erciyes Üniversitesi sosyal bilimler enstitusu...
TRANSCRIPT
,========·~~
~
ERCiYES ÜNiVERSITESi SOSYAL BILiMLER ENSTiTUSU
DERGiSI
KAYSERİ-19 8 7
SAYI . ı . ,;·
. .
. .
..
. . ·'
. .
ı lı •
İSLAMiYETİN DOGUŞU SIRASINDA ARAPLARDA VE. TtRKJ '~RDE TOTEMCİLİK ·vAR. MIYDI?
Yrd. Doç. Dr. A. Vehbi ECER '
TOTEMCİLİK NEDİR?
Bazı tarihçiler ve sosyoloğlar dinlerin ilki veya ilkel din olarak totemcilıği (toter~ıi:ım'i) kabul ederler. Bunlara göre totemcilik bir dindir ve bu ilk din (1) <<k!an'> denilen bir kabile teşkilatının bölümlerindrn birin? meydana getiren aile birimleri grubunun inancını oluşturur. Totemciliğin ilk din oluşuna karşılık, totemciliğe inanan cemiyet de ilkel toplumdur (2) . Prof. Dr. Mehmet Taplamacıoğlu totemi: «klanlann atası sayılan ve bu sıfatla kutsal tanınan hayvan, bitki veya cansıza verilen addır. » şeklin
de tarif eder (3). Dinler tarihçilerinden Felicien Challeye iıse kıta
bının (Le Totemisme) Taterneilik başlığı altındaki bölümde şöyle bir tarif verir :
n Erciye~ üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi L Orhan Hançerlioğlu, Felsefe Sözlüğü, İstanbul, 1970, 63, 205 2. Totem, taterneilik ve khln hakkında kısa açıklamalar için bakınız; Han
çerlioğlu, 63, 205, Paı;s Tuğlacı, Okyanus- Ansiklopedik Sözlük, İstanbul, 1972, IV, 1588; VI, 2894; Yeni Türk Ansiklopedisi, İstanbul, 1985, V, 1876, xı, 4167-4168 Özer Özankaya, Toplumbilim Terimleri Sözlüğü, Ankara 1984, 90, 92, 178, 197; Dr. Hilmi Ziya Ülken, Sosyoloji Sözlüğü, İstanbul, 1969; Hikmet Tanyu, «Totem Totemizm ve Tabu üzerine Yeni Araştırmalar,» A.Ü.İ.F.D., Ankara, 1983, sayı: 26, 155 -172
3. Mehmet Taplamacıoğlu, Din Sosholojisi- Giriş, Ankara, 1968, 71; Aynı
tarif için bak: Mehmet Taplamacıoğlu, Din Sosyolojisi Ankara 19-5, 78
' 103
ı<Totemizm, adına klah denilen insanlar grubunu toteni diye a.dlandırı ları bazı çeşit kutsal ~aratıklara veya bazı kutsal şeylere bağlayan dindir ( 4) .»
Totemizm to te 'n, ma na, ve ta b u fikirlerine dayanır. Bir kHm ın bütün fertlerirıin kutsal saydıkları yaratıklar ve şeyler .olan totem yenebilen, zararsız veya tehlikeli ve korkunç bir hayvan olabileceği gibi bazan da bir bitki veya yağmur, su gibi bir ta lJiat gücüdür. (5).
Totem, kUm adı verilen cemiye-tte bütün fertlerin taşİdığı müşterek bir addlr ve onları birleştirir. Bir kl&n, tateminin adıy~a tn.nmır. Klan üyeleri de totem'i ata tanırlar; başka ifadeyle, kliın liyeleri ·kendilerinin toiem soyundan geldiklerine inanırlar. Totem klanın atası olduğu kadar, onun kuruyucusudur .da. Klan halkına zor arılarda yol gösterir ve onları korur. Bu sebeple aynı totem mensupları totemlerini öldürmemek, etini yememek veya ondan herhangibir şekilde faylanmamak yönlerinden bir kutsal yasak al tındadırlar. ( 6) .
Klim üyeleri kendilerinin bir totemden geldiklerine inanırlar. ve bir totem gıbi klam oluşturan kişiler de kutsaldırlar. Bu kutsallık ana tarafından int.ikal etmektedir ve bu kutsiyete binaen <caynı toteme mensup olanlar birbirleri ile cinsel münasebette bulunamazlar, birbirle;·iyle evlc.nemezler. Bu totem ile ekzogami (Exogamfe) denen (7) kaidenin de beraber bulnduğunu gösterir (8). Prof Dr. Mehmet Taplamacıoğlu'nun ifadesine· göre: «Toteınizm'in ayırdedici nitelikleri, ana tarafından akrabalık, dış. evlen'Ue, totem inancı, mantık öncesi zihniyet, ortaklaşa mülk ve paraz.it ekonomi olarak özetlenir (9) »
Totemle klan fertlerini birbirine bağlayan ve hepsinde müş,.
te.rek olduğu kabul edilen, kutsal, sayılan, sevilen ve korkulan güç
4. Felicien Challey, Petite Histoire Des Grandes Religions, Paris, 1947, 15 S. Challey, 16;S. Freud, Totem ve Tabu, Çev: Niyazi Berkes, İstanbul, 1971,7 6. Challey, 16 -17; Freud, · 7; Annemaric Schimmel, Dinler Tarihine Giriş,
Ankara, 1955, lO, Taplaınacıoğlu, Din Sosyolojisi, 78- 79; Taplamacıoğlu, Giriş 72
7. Exogamie -Dış (.Vlenmt' 8. Freud, 8·9 9. Taplamacıoğlu, Din Sosyolojisi, 79
104
ve niteliklerden oluşan cevhere m a.n a denir (10) Mana, tabiat üstü, belirli bir nesne üzerinde sabit olmayan bir kuvvet ve etkidir (10).
Totemizmde ayrıca t a b u yani yaıSak fikri de vardır. Tabu, baz1 veylerin, bazı işlerin yasak olduğuna delalet eden kuruluş ifade eder (ll) ve bunun amacı kutsal olanı olmayandan ayırmak
tır. Prof. Dr. Annemari Schimmel tabu hakkında şu öz. bilgiyi verir:
«Tabu, tam bir sa;.~i i·ıastalık gibi ona dokunun insana sirayet edip onu da tabn haline ge' irir. Bunun için insan, bir tabu'ya dokundu mu, derhal ınüşkil ve mufassal temizleme ve tasfiyeler icra etmek mecburiyetinde kalır. Tabuyu ihlal eden otomaLik ol~rak cezalandırılır: eğer yaptığı günahın farkına vanrsa, autosuggestion (12) sayesinde ölür; eğer günahı ile cemaate zarar vermezse, cemaatin intikamı onu öldürür. Tabuya dokunmak gibi hadiselere mani olmak üzere pek komplika ayinler gelişmiştir (13.»
Totem yenmez, çünki kutsaldır. Tomemin taş ve tahta parçalnından ya}Jılan tasvirine ş u r i n g a denilir. Totcm g1bl ··;e kHin üyeleri gibi şuringalar da kutsaldır. Durlillel•l1, Di.N HAYATININ İFTİDAİ ŞEKİLLERİ adlı meşhur eserinde şuringalar hak· kında bilgi verdikten sonra, kitabının ikinci bölümünde §U açıkla
mayı yapar:
«Mukaddes olan ~ey, yalnız tatemin resimleri değildir. Bir takım hakiki mevcudat da vardır ki onlarda totem ile haiz oldukları münasebat· (ilişkiler) hasebiyle birer mevzu-i ayin teşkil edericr. Mevcudat, herşeyden evvel totem nev'inden olan hayvanat ile itianın efradıdır. Tatemi irae eden resimler ve çizgiler dini hissiyat uyandırdığı için bu resimlerin tasvir ettikleri şeylerin de bir dereceye kadar aynı hassayı haiz olmalan tabiidir (15) »
10. Taplamacıoğlu, Din Sosyolojisi, 220 11. Bak Challey, 18 - 19 12. Autosuggestion, kendi kendine telkin anlamına gelir 13. Schimmel, 10-11; Ayrıc~ bak: Taııyu, aynı makale 14. Bak:Durkheim, Din Hayatınlll İptidai Şekilleri, Çev: Hüseyin Cahit,
İstanbul, ?, I, 211-237 15. Durkheim, I, Z39
105
Totemcilikte ahiret inancı ve dolayısıyla ahirette sorgu-suai inancı olmadığı gibi, ruhun ölmezliği ve ata ruhlan inançları da mevcud değildir. Totemcilik, metafizik ve idealden mahrum bir inanış tarzıdır (16)
ARAPLARDA TOTEMCİLİK
Araplarda, islamdan önce, totemizmin varlığına inananlar mevcuddur. Araplar arasında totemizmin varlığının ileri stirülmesinin sebepleri kabile adlarının hayvan bitki gibi şeyler olınaısıdır. Gerçekten de İslam öncesi arapların Benu Kelb (köpekoğulları), Ben u Esed (Aslanoğulları), Ben u Kureyş (Kopekbalığı oğulları),
Ben u Salebe (tilkioğulları), Benu Hanzale (acıkarpuzoğulları) ... gibi adlarla anıldıklarını biliyoruz. Bu adlar, kabilelerin hayvan veya bitkiden geldiklerini belirtmektedir. Prof. Dr. Mehmet Taplamacıoğlu, bu isimlere dayanarak araplarda totemizmin varlığına şu cümlelerle işaret eder.
<<Araplarda kabileye adını veren totem ya bir hayvan, ya bir bitki veya tabii bir nesnedir. Fakat çok defa totem bir hayvandır. İslamdan önceki araplarda kabile adlarını incelediğimizde bunların, arslan, kaplan, köpek, köpek balığı gibi hayvan adları
·olduğu görülür... ( 1 7) »
Araplarda (cahiliya çağınqa) ahlaksızlığın her çeşidi, puta tapıcılığın hepsi vardır. Araplar yıldıza, aya, taşa, kayaya, puta tapmışlardır (18). Ancak cahiliye çağı inanışları ile totemizm ara
. sında ilişki kurmak bizim kanaatimizce, mantıken mümkün görülmemektedir. Kabile adları toteınizmin varlığını iddiaya yeterli değildir. İslam öncesinde araplar, hayvan veya bitkilerden geldik· lerini belirten kabile adlarını kullanmışlar ve müslüman olduktan sonralarıda bu adlarla anılmaktan gurur duymuşlardır. An-
16. Taplamacıoğlu, Din Sosyolojisi, 83 17. Bak:Taplarrıacıoğlu, Din Sosyoloji, 84: Arap kabileleri ve kabile adlan
ile ilgili olarak bakabilir: Ömer Rıza Kehhiile, Mu'cemu Kabail İl-A
rab, Beyrut, 1968, I-IIJ. 18. İslam öncesi arap putl:m ile ilgili olarak bakınız : Neşet Çağatay, İs
lamdan Önce Arap Tarihi ve Cahiliye Tarihi, Ankara, 1963, Çağatay, 100 Soruda İsW.ın Tarihi, Ankara, 1972;Çağatay Makaleler, Konya, 1982; lsmail Hami Danişmend; İzahlı İslam Tarihi Kronolojisi, İstanbul, 1960, Corci Zeydan, Medeniyet-i İslamiye Tarihi, Çev:Zeki Megamiz, İstanbul 1330, I-V; Tahir Olgun, Müslüınanhkta İbadet Tarihi, İstanbul, 1947
106
cak, daha önce zikrettiğimiz totemizmin hukuki ve sosyal vasıflanyla ve diğer özellikleriyle İslam öncesi arap inançlarını ve toplumunu kar§ılaştırırsak totemizmin varlığı iddiası havada, dayanaksız kalır. Şöyle ki:
ı. Araplar kendi kabile adlarını verdikleri hayvanıara tapnıamışlardır. Peygamberimizin soyu olan Benu Kureyş veya Benu Fihr (köpekbalığ1 oğulları veya kaya oğulları) köpekbalığına
ve kayaya, Benu Kel!.J (köpekoğulları) köpeğe, Benu Sa'lebe (tilkioğuiları) tilkiye tapınmamaktadırlar. Benu'l-Esed (aslanoğul
ları) da aslana tapmadıkları gibi bu hayvanları avlamıŞlar, öldürmüşler hatta mecbur kalınca tapındıkları şeyleri bile yemişlerdir.
2. Araplarda m0cburi bir dış evlenme yoktur. Kendi boylarından kadın ve erkekler birbirleriyle evlenmişlerdir.
3. Totemizmin aRsine araplarda ana tarafı VP. kadın horla mr, akrabalıkta kadın tarafına önem verilmez.
4. Araplarda bazı belgelerde (parazit) asalak ekonomiye rastlamak mümkün 'Jlmakla beraber, medenilik ve kültür seviyelerinin üstünlüğünü gösteren ziraat ve ticaretin geçim kaynağı olduğunu unutmamak lazımdır.
5. Cahiliye çağı arapları arasında geniş aile sistemi olmakla berabE>r kabile ortak mülkiyetinden çok ferdi mülkiyetın bulunu-
Mustafa Fayda, lslamiyetin Güney Arabistana Yayılışı, Ankara, 1982; İbn ül-Kelbi Putlar Kitabı, Çeviren ve metnini neşreden: Beyza Bilgin, Ankara, 1969; M.Şemseddin, Kabl el-İslam Araplar ve Tedeyyünleri, D.l. F.M., İstanbul, 1926, sayı:3,112-176 t;Jn Kuteybe, El-Maarif, Beyrut, 1960; Hüseyin Atay, «İslamdan Önce Arap Yarımadasında Putperestlik ve Yayıhşı,» A.Ü.İ.F.D. Ankara, 1957, Sayı:4, 80-88; Dr. Hasan İbrahim Hasan, Tarih Ül-İslam, Kahire, 1964 (8. baskı), I, 69-74; Ebu Hanife ed-Dineveri, el-Ahbar üt-Tıwal: Taberi, Milletler ve Hükümdarlar Tarihi, Çev: Zakir Kadiri Ugan-Ahmet Temir, İstanbul, 1965, I ve II. cildleri; İbn Hlşam, Hz. Muhammed'in Hayatı, Çev:İzzet Hasan-Neşet Ça~atay, Ankara, 1971, I; Mes'udi Müruc üz-Zeheb;et-Tenbih ve'l-İşraf, Beyrut,? Belazur i. Fütuh ül-Büldan, Çev: Zakir Kadiri · Ugan, İstanbul, 1955, I-II: Philip K. Hitti, Siyasi ve Kültlırel İslam Tarihi, Çev: Salih Tu~, İstanbul, 1980, I-IV; Muhammed b.İshak b.Yesar, Bi-Kitab il-Mübtede' ve'l· Meb'as ve-1-Magazi, Yayma hazırlayan: Muhammed Hamidullah, Konya 1981.
107
~u dikkatimiz çeknıektedir. Totemizmin bulunduğu klan aile sisteminde ferdi mülkiyet bulunmadığı için bu özelliği araplarda göremiyoruz.
Kanaatımizce araplarda totemiznıin varlığını söylemek, tote,_ mizmin bütün yönlerini düşünmeden ve İslam öncesi arap cemiyetindeki dini sosyal ve iktisadi hayatı ara.~tırmadan verilmiş a· cele bir hüküm durumundadır. Araplarda kabile adiarına isim olarak kabuledilen varlıkların özellikleri mevcuddur ve bu özelliklere bir;.aen bu adlarla arnlmaktan şeref duymuşlardır. Kaya (fihr) düşınan karşısında taş gibi sarsılmaz o~mayı, esed (aslan) aslim g!bi yenilmez olmayı, köpek (kelb) sadakat sahibi olmayı.. temsil eder. Bu iyi yönlerinden dolayı da bu varlıklan kabile adı olarak ata olarak kabul etmişlerdir (19).
TÜRKLERDE TOTEMCİLİK
Türklerin en eski dinleri hakkında bilginlerimi?in farklı görüşleri olmuştur. Türklerde totemizmin varlığına İnananlar, bu inanca, bazı tarihçilerin türk boylanyla ilgili olarak sıraladıkları o n g u n'lardan (20) Türk türeyiş destanlannda k ur d'un ata olarak takdirninden hareketle varrrıışlardır. Ziya Gökalp, ccTürk Medeniyeti Tarihinnde Türk Totemizmi (21) genel başlığı altında konuyu anlatır ve Türk Destanlarını klan yapısına göre açıklar.
Prof. Dr. Mehmet Taplamacıoğlu ise: «Eski TÜrklerde de tatemdininin izlerine rastlanmaktadır (22) » cümlesiyle, Türklerdeki tötemizınden kuşkusunu belirten bilgin Prof. Dr. Rasonyi de cıboz
kurt, kökbörü, turul, yılan ... » gibi totem adları sıralamaktadır
l23). Prof. Dr. Mehmet Ernz de ccMilli Kültürümüz ve Meselelerimiz» adlı kitabında ccTürk İçtimai Hayatında Totemizmin İzleriı> başlığı altında, totemizmin Türklerde varlığından hareketle ko-
19. Muhammed Taw!t et-Tand, İslam Felsefesi' Ders Notları, Ankara, ü. İlahiyat Fakültesi 1977-1958 ders yılı)
20. Mesela tarihçi Reşidiiddin (Bak:Prof. Dr. L.Rasonyi, Tarihte Türklük, Ankara, 1971, 29) ile Ebu"I-Gazi Bahadır Han, Seçere-i Terakimesinde Oğuz Han m torunlannın damgaları ve kuşkularından bahseder. Bak: E. Bahadır Han, Türklerin Soy Kütüğü, hazırlayan:Muharrem Ergin, İstanbul,?, 48-52. ·
21. Ziya Gökalp, Türk Medeniyeti Tarihi, Hazırlayan:. İsmail Aka-K. Yaşar Kopranıan, İstanbul, 1.976, 52 vd.
22. Mehmet Taplamacıvglu, Din Sosyolojisi, 84 23. Rasonyi, 22
108
ııuyu inceler (24). Ona göre Ord. Prof. Dr. Zeki Velid.i Togan, Abdülkadir İnan ve kendileri taterneiliğin Türklerde varlığına, Prof. Dr. Hikmet Tanyu ve Prof. Dr. İbrahim Kafesoğlu ise totemizmin olmadığına inanmaktadırlar. (25) . Toteınizmin olmadığına inananlar arasında Prof. Dr. Bahaeddin Ögel, Prof. Dr. Orhan Türkdoğan, İsmail Hami Danişmend, Doç. Dr. Şaban Kuzgun, Yrd. Doç. Dr. Kemal Göde, Yrd. Doç. Dr. Abdurrahman Küçük, Yrd. Doç. Dr. Harun Güngör ... gibi isimler saymak mümkündür. (26)
Prof. Dr. İbrahim Kafesoğlu, ESKİ TÜRK DİNİ adlı müstakil eserinde, Türkler arasında totemizmin varlığın iddia edenlerin delillerini anlattıkian ve tenkidini yaptıktan sonra << .. Herhangibir toplulukta bazı =ııayvanlara saygı duyulması, o topluluğun totemci kUmdan ibaret olduğuna delil ~Sayılmamaktadır» der (27) Bu sahada müstal~il eserler yazmış bulunan Dinler Tarihi Profe· sörlerinden Hikmet Tanyu ise son makalelerinden birinde konumuzia ilgili olarak şunları yazar:
«İlmi birbelge olmadan, bu konuda ciddi bir araştırma yapılmadan, bazı efsanelere karışmış hayvanları, bazı cesur ve güçlü hayvı:tnları Türklerin toteıni olmuş gibi saymak ilmen hatalıdır.
Bu bakımdan Kurt'u, atı, kartalı, koyunu, geyiği ... vb. Türklerin totemi olmuş gibi görme~ ilmi isbattan uzaktır. Türklerin klan devri on bin yıl önce geride kalmıştır. Hunlar zamanında büyük ülkeler fethedilmiş, ~üyük ordular vücuda getirilmi§tir. Bu zamanlar da Türklerin kendilerine mahsus bir takım adet ve inançları yanında dini bir sisteme sahip olduklarına dair elde bulunan belgeler 3.000 yıllık bir geçmişe sahiptir. Bu da Gök Tanrı (Yüce Ulu Tanrı, Tengri) inancı ve onunla ilgili olarak bir takım törenler, kurbanlar, kutsal tanılan bayramlarla bağlantılı inançlardır.
Bir varlığı, bir cismi veya herhangibir k~ veya hayvanı takdir edip övmek veya benimsemek, onu cesaret sembolü gibi görmek mahiyet bakımından totemizmden farklıdır... (28) ıı
Şimdi, Türklerde totemizınin neden olmadığı konusunun ayrıntılarına geçebiliriz:
24. Mehmet Eröz, Milli Kültürüm~ ve Meselelerimiz, İstanbul, 1983, 26-41 25. Eröz, ll 26. Bu konudaki tartışmalar için_ bakınız: A. Vehbi Ecer, Türklerin Eski Di
nl Hakkında Söylenenler, Töre Dergisi, Aralık/1982, Sayı.l39. 27. İbrahim Kafesoğlu, Eski Türk Dini, Ankara, 1960, 16 28. Hıknıet Tanyu, <<Toteın Totemizm ve Tabu üzerine Yeni Araştırmalar;
Ankara ü. İlahiyat Fakültesi Dergisi, Ankara, 1983, Sayı:26, 155 -172.
109
ı. Türk türeyi.ş destanlannda «k urt-ata)) nın bulunuşu ' doğrudur. Kurt, Tü,.kler arasında saygıdeğer bir hayvandır. Kurt Türklerin annesi, atasıdır ve Oğuz Han'a yol gösteren, gök yeleli göktüylü, devlet sempolü kutsal variıktır. Kurt bir veya iki Türk boyunun değil, bütün Türk Boylannın saygı duyduğu, kutsal saydığı, fakat asla tapmadığı (totem gibi ayıncı değil) birleştirici
bır SE;mboldür. Ongun'lar ise, Türk Mıllı olmayan, Mogollardaıı
geçme işaretleridir. Ayrıca klanda her ferdin totem adım taşımasına rağmen, Türklerde her ferdin ve ailenin ayn ayrı adının olduğunu unutmamalıdır.
2. Türklerde kan akrabalığı vardır. Başka boylardan evlenme ve evlenınerne mecburiyeti yoktur. Bir insan kendi boyundan biriyle de evlenebilir.
3. Türklerde bata hukukunun ağır bastığı, fakat araplardaki gibi kadının hiçe sayılmadığı bir aile düzeni vardır. (29)
4. Türklerde asalak bir ekonomi olmadığı gibi Türkler, sadece, göçebe bir toplum düzenine· de sahip değildi. Tarım, hayvancılık, dokumacılık. gibi mesleklere sahip, köy ve şehir hayatı da bulunan bir cemiyet halindeydiler (30) .
5. · Türklerde klan aile sisteminin aksine özel mülkiyetın varlığı bilinmektedir (31)
6. En .önemli noktalardan biri de Türklerde ahiret, öldükten sonra devam eden bir hayatın varlığı fikrinin bulunuşudur. Tote:nizmde ve klfm aile sisteminde ahiret düşüncesi kesin olarak bulunmadığı bilinmesine karşılık Türklerde öldükten sonra bir hayatın varlığını gösteren işaretler mevcuddur. (32) . Onuncu asırda yaşayan İbn Fadlan'ın Seyahatname'sinde verdiği şu bilgiler Türk lerdeki «öldükten sonraki h,ayatın varlığı» konusundaki inançlan nı çok güzel ortaya koyar :
29. Tahsin Ünal, Türkün Sosyo-Ekonomik Tarihi, Konya, 1985- 54 -65; İbrahim Kafesoğlu, Türk Milli Kültürü Ankara, 1977, 200- 203 Faruk Sümer Oguz lar, İstanbul, 1980, 392- 394.
30. Ünal, 133 vd.; Bahaeddin Ögel, «Türk Kültür Tarilli ve Mıİli Eğitim,» Milli Kültür Dergisi, .Mart/ 1977, Sayı:3, 155-172.
31. Türklerde «Mülk ortaklığı yalnız otlaklara ve hayvan sürülerine inhisar ederr. Bak:Kafesoğlu, Türk Milli Kültürü, 201
32. Osman Turan, Türk Cihan Hakimiyeti Mefküresi Tarihi, ! stanbul, 1969,1 ,51
ııo
<~Aralarından biri ölürse onun için ev gibi büyük bir çukur !\azarlar. Bundan sonra cesedini alıp, elbisesini giydirir, kuşağını ve yayını kuşandırırlar. Eline, içinde nebiz olan ağaçtan bir kadeh verip, önüne içinde nebiz bulunan ağaçtan bir kap koyarlar. Sonra büLün şahsi eşyasını getirip onunla birlikte bu oda gibi çukura koyarlar. Daha sonra ölüyü çukurda oturtup üzerini tavanla orterler ... Bundan srmra ölünün. hayvanlarının yanına varıp miktarına göre, birden yüze veya ikiyüze kadar olanını kurban olarak bldürüı ler. Onların etlerini yerler. Başlarını, ayaklarını ve de-
. rtıerini ve kuyruklarını bir tarafa ayırıp, bunları kesilmiş ağaçlar üzerine kabrinin başına asa.rlar,. Bunlar, «Ölünün cennete giderken bineceği hayvaniardını derler. Eğe:r ölen kimse, sağlığında insan öldürmüş kahraman biriyıSe öldürdüğü insanları sayılan kadar, ağaçtan suret yontup bunları kabrinin üzerine dikerler. «Bun onun hizmetçileridir. Cennette ona hizmet edecekler>> derler (33) »
Türklerde kurd'un saygıdeğer bir hayvan olarak görülmesinin ise totemcilikle bi~· ilgisi yoktur. Çünki, Prof. Dr. İbrahim Kafesoğlu'nun dediği gibi «Türklerde k ur d'un saygı görmesi ise, yüzbinlerce baş sürülerin otıadığı bozkırların korkulu hayvanı olmasından ileri geldiği düşünülebilir ki, bunun temelinde dini bir ~Mavvur keşfetmek güçtür (34) >>. Kurda Türk Tarihi'nin hiçbir devrinde tapılmamıştır. Gerçekte Türkler arasında madde şeklinde bir ilaha tapınmanın varlığı da gösterilemez (35). Prof. Dr. Bahaeddin Ögel bu konuyla ilgili olarak şunları yazar :
ııTürklerde Tanrı anlayışı da gelişmiş bir seviyede idi. Tanrının şekli ve biçimi hakkındaki tasavvurlar, zihinlerden silinmiş
ve manevi bir ruh anlamına girilmişti. Türklerin, Tanrının şekli
ile biçimini nasıl düşündü~lerini, yine en iyi olarak Göktürk yazıtlarında bulabiliyoruz. Onlara göre Tanrı, Tenriteg Tenri, yani Tanrıya benzer Tanrı veya kendine benzer Tanrı idi (36) »
Gene Göktürk Kitabelerindeki «Zamanı Tanrı yaşar, insanoğlu hep ölmek için türemiş (37) >> ifadesi Türklerin, ezeli, ebedi,
33. İbn Fadlan, Seyahatnarne, c;ev:P..amazan Şeşen, İstanbul, 1975, 36 34. Kafesoğlu, Türk Milli Kültürü, 249 35. A. Vehbi Ecer, Türklerin Eski İnançlarında İlahi Din İzleri, Töre Der
gi<;i, Şubat/1983, Sayı:141 , 62 - 64 36. Bahaeddin Cıgel. Türk Kültürünün Gelişme Çağları, İstanbul, 1971, II,
161; Türk Kültür Tarihine Giriş, Ankara, 1978, I, 59·68 37. Muharrem Ergin, Orhun Abideleri, İstanbul, 1970, 14
lll
zaman üstü, öncesiz-sonrasız bir Tann inancına sahip olduklan-. nı göstermektedir. Türkler VII. yüzyılda devrine ve komşulanna
göre gelişmiş bir Tek Tanrı inancının içindeydiler. Bu gelişmişlik ve semavi diniere benzer inanış izleri Türklerin müslüman olmalarını kolaylaştıran sebepler arasında sayılacaktır (38).
~. Anılan eserlerden başka bakınız:İbrahim Kafeso~lu, Türk Tarihi ve Kültürü Ankara, 1976, (MEB. YAYKUR ders kit~bı; Emel Esin, İslamiyet
ten Önceki Türk Kültür Tarihi ve İsiama Giriş, İstanbul, 1978; Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü, Türk Dünyası El Kitabı Ankara, 1976; Zeki Velidi Togan Umumi Türk Tarihine Giriş, İstanbul, 1946; Osman Turan, Selçuklular Tarihi ve Türk İslam Medeniyeti, İstanbul, -1977;Hakkı Dursun Yıldız, İslamiyet ve Türkler, İstaQbul, 1970; Bahaneddin Ögel, Türk Kültürünün Gelişme Çağlan, İstanbul, 1971, I-II; Türk Mitolojisi, İstanhul, 1971, I-II: İsHlmiyetten Önce Türk Kültür Tarihi, Ankara, 1962; Abdülkadir İnari, Eski Türk Dini Tarihi, İstanbul, 1976, Şaban Kuzgun, İslam Kaynaklarına Göre Hz. İbrahim ve Haniflik, Ankara, 1985; İsmail Hami Dani~mend, Türkler ve Müslümanlık, İstanbul, 1959; W.Barthold, Ortaasya Türk Tarihi Hakkında Dersler, Yayma Hz:Y.K. Kopraman-A.İ.
Aka, Ankara, 1975; Kemal Göde, «Tarih Boyunca Türklerde Din Anlayışı», Erciyes Dergisi, Temmuz, 1982, Sayı:55, 8-11; Bahaeddin Öğel, «Tür~ Kültür Tarihi ve Milli Eğitim», Milli Kültür Dergisi, Mart/1977, Sayı:3
19-20; İbrahim Kafesoğlu, «Türkler» İA, xı, 142 vd.; A. Vehbi Ecer, «0-ğuzlamada Tanrı Sevgisi-->, Kurultay. Dergisi, Nisan/ 1975, Sayı:5, 9-17, «Kayseri Raşid Efçndi Kitaplığında Türk Tarihi ile ilgili Yazma Eserler Milli Kültür Dergisi, Haziran, 1977, Sayı:6, 32- 35; Müslüman Olmadan Önce Araplarda ve Türklerde Totemizm Meselesi,» Töre Dergisi, Ekim/ 1977, Sayı:77, 17- 21; «Eski Türklerde Vahdaniyet,» Töre Dergisi, Ocak/ 1983, Sayı:14Ô, 73 -74; «Türklerin En Eski Dini Haniflik,» Töre Dergisi, Mart/1983, Sayı: 142, 73 -74; Turgut Akpınar, «Eski Türklerin Dini Tek Tanrı İnancı mıydı?», Tarih ve Toplum Dergisi, Mart/.1986, Sayı:27, 145-149; Abdurrahman Küçük, «İslamiyetten Önce Türklerde Tek Tann 1-nancı,» Boğaziçi Dergisi, Nisan/1984, Sayı:22, 28- 31; Hakkı Dursun Yıl
dız, «Türklerin Müslümanlığı Kabulii,» Kubbe altı Akademisi Mecmuası ,
Temmuz/1983, Sayı:3, 9- 23; Mircea Eliade, Histoire des Croyances et des Idees Religieuses, Paris, 19: Jean-Paul Roux. La Religion des Turc et des Mongols, Paris, 1984, Mircea Eliad, Traite d'Histoire des Religions, Paris, 1974, 62- 66
112