doç. dr. onur polat -...
TRANSCRIPT
Doç. Dr. Onur POLAT
Bu Ünitede;
Havayolu Tıkanıklığı
Havayolu Tıkanıklığının Tanınması
Havayolu Açma Yöntemleri
İleri Havayolu Sağlama Yöntemleri
Laringeal Maske (LM)
Kombitüp
Trakeal Entübasyon anlatılacaktır.
Öğrenim Hedefleri;
• Havayolu tıkanıklığının nedenleri ve ne şekilde havayolunun
açılabileceğini
• Havayolunu açma manevralarını
• Hasta için uygun airway seçimini ve nasıl yerleştirileceğini
• İleri havayolu sağlama yöntemlerini
• Laringeal maske kullanımını
• Kombitüp kullanımını
• Endotrakeal entübasyon tekniğini öğreneceksiniz.
Havayolu tıkanıklığı ve solunum sorunları bazen
kardiyak arrestin altta yatan nedeni olabilirken,
bazen ise resüsitasyon işlemleri sırasında baş
edilmesi gereken bir sorun halindedir.
Havayolunun kontrolü resüsitasyon esnasında
hayati öneme sahiptir.
Hayati organların perfüzyonunun devamı ne kadar
önemli ise oksijenizasyonu da en az o kadar
önemlidir.
Giriş
Spontan dolaşımın yeniden başlaması için
göğüs kompresyonları ile kalbin perfüzyonu
esnasında gerekli oksijenin kalbe sağlanması
şarttır.
Bu nedenle resüsitasyon işlemleri sırasında
yeterli olacak kadar solunum işlemlerin
sağlanması gereklidir.
Giriş
Havayolu tıkanıklığı farklı seviyelerde ve farklı
ciddiyette gözlenebilir. Bilinci kapalı olan hastada
kurtarıcının ilk kontrol etmesi gereken nokta
havayolunun açıklığıdır.
Bilinci kapalı olan hastada yaygın kanı olarak dilin
faringeal yüze doğru yer değiştirmesi ile havayolu
tıkanıklığı gelişebilmektedir. Ancak bu duruma ek
olarak yumuşak damak ve epiglotun da havayolu
tıkanıklığına katkıda bulunduğu gösterilmiştir.
Havayolu Tıkanıklığı
Bunların yanında kusma, kanama, yabancı
cisim aspirasyonu, travma gibi farklı nedenler
de havayolu tıkanıklığına neden olabilir.
Laringospazm ve bronkospazm da alt
havayolu tıkanıklığı ile sonuçlanabilir.
Anaflaksiye sekonder olarak gelişen havayolu
ödemi ani ve hayati havayolu tıkanıklarına
neden olabilir.
Havayolu Tıkanıklığı
Şekilde: Havayolunun dil
ve epiglot tarafından
kapanması ve üçlü
havayolu manevrası ile
havayolu tıkanıklığının
açılması yer almaktadır.
Havayolu Tıkanıklığı
Temel yaşam desteği bölümünde etraflı şekilde
incelendiği gibi kritik her hastada “Bak-Dinle-
Hisset” yaklaşımı sergilenmelidir.
Havayolu Tıkanıklığının Tanınması
Buna göre göğüs kafesi
ve karın hareketlerine
bakılarak solunum varlığı
kontrol edilmelidir.
Ağız ve burundaki havanın pasajından dolayı
oluşan sesler ile solunum varsa ek seslerin olup
olmadığı dinlenmeli ve hissedilmelidir.
Yardımcı solunum kaslarının çalışması hastanın
solunum güçlüğü içinde olduğunu düşündürecek
önemli bulgudur.
Yine gürültülü ve hırıltılı bir solunum üst havayolu
ile ilgili muhtemel bir sorun olduğunu düşündürür.
Havayolu Tıkanıklığının Tanınması
Üçlü havayolu manevrası havayolunun açılması
için en sık kullanılan yöntemdir.
Kurtarıcı eliyle hastanın alnını kavrayarak başa
ekstansiyon pozisyonu verir ve diğer eli ile çeneyi
bir miktar yukarıya kaldırır.
Bunun yanında “Jaw Thrust” manevrasında ise
kurtarıcının işaret ve diğer parmakları
mandibulanın köşesine yerleştirilir ve çene
mümkün olduğu kadar yukarıya kaldırılır.
Havayolu Açma Yöntemleri
Bu manevra sayesinde dil ve ağız içi yapılar
farinks duvarından uzaklaştırılmış olur ve üst
havayolu tıkanıklığı ortadan kaldırılır.
Havayolu Açma Yöntemleri
Servikal travması olan hastalarda başın
ekstansiyona getirilmemesi mutlak olan bir
kuraldır.
Bu şekilde muhtemel bir servikal dislokasyon ve
ileri yaralanma engellenmiş olur.
Bu şekilde travma sonrası resüsitasyon ihtiyacı
gösteren bir hasta ile karşılaşıldığında hastanın
baş, boyun, göğüs ve lomber bölgesi mümkün
olduğunca nötral pozisyona alınmalıdır.
Havayolu Açma Yöntemleri
Bu hastalarda etkin bir havayolu sağlanması
için Jaw Thrust manevrası faydalıdır, ancak her
hastada başarılı olmak mümkün olmayabilir.
Bu durumda yardımcı ya da ek malzemeler
kullanılmalıdır.
Orofaringeal ya da nazofaringeal tüp ya da bir
başka deyişle airway’ler bu amaçla en sık
başvurulan ek aletlerdir.
Havayolu Açma Yöntemleri
Orofaringeal airwayler farklı büyüklüktedirler.
Bu nedenle farklı yaş gruplarındaki çocuklarda
ve farklı büyüklüklerdeki hastalarda farklı
airwayler kullanılmalıdır.
Havayolu Açma Yöntemleri
Doğru büyüklükteki airway seçimi
başarılı bir havayolu için
kesinlikle gereklidir. Doğru
airway seçimi için kolay bir
yöntem söz konusudur.
Hastanın ön dişleri ile çene
arasındaki mesafeyi karşılayan
airway o hasta için uygun olarak
kabul edilir.
Havayolu Açma Yöntemleri
Orofaringeal Airway Yerleştirilmesi
Hastada faringeal refleksler varsa hasta
muhtemelen orofaringeal airwayin tolere edilmesi
mümkün olmayabilir.
Bu durumda nazofaringeal airway kullanımı
faringeal refleksleri aktivite etmeyeceği için uygun
olabilir. Nazofaringeal airway kullanımı özellikle
maksillofasiyal travması olan hastalarda
yaralanmayı arttırabileceği endişesinden dolayı
tartışmalıdır.
Havayolu Açma Yöntemleri
Nazofaringeal Airway Yerleştirilmesi
Kritik her hastada mutlaka ek oksijen uygulaması
unutulmamalıdır. Basit yöntemler ile solunan
havadaki oksijen oranını % 50 seviyesine
çıkartmak mümkündür. Bu şekilde hastaya ihtiyacı
olan kritik oksijen sunumu sağlanmış olacaktır.
Hastaların havayolunun temizlenmesinde ulaşımı
mümkün ise aspiratör kullanımı tercih edilebilir.
Böylelikle etkin bir şekilde üst havayolunun
temizlenmesi mümkün olur.
Havayolu Açma Yöntemleri
Kardiyopulmoner resüsitasyon işlemleri
esnasında kullanılan daha ileri havayolu
yöntemleri arasında laringeal maske,
kombitüp ve trakeal entübasyon sayılabilir.
Farklı eğitim ve beceri seviyesindeki
uygulayıcılar için bu üç yöntem farklı
seçenekler sağlayabilir.
İleri Havayolu Sağlama Yöntemleri
1981 yılında Dr. Brain tarafından dizayn edilmiş
olan laringeal maske son yıllarda özellikle anestezi
ve aracılıklı işlemlerde elde edilen en büyük
ilerlemelerden birisidir.
LM ile endişeler özellikle hastaların kusmaları
sırasında yeterli bir havayolu korumasının
mümkün olamaması noktasındadır. Bunun
yanında kurtarıcıların ellerin boş kalmasını
sağlaması ile yüz maskesinden daha üstün olduğu
bir gerçektir.
Laringeal Maske “LM”
LM yerleştirilmesi kolay olarak kabul edilen bir
havayolu cihazıdır. LM eliptik şişirilebilen bir bölüme
sahip olan uç kısmı trakeal tüpe benzeyen bir yapı ile
devam eder.
LM yerleştirildikten sonra göğüs kompresyonlarına ara
verilmeksizin devamlı olarak resüsitasyona devam
edilmelidir.
Laringeal Maske “LM”
A. LM’yi nazik olarak hastanın ağzından içeri doğru
sokunuz.
B. Bir kılavuz parmak kullanmak işlemi daha kolay
hale getirebilir, direnç hissedene dek LM’yi itiniz.
C. LM’nin kafını şişiriniz ve uygun yerleşimini hava
kaçağının olmaması ve yeterli solunumun varlığı ile
teyit ediniz.
Not: LM’nin yerleştirilmesi trakeal entübasyondan
daha kolay ve başarı oranı daha yüksektir. Hastaların
% 70-98 kadarında etkin bir solunum sağlanmıştır.
Laringeal Maske “LM”
Laringeal Maske Yerleştirilmesi
Laringeal Maskenin Doğru Yerleştirilmiş Hali
Kombitüp dil üzerinden körlemesine ilerletilen,
iki lümenli bir tüptür.
Kombi Tüp
Distal açıklığı iki yerde sonlanabilir.
Sıklıkla özefagusa yönlenir ve hemen üstünde
bulunan kafın şişirilmesi ile özefagusun tıkanması
sağlanır.
Seyrek de olsa distal uç trakeaya girer ki bu
durum esas itibarı ile başarılı bir entübasyon
olarak da değerlendirilebilir. Tüp yerleştirildikten
sonra her iki kaf da hava ile şişirilir ve önce distal
uçtan hasta havalandırılmaya çalışılır.
Kombi Tüp
Şekilde: Büyük olasılıkla
distal uç özefagusa
yönlenecek ve proksimal
açıklıktan solutulacaktır.
İki kafın da şişirilmesi
kaçak ve aspirasyon
riskinin en aza
indirgenmesi için
önemlidir.
Kombi Tüp
Kombitüp son derece rijid bir cihazdır ve havayolu
travması oluşturma riski her zaman vardır.
LM bu anlamda kullanımı daha kolay ve travmatik
etkisi daha az bir havayolu cihazı olarak karşımıza
çıkmaktadır.
Bunun da ötesinde kombitüp LM oranla çok daha
fazla pahallı bir cihazdır. Bu nedenlerden dolayı
kombitüp kullanımı gittikçe azalırken LM kullanımı
artmaktadır.
Kombi Tüp
Trakeal entübasyon sadece resüsitasyon işlemleri
esnasında değil havayolunun sağlanması ve
güvenlik altına alınması gereken her durumda
“Altın Standart” halindedir.
Ancak unutulmamalıdır ki endotrakeal entübasyon
hem ek bilgi ve yetenek hem de ek cihaz ihtiyacı
gösterir.
Bu imkânlar resüsitasyon esnasında varsa
endotrakeal entübasyon tercih nedeni olabilir.
Trakeal Entübasyon
Bunun yanında endotrakeal entübasyon ile diğer
havayolu sağlama yöntemleri arasında hayatta
kalma açısından fark bulunamamıştır.
Deneyimli personel aracılığı ile hızla
gerçekleştirilen entübasyon, resüsitasyon
esnasında faydalı iken, entübasyon için hayati
öneme sahip göğüs kompresyonlarına çok uzun
süre ile ara verilmesi kesinlikle önerilmez.
Trakeal Entübasyon
Entübasyon için harcanacak ek zaman hayati
organların perfüzyonunda belirgin azalmaya
neden olabilir.
O nedenle trakeal entübasyon için aşırı zaman
harcanmamalıdır.
Trakeal Entübasyon
ÖZET
Havayolu tıkanıklığı ve solunum sorunları bazen
kardiyak arrestin altta yatan nedeni olabilirken, bazen
ise resüsitasyon işlemleri sırasında baş edilmesi
gereken bir sorun halindedir. Havayolunun kontrolü
resüsitasyon esnasında hayati öneme sahiptir. Hayati
organların perfüzyonunun devamı ne kadar önemli ise
oksijenizasyonu da en az o kadar önemlidir. Spontan
dolaşımın yeniden başlaması için göğüs
kompresyonları ile kalbin perfüzyonu esnasında gerekli
oksijenin kalbe sağlanması şarttır.
ÖZET
Bu nedenle resüsitasyon işlemleri sırasında yeterli
olacak kadar solunum işlemlerin sağlanması gereklidir.
Kollaps olan her hastanın havayolu değerlendirilmeli
ve havayolu açıklığı uygun hastalarda üçlü havayolu
manevrası ya da Jaw Thrust manevrası ile
sağlanmalıdır. Orofaringeal ya da nazofaringeal
airwayler de etkin havayolu açma cihazlarıdır.
Solunumu da olmayan hastalarda daha ileri
yöntemlere ihtiyaç olabilir.
ÖZET
Laringeal maske hem uygulanması çok kolay hem de başarı
oranı son derece yüksek bir havayolu sağlama aracıdır.
Bunun yanında kullanımı gittikçe azalmakla birlikte
kombitüp de uygun bir havayolu sağlama cihazıdır.
Endotrakeal entübasyon ise özel bir ekipman ve eğitim
istemesine karşın halen en güvenilir havayolu sağlama
tekniği olarak kabul edilmektedir.
Kurtarıcı kendi deneyimi ve hastanın ihtiyacını göz önüne
alıp teknik imkânları da inceleyerek o an için en uygun
yaklaşımı göstermelidir.
İLGİNİZE TEŞEKKÜR EDERİM