Medya dediğimizde gazete, kitap, dergi, film, fotoğraf, İlan tahtası, radyo, televizyon, video, kaset, bilgisayar, CD, internet vb. her geçen gün çeşitlenen tür ve sayıda iletişim aracını düşünmemiz gerekir.
“Medya” diye adlandırdığımız kurumun ve mecraların
varoluşunun birinci nedeni “haber”dir; yani, olanlar hakkında, topluma “bilgi” vermektir. Bunu bütün dünyada böyle tanımlarız, ama bütün dünyada bunun gerçekleştiğini de iddia edemeyiz.
Medya her yerde sorunludur, çünkü somut toplum hayatında kendini toplumun iktidar mekanizmalarından mutlak olarak soyutlayacak bir medya yoktur, olması da mümkün değildir.
Dolayısıyla, aktarılan bilgi çok zaman –hattâ, “önemiyle doğru orantılı olarak” da diyebiliriz, yorumlanarak aktarılır.
Sağlıklı gıda ürünleri sözü bu günlerde yükselen bir trend ve gerçekten neyin sağlıklı olduğunu ya da neyin reklam amaçlı öne çıkarıldığını bu bilgi kirliliği karmaşasında ayırt etmek gerçekten oldukça güç.
Günümüzde sosyal medyanın etkin kullanımı ile de doğru orantılı olarak internette sağlıklı gıda ile de ilgili pek çok yorumu ve bilgiyi barındıran mikro ve makro bloglara da rastlamak mümkün.
Medyadan doğru bilgi aktarılamaması
Konusunda uzman paydaşların iletişim sorunu ve öne çıkma isteklerinin yanı sıra ehil olmayan insanların her gün medya organlarında açıklamalar yapıyor olması
Mesleki etiklikte zayıflık Medyada çıkar ilişkilerinin ön planda olması Medya denetiminin eksikliği Dijital medya ile birlikte sansasyona çok açık
bir ortamın oluşması
İsviçreli bilim adamları her gün yeni bir açıklama yaparken daha önce doğru sandığımız şeylerin aslında yanlış olduğunu öğrendik
Margarinlerin ön plana çıktığı dönemlerde margarin tüketmenin sağlıklı olduğunu sanıyorduk.
Üreticilerimiz yeterince bilinçlendirilmedikleri için kısa sürede mahsul almalarını sağlayan ve bolca da reklamı yapılan fakat bunu yaparken toprağı verimsizleştiren ilaçlar, gübreler ve tohumlar kullandılar verimsiz topraklarımız oldu.
Kullanılan bu ilaçlar öyle seviyelerde ve bilinçsiz kullanılmaktadır ki yediğiniz bir meyve yada sebzeden zehirlenmeniz ve uzun vadede kalıcı hastalıklara yakalanmanız maalesef ki bugün bilinen bir gerçek.
Tüm bunların yanı sıra ürünlerin son kullanma tarihlerini kontrol etmeyi ve plastik ürünlerdeki değerleri okumayı da medya sayesinde öğrendik.
Bütün bunlar gösteriyor ki medya davranışlarımız ve tüketim tercihlerimiz üzerinde son derece etkili
Peki bu kadar bilgi kirliliğinin içerisinde tüketiciler nasıl davranmalı?
Üreticiler nasıl bilinçlendirilmeli?
En önemlisi insan sağlığını korumak adına medya kanalıyla neler yapılmalı ?
Bu günlerde sağlıklı gıda konsepti devlet politikaları da içerisinde de etkin olarak yer almaktadır. Bu konu ile ilgili halkı bilinçlendirmek adına çalışmalar yürütseler de maalesef ki bu bilgi kirliliği içerisinde doğru neticelere ulaşmak çok da kolay olmuyor.
İzlenebilir gıda konusunda ve iyi tarım uygulamaları hakkında, hem üreticilerimize hem de tüketicilere kamu spotları vasıtasıyla tek bir ağızdan doğru mesajın medya kanalıyla aktarılmasının sağlanması.
Medyayı kontrol edemiyorsak medyayı doğru okumayı öğrenmeliyiz! Okullarda 6.7 ve 8. sınıflarda seçmeli ders olarak önerilen medya okur yazarlığı dersinin daha küçük yaşlarda çocuklarımıza verilmeye başlanması ve zorunlu ders kapsamına alınması oldukça önemli bir adım olabilir.
Meslek örgütü ve meslek odalarının iş birliği halinde ortak açıklamalar yapması Bu konuda sosyal paylaşım ağları başta olmak üzere tüm medya kanallarının kullanılması. Hatta bunun top yekûn bir seferberlikle tek bir söylemle yapılması
Sağlığı ilgilendiren programlarda çıkar beyanı yapılmaması konusunda ehil olmayan insanların açıklama yapmalarına meydan verilmemesi ve bu konuda medya denetim organlarının daha aktif göreve çağırılması
Yerli malı haftalarımız yeniden canlandırılmalı
Ne kadar söylersen söyle söylediklerin karşındakinin anladığı kadardır (Mevlana) Bu sebepten halk sağlığını ilgilendiren gıda gibi önemli bir mevzuda medya organların son derece sıkı denetime tabi tutulması ve bu konuda daha duyarlı hareket etmelerinin sağlanması gerekmektedir.
Araştırmak, Bilginin güvenilir kaynaktan geldiğine
inanmıyorsak itibar etmemek. Daha çok okumak, daha çok öğrenmek Üreticiysek kendimizin tüketmeyeceği bir ürünü
üretmemek Ve en önemlisi insan olmanın en büyük onuru
olan insanı sevmek ve korumak bilinciyle hareket etmek
