsonkısmınınağızveburnubolsu iletemizlemeyedelaletettiğiaçıktır.21. Amr b. Yahya el-Mâzinî babasından nakleder: Bir adam Amr b. Yahya'nındedesi Abdullah b. Zeyd (r.a.)'e, "Resûlullah (s.a.v.)'in abdest alışını bana

Page 44: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

gösterebilirmisin?"diyesordu.Abdullahb.Zeyd(r.a.),"Evet"dediktensonrasuistedi. Eline su dökerek onu iki defa yıkadı. Üç defa ağzını çalkaladı, üç defaburnunasuveripdışarıattı,üçdefayüzünüyıkadı.İkişerdefadirseklerinekadarkollarınıyıkadı.Öntaraftanarkayavearkadanöneolmaküzereikieliylebaşınımesh etti. Mesh ederken başının ön tarafından başlayıp ellerini ensesinegötürüyor sonra da ellerini gerisin geriye ilk başlangıç yerine getiriyordu. En

sonundadaayaklarınıyıkadı.HadisiBuharırivayetetmiştir.[79]

Hadisinmetnindebulunan"kâne"devamlılığadelaletetmektedir.Böyleceağzaveburna su vermenin sünnet olduğu ortaya çıkmaktadır. Aynî el-Hidâye'ye yazdığışerhte "ağzaveburnasuvermeninbirleştirilmesihususundaki rivayetlerbununcaiz olabileceği şeklinde yorumlanmalıdır" demektedir. (Aynî, el-Bidâye fîşerhi'l-Hidâye,i,93)İbnHacer'inaçıklamasıiseşöyledir:Abdullahb.Zeydb.Asım'ınrivayetiBuhârîveMüslim'in ittifakla rivayet ettiği hadislerden olup birçok is-nadla nakledilmiştir."Ağzını ve burnunu aynı avuçla aldığı suyla temizledi ve bunu Üç defa yaptı",(Buhârî,"Vudu",41;Müslim,"Taharet",18)Buhârî'ninrivayetinegöre"ağzımveburnunu üç avuç suyla üç defa temizledi", (Buhârî, "Vudu", 39) Buhârî veMüslim'in rivayetine göre "ağzını ve burnunuüçavuç suyla Üç defa temizledi",(Buhârî,"Vudu",41;Müslim,"Taharet",18)İbnHibbân'ınrivayetinegöre"ağzını

ve burnunu ayrı ayrı üç avuç suyla üç defa temizledi"[80], Buhârî'nin diğerrivayetine göre "ağzını ve burnunu bir avuç suyla üç defa temizledi" (Buhârî,"Vudu",46)bunlardanbirkısmıdır.Dâ-rimî,İbnHibbânveHâkimen-Nîsâbûrî'ninİbnAbbas(r.a.)'denrivayetinegöreiseResûlullah(s.a.v.)birerbirerabdestalmış,

ağızveburuntemizliğinibirleştirmiştir.[81]AynıhadisBuhârî'ninrivayetinde"biravuçsuylaağızveburnunutemizledi"şeklindedir.(Buhârî,"Vudu",7)Aynî'nin açıklaması şöyledir: Şöyle denilemez:Hz. Peygamber (s.a.v.)'in bir fiilidevamlıyapmasıonunfarzolduğunadelâleteder.OyüzdenEhl-ihadisResûlulîah(s.a.v.)'ın devamlı yapmasındanhareketle ağız veburun temizliğininhemgusülhemdeabdesttefarzolduğusonucunavarmışlardır.Bunacevabımızşuşekildedir:BizegöreHz.Peygamber(s.a.v.)bazıduavezikirleriikidefayapmasındaolduğugibiibadetlerleilgilibirfiilifarzolduğuiçindeğilbazenfaziletindendolayıdevamlıyapardı. Bu durumda ayrıca bir delil bulunmadıkça sadece devamlı yapması birfiilin farz olduğuna delalet etmez. Nitekim Kur'an-ı Kerim'de abdest için belirliuzuvların yıkanması emredilmiştir. Bunlar arasındaağız veburunyoktur. (Aynî,el-Bidâyefîşerhi'l-Hidâye,I,91)Hz.Peygamber(s.a.v.)'inağızveburuntemizliğininyapılmasınıemrettiğisabittir.Emri iseesas itibariylevücup ifadeeder.Buböyleolmaklabirlikteburadazahir(vücup) anlamında alınamaz. Zira abdestle ilgili âyette yüzün yıkanması emriyeterince açıktır. Bu durumda ağız ve burun temizliği emri abdestin farzlarınıtamamlayıcı mahiyette olabileceği gibi âyette zikredilmeyen ilave bir farzınkonulmasımânasına da gelebilir. Böyle bir ihtimale açık olan bir nas delil olmaözelliğini kaybeder. Bu itibarla söz konusu emir kipiyle farz değil sadece kesinolanmüstehaplıkhükmüsabitolur.Sözü edilen emir, şu hadislerde geçmektedir: Buhârî'nin Ebû Hüreyre (r.a.)'den

Page 45: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

rivayetinegöreHz.Peygamber(s.a.v.),"Abdestalanburuntemizliğiyapsın,kaza-yi hacetten sonra taşla temizlenen (bîr, üç, beş gibi) tek taşla yapsın!"buyurmuştur.(Buhârî,"Vudu",25)EbûDâvûdvebaşkalarınınLakitb.Subre'denrivayetlerine göre de Hz. Peygamber (s.a.v.), ''Abdest aldığın zaman ağzına su

ver!"buyurmuştur.(EbûDâvûd,"Taharet",56)[82]İbnHacerveŞevkânî(Neylü'l-evtar,I,135)hadisinisnadınınsahiholduğunusöylemişlerdir.İbn Hacer, "Abdest alan burun temizliği yapsın!" hadisi hakkında şöyledemektedir: Âlimlerin çoğunluğu buradaki emrin mendup olduğu görüşündedir.Nitekim Tirmizî'nin hasen olarak nitelediği, Hâkim en-Nîsâbûrî'nin de sahiholduğunubelirttiğihadisteHz.Peygamber(s.a.v.)birbedeviye"Allah'ınemrettiğigibi abdest al" (Tirmizî, "Salât", 226; Hâkim en-Nîsâbûrî, ei-Müsîedrek, 1,242)[83] buyurmak suretiyle âyetteki gibi abdest almasını istemiştir. Bilindiği gibiâyette burun temizliğinden bahsedilmemektedir. İbnü'l-Münzir'in nakline görekonuyla ilgili emir sahih olmasına rağmen İmam Şâfıî terk edenin namazı iadeedeceğinedairaykırıbirgörüşünbulunmamasınıabdestteburnasuvermeninfarzolmadığının delili olarak kabul etmiştir. Bu, sağlam bir delildir. Zira Atâ dışındasahabe ve tabiîn âlimlerinden herhangi birinin böyle bir durumdanamazın iadeedileceği görüşünde olduğu bilinmemektedir. Atâ'nın da görüşünden vazgeçtiğibilinmektedir.BuradaşunudabelirtelimkihocamındaifadeettiğigibiHz.Peygamber(s.a.v.)'insöz konusu emrinin müstehaplığa delalet etmesi abdestte bu organlarınyıkanmasınınsünnetoluşunaengeldeğildir.Zirasünnethükmü,Hz.Peygamber(s.a.v.)'inbunlarıdevamlıolarakyıkamasıylasabitolmaktadır.8.AğızveBurunTemizliğiniAyrıAyrıYapmak22. Abdullah es-Sanâbihî (r.a.)'in nakline göre Resûlullah (s.a.v.) şöylebuyurmuştur:"Kulabdestalırkenağzını temizlediğindeağzıyla işlediği,burnunutemizlediğinde burnuyla işlediği günahlardan kurtulur. Yüzünü yıkadığında gözkenarlarındakiler de dâhil yüzüyle işlediği, ellerini yıkadığında tırnak altları dadâhilelleriyle işlediğigünahlardantemizlenir.Başınımeshettiğindekulaklarıdadâhil başıyla işlediği günahlardan kurtulur. Ayaklarım yıkadığında ayaktırnaklarının dipleri de dâhil ayaklarıyla işlediği günahlardan temizlenir. Dahasonranamazkılmakiçinmescideyürümesivekıldığınamazkârhanesineayrıca

yazılır."[84]

Hadisi İmamMalik,Nesâîve İbnMâcerivayetetmiş (el-Muvatta, "Taharet",30;Nesâî, "Tahâret",108; İbn Mâce, "Taharet", 6), Hâkim en-NîsâbÛrî de (el-Müstedrek, I, 129) Buhârî ve Müslim'in şartlarına göre sahih olduğunu vesıhhatini zedeleyicibirkusurununbulunmadığımsöylemiştir.et-Terğîb'de (I,40)debelirtildiğiüzereAbdullahes-Sanâbihî(r.a.)tanınmışsahâbılerden-dir.Hz. Peygamber (s.a.v.)'in, "kul abdesî alırken ağzını temizlediğinde ağzıylaişlediği, burnunu temizlediğinde burnuyla işlediği günahlardan kurtulur"şeklindeki ifadesi ağız ve burun temizliğinin ayrı ayrı yapılacağına delaletetmektedir. Zira hadisin metninde bulunan "fa" harfi iki fiilin peş peşe

Page 46: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

yapılacağına delalet etmektedir. "İstinşar" kelimesi "istinşak" manasında olupburnasuçekerektemizlemekanlamındadır.Taberânî'ninEbûHüreyre'denistinşakkelimesinikullanarak"abdestalırkenburnunutemizlediğindeburnundanakanhersudamlasıylakoklayarakişlediğihergünahdatemizlenir"şeklindekirivayetidebunu göstermektedir. Heyse-mî'nin de ifade ettiği gibi söz konusu rivayetinravilerigüvenilirdir.23.Talhab.Musarrıf'mbabasındannaklinegörededesişöyledemiştir:Resülullah(s.a.v.) abdest alırken huzuruna girdim. Sular yüzünden ve sakalından bağrına

doğruakıyordu.O'nuağzınaveburnunaayrıayrısuverirkengördüm.[85]

Hadisi Ebû Dâvûd rivayet etmiştir. ("Taharet", 55) Kendilerine göre delil olarakkullanılacak seviyede bulunmasına rağmen gerek kendisi gerekse Münzirîsıhhatiyleilgiliherhangibiraçıklamayapmamıştır.(Azîmâbâdî,Ğa-yetü'l-maksûd,I, 137) Şevkânî es-Seylü'l-cerrâr'da. ve Bulkînî'nin ise el-Ar-fu'ş-şezfde (s. 31)nakline göre İbnü's-Salah söz konusu hadisin hasen seviyesinde olduğunusöylemiştir. Aşağıda zikredeceğimiz üzere Taberânî'nin rivayeti "her biri içinyenidensualırdı"şeklindedir.es-Siâye (i, 23)müellifi, Talha b. Musarrıf > babası > dedesi isnadıyla rivayetedilen hadislerin sahih olduğunu, hadis âlimlerinin bunları delil olarakkullandıklarınısöylemiştir.EbûDâvûdveMünzirî'ninsıhhatiyle ilgiliherhangibiraçıklama yapmamaları, İbnü's-Salah'm ise hasen olduğunu ifade etmesi budurumuteyitetmektedir.NitekimAynîde,"EbûDavud'unsıhhatiyleilgiliherhangibir açıklama yapmaması sahih olduğunu düşündüğü anlamına gelmektedir"açıklamasınıyapmıştır.(el-Bidâyefişerhi'l-Hidâ-ye,1,691)Zeylaî,EbûDavud'unrivayetettiği "Allahdakulayönelmeyedevameder..."hadisinibununbaşkabirmisali olarak zikretmektedir. Buna göre Münzirî'nin Uddu'l-mevdûdjf havâşîSünen-i EbîDâvûd isimli eserinde hadisle ilgili açıklamaları şöyledir: Hadisinisnadında yer alan Ebü'I-Ahvas kimdir? İsmi bilinmemektedir. Ondan Zührî'denbaşkarivayettebulunanyoktur.Nevevîel-Hulasaisimlieserinde"Ebü'l-Ahvastamolarak tanınan bir ravi değildir. Ancak Ebû Dâvûd bundan dolayı hadisi zayıfolaraknitelenemez.Onagörehadis hasendir" demiştir. (Zeylaî,Nasbu'r-râye, I,265) Bize göre bazıları Musarnf 'in tanınmayan bir ravi olması sebebiyle zayıfolduğunu ileri sürseler de Talha b. Musarrıf hadisi de böyledir. Zira Ebû DâvûdonunzayıfolduğunusöylememişMünzirîdesıhhatiyleilgiliherhangibiraçıklamayapmamıştır.Budurumonagörehadisinhasenolduğunugöstermektedir.İbnHacerdehadisin zayıf olduğunusöyleyenlerdendir.Onagöreel-Mahşî şöyleder:SözkonusuhadisLeysb.EbîSüleym'inrivayetindendir.Ozayıftır.Süfyanes-Sevrî, "onun zayıf olduğu hususunuda âlimlerin ittifakı bulunmaktadır"demektedir.(Bulûğu'l-merâm,I,10)AncakbizTirmi-zî'ninonunrivayetinihasenolarak nitelediğini bilmekteyiz. (Tirmizî, "Eşri-be", 3) Heysemî'nin Mecmaü'z-zevâid'deonunlailgiliaçıklamasıiseşöyledir:Omüdellisolmaklabirliktegüvenilirbir ravidir. İbnHacer et-Teh-ztb'de İmamMüslim ve sünenmüelliflerinin ondanhadis rivayet ettiklerine Buhârî'nin ise onun rivayetine eserindemuallak olarakyerverdiğineişaretetmektedir.DahasonraİbnHacer,EbûDavud'unsorduğusoruüzerineonunhakkındaYahya'nın"lâbe'sebih:ondabirsakıncayok",İbnAdiy'in

Page 47: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

ise "onun elverişli rivayetleri bulunmaktadır. Zayıf olmasına rağmen Şu'be b.Haccâc veSüfyan es-Sevrî ondan hadis rivayet etmişlerdir. Hadisleri yazılabilir"şeklinde cevap verdiklerini nakletmektedir. Berkâ-nî'nin açıklaması da şöyledir:OnuDârekutnî'yesordum."Sâhibusünne,hadisleririvayetedilebilir.AncakoAtâ,TâvûsveMücâhid'inrivayetlerinibirbirinekarıştırdığıgerekçesiyleeleştirilmiştir"şeklindecevapverdi.Sözkonusuravi,hakkındaihtilafedilenbirkimsedir.Hadisihasenseviyesindenaşağıdüşmez.YukarıdakiaçıklamalardaLeysb.EbîSüleym'inmüdellisolduğuifadeedilmektedir.Ancak Taberânî'nin Mu'cem'inde yaptığı rivayette onun tedis yapmadığı ortaya

çıkmaktadır.[86] Nitekim Taberânî'nin Hüseyin b. İshak ;t-Tüsterî > Şeybân b.Ferrûh>EbûSelemeel-Kindî>Leysb.EbîSü-eym>Talhab.Musarrıf>babası>dedesiKa'bb.Amrel-Yâmîisnadıy-larivayetinegöreResûlullah(s.a.v.)abdestalırkenüçdefaağzınaüçdefadaburnunasuvermişveherbiri içinyenidensualmıştır.RivayetĞaye-tü'l-maksûd''da(1,137)daaynışekildedir.BuradaLeysb.EbîSüleymhadisiTalhab.Musarrıf'tansemâyoluylabizzataldığını "haddesenî"lafzınıkullanmaksuretiyleifadeetmiştir.BöyleceMusarrıf'mtanınmayanbirra-violmasıdışındahadisinsıhhatiyle ilgiliherhangibirkusurkalmamıştır.Yukarıdakiaçıklamalarımızla Musarrıf hakkındaki bilgi eksikliği de giderilmiştir. Tedrîb'deifadeedildiğiüzerebuşekildetanınmayanravilerİbnHibbân'agöregüvenilirdir.Bu husustaki açıklaması şöyledir: Hakkında cerh ve ta'dil ile ilgili bilgibulunmayan,hadisaldığıhocasıvekendisindenrivayetedentalebesigüvenilirvemünker rivayeti de bilinmeyen ravi güvenilirdir. O'nun es-Sikât isimli eserindeböyle raviler bulunmaktadır. İbn Hibbân hakkında cerh ve ta'dil ile ilgili bilgibulunmayanravilerigüveni-İiroJaraknitelediğiiçintenkideuğramıştır.Ancakbuonaaitözelbiryaklaşımolduğuiçintenkitedilmemesigerekir.Hadisi Musarrıf'tan rivayet eden oğlu Talha Kütüb-i süte ravilerinden olupgüvenilirdir.OnunhadisialdığıKa'bb.Amr'ınsahâbîolduğusöylenmiştir.NitekimĞayetü'l-maksûd'da (1,130) şöyle denilmektedir: Bilindiği gibi hadis âlimlerininçoğuna göre Ka'b b. Amr Hz. Peygamber (s.a.v.)'i görmüştür. Onu destekleyensahih hadislerin bulunması rivayetinin münker olmadığını göstermektedir..NitekimyukarıdazikredilenEbûVâilŞa-kikb.Selemerivayetibunlardanbiridir.Buna göre o şöyle anlatmaktadır: Hz. Ali (r.a.) ve Hz. Osman (r.a.)'in abdestazalarınıüçerdefayıkadıklarını,ağzaveburnaayrıayrısuverdiklerinigördüm.Dahasonraonlar"Resûlullah(s.a.v.)'inböyleabdestaldığınıgördük"dediler.İbnHacer'inet-Telhîsü'l-habîr'de.(I,38)belirttiğinegöresözkonusuhaberiEbûAlib.es-SekenSahih'mdtrivayetetmiştir.Bütün bu açıklamalardan sonra Talha rivayetinin delil olabileceği kesinlikkazanmaktadır.AyrıcabubilgilerEbûVâilŞakikb.Selemerivayetindesözkonusuolabilecek ihtimali de ortadan kaldırmaktadır. Zira bu rivayete göre aynı suylaağız ve burunun ayrı ayrı temizlendiği de anlaşılabilmektedir. Taberânî'ninResûlullah(s.a.v.)'inağızveburuntemizliğindeherbiri içinyenidensualdığınadair rivayeti ise sözü edilen ihtimali ortadan kaldırmaktadır. Buna göre Hz.Peygamber(s.a.v.)ağızveburuntemizliğiiçinayrısukullanmıştır.TalharivayetinidestekleyenbirdiğerhaberdeyukarıdazikredilenAsımb.Lakîthadisidir. Zira bu hadiste ağız ve burnun bol su ile temizlenmesi söz konusu

Page 48: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

edilmektedir.Bilindiğigibibu,ağızveburuntemizliğindeayrıayrısukullanmayıgerektirmektedir.Ziraağızveburuntemizliğininaynısuylayapılmasıdurumundabolsukullanmaktanbahsedilemez.BunagöreEbûHanife(r.a.)veonungörüşünübenimseyenler isabet etmişlerdir. Çünkü bu hususta Hz. Peygamber (s.a.v.)'inhem açıklaması hem de uygulaması bulunmaktadır. Ağız ve burun temizliğininaynısuylayapılmasınısavunanlariçinböylebirdurumsözkonucudeğildir.İleridezikredileceğiüzerebunlarındelilifarklışekillerdeanlaşılabilecekbiruygulamadanibarettir.24. Hz. Osman (r.a.)'in nakline göre Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:"Ellerini,sonraağzını,sonraburnunu,sonrayüzünüüçerdefa,dirseklerinekadarkollarım yıkayıp başını mesh ettikten sonra ayaklarını yıkayarak abdest alankimsebaşkabirşeykonuşmadan'Allah'ınbirolduğuna,ortağıbulunmadığınaveMuhamnıed'in O'nun kulu ve elçisi olduğuna şahadet ederim' derse iki abdest

arasındaişlediğigünahlarıbağışlanır."[87]

Kenzü'l-ummârde de zikredildiği üzere Ebû Ya'lâ tarafından rivayet edilen buhadiszayıftır.Buradabiröncekirivayetidesteklemesiamacıylazikredilmiştir.Hadiste burun temizliğinin ağız temizliğinden sonra ayrı olarak zikredilmesibunlarınayrıayrıtemizleneceğiniaçıkbirşekildeortayakoymaktadır.Hadiszayıfolsadadahaöncezikredilenveaşağıdasözkonusuedilecekrivayetlertarafındandesteklenmektedir.25.Habbân'ınrivayetinegörebabasıVâsi',Abdullahb.Zeydb.Asımel-Mâzinî'yiResûlullah (s.a.v.)'i gördüğünden bahsedip abdest alışını naklederken işitmiştir.Abdullah b. Zeyd (r.a.) şöyle demiştir: Ağzına, sonra burnuna su verdi, sonrayüzünüüçdefayıkadı...

HadisiSaîdb.Mansur,Müslim,EbûDâvûdveTirmizîrivayetetmiştir.[88]

Hadisin ağız ve burun temizliğinin ayrı ayrı yapılacağına dair delâleti açıktır.Hadisteyeralan"istinsâr"kelimesiyle,buruntemizliğianlamınagelen"istinşâk"ınkastedildiğiyukarıdazikredilenHz.Osman(r.a.)hadisi,Talhab.Musarrıfinbabasıvasıtasıyladedesindennaklivediğerrivayetlerdenanlaşılmaktadır.Ağız ve burun temizliğinin aynı su ile birlikte yapılacağını ifade eden rivayetlerabdestteböylebirkolaylığındaolabileceğişeklindeanlaşılmalıdır.Hz.Peygamber

(s.a.v.)'in bazen bir[89] bazen iki[90] defa yıkadığı rivayet edilmesine rağmenabdest uzuvlarının üçer defa yıkanmasının daha faziletli olduğunda İslâmümmetininicmâetmesideböyledir.Hz.Peygamber(s.a.v.)'inazyıkamasıabdestuzuvlarınınüçtenazdayıkanabileceğimgöstermektedir.Bizegöreağızveburuntemizliğini ayrı suyla ve ayrı ayrı temizlemek daha faziletli olmakla birliktebunlarıaynısuylabirleştirerekyapmakdamümkündür.9.KulaklarınMeshEdilmesiBubaşlıkaltındabaşınmeshedildiğisuylakulaklarındameshedileceğivebununşeklielealınacaktır.26. Resûlullah (s.a.v.)'in abdest alışını İbnAbbas (r.a.) şöyle anlatmaktadır:Biravuçsualıpyüzünü,sonrabiravuçsualıpsağkolunu,sonrabiravuçsualıpsol

Page 49: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

kolunuyıkadı.Sonrabiravuçsualıpbaşınıvekulaklarınımeshetti.Kulakiçlerinişahadetparmakları,kulakdışlarınıisebaşparmak-larıylameshetti.Böylecehemiçlerini hem dışlarını mesh etmiş oldu. Ardından bir avuç su alıp sağ ayağını,tekrarbiravuçsualıpsolayağınıyıkadı.

HadisiİbnHibbân,İbnHuzeymeveİbnMenderivayetetmişlerdir.[91]

Hadisbaşınvekulaklarınaynısuylameshedileceğivekulaklarınmeshedilişşeklihususunuaçıkçaortayakoymaktadır.27. İbn Abbas (r.a.)'den rivayet edildiğine göre Resûlullah (s.a.v.), "Kulaklarbaştandır"buyurmuştur.Hadisi Dârekutnî {Sünen, I, 98-99J rivayet etmiştir. Zeylaî, Îbnü'l-Kattân el-Mağribî'nin,"isnadımuttasıl,ravilerigüvenilirdir"dediğininakletmiş-tir.Zeylaîhadisizikrettiktensonraayrıcaşubilgileredeyervermektedir.Dârekutnîhadisin isnadında problem olduğunu söylemiştir. Ona göre hadisin isnadında biryanılma söz konusudur. Zira hadis mürseldir. Dârekutnî onu İbn Cüreyc >Süleyman b. Musa isnadıyla Hz. Peygamber (s.a.v.)'den mürsel olarak rivayetetmiştir. (Dârekutnî,Sünen,I,99)Azimâbâ-dîdeDârekutnîgibidüşünmekteveşöyle demektedir: İsnadın kendisine dayandığı İbn Cüreyc, hadisi Süleyman b.MusavasıtasıylaHz.Peygamber(s.a.v.)'denmürselolarakrivayetetmektedir.Budurum hadisin sıhhatine zarar vermez. Çünkü hadisin hem mürsel hem demuttasıl olarak nakledilmesine herhangi bir engel bulunmamaktadır. (Zeylaî,Nasbu'r-râye,I,!i)İbn Abbas (r.a.)'in rivayet ettiği söz konusu iki hadisin delil olmasıyla ilgiliKureşî'nin açıklaması şöyledir: Resûlullah (s.a.v.), sözü edilen hadi-siyle yakulakların başta olduğunu veya onların da baş gibi ayrıca mesh edileceğiniaçıklamıştır. Hz. Peygamber (s.a.v.)'in bununla kulakların başta olduğunuaçıkladığısöylenemez.ZiraO(s.a.v.)'ingönderilişamacıbuolmadığıgibiherkestarafındanbilinenhusustaböylebiraçıklamayada ihtiyaçbulunmamaktadır.Hz.Peygamber (s.a.v.) bu hadisiyle kulakların baş gibi ayrıca mesh edileceğiniaçıkladığı da söylenemez. Zira iki şeyin bir hususta müşterek olması onlardanbirinin diğerine dâhil olmasını gerektirmez. Nitekim her ikisinin de abdestteyıkanması sebebiyle "ayaklar yüzdendir" veya mesh etmektekimüşterekliklerinden dolayı "mest baştandır" denilemez. O halde Hz. Peygamber(s.a.v.)sözkonusuhadisiylekulaklarınbaştanartakalansuylameshedileceğiniaçıklamıştır.Çünkükulaklarhakikiveyamecazîolarakbaşadâhilisebaştanartakalan suylamesh edilebilirler. "Madem kulaklar baştandır. Öyle ise onlarımeshetmeklebaşınmeshinegSrekkalmamalıdır"şeklindebiritirazsözkonusuolabilir.Bu eleştiriye "kulakların baştan olduğu haber-i vâhidle belirlenmiştir. BizzatKur'an'ın tespit ettiği başınmeshi hükmünün yerini tutmaz. Aksi halde haber-ivâhidleKur'an'ınneshigibibirdurumsözkonusuolur."tarzındacevapverilebilir.(Kureşî,elAnâyefi'tahrîcıl-Hidâye,I,24)BizegöreKureşî'ninbu cevabıTahâvî'nin şu sözleriyle reddedilebilir gözüküyor:"Kulakların bütünüyle baştan olduklarına dair rivayetler tevatür seviyesineulaşmıştır.Aksiniifadeedenlerisemütevâtirdeğildir".(Şer-humeâni'l-âsâr,I,20)Buna göre kulağın baştan olduğu hükmü mütevâtir bir haberle sabit olmakta,

Page 50: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

kulakların baştan olduğuna dair hükmün haber-i vâhidle belirlendiği ilerisürülerek verilen cevap itirazı giderememektedir. Buna verilecek asıl cevap şuolmalıdır.:Kulaklarınmeshininbaşınmeshiyerinegeçmeyeceğinedairümmetinicmâı bulunmaktadır. Bu ise baş yerine kulakların meshinin yeterli olmasınınönündeki en önemli engeldir. Rahmetti'l-umme'de "Baş yerine sadece kulağameshvermekyeterlideğildir.Bukonudaicmâvardır"denilmektedir.28. Abdullah b. Zeyd (r.a.)'in nakline göre Hz. Peygamber (s.a.v.), "Kulaklarbaştandır"buyurmuştur.Hadisi İbn Mâce ("Taharet", 53) rivayet etmiştir. İsnadı Habib b. Zeyd hariçMüslim'in ravilerindenmeydana gelmektedir. Zeylaî (Nasbu'r-mye, I,13) ve İbnHacer'in (et-Telhîsü'l-habîr, I, 33) de ifade ettikleri üzere İbn Hibbân onu es-Sikât'mdaetbeü't-tâbiînarasındazikretmektedir.MünzirîveİbnDakîkul'îddebugörüşüdesteklemişlerdir.Müellif hadisin konuyla ilgili delil oluş şeklinin İbn Abbas (r.a.) rivayetindezikredildiğini söylemiştir. îbn Hacer et-Telhîsu'l-habîr'de söz konusu hadisizikrettiktensonra,"onunmüdrecolduğunudaifadeetmeliyim"açıklamasınayervermektedir. Suyûtî Tedrîbü'r-râvVdt şöyle demektedir: ''Kulaklar baştandır"hadisi zayıfvemeşhurhadisinmisallerinden ıbiridir.Hâkimen-Nîsâbûrîdeonumeşhurhadiseörnekolarakzikretmektedir.Konuylailgilidiğerhadislerkulaklarınmeshedilişşeklihususunu|açıkçaortayakoymaktadır.Kulaklarınbaştanolmadığınıifadeedenhadislerdebulunmaktadır.Bu-Iradaöncebu hadisleri zikredecek sonra da gerekli açıklamaları yapacağız, jlbn Hacer et-Telhîsu'l-habîr'deHz.Peygamber(s.a.v.)'inabdestalışıylailgilinaklettiğiAbdullahb. Zeyd (r.a.) hadisine göre Resûlullah (s.a.v.) kulaklarını başından arta kalansuyla değil ayrı bir suylamesh etmiştir. Hâkim en-Nîsâbûrî'nin hadisi sahih birisnadlarivayetettiğigörülmektedir.OhadisiHarmele>İbnVehb>Amrb.Haris> Habbân b. Vâsi' > babası isnadıyla rivayet etmiştir. Beyhakî ise Osman ed-Dârimî>Heysemb.Harice>İbnVehb isnadıve"Resûlullah(s.a.v.)kulaklarınımesh etmek için başını mesh ettiği sudan başka bir su kullanmıştır" lafzıylarivayetetmişve"isnadısahihtir"açıklamasınıyapmıştır.AncakİbnDakîkul'îdel-İmâm isimli eserinde İbnü'l-Mukrî'nin İbn Kuteybe > Harmele isnadıylarivayetindesözkonusuhadisi "Resûlullah(s.a.v.)başınıelindeartakalansudanbaşkası ile (yeni bir suyla) mesh etmiştir" şeklinde gördüğünü ve bu rivayettekulaklardanbahsedilmediğini ifadeetmiştir.Burada İbnHibbân'mSahih'inde îbnMüslim>HarmeleisnadıylaTirmizî'nindeAlib.Haşrem>İbnVehbisnadıylaaynı

şekilderivayetettiklerinihatırlatmalıyız.[92]

İmamMalik'in Nafi > İbn Ömer (r.a.) isnadıyla rivayet ettiğine göre Resûlullah(s.a.v.) kulaklarını mesh etmek üzere parmaklarını ayrıca suyla ıslatırdı. (el-Muvatta,"Taharet",37)İbnHacer'indebelirttiğiüzerekulaklarbaştandırhadisisihhatiyleilgilieleştirilmiştir.İbnHacer'inBulûğu'l-me-ramisimlieserindenaklinegöre Abdullah b. Zeyd (r.a.) Hz. Peygamber (s.a.v.)'i başını meshten sonrakulakları içinayrısukullandığınıgörmüştür.BuhaberiBeyhakîrivayetetmişveisnadının sahih olduğunu söylemiş, (es-Sünenü'l-kübrâ, I, 65) Tirmizî eserinealmışsahiholduğunubelirtmiştir.(Tir-mizî,"Taharet",27)Müslim'desözkonusuhadisaynı isnadla"Resûlullah(s.a.v.)başınıellerdenartakalansuyladeğilayrı

Page 51: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

birsuylameshetti"(Müslim,"Taharet",19)şeklinderivayetedilmiştir.Sahiholandabudur.Buradamüellifin"Tirmizîsahiholduğunubelirtmiştir"sözündenkastın,İmam Müslim'in rivayetinin sahih olduğunu ifade etmeliyiz. Nitekim Tirmizî'ninrivayetide"Resûîullah(s.a.v.)başınıellerdenartakalansuyladeğilayrıbirsuylamesh etti" şeklindedir. (Tirmizî, "Taharet", 27) Buna göre söz konusu iki hadisaynı isnadla rivayet edilmiş demektir. Bu rivayetlerle ilgili Zeylaî'nin"mezhebimizin ravilerininve isnadlannmçokluğunuesasalarakyaptıkları tercihyerindedir ve kulaklarınmeshi için ayrıca su kullanmak bunun da olabileceğine(cevazına) delâlet etmektedir" (Nasbu'r-râye, i, 13) şeklindeki açıklamasıyerindedir. Nitekim konuyla Şevkânîİbnü'1-Kay-yim'in şöyle dediğininakletmektedir: Resûlullah (s.a.v.)'in kulaklarınmeshi için ayrı su kullandığınadair sahih bir haber nakledilmemiştir. Bu konuda sahih olan haber İbn Ömer(r.a.)'leilgilidir.(Neylü'l-evtar,I,57)AynîdeHz.Peygamber(s.a.v.)'inkulaklarınmeshi için ayrı su kullandığına dair hadisleri "kollarım yıkadıktan sonra elindeıslaklıkkalmadığı içinayrıbirsualmıştır"şeklindeanlaşılacağınısöylemiştir.(el-Bidâyefîşerhi'l-Hidâye, I. 96-96) Burada kulakların meshi için ayrıca sukullanıldığına dair rivayetlerin de böyle olabileceğine (cevaza) delâlet ettiğineveyaHz.Peygamber(s.a.v.)'inkollarınıyıkadıktansonraelindeıslaklıkkalmadığıiçinayrıbirsualdığışeklindeanlaşılabileceğinihatırlatmalıyız.Müellif, İbn Abbas (r.a.) hadisinden itibaren söz konusu edilen rivayetlerinkulaklarameshinşeklinedelâletettiklerininaçıkolduğunubelirtmiştir.29. İbn Abbas (r.a.)'in nakline göre Resûlullah (s.a.v.) kulak içlerini şahadetparmaklan, kulak dışlarını ise baŞparmaklarıyla mesh etti. O kulakların hefiıiçlerinihemdedışlarınımeshetmiştir.

Hadisi İbn Mâce rivayet etmiştir.[93] Zeylaî de İbn Dakîkul'îd'in el-îmâm isimlieserinde isnadının sahih olduğunu ifade ettiğini nakletmiştir. (Nas-bu'r-râye. I,12)30.Mahmudb.HalidileHişamb.Halidel-Ma'nî"Velidbizebuisnad-laResûlullah(s.a.v.)kulaklarınıniçinivedışınımeshettişeklindenakletti"demişler,Hişamise"Parmaklarınıkulakdeliklerinesoktu"cümlesinideilaveetmiştir.Ebû Dâvûd hadisi rivayet etmiş ve sıhhatiyle ilgili herhangi bir açıklamayapmamıştır. (Ebû Dâvûd, "Taharet", 51) İbn Hacer et-Telhisu'l-habîr'de, "EbûDâvûd ve Tahâvî Mikdam b. Ma'dîkerib hadisini rivayet etmişlerdir. Mikdamhadisininisnadıhasenseviyesindedir"açıklamasınıyapmıştır.31. İbrahim b. Saîd'ın Veki>Hasan b. Salih>Abdullah b.Muhammed b. AkîlisnadıylanaklinegöreRubeyyi'bintMuavviz"Resûlullah(s.a.v.)abdestalırkenikiparmağınıkulakdeliklerinesoktu"demiştir.Ebû Dâvûd hadisi rivayet etmiş ve sıhhatiyle ilgili herhangi bir açıklamayapmamıştır.(EbûDâvûd,"Taharet",51)Burada hadisi Tirmizî'nin de, Abdullah b. Muhammed b. Akîl vasıtasıylaRubeyyi'den rivayet ettiğini ve hasen-sahih diye nitelediğini hatırlatmalıyız.Tirmizî hadisle,ilgili şu açıklamayı yapmaktadır: Hadisin isnadında bulunanAbdullahb.Muhammedb.Akîl,zabtı itibariylebazıâlimlercetenkitedilmişsedesadûk (doğru sözlü) bir ravidir. Onun hakkında Buhârî'nin "Ahmed b. Hanbel,

Page 52: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

İshak b. Râhûye ve Humeydî, Abdullah b. Muhammed b. Akîl'in hadisini delilolarak kullanmışlardır" dediğini işittim. Ayrıca Bu-hârî onu mukaribüT-hadîs(rivayetleri güvenilir ravilerin rivayetlerine yakındır) şeklinde nitelemiştir.(Tirmizî,"Taharet",26)BizegöreBuhârî'ninbuaçıklamasıonungüvenilirliğiiçinyeterlidir. Bu durum, özellikle rivayetlerinin diğer ravilerin nakilleriyle uyumhalinde olduğunda daha da geçerli olmaktadır. Hadisin diğer ravileri ise İmamMüslim'inderavileridir.32, Rebi el-Müezzin'in Esed > İbn Lehîa > Muhammed b. Aclân > Abdullah b.Muhammed b. Akîl isnadıyla Rubeyyi' bint Muavviz b. Afrâ'dan nakline göreResûlullah (s.a.v.) onun yanında abdest aldığında, başını saçlarının tamamını

kapsayacakşekilde,şakaklarınıvekulaklarınıniçinivedışınımeshetmiştir.[94]

HadisiTahâvîrivayetetmişolupravilerigüvenilirdir.îsnaddabulunanİbnLehîa'yıAhmed b. Hanbel güvenilir olarak nitelemiş, Tirmizî de rivayetlerinin hasenolduğunu söylemiş, birçok âlim de onun rivayetlerini delil olarak kullanmıştır.Hâkimen-NîsâbûrîisnaddayeralanAbdullahb.Muhammedb.Akîl'inrivayetleriniel-Müstedrek (1,152) isimli eserinde delil olarak zikretmek ve hakkında"müstakîmü'l-hadîs(rivayetlerisağlamdır),şerefçeöndedir"demeksuretiyleonundurumunu güçlendirmiştir. Tahâvî çok sayıda farklı tarikten Abdullah b.Muhammedb.Akîl>Rubeyyi'>Hz.Peygamber(s.a.v.)isnadıylabenzerianlamdahadis rivayet etmiş ve bunları değerlendirmek amacıyla şöyle demiştir: Burivayetlerde ön ve arka taraflarıyla kulakların hükmünün başa dâhil olduğugörülüyor. Bu hususla ilgili rivayetler tevatür seviyesine ulaşmıştır. Aksini ifadeedenlerisetevatürseviyesindedeğildir.Rebiel-Müezzinhadisininkonuyadelâletiaçıktır.Kulaklarınbaşadâhilolduğunadair merfû ve mevkuf birçok rivayet bulunmaktadır. Bunun anlamı Kureşî'ninaçıklamasındaşöyleifadeedilmektedir:Kulaklarınbaştanolması, onların baş suyu ile mesh edilmesi demektir. Bu durumda "kulaklarınbaştan olduğu haber-i vâhidle belirlenmiştir. Bizzat Kur'an'ın tespit ettiği başınmeshihükmününyerinitutmaz.Aksihaldehaber-ivâhidleKur'an'ınneshigibibirdurumsözkonusuolur."(el-înâyefitahrîri''l-Hidâye,1,24)Bugörüşe"Tahâvîbukonudaki rivayetlerin tevatür seviyesine ulaştığını iddia etmektedir" şeklindeitirazedilebilir.AncakTahâvîbukonudamütevâtirbirhadisinbulunduğunudeğil,konuyla ilgili rivayetlerin hepsi birlikte düşünüldüğünde tevatür seviyesineulaştıklarındanbahsedilebile-ceğiniiddiaetmektedir.Onagörekonuylailgilibütünrivayetler birlikte düşünüldüğünde kulaklar yüz ile değil başla birlikte meshedilmelidirvekulaklarınmeshi içinayrıcasukullanmayadagerekyoktur.Onun"bu rivayetlerde ön ve arka taraftarıyla kulaklar başa dâhildir" şeklindekiaçıklamasıbunadelâletetmektedir.ZiraTahâvî'ninzikrettiğirivayetlerintamamı-kiçoğuuygulamaylailgilidir-kulaklarınbaştanolduğunadeğilbaşlabirliktemeshedileceğine delâlet etmektedir. Onun rivayet ettiği kavli hadis sadece Şehr b.Havşeb isnadıyla naklettiği Ebû Ümâme hadisidir. Buna göre Resûlullah (s.a.v.)abdest alırken kulaklarını başıyla birlikte mesh etmiş ve "Kulaklar baştandır"buyurmuştur.Şevkânî'ninnaklinegörebukısmınmüdrecolduğu(hadisesonradanilaveedildiği)tespitedilmiştir(Neylü'l-evtar,1,155)"Kulaklarbaştandır,onlarıdameshediniz"(a.g.e.,i,203)şeklindeİbnÖmer(r.a.)'yanispetedilenmevkufbir

Page 53: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

rivayet de bulunmaktadır. Her iki mevkuf rivayet de mütevâtir değildir. Budurumda Tahâvî'nin "kulaklar baştandır" hadisi' hakkında tevatür iddiasındabulunduğunu söylemek isabetli değildir. Onun tevatür iddiasında bulunduğuhususun kulakların başla birlikte mesh edileceği meselesi olduğu ortayaçıkmaktadır. Burada problem kulakların baştan olduğu değil, meshi meselesidir.Zira kulakların başla birlikte mesh edilmesi hükmü onunla aynı olmasınıgerektirmez. Bu durumda da kulakların meshinin başın meshi yerine geçeceğisöylenemez.el-lnâyesahibiKureşî'nin"kulaklarınbaştanolduğuhaber-ivâhidlebelirlenmiştir"sözü doğrudur ve Tahâvî'nin açıklamasıyla çelişmemektedir. Zira dikkatleinceleyenkimselerin farkedebileceğiüzereTahâvîbukonudamütevâtirhaberinbulunduğunu iddia etmemektedir. Yukarıda onun kastettiği mütevâtirin hangimânadaolduğunaişaretedilmiştir."Tedrîbü'r-râvfdsbelirtildiğiüzereHâkimen-Nîsâbûrî'Kulaklarbaştandır'hadisinizayıf ve meşhur hadisin misallerinden biri olarak zikretmektedir" şeklinde biritirazdabulunulabilir.Buitirazlailgilişunlarısöylemeliyiz.Meşhurhadisintekbirsahih isnadının bulunması, bizzat o senetle şöhret bulmadıkça onun "sahihmeşhur" olmasını gerektirmez. "Kulaklar baştandır" hadisi sahih bir isnadlameşhur olmamış, aksine eleştiriye açık bir senetle şöhret bulmuştur. Beyhakîşöylebiraçıklamadabulunur:HadisinenmeşhurisnadıHammadb.Zeyd>Sinanb. Rebîa > Şehr b. Havşeb > Ebû Ümâme (r.a.) tarikidir. Ahmed b. Hanbel,Kuteyberivayetindehadisinmerfûveyamevkufolduğundatereddütetmişve"BuHz.Peygamber(s.a.v.)'inmiyoksaEbûÜmâme(r.a.)'insözümüdür?Bilmiyorum"demiştir. Diğer yandan Süleyman b. Harb, onu Hammad b. Zeyd'den rivayetetmekteve"oEbûÜmâme(r.a.)'insözüdür"açıklamasınıyapmaktadır.(Beyhakî,es-Sünenü'l-kübrâ, I, 65-66) İbn Dakîkıl'îd'in söz konusu hadisle ilgili el-İmâmisimli eserindeki açıklaması da şöyledir: Hadis iki açıdan illetlidir. BirincisiisnadındabulunanŞehrb.HavşebveSinanb.Rebîa'nın tenkitedilmesi, ikincisiisemerfûolupolmadığıhususundakişüphedir.AncakAhmedb.Hanbel,Yahyab.Maîn ve Ya'kub b. Şey-be, Şehr b. Havşeb'in güvenilir olduğunu söylemişlerdir.Sinanb.Rebîa'nın iseBuhârî rivayetlerini eserinealmıştır.Ayrıca rivayetlerindegevşekolsadaonunhakkındaİbnAdiy"ercûennehû lâbe'sebih:birsakıncasıbulunmadığını ümit ediyorum", Yahyab.Maîn ise "leysebi'1-kavî: çokdagüçlüdeğil" açıklamasını yapmışlardır. Bu durumda bize göre hadisi ha-senseviyesindedir.Zeylaî'denyaptığımızözetbundanibarettir.(Nasbu'r-râ-ye,I,10-11)Sonuç itibariyle sözkonusuhadishakkındaonunsahihmeşhurdeğil hasenmeşhurolduğusöylenebilir.Burada"hasenmeşhurhadisledeKur'anhükmüneilavedebulunulabilir"şeklindebir görüş ileri sürülebilir. Hadisin Hz. Peygamber (s.a.v.)'e aidiyeti hususundakesin bilgimiz ve delâletinin açık olması durumunda buna evet diyebiliriz."Kulaklar baştandır" hadisi ise meşhur olsa da Hz. Peygamber (s.a.v.)'in kendisözü olduğu hususunda kesinlik söz konusu değildir. Zira bilindiği gibi hadisinmerfûveyamevkufolduğundaşüphebulunmaktadır.Burada,"merfûveyamevkufolduğuhususundaki şüpheHammad'la ilgilidir.Nitekimondan rivayette bulunanİbnHarb,mevkufEbü'r-Rebi'isemerfûolarakrivayetetmiştir"denilebilir.Ancak

Page 54: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

aynıdurumMüsedded'inHammad'dan rivayetindede sözkonusudur.HadisiMü-sedded, Hammad'dan merfû olarak rivayet ederken başkaları mevkuf olaraknakletmektedir.Zeylaî'nindebelirttiğigibibirhadisigüvenilirravimerfûdiğerlerimevkuf olarak veya kendisi bir defamerfû başka bir zaman isemevkuf olarakrivayetedersemerfûrivayettercihedilir.Çünküsikaravilerinziyadesimakbuldür.Bir kimsenin bir defasında onunla fetva vermesi bir başka zamanda ise merfûhadis olarak onu nakletmiş olması pekâla mümkündür. Bu, ravinin yanıldığışeklindekiyaklaşımatercihedilir.Bütünbunlararağmenbuhaliylehadisinmerfûolduğunda kesinlik bulunmamaktadır. Merfu olması ancak zan ifade edecekdüzeydedir.İbnHacer,İbnMâce'ninsahihbirisnadlarivayetettiği(İtmMâce,"Taharet",53)[95] ve Münzirî ile İbn Dakîkı'l-îd'in de ona katıldıkları Abdullah b. Zeyd (r.a.)hadisininmüdrecolduğunusöylemiştir.Şevkânîdeaynıhususuifadeetmektedir.(Neylü'l-evtar, I, 155) Bu durumda İbnü'l-Kattân'ın ravi-lerinin güvenilir veisnadının muttasıl olmasını zikrederek sahih olarak nitelediği İbn Abbas (r.a.)hadisidışındakonuyla ilgilisahihmerfûhadisbulunmamaktadır.Ancakodazanifade etmektedir. Zeylâî'nin yaptığı araştırmadan anlaşılacağı üzere diğerhadislerintamamızayıftır.Ayrıcasözkonusuhadisindelâletideaçıkdeğildir.Zirahadismeshkonusundakulaklarınbaştanolduğunuveyaböyleolmamaklabirlikteonlann başla beraber mesh edilecekleri manalarına gelebilmektedir. Meşhurhadisindelâleti açıkdeğil, farklı şekillerdeaniaş ıîab iliyorsahaber-i vâhidgibikabuledilir veonunlaKu'an'a ilavehükümsözkonusuolamaz.Sonuç itibariyleKure-şî'nin"kulaklarınbaşadâhilolduğuhaber-ivâhidlebelirlenmiştir"açıklamasıisabetlidir.33. Ebû Ümâme (r.a.)'in rivayetine göre Hz. Peygamber (s.a.v.) şöylebuyurmuştur: "Kul abdest alırken ellerini yıkadığında elleriyle işlediğigünahlardan temizlenir. Yüzünü yıkadığında gözüyle bakıp işlediği günahlardan

temizlenir.Başınımeshettiğindekulaklarıylaişlediğigünahlardankurtulur."[96]Hadisle ilgili Mecmau'z-zevâid'de şu açıklamalara yer verilmiştir: Hadisin EbûGalib dışındaki ravileri güvenilirdir. Ebû Galib'in rivayetlerinin delil olarakkullanılabileceği ise ihtilaflıdır.Onun rivayetiniTirmizîhemsahihhemdehasenolaraknitelemiş,Ahmedb.Hanbeldeonunbuhadisinibirçoksahihyoldanrivayetetmiştir.Burada,Abdullahes-Sanabihîtarafından"Başınımeshettiğindekulaklarıdadâhilbaşıylaişlediğigünahlardankurtulur"lafzıylarivayetedilenhadisiHâkimen-Nîsâbûrî'ninSa-hîhaynmşartlarınauygunolduğunu ifadeettiğini,Münzirî'nindebunakatıldığınıhatırlatmalıyız.Hadisinburadadelilolarakzikredilmesi"Başınımeshettiğindekulaklarıylaişlediğigünahlardankurtulur"cümlesiyleilgilidir.Ziraburadakulaklarınbaştanolduğuveyüz ile değil başla birliktemesh edileceği açıkça ortaya konmaktadır. Zeylâî'ninbelirttiğine göre (Nasbu'r-râye, i, 12) İbn Abdilber et-Temhîd isimli eserindeAbdullahb.es-SanabihîhadisininEbûHanife(r.a.)içindelilolduğunuzikrederekşöyle demektedir: Zira hadiste "Kul abdest alırken ellerini yıkadığında elleriyleişlediği günahlardan temizlenir. Yüzünü yıkadığında gözüyle bakıp işlediğigünahlardan temizlenir. Başını mesh ettiğinde kulaklarıyla işlediği günahlardan

Page 55: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

kurtulur"buymlmaktadır.Aksigörüşüsavunanlarkulaklarınyüzedâhilolduğunadair Hz. Ali (r.a.) hadisini delil olarak zikrederler. Buna göre Resûlullah (s.a.v.)namaza başladığında "veccehtü vechı yüzümü çevirdim..." duasını okurdu.Secdeye vardığında ise "Allahım sana secde ettim, sana inandım, sana teslimoldum, yüzüm kendisini yaratan, şekillendiren, kulak ve göz verene secdeetmiştir" diye dua etti. (Müslim, "Müsâfirîn", 201) Bu hadiste kulak ve gözünyüzünbirparçasıolduğu ifadeedilmektedir.Bunaşöylecevapverilebilir.O 'nun

yüzündenbaşkaherşeyyokolacaktır,[97]âyetindeolduğugibibuhadistedeyüzile kastedilen "zaf'tır. Vücudun bir organının zikredilip tüm bedenin (zat)kastedilmesi bir mecaz şekli olarak dilde yaygın olarak kullanılır. Yüzle birliktediğer azaların da secdeye gitmesi bu durumu desteklemektedir. Öte yandan"şehrinbahçeleri" ifadesindeolduğugibibazenbirşeyzikredilirvebitişikşeylerdekastedilir.Budabirbaşkamecazyoludur.10.SakalıHilallemeninSünnetOluşuveŞekli34.Hz.Osman(r.a.)'inrivayetinegöreabdestalırkenResûlullah(s.a.v.)sakalınıhilallerdi.HadisiTirmizîrivayetetmişvehasen-sahiholaraknitelemiştir(Tirmizî,"Taharet",23). İbn Hacer'in Bulûğu'l-merâm"da nakline göre îbn Huzeyme de söz konusu

hadisinsahiholduğunusöylemiştir,[98]

Müellif, hadisin sakalı hilallemenin sünnet olduğuna delâletinin açık olduğunuifadeetmiştir.Zirahadisteyeralan"kâne"lafzı,Hz.Peygamber(s.a.v.)'insakalınıhilallemeyi sürekli bir biçimde yapmakta olduğunu gösterir. Sünnet bu şekildesabitolmaktadır.35. Hz. Aişe (r.anhâ)'mn rivayetine göre Resûlullah (s.a.v.), abdest alırken

sakalınısuylahilallerdi.[99]

Mecmau'''z-zevâid''debelirtildiğinegörehadisiAhmedb.Hanbel rivayet etmiştir(Ahmedb.Hanbel,VI,234)veravilerigüvenilirdir.İbnHacer'indeifadeettiğigibihadisinisnadıhasendir.(et-Telhîsu't-habîr,s.31i)Hadisinsakalıhilallemeninsünnetolduğunadelâletiaçıktır.36.Enesb.Malik (r.a.) şöyleanlatmaktadır:AbdestalırkenResûlullah (s.a.v.)'ehizmetediyordum.Çenealtındanparmaklarınıdaldırdıvesakalınıhilalledi.Ben,"Bunedir?"diyesordum.Resûlullah(s.a.v.)"Rabbimbanaböyleemretti"şeklinde

cevapverdi.[100]

Hadisi Taberânî Mu'cemü'l-evsaf da (III, 466) rivayet etmiştir. Heysemî deravileriningüvenilirolduğunusöylemiştir.(Heysemî,Mecmau'z-zevâid,1,96)Hadisinsakalıhilallemeninsünnetolduğunadelâletiaçıktır.Ağızveburnasualmakonusundaaçıklandığıüzere,buradadaResûlullah(s.a.v.)'in"Rabbimbanaböyleemretti"buyurmasındansakalıhilallemeninfarzolmasıhükmüçıkmaz.37.Sadûk(doğrusözlü)birraviolanMuhammedb.Halides-Saffâr'mMuhammedb.Harb>Zebîdî>Zührî>Enes(r.a.)isnadıyîarivayetinegöreResûlullah(s.a.v.)abdest alırkenparmaklarını çenesinin altından sakalının arasına sokarakhilaller

Page 56: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

ve'Rabbimbanaböyleemretti'buyururdu.[101]

İbnHacer'inet-Telhîsü'l-habîr'dcbelirttiğinegörehadisiZühlîez-Züh-riyyâf ındarivayet etmiş,Hâkimen-Nîsâbûrî ve İbnü'l-Kattân el-Mağribî de sahih olduğunusöylemişlerdir.İbnHaceret-Telhîsü'l-habîr'dehadisinaklettiktensonraşuaçıklamayıyapmıştır:Ravileri güvenilir olmakla birlikte hadis illetlidir. Zira Zühlî hadisi Yezid b.Abdirabbih>Muhammedb.Harb>Zebîdî>Enes(r.a.)isnadıylarivayetetmiştir.Bu isnadda Zebîdî (hocası Zührî'yi zikretmeden) hadisi Enes b. Malik (r.a.)'tenaldığını belirtmektedir. Hâkim en-Nîsâbûrî ve İbnü'l-Kattân el-Mağribî de sahiholduğunu söylemişlerdir. Ancak söz konusu illet onlara göre hadisin sıhhatinezararverecekbirseviyededeğildir.Bizegöredehadissahihtir.Sahiholarakgelenbirhadisi,onunzayıfbir isnadınıesas alarak reddetmek doğru değildir. Sözü edilen hadis Zebîdî'ye önce Zührîolmadan ulaşmış daha sonra ise Zührî vasıtasıyla ulaşmış olabilir. Zebîdî öncebelirli bir sebeple Zührî'den bahsetmemiş daha sonra bu ortadan kalkıncazikretmiş de olabilir. Hadisin sakalı hilallemenin sünnet olduğuna delâleti iseaçıktır. İsnadı hakkında hadisin sıhhatine zarar vermeyecek seviyede tenkitlerbulunmaktadır.Gayetü'l-maksûd''dazikredildiğiüzereİbnüT-Kayyimbueleştirileridelilleriylereddetmiştir.38. Enes b. Malik (r.a.)'in rivayetine göre Resûlullah (s.a.v.) abdest esnasındaaldığıbiravuçsuylaeliniçenesininaltındansokaraksakalınıhilallerve"AzizveCelilolanRabbimbanaböyleemretti"buyururdu.Hadisi Ebû Dâvûd rivayet etmiştir. Gerek Ebû Dâvûd gerekse Münzirî hadisinsıhhatiyle ilgili herhangi bir açıklama yapmamıştır. Azîzî de hadisi Ebû Dâvûd("Taharet", 57) veHâkimen-Nîsâbûrî'nin {el-Müstedrek, I, 149) rivayet ettiğini

ifadeedereksahiholduğunusöylemiştir.[102]

Abdullahb.Ahmed'innaklinegörebabası "sakalı hilallemekonusunda sahihbirrivayet bulunmamaktadır" demiştir. İbn Ebî Hâtim'in rivayetine göre de babası"sakalıhilallemekonusundaHz.Peygamber(s.a.v.)'denhadissabitolmuşdeğildir"açıklamasınıyapmıştır.Oysabizkonuylailgilisahihhadislerinbulunduğunugörmüştük.BuradaAzîzî'deki(III,121)rivayetleridetekrarhatırlatalım.Resûlullah(s.a.v.)'inabdestesnasındasuyla sakalını hilallediğini Ahmed b. Hanbel ve Hâkim en-Nîsâbûrî Hz. Âişe

(r.anhâ)'den,[103] Tirmizî ve Hâkim en-Nîsâbû-ri Hz. Osman (r.a.)[104] ve

Ammarb.Yasir(r.a.)'den,[105]Hâkimen-NîsâbûrîBilal-iHabeşî (r.a.)'den,[106]

İbnMâceveHâkimen-NîsâbûrîEnesb.Malik(r.a.)'ten,[107]TaberânîMu'cemü'l-

kebîr'de(VIII,278)[108]EbûÜmâme(r.a.),Ebu'd-Derdâ(r.a.)veÜmmüSeleme(r.a.)'den, Mu'cemii'i-evsafta (ı, 317)[109] ise Abdullah b. Ömer'den sahihisnadlarlamerfûolarakrivayetetmişlerdir.11.ParmaklarıveDiğerAbdestUzuvlarınıOvalamak39.Lakîtb.Subre(r.a.)'innaklinegöreHz.Peygamber(s.a.v.),"Abdestaldığında

Page 57: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

parmaklarımhilalle(aralarınıovarakyıka)!"buyurmuştur.

HadisiTirmizîrivayetetmişvehasen-sahiholaraknitelemiştir.[110]

40. tbn Abbas (r.a.)'m nakline göre Resûlullah (s.a.v.), "Abdest aldığında el ve

ayakparmaklarınıovala"buyurmuştur.[111]

HadisiTirmizîrivayetetmişvehasen-garibolaraknitelemiştir.(Tirmizî,"Taharet"30) İbn Hacer et-Telhîsü'l-habîf'de hadisle ilgili şöyle demektedir: İsnadındabulunan Salih Mevle't-Tev'eme zayıftır. Ancak Musa b. Uk-be > Salih isnadıylanaklinde Musa b. Ukbe'nin ondan hadisi ihtilat öncesinde sema yoluyla almasısebebiyleBuhârîhadisinhasenolduğunusöylemiştir.41. Müstevrid b. Şeddâd el-Fihrî (r.a.), "Resûlullah (s.a.v.)'i abdest esnasında

serçeparmağıileayakparmaklarınınarasınıovduğunugördüm"demiştir.[112]Hadisi Tirmizî rivayet etmiş ve "Bu sadece İbn Lehîa vasıtasıyla bildiğimizgaribhadistir"demiştir. İbnHaceret-Telhîsü"I-habîr'dehadisle ilgili şöyledemektedir:Ancak Leys b. Sa'd ve Amr b. Haris, İbn Lehîa'ya mütabaat etmişlerdir. HadisiBeyhakîveEbûBişred-Dûlâbîrivayetetmişlerdir.DârekutnîdeGaraibiMâlik'deİbnVehbvasıtasıylaüçkişidenrivayetetmiştir.İbnü'l-Kattânel-Mağribîdehadisinsahiholduğunusöylemiştir.42.Abdullahb.Zeyd(r.a.)'innaklinegöre(abdestalırken)Resûlullah(s.a.v.)2/3

müdmiktarındagetirilensuylakollarınıovalamıştır.[113] İbnHacer'inBulûğu'1-meranC'da(s.9)verdiğibilgiyegörehadisiAhmedb.Han-bel rivayetetmişİbnHuzeymedesahiholduğunusöylemiştir.Şevkânî'ninNeylü'l-evtar'âanaklinegöreAbdullahb.Zeydb.Asım(r.a.)"Hz.Peygamber(s.a.v.)abdestaldıveuzuvlarınıböyle ovaladı" demiştir.. O hadisi Ahmed b. Hanbel'in rivayet ettiğini ve bununAbdullahb.Zeydb.Asım(r.a.)'innaklettiğiüçmeşhurhadistenbiriolduğunudasöylemiştir.43.İbnÖmer(r.a.)'mnnaklinegöreResûlullah(s.a.v.)abdestalırkenyanaklarını

ovalar,sakalınıparmaklarıylaalttanhilallerdi.[114]

İbnHacer,et-Telhîsü'l-habîr'dtverdiğibilgiyegörehadisiİbnMâce,DârekutnîveBeyhakî rivayet etmiş İbnü's-Seken de sahih olduğunu söylemiştir. Ayrıca ohadisleilgilibazıeleştirileredeyervermiştir.Ancakhadisinsıhhatinibelirlemedeihtilaflara itibar edilmeyeceği içinbunlarhadise zarar verecek seviyededeğildir.Azîzîde,hadisiİbnMâce'ninrivayetettiğiniveisnadınınhasenolduğunusöyler.Müellifinaçıklamasışöyledir:Hadislerinkonuyadelâletleriaçıktır.Başkatürlüsuulaşmadığında abdest uzuvlarını hilallemenin farz olduğunda şüphe yoktur.Uzuvlara suulaştığında ise onları hilallemekmüstehaptır.Uzuvları ovalamakdamüstehaptır. Zira emredilen yıkamak bu şekilde mümkün olabilmektedir. Bazıfakihler ovalamanın sünneti müekkede olduğunu söylemişlerdir. Bize göre dedoğrusu budur. Son hadisteki "kâne" lafzı buna delâlet etmektedir. Bu hadistesadece yanakların ovalanması söz konusu edilmişse de diğer hadislerdenResûlullah (s.a.v.)'in abdest uzuvlarını ovalaya geldiği anlaşılmaktadır. Nitekimed-Dürrü'l-muhtaf'daovalamakabdestinsünnetleriarasındazikredilmiş,Reddü'l-muhtar'da ise el ve diğer abdest uzuvlarının ovalanması güzeldir denilmiştir.Abdestuzuvlarınıovalamakel-Feth'deabdestinmenduplarıarasındazikredilmiş,

Page 58: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

el-Bahrve'n-nehr'de isebunauyulmamıştır.Aşağıdazikredileceğiüzeremüellifmendup olduğu görüşünü benimsemiştir. Bize göre Dürrü'l-muhîar müellifininçelişkiliaçıklamalardabulunmasısonucundael-Bahrve'n-nehrmüellifiovalamayısünnet,el-Fethyazarıisemendupolarakkabuletmişlerdir.12.AbdestteUzuvlarıÜçerDefaYıkamanınSünnetOluşuBu başlık altında abdest uzuvlarının üçer defa yıkanmasının sünnet oluşu, birveya iki defa yıkamanın yeterli olabileceği, ve üç defadan fazla yıkamanınyasaklandığıhususlarıincelenerektir.44.Abdülazizb.Abdullahel-Üveysî>İbrahimb.Sa'd>İbnŞihab>Atâb.YezidisnadıylarivayetedildiğinegöreHz.Osman(r.a.)'inazaJısıHumrânb.Ebânonuabdestalırkengördüğünüifadeederekşöyleanlatmaktadır:Öncebirkapsuistedive ellerine üç defa su döküp onları yıkadı, sonra sağ eliyle aldığı su ile ağzınıçalkaladı, burnuna su verip temizledi, sonra üç defa yüzünü yıkadı, sonradirseklerekadarüçdefakollarınıyıkadı,başınımeshedipayaklarını topuklarınakadar üçer defa yıkadıktan sonraHz. Peygamber (s.a.v.)'in şu hadisini nakletti:"Kimbenimabdestaldığımgibiabdestalırdagönlündenhiçbirşeygeçirmeyerekikirekâtnamazkılarsa,Allahonungeçmişgünahlarınıaffeder".(Buhârî,"Vudu",24)HadisiBuhârîrivayetetmiştir.Hadisinabdestuzuvlarınınüçerdefayıkanmasınınsünnet oluşuna delâleti açıktır. Yukarıda "Ağza ve Buruna Su Vermenin SünnetOlduğu"başlığıaltındazikredilenAbdullahb.Zeydhadisininsözkonusu fiiliHz.Peygamber(s.a.v.)'indevamlıyaptığınadelâletideaçıktır.Azizi"denakledildiğinegöreResûlullah(s.a.v.)abdestuzuvlarınıbirerdefa,ikişerdefaveüçerdefayıkar,bunların her birini uygulardı. Bunu Taberânî Mu'cemü'l-kebir'de Muaz (r.a.)'danrivayetetmektedir.Al-kamîdehadisinhasenolduğunaişaretetmiştir.OndaayrıcaHz. Peygamber (s.a.v.)'in abdest uzuvlarını çoğu kez üçer defa yıkadığı dakaydedilmektedir.(Azîzî,III,154)45.Enesb.Malik (r.a.)şöyleanlatır:Resûlullah(s.a.v.)abdest içinsu istediveonunlayüzünü,elleriniveayaklarınıbirerdefayıkadıktansonra,"BudahaazınıAllah'ınkabuletmeyeceğikimseninabdestidir"buyurdu.Birmüddetsonratekrarsu istedi veonunlayüzünüveellerini ikişerdefayıkadıktan sonra, "BuAllah'ınsevabınıartırdığıkimseninabdestidir"buyurdu.Birmüddetsonratekrarsuistediveonunlayüzünüveelleriniüçerdefayıkadıktansonra,"Buda,Peygamberimiz(s.a.v.)'inveO(s.a.v.)'ndenöncekipeygamberlerinabdestidir"buyurdu.İbn Hacer'in nakline göre (et-Telhîsü'l-habîr, I,85) hadisi Ebû Ali b. SekenSahih'inderivayetetmiştir.Bu ve sonraki hadisler abdestte uzuvları üçer defa yıkamanın en faziletlisi vepeygamberlerinsünnetiolduğuna,faziletaçısındandahasonrasırasıylaikişervebirer defa yıkamanın geldiğine, uzuvları en az birer defa yıkamadan alınanabdestle namazın sahih olmayacağına delâlet etmektedirler. Abdest uzuvlarınıüçer defa yıkamak Hz. Peygamber (s.a.v.)'le birlikte diğer peygamberlerin desünnetiolduğu içinResûlullah(s.a.v.)degeneldebuşekildedavranmış,nadirenbirerveyaikişerdefayıkamıştır.BöyleceyukarıdazikredilenMuaz(r.a.)hadisinde

Page 59: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

uzuvların üçer, ikişer ve birer defa yıkanmasının aynı olduğuna dair görüşe decevapverilmiş olmaktadır. ZiraMuaz (r.a.) hadisindehepsinin başında süreklilikbildiren"kâne"bulunduğuiçinhepsiniaynışekildeuyguladığıanlamıçıkmaktadır.46. Übey b. Ka'b (r.a.)'in rivayetine göre Hz. Peygamber (s.a.v.) şöylebuyurmuştur:"Uzuvlarınıbirerdefayıkayanabdestinialmışolur.Uzuvlarınıikişerdefa yıkayarak abdest alan iki kat sevap kaz.anmış olur. Uzuvlarını üçer defa

yıkayanisebenimvebendenöncekipeygamberlerinabdestinialmışolur."[115]

et-Terğîb'de de belirtildiğine göre hadisi Ahmed b. Hanbel ve îbnMâ-ce rivayetetmiştir. Her ikisinin isnadında da Zeyd el-Ammî bulunmakta olup güvenilirliğibazı âlimler tarafından ifade edilmiştir. Ahmed b. Han-bel'in diğer ravileri iseSahih'inravileridir.47.İbnAbbas(r.a.)'denrivayetedildiğinegöreResûlullah(s.a.v.)uzuvlarınıbirerdefayıkayarakabdestaldı.(Buhârî,"Vudu",22)48. Abdullah b. Zeyd (r.a.)'den rivayet edildiğine göre Resûlullah (s.a.v.)uzuvlarınıikişerdefayıkayarakabdestaldı.(Buhârî,"Vudu",23)Hadisinabdestuzuvlarınınikişerdefayıkanacağınadelâletiaçıktır.Hz.Peygamber(s.a.v.)'inbirgerekçeyedayalıolarakböyledavranmaihtimalisözkonusuolabilirve gerekçe olmadığında uygulama değişebilir düşüncesiyle Resûlullah (s.a.v.)'insözüedilenuygulamasınıncevazadelâletireddedilemez.Zirahadisteherhangibirgerekçe zikredilmemekte, zahirinden böyle bir gerekçe bulunmaksızın dauzuvların ikişer defa yıkanacağı anlaşılmamaktadır. Hz. Peygamber (s.a.v.)'inönceki iki hadisindeki açıklamalarıyla bu konuda cevaz olduğu sabit olmaktadır.Uygulamanın cevaza delâleti ancak konuyla ilgili açıklamayla birliktedüşünülebilir. Âyetten anlaşıldığı üzere uzuvların birer defa yıkanabileceğiKur'an'laortayakonulmaktadır.49. Amr b. Şuayb (r.a.)'in babası vasıtasıyla dedesinden nakline göre bir adamResûl-i Ekrem (s.a.v.)'e gelip "Yâ Resûlallah (s.a.v.) abdest nasıl alınır?" diyesordu.Resûl-iEkrem(s.a.v.)debirkapsuisteyerek,elleriniüçkere,yüzünüüçkere,kollarınıüçkereyıkadı.Başınımeshetti.Şahadetparmaklarınıkulaklarınasokarakuçlarıylaiçini,başparmaklarıyladışlarınımeshetti.Dahasonraayaklarınıüç kere yıkadı ve "Abdest böyle alınır. Buna bir şey ilave eden veya eksilten(Resûlullah (s.a.v.)'a muhalefetten dolayı) kendisine kötülük etmiş ve abdestin

hakkınıvermeyerek(zulmetmiş)olur"buyurdu.[116]

Hadisleilgilimüellifinaçıklamasışöyledir.EbûDâvûdHaşiye'sindeverilenbilgiyegöreeş-ŞeyhVeliyyüddinşöyledemektedir;Resûlullah(s.a.v.)'nuzuvlarınıikişerve birer defa da yıkaması ve âlimlerin de birer kere de yıkanabileceğindeicmâlarının bulunması sebebiyle el-Hâkim abdest uzuvlarını üçten az yıkayankimsenin kötülük veya zulmetmesi meselesinin izaha muhtaç olduğunusöylemiştir.Azîmâbâdî,Gayetü'l-maksûdisimlieserindebununizanıylailgilişöyledemektedir: Önde gelen bazı âlimler hadisin metninde hazif bulunduğunu vemetnin "bir defa yıkamayı eksik yaparsa" şeklinde olduğunu böylece onunlauzuvlardayıkanmamışyerinkastedildiğiniifadeetmişlerdir.Nuaymb.Hammadb.Muaviye'ninMuttalibb.Hantabvasıtasıylarivayetettiğimerfûhadisdebunuteyitetmektedir. Buna göre Resûlullah (s.a.v.) "Abdestte uzuvlar birer ve üçer defa

Page 60: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

yıkanır. Birden az üçten fazla yıkayan kimse hata etmiş olur" buyurmuştur.Muttalib b. Hantab küçük tabiîlerden olduğu için hadis mürseldir. Ra-vilerigüvenilirdir.HadisAmrb.Şuaybrivayetindekikapalılığıaçıklamaktadır.BizegöredeAzîmâbâdî'nİnbuyorumu,sözüedilenproblemleilgiligüzelbiraçıklamadır.13.AbdestteNiyetinFarzOlmadığı50.Enesb.Malik(r.a.)şöyleanlatır:ÖmerkılıcınıkuşanmışbirşekildejiderkenBenîZühre'denbiradamlakarşılaştı.Adamona,"Nereyegidiyorsun?"diyesordu.Ömer, "Muhammed (s.a.v.)'i öldürmeye" dedi. Adam, "Muhammed (s.a.v.)'iöldürdüğünde Benî Haşini ve Benî Zühre kabilelerinden kendini nasılkurtaracaksın?" diye sorunca Ömer, "Senin de dinden çıkmış olduğunugörüyorum" dedi. Adam, "Sana daha ilgincini haber vereyim. Enişten ve kızkardeşin de senin dinini terk edip onlara katılmıştır" karşılığını verdi. Bununüzerine Ömer yolunu onlara doğru çevirdi. Onlara gittiğinde Habbâb (r.a.) daoradaydı.Ömer'ingeldiğiniduyuncaevdebiryeregizlendi.OnlardaTâhâsuresiniokuyorlardı. Ömer eve girer girmez "Duyduğum ses neydi?" diye sordu. Onlar,"aramızda konuşuyorduk" diye karşılık verdiler. Ömer, "Siz dininizi değiştirdinizdeğilmi?"dedi.Eniştesi,"EyÖmer!Hakikatsenindinindedeğilse"deyinceÖmerona saldırdı, üzerine çullandı ve şiddetlice tekmelemeye başladı. Kız kardeşikocasını kurtarmaya çalışıncaÖmer ona da indirdi ve yüzünden kanlar akmayabaşladı.Buhalde ikenkızkardeşideöfkeyle, "Hakikat senindinindedeğilsedemi?"dediktensonra"BenAllah'tanbaşka ilaholmadığına,Muhammed(s.a.v.)'inO'nun kulu ve elçisi olduğuna şahadet ederim" diye ilave etti. Bunun üzerineÖmer,"Yanınızdakikitabıverindebendeokuyayım"dedi.Ömerokumasınıbitirdi.Kızkardeşi,"Senpissin,onaiseancaktemizolanlardokunabilir.Kalkboyabdestiveyaabdestalondansonra!"dedi.ÖmerkalkıpabdestaldısonradaKur'an'ıeline

aldıveTâhâsuresiniokudu.[117]

Hadisi İbn Sa'd, Ebû Ya'lâ, Hâkim en-Nîsâbûrî rivayet etmişler, Beyhakî de ed-DelâiVm&e. zikretmiştir. Ebû Nuaym'm ed-DelâiVın&z ve İbn Asâkir'deki İbnAbbas (r.a.)'den yapılan diğer rivayete göre Ömer (r.a.), "Kalktım, boy abdestialdım. Bunun üzerine bana Kur'an âyetleri yazılı bulunan bir sahife verdiler"demiştir. Bütün bu rivayetler Suyûtî'nin Târî-hu'l-hulefâ isimli eserindebulunmaktadır. İsnadlarıyla ilgili detay bilgilere ulaşabilmiş değilim. Sadeceaşağıdakiisnadıdestekleyiciolmasıamacıylazikrettim.51. Ahmedb.Muhammedb. İsmail el-Ademî'ninMuhammedb.Ubey-dullah el-Münâvî > İshak el-Ezrak > Kasım b. Osman el-Basrî isnadıyla rivayetine göreEnes b. Malik (r.a.) şöyle anlatmıştır: Hz. Ömer (r.a.) Hz. Peygamber (s.a.v.)'iöldürmek amacıyla kılıcını kuşanmış bir şekilde giderken kendisine, "Enişten vekızkardeşindesenindininiterkediponlarakatılmıştır"denilmişti.BununüzerineÖmeryolunudoğruonlaraçevirdi.OnlaravardığındamuhacirlerdenHabbâb(r.a.)daoradaydı.BirlikteTâhâsuresiniokuyorlardı.Ömer'inkızkardeşi,"Senpissin,ona ise ancak temiz olanlar dokunabilir. Kalk önce boy abdesti veya abdest al"dedi.ÖmerkalkıpönceabdestaldısonradaKur'an'ıaldıveTâhâsuresiniokudu.(Dârekutnî,Sünen-,I,123)

Page 61: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

BunuDârekutnî rivayet etmiş, Zeylaî Nasbu'r-râye'de her iki rivayeti de ceyyidolarakniteleyereknakletmiştir.Müellif birinci rivayetin konuyadelil olmasını şöyle açıklamıştır:Kafirin niyetineitibar edilmez. Buna göre söz konusu olayda Hz. Ömer (r.a.)'in Kur'an'adokunabilmesi içinabdestiningeçerliliğiancakabdestteniyetinşartolmamasıylamümkündür. Mezhebimizde de abdestte niyet şart değildir. Bu durumdamezhebimize göre Hz. Ömer (r.a.)'in abdesti sahihtir. Abdestte niyeti şartkoşanlara göre Hz. Ömer (r.a.)'in abdestinin sahih olmaması gerekmektedir.Görüldüğügibibuyanlışbirgörüştür.Abdestteniyetinşartolduğudinendetespitedilebilmişdeğildir.Bunungibikonulardaşahsîre'ylehükümverilemeyeceği içinmevkuf hadis de merfû hadis hükmündedir. İkinci rivayette Hz, Ömer (r.a.)'insadeceboyabdesti aldığı sözkonusuedilmektedir.Boyabdesti, abdestide içinealır. Çünkü abdest almadan sırf yıkanmış olmak Kur'an'a dokunmak için yeterlideğildir.Buaçıdandaniyetsizabdestinsahiholduğuortayaçıkmaktadır.el-Bahrmüellifininaçıklamasışöyledir:Abdestteniyetinfarzolmaması,bunadairdelilbulunmamasısebebiyledir.Konuylailgili"Amellerniyetleregöredir"hadisiisehemsübuthemdedelaletbakımındanzannidir.Siibutbakımındanzannioluşuaçıktır.Delâletinin zatini oluşunagelince,hadisinterkipşeklindezikredilmesigerekliikenbununterkedilmesidir.Zirabizbiliyoruzkiamellerinçoğununniyetsizmeydanagelmekteolduğubirolgudur.Budurumdahadiste mecaz bulunmakta ve hadis "amellerin hükmü niyetlere göredir"takdirindedir. Hadiste "amellerin hükmü" şeklindeki terkipten tamlanan (muzaafolan)hükümhazfedilmiş,onunyerinedegeçmeküzeretamlayan(muzafunileyh)zikredilmiştir. Hüküm de sevap-günah, mubah-fesad kısımlarına ayrılmaktadır.Böylebirdurumda ikihükümdenhangisininolduğunda ihtilafedildiğindemecaz,müşterek halini alır ve ittifak edilen kısım doğrusu olarak kabul edilir. Buradaittifak edilen kısım ise hükmün uhrevî olmasıdır. İhtilaf edilen kısımdagörüşümüzün aleyhine bir delil bulunmamakta dolayısıyla bu, aleyhimize delilteşkiletmemektedir.(el-Bahr,I,26)Merğinânî'nin açıklaması ise şöyledir: Bize göre abdestte niyet etmek sünnettir.İmamŞafiî'ye göre ise ibadet olduğu için niyet farzdır ve teyemmümde olduğugibiniyetsizabdestsahiholmaz.Bizegöreabdestinkurbetolmasıniyetsizolmaz.Ancakniyetsizhaliylenamaziçinyeterlidir.Abdestteyemmümedebenzetilemez.Çünkü abdestte araç olarak kullanılan su, niyet olmasa da temizleyicidir.Teyemmümdekullanılan toprak iseÖzü itibariyle temizleyici değildir.Bu itibarlaorada niyete ihtiyaç vardır. Kaldı ki teyemmüm kelimesi de "kasıt" yani niyetanlamındadır. Dolayısıyla teyemmümde niyetin gerekli olması, aynı zamandalafzındagereğidir.(Merğinânî,el-Hidâye,I,6)Müellif İbn Hacer'in Lisânü'l-Mîzân isimli eserinden naklen ikinci rivayetinisnadında bulunan Kasım b. Osman hakkında Buhârî'nin "onundesteklenemeyecek rivayetleri bulunmaktadır" açıklamasını yaptığım söylemiştir.(İbn Hacer, Lisânü'l-Mîzân, IV, 463) Burada sahih olan metnin İshak el-Ezrakrivayeti olduğunu hatırlatmalıyız. Hz. Ömer (r.a.)'in müslüman olmasıyla ilgilinakledilen olay ise son derece zayıftır. Kasım b. Osman er-Rahhâl olarak datanınmaktadır. Ukaylî onun hakkında "onun desteklenemeyecek rivayetleri

Page 62: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

bulunmaktadır"demiş,îbnHibbânes-Sikât'ma.almış,Dârekutnîdees-Süneriindeleyse bi'1-kavi (kuvvetli değildir) lafzıyla nitelemiştir. Daha Önce de belirtildiğigibi ravi hakkındaki ihtilaf onun güvenilirliğine zarar vermez. Zeylaî'nin sözkonusu rivayeti sahih olarak niteleyip yukarıdaki şekilde yorumlaması, İbnHibbân'ınsözüedilenraviyigüvenilirolaraktavsifetmesisebebiyleolmalıdır.

Page 63: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

14.SuyunTemizleyiciliği

52. Allahii Te'âlâ şöyle buyurur: "Gökten tertemiz su indirdik"[118]. Denizsuyuyla ilgili Ebû Hüreyre (r.a.)'in rivayetine göre Hz. Peygamber (s.a.v.),

"Denizinsuyutemiz,ölüsühelâldir"buyurmuştur.[119]

Tirmizî hadisi hasen-sahih olarak nitelemiş, İbn Huzeyme ve İbn HibbânSahihlerinde,İbnü'l-Cârûdel-Münteka'smda,Hâkimen-Nîsâbûrî,el~Müstedrek\erivayetetmişlerdir.İbnü'I-Münzir,İbnMendeveBegavîdehadisinsahiholduğunusöylemişlerdir. Begavî, "bu sahihliğinde ittifak edilen bir hadistir" demiş İbnü'1-Esîr,"Bu,âlimlerinkitaplarındarivayetettiklerisahihvemeşhurbirhadistir.Onuâlimler delil olarak kullanmıştır. Ravileri de güvenilirdir" açıklamasını yapmıştır.BubilgilerŞevkânî'ninNeylü't-evtar'mdadazikredilmektedir.Müfessir en-Nîsâbûrî "Gökten tertemiz su indirdik" âyeti hakkında şöyledemektedir:Ayetinsuyuntemizvetemizleyiciolduğunadairdelilolduğufakihlerarasındabilinenbir husustur.Ahmedb.Yahya'nındaaralarındabulunduğubazıâlimler âyette geçen "tahûr" kelimesini temiz ve temizleyici olarakyorumlamışlardır.. el-Keşşaf müellifi Zemahşerî, "Bununla temizliğindekimübalağayı kastediyorlarsa doğrudur. Faul vezninde-ki tahûr kelimesinintemizleyicimânasınageldiğikastediyorlarsabudoğrudeğildir"diyerekbunaitirazetmiştir. Aslında Zemahşerî Arap dilinde tahûr kelimesinin biri sıfat diğeri isimolmak üzere iki şekilde kullanıldığını kabul etmektedir. "Mâün tahûrun"cümlesinde olduğu gibi sıfat olarak kullanıldığında "temiz su" anlamınagelmektedir.İsimolarakkullanıldığındaise"vadû':abdestsuyu"ve"vekûd:yakıt"kelimelerinde olduğu gibi "temizleyen, temizleyici" anlamına gelmektedir. Budurumda Zemahşerî'nin itirazına gerek kalmamakta, tartışma da ortadankalkmaktadır. Zira su kendisiyle temizlenilendir ve dolayısıyla başkasınıtemizleyicidir. Buna göre Allah (c.c.) âyette "gökten suyu temizleyici olarakindirdik" buyurmuş olmaktadır. Bu ise suyun kendisinin de temiz olmasınıgerektirmektedir. Allah (c.c.)'ünmüminlere verdiği nimetleri zikri esnasında sözkonusuettiği"Sizitemizlemekiçinüzerinizegöktenbirsu(yağmur)indiriyordu"[120] âyeti de bu yorumu teyit etmektedir. Zira bu âyette su nimet olarak sözkonusu edildiğine göre temiz olmasıyla değil ayrıca temizleyici özelliğiylezikredilmelidir.Kâsânî Bedâiu's-sanâi''de şöyle demektedir: "Ey iman edenler! Namaz kılmaya

kalktığınız zaman"[121] âyetinde niyetten bahsedilmeksi-zin abdest uzuvlarınıyıkamak ve mesh etmek mutlak olarak zikredilmektedir. Mutlakın takyidi iseancak bir delil ile mümkün olabilir. Abdestle ilgili söz konusu âyetin sonunda"Allahsizi tertemizkılmak ister" ifadesindendeanlaşıldığıüzereabdestemrininamacı temizliktir.. Temizliğin olabilmesi ise niyete bağlı değildir. Temizlik niyetolmasa da temizleyici maddenin kullanılmasıyla mümkün olur. Hz. Peygamber(s.a.v.)'in "Su temizleyici olarak yaratılmıştır. Tadını, rengini ve kokusunudeğiştirmedikçe başka bir nesne onu kirletemez" (İbn Mâce, "Taharet", 76)hadisinde belirttiği gibi temizleyici de sudur. "Gökten tertemiz su indirdik"âyetindeki "tahûr" kelimesi hem kendisi temiz hem de başkasını temizleyen

Page 64: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

anlamına gelmektedir. Kullanıldığı yerlerde su ile temizliğe kabildir. Suyunyaratılış özelliğinin temizleme olduğu anlaşılmaktadır. Bunun için ayrıca dil ileniyet etmeye gerek yoktur. Hatta kişi yağmur altında kalsa ve iyice ıslansa buabdest veboyabdesti yerinegeçer.Bunun içinayrıcaniyet şartı aranmaz.Ziraniyet kişinin tercihine bırakılmış bir durum için gerekir. Böylece abdest için asılolanıntemizlikolduğu,ibadetanlamınınisezaidolduğuortayaçıkmaktadır.Bunagöre abdest niyet edilerek alınırsa ibadet olur. Niyet edilmeden alınırsa ibadetolmaz.Ancakcumanamazınagitmeninnamazavesileolmasıgibitemizliğiteminettiğiiçinniyetsizalmanabdestdenamazklimayavesileolur.(Kâsânî,Bedâiu's-sanâi,I,20)BuradakonuylailgiliİbnEbîHâtim'inrivayetettiğiİbnAbbas(r.a.)'inaçıklamasınıdahatırlatmalıyız.NitekimİbnAbbas(r.a.),"Suherşeyitemizler,hiçbirşeyonutemizlemez. Çünkü Allahü Te'âlâ 'Gökten tertemiz su indirdik' buyurmaktadır"demiştir. Bu bilgiyi Suyutî de nakletmektedir. (ed~Dürrü'i-mensûr, v, 73) Budurum âyette zikredilen "tahûr" kelimesinin temizleyici anlamına geldiğini teyitetmektedir.CelâleynmüellifiCelalel-Mahallîdeâyetiaynışekildetefsiretmiştir."Tahûr" kelimesi hakkında el-Kâmus\& şöyle denilmektedir: Tahûrmasdardır. Oisim olarak temizlik âleti, temiz ve temizleyici manalarına gelmektedir.(Fimzabâdî, el-Kâmus, 1,293) Bize göre âyette ve hadiste masdar anlamındakullanılmamıştır. Temizleme âleti veya temiz ve temizleyici anlamındakullanılmıştır.en-Nîsâbûrî'ninifadeettiğigibitemizvetemizleyiciolmakbirbirinitamamlayan iki husustur. Fetennî'nin Mecmau'l-bihârfî luğati'l-ehâdîs ve'l-âsârisimli eserinde en-Nihâye fî garibi'l-hadîs'inden nakline göre İbnü'1-Esîr şöyledemiştir:el-Mâü't-tahûr,maddivemanevikirleritemizleyensudemektir.Çünkü"tahûr" kelimesi mübalağa kalıbın-dadır. et-Tâhir kelimesi ise "tahûr"kelimesindenfarklıdır.Ziraonunlamaddivemanevikirler temizlenmez.Denizinsuyu temizdir hadisinde bu-iunan "tahûr" kelimesi de maddi ve manevi kirleritemizleyensuanlamındadır.(Fetennî,Mecmau'l-bihâr,II,342)Kur'an ve hadis suyun temizleyici özelliğini ifade ettiğine göre abdest âyetindeemredilenyıkamaemrininamacıuzuvlarıntemizlenmesineyöneliktir.Bununiçingerekli olan niyet değil uzuvların temizleyici olan suyla yıkanmasıdır. Böylecesuyun yaratılışının temizlik için olduğu, bunu gerçekleştirmek amacıyla ayrıcaniyetegerekolmadığı,niyetintemizlik içinolanabdestiayrıca ibadetderecesineyükseltmek amacına matuf olduğu ortaya çıkmaktadır. Bu durumda abdestniyetsizdegerçekleşebilmektedir.Bumezhebimizindegörüşüdür.Şafiî mezhebine mensup olanlar ve onlar gibi düşünenler bu konuda "Amellerniyetleregöredir"(Buhârî,"Bed'ü'1-vahy",I;Müslim,"İmâre",155)hadisinidelilgöstererek,"İbâdetlerinsıhhatiancakniyetlemümkündür.Abdestveboyabdestide ibadet olduklarına göre niyet olmadan geçerli olmazlar" demişlerdir. HalbukiŞafiîmezhebinegöreibadetsayıldığıhaldetahiyyetü'l-mescit,kocasıÖlenkadınıniddetbeklemesi,elbisedekipisliğitemizlemek,borçödemek,emanetiiadeetmek,ezanokumak,Kur'anokumak,yolgöstermek,zikiryapmak,zararverenşeyleriyoldan kaldırmak gibi hususlar niyetsiz gerçekleşmekte ve sahih kabuledilmektedir. Hatta Aynî Umdetü'l-kârfde bu hususta son yedisinde icmâbulunduğunu söylemiştir. İbn Hacer de ilk ikisinde niyetin şart olmadığını

Page 65: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

belirttikten sonra şöyle demiştir: Namaza yetişen kimse niyet etmese detahiyyetü'l-mescit namazını kılmış olur. Şöyle ki bir kimse mescide girdiğindeoturmadanfarzveyasünnetnamazıkılarsabuonuniçinaynızamandaniyetetsinya da etmesin tahiyyetü'l-mescit namazı yerine geçer. Zira tahiyyetü'l-mescitnamazınınamacıcamiyegirergirmezibadetlemeşgulolmaktır.Farzveyasünnetnamaz kılındığında da bu gerçekleşmiş olmaktadır. Böylece hadisin umumîanlamından,husulükısmenkastedilenhariçtutulmuşolur.ZirabudurumdaÖzelolarak niyete ihtiyaç yoktur. Tahiyyetü'l-mescit namazı daniyete ihtiyaçduyulmaması açısından kocası ölüp de haberi iddet süresinden sonra kendisineulaşan kadının durumu gibidir. Bu durumda haber kendisine ulaştığında iddetsüresisonaermiştir.İddetinamacıisekadınınhamileolmadığınıntespitidir.Budahâsılolmuştur.(İbnHacer,Fethü'l-bârt,I,12-13)Boy abdesti ve abdestin amacı da uzuvların temizlenmesidir. Bu ise niyetolmaksızın suyla yıkamakla yapılabilmektedir.Nitekimel-Vecîz'de (1,7) "Elbiseni

tertemiz tut"[122] âyetinden dolayı maddî kirliliği gidermek ibâdet olmasınarağmen niyetin şart olmadığı ifade edilmektedir. Sözü edilen hadis umumîlikifade.etmekte olup tahsis edilmiştir. Kur'an'ın mutlak ifadesine bu hadistenhareketleniyetşartı ilaveedilemez.Buhusustael-Bahr isimlieserdenkonununbaşındayaptığımıznakiltekrargözdengeçirilmelidir.'Fethu'l-bârî'de ifade edildiği gibi "Ameller niyetlere göredir" hadisi manenmütevâtirdir. Bu durumda el-Bahr müellifinin 'sübutunun zannî olduğu açıktır'açıklamasıdoğruolamaz"şeklindeitirazedilebilir.Bizegöreproblemintemelindemanevî mütevâtirin bilinmemesi bulunmaktadır. el-Bahr müellifinin söz konusuaçıklaması, "Ameller niyetlere göredir" hadisi amellerin niyetlere göre olduğunuifade eder ancak sübutu zannîdir" mânasına gelmektedir. Bu açıklamanındoğruluğunda herhangi bir şüphe bulunmamaktadır. Amellerin niyetlere göreolduğu hadisin lafzından anlaşılmaktadır. Hadisin başında hasr edatı olan"innemâ"nınyeralmasıve"a'mâl"kelimesininbaşındakapsayıcılığadelâleteden"elif-lâm" takısının bulunması bu durumu teyit etmektedir. Hadisin manevîmütevâtir olması, bu özel anlamın mütevâtir olmasını gerektirmez. Manevîmütevâtir ile farklı hadislerde ifade edilen müşterek anlam kastedilir. Bütünbunlarla genelde dinde niyetin Önemli olduğunu ancak bu abdest ve boyabdestindeniyetinfarzolduğuanlamınagelmediğinisöylemekistiyorum.Zirabirşeyingeneldeönemliolmasıherhusustatemelkuralolmasınıgerektirmez.Suyutî Tedrîbü'r-râvt isimli eserinde mütevâtirle ilgili şöyle demektedir: Usûlâlimlerimütevâtiri lafzî vemanevî olmaküzere iki kısmaayırmaktadır. Lafızlantevatürle gelenlere lafzî mütevâtir denilir. Yalan üzere birleşmeleri mümkünolmayacak bir topluluğun farklı olaylardan bahsetmelerine rağmen belirli birnoktada birleşmeleri ise manevî mütevâtirdir. Söz gelimi Hâtem-i Tâî'denbahseden kimselerden bir kısmı onun deve, bir kısmı at bir kısmı da dinarverdiğini nakletse hepsinin müşterek noktası Hâtem-i Tâî'nin cömertliğidir.Dolayısıyla bu haberin manevî mütevâtir olan yönü onun cömertliğidir. Zirahepsininmüşterekolaraknaklettiklerinoktabudur.Suyutî eserinde söz konusu hadisle ilgili şu bilgileri de vermektedir. Ha-lîlî veHâkimen-Nîsâbûrî'ninşâzhadisitanımlandaproblemlidir.Onlarsikaravinintek

Page 66: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

başına kaldığı veya sika ravinin isnadından başka bir sened-le nakledilmeyenhadisi şâz olarak nitelemektedirler. Böylece onlar "Ameller niyetlere göredir"hadisi gibi adalet ve zabt sahibi raviler tarafından rivayet edilen hadisleri tekkaldıklarıiçinreddetmektedirler.HalbukisözkonusuhadisisahabedensadeceHz.Ömer(r.a.)ondanAlkameondanMu-hammedb.İbrahimondandaYahyab.Saîdrivayet etmiştir. Velânın satışı ve hibe edilmesiyle ilgili hadis de aynı şekildenakledilmiş olup bunlar sahih hadis kitaplarında rivayet edilen ferd hadislerdir.BazılarınagöreniyethadisisadeceHz.Ömer(r.a.)tarafındanrivayetedilmişde

değildir. Dâre-kutnî ve daha başkalarının zikrettiğine[123] göre niyet hadisinisahabeden Ebû Saîd el-Hudrî (r.a.) de rivayet etmiştir. İbn Mende ise niyethadisini on yedi sahâbînin rivayet ettiğini ileri sürmüşve isimlerini zikretmiştir.Ancak sahih olarak gelen rivayet sadeceHz. Ömer (r.a.) isnadıyla gelendir. Hz.Ömer (r.a.), Ebû Saîd el-Hudrî (r.a.), Hz. Ali (r.a.), Enes ve Ebû Hüreyre (r.a.)rivayetlerinin lafızlan aynıdır. Ancak Ebû Saîd el-Hudrî (r.a.) rivayetinde İmamMalik'ten nakleden İbn Ebî Davud'un hata yaptığı, Dârekutnî ve diğerlerinin deyanıldıkları tespit edilmiştir. Ehl-i beyt isnadıyla gelen Hz. Ali (r.a.) rivayetindekırk Şiî ravi bulunmakta ayrıca isnadda tanınmayan raviler de yer almaktadır.Enesrivayetini£mâ/rsininbaştarafındaYahyab.Saîd>Muhammedb.İbrahim>EnesisnadıylanakledenîbnAsâ-kîr,"Sonderecezayıfbirhadistir.SahiholanHz.Ömer(r.a.)rivayetidir"açıklamasınıyapmıştır.EbûHüreyre(r.a.)rivayetiisezayıfbir isnadlaRe-şîdel-Attâr'aaitbircüzdebulunmaktadır.Sözkonususahâbîlerin"niyetleriüzerinediriltilirler, savaşanlaraniyetlerininkarşılığıvardır"vebenzeririvayetlerimutlakolarakniyetleilgilidir.Tîrmizîdeel-CâmVinde"bukonudafalansahâbîlerdenderivayetedilmiştir"şeklindebilgiverirkenzikrettiğihadisinrivayetedildiğini değil, konuyla ilgili kaydedilebilecek başka hadislerin de bulunduğunaişaretetmektedir.Buaçıklamalarlamanevîmütevâtirinanlamı,konuhakkındakimütevâtirrivayetlerinniyettenmutlakolarakbahsettikleriveamellerinsıhhatininniyetsizolmayacağındansözetmediklerianlaşılmıştır.Fethü'l-bârVyi inceleyen kişi de aynı muhtevanın orada da bulunduğunugörecektir. İbnHacer Taberî'nin şöyle dediğini nakletmektedir: Niyet hadisi bazıisnadlarında ferd olduğu için reddedilmiştir. Nitekim onu sahabeden sadece Hz.Ömer(r.a.)ondanAlkameondanMuhammedb.İbrahimondandaYahyab.Saîdrivayetetmiştir.Önceleri ferd ikenYahyab.Sa-îd'den itibarenmeşhurolmuştur.Bu durumu Tirmizî, Nesâî, Bezzâr, İb-nü's-Seken ve Hamza b. Muhammed el-Kinânî de açıkça belirtmişlerdir. Hattâbî de niyet hadisinin sadece bu isnadlabilindiği hususunda hadisçiler arasında herhangi bir ihtilafın bulunmadığınısöylemiştir. Hattâbî'nin açıklaması iki şartla doğrudur. Birincisi bu isnadın sahiholduğuhususudur.ZiraniyethadisiDârekutnî,Ebü'l-Kasımb.Mendevebaşkalarıtarafındanilletli isnadlarladarivayetedilmiştir.İkincihusus iseaynımânadavemutlak olarak niyet hakkında başka sahih hadislerin de bulunduğudur. NitekimniyetleilgiliHz.Aişe(r.anhâ)veÜmmüSeleme(r.a.)'nınrivayetettiği"Niyetleriüzerinediriltilirler"(Müslim,"Fiten",8),İbnAbbas(r.a.)'innaklettiği"Hicretyokancak cihad ve niyet vardır (Buhârî, "Cihad", 1, 27, 194;Müslim, "Hac", 445),EbûMusael-Eş'arî(r.a.)tarafındanrivayetedilen"KimAllah'ındinininyücelmesi

Page 67: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

niyetiyle savaşırsa Allah yolunda olan odur" (Buhârî, "İlim", 45; "Cihad", 15;Müslim, "îmâre", 149), İbn Mes'ud (r.a.)'in naklettiği "Savaşa katılan niceleri

vardır ki niyetlerini Allah bilir" (Ahmed b. Hanbel. I, 397)[124], Übâde (r.a.)tarafından nakledilen "Kim savaşa elde edeceği bir dünyalık (ip) için katılırsa

sadece niyet ettiğinin karşılığını alır" (Nesâî, "Cihad", 22)[125] ve buradazikredilemeyecek kadar hadis bulunmaktadır. Verilen bilgilerdenHz.Ömer (r.a.)rivayetininmütevâtirolduğunadairiddianınyanlışlığıveonunmanevîmütevâtirolduğusöylenebilir.(İbnHacer,Fethü'l-bârî,IX,9)BuradaHz.Ömer(r.a.)dışındakisahâbîlerdensahiholaraknakledilenhadislerinniyetin amellerin sevabı ve kemaliyle ilgili olduğunu ve fiillerin geçerliliği içintemelşartolmadığınıortayakoyduğunubelirtmeliyiz.Zirasözkonusuhadislerdehasr edatı "innemâ" ve kapsayıcılığa delâlet eden 'eîif-lâm" takısıbulunmamaktadır.BudurumaİbnHacerşöyleişaretetmektedir:Niyetleilgiliaynımânaya gelen başka hadisler de bulunmaktadır. Bu anlamın tevatür seviyesineulaşmasıHanefîleringörüşünezararvermediğigibikarşıgörüşüdedesteklemez.Hatta Hanefîlerin dışındakilerin görüşünün zayıflığım ortaya koyduğu da açıktır,el-Bahr müellifinin "ameller niyetlere göredir" hadisi zahiri itibariyle karşıgörüştekileridesteklemektebizimgörüşümüzüiseolumsuzetkilemektedir.Ancak"hadisin sübutu zannîdir" şeklindeki açıklamasının doğruluğunda herhangi birşüphe yoktur. Hadisin mütevâtir olması da zahiri mânasının dışındaanlaşılmayacağını göstermez. Nitekim hadis mutlak olarak niyetten sözetmektedir. Dolayısıyla bu hadisten hareketle abdest ve benzeri ibadetlerdeniyetinfarzolduğuvegeçerliliğininonabağlıolacağıilerisürülemez.İbnHacer'in "verilen bilgilerdenHz. Ömer (r.a.) rivayetininmütevâtir olduğunadair iddianın yanlışlığı, ancak olsa olsa onun manevî mütevâtir olabileceğianlaşılmıştır" şeklindeki açıklamasıyla bazı kimselerin yaptığı gibi söz konusuhadisinkesinbirüsluplamanevîmütevâtirolduğunuiddiaetmediğianlaşılmıştır.Zira İbn Hacer bu açıklamasıyla hadisin mütevâtir olduğunu iddia edenleringörüşlerini tashihinin ve imkân ölçüsünde yo-rumlanabilmesinin bir ihtimalolduğuna işaret etmiştir.Hadisinmütevâtir olduğunu iddia etmekle İbnHacer'inyaptığıbuyorumbirbirindentamamıylafarklıdır.15.BaşınHerTarafınıMeshEtmeninSünnetOluşuBubaşlıkaltındabaşınhertarafınıbirdefameshetmeninsünnetoluşuvebununyapılışşekliincelenecektir.53.Amrb.EbîHasan,Resûlullah(s.a.v.)'inabdestalışınısorduğundaAbdullahb.Zeyd (r.a.) bir kap su istedi ve onlara abdestin alınışını gösterdi. Önce kabıeğdirerekellerinisuylaüçdefayıkadı.Sonraelinikabıniçinedaldırıpaldığısuylaüç defa ağzını çalkaladı, üç defa burnuna su verip temizledi, sonra elini kabadaldırdıüçdefayüzünüyıkadı.İkişerdefadirseklerinekadarkollarımyıkadı.EliniÖntaraftanarkayavearkadanöneolmaküzerebaşınımeshetti.Meshederkenbaşınınöntarafındanbaşlayıpelleriniensesinegötürüyorsonradaellerinigerisingeriye ilkbaşlangıçyerinegetiriyordu.Ensonundadaayaklarınıyıkadı.Vüheyb

Page 68: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

rivayetinde"başınıbirdefameshetti"denilmektedir.

HadisiBuhârîrivayetetmiştir.[126]

HadisleilgilimüellifinverdiğibilgiyegöreİbnHaceret-Telhîsü''l-ha-btr'de(I,31)şöyledemektedir:SözkonusuhadisinHz.Osman (r.a.)'denbirçokgarib isnadlanakledildiğinibelirtenBeyhakîbunlarlailgilişuaçıklamalarayervermektedir.Burivayetlerde güvenilir ravilere aykırı olarak başın üç defa mesh edildiğizikredilmektedir. Bunlar ilim ehline göre delil değildir. Nitekim Ebû Dâvûd, Hz.Osman (r.a.)'den gelen abdest konusundaki sahih hadislerin hepsinin diğeruzuvların üçer, başın ise bir defa mesh edildiğini ifade ettiğini söylemiştir. İbnHacer Fethu'l-bârfde (I, 258) ise şöyle demektedir: Ebû Davud'un Hz. Osman(r.a.)'den gelen abdest konusundaki sahih hadislerde başa meshin sayısındanbahsedilmediğinedairaçıklamasınıdahaöncezikretmiştik.Başameshin sayısınıbelirten iki rivayet bulunmaktadır ve İbn Huzeyme bunlardan birinin sahiholduğunu söylemiştir. (İbnHacer, Fethu'l-bârî, I, 227)Güvenilir ravinin ziyadelirivayetimakbuldür.BudurumdaEbû'Davud'unaçıklamasınınbuikiisnaddışında-kilerlealakalıolduğuşeklindeanlaşılmalıdır.Onunsözkonusuaçıklamasınısanki"bu iki isnad dışındakiler" diyerek yaptığı düşünülmelidir. Abdullah b. Zeyd(r.a.)'in, Resûlullah (s.a.v.)'in başın her tarafını mesh ede geldiğini belirtenrivayetibaştaolmaküzerehadislerintamamınınkonuyadelâletiaçıktır."AbdestteAğızTemizliği"başlığıaltındaİmamŞafiî'nin"ab-destteheruzvuayrısuylaüçerdefayıkamaya itibarlabaşındaayrıayrısuylaüçdefameshedilmesisünnettir"görüşününaklettiktensonraMer-ğinânîşöyledemektedir:Başınüçerdefameshedilmesiyleilgilirivayet'aynısuylameshetme"şeklindeanlaşılmalıdır.Böylebiryorum Ebû Ha-nife (r.a.)'in görüşüne de uygundur. Zira farz olan başın meshedilmesidir.Ayrısukullanarakmeshintekraredilmesidurumundaisemesh,mesholmaktan çıkar yıkamaya dönüşür. Sünnet olan ise bu değildir. Buna göre başamesh,mestüzerinemeshgibiolur.Yıkama iseböyledeğildir.Birorganıntekrartekraryıkanmasıyıkamahükmünezararvermez.(Merğinânî,el-Hi-dâye,I,8)Buradaabdestteuzuvlarınüçerdefayıkanmasıyla ilgilişunlarısöylemeliyiz.EbûHüreyre (r.a.)'in rivayet ettiği konuyla ilgili rivayeti - İsnadı Sa-jhih'in

ravilerinden oluşmaktadır - Heysemî eserine almıştır.[127] Buna göre | hadis,"Resûlullah (s.a.v.) abdest alırken üç defa ağzını çalkaladı, üç defa burnuna suveriptemizledi,üçdefayüzünüyıkadı.Üçerdefakollarınıyıkadı.Başınıüçdefameshetti.Ensonundadaayaklarınıüçerdefayıkadı."şeklindedir.Abdullahb.Zeyd(r.a.)'innaklinegöreResûlullah(s.a.v.)abdestalırkenkollmuhıikidefayüzünüüçdefayıkamış,başınıiseikidefameshetmiştir.HadisiAhmedb.

Hanbel rivayet etmiştir.[128] İsnadı sahih hadis ravilerinden oluşmaktadır. Burivayetteki başın iki defa mesh edilmesiyle ilgili yapılacak açıklama üçer defameshleilgiliyorumlaaynıdır.54. Abdurrahmanb. Ebî Leylâ şöyledemiştir:BenHz.Ali (r.a.)'i abdest alırkengördüm.Üçkereyüzünüüçkeredekollarımyıkadı,birkeredebaşınımeshetti.Sonrada"Resûlullah(s.a.v.)işteböyleabdestalmıştı"dedi.HadisiEbûDâvûdrivayetetmişsıhhatiyleilgiliherhangibiraçıklamayapmamıştır.(EbûDâvûd,"Taharet",51)

Page 69: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

55.Saîd b. Cübeyr'in nakline göre İbnAbbas (r.a.), Resûlullah (s.a.v.)'inabdest aldığını görmüş ve O (s.a.v.)'in bütün abdest uzuvlarını üçer kereyıkadığını,kulaklarıylabirliktebaşınıdabirerkereaynısuylameshettiğinihabervermiştir.HadisiEbûDâvûdrivayetetmişsıhhatiyleilgiliherhangibiraçıklamayapmamıştır.[129] Şevkânî hadisi Ebû Dâvûd ve Ahmed b. Hanbel'in rivayet ettiğinibelirttiktensonraşöyledemektedir:Dârekutnîhadisinilletliolduğunuilerisürmüşİbnü'l-Kattân el-Mağribî İse onun illet saydığı şeyin aslında öyle olmadığıiddiasında bulunmuş ve hadisin sahih veya hasen olduğunu İfade etmiştir.{Neylü'l-evtar,I,155)16.BaşınKollarınYıkandığıIslakElleMeshEdilebileceğiBu başlık başın kolların yıkandığı ıslak elle mesh edilebileceği, ayrı bir suylameshininisemüstehapolduğuincelenecektir.56. Rübeyyi b.Muavviz b. Afra (r.a.)'nın nakline göreResûlullah (s.a.v.) elindeartakalanıslaklabaşınımeshetmiştir.HadisiEbûDâvûdrivayetetmişsıhhatiyleilgiliherhangibiraçıklamayapmamıştır.("Taharet", 130) Müellif hadisin, başın kolların yıkandığı ıslak elle meshedilebileceğikonusunadelâletininaçıkolduğunuifadeetmiştir.57.İmrânb.Harise'ninbabasındannaklinegöreResûlullah(s.a.v.)"Başınmeshi

içinayrısukullanınız!"buyurmuştur.[130]Hadisi Taberânî Mu'cemü'l-kebîfde, rivayet etmiştir. Ancak bir takım cerh-ta'düâlimleri isnadındabulunanDüheymb.Kırân'ınzayıfolduğunusöylemişlerdir.İbnHibbâniseonues-Sikâfmdazikretmiştir.(Heysemî,:14Mecmau'z-zevâid, I, 95) Azîzî (II, 226) hadisi Taberânî'nin Mu'cemü'l-kebîr'deCâriye b. Zafer vasıtasıyla rivayet ettiğini ve isnadının hasen olduğunusöylemiştir.Hocamındabelirttiği gibi söz konusu rivayetler arasındaki çelişkinin giderilmesiiçin bu hadisi başın ayrı bir suyla meshinin müstehap olduğuna delâlet ettiğişeklindeyorumlamakdahaisabetlidir.58. Abdullah b. Zeyd b. Asım el-Mâzinî el-Ensârî (r.a.)'in nakline göre Hz.Peygamber(s.a.v.)abdestalırkenağzınıçalkaladı,burnunasuveriptemizledi,üçdefayüzünüyıkadı.Üçerdefasırasıylasağvesolkollarınıyıkadı.Başınıyenibirsuyla mesh etti. En sonunda da ayaklarını iyice temizleninceye kadar yıkadı.HadisiMüslimrivayetetmiştir.("Taharet",236)Müellifhadisinayrıbirsuylameshedileceğini ve eğer hadis sahih ise bunun müstehaplığına delâletinin açıkolduğunuifadeedeceğinibelirtmiştir.17.AbdestteTertibinFarzOlmayışı59.EbûMusa'nınnaklettiğiuzunhadisteAmmar(r.a.)şöyledemiştir:SonrageliptopraktabelendiğimianlattığımdaResûlullah (s.a.v.) "Böyleyapmansanayeter"buyurduveönceelinitoprağavurupsilkeledisonrasoleliylesağkolunusağeliyle

Page 70: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

desolkolunumeshetti.Dahasonradayüzünümeshetti.Hadisi Ebû Dâvûd rivayet etmiş fakat sıhhatiyle ilgili herhangi bir açıklama

yapmamıştır. ("Taharet", 121)[131] Muhammed b. Süleyman el-Enbârî hariçravileriSahih'inravileridir.İbnHacer'inbelirttiğiüzereodadoğrusözlü(sadûk)birravidir.(İbnHacer,et-Takrîb,I,84)Müellif hadisle ilgili şu açıklamaları yapmaktadır: Hadisi naklettikten sonra el-Bahrü'r-râik müellifi şöyle demiştir: Uzuvların peş peşe yıkanması veya meshedilmesihemabdesthemdeteyemmümdeihtilafedilenbirhusustur.Dolayısıylateyemmümde tertibin gerekli olmadığının tespit edilmesi abdestte de vacipolmadığınıortayakoymakanlamınagelmektedir.O,şöyledevameder.el-M'iracvebenzeri eserlerde Hz. Peygamber (s.a.v.)'in başını mesh etmeyi unutuphatırladığındabaşımmeshettiği,ayaklarınıiseyenidenyıkamadığınadairrivayethakkında Nevevî onun zayıf olduğunu ve bilinmediğini söylemiştir. Aslındaabdestte tertibin farz olmadığına dair delil getirmemize ihtiyaç yoktun Zira asılolan budur. Bu itibarla farz olduğunu iddia edenin delil getirmesi gerekir.Zeylaî'nin, Şafiî'den rivayet edilen "Allah, abdesli Önce yüzünü sonra kollarımyıkamak suretiyle tertip üzere almayan kimsenin namazını kabul etmez"

hadisini[132]delilolarakzikretmesinegelinceNevevîbuhadisinzayıfolduğunuitirafetmektedir.Buitibarlaayrıbiraçıklamayapmayaihtiyaçbulunmamaktadır.Zeylaî'nin önceki açıklaması ise şöyledir: Nevevî'nin "aynı hükme tabi olanları"peşpeşegelmesigerekirkenAllah'ınmeshedilecekuzuvlarıyıkanacaklararasındazikredipsonrabirinidiğerineatfetmesitertibinfarzolduğunadelâletetmektedir"açıklaması isabetli değildir. Zira Zemahşe-rî'nin el-Keşşâfmda (I, 28) zikredildiğiüzere bu, özellikle ayaklar yıkanırken suyu israf edilmemesi konusuna dikkatçekmeyeyöneliktir.İbnü't-Türkmânî şöyledemektedir:Şafiî delil olarakKur'an'in zahiri veabdestinalmışı ile ilgiliAbdullahb.Zeyd(r.a.)hadisinikullanmıştır.Bizegöreilgiliâyetteabdestuzuvlarızikredilirkenaralarında"vav"harfibulunmaktadır.Butürsıralamatertibedelâlet etmez.Abdullahb.Zeyd (r.a.) rivayetinde söz konusuedilenHz.Peygamber (s.a.v.)'in uygulaması da tertibin farz olduğunu göstermez. Ayrıcaâyette ''Dirseklerinizekadaretleriniz" (ei-Mâide5/6)buyrulmasınarağmenhemŞafiîhemdemuhaliflerinegörekollar,dirseklerdenparmaklaradoğruyıkanabilir.Âyettedirseklerdenelleredoğruyıkanmasıifadeedilmesinerağmenlafzıngereğiolmayan bu sıraya uyulması lafzın gereği olmasına rağmen gerekli olmadığınagöre abdest uzuvlarının yıkanmasında tertip, tercih edilmekle birlikte farzolmaması evleviyet arz eder. EbûDâvûd veNesâî'ninHuzeyfe (r.a.)'den rivayetettiklerihadisde"vav"harfinintertipifadeetmediğinigöstermektedir.BunagöreHz.Peygamber(s.a.v.)"Mâsâallahvesâefulân(Allahvefilandilerse)demeyin.Mâ şâallah sümme şâe fulân (Allah sonra da filan dilerse) deyin" buyurmuştur.[133] "Vav" harfi tertip ifade etseydi Hz. Peygamber (s.a.v.) ikincisinde tertibedelâlet eden "sümme" edatını zikretmez-di. Resûlullah (s.a.v.) her ikisini dezikrettiğinegörearalarındakisözkonusu farka işaretetmiştir. (İbnü't-Türkmânî,el-Cevher'ün-nakÛ I, 21-22) Konunun başında abdestin alınışı hakkında Hz.Osman(r.a.)'denrivayetedilenhadisteyeralan"sümme/sonra"edatı isetertibe

Page 71: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

delâlet etmektedir. Nitekim Şevkânî, "Hadiste bulunan sümme edatı delilgösterilerek abdest uzuvlarını yıkama veya mesh etmede tertibin farz olduğusöylenmiştir" demekte ve bu görüşün yanlışlığını ortaya koymaktadır. (Neylü'l-evtâr, I, 137) Ona göre Abdullah b. Mes'ûd (r.a.), Mekhûl, Saîd b. Müseyyeb,İbrahimen-Nehaî,Atâ,Hasan-ıBasrî,İbnŞihâbez-Zührî,Süfyanes-Sevrî,İmamEbû Hani-fe ve İmam Mâlik abdestte tertibin farz olmadığı görüşünübenimsemişlerdir. Konunun başında nakledilen hadiste bulunan "sümme/sonra"edatındanhareketleabdestte tertibin farzolduğu iddiaedilemez.Zirabu raviyeaitbirifadeolupolsaolsaHz.Peygamber(s.a.v.)'inabdestalışşekliniifadeeder.Resûlullah (s.a.v.)'in uygulaması ise tek başına bir hususun farz olduğunubelirlemez.Aynî'ninnaklinegöreŞafiîâlimlerdenİmâmü'1-Ha-remeyn'inkonuylailgiliaçıklamasışöyledir:Mezhebimizâlimleri"vav"harfnintertibedelâletettiğinedairaçıklamalarızorlama,verdiklerimisallerdedelilolacakdurumdadeğildir.Zira"vav"harfitertibedelâletetmemektedir.Bunusöyleyenkimseispatsızbiriddiadabulunmuşolur.Neve-vîdebuaçıklamasındaİmâmü'l-Haremeyn'inhaklıolduğunuifadeetmiştir.(Şevkânî,Neylü'l-evtâr,1,112)60. Abdullah b. Mes'ûd (r.a.) şöyle anlatır: Cüniiplükten dolayı boy ab-destialırkenvücudununbazıyerleriniyıkamayıunutankimsehakkındasorankimsenindurumunu sordu. Resûlullah (s.a.v.), "Unuttuğu yeri yıkar sonra da namazınıkılar"şeklindecevapverdi.

HadisiTaberânîrivayetetmişolupravilerigüvenilirdir.[134]

Boyabdestiyle ilgilihadisteyeralan"vücudununbazıyerlerini" ifadesiheruzvukapsayabilecekumumîbirifadedir.Boyabdestininiçindeabdestvardır.Yıkanmasıunutulan yer abdest uzuvlarından biri de olabilir. Böylece tertip bozulmuşolmaktadır.Budurumtertibinfarzolmadığınıgösterir.Bütünbuaçıklamalarabdesttetertibinfarzolmadığınıortayakoymaktadır.Ancaktertip sünnettir ve bu Hz. Peygamber (s.a.v.)'in devamlı buna riayet etmesisebebiyledir. Nitekim es-Siâye'de önce ağza su verip sonra burun temizliğiyapmakabdestin sünnetlerindenolduğu ifadeedilmiş, el-Bahrmüellifi de tertibiabdestin sünnetleri arasmda zikretmiştir. İcmâ da bu durumu desteklemektedir.Gerek Hz. Peygamber (s.a.v.) gerekse sahabeden nakledilen haberler de buyöndedir.Onlardanbirininsözkonusutertibideğiştirdiğinedairherhangibirbilginakledilmemiştir. (es-Siâye, i,122)Abdestte tertibin farzolmadığınadairZeylaîHidâye'ninhadislerini tahrici çalışmasındaBüsrb.Saîd'den şöylenakleder: "Hz.Osman(r.a.)oturulanyeregeldiveabdestsuyuistedi.Ağızveburnunutemizledi.Sonrayüzünü,kollarınıveayaklarınıüçerdefayıkadı,sonrabaşınımeshettive'Resûlullah (s.a.v.)'i böyle abdest alırken gördüm. Öyle değil mi?' diye sordu.OradabulunanAshâb (r.a.e.) 'evet' diye cevapverdiler". (Zeylaî,Nasbu'r -râye,1,20) Zeylaî'nin rivayet ettiği bu hadis delil olacak seviyede değildir. Zira sözkonusuhaberiDârekutnîrivayetetmişve"başınmeshininsonabırakılmasıkısmıhariçsahihtir,bukısmıisesahihdeğildir"şeklindeuzuncabiraçıklamayapmıştır.[135]Mikdâm b.Ma'dîkerib (r.a.) şöyle nakletmiştir: Resûlullah (s.a.v.)'e abdest suyugetirildi ve abdest aldı. Önce ellerini sonra da yüzünü ve kollarını üçer kere

Page 72: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

yıkadı,sonraağzınaveburnunaüçerdefasuverdi.Nihayetbaşını,kulaklarınıniçinivedışınımeshetti.

Hadisi Ebû Dâvûd ve Ahmed b. Hanbel rivayet etmiştir.[136] Ahmed b. Hanbelrivayetinde "ayaklarını üçer kere yıkadı" ilavesi bulunmaktadır. Hadisin isnadısahihtir. Hadisi Makdîsî (ö. 643/1245) el-Muhtâre isimli eserine almıştır.Şevkânî'nin de ifade ettiği gibi {Neylü'l-evtâr, I, 139) hadis, ağız ve burna suverirken,yüzvekollaryıkanırkentertiberiayetetmeninvacipolmadığınadelâletetmektedir.Dârekutnî'ninİbrahimb.Hammad>Abbasb.Yezid>Süfyanb.Uyey-neisnadiylaAbdullahb.Muhammedb.Akîl'denrivayetinegöreAlib.HüseyinonuResûlullah(s.a.v.)'in abdest alışını öğrenmek üzere Rübeyyi' bint Muavviz'e göndermiştir.ZiraRübeyyi,Resûlullah(s.a.v.)onlarageldiğindeabdestsuyututtuğunusöylerdi.Abdullahb.Muhammedb.Akîlşöyleanlatır:Rübeyyi' bintMuavviz'egittim.Birkapgetirdi ve 'Resûlullah (s.a.v.)'inabdest suyunuhazırladığımkapbudur'dediveşöyleanlattı:Resûlullah(s.a.v.)ellerinikabıniçinedaldırmadanönceüçkereyıkardı. Sonra abdest almaya başlar üç kere yüzünü yıkar, üçer defa ağız veburnunutemizler,kollarınıyıkarsonraöndenarkayavearkadanöneolmaküzerebaşınımesheder,nihayetindedeayaklarını yıkardı.Bunuamcaoğlun IbnAbbasgeldiğindedeanlattım.O"Allah'ınkitabındaikidefayıkamaveikikeredemesh

etmevar"dedi.[137]

Hadisin isnadı rivayetleri delil olarak kullanılabilecek ravilerden oluşmaktadır.Dârekutnî, İbrahim b. Hammad'ın güvenilir olduğunu söylemiştir. (Dârekutnî,Sünen, 1,229) Bazılan tenkit etmişlerse de âlimler Abbas b. Ye-zîd'in güvenilirolduğunu ifade etmişlerdir. İbn Hacer'in verdiği bilgilerden yapılan tenkitleringüvenilirliğine zarar verecek seviyedeolmadığı anlaşılmaktadır. (Tehzîb,V, 134)Süfyan es-Sevrî Küîüb-i sitte ravilerinden olup hadiste imam ve hüccet olaraknitelenmektedir.Abdullahb.Muhammedb.Akilhakkındaihtilafedilenbirravidir.Zehebî onun hakkında "rivayetleri hasen seviyesindedir" demiştir. (MîzâmVl-i'tidâl,II,68)Tirmizî,"doğrusözlü(sadûktur),bununlabirliktebazıâlimlerzabtaçısından onu eleştirmişlerdir" demiş ve Buhârî'yi, "Ahmed b. Hanbel, İshak b.Râhûye ve Humey-dî onun rivayetlerini delil olarak kullanırdı" derken işittiğininakletmiştir.(Heysemî,Mecmau'z-zevâid,I,106)Alib.HüseyinZeynelabidîn iseİbn Hacer'in belirttiği gibi Kütüb-i sitte ravilerinden olup güvenilirliği "sika" ve"sebt"lafızlarıylaifadeedilmişibadet,faziletvefıkıhbilgisiyletanınanbirravidir.(İbnHacer,Takrîb,s.148)Buhadisağız,buruntemizlemeileyüzyıkamadatertibinfarzolmadığınadelâletetmektedir.Ancakbu,EbûDavud'unBişrb.Mufaddal>Abdullahb.Muhammedb.AkilisnadiylaRubeyyi'den"Resûlullah(s.a.v.)elleriniveyüzünüüçerdefayıkadı,ağız ve burnunu da bir kez temizledi" ("Taharet", 5i) şeklinde ağız ve buruntemizliğininyüzdensonrayapıldığınadelaleteden"sümme"atıfharfiolmaksızınnaklettiği rivayetle çelişmektedir. Kenzü'l-ummâV'de yer alan rivayete göre deAbdullah b. Muhammed b. Akil, Rubeyyi' bint Muavviz hadisini uzuncanakletmektedir.BuradakinaklegöreResûlullah(s.a.v.)abdestebaşlamadanÖnceellerini kabın içine sokmadan yıkardı. Sonra üç defa ağzını, üç defa burnunu

Page 73: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

temizler üç defa yüzünü yıkardı. Ali el-Muttakî hadisi Abdürrezzak es-San'ânî,Saîdb.Mansûr, İbn Ebî Şeybe ve başka âlimlerin rivayet ettiklerini söylemiştir.(Kenzü'l-ummâl,V,I03)[138]Dârekutnîrivayetininaksineburadaağızveburuntemizliğiönce,yüzyıkamaisesonrayapılmıştır.BurivayetHz.Osman(r.a.),Hz.Ali (r.a.)'in de içlerinde bulunduğu Ashâb-ı Bedir'den olan sahâ-bîlerin nakliyleuyumhalindedir.Dârekutnîrivayetindekimuhalefetinkaynağınınmanayırivayetedayalı ravi tasarrufu olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda metinde yer alan"sümme/sonra", vakit itibarıyla sonra değil de rütbe (önem) itibariyle sonraşeklinde yorumlanır. Zira rivayetlerde bir olay anlatılmaktadır ve olayın tekrarettiğişeklindeyorumlamakdamümküngözükmemektedir.61. Avf'm Abdullah b. Amr b. Hind vasıtasıyla nakline göre Hz. Ali (r.a.),"Abdestimi tamamladıktan sonra abdeste hangi uzuvdan başladığıma aldırmam"demiştir.Hadisi Dârekutnî ve Beyhakî Sünen'lerinde rivayet etmişler, sıhhatiyle ilgiliherhangi bir açıklamada bulunmamışlardır. Azîmâbâdî et-Ta'lîku'l-muğnfdeAbdullah b. Amr b. Hind sebebiyle hadisin illetli olduğunu söylemiştir. OnunZehebVninMîzânii'l-i'tidârinden yaptığı nakle göre Abdullah b. Amr b. Hind,MahzumkabilesindendirvesadeceHz.Ali(r.a.)'denrivayettebulunmuştur.OndandasadeceAvfrivayetetmiştir.Dârekutnîiseonu"leysebi'1-kavi/kuvvetlideğildir"

lafzıylanitelemiştir.[139]Bizimtespitlerimizegöreo,el-Muradîel-Cemelîel-Kûfînisbeleriyle de tanınmaktadır. Nitekim İbn Hacer onun bu nisbelerle anıldığınızikretmektedir.(Lisâ-nü'l-Mîzân,1,588)Tirmizîonunrivayetininhasenolduğunuifade etmiş, İbn Huzeyme Sahihime Hâkim en-Nîsâbûrî de el-Müstedrek'inealmışlardır. İbn Hacer diğer eserinde onu "hasenü'l-hadis/rivayetleri hasendir"lafzıyla nitelemiştir. (Tehzîb, I, 241)Hadisin isnadında bulunan diğer raviler isegüvenilirdir. Abdullah b. Amr, Hz. Ali (r.a.)'den doğrudan hadis işitmediği içinisnadda kopukluk bulunmaktadır. Ancak bu bize göre hadisin sıhhatinizedeleyecekseviyedebirkusurdeğildir.18.SağdanBaşlamanınMüstehapOluşu62.Hz.Âişe(r.anhâ)'nınnaklinegöreResûlullah(s.a.v.)ayakkabılannıgiyerken,başını tararken, temizlik yaparken başta olmak üzere her işine sağdanbaşlamaktanhoşlanırdı.HadisiBuhârîrivayetetmiştir.63.EbûHüreyre(r.a.)'innaklinegöreHz.Peygamber(s.a.v.)"Abdestaldığınızdasağınızdanbaşlayınız"buyurmuştur.HadisiEbûDâvûd,Tirmizî,Nesâî,İbnMâcerivayetetmiş,İbnHuzey-medesahih

olduğunuifadeetmiştir.[140]

Hadisle ilgiliel-Bahr'daşöyledenilmektedir:Hadisteyeralan"hoşlanırdı" ifadesiHz. Peygamber (s.a.v.)'in sağdan başlamayı devamlı yaptığı anlamınagelmemektedir. Zira bilindiği gibi Resûlullah (s.a.v.) hepsini devamlı yapmadığıhaldernüstehaplarıntamamındanhoşlanırdı.Eğerdevametseydimüstehapdeğilsünnet olurdu. Ancak Ebû Dâvûd ve İbn Mâce'nin rivayet ettiği hadiste Hz.

Page 74: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

Peygamber (s.a.v.) "Abdest aldığınızda sağınızdan başlayınız" buyurmuş, abdestalınışını nakleden birçok sahâbî de O (s.a.v.)'in sağ taraftan başladığını ifadeetmiştir. Bu durum Resûlullah (s.a.v.)'in abdestte sürekli sağdan başladığınıgöstermektedir..ÇünküashabHz.Peygamber(s.a.v.)'insürekliyapmaktaolduğuabdest alış şeklini nak-letmiştir. Bu ise sünnet olduğu anlamına gelir. Abdesttebaşın tamamınımesh etmenin sünnet olması da böyledir. Zira ashabResûlullah(s.a.v.)'mmeshetmesinideaynışekildenakletmişlerdir.KonuylailgiliFethu'l-ka-öffr'deki açıklama da aynıdır. Ancak Hz. Peygamber (s.a.v.)'in bir şeyi sürekliyapmasıibâdetkasdıylayapmışolmasıhalindesünnetolur.Şerhu7-vikâye'dedeifadeedildiğiüzereResûlullah(s.a.v.)'inelbisesinigiymeveyayemekgibi ibâdetdışındakihususlarındakisürekliliğisünnetdeğil,müstehapveyamendupolur.Müellif "müstehapveyamendupolur"şeklindekihükmünyukarıdakihadisteHz.Peygamber (s.a.v.)'in ayakkabılarını giyerken ve başını tararken sağdanbaşlamasının temizlikle birlikte zikredildiğinden hareketle verildiğine dikkatçekmekte ve şöyle demektedir: Dârekutnî'de rivayet edildiğine göre abdestesoldan başlayan kimsenin durumu sorulduğunda Abdullah b. Mes'ud "bunda bir

sakıncayoktur"diyecevapvermiştir.[141]

19.UzuvlarınAraVermedenBirbiriArdıncaYıkanması64.Nafi'innaklinegöreAbdullahb.Ömer(r.a.)çarşıyaçıktığındaküçükabdestinibozduktansonraabdestaldı.Yüzünüvekollarınıyıkadı,başınımeshetti.Mescidegirdiğinde kendisinden cenaze namazı kıldırması istendi. Önce mestleri üzerinemeshettisonracenazenamazıkıldırdı.

HadisiİmamMalik,Muvatta'mâarivayetetmişolupisnadısahihtir.[142]

el-Bahfd& zikredildiğine göre hadisle ilgili Nevevî Şerhu'I- Mühez-zeb'de (1,29)şöyledemiştir:Bu,sahihbir rivayettir.Konuyla ilgilidelilolarakkullanılmasıdayerindedir. Çünkü Abdullah b. Ömer (r.a.) bunu cenaze namazına katılanlarınhuzurundayapmışbunaitirazedendeolmamıştır.el-Vikâye sarihi uzuvları peş peşine yıkamayı sünnetler arasında saymıştır.Uzuvların ardı ardına yıkanmasının sünnet olduğunu ortaya koymak için onadevamedildiğiniispatetmekmümkündür.Ziraaçıklamayapılmasıgerekenyerdebunu yapmamak da başka bir açıklama çeşididir. Eğer uzuvların ardı ardınayıkanması çokça terk edilseydi, bu mutlaka nakledilirdi. Çünkü abdest almadevamlı yapılan bir şeydir. Asıla aykırı olanın sıkça yapılması durumundanakledilmemesiadetenmümkündeğildir.Uzuvlarınbirbiriardısırayıkanmasıiseasıldır. Böylesi bir durumda hocamın da ifade ettiği gibi onun açıkçanakledilmesineihtiyaçduyulmaz.el-Müntekâ'da. Halid b. Ma'dân'ın Peygamber (s.a.v.)'in zevcelerinden birindennaklettiğine göre Resûlullah (s.a.v.) ayağının üstünde dirhem miktarı sudeğmemişkurubiryerbulunduğuhalde,namazkılmaktaolanbiradamgördüveabdestiniyenidenalmasınıemretti.HadisiAhmedb.HanbelveEbûDâvûdrivayetetmiştir.EbûDâvûd'da"venamazınıiadeetmesiniemretti"ilavesibulunmaktadır.

("Taharet", 66)[143] Esrem, "isnadı sahih mi?" soruma Ahmed b. Hanbel

Page 75: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

"sahihtir" cevabını verdi demiştir. Hadis böyle bir durumda abdestin yenidenalınmasının farz olduğuna delâlet etmektedir. Zira emir farzı gerektirmektedir.Merfûolanbuhadisleyukarıdazikredilenmevkufrivayetarasındabirçelişkidensözedilsede,aslındaöyledeğildir.Şöyleki,sözüedilenhadistekiemrinabdestinyeniden alınmasınınmüstehap olduğuna delâlet ettiği şeklinde yorumlanmalıdır.Zira İmam Müslim'in rivayet ettiği başka bir hadis bunun farz olmadığını ifadeetmektedir. Hz Ömer (r.a.)'in nakline göre bir adam abdest almış fakat ayağıüzerinde tırnak kadar bir kuru yer bırakmış olduğu halde Resûluîlah (s.a.v.)'inhuzuruna gelmişti. Resûl-i Ekrem (s.a.v.) de ona; "Dön, abdestini güzelce al!"

buyurdu.[144] Bunun üzerine adam dönüp namazını kıldı. Zira Hz. Peygamber(s.a.v.)ona tekrarabdestalmasınıemretmemiş,abdestinidahagüzelyapmasınısöylemiştir.Abdestinidahagüzelyapmasıiseunuttuğuuzvugüzelceyıkamasıylamümkün olmaktadır. Bunun için ayrıca abdestini tekrar almasına gerek yoktur.Sonuç itibariyle bize göre Hz. Peygamber (s.a.v.)'in abdesti iade emri bununmüstehapolduğuna,dahagüzel yapmasını (unuttuğuuzvuyıkamasını)emri isefarz olduğuna delâlet etmektedir. Hadis uzuvların fasılasız birbiri ardı sırayıkamanınfarzolmadığıhususunudesteklemektedir.20.BoyununMeshEdilmesininMüstehapOluşu65.Füleyhb.Süleyman'ınNafi'vasıtasıylaİbnÖmer(r.a.)'dannaklinegöreHz.Peygamber(s.a.v.),"Abdestalıpdaboynunumeshedenkimsekıyametgünündeboyunageçirilecekcehennemhalkasındankurtulur"buyurmuştur.Hadisi Ebü'l-Hasan b. Faris rivayet etmiş ve "bu hadis inşallah sahihtir" (İbn

Hacer,et-Telhîsü'l-habîr,I,34)demiştir.[145]

66. İbn Ömer (r.a.)'nın nakline göre Hz. Peygamber (s.a.v.), "Abdest alıp daboynuna mesh eden kimse kıyamet gününde boyuna geçirilecek cehennemhalkasındankurtulur'1buyurmuştur.Zebîdî'ninbelirttiğinegörehadisiEbûMansured-DeylemîMüsnedü7-fırdevs'mdçzayıfbirisnadlarivayetetmiştir.(Zebîdî,Şerhuİhyâi'l-ulûm,II,365)Sözkonusuhadislerleilgilimüellifinaçıklamasışöyledir:Buhadislerboynumeshetmeninmüstehap olduğuna delâlet etmektedir. Hz. Peygamber (s.a.v.)'in bunusürekli yaptığına dair bilgi bulunmaması sebebiyle onun sünnet olduğunusöylemek mümkün değildir. Dürrii'l-muhtaf da (i, 129) "ellerin tersiyle boynumeshetmekmüstehap,boğazımeshetmekisebid'attır"denilmektedir..Reddü'l-muhtar'daise"boğazımeshetmekbid'attır,çünkübukonudaherhangibirsünnetbilinmemektedir"açıklamasıyapılmaktadır.67. Leys'in Talha b. Musarnf > babası isnadıyla nakline göre dedesi Resûlullah(s.a.v.)'ienseilekulakarasındanboynunöntarafınakadarbaşınımeshederkengörmüştür.Şevkânî'nin ifade ettiği gibi hadisi Ahmed b. Hanbel rivayet etmiştir. (Ahmedb.

Hanbel, III, 481)[146] Leys'in güvenilirliği ve Talha b. Musarrıf 'in babasıvasıtasıyla dedesinden naklettiği hadisin hasen olduğu daha önce zikredilmişti.Tahâvî"Resûlullah(s.a.v.)önkısmındanbaşlayıpenseilekulakarkasındanboyun

Page 76: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

başlangıcına kadar başını mesh etti" şeklinde rivayet etmiştir. İsnadda Leys'ekadar olan ravilerin hepsi güvenilirdir. Taberânî'nin rivayetine göre Talha b.MusarrıfindedesibaşınımeshederkenResûlullah(s.a.v.)'iböylegördüğünüifadeederek ellerini başının ön kısmından ensesine kadar götürmüş boyun altındançıkarmıştır. Hadisi Azîmâbâdî de Ğa-yetû"I-maksûd'da bu lafızlarla nakletmiştir.Ravileri hakkındaki bilgi "Ağız ve Burun Temizliğini Ayrı Ayrı Yapmak" başlığıaltındaverilmiştir.Hadisin boynun mesh edileceğine delâleti açıktır. Lügatleri ve ilgili hadisleriincelememizdenvardığımızsonucagöreboyununbaşlangıçvebitişnoktasıbaşabitişik olan kısmıdır. Boyununbaşlangıcı kulak arkasındanbaşın boyunabitiştiğiyerdir. Boyunun son kısmı ise sırtın başladığı yerdir. Ta-hâvî'nin rivayetinde yeralan"Kulakarkasındanboynunbaşabitiştiğiyerekadarbaşınımeshetti"ifadesidebunadelildir.GerekKâmûsgereksediğerkaynaklardabelirtildiğiüzereburasıbaşın son bulduğu kısımdır. Ahmed b. Hanbel'in rivayetinde "kulak arkasındanboyunun bitiştiği yere" ifadesinden boyunun başlangıcının boynun başa bitiştiğiyerolduğuanlaşılmaktadır.Boynungırtlağınolduğukısmınınenseylebirilişkisininolmadığıbilinmektedir.Budurumda"boyununbaşlangıcıgırtlakkısmıdır"iddiasıbütünüyleyanlıştır.Tıpçılaragöre boyun yedi kemikten meydana gelmektedir. Gırtlağın boyun kemikleri ileilgisi olmadığı kıkırdaktan meydana geldiği de bilinmektedir. Akciğer gül rengietler venefesborusukıkırdakdokusundanmeydanagelmektedir.Nefesborusu,gırtlaktır. Böylece gırtlak kısmının boynun bir parçası olmadığı, solunumsisteminin bir uzvu olduğu anlaşılır. Buna göre boyuna mesh denilince, gırtlakkısmıanlaşılmaz.İbn Manzur'un açıklaması şöyledir: Boyun, baş ile vücudu birleştiren organdır.Gırtlağın baş ile vücudu birleştirmediği ise bilinmektedir. Gırtlağın üst kısmınahançeredenilmektedir.Gırtlağınsıkıldığınıifadeetmeküzere"hannaka",boğazınısıktığını belirtmek için "annaka", gırtlağı kestiğini zikretmek için "zebeha",boynunu kırdığı zaman "kassa" kelimeleri kullanılmaktadır. Bütün bu kullanımşekilleri, boyun ve gırtlağın ayrı ayrı uzuvlar olduğunu ve birinin diğeriniiçermediğini göstermektedir. (İbnManzur, Lisâna 'l-arab, XII, 144) Evet, bunlarbirbirinebitişiktir,amabuikisininbirolduğu,birinindiğerininbirparçasıolduğuanlamınagelmez.Reddü'l-muhtar'da.(V,286)verilenbilgiyegöreaslında"hulk"diye ifadeedilenboğaz,aslındagırtlakkısmıdır.Başkabirifadeylegırtlakçıkıntısıileboynugöğsebağlayan kısımarasıdır. et-Tuhfe, el-Kâfî ve diğer eserlerde verilen bilgi,mecazilişkisi ilegırtlakkısmınınboyunanlamındadakullanıldığımgöstermektedir.Bu,bazen boğaz mecazî olarak boyun yerine kullanılsa da ikisinin ayrı şeylerolduğunuifadeetmektedir.Budurumdaboğazınmeshininmüstehapoluşuboynunboğazıdakapsadığındandolayıisebununyanlışolduğuortayaçıkmaktadır.Çünkütemel ortadan kalkınca onun üzerine bina edilen şey de yok olur. Konuyla ilgilibizimgörüşümüzbudur.Bu,genişanlamıylaboynunyutağıdakapsadığını inkârettiğimiz anlamına gelmemektedir. Geniş anlamıyla baş da aynı şekildekullanılmaktadır.Nitekimboğazıveboynukesilenkimsehakkında"başıkesilmiş"de denilmektedir. Bu durumda boğazın meshedilmesine dair boyun kelimesinin

Page 77: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

zikredildiği bazı zayıf rivayetleri delil olarak getirmeye ihtiyaç da yoktur. Zirabunagöredelilolarakbaşınmeshedileceğiniifadeedenhadislerhattabaşlarınızı

meshedin[147]âyetideyeterliolmalıdır.Ancakbuyaklaşımınyanlışlığıortadadır.Ayrıca boynun boğazı kapsadığı kabul edilse bile meshinin müstehap olduğuiddiası doğru olamaz. Zira diğer rivayetlerde boyun (unuk) ile kastedilenaçıklanmıştır. Nitekim İbn Hacer'in verdiği bilgiye göre Ebû Ubeyd, Kitâbü't-tahâre'deAbdurrahmanb.Mehdî>Mes'ûdî>Kasımb.Abdur-rahman isnadıylaMusa b. Talha'nın "başıyla birlikte ensesini mesheden kimse kıyamet gününde

boyunageçirilecekcehennemhalkasındankurtulur"dediğinirivayetetmiştir.[148]

Bu rivayetle ilgili İbn Hacer, "İçtihad" mahalli olmayan bir konuda olduğu içinmevkuf olsa da merfû hükmünde olduğu ileri sürülebilir. Bu haliyle rivayetmürseldir"açıklamasınıyapmıştır.İbnHacer'inhadisinravilerindenbahsetmemesiona göre onların güvenilir olduğuna delâlet etmektedir. İbn Hacer, İbn Ömer(r.a.)'nın içinde boyun (unuk) kelimesi geçen rivayetinin ise isnadını eleştirerekİbnFarisileFuleyharasındakopuklukbulunduğunuifadeetmiştir.(İbnHacer,et-Telhîsü'l-habîr,I,34)Burivayetle ilgiliŞevkânî'ninaçıklamasışöyledir:SözüedilenrivayetAhmedb.isa'nınEmâlVsı ileŞerhu't-tecrîd'demuttasılbir isnadlaHz.Peygamber(s.a.v.)'e

nisbetedilmektedir.AncakoHüseyinb.UJvân>EbûHalidel-Vâsıtî[149]isnadıylave başıyla birlikte ensesini ve boynunun yanlarını mesheden kimse kıyametgününde boyuna geçirilecek cehennem halkasından kurtulur lafzıyla rivayetedilmiştir.(Neylü'l-evtar,I,159)Bizegöremürselolaraknakledilenve sözüedilenkusurlara sahipolmayanMusab.Talharivayetindeboyun(unuk)yerineense(kafa)kelimesigeçmektedir.Böyleceboyunkelimesiyle boğazın değil ensenin kastedildiği ortaya çıkmaktadır. Konuyla ilgilirivayet edilen fiilî hadisler de bu durumu desteklemektedir. Taberânî'ninrivayetine göreHz. Peygamber (s.a.v.) enseden kulakların ardındanboyu altınakadarmeshetmiştir. Bezzâr'ın Vâil b. Hucr (r.a.)'den nakline göre de Resûlullah(s.a.v.) başını ve kulaklarının dışını üçer defa ayrıca ensesini de meshetmiştir.Sakallarının dışını da üç defa meshettiğini söylediğini zannediyorum. Hadisinisnadında bulunan Mu-hammed b. Hucr hakkında Zehebî "Bir takım münkerrivayetleri bulunmaktadır", Buhârî "rivayetlerinde bazı şüpheler bulunmaktadır"EbûHatim ise "Kufe'libirhadis şeyhidir" şeklindeaçıklamalardabulunmuşlardır.(İbn Hacer, Lisanü'l-Mîzân, V, 119) Daha önce de belirttiğimiz üzere ihtilafedilmekle birlikte "şeyh" ta'dil laftzlarındandır. Bu rivayette İbn Ömer (r.a.)hadisindeolmayanbilgilerbulunmaktadır.Bundandahareketlebazırivayetlerdezikredilen boyun (unuk) lafzıyla kastedilenin ense olduğu anlaşılmaktadır. Şuhalde boyun (unuk) bazılarının ileri sürdüğü gibi boğazı kapsamamaktadır. BudurumdaHanefîâlimlerininboğazımeshetmekbid'attırgörüşüdoğrudur.Zirabuhusustaherhangibirsünnetbilinmemektedir.SakalınMeshiBezzâr'ın rivayet ettiği Vail b. Hucr (r.a.) hadisi yüz yıkanırken sakalın

Page 78: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

meshedileceğine delâlet etmektedir. Hadisinmetni şöyledir: Sonra ellerini kabadaldırıpüçdefayüzünüyıkadı,parmaklarınısokarakkulaklarının içini temizledi,boynunu ve sakalının diplerini meshetti. Sonra sağ elini kabın içine sokup sağkolunu yıkadı. Dârekutnî'nin rivayeti ise şöyledir: Yüzünü üç defa yıkadıktansonra sakalını oğdu, suyun ulaşmasını temin amacıyla serçe parmağını içinesokarak kulaklarının içinimeshetti, yüzünden artan suyla boynunu ve sakalınındiplerini meshetti. Sonra başını üç defa mesh etti. Başından artan suylakulaklarını,boynunuvesakalınındiplerinimeshetti. (Taberânî,Mu'cemü'l-kebîr,

XXII,118)[150]Nesâî,"leysebi'3-kavi/kuvvetlideğildir"lafzıylahadisinisnadındabulunanSaîdb.Abdülcebbâr'ınzayıfolduğunuifadeederkenİbnHibbânonues-Sikât'ma.almıştır.(Heysemî,Mec-mau'z-zevâid,I,94)İbnü'l-Hümâm,Vailb.Hucr'unrivayetettiğisözkonusuhadisiFeîhu'l-kadîfâz(I,23) zikretmiştir. O hadisi Tirmizî'nin rivayet ettiğini söylemiştir. Ancakbu hatakendisinin değil ondan nakilde bulunan müstensihe ait olmalıdır. Zira İbnü'l-Hümâm isnadda Muhammed b. Hucr'un yer aldığını açıklamıştır. Muhammed b.Hucr'ungerekTirmizîgereksediğerSünenmüelliflerininravilerindenolmadığıisebilinmektedir. Bu durumda İbnü'l-Hümâmgibi bir âlimin hadisi Tirmizî'ye nisbetetmesidüşünülemez.Böylecesözüedilenhatanınmüstensihlerdenkaynaklandığıanlaşılmaktadır. "Hadis Tirmizî'de bulunmamaktadır" diyerek (Azîmâbâdî,Ğayetü'l-mahûd, I, 130) söz konusu hatayı İbnü'l-Hümam'a nisbet edenAzîmâbâdî'ye şaşmamak mümkün değildir. O bu haliyle hadisin aslınınbulunmadığı vehmini uyandırmıştır. Oysa ki hadis Nasbü'r-râye'de (I, 8)bulunduğu gibi Mec-maü'z-zevâid'de (I, 195) de Bezzâr'm rivayeti olarakzikredilmektedir.Azîmâbâdî'nin, "Hadis başın ve kulakların üçer defa meshedilmesini ifadeetmektedir. Bu ise Hanefî mezhebine aykırıdır. Buna rağmen onlar söz konusuhadisimuhaliflerinekarşınasıldelilolarakkullanabilirler?"şeklindekiitirazınaikişekilde cevap verilebilir. Hanefi'ler başın üç defa meshedil-mesine karşıçıkmamaktadır. Onlar bunu aynı suyla üç defa mesh etmek şeklindeyorumlamaktadırlar. Merğinânî'nin Hasan vasıtasıyla Ebû Hanife (r.a.)'dennaklettiği üzere (el-Hidâye, 1,30) bu meşrudur. Bu durum yukarıdaki Taberânîrivayetinde de açıkça ifade edilmektedir. Aynı husus kulakların üçer defameshiiçin de geçerlidir. Zira bize göre kulaklar, hüküm olarak başa dahildir. İkincisiBezzâr'ınrivayetindeMuhammedb.Hucr'un,Taberâ-nî'ninrivayetindeiseSaîdb.Abdülcebbâr'ıngüvenilirliklerinde ihtilafedilmiştir.Güvenilirliğihususunda ihtilafedilen ravinin sika ravilere muhalefet etmesi durumunda çoğunluğun rivayetitercih edilir. Böyle bir ravi diğer ravilerin nakletmediğini rivayet ederse hasenhadis ravisi olduğu için ziyadeli nakli kabul edilir. Başkalarına aykırı olmadığısürece tek başına kaldığı rivayet de kabul edilir. Boyunun arkasını meshetmekgüvenilir ravilerin rivayetine aykırı değil, aksine diğerlerinin zikretmediği birziyadedir.Budurumdabukısmınkabuledilmesigerekir.Üçdefameshetmekisebaşınbirdefameshedilmesininakledengüvenilirravilerinrivayetineaykırıdır.Budurumdagüvenilirravilerinrivayetitercihedilir.21.AbdestteYüzveAyaklarıFazlaYıkamanınMüstehapOluşu

Page 79: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

68. Nuaym b. Abdullah el-Mücemmid şöyle anlatmaktadır: EbûHürey-re (r.a.)'iabdestalırkengördüm.Yüzünüyıkadıveabdestinigüzelbirşekildealdı.Sağvesol kollarını pazusuna kadar yıkadıktan sonra başını mesnetti. Sağ ve solayaklarını baldırlarına kadar yıkadıktan sonra, "Ben Resû-lullah (s.a.v.)'i böyleabdest alırken gördüm" dedi ve Hz. Peygamber (s.a.v.)'in "Abdesti güzelcealdığınızdan dolayı kıyamet gününde abdest uzuvlarınız nurlu olarakdiriltileceksiniz. İmkan ölçüsünde abdest uzuvla-rınızdaki parlaklığı artırınız"buyurduğunurivayetetti.HadisiMüslim("Taharet",34)rivayetetmiştir.Hadisleilgilimüellifşöyledemiştir:Hadisinkonuyadelâletiaçıktır.Münzirîhadisi,"Kıyametgünüümmetimabdestsebebiyleabdestuzuvlarıparlakolarakgelirler.İmkân ölçüsünde alnınız ve bacaklarınızdaki parlaklığı artırınız" şeklindenakletmiştir.(Münzirî,et-Terğîb,I,39)HadisbuşekliyleBuhârîveMüslim'deyeralmaktadır. (Buhârî, "Vudu'\ 3; Müslim, "Taharet", 35) Birçok hadis âlimi sözkonusuhadisin "İmkanölçüsündealnınız vebacaklarınızdaki parlaklığı artırınız"kısmının Ebû Hüreyre (r.a.)'in sözü olup hadise sonradan ilave edildiğinisöylemiştir.NitekimbuhusustaİbnHacer'inaçıklamasışöyledir:İmamMüslim'inNuaym b. Abdullah vasıtasıyla rivayet ettiği "İmkan ölçüsünde alnınız vebacaklarınızdakiparlaklığıartırınız"hadisininAhmedb.HanbelrivayetindeNuaym"İmkân ölçüsünde" kısmının Ebû Hüreyre (r.a.)'in sözü veya hadisin bir parçası

olduğunu bilemiyorum" (Ahmed b. Hanbel, II, 334)[151] açıklamasınıyapmaktadır.(İbnHacer,et-Telhîsü'l-habtr,I,21)Bize göre abdest alırken ayaklan topukları aşacak şekilde yıkamanın Hz.Peygamber (s.a.v.)'in uygulaması olduğu tesbit edilmiştir. Ayrıca bize göreResûlullah (s.a.v.)'in hadisine aykırı olmayan sahâbî sözü de delil olarakkullanılabilir. Bu durumda hadise sahâbî sözünün ilave edilmiş olması konumuzaçısından önem arzetmemektedir. Reddü'l-muhtar ve el-Bahr'âa, "hadistezikredilenyüzdekiparıltı(gurre),yüziçinbelirlenensınırdanfazlasınıyıkamaktır"denilmektedir. el-Hılye'âe ise şöyle denmektedir: Hadiste zikredilen abdestuzuvlarınınsekiliolması(tahcîi),kollarileayaklardasözkonusudur.Bununbelirlibir sınırının olup olmadığı hususunda mezhebimizde herhangi bir açıklamayapıldığınıbulabilmişdeğilim.NevevîbukonudaŞafiîmezhebindeüçfarklıgörüşbulunduğununakletmektedir.Bunagöretahcîi,belirlibirsınırolmaksızınkollarınve topukların üst kısmına doğru yıkanması, ikincisi kollarda pazunun ayaklardaisebaldırınyansınakadaryıkanmasıveüçüncüsüdekollarınomuzlaraayaklarındiz kapaklara kadar yıkanması mânalarında anlaşılmaktadır. Hadislerden bu üçmânayı anlamak mümkündür. Kollarda pazunun ayaklarda ise baldırın yarısınakadaryıkanmasışeklindeki ikincigörüşüŞerhu'ş-şir'â isimlieserdenözetolaraknakletmiştir.İbnHacerkonuylailgiliMüslimveİbnEbîŞeybe'debulunanikihadisdaharivayetetmektedir. (et-Telktsü'l-habîr, I,32)İmamMüslim'inrivayetinegöreEbûHâzimşöyle anlatmaktadır: Namaz için abdest alırken Ebû Hü-reyre (r.a.)'in ardındaidim.Kollarınıkoltuğununaltınakadaryıkadığınıgörünce,"EyEbûHüreyre(r.a.)bunasılabdestalmak?"diyesordum.EbûHüreyre(r.a.),"Seninburadaolduğunu

Page 80: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

bilseydim bu şekilde abdest almazdım. Ben dostum Hz. Peygamber (s.a.v.)'i"Mü'mininnuruabdest suyununulaştığı yerekadardır" buyururken işittim"diyekarşılıkverdi.(Müslim,"Taharet",40)İbnEbîŞeybedeVeki'>el-Ömerî>Nafıisnadıyla İbn Ömer (r.a.)'nm yaz aylarında abdest alırken kollarını koltuğunun

altınakadaryıkadığınırivayetetmektedir.[152]AynıhaberiEbûUbeyddahasahiholanAbdullahb.Salih>Leys>Muhammedb.Aclân>Nafiisnadıylanakletmiştir.İbnHacer'indebelirttiğigibiherikiisnaddahasendir.(İbnHacer,Fethu'l-bârî,I,208)Abdesttebelirlimiktarfazlasınıyıkamaksuretiyleilavesevapeldeedilebilir.Fakat mükemmelinin abdest uzvunun tamamıyla yı-kanmasıyla gerçekleşeceğiaçıktır.İbn Hacer şöyle demektedir: İbn Battal ve bazı Mâlikî âlimlerin, "Âlimler EbûHüreyreXr.a.)'ingörüşününaksindeittifaketmişlerdir"şeklindekiaçıklamaları,İbnÖmer (r.a.)'dan yaptığımız nakille geçerliliğini kaybetmiştir. Ayrıca Şafiî veHanelilerin çoğu ile selef âlimlerinden bir grup Ebû Hüreyre (r.a.)'in yaptığınınmüstehapolduğunuaçıklamışlardır.(İbnHacer,Fethu'l-bârî,1,208)22.BoyAbdestindenSonraAbdestAlmanınMekruhOluşu69. Hz. Âişe (r.a.)'nm nakline göre Resûlullah (s.a.v.) boy abdestinden sonraabdestalmazdı.Hadisi Tirmizî rivayet etmiş ve "birçok sahabe ve tabiîn boy abdestinden sonra

abdest alınmayacağı görüşündedir" açıklamasını yapmıştır.[153] Azîzî, hadisiAhmed b. Hanbel, Nesâî, İbn Mâce ve Hâkim en-Nîsâbû-rî'nin rivayet ettiğinizikrettiktensonraonunsahiholduğunusöylemiştir.Nafile ibadetlere düşkün olmasına rağmen Hz. Peygamber (s.a.v.)'in boyabdestinden sonra abdest almayı terketmeye devam etmesi bunun mekruholduğunugöstermektedir.70. İbn Abbas (r.a.)'in nakline göre Resûlullah (s.a.v.) "Boy abdestinden sonraabdestalanbizdendeğildir"buyurmuştur.HadisiTaberânîMu'cemü'l-kebîr,Mu'cemü'l-evsatveMu'cemü's-sa-ğfr'inderivayet

etmiştir. (Taberânî, Mu'cemU'l-kebtr, XI, 213; Mu'cemü's-sağîr, I, 106)[154] ibnMaîn, Mu'cemü'l-evsaftaki rivayetin isnadında bulunan Süleyman b. Ahmed'iyalancılıkla ithametmiş,bazıâlimlerdeonunzayıfolduğunusöylemiştir.Abdanise onun güvenilir olduğunu belirtmiştir. (Heyse-mî, Mecmau'z-zevâid, I, 113)Dahaöncebu tür ihtilafların çokönemli olmadığınıbelirtmiştik.Bu rivayetindekonuyadelâletiaçıktır.23.GusüldenArtanSuylaAbdestveGusülAlınmasıBubaşlıkaltındacünüplüktendolayıgusledenkişiilehayızhalindentemizîenmeküzereyıkanankadındanartakalansuylaabdestvegusülalınabileceğikonusuelealınacaktır.71. İbn Abbas (r.a.)'in nakline göre Hz. Peygamber (s.a.v.) hanımları-nındanbirininguslettiğikaptanabdestalmakistemişti.Hanımı,"EyAllah'ınElçisibenbu

Page 81: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

kaptan cünüp iken yıkanmıştım" diyerek hatırlatmada bulununca Resûlullah(s.a.v.)"Suhiçbirzamancünüpolmaz"buyurdu.

HadîsiTirmizîrivayetetmişvehasen-sahiholaraknitelemiştir.[155]

Hadisinkadınınguslündenartansuylaabdestalınabileceğinedelâletiaçıktır.Hz.Peygamber(s.a.v.)'inkadının(kabaellerinidaldırarak)gusletmesininsuyucünüpyapmayacağınıifadeetmesicüniiplüğünsuyaherhangibiretkisininolmayacağınıgöstermektedir.72.Hz.Aişe(r.anhâ)şöyleanlatmaktadır:BenveResûlullah(s.a.v.)aramızdakibir kaptan yıkanırdık. O (s.a.v.) benden önce davranınca ben, "bana da bırak,bana da bırak" derdim. Hz. Aişe (r.anhâ) cünüplük sebebiyle yıkandıklarını dazikretmiştir. Diğer rivayet, "Resûlullah (s.a.v.) ile ben cünüplükten dolayıaramızdaki bir kaptan yıkanırdık. Ellerimiz kabın içine girip çıkardı" şeklindedir.(Müslim"Hayz",43-46)73. İbnAbbas (r.a.)'in nakline göreResûlullah (s.a.v.) abdest almak istediğindehanımlarındanbiri,"Benbusudanabdestalmıştım"diyehatırlattı.Bununüzerine

Hz.Peygamber(s.a.v.)"Sutemizdir,onuhiçbirşeypisletmez"buyurdu.[156]

Hadisi Bezzâr rivayet etmiştir. Heysemî de ravilerinin güvenilir olduğunusöylemiştir.(Mecmaü'z-zevâid,I,86)Hz. Aişe (r.anhâ) hadisinin, erkeğin kadının guslünden, kadının da erkeğinguslündenartansuylaabdestalabileceğinedelâletiaçıktır.İbnAbbas(r.a.)hadiside erkeğin kadından artan suyla abdest alabileceğini göstermektedir. Ayrıca bunoktadagusüldendolayıyıkanmaklahayızsebebiyleyıkanmakarasındabirfarkınbulunmadığı da anlaşılmaktadır. Rahmetü'l-ümme'de zikredildiği üzere bu, üçmezhepimamınında(İmamEbûHanife(r.a.),İmamMalikveİmamŞafiî'ninde)görüşüdür.Bunagöreüçmezhepimamıcünüpveyahayızsebebiyleyıkanmadanartansuylaabdestveboyabdestialınabileceğindeittifaketmişlerdir.KonuylailgiliAhmedb.Hanbel'inaçıklamasıise,"erkeğinyıkanırkengörmediğikadındanartansuyla abdest alması caiz değildir" şeklindedir. Buna göre Ahmed b. Hanbel dekadının erkek veya kadından artan suyla abdest alabileceği hususunda diğerimamlarla aynı görüştedir. Nitekim Nevevî Şerhu Sahihi Müslim'de şöyledemektedir: Konuyla ilgili hadisler sebebiyle kadın ve erkeğin aynı kaptanyıkanabilecekleri hususunda müslümanlar icmâ etmişlerdir. Kadının erkektenartansuylaabdestalabileceğihususundadaicmâbulunmaktadır.Kadınsuyutekbaşınaveyakocasıylabirliktekullansın,erkeğinkadındanartansuylayıkanmasıiseİmamŞafiî,İmamMalikveİmamEbûHanife(r.a.)baştaolmaküzereâlimlerinçoğuna göre caizdir. Mezhep âlimlerimizden bir kısmı konuyla ilgili nakledilensahihhadislersebebiylebundabirsakıncabulunmadığınısöylemişlerdir.Ahmedb.HanbelveDa-vûdez-Zâhirîisekadınınkendibaşınayıkandıktansonraartansuyuerkeğin kullanamayacağı görüşünü benimsemişlerdir. Sahabeden Abdullah b.Sercis ile tabiînden Hasan-ı Basrî'nin de bu görüşte oldukları nakledilmiştir.Ahmedb.Hanbel'inmezhebimizeuygungörüşübenimsediğiderivayetedilmiştir.İmamMuhammed'inMuvatta'mda.şöyledenilmektedir:İstercünüpistersehayızolsunkadındanartansuylaabdestalmaktaherhangibirsakıncayoktur.ZiraHz.Peygamber(s.a.v.)'inhanımıHz.Aişe(r.anhâ)ileaynıkaptanbirlikteguslettikleri

Page 82: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

bizeulaşmıştır.Bu,cünüpkadındanartanlayıkanmakanlamınagelmektedir.EbûHanife(r.a.)debugörüştedir.Kadından artan suyla abdest alınamayacağını ifade eden hadisler debulunmaktadır.NitekimŞevkânî'nin zikrettiğiüzere (Neylü'l-evtâr, i, 26)Hakemb. Amr el-Gıfârî'nin rivayetine göre Resûlullah (s.a.v.) erkeğin, kadınınyıkanmasından artan su ile abdest almasını yasaklamıştır.. Hadisi Ahmed b.

Hanbel,EbûDâvûd,Tirmizî,NesâîveİbnMâcerivayetetmiştir.[157]İbnMâceveNesâî'de"kadınınabdestindenartan"şeklindedir.Tirmizîhadisinhasenolduğunuifadeetmiş,İbnMâcedebaşkabirhadisdahanaklettiktensonraHakemb.Amrel-Gifârî'nin rivayetinin sahiholduğunubelirtmiştir. İbnHibbândahadisin sahiholduğunu söylemiştir. Kadından artan suyla abdest alınamayacağını ifade edendiğer rivayet İbnHacer'in Bu-lûğu'l-merâm'da zikrettiği hadistir. Hz. Peygamber(s.a.v.)'in ashabından birinin nakline göre Resûlullah (s.a.v.) kadmın erkektenkalan suyla, erkeğin de kadından arta kalan suyla yıkanmasını yasaklamıştır.(Hadisin ravi-lerinden Müsedded hadisi rivayet ederken) "Kadın ve erkek suyuberaber avuçlasınlar" sözünü ilave etmiştir. Hadisi Ebû Dâvûd ve Nesâî rivayet

etmişolupisnadısahihtir.[158]KonuylailgiliyasakifadeedenbirdiğerhadisdeMecmau'z-zevâid'dezikredilenMeymûne(r.anhâ)hadisidir.Meymûne(r.anhâ)'nınrivayetine göre Hz. Peygamber (s.a.v.) "Kadının cünüplük sebebiyle yıkandığısudanartakalanlaabdestalınmaz"buyurmuştur.HadisiAhmedb.Hanbelrivayetetmiş olup isnadı sahih hadis ravilerinden meydana gelmektedir. (Ahmed b.Hanbel,V,66;)Bu hadislerle ilgili ileri sürülen iddialara verilecek cevap, Şevkânî'nin Fethü'l-bârfdzn (I,26) naklen belirttiği gibi onların tenzihenmekruha delâlet ettikleriniifade etmektir. Bu hususta erkek için kadından arta kalan suyla, kadın içinerkekten arta kalan su arasında herhangi bir fark bulunmamaktadır. Kadın veerkeklerinaynıkaptanabdestaldıklarınıbelirten rivayetbununenaçıkdelilidir.NitekimAhmedb.Hanbel'inMuhammedb.Ubeyd>Ubeydullah>Nafi isnadıylanakline göre İbn Ömer (r.a.), Hz. Peygamber (s.a.v.) zamanında erkeklerin

kadınlarla beraber aynı kaptan abdest aldıklarım haber vermiştir..[159] HadisinisnadıKüîüb-isitteravilerindenmeydanagelmektedir.HadisiİmamŞafiîdeMalik>Nafi isnadıyla İbnÖmer (r.a.)'dan rivayetetmiştir.Bunagöre İbnÖmer (r.a.)"Hz.Peygamber(s.a.v.)zamanındaerkeklervekadınlarbirlikteabdestalırlardı"

demiştir.(Şafiî,Müsned,1,23)[160]Şevkânîde,"kadınveerkeğinbirliktegusülve abdest almalarında herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır" demiştir. (Neyia'l-evîâr,I,27)KonuylailgilibüyükâlimvearifİmamŞa'rânî'ninaçıklamasışöyledir:Üçmezhepimamı(İmamEbûHanife(r.a.),İmamMalikveİmamŞafiî)cünüplükveyahayızsebebiyleyıkanmadanartansuylaabdestveboyab-destialınabileceğinde ittifaketmişlerdir.Konuyla ilgiliAhmedb.Hanbel'inaçıklaması ise,"erkeğinyıkanırkengörmediğikadındanartansuylaabdestalmasıcaizdeğildir"şeklindedir.Ahmedb.Hanbel'inbugörüşesahipolmasınınsebebidegenelliklekadınlarınkirlerininçokağırolmasıdır.Busebepleo"yıkanırkengörmediğikadından"kaydınıkoymuştur.Ziraerkek,kirliolmadığıhaldekadıntemizlenirkensuyunkirlendiğinidüşünebilir.

Page 83: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

Yıkanırken görmesi durumu ise böyle değildir. Çünkü gördüğünde suyun temizveyakirliolmasıhususundakibilgisinegöredavranır.Bize göre hocamın da ifade ettiği gibi vakıaya uygun olmasa bile kadınlar daerkeklerin iyi temizlik yapmadıklarım iddia edebilirler. Buna göre söz konusudurum erkekten arta kalan suyla abdest hususunda kadınlar için de geçerliolmalıdır. Hz. Peygamber (s.a.v.)'in ashabından birinin naklettiği söz konusuhadisle ilgilibirçokkitabı incelememvedöneminâlimleriy-leyaptığımistişarelersonunda en isabetli açıklama olarak bunu görmekteyim. Ancak burada bununbütünüyledoğruolduğunudasöyleyemediğimiifadeetmeliyim.24.AbdesttenArtaKalanSuyuAyaktaİçmeninMüstehapOluşu74. Hüseyin b. Ali (r.a.)'nın nakline göre Hz. Ali (r.a.) bir kap su istedi vedaldırmadan önce ellerine üç defa su döküp onları yıkadı, sonra üç defa ağzımçalkaladı,üçdefaburnunasuveriptemizledi,sonraüçdefayüzünüyıkadı,sonraüçerdefadirseklerekadarsağvesolkolunuyıkadı,başınıbirkeremeshedipüçerdefa topuklarına kadar sağ ve sol ayaklarını yıkadıktan sonra ayağa kalkarakbana, "suyu ver!" dedi. Artan abdest suyunu ona verdim ve ayakta içtiğinigörünce de şaşırdım. Bu durumu farkedince o, "Şaşırma ben dedeni böyleyaparkengördüm.O (s.a.v.)deartanabdest suyunu istediveayakta içti"dedi.[161]Hadisi Nesâî ("Taharet", 78), Tahâvî ve İbn Cerîr rivayet etmiş, Ebü'ş-Şeyh desahiholduğunusöylemiştir.(Kenzü'l-ümmâl,V,107)Hadisinkonuyadelâletiaçıktır.Hocamındaişaretettiğiüzerehadistesözkonusuedilen abdesten artan su, elini içine daldırmadan küçük bir kaptan dökülerekalınansudeğil,yayvanbirkapiçindekieliniiçinedaldırarakaldığıabdestsuyudur.Hüseyin b. Ali (r.a.)'nın "şaşırdım" demesi, ayakta su içmeyi yasaklayan hadissebebiyledir. Nitekim Azîzî, Resûlullah (s.a.v.)'in ayakta su içmeyi ve yemekyemeyiyasakladığınıvekonuylailgiliEnesb.Malik(r.a.)hadisiniMakdîsî'nin(ö.643/1245) el-Muhtâre isimli eserinde rivayet ettiğini, hadisin isnadının sahiholduğunu, Hz. Peygamber (s.a.v.)'in zararları sebebiyle böyle davranmayıtenzihenmekruholarakyasakladığınısöylemiştir.(Azîzî,III,391)Azîzîhadisleilgiliaçıklamalarınaşöyledevametmektedir:Hz.Peygamber(s.a.v.)ayaktayemeninayakta içmektendahaçirkinolmasısebebiyleböyledavranmayıhoşkarşılamamıştır.Hz.Aişe(r.anhâ)'nin"Resû-lullah(s.a.v.)'inhemayaktahemoturaraksuiçtiğini,hemayakkabısıylahemayaklarıçıplaknamazkıldığını,hemsağınahemdesolunarukyeiçinüflediğinigördüm"haberi,herikidavranışındayapılabileceği şeklinde anlaşılmalıdır. Hz. Aişe (r.anhâ)'nın söz konusu haberiniTaberânî Mu'ce-mü'l-evsafta rivayet etmiş olup isnadındaki ravileri güvenilirdir.(Taberânî,Mu'cemü'l-evsat,II,123;Heysemî,Mecmaü'z-zevâid,V,80)

Page 84: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

25.KüçükAbdestSonrasıEteğeSuSerpmeninSünnetOluşu75. Mücahid'in Hakem veya İbnü'l-Hakem vasıtasıyla babasından nakline göreResûlullah (s.a.v.) küçük abdestini bozduktan sonra abdest almış ve eteğine suserpmiştir.Hadisi Ebû Dâvûd rivayet etmiş sıhhatiyle ilgili herhangi bir açıklamada

bulunmamıştır.[162]

Hadisin isnadındaki tereddüt ravinin ismiyle ilgiliolupkastedilenkişi iseaynıdır.İbn Hacer'in açıklaması şöyledir: Hailal'm İbn UyeyneMen nakline göre Hakemsahâbî değildir. Tirmizî ^/-/tefinde Buhârî'nin de bu görüşte olduğununakletmiştir. İbnEbîHatimel-İleVlndebabasının "doğrusununHakemb.Süfyanan ebîhi" şeklinde olması gerektiğini söylediğini zikretmiştir. Tirmizî el-lleVmde.BuhârîveZühlî'ninnaklinegöreAlib.Medînî'nindebugörüşteolduğunuhabervermiştir. İbrahim el-Harbî, Ebû Zür'a ve diğer âlimler ise Hakem b. Süfyan'ınsahâbîolduğunusöylemişlerdir,(îbnHacer,Tehzîb,II,426)Biz,butürihtilaflarınherhangi bir zararının bulunmadığını daha önce de ifade etmiştik. Bu hadisaşağıdazikredilecekikihadislebirliktekonuyuaçıkçaortayakoymaktadır.76.Hakemb.Süfyan'ınnaklinegöre(küçükabdestbozduktansonra)Resûlullah(s.a.v.)abdestalırveeteğinebiravuçsuserperdi.HadisiAhmedb.Hanbel,Nesâî, İbnMâceveHâkimen-Nîsâbûrî rivayetetmiştir.[163]Müellifhadisinsahiholduğunusöylemiştir.Hadisle ilgilibubilgilerAzîzî'dede(i,21)yeralmaktadır.77. Üsameb. Zeyd (r.a.)'in nakline göreCebrail (a.s.)Hz. Peygamber (s.a.v.)'egelerekabdestalmayıöğretmiş,abdestbittiktensonrabiravuçsualaraketeğineserpmiştir. Bundan sonra Resûlullah (s.a.v.) de abdestten sonra eteğine suserpmekteydi.

HadisiAhmedb.Hanbelrivayetetmiştir.[164]Heysemb.Haricebirrivayetegörede Ahmed b. Hanbel hadisin isnadında bulunan Rişdm b. Sa'd'm güvenilirolduğunu söylemişlerse de diğer âlimler onun zayıf olduğunu ifade etmişlerdir.(Heysemî, Mecmaü'z-zevâid, 1,98) Bu tür ihtilafların herhangi bir zararınınbulunmadığınıdahaöncedeifadeetmiştik.26.YıkamadanÖnceAyaklaraSuSerpmeninMüstehapOluşu78. Ebü'n-Nadr'ın nakline göreTalha b. Ubeydullah, Zübeyr b. Avvam, Ali b.EbîTalibveSa'd(r.a.e.)'indebulunduğubirsıradaHz.Osman(r.a.)abdestsuyuistediveonlarınhuzurundaabdestaldı.Üçdefayüzünüyıkadı,üçerdefasıraylasağvesolkolunuyıkadı,üçerdefasağvesolayağınasuserptiveonlarıüçerdefayıkadıktan sonra etrafındakilere, "Allah için söyleyin, Resûlullah (s.a.v.)'in dabenimgibiabdestalmaktaolduğunubiliyorsunuzdeğilmi?"diyesordu.Onlarda"evet"diyecevapverdiler.Hz.Osman (r.a.)bunubazıkimselerinabdestalışlarıhakkındakendisineulaşanbilgiüzerineyapmıştır.Bu haberi İbn Meni', Haris b. Ebî Üsâme ve Ebû Ya'lâ rivayet etmiştir. Bûsirîhaberin ravilerinin güvenilir olduğunu ancak isnadda kopukluk bulunduğunu

Page 85: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

söylemiştir. Zira Ebü'n-Nadr, Hz. Osman (r.a.)'den hadis işit-memiştir. (AH el-Muttakî, Kenzü'î-ümmâl,W, 105) Bize göre hadisteki kopukluğun herhangi bir

zararıyoktur.[165]

Müellif hadiste yer alan "sağ ve sol ayağına su serpti" ifadesinin konuyadelâletininaçıkolduğunusöylemiştir.Dürrü"l-muhtarydasözkonususerpmeninkış aylarıyla sınırlandırılması, bunun abdestin edeplerinden olduğunugöstermektedir. Ayaklarda kuruluk bulunması durumunda suyun onların hertarafına ulaşmadığı ihtimalini doğurmaktadır. Fakihler ayaklara su sepmeninabdeste başlamadan önce olduğunu söylemişlerdir. Hadis ise abdest esnasındayapıldığını ifade etmektedir. Bu durumda hadisin konu başlığına delâleti nasılolabilir? şeklinde sorulabilir. Ancak burada asıl amaç, suyun ayaklara en kolaybiçimde ulaşmasını sağlamaktır. Amaç nasıl gerçekleşiyorsa öyle yapılmalıdır.Hadisin bu amacı gerçekleştirmeye yönelik olduğu ise açıktır. Amaç, suyuserpmeninbelirlibirzamandayapılmasıolmadığınagörebununhadisteözelliklebelirtilmemesininherhangibirsakıncasıdabulunmamaktadır.27.BirAbdestleBirdenFazlaNamazınKılınabileceğiBubaşlıkaltındabirabdestlebirdenfazlanamazkılınabileceğivehernamaziçinayrıabdestalmanınmiistehapolduğuincelenecektir.79.Büreyde(r.a.)'innaklinegöreResûlulİah(s.a.v.)hernamaz içinayrıabdestalırdı. Fetih günü ise namazları bir abdestle kılmış,Hz.Ömer (r.a.)'in, "şimdiyekadar yapmadığın bir şey yaptın" demesi üzerine "Bunu bilerek yaptım"buyurmuştur.(Müslim,"Taharet",86)80. Ebö Hüreyre (r.a.)'in nakline göre Hz. Peygamber (s.a.v.) "Eğer ümmetimezorluk vermeyecek olsaydım her namaz için abdest almalarını, her abdest

aldıklarındadamisvakkullanmalarınıemrederdim"buyurmuştur.[166]

Münzirî'nindeifadeettiğiüzerehadisiAhmedb.Hanbelhasenbiris-nadlarivayetetmiştir. İbn Teymiyye ise hadisin isnadının sahih olduğunu Söylemiştir. (İbnTeymiyye,el-Müntekâ,I,204)Sözkonusuhadislerinkonuyadelâletleriaçıktır.AncakburadaTirmizî rivayetinide söz konusu etmeliyiz. Tirmizî'nin Enes b. Malik (r.a.)'den nakline göreResûlulİah(s.a.v.)abdestliolsunveyaolmasınhernamaziçinabdestalırdı."Siznasıl yapıyordunuz?" sorusuna ise Enes (r.a.), "biz bir abdestle yetiniyorduk"şeklindecevapvermiştir.Tirmizîhadisihasen-ga-ribolaraknitelemiştir. (Tirmizî,"Taharet", 44) Hz. Peygamber (s.a.v.)'in hadiste sözü edilen uygulaması, geneltavrıolduğuşeklindeanlaşılmalıdır.28.GözPınarlarınınOğulmasınmSünnetOluşu81. Ebû Davud'un Süleyman b. Harb > Hammad, Müsedded ve Kutey-be >Hammadb.Zeyd>Sinanb.Rebia>Şehrb.HavşebisnadlarıylanaklinegöreHz.Peygamber (s.a.v.)'in abdest ahşı zikredildiğinde Ebû Ümâme (r.a.), "Resûlulİah(s.a.v.) göz pınarlarını oğardı" demiş ve "kulaklar baştandır" diye ilave etmiştir.

Page 86: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

Hadisin ravilerinden Süleyman b. Harb'in "kulaklar baştandır" ifadesinin EbûÜmâme (r.a.)'e ait olduğunu söylemiştir. Kuteybe de, "Hammad bunun EbûÜmâme(r.a.)'emiyoksaHz.Peygamber(s.a.v.)'emiaitolduğunubilemiyorum"dediğini nakletmiştir. Kuteybe hadisi Sinan b. Ebî Rebîa (r.a.)'den aldığını ifadeetmiş, Ebû Dâvûd ise onun künyesinin Ebû Rebîa (r.a.) isminin Sinan b. Rebîa

olduğunusöylemiştir.[167]

Hadisin isnadında, hakkında ihtilaf edilen Şehr b. Havşeb bulunmaktadır.Azîmâbâdî'nin Zeylaî'den nakline göre İbnü'l-Kattân el-Vehm ve'l-îhâm isimlieserindeşöyledemektedir:Şehrb.Havşebhakkındabazılarıonunzayıf,diğerleride güvenilir olduğunu söylemişlerdir. Ahmed b. Hanbel ve îbn Maîn, onungüvenilir olduğunu belirtmişler, Ebû Zür'a da güvenilirliğini "lâ be'se bih/ondaherhangi bir kusur yoktur" lafzıyla ifade etmiştir. Ebû Hatim onun Ebü'z-Zübeyr'dendahazayıfolmadığınısöylemiştir.Bunlarındışındakiâlimler iseonunzayıfolduğunu ifadeetmişlerdir.Benonunzayıfolduğunadairherhangibirdelilbilmiyorum.(Azîmâbâdî,Ğa-yetü'l-maksûd,I,131)Bu tür ihtilaflarınetkileyici olmadığınıdahaÖncebelirtmiştik.Hadisin isnadındabulunan Sinan hakkındaki ihtilaf da böyledir. Ğayetü'l-mak-sûa"d& belirtildiğinegöre onun hakkında da ihtilaf edilmiştir. Özellikle Ebû Davud'un herhangi biraçıklamada bulunmadığı durumlarda bu tür ihtilafların bir mahzuru yoktur.Hadisinkonuyadelâletiaçıktır.29.AbdestAlanaSuDökerekYardımcıOlmakBu başlık altında abdest alan kimseye su dökerek yardım etmenin mekruholmadığıelealınacaktır.82.Muğireb.Şu'be(r.a.)anlatmaktadır:GeceyolculuklarındanbirindeResûfullah(s.a.v.)ilebirlikteydim.Yanındasuvarmı?diyesordu."Evet"deyincedevesindenindi ve gecenin karanlığında kayboluncaya kadar uzaklaştı. Döndüğünde abdestalmasıiçinibriktekisuylaonahizmetettim.Yüzünüyıkadı.Üzerindeyüncübbesivardı. Kollarını çıkarmaya çalıştı, bu mümkün olmayınca onları cübbeninaşağısından çıkardı ve kollarını yıkadı, başınımesnetti. Benmestlerini çıkarmakiçineğiünce,"Bırak,benonlarıabdestligiydim"dediveonlarımeshetti.HadisiMüslim(Müslim,"Taharet",77)rivayetetmiştir.83. Üsâmeb. Zeyd (r.a.) anlatmaktadır: Arafattan inerkenResûlullah (s.a.v.)'interkisinde idim.Vadiyevarıncadevesini indirdivebüyükabdes-tiniyapmak içinuzaklaştı. Döndüğünde abdest alması için ibrikteki suyla ona hizmet ettim.Abdestini alınca devesine bindi ve Müzdelifeye geldi. Burada akşam ve yatsınamazlarınıbirleştirerekkıldı.(Müslim,"Hac",276)84. Bişr b.Mufaddal> Akîl isnadıyla nakledildiğine göre Rubeyyi' bintMuavvizşöyledemiştir:AbdestalırkenResûlullah(s.a.v.)'esudöktüm.O(s.a.v.), "Dök!"buyuruyor,bendedöküyordum.Hadisi Hâkim en-Nîsâbûrî el-Müstedrek'mde, Ebû Müslim el-Keccîde 5w«en'inde

rivayetetmişlerdir.[168]

Hadislerin konuya delâletleri açıktır. Bunların dışında konuyla ilgili daha başka

Page 87: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

zayıf hadisler de bulunmaktadır. İbn Hacer bunları et-Telhîsü'l-habîr'dzzikretmiştir. Abdest alana yardımedilmesini yasaklayan zayıf hadisler de vardır.Bunlardan birinde Hz. Peygamber (s.a.v.), "Abdest alırken başkasının yardımcıolmasını istemem" buyurmuştur. Resûlullah (s.a.v.) bunu kendisine abdest suyudökmek isteyen Hz. Ömer (r.a.)'e hitaben söylemiştir. (Ibn Hacer, et-Telhîsü'lhabîr,I,35)HadisleilgiliNevevîŞerhu'l-Mü-hezzeb'&ç.şöyledemektedir:Bu,aslıolmayan bir rivayettir. Mâverdî onu el-HâvVdt farklı şekilde zikretmiştir. Onunzikrettiğine göre Ebû Bekir (r.a.) abdest almak üzere olan Resûlullah (s.a.v.)'inelinesudökmekistemistir.BununüzerineHz.Peygamber(s.a.v.),"Abdestalırkenbaşkasının bana yardımcı olmasından hoşlanmam" buyurmuştur. Fakat ben sözkonusuikihadisidebulamadım.Burada biz sözü edilen hadislerle ilgili şu bilgileri vermeliyiz. Mâver-dî'ninzikrettiği hadisi İbnHacer Fethu'l-bârfdt söz konusu etmiştir. AncakhadisteHz.EbûBekir(r.a.)'inzikredilmesihatalıolupdoğrusuHz.Ömer(r.a.)'dir.BurivayetiBezzâr taharetle ilgili bölümde (Heysemî, Keş-fü'l-estâr, I, 136) Ebû Ya'lâ daMüsned'mderivayetetmiştir.EbûYa'iâ'nınNadrb.MansurisnadıylanaklinegöreEbu'l-Cenûbşöyleanlatmıştır:Hz.Ali(r.a.)'iabdestalmakamacıylasuçekerkengördüm ve hemen onun için davrandım. Bunun üzerine o, bunu yapma, çünkübendeHz.Ömer (r.a.)'i abdest almakamacıyla suararkengördüğümdehemenonun için davranmıştım. O, bunu yapma zira ben Resûlullah (s.a.v.)'i abdestalmakamacıylasuçekerkengördüğümdehemenonuniçindavrandığımda,"Ömerbunuyapma!Çünküabdestalırkenherhangibirkimseninbanayardımetmesini

istemiyorum"buyurdudemiştir.[169]

Osman ed-Dârimî, "Nadr b. Mansur > İbn Ebî Ma'şer > Ebu'l-Cenûb" isnadıylanakledilenhadisibiliyormusun?diyesorduğunuYahyab.Ma-în'in ise,"bunlarınhepsideodunhammalıdır"karşılığınıverdiğinisöylemiştir(İbnHacer,et-Telhîsü'lhabîr,1,97)BuhusustakibaşkabirrivayetdeİbnMâceveDârekutnî'ninrivayetettiğiİbnAbbas(r.a.)hadisidir.İbnAbbas(r.a.)'innaklinegöreResûlullah(s.a.v.)

abdestalırkenherhangibirkimsedenyardımistemiyordu.[170]HadisinisnadındabulunanMatarb.Heysemzayıftır.Konuyla ilgili Şevkânî'nin açıklaması şöyledir: Bu hadislerin tamamında abdestalırken sudökmesi içinbaşkasındanyardım istenebileceği hususu işlenmektedir.Bununmekruhdeğilcaizolduğundaicmâbulunmakta-dır. Burada ihtilaf edilen nokta, abdest azalarını yıkatmak üzere başkasındanyardım istenip istenmeyeceği hususudur. (Neylü'l-evtâr, I, 171) Konuyla ilgiliReddü'l-muhtar'dakı(I,131)bilgişöyledir:Sonuçitibariyleabdestalırkensuyungetirilmesi ve dökülmesi şeklinde yapılacak bir yardımın herhangi bir sakıncasıyoktur. Ancak herhangi bir özrü bulunmadığı halde abdest azalarını başkasınınyıkamasını veyameshetmesini istemekmekruhtur. Bu sebeple et-Tatarhâniyyeydeşöyledenilmektedir:Başkasındanyardımistemesicaizolsadaabdestikişininbizzatkendisininalması,abdestazalarınıkendisininyıkamasıonunadabmdandir.30.AbdesttenSonraOkunacakDuâ

Page 88: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

85. Ukbe b. Amir'in Hz. Ömer (r.a.)'den naklettiği uzun hadiste Resû-lullah(s.a.v.)şöylebuyurmuştur:"Güzelbirşekildeabdesîinialdıktansonra'Allah'tanbaşka ilah olmadığına, Muhammed (s.a.v.)'in Allah'ın kulu ve elçisi olduğunaşahadetederim'diyenkimseyecennetinsekizkapısıaçılırveoraya istediğinden

girer."[171]

86.Enesb.Malik(r.a.)'innaklinegöreHz.Peygamber(s.a.v.)şöylebuyurmuştur:"AbdestaldıktansonraKadir suresinibirdefaokuyansıddîk-lar, ikidefaokuyanşehitlerüçdefaokuyanisepeygamberlerlebirliktehaşrolunur."Hadisi Deylemî rivayet etmiştir. (Kenzü'l-ummâl, V, 72) Suyutî'ye göre isnadı

zayıftır.[172]

87.Sehlb.Sa'd(r.a.)'innaklinegöreHz.Peygamber(s.a.v.)şöylebuyurmuştur:"Peygamber(s.a.v.)'esalavatgetirmeyenkimseninabdestiolmaz."

HadisiTaberânîMu'cemü'l-kebîfderivayetetmiştir.[173]

88. Abdullah b. Mes'ud (r.a.)'in nakline göre Hz. Peygamber (s.a.v.) şöylebuyurmuştur:"Birinizabdestaldığındabesmeleylebaşlasın...Abdestibitirdiğindeise 'Allah'tanbaşka ilah olmadığına, Muhammed (s.a.v.)'in Allah'ın kulu veelçisi olduğunaşahadetederim'desinvebanasalavatgetirsin.Kimbununderseonuniçinrahmetkapılarıaçılır."

HadisiBeyhakîrivayetetmiştir.[174]

Hadislerin konuya delâletleri açıktır. "Abdestte Besmele Çekmenin MüstehapOlduğu" başlığı altında da zikrettiğimiz üzereHz. Peygamber (s.a.v.)'in "abdestiolmaz"şeklindekibeyanıabdestinmükemmelolmaya-cağıylailgilidir.

Page 89: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

31.AbdestiBozanDurumlara.İdrarveDışkıYolundanÇıkanlar89. Safvan b. Assai (r.a.) anlatmaktadır: Resûlullah (s.a.v.) bize misafirolduğumuzzamandışkı,idrarveuykusözkonusuolsadamestlerimiziüçgünüçgece çıkarmamamızı emrederdi. O (s.a.v.) bu süre içinde mestlerimizi sadececünüplüksebebiyleçıkarmamızıemrederdi.HadisiNesâî,TirmizîveİbnHuzeymerivayetetmiştir.BuradakilafızlarTirmizî'ye

aittir.TirmizîveİbnHuzeymehadisinsahiholduğunusöylemişlerdir.[175]Hadisinkonuyadelâletiaçıktır.b.BurundanKanGelmesi,AğızDolusuKusmak,Vedi,MeziVeAkanKan

90.İbnAbbas(r.a.)şöyledemiştir:İdraryolundanmeni,mezivevedi[176]gelir.Mezivevedisebebiyleerkeklikorganıyıkanırveabdestalınır.Menigeldiğindeisegusülgerekir.(Tahâvî,Âsârü's-sünen,1,47)Şevkânî imâmiyyeden bir kısmı hariç âlimlerin mezinin necis olduğunda ittifakettiklerini söylemiştir. {Neylü'l-evtâr, 1,52) Bize göre Hz. Peygamber (s.a.v.)'inhadisiyle çelişmediği sürece sahâbî görüşü delildin Söz konusu haberinmezi vevedininabdestibozduğunadelâletiaçıktır.91. Hz. Ali (r.a.) anlatmaktadır: Ben mezisi çok gelen biriydim. Kızıyla evliolduğum için bu durumu Resûlullah (s.a.v.)'e sormaktan utandım. Bu durumusormasınıMikdadb.Esved(r.a.)'denistedim.Odasordu.Resû-lullah(s.a.v.),"Budururmdaolanerkeklikorganınıyıkarveabdestalır"buyurdu.HadisiBuhârîveMüslimrivayetetmiştir.Urve'ninHz.Ali(r.a.)'dennaklettiğiEbû

Dâvûd rivayeti "erkeklik organını ve hayalarını yıkar" şeklindedir.[177] FakatUrve, Hz. Ali (r.a.)'den hadis işitmemiştir. Ancak söz konusu ilave Ubeydevasıtasıyla Hz. Ali (r.a.)'den Ebû Avâne'nin Sahihimde de rivayet edilmiştir veisnadıtenkitedilmemiştir.(İbnHacer,et-TeUıîsü'l-ha-bîr,I,42)92. İsmail b. Ayyaş > İbn Cüreyc > İbn Ebî Müleyke > Hz. Aişe (r.an-hâ)i,snadıyla rivayet edildiğine göre Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Kimekusma, burun kanaması veyamezi isabet ederse namazdan ayrılıp abdest alsın

sonradakonuşmadannamazınakaldığıyerdendevametsin.”[178]

AslındaHadismürseldir. İbnMâce Haşiye's'ınde bunun dışında sahih bir isnadlayapılanrivayetibulunmaktadır.HadisleilgiliİbnHacer'indeğerlendirmesişöyledir:Birçokâlimsözkonusuhadisinİsmail b. Ayyaş'ın İbn Cerir el-Hicâzî'den rivayeti sebebiyle İlletli olduğunuSöylemiştir. (İbn Cerir Hicazlıdır. bk. Şevkânî, NeylU'l-evtâr, i, 183) İsmail b.Ayyaş'ın Hicazlılar'dan rivayeti ise zayıftır. İbn Cüreyc'in ravilerinden hafızseviyesindeolanlaronamuhalefetetmişvehadisiİbnCüreyc>babası isnadıylaHz.Peygamber(s.a.v.)'denmürselolarakrivayetetmişlerdir.Muhammedb.Yahyaez-Zühlî ve el-lleV'ındedeDârekut-nî bu isnadın sahih olduğunu söylemişlerdir.Ebû Hatim, İsmail b. Ayyaş rivayetinin hatalı olduğunu ve İbn Maîn'in onu

Page 90: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

zayıflıkla nitelediğini belirtmiştir. İbn Adiy, İsmail b. Ayyaş'ın sözü edilen hadisibirisözüedildiğigibidiğeriİbnCüreyc>babası>Aişe(r.anhâ)olmaküzereikifarklı isnadlarivayetettiğiniveherikisinindezayıfolduğunuifadeetmiştir.Ah-med b. Hanbel ise doğrusunun İbn Cüreyc > babası > Hz. Peygamber (s.a.v.)şeklindekimürsel rivayet olduğunu söylemiştir. (İbnHacer, et-Telhî-sü'l-habîr, I,106)Bize göre mürsel hadisler de delildir. Ayrıca söz konusu mürseii daha sonrazikredilen rivayetler de desteklemektedir. Mürsel rivayetin Dârekut-nî'dekiisnadlanşöyledir:1.EbûBekiren-Nîsâbûrî>Muhammedb.Yahyaveİbrahimb.Hani>EbûAsım>İbnCüreyc>babası>Hz.Peygamber(s.a.v.)2.EbûBekiren-Nîsâbûrî>Muhammedb.Zeydb.Tayfurveİbrahimb.Merzuk>Muhammedb.Abdullahel-bnsârî>İbnCüreyc>babası>Hz.Peygamber(s.a.v.)3.EbûBekiren-Nîsâbûrî>Ebü'l-EzherveHasanb.Yahya>Abdürrez-zak>İbnCüreyc>babası>Hz.Peygamber(s.a.v.)Buna göre Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Namazda iken kusan,burnukanayanveyamezisigelenkimsenamazdanayrılıpabdestalsınsonradakonuşmadannamazınakaldığıyerdendevametsin."HadisinravisiEbûBekiren-Nîsâbûrî,hadisibizerivayetedenMuhammedb.Yahya'nın,"İbnCüreyc'tensahiholarak nakledilen hadis budur ve mürseldir" şeklindeki açıklamasını işittim

demiştir.[179] Dârekutnî'nin mürsel olarak naklettiği diğer bazı isnadlarmdaburunkanamasıanlamında"er-ruaf'kelimesiyeralmaktadır.AşığıdazikredileceğiüzereZeylaîburivayetinmuttasılolarakdasahiholduğunusöylemiştir.Aşağıdaaçıklanacağı üzerehadiste yer alan "kay"' kelimesi ağız dolusukusmakanlamındadır. Hadiste yer alan "ruâf' kelimesi hakkında Kâ~ mus'ta şöyledenilmektedir: Raafe fiili, nasara, menaa, kerume, anâ ve se-Imia fiillerininvezinlerinden gelmektedir. "Burnu kanamak" manasına gel-ıekte olup mastarı"ra'f' ve "ruâf şeklinde gelmektedir. Kelime "kan" ınlamındada kullanılmaktadır."Semia" vezninde "Raife'd-dem" şeklinde :ullanıldığmda "kan aktı" anlamınagelmektedir.Bunagöre"ruâfakan:anmanasınatahsisedilemez.Ancaktanınmışdoktor Abdülmecid Han'ın [al e bel erinden doktor Muhammed Haşim et-Tehânevî'nindeifadeettiğilizerekanakıcıdırveakmamasınadirbirdurumdur.Abdestin bozulması için kusmanın ağız dolusu olması gerektiği hadiste /er alan"kalas" kelimesi sebebiyledir. Kâmus'ta da belirtildiği üzere bir »Örüşe göre"kalas", boğazdan gelen ağız dolusu kusmuk anlamındadır. Di-j;er anlamageleceğine dair ise müçtehid için herhangi bir delil bulunma-ıaktadır. Hadiste"kalas" kelimesinin "kay"' kelimesine atfedilmesi duru-mnda, Kâmus'ta dabelirtildiği üzere ister dışarı çıksın ister çıkmasın cay" kelimesinin "az kusmuk"anlamına geldiğini göstermektedir. Sonuç (ibariyle abdestin bozulması içinkusmanın ağız dolusu olması şarttır.Dı-ırı çıkıp çıkmaması ise şart değildir. SözkonusuikikelimeninanlamfarınızikretmedenKâmus'ıadabelirtildiğiüzere"ev"umumi olarak atıf edatı veya çeşit bildiren edatı olduğunu ifade ederek sözüedilen kelimenin boğazdan çıkan ağız dolusu veya daha az kusmuk anlamınageldiği söylenemez. Zira burada söz konusu edatın umumilik ifadesine ihtiyaç

Page 91: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

bulunmamaktadır. Burada öz olarak kusmuğun boğazdan çıktığını ifade edenmutlak bir kelime yeterlidir. Kamus müellifi şöyle demektedir: Hamr, üzümsuyundaneldeedilenvesarhoşlukverenşey"ev/veya"genelanlamıylaşaraptır.Bazan üzüm suyundan elde edilen için kullanılmakla birlikte umumi anlamdaşarap olarak kullanılması daha doğrudur. Hocamın da ifade ettiği gibi buradaki"ev"edatınınkullanımıyla"kalas"kelimesiylekullanımıarasındaherhangibirfarkbulunmamaktadır.Dârekutnî'nİnSüleymanb.Erkanı>Atâ>İbnAbbas(r.a)isnadıylanaklettiğiHz.Peygamber (s.a.v.)'in "Namazda iken burnu kanayan namazdan ayrılıp burnunuyıkasın, abdest alsın, sonra da namazını baştan yeniden kılsın." (Dârekutnî,

Sünen,1,152)[180] buyurduğuna dair hadis, zayıf olması sebebiyle abdest alıpnamazakaldığıyerdendevamedilmesiniifadeedenhadisleçelişmektedenilemez.NitekimDârekutnî,Süleymanb.Er-kam'ınmetrukbir raviolduğunusöylemiştir.Bu hadisin abdest aldıktan sonra konuşulması ile ilgili olduğu veya namazıyeniden kılmanın müste-hap olduğuna delâlet ettiği şeklinde anlaşılmasımümkündür.Ayrıca Kütüb-ü hamse'de bulunan ve İbn Hibbân'ın sahih olarak nitelediği (İbnHacer,Bulûğu't-merâm,I,32)Alib.TalkrivayetinegöreHz.Peygamber(s.a.v.),Biriniz namazda ikenyellenirse (namazdan) ayrılıp abdest alsın venamazı iadeetsinbuyurmuştur.(EbûDâvûd,"Taharet",81;"Salat",187;Tirmizî,"Radâ"',12;

îbnHibbân,VI,8)[181]Tirmizîhadisinhasenolduğunusöylemiştir.93. İbnÖmer (r.a.) şöyle demiştir:Kişi namazda ikenburnu kanar, kusar veyamezigelirsenamazdanayrılıpabdestalsınsonradakonuşmadığısürecenamazınıkaldığıyerdentamamlasın.(Abdürrezzakes-Sanânî,el-Musannef,II,339)Tahâvîisnadınınsahiholduğunusöylemiştir.(Âsârü's-sünen,I,35)94. Ebû Saîd el-Hudrî (r.a.)'in nakline göre Hz. Peygamber (s.a.v.) şöylebuyurmuştur:"Biriniznamazdaikenkusarsa,burnundankangelirseveyaabdesîibozulursanamazdanayrılıpabdestalsınsonradanamazınakaldığıyerdendevametsin."Hadisi Dârekutnî rivayet etmiş, İbn Hacer de isnadının hasen oiduğunu

söylemiştir.[182]

95.el-Cevherü'n-nakfdezikredildiğinegöreİbnEbîŞeybe,Alib.Müshİr>Saîdb.Ebû Arûbe > Katâde > Hailas isnadıyla Hz. Ali (r.a.)'in "Namazda iken burnukanayanveyakusankimseabdestalsınsonradakonuşmadannamazınakaldığıyerdendevametsin"dediğinirivayetetmiştir.Haberinisnadı,Sahih'inravilerindenoluşmaktadır.(İbnHacer,et-Telhîsü'l-habîr,I,275)96.Ebü'd-Derdâ(r.a.)'innaklinegöreHz.Peygamber(s.a.v.)kustuğundaabdestalmıştır.DımaşkmescidindeSevbân'lakarşılaştığındabudurumkendisinesoruldu.O, "Evetdoğru söylemiş,abdestalması için suyunuben tutmuştum"diye cevapverdi.(Tirmizî,"Taharet",64;Hâkimen-Nîsâbûrî,el-Müs-tedrek,I,326)Hadisi Tirmizî rivayet etmiş ve, "Hüseyin el-Muallimbuhadiste tedfis yapmıştır.Ancakkonuylailgiliensahihhadisbudur"açıklamasınıyapmıştır.ZeylaîdeHadisiHâkim en-Nîsâbûrî'nin rivayet ettiğini ve, "eserlerine almadıkları halde

Page 92: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

Sahihayn'm şartlarını taşımaktadır" açıklamasını yaptığını söylemiştir. (Nasbu'r-râye,I,22)97. "Hz. Aişe (r.anhâ)'nm nakline göre Fatıma bint Ebî Hubeyş Hz. Peygamber(s.a.v.)'e gelerek, "Ey Allah'ın Elçisi sürekli kan gören ve bir türlütemizlenemeyen bir kadınım, böyle durumlarda namaz kılmayı bırakayım mı?"diye sordu. Resûlullah (s.a.v.) "Hayır, çünkü bu hayız değil, damardan gelenkandır.Normalhayızgününgeldiğindenamazıterkedersin.Hayızınsonaerdiğindeakan kam yıka ve namazını kıl" buyurdu. (Buhârî, "Vudu", 63) Hadisin ravisiHişamb.Urve(r.a.);babam,"Hayızvaktigelenekadarhernamaziçinabdestafifaçıklamasınıyaptıdemiştir.98. Hz. Aişe (r.anhâ)'nın nakline göre Fatıma bint Ebî Hubeyş (r.anhâ) Hz.Peygamber(s.a.v.)'egelerek,"EyAllah'ınElçisibensüreklikangörenbirkadınımvebundankurtulamıyorum,böyledurumlardanamazkılmayıbırakayımmı?"diyesordu. Resûlullah (s.a.v.) "Hayır, çünkü bu hayız değil, damardan gelen kandır.Normalhayızgününgeldiğindenamazıterkedersin.Hayızınsonaerdiğindeakankanı yıka ve namazını kıl" buyurdu. Ebû Muaviye rivayetinde, "Hayız günügelinceyekadarhernamaziçinabdestal"ziyadesibulunmaktadır.

HadisiTirmizîrivayetetmişveonuhasen-sahiholaraknitelemiştir.[183]

Hadiste yer alan "Bu damardır" ifadesi hakkında el-Bahr'da (I, 135) şöyledenilmektedir: Hadiste abdest almasının gerekçesi damardan gelen kan olarakifadeedilmiştir.Buherkaniçingeçerlidir."HernamaziçinabdestalınacağınadairaçıklamaUrve'yeaittir" şeklindeki iddia ihtilaflıdır.Zirabunu ifadeetmeküzere"tetevaddau" yerine söz ahenginin gereği doğrultusunda Resûlullah (s.a.v.)'inaçıklamasınauygunolan"tevaddaî"kelimesininkullanılmışolmasıbunundaHz.Peygamber(s.a.v.)'eaitolduğunadelâletetmektedir.Görüldüğü gibi Tirmizî'nin rivayetinde söz konusu açıklamanın Hz. Peygamber(s.a.v.)'e ait olduğu açıkça ifade edilmektedir. Resâilü'l-er-kan'da (s. 15) şöyledenilmektedir: Damardan kan akması istihaze halindeki kadının abdestininbozulmasının sebebi olduğu hadisle tesbit edilmiştir. ^Hadisle tesbit edilmişsebebinbulunduğuheryerdeaynıhükümgeçerlidir.Bunagöreyaradanakankandadamarkanıdırveabdestibozar.Akmayankaniseabdestibozmaz.İrindekanhükmünde olup akıcı olduğunda abdesti bozar. Böylece abdestin bozulmasıhususundaakıcıkanileakıcıolmayankanarasındakifarkanlaşılmışolmaktadır,

Buhârî'nin[184]birrivayetişöyledir:Hz.Peygamber(s.a.v.)'inbulunduğuZatü'r-rika'gazvesindebirsahâbîoklayaralanmış,akmaktaolankanlabirlikterükuvesecdeye giderek namazına devam etmişti. İbn Hacer bu Cabir hadisinin İbnİshak'ıneî-MegâzVsindemuttasılolarakrivayetettiğinisöylemiştir.Bunagöreİbnİshak hadisi Sadaka b. Yesar>Akîl b. Cabir> babası isnadiyla uzunca rivayetetmiştir.HadisiİbnİshaktarikiyleayrıcaAhmedb.Hanbel,EbûDâvûd,Dârekutnî,İbnHuzeyme,İbnHib-bânveHâkimen-Nîsâbûrîderivayetetmiştir.İbnHuzeymeveİbnHib-bânhadisinsahiholduğunusöylemişlerdir.İbnİshak'ınhocasıSadakagüvenilirbirravidir.Akîlb.Cabir'denSadaka'danbaşkarivayettebulunanbaşkabirravibulunduğunubilmiyorum.Sözkonusuhadistezikredilenolayözetleşöylemeydanagelmiştir:BirvadiyegelindiğindeHz.Peygamber(s.a.v.),"Bugecebizim

Page 93: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

içinkimnöbettutacak?"diyesordu.Muhacirlerdenbir,Ensardanbirolmaküzereiki kişi vadinin ağzında gece nöbete kadılar. Nöbeti aralarında sırayla tutmaküzere anlaştılar.Muhacir uyudu, nöbet tutan Ensâr'dan olan ise namaz kılmayabaşladı.Buesnadadüşmandanbirigelereknamazkılanensarlı zatabirokattı.Okisabetetti.Ensâr'danolanokuçıkarıpataraknamazınadevametti.Düşmanınattığı ikinci ve üçüncü oklarda da aynısını yaparak namazını tamamladı vearkadaşınıuyandırdı.Arkadaşıuyanıpakankanıgörünce,"ilkokuattığındabeni

neden uyandırmadın?" diye hayiflandi.[185] Bu rivayet aslında bizim için birdelildir.TirmİzîveBeyhakî'ninfarklıbirisnadlayaptıklarırivayettenöbettutanEnsâr'danolan sahâbînin Abbad b. Bişr (r.a.),muhacir olan sahâbînin ise Ammar b, Yasir

(r.a.),namazdaokunansurenindeKehfsûresiolduğukaydedilmektedir.[186]

Bu görüşe verilecek cevap, hocamın Tâbiu'l-âsâr'da belirttiği üzere bu durumunResûlullah (s.a.v.)'e ulaşmamış olma ihtimalinin bulunmasıdır. Ancak Avnü'l-ma'bûd'öa (I, 78) Aynî'nin Şerhu'l-Hidâye'sinden yapılan nakle göre hadiste, budurumun Hz. Peygamber (s.a.v.)'e ulaştığı ve onlara hayır dua ettiği ilavesi debulunmaktadır..AyrıcaAynî,"durumkendisineulaştığındaHz.Peygamber(s.a.v.)ona abdest almasını ve namazını yeniden kılmasını emretmemiştir" şeklindeaçıklamadayapmıştır.Vebaliona!Bizsözkonusukaynaklardasözüedilenilaveyibulabilmiş değiliz. Burada bir yanlışlığın bulunduğu anlaşılmaktadır. NitekimAynî'nin sözü edilen şerhinin Hind baskıları önemli ölçüde hatalar içermektedir.Biz, bu baskılarda yer alan söz konusu ilaveye de güvenilemeyeceğikanaatindeyiz.Dârekutnî'nin Enes b. Malik (r.a.)'ten rivayetine göre Hz. Peygamber (s.a.v.)hacamatyaptırdıktansonraabdestalmadannamazkılmıştır. (Dârekutnî,Sünen,

1,15I)[187] Bu, kan akmasına rağmen hacamatın abdesti bozmadı-gına delâletetmektedir. Buna cevabımız şöyle olacaktır. Bir kere bazan hacamatta kanakmadığı söz konusu olabilmektedir. İhtimalin bulunduğu husus ise delil olarakkullanılamaz. Ayrıca İbn Hacer'in de belirttiği üzere Dârekutnî hadisin zayıfolduğunu da ifade etmiştir. Bu durumda sözü edilen hadis delil olarakkullanılamaz. Dârekutnî, sözü edilen haberi "Hz. Peygamber (s.a.v.) hacamatyaptırdıktan sonra abdest almadan namaz kılmış, hacamat aletlerini yıkamadan

başka bir şey yapmamıştır"[188] şeklindeki rivayetinde isabet etmiştir. Zira İbnEbî'l-İşrîn hadisi Hz. Peygamber (s.a.v.)'e nispet etmiş, Evzâî'den rivayetindeEbü'l-Muğîre ise mevkuf olarak rivayet etmiştir. Doğrusu da mevkuf olaraknakledilendir.İmamZüfer,"kusmanınazıdaçoğudaeşittirveakmaşartıdabulunmamaktadır"demiştir.Yukarıdazikrettiklerimiz,bunundoğruolmadığınıortayakoymaktadır.MerğinânîHz. Peygamber (s.a.v.)'in kusma sebebiyle abdest almadığının rivayet

edildiğini zikretmiştir.[189] Zeylaî ise bu rivayetin son derece ga-rib olduğunusöylemiştir.(Zeylaî,Nasbu'r-râye,I,21)99. Ma'mer'in nakline göre Ubeydullah b. Ömer şöyle anlatmıştır: Salim b.Abdullah'ısabahnamazınıkılarkengördüm.Birrekâtkıldığındaburnukanayınca

Page 94: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

çıktı,abdestaldıvenamazınakaldığıyerdendevametti.Haberi İbn Ebî Şeybe el-Musannefindt rivayet etmiş, İbnü't-Türkmânî de sahiholduğunusöylemiştir.(el-Cevherü'n-naki,1,39)100. Namazda iken burnu kanayan Saîd b. Müseyyeb (r.a.)'in Hz. Peygamber(s.a.v.)'inhanımıÜmmüSeleme(r.anhâ)'nınevinegelerekabdestaldığısonradakonuşmadannamazınakaldığıyerdendevamettiğirivayetedilmiştir.101. Tavus'un, "Namazda iken burnu kanayan kimse namazdan ayrılıp abdestalsınsonradanamazınakaldığıyerdendevametsin"dediğirivayetedilmiştir.102. Hasan-ı Basrî'nin akıcı kanın abdesti bozduğu görüşünde olduğu rivayetedilmiştir.İbnü't-Türkmânî el-Cevherü'n-nakVdebu rivayetlerin üçününde isnadınm sahiholduğunusöylemişvekonuylailgilitbnAbdilberr'inşöyledediğininakletmiştir.İbnÖmer (r.a.)'nın burun kanamasından dolayı abdes-tin bozulduğu görüşündeolduğu bilinmektedir, vücudun herhangi bir yerinden akan kan da aynı şekildeabdestibozar.Hz.Ali(r.a.)veİbnMes'ud(r.a.)'indabugörüşteolduklarırivayetedilmiştir.103.Ma'mer'inEyyübvasıtasıylanaklinegörekan tükürenkimsehakkında İbnŞîrîn,"Tükürüktekanhakimseabdestibozar"demiştir.(Abdür-rezzakes-San'ânî,el-Musannef,I,146)İbnü't-Türkmânî Abdürrezzak'm rivayet ettiği bu haberin sahih olduğunusöylemiştir.(el-Cevherü'n-naki,1,40)Söz konusu haberlerin konuya delâleti açıktır. İbn Abdilberr'in el-İstiz-to'dakiaçıklaması şöyledir: îbn Ömer (r.a.)'nm burun kanamasından dolayı abdestinbozulduğugörüşündeolduğubilinmektedir. Burundankanakması abdesti bozanhususlardan biridir. Vücudun herhangi bir yerinden akan kan da aynı şekildeabdesti bozar. Abdürrezzak'm Ma'mer>Zührî> Salim isnadıyla nakline göre îbnÖmer (r.a.) şöyle demiştir: Namazda iken burnu kanayan, kusan veya mezisigelenkimsenamazdanayrılıpabdestalsınsonradakonuşmadannamazınakaldığıyerdendevametsin.(Abdürrez-zakes-San'ânî,el-Musannef,II,339)İbn Abdilber sözlerine şöyle devam etmektedir: İbn Ömer (r.a.)'mn abdestigerektirdiğine dair icmâ olan mezi ile birlikte kusma ve burun kanamasınızikretmişolmasıonunbukonudakigörüşünüaçıklayıcıolmaktadır.BenzerigörüşHz. Ali (r.a.), İbnMes'ud (r.a.), Alkame, Esved, Şa'bî, Ur-ve, İbrahim en-Nehaî,Katâde, Hakem ve Hammad'dan da rivayet edilmiştir. Bu âlimlerin hepsi burunkanamasıvevücuttanakanhertürlükanınabdestibozduğugörüşündedirler.EbûHanife(r.a.)vetaraftarları,Süfyanes-Sevrî,Hasanb.Yahya,Abdullahb.Hasan,Evzâî,Ahmedb.Hanbel,İshakb.Râhûyedeburunkanamasıvevücuttançıkanher türlüpisliğinabdestibozduğukanaatindedirler.Bunlaragörevücuttançıkanpis sıvı (kan, irin...) az miktarda ve akıcı değilse abdesti bozmaz. (Ayrıca bk.İbnü't-Türkmânî,el-Cevherü'n-naki,\,40)MezhebimizinkanınabdestibozduğunadairbirdelilideİbnMâce'ninrivayetettiğihadistir. İbnMâce'nin İsmail b. Ayyaş> İbnCüreyc> İbn EbûMüleyke>Aişe(r.anhâ) isnadıyla nakline göre Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Kimekusma, burun kanaması veyamezi isabet ederse namazdan ayrılıp abdest alsınsonradakonuşmadannamazınakaldığıyerdendevametsin."(İbnMâce,"İkâme",

Page 95: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

137)[190]Sözkonusu rivayeti İsmail b.Ayyaş'm İbnCerir el-Hicâzî'den rivayetisebebiyle illetli olduğunu söylemiştir, îbn Cerir Hicazlıdır. (Şevkânî,Neylü'l-evtâr,1,183) İsmail b. Ayyaş'm Hicazhlar'dan rivayeti ise zayıftır. İbn Cüreyc'inravilerindenhafızseviyesindeolanlaronamuhalefetetmişvehadisiİbnCüreyc>babası isnadıyla Hz. Peygamber (s.a.v.)'den miirsel olarak rivayet etmişlerdir.Muhammed b. Yahya ez-Zühlî ve el-îleV\nfe de Dârekutnî bu isnadın sahiholduğunu söylemişlerdir. EbûHatim, İsmail b.Ayyaş rivayetininhatalı olduğunuveİbnMaîn'inonuzayıflıklanitelediğinibelirtmiştir.İbnAdiy,İsmailb.Ay-yaş'ınsözü edilen hadisi biri sözü edildiği gibi, diğeri İbn Cüreyc > babası > Aişe(r.anhâ) olmak üzere iki farklı isnadla rivayet ettiğini ve her ikisinin de zayıfolduğunuifadeetmiştir.Ahmedb.HanbelisedoğrusununİbnCüreyc>babası>Hz.Peygamber(s.a.v.)şeklindekimürselrivayetolduğunusöylemiştir.(İbnHacer,et-Telhîsü'l-habîr,I,106)Zeylaîhadisleilgilibueleştirilere,"İsmailb.AyyaşisnadaHz.Aişe(r.anhâ)'yıgöreİbn Maîn İsmail b. Ayyaş'ın güvenilir olduğunu söylemiştir, ilave etmiştir. İbnMaîn,İsmailb.Ayyaş'ıngüvenilirolduğunusöylemiştir.Güvenilirravininziyadesiisemakbuldür" şeklinde cevapvermiştir. (Nasbu'r-râye,1,22)Buaçıklamaya ikigerekçe ileri sürülerek itiraz edilebilir. Birincisi İbnMaîn hadisin zayıf olduğunusöylediğine göre İsmail b. Ayyaş hakkındaki güvenilirliği ile ilgili açıklamasınınönemi bulunmamaktadır. Nitekim ehli tarafından bilindiği üzere bazan ravisigüvenilirolduğuhaldebaşkasebeplerdendolayıhadiszayıfolabilmektedir.İkincisiiseîbnMaîn'inİsmailb.Ayyaş'ıHicazhlarveŞamlılar'danyaptığırivayetleridelilolarakkullandığıkabuledilsebilehemmürselhemdemerfunakledilenrivayetteherhangibirgerekçeylemürseliönealmaimkânıbulunmadığızamanmerfuolantercih edilir. Burada ise durum böyle olmamıştır. Mürsel olarak rivayet edenlerçoğunlukta ve üstelik onlar hadis hafızıdırlar. İsmail b. Ayyaş da bazırivayetlerindeonlaramuvafakatetmiştir.Butürrivayetidiğerlerinetercihedilir."İbn Maîn hadisin zayıf olduğunu söylediğine göre İsmail b. Ayyaş hakkındakigüvenilirliği ile ilgili açıklamasının önemi bulunmamaktadır. Nitekim ehlitarafındanbilindiğiüzerebazan ravisigüvenilirolduğuhaldebaşkasebeplerdendolayı hadis zayıf olabilmektedir" şeklindeki itiraza Suyutî'nin hadis hafızı vemünekkidi olarak nitelediği (Suyutî, Hüsnü'l-muhâdara, i, 151) Zeylaî cevapvererekşöyledemiştir: İbnMaîn'inbuhadisizayıfsaymasınınsebebibazılarınınşaz hadis tarifine uygun tarzda diğer ravilerden farklı bir şekildemerfû rivayetetmesi sebebiyle olmalıdır. Tedrîbü'r~ra-vf de Ebû Ya'lâ el-Halîlî'nin şaz hadisleilgilişöyledediğinakledilmektedir:Hadishafızlarınagöreşaz,sikayadabaşkasıravinin rivayetinde tek kaldığı hadistir. Bu tanımda rivayette muhalefetaranmamış, şaz olması için mutlak teferrüd yeterli görülmüştür. Hâkim en-Nîsâbûrîdeşazhadisi,kendisinidestekleyecekbaşkabir rivayetinbulunmamasıtarzındasikaravinintekkaldığıhadisolaraktanımlamıştır.Bunagöremuttasılvemerfû olan Hz. Aişe (r.anhâ) hadisi şaz olmaktadır. Zira onun merfû olduğuhususunda İsmail b. Ayyaş tek kalmıştır. İbn Maîn de bu sebeple hadisin zayıfolduğunu söylemiştir. Halbuki yukarıda ifade edildiği üzere îbn Hacer deMuhammed b. Yahya ez-Zühlî, Dârekutnî ve Ebû HâtinVin hadisin mürseirivayetinisahihkabulettiklerinisöylemiştir.BudurumdaİbnMaîn'inhadisizayıf

Page 96: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

olarak nitelediği nasıl ileri sürülebilir? Sonuç itibariyle Zeylaî'ye Muhakkikâlimlere göre ise reddini gerektiren çoğunluğa muhalefet söz konusu değilsegüvenilir ravinin ziyadesi makbuldür. Burada da durum böyledir. Bilindiği gibimerfûrivayetinmürseîileçeliştiğidüşünülmezvetercihedilir.Ayrıcaburivayetdoğru tanımıyla şaz hadis de değildir. Zira Suyutî'nin Tedribü'r-ravf&e zikrettiğiüzere Ebû Ya'lâ el-Halîlî ve Hâkim en-Nîsâbûrî'nin şaz hadisi, çoğunluğunrivayetine aykırı olsun veya olmasın güvenilir ravinin tek kaldığı hadis şeklindetanımlamaları isabetli değildir. Sonuç itibariyle hadis hafızlarının çoğu gibi İbnMaîn hadisi şaz kabul ettiği için zayıf olduğu görüşüne varmıştır.. Zeylaî isemuhaddis-lerin de benimsediği üzere şaz olmadığı görüşüne katılarak sahiholduğunukabuletmiştir.İbn Hacer'in hadiste ziyade ile ilgili açıklaması şöyledir: Ziyadenin bulunmadığırivayetleçelişmeyenziyadelirivayetmakbuldür.Ziyadeninbulunmadığırivayetleçeliştiğinde ziyadeli rivayetin kabulü diğerinin reddini gerektiriyorsa tercihesasları dikkate alınarak ikisi arasında tercih yapılır. Tercih edilen alınıp diğerireddedilir. (Şerhu'n-Nuhbe, s. 37) Bize göre merfû muttasıl rivayetle mevkufmürsel arasında sözü edilen şekilde bir çelişkiden bahsedilemez. Bu durumdaincelediğimiz hadisteki ziyade kabulü gerekli olan sika bir ravinin ziyadesidir.Bununla birlikte bu konuda muhad-disler arasında ihtilaf bulunmaktadır. Bunagöregüvenilirravilerdenbirkısmıhadisimürselbirkısmımuttasılveyabirkısmımevkuf bir kısmımerfû ya da bazanmuttasıl bazanmerfû veya bazanmürselbazan mevkuf rivayet etmesi durumunda muhaddislerin farklı yaklaşımları sözkonusudur.Böylebirdurumdamuhaddislerinbirkısmınagöremürselvemevkufrivayettercihedilmelidir.Hatibel-Bağdâdîbununmuhaddislerinçoğunungörüşüolduğunu ifade etmiştir. Muhaddislerden bir kısmı da bu durumda çoğunluğunrivayetinintercihedileceğinibenimsemişlerdir.Birkısımmu-haddisegöreisehıfzıdahasağlamolanravininrivayetitercihedilmelidir.Bunagörebaşkalarınınmerfûvemuttasılrivayetinihıfzıdahasağlamolanravininmürselveyamevkufolarakrivayet etmesi onun adaletine herhangi bir zarar vermez. Başkalarının mürselrivayetinimuttasılveyamevkufrivayetinimerfûolaraknakletmesininhıfzıdahasağlamolan ravininadaletine zararvereceğide söylenmiştir. (Suyutî, Tedrîbü'r-ravi,s.77)Muhtemelen Zeylaî, tbnMaîn'in sözü edilen görüşlerden birini tercih ettiğini veİsmail b. Ayyaş'ın rivayetini buna göre zayıf olarak kabul ettiğini bilmektedir.Ancak o isabet etmemiştir. Çünkümuhaddisler, fakihler ve usulcülere göre sözkonusudurumdahıfzıkendidengindeyadadahasağlamolanınveyaçoğunluğunrivayetine aykırı da olsa muttasıl merfû rivayet tercih edilir. Zira bu güvenilirravininziyadesidirvemakbuldür.(Suyutî,Tedrîbü'r-ravi,s.76)Nevevî'nin Müslim Şerhi'nm girişinde yaptığı konuyla ilgili açıklaması şöyledir:Güvenilir ravilerden bir kısmı muttasıl diğerleri mürsel veya bir kısmı mevkufdiğerleri merfû rivayet eder ya da güvenilir ravi hadisi bazen muttasıl bazenmerfû veya bazen mürsel bazen mevkuf nakledebilir. Bu durumda Hatib el-Bağdâdî, muhakkikmuhaddisler, fakihler ve usulcülerin benimsediği doğru olangörüşe göre, hıfzı kendi ayarında yahut daha sağlam olanın veya çoğunluğunrivayetine aykırı da olsa muttasıl merfû rivayet tercih edilir. Zira bu güvenilir

Page 97: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

ravininziyadesidirvemakbuldür.(ŞerhuSahihiMüslim,I,16)Nevevî'nin konuyla ilgili "Gece Namazı" başlığı altındaki açıklaması da şöyledir:Hadishemmerfûhemmevkufveyahemmuttasılhemmürseirivayetedildiğindedoğru olan görüş, fakihlerin, usulcülerin ve muhakkik muhaddislerinbenimsediğidir.Bunagöreravisayısıvehıfzbakımındandahasağlamveyazayıfolmalarıdikkatealınmadantercihedilecekrivayetmerfûvemuttasılolandır.Ziraburadakiziyadegüvenilirraviyeaittir.(ŞerhuSahth-iMüslim,1,256)BudurumdaZeylaî'nin söz konusu rivayetin merfû olduğuna dair gayreti, az bir grupmuhaddisin muhalefetine rağmen muhakkık âlimlerin görüşüne uygun vedoğrudur.Böyleceyukarıdazikredilen ikinci itirazadacevapverilmişolmaktadır.Zirahemmürsel hem demerfu nakledilen rivayette herhangi bir gerekçeylemürseli önealmaimkânıbulunmadığızamanmerfuolantercihedilir.Buradaisedurumböyleolmamıştır. Mürsel olarak rivayet edenler çoğunlukta ve hadis hafızıdırlar,Nevevî'nin "muttasıl rivayet eden güvenilir ise, mürsel olarak nakledenlerçoğunlukta ve hıfz bakımından da daha iyi olsalar bile muttasıl rivayet tercihedilir"şeklindekiaçıklamasıyukarıdazikredilmişti.Ancakdoğruolan,hıfzvesayıbakımından az veya çok olduğuna bakılmaksızın merfû muttasılın tercihedilmesidir."İsmail b. Ayyaş mürsel rivayette bir kez çoğunluğa muvafakat etmiştir. Budurumdaçoğunluğunrivayetitercihedilmelidir"denilebilir.Bizegörebu,rivayetleilgili herhangi bir şekilde etkili olmaz. Nitekim İbnü't-Türk-mânî şöyle demiştir:Dârekutnî'ninMuhammedb.Mübarek>İbnAyyaş>Abdülazizb.Cüreyc>babasıisnadıyla nakline göre Hz. Peygamber (s.a.v.), ''Namazda iken kusan kimse..."buyurmuştur. İbn Cüreyc, "İbn Ebî Müleyke, Hz. Aişe (r.anhâ) vasıtasıyla Hz.Peygamber (s.a.v.)'den benzerini nakletti" demiştir. Dârekutnî, Muhammed b.Sabbahvasıtasıyladamuttasılolaraknakletmişve"İbnAyyaşheriki isnadladaaynısını rivayetetti" demiştir.Rebi' b.Nafi' veDavudb.Reşîdde îbnAyyaş'tansözü edilen iki isnadla rivayet etmişlerdir. İbn Ayyaş'ın mürsel ve muttasılrivayetleri bir araya getirmesi hata değildir. Zira güvenilir ravilerin mevkufrivayetlerinimerfûolaraknakletseydi,yanıldığısöylenebilirdi.HalbukiİbnAyyaşmür-se! rivayette güvenilir ravilerle ittifak etmiş ayrıca onlardan fazla olarakmerfûolarakda rivayettebulunmuştur.Bu iseonun rivayetteki sağlamlığınavehıfzınadelâletetmektedir.(İbnü't-Türkmânî,el-Cevherü'n-naki,I,39)"İsmailb.AyyaşŞamlılardanrivayettegüvenilir,Hicazlılardanrivayetteiseböyledeğildir" denilebilir. Ancak bize göre Zeylaî hadisin sahih olduğunu tespitte İbnAyyaş'ın belirli rivayetlerinde değil mutlak olarak güvenilir olduğunu belirtenâlimleringörüşleriniesasalmışve"el-Cevhe-rü'n-nakVdezikredildiğinegöreİbnAyyaş'ın güvenilir olduğunu başta ibn Maîn olmak üzere diğer âlimler desöylemiştir.NitekimYa'kubb.Süf-yanonungüvenilirliğini "sika-adl" lafızlarıyla,Yezid b. Harun da "Hafızası ondan daha sağlamını görmedim" diyerek ifadeetmişlerdir" demiştir. İbn Ayyaş'ın mutlak olarak güvenilir olması sebebiyleZeylaî'ninbugörüşüreddedilmesimümkünolmayanbirgerçektir.Beyhakî'ninnaklinegöreİmamŞafiîsözüedilenhadisbaştaolmaküzerekonuylailgiliİbnÖmer(r.a.)vediğerrivayetlerde,zikredilenabdestalmayıbazıuzuvların

Page 98: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

yıkanacağı şeklinde yorumlamıştır. Ancak bize göre İbn Mâce'de bulunan İbn

Ayyaş'ın merfû rivayeti (İbn Mâce,"İkâme", 137)[191] ile Abdürrezzak'ın İbnÖmer (r.a.)'dan rivayeti (Abdürrezzak cs-San'ânî, el-Musannef, II, 339) bunaengeldir.Burivayetlerdeabdestibozanlarolarakburunkanamasıylabirliktemezide zikredilmektedir. Mezinin abdesti bozduğu ve bazı uzuvların yıkanmasınınyeterli olmadığı hususunda icmâ bulunmaktadır. Aksini savunanlar görüşlerinedelilolarakBuhârî'ninrivayetettiğiEnsâr'danolansahâbîolayınızikretmektedir.Bunagöre sözüedilen sahâbînamazkılarkenoklayaralandığındaakankanı ilenamazınadevametmiştir.BugörüşübenimseyenİmamŞafiîvetaraftarlarınınbugörüşüneAynîcevapvermiştir.Onagörebuhadisproblemlidir.Zirakanaktığındakişininbedeninehattaelbisesinebulaşır.Şafıîleregöredeazdaolsaüzerinekanbulaştığında kişinin namazı bozulur. "Kan yaradan fışkırdıgı için bedeninebulaşmamıştır"diyebilirler.Ancakböylebiriddiasonderecebasitolur.Ziraböylebir şeyin olması mümkün değildir. Bize göre ayrıca söz konusu hadise herkesiilgilendirmeyenşahsaözelbirolaydır.Obir sahâ-bînin fiilidir.Muhtemelenobudavranışının hükmünü de bilmiyordu. Zikrettiğimiz rivayetler ise bizzat Hz.Peygamber(s.a.v.)'insözlüaçıklamalarıolupesasalınmalarıgerekir.

ŞafiîlerindelilerindenbirideBuhârî'ninmuallakolarakrivayetettiği[192]Hasan-ıBasrî'nin, "Yaralı olmalarına rağmen müslümanlar namazlarina devam edegelmişlerdir" açıklamasıdır. Bize göre bu açıklama görüşümüze zarar vermez.Çünkübizegöreyaranınkanıdinmiyorsasahibiözürlükabu!edilerekbudurumunamaza engel olmaz.Özürlünün abdestini akan kan değil vaktin çıkması bozar.AyrıcaHasan-ıBasrî'nin açıklamasındamüslümanlarmkanakarkennamazlarınadevam ettiklerine dair herhangi bir ifade de bulunmamaktadır. Belki de onlaryaraları bağlı iken namazlarına devam etmişlerdir. Bu durumda da sadece kançıkmasıyla namazları bozulmamıştır. Zira abdestin bozulabilmesi için kanın akıcıolması gerekmektedir. Üstelik akmayan kan sebebiyle abdestin bozulmadığına,sadece kanın bulunduğu yerin yıkanmasının yeteni olacağına dair Hasan-ıBasrî'ninaçıklamasınıyukarıdasahihbirisnadlanakletmiştik.(Ayrıcabk.İbnHa-cer,Fethu'l-bârî,\,246)Konuylailgilihadisinanlamıaçıkolduğuiçinkarşıgörüşübenimseyenler ravileri hakkında farklı görüşler ileri sürmüşlerdir. Delil olarakzikrettikleri Buhârî'nin sözü geçen muallak rivayeti ise anlam açısından açıkolmayıpfarklışekillerdeyorumlanabilmektedir.Kullandıkları bir başka delil de İbn Ömer (r.a.)'nın sivilcesini sıktığında kan

çıkmasına rağmen abdest almadığına dair Buhârî'nin muallak rivayetidir.[193]

BizegöreİbnÖmer(r.a.)'nınsivilcesinisıktığındaakmayanazbirkançıkmasıdamuhtemeldir. İbn Ebî Şeybe'nin sahih bir isnadla naklettiği haber de bunudesteklemektedir. İbn Ebî Şeybe (r.a.)'in Abdülvehhab > Süleyman et-Teymîisnadıyla nakline göre Bekir şöyle anlatmıştır: İbn Ömer (r.a.)'yı yüzündekisivilceyisıkarkengördüm.Birmiktarkançıkmıştı.Onuparmaklarıylasildisonrada namazını kıldı. Bu haber, Umdetü'l-kâ-7-f'de (1,797) de nakledilmektedir.Haberde yer alan "bir miktar kan" ifadesi bizim görüşümüzü desteklemektedir.Ayrıcasözkonusuhadisedeherkesiilgilendirmeyenşahsaözelbirolayolupfarklışekillerdeyorumlanabilir.İbnÖmer(r.a.)ileilgilidahaöncezikrettiğimizsözdür,

Page 99: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

onagenelbirhükümverilir.Buradasözüedilenisefiildir.Sözfiiletercihedilir.Buhaberle ilgili Aynî'nin cevabî açıklaması ise şöyledir: Bu haber Hanefîler içindelildir.Zira temelkaynaklarındazikredildiğiüzereonlaragöresıkmaksuretiyleçıkarılankanabdestibozmaz.Abdestibozankançıkarılandeğil,çıkandır.Buradaçıkarılankandankastedilenkendihalinebırakılsaydıakmayacakolankandır.Kullandıkları bir başka delil de İbn Ebî Evfâ (r.a.)'in kan tükürmesine rağmen

namazına devam ettiğine dair Buhârî'ninmuallak rivayetidir.[194] Haberle ilgiliAynî'nin açıklaması şöyledir: Bu, onların lehine bizim ise aleyhimize bir delildeğildir.Zirahaberdesözüedilenkanınkarınboşluğundangelmişolmasıihtimalivardır ve bu durumda ağız dolusu olmadıkça zaten abdesti bozmaz. Kanın ağızdolusu olduğuna dair haberde herhangi bir bilgi bulunmamaktadır. Eğer kandişlerinden akmakta ise bu durumda da kan veya tükürüğün çokluğu ölçüolmaktadır.Bukonuda ravininherhangibiraçıklamasınınbulunmaması,haberindelilolamayacağıanlamınagelmektedir.(Umdetü'l-kârt,I,798)Kullandıkları bir başka delil de hacamat yaptıran kimsenin sadece kan almaâletlerininyıkamasınınyeterliolacağınadairİbnÖmer(r.a.)veHa-san-ıBasrî'nin

yaptığıaçıklamaylailgiliBuhârî'ninmuallakrivayetidir.[195]Bizegörebuhaberinmetniproblemlidir.NitekimİbnEbîŞeybeveİmamŞafiîsözkonusuhaberi"İbnÖmer(r.a.)kanaldırdığındaâletleriyıkardı"şeklinderivayetetmişlerdir.Hasan-ıBasrî ile ilgili haberi İbn Ebî Şeybemuttasıl olarak rivayet etmiştir. Buna göre,"kanaldıranınyapmasıgerekennedir?"şeklindekisoruyaHasan-ıBasrî,"âletleriniz bıraktığı yerleri yıka-masidır" diye cevap vermiştir. İbn Hacer'in nakli deböyledir. (Fethu'l-bârî, 1,246) Sözü edilen haberle ilgili Buhârî ravileri arasındaihtilaf bulunmaktadır. Buhârî ravilerinden Müstemlî metinde "illâ/sadece" lafzınızikrederken başta Küşmîhenî olmak üzere diğer ravilerin rivayetlerinde onunyerine"ğayr/başka"lafzıbulunmaktadır.BubilgiAynî'dedeyeralmaktadır.(Umdetü'l-kârî,I,798)BudurumdaBuhârî'ninsözkonusumuallakrivayetidelilolmayaelverişlideğildir.İbn Ebî Şeybe ve İmam Şafiî'nin rivayet ettiği İbn Ömer (r.a.) ayrı ile ilgilihaberde ise abdestin bozulduğuna dair herhangi bir açıklama bulunmamaktadır.Hasan-ı Basrî ile ilgili İbn Ebî Şeybe'nin rivayet ettiği haberde de abdestinbozulduğu hakkında bir açıklama yoktur. Böyle bir sonuç ancak mefhumumuhalifleeldeedilebilir.Bizegöremefhumdelildeğildir.Kaldıkikanaldırma,herzaman kanın akışını gerektirmez. Eğer Müstem-lî'nin rivayet ettiği "illâ"lı lafzınsıhhatikabuledilirseo takdirdebu ibarede,akıcıkanınçıkışı sebebiyleabdestinbozulmayacağına dair bir delalet bulunmaz. Aksine bu rivayet, daha önce İbnÖmer(r.a.)veHasan-ıBas-rî'dennaklettiğimiz"kanınakıcıolmasıabdestibozar"şeklindeki görüşüne aykırı olmaması için çıktığı yerde kalan kana yorulmasıgerekir.YahutİbnÖmer(r.a.)veHasan-ıBasrî'nin,"sadecebıçakvurulanyerleriyıkaması gerekir" tarzındaki açıklamaları "bu sebeple bütün vücudun yıkanmasıgerekmez" şeklinde de anlaşılabilir. Nitekim bazı sahâbîler "Boy abdesti Cuma,cünüplük,kanaldırmaveÖlüyıkamaolmaküzeredörtsebeplealınır"hadisindenhareketlekanaldırdıktansonraboyabdestialınmasıgerektiğigörüşündeydiler.BuhadisiAhmedb.HanbelveDârekutnîİbnü'z-Zübeyr>Hz.Aişe(r.anhâ)isnadıyla

Page 100: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

Hz.Peygamber(s.a.v.)'dennaklet-mislerdir[196]Budurumda"İbnÖmer(r.a.)veHasan-ı Basrî, bu sözleriyle kan aldırma sebebiyle abdestin gerekli olmadığınıdeğii,gusiüngerekmediğinibelirtmekistemişlerdir"denir.BuizahıdadeğerlidostSehârenfûrî yapmıştır. (Sehârenfûrî, Bezlü'l-mechûd, I, 122) Yukarıda Aynîbenzerigörüşlerecevapvermişti.Onagöreabdestiçıkarılankandeğilçıkankanbozmaktadır.104.Ahmedb.Ferec>Bakıyye>Şu'be>Muhammedb.Süleymanb.Asımb.Ömerb.Hattab>Abdurrahmanb.Ebanb.Osmanb.Affan>Zeydb.Sabit(r.a.e.)isnadıyla nakledildiğine göre Hz. Peygamber (s.a.v.), "Akan her kan sebebiyleabdestbozulur"buyurmuştur.[197]

Hadisi İbn Adiy el-Kâmil isimli eserinde Ahmed b. Ferec'in tercerne-sindenakletmişve"BuhadisisadeceAhmedb.Ferecvasıtasıylabilmekteyiz.O,hadisidelil olarak kullanılan ravilerden değildir. Ancak hadisleri yazılabilir. Zayıfolmasına rağmen insanlar onun hadisini almışlardır" açıklamasını yapmıştır.Zeylaî'nin nakline göre İbnEbîHatimde el-İlel'ınde, "Ahmedb. Ferec'tenhadisyazdık, bize göre o doğru olduğu söylenebilecek bir ravidir" demiştir. (Nasbu'r-râye, i,21)Bizegöreo,hasenhadisravi-lerindendir.İsnaddakidiğerraviler isegüvenilirdir. İsnadda yer alan Bakıyye'nin tedlis yapmaktan başka bir kusuruyoktur.Burada isehadisiŞu'be'den işittiğiniaçıkça ifadeetmiştir.Muhammedb.Süleyman da güvenilir bir ravidir. Zira ondan rivayette bulunan Şu'be sadecegüvenilir ravilerden rivayette bulunmaktadır. İbn Hacer'in de belirttiği gibiAbdurrah-manb.EbândagüvenilirbirravidirverivayetleriKütüb-ierbaa'dayeralmaktadır.(Takrîb,s.118)BunagöreHadishasendir.105.Yezidb.Halid>Yezidb.Muhammed>Ömerb.Abdülaziz>Temimed-Dârî(r.a.) isnadıyia nakledildiğine göre Hz. Peygamber (s.a.v.), "Akan her kansebebiyleabdestbozulur"buyurmuştur.Zeylaî'ninbelirttiğinegörehadisiDârekutnîSünen'inderivayetetmiştir.Ayrıcao,"Ömerb.Abdülaziz,Temimed-Dârî'yigörmemişveondanhadisişitmemiştir.Yezidb.HalidveYezidb.Muhammeddemeçhul ikiravidir"demiştir.(Zeylaî,Nasbu'r-râye,I,121)es-Siâye'dtbelirtildiğinegöreYezidb.HalidveYezidb.Muhammedhakkında ihtilaf edilmiştir. Zehe-bî'nin el-Kâşif inde zikredildiği üzere bazılarıonların güvenilir olduğunu söylemişlerdir. Bize göre bu önceki rivayetidesteklemektedir. Dârekut-nî'nin sözü edilen ravilerin meçhul olduklarına dairaçıklamaları başkalarının güvenilir olduklarını ifade etmeleriyle ortadankalkmaktadır. Zira meçhul olan ravinin güvenilir olduğu söylenemez. Ömer b.Abdülaziz'inTemimed-Dârî'denhadisişitmemesiisebizimgörüşümüzüetkilemez.Zira ikinci ve üçüncü asırlarda isnaddaki kopukluk bize göre hadisin sıhhatinietkileyecek bir kusur değildir. Özellikle Ömer b. Abdülaziz gibilerinin yaptığımürselrivayetlerkusurolarakkabuledilemez.Ahmedb.FerecveYezidb.Halidrivayetlerininkonuyadelâletleriaçıktır.Ahmedb.FerecrivayetiDârekutnî'yegörezayıftır. İsnadındakopuklukbulunsadadahaönceki rivayet ve haberler tarafından desteklendiği için bize göre hasenseviyesindedir. Konuyla ilgili Dârekutnî'nin Sünen'inds altı hadis dahazikredilmektedir.Ancakhepsininisnadıdazayıftır.İsnadlarınbirkısmındametruk

Page 101: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

raviler bulunmaktadır. Bu sebeple onları zikretmeye gerek görmedik. Usuleserlerinde zikredildiği gibi isnadların çokluğuhadisi, aslı olmayankonumundankurtaracağı anlayışıyla değerli dost Sehâ-renfûrî bunları kendi eserindezikretmiştir. İsteyenonuneserinebakabilir. (Sehârenfûrî,fc/w7-mec/îMt/, I,122,123)

Page 102: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

c.MafsallarıGevşeyecekŞekildeUyumanınAbdestiBozacağı106.İbnAbbas(r.a.)'innaklinegöreHz.Peygamber(s.a.v.),"Uzanıpuyumadıkçasecdede ikenuyuyanaabdestgerekmez.Zirakişiuzanıpuyuduğundamafsalları

gevşer"buyurmuştur.[198]

HadisiAhmedb.Hanbel,EbûYa'Iârivayetetmiştir.Ravilerigüvenilirdir.(Heysemî,Mecmau'z-zevâid,I,101)107. Hz. Ali (r.a.)'in nakline göre Resûlullah (s.a.v.), "Dübürün bağı gözlerdir(Gözuyudumubağçözülür).Busebepleuyuyankimseabdestalsın."HadisiEbûDâvûdrivayetetmiş,Münzirî,İbnü's-SalahveNevevîha-senolduğunu

söylemiştir.[199]

108. Yezid b.Kasît'in nakline göreEbûHüreyre (r.a.) şöyle demiştir:Oturarak,ayaktaikenveyasecdeederkenuyuyanaabdestgerekmez.Abdestancakyatarak

uyuyanalâzımdır.[200]

İbnAbbas(r.a.)hadisininkonuyadelâletiaçıktır.Hz.Peygamber(s.a.v.)abdestinbozulmasınınsebebiniuzanmakhalindemafsallarıngevşemesiolarakbelirlemiştir.Öyle ise asıl olan mafsalların gevşemesidir. Bunun sonucu da mafsallarıngevşemesisonucunudoğuracakşekildeuyumanınab-destibozacağıdır.Zikredilendiğer hadislerin konuya delâletleri de açıktır. et-Telhîsü'l-habîr'ĞQ zikredildiğinegöre ikinci hadisin isnadı eleştirilmiştir. Ancak önemli değildir. Dışkı, idrar veuykunun abdesti bozduğuna dair Afvân b. Assai rivayeti konunun başındageçmişti.Konuylailgilisözüedilenhadislereaykırırivayetlerdebulunmaktadır.BunlardanbiriİbnHacer'inBulûğu'l-merâm'dazikrettiğiEnesb.Malik(r.a.)hadisidir.Oşöylehaber vermiştir: Resûlullah (s.a.v.)'in ashabı, başları öne düşecek kadar(uyuklayarak) yatsı namazını beklerlerdi. Daha sonra abdest almadan namaz

kılarlardı.[201] Hadisi Ebû Dâvûd rivayet etmiş, Dârekutnî ise sahih olduğunusöylemiştir.HadisinaslıMüsiim'dedebulunmaktadır.Mecmaü'z-zevâid'de zikredilenbaşkabir rivayetegöreEnesb.Malik (r.a.) şöyledemiştir: Resûlullah (s.a.v.)'in ashabı yanları üzerine uzanıyorlardı. Daha sonranamazkılmak içinkimiabdestalır, kimi iseabdestalmadannamazlarınıkılardı.

(Heysemî, Keşfü'l-estâr, I, 147; Mecmaü'z-zevâid, 1,248)[202] Haberi Bezzârrivayetetmiştir. İsnadı,Sahihin ravilerindenmeydanagelmektedir.EbûYa'lâ'nınEnes b. Malik (r.a.) vasıtasıyla bazı sahâbîlerden nakline göre de Resûlullah(s.a.v.)'inashabıyanlanüzerineyatıyorveuyuyorlardı.Dahasonranamazkılmakiçin bir kısmı abdest alıyor, bir kısmı ise abdest almadan namazlarını kılıyordu.

(Ebû Ya'lâ, Müsned, V, 467)[203] İsnadı, sahih hadis ravilerinden meydanagelmektedir. Birinci hadis Nasbu'r-râ-ye'de özet halinde zikredilmekte ve EbûDâvûdtarafındanrivayetedildiğiveNevevî'ninisnadınınsahiholduğunusöylediğiifadeedilmektedir.Dârekutnî'nİn Abdullah b.Muhammed b. Abdülaziz>Muhammed b. Humeyd>Abdullahb.Mübarek>Ma'mer>KatâdeisnadıylanaklinegöreEnesb.Malik(r.a.)şöyle demiştir: İçlerinden birinin horlamasını duyacak şekilde uyumakta olan

Page 103: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

ashabın namaza uyandıklarını gördüm. Onlar namazlarını kılıyor abdestalmıyorlardı.Abdullahb.Mübarek,"Bizdekirivayetoturarakuyumaktaoldukları"şeklindedir demiştir. Dârekutnî, hadisin bu haliyle sahih olduğunu söylemiştir.

(Dârekutnî,Sünen,I,130)[204]

Bu üç rivayetle ilgili verilecek cevap şöyledir: Birinci rivayet sahabenin yatsıyıoturarak bekledikleri şeklinde anlaşılabilir. Nitekim Zeylaî başın öne düşmesininoturarakuyuyankimseiçinsözkonusuolacağınıbelirtmiştir.(Nasbu'r-râye,I,66)İkinci ve üçüncü rivayetler, iyice uykuya dalınca abdest alınacağı aksi haldeabdestegerekolmadığışeklindeanlaşılabilir.Dördüncürivayetisebirincihadisteolduğu gibi hafif uyuma ile ilgili olduğu şeklinde yorumlanabilir. Şeyhiminhalifelerinden Doktor Mevle-vî es-Sûfî Muhammed Yusuf el-Becnûrî ve DoktorMuhammedHaşimet-Tehânevî'nindetecrübelerinedayanarakifadeettiklerigibihorlama hafif ve oturarak uyuma halinde de olabilir ve her zaman uykununderinliğinealametsayılmaz.Hocam kadınla teni tene değecek şekilde kucak kucağa olmanın abdes-tibozmasının da bu hadisle desteklendiğini söylemiştir. Zira ResûluUah (s.a.v.)uykunun abdesti bozmasının sebebinin uyunduğunda mafsalların gevşemesiolduğunu, gözlerin ise dübürün bağı konumunda bulunduğunu açıklamıştır.Nitekim başka bir hadiste de asıl abdesti bozanın yellenmek olduğu açıkçabelirtilmiştir.Mafsallarıngevşemesiyellenmeyesebepolmaktadır.Böylecehadistegerçek sebep yerine abdestin bozulmasına vesile olan mafsalların gevşemesizikredilmiştir.Kadınasarılmadabunakıyasedilebilir.Nitekimböylebirdurumdaasılabdestibozanmezigelmesidir.Zirakadınasarılmasonucundagenelliklemezigelir. Burada da kadına sarılma mezinin gelmesine sebep olmaktadır. Böylecegerçek sebep yerine abdestin bozulmasına sebep olan kadına sıkı sarılmakzikredilmektedir.Buradaşuhususaklatakılabilir.Birkereuykuilekucakkucağaolma arasında fark vardır. Çünkü uyku, vücuttan çıkanı bilmemeyi gerekli kılar.Oysa kucaklamada kişi uyanık olduğu için vücudundan neyin (mezi) çıkıpçıkmadığınıbilir.Budurumdabuikisibirbirinenasılkıyasedilebilir?Bute-reddütüşöyle izale edebiliriz. Vücuttan çıkanı bilmeme hali uykuya mansus değildir.Vücuttan çıkanın az ve gözden uzak olması ve bedene bulaşması ihtimaline debağlıdır. Bu yüzden ihtiyata riayet ilkesi bu durumda abdestin iadesini gereklikılar.Bazı fakihlerin konuyla ilgili açıklamaları da uyku halinde abdesti asıl bozanınyellenmek olduğu görüşünü desteklemektedir. Onlara göre sürekli yellenmehastalığına tutulankimseninabdestiuykusebebiylebozulmaz.Şuhaldeabdestibozduğukesinolanabdestibozmayıncaabdestibozmaihtimaliolanlaabdestnasılbozulur?Bu,ihtilaflıolsadaiçtihatvearaştırmakonusudur.Kadınadokunmadandolayı abdestin bozulması da farklı görüşlerin ileri sürülebileceği içtihatkonusudur.Bizimburadaasıldikkatçekmekistediğimizhususİseverilenhükmünsadece re'ye dayanmadığı, dinî bir delile de dayandığıdır. Konuyla ilgili delilhakkındafakihlerinaçıklamalarınagörekadınasarılmagenelliklemezigelmesinesebep olmaktadır. Böyle bir durumda mezi gelmeyeceğini söylemek kabuledilemez.Zirabugibihallerdeazdaolsamezigelebilirvevücudayayılacağıiçinde fark edilmeyebilir. Bu durumda gerçek sebep yerine abdestin bozulmasına

Page 104: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

sebepolarakkadınlakucakkucağaolmanın zikredilmesi veabdesti yenilemeningerekligörülmesiihtiyatauygunolmaktadır.d.NamazdaKahkahaİleGülmek109.EbûMusael-Eş'arî(r.a.)şöyleanlatmaktadır:GözleriiyigörmeyenbiradamResûluUah (s.a.v.) namaz kılarken mescide girdi ve orada bir çukura düştü.Namaz kılanlardan birçok kimse güldü. Bunun üzerine Hz. Peygamber (s.a.v.)gülenlerinyenidenabdestalıpnamazlarınıtekrarkılmalarınıemretti.Bu haberi, Taberânî Mu'cemü'l-kebîf'inde rivayet etmiş olup isnadında bulunanravileri güvenilirdir. Ancak bazıları ile ilgili değerlendirmede ihtilaf vardır.(Heysemî,Mecınau'z-zevâid,II,82)Hadisinkonuyadelâletiaçıktır.Heysemîhadisizikrettiktensonra,"isnadındayeralanMuhammedb.Abdülmeliked-Dakîkîhakkındabilgibulamadım,diğerravileriise güvenilirdir" demiştir. Hadisin metninden bahsederken de bir vesileyleisnaddaki bazı raviler hakkında ihtilaf bulunmakla birlikte diğerlerinin güvenilirolduğunuifadeetmiştir.Öyleanlaşılıyorkio,Muhammedb.Abdülmeliked-Dakîkîhakkındabazı bilgiler elde etmiş ve senedi ceyyid göstermiştir. Sonra kendisineMuhammed b. Abdülmelik ed-Dakîkî'nin Dârekutnî'de mevkuf bir rivayeti debulunduğuveDârekutnî'ninonuzikrettiktensonrasahiholduğunudaifadeettiğibildirilmiştir. (Dârekutnî, Sünen, 1,118) Bu ise onunMuhammed b. Abdüİmeliked-Dakîkî'nin güvenilir olduğunu söylediği anlamına gelmektedir. İbn Hacer onuTehzîbü't-Tehzîb'de(IX,317)zikretmiş,özetleEbûDâvûddışındakiâlimlerinonugüvenilirolaraknitelediklerini,EbûDavud'unise,"hadisnaklindesağlamdeğildir"dediğiniifadeetmiştir.Şuhaldehadisdelilolarakkullanılabilir.Ancaket-Ta'lîku'l-hasen'de(I,36)hadisinmuttasıl olmadığı ileri sürülerek şöyle denilmektedir: Hadisin bir başka illeti deMehdî b. Meymun dışında Hişam b. Hassan'dan rivayette bulunan hadishafızlarının isnadda Ebû Musa (r.a.)'ı zikretmeden mürsel olarak rivayetetmeleridir.HadisinmuttasılolarakbirbaşkarivayetiiseDârekutnî'debulunmaktaolupbuşekildenakleden tek ravideHalidb.Abdullahel-Vâsitî'dir.Halid,hadisi"Ebü'l-Âliye > Ensardan bir adam" şeklinde nakletmektedir. Hadisle ilgiliDârekutnî'nin açıklaması şöyledir: Hadisin rivayetinde beş güvenilir hadis hafızıHalidb.Abdullahel-Vâsıtî'yemuhalefetetmektedir.Doğruolanıgüvenilirravilerinrivayetidir.Hadisin mürsel olarak rivayetiyle ilgili bu itiraza şunları söylemeliyiz. Hadisimuttasıl olarak rivayet edenMehdî b. Meymun İbn Hacer'in de ifade ettiği gibi(Takrîb,s.215-216)Kütüb-isitteravilerindenolupgüvenilirbirkimsedir.Halidb.Abdullah el-Vâsitî de Kütüb-i sitte ravilerinden güvenilir bir ravidir. (îbn Hacer,Takrîb,s.50)HerikisidegüvenilirolanMehdîb.MeymunveHalidb.Abdullahel-VâsıtîisnadaEbûMusa(r.a.)'iilaveetmeksuretiylehadisimuttasılolarakrivayetetmişlerdir.Bubirziyadelik-tir.Aksinitercihigerektirecekbirdurumbulunmadığısürece güvenilir ra-vinin ziyadesimakbuldür. Burada da tercihi gerektirecek birdurumbulunmamaktadır.Gerçi iki ravininmürsel rivayetinekarşılık beş ravininmuttasılrivayetitercihigerektirecekbirdurumolarakdüşünülebilir.Ancakbazen

Page 105: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

ravi hadisin hemmuttasıl hem de mürsel rivayetini bilmekte fakat hocasındanaldığışekliylerivayetetmektedir.BusebepleHeysemîhadisinmürselolduğundanbahsetmemiştir. Sonuç itibariyle söz konusu hadis muttasıldır ve delil olarakkullanılabilir.110. Ebû Hanife (r.a.), Mansur b. Zâzân > Hasan-ı Basrî isnadiyla şöyleanlatılmaktadır: Hz. Peygamber (s.a.v.) namaz kılarken a'mâ olan bir adamnamaz kılmak üzere kıble tarafından gelmişti. İnsanlar da sabah namazıkılmaktaydı.Adambirçukuradüşüncebazılarıkahkahaylagüldü.Bunun üzerine Resûlullah (s.a.v.), "Kahkaha ile gülenler yeniden abdest alıp

namazlarınıtekrarkılsınlar"buyurdu.[205]

Hadisi İmamMuhammedb.Hasaneş-ŞeybânîKitâbu'l-âsâr'ında rivayetetmiştir.Hadisle ilgili İbnü't-Türkmânfnin açıklaması şöyledir: İbn Mende Ma'rifetü's-sahâbe isimlieserindesözkonusuhadisiEbûHanife(r.a.)'inMansurb.Zâzân>Hasan-iBasrî>Ma'bedb.EbûMa'bedisna-dıylaHz.Peygamber(s.a.v.),Namazdakahkaha ile gülen yeniden abdest alıp namazını tekrar kılsın buyurdu şeklindenaklettiğini söylemiştir. Daha sonra Ma'n vasıtasıyla Ebû Hanife (r.a.) isnadınızikrettiktensonraİbnMende,"Buondanrivayetedilenmeşhurbirhadistir.EbûYusuf, Esed b. Amr ve başkaları da rivayet etmiştir" açıklamasını yapmıştır.(İbnü't-Türk-mânî,el-Cevherü'n-nakitI,42)Burada hadisin İmam Ebû Hanife (r.a.) isnadıyla hem muttasıl hem de mürselolarak rivayet edildiğini, el-Âsâr'dakı ravilerin güvenilirliğini ve isnaddakiMa'bed'insahâbîolduğunuhatırlatmalıyız.İsnadda bulunan Mansur ve Hasan-ı Basrî Kütüb~i sitte ravilerinden olupgüvenilirvetanınmışravilerdir.İmamımızEbûHanife(r.a.)gibilerinindurumuisearaştırılmaz. İbnü't-Türkmânî'nin belirttiği üzere İbn Hib-bân Sahih'inde ondanrivayette bulunmuş, Hâkim en-Nîsâbûrî ise Müs-tedrek'mde onun rivayetinidestekleyici olarak zikretmiştir. (el-Cevherü'n-naki, II, 172) İbnü't-Türkmânî'ninMa'bed hakkında verdiği bilgi ise şöyledir: İbn Mende'nin Ma'rifetü's-sahâbe'dezikrettiğinegöreMa'bedb.EbîMa'bed,İbnÜmmîMa'bedolupResûlullah(s.a.v.)'igördüğünde henüz çocuktu. İbn Mende daha sonra Resûlullah (s.a.v.)'in ÜmmüMa'bed'in çadırına uğradığım, annesinin küçük Ma'bedi kendisine gönderdiğinizikretmekte ve "Ebû Hanife (r.a.) ondan hadis rivayet etmiştir" diyerek sözkonusu hadisi nakletmektedir. Tecrîdü Üsdü'l-ğâbe'ût zikredildiğine (ii, 92) göreMa'bed b. Ebî Ma'bed el-Huzâî, henüz müslüman olmamasına rağmen Uhudharbinden sonra Ebû Süfyan'ın Medine üzerine yürümesine engel olan kişidir.Dahasonradamüslümanolmuştur.HadisleilgiliZeylaî'ninaçıklamasışöyledir:Kahkahahadisiniel-Kâ-miTindeAlib.Medînî'den muttasıl olarak rivayet eden İbn Adiy, onun açıklamalarını danakletmiştir.BunagöreAlib.Medînîhadishakkındaşuaçıklamalarıyapmıştır.KahkahahadisinieniyibilenlerdenAbdurrahmanb.Mehdîbana onun Ebü'l-Âliye'ye dayandığını söyledi. Ben, "Hasan-ı Basrî onu Hz.Peygamber(s.a.v.)'denmiirselolarakrivayetetmektedeğilmi?"diyesoruncao,"Hadis bana,Hammadb. Zeyd>Hafs b. Süleyman>Hasan-ı Basrî >Hafsa>Ebü'l-Âliye isnadıyla gelmiştir" şeklinde cevap verdi. Ben, "İbrahimen-Nehâî de

Page 106: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

hadisiHz.Peygamber(s.a.v.)'denmür-selolarakrivayetetmiştirdeğilmi?"diyesordum. O, "Hadis bana, Şerîk> Ebû Haşim < İbrahim > Ebü'l-Âliye isnadıylagelmiştir" diye cevap verdi. Ben, "Zührî de hadisi Hz. Peygamber (s.a.v.)'denmürsel olarak rivayet etmiştir değil mi?" deyince o, "Ben bu hadisi Zührî'ninkardeşinin oğlununkitabındaokudum,Zührî'nin yeğeni>Zührî>Süleymanb.Erkam>Hasan-ıBasrîisnadıylanakledilmekteydi"dedi.Beyhakî'ninSünen'indsnaklinegöreAhmedb.Hanbei'inaçıklaması iseşöyledir:Zührî ve Hasan-ı Basrî konuyla ilgili sahih bir hadis bilselerdi, aksi görüşübenimsemezlerdi. Nitekim Hasan-ı Basrî'nin namazda iken gülen kimseninabdestinin bozulmayacağı görüşünde olduğu Katâde'den sahih olarak rivayetedilmiştir. Zührî'nin de namazda iken gülen kimsenin abdestini de namazını daiade etmeyeceği görüşünde olduğu Şuayb b. Ebî Hamza ve başkalarındanakledilmiştir. Beyhakî, "hadismuttasıl isnadlarla rivayet edilmiştir, ancak hepside zayıftır" demiştir. O konuyla ilgili hadisler el-Hilâfiyyât isimli eserindezikretmiştir.İbn Adiy el-Kâmil'mde şöyle demektedir: Bu hadisi Hasan-ı Basrî, Ka-tâde,İbrahimen-NehaîveZührîmürselolarakrivayetetmişlerdir.Ancakhadisonlarınher birinden hemmürsel hem demuttasıl olarak nakledilmiştir. Hepsinin hadisialdığı kaynak Ebü'l-Âliye'dir. Hadisin kaynağı Ebü'f-Aliye'dir ve o bu rivayetletanınmaktadır. Âlimler onu bu rivayeti sebebiyle tenkit etmişlerdir. Diğerrivayetleri ise sahihtir.Zeylaî'nin verdiği bilgiyegöre İbnAdiy, Yahyab.Maîn'in"İbrahimen-Nahaî'nintâcirü'1-bah-reynvekahkahahadisleridışındakimürsellerisahihtir"dediğinidenaklet-miştir.(Zeyiaî,Nasbu'r-râye,I,51-52)Kahkahahadisibilinmektedir. Burada tâciru'l-bahreynhadisi hakkındadabilgi vermemiz faydalıolacaktır. İbnEbîŞeybe'nin,Veki>A'meş>İbrahimen-Nehaî isnadıylanaklinegörebiradam,"Benticaretlemeşgulbiriyim,Bahreyn'egidipgeliyorum"deyinceHz.Peygamber(s.a.v.)"Dörtrekâtlınamazlarıikirekâtolarakkıl"buyurdu.(İbnEbî Şeybe, el-Musannef, II, 448) Müellif bu mürsel rivayetin isnadının Kütüb-isitte ravilerinden meydana geldiğini, ancak A'meş'in müdellis olduğunusöylemiştir.Zeylaî'den yaptığımız nakillerde, İmam Ebû Hanife (r.a.)'in rivayeti metinbakımından eleştirilmekte, aynı şekilde metnin sonunda zikredilen Ebü'l-Âliyerivayetinde eleştiri konusu edildiği anlaşılmaktadır. Buna bir cevap vermekgerekmektedir. Hasan-ı Basrî rivayeti hakkında yöneltilen eleştiriyle ilgili onunyanında söz konusu rivayetin isnadının bundan ibaret olmayacağını onu başkaisnadlarla da elde etmiş olabileceğini hatırlatmalıyız. Hasan-ı Basrî'nin konuhakkında farklı bir görüş benimsemesi onun rivayet ettiği hadis için bir eleştiriolamaz. Zira onun sözü edilen görüşü kendisine bu hadis ulaşmadan öncebenimsemiş olması da söz konusudur. Ebü'l-Âliye'nin mürsel rivayetine yönelikeleştiriye gelince, bir kere onun isnadı sahih, muttasıl rivayeti de delil olarakkullanılabilir. Dolayısıyla hadisi bir defa mürsel başka bir defa muttasıl rivayetetmişolmasıhadisineleştirilmesinigerektirmez.Zirahadisonaherikişekliyledegelmiş olabilir. Bu rivayet, Hasan-ı Basrî'ninmürsel rivayeti ile de güçlenmiştir.Böylecekahkahailegülmeninabdestibozduğumakbulisnadlarlatesbitedilmiştir.İbnü't-Türkmânî'nin nakline göre İbn Hazm sözü edilen mürsel rivayetin

Page 107: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

ravilerinin çokluğu sebebiyle Mâlikî ve Şafiî'lerin onunla amel etmeyi gerekligördüklerinisöylemiştir.BizegöreHanbelî'lerideonlaradahiletmekgerekir.ZiraHanbelîler de mürsel hadisi delil olarak kullanmaktadır. Haydi diyelim ki onlarmürselidelilsaymıyorlar.Birmürselinenaltdüzeydedeğerlendirilmesionuzayıfhadis saymaktır. Onlara göre zayıf hadis, bu konuda dayandıkları kıyasa tercihedilmelidir. Bize göre İbnü't-Türkmânî'nin "onlara göre zayıf hadis kıyasa tercihedilmelidir" açıklaması delili olmayan bir iddiadan ibarettir. Zira önde gelenâlimlerin zayıf hadisi delil olarak kullanırken kastettikleri hasen hadisin altındakabul edilen zayıf değildir. Onlar zayıfla sahih seviyesine ulaşmayan hadisikastetmekteydiler. Istılahta bu, hasen hadis olarak ifade edilmektedir. Doğrusuben uzun zamandan beri önde gelen âlimlerin zayıf hadisle amel ettiklerikonusunu düşünüyor ve bu âlimlerin zayıf hadisi delil olarak kullanmalarını birtürlü anlayamıyordum. Sonra konuyu Allah'ın yardımıyla anlayabildim. Özetiniburadazikrettim.Konuylailgiligenişbilgialmakisteyenbüyükâlimmu-haddisel-Kadîeş-ŞeyhHüseyinb.Muhsinel-Ensârîel-Yemânî'ninet-Tuhfetü'l-merdıyye(s.270) isimli eserine bakabilir. Onun nakline göre hocalarımızın da hocası olanbüyük âlim es-Seyyid Abdurrahman b. Süleyman el-Menhecü's-sevîy isimlieserinde konuyla ilgili bilgiler vermektedir. Zayıf hadisle mutlak olarak ameledileceğine-kibunubaşkalarıdareddetmemektedir-vezayıfhadisinre'yetercihedileceğine dair Ahmed b. Han-bel 'den nakledilen görüşle ilgili İbn Allan şöyledemektedir: Ahmed b. Hanbel ve ilk dönem âlimlerine göre burada kastedilenzayıf, sahih olmayan anlamındadır. Zira onlara göre hadis sahih ve zayıf olmaküzere iki kısma ayrılmaktaydı. Sahih olmayan her hadis zayıf olaraknitelendirilmekte ve hasen hadisleri de ihtiva etmekteydi. Daha sonra meşhurolan ıstılaha göre ise zayıf, kabul şartlarını taşımayan hadis anlamındakullanılmaktadır. Bu durumda Zerkeşî'nin belirttiğine göre İbnü'I-Arabî'ninhocasındannaklettiğizayıfkastedilmemektedir. İbnHuzeyme'nin,"HanefîlerEbûHa-nîfe (r.a.)'in zayıf hadisi re'ye tercih ettiğinde ittifak etmişlerdir" şeklindekiaçıklamasındasözkonusuedilenzayıfdabumânadaolmalıdır.Tuhfetü'l-merdıyye'de (s.270)zikredildiğinegörekonuyla ilgili İbnTey-miye'ninaçıklamasıdaşöyledir:Hasen,Tirmizî'yeaitbirıstılahtır.Tirmi-zî'nindışındakileregörehadissahihvezayıfolmaküzereikikısmaayrılmaktadır.Bunlaragöresahihseviyesine ulaşmayan hadislere zayıf denmektedir. Bu durumda zayıf, bazenyalanlaithamedilenveyaçokhatayapanravininrivayetettiğimetruk,bazendayalanla itham edilmeyen ravi-nin naklettiği hasen olabilir. Ahmed b. Hanbel'in,"Zayıfhadisleamel,kıyasatercihedilir"şeklindekiaçıklamasınınmânasıdabudur.Tuhfetü'l-merdıyye'Ğe (s. 270) zikredildiğine göre İbnüM-Kayyim'in î'lâmü>l-muvakkıîn''dQkı konuyla ilgili açıklaması ise şöyledir: İmamAhmedb.Hanbel'indördüncütemelprensibikonuylailgilidahagüçlübirdelilbulunmadığındamürselvezayıfhadisidelilolarakkullanmasıdır.Ozayıfhadisikıyasatercihetmektedir.Ancakonunzayıfhadislekastettiğidelilolarakkullanılmalarıvekendileriyleameledilmesi asla uygun olmayan uydurma, münker ve yalancılıkla itham edilenravilerin rivayetleri değildir. Onların zayıfla kastettiklerinin bir kısmı sahih birkısmıdahasenhadisedâhildir.Ziraonlarındönemindehadissahih,hasenvezayıfolmak üzere üç kısma ayrılmamıştı. Sahih ve zayıf olmak üzere iki kısımda

Page 108: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

incelenmekteydi. Ahmed b. Hanbel'e göre zayıf hadis farklı seviyelerdeolabilmektedir. Ona göre bir konuda aksini ifade eden daha güçlü bir rivayet,sahâbî kavli ve icmâ bulunmadığında zayıf hadisi kıyasa tercih edip delil olarakkullanmakgerekmektedir.Bir başkayerde İbnü'l-Kayyimşöyledemektedir:Hanefîler, EbûHanife (r.a.)'ninzayıf hadisi kıyas ve re'ye tercih ettiğinde ittifak etmişlerdir. Ebû Hanife (r.a.)mezhebini bu temel prensip üzerine kurmuştur. EbûHa-nife (r.a.) ve Ahmed b.Hanbel'in zayıf hadis ile sahâbî kavlinin kıyas ve re'ye tercih edileceğine dairifadelerinde zikredilen zayıf, müteahhirûn âlimleri tarafından kullanılan zayıfhadisdeğildir.Ziramütekaddimûnâlimlerininzayıfolarakniteledikleribuhadisemüteahhİrûnâlimlerihasendemektedirler.Açıkgerçekbudur.Gerçekaraştırmacıbundanbaşkabir sonucaulaşamaz.Yani,onlarınkastettiğizayıf,delilolabilecekseviyedeolanhadistir.Buisemüteahhirûnâlimlerinin hasen olarak niteledikleri hadistir. Nitekim müteahhirûn âlimlerinegöre zayıf hadisin herhangi bir değeri bulunmamaktadır. Bu durumda âlimlerinböylesizayıfhadisidelilolarakkullandıklarınasıldüşünülebilir?DoğruyolailetenElçisi (s.a.v.)'in faziletli âlimlerinin de delaletiyle bu konudaki probleminçözümünübizenasipedenAllah'asonsuzşükürlerolsun.Merğinânî sözü edilen hadisin rüku ve secdesi olan namazlarla ilgili olduğunusöylemiştir. (el-Hidâye, I, 12) Şerhu'l-vikâye'ğq namazda iken kahkaha ileabdestin bozulmasının akıl baliğ kimseler için söz konusu olduğu, böyle birdurumda çocukların abdestinin bozulmayacağı ifade edilmektedir. Konuyla ilgilihocam şöyle demektedir: Namazda iken kahkaha ile abdestin bozulmasının akılbaliğ kimselerle sınırlandırılmasının delili, dikkatlerimi hadisin kıyasa aykırıolduğu hususuna çekti. Kıyas dışı bir konuda hüküm verilirken konuyla ilgilihadiste bulunan kayıtlara riayet edilir. Sözünü ettiğimiz hadiste ise çocuklarınbulunduğu kesin değildir. Bu durumda onların da abdestlerinin bozulacağınısöylediğimizde kıyas yapmış oluruz. Kıyasa uygun olmayan hususlarda kıyasyapılmayacağını ise bilmektesin. Biz böyle bir durumda çocukların abdestininbozulmayacağınabukonudabirdelilbulunduğuiçindeğil,bozulacağınadairdelilbulamadığımızdandolayıhükmetmekteyiz.Zirabizböylebirdurumdaçocuklarınabdestlerinin bozulmayacağını biliyorduk. Ancak söz konusu hadisle bozulupbozulmayacağı hususunda şüphe oluştu. "Kesin bilgi şüpheyle ortadan kalkmaz"kuralı gereği böyle bir durumda çocukların abdestlerinin bozulmayacağınahükmettik.Kadınlarlailgilidurumiseböyledeğildir.Hadistekadınlarınsözüedilennamazda bulundukları kesin değilse de onlar hakkında ihtiyat prensibine görehükmettik. Zira ahkâm konusunda erkeklerle kadınlar arasındaki farklar sondereceazdır.Kadınlariçinfarklıbirhükümsözkonusuolabilmesi,ayrıcabirdelilbulunmasınıgerektirmektedir.Böylebirdelilbulunmadığındaerkeklerhakkındakihükümonlariçindegeçerlidir.Böylece,"Çocuklarhakkındanedenihtiyatprensibiesas alınarak hüküm verilmemiştir?" sorusuna da cevap verilmiş olmaktadır.Kadınlar da erkekler gibimükellef oldukları için onlar hakkında ihtiyat prensibiuygulanmış, çocuklar ise mükellef olmadıklarından dolayı söz konusu prensibinuygulanmasınagerekgörülmemiştir.Bazı fakihler Hz. Peygamber (s.a.v.)'in kahkahanın abdesti bozması sebebiyle

Page 109: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

değil, yaptıklarının doğru olmadığını belirtmek ve onları uyarmak amacıylayeniden abdest almalarını emrettiğini söylemişlerdir. Bu sebeple çocukların buhusustauyarılmalarınagerekolmadığıgibikahkahaonlarınabdestinidebozmaz.Bukonudagenişbilgiiçines-Siâyeisimlieserebakılabilir.Fethü'l-kadîr'de(I,47)kahkahanın çocuğunabdestini hembozarhemdebozmazdiyenlerinbulunduğuifade edilmektedir. Dürrü'l-muh-tar'da (1,150) ise kahkahanın çocuğun veuyuyanınabdestinihattanamazınıbozmadığıbelirtilmektefetvanındabunagöreolduğuhatırlatılmaktadır.el-Vikâye sarihinin, "kahkaha çocuğun abdestini bozmaz" diyerek yaptığıaçıklamalarhakkındaes-Siâye(I,246)müellifişöylediyor:Bukonudabirsözümbirdecevabımolacaktır.Sözümşudur:Abdestinbozulmasıylakastedilenyenidenabdest almadan namaz kılınamayacağı ise bu, diğer abdesti bozan hususlardaolduğugibiçocuk içingeçerlideğildir.Çünküabdestibozulduktansonrayenidenabdest almadan namaz kılan çocuğun haram işlediği ve günah kazandığısöylenemez. Zira çocuk mükellef değildir. Eğer, "kahkaha çocuğun abdestinibozmaz"sözleriylebunukastediyorlar-saotakdirdedebunutahsisetmeyegerekyoktur.Eğerbununla,"abdestibozandiğerhususlardaolduğugibibudurumdadavelisiyenidenabdestalmasını isteyemez"demek istiyorlarsabukabuledilemez.Ziramükellefinsorumluolduğuherhususçocuğadaöğretilmelivebuluğçağınaermedenöncealışkanlıkkazanmasınayardımcıolunmalıdır..Cevabagelinceodaşudur:Onlarbirincianlamıkastetmektedirler.Bununsonucudaşuörnekteortayaçıkmaktadır.Örneğinçocuk,abdestalıpnamazkılarkenkahkahailegülmesisonrada buluğ çağına ulaşması durumunda abdesti bozan diğer hususların aksinekahkahaabdestinibozmadığıiçinilkabdestiylenamazınıtamamlayabilir.111. Ma'mer > Katâde > Ebü'l-Âliye er-Riyâhî isnadıyla nakledildiğine göreResûlullah(s.a.v.)ashabıylanamazkılarkena'mâbirikuyuyadüş-tü. Namazdakilerden bazıları güldü. Bunun üzerine Hz. Peygamber (s.a.v.)namazda gülenlerin yeniden abdest almalarını ve namazlarını tekrar kılmalarını

emretti.[206]

Hadisi Abdürrezzak b. Hemmam e I-M usannef inde rivayet etmiş olup isnadıSahîhayn ravilerinden meydana gelmektedir ve sahihtir. Âsârü's-sü-«erc'deki(1,36)rivayetinisnadımürseldirvesenedinhepsizikredilmemektedir.112.İbnCevsâ>Atıyyeb.Bakıyye>Babası>Amrb.Kayses-Sukûnî>Atâ>îbnÖmer(r.a.)isnadıylanakledildiğinegöreResûlullah(s.a.v.)"Kahkahailegülen

kimseyenidenabdestalıpnamazınıtekrarkılsın"buyurdu.[207]

HadisiBeyhakîrivayetetmiştir.(İbnü't-Türkmrnî,el-Cevherü'n-nakî,I,43)İbnü'l-Cevzî, isnadda bulunanBakıyye'nin genelde tedlis yaptığını, bu rivayeti de bazızayıf ravilerden alıp ismini zikretmemiş olabileceğini belirterek rivayetieleştirmiştir.İbnü't-TürkmânîveZeyiaîbuiddiaya,"Bakıyyesadûk(doğrusözlü)bir ravidir.Burivayetindehadisihocasındanaldığınıaçıkça ifadeetmiştir.Sadûk(doğru sözlü) olup tedlis yapan ravi hadisi hocasından aldığını açıklarsa tedlisyapmadığıanlaşılır"şeklindecevapvermişlerdir. (Nasbu'r-râye, I,26)Bizegöre,İbnü'l-Cevzî'nin zikretmemesinden de anlaşıldığı gibi isnaddaki diğer ravilergüvenilirdir.İbnCevsâhakkındaihtilafedilmişsedegüvenilirolduğusöylenmiştir.

Page 110: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

Atâ'nınİbnÖmer(r.a.)'danhadisişittiğiihtilaflıdır.TercihedilengörüşAtâ'nınİbnÖmer(r.a.)'danhadisişittiğişeklindedir.Kaldıkiisnaddakiinkıtabizegöreyeterlibir illet değildir. Destekleyen başka rivayetler de bulunması sebebiyle hadishasendir.İbn Hacer, Tehzib'de Atâ b. Ebî Rebah'm hayatından bahsederken Ha-lid b. EbîNevfdenAtâb.EbîRebah'ın "ikiyüzsahâbîyeyetiştim"dediğininakletmektedir.OnunnaklinegöreİbnAbbas(r.a.)de,"EyMekkeü-ler!YanınızdaAtâvarkenniçinbanageliyorsunuz"demiştir.AynıaçıklamanınİbnÖmer(r.a.)'dandanakledildiğikaydedilmektedir.(Tehzîb,VII,201)Tezkiretü'l-huffâz'da(VII,201)verilenbilgiyegöre Süfyan es-Sevrî, Amr b. Saîd'in babasının şöyle dediğini nakletmiştir:Mekke'yegeldiğindeİbnÖmer(r.a.)'esorusorulmayabaşlanınca,"YanınızdaAtâvarkensorularınızıbanagetiriyorsunuz"dedi. İbnÖmer(r.a.)'nmböylebirsözüAtâ'nınsahipolduğubilgiyevakıfolmadansöylemesidüşünülemez.Buiseancakuzunsürebirlikteolmaklamümkünolabilir.İbnHacer'inbelirttiğinegöreAtâHz.Osman(r.a.)'inhilafetidöneminde27senesindedoğmuş, İbnÖmer(r.a.) ise73senesisonlarınadoğruyadabirsonrakiseneninbaşındavefatetmiştir.İbnÖmer(r.a.) vefat ettiğinde Atâ 46 veya 47 yaşlarındaydı. Bu durumda bu uzun süreiçindeAtâ'nınİbnÖmer(r.a.)'danhadisişitmemişolmasıdüşünülemez.Budurumözellikle Atâ'nın Mekke-li olduğu, İbn Ömer (r.a.)'rım ise hac, umre ve başkaamaçlarlasıksıkMekke'yegittiğidikkatealındığındadahadanetleşmektedir."An"sigasıy-la nakledilmesi durumunda iki ravinin buluşma imkânını esas alanlaragöre bu rivayet muttasıldır. İmam Müslim'in el-Câmiu's-sahih mukaddimesindebelirttiği üzere hakim olan görüş de budur. Kesin olarak yerini hatırlamamaklabirlikte İmam Müslim'in Atâ'nın İbn Ömer (r.a.)'dan naklettiği hadisi rivayet

ettiğinizannediyorum.[208]

İbn Ebî Hâtim'in el-Merâsü'ınde nakline göre Ahmed b. Hanbel, "Atâ, İbnÖmer(r.a.)'dan hadis işitmerniştir", Ali b.Medînî ve EbûAbdullah ise "Atâ, İbnÖmer(r.a.)'yı görmüş fakat ondan hadis işitmemiştir" demişlerdir. (İbn Hacer, Tehzîb,VII,203)Câmiu-mesânîdi'l-İmâm'da(II,494)nakledildiğinegöreBuhârîTârîh'indeAtâhakkındaşöyledemektedir:Atâb.EbîRebah'ınkünyesiEbûMuhammed'dir.BenîCehm'inazatlisıdır.el-Kure-şî,el-Fihrî,el-Mekkînisbeleribulunmaktadır.EbûRebah'ın ismi Es-lem'dir. Hayve b. Şureyh'in Abbas b. Fadl'dan nakline göreHammadb.Zeyd,"Mekke'yeAtâ'nınvefatettiği114senesindegeldim"demiştir.EbûNuaym iseAtâ'nın115 senesindevefat ettiğini söylemiştir.Atâ, İbnAbbas,EbûHüreyre,EbûSaîd,CabirveİbnÖmer(r.a.e.)'denhadisişitmiş-tir.Bizegörede doğru olan budur. Yani Atâ, Buhârî'nin de açıkladığı gibi İbnÖmer (r.a.)'danhadis işitmiştir. Kitabımızın bazı yerlerinde Atâ'nın îbn Ömer (r.a.)'danrivayetlerinin munkati olduğundan söz ettik. Bu açıklamalar bizzat yaptığımızaraştırmalara değil, Ahmed b. Hanbel ve diğer bazı âlimlerin görüşünedayanmaktadır.Konuyla ilgili aksi görüşü benimseyenler delil olarak Buhârî'nin muallak olarakrivayet ettiği Cabir b. Abduilah (r.a.)'in görüşünü zikretmektedirler. Buna göreCabir b. Abdullah (r.a.), "Namaz kılarken gülen kimse abdestini yenilemeden

namazını tekrar kılar" demiştir.[209] Bu görüşe Aynî şöyle cevap vermektedir:

Page 111: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

EbûHanife(r.a.)'irtgörüşüonunzikrettiğigibideğildir.EbûHanife(r.a.)'ingörüşüCabir ile aynıdır. Ona göre de gülmek namazı bozar, abdesti bozmaz. Kahkaha,hemabdestihemdenamazıbozar.Tebessümiseherikisinidebozmaz.Gülmek,kişininsadecekendisinin işitebileceğimiktardır.Kahkaha,kişininhemkendisininhem de yanın-dakinin işiteceği kadar gülmektir. Tebessüm ise gülümsemedir vesessizolur. "KahkahadanbahsetmeyipsadecegülmektensözedenDârekutnî'ninrivayetini Hanefîler nasıl delil olarak kullanmaktadır?" sorusuna şöyle cevapverilebilir: Hadiste yer alan "gülen kimse" ile kastedilen "kahkaha ile gülen"dir.İbnÖmer (r.a.) rivayeti de buna delâlet etmektedir. İbnÖmer (r.a.) rivayetiyleilgili İbnü'l-Cevzî'nin eleştirisi hakkında Zeylaî ve İb-nü't-Türkmânî'nin cevaplanyerindedirHadisler,birbirlerinitamamlarveaçıklar.(Aynî,Umdetü'l-kârî,1,793)Bize göre Muhammed b. Hasan eş-Şeybânî'nin el-Âsâr'mdakl rivayeti de bugörüşüdesteklemektedir.NitekimEbûHanife(r.a.)'inMansurb.Zâzân>Hasan-ıBasrîisnadıylamürselolarakrivayetinegörenamazkılarkenbazılarıkahkahaylagülmüşlerdi. Bunun üzerine namazı bitirince Re-sûlullah (s.a.v.), "Kahkaha ilegülenleryenidenabdestalıpnamazlarınıtekrarkılsınlar"buyurmuştur.(Şeybânî,el-Âsâr, 1,421-422) Hadisin isnadı tanınmış güvenilir ravilerden meydanagelmektedir.İbnMendeMa'rifetü's-sahâbe'sinâo,Ma'n>EbûHanife>Mansurb.Zâzân>Hasan-iBasrî>Ma'bedb.EbîMa'bed isnadıylaHz.Peygamber(s.a.v.),"Namazda iken kahkaha ile gülen yeniden abdest alıp namazını tekrar kılsın"şeklinde rivayet etmiştir. Daha sonra İbn Mende hadisin Ebû Hanife (r.a.)rivayetiy-lemeşhurolduğunu,ondandaKadıEbûYusuf,Esedb.Amrvebaşkalarıtarafından da nakledildiğini söylemiştir. (İbnü't-Türkmânî, el-Cevherü'n-nakî, 1,42)İsnadda yer alanMa'bed, İbn ÜmmîMa'bed (r.a.)'dir. Medine'ye hicret ettiğindeResûlullah (s.a.v.) onun çadırına uğramıştır. Ma'bed, Hz. Peygamber (s.a.v.)'içocukluğundagörenbirsahâbîdir.İbnMendeonueserindebuşekildezikretmiştir.İbn Hacer el-îsâbe's'ınde (VI, 142) İbn Ebî-Ma'bed ile İbn Ümmî Ma'bed'in ayrıkimselerolduğunadikkatçekmektedir.Onunaçıklamasınagöreherikisidesahâbîolup İbn Ebî Ma'bed Üm-mü Ma'bed'in oğlundan daha büyüktür. Burada sözkonusu edilen Ma'bed, Beyhakî'nin iddia ettiği gibi kader hakkında konuşanMa'bed el-Cühenî değildir. Beyhakî bu bilgiyi herhangi bir isnad zikretmedenvermektedir.Busebepledeincelemeimkânıbulunmamaktadır.AyrıcaonunkaderhakkındakonuşanMa'bedel-Cühenîolduğudüşünülsebilekesinbirşekildesahâbîolmadığısöylenemez.NitekimİbnAbdilberr'inel-İstî-âfc'ındaverdiğibilgiyegöreVâkıdîonunsahâbîveerkenyaşlarındamüs-lümanolduğunusöylemiştir.İbnEbîHatim ve el-Künâ'sında Ebû Ahmed de her ikisinin de sahâbî olduğunusöylemişlerdir.Aynıbilgilerel-Cevhe-rü'n-nakVde(1,42)debulunmaktadır."Hasan-ıBasrî'ninMa'bedb.EbîMa'bed'denhadisişittiğibilinmemektedir.Üsteliko mürsel rivayetleriyle tanınmaktadır. Buradaki rivayetini de "an" sigasıylayapmıştır"şeklindeitirazedilebilir.Buitirazacevabımızşöyledir:Bizegörebununhadiseherhangibirzararıyoktur.Çünkübizisnaddakikopukluğubirkusurolarakgörmemekteyiz. Ayrıca İbnü't-Türkmânî, "Ben hadisi İmam Ebû Hanife (r.a.)'inMüsned'mde okudum.HadisiMekkî b. İbrahim> EbûHanife>Hasan-ı Basrî>Ma'kıl b. Yesâr > Ma'bed isnadıyla rivayet etmektedir" demiştir. Aşağıda

Page 112: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

zikredileceği üzere Hasan-ı Basrî'nin Ma'kıl b. Yesâr'dan hadis işittiği isebilinmektedir.Budurumdaisnadhakkındaiddiaedileninkıtakusurudabulunmamaktadır.Beyhakî'nin iddiaettiğigibi isnaddabulunanMa'bed'inMa'bedel-Cü-henîolduğukabul edilse bile, bize göre burada zikredilen kader hakkında konuşan Ma'beddeğildir. Nitekim İbn Hacer Ma'bed el-Cühenî başlığı altında şunu söyler: "EbûÖmerbukaderkonusundakonuşanMa'beddeğildir"açıklamasınıyapmıştır.Onunkader hakkında konuşan Ma'bed el-Cühenî olduğu da söylenmiştir. Ancak bizegöre bu ikinci görüş yanlıştır. Çünkü kaderi" olan Ma'bed'in ismi, nesebi vebabasmm ismi sözü edilen sahâbî ile aynıdır, (el-îsâbe, VI, 118) Buna göremuhtemelen Beyhakî de sahâbî ravinin el-Cühenî nisbesini görünce onu kaderkonusundakonuşanMa'bedel-Cühenî zannedenlerdendir.Aslındabunlar ikiayrışahıstır.BirisahâbîolanMa'bedb.Halidel-Cühenî(r.a.)diğeriisesahâbîolmayanMa'bed'dir. Bu durumda İbnü't-Türkmânî'nin onun kader konusunda konuşanMa'bed olduğunu kabul ettikten sonra sahâbî olmasını iddia etmesi isabetlideğildir. Onun yapması gereken sahâbî ravinin el-Cühenî nisbesi bulunduğunukabul etmesi, kader konusunda konuşan Ma'bed'in ise sahâbî olduğunu isereddetmesivebizimyaptığımızgibibuikisininayrıayrı ikikişiolduklarınıtespitetmektir.113.Bakıyye>Muhammedel~Huzâî>Hasanisnadıylanakledildiğinegöreİmranb. Husayn, namaz kılarken gülen bir adamaHz. Peygamber (s.a.v.)'in "Yeniden

abdestal"buyurduğunuhabervermiştir.[210]

[1]Bakara,30-33[2]Tin,4[3]Zariyat,56[4]Enbiya,107[5]Haşr,7[6]Âl-iİmran,31[7]Mâide5/6[8] Buhârî, "Vudu", 24. Hadisi Ebû Dâvûd, İçinde makbul olarak nitelenen bir ravinin bulunduğu bir isnadlanakletmiş("Taharet",51)veisnadaçısındanBuhârî'yemütabaatetmiştir.[9]Müslim,"Taharet",34.[10] Dârekutnî, es-Siinen, I, 83. Dârekutnî bu rivayetin İsnadında yer alan Abdullah b. Akîl sebebiyle illetliolduğunusöylemiştir.BizegöreravilerindenKasımdazayıftır.KonuylailgiliSa'lebeb.Abbâd'ınbabasıvasıtasıylarivayetettiğimeıfûbirhadisdebulunmaktadır.Abdestinfaziletiyleilgilibuhadiste"sonrakollarınıdirseklerinedesudeğdirerekyıkadı"denilmektedir.HadisTahâvî'ninŞehıımeâni'l-âsâr'ı(I.22),Taberânî'ninMu'cetniİ'İ-kebîr'ıveHeysemî'ninMecmau'z-zevâ-/<finderivayetedilmişolupravilerigüvenilirdir.[11] Tirmizî, "Taharet", 25; EbûDâvûd, "Taharet", 51; İbnMâce, "Taharet", 52;Ahmedb.Hanbel, VI, 359.Tirmizîhadisihasenbirisnadlarivayetetmiştir.Ancakonunbudeğerlendirmesimuhtemelenhadisinbirçokisnadlanakledilmesi sebebiyledir.Ayrıca İmamTirmizî, "gerek sahabegereksedaha sonraki âlimleruygulamadabunuesasalmışlardır"açıklamasınıyapmıştır.OdevamlaCa'ferb.Muhammed,Süfyanes-Sevri,Abdullahb.Mübarek,İmam Şafiî ve İshak b. Râhûye'nin de bu görüşü benimsediklerini ve başın bir defa mesh edilmesini yeterligördüklerinihabervermiştir.NitekimMuhammedb.Mansurel-Mekkî'ninnaklinegöreSüfyanb.UyeyneCa'ferb.Muhammed'e"başıbirdefameshetmekyeterlimidir?"diyesorduğumda"Evetvallahi"şeklindecevapvermiştir.

Page 113: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

[12][12] Müellif haberin söz konusu lafızlarla zikrettiği kaynaklarda bulunduğu hususunda yanılmıştır. Zira buhaberizikredilenkaynaklardanrivayetedenler"sakal" lafzıolmaksızınnakletmişierdir.Nitekim"sakal" lafzınıngeçtiğitekkaynakTaberânî'ninMu'cemü'l-kebîr'ıdır(II,60).KonuylailgiliİbnHacer'inel-İsâbe'de(I,185)yeralanaçıklamasışöyledir:SözüedilenhaberİbnEbîŞeybe,Ahmedb.Hanbel,İbnEbîAmr,Begavî,Taberânî,Bârûdîvebaşkaları tarafındanrivayetedilmiş,Buhârîet-Târîh'İndezikretmiştir.HepsidesözüedilenhaberiEbü'l-Esved>Abbâdb.Te-mîmel-Mâzinî>babasıvasıtasıylarivayetetmişlerdir.Temîmel-Mâzinî:"Resûiullah(s.a.v.)'iabdestalırken gördüm, ayaklarını su ile mesh elti" demiştir. Ravilerİ-nin tamamı güvenilirdir. İsnadın zayıf olduğunusadece İbn Ebî Ömer ileri sürmüştür. Begavî İse Abbâd'ın babasından bundan başka bir rivayetini ve onamütabaatıbulunanolupolmadığınıbilmediğini ifadeetmiştir.Ancakbunundoğruluğutartışmayaaçıktır.NitekimİbnMendebundanbaşkaAbbâd'danbiriabdestinbozulupbozulmadığındaşüpheetmekle ilgiliolmaküzereİkihadisdaharivayetetmiştir.İbnLehîabunuamcasındannaklettiğihususundahataetmiştir.İkincihadisiİseönceEbü'I-Hasenel-Hâşimî'nin'(ö.415/1024)FevâidW I-İsevî'denLeys>Hişamb.Sa'd> İbnŞihab>Abbâdb.Temîm > babası ve amcası isnadıyla elde etmiştik. Buna göre onlar Resûiullah (s.a.v.)'i sırt üstü yatarkengörmüşlerdir.Bu,Abbâd'ınamcasından rivayetiolarakbilinmektedir.Abbâd'ınhembabasıhemdeamcasındanrivayetetmesineengelbirdurumdasözkonusudeğildir.BârûdîisesözüedilenhaberiEbûBekirel-Hüzelî-İbnŞihab ez-Zührî - Abbâd isnadıyla babasından veya amcasından olduğuhususundaki şüphesini de ifade edereknakletmektedir.AyrıcaoçoğunluğagöresözkonusuhaberinAbbâd'ınbabasıveHz.Abdullahb.Zeydb.Asımel-Mâzinî'ninkardeşiHz.Temimb.Zeydel-Ensârî'denderivayetedildiğinisöylemiştir.Temimb.Zeydel-Ensârî'ninAbdullahb.Zeydb.Asımel-Mâzİ-nî'ninannebirkardeşi,babasınınİseGaziyyeb.Abd-iAmrb.Atıyyeb.Hansaolduğudasöylenmiştir.DimyâtîİseİbnSa'd'ıesasalarakbununkesinliğinehükmetmiştir.İbnHibbândaTemimb.Zeyd el-Mâzinî'nin sahâbî olduğunu, hadislerinin •oğlunun yanında bulunduğunu, onların Ahmed b. Hanbe! el-Müsned,IV,40veİbnHuzeyme(Sahih,I,101)tarafındanrivayetedildiğinisöylemektedir.BuradaTemim'denderivayetedildiğinidehatırlatmalıyım.[13]Dârekutnî'ninSünen'inde'namazınıtamamlayınca'şeklindedegeçmektedir.Ayrıca'Resûiullah(s.a.v.)onadedi..'ifadesideyeralmaktadır.Bk.Dârekutnî,Sünen,I,96;Azîmâbâdîet-Ta'lîku'l-muğnû1,95.BuhadiseninaslıSahihayn'dadabulunmaktadır.[14]Dârekutnî,Sünen,I,35.[15]İbnMâce,"Taharet",57.[16]Hadissahihtir.[17]EbûYa'Iâ'nınMüsned'lndesözkonusuhadisbulunamamıştır(Çev.).[18]Heysemîhaberinsahihvemuhtasarolduğunu,Ahmedb.HanbelveEbûYa'lâtarafındantamoiarakrivayetedildiğinira-vileriningüvenilirolduğunusöylemiştir(bk.Mecmaü'z-ıevâid,V,106).MünzirîdehaberinAhmedb.Hanbel tarafından ceyyid bir isnadla rivayet edildiğini, Ebû Ya'lâ'nın eserine aldığını Bezzâr'ın da "başını meshettiğindededurumaynıdır"ilavesiylevegüvenilirbirisnadlanaklettiğinisöylemiştir(Münzirî,et-Terğfb,I,152).[19]Müslim'inlafzı"ikitopuğunu"şeklindedir.[20]ei-Mâide5/6[21]EbûDâvûd,"Taharet",58;Ahmedb.Hanbel,V,277;Hâkimen-Nîsâbûrî,el-Müs-îedrek,1,169.HadîsleilgiliİbnHacer'inaçıklamasışöyledir:HadisiAhmedb.Hanbel,EbûDâvûdveHâkimen-Nîsâbûrîmunkatibirisnadlarivayet etmişlerdir. Bey-hakî de, zayıf olduğunu belirttikten sonra Buhârî'nin 'sahih olmayan bir hadistir'açıklamasını yapmıştır (İbnHacer, ed-Dirâye, 1, 72). Bizim tercihimiz de bu şekildedir. Zeylaî ise söz konusuhadisin sahih olduğu görüşündedir. Hâkim en-Nîsâbû rî 'nîn 'bu hadis Müslim'in şartına uygundur' şeklindekiaçıklamasıüzerineZey-laî'nindeğerlendirmesişöyledir:Butartışmayaaçıkbirhusustur.ZirahadisSevrb.YezidvasıtasıylaRâşidb.Sa'd'danrivayetedilmektedir.HalbukiSevrb.Yezid'inMüslim'inel-Câmiu's-sahih'ındorivayetibulunmadığıgibiBuhârîve[viüs-limRâşidb.Sa'd'ınrivayetlerinidedelilolarakkullanmamıştır.Ahmedb.Hanbel,"daha önce vefat ettiği için Râşid b. Sa'd'ın Sevbân'dan işitmiş olamaz" şeklindeki açıklaması da tartışmayaaçıktır.ZiraâlimlerRâşidb.Sa'd'ınMuâviye ilebirlikteSıffin savaşınakatıldığını,Sevbân'm54senesindevefatettiğinisöylemişlerdir.AyrıcaİbnMaîn,EbûHatim,İclî,Ya'kubb.ŞeybeveNesâîonungüvenilirolduğunu ifadeetmişlerdir.İbnHazmonlaramuhalefetederekzayıfolduğunusöyle-missedebudoğrudeğildir.Hadisteyeralan"asâib"kelimesisarık,"et-tesâhîn"iseayakkabıanlamındadır.Nevevî'ninnaklinegöre{el-Mecmıı,1,499-500)İbnü'l-MünzirveTehzîbü's-Sünen(I,121-122)İsimlieserindeiseİbnü'l-KayyimçorapüzerinemeshinHz.Ali,Hz.Ammâr,Hz.EbûMes'udel-Ensârî,Hz.Enes,Hz.İbnÖmer,Hz.Berâb.Azib,Hz.Bilal,Hz.Abdullahb.EbîEvfâveHz.Sehlb.Sa'd(r.a.e.)olmaküzeredokuzsa-hâbîdenrivayetedildiğinisöylemişlerdir.EbûDâvûdsözkonususahâbîlereHz.EbuÜmâme,Hz.Amrb.Hureys,Hz.ÖmerveHz.İbnAbbas(r.a.e.)'ideilaveetmiştir.Saîdb.Müseyyeb,Atâ,Hasan-ıBasrî,Saîdb.Cübeyr,İbrahimen-Nehâî,A'meş,Süfyânes-Sevrî,Hasanb.Salih,Abdullahb.Mübarek,Züfer,Ahmedb.Hanbel,İshakb.Râhûye,EbûSevr,EbûYusufveMuhammeddebugörüştedirler.

Page 114: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

[22]Ahmedb.Hanbel,VI,13.Müellifbazıaçıkhatalarvemetindedeğişiklikleryapmıştır.VI,i3şeklindeverdiğiciltvesayfanumarasıdoğrudur.Buradahadisveisnadışöyledir.Abdürrezzak>Muhammedb.Râşid>Mekhûl>Nuaym b. Hımar > Bilal isnadıyla nakledildiğine göre Resûlullah (s.a.v.), "Mestlere ve başlığa mesh ediniz"buyurmuştur.Burivayettetespitedilenhatalarşunlardır:1.MekhûlhadisiNuaym'danaldığınıaçıkbirşekildeİfadeetmemiştir.Hadismetnininsözkonusuşekildeolmasıdadüşünülemez.ZiraMekhûTünsahabedenrivayetlerimürseldir.OHz.Enesb.Mâlik(r.a.)dışındakisahâbîlerdendoğrudanhadisalmamıştır(İbnEbîHatim,el-Merâsîl,s.165).2. Nuaym b. Hımar'ın hadisi aldığı Hz. Bilal (r.a.) isnaddan düşmüştür. Bana göre bu durummetinin naklindeyapılanbirdeğişikliktir.ZiraAhmedb.HanbeleserindebîrsonrakihadisinisnadındaHz.Bilal(r.a.)'izikretmektedir.Budurumdasözkonusuisnadzayıftır.Hadisel-Müsned'deikiayrıİsnadladaharivayetedilmekteolupbuniardaaynıgerekçeylezayıftırlar.HadisiSüyûtîel-Câmîu's-sağîr,MünzirîonayazdığışerhteŞevkânîiseNeylü'l-evtâr'da.(I,208)zikretmişlerfakathadisinsıhhatiyleilgiliherhangibiraçıklamayapmamışlardır..Burada Hz. Peygamber (s.a.v.)'İn mestlere ve serpuşameshettiğİnin sahih olarak nakledildiğini, Mestlere veserpuşa mesh ediniz şeklinde emir olarak naklinin ise sahih olmadığını ifade etmeliyim. Hadis "Mesh ediniz"şeklindeemirolarakgelseydiengelleyicibaşkabirdelilbulunmadığıtakdirdefarziyetİfadeederdi.HalbukibizHz.Peygamber (s.a.v.)'in fiillerinin zorunlubir durum ifade etmediği sürece farziyetedelil olarak kullanılamayacağıgörüşündeyiz. İleride zikredileceği üzere müellif senedinde ve metninde bulunan problemler sebebiyle hadisireddetmiştir.[23]Ayrıcabk.İbnHacer,Fethu'l-bârî,I,351.[24]Şafiî,Müsned,s.6.Atâ'nınHz.Peygamber(s.a.v.)'eyetişememesisebebiylehadismürseldir.AncakBuhârîve Müslim'in Muğire b. Şu'be'den "Resûlullah (s.a.v.) perçemine, sarığına vemestlerinemesh etti" şeklindekirivayetlerionunsahiholduğunadelâletetmektedir.Buhârî,"Vudtı",48;Müslim,"Taharet",83.[25]el-Muvatta,"Taharet",38.SüzkonusuhadisiTirmizîdesahihbirisnadlarivayetetmiştir.("Taharet",75)[26]Taberânî,el-Mu'cemtl'I-kebîr,VIII,131;Heysem?,Mecmaü'z-zevâid,I,264;Zey-laî,Nasbu'r-râye,I,98.İsnadızayıftır.HeysemîisnadmdakiHafsb.Ömerel-Adenî'ninzayıfolduğunusöylemiştir.[27]Konuylailgilidetaylıaçıklamayukarıdageçmişti.[28]Dârekutnî,et-İlel,VII,171;Nevevî,el-MinhâcfîŞerhiSahıh-iMüslim,I,135.Dârekutnîel-İİelisimlieserindeHz.Alib.EbîTâlib(r.a.)'mHz.Bilâl(r.a.)vasıtasıylanaklettiği"Hz.Peygamber(s.a.v.)mestlerivebaşlığıÜzerinemeshetti"hakkındakisoruyuşöylecevaplamıştır:BuhadisiHakemb.Uteyberivayetetmişancakbununlailgiliihtilaf edilmiştir. Seyhan'ın Leys > Hakem >Şureyh b. Hâni > Ali > Bilâ! isnadıyla yaptığı rivayete Mu'temirmuhalefetetmişbundadaihtilafedilmiştir.NitekimMüsedded,Amrb.AliveA1İb.Hüseyined-Dirhemî,Mu'temir>Leys>Hakem>Habibb.EbîSabit>Şureyhb.Hâni>Bilâl isnadıylanakletmişlerancakİbnEbi's-Seri,Mu'temir>Leys>Talhab.Miısarrıf>Şureyhb.Hâni>Bilâlisnadıylanakletmeksuretiyleonlaramuhalefetetmiştir.AyrıcaMusab.A'yen,Mu'temir>Leys>Hakem>Habib>Şureyhb.Hâni>Bilâl isnadıyla;Ebü'l-Mih-yât, Leys>Hakem> İbnEbî Leylâ>Ka'b b.Ucre>Bilâl isnadıyla rivayet etmişlerdir. A'meşde onamuhalefet etmiştir.NitekimEbûMuaviyeed-Darîr,Alib.Müshir,İsab.YunusEbûZüheyrAbdurrahmanb.Miğrâ,EbûUbeydeb.Ma'n,EbûHamzaes-Sükkerî,Abdullahb.Nümeyr,Ebûİshakel-FezârîveMııhammedb.Fııdayl,A'meş>Hakem>Abdurrahmanb.EbîLeylâ>Ka'bb.Ucre>Bilâlisnadıylarivayetetmeksuretiyleonamuhalefetetmişlerdir.Ziyadb.EyyübdeMııhammedb.Fudayl'danrivayetetmişancakisnad'danKa'bb.Ucre'yidüşürmüştür.İsnaddanKa'b'ıkendisi de hocası da düşürmüş olabilir. Abdüsselam b. Harb, A'meş Hakem > İbn Ebî Leylâ > Ka'b b. UcreisnadıylarivayetetmişBilâl'iisezikretmemiştir.A1İb.AbisdeYezidb.EbîZiyâd>İbnEbîLeylâ>Ka'bb.UcreisnadıylarivayetetmişBilâl'izikretmemiştir.Zaideb.Kudâme,Ammârb.Rezîk,Hafsb.GıyâsveRavhb.MüsnfiriseA'meş>Hakem>Abdurrahmanb.EbîLeylâ>Berâ>Bilâlisnadıylarivayetetmişlerdir.Süfyanes-SevrîveŞerikdeA'meş>Hakem>İbnEbîLeylâ>Büâlisnadıylarivayetetmişlerikisiarasındaherhangibirravizikretmemişlerdir.EbûSa'dMuhammedb.Meysere,Süfyânes-Sevrî>.MansurveA'meş>Hakem>İbnEbîLeylâ>Bilâlisnadıylarivayetetmiştir.Zeydb.EbîEnîse,Ömerb.Âmir,Haccacb.Ertât,EbûŞeybeİbrahimb.Osmane!-Vâ-sıtîveAbdullahb.MuharrerdeHakem>İbnEbîLeylâ>Bilâl isnadıyla rivayet etmişlerdir. Sözü edilen hadisi Şu'be de rivayet etmiştir. Ancak ondan rivayette ihtilafedilmiştir.Bakıyye>Şu'be>Haccacb.Ertât>Hakemİsnadıylayapılanrivayethatalıdır.ZiraŞu'beb.Haccac>Hakem > İbn Ebî Leylâ > Büâi isnadıyİa yapılan rivayet sahihtir. Muhammed b. Abdurrahman b. Ebî Leylârivayetindedeihtilafedilmiştir.ZiraSüfyanb.Uyeyne>Ebânb.TağlibveİbnEbîLeylâ>Hakem>İbnEbîLeylâ>Bilâlşeklindeikifarklışekildenakledilmiştir.İbrahimb.Tah-manveÖmerb.Yezid'inİbnEbîLeylâ'danrivayetlerideaynışekildedir.Yezidb.Hâdî'ninMuhammedb.Abdurrahmanb.EbîLeylâ>babası>BilâlisnadıylarivayetindedeHakemseneddendüşürülmüştür.EbûSa'del-Bakkal'inAbdurrahmanb.EbîLeyîâ>Bilâlisnadıylarivayetiisemuhtemelenmevkufbirrivayettir.

Page 115: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

[29]Tirmtzîhadisinsahiholduğunusöylemiştir.[30]isnadızayıftır.Taberânî,Mu'cemii'l-evsat,II,25-26;Heysemî,Mecmau'z-zevâid,I,256;Ukaylî,ed-Duafâ,III,439-440.[31]Buhaber,sahiholmasıdurumunda,Kur'an'daolanlayetinme iddiasıylaHz.Peygamber(s.a.v.)'inhadisinireddetmeyekalkışankimseninreddineyönelikolur.[32]el-Bakara2/177[33]el-Mâide5/6[34]Hadishasendir.[35]IbnHacer,burivayetinhasenolduğunaişaretetmekleyetinmiştir(İbnHacer,Fethü'l-bârî,I,590).Taberânîolayınvedahaccındameydanageldiğini ifadeeden ilavekısmınıMu 'cemü 'l-evsat'mdaMuhammedb.Nuhb.Harbb.Şeybanb.Ferruh>Harbb.Şureyh>Halidel-Hazâ>Muhammedb.Şîrîn>Cerirb.Abdullahel-Becelîisnadıylarivayetetmiştir,(bk.Zeylaî,Nasbu'r-râye,I,163).[36]Hadissahihtir.[37]Hadiszayıftır.HadisiayrıcaEbûDâvûdet-Tayâlisî(Müsned,II,46),İbnEbîŞey-be(ei-Mıısannef,I,23),İbnMâce("Taharet",89),Dûlâbî{el-Künâ,II,113),İbnHibbân{Sahîh,IV,175)veEbûNuaym{et-Tûrîh,II,96)rivayetetmişlerdir.SözkonusuâlimlerinhepsihadisiEbûŞureyh>Zeydb.Savhânel-Abdî'ninazatlısıEbûMüslim> Selman isnadıyla "Resûlullah (s.a.v.)'i mestlerine ve başörtüsüne meshederken gördüm" şeklinde rivayetetmişlerdir. Tirmizî'nin rivayeti ise "mestlerine ve perçeminemesh etti" şeklindedir. İbnHibbân'in es-Sikâfında,belirttiğiüzerebu,EbûŞureyhveEbûMüslim'inhatasıdır.Bizegörehadishakkındahükümverilirkenüzerindetartışılan Muhammed b. Zeyd hakkında söz konusu edilen kim olduğunun bilİnmemesinin (cehâletü'I-ayn)ortadan kaldırılması onun nasıl biri ol-duğuyia ilgili cehaleti ortadan kaldırmaz. Ebû Şureyh ve EbûMüslim isemakbulravilerdir.[38]Hadisinsenedizayıftır.[39]Hadisinsıhhatiyleilgiliaçıklamalaryukarıdazikredilmiştir.[40]isnadındameçhulbirravibulunmaktadır.HadisiBezzârveTaberânî(el-Mu'ce-mü'l-kebîr,II,92)derivayetetmiş,HeysemîdeMecmau'z-zevâid'mde(I,255)zikretmiştir.[41]Hadiszayıftır.TaberânîonuMu'cemii'l-evsaftaAbdurrahman>ÖmerveEbûZür'a>Alib.Ayyaşel-Elhânî>Alib.Fudaylb.Abdülazîzel-Hanefîisnadıylanakletmiştir.Hadisi"Ölümündenbirayönce"kısmıhariçİbnMâcedeaynıisnadlarivayetetmiş("Taharet",84),HeysemîdeMecmau'z-zevâid'inde(I,255)zikretmiştir.EbûYa'lâdaMüsned'ine(V\l,18-119)almıştır.Onunİsnadındazayıfra-vilerdençoktedlisyapmasıylatanınanBakıyyeb.Velidbulunmaktadır.[42] Hadis zayıftır. İsnadında güvenilirliği hakkında bilgi bulunmayan (mestur) bir ravi olanÖmer b.Müsennâbulunmaktadır.[43]EbûDâvûd,"Taharet",59.HadisleilgiliİbnHacer'inaçıklaması(bk.Fethü'l-bâ-rî,I,351)yerindedir.[44]Taberânî,Mu'cemü'l-kebîr,VIII,169;Mu'cemü'l-evsat,II,61;Heysemî,Mec-tnau'z.-zevâid,I,257.HadisHeysemî'nindeifadeettiğigibizayıftır.[45]Taberânî,Mu'cemü'l-kebîr,VIII,122;Heysemî,Mecmau'z-zevâid,I,260.HadisHeysemî'nindeİfadeetliğigibizayıftır.[46]HadisHeysemî'nindeifadeettiğigibizayıftır.[47]Taberânî,Mu'cemü'l-kebîr,IV,153;Heysemî,Mecmau'z-zevâid,1,275.Rivayetsonderecezayıftır.[48] Ahmed b. Hanbel, V, 421; İbn Ebû Şeybe, el-Musannef, I, 176; Beyhakî, es-Süne-nü't-kübrâ, I, 293;Heysemî,Mecmau'z-zevâid,I,255.AyrıcaZeylaî(bk.Nasbu'r-râye,1,168)Taberânî,Mu'cemü'l-kebîr'ealdığınıbelirtmiş,İshakb.RâhûyeveHarisb.EbîÜsâmederivayetetmişlerdir.[49]HadisiTaberânî'denbaşkaİbnMâce("Taharet",88)veTahâvî(Şerhumeânİ'l-âsâr,I,97)rivayetetmişlerdir.Hepsi de hadisi İsâ b. Sinan > Dahhak b. Abdurrahman> Hz. EbûMusa el-Eş'arî (r.a.) isnadıyla "Resûlullah(s.a.v.)'i abdest aldı. Çoraplarına ve pabuçlarına mesh etti" şeklinde rivayet etmişlerdir. Tİrmizî konuyla ilgilikısımdabunaişaretetmiş,EbûDâvûddahadisinaklettiktensonra"isnadımuttasıldeğil,sıhhatbakımındangüçlüdeğil"açıklamasını yapmıştır.BununlaEbûDâvûd,Dahhakb.Abdurrahman'ınHz.EbûMusael-Eş'arî (r.a.)'denhadisişitmediğiniveîsâb.Sinan'ındahakkındaihtilafedildiğinikastetmektedir.NitekimIclîvebazıâlimleronungüvenilir olduğunu söylerken Zehebî rivayetlerinde gevşek olduğunu, hadisi ancak yazılabilecek seviyedebulunduğunuifadeetmiştir.

Page 116: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

[50]Taberânî,Mu'cemü'l-evsat,I,439.TaberânîhadisiHz.Enesb.Malik(r.a.)'tenderivayetetmiştir.EbûZerhadisiiseMuhammedb.Alies-Sayİğ>Müseyyebb.Vâdıh>Mahledb.Hüseyin>Hişamb.Hassan>Humeydb.Hilal>Abdullahb.Sâmitisnadıyla"Resûlullah(s.a.v.)'içizmelerinevebaşındakiörtüyemeshederkengördüm"şeklinderivayetedilmştir.[51]Benzeriaçıklamalariçinbk.İbnHacer,Lisânü'l-Mîzân,VI40.[52]Taberânî,Mu'cemü's-sağîr,II,95;Heysemî,Mecmau'z-zevâid,I,255.Ömerb.ŞebbehadisiHaremeyb.Umâre'denrivayetindetekkalmıştır.Taberânî,Mu'cemü's-sağîr'dchadisiMuhammedb.Fadlb.Esveden-Nadrî>Ömerb.Şebbeen-Nümeyrî>Haremeyb.Umâre>Şu'be>Amrb.Dînâr>Yahyab.Ca'de>Abdül-kadir>Hz.Ebû Talha (r.a.) isnadıyla "Resûlullah (s.a.v.) abdest alırken mestlerine ve başındaki örtüye mesh etmiştir"şeklinderivayetetmiştir.İsnaddakiravilerinhepsigüvenilirdir.[53]Taberânî,Mu'cemü'l-evsat,II,256;Heysemî,Mecmau'z-zevâid,I,256.[54]Ahmedb.Hanbel,VI,12;Müslim,"Taharet",84;Tirmizî,"Taharet",75;Nesâî,"Taharet",86;İbnMâce,"Taharet",89.Ayrıcabk.Azimabâdî,Ğâyetü'l-maksûd,I,143.[55]el-Mâide5/6[56]Buradahadisinsadeceilgilikısmınakledilmiştir.Hadisiçinayrıcabk.Şevkânî,Neylü't-evtâr,1,143.[57]AslıitibariyleBuhârî'dedebulunmaktadır.Bk.Buhârî,"Vudu",24,28;Müslim,"Taharet",3,4.[58]Hadissahihtir.Begavî,Şerhu's-sünne,XIII,262;Taberânî,el-Mu'cemü'l-kebîr,II,1916;Hâkimen-Nîsâbûrî,el-Müstedrek,III,9.HâkimhadisinsahiholduğunubelirtmişZehebîdeonunlaaynıgörüşüpaylaşmıştır.Buradaİbn EbîHâtim'in hadisin ravilerindenHişamb.Hubeyş hakkında cerh veya ta'dil ifadesi zikretmeksizin eserinealdığını ve oğlundan başka kimsenin ondan rivayette bulunmadığını kaydettiğini hatırlatmalıyız. Bu durumdahadisin isnadısahiholamaz.HadisHâkimen-Nî-sâbûrî'ninzikrettiğidiğertariklerindesteğiylehasenveyasahihmertebesineulaşabilir.NitekimZehebîdesözkonusutariklerinSahih'\nşartlarınauyduğunuifadeetmiştir.HadisiBeyhakî(Delâil,I,278)veEbûNuaymda{Delâil,s.117)rivayetetmişlerdir.[59]Müslim,"Taharet",87.[60]Taberânî,Mu'cemü'l-kebîr,V,137;Mu'cemii'l-evsat,II,288;Heysemî,Mecmau'z-zevâid,II,83.Heysemîhadisin isnadının kopuk olduğunu, Dakîkî'nin Övgüde bulunmasına rağmen isnadındaki ravilerden Muallâ b.Abdurrahman'ın son derece zayıf olduğunu söylemiş, İbn Adiy'in onda bir beis bulunmadığı görüşünü denakletmİştir(Heysemî,Mecmau'z-zevâid,V,20).[61]Ahmedb.Hanbel,II,418;VI,382;EbûDâvûd,"Taharet",48;İbnMâce,"Taharet",41;Dârekutnî,Sünen,s.29;Hâkimen-Nîsâbûrî,el-Miistedrek, I, i46;Beyha-kî,es-Sünenü'l-kübrâ, I,43,HadisYa'kubb.Seleme>Babası>EbûHüreyreİs-nadıylamerfuolarakrivayetedilmişHâkimen-Nîsâbûrîdesahiholduğunusöylemiştir.Ya'kub b. Seleme ve babasının meçhul olduğu gerekçesiyle onun bu görüşü reddedilmiştir. Ancak hadisigüçlendirecek birçok rivayet bulunmaktadır. Nitekim Münzirî, İbn Hacer bunları zikrederek hadisin güçlendiğinibelirtmişlerdir.Ira-kî,İbııü's-Salah,İbnKesîrhadisinbasenseviyesindeolduğunuifadeetmişdir.[62]EbûDâvûd,"Salât",148.Hadissahihtir.[63] Taberânî Mu'cemü's-sağîr'de rivayet etmiş, Heysemî Mecmau'z-zevâid'de zikretmiştir (bk. I, 220). İbnHacer'in Telhîsü'l-Habtr'de (I, 73) nakline göre söz konusu hadisi Taberânî Mu'cemü'l evsaf'da Ali b. Sabit >Muhammedb.Şîrîn>EbûHüreyreisnadıylarivayetetmiştir.BunagöreResûlullah(s.a.v.)şöylebuyurmuştur:"EbûHüreyre!Abdestaldığında'bismillah've'elhamdülillah'demeyiihmaletme.Bunadevamedersenabdestinbozuluncaya kadar senin için sevap yazılır." Sözü edilen hadisin naklinde Amr b. Ebî Seleme İbrahim b.Muhammed'denrivayetindetekkalmıştır.Ayrıcabk.İbnü'l-Cevzî,el-Mevzûâî,III,186.[64]Hadissahihtir.Hadis"herabdestaldıklarında"-şeklinderivayetedildiğigibi"hernamazkıldıklarında"lafzıylada nakledilmiştir. Ebû Hüreyre, Zeyd b. Halid, Ali b. Ebî Talib, Abbâs b. Abdülmuttalib, İbn Ömer, Abdullah b.Hanzele ve ismi zikredilmeyen bir başka sahâbî olmak üzere yedi sahabe (r.a.e.)'den rivayet edilmiştir. EbûHüreyre(r.a.)'dennakledilenhadisinfarklıisnadlarışöyledir:a.Ebü'z-Zinâd>A'rec>EbûHüreyre(r.a.).Buisnadlahadis"hernamazkıldıklarında"şeklindenakledilmektedir.Bk.Buhârî,"Cum'a",8;"Temenni",9;Müslim,"Taharet",42;EbûDâvûd,"Taharet",25;Tirmizî,"Taharet",18;Nesâî,"Taharet",6;"Mevâkît",20;İbnMâce,"Taharet",7;Ahmedb.Hanbel,II,531;Şafiî,Tertî-bü'i-Müsnedve's-sünen,I,27;Tahâvî,ŞerhuMüşkili'l-âsâr,1,26-27;Beyhakî,es-Sünenü'l-kübrâ,I,35.b.Muhammedb.Amr>EbûSeleme.Bk.Tirmizî,"Taharet",18;Ahmedb.Hanbel,II,339,419.BazılarıdaEbûSeleme>Zeydb.Halidisnadtylarivayetetmiştir.Tirmizî,"Banagöreherikiisnaddasahihtir"demiştir.c.Ubeydullahb.Ömer>Saîdb.EbîSaîdel-Makburî>EbûHüreyre.Bk.İbnMâce,"Taharet",107;Ahmedb.Hanbel,II,433.Aynı isnadlaBeyhakî "abdestalırken" lafzıyla rivayetetmiştir.Ahmedb.Hanbeldeaynı lafızlanakletmiştİr.AyrıcaBeyhakîAbdurrahmanb.Serrâc>Saîdb.EbîSaîdel-Makburî isnadıylave"abdestalırken

Page 117: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

misvakkullanmayıfarzkılardım"şeklindederivayetetmiştir.Hâkimen-Nîsâbûrîel-Müstedrek''inealmış(I,146)ve Buhârî ve Müslim'in şartlarına göre sahih olduğunu belirtmiş, Zehebî de bunun isabetli olduğu görüşünevarmıştır.OEbûMa'şer>Saîdb.EbîSaîdel-Makburî isnadjylanaklettiğihadistehem"herabdestaldıklarında"hemde"hernamazkıldıklarında"lafızlarınayervermektedir.BuisnadlaTayâlisîderivayetetmiştir{el-Müsned,I,48).d.Mâlik>İbnŞihab>Humeydb.Abdurrahmanb.Avf>EbûHüreyreisnadıyla"herabdestalındığında"lafzıylarivayetedilmiştir.Bk.Ahmedb.Hanbel,II,460,517.TahâvîveBeyhakîdeaynıisnadlarivayetetmişlerdir.Buhârîaynıisnadlave"herabdestalındığında"lafzıylamuallakolarakrivayetetmiş,îbnHaceriseburivayetiNesâîveİbnHuzeyme'ninİmamMâlik'tenmuttasılolaraknaklettiklerinisöylemiştir.e.İbnİshak>Saîdb.EbîSaîdel-Makburî>ÜmmüHabîbe'ninazatlısıAtâ>EbûHüreyreisnadıyla"hernamazkıldıklarında"lafzıylarivayetedilmiştir.Ahmedb.Hanbel(II,509),TahâvîveBeyhakîrivayetetmişlerdir.Biröncekiilebunun isnadıhasenseviyesindedir.Zeydb.Halidel-CÜhenîhadisini İbn İshak>Muhammedb. İbrahimet-Teymî>EbûSelemeb.AbdurrahmanisnadıylaAhmedb.Hanbe!(IV,114,116)EbûDâ-vûd,Tirmizî,TahâvîveBeyhakî (es-Sünenü'I-kübrâ, I, 37) "her namaz kıldıklarında" lafzıyla rivayet etmişlerdir. Tirmizî söz konusurivayetihasen-sahiholaraknitelemiştir.A1İb.EbîTalibhadisiniİbnİshak>Abdurrahmanb.Yesar>Ubeydullahb.EbîRâfi>EbûRâfiisnadıylaAhmedb.Hanbel,oğluAbdullahveTahâvîrivayetetmiştir.Abbas b. Abdülmuttalib hadisini Ca'fer b. Temmâm > babası isnadıyla "onlara ab-desti farz kıldığım gibi hernamazdamisvakkullanmalarınıdafarzkılardım"şeklindeHâkimen-Nîsâbûrî(bk.el-Müstedrek,I,146)rivayetetmiştir. Abbas b. Ab-dülmuttalib'in müsnedleri arasında naklettiği halde Ahmed b. Hanbel başka bir tariktenCa'ferb.Temmâm>babası isnadıylaHz.Abbasb.Abdülmuttalib'izikretmedenmürselolarakrivayetetmiştir.Beyhakî aynısını Abdullah b. Abbas (r.a.) hadisi olarakmuttasıl bir isnadla rivayet etmiştir.Müsned'i neşredenAhmedŞakir sözkonusuhadisin isnadıyla ilgili genişaçıklamalaryaptıktan sonra, "rivayetlerin tamamıhadisinsahiholduğunadelâletetmektedir.OTemmâmb.Abbas>babasıisnadıyladanakledilmiştir"demiştir.Abdullahb.Ömer(r.a.)hadisiniTahâvîrivayetetmişvehasen-garibolaraknitelemiştir.NitekimUkaylîdeonunrivayetlerinde hataların bulunduğunu belirtmiştir. Ancak Taberânî başka bir tarikten Ubeyd b. Ömer > Nâfi >Abdullahb.Ömerisnadıyla,Lisânü'l-Mîzân'daifadeedildiğiüzereAhmedb.HanbeldeNâfİ'denüçüncübirisnadlarivayetetmişlerdir.BütünbunlarAbdullahb.Ömerhadisininaslınınbulunduğunugöstermektedir.SahabedenismizikredilmeyenkişininhadisiniAhmedb.Hanbel(V,410)rivayetetmiştirveisnadısahihtir.BunuTahâvîde"Muhammed(s.a.v.)'inashabı"şeklindenakIetmiştir.ZeynebbinîCahşhadisiniAhmedb.Hanbel(Vİ,429)ÜmmüHabibevasıtasıylarivayetetmiştir.Ahmedb.Hanbel(VI,325)doğrudanÜmmüHabibe'denderivayetetmiştir.İbnHacer'inbelirttiğinegöre{eî-Telhîsü'l-habîr,s.23)İbnEbîHay-semedeaynıisnadlaTârîh'indenakletmİştir.Abdullahb.Hanzalab.EbîÂmirhadisiniiseEbûDâvûd,Hâkimen-Nîsâbûrîvebaşkalarıbasenbirisnadlarivayetetmişlerdir.[65]Buhârî,"Cum'a",8;"Temenni",9;Müslim,"Taharet",42;EbûDâvûd,"Taharet",25;Tirmizî,"Taharet",i8;Nesâî,"Taharet",6;"Mevâkît",20;İbnMâce,"Tahâret",7.[66]Ayrıcabk.Münzİrî,et-Terğîb,I,43.[67]Heysemî,Mecmau'z-zevâid,I,221.[68] İsnadı hasendir. İbnHibbân hasen bir isnadla rivayet etmiştir (bk. Sahih, III, 351, 352). Bezzâr İdris b.Yahyael-Vâsıtî>Muhammedb.Hasanel-Vâsıtî>Muaviyeb.Yahya>Zührî>Urve>Aişe isnadıyla rivayetetmiştir (Müsned, 493). Bezzâr hadisi EbûHüreyre'den Zührî vasıtasıyla hadis hafızlarının rivayet ettiğini» burivayette Muaviye b. Yahya'ya mütebaat eden birini bilmediğini söylemiş ve hakkında leyyinü'l-hadis tabirinikullanmaksuretiyleonunzayıfolduğunu ifadeetmiştir.Heysemîde, "Bezzâr rivayetetmiştir.Ancak isnadındabulunanMuaviyeb.Yahyaes-Sadefîzayıftır"açıklamasınıyapmıştır(Mecmau'z-zevâid,I,97).[69]Hadissahihtir.EbûYa'lâ,Müsned, I,103;VIII,51,73,315.Aşağıdagörüleceği üzereAhmedb.Hanbeleserinin birçok yerinde rivayet etmiştir. Nesâî eserine aj-mış, Buhârî de muallak olarak nakletmiştir. Buradahadisinkaynakları,İsnadlarıvesıhhatiyleilgiliaşağıdakiaçıklamalarıyapmalıyız.HadisiAhmedb.Hanbel(VI,47,62, 124, 238), Şafiî (el-Üm, I, 20), Nesâî (Taharet, 4) nakletmişlerdir. Beyhakî. Abdullah b. Muhammed b.Abdurrahmanb.Hz.EbûBekires-Sıddîk(r.a.)'denikiayrıisnadlarivayetetmiştir(es-Sünenü'l-kübrâ,I,34).Burivayette "Hz. Âişe'yi Resûlullah (s.a.v.)'den naklederken işittim" denilmektedir. Hadisi İbn Huzeyme ve İbnHibbân da Sö/w7ı'terinde rivayet etmişlerdir. Beyhakî hadisi Kasım b. Muhammed vasıtasıyla Hz. Âişe(r.anhâ)'danikifarklıisnadlanakletmiştir.BunlarİbnHu-zeyme'ninSahih'ı(I,70)veİbnHibbân'ınSahih'inde(II,201) yer almaktadır. Buhârî bu rivayeti söz konusu ilave olmadan İbn Abbas'tan et~Târîhu'l-kebîr'mde (VIII,396)rivayetetmiştir.İsnadızayıftır.Ancakdestekleyendiğerrivayetlerlegüçkazanmaktadır.İbnAdiyaynıhadisibaşkabirisnadlaHz.EbûBekires-Sıddîk(r.a.)'denmerfûolarakrivayetetmiştir.[70]Hadiszayıftır.İbnAdiyhadisies-Sâcî>Muhammedb.Musa>İsab.Şuayb>Ab-dülhakemel-Kasmelî>Enes isnadıylarivayetetmiştir(el-Kâmil,V,334)Beyhakî isehadisiİsab.Şuayb>Abdülhakemel-Kasmelîel-

Page 118: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

Basrî>Enesisnadıylamerfûolarakrivayetetmiştir.Burivayette"yucziu"yerine"tücziu"yeralmaktadır.Hadiszayıftır. Nitekim Buhârî "Abdülhakem el-Kasmelî el-Basrî, Enes ve Ebû Bekir (r.a.)'den rivayet etmekte oluprivayetlerininçoğumünkerdir"demiştir.SözüedilenhadisiBeyhakîderivayetetmiştir.O,İsab.Şuayb'ınherikiisnaddada tefer-rütettiğini,sahiholanın İbnü'l-Müsennârivayetiolduğunusöyleyerekbirinci isnadıAbdullahb.Müsennâ el-Ensârî> ailesindenbiri>Enes b.Malik olarak zikretmektedir.Daha sonra ikinci isnadla da hadisinakletmektedir.Ancakbuisnaddameçhulravibulunmaktadır.BeyhakîhadisiEbûÜmeyyeet-Tarsûsî>Abdullahb.Amrel-Hammal>Abdullahb.Müsennâ>Sümâme>Enesisnadıyladarivayetetmiştir.Abdullahb.Amrel-HammalHatîb el-Bağdâdî'nin Târîlıu Bağdâfte (X, 23) söz konusu ettiği Abdullah b. Amr el-Hammal'dır.OnunMedine'liolduğunuve273tarihindeBağdat'ageldiğinizannediyorum.Hatîbel-Bağdâdîhakkındacerhveyata'dilileİlgiliherhangibiraçıkiamayapmamıştır.Amrb.Avf rivayetionunhadisinidesteklemektedir.AncakTaberânî'ninMu'cemü'l-evsat'mda. rivayetettiğibuhadisdesonderecezayıftır. İsnadındayalancılıkla ithamedilenKesirb.Abdullahb.Amrbulunmaktadır.[71]Hadiszayıftır.Ahmedb.HanbelonuMuhammedb.Ubeyd>Muhtar>EbûMatarisnadıylanakletmektedir.Bu isnadla hadis "Bizmescittemüminlerin emiri Ali ile birlikte otururken..." şeklindeki ifadelerle başlamaktadır.Burada isnadla ilgilişubilgilerikaydetmeliyiz.Muhtarb.Nafiet-Temmârzayıfbirravidir,Buhârîonuet-Tânhu'l-kebîr''inde (VII, 386) zikretmiş fakat cerh etmemiştir. et-Târîhu's-sa-ğîr'de (11, 93) ise onun zayıflığını ifadeetmeküzeremünkerü'l-hadîslafzınıkullanmıştır.ed-Duafâ'da(s.34)daEbûZür'a'nınonunhakkındavâhi'l-hadîslafzınıkullandığınıifadeetmiştir.İbnHacer'inTa'cîlü'l-menfaa'da(s.595)verdiğibilgiyegöreisnaddakidiğerraviEbûMatar eî-Cühenîel-Basrî hakkındaEbûHatimmeç-hu! olduğunuveHafs b.Gıyâs'ın onu terk ettiğini, EbûZür'adaismininbilinmediğinisöylemiştir.Buhârîel-Künâ'da(s.75)"Hz.Ali(r.a.)'denhadisişİtmiştir.KendisindendeMuhtarb.Nâfİhadisrivayetetmiştir"demektedir.[72]Hadiszayıftır.EbûDâvûd,"Salât",161.Münzirî'nindeifadeettiğigibiondanZührî'denbaşkakimserivayettebulunmamıştır.[73]Hadissonderecezayıftır.TaberânîMu'cemü'l-evsat''mdarivayetetmiş,HeysemîiseMecmau'z-zevâid'de(II, 100) zikretmiştir. Ebû Nuaym da "Kitâbü's-sivâk"t& rivayet etmiştir. Suyutî zayıf olduğuna işaret etmiş,MünâvîdeKesirb.AbdullahveEbûGaziyyesebebiylezayıfolduğunusöylemiştir.[74]Hadiszayıftır.Beyhakî(es-Sünenti'l-kübrâ,I,40)EbûDavud'unMerâsil'indekiisnadıylarivayetetmiştir.EbûDâvûdhadisiHüşeym>Muhammedb.Halidel-Ku-reşî>Atâb.EbîRebahisnadıylaHz.Peygamber(s.a.v.)'denrivayetetmiştir.Mü-nâvî'nineleştirisişöyledir:Suyutî Îbnii'l-Kattân'ın"isnadındavefatıbilinmeyeMuhammedb.Halidbulunmaktadır"açıklamasınıesasalmaksuretiyleyanılmıştır.ZiraİbnHacer"İbnMaînveİbnHibbânonungüvenilir bir ravi olduğunu söylemişlerdir" diyerek İbnü'I-Kattân'ın yanlışlığım ortaya koymuştur.Münâvî'nin bueleştirisiaraştırmadanİbnHacer'i taklidedayandığı içinzayıfkalmaktadır.NitekimİbnHacer'inet-Telhîsü'i-hahîrisimlieserindeki(I,23)ifadelerideaynenMiinâ-vî'ninnaklettiğigibidir.BuradaheryiğidinbirtökezlemesiolduğugibiMünâ-vî'ninfarkedemediğihusus,İbnMaîn'ninMuhammedb.Halidhakkındagüvenilirolduğunusöylediğinedair sözü edilen açıklamayı başta İbn Hacer'in kendisi dâhil hiçbir âlimin söz konusu etmemesidir. BununMünâvî'nin kendi hatası olduğu anlaşılmaktadır. Nitekim İbn Hacer Takrtbü't-Tehzîb'de onunmeçhul bir kimseolduğunuaçıkçabelirtmiş,İbnü'l-Kattândatanınmayanbiriolduğunuifadeetmeksuretiyleonakatılmıştır.ZehebîdeMîzânü'l-i'tidaVde aynısını söylemiştir. Bu âlimlerinmeçhul biri olduğunu söyledikleri bir kimseyi İbnMaîn'ingüvenilirolaraknitelemesimakulolabilirmi?Bununolabileceğinikabuletsekbilesözkonusuisnadtedlisveirsalilletlerindenkurtulabilirmi?[75]Hadissahihtir.İbnSa'd,et-Tabakât,III,155;Tayâlisî,Müsned,355;Ahmedb.Hanbel,I,420-421;Fesevî,el-Ma'rife,II,545-546;Bezzâr,Müsned,2678;İbnHibbân,Sahih,XVI,53;EbûYa'lâ,Müsned,IX,209-210;EbûNuaym, Hılyetü'l-evliya, I, 127; Heysemî, Mecmau'z-zevâid, IX, 289. Heysemî'nin hadisle ilgili açıklamasışöyledir: Hadisi Ahmed b. Hanbel, Ebû Ya'lâ, Bezzâr ve Taberânî benzeri isnadlarla rivayet etmiştir. İsnaddabulunanAsımb.Ebi'n-Nücûdzayıfolmaklabirliktehasenü'I-hadisolaraknitelendirilebilir.Ahmedb.HanbelveEbûYa'lâ'nındiğerravilerigüvenilirdir.İbnHacer'inverdiğibilgiyegöre(et-Telhîsü'l-habîr,I,26)sözkonusuhadisiİbnHibbân Sahih'inde rivayet etmiş, Ziyâüddin el-Makdisî de el-Ahkâm isimli eserinde sahih olduğunu söylemiştir.Ahmedb.Hanbel'inHz.Ali (r.a.)'den rivayeti de (I, 114) bunudesteklemektedir. Ancak isnadı hasenolanburivayette Erâk ağacı zikredilmemektedir. Tayâlİsî'nin (Müsned, I, 186) Muaviye b. Kurre'den rivayetine göreAbdullahb.Mes'ud(r.a.)Hz.Peygamber(s.a.v.)'ebirmisvakgetirdiğindeashâbdikkatliceonabakıyordu.Hadisinravileri güvenilirdir. Ancak isnadı kopuktur. Tayâlİsî'nin Müsned'imn ravisi Yunus b. Habib, "Ebû Dâvûd da aynıisnadlarivayetetmiştir.EbûDavud'undışındakilerŞu'be>Muaviyeb.Kurre>babasıisnadıylarivayetetmiştir"açıklamasınıyapmıştır.Heysemî'nindebelirttiğigibiravilerigüvenilirdir.Hâkimen-Nîsâbûrîdehadisirivayetetmişancakmisvak kısmını zikretmemiştir. O isnadının sahih olduğunu söylemiş Zehebî de aynı görüşü paylaştığınıbelirtmiştir.[76]Hadissahihtir.Heysemî,Mecmau'z-zevâid,II,100.[77] İbnü's-Seken'in Sahih'irim günümüze ulaştığı bilinmemektedir. Söz konusu haber için bk. İbn Hacer, et-

Page 119: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

Telhîsü'l-habîr,I,79.[78]Hadissahihtir.[79]Buhârî,"Taharet",38,39,41,42,45,46;Müslim,"Taharet",18,19;EbûDâvûd,"Taharet",51;Tirmizî,"Taharet",24;Nesâî,"Taharet",79,80;İbnMâce,"Taharet",51.[80]İsnadıSahihaynisnadışartlarınıtaşımaktaoluphadissahihtir.İbnHibbân,Sahih,III,340.[81]Hadissahihtir.Dârimî,"Vudu",28;Nesâî,"Taharet",84;İbnHibbân,Sahih,III,340(sahihisnadla);Hâkimen-Nîsâbûrî,el-Müsîedrek,h150(ZehebîdeHâkimen-Nîsâbûrîileaynıgörüştedir);Beyhakî,es-Siinenü'l-kübrâ,I,50.[82]İbnHacer'inifadeettiğigibihadissahihtir.[83]Hadis sahihtir.Hâkimen-NîsâbûrîhadisinSahihayri'mşartlarınagöresahiholduğunusöylemiş,Zehebîdeaynıgörüşüpaylaşmıştır.[84]Hadissahihtir.[85] Hadis zayıftır. Taberânî, Mu'cemü'l-kebîr, XIX, 181. Bize göre de isnadında yer alan Musarrıf b. Amrtanınmayanbirravidir.[86] Biz burada müellifin görüşüne katılmamaktayız. Daha önce müellifin naklettiği âlimlerin görüşleri ilezikrettiklerimizdenkanaatimizanlaşılmaktadır.[87]Hadiszayıftır.EbûYa'lâveDârekutnî(Sünen,I,92) tarafındanrivayetedilmiştir.Hadisle ilgiliHeysemî'ninaçıklamasışöyledir:EbûYa'lâtarafındanrivayetedilenhadisinisnadındabulunanMuhammedb.Abdurrahmanel-Beylemânî'nin zayıf bir ravi olduğunda icmâ edilmiştir {Mecmaü'z-zevâid, I, 238-239). İmam Busûrî'nin debelirttiğigibihadisiMuhammedb.Abdurrahmanel-Beylemânî'denalanSaÜhb.AbdÜlcebbardazayıftır.[88]Müslim,"Taharet",19;EbûDâvûd,"Taharet",51;Tirmizî,"Taharet",36.[89]İbnAbbas(r.a.)'İnHz.Peygamber(s.a.v.)'inabdestuzuvlarınıbirerdefayıkadığınıhaberverdiğinedairbk.Buhârî,"Vudu",22.[90]Abdullahb.Zeyd(r.a.)'inHz.Peygamber(s.a.v.)'İnabdestuzuvlarınıİkişerdefayıkadığınıhaberverdiğinedairbk.Buhârî,"Vudu",23.[91] İbnHibbân,Sahih. III,340; İbnHuzeyme, Sahih, I, 77. Hadis hasendir. Hadis için ayrıca bk. İbnMâce,"Taharet",52;Beyhakî,Sünen,I,55,73.[92] Hâkim en-Nîsâbûrî, el-Müsîedrek, I, 151; Beyhakî, Sünen, I, 65. Hadisi Tirmizî, Beyhakî ve İbn Hibbân(Sahih,III,324)sahihisnadlarivayetetmişlervesahiholduğunubelirtmişlerdir.[93]İbnMâce,"Taharet",52.[94]Tahâvî,Şerhıımeâni'l-âsâr,I,33.BuradahadisinisnadındabulunanİbnLehîa'nıntercihedilengörüşegörezayıfolduğunuhatırlatmalıyız.Hadisiçinayrıcabk.Tİr-mizî,"Taharet",25;İbnMâce,"Taharet",52.[95]Hadissahihtir.[96] Ahmed b. Hanbel, V, 263; Hâkim en~Nîsâbûrî, el-Müstedrek, I, 129. Hadisin diğer kaynaklan 22 noluhadistezikredilmiştir.[97]el-Kasas28/88[98]İbnHuzeyme,1,78-79.Hadissahihtir.[99] İsnadı hasendir. Ahmed b. Hanbel'in hocası olan Zeyd b. Habbâb dışındaki ravileri güvenilirdir. Zeyd b.Habbâbİsesadûk(doğrusözlü)olmaklabirliktehatayapabilmekteydi.[100]Hadissahihtir.EbûDâvûd,Velidb.Zevran>Enes(r.a.) isnadıylarivayetetmiş("Taharet",57),Velidb.Zevran'ın hadis rivayetine ehliyeti hakkında açıklama bulunmamıştır. Ancak İbn Dakîku'1-îd Kütüb-i sitîemüelliflerininondanrivayettebulunduklarınısöylemiştir.İbnü'l-Kattânel-Mağrİbî'ninonumeçhulolaraknitelemesi,Kütüb-isittemüellifleririvayetetselerbileraviyita'dildekititiziiğindenkaynaklanmaktadır.Gerekİbnü'l-Kattân'inbututumugerekseİbnDakîku'l-îd'İnKütüb-isittemüelliflerininondanrivayettebulunmalarınıraviningüvenilirliğiİçinesasalıpyeterligörmesiİlginçtir.DoğrusuVelİdb.-Zevrankendisindendörtravİnİnrivayettebulunmasıylazatıyla ilgili meçhul olmaktan kurtulmuştur. Ancak hadis rivayetine ehliyeti hakkında açıklama bulunmamasısebebiyle vasfıyla ilgili meçhul olması devam etmektedir. İbn Hibbân onu bilinen prensipleri çerçevesinde es-Sİkâf\x\&& zikretmiştir. Hadis Enes b. Malik (r.a.)'ten birçok İsnadla rivayet edilmiştir. Bunlardan Hâkim en-Nîsâbûrî'nin İbrahim b. Muhammed el-Fezârî > Musa b. Ebî Âişe is-nadıyfa nakline göre Enes b. Malik şöyledemiştir: "Resûlullah (s.a.v.)'i abdest esnasında sakalını hilallerken gördüm. Rabbim böyle yapmamı emrettibuyurdu." Hâkim en-Nîsâbûrî hadisin sahih olduğunu ifade etmiş, Zehebî de ravileri güvenilir olduğu İçin aynı

Page 120: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

görüşü paylaşmıştır. Ancak hadiste illet bulunmaktadır. İbn AdiyMusa b. Ebî Âişe hadisini rivayet etmiş ve şuaçıklamayı yapmıştır: Hadis Zeyd b. Ebî Enîse > Yezid er-Rakkâşî >.Enes isnadıyla da rivayet edilmiştir. BuİsnaddayeralanYezİder-Rakkâşîzayıftır.Ebü'l-EşhebCa'ferb.Harisrivayetidetenkitedilmiştir.Alimleronungüvenilir olduğunu söyleseler de o yanılmasıyla tanınmaktadır. Hâkim en-Nîsâbûrî'nin benzeri bir rivayetiMuhammedb.Vehbb.EbîKerîme>Muhammedb.Harb>Zebîdî>Zührî>Enesb.Malik (r.a.) isnadiyladır.Hâkim en-Nîsâbû rî hadisin sahih olduğunu ifade etmiş, Zehebî de ravileri güvenilir olduğu için aynı görüşüpaylaşmıştır. İbnü'l-Kattân el-Mağribî de bu rivayetin sahih olduğu görüşündedir. Hadisin illetli kabul edilmesiMuhammedb. Yahyaez-Zühlî'nin ez-Züh-riyyâfteYezidb.Abdirabbih isnadıylanakliyle ilgilidir.Zirabu isnaddaZebîdî (hocası Zührî'yi zikretmeden) hadisi Enes b. Malik (r.a.)'ten aldığını belirtmektedir. Ancak bu hadisinsıhhatine zarar verecekbir illet değildir.Hadisinbir başka rivayeti ibnEbîŞeybe'nin el-Musannef indekiVeki>Heysemb.Cimar>Yezidb.Ebân>Enesb.Malik(r.a.) isnadıylanaklidir.BunagöreHz.Peygamber(s.a.v.),"BanaCibrilgeldiveabdestaldığındasakalımhilalle!dedi"buyurmuştur.İsnaddayeralanHeysemb.Cimarzayıfbirravidir.[101]Hâkimen-Nîsâbûrî,el-Müstedrek,I,149;İbnHacer,et-Telhîsu'l-habîr,I,86.[102]Hadissahihtir.[103]Hadishasendir.Ahmedb.Hanbel,VI,234(Heysemîravüerİningüvenilirolduğunusöylemiştir);Hâkimen-Nîsâbûrî,el-Müstedrek,I,150(İbnHaceret-Telhîsu'l-habir'ûç,I,86İsnadınınhasenolduğunubelirtmiştir).[104]Tirmizî,"Taharet",23;İbnMâce,"Taharet",50;Hâkimen-Nîsâbûrî,el-Müstedrek,I,149.[105]Tirmizî,"Taharet",23;Hâkimen-Nîsâbûrî,el-Müstedrek,I,149.[106]Hadisbulunamamıştır.[107]İbnMâce,"Taharet",50;eUMüstedrek,I,149.Hadissahihtir.[108]Taberânî'ninEbûÜmâme(r.a.)rivayetindeisnadındabulunanSaltb.Dînarmetrukbirravidir.Ebu'd-Derdâ(r.a.)rivayetindeisnadındayeralanTemmamb.Necih'iYahyab.MaîngüvenilirolaraknitelemişsedeBuhârîvebirçok âlim onun zayıf olduğunu söylemiştir. Ümmü Seleme (r.a.) hadisinin {Mu'cemii'i-kebîr, XXIII, 297)isnadındabulunanHalidb.İlyas'ınkimolduğunuisebulamadım.Heysemîonusonderecezayıfravilerhakkındakullanılan metruk (Mecmau'z-zevâid, II, 83), miinke-rü'1-hadis ve leyse bi şey (Mecmau'z-zevâid, IX, 392)lafızlarıylanitelemiştir.[109] Heysemî isnadında yer alan ravîlerden Ahmed b. Muhammed b. Ebî Bezze'yi bulamadığını söylemiştir{Mecmau'z-zevâid,II,235).[110]Tirmizî,"Taharet"30.Hadissahihtir.İbnHuzeyme,İbnHibbân,Hâkimen-Nîsâbûrî,Begavî,İbnü'j-Kattândahadisinsahiholduğunusoylemişdir.[111]Hadissahihtir.[112]EbûDâvûd,"Taharet",59;Tirmizî,"Taharet",30;İbnMâce,"Taharet",54.[113]Ahmedb.Hanbel,IV,390;İbnHuzeyme,Sahih,I,62;Hâkimen-Nîsâbûrî,el-Müstedrek,I,161.Hadissahihtir,[114]İbnMâce,"Taharet",50;Dârekutnî,Sünen,I,152;Beyhakî,es-Sünenü'l-kübrâ,I,77.Hadiszayıftır.BusîrîZevâidiİbnMâce'âehadisleilgilişöyledemektedir:HadisinisnadındabulunanAbdülvahidhakkındaİhtilafedilmiştir.DârekutnîdehadisiSünen'mdeonunvasıtasıylarivayetetmiştir.İbnEbîHatimbabasınınhadisleilgiligörüşlerinişöyleaktarmaktadır:BuhadisiVelid,Evzâî>Abdülvahid>Yezİder-RakkâşîveKatâde(r.a.) isnadıylarivayetetmiştir.Yezider-RakkâşîveKatâde(r.a.)"Hz.Peygamber(s.a.v.)şöyleyapardı"diyerekmürselolarakrivayetetmişlerdir. Doğru olan da budur. İbnü'l-Kattân el-Mağribîde "Hadisi Ebü'l-Muğîre Evzâî vasıtasıyla İbn Ömer(r.a.)'yanispetetmiştir,doğruolandabudur"demiştir.İbnEbîŞeybedehadisiMıısannef'indeNafİ>İbnÖmer(r.a.)isnadıylarivayetetmiştir.[115]Hadiszayıftır.Ahmedb.Hanbel,İbnÖmer(r.a.)'denrivayetetmiştir(II,92.tbnMâceiseÜbeyb.Ka'b(r.a.)veİbnÖmer(r.a.Vdanrivayetetmiştir("Taharet",47)İsnaddabulunanZeydel-AmmîveAbdullahb.Urâreeş-Şeybânîzayıftır.BizegöreÜbeyb.Ka'b(r.a.)hadisininAhmedb.Hanbel'debulunduğubilgisiMünzi-rî'nin(eî-Terğîb, I, 220) hatasıdır.Heysemî ise İmamBusîrî'ninZevâid'inden şu bilgileri aktarmaktadır. Bu isnad zayıftır.GerekZeydEbü'l-Hıvârî-ki-oel-Am-mî'dir-gerekseondanrivayettebııiunanravizayıftır.DârekutnîdehadisiSü-«e/7'iııdebuİsnadlarivayetetmiştir.Ahmedb.HanbeliseonuEsvedb.Amir>is-râîl>Zeydel-Ammî>NafiisnadıylaİbnÖmer(r.a.)'danrivayetetmiştir.[116]EbûDâvûd,"Taharet",52;Nesâî,"Taharet",105;İbnMâce,"Taharet",48;İbnHuzeyme,Sahih,I,89"Eksiltirse"kısmıhariçhadissahihtir.İbnHacerFethu'l-bâ-rfdegüzelbirşekildeyorumlamıştır.[117]İbnSa'd,et-Tabakât,III,267;Beyhakî,es-Sünenü'l-kübrâ,II,219.Hadishasen-dir.İbnHacer'inFethu'l-

Page 121: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

bârî'Ğe belirttiğine göre Dârekutnî, el-Metâlibü'l-âli-;ye!de(IV, 193) zikrettiğine göre Beyhakî ed-DelâiVûezikretmiş,EbûYa'lâ'daeserinealmıştır.Mecmaü'z-zevâid'dç (IX,62)deTaberânî'nin rivayetettiğibelirtilmiştir.Hadisinbaşkabirçokisnadıbulunmaktahepsibirliktedeğerlendirildiğindehasenolduğuortayaçıkmaktadır.[118]Furkan25/48[119] Hadis sahihtir. Ahmed b. Hanbel, II, 237; Ebû Dâvûd, "Taharet", 41; Tirmizî, "Taharet", 53; Nesâî,"Taharet", 46; İbn Mâce, "Taharet", 38; İbnü'l-Cârûd, el-Münte-ka, s. 23; İbn Huzeyme, Sahih, I, 59; İbnHibbân, Sahih, IV, 49;Hâkim en-Nîsâbûrî, el-Müstedrek, I, 140-141. Âlimlerin büyük çoğunluğu hadisin sahiholduğunusöylemiştir.[120]el-Enfâ!8/11[121]el-Mâide5/6[122]ei-Müddessir74/4[123] Ebû Saîd el-Hudrî (r.a.) rivayetiyle ilgilimüellifin açıklaması aşağıda gelecektir. Bize göre de doğru olanmüellifinaçıklamasıdır.[124]İsnadızayıftır..İsnadındaİbnLehîabulunmaktadır.Ayrıcaisnadındakopuklukdavardır.Bk.AhmedŞakir,Şerhul-Müsned,IV,25-26.[125]Hadishasendir.[126]Buhârî,"Taharet",38,39,41,42,45,46;Müslim,"Taharet",18,19.[127]HadisiTaberânîMu'cemü'l-evsaftarivayetetmiştir.Bk.Heysemî,Mecmau'z-ze-vâid.I,93,230.[128]Hadisinisnadısahihtir.Ahmedb.Hanbel,IV,40.[129]EbûDâvûd,"Taharet",51.Hadiszayıftır.Hadisiçinayrıcabk.Nesâî,"Taharet",84;Tirmizî,"Taharet",28;İbnMâce,"Taharet",52.Ahmedb.Hanbelrivayetinde(I,369)isnadda"an"sigasıylanakledenvemüdellisolanAbbâdb.Mansurbulunmaktadır.[130]Hadissonderecezayıftır.Taberânî,Dehsemb.Kıran>Nimranb.Câriye>babasıvasıtasıylamerfûolarakrivayet etmiştir. (Mu'cemü'l-kebîr, li, 260-261) İbnHacer isnaddabulunanDehsemb.Kıran'ınmetrukbir raviolduğunu söylemiştir. Heysemî hadisi Taberânî'ninMu'cemü'l-kebîr'de rivayet ettiğini ve âlimlerin isnadında yeralanDehsemb.Kıran'ınzayıfolduğunubelirttikleriniİbnHibbân'ıniseonues-Sikût'mdazikrettiğinihabervermiştir(Mecmau'z-zevâid, I, 234). Onun son derece zayıf bir ravi olduğunu Ahmed b. Hanbel metrukü'1-hadîs(rivayetleri terkedilir),Nesâî ise leysebisika(güvenilirbirravideğildir) lafizlanyla ifadeetmişlerdir.İsnaddayeralan Nimran b. Câriye ise Zehebî ve İbn Hacer'in de belirtikleri gibi meçhul (tanınmayan) bir ravidİr. Benzerimânada bir hadis Beyhakî tarafından da rivayet edilmiştir. Beyhakî'nin Heysem b. Harice > Abdullah b.Vehb>Amrb.Haris>Hibbânb.Vâsi'el-Ensârî>babasıvasıtasıylanaklinegöreAbdullahb.Zeyd(r.a.)Resûlullah(s.a.v.)'iabdestalırkengördüğünüveO(s.a.v.)'inkulaklarınıbaşınımeshtenartansuyladeğilayrıbirsualarakmeshettiğinisöylemiştir.Beyhakîisnadınsahiholduğunudaaçıklamıştır.BeyhakîaynıhadisiAbdülazîzb.Ammanb.Miklâs>Harmele b. Yahya> İbn Vehb isnadıyla da rivayet etmiştir. İmamMüslim'de el-Câmiu's-Sahîh'deHarunb.Ma'rûf,Harunb.Saîdel-Eylî veEbü't-Tâhir> İbnVehb İsnadıyla -ki sahihbir isnaddır -Abdullahb.Zeyd'inResûfuliah(s.a.v.)'iabdestalırkengördüğünüveabdestalışşeklininaklettiğinirivayetetmiştir.BunagöreResûlullah (s.a.v.) abdest alırken başını kollardan arta kalan suyla de-ğîl ayrı bir su kullanarakmesh etmiştir.Öncekinden daha sahih olan bu rivayette kulaklarınmeshİnden bahsedilmemektedir. İbnü't-Türkmânî "İbnü'l-Mukrî>Harmele>İbnVehbisnadıylanaklinegöredeResûlullah(s.a.v.)abdestalırkenbaşınıkollardanartakalansuyladeğilayrıbirsukullanarakmeshetmiştir"diyerekeleştiridebulunmuştur.YukarıdageçtiğiüzereBeyhakîbunundahasahiholduğunusöylemiştir.Bubirincirivayetinşâzolduğuanlamınagelmektedir.NitekimİbnHacerde Bulûğu'î-merâm isimli eserinde söz konusu rivayetin şâz olduğunu belirtmiştir. Bana göre de bu noktadaherhangi bir şüphe bulunmamaktadır. Zira Ebü't Tâhir ve diğer üç raviyi destekleyen rivayetler bulunmaktadır.NitekimHaccac b. İbrahim el-Ezrak, Ahmed b. Abdurrahman b. Vehb ve Süreye b. Nu'mân rivayetleri onlarıdesteklemektedir. Haccac b. İbrahim el-Ezrak, Ahmed b. Abdurrahman b. Vehb'in rivayetleri Ebû Avâne'ninSahîh'inde(I,249),Süreyeb.Nu'mân'mrivayeti iseAhmedb.Hanbel'inMüsned'mde(IV,41)yeralmaktadır.Rivayetler arasında birbirine aykırılık bulunduğunda altı ravinin rivayetinin onlara muhalefet eden üç ravininrivayetlerinetercihedileceğindeiseherhangibirşüpheyoktur.AyrıcaİbnHibbân'ınAbdullahb.Lehîavasıtasıylaİbn Vâsi'den yaptığı rivayette söz konusu altı raviyi desteklemektedir. Zayıf da olsa Dârimî ("Vudu", 37) veAhmedb.Hanbel(IV,39-42),İbnLehîa'danrivayettebulunmuşlardır.ZirabirçokhadisâliminindebelirttiğigibiİbnLahîa'nınsözüedilenüçAbdullah'danrivayetlerisahihtir.NitekimAhmedb.Hanbel'egöreAbdullahb.Mübarekdeondan sözü edilen üç Abdullah'dan birinin rivayetini almıştır. Bu durum da altı raviyi desteklemekte, diğer üçravinin rivayetlerinin şâz olduğu hususundaki görüşü teyit etmektedir. Şu halde konusunda başka bir rivayetbilmediğimiz ve son derece zayıf olan söz konusu hadisi destekleyen herhangi bir rivayet bulunmamaktadır.Şayetburivayetşâzdeğildesahiholsaydıyinedeonudestekleyenbaşkabirrivayetbulunamazdı.Ziraozahiri

Page 122: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

itibariyle Hz. Peygamber (s.a.v.)'in uygulamasının aksine bir hüküm ifadeetmektedir.Kulaklarınbaştanartakalansuylaveyaayrıbirsuylameshedileceğihususundaâlimlerihtilafetmişlerdir.İmanıŞafiî ve Ahmed b. Hanbel kulakların baştan arta kalan suylamesh edileceği görüşündedirler. Hz. Peygamber(s.a.v.)'inbaşıvekulaklarımeshettiğinakledilmişfakatherbiriİçinayrısukullandığızİkrediimemiş-tir.EğerHz.Peygamber (s.a.v.) bunu yapsaydımutlaka nakledilirdi. "Kulaklar baştandır" hadisi de bunu desteklemektedir.Hadis hakkında San'ânî "isnadı tenkit edilmişse de birçok tarikten nakledilmiştir ve bunlar birbirini takviyeetmektedir"açıklamasınıyapmıştır(I,71).Bizonunbirçoksahihisnadıbulunduğunutespitettikveel-Ehâdîsü's-sahîha isimli eserimizde zikrettik. Sonuç itibariyle kulakları mesh için ayrı su kullanılacağına dair herhangi birsünnetbulunmamaktadır.Başınkollardanartakalansuylameshedildiğigibikulaklardabaştanartakalansuylamesh edilebilir. Nitekim Rubeyyi' b. Muavviz'in "Resûlullah (s.a.v.) kollarından arta kalan suyla başını meshetmiştir"(EbûDâvûd,"Taharet",5I)hadisibunuifadeetmektedir.Sahih-iEbûDâvûdisimlieserimdeaçıkladığımüzerebunuEbûDâvûdvebaşkalarıhasenbir isnadla rivayetetmişlerdir.Buhadiskonununbaşındazikredilenhadisinzayıfolduğunudateyitetmektedir.Ayrıcael-Ehâdîsü'd-daîfe(II,421)İsimlieserimedebakılabilir.[131]Hadissahihtir.[132]İbnHaceret-Telhîsu'l-habîr'de(I,59)sözkonusuhadishakkındaşöyledemektedir:DahaönceRâfiîveİbnü's-Semânî de zikretmelerine rağmen "Allah, abdesti önce yüzünü sonra kollarım yıkamak, başını meshetmekveayakları yıkamak suretiyle tertipüzerealmayankimseninnamazını kabul etmez"hadisini bu lafızlabulamadım.[133]Hadissahihtir.Ahmedb.Hanbel,V,384,394,398;EbûDâvûd,"Edeb",84;Dari-mî,"İsti'zân",63;Tahâvî,Müskilü'l-âsâr, 1, 90; Beyhakî, es-Sünenü'l-kübrâ, III, 216. Ahmed b. Hanbel, hadisi Şu'be > Mansur b.Mu'temir> Abdullah b. Yesar > Huzeyfe (r.a.) isnadıyla rivayet etmiştir. Nesâî ve İbn Hİbbân onun güvenilirolduğunu söylemişlerdir. Muhtasarü'l-Beyhakî'de Zehebî de söz konusu hadisin isnadının salih olduğunu ifadeetmiştir.Bizegöredehadisidestekleyenbaşkarivayetlerdebulunmaktadır.[134]Taberânî,Mu'cemü'l-kebîr,X,231;Heysemî,Mecmau'z-zevâid,1,113,273.[135]Dârekutnî,Sünen,I,91,885.DârekutnîsözüedilenhaberiAhmedb.Muhammedb.Ziyad>Abdullahb.Ahmedb.Hanbel>Ahmedb.Hanbel>İbnü'l-Eşcaî>babası>Süfyanes-Sevrî>Salim>Ebü'n-Nadr>Büsrb.Saîdisnadiylarivayetetmiştir.BunagöreHz.Osman(r.a.)'eoturmasıiçinbiroturakveabdestsuyugetirildi.Ağızveburnunutemizledi.Sonrayüzünü,kollarınıveayaklarınıüçerdefayıkadı,sonrabaşınımeshettive'Resûlullah(s.a.v.)'iböyleabdestalırkengördüm.Öyledeğilmi?!diyesordu.OradabulunanAshâb(r.a.e.)'evet'diyecevapverdiler.Hadisi naklettikten sonraDârekutnî şöyledemiştir:Başınmeshinin sonabırakılması kısmıhariç habersahihtir,bukısmı isesahihdeğildir.Zira İbnü'l-Eşcaîbabası>Süfyan isnadıylabukısmı rivayette tekkalmıştır.Abdullah b. Velid, Yezid b. Ebî Hakîm, Firyâbî, Ebû Ahmed ve Ebû Huzeyfe Süfyan es-Sevrî'den aynı isnad-lanakletmişlerve"başınımeshetti"kısmınızikretmemişlerdİr.Vekİ'b.Cerrah,Süfyanes-Sevrî>Ebü'n-Nadr>EbûEnes>Hz.Osman(r.a.) isnadıylanakletmeksuretiyleonlaramuhalefetetmiştir.Veki'b.Cerrah, "Haber,EbûAhmed>Süfyanes-Sevrî>Ebü'n-Nadr>EbûEnesMalikb.EbîÂmirisnadıyladanakledilmiştir.AncakSüfyanes-Sevrî>Ebü'n-Nadr>Büsrb.Saîd>Hz.Osman(r.a.)meşhurisnadıdır"demiştir.[136]Ahmedb.Hanbel,IV,132;EbûDâvûd,"Taharet",51.Hadissahihtir.[137]Dârekutnî,Sünen,I,96,97.Hadisinisnadıhasendİr.[138]Hadisiçinayrıcabk.Abdürrezzakes-San'ânî,el-Musannef,I,37;İbnEbîŞeybe,el-Musannef,I,9.[139]Dârekutnî,Sünen,I,88,89;Beyhakî,es-Sünenü'l-kübrâ,I,87;Azîmâbâdî,et-Ta'lîku'l-muğnî,I,89.Burivayetzayıftır.[140]EbûDâvûd,"Libas",44;Tirmizî, "Libas",28.İbnMâce,"Taharet",42.Hadissahihtir.Tirmizî'ninrivayeti"Resûlullah(s.a.v.)elbisesinisağdanbaşlayarak,giyerdi"şeklindedirveİsnadısahihtir.Hadisiçinayrıcabk.Ahmedb.Hanbel,H,354;İbnHuzeyme,Sahih,I,91;İbnHibbân,III,370;İbnEbîŞeybe,el-Musannef,VI-II,415.İbnEbîŞeybe,rivayetiEbûHüreyre(r.a.)'insözüolaraknakletmektedir.[141]Dârekutnî,Sünen,I,89.Habersahihtir.Dârekutnîdehaberinsahiholduğunuaçıklamıştır.[142] el-Muvatta, "Taharet", 43. Hadis sahihtir. Hadisin isnadı Malik > Nafi' > İbn Ömer (r.a.) şeklinde olupsahihtir.[143]Hadissahihtir.EbûDâvûdhadisiBakıyye>Buhayrb.Sa'd>Halidb.Ma'dân>sahâbîlerdenbiriisnadıylarivayet etmiştir. Zehebî'nin Telhts'te belirttiği gibi (s. 35) gerek Ahmed b. Hanbel'in MüsnecTİnde gerekse el-Müstedrek'teBakıyye'ninhadisisemâyoluylaaldığıifadeedilmektedir.Buradadahadisin"Peygamber(s.a.v.)'inzevcelerinden birinden" nakledildiği belirtilmektedir. Böylece hadiste tedlis bulunmadığı ve hadisin sahih olduğutespitedilmektedir.Bazıları,sahâbî ra-visininbilinmemesininhadisinsıhhatiniengelleyenbirkusurolduğunuİlerisürmüşlerdir.Ancakbudurumhadisinsıhhatinezararvermez.Zirasahabenintamamıadaletlidir.SahîhiSünen-i

Page 123: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

EbûDâvûdisimlieserimde(Hadis.No:167)buhusustagenişbilgiverdim.OradaAhmedb.Hanbel'insözkonusuhadisinisnadınıcey-yid(sahih)olaraknitelediğini,İbnü't-Türkmânîveİbnü'l-Kayyim'indehadisinsahiholduğunadairdelillerzikrettiklerini ifadeettim.HadisidestekleyenbaştaEbûDâvûdolmaküzere(EbûDâvûd,"Taharet",66)temelhadiskaynaklarındayeralanEnesb.Mâlik(r.a.)rivayetidebulunmaktadır(bk.EbûAvâne,Sahih,I,253;İbnMâce,"Taharet",139;Cürcânî,Târih,s.361;Dârekutnî,Sünen,I,40;Beyha-kî,es-Sünenü'l-kübrâ,I,83;Abdullahb.Ahmed,Zevâidü'l-Müsned,III,146;İbnAdiy,el-Kâmil,II,51;EbûNuaym,Ahbâruİsbahân,I,123; Makdîsî, el-Muhtâre, I, 180). Enes b. Mâlik (r.a.)'in rivayetine göre bir adam abdest almış fakat ayağıüzerinde tırnak kadar kuru bir yer bırakmış olduğu halde Resûluîlah (s.a.v.)'in huzuruna geldi. Resûî-i Ekrem(s.a.v.) de ona; "Dön, abdestini güzelce al" buyurdu. Yukarıda zikrettiğim eserimde açıkladığımüzere hadisinisnadısahihtir.KonuylailgilihadisidestekleyenbirbaşkahadisdeMüslim'inrivayetettiğiHz.Ömer(r.a.)hadisidir.(Müslim,"Taharet",31)Hz.Ömer(r.a.)hadisiniEbûAvâne,İbnMâce,Ahmedb.HanbelveEbûArûbeEbü'z-ZübeyrvasıtasıylaCabirb.Abdullah(r.a.)'dendarivayetetmişlerdir.Hz.Ömer(r.a.)hadisiniUkaylî,Muğireb.Siklâb>Vâzi'b.Nâfı>Salimb.Abdullahb.Ömer>Ömerisnadıylanakletmişve"böylesibirraviyiancakkendisigibibaşkabirravidestekleyebilir"açıklamasınıyapmıştır(Ukaylî,ed-Duafâ,s.413).UkaylîbuaçıklamasıylazayıfbirraviolanMu-ğire'yikastetmektedir.Vâzi'b.Nâfıisemetrukbirravidir.BuradaAhmedb.HanbelveEbûDâvûd'dahadisinMa'dânvasıtasıyla ismizikredilmeyenbirsahâbî'denrivayetedildiğini,müellifin isesahâbîdensözetmedenmürselolaraknaklettiğinihatırlatmalıyız.BudurumdaAhmedb.Hanbel veEbûDâvûd'da "sahabedenbiri" ve "Hz.Peygamber (s.a.v.)'ineşlerindenbiri" olmaküzere iki farklışekildezikredilmesivemüellifinsehvenkaydetmemesininsebepolduğusöylenebilir.[144]Müslim,"Taharet",31.[145]MüellifinİbnHacer'inhadisleilgiliaçıklamalarınıntamamınızikretmemesinianlayabilmişdeğilim.Ebü'l-Hasanb. Faris'in söz konusu açıklamasını zikrettikten sonra İbn Hacer şöyle demiştir: İbn Faris ile Füleyh arasındakopukluk bulunmaktadır. Buna dikkat edilmelidir {Telhîsü'l-habîr, I, 93. İbn Ömer (r.a.) rivayeti Ebû Nuaym'ınTârihuİsbahân'mda.(II,115)bulunmaktadır.Aliel-KârieI-Mevzuat'ın-da(s.73)Firdevs'inMüsned'mde.zayıfbirisnadlanakledildiğinizikretmiştir.Yahyab.Saîdel-Kattân"Hasan'dantuhafrivayetlerivardır"demeksuretiyleonunsonderecezayıfolduğunu ifadeetmiştir. İbnArrakTenzîhü's-şerîa isimlieserindesözkonusuhadisiEbûNuaym'ınTârîhu İsbahân'möannaklettiktensonra, "Ira-kî'ninbelirttiğinegöreonunzayıfolmasınınsebebiEbûNuaym'ınhocasıEbûBekirel-Müfid'inisnaddabulunmasıdır"açıklamasınıyapmıştır..Resûluîlah(s.a.v.)'inabdestalınışınıanlatanrivayetlerdenTalhab.Musarrıfdışındakilerdeboynunumeshettiğindensözedilmemektedir.Talhab.Musamf'ınbabasıvasıtasıylanaklinegörededesi,"Resûluîlah(s.a.v.)'ibaşınıbirdefameshederkengördüm.Ensesinekadarmeshediyordu"demiştir.Diğer rivayet, "Resûluîlah(s.a.v.)'ibaşınıön tarafındanarkayadoğrumesh etti, ellerini kulaklarının altından çıkardı" şeklindedir. Hadisi Ebû Dâvûd ve başkaları rivayet etmiştir. İbnUyeynebununmünkerolduğunu zikretmiştir.Obugörüşündehaklıdır.Zira sözüedilenhadisin zayıf olmasınasebepolacaküç illetibulunmaktadır.Bunlar,Talhab.Musamf'ınbabasınınzayıfkabuledilmesi,tanınmamasıvesahâbî olduğunda İhtilafın bulunmasıdır. Nevevî, İbn Teymiyye, İbn Hacer el-Askalânî ve başka âlimler de busebeplehadisinzayıfolduğunusöylemişlerdir.BudurumuDatfüSünen-iEbûDâvûdisimlieserimde(Hadisno:15)bendeaçıkladım.Ancaksonradansözkonusurivayetinbirbaşkakusurunadaharastladım.İsnaddabulunanAmrb.Muhammedb.Hasan'Ia ilgiliHatîb el-Bağdâdî şöyle demektedir:OA'semdiye tanınırdı. AslenBasra'li olupBağdat'a yerleşmiştir. Dârekutnî ondan rivayette bulunmuş ve onu "münkerü'l-hadîs (rivayetlerinin çoğumünker)",başkabirnaklegörede"zayıfveçokyanılgan"olaraknitelemiştir(Hatîbel-Bağdâdî,TârîhuBağdâd,XII, 204). Lisânü'l-Mî-zâtt'da zikredildiğine göre ise onun hakkında Hâkim en-Nîsâbûrî, "Bazılarından onlarınnakletmediğimevzuhadislerrivayetedendüşükbiridir"açıklamasınıyapmıştır.BenzeriaçıklamalarİbnHibbânveen-Nikâşîtarafındandayapılmıştır.DolayısıylaburivayetindeonuyalancılıklaithametmekEbûNuaym'ınhocasıhakkında ithamdabulunmaktandaha iyidir.ZiraEbûNuaym'ınhocasıhem isnaddaondandahaöncehemdeondandahazayıftır.[146]Hadiszayıftır.Hadisiçinayrıcabk.Tahâvî,Şerhumeâni'l-âsâr,I,30;Taberânî,Mu'cemii'l-kebîr,XX,276-277. Nevevî, İbn Teymiyye, İbn Hacer el-Askalânî ve başka âlimler de bu sebeple hadisin zayıf olduğunusöyfemişlerdİr.[147]el-Mâide5/6[148]HadisinisnadındabulunanMes'ûdîhafızakaybına(ihtilata)maruzkalmıştır.Busebeplehadismerfûdaolsadelilolamaz.[149]İsnadınınkusuruEbûHalidel-Vâsıtî'dir.Bk.Şevkânî,Neylü'l-evtar,I,207.[150]Hadisinisnadızayıftır.Hadisleilgilimüellifinaçıklamasıisabetlidir.[151] Fuleyh b. Süleyman rivayetinde Nuaym "İmkân ölçüsünde" kısmının Ebû Hüreyre (r.a.)'in sözü veyahadisinbirparçasıolduğunubilemiyorum"açıklamasınıyapmaktadır.İbnHacerrivayetinaklettiktensonraşöyledemektedir:EbûHüreyre(r.a.)'indedâhilolduğuonsahabedenrivayetedenravilerarasındaNuaym'ınyaptığısözkonusuaçıklamayıyapanbaşkabirinerastlamadım.İbnü'I-Kayyim'inHâ-di'l-ervaKdaki(I,316)açıklamasıda

Page 124: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

şöyledir;BukısımEbûHüreyre(r.a.)'insözüoluphadisesonradanilaveedilmiştir.Birçokâlîmbudurumuifadeetmiştir.Nitekimhocamızda,"BukısmınHz.Peygamber(s.a.v.)'inaçıklamasıolmasıdüşünülemez.Zirasözüedilenparlaklıkeldedeğilyüzdeolurveuzatılmasıdamümkündeğildir.Çünküsözkonusuparlaklıkbaşadâhilolduğundahadiste belirtildiği gibi "gurre" olarak ifadeedilmez" demiştir. İbnü'l-KayyimZâdü'l-meâd'da. (I, 69)sözüedilenEbûHüreyre (r.a.)hadisini aynı şekilde zikrettikten sonra, "Hadisabdes-tin sözüedilenuzuvlardauzatılmasınadeğildirsekveayaktopuklarınınabdestedâhilolduğunadelâletetmektedir"açıklamasınıyapmıştır.AncakMüslim'inİbnEbîHilâl'den"kollarınıomuzlarınakadaryıkar"şeklinderivayetettiğihadisİbnü'I-Kayyim'ingörüşünündoğruolamadığınıortayakoymaktadır.Ziraburivayettekollarınomuzlarakadaryıkanacağıaçıkbirşekilde ifade edilmektedir. Bu rivayetle ilgili İbnü'l-Kayyim'in itiraz edebileceği nokta Müslim'in Sahih'indebulunmasınarağmenAhmedb.Hanbel'indebelirttiğiüzereİbnEbîHilâl'İnİhtilatamaruzkalması(hafızasınınsonderecezayıflaması)vebuhadisiihtilatöncesiveyasonrasındarivayetettiğininbİlinmemesidir.[152] Bize göre inançla ilgili olmayan ve konu hakkındaki hadislere aykırı bulunmayan bu tür haberlerinisnadlarında mütesahil davranıp ve onların hasen olduğuna hükmedilebilir. Haber için bk. İbn Ebî Şeybe, el-Musannef,I,55.[153]Ahmedb.Hanbel,VI,68;Tirmizî,"Taharet",79;Nesâî,"Güsl",24;İbnMâce,"Taharet",96;Hâkimen-Nîsâbûrî,el-Müstedrek,I,153.Hadissahihtir.Hâkimen-NîsâbûrîhadisinsahiholduğunusöylemişZehebîdeonakatılmıştır.[154]Hadissonderecezayıftır.HepsininisnadındaSüleymanb.Ahmedbulunmaktadır.[155]Tirmizî,"Taharet",48.[156]Heysemî,Kegfü'l-estâr,I,132;EbûYa'lâ,Müsned,IV,301;Dârekutnî,Sünen,I,15;İbnHuzeyme,Sahih,I, 48; Hâkim en-Nîsâbûrî, el-Müstedrek. I, 159. Hadis sahihtir. Hâkim en-Nîsâbûrî hadîsin sahih olduğunubelirtmiş,Zehebîdeonakatılmıştır.[157]Ahmedb.Hanbel,IV,213;EbûDâvûd,"Taharet",40;Tirmizî,'Taharet",47;Nesâî,"Miyah",iI;İbnMâce,"Taharet",34.[158]Ahmedb.Hanbel,IV,110,111;V,329;EbûDâvûd,"Taharet",40;Tirmizî,"Taharet",47;Nesâî,"Miyah",11;İbnMâce,"Taharet",34.[159]Hadisinisnadısahihtir.AhmedMuhammedŞakİrdehadisinisnadınınsahiholduğunusöylemiştir(Fethu'r-rabbânî,I,208).Ahmedb.Hanbel,II,103.[160]Hadisinisnadısahihtir.[161]Hadissahihtir.[162]EbûDâvûd,"Taharet",64;Tirmizî,"Taharet",38;Nesâî,"Taharet",101;İbnMâce,"Taharet",58.[163]Ahmedb.Hanbel, III, 410; IV,179,212;EbûDâvûd, "Taharet",64;Nesâî, "Taharet",102; İbnMâce,"Taharet",58;Hâkimen-Nîsâbûrî,el-Müstedrek, I,171.Hadissahihtir.Hâkimen-NîsâbûrîhadisinSahihayrCmşartlarınagöresahiholduğunuifadeetmiş,Zehebîdeonakatılmıştır.[164]Hadisin isnadı zayıftır. Ahmedb.Hanbel, V, 203. Âlimlerin çoğu isnadda bulunanRişdîn b. Sa'd'm zayıfolduğugörüşündedir. "Raviler hakkındaki ihtilafın bir zararının bulunmadığı" kuralını her zamanuygulanacak birkaideolarakkabulettiğimizzamanisnadlarlailgilihatalıkararlarasebepolabiliriz.Dolayısıylabirkaideolarakkabuletmeklebirliktebununmutlakolarakherzamankullanılacağısöylenemez.[165] Biz müellifin "hadisteki kopukluğun herhangi bir zararı yoktur" görüşüne katlimi yoruz. Zira isnaddakikopukluk hadisin sıhhatine zarar vermektedir. Nitekim uydurma hadislerin çoğunun isnadında kopuklukbulunmaktadır.AyrıcabaştaİmamBuhârî,Müslim,EbûDâvûd,Tirmizî, İbnMâceolmaküzerehadisâlimlerininçoğunagöreisnaddakikopuklukhadisinsıhhatinezararvermektedir.[166]Hadissahihtir.Ahmedb.Hanbel,II,258.AhmedMuhammedŞakirdehadisinsahiholduğunusöylemiştir.[167]EbûDâvfıd,"Taharet",51;Tirmizî,"Taharet",29;İbnMâce,"Taharet",53.Hadissahihtir.[168]Hadis İçinayrıcabk. İbnMâce, "Taharet",39;Hâkimen-Nîsâbûrî,el-Müstedrek, I,152; İbnHacer,et-Telhîsü'lhabîr.I,97.[169] Ebû Ya'lâ, Müsned, 231. Heysemî söz konusu hadisi Bezzâr ve Ebû Ya'iâ'nın rivayet ettiğini isnaddabulunanEbu'l-Cenub'unİsezayıfolduğunusöylemiştir(Heysemî,Mecmaü'z-zevâid,I,227).Bizegöre iseherikisinindeisnadındabulunanNadrb.Mansurdazayıftır.[170]Hadisinisnadızayıftır.İbnMâce,"Taharet",30.BuradahadisiDârekutnî'debulamadığımızıhatırlatmalıyız.Buradayamüellif hatayapmışveyahadisDârekutnî'ninSünendışındaki eserlerindeyeralmaktadır.Suyûtî el-Câmiu'l'kebîr'ındehadisinsadeceİbnMâce'debulunduğunuzikretmiştir.Bûsîrîdehadisinisnadınınzayıfolduğunu,

Page 125: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

isnadda bulunan Alkame b. Ebî Hamza'nın meçhul, Matar b. Heysem'in ise zayıf olduğunu söylemiştir (bk.Misbâhu'z-zücâce,I,154).[171]EbûDâvûd,"Taharet",65;Müslim,"Taharet",17.[172]Suyutî'nindebelirttiğigibihadisinisnadızayıftır.,(bk.Suyutî,cl-Hâvîfı'l-fetâvâ,I542)[173]Taberânî,Mu'cemü'l-kebîr,VI,121;Aliel-Muttakî,Kenzü'l-ummâl,V,72.Hadiszayıftır.Suyutîhadîsinzayıfolduğunaişaretetmiştir.[174]Beyhakî,es-Sünenü'l-kübrâ, I,44;Zebîdî,Şerhuİhyâü'l-ulûm,I,39.Beyhakîhadisle ilgilişöyledemiştir:Bu,zayıfbirhadistir.A'meş'tenonuYahyab.Ha-şim'denbaşkarivayetedenibilmiyorum.Yahyab.Haşim isemetrukbirravidir.HadisİbnÖmer(r.a.)'danbaşkaisnadladarivayetedilmiştir.[175]Tirmizî,"Taharet",71;Nesâî,"Taharet",98;İbnHuzeyme,Sahih,I,99;İbnHa-cer,Bulûğu'l-merâm,s.11.Hadishasendir.[176]Meni,erlik suyu;Mezi,halkarasındaabdestbozandiyebilinenerkeklikorganınınuyanması sonucundagelenbeyazyapışkanİncesıvı;Vedi ise,erkeklikorganındanidrardansonraprostatsalgısıolarakgelenkoyu-beyazsıvıdır.[177]Buhârî,"İlim",51;Müslim,"Hayız",17;EbûDâvûd,"Taharet",83.[178] İbnMâce, "İkâme",137.Bûsîrî bu isnadın zayıf olduğunu, İsmail b.Ayyaş'ınhadisi zayıf olanHicazlılarvasıtasıyla naklettiğini söylemiştir (Bûsîrî,Misbâhu'z-zü-câce, I, 399). Ancak İbn Ebî Şeybe'ninMusannef indeŞa'bî, Hakem, Miksem, Selâm ve diğer ravİler vasıtasıyla nakledilen rivayetler söz konusu hadisidesteklemektedir.Bûsîrî'ninsözüedileneserindezikrettiğiüzereTİrmizîel-Câmi'indebunlardanbirkısmınıEbü'd-Derdâ(r.a.)'denrivayetetmiştir.[179] Dârekutnî, Sünen, I, 155. Zeylaî'nin verdiği bilgiye göre Dârekutnî, İbn Cüreyc'in ravilerinden hafızseviyesinde olanların hadisi İbn Cüreyc> babası isnadıylaHz. Peygamber (s.a.v.)*denmürse! olarak rivayetettiklerini söylemiştir. İbn Adiy e/-Kâmil'inde İsmail b. Ayyaş'ın tercümesinde hadisi naklettikten sonra şöyledemiştir:İsmailhadisibazenbuİsnadbazendaİbnCüreyc>babası>Aişe(r.anhâ)İsnadıylarivayetetmiştirveherikisidesahihdeğildir.Neticeitibariyleİsmailb.Ayyaş'ınsadeceŞamlilar'danrivayetleriyazılıdırvedelilolarakkutlanılır.OnunHi-cazlılardanrivayetlerindeisemevkufumerfu,munkatıyımuttasıl,mürselimüsnedyapmakgibihatalarıbulunmaktadır.Hazimî'nİnen-Nasihve'l-mensuhİsimlieserindekiaçıklaması iseşöyledir:KendisiŞamlıolduğuiçinİsmailb.AyyaşsadeceŞamlılardanyaptığırivayetlerdegüvenilirkabuledilmiştir.Zirahadislerialmada,gevşeklik, titizlikvebenzerihususlardaherbölgeninkendineözel ıstılahlarıbulunmaktadır.Kişikendibölgesininıstılahını ise daha iyi bilir. Onun rivayetleri arasında çok tanınmayan bazı kimselerden münker rivayetleribulunmaktadır.SözkonususebepleâlimleronunŞamlılardanrivayetlerinidelilolarakkullanırkenHicaz,Küfevediğerbölgelerdenyaptığı rivayetleri terketmişlerdir.BeyhakîdeSünen'indeİbnAdiy'inyukarıdakiaçıklamalarınınaklettiktensonrahadisleilgiliAhmedb.Hanbel'ingörüşlerineyervermektedir.BunagöreAhmedb.Hanbelşöyledemiştir:İsmailb.Ayyaş'inİbnCüreyc>İbnEbîMüleyke>Aişe(r.anhâ)isnadıylaHz.Peygamber(s.a.v.)'den"Abdestli ikenkusanveyaburnundankanakan..." şeklindenaklettiğihadisi İbnCüreyc,babası vasıtasıylaHz.Aİşe(r.anhâ)'yizikretmedendoğrudanResûlullah(s.a.v.)'denderivayetetmiştir.İsmailb.Ayyaş'ınŞamlılardanyaptığırivayetlersahih,Hicazlılardanyaptıklarıisesahihdeğildir.BeyhakîhadisiDârekutnîvasıtasıylaAbdürrezzak>İbnCüreyc>babası>Hz.Peygamber(s.a.v.) isnadıyiamürselolarakrivayetetmişve"İbnCürec'insahihrivayetibudur"demiştir.Muhammedb.Abdullahel-Ensârî,EbûAsımen-Nebîl,Abdülvehhabb.AtâvediğerravilerdeAbdürrezzakgibirivayetetmişlerdir.Başkalarınındarivayetettiğigibiİsmailb.AyyaşdahadisibazenmürselolarakrivayetetmişsonradaŞafiî'yenispetetmiştir.Burivayetsahihdeğildir.Sahiholsabileabdestinalınmasınadeğil kanın yıkanmasına delâlet ettiği şeklinde anlaşılmalıdır. Beyhakî'nin bu yorumu İsabetli değildir. Zira buhadisteki "vudu" kelimesi sadece kanın yıkanmasına delâlet etseydi, namazdan ayrılması sonra da kanıyıkamasıylanamazıbozulurvenamazınatekrardevametmesidesözkonusuolmaz,aksinenamazıyenidenkılması gerekirdi. İbn Maîn İsmail b. Ayyaş'ın güvenilir olduğunu söylemiştir. O, isnada Aişe (r.anhâ)'yı ilaveetmiştir.Güvenilir ravininziyadesi isemakbuldür.Ayrıcamezhebimizegöremürselhadisdedelildir(bk.Zeylaî,Nasbu'r-râye,I,38).[180] Hadisin isnadı zayıftır. Dârekutnî hadisi Muhammed b. Ahmed b. Amr b. Abdiilha-lik > Ebû AlâkaMuhammedb.Halid>babası>İbnSeleme>Süleymanb.Erkam>Atâ>İbnAbbas(r.a.) isnadıylarivayetetmişveSüleymanb.Erkam'ınmetrukolduğunusöylemiştir.EbûDâvûdonunmetrukolduğunubelirtmiş,EbûZür'a'dazayıflığınızahibü'l-hadislafzıylaifadeetmiştir.[181]Hadiszayıftır.İbnHibbân'ınisnadızayıftır.İsnadındabulunanMüslimb.Sellâmmeçhulbirravidir.BuradaİbnMâce'ninsözkonusuhadisimüellifindelilolarakkullanmasınauygunşekilderivayetetmediğinidehatırlatmalıyız.[182]BuradamüellifinİbnHacer'denyaptığınakildeciddibirhatayaptığınıhatırlatmalıyız.ZiraİbnHacerhadisinisnadının hasen olduğunu söylememiş aksine hadisi zayıflıkla nitelemiştir. Müellifin bu hususu gözden kaçırdığı

Page 126: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

görülmektedir.İbnHa-cer'inhadisleilgiliaçıklamasışöyledir:KonuylailgiliİbnAbbas(r.a.)'inhadisiniDârekutnî,İbnAdiyveTaberânî rivayetetmişlerdir.BunagöreHz.Peygamber (s.a.v.), "Namazda ikenburnundankangelenkimsekanıyıkasın,abdestiniyenilesinvenamazınıbaştanyenidenkılsın"buyurmuştur.Hadisinisnadındametrukra-vilerdenSüleymanb.Erkambulunmaktadır.EbûSaîdel-Hudrî(r.a.)rivayetiiseşöyledir:"Biriniznamazdaikenkusarsa,burnundankangelirseveyaabdestibozulursanamazdanayrılıpabdestalsınsonradanamazınakaldığıyerdendevametsin."BuhadisiDârekutnîrivayetetmiştir.İsnadızayıftır.İsnadındametrukraviler-denEbûBekired-Dâhirîbulunmaktadır.Abdürrezzakb.HemmameUMusan-nefindebunuHz.Ali(r.a.)'enispetetmektedirveisnadıhasendir.Benzeriel-Mu-vatta'daSüleymanb.ErkamtarafındanİbnÖmer(r.a.)'nınsözüolarakdarivayetedilmektedir.BunagöreİbnÖmer(r.a.),"Biriniznamazdaikenburnundankangelirsenamazdanayrılıpabdestalsın sonra da konuşmadan namazına kaldığı yerden devam etsin" demiştir. İmam Şafiî'nin başka bir isnadlanaklinegöregöreİbnÖmer(r.a.),"Namazdaikenburnukanayan,mezisigelenveyakusankimsenamazdanayrılıpabdestalsınsonradanamazınadönsün"demiştir.(İbnHacer,et-Telhî-su'Uhabtr,I,275)[183]Tirmizî,"Taharet",93.Hadissahihtir.HadisinaslıSahihayn'dabulunmaktadır.[184] Buhârî hadisi "Abdestin Sadece İdrar ve Dışkı Yollarından Çıkanlar Sebebiyle Gerekeceğini Söyleyenler"başlığındatemriz(meçhul)sığaylamuallakolarakrivayetetmiştir.İbnHacer'inhadisle ilgiliaçıklamasışöyledir:Buhârî'nin "Cabir'den rivayet edildiğine göre" diyerek naklettiği söz konusu hadisi İbn İshak el-Maegâ-zî'sindemuttasılolarakrivayetetmiştir.BunagöreİbnİshakhadisiSadakab.Yesar>Akîlb.Cabir>babası isnadıylauzuncarivayetetmiştir.HadisiİbnİshaktarikiyleayrıcaAhmedb.Hanbel,EbûDâvûd,Dârekutnî,İbnHuzeyme,îbn Hibbân ve Hâkim en-Nîsâbûrî de rivayet etmiştir. İbn Huzeyme ve İbn Hibbân hadisin sahih olduğunusöylemişlerdir. îbn İshak'ın hocası Sadaka güvenilir bir ravidir. Akil b. Cabir'den Sadaka'dan başka rivayettebulunanbaşkabirravibulunduğunubilmiyorum.Buhârîyabusebepleveyaözetolarakrivayetettiğiyadaîbnİshak'ızikretmemekiçinhadisitemriz(meçhul)sigasıylamuallakolarakrivayetetmiştir(bk.İbnHacer,Fethu'l-bârî,I,245)[185]Ahmedb.Hanbel,III,343;EbûDâvûd,"Taharet",78;Dârekutnî,Sünen,I,223.Hadisİçinayrıcabk.îbnHibbân,Sahih,III,375(İsnadındaAkîlb.Cabirbulunmaktadırvezayıftır);İbnHuzeyme,Sahih,36;Hâkimen-Nîsâbûrî,el-Müstedrek,I,156;Beyhakî,es-Sünenü'l-kübrâ,IX,150;îbnîshak,es-Sîre,III,101-102.HadisihepsideAkîlb.Cabir>babasıİsnadıylarivayetetmişlerdir.Akîlb.Cabİr'leilgiliyeterlibilgibulunmamaktadır.İbnHaceret-Takrîb isimli eserinde onunmakbul olduğunu söylemiştir. Beyhakî ed-Delâil (III, 387) isimli eserinde Vâkidîİsnadıylarivayetetmiştir.Ancakodametrukbirravidir.[186]Beyhakî,ed-Delâil,III,387.Yukarıdadaifadeedildiğiüzereisnadızayıftır.[187] Dârekutnî hadisi Salih b. Mukatil > babası isnadıyla rivayet etmiştir. Ebu't-Tayyib el-Ebâridî hadisiBeyhakî'ninde rivayet ettiğini söylemiştir. İbnü'l-Arabî'nİndeDârekutnî'ninhadisin sahiholduğunu ifadeettiğinibelirtmiştir.Ancakbudoğrudeğildir.NitekimBeyhakîel-Hilâfiyyâfta,EbûAbdullahel-Hâkim'inSalihb.Mukatil>babasıisnadıyfarivayetettiğihadisiDârekutnî'yesorduğunuonun,da"kuvvetlideğildir"şeklindecevapverdiğinihabervermektedir.[188]Dârekutnî,Sünen,I,157.Bizegöredemevkufolanrivayettercihedilmelidir.[189]Aşağıda100,101ve102noluhadislerdezikredileceğiüzereburivayetsahihdeğildir.[190]Hadishakkındagerekliaçıklamalar92noluhadistezikredilmiştir.[191]Dârekutnî'nİn,İsmailb.Ayyaş>îbnCüreyc>İbnEbûMüleyke>Aişe(r.anhâ)isnadıylanaklinegöreHz.Peygamber(s.a.v.),"Kimekusma,burunkanamasıveyameziisabetedersenamazdanayrılıpabdestalsınsonradakonuşmadannamazınakaldığıyerdendevametsin"buyurmuştur(bk.Dârekutnî,Sünen,I,154). İsmailb.Ayyaş'ınHicazlılar'danyaptığırivayetlerzayıftırveİbnCüreycdeHicazlı-dır.Dârekutnîhadisleilgilişöyledemiştir:İbnCüreyc'inhafızseviyesindekitalebelerionuİbnCüreyc>Babası>Hz.Peygamber(s.a.v.)isnadıylamürselolarakrivayetetmişlerdir(bk.Dârekutnî,Sünen,I,153).Ahmedb.Hanbel,Muhammedb.Yahyaez-ZühlîveEbûHatimbu rivayetin sahiholduğunusöylemişlerdir.Dârekutnîonuel-îlel veSimen'inde (I,154) İsmailb.Ayyaşisnadıylazikretmişve,"HadisiAtâb.AclanveAbbadb.KesîrdeEbûMüleyke>Aişe(r.anhâ)isnadıylarivayetetmişlerdir.Atâb.AclanveAbbadb.Kesîrisezayıfravilerdir"demiştir.[192] Buhârî söz konusu haberi "Abdestin Sadece İdrar ve Dışkı Yollarından Çıkanlar Sebebiyle GerekeceğiniSöyleyenler"başlığındacezm(malum)sigaylamuallakolarakrivayetetmiştir.İbnHacer'inhaberleilgiliaçıklamasışöyledir.SözüedilenhaberiSaîdb.Mansurveİbnü'l-Munzirsahihbirisnadlamuttasılolarakrivayetetmişlerdir(İbnHacer,Fethu'l-bârî,I,337).[193] Buhârî söz konusu haberi "Abdestin Sadece İdrar ve Dışkı Yollarından Çıkanlar Sebebiyle GerekeceğiniSöyleyenler"başlığındacezm(malum)sigaylamuallakolarakrivayetetmiştir.İbnHacer'inhaberleilgiliaçıklamasışöyledir:İbnEbîŞeybeonusahihbirİsnadlavemuttasılolarakrivayetetmiştir.İbnEbûŞeybe"Sonranamazınıkıldı"kısmınıdailaveetmiştir.

Page 127: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

[194] İsnadı sahihtir.Buhârî sözkonusuhaberi "AbdestinSadece İdrarveDışkıYollarındanÇıkanlarSebebiyleGerekeceğiniSöyleyenler"başlığındamuallakolarakrivayetetmiştir.İbnHacer'inhaberleilgiliaçıklamasışöyledir:BuhaberiSüfyanes-SevrîCâmf indeAtâb.Saib'denmuttasılolarak rivayetetmiştir.Süfyanes-Sevrî,Atab.Saib'i bu şekilde namaz kılarken görmüş ve sözü edilen haberi ondan İhti-latmdan önce bizzat kendisindenişitmiştir.İsnadısahihtir,(bk.İbnHacer,Fethu'l-bârî,I,338).[195] Buhârî söz konusu haberi "Abdestin Sadece İdrar ve Dışkı Yollarından Çıkanlar Sebebiyle GerekeceğiniSöyleyenler"başlığındacezm(malum)sigaylamuallakolarakrivayetetmiştir.İbnHacer'inhaberleilgiliaçıklamasışöyledir: İbnÖmer(r.a.)'nınaçıklamasını İmamŞafiîve İbnEbîŞeybe, "İbnÖmer fr.a.)kanaldırdığındabıçakvurulanyerleriyıkardı"şeklinderivayetetmişlerdir.Hasan-ıBasrîileilgilihaberideİbnEbîŞeybemuttasılolarakrivayetetmiştir.Bunagöre,"kanaldıranınyapmasıgerekennedir?"şeklindekisoruyaHasan-ıBasrî,"kanalınanyerleri yıkamasıdir" diye cevap vermiştir. İbn Hacer söz konusu haberlerin hasen olduklarına işaret etmekleyetinmiştir,(bk.İbnHacer,Fethu'l-bârî,I,338).[196]Ahmedb.Hanbel,VI,152;Dârekutnî,Sünen. I,113;Hâkimen-Nîsâbûrî, el-Müs-tedrek, I,163.Hadiszayıftır.Hâkimen-NîsâbûrîhadisinsahiholduğunusöylemişZehebîdeonakatılmıştır.BizegöreisnaddabulunanZekeriyab.EbîZaidehadisi"an"lafzıylarivayetetmiş,Mus'abb.Şeybeiserivayetindegevşekbiridir.HadisiİbnHuzeyme de rivayet etmiştir (bk. İbn Huzeyme, Sahih, I, 126). Ancak sözü edilen iki kusur onda dabulunmakladır.Mus'abb.ŞeybeAhmedb.HanbePinisnadındadavardır.[197]Hadiszayıftır.SözkonusuhadisiDârekutnî,Bakiyye>Yezidb.Halid>Yezİdb.Muhammed>Ömerb.Abdülaziz>Temimed-Dârî(r.a.)İsnadıylanakletmektedir.AncakDârekutnî,Ömerb.Abdülaziz'inTemimed-Dârî(r.a.)'denhadisişitmediğinidesöylemiştir(Dârekutnî,Sünen,I,157).BizegöreDârekutnî,isnaddabulunanYezidb. Halid ve Yezid b.Muhammed'inmeçhul olduklarını zikretmemiştir. NitekimZeylaî onların ikisinin demeçhulolduğunu ifade etmiştir (bk. Zeylaî, Nasbu'r-râye, I, 37).Müdellis olan Bakıyye'nin hadisi "an" lafzıyla rivayetetmesideisnaddakibirbaşkakusurdur.Abdülhakdael-Ahkamisimlieserinde,"Buisnadıkopukzayıfbirhadistir"açıklamasınıyapmıştır. İbnAdiydesözkonusuhadisiAhmedb.Ferec'intercemesindevererek,"O,hadisidelilolarakkullanılacakra-vİIerdendeğildir.Ancakzayıfolmasınarağmenhadîsialınmıştır,hadisiyazılabilir"demiştir(bk.İbnAdiy,el-Kâmil,I,190;II,77).İbnEbûHâtİmde^/-//e/'inde,"Ahmedb.Ferec'tenhadisyazdık,bizegöreodoğruolduğusöylenebilecekbirravidir"demiştir.Hatibel-Bağdâdî'nİnnaklinegöreAhmedb.Ferec'işarapiçmekleithametmişve"Allah'ayeminolsunkioyalancınınbiridir"demiştir(bk.Hatibel-Bagdâdî,TârîhuBağdâd,IV, 341). Onun yalancı olduğunu söyleyen başka âlimler de bulunmaktadır. Bu durumda hadislerinin tamamıdikkate alınamayacak haldedir. Delil olarak kullanılmaları bir tarafı desteklenmek amacıyla bile yazılmazdurumdadır,îbnAdiy'İnel-KâmiV'mcyenidenbaktığımdasözkonusuhadisinaklettiktensonrabaşkabilgilerederastladım.BunagöreBakıyye'ninŞu'be'dennaklettiğibirkitapbulunmaktadır.İçerisigaribrivayetlerledoludur.Bugarib rivayetlerindeBakıyyehep tekkalmaktadır.BelkidebunlarınŞu'be'yenisbeti tamamenİftiradır.Doğrusukandandolayıabdestinbozulduğunadairsahihbirhadisbulunmamaktadır.Şevkânîbaşkaâlimlerideifadeettiğiüzere asıl olan abdestin bozulma-masidır. Nitekim Hicaz âlimlerine göre de kan sebebiyle abdestbozulmamaktadır.Medineliyedi fakihveonlardanöncebazı sahâbîlerdebugörüştedir. İbnEbîŞey-be'nİnel-Musannef inde (I, 92) ve Beyhakî'de (es-Sünenü't-kübrâ, I, 141) sahih isnadla nakledildiğine göreHz.Ömer(r.a.) yüzündeki sivilceyi sıkınca bir miktar kan çıkmıştı. Onu parmaklarıyla sildi sonra da abdest almadannamazınıkılmıştır.İbnEbîŞeybebenzeriniEbûHüreyre(r.a.)'dendenakletmiştir.Abdullahb.EbûEvfâ(r.a.)'indanamazdaikenkantükürdüğühaldenamazınadevamettiğisahihbiryollanakledilmiştir.Bk.İbnHacer,Fethu'l-bârî,I,222-224;AyrıcaBuhârîmuhtasarınayaptığımta'likadabakılabilir(I,57).[198]Hadiszayıftır.Ahmedb.Hanbel,I,256;EbûYa'Iâ,Müsned,IV,369;İbnEbîŞey-be,el-Musannef,I,132.ibn Hacer, Ebû Halid ed-Dâlânî'nin rivayetinde tek kaldığını ve hadisin sahih olamayacağını söylemiş, Zehebî,âlimlerinisnadındakİYezidb.Abdurrahman'ınzayıfolduğunuifadeettiklerininakletmiş,İbnHİbbân,EbûHa-üded-Dâlânî'nin çok hatâ yaptığını ve sadece güvenilir ravilere uygun nakillerinin delil olabileceğini zikretmiştir (bk.Münâvî,Feyzü'l-kadîr,V,372).[199]Hadishasendir.Hadisiçinbk.Ahmedb.Hanbel,IV,97;EbûDâvûd,"Taharet",79;İbnMâce,"Taharet",62.[200]İsnadıceyyiddir.Beyhakî,es-SünenU'l-kübrâ,I,122;İbnHacer,et-Telhîsü'l-habîr,I,44.Beyhakîhaberinmevkufolduğunusöylemiş,sıhhatikonusundaherhangibiraçıklamayapmamıştır.[201]EbûDâvûd,"Taharet",79;Dârekutnî,Sünen,I,131.HadisinaslıMüslim'dedebulunmaktadır.[202]Habersahihtir.AyrıcaEbûDâvûdda,"Resûlullah(s.a.v.)'inashabıyanlarıüzerineyatıyorveuyuyorlardı.Daha sonra namaz kılmak için kalktıklarında bir kısmı abdest alıyor, bir kısmı ise abdest almadannamazlarınıkılıyordu"şeklinderivayetetmiştir(bk.EbûDâvûd,Mesâilti'l-İmamAhmed,s.318).İsnadı,BuhârîveMüslim'inşartlarınagöresahihtir.[203]Senedisahihtir.

Page 128: Imam Ebu Hanife Rh Hadislerle Hanefi Fikhi 1

[204] Hadis sahihtir. Dârekutnî de hadisin sahih olduğunu söylemiştir. Ebu't-Tayyib el-Abâdî'nin açıklamasışöyledir:Enesb.Malik (r.a.) rivayetini İmamMüslim,Şâfîî,TirmizîveEbûDâvûd rivayetetmişlerdir.Şu'be'ninKatâde'denrivayetinde"Hz.Peygamberzamanında" ilavesibulunmaktadır.Tirmizî'ninŞu'bevasıtasıyla rivayetişöyledir: İçlerinden birinin horlaması duyulacak kadar uyurken Resûlullah (s.a.v.)'in ashabının namaz İçinuyandınIdıkfarınıgördüm.Onlarbuhaldeikennamazlarınıkılıyorabdestalmıyorlardı.Abdullahb.Mübarek,"bizegelenrivayet'oturarakuyuyorlardı'şeklindedir"demiştir.Beyhakî,Abdurrahmanb.MehdîveŞafiî'ninhadisibunagöreyorumladıklarınıhabervermiştir. İbnü'l-Kattân'ınaçıklaması ise şöyledir:Müslim'in rivayetindensahabeninoturarak uyudukları anlaşılmakta, âlimlerin çoğu da böyle olduğunu düşünmektedir. Ancak böyle anlaşılmasınıengelleyenbaşkabirrivayetbulunmaktadır.NitekimYahyab.Saîdel-Kattân>Şu'be>Katâde>EnesisnadıylanakledildiğinegöreResûluUah(s.a.v.)'inashabınamazıbeklerkenyanlarıüzerineyatıyorbirkısmıdauyuyordu.Dahasonradanamazkılmak içinkalkıyorlardı. İbnDakîkü'I-îdburivayettesözkonusuedilenin,hafifbiruykuolarakdüşünülebileceğiniancakbununTirmizî'ninnaklettiğihorlamarivayetiyleçeliştiğiniifadeetmiştir.Ahmedb.Hanbel, Yahya b. Saîd el-Kat-tân, Tirmizî de Bündâr vasıtasıyla "yanları üzerine yatıyorlardı" şeklinde rivayetetmişlerdir.BunuBeyhakîveBezzârdarivayetetmişlerdir.[205] Şeybânî, el-Âsâr, I, 421; Ebû Hanife (r.a.), Müsned, I, 248; Dârekutnî, Sünen, I, 167; Beyhakî, es-Sünenü'l-kübrâ,i,146.[206]Abdürrezzakes-San'ânî,el-Musannef,III,376;Beyhakî,es-Sünenü'l-kübrâ,I,146;Zeyiaî,Nasbu'r-râye,I,50.Beyhakîşöyledemiştir:Bumürselbirhadistir.Ebü'l-Aliye'ninmürsellerininİseherhangibirkjymetiyoktur.ZiraoMuhammedb.Sîrîn'indebelirttiğigibihadisikimdenaldığınadikkatetmezdi.HadisiHasan-iBasrî,İbrahimen-NehaîveZührîdemürselolarakrivayetetmişlerdir.[207] Hadis zayıftır. İbnü't-Türkmânî'nin hadisle ilgili açıklaması şöyledir: Beyhakî de onu İbnÖmer (r.a.)'danrivayetetmiştir.OnunİbnCevsâ>Atıyyeb.Bakıyye>Babası>Amrb.Kayses-Sukûnî>Atâ>İbnÖmer(r.a.)isnadıylanaklinegöreRe-sûlullah(s.a.v.)"Kahkahailegülenkimseyenidenabdestalıpnamazınıtekrarkılsın"buyurmuştur. Gerçi İbnü'l-Cevzî el-İlelü'l-miitenâhiye'de şöyle demiştir: Bu rivayet sahih değildir. Zira Bakjyyegeneldetedlisyapmaktadır.Burivayetidebazızayıfravilerdenalıpisminizikretmemişolabilir.AncakbizegöreBakıyye sadûk (doğru sözlü) bir ravidir. Bu rivayetinde hadisi hocasından aldığını açıkça ifade etmiştir. Sadûk(doğru sözlü) olup tedlis yapan ravi hadisi hocasından aldığını açıklarsa tedlis yapmadığı anlaşılır. Ayrıca sözkonusu hadis daha Önce de zİkredildiğİ üzere Bakıyye ve Ma'bed vasıtasıyla İbn Sîrîn'den demürsel olarakrivayetedilmiştir.BütünbunlarböyleikenburivayetlerindayandığıkimseninEbü'I-Aliyeolmasınasılsözkonusuolabilir? Ancak biz burada îbn Adiy'in hadisin isnadları hakkında verdiği detaylı bilgi için el-Kâmil'İne (III, 181)bakjlabileceğinihatırlatmalıyız.[208] Burada İmam Müslim'in Atâ'nın İbn Ömer (r.a.)'dan naklettiği bu hadisi el-Câ-miu's-sahîh'inde rivayetetmediğinihatırlatmalıyım.[209] Buhârî söz konusu muallak rivayeti "Abdestin Sadece İdrar ve Dışkı Yollarından Çıkanlar SebebiyleGerekeceğiniSöyleyenler"başlığındazikretmiştir.İbnHacer,Fethu'l-bârfdeburivayetiSaîdb.Mansur,Dârekutnîvebaşkalarınınmuttasılolarakrivayetettiklerinivebununsahiholduğunusöylemiştir.[210]İbnAdiy,el-Kâmil,III,167.İbnAdiyhadisleilgiliodukçaönemlivedetaylıbilgivermektedir.Buradabazınoktalaraişaretetmeliyiz.KonuylailgiliensahihrivayetCabirb.Abdullah(r.a.)'İnaçıklamasıdır.BuaçıklamaHz.Peygamber (s.a.v.)'e de nispet edilmiştir. Ancak bu zayıftır. İbn Hacer'in belirttiğine göre Dârekutnî Hz.Peygamber (s.a.v.)'İn "Gülmek namazı bozar abdesti ise bozmaz" buyurduğunu Cabİr b. Abdullah (r.a.)'dennakletmektedir.EbûBekiren-Nîsâbûrî'nin,"Bumün-kerbîrrivayettir,Dârekutnîonumerfûolarakrivayettehataetmiştir.DoğrusuonunCabirb.Abdullah(r.a.)'eaitolmasıdır"dediğinakledilmiştir.İbnü'l-Cevzî'ninnaklinegöreAhmedb.HanbelveZühlî,"Gülmeninabdestibozacağınadairsahihbirhadisbulunmamaktadır"demişlerdir.Cabirb.Abdullah(r.a.)'leilgilirivayetinisnadındabulunanEbûŞeybe,EbûBekirb.EbîŞeybe'nindedesiolupnisbesiel-Vâsıtî'dir. İbnü'l-Cevzî onun Abdurrahman b. İshak olduğunu söylemek suretiyle yanılmıştır. İbnAdİy'İn naklinegöredeAhmedb.Hanbel,"Gülmeninabdestibozacağınadairsahihbirhadisbulunmamaktadır"demiştir.KuyuyadüşenamâhakkındakihadisindayandığıkimseEbü'l-Âliye'dir.Buhususproblemlidir.Beyhakîel-Hilâfiyyâf'tabuhusustagenişbilgivermektedir.EbûYa'lâel-Hanbelîderivayetinbütünİsnadlarınıbirarayagetirenmüstakilbircüztelifetmiştir(bk.îbnHacer,et-Telhîsu'l-habîr,I,115).