boğaziçi gündem gazetesi

24
Marmara Bölgesi Öğütken’e emanet Türkiye’nin Yükselen Markası R&E Grup 2014 Herhangi Bir Seçim değil Tarihi Bir seçimdir AK Parti Teşkilatı’nda uzun süre yöneti- cilik yapan İstanbul Milletvekili Ahmet Baha Öğütken, kısa bir süre önce partisi tarafından AK Parti Teşkilat Başkan Yar- dımcısı ve Marmara Bölge Koordinatörü olarak görevlendirildi. Her gün büyüyerek gelişen R&E Grup’un başarı öyküsü 16 şirket ve yaklaşık 4.000 çalışanıyla, bu topraklardan çıkan ve tüm dünyaya yayılan bir gurur tablosu olarak gün geçtikçe artarak devam ediyor. AK Parti İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşcu, Topkapı Eresin Otel’de Suriçi Grubu Derneği tarafından dü- zenlenen ‘İstanbul Toplantıları’ programına konuk oldu. 2014 seçimlerine anahtar seçim olarak baktık- larını belirten Aziz Babuşcu, “2014 tarihi bir seçim- dir. Herhangi bir seçim değildir.” dedi. 06 12 11 DEVAMI DEVAMI DEVAMI 09 DEVAMI 19 DEVAMI 20 DEVAMI Haberin Yeni Adresi Sayı: 11 BEYOĞLU’NDA 46 BİN ÜYE REKORU SYK DANIŞMALIK, ZİRVEYE GİDEN YOLDA EN ÖNEMLİ DOSTUNUZ BaŞBakan erdoĞan’dan 1. lik Ödülü Gazetemiz yazarlarından Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi Histoloji ve Embriyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ersan Odacı’dan uzun süre cep telefonu kullananlara çok önemli uyarılar geldi. Daha önce Prof. Dr. Süleyman Kaplan, Doç. Dr. Orhan Baş ve Doç. Dr. Osman Fikret Sönmez’den oluşan çalışma ekibiyle birlikte cep telefonunun oluşturduğu elekt- romanyetik alan’ın (EMA) beyin üzerindeki etkilerini araştıran Dr. Odacı, son çalışmalarında EMA’nın erkek üreme sistemi üzerine olan etkilerini araştırdı. PROF. DR. ERSAN ODACI, CEP TELEFONU ilaÇ Olsaydı ÇOktan yasaklanırdı GÖNCÜ: YENİ ANAYASA GÜNÜMÜZ KOŞULLARINA UYGUN OLMALI DEVAMI 23 05 Beyoğlu Belediyesi, AK Parti tarafından düzenlenen “Yaşayan Estetik Şehirler” proje yarışmasında “Kentsel Dönüşüm” projesiyle büyükşehir belediyesi ilçeleri arasında, Tarlabaşı projesi ile İstanbul birincisi olurken, Türkiye genelinde ikinci oldu. Beyoğlu Belediyesi Başkanı Ahmet Misbah Demircan’a ödülü Başbakan Erdoğan tarafından takdim edildi. Türkiye genelinde toplam 226 projenin katıldığı yarışmada, Beyoğlu Belediyesi Tarlabaşı projesiyle ikinci oldu.

Upload: ilhan-cabukol

Post on 28-Mar-2016

243 views

Category:

Documents


4 download

DESCRIPTION

İstanbul ve İlçeleri haber gazetesi

TRANSCRIPT

Page 1: Boğaziçi Gündem Gazetesi

Marmara Bölgesi Öğütken’e emanet

Türkiye’nin YükselenMarkası R&E Grup

2014 Herhangi Bir Seçimdeğil Tarihi Bir seçimdir

AK Parti Teşkilatı’nda uzun süre yöneti-cilik yapan İstanbul Milletvekili Ahmet Baha Öğütken, kısa bir süre önce partisi tarafından AK Parti Teşkilat Başkan Yar-dımcısı ve Marmara Bölge Koordinatörü olarak görevlendirildi.

Her gün büyüyerek gelişen R&E Grup’un

başarı öyküsü 16 şirket ve yaklaşık 4.000

çalışanıyla, bu topraklardan çıkan ve tüm

dünyaya yayılan bir gurur tablosu olarak

gün geçtikçe artarak devam ediyor.

AK Parti İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşcu, Topkapı

Eresin Otel’de Suriçi Grubu Derneği tarafından dü-

zenlenen ‘İstanbul Toplantıları’ programına konuk

oldu. 2014 seçimlerine anahtar seçim olarak baktık-

larını belirten Aziz Babuşcu, “2014 tarihi bir seçim-

dir. Herhangi bir seçim değildir.” dedi.

06 12 11D

EVAM

I

DEV

AMI

DEV

AMI

09

DEV

AMI

19

DEV

AMI

20

DEV

AMI

Haberin Yeni Adresi Sayı: 11

BEYOĞLU’NDA46 BİN ÜYE REKORU

SYK DANIŞMALIK, ZİRVEYE GİDEN YOLDA EN ÖNEMLİ DOSTUNUZ

BaŞBakan erdoĞan’dan

1. lik Ödülü

Gazetemiz yazarlarından Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi Histoloji ve Embriyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ersan Odacı’dan uzun süre cep telefonu kullananlara çok önemli uyarılar geldi. Daha önce Prof. Dr. Süleyman Kaplan, Doç. Dr. Orhan Baş ve Doç. Dr. Osman Fikret Sönmez’den oluşan çalışma ekibiyle birlikte cep telefonunun oluşturduğu elekt-romanyetik alan’ın (EMA) beyin üzerindeki etkilerini araştıran Dr. Odacı, son çalışmalarında EMA’nın erkek üreme sistemi üzerine olan etkilerini araştırdı.

PROF. DR. ERSAN ODACI, CEP TELEFONU ilaÇ Olsaydı ÇOktan yasaklanırdı

GÖNCÜ: YENİ ANAYASA GÜNÜMÜZ KOŞULLARINA UYGUN OLMALI

1. lik Ödülü1. lik Ödülü

DEV

AMI

23

05

Beyoğlu Belediyesi, AK Parti tarafından düzenlenen “Yaşayan Estetik Şehirler” proje yarışmasında “Kentsel Dönüşüm” projesiyle büyükşehir belediyesi ilçeleri arasında, Tarlabaşı projesi ile İstanbul birincisi olurken, Türkiye genelinde ikinci oldu. Beyoğlu Belediyesi Başkanı Ahmet Misbah Demircan’a ödülü Başbakan Erdoğan tarafından takdim edildi.

Türkiye genelinde toplam 226 projenin katıldığı yarışmada, Beyoğlu Belediyesi Tarlabaşı projesiyle ikinci oldu.

Page 2: Boğaziçi Gündem Gazetesi

Beyoğlu Belediye Baş-kan Yardımcısı Arif Köklü; “Tarlabaşı’nda yaşadığımız bir tecrübe var. Herkesin Ok-meydanı içinde kalacağı şe-kilde bir plan yaptık. Yaptığı-mız plan ve projede, burada oturup hiç geliri olmayan, zincirin en zayıf halkasının da hakkını koruduk” dedi.

Okmeydanı etiler’den daha kıymetli Olacak

İlhan Çabukol/boğaziÇi Gündem

Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, Okmeydanı’nın da binlerce kişi-yi ilgilendiren imar hakkı ve tapu konusun-da bilgilendirme toplantıları hız kesmeden devam ediyor. Her hafta Çarşamba günleri Fetihtepe Semt Konağı’nda saat 16.00’da, vatandaşların soru cevap şeklinde katılı-mıyla gerçekleştirilen toplantıların yanı sıra, Sivil Toplum Kuruluşları’nın organize ettiği toplantılarda da Okmeydanı halkı bilgilen-diriliyor.

İmar hakkı ve tapu konusundaki bilgilen-dirme toplantısı, Okmeydanı’nda Gire-

sun ili, Alucra ilçesi Karabörk Köyü Der-nek Merkezi’nde gerçekleştirildi. Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın

İstanbul’da, Belediye başkanlarıyla yaptığı kentsel dönüşüm toplantısının uzaması se-bebiyle, Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan’ın katılamadığı toplantı-da, Belediye Başkan vekili Arif köklü vatan-daşların sorularını cevapladı.

Arif Köklü yaptığı konuşmada “kulaktan dolma bilgilere değil, ilk ağızdan bizim söy-lediklerimizi dikkate alın” diyerek şunları söyledi. “Başlarda bir tereddüt vardı ama şu an itibari ile %70 oranında evrak teslimi yapıldı. Artık vatandaş burada ne yapmak istediğimizi anladı. Burada 32 ada var ve her ada için ayrı planlar hazırlanıyor. Bu sene bi-tecek. Kısa bir zaman içerisinde kim hangi Ada’da, hangi dairede, kaçıncı katta, kimin-le oturacağı belli olacak.”dedi.

Yapılan bu projeyle Okmeydanı’nın Etiler’i geride bırakacağını vurgulayan Köklü, “Bu zamana kadar herkes kendi evini yaptı. Gö-rüyorsunuz her şey ortada. Ne arabanı park edebileceğin bir yer var, ne de çocukların oynayabileceği bir alan var. Ne ailenle bir-likte gidip oturabileceğin doğru dürüst bir yer var. Ama biz buraya öyle bir proje hazır-ladık ki; bu projeyle park alanı, yeşil alanı,

okulu aklınıza ne geliyor ise bütün sosyal donatıların mevcut olacağı yeni bir Okmey-danı inşa edilecek.”

Her Çarşamba Fetihtepe Semt Konağı’nda saat 16.00’da vatandaşın sorularını cevap-landırdığını da ifade eden Köklü, “proje ile ilgili aklınıza ne geliyorsa gelin bana sorun. Okmeydanı’nda yaşamak ayrıcalık olacak. Son 9 senede yapılan çalışmalar bize bu-raları tapu verilecek aşamaya getirdi. Bili-yorsunuz Başbakanımız sadece Okmeydanı için bir yasa çıkardı. Büyükşehir ve Beyoğlu Belediye Başkanlarımızın büyük gayretleriy-le inşallah 1–2 aya kadar tapu verme süreci başlayacak” dedi.

Bu güne kadar Belediye Başkanı Ahmet Mis-bah Demircan’ın 120’nin üzerinde toplantı yaptığını ve bu toplantılarda sizlerden gelen soruları dikkate alarak çalışmaları sürdür-düklerini ifade eden Köklü, “bu şu demek, her toplantıya katılan vatandaşımızın sor-dukları soruları dikkate alarak hepsine çö-züm ürettik. Yani burada bir proje var ise bunda sizlerin de katkısı var. Biz burada hiç geliri olmayan, zincirin en zayıf halkasının da hakkını koruduk” dedi.

sizdengelengüzelkareler

Boğaziçi gündeme ilgi artıyor

2

Page 3: Boğaziçi Gündem Gazetesi

İlhan Çabukol/boğaziÇi Gündem

Kadıköy’de İstanbul Hukuk Bürosu Avukatları’ndan Esra Göncü ile Arzu Candan Göncü kardeşlerin ev sahipliğinde gerçekle-şen ziyarette Hukukun Üstünlüğü Platformu Başkanı Cahit Özkan’ın yanısıra Avukatlar Esra Göncü, Arzu Meliha Candan Göncü, Nu-ray Ekşi, Gökhan Özdemir ve Zeynel Abidin Kaplan’da hazır bulundular.

Ziyaret esnasında söz alan Başkan Dindarol, “Adaletin tecellisinde pay sahibi olan, yargının üç temel ayağından biri olan, kutsal savunma hakkının savunucuları, savunma makamının temsilcisi olan siz değerli avukatlarımız, bireyleri hakları konusunda bilgilendirip, haklarının ko-runmasında onlara yardımcı olarak çok önemli bir görevi yerine getirmektesiniz. Özveriyle gö-revlerini yerine getiren tüm avukatlarımızın 5

Nisan Avukatlar Günü’nü kutlar, çalışmalarında başarılar dilerim” dedi.

Hukukun Üstünlüğü Platformu Başkan Yar-dımcısı Avukat Esra Göncü bu özel günlerinde hatırlanmaktan dolayı mutluluk duyduklarını belirterek Boğaziçi Gündem Gazetesine şun-ları söyledi. “AK Parti Beyoğlu İlçe Teşkilatı Baş-kanı, kıymetli meslektaşlarımın 5 Nisan Avukat-lar Günü’nü unutmayarak, ziyaretleri ile İstanbul Hukuk Ailesini onurlandırmıştır. Beyoğlu İlçe Baş-kanı Rüstem Dindarol ve yönetimine, Hukukun Üstünlüğü Platformu Avukatları adına teşekkür ederim” dedi.

Dindarol’un yaptığı ziyarette Başkan Yardımcı-ları Avukat Harun Muş, Mehmet Erdoğan, Se-zayi Çimen, Köksal Ceylan ile birlikte Yönetim Kurulu Üyeleri Mehmet Yılmaz ve Adnan Gök de hazır bulundular.

Farkımız “Pozitif ve İlkeli Habercilik”

[email protected]

İlhanÇABUKOL

Boğaziçi Gündem Genel Koordinatörü

AK Parti Beyoğlu İlçe Başkanı Rüstem Dindarol, 5 Nisan Avukatlar günü münasebetiyle Hu-kukun Üstünlüğü Platformu Başkanı Cahit Özkan ve yönetim kurulu üyelerini ziyaret etti.

BaBuşcu, aK Partİ’nİn İstanBul’daKİ en yaşlı üyesİnİ zİyaret ettİ

Yayın hayatına başladığımız günden bugüne kadar, “pozitif ve ilkeli habercilik” ve “haber yerinde haberdir” anlayışı çerçeve-sinde, Boğaziçi Gündem objektiflerine yansıyan ve kendi ka-lemimizden yazıya dökülen haberlerimizi titizlikle hazırlayarak siz değerli okurlarımıza sunuyoruz.

Tarlabaşı Yenileme Projesi…

Bu sayımızın manşetini Beyoğlu Belediyesi’nin bölgede ya-şayan kiracıların bile ev sahibi olduğu büyük bir özveri ve gayretle sürdürdüğü “Tarlabaşı Yenileme Projesi”ne ayırdık. Ankara’da düzenlenen “Yaşayan Estetik Şehirler” proje yarış-masına “Tarlabaşı Yenileme Projesi” ile katılan Beyoğlu Bele-diyesi, Türkiye genelinde 226 proje içerisinde ikinci, İstanbul ilçeleri arasında ise en iyi proje seçilerek birincilikle ödüllen-dirildi. Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan’ın, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın elinden aldığı bu ödül, şu anda devam eden ve 100 bin kişiyi yakından ilgilendiren Ok-meydanı projesi için büyük bir moral kaynağı olacak.

Proje tamamlandığında, Beyoğlu’nda nasıl bir yaşam olacak? Yapılan proje ile binaların dış görünümü korunarak yüzde 52’si konut, yüzde 12’si ticaret, yüzde 17’si turizm ve yüzde 14’ü ofis-ten oluşan yeni bir Tarlabaşı ortaya çıkacak. Beyoğlu’nun çeh-resini değiştirecek bu proje, 20 bin metrekare alanda, 210’u tescilli sivil mimarlık örneği olan ve her an çökme tehlikesi bulunan 278 bina ile bu binaların arasındaki sokakların ve tüm altyapının yenilenerek Beyoğlu yeni bir kimlik kazanacak.

***

Söyleşilerle dolu dolu bir sayı…

Boğaziçi Gündem Gazetesi’nin daha ilk sayısından itibaren ba-kanlar, milletvekilleri, belediye başkanları, esnaflar, iş adamla-rı, meslek gruplarının başarılı temsilcileri, vatandaşlar ve sivil toplum kuruluşları başkanları ile yaptığımız haber ve söyleşi-lere önemle yer verdik. Haber ve söyleşilerimizi www.bogazi-cigundem.com internet sayfamızdan da yayınlayarak bölgemiz ile birlikte Türkiye ve Dünya’nın birçok ülkesinde yaşayan Tür-kiye sevdalılarına ulaşmasını sağladık.

Bu sayımızda, İstanbul Milletvekili Ahmet Baha Öğütken, AK Parti Beyoğlu İlçe Başkanı Rüstem Dindarol, Türk ekonomisi-nin parlayan yıldızı R&E Group Yönetim Kurulu Başkanı Evren Karaca, FAR Elektrik Yönetim Kurulu Başkanı Zihni Gülep, Avu-kat Esra Göncü, SYK Danışmanlık’dan Erhan Temür ve Şirvan Belediye Başkanı Necat Cellek ile yapmış olduğumuz haber ve söyleşiler gazetemizde yer alıyor. Alanlarında önemli başarılar elde etmiş bu isimlerle tek tek görüştük. Merak edilenleri sizler için sorduk, aldığımız cevapları sizlerle paylaştık. Bu söyleşileri habere çevirmemde ses kayıtlarını yazan ve bu konuda bana yardımcı olan değerli arkadaşlarıma buradan bir kez daha te-şekkür ediyorum.

***

Uluslar arası, Ulusal ve yerel medyada ilk kez Boğaziçi Gündem Gazetesi’nde…

Yazarlarımızdan Prof. Dr. Ersan Odacı, sağlığımızı ilgilendiren, günlük hayatımızın vazgeçilmezleri arasına giren cep telefon-ları ile ilgili yaptıkları çok önemli bir bilimsel çalışmanın sonuç-larını da ilk defa Boğaziçi Gündem Gazetesi aracılığı ile sizlerle paylaşıyor. Burada gururla ifade etmek gerekirse bu çalışma-nın sonuçlarını ve yarattığı toplumsal etkiyi, hem ulusal hem yerel hemde uluslararası basında ilk kez Boğaziçi Gündem Gazetesi’nde okuyacaksınız. Henüz yayın aşamasında olan ça-lışmalarını sonuçlarını bizlerle paylaşan Prof. Dr. Ersan Odacı ve çalışma arkadaşlarına buradan çok teşekkür ediyoruz.

Bunların haricinde, Boğaziçi Gündem Haber Ailesi olarak, ken-dinize ait daha birçok haber bulacağınızı umduğumuz Boğaziçi Gündem Gazetesi’nin yeni bir sayısını da sizlere ulaştırmanın gururunu yaşıyoruz.

Yeni bir sayıda buluşmak dileği ile kalın sağlıcakla…

dİndarol’danavuKatlara zİyaret

Oldukça samimi bir havada geçen görüş-

mede, Aziz Babuşcu, 2014 ye-rel seçimlerine hazırlanan AK Parti İstanbul teşkilatının üye ziyaretlerine bütün hızıyla de-vam ettiğini belirtti. Babuşcu, “Üye ziyaretlerimiz tamamlan-dığında, 1 milyon 800 bin üye-mizin yaşadığı İstanbul’da, 1 milyon 46 bin hanenin kapısını çalmış olacağız. Sandık Yöne-tim Kurullarımızı oluşturmak açısından çok önemli olan bu çalışma; aynı zamanda İstan-bul Teşkilatımızın yakınlaşma-sını, heyecan ve enerji depo-

l amas ın ı sağ l ı yo r . Bugün AK Pa r t i ’ n i n iki yaşlı ç ınar ıy la b i r l i k t e -yiz. On-ların AK Parti’ye olan inancını ve Başba-kanımıza olan sevgilerini gör-mek, ne kadar önemli bir ça-lışma yaptığımızı bir kere daha hissetmemize neden oldu. Yaşlılarımızı ziyaret etmek, on-ların dualarını almak bize her zaman güç veriyor. Türkiye’nin

aydınlık geleceği ve partimizin başarısı için bu samimiyet ve inançla çalışmaya devam ede-ceğiz” dedi.

Beyoğlu İlçe Başkanı Rüstem Dindarol’un da katıldığı zi-

y a r e t t e n o l d u k ç a m e m n u n o lduğunu ifade eden Mesut Ka-raman ise, “AK Parti’ye ve Başba-k a n ı m ı z a yıllardır bu

ülke için yaptıklarından dola-yı çok teşekkür ediyorum. AK Parti’nin İstanbul’daki en yaş-lı üyesi olduğumu öğrenmek beni çok mutlu etti. İnşallah ül-kemiz ve milletimiz daha nice güzel günler görür” dedi.

Boğaziçi Gündem Gazetesi İmtiyaz Sahibiİlhan ÇaBuKolGSM: 0532 411 70 04

----------------------------------------------Genel Yayın Yönetmeni: Hüseyin şenel odacı

Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: İlhan ÇaBuKolHaber Müdürü: sezayi ÇİMen

Haber Koordinatörü: doğukan Gezer-------------------------------------------------

Hukuk Danışmanı: Av. Hakan ÖZBAYGrafik ve Tasarım: Yusuf Güler

Baskı Yeri: Ada Matbaası Tel: 0.212 567 12 42------------------------------------------------

Adres: Akınsal Sanayi Sitesi C Blok No: 5 İSTANBULTel: +90 ( 0212 ) 481 89 16 - Faks : 481 91 13

Web: www.bogazicigundem.com - E-mail:[email protected]

Sayı: 11 Tarih: 12 Nisan - Yerel-Aylık ve Süreli Yayın

AK Parti İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşcu, Beyoğlu İlçe Başkanı Rüstem Dindarol ile birlikte, İstanbul’daki en yaşlı AK Parti üyesi 101 yaşındaki Mesut Karaman

ve 93 yaşındaki eşi Nebiye Karaman’ı Beyoğlu’ndaki evlerinde ziyaret etti.

3

Page 4: Boğaziçi Gündem Gazetesi

Dünya Şiir Günü Darülaceze Müessese Müdürlüğü ile Şiir Derneği’nin birlikte yapmış oldukları muhteşem organizasyonla Tarihi Darülaceze’de Şair Niyazi Gedik’in sunumuyla gerçekleşti.

darülaceze şaİrlerİ dünya şİİr Günü’nü Kutladı

İlhan Çabukol/boğaziÇi Gündem

Darülaceze Müessese Müdürü ve Şiir Derneği Başkanı Gazeteci Yazar Nev-zat Bayhan’nın açılış konuşmasıyla başla-yan program Umut Öztürk’ün sunumuyla Radyo 7’den de canlı olarak yayınlandı.

Şiir Derneği Başkanı Gazeteci Yazar Nev-zat Bayhan konuşmasında; şiirin bir hayat sanatı olduğunu davranışlarımızı şekillen-dirdiğini, insanlığın edebiyat ta-rihinde en asil ve en estetik sanat olan şiirin kalemle değil yürekle yazıldığını, kalp attıkça, dünya dur-dukça, insanlık var oldukça insa-noğlu için en sıcak, en etkili ve en kalıcı bir söz sanatı olagelen şiirin devam edeceğini söyledi.

“Şiir, zekânın kendine inanmayışı, kalbin kabına sığmayan coşkusu ve duygusudur. Şiir, insanlığın fikir özsuyudur.”diyen Bayhan, şairin, Leyla denen, şiirin peşinde koşan bir mecnun olduğunu, damarında kan yerine sanatlı sözlerin dolaştığını, berrak gönlüyle benliğimize, içyüzümüze ayna tuttuğunu, yanarken ham gönülleri tutuş-turup pişirip olduran olduğunu, şairin şiir-leri ezberleneceğini ancak şairlerin ezbere şiir yaz(a) madıklarını, bizzat yaşadıklarını, hissettiklerini zaman denizinde hayal ge-misine binip seyrettiklerini aktardığı keli-meler yeni anlamlar kazandırıp zenginleş-tirdiklerini söyledi.

Bayhan: “Çile insanıdır şairler, zahmet on-ların azığı, maddi yoksunluk onları katığı-dır. Çile çekilmeden, emek verilmeden ya-zılmış şiirler yavan, sefahat içinde kaleme alınmış şiirler ise israf-ı kelam, okuyanlar için israfı-zamandır... binbir zorluk ile al-dıkları nefesleridir, kalemine kuvvet veren onların alın terleridir. Bu duygularla bize biz olmayı hatırlatan, güzel şiirleriyle gön-lümüze taht kurmuş şairlerimizden ara-

mızdan ayrılanları minnetle yâd ederken, ürettikleriyle hâlâ bir mum gibi etrafını aydınlatan üstatların ve onları kalplerinde misafir eden

Şiir severlerimizin DÜNYA ŞİİR GÜNÜNÜ teb-rik eder, barış, huzur ve esenlik dolu şiir gibi bir gelecek dilerim. Bu güzel organizasyonda emeği geçen dostlarıma, çalışma arkadaşları-ma gerekse varlıklarıyla bizleri şereflendiren Darülaceze’nin bu kıymetli insanlarına ve muhteşem misafirlerine şükranlarımı arz edi-yorum.” diyerek sözlerini tamamladı.

4

Page 5: Boğaziçi Gündem Gazetesi

Önlerinde ümitsizliği hazır bulan çocuklar

Boğaziçi Gündem Genel Yayın Yönetmeni

[email protected]

Hüseyin şenel odacı

Anadolu’daki çocuklar her istediği karşılanan, yediği önünde yemediği ardında, her zaman istediği oyunu oynayabilen çocuklar değil…

Küçük yaşta hayatın tüm ağır yükünü heybele-rine doldurmuş, umutları kopartılıp atılmış, yoksul-lukları yüzünden okunan bu çocuklar büyük şehir-lerde yaşayan çoğu yaşıtları gibi her türlü imkâna kavuşmaktan oldukça uzak yaşıyorlar. Okul yaşları-nı pamuk tarlalarında ırgat veya hayvan sürülerinin peşinde çoban olarak geçiren, önlerinde ümitsizliği hazır bulan bu çocukları, bir ümitle büyük şehirlere gelen ailelerinin peşinde, bazen sırtında kendisinden büyük boya sandıklarıyla, bazen ellerinde mendiller-le arabalar arasında dolaşırken görüyoruz. Her ne-dense onları zaten bu işleri yapmaları gereken birer görevleriymiş gibi kabulleniriz. Tüm bunlara ne der-seniz deyin ama Anadolu’nun imkânsızlıkları içinde onlar için bitmez tükenmez çilelerinin biri biter, öteki başlar.

Yıllarca sahip çıkmayarak ihmal ettiğimiz, ger-çeklerini bir türlü görmek ve öğrenmek istemediği-miz bu çocuklara birileri maalesef sahip çıkıyor ve yıllar sonra bir gün karşımıza kandırılmış birer örgüt mensubu olarak çıkarabiliyorlar.

Bu güne kadar terörün her türlüsüne karşı ol-duğumuzu söyler ama elimizi taşın altına bir türlü koymayız. Geçmişte yapılan yanlışların faturasını ise şimdilerin anne ve babası olmuş bu çocuklara kese-rek işin içinden kolayca sıyrılırız. Çocukluk dönemle-rinde sahip çıkmadığımız ve bir türlü görmek isteme-diğimiz sorunlarının, kartopu gibi büyüyerek bir gün karşımıza çözülmesi güç toplumsal bir sorun olarak çıkacağını da ne yazık ki hesap edemeyiz.

Terörle doğan ve terörle birlikte yaşayan çocuk-ların artık otuzlu, kırklı yaşlara geldiklerini ve artık onlarında anne ve baba olduklarını düşündüğümüz-de, bu günlere gelirken hayatlarının her dakikasını her anını terörle yaşayarak büyüdüklerini neler ya-şadıklarını tahmin bile edemeyiz. Yıllardır terörle ya-tıp terörle kalkan bölgede yaşayan insanların hangi şartlarda yaşadığını, onlar gibi yaşamayanların bil-mesi mümkün mü? Ne yazık ki kendimizi düşünen bir toplum haline geldiğimizden, vatan toprağında büyüyen, köyümüzdeki, kentimizdeki, çevremizdeki çocuklarımızı kendi ellerimizle şer güçlerinin kucağı-na bırakıyoruz.

Kendisi istemediği halde Güneydoğu’da, Anadolu’nun herhangi bir köşesinde terörün içinde doğmuş ve orada büyüyen dünün çocukları, bu-günün aile bireylerini topluma farklı gözle bakarak yargılamak, yaşadıklarını bir günde unutmalarını is-temek ise doğru değil.

Artık vakit, haberlerde yerli dizi izler gibi izlediği-miz olayların kaynağında aslında bizimde payımızın olduğunu kabullenme vaktidir. Sahip çıkılmadığı için dağa çıkan çocuğunun ardından ağlayan anne ile as-kere gönderdiği çocuğu şehit olduğunda ağıt yakan annenin gözyaşları, geçmişte ihmal edilen bölgedeki kardeşliğin yeniden filizlenmesi için dökülen yaşlar olmalıdır.

Kin ve nefret tohumlarını ekmek yerine, kurdu-ğumuz pembe dünyamızdan çıkıp gerçeklerle yüzle-şip hatalarımızı sorgulamaya başlamalıyız. Önümüze konan çözüm sürecinde Anadolu çocuklarının çocuk gibi yaşamalarını sağlamak, önlerinde buldukları ümitsizliğin giderilmesi için fedakârlıklar yapmalıyız.

Bizim sahip çıkmadığımız çocuklara mutlaka biri-leri sahip çıkıyor ve çıkmaya devam edecekler. Ama bu sefer onlara biz sahip çıkalım.

Çünkü onlar ülkemizin geleceği.

İlhan Çabukol/boğaziÇi Gündem

Evlilik cüzdanını Zehra hanıma veren Baş-bakan Erdoğan yaptığı konuşmada, en az üç ve daha fazla çocuk yapmaları konusun-da tavsiyelerde bulunarak şunları söyledi.

“Allah mutluluklarını daim etsin. Kızımız Zehra’da, Muhsin’de bu güne kadar aldıkla-rı, ilim ile, terbiye ile mutlu bir aile kuracak güçteler. Ben kendilerini tebrik ediyorum.” dedi.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Erdem’in Kızı Zehra Erdem, Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın şahitliğinde, Muhsin Doğan ile hayatını birleştirerek dünya evine girdi.

EKREM ERDEM’İN KIZIZEHRA DÜNYA EVİNE GİRDİ

Prof. Dr. Ersan Odacı, uzun süreli cep telefonu kullanıcılarının hiç tahmin edemedikleri sağlık sorunlarıyla karşılaşabilecekleri uyarısında bulundu.

İlhan Çabukol/boğaziÇi Gündem

Gazetemiz yazarlarından Karadeniz Tek-nik Üniversitesi Tıp Fakültesi Histoloji ve Embri-yoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Er-san Odacı’dan uzun süre cep telefonu kullanan-lara çok önemli uyarılar geldi. Daha önce Prof. Dr. Süleyman Kaplan, Doç. Dr. Orhan Baş ve Doç. Dr. Osman Fikret Sönmez’den oluşan çalış-ma ekibiyle birlikte cep telefonunun oluşturduğu elektromanyetik alan’ın (EMA) beyin üzerindeki etkilerini araştıran Dr. Odacı, son çalışmalarında EMA’nın erkek üreme sistemi üzerine olan etkilerini araştırdı.

Üreme sistemini etkiliyor…

Son yaptıkları bilimsel çalışma-ların sonuçlarını ilk kez Boğaziçi Gündem’e açıklayan Prof. Dr. Ersan Odacı, uzun süreli cep te-lefonu kullanıcılarının hiç tahmin edemedikleri sağlık sorunlarıyla karşılaşabilecekleri uyarısında bulundu. Daha önceki çalışmala-rında cep telefonunun beyin üze-rine olan etkilerini inceleyen ve bu sonuçları ilk kez yine Boğaziçi Gündem ile paylaşan Dr. Ersan Odacı ve çalışma arkadaşları, bu kez cep telefonun oluşturduğu EMA’nın üreme sistemi üzerine olan etkilerini araştırdılar. Dr. Odacı “ne yazık ki çalışma sonuçlarımız uzun süre cep telefonu kullananları üzecek. Çünkü bir günde bir saatin üzerinde cep telefonunun oluş-turduğu EMA üreme sistemini etkileyebiliyor. Şunu açıkça söylemek gerekirse eğer cep telefo-nu ilaç olsaydı, çoktan yasaklanmıştı” ifadelerini kullandı.

Anne sıçanlara uygulandı ama erkek yavrular et-kilendi…

Yaptıkları çalışmalar ile uluslararası alanda ko-nuyla ilgili önemli bilim insanları arasına giren Dr.

Odacı ve arkadaşlarının son yaptıkları çalışmala-rın sonuçları hiç de iç açıcı değil. Dr. Ersan Odacı “son yaptığımız çalışmalarda özellikle cep tele-fonu etkisinin erkek üreme sistemi üzerine olan etkilerini araştırdık. Günde bir saat cep telefonu-nun oluşturduğu EMA’na maruz bırakılan anne sıçanların erkek yavruları üzerinde yaptığımız çalışmalarda, testis dokusunun normal yapısının bozulduğunu ve biyokimyasal test sonuçlarının değiştiğini tespit ettik” dedi. Çalışma sonuçlarını bilim dünyası ile paylaşmak üzere alanın saygın

dergilerinden birisine gönderdik-lerini de ifade eden Dr. Odacı, ülkemizde bu konuya yeterli il-ginin gösterilmediğini ve gerekli uyarılarının yapılmadığını ifade ederek sağlık bakanlığı yetkilile-rini göreve çağırdı.

Nobel ödüllü onkolog Devra Da-vis tarafından Amerika’ya davet edildiler…

Yaptıkları çalışmalarlı Nobel ödüllü onkolog Devra Davis tara-fından da fark edilen Dr. Odacı ve arkadaşları, çalışma sonuçla-rını diğer bilim insanları ile pay-laşmak ve konuya dünya basının ilgisini çekmek üzere Amerika’ya davet edildiler. 12 Kasım 2012 ta-rihinde Amerikan Senatosu’nda

gerçekleştirilen toplantıya çalışma grubundan Prof. Dr. Süleyman Kaplan’ın katıldığını ifade eden Dr. Odacı, “Dünyada bir elin parmakları kadar bilim insanının davet edildiği toplantıya çalışma grubumuzdan Prof. Dr. Süleyman Kap-lan katıldı. Sayın Kaplan toplantıda, daha önce yaptığımız elektromanyetik alanın beyin dokusu üzerine etkileriyle ilgili çalışma sonuçlarımızı içe-ren bir sunum yaptı. Diğer bilim insanlarının yap-tığımız çalışmalara büyük ilgi göstermesi üzerine bir sonraki toplantı Türkiye’de yapılacak” dedi.

PROF. DR. ERSAN ODACI, CEP TELEFONU İLAÇ OLSAYDI ÇOKTAN YASAKLANIRDI

5

Page 6: Boğaziçi Gündem Gazetesi

İlhan Çabukol/boğaziÇi Gündem

TBMM’nin çiçeği bur-nunda milletvekillerin-

den Ahmet Baha Öğütken, Meclis’te önemli çalışmalara imza atması, seçim bölgesinde seçmenleri, hem-şerileri ve sivil toplum kuruluşları ile kurduğu yakın ilişki, İstanbul ve Marmara Bölgesi’ni karış karış do-laşması, aktif siyasetin tüm gerekle-rini yerine getirerek sosyal medyayı çok iyi kullanması ile tüm dikkatleri üzerine çekiyor.

Boğaziçi Gündem Gazetesi Yazı İşleri Müdürü İlhan Çabukol, kısa sürede elde ettiği başarının arka-sındaki gerçekleri, ülke gündemi-ne ait konuları ve yaklaşan yerel seçimleri AK Parti Teşkilat Başkan Yardımcısı ve Marmara Bölge Ko-ordinatörü, İstanbul Milletveki-li Ahmet Baha Öğütken’e sordu. Öğütken’in Çabukol’a verdiği ce-vapları siz değerli okurlarımıza aşa-ğıda sunuyoruz.

Boğaziçi Gündem: Sayın Öğütken, kısa bir süre önce AK Parti Teşkilat Başkan Yardımcısı ve Marmara Bölge Koordinatörü olarak görevlendirdiniz. Öncelikle bu konuda neler söylemek istersiniz?

Ahmet Baha Öğütken: Mehmet Müezzinoğlu’nun bakan olması nedeniyle boşalan yerine Genel Merkezimiz, Genel Başkanımız uygun görmüş bu görevleri üst-lendik. Allah mahcup etmeden bu yeni görevi de yapmayı nasip et-sin. İnancım odur ki gecemizi gün-düzümüze katarak bu güne kadar üstlendiğimiz ve yaptığımız işler gibi bu görevi de yapmaya çalışa-cağım. Önümüzde yerel seçimler var, teşkilatımızın hazırlanması la-zım. Yoğun bir dönemde bu gö-revi üstlendim. Marmara Bölgesi Türkiye’nin yarısına yakın oy po-tansiyelinin bulunduğu bir bölge. Bununda yükünün ağır olduğunu gayet net olarak biliyorum. Ama elimizden geldiğince teşkilatımızla ve tüm arkadaşlarımla samimi bir şekilde çalışarak başarıyı kucakla-yacağımıza inanıyorum.

Boğaziçi Gündem: Yerel seçimler yak-laşıyor bölgeye yönelik ne gibi çalış-malar yapıyorsunuz?

Ahmet Baha Öğütken: Göreve geldik-ten sonra ilk yaptığımız seksen bir ilimizin teşkilat başkanları, Kadın ve Gençlik Kolları Teşkilat Başkanları ile Genel Merkez’imizde Genel Başkan Yardımcımız Ekrem Erdem’in neza-retinde iki günlük bir çalışma yaptık. İlk çalışmamızı Bursa da İl Teşkila-tımızla birlikte yaptık. Milletvekilliği görevimin dışında hafta sonlarında Marmara Bölgesi’ndeki illerde teş-kilatlarımız ile çalışma programları-mız oluyor. Benim isteğim ve önem verdiğim bire bir görüşme. Mahalle başkanları, hatta sandık başkanları ile göz göze bire bir görüşme için çalışmalar yapıyoruz.

Boğaziçi Gündem: İstanbul’da hemşe-rileriniz tarafından da oldukça sevilen bir vekilsiniz. İstanbul dışında hemşe-rileriniz ile ilişkileriniz nasıl?

Ahmet Baha Öğütken: Bende tüm vatandaşlarımız gibi hemşerilerimi çok seviyorum. Sivil toplum kuruluş-ları ile görüşmelerimiz çerçevesinde Bursa da yoğun olarak bulunan ve yaşayan Giresunlu ve Şebinkarahi-sarlı hemşerilerimizin oralarda kur-muş oldukları Dernek ve Vakıflarını ziyaret ettik. Onlarda bize yakın ilgi gösterdiler, kendileri ile oldukça sa-

mimi ve yakın ilişkiler kurduk. Hem-şerilerim hangi görevde olursam olayım, beni sadece seçim zamanla-rında değil her zaman desteklediler. Kendilerine buradan teşekkürlerimi sunuyorum.

Boğaziçi Gündem: Görev bölgenizdeki iller arasında en çok önem verdiğiniz ve sizi en çok etkileyen il hangisi?

Ahmet Baha Öğütken: Kırklareli’ni ben çok önemsiyorum. Çünkü ora-ya gittiğimde gördüğüm resim beni çok etkiledi ve üzdü. İstanbul, An-kara, Bursa’dan sonra Kırklareli’ne gidip orayı gördüğünüzde farklı bir yere gittiğinizi düşünüyorsunuz ve bu manzarayı görmek son derece üzücü. İlk görüntü sosyalist bir an-layışla yönetilen bir şehre gittiğinizi zannediyorsunuz. Hizmet yapılma-mış, kaldırımlar yollar yapılmamış, binalar kötü. Bunları görünce ger-çekten çok üzüldüm. Kırklareli’nin hizmete ihtiyacı var. İnşallah yapa-

cağımız çalışmalar ile Kırklareli’ne AK Partili bir belediye getirerek, Kırklareli’nde yaşayan vatandaşları-mızın da yerel hizmet almasını sağ-layacağız.

Boğaziçi Gündem: Bölgenizdeki parti teşkilatınıza yönelik çalışmalarınızı nasıl planlıyorsunuz? Onlara neler tav-siye ediyorsunuz?

Ahmet Baha Öğütken: İlçe başkanlı-ğından gelen bir siyasetçi olduğum için ilçe başkanları, teşkilat başkan-larına özel ilgim oluyor. Onlarla top-lantılar yaparak bazı teknik konuları paylaşıp ev ve esnaf ziyaretlerini mutlaka yapmalarını tavsiye ediyo-rum. AK Partili olmak kolay değil. AK Parti teşkilatlarında çalışmak ko-lay değil. Yorulacağız ama sonunda meyvelerini alacağız Seçimlerin so-nucunda yorgunluğumuz geçiyor, ama ertesi gün yine çalışmalarımı-za kaldığımız yerden yeniden baş-lıyoruz. Her seçim sonucunda bize soruyorlar seçimlere nasıl hazırla-nıyorsunuz diye. Biz hiç bir zaman seçimlere hazırlanmayı bırakmıyo-ruz. Biz sürekli aynı tempoda çalış-malarımıza devam ediyoruz. Her hafta, mahalle teşkilatları, ana ka-deme, kadın kolları, gençlik kolları hepsi aynı şekilde çalışıyorlar. Bu çalışmalar yapılan başarılı çalışma-ları beraberinde getiriyor. Şu anda AK Parti teşkilatları gibi çalışan diri başka bir parti teşkilatı yok. Hangisi-ni anlatırlarsa anlatsınlar, biz hepsini görüyoruz. AK Parti teşkilatları gibi gecesini gündüzüne katarak halkı için, fakiri için, ihtiyaç sahibi için ça-lışan koşturan başka bir teşkilat yok. AK Parti teşkilatı mensupları koştu-ruyor. Bu koşuşturmaların karşılığın-da bir şey beklemiyorlar. Tamamen gönülden ve Allah rızası ile yapılan çalışmalar. Allah rızası olmasa bu başarılar elde edilemez. İnsanlar bu çalışma sonunda ne bekliyorsunuz diye soruyorlar. Biz bunun karşılı-ğında sadece dua bekliyoruz. Bizim kapımızı çalan herkese kapımız za-ten açık. Yardım bekleyen herkesin yanında olmaya söz verdiğimiz için buradayız.

Boğaziçi Gündem: Son olarak okuyu-cularımıza neler söylemek istersiniz?

Ahmet Baha Öğütken: Ulaşımda, eği-timde, sağlıkta, ekonomide, enerji, adalet ve tarımda anlatılacak bin-lerce sayılamayacak kadar projeleri tamamlayan iktidarımız dev projeler yaparak halkımızın hizmetine sun-du. Ülkemiz düzgün bir yolda hızla ilerlerken benimde bu işlerin içinde bir fiil çalışan ve ekonomiden anla-yan birisi olarak çalışmaların altında imzamın olduğu için sevindiğimi bu sevincimi vatandaşlarımızla paylaş-mak istiyorum. Bu güne kadar va-tandaşımızı sıkıntıya sokacak işlerin değil, vatandaşımızın yanında, işçi-mizin, işverenimizin tüm halkımızın yanında olacak onların haklarını ko-ruyan bir hükümet ve belediyeler olduk. Onlar bizleri destekleyerek seçtiler, vatandaşımızın sıkıntıda ol-ması bizleri mutlu etmez. Halkımızın verdiği yetki ile onlara hizmet etme-ye devam ediyoruz.

Boğaziçi Gündem: Sayın Öğütken ver-diğiniz bilgiler için size teşekkür ederiz.

Ahmet Baha Öğütken: Bende size te-şekkür eder çalışmalarınızda başarı-lar dilerim.

AK Parti Teşkilatı’nda uzun süre yöneticilik yapan İstanbul Milletvekili Ahmet Baha Öğütken, kısa bir süre önce partisi tarafından AK Parti Teşkilat Başkan Yardımcısı ve Marmara Bölge Koordinatörü olarak görevlendirildi.

MarMara ÖĞüTken’e eManeT6

Page 7: Boğaziçi Gündem Gazetesi

İLHAN ÇABUKOL/BOĞAZIÇI GÜNDEM

İstanbul Sivas Dernekleri Federasyonu, Cemal Kamacı Spor Salonu’nda Dünya

Kadınlar Günü’ne özel bir program yaptı. Gece-ye Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah De-mircan, Federasyon Başkanı Mesut Şat, Belediye Meclis Üyeleri ve çok sayıda Sivaslı katıldı.

Sivaslı kadınların gönüllerince eğlendiği gece-de, Sivas Hafik Üzeyir Köyü folklor ekibinin folk-lor gösterisine Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan da eşlik etti. Demircan, gecede İstiklal Marşı okuyan Melisa’ya sevgi göstererek, Beyoğlu’nu simgeleyen Galata Kulesi maketini he-diye etti.

-“ insanoğlu mutlu olmak için, yaşadığı mekanı sev-mek için sevilmek içindir”

Gecede konuşan Başkan Demircan, “Bizi bu mem-lekette bir arada tutan değerler var, işte bayrağı-

mız, işte istiklal marşımız. Yavrumuz bunu çok güzel yorumladı. Teşekkür ediyorum. İçimden geçen duygular şu, insanoğlu mutlu olmak için, yaşadığı mekanı sev-mek için sevilmek içindir. Dolayısıyla onları mutlu edecek, her vesileyle onları

bir araya getirecek her ne yapılı-yorsa, kim yapıyorsa, teşekkür

ediyorum. Onlardan Allah Razı olsun.” dedi.

-“ Sivas’ı görmeden, Sivas’ı anlayamazsınız”

19 yaşına kadar doğma büyüme Kasımpaşa’da yaşadığını ve Rize’yi hiç görmediğini belir-

ten Demircan, insan bir yere ait olma

ihtiyacını yaş ke-male erince daha çok isti-yor ve daha çok tanıma-ya başlıyor dedi. Şimdi

belediye başka-nı olunca mem-leketimi daha iyi tanıyorum diyen Demircan, sözle-rine şöyle devam

etti. “Sizlerde Sivas’tan çıkıp buraya geldiniz. Hep beraber

Beyoğlu’nda yaşıyoruz. Beyoğlu’nda Anadolu’dan, muhtelif yerlerden insanlar var. Giresunlusu, Konyalı-sı, Sivaslısı var. Oralara gitmeden, Sivas’ı görmeden, Sivas’ı anlayamazsınız. Ben Sivas’ı bilmiyordum. İlk gittim de şaşırdım. Bir şehir bu kadar mı güzel olur. Köyleri, insanları, samimiyeti, sevgisi. Sivas’a gittim, candan dostlarım oldu. İnşallah bir daha Sivas’a git-mek istiyorum.” dedi.

-“ Şüphesiz İstanbulluların en önemli rengi Sivaslılar-dır”

Beyoğlu’ndan bahsederken, bütün dinlerin, bü-tün dillerin, bütün kültürlerin, bir arada yaşadığı yer diyorum. Sivas’ta farklı kültürleri bir arada ya-şamayı öğrenmiş bir yer. Sizin farkınız bu diyen Demircan, “Farklılıkların olduğu yerlerde düşünce geniş olur. Yeni düşünceler, yaratıcı zihinler olur. İşte Sivas’ı farklı kılan bu. Sizleri bu farklılığınızdan dolayı kutluyorum. Şüphesiz İstanbulluların en önemli rengi Sivaslılardır. Sizi tanıdığıma, sizlere hizmet ettiğim-den dolayı kendimi mutlu hissediyorum. Ben bu ma-kamda olduğum sürece, ben sizin hizmetkarınızım. Elimden ne geliyorsa, onu yapmaya çalışacağım. Zaten görevim de bu. Her şey aşkla güzel. Birbirini seven insanlar topluluğuyla. Bu karşılıklı sinerji ara-mızda olduğu sürece aramızda hiçbir engel kalmaz. Bugün de hanımların günü, hanımlar önde olmalı.” dedi.

-“ Birileri kadınlara saygısızlık yapıyorsa, Allahtan bulsun diyorum”

Bir çocuk sevgi olmadan büyür mü? diyen Demir-can sözlerini şöyle tamamladı, “Anneler sevginin kaynağıdır. Eğer bir toplumda annelere saygısızlık varsa, o zaman toplum ciddi bir sıkıntı içindedir. Bi-rileri kadınlara saygısızlık yapıyorsa, Allahtan bulsun diyorum.” diye konuştu.

Geceyi düzenleyen Sivas Dernekleri Federasyonu Başkanı Mesut Şat, kadınların bu özel gününü kut-ladı. Kadınların topluma faydalı olma ya da top-luma faydalı nesiller yetiştirmesi gerektiğini söy-leyen Şat, “Ben Sivas’ın yiğit kadınlarının bu güzel hasletlere sahip olduğunu biliyorum. Bu anlamlı gün-de, müsaadenizle özellikle birine teşekkür etmek istiyorum. Ben her gece geç saatlerde evime gide-biliyorum. Eve gittiğim zaman kapımda bekleyen bir anam var, Allah kendisinden razı olsun. Derneğimize maddi manevi yardımlarıyla bizi yalnız bırakmayan Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan’a da teşekkür ediyorum. Gecenizin hayırlı olmasını is-tiyorum.” dedi.

Mahalli sanatçıların konserler verdiği gecede, folklor ekibi de izleyenlere Sivas oyunlarını icra etti, kadınlar da bol bol halaylar çekerek doyasıya eğlendi.

Başkan deMİrCan dünyaBaşkan deMİrCan dünyaBaşkan deMİrCan dünyaBaşkan deMİrCan dünyaBaşkan deMİrCan dünyaBaşkan deMİrCan dünyaBaşkan deMİrCan dünyaBaşkan deMİrCan dünyaBaşkan deMİrCan dünyaBaşkan deMİrCan dünyaBaşkan deMİrCan dünyaBaşkan deMİrCan dünyaBaşkan deMİrCan dünyaBaşkan deMİrCan dünyaBaşkan deMİrCan dünyaBaşkan deMİrCan dünyaBaşkan deMİrCan dünyaBaşkan deMİrCan dünyakadınlar Gününü sİVaslılarla kuTladıkadınlar Gününü sİVaslılarla kuTladıkadınlar Gününü sİVaslılarla kuTladıkadınlar Gününü sİVaslılarla kuTladıkadınlar Gününü sİVaslılarla kuTladıkadınlar Gününü sİVaslılarla kuTladıkadınlar Gününü sİVaslılarla kuTladıkadınlar Gününü sİVaslılarla kuTladıkadınlar Gününü sİVaslılarla kuTladıkadınlar Gününü sİVaslılarla kuTladıkadınlar Gününü sİVaslılarla kuTladıkadınlar Gününü sİVaslılarla kuTladıkadınlar Gününü sİVaslılarla kuTladıkadınlar Gününü sİVaslılarla kuTladıkadınlar Gününü sİVaslılarla kuTladıkadınlar Gününü sİVaslılarla kuTladıkadınlar Gününü sİVaslılarla kuTladıkadınlar Gününü sİVaslılarla kuTladıkadınlar Gününü sİVaslılarla kuTladıkadınlar Gününü sİVaslılarla kuTladıkadınlar Gününü sİVaslılarla kuTladıkadınlar Gününü sİVaslılarla kuTladıkadınlar Gününü sİVaslılarla kuTladıkadınlar Gününü sİVaslılarla kuTladıkadınlar Gününü sİVaslılarla kuTladıkadınlar Gününü sİVaslılarla kuTladıkadınlar Gününü sİVaslılarla kuTladı

Başkan deMİrCan dünyakadınlar Gününü sİVaslılarla kuTladı

Başkan deMİrCan dünyaBaşkan deMİrCan dünyakadınlar Gününü sİVaslılarla kuTladı

Başkan deMİrCan dünyaBaşkan deMİrCan dünyakadınlar Gününü sİVaslılarla kuTladı

Başkan deMİrCan dünyaBaşkan deMİrCan dünyakadınlar Gününü sİVaslılarla kuTladı

Başkan deMİrCan dünyakadınlar Gününü sİVaslılarla kuTladıkadınlar Gününü sİVaslılarla kuTladıkadınlar Gününü sİVaslılarla kuTladıkadınlar Gününü sİVaslılarla kuTladı

Dünya Kadınlar Günü’nde Ce-mal Kamacı Spor Salonu’nda toplanan Sivaslı kadınlar bol

bol eğlendi. Geceye katılan Be-yoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan Sivaslı kadın-

larla halay çekti.

7

Page 8: Boğaziçi Gündem Gazetesi

Sarıyer, Boğaz’a nazır konumu, İstanbul’un Karadeniz’e açılan pen-ceresi, kuzeyden gelen sert rüzgârları kucaklaması, temiz havası, tepe nok-talarından yamaçlarına uzanan yeşil bitki örtüsü ile öne çıkan güzide il-çelerimizden biri. Sarıyer’i bunlardan daha fazla önemli kılan ise fethin sembolü Rumelihisarı semti ve bu semtte bulunan manevi mekânlar.

Rumelihisarüstü’ndeki Şehitlik Dergâhı, 562 yıl önce, Fatih Sultan Mehmed tarafından inşa ettirilmiş ve Fetihten sonra Bayrami tarikatı üstadı Şeyh Bedreddin’in hizmetine

verilmiş. Aynı zamanda İstanbul’u fetheden askerler burada yatmakta. İstanbul’un Fatihi, Sultan Mehmed’in otağını kurduğu; secdeye vardığı bir yer. Osmanlı ulemasının ileri gelen-lerini zikir meclisinde, sohbet top-lantısında bir araya geldiği Nâfi Baba Tekkesi de bu toprakların üzerinde.

Tarihten gelen bu hazinenin yanın-da, ülkemizin en iyi üniversitelerin-den biri olan Boğaziçi Üniversitesi de yaklaşık 10 bin öğrencisi ile bu semtte yer alıyor. İşte tam bu böl-gede aylardır yoğun bir çalışma var. Önceleri basit bir kaldırım düzenle-me çalışması olarak görülen ancak zamanla kapsamı genişletilerek kal-dırım üzerlerinin küçük dekoratif taş-larla bezenmesiyle devam eden bir uygulama.

Çalışmaların belirli bir plan dâhilinde yürütülmekte olduğu çok geçmeden anlaşıldı. Sarıyer Belediyesi web si-tesinde de yer aldığı üzere Anado-lu Efes Grubu ile anlaşma yapılmış; “Muhabbet Sokakları Projesi” adının verildiği bir proje hayata geçirilmeye başlanmıştı.

Proje kapsamında caddelere renk-li elektrik direkleri konulması, ilgili caddedeki esnafla görüşülerek an-laşma imzalanıp, imzayı atan firmala-rın tabelalarına Muhabbet Sokakları unvanı iliştirilmesi yer alıyor. Hatta Muhabbet Sokakları’ndaki esnafın işyerlerini, bar, cafe-bar, meyhane tarzında bir işletmeye dönüştürülme-

leri halinde bar dekorasyonu ücretsiz yapılmakta. Muhabbet Sokakları’nın logosu ise manidar: bira şişesi silueti, lâle motifleriyle iç-içe kullanılmış. Lo-godaki arpa figürü ise bira kutusun-da yer alan arpanın bir benzeri.

“Muhabbet Sokakları” işletmele-ri ağırlıklı olarak gece kulübü, pub cafe, bar ve meyhaneden oluşacak. Artık manevi mekânların üzerin-de bira ve anason kokuları yayıl-ma ihtimali şaşırtıcı değil. Üstelik Türkiye’nin en başarılı öğrencilerinin güzergâhı üzerinde olan bu sokakta alkol albenili bir şekilde gözler önün-de sergilenmiş olacak. Ailelerin de yoğun yerleşiminin olduğu bu cadde üzerinde iki caminin de bulunduğu-nu belirtmekte fayda var.

Proje vicdanları rahatsız ettiği gibi kanunlara da aykırı. Anayasamızın 58. Maddesi devleti, gençleri “alkol düşkünlüğünden” koruma yüküm-lülüğü ile görevlendirmiş. Bu görev sadece devletin değil hiç kuşkusuz, yerel yönetimler bu sorumluluğun uzağında düşünülebilir mi?

Bu uygulama ile açıkça kent suçu işlenmekte. Belediye yasası madde 15’e göre belediye “eğlence yerle-rini, halk sağlığına ve çevreye etkisi olan işyerlerini kentin belirli yerlerin-de toplamakla” görevli; sokak ara-larına yaymakla değil. Madde 73’de ise “kentin tarihî ve kültürel dokusu-nu korumak amacıyla kentsel dönü-şüm ve gelişim projeleri uygulanır.”

yani bir proje uygulanacak ise kentin tarihi ve kültürel dokusu korunmalı.

Tüm bunlar yanında uluslararası birçok anlaşmaya göre de yapılan-lar sorgulanmalı. Uygulama Avrupa Komisyonu yönetişim ilkelerine ay-kırıdır. Şeffaflık ilkesi ne derece uy-gulanmıştır? Proje süreçleri, amacı, uygulama alanı halk ile paylaşılmış mıdır? Avrupa Kentli Hakları Dekla-rasyonu, 6. Madde ile “beden ve ruh sağlığının korunmasına yardımcı çev-renin ve koşulların sağlanması”nın bir kentli hakkı olduğunu ifade et-mektedir. Yine Avrupa Kentsel Şartı İlkeleri 3. Maddeye göre ise “Tüm insanların sağlıklı, yerleşik, güzel ve özendirici bir çevrede yaşama hakkı” vardır. Yerel yönetimler tarafından halka sağlıklı bir çevre sunulmalıdır.

2010 yılı Avrupa’da alkol ile mücade-le yılı olarak ilan edilmiştir. Mücade-le kapsamında pek çok ülkede ulusal ve uluslararası stratejiler geliştirilmiş-tir. Yerel yönetimlerden beklenen, gençlerin kötü alışkanlıklardan uzak tutulması, sağlıklı ve güvenli ortam-larda bulunmalarının sağlanması, zihnen ve bedenen güçlü kılacak aktivitelere yönlendirilmeleridir. Bu açıdan Sarıyer Belediyesi’nin, “mu-habbet sokağı” ile ilgili imtihanı de-vam etmektedir. Projenin çok geç olmadan iptali sorumlu ve duyarlı bir yerel yönetim anlayışının göstergesi olacaktır.

Belediyenin “Muhabbet Sokağı” İle İmtihanı

Hicran ÇELİKYAY

Hacıhüsrev Mahallesi’ni ziyaret eden Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan’ı vatandaşlar coşkuyla karşıladı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Eyüp Yeşilpınar’da 600 bin metrekare alan üzerinde inşaatı devam eden

Türkiye’nin ilk temalı parkı Vialand’ı gezdi.

İlhan Çabukol/boğaziÇi Gündem

Bölge gezileri kapsamın-da Hacıhüsrev mahallesi’ne giden Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, mahallede ya-şayanlar tarafından büyük bir sev-giyle karşılandı.

Gezi sırasında Hacıhüsrev mahalle-

sinde yapılan bir düğüne rastlayan Demircan düğün evini ziyaret etti. Hacıhüsrevli vatandaşlarla bir süre sohbet eden Başkan, Belediyenin çalışmaları hakkında vatandaşların düşüncelerini sordu. Daha sonra evlenen çifte mutluluklar dileyen Demircan, genç çifte düğün hedi-yesi vermeyi de ihmal etmedi.

İlhan Çabukol/boğaziÇi Gündem

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı›nın Gaziosmanpaşa›da dü-zenlediği kentsel dönüşüm törenine katılan Başbakan Erdoğan, daha son-ra Vialand’a geçerek incelemelerde bulundu. Başbakan Erdoğan’a, Via-land ziyaretinde, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Avrupa Birliği Bakanı ve Baş müzakereci Ege-men Bağış ve Eyüp Belediye Başkanı İsmail Kavuncu da eşlik etti.

Erdoğan, kentsel dönüşüm töre-nindeki konuşmasında Vialand’dan bahsetmiş ve 29 Mayıs’ta açılmasının

planlandığını bildirmişti. Türkiye’nin ilk temalı parkı Vialand, İstanbul Bü-yükşehir Belediyesi’nin desteğiyle Via Grup & Gürsoy Grup Yatırım ve Yönetim ortaklığıyla hayata geçirili-yor. Eyüp Yeşilpınar’da 600 bin met-rekare alan üzerinde inşaatı devam eden Vialand, Türkiye’nin ilk temalı parkı olma özelliğini taşıyor.

Temalı park, gösteri merkezi ve alış-veriş caddeleri” konseptini bir araya getiren Vialand’ın yılda 30 milyon zi-yaretçi alması, İstanbul›u Orta Doğu ve Balkanlar›ın eğlence merkezi hali-ne getirmesi öngörülüyor.

Hacıhüsrevliler Başkan’ı coşkuyla karşıladı

Türkiye’nin ilk temalı parkı Vialand

8

Page 9: Boğaziçi Gündem Gazetesi

İlhan Çabukol/boğaziÇi Gündem

AK Parti Beyoğlu İlçe Başkanı Rüstem Dindarol Boğaziçi Gündem Gazetesi’ne konuştu. Din-darol “2009 seçimlerinde üye sayımız 25 bin idi. İlk defa ilçemizde uyguladığımız potansiyel üye çalışmasıyla bu sayıyı 46 bine çıkardık. Se-çimlere kadar hedefimiz 50 bin üye” dedi.

Beyoğlu’nun projesi tüm Türkiye’de uygulanı-yor…

Rüstem Dindarol, AK Parti İstanbul İl Teşkilatı’nın İstanbul’daki 1 milyon 800 bin üyeyi ziyaret etme projesi çerçevesinde, sorumluluk bölge-lerindeki bütün üyelerine ulaşarak İstanbul il-çeleri arasında bir rekora imza attıklarını söyle-di. Dindarol, AK Parti Beyoğlu İlçe Teşkilatı’nın projesi olan potansiyel üye çalışmalarının ilk defa Beyoğlu’nda denendiğini ve elde edilen başarılı sonuçlar sonrasında projenin İstanbul ve Türkiye genelinde de uygulandığını ifade etti. Rüstem Dindarol, “Beyoğlu’nda üyeleri-mizin tamamını kısa sürede ziyaret ettik. 2700 vatandaşımızı da partimize üye yaptık” dedi.

AK Partiye oy verenlerin %90’nı üye oldu…

Beyoğlu’nda 2009 yılı genel seçimlerde 50 bin oy aldıklarını ve kendilerine oy verenlerin %90’nını AK Partiye üye yaparak önemli bir he-

defi gerçekleştirdiklerini belirten Dindarol, söz-lerine şöyle devam etti. “Şu anda Beyoğlu’nda üye sayımız 46 bin oldu. 2009 seçimlerinde üye sayımız 25 bin olarak kayıtlarımızda yer alıyordu. Bu sayıya çalışmalarımız neticesinde %80 üye ilave ederek, 46 bine ulaşmış olduk. Ben teşkilatıma başarılı çalışmalarından dolayı teşekkür ediyorum. Yeni hedefimiz ise 4 bin yeni üye daha yaparak seçimlere kadar 50 bin üyeye ulaşmak” dedi.

Dindarol, “İl başkanlığımızın bu çalışmaları gerçekleştirmede hedef koyduğu beş ayağı vardı. Üyelerimiz ziyaret ederek bilgileri gün-cellemek, varsa memnuniyet ya da şikâyetlerini tespit etmek, belediye ve hükümet çalışmaları hakkındaki düşüncelerini öğrenmek ve sandık esaslı çalışmaya yeni arkadaşları dâhil etmekti. Bizde Beyoğlu teşkilatı olarak, üye ziyaretlerin-den sonra yaptığımız sandık esaslı çalışmaları-mız aşamasında 2500 tane sandık yönetimine yeni teşkilat mensupları kazandırdık” dedi.

Seçimden seçime değil, sürekli halkımızın için-deyiz

Beyoğlu’nda 628 sandık olduğunu ve bu san-dıklarda toplam 5400 kişinin görevlendirilmesi gerekiyor diyen Dindarol, sözlerin şöyle sür-dürdü. “Başbakanımızın sandık çalışmasına

çok önem verdiğini biliyoruz. Amacımız her sandıkta görev alacak dokuz kişiyi tespit et-mek. Biz bu hedefimizi %50 gerçekleştirdik. Mayıs ayı sonuna kadar tamamlamayı hedef-liyoruz. Bizler seçimden seçime değil, halkımı-zın sürekli arasında olan, göz göze gelip onlara dokunmayı çok önemseyen ve çalışmalarına her gün seçim varmış gibi çalışan bir partiyiz. Bu çalışmalarımızla ziyaret edilmemiş seçmen kalmayacak, ziyaret edilmemiş üye kalma-yacak, sıkılmamış el kalmayacak. Her zaman arazide olan bir teşkilat olarak çalışmalarımıza devam ediyoruz” dedi.

AK Parti Beyoğlu İlçe Başkanı Rüstem Dindarol; “2009 seçimlerinde 25 bin üyemiz vardı. Bütün kademele-rimiz ile birlikte ilçemizin ilk defa Beyoğlu’nda uyguladığı potansiyel üye çalışma metodu ile bu sayıyı 46 bine çıkardık. Seçimlere kadar hedefimiz 50 bin üyeye ulaşmak” dedi.

dindarol, BeyoĞlu’nda Hedef 50 Bin üye

9

Page 10: Boğaziçi Gündem Gazetesi

İlhan Çabukol/boğaziÇi Gündem

Levent Şirvan Resteurat’ta yemekli olarak düzenle-nen programa, MHP MYK üyeleri Erdem Karakoç, Erol Gül, Musa Küçük ve 2023 Platformu Başkanı Müjdat Öztürk katıldı. Boğaziçi Gündem Gazete-si Kurucusu ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü ilhan Çabukol’un da davetli olduğu tanışma toplantısına 2. Bölge ağırlıklı olmak üzere yaklaşık 30’a yakın yerel basın mensubu katıldı.

- “İktidarın yolu yerelden başlar”

Toplantının ilk konuşmasını yapan Milliyetçi Ha-reket Partisi, MYK Üyesi Musa Küçük, iktidarın güdümünde yayın yapan ulusal basının MHP’ye koyduğu ambargoya karşılık seslerini yerel basın aracılığı ile vatandaşa duyurmak istediklerini be-lirtti. Yerel basının sorunlarını iyi bildiklerini ifade eden Küçük, iktidar olmaları durumunda bu so-runları en üst düzeyde gündeme getireceklerini ve çözüme kavuşturacaklarını söyledi. Yerel basını çok önemsiyoruz diyen Küçük, “İktidarın yolu ye-relden başlar” dedi.

-“Türkiye’de bir kimlik bunalımı oluşturmuştur.”

Milliyetçi Hareket Partisi olarak kimseyi ötekileş-tirmeden herkesi kucaklayarak tüm Türkiye’de seferberlik ilan ettiklerini belirten MYK Üyesi Erol Gül ise yaptığı konuşmada, “Türk halkını bilinç-lendirmek için tüm gayretlerimizle çalışacağız. Bu misyon bize düşmektedir. İktidarın 11 yıldır servis ettiği siyaset maalesef Türkiye’de bir kimlik buna-lımı oluşturmuştur.” dedi. Ak Parti Hükümeti’nin Ekonomik çalışmalarının bir aldatmadan ibaret ol-duğunu vurgulayan Gül, rakamlarla karşılaştırma-

lar yaparak örnekler verdi.

-“2014 Yerel Seçimlerinde Ankara’yı kazanaca-ğız”.

Toplantıdaki son konuşmacı Erdem Karakoç, Milliyetçi Hareket Partisinin kadrolarının yenile-nerek gençleştirildiğine dikkat çekti. 2014 yerel seçimlerinde Ankara’yı kesinlikle alacaklarını ve İstanbul’da güçlü bir aday ile patlama yapacakla-rını belirten Karakoç, AK Parti hükümetini ağır bir dille eleştirdi.

Milliyetçi Hareket Partisi MYK üyeleri, İstanbul’da yerel basın mensuplarıyla bir araya geldi. Daha çok AK Parti iktidarının yapmış olduğu çalışmaların eleştirildiği toplantıya 30’a yakın basın mensubu katıldı.

İkTİdarın yolu yerel’den Başlar

10

Page 11: Boğaziçi Gündem Gazetesi

2014 herhangi bir seçimdeğil tarihi bir seçimdir AK Parti İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşcu, Topkapı Eresin Otel’de Suriçi Gru-bu Derneği tarafından düzenlenen ‘İstanbul Toplantıları’ programına konuk oldu. 2014 seçimlerine anahtar seçim olarak baktıklarını belirten Aziz Babuş-cu, “2014 tarihi bir seçimdir. Herhangi bir seçim değildir.” dedi.

İlhan Çabukol/boğaziÇi Gündem

Konuşmasında Suriçi Grubu Derneği’nin uzun yıl-lardır, özellikle gençlerin iyi bir insan, iyi bir vatan-daş ve iyi bir İstanbullu olması amacıyla çalışmalar

yaptığını ifade eden Babuşcu, “Kıymetli insanların

oluşturduğu ve İstanbul’u daha güzel bir şehir ha-

line getirmek için çalışan Suriçi Grubu Derneği’nin

konuğu olmaktan çok memnunum.” dedi. Kapıyı doğru açarsak, aydınlık bir gelecek bizi bekliyor…

2014 seçimlerine anahtar seçim olarak baktıklarını belirten Aziz Babuşcu, “Kapıyı doğru açarsak, ay-dınlık bir gelecek var. Biz o kapıyı açma iradesini ortaya koyacak donanım, motivasyon ve hazırlık içerisinde 2014’e giriyoruz. 2014 tarihi bir seçim-dir. Herhangi bir seçim değildir. 2014 seçimlerini başarılı bir şekilde geçirirsek, arkasından gelecek Cumhurbaşkanlığı seçimleri, muhtemel bir Ana-yasa referandumu ve genel seçimlerde de istedi-ğimiz sonuçları alacağımızdan şüphem yok. Biz bu farkındalıkla çalışmalarımızı yerine getirmeye çalışıyoruz” şeklinde konuştu.

Topkapı Eresin Otel’de düzenlenen programa, AK Parti İstanbul Milletvekili Osman Aşkın Bak, AK Parti Fatih İlçe Başkanı Ahmet Hamdi Görk, Fa-tih Belediye Başkanı Mustafa Demir, Suriçi Grubu Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Nedim Abi ve Yö-netim Kurulu Üyeleri ile çok sayıda davetli katıldı.

11

Page 12: Boğaziçi Gündem Gazetesi

Türkİye’nİn yükselen

Tekstil sektörüyle işe başlayan Evren Karaca ve Reşet Kork-maz, 9 yıl içinde hayvancılık, inşaat, otomotiv, mağazacılık, gıda, enerji, lojistik ve reklâmcılık sektörlerindeki yurtiçi ve yurtdışı yatırımlarına, 2011 yılının başlarında “Maranta Motor” markasını da ekleyerek Türkiye Ekonomisinin lider kuruluşları arasın-da yerlerini almayı başardılar.

2012 yılı başında yeniden yapılanma kararı alan R&E Grup, sahip olduğu deneyim, güç ve istik-rarı, daha kurumsal bir çerçevede, daha etkin biçimde kullanma hedefi ile daha da güçlene-rek, yenileniyor. Nitelikli işgücünü, günümüzün teknolojik gelişimleri ile tüm iş süreçlerine ve-rimli bir şeklide dâhil ederek, ürettiği her türlü ürün ve hizmette küresel rekabeti hedefleyen yönetim anlayışı ile toplumsal sorumluluklarını eksiksiz biçimde yerine getirirken bağrından çıktığı ülkenin gelişimine de katkı sağlıyor.

Boğaziçi Gündem Gazetesi, işte bu başarının mi-marlarından R&E Grup Yönetim Kurulu Başkanı Evren Karaca ile CNR Fuar merkezinde düzenle-nen 2013 Eurasia Moto Bike Expo Fuar’ın da ko-nuştu.

Boğaziçi Gündem: Maranta Motor, 2011 yılında ku-rulan yeni bir şirket olarak motosiklet sektöründe Türkiye piyasasına çok hızlı bir giriş yaptı. İki yıldır Eurasia Moto Bike Expo’ya katılıyorsunuz. Ürünleri-niz de ziyaretçilerin ilgi odağı oldu. Bize fuarı değer-lendirebilir misiniz?

Evren Karaca: Bu bizim 2013 yılında katıldığımız ikinci fuar. Fuarı genel anlamda değerlendirecek olursak, motosiklet pazarında özellikle ATV grup-larında toplum yeni yeni bilinçleniyor ve piyasa yeni yeni hareket kazanıyor. Artık motosikletin bir hobi aracı değil de kullanım aracı olduğunun far-kına varılıyor. Bununla birlikte artık insanların ka-liteye doğru bir yönelişi var. Geçen seneye göre, bu sene daha çok Tayvan ağırlıklı piyasaya çıktık. Daha kaliteli ürünler getirmeye başladık. Piyasa-

da bunun farkına varınca diğer rakiplerimizden de buna benzer oluşumların olduğunu gördük. Bu tarz fuarlar, yeni modellerin görücüye çıktığı, 2013 yılının modellerinin belirlendiği bir fuarlar. Bizde iki senedir bu fuara katılıyoruz.

Boğaziçi Gündem: Fuarların satış anlamında bir kat-kısı oluyor mu?

Evren Karaca: Satış anlamında fuarı değerlendire-cek olursak, burada çok mal sattık demek yanlış olur. Burası benim için daha çok görsel ve mo-dellerimi çıkabileceğim, kendimi tanıtabileceğim ve ifade edebileceğim bir yer. Neticede bütün modelleri bir arada, bir tüketicinin görmesi de zor. Ama insanlar Maranta Markasını gelip bura-da bütün modellerini görüp tek bir motor üze-rinden değil de bütün modelleri üzerinden bir

not verebilir, değerlendirebilir, markanın ne olduğuna ba-

kabilir. Daha çok buna yönelik şeyler. Ama

neticede bu sek-törün daha hızlı büyüyeceğini ve gelişeceği-ni düşünüyo-rum. Çünkü en başta da s ö y l e d i ğ i m gibi birkaç yıl öncesine ka-dar hobi amaçlı

kul lanı l ıyordu özellikle Akdeniz

ve Ege’de, şimdi ise ihtiyaç olarak tercih

ediliyor araçlarımız.

Boğaziçi Gündem: Sizin de ATV ve Motosiklet kullanmayı çok sevdiğinizi ve hobiniz ol-duğunu biliyoruz.

Evren Karaca: Evet kendimde kullanıyorum. Me-sela Karadeniz Bölgesi’ne ilk götürdüğümde bu ne diye soran olmuştu ama şu an yaygınlaştığını görüyorum. Buda bana keyif veriyor. Yani artık özellikle ılıman iklimlerde sıcak yerlerde Akdeniz ve Ege’de insanların otomobili ne ise, ATV’si de o pozisyona geliyor. ATV grubu özellikle daha gü-venli. Dört teker olmasından dolayı daha çok ter-cih edilebiliyor. Toplumda bilinçleniyor, bu güzel bir şey.

Boğaziçi Gündem: Kalite konusunda bir sıkıntı var mı?

Evren Karaca: Piyasa yıllarca kalitesiz ürünlerden sıkıntı çekti. Bizde aynı fiyatlara daha kaliteli ürün getiriyoruz ve daha uzun yıl vadeli, garantili gibi slogan ve anlayışla misyon ve vizyonla piyasaya çıktık. İyi gidiyor. Memnunuz geçen yıl da fena geçmedi ama Maranta Motor olarak şu anda bir alt yapı oluşturuyoruz. Soruyorlar bir yıl geçti pi-yasa reklâm vs. elimde şu anda reklâmını yapıp satacak bir ürün yok. Çünkü yaptığım ürünü za-ten satıyorum. Dolayısıyla belli bir alt yapının oluş-masını ve bayi ağlarının oluşmasını bekliyorum şu anda. Suni bir şişme istemiyoruz biz. Maranta Motor olarak bir kerelik ürün yapalım bir yıl çok satalım, diğer yıl bekleyelim değil amacımız. Emin adımlarla sağlam, kalıcı bir marka olması için alt yapının çok sağlam olması gerekiyor. Şu anda da her şey gayet yolunda ve net, güzel gidiyor.

Boğaziçi Gündem: Maranta Motor olarak piyasadan

beklentiniz nedir? Türkiye’nin yanı sıra Orta Asya ve Afrika’da belli bir hedefiniz var mı? Ortadoğu sizce bu pazar’a hazır mı?

Evren Karaca: Şu an da Orta Asya ve Afrika kı-tasında, özellikle sıcak iklimlerde ciddi anlamda piyasa gelişiyor. Piyasanın sıkıntısı kalitesiz ürün olması. Afrika pazarında şu an da ciddi çalışma-larımız ve araştırmalarımız var. Zaten hemen fuar bitiminde, pazartesi günü veya salı günü Gana’ya gidiyoruz. Stratejik bir ortağımız geldi Gana’dan. Ne iş yaptığımızı gördü. Dolayısıyla Gana’da di-ğer yatırımlarımızın da olması sebebiyle Afrika’yı bir pazar olarak görüyoruz. Buradan direk ihracat düşünüyoruz. Orta Asya’ya Kazakistan üzerinden piyasaya girmeyi düşünüyoruz. Ama şu an da bunların alt yapılarının yapılması bizim için çok daha önemli. Yani önemli olan satmak değil, sat-tığın ürünün arkasında olmak. Bunu yedek par-çasıyla, satış sonrasındaki hizmetiyle göstermek gerek. Onun için önce Türkiye, daha sonra Orta Asya, Gana veya Afrika ve sonrasında Avrupa he-deflerimiz arasında. Marka olmak bir iki yılda ola-cak şeyler değil. Türkiye’de, özellikle dünyada da kolay bir şey değil. Uzun vadeli. Dolayısıyla bizim holdingimizin bünyesinde de bu sektör şu anda ilk girdiğinde %7 gibi kapasite oluşturuyordu. Bu sene yatırım payını holding olarak büyüttük. Ya-tırım bütçesini %15’lere çıkartmaya düşünüyoruz. Yatırımlarımız devam ediyor. Daha büyük, daha farklı bir fabrika düşünüyoruz. Bir yıl olmasına rağmen fabrikamızı değiştirmeyi, daha büyük bir yere geçmeyi düşünüyoruz. Kendi yerimizin ol-ması da esas amacımız. Bununla alakalı çalışma-larımız var. Dolayısıyla sektörde kalıcı olabilmek için ciddi yatırımlar yapıyoruz şu anda. Ama sek-törün önü açık.

Her gün büyüyerek

gelişen R&E Grup’un başarı öyküsü 16 şirket ve yaklaşık 4.000 çalışanıyla,

bu topraklardan çıkan ve tüm dünyaya yayılan bir gurur tablosu olarak gün geç-

tikçe artarak devam ediyor.

12

Page 13: Boğaziçi Gündem Gazetesi

Markası r&e GruPBoğaziçi Gündem: Maranta Motor çevreye de çok duyarlı. Fuar süresince standı-nıza gelen ziyaretçilere geri dönüşümlü kalem hediye ediyorsunuz. Ama kalemin birde özelliği var. İçinde çam ağacı tohumu var. Bu fikir nasıl oluştu?

Evren Karaca: Bu bizim için bir toplumsal sorumluluk projesi. Neticede motor-lar zaten yetirince gaz üretiyor. Bu anlayıştan yola çıkarak kalemlerin hepsinin içerisine dörder beşer tane karaçam tohumu koyduk ve üzerlerine de yazdık nasıl kullanılacağını. Bu kalemlerde hiç bir şekilde çevreye zararlı kanserojen bir madde kullanılmamıştır. 10 bin tane kalem yaptırdık. Bu kalemlerin içe-risindeki tohumlar özel bir ilgi, bakım ve sulama istemiyor. Yani 10 bin tane kalemin içindeki tohumlar dikildiğinde, 40 bin tane ağaç dikilmesine sebep olacağız. 40 bin ağaçta inşallah 10 yıl sonra ciddi bir yere gelebiliyor. İnsanlar bahçesine, evine, boş bulduğu toprağa dikebi- lecekler. Bunu toprağın altına diktiğinizde 10 yıl sonra 4 ağacı-nız olabilir. Sadece ikisi tutsa 20 bin garanti ağaç bekliyoruz. Neticede bu kalem promosyon ve ağaçtan yapılıyor. Çevreye geri dönüşümü olsun dedik. Bizim için bir toplumsal sorumluluk projesi. Kalemleri ziyaretçilerimize verirken herkese de tek tek anlatıyoruz. Bu fidanlar dikilecek 10–20 yıl sonra da çevreye ciddi bir geri dönüşümü olacağını ümit ediyoruz.

Boğaziçi Gündem: Sayın Karaca, bize vakit ayırdığınız için size çok teşekkür ederiz.

Evren Karaca: Bende sizlere teşekkür eder çalışmaları-nızda başarı-lar dilerim.

13

Page 14: Boğaziçi Gündem Gazetesi

necat cellek; halkımız her zaman devletin yanında Olmuştur

AK Parti Beyoğlu Gençlik Kolla-rı yine önemli bir çalışmayı baş-latarak, “Haydi Beyoğlu Göster Kardeşliğini” çağrısıyla, Siirt ilinin Şirvan ilçesindeki 80. Yıl Cumhu-riyet İlköğretim okulunda yeni bir kütüphane kurdu.

İki dönem üst üste Şirvan Belediye Başkanı seçilen Necat Cellek; “Şirvan’da halkımız geçmişten bugüne kadar sadece terör olayları-nın başlaması ile değil, hiç-bir zaman devlet karşıtı olan güçlerin yanında olmamış, her zaman devletinin yanın-da olmuştur” dedi.

BeyoĞlu gençlerinden siirT’e vefa

İlhan Çabukol/boğaziÇi Gündem

Beyoğlu Gençlik Kolları Şirvan’da sıfırdan ku-rulan kütüphanenin boya- badanasından, kitap

raflarına, fotokopi makinasından, kırtasiye malzemele-rine kadar her ince detayıyla bizzat ilgilenen gençler binlerce kitaptan oluşan yeni bir kütüphaneyi kurdu. Kütüphane için toplanan binlerce kitaplar, öğrenciler için hazırlanan giysi ve ayakkabılar Gençlik Kolları Baş-kanı Mustafa Tezgel ve yönetim kurulu üyeleri tarafın-dan bizzat Siirt’e götürüldü. Siirt’in Şirvan ilçesinde son derece sıcak karşılanan Beyoğlu Gençliği her şeyiyle ilgilendikleri kütüphaneyi okul yönetici ve öğrencilerine teslim ederek şehirden ayrıldı.

Bu anlamı düşünceyle ilgili bir değerlendirme yapan AK Parti Beyoğlu Gençlik Kolları Başkanı Mustafa Tez-gel, Beyoğlu gençliğimizin bu anlamlı çağrısına vatan-daşlarımızdan çok olumlu tepkiler aldık. Kısa bir süre içerisinde binlerce kitabı hep birlikte topladık. “Bir kitap bir umuttur” diye düşünüyoruz. Bu gün Siirt’te-yiz. Bizim için Siirt’in yeri her zaman ayrı olmuştur.

1997 yılında Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdo-ğan Siirt’te okuduğu bir şiir nedeniyle 6 ay hapis ve ömür boyu siyasi yasakla cezalandırılmıştı. Siirtli hem-şerilerimiz, kardeşlerimiz Siirt’te 9 Mart 2003’de yapı-lan yenileme seçimlerinde Sayın Başbakanımızı rekor bir oyla milletvekili seçerek Meclis’e yollamışlardır. Bu gün o tarihi günün 10. Yıl dönümüdür” dedii

İlhan Çabukol/boğaziÇi Gündem

Siirt’in Şirvan ilçesi 80.Yıl Cum-huriyet İlköğretim Okulu’na yeni bir kü-tüphane kuran AK Parti Beyoğlu Gençlik Kollarını ziyaret eden Şirvan Belediye Başkanı Necat Cellek, çözüm süreciyle ilgili Boğaziçi Gündem Gazetesine öneli açıklamalarda bulundu.

Başkan Necat Cellek, Boğaziçi Gündem Gazetesine yaptığı açıklamada şunları söyledi; “Şirvan’da halkımız geçmişten bugüne kadar sadece terör olaylarının başlaması ile değil, hiçbir zaman devlet karşıtı olan güçlerin yanında olmamış, her zaman devletinin yanında olmuş-tur. Şirvan’ın böyle ayrı bir özelliği var.” dedi.

Başkan Cellek sözlerine şöyle devam etti. “Şirvan halkı her zaman barıştan, huzurdan yana olmuştur. Şu anda siya-setten nemalanan ve terör örgütünün temsilciliğini yapanlar, Siirt belediye başkanı Şırnaklıdır ama Siirt’te kimse onu tanımadığı halde terör örgütünün gücünü arkasına alarak Siirt’te belediye başkanı olabiliyor. Gültan Kışanak, yine bu gücü arkasına alarak Siirtli olmadığı

halde buradan milletvekili seçilebiliyor. Bunlar isterlerse bu süreç çok iyi işler ve sonuca ulaşılır. Ama onlar kendi ma-kamlarından vaz geçerle mi? diye düşü-nüyorum. Basit bir örnek bu, Türkiye ge-neli olarak kim nerde, kimin sırtından? siyaset yapıyor değerlendirildiğinde her şey ortaya çıkar.” dedi.

Halkın kendi iradesiyle konuşamadığını eğer konuşabilmiş olsaydı Türkiye bu durumlara gelmezdi diyen Cellek, söz-lerine şöyle devam etti. “Terör örgütüne senin yolun doğru yol değil, benim se-ninle işim olmaz dediğinde acaba benim dükkânımı bombalar mı, çocuğuma zarar verirler mi diye İnsanlarda bir korku vardı. Bu yüzden kimse konuşamıyordu. Bölgede güçlü olan bir partinin buralardan al-dığı oy yüzdesi onun desteklendiği için aldığı oy oranı değildir. Ama gerçekten baskı ve kor-ku olmadan herkes hür iradesi ile sadece o par-tiyi desteklediği için oy

verdiğinde bu oy oranının çok aşağılara düştüğü görülecektir.” dedi.

Barış süreciyle ilgili oluşturulan akil insan-lar listesinde açıklanan isimler konusun-da görüşlerini de ifade eden Cellek şun-ları söyledi. “Liste ile alakalı bazı isimleri benim aklım almıyor. Neden derseniz? Millet kendi evinde yatmazken, insanlar dağa çıkarılırken, aileler köylerinde kat-ledilirken, bazı isimler kendi işlerine ara vermeden programlarına devam ettiler. Şimdi bu isimlerin bu sürece nasıl bir et-kileri olacak açıkçası bende çok merak ediyorum.” diye konuştu.

14

Page 15: Boğaziçi Gündem Gazetesi

metin külünk; bu milletinhafızasını silmek istediler

İlhan Çabukol/boğaziÇi Gündem

Ak Parti İstanbul Milletvekili Sanayi, Tica-ret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komis-yonu Üyesi Metin Külünk, Beyoğlu İlçe Başkanı Rüstem Dindarol’un da katılımıyla Be-yoğlu Alucra Vakfını ziyaret etti. Çok sayıda Alucralının katı-lımıyla gerçekleşen programda ko-nuşan Metin Külünk, geçmişten günü-müze Türkiye’nin geldiği noktayı anlattı. Türkiye’nin bu günlere öyle kolay gelme-diğini, bunun kıymetini iyi bilinmesi gerek-tiğinin altını önemle çizen Külünk, “Bu mil-letin hafızasını sildiler. Bir zamanlar bu dev-letin içini dolduranlar, bu milletin hafızasını silmek istediler. Anadolu’nun dışında sizin hiç bir bağlantınız yok dediler.” diyerek tari-hin derinliğinden başladığı konuşmasında önemli konulara değindi.

- “milletle kavgalı bir aklın vesayeti altında bu millet yaklaşık 50-60 yıl yaşadı.”

Bu milletin hiçbir şeyi unutmadığını her sandık önüne geldiğinde gerekli mesajı en doğru bir şekilde verdiğini belirten

Külünk, Ne yaptı bu millet? Menderes ve arkadaşlarının önünü açtı. Türkiye’yi on yılda tek partili, şeflik, ceberut yönetim-den kurtardıkları gibi 10 yılda Türkiye’ye çok önemli mesafeler kat ettirdiler diye-rek sözlerine şöyle devam etti. “27 Mayıs, 1 Mart, ve 12 Eylül. O arada Ankara’da öyle bir yapı inşa edildi ki Ankara’da herkesle

kavgalı bir yönetim. Dindar-la kavgalı. Ne üzerin-

den? Laiklik. Ko-münistle Kav-

galı. Alevi ile kavgalı. Ülkücüy-le, Turan d e d i k -leri için, T ü r k dünyası d e d i ğ i için kav-

galı. Kim-di bu akıl?

İşte bu gün T ü r k i y e ’ n i n

terör meselesi-nin çözülmesini iste-

meyen akıl aynı akıl. Yani milletle kavgalı bir aklın vesayeti altında bu millet yaklaşık 50-60 yıl yaşadı. 27 Mayıs’ta öyle bir yasa yaptılar ki, seçilmişleri atan-mışlara kurban ettiler. Ama bu millet bir şey yaptı. Her sandık önüne geldiğinde Ankara’ya doğru mesaj verdiler. Çünkü bu milletin feraseti ve basireti hep yüksektir. Ama milletin iradesinin hakkını veremeyen siyasetçilerle onlarca yılını kaybettik. 6 kere gelip 7 kere gitmekle övünen siyasetçileri de gördü bu millet.” dedi.

Külünk sözlerini şöyle sürdürdü. “Peki AK Parti iktidarının gelmesiyle Türkiye’de ne değişti? “sandıktan aldığı oyun, emanetin

şuurunda bir lider. Liderliğin hakkını veren bir duruş ve onun etrafında olan kadrolar. On yılda onlarca darbe teşebbüsüyle baş başa kalındığını telefon konuşmalarından görüyorsunuz. Peki ne değişti? Duruş de-ğişti. Şapkasını alıp gitmekle övünen bir aklın yerine, milletin iradesini ve milletin parlamentodaki yetkisini hiç bir kurumla paylaşmayan bir liderle, bir siyasi hareket-le bu millet tanıştı ve Türkiye değişti.” diye konuştu.

AK Parti hükümetiyle birlikte, on yıl önce-siyle on yıl sonrasına iyi bakılması gerek-tiğini de belirten Külünk, sözlerini şöyle sürdürdü. “Burada yapılan çalışmaları anlat-maya gerek yok. Hepiniz görüyorsunuz. 10 yıl ‘da 50-60 yılda yapılmayanlar yapıldı. Ama asıl iş bundan sonra. Giresun’da, Bitlis’te Türkiye’nin bir çok yerinde, hastanelerde doktor göremiyordu bu millet. Trafik kaza-larına mahkum edilmiş değil miydi? Ama bu gün o Türkiye’den; kendi savaş tankını yapan, tüfeğini yapan, kendi uçak gemisini yapan, kendi uydusunu gökyüzüne fırlatan bir Türkiye’ye geldik. Bu kimin eseri? Tatbikî sizlerin eseri. Bunlar sizlerin duaları, sizlerin çabaları, sizin ortaya koyduğunuz bu gayre-tin eseri.” dedi.

Anadolu’da devlet olmayı kolay mı sanı-yorsunuz? diyen Külünk, “Bu millet kendi önünü açtı, Türkiye’yi bu günlere getirdi. Şimdide 2023’e götürecek. Ne var şimdi? İn-san hakları var, demokrasi var, refahın yük-selmesi var. Ve bu refahın topluma yansıması var. Bu mücadele bireysel olarak, mutlu in-sanlar var edene kadar devam edecek. Siya-si, iktisadi ve askeri olarak güçlü bir Türkiye. Uçurumun kenarından gelmiş bir Türkiye, bu gün uçak gemisini konuşuyor. Niye bu kadar koşturuyoruz? Niye bu ülkenin başbakanı bir dakika durmuyor? Dert ne? Dert şu. Kapısına bir tane erzak götürecek insan kalmayıncaya kadar bu mücadele devam edecek.” dedi.

AK Parti İstanbul

Milletvekili Metin Kü-lünk; “Bir zamanlar bu

devletin içini dolduranlar, bu milletin hafızasını silmek istediler. Anadolu’nun dışın-

da sizin hiç bir bağlantı-nız yok dediler.”

15

Page 16: Boğaziçi Gündem Gazetesi

Okmeydanı’nda yüz bin kişinin yaşayacaĞı bir Planlama yaPıldı

boğaziÇi Gündem

2012 yılı Faaliyet Raporu görüşmelerin-de konuşan Beyoğlu Belediyesi Başkanı

Ahmet Misbah Demircan, iktidar ve muhalefet gruplarının birbirini hoşgörüyle dinlediği bir mecliste çalışıyor olmaktan dolayı çok mutlu ol-duğunu söyledi.

Beyoğlu Belediyesi’nin kentsel dönüşüm konu-sunda önemli bir ödül aldığını anlatan Demircan, bu ödülün Beyoğlu Belediyesi’nin şehircilik anla-yışına verildiğini söyledi.

Demircan, “50 yıl sonrasını düşünmek zorunda-yız...”

Ecdadımızın şehircilik konusunda çok iyi örnek-ler ortaya koyduğunu ifade eden Demircan, “Bi-zim ecdadımız önce camiyi koyar, yanına tekke, aşevi, hamamdan oluşan bir külliye oluştururdu. Yani sosyal hayatın gerektirdiği bütün birimlerin tesis edildiği bir yer yapardı. Onların etrafında da şehirler şekillenirdi. Bizim şehirlerimizin yaşana-maz duruma gelmesinde asıl etken sanayi dev-riminde gecikmiş olmamızdır. Türkiye 1930’lara kadar tarım toplumuydu. Zenginleşmek için fab-rikaların kurulması gerekiyordu çünkü sanayileş-miş bir şehirde, ulaşım, fabrika ve okul olmalıdır. Bizde karayolları olmadığı için fabrikalar Haliç ve çevresine kurulmuştur. Dolayısıyla sanayileşme-nin bedelini Beyoğlu, Kasımpaşa, Karaköy öde-miştir. Okmeydanı da bu çarpık yapılaşmanın bir sonucudur. Biz şimdi şehirlerimizi dönüştürmeyi,

yaşanabilir mekanlar haline getirmeyi konuşu-yoruz Bu dönüşüm sadece depreme dayanıklı binayla değil, camisi, cemeviyle, doktoruyla, ev-lenme salonuyla, hasta ve özürlü insanların ya-şayacağı mekanıyla planlanması gerekiyor. Biz şu anda tapu meselesini konuşuyoruz, halbuki mesele çok boyutlu. Biz önümüzdeki bir adımı değil, 50 yıl sonrasını düşünmek zorundayız” diye konuştu.

Demircan, “Okmeydanı’ndaki hak sahiplerinin yeri garanti altında...”

Okmeydanı projesinde planların ve tapuların ha-zır olduğunu, en kısa zamanda bir tören düzen-leyerek bütün hak sahiplerine tapularının dağıtı-lacağını anlatan Demircan, şöyle konuştu, “Biz Okmeydanı’nda 100 bin kişinin yaşayacağı bir planlama yaptık. Şimdi ilk günden tapuları ver-miş olsaydık, o günkü şartlarda Okmeydanı’nda yaşayanların yüzde 61 mağdur olacaktı. O gün bunları söyleseydik yanlış anlaşılırdı ama biz ya-pılan tüm eleştirileri göğüsledik ve sorunu çöz-mek için sessiz kaldık, başkan olarak bunun be-delini biz ödedik. O zaman verseydim tapuları Beyoğlu biterdi. Ben bir turizmciyim, otobüste kimseyi geri bırakmam. Okmeydanı otobüsün-de kimseyi geride bırakmadık. Bugün Okmey-danı’ndaki hak sahiplerinin yeri garanti altında. Herkesin yeri belli. Tapu Kadastro şu anda bu bilgileri yüklüyor. Tapuları verdikten sonra ver elini yeni bir dünya. Müsaadenizle bu gururu si-zinle paylaşmak istiyorum” diye konuştu.

Beyoğlu Belediyesi Meclisi, Belediye Meclis Salonu’nda toplandı. 2012 yılı Faaliyet Raporu’nun görüşüldüğü toplantıda konuşan Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet

Misbah Demircan, “Okmeydanı otobüsünde kimseyi dışarıda bırakmadık” dedi.

AKİL BALİĞ OLUNCA!..

Hu hu..komşu komşu!..oğlun geldi mi?

Gelemedi;

ya...askere alındı gelemedi.

ya... gurbete gitti gelemedi.

ya.. hizmet dendi gelemedi.

ya..sürgün dendi gelemedi.

yaaa!.. idam edildi gelemezdi!..

‘Sen ne yaptın?’ diye sorarlar anaya;

‘bekledim oğul!..anayım beklemeyi bilirim’diye yanıtladı kadın .

Dağa çıkan vatandaşın da dağ yollarında şehid olmuş Mehmetçiğinde tek ortak yönü gözü yaşlı anaları!

Bu dert bitmeli elbette..bitmesi için ne mümkünse yapılmalı.

Gururlar törpülenmeli!..siyaset dibe vurmalı!.. medya reklamsız kalmalı!..magazinlerde sanatçı-lar azalmalı!(çünkü onlara daha çok sorumluluk verilmeli)

.. ama çözüm için el birliği ile birşeyler yapılmalı.

Seyirci kalanlar once analarının elini öpmeli sonra oturup bir sandalyeye aynaya bakmalı ve şükret-meli!

Akil adamlar heyetini destekliyorum. Bir kaç aka-demisyen ve sanatçı haricinde çok memnun ola-masamda listeden oluşumun güzel sonuçlar elde edeceğine inanıyorum. En önemli yanı ise bu lis-tenin sabit olmayacak olması. Kaldı ki bizim akil vatandaşımız oldukça fazla!

Bu akil adamlar ve akil kadınlar(!) sorumlulukla-rını dikkate alarak onlar da bu sureçte aynalarını yanlarından eksik etmesinler.

Sosyal medya dindarlığı!..

Sosyal medya düşmanlığı!..

sosyal medya siyaseti!... ortalıkta bir sürü ahkam kesen vatandaş var.

Farkındalığı yüksek ve bilincinde olan bir çok in-san ise bu sayfaları kullanmaktan dahi aciz!

Ya çok tecrübeliler ancak yaş itibariyle bilgisayar ile barışık değiller.

Ya emektarlar vakitleri yok!

Herkes dindar,herkes entellektüel din düşma-nı(!), herkes siyaset bilimci ve herkes Mevlana’yı hazmedecek kadar insansa bu memlekette ya da dünyada o halde gezegenimiz üzerinde neden bu denli acı ve gözyaşı var?!

Şu bir gerçek ki teknoloji ilerledikçe insanların beyin algıları küçülüyor. Kalemle daha barışma-mış insanlar klavye ile sevgili olmuş durumda! ‘İllallah!...’edecek olsanız ‘sanane’ diyen ve seni yaşamından ve hatta inancından dahi afaroz edecek insanlar ağlayan kelimeler arasında cirit atıyor.

Gel de bu durumda ‘akil’ insan arama!..mum ya-kıp arayası geliyor insanın...

Şeyda Koç

www.seydakoc.com

Şeyda KOÇ

www.seydakoc.com

16

Page 17: Boğaziçi Gündem Gazetesi

demircan; her ay 4500aileye yardım ediyOruzBeyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan’ın başkanlığını yaptığı Sosyal Market Vakfı, burs verdiği 25 öğrenci ve ailesini Ay-nalıkavak Semt Konağı’nda ağırla-dı. Demircan yaptığı konuşmada” 10 yıl sonra yardım edecek insan

bulamayacağız” dedi.

BOĞAZIÇI GÜHDEM

Sosyal Market Vakfı, bursiyerleri ve aileleri ile bir araya gelmek için bir kaynaşma yemeği organize etti. Ay-nalıkavak Semt Konağı’nda organize edilen yemek progra-mına 25 bursiyer ve ailesi katıldı.

Yemekten önce Miniatürk ve Panorama 1453 Müzesi’ni gezen misafirler yemek prog-ramında Sosyal Market Vakfı Yönetim Kurulu ve Mütevelli heyeti ile buluştu. Bursiyer öğrencilere verilen yemeğe Be-yoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, Vakıf Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Hilmi Öksüz, Mütevelli heyeti üye-si ve Beyoğlu eski Kaymakamı Hasan Şen-ses, Yönetim Kurulu üyesi Nizam Hışım ve Denetim Kurulu üyesi Büyük Camii İmam Hatibi Kasım Yayla katıldı.

10 YIL SONRA YARDIM EDECEK İNSAN BULAMAYACAĞIZ

Programda konuşan Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Mis-bah Demircan, belediye ve devletin mağdurlar için var olduğunu belirterek, “Bir yerde zenginler zenginleşiyor,

mağdurlar mağdur olarak kalmaya devam ediyorsa, orada adalet yoktur. Birbirimizle yardımlaştığımız zaman varız. Cenabı Allah bizlere yardım etme fırsatı veriyor. Biz de be-lediye olarak her ay 4500 aileye yardım ediyoruz. Biz yar-

dım ettikçe Allah da bizlere daha çok veriyor. Ülkemiz ve Beyoğlu son dönemde çok büyüdü. İlçemizde

istihdam oranları arttı. İnşallah belki de 10 yıl sonra yardım edecek insan bulamayacağız. Herkesin iş, aş sahibi olduğu bir dünya oluşturmak için gayret ediyoruz” diye konuştu.

Sosyal Market Vakfının çok genç olma-sına rağmen hızlı bir şekilde büyüdüğü,

büyüdükçe bağışların artacağını, vakfın daha çok ihtiyaç sahibine ulaşmayı hedef-

lediğini belirten Demircan, Sosyal Market Vakfı’nın en büyük destekçilerinden Tema Mağa-

zacılık adına programa katılan Halil İbrahim Ayaşlı’ya da katkılarından dolayı Galata Maketi takdim etti. Programda bursiyer öğrencilerle de yakından ilgilenen Demircan, öğ-rencilere oyuncak, kitap ve saatten oluşan hediye paket-lerini dağıttı.

Hepimizin kırmızı çizgileri vardır şu hayatta. Çocukluğu-muzdan beliren, bizi görünmez sınırlar içine hapseden, kalıplara sıkıştıran, zamanla değişen, belirginleşen, sertle-şen, yumuşayan, zayıflayan, bel ki yok olan çizgiler.Benim kırmızı çizgilerimi belirleyen dış faktörleri hatırla-maya çalıştım. Kendimi bildiğimden beri büyük mücade-leler içerisinde olduğumu, varoluşsal sorunlarım, rakiple-rim, kaygılarım, korkularım olduğunu hatırladım.Misal ilk resmi düşmanım(!) iki yaş büyük ağabeyimdi. Kesinlikle etkisizleştirilmeli, bertaraf edilmeliydi. Evdeki egemenlik ve hegemonyamın en büyük tehdidiydi. Bir kere, sahip olduğum her şeyin doğal ortağı gibi davranı-yordu. Bu hakkı nereden alıyor, bir türlü anlayamıyordum. Derhal kırmızı çizgilerimi belirledim, milli güvenlik siyaset belgemi hazırladım ve uygulamaya koydum. Didişme, çekişme, dövüşme, egemen büyüklere şikayet, gözden düşürme (psikolojik harekat) her şeyi denedim. O da boş durmuyordu hani, düşman bu boş durur mu! Sıklıkla an-gajman kurallarını değiştiriyor, misliyle misilleme, şiddetle mukabele ediyordu. Zorlu bir rakipti vesselam. Bu ilk düş-manımla mücadelem uzun ve zorlu yıllarca sürdü.İlkokula başladığımda, düşmanlarımın sayısının arttığını fark ettim, aslında dört tarafı düşmanla çevrili bir ada idim sanki. Savunmamı güçlendirdim, okul çantama silah stoku, okulun bahçesinin muhtelif yerlerine gizli cep-hanelikler yaptım. Kısa süreli soğuk savaştan sonra ilk sıcak temas üst sınıflardan bir düşmanla sağlandı. Önce it dalaşı, horoz dövüşü derken; kendimi yerde, düşmanımın yumruğunu burnumun dibinde buldum. Her şey bitti diye düşünürken, birden çeneme inmesini beklediğim yumru-ğun gevşediğini gördüm. Düşmanım apar topar kaçarken “Sen temiz bir sopayı hak ettin ama ağabeyine dua et” diye bağırıyordu. Kafamda şimşekler çaktı, kalkan yum-ruk bir balyoz gibi beynime inse herhalde beni bu kadar sarsamazdı. Yılların Düşmanı(!), egemenliğimin, varlığımın, birliğimin, bütünlüğümün bir numaralı tehdidi(!). Nasıl yani? Aslında hiçbir şey bildiğim gibi değil miydi? Hazırladığım kırmızı kitap, çizdiğimi çizgiler? Bebekliğimin bir numaralı düş-manı nasıl olmuştu da ilkokulda müttefike dönüşmüştü?Neyse hemen kendimi toparladım. Elbette bu tehdidin bitmesi düşmanlarımın bittiği, tehlikenin geçtiği anlamına gelmezdi. Güvenliğimden taviz veremez, iç ve dış tehdit-ler yokmuş gibi davranamazdım. Zaman geçiyor, kırmızı kitabım ve çizgilerim sürekli değişiyordu. Düşmanlarımın sayıları değişiyor, yenileri ekleniyor, bazen en büyük düş-manlarım en iyi müttefiklerime dönüşüyordu. Ben boyuna yazıyor, çiziyor, kasıyor, geriyordum. Öyle bir zaman oldu ki, kırmızı çizgilerimle mücadele etmek, siyaset belgemde ki düşmanlardan daha çok yorar oldu. Ve büyüdükçe anladım ki; kerameti kendinden menkul bencilliğimle temellerini attığım bu çizgiler aslında en büyük kişisel düşmanım. Beni güvenli(!) sınırlar arkasına hapseden, görünmez kalıplara sıkıştıran.Şimdilerde öncelikli mücadelem, bu kırmızı çizgileri çıkar-mak hayatımdan. Onun yerine mavi çizgiler yerleştirmek, sonsuz, mavi ufuk çizgileri. Düşmanlık yerine dostluğun tanımını yazmak, düşman listeleri yerine dostların listesini tutmak, sayılarını her geçen gün artırmak. Kamburumun azaldığını, omuzlarımın dikleştiğini, bakışlarımın yerden yükselip daha ileri hedeflere kilitlendiğini, geliştiğimi, hiç olmadığı kadar güvende olduğumu, büyüdüğümü hisse-debilmek.***Açık olan televizyondan yükselen sesler bölüyor düşünce-lerimi, belli ki tartışma hararetlenmiş. “Türkiye’ nin kırmızı çizgilerinden, değişen düşman algısından, ulusal bütün-lük, güvenlik, birlik/beraberlik, barış ve kardeşlikten” söz ediyor tartışmacılar. Her biri diğerinden cevval, hepsi ayrı fikirlerde..Galiba benimle birlikte Ülkem de büyüyor.

KIRMIZI ÇİZGİLERİM

Av. Harun MUŞ[email protected]

boğaziÇi Gündem

Dünyayı tehdit eden obeziteye karşı Beyoğ-lu Belediyesi ve Universal İtalyan Hastanesi “Sağlıklı Yaşam Seminerleri” başlattı. Uzman doktor ve diyetis-yenler, ilçede bulunan okullarda sağlıklı yaşam konu-sunda bilgilendirme yapıyor.

Şimdiye kadar 15 okulda “Sağlıklı Ya-şam Semineri” düzenlediklerini söyle-yen Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, ilçedeki tüm okullar ve semt konaklarında bu çalışmanın sü-receğini ifade etti. Modern çağın bes-lenme alışkanlığını değiştirdiğini dile getiren Demircan, “Biz anne babaların gönlü, yavrularımızın bu dehşetli hasta-lığa maruz kalmasına asla razı olamaz. Bu amaçla bu hareketi başlattık. Böylece obeziteye karşı küçük yaşlardan itibaren farkındalık oluşturmayı amaçlıyoruz. Çünkü çocuklarımızın beden ve ruh sağ-lığının yerinde olması, geleceğimizin de sağlıklı olma-sı demek” diye konuştu.

PEK ÇOK HASTALIĞA NEDEN OLUYOR

Vücutta aşırı yağ artımıyla ortaya çıkan hastalıkların fi-ziksel ve psikolojik pek çok rahatsızlığa yol açtığını be-lirten Beslenme ve Diyet Uzmanı Meltem Şeniz Toksoy, “Modern aileler sağlıklı yemekleri hazırlamak için yeterli zaman bulamıyor. Yeni yaşam tarzı, teknolojik aletlerin

çokluğu, az hareket, çok abur cubur üzeri-ne kurulmuş. Sonunda obez bir nesil ortaya çıkıyor. Bu proje ile çocuklarımızı korumayı hedefliyoruz” diye konuştu.

Günümüzde gelişmekte olan ülkelerin en önemli sorunu olan obezitenin, özellik-le sosyal yaşamı bozmanın yanında kalp, sindirim, solunum ve bağışıklık sistemini etkilediğini anlatan Toksoy şöyle konuştu, “Karın doyurmak, açlığı bastırmak, canının

çektiği şeyleri yemek veya içmek değildir. Günlük ya-şamda bireylerin değişen günlük enerjiye ihtiyacları vardır. İhtiyaçtan fazla enerji alındığında bu yağa dö-nüşmekte ve obezite olmaktadır. Bu yüzden sağlıklı bir beslenmenin yanı sıra hareket ve spor çok önem-lidir”

Değişen hayat tarzı ile bir ciddi bir soruna dönüşen obeziteye

karşı Beyoğlu Belediyesi tüm okul ve semt konaklarında bilinçlen-

dirme seminerleri başlattı.

beyOĞlu’nda Obeziteye beyOĞlu’nda Obeziteye savaş aÇıldısavaş aÇıldı

17

Page 18: Boğaziçi Gündem Gazetesi

İlhan Çabukol/boğaziÇi Gündem

AK Parti Beyoğlu İlçe Başkanı Rüstem Dindarol, yeni göreve gelen Şebinkarahisarlılar Yardım-laşma Derneği Başkanı Av. Hakan Özbay ve Yönetim Kurulu Üyelerine hayırlı olsun ziya-retinde bulundu. Okmeydanı’nda yeni dernek merkezinde gerçekleştirilen ziyarete, AK Parti İstanbul İl Yönetim Kurulu Üyesi Şeref Sezgin, Beyoğlu AK Parti İlçe Yönetim Kurulu Üyeleri Köksal Ceylan, Mehmet Yavuz, Orhan Özen ve Nazım Kuloğlu katıldı.

Şebinkarahisalılar Yardımlaşma Derneği 50. yılını dolduruyor…

Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Şebinkarahisarlılar Yardımlaşma Derneği Baş-kanı Av. Hakan Özbay, kuruluş amacının sa-dece Şebinkarahisarlı öğrencilerin eğitimine katkı sağlamak olan ve önümüzdeki sene 50. faaliyet yılını dolduracak olan böyle köklü bir derneğin temsilcileri olmaktan gurur duyduk-larını belirterek şunları söyledi. “ Bu derneğin

geçmişte eğitim ve burs hizmetinden yararlanan bir bursiyeri olarak, 12 yıldır dört değişik başkanla yönetim kurullarında hizmet ettim. En son bu gö-rev kongremizde bize tevdi edildi. Bundan sonra-ki dönemde yönetim kurulu arkadaşlarımla birlik-te görev yapacağız. Derneğimize bir vefa borcuyla hizmet ediyoruz” dedi.

Hakan Özbay, “amacımız arı gibi çalışmak…”

Yücel Kısa’nın başkanlığı döneminde, büyük bir özveri ve gayret ile Şebinkarahisarlı hayırse-ver iş adamlarının desteğini de alarak bu güzel mekanı derneğe kazandırdıklarını belirten Öz-bay, konuşmasını şöyle sürdürdü “Burayı küçük çaplı bir kültür merkezi olacak şekilde dizayn et-tik. Herkesin gelip kullanacağı konferans ve semi-ner solonu yaptık. Amacımız burayı bir eğitim yu-vası haline getirerek arı gibi çalıştırmak. Herkese kapımız açık. Herkesin kolayca ulaşabileceği bir yer almayı tercih ettik. Danışma kurulu üyesi olan büyüklerimizin gayreti ve Başkanımız Yücel Be-yin özverisiyle bu eser derneğimize kazandırıldı. Bundan sonraki süreçte hizmetlerimizi buradan devam ettireceğiz. Bu ziyaretiniz bizi onurlandırdı. Size ve değerli AK Parti İlçe Teşkilatı’ndaki arka-daşlara teşekkür ediyorum ” dedi.

Dindarol, “Hakan Özbay ahde vefa örneği sergi-liyor…”

Beyoğlu AK Parti İlçe Başkanı Rüstem Dindarol,

Hakan Özbay başkanlığındaki Şebinkarahisarlı-lar Yardımlaşma Derneği yeni Yönetim Kurulu Üyelerini tebrik ederek, Şebinkarahisarlıların hizmetine sunulan yeni dernek merkezinin alınmasına katkıda bulunan hayırseverlere te-şekkür etti. Ziyaretlerinin amacıyla ilgili bilgi-ler veren Dindarol, şunları söyledi. “Beyoğlu AK Parti İlçe Teşkilatı olarak sizlerle yakından tanı-şarak hem hayırlı olsun, hem de iktidar partisinin temsilcisi olarak bizlerden bir talebiniz var mı diye sormak düşüncesiyle ziyarete geldik” dedi. Ta-mamen gönüllülük esasına göre elini taşın al-tına koyan başta dernek başkanı Hakan Özbay ve yönetim kurulu üyelerini tebrik eden Başkan Dindarol, sözlerini şöyle sürdürdü. “ Parti ola-rak Sivil Toplum Kuruluşlarını çok önemsiyor ve her zaman faaliyetlerine destek oluyoruz. Bundan sonraki süreçte sizlerle daha sık bir araya gelip Şebinkarahisarlı hemşerilerim ile birlikte olmak is-tiyoruz. Zaten sizi Beyoğlu’nda, partimizde temsil eden Teşkilat Başkan Yardımcımız Mehmet Ya-vuz Bey var. Her zaman bizleri arayabilirsiniz. Ben-de bir dönem Alucra Vakfı’nda görev yaptım. Bu işlerin ne kadar zor olduğunu çok iyi bilen bir ki-şiyim. Tabi burada burs aldığı derneğe başkanlık yaparak hizmet eden yeni dernek başkanı Hakan Özbay kardeşimiz gerçekten ahde vefa örneği sergilemektedir. Kendisini bu hizmetinden dolayı ayrıca tebrik ediyorum” dedi.

AK Parti İl Yönetim Kurulu Üyesi Şeref Sezgin’in de hayırlı olsun konuşmasının ardından toplan-tıya katılanlar kendilerini tanıttı. Başkan Din-darol ve Yönetim Kurulu Üyeleri dernek mer-kezini gezerek, konferans salonunda toplantı yapan gençlerle bir süre sohbet ettiler.

AK Parti Beyoğlu İlçe Başkanı Rüstem Dindarol, Şebinkarahisarlılar Yar-

dımlaşma Derneği’ni ziyaret ederek, yeni göreve başlayan Avukat Hakan

Özbay’ı tebrik etti.

dindarol’dan ŞeBinkaraHisarlılar

yardıMlaŞMa derneĞi’ne ziyareT

18

Page 19: Boğaziçi Gündem Gazetesi

İlhan Çabukol/boğaziÇi Gündem

Boğaziçi Gündem’in bu ay ki konuğu, genç ve idealist bir

avukat olan Esra Göncü. 1982 yılın-da İstanbul’da doğan, aslen Giresun, Alucra’lı olan Göncü, ilk ve orta öğ-renimi İstanbul’da tamamladı. 2000 yılında Asfa Koleji’nden mezun ol-duktan sonra, 2005 yılında, Maltepe Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdi. İş hayatına serbest Avukat olarak 23 yaşında başlayan Esra Göncü, ha-len Kadıköy’de kardeşi Arzu Göncü Candan ile birlikte serbest avukat olarak çalışıyor. Hukukun Üstünlüğü Platformu Üyesi olarak özellikle son dönemlerde önemli çalışmalara imza atan Esra Göncü, birçok sivil toplum örgütünde görev alıyor. İyi derecede İngilizce bilen Göncü, kadın hakları konusunda yaptığı önemli çalışmalar ile de dikkatleri üzerine çekiyor.

Olayların ve davaların üzerine gözünü kırpmadan büyük bir cesaretle giden Avukat Esra Göncü ile gerçekleştirdiği-miz bu keyifli sohbeti siz değerli okurla-rımıza sunuyoruz.

Boğaziçi Gündem: Sayın Göncü benim için ayrıcalıktır dediğiniz Asfa Koleji’ni başarıyla tamamladıktan sonra aile-nizin istememesine rağmen Hukuk Fakültesi’ni tercih ettiniz. Sizi etkileyen sebep neydi? Neden avukatlık?

Esra Göncü: Hukukun beni cezp et-mesi, adaletin savunma kısmında olmak isteyişimdir. Hukukta savcılığı ve hâkimliği ailem çok istedi ama be-nim savunma kısmında olma isteğim daha ağır bastı. Asla pişman değilim ve mesleğimi severek yapıyorum. Ailemin, kardeşimin tıp okumasını ısrarla istemelerine rağmen, benim mesleğime olan sevgim ve isteğim kız kardeşime de yansımış olmalı ki oda hukuk fakültesini okuyarak avu-kat oldu. Şimdi birlikte aynı mesleği ifa ediyoruz.

Boğaziçi Gündem: Bayan avukat olma-nın avantajları ve dezavantajları var mı sizce?

Esra Göncü: Mesleğim toplum naza-rında değer gören, saygın bir mes-lek. Bunun yanı sıra bayan olarak herhangi bir avantajı olduğunu dü-şünmüyorum. Her avukat arkadaşı-mız için neyse o kadardır. Mesleğimi-zin bayanlar üzerinde dezavantajları var mı? Var. Gerek icralarda gerek

ceza davalarında sıkıntılar yaşanabi-liyor. Bunun çözümünü emniyetten koruma talep ederek giderebiliyoruz. Tabi bayan avukatlar olarak düne kadar en önemli dezavantajımız; sadece inançları gereği başörtüsü kullanan meslektaşlarımızın mağdu-riyetidir. Hiçbir yasal dayanağı olma-yan, insan hakları ile örtüşmeyen bu hak ihlalinin ortadan kaldırılması son derece önemlidir. Bu sorun şu anda çözülmüş durumda. Daha yeni yeni meslektaşlarımız başörtülü olarak duruşmalara girebiliyorlar. Bu mem-nuniyetimi ve mutluluğumu aracılığı-nız ile belirtmek isterim.

Boğaziçi Gündem: Genç bir avukat ola-rak başınızdan geçen, sizi etkileyen bir olay var mı?

Esra Göncü: Benim için en önemlisi genç yaşta, 23 yaşımda avukat ol-mamdı. Bu yaşlarda çoğu insan dün-yayı tozpembe görüyor ve ilk başta herkese inanıyorsunuz. Meslek icabı borçlulara gittiğinizde “ödeyeceğim” dediğinde onun sözüne inanıyorsu-nuz. Özellikle boşanma davalarından etkileniyorsunuz. Aldığınız maddi, manevi tazminat davalarından ne kadar etkilenmeyeceğim deseniz de mutlaka etkileniyorsunuz. Bayan ol-mamızın verdiği hassasiyetle iç dün-yamızda, medeni hukukla ilgili, aile hukuku ile ilgili davaların üzüntüsünü yinede içimde yaşıyorum.

Boğaziçi Gündem: Size daha çok hangi davalar geliyor? Dava tercihiniz var mı?

Esra Göncü: Gayrimenkule dayalı da-valar ve ticari davalar ile işimize baş-ladık. Sonraki yıllarda iki özel banka ile kurumsal avukatlık alanında söz-leşmelerimiz oldu ve halen devam etmektedir. Fakat nedense aile huku-ku, (boşanma, velayet, nafaka, tazmi-nat) alanında son iki yılda ofisimize çok fazla dosya dahil oldu. Her dosya bizim için ayrı bir tecrübedir. Dolayısı ile gayrimenkule dayalı davalar da ve aile hukuku davalarımızda mütevazı olamayarak uzmanlaştık diyebilirim.

Boğaziçi Gündem: Yeni anayasa çalış-maları ile ilgili düşünceleriniz nedir?

Esra Göncü: Yürürlükte olan anaya-sanın geliş şekli, amaçları ve içeriği belli. Dolayısı ile aradan geçen süreyi de göze aldığımızda, Türkiye’nin ve insanların bu zaman içerisinde ne kadar değiştiğini ve ilerlediğini de göz önüne aldığımızda, Anayasa’nın mutlaka değiştirilerek günümüz ko-şullarına göre yeniden hazırlanması gerektiğine inanıyorum.

Boğaziçi Gündem: Özel hayatında Esra Göncü neler yapar?

Esra Göncü: Özel hayatım da mesleğim gibi yoğun geçi-yor. Hukukun Üstünlüğü Platformu’nun Disiplin Kuru-lu Üyesi olarak baro seçim-lerine katıldım. Başkanımız eskiden Avukat Rıza Saka’ydı.

Şimdi Avukat Cahit Özkan’la devam ediyoruz. Avukat Cahit Özkan’ın başkan yardımcısıyım. Bu benim için önemli bir gelişme oldu. Toplantı-lar ve çalışmalarımız yoğun olarak devam ediyor. Hukukun Üstünlüğü Platformu adı altında 15 Hukuk Der-neği var. Onların çalışmaları devam ediyor. Alucra Vakfı’nda Hukuk Ko-misyonu’ndayım. TURİNG’de asli üyeyim, onların toplantılarına katılı-yorum. Siyasetle iç içeyim. Yoğun bir tempoyla devam ediyoruz.

Boğaziçi Gündem: Bu kadar yoğun bir tempo içerisinde, avukatlık ile siyaseti birlikte nasıl götürüyorsunuz? Neden siyaset?

Esra Göncü: Zamanımızı kendi sosyal koşullarımıza göre planladığımızda her alanda başarılı olabileceğimiz ka-nısındayım. Tabi ki; kişinin kendi mi-zacı da en önemli etkenlerden biridir. Mizaç olarak; çalışmayı ve program-lı olmayı seven bir yapıya sahibim. İnanıyorum ki daha çok emek verip, daha çok verim sağlayabiliriz.

Ülkesine emek veren gelişimi için yo-rulmadan çalışan güçlü bir partinin mensubuyum. Bütün bu emeğin içerisinde hizmet anlayışı ile gö-rev aldığım için onur ve mutluluk duyuyorum. Kişinin ülkesi ve ül-kesinin geleceği için bulunulan çalışmalarda yer alması gurur verici. Bu anlamda Beyoğlu İlçe Yönetimi’nde bulunmama vesi-le olan başkanımız Sayın Rüstem Dindarol Beye a rac ı l ı ğ ın ı z ile teşekkür etmek is-terim.

avukat esra Göncü: yeni anayasa günümüz koşullarına uygun olmalı

Boğaziçi Gündem Gazetesi Hukukun Üstünlüğü Platformu Başkan Yardımcısı, genç, idealist ve ba-şarılı bir avukat olan Esra Göncü ile Ka-dıköy’deki ofisinde, hem kardeşi hem de ortağı Arzu Göncü Candan ile birlikte çalıştıkları İstanbul Hukuk Bürosu’nda görüştü.

davalar geliyor? Dava tercihiniz var mı?

Gayrimenkule dayalı da-valar ve ticari davalar ile işimize baş-ladık. Sonraki yıllarda iki özel banka ile kurumsal avukatlık alanında söz-leşmelerimiz oldu ve halen devam etmektedir. Fakat nedense aile huku-ku, (boşanma, velayet, nafaka, tazmi-nat) alanında son iki yılda ofisimize çok fazla dosya dahil oldu. Her dosya bizim için ayrı bir tecrübedir. Dolayısı ile gayrimenkule dayalı davalar da ve aile hukuku davalarımızda mütevazı olamayarak uzmanlaştık diyebilirim.

Boğaziçi Gündem: Yeni anayasa çalış-maları ile ilgili düşünceleriniz nedir?

Yürürlükte olan anaya-sanın geliş şekli, amaçları ve içeriği belli. Dolayısı ile aradan geçen süreyi de göze aldığımızda, Türkiye’nin ve insanların bu zaman içerisinde ne kadar değiştiğini ve ilerlediğini de göz önüne aldığımızda, Anayasa’nın mutlaka değiştirilerek günümüz ko-şullarına göre yeniden hazırlanması

Boğaziçi Gündem: Özel hayatında

: Özel hayatım da mesleğim gibi yoğun geçi-yor. Hukukun Üstünlüğü Platformu’nun Disiplin Kuru-lu Üyesi olarak baro seçim-lerine katıldım. Başkanımız eskiden Avukat Rıza Saka’ydı.

le olan başkanımız Sayın Rüstem Dindarol Beye a rac ı l ı ğ ın ı z ile teşekkür etmek is-terim.

19

Page 20: Boğaziçi Gündem Gazetesi

boğaziÇi Gündem

Kıyasıya rekabetin ve her geçen gün yeni gelişmelerin yaşandığı ticari hayatta, ör-gütsel öğrenme yetersizliklerinin panzehi-

ri SYK Danışmanlık, sadece ulusal değil uluslara-rası alanda da zirveye yürüyor.

Üretim ve hizmet sektörlerindeki insan kaynakla-rını geliştirme, kalite yönetim sistemlerini kurma ve sürekli iyileştirme ihtiyaçlarını karşılamak üzere 2003 Yılı’nda İstanbul’da kurulan SYK, esas olarak Yönetim Sistemleri Eğitimi ve Danışmanlığı, CE, TSE, HYB, Sanayi Bakanlığı Garanti Belgesi, Mar-ka & Patent Tescili, Gost-R, UkrSepro belgeleri ve Dış Ticaret Kurumsal Hizmetler gibi benzeri konularda hizmet veriyor.

“SYK Danışmanlık” Kurumsal Danış-manı Erhan Temür, ticari hayatın bi-linmeyenlerini ve zirveye giden yolun ayrıntılarını Boğaziçi Gündem Kurucu-su ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü İlhan Çabukol’a anlattı. Özellikle ticaretle uğraşan okuyucularımızın mutlaka okuması gerektiğini düşündüğümüz Erhan Temür söyleşisini siz değerli okurlarımıza aşağıda sunuyoruz.

Boğaziçi Gündem: Erhan Bey. Sizi kı-saca tanıyabilir miyiz?

Erhan Temür: 1969 Giresun, Şebin-karahisar doğumluyum. Babamız 1964 yılında Şebinkarahisar’ın en az gelişmiş bir köyü, Ozanlı’ya devlet gelmeyince, Devleti bulmak adı-na yola düşmüş ve o dönemlere “Taşı Toprağı Altın “ olarak nitelendirilen İstanbul’a gurbete gelmiş. Burada hayat mücadelesinde 6 evlat ye-tiştirmiş. Bunların ikincisiyim.

Boğaziçi Gündem: İş hayatınız nasıl başladı?

Erhan Temür: 1989 yılında dış ticaret sektöründe gümrükleme işiyle başladım. 1993 yılında Gümrük Bakanlığı imtihanlarına girerek Gümrük müşavir-liği karnesini aldım. Bu sektörde hizmet verirken firmaların talepleri doğrultusunda yeni iş kolları açıldı bunları göz ardı etmedik. Bunun üzerine firmalarımızdan gelen talepler ile yaptığımız araş-tırmalarda uluslararası kalite yönetim sistemleri

konusunda eğitim almak ve bu sektörde hizmet verme gereği duyduk. Karşımıza yeni bir açılım olarak marka tescili çıktı. Kalıcı olmak istiyorsa-nız öncelikle isminize, markanıza sahip çıkmanız gerekiyor. Marka tescili bu gün vergi dairesinden vergi levhanızı aldıktan sonraki ilk işiniz olmalı. Şirket kurduğunuzda ben kurdum de-mekle olmuyor. Nasıl ki çocuğunuz doğduğunda hüviyet alıyorsanız firmanız adına da markanızı tes-cil ettirmeniz gerekiyor. Çocu-ğunuz on sekiz yaşına geldi-ğinde hukuki olarak bir şey iddia edemediğiniz gibi, şir-ketlerinizin isimleri başkaları tarafından tescil edildiğinde bu isimleri kullanamazsınız. Yaptırımları çok ağır olan bir durumla karşılaşıyorsunuz.

Boğaziçi Gündem: Hangi yılda faaliyete başladınız? Tam olarak hiz-metlerinizden bahseder misiniz?

Erhan Temür: 2003 Yılında İstanbul merkezli ola-rak kurulmuş olan SYK, taşımış bulunduğu mis-yon ve vizyon doğrultusunda, Devletin ve Şirket-lerin yeniden yapılanması kapsamında, resmi ve yarı resmi kuruluşlarda da çalışmalarını sürdür-meyi hedeflemektedir. Tüm resmi ve yarı resmi kuruluşlar ile özel sektör işletmelerimizin içinde bulunduğu yoğun değişim ve gelişim içerisinde karşılaşabilecekleri her türlü problem için zama-nında, uygulanabilir, etkin, kalıcı ve ekonomik çözümler üretmeyi temel politikası olarak benim-sedik. Deneyimli kadromuzla ve iş ortaklarımızla kalite bilincinin oluşmasına ve kalitenin tüm soyut ve somut koşullara yansımasına katkı sağlamaya çalışıyor ve bunda da başarılı olduğumuza inanı-yoruz. Birikimler paylaşıldıkça değerlidir.

Boğaziçi Gündem: Sizce Türkiye’de şirketlerin ya-pısı nasıl?

Erhan Temür: Türkiye’de şirketler genelde aile şirketi. En büyük eksiklik yetkiyi paylaşamamak. Yetki paylaşılmadığında, şirket sahibi işinin ba-şında değilse işine hâkim değilse o şirketin yü-rütülmesinde sıkıntılar yaşanıyor. Diğer rakipleri bu arada kurumsallaşarak onların önüne geçiyor. Bizim amacımız tüm firmaların, tüm şirketlerin ka-lıcı hale gelmesi. Bakın şöyle bir örnek vereyim. Ülkemizde 100 yıllık firma sayısı kaçtır sizce? Bir elin parmaklarından daha az. Neden? Çünkü işlet-meleri babalar kurar, oğullar yer, torunlar bitirir. Eğer şirketiniz kurumsal hale gelmemişse belli bir

süre sonra batma aşamasına geliyor. Bizim bu-rada asıl hedefimiz kalıcı kurumlar, şirketler ya-ratmak. Şirket yapısında görev ve sorumluluklar belirlenmemişse, belli bir süre sonra herkes her işi yapmaya başlıyor ve aslında hiç kimse hiçbir iş yapamamış oluyor. Dolayısı ile o şirket veya işlet-

me kalıcı olamıyor.

Boğaziçi Gündem: İSO 9001 Belgesi gerçekten şirketler için gerekli mi?

Erhan Temür: Günümüz koşul-larında bilgi, teknoloji ve ileti-şim alanında yaşanan büyük gelişmeler toplumları kıyası-ya bir rekabete ve her geçen gün yeni gelişmelerin yaşan-dığı ekonomik bir yarış içeri-

sine sürüklemektedir. Dünya ticaretinin küreselleşmesi, reka-

betin kapsam ve sınırlarını geniş-letmiş, yarışa katılanların sayısı gide-

rek artmıştır. Üstelik bu yarışa katılanlar her geçen gün daha üstün nitelikli olmaktadır. Müşteriler artık daha bilinçli, daha bilgili hale gel-miş ve müşteri beklentileri en üst seviyeye ulaş-mıştır. Artık müşteri beklentilerini karşılamak ye-terli olmamakta müşteri beklentilerinin de ötesine geçmek gerekmektedir. Değişim hızı artmış, özel-likle teknoloji alanında yaşanan gelişmeler önce-den hayal bile edilemeyen uygulamaları mümkün kılmıştır. Artık değişime ve değişim hızına ayak uyduramayan kuruluşların ayakta kalabilmesi çok zordur. İşletmelerin ayakta kalabilmeleri ancak tüm sektörlerde müşteri ihtiyaç ve beklentilerine uygun mal üretiminin veya hizmetin sağlanmasıy-la gerçekleşebilecektir. Bu sebeple, kuruluşlarda, tasarım aşamasından başlayarak üretim, pazar-lama ve satış sonrası hizmetlere kadar tüm aşa-maları kapsayan ve sürekli iyileşmeyi hedefleyen Kalite Yönetim Sistemi’nin uygulanması olmazsa

olmaz bir şart olmuştur

Boğaziçi Gündem: Dış Ticaret hiz-metlerinizden bahseder misiniz?

Erhan Temür: Dış ticaret genelde bizim insanımızın korktuğu ve çekindiği bir okyanus. Bizler bu okyanusa açılmak isteyen müteşebbislerimize, dış pazar araştırması, lojistik, kambiyo, gümrükle-me noktasında hizmet veriyoruz. Örnek-lemek gerekirse, siz Şebinkarahisar’da bir ürün ürettiniz ve Alaska’da bir alıcınız var. Bu ürün oraya varıncaya kadar arada-ki tüm hizmetleri sağlıyor ve fırtınalı de-nizde müteşebbislerimize mihmandarlık, kılavuzluk yapıyoruz. Aynı hizmetlerimiz

i t - halat işlemleri içinde geçerli. Unutulmamalı ki kimse sizin yolda karşılaştığınız fırtınalara bakmaz, onları ilgilendiren gemiyi sağ salim limana ulaştırıp ulaştıramadığınızdır.

syk danıŞMalık, zirveye giden yolda en ÖneMli dosTunuz

SYK Danışmalık ku-

rucusu Erhan Temur, ticari hayatta başarıya giden yolun sırlarını Boğaziçi Gündem’e

anlattı

20

Page 21: Boğaziçi Gündem Gazetesi

Ressam Burhan Yıldırım’ın atölyesinde çalışan 15 bayan sanatçıdan oluşan Leke Grubu “Yorumlar” konulu resim sergisi Doruk Sanat Galerisi’nde sergileniyor.

leke GruP “yoruMlar”resİM serGİsİ doruk sanaT Galerİsİ’nde

İlhan Çabukol /boğaziÇi Gündem

Burhan Yıldırım’ın atölyesinde tesadüfen bir araya gelen ve farklı meslek dallarında faaliyet gösteren 15 bayan sanatçının yüze ya-kın eseri, Beyoğlu-Doruk Sanat Galerisi’nde ziyaretçilerin beğeni-sine sunuluyor.

Kendilerini, “Tuvale dökülecek sözleri olan bir grup” olarak nite-lendiren Leke Grubu, çalışmalarını Selanik ve Roma’da sergileye-rek uluslararası alanda da adından sıkça söz ettirmeyi başardı. 14 gün açık kalacak resim sergisi daha çok figüratif ve soyut düşün-cenin yansıması olarak ziyaretçilerin beğenisine sunuluyor.

Bersen Özkan, Ayda Alpözen, Sabahat Balta, Adalet Binnur Büyük-kürkçü, Şule Ceylan, Asuman Elgöç, Hafize Elibollar Ortaç, Öznur Karadayı, Güler Özcan, Sema Sevgen, Mihrişah Süerdaş, Reyhan Tezer, Asuman Tunçay, Mine Ülger, Şirin Vafi’den oluşan”Leke Gurup” karma sergilerinin yan ısıra, bireysel çalışma-ları ile de dikkat çeki-yor.

21

Page 22: Boğaziçi Gündem Gazetesi

FAR Elektrik Endüstrileri Yönetim Kurulu Başkanı Zihni Gülep; “CNR’da düzenlenen fuardan sonra bu hafta TÜYAP’da düzenlenen WIN Fuarında da gerek iç piyasa, gerekse uluslararası düzeyde hem markamızı hem de ürünlerimizi tanıttık” dedi.

far elekTrik’Te2013 Hedefiyüzde 70iHracaT

h.Şenel odaci/boğaziÇi Gündem

FAR Elektrik Endüstrileri, CNR’dan sonra, Türkiye ile Avras-ya imalat endüstrisinin en önemli fuarı kabul edilen ve İstanbul TÜ-YAP Fuar Merkezi’nde 21-24 Mart tarihlerinde gerçekleştirilen WIN (World of Industry) 2013 fuarına katıldı.

Türkiye, Avrupa ve özellikle Asya ülkelerinden gelen müşterileri, dev firmalarla buluşturan fuara yurt içi ve yurt dışından binlerce kişi katıldı. Yeni iş bağlantılarının yapıldığı fuar firmalar için yeni müşteri ve marka tanıtımı açısın-dan büyük prestij sağladı. Bu sene CNR’da düzenlenen fuarın ardın-dan TÜYAP Fuarı’na da katılan FAR Elektrik yeni ürünleriyle müşterile-rin ilgisini çekmeyi başardı. Boğa-ziçi Gündem Gazetesi TÜYAP’ta düzenlen WIN 2013 Fuarı’nda FAR Elektrik standını ziyaret etti.

“CNR’da düzenlen fuardan sonra TUYAP Fuarına da katıldık...”

Boğaziçi Gündem Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hüseyin Şenel

Odacı’nın sorularını yanıtlayan FAR Elektrik Endüstrileri Yönetim Kurulu Başkanı Zihni Gülep fuarı şu şekilde değerlendirdi. “WIN-Fuarına FAR Elektrik olarak ikin-ci katılışımız. Fuar’da daha yeni olmamıza rağmen gerçekten zi-yaretçiler tarafından rağbet gör-dük. Geçen hafta CNR’da düzen-lenen fuardan sonra bu hafta da TÜYAP’ta düzenlenen WIN Fuarına katılmak bizi biraz yordu. Ama bu fuar’da gerek iç piyasa, gerekse uluslararası düzeyde hem marka-mızı hem de ürünlerimizi tanıttık.”

“20’ye yakın firmayla anlaşma im-zaladık...”

CNR’da düzenlenen Fuar yurt dışı tanıtım açısından çok olumlu geçtiğini belirten Gülep, sözle-rine şöyle devam etti. “Bu sene-de genelde Balkanlardan, Arap Dünyası’ndan ve Orta Asya’dan önemli talepler vardı. 50’ye yakın iyi derecede firmayla görüştük ve bunlardan 20’ye yakınıyla anlaş-ma yaptık. Tabi fuarlara katılma-mız bu açıdan çok önemli. Burada yapılan görüşmeler hemen neti-ce vermese de 1 veya 2 yıl sonra

geri dönüşleri olabiliyor. Hemen bir netice beklemek doğru değil. Dünyanın bir çok ülkesinden müş-teriler geliyor. Burada geliyor seni görüyor, tanışıyor. Seneye tekrar geldiğinde yine bakıyor, fuara katılmış mı, istikrarlı mı? Bunların sürekli kontrolünü yapıyorlar, ta-kip ediyorlar. Bu açıdan bizim için her yıl bu fuara katılmak şart oldu. Seneye de kesinlikle katılacağız.”

“ 2012’de ihracatta %70 büyüme gerçekleştirdik”

Geçen yıl düzenlenen WIN Fua-rından sonra özellikle ihracatta %70 oranda artış sağladıkları-nı belirten Zihni Gülep, sözleri-ni şöyle tamamladı. “İç piyasada malumunuz, yeni ticari yasa, yeni çek kanunu iç piyasada bizi biraz frenledi. Ancak % 25-%30 gibi bir artış sağlayabildik. Bunun yanında ihracatta %70 gibi bir artış ile bek-lentilerimizin üzerinde bir büyüme gerçekleştirdik. İnşallah bu senede yaptığımız anlaşmalar ile 2013 yılı sonu hedefimizi %60-70 ihracat, %40 iç piyasa olacak şekilde plan-lıyor ve bu doğruluda çalışmaları-mızı yapıyoruz.”

22

Page 23: Boğaziçi Gündem Gazetesi

İlhan Çabukol/boğaziÇi Gündem

Toplam 226 projenin katıldığı yarışmada An-kara Altındağ Belediyesi, Mamak Cezaevi’ni kültür kompleksine dönüştürme projesiyle birinci, Beyoğlu Belediyesi Tarlabaşı projesiyle ikinci oldu.

Ankara Rixos Otel’de düzenlenen Ak Parti Yerel Yönetimler Sempozyumu’nda “Yaşa-yan Estetik Şehirler” proje yarışması ödül töreninde konuşan Başbakan Erdoğan, “Bu projelerle göğsümüzü kabartan, AK Parti belediyeciliğini dosta düşmana gösteren Be-lediye Başkanlarına teşekkür ederim” dedi.

Şehir denildiğinde aklına taş gelen, beton gelen, asfalt gelenler varsa onların kendi-lerini ve medeniyet algılarını tekrar sor-gulaması gerektiğini belirten Başbakan Erdoğan, “Onlar bu işi bilmiyor demektir. Bir şehre gönül gözüyle bakanlar orada o şehirde şehrin ruhunu görürler. İnsan şehri şekillendirmez, tam tersine şehir insanı şe-killendirir” dedi. İstanbul’un cömert bir şe-hir olduğunu belirten Erdoğan, “’İstanbul’a gelen İstanbul’da cömertliği öğrenir’ de-dim. Olimpiyat toplantısında. Çünkü İstan-bul cömerttir. O cömertliği İstanbul’a ge-zen herkese verir. İstanbul kıskanç değildir. Bursa’ya bakınız yeşil. Bursa’ya insanların kazandırdığı bir özellik değildir, Bursalıları türbelerine kadar yeşile aşık eden o mane-vi ruhtur” şeklinde konuştu.

DEMİRCAN, “EKİP ARKADAŞLARIMA TEŞEK-KÜR EDERİM”

Estetik ve Yaşayan Şehirler yarışmasında “Kentsel Dönüşüm” projesiyle ödül alan Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, büyük çabalar sonucunda ya-şayan ve estetik bir şehir tasarladıklarını belirterek, “Bu ödülün alınmasında emeği geçen tüm ekip arkadaşlarıma teşekkür ederim. Yaptığımız çalışmaların doğru bir istikamette olduğuna ilişkin bu ödül bizlere moral kaynağı olmuştur” diye konuştu.

Tarlabaşı gibi kültürel miras alanlarını top-lumsal değerlere ve komşuluk bilincine bağlı alanlara dönüştürdüklerini söyleyen

Demircan projeyi şöyle anlattı;

“Bizim mahalle algımıza uygun, birlikte yaşamın en iyi bir şekilde gözlendiği yeşil bir Tarlabaşı tasarladık. Bu proje, 9 yapı adasında, 20 bin metrekarelik alanda 188’i tescilli 269 binayı ve bu binalar arasında kalan tüm sokakların altyapılarını kapsı-yor. İstanbul’un orta yerinde, tamamen bir çöküntü alanına dönüşen bu projeyle, Tarlabaşı’na yeniden hayata dönme şan-sı verdik. Mülk sahiplerine proje alanında konut ve dükkan verildi. Kimseyi mağdur etmedik. İstanbul’un en güzel yerinde, gü-nümüz koşullarına uygun, tarihi dokuyu koruyan, mahalle algımıza uygun yaşam alanları oluşturduk” dedi.

deMİrCan Ödülünü erdoğan’ın elinden aldı

Beyoğlu Belediyesi, AK Parti tarafından

düzenlenen “Yaşayan Estetik Şehirler” proje

yarışmasında “Kentsel Dönüşüm” projesiyle

büyükşehir belediyesi ilçeleri arasında, Tarlabaşı projesi

ile İstanbul birincisi olurken, Türkiye

genelinde ikinci oldu. Beyoğlu Belediyesi

Başkanı Ahmet Misbah Demircan’a

ödülü Başbakan Erdoğan tarafından

takdim edildi.

eski Hali

yeni Hali

erdoğan’ın elinden aldıerdoğan’ın elinden aldı

23

Page 24: Boğaziçi Gündem Gazetesi

Tarihi 500 yıl önceye dayanan Okçular Tekkesi, Büyükşehir ve Beyoğlu Belediyesi tarafından dünyanın en modern tesisi haline getirildi

İlhan Çabukol/boğaziÇi Gündem

Sultan 2. Beyazıd tarafından Okmeydanı’nda kurulan ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile Beyoğlu Belediyesi’nin işbirliğiyle restore edilen Okçular Tekkesi’nin açılışına, AK Parti İstanbul İl Başkanı Azizi Babuşcu, Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, Üsküdar Belediye Baş-kanı Mustafa Kara, Beyoğlu İlçe Başkanı Rüstem Dindarol, İl Başkan Yardımcıları, Belediye Mec-lis Üyeleri, AK Parti Teşkilat mensupları, Kadın

Kolları, Gençlik Kolları ve çok sayıda vatandaş katıldı.

Okunan Kur-an’ı Kerim ve yapılan duanın ardın-dan konuşan İstanbul İl Başkan Yardımcısı Hay-dar Ali Yıldız, Vakfın öncelikle Okmeydanı’nda yüz yıllarca hizmet veren Okçular Mektebi’ni yeniden ihya etmeyi hedeflediğini belirterek kı-saca şunları söyledi. “‘Medeniyetimizden miras aldığımız değerleri yaşatmak, bu değerleri ku-şanmış, ruhen ve bedenen sağlıklı nesiller yetiş-tirilmesine, sporcularımızın ulusal ve uluslararası

müsabakalara hazırlanmasına, ülkenin tanıtımına katkı sağ-lamaktır” dedi. Yıldız, Okçu-lar Tekkesi’nin 29 Mayıs’ta Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla gerçek-leştireceklerinin müjdesini de verdi.

Daha sonra İstanbul Büyükşe-hir Belediye Başkanı Kadir Top-baş, Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, İl Başkanı Aziz Babuşcu ve İl Baş-kan Yardımcısı Haydar Ali Yıl-dız tarihi kıyafetleri giyerek ok-çuluk atışının yapılacağı alanda hedefe atış yaptılar.

TARİH CANLANDIOkçular Tekkesi’nde

Tarihi 500 yıl önceye dayanan Okçular Tekkesi, Büyükşehir ve Beyoğlu Tarihi 500 yıl önceye dayanan Okçular Tekkesi, Büyükşehir ve Beyoğlu

Kolları, Gençlik Kolları ve çok sayıda vatandaş

Okunan Kur-an’ı Kerim ve yapılan duanın ardın-dan konuşan İstanbul İl Başkan Yardımcısı Hay-dar Ali Yıldız, Vakfın öncelikle Okmeydanı’nda yüz yıllarca hizmet veren Okçular Mektebi’ni yeniden ihya etmeyi hedeflediğini belirterek kı-saca şunları söyledi. “‘Medeniyetimizden miras aldığımız değerleri yaşatmak, bu değerleri ku-şanmış, ruhen ve bedenen sağlıklı nesiller yetiş-tirilmesine, sporcularımızın ulusal ve uluslararası

müsabakalara hazırlanmasına, ülkenin tanıtımına katkı sağ-lamaktır” dedi. Yıldız, Okçu-lar Tekkesi’nin 29 Mayıs’ta Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla gerçek-leştireceklerinin müjdesini de

Daha sonra İstanbul Büyükşe-hir Belediye Başkanı Kadir Top-baş, Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, İl Başkanı Aziz Babuşcu ve İl Baş-kan Yardımcısı Haydar Ali Yıl-dız tarihi kıyafetleri giyerek ok-çuluk atışının yapılacağı alanda

TARİH CANLANDITARİH CANLANDITARİH CANLANDI

Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla 29 Mayıs 2013’te açılışı gerçekleştirilecek olan ‘Okçular Tekkesi’nde ilk prova yapıldı