darwinin_varislerine_1b

8/14/2019 darwinin_varislerine_1b

1/218


2/218


3/218


4/218

2

w w w. h a r u n y a h y a . o r g - w w w. h a r u n y a h y a . n e tw w w. h a r u n y a h y a . c o m

ARATIRMAYAYINCILIK

Prof. Kazm smail Grkan Cad.

Hamam Sok. No:2 K.6 Caalolu/stanbul

Tel: 0212 511 72 30

Bask: Seil Ofset

100 Yl Mahallesi MAS-ST Matbaaclar Sitesi

4. Cadde No: 77 Baclar-stanbul

Tel: (0 212) 629 06 15

Birinci Bask: Kasm 2005


5/218

3


6/218

YAZAR ve ESERLER HAKKINDA

Harun Yahya mstear ismini kullanan yazar Adnan Oktar, 1956 ylnda Anka-ra'da dodu. lk, orta ve lise renimini Ankara'da tamamlad. Daha sonra stanbulMimar Sinan niversitesi Gzel Sanatlar Fakltesi'nde ve stanbul niversitesi Felse-fe Blm'nde renim grd. 1980'li yllardan bu yana, imani, bilimsel ve siyasi ko-nularda pek ok eser hazrlad. Bunlarn yan sra, yazarn evrimcilerin sahtekarlkla-rn, iddialarnn geersizliini ve Darwinizm'in kanl ideolojilerle olan karanlk balan-tlarn ortaya koyan ok nemli eserleri bulunmaktadr.

Harun Yahya'nn eserleri yaklak 30.000 resmin yer ald toplam 45.000 say-

falk bir klliyattr ve bu klliyat 41 farkl dile evrilmitir.Yazarn mstear ismi, inkarc dnceye kar mcadele eden iki peygamberinhatralarna hrmeten, isimlerini yad etmek iin Harun ve Yahya isimlerinden olu-turulmutur. Yazar tarafndan kitaplarn kapanda Resulullah'n mhrnn kullanl-m olmasnn sembolik anlam ise, kitaplarn ierii ile ilgilidir. Bu mhr, Kuran-Kerim'in Allah'n son kitab ve son sz, Peygamberimiz (sav)'in de hatem-l enbiyaolmasn remzetmektedir. Yazar da, yaynlad tm almalarnda, Kuran' ve Resu-lullah'n snnetini kendine rehber edinmitir. Bu suretle, inkarc dnce sistemleri-nin tm temel iddialarn tek tek rtmeyi ve dine kar yneltilen itirazlar tam ola-

rak susturacak "son sz" sylemeyi hedeflemektedir. ok byk bir hikmet ve ke-mal sahibi olan Resulullah'n mhr, bu son sz syleme niyetinin bir duas olarak kullanlmtr.

Yazarn tm almalarndaki ortak hedef, Kuran'n tebliini dnyaya ulatrmak,bylelikle insanlar Allah'n varl, birlii ve ahiret gibi temel imani konular zerinde

dnmeye sevk etmek ve inkarc sistemlerin -rk temellerini ve sapkn uygulamalarn gzler

nne sermektir.Nitekim Harun Yahya'nn eserleri

Hindistan'dan Amerika'ya, ngiltere'den En-donezya'ya, Polonya'dan Bosna Hersek'e,

spanya'dan Brezilya'ya, Malezya'dantalya'ya, Fransa'dan Bulgaristan'a ve

Rusya'ya kadar dnyann daha pek ok lkesinde beeniyle okun-

maktadr. ngilizce, Fran-szca, Almanca, tal-

yanca, span-

4


7/218

yolca, Portekizce, Urduca, Arapa, Arnavuta, Rusa, Bonaka, Uygurca, Endonez-yaca, Malayca, Bengoli, Srpa, Bulgarca, ince, Kishwahili (Tanzanya'da kullanlyor),

Hausa (Afrika'da yaygn olarak kullanlyor), Dhivelhi (Mauritus'ta kullanlyor), Dani-markaca ve svece gibi pek ok dile evrilen eserler, yurt dnda geni bir okuyu-cu kitlesi tarafndan takip edilmektedir.

Dnyann drt bir yannda olaanst takdir toplayan bu eserler pek ok in-sann iman etmesine, pek ounun da imannda derinlemesine vesile olmaktadr. Ki-taplar okuyan, inceleyen her kii, bu eserlerdeki hikmetli, zl, kolay anlalr ve sa-mimi slubun, aklc ve ilmi yaklamn farkna varmaktadr. Bu eserler sratli etki et-me, kesin netice verme, itiraz edilemezlik, rtlemezlik zellikleri tamaktadr. Bueserleri okuyan ve zerinde ciddi biimde dnen insanlarn, artk materyalist fel-sefeyi, ateizmi ve dier sapkn gr ve felsefelerin hibirini samimi olarak savunabil-meleri mmkn deildir. Bundan sonra savunsalar da ancak duygusal bir inatla savu-nacaklardr, nk fikri dayanaklar rtlmtr. amzdaki tm inkarc akmlar,Harun Yahya klliyat karsnda fikren malup olmulardr.

Kukusuz bu zellikler, Kuran'n hikmet ve anlatm arpclndan kaynaklan-maktadr. Yazarn kendisi bu eserlerden dolay bir vnme iinde deildir, yalnzcaAllah'n hidayetine vesile olmaya niyet etmitir. Ayrca bu eserlerin basmnda ve ya-ynlanmasnda herhangi bir maddi kazan hedeflenmemektedir.

Bu gerekler gz nnde bulundurulduunda, insanlarn grmediklerini gr-melerini salayan, hidayetlerine vesile olan bu eserlerin okunmasn tevik etmeninde, ok nemli bir hizmet olduu ortaya kmaktadr.

Bu deerli eserleri tantmak yerine, insanlarn zihinlerini bulandran, fikri kar-maa meydana getiren, kuku ve tereddtleri datmada, iman kurtarmada gl vekeskin bir etkisi olmad genel tecrbe ile sabit olan kitaplar yaymak ise, emek vezaman kaybna neden olacaktr. man kurtarma amacndan ziyade, yazarnn edebigcn vurgulamaya ynelik eserlerde bu etkinin elde edilemeyecei aktr. Bu ko-nuda kukusu olanlar varsa, Harun Yahya'nn eserlerinin tek amacnn dinsizlii -rtmek ve Kuran ahlakn yaymak olduunu, bu hizmetteki etki, baar vesamimiyetin aka grldn okuyucularn genel kanaatinden anlayabilirler.

Bilinmelidir ki, dnya zerindeki zulm ve karmaalarn, Mslmanlarn ektik-leri eziyetlerin temel sebebi dinsizliin fikri hakimiyetidir. Bunlardan kurtulmannyolu ise, dinsizliin fikren malup edilmesi, iman hakikatlerinin ortaya konmas veKuran ahlaknn, insanlarn kavrayp yaayabilecekleri ekilde anlatlmasdr. Dnyanngnden gne daha fazla iine ekilmek istendii zulm, fesat ve kargaa ortam dik-kate alndnda bu hizmetin elden geldiince hzl ve etkili bir biimde yaplmas

gerektii aktr. Aksi halde ok ge kalnabilir.Bu nemli hizmette nc rol stlenmi olan Harun Yahya klliyat, Allah'n iz-

niyle, 21. yzylda dnya insanlarn Kuran'da tarif edilen huzur ve bara, doruluk ve adalete, gzellik ve mutlulua tamaya bir vesile olacaktr.

5


8/218

6

OKUYUCUYA Bu kitapta ve dier almalarmzda evrim teorisinin kne zel bir yer ayrl-masnn nedeni, bu teorinin her trl din aleyhtar felsefenin temelini oluturmas-dr. Yaratl ve dolaysyla Allah'n varln inkar eden Darwinizm, 140 yldr pekok insann imann kaybetmesine ya da kukuya dmesine neden olmutur. Do-laysyla bu teorinin bir aldatmaca olduunu gzler nne sermek ok nemli birimani grevdir. Bu nemli hizmetin tm insanlarmza ulatrlabilmesi ise zorunlu-dur. Kimi okuyucularmz belki tek bir kitabmz okuma imkan bulabilir. Bu neden-le her kitabmzda bu konuya zet de olsa bir blm ayrlmas uygun grlmtr. Belirtilmesi gereken bir dier husus, bu kitaplarn ierii ile ilgilidir. Yazarn tmkitaplarnda imani konular, Kuran ayetleri dorultusunda anlatlmakta, insanlarAllah'n ayetlerini renmeye ve yaamaya davet edilmektedir. Allah'n ayetleri ileilgili tm konular, okuyann aklnda hibir phe veya soru iareti brakmayacak e-kilde aklanmaktadr. Bu anlatm srasnda kullanlan samimi, sade ve akc slup ise kitaplarn yedidenyetmie herkes tarafndan rahata anlalmasn salamaktadr. Bu etkili ve yaln an-latm sayesinde, kitaplar "bir solukta okunan kitaplar" deyimine tam olarak uymak-tadr. Dini reddetme konusunda kesin bir tavr sergileyen insanlar dahi, bu kitaplar-da anlatlan gereklerden etkilenmekte ve anlatlanlarn doruluunu inkar edeme-mektedirler. Bu kitap ve yazarn dier eserleri, okuyucular tarafndan bizzat okunabilecei gi-bi, karlkl bir sohbet ortam eklinde de okunabilir. Bu kitaplardan istifade etmekisteyen bir grup okuyucunun kitaplar birarada okumalar, konuyla ilgili kendi te-fekkr ve tecrbelerini de birbirlerine aktarmalar asndan yararl olacaktr. Bunun yannda, sadece Allah rzas iin yazlm olan bu kitaplarn tannmasnave okunmasna katkda bulunmak da byk bir hizmet olacaktr. nk yazarntm kitaplarnda ispat ve ikna edici yn son derece gldr. Bu sebeple dini an-latmak isteyenler iin en etkili yntem, bu kitaplarn dier insanlar tarafndan daokunmasnn tevik edilmesidir. Kitaplarn arkasna yazarn dier eserlerinin tantmlarnn eklenmesinin isenemli sebepleri vardr. Bu sayede kitab eline alan kii, yukarda sz ettiimiz zel-likleri tayan ve okumaktan holandn umduumuz bu kitapla ayn vasflara sa-hip daha birok eser olduunu grecektir. mani ve siyasi konularda yararlanabile-cei zengin bir kaynak birikiminin bulunduuna ahit olacaktr. Bu eserlerde, dier baz eserlerde grlen, yazarn ahsi kanaatlerine, phelikaynaklara dayal izahlara, mukaddesata kar gereken adaba ve saygya dikkat et-meyen sluplara, burkuntu veren mitsiz, pheci ve ye'se srkleyen anlatmlara

rastlayamazsnz.


9/218

7


10/218

8


11/218

9


12/218

10


13/218

11

az kimseler farknda olmayabilirler, ancakgnmz insanlar aslnda ok byk bir ola-ya tanklk etmekte, gelecekte insanlarn hay-retle anacaklar bir dnm noktasn bizzatyaamaktadrlar. Bu nemli olay, canllnkkeni hakknda uydurulmu bir yalan olanevrim teorisinin tam 150 yl sonra gerek d

bir aldatmaca olduunun anlalmasdr.Bu, neden bu kadar nemlidir? nk evrim teorisi, YceAllah' inkar eden materyalist felsefenin szde bilimsel temelidir. Ev-rim teorisinin bir yalan olduunun anlalmas, materyalizmi bu sz-de bilimsel temelden yoksun brakr. Bu ise, Allah'n ok ak olanvarlna kar inkar edenlerin ellerinde, savunacaklar hibir bilgikalmamas demektir. te bu nedenle, gnmz insanlar tarihin ok

nemli bir dnm noktasna tanklk etmektedirler.

Evrim Teorisinin Akla ve Bilime Aykr Olan ddiasCharles Darwin adl yal bir gezginin, bir seyahati srasnda gr-

d canllardaki baz zellikleri, hayal gcyle ve ilk alardan kalan baz materyalist efsanelerle yorumlamas sonucunda evrim teorisi orta-ya kmtr. Evrim teorisinin son derece mantksz olan iddiasna gre;sonsuz evrendeki hilik, zaman ierisinde tesadfen gelien olaylarnneticesinde insan meydana getirmitir. Ancak masallara konu olabile-


14/218

12

DARWIN'N VARSLERNE

cek bu teoriye gre, tozun topran dahi olmad bir hilikte, nce toztoprak, talar, sular, dalar, okyanuslar kendiliinden olumutur. Son-ra bunlarn karmndaki baz atomlar nasl olduysa rastgele birarayagelerek kalsiyum, fosfor, karbon gibi canllk iin gerekli elementlerimeydana getirmilerdir. Bu cansz, akl, bilgisi, hafzas, bilinci olmayanelementler ise milyonlarca yl iinde nasl olduysa nefes alan, konuan,glen, espriler yapan, sanat, estetik, ahlak gibi deerlere sahip, okuya-

bilen, yazabilen, okuduklarn anlayabilen, dnebilen, kltrler olu-turan insanlara dnmlerdir. Yani toz, toprak, amur birikintileri,milyarlarca yl iinde tesadflerin etkisiyle eti, can, kan olan, zeki var-lklar olmulardr. Bu, ocuklarn dahi sadece masal olarak dinleyecek-leri olaanst mantksz bir iddiadr.

Evrim Teorisi ve MedyaEvrim teorisi tm mantkszlna ve zellikle 1950'li yllardan

itibaren bilimsel bulgularla rtlmesine ramen, materyalistlerinhakimiyetinde olan bilim dnyasnda savunulmaya devam edilmek-tedir. Materyalist bilim adamlarnn bu konudaki en byk desteki-leriyse yine materyalist gre sahip medyadr. Tm dnyada bazmedya kurulular, evrim teorisini dogmatik ve banaz bir srarla sa-

vunurlar. Evrim propagandas iin gerekle ilgisi olmayan izimler,son derece adal, bolca latince terimlerden oluan bir slup ve telkinamal manetler kullanrlar. Bu, bilime ve akla aykr olan evrim te-orisine, adeta bir by yapar gibi insanlar inandrmaya ynelik birtekniktir. Ve aslnda yakn zamana kadar son derece etkili olmu, busayede bilim ve eitim dnyasna evrimci gr hakim olmutur.

Ne var ki, gnmzde bu by bozulmu ve neredeyse tamamenortadan kalkmtr. Artk insanlar gazete veya dergilerde maymunadam izimleri grdklerinde bunlarn birer aldatmaca olduunu, bi-


15/218

13

HARUN YAHYA

limsel bir delile dayanmadklarn bilmektedirler. Konuyla hi ilgisi ol-mayan insanlar dahi, evrim teorisinin ktnden haberdardrlar.

Okumakta olduunuz kitap ise, baz medya kurulularnn ev-rim propagandasna kar insanlar uyarmak, bu tarz propaganda ya-zlarna gerekli bilimsel cevab vererek evrim bysn ortadan kal-drmak amacyla hazrlanan makalelerden olumaktadr. Bu yazlarokuyanlar, sk sk karlatklar ve bilimsel bir gerek zannettikleri

evrim teorisiyle ilgili iddialarn gerekte ne kadar ii bo aldatmaca-lar olduunu btn aklyla grecekler, evrimcilerin propagandayntemlerini yakndan tanyacaklardr.

Akl ve iman sahibi her insan, iinde bulunduumuz dneminnemini kavramal, evrim teorisinin rtlerek materyalist dn-cenin tm dnyada son bulmas iin aba gstermelidir. Bunun iingereklerin insanlara anlatlmas, hayatn gerek kkeninin kr tesa-

dfler olmad, Yce Rabbimiz'in yaratmas olduunun gsterilme-si gerekir. Allah bir ayetinde yle buyurur:

Hayr, Biz hakk batln stne frlatrz, o da onun beyninidarmadan eder. Bir de bakarsn ki, o, yok olup gitmitir.(Allah'a kar) Nitelendiregeldiklerinizden dolay eyvahlarsize. (Enbiya Suresi, 18)


16/218

14


17/218

6 ubat 2003 tarihindeNational GeographicTV'de, PBS televizyonunun yapm olan Evrim(Evolution) adl belgesel serilerinin din ve bi-lim konulu blm yaynland. Belgeselin di-er blmlerinde olduu gibi bu blmndede birok yanltc bilgi verilmekte ve evrimpropagandas yaplmaktayd. Bu yazdaNati-

onal GeographicTV'nin yanltc bilgileri aklanmaktadr:

Din, bilimle deil evrimle eliirBelgesel boyunca evrimcilerin en klasik yanltma taktiklerinden

biri uygulanmakta, din ile evrim teorisi arasndaki eliki, "din ile bi-lim" arasndaki eliki gibi gsterilmeye allmaktadr. NCSE (BilimEitimi Ulusal Merkezi)'nin bakan Eugnie C. Scott'un belgeseldeyer verilen, "insanlara inan ile bilim arasnda seim yapmalar sy-leniyor" szleri bunun bir rneidir.

Oysa, din bilimle deil evrim teorisi ile elimektedir. Ve evrim te-orisi bilim deildir. Bu aslnda defalarca aklanm, bilinen bir gerek-tir. Ayrca, evrim teorisine kar kan, yaratl gereini savunan birok bilim adam olduu da bilinmektedir. Ancak evrimciler bu tr kelimeoyunlar ile, dini, bilimsel gereklere karym gibi gstermeye alr-lar. Bunu yaparken de "evrime kar olan bilime de kardr", "evrim te-orisi olmadan bilim var olamaz", "evrim teorisine inanmayan dogma-tiktir", "evrim teorisine inanmayan bilimsel deildir" gibi aslsz slogan-

15


18/218

16

DARWIN'N VARSLERNE

laryla, evrime inanmayanlar bilimsel olmamakla sulamaktadrlar.Evrim belgeselinde bu yntem sklkla kullanlm, evrim teori-

sine kar kanlarn bilim evresi dndan kiiler olduu izlenimi ve-rilmitir. rnein belgesel boyunca evrim teorisine kar olan, her e-yi Allah'n yarattna inanan bilim adamlarnn grlerine hi yerverilmemitir. Belgeselde grne yer verilen evrim kart tek kiiAnswers in Genesis adl evrim kart Hristiyan kuruluun bakanolan Ken Ham'dir. Ancak, PBS televizyonunun belgeseli hazrlarkenKen Ham ile yapt 2.5 saatlik rportajda evrim teorisine getirdii bi-limsel eletirilere zellikle yer vermedii grlmektedir. Dolaysyla,National Geographicve PBS televizyonu, evrim teorisini sadece Hristi-yanlar tarafndan kar konulan szde bilimsel bir gerek olarak gs-termekte, evrim teorisine getirilen eletirileri bilerek geitirmekte ve bilimin aslnda yaratl gereini delillendiriyor olduunu grmez-den gelmektedirler. Evrim teorisini eletiren bilim adamlarnn yap-tklar almalar sonucunda ortaya koyduklar indirgenemez komp-lekslik, kompleksliin bilin olmadan salanamay, fosil kaytlarn-daki boluklar gibi pek ok bilimsel gerek, PBS veNational Geograp-hictarafndan kasten yok saylmaktadr. nk evrimcilerin bunlaragetirebildikleri herhangi bir cevap yoktur.

NGC'nin Evrim Teorisi ve SputnikHakkndaki Byk GafBelgeselde ayrca olduka mantksz bir iddia ortaya atlyor ve

ABD'deki okullarda yllarca evrim teorisinin okutulmad, bu neden-le ABD'nin uzaya giden ilk lke olamad, okullarnda evrim teorisiniokutan Rusya'nn bu konuda ne geerek 1957 ylnda Sputnik adl uy-duyu uzaya gnderdii ne srlyordu. ddia bununla da kalmyorve yle devam ediyordu: "Okullarnda evrim teorisi okutan Rusya'nnkendisini getiini gren ABD, hemen okullarda evrim teorisini okut-maya balad ve 1969 ylnda Ay'a ilk kez ABD ayak bast!"


19/218

17


20/218

18

DARWIN'N VARSLERNE

Olduka ciddiyetsiz ve son derece mantksz olan bu iddia ile il-gili olarak ncelikle unu belirtmekte fayda vardr: ABD'de evrim te-orisinin bir dnem okullarda okutulmamas, buralarda bilimsel ei-tim verilmedii anlamna gelmemektedir. Daha nce de belirtildiigibi evrimciler kastl olarak evrim ve bilim kelimelerini birbirinin ye-rine kullanmaktadrlar.

Ayrca sz edilen dnemde Amerikan okullar, tm lkelerintoplamndan daha fazla Nobel dl kazanan bilim adamlar yeti-tirmitir. Bunun yannda, yine ayn dnemde, fizyoloji ve tp alann-da, tm dier lkelerin toplamnn iki kat kadar ABD'li bilim adamNobel dl almtr.1Eer evrim bilim anlamna geliyorsa, o dnem-de bu gelimelerin hibirinin olmamas gerekirdi.

Uzaya ara gnderme gibi teknolojik bir gelimenin, evrimle ili-kilendirilmesi kukusuz olduka sama ve zorlama bir iddiadr. Uzay bilimi gnmz koullarnn gzlemlenmesi zerine kuruludur. Evrimteorisi ise gemile ilgili delili olmayan bir hikayeden ibarettir.

Ayrca, ABD'nin uzay program olan Apollo'nun yneticisiWernher von Braun'un dindar bir kii olmas da Evrim adl belgeselihazrlayanlarn "Evrim ve Sputnik" balantlarnn mantkszln birkez daha vurgulamaktadr.

Sonu: "Dinsiz Bilime nanmak mkanszdr"National GeographicTV'de yaynlanan evrim belgesellerinde tel-

kin edilmeye allan szde "din ve bilim elikisi" kesinlikle dorudeildir. Din, Allah'tan elileri aracl ile insanlara ulaan bilgileredayanr. Bilimin konusu olan evreni ve doay ise Allah yaratmtr.Dolaysyla, her ikisi arasnda bir eliki olmas imkanszdr. Ancak,Allah inancn kaldrmak isteyenler, zellikle son iki yzyldr din ve bilimi kar karya getirmeye almlardr. Tahrif edilmi olan Tev-rat ve ncil'de bilimsel verilerle badamayan bilgilerin bulunmasson derece doaldr. Ancak Allah'n vahyi olan Kuran hibir deiik-


21/218

HARUN YAHYA

lie uramamtr. Nitekim atom alt paracklar, anne karnndaki karanlk blge, demir filizlerinin yeryzne gktalar ile gelmesi vektalarn kaymas gibi getiimiz yzylda kefedilen pek ok bilgi,yaklak 1400 yl nce vahyedilmi olan Kuran'da bildirilmitir. (De-tayl bilgi iin bkz.Kuran Mucizelerive Kuran Bilime Yol Gsterir, Ha-run Yahya)

Gerek din hem bilimle uyum ierisindedir, hem de bilimi tevikeder, Allah'n varlna iman eden bir bilim adam, inceledii canllar-daki ve dzenlerdeki mucizeleri grerek, Allah'n bykln, y-celiini, sonsuz kudretini daha iyi kavrar. 20. yzyln en nemli bi-lim adamlarndan biri olan Albert Einstein'n belirttii gibi:

Derin bir imana sahip olmayan gerek bir bilim adam dnemiyorum.Bu durum yle ifade edilebilir: Dinsiz bilime inanmak imkanszdr.2

1. www.discovery.org2. Einstein, Science, Philosophy And Religion: A Symposium, 1941 ch. 13


22/218

20


23/218

21

empo dergisi, 2-8 Ekim 2003 tarihli saysnda,"slam Darwin'i Kabul Ediyor" balkl birdosyay kapak konusu yapt. Ayn dosya, Hrriyetgazetesinde ve eitli internet sitele-rinde yaynland.Sabahgazetesinde de 2Ekim tarihinde "slam ile Darwin baryor" balkl yazda, ayn haber referans gsterildi.Tempodergisindeki haberde, evrim teorisi ile

slam'n uyuabilecei ynnde aklamalar ieren rportajlara yer ve-rilmiti.

Ancak bu gr yanltr. Darwinizm ile slamiyet'in "uyumas"sz konusu deildir. nk Darwinizm, slamiyet'in temeli olan inan-ca, yani evreni ve canllar Allah'n yaratt ve dzenledii gereinedorudan aykrdr. Darwinizm bu gerei insanlara reddettirmek iinoluturulmu bir teoridir ve asl olarak Allah inancn hedef alr. Nasl"din halkn afyonudur" gibi geersiz bir iddiada bulunan Marksizm ileslam arasnda bir "uzlama" sz konusu olamazsa, "canllk rastlantla-rn rndr" iddiasnda bulunan Darwinizm ile slam arasnda da bir"uzlama" sz konusu olamaz.

Kald ki, byle bir uzlama abasna da hi gerek yoktur. nk Dar-winizm'in bilimsel bir dayana yoktur. Darwinizm, zannedildii gibi "bi-limsel bir gerek" deil, aksine bilimsel gereklere ramen savunulan bir

yalandr.Bu blmde, "slam ile Darwinizm arasnda uzlama" arayanlarn


24/218

22

DARWIN'N VARSLERNE

nasl ve neden yanldn ortaya koyacaz. Amacmz, evrim teorisiile slam' badatrmaya alan yaklamlarnn hatal olduunuizah etmek ve evrimcilerin bu konuyu gndemde tutmalarnn ardn-da yatan gizli tehlikeleri ortaya koymaktr.

(Bu konuda daha fazla bilgi edinmek iin bkz. Harun Yahya,Ku-ran Darwinizm'i Yalanlyor, Aratrma Yaynclk, 2005)

Darwinizm'i Bilimsel Zannetme YanlgsBaz kiiler, materyalist telkin ve propagandalar sonucunda ev-

rim teorisini bilimsel bir gerek zannetme yanlgsna der ve bu te-

oriyle Allah'a iman arasnda bir "orta yol" ararlar. Bu kiiler, Darwi-nizm'in canlln kkeni hakkndaki senaryosunu aynen kabul et-mekte, ancak bu senaryonun Allah'n kontrolnde olduunu savuna-rak, evrim teorisi ile din arasnda bir "uzlama" salamaya almak-tadrlar.

Ancak bu bak as son derece yanltr. nk evrim teorisiideolojik arka plan olan, ateizmi salamlatrmak ve temellendirmek


25/218

23

HARUN YAHYA

amacyla ortaya atlm ve materyalist dnceye sahip evreler tara-fndan iddetle sahiplenilmi, Allah inancna muhalif bir dncedir.Materyalist felsefe zerine bina edilmitir ve dnya zerindeki olay-lar yorumlay da "materyaliste"dir.

Eski Yunan'dan beri sregelen materyalist felsefe, evreni oluturanmaddenin, var olan yegane varlk olduunu iddia eder. Bu inana g-re madde sonsuzdan beri vardr ve maddeye hakim olan bir baka gyoktur. Materyalistler, evrenin tesadfler sonucunda kendiliinden e-killendiini, canlln ise zaman ierisinde yine kr tesadfler sonucucansz maddelerden evrimleerek meydana geldiini kabul ederler.

Dolaysyla evrim teorisini ilk kez, Eski Yunan'n materyalist fel-sefecileri ortaya atmtr. Epikr, Demokritus, Lukretus gibi eski Yu-nan ve Roma dnrleri, Darwin'in yzyllar sonra detaylandraca- ateist evrim teorisinin temellerini atmlardr. Eski Yunan'da doan bu efsane, 19. yzyln ilkel bilim anlay iinde yeniden gndemegetirilmi ve evrim teorisi materyalizme szde bir destek oluturdu-u iin -bilimsel olup olmadna baklmakszn- materyalistler tara-fndan derhal kabul grmtr.

Evrim teorisinin karsnda ise yaratl gerei yer alr. nsannsalt akl ve gzlem yoluyla da (yani bilimsel yntemle) kavrayabile-cei yaratl gerei, tarihin bandan bu yana lahi dinler yoluyla in-sanlara retilmitir. Tm lahi dinler, Allah'n kainat yoktan, "Ol"emri ile yarattn ve kainattaki kusursuz ileyiin Allah'n stn ya-ratma gcnn bir delili olduunu bildirmilerdir. Kuran'n pek okayetinde de bu gerek bizlere bildirilmitir. Allah"Gkleri ve yeri(bir rnek edinmeksizin) yaratandr. O, bir iin olmasna karar ve-rirse, ona yalnzca "Ol" der, o da hemen oluverir."(Bakara Suresi,117) ayetiyle kainat yoktan ve mucizevi biimde yarattn bildir-mektedir. Enam Suresi'nde ise u ekilde buyurulmaktadr:

"O, gkleri ve yeri hak olarak yaratandr. O'nun "Ol" dediign (her ey) oluverir, O'nun sz haktr. Sur'a frld


26/218

24

DARWIN'N VARSLERNE

gn, mlk O'nundur. O, gayb ve mahede edilebileni bilen-dir. O, hkm ve hikmet sahibi olandr, haberdar olandr."(Enam Suresi, 73)Materyalizm ile Allah inanc arasndaki fikri ayrlk, din ile dinsiz-

lik arasndaki en temel farktr. Bu konuda fikri bir "uzlama" aramak,Mslman iin sz konusu deildir. Ortaya atlma sebebi Allah' ve ya-ratl inkar etmek olan bir teori ile "uzlamak" mmkn deildir.

Materyalistler, "Dindar Evrimcilii"Taktik Olarak DestekliyorlarEvrimciler, inan sahibi kiilerin desteini alabilmek ve onlarn

evrim teorisi karsnda yaptklar fikri mcadeleyi kendilerince za-yflatabilmek iin, "evrimsel yaratl fikri"ni destekleyerek farkl biryntem denemektedirler. Kendileri Allah'a inanmadklar, tesadf

ilahlatrdklar, yaratl gereine tamamen kar olduklar halde,teorilerinin kabuln hzlandracan dndkleri iin, dindar ev-rimcilerin Allah'n canllar evrimle yaratt fikrine kar sessiz kalr,hatta ou zaman bu fikri tevik ederler.

Ancak bu yalnzca bir taktiktir. Bu taktiin amac, dindarlarntepkisini ortadan kaldrarak, evrim teorisini tm topluma kabul etti-rebilmektir. Evrim teorisi bu ekilde yaygnlatktan sonra, gerekler-

le hibir ilgisi olmayan "dindar evrimcilik" kolayca ortadan kaldrla-cak, bunun yerine evrim teorisinin zn oluturan materyalizm yer-letirilecektir. Mslmanlarn, sz konusu taktie aldanmamalar ve bu sinsi oyuna alet olmamaya byk zen gstermeleri gerekir.

Darwinizm'in Baz evrelerce Kabul Grmesi,Onun Doru Olduunu GstermezMateryalistlerin sinsi propagandalar sonucu ortaya kan yanl-

glardan biri, evrim teorisinin bilimsel ve kantlanm bir gerek oldu-


27/218

25


28/218

26

DARWIN'N VARSLERNE

unun sanlmasdr.Tempodergisindeki yazda bu durum gzlemlen-mekte, rportajlardan birinde yer alan "evrim teorisi gnmzde ge-erli bir teoridir" sz dikkati ekmektedir.

Oysa gerekte, evrim teorisi gnmzdeki bilimsel gelimelerinkarsnda tm dayanaklarn yitirmitir. Gerek molekler dzeyde,gerekse biyoloji veya paleontoloji alanlarnda yaplan aratrmalarcanllarn evrimsel bir sre sonunda meydana geldikleri ynndekiiddialar tamamen geersiz klmtr.

Bu gerekleri gz ard etmek ve bilimsel kantlara deil de "bi-lim dnyasnn ideolojik eilimlerine" gre dnmek, byk birhata olur.

Bu hatay tehis edenlerden biri, Boazii niversitesi eski felse-fe profesr merhum Arda Denkel'di. Denkel, Trkiye'deki evrimci-lerin yaratl gereine kar bilimsel cevaplar veremediklerini, sade-ce" bu teori bilim dnyasnda yaygn kabul gryor" dediklerini, ama bunun bir anlam olmadn yle aklamt:

"Evrim kuramn, ok saydaki saygn kiinin, kuruluun evrimcilii benimsemi olmas m kantlayacak? Yoksa mahkeme kararlaryla mdoru klnacak bu kuram? Doruluu salayan ey, saygn ve yetki sa-hibi kiilerce doru bulunmak mdr acaba? Bir tarihsel olguyu anm-satmak isterim. Galileo Galilei, dneminin btn saygn kiilerine, hu-kukularna ve zellikle de bilim adamlarna kar tek bana kar -kp doru olan sylyor ve savunmuyor muydu? Engizisyon mahke-melerinin br eylemleri de, ortaya buna benzer grnmler koyma-m myd? Toplumda saygn ve baat olan evreleri arkasna almak, nedoruluk yaratan, ne de bilimsellikle dorudan ilgili olan bir eydir."1

Arda Denkel'in de dikkat ektii gibi, bir teorinin yaygn kabulgrmesi, onun doruluuna dair bir kant deildir.

Konunun bir dier yn ise, bugn evrim teorisinin sanld gibi"tm bilim dnyas tarafndan kabul edilen bir teori" olmaydr. Son20-30 yldr, evrim teorisini reddeden bilim adamlarnn says hzla art-


29/218

27

E vrim teorisinin bilimsellik maskesi 20. yzyln sonlarnda dmeye ba-lad. Dnyann nde gelen yaynlar dahi evrim teorisinin inanlrln yi-tirdiini sk sk manetlerine tadlar. rnein 25-31 Ocak 1999 tarihli

The Washington Times gazetesindeki balkta "Darwinizm'in konlar Reddediliyor:Biyologlar gve almasna inanmyorlar" deniyordu. 8 Nisan 2001 tarihliThe New York Times 'da ise, "Biyoloji Kitaplarndaki llstrasyonlar Gereklerden ok Hayal Gcne Dayal" ifadeleri dikkat ekiyordu. 16 Austos 1999 tarihliThe Wall Street Journal 'da ise Darwin Kilisesi bal altnda, California niversitesi hukuk profesrlerinden Philip Johnson'n u szlerine yer verilmiti: "Evrim teorisi, kant-lar asndan ciddi sorunlar yayor ancak savunucular dnya grlerinin ayankaydracak drst bir tartma istemiyorlar."

16 Austos 1999

25-31 Ocak 1999

New York Times

New York Times


30/218

28

DARWIN'N VARSLERNE

maktadr. Bunlarn ou evrendeki ve canllardaki kusursuz yaratlgrerek, Darwinizm dogmasndan kendilerini kurtarmaktadrlar. Bu bilim adamlarnn evrimin geersizliini ortaya koyan saysz alma-s vardr. Her biri bata Avrupa ve Amerika olmak zere, dnyann e-itli lkelerindeki nde gelen niversitelere mensup olan bu kiiler, bi-yoloji, biyokimya, mikrobiyoloji, anatomi, paleontoloji gibi bilim dalla-rnda uzman akademisyenlerdir.

Darwin'in Allah'a nand eklindeki Yanl KanaatDarwin ile ilgili hatal dncelerden biri Darwin'in Allah'a

inandnn zannedilmesidir. Oysa Darwin hayatnn ilk dnemlerin-de Hristiyan inancna bal olmasna ramen, evrim teorisini gelitir-mesine paralel olarak, inancn yitirmitir. Bununla birlikte giderekateizme kayd, bilinen gereklerdir. Ateistliini aka ifade etmeyi-inin tek nedeninin, dindar bir Hristiyan olan ei Emma Darwin'i z-memek olduu, Darwin'in biyografilerinde ska anlatlr. Darwin'in,kitaplarnda ok aka ifade etmedii ateistlii, mektuplarnda ok belirgindir. Bir mektubunda yle demitir:

" ... Bylece inanszlk yava yava beni sard ve sonunda tamamland."2

Darwin'in kimlii bir yana, bir teori olarak Darwinizm'i Allah

inanc ile uzlatrma abas bounadr. Kendisi de bir evrimci olanKanadal dnr William Provine yle der:

"Yaratl savunanlarn iddia ettii gibi modern evrime inan, insanla-r ateist yapar. nsanlar evrime uyumlu bir dini gre sahip de olabi-lirler, ama ancak ve ancak sz konusu dini gr ateizmden ayrt edile-meyecek kadar farksz ise."3

Kuran Ayetleri Hakkndaki Yanl YorumlarAllah inancna sahip olduklar halde evrim fikrine itibar edenler,


31/218

29

HARUN YAHYA

Allah'n diledii anda dilediini yaratma ve yok etme gcn gz ar-d etmektedirler. Sz konusu kiiler, doa kanunlarnn sabit ve dei-mez olduu ve hibir olayn doa kanunlar dnda gereklemeyece-

ini varsayan "natralist" dogmann etkisi altnda dnmektedirler.Oysa bu ok byk bir yanlgdr. nk "doa kanunlar" dediimizkavramlar, Allah'n maddeyi belirli bir dzen iinde yaratmasndan vekorumasndan kaynaklanmaktadr. Bunlar maddenin bizzat kendisin-den kaynaklanan zellikler deildir. Dolaysyla bu kanunlar Allah be-lirledii gibi, diledii zaman da bunlar deitirir.

rnein Kuran'da bahsi geen Kehf Ehli'nin 300 yldan fazla bir sre hayatta kalmas Allah'n yaratt mucizelerden biridir.Ayetlerde haber verilen Allah'n nce ldrp sonra da dirilttii in-

Darwin'in Allah'a inand yanlgsna sahip kiiler vardr. Oysa, Darwin'in ateist ol-duu bilinen bir gerektir. Ancak Darwin, dindar bir Hristiyan olan ei Emma Dar-win'i zmemek iin inanszln kitaplarnda beyan etmemitir.


32/218

30

DARWIN'N VARSLERNE

sanlar da birer mucizedir. Ama unutulmamaldr ki her olayAllah'n yaratmasyla gereklemektedir; yani aslnda doa kanun-lar dediimiz ve meydana gelmesini olaan karladmz her olayAllah'n bir mucizesidir.

Burada anlalmas gereken husus, Allah'n Kendi yaratm ol-duu kanunlara tabi olmaddr. Allah dilerse, doa kanunlarnntmne zt bir fiil meydana getirir. Bu, Allah iin ok kolaydr.

Sudan Yaratlmann Gerek AnlamKuran'da canllarn ve insann yaratl konusundaki ayetlere

baktmzda, bu yaratl rneklerinin her birinin mucizevi ekildeolaylar olduunu aka grrz. Allah Kuran'da canllarn yaratl-n yle aklamaktadr:

Allah, her canly sudan yaratt. te bunlardan kimi karnzerinde yrmekte, kimi iki aya zerinde yrmekte, ki-mi de drt (aya) zerinde yrmektedir. Allah, dilediiniyaratr. Hi phesiz Allah, her eye g yetirendir. (Nur Su-resi, 45)Ayette karada yaayan temel canl gruplarna (srngenler, ku-

lar ve memeliler) iaret edilmekte ve bunlar Allah'n sudan yaratt bildirilmektedir. Dikkat edilirse, bu canl gruplar evrim teorisininngrd gibi "birbirlerinden" trememiler, "sudan" yaratlmlar-dr. Yani Allah'n ortak bir malzemeyi sebep klmasyla, ayr ayr varedilmilerdir.

Bu ortak malzemenin su olduu gerei, bugn bilimsel veriler-le de aka ortadadr. Su, dnyadaki her canlnn vcudunun en te-mel yap malzemesidir. Memelilerde vcudun yaklak % 70'i sudur.Her canlda, vcudundaki su sayesinde hcre ii, hcreler aras vedokular aras ulam salanr. Su olmadan canlln var olamayacaherkes tarafndan kabul edilen bir gerektir.

Ancak baz kiiler Nur Suresi'nin 45. ayetini yanl yorumlaya-


33/218

31

rak evrim teorisine uygun bir anlam vermeye almaktadrlar. Oysa-ki sz konusu "sudan yaratlma" gereinin, hayali evrimsel aama-larla hibir ilikisi olmad ok aktr. Evrim teorisi, canl trlerinin birbirlerinden trediklerini ileri srmektedir ki, bu iddia Kuran'dahaber verilen her farkl canl grubunun sudan yaratlm (yani ayrayr yaratlm) olduu gereiyle tamamen elikili bir iddiadr.

nsandan nce Geen Sreslam dini ile Darwinizm'i birbirine uyumlu gstermeye alan-

lar bir baka ayeti de kendi iddialarna szde delil olarak sunarlar:"Gerek u ki, insann zerinden, daha kendisi anlmaya de-

Kehf Ehli'nin 300 yldan fazla bir sre canl kalmas, bir mucizedir. Bu mucizeningsterdii gereklerden biri udur: Can veren, kaderi tayin eden Allah'tr ve her in-san Allah'n diledii kadar hayat srer.


34/218

32

DARWIN'N VARSLERNE


35/218

33

HARUN YAHYA

er bir ey deilken, uzun zamanlardan (dehr) bir sre (hin)gelip-geti." (nsan Suresi, 1)Bu ayeti "evrimsel yaratl"a bir delil olarak gstermek kuku-

suz ok zorlama bir yorum olur. Nitekim slam alimlerinin yorumla-rnda da sz konusu ayet hibir ekilde hayali evrimsel sre ile ili-kilendirilmemitir. rnein mer Nasuhi Bilmen ayeti u ekilde tef-sir eder:

"Bu ayetler, Cenab- Hakk'n insanlar hi mevcut, malum deillerken bilahare birer katre sudan iitir ve grr bir halde yaratm ve onlarimtihana tabi tutmu olduunu bildiriyor... Nev'i insan, balangta himevcut deildi, sonra bir mddet iinde bir katre sudan, bir topraktanve amurdan tasvir edilmi bir ceset haline gelmitir. O insan, o zamanmalum deildi, onun ne gibi bir ismi haiz ve ne iin yaratlm olduugk ve yer halknca bilinmiyordu. Sonra kendisine ruh bilinci yad edil-meye balanlmtr."4

mam Taberi ise ayeti, "nsann '(Adem'in) zerinden yle bir za-man dilimi gemitir ki; o esnada o, an ve stnl olan bir ey bi-le deildi. O sadece yapkan bir amur ve deiken bir balkt" ek-linde tefsir etmektedir.5

Dolaysyla da bu ayette geen ve zaman ifade eden tanm "ev-rimsel sre" olarak yorumlamak, Kuran'a gre dayana olmayan bir yorumdur.

nsan, Allah'n Mucizesiyle amurdan YaratlmtrAllah Kuran'da insann yaratlnn da mucizevi bir biimde oldu-

unu haber verir. lk insan, Allah'n amuru ekillendirip insan bedeni


36/218

34

DARWIN'N VARSLERNE

haline getirmesi ve ardndan bu bedene ruh vermesiyle yaratlmtr:Hani Rabbin meleklere: "Gerekten Ben, amurdan bir beeryaratacam" demiti. "Onu bir biime sokup, ona ruhumdanflediim zaman siz onun iin hemen secdeye kapann." (SadSuresi, 71-72)Andolsun, Biz insan, szme bir amurdan yarattk. (Mmi-nun Suresi, 12)Dikkat edilirse ayetlerde insann -evrimcilerin iddia ettii gibi-

"maymundan" veya bir baka canl trnden deil, cansz bir maddeolan amurdan yaratld zellikle belirtilmektedir. Allah cansz a-muru mucizevi bir biimde insana dntrm ve bu bedene ruhflemitir. Bunda hibir "hayali evrim sreci" yoktur, Allah'n doru-dan mucizevi bir fiille yaratmas vardr. Nitekim Allah'n aadakiayette bildirdii "iki elimle yarattm" eklindeki mteabih ifade de,insann dorudan Allah'n kudretiyle yaratldn gsterir:

(Allah) Dedi ki: "Ey blis, iki elimle yarattma seni secde et-mekten alkoyan neydi? Byklendin mi, yoksa yksekteolanlardan m oldun?" (Sad Suresi, 75)Ksacas Kuran'da insann ve canllarn yaratl hakknda hibir

"evrim" aklamas yer almamakta, aksine tm canllarn ve insannAllah'n mucizesi olarak su ve toprak gibi cansz maddelerden yara-tld bildirilmektedir.

Ayrca Allah Kuran'da nemli bir gerei yle haber verir:Andolsun, insan Biz yarattk ve nefsinin ona ne vesveselervermekte olduunu biliriz. Biz ona ahdamarndan daha yak-nz. Onun sanda ve solunda oturan iki yazc kaydederler-ken. O, sz olarak (herhangi bir ey) sylemeyiversin, mutla-ka yannda hazr bir gzetleyici vardr. (Kaf Suresi, 16-18)Rabbimiz'in bildirdii gibi her insann yannda iki yazc melek

durmaktadr. Bu da ilk insann var olduu gnden bu yana dnyadatm insanlarn Allah'a kullukla sorumlu olduunu gstermektedir.


37/218

35

HARUN YAHYA

Bir maymun dnyada imtihan olmadna, sorumluluu olmadnagre bu nasl olmaktadr? nsann evrimle meydana geldiini iddiaedenler, henz insan tam uurlu ve sorumlu hale gelmeden nce ikiyazc melein yannda durmasn nasl aklayabilirler? Allah'n Ku-ran'da bildirdii bu gerekten de anlyoruz ki, Allah ilk insan yery-zne bugnk akl ve uur ile yerletirmi, yannda yazc meleklerigrevlendirerek, onlar insann yeryzndeki tm fiillerinin kayde-dilmesine vesile klmtr.

slam Tarihindeki Materyalist Akmlar, Yunan Felsefesinin EtkisidirKuran'da evrime dair hibir aklama olmamasna karn slam

tarihinde, eski Yunan felsefesinden etkilenerek, bu felsefedeki mater-yalist ve evrimci eleri benimseyen ve sonra da bunu Kuran'a uy-gun hale getirmeye alanlar olmutur. Bu evrimci yorumlarn sa-hipleri, zellikle Basra evresinde faaliyet gsteren hvanussafa adlcemaattir. slam dnyasnda gelimesine ramen slam'n temel esas-larndan uzaklaan bu topluluk, Eski Yunan felsefesinden etkilenmive bu felsefeyi st kapal bir sembolizm ile ifade etmitir. Eski Yu-nan'n bir retisi olan evrim teorisini slam dnyasna tayanlar da,asl olarak hvanussafa mensuplardr. smailiye mezhebine balolan bu cemaat, baz ynlerden masonlua benzemektedir ve ne il-gintir ki gnmzdeki masonlar bu dernekten vgyle sz ederler.rnein hem Trkiye'deki nl mason stadlarndan biri hem de ko-yu din kart olan Selami Inda yle yazmaktadr:

slam dnyasnda adeta masonluun karl olan hvanussafa derne-i vard. Abbasiler zamannda Basra'da kurulan bu gizli dernek, 52 b-yk fasiklden oluan bir ansiklopedi yaynlamt. Bunlarn 17'si Do-

a Bilimleri'ni ierir. Bu fasikllerde Darwinizm'e ok benzeyen bilim-sel aklamalar vardr. Bunlar spanya'ya kadar yaylm ve Bat'da d-nr evresini etkilemitir.6


38/218

36

DARWIN'N VARSLERNE

hvanussafa vastasyla Eski Yunan'dan slam dnyasna tananevrimci fikirler, dnemin baz Mslman dnrlerini de etkilemitir.Bu dnemde, slam dnyasnda, sadece evrim teorisini savunan deil;materyalizme inanan, ahiretin varln inkar eden, Allah'n olaylar hak-kndaki bilgisinin sonsuz olduunu takdir edemeyen ksacas sapkngrlere kaplan dnrler de olmutur. Bugnn Mslmanlarnn bu yanl dnceleri rnek almalar deil, bunlardan ibret almalar ge-rekir.

Nitekim slam dn-yasna szan sz konusuYunan felsefesini, Bykslam alimi mam Gazali,son derece aklc bir bi-imde rtmtr. Ga-zali, el-Mnkz mine'd-da-lal adl eserinde, evrimcihvanussafa'y da doru-dan eletirmi, Eski Yu-nan dncesinden etki-lenen sapkn bir felsefeyisavunduklarn akla-mtr. Fedaih-ul-Batniyye

adl eserinde ise, hva-nussafa'nn da dahil ol-duu smailiye mezhebi-nin retilerinin arpkl-n ortaya koymutur.

Evrim teorisi, antik Yunan felsefecile-rinin bir retisiydi ve tamamen batlinanlara dayanyordu.


39/218

37

HARUN YAHYA

Materyalist Telkinlere AldanmamakBata da belirttiimiz gibi, slam'la Darwinizm'i uyuturma aba-

s, materyalistlerin Darwinizm'i topluma kabul ettirebilmek iin kullan-dklar bir taktiktir. Mslmanlarn bunun bilincinde olmalar gerekir.

Evrimcilerin "din ile bilimi kartrmayalm, inan ayr, evrim ko-nusu ayr" eklindeki mantklar da yine Mslmanlarn yaptklarfikri mcadeleyi zayflatmak amaldr. Bu mant ne srenlerin aslvermek istedikleri mesaj; "bir gerek dnya vardr ve bu bilimle anla-lr ve bilim bize yaratl diye bir ey olmadn gsterir, ama iste-yen kendi kiisel gr iinde dilediine inanr" telkinidir. Bu byk bir aldatmacadr. Allah'n evreni ve canllar yaratm olduu, bilimseldelillerin gsterdii "apak bir gerek"tir. Evreni saran her detayAllah'n yaratnn bir delilidir. Asl olarak evrim hibir delile dayan-mayan batl bir inantr ve ancak kiilerin "zel inanc" olarak deer-lendirilebilir. Mslmanlar, "hakikati" materyalist felsefenin egemen-liine veren, buna karlk yaratl gereini sadece bir "kiisel inan"olarak gstermeye alan bu aldatc telkine kar bilinli olmaldrlar.

Bu telkini yenmek ise kolaydr. Sadece aklc ve saduyulu d-nmek, bilimi materyalizmle eit sanan dogmadan kurtulmak ve bi-limin gerek sonularn incelemek yeterlidir. Bunu yapan herkes, yer-yzndeki yaamn kkeninin yaratl gerei olduunu grecektir.

Allah'n esiz yaratn ve tm kainat saran kusursuz sanatnderin derin dnmek, Kuran'a kuvvetle sarlmak ve Kuran ayetle-rinde bildirilen gerekleri kavramak bu olumsuz etkilerden kurtul-mann en kolay yoludur.

1.Cumhuriyet Bilim TeknikEki, 27 ubat 1999, s.152. Gertrude Himmerfarb,Darwin and the Darwinian Revolution, s. 3813. William Provine,No Free Will, Chicago: University of Chicago Press, 1999, s. 1234. mer Nasuhi Bilmen, Kuran' Kerim'in Trke Meali Alisi ve Tefsiri, 8.cilt, s. 39155. mam Taberi,Taberi Tefsiri, 6.Cilt, s.26846. Dr. Selami Inda, Masonluktan Esinlenmeler, stanbul 1977, ss. 274-275


40/218

38


41/218

39

empodergisinin 2 Ekim 2003 tarihli saysndaslam'la Darwinizm'i badatrma abasnagiriilmi, lahiyat akademisyenin g-rleri dorultusunda, canllarn evrimle or-taya kt iddiasnn slam'a aykr bir ynolmad ileri srlmt. Biz, grleriTempo'da yer alan sz konusu hocalarmzasaygmz belirtmekle birlikte bu badatr-

mann yanlln delilleriyle bir nceki blmde gstermitik.nk bu iddialarn aksine Kuran ve bilim Darwinizm'i aka ya-lanlamaktadr. AncakTempohaberinin, Kuran ve bilim ndakiyanllklarnn dnda, gn na karlmas gereken nemli birzellii vardr. Bu haber, propaganda amac gtmektedir.

nl Amerikal dilbilimci ve siyasi yorumcu Noam Chomsky,Gerekli llzyonlar: Demokratik Toplumlarda Dnce Kontroladl kita-

bnda, toplum zerinde yrtlen sistemli "dnce kontrol"n elealr. Buna gre etkin medya kurulular, kamuoyunu belli konulardakendi izgilerine ekebilmek iin titizlikle uygulanan bir telkin stratejisi izlerler. Bunun ad "Rza retme Stratejisi"dir. Gerekte,Tempodergisindeki yaz da uzun vadeli bir stratejinin basit bir aamasdr.imdi, bu ama dorultusunda kamuoyunu kademe kademe evrimteorisine "raz etme" stratejisine k tutalm. lk yaplmas gereken,

yazdaki yanl bilgilendirmeleri ortaya karmaktr:


42/218

40

DARWIN'N VARSLERNE

1. Tempo Dergisi Gerei arptmaktadr: Evrim TeorisiniSavunanlarn Says Hzla Azalmaktadr

Yazy hazrlayan Okan Konuralp konuya u cmleyle girmektedir:

"Evrenin ve evrende hayatn srdren tm canllarn bir evrim sonucuyaratld dncesi, her geen gn daha fazla taraftar buluyor."Aslnda gerekler tam zt yndedir. Evrim teorisi her geen gn ta-

raftar bulmak bir yana, tam aksine hzla taraftar kaybetmektedir.

ABD'nin ve dnyann en nl bilim kurulularndan biri olan Smitsoni-an Institution'da grev yapan ve bizzat kendisi de evrimci olan biyologEgbert G. Leigh, evrim teorisinin gnmzdeki durumunu net bir ekil-de ortaya koymutur. Leigh, evrimci literatrn yaynlarndan"Trendsin Ecology and Evolution"isimli bilim dergisinde unlar yazmtr:

"Modern evrimsel sentez ou biyolou doal seleksiyonun uyumlandr-c evrimde tek dorudan etki olduuna ikna etmiti. Ancak bugn, sentez-le ilgili memnuniyetsizlik olduka yaygn olduundan yaratl savunan-larla anti-Darwinistler oalyor. Sentezin ana problemi, rastgele mutas-

yonlarn doal seleksiyonun gzlemlen-mi uyum seviyelerini aklayabilmede(veya bunun iaretlerini gstermede) ye-tersiz oluudur."1

Hibir bilimsel kanta sahip ol-

mad halde uzun yllar bir dogmaolarak desteklenmi olan evrim te-orisinin, modern bilimin bulgularkarsnda taraftar kaybetmesi elbette son derece doaldr. Doalolmayan ey, birtakm evrelerin bunu grmezlikten gelerek, srar-

la topluma aksi ynde bir imajizmeye almalardr.


43/218

41


44/218

42

DARWIN'N VARSLERNE

2. "Teistik Evrimcilik" Tezinin Yz

Bat toplumlarnda "Teistik Evrim" modeli ad verilen bir inanvardr. Teistik evrimi savunanlar ayn zamanda Hristiyan olduklarnda belirtirler. Ancak "Teistik Evrimciler"in dikkat eken iki zellii var-dr:

Birincisi, bu insanlar kendilerine sorulduu zaman hem evrimihem de Allah'n varln kabul ettiklerini sylerler. Ancak yaz ve

sylemlerinde garip bir eliki ortaya koyar ve daima evrimi savun-duklar halde Allah'n varln dile getirmez, O'nun varlnn delil-lerini gstermeye almazlar.

kincisi, canlln rastlantsal olarak ortaya kp gelitiini sa-vunan ve Allah'n varln inkar eden materyalist-ateist evrimciler-le hibir ekilde fikri mcadeleye girmezler. Hatta onlar da canllaklamada tpk ateist evrimciler gibi rastgele mutasyon ve doalseleksiyon gibi hayali glere dayanrlar. ABD'de Darwinizm aleyh-tar en etkili hareketin liderlerinden biri ve ayn zamanda teoloji vematematik doktoru olan William Dembski, teistik evrimcilerin sa-vunduu evrimle, ateist-materyalist evrimcilerin savunduu evrimmodelinin ayn olduunu yazar. Ksacas teistik evrimciler Allah'nvarln gstermek niyetiyle deil, ateizmin temel dayana olanevrim teorisini dindarlara benimsetmek niyetiyle hareket ederler.

Burada bir hatrlatma yapmak ve yanl anlamaya yol ama-mak iin bir noktann altn izmek istiyoruz.Tempodergisinde yeralan rportajlarda baz yanlglara dlerek evrim savunulmakla birlikte bunun Allah'n dilemesiyle olduu da sk sk dile getiril-mektedir Bizim amacmz bu yanlgya denleri yermek deil,Tem-pove Hrriyet'in bilinli veya bilinsiz bir ekilde oynadklar oyu-nu ortaya karmaktr.

Baz evrimcilerin "Teistik Evrim" izgisini desteklemelerinin ne-deni, kendilerinin "Teist" olmalar, yani Allah'a inanmalar deil, "Te-istik Evrim" izgisi sayesinde materyalist evrim teorisini daha kolayyayabileceklerini dnmeleridir.


45/218

HARUN YAHYA

43

3. Darwinistlerin Sonuca Ulamayacak "ki Takm" Stratejisi

Sz konusu taktii biraz daha iyi anlamak iin Darwinizm'indnyaca nl eletirmenlerinden Phillip Johnson'n yapt bir tespi-ti aktarmak faydal olur. Bu taktik, Allah inancn toplumdan uzakla-trmak iin izlenen ikili stratejinin bir ayadr.

Johnson, Amerikan futbolundan esinlenerek, "Two Platoon Stra-tegy-ki Takm Stratejisi" ismini verdii ve Amerikan Bilimler Akade-

misi'nce izlenen bu stratejiyi yle aklar:"Amerikan Bilimler Akademisi"nin evrimin dinsel uygulamalaryla il-


46/218

44

DARWIN'N VARSLERNE

gili tutumu, Amerikan futbolundaki iki-takm sistemine benzer. Evrim biliminin nde gelen isimleri gerek inanlarn rahata syleyebilecek-lerini hissettikleri zaman, Edward O. Wilson, Richard Dawkins, DanielDennett, Carl Sagan, Steven Pinker, Stephen Jay Gould, Richard Le-wontin ve dierleri, dindarlarn protestolarn susturmak amacyla,[materyalist anlaya dayal] bilimin otoritesine dayanarak Allah'nvarln aka ve saldrgan bir slupla inkar ederler.

Bunlar hcum takmdr ve Ulusal Bilimler Akademisi bu dnya gr-ne verilen destee kar hibir itiraz ortaya koymaz. Ancak bilimselsekinler dier zamanlarda, [szde] "evrim gerei"nin okutulmasnsrdrmeli ve bir yandan da, hcum takmnn sylediklerinin ne an-lama geldiinin farknda olarak, bilim eitmenlerinin, eldeki verileringstermedii bir dnya gr telkin ettiklerini savunan dindar muha-

Tempodergisi ve baz benzeri yaynlar, Msl-

man evrimcilik tezinidestekleyerek, dindarla-

rn, Allah'n varln in-kar eden materyalist fel-sefeye dayal evrim teori-sine verdii tepkinin id-detini azaltmaya al-maktadr. Baz Msl-manlarn bu oyuna gel-

memeleri, Kuran ayetleri-ni ve bilimsel verileri da-

ha dikkatle incelemelerison derece nemlidir.


47/218

45

HARUN YAHYA

fazakarlarn ykselttii itirazlardan korumaldrlar. tirazlar ihmal edi-lemeyecek kadar fazla sayda ve etkili olduu zaman, bu sefer savun-ma takm devreye girer. O zaman bizlere aslnda bilim adamlarnn da(bir anlamda) dindar olduunu... evrimciliin ateizm anlamna gelme-diini sylerler. Savunma takm iini yapar yapmaz hcum takm sa-haya kar ve bilimin ateizmi kantladn iddia ederler."2

Johnson'n aklad stratejinin benzerini burada da grrz:Mslman evrimcilik tezini desteklemekle, Allah'n varln inkareden materyalist felsefeye dayal evrim teorisine verilen tepkinin id-deti azaltlmaya; srdrlen ateist-Darwinist propaganda rahatlatl-maya allmaktadr. Bu taktii izleyecek olan davran, Johnson'undikkat ektii gibi, toplumun nabzna gre Darwinizm propaganda-snn iddetini artrmaktr.

4. Allah nanc ve Evrimi Badatrma abasnn Hedefive Muhtemel Uygulamalarimdi, nceki sayfalarda k tuttuumuz "Allah inanc ile evrim

birbiriyle atmyor" propagandasyla kamuoyunda oluturulmakistenen izlenim zerinde biraz dnelim. Kamuoyunun evrim teori-sine raz olmas, Darwinistlerin bilimden alamadklar destei, toplu-mun baz kesimlerinden almalar anlamna gelecektir. Darwinistler,

ite bu hedefe ulama peindedirler.Evrim teorisinin bilimsel dayanaktan yoksun, felsefi nedenlerden

tr desteklenen bir teori olduunu anlamak ok nemlidir. ncelik-le bilinmesi gereken nokta udur: Darwinistler Allah'n varln inkarettikleri gibi dinin kendisinin de evrimle ortaya km, insan icad birolgu olduu aldatmacasn savunurlar. Topluma yaplan Darwinizmpropagandasnn ana amac da insanlara Allah'n varln ve Kuran'da

retilen ahlak unutturmaktr. rnein Darwinistler insan davranla-rnn kkenini hayvan davranlarnda ararlar, insan yaamna szde


48/218

46

DARWIN'N VARSLERNE

doa kanunlarna gre bir aklama getirmeye alrlar. Bu sapkn r-neklerden bazlar, erkeklerde szde evrim srecinden kalan tecavzeilimiyle, genlerde grlen uyuturucu alkanlnn szde evrimsrecinde beyinde ortaya kan dl-keyif merkeziyle ilgili "doal"

davranlar olduu propagandalardr. Bu masallar destekleyecek hibir bilimsel bulgu olmad bilinmektedir ve bunlara sadece din ahla-kna muhalif bir dnya gr meydana getirmek iin bavurulur.

Evrim teorisini baz Mslmanlarn kabul etmi olduu bir top-lumda, Darwinistler, yalanlarn ortaya karacak olan dier Msl-manlara "bakn bu davranlara yol aan biyolojik yaplarn evrimleortaya ktn herkes kabul ediyor, buna itiraz anlamsz" diyebile-cekleri bir zemin kazanm olacaklardr. Mslmanlarn bu tehlikeyekar dikkatli olmas gerekmektedir.

Mslman evrimciliigndeme getirenlerin or-taya attklar bir baka id-dia ise, Darwin'in Allah'a

inanan dindar bir kiiolduudur. Oysa, Darwin

Allah'n varlnainanmyordu ve bunu zel

mektuplarnda ok ak bir ekilde ifade ediyordu.


49/218

47

HARUN YAHYA

5. SonuHem Kuran hem de bilim, Darwinizm'i yalanlamaktadr. Msl-

manlar Darwinizm'in Allah inancna aykr bir ideoloji olduununfarkndadrlar ve evrim teorisini kabullenme yanlgs ancak kk bir kesimle snrldr. Bundan sonra da Allah'a kalpten iman edenler,gerek Darwinistlere, gerek Darwinizm'i savunmaya kalkan Msl-manlara evrim teorisinin geersizliini anlatp gstermeye daima de-vam edeceklerdir.

Evrim savunucularn, amatrce arptmalarla evrim teorisinintaraftarlarn fazla gsterme giriimlerini terk etmeye ve birbirlerinetamamen zt olan slam'la Darwinizm'i uzlatrma stratejisinden vaz-gemeye aryoruz.

1. Egbert G. Leigh, Jr, "The modern synthesis, Ronald Fisher and creationism," Trendsin Ecology and Evolution, Vol. 14, No. 12, sf.495-498, Aralik 1999, s.492. Johnson P.E.*,The Wedge of Truth: Splitting the Foundations of Naturalism, IntervarsityPress: Downers Grove IL, 2000, ss. 87-88


50/218

48


51/218

49

4 Haziran tarihli ngiliz bilim dergisiNew Sci-entist'te, "Evolution: Five Big Questions" (Ev-rim: Be Byk Soru) balkl bir dosya ya-ynland. Dosya, evrim teorisini savunan beayr bilim adamnn; Michael Russell, And-rew Pomiankowski, George Turner, Paul Ra-iney ve Robin Dunbar'n yazd be makale-den oluuyordu. Trkiye'de iseCumhuriyet

Bilim Teknikdergisi bu makaleleri tercme ederek "Evrim ile lgili 5Soru 5 Yant" bal altnda "yani sz konusu sorularn "yantlanm"olduu izlenimini daha ok vermeye alarak" yaynlad.1

Oysa gerekteNew Scientist'te yazlan makalelerin hibiri, ele al-dklar konuya "cevap" getiremiyorlard. ne srlen tek ey, spek-lasyondu.

Bunlar tek tek ele alalm:

1) "Yaam Nasl Balad?"Evrimin cevaplamas gereken ilk soru yaamn nasl balad

idi. Bu soruyu cevaplama giriiminde bulunan Michael Russell, nce-likle hayatn kkeni konusunda 20. yzyl boyunca ileri srlen ev-rimci tezlerin geersizliini tek tek inceliyordu. Russell'a gre MillerDeneyi ile zdeleen "nce proteinler olutu" senaryosu da, onun ar-dndan popler olan "RNA Dnyas" tezi de, yaamn kkenini ak-lamaktan uzakt. Russell, "Bunlarn hibiri tarafndan ikna edilmideilim" diyordu. Hayatn kkenine dair mevcut evrimci tezlerin hi birinin anlam ifade etmediinin bir itirafyd bu.


52/218

50

DARWIN'N VARSLERNE

Peki Russell'n bir cevab var myd? Varm gibi yazmasna kar-n, yazdklar incelendiinde ortada hibir cevap olmad aka g-rlyordu: "Benim grm o ki, hayatn kkeni biyolojik deil jeolo- jik bir konu" diyor ve sonra da ilkel dnyada "hayatn yap talarn" biraraya getirebilecek baz kimyasal ortamlar hakknda yorumlar ya-pyordu. Russell'a gre okyanus srtlarndaki asidik kaynaklar ya daokyanus zeminindeki alkalin szntlar yaamn kkeni iin ideal or-tamlar olabilirdi. zellikle de alkalin szntlar zerinde duruyor, buortamlarda amino asitlerin, ribonkleik asitlerin ve ekerlerin sentez-lenmi olabileceini ileri sryor ve "bunlarn nkleik asitleri polime-rize etmi ve amino asitleri RNA'ya veya peptidlere dntrmolabileceini" iddia ediyordu.

New Scientist Dergisinde Evrim: Be Sorubalyla yaynlanan dosyada evrimle ilgili

sorulara szde cevaplar veriliyordu. Ancak bu makalelerde de anlatlanlar,gerekler yerine evrimcilerin her zaman bavurduu speklasyonlard.


53/218

51

HARUN YAHYA

Ancak bu jeo-kimyasal senaryonun hayatn kkenine dair ev-rimcilere kazandrd hibir ey yoktur.

Olamaz da. nk Russell'n anlamazlktan geldii ok nemli bir gerek vardr: Hayatn kkeni, hayat mmkn klan kompleks bilginin nasl ortaya kt sorusuyla ilgilidir. Canl organizmalardakullanlan basit organik molekllerin -yani Russell'n szn ettiiamino asitlerin, ribonkleik asitlerin ve ekerlerin - var olup olmama-s, hibir nem tamaz. Tm dnyann amino asitlerle ve dier orga-nik molekllerle dolu olduu gsterilse bile, yine canl bir organiz-mann kkeni hakknda hibir ey sylenmi olunmaz. Bu, bir gkde-lenin kendi kendine olutuunu iddia eden bir insann, "bakn heryerde drt keli talar var, demek ki gkdelen bunlarn biraraya gel-mesiyle kendiliinden olumu" gibi hayali bir "kant" ne srmesin-den farkszdr.

Cevaplanmas gereken, DNA'da veya RNA'da kodlu olan genetik bilginin nasl ortaya kt, bu bilgiyi okuyan enzimlerin nasl olutu-u ve canl bir hcreyi var eden dier molekler tasarmlarn nasl varolduudur. Russell'n ne srd "jeoloji-merkezli bak as" bunla-rn hibirine en ufak bir aklama getirmemektedir. Dolaysyla hayatnkkeni sorusu evrimciler iin cevapsz kalmaya devam etmektedir.

2) "Mutasyonlar Evrime Nasl Yol Aamaz?"New Scientist'in be sorusundan ikincisi budur. Ama aslnda so-

runun "mutasyonlar gerekten evrime yol aar m" diye sorulmasdaha tutarl olurdu. nk neo-Darwinizm'in iki mekanizmasndan biri olarak ne srlen mutasyonlarn "evrim" saladklar, yani can-llara yeni genetik bilgi kazandrdklar bugne kadar hi gzlemlen-memi, hibir kantna rastlanmam bir dogmadan baka bir ey de-ildir.

Sorunun ve "cevab"nn yazar Andrew Pomiankowski'nin bu


54/218

52


55/218

53


56/218

54

DARWIN'N VARSLERNE

umutsuz konuda evrim adna bulduu tek are ise, hemen hemen tmcanllarda yer alan ve genel vcut plann belirleyen Hox genler zerin-de speklasyon yapmaktr. Bu genlerin varl bir gerektir ve bunlaraisabet eden mutasyonlarn canllar zerinde byk morfolojik deiik-liklere yol at da bilinmektedir. Ama tm bunlarn evrim teorisinekazandrd hibir ey yoktur. nk Hox genler zerinde gerekleenmutasyonlarn gzlemlenen etkisi de, dier mutasyonlarnkiyle ayn-dr: Genetik bilgi kayb, deformasyonlar, sakatlklar.

Hox genleri etkileyen mutasyonlarn evrim saladna, canl tr-lerini gelitirdiine ve yeni trler, snflar, takmlar, filumlar rettiineinanmak iin, nce kr krne evrim teorisine inanmak gereklidir.Konuya bylesi bir dogmatizmle deil de, n yargsz olarak bakanherkes, ne Hox genlerdeki ne de genomun bir baka noktasndaki mu-tasyonlarn evrim salamayacan grecektir.

3) "Yeni Trler Nasl Oluur?"

Bu soruyla ilgilenen George Turner, konuya bir dizi itirafla bala-maktadr:

"Yakn zamana kadar, trlerin nasl olutuunu bildiimizi sanyorduk.nanyorduk ki, sre hep poplasyonlarn tamamen izole olmasyla balar. Poplasyon bir tr ciddi genetik "darboaz"dan getikten sonra

oluur; rnein hamile bir dii uzaktaki bir adaya srklendii ve yav-rular birbirleriyle iftletii durumlarda.

"Kurucu etkisi" denen bu modelin gzellii, laboratuvarda test edilebil-mesiydi. Ama gerekte, tutmad. Evrimci biyologlarn en iyi abalarnakarn, hi kimse kurucu bir poplasyondan yeni bir tr yaratmann ya-nna bile yaklaamad. Dahas, bildiimiz kadaryla, insanlarn az say-daki organizmay yabanc ortamlara brakmalar sonucunda da hi bir

yeni tr olumad."Bu, "trlerin kkeni" konusunda bir yzyl akn sredir korunma-ya allan Darwinist dogmann iflasnn itirafdr. nemli bir itiraftr.


57/218

55

HARUN YAHYA

Ancak Turner, tahmin edilebilecei gibi, Darwinizm'e inancnsrdrmeye kararldr ve yeni speklasyonlar aray iindedir. Malze-me edindii rnekler ise, Kanada gllerindeki stikcleback balklar veAfrika'nn byk gllerindeki cichlid balklarndaki "trleme" rnek-leridir. Ancak bunlarn hepsi, evrimci biyologlarn "mikroevrim" de-dikleri, fakat herhangi bir evrimin sz konusu olmad, yani yeni birgenetik bilgi retiminin gereklemedii olaylardr. Bu olayda sadecemevcut bir trn farkl varyasyonlar oluur, canllar eitlenip bakacanllara dnmezler. Varyasyonlarn "makroevrim" salamad, ye-ni organlar, yeni zellikler, yeni vcut planlar ortaya karamayacaise bilinen ve evrimciler tarafndan da kabul edilen bir gerektir. Dola-

ysyla Turner'n ele ald "trler nasl oluuyor" sorusu,evrimciler asndan cevapsz kalmaya de-

vam etmektedir.


58/218

56

DARWIN'N VARSLERNE

4 ve 5: Dogmann zerine Yaplan Speklasyonlar

New Scientist'te "be byk soru" olarak ele alnan sorularndrdnc ve beincisi ise, evrimi zaten tartmasz bir dogma olarakkabul etmi kiilerin, bu dogmadan yola karak yaptklar spek-lasyonlardr. Drdnc soruda Paul Rainey "Evrim ngrlebilirmi?" diye sormakta, yani inand bu hayali srecin belli bir ynolup olmadn sorgulamaktadr. Beinci soruda ise Robin Dunbarhayali evrim srecinin belli bir aamasnda Allah inancnn ortayaktn ileri srmekte ve bu gerek d iddiasna dayal yorumlaryapmaktadr.

Sonu:lgintir ki, "evrimin be byk sorusu" balyla teoriyi ele alan

New Scientist, bugn dnyada teori aleyhinde eletiri getiren bilimadamlarnn gsterdii kantlarn ve yaptklar itirazlarn hemen hibirine deinmemitir. rnein;

ndirgenemez kompleks yaplarn kkeni nasl aklanabilir?Tm canl filumlarnn Kambriyen devirde aniden ortaya k-

mas nasl aklanabilir?Fosil kaytlar, neden Darwin'in ngrd ara formlardan

tek bir tanesini dahi ortaya karmamaktadr?Canlln kkenindeki en nemli unsur olan "bilgi" nasl

aklanabilir? gibi kritik sorular,New Scientisttarafndan tmylegrmezlikten gelinmektedir.

Ama bir tehlikeyi grmezlikten gelmek, onu ortadan kaldrmaz.Evrimcilerin gerekleri gzard etmesi de Darwinizm'e ynelen

tehlikeyi ortadan kaldrmaya yetmeyecektir. nk evrimciler iin bu tehlike dorudan bilimin kendisidir. Darwinizm, bilimin ortayakoyduu bulgular kullanlarak yklmaktadr ve Darwinist kaynakla-rn tarafl yaklamnn bunu gizlemesi mmkn deildir.


59/218

57


60/218

58


61/218

59

rriyet Bilimdergisi,Discoverdergisinin insannszde evrimiyle ilgili bir dosyasn aynen ter-cme ederek yaynlam ve insann maymun benzeri canllardan geldii masaln sanki bi-limsel bir gerek gibi gstermeye almtr.

Oysaki evrim masalnn hibir bilimseldayana olmad, Darwinizm'in sadece ate-

izm uruna ayakta tutulmaya alld bilinen bir gerektir. Kimi ev-rimci bilim adamlar bile, ellerinde bilimsel bir delil olmadn, sadecemateryalist felsefe nedeniyle bu teoriyi savunduklarn ifade etmektenekinmemektedir. rnein evrimci antropolog Dr. Michael Walker, "Ka- bul etmeliyiz ki, birok bilim adam ve teknoloji uzmannn Darwin te-orisini ikna olmasalar da onaylamalarnn tek nedeni, bu teorinin Yara-tc'nn varln reddetmesidir" demitir.1

Evrim Masalnn Tek Bir Kant Bile Yoktur"nsann evrimi" masal da, evrim teorisinin dier iddialar gibi,

sadece Allah'n yaratn kabul etmemek uruna, hibir bilimsel te-meli olmadan kr krne savunulan bir hurafeden ibarettir. nsanniddia edildii gibi maymun benzeri ilkel canllardan evrimletiinigsteren hibir fosil ya da bir baka kant yoktur. Darwinistler 150 yl-dr dnyann drt bir yann kazmakta ama umduklar fosillere hibir zaman ulaamamaktadrlar. nk yeryznde, umduklar gibievrimsel bir sre yaanmamtr. Evrimci fosil uzman David Pilbe-


62/218

60

DARWIN'N VARSLERNE

am, bunu yle itiraf eder: "Farkl bir bilim dalndan zeki bir bilimadamn getirseniz ve ona elimizdeki yetersiz delilleri gsterseniz, ke-sinlikle 'bu konuyu unutun; devam etmek iin yeterli dayanak yok'diyecektir."2

nsann evrimi iddiasnn hayali olduunun nemli bir gster-gesi, bulunan yeni fosillerin iddiay desteklemek yerine elikili ha-le getirmesidir. ABD'nin en nde gelen paleontologlar arasnda yer


63/218

61

HARUN YAHYA

alan Harvard niversitesi'nden Niles Eldredge ve Amerikan DoaTarihi Mzesi'nden Ian Tattersall, bu konuda u nemli yorumuyapmlardr:

Canllarn evrimsel tarihlerinin bir keif meselesi olduu dncesi, birefsanedir. Eer yle olsayd, ne kadar ok fosil bulursak, insann evri-mi hikayesinin de o kadar ak hale gelmesi gerekirdi. Oysa eer bir eyolduysa, bunun tam tersi olmutur.3

Konunun uzman olan dier pek ok evrimci de, aslnda savun-duklar teori hakknda son derece ktmser dncelere sahiptirler.rneinNaturedergisinin bilim yazar Henry Gee, "insann evriminedair fosil "kant" hi yoktur ki kk bir kutuya ssn" der ve yledevam eder:

Ata-torun ilikilerine dayal insan evrimi emas, tamamen gereklerinsonrasnda yaratlm bir insan icaddr ve insanlarn n yarglarna g-

re ekillenmitir... Bir grup fosili almak ve bunlarn bir akrabalk zinci-rini yansttklarn sylemek, test edilebilir bir bilimsel hipotez deil,ama gece yars masallaryla ayn deeri tayan bir iddiadr-elendiri-ci ve hatta belki ynlendiricidir, ama bilimsel deildir.4

Ksacas "insann evrimi", gerekte var olan bir ey deil, bir "in-san icad"dr. Bu masal icad edenlerin tek amac da, insan Allah'nyaratt gereini reddetmektir. (Allah' tenzih ederiz.)

Delil Olarak Gsterilen Kafataslar, Soyu TkenmiMaymunlara ve Eski nsan Irklarna AittirPeki Hrriyet Bilim'de sz edilen kafataslar nelerdir? Bu fosil-

ler kimlere aittir?Bu kafataslarnn bir ksm ( Australopithecusve H. habilisolarak

adlandrlanlar) soyu tkenmi baz maymun trlerine aittirler. Di-

erleri ise ( H. ergaster, H. erectusolarak adlandrlanlar) eski alardayaam farkl insan rklardr. Bugn nasl baz insan rklarnn ken-dilerine zg iskelet ve kafatas yaplar varsa, gemiteki bu rklarn


64/218

62

DARWIN'N VARSLERNE

da baz kendilerine zg yaplar vardr. Ama bunlarn hepsi de bi-zim gibi insandr. Zaten yaplan arkeolojik almalar, sz konusu eneski insan rklarnn da kltre sahip olduklarn gstermitir.

Evrimciler, kendi n yarglar gereince, soyu tkenmi may-munlarn ve baz insan rklarnn kafataslarn ard ardna dizerek birhayali "evrim aac" oluturmaya almaktadrlar. Ama bilimsel ka-ntlar buna da izin vermemektedir. Bulunan her yeni fosil, 100 yldrsavunulan hayali "evrim aac"n biraz daha kertmektedir. Bunuevrimciler de kabul etmektedir. Hrriyet Bilimde evrimin artk "al-ya benzediini" yazmaktadr. Bu, "fosiller karmakark, buradan birevrim emas karamyoruz" itirafnn farkl ekilde ifade ediliidir.

Medya Propagandasnn YzOrtada gerek bir "evrim sreci" olmad iin, evrim teorisinin

her detay tartmal, belirsiz ve delilsizdir. Elde hibir kant olma-d iin, teorinin tek malzemesi, kendine inanm kimselerin hayalgcdr. Bu nedenle de evrimci uzmanlar birbirleri ile srekli uz-lamazlk ve eliki iindedirler. Ancak Hrriyet Bilimgibi halka y-nelik evrimci yaynlar, bu elikileri gizlemeyi ve evrim teorisinisanki bilim dnyasnca ortaklaa kabul edilen bir gerek gibi gs-termeyi tercih ederler.

Evrim teorisinin iine dt kmaz zenle gizler ve kitlele-re hep "evrim teorisinin her gn yeni bir kantnn bulunduu"nutelkin ederler. Yale ve California Berkeley niversitelerinde ykseklisans ve doktora yapm Amerikal bir biyolog olan Jonathan Wells,"Evrimin konlar: Evrim Hakknda rettiimiz Pek ok ey NedenYanl?"adl 2000 yl basm kitabnda bu propaganda mekanizma-sn yle zetler:

"Toplumun geneli, insann kkeni hakkndaki derin belirsizlie dair bi-limsel uzmanlarn yaptklar aklamalardan ok nadiren haberdar edi-lir. Bunun yerine, u veya bu kimsenin en son teorisi ile besleniriz ve bi-


65/218

63

HARUN YAHYA

ze bizzat paleoantropologlarn bunun zerinde anlaamadklar gere-i aktarlmaz. Ve tipik olarak, teori maara adamlarnn veya "bol mak-yajl" insan atalarnn hayali resimleri ile sslenir... Grnen odur ki, bi-limin hibir alannda bu kadar az bir malzeme zerine bu kadar fazla bir kurgu yaplmamtr.5

Evrimciler, soyu tkenmimaymunlar ve baz insan rklarn

kullanarak, hayali bir evrim aac olutur-maya almaktadrlar. Ancak, bilimsel deliller

buna olanak tanmamaktadr.


66/218

64


67/218

65


68/218

66

DARWIN'N VARSLERNE

Bilim Yaratl GstermektedirSonuta, "insann maymunlarla ortak bir atadan geldii" eklin-

deki evrimci hikayenin hibir bilimsel temeli olmad aka anlal-maktadr. Nitekim dier baz bilimsel bulgular, insann dil, dnce,zeka gibi zelliklerinin asla "evrim mekanizmalar" denen kr meka-nizmalarla aklanamayacan, bu gibi zelliklerin insan tm canl-lardan ayrdn gstermektedir.

Ksacas bilim bizlere "nsan tesadfen olumu bir hayvandanibarettir" diye iddia eden evrim teorisinin geersiz olduunu gster-mekte ve insann bugnk zellikleriyle "yaratlm" olduunu kant-lamaktadr. Bu yaratln nasl olduu ise Allah'n insanlara yol gs-terici olarak gnderdii Kuran- Kerim'de yle aklanr:

Yaratan Rabbin adyla oku.O, insan bir alak'tan yaratt.Oku, Rabbin en byk kerem sahibidir;Ki O, kalemle (yazmay) retendir.nsana bilmediini retti. (Alak Suresi, 1-5)

Hrriyet Bilim 'in Evrim Masal, "Bilmiyoruz"tiraflaryla Dolu Hrriyet Bilimkulland balklar ve spotlarda "insann evri-

mi"ni adeta ispatlanm bir bilimsel gerek gibi gstermektedir. An-cak makale okunduunda bu hikayenin hibir aamasnn bilimsel bir kesinlik tamad, tm aamalarn belirsiz olduu kolayca g-rlmektedir.

rnein Hrriyet Bilimmakalesinin "Niin ki Ayamz zerin-de Yryoruz?" balkl ksmnda, u ifadeler dikkati ekmektedir:

Aslnda eski hominidlerin yrme ekilleri hakknda net bir ey syle-

mek zor... Kimse... kesin bir ey syleyemiyor.


69/218

67

HARUN YAHYA

"Modern Akl Nasl Olutu?" balkl ksmda ise yle den-mektedir:

Bilim adamlar hala modern akln ortaya nasl ktn bilmiyor...Dier ksmlarda da yine hep, belirsizlik tayan itiraflar dikkat

ekmektedir:

Beyin boyutlarnn niin bu kadar byd konusuna gelince... pale-oantropologlar bunun nedenleri konusunda fikir birlii iinde deiller.

...Pek ok bilim adam, alet kullanmnn evrimi konusunda kesin birdeerlendirme yapamyor.

Yllardr bilim adamlar Neandertallerin ve H. erectus'un niin ortadankalktn aratryor... pek ok neden zerinde duruldu. Ama bunlarnhibiri kesinlik kazanmad.Bu itiraflardan da anlald gibi, ortada bilimsel kantlarla gs-

terilmi bir "evrim sreci" yoktur. Hrriyet Bilim, itiraf ettii belirsizlii, "Bilim byle ilerler, yeni

sorular ortaya kar ve cevap aranr" gibi bir mantkla geitirmeyealmaktadr. Oysa buradaki mesele, bilimin yeni sorular ortaya -karmas deil, bilimin evrim teorisinin hibir varsaymn desteklemi-yor olmasdr. Darwinist bilim adamlarnn tm abalarna ramenevrim lehinde kant bulamamalarnn ve bu teorinin her alannn "be-

lirsiz" kalmasnn nedeni, teorinin tmyle yanl olmasdr. Yery-znde evrim diye bir ey yaanmad iin, bunun yaandn varsa-yan her tez "belirsizlik" ve "zmszlk" iinde kalmaktadr.

1.Quadrant, Ekim 1982, s. 442. Pilbeam,The Making of Mankind, London, 1981, s. 433. Niles Eldredge, Ian Tattersall,The Myths of Human Evolution, ss. 126-1274. Henry Gee, In Search of Deep Time, New York, 1999, ss. 116-1175. Wells, Icons of Evolution, 2000, s. 225


70/218

68


71/218

69

NNTrktelevizyonu, 2003 Aralk aynda, birsonraki ay "nsann Evrimi" isimli bir belge-sel film yaynlayacan duyurdu. Belgeselintantm spotlarnda maymun-adam kostm-leri giymi oyuncular ekrana tayanCNNTrk, insann atalarnn bu gibi "may-mun-adamlar" olduunu savunan evrim te-orisini sahipleniyordu bylece.

Oysa evrim teorisinin; daha yerinde bir deyimle Darwinizm'in id-dialar, bugn farkl bilim dallarndan gelen pek ok kant ile rtl-m durumdadr. Bu gerei dile getiren eitli dallardan bilim adam-lar, Darwinizm'in; Freudizm ya da Marksizm gibi tarihin plneatlma yolunda olduunu belirtmektedirler. rnein Darwinizm'i ele-tiren nde gelen isimlerden biri olan California Berkeley niversitesiprofesr Phillip Johnson, "Bu teorinin yklnn 21. yzylda mutla-ka gerekleeceini" vurgulamaktadr.1 Johnson ve daha pek ok bilimadam, hayatn kkeninin Darwinizm'in iddia ettii gibi "rastlantsalevrim" deil, Allah'n yarat olduunu aka ifade etmekte ve bu ko-nuda kesin kantlar ortaya koymaktadrlar.

CNNTrkyneticileri ise, bu nemli gelimeleri gz ard ederekgerekleri gizlemektedirler. Bunun en nemli kantlarndan biri, szkonusu kanalda, gerekte Darwinizm'in son yllardaki en yzeysel

propagandalarndan biri olan, "nsann Evrimi" (orijinal ismiWalkingWith Cavemen) belgeselinin "bilimsel bir gerekmi" gibi ekranlara ta-


72/218

70

DARWIN'N VARSLERNE

nmasdr. Oysa birBBCve Discovery Channelortakyapm olan sz konusu belgeselin yzeysellii,evrim teorisini kabul edenlerce bile ifade edil-mektedir.The Sunday Telegraphgazetesindeyaplan bir yorumda,Wal-king With Cavemeniin yle deniyor:

inde gerek ol-mayan bir ger-eksel film. ( A factual program-me without facts)2

Bu blmdeCNN Trk ekranlarnda yeralan sz konusu belgese-lin neden arptmalarla, bilimsel hatalarla dolu,ii bo bir "Darwinizmpropagandas" olduu-nu inceleyeceiz. Amac-mz, evrim teorisinin bi-limsel dayanaklardan t-myle yoksun bir dogmaolduunu bir kere dahagstermektir.

Fosilleri inceleyen her evrimci,kendi hayal gcnn geniliine

bal olarak farkl senaryolarretebilmektedir.


73/218

71

HARUN YAHYA

"Maymun-Adamlar"n Yznsann Evrimi(Walking With Cavemen) belgeselinin en dikkat

ekici yn, izleyici zerindeszde "Evrim vardr"

etkisi oluturmakiin maymun-adam kostm-leri giydirilmiaktrlerin varl-

dr. Belgeselinneredeyse tmn-

de farkl trlere aithayal rn "maymun-

adamlar"n bedenleri, dahas bun-larn sosyal yaamlar hatta duygu-lar ve hrslar, izleyiciye tarihsel birfilm havasnda aktarlmaktadr.

Oysa gerekten byle canlla-rn var olduuna dair elde somuttek bir tane bile bilimsel kant yok-tur! Nitekim belgesel de, bilimselkantlardan deil, evrim teorisininvarsaymlarndan yola klarak ha-zrlanmtr. Bunu yle izah edebi-liriz:

1) Belgeselde canlandrlan Australopithecus afarensis(Lucy), Ho-mo habilis, Paranthropus boisei, Homorudolfensis, Homo erectus, Homo he-

idelbergensisgibi snflamalara aitfosil kalntlar, ok az sayda ve be-


74/218

72

DARWIN'N VARSLERNE

lirsizdir. rnein Homo habilis'e ait fosil kalntlar, birka kafatasparas ve birka iskelet kemiinden ibarettir. Bunlardan yola kla-rak bir canlnn nasl bir yaam srd, ne gibi ilerle urat, netr aletler kulland, neler yedii gibi detaylarn belirlenmesi mm-kn deildir.Naturedergisinin editr Henry Gee'nin 2001 ylndaki bir makalesinde belirttii gibi, "nsann evrimsel tarihi ile ilgili fosilkantlar danktr ve birbirinden ok farkl yorumlarn malzemesi

olabilir."3

Nitekim,CNNTrk'te yaynlanm olanWalking With Cave-men belgeselinde de, sadece Darwinizm'in n kabullerine uyan yo-rumlar yaplm, evrimci yorumlara uymayan, ancak ok ak olan bi-limsel gerekler izleyicilerden gizlenmitir.

2) nsann kkeni hakkndaki fosil kaytlar bata da belirttii-miz gibi ok zayftr, birka kemik parasWalking With Cavemen bel-geselinde tasvir edilen "maymun-adam" portrelerini destekleyemez.

Sz konusu fosiller sadece kemik paralardr ve kemik paralarna baklarak bir canlnn derisinin tyl olup olmad; burnunun, gz-lerinin, dudaklarnn veya kulaklarnn ekli hakknda bir karara va-rlamaz.Walking With Cavemen belgeselinde, tespit edilmesi oldukazor olan sz konusu "yumuak dokular", tamamen keyfi bir biimdeDarwinizm'in n kabullerine gre ekillendirilmitir.

3) Walking With Cavemen belgeselinde gsterilen "sosyal" sahneler

ise tamamen hayal rndr. Elbette hi kimse 5 milyon yl nce yaa-m bir maymun trnn bireyleri arasndaki kavgalar, hrslar ya daaile yaam hakknda bir ey bilemez. Belgeselde bunlara byk arlkverilmi, kimi zaman izleyiciyi duygusal olarak etkilemeyi amalayan"dramatik" sahneler bile canlandrlm, bu hayali sahnelerle "maymun-adamlar" safsatasnn izleyicinin zihnine kaznmas hedeflenmitir.

Bu genel uyarlardan sonra,Walking With Cavemen belgeseliniakna uygun olarak inceleyelim ve bu programn gerekte bir belge-sel deil, bir propaganda filmi olduuna birlikte tank olalm.


75/218

73

BRNC BLM: NSANLATIRILMAKSTENEN MAYMUNLAR

Lucy Efsanesi Hakkndaki Propaganda ve GereklerCNNTrk'n yaynlad belgeselde Australopithecus"insann ilk

atas" gibi gsterilse de, bilimsel bulgular bu trn insanla hibir benzerlii olmayan, soyu tkenmi bir maymun olduunu kantla-maktadr.

Walking With Cavemen belgeseli, Darwinistler asndan son 30yln en gzde fosillerinden biri olan Lucy'i ele alarak balamaktadr.Belgeselde Australopithecus afarensistrne ait bir birey olan Lucy veait olduu tre ait pek ok hayali "tyl maymun-adam" canlandrl-makta ve bunlarn, insann ilk atas olduklar ileri srlmektedir.

Oysa; hem Lucy hakkndaki bu iddia on yllardr evrimciler ara-

Evrimciler birka ke-mik parasndan yo-la karak yanda g-rlen resim gibi ha-yali izimler yapar-lar. Oysa birka ke-mik parasna daya-nlarak bu resimdekidetaylarn tespit edi-lemeyecei bilimselbir gerektir.


76/218

74

DARWIN'N VARSLERNE

snda bile tartma konusudur hem de son birka yl iinde elde edi-len yeni bulgular Lucy efsanesine byk bir darbe vurmutur.

Lucy hakkndaki bu gerekleri daha nce de birok almamz-da aklamtk. Ksaca tekrar zetleyelim: Sz edilen canl; iskeleti, beyin hacmi, kafatas yaps gibi kriterler asndan gnmz em-panzelerine ok benzeyen soyu tkenmi bir maymun trdr. Ev-rimcilerin bu tr ile insan arasnda balant kurmaya almasnn tekszde dayana, Lucy'nin biz insanlar gibi dik yrd iddiasdr.Oysa bu iddiann gerek olmadn gsteren nemli kantlar vardr:

1) Lucy, 1974 ylnda bulunduktan hemen sonra iki ayakl ilanedilmesine ramen o yllarda bu fosili inceleyen dnyaca nl iki ev-rimci anatomist, Solly Zuckerman ve Charles Oxnard, bu iddiay red-detmi ve canlnn yrynn insanlarnkine benzemediini vur-gulamlardr. O zamandan bu yana Zuckerman ve Oxnard'n itiraznemini korumaktadr.

Lucy olarak isimlendirilen ve 1974 ylnda bulun-duktan hemen sonra iki ayakl ilan edilerek, insa-nn atas olarak tantlan fosili inceleyen iki nlevrimci anatomist Solly Zuckerman ve Charles Ox-nard bu iddiay reddetmi ve canlnn yrynnve anatomisinin insana kesinlikle benzemediini,bunun bir maymun tr olduunu sylemilerdi.lerleyen yllarda Lucy'nin herhangi bir maymun t-r olduu kesinlik kazand ve Science & Vie dergi-sinin kapanda da yazld gibi, evrimciler Lucy'e"Elveda" demek zorunda kaldlar. Lucy, dier bir-ok fosil gibi, evrimcilerin tarafl yorumlarna ve fo-silleri nasl n yarglarna gre deerlendirebildik-lerine bir rnektir.


77/218

75

HARUN YAHYA

2) Yeni bulgular Zuckerman ve Oxnard'n grn dorularniteliktedir. Australopithecus'un pelvis kemii zerinde 2000 ylndayaplan son inceleme, kemiin insanlarnkinden ok daha farkl oldu-unu ve insan benzeri bir yry modeline sahip olmadn gster-mektedir.4

3) Ayn yl Lucy'nin n kollar zerinde yaplan bir inceleme,canlnn ellerinin klasik bir "knuckle-walker" anatomisinde olduunu

gstermitir.5

"Parmak boumu yrycs" anlamna gelen bu ifa-de, yrrken ellerinin boumlarnn da zerine basan, yani aslndadrt ayakl yryen maymunlarn hareket eklini tanmlar.

4) Lucy'nin ve tm Australopithecustr maymunlarn i kulakkanallarndaki denge sistemi zerinde yaplan inceleme, bu canllarninsanlar gibi dik yrmeye elverili bir denge sistemine sahip olma-dklarn kantlamtr.6

1. nsan ve maymun ayaklar arasnda byk anatomik farkl-

lklar vardr. Maymunlarn ayak parmaklar daha uzundur veinsan ayandaki kemer, maymunlarn ayaklarnda yoktur.2. nsanlarn st bedeni dik durur ve insanlar iki ayak zerin-de dik yrrler. Bu zel bir hareket eklidir. Maymunlar ise,

st bedenlerini ne doru eerek yrrler ve ekstra des-tek salamak iin kollarn kullanrlar. Bu, insanlarlamaymunlar arasnda doldurulamaz bir anatomik bo-

luktur ve insann evrimi masaln tmyle geersiz kl-maktadr.

3. Bu resimlerde de grlebilecei gibi, maymun elinde in-san elinin ok nemli bir zellii olan uzun ve hareketli baparmak bulunmaz.Sadece bu farkllklar dahi, insanlarla maymunlarn ortak biratadan evrimletikleri hikayesinin imkanszln gstermekiin yeterlidir.


78/218

76

DARWIN'N VARSLERNE

Ksacas, Lucy'nin(A. afarensis)veya dier Australopithecustrle-rinin insanlar gibi dik yrdkleri tezi kantlardan yoksundur.BBCher ne kadarWalking With Cavemen belgeselinde bu konuyu ispatlan-m bir gerek gibi sunsa da, belgeselle ilgili internet sitesinde, bu ko-nuda evrimci uzmanlar arasnda da anlamazlk olduu belirtilmek-tedir.7 Yine ayn sitede kabul edilen bir gerek, Lucy'nin yrme ek-linin gnmz orangutanlarnn yryne ok benzediini ortayakaran bulgulardr.

Yani Lucy'nin dik yrd iddias, evrimci bir speklasyon-dan, zorlama bir yorumdan baka bir ey deildir.

"Dik yrme" iddias dnda da, zaten bu canllar bildiimizmaymunlardan ayran hibir ey yoktur.

Dolaysyla bu canllar sadece soyu tkenmi bir maymun tr-ne aittirler. Onlar "insann atas" olarak tanmlamak, bilimsel deil,tamamen ideolojik bir tercihtir.

"Fosil Yok, Ama Yaadn Biliyoruz!"NitekimWalking With Cavemen belgeseli de doaya bilimsel de-

il ideolojik gzle bakmaktadr. Belgesel, bilimsel kantlar analiz et-mek yerine, bunlar Darwinizm'e uydurmaya almakta, baz nokta-larda ise tamamen hayali canllar varsayarak, teorinin aklarn giz-

lemek iin abalamaktadr.Bunun ak bir itirafn programda da duymak mmkndr.

Programn ilk blmnde, Australopithecus'tan sz edildikten sonra, bu canllarn atas olduu varsaylan bir baka trden sz edilmekteve u ilgin yorum yaplmaktadr:

"Hibir zaman bu gizemli maymunlara ait bir fosil bulamadk. Ama yinede onlar hakknda birka kritik ey biliyoruz. Modern maymunlar gibietrafta dolamak iin ellerini ve ayaklarn kullandklarn biliyoruz."8

Eer hibir fosil yoksa, bu szde "atasal maymunlarn" yaad


79/218

HARUN YAHYA

77

nereden bilinmektedir? ok aktr ki bu "bilme"nin kayna, herhan-gi bir bilimsel bilgi deil, Darwinizm'e olan kr krne inantr. Bel-gesel yapmclar, insann maymunsal atalardan evrimletiine dog-matik bir biimde inanmakta, delilleri buna gre yorumlamakta, de-lil olmadnda ise onu varsaymakta saknca grmemektedirler.

En byk sorun ise, bu varsaym izleyicilere "bilgi" olarak sun-malardr. Bunun ad propagandadr.

rtlm Bir Hikaye: "Ormanlar Kurudu,Savanlar oald"Walking With Cavemen belgeseli, Australopithecus'un dik yrd-

n iddia ederken, bu dik yryn nasl ortaya ktn akla-maya da almaktadr. Bu konuda anlatlan hikaye ise, on yllardrevrimci kaynaklarda tekrarlanp duran klasik hikayedir. Hikayeyegre; 8 milyon yl kadar nce Afrika'nn tm ormanlarla kaplykeniklim deimi, kuraklk bagstermi ve ou yerde ormanlarn ye-rini savanlar (yksek otlarla dolu kurak araziler) almtr. Otlar ara-snda iki ayakl olarak yrmek szde daha "avantajl" hale geldiiiin Australopithecustr maymunlar, szde bu yeni ortama gre ev-rimlemilerdir.

ncelikle evrimcilerin sklkla bavurmak zorunda kaldklar buhikayenin bilimsel temelden tamamen yoksun olduunu belirtmekgerekir; nk gerekte doal ortamdaki bir deiim, canllarn vcutyapsn etkilemez. Bunun aksine inanmak, Lamarckizm'dir ve bu-nun bir hurafe olduu bir yzyldr bilinmektedir. Canllarn vcutyaps genleri tarafndan belirlenir, genler de dardaki iklime, bitkirtsne gre deimezler.

Peki evrimciler "savanlarda dikleen maymun" hikayesini naslolup da savunmaktadrlar? Bunu savunurken yaptklar -ama pek di-le getirmedikleri ey- aslnda sz konusu maymunlara, onlarn iske-letlerini dikletirecek birtakm "mutasyonlar"n isabet ettiine inan-


80/218

78

DARWIN'N VARSLERNE

maktr. Bugne kadar hibir canlya anatomik bir yarar salamad,aksine nemli zararlar verdii bilinen mutasyonlarn, adeta sihirli birdenek gibi, maymun iskeletine "rtu"lar yaparak onu dikletirdiigibi akl ve mantktan tamamen uzak bir inanca sahiptirler. Fran-sa'nn 20. yzyldaki nde gelen doa bilimcilerinden biri saylan zo-olog Paul Pierre Grass, kendisi de bir evrimci olmasna karn, szkonusu Darwinist inanc yle eletirmitir:

Mutasyonlarn, hayvanlarn ve bitkilerin ihtiyalarnn karlanmasnsaladna inanmak, gerekten ok zordur. Ama Darwinizm bundanfazlasn da ister: Tek bir bitki, tek bir hayvan, binlerce ve binlerce tamolmas gerektii ekilde faydal tesadflere maruz kalmaldr. Yani mu-cizeler sradan bir kural haline gelmeli, inanlmaz derecede dk olas-lklara sahip olaylar kolaylkla gereklemelidir. Hayal kurmay yasak-layan bir kanun yoktur, ama bilim bu iin iine dahil edilmemelidir.9

in ikinci nemli yn ise, sz konusu "savanlarda dikleenmaymun" hikayesinin temeli olarak gsterilen "ormanlar kurudu, sa-vanlar oald" iddiasnn son bilimsel bilgiler nda rm ol-masdr!CNNTrk, 2000 yapmWalking With Cavemen belgeselini iz-leyicilerine sunmaktadr, ama sz konusu belgeselin byk yer ver-dii bu hikaye hakkndaDiscoverdergisinin Eyll 2003'teki saysndanl Darwinist Carl Zimmer u itirafta bulunmutur:

Atalarmzn iki ayakllara nasl evrildii sorusunun cevab, on yllardr berrak bir ekilde ortada gibi duruyordu. (Southern California niver-sitesi Antropoloji Krss profesr) Craig Stanford, "Uzunca zaman-dr kabul edilen gr, ormanlardan kp savanlara hareket ettiimizveya yksek otlarn stnden etrafa bakmak ya da izole aa gruplar-na ulamak iin iki ayakl hale geldiimiz eklindeydi" diyor. Ama sonyllarda yeni kantlar bu senaryoyu kukulu hale getirmi durumda."Uzun zamandr savunulan, zayf bir hominidin ormann gvencesini brakarak tehlikeli savanlara gittii ve burada yeni fikirlerle yaayabil-mek iin ayaa kalkt fikri gzel bir hikaye, ama byk olaslkla ta-


81/218

79

Evrimcilerin enklasik hikayele-rinden birine g-re, ormanlar yok olmaya ba-laynca, maymunlar aalar-dan inmek zorunda kaldlarve nasl olduysa birden dik

yrmeye baladlar... Hibirbilimsel delile dayanmayanbu hikaye yzde yz hayalgcnn rndr.


82/218

80

DARWIN'N VARSLERNE

mamen hayal rn" diyor Stanford. Aratrmaclar eski hominid bl-gelerine daha yakndan baktklarnda, ou, bu alanlarn aslnda birersavan olmad, ama dk veya yksek younlukta ormanlk arazilerolduu sonucuna varm durumda.10

DolaysylaWalking With Cavemen belgeselinde binbir zahmetleekilen "savanlarda gezdii iin dikleen maymun" sahneleri de ta-mamen hayal rndr. Byle bir eyin gerekte yaandna dairhibir kant yoktur. DolaysylaCNNTrk'n szde "atalarmz" ola-rak lanse ettii canllarn varlna inanmak son derece mantkszdr.

Paranthropus boisei ve Homo rudolfensisGerekte soyu tkenmi bir maymun trnden baka bir ey ol-

mayan Australopithecushakkndaki tm hayal rn hikayelerden vedramatizasyonlardan sonra,Walking With Cavemen belgeseli zamandayolculuk yaparak gnmzden 2 milyon yl ncesine gitmektedir. Bu

zaman diliminde "hominid" (insanms) olarak sunulan tr vardr:Paranthropus boisei Homo rudolfensis Homo habilisParanthropus boiseigerekte bir Australopithecustrdr. Yani kaln

ve gl iskelet yapsyla, kk beyin hacmiyle, kafatasnn tepesinde-ki kas tutunma kntsyla, gnmz gorillerine ok benzeyen soyu t-

kenmi bir maymundur. nsanla hibir ilgisi yoktur. Nitekim bu gerek, belgeselde de kabul edilmektedir. Canlnn "hominid" (insanms) ola-rak tanmlanmas, Darwinist bir aldatmacadan baka bir ey deildir.

Homo rudolfensis'i ise baz aratrmaclar Homo habilissnflamas-na dahil etmeyi tercih ederler. Ellerinde bu snflamaya ait sadece ka-fatas vardr, ama hi beden iskeleti yoktur. Bu belirsizlik nedeniyleolacak;Walking With Cavemen belgeseli de bu canllar zerinde fazla

durmamakta ve asl olarak Homo habilis'te younlamaktadr. Belge-seldeki hayal rn iddialara gre, insann Australopithecus'tan son-raki atas, Homo habilisad verilen bu soyu tkenmi trdr.

Gerekler ise elbette ki ok farkldr.


83/218

81

HARUN YAHYA

Homo habilis Hikayeleri ve Gereklerncelikle Homo habilis'i tanmlamak gerekir. "Homo" kelimesi

biyolojide insan ifade eder. Dolaysyla evrimciler Homo habilis, Ho-mo erectus, Homo rudolfensisgibi farkl trlerin hepsinin insan "ge-nus"u (trden bir st snflama) iinde olduunu kabul ederler; ancakevrimci teze gre Homo trlerinin erken rnekleri (yani H. habilisve H. rudolfensis) hala yar maymun anatomisindedir.

Gerekte ise bu tanmlama ve snflandrmalar, maymundan in-sana uzanan bir hayali "evrim basama" oluturabilmek iin retil-mi zoraki kategorilerdir.

Bu nedenledir ki, Homo habilisdiye bir trn gerekte var olupolmad, evrimciler arasnda bile tartma konusudur.

tirazlar 1980'lerin banda balad. nl paleoantropologlarBernard Wood ve Loring Brace, bu canlnn "Homo" yani insan kate-gorisine dahil edilmesinin yanl olduunu, Homo habilisyerine, "aletkullanabilen Gney Afrika maymunu" anlamna gelen Australopithe-cus habilisolarak snflandrlmas gerektiini savundular.

1994 ylnda Amerikal antropolog Holly Smith, Australopithecus, Homo habilis, Homo erectusve Homo neandertalensisolarak snflandr-

Alan Walker ve Richard Leakey bulduklarfosiller zerine hikayeler retmek zereyken.


84/218

82

DARWIN'N VARSLERNE

lan trlerin dileri zerinde yapt analizlerle u sonuca vard:

Dilerin geliimi ve yaps kriterine dayanarak yaptmz analizler, Australopithecusve Homo habilistrlerinin Afrika maymunlaryla aynkategoride olduklarn" gstermektedir.11

Ayn yl Fred Spoor, Bernard Wood ve Frans Zonneveld adl anatomi uzman, insan ve maymunlarn i kulaklarnda yer alan vedenge salamaya yarayan yar-embersel kanallarn karlatrmal

analizini yaptlar. Spoor, Wood ve Zonneveld'in inceledikleri tm Australopithecusve dahas Homo habilisrneklerinin i kulak kanalla-r gnmz maymunlarnnkiyle aynyd.12

Bu alanda otorite saylan Bernard Wood ve Mark Collard'un1999 ylndaSciencedergisinde yaynlanan incelemeleri ise, Homo ha-bilisve Homo rudolfensiskategorilerinin hayali olduunu, aslnda bukategorilere dahil edilen fosillerin Australopit

darwinin_varislerine_1b

Documents