durak bizim - iett.istanbulİnsan kaynakları ve eğitim daire başkanlığımız tarafından iç...

MART 2013 Bizim Durak 1

DURAK İETT aylık kurum İçİ bülTEnİ marT 2013

bizi

m

İETT toplam değeri 200 milyon lira olan 437 yeni otobüsü törenle hizmete aldı. İkitelli garajında düzenlenen törene, telekonferans yöntemiyle, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Kadir Topbaş katıldı. Törende; Anayasa Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Burhan Kuzu, İBB AK Parti Grup Başkan Vekili Ergün Turan, İETT Genel Müdürü Dr. Hayri Baraçlı ve İETT çalışanları da yer aldı.

YENİ OTOBÜSLE DEV ÇEVRECİ ADIM

İETT BİZİM DURAK iPAD’de

437

İstanbul’un

kavşak noktası:

Halİç

İstanbul

İslam bİlİm ve

teknolojİ tarİHİ

müzesİ

Gülhane Park’ındaki İstanbul İslam bilim ve

teknoloji tarihi müzesi 500’ün üzerindeki

eserle sizi bilimle ve kültürle buluşturuyor.

İett arşİvİ

İstanbul’un

tarİHİnİ

aydınlatacak

kurumumuzun metrohan’da bulunan

3 katlı tarihi arşivindeki çalışmalar, İett ve

İstanbul’un tarihine zenginlik katacak. Haliç, geniş park alanları, Galata, unkapanı

ve Haliç köprüleriyle İstanbul’un avrupa

yakasının merkezi ulaşım hattı konumunda.

2 Bizim Durak MART 2013

GENEL MÜDÜR’DEN

Yaklaşık 3 bin aracıyla Avrupa’nın en büyük filolarından birine sahip olan kurumumuz,

yatırımlarının en büyük kalemi olan yeni otobüs alımlarıyla birlikte yenileniyor. Son olarak 200 milyon liralık yatırımla 437 yerli otobüs alımı gerçekleştirdik ve filomuzu gençleştirdik.

Sarı renkli, beyaz damalı otobüslerimiz İstanbul’a renk katıyor. Uluslararası standartlara uygun özelliklerdeki otobüslerimiz, alçak taban-lı, klimalı yapısıyla hem yolcularımız hem de şoförlerimizin daha konforlu seyahat etmesini sağlayacak.

Euro 5 standartlı ve doğalgazlı otobüslerimiz çevreye duyarlı özelliklere de sahip. Son alımla-rımızla birlikte filodaki doğalgazlı araç sayımız da arttı. Bununla birlikte Türkiye’nin en büyük, Avrupa’nın ise üçüncü en büyük CNG entegre doğalgaz dolum tesisini Kağıthane garajında hizmete aldık.

Bu sırada kendi bünyemizde geliştirdiğimiz, yeni araç alım finansman modelimiz de tüm dünyada ilgi görmeye devam ediyor. Bu model kapsamında; araçlarımızın bakım, onarım yedek parça temini üretici firmalar tarafından gerçek-leştiriyor; böylece zaman ve maliyetten tasarruf sağlayarak, işimize daha fazla odaklanıyoruz.

Yolcularla iletişimimiz de eskisinden daha güç-lü. Yeni araçların da etkisiyle artık daha fazla insan toplu ulaşımı kullanıyor.

Tüm otobüslerimizi komuta-kontrol merkez-lerimizden izliyoruz. GPS sinyalleri sayesinde araçlarımızın hız ve konum bilgilerine ulaşıyo-ruz. Duraklar gözlemlenerek yolcu durumu ve araç ihtiyacını da anlık olarak tespit edilebiliyor. Metrobüs boyunca yerleştirilen kameraların tüm görüntüleri inceleniyor ve acil durumlarda mü-dahale edilebiliyor. Otobüslerde yer alan dijital anons sistemleriyle de yolcularımız varacakları yere daha güvenle gidiyor. Yakın gelecekte bu sistemlerin daha gelişmiş modellerini uygula-maya başlayacağız. Teknolojideki gelişmenin yansımaları Bizim Durak bültenine de aks etti. Bültene artık AppleStore’dan da anlık erişim sağlayabileceksiniz.

Kurumumuz daha birçok devrim niteliğindeki yeniliğe çalışanlarıyla birlikte imza atacak. Bun-lardan biri de tüm arşivimizde yer alan yabancı kaynakların Türkçeleştirilerek kolayca okunabi-lir ve erişilebilir hale getirilmesi. Bu çalışmamız sayesinde İstanbul’un zengin tarihine biz de katkı sağlamış olacağız.

Hep birlikte nice başarılı günlere...

yolcularla iletişimimiz

de eskisinden daha güçlü. yeni

araçların da etkisiyle artık

daha fazla insan toplu ulaşımı

kullanıyor.

dr. Hayri baraçlıGenel müdür

İETT dev yatırımlarla gençleşiyor, dinamikleşiyor!

3 İç iletişim modeli konulu eğitim yapıldı Müzik Kulübü’nde bağlama kursu başladı eğitici eğitimi programı düzenlenecek TÜSSİDE Enstitüsü Müdürü Osman Kulak’ı ağırladık4 bjk başkanı Fikret orman: “kalıcı eserler bıraktınız” Sağlık servisimiz yenilendi çalışanlarımıza vapurlar ücretsiz5 Öğrenciler Hasanpaşa garajında spor turnuvalarına başlıyoruz Gıdalarımız güvence altında!6 İett arşivi İstanbul’un tarihini aydınlatacak

7 Abdülkadir Kalay: “Şiiri anlatım yolu olarak kullanıyorum”8 437 yeni otobüsle dev çevreci adım10 İstanbul İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi12 İstanbul’un kavşak noktası: Haliç13 İnsan odaklı kurum kültürü14 sağlıklı yaşam için nasıl beslenmeliyiz?15 Çanakkale: Yolun Sonu Osmanlı eve dönüş: sarıkamış 1915 Kibele’nin Torunları 3 doktorlara saygı Berlin Oda Orkestrası

İÇİNDEKİLER

Dr. Hayri BARAÇLI

Cevdet GÜNGÖR

Filiz ACAR

Fatih Sultan KAR

Şahkulu Mah. Erkan-ı Harp Sk. No: 2 Tünel 34420 Beyoğlu/İSTANBULwww.iett.gov.tr 444 1871

Osman ÇAKIR

İETT Adına Sahibi

Yayın Kurulu

Editör

Fotoğraf

DURAK bizi

m


Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Aile Eğitim Programı çerçevesinde kadın ve

aile sağlığında görevli sertifikalı eğitimciler tarafından, aile gelişimine destek sağlamak amacıyla eğitici eğitimi programının uygulan-ması düşünülüyor. Kurumumuz personelinden ilgilenenlerin [email protected] adresine başvurmaları gerekiyor.

Türkiye Sanayi Sevk ve İdare Enstitüsü (TÜBİTAK TÜSSİDE) Müdürü Prof. Dr.

Osman Kulak, Genel Müdürümüz Dr. Hayri Baraçlı’yı ziyaret etti. İETT’nin Tünel’de bulunan genel müdürlük binası Metrohan’da gerçekleşen ziyaretin sonunda Genel Müdürü-müz Baraçlı Prof. Kulak’a İETT’nin yayımla-dığı, İstanbul’un toplu ulaşım tarihini anlatan ‘Bir Zamanlar İstanbul’ adlı albüm kitap ile nostaljik tramvay maketi hediye etti.

İş stresinin azaltılması, motivasyonun artırılması, iş dışında sosyal alanla-

rın oluşturularak farklı departmanlarda görev yapan arkadaşlarımızın birbirleriyle kaynaşmasını sağlamak amacıyla kuru-lan sosyal kulüplerimiz çalışmalarına tüm hızıyla devam ediyor. Bu kapsamda kurulan müzik kulübümüz, bağlama kursu faaliyetlerine başladı. Kulüp üyeleri her çarşamba saat 17:00-19:00 saatleri ara-sında Metrohan dördüncü katta bağlama hocası eşliğinde derslere devam ediyor.

Eğitici eğitimi programı düzenlenecek

TÜSSİDE Enstitüsü Müdürü Osman Kulak’ı ağırladık

Müzik Kulübü’nde bağlama kursu başladı

İnsan Kaynakları ve Eğitim Daire Başkanlığımız tarafından iç iletişim modeli hakkında daire başkanlıkları nezdinde eğitim programı düzen-

lendi. İki grup halinde yapılan program tamamlandı. Sunumda iletişimin güçlü olmasının önemine vurgu yapıldı. İç iletişim modelinin sağlıklı bir şekilde yürütülmesi için her bir dairemizden veri giriş sorumlusu görevlendirilecek. Bu sorumlular mevcut iletişim kanalları (duyuru pa-nosu, afiş, broşür, bülten, kiosk vb.) yoluyla yapılan iletişim bilgilerini kaydederek sistemin başındaki iletişim yöneticimize gönderecek. Daha sonra bu bilgiler raporlanarak iyileştirme yapılması gereken noktalar ilgili birimlerimize iletilecek.

Bilgilendirme köşeleri kuruluyorİç iletişim modelimiz kapsamında garaj ve işletmelere bilgilendirme kö-şelerinin yapılması planlanıyor. Bu bölümlerde, koltuk ve masalar, ortak bilgisayarlar, LCD ekranlar, duvar gazeteleri yer alacak. Ayrıca kitap kulübümüzün katkılarıyla oluşturulacak kitaplıklar da yine bilgilendirme köşelerinde yer alacak.

İç iletişim modeli konulu eğitim yapıldı

İETT’DEN


İETT’DEN

Beşiktaş Jimnastik Kulübü Başkanı Fikret Orman, Genel Müdürümüz Dr. Hayri

Baraçlı’ya nezaket ziyaretinde bulundu. Genel Müdürlük makamında gerçekleşen görüşme sırasında, Metrohan’ın manzarasına hayran kalan konuk başkan Fikret Orman, İETT’nin İstanbul’a hakim bir noktada bulun-duğunu söyledi. Baraçlı, görüşme sonrasında konuk Başkan Orman’a üzerinde tramvay bulunan rölyefle birlikte kurumumuzun ya-yımladığı, İstanbul’un ulaşım tarihini anlatan kitaplar hediye ederken Orman da üzerinde Hayri Baraçlı yazan siyah-beyaz formayı Genel Müdürümüze hediye etti. Konuk başkan hediyelerden duyduğu memnuniyeti dile getirdi ve “Ben İstanbul’un tarihiyle yakından ilgileniyorum. İETT’nin yayınlamış olduğu bu tarihi kitaplar gerçekten çok güzel, kalıcı eserler bıraktınız” dedi.

Metrohan binasının giriş katında yer alan İş Sağlığı ve Gü-venliği Müdürlüğü’ne ait sağlık servisinde başlatılan tadilat

çalışmaları sona erdi. Yenilenen birimin açılışını Genel Müdürümüz Dr. Hayri Baraçlı gerçekleştirdi. Genel Müdürümüz açılış kurdele-sini İş Sağlığı ve Güvenliği Müdürü Dr. Dolunay Coşkun ve eski kurum doktorumuz Osman Orhan ile birlikte kesti. Açılış törenine Genel Müdür Yardımcılarımız Mümin Kahveci, Dr. Hasan Özçelik, Dr. Maşuk Mete, İETT Genel Koordinatörümüz Alaeddin Şahin ile daire başkanlarımız, birim müdürlerimiz ve çalışanlarımız da katıl-dı. Açılışı yapılan yeni birimde sağlık hizmetleri verilmeye başlanır-ken, laboratuvar işlemleri Mart sonuna kadar hizmete girecek.

BJK Başkanı Fikret Orman: “Kalıcı eserler bıraktınız”

Sağlık servisimiz yenilendi

Çalışanlarımız, 1 Mart 2013’ten itibaren; Kadıköy, Üsküdar ve

Karaköy iskelelerinde, yalnızca kart-larını turnike görevlilerine göstererek şehir hatları vapurlarından yarar-lanabilecek. Kurum personelimiz ücretsiz vapur geçişlerinden hafta içi 06:30-10:30 ile 16:30-21:30 saatleri arasında yararlanabilecek.

Çalışanlarımıza vapurlar ücretsiz


Hasanpaşa garajında 2012’de faaliyete geçirdiğimiz 5S uygulaması öğrenci-lere tanıtıyoruz. Bu amaçla, İstanbul’da bulunan Teknik Meslek Yükseko-

kullarında ve Teknik Liselerde okuyan öğrencilere yönelik gezi programları dü-zenliyoruz. Gezi programı kapsamında ilk olarak Arnavutköy İbrahim Özaydın Çok Programlı Lisesi öğrenci ve öğretmenleri, 5S uygulamaları hakkında garaj yöneticilerimizden bilgi aldılar. Yöneticilere 5S uygulaması hakkında çeşitli sorular yönelten öğrenciler, anlatılanları ilgiyle takip ettiler. 5S; organizasyonlarda kaliteli çalışma ortamı oluşturma ve sürekliliğini sağlamak için kullanılan teknik bir kural. 5S sayesinde, kaza ve yaralanmala-rın önlenmesi, temiz ve düzenli bir işyerinde daha keyifli çalışılması, zaman kayıplarının ortadan kaldırılması, sorunların daha erken teşhisi, hata oranının, makine arızalarının azalması sağlanıyor ve verim artırılıyor.

Öğrenciler Hasanpaşa garajında

Destek Hizmetleri Daire Başkanlığı’na bağlı Sosyal

İşler Müdürlüğü tarafından Toplam Kalite Yönetimi kapsamında yapılan gıda güvenliği, kalitesi ve hijyen denetimleriyle, yüklenici ve tedarikçi firmalar yerinde denetle-nerek karşılıklı bilgi alış verişinde bulunuluyor. Denetimlerde işletme-ler, mal kabul, depolama, üretim-işleme, satış-servis koşulları (soğuk zincir-nakliyat), temizlik, dezen-feksiyon, katı atıklar, alet-ekipman, zemin, duvar, tavan, lavabo-tuvalet, aydınlatma, havalandırma, per-sonel-portör muayenesi, personel el-vücut hijyeni, kılık / kıyafet ve genel düzen yönünden detaylı hijyen kontrol ediliyor. Denetim-ler kapsamında şubat ayında kuru gıda ve su ürünlerine ait firmalar denetlendi. Denetime Sosyal İşler Müdürü Osman Akarsu, Gıda Mühendisleri Hatice Önlen ve Ayşe Balaban ile Denetim Şefi R. Kerem Eren katıldı.

Gıdalarımız güvence altında!

EskiTeftiş Kurulu Başkanlarımızdan İsmail Hakkı Nekay ve Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı’nda görevli Üsame Yazıcıoğlu vefat etmiştir.

Hukuk Müşavirliği’nde görevli Ferah Gökel Demirel’in babası,

Mali Hizmetler Dairesi Başkanlığı’nda görevli Mehmet Safran’ın babası,

Ulaşım Planlama Dairesi Başkanlığı’nda görevli Şeref Kıdıl’ın kayınpederi,

Otobüs İşletme Dairesi Başkanlığı’nda görevli Ahmet Durmuş’un kayınpederi,

Araç Bakım Onarım Dairesi Başkanlığı’nda görevli İbrahim Albayrak’ın kayınpederi vefat etmiştir.

Vefat edenlere Allah’tan rahmet, yakınlarını kaybeden arkadaşlarımıza başsağlığı ve sabır dileriz.

tazİye

Takım ruhunu artıran, sorun çözme becerilerini, duygu kontrollerini ve motivas-yon kaynaklarını güçlendiren spor faaliyetlerine önem veren kurumumuz; halı

saha futbolu, voleybol, masa tenisi alanlarında her yıl geleneksel olarak spor turnu-vaları düzenliyor. Spor turnuvaları bu yıl da Destek Hizmetleri Daire Başkanlığı’nın organizasyonu ile 9 Mart Cumartesi günü Kâğıthane sosyal tesislerinde başlıyor.

Spor turnuvaları başlıyor


İETT’DEN

Metrohan’da bulunan, içten geçişli üç katlı tarihi arşiv birimindeki çalışmalar, İETT ve İstanbul’un tarihine ışık tutacak.

1 milyona yakın evrağın transkripsiyon, restorasyon, nitelendirilme ve taramasının yapılmasıyla kolayca okunabilir ve

ulaşılabilir hale getirileceği büyük projenin yönetiminde; İnsan Kaynakları ve Eğitim Daire Başkanlığı Eğitim Müdürü Dr. Nihat

Karainci, Kontrolör Erdoğan Özşen ve Arşiv Şefi Kadriye Koca bulunuyor.

İETT arşivi İstanbul’un tarihini aydınlatacak

142 yıllık tarihiyle İstanbul’un en eski kurumları arasında yer alan

İETT’nin tarihi arşivi gün yüzüne çıkıyor.

Osmanlı ve Türkiye tarihine ait önemli belgelerin yer aldığı İETT’nin 142 yıllık tarihi, yaklaşık üç yıldır yürü-tülen titiz bir çalışma ile gün yüzüne çıkarılıyor. İETT’nin tarihi arşivinde İstanbul’un sosyal, kültürel ve şehir-cilik tarihine ilişkin bugüne kadar gün yüzüne çıkmamış 1 milyon 200 binin üzerinde tarihi evrak ve belge bulunu-yor. Arşivdeki en eski belge ise 1871 tarihine ait.

ÇAlIşmAlArIn niSAn’dA TAmAmlAnmASI BekleniyorİETT’nin Taksim’deki genel müdür-lük binasında iç içe geçmeli tripleks bir bölümde saklanan tarihi arşivde Fransızca, İngilizce, Almanca ve çok sayıda Osmanlıca ile Rusça belgeler de bulunuyor. 875 dolap içinde muhafa-za edilen ve 7 bin 814 ana dosyadan

oluşan 1 milyon 200 binin üzerindeki evraktan 550 bininin transkripsiyonu, restorasyonu, taraması ve nitelendiril-mesi tamamlanarak barkodlandı. Tasnifi yapılan 550 bin belgeden 450 bini Türk-çe belgelerden, 150 bini ise yabancı dillerdeki belgelerden oluşuyor. Büyük bir titizlik ile sürdürülen çalışmaların yabancı dillerde olan bölümünün Nisan ayında tamamlanması planlanıyor.

Klasik ve Modern arşivcilik yöntem-leri harmanlanarak yürütülen projede belgeler öncelikle kolayca okunabilecek şekilde konularına göre ayrıştırılıyor, ardından taramaları yapılarak sisteme aktarılıyor. Sisteme aktarılan belgelerin orijinallerine de kutu numaraları saye-sinde ulaşılacak.

TÜm ArAşTIrmACIlAr yArArlAnABileCek1871 yılında ilk atlı tramvayların hizmete girdiği dönemlerden başlayarak 1985 yılına kadar İstanbul’un ulaşım ve şehircilik tarihine ışık tutan hazine

değerindeki tarihi belgeler, çalışma-nın tamamlanmasının ardından başta tarihçiler olmak üzere araştırmacılara, akademisyenlere, öğrencilere, gazeteci ve yazarların kullanımına açılacak.

Fransız mühendis Eugene Henri Gavand’ın Galata ve Pera arasında bir toplu ulaşım vasıtası yapılması düşün-cesi ile başlayan 142 yıllık yolculukta Elektrik idaresi, Satgazel Havagazı İşletmesi ve bünyesinde kurulan Sofina gibi çeşitli şirketler ile günden güne büyüyen İETT’nin, İstanbul’un yüz yıllı aşkın bir zamana damga vuran öyküleri saklı duruyor. Arşiv çalışmaları tamamlandığında tarihi evraklar herke-sin okuyabileceği şekilde tasniflenmiş, elektronik ortama aktarılmış ve yeniden düzenlenmiş bir yapıda olacak. İETT ve İstanbul’un zengin tarihi, yeni belge ve bulgularla daha da zenginleşirken, tarihi ulaşım projeleri, çizimler, çağdaş belediyecilik ve mühendislik alanlarına ilişkin birçok orijinal kaynak da gün yüzüne çıkarılmış olacak.


Kalay ilk kitabını atalarının izini takip ederek oluşturmuş. “Ulu Asa’nın

Gölgesindeki Ulu” kitabında anlatılan Aliyul Muslihittin, Kalay’ın 500 yıl önce vefat etmiş olan büyükbabası. Kalay, “Bir mutasavvuf olan büyükbabam çalışmaları-mın asıl manevi mimarıdır” diyor.

yeni ArAşTIrmA kiTABI yoldAKalay’ın diğer kitaplarında da yine kendi tarihini arayış var. Düzce Çilimlili olan Kalay, ilçesinin 1. Dünya Savaşı’ndaki şehitlerini arşiv kayıtlarından çıkartmış. Savaşılan cephelerin durumu hakkındaki bilgilere de yer vererek kitabı oluşturmuş. Kalay’ın bu çalışması Çilimli Belediyesi tarafından yayımlandı. Kalay şu anda Çilimli tarihi üzerine bir başka kitap çalışması daha yapıyor. Kitap, Çilimli mezar taşları ve kültürü üzerine kurgu-lanıyor. Bunu yaparken Osmanlıcadan yardım alıyor.

Aşk yoluKalay araştırma kitaplarının yanı sıra bir de şiir kitabına sahip. Aşk Yolu isimli ki-tabına başlama ve oluşturma sürecine dair şunları söylüyor: “Bana göre dünyanın

en büyük şairi olan Mevlana Celaleddin-i Rumi, Anadolu insanının ritimli, uyaklı sözleri sevdiğini söylüyor. Bu sözden ha-reketle ben de meramımı bu yolla anlattım. Bizimkisi de onun gibi meram anlatma yolu. Şiiri bir anlatım yolu olarak kullanı-yorum. Yani biz şiir için var değiliz. Şiir bizim için var. Şiirlerim daha çok telmih sanatına uygun olarak, yani geçmişte olan tarihi olayları ya da tarihi kişilikleri, mısra-ların içine saklayarak, o mısrada çok geniş bir tarihi anlatmak ve hatırlatmak üzerine kurulu. Şiirlerimde daha çok bu tekniği kullanıyorum. Ayrıca Ney ve Kamil İnsan figürlerini de kullanıyorum.”

Kalay; Anayurt Gazetesi, Hizmet İş Sendikası gibi kurumların Türkiye ge-nelinde düzenlediği yarışmalarda, edebi çalışmalarıyla birçok ödül almış. Aldığı kimi ödüllerde kurumumuzun katkısının çok büyük olduğunu şöyle belirtiyor: “İETT’den ilham alarak birçok yarışma-da ödül kazandım. Bunlardan biri, bir otobüsün hikayesiydi. İETT otobüsünün gözüyle İstanbul’u anlatmıştım, İstanbul Lastiklerimin Altında diyerek.”

İETT’yi günümüze taşıyan çalışanları, yalnızca kurumumuzda yaptıkları işlerle değil, aynı zamanda kendi özel yetenek

ve uğraşlarıyla da başarılar elde ediyorlar. İkitelli garajındaki arşiv görevlisi Abdülkadir Kalay da bu isimler arasında.

Kalay, araştırmacı kişiliği ve edebiyata olan tutkusuyla tanınan ve bu alanda yayımlanmış kitapları olan bir isim.

Abdülkadir Kalay:“Şiiri anlatım yolu olarak kullanıyorum”

1977 Düzce doğumlu olan Abdülkadir Kalay, 2005 yılında İETT’de çalışmaya başladı. Halen Anadolu Üniversitesi Tarih Bölümü Açıköğretim Fakültesi ikinci sınıf öğrencisi olan Kalay; “İETT’de çalışmaya başlamam benim için bir sıçrama tahtası oldu. Birçok iyi meziyetimi kurumumda kazandım. İETT ile tanışmak İstanbul ile tanışmak anlamına geldi” diyor.

Aşk yolunun yolcusu, Uğraman gerekirse bir kervansaraya, Hasret bir odası olsa o sarayın, Yanan bir kandilin dumanıysa âşk, Kandil yağı ile fitili hayat.

Bir sonbaharsa düşlerin, Meşe ağacından düşen yapraklar, Su birikintisinde açmak yelkeni, Yol alınan karşı limandır âşk, Kirli suları, dev dalgaları hayat.

Kara kışa dönüşmüşse yüreğin, Düşsün göz yaşların o bedene, Isınsın fikrin ile cismin, Yanmanın âlisidir âşk, Kokusu, isi ise hayat. Bir mektup yazmaksa niyetin, Üç harf ile beş noktayla başla bitir, Bir hattata ilhamsa sevgi dediğin, Gönülden damlayan mürekkeptir âşk, Kamış kalemlerin gezinmesi hayat.

Nedir diye merak ettiğin, Kelimenin manası bu lugâtta, Çevirisini ister misin? Aklı akıl ile yenmektir âşk, Mecnunun hali ise sadece hayat.

Abdülkadir KALAY

Aşk Yolu

SÖYLEŞİ


KAPAK

Kaptan şoför ve yolcularımızın konforunu artırmak, çevreye saygılı

araçlar edinmek amacıyla yeni araç alım-larına devam ediyoruz. Kurumumuz, son olarak toplam değeri 200 milyon lira olan 437 yeni otobüsü teslim alarak filosunu gençleştirdi. Filomuza; 225 Otokar solo dizel, 147 solo CNG’li Karsan, 65 adet de körüklü dizel Mercedes otobüs katıldı. Euro 5 standartlı çevreci motora sahip araçlar; klimalı, alçak tabanlı ve tamamı sarı renkli, beyaz damalı. Yeni alınan otobüslerle birlikte filomuzdaki otobüs sayısı 3 bine yaklaştı.

doğAlgAzlI SiSTemler revAÇTAKarsan’ın teslim ettiği 147 adet Breda-Menarinibus markalı 12 metre CNG’li otobüsü hizmete almamızın ardından, doğalgazlı araçlar hakkında daha fazla sorular gündeme geldi. Şu anda 161 adet CNG’li araç kullanılıyor. Bu sayı 171’e tamamlanacak. Toplamda 240 CNG’li aracın filoda yer alması planlanıyor. Doğalgaza dönüştürülen araçlar da var.

Mercedes 345’lerin 17 adedi doğalgaza dönüştürüldü. 100 adet daha dönüştürü-lecek. Toplam 240 CNG’li aracın filoda yer alması planlanırken Türkiye’nin en büyük, Avrupa`nın ise en büyük üç dolum istasyonundan biri olan entegre doğalgaz dolum tesisimiz de Kâğıthane Garajımızda kuruldu. Dolum tesisinin yer aldığı ve yalnızca CNG’li araçların kulla-nıldığı Kağıthane Garajı’nı ziyaret ederek hem yeni araçlar hem de CNG dolum tesisi hakkında Kâğıthane Garajı Müdü-rümüz Mustafa Dal’dan bilgi aldık.

TSe dolum TeSiSini referAnS AlmAk iSTiyorYeni doğalgaz tesisinin kurulumu ve özelliklerine ilişkin olarak Mustafa Dal, doğalgaz tesisi yapılması noktasında TSE’nin Kağıthane Garajını referans almak istediğini belirterek tesisin özel-liklerine ilişkin şunları söyledi: “Dolum tesisimiz Avrupa norm ve standartlarına uygun bir şekilde yapıldı. Avrupa ve

Amerika’dan gelen uzmanlar tarafından tesisimiz denetlenerek güvenlik testle-rinden geçti. IBN standardına sahip olan tesisimizde aynı anda 16 araca dolum yapılabiliyor ve her bir otobüsün dolumu 4-6 dakika sürüyor. Tesisimizde jene-ratörlerin motorları da motorin yerine doğalgazlı. Dolayısıyla ünitelerimiz tamamen doğalgazla çalışıyor ve yüzde yüz çevreci.”

HAngArlArdA egzoz dumAnI yokDal, tesisin teknik şartnamesinin İETT’nin öz mühendis kadrosu tarafın-dan hazırlandığını ve ihaleyi kazanan Teksen’in uygulamasını gerçekleştirdiği-ni de belirterek, tesisin yapımı sırasında yaşananlara da değindi. Dal, “Tesisin kurulumu yaklaşık 6 ayda gerçekleşti. Tesisin hızlıca kurulup hizmete gire-bilmesi için özel kargo uçağıyla 20 ton ağırlığındaki kompresörler Arjantin’den getirildi” dedi. Araç alım modelinde belirtildiği gibi

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin “Deprem Odaklı Kentsel Dönüşüm Projeleri Yıkım ve Toplu Anahtar Teslimi ile 437

Yeni İETT Otobüsünün Hizmete Alım Töreni”, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve bazı bakanlar ile İstanbul Büyükşehir

Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın katılımıyla Zeytinburnu’nda gerçekleştirildi. Bu sırada Başbakan Erdoğan, İkitelli

garajında otobüslerin hizmete alınmasının kutlandığı törene de telekonferans yöntemiyle bağlandı. İkitelli’deki törende;

Anayasa Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Burhan Kuzu, İBB AK Parti Grup Başkan Vekili

Ergün Turan, Genel Müdürümüz Dr. Hayri Baraçlı, Genel Müdür Yardımcılarımız Mümin Kahveci, Dr. Hasan Özçelik ve Dr.

Maşuk Mete, Genel Koordinatörümüz Alaeddin Şahin ile diğer çalışanlarımız da yer aldı.

437 yeni otobüsle dev çevreci adım


araçların bakım onarımının 5 yıllığına ilgi firmalara ait olduğunu da açıklayan Dal; “şu anda tesisimizde Karsan’ın yetkilileri yakıt ikmalini yapıyor. Garajı-mızın havası değişti. Han-garlarımızda artık egzoz dumanı yok. Yakıt tüketimi de üçte bir oranında azaldı” dedi.

yeni ArAÇlAr nASIl kArşIlAndI?Yeni araçları nasıl buldukları konusunda da yetkililerden görüşlerini öğrendik.

Kaya Akbaş (Kağıthane Garajı Hareket Şefi); yol-culardan teşekkür telefonları aldıklarını belirterek, yolcula-rın yeni araçlardan dolayı çok memnun olduklarını söyledi. Akbaş; “Araçlarımızın alçak tabanlı olması çok önemli. Eyüp, Kâğıthane, Taksim, Beyoğlu, Eminönü bağlantılı tüm hatlarda bu yeni araç-lar bulunuyor. Özürlü ve

yaşlılar araçlara çok rahat biniyorlar” dedi.

Ekrem Kadakal (Şişli İlçesi Hat Amiri); “Eski araçlar ısınmıyordu, kalorifer için önce aracı 5 dakika çalıştır-manız gerekiyordu. Bunun gibi problemler yaşanabili-yordu; şimdi ise yeni araçlar-la çok rahatız” dedi.

Rıfkı Doğan (İş Tevzii Amiri); araçlarda kamera sayısının 9’a çıkartılması ve güvenliğin artırılmasının öne-mine değindi.

Hüseyin Yıldırım ve Nuret-tin Karaoğlu (Şoförler); araçların gelişmiş elektronik donanımları ve güçlü süs-pansiyonları sayesinde rahat sürüş imkanı sağladıklarını belirttiler. Şoförler, araç içi panoların yolcuların ilgisini çektiğini, renkleri ve oku-naklı olmaları sayesinde yolculardan olumlu dönüşler aldıklarını ifade ettiler.

MUSTAFA DAl

NURETTİN KARAOğlU, RIFKI DOğAN, HÜSEYİN YIlDIRIM

KAYA AKBAŞ EKREM KADAKAl

Filomuza; 225 Otokar solo dizel, 147

solo CNG’li Karsan, 65 adet de körüklü

dizel Mercedes otobüs katıldı. Euro

5 standartlı çevreci motora sahip

araçlar; klimalı, alçak tabanlı ve

tamamı sarı renkli, beyaz damalı. Yeni

alınan otobüslerle birlikte filomuzdaki

otobüs sayısı 3 bine yaklaştı.


NASIL GİDİLİR?

İstanbul, tarihle kültürün eşsiz iç içe-liğinde yaşayan bir şehir. Bizans’tan

Osmanlı Devleti’ne ve son olarak Türki-ye Cumhuriyeti’ne geçişte, sahip olduğu tarih ve kültür dokusunu belli aşınmalara uğrasa da koruyabilmiş.

İstanbul, özellikle, Osmanlı Devleti’nin başkenti konumuna geçmesiyle birlik-te, İslam medeniyetinin, Avrupa’daki toplumsal, bilimsel ve kültürel öncü-lüğünün izlerini taşımaya başlamış. Bu gerçeği en iyi şekilde, İstanbul’un simgelerinden olan Gülhane Parkı’nda bulunan eski saray duvarlarının Has Ahırlar kısmında 3 bin 500 metreka-relik alana kurulmuş İstanbul İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi’nde görebiliyoruz.

2008 yılında açılan müze ziyaretçile-rini, hemen girişinde yer alan Arap-İslam coğrafyasının bilim tarihindeki

en önemli eserlerden birine dayanarak

yapılmış olan bir yerküreyle karşılıyor.

Yerküre, yüzyıllık çınar ağaçlarına

yuva yapmış yüzlerce kuşun ahenkli

sesleri altında sizi geçmişin buluşları-

na ve keşiflerine çağırıyor. Müzeden

içeri girer girmez, içlerinde 813-833

tarihleri arasında hüküm sürmüş Halife

el-Memun’un emriyle hazırlanan ve o

dönem bilinen dünyanın coğrafyasını

doğrulukla gösteren dünya haritası

başta olmak üzere, 500’ün üzerindeki

eser, sizi bütün ihtişamıyla sarıyor.

Müzedeki eserlerin ortaya çıkarılma-

sında ve yeniden yapımlarının (rekons-

trüksiyon) müzeye kazandırılmasında;

neredeyse bütün yaşamını İslam

bilimleri araştırmasına veren Alman

fizikçi Eilhard Wiedeman’ın ve 1982

yılında Frankfurt Goethe Üniversite-

sine bağlı Arap-İslam Bilimleri Tarihi

Enstitüsü´nü kurmuş olan Profesör Fuat

Sezgin´in çok büyük katkıları var.

Eserler, 9-17. yüzyılların bilimsel ve

teknik gelişmeleri içeriyor. Ayrıntıla-

ra bağlı kalınarak hazırlanan eserler,

dünya ölçeğinde bir yenilikle, bilim

tarihinin değişik disiplinlerdeki evri-

mini kapsamlı bir şekilde sunuyor.

Geometri, optik,kimya, fizik, teknik,

astronomi, coğrafya, zaman ölçümü,

tıp, mineraloji, mimari, gemicilik,

harp tekniği sahalarında sistematik bir

düzenle sergileniyor. Evrensel bilim

tarihi, ziyaretçiye sürekliliği bozul-

madan sunuluyor. Müzeyi gezerken,

İstanbul İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi MüzesiGülhane Parkı’nda bulunan İstanbul İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi 500’ün üzerindeki eserle doğanın kucağında sizi bilimle ve kültürle buluşturuyor.

İstanbul’da büyük buluş ve keşifleri yansıtan bir mekan:


437 yeni otobüsün İETT’ye katılmasıyla birlikte kurulan yeni 1453 miniatürk Panorama hattıyla Sultanahmet’e varılabilir. Sultanahmet’ten tarihin atmosferini soluyarak yapacağınız kısa bir yürüyüşle Gülhane’ye ulaşarak, İstanbul İslam bilim ve Teknoloji Tarihi müzesi’ni ziyaret edebilirsiniz.

NASIL GİDİLİR?

Arap-İslam bilimlerinin büyük keşif ve buluşların, yeniliklerin Avrupa´yı nasıl etkilediğine de tanık oluyorsunuz. Görevlilerin anlayışlı ve nazik tavırları ile eserleri korumaya yönelik tavır-ları da İstanbul İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi’nde yararlı ve güzel saatler geçirmenizi sağlıyor.


NOSTALJİ

Usta yazar ve akademisyen Murat Belge İstanbul Gezi Rehberi’nde Haliç’in İstanbul için taşıdığı önemi şöyle

anlatıyor: “Boğaziçi iki denizi birbirine bağlayan bir su yoludur ve bu yolunun iki kıyısında iki kıta karşı karşıya gelir. Böyle bir kavşak noktasının ticari, askeri vb. bakımlardan nasıl bir stratejik önemi olacağı açıktır. Öyleyse niçin o boğazın kıyısında İstanbul gibi önemli bir şehir kurulmadı? Bu sorunun cevabı, Haliç’tir, Haliç her mevsimde ve her türlü rüzgarda güvenli bir limandır ve koca Doğu Akdeniz bölgesinde güven-lilik açısından onunla boy ölçüşecek yalnız Selanik ve İzmir limanları vardır. Onların da, İstanbul’daki kavşak özelliği yok-tur. Böylece denebilir ki doğa ve coğrafya İstanbul’un önemli bir şehir olmasına önceden karar vermişlerdir.”

Gerçekten de Yunan efsanesine göre Altın Boynuz ismi verilen, Bizans İmparatorluğu’nun denizcilik merkezi olan Haliç, tarih boyunca İstanbul’un can damarı oldu. Bizans döneminde denizden gelecek saldırılar için sahil boyunca uzanan duvarlarla korunuyordu. Bir coğrafya terimi olan haliç sözcüğü, taşıdığı önem açısından Osmanlılar’dan itiba-ren birçok semti kapsayan bölgenin adı olarak kullanılmaya başlandı. İstanbul’un fethiyle, Haliç, özellikle Fener ve Balat semtlerinde ağırlıklı olarak ticareti elinde bulunduran gayri-müslimlerin yaşam alanına dönüştüğü bir bölge oldu.

endÜSTriyel ATIklArdAn Turizm BölgeSine

Cumhuriyet’in ilk dönemlerinde büyük değişikliğe uğrama-yan Haliç bölgesi, 1950’li yıllardan itibaren tersanecilik faa-liyetlerinin merkezi haline gelince, Haliç denizi de endüst-riyel atıkların döküldüğü kirlenmeye uğradı. 1985 yılından itibaren dönemin Belediye Başkanı Bedrettin Dalan’ın “Haliç’i gözlerim gibi mavi yapacağım” vaadiyle temizleme çalışmaları hız kazandı ve 2000’li yıllarda turizm bölgesi haline getirildi.

AvrupA yAkASInIn ulAşIm HATTI

Günümüzde, Feshane, Miniatürk, Piyer Loti, Eyüp Sultan Cami gibi çok sayıda tarihi ve kültürel yapıyı bünyesinde barındıran Haliç, geniş park alanlarına da sahip. Galata, Unkapanı ve Haliç köprüleriyle İstanbul’un Avrupa yakası-nın da merkezi ulaşım hattı konumunda. Haliç, binlerce yıl-dır üzerinde yaşattığı medeniyetler için taşıdığı değeri günü-müzde de koruyor. Eyüp Sultan Cami, Karaağaç ve Giresun-lu isimli Bektaşi tekkeleri, Fener Rum Ortodoks Patrikhanesi gibi eser ve yapıların temsil ettiği farklı inanç ve kültürlerin de bir arada yaşamasının canlı tanığı oluyor. İstanbul’un ger-çek profili, bütün açıklığıyla Haliç’ten izleniyor.

Günümüzde Feshane, Miniatürk, Piyer loti, Eyüp Sultan Cami gibi çok sayıda tarihi ve kültürel yapıyı bünyesinde

barındıran Haliç, geniş park alanları, Galata, Unkapanı ve Haliç köprüleriyle İstanbul’un Avrupa yakasının merkezi

ulaşım hattı konumunda.

İstanbul’un kavşak noktası: Haliç


Kurum kültürünü, ortak bir amaç doğrultusunda oluş-turulan kurallar, değerler, beklentiler ve davranış

modelleri olarak tanımlayabiliriz. Kurumlar, kendi baş-larına hareket eden bağımsız yapılar değildir. O kuruma kimlik ve şekil veren, o kurumun çalışanları ve yönetici-leridir. Kurumdaki insanlar, nasıl düşünüyor ve davra-nıyor, neyi planlıyor ve amaçlıyorsa o kurumun kültürü de o yönde oluşur. Kurum kültürü genel olarak önceden yazılı kurallarla belirlenir ve tanımlanırken, çalışanların algıları, yaşam biçimleri, uygulamaları sonucunda de-ğişkenlik gösterir. Bu durum, kurum kültürünün durağan olmadığını, her an yeniden oluştuğunu, bu yüzden de çok önemli olduğunu ortaya koyar.

Genel olarak, kurum kültürüyle çalışanların davranışları, biçimleri arasında fark görülür. Bu fark, çalışanlar ara-sında ortak bir amaç doğrultusunda bir bi-linç ve kararlılığın oluşturulamamasın-dan kaynaklanır. Kurumun kültü-rünü oluşturan insan olduğuna göre, o insanın kurumla ilişkisi, kuruma yönelik düşünce ve duyguları, kişisel beklentileri, kay-gıları, amaçları gibi unsurlar kurum kültürün oluşumunda te-mel rol oynar. Bu açıdan bakıldığında, çalışanların kuruma aidiyet ve güven his-setmelerinin, kurumsal sorumluluğun bireysel sorumluluğa aktarılmasına önemli katkı sağladığı ortaya çıkar. Çalışanlarıyla bu şekilde “ortak paylaşım anlayışı” oluşturabilen ve geliştirebilen kurumlar her za-man için fark yaratabilme ve başarı hikâyesi yazabilme potansiyeline sahiptirler.

Ücret skalasının yüksekliği veya düşüklüğü, sosyal gü-venliğinin eksiksiz sağlanıp sağlanmaması, mesai saatle-rinin belirlenmiş olup olmaması, iş akışının tanımlanması ya da tanımlanamaması gibi faktörler, kurum kültürünün

çalışanlar tarafından benimsenmesinde önemli bir rol oy-nar. Buna karşın, söz konusu faktörlerin bir ya da birka-çından memnun olunmaması durumunda bile, çalışanların kurumla özdeşleştiği, kurumun değerlerini paylaştığı ve kendisini kuruma ait hissettiği görülebilir. Bu tabloda, ça-

lışanlar tarafından kurumun amaçlarının kabul edilmiş ve özümsenmiş, içten bir sorumluluk ve güven

duyulması sağlanmış ve kurum kültürü ger-çekleşmiş demektir.

Kurum kültürünün belirleyi-ci bir özelliği de istik-

rardır. Bir kurumun kültüründen söz ediliyorsa, bunun sürekli olduğu an-

laşılır. Bazı kurum-ların insanlar üzerinde

olumlu, bazılarınınsa olumsuz izlenim uyan-

dırmasının nedeni de bu-dur. Kurum kültürü yal-

nızca çalışanlarının değil, o kurumun hizmet verdiği kişi

ve kuruluşların da algılamasıyla doğrudan ilişkilidir. Bu nedenle,

kurumdaki çalışanlar değişse bile kurumun hizmet verdiği kişiler ve ku-

ruluşlar üzerindeki algısının değişmeme-si, kurum kültürünün yerleşmesiyle ve kalıcı

olmasıyla doğrudan ilişkilidir.

Kurum yöneticilerinin ve idarecilerinin temel görevi, kurumda görev yapan her çalışanın ister yeni başlamış olsun, isterse yıllardır çalışıyor olsun, kurum kültürüyle bağını sürekli kılmaktır. Çünkü modern işletmecilik anla-yışında geçerli olan iç müşteri-dış müşteri kavramı bura-da da geçerlidir ve yöneticiler, bu doğrultuda çalışanlarla hizmet verilen kişiler arasındaki diyaloğun ve ilişkinin de sağlıklı bir şekilde yönetilmesinde temel rol oynarlar. Bu ikili süreçte başarı kazanan kurum için geçerli, paylaşılan ve istikrarlı bir kurumun kültüründen söz edilebilir.

Kurumun kültürünü “insan” oluşturur. İnsanın kurumla ilişkisi, kuruma yönelik düşünce ve duyguları, kişisel beklentileri,

kaygıları, amaçları gibi unsurlar kurum kültürünün oluşmasında temel rol oynar.

Çalışanlarıyla ‘ortak paylaşım anlayışı’ oluşturabilen

ve geliştirebilen kurumlar her zaman için fark

yaratabilme ve başarı hikâyesi yazabilme

potansiyeline sahiptirler.

İnsan odaklı kurum kültürü

Regiman DENİZ

MAKALE


SAĞLIK

Beslenme açlık duygusunu bas-tırmak, karın doyurmak ya da

canının çektiği şeyleri yemek içmek değildir. Beslenme; sağlığı koru-mak, geliştirmek ve yaşam kalitesini yükseltmek için vücudun gereksinimi olan besin öğelerini yeterli miktar-larda ve uygun zamanlarda almak için bilinçli yapılması gereken bir davranıştır.

yeTerli ve dengeli BeSlenme

Vücudun büyümesi, yenilenmesi ve çalışması için gerekli olan enerji ve besin öğelerinin her birinin yeterli miktarda alınması ve vücutta uygun şekilde kullanılması durumuna “yeterli ve dengeli beslenme” denir. Besin öğeleri vücudun gereksinmesi düzeyinde alınamadığında yetersiz beslenme oluşur. Gereğinden fazla besin tüketilirse, çok alınan bazı öğeler vücutta yağ olarak depolan-dığından sağlık için zararlı olur. Bu duruma dengesiz beslenme denir.

Yaşam için elliye yakın besin öğesine gereksinim olduğu ve insanın sağlıklı büyüme ve gelişmesi, sağlıklı ve üret-ken olarak uzun süre yaşaması için bu öğelerin her birinden günlük ne kadar alınması gerektiği belirlenmiştir. Bu öğelerin herhangi biri alınmadığında, gereğinden az ya da çok alındığında, büyüme ve gelişmenin engellendiği ve sağlığın bozulduğu bilimsel olarak ortaya konmuştur.

dörT Temel BeSin gruBu

Yeterli ve dengeli beslenme için dört temel besin grubunda yer alan besinler her öğünde, yeterli miktar-da tüketilmelidir. Yeterli ve dengeli beslenmenin temelini, içerdikleri karbonhidrat, protein, yağ, mineral

ve vitamin olarak adlandırılan besin öğeleri miktarlarına göre kategori-ze ettiğimiz dört besin grubundan vücudunun ihtiyacı oranında alınması oluşturur. Bu dört temel besin grubu; Tahıl, sebze meyve, süt ve türevleri ile et ve türevleri grubudur. Yeterli ve dengeli beslenmede bu dört gruptan besinleri soframızda bulundurmak kadar önemli bir husus da, gruplar içinde doğru seçimler yapmaktır. Yiyeceklerle alınan enerjinin harcanan enerjiden fazla ya da az olması uzun vadede sağlık sorunlarına yol açabilir. Alınan ve harcanan enerji arasındaki dengenin sağlanması kadar vücudumuz için gereken besin öğelerinin de yeterli miktarlarda ve çeşitlilikte olması da önemlidir.

yeTerli ve dengeli BeSlenme önerileri• Dört besin grubundan her gün yeterli miktarlarda tüketiniz.• Çeşitli besinleri tüketmeye özen gösteriniz.• Öğün atlamayınız. Özellikle kahvaltı yapmadan güne başlamayınız.• Vücut ağırlığınızı dengede tutmaya özen gösteriniz.

• Şeker ve tuz tüketiminizi azaltınız.• Tam tahıl ürünlerini tercih ediniz.• Doymuş yağlar içeren hayvansal kaynaklı yağlar yerine doymamışyağ asitlerini içeren bitkisel sıvı yağ-ları tercih ediniz.• Günde en az 8-10 bardak su içiniz.• Alkol tüketiminden kaçınınız.• Güvenli besinleri satın alınız ve hij-yenik koşullarda hazırlayarak tüketiniz.• Yeterli ve dengeli beslenme ile bir-likte düzenli fiziksel aktivite yapmaya özen gösteriniz.

SAğlIklI BeSlenmek iÇin• Doğal, taze ve mevsimine uygun besinler tercih edilmelidir.• Fazla miktarda katkı maddesi içeren besinlerden kaçınılmalıdır.• Saflaştırılmamış ve zenginleştiril-miş tahıl ürünleri tercih edilmelidir (beyaz ekmek yerine, kepekli esmer ekmek gibi)• Kapağı bombe yapmış konserveler kesinlikle alınmamalıdır.• Tuz içeriği düşük olan besinler ter-cih edilmelidir.• Asitli ve gazlı içecekler yerine meyve, süt veya ayran tercih edilmelidir.

Sağlık, insan yaşamının sürdürülmesinde, yaşam kalitesinin yükseltilmesinde ve korunmasında olmazsa olmaz bir

faktör. Sağlıklı bir yaşam için yapılması gereken ilk şey de dengeli ve yeterli beslenmedir.

Sağlıklı yaşam için nasıl beslenmeliyiz?


Osmanlı İmparatorluğu’nun direniş kapısı olan Çanakkale, gemi yoluyla geçilememiş

ve işgalciler, çaresiz bir manevrayla Gelibolu kı-yılarına çıkartma yapmaya başlamışlardır. İşgal kuvvetlerinin belki de en büyük direnişi gör-dükleri koy, o andan sonra mağlup bir ordunun adıyla anılacaktır; Anzak Koyu. Yönetmenliğini Kemal Uzun’un yaptığı filmin oyuncuları arasın-da Gürkan Uygun, Berrak Tüzünataç ve Umut Kurt var. Film 15 Mart’tan itibaren vizyonda.

Çanakkale: Yolun Sonu Osmanlı Ürün Sanat Galerisi’nde 9

Mart - 4 Nisan tarihleri arasında 14 Mart Tıp Bayramı dolayısıyla “Doktorlara Saygı” isimli sergi izlenebilir. Ressam Reha Yalnızcık ve galeri yöne-ticisi Günay Pesen bu sergiyi hem şiddete maruz kalan doktorlara dikkat çekmek için hem de yoğun çalışmalarından buldukları ilk fırsatta sanatsal ugraşlar içinde olan o güzel ellere sağlık dilemek adına düzenlemişlerdir. Sergide Reha Yalnızcık resimlerinin yanısıra Prof. Dr. Orhan Çizmeci, Prof. Dr. Sergülen Onan Dervişoğlu ve Prof. Dr. Sem-ra Çalangu’nun resimleri, Prof. Dr. Ömer Türel’in fotoğrafları, Diş Hekimi Yeşim Ildırım’ın seramikleri de görülebilir.

Zamanımızın en iyi Beethoven

yorumcularından kabul edilen Paul Lewis Almanya’nın geleneksel toplulukla-rından olan Berlin Oda Orkestrası eşliğinde bu ay İş Sanat sahnesinde. Orkestrayı İngiliz şef Kevin Griffiths yöne-tecek. Konser 18 Mart saat 20.00’de.

Eve Dönüş: Sarıkamış 1915

Kibele’nin Torunları 3

Doktorlara Saygı

Berlin Oda Orkestrası

Hariciye Nazırı Kalem Müdürü’nün

ailesinin zorlu iklim koşullarının hüküm sürdüğü ıssız topraklarda yol alarak, terk edilmiş bir köye ulaşması ve ardından yaşananların konu edildiği “Eve Dönüş: Sarıkamış 1915” 8 Mart’tan itibaren vizyonda. Yönetmenliğini Alphan Eşeli’nin üstlendiği filmin oyuncuları arasında; Uğur Polat, Nergis Öztürk, Serdar Orçin yer alıyor.

Çiler Belen, Dilek Aydemir, Emmanuel Selimoğlu, Gündüz

Karul, Remzi İren, Sedef Kermen, Nilay Mestçi Kermen, Nur Günen, Zeynep Selimoğlu Torun adlı sekiz sanatçı hanımın bir araya gelerek oluşturduğu “Kibele’nin Torunla-rı” grubu üyelerinin değişik sanat dallarındaki eserlerinden oluşan sergi bizlere sanat şöleni sunacak. Sergi 24 Mart’a kadar ArkeoPera Sanat Galerisi’nde gezilebilir.

KÜLTÜR-SANAT

durak bizim - iett.istanbulİnsan kaynakları ve eğitim daire başkanlığımız tarafından iç...

Documents