eylÜl 2012 sektÖrden haberler bÜltenİ 1 · 2012. 11. 7. · 6 sektÖrden haberler bÜltenİ...

35
EYLÜL 2012 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ 1

Upload: others

Post on 18-Sep-2020

6 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: EYLÜL 2012 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ 1 · 2012. 11. 7. · 6 sektÖrden haberler bÜltenİ eylÜl 2012 eylÜl 2012 sektÖrden haberler bÜltenİ 7 tÜrkİye’den madencİlİk

EYLÜL 2012 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ 1

Page 2: EYLÜL 2012 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ 1 · 2012. 11. 7. · 6 sektÖrden haberler bÜltenİ eylÜl 2012 eylÜl 2012 sektÖrden haberler bÜltenİ 7 tÜrkİye’den madencİlİk

2 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ EYLÜL 2012 EYLÜL 2012 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ 3

Page 3: EYLÜL 2012 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ 1 · 2012. 11. 7. · 6 sektÖrden haberler bÜltenİ eylÜl 2012 eylÜl 2012 sektÖrden haberler bÜltenİ 7 tÜrkİye’den madencİlİk

4 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ EYLÜL 2012 EYLÜL 2012 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ 5

ISAF Fuarı Rekor Bir Büyümeyle Ziyaretçilerini Ağırladı.................................10

Mahir Vardar Jeomekanik, Tünelcilik ve Kaya Yapılarının Özel Oturumları Yapıldı............12

ANILARLA MADENCİLİK.........................60Karar Defteri

DUYURULAR.............................................64• 9. Uluslararası Mermer, Doğal Taş Ürünleri ve Teknolojileri Fuarı• 8. Uluslararası Endüstriyel Hammaddeler Sempozyumu• 5. Madencilik, Maden Makine ve Ekipmanları, İş Makineleri Fuarı• Avrasya MENA Demir Çelik Zirvesi• Mersem 2012• Türkiye 23. Uluslararası Madencilik Kongresi ve Sergisi• 4. Maden Makinaları Sempozyumu KAPAK FOTOĞRAFIKaynak: CİNER

4 ARALIK DÜNYA MADENCİLER GÜNÜ......52012 Kutlamaları Programı

MESLEKİ EĞİTİM..........................................6Eğitim Programımız Genişledi

ÜYELERİMİZDEN HABERLER.....................8•Çayeli Bakır’ın “Toplum Kapasitesini Geliştirme Projesi” Tamamlandı •Çayeli Bakır öğrencilere “Emniyet Kemeri Eğitimi” Verdi •“Inmet Başkanı Ödülleri”nden İkisi Çayeli Bakır’a Verildi •Aksu Madencilik Yatırımlarının Meyvesini Almaya Başladı•Cimnastik Federasyonu’na Yeni Başkan Adayı!

TMD ÇEVRE BİRİMİ....................................16TMD Çevre Birimi 3. Kurul Toplantısı 26 Temmuz 2012 tarihinde Dr. Caner Zanbak koordinatörlüğünde, Dr. A. Vedat Oygür (Koza Altın İşletmeleri), Dr. Sabri Altınoluk (Çayeli Bakır A.Ş), Hande Nur Yüner (Şişecam), Aynur Ergün (Meta Nikel A.Ş.), Kasım Samih Özgen, Aslıhan Derdiyok ve Çağrı Ertem’in (Madkim) katılımıyla gerçekleşmiştir.

RÖPORTAJ CİNER......................................22Maden ve Enerjide Türkiye’nin Lokomotifi; Ciner

MİNERAL VE METALLERİN GÜNLÜK KULLANIMI

AVRUPA KRİTİK HAMMADDELER KONFERANSI............................................34 Hammaddeler GeleceğimizdirEUMICON 2012- Avrupa Kritik Hammaddeler Konferansı Leoben’de Yapıldı

MADENCİLİK VE EKONOMİ ..................36Akan Finansman (Stream Financing) Yolu İle Büyük Madencilik Projeleri Finansmanı

MADENCİLİK VE ÇEVRE.......................39 Pasa Yönetiminde Bütüncül Yaklaşım ve Asit Maden Drenajı

MADENCİLİK VE HUKUK.......................48 •Yeni Teşvik Sistemleri ve Madencilik Sektörü•Madencilikte Önemli Bazı Ülkelerde Maden Hukuku ve İlgili Mevzuat: KanadaTÜRKİYE’DEN MADENCİLİK HABERLERİ

ÖnsözİçindekilerDeğerli Okuyucular

Türkİye Madencİler DerneĞİ; Madencİlİk Sektörü

BaŞkanlar Konseyİ BİrlİĞİ ve Euromines

(Avrupa Maden Endüstrİlerİ BİrlİĞİ) Üyesİdİr.

TMD ADINA SAHİBİ ve YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜMustafa SÖNMEZ

YAYIN KURULUM. Atılgan SÖKMENB. Benjamen PİNTO

Melih TURHANM. Mete YEŞİL

EDİTÖREvren MECİT ALTIN

YAYIN TÜRÜYerel Süreli Yayın

YÖNETİM YERİİstiklal Cad. Tunca Apt. No: 233 - 1 / 1

Beyoğlu - İSTANBULTel: 0212 245 15 03 Fax: 0212 293 83 55

info@turkiyemadencilerdernegi.org.trwww.turkiyemadencilerdernegi.org.tr

Kasım 1992’den beri yayımlanan Sektörden Haberler Bülteninin tirajı 2000 adet olup, Madencilik Sektörü

ile ilgili firmalara, Bakanlıklara, TBMM üyelerine, ilgili kamu kuruluşlarına,

üniversitelere, dernek vevakıflara gönderilmektedir.

Sektörden Haberler Bülteni 3 ayda biryayımlanmaktadır.

Kaynak gösterilerek alıntı yapılabilir.İmzalı yazılardaki görüş ve düşünceler

yazarlarına aittir.Derneği ve bülteni sorumlu kılmaz.

YAYINA HAZIRLAYAN VE BASKI HİZMETLERİ

Berr Ajans ve OrganizasyonMatbaa Hizmetleri

Mecidiyeköy Mah. Şehit Ertuğrul Cad.Canıtez İş Merkezi No: 3/13 Mecidiyeköy

Şişli / İSTANBULTel : 0212 272 05 60Fax : 0212 272 05 60

[email protected]

TÜRKİYE MADENCİLER DERNEĞİSEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ

--------------------------------------------

--------------------------------------------

--------------------------------------------

--------------------------------------------

--------------------------------------------

--------------------------------------------

--------------------------------------------

“Baharı görmeden yaz geldi geçti.”

Bu dize, 2012 yılı için madencilik sektörünün durumunu en açık ve de ironik bir biçimde dile getiriyor sanırım.

Hiç istemesem de, neden böyle bir önsöz girişi yaptım? Çünkü yıl içinde, hatta geçen yıldan sarkan dünya pazarlarındaki mal talebinin daralması, AB coğrafyasında esen ve bir türlü de dindirilemeyen, 2013 yılında da dinmeyecek izlenimi veren mali krizin etkisi ve de cari açığın kapatılmasının önem ve aciliyeti hükümeti yerli üretimin arttırılması, reel sektörün güçlendirilmesi gerçekleri ile yüzleştirmişti. Bu bağlamda hükümet de, yatırım ortamının iyileştirilmesi, yerli hammadde ve ara mallar üretiminin güçlendirilmesi konusunda acil önlem olarak yeni ve geniş kapsamlı teşvik tedbirlerini devreye sokmuştu.

Bilindiği gibi, krizlerden görece geç ancak maalesef çok da ağır etkilenen sektörlerin başında madencilik sektörü gelmektedir.

Bahar aylarında sektörümüz, yeterli olmasa da yeni teşvik tedbirlerinin etkisi ile yaşadığı bunalımdan çıkabileceği umuduna kapılmış idi. Gel gör ki, yeni teşvik tedbirlerinin yönetmelik ve diğer mevzuatlarının çok geç devreye sokulması ve de bürokrasinin ağır ve yoruma dayalı işlemleri, teşviklerden beklenen etkiyi zamanında alamayan madencilik firma ve yatırımcılarını yine bürokrasinin çıkmaz labirentlerine sokmuştu. Yaşanan bu ve diğer tüm zorluklara rağmen, cari açığın kapatılması zorunluluğu gerçeğinden hareketle, sanayinin temelini oluşturan maden hammadde ve yarı mamullerini, gerek iç ve gerekse dış pazarlardaki müşterilerine zamanında sunabilmek için taahhüt altına giren madenciler, yaz aylarında arama faaliyetlerini hızlandırarak, rezervlerini genişletme, arama ruhsatlarını işletme ruhsatlarına döndürebilmenin gayreti içinde bir dolu masraf yapmışlardı.

“Yani, sektör için bahar, daha neler olup bittiğini anlamadan gelip geçmiş,bahar görülememişti.”

Yaza girildiğinde, maden izinlerini almada yaşanan ciddi sorunlarla boğuşan Madencilik Sektörü, 16.06.2012 tarihli Başbakanlık Genelgesi ile tam anlamı ile bir şok yaşadı. Madencinin üretim için veya arama, sondaj yapabilmek için talep ettiği ve zaten çok uzun ve meşakkatli bir süreçte zor bela alabildiği orman izinleri, bu genelgeye dayanılarak Başbakanlıktan onay alındıktan sonra verilmeye başlanmıştı. İlgili bakanlıkça hazırlanmış ve bakanın oluruna hazır hale gelmiş maden izin dosyaları, listelenerek Başbakanlığa gönderilmeye başlanmış, değerlendirme kriterlerinin ne olduğunu ilgili bakanlık dâhil hiç kimsenin bilmediği bir değerlendirme yapılarak izin taleplerinin bazıları uygun bulunmuş, çokçası da ilgili bakanlıkça hiçbir gerekçe göstermeden “uygun bulunmamıştır” yazısı ile madencilere tebliğ edilmiştir.

Ayrıca uzun bir bekleyişten sonra Maden İşleri Genel Müdürlüğü’nün Başbakanlığa gönderdiği ruhsat talepleri dosyalarına da iki aya yakın bir zamandır cevap verilmemiştir. Yani madenci, her şeyi yasalara uygun bulunmuş ve bakan oluruna hazır hale gelmiş maden ruhsatını iki aya yakındır beklemektedir.

Bu yaşanan kaosun ortadan kalkabilmesi için, ilgili tüm makamlar nezdinde, Derneğimiz ve Derneğimizin Yönetim Kurulu Üyesi olduğu Madencilik Sektörü Başkanlar Konseyi Birliği’nce yaptığımız tüm girişimlerden (Migem Genel Müdürlüğü, E.T.K.B’lığı Müsteşar ve Müsteşar Yardımcılığı, Bakan Yardımcılığı ve Bakanlık Makamı, Orman Genel Müdürlüğü, TİM Başkanlığı, TOBB Madencilik Meclisi kanalıyla Ekonomi Bakanlığı ve nihayet bu konu ile görevli Başbakanlık Müsteşar Yardımcılığı) müspet bir sonuca maalesef ulaşılamamıştır. Bu sefer, içine girilen bu acil ve hayati durumu birinci ağızdan anlatmak üzere, bir ay önce Başbakanlık makamından randevu talep edilmiş olmasına rağmen bugüne kadar talebimize maalesef bir cevap alınamamıştır.

“İşte yaz da geldi geçti.”

Bu arada sektörün maliyetleri içinde en ağır kalemi oluşturan akaryakıt ve enerjiye gelen zamlarla, korkarım kış çok ağır geçecek. Olabildiğince tedbirli olmakta yarar var. Zira 2013 yılı belli ki, ülkemiz ve sektörümüz için 2012 yılını bile aratacak.

Yine de, madenciler olarak ülkemize ve mesleğimize olan bağlılığımızla, umudumuzu kaybetmeden yola devam edeceğimize olan inancımla selam ve sevgilerimi sunuyorum.

Mustafa SÖNMEZYönetim Kurulu Başkanı

................................................32

İNTERNET SİTEMİZİ

www.turkiyemadencilerdernegi.org.trZİYARET ETTİNİZ Mİ

Page 4: EYLÜL 2012 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ 1 · 2012. 11. 7. · 6 sektÖrden haberler bÜltenİ eylÜl 2012 eylÜl 2012 sektÖrden haberler bÜltenİ 7 tÜrkİye’den madencİlİk

6 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ EYLÜL 2012 EYLÜL 2012 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ 7

TÜRKİYE’DEN MADENCİLİK HABERLERİ

4 Aralık Dünya Madenciler Günü 2012 Kutlamaları Programı

4 ARALIK 2011 SALI

10:30 GALATASARAYLİSESİ’NİNÖNÜNDETOPLANILARAKTAKSİM’E MADENCİYÜRÜYÜŞÜYAPILMASI

11:00 TAKSİMCUMHURİYETANITINAÇELENKKOYMAVEBASINAÇIKLAMASI

17:00-19:00 GEÇMİŞTENGÜNÜMÜZEMADENCİLİKANILARISÖYLEŞİSİ

Konuşmacılar

Sn.Prof.Dr.MahirVARDARİstanbulTeknikÜniversitesiÖğretimÜyesi Sn.IainANDERSONÇayeliBakırİletmeleriGenelMüdürü Sn.ÖnerYENELİstanbulTeknikÜniversitesilerBirliğiBaşkanı

19:00-20:00 KOKTEYL-SheratonİstanbulMaslakHotel

20:00-01:00 GALAYEMEĞİ-SheratonİstanbulMaslakHotel

Page 5: EYLÜL 2012 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ 1 · 2012. 11. 7. · 6 sektÖrden haberler bÜltenİ eylÜl 2012 eylÜl 2012 sektÖrden haberler bÜltenİ 7 tÜrkİye’den madencİlİk

8 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ EYLÜL 2012 EYLÜL 2012 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ 9

ilindiği gibi; Türkiye Madenciler Derneği üyelerinden gelen talepler doğrultusunda vasıfsız “çalışanların” belgelendirilmesi amacıyla “Mesleki Eğitim” kursları

açılmaktadır. Düzenlenen kurslar sonrasında Milli Eğitim onaylı “Madenci Sertifikası” verilmektedir.

Bu kapsamda verilen eğitimlere devam edilerek Bursa ili, Orhaneli ilçesinde Şetat Madencilik A.Ş.çalışanlarına mesleki eğitim düzenlenmiştir.

Sürekli gelişen bir dünyada sürekli gelişen ve rekabet dolu bir iş hayatı içerisinde sürekli kendini geliştiren donanımlı çalışanlar…

Günümüzde kurumların dünyadaki gelişmelere ayak uydurabilmesi ve uluslararası kuruluşlar ile rekabet edebilmeleri için bazı kriterlere gönüllü, bazılarına ise yasal zorunluluk olarak uymak durumundadırlar. Gelişen modern ticaret kuralları ve ticarette saygınlık kazandırması bakımından yönetim sistemleri; zorunlu uygulamalar arasında girmiştir. Firmalar; müşterilerine, iş ortaklarına ve ürünlerinin kalitelerine verdikleri önemi İSO 9001, çevre konularındaki hassasiyetlerini İSO 14001 ve işlerine, çalışanlarına olan duyarlılıklarını ise OHSAS 18001 Yönetim Sistemleri ile gösterebilmektedir.

Sürekli olarak gelişme içerisinde olmak hatta diğer firmalardan birkaç adım öne çıkmak ve fark yaratmak için yapacağımız en önemli yatırım, eğitime yapılan sürekli ve düzenli yatırımdır.

Bu düşünce ile ve Türkiye Madenciler Derneği Tüzüğü

4. Maddesi a, i, k bendeleri uyarınca ülke madenciliğinin gelişmesi, dünya madenciliği arasında layık olduğu yeri alması için çalışmalar, araştırmalar yapmaya devam etmektedir. Sektörün farklı ihtiyaçlarına, doğru çözümler üretmek ve sektörü sürekli geliştirmek amacı ile Türkiye Madenciler Derneği olarak, yılların deneyimini Alberk QA Technic firması ile birleştirerek bir çözüm ortaklığına girdik.

Alberk QA Technic, Yönetim Sistemleri konusunda TÜRKAK (Türkiye) ve DAR-TGA (Almanya) Akreditasyonlarına sahip onaylanmış bir kuruluştur.

MESLEKİ EĞİTİM

Eğitim Programımız Genişledi

•YÖNETİM SİSTEMLERİ TEMEL

•ISO 9001:2008 Kalite Yönetim Sistemi Temel Eğitimi •OHSAS 18001:2007 İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Temel Eğitimi•ISO 14001:2004 Çevre Yönetim Sistemi Temel Eğitimi •ISO 27001:2005 Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemi Temel Eğitimi •ISO 10002 Müşteri Memnuniyeti ve Müşteri Şikayetlerinin Ele Alınması Temel Beceri Eğitimleri

•YÖNETİM SİSTEMLERİ İÇ DENETÇİ

•ISO 9001:2008 Kalite Yönetimi İç Denetçi Eğitimi •OHSAS 18001:2007 İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği İç Denetçi Eğitimi •ISO 14001:2004 Çevre Yönetim Sistemi Denetçi Eğitimi •ISO 27001:2005 Bilg Güvenliği Yönetim Sistemi İç Denetçi Eğitimi

YÖNETİM SİSTEMLERİNİN FAYDALARI

• Yönetimi kolaylaştırır ve etkinleştirir.• Planlı ve sistematik çalışmayı sağlar.• Müşteri şikâyetlerini azaltır.• Geçmişteki faaliyetlerin izlenebilirliğini sağlayarak değerlendirme ve müdahaleyi etkin hale getirir.• Zamandan tasarruf sağlayarak, karlılığı ve verimliliği arttırır.• Kaynakların optimize kullanılmasını sağlar ve maliyetleri düşürür. • Rekabet avantajı sağlar.• Kurumsallaşma ve firma kültürü oluşturmada katkıda bulunur.• Güven oluşturur.• Yasal uygunluğu karşıladığınızın ve karşılayacağınızın teminatı verir• Düzenleyici organlar tarafından gerçekleştirilen az sayıda potansiyel gözetim denetimi sağlar• Potansiyel süreç geliştirmeleri aracılığıyla artan kar sağlar• Hasar tazminatlarında ve sigorta primlerinde potansiyel azalma

ISO 14001:2004 - Çevre Yönetim Sistemi

Çevreye yönelik bir yönetim standardı olarak dünya çapında kabul görmektedir. ISO 14001 standartının genel amacı, sosyal ve ekonomik ihtiyaçlarla dengeli bir şekilde, çevrenin korunmasını ve kirlenmesinin önlenmesini desteklemektir. Kuruluşlara, ekonomik ve çevresel hedeflerine ulaşabilmeleri konusunda yardımcı olmak için, diğer yönetim ihtiyaçlarıyla bütünleştirilebilen etkin bir çevre yönetim sisteminin (ÇYS) başlıca unsurlarını sağlamak amacıyla oluşturulmuştur.

ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemlerinin kuruluşlara faydaları nelerdir?

• Çevre ile ilgili Ulusal ve/veya uluslararası mevzuatlara uyumun artırılması • Firma itibar ve Pazar payının artırılması • Girdi malzemeleri ve enerji tasarrufu sağlanması • İzin ve yetki belgelerinin alınmasının kolaylaştırılması • Çevreye bırakılan atıklar yönetilir. • Çevre etkilerinden kaynaklanan maliyetler düşer• Acil durumlarda meydana gelebilecek çevre etkileri azaltılır• Çevre bilincine sahip çalışanlar yaratır. • Çevreye duyarlı bir işletme de çalışmak motive eder. • Bilinçli tüketiciye ulaşma şansını arttırır.• Kaynaklar etkin kullanılır.

OHSAS 18001:2007 İş Sağlığı ve Güvenliği

Sağlıklı ve güvenli bir çalışma için kurumların çalışanlarının iş sağlığı ve iş güvenliği konusunda, düzenli çalışmalar yürütmeleri gerekmektedir. OHSAS 18001, iş yerlerinde meydana gelebilecek olası iş kazası riskini minimize etmek ve "İş Sağlığı ve Güvenliği ile ilgili yasal yükümlülüklerin yerine getirilmesiyle ilgili asgari şartları ortaya koymak için uygulanan bir sistemdir.

OHSAS 18001 İşçi sağlığı ve güvenliği Yönetim Sistemlerinin kuruluşlara faydaları nelerdir?

• İş gücü kayıplarını minimize eder. • Olumsuz çalışma koşullarından kaynaklanan kazalardan koruyarak, güvenli bir çalışma ortamı sağlar,• Zararla sonuçlanabilecek olası tehlikelerin önceden tespitini ve gerekli önlemlerin alınmasını sağlar,• İş kazası ve meslek hastalıklarının yüksek maliyetlerini düşürür,• Çalışanların katılım ve motivasyonunu arttırır.• İşletmelerde yangın, patlama, makine arızaları vb. durumlarını ortadan kaldırarak işletme güvenliğini sağlar,• Ulusal/ uluslararası yasa ve standartlara uyum sağlar,• Diğer işletmeler ya da müşterilere karşı duyarlı, sorumlu bir imaj yaratır,• İlgili mevzuat ve yasal gerekliliklerin şartlarını sağlar• Resmi makamlara kuruluşun iş güvenliğine olan uyumunun kanıtlanabilmesini sağlar

Kalite Yönetim Sistemleri

ISO 9001:2008 - Kalite Yönetim Sistemleri; Bu standart, Kalite Yönetim Sisteminin temeli olarak kullanılmak üzere tasarlanmıştır ve Dünya genelinde birçok kuruluş, etkin ve verimli çalışmanın, müşteri memnuniyetini sağlamanın ve sürekli iyileştirmenin anahtarı olarak ISO 9001 standartlarını görmekte ve uygulamaktadır.

ISO 9001 Kalite Yönetim sisteminin faydaları nelerdir?

• Kurumsallaşma yolunda önemli bir adım atarak, kuruluş imajının güçlenmesi• Rakiplere göre sürekli farklılık yaratarak rekabet gücünün arttırılması• Müşteri memnuniyetinde ve müşteri sadakatinde artış sağlanması• Kuruluş içi üretim ve hizmet proseslerinin etkinliğinin ve verimliliğinin artırılması, hatalarda azalma sağlanması• Kuruluş içi görev, yetki ve sorumlulukların netleştirilmesi ile çalışanların daha etkili ve mutlu çalışması• Süreçlerin daha sistemli olması, problemlerin daha hızlı çözülmesiyle etkin bir yönetim sağlanır.• Çalışanların moral ve iletişiminde iyileşme sağlanır. • Çalışanların kalite ve müşteri memnuniyetinin önemi konusundaki bilinç düzeyinde artış sağlanması • Kaynakların etkili kullanılmasıyla hizmetlerde verimliliğin artışı sağlanır. • Üst yönetimin yükünü azaltır. Daha kolay ve etkili bir yönetim modeli sağlar.• Kayıtların düzenli bir şekilde tutulmasını sağlayarak, doğru veri analizine altyapı oluşturur.

B

Türkiye Madenciler Derneği ve Alberk QA Technic ortaklığı ile verilmesi planlanan eğitimler şu şekildedir.

(Eğitimler hakkında detaylı bilgi için [email protected] ve [email protected] adreslerine mail atabilirsiniz)

•YÖNETİM SİSTEMLERİ BAŞ DENETÇİ •IRCA Kayıtlı ISO 9001:2008 Kalite Yönetim Sistemi Baş Denetçi Eğitimi •IRCA Kayıtlı OHSAS 18001:2007 İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Baş Denetçi Eğitimi•IEMA Onaylı ISO 14001:2004 Çevre Yönetim Sistemi Baş Denetçi Eğitimi•IRCA Kayıtlı ISO 27001:2005 Bilgi Güvenliği Sistemi Baş Denetçi Eğitimi

•TEMEL BECERİ EĞİTİMLERİ

•Liderlik •Müzakere Becerileri •Müşteri Odaklılık•Etkili İletişim•Telefonda İletişim Etkinlikleri•Problem Çözme ve Karar Alma •Sunum Teknikleri•Zaman Yönetimi•Stres Yönetimi•Verimli Toplantı Yönetimi•Zor İnsanlarla Başa Çıkma•Duygusal Zeka•Eğiticinin Eğitimi

•İNSAN KAYNAKLARI EĞİTİMLERİ

•İnsan Kaynaklarına Giriş•İş Kanunu•Performans Değerlendirme Sistemi ve Görüşme Yönetimi Eğitimi•İşe Alım ve Mülakat Teknikleri•Eğitim Etkinlik Değerlendirilmesi•Çalışan Memnuniyeti•Çıkış Mülakatı

•İŞ ETİĞİ

•ÖZGEÇMİŞ HAZIRLAMA VE MÜLAKAT TEKNİKLERİ

Page 6: EYLÜL 2012 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ 1 · 2012. 11. 7. · 6 sektÖrden haberler bÜltenİ eylÜl 2012 eylÜl 2012 sektÖrden haberler bÜltenİ 7 tÜrkİye’den madencİlİk

10 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ EYLÜL 2012 EYLÜL 2012 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ 11

ayeli Bakır İşletmeleri (ÇBİ), emniyet alanında kendi bünyesinde gösterdiği duyarlılığı eğitimler aracılığıyla toplumla da paylaşıyor.

Bu çerçevede Emniyet-Sağlık-Çevre Bölümü’nün koordinasyonuyla düzenlenen “Emniyet Kemeri Eğitim Programı” ve eğitimde kullanılan “Devrilme Simülatörü” büyük ilgi gördü.

Eğitimler sadece ÇBİ personeli ile kısıtlı tutulmayıp, Çayeli İlçesi’ne bağlı Madenli Beldesi’nde faaliyet gösteren 75. Yıl İMKB Yatılı İlköğretim Bölge Okulu’nda ve Rize Cumhuriyet Meydanı’nda da uygulamalar gerçekleştirildi. Eğitimlere Rize ve Çayeli Jandarma Komutanlıkları, Çayeli İlçe Emniyet Müdürlüğü, Çayeli ve Madenli Belediyesi ile yerel kurumların temsilcileri ve basın mensupları katıldı. Eğitimler sayesinde yaklaşık 200 öğrenci devrilme simülatörü vasıtasıyla aracın arkasında bile

emniyet kemeri takmanın ne kadar önemli olduğunu öğrenmiş oldu. Eğitimlerde kullanılan simülasyon aracı, seyir halindeyken yaşanan devrilmelerde aracın içindekilerin yaşayacağı etkileri gözler önüne sererek, emniyet kemeri kullanılmaması halinde ölüm ve yaralanmaların artabileceğini en etkili şekilde gösterdi. Eğitimde kullanılan devrilme simülatörü, sadece 7-8 km/saat hızla takla atan bir aracın bile içindekilere nasıl kötü bir deneyim yaşatabildiğini ortaya koydu. Araçla deneme yapan tüm katılımcılar bundan sonra daha duyarlı olacaklarını ve çevrelerindeki insanları da “emniyet kemeri kullanımı” konusunda teşvik edeceklerini ifade ettiler.

ÜYELERİMİZDEN HABERLER

Çayeli Bakır’ın “Toplum Kapasitesini Geliştirme Projesi” Tamamlandı

Çayeli Bakır öğrencilere “Emniyet Kemeri Eğitimi” Verdi

“Inmet Başkanı Ödülleri”nden İkisi Çayeli Bakır’a Verildi

Çayeli Bakır İşletmeleri (ÇBİ) bünyesinde 2010 yılından bu yana düzenlenen ve bu yıl üçüncüsü gerçekleştirilen, toplam üç ay süreyle uygulanan “Toplum Kapasitesini Geliştirme Projesi” tamamlandı. Eğitimlere 07.05.2012 tarihinde başlandı ve 05.08.2012 tarihinde planlandığı ve hedeflendiği gibi bitirildi.

ğitimin amacı, ÇBİ’nin çevresindeki işsiz ve vasıfsız gençlerin eğitim almasını sağlayarak, bu gençleri vasıflı ve donanımlı bir hale

getirip, gerek ÇBİ’de, gerekse diğer benzeri endüstri kurumlarında çalışabilecek seviyede bilgili, donanımlı ve yetkin olmalarını sağlamaktır. Verilen eğitimler ile 12 kursiyere, madencilik sektöründe istihdam edilmelerini sağlayacak beceri kazandırma ve bilgilerini geliştirme imkânı sağlanmış oldu. Proje süresince ÇBİ tarafından kursiyerlerin sigortaları yapıldı ve asgari ücret üzerinden maaşları ödendi. Eğitimlerin gerçekleştirilmesinde Çayeli Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü ile işbirliği yapılarak, eğitimi başarıyla tamamlayan kursiyerlere MEB onaylı sertifika verildi. Kapasite Geliştirme Projesi kapsamında kursiyerlere sağlanan eğitimlerin özeti yandaki gibidir:

•4'er adet resmi Operatör Lisansı [Kaldırma ve Yükleme Makineleri, Kazıcı ve Yükleyici Makineler (Kepçe), İş Kamyonu, Zemin Delgi (Delik Delme ve Sondaj)]•Temel maden emniyeti eğitimi•Temel Paus platform makinesi operatör eğitimi ve kullanma yetkisi•Temel beton mikseri makinesi (Normet) eğitimi•Temel iş kamyonu makinesi eğitimi•ÇBİ’nin Hayat Kurtaran Kuralları dâhilinde; enerji izolasyonu ve kilitleme, yüksekte emniyetli çalışma, kapalı alanda emniyetli çalışma, zemin kontrolü ve patlayıcı madde yönetimi, kaldırma ve yükleme eğitimi ve sıcak iş eğitimi•SLAM Birey Kart uygulaması (Risk değerlendirmesi) eğitimi•Temel ilkyardım eğitimi

yrıca Dursunbey kurşun – çinko flotasyon tesisi de Mart 2012 de devreye alınarak ilk ürünün satışı gerçekleştirildi.

Mostra madenciliğinin bittiği ülkemizde gerekli altyapı yatırımları yaparak gömülü rezervlerin açığa çıkarılması çalışmasına Aksu Group olarak katkı sağlamaya devam eden şirket; Eğmir – Piribeyler - Dursunbey ve Kangal’da olmak üzere toplam 5 adet sondaj makinesi ile maden arama çalışmalarına devam ederken önemli miktarlarda krom, kurşun ve çinko madenlerinde rezerv artışı sağlandı.

Yapılan bu yatırım hamlesi yaklaşık 500 kişiye de direkt istihdam imkânı ile dolaylı olarak yatırım bölgelerine de ekonomik canlılık getirdi.

AE

Ç

2011 yılında başlayan ve 2012 yılının ilk çeyreğinde tamamlanan arama ve tesisleşme amacıyla başlatılan yatırım hamlesi meyvelerini vermeye başladı. Yaklaşık 30 milyon $’lık yatırım yapan Aksu Group Sivas - Kangal’da ülkenin tek başına en büyük tesisini kurup, özel sektör olarak ülkenin en büyük krom rezervlerinden birini buldu. Yapılan arama çalışmaları neticesinde yaklaşık uzun yıllar yetecek krom rezervi bulundu ve kurulan 400 masalık konsantre tesisi ise üretime geçerek ülke ekonomisine katkı sağlamaya başladı. Sivas yöresindeki düşük tenörlü cevherleri işleyerek %48 tenörlü krom konsantresi üretimine geçildi, sahadan üretilen ilk ürünün ihracatı da gerçekleştirildi.

Aksu Madencilik Yatırımlarının Meyvesini Almaya Başladı

Teoman Eren, Bedri Kazancı, Jochen Tilk, Memet Zeki Sayılır, Olcay Kotiloğlu

“2011 Inmet Başkanı Mükemmellik Ödülleri”ni bu yıl Ekip Çalışması kategorisinde ÇBİ Maden Bölümü alırken, ÇBİ Maden Kurtarma Ekibi de Inmet Başkanı Jochen Tilk tarafından “Özel Ödül”e lâyık görüldü. Maden Bölümü’nü temsilen ÇBİ çalışanlarından Bedri Kazancı, Maden Kurtarma Ekibi’ni temsilen ise Olcay Kotiloğlu Kanada’nın Toronto şehrinde düzenlenen törende ödüllerini aldılar.

Page 7: EYLÜL 2012 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ 1 · 2012. 11. 7. · 6 sektÖrden haberler bÜltenİ eylÜl 2012 eylÜl 2012 sektÖrden haberler bÜltenİ 7 tÜrkİye’den madencİlİk

12 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ EYLÜL 2012 EYLÜL 2012 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ 13

ÜYELERİMİZDEN HABERLER

ürkiye Madenciler Derneği üyesi Teknomar Mermer ve Madencilik’in ortaklarından Sn. M.Turgut Çopuroğlu, Türkiye Cimnastik Federasyonu'nu başkanlığına aday olduğunu

açıkladı. Çopuroğlu, Türkiye Spor Yazarları Derneği'nin Ankara şubesinde düzenlediği basın toplantısında, 8 Kasım'da yapılacak TCF 3. Olağan Genel Kurulu'nda başkanlığa aday olduğunu belirterek, ''Hep birlikte Türk cimnastiğini daha yüksek noktalara getirmek, federasyonu daha kurumsal bir yapıya kavuşturmak ve alt yapı eksikleri tamamlanmış bir branş olmayı hedefliyoruz. Artık olimpiyatlarda altın madalyaya yönelen bir camia olmak istiyoruz'' dedi.

Çopuroğlu, deneyimlerini, çevresini ve bilgilerini bu spora aktarmak istediğini belirterek, bu spora emek veren herkesten de destek beklediğini sözlerine ekledi.

Türkiye Madenciler Derneği olarak Sn. Çopuroğlu’na başarılar diliyoruz.

Cimnastik Federasyonu’na Yeni Başkan Adayı!T

TÜRKİYE’DEN MADENCİLİK HABERLERİ

SAF Fuarı’nın en büyük kısmını oluşturan ISAF Security Fuarı her yıl olduğu gibi bu yıl da güvenlik

ve RFID ürünlerindeki son gelişmelerin habercisi oldu. CCTV gözetim sistemleri, güvenlik alarmları, geçiş kontrol sistemleri gibi alanlarda faaliyet gösteren birçok firma mevcut ürünlerini ziyaretçilerinin ilgisine sundu.

Bu yıl ayrı bir fuar olarak düzenlenmeye başlanan ISAF Fire ise yangın, acil

durum ve arama-kurtarma sektörlerini bir araya getirdi. Diğer dört fuar ile birlikte daha geniş bir kesime hitap eden fuarda; algılama ve uyarı sistemleri, yangın görüntüleme, engelleme, söndürme, kontrol sistemleri, acil durum ve arama kurtarma ekipmanları gibi ürünler tanıtıldı.

Bu yıl ilk kez düzenlenen ISAF Safety&Health Fuarı ise katılımcıların ürünlerini 20.000’in üzerindeki

potansiyel alıcı kesime sunmalarına imkân tanıdı. İş elbiseleri, düşme önleyici malzemeler, ulaşım ve trafik güvenliği, çevre kontrol koruma merkezleri ve ilk yardım malzemeleri ön plana çıkan ürünler arasındaydı.

BT güvenliği konularını kapsayan ISAF IT Security Fuarı’nda günümüzün en önemli sorununa yönelik çözümler sunuldu. BT güvenliği, şifreleme teknolojileri, risk yönetimi güvenliği, bilgi güvenliği yönetimi, kimlik tanımlama sistemleri ve kablosuz uygulamaların tanıtıldığı ISAF IT Security Fuarı, ziyaretçilerin yoğun ilgisiyle karşılandı.

Akıllı sistemleri kapsayan ISAF Smart Houses Fuarı’nda ise katılımcılar, sektörün ilgili ziyaretçileriyle buluşarak akıllı kartlardan bilgisayar otomasyon yazılımlarına kadar birçok ürün ve teknolojiyi tanıttı.

Yerli katılımcıların yanında İngiltere, Kanada, Çin, Tayvan, Almanya, Bulgaristan, Azerbaycan, Çek Cumhuriyeti, Güney Kore, Hindistan, İtalya, İspanya, İran, Lübnan, Peru, Polonya, Yunanistan, Romanya ve Avusturya gibi dünya ülkelerinden ISAF 2012 Fuarı’na katılım gösteren önemli firmalar, farklı ziyaretçi profiliyle karşılaşmış olmanın heyecanını yaşadılar.

ISAF Fuarı Rekor Bir Büyümeyle Ziyaretçilerini AğırladıBu yıl, ISAF Security, ISAF Fire, ISAF IT Security, ISAF Safety&Health, ISAF Smart Houses olmak üzere 5 fuarı kapsayan ISAF Fuarı, 20-23 Eylül tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde 16. kez düzenlendi.

I

Page 8: EYLÜL 2012 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ 1 · 2012. 11. 7. · 6 sektÖrden haberler bÜltenİ eylÜl 2012 eylÜl 2012 sektÖrden haberler bÜltenİ 7 tÜrkİye’den madencİlİk

14 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ EYLÜL 2012 EYLÜL 2012 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ 15

eomekanik, Tünelcilik ve Kaya Yapılarının Tasarımı Özel Oturumları olarak isimlendirilen bu toplantı, ülkemizde anılan konulardaki öğretim ve ilgili mühendislik projelerinin yönlendirilmesine 40 yıl

boyunca emek veren ve vermekte olan Sevgili Hocamız Prof. Dr. Mahir Vardar onuruna düzenlendi. Toplantıya, yurtiçinden ve yurtdışından gelen birçok bilim ve meslek insanı katıldı.

Etkinlik, Prof. Dr. Mahir Vardar ile yaşanan dostluk ve arkadaşlıkların izlerinin yansıtıldığı “Anılarla Vardar Söyleşi Oturumu” ile başladı. Mühendislik Jeolojisi disiplininin Mühendislik Jeofiziği, Jeoteknik, Kaya Mekaniği ve Kaya Yapıları disiplinleri arasındaki ilişkilerin tartışıldığı “Temel Tasarımı ve İnşaat Alanında Geomekanik İlişkisi, Mühendislik Jeolojisi Uygulamalarındaki Güncel Gelişmeler, Kaya Mekaniği ve Kaya Yapıları Uygulamalarındaki Güncel Gelişmeler” başlıklı özel oturumlar ve İstanbul dolayındaki yeraltı kazılarına yapılan teknik geziler ile etkinlik son buldu.

TÜRKİYE’DEN MADENCİLİK HABERLERİ

Mahir Vardar Jeomekanik, Tünelcilik ve Kaya Yapılarının Özel Oturumları YapıldıMahir Vardar Jeomekanik, Tünelcilik ve Kaya Yapılarının Tasarımı Özel Oturumları 19-21 Eylül 2012 tarihinde İstanbul Teknik Üniversitesi Ayazağa (Maslak-İstanbul) Yerleşkesindeki “Kültür Sanat Birliği Büyük Salonu” ve Maden Fakültesi “İhsan Ketin Konferans Salonu”nda yapıldı.

J

Page 9: EYLÜL 2012 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ 1 · 2012. 11. 7. · 6 sektÖrden haberler bÜltenİ eylÜl 2012 eylÜl 2012 sektÖrden haberler bÜltenİ 7 tÜrkİye’den madencİlİk

16 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ EYLÜL 2012 EYLÜL 2012 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ 17

Page 10: EYLÜL 2012 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ 1 · 2012. 11. 7. · 6 sektÖrden haberler bÜltenİ eylÜl 2012 eylÜl 2012 sektÖrden haberler bÜltenİ 7 tÜrkİye’den madencİlİk

18 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ EYLÜL 2012 EYLÜL 2012 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ 19

TMD ÇEVRE BİRİMİ

TMD Çevre Birimi 3. Kurul Toplantısı 26 Temmuz 2012 tarihinde Dr. Caner Zanbak koordinatörlüğünde, Dr. A. Vedat Oygür (Koza Altın İşletmeleri), Dr. Sabri Altınoluk (Çayeli Bakır A.Ş), Hande Nur Yüner (Şişecam), Aynur Ergün (Meta Nikel A.Ş.), Kasım Samih Özgen, Aslıhan Derdiyok ve Çağrı Ertem’in (Madkim) katılımıyla gerçekleşmiştir.

Toplantıda görüşülen gündem maddeleri şu şekildedir:

1- Sondaj Çamurları ile ilgili yeni genelge ve beraberinde getirdiği zorluklar:  

ilindiği üzere 04 Temmuz 2012 tarihinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevre Yönetim Genel Müdürlüğü tarafından “Sondaj Çamurlarının ve Krom Madeninin Fiziki İşleme Tabi Tutulması

Sonucu Ortaya Çıkan Atıkların Bertarafına İlişkin Genelge (2012/15)” yayımlanmıştır. Bu genelge mevzuattaki sorunlara akut çözümler getirme amaçlı hazırlanmıştır. AB mevzuatından farklı olarak, Türkiye’de maden atıkları sanayi atığı gibi değerlendirilmektedir. Bunun yanı sıra, uygulamalarda örneğin atık depolama alanlarında uygulanacak sızdırmazlık yöntemi olarak “jeomembran ve benzeri” uygulamalar zorunlu tutulmaktadır. Atık havuzunun kurulacağı alanın yapısal özellikleri ve atığın karakteri göz ardı edilmektedir. Bazı bölgelerde ve atık türlerinde sızdırmazlık kil gibi düşük maliyetli maddeler ile sağlanabilmekte iken, atık alanına jeomembran serilmesi zorunlu tutulmaktadır. Bu mühendislik anlayışına ters olduğu gibi beraberinde ekonomik zorlukları ve çevresel sorunları da getirmektedir. Bu genelge ile sondaj çamurları ve krom madeni atıkları Atıkların Düzenli Depolanmasına Dair Yönetmelik’e bağlanmıştır. Yönetmeliğin kapsamının genelge ile bağlanması hukuk tekniğine aykırıdır. Toplantı esnasında sondaj ve maden atıkları için envanter oluşturulup, oluşturulamayacağı üzerine bir düşünce öne sürülmüştür. Ancak, her bölgedeki yapısal oluşumların farklı olması, ayrıca atıkların depolanabilmesi genelgelerle Atıkların Düzenli Depolanmasına Dair Yönetmelik’e bağlanması, bu yönetmelikte atık karakterizasyonundaki sınır değerlerin çok düşük olması, proses kaynaklı olmasa da, yapısal oluşum nedeniyle yönetmeliklerde belirtilen sınır değerlerin üzerinde kirlilik gözlemlenebilmesi gibi nedenlerden dolayı maden atıkları için envanter oluşturulamamaktadır.

Şu anda mevcut ÇEVRE MEVZUAT’ına uygun hareket eden madencilerin öncelikle amacı, sahada temiz çalışmak ve sahayı temiz terk etmek, atık depolama alanlarında; stabilite ve atıkların sızıntı ile ortam kirliliğine neden olmasını önlemek, ayrıca atık barajlarında; olası riskler (barajın yıkılması, sızıntı… vb.) göz önünde bulundurularak önlemler almaktır.

2. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 05.06.2012 tarihinde yayımlamış olduğu duyuru (Çevre Görevlilerince aylık ve yıllık olarak hazırlanacak formlar);

Çevre Görevlileri ve Çevre Danışmanlık firmalarının yeni sorumlulukları hakkında web sitesinde yayımlanan maddelerle yeni sorumluluklar kısaca aşağıdaki gibidir;

III. Çevre Birimi Kurul Toplantısı

Çevre görevlilerinin tesislerdeki dosyalarda bulundurması gereken belge ve bilgiler;

•Tesise/faaliyete yönelik hazırlanan İç Tetkik Raporları,•Tesiste/faaliyette aylık olarak yapılan kontrollerde tutulan tutanaklar,•Tesis/faaliyet çalışanlarına ve yetkililerine yönelik verilen eğitimlere ait ders notları ve tutanakları,•Tesisle/faaliyetle yapılan hizmet alım sözleşmesi,

Bunların dışında eğitim formatı (içeriğinde; konu ve sadece eğitimin kim tarafından verileceğini ifade eden maddeler yer alan) bir dosya vardır.

Bu konularla ilgili netlik kazanması gereken noktalar aşağıdaki gibidir:

• Aylık olarak hazırlanacak denetim tutanakları tesis/çevre danışmanlık merkez ve şubelerinde birer nüsha olarak bulundurulmaları yeterli midir yoksa İl Çevre ya da Bakanlık’ a gönderilmesi gerekiyor mu?• Hangi Dokümanlar yazılı/web ortamından İl Çevre/Bakanlık’a bildirilmeli?• Hangi bilgi/belge/dokümanların tesis/firma bünyesinde bulundurulması yeterli?• Eğitimin bütün çalışanları kapsayıp kapsamayacağı, verilen 4 eğitim konusunun her birinin tek seferde yapılıp yapılmayacağı?

3. ÇED raporu taahhütlerinde değişikliklerin olması durumu (izleme kontrol formları, Bakanlık ve İl Müdürlüklerine gönderilen yazılar hk.);

ÇED yönetmeliği 5.Bölüm İzleme ve Kontrol Yatırımın izlenmesi ve kontrol edilmesi Madde 18-(3)(Değişik: RG-30.6.2011-27980) Proje sahibi veya yetkili temsilcisi "Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu" kararını aldıktan sonra yatırımın başlangıç, inşaat dönemine ilişkin izleme raporlarını Bakanlığa iletmekle yükümlüdür. Proje sahibi veya yetkili temsilcisi,"Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu" veya "Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir" kararını aldıktan sonra projede yapılacak Yönetmeliğe tabii değişiklikleri Valiliğe iletmekle yükümlüdür.

Yukarıdaki madde gereğince, izleme raporu teslim etme durumunda olan firmalar bu raporlarda İl Çevre Müdürlüğünden, Bakanlıktan farklı taleplerle karşılaşmaktadır. Bu durumda İl Çevre ile Bakanlığın koordinasyonundaki eksiklik firmaların sıkıntı yaşamasına neden olmaktadır.

4- Çevre izinleri ve karşılaşılan sorunlar;

Firmaların Çevre Kanunu kapsamınca, çevre izin ve lisans konularına başvurular Bakanlığın web sitesi üzerinden yapılmakta; ancak sistemsel sıkıntılar nedeniyle, firmalar mevzuat gereği zamanında başvuru yapamayarak zor durumda kalmaktadırlar.

Çevre danışmanlık firmalarının dosyalarında bulunması gereken belge ve bilgiler;

•Çevre Görevlilerinin tesislere/faaliyetlere hangi günlerde gideceğine dair oluşturulan aylık takvim,•Çevre Görevlilerince tesislere/faaliyetlere yönelik hazırlanan İç Tetkik Raporları,•Çevre Görevlilerinin tesislerde/faaliyetlerde aylık olarak yaptıkları kontrollerde tutmuş oldukları tutanaklar,•Çevre Görevlilerince tesislerde/faaliyetlerde çalışanlara ve yetkililere yönelik verilen eğitimlere ait ders notları ve tutanakları,•Tesislerle/faaliyetlerle yapılan hizmet alım sözleşmeleri,•Firma tarafından Çevre görevlilerine ait SGK primlerinin yatırıldığına dair belgeler,•Hizmet bedeli karşılığı tesislere/faaliyetlere kesilen faturalar.

Bunun örneği 01.04.2012 tarihine kadar çevre iznine başvuru yapması gereken firmaların sistemin kilitlenmesinden ötürü başvuruyu tarihinde gerçekleştirememesi, yine Bakanlığın web sayfasında online olarak yapılan her yılın 1 Ocak-31 Mart tarihleri arasında Tehlikeli Atıkların Kontrolü Yönetmeliği gereği atık beyanları yapılması zorunludur. Ancak Bakanlığın web sitesi üzerinden, bu yıl Bakanlığın altyapı çalışmaları nedeniyle 2011 yılına ait atık beyanlarının tamamlanabilmesi amacı ile sistemin ileriki bir tarihte tekrar kullanıma açılacağını ifade eden bir duyuru yapılmıştır. Yapılan denetimler esnasında zamanında bildirim yapamamaktan denetim esnasında yetkililerin ceza kesebilme durumu söz konusu olmaktadır. Çevre Kanununa uygun olarak davranmaya çalışan firmaların özellikle sistemsel sıkıntılardan ötürü ceza kesilmesi durumuna çözüm getirilmesi gerekmektedir.

5- Hazırlanmakta olan maden atıklarının düzenli depolanmasına dair yönetmelikteki son durum:

T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Çevresel Etki Değerlendirmesi, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü'nün öncülüğünde, 19-21 Ocak tarihlerinde Antalya’da gerçekleştirilen ÇED ve Madencilik Sempozyumu esnasında 2012 yılının ilk yarısında taslağının hazırlanıp kamuoyuna yayımlanacağı belirtilmişti. Ancak konuyla ilgili herhangi bir gelişme olmamıştır ve hala maden atıkları Atıkların Düzenli Depolanmasına Dair yönetmelik kapsamına dâhildir. Bu yönetmelik kapsamında da kapsam dışı olan maden atıkları daha sonradan çıkan genelgeler ile bu yönetmeliğe bağlanmıştır.

AB direktiflerinde, zemin sızdırmazlığı ile ilgili hangi ürünün kullanılması gerektiği gibi tarifler yer almamaktadır. Sadece zemin sızdırmazlığının sağlanması, yer altı suyuna sızıntının engellenmesi gibi genel ifadeler yer almaktadır. Bu noktada yöntem seçimi faaliyet sahibine bırakılmaktadır. Bölgenin doğal yapısına ve atığın karakterine göre, faaliyet sahibi gerekli analiz-ölçümleri ve diğer gerekli mühendislik çalışmalarını yaptırdıktan sonra en uygun yöntem ve materyali belirlenmektedir. AB direktiflerine göre; atıkları stabilize edilmiş, sızdırmaz zeminde, sızıntı ve kazalara karşı gerekli önlemleri alarak depolamak faaliyet sahibinin sorumluluğundadır. Ancak Türkiye mevzuatlarına bakıldığında, bölgenin fiziki/doğal yapısı göz önünde bulundurulmaksızın zemin sızdırmazlığında sabit/tek yöntem kullanılması zorunlu tutulmaktadır. Ayrıca Bakanlık yetkililerinin asit kaya drenajı hakkında yeterli teknik bilgisi bulunmamaktadır. Asit kaya drenajı hakkında bilimsel bulgu ve yöntemler çıkacak yönetmeliğe eklenmelidir.

6- Büyük Endüstriyel Kazaların Kontrolü Hakkında Yönetmelik kapsamında hazırlanması gereken BEKÖP ve Güvenlik Raporu’nun formatı;

Büyük Endüstriyel Kazaların Kontrolü Hakkında Yönetmelik kapsamında; tehlikeli maddeleri bulunduran tüm kuruluşlar; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na elektronik yolla bildirim yapmak durumundadır.

Seveso Kategorisi Belirleme;

• Tehlikeli Madde Cinsi• Tehlikeli Madde Miktarı

Page 11: EYLÜL 2012 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ 1 · 2012. 11. 7. · 6 sektÖrden haberler bÜltenİ eylÜl 2012 eylÜl 2012 sektÖrden haberler bÜltenİ 7 tÜrkİye’den madencİlİk

20 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ EYLÜL 2012 EYLÜL 2012 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ 21

Seveso bildirim sisteminde kuruluşlar;

Kapsam dışı, Alt seviyeli kuruluşlar olarak 3’e ayrılır. Üst seviyeli kuruluşlar

Bu kapsamda firmalar kapsam dışı bile olsa sisteme kayıt olmalı ve büyük kazalar hakkında yetkili otoriteye bilgi vermelidir.

Alt Seviyeli Kuruluşların yönetmelik gereğince sorumlulukları;

• Güvenlik Yönetim Sistemi’ ni kurar• Büyük Kaza Önleme Politikası hazırlar

Üst Seviyeli Kuruluşların yönetmelik gereğince sorumlulukları;

• Güvenlik Yönetim Sistemi’ni kurar• Güvenlik Raporu hazırlar• Tesis içinde alınacak önlemlere dair dâhili acil durum planı hazırlar• Kamuyu bilgilendirir• Harici acil durum planı Belediye/İl Özel İdaresi tarafından hazırlanır

31 Temmuz 2012 Tarihli ve 28370 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Büyük Endüstriyel Kazaların Kontrolü Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” ile birlikte;

Büyük kaza önleme politikası (bköp) Güvenlik Raporu hazırlanması Dâhili Acil Durum Planı 1.1.2014’e ertelenmiştir.

• Sektörden Haberler Bülteni’nin Madencilik ve Çevre köşesinde yayımlanmak üzere siz değerli üyelerimizin de katkılarını bekliyoruz. Bu çerçevede, çevre mevzuatının madencilik sektörüne etkilerinin de işlendiği bu köşede siz değerli üyelerimizin bilgi ve birikimlerinden de yararlanmayı ve sektörü bilgilendirmeyi amaçlamaktayız.

• İleride yapılacak olan toplantılar için Bakanlık ya da İl Çevreden yetkililerin davet edilmesi planlanmaktadır.

TMD ÇEVRE BİRİMİ

Koza Altın İşletmeleri Yusuf Topçu (Çevre Müh.)

Camiş Madencilik A.Ş Hande Nur Yümer (Çevre Müh.)

Esan Eczacıbaşı A.Ş Cansın Ağaç (Çevre Müh.)

Meta Nikel A.Ş Aynur Ergün (Çevre Müh.)

Madkim Maden ve Kimya. Aslıhan Derdiyok (Çevre Müh.)

Çağrı Ertem (Çevre Müh.)

FİRMA ADI ÜYE

7- TOPRAK KİRLİLİĞİNİN KONTROLÜ VE NOKTASAL KAYNAKLI KİRLENMİŞ SAHALARA DAİR YÖNETMELİK

Yönetmelik 14 Haziran 2012 Tarihli ve 28323 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Toprak Kirliliğinin Kontrolü ve Noktasal Kaynaklı Kirlenmiş Sahalara Dair Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” ile 41. Madde’sinde yer alan iki yıllık geçiş süresi, bir yıl daha uzatılmıştır (8.6.2013’ tarihine kadar). Ancak bu yönetmeliğin ya iptali istenmeli ya da Türkiye şartları da göz önünde bulundurularak tekrardan düzenlenmesi sağlanmalıdır.

• DİĞER EYLEM ÖNERİLERİ:

• TMD Çevre Birimi üye firmalarının katılımıyla, maden sektöründe yaşanan çevre sorunlarının çözüm odaklı kolektif çalışmayla yürütülmesi amacıyla teknik çalışma grubu kurulmuştur. Bu grup ile önemli duyuru, belge ve dokümanların paylaşımı yapılmaya başlanmıştır. Bu gruba siz değerli üyelerimizin de katılımıyla daha fazla bilgi paylaşımına olanak sağlanacaktır.

Oluşturulan teknik çalışma grup üyeleri:

Page 12: EYLÜL 2012 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ 1 · 2012. 11. 7. · 6 sektÖrden haberler bÜltenİ eylÜl 2012 eylÜl 2012 sektÖrden haberler bÜltenİ 7 tÜrkİye’den madencİlİk

22 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ EYLÜL 2012 EYLÜL 2012 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ 23

Page 13: EYLÜL 2012 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ 1 · 2012. 11. 7. · 6 sektÖrden haberler bÜltenİ eylÜl 2012 eylÜl 2012 sektÖrden haberler bÜltenİ 7 tÜrkİye’den madencİlİk

24 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ EYLÜL 2012 EYLÜL 2012 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ 25

en verimli özelleştirilmesi olarak gösterilen Havaş deneyimini, işletme hakkı devir modeli ile Çayırhan'da madencilik ve enerji alanında da gösteren Ciner Grubu bugün Ciner Enerji ve Madencilik Grubu, Ciner Medya Grubu ile Ciner Ticaret, Sanayi ve Hizmet Grubu adı altında 3 grup ve çeşitli şirketleri ile faaliyetlerini sürdürüyor. Biz de bu sayımızda Ciner Grubu Enerji Grup Başkanı Doç. Dr. Sami Demirbilek'i, Ankara'daki ofisinde ziyaret ettik, Türkiye'de madencilik ve enerji sektörünü konuştuk...

Ciner Grubu’nun enerji ve madencilik alanında faaliyet gösteren şirketlerinden sorumlusunuz. Hangi şirketlerden bahsediyoruz?

Resmi adımız ‘Park Holding’ ama Ciner Grubu olarak biliniyoruz. Madencilik ve enerji alanında faaliyet gösteren Park Termik, Park Teknik, Park Elektrik, Silopi Elektrik, Kazan Elektrik, Kazan Soda, Eti Soda ve Ilgın Elektrik şirketlerimiz var.

Çağdaş yaşamın vazgeçilmez enerjisi elektriğin üretim aşamasında hizmet veriyorsunuz. Sami Bey siz Enerji Bakanlığı'nda müsteşar olarak görev yapmış deneyimli biri olarak Türkiye'nin elektrik piyasasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

2001’de Elektrik Piyasası Kanunu çıktığından bu yana rekabete dayalı, yani piyasa oyuncularının birbirleriyle rekabet ettiği bir sektör oluşturma çabaları sürüyor. Bu yasa ile kamunun elektrik üretim yatırımları yapmaması öngörülmüş, fakat sonradan konu arz güvenliği açısından değerlendirilerek, yasaya 2007’den sonra eklenen bir kanun maddesiyle kamunun elektrik üretimi yatırımı yapması sadece ihtiyaç olduğu zaman Bakanlar Kurulu kararıyla yapılır hale getirildi.

Buna serbestleşme diyebilir miyiz?

İster serbestleşme deyin buna, isterseniz de, haksız rekabeti önleyecek, yatırım yapılabilir bir ortamı sağlayacak, geleceğe yönelik olarak piyasa oyuncularının bu düzenlemeler çerçevesinde kendilerini güvende hissederek yatırım yapmalarını sağlayacak düzenlemelerle sınırlandırılmış bir ortam deyin… Aslında serbestleşme değil bu, sektörün düzenlemelerle yatırım ortamının iyileştirilmesi ve piyasa işleyişini düzenleme amacına yönelik düzenlemeler yapılması… Mesela bu şekilde haksız rekabeti önlüyorsunuz. Oyuncuların oyun alanlarını faaliyetlerine göre sınırlıyorsunuz ve bu sınırlar içinde yükümlülüklerini belirliyorsunuz. Çünkü elektrik sektörü kamu hizmeti niteliği olan bir sektör. Bu çerçevede birilerine belli bir alan içinde bir yükümlülük verdiğinizde o yükümlülüğün mutlaka yerine gelmesi lazım. ELEKTRİK FİYATLARININ DÜŞMESİ ARZ-TALEBE BAĞLI

Bu durum elektrik üretim maliyetlerinde ve dolayısı ile son kullanıcı fiyatlarında bir düşüş sağlar mı?

Bu düzenleme, rekabetin oluşacağı düşüncesiyle ürün kalitesinin artmasının amaçlandığı ve fiyatların da bu rekabet neticesinde aşağıya inmesinin beklendiği bir düzenleme.

Fiyatların inmesi için öngördüğünüz bir süreç var mı?

Genel bir iktisadi terim vardır, Arz fazlası yoksa ve talep arzdan fazla ise fiyatlar geri gelmez. Şöyle bir örnek vereyim; çok kaliteli 5 portakal var ama 7 kişi portakal istiyor. O zaman kalan iki kişiye kötü portakalı da satabilirsiniz ve portakal fiyatı düşmez. Ama 7 portakal var ve 5 kişi istiyorsa o kötü iki portakalı satamaz kimse.

RÖPORTAJ

Madencilik ve enerji alanında Türkiye'nin önde gelen şirketlerine sahip olan Ciner Grubu'nun Enerji Grup Başkanı Doç. Dr. Sami Demirbilek, maden sahalarının çoğunun kamunun uhdesinde olduğunu anımsatarak, ''Bu sahaların özel sektör yatırımcılarının, santral kurmaları halinde yakıt temini açısından, onların işletmesine açık olması lazım'' diyor.

Demirbilek, Türkiye’deki enerji iletim sisteminin ayakta kalmasının önemine dikkat çekerek, şu uyarıyı yapıyor; ''Sistemin ayakta kalması için sürekli elektrik üreten santrallere ihtiyacımız var. Kömür santrallerini kaldırın, her yerde rüzgâr santrali yapın. Bakalım iletim sistemini yönetebiliyor musunuz? Yönetemiyorsanız o zaman doğalgaz, kömür, nükleer ve jeotermal gibi yılda 7500 saatin üzerinde çalıştırabileceğiniz, sisteme sürekli elektrik üretecek santrallere ihtiyacınız var. Yoksa 70’li yılları hatırlasın insanlar... Herkesin evinde, elektrikteki güç düşüşlerinde televizyon yanmasın diye bir de regülatör olurdu...''

emelleri 7 Mart 1978 tarihinde atılan ve Aralık 2004'e dek Park Grubu adıyla bilinen Ciner Grubu; ticari faaliyetlerine oto yedek parça üretim, satış ve ithal işleri ile

başlamıştı. Grup, 1980'li yılların ikinci yarısında yurtiçi ve yurtdışı zirai motor ve yedek parça üretim projeleri, anahtar teslimi entegre tesis taahhütleri ve tekstil sanayi tesislerinin kurulması ve işletilmesi projeleri ile çalışma alanını genişletti. 1990'lı yılların başından itibaren özelleştirme projeleri ile birlikte "Enerji ve Madencilik" alanında yatırımlara başlayan ve Türkiye'de madencilik ve enerji sektöründe büyük yatırımlara imza atan Ciner Grubu, bu sektördeki Grup şirketleri ile Türkiye'de birçoğu yeni, ya da ilk olan atılımlar gerçekleştirdi. 1995 yılında; Türkiye'nin

TDoç. Dr. Sami DemirbilekCiner Grubu'nun Enerji Grup Başkanı

Bir elektrik santralı, jeotermik, hidrolik, nükleer, termik, rüzgâr ve gelgit enerjileri gibi değişik

doğal enerjiler kullanan motorların çalıştırdığı alternatörlerle elektrik üretir. Hangi türde olursa olsun, her elektrik santralı, bir enerji

kaynağı, bir motor, bir alternatör ve bir transformatör merkezinden

oluşur. Transformatör, alternatörün ürettiği akımın gerilimini, ulusal veya uluslararası genel bağlantı şebekesinin füderlerini beslemek üzere uygun bir değere yükseltir. Elektrik santral tipinin seçimi,

kilowatt/saatin maliyetini belirleyen ilk yatırıma, işletme ve bakım

masraflarına bağlıdır.

GÖKÇE UYGUN’UN RÖPORTAJI

Maden ve Enerjide Türkiye’nin Lokomotifi; CinerMaden ve Enerjide Türkiye’nin

Page 14: EYLÜL 2012 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ 1 · 2012. 11. 7. · 6 sektÖrden haberler bÜltenİ eylÜl 2012 eylÜl 2012 sektÖrden haberler bÜltenİ 7 tÜrkİye’den madencİlİk

26 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ EYLÜL 2012 EYLÜL 2012 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ 27

RÖPORTAJ

Satmak için fiyat indirmek zorunda. O indirirse, iyi portakal sahipleri de fiyat indirmek yoluna gidebilir. Dolayısıyla fiyatların düşmesi tamamen arz talep dengesine bağlı.

YATIRIMCININ KÖMÜR SAHASI OLMALI

Türkiye'nin kömür rezervi hakkında bilgi verir misiniz? Bilinen rakamdır, Türkiye’de 11 milyar ton kömür var denir. Bunun 5-6 milyar tonu (kimilerine göre 7-8) Afşin Elbistan havzasında. Kalitesi düşük, 1000-1100 kalori. Bu kömürlerin çoğunluğunun ruhsat hakkı kamunun elinde. Yani sermaye sahibi biri gelip de ‘Şurada 1000 kalorili kömür varmış. Ben bunu kullanarak bir elektrik santrali kurayım’ diyemez.

Bunun dışında kalan kömürlere baktığımızda Türkiye’nin havzaları belli; Zonguldak’ta yer altı madenciliği yapılıyor. Madenciliği zor olan bir yer. Burada 1-1,5 milyar ton kömür olduğu söylenir. Bunun dışında Soma, Çayırhan, Çan, Bursa ve Edirne’de rezerv var. Küçük zuhuratlar şeklinde oluşmuş kömür işletmelerimiz de var. Ama kömüre dayalı bir elektrik santrali kurabilmeniz için bir santralin en az 25- 30 yıl ömrü olması gerek. Santrallerin de megavat büyüklüğüne göre yakıt ihtiyacı vardır. Tabi kullanılacak kömürün kalitesine bağlı olarak elektrik üretiminde yakılacak miktar da değişir.Diyelim ki 30 milyon ton kömür rezervi olan bir sahanız var. Kömür de 1500 kalorili. Orada 135 megavatlık bir santral kursanız ve yılda 1,5 milyon ton kömür harcansa, o santralin 20 yıllık bir ömrü olur ki bu da ekonomik bir yatırım

olmayabilir. Zira santral ömrü dışında kömür maliyeti ve elektrik satış fiyatı da önemlidir. Dolayısıyla her kömür olan yerde kömür santrali kurmak mümkün olmayabilir.

O halde meseleye şuradan yaklaşmak gerek; öncelikle yatırımcının elinde kömür sahası olması lazım. Bu sahadaki kömür miktarının kurulacak büyüklükteki santralin en az 25 yıl ömrünü sağlayacak miktarda ve kazı maliyetinin ekonomik olması gerek.

Sahalar genelde kimin mülkiyetinde?

Sahaların çoğunluğu kamunun uhdesinde. Bu sahaların özel sektör yatırımcılarının santral kurmaları halinde yakıt temini açısından, onların işletmesine açık olması lazım.

Şimdi rödevans (imtiyaz hakkı) karşılığı ihaleler yapılıyor. Büyük rakamlar çıkıyor. Bunlar tartışılabilir. Ama bunların gerçekten yatırım yapılmasını sağlayacak şekilde işletmecinin uhdesine verilmesinin yollarının açılması şart. Bunu yaptıktan sonra da yatırımcıların oradaki kömür rezervinin, kuracakları santrale hayatı boyunca yakıt temin edebileceğinden emin olmaları lazım. Ancak böyle olursa bankalardan kredi alınabilir.

Dünyada bir taraftan kömür çevre açısından yerden yere vurulurken, öte yandan çevre dostu teknolojiler gelişiyor. Türkiye'de bu konuda hangi noktadayız?

Jeoloji Mühendisleri Odası, bir açıklamasında şöyle demişti; ‘Madencilik ekonomiklikle emniyet arasındaki optimum noktada yapılır.’ Yani birinin lehine öbüründen tavizde bulunursanız iş sıkıntıya girer. Buradan şu noktaya geleceğim; Kömüre dayalı elektrik üretimi ile çevre konusu ihtiyaçlar açısından baktığınızda optimum noktayı bulmak yönünde olmalı. Başka alternatifleriniz yoksa mecburen kömüre dayalı bir üretim yapacaksanız zaten teknolojik olarak çevresel açıdan gerekli ve yeterli tedbirler alınabilir.

Partikül salınımını önlediğimizi düşünürsek, mesele sadece karbondioksit emisyonları konusuna kalıyor. Bu emisyonların 0 veya 0’a yakın olduğu kaynaklar ise rüzgâr, güneş, jeotermal ve nükleer. Kömür

Doç. Dr. Sami Demirbilek

1959 yılında Ankara Beypazarı’nda doğdu. Ankara Atatürk Lisesini bitirdikten sonra İstanbul Teknik Üniversitesi Maden Fakültesi’nden mezun oldu (1980). Aynı okuldan Yüksek Lisans derecesi aldı. (1982). Bu arada Anadolu Üniversitesi’nde Araştırma Görevlisi olarak görev yaptı. İngiltere’de Oxford Lake School’da İngilizce eğitimi, arkasından Nottingham Üniversitesi Maden bölümünden Doktora derecesi aldı (1986). TKİ, DPT gibi çeşitli Devlet kurumlarında Mühendis olarak görev aldıktan sonra 1990 yılında Doçent oldu. Ankara Üniversitesinde Öğretim Üyesi, Yem Sanayi ve Ticaret AŞ.’de Genel Müdür Yardımcısı (1992 – 1996), Sivas Demir Çelik İşletmeleri AŞ’de Genel Müdür Vekili (1996),

K.T.Ü Mühendislik Fakültesinde Öğretim Üyesi (1997), Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nda Proje Yöneticisi (1998), Polatlı, Edirne ve Urfa Ticaret Borsalarında Danışman (1999-2003), Gemlik Gübre San. (1999) ve EBK’da (1999) Yön. Kur. Üyeliği, AB Genel Sekreterliğinde Sekt. ve Bölgesel Politikalar Daire Başkanı (2001), ÖİB Başkanlık Müşaviri (1996 – 2003), Petrol İşleri Genel Müdürü (2003) olarak görev yaptı. Birçok Eğitim Bursu kazanan, Avrupa Birliği çalışmalarına katılım sertifikaları bulunan, çok sayıda proje, seminer ve bilimsel makalede katılım ve imzası olan Demirbilek, Enerji Bakanlığı’nda Müsteşarlık yaptı. Daha sonra Alman elektrik şirketi RWE’de üst yönetici olarak görev alan Demirbilek, 1,5 yıldır Ciner Grubu'nda Enerji Grup Başkanı olarak görev yapıyor.

yakarak çevreye karbondioksit salınımı yapmayalım dediğinizde o zaman bu kaynaklara yönelmeniz gerek. Bu kaynaklar yoksa elinizde… Doğalgaz bile karbondioksit emisyonu salıyor değil mi? Doğalgaz ile kömürün bu açıdan pek bir farkı yok. Doğalgaz sadece partikül salmıyor.

İLETİM SİSTEMİNİN SÜREKLİLİĞİ SAĞLANMALI

Teknik olarak şunu da düşünmek lazım; Türkiye’de bir iletim sistemi var. Bu sistemin ayakta kalması lazım. Yoksa 70’li yılları hatırlasın insanlar. Herkesin evinde, elektrikteki güç düşüşlerinde televizyon yanmasın diye bir de regülatör olurdu.

Sistemin ayakta kalması için sürekli elektrik üreten santrallere ihtiyacımız var. Kömür santrallerini kaldırın, her yerde rüzgâr santrali yapın. Bakalım iletim sistemini yönetebiliyor musunuz? Yönetemiyorsanız o zaman doğalgaz, kömür, nükleer ve jeotermal gibi yılda 7500 saatin üzerinde çalıştırabileceğiniz, sisteme sürekli elektrik üretecek ve sistemi

dengede tutacak santrallere ihtiyacınız var. Dolayısıyla bu tartışmalar esnasında kaynak varlığı, bunların sürdürülebilirliği ve iletim sisteminin işletilmesi noktalarının göz önünde tutulması şart.

Bunlar göz önünde tutulunca çevresel açıdan, emisyonlar açısından bunları tartışarak optimum noktalara gelirsiniz. Optimum noktalar bulunduğunda da bu tartışmalar ortadan kalkmış olur.

Şirketlerinizden Park Termik, 1995'ten bu yana Çayırhan Termik Santrali’ne kömür üretiyorsunuz. Bunun için Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu (TKİ) ile 15 yıllık anlaşma yaptınız. Bu anlaşmanın süresinin, 2010 itibariyle bitmiş olması lazımdı. Acaba süre uzatıldı mı?

Şöyle bir durum var; Çayırhan’da 2 şirketimiz faaliyetteydi. Öncelikle Park Teknik orada 1 ve 2. üniteye kömür üretmek üzere 15 yıllık bir anlaşma yapmış. 2010’da bu anlaşma sona erdi. Park Termik ise santralin işletme hakkını devraldı.

Jeoloji Mühendisleri Odası, bir açıklamasında şöyle demişti; ‘Madencilik ekonomiklikle emniyet arasındaki optimum noktada yapılır.’ Yani birinin lehine öbüründen tavizde bulunursanız iş sıkıntıya girer. Buradan şu noktaya geleceğim; Kömüre dayalı elektrik üretimi ile çevre konusu, ihtiyaçlar açısından baktığınızda optimum noktayı bulmak yönünde olmalı. Başka alternatifleriniz yoksa mecburen kömüre dayalı bir üretim yapacaksanız zaten teknolojik olarak çevresel açıdan gerekli ve yeterli tedbirler alınabilir.

Çayırhan Santral

Page 15: EYLÜL 2012 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ 1 · 2012. 11. 7. · 6 sektÖrden haberler bÜltenİ eylÜl 2012 eylÜl 2012 sektÖrden haberler bÜltenİ 7 tÜrkİye’den madencİlİk

28 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ EYLÜL 2012 EYLÜL 2012 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ 29

RÖPORTAJ

Bu devrin içerisinde 3 ve 4. ünitelere kömür üretme işini de üstlendi. 2010’da Park Teknik’in kömür üretme sözleşmesi bitince, 1. ve 2. ünitelerin kömür üretimi işi de bir revize yapılarak Park Termik’e işletme hakkı süresi boyunca verilmiş oldu. Dolayısıyla son durumda Çayırhan’da Park Teknik kömür üretmiyor, Park Termik hem kömür üretiyor hem de elektrik santralini işletiyor.

Çayırhan’daki yeraltı kömür işletmeniz, ''dünyada kişi başına en fazla üretim yapan yer altı maden işletmesi, yeraltı madenciliğinde Avrupa’nın en verimli işletmesi'' olarak tanımlanıyor. Bu sıfatları nasıl hak ettiniz? Yani üretim miktarlarınızı Avrupa ile kıyasladığımızda nasıl bir tablo ortaya çıkıyor?

Yeraltında istihdam ettiğiniz kişi başına günlük kömür üretimi önemli. Bizde bu rakam kişi başı 30 ton civarı.

Çayırhan havzasının toplam rezervi nedir? Ne kadarı çıkarıldı? Bu kömürün özellikleri nelerdir?

Orada 2 bölgeden oluşan tek havza var. 1. bölge mevcut santralin ihtiyacı olan işletme hakkı süresince verilmiş sahalar. 2. bölge de bu santrale ek olarak 5. ve 6. üniteler yapılırsa onlarda yakıt olarak kullanılmak üzere ayrılmış ve şu an Elektrik Üretim A.Ş (EUAŞ) uhdesinde. Toplam rezerv 350-400 milyon ton civarında. 2200 ile 2600 kalori arasında değişen, yer yer 1600-1800’lere düşen bildiğimiz linyit kömürü.

İşletme metodunuz nedir?

Yer altı madencilik deyimiyle uzun ayak mekanize arkadan göçertmeli sistemle çalışıyoruz. Yeraltında ortalama 1500 metre uzunluğunda dikdörtgenler oluşturuyoruz. O dikdörtgenin son kısmında mekanize uzun ayak denilen ekipmanları koyuyoruz. O uzun ayakta bir de kesici-yükleyici çalıştırıyoruz.

İSO tarafından yayınlanan Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu sıralamasında her yıl yer alıyorsunuz. Ayrıca her yıl Türkiye genelinde vergi rekortmenler listesine de giriyorsunuz. Bu durumlar bir şirket için prestij kaynağı olduğu kadar, sorumluluk verici de bir durum aynı zamanda. Bu ivmenizi nasıl sürdürüyorsunuz?

Bir yerde sabit kalırsanız yatırımcı özelliğinizi kaybetmiş olursunuz. Yatırımcılık tatmin üzerine kurulu değildir. İş imkânı açmak, ülkenin gayri safi milli hâsılasına katkıda bulunmak gerek. Türkiye’nin şuan cari açığı 65 milyar dolar. Kazan projemiz 3 milyon tonla devreye girerse -ki bunun da yüzde 90’ını ihraç ediyoruz biz- demek ki 500-600 milyon dolarlık ihracat potansiyelimiz olacak. Böyle 10 projeniz olsa 6 milyar dolar, 50 projeniz olsa 30 milyar dolar eder. Cari açığın yarısı!

Madenciliği nasıl bir meslek olarak tanımlarsınız?

Madencilik zor meslek... Cesareti, tecrübesi olmayan sıkıntı yaşar. Başka mesleğe benzemez çünkü her şey sizin kontrolünüzde değildir. Doğal koşullar belirleyicidir. Bilakis siz onlarla olduğu şekliyle çalışmak, ona

göre sistem geliştirmek zorundasınız.

• Eleman ihtiyacınızı nasıl sağlıyorsunuz? Yetişmiş eleman bulmakta sorun yaşıyor musunuz?

Sorun yaşıyoruz diyemem ama yetişmiş elemanlar her zaman beklentilerinizi karşılayamayabiliyor. O elemanın şirkete uyum süreci önemli. Önemli olan mevcut işgücü potansiyelinin iyi kullanılması… Çalışanların eğitim ihtiyaçlarının karşılanması, gerekli vizyonun onlara zamanında verilmesi gerekli.

Madencilik öğrencilerine staj imkânı sunuyor musunuz?

Evet, tüm işletmelerimizde sunuyoruz.

Çalışanlarınızın iş güvenliğini nasıl sağlıyorsunuz?

Mevzuatın tüm gereklerini yerine getiriyoruz. Maden ve enerji sektöründe olduğumuz için buna daha da hassasiyetle yaklaşıyoruz. Tüm işletmelerimizde iş güvenliği uzmanlarımız var. Düzenli denetlemeler yapılıyor, aylık raporlar hazırlanıyor. Eksiklikler tespit edilip bunların giderilmesi için talimatlar veriliyor. Üniversitelerden ve özel sektörden uzmanlar tarafından çalışanlarımıza da iş eğitimi veriliyor.

‘’YATIRIMCI TATMİN OLMAZ!’’Yer altı madencilik deyimiyle uzun ayak mekanize arkadan göçertmeli sistemle çalışıyoruz. Yeraltında ortalama 1500 metre uzunluğunda dikdörtgenler oluşturuyoruz. O dikdörtgenin son kısmında mekanize uzun ayak denilen ekipmanları koyuyoruz. O uzun ayakta bir de kesici-yükleyici çalıştırıyoruz. Yani kömürü insan eliyle kazmıyoruz. O kesici bir baştan başlıyor, (dörtgenin boyu 1,5 km eni de 200 metre diyelim) sizin uzun ayağınız 200 metre oluyor) dikdörtgenin sonuna dek dikdörtgenin eninde yarım metre bir kısmı kazıyor ve yüklüyor. Geldiği noktadan geriye gidiyor ve bir yarım metre daha kazıyor. Yani o dikdörtgeni gide gele kazıyor. İlerledikçe dikdörtgenin arka tarafı tavandan göçertmiş oluyoruz.

Yani kömürü insan eliyle kazmıyoruz. O kesici bir baştan başlıyor, (dörtgenin boyu 1,5 km eni de 200 metre diyelim sizin uzun ayağınız 200 metre oluyor) dikdörtgenin sonuna dek dikdörtgenin eninde yarım metre bir kısmı kazıyor ve yüklüyor. Geldiği noktadan geriye gidiyor ve bir yarım metre daha kazıyor. Yani o dikdörtgeni gide gele kazıyor. İlerledikçe dikdörtgenin arka tarafını tavandan göçertmiş oluyoruz.

Çıkarılan kömürün işlenmesi/zenginleştirilmesi süreci hakkında bilgi verir misiniz?

Lavuardan taş kısmını ayıklıyoruz. Sonra da öğütüyoruz. Çünkü santral pulvarize kömür yakıyor, akışkan yataklı değil orası. Stokluyoruz. Stoktan alıp santrale beslediğimizde önce değirmenlerden geçiyor, sonra da kazanda pulverize kömür püskürtülerek yakılıyor.

Ankara/Beypazarı’nda, dünyanın önemli trona sahalarından birine sahipsiniz… Trona, soda külünün cevheri. Önemi ve kullanım alanları nedir?

Evet, Eti Soda’nın kiralamış olduğu trona sahası var. Eti Soda da zaten yüzde 26 hissesi Eti Maden’e, yüzde 74’ü bize ait olan bir şirket. Trona, cam ve deterjan sanayinde kullanılıyor. Soda külü de boraks gibi hiçbir şeyin ana hammaddesi değil, yardımcı ham maddesi.

Page 16: EYLÜL 2012 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ 1 · 2012. 11. 7. · 6 sektÖrden haberler bÜltenİ eylÜl 2012 eylÜl 2012 sektÖrden haberler bÜltenİ 7 tÜrkİye’den madencİlİk

30 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ EYLÜL 2012 EYLÜL 2012 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ 31

RÖPORTAJ

MEVZUATIN ÖLÇEK SORUNU…

Türkiye maden piyasasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Sektörün en büyük eksiği/ sorunu ne sizce?

Madenci olarak, mevzuatı bilen biri olarak, madencilik sektörünün -elektrik sektöründeki mevzuat açısından eksikliklerini göz önüne aldığımda-, daha tutarlı ve belirli olduğu kanaatindeyim. Tek sıkıntı madende, mevzuatın her yatırıma ve probleme ve talebe ölçeksiz yaklaşması! Diyelim ki küçük bir mermer işletmesi açacaksınız ya da Kazan’daki projemiz gibi dünyanın 2. büyük trona sahasında yatırım yapacaksınız. Mevzuatta, bu ikisini eş tutuyorsunuz! Bu ikisi için gerekli hazırlık süreci, yatırımlar, araştırmalar aynı olamaz. Teknik, zaman ve yatırım harcamaları olarak çok farklı. Mevzuatı geliştirip, meseleye büyüklük, proje ve yatırım açısından yaklaşılmasını sağlamak gerek.

Peki ya elektrik sektörü için neler söylersiniz?

Elektrik sektöründe bu belirsizlikler daha fazla. Diyelim rüzgâr santrali inşa etmek üzere X bölgesinde bir ölçüm yaptınız. Ölçüm neticesinde EPDK’ya lisans için başvurduğunuzda, EPDK diyor ki ‘Ben böyle bir başvuruyu kabul etmiyorum.’

Kaldı ki kabul etse bile diyor ki ‘Senin bu santralinin trafo bağlantı kapasitesi yönünden ihale edilmesi gerekli’. Niye? Orada ölçüm yaptığınızı gören birisi de oraya başvurmuş olabilir.

Örneğin madencilikte bir arama ruhsatı aldınız, orada bir rezerv buldunuz. Neticede işletme ruhsatı almak konusunda ilk hak sahibi sizsiniz.

Ama burada sizin ölçüm yaptığınız saha başkasına verilmiyor ama birisi gelip de sahanızın yanı için başvurup, ‘Ben

de aynı trafoya bağlanacağım’ diyebilir. O trafoda da bağlantı kapasitesi belli. Diyelim ki 20 megavat. Siz başvurdunuz 20, öbür başvurdu 20… Ne olacak? EPDK, trafo kapasitesini ihale edecek.

Bunun gibi konulara bir çözüm getirilmesi gerek.

Örneğin diyorsunuz ki X yere bir hidrolik santral yapmak istiyorum. DSİ ilana çıkıyor; ‘Burada Y şirketi proje yapmak istiyor. Başka yapmak isteyen var mı?’ Gelen olursa da, su kullanım hakkı açısından ihaleye girmek zorunda kalıyorsunuz. Yani sistem kendi kendini köstekliyor. Müteşebbisin yatırım düşüncesinin sürekliliğini sağlayacak tedbirler alınması lazım.

MADENCİLER VE ÇEVRECİLER BİRLİKTE ÇALIŞMALI

Maden şirketleri ile çevre örgütleri arasındaki ilişki/tartışmalar malum.

Siz üretim aşamasında ve atıklarla ilgili ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?

Tüm işletmelerimizde çevre kurallarına göre atıklara işlem yapılıyor. Ama zaten işletmelerimiz kimyasal tesis falan değil. Madencilikte en büyük atık ne? Kömürü çıkardınız, içindeki taşı ayıklamak için yıkadınız. O taşlar atık oluyor. Bu taş tehlikeli bir atık mı değil mi bunu ben çevrecilere bırakırım.Zaten çevrecilerin de maden atıkları konusunda belirli prosedürleri var. Biz de başvurularımızı yapıyoruz, onların istediği tedbirleri alıyoruz.

Ama genelde baktığımızda çevre ile madencilik açısından en büyük çatışma açık ocak işletmeciliği çerçevesinde yüzeyde görülen tahribat! Diyelim ki zeytin ağacı kesiyorsunuz ya da çam… Şöyle düşünmek gerek; Ağacı her yere dikebilirsiniz! Veya madencilik faaliyeti bittikten sonra o arazide tekrar arazi düzeltmesi yaparak istenilen ağaç dikilebilir. Ama bulunmuş bir maden

rezervinin yerini değiştirmek mümkün değil! Madenciler de artık, burada iş yaptım, iş bitince bırakıp giderim şeklinde düşünmemeli. Yol kenarlarında bazı çukurlar görürsünüz. Taşocağı yapılmış, sonra bırakılıp gidilmiş.!

Madenciler ile çevreciler ekonomiye katkı açısından ister çevre alanında ister başka alanlarda ortak bir çalışma yöntemi üzerinde kafa yormalılar. Yoksa burada maden işletmeyelim demek çok kolay! O zaman ne oluyor? Ülke ekonomisine katkıda bulunamıyorsunuz. Mesele madenciliğin çevreyi berbat ettiği kuramı üzerine kurulmamalı. Madenlere de çevreye de ihtiyacımız var…

Çevre halkı ile ilişkileriniz nasıl ve zamanla nasıl bir gelişim gösterdi?

İşletmelerimizin olduğu yörelerdeki yerleşik insanlarla hiçbir sorunumuz yok. Tabi bilmeyenler, yanıltmak için sapı saman, samanı sap göstermeye çalışan birkaç kurnaz her zaman

çıkabilir!Türkiye'deki maden birlikleri, dernekleri ne durumda sizce?

Çok dernek, vakıf var. Mermerciler, demirciler, kömürcüler, altıncılar… Benim de yönetiminde olduğum Yurt Madenciliğini Geliştirme Vakfı gibi bir çatı altında güç birliği yapmak gerek. Ülke açısından faydalı politikalar oluşturmak ve olması gereken pratiği yaşatabilmek için bu gerekli.

Türkiye Madenciler Derneği'nden beklentileriniz nedir?

Özel bir beklentim yok benim hiçbir dernekten. Türkiye’de yatırımların önünün açılması konusunda beklentim var.

Yatırımların verimli olması açısından, belirsizliklerin giderilmesi açısından gerekli düzenlemeler yapılmalı.

Page 17: EYLÜL 2012 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ 1 · 2012. 11. 7. · 6 sektÖrden haberler bÜltenİ eylÜl 2012 eylÜl 2012 sektÖrden haberler bÜltenİ 7 tÜrkİye’den madencİlİk

32 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ EYLÜL 2012 EYLÜL 2012 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ 33

RÖPORTAJ

Siirt/Şirvan/Madenköy bakır sahasının antik çağlardan beri bilindiği ifade ediliyor. 2004’ten beri oradasınız. Sahanın geçmişi hakkında bilgi verir misiniz?

Orada bir yer altı işletmemiz var. Geçmişte o insanların o derinliklere nasıl girip çalıştıklarını anlamakta zorlandığımız çalışmalara rastlıyoruz. O dönemde tahkimat için kullandıkları meşe parçalarını buluyoruz. Antik çağ mı 300 yıl önce mi bilmiyoruz ama bazı derinliklere bazı mesafelere ulaştıklarını görüyoruz. Hayrete şayan...

Tabi geçmişte çalışması değil bizim orada performansımız önemli. Günümüzde oranın tüvenan kapasitesi 1,5 milyon ton. Bunu 2 milyon tona çıkarmaya çalışıyoruz.

Oradan çıkarılan bakır ne şekilde kullanılıyor?

Bakırı konsantre halde yani bakır cevheri olarak satıyoruz.

Diğer maden sahalarınız nerelerdedir? Bunlar hakkında bilgi verebilir misiniz?

Elektrik üretimine yönelik olarak Silopi asfaltitlerini TKİ'den rödevansla kiraladık. Orada asfaltiti üretiyoruz. Tüm hisseleri bize ait olan Silopi Elektrik’in 135 megavat bir santrali var. Asfaltiti Park Elektrik Üretim Madencilik şirketimiz üretiyor. Bunu da kullanan Silopi Elektrik şirketimiz oluyor. Orada 2 tane 135 megavatlık ünitenin üretimine de başlıyoruz. Dolayısıyla Silopi Elektrik’in kapasitesi, bu 2 ünitenin inşaatı bittiğinde 400 megavatı bulacak

Esenboğa’da 2002'de bir mobil santral kurmuştunuz. Detaylı bilgi alabilir miyim?

Ben 1,5 yıldır bu görevdeyim. Onu o zaman bir yatırım olarak öngörmüşler. Ama çalışmıyordu. Hatta ben bir ara ‘Bari lisans alın da hiç olmazsa sistemde dengesizlik olursa devreye

girecek şekilde çalışsın’ dedim. Aldılar ama o da oranın çalışması için verimli bir sonuç vermedi. Şu an lisansını da iptal ettik, kapalı durumda. Sökülüp başka yerlerde satılma ya da kurma imkânlarını araştırıyoruz.

Sanırım bir de rüzgâr santrali projesi çalışmanız var…

Çanakkale civarındaki arama ruhsatlarımız üzerinden geliştirmiş olduğumuz rüzgâr projelerimiz vardı. Fakat maden ruhsatlarının bize bir öncelik tanımadığı ifade edildi Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından. Dolayısıyla o civarlardaki trafo bağlantı kapasitesi ihalelerinde biz kazanamadık, bu projeler de böylece düşmüş oldu.

Bugüne kadar toplam ne kadarlık bir yatırım yaptınız? Kaç kişiye istihdam olanağı sağladınız?

İşletmelerimizde 9-10 bin kişi çalışıyor. Kazan Soda, Kazan Elektrik, Ilgın Elektrik, Silopi’deki 2 ünite, Siirt’teki kapasite arttırımı kapsamında 3 milyar dolarlık yatırım portföyümüz var.

Gelecek için planladığınız yatırımlar neler?

Ankara’da Sincan-Kazan arasında, Kazan Trona şirketimiz ve Kazan Elektrik şirketimiz var. Herkes Beypazarı’nı dünyanın 2. büyük trona sahası olduğunu söyler ama aslında burasıdır. Burada 1,5 yıldır uğraşıyoruz, gerekli izinleri, ÇED raporlarını aldık. Şu an da müteahhitlik sözleşmesi görüşmelerini sürdürüyoruz.

Buradaki yatırımımız Beypazarı Eti Soda’nın 3 katı büyüklüğünde olacak. Yılda 3 milyon ton soda külü üreteceğiz burada. Buranın enerji ve buhar ihtiyacı için de 450 megavatlık doğalgaz santrali kuracağız.

2011 yılı başında Ilgın Elektrik’i satın aldık. Konya Ilgın kömür sahası da bizde. Oraya da 500 ya da 600 mg’lık 2 ünitelik bir santral kurmak için madencilik açısından incelemeleri sürdürüyoruz. EPDK’dan lisansı da umarım bu yılsonu itibariyle almış olacağız. Ayrıca Çanakkale’de altın sahalarımız var. Sondajlı arama faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Antep’de boksit sahalarımız da var.

Elimizdeki farklı ruhsat sahalarında gerek önceden bize ait olan gerek Maden İşleri Genel Müdürlüğü’nün yaptığı ihalelerle elde ettiğimiz sahalarda arama değerlendirme çalışmalarımız devam ediyor. Madencilik ve enerjinin birlikte olduğu özelleştirmelerle ilgileniyoruz. Mevcut yatırımlarımızın üzerine ek olarak özelleştirme sürecinde elde edeceğimiz imkânlar gelebilir.

Yurtdışında da yatırım yapıyor musunuz?

Kosova’da kömür üretimi ve ona bağlı olarak elektrik üretimi projesiyle ilgileniyoruz. Kosova hükümeti, Dünya Bankası ihalelerine benzer şekilde ihale etmiş. Biliyorsunuz Dünya Bankası önce ilgilileri toplar, sonra bunlar içinden kısa liste oluşturur. İşte biz de Kosova’da o kısa listedeyiz. Teklif sürecini bekliyoruz.

Page 18: EYLÜL 2012 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ 1 · 2012. 11. 7. · 6 sektÖrden haberler bÜltenİ eylÜl 2012 eylÜl 2012 sektÖrden haberler bÜltenİ 7 tÜrkİye’den madencİlİk

34 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ EYLÜL 2012 EYLÜL 2012 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ 35

MİNERAL VE METALLERİN GÜNLÜK KULLANIMI

Kaynak: Peer R. Neeb, 2006.

Page 19: EYLÜL 2012 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ 1 · 2012. 11. 7. · 6 sektÖrden haberler bÜltenİ eylÜl 2012 eylÜl 2012 sektÖrden haberler bÜltenİ 7 tÜrkİye’den madencİlİk

36 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ EYLÜL 2012 EYLÜL 2012 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ 37

AVRUPA KRİTİK HAMMADDELER KONFERANSI

Hammaddeler GeleceğimizdirEUMICON 2012- Avrupa Kritik Hammaddeler Konferansı Leoben’de Yapıldı

EVREN MECİT ALTINMaden Mühendisi- TMD Danışmanı

9-21 Eylül 2012 tarihinde ve OMV+ELG ile Voestalpine ana sponsorluğunda Leoben-Avusturya’da düzenlenen ve “Hammaddeler Geleceğimizdir” başlığı ile yapılan konferansın açılış konuşmaları Avusturya Ekonomi-Aile ve Gençlik Bakanı Dr. Reinhold Mitterlehner, Avusturya Ticaret Odası

Başkanı Dr. Christoph Leitl, Eumicon 2012 Başkanı, Voestalpine ve EUROFER CEO’su Dr. Wolfgang Eder tarafından yapıldı. Imerys Grup CEO’su ve EUMICON Başkan Yardımcısı Gilles Michel, OPEC Genel Sekreteri Abdalla Salem El-Badri, Sachsen-Almanya Maliye Bakanı Dr. Peter Untersperger, Styria-Avusturya- Valisi Franz Voves, Avusturya Sanayi Federasyonu Genel Müdürü Dr. Thomas Krautzer, RHI AG Avusturya CEO’su Dkfm. Franz Struzl, 1986 yılı Nobel Fizik Ödülü Sahibi (IBM Zürih) Johannes Georg Bednorz, ICMM (Uluslararası Maden ve Metaller Konseyi) Başkanı Dr. R. Anthony Hodge, Londra Metal Borsası CEO’su Martin Abbott gibi ulusal ve uluslararası 100’e yakın birinci sınıf konuşmacının yer aldığı konferans 1000’in üzerinde katılımcı ile düzenlendi. Konferansta Türkiye’den sadece Türkiye Madenciler Derneği adına Dernek Danışmanı Evren Mecit Altın katıldı.

Sürdürülebilir madencilik, hammadde ve enerji kullanımı; ekonomi ve toplumun geleceği için kilit rol taşımaktadır. Bilim ve ekonomi odaklı düzenlenen ve hammaddelerin önemi konusunda farkındalık yaratmak amacı ile düzenlenen konferansta; Gelecekte hangi hammaddeleri kullanmayı planlıyoruz? Bu madenleri nerede ve nasıl bulabiliriz? Geri dönüşüm teknolojisi ile geri kazanabilecek miyiz? Üretim süreçleri gelecekte nasıl işleyecek? gibi sorulara cevap bulunmaya çalışılmıştır.

7 ana başlık altında düzenlenen panel konuları şu şekildedir.

• Maden ve Mineraller• Maden İşleme ve Geri Dönüşüm • Petrol Sanayi • Sürdürülebilir Hammadde Üretimi • Yeraltı Mühendisliği• Demir ve Demir Dışı Metaller• İş Sağlığı ve Güvenliği

Geçmişte ham maddeler, insanoğlunun kültürel ve ekonomik gelişimi için temel oluşturmuştur. Günümüzde ve gelecekte ise bu hammaddeler, ekonomimiz ve refahımız için vazgeçilmez olacaktır.

Avrupa Mineral Kaynakları Konferansı katılımcıları tarafından temsil edilen Avrupa Hammadde Sektörü; maden yataklarının kısıtlandırılması ile uygulanan sınırlamaları kabul etmekle beraber ekonomik ve sorumlu hammadde kullanımı konusunda çaba göstereceğine, iş yerlerinde en üst düzey iş güvenliği standartları kullanmaya gayret edeceğine ve doğadaki oluşabilecek etkileri en aza indirgemeye çalışacağını belirterek, aşağıdaki hususlara dikkat çekmektedir.

1

Leoben Deklarasyonu Avrupa Birliği ve Avrupa Komisyonuna Üye Devletlerin Hükümetlerine.

•Hammaddelerin kullanımı ve tedariki, ekonomik aktörlerin görevidir; •Hammaddelerin üretimini ve kullanımlarını baz alarak ekonomik olarak çekici ve rekabetçi bir çerçevenin oluşturulması, Üye Devletlerin kamu yönetimlerine ait bir görevdir; •Üye Devletler için uluslararası rekabetçi politik ve yasal bir çerçevenin oluşturulması, Avrupa Komisyonunun görevidir.

Avrupa Hammadde Sektörü, aşağıdaki hususların güçlendirilmesi yönünde taahhütte bulunan sektördür:

•Sosyal ve yerel Avrupa uyumu ile birlikte ekonomik geleceği desteklemek; •Amaçlı ve sorumlu kullanım; teknik ve ekonomik olarak değişken şartlar altında mineral hammaddelerin kullanımını sağlamak; •Teknik ve ekonomik olarak farklı şartlar altında kaynak ve enerji etkinliği ve kütlesel akışların sirkülâsyonunu artırmak; •Modern teknoloji çerçevesinde CO2 emisyonunun en üst düzeyde azaltılmasını sağlamak ve ekonomik kapasiteyi artırmak, sosyal, ekonomik ve ekolojik etkilere gereken önem ve dikkati vermek; •Kazaların önlenmesi, işle ilgili hastalıkların önüne geçilmesi, komşulukların korunması, çevre ve doğanın korunması hususlarına özel önem vererek insan hayatı ve sağlının etkin bir şekilde korunmasını sağlamak; •Maden yataklarının korunmasını sağlamak.

Avrupa hammaddeler sektörü üye Devletlerin hükümetlerine çağrıda bulunarak, esneklik temel ilkesi çerçevesinde kendi hammaddelerini düzenlemelerini talep etmektedir. Üye Ülkelerden talep edilenler:

•Uzun vadeli yatırım ve planlama güvenliğine izin vermek amacıyla maden yataklarına isteğe bağlı ve eşit erişimin sağlanmasının kolaylaştırılması; •Maden yataklarının keşfedilmesi ve değerlendirilmesi amacı doğrultusunda gerekli temel bilgileri sağlamak üzere jeolojik araştırmaların güçlendirilmesi; •Mineral hammadde kaynaklarının yasa dışı kullanımının engellenmesi ve ticaretinin yasaklanması ile birlikte yolsuzluğa karşı dünya çapında gerçekleştirilen mücadelelerin desteklenmesi; •Ortak Örgüt Verisi Girişimi (JODİ) örneğini takiben tüm maden yataklarının ve hammaddelerin tüketimine ilişkin (üretim, ithalat ve ihracat) ülkeye özgü istatistiksel veriler oluşturulması; •Arazi planlama süreci gerçekleştirilmesi, kendi özel lokasyonları tarafından saptanacak maden yataklarının incelenmesi ve özel durumlara öncelik sağlayarak diğer muhafaza edilen durumların korunması; •Araştırma ve Geliştirme gibi çalışmaların gerçekleştirilmesi;•Yönetim, personel eğitimi ve tamamlayıcı kursların desteklenmesi ve bunlara gereken önemin verilmesi.

Avrupa Hammadde Sektörü, Avrupa Komisyonunun çalışmalarını desteklemektedir.

•Kaynaklara erişim ve tedarik imkânlarının geliştirilmesi için geçmiş yıllarda uygulanan çalışmalara devam etmek ve belirlenen stratejilerin uygulanmasına yönelik olarak takip ve raporlama sağlamak üzere Avrupa Yenilik Ortaklığı bağlamında bir yönlendirme komitesi oluşturmak; •Uluslararası ve Sektörler arası işbirliğinin artırılmasının takibi ve Avrupa Yenilik Ortaklığı ile Avrupa Komisyonu tarafından öngörülen çalışmaların gerçekleştirilmesini sağlamak; •Hammaddelere ilişkin bilgilerin artırılması ve bu konuda gerekli önlem ve çalışmaların yoğunlaştırılması, serbest ticaret imkânının sağlanması ve katı, sıvı ve gaz halindeki mineral hammaddelerin nakliyesinin sağlanması, aynı şekilde mevcut uluslararası ticaret anlaşmaları gereğince izleme ve kontrolleri sağlayarak tüm piyasa katılımcılarının güvenlik yatırımlarını ve rekabet güçlerini artırmak.

Avusturya Ekonomi-Aile ve Gençlik Bakanı Dr. Reinhold Mitterlehner

G. Höfler Avusturya Ordusu

Opec Genel Sekreteri Abdalla El-Badri

Page 20: EYLÜL 2012 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ 1 · 2012. 11. 7. · 6 sektÖrden haberler bÜltenİ eylÜl 2012 eylÜl 2012 sektÖrden haberler bÜltenİ 7 tÜrkİye’den madencİlİk

38 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ EYLÜL 2012 EYLÜL 2012 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ 39

MADENCİLİK VE EKONOMİ

Madencilik fazla bilinen bir iş değildir. Genelde zor olduğu bilinir. Çok emek gerektirdiği bilinir. İçinde yaşadığımız medya çağında çevre düşmanı olarak bilinir. Ama iş dünyasından birisine madenci olduğunuzu söylerseniz önce anlamazlar. Nasıl yani, yeraltından metal mi çıkartıyorsunuz derler. Maden ile metalin ayrımını bile bilmeyen mürekkep yalamış çok insanla karşılaşırsınız. Madencilik küçük görme denmese de yeterince itibarlı bir işkolu olarak görülmez. Kendi gözlemlerime bakarsam, bu durum bizim gibi madencilik açısından yeni gelişmekte bir ülke yanı sıra dünyanın en önemli madencilik ülkelerinde de buna yakın bir şekildedir. Sözgelimi birçok kişinin bilgisayar teknolojisi ile otomotiv ile inşaat ile ilgili bir fikri vardır. Mutlaka bilgisayar veya otomotiv veya inşaat şirketi ismi bilir herkes. Ama sıradan bir kişiye 3 tane madencilik şirketi adı say deseniz bir tane bile söyleyebilecekleri şüphelidir. Oysa ki madencilik şirketlerinin sayısı da, çapları da diğerleri ile boy ölçüşecek düzeydedir. Ancak medya ve çevre konuları aklıma geldikçe, acaba bu daha mı iyi; madenciler olarak belki de fazla göz önünde olmamak daha mı iyi oluyor diye de düşünmeden edemiyorum.

eyse gelelim konumuza. Boyuna oranla sesi az çıkan madencilik endüstrisinde uzun vadeli ve yüksek miktarlı finansman sağlanmadıkça ciddi bir proje gerçekleştirmek kolay değil. Bu finansman sistemine bir örnek olarak dünyanın en önemli

madencilik ülkelerinden birinde geçen ay kamuoyuna açıklanan bir anlaşmayı aktarmak istiyorum bu yazıda:

Madenin bulunduğu ülke bir Orta Amerika ülkesi. Siyasi açıdan son yıllarda oldukça istikrarlı, yatırımcılar rahat. Burada bakır konsantresi üretilecek. Madenin ömrü için 31 yıl öngörülüyor. Toplam yatırım 5 milyar ABD $. Toplam finansman ihtiyacı 6,2 milyar. Ülkedeki bu güne kadarki en büyük özel sektör yatırımı olacak. Maden üretimi açık işletme yolu ile yapılacak. Çıkarılan cevher,

B. BENJAMEN PİNTOTMD Yönetim Kurulu Sayman Üye

N

Kaynak: www.sxc.hu.com

konveyörlerle zenginleştirme tesisine taşınacak. Zenginleştirme yöntemi flotasyon. Üretilecek bakır konsantresi önemli oranda altın ve gümüş ihtiva edecek. Günlük cevher çıkarımı 160.000 ton olacak, gidişata göre ek yatırımla bu miktar 240.000 çıkabilecek, tekrar yazayım – dizgi hatası olmadığına ikna olmanız için. Günde 160.000 ton cevher çıkarılacak. Dekapaj oranı 0,58:1. Proje kapsamında işletme kendi santralinde elektrik üretecek. Rezerv 2,3 milyar ton. Artma olasılığı yüksek. Bu rezerv içindeki altın miktarı 9 milyon ons, gümüş ise 168 milyon ons. ÇED izinleri Aralık 2011 de alınmış; inşaat Mayıs 2012 de başlamış. İlk üretimin 2015 sonunda elde edilmesi planlanıyor.

Projenin iki hissedarı var. %20 hissedar olan şirket Asya’lı bir devletin yatırım şirketi. Diğeri, dediğim gibi önemli bir madencilik ülkesinin önde gelen şirketlerinden biri – ülkenin borsasında halka açık. Dünyanın çeşitli ülkelerinde yatırımları var. Başarılı bir işletmeci. Bu şirkete bundan sonra işletmeci diyelim. Bu işletmeci bu projenin finansmanı için yatırması gereken 4,8 milyar dolardan 3,2 milyarı tedarik etmiş. Bu 3,2 milyar doların paranın bir kısmı işletmecinin kasasında, bir kısmı da finans anlaşmaları ile sağlanmış durumda. Bir milyarı ise, bu yazımızda bahse geçen anlaşma kapsamında yine kendi ülkesindeki yatırımcıdan sağlayacak. Bundan sonra eksik kalan 600 milyon doları sağlamak için muhtemelen finans kuruluşları sıraya girecektir. Neyse, biz yatırımcıya geri dönelim. Bu yatırımcı da halk açık bir şirket. Ana faaliyet konusu madencilik yatırımlarına uzun dönemli finansman sağlamak. Ama uzun dönem deyince 3-5-10 yıl değil. 20 – 30 yıl. İşletmenin bir anlamda ortağı oluyor, ama işletmeye karışmıyor. İşler yoluna

girdikten sonra da temettülerini topluyor. İşinde başarı kıstası daha yatırım aşamasındaki bir projenin başarılı olup olmayacağını anlamak. Bu şirketine mevcutta 1,2 milyar $ nakit varlığı var; bu parayı değerlendirecek proje arıyor. Borcu yok ve önceki yatırımlarından sürekli akan bir geliri var. İşte bu şirket, bu Orta Amerika ülkesindeki bu maden için işletmeci şirkete 30 yıl süreli 1 milyar dolar yatırım yapıyor, ya da başka bir deyimle borç veriyor. “Stream Financing” denilen bir sistem uygulanıyor bu projede. Yatırımcı yatırdığı paranın geri ödemesini faiz karşılığı değil, yani para olarak değil - altın ve gümüş olarak geri alacak. İşletmeci bakır konsantresi içinde bulunacak altın ve gümüş ile geri ödeyecek aldığı parayı. İşletmeci yatırımcıya ilk 11 yıl için yılda 73.500 ons altın ve 870.000 ons gümüş ile ödeme yapacak. Sonraki 20 yılda 45.400 ons altın ve 995.000 ons gümüş. İşletme bu 30 yıldan sonra çalışmaya devam ettikçe ayrı bir formüle göre temettüsünü almaya devam edecek yatırımcı. Yatırımcı altının onsunu $400’den; gümüşün onsunu $6 birim fiyattan satın alacak. İlk 20 yıl için. Sonrasında ise altın ve gümüşün piyasa değerlenin yarısı karşılığı bir bedel ile. Başka bir

Akan Finansman (Stream Financing) Yolu İle BüyükMadencilik Projeleri Finansmanı

Son olarak projede öngörülen üretim maliyetlerini aktarmak isterim:

Cevher çıkarma maliyeti $1,66/tonDekapaj maliyeti $1,96/tonFabrika ve işletme maliyeti $5,27/beslenen cevherin tonuFlotasyon randımanlarıBakır %89Altın %52Gümüş %46Molibdenum %53

Madenin bulunduğu ülke bir Orta Amerika ülkesi. Siyasi açıdan son yıllarda oldukça istikrarlı, yatırımcılar rahat. Burada bakır konsantresi üretilecek. Madenin ömrü için 31 yıl öngörülüyor. Toplam yatırım 5 milyar ABD $. Toplam finansman ihtiyacı 6,2 milyar. Ülkedeki bu güne kadarki en büyük özel sektör yatırımı olacak.

deyişle yatırımcı 20 yıl süre ile $400 birim fiyatla altın ve $6 birim fiyatla gümüş üretmiş gibi olacak. Bunun için de 1 milyar $’lık bir yatırım yapmış olacak. Ama bu işi kendisi değil işletmeciliğine güvendiği bir kuruluş eli ile yapacak. Verdiği paranın karşılığında teminat olarak işletmecinin projedeki hisseleri verilecek – başka bir teminat yok. Eğer bu yatırımcı projeyi doğru analiz edememişse ve proje zarar ederse, yatırımcı da zarar görecek; verdiği borcu geri almak için işletmecinin diğer varlıklarına el koyamayacak.

Faiz veya anapara geri ödemesi yok. İşler bir yıl beklenmedik şekilde ilerleyince, bastıran, faizi ver; borcunu kapat diyen madencilik işine hâkim olmayan finansmancılar yok. İşletmeci kendine madencilikten anlayan, işin özelliklerinden anlayan, gerektiğinde bazı hatalarını gösterecek olan bir ortağa sahip olmuş; yatırımcı da yüklü miktardaki varlığını uzun dönemli, bildiği bir işe ve güvendiği bir işletmeciyle paylaşmış oluyor.

Page 21: EYLÜL 2012 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ 1 · 2012. 11. 7. · 6 sektÖrden haberler bÜltenİ eylÜl 2012 eylÜl 2012 sektÖrden haberler bÜltenİ 7 tÜrkİye’den madencİlİk

40 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ EYLÜL 2012 EYLÜL 2012 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ 41

1- Asit Maden Drenajı Nedir?

aden işletmelerinde dekapaj, ocak açılması, yol yapımı veya inşaat faaliyetleri sırasında işin niteliğine göre değişmek üzere büyük miktarlarda kazı yapılmaktadır. Kazı işlemi sırasında elde edilen malzemelerden cevher içeren kısım ya bir maden tesisine gönderilmekte ya da cevher stok sahasında depolanmakta; pasa

malzeme ise çeşitli amaçlarla dolgu olarak kullanılmakta veya teknik olarak amaca uygun olarak kullanılamayacak ise kazı alanından uzaklaştırılarak uygun şekilde depolanmaktadır. Eğer cevher veya pasada S-2 içeren sülfür mineralleri varsa AMD sorunu başlıyor olabilir. AMD potansiyeline sahip olan S-2 içeren mineraller Tablo 1’de sunulmuştur.

AMD, kısaca cevher veya yan kaya içerisindeki sulfid minerallerinin oksidasyonu sonucu limonit oluşumudur (Şekil 1). Bu olay maden ocağında olursa Asit Maden Drenajı (AMD) ve maden ocağı dışında yan kayada olursa Asit Kaya Drenajı (AKD) olarak adlandırılmaktadır. Özellikle sülfürlü cevher ve kömür üretimi sırasında meydana gelen pasa AMD’ye sebep olabilmektedir. Oksitli cevherler, cevher oluşum mekanizması gereği bir potansiyel değildir.

İnsani ihtiyaçların sağlanması ve uzun dönem içerisinde yaşam kalitesinin sürekliliğinin korunması nedenlerinden dolayı madencilik, tarihin her döneminde hayatın önemli bir parçası olmuştur. Madenciliğin sürdürülmesi ve güçlendirilmesi gelişim için bir gereksinim iken kaygısız ve tedbirsiz bir çalışma ile ürettiği katma değere rağmen çevresel normları alaşağı edebilmektedir. Bu durum kendi içinde bir paradoks oluşturmaktadır.

Maden şirketlerindeki çevre bölümlerinin hedefi, ilgili mühendislik ve bilim dalları ile ortak aklın gereği bir çalışma yaparak paradoksu çevre lehine çevirmektir. Bu uygulamayı hayata geçirmenin en önemli parçası alınacak makul önlemler ile problemin başlamasına izin vermemektir. Alınacak önlemlerin maliyeti, kirlenme sonrası kabul edilemez sonuçların maliyeti ile karşılaştırıldığı zaman kabul edilebilir olmalıdır.

Madencilikte doğru pasa ve su yönetimi ile asit maden drenajının (AMD) oluşum şiddetinin en aza indirilmesi amacımız olan gerçekci ve ekonomik bütüncül yaklaşımın en doğru parçasıdır. AMD, varlığını çok yakın zamanlarda dile getirmeye başladığımız ve maalesef üniversitelerin ilgili bölümlerinin bir çoğunun ders programına girmekte zorluk çeken heyecan verici bir konudur.

Yusuf Topçu - Çevre Mühendisi Koza Altın İşletmeleri A.Ş.

M

MADENCİLİK VE ÇEVRE

Pasa Yönetiminde Bütüncül Yaklaşım ve Asit Maden Drenajı

Minarel adı Kimyasal formülü Minarel adı Kimyasal formülüArsenopirit FeAsS Orpiment As2S3

Bornit Cu3FeS4 Pentlandit (Ni,Fe)9S8

Enarjit Cu3AsS4 Pirit FeSGalena PbS Pirotit Fe1-xSKalkopirit CuFeS2 Realgar AsSKalkozin Cu2S Sfalerit ZnSKobaltit CoAsS Stibnit Sb2S3

Kovellit CuS Subanit CuFe2S3

Makinavit (Fe,Ni)9S8 Tennantit (Cu,Fe)12As4S13

Markasit FeS2 Tetrahedrit (Cu,Fe)12Sb4S13

Melnikovit Fe3S4 Violarit FeNi2S4

Millerit NiS Zinober HgS

Tablo 1: AKD Potansiyeline Sahip Sülfür Mineralleri

Page 22: EYLÜL 2012 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ 1 · 2012. 11. 7. · 6 sektÖrden haberler bÜltenİ eylÜl 2012 eylÜl 2012 sektÖrden haberler bÜltenİ 7 tÜrkİye’den madencİlİk

42 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ EYLÜL 2012 EYLÜL 2012 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ 43

AMD potansiyelinin belirlenmesi ve yönetiminin, maden projesinin arama-işletme-kapama döneminin tamamında gözden geçirilmesi gerekmektedir. Potansiyelin tespiti durumunda alınacak basit önlemler ile AMD bir risk olmayacaktır. Bu nedenle arama döneminde elde edilen verilerin doğru okunması projenin geleceği hakkında çok önemli kazanımlar sunmaktadır. Bunlara ek olarak gerek duyulması halinde yapılacak laboratuvar çalışmaları ile AMD hakkında net fikirlere sahip olabiliriz.

a- Arama Çalışmalarının Değerlendirilmesi

Yürütülen arama çalışmaları sırasında karotlardan alınan örneklerde sadece cevhere yönelik analizler yapılmayarak AMD potansiyeli hakkında fikir yürütmemize yardımcı olacak kalsiyum, magnezyum ve toplam kükürt değerleri de XRF ile analiz edilmelidir. Elde edilen bu sonuçlar ile potansiyel hakkında ilk fikirler yürütülür. Cevherin oksitli olması ve muhtemel pasa içerisinde bulunan toplam S değeri ortalamasının %0,3’den küçük olması durumunda AMD potansiyeli olmadığı kanaatine varılabilir. Ya da emniyetli bölgede kalmak için sınırlı sayıda dahi olsa örnek alınarak laboratuvar çalışması yapılabilir.

b) Örnekleme Çalışmaları

Laboratuar çalışmalarına başlamadan önce doğru yerden doğru sayıda örnek alma prosedürünü tamamlamak gerek-mektedir. Örnekleme lokasyonu ve örnek sayısı olarak li-tolojilerine göre tüm pasayı, açık ocak yüzeylerini temsil et-meyen bir program yanlış sonuç verecektir. Bu yanlış sonuca göre işletme ve kapama döneminde bir önlem alınmayacak ve çevresel problemler yaşanacak veya işletmeci gereksiz yere yatırım yapacaktır. Ocak işletmeciliği sırasında mey-dana gelecek olan pasa miktarına göre alınacak örnek sayısı değişmektedir. Alınacak örnek sayısı Tablo 2’de sunulmuştur.

c) Laboratuvar çalışmaları

AMD potansiyelinin belirlenmesi amacıyla alınan örnekler üzerinde, sırasıyla, statik ve kinetik testler yapılmaktadır. Örnekleme sonrası yapılan ilk testler statik testlerdir. Bu testlerin sonucuna göre, bir gereksinim var ise kinetik testler yapılır.

Statik Testler: Pasa veya atıkta AMD potansiyelinin mevcudiyetini yapılan statik testler ile belirleriz. Bu amaçla belirleyici analizler aşağıdaki listede sunulan ilk sekiz analizdir (Asit Baz Muhasebesi). Gerek duyulur ise yapılan bu analizlerin sonuçları 9, 10 ve 11 nolu testler ile desteklenir.

MADENCİLİK VE ÇEVRE

AMD’nin oluşumu için üç temel şartın bir araya gelmesi gereklidir: S-2 içeren sülfür mineralleri, oksijen ve su. Kazı sonucunda açığa çıkan sülfür mineralleri hava ve su ile temas sonucunda ve ekseriya Thiobacillus ferroxidans bakterisinin yardımı ile oksitlenir.

FeS2 + 15/4O2 + 7/2H2O Fe(OH)3 + 2H2SO4

Yukarıdaki reaksiyon gereği sülfürlü mineral oksitlenerek asit meydana getirir ve pH düşmeye başlar. Reaksiyon sonucunda oluşan demir hidroksit (FeO(OH).nH2O=Fe(OH)3) katı yüzeyine çöker ve AMD oluşumun tipik rengi olan sarı-portakal rengini verir. Oluşan ferrik iyonun sülfür minerali ile reaksiyonu sonucu pH’da daha şiddetli bir düşüş yaşanmaktadır. Artık düşen pH ve artan sülfat iyonu etkisi ile uzun bir zaman alacak AMD süreci başlamıştır. Ortamda oksijen ve yeterli miktarda su buharı olduğu müddetçe malzemede bulunan sülfür minerali içerisindeki S-2 tükenene dek bu reaksiyon sürecektir.

Oluşan asit, cevher veya yan kaya içerisindeki Pb, Cd, Hg, vb gibi ağır metalleri de çözecektir. Esas felaket o zaman başlayacaktır. Sularla taşınan bu ağır metaller yöredeki tarım topraklarında ve sularda birikerek büyük çevre problemlerine yol açacaktır.

2- Asit Kaya Drenajı Nasıl Belirlenir

Gerçekte AMD potansiyelinin anlaşılması için, ilgili mühendislik gruplarından alınacak verilerin, bir sistematik içerisinde değerlendirilmesi gerekmektedir. Böyle bir çalışma için şu unsurlar gözden geçirilmelidir: Cevher ve yanal kayaların kimyasal ve minerolojik yapısının tespiti, hidrolojik-hidrojeolojik-meteorolojik durumun gözden geçirilmesi, doğru yerden ve doğru sayıda örnek alınması, saha ve laboratuvar testlerinin yapılmasıdır. Bu durum Şekil 2’de şematize edilmiştir. AMD potansiyelinin tahmini için gerekli olan unsurların sayısının artması elde edilecek sonuçların doğruluğunu garanti etmektedir.

•S-2 içeriği (Asit Potansiyelini belirler),•Sülfat içeriği,•Toplam sülfür içeriği,•Pasta pH değeri,•Nötralizasyon potansiyeli, •Asit potansiyeli,•Karbonat-nötralizasyon potansiyeli,•NNP (Net Nötralizasyon Potansiyeli) ve NP/AP (Nötralizasyon Potansiyeli/ Asit Potansiyeli) hesaplamaları,•XRD ile mineral analizi,•X-ray ile ana elementlerin belirlenmesi,•NAG (Net Asit Üretimi) testleri

Şekil 1: Avustralya’daki MtLyell madeninde ilerlemiş bir AMD görüntüsü (Env.Australia, 1997)

Şekil 2: AMD Drenajının Belirlenmesinde Önemli Adımlar (Hutt ve Morin, 2000)

Tablo 2: Pasa Miktarına Göre Alınacak Örnek Sayısı (BCAMDTF, 1989)

Pasa miktarı, ton Minimum örnek sayısı<10.000 3<100.000 8<1.000.000 26<10.000.000 80

Asit Baz Muhasebesi Kriter Tahmin Pasta pH <6,0 Asit üretir <5,0 Asit üretir 0,3 Potansiyel asit üreticisi değil 0,05 Potansiyel asit üreticisi değilNNP1 <-20 Potansiyel asit üreticisi >+20 Potansiyel asit üreticisi değil >-20, <+20 Belirsiz bölgeNPR2 <1,0 Potansiyel asit üreticisi >2,0 Potansiyel asit üreticisi değil >1, <2 Belirsiz bölgeNet Nötralizasyon Potansiyeli (NNP)= Nötralizasyon Potansiyeli (NP)-Asit Potansiyeli (AP), ton CaCO3/1000 ton)Net Potansiyel Oranı (NPR)= NP/AP

Tablo 3: Asit Baz Muhasebesi Sonuçlarına Göre AKD Potansiyeli tespiti (Hutt ve Kevin, 1999)

%S2-

%S Toplam

İlk sekiz testten elde edilen sonuçlara göre AMD potansiyeli değerlendirmeleri Tablo 3’de verilmiştir. NAG testi sonuçları da doğrudan AMD potansiyeli hakkında bilgi vermektedir. Dokuz ve on nolu testler tahminin güçlendirmek içindir.

Asit-BazMuhasebesi

NAG Testi

Saha ÖlçümVerileri Sahada Kinetik

Testler

LaboratuvardaKinetik Testler

MinerolojiTespiti

Metal ve KayaçAnalizi

Drenaj KimyasınınBelirlenmesi

Kontrol Testi

Page 23: EYLÜL 2012 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ 1 · 2012. 11. 7. · 6 sektÖrden haberler bÜltenİ eylÜl 2012 eylÜl 2012 sektÖrden haberler bÜltenİ 7 tÜrkİye’den madencİlİk

44 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ EYLÜL 2012 EYLÜL 2012 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ 45

MADENCİLİK VE ÇEVRE

Kinetik testler: Statik test sonuçlarına göre AMD potansiyelinin belirlenmesi durumunda kinetik testler yapılır. Kinetik testlerde pasa öğütülmekte oksijene ve neme tabi tutulmaktadır. 20 veya 40 hafta olarak belirlenen bu testlerde asit üretimi ve nötralizasyonun hızı, oksijen ve neme tabi tutulmuş atıkta jeokimyasal özelliklerin değişimi, asidik şartlar ve haftalık yüklemelerde drenaj kimyası anlaşılmaktadır. Elde edilen bu sonuçlar modellerde kullanılabilmektedir. Ancak bu durum gerçek şartları temsil etmediğinden elde edilen sonuçları doğrudan okumak ve değerlendirmek gerçek durumu yansıtmayabilir.

3- Nötralizasyon Mekanizmaları

Sülfür içeren pasada AMD sürecinin kontrolü yapılırken, daha başlamadan veya ilerlemeden sorunu çözmek için, alkali tamponlama gibi nötralizasyon mekanizmaları önem kazanmaktadır. Nötralizasyon reaksiyonları S-2

oksidasyonundan kaynaklanan drenajın karakteristik özelliklerinin belirlenmesinde anahtar rol oynamaktadır. Karbonat ve silikat minerallerinin çözünmesinden dolayı genel reaksiyonlarda asit tüketilmekte ve pH dengelenmektedir.

CaCO3 + H+ = Ca2+ + HCO3- Al2Si2O8 + 8H+ = Ca2+ + 2Al3+ + 2H4SiO4

Zamanla, karbonat gibi tamponlama minerallerin çözünmesi ile birlikte pH düşmektedir. Bu reaksiyonun birinci aşaması, kalsiyum karbonat gibi karbonat minerallerinin asiti tüketmesi ve pH’yı nötralleştirmesi ile tanımlanmaktadır. Bu alkalinite harcandıkça, reaksiyon doğasına bağlı olarak pH düşüşü gerçekleşmektedir ve bu ikinci aşamada sülfat, ve ağır metaller artmaktadır. 4,5 ve altındaki pH değerlerinde

mikrobiyolojik yardımlı oksidasyon hakimdir. Bu şartlarda, asit oluşumunda düzenli hızlanma olmaktadır. Üçüncü aşamada, genellikle, tamponlama silikat minerallerinin çözünmesi ile sınırlanmaktadır. Bu aşamada, sızıntı suyu içerisinde pasanın mineralojik yapısına bağlı kalmak üzere Al, Zn, Pb ve diğer ağır metaller gözlenebilmektedir.

4- Problemin Çözümüne Bütüncül Yaklaşım

AMD probleminin çözümü, problemin tespit edildiği günden başlayarak, planlama, işletme ve kapama döneminde sürdürülür. Problemin çözümü ile ilişkili olarak, her sahaya özgü farklı yöntemler önerilebilir. Genel olarak pasa ve su yönetimi sorunun minimize edilmesi için en yaygın yöntemlerden biridir. Pasada S-2 içeren sülfür bileşikleri var ise AMD şiddetinin en aza indirilmesi için oksijen ve su girişini en aza indirmek veya tamamen engellemek gerekecektir. Oksijen veya su girişinden herhangi birinin engellenmesi durumununda AMD oluşumu gerçekleşmeyecektir.

Pasa depolama sırasında serbest döküm yöntemi kullanılarak oluşturulan bir pasa sahası Şekil 3’de şematize edilmiştir. Serbest dökümde büyük boyutlu pasa malzemesi pasanın en alt tabakasını oluşturmaktadır. Bu alandaki parça boyutlarının büyük olması nedeni ile bu bölgeden pasa içerisine hava akışı ve su girişi kaçınılmaz olacaktır. Yine serbest döküm gereği pasa yüzeyinde ara tabakalar meydana gelecektir. Bu ara tabakalar sisteme yağmur sularının ve havanın rahat girişini sağlayacaktır. Ortamdaki S-2 içeren sülfür bileşikleri, sisteme rahat bir şekilde giren hava ve suyun yardımı ile birinci bölümde sunulan reaksiyonların gerçekleşmesini sağlayacak ve AMD potansiyeli gerçek olacaktır. Bu durumun önüne geçilmesi gerekmektedir. Bu amaçla doğru ve sahaya özgü pasa ve su yönetimi gereklidir.

Pasa Yönetimi: AMD potansiyeli olan pasanın yönetimi; jeoloji, jeomorfoloji, meteoroloji, geri dolum teknikleri vb. gibi birçok etken değerlendirilerek yapılabilir. Her sahanın veya her problemin kendine özgü çözümü vardır. Çözüm için uygulanacak yöntemlerde, AMD oluşumunu sağlayacak reaksiyonların oluşmaması veya en aza indirilmesi temel esastır.

Pasanın oluşturulması sırasında serbest döküm yerine pasanın aşağıdan yukarıya doğru yükselmesini sağlamak gerekebilir. Bu uygulamada serbet döküm olmayacaktır. AMD potansiyeli olan ve olmayan karışık pasa, dökümle birlikte sıkıştırılarak yükselen bir pasa gövdesi elde edilecektir. Sıkıştırılan pasa gövdesine su ve hava girişi en az seviyede olacak ve AMD şiddeti en aza indirilecektir. Gerek görülür ise ara katlarda kireç taşı eklenerek tüm pasa fiziksel ve kimyasal olarak duraylı kalabilecektir.

Ya da AMD potansiyeli olan pasa, potansiyel içermeyen pasa içerisinde kapsüller şeklinde depolanabilecektir. (Şekil 4). AMD potansiyeli olan pasa genel madencilik yöntemleri ile ayrı olarak çıkarılabilirse kapsül yöntemi kullanılmaktadır.

Pasa sahalarında depolama faaliyetleri sona erdikten sonra yapılacak örtü yöntemi ile pasa sahası içerisine su girişi kontrol edilebilecektir. Bu amaçla farklı yöntemler mevcuttur. Bu yöntemlerin temel amacı yağış sularının pasa içerisine girişini engellemektir. Pasa sahası üzerine serilecek kil ve bu katmana destek oluşturacak diğer tabakalar yağış sularını engelleyecektir. Böylece kimyasal olarak stabilitesi sağlanan pasa alanı meteorolojik şartlardan da korunabilecektir.

Su Yönetimi: Madencilik faaliyetlerinde suyun doğru yönetimi ile çevresel problemlerin birçoğu kontrol edilir. Bu sebeple problem teşkil eden pasanın etrafı uygun boyutlu kanallar ile drene edilerek sahanın dışından gelen yüzey sularının alana girmesi engellenir. Bu uygulama pasa sahasının membaında bulunan yüzey sularını drene ederek AMD oluşumunun temel taşlarından biri olan suyun bir bölümünü sahadan uzaklaştırır. Ayrıca pasa sahası rehabilite edildikten sonra, yağmur sularının kontrolsüz akışını engellemek için, rehabilitasyon yüzeyinde oluşturulacak kanallar ile suyun doğru drenajı sağlanarak üst örtünün korunması sağlanır. Bu kanalların tabanları erozyona dayanıklı malzemeler ile oluşturulur. Bu uygulamala ile rehabilite edilmiş pasa yüzeylerinde yağış sonrası oluşan akış kaynaklı derin yarıklar meydana gelmez.

• Sonuçlar

AMD, maden işletmesi bitse bile çok uzun yıllar boyunca devam etmektedir. İspanya’daki antik Rio Tinto madeninde AMD 2000 yıldan beri devam etmektedir. AMD oluşumu sonucunda sadece maden sahası değil, çevresindeki çok geniş bir alan ve su kaynakları da kirlenecektir.

Şu halde esas olan, maden sahasında herhangi bir kazı faaliyeti yapmadan çok önce, daha ÇED aşamasında, cevher ve yan kayaların AMD potansiyeli araştırılarak ortaya konulmalıdır. Bu çalışma sonucunda AMD oluşumuna engel olacak tedbirler de belirlenmelidir. İleride telafisi mümkün olmayacak fiziksel ve ekonomik kayıplara uğramamak için bu tedbirlere madencilik faaliyetinin başından itibaren sıkıca uyulmalıdır.

Şekil 3: Şematik Pasa Kesiti Şekil 4: Kapsül Yöntemi İle AMD Potansiyeli Olan Pasanın Depolanması

Page 24: EYLÜL 2012 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ 1 · 2012. 11. 7. · 6 sektÖrden haberler bÜltenİ eylÜl 2012 eylÜl 2012 sektÖrden haberler bÜltenİ 7 tÜrkİye’den madencİlİk

46 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ EYLÜL 2012 EYLÜL 2012 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ 47

MADENCİLİK VE HUKUK

Prof. Dr. MUSTAFA TOPALOĞLUAvukat-YMM

Bakanlar Kurulunun 15.06.2012 tarih ve 2012/3305 sayılı Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Karar’da madencilik sektörü özel olarak ele alınmıştır. Yeni teşvik sisteminde Bakanlar Kurulu tarafından belirlenen bazı yatırım konuları öncelikli olarak belirlenmiş ve bu konularda yatırım yapan yatırımcılara ülkenin neresinde veya hangi bölgesinde olursa olsun 5. bölgede uygulanan teşvik ve desteklerine sahip olacağını hüküm altına almıştır.

Karara göre öncelikli yatırım konuları hakkındaki 17. maddesinin g bendinde belirtildiği üzere, 3213 sayılı Maden Kanununa göre I. Grup olarak öngörülen madenler ve diğer gruplarda yer alıp mıcır olarak kullanılan madenler teşvik sistemi kapsamı dışında tutulmuştur. Yine İstanbul ilinde

gerçekleştirilecek istihraç ve/veya işleme yatırımları da teşvikten yararlanamayacaktır. Bu iki istisnanın dışında Türkiye’nin neresinde olursa olsun maden istihraç yatırımları ve/veya maden işleme yatırımları 5. bölgede uygulanan bölgesel desteklerden faydalanabilecektir. Ancak, söz konusu madencilik yatırımları, 6. bölgede yer almaları halinde daha avantajlı olan 6. bölge desteklerine tabidir.

Yeni teşvik sisteminde 2012/3305 sayılı kararın 17/g maddesine istinaden, sektöre sağlanacak teşvik unsurları aşağıda bölgesel teşvik uygulamalarında sağlanan destekler bölümünde yer aldığı üzere madenler için önemli bir fayda sağlayacaktır.

Genel Teşvik

Uygulamaları

KDV İstisnası

Gümrük Vergisi Muafiyeti

Gelir Vergisi Stopajı Desteği

(6. Bölge Yatırımları İçin)

Sigorta Primi İşveren Hissesi Desteği

(Tersanelerin Gemi İnşa Yatırımları

İçin)

Bölgesel Teşvik

Uygulamaları

KDV İstisnası

Gümrük Vergisi Muafiyeti

Vergi İndirimi

Sigorta Primi

İşveren Hissesi Desteği

Yatırım Yeri Tahsisi

Faiz Desteği (3’ncü, 4’üncü, 5’inci ve

6’ncı Bölgelerdeki Yatırımlar İçin)

Gelir Vergisi Stopajı Desteği

(6’ncı Bölgede Gerçekleştirilecek

Yatırımlar İçin).

Sigorta Primi Desteği (6’ncı Bölgede

Gerçekleştirilecek Yatırımlar İçin).

Büyük Ölçekli

Teşvik Uygulamaları

KDV İstisnası

Gümrük Vergisi Muafiyeti

Vergi İndirimi

Sigorta Primi

İşveren Hissesi Desteği

Yatırım Yeri Tahsisi

Faiz Desteği

Gelir Vergisi Stopajı Desteği

(6’ncı Bölgede Gerçekleştirilecek

Yatırımlar İçin).

Sigorta Primi Desteği (6’ncı Bölgede

Gerçekleştirilecek Yatırımlar İçin).

Stratejik Yatırımların

Uygulamaları

KDV İstisnası

Gümrük Vergisi Muafiyeti

Vergi İndirimi

Sigorta Primi

İşveren Hissesi Desteği

Yatırım Yeri Tahsisi

Faiz Desteği

Gelir Vergisi Stopajı Desteği (6’ncı

Bölgede Gerçekleştirilecek Yatırımlar

İçin).

Sigorta Primi Desteği (6’ncı Bölge

Yatırımlar İçin).

Yeni Teşvik Sistemleri ve Madencilik Sektörü

I- 2012/3305 SAYILI KARARNAME ÇERÇEVESİNDE YAYIMLANAN YENİ TEŞVİK SİSTEMİNİN MADENCİLİK SEKTÖRÜNE YANSIMASI

YENİ TEŞVİK SİSTEMİ – SAĞLANAN DESTEKLER

Birçok vergi kanununda değişiklik yapan 6322 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunda yeni teşvik sisteminin uygulanmasına ilişkin gerekli olan yasal düzenlemeler de yer almakta olup, yeni teşvik sistemine ilişkin;

- Bölgesel gelişmişlik farklarının azaltılması amacıyla, göreceli olarak daha az gelişmiş illerde yatırım ve istihdamın artırılması için, gelir vergisi stopajı teşviki ve sigorta primi ve işveren hissesinin bir kısmının da Devletçe karşılanması suretiyle yatırımcının üzerindeki istihdamdan kaynaklı yüklerin azaltılmasına yönelik Gelir Vergisi Kanunu’na geçici 80. madde eklendiği ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun Ek 2. maddesinin değiştirildiği,

- Sanayinin yapısal ve teknolojik dönüşümünü sağlayacak, yüksek ve orta-yüksek teknoloji içeren stratejik yatırımlar ve büyük ölçekli yatırımların desteklenmesi, yatırım teşvik unsurlarının etkinliğini artırıcı nitelikte yeni teşvik yöntemlerinin uygulamaya konulması amacıyla 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 32/A maddesinin değiştirildiği,

- Asgari 500 milyon Türk Lirası sabit yatırım öngörülen stratejik yatırımlar için inşaat işleri nedeniyle yüklenilen katma değer vergisinin ilgili takvim yılının sonuna kadar indirim yoluyla telafi edilemeyen kısmının izleyen yılda mükellefe iade edilmesine yönelik Katma Değer Vergisi Kanununa eklenen Geçici 30’uncu madde ile yeni bir teşvik unsuru getirildiği,

- İndirimli kurumlar vergisi uygulamak suretiyle yatırımlara Devlet katkısı sağlanması teşviki kapsamında; hali hazırda yatırımların işletmeye başlanmasından sonra yararlanılabilen indirimli kurumlar vergisi uygulamasından, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 32/A maddesinde yapılan değişiklik ile yatırım döneminde de yararlanılabilmesi imkanı getirildiği, bu bağlamda teşvik belgesi kapsamında yatırımlara sağlanan katkı tutarının %80’e kadar olan kısmının yatırım döneminde ve işletmenin diğer faaliyetlerinden elde edilen kazançlarına da indirimli kurumlar vergisi uygulatmak suretiyle sağlanabilmesi hususunda Bakanlar Kuruluna yetki verildiği,

görülmektedir.

Page 25: EYLÜL 2012 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ 1 · 2012. 11. 7. · 6 sektÖrden haberler bÜltenİ eylÜl 2012 eylÜl 2012 sektÖrden haberler bÜltenİ 7 tÜrkİye’den madencİlİk

48 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ EYLÜL 2012 EYLÜL 2012 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ 49

MADENCİLİK VE HUKUK

II- YENİ TEŞVİK SİSTEMİNDE YERALAN DESTEK UNSURLARININ MADENCİLİK SEKTÖRÜNE OLAN KATKILARI

Gerek yeni teşvik sistemi kapsamında sağlanan destek unsurları açısından gerekse 6322 sayılı Kanun ile getirilen yasal düzenlemelere, 2012/3305 sayılı karara ve 2012/1 no’lu tebliğe göre desteklerin madencilik sektörüne yönelik teşvikleri aşağıdaki tabloda destek unsurları başlıkları altında toplanmaktadır.

1. KDV İSTİSNASI

2012/3305 sayılı Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Kararın 10. maddesinde belirtildiği üzere 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu gereğince, teşvik belgesini haiz yatırımcılara teşvik belgesi kapsamında yapılacak makine ve teçhizat ithal ve yerli teslimleri KDV’den istisna edilebilir. Aynı hüküm, teşvik belgesinin veya teşvik belgesi kapsamı makine ve teçhizatın devir işlemleri ile makine ve teçhizat listelerinde set, ünite, takım vb. olarak belirtilen malların kısmi teslimlerinde de uygulanır.

2. GÜMRÜK VERGİSİ MUAFİYETİ

Kararnamenin 9. maddesinde gümrük muafiyeti düzenlenmiştir. Bu muafiyet 5. bölgede uygulanan teşvik ve desteklerine sahip olacağını hüküm altına alınan maden istihraç yatırımları ve/veya maden işletme yatırımları için de var olan bir destek

unsurudur. Bu kapsamda katma değer vergisi istisnasında olduğu gibi, teşvik edilmeyecek yatırım konuları ile aranan koşulları sağlamayan yatırım konuları hariç olmak üzere, asgari yatırım tutarının üzerindeki tüm teşvik belgeli yatırımlar için uygulanabilecek bir teşvik aracıdır.

Yine kararnamenin 9/6. maddesinde, teşvik belgesine müracaat edilme şartı ile teşvik belgesine bağlanmamış makine ve teçhizatın ithaline de Bakanlığın görüşüne istinaden Gümrük ve Ticaret Bakanlığınca, teşvik belgesi kapsamında muafiyet tanınabilecek ve istisna edilebilecek vergi ve kesintilerin toplam tutarı kadar teminatın alınması suretiyle müsaade edilebilmektedir. Bu madde maden istihraç yatırımları ve maden işleme yatırımlarının vazgeçilmez parçası olan makine ve teçhizatların ithalatı esnasındaki muafiyet açısından da büyük önem arz etmektedir. Uygulama sürecinde teminatla ithalatta, bir defada

verilecek teminat süresi azami altı aydır. Teminat süresi içerisinde teşvik belgesinin düzenlenememiş olması halinde süre uzatımı için Gümrük ve Ticaret Bakanlığına müracaat edilmesi gerekir. Teminatın başlangıç tarihi, eşyanın serbest dolaşıma giriş tarihidir. Yatırımcının, teminatın çözümü için teminat süresi içinde (ek süreler dahil) teşvik belgesi ve eki ithal makine ve teçhizat listesi ile birlikte Gümrük ve Ticaret Bakanlığına müracaat etmesi gerekir, aksi takdirde teminat irat kaydedilmektedir.

3. İNDİRİMLİ KURUMLAR VERGİSİ ORANI YOLUYLA YARARLANILACAK DESTEK

Kurumlar Vergisi Kanununun 32/A maddesi ve 2009/15199 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı çerçevesinde büyük ölçekli yatırımlar ve bölgesel teşvik uygulamaları kapsamında gerçekleştirilen yatırımlarda, gelir veya kurumlar vergisi öngörülen yatırıma

DESTEK UNSURLARII

BÖLGESEL TEŞVİKLER

KDV İstisnası

Gümrük Vergisi Maliyeti

I. Bölge

II. Bölge

III. Bölge

IV. Bölge

V. Bölge

VI. Bölge

15

20

25

30

40

50

50

55

60

70

80

90

0

10

20

30

50

80

100

90

80

70

50

20

Yatırıma Katkı Oranı (%)

Sigorta Primi İşveren His. Desteği (Destek Süresi)

Yatırım Yeri Tahsisi

Faiz Desteği

Gelir Vergisi Stopaj Desteği

I

VAR

VAR

VAR

YOK

YOK

YOK

VAR

YOK

YOK

YOK

VAR

VAR

YOK

YOK

VAR

VAR

YOK

YOK

VAR

VAR

YOK

YOK

VAR

VAR

10 YIL

10 YIL

OSB Dışı

OSB İçi

OSB Dışı

OSB İçi

15

20

2 YIL

3 YIL

20

25

3 YIL

5 Yıl

25

30

5 YIL

6 YIL

30

40

6 YIL

7 YIL

40

50

7 YIL

10 YIL

50

55

10 YIL

12 YIL

II

VAR

VAR

III

VAR

VAR

IV

VAR

VAR

V (Maden istihraç/işleme)

VAR

VAR

VI

VAR

VAR

Sigorta Primi İşçi Hissesi Desteği (Destek Süresi)

katkı tutarına ulaşıncaya kadar bölgelere göre değişen oranlarda vergi indirimine konu edilmekte olup, indirimli kurumlar vergisi oranı uygulamasına yatırımın kısmen veya tamamen işletilmesine başlanılan hesap döneminden itibaren sadece bu yatırımdan elde edilen kazanca uygulanabilmektedir.

Bu durum yatırımcılar açısından, yatırımın finansmanında katkı sağlaması açısından çok yeterli görülmemiş ve eleştiri konusu edilmiştir. Destekten sadece işletme döneminde ve yatırım teşvik belgesi konusu yatırımdan elde edilen kazanç üzerinden yararlanılması halinde, destekten yararlanma suresi uzayabilmekte, ayrıca, yatırımcıların diğer ekonomik faaliyetlerinden elde ettikleri kazançların yatırıma yönlendirilmesi zorlaşmaktadır. Yeni teşvikle, yatırımcının diğer faaliyetlerinden elde ettiği kazançlarına indirimli kurumlar vergisi uygulanması imkanı getirilmek suretiyle, yatırımların

finansmanına daha yatırım aşamasında destek sağlanmakta, böylece yatırımlar daha fazla özendirilmektedir.

KVK 32/A maddesinde yapılan değişiklik ve Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Karar ile belirlenecek illerde, yatırıma başlama tarihinden itibaren ilgili maddeye göre hesaplanacak yatırıma katkı tutarına mahsuben, toplam yatırıma katkı tutarının % 50’sini ve gerçekleştirilen yatırım harcaması tutarını geçmemek üzere; yatırım döneminde kurumun diğer faaliyetlerinden elde edilen kazançlarına indirimli kurumlar vergisi oranı uygulatmak suretiyle yatırıma katkı tutarını kısmen kullandırmaya, bu oranı her bir il grubu için % 80’e kadar artırma veya % 0’a kadar indirme hususunda Bakanlar Kuruluna yetki verilmektedir. Böylece yatırımcı yatırımlarını tamamen bitirmeden teşvik unsurlarından yararlanmaya başlamaktadır.

Buna göre kurumlar, yatırıma başlama tarihinden itibaren, hesaplanacak yatırıma katkı tutarına mahsuben;- 2, 3, 4, 5, ve 6. bölgelerde yapılacak yatırımlar için,- Bakanlar Kurulu Kararı ile belirlenen yatırıma katkı oranına göre hesaplanan yatırıma katkı tutarı kadar ve- yatırım döneminde gerçekleşen yatırım harcaması tutarını geçmemek üzere,- yatırım döneminde kurumun diğer faaliyetlerinden elde edilen kazançlarına indirimli kurumlar vergisi oranı uygulatmak suretiyle yatırıma katkı tutarını kısmen kullanabileceklerdir.

2012/3305 sayılı Karara göre, 31.12.2013 tarihine kadar başlanacak yatırımlar için bölgesel ve büyük ölçekli yatırımlar için ayrı ayrı olmak üzere, öngörülen yatırıma katkı tutarı, vergi indirim oranı ile yatırım ve işletme döneminde uygulanacak yatırıma katkı oranları aşağıda yer almaktadır.

Örneğin, Bursa bölgesinde mermer istihracında bulunan bir maden şirketi (Bursa ili 1. Bölgede bulunmasında rağmen) 5. bölge teşviklerinden faydalanacağından, 20.000.000 TL tutarındaki bölgesel teşvik kapsamında yapmış olduğu bir yatırım üzerinden % 40 yatırıma katkı oranı hesaplanacaktır. Hesaplanan 8.000.000 TL yatırıma katkı tutarı indirimli kurumlar vergisi yoluyla devlet tarafından sağlanacaktır. 8.000.000 TL tutarındaki yatırıma katkı tutarının % 50’si olan 4.000.000 TL yatırım döneminde elde edilen

tüm kazançlar üzerinden, % 50'si olan 4.000 000 TL ise işletme döneminde elde edilen kazanç üzerinden indirimli kurumlar vergisi yoluyla yatırımcıya geri verilebilecektir. Ancak yatırım döneminde indirim konusu edilecek tutar gerçekleştirilen yatırım harcaması tutarını aşamayacaktır.

6322 sayılı Kanunun 39. maddesinde öngörülen ve 5520 sayılı KVK 32/A maddesi kapsamında yatırım döneminde diğer kazançlar üzerinden katkı tutarı kullandırılmasına ilişkin düzenleme

01.01.2013 tarihinden itibaren elde edilen kazançlara uygulanacaktır.

Yukarıda belirtilen yatırıma katkı oranları, yatırım ve işletme dönem oranları 31.12.2013 tarihine kadar başlanan yatırımlar için geçerlidir. 01.01.2014 tarihinden sonra başlayan 5. bölge yatırımları kapsamında değerlendirilen maden istihraç yatırımları ve/veya maden işleme yatırımları için oranlar ilgili tarihte düşmektedir.

Bölgeler Yatırıma Katkı Oranı (%)

Vergi İndirim Oranı (%)

Yatırım Dönemi İşletme Dönemi

İşletme / Yatırım DönemindeUygulanacak Yatırıma Katkı Oranı (%)

BÖLGESEL TEŞVİK UYGULAMALARINDA VERGİ İNDİRİMİ

Page 26: EYLÜL 2012 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ 1 · 2012. 11. 7. · 6 sektÖrden haberler bÜltenİ eylÜl 2012 eylÜl 2012 sektÖrden haberler bÜltenİ 7 tÜrkİye’den madencİlİk

50 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ EYLÜL 2012 EYLÜL 2012 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ 51

Bu çerçevede yatırıma katkı oranı %30, kurumlar vergisi indirim oranı %70 ve uygulanacak kurumlar vergisi oranı da %6 olarak dikkate alınacaktır.

4. SİGORTA PRİMİ İŞVEREN HİSSESİ DESTEĞİ

Yeni teşvik sistemi kapsamında diğer bir teşvik unsuru olarak belirtilen ve yapılacak olan yatırımlarda istihdam edilecek işçilerin ücretleri üzerinden hesaplanan sigorta primi işçi ve işveren hissesinin belli bir kısmı ya da tamamının devlet tarafından karşılanmasına yönelik olarak 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun Ek 2’nci maddesinde değişiklik yapılmıştır.

Yapılan değişiklik ile yatırımlarda Devlet yardımları çerçevesinde Bakanlar Kurulunca belirlenen illerde yatırım teşvik belgesi kapsamında yapılacak yatırımlarda yatırımcılar üzerindeki istihdama ilişkin yükün azaltılması amaçlanmaktadır. 2012/3305 karar çerçevesinde 5. bölgede gerçekleştirilecek yatırımlara ilişkin istihdam edilen ve 31.12.2013 tarihine kadar (bu tarih dahil) başlanılan yatırımlar için süre ve oranları 12. maddenin 2. ve 4. fıkrasında açıkça belirtilmiş olup, 2012/1 no’lu tebliğ çerçevesinde uygulama detayları vurgulanmıştır. Bu bağlamda desteklenen yatırımların süre ve oranları şu şekildedir;

Ayrıca, yararlanılan sigorta primi işveren hissesi desteğinin tutarı, bölgesel teşvik uygulamaları kapsamında desteklenen yatırımlarda sabit yatırım tutarının aşağıda belirtilen oranlarını geçememektedir.

Yukarıda da belirtildiği üzere 5. bölge kapsamında değerlendirilen madencilik sektöründeki istihdamlar, yedi yıl boyunca 2012/1no’lu tebliğin 14’ncü maddesinde yer alan şartları yerine getirmek şartıyla sigorta primi işveren hissesi desteğinin sabit yatırım tutarına oranının % 35 olarak kullanacaklardır.

MADENCİLİK VE HUKUK

1

2

3

4

5

6

1

2

3

4

5

6

10

15

20

25

35

50

2 yıl

3 yıl

5yıl

6 yıl

7yıl

10 yıl

-

-

3 yıl

5 yıl

6 yıl

7 yıl

Bölgeler

Bölgeler

31/12/2013 tarihine kadar (bu tarih dahil) başlanılan

yatırımlar

1/1/2014 tarihinden itibaren başlanılan yatırımlar

Bölgesel Teşvik Uygulamaları

Sigorta Primi İşveren Hissesi Desteğinin Sabit Yatırım Tutarına Oranı (%)

5. FAİZ DESTEĞİ

Faiz desteği de katma değer vergisi ve gümrük vergisi muafiyeti gibi 2012/3305 sayılı kararname ile yürürlükten kaldırılan 2009/15199 sayılı kararname içinde yer alan ve geçmişte uygulanan bir destektir.

Yapılan düzenlemeye göre, bölgesel teşvik uygulamaları ve stratejik yatırımlar ile AR-GE ve çevre yatırımları kapsamında desteklerden yararlanacak yatırımlar için bankalardan kullanılacak en az bir yıl vadeli yatırım kredilerinin teşvik belgesinde kayıtlı sabit yatırım tutarının yüzde yetmişine kadar olan kısmı için ödenecek faizin 5. bölgede yapılacak bölgesel yatırımlar için Türk Lirası cinsi kredilerde beş puanı, döviz kredileri ve dövize endeksli kredilerde iki puanı Bakanlıkça da uygun görülmesi halinde, azami ilk beş yıl için ödenmek kaydıyla bütçe kaynaklarından karşılanabilmektedir.

Ayrıca, bölgesel teşvik uygulamaları kapsamında yapılacak yatırımlarda proje bazında sağlanacak faiz desteği tutarları 5. bölgede 700.- bin (yediyüzbin) Türk Lirasını geçemeyecektir. Döviz kredisi ile gerçekleştirilecek yatırımlarda faiz desteği uygulaması, vade tarihindeki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası döviz satış kuru dikkate alınarak yapılacak olup, kullanılmış makine ve teçhizat için ve kamu iktisadi teşebbüsleri dahil kamu kurum ve kuruluşları ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının yapacağı yatırımlar için faiz desteği uygulanmamaktadır. Kullanılan kredilerin faiz, kar payı veya anaparalarının yatırımcı tarafından itfa planlarında belirtilen sürelerde geri ödenmemesi halinde, yapılmayan ilk ödeme ilgili aracı kurum tarafından en kısa sürede Bakanlığa bildirilir ve Bakanlıkça faiz desteği ödemeleri durdurulur. Yatırımcının kredi geri ödeme yükümlülüklerini yerine getirdiğinin daha sonra ilgili aracı kurumca Bakanlığa bildirilmesi halinde, bildirimi takip eden dönemler için faiz desteği ödemeleri başlangıçta öngörülen ödeme tarihlerinde herhangi bir uzatmaya gidilmeksizin tekrar başlatılır. Kredi geri ödemesine ait yükümlülüklerin yeniden aksaması halinde faiz desteği ödemesine son verilir. Kararda Teşvik belgesi kapsamındaki yatırımın başka bir yatırımcıya devredilmesi durumu da öngörülmüştür. Bu çerçevede teşvik belgesinde öngörülme şartıyla ve aracı kurumca da uygun görülmesi halinde, yeni yatırımcı için eski itfa planındaki vade, miktar ve benzeri şartlar değiştirilmeksizin bakiye kredi için düzenlenecek yeni itfa planına göre faiz desteği ödenmesine devam etmek zorundadır, aksi takdirde faiz desteği uygulaması durdurulmaktadır.

Faiz desteği ödemesinin yapılabilmesi için 2012/1 no’lu tebliğin 4. fıkrasının a ve b bentlerine göre 31.05.2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu uyarınca Türkiye genelinde Sosyal Güvenlik Kurumuna muaccel olmuş prim ve idari para cezası borçlarının bulunmadığının veya tecil ve/veya taksitlendirildiğinin ya da yapılandırıldığının ve yapılandırmanın bozulmadığının, 21.07.1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 22/A maddesi uyarınca Maliye Bakanlığı tahsilât dairelerine müracaat tarihinden önceki on beş gün içerisinde vadesi geçmiş borcunun olmadığının, tevsik edilmesi gerekmektedir.

Yukarıda belirtildiği üzere belgelendirilmediği takdirde faiz desteğinden yararlanılması söz konusu olmayacaktır. Bakanlıkça faiz desteği ödemelerinin vadeyi takip eden ayın sonuna kadar yapılması esas olup, hazine nakit dengesi veya diğer zorunlu haller nedeniyle ödeme tarihinde Bakanlıkça değişiklik yapılabilmektedir.

Yeni teşvik sistemi kapsamında diğer bir teşvik unsuru olarak belirtilen ve yapılacak olan yatırımlarda istihdam edilecek işçilerin ücretleri üzerinden hesaplanan sigorta primi işçi ve işveren hissesinin belli bir kısmı ya da tamamının devlet tarafından karşılanmasına yönelik olarak 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun Ek 2’nci maddesinde değişiklik yapılmıştır.

III- MADEN TEŞVİKLERİNİN 2012/3305 SAYILI KARARNAME VE GEÇİCİ 2 NCİ MADDE KAPSAMINDA DEĞERLENDİRİLMESİ

Kararnamede daha önceki var olan teşvik belgelerine ilişkin uygulamanın hangi doğrultuda yapılacağına da yer verilmiştir. Kararnamenin yürürlüğe girdiği tarihten önceki kararlara istinaden düzenlenen teşvik belgeleri ile ilgili uygulamalara, teşvik belgesinin dayandığı karar ve ilgili diğer kararlar çerçevesinde devam edilecektir. Ancak, 2009/15199 sayılı Bakanlar Kurulu Kararına istinaden 1.1.2012 tarihinden bu Kararı yayımı tarihine kadar geçen dönemde yapılan müracaatlara istinaden düzenlenen teşvik belgeleri, talep edilmesi halinde bu Kararın lehte olan hükümlerinden yararlanacaktır.

Yeni teşvik sisteminde yer alan destekler, var olan önceki kararlara ilişkin alınan teşvik belgeleri ile karşılaştırıldığında çok daha geniş avantajlara ve oranlara sahiptir. Örnek olarak, madencilik sektöründe 01.11.2011 tarihinde alınan teşvik belgesinde yer alan yatırıma katkı oranı %15 ve vergi indirim oranı %50 iken, 2012/3305 sayılı kararda bu oranlar 5. bölge teşvik kapsamında değerlendirildiğinden dolayı, 31.12.2013 tarihine kadar başlanacak yatırımlarda yatırıma katkı oranı %40, vergi indirim oranı %80, 01.01.2014 tarihinden sonra başlayacak yatırımlarda da yatırıma katkı oranı %30, vergi indirim oranı da %50 olarak kabul edilmektedir.

Ayrıca, önce alınan belgelerde

Page 27: EYLÜL 2012 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ 1 · 2012. 11. 7. · 6 sektÖrden haberler bÜltenİ eylÜl 2012 eylÜl 2012 sektÖrden haberler bÜltenİ 7 tÜrkİye’den madencİlİk

52 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ EYLÜL 2012 EYLÜL 2012 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ 53

MADENCİLİK VE HUKUK

sigorta işveren payı destek süresi teşvik belgesinin kapanışından sonra bu süreçte istihdam edilen işçi sayısı kadar 24 ay olmasına rağmen, yeni sistemde 5. bölge teşvikleri kapsamında 2012/1 no’lu tebliğin 14. maddesinde yer alan şartları yerine getirmek koşulu ile yedi yıl boyunca yararlanma imkanı tanınmaktadır. Bu aşamada vergi indirimi konusunda sektörle ilgili 2012/3305 sayılı kararnamenin 15. maddesinin 6. fıkrası gereğince arazi, arsa, royalti, yedek parça ve amortismana tâbi olmayan diğer harcamalar ile 5520 sayılı Kanun gereği finans ve sigortacılık konularında faaliyet gösteren kurumlar, iş ortaklıkları, 4283 sayılı Yap-İşlet Modeli ile Elektrik Enerjisi Üretim Tesislerinin Kurulması ve İşletilmesi ile Enerji Satışının Düzenlenmesi Hakkında Kanun ve 3996 sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanun kapsamında gerçekleştirilen yatırımlar ve rödovans sözleşmesine bağlı olarak yapılan yatırımlar vergi indirimi desteğinden yararlanamamaktadır.

Ayrıca, 01.01.2012 tarihinden önce alınan teşvik belgelerine sahip olanlar da ilgili belgeleri ile yeni teşvik sisteminden yararlanamamaktadır. Eski teşvik belgesi olup da yeni teşvik sisteminden yararlanmak isteyenler, önceki teşvik belgesinde yer alan asgari yatırım tutarının gerçekleştirilmesi ve 2012/1 no’lu tebliğin 23 üncü maddesinde bulunan süreçleri yerine getirilmesi şartı ile belgenin kapanış işlemlerini tamamlayabilir. Yine ilgili tebliğin 4, 5, 6 ve 7’nci maddeleri çerçevesinde yeni teşvik belgesi müracaatında bulunulabilmektedir. Bu prosedürde sektör ile ilgili olarak, 09.08.1983 tarihli ve 2872 sayılı Çevre Kanununa istinaden, sadece 17.07.2008 tarihli ve 26939 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği eki listelerde yer alan “Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu Kararı” veya “Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir Kararı” şartı aranması

gereken yatırım konuları için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan alınan Karar ve/veya Karara ilişkin yazı da müracaatta aranacak belgeler arasında yer almaktadır.

Teşvik belgesi için yapılan başvuru tarihinden önce gerçekleştirilen yatırım harcamaları teşvik belgesi kapsamında kabul edilmemektedir.

Kararnamenin yayımlanmasından önce 2012 yılında alınan eski teşvik belgeleri için de yukarıda değinildiği gibi talep edilmesi halinde bu Kararın lehte olan hükümlerinden yararlanılacaktır. Aksi takdirde var olan eski teşvik belgesinde bulunan desteklerden faydalanılacaktır.

Yine sektöre yeni teşvik sistemi kapsamında getirilen bir yenilik de rödovans sözleşmeleri hakkındadır. Bu çerçevede kamu kurum ve kuruluşları veya bunların doğrudan iştirakleri ile yapılan anlaşmalara istinaden kamuya ait maden sahalarında yapılan rödovans sözleşmesine istinaden gerçekleştirilecek madencilik yatırımları ilk defa teşvik kapsamına alınmıştır. Rödovanslı madencilik yatırımlarında teşvik belgesi başvurusu için sözleşme/anlaşma yapılan kamu kurumu veya iştirakinden yazı alınması gereklidir.

Ayrıca, Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Komisyonunun uluslararası kodifikasyon sistemine göre “düşük C” kategorisinde yer alan kömürler de yine ilk defa teşvik kapsamına alınmıştır. Kömür istihraç yatırımlarında teşvik belgesi müracaatı için; kömürün, Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Komisyonunun uluslararası kodifikasyon sistemine göre “düşük C”

kategorisinde olduğuna dair Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’ndan yazı alınacaktır.

Yeni teşvik sistemi ilgili yasal düzenlemeler ile madencilik sektörüne yönelik olarak çok ciddi adımlar atılmış ve madenlerin ülke ekonomisinde ayrıcalıklı bir yerde bulunduğu vurgulanmış olmaktadır. Söz konusu kararnamenin ve tebliğin uygulama aşamalarında oluşacak aksaklıklar gerekli düzenlemeler ile düzeltilmelidir.

Her şeye rağmen madencilik sektörünün gelecekte büyüme göstermesini sağlamaya yönelik teşvik altyapısının kurulmuş olduğu gerçeği göz ardı edilmemelidir. Sektöre bir ivme kazandıracak olan teşvik destek unsurlarından yararlanmak isteyen sektör ilgilileri, başvurularını 2012/3305 sayılı kararname ve 2012/1 sayılı tebliğin yukarıda belirtilen maddeler çerçevesinde yapmalıdırlar.

Ayrıca, 2009/15199 sayılı Bakanlar Kurulu Kararına istinaden 01.01.2012 tarihinden önce alınan teşvik belgeleri ile ilgili olarak, yeni teşvik sisteminden faydalanabilmeleri için bu belgelerin kapanış işlemlerini başlatıp, yeni teşvik belgesi müracaatlarını yapmaları gerekmektedir.

Karara ilişkin uygulama tebliği de teşvik sürecine netlik kazandırdığından dolayı sektör yatırımcısının hızla hareket etmesi, ülke ekonomisi ve madencilik sektörü açısından önemli faydalar sağlayacaktır.

Yine sektöre yeni teşvik sistemi kapsamında getirilen bir yenilik de rödovans sözleşmeleri hakkındadır. Bu çerçevede kamu kurum ve kuruluşları veya bunların doğrudan iştirakleri ile yapılan anlaşmalara istinaden kamuya ait maden sahalarında yapılan rödovans sözleşmesine istinaden gerçekleştirilecek madencilik yatırımları ilk defa teşvik kapsamına alınmıştır. Rödovanslı madencilik yatırımlarında teşvik belgesi başvurusu için sözleşme/anlaşma yapılan kamu kurumu veya iştirakinden yazı alınması gereklidir.

Page 28: EYLÜL 2012 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ 1 · 2012. 11. 7. · 6 sektÖrden haberler bÜltenİ eylÜl 2012 eylÜl 2012 sektÖrden haberler bÜltenİ 7 tÜrkİye’den madencİlİk

54 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ EYLÜL 2012 EYLÜL 2012 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ 55

MADENCİLİK VE HUKUK

Ontario Hakkında Özet Bilgi:

Ontario, 1 Temmuz 1867’de kurucu üye olarak federasyona katılmıştır. Kanada'nın en kalabalık ve ikinci en büyük eyaletidir. Kanada'nın doğu-orta kısmında yer alır (Harita 1). Başkenti, aynı zamanda ülkenin en kalabalık kenti olan Toronto'dur. Federal başkent olan Ottawa da, Ontario eyaletinde yer almaktadır (Harita 2). Ontario 12.541.410 nüfusa sahiptir, (Temmuz 2005 tarihi itibariyle) ve bu sayı Kanada'nın toplam nüfusunun % 37,9'unu temsil eder. Bunun yanında, her yıl Kanada'ya göçmen olarak gelen yaklaşık 300.000 kişinin %53'ü yaşamak için Ontario Eyaletini tercih etmektedir. Eyalette konuşulan diller İngilizce ve Fransızca’dır.

Madencilikte Önemli Bazı Ülkelerde Maden Hukuku ve İlgili Mevzuat: Kanada Ontario Eyaletinde Bulunan Madenler: Ontario eyaletini fiziki özellikleri bakımında kuzey ve güney olmak üzere iki bölge olarak incelemek ve yorumlamak gerekir. Kalkınmışlık ve madenler bakımından da Ontario’nun kuzey bölgeleri farklılık gösterdiği için Maden Kanunu’nda da ayrılmış ve uzak Kuzey bölgesi için ayrı bir Kalkınma ve Maden Kanunu çıkarılmıştır (Harita:3). Bu kanunun adı “Uzak Kuzey Bölgeler Kanunu”dur (Far North Act 2010). Ontario’da 30 değişik türde maden bulunmaktadır. Madence zengin ve yaşlı bir jeolojik birim olan Kanada Kalkanı Ontario eyaletinin 2/3’ünü kaplar. Kuzey Ontario’da daha çok metalik minerallerin bulunduğu, Güney Ontario’da ise endüstriyel minerallerin ve yapı taşlarının hâkim olduğu söylenebilir. Ontario’da metalik minerallerden Altın üretimi Kanada’nın üretiminin % 53’ünü oluşturur. Nikel % 47’sini oluşturur. Dünyanın ikinci büyük Nikel üretimi Ontario’dadır. Meşhur “Sudbury” (Nikel, Kobalt, Bakır) madeni Ontario eyaletindedir. Kanada’nın Platin Grubu Metalleri üretiminin (PGM) % 84’ü Ontario’dan çıkar. Dünyaca meşhur büyük maden şirketlerinden eski adıyla “ INCO” yeni adıyla “VALE” maden şirketi ve eski adıyla “FALCONBRİDGE” yeni adıyla “XSTRATA” maden şirketinin esas merkezleri Sudbury’dedir. Güney Ontario’da bulunan endüstriyel mineraller Jips, kireç taşı, nefelin, siyenit, tuz ve talktır. Yapı taşları arasında inşaat taşı, kum ve çakıl sayılabilir.

Mor kuvars kristali “Ametist” eyalette çok bulunması itibariyle 1975 yılında eyaletin resmi mücevheri olarak kabul edilmiştir.

Ontario’da madencilik iki genel doğrultuda gelişmektedir. 1. Derine, 2. Daha Kuzeye. Birçok eski maden kampları Sudbury, Timmins, Red Lake (Kırmızı Göl) gibi yerlerde yerleşmişlerdir. Bu bölgelerdeki gelişme yeni jeolojik potansiyeller ve buluşlarla daha derinlere doğru olmaktadır. Uzak Kuzey’deki (The Ring of Fire) “Ateş Çemberi” bölgesi yeni ve muazzam maden potansiyeli bahşetmektedir. Bu bölge endüstrinin ve medyanın da dikkatini çekmekte, hükümetin programlarında yer almakta ve Eyalet Bütçesinde oralarda madenciliği teşvik için kaynak ayrılmaktadır. Herhalde hiç bir endüstri dalı yerli halkın kalkınmasında madencilik kadar önemli rol oynamamıştır.

Derleyen: MELİH TURHANMaden Y. Mühendisi (İTÜ Mad. Fakültesi Eski Maden Hukuku Öğr. Görevlisi)

er sayımızda madencilik bakımından önemli bir ülkeyi ele alıyor ve maden mevzuatı hakkında bilgi sunuyorduk. Bundan önceki dört sayımızda ABD, Güney Afrika Cumhuriyeti, Avustralya ve Kazakistan Maden Mevzuatını, geçen sayımızda da Kanada Federal Maden mevzuatını incelemiştik.

Bu sayımızdan itibaren Kanada Eyaletleri ile Bölgelerinin maden mevzuatını biraz daha detaylı olarak ele alıyoruz. Kanada’nın eyalet ve bölgelerinin her birinin yeraltı kaynaklarının idaresi kendine özgü ve birbirinden biraz farklı kanun ve yönetmelikleri var.

Bu eyaletlerin hemen hemen hepsi birçok ülke arazisinden büyük memleketler olup pek çok kıymetli madenleri olan ve nüfusları az olan topraklardır. Bu bakımdan birçok madencinin ve sermaye sahibinin ilgisini çekebilir.

Bu sayımızda ele alacağımız eyalet Kanada’nın federal başkenti Ottawa’ nın da bulunduğu ONTARİO eyaletidir. Ontario Eyaleti Kanada’nın ortasında yer almaktadır. Maden mevzuatı da özellikler göstermektedir. Bizim bu mevzuatın tamamını burada aktarmamız olanaklı değildir. Ancak genel çizgileri ile bir özet sunmaya çalışacağız. Yine de bizim mevzuatımızdan farklı uygulama ve hükümleri göz önüne getirmeyi ve detaylandırmayı amaçladık.

Sıra ile diğer eyaletleri de ele alacağız. Ancak dergi hacmi izin vermediği takdirde bu seri derlemelerimizi Derneğimizin www.turkiyemadencilerdernegi.org.tr adresli web sayfasında da bulabileceksiniz.

H

ONTARİOHarita 2: Ontario Eyaleti Siyasi Haritası:

Harita 3: Ontario’nun Uzak Kuzey Bölgesini gösteren harita

Harita 1: Kanada Eyaletler Haritası

Page 29: EYLÜL 2012 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ 1 · 2012. 11. 7. · 6 sektÖrden haberler bÜltenİ eylÜl 2012 eylÜl 2012 sektÖrden haberler bÜltenİ 7 tÜrkİye’den madencİlİk

56 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ EYLÜL 2012 EYLÜL 2012 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ 57

MADEN RUHSATLARI

1. PROSPEKTÖR LİSANSI

Hiçbir kimse “Prospektör Lisansı” almadan herhangi bir devlet arazisinde

a) Maden araması (prospeksiyon = ön arama) yapamaz.b) Ruhsat müracaatı yapamaz.c) Herhangi bir ruhsat sahasının tescilini yaptıramaz.

Prospektör Lisansı; 18 yaşında veya üstünde olan herkes tarafından alınabilir. Ancak bunun için müracaat tarihinden önceki 60 gün içinde “Prospektörlük Bilgi Edinme Kurs Programı” nı tamamlamış olduğunu belgelemesi gerekir.

Prospektör Lisansı, verildiği tarihte yürürlüğe girer. 5 yıl süresi vardır. 5’inci yılda sahibinin doğum gününe denk gelen günün gece yarısı son bulur. Lisans devir edilemez. Yenilenebilir. Uzatılabilir. Yönetmeliklerde Lisans alımı, yenileme veya uzatma bir ücrete tabi tutulmuştur. Ancak bir kimse hüsnüniyetle bir lisansı 25 yıl elinde tutmuşsa Bakan o kimsenin lisans müddetini yaşadığı sürece ücretsiz olarak uzatmaya yetkilidir.

Prospektör Lisansı yıprandığı, kazara yırtıldığı veya kaybolduğu takdirde aynı numara ve tarihle ikinci bir nüshası çıkarılabilir. Bir kişi birden fazla Prospektör lisansı alamaz. Maden Komiserince istenildiği takdirde gösterilmek zorunludur. Kanun ve yönetmeliğe aykırı hareket edildiği takdirde lisans komiserce iptal edilebilir veya askıya alınabilir. Bakan böyle bir kimseye belli bir müddet Prospektör Lisansı verilmesini yasaklayabilir. Askıya alınmış veya yasaklanmış lisans sahibi maden müracaatı yapamaz.

2. MADEN ARAMA RUHSATI (UNPATENTED MINING CLAIMS)

Bu aramadan kasıt prospeksiyon yani ön arama değil “İleri Arama” dır. “Exploration” denilen daha derin kazıları (galeri, kuyu, mail kuyu gibi) yeraltı çalışmalarını da içeren maden aramalarıdır.

Prospeksiyon Lisansı olan bir kimse nerelerde maden arayabilir? (Maden Arama Ruhsatı alabilir?)

Aramalara Açık Araziler:

a) Haritası yapılmış veya yapılmamış devlet arazileri (Crown Lands)b) 6 Mayıs 1913 tarihinden sonra devlet arazisi olarak belirlenmiş madenler, maden işletmeleri, satış veya imtiyaz suretiyle veya işletme hakkı vermek suretiyle tahsis edilmiş arazilerc) Herhangi bir maden olarak tescili yapılmamış, ruhsatı

iptal edilmiş,terk edilmiş arazilerd) Herhangi bir kanun veya yetkili makam tarafından maden hakları geri alınmış ruhsatlı araziler

Ruhsat Alabilecek Kimseler:

Bir Prospeksiyon Lisansı Sahibi aramalara açık arazilerde, başkalarına ait ruhsat olmayan yerlerde Maden Arama Ruhsatı alabilir. Bu ruhsat sahasında çalışabilir. Maden arama faaliyetlerinde bulunabilir.

Lisans sahibi ruhsatı veya ruhsattaki menfaatlerini devir edebilir. Eğer bu ruhsat alanlarında devlet tarafından verilmiş başka yeryüzü hakları varsa bunları tazmin etmesi gerekir.Bakanlığın İzni Olmadan Ruhsat Alınamayacak Yerler:

a) Devletin bir yatırım programı uygulaması için ayrılan arazilerb) Bakanlık tarafından yüzey hakları bakımından ölçümleri yapılmış ve satılmış veya tahsis edilmiş yerlerle “Tabii Kaynaklar Bakanlığı” tarafından yazlık olarak kullanılmak üzere ayrılmış yerlerc) İskâna ayrılmış ve yazlık olarak tahsis edilmiş 1 hektardan küçük arazilerd) İskâna ayrılmış veya yazlık olarak tahsis edilmiş 1 hektardan büyük arazilerde

i)) meskûn bina ve yazlığa 100 metreden yakın yerler ii)) Veya tapulu gayrimenkullerin sınırları içindeki yerler

e) Demiryolu, istasyon alanları, makas yerleri veya bu işler için ayrılmış alanlarf) Doğal gaz, petrol ve su isale hatları (pipelines) kullanımına ayrılmış koridorlar g) Hava alanlarına ait arazilerh) Belediyeler tarafından düzenlenmiş araziler, kamu binaları, spor alanlarıi) Suni rezervuar (gölet) arazileri, baraj veya bu suni yapıların kullanımı ile ilgili araziler

Ruhsat Alanları ve Müracaat Şekli

Ontario maden mevzuatına göre maden ruhsatı almak için iki şekilde müracaat edilebilir.

1. Arazide yer belirleme suretiyle müracaat (Ground Staking) 2. Harita üzerinden yapılan ruhsat müracaati (Map – staked Mining Claims)

Ontario’da maden parselleri 400 m x 400 m ebadında yani 16 hektar büyüklüğünde parseller şeklinde belirlenmiştir. Müracaatçılar bu parselleri göz önünde bulundurarak parsel başına yönetmelikte belirtilen bir ücret ödeyerek istediği kadar parsele müracaat edebilir. Yönetmelikte verilen formları doldurarak bu müracaat yapılır.

MADENCİLİK VE HUKUK

Ontario’da Madencilikle İlgili Mevzuat: (Kanun ve Yönetmelikler)

1- Maden Kanunu (Mining Act)Ontario’da madenciliğe uygulanan bütün kural ve yönetmeliklerin dayandığı çerçeveyi oluşturan doküman Maden Kanunu’dur. Maden kaynaklarının prospeksiyonu, (keşfi), aranması, ruhsat alınması, geliştirilmesi ve işletilmesini teşvik amacıyla çıkarılmış olup, mevcut yerli halkın “1982 Tarihli Anayasa”ya uygun haklarının korunması, halk sağlığının ve güvenliğinin dikkate alınması, çevreye etkilerinin değerlendirilmesi kurallara bağlanmıştır. 14 Bölüm ve 205 maddeden oluşur.

Kanunun temeli ve ilk çıkarılışı 19. Yüzyıla dayanmaktadır. En son tadilatı 2010 yılında yapılmıştır. Hükümetin amacı bu tadilat ile mevzuatın modern Ontario toplumunun ihtiyaçlarına uyum sağlamasıdır.

2- Arazi Mülkiyet Kanunu (The Land Titles Act)Yüzey haklarını ve mülkiyeti düzenler. Devlet tarafından bir bedel karşılığı verilmiş işletme veya kullanma imtiyazı hakkı (patent) varsa bu kanun uygulanır.

3- Sicil Kanunu (Registry Act)Bazı ruhsatlı sahalarda duruma göre bu kanun uygulanır.

4- Uzak Kuzey Kanunu ( Far North Act 2010) Bölgenin kalkınmasına ait hükümleri ve bunlar arasında bölge madenciliği ile ilgili diğer kanunlarla ilişkileri, yerel halkın hakları ve çevre konularını düzenler.

5- Maden Kanunu YönetmelikleriMaden Kanununa göre çıkarılmış olup, detayları içeren form ve cetvelleri kapsayan hükümlerdir.

6- Kamu Arazileri Kanunu (Public Lands Act)Bazı yüzeysel haklar bu kanuna göre düzenlenmektedir.

7- Yerli Halkın Arazileri Kanunu (Indian Lands Act)8- Orman Yangın Koruma Kanunu (Forest Fire Prevention Act)9- Kanada Gelir Vergisi Kanunu (Income Tax Act – Canada) 10- Bankalar Kanunu (Bank Act – Canada )11- Agrega Kaynakları Kanunu (Aggregate Resources Act)

Yönetim ve İlgili Bakanlık

Genel Vali Vekili: Her eyaletteki Konseylerde üye olan Kraliyet Temsilcisi bir Genel Vali Vekili vardır. Bunlar kanunları kraliyet adına onaylamaktadır. Gerekli gördüğü takdirde yürürlüğe girmeden önce kanun maddelerinde değişiklik yapabilir. Yetkisi bakanın üzerindedir.

Bakanlık: Kuzeyin Kalkınması, Madenler ve Orman Bakanlığı (Ministry of Northern Development, Mines and Forestry) Bakan: Bu Bakanlığı yöneten kişidir. (Ancak Maden Kanunu’nun IV. Bölümündeki “Bakan” tanımı “Tabii Kaynaklar Bakanı”nı işaret etmektedir. Bu farklı bir bakanlıktır.)

Bakan Vekili (Deputy Minister): Bakan Vekili’nin sadece Bakana vekâlet etme görevi yoktur. Maden Kanununun bazı maddelerine göre bazı konularda direkt olarak karar verme yetkisi de vardır.

Komiser (Komisyoner): (Maden ve Arazi Komiseri) Bakan ve yönetim adına madenleri yönetir. Maden Kanununun uygulanmasını takip eder. Gerekirse sorgulama, soruşturma ve duruşma yapma, ifade alma yetkisi vardır. Anlaşmazlıkların çözümünde de mahkeme safhasından önce yetkilidir. Komiser Prospektör Lisansı verebilir. Yenileyebilir. Uzatabilir.

Sicil Memuru (Raportör): Maden müracaatlarının kaydını

ve kabulünü yapar. Ruhsat sahalarının bütün dokümanlarının dosyalarını tutar ve muhafaza eder. Bu sicil kayıtları halka açıktır. Kişisel bilgiler saklı tutulur. Bakan, Bakanlık memurları veya mensupları arasından İl bazında yeterince Sicil Memuru atama yetkisine sahiptir. (Provincial Mining Rekorders) Her Sicil Memuru Bakan onayı ile Maden ve Arazi Komiseri görevi de yapar.

Bakanlık Memur ve Mensupları: Bakan, Maden kanununu yürütebilmek, bakanlığın görev ve sorumluluklarını yerine getirebilmek için yeterince memur ve diğer personeli atayabilir. Gerekli gördüğü takdirde mensupları arasından yeterli sayıda memuru madencilik endüstrisinin gelişmesi, koordinasyon ve bürokrasi ile iletişimi sağlayabilmek maksadıyla “Maden Geliştirme Memuru” olarak atayabilir. Memur ve diğer personel maden ruhsatı veya herhangi bir maden hakkı alamaz.

Direktörler: Bakan, bakanlık memurlarından bazılarını belli sahalara belli konularda yetkili olarak atayabilir. (Aramalar Direktörü, Rehabilitasyon Direktörü gibi)

Ontario’da Maden Cinsleri

Yeryüzünde doğal olarak bulunan metalik veya nonmetalik mineraller (kömür, tuz, taş ocağı malzemeleri, altın, gümüş, nadir toprak mineralleri, kıymetli mineraller dâhil) maden sayılır. (Fakat kum, çakıl, turba, doğal gaz ve petrol hariçtir. Bunlar hakkında bu kanunda da hükümler varsa da ayrı olarak “Agrega Kanunu” hükümlerine tabidir.)

Page 30: EYLÜL 2012 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ 1 · 2012. 11. 7. · 6 sektÖrden haberler bÜltenİ eylÜl 2012 eylÜl 2012 sektÖrden haberler bÜltenİ 7 tÜrkİye’den madencİlİk

58 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ EYLÜL 2012 EYLÜL 2012 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ 59

MADENCİLİK VE HUKUK

Örnek olması için her iki tür müracaatın formlarının birinci ve ikinci sayfalarının fotokopilerini aşağıdadır. Form aslında dört sayfadır. Ek.1 ve Ek.2 arazide yer belirleme suretiyle yapılan müracaata ait formdur.

Ek. 3 ve Ek. 4 harita üzerinden yapılan müracaatlara örnektir. Ek.3 arazide yapılan müracaata benzerdir. Ek.4’te ise dört değişik örnek verilmektedir. 40 hektarlık, 60 hektarlık, 80 hektarlık ve 130 hektarlık parsel grupları üzerinden seçilen parsellere müracaat yapılabilir. Parsellerin yarılarına (1/2) veya çeyreğine (1/4) de müracaat edilebilir. Müracaat alanları numaralandırılarak, altında parselin hangi bölümünde olduğu belirtilir. Grup ve pafta numaraları da verilir. Örneklerde görüldüğü gibi parseller dikdörtgen olabildiği gibi paralelkenar da olabilir.

Arama Faaliyet Planı (Exploration Plan)

Hiç bir kimse maden ruhsat sahasında (arama, işletme veya kullanım haklı sahalar da dâhil) yönetmeliğe uygun bir “Arama Faaliyet Planı” vermeden faaliyet gösteremez.

Arama Faaliyet İzni (Exploration Permit)

Bir maden sahasının tescilinden sonra, ruhsat sahibi o

sahada her yıl yönetmelikte öngörülen bir miktarda faaliyet göstermek (zorunlu değerlendirme çalışması yapmak) veya o faaliyetin bedeli kadar bir ücreti devlete ödemek zorundadır. Bir grup sahada müşterek yapılan faaliyet masrafları sahalar arasında bölüştürülebilir.

Bakan, bakanlık mensuplarından bir veya daha fazla memuru o sahanın “Arama Faaliyeti Direktörü” olarak atayabilir.

Birinci sayfada yazılı olarak müracaatçının bilgilerinden başka saha sınır noktalarındaki kazık numaraları bildirilir. Başlangıç sağ üst köşede olmak üzere saat dönüş yönünde sırası ile numaralandırılarak kazıkların ait oldukları, pafta, ada, grup ve parsel numaraları sicil bürosundan alınacak metalik plaka çakılmak suretiyle belirlenir. Ek.2’deki krokide görüleceği üzere sınır kazıkları parsel (ruhsat birim alanının) köşelerinde olduğu gibi sınır çizgileri üzerinde (Şahit kazıklar)da olabilir. Örnekte boru hatları, yol, demiryolu durumu varsayım olarak gösterilmiştir. Göl alanını kapsayan ruhsat durumu da temsil

edilmiştir. Parsel ünitelerinin 16 hektardan küçük olanları için de örnek verilmiştir. Sınır çizgisinin göl kenar çizgisini kestiği yerde de kazık olduğu görülmektedir. 4 parsellik “Blok” müracaat verildiği gibi 8 parsellik “Blok” müracaat ta vardır. Parsellerin numaralandırma şekli de verilmiştir. Formun birinci sayfasında parsel adedi 5’ten fazla ise hepsi gösterilemeyeceği için ilave form sayfaları kullanılabilir.

Müracaatın 30 gün içinde Sicil Bürosuna gerekli evraklarla başvurularak tescil ettirilmesi gerekir.

Page 31: EYLÜL 2012 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ 1 · 2012. 11. 7. · 6 sektÖrden haberler bÜltenİ eylÜl 2012 eylÜl 2012 sektÖrden haberler bÜltenİ 7 tÜrkİye’den madencİlİk

60 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ EYLÜL 2012 EYLÜL 2012 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ 61

MADENCİLİK VE HUKUK

Arama Faaliyet İznine Müracaat

Arama iznine müracaat Arama Direktörü’ne yapılır. Direktör izin müddet ve şartlarını şu hususları göz önünde bulundurarak belirler:

a) Kanunun amacıb)Arama faaliyeti yerli halk topluluklarını ne derecede etkiler?c) Arazi yüzey sahibi varsa ne gibi çözümler getirilmiştir veya getirilmelidir?d) Varsa diğer ön şartlar nelerdir?

Kanun ve yönetmeliklerle direktörün verdiği karar ve şartlarda uyumsuzluk varsa itiraz edilebilir. Yeni bir karar verilinceye kadar faaliyet durdurulur.

Maden Arama Ruhsatlarında Yüzey Hakları

Bu kanunda başka türlü belirtilmediği takdirde patenti olmayan (her hangi bir faaliyet izni olmayan) bir ruhsat sahibinin yüzey hakları bakımından da sonraki müracaatçılara göre öncelik hakkı vardır. Bu öncelik, aramalar (exploration), hazırlık, işletme safhaları için geçerlidir.

Faaliyet Raporu

Her ruhsat sahibi İl Sicil Memurluğuna veya Bakanlığın göstereceği büroya her yıl ruhsatta yaptığı faaliyeti gösteren bir rapor vermek zorundadır. Raporun verileceği müddet ruhsatın çıkarıldığı tarihin yıldönümüne isabet günün öğleden sonrası saat 4.30’a kadardır.

Arama faaliyet döneminde üretim:

Bakan, bir arama ruhsat sahasından test ve deneme amacıyla yönetmelikte belirtilen şartlarla, mineral içeren bir cevherin belli bir müddet içinde belli miktarda çıkarılmasına yazılı olarak izin verebilir.

3. ÜRETİM FAALİYET İZNİ (KULLANIM İZNİ) (LICENCE OF OCCUPATION)

Bir maden sahasında peşinen yıllık ücret ödemek suretiyle bir Kullanım İzni (Üretim Faaliyet İzni) alınabilir. Böyle bir

izin yalnız madencilik faaliyetleri için kullanılır.

Yıllık ödemeler aksatılırsa müteakip yılda bir faiz uygulanır. Ödeme hiç yapılmazsa yazılı olarak tebliğ edilmek suretiyle ruhsat iptal edilebilir.

İptal edilen saha yeniden aramalara, satışa yahut işletme müracaatına hemen açılmaz. Bu sahalar 15 gün önceden Bakan Vekili tarafından Ontario Resmi Gazetesi’nde ilan edilmek suretiyle açılır.

Lisansın geçerlilik süresi yalnızca Bakan tarafından değiştirilebilir. Böyle bir lisans Bakan veya onun yetkilendirdiği memur tarafından onaylanmadan devir edilemez, ipotek edilemez, teminat gösterilemez.

4. PATENT (İMTİYAZ)

Patent, Devlet tarafından Maden Kanunu veya Arazi Kanunu veya bir başka kanun gereğince bir ücret karşılığı veya bir tazminat karşılığı (veya ulusal örf ve adetler gereği) yazılı bir kontrat ile bir kimseye verilmiş kullanma hakkı, işletme hakkıdır. (tam mülkiyet hakkı değil). Bu sahibine ömür boyu verilmiş bir tahsis olabilir.

5. İŞLETME RUHSATI (LEASE)

Faaliyet izni (Licence of occuption ) olan bir ruhsat sahibi isterse “İşletme Ruhsatı” almak için başvurabilir.İşletmeye müracaat edebilmek için:

a) 5’ci yıl değerlendirme çalışmasını yapmış veya bunun bedelini ödemiş olmakb) Herhangi bir çalışma döneminde verilmiş ve kabul edilmiş bir faaliyet raporu olmak

c) Harita Genel Müdürünce gerek görülmesi halinde ruhsat haritasının yapılmış olmasıd) Yüzey hakları gerekli ise tazmin edilmiş ve Komiserce onaylanmış olmasıGereklidir.

İşletme Ruhsat müddeti 21 yıldır. Yenilenebilir. Uzatma için ruhsat müddeti bitim tarihinden 90 gün evvel müracaat edilmelidir.

İşletme Ruhsatının uzatılması talebini Bakan şu gerekçelerle ret edebilir:

1. Ruhsatın yürürlük tarihinden itibaren üretim 1 yıldan fazla bir müddetle durmuş veya yapılmamışsa

2. İşletmeci, Bakanı makul bir süre içinde madeni üretime geçireceğine dair tatmin edememişse.

Üretilen Cevherin İşlenmesi

Patentli, İşletme Ruhsatlı veya bu kanuna göre herhangi bir şekilde izinli olarak sahadan üretilmiş olan cevher ve mineraller Kanada içinde zenginleştirilir, izabe ve rafine edilir. Rafine metal veya başka bir işlem gerektirmeden direkt kullanıma verilecek ürünler Sicil Bürosuna veya Bakanlığa bildirilir. Aksi halde Genel Vali Vekili ruhsatı geçersiz sayabilir. Bu bildirim zorunluluğuna riayet edilmediği takdirde saha devlete kalır ve başka bir kişiye verilebilir.

Bazı hallerde Genel Vali Vekili bazı ruhsatları bu kuraldan istisna tutabilir.

Açık İşletme (Metalik Olmayan Minerallerin Açık İşletmesi)

Bir kimse metalik olmayan minerallerin üretimini açık işletme olarak yapmak istiyorsa yine bu kanuna göre izin alması gerekir. (Agrega Kaynakları Kanunu) ise doğal gaz, petrol ve agrega malzemelerine uygulanır. Ancak arazide bir çakışma veya çelişki olduğu takdirde çözüm için Maden Kanunu hükümleri geçerlidir.

Kapatma Planı

“Kapatma”, faaliyetlerin askıya alınması, ileri aramaların durdurulması, işletmenin ve üretimin durdurulması anlamına gelir. “Kapatma planı” da bu işlerin sırasıyla yapılmasını ve alınacak önlemleri gösteren plandır. Kapatma için müracaat direktöre yapılır. Direktör 45 gün içinde Kapatma Planı’nın kabul edilip edilmediğini madenciye bildirir yahut yeni bir plan yapılmasını ister.

Maden Alanlarının Rehabilitasyonu

Bir işletmeci, bir madeni kapatma planı versin veya vermesin, bu kapatma planı uygulamaya geçsin veya geçmesin üretim esnasında dahi madenin rehabilitasyonu için “progressive rehabilitation” uygun önlemleri peyderpey almak zorundadır.

Sahanın veya Maden Haklarının Terk Edilmesi

Bir lisans sahibi, maden ruhsat sahibi, işletme hakkı sahibi veya herhangi bir maden hakkı sahibi, bu hakkını veya

madeni veya sahayı terk etmek, bırakmak istediği veya bu hak iptal edildiği, geri alındığı veya bir şekilde sonlandırıldığı takdirde, sahada bulunan her hangi bir yapı, makina, tesisat, eşya, malzeme ve çıkarılmış cevheri hemen alabilir. Pasa ve atıkları da 6 ay zarfında kaldırabilir.

Ancak izinsiz (unpatented claim) sahadan üretim yapılmış ise o maden veya cevher devlete intikal eder.

Yukarıda birinci paragrafta yazıldığı şekilde ve müddeti içinde kaldırılmamış bina, eşya, tesisat, makina ve malzeme ile atıklar ve tailingler, Bakan başka türlü talimat vermediği takdirde, 2 yıl içinde satılır.

Maden Sahalarında Vergilendirme

Yüzey haklarından ayrı olarak her türlü maden ruhsatı, arazisi ve her türlü maden hakkı “maden arazi vergisi”ne tabidir. Bu vergi her türlü maden sahası ve maden hakkı için yönetmeliklerde belirtildiği şekilde yıllık olarak hesaplanır. Verginin, tahakkuk ettiği ve bildirildiği tarihten itibaren 60 gün içinde ödenmesi gerekir.

Bakan uygun gördüğü takdirde bazı sahaların vergisinde indirim yapabildiği gibi, bazı sahaları vergiden muaf tutabilir. Bakanın kararı kesin ve nihaidir.

İşletme Ruhsatı alınmış sahalar ve maden hakları bu vergiden muaftır.

Verginin tebligata rağmen ödenmemesi halinde maden ruhsatı ve diğer haklar iptal olur.

Elmas Madenleri

Maden Kanununda “Elmas Madenleri” için ayrı hükümler vardır. Bu madenlerin vergilendirilmesi ve alınacak “Devlet Hakkı” üzerine ayrı hükümler getirilmiştir. Elmas madeninde devlet hakkı madenin yıllık üretiminin net değeri üzerinden % 13 olarak belirlenmiştir.

Ontario’da İkamet Etmeyenler

Ontario’da ikamet etmeyenler bir maden hakkı elde etmişlerse kendilerini Ontario’da temsil edecek bir vekil (temsilci) tayin etmeli ve Ontario’da bir adres vermelidirler.

Bir maden sahasında peşinen yıllık ücret ödemek suretiyle bir Kullanım İzni (Üretim Faaliyet İzni) alınabilir. Böyle bir izin yalnız madencilik faaliyetleri için kullanılır.

Bir maden sahasının tescilinden sonra, ruhsat sahibi o sahada her yıl yönetmelikte öngörülen bir miktarda faaliyet göstermek (zorunlu değerlendirme çalışması yapmak) veya o faaliyetin bedeli kadar bir ücreti devlete ödemek zorundadır. Bir grup sahada müşterek yapılan faaliyet masrafları sahalar arasında bölüştürülebilir.

Page 32: EYLÜL 2012 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ 1 · 2012. 11. 7. · 6 sektÖrden haberler bÜltenİ eylÜl 2012 eylÜl 2012 sektÖrden haberler bÜltenİ 7 tÜrkİye’den madencİlİk

62 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ EYLÜL 2012 EYLÜL 2012 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ 63

ANILARLA MADENCİLİK

ürkiye Madenciler Derneği’nin 1948 yılındaki kuruluşundan bu yana Yönetim Kurulu’nda görev almış büyüklerimizin (ki bunlar madenciliğimizin önemli kişileri olmuşlardır) yıllara göre listesini

belirleme çalışması yaparken “Yönetim Kurulu Karar Defteri”ni inceliyordum. Göz gezdirdiğim bazı kararlar nazarı dikkatimi çekti. Onları okurken geçmiş gözlerimin önüne geldi. Madencilik tarihimizin bilinmesi, kimisini şahsen tanıdığımız, kimisini ismen duyduğumuz büyüklerimizin hatırlanıp anılması ve Derneğimizin bu gün olduğu gibi geçmişte de ne kadar önemli görevler başarmış olduğunun bilinmesi isteğiyle, madenciliğimiz açısından önemli ve nirengi noktası oluşturacak bazı toplantı tutanaklarını dergimizde yayınlamayı düşündük.

Bu notlar hem güzel birer anı hem de tarihe not düşülmesi açısından önemli birer vesika mahiyetindedir. Örneğin aşağıda vermiş olduğumuz toplantı tutanağından Derneğimize hükümetçe (Maden Üretimi Tescil Makamı) “İhracatta fiyat onaylama kurumu” yetkisinin verildiğini görüyoruz. Ayrıca ifadeler bugünkü konuşulan Türkçe ile o günlerdeki dilimizin farkını, dildeki gelişim ve değişimi de göstermektedir.

Bu gün için ne yazık ki daha eski tarihli karar defterleri elimizde yoktur. Onun için 1961 yılından başlıyoruz. Zaman zaman bu tutanaklara dergimizde yer vereceğiz. Karar defterinin kapak sayfasının ve el yazısı ile yazılmış diğer sayfalarının fotoğrafını yanda göreceksiniz.

Önce Noterce onaylanan kapak sayfasını tanıtayım:

T. C. Beyoğlu Yedinci Noterliği’nce onaylanmış defterin No.su: 10492Defter Sahibinin unvanı: TÜRKİYE MADENCİLER DERNEĞİİş adresi: Beyoğlu İstiklâl cad. Arda Ap. No: 471/1Vergi Dairesi: Beyoğlu .... Hesap Dönemi: 1961Defterin Cinsi: Karar Defteri ... Sayfası : 395Üstte 2 adet 10 kuruşluk “Yeşilay Pulu”Sol altta: 5 TL. lik ve 1 TL. Lik Harç Pulu Sağ altta: 20 Kuruş ve 25 Kuruşluk Damga Pulu üzerinde Tarih: 28. Aralık . 1960 Beyoğlu 7 nci Noteri HAKKI MÜFTÜOĞLU (İmza)

KARAR DEFTERİ

TMELİH TURHANMaden Yüksek Mühendisi

Gündem

1- Hurdacılık Kolektif Şirketi’nin Çinko külü satışı hakkında İlmî Müşavirin (Bilimsel Danışmanın) mahrem takririnin (gizli raporunun) okunması ve bu takrirle vaki teklif (bu raporla yapılan öneri) hakkında karar alınması.

2- İ. R. Berent’in 24.12.1960 tarihli yazısı ile bildirdiği (Demir Cevheri İstihsal ve İhracatçıları Derneği) konusunda görüşme ve gerekirse lüzûmlu kararın alınması.

Hazır bulunanlar: Bedri Bekiroğlu, İhsan Ruhi Berent, Hadi Yener, Orhan Brand, Naim Kromer, Reşit Gençer.

1- Celse (oturum) saat 11’de Bedri Bekiroğlu’nun

başkanlığında açıldı. Gündem mucibince (gereğince) müzakerelere geçilerek Hadi Yener’in takriri (raporu) okundu. Umumi kâtip (Genel Sekreter) F. (Fuat) Denker bu konuda gerekli izahatı verdi. Hadi Yener ilmî müşavir olarak bu işin fiat tekevvünü (oluşması) ile safahatını (safhalarını) anlattı.

Bedri Bekiroğlu, bu işe muttali bir heyet (öğrenmiş, bilgi edinmiş bir topluluk) olarak, bildirmemek durumunda mıyız, değil miyiz? Sorusunu sordu. Orhan Brant kese kâğıt içinde verilmiş numunenin mucibi ihticac (kanıt) olup olamayacağı üzerinde durdu.

Hadi Yener işi durdurmak hakkına sahip olmamakla beraber, bilahare (daha sonra) duruma vakıf olunca (öğrenince) bunu gerekli makamlara da bildirmek mecburiyetinde (zorunluluğunda) bulunduğumuzu tebarüz ettirdi (belirtti).

İ.R. Berent, bu maddeyi tescil (kayıt) edecek miyiz? (resmileştirecek miyiz? Anlamında) Etmeyecek miyiz? Bunu tetkik etmemiz bir tarafa, bu konuyu bildirip bildirmemek hususunda O. Brand’ın fikrine iştirak ettiğini (katıldığını) açıkladı.

Neticede müzakerenin kifayetini (yeterliğini) açıklayan başkan B. Bedri Bekiroğlu mevzuun (konunun) münasip bir surette (uygun bir şekilde) Ticaret Bakanlığı Dış Ticaret dairesine arzı (sunulması) hususunu (konusunu) oya koydu. Ve neticede Hurdacılık Kollektif Şirketi mümessilinin İdare Kurulundan Hadi Yener, İ.R.Berent ve O. Brand’tan

müteşekkil (oluşan) heyete izahat vererek tenvir etmesinin (aydınlatmasının) istenmesine ve bu hususta davetine karar verildi.

2- İ.R.Berent’in 24.12.1960 tarihli yazısı okundu. Malûmat edinildi (Bilgi edinildi). Yeni talimatname genç derneğimize Tescil Merciliği (Sicile Kayıt Yetkisi Olan Makam) vazifesini (görevini) verdiğine göre üzerinde durulmamasına karar verildi.

İmza İmza İmza İmza İmzaOrhan Brand İ.R.Berent Naim Kromer Hadi Yener Bedri Bekiroğlu

İşte Karar TutanağıToplantı: 10 Ocak 1961 Saat: 10.30

Page 33: EYLÜL 2012 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ 1 · 2012. 11. 7. · 6 sektÖrden haberler bÜltenİ eylÜl 2012 eylÜl 2012 sektÖrden haberler bÜltenİ 7 tÜrkİye’den madencİlİk

64 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ EYLÜL 2012 EYLÜL 2012 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ 65

Page 34: EYLÜL 2012 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ 1 · 2012. 11. 7. · 6 sektÖrden haberler bÜltenİ eylÜl 2012 eylÜl 2012 sektÖrden haberler bÜltenİ 7 tÜrkİye’den madencİlİk

66 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ EYLÜL 2012 EYLÜL 2012 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ 67

Dergimizin reklam koşulları ve ücretleri konusunda bilgi almak için 0 212 245 15 03 numaralı telefonu arayabilir veya [email protected] adresine mail atabilirsiniz.

İstiklal Caddesi Tunca Apartmanı No: 233/1-1 Beyoğlu-İstanbul/TürkiyeTel: +90 (212) 245 15 03 Faks: +90 (212) 293 83 55

[email protected] • www.turkiyemadencilerdernegi.org.tr

TÜRKİYE MADENCİLER DERNEĞİSEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ

Page 35: EYLÜL 2012 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ 1 · 2012. 11. 7. · 6 sektÖrden haberler bÜltenİ eylÜl 2012 eylÜl 2012 sektÖrden haberler bÜltenİ 7 tÜrkİye’den madencİlİk

68 SEKTÖRDEN HABERLER BÜLTENİ EYLÜL 2012