dergisiisamveri.org/pdfsbv/d00142/1993_7/1991-1992_7_kucuks.pdfdergisi 7 kurucusu: hakkı dursun...
TRANSCRIPT
- MARMARA ÜN1VERS1TES1 FEN - EDEBİY AT F AKÜL TESt
.. .. TURKLUK ARAŞTIRMALARI
DERGiSi
7
Kurucusu:
Hakkı Dursun YILDIZ
~ • w
Amil ÇELEBIOGLU Armağanı
İstanbul, 1993
Hayatı
16. Yüzyıl Şairlerinden
BURSALI RAHMİ ÇELEBİ VE ŞİİRLERİ
SABAHATIİN KÜçüK*
16. yüzyıl, klasik şiirimizin gelişmesi açısından verimli bir dönemdir. Şrurlerimiz, örnek aldıkları İranlı şairlerle boy ölçüşebilecek bir duruma bu yüzyılda gelriiiŞlerdir~Klasik Şiirimizin ustaları, İran' dan almış oldukları ortak şiir malzemelerini kendi duygu, düşünce, gelenek ve yaşayış tarziarına göre işlemişler, bu malzerneye kendi benliklerinin damgasını vurmuşlardır. Böylece, İran taklidi değil, tamamen Türk'ün malı olan eserler vücuda gelmiştir. Zat\, Hayall Bey, Taşlıcalı Yahya, Hayret!, -Fuziill, Baki, Nev'!, Bağdaılı Ruhi, Figanl, İshak Çelebi ve Rahmi Çelebi gibi ustalar, şiirimizin klasik bir hüviyet kazanmasını sağlayan 16. yüzyıl
şairleridir. Bunlardan özellikle Bill, teknik bakımdan verdiği mükemmel örneklerle Türk diline şiir olma hüviyetini sağlarken, FuzUII de şiirimizi duygu yönünden zirveye çıkararak adlarını ölümsüzleştirmişlerdir.
Osmanlı ülkesinin genişleyip yayılmasına parelel olarak bu sınırlar içerisinde Türk kül türü yaygınlaşmış, eski merkezlerin yanı sıra pek çok yeni merkezlerden bilim adamı ve şairler yetişmiştir. Ancak, yetişen bu
şairlerden divanları olanlar, tanınabilmiş ve eserleri üzerinde çalışılarak edebiyat tarihlerimizde yerlerini almışlardır. Divanları bulunmayanların şanssız olduklarını görüyoruz. Edebiyat tarihlerimizde bu gibi sanatkarlar, ya sadece adları anılarak ya da edebi şahsiyetleri hakkında bir iki cümle ile bilgi verilerek geçilirler. Divanları bulunmayan fakat şiirlerini incelediğimizde, döneminin iyi şairlerinden oldukları anlaşılan sanatkarlanmız az
değildir. Bunların şiirleri, çeşitli mecmualarda dağınık bir halde bulunmaktadır. Bütün özellikleri ve gelişme safhaları ile bir edebiyat
*Doç. Dr., Fırat Oruversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi.
424 SABAHA ITiN KÜÇÜK
tarihimizin yazılabilmesi için söz konusu şairterimizin şiirlerinin de toplanması ve üzerinde çalışılması gerekmektedir. İşte, bu şairlerden biri, 16. yüzyılda yaşamış olan Bursalt Rahmf Çelebi' dir.
Bursalı Rahmi Çelebi hakkında edebiyat tarihlerimizde fazlaca bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak, birkaç ansiklopedide kısa cümlelerle bayatı
ve eserleri hakkında bilgi verilmiştir. Bazı yayımlarda ~a birkaç gazeli örnek olarak alınmış ve günümüz Türkçesi ile karşılıklan yazılmıştır. Prof.Dr. Ali Nihad Tarlan, tezkirelerdeki bilgilere dayanarak Rahmi Çelebi 'nin hayatı hakkında bilgi venniş, yazma mecmualardan topladığı bazı şiirlerini yayıml amıştırl. Rahmi Çelebi üzerinde yapılan tek ilmi
çalışma olarak bunu gösterebiliriz. Bu arada sözünü ettiğimiz çalışmanın bir köşede sık ışıp kaldığını , aynca şairimizin bayatı ve edebi şahsiyeti hak
kında yeterli bilgiyi ihtiva etmediğini de belirtmek isterim. Yakın zamanda yapılan bir yüksek lisans çalışması ile Rahmi'nin hayatı, edebi şahsiyeti ve özellikle eserleri hakkında yeterli bilgiler verilmiştir2. Buna rağmen şairimizin edebi' kişiliğin i tam olarak ortaya koyabilmenin, şiirlerinin eksiksiz bir şekilde yayımianmasına bağlı olduğunu söylemeliyiz. Bu değerli çalışmayı ortaya koyan araştırıcıdan, Bınsalı Rahmi'yi bütün
yönleri ile tanıtıcı bir yazı beklediğim için bu makalede şairimizin hayatı, sanatı ve eserleri hakkındaki bilgileri kısa tutacağım .
Ası l adı Pir Muhammed olan Rahm1 Çelebi, Bursalıdır. Kaynaklarunızın hepsi bu konuda birleşirler. Kınalızade Hasan Çelebi, bu hususta şöyle diyor: "Gird ü finası gerd-i fenadan mal}ruse olan şehr-i Burüsadandur. Namı Pir Mul).arnmed'dür3". Şairimiz, bir beytinde de doğduğu
şehri anar:
Vücüdum Ral)miya sal}ra-yı gamda şehr-i Bursadur
Revlin olup kesilmez şanki çeşmümdür Pınarbaşı
1 A.Nihad Tar! an, Şiir Mecmualannda XVI. ve XVII. Asır Divan Şiiri, Ralımi ve Fevrf. F. I lstanbull948.
2 Gülgun Erişen, Bursa/ı Ralımi ve Gül-i Sad-berg"i, Ankara Üniversitesi D.T.C.F., bası.Jmarnış yilksek lisans ıezi. Ankara 1990.
3 Hasan Çelebi, Teıkireıü'ş-Şu'arô, Haz.lbrahim Kuıluk. C.I. Ankara 1978, s. 400.
BURSALI RAHMi ÇELEBl VE ŞllRLERl 425
Rahmi' Nakkaş Bali adında birinin oğludur. Bu hususta Sehi' Bey tezkiresinde şöyle bir cümle vardır: "N~aş Balı oglı dimek ile iştihar u i'tibar bulmışdur4". Babasının nalekaşlık fenninde gayet mahir biri olduğunu da Aşık Çelebi söyler5.
Rahmi' Çelebi 'nin hangi tarihte doğduğunu kesin olarak bilemiyoruz; ancak, dostu ve hemşehrisi Aşık Çelebi'nin verdiği bilgilerden doğum tarihini yaklaşık olarak tespit edebilme imkfuumız vardır'. A.N.Tarlan, Sehi' Bey tezkiresinin yazılış tarihi olan H. 945 (1538) yılını esas alarak Rahmi'nin doğum tarihinin H. 920-925 (1514-1519) tarihleri arasında olduğunu belirtir?. Gülgun Erişen de, kaynakları değerlendirerek şairin, H.915-925 (1510-1519) tarihierraraSında doğduğunu söylers.
Rahmi Çelebi, Kanuni Sultan Süleyman'ın oğlu Şehzade Mustafa'mn sünnet düğününde sunmuş olduğu kaside ile hem sultanın iltifatını
kazanmış ve çeşitli hediyelere nail olmuş hem de küçük yaşta adını duyurarak şöhrete ulaşmıştır. Hasan Çelebi: "Henüz rugsar-ı rengin ü ruy-ı
nazenini lja~~-ı siyehden sade ve serv-i ra'na vü ~amet-i balası bag-ı le~et ü gülşen-i melal.}atda serv-i azade iken şi 're güşiş ve bu fenne b ayli verziş idüp avaze-i nam u nişanı ini.imam-ı qüsn-i bi-n~ir ile 'alem-gü olmış idi9'' der.
Şair, birçok sanatkara hamilik etmiş olan Defterdar İskender Çelebi vasıtasıyla Sadrazam İbrahim Paşa'ya tanıtılmış, onun ihsan ve iltifatlarını elde etmiştir. İbrahim Paşa'nın huzurlarında şiirler söyleyen Rahmi, İskender Çelebi'nin meclislerinde de yüzyılın şairleri ile münazaralara
katılmış, nazire ve cevaplarla şöhretini artırmıştır. Aşık Çelebi, Rahmi'nin
4 Sehl Bey, Heşt Belıişt, Ayasofya K tb. 3544, yk. llSa.
5 Aşık Çelebi, Meşô.' irü'ş-Şu' ara or Tezkire of Aşık Çelebi, Meredith Owens, London 1971. yk. 230b.
6 Aşık Çelebi, a.g.e., yk. 23lb.
7 A.N.Tarlan, a.g.e., s. 1.
8 Gülgun Erişen, a.g.e., s. 3.
9 Hasan Çelebi, a.g.e., s. 400-401.
426 SABAHATI1N KÜÇÜK
o zamandan beri seçkin bir şair olduğunu kaydeder to. Hfunilerinin öldürül
melerinden sonra Rahmi'nin himayesiz kaldığını ve sıkıntıya düştüğünü Hasan Çelebi haber vermektediri ı.
Hasan Çelebi, Rahmi'nin H. 974 (1566) yılında öldüğünü söylerl2.
Fakat, bu tarih onun müderrislikte bulunduğu tarih olmalıdır. Çünkü, ölüm
tarihi hem Riyazü'ş-Şu'ara hem de Zübdetü'l-Eş'ar adlı tezkirelerde H. 975 (1567) o larak tespit edilmiştir13. Cin§ni'nin, Rahmi'nin ölümüne düşürdüğü tarih şöyledir:
B ada ral]met-i RaQnü mezid = 975 (1567)
Zübdetü'l-Eş'ar'da kayıtlı tarih de şudur:
Can-ı Ral).miye ral}met = 975 (1567)
Tezkire lerde, Rahmi'nin yüz güzelliğine de temas edilmektedir.
Hemen hemen bütün kaynaklarda onun güzelliği söz konusudur. Aşık Çelebi, güzellikleri ile meşhur üç kişiyi, Na'Li'nin bir şiiri ile anlatıri4 .
Taştıcalı Yahya' nın , Ralırni Çelebi'nin güzelliği ile ilgili bir kıt'a-i keblresi
bulunmaktadırıs. Yüz güzelliğinin yanı sıra, güzel ve süslü elbiseler giyen biri olduğunu da kaynaklar söylemektedir1 6.
Kişiliği ile dikkati çeken bir başka özelliği de, şairimizin . güzel huy
ve ahlaka sahip birisi oluşudur. Aşık Çelebi, ahlakı o kadar güzel bir kişidir ki, ondan ineinen ve kalbi kınlan birkimse gösterilemez, diyort7.
Hayatı hakkında bilgi veren eserler, Rahmi'nin şanssızlığı üzerinde
de durmuşlardır. Ahdi', Gülşen-i Şu'ara adlı eserinde, onun bUyük bir şair
10 Aşık Çelebi, a.g.e., yk. 231b.
1 1 Hasan Çelebi, a.g.e., s. 401.
12 Hasan Çelebi, a.g .. e., s. 401.
13 RiyW, Riyazil'ş..Şu' ara, N uruosmaniye K tb. yk. 75a; Kafz.ade Fi'izi, ZiJbdeJü'l-E§'ar, Şehit Ali P~a Ktb. 1877, yk. 42b.
14 Aşık Çelebi, a.g.e., 230b.
IS T~lıc:ılı Yahya Bey, Divan, Haı.. M.Çav~oğlu. lstanbul1977, s. 599.
16 Abdi, GOI;en-i Şu'ara. Topkapı Haz. yk. 67b.
17 A§ık Çelebi, a.g.e., 231 b.
SURSALI RAHMİ ÇELEBI VE Ş URLERt 427
oldu~u. falcal tatibinin pek iyi olmadı~nı söyler18. KiinhU' l-Ahbar adlı eserin sahibi Ali de, bin bir çile çekerek yirmi akça ile milderrisliğe kavuşluğunu yazar19. Şairimizin kendisi de, şu beylinde talihs izliğini
duygulu bir biçimde dile getirmiştir:
Yapmadı gane-i ümmidUml bennil-yı zaman
Kaşki gelmeye idüm bu garab-libada
Rahmi Çelebi, döneminde geçerli olan bilimleri Lahsil etmiştir. Şairin gençli~inde tamamlanmış olan Sehf Bey ve Latifi' tezkire lerinde, onun, zahiri' bilimlerle meşgul olan taJebe grubundan olduğu kaydedilmiştir20. Aşık Çelebi de
"AmmA 'ulüvv-i himmeti şanayi'-i cüz'iyyede ve bedayi'-i sOriyyeye olmayup nal$:d-i ev~al-ı giran-mayeyi ta~sil-i ' ulUm-i ma'!rife şarf iderdi2ı" dcr. Hasan Çelebj ve Riyazi'den öğrendiğimize göre, ş§ir, mOderrisliğe kadar yiikselebilnıiştir22. Aşık Çelebi de, şiirin yanı sıra, babası gibi
resim sanatında usta biri olduğuna işaret etmiştir: "Şan'at-ı n~şda bayli çapOk-dest ve n~ş-ı şi'rde iki Mani'nilii bile ~adri bunun yanında pest idi23".
Şairli~i
Rahmi Çelebi, genç yaşta şiir söylemeye başlamış ve kısa zamanda şöhrete ula.~mıştır . Sehi Bey: "Tab'ı selim zihni müstal$: im şi're ına'il nevniyaz-ı ~libil tarz-ı ğazelde bi-bedel güzel yigitdUr24" demektedir. Latifi' de şu sözleri söyler: "Rengin elr~ ve rengin edli ile Kitab-ı Şlih u Gedası ve
18 Ahdi, a.g.e., yk. 67b.
19 .l.Ji, Künluii-Aiıbtu, Nuroosmaniye Ktb. 3406., yk. 128b.
20 Sehi Bey, n.g.e., ll5a; Latil'i. Tez.kireıü'ş.Şu'arô, Kayseri Raşid Efendi Ktb. No. 1160, yk. 78b.
21 Aşık Çelebi, a.g.e., yk. 23la.
22 Has:ırı Çelebi, a.g.e., s.~ Riy3zi, a.g.e.., 74n.
23 Aşık Çelebi, a.g.e., 23la.
24 Se hi Bey, n.g.e., 115a.
42B SABAHA TI1N KOÇ()K
istima'u pesende ~abii eş'a-ı dil-güşası vardur25". Hasan Çelebi, Rah
mi'nin şairliğini sanatlı cümlelerle ortaya koymuştur: "Belagat kişverinüö şır-i gurlni ve feşaQatmeydarunuii merd-i güzini şu'ara-yı bera'at-şi'aruti
şll 'ir-i siJ:tr-aferini selaset-i eda ve Jetafet-i ma 'n ayı cem' i tmek ile bu fır~anufi bi-'adil U ~aıinidür26". Gülşen-i Şuarfl'dan Rahmi'nin usta bir şair oldu~u öğreniyoruz27. Abdi, bu eserinde Rahmi'yi gazelde Hay§li'nin ikiz kardeşi, belki de Osmanlı ülkesinde ikinci Selman olmuştur, diye över. Beyfuıi de, onun küçük yaşta şiire başladı!ını ve devrinin büyük şairlerinden biri olduğunu belirtir: "J:I~a ki şu'aranuii tamam-ı benamların
dandur28". Riyhi de, bu hususta Beyani ile aynı görüştedir.
KaynakJanmız. Rahmi'nin fesahat ve belagat açısından da durumunu deterlendirmiştir. Söz konusu eserlerde, şairin fesahat ve belagat yönünden sahip olduğu durumu, kabiliyeti, bilgi ve ctitimi ortaya konulmuştur. Özellikle Aşık Çelebi, eserinde, bu konu ile düşüncelerine yer vermiştir: "Ve laf~ u ma 'nada feş~at ve belagatdan behremendUr29". Bir başka cümlesinde şairin bu yöndeki kabiliyetine temas ederken onun iyiyi kötUden, doğruyu yanlıştan, güzeli çirkinden ayırt edebilme gücüne sahip biri olduğunu ifade eder. Rahmi'deki bu ölçUIUiü~ "bclfigat"a göre tespit ederek şunJan söyler: "Ve seli~a-i selimesi vczn-i tab '-ı belligat-şi 'ar üzre mebcül oldugı sebepden ~ ve ~araya şu 'ürı oldugı gibi rub u ztılf-i yar va.şfında şi 'rler şUrü' eyledi30". Çağdaşı ve aynı zamanda Şah u Oeda adlı mesnevisini yazarken rakibi olan Taştıcalı Yahya da, Rahmi'nin sanatkarlığını övmüştüı:
2S Lo.ıifi. a.g.e .. 78b.
Olupdur ~lıüm-i n~ içre gavviiş
Sözi balJr-i gazelde gevher-i biiş31
26 Hasan Çelebi, a.g.e., s. 402.
27 Ahdi. a.g.e. , yk. 67b.
28 Beyaru, Tezkire-i Beyôrıi', Istanbul Oniveısiıesi Ktb. TY. 2568, yk.
29 ,\şık Çelebi, a.g.e., yk. 23la.
30 ,\şılc Çelebi, a.g.e .. yk. 231a.
31 Taşlıcal ı Yahya Bey, a.g.e., s. 254.
BURSALI RAHMİ ÇELEBİ VE ŞllRLERI 429
Şairimiz, gazellerinde kendi sanatkarlığına da temas etmiştir. Şairliği, bir "lutf-ı ilahi" olarak görür. Şu beytinde, şiirlerini "taze gonca"ya benzeterek nazım alınan yenilik getiren biri olduğunu savunur:
Gülşen-i n~m içre teşbib itdiler bir goncaya
Ehl-i diller Ral).miya bu taze eş'arun görüp
Rahmi Çelebi, bir gazel şairidir ve bu alanda başarılı olmuştur.
Tezkirelerde "~-ı gazelde bi-bedel", "gazeliyyatı müsellemdür" şeklinde geçen ifadelerden, şiirlerinin beğenildiğini anlıyoruz. Gazel ve kasidenin dışında muhammes, müseddes, müsebba', müsemmen gibi nazım şekilleri ile de güzel örnekler verdiğini Beyani'den öğreniyoruz32. Ahdi: "Esnaf-ı şi 'rde üstad-ı kami ı kimesnedür~." sözü ile gazel ve kasidenin yanı sıra
diğer nazım şekillerinde de güzel şiirler söylediğini kaydeder33.
· Rahmi'nin kasidelerine baktığımızda, nesip bölümlerinde gayet canlı ve renkli tabloların çizildiğini görürüz. Şairimiz muhayyile kudretini ve ustalığıru görebilmek için "Kaside-i Rôze" ve metinler bölümündeki ilk iki kasideye bakmak yeterlidir.
Rahmi Çelebi 'nin gazelleri, aşıkane ve rindfuıedir. Aşık Çelebi, Rahmi'nin gazellerinin herkes tarafından takdir edildiğini söyler34. Hasan Çelebi de şiirlerinin §şikane olması sebebiyle şöhret bulduğunu belirtir: "Çünki l]asb-i l]iil-i 'uşş~ olan eş'arı meşhur-ı ar-~ ... 35" Hasan Çelebi'nin bu sözlerini Ahdl de değişik bir tarzda tekrarlamıştır: "Cümlesi meşhür-ı
arak ve l]asb-i l]iil-i 'uşş~-ı pür-iştiy~ v~i' olmışdur36". Şarimiz, Şah u Geda mesnevisinde şunu söyler:
32 Beyani, a.g.e., yk.
Her sözüm ehl-i derd l]iilidür
Dilde her 'iişı~ii meJs:iilidür37
33 Ahdt, a.g.e., yk. 67b. 34 ~ Aşık Çelebi, a.g.e., 231a.
35 Hasan Çelebi, a.g.e., s. 402.
36 Ahdi, a.g.e., yk. 68a.
37 Rahmi, Şôh u Gedô, Atatürk Üniv.Ktb. A.S.Kitaplan No. 17-18, yk. 127a.
430 SABAHA mN KÜÇÜK
Aşık Çelebi de, tezkiresinde Onun güzellerden SÖZ eden aşıkane Şiirler söylediğini ve bunların meclislerde okunduğunu uzun cümlelerle kaydeder38.
Rahmi'nin şiirlerinde işlediği tema, aşktır. Musammat ve gazel
lerinde esas olarak aşk temasını ele alır .. Bu beşeri bir aşktır. Burada dünya
güzellerine duyduğu sevgiyi ifade eder. Şairimiz, aşık olmak, güzel
sevmek konusundaki dikkate değer düşüncelerini "Muhaılunes"inde ortaya
koymuştur. Ona göre, işık olmak, beşeri hazları tatrriin için değildir. Güzel
sevmek, "temenna-yı visat"i yani sevgiliye bu düşünce ile kavuşma isteğini
taşımamahdır; güzel sevmekten maksat, onun aşkıyla yanıp yakılmak, bu yolla·"rfiharu· haz" duymakur: - - -----
Garai: süziş durur bir malı-ı şehr-aşüb sevmekden
Talebdür tali be m~şüd olan matlüb sevmekden
l:l~i~atdür bilür 'aşık olan merğüb sevmekden
Terneona-yı vişal i tmek degüldür güb sevmekden
Garai: bir Q~~-ı rühani durur mal)büb sevmekden
Bu hususu Rahmi'nin bir başka mısraında da görüyoruz:
RüQani n~ar eyle görsen ruh-ı zibayı
Şair, aşk teması ile ilgili beyiderinde gayet samimf ve duyguya
ağırlık kazandırmış biri olarak karşımıza çıkar:
Ne dil-i baste-i mecrühuma merhem bulınur
Ne zaman guşşaları def'ine hemdem bulınur
Ne perişanlığını batır-ı sevda-zedenün
Merqamet eyleyüben bir şorar adem bulınur
Biten güller degüldür gak-i ~abri üzre Ferhad'ufi
Açıldı canib-i Şirine revzenler mezarmda
38 Aaşık Çelebi, a.g.e., yk. 23la.
BURSALI RAHMİ ÇELEBI VE ŞltRLERl 431
Yalnızlığını ifade ettiği şu beylinde de duygunun ağırlık kazanmış olduğu
görülmektedir:
I;Iaşre dek var ola 'atemde felek
Oldurur üstüme ancal5. dönerum
Rahmi Çelebi, zaman zaman tasavvuiıvadide de beyiller söylemiştir. Birçok şairimizde olduğu gibi, tasavvuf onda da gaye olmamış sadece estetik düşünce ile şiiriere ahnmışur.
Rahmi Çelebi'nin, yer yer rintliğine işaret eden beyillerine de rastlanmaktadır. Ancak, onun rintliği ikinci plandadır. Bu gibi beyitlerinden, rakip ve felekten gelen sıkıoutardan kurtutmayı istediği anla§ılıyor:
Kar u biiruı1 bad-ı gam dirsen ki ber-bad itmeye
Badeden baş un götürnıe Ra.Qmiya hem-çü habab
Cam-ı dünya ile ey dil niçe bir zar ol alum
Varalum mu'tekif-i güşe-i l)ammar olalum
S~ VÜ mutrıb-1 güJ.-çihre iJe yar oJalum
Şwr, şiirlerinde yer yer mahalli' hayatı aksettiren beyitlere de yer vermiştir. Kaslde-i ROze'nin nesip bölümü, bu konuda renkli ve pınl pınl rnısralarla doludur. Beyitlerinde, orduya ait terimierin yanı sıra kıymetli taş
ve madenleri, kumaşları v.b. unsurları zikrederek zamanının sosyal hayatına da ışık tutmuştur.
Rahmi Çelebi, edebi sanatlan kullanınada gayet başarılıdır; ancak, sanat yapma endişesinde olmadığı için yapmacıklığa düşmemiştir. Özellikle teşbih, tevriye, ilirun-ı tenasüp, hüsn-i ta'lil, leffü neşir, telmili ve iştikak gibi sanatlara güzel örnekler vermiştir. Aynı zamanda başarılı bir şekilde kullandığı deyiınler, onun şiirlerine anlam zenginliği kalmıştır.
Bursalı Ralunf Çelebi, klasik şiir geleneğinden ayrılmarnışur. Düşün
cesi ve hayat felsefesi bakımından onda herhangi bir yenilik göremeyiz.
432 SABAHA TI1N KÜÇÜK
Klasik şiirimizin diğer usta şairleri gibi, Rahnıl de, kuvvetli edebi' kültürü ve özellikle kabiliyeti ile yüzyıllardır kullanılan ortak malzerneye şahsi damgasını vurarak devrinin iyi şairlerinden biri olma hüviyetini kazanDllŞtır. Rahmi Çelebi, elbette, bu yüzyılın büyük şairi Bill derecesinde bir sanatkar değildir; fakat, hayal yönünden gerçekten güzel ve renkli şiirleri
ile yüzyılın önde gelen şairleri arasında sayılabilir. Gazellerinde duygu derinliği, samirniyet ve zarafet vardır. Geleneğe bağlı kalan sanatkmmız, klasik şiirimizin sanat anlayışını işlemiş, ortak teşbih ve mecazları, mazmunları ustaca kullanmasını bilmişlir.
Eserıerr
Faizi: "Bu ebyat divanından intigab olındı39" ifadesi ile Rahmi'nin mürettep bir divanının bulunduğunu söyltiyorsa da, şimdiye kadar böyle bir esere rastlanmamışur. Ancak, çeşitli mecmualarda bir divan meydana getirebilecek kadar kaside, musammat ve gazelleri mevcuttur. f,.hdi tezkiresinde Rahmi'nin çok sayıda şiirinin bulunduğu kayıtlıdır: "Ol bülbill-i gülşen-i sulJan ve ıü!i-i şekker-şikenilii eş'an bi-l)ad ve gü.ftiin layu' addl.lf40".
Rahmi Çelebi'nin şiirlerinin bir böltimünü merhum A.Nihad Tarlan yayımlamıştır4t. Tarlan Hoca, bu yazısında, Rahmi'nin hayatına dair kısa bilgiler de vermiştir. Söz konusu yazıda 1 kaside (Kaslde-i Ruze), 2 terct-i bend, 3 müseddes, 3 tahmis (Necatl'nin gazellerini), 40 gazel, Abdi' tezkiresinden altnmış 6 beyit, Aşık Çelebi tezkiresinden 12 beyit, Şah u Gedd mesoevisinden seçilmiş 7 beyit bulunmaktadır. Bunun dışında, Rahmi'nin şiirlerine yer vermiş bazı yayımlar da mevcuttur42.
39 Ffi'izi, a.g.e., 42b.
40 Ahdi, a.g.e., yk. 67b-68a.
41 A.N.Tarlan, a.g.e., s. 6-47.
42 Fuad KöpıillU, Eski Şairlerimiz, Divan Edebiyatı Andtolojisi, İstanbul 1934, s. 189; Fahir 1z. EskiTürk Edebiyatında Nazım, C.I. B.J.lstanbull967, s. 284-285; Mehmed Çavuşoğlu. "Şehzade Mustafa Mersiyeleri", Tari/ı Enstitüsü Dergisi, s. 12, İstanbul 1982, s. 66; "Rahmi", Türk Klıısikleri, c. 3., lstanbul1986, s. 407-411.
BURSALI RAHMi ÇELEBI VE ŞIIRLERI 433
Araştırmalarım sonucunda çeşitli mccmualarda Rahmi' Çelebi'nin birçok şiirine rastladım. Üzerinde çalışuğım mecmualar şunlardır:
sı Süleymaniye Ktb. (Esad Ef.). 3424.
sı Süleymaniye Ktb. (Esad Ef.). 3384.
S3 Süleymaniye Ktb. (Giresun). ISO. S4 Süleymaniye K tb. (H alet Ef.). ı 72.
ss Süleymaniye Ktb. (Hiilet Ef.llavesi). 172.
S6 Süleymanjye Ktb. (Hatet Ef. Ilavesi). 244.
S7 Süleymanjye Ktb. (Serez). 3852.
ss Süleymaniye K tb. (Serez). 2617.
S9 Süleymaniye Ktb. (Hamidiye). 1083.
sı o Süleymaniye Ktb. (Falih). 3849.
s ı ı Süleymaniye Ktb. (Fatih). 4077.
s12 Süleymaniye Ktb. (Fatih). 4078.
Sl3 Süleymaniye Ktb. (Fatih). 3852/3.
u. Hak.la Tarık Us Ktb. 60.
PB Pervane Bey Mec. Topkapı S. Bagdat 406.
RD Rı1hl Divanı . Millet Kıb. (Reşid Ef.). 758.
B Bodleian Lib. MS. Turk. e. 95.
Ziya Paşa'nın Har§bat'ında bulunan gazele "H" harfi verilmiştir. Ayn ca, Aşık Çelebi, Kınalızade Hasan Çelebi ve Kafz§de Fa'izi' tezkirelen de sırasıyla "AÇ. HÇ, KF' harfleriyle gösterilmşitir.
Yukandaki mecmualan incelernem sonucunda 3 kaside, 1 tahmis, 1 muhammes ve 60 gazel elde ettim. Gazellerden bir bölümü Tarlan Hoca'nın yayımlamış olduğu eserde de bulunmaktadır. Tarlan Hoca'nın yayımlamış olduğu şiirieric benim bulduklanını karşılaşurarak karşılaştırmalı bir metin ortaya koymayı düşündüm. Böylece hem merhum Tarlan Hoca 'mn mevcudu yok denecek kadar tükenmiş olan eserindeki şiirler
okuyucuya kazandınlnıış hem de Rahmi'nin şimdiye kadar elde edilmjş
olan şiirleri karşılaştırmalı bir metin halinde ortaya konulmuş olacaktı.
434 SABAHA TI1N IÇÜÇÜK
Ayrıca merhum Mehmed Çavuşoğlu'nun yayımladığı "Sultan· Mustafa
Mersiyesi"ni de bu metne almayı düşünmüştüm. Ancak, böyle bir çalışma, sayfa açısından bir derginin sınırlarını aşacak kadar fazla olacağından, söz konusu düşüncemden vazgeçerek Rahm1'nin şimdiye kadar yayımianmış şiirlerini edebiyat dünyamıza tanıtmayı uygun buldum. lleride daha fazla mecmua tarayarak Rahmi'nin şiirlerini artınnayı ve şimdiye kadar elde edilenlerle karşılaştırarak bir divan halinde yayımlamayı 'düşünüyorum.
Rahmi Çelebi 'nin ikinci eseri, Şah u Geda mesnevisidir. Kaynaklarımızda, bu eser, Şah u Geda ve Şah u Derviş adlarıyla anıl
maktadır. Rahmi, eseri!lin adınıj~_beyitle ortaya koymuştur:
Bilmek istersen 'aşk l)aletini
Difile Şah u geda l)ikayetini43
Buna rağmen, şairimiz, eserine tam olarak hangi adı koyduğunu belirtme
miştir.
Tezkireler, Bursalı Rahmi'nin Şah u Geda mesnevisini yazdığım ve
bu eserin beğenildiğini haber veriyorlar. Latifi: "Rengin elf'a+ ve nazük edayıla Kitab-ı Şah u Gedası vardur44" der. Aşık Çelebi de: "Şah u Derviş nam kitabı vardur. Ol dahı m~bül-i 'alemdür45" sözleri ile bu eserin
beğenildiğini söyler.
Şah u Geda adlı bu eser, Hilali-i Esterabadl'nin aynı adlı eserinin
tercümesidir; ancak, Rahmi Çelebi, bu mesnevlsini genişletmiştir. Şairimizin, bu es~re neler kattığını söyleyebilmek için her iki eserin karşılaştırılması. gerekmektedir. Hasan Çelebi, tezkiresinde, Rahmi'nin Şah u Geda
adlı mesnevisinin te 'lif eser hüviyeti taşıdığını ifade eder: "Man:?üm Şah u Gedası vardır. Egerçi terceme-i Şah u Derviş-i Hilalidür, lakin bal)r-i belagatdan il]rac olınmış le'ali-i mütelalidür46." Ahdl tezkiresinde de şu
43 Rahmi, a.g.e., yk. 75a.
44 Latifi, a.g.e., yk. 78b.
45 Aşık Çelebi, a.g.e., 232a.
46 Hasan Çelebi, a.g.e., s. 404.
BURSAURAHMİ ÇELEBİ VE ŞllRLERl 435
cümle mevcuttur:"' Ale'l-guşüş vadi-i meşnevide pey-rev-i Hilali olup Şah u Geda ralfam itmişdür 47. Rahmi' Çelebi de, eserinde şunları söyler:
O ldı her beyti zade-i tab 'um48
Came-i köhneden olup 'ari
Geydi bir Qöş !çaba-yı zerkari
Gül gibi geydi rümiyane !çaba
Oldı bir dil-ber-i cihan-ara49
Görüldüğü üzere, şair, bu eserin te'lif bir eser· olduğunu, ona şahsi damgasını vurduğunu savunuyor. Riyazü'ş-Şu'ara adlı eserde, bu konuda
daha ayrıntılı bilgi bulunmaktadır:
Rahmi ve Taşlıcalı Yahya Bey, ay~ ı adlı eserlerini aynı zamanda tamamlarlar. Ancak, Yahya Bey'in eserine itibar edildiği halde, kendi eserinin takdire layık bulunmadığını görünce Rahmi Çelebi şunları söyler: "Yahya Big ile bir nişana ok atdulç. Ol egri atmış iken urdı , ben togrı atdum uramadum". Riyazl, Yahya Bey'in eserinin dili ve tasvirlerinin mahalli oluşu sebebiyle itibar kazandığın.ı söyler50. ·
şruı u Geda, 1650 beyit civarında olup "Fe'ilatün Mefa'ilün Fe'ilün" vezni ile yazılmıştır. Eserde; tevhid, münacat ve na't bölümlerinden sonra "Sebeb-i Nazm-ı Kitab" bölümünde eserin nasıl yazıldığı anlatılır.
Rahmi Çelebi, bu bölümün sonlarında zamanın hükümdarı Kanuni
Sultan Süleyman 'ın övgüsüne geçer ve bölümü dua ile bitirir. Bundan sonra "aşk" ın anlatıldığı bölüm gelir. Bu bölümlerden sonra, Rahmi Çelebi, hikayesinin konusuna "Vasf-ı Hal-i Derviş" başlığı ile girer. Hikaye, Vasfi Mahir Kocatürk'ün Türk Edebiyatı Tarihi ve Gülgun
47 Ahdi, a.g.e., 67b.
48 Rahmi, a.g.e., yk. I27b.
49 Rahmi, a.g.e., yk. 127a.
so Riyazi, a.g.e .. yk. 74a.
436 SABAHATilN KÜÇüK
Erişen'in çalışmasmda aynntılı olarak verilmiştir5I.
Rahmi Çelebi, eserinde bayağılığa düşmeyen, maddi hazların üstüne
çıkarılmış bir aşk macerasını işler. Eserde zaman zaman iHihl duyguların mevcut olduğunu da görüyoruz; ancak, Şah u Geda tam bir ilahi aşk ruhu
ile yazılmış diyemeyiz. Bu arada, söz konusu eserde Borsalı Rahmi'
Çelebi'nin zarif ve sanalkarane üslObunu kolaylıkla fark edebileceğimizi
de söylemem gerekir. ·
Gülgun Erişen'in tespitine göre, Raltml'nin Şah u Geda mesnevisinin
nüshaları şunlardır52:
1- Rahmi, Şah u Geda, Atatürk Üniv. A.S. Levend Kitapları No. 17-18.
2- Rahmi, Şah u Geda, Manisa ll Halk Ktb. No. 536.
3- Rahmi, Şah u Geda, Manisa ll Halk Ktb. 535.
4- Rahmi, Şlllı u Gedıi, British Museum Or. 7183.53
Rabmi''nin diğer bir eseri. Gül-i Sad-berg'dir. Tek nüsbası
Erzurum 'da Atatürk Üniversitesi Kütüphanesinde bulunan bu eser
üzerinde, önceden de söylediğim gibi, Gülgun Erişen çalışmıştır.
Nizarni'nin Mahzenü '1-Esrar'ına nazire olarak yazılmış olan bu eser 7
Ravza-7 Hikay~'den meydana gelmiştir. Bu konuda daha fazla bir şeyler
söylemek yerine, yukarıda adını andığlm değerli araştıncıdan, eser
hakkında ayrıntılı bilgileri ihtiva eden bir makale beklediğimi ifade etmek
isterim.
Tezkirelerimizde Rahmi'nin Yenişehir Şehrengizi adlı bir eseri
olduğu kayıtlı değildir. Ancak, adı geçen eser hakkmda A.S. Levend bilgi
51 V. Mahir Kocarürk, Türk Edebiyatı Tarilıi. Ankara 1970, s. 370-373; G.Erişen, a.g.e., s. 24-25.
52 G. Erişen, a.g.e., s. 22.
53 Bu nUsharun varlığından bizleri haberdar eden Sayın Günay Kuı'dur. (GUoay Kut, "Briıish Museum'daki Bazı Önemli Yazmalar ve Teva'if-i Aşere'den Tii'ife-i Bektaşiyan", Türk Dili-Belleten (1971), s. 209.).
SURSALI RAHMİ ÇELEB1 VE ŞllRLER1 437
vermektedir54. A.S. Levend'in açıkladağına göre, RaJırnj'nin Yenişehir
Şehrengizi adlı bir eseri vardır ve iki tane nüshası bulunmaktadır. Yazar,
aşağıda kayıtlı bulunan eserinde, Rahmi'nin Yenişehir Şehrengizi 'nin bir
de özetini venniştir.
KAYNAKLAR
Ahdt, Gülşen-i Şu' ard, Topkapı Haz. 1303.
Aşık Çelebi, M eşit' irü' ş-Şu' ard or Tezkere of Aşık Çelebi, Meredith
Owens. London 1971.
Banarlı, N.Sami, Resimli Türk Edebiyou Tarihi, C.I., İstanbul 1971.
Beyani, Tezkire-i Beyanf,lstanbul Üniv. Ktb. TY. 2568.
Çavuşoğlu, Mehm~d, "Şehzacte Mustafa Mersiyeleri", Tarih Enstitüsü Dergisi, "Prof. Tayyib Gökbilgin Hatıra Sayısı", 1982.
___ _."Yahya Bey", Islam A!lSiklopedisi, C. :XD/2 (1984);
Erişen, Gülgun, Bursa/ı Ralımf ve Giil-i Sad-berg' i, Ankara Üniv.
D.T.C.F .• basılmamış yüksek lisans tezi. Ankara 1990.
isınail Beliğ, Güldeste-i Riydz-ı hfan ve Vefeytit-ı Danişverdn-ı Nddiredan, Bursa 1302.
lz, Fahir, Eski Türk Edebiyatında Nazmı, c.I., B .I., İstanbull967.
Kafzade Fa'izt, Zübdetü' l-Eş' dr, Şehid AU Paşa Ktb., 1877.
Kocatürk, V.Mahir, Türk Edebiyatı Tarihi, Ankara 1970.
Kınalızade Hasan Çelebi, Tezkiretü'ş-Şu' ara, C.I., Haz. İbrahim Kutluk,
Ankara 1978.
KöprüJü, Fuat, Türk Edebiyatı Tarihi, İstanbul 1980.
-----·Divan Edebiyatı Anıo/ojisi, İstanbul 1934.
54 A.S.Levend, Tiirk Edebiyatında Şelırengizler ve Şelırengizlerde Istanbul, Istanbul 1958, s. 36-37.
438 SABAHA TilN KÜÇÜK
Kut, Günay, "British Museum'daki Bazı Önemli Yazmalar ve Teva'if-i Aşereden Ta'ife-i Bektaşiyan", Türk Dili- Belleten, (1971).
Latifi, Tezkire-i Latifi, Kayseri Raşid Ef. Ktb. No. 1160.
Levend, A.Sırrı, Türk Edebiyatı Tarihi, C.I. Giriş, Ankara 1973.
_ ___ ,Türk Edebiyatında Şehrengizler ve Şehre~gizlerde Istanbul,
İstanbul 1958.
_ ___ , "Divan Edebiyatında Hikaye 1", Türk Dili Araş- tırmaları
Yıllıgı, (1956).
Mazıoğlu, Hasibe, Fuzult-Hafız, Ankara 1956.
_ ___ , "Tqrk Edebiyatı (Eski)", Türk Ansiklopedisi, C.XXXII,
(1982).
Mehmed Tahir, Osmanlı Müellif/eri, C.II, İstanbul 1333.
Mehmed Sür,eyya, Sicill-i Osman i, C.IV. İstanbul 1311.
Mustafa Ali, Künhü' 1-Aiıbôr, Nuruosmaniye Ktb. 3406.
"Rahmi", Büyük Türk Klasikleri, C.3, İstanbul 1986.
Rahmi Çelebi, Şah u Geda, Atatürk üniv. A.S.Levend Kitapları, No. 17-18.
____ ,Gül-i Sad-berg, Atatürk üniv. A.S.Levend Kitapları, No. 17-18.
Riyazl, Riyazü.' ş-Şu' ara, Nuruosmaniye Ktb., No. 3724.
Sehi' Bey, Heşt Belıişt, Ayasofya K tb .. 3544.
Tarlan, A.Nihat, Şiir Mecmualarında XVI. ve XVII. Asır Divan Şiiri, Rahmi ve Fevrf, İstanbul 1948.
Tolasa, Harun, Seht, Latifi, Aşık Çelebi Tezkire/erine Göre 16. Yüzyılda Edebiyat Araştırma ve Eleştirisi, İzmir 1983.
Ünver, İsmail, "Mesnevi", Türk Dili Türk Şiiri Özel Sayısı ll (Divan Şiiri),
S. 415-416-417{femmuz-Ağustos-Eylül (1986).
Yahya Bey, Divan, Haz. Mehmed Çavuşoğlu, İstanbul 1977.
BURSALI RAHMI ÇELEBİ VE ŞllRLERl
KASlDELER VE MUSAMMATLAR
Mef'ülü Mela'llü Mela'ilü Fa'ülün
I:Iazradaki gül oldı çü mir'at-ı mücella
Gabra gibi nergis göz açup itdi temaşa
Sultan-ı bahar irdi diyü gülşene gerdün
Firüze tabal_<dan niçe dür eyledi yağma
Ser-'asker olup şa.Q-ı gül öfiince şal_<ayıl}
Şal)raya irüp l}urdı seQer l]ayme-i vala
Bir şül] gibi şaga çıl}up yasemen-i ter
'Uryan oluben Qavza ider kendüyi ill}a
5 Bülbülleri ifiletdi olup l]ar ile mahrem
Gülşende iki yüzlülik itdi gül-ira'na
Şan şane durur bal ü per-i bülbül-i ser-mest
Şimşad ider ıurrasın anufila muıarra
Her !ale geyer başına bir tac-ı Keyani
Ol reng-i zebercedde yine niteki Dara
Boynını egüp !}aldı benefşe güle l}arşu
Dil-darına l}arşu nit.ekim 'iişıl}-ı şeyda
Zerrin l}adeQin bade-i şebnemle idüp pür
Ta kim yaza mal)mürlığın nergis-i şehla
10 Bülbül iniler Qasret ile niteki Vamıl}
Gonca l}ızarup naz ider niteki '~ra
439
440 SABAHA TI1N KüÇÜK
Güller güliişüp şad olup gonca açıldı
R~ş urdı şata kesb idüben serv-i dil-ara
Bir gülşene irdüm secyerl bad-ı şaba-veş
Manend-i cinan belki cinandan dal}i ziba
Didilm ki nedür ba' 'işi bu ~ev~ u şatanufi
Bm şev~ ile didi işidOp bülbül-i güya
Kim geldi yine devlet ile merd-i yegane
Anui'içün olupdur bu ~adar şev~ hemana
15 Burc-i suganufi şemsi bu gün }:Iairet-i Aga
Erbab-ı şafaya işigi m~şad-ı ~a
Bir ayine-i gayb-nümadur ki zamirüii
Eşka.I-i cihan gün gibi hep anda hüveyda
Zav' o~ur iki sutııe der-i cerre geltipdUr
:J>:apufida bu gün mihr ile mah-ı felek-ara
Cüd u keremüfi ebri eger i tse teraşşui)
POr-mfve-i ıninCı ola bu nable-i mina
Ümmidi budur kim ola zir-i ~ademiliide
}$:at:ufida ~ara ~lufi olup'anber-i sara
20 Devletle sirişt olmış idi \inet-i paküfi
Mevcüd degül iken dahi mahiyyet-i eşya
Medcyiliile felek güşma t~dum niçe gevher
ÇartJ üzre degüldür göriı~en şekl-i Süreyya
Mihr ayinesi aşılalı \~-ı sipihre
Göstennedi bir şal]ş dahi ~atufia hem-ta
BURSALI.RAHMİ ÇELEBt VE ŞllRLERl
Rül)um yirine geldi görüp ~at-ı şerifilli
Dirsem sana ger ıiil)-ı muşavver n'ola cana
Medl}üfie felek old ı hj lat ile ljındar
Şol tıfl durur kim aJa o l na'! ile l)elva
25 Bi-hüş ola ta l)aşre degin bezm-i suljanda
Keyfıyyet-i o~mun ki ire Cami'ye cana
Payüne nişar i tmek içün geldi ~apuna
Gavvaş-i dür-i bal)r-i suljan Ral)mi-i şeyda
~ıldı yine ol gülşen-i vaşfufida terennüm
Olursa l~ab n 'ola ana bülbül-i güya
Bu dürr-i giran-mayeyi gavvaş-ı ~abi'al
PayüJ1e ruşar eyler ise layıls: u a'la
Bir yana ğarn-ı gurbet ile gayret-i a}s:ran
Bir yana felek cevri ile ~a'ne-i a'da
30 Al)vat-i ilil-i gam-zedeyi ~ılmaga i'lam
Besdür bu J.cadar merd-i suljan-dana hemana
Divan-ı ]s:ata içre ~utup game 'Utfuid
İldükçe her al)kamı ~ader levl)ine imza
Olsun dürilüp düşmenünün defter-i 'aşrı
'Unvan-ı ebed name-i ikbalüfie tugra
SJ
2
Merü!ü Fa'ilatü Mefa'ilü Fa'itün
Bag-ı cihana irdi şara-yı feral)-feza
Demdür ki ehJ-i diller ide 'işrete şaJa
441
442 SABAHA TitN KÜÇoK
Zeyn oldı dürlü reng ile ferş-i zümürrüdin
Şaçıldı 'iileme yine gençine-! ijuda
Al} ile açılup bu dil-i mübtela müdarn
Gül goncasını niteki her dem açar şaba
Bülbül ider fiğanı Züleyga gibi müd~
Mışr-ı çemende Yüsuf-ı gül 'ari:. ider lil5:a
5 Gülşen içinde ab-ı revanı gören şanur
Ayine-i muşay}s:al-ı cam-ı cihan-nüma
ijar-ı ce!ayı gördi çeker bülbül-i na}Jif
ŞaQfi-ı çemende gül ~ızarup eyledi I;ıaya
Bad-ı I;ıazan irişmeye bu gülşene diyü
Serv-i çenar elin götürüp eyledi du 'a
Süsen eline gançer alup yüridi hernan
Gülşende ab-ı şebnem ile eyledi cila
Gürz-i giranı destine alup benefşeler
Güller siper tals:ındı çeküp servler liva
10 Cem' oldı yir yirin yüriyüp 'asker-i bahar
Ol asaf-ı zaman ile ta eyleye gaza
Gelmez vels:an mihrine bir zerrece l;ıalel
~wı .-; ·;ı J JtJ.ı ~ J
Ya'ni cihanda I:Iairet-i Paşa mu'in-i galls;
Mesned-nişin mülk-sitan memleket-güşa
Alakı tutdı ' adi ile envar-ı birnıneti
ijurşid-rütbet olduğına bu yiter güva
BURSALI RAHMI ÇEL~Bl VE ŞllRLERl
Bir pütedür bu beyza-i sirnin tirillie
Bir cy~a o ldı nizefie nüh çenber-i dü-ta
15 Menşür-ı rif'atüii yazıc~ münşi-i ezel
'Unvanın itdi ~~ıJ j.Jı.!.ll rb
Düşmen ne deiilü olur ise küh-ı başgün
J>:ahrufi yili irince ider cismini heba
Sen ol hürna-yı eve-i şerefsü.ii ki çaroda
~aşr-ı kebüduii üzre kebüter gibi sema
Reşk itdi gün yüzüne özin bilmeyüp ~amer
Ayınesinde anun içün yo~ durur şata
~aldurdı barınağın yüzüne I.<arşu didi şems
~ ı;..ıı J j:iıı ı,;!>- 'i .illı ..:,..:.. f
20 Na'l-i süm-i semendüiie befizemese hilal
Çarb-ı felek baş üzre götürmezdi da'ima
Lutfuii tabibi her dile tirnar gösterür
Daru-yı himmetüfile bulur bastalar şita
Ehl-i niyaz sa.Qil-i naz u ni' arndur
?:atufi olalı b$-i sega ile aşina
Ey afıtab pertev-i lutfufi 'amim iken
Zulm eylemek reva mı baiia çarb-ı bi-veta
./ Devriliide çekdügfuni görince acır şarab
Bezminde sagar ağzını açup ~alur taiia
25 MiQfiet şe b inde ~almışam ey şem' -i ma' dil et
Zulmetde ~oma lutfuiiı ~ıl bana reh-nüma
443
SABAHATilN KüçüK
Fazl-ı bıdiv-himmetüfi iımezse terbiyet
~anum içre fazi u hüner ' ayb olur baiia
'ArZ-ı h üner de gül garazum bu ~aşideden
Belki devam-ı ' izzüne iblas ile du'a
Ral)mi du 'asın ilmege ol dürr-i devletilli
Bulmadı bal)r-i medJ:ıine böd kimse inliha
sı
3
~aşide-i Ral)mi Çelebi bera-yı Sultan Süleyman ijan
Fa'ülün Fa'ülün Fa'ülün Fa'ülün
Meger bir seJ:ıer ki dil-i zar u muztar
ljas u I;ıan lplmışdı baHn ü hister
Reg-i dideden ~an revarı idi dem dem
Vücüdumda olmışdı her müy nişter
~aza tirin atdul5da ~avş-i l5aderden
Vücüduın ezelde nişan itmek ister
Tenüm şerl)a şerl)ıa çü küh-ı melamel
Dilüm pare pare çü şekl-i şanavber
5 Şu resme y~pdur beni nar-ı I:ıayrel
Götünneye ı~at bu nara serneoder
Cihanda bulınmaz refi~ olmag içün
Ne bir merd-i şad ı~ ne bir yar-ı yaver
Cihan I;ıal~ı bed-' abd gerdün dündur
Zamane denidür felek sifle-perver
BURSALI RAHMI ÇELEBI VE ŞllRLERl
Edani erazil mu'azzez cihanda
E'ali ehali olupdur mu.l)~ar
Leked-küb-ı delır-i sitemkar oluben
Şikest olmadııls: ~anı bir pa vü ya ser
10 Bu l:ıalini gördükde dil delır-i dünufi
ldinmişdi bir gar küncin muis:arrer
Cihanda fena igtiyar eyleyüben
Ki han u mi han idi yanumda yek -ser
Nida irdi bir şubl:ı-dem nagehani
Didi ey gusüf-ı ~amer gibi bi-fer
'Arab'dan sefer ~ıl yüri mülk-!Rüma
Şinaver olup şaJ bu bal}r içre lenger
Zamane gamından dilersefi rehayı
Bir ulu l)arime yüzilli sür ser-a-ser
15 Gumüm u hümümı yüri ref i9lğıl
Disem safia kimdür o merd-i h ünerver
Feridün-heybet Tehemten-şalabet
Neriman u Rüstem mişali dil-aver
Şad~atle Bü Bekr ü 'Osman-hayadur
Muhammed-şiyemdür segasiyle 1Jayder
tJıdiv-i sa'adet Süleyman-ı 'alem
Afia ins ü cinnl olupdur musaguar
Cihan mülki tiğu.fila ~a'im olupdur
Gara.Zla nitekim heyüla-yı cevher
445
446 SABAHATI1N KÜÇÜK.
20 Kemal ehli görüp kemalat-ı n~ufi
Did.iler olupdur Ni~arru'ye hem-ser
Eger Cami nüş ide şi 'rüfi şarabın
Yata mest ü medhüş olarüz-ı mal]şer
Selametde ·~ıun letafetde tab'un
Sa'adetle devlet sana iki cevber
Serneod-i celalüfi ayağındana'li
Revadur ola l}all.<a-i güş-ı ~ayser
Eger deşt ü taga ire büy-ı)Jull.<ufi
Ola !ale nafe vire büy-ı 'anber
25 Revadur d isem şahid-i I.<adrüfie ben
Meh-i mihr-güster gül- saye-perver
Pelengi I.<abiilarla ey şel!-süvarum
Se)Ja mişezarında sensin gaianfer
Şebistan-ı I.<adrüfide micmer bu gerdün
Bu)Jür itmek içün kevakibdür ahker
Şaf~ !ale-gün m ey güneş zer tab~dur
Felek bezm-i cüdufida bir köhne sagar
~an eyleseydi sitareille Bircis
Şerefburcı üzre ola sa' d-i ekber
30 Gamum gitdi ktilti görüp zat-ı pakilli
lJalilu'Uah'a şan selam aldı ezber
Çıi.<ardı kenara şena dürlerinden
Olup bahr-i medl:ıüfide Ral]mi şinaver
BURSALI-RAHMI ÇELEBİ VE ŞllRLERl
Benüm vaşfum ile senilli büy-ı gul~uii
Meşam-ı cibanı ~lupdur mu' anar
Meta'-ı kelamum şu cevher mişali
Gezer karhan ile kişver-be-kişver
Gönül kim şa!ayıla bir cam-ı Cemdür
Olupdur gubar-ı l}.avadişle mugher
35 Reva mı bu devrüfide ey şah-ı 'alem
Meh-i nev gibi ben olam zar u lagar
}$:amu ber-murad oldı ben na-muradem
'Arab' dan ' Acem 'den gelen her sulJanver
Ben ol bagbanem bu bag içre da'im
Sul)an gülşeninden dirüp taze güller
Kelamum şehenşaha 'ari eylemeklik
Cinana iletmek gibidür gül-i ter
Bülend asitanuna urdum yüzümi
Gelüp bir sel}.er ki olup saye-güster
40 Götür ~erre gibi am bak-i rehden
Nitekim budur şan-ı gurşid-i gaver
Uzatma kelamun mutavvel ~ıluben
Sözi mugtaşar ~ıl virüp zib ü ziver
Nitekim bu menzilde sultan-ı gerdün
Çeküp 'askerini ~ura çetr ü çader
IJuda-yı dü-giti nigeh-darufi olsun
Ne m ülke ki da 'im idersen seferler
447
448 SABAHA TI1N KÜÇÜK
Sa'adetle da'im olup cilvegahufi
Bu ~a.!ç-ı zer-endüd-ı fı.rüze-man+ar
SI
4
ll~is-i Ft~i
Mefa'ilün Mefa'ilün Meta'Hün Mefa'ilün
Ezelden şiirete mli'il nedür ma'nayı bilmez~er
I:Ia~il.<at gözlesen mahiyyet-i eşyayı bilmezler
Bu b$ içre şadefde ol dür-i yektayı bilmezler
Cihan-ara cihan içindedür arayı bilmezler
O mahiler ki derya içredür deryayı bilmezler
2 'lbadetden 'ubüdiyyet durur 'alemde ey 'abid
l:Ia.l9~at Ka'be'ye secde ider ma'nada her sacid
Ezelden mest ~almışken şarab-ı 'aş~ ile ....... ss ijarabat ehline düzalJ ·~abın afuna ey zahid
Ki bunlar ibn-i v~ aldı gam-ı ferdayı bilmezler
3 Mal)abbet camını nüş itdi geçdi niçe fli.'i~lar
Bu beıme mest olan gelsün yaraşmaz anda ayı~ı
Y al$:asın şubi:ı-veş çak e yleyüp mestane şadı~lar
Şafal$:-gün ~an içinde dağınıseyritse ·aşı~ar
Güneşde ferre gönnezler felekde ayı bilmezler
4 Mal)abbet deştini geşt eyleyüp I:ıasreLle mecnünlı
Geda aldı bu yolda niçe Dara vü Feridünlar
Fena ser-ınenzilinde didelerden dökdiler günlar
tfamlde ~adlerine riŞte-i eşki t~up bunlar
Atarlar tir-i mal$:şüdı nedendür yayı bilmezler
SS Metinde siliktir.
BURSALIRAHM1 ÇELEBI VE ŞltRLERl 449
5 Vefa yo~ R$niya tani taşavvur ey le dünyayı
Geda-yı şah-ı' alemdUr anufi kim ota 'irtaru
Ne söyler şev)$: ile güş it bu dehrüfi her suban-dDnı
Tjayali fal$:r şiilma çekenler cism-i 'uryfuu
Anuiila fal,}r iderler atlas u di bil yı bilmezler
u
s Mubammes-i Ral_uni Çelebi
Me!a'Uün Mela'ilün Mela'iiUn Mela'ililn
ı Garaz süziş durur bir malı-ı şehr-Aşüb sevmekden
Talebdür talibe m~üd olan ma~üb sevmekden
}J:~tdür biltir 'aşı)$: olan mertüb sevmekden
Temenna-yı vişal itrnek degüJdUr büb sevmekden
Ôaraz bir IJClH-ı rüt}ani durur mal}bub sevmekden
2 ~ul oldum s~ ya cim -ı şarab-ı bOş-güvar içün
Meded düşdüm şaia-y ı la 'l-i elin-babş-ı nigar içUn
Esir-i baghan oldum heva-yı H\lezar içUn
Mürid-i pir-i 'aş~ olsam 'aceb mi yiidigAr içtin
Kişi bir ce~be t}üşıl itmedUr mec~üb sevmekden
3 Sel]er n~are-i ebrü-yı yAr-ı dil-sitAn itdUm
Nıhan itdi yüzin bur~a· şalup bilsem aiia n'itdüm
Bir ab-ı süznak idüp cihanı pUr-duban itdüm
Yüzüme destmalüm ebr-veş dutdum fıgan itdüm
IDial-asa bu gün bir şahid-i mal}cüb sevmekden
4 N~ardan ga'ib old ı gün gibi ol J.(asım-ı baver
Şeb-i milJnelde )$:aldı dil gam u ğuşşa ile muztar
Çerağ-ı dide oldı giryeden bi-lem 'a vü bi-fer
450 SABAHA TI1N KüÇOK
Bela vü derd-i hecre bakmayup dil orueler eyler
'Alil oldı nitekim Yusufı Ya'lçüb sevmekden
5 Gönülden ·aş~-ı ser-geşte-i 'aş~-ı nigar olup
Şarardum na-tü van oldum gam-ı hecr ile ziir olup
Tolanup tarf-ı kiiyufi çarb gibi bi-~ariir olup
Dögersem Ral)miya sinem 'accb mi zcrd ü zar olup
Bu gün sim-ten garra güzel mal)büb sevmekden
sı
GAZELLER
ELIF
ı
Fa'ilatün Fa'ilatün Fa'ilatün Fa'ilün
Küll id üp eczaını yal9n~ old ı çUnkim bü sana
Luifuii anı sakin itmezse begUm ya Hü sana
~ı Ica ben birnan büy-ı zülf ile yiid itmedilli
Ey şaba ol sag esen da'im ~alursa bu sana
·şanma gül gibi güler yüz gösterür ey seg r~b
Riş-b~d ider müdarn ol gözleri a.hü sal'la
Şöyle bi-ra.Qm oldı yiirufi lebleri ey teşne-dil
Ma dimez ol dem meded dirseft bir içim su sana
Mest olup divane oldufi Ra.Qmiya mey isteme
I;Iürmet itmez çüo bilürsin ol de1U1!:anlu sana
PB
B UR SALI RAHMl ÇELEBI VE ŞllRLERJ
BA 2
Fa'ilatün Fa'ilatün Fa'ilatOn Fli'itun
Ehl-i diJ dünya deger dirse n'ola elim-ı şarl\b
K'anuö üzre lçubbe-i eflake bef\zer her l)abl\b
Şöyle mestüm ger benilm brudlmden olursa scbü
Ab içen andan ola ta IJaşre dek mest O barAb
Şalciı pertev mab-ı rulJsaruii şikAf-ı st neme
ljanenilii şan revzeninden dUşdi 'aks-i MitAb
Çekdügüm ğam raş ola 'alemlere nli-geh diyU
Eşk-i çeşmüm çekdi rüy-ı ı.erdUme gOl-gün n~ab
Kar u harun bad-ı gam dirseH ki ber-bl'ıd itmeye
Badeden başun götünne Ra~Jmiya hem-çUn l}abab
PB
3
Mef'ülü Fa'ilatü Mefa'iiU Fa'ilUn
'Aşk ateşine sinemi dil eyledi kebiib
Divanedür ki kendU evin eyledi barab
Şal şah-hazun elde iken al şiklirui\ı
Her etle üzre ~onma ~n nitekim ~ab
Dehrüö ]faran yo~ diyü feryad itdi cu Güş idicek bu nükteyi çarb urdı lsiyab
Dürr-i ~ayı bulmaga gavvaş-ı dil gibi
Göz yuındı düşdi yine fenil baiJrine IJablib
451
452 SABAHA TI1N KüÇüK
Yanın heva-yı zülfı ile Ral}miya gönül
Ne yirde vü ne gökde durur nitekim sel}ab
ss
4
Fa'ilatün Fa'iiatUn F a'iHitün Fa'ilUn
Dil perişandur senilli zülf-i perişanuii görüp
Uile-veş y~dı ciger bu verd-i gandanuii görüp
Bülbül ey dil gaylice diln genn idi gOizarda
Şo~ugı degdi bu gün feryad u efganufi görüp
Gözine görinmez oldı nergisüii I,<add-i çenar
Bağda ey gonca-leb serv-i J.yramanuii görüp
Ejder-i ahum çekil ür göge her dem ey melek
Genc-i rugsliruiidaki bu zülf -i şu 'banufi görüp
Gülşen-i o~ içre teşbih itdiler bir ğoncaya
Ehl-i diller Ral].miya bu taze eş'arun görüp
PB
RA 5
Mefii'Ilün Fe'ilatün Mefii'ilün Fe'ilün
Figan ider yine billbül baban görmişdür
Ben üm gibi o da bir gül- 'i~arı görmişdür
Benefşe ser-fıgen olmış durur perişan-l}al
Meger ki sünbül-i zülf-i nigan görmişdür
Benem oşadr-nişin-i mu]Jibb-i gane-i 'aşk
İçine girmedi Manştır dan görmişdür
56 cihan: zamiin B
57 perişan: şikeste B
ss şadılıg: şadılıgı B
BURSALI RAHMİ ÇELEBİ VE ŞllRLERl
Hezar murg uçunnış göçer yuvasından
Figan ki gül-ira'na heziin gönnişdür
Vücüd-ı 'aleme Ralpni 'adem dir ise n'ola
Umür-ı dünyede ço~ i'tibiin gönnişdür
S2
6
Fe'ilatün Fe'ilatün Fe'ilatün Fe'ilün
Ne dil-i gaste-i mecrül}uma merhem bulınur
Ne cihan gussaları def'ine hem-dem bulınur56
Ne perişanlığını batır-ı sevda-zedenilii
Merl}amet eyleyüben bir şorar adem bulınur
Ne gaın-ı 'aş~-ı nigar ile perişan dilümüfi57
Razını söylemege münis ü mal}rem buhnur
Bulımazam nitekim sa'y iderem şadılıg
Şadıhl} ister isen bil ki niçe gam bulınur5B
Ralpniya yar vişaline ~arib old~ça
Ah kim her yanadan mani '-i mul}kem buhnur
B,Sl,S9
7
Fe'ilatün Mefa'ilün Fe'ilün
Gamze-i yara tir-zen dirler
Lal}abına ciger delen dirler
453
454 SABAHA mN KÜÇÜK
Görse'uşşak çeşm-i celladuii
Meded ölsün mj ya seven dirler
Merd ü merdaneler zebün idici
~an dünyaya pire-zen dirler
Beni IJum-banede görüp rindan
Böyle mesl oldugufiı neden dirler
Ral)mi-i çakeriliie padişehilm
IJusrev-i milket-i sulJan dirler
B
8 Fa'ilatün Fa' ilatün Fa'ilatün Fa'ilün
Nüş idüp göiilüm şarab-ı 'aşl9 şeydal~ sever
Mest olup mecnün olan elbette rüsva.IJ~ sever
Bu cihan didükleri köhne sarayı n'eylesün
• Alem-i 'aşk içre şol kim deşt-peymaJı~ sever
Vadi-i l]ayretde benden dür olun ey ·~ı u hüş
Bir 'aceb l}a.let durur bu 'aşi.< tenha.lıi,< sever
Eylemez baiia hilal ehriisı ile merl}aba
Ah kim günden güne ol mah garralıi,< sever
Küyuiia geldükçe RaQıni naleler ~lsa n 'ola
Billbill-i destan-sera gülşende güyalı i,< sever
S4
9 Meia'ilün Meia'ilün Meta'ilün Mefa'ilün
Nigarun yanağı güldür şaçı reyl}arH böş-büdur
Hem anuii ğamzesi afet hem anun çeşmi c~üdur
BURSALI RAHMI ÇELEBI VE Ş URLERI
,t(ıyamet ~addi 'ar'ardur şahnur şan şanavberdür
Sözi şirin lebi sükker iii en l]öş gütf ü l]öş güdur
Alur bin naz ile ol meh dern-a-dem 'aşılfufi göfilin
Cela vü cevr ider cana ve:fası da'ima budur
N' ola her yari gördükçe ana meyl eylese göfilüm
Dili 'ariflerüii can yefiilmez bir ~ar şudur
Uyurken büsesin alın~ olurdı şimdi mal)bübufi
Uyanup für~ati tirin ura bu cana ~orl]udur
Ne var ya Hü dise şüfi girüp mey-baneye 'aş~
Mey içüp mest-i 'aş~ almış dilinde ~ikri hep şudur
Bana bir robları ali bu gün gösterdiler gördüm
Didüm göfilini Ra.l).mi'nüfi be va'llahi alan budur
PB
lO Mef'ülü Fii.'ilatü Me:fa'ilü Fa'ilün
Hem-rengolalı badeye olla'l-i nablar
Ser-keşlik eyleyüp başa ç~dı şarablar
Divanedür ~adüfi göreli serv bagda
Zencire çekdi servüfi ayagmda ablar
Agylir olalı hem-~adei) olla'l-i nab ile
Avaredür benüm gibi ey dil l)abablar
Görsem Qasüdı ah iderüm küy-ı yarda
Şeytan'a şanki gökden atarlar şihliblar
Çeşmüm ki Ral)miyli ~ıdur sim-i eşkini
Şan l]acedür ki ~çal arını l)isablar
PB
455
456 SABAHAITIN KÜÇÜK
ll Mef'ülü Me!a'ilü Mefa'ilü Fa'ülün
• Aşı]9aruö alu çı~ar eflake beraber
Bu nüh felegi itse n •oıa gake beraber
Cana çekerin sine-i şad-çake elifler
Ta kim ola ol ~amet-i ça.lake beraber
Bir görme ya agyar ile üftadeiii ey gül
Bülbüllerüfii itme ya glişake beraber
Bir kerre görem diyii gayaJiyle cemlilüii
~albüm olurayine-i idrlike beraber
RaJ:.ırni o mebüii küyına her dem eşer itmez
Ahum irişürse ser-i eflake beraber
PB
12 Meta'ilün Meta'ilün Me!a'üün Meta'ilün
Dil-i pür-derdümüii ser-ınenzili şal}ra-y ı ğurbeldür
Ceresdür naleler feryad-ı sinem küs-ı nQietdür
Şüreyya şaıuna n~ itdi görüben Leyli'nüii şeklin
Felek gaylice ' a.lemde nigara sikke-şüretdür
Kebüd itse.ö n'ola cismüm ser-a-ser seng-i nıil].netle
Dil-iviraneme şlihum o bir sineabi gil'atdür
Görüp na'l-i semendüii şeklini ger n 'ola lih'·itsem
Şikeste-diUere ol şeb-süvarum dağ-ı Qayretdür
S irişk-i Ral]miye cana n~ar ~lma tıaJ.<aretle
I:I~er it eşk-i çeşmi 'lişıJs:uii derya-yı ral}metdür
S lO
BURSALI RAHM1 ÇELEBI VE Ş11RLER1
13 Me!a'ilün Me!a'ilün Me!a'ilün Me!a'ilün
Serneod-i yari görsem cüş ider eşk-i revan yir yir
Ş abadan mevc urur güya ki b$-i bi-keran yir yir
.457
Deriinum b$-i "Qayretdür tenüm gird-ab-ı mi"Qnetdür
Anufi emvacıdur cana degüldür üstülJvan yir yir
Şeh-i 'uzlet-nişin-i künc-i 'aş~am 'ankebut-ı ğam
Bela küncinde ~rdı başuro üzre sayeban yir yir
Ne tak-ı dil-güşiidur ebruvanufi çılpnağa dil-ber
Mu'anber kakülüfi şalmış müselsel nerdüban yir yir
Dilersefi RaQ.miya ğussafi cihanda dasitan i tmek
Bu şi 'rüfi oJs:usun hengamede her ~ışşa-gvan yir yir
sıo
14 Fa'ilatün Fa'ilatün Fa'ilatün Fa'ilün
Yar ebrüsı 'araJs:-riz olsa Qöş-ter gösterür
Zağlansa nitekim şemşir cevher gösterür
Bülbülüii ta'nı tutup gülşende gül birnardur
ljar faşşad old ı ~an almağa nişter gösterür
Gatil olma malı-ı nevden gab lu'bet-baz-ı dehr
ljal~ her nev' ile oynatmağa çenber gösterür
'Aks-i la'lüfi s~ya sağarda seyr itsem n 'ola
Bir 'acib ayinedür rül}-ı muşavver gösterür
Ral}mi'yi nlilan idüp agyan şad eyler felek
Bülbül-i güya dururken zağa şekker gösterür
S6
458 SABAHATI1N KÜÇÜK
15 Mefa'ilün Mefa'ilün Mefa'Uün Mefa'ilün
Şeb-i 'aş~ olal ı Mecnün'a derd ü gam sipahidür
Görinen aşiyan başmda anuö tac-ı şahidur
N' ola çeksem elifler sineye ~addi bayaliyle
Tarüç-i 'aş~ içinde 'aş*ufi bir toğrı ratudur
Görinen mibr ü meh şanman iki rüşen çerag olmış
Gönül abda.Iınufi çarb-ı felek bir tekyegahıdur
Çemen üzre benefşeyle görinen şanma sUnbUldür
Ki gül devrinde miski:n 'andelibüii düd-ı ahıdur
Mecazi dirler imiş müdde'iler şi'r-i Ral)miyi
l;I~ı~atda anuii şi 'ri veli lu if-ı ilahidür
PB ZA 16
Fa'ila.tün Fa'ilatün Fa'ilatün Fa'ilün
Kaşki seyl-i fena gar~ itse mihnet-ganemüz
Çekse ta künc-i be~aya rabtını viranemüz
Mey şaf~ meh sağar-ı zerrtn güneş sirnin tab~
Devr ider her rüz u şeb çarlJ-ı felek mey-ganemüz
Şol }Jarabat ehliyüz mey-lJane-i 'aş~ içre kim
Kase-i serdür bu gün devreyleyen peymanemüz
Bu vlicüdum gerçi kim ·~a-yı 'aş~ itdi 'adem
'Alem içre söylenür ta ~ar dan efsanemüz
Karhan-ı gam ~açan gelse diyar-ı 'aş~dan R~miya mesken olur afta dil-i viranemüz
S6
BURSAU RAHMI ÇELEBİ VE ŞllRLERl
17 Mef'ülü Fa'ilatü Me:Ia'ilü Fa'ilün
Vuşlat şe b inde şev~ ile ger çı !$sa canumuz
Kafiiri şem 'alar y~a her üstüljviinumuz
Seyr ideli o miihı ~aba-yı siyah ile
Döndilidi miski atiasa çarljı duljiinumuz
Dil fiştesini ~addine peyvend eylesem
Ta gayra ma'il olmaya serv-i revarıumuz
Bir '~dedür ceres gibi zülfüfi gamıyla dil
Inietse tas-ı çargı yiridür figanumuz
At bu fezada iihufi o~ın Ral)miya sel].er
Bir gün ola ki menzile irür nişanumuz
S2 ı-AF
18 Mefa'llün Me:Ia'ilün Mefii'ilün Mefii'ilün
Ele mir'at alup 'aks-i ruljufidan irse ger revn~
Gören dir beş hilal ün ortasında bir güneş ane~
Şarab-ıiiile-gün içinde 'aks-i desti s~nüfi
Şaf~da pençe-i ljürşide teşbih eylesem ely~
JS:aşufila sa 'id ü hem gerden ü rugsar u bini nd ür
Hilal ü ljame vü türnar u şem' u gonca-i zanb~
Hilal ü bedr olur sanman gam-ı engüşt-i yar ile
Zarüri ~almadı ~aşınmaga destinde bir tım~
Nigiirufi pençe-i vaşfı ile Ral)mi bu beş beytilii
Yed-i Beyza-yı Müsa-veş aca 'ib sil].rdür el-1].~
PB
459
460 SABAHA TitN KÜÇÜK
19 Mefii'ilün Mefii'ilün Mefii'ilün Mefii'ilün
Tecerrüd 'aleminde her kim isterse ma'aş itmek
Sirişk ile ma}Jabbet dağı besdür afia aş itmek
Dil alur tir-i dil-her başı yillü bir dil-averdür
Revadur ceyş-i hicrana anı bağTurnda öaş itmek
Yiridür çarba dutsa tig-ı abm ger dil-i şeyda
R~büfi kellesini ister anufila tıraş itmek
N' ola ceyş-i ma}Jabbet galib olsa dag-ı hicrana
~zılbaş ile asan oldı 'Osmani fıraş itmek
Seg-i dil-ber gibi küy-ı belada Ra}Jmiya her şeb
Safia mı !$:aldı sinefi nabun-ı garnla bıraş itınek
S6 20
Fa'ilatün Fa'ilatün Fa'ilatün Fa'ilün
Bir hilal-ebrü nigarun lç.ulı oldum ey felek
Mitab-ı l].üsnine l].ayran durur ins ü melek
Günde biii kez taş urursa başına almaz l].asüd
Görmedüm 'alemde bir seg aneılayın canı pek
'Id-i vaşl içün iki !$:urban virdüm bir degül
Ol keman-ebrü nigara yanyaydum bari tek
Başuii içün zülfüiie irmek diler göiilüm didüm
Güldi didi hey l$:ademsüz var elüiii ipe çek
Her zaman nergis gibi destinde aya~$: ~tınaga
Ra}Jmiya başında şahum kişinüii devlet gerek
PB
BURSALI RAHMİ ÇELEBl VE ŞllRLERl
LAM 21
Fa' ilatün Fa'ilatün Fa.'ilatün Fa'ilün
Çeşm-i yara bir n~ar her kim ola aşüfte-l}al
Başını alsun ele evvel ~adem nergis-mişiii
Şam-ı gamda baiia per-tab itrnege bu debrdeo
Sengdür seyyareler güya fela!Jandur hilal
Tir-i pür-günufi derün- ı dilde ey navek-fıgen
Ş anki bir !anüsdur rüşen Ip lupdur şem '-i iiJ
lJatı-ı reyl}anufi gülisıan-ı nıiJuiida dil-bera
Bir baharistandur etrafı şebistan-ı oayal
~and-i la 'lüfile rutıun ayinesin vaşf itmege
Tab'-ı RaQıni gibi yokdur tüt]-i şirin-me~al
PB 22
Fa' ilatün Fa'ilatün Fa'ilatün Fa'ilün
Yasemendür gaddi ya gül ikiden bali degül
Zülfi şebbüdur ya sünbüJ ikiden gali degüJ
Aglar ifiler serv ~adclin gül nıiJın yiid eyleyüp
Dil ya 10ımridür ya bülbül ikiden gali degül
'~lın alur 'aşılçufi fı '!-cümle reng ü iilda
B erg-i güldür la 'li ya mül ikiden b ali de gül
Dün ki ehJ-i derde 'aş~ufi giilini şordum didi
Ya seferdür ya tahamül ikiden ba.li degül
Evveli 'aşkufi melametdür nedamet iil;)iri
Sen gerek agla gerek gül ikiden balidegül
H.
461
462 SABAHA TilN KÜÇÜK
23 Fa'ilatün Fa'ilatün Fa'ilatün Fa'ilün
Dag- ı gam sinem çeragıdur elif ana fetil
Kül li cismüm yanduğına oldı bu rüşen delil
Ateş-i ru.Osaruii üzre bal kim ~tmış !}arar
Güyiya lcim gülşeni cennet idinmişdür .ijalil
.ijak-i küyuii içre eşk-i çeşmüm ey Yüsuf-cemal
Mışr içinde fı'l-meşel 'aynidür anuii cüy-ı NH
Asitanun Cennetü'l-me'va'dur ey i)W"I-lil}a
JS:ametüii "füba'dur anda leblerüiidür Selsebil
Vaşf ider müy-ı miyaniyle dehanın dil-berüii
Yol} durur eş'ar-ı Ral)mi üzre hergiz ~al ü 191
PB MİM
24 Me!a'ilün Meta'nün Me!a'ilün Me!a'ilün
Benüm ey yar u canlinuro beni terk itme sul~anum
. Baiia _güldürme düşmanuro beni terk itme sultanuro
'Adülar herze yirlerse beni terk ey le dirlerse
Saiia dünyayı virlerse beni terk itme sultanuro
Sana agyan yar itme beni derdüiile zar itme
Gel işüm zelır-i mar itme beni terk itme sultanuro
GÜZellik çariJınuii mahı güzellik mülkinüii şahı
Baiia itdürmegil ahı beni terk itme sultanuro
Bakup agyar malına salpn aldanma aline
N~ar kıl RaQıni l}uluiia beni terk itme sultanuro
B
59 ıillet: 'uzlet S4
BURSALI RAHMİ ÇELEBI VE ŞllRLERt
25 Mefa'ilün Mefa'ilün Mela'ilün Mefa'ilün
}}:ara zülfüfi yüzilli üzre ~].icab olsa n 'ola lpblem
Siyehdür Ka'be'nüii örtüsizira da'ima ~ıblem
Şa.Ia vü Merve IJ~ Ka 'be içre l)~adur güya
l:larim-i t:ıüsnüfiün içindeki zülf-i dü-tii lpblem
Rub-ı zerd ile sim-i eşk ile küyufi tavaf itdüm
Şanasın l)aciyem l)accı naşib itdi Jjuda lpblem
N' ola küyufia iltürse dil-i divanemi 'aş~ö
Ki ilter Ka'be'ye da'im gedayı padişa lpblem
Göricek Ral)mi rugsarun Jjuda'dan vaşhnı ister
Bilürem Ka'be'ye ~arşu ~abul olur du'a lpblem
PB
26 Mela'ilün Mefa'ilün Mefa'ilün Mefa'ilün
Geçüp ~ev~ u şafadarı künc-i 'uzlet ilJtiyar itdüm
Giderdüm keşret-i yaranı val)det iiJtiyar itdüm
·Aziz olmağa ba'iş Yüsura çalı-ı me~elletdür
Anuii'çün 'alem içre ben de ıillet ibtiyar itdüm59
Fir~-ı tig-i cananun elifler çekdi sinemde60
Görüp ey b~ah ehli ne kisvet i)Jtiyar itdüm
Gerekmez bana seyr-i bag u ragı lale-veş dilde
t{ayaJ-i )Jalüfi ile dag-ı IJasret ilJtiyar itdüm
60 sineınde: başı.ımda S4
463
464
61 gibi: şıfat S4
SABAHATIIN KÜÇüK
Vücüd-ı 'alemi ketm-i 'adem fehm eyleyüp Ral.ınü
Bu gün • An~a gibi ~af-ı kana' at il}tiyar itdüm6ı
B,S4
27
Fe'ilatün Fe'ilatün Fe'ilün
Sineye gelmeyeli sün-berüm
Geldi yaş yirine bün-ı cigerüm
iırü.ö.i göndericek ey ~aşı ya
Süıede dag-ı gamumdur siperüm
Seg ra.!9bi paralardum cana
Bana bir kerre diseii şir-i nerüm
Nar-ı ahumla fena deştinde
Yandı ~~us gibi bal ü perüm
I:Iaşre dek var ola 'alemde felek
Ol durur üstüme ane~ dönerüm
~aşr-ı eflaki müşebbek itdi
Ra}Jmiya navek-i ah-ı sel)erüm
sı, sB
28 Fe'iHitün Meia'ilün Fe'ilün
Yardan ayru gurbete düşdüm
Va<li-i derd ü mil}nete düşdüm
Dür-i m~şud içün Şadef-manend
~a'r-ı derya-yı l)ayrete düşdüm
BURSALI RAHMI ÇELEBİ VE ŞtlRLER!
}$:avs-ı t~dir idüp beni per-tab
Tir-veş bak-i ~illete düşdüm
Benem ol ~atre-i sipihr-i bela
UUe-veş dag-i i]asrete düşdüm
Ral)miya pa-bürehne sıne-fıgar
Şimdi küy-ı melalete düşdüm
B,Sl
NÜN 29
Mefa'ilün Fe'ilatün Me!a'Hün Fe'ilün
Firak-ı yar ile zarm babarı n'eyleyeyin
Gözüme ateş olur lalezfın n 'ey teyeyin
Dabı güzellere dil virmeyem dirin amma
Sever görince gözürn ıi.tırari n'eyleyeyin
Görinmez ise bana kaküli·perişanum
Çemende sünbül-i zülf-i nigarı n'eyleyeyin
Ne göş zaman idi eyyam-ı vuşlat-ı canan
Şonında hecr gibi zehr-i marı n'eyleyeyin
Ne karum idi beriüro Ral}miya güzel sevmek
Gönül didükleri bi-igtiyarı n 'ey teyeyin
B
VAV 30
Fa'ilatün Fa'ilatün Fa'ilatün Fa'ilün
Her l]ababı didedür ba.kmaga rüy-ı yara şu
'folanup küyın olur bir 'aşık-ı avare şu
465
466 SABAHA T11N KOÇOK
Diyeli ~irüı lebüö vaşfın bu çarb-ı pire-zen
Kendüyi Ferhad-veş tağdan atar bi-çare şu
can virürsem ğonca-veş becr-i lebüiUe bağda
Penbe-i ebr agzum içre tarnzura bir p!i.re şu
Sinem üzre dağlar güller eli.fler servler.
Cüy-ı eşkümden al!:ar her dernde ol gülzare şu
'Arızun vaşfında Ral]mi ahlar çeksen 'ola
Naleler peydil olur ıois:ındugmca nara şu
PB
HA 31
Fe'ilat.ün Fe'ilatün Fe' ilatün Fe'iiUn
'Aşl$:-ı Leylayıla düşdUkçe heva vU hevese
Eşk-i çeşmüm taşubeo beiizedi Nil U Aras'a
Güyiya sinede peykan-ı ciger-düz-ı nigar
AI tüti-beçedür girdi dernUrden Is:afese
Leb-i şirinOfiOfi üstindeki ol bal-i siyeh
Jjusn~va befizedi siikker üzerinde megese
Şavm-ı hecrtifide gözilli gönlüme dalJI eylemesün
l 'tibar olmaz imiş çün RarnııZan'da 'abese
rarisi D~ ile Dll+JD-1 Şeker-riz-i nigar
.Benzedi ol ı,üpye kim ola milinaşil megese
Şi'r-i RafJmi ki leıafetde a.l5ar şu gibidür
·l;liişe li 'U ah ki beraber ola başak u basa
PB
BURSALI RAHMİ ÇELEBl VE ŞllRLERt
32 Fe'iHitün Fe'iHitün Fe'iHitün Fe'ilün
Cüy-ı eşküm aJs.uben beiizedi Nil ü Aras'a
Düşeli vadi-i 'aş~öda heva vü hevese
N, ola dil btilbüli feryadıru eylerse hezar
Yüz virür gül gibi ol gonca-dehen har u gasa
Şol Js:adar sinemi peykanlar ile zeyn itdüm
Güyiya mürg-i dil üm döndi müşebbek Js:afese
Şeh-süvarum şanasın Rum ilinüii köçegidür
Döneli nalelerüm esbi yanınca cerese
Dil-beriiii lebleri üstindeki bal-i siyehi
Ral}.miya beiizedi şekker üzerinde megese
PB
33 Mef'ülü Fa'ilatü Mela'ilü Fe'ilün
Her kim irerse zülf ile ol serv-Js:amete
'Örnr-i dıraz ile iriştir olJs:ıyamete
Şerl) ide dag-ı sinemi süsen zeban olup
Ol lale-bad gelürse mezarum ziyarete
Uç ilin~ dil-averidür candağı müjefi
Geldi· dil alınağa sanasın bir vilayete
Dil bastadur gamufila senüfi ey Js:aşı keman
Peykanun afia göndere lutf it 'iyadete
Ral}rni çıJs:arsa yiridür ahum fetekiere
Bir gün muJs:arin olmadum ol mah-ıal'ata
PB
467
468 SABAHAlTIN KÜÇÜK
34 Me!a'ilün Mefii'iJün Mefii'ilün Mefii'ilün
Beni lçaddüiile zülfüii öldürürse derd ü gamlarla
Mezaruro hep müzeyyen ola 'Abbas i 'alemlerle
~ad ü zülfü dehanı Qasreti ol bi-vefii yaı:ufi
Helale i tse 'aceb m id ür beni her dem elemler le
}S:ara yazıJu dil şol deii.Jü ağlar küne-i gam içre
Şığışmaz defter ü divane yazılsa lçalemlerle
Bana r~ eylemez ademlik idüp ol peri-peyker
Ralç.ibi gerçi yad ider hernin lutf u keremleri e
İşitme ta'n-ı agyan felekden itme ey Ral}mi
Yüri 'ayş it cil}.an içre melek-sima şanemlerle
PB 35
Mef'ülü Fa'ilatü Mefa'ilü Fa'ilün
Zeyn oldı şanmavadi-i 'aşk taze dağ ile
Seyrana çılçdı şah-ı gamuii sürij otag fte
Boyuında hale taviç-ı zeri mah ışılç-şıfat
Küyufia geldj cerr ide altun çerag ile62
Ser-keş olanı bezm-i cihanda l)abab-veş
S alçi ya!$ ar elindeki la ' lin ayag ile
'Aks-i lebüfile Jçanlu yaşın dil şarab ider
}S:anda giderse götürür iki lçabag ile
62 Kuyufia: Guya ki sı ı
BURSALI·RAHMİ ÇELEBl VE ŞllRLER!
IJal ile zülf dane vü dam olalı nigar
Şayd itdi Ra.Qmi mürg-i dilüö ol duzag iJe63
Pb, S ll, Sl2
36 Fe'iHitün Fe'ilatün Fe'ilatün Fe'ilün
Şah-ı dehre n'ola baş egmez isem dünyada
Şimdi divane gönül 'alem-i istignada
Yapmadı gane-i ümmidümi benna-yı zaman
Kaşkı gelmeye idüm bu garab-abada
N'eyleyin ma'rifeti olmayıc~ himmet-i şah
Yol$:dur ayin-i vefa l$:a'idesi paşada
lJatemin Ehrimen'e virdi Süleyman-ı zaman
Payesin eyledi ednada iken a'lada
Leb-i Şirinini Perviz'e virüp zal-i zaman
TelQkam itdi şunup zelır-i gamı Ferbad'a
Ra.Qmiya l}al-i cihan böyle ise 'uzlet idüp
lnziva !$:ıl yüri bir güşe bulup tenhiida
B, sı
37
Fa'ilatün Fa'ilatün Fa'ilatün Fa'ilün
I):.aşufi 'aksi düşeli bu çeşm-i pür-bün üstine64
Güyiya bir ~al$: bünyad oldı Ceygün üstine
63 Bu beytin yerinde S 12'de şu beyit vardır:
Raf)mi elifle sinede dağ-ı siyahlar
Bir servdür ki zeyn olur ol niçe_rag ile
64 faşuii 'aksi: _'Aks-iJaşuii PB
469
470
65 üzre: içre B
SABAHA ITlN KÜÇÜK
~aşufi üzre dil-bera bu bal-i 'anber-bfınıfu65
Dir gören bir na~adu.r ~anmış ser-i nfın üstine
Deşt-i ğarnda \!lik idicek zülf-i Leyla l].asreti66
Ebr-i ğam şaçın çözüp ağladı Mecnün üstine
~ametüm bir l].all$:a-i zer sinem üzre dağ-ı sürl;ı
Güyiya bir la'ldür ~arunışdur altun ~stine
Vaşf-ı dendaniyle yarun Ra.l).miya eş'arumuz
Riştedür güya diziimiş dürr-i meknün üstine
- B,PB
YA 38
Müstef'ilatün Müstef'ilatün
Tir urdı cana ~aşufi kemaru
o~ buldı yirio dir gören anı
Var ise 'ilm-i iQfliyı bilür
Görirunez aldı yanın dehanı
I:Janwı göricek gitdi ~ ayatum
·tt -'1 - L J:aj.l ı.l r- j ı.,l .
Döndüm bayale l].alüm vasatdur
Fikrümde yanın mü y-ı mi yanı
Ral]. mi nigaruii rubsarı şem 'in
Vaşf eyler iken yandı zebanı
PB
66 zillf-i Leylii: Leyli zUifı PB
BURSALI RAHMİ ÇELEBI VE ŞIIRLERI
39 Fe'ilatün Fe'ilatün Fe!iJatün Fe'ilün
Ögredür gamzelerilii çeşmüüe seQI].arlığı
Alldurur }Jal ü l}atuö turraiia tarrarlığı
Jale nal$.din n'ola }Jarc eylese mihrtiiie Çenar
Var durur devr-i gazanda elinüfi tarlığı
Başwn üzre dikilürse n'ola ahwn 'alemi
Virdi sultan-ı maJ:ıabbet baiia ser-darlığı
Nal$.d-i can vir alı göre derdini dir göiilüme dil
Pend idüp oglana 1şmarladı bazarlığı
Cam-ı Cemşid fena buldı diyü bezmde ney
Diiimedi şubl)a değin nale ~ılup zarlığı
Sine-ber-sine idük yar ile tenha bu gice
Firehen itmese ger arada agyarlığı
Mani-i val$.ti durur şüret-i şi 'rili't Ral)ıni
Aferin destine gösterdi ~alem-karlıgı
PB
40 Fa'ilatün Fa'ilatün Fa'ilatün Fa'ilün
Toludur 'aşkuii şarabından felek lJum-hanesi
Nüş idüp Mecnün ile old~ anuii mestanesi
Bezm-i val)det içre bir şem '-i ilahidür ki 'aş~
Per yal$.ar ol şem'a Cibril olımaz pervanesi
Niçe süretden görinür cilvegah-ı mümkinat
'Aş~ bir mal)bübdur diller anuii divanesi
471
472
....... ......
SABAHA TI1N KÜÇÜK
OstüiJvan-ı kelle-i Cemde bu sır mektüb imiş
cam-ı 'alem-bin iken elde tolu peymanesi
Bir şadefdür balJr-i 'aşl5: içinde 'alem Ral}.miya
Kimse bilmez l5:ıymetürn anuii benem dür-danesi
PB
41 Fa'iHUün Fii'ilatün Fa'ilatün Fa'ilün
Geç bu dünyadan müyesser ola yarui'i vuşlau
Keşreti terk itmeyen bulmaz m~lim-t va.Qdeti
Olnuşam ma'na yüzinde sanki ranüs-t }Jayal
N~ olaldan levcy-i dilde bir perinili'i şiireti
Şehr-i 'aş~ içre bu sinem şan meliimet tahtıdur
Çalınur her rüz u şeb derd ü gam ile nevbeti
Kar u biirın 'iilemün terk eyleyüp Ferhiid-veş
'Aş~ şa!Jriisında mesken ey le külı-ı milineti
tfiik olanlar R~iya şimşad-~adler 'aş~ına
Deşt-i gamda servler bitürdi biik-i türbeli
PB