GÜN­DEMGün­dem

oku,­

gün­de­mi­

ya­ka­la... GÜN­DEM3 Mart 2017 Y› l : 20 Haf ta l ı k S i ya s i ve Ak tü e l Ga ze te Say ı : 1008 Fi ya t ı : 0 .80 Eu ro

Gün­dem

oku,­

gün­de­mi­

ya­ka­la...

19’da 11’de

ekonomi spor

Bağımsız Bosna Hersek

25 yaşında

İstenmeyennumaralarıengelleme! 20’de

Euro Bölgesi için yine tehlike

çanları 23’te

Beşiktaş -Olimpiakos

maçlarına doğru

BATI Trakya’dan yıllar önce göçederek yerleştikleri Veria (Karafere)iline bağlı Aleksandria (Gida)ilçesinde yaşayan azınlıkmensuplarının kurduğu dernek lokaliile derneğin içinde Kur’an kursu veibadethane olarak kullanılanmescidin kapatıldığı öğrenildi.Derneğin tüzüğünde Kur’an kursu vedini etkinlikler yapma maddesibulunmasına rağmen mescidin polistarafından kapatılması vekullanılmasına yasak getirilmesibölgede yaşayan azınlık toplumundaüzüntü ve tepki yarattı. Olay, “ibadetözgürlüğüne kısıtlama” olaraknitelendirildi. » 15, 16

EDİRNE TrakyaÜniversitesi Balkan AraştırmaEnstitüsü, “Batı TrakyaTürklerinin Eğitim, Basın veDini Durumları” konuluçalıştay düzenledi.Isparta’daki SüleymanDemirel Üniversitesi TarihTopluluğu da “Batı TrakyaTürklerinin Dünü – Bugünü”konulu bir konferansgerçekleştirdi. » 2, 3

Azınlığınsorunlarıanlatıldı

bilimdünya

Çavuşoğlu’ndanKocias’a sert yanıtTürkiye Dışişleri Bakanı MevlütÇavuşoğlu, Yunanlı mevkidaşının Skaitelevizyonuna yaptığı açıklamalarlailgili olarak, Kocias’dan devletciddiyeti göstermesini beklediklerinisöyledi. » 4, 5

Türkiye Büyük Millet Meclisi BaşkanVekili Mehmet Akif Hamzaçebibaşkanlığındaki heyet, Batı Trakya’yıziyaret ederek bir dizi temaslardabulundu. »9

Rodop ili Demokratik İttifak PartisiMilletvekili İlhan Ahmet, Şapçı TapuDairesi’nin geliştirilerek hizmetedevam etmesi yönündeki talebinibakana iletti. »16

“Şapçı TapuDairesifaaliyetinedevam etsin”

Hamzaçebi Batı Trakya’yıziyaret etti

Aleksandria derneğine mescit yasağı!

»12-13Pilot uygulamadasoru işaretleri...Eğitim Bakanlığı’na bağlı Eğitim Politikaları Enstitüsü’nün, BatıTrakya’da azınlık üyelerinin yaşadığı bölgelerdeki anaokullarındahayata geçireceğini açıkladığı yeni uygulama soru işaretleri yarattı.

YAPILAN açıklamadaYunanca’dan söz edilirken,Türkçe’ye değinilmemesi azınlıkiçinde endişelere neden oldu. Buarada ANEL temsilcilerinin,“Yeni uygulamayla birliktePomakça ve Roman dilinineğitim sürecine dahil edileceği”yönündeki açıklamaları soruişaretlerinin çoğalmasına nedenoldu.

Azınlık dernek yöneticileri,hayata geçirileceği açıklananyeni uygulamanın azınlığıntalebini karşılamadığını ve yeniuygulama hakkında bazıendişelerinin olduğunubelirtirken, SİRİZAmilletvekilleri Mustafa Mustafave Hüseyin Zeybek yeniuygulamayı savundu. PASOKpartisi milletvekili İlhan Ahmetise uygulamayı “yetersiz” olaraknitelendirdi.

»6, 7, 8

gundem_1008_Layout 1 08.03.2017 13:18 Page 1

GÜN­DEM­haber 18 Eylül 2015GÜN­DEM­haber 23 Ekim 2015GÜN­DEM­haber 18 Eylül 2015GÜN­DEM­haber 6 Kasım 2015GÜN­DEM­haber 18 Eylül 2015GÜN­DEM­haber 23 Ekim 2015GÜN­DEM­haber 18 Eylül 2015GÜN­DEM­haber 13 Mayıs 2016GÜN­DEM­haber 18 Eylül 2015GÜN­DEM­haber 23 Ekim 2015GÜN­DEM­haber 18 Eylül 2015GÜN­DEM­haber 6 Kasım 2015GÜN­DEM­haber 18 Eylül 2015GÜN­DEM­haber 23 Ekim 2015GÜN­DEM­haber 18 Eylül 2015GÜN­DEM­haber 3 Mart 20172

Batı Trakya Türkleri’nin sorunları Trakya Üniversitesi’nde anlatıldı

EDİRNE Trakya Üniversitesi (TÜ)Balkan Araştırma Enstitüsü tarafındandüzenlenen, “Batı Trakya TürklerininEğitim, Basın ve Dini Durumları”konulu çalıştay, 25 Şubat Cumartesigünü üniversitenin Balkan KongreMerkezi’nde gerçekleşti. Çalıştay’daBatı Trakya Türkleri’nin sorunlarıanlatıldı.

Trakya Üniversitesi’ndeki etkinliğeBatı Trakya’dan, Batı Trakya TürkÖğretmenler Birliği Başkanı SamiToraman, BAKEŞ Genel Müdürü PervinHayrullah, Gümülcine MüftüYardımcısı Fehim Ahmet, İskeçe MüftüYardımcısı Ahmet Hraloğlu, GÜNDEMgazetesinden Ozan Ahmetoğlu, RodopRüzgarı dergisinden İbrahim Baltalı veÇınar FM’den Necat Ahmet konuşmacıolarak katıldılar.

Çalıştayda, Trakya ÜniversitesiRektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu,Balkan Araştırma Enstitüsü MüdürüYrd. Doç. Dr. Bülent Akyay açılışkonuşması yaptı. Batı TrakyaTürkleri’nin yaşadığı sorunların elealındığıetkinliği

üniversitede okuyan gençlerle,Edirne’de öğretim üyeliği yapan bazıBatı Trakyalılar da izledi.

“BALKANLI ÖĞRENCİ SAYISINI 10 BİNE KADARARTIRMAYI HEDEFLİYORUZ”Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.Erhan Tabakoğlu çalıştayda yaptığıkonuşmada, Balkanlar’dan 2 bini aşkınöğrencinin Trakya Üniversitesi’ndeçeşitli bölümlerde okuduğunubelirterek, bu rakamı 10 bine çıkarmayıhedeflediklerini söyledi. Türkiye’dekidiğer üniversitelerde Balkanülkelerinden öğrenci sayısının daha azolduğunu aktaran Tabakoğlu, şunlarıkaydetti: “Balkanlar’ın bizi tercihetmesi de tesadüf değildir. Hem coğrafiyakınlık, hem de kültürel benzerlikvardır. Biz misyon olarak 2023'e kadarTrakya Üniversitesi'nde eğitim görenBalkanlı öğrenci sayısını 10 bine kadarartırmayı hedefliyoruz. Bunuartırabilmek için neler yapılmalı, birüniversiteye bu işte neler düşeranlamında bu çalıştayı düzenledik.Dinamikleri ve oranın sorunlarını dahaiyi öğrenip, açıkçası dersimizeçalışarak, orada doğru bir şekildehareket ederek üniversitemizi veTürkiyemizi temsil etmek istiyoruz.”

TÜ’nün Balkanlar’la ilgili üzerinedüşen görevi yaptığını aktaranTabakoğlu, “Balkan AraştırmaEnstitümüz bununla ilgili çalışmalaradevam ediyor. Orada yaşayaninsanlardan bu konuyu dinlemek dekonunun daha iyi anlaşılmasıaçısından önemlidir.” diye konuştu.

İki oturum halinde düzenlenençalıştayı Trakya Üniversitesi öğretimüyelerinden Batı Trakyalı Yrd. Doç. Dr.Ali Hüseyinoğlu yönetti. Çalıştayda,Batı Trakya Türkleri’nin eğitimdurumları, eğitimin aksayan yönleri,müftülük ve vakıflar sorunu, azınlıkbasını ve Yunanistan ulusal basınınınBatı Trakya Türkleri’ne bakışı, radyoyayıncılığı ve Batı Trakya’daki OsmanlıTürk eserlerinin durumu konuşmacılartarafından ele alındı. Her iki oturumunsonunda konuşmacılar, çalıştayakatılanların sorularını yanıtladı.

Çalıştay sonunda konuşmacılaraBalkan Araştırma Enstitüsü Müdürü

Yrd. Doç. Dr. Bülent Akyay tarafındanplaket ve katılım belgeleri sunuldu.

Eski belediye başkanı İbrahim Şerif’in annesi vefat etti

RODOP iline bağlı Kozlukebir eskiBelediye Başkanı İbrahim Şerif’in annesiİmman Şerif hayatını kaybetti.

Gümülcine Devlet Hastanesi’nde tedavigören 82 yaşındaki İmman Şerif’in kalpyetmezliği sonucu yaşamını yitirdiğiöğrenildi. İmman Şerif, 24 Şubat Cumagünü Dündarlı köyünde kalabalık bircenaze töreniyle toprağa verildi.

Sirkeli Kozlukebir Belediyesi GelecekListesi Başkanı İbrahim Şerif’i acılıgününde, akraba ve dostları yalnızbırakmadı.

Merhume İmman Şerif’in cenazetörenine Gümülcine Seçilmiş Müftüsüİbrahim Şerif, Rodop Milletvekili MustafaMustafa, Kozlukebir Belediye Başkanı

Rıdvan Ahmet, başkan yardımcıları ÖmerAren Salih, İrfan Hüseyin, Gelecek Listesimeclis üyeleri, Güven Listesi BaşkanıAdnan Salih, Yassıköy Belediye Başkanıİsmet Kadı, Gümülcine Belediyesi’ndenmeclis üyeleri Rıdvan Molla İsa ve SibelMustafaoğlu, Doğu Makedonya - Trakyaeyalet meclis üyesi Mustafa Katrancı,Rodop Milletvekili İlhan Ahmet’i temsilenMehmet Berat, Rodop - Meriç İlleri SÖPAMezunu Öğretmenler Derneği BaşkanıSalih Ahmet, eski milletvekili AhmetHacıosman ve yüzlerce soydaş katıldı.

Törende Türkiye’nin GümülcineBaşkonsolosuluğu’nu Ramadan Dubantemsil etti.

Erhan Tabakoğlu

gundem_1008_Layout 1 08.03.2017 13:19 Page 2

GÜN­DEM­haber3 Mart 2017

Isparta’da “Batı TrakyaTürklerinin Dünü Bugünü”konulu konferans

SA Hİ Bİ: HüL YA EMİNGe nel Mü dür ve Ya y›n Yö net me ni: Hül ya Emin

Ya z› ‹ş le ri: Ozan Ah me toğ luAd res: P. Mavromihali 4-6 Ko mo ti ni 69100

Tel- Fax: 2531070929ema il: gun dem@ote net.gr

web si te si: www.gun dem ga ze te si.com

ABO NE ŞART LA RIY›l l›k (52 sa y›) 40 Eu ro. Ku ru luş lar: 100 Eu ro.

Be le di ye ler:150 Eu ro. Res mi Da ire ler:200 Eu ro.Yurtd› ş›:100 Eu ro.

Ιδιοκτὴτρια-Εκδὸτρια: Χουλγιὰ ΕμὶνΓενικὴ Διευθὺντρια: Χουλγιὰ ΕμὶνΣυντὰκτης: Οζὰν ΑχμὲτογλουΠ. Μαυρομιχὰλη 4-6 ΚΟΜΟΤΗΝΗ 69100Τηλ - φαξ: 25310 70929Κωδικὸς: 2764

ISPARTA’daki Süleyman DemirelÜniversitesi (SDÜ) Tarih Topluluğu, 28 ŞubatSalı günü “Batı Trakya Türklerinin Dünü –Bugünü” konulu bir konferans düzenledi.

Hukuk Fakültesi Konferans Salonu’ndagerçekleştirilen konferansınmoderatörlüğünü Prof. Dr. Timuçin Kodamanyaptı. Konferansın panelistleri ise Batı TrakyaTürkleri Dayanışma Derneği (BTTDD) GenelBaşkanı Necmettin Hüseyin, BaşbakanlıkMüşaviri Birol Dok ve BTTDD eski GenelBaşkanı Burhaneddin Hakgüder oldu.

Konferansta Batı Trakya tarihi, 1354’tentibaren Osmanlı’nın Rumeli’ye geçişindengünümüze kadar tüm detayları ilekatılımcıların bilgisine sunuldu. Özellikle

Lozan Antlaşması ile Batı Trakya Türkleri’ninkazanımları ve sonrasında 1954 yılındanitibaren başlayıp günümüze kadar devameden azınlık aleyhindeki hak gasplarıdetaylarıyla anlatıldı.

Konferans sonrası Süleyman DemirelÜniversitesi Tarih Topluluğu ziyaret edilerek,günün anısına hatıra defteri BTTDD GenelBaşkan Necmettin Hüseyin tarafındanimzalandı.

Konferans öncesi panelistler TürkiyeCumhuriyeti 9. Cumhurbaşkanı SüleymanDemirel’in İslamköy’deki ebediistirahatgahında ziyaret ederek, hatıradefterini imzalayıp dua ettiler.

hul ya_emin@hot ma il.com

Hülya EM‹N

Diyalog ve güven eksikliği…Şubat ayı, azınlık eğitimiyle ilgili

gelişmelerle geçti. İlkin,SÖPA’nın kapatılmasından sonra

bir yılan hiyakeyesine dönen, azınlıkokullarının Türkçe müfredatında görevalacak eğitmenlerin nasıl yetiştirileceğikonusunda bir gelişme yaşandı. Dahaönce kurulan, ama siyasi irade eksikliğinedeniyle bir türlü resmi haledönüştürülemeyen Selanik AristotelioÜniversitesi bünyesindeki Azınlık EğitimBölümü nihayet resmiyete kavuştu. 9Şubat’ta meclisten geçen yasatasarısıyla resmi bir bölüm halinegelmesi, tepkileri de beraberindegetirdi. Trakya DimokritosÜniversitesi’nin başı çektiği bu tepkilersürerken, azınlığın yeni bölümüdeğerlendirecek fırsatı bile olmadaneğitimle ilgili bir başka konu gündemeoturdu.

Azınlık Eğitim Bölümü’nün resmihale getirilmesi tabii ki olumlu birgelişme. Ancak bu yapının nasılişleyeceği, azınlığın ana dili ve eğitimdili olan Türkçe’nin bu bölümde nasıl vene şekilde öğretileceği merak konusu.Yeni bir SÖPA vakasıyla karşı karşıyakalmak azınlıktan kimsenin arzusudeğil.

Daha bu konulara cevap bulamadan,azınlık eğitimini ilgilendiren bir başkakonuda soru işaretlerine yanıt ararduruma geldik.

Eğitim Politikaları Enstitüsü’nün,azınlığın yaşadığı bölgelerde bu yıl 6,gelecek yıl da 12 devlet anaokulundayürürleğe koyacağı pilot uygulamadanbahsediyorum.

Milletvekillerimiz, bu konuda ümitlive iyi niyetli. Pilot uygulamayı, iki dilinde kullanıldığı anaokulu ortamınıyaratma konusunda bir adım olarakgörüyorlar.

Bunun, azınlığın anaokulu talebiniyerine getirmek için bir ön hazırlık vedeneme süresi olarak görüyorlar. Eğitimdilinin Türkçe ve Yunanca olduğununaltını çizerek, endişe edecek bir şeyolmadığı telkininde bulunuyorlar.

Azınlığın diğer kesiminde isekuşkucu ve endişeli bir yaklaşım var.

Ben kendimi bu ikinci kesime dahayakın hissediyorum. Nedenlerini de çoknet bir şekilde açıklamaya çalışacağım.

Anaokulu, ülkemizde 2005 – 2006eğitim yılından bu yana zorunlu eğitiminbir parçası oldu. Bunun anlamı da,anaokulunun, oyun oynama, şarkısöyleme, resim yapma gibi aktivitelerinötesinde, ilkokula hazırlama gibi birmisyonun da olması.

Batı Trakya’daki azınlık eğitimi ikidilli. Bu da ilkokula başlayacak azınlıkçocuğunun, okul öncesi dönemde heriki dilde de bir hazırlığa ve desteğeihtiyacı olduğu anlamına geliyor. Anadiline hakim olan bireyin, ülkesininresmi dilini de en iyi bir şekildeöğrenebileceği, bilimsel olarakkanıtlanmış bir gerçek.

Eğitim Politikaları Enstitüsü’nünpilot uygulaması ise, tıpkı daha öncekiazınlık eğitimini düzeltme girişimlerinde(örneğin, Müslüman Çocukların EğitimProgramı) olduğu gibi tek taraflı. Yaniçocuğun ana dilini geliştirmeye değil,resmi dili daha iyi öğrenmesine yönelikbir çaba.

Azınlığın hassasiyetleri ortada. Atılanadımlarda biraz olsun bu hassasnoktalara dikkat edilmesi çok da zordeğil.

Azınlığı kuşkuculuk, öküz altındabuzağı aramakla suçlamak hiç kimseninhaddine değil. Bu böyle bile olsa,bundan sorumlu olan azınlığın kendisideğil.

Tecrübelerim, beni bugüne kadarutandıran, yanıldığım bir durumla karşıkarşıya bırakmadı. Yani şüpheylekarşıladığım her şeyin altında hep birbit yeniği çıktı.

Peki, devletime, ülkeminyöneticilerine güvenmediğim,güvenemediğim için suçlu ben miyim?

Eğitim Politikaları Enstitüsü, pilotuygulamayla ilgili şüphelere yervermeyen bir dil kullansaydı, azınlıkiçerisideki kaygıların, şüphelerin hiçbiriolmazdı.

Pilot uygulama karşısında azınlığınönemli bir kısmının takındığı tavır,sadece ve sadece eleştirmiş olmakamaçlı değil. Tüm bunların arkasındadaha ciddi bir sorun var. Azınlığın,devletine karşı yaşadığı güvenbunalımı…

Yönetim, ne yazık ki güvenisağlayacak adımlar yerine, güvensizlikortamını daha da pekiştirecek adımlaratıyor. Azınlıkla konuşmuyor, görüşünüalmıyor, dinlemiyor. Ona rağmen, onuniçin birşeyler yapıyor.

Peki, bırakın vatandaş – devletilişkisinde, iki insan arasındaki ilişkidebile böyle bir durumu kabul etmekimkansız.

Kendi adıma iyi niyetli olmakistiyorum. Ama iyi niyetli olmamı,olumlu düşünmemi gerektiren bugünekadar yaşadığım bir tecrübe yok.

Bu güven bunalımını yok etmek debenim, benim gibilerin işi değil. Bu

HAFTANIN YORUMU

@HulyaEmin1

MUSTAFA Kemal Atatürk'ünsoyunun nereden geldiğikonusunda yıllardır süregelentartışmalar konusunda Yunantarihçi Vasilis Dimitriadiskaynak sayılabilecek bir eserortaya koydu.

Dimitriadis, 50 yıl sürençalışmalarında Yunan ve Türktapu kayıtlarıyla, mahkemebelgelerini araştırdı ve MustafaKemal'in geçmişiyle ilgili çokönemli belgeler ortaya çıkardı.

Yunan tarihçi bu belgeleriyayınlanması için 2010 yılındaTürk Tarih Kurumu'na yolladı.Aradan geçen 3 yılın ardından2013 yılında Prof. Dr. LeventKayapınar bu belgelere el attı veTürk Tarih Kurumu'ndan "Birevin hikayesi" adlı kitap satışaçıktı.

Habertürk TV'de HabertürkManşet programına katılanKayağınar, Atatürk'ün anne vebabasının soyunun neredengeldiğini belgelerle anlattı.

"ATATÜRK'E BÜYÜKDEDESİNİN ADI VERİLDİ""Ali Rıza Efendi'nin soyu yıllarcatartışıldı. Çok tuhaf iddialarortaya atıldı ancak hiçbir zaman

belge ortaya konulamadı." diyenLevent Kayapınar MustafaKemal'in babasının soyuylailgili; "Bu belgelerde Atatürk'ünbabasının Ali Rıza Efendiolduğunu, Ali Rıza Efendi'ninbabasının ise Ahmet olduğunu,Ahmet'in babasının da Mustafaolduğunu görüyoruz.Dolayısıyla Mustafa Kemal'ebüyük dedesinin ismi verilmişdurumda." ifadelerini kullandı.

"ATATÜRK'ÜN ANNESİ MOLLA"Prof. Kayapınar ZübeydeHanım'la ilgili olarak ise;"Belgelerde Zübyde Hanım'ın daüç nesil geriye giderek soyunugörme imkanımız var. İbrahimoğlu Feyzullah'ın kızı Zübeydeşeklinde belgelerde yer alıyor.

Belgelerde Zübeyde Hanım'ınannesi Ayşe Hanım ve AyşeHanım'ın annesi EmineHanım'ın molla sıfatınıkullandığını görüyoruz.Dolayısıyla bu sıfatlarlaZübeyde Hanım'ın son bir asırdaSelanik'in köklü Müslümanailelerinden olduğunuanlayabiliyoruz." diye konuştu.

Yunan tarihçi belgelerle Atatürk'ünsoyunu ortaya çıkardı

3

gundem_1008_Layout 1 08.03.2017 13:19 Page 3

GÜN­DEM­haber 3 Mart 20174

“POLİTİKALARI DÜZELTMEKYERİNE, AZINLIK MENSUPLARIARASINDA BÖLÜCÜLÜK YAPMAYA ÇALIŞIYOR”Kocias’ın Batı Trakya'daki Türkazınlığına ilişkin ifadelerinin de "ibretverici" olduğunu belirten Çavuşoğlu,"Azınlığın en tabii insan haklarınıkullanmasına engel olan politikalarınıdüzeltmek yerine, azınlık mensuplarıarasında bölücülük yapmaya çalışarakdikkatleri başka tarafa çekmeyeçalışmaktadır. Türk azınlığa ilişkinpolitikalarının yanlışlığı, Avrupa Konseyitarafından da belirlenmiştir amaYunanistan, Avrupa Konseyi kararlarınıuygulamamaktadır." dedi.

Kocias'ı Yunanistan'da Türkiyedüşmanlığından beslenenlere şiringörünmek ve bundan siyasi çıkar eldeetmeye çalışmak yerine, ülkesinin vetüm bölgenin istikrarını düşünerekdevlet adamı gibi davranmaya daveteden Çavuşoğlu, "Bizde Yunandüşmanlığından beslenen siyasetçilerprim kazanmaz. Bu, Yunanistan'da daböyle olduğunda sorunlarımızı masabaşında görüşebilme ve çözebilmenoktasına geleceğimize inanıyorum.Ama bunun için herhalde biraz dahabeklememiz gerekecektir." diye konuştu.

“BİZİMKİNDEN ÇOK KENDİ VİCDANİ HUZURUYLA İLGİLENMESİ DAHA DOĞRU OLUR”Çavuşoğlu, Kocias'ın Türkiye'nin"huzursuz bir güç" olduğuna dairsözlerine de yanıt verdi.

"Böyle yalan yanlış tabirlerle ülkeleritanımlamaya çalışmak bir dışişleribakanına yakışmaz." diyen Çavuşoğlusözlerine şöyle devam etti: "Türkiyehuzurlu bir devlettir. Ayrıca bölgede veküresel düzeyde huzur ve istikrarıntemini için de tüm imkanlarını seferberetmektedir. Terörizmle mücadelede ensamimi ve etkin katkıyı ortaya koyandevlettir. Türk milleti de bumücadelesinde devletinin istikametinibelirlemekte, sürdürülen mücadeleye deverilebilecek en büyük katkıyıvermektedir. Kocias'ın bizimkinden çok,kendi fikri ve vicdani huzuru ileilgilenmesi daha doğru olur."

“DEVLET CİDDİYETİ GÖSTERMESİNİ BEKLİYORUZ”Türkiye Dışişleri Bakanı MevlütÇavuşoğlu, Yunanlı mevkidaşının Skaitelevizyon kanalına yaptığıaçıklamalarla ilgili olarak, Kocias’dandevlet ciddiyeti göstermesinibeklediklerini söyledi. Kardakkayalıklarına ilişkin “TürkiyeGenelkurmay Başkanı isteseydi deKardak’a çıkamazdı” sözleriyla ilgiliolarak yaptığı açıklamada “Göreviçıkmak olsaydı çıkardı. Unutulmasınçıkacağımız zaman çıkmamız gerekenyerlere çıktık. Kardak konusunda datutumumuz bellidir." yanıtını verdi.

Çavuşoğlu, "Kocias maalesef tahrikkarkonuşuyor. 'Türk Genelkurmay Başkanıisteseydi de Kardak’a çıkamazdı' demiş.Görevi çıkmak olsaydı çıkardı.Unutulmasın, çıkacağımız zaman

çıkmamız gereken yerlere çıktık." diyekonuştu.

Kocias'ın Türk Silahlı Kuvvetlerinin(TSK) ve güvenlik kuvvetlerininyetenekleri, terörle mücadeledekibaşarısı konusundaki bazı yorumlarınada değinen Çavuşoğlu, "Terörlemücadele konusunda içeride ve dışarıdasağladığımız gelişmeleri daha yakındanizlemesini, TSK'nın yeteneklerikonusunda da yanlış değerlendirmeyapmamasını özellikle tavsiye ederim.Cenevre'de kendisine üzerine vazifeolmayan işlerle uğraşmaması gerektiğiniaçıkça söylemiştim, bir kez daha tekrarediyorum." ifadelerini kullandı.

"KAMMENOS İLE AYNI ÇİZGİDE OLDUĞUNU GÖRÜYORDUK, KENDİSİNİN DESÖYLEMESİ İYİ OLMUŞ"Çavuşoğlu, Kocias'ın YunanistanSavunma Bakanı Panos Kammenos ileher zaman aynı çizgide olduklarına dairsözlerine ilişkin olarak da, "Bunugörüyorduk, ama kendisinin de alenensöylediği iyi olmuştur. Bana arkadaşınısöyle, sana kim olduğunu söyleyeyimdemişler." dedi.

Türkiye'nin Yunanistan'ın ekonomikzaafiyetlerinden faydalanmakistemesinin söz konusu olmadığınıvurgulayan Çavuşoğlu, "Türkiye,Yunanistan'ın ekonomik zaafiyetindenyararlanmak isteyen bir ülke olsaydı,işler çok başka olurdu. Öyle düşünsek,her yıl bir milyon Türk'ün Yunanistan'agitmesini teşvik etmezdik. Tümtahriklere rağmen, Ege'deki faaliyetimiziyıllardır sınırlı tutmazdık. Bu beyanlarkadirşinaslıktan uzaktır ve tarihe yanlışnot düşmektir." değerlendirmesindebulundu.

"KOCİAS DEVLET CİDDİYETİ GÖSTERSİN"Çavuşoğlu, Ege Denizi'nde birbiriylebağlantılı birçok konunun bulunduğunadikkati çekti. Kocias'ın taraflararasındaki istikşafi temasların kesintiyeuğradığına dair açıklamalarının doğruolmadığını ifade eden Çavuşoğlu şunlarıkaydetti: "Bizde devlette süreklilikvardır. Ben onun yaptığını yapıp, butemasların içeriği hakkında ayrıntıyagirmeyeceğim. Bunların ne noktadaolduğunun, kimin ne yaptığınınayrıntısına girmeyeceğim. Ama arzuedilen bu ise böyle bir tartışmadan da

kaçmam. Hep söyledik; Ege'debirbirleriyle bağlantılı birçok mesele var.Bunların bir kısmı da bazı antlaşmalarınyorum farklılığından kaynaklanıyor. Bizbu sorunların istisnasız hepsiniYunanistan ile ele alıyoruz. Bunuuyuşmazlıklarımızın barışçı yollardançözülmesi amacıyla yapıyoruz. Biz bugörüşmeleri iç politika malzemesiyapmadık, yapmayız. Kocias dayapmasın. Bunlar gazetelere mülakatkonusu olmayacak kadar ciddi ve hassasişlerdir, devlet ciddiyeti göstersin."

YUNANİSTAN’A KAÇAN DARBECİ ASKERLERÇavuşoğlu, Kocias'ın "15 Temmuz darbegirişiminin ardından sekiz askeri taşıyanhelikopterin içinde bulunanların kimoldukları bilinmesi halinde Yunanistan'ainişlerine izin vermezdik" ifadelerininhatırlatılması üzerine de şöyle konuştu:"Yunanistan'a kaçan hainleri taşıyanhelikopterin içinde kim olduğunubilseler iniş izni vermezlermiş. Darbekarşıtı imişler ama mahkemeye dekarışamazlarmış. Anayasal sisteme karşıyapılan ihanetin, cumhurbaşkanımızın,başbakanımızın canına kastedilmesinin,meclisin bombalanmasının,vatandaşlarımızın şehit edilmesinin,yaralanmasının sorumluları konusundayaptıkları ve yapmadıkları hususundasöyleyecekleri bundan ibaret ise bu esefvericidir. O zaman şu soruyu sorarım:Yunanistan'ın bu darbeci hainlerinişledikleri suçtan yargılanmasına engelolması, hangi adalet ve hukukanlayışına, hangi iyi komşuluk vedostluk ilişkisine uygundur?"

“PKK ELEBAŞI DA HİMAYE EDİLMİŞTİ”Yunanistan'ın bu tutumunun kendilerinişaşırtmadığının altını çizen Çavuşoğlu,"Zamanında PKK'nın şu anda hapisteolan elebaşısı da Yunanistan tarafındanhimaye edilmiş ve neticedeYunanistan'ın Nairobi Büyükelçisi’ninevinde Yunan devleti tarafındansaklanmıştı. Yunanistan'ın başkentindeTürkiye Cumhuriyeti devletine zararvermeye çalışan DHKP-C teröristleri kolgeziyor. Daha da eski olan meselelere(Asala / 17 Kasım) girmiyorum.Yunanistan'ın terörle mücadelekonusundaki sicili bellidir ve giderekdaha da kötüleşmektedir."açıklamasında bulundu.

Çavuşoğlu’ndan, Kocias’a sert yanıtTürkiye Dışişleri

Bakanı MevlütÇavuşoğlu,

Yunanistan DışişleriBakanı NikosKocias'ın Skai

televizyon kanalınayaptığı

açıklamalarıyla ilgiliolarak, Kocias’dan

devlet ciddiyetigöstermesini

beklediklerinisöyledi. Çavuşoğlu,

Kocias’ın Batı TrakyaTürk azınlığıyla ilgili

ifadelerinin de“ibret verici”

olduğunu belirterek,Yunanistan’ın

azınlık mensuplarıarasında bölücülükyapmaya çalışarak

dikkati başka tarafaçekmeye çalıştığını

vurguladı. Mevlüt Çavuşoğlu,

Kocias'ın geçtiğimizgünlerde Türk –

Yunan ilişkileri veBatı Trakya

Türkleri’yle ilgiliverdiği röportajda

söylediklerinideğerlendirdi.

gundem_1008_Layout 1 08.03.2017 13:19 Page 4

GÜN­DEM­haber3 Mart 2017

Devletin azınlıkla ilgili olarakanaokulları konusunda bir adımatması için on yılın geçmesi

gerekti. 2006 yılında ülkemizdeanaokulu eğitimi zorunlu halegetirilmişti. Batı Trakya Türk azınlığı ise2006’dan önce de, daha sonra daanaokulu eğitimi konusunda taleplerinidile getirdi. Azınlığın bu konudaki talebi;azınlık eğitimi statüsünde, yanifaaliyetteki azınlık ilkokulları modelindeanaokulları.

Her konuda olduğu gibi devlet, bukonuda da azınlığın sesini duymakistemedi. Diğer tüm konularda olduğugibi bu konuda da kulaklarını tıkadı.Nasıl ki “SÖPA kapatılsın, yerine daha iyibir sistem kurulsun” talepleri uzun yıllarboyunca dikkate alınmadıysa, zorunlueğitim kapsamına alınmasının üzerindenon yıl geçmesine rağmen anaokullarıkonusunda daha yeni bir adım atılmakisteniyor.

Ancak bu atılmak istenen adıma tamanlamıyla sevinemiyoruz. Zira, yapılmakistenen uygulama, azınlığın demokratik

ve haklı talebine yanıt vermekten çoksoru işaretleri doğuruyor. Bu konuda“nankörlük etmeyin” diyenlerin deolduğunu ve bu uygulamayısavunanların olduğunu biliyorum. Bende bu konudaki düşüncelerimi net birşekilde paylaşmak istiyorum.

Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı,devletten sorunlarının ve beklentilerininiyi niyetle çözüme kavuşturulmasınıistiyor ve bekliyor. Sorunu çözerken yenisorunlara gebe bir sistem istemiyor. Hadevlet türlü çeşitli yöntemlerle başkasorunlara gebe “çözümleri” dayatabilir.Hatta uygulamaya da koydurtabilir.Fakat bu; yanlışı, antidemokratikdüşünceyi, baskı ve dayatma politikasınıgizlemeye yetmez.

Azınlık yıllarca Türkçe ve Yunancaeğitim verecek azınlık anaokulları talepediyor. Yani azınlık ilkokullarına benzerbir sistemle çalışacak anaokulları. Buuygulamayla bu talebe cevap verilmiyor.Bu bir.

Azınlık insanının yaşadığı bölgelerde

faaliyet gösteren mevcut devletanaokullarında “iki dilli bir anaokulu”sistemine de geçiş sözkonusu değil.Zira, şöyle bir sistem öngörülüyor;anaokulu sınıfında düne kadar dersyapan, dersi Yunanca yapan anaokuluöğretmeninin yanına ikinci bir elemangelecek. Öğretmen yerine elemankelimesini bilerek kullanıyorum.Öngörülen uygulamaya göre bu elemançocukların ana dilini bilecek veYunanca’nın daha iyi kullanılması veöğrenilmesi için öğretmen ile çocuklararasında bir nevi tercümanlık veyayardımcılık görevini yerine getirecek.Yani dengeli bir şekilde yapılacak iki dillieğitim sürecinden bahsetmek mümkündeğil.

Yukarıda bahsetmeye çalıştığımızolay, uygulamanın eğitsel boyutuylailgili. Yani gerek statü ve gerekse eğitselanlamda pilot olarak uygulanacaksistem azınlığın taleplerinden hayli uzak.

Gelelim olayın diğer boyutuna. Pilotuygulamayı hayata geçirecek kurumEğitim Bakanlığı’na bağlı EğitimPolitikaları Enstitüsü. Enstitü, geçtiğimizgünlerde yayınladığı açıklamayla yeniuygulamayı duyurdu. Açıklamadauygulamanın amacı; “azınlıkçocuklarının uyumlu bir şekildesosyalleşmesi, Yunanca’nın daha iyiöğrenilmesi ve çocukların ilkokula dahaiyi hazırlanması” olarak açıklanıyor. Buyapılırken de çocukların ana dilinindestek unsuru olarak kullanılacağı ifadeediliyor. Açıklamada; Yunanca’danbahsedilmesi ancak Türkçe’den hiçbahsedilmiyor olması eksik ve yanlış.Eğer azınlığın eğitim dili Türkçe veYunanca ise o zaman bu noktada“Türkçe” neden belirtilmiyor? Özel birsebebi mi var?

Azınlığın bu konuda kafasındaki soruişaretleri, bazı çevrelerin, bazıeğitimcilerin ve özellikle de hükümetinküçük ortağı ANEL temsilcilerinin “yeniuygulama sayesinde Pomakça ve Romandili azınlığın eğitimine dahil ediliyor”türünden açıklamalarla daha da arttı. Butür yeni uygulamalarda, azınlığın kabuletmediği durumların ortaya çıkmasıistenmiyorsa o zaman sözkonusuuygulamada olduğu gibi “açıkpencere”lerin bırakılmaması şart.Korkarım, birileri iyi niyetle bile olsa“kaş yapayım” derken “göz çıkartma”riskiyle karşı karşıya kalacak. Yeniuygulama hayata geçirilmeden azınlıkkuruluşları ve temsilcileriyle diyaloghalinde gerekli tadilatın yapılmasıkaçınılmaz. Tabii ki eğer “kaş yapılmak”isteniyorsa.

*****

Veria’nın Aleksandria ilçesindekiderneğin mescidinin kapatıldığını büyükbir şaşkınlıkla öğrendik. Derneğintüzüğünde herşey belirtilmesinerağmen, böyle bir uygulamanınyaşanmış olması Yunanistan’ındemokrasi ve hoşgörü karnesiniolumsuz etkiler. Mescidin ve derneğinüstelik de yazılı bir talimat ve kararolmamasına rağmen kapatılması hemdüşündürücü hem endişe vericidir.Doğup büyüdükleri topraklardankilometrelerce uzağa göç ederek dahaiyi bir gelecek arayan azınlık insanını,temel din hürriyetinden mahrumbırakmak ve onlara Batı TrakyaMüslüman Türk Azınlığı’na aitolduklarını “hatırlatırcasına” bumuameleyi reva görmek en hafif tabiriyle“haksızlıktır”. Yazık, hem de çok yazık...

Ozan AHMETOĞLU

Anaokullarda yeni uygulama –Aleksandria’da mescit kapatmak

HAYATIN İÇİNDEN

oza nah me tog lu2003@ya ho o.gr

5

Panos Kammenos: “Geri dönecekler mi görürüz”SAVUNMA Bakanı Panos

Kammenos, “Yunan adasına ayakbasacak olanlar, geri dönecekler migörürüz” sözleriyle Türkiye ile ilgilitartışmalara neden olanaçıklamalarına bir yenisini ekledi.

Kammenos, Türkiye Dışişleri BakanıMevlüt Çavuşoğlu’nun “GenelkurmayBaşkanı Kardak’a çıkmak isteseydiçıkardı” açıklamasına yanıt verdi.Kammenos, “Yunan adasınaçıkamazlar. Buna karşı çıkılacaktır.Yunan adasına ayak basacak olanlar,geri dönecekler mi görürüz.”ifadelerini kullandı.

“HÜKÜMETİN BU BAKANDANRAHATSIZLIĞINI BİLİYORUZ”Türkiye Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu,“Kardak’a gelsinler, nasıl gideceklerinigörelim” diyen Savunma BakanıKammenos’a, “O şımarık çocuğa daiyi anlatsınlar. Bizim desabrımızı zorlamasınlar”dedi.

BakanÇavuşoğlu, Yunanmakamlarının bubakanla ilgilikendilerine,“Efendimaslında iyi birçocuk, idareedin” diye yanıt verdiğini

belirterek şöyle dedi: “İyi de nereyekadar idare edeceğiz. Almışsınız,mecbur kalmışsınız koalisyona. Senidare et de benim de bir sabrım var.Sabrımın sınırı var. Yani sonsuz sabrımyok. Tamam olgunluk gösteriyoruz da.Bazı şeyleri kendi aramızda olduğuiçin söylemek istemiyorum. Esasen şuandaki hükümetin de bu şımarık çocukolan bakandan rahatsızlığını biliyoruz.Avrupa'nın şımarık çocuğu,koalisyonun şımarık çocuğu, nedir bu?İşimiz gücümüz şımarık çocuklarıidare mi etmek bizim işimiz. Onları mıoyalamak bizim işimiz? Türk askerininyeri geldiği zaman ne yapabileceğini

en iyi onlar bilir. En iyihükümet bilir. O şımarıkçocuğa da iyi anlatsınlar.Bizim de sabrımızızorlamasınlar.”

Önder Mümin, Sağlık Bakanlığı’ndanambulans istedi

DOĞU Makedonya –Trakya EyaletBaşkan Yardımcısı Önder Mümin, Rodopve İskeçe illerine ambulans talebindebulundu.

Sağlık Bakanı Andreas Ksanthos’amektup gönderen Önder Mümin, “SizlereRodop ve İskeçe illerinde sağlık alanındaoluşmuş ve hastaların sevkini ilgilendirençok önemli bir sorunu bildirmekistiyorum. An itibarı ile, tüm Rodop ilindeoluşan acil vakalara, Gümülcine merkezliGümülcine hastanesi ambulansları ilemüdahale ediliyor. Bu doğrultudamerkezden uzak bölgelerde acil vakalarınhastaneye ulaşımı gecikmekte olup, çoğu

zaman hayati tehlike ile karşı karşıyakalınıyor. Bu bağlamda Yassıköy Sağlık

Ocağı ve Şapçı Sağlık Ocağı’na birerambulansın acilen tedarik edilmesibüyük önem arz etmektedir.” ifadelerineyer verdi.

Bakana gönderdiği mektupla ilgilibasına açıklamada bulunan Mümin,“Yassıköy’ün Gümülcine’den uzaklığı 21kilometre olup, Şapçı’nın iseGümülcine’den uzaklığı 28 kilometredir.

Yassıköy Belediyesi dağlık bir belediyeolmasından ötürü ulaşım zorluklasağlanmakta, aynı şekilde Şapçı SağlıkOcağı da yakınında bulunan dağlıkKozlukebir Belediyesi’ne hizmetvermektedir. Uzaklıklar belediyelerinmerkezleri ile alakalı olup, birçok köyünGümülcine merkeziyle uzaklık mesafesi60-70 kilometreyi bulmaktadır. Bubölgelere gönderilecek ambulanslar ile,tüm Rodop ilinin doğu yakası Şapçıbölgesi ve batı yakası Yassıköy bölgesi iletüm il genelinde oluşacak acil vakalaracevap verilebilecektir. Ayrıca İskeçe ilininBalkan kolunda, Mustafçovabelediyesinde ambulans bulunmasınarağmen, şöför eksikliği yüzünden buambulans çalıştırılamamaktadır.” dedi.

gundem_1008_Layout 1 08.03.2017 13:19 Page 5

GÜN­DEM­haber 3 Mart 20176

Anaokulu uygulamasında soru işaretleriEĞİTİM Bakanlığı’na bağlı Eğitim

Politikaları Enstitüsü’nün, Batı Trakya’daazınlık üyelerinin yaşadığı bölgelerdekianaokullarında hayata geçireceğiniaçıkladığı yeni uygulama soru işaretleriyarattı.

Enstitü tarafından yapılan açıklamadaYunanca’dan söz edilirken, Türkçe’yedeğinilmemesi azınlık içinde endişelereneden oldu. Bu arada, hükümetin küçükortağı Bağımsız Yunanlılar Partisi (ANEL)temsilcilerinin, “Yeni uygulamaylabirlikte Pomakça ve Roman dilinineğitim sürecine dahil edileceği”yönündeki açıklamaları soruişaretlerinin çoğalmasına neden oldu.

Türkçe ve Yunanca eğitim yapılacakazınlık anaokulları talep eden BatıTrakya Türk azınlığı, pilot olarak hayatageçirilecek yeni uygulama konusundakaygılı.

GÜNDEM gazetesi, anaokulueğitiminde yeni uygulamayla ilgili olarakazınlık eğitimi dernek başkanları vemilletvekilleriyle görüştü. Dernekyöneticileri, hayata geçirileceğiaçıklanan yeni uygulamanın azınlığıntalebini karşılamadığını ve yeniuygulama hakkında bazı endişelerininolduğunu belirtirken, SİRİZAmilletvekilleri Mustafa Mustafa veHüseyin Zeybek yeni uygulamayısavundu. PASOK partisi milletvekiliİlhan Ahmet ise uygulamayı “yetersiz”olarak nitelendirdi.

GALİP GALİP:“UYGULAMA AZINLIĞIN TALEBİNİ TATMİN ETMEKTEN UZAK”Batı Trakya Azınlığı Kültür ve EğitimŞirketi (BAKEŞ) Başkanı Galip Galip,anaokullardaki eğitimle ilgili açıklananyeni uygulama konusunda endişeliolduğunu söyledi. Söz konusuuygulamanın azınlığın talebini tatminetmekten uzak olduğunu belirten GalipGalip, “Anaokullarında yapılmak istenenşey tam olarak nedir? Açık ve net birşekilde söylenmiyor. Dağ köylerimizdebaşka bir şekilde ortaya çıkacak, diğerbölgelerde farklı bir uygulama olacak.Azınlığın endişesi bu yönde. Adım adımazınlığı parçalamaya ve bölmeye yönelikbir gayretin parçası gibi de görülüyor.”dedi.

“TÜRKÇE’NİN ZİKREDİLMEMESİHANGİ SEBEPTEN?”Eğitim sürecinde Türkçe’ninkullanılacağının açıkça ve net bir şekildeyazılmamasının endişeleri ve soruişaretlerini arttırdığına dikkat çekenBAKEŞ Başkanı Galip, “NedenTürkçe’den bahsedilmiyor. Böyle oluncada yoruma ve uygulamada suistimaleaçık hale geliyor. Azınlığın eğitim diliTürkçe ve Yunanca. Hal böyle ikenTürkçe’nin zikredilmemesi hangisebepten? Ben doğru bulmuyorum.Üstelik de gerek Yunanistan’dan, gerekseTürkiye’den mezun olup da denkliğinialan çok sayıda gencimiz var. BAKEŞolarak yeni uygulamadan tedirginiz. Neyazık ki kafalardaki soru işaretlerinindağılması için bir gayret olmamış. Hattatam tersi olmuş.” görüşlerine yer verdi.

Galip Galip, “Tabii ki uygulamayıgörmemiz gerekiyor. Pratiğini görmemiz

gerekiyor. Ancak azınlığın bu konulardahassasiyetlerine dikkat edilmesi veendişelerin giderilmesi şart.” diyekonuştu.

SAMİ TORAMAN: “DEFALARCA GÖRDÜĞÜMÜZ FİLMİBİR KEZ DAHA SEYREDİYORUZ”Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliği(BTTÖB) Başkanı Sami Toraman, “Dahaönce defalarca gördüğümüz filmi bir kezdaha seyrediyoruz.” yorumundabulundu. Bu tür büyük ve önemlideğişikliklerin toplumla diyalog yaparakve uzlaşarak başarılı bir şekilde hayatageçirilmesi gerektiğini anlatan Toraman,“Ben sormak istiyorum; bu uygulamahakkında azınlık dernekleriylegörüşüldü mü? Görüşüldüyse hangikuruluşlarla görüşüldü? Görüşülmediyseneden görüşülmedi? Birileri bir kararveriyor ve uygulamaya sokuyor. Buşekilde başarılı olunabilir mi? Benazınlıkla neden diyalog yapılmadığını,neden azınlığın istek ve beklentilerinebu denli önem verilmediğini gerçektenanlayamadım. Eğer biri bana bunuaçıklarsa çok sevinirim.” dedi.

“DEVLET OLARAK TÜRKÇE VE YUNANCA’NIN DIŞINAÇIKMAYACAKSAN O ZAMAN BUNU BELİRTMEKTEN ÇEKİNME”Selanik Özel Pedagoji Akademisi’nin

kapatılmasından sonra azınlıkokullarında öğretmenlik yapacaköğretmenlerin eğitileceği kurumuoluşturma konusunda yaşanansorunların en önemli nedeninin diyalogeksikliği olduğunu kaydeden Toramanşöyle konuştu: “Burada iyi niyet varmıydı? Vardı diyen söylesin. SÖPA’nınkapatılmasının üzerinden kaç yıl geçti,hala onun yerini alacak eğitim kurumumeselesi netleşmedi. Şimdi azınlık içinçok önemli bir mesele olan anaokullarıkonusunda da aynı şey yapılıyor.Azınlığın eğitim dili bellidir. Türkçe veYunanca. Eğer sen devlet olarak bunundışına çıkmayacaksan bunu açıkçayazman gerekiyor. Bundan çekinmenin,korkmanın bir nedeni yok. Yaptığınaçıklamada bir yerde Yunanca’danbahsedeceksin, öte tarafta Türkçe’yi hiçyazmayacaksın. Neden? Bunun özel birsebebi mi var? Eğer yeni ve farklı birsisteme geçeceksen de çık bunu adamgibi ilan et. Çeşitli oyunlarla yapmabunu. Eğer hiç böyle bir niyetin yoksa dao zaman çık ve gereğini yap. Azınlığı dagerme, bölgedeki dengeleri de bozma.Tekrar ediyorum. Her konuda, amaözellikle eğitim konusunda azınlıklasamimi ve gerçek diyalog yapılmadıkçahep sorunlar yaşanacak, pürüzlerçıkacaktır.”

“TALEBİMİZ BELLİ; AZINLIK ANAOKULU”Azınlığın anaokulu eğitimindekitalebinin çok net olduğunu vurgulayanBTTÖB Başkanı Toraman, “Bizim azınlıkilkokullarımız var. Herkes biliyor.Anaokulu konusundaki azınlığın talebi,ilkokullardaki statü ve sisteme uygunşekilde çalışacak azınlık anaokuludur.Azınlık ilkokulundaki eğitimi aşağıyadoğru bir yıl uzatırsın ve azınlıkanaokulu eğitim sistemini kurarsın. Yenişeyleri keşfetmeye hiç gerek yok.” diyekonuştu.

MUSTAFA MUSTAFA: “İKİ DİLLİ ANAOKULU ORTAMINIYARATMA KONUSUNDA BİR ADIM OLARAK GÖRÜYORUZ”Yunanistan’da anaokulu eğitiminin 2005– 2006 yıllarından itibaren zorunlu halegetirildiğini hatırlatan Rodop ili SİRİZAMilletvekili Mustafa Mustafa, şu anakadar hiçbir hükümetin azınlığınanaokulu eğitimine ilişkin bir girişimdebulunmadığını hatırlattı.

Milletvekili Mustafa, “Zorunluanaokulu eğitimi Marietta Yannaku’nunbakanlığı döneminde başladı. Gelmişgeçmiş bütün hükümet ve bakanlar daazınlık konusuna hiç girmedi. İki dilin dekullanıldığı anaokulu ortamını yaratmakonusunda, bu uygulamayı bir adımolarak görüyoruz. Bunun yasallaşmasıiçin de bir ön hazırlığın ve bir denemeninolması gerektiği inancındayız. EğitimBakanlığı’nın bir kurumu olan EğitimPolitikaları Enstitüsü böyle biruygulamayı hayata geçirecek. Bu yılküçük çapta bunu deneyip, seneye birazdaha geniş çapta deneyecek ve nasılçalıştığını değerlendirecektir. Personelinyeterli olup olmadığına bakılacaktır. Veakabinde bu uygulamayı yasallaştırmayıdüşünüyoruz.” diye konuştu.

Eğitim PolitikalarıEnstitü tarafındanyapılan açıklamada

Yunanca’dan söz edilirken,

Türkçe’yedeğinilmemesiazınlık içinde

endişelere nedenoldu. Bu arada,

hükümetin küçükortağı Bağımsız

Yunanlılar Partisi(ANEL)

temsilcilerinin,“Yeni uygulamaylabirlikte Pomakça ve

Roman dilinineğitim sürecinedahil edileceği”

yönündekiaçıklamaları soru

işaretlerininçoğalmasına neden oldu.

GALİP GALİP

MUSTAFA MUSTAFA

HÜSEYİN ZEYBEK

SAMİ TORAMAN

gundem_1008_Layout 1 08.03.2017 13:19 Page 6

GÜN­DEM­haber3 Mart 2017 7

“İKİ DİLLİ SİSTEMİN YASALAŞMASI İÇİN UĞRAŞIYORUZ”Yeni uygulama konusunda yapılaneleştirilere de değinen Mustafa Mustafa,“Evet, bazıları şu anda bu hayatageçirilecek uygulama hakkındaeleştirilerde bulunuyor. Biz bu konudasomut önerileri ve fikirleri duymakistiyoruz. Nasıl yapılmalı ve nasılilerlemeli. Bizim düşündüğümüz buşekilde bir yolla deneyerek, yani iki dilinde aynı anda sınıfta eğitilmesininsağlandığı bir sistemi getirmek ve bunudaha sonra yasalaştırmak. Onun yolunuaçmak için uğraşıyoruz.” dedi.

İki dilliliğin gerekliliğini savunan vebunu söyleyen politik gücün sadece kendipartileri olduğunu ifade eden MustafaMustafa, “Biz bunu uzun bir süredirsavunuyorduk. 2005 – 2006 dönemindenbugüne kadar gelmiş geçmiş tümpolitikacılarımız, ki bazıları mangalda külbırakmıyor, bu anaokulu meselesini nekadar ilerletmişler? Bu konuda neyapmışlar? Hangi gayreti ortayakoymuşlar? Kendi gayretleriyle hangiadımı attırabilmişler? İlk önce bununaçıklanması gerekir. Somut bir uygulamayok şu ana kadar. Böyle bir şey ilk defadeneniyor. Yasal bir altyapı yok. Bilimselbir altyapı yok. Tüm bunları hazırlamakiçin Eğitim Politikaları Enstitüsütarafından bir proje hayata geçirilecek.”görüşlerini dile getirdi.

“BATI TRAKYA’DA TÜRKÇEVE YUNANCA KULLANILIYOR. DAHA NE İSTİYORUZ?”GÜNDEM’in, “Eğitim PolitikalarıEnstitüsü’nün konuyla ilgili duyurusundaYunanca’dan bahsedilirken, Türkçe’den hiçbahsedilmemesinin bir nedeni var mı?”

sorusunu yanıtlayan Mustafa Mustafaşöyle dedi: “Batı Trakya’da bizim özgünazınlık eğitimimizde hangi dil kullanılıyor?Tabii ki Türkçe ve Yunanca kullanılıyor. Ozaman neyi istiyoruz? Ben bu noktada nediyeceğimi bilemiyorum. Bazı çevrelere neyapsak da yaranamayacağız inancındayım.Eğer bu tür endişeler varsa, gözününüzerinde neden kaşın var gibi düşüncelerhakim olacaksa bunları da biz tarihehavale edeceğiz. Kimin haklı, kimin haksızolduğu da tarih içinde belli olacak.Endişeler nelerdir, korkular nelerdir?Herkesin bunu açık söylemesi lazım. Bizimeğitim dilimiz Türkçe’den, azınlığınTürklüğünden, Müslümanlığından hiçbirzaman bir endişemiz olmadı. Bu konudaşüphesi ve endişesi olanların çıkıp açıkçabunu söylemesi lazım. Aba altından sopagöstererek, farazi teorilerle uğraşmakdoğru olmaz.”

HÜSEYİN ZEYBEK: “AZINLIK EĞİTİMİNDEKİ OLUMLU ADIMLARIN DEVAMIOLARAK GÖRÜYORUM”İskeçe ili SİRİZA Milletvekili HüseyinZeybek, anaokullarındaki pilotuygulamanın azınlık eğitimiyle ilgili atılanolumlu adımların devamı olduğunukaydetti. Zeybek, “Biliyorsunuz, bir süreönce Selanik’teki Azınlık Eğitimi Bölümüresmileşti. Bu olumlu bir gelişmeydi.Anaokullarla ilgili bu yeni uygulama daazınlık eğitimindeki olumlu adımların biryenidisir. Bu olumlu sürecin bir devamıdır.Ben bunu olumlu buluyorum. Buradaamaç bellidir. Azınlık çocuklarınınanaokuluna adaptasyonu, hem deYunanca’yı daha iyi öğrenmeleri için biruygulama. Şu anda pilot uygulamakapsamında altı okulda başlayacak.Yunanistan’dan mezun olan öğretmenlergörevlendirilecek. Önümüzdeki yıldanitibaren okul sayısı 12’ye çıkacak.” dedi.

“BUNU HASTALIKLIDÜŞÜNCELERİNE ALET ETMEYE ÇALIŞANLAR VAR”Yeni uygulamaya getirilen eleştirilere dedeğinen Hüseyin Zeybek şu görüşleri dilegetirdi: “Gümülcine ve İskeçe’de gerekazınlığın içinde, gerekse azınlığın dışındabazı kişiler bunu kendi kafalarına göre,kendi hastalıklı düşüncelerine alet etmeyeçalışıyorlar. Burada yasa açıkça neyapılacağını belirtiyor. Bunu azınlık istedi.Bu pilot bir uygulama. İlk önce altı okuldabaşlayacak. Ve hemen başlayacak. Okullarhenüz belli değil. Fakat her coğrafibölgeden olmasına dikkat edilecek.Uygulamayı önce bir görelim. Sonrasöylemek gerekenleri söyleriz. Yani çocukdoğmadan ismini hazırlıyoruz. Eğereleştirilecek bir tarafı varsa, ilk önce beneleştireceğim. Olmayan ve başlamayan birşeyin eleştirilmesi de sanırım bizimtoplumumuza has bir özellik.”

“UYGULAMAYI GERİ ÇEKERSEK ELEŞTİRENLER MEMNUN MU OLACAK?”Yeni uygulamanın duyurusundaTürkçe’den bahsedilmemesiyle ilgilisoruyu da yanıtlayan İskeçe MilletvekiliZeybek, “Eleştiri yapmak isteyenlerTürkçe yazsa bile eleştiri yapacaklardı.İlk önce uygulama bir hayata geçsin.Uygulamayı bir görelim. Sonra dediğimgibi eleştireceklerin başında ben varım.Bu eleştirileri, bu uygulamanın hayatageçmemesi için yapılan eleştiriler olarakgörüyorum. Peki bu uygulamayı gerialırsak, eleştirileri yapanlar memnun muolacak? Azınlığın lehine bir şeyleryapınca bu çevreler ne yazık ki herzaman rahatsız oluyor.” ifadelerinikullandı.

SALİH AHMET: “BU UYGULAMANIN BİZİMTALEPLERİMİZLE BİR ALAKASIYOK”

Rodop – Evros SÖPA MezunuÖğretmenler Derneği Başkanı Salih Ahmet,hayata geçirileceği açıklanan yeniuygulamanın kendi talepleriyle biralakasının olmadığını vurguladı. Ahmetşöyle konuştu: “Bunun azınlığımızıntalebiyle bir alakası olmadığı çok açık. Bizher iki dilin de, yani Türkçe ve Yunanca’nıneşit miktarda ve eşit olarak kullanılacağıanaokullar istiyoruz. Bizim istediğimizazınlık anaokulları. Yani daha pratikolarak söylemek gerekirse, azınlıkilkokulları modelinde bir anaokuluistiyoruz.”

“BU UYGULAMADA TÜRKÇEÖĞRETMENİNDEN ÇOK, TÜRKÇE TERCÜMANDANBAHSEDEBİLİRİZ”Hayata geçirilecek pilot uygulamadaTürkçe öğretmeninden çok Türkçetercümandan bahsedilebileceğini ifadeeden dernek başkanı Salih Ahmet, “Bizimisteğimiz ve tabii ki azınlığın yıllarca dilegetirdiği talebi Türkçe ve Yunanca eğitimyapacak azınlık anaokulları. Hayatageçirilmesi planlanan yeni uygulamadaTürkçe öğretmeninden bahsetmek oldukçazor. Burada Türkçe tercümandanbahsetmek daha doğru olacaktır. ÇünküYunanca için bir yardımcı öngörülmekte.Dilsel eşitlikten uzakta bir sistem. Türkçe,Yunanca’nın eğitilmesi için bir köprüolarak kullanılacak. Oysa bizim istediğimizTürkçe ve Yunanca eğitim yapılacak birokul. Özellikle de Türkçe. Çünküanaokulunda, ana dilin güzel ve etkilikullanılması Yunanca’nın da daha iyiöğrenilmesine yardımcı olacaktır. Fakatburada mantık çok farklı olmuş. Ne yazıkki çok üzücü. Çünkü bizim talebimizin vebeklentimizin tam tersi bir durumsözkonusu.” dedi.

“İÇİNDE SORU İŞARETLERİ OLAN BİR UYGULAMA”Yeni uygulamanın eğitsel eksikliklerininyanı sıra azınlığın hassasiyetlerine dedokunduğunu vurgulayan Salih Ahmetşunları ifade etti: “İşin ayrı bir boyutu dahavar. Zaten resmi açıklamayı okuyuncagörüyorsunuz. Türkçe’den hiçbahsedilmiyor. Bunun takıntıyla falanalakası yok. Nasıl ki Yunanca’danbahsediyorsun, o zaman Türkçe’den debahsetmek gerekiyor. Bunun takıntıyla,saplantıyla falan akalası yok. Türkçeeğitimden veya Türkçe’den bahsetmediğiiçin de suistimale açık hale geliyor.Azınlığımızın resmi eğitim dili ve ana diliTürkçe’dir. Yok Pomakçaymış, yok Romandiliymiş falan bunlarla oynamayakalkılırsa çok yanlış olur. Evet, evortamında aile içinde farklı diller, lehçelertabii ki kullanılabilir. Fakat bunun eğitimdili olarak tartışmak ve önermek bile yanlışolur. Dolayısıyla içinde soru işaretleri olanbir uygulama.”

“AZINLIK ANAOKULU TALEBİMİZ DEVAM EDECEK”Türkçe ve Yunanca eğitim yapılacak azınlıkanaokulu talebini dile getirmeye devamedeceklerini belirten dernek başkanı SalihAhmet, “Önerilen ve hayata geçirilecekuygulama bizim isteğimizden oldukçauzakta. Biz Türkçe – Yunanca anaokulutalebimizi dile getirmeye devam edeceğiz.Madem ki anaokulu eğitimi zorunlu eğitimkapsamında, o zaman azınlık ilkokulumodelinde anaokulumuz da olmalı. Kaldıki bugüne kadar bu olmalıydı. bundançekinecek bir durum yok. Veya bunun çokzor olması gibi bir durumun da söz konusu

olmaması lazım.” dedi.

NURETTİN KIYICI: “BUNUN YANLIŞ BİR UYGULAMAOLDUĞUNU SÖYLEMEK İSTERİM”

İskeçe İli SÖPA Mezunu Azınlık OkullarıÖğretmenler Derneği Başkanı NurettinKıyıcı, yeni uygulamayı “yanlış biruygulama” olarak nitelendirdi. Yıllardırdile getirilen iki dilli anaokulunun böylebir modelle alakasının olmadığını ifadeeden Kıyıcı, “Bizim istediğimiz, azınlıkkuruluşlarının yıllardır dile getirdiği şeykesinlikle bu değil. Neden bizimtaleplerimiz dikkate alınmıyor? Bunuanlamak mümkün değil.” diye konuştu.

“BİZ AZINLIK İLKOKULUMODELİNDE BİR ANAOKULU İSTİYORUZ”Dernek başkanı Kıyıcı sözlerine şöyledevam etti: “Hayata geçirilmek istenen buuygulama, azınlık ilkokullarına daha iyiöğrenci yetiştirmek amacına hizmetetmeyecek. Bu uygulama devletilkokullarına öğrenci yetiştirmeye yönelikbir sistem. Biz azınlık ilkokullarımodelinde bir anaokulu istiyoruz.Anaokulundan gelen çocuğun her iki dildeeğitim alması gerekiyor. Eğer böyle olursaazınlık ilkokulu da desteklenmiş olur. Şuanda hayata geçirilen anaokulu, iki dilli biranaokulu olmayacak. Sınıfta iki kişiolacak. Biri öğretmen olacak, diğeriyardımcı olacak. Böyle bir durum doğrudeğil. Yıllarca söyledik. Bakana veya başkayetkiliye bir mektup veya yazıgönderdiğimizde azınlık anaokulutalebimizi hep dile getirdik. Biz azınlıkanaokulu modelinde bir anaokuluistiyoruz. Bu haklı talebimizi söylemeyedevam edeceğiz. Bizim bölgemizde, yaniİskeçe’de neredeyse her köyde devletanaokulu var. Bu okulların Türkçe –Yunanca eğitim yapılan anaokullaraçevirmek mümkün. Yani iki saat Yunancayapılıyorsa, iki saatta Türkçe yapılacak.Devlet eğer isterse bunu çok kolayyapabilir.”

“AKSİ TAKDİRDE KASITLI BİR DURUMUN OLDUĞU ŞÜPHESİ DOĞUYOR”Pilot uygulamada Türkçe eğitimyapılacağının açıkça belirtilmemişolmasının yanlış olduğunu kaydedenKıyıcı, “Türkçe eğitimden bahsedilmemişolması çok yanlış. Zaten böyle olduğu içinşimdiden uygulamayı oraya burayaçekenler var. Madem ki iyi niyetle bir şeyyapılmak isteniyor, o zaman azınlığınduyarlı olduğu meselelere de dikkatedilmeli. Azınlığın istekleri de dikkatealınmalı. Aksi takdirde kasıtlı bir durumunolduğu şüphesi ortaya çıkıyor.”

“BİZİMLE EN UFAK BİR DİYALOG YAPILMADI”Anaokullarındaki yeni uygulamahakkında kendileriyle diyalogyapılmadığını vurgulayan NurettinKıyıcı, “Biz görüyorsunuz ki yıllarca herfırsatta anaokulu talebimizi dilegetiriyoruz. Hayata geçirileceğiaçıklanan bu yeni uygulama için bizimledernek olarak en ufak bir diyalogyapılmadı. Bize hiç bir şekildesorulmadı. Bunun da çok büyük bireksiklik olduğuna inanıyorum.Anaokullarından mezun olacak çocuklarbizim görev yaptığımız ilkokullaragelecek. Bu konuda azınlıkilkokullarında görev yapan öğretmenlerolarak bizim derneklerimizesorulmaması veya başka azınlıkkuruluşlarına sorulmaması çok büyükeksiklik.” diye konuştu.

NURETTİN KIYICI

SALİH AHMET

gundem_1008_Layout 1 08.03.2017 13:19 Page 7

GÜN­DEM­haber 3 Mart 20178

RODOP Milletvekili İlhan Ahmet, azınlık mensuplarının yaşadığıbölgelerdeki tek dilli (Yunanca) devlet ana okullarında pilot uygulamayageçileceği yönünde kararı, “Bir yandan memnuniyet verici olsa da, diğeryandan ‘pilot uygulama’ ısrarı akıllara soru işareti getirmektedir. Bunuşüpheci ve yetersiz buluyorum.” sözleriyle değerlendirdi.

Milletvekili İlhan Ahmet, “Gerek meclis kürsüsünde, gerekse radyoprogramlarında dile getirilen ‘ülke genelinde ilgili yüksek eğitimkurumlarından mezun olan azınlık mensubu eğitimcilerin söz konusuokullarda istihdam edilmesi ve bu sayede anaokullarında azınlığın ana diliolan Türkçe’nin de kullanılmasının sağlanması’ yönündeki ısrarlı çağrımınhükümet tarafından dikkate alınarak, pilot uygulama kapsamında önününaçıldığını memnuniyetle görmekteyiz.” açıklamasında bulundu.

“SORU İŞARETLERİ DOĞURUYOR”“Önerime kayıtsız kalmayan hükümetin bu grişimi bir yandan memnuniyetverici olsa da, diğer yandan ‘pilot uygulama’ ısrarı akıllara soru işaretigetirmektedir.” diyen Milletvekili Ahmet, “Zira sadece azınlık mensuplarınınyaşadığı yerleşim birimlerimde onlarca tek dilli (Yunanca) devlet ana okulubulunmasına karşın, uygulamanın ‘pilot’ tutularak sadece 6 anaokulundahayata geçirilecek olması, hükümetin azınlığın iki dilli (Türkçe ve Yunanca)ana okulları talebi karşısında süren çekincesinin açık bir göstergesidir. Özel veözerk eğitim yapısı ile ana dili özelliği gözetilmeksizin ülke genelindekizorunlu okul öncesi eğitim kapsamına dahil edilen azınlık mensupları, iki dilli(Türkçe ve Yunanca) eğitim alt yapısını hazırlamayan devletin bu tek taraflıkararı ile on yıla yakın süredir ana okulu eğitiminde ana dilinden mahrumbırakılmaktadır.” değerlendirmesinde bulundu.

Bu durumunun azınlık çocuklarının dilsel gelişimlerini olumsuzetkilediğini belirten Ahmet, “Bu durum eğitimin diğer kademelerinde dekendini göstererek başarı performanslarına olumsuz yansımakta, dolayısıylaazınlık çocuklarının eğitim hayatlarının sürdürülebilirliğine engel olmaktadır.Bu hatadan dönülmesi ve azınlığın iki dilli (Türkçe ve Yunanca) ana okulutalebine bir an önce cevap verilmesi yönündeki çağrımıza ve önerime cesaretlekarşılık vermesi beklenen hükümetin ise, bu söz konusu projede “pilotuygulama” ısrarındaki çekincesinin ne olduğu merak konusudur. Hükümetinbu tutumu, azınlık toplumunda şüphe yaratmaktadır. Uygulamanın azınlıkmensuplarının yaşadığı bölgelerdeki tüm devlet ana okullarına kapsayacakşekilde hayata geçirilmesine engel nedir?” dedi.

“Hükümet pilot uygulamada neden ısrarcı olmaktadır?” diye soran İlhanAhmet, “Avrupa Birliği üyesi Yunanistan’da SİRİZA-ANEL hükümeti, gerekbirliğin çok dillilik politikaları dahilinde, gerekse eğitimde fırsat eşitliği ilkesive çocuk hakları çerçevesinde, ana dili eğitimi kapsamında azınlığın özeldurumunu gözetmeli ve taleplerini dikkate almalıdır. Zira azınlıkbölgelerindeki sadece bazı anaokullarının programa dahil edilmesi bazı

çocukların ana dili ile temasına imkan sağlayıp,diğerlerine imkan sağlamayacağı için açıkbir eğitim adaletsizliğine ve eğitimde fırsateşitliği ilkesinin ihlaline sebebiyetverecektir.” görüşlerine yer verdi.

“TÜRKÇE YUNANCA ANAOKULUUYGULAMASI TAM KAPSAMLIOLARAK HAYATA GEÇİRİLMELİDİR”Son olarak “pilot uygulama”yı şüpheci ve

yetersiz bulduğu görüşünü dile getirenMilletvekili İlhan Ahmet, “İki dilli

(Türkçe ve Yunanca) ana okuluuygulamasını tam kapsamlı olarakhayata geçirmesini talep ediyorum.Gerekli iki dilli (Türkçe Yunanca)eğitim alt yapısı hazırlanmaksızın,tek taraflı olarak zorunluanaokulu eğitimi kapsamınaalınan azınlık mensuplarınıntalep ettiği ana diliuygulamasını, okul öncesi

eğitimde cesaretlehayatageçirilmesinihükümettenbekliyorum.”

görüşlerine yer verdi.

İlhan Ahmet: “Pilotuygulama ısrarı şüpheci ve yetersiz”

BAĞIMSIZ Yunanlılar (ANEL) Partisikurmaylarından Hrisa Utsi, azınlıkbölgelerindeki anaokullarında başlatılacakyeni uygulamada Pomakça ve Romandilinin kullanılacağını söyledi.

Hükümetin küçük ortağı ANEL’in SiyasiKonsey üyesi İskeçeli Hrisa Utsi,anaokullarında hayata geçirilecek pilotuygulama konusunda yazılı bir açıklamayayımladı. Eğitim Bakanlığı ve EğitimPolitikaları Enstitüsü’nün hayata geçireceğiyeni uygulamayı olumlu bulduğunu ifadeeden Utsi, “Bu program, azınlıkçocuklarının eğitim sürecineentegrasyonunu ve dolayısıyla Yunanca’nındaha iyi öğrenilmesini öngördüğü içinolumlu karşılıyorum. Enstitü’nün

açıklamasına göre bu pilot uygulamaYunanca’nın öğretilmesini ve çocuklarınsosyalleşmesini amaçlıyor.” dedi.

“POMAKÇA, ROMANCA VE TÜRKÇE BİLECEKLER”Edindikleri bilgiye göre, uygulamanınİskeçe’de Pomakça konuşulan bölgede üçanaokulunu kapsadığını belirten Utsişunları kaydetti: "Bu program, edindiğimizbilgiye göre, İskeçe ilinde Pomakçakonuşanların olduğu bölgelerde üçanaokulunda uygulanacak. Buradaçalışacak azınlık mensubu yardımcıpersonel Pomakçayı bilecek. Romanlarınolduğu bölgedeki yardımcı personel Romandilini bilecek; kendilerini Türk kökenliolarak tanımlayanların olduğu bölgelerdede bu yardımcı personel Türkçe bilecek.Nihayetinde bu programın amacı çift dillianaokulları oluşturmak değildir."

Hrisa Utsi, “Devletin hedefi; çocuğunana dilinden dengeli bir şekilde Yunancadiline geçmesidir. Çok güzel, akıllıca vesonuç getirecek bir program olarakgörüyorum. Fakat hiç bir şekilde buuygulama gelecekte iki dilli anaokullarınoluşturulması için bir başlangıç olamaz.Zaten hedef, Yunanca’nın daha iyiöğretilmesi ve dengeli dilsel gelişimdir.”ifadelerine yer verdi.

ANEL temsilcisindenkafa karıştıran açıklamalar...

AVRUPA Batı Trakya TürkFederasyonu (ABTTF),anaokullarını kapsayan pilotuygulamayla ilgili olarak,azınlığın iki dilli azınlıkanaokulu talebinin göz ardıedildiği yorumunda bulundu.

ABTTF Başkanı HalitHabipoğlu yaptığı yazılıaçıklamada, azınlık eğitim statüsüneuygun olarak iki dilli azınlık anaokuluhakkının tanınması gerektiğini belirterekşu ifadeleri kullandı: “Batı Trakya Türkazınlığının yaşadığı bölgelerdeki altıdevlet anaokulunda Türkçe ve Yunancabilen azınlık üyesinin çalışmasını öngörenpilot uygulama azınlığımızın iki dilliazınlık okulları talebinin ısrarla gözardıedilmeye devam ettiğini göstermektedir.Devlet ve hükümet makamlarının tümmüdahalelerine rağmen azınlığımız eğitim

ve din alanında özerk yapıdadır. Bunedenle bu özerk yapı yok

sayılarak devletanaokullarına gitmektenbaşka seçenek sunulmayançocuklarımız için Yunanca-Türkçe bilen yükseköğretim

mezunu bir azınlıkmensubunun Yunan anaokulu

öğretmeni ile birlikte çalışmasınıdeğil azınlık okul sistemi içerisinde ikidilli azınlık anaokullarının kurulmasınaizin verilmesini istiyoruz. Talebimiz bukadar net, bu kadar açık! Eğitimdeki özerkyapıya müdahale edilmeksizin okul öncesieğitimde anadilde eğitim hakkımızınverilmesini istiyor, bunun içinçocuklarımızın Türkçe ve Yunanca olmaküzere iki dilde eğitim görecekleri azınlıkanaokullarının açılmasını istiyoruz.”

“İki dilli azınlık anaokulutalebi göz ardı ediliyor”

Türkiye’de faaliyet gösteren inşaat şirketi, Türkiye’deki projelerin koordinasyon ve yönetimini yapacak,

ekonomik bilgisi olan eleman alacaktır. Türkçe ve Yunanca bilgisi, Office ortamında bilgisayar

kullanımı ve sürücü ehliyeti şartı aranmaktadır. İlgilenenler özgeçmişlerini aşağıdaki

e-mail adresine gönderebilir:angcareer@gmail.com

ELEMAN ARANIYOR

gundem_1008_Layout 1 08.03.2017 13:19 Page 8

9GÜN­DEM­haber3 Mart 2017 9

TÜRKİYE Büyük Millet Meclisi(TBMM) Başkan Vekili Mehmet AkifHamzaçebi başkanlığındaki heyet BatıTrakya’yı ziyaret ederek bir dizitemaslarda bulundu.

1 Mart Çarşamba günü Batı Trakya’yagelen heyette Hamzaçebi’nin yanı sıra,Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) EdirneMilletvekili Erdin Bircan, Edirne BelediyeBaşkanı Recep Gürkan, Silivri BelediyeBaşkanı Özcan Işıklar ve SilivriBelediyesi’nden iki meclis üyesi yer aldı.

İLK DURAK GÜMÜLCİNEBAŞKONSOLOSLUĞUTBMM Başkan Vekili Hamzaçebi veberaberindekiler, Batı Trakyatemaslarına Türkiye’nin GümülcineBaşkonsolosluğu’nu ziyaret ederekbaşladılar. Heyet, Başkonsolos Ali RızaAkıncı’yı makamında ziyaret ederek birsüre görüştü.

Görüşme sonunda, karşılıklı hediyelerverildi.

CELAL BAYAR LİSESİ’Nİ ZİYARETDaha sonra Celal Bayar AzınlıkOrtaokulu ve Lisesi’ni ziyaret eden heyet,başta Celal Bayar Azınlık Ortaokulu veLisesi Müdürü Tunalp Mehmet olmaküzere, Encümen Heyeti Başkanı AhmetArif Emin ve okul öğretmenleritarafından karşılandı.

Öğretmenler odasında ağırlananheyete, Müdür Tunalp Mehmet okulunidari yapısı ve çalışmaları hakkında bilgiverdi. Okulda 20 Yunanlı, 10 azınlıkmensubu ve Türkiye’den de yedikontenjan öğretmeninin görev yaptığınısöyleyen Mehmet, bina eksikliğikonusuna da değindi. Spor, sanat vemüzik dallarında okul öğrencilerininbüyük başarılara imza attığını kaydedenMehmet, okul yönetimi olarak sosyalfaaliyetlere önem verdiklerini sözlerineekledi.

TBMM Başkan Vekili Mehmet AkifHamzaçebi, “Sizleri görmekten veberaber olmaktan çok mutlu olduk.Üzerimize düşen her şey için sizlerinyanınızdayız. Sizlerin varlığı bizim içingurur vericidir. Batı Trakya’ya ilk defageliyorum. Yıllardan beri gelmediğimdendolayı üzüntü içindeyim.” diye konuştu.

Eşinin ailesinin Batı Trakyalıolduğunu hatırlatan Hamzaçebi, butopraklara tarih ve kültür olarakkendisini yabancı hissetmesininmümkün olmadığını sözlerine ekledi.

Bu ziyaretin tarihi bir ziyaretolduğunun altını çizen Celal BayarAzınlık Ortaokul ve Lisesi EncümenHeyeti Başkanı Ahmet Arif Emin, “Anavatan Türkiye Cumhuriyeti’nin TBMMBaşkan Vekili olarak burada bulunmanıztarihi bir andır. Allah sizlere uzun yıllarhizmet etmeyi nasip eylesin. Tarih CelalBayar’ı yazdığı gibi, sizlerin de buziyaretinizi yazacaktır.” dedi.

GÜMÜLCİNE TÜRK GENÇLER BİRLİĞİ ZİYARETİDaha sonra Gümülcine Türk GençlerBirliği’ni (GTGB) ziyaret eden konukheyet, bir süre Başkan Koray Hasan ilegörüştü. GTGB’nin çalışmaları ve hukukisüreciyle ilgili bilgi veren Koray Hasan,son dönemde azınlık eğitiminde yaşanansıkıntılardan da bahsetti. Koray Hasan’ınazınlık eğitimiyle ilgili olarak, “21.yüzyılda Batı Trakya Türk azınlığı olarak,

Avrupa Birliği üyesi Yunanistan’da, halakendi ana dilimizde eğitim alamıyoruz.”sözleri dikkat çekti.

GÜMÜLCİNE SEÇİLMİŞ MÜFTÜLÜĞÜ Heyetin bir sonraki durağı GümülcineSeçilmiş Müftülüğü oldu. GümülcineSeçilmiş Müftüsü İbrahim Şerif,ziyaretten duyduğu memnuniyeti dilegetirdi ve Türk azınlığın müftülük sorunuhakkında bilgi verdi.

BTTÖB’YE GİTTİLERSon olarak Batı Trakya Türk ÖğretmenlerBirliği’ni (BTTÖB) ziyaret eden heyet,Başkan Sami Toraman ile görüştü. Türkazınlığın eğitim alanında yaşadığısorunları aktaran Toraman, Batı TrakyaTürk azınlığının eğitim hakkının özerkolduğunu ve bunun yapılanantlaşmalarla garanti altına alındığınısözlerine ekledi.

İSKEÇE İLİ ZİYARETİGümülcine’deki temaslarının ardındanİskeçe’ye geçen heyet, burada İskeçeSeçilmiş Müftüsü Ahmet Mete’yimakamında ziyaret etti. Ziyarettenduyduğu memnuniyeti dile getiren Mete,konuk heyete Türk azınlığın müftülüksorununu aktardı.

İskeçe’deki temasları çerçevesinceheyet son olarak, İskeçe MuzafferSalihoğlu Azınlık Ortaokulu ve Lisesi’niziyaret etti. Hamzaçebi, okul sahibiSaime Kırlıdökme ve öğretmenlertarafından kapıda karşılandı. Okulziyareti sırasında İskeçe SİRİZAMilletvekili Hüseyin Zeybek de hazırbulundu.

Heyet, daha sonra Selanik’i ziyaretetmek üzere İskeçe’den ayrıldı.

TBMM Başkan Vekili Hamzaçebi veberaberindekiler 2 Mart Perşembe günüSelanik dönüşünde İskeçe Türk Birliği’niziyaret etti. Hamzaçebi veberaberindekileri, İTB Başkanı AhmetKurt ve yönetim kurulu üyeleri karşıladı.Heyet, dernek başkanı Kurt’tan İTB’ninsürdürdüğü hukuk mücadelesikonusunda bilgi aldı.

Hamzaçebi ve beraberindekilere, BatıTrakya’da temasları sırasında Türkiye’ninGümülcine Başkonsolosu Ali Rıza Akıncıeşlik etti.

BATI Trakya davasının yılmazsavunucularından emekli öğretmen,Osmangazi Belediye BaşkanYardımcısı Cem KürşatHasanoğlu’nun babası MustafaHasanoğlu son yolculuğunauğurlandı.

Bir süredir hastanede tedavi gören74 yaşındaki 4 çocuk babası MustafaHasanoğlu için Çekirge 1.MuratCamii'nde ikindi namazınınardından cenaze namazı kılındı.Cenaze namazına Bursa BüyükşehirBelediye Başkanı Recep Altepe,Osmangazi Belediye BaşkanıMustafa Dündar, AK Parti Bursa İlBaşkanı Cemalettin Torun, sevenlerive yakınları katıldı.

Hasanoğlu, HamitlerMezarlığı'nda toprağa verildi.

Mustafa Hasanoğlu toprağa verildi

Hamzaçebi’den Batı Trakya ziyareti

T.C. Gümülcine Başkonsolosluğu

Celal BayarOrtaokulu veLisesi

Muzaffer Salihoğlu Azınlık Ortaokulu ve Lisesi

gundem_1008_Layout 1 08.03.2017 13:19 Page 9

3 Mart 2017GÜN­DEM­haber10

VETERİNER HEKİMİ

RODOS, İstanköy veOnikiada Türkleri Kültür veDayanışma Derneği genelkurulu büyük bir katılımlagerçekleştirildi.

İzmir’deki Ahmet PiriştinaKültür Merkezi SeminerSalonu’nda gerçekleştirilengenel kurula, Batı TrakyaTürkleri Dayanışma Derneğiİzmir Şubesi Başkanı MüminDurmuş ve üyeleri konuk olarakkatıldılar.

Derneğin Yönetim KuruluBaşkanı Mustafa Kaymakçıtarafından derneğin çalışma ve

faaliyet raporu okundu. AyrıcaKaymakçı genel kurul üyelerine,Yunanistan’da tutuklanmasıylailgili bilgi de verdi.

“RODOS VE İSTANKÖY’DEYUNAN MÜSLÜMANIYOKTUR, TÜRK MÜSLÜMANI VARDIR”Kaymakçı, “Rodos veİstanköy’de Yunan Müslümanıyoktur, Türk Müslümanı vardır.Rodos ve İstanköy’de çift dilliliktemelli okullar yenidenaçılmalıdır. Rodos ve İstanköyTürkleri’nin kültürel kimliğikabul edilmelidir ve Rodos ve

İstanköy’deki OsmanlıTürkleri’nden kalan mimarieserler korunmalıdır.” diyekonuştu. Amaçlarının bukonular üzerinde ulusal veuluslararası platformlardafarkındalık yaratmak olduğunusöyleyen Kaymakçı, dilegetirilen bu görüşlerin,Yunanistan devletinin tarafolduğu evrensel insan haklarıile de çelişmediğini belirtti.

Genel kurulda Antalya Şubesiile Ankara Temsilciliği’ninaçılması önerildi ve bu önerikabul edildi.

Yapılan seçimler sonrasındayeni yönetim kurulu ve denetimkurulu seçildi.

YÖNETİM KURULU ASİLMustafa KaymakçıAhmet KırevliyasıAli HüsemoğluMacit KülürYıldız ErtemayŞanser KarakayaRaşit Tavşancı

DENETİM KURULU ASİLAslı BaşaranZehra Bastiyalıİbrahim Sabuncu

Cevat ABDURRAHMAN

Striknin ZehirlenmeleriStriknin Hindistan,

Güneydoğu Asya ve kuzeyAvusturalyada yetişenKargabüken bitkisinintohumlarından elde edilen biralkaloid maddedir. Sudaçözünmeyen kristalize birtozdur. En çok striknin sülfattuzu şeklinde bulunur vekullanılır.

Rat (Kemirgen-Fare) zehiriolarak kullanılan strikninözellikle sokakta yaşayanköpeklerin öldürülmesiamacıyla bazı belediyelerinsıklıkla kullandığı bir zehirdir.

Striknin zehrinin etkisinasıldır?

Striknin ağız yolu ilealındıktan sonra sindirimsisteminden emilimi ve vücuttayayılması çok hızlıdır. Vücuttaherhangi bir dokuda birikmezancak karaciğer ve böbrektedaha yüksek yoğunluğaerişebilir. Zehirlenmeningelişimine etki eden en önemlifaktör alınan zehirin miktarıdır.Yüksek dozlarda alınmasıetkisinin hızlı olmasına nedenolmaktadır. Ayrıca midenindolu veya boş olması dazehirin toksititesine etki edenbir diğer faktördür. Boş midede emilim daha çabukolacağından zehir etkisini kısasürede gösterebilir. Ancak doluolması da kusmayıengelleyebileceğindendezavantaj olarak kabuledilebilir. Striknin merkezi sinirsisteminde sinir hücreleriüzerine etki ederek omurilik vebeynin refleks uyarımlarındaartışa ve bu nedenleçırpınmalara yol açar. Özelliklesolunum kaslarında şekillenenaşırı uyarım ve kasılmalarsonucu görülen solunumyetmezliği ölüme sebepolabilir.

Striknin zehirlenmelerindeklinik belirtiler nelerdir?

Zehirin alınmasından kısasüre sonra klinik belirtilerigörmek mümkündür. Klinikbelirtiler alınan zehirin miktarıile ilişkili olarak değişiklikgösterebilir. Çok az miktardabir zehir alımı söz konusu isegözlenebilen belirtilerhuzursuzluk ve kastitremeleridir. İlerleyenzamanlarda titremeler

sıklaşarak aralıklı kasılmalar,solunumun hızlanması veboyun tutulmaları gibi belirtilergörülebilir. Yüksek miktardazehir alınması halindetitremeler ile başlayan, aralıklınöbetler halinde gözlenenkasılma ve çırpınmalarkarekteristiktir. Tüm kaslardakasılma söz konusudur.Özellikle bacaklar ve boyunkasılmış halde yerde yatar.Kasılmalar arasında gevşemedönemleri olabilir. Budönemlerde en hafif uyarıyakarşı dahi refleks verir vetekrar kasılabilir. Kalp atımsayısında ve solunumsayısında artış, pupillalardabüyüme ve solunum güçlüğüde gözlenebilen belirginbulgulardır. Başlangıçta bilinciyerinde olmasına karşınoksijen yetersizliğine bağlıolarak beyinin oksijensizkalması sonucu ilerleyendönemlerde şuur kaybıgözlenebilir. Kaslardakisertliğin artması, solunumunengellenmesi ve kanın oksijenitutma kapasitesinin düşmesinebağlı olarak dokularda siyanozşekillenebilir. Kasılmalarınsıklaşması ve şiddetininartması, solunum güçlüğü vesiyanoz kötüye gidişi gösterenbulgulardır.

Sonuç;Oral yolla alındıktan sonra

yaklaşık 16- 24 saat içindevücuttan atılan stirikninzehirlenmelerinde bu süreatlatıldığında zehirlenenköpeğin yaşama şansıyükselmektedir. Ölüm solunumyetmezliği sonucugörüldüğünden zehirlenmedurumunda ilk olaraksolunumu rahatlatıcıönlemlerin alınması faydalıdır.Ancak bunun yanında zehirinvücuttan kısa süredeuzaklaştırılması da büyükönem taşımaktadır. Strikninçabuk emilerek kısa süredeyüksek toksisiteyeulaştığından erken müdahaleönemlidir. Zehirin alındığınıgördüğünüz veya şüpheettiğiniz taktirde, hayvanıkusturma zehirin etkinliğiniazaltacağından faydalıolacaktır. KusturmadaApomorphine HCL (Filtalon)etkilidir. Bulunmadığıortamlarda yoğun tuz eriği ilekusturma sağlanabilir.

VETERİNER BAKIŞI

ce va tab dur rah man@hot ma il.com-pa ti vet@hot ma il.gr

Rodos İstanköy ve OnikiadaTürkleri Derneği genel kurulunu gerçekleştirdi

DOSTLUK Eşitlik Barış (DEB)Partisi Genel Başkanı MustafaAli Çavuş, 24 Şubat Cuma günüİskeçe iline bağlı Ketenlikköyünü ziyaret ederek,soydaşlarla Cuma namazı kıldı.

Genel Başkan Ali Çavuşnamaz sonrası köy halkınaseslendi. 2014 yılında yapılanAP seçimlerinde Ketenlikköyünün verdiği yoğun desteğeteşekkür eden Ali Çavuş,uluslararası bir antlaşma olanLozan Antlaşması ile ülkeleriYunanistan’a emanetedildiklerini kaydetti. Ali Çavuş,Yunanistan hükümetleritarafından kendilerinedanışılmadan çıkartılanyasalarla bu antlaşmadatanınan hakların gaspedildiğini, inanç ve eğitimhürriyetlerine saygıgösterilmediğini dile getirdi.Öğrenci azlığı bahane edilerekstatüsü çok farklı olan azınlıkokullarının kapatıldığınıhatırlatan genel başkan AliÇavuş, azınlık insanının fikridahi alınmadan çıkartılan “240İmam Yasası’’ ile azınlıkokullarından sonra azınlıkcamilerine de müdahale

edilmek istendiğini anlattı.Azınlığın asırlardır butopraklarda yaşadığını ifadeeden Ali Çavuş, atalarının butopraklara ‘hoşgörüyü’getirdiğini, bu hoşgörüdennasiplenenlerin ne yazık ki aynıhoşgörüyü gösteremediğinisöyledi. Ketenlik köyü halkınınazınlık hakları hususunda çokduyarlı olduğunu ve bunuyakinen bildiğini belirten GenelBaşkan, bireysel hak talebindebulunma hakkı tanıyan imzakampanyasına da Ketenlik köyühalkının yoğun destek

vereceğine gönülden inandığınısöyledi.

Genel Başkan Mustafa AliÇavuş’a Ketenlik köyü ziyaretisırasında Genel Başkan VekiliAhmet Kara, Genel SekreterAydın Ahmet, Gençlik KollarıBaşkanı Murat Ahmet, GenelBaşkan Danışmanı Bahri Belço,Merkez Yürütme Kurulu üyeleriMustafa Şargo, Cavide Nizam,Ali Salihoğlu ve İsmail Salih,DEB Partisi AvrupaParlamentosu MilletvekiliAdayları Niyazi Avcı ve RecepMolla eşlik etti.

DEB Partisi’ndenKetenlik ziyareti

gundem_1008_Layout 1 08.03.2017 13:19 Page 10

GÜN­DEM­bilim-teknik3 Mart 2017 11

Android'de istenmeyen numaraları engelleme!

ANDROİD'de sizi çağrı veyakısa mesajla rahatsız edennumaraları nasılengelleyebilirsiniz?

Akıllı telefonlarımızıFacebook ve Twitter'a girmekveya oyun oynamak içinkullanıyoruz. Bu sıradatelefonumuzun "telefon"özelliğini unutabiliyoruz. Akıllıtelefonunuzda istemediğinizçağrılara ve kısa mesajlaramaruz kalıyorsanız, buçağrıları engellemenin çeşitliyolları var. İşte bunlardanbazıları.

Telefondan engellemeyideneyin

Stok Android'de numaralarıçağrı geçmişi listesindenengelleyebiliyorsunuz. Bununiçin telefon uygulamasını açınve Son Aramalar listesindeengellemek istediğiniznumaraya uzun dokunun.Şimdi "Numarayı engelle"seçeneğine dokunun. Çağrıengelleme işlevinin konumu,Android üreticinizin yaptığıkişiselleştirmeye göre birazdeğişebilir.

Bunu yaptığınızda bunumaradan gelen çağrılarotomatik olarak engellenecek

ve kısa mesajlar, geldiği gibisilinecektir.

Listenizde bulunmayan birnumarayı engellemek içintelefon uygulamasında sağüstteki menü düğmesinedokunun, ardından Ayarlar >Çağrı engelleme yolunuizleyin.

Çağrı engellemeuygulamaları

Az önce bahsettiğimizyöntem işinize yaramıyorsaveya daha kapsamlı bir çözümarıyorsanız, bu uygulamalaragöz atmanızı öneriyoruz.

Mr. Number: Ücretsiz biruygulama olan Mr. Number'dagörmek istemediğiniz çağrılarıüç genel kategori olarakseçebiliyorsunuz:Sahtekarlık/tehlikelinumaralar, spam/can sıkannumaralar ve bilinmeyenolarak listelenmiş tümnumaralar.

Call Blocker Free: Mr.Number'a benzer bir uygulamaolan Call Blocker Free, genelkategoriler yerine kara liste vebeyaz liste yoluyla numaralarıengellemenize izin veriyor. Bulisteleri hazırladıktan sonra

engelleme modunu dilediğinizbiçimde ayarladığınızdan eminolun. Call Blocker Free,yalnızca belirli aramaları kabuletmek isteyen ve süreklirahatsız edilen kullanıcılar içiniyi bir seçenek olabilir.

Truecaller: Truecaller'ınkurulumu biraz daha uzunsürüyor çünkü telefonnumaranızı doğrulayıp birhesap oluşturmanız gerekiyor(Google, Facebook, LinkedInile oturum açmak damümkün). Ana ekranda

herhangi bir numara hakkındabilgi alabiliyorsunuz. Blocksekmesinde ise diğerlerkullanıcıların şikayet ettiğinumaralarıengelleyebiliyorsunuz.Truecaller ile isterseniz gizliaramaların tümünüengelleyebilir, engellemeişlevinin tam olarak neyapacağını (çağrının ret miedileceğini yoksa sessizceçalmasına izin mi verileceğini)seçebilirsiniz.

Truecaller, belirli bir alan

kodunu ve tüm 800'lünumaraları engellemeözelliğine de sahipolduğundan bazı kullanıcılarıngözde engelleme uygulamasıolmuş durumda. Aramalar sizeulaştığı anda bilgi verebilenTruecaller, öncekiuygulamalara kıyasla daha"komple" bir çözüm sunuyor.

Bu işlevleri metinmesajlarına da getirmekisterseniz, aynı firmanınTruemessenger uygulamasınıdeneyebilirsiniz.

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 111

2

3

4

5

6

7

8

9

10

11

12

13

14

SOL­DAN­SA­ĞA1) Süt ürünleri elde etme yeri – Ufak motorlu taşıt 2)Basımcılıkta bir kelimenin harflerini ayırmak için kul-lanılan harflerden daha kısa ve küçük metal çubuk –Kendini akıllı sanan 3) Titan’ın simgesi – Kılıç, bıçakkabı – Yapılan iş 4) Seçkin – Sormaca 5) Kişiselduyguların etkili anlatımı – Akıllı 6) İskambilde birkağıt – Çok iri bir yılan türü 7) Patlayıcı madde –Atların tırnaklarına çakılan demir parçası 8) Tantal’ınsimgesi – Bir iç organımız – Kalsiyum’un simgesi 9)Maskara, soytarı – Kayak 10) Namus, haya – Tekbaşına yapılan vücut çalışmaları 11) Rütbesiz asker –(halk dili) Ağaç dikme çukuru 12) Bazı ağaçlardanelde edilen, parfüm ve ilaçların yapımında kullanılanreçine – Özel oluş veya davranış biçimi, stil 13) Utçalan kimse – (halk dili) Sert, katı – Uçurum 14)Yolun yokuş bölümü – (eski) Sarıklı din bilginleri.

YUKARIDAN­AŞAĞIYA1) On paralık sikke – (mecaz) Sıkıntı, dert 2)İsyankarlık – D. Anadolu’doa çalınan bir çalgı türü –Çevresi suyla kaplı kara 3) Neptünyum’un simgesi –Kurbağa kurtçuğu – Acınacak, acıklı 4) Yazı makinesi– Merih gezegeni 5) Hararet – Üstünde olan şey –Kalın, kaba kumaş 6) Ad, ün – Bir etmek, tek durumagetirmek 7) Altın’ın simgesi – Yel, rüzgar – İlaç –Kurçatovyum’un simgesi 8) Hint bademi – Güzeli enüstün sayan kişi 9) Göstermelik, satılık şeylerinsergilendiği camlı bölme veya yer, vitrin –Düşünüleni dolaylı olarak anlatan söza 10) Bildirmeyazısı, mesaj – Güçsüzlük – Boyun eğen 11) Bir cinsgüvercin – (Farsça) Çocuk bakıcısı – En küçük yer-leşim birimi.

B U L M A C AGE­ÇEN­HAF­TA­K‹­BUL­MA­CA­NIN­ÇÖ­ZÜ­MÜ

Sol dan Sa €a: 1)Eprimek, İri 2) Vaaz,Ruhsuz 3) Lr, Zakkum4) Amber, Aleni 5)Artma, Ateh 6) Eke,Ases, Fa 7) Şad, Hakem8) At, Haki, Ar 9)Süit,İlim 10) Stant, Sunu 11)Epilepsi 12) Kano, Eti,Np 13) Adet, Arena 14)Kak, Arp, His.

Yu ka r› dan Afla €› ya:1)Evla, Esas, Akak 2)Parmak, Tüs, Ada 3) Ra,Breş, İtenek 4) İzzet,Ahtapot 5) Armada, Ni,AA 6) Erk, As, Kitle 7)Kuka, Ehil, Etap 8)Hulasa, İspir 9) İsmet,Kamus, Eh 10) Ru,Nefer, Ninni 11)İzdiham, Au, Pas.

gundem_1008_Layout 1 08.03.2017 13:19 Page 11

GÜN­DEM­boncuk12 3 Mart 2017

Amerika Birleşik Devletleri’nin bireyaleti olan Hawaii, Kuzey Amerika’ylaAsya arasında, yani Büyük Okyanus’tabulunuyor. Burası dünyanın en büyük sukütlesinin orta yerindeki adalar grubu.

Hawaii Adaları pek çok bakımdan ilginç.Sekiz büyük ada, yüzden fazla küçük ada veadacıktan oluşuyor. Sekiz büyük ada “anaadalar” olarak anılıyor. Aslında “Hawaii” debu adaların en büyüğünün adı.

Hawaii Adaları’nda beş tane aktif yanardağbulunuyor. Bunların püskürttüğü lavlar sürekliyeni adacıklar ve kayalıklar oluşturuyor. Buyanardağlardan biri olan “Kilauea” sadeceHawaii Adaları’nın değil, dünyanın en büyüketkin yanardağı.

Hawaii Adaları’nın en büyük gelir kaynağıturizm. Hawaiililer, adalarının doğalgüzelliklerinin değerini çok iyi biliyor. Adalarına zarar gelmemesiiçin yüksek yapılar, fabrikalar ve otoyollar yapmaktan kaçınıyorlar.Çevreye saygılı, stresten uzak ve hareketli yaşamları sayesindeABD’nin en uzun yaşayan insanları Hawaiililer.

Aranızda tüm bu yanardağ etkinliğine karşın burası nasıldünyanın en güzel turistik yerleri içinde yer alıyor diye düşünenlervar sanki. Böyle düşünmekte de çok haklısınız. Ancak HawaiiAdaları’nı turistler için çekici kılan şey iklimi. Burada aynı anda ikiiklim yaşanıyor. Nasıl mı? Yüksek dağlardan dolayı bulutlar adalarınbir tarafında kalırken, öbür tarafta fazla bulut olmuyor. Yani bulutlardağları aşamıyor. Bu nedenle her adanın bir tarafı bulutlu, bol yağışlıve yeşil, diğer tarafı güneşli ve kurak oluyor. Adaları cazip kılan bugüneşli taraftaki hava.

Bir başka ilginç şey de adaların çevresindeki devasa dalgalar sayesindeburaya ait bir eğlencenin, yirminci yüzyılda dünya çapında bir spor olarakyayılmış olması. Sörf! Evet, evet, dalga sörfü Hawaii Adaları’ndan çıkma birspor. Olimpiyatlar’da yüzme dalında madalya kazanan Duke Kahanamokuadlı Hawaiili sporcu, sörfün dünyaca tanınmasını sağlamış. Öyle ki

Hawaii’ninbaşkenti Honolulu’ya busporcunun heykeli dikilmiş.

Hawaii bayrağınınköşesinde Birleşik Krallıkbayrağı yer alır. 1778’deadaya çıkan ünlü İngilizKaptan James Cook, Hawaii –Avrupa ilişkilerini başlatankişi. James Cook bununlakalmamış, adalara “Sandviç

Adaları” adını koymuş. Adalaruzun süre iki adla da anılmış. Bir süre İngiliz

etkisinde kalan Hawaii, bugün ABD’nin 50. eyaleti.Haiku Merdiveni, Oahu adasında bulunuyor. Bu merdiven tamı tamına

3922 basamaktan oluşuyor. Merdiven 1943 yılında II. Dünya Savaşı sırasında,850 metre yükseklikteki tepeye bir telsiz istasyonu kurulurken yapılmış.Amerikan ordusunun kullandığı bu istasyon savaş sırasında çok önemliymiş.Merdiven 1987 yılından bu yana kullanıma kapalı durumda.

Sevgiyle kalın, Cem abiniz...

Sevgili kardeşlerim

gundem_1008_Layout 1 08.03.2017 13:19 Page 12

GÜN­DEM­boncuk 13

GÜNEŞLİ bir yaz günüherkes evinde dinleniyormuş.Fakat Nasreddin Hoca’nınçarşıya çıkması gerekiyormuş.

Bu sıcakta canı yürümekistememiş. “En iyisiKarakaçan’la gitmek” diyedüşünmüş. Eşeği Karakaçan’ıahırdan çıkarmış. Üstünesemerini yerleştirmiş ve sırtınabinmiş. Çarşıya doğru yolakoyulmuş.

Çarşıya doğru ağır ağırgiderlerken Karakaçan birden“Aii!” deyip anırmış ve koşmayabaşlamış.

Nasreddin Hoca neyapacağını şaşırmış. “DurKarakaçan! Çüş Karakaçan!”demiş. Fakat eşek onu

duymuyor gibiymiş. Kendi bildiği yolda

durmadan koşuyormuş. Eşeğinhızla geldiğini görenler etrafakaçışıyorlarmış.

Nasreddin Hoca’nın eşeğinsırtında rüzgar gibi geçtiğinigören bir komşusu,

- Hayırdır Hocam, ne butelaş? Nereye gidiyorsun böyle,diye arkasından seslenmiş.

Karakaçan’ın sırtındazıplaya zıplaya giden Hoca,geride bıraktığı adama doğrudönerek şöyle cevap vermiş:

- Merak edilecek bir şey yok.Eşeğin acele bir işi çıktı dabirlikte oraya gidiyoruz.

Kendi bildiği yöne koşanKarakaçan, uzunca bir süre

sonra birden durmuş.Nasreddin Hoca, Karakaçan’ınsırtından inmiş. Etrafa şöyle birbakmış. Ne bir kimse varmış, nede bir ev!...

Çok uzaklarda köygörünüyormuş. Nasreddin Hocabir Karakaçan’a bakmış, biruzaktaki köye… Sonra uzunuzun gülmüş hallerine.Karakaçan özür diler gibi “Aaiiaii” diye anırmış. Onun dayorulduğu belliymiş.

Nasreddin Hoca eşeğinyularından tutmuş.

- Hadi yürü bakalımyaramaz Karakaçan, demiş.Yolumuz uzun.

Başlamışlar köye doğruyürümeye… Köye vardıklarındagüneş batıyormuş. NasreddinHoca geç de olsa çarşıdaki işinihalletmiş. Sonra eve dönmüşler.

NASREDDİN Hoca birakşam yorgun argın evedönmüş. Karnı çok açmış.Gözlerinden de uyku akıyormuş.

Hanımı hemen yemekhazırlamış. Birlikte yemekyemişler. Nasreddin Hocayemekten sonra hemen yatmışve derin bir uykuya dalmış.

Gece Nasreddin Hoca’nınhanımı bahçeden gelentıkırtılarla uyanmış. NasreddinHoca’yı dürtmüş;

- Uyan bey, dışarıdan tıkırtıkır sesler geliyor, demiş.

Nasreddin Hoca uykusununarasında,

- Kedilerdir hanım,endişelenme, demiş. Uyumayadevam etmiş.

Nasreddin Hoca ve hanımı

ertesi sabah çilli horozun yerigöğü inleten ötüşüyleuyanmışlar.

Güzelce kahvaltılarınıetmişler. Kahvaltıdan sonraNasreddin Hoca tarlaya gitmekiçin hazırlanmaya başlamış.Heybesine eşyalarınıyerleştirmiş. Karakaçan’ı almakiçin ahıra gitmiş.

Bir bakmış ahırın kapısı açık!Merakla içeri girmiş. Aaa....Karakaçan içeride değilmiş!

Nasreddin Hoca hemen evekoşmuş. Hanımına,

- Ahırın kapısını sen mi açıkbıraktın, diye sormuş.

Bu sırada hanımının aklınagece bahçede duyduğu tıkırtılargelmiş.

- Tüüh, demiş. Demek geceduyduğum sesler ahırdangeliyordu. Anlaşılan bahçemizehırsız girmiş. Karakaçan’ıçaldı!...

Nasreddin Hoca,- Eyvaah, demiş. Öyle mi oldu

dersin hanım!Sonra belki bir gören

olmuştur diye komşularınasormaya gitmiş. Can sıkıntısıiçinde herkese durumuanlatmış. Kısa sürede Hoca’nınetrafında bir kalabalıktoplanmış. Nasreddin Hoca,

- Hırsızı gören oldu mu,Karakaçan’ın sesini duyan oldumu, diye herkese soruyormuş....

Komşuların her biri bir şeysöylüyormuş.

- Hocam, niye ahırın kapısınasağlam bir kilit takmadın sanki,demiş birisi.

Nasreddin Hoca, - Komşum kilit sağlamdı,

derken bir başkası,- Hocam, kusura bakma ama

eşeğin çalınmasında en büyüksuç senin, demiş.

Nasreddin Hoca komşularınınbu suçlamalarına daha fazladayanamımış. Kaşlarını çatmışve etrafındaki kalabalığa,

- Yahu komşular, demiş. İyigüzel de kabahatin hepsi benimmi? Hırsızın hiç mi suçu yok?

Sizin köşeniz Esile Solak Hasan - 5 yaş

GÜMÜLCİNE

Konu: İlkbaharı çokseviyorum.İlkbahardakuşlar uçuyor,ağaçlaryeşeriyor,çiçekler açıyorve ben evimizinbahçesindeoynuyorum.

3 Mart 2017

Eşeğin işi çıkmış... Hırsızın hiç mi suçu yok?

gundem_1008_Layout 1 08.03.2017 13:19 Page 13

BİRÇOK kişi spor salonunakalp ve damar sağlığınıgeliştirmek, kas inşa etmek,kaslarını korumak, formagirmek veya sosyalleşmek içingidiyor.

Son 10 yılda bilimadamlarının yaptığı araştırmalarise egzersizin düşündürdüğü vebeyin fonksiyonlarını artırdığınakadar birçok olumlu etkisinidaha ortaya çıkardı. Yaşı ya dafitness seviyesi ne olursa olsunegzersiz için yapılançalışmaların zaman içinde ciddizihinsel yararlar sağladığıgörülüyor. Egzersizin fiziksel vezihinsel gelişime katkısı ileilişkilerde genel olarak sağlıklıve mutlu bir hayata yol açtığı dabelirlendi.

1.Stresi azaltır Egzersizin en yaygın ruhsalfaydalarından biri stresiazaltmaktır. Spor salonunda teratma çalışması bile fiziksel veyazihinsel stresinizi yönetmenizeyardımcı olabilir. Egzersiz aynızamanda norepinefrini, yanibeynin ortasında bir kimyasalkonsantrasyonu arttırarak streseyanıt verir. İster zihinselgerginlik ile başa çıkmak içinvücudun yeteneğini artırın, istervücudunuzu geliştirirkenzihinsel gerginliğinizdenkurtulun.

2. Mutlu kimyasalları arttırınEgzersiz yaparak endorfinsalgılayabilir, mutluluk ve coşkukazanabilirsiniz. Araştırmalaregzersizin klinik depresyondabile semptomları hafiflettiğinigöstermiştir. Bu nedenle,depresyon ya da anksiyetedenmuzdarip kişilere spor salonlarıöneriliyor. Zira Duke ÜniversitesiMedikal bölümünde yapılanaraştırmalar da bazı durumlardaegzersizin antidepresan haplarıkadar etkili olabildiğini ortayakoymuştur.

3. Kendine güveni geliştirmek Bir çok temel düzeyde, fizikseluygunluk bile benlik saygısınıarttırabilir ve olumlu birözeleştiri geliştirebilir. Sporsalonunda ağırlık, boy, cinsiyetveya yaşınız ne olursa olsunyapabileceğiniz bir egzersizinbulunması ve kendi kendineyarış bile kişinin algısında hızlakendi çekiciliğini ve öz değeriniyükseltebilir.

4. Bilişsel gerilemeyi önleyinYaşlanma ve Alzheimer gibidejeneratif hastalıklar sürecindebirçok önemli beyinfonksiyonları kaybedilir, kafaaslında küçülür, beyin hücreleriölür. Egzersiz ve sağlıklıbeslenme ise Alzheimer’ı"tedavi" edemese de, hastalığınseyrinin yavaşlamasına vesağlığı desteklemeye yardımcıolabilir. 45 yaşından sonrabilişsel gerileme başlar. Özellikle25 ile 45 yaş arasında, beyindekikimyasalları artırıp, beynidesteklemek ve dejenerasyonuönlemek için egzersiz çokönemlidir. Egzersiz beyindekikimyasalları artırıp hafıza veöğrenme için beynin önemli birparçası hipokampusu destekler.

5. Anksiyeteyi hafifletmekEgzersiz sırasında ve sonrasındayayılan sıcak ve bulanıkkimyasallar anksiyetebozukluklarında sakinleştiriciolarak insanlara faydalı oluyor.

6. Beyin gücünü artırmakFareler ve erkekler üzerindeyapılan çeşitli araştırmalarkardiyovasküler egzersizin yenibeyin hücrelerinin nöronlarınoluşumunu tetiklediği ve genelbeyin performansını artırdığınıortaya koydu. Zor bir egzersizçalıştığınızda beyin kaynaklıprotein olarak bilinen BDNFdüzeyleri vücutta artıyor. Dahaiyi karar verme, daha iyidüşünme, daha iyi yapma vedaha iyi öğrenmeye yardımcı

GÜN­DEM­sağlık 14

Egzersizin beklenmeyen 12 faydası!3 Mart 2017

oluyor.

7. Bellek keskinleştirmek Düzenli fiziksel aktivite bellekkapasitesini ve yeni şeyleröğrenme yeteneği artırıyor.Hafıza ve öğrenmeden sorumluhipokampus hücrelerinin üretimartışı başlıyor. Egzersiz tabanlıbeyin gücü sadece çocuklar içindeğildir. Büyükler arasında dabellek artırılabilir. IllinoisÜniversitesi’nde yapılan birbaşka çalışma, sprint çalışansağlıklı yetişkinler arasındakelime tutma hafızasınıngeliştiğini göstermiştir.

8. Bağımlılıkların kontrolüneyardım Beyin zevk aldığı her şeydedopamin salgılayarak vücuda“kimyasal ödül” verir. Egzersiz,cinsellik, alkol veya bazı gıdalarbu salgıyı harekete geçirir. Neyazık ki, bazı insanlar dopaminesalgısı üreten maddelere bağımlıhale gelirler. Egzersiz bu yüzdenbağımlılıklardan kurtulmayayardımcı olabilir. Kısa egzersizseansları ilaç ya da alkolbağımlıları için dikkat dağıtıcıolabilir. Öncelikle en azından

kısa vadede istekleriniazaltabilir. Alkol ve diğerbağımlılılar vücut ritmininbozulmasına sebep olur.Örneğin alkoliklerin uykuzamanları birbirine girmiştir.Egzersiz bozulan vucüt ritmiyani vücut saatinin yenidenayarlanmasına da yardımcıolabilir.

9. Uyku sorununu giderinUykusuzluk çeken bazı insanlariçin ılımlı bir egzersiz ile uykuhapı eşdeğer olabilir. SleepDisorders Center at Mount SinaiMedical Center’da yapılan biraraştırmada yatmadan beş altısaat önce yapılan sporunvücudun çekirdek sıcaklığınıyükselttiği ve vücut sıcaklığıbirkaç saat sonra normaledöndüğünde de vücudun onuuyku zamanı işareti olarak kabulettiği sonucuna varılmıştır.

10. Daha fazla iş alın Kendiniziyavan hissediyor musunuz?Çözüm sadece kısa süreliyürüyüş olabilir. Yapılanaraştırmalar düzenli olarakegzersiz için zaman ayırankişilerin daha verimli ve spor

yapmayan yaşıtlarına göre dahafazla enerjiye sahip olduğunugöstermektedir. Yoğunprogramları günün ortasında birspor salonuna sıkıştırmakmümkün olmamakla birliktebazı uzmanlar öğle saatlerininvücut saati nedeniyle ideal birzaman olduğunu belirtiyor.

11. İlhamınız artsın Çoğu insan sıcak duş ile zor biregzersize son verir. Ama belkiegzersiz sonrası renkli kalemlerile yazı yazmalı, resim ya datasarım yapmalısınız. Çünküspor salonunda yapılan birantrenmanda kalbe kanpompalamak yaratıcılığı 1-2 saatartırabilir. 12. Başkalarına esin kaynağı Aerobik egzersizlerinde yapılanaraştırmalar çoğu insanın biregzersiz arkadaşı ileeşleştirildiği zaman daha iyi birperformans ortaya koyduğunugöstermektedir. Aslında, birekibin parçası olmaksporcuların toleranslarınıböylece yükseltmek için güçlübir araç.

KOÇ (21 Mart-20Nisan) Enerjinizi yapıcı

yönde kullandıkça problemyok ancak ani olaylar

sonucunda tartışma, sürtüşmeyaratabilecek durumlara

sürüklenebilirsiniz.

BOĞA (21 Nisan-21Mayıs) Üzerinde çalıştığınız

işleri sonuçlandırmakta başarılıolabilirsiniz. Ancak detaylar ve

pratik olunması gereken konularyıpratıcı etkiler getirmekte.

İKİZLER (22 Mayıs-21Haziran) Hayatın keyiflerinefazlasıyla yakın

duruyorsunuz. Yaratıcıkonularda yeni olanaklar eldeedeceğiniz, başkalarının dikkatiniçekeceğiniz görünüyor.

YENGEÇ (22 Haziran-22 Temmuz) Özelhayatınıza ve kendinize

zaman ayırmaktazorlanacaksınız. Kariyerinizde

ilerlemeler sözkonusu.

ASLAN (23 Temmuz-23Ağustos) Alacağınız

haberler, uzaklarla olanilişkilerinizi gündeme getirecektir.Yeniliklerden çok şey çıkarabileceğinizgünlerdesiniz. Harcamalara dikkat.

BAŞAK (24 Ağustos-22 Eylül)Maddi durumunuzla ilgiliönemli kararlar aşaması.Ödemeler dengenizi yenidenkurmak lazım. Bu arada

çalışma kapasitenizi,becerilerinizi daha yerinde kullanmayaçalışın.

TERAZİ (23Eylül-23Ekim) Cesaretinizitopladığınız, adım-

larınızı büyüttüğünüzgünlerdesiniz. Ancak muhalefetlekarşılaşacağınız görünüyor.

AKREP (24 Ekim-22Kasım)Geçmişte

yaşananların etkisisürerken, bazı şeyleri

bırakma süreci içindesiniz.Ruhsal sağlığınıza özen

göstermeniz gerek.

YAY (23 Kasım-21 Aralık) Hayatınkeyfileri size neşe getiriyor.Sosyal ortamlarda daha fazlabulunacağınız ve yeniilişkilere yöneleceğiniz

söylenebilir. Planlarınızdabüyük beklentilerden kaçının.

OĞLAK (22 Aralık-20 Ocak)Kendinizi disiplin altınaalmaya, sorumluluklarınızıaksatmamaya çalışın. Planlı ve

hedefe odaklı olmalısınız.

KOVA (21 Ocak-18 Şubat)Yeni kişilerle olan ilişkilerde aniyakınlaşmalar ve haberleşmelerhızlanıyor. Enerjinizi yapıcıyönde kullanmalı, iş hayatında

da istikrarlı adımlar atmalısınız.İyimserliğiniz artıyor.

BALIK (19 Şubat-20Mart) Hayat görüşünüzüakılcı bir düzeydekullanmalısınız. Hukukikonularınızda bazı

engeller ya da gecikmeler öneçıkabilir. Yeni bir arkadaşlık ilişkisisözkonusu olabilir.b

urçlar...

gundem_1008_Layout 1 08.03.2017 13:19 Page 14

1519 Haziran 2015 GÜN­DEM­haberGÜN­DEM­haber3 Mart 2017 15

Aleksandria derneğine mescit yasağı!

BATI Trakya’dan yıllar önce göçederek yerleştikleri Veria (Karafere) ilinebağlı Aleksandria (Gida) ilçesindeyaşayan azınlık mensuplarının kurduğudernek lokali ile derneğinde içindeKur’an kursu ve ibadethane olarakkullanılan mescidin kapatıldığıöğrenildi.

Derneğin tüzüğünde Kur’an kursu vedini etkinlikler yapma maddesibulunmasına rağmen mescidin polistarafından kapatılması vekullanılmasına yasak getirilmesi bölgedeyaşayan azınlık toplumunda üzüntü vetepki yarattı. 2015 yılından bu yanafaaliyette olan mescit ve Kur’an kursu iledernek lokalinin kapatılması, gerekolayın yaşandığı ve Batı Trakya’dan göçeden soydaşların yaşadığıAleksandria’da, gerekse Batı Trakya’dakiTürkler arasında “ibadet özgürlüğünekısıtlama” olarak nitelendirildi.

“MESCİT İÇİN ÇALIŞMA İZNİ İSTEDİLER”İmathia (Veria) İli Müslümanları Eğitim,Kültür ve Spor Derneği Başkanı HüseyinHüseyinoğlu GÜNDEM’e yaptığıaçıklamada, emniyete çağrıldığını vemescidin de bulunduğu derneğinkapatılması için talimatın polistarafından verildiğini söyledi.Hüseyinoğlu şöyle dedi: “Biz bununüzerine kendi aramızda birdeğerlendirme yaptık. Hocamızlakonuştuk. Derneğimizdeki mescidin,yani Cuma ile teravih namazlarınınkılındığı ve çocukların Kur’an kursudersleri yaptığı mescidin çalışma izni

olmadığını söylediler. Biz de kendilerineburasının iki yıldan bu yana faaliyetteolduğunu, iki yıldır Cuma namazıkılındığını, Kur’an kursu derslerininyapıldığını söyledik. Tüzüğümüzde bumaddelerin olduğunu söyledik. Yanidernek olarak Kur’an kursuyapılabileceği, İslam dinine göreibadetlerin yapılabileceği gibi konularyaptığımız değişiklikle tüzüğe girdi. Buda onaylandı. İki yıldır da bu şekildefaaliyet gösteriyoruz. Buna rağmenibadet yeri için ayrıca Eğitim ve Din İşleriBakanlığı’ndan izin almamız gerektiğinisöylediler. Ne diyeceğimiz bilemiyorum,çok şaşkınız ve çok üzgünüz.”

“MESCİDİ KAPATMAK ZORUNDA KALDIK”17 Şubat Cuma günü polisler tarafındançağrıldığını ve sözkonusu kararınkendilerine iletildiğini anlatan dernekbaşkanı Hüseyin Hüseyinoğlu,“Burasının ibadet yeri olarakkullanılamayacağını, böyle bir izninolmadığını söylediler bana. Ben de tabiiki çok şaşırdım. Derneğimiz vedernekteki küçük mescidimiz iki senedirbu şekilde çalışıyor. ‘İbadet yeri olarakkullanmak için çalışma izni başvurusuyapacaksınız’ dedi polisler. ‘Eğitim veDin İşleri Bakanlığı’ndan izin almanızgerekiyor’ dediler. ‘Ve o izin çıkana kadarda burasını kapatmak zorundasınız’dediler. Biz de istemeye istemeye mescidive derneği kapatmak zorunda kaldık.Zaten dernekle mescit aynı yerde.” dedi.

“ÇOCUKLARIMIZIN İÇİNDE ALLAHSEVGİSİ VE ALLAH KORKUSU OLSUN Kİ DİĞER İNSANLARA DA ZARAR VERMESİNLER, BUNU İSTİYORUZ”Yunanistan’ın birçok yerinde faaliyetgösteren derneklerin bir bölümününibadethane olarak kullanıldığını ifadeeden Hüseyinoğlu, “Gerek Atina’da,gerek Selanik’te ve gerekse başkayerlerde derneklerin bir kısmı ibadet yeriolarak kullanılıyor. Bizimki de öyle. Amabiz bunu tüzüğümüze de koyduk.Onlara, ‘biz çocuklarımızın dinsiz

imansız olmasını istemiyoruz’ dedim.‘İçlerinde Allah korkusu, Allah sevgisiolsun istiyoruz’ dedim. ‘Böyle doğru vedürüst insan olsun ki yarın öbürgünsenin çocuğuna zarar vermesin’ dedim.Bu mescitte çocuklarımıza Kur’an kursuveriyoruz ve Cuma namazı kılıyoruz.Hepsi bu. Bunun kimseye bir zararı yok.Bu duruma en çok çocuklar üzüldü.Hatta ilk günlerde bazı çocuklarasöylemedik bile.”

“GİRİŞİMLERİMİZ OLACAK”Dernek başkanı Hüseyin Hüseyinoğlu,sorunun çözüme kavuşması içinönümüzdeki günlerde bölgeninmilletvekilleri ve yerel yöneticileriylegörüşmek istediklerini belirterek, “Buproblemin ortadan kalması içingirişimlerimiz olacak inşallah.” dedi.

DİN GÖREVLİSİ MUSA ÇOLAKKonuyla ilgili olarak GÜNDEM’e konuşandin görevlisi Musa Çolak, olayın 17 ŞubatCuma günü yaşandığını söyledi. İkiyıldan bu yana Aleksandria’dakiderneğin mescidinde din görevlisi olarakhizmet verdiğini belirten Musa Çolak,“Burada yaşayan kardeşlerimiz uzunyıllar boyunca din hizmeti almakistemişler. Ben iki yıldır burada Kur’ankursu hocalığı ve Cuma günleri ileRamazan’da imamlık yapıyorum. BatıTrakya’dan buraya göç etmiş yaklaşıkbin kişi yaşıyor Aleksandria’da.Kendileriyle çok güzel bir diyaloğumuzve işbirliğimiz var. Özelllikle çocuklarçok zeki ve öğrenmeye meraklı. Zaten buduruma en çok da onlar üzüldü.” dedi.

“MESCİDİ KAPATMAMAMIZ HALİNDE BİZE SUÇÜSTÜUYGULAMASI YAPABİLECEKLERİNİSÖYLEDİLER”Polislerin derneği kapatmamalarıhalinde suçüstü işlemi yapacaklarınısöylediklerini anlatan din görevlisi MusaÇolak şöyle konuştu: “17 Şubat Cumagünü Aleksandria’da Cuma namazıkıldırmaya giderken dernek başkanımızHüseyin bey aradı. ‘Bugün Cuma namazı

kılmayabiliriz’ dedi. ‘Polise gitmemizgerekiyor’ dedi. Ben de derneğevardığımda polislerin orada olduğunugördüm. ‘İzniniz yok, burasını kapatmakzorundasınız’ dediler. ‘Bakanlıktançalışma izni almanız gerekiyor’ dediler.Ben onlara kanunsuz bir şey olmadığını,yapılan herşeyin tüzükte olduğunu ve butüzüğün onaylandığını söyledim. Polis,burasını kapatmak zorunda olduğumuzuve eğer açık tutulursa bize suçüstü işlemiyapacağını ifade etti. Yani bize suçüstüyöntemi uygulayabileceğini söyledi.‘İzniniz yok, oraya giremezsiniz’ dediler.Eğer burasının çalışmasını istiyorsanız ozaman mescidi ortadan kaldırırsınızdediler. Ben iki yıldır burada imamlık veKur’an kursu hocalığı yapıyorum.Herşey tüzükte yer alıyor. Şu anda 30’ayakın öğrencimiz var. Bu çocuklarKur’an-ı Kerim’i öğrenmeye çalışıyor.Cuma günleri Cuma namazı ve Ramazanayında da teravih namazı kılınıyor vemevlit okunuyor. Tüm olay bu. Çok dagüzel bir ortam vardı. Buradakisoydaşlar derneğe ve mescide sahipçıkıyor. Şu anda biz orada ibadetimiziyerine getiremiyoruz. Derneğegiremiyoruz. Olay, hepimizi çok üzdü.İnşallah bir an önce bu haksızlık sonbulur.”

Veria’nınAleksandria ilçesindeyaşayan MüslümanTürkler’in kurduğuve içinde mescidin debulunduğu derneğinpolis talimatıylakapatıldığı bildirildi.

Polis, mescitte yer alan ahşaptan yapılmışmimber ve mihrabın sökülmesini istedi.

Derneğin içten görüntüsü.

gundem_1008_Layout 1 08.03.2017 13:19 Page 15

GÜN­DEM­haber 3 Mart 201716

Azınlık kuruluşlarından tepkiler büyüyor

DEB PARTİSİDostluk Eşitlik Barış (DEB)Partisi, Batı Trakya Türklerinininanç ve ibadet özgürlüğünebir darbe daha vurulduğunuifade etti.

DEB Partisi’nin açıklamasışöyle: “Batı Trakya’danekonomik sebeplerle göçederek Veria (Karafere) ilinebağlı Aleksandria (Gida)ilçesine yerleşen Batı TrakyaMüslüman Türk azınlıkmensuplarının kurmuşoldukları derneğin tüzüğüneuygun olarak açtıklarımescidin, polis emri ilekapatıldığını öğrenmişbulunuyoruz. Bir mescitaçmak, burada ibadetleriniyerine getirmek ve çocuklarınaKur’an öğretmek bir azınlıkhakkı olmasının ötesindeinsanlık hakkıdır. Bu insanlarayapılan bu çağdışı muameleyiDEB Partisi olarak şiddetlekınıyor, hem azınlık hem deinsanlık hakkı olan bir mescitaçma ve ibadet etme hakkınınve özgürlüğünün ivedilikleİmathia Müslümanları Eğitim,Kültür ve Spor Derneği’ne iadeedilmesini talep ediyoruz.”

Devletin inanç hürriyetiüzerindeki müdahalesininkabul edilemeyeceği belirtilenaçıklamada şu ifadelere yerverildi: “İnanç hürriyetlerimizüzerindeki devlet elini aslakabul etmiyoruz ve inançözgürlüğümüze saygıbekliyoruz. Rodos’taki atayadigârı camilerin kapılarınazincir vurarak, minareyapımına kısıtlama getirerek,‘240 İmam Yasası’ gibi biryasayla camilere azınlığınkabul etmediği ve hiçbirzaman da etmeyeceği imamlarıdayatarak, azınlığın seçtiğimüftüleri ‘korsan müftü’ diyeadlandırıp, azınlık iradesi ilealay ederek, kısaca inançhürriyetlerimizi baltalayarak,Lozan Antlaşması’nı yoksayarak, azınlık ve insanlık

haklarına saygı gösterilemez. DEB Partisi olarak

uluslararası LozanAntlaşması’ndan Batı TrakyaMüslüman Türk Azınlığı lehinedoğan inanç hürriyetlerimizesaygı beklediğimizi ve getirilenbu kısıtlamaların ve yasaklarınson bulmasını talep ettiğimizitüm kamuoyuna duyururuz.”

AVRUPA BATI TRAKYA TÜRK FEDERASYONUAvrupa Batı Trakya TürkleriFederasyonu (ABTTF) BaşkanıHalit Habipoğlu da Veria’nınAleksandria ilçesindeyaşananlarla ilgili olarak,“Tüzükte belirtilmesinerağmen mescid için ayrıca birçalışma izni aranması,Yunanistan’da din ve inançözgürlüğüne müdahale etmekamacıyla çeşitli engeller önesürülmesinin tipik örneğidir,”açıklamasında bulundu.

“İmathia (Veria) iliMüslümanları Eğitim, Kültürve Spor Derneği’ne aitmescidin kapatılarak buradagerçekleştirilen diniibadetlerin ve Kur’an kursununyasaklanması din ve inançözgürlüğüne yapılmış birmüdahaledir” diyen BaşkanHabipoğlu, “Avrupa’nın tümülkelerinde binlerce cami siviltoplum kuruluşu statüsündefaaliyet göstermektedir.Böylelikle bu camilerde diniibadetler özgürcegerçekleştirilebilmektedir.Yunanistan’da ise tüzüktebelirtilmesine rağmen mescidiçin ayrıca bir çalışma izniaranması Yunanistan’da din veinanç özgürlüğüne müdahaleetmek amacıyla çeşitli engelleröne sürülmesinin tipikörneğidir. Din ve inançözgürlüğüne yapılan bumüdahaleyi kınamaklabirlikte, Yunan makamlarındadernek bünyesindeki mescidintekrar açılmasına izin verilerekburada yapılan dini ibadet ve

faaliyetlere herhangi birmüdahalede bulunmamasınıistiyoruz.” ifadelerine yerverdi.

RODOS, İSTANKÖY VEONİKİADA TÜRKLERİ KÜLTÜRVE DAYANIŞMA DERNEĞİAleksandria’daki derneğin vedernek içindeki mescidin polistarafından kapatılmasını,Rodos, İstantöy ve OnikiadaTürkleri Kültür ve DayanışmaDerneği de kınadı.

Dernek’ten yapılanaçıklamada, “Bir ibadet yeriaçmak ve ibadet etmek birazınlık hakkı olmasınınötesinde insanlık hakkıdır.İnanç özgürlüğüne saygıgöstermek çağdaş devletlerinönde gelen görevlerindenbiridir.” ifadeleri dikkat çekti.

Yunan Anayasa’nın 13.maddesinin 1. ve 2. bentinedikkat çekilen açıklamada,

“1. Din ve vicdan özgürlüğüdokunulmazdır. Bireysel vesiyasal hakların kullanılmasıherkesin dini inançlarına bağlıdeğildir.

“2. Her bilinen dinserbesttir ve bu diningerektirdiği bütün ibadet vebuna bağlı yükümlülükler hiçengelsiz ve yasalarınhimayesinde ifa edilir. İbadethakkını kullanmak, kamudüzenini veya iyi ahlâkkurallarını ihlal etme hakkınıvermez. Dini telkin yasaktır.”konularının yaşamageçirilmesi Batı TrakyaMüslüman azınlığın anayasalyurttaşlık hakkıdır.

Bu bağlamda Batı TrakyaMüslüman Türk toplumuna aitmescidin kapatılmasınıkınıyor, Yunanistandevletinden kendianayasasında belirtilen inançözgürlüğüne saygıgöstermesini talep ediyoruz.”ifadelerine yer verildi.

Aleksandria’daki derneğin ve dernek içindekimescidin polis tarafından kapatılması, azınlık kurumve kuruluşları tarafından kınandı.

RODOP İli Demokratikİttifak Partisi Milletvekili İlhanAhmet, Şapçı Tapu Dairesi’ningeliştirilerek hizmete devametmesi yönündeki talebinibakana iletti.

Milletvekili İlhan Ahmet,tapu daireleri ve çalışanlarıhakkında hükümet tarafındangetirilen yeni düzenlemekapsamında Şapçı TapuDairesi’nin geliştirilmesiniistedi.

Çevre ve Enerji Bakanı ileAdalet Bakanı nezdindesunduğu soruda İlhan Ahmet,Şapçı’da 30 bin nüfuslu birbölgeye hizmet vermeye çalışantapu dairesi ve mahkeme gibidevlet dairelerinin kurumsaldüzenleme kapsamındaiyileştirilmesinin öneminedikkati çekti. MilletvekiliAhmet, yeni kurumsaldüzenleme çerçevesinde ŞapçıTapu Dairesi’nin statüsü ilehizmet kapsamınıngeliştirilerek devlet dairesistatüsüne dahil edilmesiniistedi.

“ŞAPÇI’DAKİ DEVLETDAİRELERİNİN KAPANMASIBÖLGE HALKINI MAĞDUR ETMEKTE”İlhan Ahmet bir süre öncekapatılan Şapçı Vergi Dairesi’nede değinerek, “Bölgeselkalkınma açısından devletbirimlerinin tüm zorluklararağmen işlerliklerinisürdürmesi son derece

önemlidir. Zira, Şapçı VergiDairesi örneğinde olduğu gibiözellikle bölge nüfusunayerelde hizmet sağlayacakmevcut dairelerin kapatılması,en basit işlem için dahikilometrelerce yol katederekGümülcine’ye gitmek zorundabırakılan vatandaşlarda büyükmağduriyet yaratmaktadır.”dedi.

“BÖLGESEL KALKINMAİÇİN DEVLETKURUMLARINDASÜREKLİLİK VE İŞLERLİK ŞART”Daha önce Şapçı Sağlık Ocağıile Akşam Okulu hakkındameclis nezdinde girişimlerdebulunan milletvekili, yenisoruyla da Şapçı TapuDairesi’nin kurumsal statüsü vedevamlılığı hakkında ilgilibakanlıklara çağrıda bulundu.Ahmet, Şapçı bölgesininkalkınma sürecinde devletkurumlarının süreklilik veişlerliğinin önemine de vurguyaptı.

İlhan Ahmet, geçtiğimizOcak ayında ise Şapçı EsnaflarBirliği’nin yanı sıra özel sektörçalışanlarıyla da birarayagelmiş, Şapçı bölgesiyle ilgiliolarak başta sağlık sektöründeolmak üzere, eğitimde veekonomik kalkınmada ihtiyaçduyulan acil düzenlemelerhakkında meclis çatısı altındagirişimlerde bulunma sözüvermişti.

Şapçı TapuDairesi’nin faaliyetine devametmesini istedi

ABONELERİMİZİN DİKKATİNEYıllık abone ücretlerini ödemeyenabonelerimizin, P. Mavromihali 4-6

Gümülcine adresinde bulunan büromuzagelerek abone ücretlerini ödemeleri

önemle rica olunur.

GÜNDEM

gundem_1008_Layout 1 08.03.2017 13:19 Page 16

GÜN­DEM­haber 173 Mart 2017

İSKEÇE MÜFTÜ YARDIMCISI

Yüce Rabbimiz Kur’an’da;“İnsan, kendinsin başıboşbırakılacağını mı sanır?”

diye buyurmaktadır. O halde insanyüksek bir gaye ile bu dünyayagelmiş ve bu gaye uğruna zamanıbir sermaye bilip azim ve gayretgöstermesi gerekir. Elbette neleriyapıp yapmaması da bir takımkurallara bağlı kalması gerekir.

Buna göre ahlâk, insanın birömür boyu uyması gerekenkuralların, yapması gerekengörevlerin bütünüdür. Acabainsanın kime, kimlere karşıgörevleri vardır. Elbette önceliklekendini yaratana karşı görevlerivardır. İnsan Rabbini bilecek,tanıyacak, O’nun kendisindenbeklediği kulluk görevleriniyapacaktır. En yakınında ailesi,onlardan hemen sonra diğerinsanlar, hatta Allah’ın yarattığıdiğer varlıklar, hayvanlar, bitkilervardır. Ozon tabakasınınkorunması da bu görevlerdenbiridir. Ahlâkı Allah’ın emirlerinesaygı, yarattıklarına şefkat ve sevgidiye tarif eden İslâm büyüklerimeseleyi işte böylesine kapsamlıdüşünmüşlerdir.

Ahlâk sadece davranışlarındeğil, davranışlara yön verenduyguların ve insanın iç dünyasınıneğitimidir. İnsanlara “Rabbiminkulları” diye bakabilmek,Müslümanları “benimkardeşlerim” diye görebilmekinsanın davranış mekanizmalarınıbuna göre programlamayabağlıdır. Bu program çalıştığızaman insan birine bakarkenbakışına bir tutam sevgi, bir ölçekşefkat katacaktır. Kimseye üsttenbakmayacaktır. Konuşurkenkarşısındakine değer verecek, onabaşını çevirerek bakmayacak,bütün vücuduyla dönerekkonuşacaktır.

Ayrıca yaşadığı çevrenin maddive manevi yönden korunması;insanları rahatsız edecek pislikleri,kötülükleri bertaraf etmeyeçalışması, her kesin mutluluğunuistemesi, kısaca insanca bir hayatıyaşaması dinimizin koyduğuprensiplere uymasına bağlıdır.

İnsanın ve toplumun huzura,sükûna, mutluluğa ihtiyacı vardır.Bunlar onun en tabiî hakkıdır.Görevlerini yapabilmesi için buşartlar gereklidir. En üstünmeziyetlerle donatılan insanoğlubirbiriyle didişmekten,çekişmekten, kavga etmektenrahatsız olmalıdır. Eğer birileriniezmek, tedirgin etmek, ağlatmakonu rahatsız etmiyorsa insanîözelliklerini yitirmiş demektir.Günümüz insanlığının en büyükproblemi işte bu noktadadır.

Çağımızda belki ilim ve teknolojigün geçtikçe ilerlemektedir, amaimanın beslediği ahlâki

değerlerden uzak kalındığı için bugüzelim dünyamızda kavgasız,gürültüsüz, cinayetsiz güngeçmemektedir. Televizyonhaberlerini izlerken, haberinkalitesi kötü haberlerle ölçülürduruma gelindi. İyi haber, habersayılmamaktadır artık. Meselâ;savaşlar, ekonomik krizler, selfelâketleri, depremde heba olancan ve mallar, trafik kazalarındaölü sayısı vs. Alın size “kaliteli”haberler!.. Bu manzaralar cahiliyedevrindeki zulmü ve ortaçağvahşetini aratmamaktadır.

Bu durumdan insanlık nasılkurtulur? Bunları acilendüşünülmesi ve kurtuluşun gerçekadresini bulunması gerekir. Aksitakdirde; insan ilâhi mesajdanuzak kaldığı, onunla bağınızayıflattığı, yahut ona sırt çevirdiğisürece, Kur’an’da bildirilen;ahlâksızlık batağında yüzdükleriiçin batıp giden nice milletler gibiyok olup gidecekleri muhakkaktır.

İnsanı terbiye etmenin yani içgüdülerinin tutsaklığından kurtarıpüstün değerlere yükseltmenin enmükemmel yolu imandır. Gönülrızasıyla içten benimseyerekgerçekleştirilecek en sağlam itaatve disiplinin imana dayanmasıgerekir. Din, insanın hareketleridevamlı surette gözetleyendenetleyiciyi onun kalbineyerleştirmiştir. İşte bu sebepleinsanın kanun adamlarının ve diğerinsanların kontrolünden uzak, ıssızbir yerde yapacağı ahlâkauymayan bir davranışı onuniçindeki denetleyicinin gözündenkaçmaz. Böylece insan, Allah'ınher şeyi gördüğünü ve hiçbirkötülüğü cezasız bırakmayacağınıhesap ederek ona göre adım atar.

Dünyamızı yaşanır halegetirmek için gelin hepimiz el vegönül birliği içine girelim. İyilikyönünde atacağımız en ufak biradım aydınlık yarınlara büyük birhedeftir. Hepimiz böyle bir hedefeyönelmeliyiz. Unutmayalım,Kur’an’da “bir zerre miktarı yapılaniyiliğin karşılığı olacağını, bir zerremiktarı kötülüğün de cezasızkalmayacağını” Rabbimiz bizehaber vermektedir. Ateşitutuşturan küçük bir kıvılcımdır.İnsanı harekete geçiren de içindekiadeta bir kıvılcım gibi olanimanıdır. Bu nedenle yaptıklarımızıküçümsemeyelim. İnanarakyapacağımız küçük bir iş,inanmadan yapacağımız büyük birişten daha büyüktür. İnanarak herne yaparsak toprağa atılan birtohum misali gelecekte onunsemeresi çıkacaktır. Yazıma şugüzel söz ile bitirmek istiyorum:

“Başaranlar, önce inandılar,sonra yaptılar. Başaramayanlarise, önce yapıp sonra inanmayıdeniyorlar.” M. Bozdağ

DİN VE TOPLUM

Ahmet HRALOĞLU

İnsanın ve toplumun huzuru için

HASENE Derneği’ndenmülteci çocuklara yardım

ULUSLARARASI yardımkuruluşu HASENE,Yunanistan’daki sığınmacılarayardım malzemesi dağıtmaküzere Göç Politikası Bakanlığıile görüştü. Atina’da yapılangörüşmede HASENE derneği,Göç Politikası Bakanlığı ilemülteci ve göçmenlere yardımmalzemesi dağıtmak üzereanlaştı. HASENE ile bakanlıkarasında yapılan görüşmedeİskeçe SİRİZA MilletvekiliHüseyin Zeybek de hazırbulundu.

HASENE Derneği Batı TrakyaSorumlusu Gürhan Ömeroğlukonuyla ilgili olarak yaptığıaçıklamada; merkeziAlmanya’nın Köln şehrindebulunan ve son yıllarda Batı

Trakya’da da yardıma muhtaçkişilere el uzatan HASENEDerneği olarak 22 ŞubatÇarşamba günü Atina’da GöçPolitikası Bakanı YannisMuzalas’la görüştüklerinibelirtti.

Açıklamada şu ifadelere yerverildi: “Yunanistan GöçmenBakanlığı’nın aracılığı ile‘Sığınmacı Çocuklara Yardım’faaliyeti çerçevesinde HASENEDerneği Başkanı MesutGülbahar, HASENE BalkanlarSorumlusu Eddin Salkovic,HASENE YunanistanSorumlusu Mehmet AliSüleyman ve HASENE BatıTrakya Sorumlusu GürhanÖmeroğlu, bakanlıkta BakanYannis Muzalas ve bakanlık

yetkililerinin yanı sıra,organizasyonungerçekleşmesinde büyük katkısıolan İskeçe Milletvekili HüseyinZeybek'in de katıldığıgörüşmeler yapılmıştır.Sığınmacılara gelecekteyapılması düşünülen yardımkampanyaları hakkında görüşalışverişinde bulunan yetkililerdaha sonra çocuk bezi, çocukmaması ve sütten oluşan acilyardım malzemelerini mülteciçocuklarına ulaştırmak üzerebakanlık yetkililerine teslimettiler. HASENE yetkilileri dahasonra Eleona sığınmacıkampını ziyaret ederek yapılanyardımların bir bölümünükampta çocuklaradağıtmışlardır."

Başkonsolos Akıncı Balabanlı köyünü ziyareti etti

TÜRKİYE’nin Gümülcine Başkonsolosu AliRıza Akıncı, 24 Şubat Cuma günü İskeçe ilininBalabanlı köyünü ziyaret ederek soydaşlarlaCuma namazı kıldı.

Başkonsolos Akıncı’ya, Batı Trakya TürkAzınlığı Danışma Kurulu Başkanı ve İskeçeSeçilmiş Müftüsü Ahmet Mete, İskeçe SİRİZAMilletvekili Hüseyin Zeybek ile İlhanlı (Topiros)Belediye Başkan Yardımcısı Sunay Hüseyinoğlueşlik etti.

Köy camiinde kılınan Cuma namazısonrasında Başkonsolos Akıncı, bölge halkınakonukseverliğinden dolayı teşekkür ederek,soydaşlarla bir süre sohbet etti.

Başkonsolos Akıncı sosyal medyahesabından, “Kendine has ahşap tavanı ve cammihrabıyla dikkat çeken Balabanlı Camii vedeğerli soydaşlarımız” şeklinde paylaşımdabulundu.

gundem_1008_Layout 1 08.03.2017 13:19 Page 17

GÜN­DEM­yorum18

Δάμων ΔΑΜΙΑΝΟΣ

Καλημέρ - Χαμπα

dsdamon@gmail.com

3 Mart 2017

Η συζήτηση για την ανάπτυξη της Θράκης

HΘράκη ήδη από τα τέλη τηςδεκαετίας του 1990 έπαψε νααντιμετωπίζεται από το κράτος

ως περιοχή με ειδικές συνθήκες πουκαθιστούν την εξαιρετική τηςαντιμετώπιση ως προϋπόθεση για τηναναπτυξιακή της ενδυνάμωση. Αφετέρουδε, συνολικά οι πολιτικές που ασκούνταιστην χώρα δεν ενθαρρύνουν την τόνωσηστους τομείς της γεωργίας και τηςπαραγωγής, που αποτελούνπρονομιακούς τομείς ανάπτυξης γιαπεριοχές με πλούσιεςπλουτοπαραγωγικές πηγές όπως είναι ηΘράκη.

Ό,τι δόθηκε ως αναπτυξιακό κίνητρογια την Θράκη από το 1980 έως το 2000πάρθηκε και παίρνεται πίσω μεταχύτατους ρυθμούς και με μία δόσηρεβανσισμού από το κεντρικό κράτος,λες και η ανάπτυξη της Θράκης αφοράμόνο τους γηγενείς κατοίκους και όχισυνολικά τη χώρα ολόκληρη.

Οι αναπτυξιακοί και επενδυτικοίνόμοι με τα κίνητρά τους εξαϋλώθηκαν,οι επιχειρήσεις που εγκαταστάθηκανστην περιοχή βεβηλώθηκαν από τοτραπεζικό σύστημα και έκλεισαν, οι(πραγματικοί) επενδυτές σύρθηκαν σταδικαστήρια με την ρετσινιά τουαπατεώνα και ταπεινώθηκαν, όσοι

απέμειναν, έμαθαν εκ των υστέρων ότιμέτρα που αποφασίσθηκαν ως προνόμιαγια την παραμονή τους στην Θράκη,όπως η επιδότηση του κόστους εργασίαςτου 12% ή οι εγγυήσεις του ελληνικούδημοσίου επί των δανείων που δόθηκαναπό τις τράπεζες, αντιβαίνουν στηνκοινοτική νομοθεσία και καταργήθηκαν,ενώ υποβόσκει πάντα ο κίνδυνος τηςανάκτησης και επιστροφής τους!

Υποδομές που υποτίθεται ότι θαδιαμόρφωναν ένα νέο πλαίσιο στηνανάπτυξη και υπεραπόδοση τουαγροτικού τομέα, είτε δενολοκληρώθηκαν είτε δεν έγιναν ποτέ,όπως στην περίπτωση των ευρείαςκλίμακας αναδασμών και των μεγάλωνφραγμάτων που θα άλλαζαν τοπαραγωγικό στάτους της περιοχής.

Ακόμα και μεγάλες επενδυτικέςπρωτοβουλίες όπως η μονάδα φυσικούαερίου της ΔΕΗ ή το εργοστάσιο τωνΕΛΠΕ στην ΒΙΠΕ Κομοτηνής παρέμεινανημιτελείς, ενώ άλλες προσπάθειεςαναβίωσης παλαιών μονάδων μεεκατοντάδες πρώην εργαζομένους, όπωςη ΕΝΚΛΩ, μπλεγμένες στα γρανάζια τωντραπεζών, των εκκαθαριστών και κάθελογής φανερών και ανομολόγητωνσυμφερόντων, χάσκουν έρημες και

πλιατσικολογημένες από το αρπακτικάόρνεα που καλοβλέπουν ό,τι απέμεινεαπό την ακίνητη περιουσία τους.

Φορολογικά κίνητρα για την Θράκη,ως αντίμετρο στην φυγή επιχειρήσεωνστην Βουλγαρία και άλλες γειτονικέςβαλκανικές χώρες, δεν εξετάστηκανποτέ στα σοβαρά, ενώ ευνοϊκόεπιχειρηματικό περιβάλλον για να τηναντίστροφη πορεία επενδυτών από τηνΤουρκία και τα Βαλκάνια στην Θράκη,δεν μπήκε ούτε καν ως θεωρητικό θέμασυζήτησης.

Όσο για τον πρόσφατο αναπτυξιακόνόμο, που υποτίθεται κάλυπτε και τονπρωτογενή τομέα της παραγωγής (π.χ.ίδρυση και εκσυγχρονισμόςκτηνοτροφικών μονάδων), στην πράξη,τόσο οι γραφειοκρατικές απαιτήσεις καιτα παράβολα όσο και τα παρεχόμενακίνητρα αποθάρρυναν τους μικρούς καιμεσαίους αγρότες και κτηνοτρόφουςεπενδυτές από τη διαδικασία.

Ακόμα και τον μπασμά της Ροδόπηςκαι της Ξάνθης που αφορά σε 35.000ανθρώπους και καλλιεργείται ωςμοναδική εξαιρετική ποικιλίαπαγκοσμίως, δεν στάθηκαν ικανοί ναβοηθήσουν έμπρακτα και να βγάλουναπό την φτώχεια και την υστέρηση ένασημαντικό κομμάτι του πληθυσμού.

Ασφαλώς υπάρχουν και τα καλάπαραδείγματα, οι επιτυχημένεςεπιχειρήσεις που δίνουν δουλειά ακόμασε εργαζομένους παρά το βάρος τηςοικονομικής ασφυξίας που βιώνει ηχώρα από τις κλειστές τράπεζες και τοαβέβαιο επενδυτικό περιβάλλον, ενώόσο υπάρχουν ακόμα τα βαμβάκια πουαποδίδουν εισόδημα, τα ενοίκια και οιδαπάνες των φοιτητών που τονώνουντην τοπική αγορά και συγκρατούνμερικώς τις ολοένα αυξανόμενες τάσειςφυγής των νέων, θα μπορούμε να

μιλάμε ακόμα για «ελεγχόμενηφτωχοποίηση».

Η Θράκη όμως σήμερα πάσχει καιαπό κάτι άλλο που θα μπορούσε ναπεριγραφεί ως «η επιστροφή τηςγκρίζας εικόνας του εθνικισμού και τηςμισαλλοδοξίας». Εκεί όπου η ανάπτυξηκαι η ευημερία υποχωρούν, ευημερούνοι κίβδηλες αερολογίες διαφόρωνυπερπατριωτών παλιάς κοπής, πουταΐζουν τους πεινασμένους καιοργισμένους με απλουστευτικέςαναλύσεις περί εθνικής καθαρότηταςκαι κινδύνων που έρχονται από έξω.

Αν υπάρχει απάντηση για όλα αυτά,αυτή βρίσκεται στη διαμόρφωση ενόςκοινού πλαισίου αναφοράς τωνθεσμικών εκπροσωπήσεων και τηςκοινωνίας της Θράκης προς ταεσωτερικά και ευρωπαϊκά κέντρα όπουλαμβάνονται οι αποφάσεις. Χωρίςκοινό πλαίσιο και πίεση στα κέντρα τωναποφάσεων δεν μπορεί να γίνει τίποτεαπολύτως και θα βολευόμαστε κάπου -κάπου με μία καινούργια Σχολή στοΔημοκρίτειο ή με την ίδρυση κάποιωνεπιπλέον διευθύνσεων για ναυπηρετούν περισσότεροι δημόσιοιυπάλληλοι.

Η Θράκη από μόνη της είναι brandname για την Ελλάδα. Φέρει τηνυπογραφή μιας πλούσιας σε φυσικούςπόρους περιοχή, με μοναδικό για ταελληνικά δεδομένα ανθρωπογενέςκεφάλαιο που συνθέτει αρμονικάπολιτισμούς, καταγωγές και θρησκείες,με γεωγραφική θέση εγγύτηταςμοναδικής στην Ευρώπη και τιςπαρευξείνιες χώρες, με ιστορικό πλούτοκαι παράδοση αξιοζήλευτο. Αν δεν ταακούνε, δεν τα βλέπουν και δεν τακαταλαβαίνουν όλα αυτά στην Αθήνακαι τις Βρυξέλες, ας τους τα πούμεεπιτέλους εμείς!

Küçükçekme şubesinin küçük ve sıcakbir ortamı olduğunu söyleyen GenelBaşkan, “Bizler kendi aramızdaki kişiselçekişmeleri, kırgınlıkları küskünlükleribu kurumların dışında tutarsak toplumolarak güçleniriz. Küçükçekmece degeçmişte yaşanan kopuşların olduğunu,ancak son iki yıldır bu sürecin tersinedöndüğünü memnuniyetle görüyoruz.Kenetletmeyi başaracağız.” diyekonuştu.

Necmettin Hüseyin, “Türkiye büyükve güçlü bir ülke, kendi isteği ile TürkiyeCumhuriyeti vatandaşlığından çıkanlaraverilen mavi kart sisteminin içine 150 binBatı Trakya Türkünün entegre edilmesiile bu sorun kökten çözülür. Bizdevletimize yük de olmayız, katma değeryaratarak, istihdam yaratarak, vergiödeyerek, kendi sosyal güvencemiziödeyerek katkı da koyarız. 3,5 milyonSuriyeli’ye kol kanat geren bu yücedevlet kendi imkanları ile devletten hiçbir beklentisi olmayan ve LozanAntlaşması’nda uç beyi olarak oradamecburi iskana tabi tutulan, garantörüolunan Batı Trakya Türklerine mi sahipçıkmayacak.” dedi.

Konuşmasının devamında Hüseyin şugörüşlere yer verdi: “Birkaç kendinibilmez, 70 yıldır dimdik, tek vücutayakta duran Batı Trakya camiasınıbölmek adına kendilerince faaliyet

yürüttüğü ile ilgili çalışmalar yaptığıduyumları geliyor. Herkes ayağını denkalacak. Günü geldiğinde de hepsini birerbirer bu topluma deşifre etmekten geridurmayız. Batı Trakya Türkleri bugünekadar nasıl hem doğduğu topraklarda,hem de anavatanda siyaset üstü, millidavasına sahip çıkarak tek yumrukolmuş ise, bugünden sonra da aynışartlarda tek çatı altında hareket etmeyedevam edecektir. Bu yapı hiçbirimizintekelinde değil, bu toplumun yapısıdır.Bu tür bölücü faaliyetlere yeltenenlereTürkiye geneline yayılmış 13 şube, 4temsilcilik, 2 vakıf, 2 spor kulübü vekurulma aşamasında olan 2 - 3 yenitemsilciliği ile dimdik ayakta duran veyüzbinleri temsil eden Batı TrakyaTürklerinin Genel Başkanı ve dönemsözcüsü olarak bu tür girişimlerininsonuçsuz kalacağını ve Batı TrakyaTürklerinin bizzat kendisi tarafındanönüne geçileceğini hatırlatmak isterim.Bu camianın içinde çalışmak isteyenherkese yer var, yeter ki net olsunlar,dürüst olsunlar, toplumukandırmasınlar.”

Tek liste ile gidilen seçimlerde, HakkıVedat Meşeli başkanlığındaki aşağıdakiliste oybirliği ile seçildi:

YÖNETİM KURULU ASİL1- Galip Hacıosman2- Ahmet Ali3- Erkan Ali Osman4- Aytaç Hasan Mustafa

5- İbrahim Ahmet6- Özgür Egeli

YÖNETİM KURULU YEDEK1- Taner Raşit2- Ercan Ali Feiz3- Ahmet Buracı4- Özer Öztürk5- Ersin Güngör6- Alper Adalı

DENETİM KURULU ASİL1- Erkan Hasanoğlu2- Melih Bağdatlı3- İlhan Hüseyin

DENETİM KURULU YEDEK1- Gökmen Gençay2- Can Bağdatlı3- Mustafa Ali Çavuş

DİSİPLİN KURULU ASİL1- Ahmet Ömer Uztetik,2- Hüseyin Zeki3- Nedim Atamer

DİSİPLİN KURULU YEDEK1- Secat Sabitoğlu2- İsmail Hocaoğlu3- İsmail Kalfalı

BTTDD şubelerinde genel kurullar devam ediyor22. sayfanın devamı

gundem_1008_Layout 1 08.03.2017 13:19 Page 18

GÜN­DEM­haber 193 Mart 2017

ESKİ Yugoslavya'dan ayrılarak 29 Şubat- 1 Mart 1992'de yapılan referandumlabağımsız bir devlet olan Bosna Hersek 25.yaşını kutluyor.

Çeyrek asır önce yapılan ve ülkedekiSırpların büyük çoğunluğunun boykotettiği referanduma halkın yüzde 64,3'ükatılmış, referandumda oy kullananlarınyüzde 99,44'ünün bağımsızlık için "evet"oyu kullanmasıyla Bosna Hersekbağımsızlığını ilan etmişti.

Referandumun sonucu Bosna Hersek'ibağımsız bir devlet yapmıştı, ancak aynızamanda yüzbinlerce kişinin hayatınıkaybettiği, bir milyondan fazla insanıngöç etmek zorunda kaldığı 3,5 yıl sürenkanlı savaşın da başlangıcı olmuştu.

Hırvatistan ve Slovenya'nınbağımsızlıklarını ilan etmesinin ardındandağılma sürecine giren Yugoslavya'da,1991 yılında Hırvatistan'da devam edensilahlı çatışmalar, Bosna Hersek'e desıçramış, Yugoslav ordusu Ravno köyünesaldırmıştı.

Yine aynı dönemde, Bosna Hersekiçindeki Sırp ve Hırvatlar da paralelyapılar oluşturmaya başlamıştı. Sırplar,Saraybosna yakınındaki Pale'de 24 Ekim1991'de Bosna Sırp Cumhuriyeti'ni,Hırvatlar ise Grude'de 18 Kasım 1991'deHersek-Bosna Hırvat Birliği'ni ilan etti.

REFERANDUM KARARI1991 yılının sonlarında, hala Yugoslavyabünyesinde olan Bosna HersekCumhuriyeti Meclisinde bağımsızlıkreferandumu kararı alınmadan önceyaşanan tartışmalar sırasında, Sırplarülkedeki Müslüman halkı yok etmetehditleri savurdu.

Lahey'deki uluslararası mahkemenin,savaş suçu işlediği gerekçesiyle geçen yılhakkında 40 yıl hapis cezası verdiğidönemin Sırp lideri Radovan Karadzic, sözkonusu meclis oturumunda yaptığıkonuşmada, şu ifadelerle ülkedekiMüslümanları açıkça tehdit etti: "Buyaptığınız iyi değil. Sizin Bosna Hersek'içıkarmak istediğiniz bu yol, Slovenya veHırvatistan'ın da geçtiği cehennem ve acıyoludur. Bosna Hersek'i cehenneme,Müslümanları belki de yok oluşasürükleyeceksiniz. Burada savaş olursaMüslüman halk kendini savunamaz."

Sırpların tüm tehdit ve engellemelerinerağmen referandum yapılmış ve çıkansonuca göre Bosna Hersek,Yugoslavya'dan ayrılıp bağımsızlığını ilanetmişti. BM, 22 Mayıs 1992'de BosnaHersek'i üyeliğe kabul etti.

BOSNA SAVAŞI VE DAYTON BARIŞ ANTLAŞMASI Bağımsızlık referandumunun hemen

ardından, Yugoslavya'nın silahlandırdığıBosnalı Sırplar, ülkede etnik temizlikbaşlattı. Boşnaklar, kurulan toplamakamplarında katledildi, işkence vetecavüze maruz kaldı.

Avrupa'nın ortasında, uluslararasıtoplumun gözü önünde 3,5 yıl süren vebirçok katliamın yanı sıra Srebrenitsa'dasoykırım yapıldığı savaş, 14 Aralık 1995'teDayton Barış Antlaşması'nınimzalanmasıyla sona erdi.

Savaş boyunca yüzbinlerce kişihayatını kaybetti, bir milyondan fazlainsan evini terk etti, on binlerce kadınatecavüz edildi. Savaş öncesindenüfusunun büyük çoğunluğunuMüslüman Boşnakların oluşturduğuSrebrenitsa, Foça, Vişegrad, Zvornik gibibirçok şehirde yapılan katliamlarsonucunda neredeyse hiç Müslümankalmadı.

Dayton Barış Antlaşması, ülkedesilahları sustursa da karmaşık bir siyasiyapının temellerini attı. Anlaşmaya göre,3,5 yıl boyunca birbiriyle savaşan Boşnak,Sırp ve Hırvatlar ülkenin "kurucu

unsurları" olarak belirlendi.Ülkedeki "üç başlı" bu siyasi yapı,

Bosna Hersek'i dünyanın en karmaşıkyönetiminin hüküm sürdüğü ülkelerdenbiri yaptı. Ülke, Sırp Cumhuriyeti (RS) veBosna Hersek Federasyonu (FBIH) olmaküzere iki entiteye ve özerk bir yapıya sahipBrçko bölgesine ayrıldı.

Anlaşmaya göre, Bosna HersekFederasyonu kendi içinde ayrıca 10kantona bölündü. Devlet ve entitelerdüzeyinde ayrı başkan, başbakan vebakanları olan Bosna Hersek'te, herkantonun da ayrı meclisi, hükümeti vebaşbakanı bulunuyor.

Öte yandan "Bağımsızlık Günü" BosnaHersek Federasyonu'nda milli bayramolarak kutlanırken, Sırp nüfusun yoğunyaşadığı Sırp Cumhuriyeti'nde yılın"herhangi bir iş günü" olarak kabulediliyor.

Geçen yıl Avrupa Birliği'ne (AB) adaylıkbaşvurusu yapan Bosna Hersek, askerimal varlığının kayıt altına alınmasısorununu çözemediği için NATO üyeliğiiçin de hala bekliyor.

Bağımsız Bosna Hersek 25 yaşında

AVRUPA Birliği'nin (AB) geleceğine ilişkinhazırlanan 5 senaryoya, Avrupa Parlamentosu'ndaki(AP) gruplar farklı tepkiler verdi.

AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker,AB'nin geleceğine ilişkin hazırladığı ve 5 senaryonunyer aldığı "Beyaz Kitap"ı AvrupaParlamentosu (AP) üyelerinesundu. Belgede, senaryolar,"aynen devam", "sadece ortakpazar", "daha fazlasını yapmakisteyenler", "daha azını daha verimliyapmak" ve "birlikte daha fazlasınıyapmak" başlıkları altında sıralandı.

Juncker konuşmasında, bunlardanhangisini tercih ettiğinisöylemeyeceğini, bu konudaki kararın kendisine aitolmadığını belirterek, AP, ulusal parlamentolar,hükümetler ve vatandaşları tartışmaya katkıdabulunmaya çağırdı.

AP'nin en büyük grubu Avrupa Halk Partisi (EPP)adına konuşan Esteban Gonzales Pons, Juncker'eBeyaz Kitap için teşekkür ederek, beklentilerigerçeğe uyumlu hale getirme konusunda ABKomisyonu Başkanı ile aynı fikirde olduğunusöyledi. Avrupa'nın, imkanı olmadığı içinyapamayacaklarından dolayı suçlanmasına sonverilmesini isteyen Pons, "Bu yanlış ve tehlikeli biroyun. Brexit de bunun sonuçlarından biri." ifadesinikullandı.

Avrupa Liberaller ve Demokratlar İttifakı (ALDE)Başkanı Guy Verhofstadt ise konuşmasında, ilk üç

senaryonun gerçek birer seçenek olmadığınıbelirterek, "İşleri daha etkin hale getirmek ve birliktedaha fazlasını yapmayı öngören dördüncü veyabeşinci senaryoyla devam etmeliyiz. Göç krizi için

acilen bir Avrupa çözümübulmalıyız. İç pazarımızı, dijital veenerji sektörlerine de yaymalı,etrafımızdaki bölgeleri istikrarakavuşturmak ve Avrupa'nıngüvenliğini sağlamak içinkapasite oluşturmalıyız." diyekonuştu.

Avrupa Birleşik Solu (GUE)grubundan Philippe Lamberts, eşitsizliğin

atmasını durdurmak için radikal bir yön değişikliğiönerisinde bulunarak, "Vatandaşların kalplerini veruhlarını yeniden kazanmak için barışı sağlamalı verefahı paylaşmalı, mali ve sosyal rekabettenvazgeçmeliyiz." değerlendirmesini yaptı.

Doğrudan Demokrasi ve Özgürlük Avrupası(EFDD) grubu adına konuşan Gerard Batten, BeyazKitap'ın Avrupa'nın karşı karşıya olduğu sorunlarıgösterdiğini, ancak bunların çoğunu AB'nin kendisitarafından oluşturulduğunu anlamada başarsızolduğunu savundu.

Aşırı sağ Özgürlükler ve Uluslar Avrupası (ENF)grubundan Vicky Maeijer ise, Avrupa'nın çökmekteolduğunu savunarak, "Biz Hollanda'da Avrupaanayasasına hayır dedik, Ukrayna ile yapılacakticaret anlaşmasına da hayır dedik ve şimdiAvrupa'ya hayır diyoruz." diye konuştu.

AVRUPA Parlamentosu(AP) üyelerinin çoğunluğu,İngiltere'nin AvrupaBirliği'nden (AB) ayrılıncayakadar birliğin serbest dolaşımyasalarına uymak zorundaolduğunu belirtti.

AP Genel Kurulunda,İngiltere Başbakanı TheresaMay'in, gelecek ay AB'dençıkış sürecininbaşlatılmasıyla aynı gün, ABvatandaşlarının serbestdolaşımına son vereceğiiddiası ele alındı.

AP üyeleri, ABKomisyonundan, İngiltere'deyaşayan AB vatandaşlarınınserbest dolaşım haklarınasaygı duyulmasını

sağlamasını istedi. Birçokkonuşmacı ayrıca, ABvatandaşlarının Brexitgörüşmelerinde "pazarlıkkozu" olarakkullanılmamaları gerektiğinivurguladı.

İngiltere'de yaşayan 3,1milyon AB vatandaşınınHaziran 2016'da yapılanreferandum sonrası belirsizlikiçinde bırakıldığını kaydedenAP üyeleri, İngiltere'ninüyeliği devam ettiği sürece bukişilerin serbest dolaşımhakkını güvence altına almasıve Brexit sonrası bilekazanılmış haklara saygıgöstermesi uyarısındabulundu.

AP'den İngiltere'ye 'serbestdolaşım hakkı' uyarısı

AB'nin geleceğine ilişkin senaryolartartışmalara yol açtı

gundem_1008_Layout 1 08.03.2017 13:19 Page 19

GÜN­DEM­tarih 5 Haziran 2015GÜN­DEM­tarih 13 Ocak 2017GÜN­DEM­tarih 5 Haziran 2015GÜN­DEM­ekonomi20 3 Mart 2017

HAS TA NE LERDe deağaç Has ta ne si:

25510 74000Gü mül ci ne Has ta ne si:

25313 51100‹s ke çe Has ta ne si: 25413 51100

Po lis im dat: 100‹t fa i ye: 199

Elek trik Ku ru mu (DE ‹): 1050OTE: 122

OTO BÜS TER Mİ NAL LE RİDe dea ğaç: 25510 26479Gü mül ci ne: 25310 22912

‹s ke çe: 25410 22684

TREN İS TAS YON LA RIDe dea ğaç: 25510 26935Gü mül ci ne: 25310 22650

‹s ke çe: 25410 22581

HA VA YO LU ŞİR KET LE RİOLY MPIC Ha va yol la r›:

25310 36900AE GE AN Ha va yol la r›:

25310 89150

SAĞ LIK OCAK LA RIYas s› köy: 25340 22780

Şap c›: 25320 22222He met li: 25310 30866

Meh ri kos: 25310 30592

LÜ ZUM LU TE LE FON LAR Sentix’ten Euro Bölgesi

için yine tehlike çanları

PİYASA beklentilerine ilişkin araştırmalar yapanSentix’in anketine göre, Euro Bölgesi’nin 12 ayiçerisinde dağılma riski, Birleşik Krallık’ın AvrupaBirliği’nden ayrılma kararı alması (Brexit)dönemindeki seviyelere yükselirken, Fransa, İtalyave Yunanistan en muhtemel çıkış adayları olarakbelirlendi.

Frankfurt merkezli Sentix, şubat ayı Euro BölgesiDağılma Endeksi (EBI) anketinin sonuçlarınıyayımladı. Buna göre, iki yıl aradan sonra, euro krizitekrar gündeme geldi.

Ocak ayında 21,3 olan dağılma riski endeksi, şubatayında 25,2’ye yükseldi. Bu, ankete katılanyatırımcıların yüzde 25,2’sinin Euro Bölgesi’nin 12 ayiçerisinde dağılmasının mümkün olabileceğinidüşündüğü anlamına geliyor.

Sentix’ten ankete ilişkin yapılan açıklamada, eurokrizinin bu günlerde daha da belirgin hale geldiğiifade edildi.

Anket katılımcılarının yüzde 25’inden fazlasınınen az bir üye ülkenin para birliğinden ayrılacağınainandığını belirtmesinden dolayı endeksin en sonHaziran 2016’daki Brexit zamanında görülen riskseviyelerine yükseldiği aktarılan açıklamada, enmuhtemel çıkış adaylarının İtalya, Fransa veYunanistan olarak belirlendiği kaydedildi.

Euro krizinin daha bulaşıcı hale geldiğihatırlatılan açıklamada “Bulaşma riskini ölçenendeks, krizin en yüksek olduğu 2012-2013döneminde görülen seviyeleri aşıyor.” denildi.

Söz konusu endeks, 2012 yılının haziran ayındanbu yana aylık bazda yayımlanıyor.

Endekse ilişkin en yüksek değer yüzde 73’le 2012Temmuz’da, en düşük değer ise yüzde 7,6 ile 2014Temmuz’da kaydedildi.

Bireysel ve kurumsal bin 51 yatırımcının katıldığıson anket ise 23-25 Şubat’ta gerçekleştirildi.

Sentix Euro Bölgesi Dağılma Endeksi, şubat ayında Brexit dönemlerin-deki seviyeye çıkarken, birlikten ayrılması en muhtemel ülkeler İtalya,Fransa ve Yunanistan olarak belirlendi.

İndirimler ciroya yansımadı28 Şubat Cuma günü kış indirim

sezonu sona erdi. Ancak indirimdönemi de piyasada hareketlenmeyeyardımcı olamadı. Yunan Ticaret veGirişimcilik Konfederasyo’nun (ESEE)yaptığı araştırmaya göre, indirimdöneminde cirosunda azalma olanişletmelerin oranı yüzde 83’ü buluyor.

ESEE’nin yerel 63 ticaretderneğinin verilerine dayanarakyaptığı açıklamada, 2017 kış indirimsezonunun ticari hareketlilikaçısından bir iniş dönemi olduğu vebunun yüzde 20,2 ila yüzde 83arasında seyrettiği kaydedildi.

Yapılan araştırmanın sonuçlarınıdeğerlendiren ESEE Başkanı VasilisKorkidis, mağaza sahiplerinin yüzde83’ünün bu yıl elde edilen cironungeçen yılın aynı dönemine oranladaha düşük olduğunu beyanettiklerini ifade etti.Araştırmaya göre,elde edilencironon

geçen yılkiyle aynı olduğunubelirtenlerin oranı yüzde 13, arttıdiyenlerin oranı ise yüzde 4’le sınırlıkaldı.

İşletme sahiplerinin büyük birkısmına göre, 9 Ocak’ta başlayanindirim sezonunun en hareketlidönemini ilk 15 gün oluşturdu. İkincien iyi dönemin Ocak ayının sonhaftası olduğunu söyleyen mağazasahipleri, Şubat ayında ilginintamamen azaldığına dikkat çektiler.

15 Ocak Pazar günü dükkanlarınaçık kalmasının indirim sezonundakitoplam ciroyu olumsuz etkilediğinisöyleyenlerin oranı yüzde 45 olarakbelirlendi. Yüzde 38’lik bir oran isemağazaların Pazar günü açıkolmasının ciroyu etkilemediğini,yüzde 15’lik bir oran ise olumluetkilediği görüşünü savundu.

İndirim dönemini kapsayanaraştırma, telefon aracılığıyla 300

denek üzerinde yapıldı. Ayrıcafederasyonların ve ESEE’ye

bağlı ticaretderneklerinindeğerlendirmeleride dikkate alındı.

gundem_1008_Layout 1 08.03.2017 13:19 Page 20

3 Mart 2017 GÜN­DEM­tarih 2121

RIZA KIRLIDÖKMEgundem@otenet.gr

Haftanın SohbetiBİR SOHBETİN ARDINDAN-2

Muhterem hemşehrilerim;Geçen haftaki sohbetimizin başlığı

“Bir Sohbetin Ardından” idi. O sohbette 1923 – 1955 faslı için de o

günlerin yazılı azınlık basınından daörnek vermiştik.

Ayrıca talihsiz ve üzücü tarihiyanılgı için de “KALEMMÜCAHİDİMİZ” Mehmet HİLMİ’ninbaşına gelenleri hatırlatmıştık.

Bu haftaki sohbetimiz de onundevamıdır.

Ümit ediyoruz, bütün Batı TrakyaTürkleri biraz zaman ayırıp okurlarsageçmişimizi biraz da olsa öğrenmiş

olurlar.Bu haftaki yazımıza son vermeden

1923 – 1955 azınlık hayatı için bir kaçbaşlık verelim.

1- Türk köylerine yakın kurulanmuhacir köy serüvenleri.

2- Çiftlik ve büyük arazilerinistimlaki.

3- Zeynelli katliamı.4- Yenice katliamı.5- Mursallı katliamı.6- Hemitli katliamı ve daha bir çok

acı olayları elimizdeki arşivlerdensizlere aynen aktaracağız.

Kendimizden bir cümle dahikatmayacağımızı da ayrıca hatırlatırız.

Yukarıda okuduğunuz “Açık mektup” “YENİ ZİYA” gazetesinin 27 Aralık 1924 tarihli ve 41 No lu sayısında osüreçte “Kırmızı tütün amele kulübünün (Kırmızı tütün amelesi o dönemin sol dünya görüşüne sahip olan

tütün işçilerinin kulübü idi) Hiç muhakeme edilmeden Limni adasına “SÜRGÜNE” gönderilen 22yaşındaki “KALEM MÜCAHİDİMİZ” Mehmet HİLMİ’nin uğradığı bu büyük haksızlığı savunan kırmızı tütün

amele kulübünün “FERYADI” dır.1923’ten 1955 kadar hükümetin selanik ve atina ile ugraştıgı için azınlık ailesine pek dokunmamıştır diyen

malum kişiye ithaf ediyoruz.

gundem_1008_Layout 1 08.03.2017 13:19 Page 21

GÜN­DEM­haber 3 Mart 2017

Emine Tabak Ahmet

Çocuk eğitiminde disiplinin ölçüsü ne olmalıdır

EĞİTİMCİ GÖZÜYLE

Çocuk doğduğu andanitibaren öğrenmeyebaşlar. Bu öğrenme

sürecinde de sık sık hatalaryapabilir. Ailenin göreviçocuğun hatalarını kendisinesöyleyerek düzeltmeyeçalışmaktır. Bizler deçocukluğumuzda bir çok hatalaryapmış ve anne babalarımıztarafından cezalandırılmışızdır.Onların verdiği cezalar bizleriüzmüş, iyi davranışları ise mutluetmiştir.

Çocuklarımıza katı kurallarkoyarsak onların benlikgelişimine engel oluruz. Çünküaşırı disiplin, çocukta kaygı,gerginlik ve huzursuzluğa yolaçar. Kendini yetersiz hisseder.Yeteneklerini geliştiremez.Korkak ve çekingen davranarak,içine kapanır. Topluluklardakonuşmaya, fikrini söylemeyeçekinir. Sınıfta, derslerini çok iyibilse de parmak kaldırmacesareti yoktur. Çünkü güvenduygusu gelişmemiştir.Kendisine uygulanan baskılarsonucu pısırık ve başarısız olur.

Çocuğun hataları olduğunda,elbette bunları görmezdengelemeyiz. Çünkü görmezdengelirsek, bu hatalar çocuktapekişerek yerleşecektir. Ancakönemli olan, çocuğun hatalarınıona uygun bir şekilde,korkutmadan, ezmedenanlatabilmektir. Ona şiddetkullanarak, aşağılayarak,suçlayarak yaklaşmak çokbüyük hatadır. Uygun bir dilleyanlışlarını anlatıp, bunlarıtekrarlamaması için doğruyuanlatmaya çalışmalıyız. Bunu dasabır ve soğukkanlılıklayapabilmek çok önemlidir.Ayrıca onu sürekli takip ederekdavranışlarını kontrol etmek deyanlıştır. Sürekli kontrol de,çocukta gerginlik vehuzursuzluk yaratır.

Aşırı hoşgörü de doğrudeğildir. Aşırı hoşgörü, çocuğunneyi doğru, neyinse yanlışolduğunu anlamasını engeller.Aşırı hoşgörüyle çocuğayaklaşan ailelerin çocukları dafazlasıyla özgür ve sorumsuzolurlar. Aşırı özgürlük, çocuktayanlış davranışlara sebebiyetverir. Çocuğun davranışlarınaarkadaşları da tahammüledemez. Dolayısıyla daistenmeyen, “şımarık” etiketialmış bir çocuk haline gelir.

Bunun sonucunda da çocuktaruhsal sorunlar ortaya çıkmayabaşlar. Saldırganlaşır,arkadaşlarıyla kavga eder. Annebabasına sert tepkiler gösterir.Tatminsizlik yaşar. Eldeettiklerinden daha fazlasını ister.Mutsuz olur. Yanlış arkadaşlıklarkurup, kötü alışkanlıklaredinerek, okulla bağlarınıkoparabilir.

Anne babanın disiplinkonusunda aynı fikirdeolabilmesi, son dereceönemlidir. Onlar farklı disiplinşekilleri uyguladıklarında,çocuk nasıl davranmasıgerektiğine karar veremez vedavranış bozukluklarıgöstermeye başlar. Kendisindenne istendiğini, nasıl davranmasıgerektiğini anlayamadığı için,ruhsal bir takım dengesizliklergösterebilir. Uygun ve ortakdisiplin, çocuğun davranışşekillerini belirlediği için, annebabanın çocuğa ortak alınmışkararlarla yaklışımı büyük önemtaşımaktadır. Anne bababaşbaşa vererek, çocuktagördükleri hatalarıdüzeltebilmek için, ona ceza mıvermeleri, yoksa onunla oturupsakin sakin konuşmaları mıgerektiğine karar verip, ona görehareket etmelidirler. Çoğu kezanne, çocuğun davranışlarınıdüzeltmeye çalıştığında, baba“boşver” derse, ya da bununtersi olursa, iyi sonuç eldeedilemez. Dolaysıyla, çocuk vegencin eğitiminde ortak kararlaralınması, onlara yanlışlarını yada doğrularını sohbet ortamındaanlatabilmek çok önemlidir.Çocuğumuza kendisini biryetişkin gibi gördüğümüzühissettirebilmek, onun bizegüven duymasını ve sırlarınıpaylaşmasını sağlayacaktır.Doğru disiplin verilebilmesi için,empati kurarak onun yaptığıhataların nedenini anlamayaçalışarak kendisineyaklaşmalıyız. Çocuğabağırmadan, aşağılamadanyaklaşabilirsek, o da bize güvenduyarak problemleri olduğundaönce bize başvuracaktır.Uygulanabilecek yanlış birdisiplin, çocuğumuzun bizdenuzaklaşmasına neden olabilir.

Çocuklarınızı empatiyledinleyebileceğiniz bir haftageçirmenizi dilerim.

BAKIRKÖY ŞUBESİBTTDD Bakırköy Şubesi’nde düzenlenen genelkurula BTTDD Genel Başkanı NecmettinHüseyin, Teşkilat Başkanı Musa Yurt, SomaŞube Başkanı Mehmet Akın ve çok sayıda üyekatıldı. Genel kurulun divan başkanlığınaAhmet Ömer Uztetik, katip üyeliklere Rüstemİsmailoğlu ve Zeynel Yaşar seçildi.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıile başlayan kongrede ilk sözü BTTDD GenelBaşkan Necmettin Hüseyin aldı. BatıTrakya’daki durumun günden güne kötüyegittiğini söyleyen Hüseyin, “Batı TrakyaTürkleri olarak son dönemde hem doğduğumuztopraklarda, hem de göçmek zorundakaldığımız topraklarda ciddi sıkıntılaryaşıyoruz. Batı Trakya’daki durum gündengüne kötüye gitmekte. Oradaki DEB partimiz vediğer kuruluşlar ile koordinasyon içindeLozan’dan doğan kazanılmış haklarımız içinmücadelemizi sürdürmekteyiz. Yasalkazanımlarımızı elde edene kadar da BatıTrakya Türkleri hukuk çerçevesinde, legalplatformlarda bu hak arama mücadelesinedevam edecektir.” diye konuştu.

Türkiye’de yaşayan Batı Trakyalılarınisteklerini de dile getiren Genel Başkansözlerini şöyle sürdürdü: “Yalnız benim herplatformda da dillendirdiğim gibi bizim BatıTrakya Türkleri olarak anavatanda bu sorunlarıbir daha yaşamamak adına tek bir talebimizvar. Nedir bu talebimiz? Kendi isteği ve izinleTürkiye Cumhuriyeti vatandaşlığındançıkanlara verilen Mavi Kart sisteminin içine 150bin Batı Trakya Türkünün entegre edilmesi.Buna yasal zemin de var. Türkiye Cumhuriyeti,Lozan Antlaşması’nda uluslararsı devletlerlebirlikte Batı Trakya Türkleri için garantör devletolarak imza atmıştır ve Batı Trakya Türklerietabli ile kayıt altına alınan öz ve öz Türk olanbir toplumdur. Etabli belgesini getireni MavıKart sisteminin içine entegre eder isek, neikamet sorunu, ne çalışma izni sorunu ne deüniversite harç sorunu, kısaca Batı TrakyaTürkleri’nin anavatanda hiç bir sorunukalmayacaktır.”

Daha sonra tek liste ile geçilen seçimlerdeMümin Öztürk başkanlığındaki yeni yönetim oybirliği şu şekilde oluştu:

YÖNETİM KURULU ASİL1- Nuri Karaman2- Tuncer Dursun

3- Melih Erdem4- Jale Mustafa5- Serpil Taşkın Kutbay6- Füsun Güngören

DENETİM KURULU ASİL1- Ahmet Ömer Uztetik2- Özlem Korkmaz3- Ece Ceyhun

DİSİPLİN KURULU ASİL1- İpek Güngören,2- Ahmet Gamsızoğlu3- Ata Kutbay

YÖNETİM KURULU YEDEK1- Nuray Seçilmiş2- Canan İmamoğlu3- Kezban Arslan4- Eralp Mustafa5- Mehmet Mustafa6- Aylin Yalçın

DENETİM KURULU YEDEK1- Ali Üstüner2- Nafiye Sadullah3- İbrahim İmam

DİSİPLİN KURULU YEDEK1- Benil Dursun Baydur2- Ece Mustafa Bildiren3- Hüsamettin Saraçoğlu

KÜÇÜKÇEKMECE ŞUBESİŞube merkezinde gerçekleştirilen genel kurulaBTTDD Genel Başkani Necmettin Hüseyin,Zeytinburnu Şube Başkanı Fatih Hacıbedel,eski Genel Başkan Ahmet Ömer Uztetik,Zeytinburnu Şube eski Başkanı Besimİsmailbaşa ve çok sayıda üye katıldı.

Divan başkanlığına Ahmet Ömer Uztetik,katip üyeliklere Nedim Atamer ve AyhanGürsoy oy birliği ile seçildi. Genel kurul, birdakikalık saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nınokunmasıyla başladı.

Genel Başkan Necmettin Hüseyin Mayıs ayıiçinde gerçekleştirilecek genel merkez kongresiile BTTDD’de yeni bir dönemin başlayacağını,bu süreçte seçilen yönetimlerin ilk defa üç yıllıkgörev süreleri olduğunu ve uzun soluklu birçalışma döneminin yaşanacağını belirtti.

BTTDD şubelerinde genelkurullar devam ediyor

22

Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği (BTTDD)Bakırköy Şubesi’nin olağan genel kurulu 19 ŞubatPazar günü gerçekleşti. Küçükçekmece Şubesi’ndeise genel kurul 26 Şubat Pazar günü yapıldı.

Devamı 18. sayfada

gundem_1008_Layout 1 08.03.2017 13:19 Page 22

GÜN­DEM­spor 233 Mart 2017

UEFA Avrupa Ligi'ndeTürkiye temsilcisi Beşiktaş ileYunanistan temsilcisiOlimpiakos arasında yapılacakson 16 turu mücadelesinde, heriki takımın taraftarlarıdeplasman maçlarında yeralamayacak

UEFA Avrupa Ligi son 16turunda Beşiktaş ile Olimpiakosarasında oynanacakmücadelelerde, her iki takımıntaraftarlarının deplasmanmaçlarına gitmemeleri yönündekarar alındı.

Beşiktaş Kulübünün internetsitesinden yapılan açıklamada,9 Mart Perşembe günüYunanistan'da oynanacakkarşılaşma öncesi Yunan resmimakamlarınca, UEFA'yagüvenlik gerekçesiyle maçındeplasman takımı taraftarıolmadan oynanması yönündetalebin iletildiği ve UEFAtarafından her iki kulübe butalebin lehinde tavsiyedebulunulduğu belirtilerek,"UEFA'dan gelen budeğerlendirme üzerine Beşiktaş

ve Olimpiakos kulüpleri, ikitakım arasında gerçekleşecekher iki karşılaşmanın dadeplasman taraftarları olmadanyapılması üzerine mutabakatavarmıştır." denildi.

Alınan karar doğrultusunda,9 Mart Perşembe günü başkentAtina'da oynanacakkarşılaşmada siyah-beyazlıtaraftarlar, Georgios KaraiskakisStadı'nda yer almayacak. İki

takım arasında 16 MartPerşembe günü VodafoneArena'da yapılacakkarşılaşmada ise Olimpiakostaraftarları bulunmayacak.

Galatasaray'daayrılık resmenaçıklandıGalatasaray, kulübüninternet sitesinden yaptığıaçıklamada Lukas Podolskiile yollarının ayrıldığınıresmen duyurdu.Galatasaray, kulübüninternet sitesinden yaptığıaçıklamada Lukas Podolskiile yollarının ayrıldığınıresmen duyurdu.Yapılan açıklama ise şöyle: "Profesyonelfutbolcularımızdan LukasJosef Podolski’nin transferikonusunda Rakuten FC Inc.(Vissel Kobe) kulübü ile2016/17 sezonu sonuitibariyle anlaşmayavarılmıştır. Buna göre VisselKobe kulübü Şirketimize2.600.000 Euro net transferbedeli ödeyecektir.

Beşiktaş-Olimpiakos maçlarına doğru

Dünyanın en çok kazananı Carlos Tevez

Yunanistan FutbolFederasyonu’ndanTFF'ye ziyaretYunanistan FutbolFederasyonu BaşkanıIoannis Drosos, TürkiyeFutbol Federasyonu (TFF) 1.Başkan Vekili ServetYardımcı'ya nezaketziyaretinde bulundu.TFF'den yapılan açıklamada,Riva'da bulunan TFF'ninidari merkezindegerçekleşen ziyarete TFFGenel Sekreteri KadirKardaş ile Yunanistan FutbolFederasyonu YönetimKurulu üyesi Zizis Vrizas'ında katıldığı bildirildi.Ziyaret sırasında IoannisDrosos'a TFF'nin idarimerkezinin gezdirildiği vekarşılıklı forma ile hediyetakdiminde bulunulduğukaydedildi.

TFF 2024 için resmibaşvuruyu yaptı

TFF 2024 için resmi başvuruyu yaptıTürkiye Futbol Federasyonu (TFF), 2024 Avrupa

Şampiyonası (EURO 2024) ev sahipliği için resmiadaylık başvurusunu yaptı.

Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı YıldırımDemirören, EURO 2024 ev sahipliği için resmibaşvuru dosyasını UEFA Genel Sekreteri TheodoreTheodoridis'e, UEFA'nın İsviçre'nin Nyon kentindekiidari merkezinde teslim etti.

EURO 2024 adaylığı için resmi başvuru sırasında,TFF 1. Başkanvekili Servet Yardımcı, Yönetim Kuruluüyeleri Cengiz Zülfikaroğlu, Mustafa Çağlar, AlaattinAykaç ve Genel Sekreter Kadir Kardaş da hazırbulundu.

ÇİN Süper Ligi'ne transfer olanArjantinli futbolcu Carlos Tevez,yıllık 38 milyon Euro ile dünyanın ençok kazanan futbolcusu oldu.

Transfer döneminin sona eren ÇinSüper Ligi’ne Arjantinli futbolcuCarlos Tevez’in yanı sıra bir çokyıldız daha geldi.

Chelsea’den Oscar, Zenit’ten AxelWitsel, Villereal’den Pato bonservisbedelleriyle Çin Süper Ligiekiplerinin kadrosuna katıldı. Tevez,yıllık 38 milyon Euro ile dünyanın ençok kazanan futbolcusu olurken,Brezilyalı Oscar da ara transfer

döneminin en pahalı oyuncususeçildi.

Avrupa’nın 5 büyük ligini geridebırakan Çin Süper Ligi ekipleri, 388milyon Euro transfer harcamasıyaptı. Avrupa’da 250 milyon Euro ileen fazla transfer harcaması yapanİngilizleri de geride bırakan Çin,transfere en çok para harcayan ülkeoldu.

Çin Futbol Federasyonu, ülkedetransfere uçuk ödemeler yapılmasınıönlemek adına ilk 11’de oynayanyabancı oyuncu sınırını 4’ten 3’edüşürdü.

gundem_1008_Layout 1 08.03.2017 13:19 Page 23

Γ Κ Ι Ο Υ Ν Δ Ε Μ3 Μαρτὶου 2017 ΕΒΔΟΜΑΔΙΑΙΑ ΕΦΗΜΕΡΙΔΑ Τεύχος: 1008 Τιμή: 0.80 Ευρώ

1800’lü yıllarda Hacı Emin Ağatarafından inşa ettirilen İskeçe SaatKulesi’nin tarihi ve tanıtımıhakkında yaptığı yorum veaçıklamalarla tanınanBacakidis, kendi gayretleriylebir broşür bastırdı. Türkçeolarak bastırılan broşürdeİskeçe’nin tarihi şehir meydanı,saat kulesi ve yıllar öncesindeşehir meydanındaki eserlerhakkında bilgi veriliyor. YorgosBacakidis, dört sayfa ve siyahbeyaz olarak nostaljik bir çizimlehazırlattığı broşürde, tarihi saatkulesi ve meydanda bulunan ancakdaha sonraki yıllarda yıktırılançeşme, hamam ve medreseyle ilgiliaçıklayıcı bilgilere yer veriyor.

Bacakidis, “İskeçe; geçmiş, bugünve geleceğin kesiştiği noktada seyahatederken” sloganıyla hazırlattığı Türkçebroşürü, karnaval etkinlikleriöncesinde Türkiyeli turistlerinyararlanması amacıyla tüm İskeçe’yedağıttı.

“ŞEHRİMİZİN TARİHİNİTÜRKİYELİLERE DAHA İYİ ANLATABİLMEK İÇİN HAZIRLADIM”Konuyla ilgili olarak GÜNDEM’e konuşanYorgos Bacakidis şunları söyledi:

“İskeçemiz’intarihini ve tarihi yapılarını

Türkiyeli komşularımıza ve dostlarımızadaha iyi anlatabilmek amacıyla Türkçeabir broşür hazırladım. Bu broşürden beşbin adet basıp dağıttım. Yaşadığımızşehrin çok güzel ve anlamlı bir tarihi var.İskeçe şehrinin sembolü olan tarihi saatkulesinin bile tanıtımını yapamıyoruz.Şehrimize karnavallarda olsun, eskişehir etkinliklerinde olsun binlerce

misafir geliyor.Çok sayıda Türkiyeli turist

geliyor. Bunlar saat kulemizin de, şehirmeydanının da tarihini, geçmişiniöğrenemeden gidiyor. Ben bu durumaüzülüyorum. Bu nedenle de bu broşürühazırladım. Saat kulesiyle ilgili ve şuanda şehir meydanında olmayan diğertarihi yapılar hakkındaki bilgileri,İskeçe’yle ilgili hazırlanmış kitaplardanaldım. Ümit ediyorum ki; şehrimizdegelen Türk dostlarımıza biraz olsunyardımcı olmuşumdur.”

Karnaval etkinliklerinde çok sayıda

Türkiyelituristi konuk ettiğinianlatan Yorgos Bacakidis, “Bu yılkietkinliklere de çok kişi geldi. Birçoğunuağırladık. Dostlarımızla görüştük, hasretgiderdik. Dediğim gibi beş bin adetbastırdığım broşürü de İskeçe’deki tümlokantalara, fırınlara, pastanelere veotellere dağıttım.” ifadelerine yer verdi.

“TÜRKLERİ SEVİYORUM BANA KİM NE İSTERSE DESİN UMURUMDA DEĞİL”İskeçe Belediyesi’nin bu konulardayapması gerekenleri yapmadığını ifadeeden Bacakidis, “Ne yazık ki İskeçeBelediyesi ve devlet kurumlarıbölgemizin tarihini tanıtmada, turistleribu bölgeye çekme konusunda son dereceyetersiz kalıyor. Belediye benimtavsiyelerimi dinleseydi veya benimyapmaya çalıştıklarım belediyetarafından ve belediyenin imkanlarıylayapılsaydı burası turist cenneti olacaktı.İstanbul’dan gelen turistleri ağırlamayayer bulamayacaktık. Fakat yapılmasıgerekenleri yapmıyorlar. Şunu dasöylemek istiyorum. Önümüzdeki yıl çokdaha aktif olacağız. Önümüzdekigünlerde İzmir’e gidiyorum. Ben Türkleriseviyorum. Onlar da bizi seviyor. Ortakbir kültürümüz var. Benim için kim neisterse desin, umurumda değil. İsterse desuçlasınlar. Ben inandıklarımısöylemeye devam edeceğim. İskeçe’nintarihi şehir meydanıyla ilgilihazırladığım broşür çalışması, sembolikbir çalışmadır. Ve önemli olduğunainanıyorum. Ben bu yolda devamedeceğim. Ben buyum.” diye konuştu.

Kozlukebir Kadınlar Derneği “Yemek Yarışması” düzenliyor

KOZLUKEBİR KadınlarıYardımlaşma ve DayanışmaDerneği yemek yarışmasıdüzenliyor. 30 Nisan Pazar günügerçekleştirilecek yarışmanın 10kategoride yapılacağı açıklandı.

Yarışmacıların, 23 Nisan Pazargününe kadar katılmak istediklerikategoriyi dernek yöneticilerinebildirmeleri gerekiyor. Yemekyarışması; yöresel yemekler,pilavlar, zeytinyağlılar,kurabiyeler, tatlılar, etli yemekler,hamur işleri, salatalar, turşular vepastalar olmak üzere onkategoriden oluşuyor.

Yarışmada yer almakisteyenlerin, birden fazla yiyeceklekatılabileceği belirtildi.Değerlendirmeler ise öncedenbelirlenen jüri tarafındanyapılacak. Her kategorinin birinci,ikinci ve üçüncülerine sürprizhediyeler verilecek. Yarışmasonunda yemeklerderecelendirildikten sonra, satışasunulacak.

Yarışmaya katılmak ve dahadetaylı bilgi almak isteyenlerin,Gülşen Mehmet (6908231272) ileAliye Sali’ye (6977931177)başvurabilecekleri ifade edildi.

İskeçe Esnaf Federasyonu eski başkanı Yorgos Bacakidis, İskeçe şehir meydanı veşehrin sembolü olan saat kulesi hakkındaTürkçe broşür bastırdı.

İskeçe şehir meydanı içinTürkçe broşür bastırdı

gundem_1008_Layout 1 08.03.2017 13:19 Page 24