da”mn istismarım açılan kampanyaevrak.cm.gov.nc.tr/siteler/gazeteler/bozkurt/1961... ·...
TRANSCRIPT
i Çarşambam 3
M A Y I S
1961B o z h u y t
i9 5 i H f » n i ? l '4 t f l * « ı ,ı f i r T r ıi ,,ı ı i r ı tııw i ı ■ ■ ı Y lL : ıo
iZiirih Anlaşması Aleyhine Açılan Kampanya
Kıbrıs Mücahitler Cemiyeti,“ Digenisin Takbih Ettiğini Biz Kabul Edemeyiz” Diyor
İDAğITILAN BEYANNAMELERDE ENOSİS MÜCADELESİ İÇİN EOKACILARIN EL ELE VERMELERİ İSTENMEKTE
Y I L : 10 SAYI : 1808
INGlme Cadden, Lefkoşa - Kıbrıs Fiyatı: 15 MU.
Sı? CıÇtKl EHı SEVlBılıRSıNıZ FAKAT„.OTOMOBİLİNİZ
mmSHELL)
w
İ S t V E B . lÇ İ N M
isie g ıVARDIR
fi K ıb rıs R u m toplumu arasında U cı faaliyetler devam et- ESrtedir. Bir takını gizli veya Erikfir teşkilâtlar dağıttıkları EJnnamelerde, Ziirih anlaşa n ı y ık m a k için harekete geçilmesi hususunda halkı kışk ır tm a k ta d ır .r K ıb rıs R u m Mücahitler Cemiyeti imzası ile dün dağıtılan le v a n n a m e le rd e , Diğenis ın Z u -
rih a n la ş m a s ın ı takbih ettiği b e lir t ild ik ten sonra, Enosism G e rç e k le ş t ir i lm e s i için Rum haltı sa vaşa d a v e t edilmektedir. Beyannamede, Zürih anlaşması
nın u y g u la n m a s ı ve Kıbrıs Cum Buriyetin in yaşatılması için Rum Mücahitlerin asla işbirliği
yapmıyacağı, fakat anlaşmala- .hazır rın yıkılması ve millî idealin ! dir.
oldukları belirtilmekte- bih ettiği bir anlaşmayı Müca-
... ................................. , ^ 1 $ ^
Kıbns Ordusunun İlk Partisi Törenle And İçtiiki bin kişiden teşekkül ede
cek o,'an Kıbrıs Ordu-au'nıır. lk partisini teşkil eden 85 ki. şi, dün Letfkoşa’da üçlü Karar gâhda yapılan bir törenle and içmişlerdir.
Kıbr's Ordusu Komutam f,’c
neral Pantelitis ile Komutan
Yardımcısı Tuğgeneral Hüsa
mettin Tanyar’ın da hazır bu.
lunduğ'u bu törende, ordu men
supları and içenken şu sözleri söylemişlerdir :
"Bütün ciddiyet ve vekârım. la Kıbrıs Cumhuriyeti’ne imanımı teyld eder ve Cumııur.yet anayasası ve kanunlarına say. g'i gös>tereeeğm,e ve Cumhuriyete hizmet edeceğime söz ve. ririm.”
ÇİFTÇİLERE YARDİM
IniRKAÇ yıldanberi havaların [| üst üste kurak geçmesi yü
zünden çiftçiler umulan mahsulü alamamışlardır. Bu ha zln durum, memleketimizin eko nomlsi İçin büyük bir darbedir. Birçok fakir çiftçiler, borçlanarak sUrüp ektikleri tarlalarından bekledikleri veıimi alamayınca şüphesiz hayal kırıklığına uğramaktadırlar. Hükümetin, bu durumda, gereken tedbirleri alarak, çiftçilerin yardımına koşacağı tabiîdir.
Tarım ve Tabiî Kaynaklar Bakanı evvelki gün gazetecilere verdiği bir demeçte; kuraklık yüzünden bilhassa Lefkoşa, Mağusa ve Lârnaka kazasındaki çiftçilerin büyük ölçüde zarara uğradıklarını bildirmiş ve zararın ilgili tarım memurlarının huzurunda tesbiı edilerek, listeler hazırlanması gerektiğini açıklamıştır.
Anlaşıldığına göre hükümet henüz zararın telâfisi hususunda kesin bir karar almış değildir. Fakat, öyle bir karar »Idığı takdirde, şimdi hazırla nacak olan listelerin esas olarak ele alınacağı ve zararın»unlara göre ödeneceği şüphesizdir. işte bu sebepten ötü [“'Türk çiftçileri ekinlerini “Kili tarım memurlarına göster- jjeyl ve zararı tesbit ettirmeyi ihmal etmemelidirler.,Klbrlsİ1 Çiftçilerin kuraklık
» en gördükleri zararınelâiisinde hükümetin yapaca- » yardımlar, çiftçileri müşkül î . durumdan kısmen olsun Kurtaracaktır. Şayet böyle bir »ardım yapılmıyacak olursa,ri»a.Snn borçlu bulunan birçok î'nçUer . batmak tehlikesine “■aruz kalacaklardır, işte bu
J!,Pfen, ötUrü hükümetin müs-
«ektedir r Vel™eSİ 8erek‘
BOZKURT
Kıbrıs Ordusuna ilk kayıtlarını yaptıran ve resmen diln yemin veren Türk gençlerinden Wr grup Tuğgeneral Hüsamettin Tanyar He konuşurken. Alttaki resim muameleleri ta
marnlanan diğer bir Türk gencini yemin verirken tesbit etmektedir............... ....
T.Tarih Kurumu üyeleri Kıbrıs- ta Gördükleri ilgiden Memnun
Şemsettin Günallay Kıbrıs Türk Toplıımunun ~ Refah ve Saadeti İçin Öz Dileklerini Belirtti
»0 Bir süre önce adamıza gelerek tetkiklerde bulunmuş olan Türk Tarih Kurumu Hey’etine Kıbrısta gösterilen yakın ilgiden dolayı, Türk Tarih Kurumu Başkanı ve C.H.P. Temsilciler Meclisi Üyesi Ordinaryüs Profesör Şemseddin Günaltay ta-
(Devamı 4. Sayfada)
6 ip ^ ı t r i * * ■ » «■ r ^
LEFKOŞA TÜRK BANKASISİZİN KENDİ BANK ANIZDIR
Siz de Paranızı LEFKOŞA TÜRK BANKASINA yatırınız.
Unutmayınız ki para evde kalırsa HIRSIZ, fakat LEFKOŞA BANKASI’NA yatırılırsa en yükseli FAİZ getirir. _
FECİ KAZA: Bir kaç gün evvel İstanbul’da Kartal ile Maltepe -jb5 ua-ij ııc[nqn>|n a epuısıuır pışmasında 15 kişi ölmliş ve 49 kişi de yaralanmıştır. Kazadan bir kaç dakika sonra çekilen resim, kazaya uğrayanların feci durumlarını ve kurtarma çalışmalarını tesbit etmektedir.
Savunma Bakam “Pravda”mn istismarım
ReddettiİN G İL İZ HAVA VE KABA KUVVETLERİNİN YAPTIĞI TATBİKAT VÇ AV ÖNCE
HAZIRLANMIŞTI
Kıbrıs Savunma B'aıkant Osm an örek, verdiği bir demeç, te, Rus Komünist Partisi’n n organı "Pravda” gazetesinde Kıbrıs'ta yapılan ve “Falbu- list” d-ye isimlendirilen tatbi. kafcn bir "kuvvet gösterisi” olduğuna dair Heri sürülen iddiaları reddetmiştir.
“Pravda” b u tatbikatın Kiıb- ri'SlUiirı korkulmak ve adadaki Uükümran İngiliz Uslef ne kar ,fi olan mukavemetlerini kır.
(Devamı 4. Sayfada)IIlHlIMIIMIttUllIMtlIlMMIlIlIMMIMttlfMItMMlIllltll
Türk Maarif Müdür Muavini ile Mülakat
Merkezî Türk öğretmenler Birliği idare Hey’eti ile Lârnaka öğretmenler-Birliği mümessili Bay Ahmet I. Gürsel, 1 Mayıs Pazartesi günü Türk Maarif Müdür Muavini Sayın Mustafa Raif Bey’i makamında ziyaret ederek kendileriyle muhtelif meslekî mes’eleleri müzakere etmişlerdir.Bir saat kadar süren bu toplantıda sorulan muhtelif soruları, Sayın Müdür Muavinimiz aşağıda kaydedildiği gibi cevap landırmak lûtfunda bulunmuştur.
(Devamı 4. Sayfada)
Amerika Feza Denemesini Tehir Etti
ALBAY SHEPHERD FEZA KAPSÜLÜNE GİREREK FIRLAMA ANINI BEKLEMİŞSE DE DÜĞMEYE BASILMAMIŞTIR
- — — -------------
Diin Cape Cana ver aP da Heyecanlı Bir Gün GeçmiştirCAPE CANAVERAI. 2: Bir-ılı Deniz Komutanı Allan Shep-.ğındaki Mercury kapsülü içeri-1çıkarak mürettebata ait bir
leşik Amerika fezaya insan herd, önceki akşam bütün ge- sine girerek fırlatma anını bek- hangara gitmiş ve kesin kararın göndermek için dün yapacağı ceyi teşhis altında geçirmiş ve lemiştir. verilmesi için orada iki saatdenemeyi tehir etmiştir. dün kendisini fezaya gönderil- Fırlatmanın tehir edileceğini beklemiştir. Feza yolculuğunun
Fezaya ilk gidecek Amerika-1mesi beklenen bir ton ağırlı- |anlayan Shepherd, kapsülden! (Davamı 4. Sayfada)
Vaşington’da Yeni Bir Sefaret Binası Satın Alındı
ŞEHRİN EN MUHTESEM”YERİNDE"6lAN BİNA ŞATAFATLI BİR ŞEKİLDE YENİ MOBİLYALARLA DÖŞENECEK
NEW YORK (Royter) 2: Kıb-5 rısın Birleşik Amerika’daki Büyükelçisi Zenon Rossidis, Kıbrıs Büyükelçiliği binası ve Büyükelçilik ikametgâhı olarak yeni bir bina satın alındığını açıklamıştır. Yeni Büyükelçilik binası, Vaşington’un sefaret bölgesinin göbeğinde olup Ame rikayı ziyaret eden devlet reislerinin misafir edildiği meşhur ‘‘Anderson House”dan ancak bir blok ötede bulunmak-
(Devamı 4. Sayfada)
Tiirk Maarif Müdürü Londra’ya Gidiyoröğrendiğimize göre, Türk
Maarif Müdürü Dr. Hüsnü Feridun, British Council’in özel davetlisi olarak bugün Lond. ra’ya hareket edecektir.
t,ki hafta İngiltere de Eğitim, merkezlerinde in üçlemeler de bulunacak olan Hü nü Fe. ridun, ordan Fransız hükümetinin davetlisi olarak Pari-s’u geçecek ve ilki haftalık irteele. melerde bulunduktan sonra Kıbrıs’a dönecekti''.
Değerli Piyanist ve RefakatçiFERHUNDE ERKİNRöportaj: İZZET-RIZA YALIN
Son günlerde Berlin ve Miinster’e davet edilen Ferhunde Erkin’in belirtilmesi gereken bir başka yönü de ‘san'atçı bir yuva' kurmuş olmasıdır.Sevin adlı kızı, tiyatro yazarı ve münek kidliği; İçten adlı kızı ise tarih öğre nimi yapmaktadır. Unlü Türk besteci lerinden olan eşi Ulvi Cemal Erkin, aynı zamanda güçlii bir orkestra şefidir.
Bu bakımdan hayatını birleştirdiği sevinçlerine, acılarına ortak yaptığı
Resimler: BİLBAY EMtNOĞLU• 2 - l Annesi iyi piyano çalar; iki büyiik kar
eşiyle ilişkin soru sormadan edeme deşi de nröik dersi alırdı. Annesinin dim. Hayat hikâyesini, nasıl evlendik I piyanosu ve halen diphmat oton hiivük
Fabulist Manevrasını takip etmek üzere 26 Nisanda Kıbrısa gelmiş olan beş İngiliz Meb’usu, dUn öğleden sonra Piskoboshanede Cumhurbaşkanı Başpiskobos Makarios ve Birleşik Kıratlık Yüksek Komiseri Ekselâns W.A.W. Clark’ın evinde Cumhurbaşkan Muavini Ekselans Küçük’ü ziyaret etmişlerdir. Resimde soldan sağa: Harry Gourlay (İşçi Partili), Ekselans W.A.W. Clark, Ekselans KüçükJullan Crltchley (Muhafazakâr Partili), Harry Hynd (İşçi Partili), .fohn Hail O.B.E., (Muhafazakâr Partili), Hon Cilve Bossonı (Muhafazakâr Partili)
görülmektedir.
t'nlli Piyanist Ferhunde Erkin objektif mılz karşıcında . , . Nol yandaki resim Ferhunde Erkln’tn eşi modem Türk beste
clsl Ulvi Cemal Erlün’dlr.
lerini, nasıl çalıştığını, neler bestele kardeşi Feridun Cemal Erkin’den duy tfiğini birer birer anlattı bana.. duğu keman sesleri O'nda büyiik te
“Ulvi, 1906 yılında İstanbul'da doğ sirler bırakmıştı. B yaşında piyanoya ı. Riiçük yaşta babasını kaybetti. (Devamı 4 . Sayfada)
SAYFA * ( B O Z K U R T )
AKİSLER
İSTİHSAL BAYRAMIOSMAN TÜRKAY
Dinî günlerimiz gibi millî günlerimizi de parlak törenlerle ve içten gelen heyecanla kutlamaktayız.. Türk ve Müslüman olarak bu bizim en büyük hakkımızdır. Dinimizin kutsiyeti gibi milletimizin ululuğunu da kafalarımızda şuur- laştırmak; Türklüğe yaraşır sağkım karakterli, gürbüz nesiller yetiştirmemizi sağlamaktadır. Milletimizin yarattığı kahramanlık destanlarıyla şüphesiz gurur duymaktayız. O kahramanlık destan-
1*1 larım yaşamak ve yaşatmak, geleceğimiz !jî için bize gür bir ilham kaynağı olacak- X tır. Fakat, pek tabii olarak bu bizim var-
•j* lık dûvâmızı halletmiyecektir. Içirule ya- Jjji şadığımız dünyayı ve zamanın şartlarını | unutarak geçmişin ihtişamı içinde veya X bu ihtişamın hayali ile yaşamak, yaratıcı *!* gücümüzü kısmen olsun öldürmekten
öteye geçemez. Şanlı bir geçmişe, asil bir * soya sahip olmakla haklı bir kıvanç ve ? sevinç duyarken; geleceği hatırımızdan | çıkarmamak lâzımdır. Geleceğimizin de S geçmişimiz gibi parlak olması için bütün X enerjtmizi yaratıcı çalışmalara harcama-
lıyız. Dedelerimiz bu gerçeği bizden evvel görerek: “FaJıreyleme neslinle, ondan sana bir faide yok - Sen, sende ara var ise âsâr-ı meali” diye mısralar söylemişlerdi.
Çağımızın mânâsı ve ruhu nedir? Bu çağ çok çalışanların, geceyi gündüze katarak çalışanların çağıdır. Bu çağ maddenin mucizeler yarattığı bir çağdır. Bu çağ istihsal çağıdır. Milletlerin var olması ve yaşayabilmesi sair milletlerle olan rekabetinde başarı sağlamasına bağlıdır. Milletlerin refah ve saadetleri istihsallerini artırmakla mümkündür. Genel rekabette ve istihsalde geri kalan milletler veya toplumlar sefalete düşmeye, sürünmeye mahkûmdurlar. Çağımızın gerçeklerini kavramadan, onu genç nesillere benimsetmeden, bir başarı sağlanabilir mi? Bugünkü silâhlar karşısında artık kahramanlığın sözü bile edilmiyor. En
| büyük kahramanlık, çağdaş medeniyetler seviyesine yükselmek ve ileri toplumlar arasında sağlam■ bir yer yapmaktan başka bir şey değildir.
Millî günlerimizi kutlarken, dünün ihtişam ve kahramanlıkları ile öğünmek- I
?XXVV * •?V
iIsiV
s
yy
I
le yetinmiyelim. Gençlerimizi yarını yaratmaya teşvik etmeli ve onlara bu yönde bilgi, ışık ve cesaret vermeliyiz. Nutukçu, fazla konuşan ve az iş yapan bir gençlik hiç bir zaman bu çağın ağır sorumluluğunu ve görevlerini omuzlayacak bir karakter taşıyamaz. Kaybettiğimiz zamanı telâfi etmemiz için çalışmamız, çok çalışmamız gereklidir. Bugün gündüz olduğu kadar gece de fabrikaları harıl harıl çalışan büyük devletler bile geçmişte yaşamaktan ötürü makine medeniyeti ve istihsal savaşında geri kalmışlardır, işte İngiltere karşımızda misal. Ingiliz endüstrisinde iş hayatı gündüz nasılsa, gece de öyledir. Fakat bununla beraber, geçmişin rüyasıyla yaşayan ve geleneklerine inalla bağlı kalan bu ülke, birçok bakımlardan yarışı kaybetmektedir.
Biz bir millet veıja bir toplum olarak çalışmak, çok çalışmak mecburiyetindeyiz. Bizim en büyük bayramımız istihsalimizi artırdığımız, çağın gidişine ayak uydurduğumuz gün olacaktır. İstihsal savaşını kazandığımız gün ise yeniden dünyaya gelmiş olacağız.
Gençlik maalesef hâlâ gerici kişiler tarafından yanlış yollara ve tembelliğe sürüklenmektedir. Hâlâ radyolarımızda bile, Köroğlu’na destanlar yazanlar ve destan okuyanlar bulunduğuna şahit olmaktayız. Köroğlu Türk Milletinin yükselmesi için ne yapmıştı? Devlet oto- ' j ritesine baş kaldıran; yol kesen, kafa ke- sen eşkiyalara hâlâ bu çağda duyulan & bu süfli hayranlığın sebebi nedir? Türk | Milleti dünya tarihini altın harflerle süs- % leyecek kahramanlar ve idareciler yetiş- || tirmiştir.Gençliğe bunların kahramanlıkları ve üstün vasıfları anlatılmalıdır. Bunu yaparken çağımızın bilimlerinin de ihmal edilmemesi de lâzımdır. Gençlik eşkiya olarak yetiştirilmemelidir.. Gençlik çağımızın idealist dâıvâ ve iş adamları olarak geleceğin büyük savaşlarına hazırlanmalıdır. Toplum ancak bundan sonra yoluna ışık tutanlarla birlikte çalı- Ş şacak ve yükselecektir. |
Müsbet bilimlerin ışığı altında ileri X çalışmalarımıza bir çekidüzen vermek zorundayız. Yılmadan çalışmalı ve istihsalimizi artırmalıyız.
ıy i y
y X İ y y y y y y y y y î X y y y y y y ¥ y y y y y y y Xy
¥ i i y y y
¥i V
î X y y v y x y
1 i i y ¥ ¥
t
s
Tanınmış feza mütehassısı Lucien Barnier’ye göre Ruslar yakında 700
tonluk bir fiize ile aya 7 tonluk bir rasathane atacaklar
Yıl sonunda aya uçurulacak rasathane günde 3.000 şifreli mesaj göndererek
Feza istasyonunda, 20 kadar elektronik ölçü aleti Radyo ve otomatik telsiz cihazları da bulunacak
Teleskoplar
ÇARŞAMBA,
Manevi SilâhlanmaRenuvl MÜUERRı
Radyo bültenlerinde kulaklarımı t.ırmahy,ıu
kelime var : Silahsızlanma. Batıhlarle kom/üjv, 1lertn bu hususu görüşmek ve birşpyler yapmak üzort toplandıklarını ve neticede amlaşamayıp da£üdı<|<|am| ve bu mahut silâhsızlanma konferanslarının da iböyıc sine devam edip gittiğimi sik sik duyuyoruz.
Silâhsızlanma yerine manevi silahlanmayı mıSin jy
tünmüyorlar? Bilnuyorlarmı kİ, manevi Silâhlanmanın
insan hayatına girdiyle maddi shlâhsısslamna bağlar
Hayatını manevi sJlâhlanmıa İçinde yürütebilenin
$ nın düşünüş ve hareketleri artık değ.şmıiş dernektir'
^ Okadar ki, vücudun her azasuıın yapmakta olduğuyanlış ve 'başkaları için zararlı hardketleri bile o en
* ince -teferruatına .kadar görmlye ve unlamaya başlar
| Ve bunları iyllılk ve güzelli ğe çevirmeyince (huzur vP saS adeti bulamaz olur.
% tasan özünün en derinliklerinde saklı duratı m ine
f , vi silâhlanmanın dışarıya çııkmasıyle, şimdiye kadar
% akü ve hislerinin adamı olaraık yaşıyan kişi, bundan
* böyle ruhunum adamfi olarak yaşamasını da bilecek vc
$ ırk, renik ve din farkı gözetmeden insanilik MeallerinS hakiki miüdaftf olacaktır.
AY İCiN HAZIRLIKLAR İLERLİYOR : Bir ressamın çizdiği bu hayalî resimde, insanlar Ay’a gittikleri takdirde orada kuracakları ‘serler” görülmektedir. Bu serlerde, Ayda oksijen temin edecek bitkiler yetiştirilecektir. Serlerin kubbesi şeffaf bir plastik maddeden yapılacaktır. Aynı zamanda bu madde insanları Ay’daki şiddetli ültraviyole şua.
farından da koruyacak .
Fransa’nın bir numaralı fc- edilen astronoma âlımı K ir i
M BAHİSLER?DERİNLERİN CANAVARI
Deprem dalgalan” ismi verilen muazzam su kitleleri zaman zaman Pasifik Okyanusundaki adalarda korkunç hasarlara sebep olur
1954 SENESİNİN BİR YAZ GÜNÜ, Chicago’da Montrose Caddesinin dalga kıranının üstüne yerleşmiş ba lıkçılar ansızın çığlığı bastı- lar.Oltalarıyla yemlerini fırlatarak ve telâştan birbirlerini devirerek sahile doğru koşma ğa ve Michigan Gölünden üzerlerine gelen heyulâdan kaçmağa çalıştılar.
Aralarında yedisi sahile u- laşamıyarak Okyanus sahillerini tehdit eden ve şimdi de bu gölü pençesine alan tabiat hâdisesinin kurbanı oldular.
Chicago’nun geçirdiği bu dehşet dolu dakikalar, tabiat ın en haşin kuvvetlerinden bi rinin faaliyetinin ancak hafi: bir misalidir. Zira Chicago dalga kıranım allak bullak e- den canavar, okyanuslarda yol alan muazzam deprem dalgalarının yavrusuydu. Bunların hakikatte med-cezir le ve Okyanus dalgalarıyla alâkası yoktur. İlim adamları, deprem dalgalarının Okyanusları kasıp kavuran büyük çeşitlerine, Japoncadan alınma “Tsunami” adını takmış lardır.
Bu korkunç dalgalar sinsice ve çok kere sakin denizlerde patlak verirler. 1 Nisan 1946 İa sabahın loş erken saatlerin de onlan ele alalım.
Dalga, Pasifik Okyanusun da Aleutyen Adaları açıkların da, şiddetli bir depremin Okyanus dibini çöktürerek açtığı muazzam çukura, her taraf tan su hücum etmesi neticesinde meydana gelmişti.
Bu denizaltı sarsıntısının hâsıl ettiği dalgalar çok geçmeden su yüzünde dört biı istikamette yol alarak ıssız kara parçalarına çarpmağa başladılar. Ne çare ki güneşe doğru giden dalgaların önünde, onları durduracak kara kütlesi yoktu. Araları belki 160 Km. olan dalgalar, saatte 040 Km. hızla yollarına devam ettiler. Aradan dört saat geçmeden, Aleutyenler civarındaki girdaptan 3200 Km. uzaktaki Hawai’nin Hilo şehri kıyılarına yaklaşmaktaydı
lar.SAHİLE YAKIN bir evde
oturan genç Kay Ishui koca- Vnlıvaltıva çağıracağı sı
rada korku dolu feryatlar işit ti. Camdan dışarı bakınca, bir su duvarının tüyler ürpertici bir sessizlik içinde eve doğru gelmekte olduğunu gördü.
Bir, iki saniye sonra temel lerinden kopan ev. adanın içlerine sürüklendi. Dışarı sav rulan Kay Ishui hayatı için mücadele ediyordu.
Muazzam dalga çekilirken onu da açık dezine sürükledi. Fakat arkadan gelen ikinci dalga genç kadını tekrar sahile götürdü. Kay Islıui tam bir ağacı yakalayacağı sırada dalga ile tekrar denize dönüp üçüncü bir dalganın kucağına düştü. Karaya üçüncü savruluşunda beton bir direğe nasılsa sanlabildî ve sular çekilinceye kadar orada kaldı.
Hilo'nun Wailuku Nehrine de tesir eden dev dalgalar, demiryolu köprüsünü yıkmış lar ve koca çelik kütleyi 225 m. uzağa savurmuşlardı. Koca çelik vagonlar suların o- yuncağı olmuş: gemiler, evler ve hükümet binaları enkaz yığınları haline gelmişti
Bu felâket llawai’ye, 159 ölüye, 25 milyon dolarlık ralı ve evsiz barksıza ma muştu.
Bütün “Tsuııami” lerin en müthişlerinden biri ihtimal 1755 teki Lizbon depreminin peşi sıra patlak verendir. 15 m. yüksekliğindeki dalgalar şehrin üzerine boşandıktan sonra geri çekilmişler ve At lantiğin Ingiltere ve Batı Hint Adaları gibi birbirlerine uzak sahillerine saldırmışlar dı.
Bütün Okyanuslarda meydana gelebilirse de “tsunami” nin asıl vatanı Pasifik Okya nusudur. Japonyaııın 1896 da maruz kaldığı tsunami felâke tinin bilançosu, 27,000 ölü ve 10>000 den fazla yerle bir o- lan ev ve binadır.
Sahillerde sebep olduğu hercümerce rağmen, tsunami. denizlerdeki gemilere zarar vermez. Gemiler hiç hasar görmeden deprem dalgalarının üzerinden geçebilirler. Japon köylerini balıkçıları, 1896 felâketi esnasında, açık denizde balık tutmağa devam
etmişlerdi.IKI DEPREM DALGASI
NIN arasındaki büyük mesa fe dolayısiyle, dalga üzerine binen gemilerdeki insanlar, daha alçak nokta göremiye- rek âni irtifa artışının farkında olmazlar. Esasen, kara ma niasiyle karşılaşınca bu dere ce yıkıcı olan dalga açık denizde nisbeten mülayimdir.
Yirmi yedi yıl önce, berrak mavi ir ge^'in altında kopan dev dair .,ur, Güney Kalifor niya salıillerini dövmeğe boş lamıştı. Civarda fırtına olma dığı ve seismograflar herhan gi bir deprem alâmeti göstermediği için, âlimler hayret içinde kalmışlardı.
[ Devamı üçüncü sayfada)
za işleri mütehassısı olarak, Yari Gagarinin fezaya gön deı'ilmesi münasebetiyle, Moskovaya giden Lucien Barnier oradan dünmüş ve feza araştırmaları ile ilgili çevrelere enteresan bilgiler vermiştir.
I>ucien Barnier Moskovada iken eülnu.gi biiguere ve dolaşan aeıi.Kou ulara istinat edereu top.auıağa muvaffak ouluğu uutıuuıatı sûyıe izah etmiştir: •'lKüiıyaaıın ılıt. ıeza adaını Vur/ (iagaıin kendısaıe Vostok geınj sinrn n .ya gidip gltuıiyecegı so ruldugu zamıan, VostoKuıı Aya Edecek bir şekilde yapılmamış olduğunıi( takat halen Rusyada Aya gidecek birtakım füzeler imal edildiğini .İöyledi.
"Moıskovada, Aliımıer Birli gi binasında yapJan basın top lanUsında cereyan eden ;bu konuşmadan edindiğim intaiba şu dur: Rusiar, Yuri Gagarüun yaptığı : ik l'eza uçuşu hakkında en küçük ıbır malûmat sızdırmamak için kati surette ta- limıat verdikleri halde_ hâlen Rusyada Aya gitmek üzeıe fü zeler yahut feza gemileri hazır laodığı husıusunda söz söyleme sine ve ıböylece dünyayı bu ha zıHıklardan, haberdar etmesine müsaade etmi şlerdir.
RASATHANENİN AĞIRLIĞI 7 TON OLACAK
Moskovada bulunduğum zaman zarfında kati surette şuna kani oldum ki Sovyet âlimleri bu sene içinde ve belki sene so nuna doğru dünyadan 380.000 klametre mesafede bulunan Aya bir feza rasathanesi gön derecelilerdir. Bu feza istasyonunun ağırlığı 7 ilâ 8 tondur. Vazifesi de dünyaya daimî bir şekilde Ay hakkında türlü malûmat göndermıek olacaktır. Bu feza istasyonunda aşağı yukarı 20 kadar elektronik ölçü âletle ri, teleskoplar, radyo - teleskop lar ve otomatik olarak şleyen gayet kuvvetli telsiz ciiıazlan bulunacaktır.
TEKZİP ETMEDİ“ Bu mevzuda feza araştırma
ları ile doğrudan doğruya meş gul olan Profesör Leonid Se- dovun sağ kolu olarak kabul
rlo
Sayın Halkımıza BildiriLOZAN
O T O B Ü S S E R V İ S İ yaz saatlerine 1 Mayıs 1961 Pazartesi gününden itibaren bağlıyacağını müjdeler
LEFKOŞADAN LEYMOSUNA ve BAFA ö.e. saat 6.30 — 9.00 — 11.00 ö.s. 1.30 ö.s. saat 5.00 yalnız Leymosuna. LEYMOSUNDAN LEFKOŞAYA
ö.e. saat 6.30 — 9.00 — 11.00 ö.s. saat 1.30 — 5.00
LEYMOSUNDAN BAFA ö.e. saat 6.30 — 11.00 ö.s. saat 2.00 — 4.30
BAFTAN LEYMOSUNA ve LEFKOŞAYA ö.e. saat 5.30 — 7.00 — 10.00 ö.s. 1.30
NOT: PAZAR GÜNLERİ Lefkoşa-Leymosun ö.e. saat 8.00 ö.s. 1.30 — 5.00 Leymosun-Lefkoşa ö.e. saat 8.00 ö.s. 1.30 — 5.00 Baf - Leymosun ö.e. saat 7.00 ö.s. 1.30 Leymosun Baf ö.e. saat 7.00 ö.s. 2.00
Ogorodrı.kovla görüştüm. Baııa aynen şunları söyledi:
“Ayda kurulacak bir ra
sathaneye son derecei ihtiyacımız var. Ancak tau takdirde bi z n ı için enteresan, olan bazı yıldızlar hakkında ve 'bilhassa Merih İle Zühre hakkında mialû mat edebileceğiz. Ayni zamanda dünyanın etrafında fezaya yağan (meteorlar hakkında kati malûmat elde eddbiliriz..,,
FÜZENİN AĞIRLIĞI 700 TON!
“Söylendiğine göre hâlen Rusyadaki fabrikalardan birin de monte edilme s. ne 'başlanan ve Aya bir raısathane götürecek olan füze Venüziki fezaya göndermiş olan füzeden daha büyüktür. Ağırlığının ceman 600 ilâ 700 ton e varında olduğu tahmin edilmektedir.
“Rus İlimler Akademi isinin üyelerinden A. Dorodnitzi>ı ile görüştüm. Bu şahıs ıbana bu fü ze hakkında b ;r malûmat vermemekle beraber böyle bir fü zenln çok kuvvetli motörlerie teçhiz edilmesi gerektiğini ve bu motörlerin belki de 90.000. 000.000 ıkilovatlık enerji temin edeceklerini söyledi. Ayni za manda böyle bir füzede otomatik seyir kontrol cihazlarının bulunması icap ettiğin' zira o o tip bir füzenin icabında Mer'h yahut Zühre yıldızına da g*:de bileceğini son derece sağlam olması ve tam bir emniyet tert •batını haiz olmasî şarttîr.
KADEMELERİ AYRI AYRITECRÜBE EDİLECEK“Bü füzenin fezada karşıla
şacağı şartlar ne olursa olsun, yoluna devam edebilmesi, yolundan inhiraf etmemesi deşarttır. Bunun için füzeninkendisi tamamlanıp yol ı çıkmadan çok evvel füzeye ait muhtelif kademeler defalarca tecrübe edilecektir. Bu kade melerden birisinin ya-', .sonunda fırlatılacağını tahmin ediyorum.
"'Hâlen yapılmakta olan füzede herhangi bir aksaklık husule gelmediği takdirde Ava gönderilecek olan otomatik ra sathanenln dünyaya günde 3000 i bulan şifre!'" mesajlar
D A V E TResim öğretmeni Mahir
Gürsel’in, Namık Kemal L'sed
salonlarında açtığı 70 parça
seçilmiş resimden ibaret ser
ginin görülmesine bütün halkımız davetlidir.
Sergi 1 - 10 Mayıs 1961 ta
rihleri arasında her gün öğle
den sonra saat 5 e kad<ır açık
bulundurulacaktır.
I—n« If I "ur "»i»1 "9"
ŞİİR GECESİ İLE İLGİLİ
AÇIKLAMA4 Mayıs, 1961 Perşembe akşamı yapılacağı ilgi-
Tilere mektupla bildirilen Şiir Gecesi 11 Mayıs Per
şembe akşamına tehir edilmiştir. Şairlerin, söz konu
su gecede, başlama zamanından bir saat önce Ata
türk İlkokulu Salonunda hazır bulunmaları rica olu
nur.
Hazırlayıcı Kurul
göndermesi muhtemeldir. Ayuj zamanda bu rasathane Ayın sathının resimlerini otomatik olarak çekecek ve bunları ,üün yaya telefoto ile otomatik olarak gönderecektir. O tf'm atk kamera hir mihver etrafında dönecektir. Ayni zamanda bu rasathane Aydan bak.ldığı v-ı kit göğün ve yıldız*a rın da na sil göründüklerini beli edecek birçok resimler çekecektir:
AYDA BİR Üri KUı.tMAKİSTİYORLAR“Sovyet âl'imlerine göre,
Aya bir insan gönderilmesi an caık insanin Aydaıki şartlara tamamen intikab edebileceği anlaşıl d'ğı takdir le mümkün olacaktır. Şimd lik ise bu şartların insanin yaşamasına im kân vermiyecek kadar sert ol dukları tahmin edilmektedir. Ancak birçok yeni imkânlarla insanin Ayda yasayahiieceğ- anlaşılırsa, o zaman Ayda bir üıs kurulacak ve bu üsse son de rece titizlikle seçilmiş mütelıas Şislar gönderilecektir Bıımun için hâen Len';ngracUa bir ens titü sırf Aydaki şartların ta|h İlli ve tetkiki ile meşguldür. Bu Kozmobiyoloji enstitüsünün vazifesi Ayda mevcut şartlan tefernüatı ile incelemektir.
DEV “ HELİ ANTTI US,,“Bu enstitü hususî surette
yapılmış eserlerin içinde,Ayda yine serlerde yetlştirilebllecek. btkiler yetiştirmektedir. Eun lar cam bir kuibbe alt'nda, insanların yaşaması için şart olan oksijeni temin edecektir, Bu bitkilerin, arasında bilhassa de‘v 'Hei anthus,, isminde bir bitki üzerinde durulmaktadır, Bu bitki çok kısa bir zaman içinde muazzam miktarda kar bon gaızı massetmekte ve çok müktarda oksijen çıkarmaktadır.
‘Söylendiğine göre daha Ki m aiden Ayda kurulması muhtemel olan elektrik santralleri mevzuunda da çalışmalar yapılmaktadır. Bunların esasını foto - elektrik hücreler, termo. elektrik hücreler ve gün ş ener jisini toplayan dev aynalar teş kü etmektedir. Bu şekilde yapılan elektrik istasyonlarının b ,r nci vazifesi A'yna sathının altında, ‘toprağın, altında bulunan birtakım madenlerin kimyevî teritibinl bozarak su elde etmek olacaktır.EVVELA DEPOLARg id e c e k
‘Ay ile dünya arasında muhabere meselesi tamamen halledilmiş gibi görünmektedir, Görüştüğüm Sovyet âlimlerine göre Aya, içinde dünyaya dönüş için lâzım olacak olan bir
(Devam ı üçüncü say fada )
L FUZULİ . Bugunkii Türkçtsi: M.MRVK
Î m u m f f c h im 20
Bir gün yolu, bir menzJe düıştü kİ, sevgilisi orada gezinmekteydi. Leylâ, bir kaç peri yanaklı arkadaşiyle, gönlü kınk Mecnundan önce oraya gellmiş, lâle ve güller üzerine gölge salmıştı.. Çemenlik üzerine yeşil ıblr çadır ıkurımıştu. Sanki, göğün ortasında ay hâlelenmişti. O güzel çadır 'bir gonca gi bi idi. O ay da, goncanın çinde gül yaprağı gibiydi
TeklifnameHlikûmet Merkezî Ambarlarına Konçluk potin tedariki için
teklifname davet olunur.
Teklifnameler 13 Mayıs, 1961, Cumartesi günü ö.e. saat 10
dan geç olmamak üzere Lefkoşada Defterdarlıkta Teklifname
Encümeni Başkanına vasıl olmalıdır.
Daha fazla tafsilât Hükümet Merkezî Ambarları Dairesinden
temin edilebilir.
Kiralık EvLefkoşa’da Köşklü Çiftlikte
İlkokul yakınında ve Cengiz Sokağı No. 19 B. de 4 odalı, garajlı bir ev kimliktir, istekliler Lefkoşa’da O'rııe Cad desi No. 66 Berber Kaya veya Kemal Balcıya müracaat edebilirler.
ilânGayrı Menkl Mal (Kayıt,,
Tasarruf ve Takdiri Kıymet) Kanununun 25 inci maddesi tahtında ilân olunur ki Kan- du sakinlerinden Mustafa Abdullah Kaymak aşağıda ta rif edilen malı £1000.000 Mil mukabilinde Kandulıı Hüseyin Mustafa Kaymağa satmıştır. Evrak No. 1282/ 961.
MAL: Kanududa köy içinde Hane ile havlı 49/50 ııssası (50/53 köy kıt’a 121) Kayıt Numarası" 5793 ve 18 10.49 tarihli..
Leymosun Tapu Dairesi
Leylâ, Mecnun’la karşılaştı. Derdinin selikam, denizine V!U* Leıylâ öemjek: Meclisi aydınlatan ışık. Mecnun deme*.
Vanan gjönül ateşiLeylâ demek: Cennetin fcçinde tar huri. Mecnun dem»
Karanlık içinde bir nur.Leylâ demek: Güzeli ğin zirvesinde bir ay. Mecnun «-’•
mek: Aşk ülkesinde bir Halkan.Leylâ demek: Zamanın bir tanesi. Mecnun dernek: •1®"r
b>r efsanesi • ■dfimBLLeylâ: Belâ çimenliğinin bir fidanı Mecnun: Vefa S
lerinin hilâli,Leyıâ : Haşmet sem tısının Ay’ı Mecnun : Muzdaripler Ü1 0
sinin hükümdan. nLeylâ: Güzellik -ah plerinin saflarında Emir.
Gam bucağında bir fakir. .-‘VJgMLeylânin işi: işve, kırışma, cilveleşme. Mecnunun 8"
nün yaşı: Çeşme çeşme. ......Leylâ’da: Güzellik sevinci dileği. Mecnunda aşkın|
tuzağı.
!bel49
İNCE BİR ZEVKİN ÜSTÜN KALİTENİN İFADESİDİR
★ DAtMA ÇOK ZENGİN DESENLER
★ HUSUSÎ VE SON MODA RENKLER r
★ KALİTE ÜSTÜNLÜK
★ SAĞLAMLIKTA ÜSTÜNLÜK.
noinEnS0l geI®n ÎNG1L1Z ERKEK KUMAŞLARININ içi»deİ YS ve yazllk 100% yüz HALİS YÜN, 70% HA
V r * v n ° v ^ P A K A ’ 1()p/o H A L ts Y ü N ve 30^° MOî rî ;kpndi? • T ve 55% TERLİN olan kumaşlardan mutlaka
garantiHdir™ rUm etmeyiniz- Bir defa deneyin, satışımız
CLIFFORD HOLMES & CO. LTD.Kıbns Acenti ve Komisyoncusu
Hü s e y in h . s o n g u r (VADILILI)18 - 20 iplik Pazar Sokak
Lefkoşa, Tel. 72202.
ÎAJU> - UZAKTAN
üçüncü Dünya Harbi Yakın mı?
SEDAT TOKEL
Laoa ve Kongo devam edericen âniden Küba ve
m Ceasayir - Fransa mteaeletemnin çıkışı, sonra
yanın bugünkü karışıklığı insanı derin derin düşün
ülüyor.... Hakikate bakarsak bugün dünyada, sağlam.efnin ıbir memleket kalmadığını görürüz..
ıftlto ve Av rupaAfrika’da bugün önenüi hareketler olmaktadır. Fa
al, bunların Mr bakıma da doğrudan doğruya Avru-
jle ntfloadele olduğunu kabul etmek lâzımdır. Porte-
j ve Angola, Kongo ve Belçika> Oeaayir ve Fransa,
ney Afrika ve AvrupalI Beyazlar şimdilik sayılacak
İtler....Bu yüayıkla sönnürgecilik can çekişmekte, ancak
l Sömürgenler de didinmektedir [ işte kafadan sakat
sız Generallerinin maceraları... İşte Kongo’dan bir
aynlamıyan Bel<jJkalılar... Bunlar hiç de iyi Ka
der değil-.
v» ve Bata0 ugün Laos kaynıyor. İlk Çin realitesi tehlike
Larak duruyor. Hollanda ile Endonezya arasında her
an hart) çUkıuMUr. Afganistan - Pakistan H nd - Çin
(dnasebetleri meydanda... Seylân’da seferberlik var.
;0ra karışık. Hele Orta Doğu - hiç dokunulacak tarafı
Kıbrıs'ın vaziyeti de malûrru.. Bunlar hiîç de iyi
erler değil-
Kûlba olayı şimdilik yatışmış, Castro ayakta kal-
<Ja; AmeTiıkalar karışık! Latin Amterka’da ya-
sesler geleceğe benziyor. Komlunizm onlara da
vaziyette.. Bunlar da hiç iyi (haber değil..
ıya Harbi Yakın Mı ?
Rus - Amerikan mücadelesinin gittikçe arttığı bu-
ler cidden çok tedılıkeli... Küçük ıbir yanLşliikia
/a Harbi I I I olabilir. Fakat şimdilik her iki taraf
çekimser. Bunun da en iyi misali yine Küba oldu,
ni Rus roketleri New York’a düşecekti? Han Amc-
a Küba’yı ezecekti ?
Dünya Harbi f Kızıl Çin kuvvetlendikçe yakınlaş-
tadir bence...Çviııkü onlar 10-12 mdİyonu feda edip
/ayı ele geçirmekten bahsetmektedrler...
Her ne olursa dünyanın gidişatı hiç de iyi degiL.
edelim insanlık mahvolmaiSin!
______________ ___________________ ( B 0
Aya fırlatılacak füze ve rasathane
dan evvel, oraya depo vazifesi Gm ° lan her :Jöt A-V^«* r« c e k ve içlen tamamen Io o ^N o k ta ,bulacaklat d,r- yakıtla dolu olan füzeier tönde . A '■ı .lecektir. Böylece Aya <ideeeu için Ranarl*n A9 & güdebilmesi olan insanlar dünyaya dönmek Rusyada uzu« umumlan ‘Çin elzem olan v a k , t 'sayislz mütehassıslar, ast-vii»riftrt : ı— * __ .... ronamj âl ınjlcrl ve fizikçiler
Ayin, ıbir haritasını meydanayüzden, insanları Aya götürecek olan tüzeye sadece gudtş için elzem olan füzeye sadece gidiş için elzem olan yakıt konulacaktır. Yakıtın gönderileceği gibi Aydaki üste her hangi 'bir ârızayı gidermek için yedek parçalarla dolu ve atölye vazifesini görecek fezagemileri de orayalnsan7 -,Jnı7 î T ^eningraddakide-n evvel g ö X i l S i n Böy !ab° ratuvann(la ««rOstüm va
Resim SergisiSayın Türk Halkına.Türk Maarif Müdürü
Eski Eserler ve Müzeler U- mum Müdürünün Müsadesiyle Lefkoşa Müzesinde açılacak
b ir in c i
KIBRISLI TÜRK RESSAMLARI RESİM SERGİSİNE
teşrifinizi saygıyle rica eder. NOT: Sergi; 4 Mayıstan - 12
Mayısa kadar her gün aşağıdaki saatlarda açık bulundurulacaktır.
Sabah: 8.00— 1.00 ö.s : 2.30—6.30
Pazar: ö.e. 10.00—ö.s. 1.00
Sergiye DavetTatlısu Köy Kadın Kursu öğretmen
ve öğrencileri, İlkokul Talim Hey eti. Köy Muhtar ve Azalan 7 Mayıs, 1961 Pazar günü ö. s. saat 5.30 • 7.30 ve Pazartesi günü ö. e. saat 9 - 12 ile ö. s. saat 4 - 6 arasında Tatlısu Köy Kadın Kursu Binasında tertiplenecek Evidaresi. Diki;, Nakış, Çamaşır sergisine Sayın Halkımızın teşriflerini rica ederler.
Tertip Hey'eti
ATATÜRK ENSTİTÜSÜNE BAĞLI KADIN KURSLARININ
YILLIK SERGİLERİNİN AÇILIŞ GÜNLERİ
Krsun çalıştığı ve
Serginin açılacağı yer
Lefkoşa - Cihangir (Abohor)
Lefkoşa - Gönyeli
Lâmaka Beyarmudu (Pergama)
Limasol - Yalova (Piskobu)
Lâmaka - Tatlısu
Lâmaka - Boğaziçi (Aytotro)
Lâmaka - Geçitkale (Köfünye)
Mağusa - İnönü (Sinde)
Mağusa - Gönendere (Konedra)
Mağusa - Serdarlı Çatoz)
Lefkoşa - Doğancı (Elve)
Gime - Yorgos
Mağusa - Kalebumu
Lâmaka - Pile
Baf - Kukla
Baf - Aydın (Ayyanni)
Limasol - Bağlarbaşı (Malya)
Serginin Açılış Tarihi
4 Mayıs 1961 Perşembe Saat 16.30
5 Mayıs 1961 Cuma Saat 16.30
6 Mayıs 1961 Cumartesi Saat 15.30
7 Mayıs 1961 Pazar Saat 14.30
7 Mayıs 1961 Pazar Saat 16.30
10 Mayıs 1961 Çarşamba Saat 15.00
10 Mayıs 1961 Çarşamba Saat 17.00
12 Mayıs 1961 Cuma Saat 16.30
13 Mayıs 1961 Cumartesi Saat 15.00
13 Mayıs 1961 Cumartesi Saat 17.00
14 Mayıs 1961 Pazar Saat 10.30
14 Mayıs 1961 Pazar Saat 15.00
17 Mayıs 1961 Çarşamba Saat 11.30
20 Mayıs 1961 Cumartesi Saat 10.30
21 Mayıs 1961 Pazar Saat 10.00
21 Mayıs 1961 Pazar Saatl4.00
21 Mavıs 1961 Pazar Saat 16.00
Köy kadınlarına pek lüzumlu bilgi ve maharetleri kazandırmak üzere köy-
ie çalışmakta olan Kadın Kurslarımızın yıllık faaliyetlerini gösteren sergileri-
ı açılış günleri ve saatları yukarıda gösterilmiştir. Savın halkımızın sergilere
Eleri saygı ile rica olunur.
Atatürk Enstitüsü Müdürlüğü
İ t A D Y O - T V
1.30
KIBRIS RADYOSU
3 Majyis 1961
Yayım
•89 Açılıp ve Program
•00 Beraber ve Solo Şarkı. İ' lar
Haberler
Avrupadan Melodiler
İngilizce Program
Yayını
Açılıp ve Program
Sazln Türküler ve Oyun Havalan
J0 Oıkestralar Geçidi ‘0o Zeki Müren Söylüyor
30 Haberler .45 tngiuace p ^g ^n
Kapanış
Yayım
«*1*8 ve Program
Karma Tüık Müziği
Sevilen Şarkıcı ve Top - Muklar
E® tetelkler Programı Kadın Saati Karma Müzik
îag1illzc<‘ Program Haberler
® Aile İstekleri Fasıl Heyeti
Rady° Teanf&i: Bo-Han
Valaler v« Tangolar
I Klasik TUr*t Müzdgl HaberlerOpera ve Operetlerden
« ®®9meler Kapam^
TELEVİZYON' Açıhq ve Program
» ‘ Karikatür filmi (Mİ.‘*unxaı&<3)
.IKIIIMIIIIOKIIIİIIII'
M5►.00
Lo«e Ranger DergUsi'nden
I GOT STUNG
Holy sınoke, ıılnnd saken aUve I never thoUKİıl tlüs could happ<ln to me
Mm, yeaiı; Mm yeah;I Got Stung, by a .suettt honey bee
Oh ı«4hat a fetftllLngr conııe över rne It started İn my eye» crept up to ın(y lıead
FIew to my he«rt tlll I «t»»11» dead
I ’jn done, hııh-lıu,
1 Got StungMm yeah, Mil» vefthShe hml ali thııtI w ant*Kİ and moreAnd I ’ve seeıı lıtvney bee» before
She »tarted buram in my<tor
Buzzm ta my brutaGot Stung aU över, but I feel no paln
l ’m done, huh-luı
I Got StungNow don’t thlııiı I ’m eomplalnln
I ’m ınlghty plt a^tf we met
Cauae yoıı glnuıu* one flitle peck
On fhe back o’ıny neck And I bre)ak out İn a cold, oold «weet
WeU, lf I t İve to a hundred and Two
I won’t Let nolmdy »tlng me but you
Be bu*Mn round your hlve every da.y at «ve
And Pm never gonna leave one I arrlve
Cause I ’donev huh-hu
I Got Stung
Mm yeah, Mm y««*
getirmişlerdir, insanların Aya tneb! ilmesi İçin müsait 400 nok ta tesb.it edildiği rivayet edil mektedir.
Bütün bu malûmata py.r<;a halinde toplamağa çalınırken, bu arada astronomi alimi Nıko ia Kupreviç He L/eningradıdaki
bu âlirnSn yaptığı yen;, bir tele vizyon kampı-ası ııe Ayın «on derece net fotoğraflar).m alabil dig’ini g'ör'düm.
AYİN “BOY FOTOĞRAFI, "Ay bu hususi d haz sayesin
de televizyon ekranında b rbi- rin. takip eden son derece net ve parlak sahne;er halinde görünmektedir. Otomatik bir te- .eskop Ayın seyrini takip etmekte ve bu -hususî cihazın, ka meraları Ayın kraterler tıl vâ- dller.nl karıg karış tetkik etmektedir. Bu şeklide taıbiri caizse,ayan ıbir “boy fotoğrafı, çe İtilmiştir ve beş metre kutrun da olup bütün, bir duvarı kaplamaktadır.
"öğrendiğ\me göre, 1958 se nesi 3 Mâ 4ESkim. günii alim Ko zirevin Ayda müşahade etttğ"’ "indifa.,, da bu husuai televizyon, kam(erası ile tesb t edilmiş ti.Bu ind ıfain neye delâlet etti
de lıenüz biiioımemektedir,, Lucien Barniernin toplama
ğa çalıştığı bu malûmattan fe za araştırmalarının önümüzde ki sene içinde çok enteresan safhalar arzedecegi anlaşılmak tadır.
DoğumTürk Kooperatif Dairesi
Memurlarımdan Halil Mustafa ile Jale Halil 30. 4. 61 tarihin
de bir oğullarının dünyaya gel
lendürildiğlni dost ve akraba ia nna duyururlar.
Hazırlayan : M. Ş.
1 2 3 4 5 6 7 8 91 □ □ □ □ □ □ □ ■ □ 2
3 □ □ □ » □ □ □ □ ■
4 □ □ □ □ □ ■ □ □ □ 5 □ □ □ □ □ ■ □ □ ■
6 ■ □ ■ □ » □ □ □ □
7 □ □ □ □ □ □ □ ■ □
8
9
Soldan Sağa:1. İstiklâl harbine ismi geç
miş bir nehirdir, 2. Onun olmadığı yerde duman çıkmaz derler. Bir meyvedir, 3. On yüz. Bir çeşit devlet reisi, 4. çok bilmiş geçinen geveze. Söz, 5. İnce yapılı, Yabani hayvan yakalama, 6. Bir işe sarfedilen güç, 7. Omuz omuza, 8. Bir emirdir. Vilâyet,, Saç hastalığıdır, 9. Her işe burnunu sokan. Harf okunu şu.
Yukarıdan Aşağıya:1. Temizlikte kullanılır.
Hayvan gıdası, 2. Ayağına ve işe çabuk olan kimse (iki ke.) 3. Etraf, 4. Yemek, Bir cins maden kömürü, 5. Damar suyu, İyi, 6. Zemin, Genişlik, 7. Kındırık bırakmak, 8. Üste koyma, Benzer olanın her biri, 9. Yay ile atılır, Esir.
DÜNKÜ BULMACAMIZIN ÇÖZÜMÜ
Soldan Sağa:1. Gevezelik, 2. Ikınan, La,
3. Cinas 4. Ikın. Lala, 5. Kek, Çakal, 6. Be, Af. 7. \ysel, 8. Asiller, 9. Aylak. Isı.
Yukarıdan Aşağıya:1. Gıdıklama, 2. Ek, Ke, 3.
dağını ve OLGAY olarak Km- Vıcık, Sal, 4. Emin, Besa, 5.Zan, Çelik, 6. Enala, 7. Sakallı, S. 11, Lâf, es 9. Kanal, Arı.
ıı m m im im i ıııiMUlMMnMMmımmHimunMMHfMUMiıımu um um im »ı «HmuMinunM
Derinlerin Canavarı(İkinci sayfadan kalan)
Araştırma genişletilince, iki gün önce Filipinlerde bir tayfun olduğu tesbit edildi. Uzaklardaki bu rüzgâr, Pasi- fikten kopup gelen bu dalgaları doğurmuş olabilir miydi acaba? Seneler süren müşahedeler buna benzer anormal dalgaların hemen daima iki giiu önceki bir tayfunu takip etiklerini meydana çıkardı.
Hadisenin izahı böylece bir deprem olmayıp atmosfe rik basınçtaki değişikliklerdi. Esasen bu dalgalar “tsunami” değildi; adları ‘‘Seiehe” olan bu dalgalar yüksek basınçlı bir havanın sebep olduğu bir su çukurunu doldurmak için suların ileri atılmasından mey dana geliyordu.
“Seiehe” 1er yalnız göllerde ve karalarda çevrili denizlerde husule gelmektedir.
' Tsunami” nin yaklaştığım tehlikeye maruz kıyılarda yaşıyaıılara bildirmenin imkânı var mıdır acaba? Deprem dalgası husule getirebile cek kudrette bir depremi Seis mograflarm kaydetmesine im kân yoksa da bu tertip depremlerin pek azı “tsunami” yaratır. Denizaltında her dep rem oluşunda ise bütün Pasifik kıyıları ahalisini boşu boşuna telâşlandırmağa mâ
na yoktur.Birleşik Amerika buna da
çare bulmuştur. Paşifiğin muhtelif yerlerine yerleştirilmiş çapraşık borular ağı alelâ de Okyanus dalgalarını kay- detmemektedir. Fakat 10 ile 40 dakika mesafeli iri dalgalar geçmeğe başlayınca kapa nan elektrik devresi Honollu- daki merkeze alarm işareti vermektedir.
Bu tertibat ilk mühim imti hanını 1952 de geçirmiştir.1 Kasım sabahı Kalifoniya, Alasya ve Arizonadaki seis- mograflar, 51 derece kuzey arz ve 158 derece doğu tûl dairelerinin kesiştiği yerde mühim bir Okyanus depremi nin vukuunu kaydetmişlerdi. Hemen arkadan Midway Ada sındaki merkez “tsunami” nin Hawai’ye doğru ilerlediğini haber verdi.
Adalardaki ilgili makamlara halkı yüksek yerelere çıkar maları ve su kenarlarındaki mülkü emniyet altına almaları ihtar edildi.
Dev dalgalar çok geçmeden göründüler. Fakat yollar da otomobil olmadığı gibi kıyıya yakın evler de tahliye edilmişti, neticede tek can kaybı olmadı.
■ r n <«• <♦> <♦> <♦>
NOT: Bu şarkıyı plâkta El Via Prosley'den din- |
liyoruz.
.M..».....-............................20.02 Ara
sav 20.08 The tntruder adlı tam toqyda tnglltoce film
................rollerde: Jaok
Denn'ıs Pri-
Medwln.
BaşHawfkln»,
ce Miclıael
BİLDİRİŞAKIR ÖZEL, mobilye mağazasını, |
MüftLi Raci Efendi Sokak (Türk Kız Lisesi giriş kapısı yanı) No. 33 - 35’e naklettiğini ve ödemede büyük kolaylıklarla sayın müşterilerini kabule başladığını müjdeler.
Telefon: 3572 - LEFKOŞA.
BUGÜNKÜ FALINIZKOVA BURCU: (21 Ocak - 20 Şubat) - Nefsinize son derece güveniyor
sunuz. Bu itimad, bazı sahalarda sizi yanlış yollara sevkediyor. Dikkat ediniz.BALIK BURCU: (21 Şubat - 20 Mart) ■ Vaktinizi boşuna harcayacağınız
bir kimseyle karşılaşmanız çok muhtemel. Ona kapılmadan sıyrılmalısımtKOÇ BURCU :(21 Mart - 20 Nisan) - Bazı sahalarda, bilhassa sizi ilgi
lendirecek konularda son derece uyanık bulunmanız menfaatiniz için lâzımdır.BOGA BURCU: (21 Nisan - 20 Mayıs) - Müsait bir fırsattan faydalan
mak imkânını elde edecek ve bundan şahsen kazancınız olacak iyidi'İKİZLER BURCU: (21 Mayıs - 20 ^ ı n ) * Bir arıza yüzünden canınızın
sıkılması "ok muhtemel. Soğukkanlılığınızı muhafazaya çalışmanız icap edecekYENGEÇ BURCU: (21 Haziran • 20 Temmuz) - Çevreninle cereyan ede
cek bazı olaylar sizi rahatsız edecek. Yine dostlarınızın tavsiyelerine uyma nız lâzım.
ARSLAN BURCU: (21 Temmuz - 20 Ağustos) ■ Başkalanyle olan münasebetlerinizde çekingen ve aykırı durumunuz başarılarınızı kösteklemektedir. Dikkat edin.
BAŞAK BURCU: (21 Ağustos - 20 Eylül) - Siji maddi cepheden oldukça sarsacak bir beceriksizlikten sakınmanız icabediyor. Çok dikkatli bulununum
TERAZİ BURCU: (21 Eylül - 20 Ekim) - Birisiyle yapacağınız önemli bir görüşmeden sonra bir işinizi normal mecraya sokmak imkânı bulunacak.
AKREPBURCU : 31 Ekim - 20 Kasım) • Aksi insanlarla karşılaşacaksınız. Onlarla bir işiniz olacak. Sinirlenmeden anlaşmak sizin menfaatinize olacak.
YAY BURCU: (21 Kasım - 20 Aralık) - Çevrenizde nâhoş olaylar geçecek. İhtilâfları yatıştırmak size düşecek. Bu konuda anlayış göstermeniz gerekiyor.
OĞLAK BURCU: (21 Aralık • 20 Ocak) - Bütün dikkatinizi, üzerinde önem le durdurduğunuz ise teksif etmeniz lâzım. Muhitin dedikodusuna bakmayınız
İ5E55İZ HARPTahminlerimde hiç yanılmamıştım. Deli dediğimiz bu arkadaş, değme usta muhabiri fırıldak gibi döndürecek bir zekâya sahipti. Allah biliyor ya, bu, benim aklıma gelmemişti bile..
— "Eeee... Sonra?"— “Sonra., firmanın sahibiyle ko
nuştum. Bir Kaddilâk almak istediğimi söyledim..”
Hoppala... Herif yine tozutmaya başlıyordu..
— “Adam ‘Deli mi ne?” der gibi, bir kere beni baştan aşağıya kadar süz dü.”
— "Pek de yanılmamış.."— "Kesme lâfımı... Sonra susarım
haaa!"— “ Peki, pek, seni dinliyorum, an
lat!”Susar mı susardı. Delinin biriydi zi
ra..— "Adam., kılık ve kıyafetimle Ka
dillâk'ı bağdaştırmamış olacak ki, tereddüt içindeydi. Ben de bunun üzerine, ona hemen bir Adanalı amca masalı uy- duruverdim. Aslında arabaya tâlip olan pamukçu amcamdı. 0 tiaman herifin suratı yumuşadı. Bana iltifata başladı. Renk sordu boy sordu, model soı d it ‘Model mi? Durun bakayım.' dedim. 'Ben geçenlerde bir Kadillâk gördüm, ounıın gibi olmasını istiyorum.. ‘Nasıl Kadillâk?' dedi adam. ‘Nasıl olduğum bilemiyeceğim şimdi,’ diye cevap verdim. ‘Yanız numarası aklımda kaldı. 0 zaman adam gülümsedi: ‘Bizde o nııma ranın listesi yoktur beyim’, dedi. “ Ne
renk arabaydı?' Sen bana renk filân söylememiştin ki.. Ama susmak olmazdı, hemen savurdum : ‘Siyah renkliydi".
— "Hay aklınla bin yaşa sen be! Hakikaten araba siyah renkliymiş.."
— “Ke o? Arabayı yoksa sen de mı görmedin?"
Buna lâf anlatmak şimdi nztın siiıe çekti:
— “Boş ver sen!” dedim. “ Devam et, sonra ne oldu?”
— "Adam ensesini kaşıyıp düşüh meye başlayınca; ‘Ama,’ dedim. ‘0 ara bada İstanbul plâkası vardı. Herhalde burada sattığınız müşterilerinizden biri ne ait elmalı. Onların listesine de ba karsak birşey bulamaz mıyız’ Herifin birden gözleri parladı. 'Bakın,' dedi. "Bununla belki birşey çıkarabiliriz’ Hemen raftan kocaman bir klasör çe kik, sayfalarını çevirmeye başladı.”
Burada, lâfına ara verip, tekrar sanû viçini dişlemeye başladı..
— "Ulan!" dedim. "Anlatsana, hmzır!”0, avurdu patlıyacakmış gibi tiolu,
boş olan elini iç cebine kaydırıp buru sıık bir kâğıt parçası çıkardı. Sonra homurdanır gibi cevap verdi-
“ Ne anlatayım işte... İstanbul' daki Kadillâk şahinlerinin listesini al ılım; hepsi bu kadar..”
Kâğıt parçasını yutacakmış gibi kaptım. Üzerinde yirmiyedi isim vardı Kargacık burgacık yazıların son sırala rında şu isim gözlerimi yaktı:
HÜSEYİN ATALAY...Demek tahminlerimde yanılmamıştım
Ankaraya gelen, çetenin elcbaşsıyâOra da adamlarına icabeden direktifi ver miş, sonra da İstanbul’a arabasıyla dönmek istemiş ama, kar yüzünden Es kişehir yolunda tıkanıp kalmıştı. Demoh Alpıköy İstasyonunda eksprese atlayan üç kişi, casuslardan başkası değildi.
— “ Aferin Burhan!" dedim. "Kedi olalı kırk yılda bir fare yakaladın!”
Yine homurdandı. Sonra-— "Artık buradan çıkıp gidebilir
miyim?”— “ Tabî, canın nereye ister
se” . . .— "Peki., bizim masrafları kim
verecek şimdi?"Portföyümden üç adet yüz liralık
çıkarıp uzattım:— "Al bakalım., kemali âfivetlü ye!''- - "Hayrola banka filân mı soydun
yoksa?”Güldüm:
— “ Merak etme, helâl paradır. Dev let Baha’dan geçiniyouz!"
Ses çıkarmadan, kafasını sallıyarak paraları aldı, cebine soktu.
— “ Ben eve gidiyorum, i'terv*!! seni de Beyoğlu’na veya Taksim'e bira kayım?”
— “Yok, ben gazetede kahca&ım Bu sabahki hâdiseyi duymadın mı?”
Oğlanın yine gazetecilik damarları depreşmişti.
(Devamı Var)
94 KİŞİLİKMişigan üniversitesi Senfoni Bandosu
Amerikan Büyük Elçiliği İle Amerikan Akademik Cemij eîi’nin himayesinde
Akşamı 8’ de STADYUMUNDAAkşamı 8’ de
LEYMOSUN’UN TARİHİ KURİUM AÇIK HAVA
TİYATROSUNDA
5 Mayıs LEFKOŞA6 Mayıs
İKİ KONSER VERECEKTİRBİLETLER LEFKOŞA’DA ö z k e r y a sin k ît a b e v î îl e BÜTÜN KASABALARDAKİ MANTOVÂNI DAİRELERİN
DEN TEMİN EDİLEBİLİR.
B İ L D İ R İMişigan Üniversitesi Senfoni Bandosu, daha önce tasarlan
dığı gibi öğrenciler için özel konserler veremiyecektir.Bu sebeble, bu ünlü senfoni bandosunun Lefkoşa Stadyu
munda ve Leymosun’ıın Tarihî Kurium Açık Hava Tiyatrosunda vereceği konserlere gitmek istiven öğrencilerden sadece 50 mil giriş ücreti alınmasına karar verilmiştir. Giriş ücreti olarak 150 mil ödeyen öğrencilere paraları iade edilecektir.
Konserlerden elde edilecek bütün hasılat Kıbrıs - Amerikan Akademik Cemiyeti’nin Burs Fonuna yatırılacaktır.
ÇARŞAMBA,
SAYFA 4( B O Z K U R T )
B o z h u r tBASKETBOL ŞAMPİYONASI
DEVAM EDİYORTÜRKİYE BULGARİSTAN A, İNGİLTERE
FİNLANDİYA YA MAĞLÛP OLDU(48 - 47) ve İspanya Yunanis. tan’ı (73 . 46) mağlûp etmı;ş-
Bclgrad (Royter) 2 — Avrupa amatör basketbol şamıpi. yonası semi - final maçlarında Çekoslovakya İsrail’i mağlûp etmiştir. Diğer taraftan tesel. li turnuvalarında Hollanda, Finlandiya ve İspanya kazanmıştır. İlk seride üç maçı kay. beden İngiltere Finlandiya’ya yenilmiştir. Hollanda İsveç’i
iM iıı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ın ıiH iiıo t ıt ı ı ı i !M iiı it ı ı ı ıU iii i i i* t ı ı ı l «
Tokyo Olimpiyatlarının
Tarihi Tesbit EdiliyorTokyo - Japonya Olimpiyat Komite
si 16 Haziranda Atina'da yapılacak olan Beynelmilel Olimpiyat Komitesi toplantısında 18 nci Olimpiyat Oyunla rının tarihini 15 -2 9 Haziran 1964 olarak teklif edecektir.
Aynı zamanda Atina’da yapılacak olan bu toplantıda Tokyo Olimpiyatlarının hangi memleket tarafından organize edileceği de görüşülecektir.
IIMIIIIIIMIK
Çetinkaya İsrailde İlk Maçını Kazandı
Uç maç yapmak üzere İsrail'e gitmiş bulunan Kıbrıs Tiirk Lig şampiyonu Çetinkaya, ilk maçını Pazartesi günü Ha- posl ile yapmış ve 5 - 2 galip gelmiş tir.
İki takım oyuncuları sahaya büyük bir Türk bayrağı ile çıkmışlar ve halkın coşkun tezahüratına vesile olmuşlardır. Bu maçta Çetinkaya'nın golleri
ni Debbağoğlu (2), Üzer (2) ve Mustafa atmışlardır.
Maçtan sonra Çetinkaya kafile men supları şerefine bir çay partisi veril iniştir. Takımımız bu gün bir antrenıan yapacak ve Perşembe günü ikinci n>a çı Nahapia takımıyle oynayacaktır. Üçüncü maç, Cumartesi Hapoel Tibiri- ya iledir.
ALMAN ANTRENÖRÜ HİPP, TÜRKİYE’YE GELMİYOR
Mili! Takımımızı, C. özarı Hazırlayacak İSTANBUL : Alman antrenörü Hippin sonra Federasyon Teknik Komitesi ile
antrenör Coşkun Ûzarı bir program tesmemleketimize gelmesi dün tekrar bir çıkmaza girmiştir. Federasyonumuz ile Hipp arasında meydana gelen mali an laşmazlık, buna sebep olmuştur.
Alman antrenörünün memleketimize Kati olarak gelmemesi üzerine Federasyon, Dünya Kupasına hazırlanmak- hazırlayan Galatasaray antrenörü Coş- ta olan A milli takımımız inin, bir ant renör tesbitine karar vermiş ve bunu da dün bulmuştur.
A milli takımımızı Romanya ile 14 Mayıs'ta Ankara’da yapacağımız maça kun Özarı, Federasyonun kararı ile aynı zamanda millî takımımızı Norveç ve Rusya ile yapacağımız maçlara da hatırlayacaktır. Romanya millî maçından
bit edecek, Norveç ve Rusya millî maçları için çalışmalara başlanacaktır
Suat Hâdisesini
Atina’daki Solcu
Gazeteler Büyüimüş! .İSTANBUL - Atina'da oynanan maç
ta, hâdise çıkardığı iddiasiyle hakkında idari tedbir alınan GalatasaraylI Suat’ın, affedileceği anlaşılmaktadır. Esasen gerek Yunan takımı futbolcu ve idarecileri ve gerek federasyonu hâdisenin her zaman olabilen cinsten bir olay olduğunu bildirmişlerdir.
Suat hakkında. Solcu Yunan gazete lerinin neşriyatı, hâdisenin bıı şekilde büyümesini intaç ettirmiştir. Federasyon, şimdi Atina Büyükelçimizden gelecek cevaba göre kararını verecektir. Bu cevabın da müsbet olacakı ifade edilmektedir.
DüzeltmePazar günkü sayımızın
Spor Sütününda Pile İle Bey
armudu arasındaki maçın ne
ticesi 3 - 1 yerine 4 . 1 olarak
neşredilmiştir. Mürettip hatası
m düzeltir ve özür dileriz.
tir.
Diğer taraftan ikinci grup semi - final maçlarından 'rür. kiye (60 . 57) Bulgaristan'ayenilmiştir
Millî Maçın Hakemleri
Belli olduA Mili futbol takımımızın yapaca
ğı iki karşılaşmanın hakemleri belli olmuştur. Buna göre 14 Mayıs tarihinde Ankara’da oynanacak Türkiye - Roman ya maçını Bulgar Federasyonuna mensup hakemler : 1 Haziranda Oslo’da yapılacak olan Türkiye • Norveç dünya kupası maçını da Danimarka Federasyonuna mensup hakemler idare edeceklerdir
Açık olacak; rüzgârlar orta şiddette esecek; öğle
ye doğru sertçe deniz meltemleri husule gelecek
tir. Hava dünkü kadar sı- oaık olmayacaktır.
■ •HHIIMII.... ...... ..... ......................... ..........................
T. Tarih Kurumu Üyeleri Kıbrıs- ta Gördükleri İlgiden Memnun
(Birinci Sayfadan Kalan)
rafından T. C. Meclisi Başkanı Rauf Denktaş’a aşağıdaki yazı gönderilmiştir:“Çok sayın Bay Rauf Denktaş,Kıbrıs Türk Cemaat Meclisi Başkanı.
Türk Tarih Kurumu tarafından yazılmasına başlanan “Türk Tarihi İçinde Kıbrıs” ad-
AMERİKA FEZA DENEMESİNİ TEHİR ETTİ
(Birinci Sayfadan Kalan)
en az 48 saat için tehir edildiği Hava şartlan veya herhangiaçıklanınca deneme üssünde bulunan binlerce teknisyen, asker, gazeteci ve fotoğrafçı, hay ret içinde kalmış ve deneme üssünde bulunan hemşireler ağ lamışlardır.
Dünkü deneme, yılJardanberi roket ve mermileri geliştirme konusunda süregelen fennî çalışmaların en buhranlı anını teş kil edecekti.
Redstone roketi içerisinde insan bulunan kapsülü, 115 mil yüksekliğe ve 290 mil uzaklığa fırlatacaktı.
Amerika, dünkü denemesini yaparak başarı sağlamış olsaydı bile, Rusların Binbaşı Yuri Ga- garin’in 12 Nisan tarihinde Fezaya yaptığı yolculuk ile sağladığı başarısı, Amerikan başarısını gölgede bırakacaktı.
Hâlâ ilk Amerika Feza yolcusunun Shepherd olup olmayacağı üzerinde sorulan bir soruya karşılık veren Amerika Hava ve Feza Araştırmaları idaresine bağlı bir sözcü, hâlen böyle olduğunu söylemiş ve Shepherd’in mürettebata ait hangarda kalacağını belirtmiştir.
teknik bir sebepten ötürü Pa
zara kadar Amerika’nın bu teşebbüsü yapılamazsa, fırlatma işinin daha uzun bir süre için tehir edileceği bildirilmekte ve
buna, hedefte insanı kurtaracak olan gemilerin yakıt almak için limana girmek zorunda kalacakları sebep olarak gösterilmektedir.
Amerikanın ilk feza yolculuğu için seçtiği Shepherd, 37 yaşında olup evli ve iki küçük kız babasıdır.
lı eseri hazırlamakla görevli üyelerimizin mahallindeki kaynakları görmek ve Kıbrıs’taki kültür ve sanat eserlerini incelemek üzere yapmış oldukları seyahat sırasında başta Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı Dr. Fazıl Küçük ve siz olmak üzere Türk cemaatine mensup bütün yaşlı, genç ırkdaşlarımızdan görmüş oldukları samimi ilgi ve sevginin çeşitli tezahürleriyle vazifelerini kolaylaştırmak hususunda kendilerinden esirgen- miyen her türlü yardımları memnunlukla öğrenmiş bulunu yorum. Türk Tarih Kurumunu pek derin duygulandıran bu ya kınlığa ve milli bağlılığa candan teşekkürlerimle birlikte Kıbrıs Türk cemaatinin refah ve saadeti hakkınch.ki öz dilek lerimizi saygılarımla sunarım.
Türk Tarih Kurumu Başkanı (İmza)
Ord.Prof. Şemseddin Günaltay”
^Ç25ESHSHSaSHSa5HS2SHSS5HSa?;
Jale Osman HÛDA VERDİ ile
Mehmet Mustafa MEVLİT Nikahlandılar.
Londra 22.4.1961 1£5Hsa5asH5ESH5H£ras2sasasa5^ı
Savunma Bakanı “Pravda”nıı» İsnatlarmı Reddetti
(Birinci Sayfadan Kalan)maık maksadiyle yapılmakta olduğunu ileri sürmüştü.
Bu ithamları reddeden S a v u n m a B a k a , i) ı tatbikatın üç ay önce plânlanmış olduğunu ve üsler, le İlgili olrak İngiltere ile Kiıb ns arasında mevcut a nci 1 aşma
gereğince, Kıbrıs Hükümeti’, nln tasvibi İle yapılmakta olduğunu söylemiştir. Saburama Bakanı, tatbiikat sırasında, Kıbns’lılara ant emflâka ciddi hasar yapıldığına dair haber alınmadığını sözlerine ilâve etmtfştir.
Pile Tlirk Spor Kulübü Bölge Şampiyonu Oldu : Lârnaka Hazası luınel küme kul den Pile T. S. K. rakiplerini mağlftp ederek, namağlfu» bölge şampiyonu olmuştur,
nılz Pllell gençleri, Dr. Orhan Müderrlsoğlu ile göstermektedir.
lerin-Resmi.
Değerli Piyanist Ve Refakatçi FERHUNDE ERKİNbaşladı. Kısa zamanda büyük başa-ı gösterdi. Ciddi çalışmaları, Piyano Pedagogu Adinolfi'deıı aiu’ıgı derslerle mümkün oldu.
Milli Eğitim Bakanlığının 1S25 yılın da açtığı müsabakayı kazanarak Pa ris'e müzik tahsiline gitti. Bir buçuk yıl kadar özel derslerle çalıştıktan son ra giriş müsabakaları pek çetin olan Paris Konservatuvarı'na alındı. Hoca ları, Jean ve Noel Gallon, I. Philipo ve Camille Decreus’dur. İki sene devanı ettiği Paris Ecole Normale de Musiqua Müessesesi’nden diploma alarak yurda döndü.”
“ — Su halde Ulvi Bey'le konser vatuvarda tanıştınız, değil mi?”
“ — Ulvi’yle 1931’de Almanya'dan döniip konservatuvara tâyin edildiğim zaman tanıştım. O da Paris'ten gelmiş ve benden birkaç ay önce öğretmen olmuştu. Armoni dersi veriyordu, şimdi piyano dersi veriyor. Evlenme tarihime, 1932’dir."
“ — Nasıl çalışır ve beste ya par ?”
“ — Piyanoda çalışırken gaye» sessizlik ister. Çalışır, çalışır . . Son ra sanki birisi söylemiş gibi çalar söyler ve yazar. Odaya girilmesini katiyen istemez. Sessizlik olduğu müddetçe devamlı çalışmak ister . . Bu anlarda çok verimli çalışır. Son nün lerde konserleri dolayısıyla iyi çalışa
Vaşington’da Yeni Sefa
ret Binası(Birinci Sayfadan Kalan)
tadır.Büyükelçi Rossidis bugün bu
rada yaptığı bir basm toplantısında, yeni Büyükelçilik binasında bazı tamirat ve değişikliklerin yapılacağını, yeni mobilyalarla döşeneceğini ve Haziranda açılacağını söylemiştir.
Aynı zamanda New York’ta, Birleşmiş Milletlerdeki Kıbrıs delegasyonunu yönetmekte o- lan Zenon Rossidis, yaz mevsimi esnasında Vaşingtonda mümkUn olduğu kadar uzun bir zaman kalacağını belirtmiştir. Bu suretle, Birleşik Amerika Bakanlıklarına mensup memurlarla arzu ettiği temasları yapa bileceğini belirten Rossidis şun ları söylemiştir!
“Vazifemin icap ettirdiği veçhile New York ile Vaşington arasında seyahate devam edeceğim.”
Yeni Büyükelçilik binasının açılacağı tarihi kesin olarak söylemeyen Rossidis, Kıbrıs hakkında bilgi isteyen’ Amerika lılardan çok sayıda mektup a- lındığını ve bunlara cevap verildiğini belirtmiştir.
(Birinci Sayfadan Kalan)
iniyor. Hâlen büyük başarı kazanmış “ Coppelia" balesinin orkestrasını idare ediyor.. Şeflikle besteciliği birbirine tercih etmiyor. Fakat son yıllar da orkestra şefliğine daha çok vakit ayırıyor."
Bu güçlü çalışmalara göre Ulvi Ce mal Erkin in birçok bestesi olacaktı Bunları öğrenmek, okurlarıma duyur mak istediğimi söyledim.
Ferhunde Erkin,“ — Hepsini hatırlamak güç. . .Size bir liste vereyim.” dedi. Bu listede neler yoktu k i . . .Orkestra için iki dans, Keman ve
piyano için üç parça : (Improvisation,Ninni, Zeybek) Beş Damla : (Piyano için beş parça), Piyano ve Orkestra . . . „ . . .için Konçertino, Orkestra için ‘Bay defnaJ alî ? i ram', Ses ve Piyano için iki melodi Ses ve Orkestra için iki halk türküsü,Yaylı Sazlar Kuarteti, çocuklar için al tı piyano parçası, büyük ve küçükle- ve piyano için beş halk türküsü, or- ve piyano için beş halk türkqsü, or kestra için köçekçe ve dans rapsodi si, piyano ve orkestra için Piyano Kon çertosu, piyano ve yaylı sazlar kuarteti için Piyanolu Kuintet, orkestra için Senfoni, karışık koro için yedi
halk türküsü, keman ve orkestra için Keman Konçertosu, Piyano Sonatı, II Senfoni, Yaylı Sazlar Orkestrası için Sinfonietta. . . .
Bütün bu eserleri öğrendikten sonra başarı derecelerini sormamak, öğren memek eksiklik olacaktı. Ferhunde Er kin'e bunu anlattım; eşinin en başarı lı eserinin hangisi olduğunu, ödül (mükâfat) kazanıp kazanmadığını, bu konuda önemli bir yön bulunup bulunmadığını sonlum.
“ — Ulvi’nin en başarılı eseri ba na ithaf ettiği konçertodur. 1941 yı lında bestelediği bu Piyano Konçerto su, Cumhuriyet Halk Partisi’nin tertip lediği besteciler yarışmasında birinci lik kazanmıştır. Bunu Almanya'da iki
Kiralık EvYeni Cami Mahallesi, 4A Barbaros
Sokağındaki üç odalı bir ev kiralıktır. Müracaat : No. 4 Barbaros Sokağı.
Bana ithaf edilen bu konçertoyu iyi çalmam, iyi duymam gayet mühim .Bu benim için çok mühimdir. Çünkü çalarken büyük heyecan duyarım.”
İlk konserini 20 yaşında iken Ede biyat Fakültesi’nde veren, Fakülte ve Konservatuvarı bitirdikten sonra Prae Festivaline katılarak büyük övgü gerek tiren Modern Türk bestecisi Ulvi Cemal Erkin’in eşi Ferhunde Erkin, eşiy le beraber san'at dünyasında oynadık ları rolden, Türk sanatını yedi iklim dört bucağa ulaştırmada kazandıkları başarıdan büyük kıvanç duyuyordu.
Hakkı da yok değildi . .İZZET-RIZA Y A L I N
(S O N )
3 MAV*S, 196.
Rodosteııusun Duruşma sına Devam Ediliy,. . ... .____TUl.___________________________ .... ^Hırsızlık ve şantaj yapmaktan
sanık olarak yargılanmakta olan Lefkios Rodostenus ile Andreas Mustakas’m duruşmasına dün Lefkoşa’da devam edilmiştir.
Mahkeme, önce Rodostenus’- un savcı tarafından sorguya çe kümesini istemiş; daha sonra da birçok savunma tanığını dinlemiştir.
Tanıklardan bırı olan Leymo sun’daki Chattered Bankası’nın
Müdürü Thimos „ muıau „ dostenus'un 22 Şubat !’ > • de kendisine dört bin l i r ? 1' diğini ve bu paranın er i t Ver’ nü kendi deyişiyle kurtul 8U' vaşınm muhtelif yetin,. 5-sa' t e . b t a n ,
Birçok polis subayı, nus’un kendilerine tasnrhT 0' ta olan cürümler U/erinf hT verdiğim söylemişlerdir bll«'
.............
Türk Maarif Müdür Muavini ile F ifö al(Birinci Sayfadan Kalan)
1. Türk öğretmenler Birliği tarafından verilen raporun, özel bir komisyon tarafından esaslı bir şekilde müzakere edildikten sonra kendi fikir ve düşünceleriyle birlikte Türk Cemaat Meclisine tevdi edildiğini, Dairenin hazırlamış olduğu Raporun muhteviyatını açıklamağa yetkili olmadığını tebarüz ettirmiş, mamafın, bu günkü durumun elde mevcut malî imkân lar nisbetinde öğretmenler ley- hinde olduğuna işare* etmişler
dir.2. Halihazırdaki terfi, tâyin
S
D A V E TGönyeli İlkokulu Resim -
İdaresiİş ve Ev
e r g i s i
Gönyeli İlkokulu ve Enstitüsü Mü- dar ve talim hey’eti, 5 Mayıs, 1961 Cuma günü ö.s. saat 4.30 da, kendi okullarında açılacak Resim - İş, Ev İdaresi ve Dikiş sergisine, sayın halkımızın şeref vermesini saygı ile rica ederler.
Not : Sergi, 6 ve 7 Mayıs ta, aşağıdaki saatlerde açık bulundurulacaktır.
Sabah : 10 12Ü. S. 3. 6
YILDIZTemizleme Evi
Elbiselerinizi buharla temizlere; ve yepyeni yapar . ❖
32, MÜFTÜ ZIYAI SOKAK! TEL : 72215 • LEFK0$A$
Yardımcı Kadın
ve beçayışhkler, Maarif nail. sinde şube amirleriyle ıwnortI' Müdür Muavininden m> f kıl bir kurul tarafından y 2 ‘ cak ve Cemaat Meclisinin » vıbine sunulacaktır. as'
s. Daha önce doğum ları yüzünden muvakkat ya düşen Bayan ö?e İ ° '
yeni bir kanun çıkınca a ' dar, muvakkat olarak ı.ııJ edileceklerdir. İSlhdam
4. Bu yıl yem tâyin
yışlıkler yapılırken, muvakîS' Bayan ve Bay öğr ‘ yerleri açık olarak çektir.
, . , Bay öğretmenlerinyerler, açık olarak
M e v 1 i d lKıbrıs Postaları Genel Mudürii i merhum Ahmet Aziz Beyin ölii- müniin 7 inci yıl donunu *g. i nasebetiyle (önümüzdeki 5 Ma- v yıs 1961 Cuma günü Lefkoşa - % da Arab Ahmet Paşa Camii $3. rifinde Cuma namazından evvel * Mevlidi Şerif kıraat olunaca % ğından akraba ve dostları da t
* vet olunurlar.m o m K m m u ım fm •:♦>'
1 1 ân
AranıyorHaftada 3 gün ev temizliği yapacak
olan bir kadın aranmaktadır. Uygun ücret verilecektir. Müracaat : Belediye Çarşısı Sokağı No. 11 - i 3, Lefkoşa.
İFLÂS KANUNU, FASIL 5
Teslim Alma Emrinin ilâmLeymosun Kaza Mahkemesinde.İflas Meselesi No. 3/1961.
Leymosun’lu Kosta ürisloi'idi hakkında. Borçlunun ismi - Kosta Hristofidi.Adresi - Leymosun.Meşguliyeti - Dükkâncı.İstidanın dosyaya konduğu tarih -11 Mart 1961. Teslim Alma Emrinin tarihi - 22 Nisan 1961. İstidanın kimin tarafından yapıldığı - Alacaklı. Alacaklının istidasında ispat olunan İflâsı Mucip
îş veya işler -a. - Borçlu, borçlarını ödemekten aciz oldu
ğunu ve borçlarını ödemeyi durdurduğunu kabul etmiştir.
b. - Borçlu aleyhine, emvali menkulesi için biricra müzekkeresi ısdar olunmuş ve bu, eşyalarının müsadere ve satışı ile icra olunmuştur.
Lefkoşa, 28 Nisan 1961.
M. S. AGROTÎS
Fasıl 231 Gayri Menkul Mal
(Tasarruf, Kayıt ve Takdiri
Kıymet Kanunu’nun
25’inci maddesi
Mora sakinlerinden Aloda
Mehmet Cellodi’nin Afanya- da ve Varkes mevkiinde 51/8/941 tarihli ve 61 numaralı koçanla namında mukayyeti 40 dönüm 2 evlek tarlanın 48/384 hissesi üzerinde ki 48/384 hakkını Mağusa Tapu Dairesinin D.S. 3142/ 60 numaralı satış takriri ile Afanya sakinlerinden Teodo- ıılos Ilristofi’ye £80 mukabilinde satmaya muvafakat etmiş olduğu ilân olunur.
W E G AALMAN TELEVİZYONLARI
Dünyaca büyük şöhrete sahib bulunan Alman tekniğinin harikası WEGA TELEVİZYONLARI, şimdi Kıbnsta satışa çıkarılmıştır. En son 1961 modeli ve 23“lik televizyonlarımız Kıbrıs çarşısında rakip- g iz d ir
W E G A TELEVİZYONLARILeymosun, Lârnaka, Mağusa, Girne ve
Lefkoşada en güzel ve en net olan televizyonlardır.
Garantili satılan televizyonlarımız, 6 ay müddetle mühendisimiz tarafından meccani servise tabidir.
ÖDEMEDE BÜYÜK KOLAYLIKL YAPILIR.
WEGA Genel Acenteliği: SAFA TEVFîK
24 Asmaaltı Sokak - LefkoşaResmî Kabız Memuru.
TAKSİM Sineması Tel: 5081Haftanın
★
Bu Akşam Saat 8 de
Programını Sunarİngilizce-HERCULES
Türkçe-ŞOFÖR NEBAHAT(SEZER SEZİN - KENAN PARS)
İngilizce -FOOT STEPS
PERŞEMBE VE CUMA AKŞAMLARI
Türkçe-ÜÇ KIZIN HİKÂYESİ(LEYLÂ SAYAR - MUHTEREM NUR)
CUMARTESİ VE PAZAR SAAT 2.30 ve 8.00’de İKİ
Türkçe-SAMAN YOLUGÖKSEL ARSOY - BELGİN DORUK)
İngilizce-HIGH SCHOOL CONFID(RUSS TOMBLYN - JOAN S T E A R L IN G )
Şimdiye kadar gördüğünüz filmlerin en t f ü z e l i ve e" } ecanlısı. Baştan başa kavga ve macera do/u. Bü.vtelIL slskfıı __ • i •