www.uhgsfkongre2017.org
Hasta Güvenliği ve Sağlık Finansmanı Kongresi
UHGSfam Teşvik Ödülü Kitabı
II www.uhgsfkongre2017.org
UHGSfam Teşvik Ödülü Kitabı
Editörler
Op. Dr. Orhan KOÇ
Dr. Hasan GÜLER
Bayram DEMİR
Doç. Dr. Mücahit AVCİL
Uluslararası Hasta Güvenliği ve Sağlık Finansmanı Araştırmaları Merkezi (UHGSfam)
Oğuzlar Mah. Barış Manço Cad. 1388 Sk. No:52/6 Balgat/ANKARA
Tel: +90 312 231 20 08
E-Posta: [email protected]
Web: www.uhgsfam.org
Temmuz 2018 - Ankara
Hasta Güvenliği ve Sağlık Finansmanı Kongresi
www.uhgsfkongre2017.org III
UHGSfam Teşvik Ödülü Kitabı
KONGRE EŞ BAŞKANLARI
Prof. Dr. Cevdet ERDÖL Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörü
Prof. Dr. Sabahattin AYDIN Medipol Üniversitesi Rektörü
KONGRE YÜRÜTME KURULU
Op. Dr. Orhan KOÇ ÇSGB İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü
Dr. Hasan GÜLER Uluslararası Hasta Güvenliği ve Sağlık Finansmanı Araştırmaları Merkezi
Bayram DEMİR Uluslararası Hasta Güvenliği ve Sağlık Finansmanı Araştırmaları Merkezi
Doç. Dr. Mücahit AVCİL Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi
Mustafa ÖRNEK Sağlık-Sen
Doç. Dr. İsmayil YILMAZ Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu
Dr. Ertuğrul EĞİN Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü
Uzm. Dr. Murat PARPUCU Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu
Dr. Mustafa ÖZDERYOL Sosyal Güvenlik Kurumu
Recep USLU Sosyal Güvenlik Kurumu
Gültekin BAYRAKTAR Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü
Yrd. Doç. Dr. Harun KIRILMAZ Sakarya Üniversitesi İşletme Fakültesi
Orhan KARAGÖZ Türkiye Evde Sağlık ve Sosyal Hizmetler Derneği
Yrd. Doç. Dr. Nigar ÜNLÜSOY DİNÇER Sağlıkta Kalite ve Akreditasyon Derneği
Engin UÇAR Sağlıkta Kaynak Yönetimi Derneği
Salih AKYÜZ Hasta ve Çalışan Hakları ve Güvenliği Derneği
Hasta Güvenliği ve Sağlık Finansmanı Kongresi
UHGSfam Teşvik Ödülü Kitabı
IV www.uhgsfkongre2017.org
BİLİM KURULU
Prof. Dr. Ahmet Çınar YASTI
Prof. Dr. Al OZONOFF
Prof. Dr. Alper CİHAN
Prof. Dr. Arzu SAYINER
Prof. Dr. Arzu TOPELİ İSKİT
Prof. Dr. Atilla ARAL
Prof. Dr. Atilla Özcan ÖZDEMİR
Prof. Dr. Bedirhan ÜSTÜN
Prof. Dr. Bernard CANAUD
Prof. Dr. Demet ÜNALAN
Prof. Dr. Doğan ÜNAL
Prof. Dr. Ebubekir CEYLAN
Prof. Dr. Elizabeta ZİSOVSKA
Prof. Dr. Emine ORHANER
Prof. Dr. Emrah ŞENEL
Prof. Dr. Fahri OVALI Prof.
Dr. Fevzi ALTUNTAŞ
Prof. Dr. Fulya İlçin GÖNENÇ
Prof. Dr. Gülsen YILMAZ
Prof. Dr. Hakan HAKERİ
Prof. Dr. Halil ARSLAN
Prof. Dr. Hanefi ÖZBEK
Prof. Dr. Havva ÖZTÜRK
Prof. Dr. Haydar SUR
Prof. Dr. Hüseyin ÖZ
Prof. Dr. İbrahim AKDAĞ
Prof. Dr. İrfan ŞENCAN
Prof. Dr. İsmail AĞIRBAŞ
Prof. Dr. Joseph KESECİOĞLU
Prof. Dr. Jülide YILDIRIM ÖCAL
Prof. Dr. Kemal MEMİŞOĞLU
Prof. Dr. Kutsal YÖRÜKOĞLU
Prof. Dr. M. Aytül KASAPOĞLU
Prof. Dr. M. Ramazan ŞEKEROĞLU
Prof. Dr. Mahmood ADİL
Prof. Dr. Mazhar Semih BAŞKAN
Prof. Dr. Mehmet Ali GÜLÇELİK
Prof. Dr. Metin ÇAKMAKÇI
Prof. Dr. Murat ALPER
Prof. Dr. Musa ÖZATA
Prof. Dr. Mustafa ALTINDİŞ
Prof. Dr. Mustafa PAÇ
Prof. Dr. Mustafa TAŞDEMİR
Prof. Dr. Mustafa Necmi İLHAN
Prof. Dr. Nazmi ZENGİN
Prof. Dr. Nermin ÖZGÜLBAŞ
Prof. Dr. Nevin GÜZEL
Prof. Dr. Nevra ELMAS
Prof. Dr. Nezih DAĞDEVİREN
Prof. Dr. Nihat TOSUN
Prof. Dr. Nurullah OKUMUŞ
Prof. Dr. Onur ÖZVERİ
Prof. Dr. Ömür ÖZMEN
Prof. Dr. Öner ODABAŞ
Prof. Dr. Özkan TÜTÜNCÜ
Prof. Dr. Özkan ÜNAL
Prof. Dr. Ramazan KAHVECİ
Prof. Dr. Richard ALDERSLADE
Prof. Dr. Rosa SUNOL
Prof. Dr. Sabahattin AYDIN
Prof. Dr. Selami SÖZÜBİR
Prof. Dr. Suat TURGUT
Prof. Dr. Şerefnur ÖZTÜRK
Prof. Dr. Şeyda SEREN İNTEPELER
Hasta Güvenliği ve Sağlık Finansmanı Kongresi
www.uhgsfkongre2017.org V
UHGSfam Teşvik Ödülü Kitabı
BİLİM KURULU
Prof. Dr. Tevfik ÖZLÜ
Prof. Dr. Tuncer ASUNAKUTLU
Prof. Dr. Turan ASLAN
Prof. Dr. Turan BUZGAN
Prof. Dr. Utku ŞENOL
Prof. Dr. Ümit İNCE
Prof. Dr. Yeşim ÖZARDA
Doç. Dr. Ahmet Emin ERBAYCU
Doç. Dr. Ahmet Yağmur BAŞ
Doç. Dr. Ayşegül ÇOPUR ÇİÇEK
Doç. Dr. Bahri TEKER
Doç. Dr. Doğan YÜCEL
Doç. Dr. Elif DİKMETAŞ YARDAN
Doç. Dr. Engin ÖZAKIN
Doç. Dr. Fatih KİRCELLİ
Doç. Dr. Furkan Erol KARABEKMEZ
Doç. Dr. Gülçin ÖZALP ŞENEL
Doç. Dr. Hasan KANDEMiR
Doç. Dr. İbrahim Halil YAKUT
Doç. Dr. İsmayil YILMAZ
Doç. Dr. Kutay DEMİRKAN
Doç. Dr. Liane Rose GINSBURG
Doç. Dr. Mehmet TOP
Doç. Dr. Mesut SANCAR
Doç. Dr. Muhammet Güzel KURTOĞLU
Doç. Dr. Murat ATAN
Doç. Dr. Murat GÜLTEKİN
Doç. Dr. Mustafa AKSOY
Doç. Dr. Mücahit AVCİL
Doç. Dr. Nihan KAFA
Doç. Dr. Osman Arıkan NACAR
Doç. Dr. Özgür UĞURLUOĞLU
Doç. Dr. Pınar BIÇAKÇIOĞLU
Doç. Dr. Salih MOLLAHALİLOĞLU
Doç. Dr. Salim BİLİCİ
Doç. Dr. Selma ALTINDİŞ
Doç. Dr. Serdar SAĞLAM
Doç. Dr. Sergül DUYGULU
Doç. Dr. Serpil ERDOĞAN
Doç. Dr. Sinan AKBAYRAM
Doç. Dr. Tamer C. İNAL
Doç. Dr. Türker YARDAN
Doç. Dr. Ü. Gül ERDEM
Doç. Dr. Ümit KERVAN
Doç. Dr. Zeliha TUFAN KOÇAK
Doç. Dr. Zeynep OR
Doç. Dr. Zuhal Yonca ODABAŞ
Yrd. Doç. Dr. Ebru EREK KAZAN
Yrd. Doç. Dr. Ercan KORKUT
Yrd. Doç. Dr. Fatoş KORKMAZ
Yrd. Doç. Dr. Gülpembe OĞUZHAN
Yrd. Doç. Dr. Güven BEKTEMUR
Yrd. Doç. Dr. Hakkı YEŞİLYURT
Yrd. Doç. Dr. Harun KIRILMAZ
Yrd. Doç. Dr. İpek Sevda SÖĞÜT
Yrd. Doç. Dr. Mahmut TOKAÇ
Yrd. Doç. Dr. Mana SEZDİ
Yrd. Doç. Dr. Mecit Can Emre ŞİMŞEKLER
Yrd. Doc. Dr. Nigar ÜNLÜSOY DİNÇER
Yrd. Doç. Dr. Sabahattin TEKİNGÜNDÜZ
Yrd. Doç. Dr. Sibel Nur AVCİL
Yrd. Doç. Dr. Tuncay PALTEKİ
Yrd. Doç. Dr. Uğur KEVENK
Hasta Güvenliği ve Sağlık Finansmanı Kongresi
UHGSfam Teşvik Ödülü Kitabı
VI www.uhgsfkongre2017.org
ÖNSÖZ
UHGSfam olarak, sağlık finansmanı, hasta ve çalışan güvenliği başta olmak üzere sağlık ve
sosyal güvenlik alanını etkileyen konularda yapacağımız çalışmalar ile sağlık ve sosyal güvenlik
ile sosyal hizmetler sektörünün her kesimine hizmet etmeyi hedeflemekteyiz. Bu itibarla,
düzenlenen I.Uluslararası Hasta Güvenliği ve Sağlık Finansmanı Kongresi kapsamında “Hasta
Güvenliği ve Çalışan güvenliği” olmak üzere iki kategoriden oluşan UHGSfam Teşvik ödülü
yarışması gerçekleştirilmiştir.
Bu yarışma, sektörde işbirliği ve kurumsal öğrenmeyi artırmak; başarılı çalışmaların ortaya
çıkarılması, topluma ve çalışanlara katma değer oluşturulması ve ülkemizde bu alanda
yeniliklerin oluşmasına vesile olmayı öngörmektedir.
Kurumların ve araştırmacıların “Hasta Güvenliği ve/veya Çalışan Güvenliği” başlıklarında
araştırma, derleme, uygulamada devam eden veya uygulamayı planladıkları projeleri sektörün
dikkatine sunmalarını teşvik etmek amacıyla düzenlenen yarışmaya kurum/kuruluş ve gerçek
kişilerden 30 başvuru gerçekleşmiştir.
Tüm başvurular 7(yedi) kişilik seçici kurul tarafından değerlendirilmiş ve 5(beş) çalışma dereceye
girmiş olup dereceye giren çalışmalar 23 Kasım 2017 tarihinde Kongre Ödül töreninde ilan
edilmiştir.
Dereceye giren çalışma sahiplerini kutlar ülkemiz sağlık sisteminin gelişimine katkı sunmasını
temenni ederim.
Saygılarımla…
Op. Dr. Orhan KOÇ
Kongre Yürütme Kurulu Başkanı
Hasta Güvenliği ve Sağlık Finansmanı Kongresi
www.uhgsfkongre2017.org VII
UHGSfam Teşvik Ödülü Kitabı
İÇİNDEKİLER
Hasta Güvenliği ve Mesleklerarası İşbirliği Dersi Uygulama Örneği ................................... 1
Aile Sağlığı Merkezlerinde Yaşam Kurtarma Zincirinin Güçlendirilmesi .............................. 8
Diyalizde Hasta Güvenliği Odaklı Veri Yönetimi ............................................................... 19
Patoloji Laboratuvarlarında Barkod Takip Sistemi İle İzlenebilirlik ve Hataların Önlenmesi ... 26
Hasta Güvenliği Açısından Hemovijilans Hemşireliğinin Önemi ve Rolü .......................... 30
UHGSfam Teşvik Ödülü .................................................................................................... 32
Hasta Güvenliği ve Sağlık Finansmanı Kongresi
UHGSfam Teşvik Ödülü Kitabı
VIII www.uhgsfkongre2017.org
Hasta Güvenliği ve Sağlık Finansmanı Kongresi
www.uhgsfkongre2017.org IX
UHGSfam Teşvik Ödülü Kitabı
UHGSfam Teşvik Ödülü Yarışmasında Dereceye Giren Çalışmalar
Derecesi Çalışmanın Adı Çalışma Sahipleri Kurumu
Birincilik
Ödülü
Hasta Güvenliği ve
Mesleklerarası
İşbirliği Dersi
Uygulama Örneği
Dr. Barış Sezer,Prof.Dr. Melih Elçin, Doç.Dr. Sevgi
Turan, Doç.Dr. Orhan Odabaşı, Yrd.Doç.Dr. Meral
Demirören, Öğr.Gör.Dr. Ece Abay, Öğr.Gör.Dr. Arif
Onan, Dr. Bürge Atılgan, Doç.Dr. Hülya Gökmen
Özel, Dr. İnci Türkoğlu, Ar.Gör. Aylin Açıkgöz,
Dr. Çiğdem Aytekin, Ar.Gör. Aslı İzoğlu, Ar.Gör.
Burcu Aktı, Prof.Dr. Tülin Taner, Prof.Dr. Nihal
Avcu, Prof.Dr. Meryem Uzamış Tekçiçek, Prof.Dr.
Nuray Attar, Prof.Dr. Melek Dilek Turgut, Prof.
Dr. Güliz Güncü, Doç.Dr. Zeliha Yılmaz, Doç.Dr.
Berna Çağırankaya, Doç.Dr. N. Tuğba Kandilci,
Yrd.Doç.Dr. Aygin Ekincioğlu, Yrd.Doç.Dr. Bilge
Sözen Şahne, Prof.Dr. Zafer Erden, Yrd.Doç.Dr.
Gizem İrem Kınıklı, Dr. Ebru Çalık Kütükçü, Doç.
Dr. Sergül Duygulu, Dr. Çiğdem Yücel, Dr. Şenay
Sarmasoğlu, Ar.Gör. Fatma Uslu Şahan, Uzm.Psk.
Talat Demirsöz, Prof.Dr. F. Gül Şener, Doç.Dr. A.
Sanem Şahlı, Yrd.Doç.Dr. Aslan Kaplan, Öğr.Gör.
Dr. Melahat Saylam.
Hacettepe
Üniversitesi
İkincilik
Ödülü
Aile Sağlığı
Merkezlerinde Yaşam
Kurtarma Zincirinin
Güçlendirilmesi
Dr.Mustafa Yorgancı Denizli İl Sağlık
Müdürlüğü
Üçüncülü
k Ödülü
Diyalizde Hasta
Güvenliği Odaklı
Veri Yönetimi
Leyla Güldalı, Okan Karaçoban, Rabia Papila, Doç.
Dr. Fatih Kırcell
Fresenius
Medikal
Hizmetler A.Ş
Jüri Özel
Ödülü
Patoloji
Laboratuvarlarında
Barkod Takip
Sistemi ile
İzlenebilirlik ve
Hataların Önlenmesi
Uzm.Dr. Türkan Atasever Rezanko, Uzm. Demet
Hayali Yıldırım, Uzm.Dr. Aslı Kahraman Akkalp,
Op.Dr. Anıl Esen, Op.Dr. Aydın Er, Lab.Tekn.Behlül
Kaya, Derya Gürol Karakaş
İzmir Katip
Çelebi
Üniversitesi
Atatürk Eğitim
Araştırma
Hastanesi
Jüri Özel
Ödülü
Hasta Güvenliği
Açısından Hemovijilans
Hemşireliğinin Önemi
ve Rolü
Fatmanur Mat, Mehtap Üçdal, Ayşegül Adlı
Dursun, Pınar Ilıkkan, Özlem Ecemiş
Medicalpark
İzmir Hastanesi
Hasta Güvenliği ve Sağlık Finansmanı Kongresi
UHGSfam Teşvik Ödülü Kitabı
Hasta Güvenliği ve Sağlık Finansmanı Kongresi
www.uhgsfkongre2017.org 1
UHGSfam Teşvik Ödülü Kitabı
Özet
İlk çağlardan bu yana hekimlikteki en önemli söylemlerden biri ‘önce zarar verme’dir. Bu
temel söyleme rağmen çok farklı nedenlerle son çeyrek yüzyılda sağlık hizmeti alanında en
öne çıkan konulardan biri hasta güvenliğidir. Amerika’da 1999’da yayımlanan “To Err is
Human” adlı raporda Amerika’da yılda 44.000 ile 98.000 arası kişinin tıbbi hatalar sonucunda
hayatını kaybettiği bildirilmiştir. Bu oran Amerika’da bir yılda meydana gelen trafik kazası
ölümleri sayısından fazladır (Kohn, Corrigan ve Donaldson, 2000). Benzer biçimde
İngiltere’de hastaneye yatışı yapılan hastaların %10’undan fazlası, Avustralya’da %16’dan
fazlası istenmeyen böyle bir durum ile karşılaşmaktadır (Türk Tabipleri Birliği, 2010). Bu
olumsuz tablo tıp eğitiminde bazı önlemlerin alınmasını gerekli kılmıştır. Bu önlemler öğretim
yöntemlerinin ve programlarının değişimine yol açmıştır. Ulusal düzeyde ilk kez 2013-2014
öğretim yılında Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Dönem III ders programına seçmeli
ders olarak Hasta Güvenliği ve Mesleklerarası İşbirliği dersi eklenmiştir. Bu dersler
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıp Eğitimi ve Bilişimi Anabilim Dalı’nın
koordinatörlüğünde 8 farklı meslek alanını (çocuk gelişimi, diş hekimliği, diyetisyenlik,
eczacılık, hemşirelik, fizyoterapi, klinik psikoloji ve sağlık teknikerliği) kapsayacak şekilde
düzenlenmiştir. Tıp Fakültesi öğrencileri bu meslek alanlarından dördünü seçerek bazı
konuları ortak, bazı konuları ise seçtikleri bu alanlar özelinde öğrenmekte, beceri ve tutum
geliştirmektedirler. Bu dersler tüm dünyadaki örneklerinde olduğu gibi temel bilgilerin
kuramsal aktarımı ve çoğunlukla deneyerek öğrenmenin gereği olan tartışmalar, simülasyon
uygulamaları ve çözümlemeler şeklinde gerçekleştirilmektedir. Öğrencilerin bir önceki yılda
(2016-2017) uygulanan programa ilişkin vermiş oldukları geribildirimler doğrultusunda
yapılan iyileştirmelerin ardından programın yeni öğretim yılında (2017-2018) daha verimli
olacağı düşünülmektedir.
Amaç
Programın amacı, tıp fakültesi öğrencilerinin hasta güvenliği ve mesleklerarası işbirliği
konusunda bilgi sahibi olmaları, iş ortamında işbirliği gerektiren koşullarda kendi rol ve
sorumluluklarına uygun tutum ve davranışı gösterebilmeleridir. Bu amaca ulaşabilmek için
öğrencilerden beklenenler;
• Hasta güvenliği kavramını tanımlamaları,
• Hasta güvenliğine etki eden faktörleri sınıflandırmaları,
• Suçlama kültürü yerine hatalardan ders alabilme tutumunu geliştirmeleri,
• Hasta bakımı verenlerle etkili iletişim kurabilmeleri,
• Hasta/aile/toplum odaklı bakım hizmetini tanımlayabilmeleri,
• Sağlık bakım hizmeti içindeki rol ve sorumluluklarını tanımlamaları,
• Ekip üyesi olabilme ve işbirliğine dayalı liderlik tutum ve davranışı geliştirmeleri,
• Mesleklerarası çatışma çözümünün ilkelerini uygulamalarıdır.
HASTA GÜVENLİĞİ VE MESLEKLERARASI
İŞBİRLİĞİ DERSİ UYGULAMA ÖRNEĞİ
Hasta Güvenliği ve Sağlık Finansmanı Kongresi
2 www.uhgsfkongre2017.org
UHGSfam Teşvik Ödülü Kitabı
Hasta Güvenliği ile İlişkisi
“Hasta Güvenliği”, hasta bakım sürecinde oluşabilecek tıbbi hataların azaltılması ve daha güvenli bir
sağlık hizmeti sunumu için alınabilecek önlemleri içerir. Kanada’da önlenebilir tıbbi hatalara bağlı
yıllık olarak 9250 ve 23.750 arasında ölüm meydana geldiği (Longo vd., 2005; Akt. Dilmen, 2016),
Amerika’da yılda 44.000 ile 98.000 arası kişinin tıbbi hatalar sonucunda hayatını kaybettiği (Kohn,
Corrigan ve Donaldson, 2000), benzer biçimde İngiltere’de hastaneye yatışı yapılan hastaların
%10’undan fazlası, Avustralya’da %16’dan fazlası istenmeyen böyle bir durum ile karşılaştığı
bildirilmiştir (Türk Tabipleri Birliği, 2010). Bu raporların yayımlanmasının ardından hasta güvenliği
konusunda yapılan çalışmalar hızlı bir ivme kazanmıştır. Bunun bir göstergesi de bu konuda
yayınlanan makale sayısıdır. İlk çalışmanın yayınlandığı 1960’dan 2000 yılına kadar PubMed
tarafından indekslenen 700 makale varken bu sayı 2000-2014 yılları arasında 17300 sayısına, son
üç yılda (2015 sonrası) ise 31000’e ulaşmıştır. Öte yandan literatür incelendiğinde bu olumsuz
tablonun önüne geçebilmek için hekim adaylarına yönelik birçok ülkede hasta güvenliği
programlarının geliştirilerek uygulamaya konulduğu da görülmektedir.
Dünya Sağlık Örgütü 2009 yılında tıp fakültesi öğrencilerine hasta güvenliği eğitimlerinin verilmesinin
yukarıda anlatılan olumsuz durumların giderilebilmesinde son derece önemli olduğunu belirtmiştir
(Walton, 2010). Aynı şekilde ABD’de yer alan Institute of Medicine hasta güvenliği konusunu 21.
Yüzyıl Sağlık Sunumu öncelikleri arasında en başa almış, Türk Tabipleri Birliği (TTB), güvenilir bir
sağlık hizmetinin sunulmasının ve iyileştirilmesinin önündeki en önemli engellerden birinin sağlık
personellerinin konu ile ilgili mezuniyet öncesi eğitimlerinin yetersizliği olduğunu bildirmiştir. TTB
tarafından Hasta Güvenliğini İyileştirme Yöntemlerinden birinin ‘davranış değişikliğine yol açacak
eğitim programlarının uygulanması’ olduğu vurgulanmaktadır. Hekim adaylarının hasta güvenliğine
ilişkin farkındalık kazanmış biçimde mezun olmaları son derece önemlidir (Frenk vd., 2010; Halbach
ve Sullivan, 2005). Bu noktadan hareketle ulusal düzeyde ilk ve tek olan Hacettepe Üniversitesi Tıp
Fakültesi Dönem III Programında yer alan Hasta Güvenliği ve Mesleklerarası İşbirliği seçmeli dersi
ile bu farkındalığın kazandırılması hedeflenmiştir.
Kapsam – Yöntem - Bulgular
Program 2013-2014 öğretim yılından itibaren Tıp Fakültesi Dönem III programına seçmeli ders
olarak uygulanmaktadır. Program oluşturulurken Uluslararası Hasta Güvenliği Hedefleri olan; (1)
Hasta Kimliğinin Doğrulanması, (2) Etkili İletişimin Gerçekleştirilmesi, (3) Yüksek Riskli İlaç
Güvenliği, (4) Hastane Enfeksiyon Risklerinin Azaltılması, (5) Doğru Hastaya, Doğru Tarafından,
Doğru Uygulama ile Girişim ve (6) Hastaların Düşme Sonucu Zarar Görmesinin Engellenmesi alt
başlıkları etrafında şekillendirilerek, içerik ve senaryolar bu doğrultuda oluşturulmuştur. Yürütülen
projeler ve yapılan çalışmalar sonrasında sağlık hizmet sunumunda hasta ve çalışan güvenliğinin
sağlanabilmesi ve hizmet niteliğinin artması için sağlık alanındaki farklı meslek gruplarından
çalışanların işbirliğinin gerekliliği vurgulanmıştır. Bununla birlikte hasta güvenliğine ilişkin mezuniyet
öncesi eğitimlerde simülasyon uygulamalarının gerçekleştirilerek öğrencilere kuramsal bilgileri
uygulayabilme fırsatları verilmesi gerekliliği ifade edilmiştir (Arora vd., 2015; Ruesseler vd., 2012).
Bu bağlamda bu dersler Tıp Eğitimi ve Bilişimi AD’nın koordinatörlüğünde 8 farklı meslek alanını
(çocuk gelişimi, diş hekimliği, diyetisyenlik, eczacılık, hemşirelik, fizyoterapi, klinik psikoloji ve sağlık
teknikerliği) kapsayacak şekilde düzenlenmiştir. Tıp Fakültesi öğrencileri bu meslek alanlarından
dördünü seçerek bazı konuları ortak, bazı konuları ise seçtikleri bu alanlar özelinde öğrenmekte,
beceri ve tutum geliştirmektedirler. Bu dersler tüm dünyadaki örneklerinde olduğu gibi temel bilgilerin
kuramsal aktarımı ile birlikte, çoğunlukla deneyerek öğrenmenin gereği olan
Hasta Güvenliği ve Sağlık Finansmanı Kongresi
www.uhgsfkongre2017.org 3
UHGSfam Teşvik Ödülü Kitabı
tartışmalar, simülasyon uygulamaları ve çözümlemeler şeklinde gerçekleştirilmektedir.
Senaryolar hasta güvenliği odaklı, mesleklerarası işbirliğini özendiren nitelikte oluşturulmaktadır.
2013-2014 öğretim yılında başlayan, 2017-2018 öğretim yılında da devam eden programda her
grup içinde 4 ders yer almaktadır. Her ders 16 saat olarak tasarlanmıştır. Bu dersleri seçen
öğrencilerin bu ders kurulundaki toplam okul zamanı yükü 52 saattir. Bu yükün dağılımı: 16
saat kuramsal ders, 4 saat panel, 4 saat küçük grup tartışması, 28 saat simülasyon uygulamaları
şeklindedir (bkz. Şekil 1).
Şekil 1. Program Yapısı
Mesleklerarası İşbirliği dersinde, hekimliğin tarihçesi/rolleri, ekip kavramı, mesleklerarası
işbirliğine dayalı uygulamalar, yurtdışı uygulama örnekleri, simülasyon uygulamaları gibi
bilgilere; Hasta Güvenliği dersinde, hasta güvenliği kavramı, tıbbi hatalara ilişkin istatistikler ve
raporlar, güvenlik kültürü konularına; Liderlik dersinde, liderlik kavramı, liderlik türleri, çatışma
kavramı, çatışmanın çözümü için önerilere; Hasta Güvenliği Hedefleri dersinde, tıbbi hataların
azaltılması ve daha güvenli bir sağlık hizmeti sunumu için belirlenen altı alt başlık (hasta kimliğinin
Hasta Güvenliği ve Sağlık Finansmanı Kongresi
4 www.uhgsfkongre2017.org
UHGSfam Teşvik Ödülü Kitabı
doğrulanması, etkili iletişimin gerçekleştirilmesi, yüksek riskli ilaç güvenliği, hastane enfeksiyon
risklerinin azaltılması, doğru hastaya doğru uygulama, hastaların düşme sonucu zarar görmesinin
engellenmesi) ele alınmaktadır. Panellerde öğrencilerin diğer meslek gruplarını yakından
tanıyabilmeleri için her meslek grubundan ikişer öğretim üye/elemanının yer aldığı oturumlar
düzenlenmekte; Olgu Temelli ve Küçük Grup Tartışmaları derslerinde, uzmanlarca oluşturulan
olgulara/senaryolara ilişkin öğrencilerin etkin katılım gösterdiği tartışmalar yürütülmekte; Standart
Hasta görüşmelerinde her öğrencinin hasta güvenliği ve mesleklerarası işbirliği temelinde
oluşturulan senaryolara göre bir standart hasta ile görüşme gerçekleştirmesi, Çözümleme
oturumunda ise kayıt altına alınan bu standart hasta görüşmelerinin farklı meslek grubundan
öğretim üyeleriyle değerlendirilmesi sağlanmaktadır. Program süresince öğrenciler, küçük grup
çalışmaları ve simülasyon uygulamaları sırasında biçimlendirici değerlendirme kapsamında
refleksiyon yapmakta, yürütücülerden ve akranlarından geribildirim almaktadırlar. Programın
sonunda yapılan düzey belirleyici değerlendirme, derslere katılım ve hasta görüşmelerindeki
performanslarının değerlendirilmesiyle notlandırma yapılmaktadır.
Hasta Güvenliği Üzerine Etkisi ve Sonuç
Literatür incelendiğinde hasta güvenliğine ilişkin kazanılan farkındalık (bilgi, tutum)
durumunun hasta çıktıları üzerinde doğrudan pozitif ilişkisi olduğu görülmektedir (Boonyasai
Windish ve Chakraborti, 2007; Halbach ve Sullivan, 2005; Huang vd., 2012; Myung vd., 2012; Singer
vd., 2009). Hacettepe Üniversitesi’nde uygulanan bu programda da öğrencilerin gerçekleştirilen
eğitimlere ilişkin geribildirimleri alınarak bu farkındalığın oluşup oluşmadığı kendi beyanlarına
göre değerlendirilmiş ve programa ilişkin olumlu/olumsuz görüşleri alınmıştır. Eğitim sonrasında
gönüllülük esasına dayalı olarak 194 öğrencinin toplamda 13 beşli likert tipli soruya vermiş
oldukları yanıtları gösteren tablo aşağıda verilmiştir.
Tablo1. Öğrencilerin programa ilişkin geribildirimleri
Soru Ortalama (5 üzerinden)
SS
Programın amaç ve hedefleri net olarak açıklandı. 4,09 1,05
Eğitimin içeriği amacına uygundu. 3,78 1,14
Eğitimciler öğrencilerle etkileşim kurdular. 4,22 0,97
Eğitimciler düşünmeye ve akıl yürütmeye ilişkin sorular sordular. 3,98 1,02
Eğitimciler donanımlılardı. 4,21 0,96
Eğitimcilerin motivasyonları yüksekti. 4,20 1,03
Eğitimcilerin iletişim ve etkileşimi yeterliydi. 4,09 0,95
Eğitimciler geribildirim verdiler (Küçük grup tartışmaları ve değerlendirme
oturumlarında).
4,27 0,96
Küçük grup tartışmalarından memnun kaldım. 4,08 1,08
Standart hasta görüşmelerinden memnun kaldım. 3,51 1,18
Değerlendirme oturumlarından memnun kaldım. 4,25 1,30
Programın sonunda bu ders kurulundan beklentilerim karşılandı. 3,50 1,12
Bu programın meslek hayatımda bana katkı sağlayacağına inanıyorum. 3,98 1,10
Yukarıda görüldüğü üzere öğrencilerin genel olarak programa ilişkin olumlu geribildirimlerde
bulundukları görülmektedir. Daha net bilgiler almak için öğrencilere açık uçlu olarak programa
ilişkin olumlu ve olumsuz düşünceleri sorulmuştur. Öğrencilerin özellikle programın, hasta
Hasta Güvenliği ve Sağlık Finansmanı Kongresi
www.uhgsfkongre2017.org 5
UHGSfam Teşvik Ödülü Kitabı
güvenliğine ilişkin farkındalığı artırdığı, programın etkili biçimde yapılandırıldığı, hasta
güvenliği konusunda deneyim kazanmaları açısından olumlu değerlendirildiği görülmektedir.
Bu konuda öğrencilerin vermiş oldukları yanıtlardan bazılarına aşağıda yer verilmiştir.
Meslek hayatımda kullanabileceğim şeyler öğrendim.
Farklı mesleklerle işbirliği yapmanın hastamızın sağlığı hakkında olumlu etkiler yapabileceğini
görmüş oldum.
Program çok güzel ve meslek hayatımızda bizim için çok faydalı olacak olan bir programdı. Küçük grup
dersleri ve hasta görüşmeleri çok faydalıydı.
Hasta güvenliği farkındalığı açısından faydalı oldu. Ama final stresi dolayısıyla bazen derslere çok aktif
olarak katılamadık.
Dönem dört için güzel bir ön hazırlık olup hekimlik hayatımıza katkıda bulundu
Bence tüm öğrencilerin alması gereken gerekli bir program. Farkındalığım arttı.
Öte yandan öğrencilerin programa ilişkin geliştirilmesi gereken (olumsuz yönler) durumların;
programın final zamanına denk gelmiş olması, standart hastaların senaryolara daha iyi
hazırlanmaları gerekliliği ve notlandırma ve değerlendirme konusunda bir belirsizliğin olduğu
bildirilmiştir. Bu konuda bazı öğrencilerin görüşleri aşağıdaki gibidir.
Final zamanı değil de yarı dönemde olsa daha yararlı olabilecek bir programdı.
Değerlendirme sisteminin açıkça belirtilmesi gerekiyordu.
Devam zorunluluğu konusunda çok katı ve final döneminde çok zorlayıcı.
Hasta görüşmeleriyle ilgili bir standart yoktu. Öykülerle uyuşmayan hastalar vardı.
Açıkçası programla ilgili olumsuz bir düşüncem yok. Ancak final döneminde olmasaydı daha güzel
olurdu.
Yukarıdaki bulgular topluca değerlendirildiğinde öğrencilerin genel anlamda programa ilişkin
olumlu geribildirimlerde bulundukları ve programın kendilerinde hasta güvenliğine yönelik
farkındalığı yeterince artırdığını beyan ettikleri görülmektedir. Öte yandan öğrenciler bu dersin
final zamanına gelmiş olmasından dolayı bazı zorlukları yaşadıkları, bazı standart hastaların
senaryoları yeterince iyi canlandıramadıkları ve programın notlandırma / değerlendirme
konusunda belirsizlik taşımasından dolayı eleştiride bulundukları da belirlenmiştir. Bu olumsuz
durumların giderilebilmesi için 2016-2017 dönem sonunda eğitici grupla öz değerlendirme
toplantıları yapılmış bu doğrultuda 2017-2018 öğretim yılı için ders programı final zamanı
öncesine (dönem başına) alınmış, standart hastalara yeni senaryolar hazırlanarak kendilerine
eğitimler verilmiş ve değerlendirme ölçütleri dönem başında öğrencilere bildirilmiştir. Bu
yapılan düzenlemeler sonrasında, yeni öğretim yılında öğrencilerin sorunlarının giderildiği
düşünülmektedir.
Hasta Güvenliği ve Sağlık Finansmanı Kongresi
6 www.uhgsfkongre2017.org
UHGSfam Teşvik Ödülü Kitabı
Kaynakça
Arora, S., Hull, L., Fitzpatrick, M., Sevdalis, N., & Birnbach, D.J. (2015). Crisis Management on Surgical Wards: A Simulation-Based
Approach to Enhancing Technical, Teamwork, and Patient Interaction Skills. Annual Surgery, 261, 888–893.
Dilmen, B. (2016). Hemşirelik Öğrencileri ve Hemşirelerin Hasta Güvenliği Kültürü Algılamalarının Değerlendirilmesi. Yayımlanmamış
doktora tezi, Hacettepe Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü.
Boonyasai, R.T., Windish, D.M., & Chakraborti, C. (2007). Effectiveness of teaching quality improvement to clinicians: a systematic
review. JAMA, 298(9), 1023-1037.
Frenk, J., Chen, L., Bhutta, Z.A., Cohen, J., Crisp, N., Evans, T., Fineberg, H., Garcia, P., Ke, Y., Kelley, P. et al. (2010). Health professionals
for a new century: transforming education to strengthen health systems in an interdependent world. Lancet, 376, 1923–1958.
Halbach, J.L, & Sullivan, L.L. (2005). Teaching Medical Students About Medical Errors and Patient Safety: Evaluation of a Required
Curriculum. Academic Medicine, 80(6), 600-606.
Huang, D.T., Clermont, G., Kong, L., Weissfeld, L.A., Sexton, J.B., Rowan, K.M., Angus, D.C. (2010). Intensive care unit safety culture
and outcomes: a US multicenter study. International Journal of Quality of Health Care, 22, 151–161.
Institute of Medicine (1999). To err is human: Building a safer health system. http://www.nationalacademies.org/hmd/~/media/
Files/Report%20Files/1999/To-Err-is-Human/To%20Err%20is%20Human%201999%20%20report%20brief.pdf adresinden erişilmiştir.
Kohn, L.T., Corrigan, J., Donaldson, M.S. (2000). To err is human: Building a safer health system, Ed. 6. Washington: National Academy
Press.
Longo, D.R., Hewett, J.E., Ge, B., Schubert, S. (2005). The Long Road to Patient Safety a Status Report On Patient Safety Systems.
Journal of the American Medical Association, 294 (22), 2858-2865.
Myung, S.J., Shin, J.S., Kim, J.H., et al. (2012). The patient safety curriculum for undergraduate medical students as a first step toward
improving patient safety. Journal of Surgery Education, 69(5), 659-664.
Ruesseler, M., Weinlich, M., Müller, M.P., Byhahn, C., Marzi, I., Walcher, F. (2012). Republished: Simulation training improves ability
to manage medical emergencies. Postgraduate Medical Journal, 88, 312–316.
Singer, S., Lin, S., Falwell, A., Gaba, D., Baker, L. (2009). Relationship of Safety Climate and Safety Performance in Hospitals. Health
Service Researchs, 44, 399–421.
Türk Tabipleri Birliği (2010). Füsun Sayek TTB raporları/kitapları. (Hasta Güvenliği: Türkiye ve Dünya). Ankara: Türk Tabipleri Birliği
Yayınları.
Walton, M., Woodward, H., Van Staalduinen, S., et al. (2010). The WHO patient safety curriculum guide for medical schools. Quality
of Health Care, 19(6):542-546
Hasta Güvenliği ve Sağlık Finansmanı Kongresi
www.uhgsfkongre2017.org 7
UHGSfam Teşvik Ödülü Kitabı
Hasta Güvenliği ve Sağlık Finansmanı Kongresi
8 www.uhgsfkongre2017.org
UHGSfam Teşvik Ödülü Kitabı
Özet
Ani kalp durması, Ülkemizde yılda 100.000 kişinin ölümüne neden olan önemli bir halk sağlığı
sorunudur. TÜİK verilerine göre, dolaşım sistemine bağlı ölümlerde en yüksek orana sahip il, %53,7
ile Denizli’dir.
Ani kalp durmalarında “Yaşam Kurtarma Zinciri”nin hızlı ve kesintisiz oluşturulması
durumunda hastaların sağ kalım oranı artırılabilmektedir. Ani kalp durmasında en kritik süre
olan kalp durmasını takiben ilk dakikalarda kalp durmasının erken tanınması ve hızlıca Acil Çağrı
Numarasının (112) aranması, yardım gelene kadar etkili Temel Yaşam Desteği Uygulamaları ve ilk
dakikalarda olabildiğince hızlı, kalbe elektroşok işleminin uygulanması, beyinde hasar gelişimini
ve dolayısıyla hayatta kalma olasılığını artıracaktır
Aile Sağlığı Merkezleri (ASM), müracaat eden hasta potansiyeli dikkate alındığında ani kalp
durması açısından öncelikli riske sahip yerlerden birisidir. Ancak ASM’lerde hastanelerdeki mavi
kod benzeri etkin bir sistem bulunmadığı için Yaşam Kurtarma Zincirinde zayıflık olabilmektedir.
Çalışma, Ocak-Mayıs 2017 aylarında Denizli Merkezdeki tüm Aile Sağlığı Merkezlerine yönelik
yapılmıştır. Bu kapsamda bu merkezlerdeki 429 çalışana Yaşam Kurtarma Zinciri Uygulayıcı Eğitimi,
bu merkezlerle ilgili 647 kişiye farkındalık eğitimi yapılmıştır. Eğitim yapılan tüm Merkezlerdeki
Otomatik Kalp Şok Cihazları (OED) ulaşılabilir ve aktif hale getirilmiş ve 112 Acil Çağrı Merkezine
entegrasyonu sağlanmıştır.
Çalışmanın ASM’ler de gerçekleştirilen ilk aşamasının olumlu etkilerinin görülmesi üzerine
çalışma alanı genişletilmiş ve Merkezdeki resmi kurumlar, alışveriş merkezleri, fabrikalar, spor
salonları gibi yerler ve ilçelerde de uygulama sürdürülmektedir.
Amaç
Avrupa Resusitasyon Konseyi (ERC), 2015 yılında yayınladığı son kılavuzlarında ani kalp
durmalarında hızlıca ve kesintisiz birşekilde “Yaşam Kurtarma Zinciri”nin oluşturulması
durumunda hastaların sağ kalım oranının artırabileceğini belirtmektedir.
Şekil 1. Yaşam Kurtarma Zinciri (ERC-2015)
AİLE SAĞLIĞI MERKEZLERİNDE YAŞAM KURTARMA
ZİNCİRİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ
Hasta Güvenliği ve Sağlık Finansmanı Kongresi
www.uhgsfkongre2017.org 9
UHGSfam Teşvik Ödülü Kitabı
Ani kalp durmasında en kritik süre, kalp durmasını takiben ilk dakikalardır. Bu altın dakikalarda kalp
durmasının erken tanınması ve hızlıca Acil Çağrı Numarasının (112) aranması, yardım gelene
kadar etkili Temel Yaşam Desteği Uygulamaları ve ilk dakikalarda olabildiğince hızlı, kalbe
elektroşok işleminin uygulanması, beyinde hasar gelişimini ve dolayısıyla hayatta kalma olasılığını
artıracaktır. Aksi halde olay yerine ambulans ulaştığında veya hasta, hastaneye ulaştırıldığında iş
işten geçmiş olabilir. Bundan dolayı hayat kurtarıcı ilk müdahalenin öncelikle ani kalp durmasının
gerçekleştiği olay yerinde etkin bir şekilde başlatılması gerekir.
Ülkemizde ambulans hizmetlerinin, acil servislerin ve Yoğun Bakım Ünitelerinin gün geçtikçe daha
da gelişmesine karşın, ambulans ve hastane müdahalesi öncesi ilk dakikalarda olay yerindeki
kişilerce yapılması gereken işlemler, etkin bir şekilde yapılamamaktadır. Bundan dolayı birçok
hasta, daha hastaneye ulaşamadan hayatını kaybetmektedir.
Aile sağlığı merkezleri (ASM), ani kalp durması riskinin yüksek olduğu hastaların sıklıkla
müracaat ettiği yerlerden biridir. ASM’lerde ani kalp durması geliştiğinde ambulans gelene kadar
Yaşam Kurtarma Zincirinin ilk üç halkasının kesintisiz uygulanması, hastayı hayatta tutacak ve
daha sonraki müdahaleler için zaman kazandırmış olacaktır. Oysa ki; proje ekibimizin çalışma
öncesi yaptığı bir değerlendirmede Denizli Merkezdeki ASM’lerde ani kalp durması konusunda
eğitim ihtiyacı olduğu ve OED’lerin atıl durumda bulunduğu tespit edilmiştir. Bu durum öncelikle
ele alınması ve iyileştirilmesi gereken bir risk faktörü olarak değerlendirilmiştir.
Bu gerçekten yola çıkarak bu çalışma ile Yaşam Kurtarma Zincirinin en zayıf halkaları olduğu
düşünülen ilk üç halkanın Denizli’deki Aile Sağlığı Merkezlerinde güçlendirilmesi ve bu şekilde ani
kalp durmalarına bağlı ölümlerin veya komplikasyonların azaltılması amaçlanmaktadır.
Hasta Güvenliği İle İlişkisi
Hasta güvenliği açısından en kritik ve hayati konu, ani kalp durmasıdır. Böyle bir durumda olay
yerinde bulunanlar tarafından hızlıca, etkin ve kesintisiz bir şekilde kardiyak arrest protokollerinin
uygulanması gerekir. Aksi halde hastanın can güvenliğini sağlamak mümkün değildir.
Aile Sağlığı Merkezleri, çalışanlarıyla, donanımlarıyla ve organizasyonları ile her an an kalp
durmalarına karşı hazır olmalıdır. Bu Merkezlerde çalışan tüm personel, ani kalp durmasına yaklaşım
konusunda eğitim almalı, OED Cihazları, aktif ve ulaşılabilir halde bulundurulmalı ve gerektiğinde
Yaşam Kurtarma Zincirinin ilk üç basamağı sırayla uygulanmalıdır.
Denizli Merkez’de yapılan ön çalışmada 58 ASM çalışanlarının %80’inin kalp durmalarına karşı
kendisini hazır hissetmeyip eğitime ihtiyaç duyduğu, personelin %87’sinin Otomatik kalp şok
cihazının kullanımını bilmediği, cihazların % 62’sinin teknik açıdan ve ulaşılabilirlik açısından sorun
olduğu tespit edilmiştir.
Aile Sağlığı Merkezlerinde Yaşam Kurtarma Zinciri basamaklarının etkin bir şekilde
sağlanamaması durumunda hasta güvenliğinden bahsedilemez.
Kapsam
Denizli Merkez’deki 58 ASM’nin tümü, İl Sağlık Müdürlüğü ve Halk Sağlığı Müdürlüğü işbirliği ile
ilk aşama olarak çalışma kapsamına alınmıştır.
Çalışma hedefleri şu şekilde belirlenmiştir.
1. ASM’lerdeki tüm personeli 2 saatlik uygulamalı eğitime almak
Hasta Güvenliği ve Sağlık Finansmanı Kongresi
10 www.uhgsfkongre2017.org
UHGSfam Teşvik Ödülü Kitabı
2. OED cihazlarının tümünü teknik açıdan aktif ve ulaşılabilir hale getirmek
3. ASM’lerin tümünün Yaşam Kurtarma Zinciri açısından 112 Merkez ile entegrasyonunu
sağlamak
Çalışma süresi olarak; tüm eğitimlerin birer birer yerinde yapılacağı dikkate alınarak 5 aylık bir
zaman öngörülmüştür. Bu doğrultuda Ocak-Mayıs 2017 aylarında çalışma planlanmıştır.
Yöntem
Çalışma, İl Sağlık Müdürlüğü, 112 Acil Çağrı Merkezi Müdürlüğü, İl Halk Sağlığı Müdürlüğü ve
Pamukkale Üniversitesi işbirliği ile gerçekleştirilmiştir.
Çalışmayı yürütmek üzere öncelikle gönüllü 15 sağlık personelinden oluşan bir proje ekibi
oluşturulmuştur. Ekip içinde proje liderliği, eğitim birimi, lojistik birim, tanıtım birimi ve kurumlar
arası koordinasyon birimi oluşturularak üyeler görevlendirilmiştir. Ekip üyelerine problem çözme
teknikleri ve eğitici eğitimi konularında eğitimler verilmiştir.
Çalışma sırasında Denizli Merkezdeki Pamukkale ve Merkezefendi Belediyeleri sınırları içinde yer
alan 58 ASM teker teker ziyaret edilmiştir. Bu ziyaretlerde tüm personele kalp durmasının
tanınması, etkin kalp masajı ve solunum desteği, OED kullanımı konularında uygulamalı eğitimler
yapılmıştır. Eğitimler sırasında çalışanların kendi ortamlarında ve kendi donanımlarında katıldığı
senaryolar uygulanmıştır. Ayrıca OED’lerin teknik açıdan faal durumda olmaları ve ulaşılabilirliği
kontrol edilmiştir. Bunun yanında ASM etrafındaki eczane, resmi kurum gibi yerlerdeki 647 kişiye
farkındalık eğitimi yapılmıştır.
Eğitimlerin etkinliğini değerlendirmek amacıyla yarı deneysel bir yöntem olarak ön test ve son
test uygulanmıştır. Eğitime katılan tüm katılımcılara 10 sorudan oluşan Yaşam Kurtarma
Zinciri’nin tüm aşamalarını içeren ön test ve aynı sorularla son test yapılmıştır. Veri analizinde SPSS
programından yararlanılmıştır. Ayrıca tanımlayıcı istatistiki yöntemler ve grafikler de kullanılmıştır.
Çalışma, Ekipte Mükemmellik Modeli kullanılarak yürütülmüştür. Uygulamalar sırasında
gerektiğinde problem çözme tekniklerinden yararlanılmıştır.
Hasta Güvenliği ve Sağlık Finansmanı Kongresi
www.uhgsfkongre2017.org 11
UHGSfam Teşvik Ödülü Kitabı
Şekil 2: Kullanılan Örnek Problem Çözme Teknikleri
Bulgular
Çalışmaya kapsamında 429 ASM çalışanına doğrudan uygulamalı eğitim gerçekleştirilmiştir.
Bu kişilere ait veriler şu şekildedir:
Hasta Güvenliği ve Sağlık Finansmanı Kongresi
12 www.uhgsfkongre2017.org
UHGSfam Teşvik Ödülü Kitabı
Eğitim öncesi yapılan ön testte başarı ortalaması %33,4 iken eğitim sonrası başarı ortalaması,
%78,1 olarak tespit edilmiştir. Bu fark istatistiki olarak anlamlı bulunmuştur.
Şekil 3: Eğitim Öncesi ve Sonrası Başarı Durumu
Kategori 1
30,00%
20,00%
10,00%
0,00%
70,00%
60,00%
50,00%
40,00%
78,10% 80,00%
90,00%
Hasta Güvenliği ve Sağlık Finansmanı Kongresi
www.uhgsfkongre2017.org 13
UHGSfam Teşvik Ödülü Kitabı
Eğitimler, planlandığı gibi 5 aylık bir sürede tamamlanmıştır. Eğitimler sırasında ASM’deki
işleyişin aksamaması için tedbirler alınmış ve mümkün olan en yüksek katılım sağlanmıştır.
Eğitime alınacak ASM’ler belirlenen program doğrultusunda önceden bilgilendirilerek hazırlıkları
yapılmıştır.
Her eğitimde en az 3 eğiticinin bulunması sağlanmıştır. Eğitimlerde her eğitici için performans
değerlendirmesi yapılmış, performansı yüksek olan eğiticiler, eğitim koordinatörü olarak
değerlendirilmişlerdir. Eğiticilerin genel performans başarı ortalaması % 83 olarak gerçekleşmiştir.
Eğitim sonunda katılımcıların memnuniyetlerini ölçmeye yönelik bir değerlendirme anketi
düzenlenmiş olup, anket sonuçları aşağıdaki gibidir.
Hasta Güvenliği ve Sağlık Finansmanı Kongresi
14 www.uhgsfkongre2017.org
UHGSfam Teşvik Ödülü Kitabı
Şekil 4: Eğitim Memnuniyet Anket Sonuçları
Katılımcılara eğitim öncesi ve sonrası ani kalp durmalarına karşı kendilerini ne kadar yeterli
gördükleri sorulmuş, eğitim öncesi kendini yetersiz gören katılımcıların toplam oranı %64,3 iken
eğitim sonrası kendini yetersiz gören katılımcı olmamıştır.
Şekil: Katılımcıların ani kalp durmasına karşı yeterli görme durumu (%)
Hasta Güvenliği ve Sağlık Finansmanı Kongresi
www.uhgsfkongre2017.org 15
UHGSfam Teşvik Ödülü Kitabı
ASM ziyaretlerinde 5 farklı OED modelinin olduğu tespit edilmiştir. Bu OED’lerin % 41,3’ünün
batarya ve yapışkan pedlerden kaynaklı teknik olarak aktif olmadığı, %36,2’sinin ulaşabilirliğinin
güç olduğu belirlendi. Yapılan eğitimler ve teşviklerle bunların tümünün aktif ve tüm personel
tarafından ulaşılabilir hale getirilmesi sağlanmıştır.
ASM’lerde aktive edilen tüm OED’ler 112 Komuta Kontrol Merkezi bilgisayar programına
işlenmiş ve ASM ve etrafındaki tüm ani kalp durması vakalarının 112 Merkez tarafından
yönlendirilmesi başlatılmıştır. Bu amaçla 112 Merkezinde çalışan 37 personel eğitime alınmış ve
proje hakkında bilgilendirilmişlerdir.
Proje ile çok az bir maliyet ile çok büyük kazanımlar elde edilmiştir. Zaten atıl durumda
bulunan cihazlar aktive edilerek sisteme kazandırılmıştır. Çalışma boyunca ulaşım ve kırtasiye için
yaklaşık 500 TL tutarında harcama yapılmıştır.
Hasta Güvenliği Üzerine Etkisi
Aile Sağlığı Merkezlerinde Yaşam Kurtarma Zincirinin hızlı ve kesintisiz sağlanmasına yönelik
Türkiye’de ve Denizli’de bugüne kadar etkin bir çalışma yapılamamıştır. Bu proje ile ASM’lerde ilk
defa ani kalp durmasında tüm yönleriyle hastane öncesi bütüncül bir yaklaşım sağlamak üzere
altyapı oluşturulmuştur.
Şu anda Türkiye’de sadece Denizli Merkez’de aşağıda görüldüğü gibi 112 Merkezin
yönlendirdiği aktif OED dağılımı sağlanmıştır. Bu da ASM ve yakınlarında kalbi duran hastaların
güvenliği için önemli bir avantajdır.
Hasta Güvenliği ve Sağlık Finansmanı Kongresi
16 www.uhgsfkongre2017.org
UHGSfam Teşvik Ödülü Kitabı
Artık ASM personeli kalp durmasında
ambulansgelenekadar Yaşam Kurtarma Zincirinin
en zayıf olan 3. Halkası yani defibrilasyon (Elektro
Kalp Şoku) dahil olmak üzere hastayı hayatta
tutacak temel işlemleri yapabilir hale gelmiştir.
Bu konudaki bilgi, beceri ve özgüven eksikliğinin
giderilmesi için büyük adımlar atılmıştır.
Yapılan çalışma ile hastanelerdeki mavi kod
sisteminin benzeri bir organizasyon ASM’lerde
gerçekleştirilecektir.
Bu projenin kazanımı, ASM’lerde kurtarılan ve
can güvenliği sağlanan hastalar olacaktır. İlk
aşamada iki hasta bu sistem ile kurtarılmış olup
sistem yaygınlaştıkça güvenli hastalar artacaktır.
Çalışma sonuçları ile ilgili veri toplanmaya devam
edilmektedir.
Çalışma, Denizli kamuoyunda da oldukça
ilgi çekmiş ve basında da olumlu bir gelişme olarak yer almıştır. Çalışmanın ilk aşamasına ait
sonuçların olumlu görülmesi üzerine projenin nüfus yoğunluğu fazla olan ve ani kalp durması
açısından riskli kabul edilen resmi kurumlar, alışveriş merkezleri, fabrikalar, spor sahaları vb.
yerlerde ve diğer ilçelerde de yaygınlaştırılmasına karar verilmiştir. Bu doğrultuda proje diğer
alanlarda sürdürülmektedir.
Hasta Güvenliği ve Sağlık Finansmanı Kongresi
www.uhgsfkongre2017.org 17
UHGSfam Teşvik Ödülü Kitabı
Sonuç
Denizli’de yapılan bu çalışma, ASM’lerde hasta
güvenliği açısından ciddi bir tehdit olduğunu ve iyi bir
ekip çalışmasıyla bu konuda iyileştirme yapılabileceğini
göstermiştir.
Bu çalışma, Yaşam Kurtarma Zincrinin etkin
uygulanamadığı ve OED’lerin atıl durumda bulunduğu
Türkiye’nin tüm illerinde uygulanmalıdır.
Proje Logomuz
Kaynakça
Avrupa Resusitasyon Derneği (ERC) 2015 Temel Yaşam Desteği ve Otomatik Eksternal Defibrilatör Kılavuzları
Hasta Güvenliği ve Sağlık Finansmanı Kongresi
18 www.uhgsfkongre2017.org
UHGSfam Teşvik Ödülü Kitabı
Hasta Güvenliği ve Sağlık Finansmanı Kongresi
www.uhgsfkongre2017.org 19
UHGSfam Teşvik Ödülü Kitabı
Özet
Kalite yönetim sistemleri çeşitli sağlık kuruluşlarında uygulanmaktadır. Ancak hasta güvenliği
odaklı kalite sistemlerinin sürdürülebilir olmasını sağlamak için kurumun her seviyesinde
uygulanabilecek, takip edilebilecek, değerlendirilebilecek ve sonuçlarını ölçecek bir performans
ve gösterge yönetim sistemi oluşturulmalıdır. Bu hasta güvenliği açısından oldukça önem arz
etmektedir.
Yapılan çalışmalarla, hasta güvenliği ve tedavi kalitesi çıktılarının performansını, etkililik ve
verimlilik açısından değerlendirerek sürekli iyileştirilmesi amacıyla Fresenius Medikal Hizmetler
A.Ş. ve iştiraklerine ait diyaliz kliniklerinde hasta güvenliği odaklı veri yönetim sistemi uygulanmaya
başlanmıştır. Bu uygulama, hastalara ait tüm tedavi girdi ve çıktılarının, kişisel verilerin korunması
kanunugözönündedebulundurulmakkoşuluyla, Otomatik Veri Aktarım Sistemleri(OVAS) ve Klinik
Yönetim Sistemi (KYS) gibi elektronik bilgi sistemleri kullanılarak işlenmesiyle hasta güvenliğinin
yakın takibi ve kurumsal hedeflere uyumunun düzenli aralıklarla değerlendirilebilmesi için hayata
geçirilmiştir. 2011 yılından sonra daha kapsamlı olan Kurumsal Karne (KK) ve Klinik Gözden
Geçirme (KGG) Raporları sisteme eklenmiştir. Böylece hem klinik seviyesinde hem yönetimsel
seviyede tedavi kalitesini yansıtan hasta perspektifi ağırlıklı olmak üzere tüm perspektiflerde ana
ve alt göstergelerin gerçekleşme durumları, varsa yapılan iyileştirmeler ve alınan aksiyonların
takibi yapılabilmektedir.
Uygulama sonucunda hasta güvenliği açısından daha etkin bir altyapı oluşturulmuş, verilen
diyalizhizmetininkalitesiniölçmekiçinkullanılanparametrelerdehedefleneniyileşmesağlanmıştır.
Ayrıca uygulamanın yan çıktısı olarak sağlık çalışanlarının bu hasta odaklı kalite yönetim sistemine
katılımı arttırılmıştır.
Amaç
Dünyada kronik böbrek yetmezliği hastalarının sayısı her yıl yaklaşık %6 oranında artmaktadır ve
bu rakam dünya nüfus artışının üzerindedir (Fresenius, 2013). Türk Nefroloji Derneği yayınları,
Registry 2014 verilerine göre 2014 yılsonu itibarıyla RRT /HD/PD/BTx uygulanan merkez sayısı
1026’dır (Süleymanlar vd., 2015). Fresenius Medikal Hizmetler A.Ş. ve iştiraklerinde (kısaca
Fresenius Türkiye), ise Türkiye genelinde mevcut 45 diyaliz merkezi (klinik) ile yaklaşık 7000 son
dönem böbrek yetmezliği hastasına hemodiyaliz tedavisi hizmeti sunulmaktadır. Fresenius Türkiye
kuruluşun yapısı, hasta profili ve öncelikleri dikkate alınarak oluşturulmuş veri yönetim sistemini
benimsemiştir. Bu çerçevede, oluşturulan sistemin etkinliği 2015 yılından itibaren uygulanmaya
başlanmış olan periyodik gözden geçirme raporları ile her seviyede değerlendirilmektedir.
Bu uygulamadaki amaç, hasta güvenliğinin öncelikli hedefler arasında yer aldığı Kalite
Yönetim Siteminin en büyük gerekliliği olan sürekli iyileştirme yaklaşımını bir kurum kültürü
haline getirirken, hastaların yaşam kalitesini iyileştirmek ve yaşam sürelerini uzatmak konusundaki
hedeflerimize ulaşmaktır.
DİYALİZDE HASTA GÜVENLİĞİ ODAKLI VERİ YÖNETİMİ
Hasta Güvenliği ve Sağlık Finansmanı Kongresi
20 www.uhgsfkongre2017.org
UHGSfam Teşvik Ödülü Kitabı
1. Performans ve Veri Yönetim Sistemlerinin Kapsamı ve Yöntemi
Diyaliz tedavisinde hasta güvenliğini artırmak amacı ile performans ve veri yönetim sisteminin
uygulanabilmesi için öncelikle tedavi girdi ve çıktılarının güvenilir sistemler ve yöntemler ile
kayıt altına alınması gerekmektedir. Ardından diyaliz tedavisinin performansını izlemek için
hangi göstergelerin takip edileceği ve bu göstergelere ait hedefler belirlenmelidir. Bu aşamada
belirlenen hedeflere uyumun analiz edilebilmesi için veri toplama yönteminin ve analiz & veri
toplama periyodunun önceden tespit edilmiş olması büyük önem arz eder.
Fresenius Türkiye’nin KYS, elektronik sistemler ve KK’sı buna yöneliktir. Veri kalitesinin
(doğruluk ve yeterlilik) sağlanmasına yönelik personel uyumunu arttırmak, şirket içi düzenli
eğitimlerle desteklenmektedir.
1.1. Klinik Yönetim Sistemi (KYS)
Fresenius Türkiye bünyesindeki diyaliz kliniklerinde hastaların tıbbi verilerinin tamamı ve
kliniğin genel yapısı ile ilgili verilerin çok büyük bir bölümü internet üzerinden çalışan bir KYS’ye
kaydedilmekte ve elektronik ortamda saklanmaktadır.
Kaydedilen bu veriler KYS’nin raporlama modülü sayesinde hem hasta düzeyinde hem de
klinik düzeyinde pek çok rapor oluşturmaya imkân vermektedir. Klinikteki sağlık
profesyonelleri hastayla ilgili farklı bilgilerin bir araya getirilmesiyle oluşturulan bu raporlar
vasıtasıyla hastanın durumu ve güvenliğine dair yaklaşımlar değerlendirebilmektedir. Klinik
düzeyinde alınan raporlar da klinikteki hasta popülasyonunun gidişatı ile ilgili göstergeler
sunmakta ve klinikteki genel durumun analiz edilmesini sağlamaktadır.
1.2. Otomatik Veri Aktarım Sistemleri (OVAS)
KYS’ye kaydedilen verilerin kalitesi ve güvenilirliği için pek çok veri aktarım sistemi
çalışmaktadır. Bu sistemler kullanıcının manuel olarak KYS’ye veri girişi ihtiyacını ortadan
kaldırmakta ve pek çok verinin kaynağından direk olarak bu yönetim sistemine gönderilmesini
sağlamaktadır.
1.3. Kurumsal Karne (Balanced Scorecard) ve Klinik Gözden Geçirme Raporu
KK, stratejik hedeflerle yönetim sistemidir. İçerisinde pek çok farklı perspektifi içerir.
Şekil-1 Kurumsal Karnedeki dört perspektif ve performans göstergeleri
Hasta Güvenliği ve Sağlık Finansmanı Kongresi
www.uhgsfkongre2017.org 21
UHGSfam Teşvik Ödülü Kitabı
Fresenius Türkiye’de 2011 yılından bu yana kullanılmakta olan KK’de (Şekil-1), Hasta,
Çalışanlar, Ortaklar ve Toplum açısından olmak üzere, sorumlu olunan paydaşlara yönelik
dört perspektif bulunmaktadır. 100 puan üzerinden değerlendirildiğinde, hasta perspektifi
%40 ile en büyük ağırlığı oluşturmaktadır. Diğer 3 perspektif %20 ağırlığa sahiptir. Her bir
perspektif ilgili sürece ait ana ve alt performans göstergelerini içermektedir. Bu perspektifler,
şirket Kalite Politikası ve SKS Diyaliz ile uyumludur.
Şekil-2 Örnek Klinik Gözden Geçirme Raporu
Veri Yönetim Sisteminin efektif hale getirilmesini sağlayan KGG raporu (Şekil-2) Haziran 2016
itibariyle Kurumsal Karne içerisinde hayata geçirilmiştir.
KGG raporunun temel işlevi KK’deki ana ve alt göstergelerin hedeflere uyumunu ve bir önceki
periyoda göre trendini göstermektir. Bunun yanısıra hedeflere uyum sağlanamayan göstergeler
için kök neden analizi yapılarak gerekli aksiyonların ve aksiyon sorumlularının sistematik bir
yöntemle belirlenmesine imkan veriyor olmasıdır.
2. Uygulamanın Hasta Güvenliği İle İlişkisi
Hasta Güvenliği, Veri Yönetimi ve Sağlıkta Performans Yönetimi konularıyla direkt ilgili olan bu
uygulama, sağlıkta kalite standartları ile ilişkili olarak yürütülmektedir.
Diyalizde hasta güvenliği odaklı veri yönetim sistemi, elektronik bilgi sistemleri kullanılarak
kurum ve kuruluşlarda diyaliz hizmetinin planlanması, gerçekleştirilmesi ve takibinin hasta
bazında gerçekleştirilmesi ile hastanın tedavi sürecinin giderek iyileştirilmesi ve daha uzun bir
yaşam ömrüne sahip olması yolunda hedefleri gerçekleştirmeyi sağlamaktadır.
3. Uygulamanın Süreci
İİki yıl öncesine kadar KK üzerinden yapılan değerlendirmeler, 4 ayda raporlanmaktaydı. Bu
uygulama ile değerlendirme sonuçları aylık olarak KK üzerinden çekilen KGG Raporunda her bir
gösterge bazında aksiyonları içerir biçimde raporlanmaya başlanmıştır.
KGG Raporu hayata geçirilirken, yönetim seviyesine iletimi için bir grup e-mail adresi
oluşturulmuş ve raporun aylık dönemlerde bu adrese iletiminin yapılmasına karar verilmiştir.
Hasta Güvenliği ve Sağlık Finansmanı Kongresi
22 www.uhgsfkongre2017.org
UHGSfam Teşvik Ödülü Kitabı
Bu sayede klinik seviyesinde hedeflerine ulaşan göstergeler ile ulaşamayan göstergeler için
yapılan kök neden analizleri, planlanan ve gerçekleşen iyileştirme önlemleri yöneticiler seviyesine
iletilerek, yönetim seviyesinin de kliğin genel durumu ve perspektifleri hakkında sürece dahil
edilmesi sağlanmıştır.
Tüm bu sistem hasta güvenliği açısından ciddi bir analiz imkânı sağlamaktadır.
Bu sistemler vasıtasıyla tedavi sürecinin planlanması, gerçekleştirilmesi ve izlenmesine ilişkin
veriler: efektif tedavi süresi, sistolik ve diyastolik kan basınçları, arter ve ven basınçları, Kt/V,
ultrafiltrasyon vb. gibi göstergeler, kullanıcıların olası veri girişi hataları olmaksızın KYS veri
tabanına kaydedilmektedir. Tedavi çıktılarının her tedavi sonrasında değerlendirilmesi için KYS’
ye hemşireler tarafından kaydedilen hasta güvenliği hakkındaki olaylar ve komplikasyonlar,
Diyaliz Hekimi tarafından değerlendirilerek gerekli aksiyonlar alınırken bu olayların olma sıklıkları
KYS’de kayıt altında tutulmaktadır. Böylece gerçekleşen olayların hastanın güvenliği hakkında
bir risk teşkil edip etmediği önceden tahmin edilebilmekte ve tedavinin yeniden planlanması bu
riskler göz önünde bulundurularak gerçekleştirilmektedir.
Uygulamanın Sağlık Hizmetleri Üzerine Etkileri ve Elde Edilen Sonuçlar
Sonuçlar değerlendirildiğinde Fresenius Türkiye kliniklerinde tedavi gören ve tıp literatüründe
arzulanan değerlere uyan hasta oranları aşağıda gösterilmektedir. Mavi kesikli çizgiler aylık
sonuçları gösterirken turuncu çizgiler Haziran 2016-Ağustos 2017 tarihleri arasındaki eğilimi
göstermektedir.
Yaz aylarında, mevsimsel geçici hasta girişleri nedeniyle değerlerde dalgalanmalar
görülmektedir. Sonuçların değerlendirmesinde bu faktör göz önünde bulundurulmalıdır.
HDF (Hemodiyafiltrasyon) bir çeşit hemodiyaliz tedavi modalitesidir. HDF için oldukça önemli bir
parametre olan infüzyon hacmi haftalık olarak 63 litrenin üzerindeki veya HDF yapılmayıp
normal Hemodiyaliz olan hastalar için haftalık işlenen kan hacmi 240 litrenin üzerinde olan
hastaların süreç içerisinde değişimi Grafik-1’de gösterilmektedir. Bu göstergedeki hasta oranının,
yapılan iyileştirme ve takiplerle, %79’lardan %81 düzeyine arttırılması sağlanmıştır. Aynı şekilde,
kaliteli diyalizin önemli bir göstergesi olan Kt/V değeri 1,4’ün üzerinde olan hasta oranı %88
civarından %90 düzeyine artmıştır (Grafik-2).
Grafik-1 Grafik-2
Grafik-3’te damar erişim yolu Fistül olan hasta oranı gözükmektedir. Bu oran iki yıl içerisinde
%84’lerden % 86 oranına yükselmiştir. Diğer bir gösterge hastaların vücutlarında diyaliz sonrası
Hasta Güvenliği ve Sağlık Finansmanı Kongresi
www.uhgsfkongre2017.org 23
UHGSfam Teşvik Ödülü Kitabı
kalan sıvı ile ilgili olarak belirlenen göreceli sıvı fazlasıdır (relative over hydration). Bu değer iki yıl
içerisinde çok fazla değişmemiştir (Grafik-4).
Grafik-3 Grafik-4
Grafik-5’te Albumin değeri 4g/dL üzerinde olan hasta oranı gözükmektedir. Bu oran Türkiye
ortalamasının üzerinde olmakla birlikte son iki yılda %92’lerden % 94’lere çıkarılmıştır. Örneğin,
2015 yılı sonu itibarıyla prevelan HD hastlarının serum Albumin değeri dördün üzerinde olan hasta
oranı Türkiye’de % 37,4’dür (Süleymanlar vd., 2016: 19). Hemoglobin düzeyi 10g/dL – 12g/dL arası
olan hasta oranı %75’lerden %77’lere çıkarılmıştır (Grafik-6).
Grafik-5 Grafik-6
Grafik-7’de fosfor seviyesi 2,5mg/dL – 5,5mg/dL arası hasta oranları iki yıl içerisinde %71’lerden
%73’lere çıkarılmıştır.
Grafik-7
Hasta Güvenliği ve Sağlık Finansmanı Kongresi
24 www.uhgsfkongre2017.org
UHGSfam Teşvik Ödülü Kitabı
Fresenius Türkiye’de seans sırasında hasta güvenliğini riske atabilecek gelişen diyaliz ilişkili
komplikasyonlarolarakbelirlenmiştirvesistemdekayıtaltınaalınıp, aylıkolarakanalizedilmektedir.
(Şekil-3)
Şekil-3 Tedavi öncesinde, sırasında ve diyaliz salonunda gelişen sapmaların takibi
Bu olayların hem hasta bazında gerçekleşmesi hem de klinik bazında gerçekleşmesi; bunun yanı
sıra hemşireler ve hekimler tarafından değerlendirilerek alınan aksiyonların takibi KYS
üzerinden gerçekleştirilmektedir. Böylece hastanın güvenliğini riske eden komplikasyonların ne
derece önüne geçildiği son dönemde daha efektif olarak izlenebilmektedir. Ayrıca hasta güvenliği
açısından risk teşkil eden parametrelerin tahmin edilebilmesi ve tedavinin yeniden planlanması
bu riskler göz önünde bulundurularak gerçekleştirilmektedir.
Kaynakça
Fresenius (2013), ESRD Patients in 2013: A Global Perspective (Kurum içi rapor)
Seyahi, Nurhan – Ateş, Kenan - Süleymanlar, Gültekin –(2017), Türkiye’de Renal Replasman Tedavilerinin Güncel Durumu: Türk
Nefroloji Derneği Kayıt Sistemi 2015 Yılı Özet Raporu-Registry 2015, Türk Nefroloji Derneği Yayınları, Ankara.
Süleymanlar, Gültekin – Ateş, Kenan – Seyahi, Nurhan (2015), Türkiye’de Nefroloji, Diyaliz ve Transplantasyon - Registry 2014, Türk
Nefroloji Derneği Yayınları, Ankara.
Süleymanlar, Gültekin – Ateş, Kenan – Seyahi, Nurhan (2016), Türkiye’de Nefroloji, Diyaliz ve Transplantasyon - Registry 2015, Türk
Nefroloji Derneği Yayınları, Ankara.
Hasta Güvenliği ve Sağlık Finansmanı Kongresi
www.uhgsfkongre2017.org 25
UHGSfam Teşvik Ödülü Kitabı
Hasta Güvenliği ve Sağlık Finansmanı Kongresi
26 www.uhgsfkongre2017.org
UHGSfam Teşvik Ödülü Kitabı
Özet
Patoloji laboratuarları, biyokimya ve mikrobiyoloji laboratuarlarından farklı olarak,
tekrarlanabilirliği çoğunlukla mümkün olmayan doku ve sıvı örneklerinin çalışıldığı ve süreçler
açısından kişiye bağımlı teknik işlemleri fazla olan, kompleks bir işleyişe sahip laboratuvarlardır.
Patoloji laboratuarlarında, hastanın ve materyalinin doğru tanımlanması; laboratuvara zamanında,
uygun koşullarda ve eksiksiz olarak teslim edilmesi hasta-tanı güvenliği ve dolayısıyla maliyet
açısından en kritik konulardan biridir.
Kimliklendirme hataları, materyal karışıklığı, kayıp ve gecikmeler hastada ciddi zarara neden
olabilen ve tamamen önlenebilir hatalardır. Bu hatalar, tanı ve tedavide gecikme, yanlış tedavi,
tedaviden mahrum kalma gibi hayati sorunlara, ve beraberinde hukuki sorunlara, maddi
kayıplara ve laboratuvar verimliliğinde ciddi azalmalara neden olabilmektedir. Patolojide hata
oranları literatürde %0,25 ile % 40 arasında değişmektedir. Hata analizlerine bakıldığında klinik
laboratuarlarda hataların %50-60 sı preanalitik aşamada oluşmaktadır. Bunu %30-40 hata oranı
ile postanalitik evre ve %10-15 hata ile analitik evre izler. Literatürde hatalı etiketleme oranı ise %
0,11-0,25 arasında değişmektedir. Bu hataların tamamına yakını önlenebilir nitelikte hatalardır. Bu
tür materyal karışıklığı ve kaybı gibi riskler en gelişmiş patoloji laboratuvarlarında da beklenebilen
risklerdir. Risklerin hataya dönüşmesi ise, kişi değil sistem bazlı çözümlerle önlenebilir.
Amaç
Projenin amacı; hasta ve hastaya ait her türlü materyal ve dökümana, hastaya özel karekod ile
kimlik kazandırılması; her aşamada izlenebilirliğinin sağlanması ve gerçekleşebilecek hataların
gerçek zamanlı (real-time) tespiti ile saptanarak önlenmesidir.
Barkod takip sistemi ile preanalitik aşamada materyallerin patoloji laboratuvarına zamanında ve
eksiksiz olarak gönderilmesini sağlamak; laboratuvara kabul aşamasında hatalı kayıt ve
etiketlendirmeden kaynaklanabilecek karışıklık ya da kayıpları önlemek; analitik süreçlerde
hasta ve materyallerin izlenebilirliğini sağlamak, kayıt altına almak; hasta güvenliğini, hizmet
standardizasyonunu ve laboratuvarlar arası kıyaslanabilirliği sağlamak ve laboratuvar verimliliğini
artırmaktır. Akredite bir laboratuar için gerekli şartların çoğunu sağlayacak böyle bir sistem ile
olası hata risklerinin doktora/hastaya ulaşmadan önlenmesi amaçlanmaktadır.
Hasta Güvenliği İle İlişkisi
Patolojide tanı güvenliği, birebir hasta güvenliği ile doğrudan ilişkilidir. Patolojide hastayı,
hastaya ait numune (ameliyat materyali, biyopsi, smear…) temsil eder . Doğru hastaya ait ve
eksiksiz numune; doğru örnekleme, kaliteli kesit, doğru tanı ve tedavi için tüm bilgileri içeren rapor
oluşturularak klinisyene zamanında ulaştırılırsa, hasta uygun tedaviyi zamanında alabilecektir.
Materyal hastadan alındığı andan itibaren kimliklendirilerek izlenebilecek, güvenli bir şekilde ve
zamanında raporlanması sağlanacaktır.
PATOLOJİ LABORATUVARLARINDA BARKOD TAKİP SİSTEMİ İLE
İZLENEBİLİRLİK VE HATALARIN ÖNLENMESİ
Hasta Güvenliği ve Sağlık Finansmanı Kongresi
www.uhgsfkongre2017.org 27
UHGSfam Teşvik Ödülü Kitabı
Kapsam
Projenin, öncellikle yıllık materyal sayısı 10.000’nin üzerinde olan, materyallerinin kayıp ve
karışıklık riskinin daha yüksek olduğu hastanelerdeki patoloji laboratuarlarında uygulanması
düşünülmüştür.
Yöntem
İzmir İli Güney Bölgesi Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliğine bağlı İzmir Katip Çelebi
Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Patoloji Laboratuvarı pilot olarak seçilmiştir.
Yıllık yaklaşık 50.000 materyal girişi, materyal çeşitliliğinin geniş ve kapsamlı olması, onkoloji
merkezi olarak ileri tanı ve tedavi yöntemlerinin uygulanabiliyor ve ileri patolojik tetkiklerin
yapılıyor olması (immunhistokimya, moleküler tetkikler vb.) ve çalışan uzman, teknisyen sayısı da
dikkate alınarak; olası hata riskleri açısından laboratuvarımız uygun görülmüştür. Proje öncesinde
laboratuvar süreçlerinde yaşanan hatalara yönelik tespit amaçlı formlar kullanılarak hata analizleri
yapıldı ve nedenleri değerlendirildi.
Hastaya ait patoloji gönderme formu ve materyal ile, laboratuvarda o materyalden üretilen lam,
kaset, blok gibi tüm ürünlerin barkodlandırma çalışması ilgili teknik firma destekleri ile yapıldı.
Patoloji laboratuvarlarında toksik ve solvent özelliği olan kimyasallarla çalışma özelliği nedeniyle
özel endüstriyel tip donanımlar ( barkod okuyucu ve sabit terminal ekran) ve kimyasallara
dayanıklı etiket ve ribonlar kullanıldı. Sistemde kullanılacak yazılım Patoloji Takip Sistemi (PTS) adı
altında İzmir İli Güney Bölgesi Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği Kalite ve Akreditasyon
Koordinatörlüğünün fikir öncülüğü ve denetiminde yetkili yazılım firması ile patoloji laboratuvar
yönetimi ve kalite konularında deneyimli patolog danışmanlığında, Türkçe olarak ilk kez
oluşturuldu ve uygulamaya sokuldu.
Patoloji örnekleri hastadan alındığı andan itibaren (preanalitik evre) karekod ile
kimliklendirilerek laboraturavara kabulu yapıldı. Preanalitik aşamada materyal sayısı ve alınma
zamanı barkod üzerinden kaydedilerek, ameliyathanede maksimum bekleme süreleri oluşturuldu.
Bu süre içinde patoloji laboratuvarına kabulü yapılmayan ya da eksik kabul yapılan durumlarda
sistem üzerinden yetkilendirilmiş kişiye e-mail ya da telefon mesajı ile uyarı gönderilmesi sağlandı.
Laboratuvara kabul aşamasında ve analitik süreçte arşivlemeyi de içeren toplam 41 istasyonda,
barkod okutma yöntemi ile işlemler zaman ve kişi bazlı olarak sisteme kaydedildi. Herhangi bir
aşamada hasta kimliği, materyal sayısı ya da patoloji numarası ile barkod uyuşmazlığı olması
durumunda sistem uyarı verecek şekilde düzenleme yapıldı ve hata düzeltilinceye kadar bir
sonraki aşamaya geçiş engellendi ( ‘’real-time’’ gerçek zamanlı hata tespiti ve düzeltilmesi).
Materyallerin makroskobik örneklenmesi aşamasında ses kaydı teyp kasetleri yerine sisteme
yapılarak, bu ses dosyalarının süresiz dijital ortamda saklanması ve istendiği takdirde tekrar
ulaşılabilmesisağlandı. Takipkontrolekranıüzerindenmateryalinhastadanalındığıandanbaşlayıp,
sonuç raporunun onaylanmasına ve materyalin arşivlenmesine kadar olan tüm basamaklar ‘’kim,
ne zaman, nerede’’ temelinde izlenebilirlik kazandırıldı. Periyodik zaman aralıkları ile (günlük/ aylık
vs…) istatistiksel veriler elde edilerek, laboratuvarın materyal sayısı ve cinsi açısından, laboratuvar
genelinde ya da işlem veya kişi bazında ölçülebilmesi sağlandı.
Bulgular
Proje dahilinde canlı test aşamasında Ağustos-Eylül 2017 dönemini kapsayan 2 aylık süreç
içinde kısmı ve kademeli olarak toplamda 1080 materyal kabülü yapılmıştır. Kabülü yapılan
Hasta Güvenliği ve Sağlık Finansmanı Kongresi
28 www.uhgsfkongre2017.org
UHGSfam Teşvik Ödülü Kitabı
vakalardan 572’si mikroskobik inceleme aşamasına kadar takip edilmiş olup, hatasız ve eksiksiz
olarak zamanında doktorlara teslimi sağlanmıştır. Özellikli vakalardan (DİF: direkt immünfleurosan
iceleme) 22 adet DİF kesitin takibi ve 143 adet parafin bloğun arşive kabülü yapılmıştır. PTS ile
değişik türdeki materyallerin farklı istasyonlarda yapılan takiplerinde, analitik aşamada hata
kaydı oluşmamıştır. Prenalitik aşama ve materyallerin tamamının tüm istasyonlarda takibinin
sağlanmasına yönelik idari ve alt yapı çalışmaları halen devam etmektedir.
Sonuç
Güvenli Laboratuvar Uygulamaları kapsamında İzmir İli Güney Bölgesi Kamu Hastaneleri
Birliği Genel Sekreterliği Kalite ve Akreditasyon Koordinatörlüğünce hayata geçirilen ‘’Patoloji
Takip Sistemi’’, hastaya ait patolojik materyallerin doğru kimliklendirilmesi, zamanında ve eksiksiz
olarak patoloji laboratuarına ulaştırılmasını hedeflemektedir.
Laboratuvara kabulü yapılan materyallerin de tüm analitik şüreçlerde kişi ve istasyon temelli
takibini ve kayıtlarını yaparak, güvenle arşivlenmesini sağlamaktadır. Proje kapsamındaki yazılım
(PTS) patoloji laboratuarlarına özgü olarak hazırlanmış ilk Türkçe yazılım olma özelliğine sahiptir
ve içerdiği yazılımsal özellikler ile yabancı kaynaklı benzerlerinden farklı ve daha kapsamlı nitelikler
taşımaktadır. Projenin devamında PTS’nin, Kalite ve Akreditasyon Koordinatörlüğünün öncülüğü
ve denetiminde, farklı ölçekte ve nitelikte İzmir Güney Bölgesi kapsamındaki dört hastanenin
patoloji laboratuvarına daha kurulması planlanmaktadır.
Sonuç olarak ‘’Güvenli Laboratuvar Uygulamaları‘’ projesi dahilinde hasta güvenliği,
laboratuvarlar arası hizmet standardizasyonu, akreditasyon, verimlilik artışı, ve maliyet etkin
hizmet sağlanmış olacaktır.
Kaynakça
Hanna MG, Pantanowitz L. (2016), ‘’Bar Coding and Tracking in Pathology.’’Clin Lab Med. Mar;36(1):13-30.
Hanna MG, Pantanowitz L.( 2015), ‘’Bar Coding and Tracking in Pathology.’’Surg Pathol Clin. Jun;8(2):123-35.
Pantanowitz L, Mackinnon AC Jr, Sinard JH. (2013), ‘’Tracking in anatomic pathology.’’Arch Pathol Lab Med. 2013 Dec;137(12):1798-
810.
Grimm EE, Schmidt RA.( 2009), ‘’Reengineered workflow in the anatomic pathology laboratory: costs and benefits.’’Arch Pathol Lab
Med. Apr;133(4):601-4.
Makary MA, Epstein J, Pronovost PJ, Millman EA, Hartmann EC, Freischlag JA. (2007)‘’Surgical specimen identification errors: a new
measure of quality in surgical care.’’Surgery. Apr;141(4):450-5
Valenstein PN, Raab SS, Walsh MK. (2006),’’Identification errors involving clinical laboratories: a College of American Pathologists
Q-Probes study of patient and specimen identification errors at 120 institutions.College of American Pathologists’’Arch Pathol Lab
Med. Aug;130(8):1106-13.
Nakhleh RE, Idowu MO, Souers RJ, Meier FA, Bekeris LG. (2011), ‘’ Mislabeling of cases, specimens, blocks, and slides: a college of
american pathologists study of 136 institutions.’’ Arch Pathol Lab Med. Aug;135(8):969-74. doi: 10.5858/2010-0726- CPR.
Zarbo RJ1, Tuthill JM, D’Angelo R, Varney R, Mahar B, Neuman C, Ormsby A. (2009), ’’The Henry Ford Production System: reduction
of surgical pathology in-process misidentification defects by bar code-specified work process standardization.’’Am J Clin
Pathol. Apr;131(4):468-77.
Yörükoğlu K1, Uner S, Harorlu F, Usubütün A. (2011), ‘’Pathology laboratories productivity evaluation in Turkey.’’ Turk Patoloji
Derg.;27(3):235-45.
Kutsal Yörükoğlu, Alp Usubütün, Öner Doğan, Binnur Önal, Özlem Aydın(2009), ‘’Quality control of pathology laboratories in
Turkey’’. Turk Patoloji Derg.Volume 25, Number 1, Page(s) 029-037
Snyder SR, Favoretto AM, Derzon JH, Christenson RH, Kahn SE, Shaw CS, Baetz RA, Mass D, Fantz CR, Raab SS, Tanasijevic MJ, Liebow
EB. (2012), ‘’Effectiveness of barcoding for reducing patient specimen and laboratory testing identification errors: a Laboratory
Medicine Best Practices systematic review and meta-analysis.’’Clin Biochem. Sep;45(13-14):988-98.
Raab SS. (2006), ‘’Improving patient safety through quality assurance.’’Arch Pathol Lab Med. May;130(5):633-7.
Hasta Güvenliği ve Sağlık Finansmanı Kongresi
www.uhgsfkongre2017.org 29
UHGSfam Teşvik Ödülü Kitabı
Hasta Güvenliği ve Sağlık Finansmanı Kongresi
30 www.uhgsfkongre2017.org
UHGSfam Teşvik Ödülü Kitabı
Özet
Kan; her biri ayrı bir fonksiyona sahip son derece spesifik yapılardan oluşmuş, canlı bir doku,
kan transfüzyonu ise; kan ya da kan ürünlerinin tedavi amacıyla dolaşıma verilmesi olarak
tanımlanmaktadır. Kan transfüzyonu uygulamalarında yaşamsal risk taşımayan komplikasyonlar
olabildiği gibi ölüme neden olabilecek kadar ciddi durumlar da söz konusu olabileceği ve
transfüzyon hatalarının daha çok klinik uygulama sırasında meydana geldiği belirtilmektedir.
Kanın insandan elde edilen kaynağı yetersiz ve değerli bir ürün olması bir de gereksiz kullanımı
ile ölümcül olabilen reaksiyonların varlığı konularının önemini arttırmak, kanın hayati doku
olduğunu farkındalığını oluşturmaktır. Başta transfüzyonla bulaşan enfeksiyonlar olmak üzere
pek çok istenmeyen yan etki ve reaksiyonların bildirilmesi ve sansasyonel haberlerin ortaya
çıkması güvenli kan ve güvenli kan transfüzyonları kavramlarını ortaya çıkarmıştır. Hemovijilans
kan ve kan bileşenlerinin toplanmasından alıcıların takibine kadar tüm transfüzyon zincirini
kapsar. Kan ve kan bileşenlerinin toplanmasından ve klinik kullanımındaki kaynaklanan
beklenmeyen veya istenmeyen durumlar hakkında bilgi toplar, değerlendirir ve bunların
oluşumunu veya tekrarlanmasını önlemek amacıyla izleme prosedürü dizisi uygular.
Bu bağlam da hemovijilans hemşiresi; hastanede gerçekleştirilen tüm transfüzyonların,
Transfüzyon İzlem Formu ile izlemlerinin gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği takip eder. Bu
konuda periyodik eğitimler düzenler. Uygunsuzlukları, transfüzyon komitesine bildirir.
Düzenleyici önleyici faaliyetlerin ilgili klinik tarafından başlatıldığından emin olur. Bu konulardaki
kayıtları ve dokümanları tutar.
Amaç
Hemovijilansın temel amacı, istenmeyen reaksiyon ve olayların tekrarını engelleyerek kan
bağışçısının ve alıcının (hastanın) güvenliğini arttırmaktır. Medicalpark İzmir hastanesinde
hekim- hasta-donör üçgen trafiğinin takibi, hemovijilans hemşiresi tarafından yürütüldüğünden,
kilit rolü üstlenmiştir. Hemovijilans hemşiresi, pratik ve teorik bilgi düzeyi ile tüm bu görevleri
yaparken, transfüzyon güvenliğinin kontrolünü de sağlamaktadır. Yapılan çalışma hemovijilans
hemşiresinin verdiği ‚nokta eğitimlerin‘ hasta güvenliği açısından öneminin ve etkinliğinin
araştırılmasıdır. İlgili literatür incelendiğinde, hemşirelerin kan transfüzyonuna ilişkin bilgi
düzeylerinin yetersiz olduğu belirtilmektedir. Bu durumun eğitimlerle desteklenmesi ve
standartlaştırılması bununda nokta eğitimlerle olabileceğinin gerektiği önemle vurgulanmaktadır.
Bu açıklamalar ışığında araştırma yapılmasına karar verilmiştir. Araştırmanın bu gereksinime
yanıt vereceği, ilgili literatüre katkı sağlayacağı ve hasta güvenliği uygulamalarına olumlu yönde
yansıyacağı düşünülmektedir. (Benli, 1996: 42; Bayraktar ve Erdil, 2000: 314; Şahin, 2006: 45;
Kaya ve Bülbül, 2009: 2; Pehlivanoğlu ve ark., 2011: 148; Yakut, 2011: 56 Hijji vd., 2)
Kapsam
Bu çalışma zaman Medicalpark İzmir hastanesinde görev yapan sağlık personeli ile sınırlandı-
rılmıştır.
HASTA GÜVENLİĞİ AÇISINDAN HEMOVİJİLANS
HEMŞİRELİĞİNİN ÖNEMİ VE ROLÜ
Hasta Güvenliği ve Sağlık Finansmanı Kongresi
www.uhgsfkongre2017.org 31
UHGSfam Teşvik Ödülü Kitabı
Yöntem
Araştırma, hemşirelerin kan ve kan ürünleri transfüzyonuna ilişkin aldıkları oryantasyon ve hizmet içi eğitimlerimlerin verimliliğini değerlendirmek amacıyla yapılan bir çalışmadır. Araştırmanın evreni, Medical Park İzmir Hastanesi de çalışan 416 hemşire, ebe, sağlık memuru ve ATT oluşturmaktadır. Araştırmada örneklemin tamamına ulaşılması hedeflenmiş olup, hemşirelerin gönüllü katılımı esas alınmıştır. Araştırma 38 hemşirenin raporlu veya izinli olması, araştırmaya katılmak istememesi veya işten ayrılması gibi nedenlerle 416 hemşire ile gerçekleştişmiştir.Veri toplama aracı olarak, HEMOVİJİLANS REHBERİ 2016‘da yer alan Trasfüzyon Kontrol Formun daki sorular kullanılmıştır.
Araştırma, hemşirelerin kan ve kan ürünleri transfüzyonuna ilişkin aldıkları oryantasyon ve hizmet içi eğitimlerimlerin verimliliğini değerlendirmek amacıyla planlanan, tanımlayıcı ve kesitsel nitelikte bir çalışma olarak gerçekleşmiştir. Elde edilen bulgular hemşirelerin işe başladıklarında kan ve kan ürünleri transfüzyonuna ilişkin oryantasyon eğitim alıp almadıkları,kan ve kan ürünleri transfüzyonuna yönelik yapılan oryantasyonların verimliliği ne yönde etkilediğini,kan ve kan ürünleri transfüzyonuna yönelik yapılan nokta eğitimlerin verimliliği ne yönde etkilediğini içeren bilgiler sunulmuştur.Ocak-şubat-mart aylarında 191 kişiye genel oryantasyonda ve hizmet içi eğitimlerde kan transfüzyonu eğitimi verilmiştir. Eğitimin verimliliğini ölçmek için nisan ayında takılan 929 kan ürününden 500 tanesi saha turunda ve dosyalardan kontrol edilmiştir.(Transfüzyon Kontrol Formu ile) Kontrol edilen 500 kan ürününden 368 inde eksik yada uygunsuz yapılan uygulamaların tespit edildiği görülmüştür ve verimli olmadığı gözlemlenmiştir. Oryantasyon ve hizmet içi eğitim sonrası başarı oranı %26.4 olarak saptanmıştır.Oryantasyon eğitimi sonrasında alanda kan transfüzyonu ile ilgili uygunsuzlukların devam etmesi sonucu verimli olmadığı görülmüştür. Verimliliği arttırmak için, mayıs-haziran-temmuz aylarında alanlarda 225 kişiye birebir yani ‚nokta (birebir) eğitimi‘ olarak kan transfüzyonları eğitimine devam edilmiştir. Nokta (birebir) eğitimlerin verimliliğini görmek için ağustos ayında takılan 1268 kan ürününden 500 tanesine saha turu ve dosya kontrolü yapılmıştır.(Transfüzyon Kontrol Formu ile)Kontrol edilen bu 500 kan ürününden 56 tanesinde eksik yada uygunsuzluk tespit edilmiştir.Nokta eğitim sonrası başarı oranı %88.8 olarak saptanmıştır.
Hasta güvenliği üzerine etkisi
Uluslararası disiplinlerce en güvenli kan naklinin hiç yapılmamış kan nakli olduğu ifadesinden yola çıkarak , kan transfüzyonunun bir doku nakli kabul edildiği gerçeğinden hareketle tüm sürecin hasta güvenliği açısından ne kadar önem arz ettiği ve dikkat edilmesi gereken bir husus olduğu net bir şekilde ortaya çıkmaktadır.
Sonuç
Çalışanlara kan ve kan ürünleri transfüzyonuna yönelik eğitimlerini genel oryantasyonu
aldıktan sonra hizmet içi eğitimlerinin birebir alanda verilmesi, uygunsuzluk tespiti halinde nokta
(birebir) eğitimi olarak verilmesi sonucu çıkmıştır. Bu doğrultusunda hastanede hemovijilans birimi
hemşireliğinin aktif yürütülmesi, hemovijilans hemşirelerininde transfüzyon esnasında alanda
bulunarak tespit edilen uygunsuzluklara aynı anda nokta (birebir) eğitimi verilmesi sonucu çıkmıştır.
Kaynakça
Türkiye Kan Merkezleri ve Transfüzyon Derneği, 2011: 43
Ulusoy ve Görgülü 1995: 128; Atterbury and Wilkinson, 2000: 47; Watson and Hearnshown, 2010; 47; WHO, 2010: 1)
Hemovijilans Rehberi, 2016: 44
Hemovijilans Rehberi, 2016: 18
Benli, 1996: 42; Bayraktar ve Erdil, 2000: 314; Şahin, 2006: 45; Kaya ve Bülbül, 2009: 2; Pehlivanoğlu ve ark., 2011: 148; Yakut, 2011:
56 Hijji vd., 2
Hasta Güvenliği ve Sağlık Finansmanı Kongresi
32 www.uhgsfkongre2017.org
UHGSfam Teşvik Ödülü Kitabı
Ülkemizin ve uluslararası camianın sağlık ve sosyal güvenlik alanında gelişmelerini takip
etmek, sağlık ve sosyal güvenlik alanında araştırmalar yapmak üzere SADEFE çatısı altında kurulan
Uluslararası Hasta Güvenliği ve Sağlık Finansmanı Araştırmaları Merkezi (UHGSfam), alanında
uzman kişiler ve akademisyenlerin desteğiyle ülkemizin bilgi birikimine katkıda bulunmayı
amaçlamaktadır.
UHGSfam; sağlık finansmanı, hasta ve çalışan güvenliği başta olmak üzere sağlık ve sosyal
güvenlik alanını etkileyen konularda yapacağı çalışmalar ile başta karar vericiler olmak üzere sağlık
ve sosyal güvenlik sektörünün her kesimine ve halkımıza katkıda bulunmanın yanı sıra sektörün
bileşenlerinin kendi kurumsal çalışmalarını tüm paydaşların ilgisine sunma imkanı yakalamalarına
hizmet etmeyi hedeflemektedir.
Bu kapsamda, başlangıç olarak “Hasta Güvenliği ve Çalışan güvenliği” olmak üzere iki
kategoriden oluşan UHGSfam Teşvik ödülü yarışması ile sektörde işbirliği ve kurumsal öğrenmeyi
artırmak suretiyle;
• Başarılı çalışmaların ortaya çıkarılması,
• Topluma ve çalışanlara katma değer oluşturulması
• Ülkemizde bu alanda yeniliklerin oluşmasına farklı düşünce ve fikirlerin ortaya çıkmasına
katkı sağlanması
• Ülkemizde bu alanda yeniliklerin oluşmasına farklı düşünce ve fikirlerin ortaya çıkmasına
katkı sağlanması arzulanmaktadır.
Kurumların ve araştırmacıların “Hasta Güvenliği ve/veya Çalışan Güvenliği” başlıklarında
Araştırma, Derleme, Uygulamada devam eden veya Uygulamayı planladıkları projeleri sektörün
dikkatine sunmalarını teşvik etmek amacıyla düzenlenen yarışmaya tüm sağlık profesyonelleri
katılabilmektedir.
UHGSfam Teşvik Ödülü Kategorileri
• UHGSfam Hasta Güvenliği Teşvik ödülü
• UHGSfam Çalışan Güvenliği Teşvik Ödülü
Başvuru Yapılabilecek Konu Başlıkları
• Hasta Güvenliği ve Hasta Güvenliği İlişkili Konular
• Çalışan Güvenliği ve Çalışan Güvenliği İlişkili Konular
Kimler Başvurabilir
• Kamu Hastaneleri
• Özel Hastaneler
UHGSfam
TEŞVİK ÖDÜLÜ
Hasta Güvenliği ve Sağlık Finansmanı Kongresi
www.uhgsfkongre2017.org 33
UHGSfam Teşvik Ödülü Kitabı
• Üniversite hastaneleri
• Aile Sağlığı Merkezleri
• Tıbbi Laboratuvarlar
• Diyaliz Merkezleri
• Tıp ve dal merkezleri
• Üniversiteler
• İl Sağlık Müdürlükleri
• Halk Sağlığı Müdürlükleri
• Tıbbi Malzeme ve Cihaz Üreticileri
• Sivil Toplum Kuruluşları
• Diğer Sağlık Kurum ve Kuruluşları, Sağlık Profesyonelleri, Akademisyenler Kurumsal veya bireysel olarak başvuru yapabilir.
Başvuruların Hazırlanma Şekli
Başvuru yapılacak çalışmalar; Araştırma, Derleme veya Uygulama alanlarında aşağıdaki asgari
konu başlıklarını içerecek şekilde hazırlanmalıdır.
• Özet
• Amacı
• Hasta ve/veya Çalışan Güvenliği ile İlişkisi
• Kapsamı
• Yöntem
• Bulgular
• Hasta ve/veya Çalışan Güvenliği Üzerine Etkisi
• Sonuç
• Kaynakça
Başvuru metni en fazla 1500 kelimeden oluşmalı, varsa görsel öğelerle desteklenmeli, ana
başlık çalışmayı tam olarak yansıtmalı, anlatım akıcı, anlaşılır ve yazım kurallarına uygun olmalıdır.
Başvuru metni, A4 kâğıda sol, üst, sağ ve alttan 2,5 cm boşluk bırakılarak, 12 punto, Times
New Roman yazı karakteri kullanılarak ve tek satır aralığı ile yazılmalıdır.
Başvuruların Gönderilmesi
Başvurumetinleriengeç 30 Ekim 2017 tarihinekadarkongrewebsitesiwww.uhgsfkongre2017.
orgüzerinden Teşvik Ödülleri Başvuru Formu doldurulmak suretiyle online gönderilecektir.
Sistemden bağımsız olarak e-mail ve posta yoluyla gönderilen başvurular kabul edilmeyecektir.
Başvuruların Değerlendirilmesi ve İlanı
Tüm başvurular 7 kişilik Seçici Kurul tarafından değerlendirilecektir. Değerlendirme sonrası en
yüksek puanı alan ilk üç çalışma dereceye girecek olup dereceye girenler 23 Kasım 2017 tarihinde
I. Uluslararası Hasta Güvenliği ve Sağlık Finansmanı Kongresi’nde ilan edilecektir.
Hasta Güvenliği ve Sağlık Finansmanı Kongresi
34 www.uhgsfkongre2017.org
UHGSfam Teşvik Ödülü Kitabı
Ödül
Her Kategori için;
• 1. ’lik Ödülü: Kongre Konaklama ve Ulaşım ücreti karşılanacak ve iki kişilik 6 gece 7 gün “Her
Şey Dahil Karadeniz Turu” hediye edilecektir.
• 2. ’lik Ödülü: Kongre Konaklama ve Ulaşım ücreti karşılanacak ve iki kişilik 2 gece 3 gün
“Çanakkale - Truva - Assos Turu” hediye edilecektir.
• 3. ’lük Ödülü: Kongre Konaklama ve Ulaşım ücreti karşılanacaktır.
Dereceye giren çalışmalar I. Uluslararası Hasta Güvenliği ve Sağlık Finansmanı Kongresinde
sunum olarak kamuoyu ile paylaşılacaktır.
Dereceye giren çalışmalar “UHGSfam Teşvik Ödülleri” e- kitabında yayınlanacaktır.
Hasta Güvenliği ve Sağlık Finansmanı Kongresi
UHGSfam Teşvik Ödülü Kitabı
BİLİMSEL SEKRETARYA
Dr. Hasan GÜLER
Bayram DEMİR
Doç. Dr. Mücahit AVCİL
Uluslararası Hasta Güvenliği ve Sağlık Finansmanı Araştırmaları Merkezi
Oğuzlar Mah. Barış Manço Cad. 1388 Sk. No:52/6 Balgat/ANKARA
Tel : +90 312 231 20 08
E-Posta : [email protected]
Web : www.uhgsfam.org