check against delivery€¦ · let me also thank my undp team who accompanied me in this journey,...
TRANSCRIPT
-
RESTORATION OF THE MONASTERY OF APOSTOLOS ANDREAS
Phase 1 Completion Media Site Visit
07th November 2016
Remarks by:
Tiziana Zennaro, UNDP Cyprus, Senior Programme Manager
Takis Hadjidemetriou, Technical Committee on Cultural Heritage Representative
Ali Tuncay, Technical Committee on Cultural Heritage Representative
CHECK AGAINST DELIVERY
-
Restoration of the Monastery of Apostolos Andreas
Phase 1 - Completion Ceremony
Speech by Tiziana Zennaro, UNDP Cyprus Senior Programme Manager
7 November 2016
Good morning everyone.
My name is Tiziana Zennaro and on behalf of the United Nations Development Programme in Cyprus I
would like to welcome you to the Monastery of Apostolos Andreas where, as you will be able to see
shortly, restoration works for phase 1 (main church and adjacent buildings) has just been completed, as
we had promised you two years ago.
I am very pleased and proud to welcome you here in the company of my friends and colleagues from the
Technical Committee on Cultural Heritage.
The Monastery of Apostolos Andreas, as you all know, it’s both a landmark and a symbol of Cyprus. Today
is a symbol of perseverance, unity and peace.
Confidence building, trust, reconciliation: all these are beautiful words, but would mean nothing without
the people. Standing here, in front of you today, are the women and men, Greek Cypriots and Turkish
Cypriots, who made this project possible. Who worked together, side by side, every day, for the past two
years to complete this first Phase of the project.
I want to use my time to introduce to you and thank the people who worked hard so that tomorrow you
can write on your newspapers that Cypriots, together, have completed the restoration of Apostolos
Andreas Monastery.
Let me start from my friends and colleagues from the Technical Committee on Cultural Heritage whom
most of you already know. Takis Hadjidemetriou and Ali Tuncay, who together recognized the value of
this monastery for both communities and agreed on the collective effort needed to mobilize support and
action in favor of the preservation of this shared heritage. They called UNDP to support this project back
in 2013 and I would like to thank them for having entrusted us such an important initiative.
The Church of Cyprus, the EVKAF Administration for the generous funding and the United States Agency
for International Development (USAID) for their contribution.
His Beatitude Archbishop Chrysostomos II.
The Karpasia Bishop Christophoros who has closely followed the restoration works and joined me on many
site visits.
Mr. Ibrahim Benter, Director of the Evkaf Administration, who also personally supported this project.
As I mentioned before, these two years at Apostolos Andreas have been also years of dialogue and inter-
communal encounters, and exchange of experiences for many Greek Cypriots and Turkish Cypriots
heritage professionals. As you already know designs were prepared by the University of Patras and works
-
were carried out by a Greek Cypriot and Turkish Cypriot contractors joint venture. You may not know
however, that bi-communal teams of electricians, archaeologists and conservators also worked together
during the exploratory excavations of the chapel and for the restoration of the iconostasis.
My dearest memory of these two and half years remains the day that Father Zacharias opened the doors
of the Monastery to us. Father Zacharias is the living memory of this place always available to tell us how
things were before, so that the original materials and colors could be preserved.
On behalf of UNDP would like once more to thank everybody involved. I will not make a list as I know Takis
has taken care of this in his speech. Let me also thank my UNDP team who accompanied me in this journey,
in particular Ali Caglar, Cem Taneri and Emilia Siandou.
You will be shortly guided through a tour of the monastery, and some of the experts who worked for the
project are waiting you to give you more technical information and answer your questions. But let me give
you a short introduction to the restoration works:
The restoration works started in September 2014 and involved full structural and architectural restoration
of the main church as well as electrical and mechanical installations. Inside the church the existing gallery
for women (gynaikonitis) was extended. The altar, the ambon, the iconostasis and 58 icons were fully
restored. On the back of the church, a new North Arcade was constructed. The total cost of these works
was approx. 2.23 Mln Euro.
There is still a second phase to be completed, which will include the restoration of the medieval chapel
and fountain, the restoration of all adjacent buildings as well as the improvement of the exterior areas.
We are planning to start this new phase in early 2017 so we will still have to wait one year to see the
complex fully restored.
Before leaving the floor to the Technical Committee on Cultural Heritage, I will leave you with a small
advice for the site visit: don’t miss the beautiful work done with the iconostasis and icons. I am truly
fascinated by it every time I walked into the church and I am sure you will be as well
Thank you once more for coming, enjoy the site visit. And we are all available to answer your questions
afterwards.
-
Apostolos Andreas Monastırı Restorasyon Çalışması
Phase 1 - Kapanış Töreni
Tiziana Zennaro’un Konuşması
7 Kasım 2016
Herkese günaydın.
Ben Tiziana Zennaro. Kıbrıs’taki Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı adına, sizlere iki yıl önce sözünü
vermiş olduğumuz 1. Etap restorasyon (ana kilise ve komşu binalar) çalışmalarının tamamlandığını
birazdan göreceğiniz Apostolos Andreas Manastırı’na hoş geldiniz.
Kültürel Miras Teknik Komitesi’nden dostlarım ve çalışma arkadaşlarımla birlikte sizlere hoşgeldiniz
demekten büyük bir memnuniyet ve onur duyuyorum.
Hepinizin bildiği gibi Apostolos Andreas Manastırı Kıbrıs’ın hem önemli bir eseri hem de bir simgesidir.
Bugün ise azmin, birlikteliğin ve barışın simgesidir.
Güven yaratma, güven, uzlaşı; tüm bunlar hoş sözlerdir ancak insanlar olmadan hiçbir anlam taşımazlar.
Bu projeyi mümkün kılan, bugün burada karşınızda duran kadınlar ve adamlar, Kıbrıslı Rumlar ve Kıbrıslı
Türklerdir.
Onlar, projenin bu ilk aşamasını tamamlamak için geçtiğimiz iki yıl boyunca her gün yan yana, bir arada
çalıştılar.
Ben, bana ayrılan vakti, sizler yarın gazetelerinizde Kıbrıslıların bir arada Apostolos Andreas Manastırı’nın
restorasyonunu tamamladıklarını yazabilmeniz için çok çalışmış olan kişileri tanıtmak ve onlara teşekkür
etmek için kullanmak istiyorum.
Kültürel Miras Teknik Komitesi’nden çoğunuzun zaten tanıyor olduğu dostlarım ve çalışma arkadaşlarımla
başlamak istiyorum. Her iki toplum için bu manastırın önemini gören ve bu ortak mirasın korunması için
destek sağlamak ve faaliyete geçmek için gerekli kolektif çaba konusunda hemfikir olan Takis
Hadjidemetriou ve Ali Tuncay. Bu projeyi desteklemesi için 2013 yılında UNDP’den destek talep ettiler ve
bize böylesine önemli bir görevi verdikleri için de kendilerine teşekkürlerimi iletmek istiyorum.
Kıbrıs Kilisesi ve EVKAF’a sağladıkları cömert finansman ve Birleşik Devletler Uluslararası Kalkınma
Ajansı’na da (USAID) katkıları için teşekkür ediyorum.
Başpiskopos II. Chrysostomos’a,
Restorasyon çalışmalarını yakından takip eden ve saha ziyaretlerimin çoğunda bana katılan Karpaz
Pispokoposu Chritophoros’a,
Bu projeyi şahsen de destekleyen Evkaf İdaresi Genel Müdürü İbrahim Benter’e teşekkür ediyorum.
Daha önce de belirtmiş olduğum gibi, Apostolos Andreas’ta geçen bu iki yıl diyalog ve toplumlar arası
karşılaşmaların ve birçok Kıbrıslı Rum ve Kıbrıslı Türk kültürel miras profesyoneli için deneyimlerin
-
paylaşıldığı yıllar oldu. Bildiğiniz gibi dizaynlar Patras Üniversitesi tarafından hazırlandı ve inşaat işleri de
Kıbrıslı Rum ve Kıbrıslı Türk bir müteahhit konsorsiyumu tarafından yürütüldü.
Belki de elektrikçi, arkeolog ve tarihi eser koruma uzmanlarından oluşan iki toplumlu ekiplerin şapelin keşif
kazılarında ve ikonostazın restorasyonunda birlikte çalıştıklarını bilmiyorsunuzdur.
Bu iki buçuk yıllık dönemin benim için en gözde hatırası Papaz Zacharias’ın Manastırın kapılarını bizlere
açtığı gündür. Papaz Zacharias bu mekanın yaşayan hafızasıdır ve her zaman bize bir şeylerin önceden nasıl
olduğunu anlatmaya hazır olmuş, böylelikle orijinal malzemeler ve renkler korunabilmiştir.
Ben UNDP adına bir kez daha müdahil olan herkese teşekkür etmek istiyorum. İsimlerini sıralamayacağım
çünkü Takis’in konuşmasında onların isimlerini söyleyeceğini biliyorum.
Bu yolculukta benimle beraber olan UNDP ekibime, özellikle Ali Çağlar , Emilia Siandou ve Cem Taneri’ye
de teşekkür etmek istiyorum.
Şimdi size kısaca restorasyon çalışmalarıyla ilgili bilgi vermek istiyorum:
Restorasyon çalışmaları Eylül 2014’te başladı ve ana kilisenin bütünüyle yapısal ve mimari, elektrik ve
mekanik tesisatının restorasyonunu kapsıyordu. Kilisenin içinde mevcut olan kadınlar bölümü
(gynaikonitis) genişletildi. Ambo, vaiz kürsüsü, ikonostaz ve 58 ikon tamamıyla restore edildi. Kilisenin
arkasında yeni bir Kuzey Geçidi inşa edildi. Bu aşamanın toplam maliyeti yaklaşık 2.23 milyon Euro oldu.
Hala tamamlanması gereken bir de ikinci aşama var. İkinci aşama ortaçağ şapelinin ve çeşmenin, komşu
binanın restorasyonunu ve dış alanların iyileştirilmesini kapsayacak. Bu yeni aşamaya 2017 başlarında
başlamayı planlıyoruz, bu nedenle bu kompleksin tamamıyla restore edildiğini görmek için bir yıl daha
beklememiz gerekecek.
Ben sözü Kültürel Miras Teknik Komitesi’ne vermeden önce burayı ziyaret ederken unutulmaması
gerekenlerle ilgili küçük bir tavsiyede bulunmak istiyorum: İkonostaz ve ikonlarda yapılan bu harika işi
gözden kaçırmayın. Kiliseye her girdiğimde gerçek anlamıyla hayran kalıyorum ve eminim siz de öyle
olacaksınız. Geldiğiniz için bir kez daha teşekkür ediyor ve ziyaretinizden memnun kalmanızı diliyorum.
Daha sonra sorularınız varsa memnuniyetle cevaplamak için burada olacağız.
-
Έργα συντήρησης στο μοναστήρι του Αποστόλου Ανδρέα.
Φάση 1 - Τελετή ολοκλήρωσης του έργου
Ομιλία της Tiziana Zennaro, Διευθυντής Προγράμματος, Πρόγραμμα Ανάπτυξης των
Ηνωμένων Εθνών - Συνεργασία για το Μέλλον
7 Νοεμβρίου 2016
Καλώς ήρθατε,
Είμαι η Τιτιάνα Τζεννάρο. Εκ μέρους του Προγράμματος Ανάπτυξης των Ηνωμένων Εθνών να σας καλωσορίσωζ στην παρουσία των φίλων και συνεργατών μου από την Τεχνική Επιτροπή για την Πολιτιστική Κληρονομιά για ακόμη μια φορά, στο Μοναστήρι του Αποστόλου Ανδρέα όπως σας είχαμε υποσχεθεί δύο χρόνια πριν.
Όπως όλοι γνωρίζετε, το Μοναστήρι του Αποστόλου Ανδρέα είναι και ένα σημαντικό αξιοθέατο, αλλά και σύμβολο της Κύπρου. Σήμερα όμως αποτελεί σύμβολο επιμονής, ενότητας και ειρήνης.
"Οικοδόμηση εμπιστοσύνης", "επαναπροσέγγιση", είναι ωράιες λέξεις, αλλά απλούστατα δε θα σήμαιναν τίποτα χωρίς την ύπαρξη των ανθρώπων. Στεκόμενοι εδώ, μπροστά σας σήμερα, είναι οι γυναίκες και άνδρες, Ελληνοκύπριοι και Τουρκοκύπριοι, που έκαναν την πραγματοποίηση αυτού του έργου δυνατή. Που συνεργάστηκαν, δίπλα δίπλα, κάθε μέρα, για τα περασμένα δυόμιση χρόνια για να ολοκληρώσουν την πρώτη Φάση του έργου.
Θα ήθελα να χρησιμοποιήσω αυτό τον χρόνο που μου δίνεται για να σας παρουσιάσω και να ευχαριστήσω τους ανθρώπους που δούλεψαν σκληρά, ούτως ώστε εσείς αύριο να μπορέσετε στις εφημερίδες σας να γράψετε ότι οι Κύπριοι μαζί ολοκλήρωσαν την ανακαίνιση του Μοναστηριού του Αποστόλου Ανδρέα.
Αρχίζοντας απο τους φίλους και συνεργάτες μου από την Τεχνική Επιτροπή για την Πολιτιστική Κληρονομιά, τους οποίους οι περισσότεροι από σας ήδη γνωρίζετε. Τους κ. Τάκης Χατζηδημητρίου και Αλί Τουνζάι, οι οποίοι μαζί αναγνώρισαν την αξία αυτού του μοναστηριού και για τις δύο κοινότητες και συμφώνησαν να βαλούν την απαραίτητη συλλογική προσπάθεια για να εξασφαλίσουν την απαραίτητη υποστήριξη και να κάνουν πράξη τη συντήρησης της κοινής αυτής πολιτιστικής κληρονομιάς. Επικοινώνησαν με το UNDP ζητώντας στήριξη μας το 2013 και θα ήθελα να τους ευχαριστήσω που μας εμπιστεύτηκαν μια τόσο σημαντική πρωτοβουλία.
Ακολούθως θα ήθελα να ευχαριστήσω την Εκκλησία της Κύπρου και το ΕΒΚΑΦ για τη γενναιόδωση χρηματοδότηση, και το USAID για τη συμβολή τους. Τον Μακαριώτατο Αρχιεπίσκοπο Χρυσόστομος Β΄ και τον Επίσκοπο Καρπασίας Χριστόφορο, οι οποίοι παρακολούθησαν από κοντά τις εργασίες ανακαίνισης και με συνόδευσαν σε αρκετές επισκέψεις στο χώρο εργασίας. Τον κ. Ιμπραχίμ Μπεντέρ, Διευθυντή ΕΒΚΑΦ, ο οποίος και προσωπικά υποστήριξε το έργο.
-
Όπως ανέφερα και προηγουμένως, αυτά τα δύο χρόνια που περάσαμε στον Απόστολο Ανδρέα, αποτέλεσαν επίσης χρόνια διαλόγου και διακοινοτικών επαφών, αλλά επίσης και χρόνια ανταλλαγής εμπειριών για πολλούς Ελληνοκύπριους και Τουρκοκύπριους επαγγελματίες στην υπηρεσία της προστασίας της πολιτιστική κληρονομιά. Όπως ήδη ξέρετε, τα σχέδια έχουν ετοιμάστει από το Πανεπιστήμιο της Πάτρας και οι εργασίες εκτελέστηκαν από μια εργοληπτική επιχείρηση συνεργασίας Ελληνοκυπρίων και Τουρκοκυπρίων. Εκείνο που ίσως δεν ξέρετε είναι ότι επίσης δικοινοτικές ομάδες ηλεκτρολόγων, αρχαιολόγων και συντηρητών αρχαιοτήτων συνεργάστηκαν μαζί κατά τη διάρκεια την διερευνητικών εκσκαφών για το παρεκκλήσι αλλά και την ανακαίνιση του εικονοστασίου.
Η πιο ξεχωριστή μου ανάμνηση από αυτά τα δύο χρόνια παραμένει η μέρα όπου ο πάτερ Ζαχαρίας μας άνοιξε τις πόρτες του Μοναστηριού. Ο πάτερ Ζαχαρίας κατέχει όλες τις ζωντανές αναμνήσεις αυτού του μέρους και βρίσκεται σε θέση να μας τις διηγείται, κάτι που συνέλαβε στην διαφύλαξη της αύθεντικότητας του μοναστηριού βάσει της διατήρησης και αποκατάστασης των αυθεντικών υλικών και χρωμάτων.
Για ακόμη μια φορά θα ήθελα να ευχαριστήσω όλους όσοι συμμετείχαν σ’ αυτό το έργο εκ μέρους του UNDP. Δεν θα αναφερθώ τώρα σε όλα τα ονόματα με τη σειρά, καθώς γνωρίζω ότι ο Τάκης το έχει αναλάβει αυτό στην ομιλία του.
Θα ήθελα επίσης να ευχαριστήσω την ομάδα των συνεργατών μου στο UNDP που με συνόδευσαν σ’ αυτό το ταξίδι, ειδικα τον κ. Αλί Τσαγλάρ, τον Τζεμ Τάνερι και την Αιμιλία Σιάντου.
Μερικά λόγια για το έργο ανακαίνισης:
Οι εργασίες ανακαίνισης άρχισαν τον Σεπτέμβρη του 2014 και συμπεριέλαβαν την πλήρη δομική και αρχιτεκτονική ανακαίνιση του κυρίως ναού, καθώς και την αναβάθμιση των ηλεκτρικών και μηχανικών εγκαταστάσεων. Εντός του ναού, ο γυναικωνίτης επεκτάθηκε. Η Αγία Τράπεζα, το εικονοστάσι και οι 58 εικόνες συντηρήθηκαν. Επίσης κτίστηκε μια καινούρια Βόρεια Στοά βάσει των αρχικών προθέσεων της αρχιτεκτονικής του μοναστηριού.
Το συνολικό κόστος αυτής της φάσης ανήλθε σε 2.23 εκατομμύρια.
Υπάρχει όμως ακόμα η δεύτεη φάση που αναμένεται να ολοκληρωθεί η μελέτη της. Αυτή η φάση συμπεριλαμβάνει την ανακαίνιση του μεσαιωνικού παρεκκλήσιου και του συντριβανιού, την ανακαίνιση όλων των παρακείμενων κτιριών μαζί με τη βελτίωση των εξωτερικών χώρων. Σχεδιάζουμε να αρχίσουμε αυτή την καινούρια φάση αρχές του 2017, έτσι δηλαδή θα πρέπει να περιμένουμε ακόμα ένα χρόνο για να μπορέσουμε να δούμε το όλο έργο τελειωμένο.
Προτού δώσω το λόγο στην Τεχνική Επιτροπή για την Πολιτιστική Κληρονομιά θα σας δώσω μια μικρή συμβουλή για την επίσκεψή σας στο μοναστήρι: μην παραβλέψετε την καταπληκτική δουλειά που έκαναν οι συντηρητές μας στο εικονοστάσι και στα εικονίσματα. Προσωπικά με συναρπάζει κάθε φορά που μπαίνω μέσα στο ναό και είμαι σίγουρη ότι θα το εκτιμήσετε κι εσείς.
Ευχαριστώ ξανά που ήρθατε, απολάυστε την επίσκεψή σας. Θα απαντήσουμε όποιες ερωτήσεις έχετε πιο μετά.
-
Restoration of the Monastery of Apostolos Andreas
Phase 1 - Completion Ceremony
Speech by Takis Hadjidemetriou, Technical Committee on Cultural Heritage
7 November 2016
Today is a great day. And our people are together with us on such a great day. Many people from abroad are also following us. Watchful eyes of the past follow us. And the future awaits us. We are leaving a landmark monument to Cyprus, to its people and to the humanity.
Here, this monastery located at the tip of Cyprus, the shared homeland of all Cypriots reminds us of the
history of civilizations and significant events and messages, which left their mark on the history of religions
as well as the World history. Even now, if we turn our heads towards the sea we can see the fleets and
ships that brought knowledge, richness, several philosophers, apostles and prophets as well as
commercial goods to our island.
We can even distinguish Apostolos Andreas’ (Apostle) ship among others. According to the tradition,
during his journey, before he moved on with his way towards people and infinity that turned him into a
legend and gave him the dignity of Christianity, he stopped here to take a breather and quenched his
thirst from the well. Apostolos Andreas moved on in order to realize his mission. However, the well that
quenched his thirst is here in a region left under ashes, for us at a homeland, which has suffered and is
thirsty for peace. Today, we have the privilege of taking over this historic monument that was endangered
but restored.
Thus, it will have the chance to sustain its presence in the future, completed, under protection and
compliant to its natural structure. Furthermore, we believe that the Technical Committee along with all
its members who provided support, created a bridge of communication between time, place and people
at this critical moment in the history of the island. Christians and Muslims, Greek Cypriots and Turkish
Cypriots, we worked together with respect and love, in a brotherly way, in order to save a cultural
monument. Together, we sent out the message that culture has no political or religious borders, that it is
a wind filling the spirits, something that unites and enriches people. This is an indication of civilization and
an example of coexistence, shown by our people, in a region that suffered a lot due to wars, where people
went through major tragedies and where historical monuments suffered enormous damage. Apostolos
Andreas stands here at the tip of Cyprus in order to enlighten our way just like a lighthouse. A lighthouse
taking Cyprus to the future, to a new beginning by putting hatred and fanaticism, tragedy and killings
aside. A lighthouse, which is a precursor of a new era in which we walk together in love and peace. It lays
the foundations of a vision that is nothing but us living together peacefully on this territory. We suffered
a lot. We turned our heads abroad for salvation, but eventually we saw that first of all we have to love our
own homeland and its people, and respect its history and culture. Various historic monuments built by
many people and civilisations that enrich our island make our island stand out. They are the richness and
dignity of our homeland. All Cypriots together, we can confront all provocation that awaits us, with our
common characteristics that define us and by respecting each other’s different positions. Now that we
-
already have lots of experience after what we have been through, a new opportunity offered to us by
history can prepare the ground for the rebirth of our common homeland. Let the open sea extending out
from Apostolos Andreas be our guide. The tip we are standing on, an extended arm; virtually characterizes
the road leading to all neighbouring peoples by shouting out the message of peace, justice and unity.
We are now standing in front of the miracle of our cooperation. This is a work of love that opens out to a
new era. May mentioning the names of those who contributed to the realization of this work, let them be
part of history and be a meaningful hymn of gratitude to them filled with emotion:
Designs of Patras University and Diomidis Miriantheas
Archbishop Chrisostomos and Bishop of Karpas Hristoforos
Dr. Bender and EVKAF
UNDP-PFF, Tiziana Zennaro and Ali Çağlar
Contractors Yakup and Hadjipieris
Members of the Technical Committee: Ali Tuncay, Glafkos Konstantinidis, Figen Caner, Athina
Papadopulu, Ali Kanlı, Sotos Ktoris, Mustafa Altan, Yannis Karis and Mehmet Kanan and members of the
Advisory Board. Also, many Greek Cypriot and Turkish Cypriot workers, engineers, conservators and
builders whom we won’t be able to name one by one...
We worked. I am not saying that we never had problems, but we always did our work with love.
Altogether, aware of our own responsibilities, Greek Cypriots and Turkish Cypriots, we put forward all
what we had in order to overcome the difficulties. What shines bright at Apostolos Andreas now, is the
glory of cooperation of Greek Cypriots and Turkish Cypriots. This is the spot bringing together Christians
and Muslims and of mutual respect. It is a living example and sign of coexistence in Cyprus through mutual
respect and in peace by sailing towards the open sea. This is a good response to fanaticism, which
nowadays shakes Europe and other regions. Today, we are witnessing one of the beautiful days of Cyprus
and keeping hopes alive for happier days to come. Just like Apostolos Andreas’ story, let us hope such
beautiful days last through years or even centuries. For us and for our children.
-
Έργα συντήρησης στο μοναστήρι του Αποστόλου Ανδρέα.
Φάση 1 - Τελετή ολοκλήρωσης του έργου
Ομιλία του Takis Hadjidemetriou, Τεχνική Επιτροπή για την Πολιτιστική Κληρονομιά -
Εκπρόσωπος
7 Νοεμβρίου 2016
Σήμερα είναι μια μεγάλη μέρα. Μας συντροφεύει ο λαός μας. Μας παρακολουθούν πολλοί εκτός
Κύπρου. Μας ατενίζουν οι περασμένοι καιροί. Μας αναμένει το μέλλον. Παραδίδουμε στην Κύπρο, στο
λαό της αλλά και σε ολόκληρη την ανθρωπότητα ένα μνημείο σύμβολο.
Εδώ, στην άκρη της Κύπρου, στην κοινή πατρίδα όλων των Κυπρίων, στέκεται αυτό το μοναστήρι για να
μας θυμίζει την ιστορία του πολιτισμού, την ιστορία των θρησκειών όπως και μεγάλα συμβάντα και τα
μεγάλα μηνύματα που σφράγισαν την ιστορία του κόσμου. Ακόμη και τώρα, αν στρέψουμε το βλέμμα
μας προς το πέλαγος, μπορούμε να διακρίνουμε αρμάδες αλλά και καράβια, που μαζί με πραμάτειες
μετέφεραν γνώσεις και πλούτο, φιλοσόφους, αποστόλους και προφήτες.
Θα μπορούσαμε, ακόμη, να διακρίνουμε το πλοίο του Αποστόλου Αντρέα. Εδώ, η παράδοση μας λέγει
ότι έκανε σταθμό, ξεδίψασε από την πηγή, για να συνεχίσει την πορεία του προς τους ανθρώπους και
την αιωνιότητα, για να γίνει μύθος και δόξα της χριστιανοσύνης.
Ο Απόστολος Αντρέας συνέχισε την πορεία του για να πραγματώσει την αποστολή του. Η πηγή όμως
παραμένει εδώ σε μια καιόμενη περιοχή, σε μια βασανισμένη πατρίδα, για όλους εμάς τους
διψασμένους για αγάπη και ειρήνη.
Σήμερα μας δίνεται το προνόμιο και η ευκαιρία να παραλάβουμε ανανεωμένη και ανακαινισμένη την
ιστορική μονή που κινδύνευε να καταστραφεί. Θα συνεχίσει έτσι συμπληρωμένη, φροντισμένη και
αρμονική την περίλαμπρη παρουσία της στο μέλλοντα χρόνο. Έχουμε, επίσης, την αίσθηση ότι η ΤΕ μαζί
με όλους τους συνεργάτες της έγινε, σε αυτήν την κρίσιμη στιγμή της ιστορίας του νησιού, γέφυρα
επικοινωνίας στο χρόνο, στον τόπο αλλά και μεταξύ των ανθρώπων. Χριστιανοί και Μουσουλμάνοι,
Ελληνοκύπριοι και Τουρκοκύπριοι εργαστήκαμε όλοι μαζί, συναδελφωμένοι, για να σώσουμε ένα
μνημείο πολιτισμού με σεβασμό και αγάπη. Δώσαμε έμπρακτα το μήνυμα ότι ο πολιτισμός δεν γνωρίζει
όρια πολιτικά ή θρησκευτικά, είναι πνοή που γεμίζει τις ψυχές, ενώνει κι εξυψώνει τον άνθρωπο. Είναι
δείγμα πολιτισμού του λαού μας και παράδειγμα συνύπαρξης σε μια χειμαζόμενη από πολέμους
περιοχή, όπου η δυστυχία των ανθρώπων είναι απέραντη και η καταστροφή των μνημείων
ανυπολόγιστη.
Ο Απόστολος Αντρέας, σε αυτό το ακραίο σημείο της Κύπρου, στέκεται σαν φάρος για να φωτίζει το
δρόμο όλων μας. Ένας φάρος που οδηγεί την Κύπρο στο μέλλον. Προσπερνά μίση και φανατισμούς,
τραγωδίες και εγκλήματα και εγκαινιάζει μια νέα αρχή, μια νέα εποχή αγάπης, ειρήνης και συμπόρευσης
για τη μικρή μας πατρίδα. Θεμελιώνει την προοπτική που δεν μπορεί να είναι άλλη από τη συναδέλφωση
όλων μας σ’ αυτή τη γη. Πάθαμε πολλά. Στρέψαμε τα βλέμματά μας εκτός Κύπρου για σωτηρία, για να
ανακαλύψουμε στο τέλος ότι για να βρούμε στέρεη βάση για το μέλλον, πρέπει πρώτα να αγαπήσουμε
τον τόπο μας και τους ανθρώπους του, να σεβαστούμε την ιστορία και τον πολιτισμό του. Τα πολλά
μνημεία των πολλών ανθρώπων και πολιτισμών που κοσμούν τη γη μας, κάνουν την πατρίδα μας
ξεχωριστή. Είναι ο πλούτος και η δόξα της. Όλοι οι Κύπριοι μαζί, με ό,τι κοινό μας χαρακτηρίζει και με
-
σεβασμό σε ό,τι διαφέρουμε, μπορούμε ν’ αντιμετωπίσουμε τις προκλήσεις που μας αναμένουν. Μια
νέα ευκαιρία της ιστορίας, με την πείρα που όλοι συγκεντρώσαμε, μπορεί να φέρει την αναγέννηση της
κοινής μας πατρίδας.
Οδηγός μας το πέλαγος που απλώνεται πέρα από τον Απόστολο Αντρέα. Το ακρωτήρι είναι χέρι
απλωμένο και μας δείχνει τους δρόμους της συνάντησης με όλους τους γειτονικούς λαούς, με ισχυρό
το μήνυμα της ειρήνης, της δικαιοσύνης και της συμπόρευσης.
Τώρα στεκόμαστε μπροστά στο θαύμα της συνεργασίας. Ένα έργο αγάπης που ανοίγει το δρόμο σε μια
νέα εποχή. Η αναφορά σε όλους τους συντελεστές του είναι καταγραφή στις δέλτους της ιστορίας, αλλά
και ένα δοξαστικό με συμβολισμό και αίσθημα.
Σχέδια του Πανεπιστήμιου των Πατρών και Διομήδης Μυριανθέας
Αρχιεπίσκοπος Χρυσόστομος και Καρπασίας Χριστοφόρος.
Δρ. Μπεντέφ και ΕΦΚΑΦ
UNDP-PFF, Tiziana Zennaro και Ali Caglar
Εργολάβοι Γιακούπ και Χατζηπιερής
Και τα μέλη της Τεχνικής Επιτροπής: Ali Tunçay, Γλαύκος Κωνσταντινίδης, Figen Caner, Αθηνά
Παπαδοπούλου, Ali Kanli, Σώτος Κτωρής, Mustafa Altan, Γιάννης Καρής και Mehmet Kanan, μαζί τους κι
ο ομιλητής όπως και τα μέλη του Συμβουλευτικού Σώματος. Υπάρχουν, ακόμη, και πολλοί άλλοι,
Ελληνοκύπριοι και Τουρκοκύπριοι, εργάτες, μηχανικοί, συντηρητές και τεχνίτες.
Εργαστήκαμε, όχι χωρίς προβλήματα, αλλά πάντα με αγάπη για το έργο. Κράτησε ο καθένας μας το δικό
του μερίδιο ευθύνης και όλοι μαζί, ΕΚ και ΤΚ, καταθέσαμε το άπαντο των δυνάμεών μας για να
ξεπεραστούν εμπόδια και δυσκολίες.
Στον Απόστολο Αντρέα αυτό που πια λάμπει κι ακτινοβολεί είναι η δόξα της συνεργασίας Ελληνοκυπρίων
και Τουρκοκυπρίων. Σημείο συνάντησης και σεβασμού Χριστιανών και Μουσουλμάνων. Ένα ζωντανό
παράδειγμα και μήνυμα, που μπορεί και πάλι ταξιδέψει στο πέλαγος και να πει ότι στην Κύπρο
μπορούμε όλοι μαζί να συνυπάρξουμε με αλληλοσεβασμό και ειρήνη. Είναι ακόμη, μια απάντηση σε
δόγματα μισαλλοδοξίας που συνταράζουν την Ευρώπη κι ακόμη πιο πέρα. Σήμερα, εμείς εδώ, στην άκρη
της Μεσογείου, ζούμε μια ωραία μέρα της Κύπρου, με ζωντανή την ελπίδα ότι σύντομα οι ευτυχισμένες
μέρες μπορούν να γίνουν πολλές. Να γίνουν, όπως και η ιστορία του Αποστόλου Αντρέα, χρόνια και
αιώνες. Για μας και τα παιδιά μας.
-
Apostolos Andreas Manastırı
Birinci Safha – Ana Kilise Kompleksinin Restorasyonu (main church complex)
Tamamlama Töreni
Takis Hadjidemetriou’nun Konuşması
7 Kasım 2016
Bugün büyük bir gün. Böyle bir günde halkımız da yanımızda. Yurt dışından da epeyi kişi bizi takip etmekte.
Geçmiş zamanların gözü üzerimizde. Gelecekse bizi bekliyor. Kıbrıs'a, halkına, tüm insanlığa sembol
niteliğinde bir anıt bırakıyoruz.
Burada, tüm Kıbrıslıların ortak vatanı Kıbrıs'ın bir ucunda bulunan bu manastır bizlere medeniyet tarihini,
dinler tarihi olduğu kadar dünya tarihine de damgasını vurmuş önemli olay ve mesajları hatırlatmaktadır.
Şimdi bile, başımızı denizden yana çevirecek olursak, adamıza ticari mallar yanında bilgi, zenginlik, çeşitli
filozoflar, havariler ve peygamberler taşıyan donanma ve gemileri görebiliriz.
Hatta bunların arasında Apostolos (Havari- ç.n.) Andreas'ın gemisini bile seçebiliriz. Geleneğe göre,
yolculuğu esnasında, insanlara ve sonsuzluğa giden ve onu bir efsaneye, Hristiyanlığın şanına ulaştıracak
yoluna devam etmezden önce, burada durup soluklanmış, kuyudan susuzluğunu gidermiş.
Apostolos Andreas, misyonunu gerçekleştirmek üzere yoluna devam etmişti. Ancak, susuzluğunu giderdiği
kuyu küller altında kalmış bir bölgede, acılar çekmiş bir vatanda sevgi ve barışa susamış bizler için
buradadır. Bugün, yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalmış, ancak yenilenmiş, restore edilmiş bu tarihi
anıtı teslim alma ayrıcalığını yaşamaktayız. Böylelikle, tamamlanmış bir şekilde, koruma altında, doğal
yapısıyla uyum içinde muhteşem varlığını gelecekte de sürdürebilme olanağına kavuşacak. Ayrıca, Teknik
Komite'nin, destek koyan tüm çalışanlarıyla birlikte, ada tarihinin bu kritik anında zaman, yer ve insanlar
arasında bir iletişim köprüsü oluşturduğu kanısındayız. Hristiyan ve Müslümanlar, Kıbrıslı Rum ve Kıbrıslı
Türkler, kardeş kardeşe bir kültür anıtını kurtarmak için saygı ve sevgiyle bir arada çalıştık. Birlikte, kültürün
siyasi ya da dini sınırları tanımadığı, ruhları dolduran bir nefes, insanları bir araya getirip yücelten bir şey
olduğu mesajını verdik. Bu, savaşlardan dolayı epeyi sıkıntılar yaşamış ve bu sebeple de insanların büyük
felaketler yaşadığı, tarihi anıtların müthiş hasarlara uğradığı bir bölgede halkımızın vermiş olduğu bir
medeniyet göstergesi ve bir arada var olabilme örneğidir. Apostolos Andreas, Kıbrıs’ın bu en uç
bölgesinde, tıpkı bir fener gibi hepimizin yolunu aydınlatmak üzere durmaktadır. Kıbrıs’ı geleceğe götüren,
nefret ve fanatizmleri, trajedi ve katliamları bir kenara koyarak yeni bir başlangıca, sevgi ve barışla bir
arada yürüdüğümüz yeni bir dönemi müjdeleyen bir fener. Bu topraklarda hepimizin kardeşçe
yaşamasından başka bir şey olamayacak olan vizyonu temellendirmektedir. Çok acılar yaşadık. Kurtuluş
için başımızı yurt dışına çevirdik, ama sonuç olarak gördük ki, gelecek için sağlam bir temel oluşturmak
amacıyla öncelikle kendi vatanımızı ve insanlarını sevmeli, vatanımızın tarih ve medeniyetine saygı
göstermeliyiz. Birçok insan ve medeniyetin inşa etmiş olduğu ve adamızı süsleyen çeşitli tarihi anıtlar
vatanımızı farklı kılmaktadır. Bunlar vatanımızın zenginlik ve şerefidir. Tüm Kıbrıslılar birlikte, bizi
tanımlayan tüm ortak özelliklerle, farklı durduğumuz konularda birbirimize saygı göstererek bizi bekleyen
-
tüm kışkırtmalara göğüs gerebiliriz. Hali hazırda geçirdiklerimizden epeyi tecrübe sahibi olmuşken, tarihin
bize sunmuş olduğu yeni bir fırsat, ortak vatanımızın yeniden doğuşuna zemin hazırlayabilir. Apostolos
Andreas’ın ötesinde uzanan açık deniz rehberimiz olsun. Üzerinde bulunduğumuz burun uzanmış bir el;
barış, adalet ve birliktelik mesajını yüksek sesle haykırarak tüm komşu halklarla buluşmaya giden yolları
işaret ediyor adeta.
Şu anda işbirliğimizin mucizesinin önünde duruyoruz. Bu, yeni bir dönemin yolunu aralayan bir sevgi
eseridir. Bu eserin gerçekleşmesine katkı koyanların adlarını anmak hem tarihe geçmelerini sağlamak, hem
de onlara sunulan anlamlı ve duygu yüklü bir teşekkür ilahisi niteliği taşısın.
Patra Üniversitesi’nin tasarım planları ve Diomidis Miriantheas Başpiskopos Hrisostomos ve Karpaz Piskoposu Hristoforos Dr. Bendef ve EVKAF UNDP-PFF, Tiziana Zennaro ve Ali Çağlar Müteahhitler Yakup ve Hacipieris
Teknik Komite üyeleri: Ali Tuncay, Glafkos Konstantinidis, Figen Caner, Athina Papadopulu, Ali Kanlı, Sotos
Ktoris, Mustafa Altan, Yannis Karis ve Mehmet Kanan ve konuşmacınız ile birlikte Danışma Kurulu üyeleri.
Ayrıca, daha adını sayamayacağımız birçok Kıbrıslı Rum, Kıbrıslı Türk, işçi, mühendis, restorasyon elemanı
ve yapıcı ustası…
Çalıştık, sorunlar yaşamadık demiyorum, ama işimizi daima sevgiyle yaptık. Herkes kendi sorumluluğunun
bilincinde olarak hep birlikte, Kıbrıslı ve Kıbrıslı Türkler, güçlüklerin aşılması için tüm gücümüzü ortaya
koyduk. Apostolos Andreas’ta artık yıldızı parlayıp ışıldayan şey Kıbrıslı Rumlarla Kıbrıslı Türklerin
işbirliğinin şanıdır. Bu nokta Hristiyanlarla Müslümanların bir araya gelme ve birbirlerine saygı gösterme
noktasıdır. Yine açık denizde yolculuk ederek Kıbrıs’ta karşılıklı saygı ve barış içinde bir arada var
olabileceğimizi gösteren canlı bir örnek ve mesajdır. Bu, şu günlerde Avrupa ve daha başka bölgeleri de
sarsmakta olan yobazlık olaylarına da iyi bir cevap niteliği taşıyan bir durumdur. Bugün, biz burada,
Akdeniz’in bir köşesinde, mutlu günlerin daha da çoğalacağına dair umutları canlı tutarak Kıbrıs’ın güzel
günlerinden birine daha tanıklık etmekteyiz. Tıpkı Apostolos Andreas’ın hikâyesi gibi, umalım ki bu güzel
günler yıllar, hatta asırlarca sürsün. Biz ve çocuklarımız için.
-
Restoration of the Monastery of Apostolos Andreas
Phase 1 - Completion Ceremony
Speech by Ali Tuncay, Technical Committee on Cultural Heritage
7 November 2016
Distinguished friends and members of press,
It is a pleasure for us to see you here at the Apostolos Andreas Monastery, which is one of the most
meaningful projects of the Technical Committee on Cultural Heritage.
While monuments of cultural heritage that represent people and their identity are being ruthlessly
destroyed in Syria, at a very nearby geography, here we show that cultural heritage, when used correctly,
has the potential to serve for bringing different societies and cultures together.
As Turkish Cypriots and Greek Cypriots, we have not considered the cultural heritage monuments
representing the other community to be our shared richness for years. Cultural heritage had been used
for political purposes for thousands of years and shown as if belonging to a single ethnic group and culture.
Rather than being protected, the preference was to sacrifice cultural heritage for political purposes. For
so many years the international community was banned from allocating cultural heritage support to one
side.
As the Technical Committee on Cultural Heritage we followed a different path. We took big and significant
steps. We did not consider cultural heritage to be a tool for blaming each other. We embraced all
monuments as our shared cultural heritage regardless of their origin. We did not try to impose thing on
each other. We had trust in each other. We cooperated and worked as equals.
Cyprus is an island at the crossroads of three continents at the “furthermost West of east” and
“furthermost East of West”. All civilisations that have passed through our island with a history that
exceeds 10 thousand years belong to us. Traditions and customs of all these civilisations live with us in
our features. We are the Mycenaean, Phoenician, Roman, Byzantine, Venetian and Ottoman. Both the
mosque and the church are ours. Both the Apostolos Andreas Monastery and the Hala Sultan Tekke belong
to all of us. In short, all the monuments of all civilisations that passed through the island are our common
cultural heritage and common richness. As the members of the Technical Committee we acknowledge the
responsibility of preserving, sustaining this richness and handing over it to upcoming generations.
Apostolos Andreas Monastery has been a spot where both Turkish Cypriots and Greek Cypriots
worshipped based on their own religious beliefs for centuries. The monastery is believed to have led to
several miracles and there are several stories being told in this respect. One story that stands out is the
story of Maria and his son Pantelis. I do not know if this is a true story. But one should not expect stories
that display a nation and a religious belief as evil, to serve for peace and reconciliation. For sure Saint
-
Andreas whose language is peace and love, and helped people with miracles, would not approve such
stories being told.
On the other hand, we are experiencing a real miracle at the monastery since 2014. This miracle is the
restoration of this significant monument with the joint financing of Evkaf (Cyprus Evkaf Administration)
and Cyprus Church, and joint work of Muslim Turkish and Christian Greek members of the Technical
Committee on Technical Heritage, contractors, architects, engineers and workers. This is the real miracle
and this is what must be explained to people. Language of religious leaders should not be that of politics.
It should be that of peace, reconciliation and love which is the language of god. Religious leaders in
particular should not discriminate between people created by the same god.
If we want to live in peace in Cyprus, we cannot achieve this by arguing about whose suffering is bigger.
The Technical Committee on Cultural Heritage thought us that we could only be efficient if we work and
produce together. We showed that we can work for the benefit of Turkish Cypriots and Greek Cypriots
without imposing things on each other, without trying to take advantage and by working based on respect,
equality and mutual trust.
I hope that the atmosphere of cooperation we established will spread in other fields of life in the benefit
of Turkish Cypriots and Greek Cypriots. Taking this opportunity, I would like to thank all the former and
incumbent leaders who supported our work since 2008. Cultural heritage and our cultural differences
shall from now on be our richness that contribute to coexistence of both communities based on
cooperation, peace and prosperity and not to conflict.
On this occasion, we would also like to extend our gratitude to Evkaf (Cyprus Evkaf Administration) and
Cyprus Church, which jointly financed the restoration of this significant monument. We shall also praise
the contribution made by the Cyprus Evkaf Administration in the recent years to the repairing and cleaning
of tens of churches in cooperation with the Technical Committee, as well as its contribution to the
restoration of Apostolos Andreas Monastery. This is a reflection of Evkaf’s culture of tolerance and respect
for differences, which has prevailed since centuries.
In conclusion I would like to thank the head of United Nations Development Program – Partnership fort
the Future, Tiziana Zennaro and Ali Çağlar from her team, all other architects, engineers and workers for
their efforts.
-
Έργα συντήρησης στο μοναστήρι του Αποστόλου Ανδρέα.
Φάση 1 - Τελετή ολοκλήρωσης του έργου
Ομιλία του Ali Tuncay, Τεχνική Επιτροπή για την Πολιτιστική Κληρονομιά - Εκπρόσωπος
7 Νοεμβρίου 2016
Αγαπητοί φίλοι, δημοσιογράφοι,
Χαιρόμαστε να σας υποδεχθούμε στο μοναστήρι του Αποστόλου Ανδρέα, ένα από τα πιο συμβολικά έργα
που έχει αναλάβει η Τεχνική Επιτροπή για την Πολιτιστική Κληρονομιά.
Αυτή την περίοδο, ενώ καταστρέφονται αλύπητα έργα πολιτιστικής κληρονομιάς που ουσιαστικά
εκπροσωπούν την ταυτότητα των ανθρώπων της στην κοντινή μας Συρία, εμείς εδώ αποτελούμε
παράδειγμα για το πώς, εφόσον χειριστεί σωστά, η πολιτιστική κλρονομιά μπορεί να συμβάλλει οι
διαφορετικές κοινότητες και κουλτούρες να έρχονται πιο κοντά ο ένας στον άλλο.
Επί χρόνια, σαν Τουρκοκύπριοι και Ελληνοκύπροι, αποφύγαμε να βλέπουμε σαν κοινό μας πλούτο τα
έργα πολιτιστικής κληρονομιάς που αποτελούν σύμβολα της άλλης κοινότητας. Η πολιτιστική
κληρονομιά έπεσε πάντοτε θύμα των πολιτικών σκοπιμοτήτων και ως αποτέλεσμα, κάποιοι
προσπάθησαν πάντα να δείξουν ότι το νησί ανήκει εδώ και χιλιάδες χρόνια σε μια μόνο εθνική ομάδα
και κουλτούρα. Αντί να λάβουν μέτρα για την προστασία της πολιτιστικής κληρονομιάς, την
εκμεταλλεύτηκαν για τις πολιτικές σκοπιμότητες και για πολλά χρόνια εμποδίστηκε να απολαμβάνει η
μια από τις δυο κοινότητες την υποστήριξη της διεθνούς κοινότητα στον τομέα πολιτιστική κληρονομιά.
Ως Τεχνική Επιτροπή για την Πολιτιστική Κληρονομιά, παρακολουθήσαμε ένα διαφορετικό δρόμο,
κάναμε μεγάλα και σημαντικά βήματα. Δε θεωρήσαμε την πολιτιστική κληρονομιά σαν αφορμή για να
αλληλοκατηγορούμαστε. Ανεξαρτήτως της προέλευσης, δεχθήκαμε όλα τα έργα σαν κοινή μας
πολιτιστική κλρονομιά. Δεν προσπαθήσαμε να επιβάλλουμε τις δικές μας απόψεις μεταξύ μας, είχαμε
εμπιστοσύνη ο ένας στον άλλο, είχαμε μια συνεργασία στο πλαίσιο ισότητας και έτσι και εργαστήκαμε.
Η Κύπρος είναι ένα νησί όπου συναντιούνται τρεις ήπειροι, στην «δυτική άκρη της ανατολής» και την
«ανατολική άκρη της δύσης». Το νησί μας έχει πίσω της ιστορία 10 χιλιάδων ετών και όλοι οι πολιτισμοί
που πέρασαν ποτέ από εδώ ανήκουν σε μας. Μπορεί κανείς εύκολα να εντοπίσει τα ίχνη τους στην
κουλτούρα μας. Εμείς είμαστε και οι Μυκηναίοι, και οι Φοίνικες, και οι Ρωμαίοι, και οι Βυζαντινοί, και οι
Βενετσιάνοι, και οι Οθωμανοί. Και τα τζαμιά, και οι εκκλησίες είναι δικές μας. Και το μοναστήρι του
Αποστόλου Ανδρέα, και το Τέμενος Χαλά Σουλτάν ανήκουν σε όλους μας. Με λίγα λόγια, όλα τα μνημεία
των πολιτισμών που πέρασαν από την Κύπρο αποτελούν την κοινή μας πολιτιστική κληρονομιά και τον
κοινό μας πλούτο. Γνωρίζουμε ότι σαν μέλη της Τεχνικής Επιτροπής, έχουμε αναλάβει το καθήκον να
προστατεύουμε, να κρατάμε ζωντανό αυτό τον πλούτο και να τον παραδώσουμε στις επόμενες γενιές.
Το μοναστήρι του Αποστόλου Ανδρέα είναι ένας ναός όπου Τουρκοκύπριοι και Ελληνοκύπροι
προσκυνούν εδώ και αιώνες ανάλογα με την πίστη τους. Πολλοί πιστεύουν ότι το μοναστήρι χαρίζει
θαύματα. Σχετικά λαϊκά παραμύθια είναι αρκετά. Το πιο γνωστό από όλα μάλιστα είναι η ιστορία της
Μαρίας και του γιου της Παντελή. Δε γνωρίζω κατά πόσο αληθεύει αυτή η ιστορία, ωστόσο είμαι της
άποψης ότι ιστορίες που δυσφημίζουν ένα έθνος ή μια πίστη δεν μπορούν να εξυπηρετούν στην ειρήνη
-
και την επαναπροσέγγιση. Είμαι σίγουρος ότι ούτε ο Άγιος Ανδρέας, ο οποίος βοηθούσε τον κόσμο με τα
θαύματά του, και που μιλούσε τη γλώσσα της ειρήνης και της αγάπης δε θα έδινε τη συγκατάθεσή του
για μια τέτοια ιστορία.
Από την άλλη πλευρά, βιώνουμε ένα πραγματικό θαύμα σ’ αυτό εδώ το μοναστήρι. Πρόκειται για τη
συνεργασία των μελών της Τεχνικής Επιτροπής, μουσουλμάνοι Τουρκοκύπριοι και χριστιανοί
Ελληνοκύπροι, των εργολάβων, αρχιτεκτόνων, μηχανικών και εργάτων υπό την κοινή χρηματοδότηση
του ΕΒΚΑΦ και της Εκκλησίας της Κύπρου για την ανακαίνιση αυτού του σημαντικότατου μνημείου. Αυτό
είναι λοιπόν το αληθινό θαύμα και αυτό είναι το παραμύθι που πρέπει να λέγεται στον κόσμο.
Η γλώσσα των κληριkών δεν πρέπει να είναι πολιτική. Εκείνοι πρέπει να μιλάνε τη γλώσσα του θεού, την
ειρήνη, τον συμβιβασμό, την αγάπη. Ειδικά οι θρησκευτικοί ηγέτες, δεν πρέπει να είναι προκαταληπτική
μπροστά στους ανθρώπους που είναι δημιούργημα του ίδιου θεού.
Αν θέλουμε να ζούμε ειρηνικά στην Κύπρο, δεν μπορούμε να το καταφέρουμε καταπραΰνοντας τους
πόνους μας. Η Τεχνική Επιτροπή για την Πολιτιστική Κληρονομιά μας έμαθε, μεταξύ άλλων, και το ότι
εάν δουλέψουμε και παράγουμε μαζί, μπορούμε να είμαστε παραγωγικοί. Δείξαμε ότι εργαζόμενοι με
βάση του σεβασμού, ισότητας, αλληλοεμπιστοσύνης, μπορούμε να κάνουμε δουλειές προς όφελος των
Τουρκοκυπρίων και Ελληνοκυπρίων.
Εύχομαι όπως η ατμόσφαιρα συνεργασίας που δημιουργήσαμε να βρει την αντανάκλασή της και σε
άλλους τομείς προς το όφελος των Τουρκοκυπρίων και Ελληνοκυπρίων. Με αφορμή, θα ήθελα να
ευχαριστήσω τους προηγούμενους και νυν ηγέτες των δυο πλευρών που υποστηρίζουν τις εργασίες μας
από το 2008.
Πολιτιστική κληρονομιά και οι πολιτιστικές μας διαφορές πρέπει να μην προκαλούν να συγκρουόμαστε,
αλλά να αποτελούν τον πλούτο μας που συμβάλλει και στις δυο κοινότητες να ζουν ειρηνικά, με
ευμάρεια και συνεργασία.
Με την ευκαιρία αυτή, θα θέλαμε επίσης να εκφράσουμε την ευγνωμοσύνη μας προς το ΕΒΚΑΦ
(Κυπριακή Διοίκηση Εβκαφ) και την Εκκλησία της Κύπρου, οι οποίοι χρηματοδοτούν από κοινού την
αποκατάσταση αυτού του σημαντικού μνημείου. Θα επαινέσουμε επίσης τη συμβολή του ΕΒΚΑΦ τα
τελευταία χρόνια για την επισκευή και τον καθαρισμό δεκάδων εκκλησιών σε συνεργασία με την Τεχνική
Επιτροπή, καθώς και τη συμβολή του στην αποκατάσταση του μοναστηριού του Αποστόλου Ανδρέα.
Αυτή είναι μια αντανάκλαση της κουλτούρας του Evkaf της ανοχής και σεβασμού της διαφορετικότητας,
η οποία έχει επικρατήσει εδώ και αιώνες.
Τελειώνοντας ήθελα να ευχαριστήσω την κ. Tiziana Zennaro από το Γραφείο του Προγράμματος
Ανάπτυξης των Ηνωμένων Εθνών – Συνεταιρισμός για το Μέλλον, τον κ. Αλί Τσαγλάρ, όλους τους άλλους
αρχιτέκτονες, μηχανικούς και εργάτες για τον κόπο τους.
-
Apostolos Andreas Manastırı
Birinci Safha – Ana Kilise Kompleksinin Restorasyonu (main church complex)
Tamamlama Töreni
Ali Tuncay’ın Konuşması
7 Kasım 2016
Değerli arkadaşlar ve basın mensupları,
Sizleri Kültürel Miras Teknik Komitesi’nin en anlamlı projelerinden biri olan Apostolos Andreas
Manastırı’nda görmekten duyduğumuz memnuniyeti dile getirmek istiyorum.
Insanlar ve o insanların kimliğini temsil eden kültürel miras eserleri çok yakınımızdaki bir çoğrafyada
bulunan Suriye’de acımasızca yok edilirken, burada kültürel mirasın doğru kullanılması durumunda farklı
toplumların ve kültürlerin yakınlaşmasına hizmet edebilecek potansiyele sahip olduğunu gösteriyoruz.
Yıllar boyu Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlar olarak öteki toplumu simgeleyen kültürel miras eserlerini ortak
zenginliğimiz olarak görmedik. Kültürel mirası siyasi amaçlara hizmet edecek şekilde kullanarak adanın
binlerce yıldır sadece bir etnik gruba ve kültüre ait olduğu gösterilmeye çalışıldı. Kültürel mirası korumak
yerine siyasi amaçlara kurban edilmesi tercih edildi, yıllar boyu bir tarafa kültürel miras alanında
uluslararası toplumdan yardım gelmesi engellendi.
Kültürel Miras Teknik Komitesi olarak farklı bir yol izledik, büyük ve önemli adımlar attık. Kültürel mirası
bir karşılıklı suçlama aracı olarak görmedik. Kökeni ne olursa olsun tüm eserleri ortak kültürel mirasımız
olarak kabul ettik. Birbirimize herhangi bir şeyi empoze etmeye çalışmadık. Birbirimize güvendik, eşitlik
çerçevesinde işbirliği yaptık ve çalıştık.
Kıbrıs üç kıtanın birleştiği, “doğunun en batısında” ve “batının en doğusunda” bir adadır. 10 bin yılı aşan
tarihi olan adamızdan gelip geçen bütün medeniyetlerin bizimdir, hamurumuzda, kumaşımızda bütün
medeniyetlerin izleri gelenekleri ve adetleri vardır. Miken de, Fenike de, Roma da, Bizans da, Venedik de,
Osmanlı da biziz. Cami de bizim, kilise de bizimdir. Apostolos Andreas Manastırı da, Hala Sultan Tekkesi de
hepimizindir. Kısaca, ada üzerindeki tüm medeniyetlerin eserleri, ortak kültürel mirasımız ve ortak
zenginliğimizdir. Teknik Komite mensupları olarak bu zenginliği korumak, yaşatmak ve gelecek nesillere
aktarmakla yükümlü olduğumuzun farkındayız.
Apostolos Andreas Manastırı da yüzyıllar boyu Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumların kendi dini inançları
doğrultusunda ibadet ettikleri bir yerdir. Manastırın birçok mucizeye yol açtığına inanılmakta ve bu
konuda birçok hikaye anlatılmaktadır. Bunlardan dikkati çeken bir tanesi Maria ve oğlu Panteli’nin
hikayesidir. Bu hikayenin doğru olup olmadığını bilmiyorum. Ancak, bir milleti ve dini inancı kötü gösteren
hikayeler barış ve uzlaşıya hizmet etmesi beklenmemelidir. Eminim insanlara mucizeleriyle yardım eden,
dili barış ve sevgi olan Aziz Andreas da böyle bir hikayenin anlatılmasına onay vermezdi.
-
Öte yandan, 2014 yılından bu yana bu manastırda gerçek bir mucize yaşanıyor. Bu mucize, Evkaf (Kıbrıs
Vakıflar İdaresi) ve Kıbrıs Kilisesi’nin ortak finansmanıyla, Müslüman Türkler ve Hristiyan Rumlardan
oluşan Kültürel Miras Teknik Komitesi üyeleri, müteahhitler, mimarlar, mühendisler ve işçilerin birlikte
çalışarak bu önemli eseri restore etmesidir. Gerçek mucize budur ve insanlara bu anlatılmalıdır.
Din adamlarının dili siyaset olmamalıdır, tanrının dili olan barış, uzlaşı ve sevgiyi anlatmalıdırlar. Özellikle
dini liderler, aynı tanrı tarafından yaratılan insanlar arasında ayırım yapmamalıdırlar.
Kıbrıs’ta barış içinde yaşamak istiyorsak bunu acılarımızı yarıştırarak gerçekleştiremeyiz. Kültürel Miras
Teknik Komitesi bize birlikte çalışabilmemiz ve birlikte üretebilmemiz durumunda verimli olacağımızı da
öğretti. Birbirimize empoze etmeden, avantaj sağlamaya çalışmadan, saygı, eşitlik karşılıklı güven
temelinde çalışarak Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rumların yararına olacak çalışmalar yapabileceğimizi gösterdik.
Oluşturduğumuz işbirliği ortamının Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rumların yararına olacak şekilde diğer alanlara
da yayılmasını dilerim. Bu fırsattan istifade ederek, 2008 yılından bu yana çalışmalarımıza destek veren
her iki tarafın geçmiş ve şimdiki tüm liderlerine teşekkür ederim.
Kültürel miras ve kültür farklılıklarımız artık çatışmaya değil, her iki toplumun işbirliği, barış ve refah
içerisinde yaşamasına katkıda bulunan zenginliğimiz olmalıdır.
Bu vesileyle bu önemli eserin restorasyonunu birlikte finanse eden Evkaf (Kıbrıs Vakıflar İdaresi) ve Kıbrıs
Kilisesine teşekkürlerimizi iletiriz. Kıbrıs Vakıflar İdaresinin Apostolos Andreas Manastırı’nın yanı sıra
özellikle son birkaç yıl içerisinde Teknik Komite’yle işbirliği içerisinde onlarca kilisenin tamir ve temizliğine
yapmış olduğu katkı takdire şayandır. Bu Evkaf’ın yüzyıllardan bu yana devam etmekte olan hoşgörü ve
farklılıklara saygı kültürünün bir yansımasıdır.
Sözlerime son verirken, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı – Gelecek için Ortaklık Ofisi sorumlusu
Tiziana Zennaro ve ekibinden Ali Çağlar’a, tüm diğer mimar, mühendis ve işçilere verdikleri emek için
teşekkür ederim.