İdare evİ - anasayfaevrak.cm.gov.nc.tr/.../1952/mart/29mart1952-bozkurt.pdffih, hakl olaraı...

4
ET, 1952 MS etleri İ EOZSURT BASIMEVİ Telefon: 2 9 5 1 Bozkurt GÜNLÜK TARAFSIZ TÜRK GAZETESIDIR YIL: 1 * SAYI: 132 * CUMARTESİ, 29 MART, 1952 * FIATI 1| Kr. MÜDÜR VE İMTİYAZ SAHİBİ: CEMAL TOĞAN İDARE EVİ: Asmaaltı No. 75 Posta Kil tuşu 824 Lefkoşa-Kıbru içli tezek J •ağı ekine £ ziyete so- ' DR. diğer bir inilmesini vardır, ur. g CONSOL S >CONSOL S )C ONSOL $ EN ıgi bir hu- iıı K Şirketi Tun usta Durum iyileşiyor Salâheddin Bakuş Tunusun Yeni Başbakanı Oldu e köylü Harından Dördün ııımak üzere do- köylüye rastladı, cin dibinde otu- töylllye sordu: : bekliyorsun? :ekmiş de onu rıle beraber gelir n yanına götürü- toylti, beraberce îir ara, köylü da sordu: kralı tanımıyo- ağım vakit ken- nıyacağım ? ay... Şimdi kra- a giriyoruz. Her nde eğilirse kral kral ve köylii •dılar. Tabiatiyle »örünce önünde köylüye sordu: :ı tanıdın mi? ben, herkps önü Kral, ya sizsiniz nim... A HUMU lı molohiya nak istiyen -> e Çarşısı gi- anında Bak- lustafa Efen vıat edebiliı - toskurt Basımev» • Altı No. 75 «a Kibri» propagandacılar Avdet Ettiler! Mim Varoğiu Herkes hatırlıyor. Bundan birkaç yıl önce, Başdespotun teşvikiyle kilise avlularında kampana görültüleîrt arasında yaptırılan plebisitin hiç bir işe yaramıyacagını anlamış bulu- run kut -iyetpenah Makarios, son zamanlarda Millî Mecll- ^ t gcü! Yeni üyeler almış ve bu ^ E ^ f r u d a Atinada bir de propa- ganda bürosu açmağı ihmal et »içmiştir; Fakat, aradan uzun zamanlar geçtiği halde, Yuna- nlstanra Başkentinde açılan bü ronun meyvesiz kalan faaliyet- leri kilise başkanını ye'se dü- şürmüş ve böyle bir durum karşısında yeni bir denemeye baş vurarak ilhakı propagan- dalamak maksadile iki kişilik bir heyeti kilise parası ile Pa- r se göndermişti! Kilise delegasyonu'nu teşkil eden 2 Kıbrıslı Rum avukatı I'.ossidis ile Loizidis aylarca p ^Tariste kalmışlar ve ilhak le- 1) ne yardım sağlamağa çalış- mışlardır!!! Üyelerden Rossidis, bir kaç giln ovvel Kıbnsa avdet etmiş vc kendisini uçak meydanında karşılayan Rum gazetecilerine yaptığı demecinde birkaç sözle anlatmıya çalışmıştır ki, ilhak meselesi, siyasi mahfilleri iş- gal edebilecek hiç bir önem ta- şımamaktadır. İlhak meselesinin pek elim olan bu durumu karşısmda aşdespotun bundan sonra han i propaganda vasıtalarına baş vuracağı bilinmemekle beraber Kıbrıs dahilinde Rum,gençleri- ni teşkilâtlandırmağa teşebbüs etmiş olması başkanı bulundu- ğu Millî Meclisin!!! direktif le- ; rinin tesirinden henüz kurtula mamış olduğu bu gün bir kere daha belli olmuştur. Kilisenin politika işlerinde hakim durumunun sarsılmama maksadile canla başla uğra- n sağcılar, solcuların siyasî rbelerinden ancak bu sayede kurtulabilmektedirler Aksi takdirde, bu adada, Belediye- lerde reislik makamlarının hep Binin de solculara geçebilece- ğinden kimse şüphe etmemek- tedir. Solcuların Başdespothaneye karşı sönniiyen aleyhtarlıkları- in bir sebebi de işte, budur. Bu hesapça, herkes tarafın- dan bilindiği veçhile, ada dahi- de ilhak için yapılan taşkm- hedef ve gayesi, kilise iSk r ku | Tunus, 28 (R): Tunus Beyi bugün bağımsız Salâheddin Bakuş u Başbakan tayin etmiş- tir. Bakuş Başbakanlığı kabul etmiş ve kabineyi erken bir za manda kuracaktır. Tunus, 28 (R): Tunus Beyi bügün Fransız generali De Hauteclocque'yu kabul etmiş ve bir saatlik bir görüşme yap mıştır. General Fransız Cum- hurbaşkanının bir mesajını Be ye vermiştir. Mesajda, Beyin, Fransız hükümeti ile işbirliği yapacak bir hükümet tayin et- tiği takdirde Tunusa daha ge- niş salahiyetli bir muhtariyet verileceği açıklanmaktadır.. General daha sonra Tunus Beyinin işbirliği vadettiğini söylemiştir. Yeni Başkan olan Bakuş, G9 yaşında olup 1943 den 1947 ye kadar Başbakanlık yapmıştır. Kendisi Tunusun yüksek bir aile efradından olup Tunustaki Fransız Lisesinde tahsil gör- müştü. Şimdi, geçen Çarşamba toplanacaktır. Bey, yeni hükû metin tayini ve anayasadaki değişikliklerden sonra, bundan evvelki hükümetin Birleşmiş Milletlere yaptığı şikâyetin ge rı çekileceğini söylemiştir. General tarafından bildiril- diğine göre, yeni anayasa mu- cibince Tunus Bakanları ba- kanlıklarını idare etmekte ser best olacak ve sivil işlerde yer lileri tercih edeceğini söyle- miştir. israil, Arapların Batılılar Tarafından Desteklenmesini istemiyor Montrö, 28 (R): İsrail Millet vekillerinden Chaim Landau, batı demokrasisinin Orta Şark ta barış istediği takdirde, Arap devletleri yerine İsrail'i desteklenmesinin lâzım geldiği ni bildirmiştir. Londra basın mümessillerine bulunduğu bir demeçte, Araplarla müttefik ol manın tehlikeli olacağım söylemiş ve Israilin bazı Arap devletlerinin elinde olan top- raklardaki isteğini destekleme sinin lâzım geldiğini ilâve et- miştir. Iranda Komünistler Yeniden Nümayişlere Başladı Mısırda Bir ingiliz Askeri idama Mahkûm Oldu Fayıd, 28 (R): Bir İngiliz askerî mahkemesi, bir subayı öldürmekten maznun olan On- günü üç bakanla beraber tev- başl Tow Houghtow'u idama kif edilen eski Başbakan Mu- hammed Çenikin yerini almak tadır. General Hatecloque, Beyle mümkün olduğu kadar liberal olan Fransız anayasa raporla- rını münakaşa ettiklerini söy- lemiştir. Yeni Tunus hükümeti müşterek Fransız Tunus ka- misyonuna üye tayin edilecek ve bu komisyon Tunusun umu- mî ahvalini müzakere edecek- tir. Bay, halka sakin olmasını tavsiye edeceğini söylemiştir. Fransız Tunus komisyonu ye ni anayasa değişikliğini müza- kere etmek için 24 Nisanda mahkûm etmiştir. Onbaşı, su- bayı tanıdığı bir Yunanlı kızla dansederken görmüş ve bunun üzerine kıskanmıştır. Hükü- met yüksek makamların tasvi- bine tabidir. Askerî bir akıl mütehassısı mahkemede, onba- şının, cinayeti işlerken aklını kaçırdığını veya kıskandığını söylemiştir. hesabına olmak üzere, Rum halkı arasında bir üstünlük sağlamak ve bu sayede Beledi- yeleri solculara kaptırmamak- tır. Çünkü, Belediyeler de ta- mamile kızıllaştırılacak olursa solcuların kilise idarelerine de el uzatacaklarından şüphe edilmemektedir. İşte, Bu endişe ve bu korku iledir ki, kutsiyetpenah Maka- rios vaktinin pek çok kısmını politika işlerine harcamakte bir mahzur görmiyor! Maama- fih, haklı olarak bilinmelidir ki, kilise başkanı politika işle- rine karışmakta devam ettikçe solcuların kiliseye karşı düş- manlığı da alevlenmekten geri kalmıyacaktır. Bu arada, şu- nu da belirtmek icap eder ki, yersiz ve münasebetsiz ilhak propagandalarından dolayı dün ya Türklüğü de Kıbrıs kilisesi- j lu Öğretmenlerinden Bn. Fıtnat nin bu yanlış hareketini daima Zeynel başkanlık etmektedir, Lise Komisyonunun Yerinde Bir Kararı Viktorya Kız Lisesi değerli öğretmenlerinden Bayan Hati- ce Tahsin Türkiyede Ankara tsmetpaşa Kız Enstitüsüne gi- derek bir müddet kursa devam edecektir. Değerli öğretmene hayırlı ba şanlar temenni ederiz. Viktorya Kız Okulu Son Sınıf Talebeleri Bu Gün Uçakla Türkiyeye Gidiyorlar Bu gün Viktorya Kız Okulu son sınıf talebelerinden 20 ki- şilik bir gurup 8 öğretmenle birlikte bir Cyprus Aimays uçağı ile Türkiyeye hareket e- decektir. Sömestir tatilinden istifade ederek seyahata çı- kan talebeler, Önce Ankaraya gidecekler ve 3 gün orada kal diktan sonra, 8 gün Istanbulda bulunucaklar ve 6 gün de Bur sada kalarak tekrar Kıbrısa döneceklerdir. Kafileye Viktorya Kız Oku- takblh eylemekten geri kalmı- yacaktır. Genç kışlarımıza hayırlı yolcu- luklar dileriz. Milletler Sağlık Teşkilâtının öğle zamanı yedek dinamiti» Tahran, 28 (R): Demokrat Gençlik" bugün Favvcia mey da nida yaptıkları bir toplantıdan sonra kendi kulüpleri lokaline değru yürüyüş halinde gider- ken "Kahrolsun Anglo Ameri- kan Emperyalizmi, yaşası dün ya sulhunun koruyucusu Rus- ya" diye bağırışmışlardır. Nü- mayişçiler kulüplerine yaklaşır ken, muhalifleri tarafından kar şılanmışlar ve muhalifler "Kah rolsün Rus uşakları" diye ba- ğırmışlardır. Polis ile askerî kuvvetler "Demokrat Gençler" in kulüp lokalini işgal etmiş ve birçok kimseyi tevkif etmiştir. Bu nümayişlerin neticesi ola rak 100 kişinin yaralandığı tah min edilmektedir. Daha sonra polis Generali Danişpur, komünist nümayişçi- lerinin polise ateş açtığını, ko- münistlerden silâh alındığını, iki polisin öldüğünü ve 20 si- nin de yaralandığım söylemiş- tir. Teyid edilmlyen haberlere göre, aldıkları yaraların tesiri sonunda altı kişi ölmüştür. iki İngiliz Askeri Ölümden Kurtuldu SeragÜze, 28 (R); (Sicilya) (R) Maltada izinli bulunduğu zannedilen iki İngiliz askeri, İtalyan balıkçıları tarafından, bu gün dalgalara kapılan bir yat'tan kurtarılmıştır. İngllizle rin bir kaç gün evvel sicilyaya hareket ettikleri ve denizde kendilerini kaybettikleri bildi- rilmektedir. Kahirede Tevkiflere Devam Ediliyor Kahire, 28 (R): Polis bugün, 26 Ocaktaki karışıklıklarla il- gili olmaktan şüphesi 300 kişi tevkif etmiştir. Tevkif edilen- lerin çoğu Sosyalist Partili, di ğerleri ise Müslüman Kardeş- ler Birliği taraftarıdırlar. Fransız Kabinesinin Düşeceği Sanılıyor Paris: Başkan Antoine Pi - - nay eskiden yapılmış olan bü- tün vergi kaçakçılıklarının af- fedilmesini fakat yeni yapı lacak kaçakçılıkların Fransa için tamamen yeni olan çok şid detli müeyyidelere bağlanması | nı teklif etmiştir. Vergileri artırmadan genişi silâhlanma programını karşıla mak mevkiinde olan yeni Fran sız hükümeti, dün akşam mec- lise yukarıdaki teklifi yapmış- tır. Bu meselenin gelecek hafta içinde üç gün müzakere edil- mesi beklenmektedir. Eski ka çakçıları af ile Pinay, muaz- zam miktarda paranın yeniden tedavüle çıkmasını temin ve ik tlsadî hayata yeni bir kıymet eklemek istemektedir. Saklı olan paraların ortaya çıkması için üç aylık bir müd- det verilmesi düşünülmektedir. Şimdiye kadar Fransa vergi kaçakçılıkları için hapis cezası işitilmemişken, Pinay iki sene- yo kadar hapis cezası istemek- te ve para cezalarını da 120 bin ile 600 bin frank arasında tayin etmektedir. Pinay hükü- meti de aynen kendinden evvel k kabinenin düşmesine sebep olan meseleler ile uğraşmakta- dır. BOZKURT ALBÜMÜ: 32 Yunanistanın Rusyaya Tütün Satma Teşebbüsü Atina: Lamros Lâmrianldis adlı bir Yunan meb'usu 4 Ni- sanda açılacak milletlerarası iktisad konferansında bulun- mak üzere geçen gün Moskova ya hareket etmiştir. Kendisine daha sonra diğer bir Yunanlı parlâmento azabı- nın iltihak etmesi muhtemel- dir. Lâmrianidis partisinin tem siicisi sıffatıyle özel mahiyet- t3 konferansa iştirak edeceğini Moskovada iken Yunan tütün- lerini Sovyet ve peyk piyasala- rına satmak imkânlarını araş- tıracağını söylemiştir. Yunanis tanın elinde halen 85 bin ton tütün fazlası kalmıştır. Komünistler Trygve Lie'nin Mesajını Reddetti Malik, Milletlerarası Kızılhaç'ın Mikrop Harbtai Tahkike Yetki- li Olduğunu söyledi Pan Mun Jon: (A.A.); Ko- münist kurmay subayları ge- çen günkü toplantıda Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Tryg- ve Lie'nin Kuzey Kore hükü- metine hitaben gönderdiği bir mesajı hükümetlerine sunmayı reddetmişlerdir. Bu mesajında Trygve Lie, Kuzey Korede baş göstermiş olan salgın hastalık larla mücadele için Birleşmiş TUNUSTA BİR TOPOL REY VERMI- YE GİDERKEN Yürümeğe muktedir olmayacak derecede to- pal ve yaşlı bir müslü- man rey sahibi rey ver- mek için bu suretle bir hamalın sırtında rey sandıklarına götürülü- yor. Bulgaristanın Türkiye- ye Verdiği Yeni Nota Londra: Geçen gece Londra- dan zaptedilen Bulgar Haber- ler ajansının haberine göre, Bulgaristan hükümeti evvelki gün Türkiye hükümetine ver- diği şifahî bir nota, Türkiye Bulgaristan hududunun kapa- tılmasından dolayı her türlü mesuliyeti reddetmiştir. Stalin'in Hastalığı Londra: Rusyanın atom bom basma sahip olduğu haberini ilk defa olarak vermiş olan İn- giliz mecmuası, geçerygün Ma- reşal Stalinin "kronik bir sa- kat" olduğunu ve her an ölebi- leceğim yazmıştır. Kenneth de Courcy tarafın- dan çıkarılmakta olan "Intel- ligence Digest" bu haberini "Rusyanın en yetkili kaynak- larından alınmış olduğunu" be lirtmektedir. Son aylar zarfınua Stalin'in sıhhati hakkında pek çok söy- lenti mevcuttur. 72 yaşında olan Stalin son defa olarak 21 Ocak tarihinde Moskovada, Bolshoi tiyatrosun da Lenin günü münasebetiyle görünmüştür. Italvada Bir Tünel lnfilâkinde 38 Kişi öldü Caserta (İtalya) Buradaki hidro - elektrik trenindeki in- filâk neticesinde ölenlerin sa- yısı dün 38 e yükselmiştir. Ya- ralı sayısı 50 dir. Yerin takriben 2600 kadem altında bulunan tünelde dün yardımını talep etmekte İdi. i. MAAD'TAKİ .infilâk etmiştir. AKTARILMIŞTIR

Upload: others

Post on 22-Jan-2020

1 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

ET, 1952

M S etleri İ

E O Z S U R T

B A S I M E V İ

Telefon:

2 9 5 1

Bozkurt GÜNLÜK TARAFSIZ TÜRK GAZETESIDIR

YIL: 1 * SAYI: 132 * CUMARTESİ, 29 MART, 1952 * FIATI 1| Kr.

MÜDÜR VE İMTİYAZ

SAHİBİ :

CEMAL TOĞAN

İDARE EVİ:

Asmaaltı No. 75 Posta Kil tuşu 824

Lefkoşa-Kıbru

içli tezek J •ağı ekine £ ziyete so- ' DR.

diğer bir inilmesini vardır,

ur. g CONSOL S >CONSOL S )C ONSOL $ EN

ıgi bir hu-iıı

K Şirketi

Tun usta Durum iyileşiyor Salâheddin Bakuş Tunusun

Yeni Başbakanı Oldu

e köylü

Harından Dördün

ı ı ımak üzere do-

köylüye rastladı,

cin dibinde otu-

töylllye sordu:

: bekliyorsun?

:ekmiş de onu gö

rıle beraber gelir

n yanına götürü-

toylti, beraberce

î i r ara, köylü da

sordu:

kralı tanımıyo-

ağ ım vaki t ken-

nıyacağım ?

ay... Şimdi kra-

a giriyoruz. Her

nde eğilirse kral

kral ve köylii

•dılar. Tabiatiyle

»örünce önünde

köylüye sordu:

:ı tanıdın m i ?

ben, herkps önü

Kral, ya sizsiniz

nim...

A HUMU

lı molohiya

nak istiyen ->

e Çarşısı gi-

anında Bak-

lustafa Efen

vıat edebiliı -

toskurt Basımev» •

Altı No . 75

«a • Kibri»

propagandacılar Avdet Ettiler!

Mim Varoğiu

Herkes hatırlıyor. Bundan

birkaç yıl önce, Başdespotun

teşvikiyle kilise avlularında

kampana görültüleîrt arasında

yaptırılan plebisitin hiç bir işe

yaramıyacagını anlamış bulu-

run kut-iyetpenah Makarios,

son zamanlarda Millî Mecll-

^ tgcü! Yeni üyeler almış ve bu

^ E ^ f r u d a Atinada bir de propa-

ganda bürosu açmağı ihmal et

»içmiştir; Fakat, aradan uzun

zamanlar geçtiği halde, Yuna-

nlstanra Başkentinde açılan bü

ronun meyvesiz kalan faaliyet-

leri kilise başkanını ye'se dü-

şürmüş ve böyle bir durum

karşısında yeni bir denemeye

baş vurarak ilhakı propagan-

dalamak maksadile iki kişilik

bir heyeti kilise parası ile Pa-

r se göndermişti!

Kilise delegasyonu'nu teşkil

eden 2 Kıbrıslı Rum avukatı

I'.ossidis ile Loizidis aylarca

p ^Tariste kalmışlar ve ilhak le-

1) ne yardım sağlamağa çalış-

mışlardır!!!

Üyelerden Rossidis, bir kaç

giln ovvel K ıbnsa avdet etmiş

vc kendisini uçak meydanında

karşılayan R um gazetecilerine

yaptığı demecinde birkaç sözle

anlatmıya çalışmıştır ki, ilhak

meselesi, siyasi mahfil leri iş-

gal edebilecek hiç bir önem ta-

şımamaktadır.

İlhak meselesinin pek elim

olan bu durumu karşısmda

aşdespotun bundan sonra han

i propaganda vasıtalarına baş

vuracağı bilinmemekle beraber

Kıbrıs dahilinde Rum,gençleri-

ni teşkilâtlandırmağa teşebbüs

etmiş olması başkanı bulundu-

ğu Millî Meclisin!!! direktif le-

; rinin tesirinden henüz kurtula

mamış olduğu bu gün bir kere

daha belli olmuştur.

Kilisenin politika işlerinde

hakim durumunun sarsılmama

sı maksadile canla başla uğra-

n sağcılar, solcuların siyasî

rbelerinden ancak bu sayede

kurtulabilmektedirler Aksi

takdirde, bu adada, Belediye-

lerde reislik makamlar ın ın hep

Binin de solculara geçebilece-

ğinden kimse şüphe etmemek-

tedir.

Solcuların Başdespothaneye

karşı sönniiyen aleyhtarlıkları-

in bir sebebi de işte, budur.

Bu hesapça, herkes tarafın-

dan bilindiği veçhile, ada dahi-

de ilhak için yapılan taşkm-

hedef ve gayesi, kilise

iSk r ku

| Tunus, 28 (R ) : Tunus Beyi

bugün bağımsız Salâheddin

Bakuş u Başbakan tayin etmiş-

tir. Bakuş Başbakanlığı kabul

etmiş ve kabineyi erken bir za

manda kuracaktır.

Tunus, 28 (R ) : Tunus Beyi

bügün Fransız generali De

Hauteclocque'yu kabul etmiş

ve bir saatlik bir görüşme yap

mıştır. General Fransız Cum-

hurbaşkanının bir mesajını Be

ye vermiştir. Mesajda, Beyin,

Fransız hükümeti ile işbirliği

yapacak bir hükümet tayin et-

tiği takdirde Tunusa daha ge-

niş salahiyetli bir muhtariyet

verileceği açıklanmaktadır..

General daha sonra Tunus

Beyinin işbirliği vadettiğini

söylemiştir.

Yeni Başkan olan Bakuş, G9

yaşında olup 1943 den 1947 ye

kadar Başbakanlık yapmıştır.

Kendisi Tunusun yüksek bir

aile efradından olup Tunustaki

Fransız Lisesinde tahsil gör-

müştü. Şimdi, geçen Çarşamba

toplanacaktır. Bey, yeni hükû

metin tayini ve anayasadaki

değişikliklerden sonra, bundan

evvelki hükümetin Birleşmiş

Milletlere yaptığı şikâyetin ge

rı çekileceğini söylemiştir.

General tarafından bildiril-

diğine göre, yeni anayasa mu-

cibince Tunus Bakanları ba-

kanlıklarını idare etmekte ser

best olacak ve sivil işlerde yer

lileri tercih edeceğini söyle-

miştir.

israil, Arapların

Batılılar Tarafından

Desteklenmesini

istemiyor

Montrö, 28 (R ) : İsrail Millet

vekillerinden Chaim Landau,

batı demokrasisinin Orta Şark

ta barış istediği takdirde,

Arap devletleri yerine İsrai l ' i

desteklenmesinin lâzım geldiği

ni bildirmiştir. Londra basın

mümessillerine bulunduğu bir

demeçte, Araplarla müttefik ol

manın tehlikeli olacağım

söylemiş ve Israilin bazı Arap

devletlerinin elinde olan top-

raklardaki isteğini destekleme

sinin lâzım geldiğini ilâve et-

miştir.

Iranda Komünistler Yeniden Nümayişlere

Başladı

Mısırda Bir ingiliz Askeri idama Mahkûm

Oldu Fayıd, 28 (R ) : Bir İngiliz

askerî mahkemesi, bir subayı

öldürmekten maznun olan On-

günü üç bakanla beraber tev- b a ş l T o w Houghtow'u idama

kif edilen eski Başbakan Mu-

hammed Çenikin yerini almak

tadır.

General Hatecloque, Beyle

mümkün olduğu kadar liberal

olan Fransız anayasa raporla-

rını münakaşa ettiklerini söy-

lemiştir. Yeni Tunus hükümeti

müşterek Fransız Tunus ka-

misyonuna üye tayin edilecek

ve bu komisyon Tunusun umu-

mî ahvalini müzakere edecek-

tir. Bay, halka sakin olmasını

tavsiye edeceğini söylemiştir.

Fransız Tunus komisyonu ye

ni anayasa değişikliğini müza-

kere etmek için 24 Nisanda

mahkûm etmiştir. Onbaşı, su-

bayı tanıdığı bir Yunanlı kızla

dansederken görmüş ve bunun

üzerine kıskanmıştır. Hükü-

met yüksek makamların tasvi-

bine tabidir. Askerî bir akıl

mütehassısı mahkemede, onba-

şının, cinayeti işlerken aklını

kaçırdığını veya kıskandığını

söylemiştir.

hesabına olmak üzere, Rum

halkı arasında bir üstünlük

sağlamak ve bu sayede Beledi-

yeleri solculara kaptırmamak-

tır. Çünkü, Belediyeler de ta-

mamile kızıllaştırılacak olursa

solcuların kilise idarelerine

de el uzatacaklarından şüphe

edilmemektedir.

İşte, Bu endişe ve bu korku

iledir ki, kutsiyetpenah Maka-

rios vaktinin pek çok kısmını

politika işlerine harcamakte

bir mahzur görmiyor! Maama-

fih, haklı olarak bilinmelidir

ki, kilise başkanı politika işle-

rine karışmakta devam ettikçe

solcuların kiliseye karşı düş-

manl ığ ı da alevlenmekten geri

kalmıyacaktır. Bu arada, şu-

nu da belirtmek icap eder ki,

yersiz ve münasebetsiz i lhak

propagandalarından dolayı dün

ya Türklüğü de Kıbrıs kilisesi- j lu Öğretmenlerinden Bn. Fıtnat

nin bu yanlış hareketini daima Zeynel başkanlık etmektedir,

Lise Komisyonunun Yerinde Bir Kararı

Viktorya Kız Lisesi değerli

öğretmenlerinden Bayan Hati-

ce Tahsin Türkiyede Ankara

tsmetpaşa Kız Enstitüsüne gi-

derek bir müddet kursa devam

edecektir.

Değerli öğretmene hayırlı ba

şanlar temenni ederiz.

Viktorya Kız Okulu Son Sınıf Talebeleri Bu Gün Uçakla Türkiyeye

Gidiyorlar Bu gün Viktorya Kız Okulu

son sınıf talebelerinden 20 ki-

şilik bir gurup 8 öğretmenle

birlikte bir Cyprus A i m a y s

uçağı ile Türkiyeye hareket e-

decektir. Sömestir tatilinden

istifade ederek seyahata çı-

kan talebeler, Önce Ankaraya

gidecekler ve 3 gün orada kal

diktan sonra, 8 gün Istanbulda

bulunucaklar ve 6 gün de Bur

sada kalarak tekrar Kıbrısa

döneceklerdir.

Kafileye Viktorya Kız Oku-

takblh eylemekten geri kalmı-

yacaktır.

Genç kışlarımıza hayırlı yolcu-

luklar dileriz.

Milletler Sağlık Teşkilâtının öğle zamanı yedek d i nam i t i »

Tahran, 28 (R ) : Demokrat

Gençlik" bugün Favvcia mey da

nida yaptıkları bir toplantıdan

sonra kendi kulüpleri lokaline

değru yürüyüş halinde gider-

ken "Kahrolsun Anglo Ameri-

kan Emperyalizmi, yaşası dün

ya sulhunun koruyucusu Rus-

ya" diye bağırışmışlardır. Nü-

mayişçiler kulüplerine yaklaşır

ken, muhalifleri tarafından kar

şılanmışlar ve muhalifler "Kah

rolsün Rus uşakları" diye ba-

ğırmışlardır. Polis ile askerî

kuvvetler "Demokrat Gençler"

in kulüp lokalini işgal etmiş ve

birçok kimseyi tevkif etmiştir.

Bu nümayişlerin neticesi ola

rak 100 kişinin yaralandığı tah

min edilmektedir.

Daha sonra polis Generali

Danişpur, komünist nümayişçi-

lerinin polise ateş açtığını, ko-

münistlerden silâh alındığını,

iki polisin öldüğünü ve 20 si-

nin de yaralandığım söylemiş-

tir.

Teyid edilmlyen haberlere

göre, aldıkları yaraların tesiri

sonunda altı kişi ölmüştür.

iki İngiliz Askeri Ölümden Kurtuldu

SeragÜze, 28 (R ) ; (Sicilya)

(R) Maltada izinli bulunduğu

zannedilen iki İngiliz askeri,

İtalyan balıkçıları tarafından,

bu gün dalgalara kapılan bir

yat'tan kurtarılmıştır. İngllizle

rin bir kaç gün evvel sicilyaya

hareket ettikleri ve denizde

kendilerini kaybettikleri bildi-

rilmektedir.

Kahirede Tevkiflere Devam Ediliyor

Kahire, 28 (R ) : Polis bugün,

26 Ocaktaki karışıklıklarla il-

gili olmaktan şüphesi 300 kişi

tevkif etmiştir. Tevkif edilen-

lerin çoğu Sosyalist Partili, di

ğerleri ise Müslüman Kardeş-

ler Birliği taraftarıdırlar.

Fransız Kabinesinin

Düşeceği Sanılıyor

Paris: Başkan Antoine Pi--

nay eskiden yapılmış olan bü-

tün vergi kaçakçılıklarının af-

fedilmesini fakat yeni yapı

lacak kaçakçılıkların Fransa

için tamamen yeni olan çok şid

detli müeyyidelere bağlanması |

nı teklif etmiştir.

Vergileri artırmadan genişi

silâhlanma programını karşıla

mak mevkiinde olan yeni Fran

sız hükümeti, dün akşam mec-

lise yukarıdaki teklifi yapmış-

tır.

Bu meselenin gelecek hafta

içinde üç gün müzakere edil-

mesi beklenmektedir. Eski ka

çakçıları af ile Pinay, muaz-

zam miktarda paranın yeniden

tedavüle çıkmasını temin ve ik

tlsadî hayata yeni bir kıymet

eklemek istemektedir.

Saklı olan paraların ortaya

çıkması için üç aylık bir müd-

det verilmesi düşünülmektedir.

Şimdiye kadar Fransa vergi

kaçakçılıkları için hapis cezası

işitilmemişken, Pinay iki sene-

yo kadar hapis cezası istemek-

te ve para cezalarını da 120

bin ile 600 bin frank arasında

tayin etmektedir. Pinay hükü-

meti de aynen kendinden evvel

k kabinenin düşmesine sebep

olan meseleler ile uğraşmakta-

dır.

BOZKURT

ALBÜMÜ: 32

Yunanistanın Rusyaya Tütün Satma

Teşebbüsü

Atina: Lamros Lâmrianldis

adlı bir Yunan meb'usu 4 Ni-

sanda açılacak milletlerarası

iktisad konferansında bulun-

mak üzere geçen gün Moskova

ya hareket etmiştir.

Kendisine daha sonra diğer

bir Yunanlı parlâmento azabı-

nın iltihak etmesi muhtemel-

dir. Lâmrianidis partisinin tem

siicisi sıffatıyle özel mahiyet-

t3 konferansa iştirak edeceğini

Moskovada iken Yunan tütün-

lerini Sovyet ve peyk piyasala-

rına satmak imkânlarını araş-

tıracağını söylemiştir. Yunanis

tanın elinde halen 85 bin ton

tütün fazlası kalmıştır.

Komünistler Trygve

Lie'nin Mesajını

Reddetti

Malik, Milletlerarası Kızılhaç'ın

Mikrop Harbtai Tahkike Yetki-

li Olduğunu söyledi

Pan Mun Jon: (A.A.) ; Ko-

münist kurmay subayları ge-

çen günkü toplantıda Birleşmiş

Milletler Genel Sekreteri Tryg-

ve Lie'nin Kuzey Kore hükü-

metine hitaben gönderdiği bir

mesajı hükümetlerine sunmayı

reddetmişlerdir. Bu mesajında

Trygve Lie, Kuzey Korede baş

göstermiş olan salgın hastalık

larla mücadele için Birleşmiş

TUNUSTA BİR

TOPOL REY VERMI-

YE GİDERKEN

Yürümeğe muktedir olmayacak derecede to-pal ve yaşlı bir müslü-man rey sahibi rey ver-mek için bu suretle bir hamalın sırtında rey sandıklarına götürülü-yor.

Bulgaristanın Türkiye-

ye Verdiği Yeni Nota

Londra: Geçen gece Londra-

dan zaptedilen Bulgar Haber-

ler ajansının haberine göre,

Bulgaristan hükümeti evvelki

gün Türkiye hükümetine ver-

diği şifahî bir nota, Türkiye

Bulgaristan hududunun kapa-

tılmasından dolayı her türlü

mesuliyeti reddetmiştir.

Stalin'in Hastalığı

Londra: Rusyanın atom bom

basma sahip olduğu haberini

ilk defa olarak vermiş olan İn-

giliz mecmuası, geçerygün Ma-

reşal Stalinin "kronik bir sa-

kat" olduğunu ve her an ölebi-

leceğim yazmıştır.

Kenneth de Courcy tarafın-

dan çıkarı lmakta olan "Intel-

ligence Digest" bu haberini

"Rusyanın en yetkili kaynak-

larından alınmış olduğunu" be

lirtmektedir.

Son aylar zarfınua Stalin'in

sıhhati hakkında pek çok söy-

lenti mevcuttur.

72 yaşında olan Stalin son

defa olarak 21 Ocak tarihinde

Moskovada, Bolshoi tiyatrosun

da Lenin günü münasebetiyle

görünmüştür.

Italvada Bir Tünel

lnf ilâkinde 38 Kişi öldü

Caserta (İtalya) Buradaki

hidro - elektrik trenindeki in-

fi lâk neticesinde ölenlerin sa-

yısı dün 38 e yükselmiştir. Ya-

ralı sayısı 50 dir.

Yerin takriben 2600 kadem

altında bulunan tünelde dün

yardımını talep etmekte İdi.

i. MAAD'TAKİ . infi lâk etmiştir.

AKTARILMIŞTIR

mmm

SAYFA 2 BOZKURT CUMARTESİ, 29 MART,

G Ü N L E R G E Ç E R K E N

Hürriyet Ağacı Özker YAŞIN

ÇARDAK Bütün Kıbrıs Türk Sanatçılarını, bir

Çardak altında toplamıya muvaffak olan

AYLIK FIKIR ve SANAT DERGİSİ -Pek yakında çıkıyor-

t)ç sene kadar oluyor. Marşal yardımının, Avrupa

devletlerinin kalkınması için sağladığı faydaları, en

manalı şekilde ifade eden bir afiş müsabakası açılmıştı.

Marşal yardımına dahil biitün devletlerin katıldığı bu

müsabakada; en beğenilen afişler Parise gönderildi.

Orada bütün devletlerin birincileri, salâhiyetli juri he-

yetinin süzgecinden geçirilerek; birinciler birincisi, da-

ha başka bir deyişle en güzel afiş seçildi..

Tabii bu arada müsabakaya Türkiye de katılmıştı.

Hatırımda kaldığına göre, Türk sanatkârlarının yaptı-

ğı en güzel afiş olarak. Güzel Sanatlar Akademisi öğ-

retmenlerinden Zeki Faik îzer'in eseri seçildi. Bu müsa

bakan pek kısa zaman sonra İstanbul sergisi açıldı,

ben o tarihte Istanbula bulunduğum için, Marşal Yar-

dımı Pavyonunda birincilik kazanan eseri görebildim.

Gayet basit çizgilerle meydana getirilen bu eserin,

ifade ettiği mana, çok yüksekti, ön plânda kesik bir

ağaç tesbit edilmiş, kompozisyonun diğer kısımları ka-

ranlık olarak bırakılmış.. Yalnız bu karanlıklar içinde

keskin bir güneş ışığı fırlamış ve ışığın ağaca çarpan

kısmından küçük bir filiz boy veriyor.

Şüphe yok ki, burada ağaç korkunç ikinci dünya

harbinden kurtulan Avrupayı, güneş ışığı Marşal yar-

dımını ve filiz tekrar canlanan milletleri sembolize et-

mektedir. Zeki Faik îzer'in bu fevkalâde eseri, Pariste

birincilik kazanmamakla beraber en beğenilen afişler

aıasındaymış.

İstanbul Sergisinin Marşal Yardımı Pavyonunda,

bu yardımın niçin yapıldığı anlatılıyor. Avrupa büyük

bir harpten kurtulmuştur, halk aç ve sefil bir vaziyet-

tedir. Açlık ve sefalet olan yerde komünizm mikrobu

kolayca yayılır. O halde bu hasta ağaca can verecek

güneş ışığı, bir rahmet yağmuru lâzım... Marşalın ze-

kâsı bu işi gördü. Amerika her türlü yardımı, aç Av-

rupaya yapmaktan çekinmedi..

Şimdi bir Türk sanatkârının eserindeki

hürriyet ağacı boy vermiş gürbüz dallar salmıştır. Ame

rikan yardımı halâ devam ediyor.. Artık Rusya için

dünyaya sahip olmak imkânsızlaşmıştır!

KIBRIS SANAT ALEMİNDE

Yeni Ufuklar:

im

O RE

Dergi ihtiyacımız ve Çardal Mustafa izzet ADILOĞI

Son zamanlarda memıleketi-kadaş, .hemen hemen ge

Sulh Perisini Uzaklaştıranlar Ahmet C. GAZIOĞLU

Şu iihiiiyar dünyamızın dert-

leri bitmedi, bitmiyecek... Son

iki Clilhan harbi dünyanın bağ

rında pek-çok yaralar açtı. İn

sarılık, büyük tehlikeler, emsal

siz konttular adattı. Hele son

Colhaını hartbi Aıvrupayı kasıp

kavuırdıu. Milyonlarca insanı

evsiz, barkısıız bıraktı. Yüzhin-

lerce yavru amasız, babasız kal

dı.

Müttefiklerin müşterek ve

esaslı, gayretli ile bu muazzam

tehlike atlatıldı. Atlatıldı ama,

iınsanlliık halâ bir korku, bir hu

zursuzluk içindedir- İkinci Ci-

han hatibinin sona ermesi ile

beklenilen sulh ve sükûn dev.

resi başlamadı. Harp, bitti top

ve 'bomba sesleri dindi ve ara

dan yıllar geçti... Geçti ama,

sulhün temini yolunda hiçbir

müşterek neticeye varılmadı.

Yüzlerce konferans... yüzler

ce toplamı yapıldı. Yayıldı a

ma, tam bir anlaşmıya yanla-

madı. Kahrolunan, Dünya yü

zündlen izleri, kaldırılan FA-

ŞÎZIM ve NAZiZİM'in zir

başka beteri ama,daha tehlike

lisi daha korkuncu dlünya in-

sanlığının başına bir dert oldu

Dünya sulbünün teminin-

den. insanlığın istikrarlı bir

huzura kavuşmasında hür ve

demokrat dünya milletleri can

la, başla çalışırlarken; Kızıl

Komünizm insanlığı birbirine

TEŞEKKÜR

Leymosunlu Abdulla Nasıf

isimli bir okuyucumuzdan al-

dığımız bir mektupta, Pambak

yan Bros. Ltd.'in, Leymosun

Orta Okulu talebesinden iki

çocuğun okul paralarını öde-

mek lûtfunda bulunduğu bildi-

rilerek teşekkür ediliyor.

BOZKURT: Gösterilen yar-

dım takdire lâyıktır. Her mües

sese ve şahsın bu hususta ha-

miyeti özlenir.

düşman ettirecek sinsi politika

sına "hız verdi. Muvaffak da

oldu. Birçok Balkan memleket

lerini peyki yaptı. Böylece de

tehlikesi bir kat daha artmış

oldlu.

Bütün gayesi insanlığın hu-

zurunu kaçırarak, memleketle

ri idaresi altına almak ve dün «

yayı kölesi! yapmak olan Kı-

zıl Komünizmin, hür insanlı-

ğın başına açmış olduğu Kore

derdi halâ devam ediyor. Ko-

ni ims t Korelilerin, hür Koreyi

ele geçirmek istemelerinden

doğan Kore harbi bir muam-

ma olmuştum.

Hür ve demokrat dıünya

menfaatlerinin Korede açılan

yarayı kapatmak için göster-

dikleri ve halen göstermekte

oldukları maddî ve manevi bü

tün gayretler çok büyüktür.

Hürriyet ve demokrasi dünya-

ile iftihar edilecek gayretler-

dir-

Komünistler nihayet müta-

reke konuşmalarına razı oJ|du

lar. Oldular ama, hu mütare-

ke konuşmalarında yaratma-

dıkları ihtilâf kalmadı. Müta-

reke konıuşmalannın verimsıiz

'kalması için ortaya öyle saçma

sapan fakirler atmakta; öyle

isnat ve tezatlarda bulunmak-

tadırlar ki!... Hiç akla, hayale

gelmiyecek teklifler ileri sür-

mektedirer.

Memnuniyetle haber aldığı

miza göre, Amerika, Kore M ü

tareke konuşmaları verimli kıl

mak amacıyle yeni teiklifler

hazırlanmaktadır. Ama, ne

yazık ki, komünıiısder, batılı ve

demokrat dünyanın bütün fe-

dakârlıklarınla rağmen bozgun

çu bir siyaset takip etmekten

asla çekinmiyorlar.

Kiımlbilir Amerikanın, yeni

mütareke teklifleni karşısında

yine ne umulmadık mukabele-

de bulunacaklar!..

raiızde yayınlananı kitaplar, şi-

irler ve yapJan şiir geceleri

bize sana-t hareketlerinin eski-

ye nazaran dlalha mütekâmil ol

duğumü gösteriyor. Gençler,

Türkiye'deki yeni sanat cere-

yanlarına ayak uydurmağa ça

Ilışıyorlar. Şilirde, Faruk Nazif'

iıı söyleyiş tarzını kullananlar

dahi yavaş yavaş yeni şiir cere

yanına kapıılmağa ve bu yolda

oldlukça iyi örnekler vermeğe

naçıl'an etrafında toplav

lara iyi imkânlar hazırla

olan bir dergıi çjkrmağı

düler, Ve faü düşüncelerin

ün sanaltçı arkadakiara

lar.

Bir çok musibet cevaplar a

dı ve derginin çıkmasına

rar verildiiı. Bundan sonra

giye çolk orijinal bir isim

lundu: "Çaitdak".

Memlekeimızin telli ba;lı

başlamışlardır. Hikâyede ve ro natçılarını göLgesinde toplayjj manda da yeni imzalar göze1 cak olan "Çardak" ın N.sa

çarpmaktadır. Mapolar'ın » keıı j ayında intişar edeceğini

di ağzından dinlediğimiz yeni rendik.

Memleketimizde; cemiyeti

mizin bir aynası demek olaıİ olan sanat ve edebiyatı "yaşaâ mak ve tekâmül1 ettirmiye ça-,1

lışmak gibi temilz bir gaye ile f

çıkacak olan "Çardak"ı des-I teklemek her sanatsever Kıb-

rıs Türkünün severek yapmasj

icap eden bir vazifedir.

hikâyeleri ve tamamlllamak ü-

zere olduğu romanı mütekâ-

mil Kıbrıs hikayecilerine ve

romancılarına örneklerdir.

Fakat, ssanat hareketlerini,

bu tekâmülüne reğmen mernle

ketimizde okul dergilerinden

ve K.T.L. Mezunlar Kuru-

munun baızan iki bozan altı

ayda bir intişar eden dergisin

den başka dergimiz yoktur.

Bu vaaiye karşısında genç şa

ir ve hilkâyeciler biır san art mu

biti bulamıyorlar- Bunıdlan do-

layı elinde kitap çıkarma im-

kânları bulunmayanlarımız ço

ğu zaıman eserlerini ya günde-

lik gazetelerde neşrediyorlar

veya hiç neşretmeyip sanatçı

arkadaşlarına okumakla iktifa

ediyorlar. -

İşte bütün ibunlaırı ve bir

sanat dfergiısine olan ihtiyacımı

zı göz önüne alan bir kaç ar-

Din Cemiyetinin

Müracaatı Lârnakada Aposto-

los Pavlos ismindeki Rum din cemiyeti baş-kanı tarafından hükû-, mete müracaat edilere gençleri korumak m£ sadile yaşları 16 dan a-şağı olan gençlerin si-nemalara gitmemek için kanunî tedbirler a l

lınması rica edilmiştiri

TENHA BİR YER

Unutabilirmiyim, ah unutabilirmiyim, Tenha bir yer aradığımız günleri. Tenha sinemalara gider, Tenha park köşelerinde buluşurduk; Doyasıya sevişmek için...

Zaman geçti güzelim zaman, Işığı kalmadı gözlerimde sevincin.

Ben o eski insan değilim sencileyin, Tenha bir yer arıyorum yine Tenha bir yer. Kendi yalnızlığıma gömülüp, Doyasıya ağlamak için...

y Onbeşll kai

y nemeler .

özker Y A Ş I N

' Genç kız ağlamağa başlamıştı. Kadınların yaşları daima göz ucundadır zaten. Bazan bu-nu hakikaten üzülerek akıtırlar; bazan da mak satlarını elde etmek, kendilerine zavallı süsü vererek merhamet dilenmek için koyverirler. Bu halde Ayten hakikaten üzülerek ağlamıştı. Lâkin Halûk'un evden atılmasına değil onu kay bedeceğine üzülmüştü.

Halûk fazla durmıyarak yürüdü. Elindeki paraları saydı. Tamam beş yüz lira. Aman ya-rabbi! Tam istediği miktar. Allahtan başka şey isteseydi. Fakat acaba kim göndermişti? Bir-denbire aklına geldi. Muhakkak ablası. Evve-lâ vermemezlikten gelmiş, fakat sonradan piş-man olmuş olacaktı. Evet, evet. Mutlaka öyle olmuştu. Hemen gidip ona teşekkür etmeliydi.

Oraya gidip te ablasının para falan gönder mediğini anlayınca son derece şaşırdı. Ablasını iyi kalpli tanıyordu. Halbuki Zişan işte yine kardeşine istediği parayı vermemişti. Bu ema-neti gönderen o değildi.

Halûk parka gidip oturduğu zaman da hep bunları düşünüyordu. , ,

—Ulu Tanrı, ne kudretlisin! diye mırıldan-dı Aciz bir kulun paraya muhtaçtır diye he-men onun arzusunu yerine getirirsin. •

SÖNEN YILDIZ Yazan: Argun F. KORKUT

13

İstediği parayı bulduğuna şükretti. Kim-den geldiğini de anlamak istemedi. Bir mesele fazla deşildiğinde altının çapan oğlu çıktığını biliyordu. Şimdi onun için sadece kalacak bir yer bulmak icap ediyordu. Bunun üzerinde de kafasını fazla yormak istemedi. Zaten şimdi yazdı. Nerede olsa kalabilirdi.

III 0 geceyi parkta geçirdi. Tahta kanapeler-

den birine uzanıp uyudu. Sabahleyin kalkınca gidip pide ve şiş kebabı alarak karnını doyur-du. Sonra yine parka döndü. Evden kaçalıdan-beri yirmi dört saat oluyordu. Bu yirmi dört saat,onun evden ayrılışının şehirdeki herkes ta rafından duyulmasına kifayet etmişti. Kaçış ha beri teyzesinin evinden çıkmış, evvelâ mahalle ye yayılmış ve bilâhare de o görünmez fakat

mükemmel haber ulaştırma sistemi ile büt şehri dolaşmıştı.

Şimdi, Selma da vak'adan haberdardı, eğer Halûk ta herkesin haberdar olduğunu se yolda giderken geçenlerin niçin kene dik dik baktıklarını anlardı.

Halûk yazın yakıcı güneşinden kurtı için gölgeli bir yer seçerek oturdu. Cebinde şıdığı bıı- kitabı çıkararak okumağa b£ Böylece yarım saat geçti. Bu müddet zaı.-yanından birçokları gelip geçti. Lâkin o hiç şını kaldırıp bakmadı. Görüş sahasına naylon çoraplı veya beyaz çıplak bacakk dar paçalı veya ütüsüz pantalonların kil ait olduğunu merak etmedi. Fakat bir a. yanma gölge gibi birisinin yaklaşması onu

b a k m a ğ a mecbur etti. Gelen T ıdı Haluk onu gördü. Elleri titremeğe bî Kitabı yere düştü. Başını yana çevirdi, kalkarak hızla uzaklaştı. Bu andaki his m kendisi de anlamamıştı. Niçin kızın v, dan uzaklaşmıştı. Belki de içindeki büyük alden dolayı belki de mahcubiyetinden " Yahut belki de sevdiği kızın önüne sol mış birisi olarak çıkmaktan hicap du]

Devamı var

Ü İse birinci ı

TARAFINDAN S

29 MART, 1952

Çardak CUMARTESİ, 29 MART, 1952

et ADÎLOĞLU

emen hemen genç sa.

ı etrafında toplayıp on.

i imkânlar hazırlayacak

•r d««i çjkrmağı diişün

Ve ıbü düşüncelerini bü

•aıtçı arkadaklıara yasdtı-

ok müsbet cevaplar alın

derginini çıkmasına ka.

i!diı. Bundan sonra der

*k orijinal bir isim bu-

"Çaııdak".

olekeimV.in bellli başlı sa

nnı gölgesinde toplaya-

nı "Çardak" ın Nisan,

intişar edeceğini öğ-

nlc.ketimi/de; cemiıyeti-

bir aynası demek olan

ı;ıat ve edebiyatı "yaşa-

e tekâmül ettimıiye ça-

gibi temiız bir gaye ile

k olan "Çardak"ı des-

ek lıer sanatsever Kıb-

rkünüıı severek yapması

den bir vazifedir.

in Cemiyetinin

Müracaatı

rnakada Aposto-Pavlos ismindeki din cemiyeti baş-tarafından hükû-müracaat edilerek eri korumak mak 3 yaşları 16 dan a-olan gençlerin si-.lara gitmemeleri canimi tedbirler a-ısı rica edilmiştir.

YER *

BOZKURT SAYFA 3

Bugünkü Şiirimizde Hece Vözni

İbrahim Zeki BURDURLU *

i 85 3

1

I

i

i s

utabilirmiyira, ız günleri. 1 i •» f

buluşurduk;

,man, ie sevincin, ilim sencileyin, yine

I

•r

;er YAŞIN

m

sistemi ile bütün

m haberdardı. Ve rdar olduğunu bil ı niçin kendisine

sinden kurtulmak ;urdu. Cebinde to-zumağa başladı, müddet zarfında

ti. Lâkin o hiç ba-ş sahasına giren ı plak bacakların; *" donların kimlere Fakat bir aralık

klaşması onu gay etti. Gelen Selma titremeğe başladı, la çevirdi. Sonra andaki hissiyatı-

^için kızın yanın-ndeki büyük infi-biyetinden dolayı, inüne sokakta kal ıicap duymuştu.

* 4

Hece vezninin onbirll kalıbiyle yazılan şiirlere Halk

şiirimizde çok rastlarız. Bugün (4 + 4-fS) ve (6-f3)

duraklı, duraksız veya bu İki şeklin karışnıâslyle veya

(7-f 4) olarak kulanılıyor. En fazla duraksız olarak kul

•anıldığı görülüyor. Bazı şairler (6 + 5) kulanıyorlar fa-

kat durağı hissettirmiyorlar.

"Bursa'da eski bir cami avlusu

Küçük şadırvanda şakırdıyan su

Orhan zamanından kalma bir duvar,,

(Ahmet H. Tanpınar) M Ç Ahmet Muhip Oranas'ın şu mısralarında (7 + 4) vardır.

"Bakıp imreniyorum akınına

Şshir üstünden geçen bulutların.,,

Onikl hece (6 + 6) veya duraksız şekilde kullanılı-

yor. Durak yapılsa da kesilme hemen hiç hissedilmiyor.

Ufuklar boyunca kır atlar üstünde

Doğudan batıya bir kesilmez akın.

(Turhan Oğuzcan)

Duraksız onikl:

"Yollar yollar da nihayet içime denk

Sonsuzlaşarak başı boş gidincedir,,

(C. Sıtkı Tarancı)

Onikl hece (7 + 5) olarak kullanılıyor:

"Ruhlar şimdi çok uzun bir seferdedir

Sevdayı zikreyliyen bahçelerdedir"

(Vehbi KızılgUn)

Onliç hece, bugUn de kullanılıyor. Bilhassa genç şair-

lerimiz bu ölçüyü üstiin tutuyorlar. (+6) duraklı o-

lan şu mısraları okuyalım:

"Ve sen ki sahibisin hülyamın daima

Senin olsun dalımda büyüttüğüm yemiş

? Yapraların üstünde masmavi ve geniş

§ Serin bir kanat gibi kimıldıyan sema.,,

(Oktay Rifat)

Ondört heceyi Behçet Kemal Çağlar, ustalıkla kullanır:

"Tur da Musa, gökte Rab, konuşmuştu diyorlar

Metrlstepe'de biri, Çankaya'da biri var,,

Onbeşli kalıbı yeni şairlerimiz önemle kullanıyorlar.

Oktay Rifatm şu mısraları duraksız onbeştlr:

"Sen en güzel çiçekleri açacaksın ve kuşlar

Tuhaf renklerinin methi vardığı zaman Hind'e,,

Bu kalıplardan başka bugünkü şiirimizde yeni de-

$ nemeler yapılmaktadır. Ayrı ayrı mısraları ayrı ayrı he v

$ çelerle kuruyorlar. Divan Edebiyatında bulunan müste-

y zat'ın bir çeşidini yapmak İstiyorlar. Meselâ Ceyhun $

M Atuf Kansu'nıın şu kıtasını okuyalım; bir mısra sekiz

$ ikinci mısra 16 (8 + 8).

£ "Sonra bir dost düğünü var,

Bir nazlı söğüt dalıyla, bir yiğit çınar dalını

Güllerle bağlıyacaklar

Kutlamak için ölümsüz olan ata toprağını,,

Ahmet Muhip Dranas'm "Akşam Ahengi,, şiirinde ¥

ise birinci mısra 4, ikinci mısra 5, üçüncü mısra 5, dör-

d üncü mısra 4, beşinci mısra 10; aynı şekilde ikinci, ü-

çüncü kıtalanda tekrarlanıyor:

"Karşı düzden

Karanlık çöktü

Yaprak döktü

Karanlık gözden

Iz kalmadı yüzünde gündüzüden,,

Şu gördüğümüz örnekler, hece vezninin bugünkü

$ şiirlmizdeki yerini açıkça göstermektedir. Gerek alışıl- $

£ mış kalıplarla, gerekse yeni, denenen kalıplarla yazıl- §

d ması, bize, bu veznin Türk dilinin imkânlarına ne kadar ^

uygun olduğunu da gösteriyor. Yeni şiirimizin bir gü-

jjj zel çeşnisi olan bu çalışmalar şiirimizin ilerisi için bü-

'4 B n i W

$ I * D

0 ı

| s

i i i i i û

'4

n

1

I i £ i 5

i ÇJ5 0 $

p «

1 I I i

i »

$ İÇ 6

İ s '4 i 3 $ ÎJ! c $ ŞJS @ $

g yük bir kazançtır.

t-:«< î-Kfcaes s» . : M»K mmsm ^^ymmmm&et

2724 RIFAT CEMAL

AKSI YAZIHANESİ

Lüks Otomobilleriyle

Servise Hazırdır.

Kıymetli Eserler Bulundu

Avustralya Arkeolog lan tarafından Mirtu civarında yapılan hafri yat neticesinde bakır devrine ait pek çok de-ğerli eserlerin bulundu ğu bildirilmektedir.

HAFTA SONU

BEETHOVEN , Taner Fikret BAYBARS

Aradan 125 yıl geçti. Bu günlerde, göklerde bulut

ların senfonisi çalarken, bir dâhi ölmüştü. Beethoven.

Bütün dünya, Beethoven'in ölümünü andı. Yer.

yüzüne gelen birkaç dâhiden biri olan Beethot^n, bal-

kın aşağı sanatla yuğrulmuş bir santkârdı. Sağır, fakat

hislerimduyar bir sanatkâr. Sahneden, alkışlandığı za-

man, alkış seslerlini işitmekten mahrum olan büyük bir

sanatkâr.

Bütün dünya radyoları, onun eserlerini çaldı. Bi-

ricik ve kıymetli operası "FlDELlO"u, Akdeniz'in bir

köşesinde, radyolardan dinledik. Opera görmiyen göz-

lerimiz, onun kudretti, nağmeleriyle, yaratabildi.

Lizst ne kadar ışıklıysa, Beethoven de o kadar de-

rin ve Oranlıktır. Beethoven'i dinlemek demek, onu

okumak, anlamak demektir. Hayatı, nağmelerle kendi

tarafından yazılmış tek sanatkârdır-

Beethoven'in en meşhur eseri olan "Dokuzuncu

Senfoni", bütün Almanya'yı kendine tapındırmıştı. O. I

nun sonatlarını dinleyenler bilir. O, baştan başa ruh- jj

tur.

Beethoven için iki aşk vardı: Kadın ve Demokrasi ^

aşkı. Yakışıksızlığı yüzünden alayla karşılanan Beetho. a

ven, büyük aşkını, "Mehtab Sonatı" ile; demokrasi

ajkını başka parçalarla döktü.

Birkaç gündür, Beethoven canlandı. Zaten vü-

cut denen kalıp işe yarar? Ruh, en büyük işi görür.

Beethoven öldü. Fakat ruhu halâ yaşamaktadır.

Memleket Haberleri

\

i

I

Türkiyede Ziraî Kalkınma

Türkiyede tarım faaliyetleri

bütün hıziyle devam etmakte-

dir. Türkiyenin toprak sahası

Fransanınkinden daha az değil

dir. 1948 yılında Türkiyede

traktör sayısı bini aşmamakta

idi. Halbuki, bugün Türkiyede

20 binden fazla traktör ile bir

o kadar da harman ve orak ma

kineleri mevcuttur.

Türk çiftçilerinin kullanmak

ta oldukları makinelerin pek

çoğu İngiliz veyahut Alman

mamulâtıdır. Maamafih, Batı

Almanyadan zirai alet ithalâtı

pek ilerilemiş bulunmamakta-

dır.

Gelecek yıl zarfında Türk

çiftçilerinin ellerindeki traktör

sayısı 40 bine yükseleceğinden

şüphe edilmemektedir. Türk

çiftçilerinin ekim vasıtaları bu

seviyeye yükselince Türkiye za

hire ihracatında birinci mevkie

erişmiş olacaktır.

iptidaları, Türk çiftçiliğinin

inkişaf ettirilebileceğinden şüp

he edilmekte idi. Çünkü, öyle

sanılıyordu ki, Türk köylüsü

makineleştirme işini zor kavra

yabilecekti.

Türk köylüsü sade bir hayat

yaşamaktadır. Son 4 yıllık kal

kınma programı gereğince Tür

klyede 18 milyon sterlin har-

canmıştır. Bu sayede, Türkiye,

şimdiki halde, harice pek çok

zahire ihraç edebilecek bir du-

ruma yükselmiş bulunmakta-

dır.

Yalnız, dört sene süren çalış

malar neticesinde, Türkiye çift

Çisinin son zamanlara kadar

kullandığı iptidai tipte odun sa

banlar yerine, şimdi, en mo-

dern tiplerde demir sabanlar

kaim olmuştur.

Türkiye, geçen 1949 za ka-

dar, dahili ihtiyaçları için A-

merikadan buğday ve um İthal

etmek »orunda İdi. Şimdi ise,

başka memleketlere 250 bin

Haftanın Kitabları

Okuyucularımıza her hafta bu sütünda. Tür-kiyede satışa çıkarılan kitabları bildirmeye ça-lışacağız. Böylece, Tür-kiyedeki kitab dünyası hakkında bir fikir vere ceğiz sanırız.

Tarihî Maddeciliğe Rap tiye: Prof. Hilmi Ziya Ülken'in eseri.

Türkçülüğün Esasları: Varlık yayınları tara-fından yapılan yeni bas kı. Ziya Gökalp.

Karacaoğlan: Ahmed Adnana Saygun'un ese-ri. Orta Okul Türkçe Ki-tabları Yardımcısı: Ke-mal Erten

Türkiyem: Turgut U-yar (Şiirler)

Sana Doğru: Engin Gönül (Şiirler)

tondan fazla ihracat yapabile-

cek bir durumda bulunmakta-

dır. Bu miktar, geçen yıl fazla

sından olup ingiltere ile Batı

Almanyaya ihracı için tertibat

alınmıştır.

Bugünkü Türk çiftçisi, çift-

çiliğe ait bilgisini memleketin

her bucağında açılan çiftçi

kurslarına medyundur. Kurs ta

kip etmiş olanların sayısı 100

binleri aşmış bulunmaktadır.

Türkiyede seyyar imalâtha-

nelerde Türk çiftçisinin kırılan

her şeyi kolayca tamir edile-

bilmektedir. Türk çiftçilerinin

çocukları 2 yıllık askeri hizmet

leri esnasında makine işletme

ve onarma içlerinde mükemmel

ameli bilgiler edinmektedirler.

Bu suretle TOrk çiftçiliğini par

lak bir İstikbalin beklediğinden

şüphe edilmemektedir.

(Rumcadan tercüme edilmiştir)

S

1 « * ı < > m m £ > » y :ım

Dr. Slight Bundan önce izinli o-

larak harice giden Maa rif müdürü Dr. Slight avdet ederek vazifesine başlamıştır.

Mr. Thomas Resmen bildirildiğine

göre Kıbrıs Defterdarı Mr. Thomas terfi ala-rak başka bir müstem-lekeye gidecektir.

Yeni Anayasa Sağcı gazetelerde il

hak leyhine geniş ölçü-de yapılan propaganda lara rağmen yeni Ana-yasayı kabul ederek hü kûmetle işbirliği yapa-cak olan Rumların az olmadıkları bildirilmek t e d i r

NOT: Bu maksat i-çin 100 kişilik bir gru-bun anayasayı imza e-decekleri ve müteaki-ben genel seçimlerin ya pılacağı haber verilmek 7. tedir.

Müthiş Kaza Dün Lefkoşadan Ma-

ğusaya gitmekte olan patates yüklü bir oto-mobil ile B 873 numara lı taksi 1 inci milde çar pişmiştir. Taksi tamn-mıyacak bir hale gel-miş takside bulunan 2 ingiliz ağır surette ya-ralanmıştır. Yaralılar hemen Lefkoşa hasta-hanesine kaldırılmıştır. Durumları tehlikelidir.

ilhak Telgrafları Lârnaka, ile Bafta

Gençlik teşkilâtına bağ-lı Rum gençleri tarafın dan Yunan Konsoloslu ğuna gönderilen telgraf larda ilhak uğrunda mücadele edecekleri be lirtilm'ıştir.

Kongre Unesco teşkilâtına

bağlı fen adamları hu-bubat pas hastalıkları-na ait toplantılarına dün Lefkoşada Ziraat dairesinde başlamışlar-dır. Kongreye iştirak eden 8 mütehassıs Do-ğu Akdenizde hububa-ta ariz olan pas hastalı ğı hakkında inceleme-lerde bulunacaklardır.

Petrol Geldi Nelli Marsk vapurun

dan Lârnaka limanına 1,100 ton petrol ihraç edilmiştir.

ı ı ıwıı»nı»«! i ı ı ı ıman t 8

işçilerin Müracaatı

Mağusada Türk ve Rum işçi sendikaları tarafından vapur açen-telerine yapılan müra-caatta 8 saatlik işten sonra beher mesai saati için 3 şilin ücret isten-miştir.

Avustralya Buğdayı Hükümet hesabına ol

mak üzere Leymosun limanına 9 bin ton A-vustralya buğdayı gel-miştir. Ayni limana Pancamar vapuru ile 250 ton çimentonun gel diği bildirilmektedir.

84 Yolcu

Abbazia vapuru ile Lârnaka limanından 84 yolcu hareket etmiştir.

BU GÜNKÜ ANKA-RA RADYOSUNUN

PROGRAMI 28 Açıl üş ive Program.

7.30 M . S. Ayan.

7.31 MÜZİK.

7.45 HAjBERLER-

8.00 MÜZ İK : Şarkılar.

8.28 Hava Raporu.

8.30 MÜZİK.

9.00 Günün Programı.

12.15 . 13.15 Asker Saati:

12.15 Memleketten Selâm.

12.20 MemJtekete Selâm.

12.30 MÜZİK.

13.00 HABERLER.

13-15 MÜZİK : Şarkılar.

13.30 öğle Gazetesi.

13.45 MÜZİK ; Şarkılar.

14.00 MÜZİK .

14.30 M t ^ l K : Sinema Seri. 14.55 Kayıp/Mektupları.

15.00 Hava Raporu, Toptu

Tatil Programı ve Ka-

pan.13.

16.58 Açıhg ve Program.

17.00 Çoouık Saati.

18.00 MÜZİK : İncesaz.

1900 HABERLER.

19.15 Tarihten Bir Yaprak.

19.20 MÜZİK : Türküler.

19.45 Radlyo ile İngilizce.

20.00 MÜZİK.

20.15 Radlyo Gazetesi.

20.30 MÜZİK : Şarkılar.

21.00 Beethoven'in 125 inci

Ölüm Yıldönümü Dola

yı siyle Ankara Devlet

Tiyatrosunda Tertiple-

nen Konserin Nakli, Be

ethoven: 9 uncu Senfo-

ni.

22.00 KONUŞMA.

22.15 MÜZİK : Şarkılar.

22-45 HABERLER.

23.00 MÜZİK.

23.30 Program ve Kapanış.

I Leymosun Türkleri JJ5

I Kıbrıs Kundura Şirketi, Leymosun- _ | daki şübesini, Kumaş Tüccarı Mr. PAFt-Ş SIS'İN dükkânı karşısında, Ayandrea s o- Ş

$ k a k No. 35 e nakletiğimi ve kunduracılık- *

t a Atinada ihtisas görmüş Mr.PHILIPS'in Müdürüyeti' altında iş gördüğünü ilân

§ eder, Q MA AD TARAİ

* * . »v ^ a*»™*.

SAYFA 4

Komünistler niçin mikrop harbinden

bahsediyorlar

BOZKURT

Londradaki resmî bir sözcü

Kuzey Kore ve Kuzey Dogu Çi

ne Birleşmiş Milletler uçakla-

rının "bakterioloji silâhları" at

tıklarına dair Sovyet gazetesi

Pravda'da çıkan bir itham hak

kında mütalâalarda bulunmuş-

tur. Bu haberler bazı Kıbrıs

gazetelerinde iktibas edilmiş-

tir.

Sözsü, bu ithamı gülünç diye

vasıflandırmış. Binlerce Birleş

miş Milletler askerinin esir bu

lunduğu bu yerlere "mikroplu

haşarat" atmak, Birleşmiş Mil

letlerce yapılması ihtimali

olan en son şey olsa gerektir.

Bundan maada Birleşmiş Mil-

letler pek alâ takdir ediyorlar

ki, bir defa bir salgın baş gös-

terdimi onun için hiç bir hudut

mevzuu bahis değildir ve Gü-

ney Koredeki Birleşmiş Millet-

ler kuvvetlerine de kolayca si-

rayet edebilir.

Amerika Dışişleri Bakanı Mr

Acheson, komünist ithamlarını

def'atle reddetmiş ve mesele-

nin Kızıl Haç Enternasyonal

Komitesi gibi Enternasyonal

bir teşekkül tarafından taraf-

sızca incelemeğe arzolunması-

nı, teklif etmiştir. Bu gösteri-

yor ki Birleşmiş Milletlerin sak

Uyacakları bir şey yoktur ve

komünistlerin de bu teklifi red

detmeleri manidardır.

İhtimal hakikat şudur ki,

Kuzey Korede, Kuzey Çine si-

rayet etmek istidadını göste-

ren ve komünistlerin halen

kontrol imkânını bulamadıkları

cidden bir tifüs (kara humma1)

salgını vardır. (Bu hastalık o-

ralarda oldukça muntazamen

vuku bulmaktadır)

Sözcünün hatırladığına göre

de geçen sene bu nevi mikrop

harbi ithamları yapılmışsa da,

salgın mevsimi sona erer er-

mez o hususta başka birşey işi

tilmemiştir.

Komünistlerin bu yalanları

yaymaktaki maksatlarının iki

olduğu sanılıyor: (i) Batıya

karşı savaşta Asyalıların sem-

patisini kazanmak ve (ii) mev

cut salgından doğacak mesuli-

yetleri Birleşmiş Milletlere yük

lemek.

İhracat Mağusa limanına ge-

len Filomel vapuru ile 15 bin sandık portakal ile 150 ton patates ih-raç edilecektir.

BİLDİRİR Ben aşağıda imza sadıibi

Köfünyeli Naci Derviş Bon-

diko, hali ha^rda ve bundan

sonra da nezaretim altında bu

lunan ve bulunacak olan 25

adet koıyıunun zevcem Köfün-

yeli Arzu Hasan'nı malı ol-

duğunu ve mezkûr 25 adet ko

yunu zevcem, Köfünyeli Os.

man Hüseyin Koniziden satın

aldığını ve ben ise zevcem Ar-

zu Hasandan aldığım 4/- yev-

miye mukabilinde mezkûr ko-

yunları otlattığımı umumun

malûmu olmak üzere bildiri-

rim.

Cİmza) Naci Derviş Bondiko

Köfünyeli.

Orman Mütehassısları

Gelecek ay zarfında bazı Amerikan eksper-leri Yunanistandan Kıb rısa gelerek buradaki ormanlar Hakkında in celemelerde bulunacak-lardır.

Dr. THEM. K. LEMONAF1DES M.D.

Dahiliye ve Hariciye Mütehassısı

ZURİH (İSVİÇRE) Darül-

fünundan mezun olarak Alman

ya ve îsviçredeki hastahane-

lerde çalışmış Dr. Lemonol'i-

öes Kıbrıs Bankası ittisalinde

Apollon sineması karşısındaki

Kliniğinde hasta kabulûna

başlamıştır.

Sözcü, dahilde aksi giden

her hangi bir işten dolayı ha-

riçtekileri kabahatli tutmak

komünistlere has mûtat bir tak

tiktir, diyor.

P.K. 329 Tel: 3746

Ahmet Aziz Bulli OTOMOBİL İCAR SERVİSİ

Atatürk Meydanı No. 4

Te l : 2937 LEFKOŞA

En müsait şeraitle otomobil icar edilir. Eski ve yeni otomobil alım ve satımı

yapılır.

* o

Üç Yunan Vapuru

Yunan vapurlarından Koritia ile îonia ve Aeo lia vapurlarının sıra ile her Cumartesi Leymo-suna uğrayacakları bil dirilmektedir.

Basit bir formalite...

Fransız ihtilâlinin en ziyade

kızıştığı, giyotinin durmadan

başları vücutlardan ayırdığı sı

rada, Fransız Tiyatrosunun

meşhur artistelerinden biri de

başının kesileceğini düşünme-

ğe başlamış ve nihayet bu dü-

şünceyi evham haline getirmiş

ti. Artist, her dakika kendisi-

nin de giyotine götürülmesini

bekliyor ve bir an önce çektiği

ıstırabın sona ermesini istiyor

du.

Beklemekten sıkılan artist,

bir gün giyotine bizzat gitmeğe

karar verdi. Cellâtların fevka-

lâde meşgul bulundukları bir

sırada giyotine çıkmak istiyen

şaşkın artist, telâşla söylenme

ğe başladı:

—Haydi, çabuk olun, artık

beklemekten bıktım...

Cellât, hayretle yüzüne baktı

ve sordu:

—Peki, numaran kaç?..

—Ne numarası?

—Sen giyotini ne zannediyor

sun sersem herif!..

—Ama ben bu formaliteyi

bilmiyordum...

—Haydi öyleyse, çabuk de-

fol... Kafanı giyotine sokmak

yeter mi zannediyorsun?..

tşte böylece, artist, bu basit

formaliteyi bilmediği için kel-

lesini de kurtardı...

C U M A R T E S İ , 20 MART, jj

Bir terci

meselesi

Eski Fransız

Talleyrand, zamanı:

hur hazırcevapların

zeki diplomatlarına

O sırada Pariste şöjl

mış iki Fransız kac!

cuttu. Bunlardan biri î

Recamier, diğeri ise

de Stael idi. Madam

çok güzel olmakla

de akıllı ve zeki deg

me de Stael ise, ta

çok fceki ve kurnaz,

kabil de oldukça ÇİrW$|

Bir gece toplantısında,

[rand, bir kanapede bu

dinin ortasında otur

da kaldı. Madame de

sattan istifade etti

ran'a sordu:

Acaba Madam Re

birlikte denize düşmüş ı

önce hangimizi kur

lışırdınız?..

Çok müşkil vaziyette!

Bakan, zeki kadının le

receği cevabın, çirJ

yısiyle hiç de müsbet

cağını düşündü ve vap verdi:

—Madame, siz çok

akıllısınız. Çok şey

Hiç şüphesiz yüa

lirsiniz zannederim...

İşte siz de bu aile gibi mesut olmak isterseniz ANK mobilya-larını tercih ediniz...

m Mobilyaları evinizin dekorunu zenginleştirebilir.

Mobilyaları evinizin ışığı olabilir.

Mobilyaları evinizin saadet kaynağı olabilir.

ANK Mobilya ve Buzluk Şirketi geçen 4 sene zarfında bini aşan müşterisini memnun ettiği gibi bundan böyle edineceği müş-terileri de memnun bırakacağını vadeder.

Düsturumuz sağlam, güzel iş yapmak ve en müşkilpesent müşteriyi memnun etmektir.

ANK Mobilya ve Buzluk Şirketi gününde iş teslim eden ye-gâne Mobilya ve Buzluk Şirketidir.

Mobilyalar sipariş sırasına göre imal edilir (geç kalma) Dün geçmiştir. Bu gün sizindir.

Yarın geç kalabilirsiniz ve ANK mobilyalarına sahip olmak için uzun bir müddet bekliyebilirsiniz.

Sipariş yeri Asmaaltı Sokak No. 32

İş evleri Mecidiye Sokak No. 12

Câlliobi Sokağı No. 11

LEFKOŞA.

' » _ ! « » : » » • » » » • » * • » +» »»- • » » » » » _ « » , • » » » + » . # » « » » » « » + » m , I'

YILDIZ FALI BU OtJN DOLANLARIN

29 Mart : Bu gün doğan kim

seler sert ve heyecanlı kimse-

lerdir. Şiddetten kaçınmalı ve

sükûnete kıymet vermelidir.

Fazla dost edinmeğe çalışmalı-

dır.

SAYIN HALKIMIZA MÜJDE

VATAN KADIN ve ERKEK Terzi evi "VATAN" Terzievi vatana hİ2

için açılmıştır.

Lefkoşada Müftü Ziyai Efendi SoL ğı No. 17 de yeni açtığımız terzievinde he zevke uygun KADIN ve ERKEK elbi rı diktiğimizi ve müracaat edecek müşterilerimizin memnun kalacakk müjdelerim.

KÜFI veSEYFl Kardeşler

Basıldığı yer Bozkurt Basımevi

Asma Altı No. 75

Lefkoga - Kıbrıs

PRODENî Diş Pastası

f n / n ı l t T f ı ithalâtçı ve Tevziatçı CYPRUS MEDICINE SUPPLIES i.

Solon Sokak No. 57, Lefkoşa.

333 ^ M C I G A R E T T E S

10 VE 14 LÜK

PAKETLERDE

1 / l î K r $ .

Roma:

ve Komün

fından kişi

len talebe

Mil&no sok.

riestenin ît

de gösterili

seler çıkan

Takribe

bir kalamalı

li polis m i

mekte oldu|

luğu üzerini

mıştır. Rom

gazetesinin i

yumruk yun

muştur. Gö

başkent soka

propagandası

binlerce risal

Ver yer kom

Ve Milliyetçi

Çiler arasınds

cereyan etmiş

İMAL SDEN ARDA1H TUTUN SIRkp-T,