edirne saadet bülteni - eylül 2014

4
Eylül 2014 Demirkıran binlerce kişinin gelip, açıklamasında şunları gittiği bir yerdir. söyledi; Trakya üniversitesi, Adeta canlı bir ilçe öğrencileri, öğretim gibidir. Buna karşılık üyeleri, çalışan bu yerleşim yerinde personel, hasta ve cami bulunmaması hasta yakınları dikkate büyük bir eksikliktir. alındığında her gün Saadet Partisi İl Başkanı Ali Demirkıran Üniversitede en önemli ihtiyaçlardan birinin cami olduğuna dikkati çekerek yetkilileri bu konuda harekete geçmeye davet etti. Türkiye de Cami olmayan üniversite yok "Vatandaşlar, bizden rağmen somut bir Edirne'de Trakya konunun gündeme adım atılmadı. Üniversitesi'nde getirilmesini talep Finansmanı Diyanet şehrin mimari ediyor", diyen Ali İşleri Başkanlığı yapısına da uygun Demirkıran açıklamasını tarafından bir caminin en kısa şöyle sürdürdü; "Bizde karşılanacağı zamanda yapılıp konuyu Üniversite söylendiği halde, hala başta öğrenci yönetimine değişik bir hareket yok. Bu kardeşlerimizin vesilellerle duyurduk. işin daha fazla olmak üzere tüm Bugüne kadar sürüncemede halkımızın düşünülüyor, yapılıyor, bırakılmaması hizmetine yapılacak sözlerine gerekir. Fatih'in şehri sunulmalıdır" dedi. ÜNİVERSİTEYE CAMİ NE ZAMAN YAPILACAK ? “KURTULUŞ KENDİ DEĞERLERİMİZDE” ÜLKE “ALGI” YÖNETİMİ İLE YÖNETİLİYOR! Sokağa çıksanız ve karşılaştığınız insanlara “ülkemizin ne kadar borcu var” diye sorsanız, alacağınız cevap; Yüzde 90 oranında ülkemizin borcu olmadığını söyleyecekler. Oysa resmi kaynaklara göre Türkiye'nin iç ve dış borç toplamı 600 milyar doları aşmış durumda. İriş; “Ülkemizde yeni bir Cumhurbaşkanı seçildi. Bu seçim sonunda boşalan Başbakanlık görevine yeni bir isim getirildi. Yeni bir öğretim yılı başlıyor. Ana babalar bir yandan Eğitim masraflarını düşünürken, diğer yandan hızla yayılan Uyuşturucu/ Bonzai belası derin endişelere sevk ediyor. 12 yılda gelinen nokta korkunç! UYUŞTURUCU BONZAİ BELASI! Milli Görüş mensupları olarak diyoruz ki, “Yeniden Büyük Türkiye” ve adil temellere dayalı “Yeni Bir Dünya” hedefimiz mutlaka gerçekleşecektir. Bu hedefin gerçekleşeceğine tüm kalbimizle inanıyor ve bunun için bütün gücümüzle, canla başla çalışıyoruz.” Sayfa/2 Mustafa İRİŞ Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı İlyas Tongüç, su kaynakları üzerinde oynanan 'İsrail' tehlikesine dikkat çekti. Dünya üzerinde içilebilir su kaynaklarının çok sınırlı olduğunun altını çizen Tongüç, bu kaynakları da küresel Yahudi sermayeli şirketlerin kendi kontrollerine geçirmek istediklerini vurguladı. Bunun için bütün dünyada 'özelleştirme' adı altında gizli ve tehlikeli bir oyun oynandığına işaret eden Tongüç, Türkiye'nin de bu oyuna geldiğini bildirdi. Hükümetin Su Kanunu tasarısı hazırlayarak konuyu Meclis gündemine getirmeye çalıştığını vurgulayan Tongüç, uzun vadede suyun kontrolünün tıpkı bankacılık ve sigorta sektöründe olduğu gibi küresel şirketlerin kontrolüne girme tehlikesi bulunduğuna dikkat çekti. SU KAYNAKLARIMIZ DA SATILIYOR! Son günlerde ekmeğe yeni bir zam yapılması ile ilgili açıklamada bulunan Saadet Partisi İl Başkan Yardımcısı Şener Yüzer, “buğday fiyatları düşerken ekmeğe zam yapılmasını anlamak mümkün değil” dedi. Bilhassa bölgemizde bu yıl fiyatların iyileştirilmesi bir tarafa, buğday fiyatlarında düşüş yaşandığına dikkat çeken Şener Yüzer, “son 6 ayda ekmek fiyatlarına iki kez zam yapılarak 75 kuruştan bir liraya yükseltildi. Buna göre altı ayda ekmeğe yapılan toplam zam miktarı yüzde 33'tür. Buğday fiyatları çiftçiyi memnun etmediği gibi ekmek fiyatları da bilhassa dar gelirli tüketiciyi kara kara düşündürüyor. Aradaki fark kimin cebine giriyor” diye sordu. Buğday fiyatları düşerken EKMEĞE ZAM ÜSTÜNE ZAM! Türkiye'nin su kaynaklarının da AB dayatmaları sonucunda gündeme müktesebatı çerçevesinde özelleştirmeye getirilmektedir. Tasarı bu haliyle zorlandığını anlatan Tongüç, küresel Siyonist yasalaştığı takdirde güçlü sermaye yapılarına sermayenin buradaki asıl amacının ise hem su sahip uluslararası şirketlerin Türkiye'nin kıt kaynaklarını ele geçirmek hem de İsrail'in su olmakla birlikte stratejik öneme sahip su ihtiyacını karşılamak olduğunu kaydetti. kaynaklarını ele geçirerek hem büyük ticari Hükümeti bu konuda uyaran Tongüç, şu gelirler elde etmeleri, hem de bu vesileyle, değerlendirmelerde bulundu: “Bu kanun İsrail'in su ihtiyacını Türkiye kullanılarak Türkiye'ye bir gelir sağlamak amacından çok, karşılamaları pek ala mümkündür” dedi. AB'nin ortaklık müzakereleri çerçevesinde AB'NİN EMRİYLE ÖZELLEŞTİRİLECEK

Upload: saadet-partisi-edirne-il-teskilati

Post on 03-Apr-2016

243 views

Category:

Documents


2 download

DESCRIPTION

Her ay yayınladığımız bu bültende, Edirne'de yapmış olduğumuz çalışmaların ayrıntılarını ve gündeme ilişkin açıklamalarımızı okuyabilirsiniz.

TRANSCRIPT

Page 1: Edirne Saadet Bülteni  - Eylül 2014

Eylül 2014

Demirkıran binlerce kişinin gelip, açıklamasında şunları gittiği bir yerdir. söyledi; Trakya üniversitesi, Adeta canlı bir ilçe öğrencileri, öğretim gibidir. Buna karşılık üyeleri, çalışan bu yerleşim yerinde personel, hasta ve cami bulunmaması hasta yakınları dikkate büyük bir eksikliktir. alındığında her gün

Saadet Partisi İl Başkanı Ali Demirkıran Üniversitede en önemli ihtiyaçlardan birinin cami olduğuna dikkati çekerek yetkilileri bu

konuda harekete geçmeye davet etti.

Türkiye de Cami olmayanüniversite yok"Vatandaşlar, bizden rağmen somut bir Edirne'de Trakya konunun gündeme adım atılmadı. Üniversitesi'nde getirilmesini talep Finansmanı Diyanet şehrin mimari ediyor", diyen Ali İşleri Başkanlığı yapısına da uygun Demirkıran açıklamasını tarafından bir caminin en kısa şöyle sürdürdü; "Bizde karşılanacağı zamanda yapılıp konuyu Üniversite söylendiği halde, hala başta öğrenci yönetimine değişik bir hareket yok. Bu kardeşlerimizin vesilellerle duyurduk. işin daha fazla olmak üzere tüm Bugüne kadar sürüncemede halkımızın düşünülüyor, yapılıyor, bırakılmaması hizmetine yapılacak sözlerine gerekir. Fatih'in şehri sunulmalıdır" dedi.

ÜNİVERSİTEYE CAMİ NE ZAMAN YAPILACAK ?

“KURTULUŞ KENDİ DEĞERLERİMİZDE”ÜLKE “ALGI” YÖNETİMİ İLE YÖNETİLİYOR!

Sokağa çıksanız ve

karşılaştığınız insanlara

“ülkemizin ne kadar borcu

var” diye sorsanız,

alacağınız cevap; Yüzde 90

oranında ülkemizin borcu

olmadığını söyleyecekler.

Oysa resmi kaynaklara göre

Türkiye'nin iç ve dış borç

toplamı 600 milyar doları

aşmış durumda.

İriş; “Ülkemizde yeni bir Cumhurbaşkanı seçildi. Bu seçim sonunda boşalan Başbakanlık görevine yeni bir isim getirildi.

Yeni bir öğretim yılı başlıyor. Ana babalar

bir yandan Eğitim masraflarını

düşünürken, diğer yandan hızla yayılan Uyuşturucu/ Bonzai

belası derin endişelere sevk ediyor. 12 yılda

gelinen nokta korkunç!

UYUŞTURUCUBONZAİ BELASI!

Milli Görüş mensupları olarak diyoruz ki, “Yeniden Büyük Türkiye” ve adil temellere dayalı “Yeni Bir Dünya” hedefimiz mutlaka gerçekleşecektir. Bu hedefin gerçekleşeceğine tüm kalbimizle inanıyor ve bunun için bütün gücümüzle, canla başla çalışıyoruz.” Sayfa/2

Mustafa İRİŞSaadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı İlyas Tongüç, su kaynakları üzerinde oynanan 'İsrail' tehlikesine dikkat çekti. Dünya üzerinde içilebilir su kaynaklarının çok sınırlı olduğunun altını çizen Tongüç, bu kaynakları da küresel Yahudi sermayeli şirketlerin kendi kontrollerine geçirmek istediklerini vurguladı.

Bunun için bütün dünyada 'özelleştirme' adı altında gizli ve tehlikeli bir oyun oynandığına işaret eden Tongüç, Türkiye'nin de bu oyuna geldiğini bildirdi.

Hükümetin Su Kanunu tasarısı hazırlayarak konuyu Meclis gündemine getirmeye çalıştığını vurgulayan Tongüç, uzun vadede suyun kontrolünün tıpkı bankacılık ve sigorta sektöründe olduğu gibi küresel şirketlerin kontrolüne girme tehlikesi bulunduğuna dikkat çekti.

SU KAYNAKLARIMIZ DA SATILIYOR!

Son günlerde ekmeğe yeni bir zam yapılması ile ilgili açıklamada bulunan Saadet Partisi İl Başkan Yardımcısı Şener Yüzer, “buğday fiyatları düşerken ekmeğe zam

yapılmasını anlamak mümkün değil” dedi. Bilhassa bölgemizde bu yıl fiyatların iyileştirilmesi bir tarafa, buğday fiyatlarında düşüş yaşandığına dikkat çeken Şener Yüzer, “son 6 ayda ekmek fiyatlarına iki kez zam yapılarak 75 kuruştan bir liraya yükseltildi. Buna göre altı ayda ekmeğe yapılan toplam zam miktarı yüzde 33'tür. Buğday fiyatları çiftçiyi memnun etmediği gibi ekmek fiyatları da bilhassa dar gelirli tüketiciyi kara kara düşündürüyor.Aradaki fark kimin cebine giriyor” diye sordu.

Buğday fiyatları düşerkenEKMEĞE ZAM ÜSTÜNE ZAM!

Türkiye'nin su kaynaklarının da AB dayatmaları sonucunda gündeme müktesebatı çerçevesinde özelleştirmeye getirilmektedir. Tasarı bu haliyle zorlandığını anlatan Tongüç, küresel Siyonist yasalaştığı takdirde güçlü sermaye yapılarına sermayenin buradaki asıl amacının ise hem su sahip uluslararası şirketlerin Türkiye'nin kıt kaynaklarını ele geçirmek hem de İsrail'in su olmakla birlikte stratejik öneme sahip su ihtiyacını karşılamak olduğunu kaydetti. kaynaklarını ele geçirerek hem büyük ticari Hükümeti bu konuda uyaran Tongüç, şu gelirler elde etmeleri, hem de bu vesileyle, değerlendirmelerde bulundu: “Bu kanun İsrail'in su ihtiyacını Türkiye kullanılarak Türkiye'ye bir gelir sağlamak amacından çok, karşılamaları pek ala mümkündür” dedi.AB'nin ortaklık müzakereleri çerçevesinde

AB'NİN EMRİYLE ÖZELLEŞTİRİLECEK

Page 2: Edirne Saadet Bülteni  - Eylül 2014

2 EdirneEdirne BülteniBülteni Eylül 2014

YENİ HÜKÜMET PROGRAMINI AÇIKLADI ÖRNEĞİN;

Görülüyor ki, 'Yeni Türkiye' 2014 yılı, ilk 6 ayında kredi borcunu Mustafa İriş açıklamasında sloganıyla açıklanan programın ödeyemeyenlerin sayısı 650 bindir. şunlara yer verdi; “Ülke olarak hedefinde ne 'Büyük Türkiye', 'ne Yine 2003'de 9 milyon olan icra

Önemli bir zaman diliminde Lider Ülke Türkiye, ne de 'Güçlü dosyası sayısı 2013'de 22 milyona bulunuyoruz; Türkiye' var. Peki, yeni hükümetin ulaşmıştır. Ülkemizde yeni bir nesi yeni?Cumhurbaşkanı seçildi. Sonuçta zengin daha zengin, fakir Bu seçim sonunda boşalan Hükümet programında, “Hedefimiz daha fakir oluyor.

cumhuriyetimizin 100. Yıl dönümünü Başbakanlık görevine yeni bir Dış Politikada; sanıyorum çok söze AB Üyeliği ile taçlandırmaktır” gerek yok. Komşularımızla sıfır sorun isim getirildi. cümlesi adeta programın özeti gibi. söylemi slogandan öteye gidemedi. Diğer taraftan geleceğimizin Bir başka yerinde ise, “Türkiye, her SIRF sorun oldu. Maalesef bağımsız teminatı, gözbebeğimiz zaman Avrupa'nın üzerinde yükseldiği dış politika uygulayamadık. Sadece milyonlarca yavrumuz, gencimiz evrensel değerlerin arkasında Suriye'de yaşananlar ibretlik işlerdir. yeni bir öğretim yılına başlıyor.olmuştur ve olmaya devam edecektir” Vizelerin kaldırıldığı, ortak hükümet

Saadet Partisi olarak yeni seçilen deniliyor. Avrupa'nın evrensel toplantılarının yapıldığı bu Cumhurbaşkanına ve Başbakan'a değerleri nasıl bir şeydir? komşumuz ile her şey bir anda ülke hizmetlerinde en hayırlı Başbakanlık görevini üstlenmiş bir alabora oldu. Ağabeylik yapıp ateşi başarılar diliyoruz. Yeni öğretim kimsenin bilmemesi mümkün mü? söndüreceğimize benzin döktük. yılına başlayacak bütün 1.Dünya Savaşı sonrasında Koca ülke yangın yerine döndü.

milletimize 'Sevr' haritasını dayatan yavrularımıza, genç Ülkemiz mülteci kampı haline geldi. kim?Irak, Mısır, Libya, Filistin… bütün bu kardeşlerimize zihin açıklığı, Kıbrıs'ta soykırıma maruz kalan bölge perişan oldu. Dış Politika sağlık ve başarılar, insanlarımızı kurtarmak için karnemiz ortadadır. Öğretmenlerimize de hayırlı yaptığımız müdahaleye ambargolarla bir öğretim yılı diliyoruz. cevap veren kim? UYUŞTURUCU/BONZAİ BELASI!

Azerbaycan'da Ermenilerin yaptığı Yeni bir öğretim yılı başlıyor. Ana toplu katliamlara seyirci kalan kim? babalar bir yandan Eğitim Bosna'da 250 bin Müslüman'ın şehit masraflarını düşünürken, diğer edilmesini görmezden gelen kim? yandan hızla yayılan Afrika'yı bir baştan bir başa sefalete uyuşturucu/Bonzai belası derin mahkûm eden kabile kavgalarını endişelere sevk ediyor. Materyalist körükleyen kim? eğitim, tüketim çılgınlığı, zevkçi

yaşam toplumu tahrip ediyor. Mübarek Ramazan'ı, Bayram'ı Filistin halkına, Gazzelilere zehir eden, Siyonist İsrail'e her türlü desteği veren kim? Bütün bunların

Ülkemiz 12 yıl yeni sorumlusu, girmek için can attıkları

Cumhurbaşkanımız Sayın Tayyip Hıristiyan Birliği olan AB değil mi?Erdoğan Başbakanlığında Batmakta olan AB gemisine binmeye yönetildi. Acısıyla tatlısıyla bu mecbur muyuz? Bin yıllık medeniyet 12 yılı 12 dakikada özetlemek değerlerimizin üzerine niçin “Yeniden gerekirse; önce bu zaman Büyük Türkiye” yi inşa etme

çalışmalarını yapmayalım?zarfında tabii ki iyi işler de 12 yılda gelinen nokta korkunç!yapılmıştır. Memleketin, milletin Şanlıurfa AKP Milletvekili 2002- Bu mübarek ülke bizlere şehitlerin hayrına yapılan işler için 2014 AKP döneminde toplumsal emanetidir. Milletimizin inancını, teşekkür ederiz. 12 yıldan beri bu manevi tahribatın boyutlarını şu tarihini; değerlerini temsil eden işler, basın ve medyada, evrile sözlerle gözler önüne seriyor; “2002 – Milli Görüş mensupları olarak

çevrile halka gösterilmiştir. Son 2014 yılları arasında uyuşturucuya diyoruz ki, “Yeniden Büyük 6 aydır başlayan, cemaat yönelik operasyonlarda 180 bin olaya Türkiye” ve adil temellere dayalı medyasının muhalefeti hariç, her müdahale edilmiş ve 360 bin şüpheli “Yeni Bir Dünya” hedefimiz

yakalanmış. Gözaltına alınanlarda şey tozpembe gösterilmiştir. Bu mutlaka gerçekleşecektir. Bu %55 oranında artış olmuş. 2002 itibarla müsaade ederseniz hedefin gerçekleşeceğine tüm yılında 60 bin olan tutuklu ve ekranlardan değil de Milli Görüş kalbimizle inanıyor ve bunun için hükümlü sayısı 2014'te 154 bine bütün gücümüzle, canla başla açısından manzara nedir, halkın ulaşmış. çalışıyoruz.” gerçekleri nedir? Bir göz atalım.

“Kurtuluş Kendi Değerlerimizde”Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa İriş, düzenlediği basın toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. İl ve İlçe Yöneticilerinin de hazır bulunduğu toplantıya tüm basınımızın temsilcileri katıldı.

Örneğin,

sokağa çıksanız ve

karşılaştığınız

insanlara

“ülkemizin ne kadar borcu

var” diye sorsanız, alacağınız

cevap; Yüzde 90 oranında

ülkemizin borcu olmadığını

söyleyecekler. Bunun sebebi de

iktidarın IMF'ye olan

borcumuzu ödediğini,

borcumuzun kalmadığını söyler.

Oysa resmi kaynaklara göre

Türkiye'nin iç ve dış borç

toplamı 600 milyar doları aşmış

durumda. IMF borç veren

uluslar arası bankerlerin

avukatı gibidir. Bizzat

kendisinin verdiği yaklaşık 25

milyar dolar borç ödenmiştir

ama geri kalan artarak devam

ediyor. Madem borcumuz yok,

neden 2014 bütçesinde 50 milyar

'faiz' ödemesi var? İşte bu

hükümetin iyi becerdiği algı

yönetiminden başka bir şey

değil.

Bu hükümet döneminde,

ekonomide borca dayalı, faizci

vahşi kapitalizm daha da

kökleşmiştir. Memura, İşçiye

%3 mü artış yapalım, %5 mi

derken devletimiz, 12 yılda tam

600 milyar TL faiz ödemiştir. 12

yılda toplam borç 232 milyar

dolardan 600 milyar dolara

ulaşmıştır. Bu borçlanmanın

sebebi çok açıktır.

Mesela; 2013'te Dış Ticaret Açığı

100 Milyar Dolar, Cari açık 65

milyar dolar, denk bütçe

yapılamaması, yani bütçe açığı

18,5 milyar TL'dir.

Kısaca arz etmeye çalıştığım

makro rakamların

vatandaşımıza faturası ağır

olmuştur. Acısı, yarası büyük

olmuştur. Yani bu fatura,

fakirlik olarak, işsizlik olarak

borç girdabında çırpınmak

olarak yansımıştır.

ÜLKE “ALGI”

YÖNETİMİ İLE

YÖNETİLİYOR!

Page 3: Edirne Saadet Bülteni  - Eylül 2014

Eylül 2014

Son on yıllık dönemde alkolizm 17 kat arttı.

Türkiye'de AKP'li dönemde, 2004'te tedavi merkezlerine başvuranların sayısı 12 bin 756 iken bu rakam 2012'de 227 bin 298 oldu. Dindar gençlik dediler, Türkiye'yi alkolik yaptılar!Türkiye'de, alkol ve madde bağımlılığı nedeniyle tedavi merkezlerine başvuranlar, her geçen gün artıyor. Hem de, “Dindar Gençlik Yetiştireceğiz” iddiasındaki muhafazakâr yöneticilerin devrinde. İddiaları kesin destekleyen veriler ise Sağlık Bakanlığı ve TBMM verilerine dayanıyor. Bir soru önergesine Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu'nun verdiği yanıt, alkol ve madde bağımlılığı nedeniyle hastanelere başvuranların sayısında rekor düzeyde artış olduğunu ortaya koydu.

2004'te 12 Bin - 2012'de 227 Bin Alkolik

Türkiye'yialkolik yaptılar…

2003'te 9,3 milyon olan icra sayısı, 2013'te 21 milyonu geçti Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İsta-tistik Genel Mü-dürlüğü verilerine göre Türkiye genelinde 2003 yılında 9 milyon 305 bin olan icra dosya sayısı, 2013 yılında 21 milyon 838 bine ulaştı.

Türkiye'de icralıkdosya sayısında3 kat artış

Türkiye'de geçen yıl suça sürüklenen çocuk sayısı, önceki yıla göre % 14,5 artarak 115 bin 439 oldu.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), "Güvenlik Birimine Gelen veya Getirilen Çocuklar, 2013" istatistiklerini yayımladı.Kanunlarda suç olarak tanımlanan bir fiili işlediği iddiasıyla güvenlik birimlerine gelen 115 bin 439 çocuğun yüzde 88,7'sini erkek, yüzde 11,3'ünü kız çocuklar oluşturdu. Suça sürüklenen çocuk sayısının 2013'te yüzde 14,5 arttığı görüldü.Çocuklar en çok yaralama olaylarına karıştıSuça sürüklenme ile güvenlik birimlerine getirilen 115 bin 439 çocuktan 42 bin 540'ı yaralama suçu ile isnat edildi. Bu suçu 33 bin 38 çocuk ile hırsızlık, 10 bin 504 çocuk ile de uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak, satmak veya satın almak suçu izledi. Ayrıca, 4 bin 269 çocuk mala zarar verme, 4 bin 20 çocuk ise tehdit gerekçesiyle suçlandı.

Suça sürüklenen çocuk sayısı arttı

Uzmanlar, boşanma kararına sosyal, ekonomik ve psikolojik nedenlerin sebep olduğunu söylüyor. Boşanmanın başlıca sebeplerini eşlerde, aile yapılarında ve yaşam tarzlarında zamanla ortaya çıkan uyumsuzluklardır.

'Çiftler arası yaş ve sosyal statü önemli'Evliliklerin sürmesinde çiftlerin birbirine denk durumda olması önemli bir unsur oluşturur, Kadın ve erkeğin eğitim düzeyi ve sosyolojik yapısı çok uzaksa bu durum çiftler arasındaki paylaşımı azaltarak, çatışmayı artıracaktır. Ayrıca evliliklerde yaşam tarzı ve alışkanlıklarının farklı olması zamanla önemli sorunlara sebep olmaktadır. Genç nesillerimizi ahlaki donanımla yetiştirmeliyizÜlkemizin en önemli sorunlarının başında gençleri doğru yönlendirilmesi gelmektedir. Gençlerimize ve çocuklarımıza çağımızın gereklerine uygun olarak eğitim-öğretim verirken, ahlaki normları, inanç değerlerini, dindar kimliklerini ötelemememiz gerekmektedir. Gençlerimizi ahlaklı, bilgili, donanımlı ve dindar kimlikli olarak yetiştirebilirsek bugün sıkıntı çekilen sorunları ortadan kaldırabiliriz.

Boşanma oranı son 10 yıldayüzde 38 arttı

Bonzai yüzünden kalpleri sıkıştı...Adları açıklanmayan iki genç, iddiaya göre mahalledeki boş bir arazide sentetik uyuşturucu madde kullandı. Uyuşturucu madde aldıktan sonra bir süre beraber yürüyen iki genç, daha fazla ayakta duramayarak tırmandıkları merdivenlere yığıldı. Olay yerine gelen sağlık ekipleri, uyuşturucu madde kullanımından dolayı kalbi sıkışan iki gence ilk müdahaleyi yaptı.

BONZAİ, Gençleri

Bu Hale Getiriyor“Bonzai” adı verilen sentetik uyuşturucu madde kullanırken kalbi sıkışan iki genç merdivenlere yığılıp kaldı. Uzun süre yerde baygın halde yatan gençler, bölgeye sevk edilen sağlık görevlilerinin yoğun çabasıyla hayata döndürüldü.

KART BORCUNU ÖDEYEMEYEN 1 YILDA YÜZDE 30.6 ARTTI

Türkiye Bankalar Birliği'nin verilerine göre, 2014 yılının Haziran ayında kredi kartı borcunu ödeyemeyenlerin sayısı bir önceki yılın aynı dönemine göre, yüzde 30.6 artışla 88 bin 885 kişiden,

116 bin 93 kişiye yükseldi. Yine aynı dönemlerde bireysel kredi borcunu ödeyemeyenlerin sayısı ise yüzde 21.7 artışla 57 bin 95 kişiden 69 bin 509 kişiye yükseldi.

BORÇ ÖDEYEMEYENLER ALTI AYDA 800 BİN KİŞİYİ GEÇTİ- Geçen yılın ilk 6 aylık döneminde kredi kartı borcunu ödeyemeyenlerin sayısı 396 bin 777 kişiyken, bu yılın aynı döneminde yüzde 21.8 artışla 483 bin 356 kişiye yükseldi.- Geçen yılın ilk 6 ayında bireysel kredilerini ödeyemeyenlerin sayısı 263 bin 915 olurken, bu yılın aynı döneminde ise yüzde 24.2 artışla 327 bin 927 kişiye yükseldi.- Böylece, yılın ilk altı aylık döneminde kart ve kredi borçlarını ödeyemeyenler, geçen yılın aynı dönemindeki 660 962 kişiden, yüzde 22.7 artışla 811 bin 283 kişiye çıktı.

Kredi kartı

borcunu

ödeyemeyenler

rekora koştu

Saadet Partisi'nden, Kelkit Çayı Derneği Ziyareti

Doğu Türkistan'da bir günde Çin tarafından 3 bin Müslüman Uygur katledilirken, İsrail aynı günlerde yine okulları ve çocukları hedef aldı

Katliam! Katliam!

Doğu Türkistan'ın uyguluyor. Doğu Türkistan köylerine baskın konusunda tek kelime düzenleyen komünist Çin söyleyecek, oradaki askerleri, 3 bine yakın Müslümanlara destek Müslüman Uygur'u verecek bir tek devlet yok. katletti. Önce havadan Bizim arkamızda kimse saldıran Çin askerleri yok diye Çin katliamlarını sabah tanklarla bu iki köye sürdürüyor” dedi.girdi. Dünya Filistin'deki katliamları seyrettiği gibi Türkiye Çin'e Nota Doğu Türkistan'da yaşanan Vermelisoykırıma da kayıtsız. Doğu Türkistan Maarif İsrail'in Gazze'de Dayanışma Derneği Yaptığını, Çin Doğu Başkanı Hidayet Oğuzhan,

“Doğu Türkistan'da ilan Türkistan'a Yapıyoredilmemiş bir savaş var. Doğu Türkistanlıların önde Tüm İslam ülkelerini Çin gelen isimlerinden zulmüne karşı çıkmaya Abdulkadir Yapcan: davet ediyoruz. “Çin'in yaptığı zulümdür. Türkiye'nin de Çin'e açık İsrail'in Gazze'de yaptığını bir tepki göstermesini ve örnek alan Çin aynı zulmü Çin'e nota vermesini talep Doğu Türkistan'da ediyoruz” diye konuştu.

Şehit Aileler Derneği Ziyareti

Page 4: Edirne Saadet Bülteni  - Eylül 2014

Eylül 2014

Torba Yasa ile Mera Kanunu'na eklenen bir bent ile mera alanlarının imara açılması konusunda bir açıklama yapan Saadet Partisi Tarım Komisyonu Başkanı Mansur İriş, Mera alanlarının 'rant'a dönüştürüleceğini söyledi. Mansur İriş açıklamasında; “Torba Yasa'nın 115. maddesi ile 4342 sayılı Mera Kanunu'nun 14 üncü maddesinin birinci fıkrasına, “(ı) İlgili Belediye sınırları içerisinde alternatif alan bulunmaması şartıyla Bakanlar Kurulunca kentsel dönüşüm ve gelişim projesi alanı olarak ilan edilen," bendi eklendi. Böylece, mera vasfı taşıyan alanların kentsel dönüşüm ve gelişim alanı olarak imara açılmasına imkân sağlanacak” dedi.

Meraların hayvancılığın en önemli kaba yem kaynağı olduğuna dikkat çeken Mansur İriş; “ Meraların önce tarım alanı haline getirilmesi, şimdi de imara açılması zaten gerilemiş olan hayvancılığımızı daha da büyük sekteye uğratacak, hayvancılık perişan olacak. Meraların katledilmesiyle ahırda hayvancılık yapılmaya başlanacak böylece etin kilosu 2-3 katına mal olacak. Bu hatadan biran önce dönülmelidir” şeklinde konuştu.

"MERALARIN İMARA AÇILMASI HAYVANCILIĞI ÖLDÜRÜR"

Mera alanları ranta açılıyorKeşan İlçe Başkanı Ayhan Özkan ülkemizde ekonomik olarak büyük bir adaletsizlik yaşandığını söyledi.Özkan yaptığı açıklamada zenginin daha zengin, fakirin daha fakir olmasına sebep olan bu çarpık düzen düzelmeden kimsenin huzur bulması mümkün değil, dedi.Ayhan Özkan devamla; "Üreten ve çalışanlar ayakta durma mücadelesi verirken, bankalar kar rekorları kırmaktadır. Kitleler yoksullaşırken, milyonerlerin sayısı artmaktadır. Halkımızın büyük bir bölümü giderek fakirleşmekte, ama küçük bir azınlık faizle, vurgun ve soygunlarla servetine servet katmaktadır. Ülkemizde uygulanan ekonomi politikaları

ile para ticaretinin özendirildiği mal ticaretinin zorlaştırıldığına dikkat çeken Özkan, "Hâlbuki para ticareti işsizliği artırır. İşçiyi, memuru, çiftçiyi yoksullaştırır. Mal ticareti ise işsizliği önler" dedi.Ayhan Özkan, "Adil düzensiz saadet olmaz. Faiz ekonominin mikrobudur. Komünizm gibi kapitalist düzen de son bulacaktır. Saadet Partisi, günü birlik çatışmalar, kişisel çekişmeler yerine, insan onuruna yaraşır bir sistemin kurulması mücadelesi yapmaktadır" şeklinde konuştu

Faiz ekonomininmikrobudur

Saadet Partisi Havsa İlçe Başkanı Sabri Erol, devletin hantal ve dayatmacı yapısı ile sorunlara çözüm bulamayacağını söyledi.

Erol; "Devletin temel görevi insan hak ve özgürlüklerini korumak ve adaleti temin etmektir. Devlet milletin hizmetinde olmalıdır, dedi.

Onun için diyoruz ki, "Devlet bu anlayışa göre yeniden yapılandırılmadır. İnsanlar bir iş yaparken devleti bir engel değil, bir güvence olarak görmeli ve ''benim ne güzel devletim var'', diyebilmelidir açıklamasını yaptı.

Devlet YenidenYapılandırılmalıdır

Uzunköprü İlçe Başkanı Recai Taşkın toplumumuzda aile, akrabalık, arkadaşlık, komşuluk ilişkileri zayıfladı, bunun sonucu olarak toplumumuzda sosyal yapı zaafa uğradı, dedi.

Recai Taşkın, bizi biz yapan sosyal yapımızın güçlendirilmesi için önce ahlak ve maneviyata önem veren bir eğitim sistemine ihtiyaç olduğunu söyleyerek, "Sosyal yapısı güçlü olan bir toplumun birlik ve dayanışma içinde bütün zorluk ve sıkıntıların üstesinden gelebilir. Mevcut eğitim sistemi, yazılı ve görsel medya insanımızı aşırı bencilleştirmiştir. İnsanlar üstün ideallerden uzaklaşmış, dünyevileşme süreci yaygınlaşmıştır.Siyaset, hak ve adaleti egemen kılma mücadelesi olmaktan çıkarılmış, mevki, makam, servet edinme alanı haline getirilmiştir. Saadet Partisi bu yanlış algıların ve toplumu çürüten hastalığın ilacıdır. Toplumun maddi ve manevi kalkınmasının yegâne yoludur"dedi.

Sosyal YapımızıGüçlendirmeliyiz

Can Ertuğrul, “İpsala'da daha güçlü bir teşkilat için olağan kongre hazırlıklarımıza başladık. Yeni yönetimimizi dinamik ve güçlü bir kadro ile oluşturacağız. Önümüzdeki dönemde Saadet Partisi İpsala'nın en güçlü sesi olacaktır. Halkımızın Saadet Partimize teveccühü bizleri memnun ediyor” dedi.

İPSALA'da kongreyehazırlanıyoruz

Saadet Partisi İpsala İlçe Başkanı Can Ertuğrul, Saadet Partisi İpsala İlçe Teşkilatının olağan kongre hazırlıklarına başladıklarını açıkladı.

Saadet Partisi, Keşan Ziyareti