bir cocuk safliginda gul

94
Şiir Azad WELAT Şilan Baki Edebiyat Okulu Yayınları

Upload: mstfokn

Post on 18-Jan-2016

41 views

Category:

Documents


0 download

DESCRIPTION

Bir Cocuk Safliginda Gul

TRANSCRIPT

Page 1: Bir Cocuk Safliginda Gul

Şiir Azad WELAT Şilan Baki Edebiyat Okulu Yayınları

Page 2: Bir Cocuk Safliginda Gul

Bir Çocuk Saflığında Gül

8

BİR ÇOCUK SAFLIĞINDA GÜL

AZAD WELAT

ŞİİR

Şilan Baki Edebiyat Okulu Yayınları

Page 3: Bir Cocuk Safliginda Gul

Bir Çocuk Saflığında Gül

9

Basıldığı Yer: Ronahi Matbaası Basım Tarihi: Temmuz 2005

Page 4: Bir Cocuk Safliginda Gul

Bir Çocuk Saflığında Gül

10

Kavgamın Günlüğü.................................7 Şiire Dair.........................................8 Seni Düşündükçe..................................9 O Gün Geldiğinde ................................10 Onlara ...........................................16 Bir Halkın Öyküsü................................18 Senin Kadar......................................21 Çığlık Zaman Ve Biz.............................22 Türkmen Kızı.....................................25 Geceler Zifiridir.................................26 Söz...............................................28 Ne Demeli........................................30 Bitmeyen Türküydü Özgürlük...................32 Gül Çağrısı.......................................33 Zordur Seni Anlatmak..........................38 Türkü Tadında..................................40 Yaşamak.........................................41 Arayış............................................43 Doğuşa Dair.....................................47 Sensiz Zaman...................................49 Hasretim........................................52

Page 5: Bir Cocuk Safliginda Gul

Bir Çocuk Saflığında Gül

11

Sende Yaşamak Her Şeyi.....................53 Ne Güzel Şey...................................57 Sunak Taşı......................................62 Umarsızlığın.....................................63 Yaralı Çığlık.....................................64 Uzaklık..........................................68 Çelişki...........................................73 Dağlara Türkü..................................76 Sürülenlere.....................................77 Ömrün...........................................78 Anneme..........................................80 Okumak..........................................81 Karartılmasın Güneş............................82 Üç Özge Can....................................83 Nöbette.........................................84 İsyan Kokar.....................................85 Neden...........................................86 Özcesi...........................................87 Yenilmedik.......................................88 Ayrılık Vakti....................................89 Son Söz.........................................90

Page 6: Bir Cocuk Safliginda Gul

Bir Çocuk Saflığında Gül

12

GİRİŞ

Çok Uzun Yıllara Varan İçimdeki Şiir Eğilimini Bütün Engelleyici Etkenlere Rağmen Yetersizde Olsa Bu Çalışmayla Bir İzaha Kavuşturmaya Ve Sizlerle Paylaşmaya Çalıştım. Her Kesin Bir Şeyler Yazarak Kendini Şair Sandığı Bir Zamanda Gerçekten Bir Şair Olmak, Şiir Yazmak Hiçte Sanıldığı Gibi Kolay Değil. Tam Aksine Şiirin İnsandan Güçlü Bir Tarihi Bilincini, Yoğun Bir Duygu Ve Ruh Derinliğini Ve De Estetik Ustalığını Talep Ettiğini Bu Çalışmayla Şiire Eğildiğimde Çok Daha Yoğun Hissettim. Ne Kadar Çabalasam Da Şiirin Bu Talebini Yeterince Karşıladığımı Söyleyemem Ama, İyi Bir Şair Olma İddiası Olanlar İçin Şiirin Bu Talebi Nasıl Ki Bir Yaşam Gerekçesiyse, Benim İçinde Öyle. Bir Özgürlük Savaşçısı Olarak Yıllarca Mevcut Sistem, Toplum Ve Yaşam Modellerine Alternatif Olabilecek Bir Dünyayı İnşa Etmenin Kavgasını Verdik. Bunu Ne Kadar Başardığımız Ortada.Ama Şiirin Doğasını Anlamaya Çalışırken Fark Ettiğim Bir Diğer Önemli Nokta İse Gerillanın Yaratmak İstediği Dünya İle Şiirin Şairden Talep Ettiği Dünyanın Aynı Dünyalar Olduğuydu. Ve Bu Dünyayı Şiirden Ve Şiirle İnşa Etmek Her Zamankinden Daha Da Olanaklıdır Çünkü Mevcut

Page 7: Bir Cocuk Safliginda Gul

Bir Çocuk Saflığında Gül

13

Zalim Ve Yalancı Erkek Egemenlikli Dünyaya Karşı Ana Tanrıçalarımızın Ve Ona Dayalı Değerlerin İsyanını İfade Eden En Güçlü Ses, En Güçlü Tavır Ve Karşı Duruştur Şiir. . Bu Çalışmamda Ki Dizeler, Başta Özgürlük Mücadelesine Yaşamını Adayan Kahramanlar Olmak Üzere Güneşimize, Kadına, Özgürlüğe, Aşk Ve Dostluğa Adfen, Arayışlarımın Günlüğünü, Acı Ve Sevinçlerini İçerir Çalışmamın Adı Gibi Sizde Bütün Yaşamınızda Bir Çocuk Saflığıyla Gülün Ve O Çocuk Saflığıyla, Dostlukla Yaşayın. Ne Kendinizi, Ne De Başkasını Şiirsiz Bırakmayın

Sevgilerimle Azad WELAT

Page 8: Bir Cocuk Safliginda Gul

Bir Çocuk Saflığında Gül

14

KAVGAMIN GÜNLÜĞÜ

Kavgamın günlüğüdür dizeler Bütün inceliklerinde

Sevda yüklü bir yüreği Yürek dolu

Bir yaşamı söyler Yarınlara

Page 9: Bir Cocuk Safliginda Gul

Bir Çocuk Saflığında Gül

15

ŞİİRE DAİR Asi bir çığlıktır şiir İnsan yüreğinden

Kopup gelen Bir kıvılcım iken

Bir yangına dönüşen

SENİ DÜŞÜNDÜKÇE (Önderliğe)

Seni düşündükçe

Page 10: Bir Cocuk Safliginda Gul

Bir Çocuk Saflığında Gül

16

Uzun soluk gözlerimde Nehir gibi akıyor zaman Beynime vurur sancıları

Arsızca Oyalar beni içimde

Görülmeyen prangalar

Seni düşündükçe Uzun soluk gözlerimde

Mavileşiyor zaman Zaman sensin

Ve sensiz zaman Donuktur belleğimizde

O GÜN GELDİĞİNDE

Page 11: Bir Cocuk Safliginda Gul

Bir Çocuk Saflığında Gül

17

-I- O gün geldiğinde

Solgun yıldızlar gibiydik Ölüm beyazlığında

Buz kesildi yürekler Bir milim bile Kıpırdamazdı

Bedende can ve kan Tonlarca ağırlıktı Omuzlarıma çöken

Bir durgunluktu O an

Her şeye hükmeden

-II- O gün geldiğinde

Bıçak bile akıtmazdı Damarlarımda bir damla kanı

Sosuz uçurumlar Kin öfke intikam fışkırırdı

Yerinde fırlayacak gözlerde Bilmeksizin

Belirli belirsiz duygular

Page 12: Bir Cocuk Safliginda Gul

Bir Çocuk Saflığında Gül

18

Kıvrım kıvrım acılar Umut aratan burukluktu Yüz hatlarımızda okunan Kavrulan insan yüreğine

Göz yaşlarını akıtıp Konuşamayan dillerde

Düğümlenen

Çünkü Ne olacağının bilinmezliğinde

Tutsaktı Güneş Durmuştu yaşam

Buzul çağındaydı evren Ve nedeninde yatan

Büyük hasretti Güneşe “Vefasız dostluk

Yetersiz yoldaşlıktı” Kainat aynasında

Seyrederken dünyayı

-III-

O gün geldiğinde Irmaklar maviliğini Dağlar heybetini

Toprak beraketini Kaybetmişçesine

Page 13: Bir Cocuk Safliginda Gul

Bir Çocuk Saflığında Gül

19

Gergindi Bir karanlık sarmıştı evreni

Sanki yörüngesinden çıkmışçasına Gezegenler avareydi

Boynu büküktü şahinlerin Güvercinlerin

Kardelen çiçeklerinin Daha bir gün öncesi

Güneşe uzanan güllerin Zap Vadisinde

Rengi solgundu artık Sonrası günler

Ve uykusuz geceler Aralarken birbirini

-IX-

O gün geldiğinde Birleşti ışık parçaları

Umut sıyrılarak Tazelerken direnişini Karanlık anlar boyunca

Taşıdı sakınmadan Güneşe olan aşkını

Mezopotamya çocukları

Page 14: Bir Cocuk Safliginda Gul

Bir Çocuk Saflığında Gül

20

Lavların alevi gibi Ateş topu yaptı kendini

“Güneşimizi karatamazsınız” diye Haykırırken dünyanın Her bucağında sesini

Karanlığa bilerken dizginsiz öfkesini Kan götürecekti gövdeleri

Kentleri saran o İsyan ateşleri

Her şeye kanıttı Şoke olup bocalarken

Zulüm tayfaları Kursağında kalmıştı

Çirkin emelleri Bilinmez bir bilmece içinde

Suratları asıktı Güneşin sırrını

Fethedilemezliğini Bilmeyecek kadar kör

Ve gafletliydiler

-X-

O gün geldiğinde Mayısın son gününü

Israrla gösterdi takvimler Ellerinde

Page 15: Bir Cocuk Safliginda Gul

Bir Çocuk Saflığında Gül

21

Özgür gelecek projesi ile Barış gemisinde oturan güneş Okyanusa açarken yelkenleri

-Özgürlük Eşitlik Kardeşlik- dedi Ve ölüme meydan okudu

Gülümseyerek dağıtırken karanlığı O anda

Aydınlanmaya başladı dünya Ve özüne döndü hayat

Böylece güvercinler uçacak Boynu bükük olmayacak Ararat

Munzur Dicle

Kan akmayacak artık Fırat

-XI- O gün geldiğinde

Her anını

Page 16: Bir Cocuk Safliginda Gul

Bir Çocuk Saflığında Gül

22

Tutku sardı yaşamın Yediden yetmişi yürüyordu

İşçiler, emekçiler Tarlasında köylüler

Umut oluyorlardı yine Dağ başlarında gerillalar

Barış için Düştüler yollara, yeniden

ONLARA Onlar ki

Hayatın metalaştığı zamanda

Page 17: Bir Cocuk Safliginda Gul

Bir Çocuk Saflığında Gül

23

Gül olup betonlarda açtılar Sessizliğin içinde yankılanan

Uğultusu oldular Meydanlarda emeğin

Damarlarında hissederek Sınırsızca gücünü sevdanın

Dolambaçlı yollara sapmadan Soluksuz atıldılar içine hayatın Ateş topu oldular şafaklarda Aşkın ve emeğin doğasında

Varolan bir dünyanın Özlemini çektiler

Sabırsızca

Onlar ki Yaşamı sonsuz bildiler Yükseldiler cesaretle

Ufkun üzerinden Yandılar

Ay ışığının olmadığı

Page 18: Bir Cocuk Safliginda Gul

Bir Çocuk Saflığında Gül

24

Katran gecelerde Onca yıl

Sırtımızı dayadığımız Bu dağları

Ve gün gibi görüp geleceği İnancını içinde taşıdılar

Ne labirentler aştılar Baş eğmeden

Ne zulümlerden geçtiler Sır vermeden Şimdi hepsi

Birer yıldızdırlar Dünyamıza parıldayan

Ve sönmeyecekler

BİR HALKIN ÖYKÜSÜ -I-

Geçen yitik zamanı

Page 19: Bir Cocuk Safliginda Gul

Bir Çocuk Saflığında Gül

25

Sana nasıl anlatsam Kağıtlara sığmayan

Ömrü uzundur hikayesi Saymakla bitmeyen

Kara sayfaların Tenhada bile İmkansızdı

Bir çocuk saflığında yaşamak VE zamana

Viran bahçelerinde Hatıralar adamak Dili yasak ülkemde

-II-

Sana nasıl anlatsam Her şey satılık ve kayıp

Hayat bezirgana bayramdı Kömür karası okunurdu

Page 20: Bir Cocuk Safliginda Gul

Bir Çocuk Saflığında Gül

26

Kadınların gözlerinde Çeşit çeşit

Ölüm tuzaklarında Kıvranan benim halkımdı

Görmeyen dünya Yitirmişti tüm insafını

Kırmızı beyaz Her vahşete sessizdi

Kendi yazgımız Bu değildi

Bize reva görülen Bir kuş cıvıltısıyla uyanıp

Kendimize Ayna tutarken geceleri

-III-

Sana nasıl anlatsam Bize ait olmayan bu yazgıya Bu yitik zamanaydı isyanımız Dağlardan ovalara yayılırken

Güneşten gelen o şavkı Birer birer

Söküp atıyor şimdi Paslanmış prangaları yüreğimiz

Page 21: Bir Cocuk Safliginda Gul

Bir Çocuk Saflığında Gül

27

Ölü ve durgun değil artık Hiç bir şey

Ülkemi saran o beyaz kırağı Eriyorken

Altındaki saklıdan Yeni bir tarih yazılmaktadır

Ki bu tarihin Her sayfasında hazineler Toprağın her karışında

Kanımız özümüz var Bizden sonraki zamana

Aşkla koşarken Su berrağı bir hayat Gül kokulu bir sevgi Uğruna baş koyulan

Gül durusu Bir dostluktur

Bizim için gelecek

SENİN KADAR (Önderliğe)

Kimse hissetmedi senin kadar Saman altında sızan su gibi

Gizliden gizliye yaşanan Zamansız ihanetleri Acılarını senin kadar

pkk
Page 22: Bir Cocuk Safliginda Gul

Bir Çocuk Saflığında Gül

28

Kimse katık edemedi Günlük,anlık yaşantısına

Kimse duyumsamadı senin kadar

En derin sessizlikler içinde inleyen O mahsum ve kanayan sesleri

Kimse arayamadı senin kadar Param parça edercesine kendini

Karanlığa gömülmüş Çocuksu hayalerindeki dünyayı

Kimse taşıyamadı senin kadar

Yüreğinde bir kimlik gibi Bir evren büyüklüğünde sevgiyi

Evreni de saran

ÇIĞLIK ZAMAN VE BİZ -I-

Irmakça akışkan Ve ürperten zamanda

Onlar elleri çıplak Dikenler yoldular

Page 23: Bir Cocuk Safliginda Gul

Bir Çocuk Saflığında Gül

29

Uçurumlarda sessiz En güzel

Renklerini verdiler İçinde

Üç ayrı zamanı anlatan -Sabreden yılların

hasretle biriktirdiği- Ateşleri yakarak

Vahşetlerin koynunda Ölü bir coğrafyaya gül veren

Yaşanmamış bir hayatın Ağacını ektiler Üç ayrı renkten

Tüm başarılarının sırrı Onlar

Aşkı dorukta yaşadılar

-II-

Page 24: Bir Cocuk Safliginda Gul

Bir Çocuk Saflığında Gül

30

Irmakça akışkan Ve ürperten zamanda

Karanlık kırbaççısı Olsa da kimileri

Durmadı Bu çığlık zaman

Deli kanlı toyluğunda Aştı duvarlarını duygularımız

Gözlerimiz kapalı Atıldık bu çığlık zamana

Aşkların okyanusuna Açılanlarda olurken anamızda

Ömrümüzü uzatan

Irmakça akışkan Ve ürperten zamanda

Page 25: Bir Cocuk Safliginda Gul

Bir Çocuk Saflığında Gül

31

Acılı gerçek Bir şubat karasında

Bizi bulurken Çarptık duvarlarına gafletimizin

Sonrada Söz sahibi olmak için gelecekte

Sarıldık bu çığlık zamana Ve yarının çocuklarına Hayalleri kadar temiz

Kadınlarına yürekten gül Güneş ve

Gökkuşağından Bir hayattır armağanımız

TÜRKMEN KIZI

Ş.Canda (Senem Bertan)anısına

Gitme Türkmen kızı Al şafakların parlayan yıldızı

Gitme kıyılarını döven Hırçın deniz dalgası

Kömürü kara

Page 26: Bir Cocuk Safliginda Gul

Bir Çocuk Saflığında Gül

32

Emekçiler kentlisi Gitme yaraların sargısı Gözyaşından filizlenmiş Yaşamın sevgisi gitme

Biz ki karanlığın Reddinden geldik bu güne

Ana dolunun Mezopotamya nın

Titreşen Şah damarından geldik

Halkların kardeşlik zamanına Gitme

Ektiğimiz kardeşlik çiçekleri Sulanır belki sen gidersen

Ama Ay sız kalır geceler

GECELER ZİFİRİDİR

Page 27: Bir Cocuk Safliginda Gul

Bir Çocuk Saflığında Gül

33

Ş. Faraşin (Esengül Akgün) anısına

Geceler zifiridir Sen gittiğinden bu yana

Dinmedi Munzur’un gözyaşları

Ekimlerin yüzünde utancı Eksilmedi hiçbir zaman

Kederi bitmedi mevsimlerin Yaslı dağların yoktur neşesi

Hepsi senin yokluğundan Dağların kızı

Geceler zifiridir Sen gittiğinden bu yana

Sensizlik Çarmıha vurulmuş yaşam misali

Bir öfke deryası Bir isyan gerekçesidir yokluğun

Page 28: Bir Cocuk Safliginda Gul

Bir Çocuk Saflığında Gül

34

Geceler zifiridir

Sen gittiğinden bu yana Bir ağırlıktır

Çökmüş Sensiz zamana Bağrımda ateş

Ellerimde karanfil Yaşama

Sevgi aşılayan Yeni ararım

Gittiğim her yerde Zaman diyalektiğinin

Senden sonrası Ayrıştırdığı

Gerçekler ile

SÖZ

Ş. Melsa Munzur (Sakine Savuk) anısına

Gidemeyenler adına Siz vermiştin hani

Ayak basacaktın Munzur’a Yalnızlığın şafağında

El sallayacaktın

SÖZ
Page 29: Bir Cocuk Safliginda Gul

Bir Çocuk Saflığında Gül

35

Görkemli doğuşuna güneşin Derinden çekerek

Işınlarını içine Özlemini giderecektin yılların

Faraşinin Selamını iletecektin O hasretlik diyarlara

Yelken gibi Açılan sesinle

Haykıracaktın hani Vurulup düşenler adına

İnadına “Ayak diretecektin yaşamakta”

Barışın fidanlarını ekecektin Tanrıça Zilan’ ın kutsadığı

O topraklarda Bir ırmak olacaktın

Gürül gürül akan

Bir gün duydum ki

Page 30: Bir Cocuk Safliginda Gul

Bir Çocuk Saflığında Gül

36

Varmışsın Ve de

Tohum gibi Serpilmişsin toprağa

Sesini de Savurmuşsun rüzgarla Şimdi açılan çiçeklerde

Sen varsın Soluduğumuz havada sesin Dinlerim dinlerim bitmez

Şiirlerde imge Türkülerde

Gül olur esintin

NE DEMELİ Ş.Ahmet Kaya ya

Page 31: Bir Cocuk Safliginda Gul

Bir Çocuk Saflığında Gül

37

Sürgün acısına Vefasız dostluğa

Ne demeli Bu sessizliğe

Bu hüzün Bu dinmeyen göz yaşlarıma

Susar mı sanırlar Dağlara

Yürekten adadığın Türkülerin

O türküler ki, Genç kızlarımızın

Sevincidir tertemiz Anaların yitirdiği

Page 32: Bir Cocuk Safliginda Gul

Bir Çocuk Saflığında Gül

38

Oğul acısıdır Emekçinin alın teri Ve dilidir dilsizlerin

İçerde Özgürlük savaşçısının inancı

Dağlarda Uğrunda savaştığımız

İnsan onurudur

Ne demeli Bağrına basmışken

Can gibi Halkın seni

Kim ne diyebilir ki

BİTMEYEN TÜRKÜYDÜ ÖZGÜRLÜK (İ.Hasan Dursun’a)

Dilimizde

Page 33: Bir Cocuk Safliginda Gul

Bir Çocuk Saflığında Gül

39

Bitmeyen bir türküydü özgürlük Paylaşırdık onu notalar eşliğinde

Hayallerimizin yaşamına Duyduğumuz özlem gibi

Çağırırdık onu Nisan gecelerinde

Ve sonra ayrılık girdi aramıza Sonra hasret

Sonra da sonsuzluk Anılar ve resimlerde

Kurşun geçilmez Gülüşün kaldı bize

Bir de söylediğimiz türküler

GÜL ÇAĞRISI -I-

Uyan gül Uyan artık

Page 34: Bir Cocuk Safliginda Gul

Bir Çocuk Saflığında Gül

40

Ölümlük uykusundan Nice yabancıl zamandır

Yetmez mi uyuduğun Zifiri şafaklar dağılıyor bak

Uyan artık

İçimde Çok zaman önce

Dağ başlarında yaktığın Ateşlerini özledin sevdanın

Çektiğin halaylarda Zılgıtlarını özledim Yaşamı çağrıştıran

Artık uyan Sen uyanırsan

Neler uyanmaz ki seninle

-II- Bir çocuk sevincinde gül Ay parıltısını sun geceye Katıksız ve kirlenmemiş

Page 35: Bir Cocuk Safliginda Gul

Bir Çocuk Saflığında Gül

41

Gül ki aşılsın

Bu kördüğüm olmuş hayat

Gül ki, ‘An’ Karmaşa olmasın Gelecek zaman

Gül ki,

Güller açsın Vahşi kışlarda

Çam dalları gibi Yüreğin hep yeşil olsun

Yüzünde Ne bin yılların durgunluğu

Ne de bir denizin Durgun sessizliği kalsın gül

-III-

Page 36: Bir Cocuk Safliginda Gul

Bir Çocuk Saflığında Gül

42

Bir çocuk paklığında gül Gülmek ki güzeldir

Özgürce yaşamak kadar Hem yüreğim alışık değil

Gülüşünsüz yaşamaya İstersen çek vur beni Ama esirgeme benden

Çocuksu gülüşlerini Gülüşün içten

Kalbinin aynası olsun gül

-IX-

Page 37: Bir Cocuk Safliginda Gul

Bir Çocuk Saflığında Gül

43

Bir çocuk saflığında gül Ben ki

Çocuk hayallerimdeyim halen Konuşan değilim bu yüzden

Kirlenmiş büyümeye direnirken Bir sesim sadece Dizelerde ancak

Yazılabilen

Bak benimde sessizliklerimde Bir bilsen İnsana dair

Ne sesler gizlidir gül

-X- Bir çocuk saflığında gül

Page 38: Bir Cocuk Safliginda Gul

Bir Çocuk Saflığında Gül

44

Aldanmak yok artık Talanlık ömürlere

Erdem giyinmiş yalana Dinlemekte yok

Yersiz Ve zamansız gelen

Her sesi Güneş ile toprağın Vicdan ile Zilan’ ın

Sesinden başka Bizi bize ancak

Bu sesler kavuşturur Unutma gül

ZORDUR SENİ ANLATMAK

(Ş. Zilan’ a) Bir tarih hesaplaşmasıdır doğuşun

Page 39: Bir Cocuk Safliginda Gul

Bir Çocuk Saflığında Gül

45

Düşmanı kahrında öldüren Bir atom şiddeti

Nevroz ateşinin kızıllığında Güneşin kör şafakları

Sökmesidir Bir tarih dirilmesi İsyan kadar inançlı İnanç kadar güçlü

Umudun Zafer yüklü baharıdır

Ateş damlasıdır sözlerin

Hedefine yönelmiş ok Okyanus derinliği,

Page 40: Bir Cocuk Safliginda Gul

Bir Çocuk Saflığında Gül

46

Yani yürekte yangındır Kan çiçeklerini savuran Yaşam tohumlarını eken

Tanrıça yüreğin Bir Haziran sıcaklığıdır

Sevdaları dirilten Bir yanar dağ fışkırması

Bir coşkun ırmak ışıltısıdır Dal dal, budak budak Açılan gül çeşitlemesi Nasıl anlatsam seni

TÜRKÜ TADINDA

Page 41: Bir Cocuk Safliginda Gul

Bir Çocuk Saflığında Gül

47

Bir sevda yürüyüşüdür Bizimkisi

Farkında olmaksa en güzeli Yani bilmek kendini

Yaratıp Yaşamak yeni baştan

Yitirilen her şeyi Doyasıya Güneşi

Özgür kadın yüreğinden Süzülen yaşamı

Yaşamak Bir şiir

Bir türkü tadında

YAŞAMAK

Page 42: Bir Cocuk Safliginda Gul

Bir Çocuk Saflığında Gül

48

-I- Bir cem töreni sanki Bizim için yaşamak

Ben zakir Türkülerde

Dostluğu arayan Sen semazendin

Aşkla dönen Her dönüş

Bir arınıştı bizim için

-II-

Page 43: Bir Cocuk Safliginda Gul

Bir Çocuk Saflığında Gül

49

Unutma Kirletilmiş dünyamızda her an Var olma savaşıdır yaşamak

Koskoca bir kayalıkta Bir gül açması

Bir yosun bağlaması Bir yağmur damlamasıdır toprağa

Yalan ve yanılsamalı Tüm zamanlar

Ve karmaşalar içinde Kendinin olabilmektir yaşamak

Bir karıncanın çırpınışında Yorulmak bilmeyen

Page 44: Bir Cocuk Safliginda Gul

Bir Çocuk Saflığında Gül

50

ARAYIŞ

-I- Artık

Su gibi akıp Gitme vaktidir

Uzanan patikasında dağların Bir gecenin sessizliğinde

Karışmak anıdır Esintisine

Sevda rüzgarlarının

Page 45: Bir Cocuk Safliginda Gul

Bir Çocuk Saflığında Gül

51

-II-

Sebepsiz değil Çığlığım

Yürek titreten Sancılarım

Dağ buluşmalarımda Yankılanan sesimde Yitik sevdalarımdır Sabırla aradığım

-III - Aydınlığa

Page 46: Bir Cocuk Safliginda Gul

Bir Çocuk Saflığında Gül

52

Yitik sevdalara Sürdükçe bu arayış

Yarasalar, cehennem zebanileri Bizde ve zamanda gizlenir

Bu yüzden Kaç kez vuruldu

Tam orta yerinde yüreğim Ama yılmadım yine

Acılarımı çevirirken sevince Denize dalarcasına

Daldım yine Enginliklerine yaşamın

-IX- Öylesine sancılı

Ve çetin İniş ve çıkışları var ki Bu arayışta hayatın

Page 47: Bir Cocuk Safliginda Gul

Bir Çocuk Saflığında Gül

53

Ben yine parçalanmaz akışındayım

zamanın Zaman ki

Yüreğimde İkilemin çatışması Milyonlarla birlikte

Bir yanım çekip gider Örülmüş duvarlarda sessizce

Bir yanım Yalnızlık içinde

Soysuzluğa kafa yorar Ve aşkla gübrelenmiş

Bir gökyüzü Bir dünya arar

Umudu tükenmez hiçbir zaman

DOĞUŞA DAİR -I-

Bir ananın Bir çocuğun çığlığında Doğabilseydim yeniden En derin en görülmez

Uçurumlarda büyürdüm yine Geçen zamanın her anında

Page 48: Bir Cocuk Safliginda Gul

Bir Çocuk Saflığında Gül

54

Sevgiliye koşar gibi Koşardım yine

Çocuksu hayallerimde ki O yeşil, mavi adaya Umutla beslenip,

Ateşle yıkayarak yüreğimi Yayılırdım kanatlarında hırçın rüzgarın

Çorak toprağa yağmur olurdum Kadim bahçıvanlar gibi

Donatarak çiçeklerle yer yüzünü Paylaşırdım sevgiyi

Eski çömlekçilerin sabrında Kırık kalpleri onarırdım

Bilimin ışığında İşçisi olurdum Bizden çalınan

O tanrıçalı yaşamın Ve başı dik geçerdim

Bütün mahşer kapılarından Yaşamın sonsuzluğuna

-II-

Page 49: Bir Cocuk Safliginda Gul

Bir Çocuk Saflığında Gül

55

Bir ananın Bir çocuğun çığlığında Doğmuşken yeniden

Büsbütün Uçurumlarda büyürüm şimdi

Bıçak gibi keskin Yaşam gerçeğinde

Her kulaç attığımda Özlem duyduğum dünya

Biraz daha Yakınlaştırıyor bana

Bizi biz yapan Bu doğuşlardır birazda

SENSİZ ZAMAN -I-

Bir bilsen bu aralar Gönlümün kırlarında

Geceler nasıl da uzun

Page 50: Bir Cocuk Safliginda Gul

Bir Çocuk Saflığında Gül

56

Güller nasıl da açıp Nasıl sararıyor

Bu dağ yamacında Sensiz

Bir bilsen sensiz

Tuhaf bir tenhalıktır zaman Bu kızgın

Yaz sıcağında Hasretinden tutuşur bu can Bu zümrüt yeşili ormanda

Kuşlar sessiz Ve hayat sensiz

Garip bir yalnızlıktır sanki Yüreğim kurulmuş

Bir ağaç gölgesinde Sade ve çıkarsız Bir mekan gibi

Yıldızların tanıklığında Senin dostluğunu hasret

-II-

Page 51: Bir Cocuk Safliginda Gul

Bir Çocuk Saflığında Gül

57

Bir bilsen sensizlik Taş gibi

Nasıl da oturuyor içime Gündüzlerimde

Nefes kesen hayaller Gecelerimde düş olur

Uykularımı bölen Yüreğime değmiş Sanki bir ok gibi

Her gün yürüdüğüm Bu sıratta

Ölümüne sıktığım Kurşundur bu hayatta

Page 52: Bir Cocuk Safliginda Gul

Bir Çocuk Saflığında Gül

58

-III- Peşimi bırakmasa da

Sensizliğin hüzün cemreleri Ben umudun davetlisiyim yinede

İçimde dolanarak Uzanır sana bir yol

Ayrıntılarından başlayıp Muhteşem zamanlarının

O akıntılardan topluyorum Meyvelerini aşkın

Page 53: Bir Cocuk Safliginda Gul

Bir Çocuk Saflığında Gül

59

HASRETİM

Bu gün için değil sadece Sana

Dostluğuna Seninle yaşamaya dair özlemim

Tüm zalim çağların içinde yitirdiğin Unutulmaya

Unutturulmaya yüz tutmuş Sana ait

Binlerce yıl öncesi Zamanlarına dayanır tarihçesi

Bu yüzden Bir çocuğun safça özlemi gibi

“Taşıyorum içimde Özlemini bir gül gibi”

Sevdalarım, ütopyalarım uğruna

SENDE YAŞAMAK HER ŞEYİ -I-

Geçmişten bu güne değin

Page 54: Bir Cocuk Safliginda Gul

Bir Çocuk Saflığında Gül

60

Güzel olan ne varsa İçimde yaşattığım Sende biriktirdim

Ve sende yaşıyorum her şeyi Güneşe özlemi

Ateşte ısınmayı Felsefeyi

Sanatı Sevgiyi

Dostluğu Bağrıma esen meltemin

Serin yumuşaklığını Çiğ damlasını

Toprak kokusunu Sende yaşıyorum

Seni bana

Page 55: Bir Cocuk Safliginda Gul

Bir Çocuk Saflığında Gül

61

Sizi özlem duyduğumuz Güzel günlere taşıyan

Lekesiz Ay parıltısı

Gülüşlerinden alırım Yalana

Tanık ve sanıklık etmeyen AN da ki

Ve gerçeğin kendisi Işık veren

Gözlerinden alırım İnsanı yaşama bağlayan Bitimsiz aşkın güzelliğini

Page 56: Bir Cocuk Safliginda Gul

Bir Çocuk Saflığında Gül

62

-II-

Her sabahın şafağında Yaşama

Saygıyla dururum seninle İçindesin her an

Güneşi Dağları

Yaprak kıpırtısını Seyre dalışımın.

İçindesin Yaşamla olan bağlarımın

Seninle dolaşır Seninle okurum

Yazılmamış Zaman yapraklarını

Page 57: Bir Cocuk Safliginda Gul

Bir Çocuk Saflığında Gül

63

Çünkü sen

Önceliğimsin benim Gelecek hayallerimsin

Çocuksu hayallerimdeki geleceksin Beş bin yıllardan beri

Özlem duyduğum yaşamın Adı ve tadısın sen

İçime renk veren gül Yüreğinde

Yitik zamanlar öncesinden Bu güne taşıdığın

Yalansız özüm Öz kimliğimsin benim Kısacası

SEN ÖZGÜRLÜĞE ARAYIŞSIN İÇİMDE

Page 58: Bir Cocuk Safliginda Gul

Bir Çocuk Saflığında Gül

64

NE GÜZEL ŞEY

Şafaklarıma doğan yeni gün Ne güzel şey Aydınlığını

Yaşamak senin Bir limandan

Okyanusa açılmak gibi Sende açılabilmek

Tüm dünyaya

Page 59: Bir Cocuk Safliginda Gul

Bir Çocuk Saflığında Gül

65

Ne güzel şey

Bencillikten uzak En sade ve yalın

Çocuksu duygular Ve düşlerim ile

Bir dolunay gecesi gibi Özgürce

Yaşayabilmek seni katıksız Bütün zamanlarımda

Bir ekmek gibi Paylaşabilmek seni

Page 60: Bir Cocuk Safliginda Gul

Bir Çocuk Saflığında Gül

66

Ne güzel şey Dün gece konuğuydun

Rüyalarımın Bir tiyatro sahnesinde

Aşksız yazılmış Bir yaşam senaryosuna

Aşkı katman bilgece

Page 61: Bir Cocuk Safliginda Gul

Bir Çocuk Saflığında Gül

67

Ne güzel şey Dokunmak sana Ellerinden tutup

Dolaşmak dünyayı Ve bakmak gözlerinden gökyüzüne

Aşkın irade olduğunu Bir an unutmadan

Yüzünde yayılan parıltıyla Saçlarına dokunmak Taramak ellerimle

Page 62: Bir Cocuk Safliginda Gul

Bir Çocuk Saflığında Gül

68

Ne güzel şey Yüreğime ortak etmek seni

En doğal haliyle Hava gibi Çocukça

Soluyabilmek seni Bir ilkbahar

Bir nisan yağmuru gibi Ne güzel şey

Page 63: Bir Cocuk Safliginda Gul

Bir Çocuk Saflığında Gül

69

SUNAK TAŞI

Bencillikten çölleşen dünyada

Sunak taşı yaptım yüreğimi Zaman-mekan demeden

Hesapsızca sundum Sana

Bir ekmek sıcaklığında Sevgimi

Sım sıcak

Page 64: Bir Cocuk Safliginda Gul

Bir Çocuk Saflığında Gül

70

UMARSIZLIĞIN

Bu yaralayan havalarda Umarsızlığın

Karşılar mı sanırsın Dostluğu

Ellerin olup tutacak mı Bütün zamanların seyrinde Sana dostça uzattığım elimi

Bir mendil olup Dokunacak mı sanırsın

Bu naçar yüreğime emeksiz Sen söyle yeni gün

Çok şey istemedim senden Bir tutam saydamlık dışında

YARALI ÇIĞLIK

Page 65: Bir Cocuk Safliginda Gul

Bir Çocuk Saflığında Gül

71

Bütün yaşantımıza Bir kabus gibi

Sızmışken yalan Sevginin

Yörüngesini yitirdiği Bu dünyada “Yokluğun

Bıçak gibi keser gecelerimi” Vurur deprem gibi

İç coğrafyamı vefasızlığın

Yıkıntıları arasında Yas çiçekleri büyür Kendi yalnızlığında

Issız bir adada Alışmak zor olsa da

Sensiz yaşamaya Uzayan gecelerimde

“Yudum yudum Umuda gün” sayarım

Page 66: Bir Cocuk Safliginda Gul

Bir Çocuk Saflığında Gül

72

Bulabilmek için

Musakaddimler de Yitirdiğim seni Ve de kendimi

Kanatlanırım yine Çocukluğumun

Saflığına sığınırım Bu çocuk saflığıyla

Seslenirim sana Keşke sevgimden daha değerli

Şeylerim olsaydı Sana hesapsızca verebileceğim

Sesimde yaralı bir çığlık Sevgi ve özlemin dili

Şiirler bırakırken ardımda

Page 67: Bir Cocuk Safliginda Gul

Bir Çocuk Saflığında Gül

73

-II- “Bir çığlığın doğuşu gibi

hasretin içimde büyürken” Bin bir emekle yeşerttiğim

Bakamadığın güllerim Solarken kar altında

Hüznün sisleri ile Çepeçevre sarılan yüreğimin

“En duygulu yerine Senin verdiğin acı yazılıdır”

Dostlukta yeri olmayan

-III- Şimdi

Uzayan gecelerde Soluksuz olsam da

Page 68: Bir Cocuk Safliginda Gul

Bir Çocuk Saflığında Gül

74

“Silgim silemiyor gerçekleri” Ve uçup gidiyor gün be gün

Gözlerimde Senin gözlerine çarpan o sevinç

Uçurumlar açılıyor yerine Derin derin

Rüzgarlar bastırıyor artık çığlığımı Ama yine de umudumu

Koruyorum hala Bilirim ki acılar

Büyük aşklar gibi arınmadır Bilirim ki

“Geçmiş zaman, gelecekten parlak değil”

Ve yine bilirim ki, Yaşamın ilk ve son harfi İlk ve son durağıdır aşk

Sensiz yaşayabilmek de dahil Yine pırıl pırıl sayfalar Açabilirim hayatımda

UZAKLIK Beyaz bulutlar ardında

Page 69: Bir Cocuk Safliginda Gul

Bir Çocuk Saflığında Gül

75

Gün olup Doğarken şafaklarıma

Ne kadar da Yakın görünmüştün bana

Tıpkı gölgem gibi Yaklaşıp tanıdıkça Zaman içinde seni

Kaf dağı uzaklığı kadar Uzaklığını gördüm senin

Hem benden, hem kendinden Bir ölümcül ihanet gibi

Bu uzaklıktır Bizi içten içe kemiren Ayırdıkça ayırıyor bizi

Bu kar boran havasında Bu nedenle uykusuz

Ve bölük pörçüktür gecelerim

Yüreğim

Page 70: Bir Cocuk Safliginda Gul

Bir Çocuk Saflığında Gül

76

Bir çocuk sevinciyle Koşarken sana

Sen yoksun kendi varlığında Salkım söğüt gibi

Yalnızlık boşluğuna Düşen yine

Çocuksu yüreğim Çünkü uzaksın benden

Ve de kendinden Yüreğin duymaz içimde

Neler yaşadığımı Gözlerin görmez

Oysa

Page 71: Bir Cocuk Safliginda Gul

Bir Çocuk Saflığında Gül

77

Ne yolculuklar yapar Ne boğuşmalar yaşarım kendimde

Aşkın ve özgürlüğün labirentli yollarında Aştığım her engel bir kazablanka geçidi

Belki Ferhat gibi Dağları delmedim senin için Çöller aşmadım görünüşte

Ama dağlar ve çöllerden de zor Kökleri uzun ve derin Seni içine hapseden Seni benden ayıran

Ziggurratları deldim kendimde Sana duyurabilmek için sesimi

Ve yitirmeden Kavuşma umudumu

Yıkık duvarlar ardında Ölümüne kovaladım sensizliği

Page 72: Bir Cocuk Safliginda Gul

Bir Çocuk Saflığında Gül

78

Şimdi mum ışığıyla arıyorken seni İçimde dinmeyen bu acı

Sadece gül seni incitmenin kaygısı Ama sen uzaksın benden

Ve de kendinden

Page 73: Bir Cocuk Safliginda Gul

Bir Çocuk Saflığında Gül

79

Benden uzaklarda Bir gül yeşeriyorsa yüreğinde

Yine payıma biçtiğim Tırpan olmak değil bu aşka Toprağın özlem duyduğu

Yağmur olabilmektir sadece Yağmur damlası yapıp sevgimi Uzaklarda besleyeceğim seni

Yeter ki Onursuz olmasın

“Aşk” dediğin

Page 74: Bir Cocuk Safliginda Gul

Bir Çocuk Saflığında Gül

80

ÇELİŞKİ

Bu ne yaman çelişki Söz ve davranışlar arasında

Hep böyle mi geçecek bu hayat Hep sis, duman mı olacak

Arayışlarımız Onurlu bir aşka dair

Hep dolaşarak O nehrin kıyısından

Avutacak mıyız kendimizi Anlamını yitirecek mi bizde

O soylu gerekçeler Bu söz eylem çelişkisi Daha nereye kadar

Sen söyle

Page 75: Bir Cocuk Safliginda Gul

Bir Çocuk Saflığında Gül

81

Aramıza İçimize ekilen

Bu uzaklığın nedeni Kara çalılar

Hep duracak mı Öylece yerinde

Hep yazgımız mı olacak Yelken açıp yol almak

Fırtınalı sularda Hiçbir ışık izi olmayan

Katran gecelerinde sensizliğin Hep düşleyip duracak mıyım Bir türlü bulamadığım seni

Sen söyle

Sen söyle Özgür “kadın renginde

Bir yaşam için” Gözlerimizin bakışlarında

Page 76: Bir Cocuk Safliginda Gul

Bir Çocuk Saflığında Gül

82

Birleşmeyecek mi seninle Sevgi bağında yüreklerimiz

Bir sentezde bilincimiz Yani gül ellerini usulca

Tutamayacak mıyım Avuçlarımın içinde

Uzunca zamanların hasretiyle Sarılıp sana

“Kayıp bir sevdayı derinden derine”

Koklayarak O simsiyah

Kıvrım saçlarında O tarihi özlemimi

Gideremeyecek miyim O hayat veren sıcaklığını

Taşıyamayacak mıyım Doyasıya içime

Sen söyle Bu lanetli yazgı

Daha nereye kadar Sürer bizimle

DAĞLARA TÜRKÜ

Page 77: Bir Cocuk Safliginda Gul

Bir Çocuk Saflığında Gül

83

Haykırdın sesimi zalim davrana

Varlığımı ispat ettin cihana Bana sevda mezar oldun düşmana

Hep derdime derman oldun sen dağlar

Bu benim bu varlığım sorulur sana Acıda kederde ve kıyımlarda

Ana gibi kucak açtın sen bana Hep derdime derman oldun sen dağlar

Yiğitlerim baş ucunda dururlar

Zalime baş eğmez meydan okurlar Kızıl kanlarıyla yüzün boyarlar

Hep derdime derman oldun sen dağlar

Page 78: Bir Cocuk Safliginda Gul

Bir Çocuk Saflığında Gül

84

SÜRÜLENLERE (Şehit Özgür’e)

Gözleri bağlayan Kül rengi karanlıktır

Sürgünde zaman Kurşun yarasıdır yaşamak

Yürekte damga gibi Yüz yılların acısını taşımak

Hasrettir Ateş ile güneşin ülkesini aramak

Sade ve çocuksu bir adanıştır Dağlara çekip gitmek

Koparıldığı yerde Kökleriyle buluşmak

(

Page 79: Bir Cocuk Safliginda Gul

Bir Çocuk Saflığında Gül

85

ÖMRÜN Şehit ( Hüseyin Aytemur ) Akif’e

Bir bahar tazeliğiydi ömrün Deli dolgundu yüreğin

Umut denizinde yüzerken Gözü pek sevdalılar gibi

Bu kavgaya atılırken

Esmeseydi keşke O eylül fırtınası Koparırken seni

Yaşamın filizlendiği dağlardan Arada geçen tam onbeş yıl hasret

Page 80: Bir Cocuk Safliginda Gul

Bir Çocuk Saflığında Gül

86

Yine bir bahar sabahıydı ömrün Eski günlerin coşkusuydu adımların

Kalınan yerde Sürdürebilmek adına

Her şeyi Ama yine o eski hikaye

Bir eylül şafağında Gelip dayandı yine

Kapımıza zülum Ve sen

Özlemi içinde tüten O diyarlara varmadan Bir şarapnel parçası Berbat etti her şeyi

Ama hayallerin kaldı bizde Biz ki bu hayallerle yaşıyoruz hala

Page 81: Bir Cocuk Safliginda Gul

Bir Çocuk Saflığında Gül

87

ANNEME Her ah edip

İçini çektiğinde Açılırdı

Keder çizgileri yüzünde Meğer

Bir gün görmemiş Gülmemişsin ömründe

Acılar kaşarlanıp Maya tutarken

Yaralı yüreğinde Gün ışığı arayan Bitmeyen yaşam

Bitmeyen umutmuş sende Çok sonra anlayacaktım seni

Bana en yakın iken sen Sana en uzak olan Benmişim meğer

Page 82: Bir Cocuk Safliginda Gul

Bir Çocuk Saflığında Gül

88

OKUMAK

Güneşi okudukça Kadın yüreğinde İçime değince

Rengarenk ışıkları Yayılan bir şimşek gibi

Çatladı Benliğimi saran

O ziggurratsı duvarları

Güneşi okudukça Kadın yüreğinde İçime inince

Gökkuşağımsı ışıkları Açıldı içimde

Sevginin ve onurun kapıları

Page 83: Bir Cocuk Safliginda Gul

Bir Çocuk Saflığında Gül

89

KARARTILMASIN GÜNEŞ (98-99 Zindan Şehitlerine)

Şimdi taşlarla örülmüş Dört duvar arasında

Bir bulut dolaşır üstümüzde Uykusu yoktur gecelerimizin

Uyumak ki, ihanettir Umut bizim tek silahımız

Parmaklıklar arasında Her şafakta yenilenen Yüz yılları bir sabaha

Sığdıran gül ömrümüzü Köz ediyoruz biz

Yeter ki sönmesin bu ateş Karartılmasın güneş

ÜÇ ÖZGE CAN (Ş.Ali Haydar Jihat Ve Zana ya)

Page 84: Bir Cocuk Safliginda Gul

Bir Çocuk Saflığında Gül

90

İlk günlerimdir kavgada İçimde

Özgür arayışların tutkusu Ülkemin bahar güzelliği

Karışır savaşan insan güzelliğine Ateş ve kurşun sıcaklığıyla

Isınan yüreğim Ve tadına doyulmayan

Her şeyin ilki Bir haziran gecesinde

Üç yıldız kaydı gürültülerle Üç can düştü

Ana gibi bildikleri toprağa Yüreğim matem Yüreğim isyan

Gözlerimde Üç damla gözyaşı

“Devrimciler ağlamaz” diye İrademin gölgesinde kalır

Duygularım Bir haziran gecesinde

Page 85: Bir Cocuk Safliginda Gul

Bir Çocuk Saflığında Gül

91

NÖBETTE Ayın ışıltısı karışır

Gecenin saydamlığına Kurşun sesleri deler içimi

Bombaların alevi ile yıldızlar kayar Evrenin sonsuzluğuna Kaç yiğit düşmüştür

Kim bilir Son sözünü söylemeden

Ezgisi yarım kalan Soğuk yemiş bedenim

Kavganın sıcaklığını arar Gözlerim ise seni

Page 86: Bir Cocuk Safliginda Gul

Bir Çocuk Saflığında Gül

92

İSYAN KOKAR Yüreğim avuçlarımda

Öfkem büyük Yıkıyor sensiz dünyaları

Gözlerimde Çocuk düşlerim hala yemyeşil

İsyan kokar her bakış Yazdığım her satır

Yediğim ekmek Nefes verişlerim İsyan kokar

Page 87: Bir Cocuk Safliginda Gul

Bir Çocuk Saflığında Gül

93

NEDEN Bir ot yangınımı ömrümüz

Kendi yalnızlığında Tel tel yanan

Bir yaprak dökümü mü Hüzünlü sonbaharın

Beyaz bir bulut yaylımı mı yoksa Sürgün gecelerine yollanan

Kırık duygu yığınları arasında Talanlık bir coğrafyamı ömrümüz

Değilse bu işgal neden

Page 88: Bir Cocuk Safliginda Gul

Bir Çocuk Saflığında Gül

94

ÖZCESİ Ne kibirli bakışların

Ne de yapmacık gülüşlerin Yeri yok bizde

Emeksiz dokunuşların Ne yaşanacaksa Özce yaşanmalı Yanı yalansız

Page 89: Bir Cocuk Safliginda Gul

Bir Çocuk Saflığında Gül

95

YENİLMEDİK

Biz ki yenilmedik Sınırsız inkar yaralarına

Neşter vurduk Kart kurt hikayelerine Beyaz bir kefen gibi Varlığımıza biçilen

Tahammülsüzlüğün doruğunda

Yasak, yasak üstüne Gelse de sevdalarımıza

Sınırsız inkarları Tanımadık biz

Yaşam vermesi bu yüzden Fırtınalar kopartan isyanımızın

AYRILIK VAKTİ Gelip dayandı ayrılığın vakti

Bir akşam üstü Şimdi kaf dağının ardında

Up uzun

Page 90: Bir Cocuk Safliginda Gul

Bir Çocuk Saflığında Gül

96

Bir yoldur bana görünen Bir tay gibi

Dolu dizgin duygularla Hoşça kal diyorum

Ardımda bıraktıklarıma Sevdiğim insanlara,

Yıkık hanelere Umudun tohumunu ektiğim toprağa

Uzanıp yaz gecelerinde Yıldız saydığım anılarıma

Hoşça kal diyorum Ardımda bıraktığım

Paramparça Çocukluğuma

Kim bilir belki de

Dönmeyeceğim bir daha Hoşça kal Dersim

Bir gün, Ya rüzgar, ya yağmur Ya da bir çığlık olup

Dönerim sana

Page 91: Bir Cocuk Safliginda Gul

Bir Çocuk Saflığında Gül

97

SON SÖZ Unutma sıkılırsan bir gün Sevgi adası ararsan eğer Çekinmeden penceresine

Konabilirsin kalbimin Girebilirsin

Samimi bir sözcük ile içeri Kendimden de katarak

Taşırabilirim sana Güneşten süzülen Emeğin yüceliğini

Page 92: Bir Cocuk Safliginda Gul

Bir Çocuk Saflığında Gül

98

-II-

Bir erdemliktir vermek Doğa gibi kendinden

Vermesini bilmiyorsan eğer Öğrenmelisin o zaman

Ki bencillik, aşka sızmasın

Page 93: Bir Cocuk Safliginda Gul

Bir Çocuk Saflığında Gül

99

-III- Öyle olur ki bazen

Bilemezsin tas tamam Yüreğin iniltilerini Bir duygu yitimi Durduramazsın

Sel gibi sızıp akar yatağından Yel gibi uçup gider

O anlatılmaz duygular Hiçbir kapı durduramaz Eğer kendini yaşayacak

Bir muhatap, bir mekan, bir zaman Bulamamışsa bu hayatta

Yorgun düşer yürek Bakar maziye

Saklar onu kendinde

Page 94: Bir Cocuk Safliginda Gul

Bir Çocuk Saflığında Gül

100