dergi tasarim dunyasi

- TORNET NEDİR ?

SÖYLEŞİLER Otomobil Tasarımcılarımız MURAT GÜNAK ve MURAT GÜLER

Tasarımcının Çantası, Yeni Teknolojiler,Model Atölyesi

TASARIMDERGİS İ

1

TASARIM DÜNYASI

Türkiye’de 1970-1990 Yılları arasında çocukluğunu geçiren çocukların oyuncak alışkanlıkları, onların hayatında önemli bir yer aldı. Bu oyunlar ilgili birçok araştırma yazı ve eğitimler bu-lunmakla beraber her dönemin alışkanlıkları kendi nesline ait olmaktadır.

Bugünlerde çocukluğunu yaşayan neslin oyuncak alışkanlıkla-rı önemli bir kısmını bilgisayar ve türevlerine bırakıyor. Hareket eden, koşan, zıplayan nesilden daha hareketsiz bir nesille karşı karşıya olmaktayız.

Öyleyse Otomotiv Tasarım dergisi olarak çocukluğunu tornet, bilyalı denilen kendin yap oyuncakları dergi ana konusu olarak belirledik.

Tornetlerin yaygın olmasını zamanına göre değerlendirdiğimiz-de; Otomobillerin ulaşılamaz oluşu çocuk dünyasında ona karşı meraklanmayı arttırmış, ulaşamama yerine benzerleri ile mut-luluğu aramıştır. Pek tabi sokaklarda bu kadar araç olmayışı hem bir neden hem bir sonuç olarak Tornetlere oluşum imkânı vermekteydi.

Torneti şimdi sokakta kullanmaya kalkışmak hele hele İstanbul için imkânsızlaşmış bir ortam olmaktadır. Beşiktaş, Gaziosman-paşa, Üsküdar, Kasımpaşa, Sarıyer gibi semtlerin o dik yokuşları tornetçiler için oto yarışlarından aldığı mutlulukla eşdeğerdeydi mutlaka. Peki ya bu günlerde yapılması hayat tehlikesi fazlasıyla mevcutken nasıl mümkün olabilir? Üstelik nüfus artışı ile beraber çocukların sokaktan eve hapsedilerek çocuksuz sokaklar ne ya-man çelişkidir.

Bilinçli ebeveynler olarak buna da bir çözüm bulabiliriz. Diyelim ki bisiklet yolları gibi, oyun parkları gibi her mahallede korunaklı uygun şartları sağlayan yollar, yokuşlar olsa. Belediyelerin bu konuda çabası olacaksa en başında biz alkışlayacağız.

Haberlerde gördüğümüz, Karadenizde Formulaz olarak tanımla-nan ağaç tekerlekli tornetler ile büyük küçük demeden aynı ruhu yaşatmaktadır. Bahsettiğimiz tam da budur. Gelişmiş ülkelerde bu ve buna benzer gelişimi besleyici ve etkileyici çabalar ülkele-rin alışkanlıklarını devam ettirmesini sağlıyor.

Dergimiz Oto Tasarım konusunda Tornet konusu ile birlikte ünlü Otomobil Tasarımcılarımız ile yapılan söyleşileri sizlerle buluş-turuyor.

Gelecek ay görüşmek üzere,

Başyazı

2 3

TASARIM DÜNYASI TASARIM DÜNYASI

Tornetler,Tarihsel gelişimi hakkında çeşitli rivayetler edilebilir. Bu konuda birçok varsayımları ele alacağız.

Tornetin ilk aşaması ağaç tekerleklerin ah-şaptan yapıldığı, çevresine eski oto lastik-lerinden yamaların çivilendiği Doğıu Kara-deniz bölgesinde görülen versiyonu temel alabiliriz. Dağların dik oluşu doğal olarak kaydırak hissini vermesi nedeniyle ilk tor-netlerin çıkış noktasını düşünmekteyiz.

İlk zamanlarda tüm yolların asfalt olmadığı düşünülürse taşlı toprak yollarında tekerle-ğin hareketi için büyük çap ve fazla emek istemekteydi. Şehirden uzak, az imkanlı yerlerden, 1950-1960 Yıllarında Batıya göç ile bir çok alışkanlık gibi özü aynı olsada

imkanları farklı olarak geliştiğini düşünül-mektedir. Beton ve Asfalt yollar ile beraber İstanbul’da özellikle Perşembe Pazarı, Ka-raköy çehrin çevrelerinde de hurdacıların yeni ve eski rulman diğer adıyla bilyalıya ulaşımı kolaylaştırması Tornetlerin çoğal-masını sağladığı düşünülebilir.

Çocuklar büyüme enerjisini okul sonrası televizyon , bilgisayar olmadığı dönemlerde kendi hayal ve küçük ortamlarında tornetler ve bir çok benzeri oyuncaklar ile atabildiler.

Çocuklar kendi beceri ve olanaklarını üre-ten, düşünen yönüyle eğence ve heyecanı tornetler ile yaşadı.

Çocukluk Hayalleri Otomobil Dünyası

4 5


Özlenen ve hatırlanan yanı ile tornetler ço-cuk ruhunda bıraktığı izler sayesinde yeni-den doğma gelişimi gösterebilir pekala.

Yurtdışında da bu gibi oyuncakların hatta daha uçuk fikirlerin hayat bulduğunu gör-mek, Hazerfen Ahmet Çelebi gibi değerle-rimizi yüzlerce yıl sonra hatırlamak kadar acı verici. Neden biz yapamıyoruz diyerek geçen yıllardan sonra artık yapma zamanı bizde demek gerekmez mi?

Ülkemize zenginlik katan tornetlere ait hika-yeleri ve fotoğrafları bu gözle görüp, oku-mak ve anlamak bizim için bir görev, ödev olmalı.

Yazar Doğan Cüceloğlu sözüyle bitirelim.

- “Bir insanın anavatanı ço-cukluğudur. Çocukluğunu doya doya yaşayamamış bir insanın mutlu olması çok zordur. Bir annenin, bir babanın en önemli görevi, çocuklarının çocukluğunu doya doya yaşamasına olanaklar yaratmaktır.”

Otomobil DünyasıÇocukluk Hayalleri

6 7


Kısa özgeçmişi?

Murat Günak; 9 ağustos 1957 yılında İstanbul da doğmuş bir Türk. Babası askeri doktor olan Murat Günak 6 yaşında Almanya’ ya taşınıyor. İki yıl kadar Almanya’ da kaldıktan sonra ortaokulu İstanbul’ da bitiriyor. Daha sonrada tekrar yurtdışına çıkarak öğrenimini bir sanat okulunda Endüstriyel tasarım bölümüne girerek sürdürüyor.

Çalıştığı Firmalar ve tasarladığı otomobiller?

-Ford şirketinde tasarımcı olarak çalışan Mu-rat Günak, Renault ‘un tasarım şefi Patrick Le Quament’in de katkılarıyla girdiği dünyaca ünlü tasarımcılar yetiştiren RCA ( Royal Collage of

Art ) yı bitirerek 1980 yılında Mercedes-Benz’in tasarım merkezinde göreve başlıyor.

Mercedes-Benz firmasında şu andaki gün-cel C serisinin halefi olan C serisinin ta-sarımını yaptı. Tabi ki yarattığı bu C klas otomobil tasarımı Mercedes’in A ve SLK mo-delleri içinde ilham kaynağı olduğu söyleniyor.

-1994 yılında da Peugeot’ya geçti ve bu fir-mada da kısa zaman kalmasına rağmen bir-çok tasarıma imza attı. Bu otomobillerden herkesçe bilinen en önemlisi Peugeot 206.Peugeot, bu model ile efsanevi 205 model se-risini yeniden eski günlerine getirmeyi amaç-lamıştı ve bunu Murat Günak’ ın tasarladığı 206 ile oldukça sükseli bir biçimde başardı…

İlk olarak 1997 yılında Cenevre otomobil fua-rında konsept olarak sergilendi. Bu otomobil piyasaya çıktığında gerçektende büyük bir yankı uyandırdı çeşitli ödüller ( en çok da ta-sarımı bakımından ) kazanan bu otomobilin esas anası olan 206 coupe & cabrio modeli de artık ülkemiz yollarında tüm zarafetiyle do-laşmakta…

206 temeli üzerinde escapade konsept oto-mobilini tasarladı bu otomobil daha ziyade arazi kullanımına yönelik olarak tasarlandı. 206 modelinden önce elektrikli bir arazi kon-septi olan Touareg modelinin tasarımından da sorumlu olan Murat Günak şuan piyasa-da olan 607 modelinin de tasarımcılığın yap-tı. Murat Günak Peugeot da görevli olduğu süre içinde şuanda güncel 307 modelinin de tasarım denemelerinde bulunmuş olduğunu hatta güncel 307 modelinin Murat Günak’ın çalışmalarının ve ekibiyle birlikte hazırladık-ları maketlerin bir türevi olduğu bilinmektedir.

-Mercedes’e geri dönen Murat Günak, Merce-des in aşırı lüks sınıf için ve Bugatti EB-118 modeline rakip olması için yaptığı Maybach modelinin coupe versiyonunun tasarımından da sorumlu olduğunu bilinmekte. Günak yap-tığı bir röportajında Mercedes SLA modelini rüyasında biçimlendirdiğini belirtmiş. Murat Günak en son olarak Mercedes’te C serisinin Sport Coupe modelini 270 kişiden oluşan ta-sarım ekibiyle beraber tasarladı.

- Volkswagen Grubu’nun tasarımdan sorum-lu başkanlığına getirildi. Geçen yıl Daimler

Chrysler’den Volkswagen’e transfer olan Günak, VW Grubu’nun 36 yıldır tasarım yö-netimini elinde tutan 63 yaşındaki Dr. Hart-mut Warkuss’un yerine geçti. 46 yaşındaki Günak, artık VW çatısı altındaki tüm marka-ların tasarım çalışmalarından sorumlu kişi oldu. Murat Günak, geçen yıl Nisan ayında VW Grubu’na transfer olduğunda Volkswa-gen, Skoda ve Bentley marka grubunun tasarım yönetimini gerçekleştiriyor ve Grup Tasarım Başkanı Dr. Hartmunt Warkuss’a bağlı olarak çalışıyordu. Şimdi ise tüm VW Grubu markalarından sorumlu olacak.

Dünya otomotiv devlerinin peşinden koştu-ğu Günak’ın Daimler Chrysler’den Volkswa-gen’e geçişi ise 2003 yılının en çok konuşulan transferi olmuştu. Günak, göreve başlama-dan önce Hürriyet’e verdiği ilk röportajında;

Hayallerimin gerçekleşebileceği bir otomobil tasarlamak istiyorum. Bu otomobil herkesin rüyalarına hitap edecek, demişti.

Daimler Chrysler’den VW’e transferi?

Murat Günak’ın sözleriyle: ” Volkswagen bü-yük bir üne sahip şirket. Kendi bünyesinde bulunan markaların birbirleriyle farklılıkları, burada işlerin daha ilginç olduğunu gösteri-yor. VW’ de Lupo tipi bir otomobilden başlayıp Phaeton modeline kadar çeşitli büyüklükte, çeşitli tekniklerle geliştirilmiş markalar bulu-nuyor.

Murat Günak ile Söyleşi Otomobil Dünyası

8 9


Ayrıca Bentley, Skoda, Audi, Seat ve Lambor-ghini de bu şirketin yelpazesi içinde bulunan diğer markalar. Bu şirkette yapacağım çalış-malarda benden daha fazla yaratıcılık bekle-niyor. VW’ de ideallerimi gerçekleştirmek gibi bir amacım var. ”

Avrupa’nın en büyük otomobil üreticisi Volkswagen Group, ünlü Türk tasarımcı Murat Günak ile yeni model atağına kalktı. Şirket önümüzdeki dönemde 10 yeni otomo-bili piyasaya sürecek. Gizli yürütülen bu çalış-maların sesleri yavaş yavaş yükselmeye baş-ladı. Şubat ayında Golf Plus ile başlayan yeni model bombardımanı, 2007 yılında Sharan’la son bulacak. Ancak Türk tasarımcının hiç kuş-kusuz en büyük kozu, C1 olacak. Passat ile Phaaeton arasında konumlandırılacak otomo-bil, Audi’de kullanılan V6 ve V8 motorlarla do-

natılacak. VW, C1 ile hem lüks hem de sportif tarzı tercih edenlere seslenmeyi hedefliyor.

Tasarlarken nasıl bir ruh hali içinde?

Murat Günak’ın sözlerinden:” Markayı öne çıkaran güzellik, teknik ve sempatinin uyum sağlamış bütünüdür. Bu her model için de aynıdır. Bu faktörlerin en ideal şekilde birleş-mesiyle ortaya çıkan otomobil herkese hitap eder. Dünyada otomobil gibi sohbet ettiren bir başka obje yok. Otomobil herkesin kal-bine hitap ediyor. Her jenerasyonu kendi-sinden konuşturabiliyor. Bizim mesleğimiz, otomobile bir ruh verebilmek. Otomobilde karakter çok önemlidir. Tasarımın otomobil seçiminde önemli bir rolü var. Ancak tasarım sadece şekil vermek değil. Otomobilin tekno-lojisin ve kalitesini de ortaya çıkartabilmektir.

-Otomobil tasarımından 3 yıl sonra piyasaya çıkabiliyor. 7-9 yıl piyasada kalıyor. Bugün dü-şündüğünüz tasarımın 10-15 yıl piyasada kal-ması lazım. -Müşterilerin bu tasarımı sevmesi lazım. Otomobil modern olacak, ancak günlük modalardan etkilenmeyecek. Biz tasarımları-mızda buna dikkat ediyoruz.

-Gelecekte otomobiller çok fonksiyonlu hale gelecek. İç hacimleri genişleyecek, içinde tek-nolojik donanımlar yer alacak.”

20 yılı aşkın süredir otomobil tasarımcısı ola-rak çalışan Günak, modaya uyarlamak ile ta-sarımın, kalite ile yüzeysel efektin birbirinden nasıl ayırt edileceği sorusuna “deneyim” diye cevap veriyor. En önemlisinin bakmak ve tek-rar bakmak olduğunu söylüyor. Günak, asla bir otomobili tek başına tasarlamadıklarını, aynı zamanda markanın tüm model paleti-ni geliştirdiklerini belirtiyor. Günak, Concept C’deki karakteristik gözler ve arma ızgarası-nın vurguladığı sportif görünüm gibi unsurlar başka Volkswagen modellerinde de görülece-ğini belirtiyor. Tasarımcı, ekibinin yenilikçi ve cesur olmaları gerektiğini savunuyor. Concept

C’nin gerek marka kimliği, gerek pazardaki başarısı açısından öneminin artacağından emin. Günak’a göre bir araç hem zarif olmalı, hem göze batmamalı, hem de güç göstermeli. Tasarımcıya göre tüm otomobiller bu değerleri paylaşmalı.

Türkiye konusunda düşünceleri?

Türkiye’ye en son ne zaman geldiniz. Son geldiğinizden bugüne neler değiş-miş?

En son üç yıl önce gelmiştim. Bugün gördü-ğüm yer çok farklı. Sanki kültür devrimi ya-şanmış gibi. Farklı görünümde güzel güzel binalar, son model ve çamurlu olmayan temiz otomobiller gördüm. Çok hoşuma gitti. Hava-alanından otele sahil yolundan geldik. Tarihi surların temizlendiğini, yol kenarlarındaki çim-lendirme ve ağaçlandırmaları gördüm. Şehre iyi bakılmaya başlanmış. Alman arkadaşım ile konuşuyorduk. İstanbul, Şanghay gibi olmuş sanki. Orası da böyle ışıl ışıl. Otomobiller için de böyle. Anlaşılan bütün atmosfer değişmiş.

Murat Günak ile Söyleşi Otomobil Dünyası

10 11


Otomobiller için de değişmiş.

Bu kadar belirgin mi değişim?

Evet. Ülkede durgunluk yerine ilerleme ve bü-yümenin olduğu gözüküyor. Çok etkilendim gerçekten. Sizi uzun süre görmeyen büyük annenizin ‘ne kadar büyüdüğünüzü’ kolayca fark etmesi gibi. Siz farkında değilsiniz ama büyük değişim yaşanmış. Yaşam standardı artınca otomobile bakış da değişiyor. Ulaşım aracı yerine zevk aracı oluyor. Zevk için oto-mobil kullanılıyor.

Asıl sorun sizce nedir?

Otomobil Dünyası

Türkiye’de bence bir özgüven sorunu var. İletişim ve tanıtım iyi yapılamıyor. Şahane şirketler ve inanılmaz bir güç var burada. Tanıtım iyi olmayınca bu anlaşılmıyor. Bakın Coca Cola veya La’coste da çok tanınmış ama reklam yapmasa belki unutulacak. Kaç Türk tasarımcının çıktığı o kadar önemli de-ğil. Önemli olan tanıtımın nasıl yapıldığıdır. Eminim daha bir sürü başarılı tasarımcı var-dır Türkiye’de; ama kimsenin onlardan habe-ri yok ne yazık ki.

Tanıtım ile neyi kastediyorsunuz?

Dışarıya ne anlatıldığı çok ama çok önem-lidir. Türkiye’de Osmanlı İmparatorluğu’nun mirası var. İnanılmaz kültürel değerler var. Ancak biz bunları bırakmışız. Yeterince kul-

Murat Günak ile Söyleşi

12 13


lanmamış ve tanıtımını yapamamışız. İtal-yanlar mesela tarihlerini çok iyi kullanıyorlar. Modada, tasarımda, hatta yiyecek, içecek’de onların izlerini düşünün. Artık İtalyan adını duyduğunuz zaman bilinçaltınıza tasarım ka-zınmış. İstanbul’da şöyle bir sanat müzesi var deseniz, ilgi görmez. Ancak Floransa’da şöy-le bir müze var denince herkes gidip görelim der. Bu bizimle ilgili düşüncelerden kaynak-lanıyor. Almanya’da mesela yerleşmiş birçok olumsuz düşünce var Türkiye ile ilgili. Döner ve ucuz tatil ilk akla gelenler mesela. Algılama çok basit işleyiş gösterir insan aklında. Onlara neyi iletirseniz onu akıllarına yerleştirirler. İyi tanıtım ve iletişimle kalıplaşmış algılamaları değiştirmeliyiz.

Yurtdışında Türkiye’ye bakış nasıl?

Volkswagen Avrupa’nın en büyük yan sanayi fuarını organize ediyor. Bu yılın sloganı ‘misa-fir ülke Türkiye’ idi. Çok şaşırdım ve çok da ho-şuma gitti. Şahane Türk şirketleri vardı orada. Üstelik ürünleri öyle görünmeyen parçalar değil Bentley otomobillerinin lastik jantı bile Türkiye’den geliyor. Ancak biz bunları iyi duyuramıyoruz.

Autoshow 2006′dan itibaren dünya listelerine girdi. Bu konuda neler söy-leyebilirsiniz?

Fuarın dünya listelerine girmesinden gurur duydum. Gerçekten çok güzel bir gelişme bu. Dünyanın dört bir yanından otomotiv sektörü çalışanları, tasarımcılar ve de en önemlisi bin-lerce basın mensubu gelecek demektir. Türk-

ler’e yönelik bir otomobil tasarlama planım var mı diye merak ediyordunuz. Kim bilir belki Volkswagen olarak biz de bu fuara yönelik özel bir şov otomobili yaparız.

Türkiye’ye özel otomobil olur o zaman. Emi-nim ki, dışarıdan gelen yabancılar da benim gibi çok şaşıracak. Ülkemizi yanlış tanıdığını görecek. Bu tip uluslararası organizasyonla-rın en büyük faydası ilk elden ve doğru ta-nıtımı yapmaya imkân vermesi. Bu fırsatları yaratmak lazım.

Otomobil DünyasıMurat Günak ile Söyleşi

14 15


Kısa özgeçmişi?

1971’de Almanya’da doğan Mu-rat Güler, çocukluğundan bu yana otomobil çizimine mer-aklı. Babası Ford’un Alman-ya’daki fabrikasında marangoz olarak çalışmaktaymış. Murat Güler, Almanya doğumlu ikinci kuşak Türklerden. İlkokuldan iti-baren eğitimini Almanya’da alan

Güler, tasarımla ilgili olarak İsviçre’nin Mon-trö kentindeki Art Center College of Design’ı bitirmiş. Okulu bitirdikten sonra 1996’da Volkswagen’de çalışmaya başlıyor.

1999’da Ford Avrupa’ya geçiyor. Murat Güler, Focus ve C-MAX’in tasarım ekibinde yer alırken, esas başarısını Iosis X konseptiyle yaptı. Tamamen Güler tarafından geliştirilen Iosis X, Ford’un ilk Avrupalı SUV modelin-in temelini oluşturdu. 1 yıl sonra da Iosis X, Kuga ismiyle seri üretilmeye başlandı. Ku-ga’nın da tasarımına imza atan Güler, 2007 yılında da Ford’un ilk global modeli olan yeni Focus ailesinin tasarımını gerçekleştirdi. Yeni Focus, şubat ayında Türkiye’de satışa sunu-lacak. 2009 yılı sonunda Detroit’e transfer olarak yeni Mondeo’nun tasarımını da yapan Murat Güler, basamakları hızla tırmanarak şu an dünya otomotivindeki en başarılı Türk tasarımcı olarak ismini yazdırdı. Yeni Ford Focus’un deneme sürüşünde görüştüğümüz Güler, ailesinin Almanya’ya göç eden birinci kuşak Türklerden olduğunu söyledi. Güler, kendisinin Almanya’da doğup büyüdüğünü ama Türklüğünden hiç bir zam-an vazgeçmediğini belirtti. Her yıl Türkiye’ye geldiğini ve Marmara Adası’nda tanıştığı bir Türk kızıyla evlendiğini söyleyen Güler, ‘Dedem ve babam marangozdu. Almanya’ya göç ettikten sonra babam Ford’un Köln’deki

merkezinde marangoz olarak işe başladı’ dedi.

Güler şöyle konuştu: ‘Babam 25 yıl Ford’da marangoz olarak görev yaptı. Ofisteki masal-arı onardı, tabloları astı, aklınıza gelen her türlü marangozluk işini yaptı. Ben 1999’da Ford’a girdim ama babamla çok az çalışabil-dim. Çünkü kendisi o dönemde emekli oldu. Çalışsaydım çok komik olacaktı. Düşünsenize benim masamı, panomu tamir edecekti. Ford’a girmemde babamın kesinlikle hiçbir desteği olmadı. Ama babam üst düzey yöneticileri, odalarını tamir ettiği için yakından tanıyordu. İsteseydi destek olabilirdi ama ben istemedim’ dedi. Güler, eşinin ise şu anda Köln’de yayın yapan bir Türk radyosunda çalıştığını, aynı

anda üniversiteye devam ettiğini kaydetti.

Murat Günak ile çalıştım

Ben acemiliğimi Volkswagen’de geçirdim. Çok genç olduğum için o dönemki tasarım-larım çok uçuktu. Bir tek Caravelle modelinin gösterge panelinde imzam var’ diye konuştu. Üç ay Mercedes’te şimdi Volkswagen Gru-bu’nun Tasarım Bölümü Başkanı olan Mu-rat Günak ile birlikte çalıştığını da hatırlatan Murat Güler, Mercedes’teki disiplin kendisine göre olmadığını kaydetti. Güler, ‘Murat Günak bu yüzden bana biraz kırgın olabilir. Çünkü onu yüzüstü bıraktım ama dayanılacak gibi değildi’ dedi.

Murat Güler ile Söyleşi Otomobil Dünyası

16 17


Murat Güler ile Söyleşi

1999 yılında Ford’a geçtiğini ve 2000 yılında yeni Focus için Ford tasarımcılardan pro-je istendiğini belirten Güler şöyle konuştu: ‘Yeni Focus için Ford’un Köln ve İngiltere’deki tasarım merkezlerinden projeler istendi. Be-nim projem seçilen 8 proje arasında yer aldı. Daha sonra proje sayısı 3’e indirildi ve sonun-da benim projem yeni Focus için seçildi. 2001’de projeye başlandı, geçen yıl tamam-landı. Yeni Focus’un tüm versiyonlarının dış tasarımında benim imzam var.’

2007’de piyasaya çıkan yeni araç için çalıştım

Bu aşamada kendisi için Focus projesinin bit-tiğini ve ikinci önemli bir projenin başladığını kaydeden Murat Güler, ‘2007’de piyasaya çıkacak bir modelin tasarımı da bana verildi. Bu model Focus gibi mevcut bir modelin yeni versiyonu olacak’ dedi. Şu anda bu proje ile ilgili olarak Torino’daki tasarım merkezinde çalıştığını ifade eden Güler, 2007’de piyasaya çıkan tek yeni modelin Ford Mondeo olduğu hatırlatılınca, ‘Bu konuda şu an yorum yapamam ama o değil demiyorum’ dedi. Güler, 4 yılda iki önemli tasarıma imza at-masının önemli bir başarı olduğunu kaydetti.

Ferrari’yi tasarlam-ak kalecisiz penaltı gibi

Murat Güler, Ferrari ve Porsche gibi spor oto-mobilleri tasarlamanın daha kolay olduğunu be-lirterek, ‘Ferrari gibi oto-mobilleri tasarlamak ‘ka-lecisiz penaltı’ atmak gibi bir şey. Sınır ve para so-runu yok’ dedi. Focus gibi modelleri tasarlamanın ise daha zor olduğunu kaydeden Güler, ‘Focus tasarlarken size bel-li sınırlar veriyorlar’ dedi. Benim bir hayalim var; Türkiye’ye gelip bir otomobil tasarlam-ak istiyorum. Lotus Elise gibi gösterişli; ama pahalıya mal olmayacak, Türk halkının alım gücüne uygun bir otomobil tasarlamayı ister-im.’’

Hem konuşuyor hem de sır saklıyoruz

Murat Güler, kendi alanında herkesin birbir-ini tanıdığını ancak, yapılan işlerde meslek-taşlarından fikir alamadığını belirterek, ‘Bir yandan herkesi tanıyor, diğer yandan da yaptığınızı gizliyorsunuz. Bizim işimizin en zor yanı ölçülere bağlı kalarak çalışmak zorunda kalmanız. Bana göre, son yıllarda Peugeot 206 ve 156 hedefi 12’den vuran tasarımlar.’

Porsche otomobilim var, yarışıyorum

Güler, 1994 model bir Porsche marka bir spor otomobile sahip olduğunu belirterek, ‘Modi-fiye edilmiş otomobilimle amatörce pistlerde yarışıyorum’ dedi.

Türkiye’de bir otomobil tasarlamak is-tiyorum

Murat Güler, ileride Türkiye’ye gelip tamamen Türk malı bir otomobil tasarlamak istediğini belirterek, ‘Bu modelin tamamen Türkiye’de

tasarlanıp, üretilmesini istiyorum. Bu oto-mobil ekonomik ama dikkat çekici bir model olmalı’ dedi. İmkan sunulursa bunu yapabi-leceğini söyleyen Güler, ‘Geçtiğimiz günlerde Ford Otosan’ın Genel Müdürü Turgay Durak ile görüştüm ve bana Türkiye’deki tasarım merkezinden bahsetti. Beni Türkiye’ye davet etti’ dedi. ‘Benden Türkiye’deki Ford mod-ellerinin tasarımı için destek istenirse seve seve yardımcı olurum’ diye konuşan Güler,

Otomobil Dünyası

18 19


‘Bu proje Türkiye’deki ekip için de iyi bir ortak-lık ve tecrübe olur’ diye konuştu.

Sörf ve boks yapıyorum ilham kay-nağım ailem

Tasarım yapmayı otomobil dergilerinden öğrendiğini söyleyen Murat Güler, ‘Ortaokul lise dönemimde defterlerin, kitapların arkası-na otomobiller çiziyordum. Benim hayatım otomobildi’ dedi. Tasarımlarındaki ilham kay-nağının iyi bir aile olduğunu söyleyen Güler, ‘Ben ayrıca sörf yapıyorum ve amatör olarak boksla ilgileniyorum. Sörf için her yıl Türki-ye’de Alaçatı’ya gidiyorum.

Tasarımını Murat Güler’in yaptığı yeni Ford Focus’un iç mekan tasarımında da bir Türk kadınının imzası var. Focus’un iç mekanının koltuk, renk, desen gibi öğelerinin seçiminden sorumlu olan Şerife Ünal, bir bakıma Focus’un içindeki estetiğin mimarlarından biri.

AMERİKAN otomotiv devi Ford’un Avrupa’da başarılı modellere imza attıktan sonra, 2009 yılı sonunda tüm dünyaya satılacak glob-al otomobillerinin tasarımını yapmak için Köln’den Detroit’e transfer ettiği Türk tasarım-cı Murat Güler, otomotivin anavatanında ba-

samakları hızla tırmanıyor. Ford’un krizden çıkış için uygulamaya koyduğu ‘One Ford’ (Tek Ford) stratejisinde önemli rol oynanan Güler, Amerikan devinin tüm dünyada satışa sunmaya hazırlandığı ilk model olan yeni Fo-cus ve ardından 2012 yılı sonunda piyasa çık-ması beklenen yeni Mondeo’nun tasarımını başarıyla tamamladıktan sonra kariyeri adına çok önemli bir görev daha aldı. Ford, sadece Amerika’da sattığı ve 2014 yılından itibaren başta Çin olmak üzere tüm dünyada lüks sınıfta satışa sunacağı markası Lincoln’ün tüm global tasarımlarını da Güler’e teslim etti. Güler, yeni Mondeo’nun ardından Detroit’te Lincoln’ü tüm dünya için yeniden yaratacak.

Amerika ve aynı anda Avrupa’da satışa sunulacak yeni Focus ailesinin dış tasarım-larına imza atan Güler, şunları söyledi: “Yeni Focus’un tasarımını 2007 yılı sonunda Al-manya’da tamamladım. Daha sonra Ford tarafından 2009 yılında Avrupa’dan Detroit’e transfer olan ilk tasarımcı oldum. Detroit’e geldiğimde ‘One Ford’ stratejisine bağlı olarak yeni Mondeo’yu tasarladım. Yeni Mondeo’nun tamamen farklı ve çok yakışıklı olduğunu söyleyebilirim.”

Lincoln lüks markası olacak

Ford’un Mondeo’nun tasarımının tamamlan-masının ardından kendisine yeni bir görev teklif ettiklerini belirten Güler, bu görevin ise Lincoln markasını tüm dünya için yeniden tasarlamak olduğunu kaydetti. Güler, şöyle konuştu: “Ford aynı Toyota’nın Lexus veya Nissan’ın Infiniti’de yaptığı lüks marka strate-jisini Lincoln’de uygulamak istiyor. Son olarak Mercury’de kapattıktan sonra elinde kalan tek markayla premium sınıfta dünyaya açılmayı hedefliyor. Yeni Lincoln elbette Amerikan çizgisini koruyacak ama benden bu markaya Avrupai dokunuş istiyorlar. Lüks Amerikan otomobillerinde olmayan Avrupalı otomobill-erdeki detayları ve sofistike unsurları yeni modellere yansıtmamı istiyorlar. Bu beni heyacanlandıran bir proje. Ford’daki görevim devam edecek ama bir süre bu proje üstünde çalışacağım. Bu modellerin 2014 yılı gibi pi-yasaya çıkması planlanıyor. Öncelikli olarak Amerika dışında Çin’e açılmak daha sonrada Avrupa başta olmak üzere Linconl’ü tüm dün-yaya pazarlamak istiyorlar.”

Murat Güler ile Söyleşi Otomobil Dünyası

20 21


Tasarımcının Çantası Otomobil Dünyası

22 23


Tasarımcının Çantası Otomobil Dünyası

24 25


Kitaplar Otomobil Dünyası

Sketching the Basics - Çizimin Temelleri 2011 yılında, iki yılda altmış bin den fazla kopya sattı.

Koos Eissen ve Roselien Steur birlikte yazdığı kitapta : Çizimin Temelleri olağanüstü global başarı ile neticelendi. Aslında acemi tasarımcı hedefleniyor ve bilgilendirme için bir ön gösterim daha iyi bir anlatım olurdu. Çizim-lerin şekil ve form çeşitli yönleri-yle gösteren ve bir referans kitap, elle okuyucu alarak çizimin tüm çeşitli yönleri ile adım adım de-taylarını anlatıyor.

Sketching the Drawing Tech-niques - Eskiz Çizim Teknikleri 2009 yılında, dört yılda ikiyüz bin den fazla kopya sattı.

Koos Eissen ve Roselien Steur birlikte yazdığı bu kitap, Endüstri ürün tasarımı öğrenciler için şart. !

Tasarımları hala elle çizimler yapıyoruz? Stüdyolar hâlâ elle tarafından skeçler ve çizimler yapmak ve çoğu durumda, onları oldukça çok. Bu kitap tasarım çizimi konusunda başvuru kitap olarak kabul edilir.

26 27


ihtiyacı olsa da , Yeni yeni Google Android tabanlı Samsung Galaxy Note 10.1” ve Ipad 2 9.7” ekran boyutlu çözümleri de Endüstriyel ve Grafik Tasarımcılar tarafından kullanılıyor. Eliini yorması, Ekranın Küçük olması, Pro-fesyonel PC uygulamalar için tam destek ver-memesi eksileri. Artıları ise taşınabilir olması ve hızlı olarak istediğinizi taslak çizim hazırlama kolaylığıdır.

Autodesk Sketchbook ve Photosop yazılım-ları kullanılabilmektedir.

Tasarım Teknolojileri

Tasarımcılar için Kalem ve Kağıt kullanımı, Mısır’lıların kağıdı keşfi ile başlayan kullanım bugüne kadar devam ediyor. Kalem - kağıt ile yapılan tasarımları eskiz; taslak çizimleri tarayıcı cihazlar ile dijital orta-ma bilgisayara aktarıyoruz. Hem geleneksel kağıt ve kalemi devam et-tirip, hem de aradan tarama ve kağıt işlemini ortadan kaldıran çözüm çok uzun zamandır

Grafik Çizim Tabletleri var. Kağıda kalem ile çizme keyfini , bilgisayarın sınırsız olanağı ile birleştiren bu olanağa ulaş-mak için Wacom , UC Logic ve Huion ürünleri bu konuda bizlere olanaklar sağlıyor.

El üstü grafik tabletlerin de bu konuda ara bir çözüm olduğunu söyleyebiliriz. Ancak ekran boyutu ve PC yazılımlarının tamamına ulaşıl-mayışı, nihayetinde yeniden bir PC’ye geçme

Tasarım Teknolojileri Otomobil Dünyası

28 29


Model Atölyesi Otomobil Dünyası

30

TASARIM DÜNYASI

Model Atölyesi