arilarda zehĐrlenmeye baĞli ÖlÜmler -...

48
ARILARDA ZEHĐRLENMEYE BAĞLI ÖLÜMLER *Uzman Veteriner Hekim Arılar bal yapmak amacıyla çevrelerinde bulunan çiçeklerin nektar, polen, propolis ve bitkiler ile bitki bitlerinin tatlı özsularından faydalanırlar. Bal yapmak için ziyaret ettikleri çiçek ve bitkilerin bir kısmı arılar üzerinde zehirleyici etkiye sahiptir. Ayrıca tarım ilaçlamalarında kullanılan kimyasal maddeler de arılara zehirleyici etki yapmaktadırlar. Hayvan ve bitki ilaçlarından ileri gelen ölümler Yurdumuzda bitkileri ve hayvanları hastalık ve zararlılardan korumak maksadı ile birçok hayvansal ve zirai mücadele ilacı kullanılmaktadır. Arılar hayvan ve bitki ilaçlarından olumsuz şekilde etkilenmektedirler. Bazı insektisid ilaçlar arılar üzerinde öldürücü etkiye sahiptirler. Tarım ilaçlarını arılar üzerindeki etki tarzlarına göre 3 gruba ayırmak mümkündür. 1- Arılara toksik etkili aktif maddeler, 2- Arılara az toksik etkili aktif maddeler, 3- Arılara zararsız aktif maddeler. Arılara toksik etkili aktif maddeler Aldicarb Dazomet Ethion Methamidophos Aminocarb Diazinon Fenitrothion Methidathion Azinphos-ethly Dichlorvos Fenthion --------------------------------------------------------------------------------------------- * Samsun Veteriner Kontrol ve Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü, 25/04/2007

Upload: trankhuong

Post on 18-Sep-2018

222 views

Category:

Documents


1 download

TRANSCRIPT

ARILARDA ZEHĐRLENMEYE BAĞLI ÖLÜMLER

*Uzman Veteriner Hekim

Arılar bal yapmak amacıyla çevrelerinde bulunan çiçeklerin nektar, polen,

propolis ve bitkiler ile bitki bitlerinin tatlı özsularından faydalanırlar. Bal yapmak için

ziyaret ettikleri çiçek ve bitkilerin bir kısmı arılar üzerinde zehirleyici etkiye sahiptir.

Ayrıca tarım ilaçlamalarında kullanılan kimyasal maddeler de arılara zehirleyici etki

yapmaktadırlar.

Hayvan ve bitki ilaçlarından ileri gelen ölümler

Yurdumuzda bitkileri ve hayvanları hastalık ve zararlılardan korumak maksadı

ile birçok hayvansal ve zirai mücadele ilacı kullanılmaktadır. Arılar hayvan ve bitki

ilaçlarından olumsuz şekilde etkilenmektedirler. Bazı insektisid ilaçlar arılar üzerinde

öldürücü etkiye sahiptirler.

Tarım ilaçlarını arılar üzerindeki etki tarzlarına göre 3 gruba ayırmak

mümkündür.

1- Arılara toksik etkili aktif maddeler,

2- Arılara az toksik etkili aktif maddeler,

3- Arılara zararsız aktif maddeler.

Arılara toksik etkili aktif maddeler

Aldicarb Dazomet Ethion

Methamidophos

Aminocarb Diazinon Fenitrothion

Methidathion

Azinphos-ethly Dichlorvos Fenthion

---------------------------------------------------------------------------------------------

* Samsun Veteriner Kontrol ve Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü, 25/04/2007

Methidathion Azinphos-methyl Dimethoat Formothion

Methomyl Carbaryl Dioxacarb Đmidan

Mevinphos Chlorfenvinphos DNOC Malathion

Naled Chlorpryrifos EPN Methabenzthiazuron

Propoxur Parathion

Arılara az toksik olan aktif maddeler

Atrazin Carbophenothion Demethion Thiometon

Bromophos Cyhexatin Pyrethrine Trifluralin

Arılara zararsız aktif maddeler

Amitraz Captan Dicofol Nabam

Bakıroksiklorür Carbendazım Dinocap Prometryne

Benzaton Chlorpropham Endosülfan Prometryne

Benomyl 2.4-D Folpet Simazin

Binapacryl Dalapon Linuron Zineb

Captafol Dithianon Maneb Ziram

Amerika Çevre Koruma Dairesi arıcılıkta kullanılmakta olan ilaçlardan arılara

toksik etki yapacak maddeleri belirlemiştir. Amerika’da bal arılarında ve bal arısı

ekipmanlarında kullanılabilecek pestisidler şunlardır.

Tracheal mite .......................................... Menthol

Varroa mite ............................................. Fluvalinate

Mum güvesi kontrolu ............................. Bacillus thuringiensis

Paradichlorobenzene

Aluminum phosphide

Magnesium phoshide

Nosemosis ............................................... Fumagillin

Bakteri kontrolu ...................................... Oxytetracycline HCI

Arı uzaklaştırıcı ...................................... Benzaldehyde

Butyric anhyride

Hastalıklı arı kovanları... ........................ Ethylene oxide

Kolonileri öldürmek için ........................ Pyrethrin’ler

Aluminum phosphide

Diazinon

Tahta kovanları dezenfekte..................... Zinc naphthenate

Copper naphthenate

Bitki ilaçlarının cinsi, uygulama yeri ve zamanı, dekara atılan dozu, bitkiler

üzerindeki etki süresi ve ilaçlamanın yapıldığı günlerdeki meteorolojik koşullar,

kullanılan ilaçların arılara olan etkisi üzerinde rol oynamaktadır. Arılar için toksik etkili

bir ilacın etkisi ilaçlamadan sonra 2 veya 3 gün süre ile yağan yağmur sebebiyle

önemli ölçüde azalmaktadır. Toprak içine Pale injektör adı verilen özel aletler

yardımıyla uygulanan nematosid’lerin arılara hiçbir yan etkisi yoktur.

Đlaçların arıları etkileme şekli

Đlaçlar arıları 3 farklı biçimde etkilemektedir. Arılar çeşitli bitkilerden polen ve

nektar toplarken aldıkları ilaçlarla,

1- Sindirim sistemlerine alarak zehirlenirler.

2- Temas ile zehirlenirler.

3- Solunum ile alarak zehirlenirler.

Bazı ilaçlar aynı anda iki yada üç farklı yolla zehirleyici etki yapabilir. Bitkilerin

çiçeklenme dönemlerinde yapılan toz yada sıvı ilaç uygulaması esnasında arılar ya

doğrudan ilaca maruz kalmakta yada ilaçlı bitkileri ziyaret ederken çiçeklerin taç

yapraklarında biriken ilaçlı su damlacıklarının veya ilaç tozlarının vücutlarına ulaşması

ile zehiri bünyelerine almaktadırlar.

Polene bulaşmış toz ilaçları tarlacı arıların kovanlara taşımaları sonucunda,

kovanda görevli genç işçi arılar ve beslenmekte olan larvalar, zehirin etkisinde kalarak

ölmeye başlamaktadır.

Đlaç Gruplarına Göre Arılarda Zehirlenme Belirtileri

Zirai mücadelede kullanılan ilaçlar bal arılarında farklı etkiler meydana

getirmekte ve dolayısıyla da zehirlenme belirtileri farklı olmaktadır. Đnsektisitlere bağlı

bazı ilaç gruplarının neden olduğu zehirlenmelerde koloni bireylerinde görülen tipik

belirtiler aşağıda kısaca açıklanmıştır.

1- Organik Fosforlular

Organik fosforlu bileşikler mide, kontakt ve solunum yoluyla etkili olurlar.

Anziphos-ethyl, Aziphos-methyl, Chlorpyrifos, Diazinon, Dichlorvos, Fenitrothion,

Fenthion, Malathion, Mevinphos, Triazophos aktif maddelerini içeren yüzlerce ticari

ilaç, bal arıları için çok zehirli olduklarından ani ölüm meydana getirmektedirler. Bu

yüzden tarlacı arılar daha kovana dönemeden birkaç saat içinde zehirlenerek ölürler.

Bu gruptaki ilaçların düşük dozunu alan arılarda önce aşırı bir saldırganlık

başlamakta, daha sonra yaygın bir kusma görülmektedir. Arılar kusarken, bal

midesinden çıkardıkları nektar ile ıslak ve yapışkan bir görünüş kazanmaktadır.

Kanatlar yana açılmakta, abdomen şişmekte ve bacaklarda düzensiz kasılmalar

meydana gelmektedir. Genel bir titreme ve istem dışı hareketlerden sonra paraliz olma

süresi tamamlanmakta ve ölümler başlamaktadır.

Yoğun şekilde zehirlenmeden sonra kusma kovanda meydana gelirse, kovan

içinde ağır bir ilaç kokusu hissedilmektedir.Kolonideki arı sayısı azalmakta, hatta koloni

kısa zamanda sönebilir.

2- Klorlandırılmış hidrokarbonlar

Bu gruptaki ilaçların etkileri, kontakt ve mide yolu ile olmaktadır. Kalıcılıkları

uzun süre davam eden klorlandırılmış hidrokarbon bileşimi ilaçların çoğu son yıllarda

yasaklanmışlardır. Halen sınırlı alanlarda kullanılmakta olan Endosülfan ve

diflubenzuron aktif maddedeki ilaçlar, arılar için çok tehlikelidir.

Arıların ilaçla teması sonunda deri yoluyla veya bal midesine nektar halinde

karışmış halde alınan aktif madde, yavaş yavaş fakat devamlı şekilde toksik etki

gösterir. Zehirlenmeden sonra tarlacı arıların büyük bir kısmı kovana dönebilmekte;

ancak alınan ilaç dozuna bağlı olarak yaşama şansları giderek azalmaktadır.

Bu gruptaki ilaçlarla zehirlenen arılarda iğnelerini batırma isteği artmakta,

anormal aktivite, arka bacakları sürüyerek yürüme, titreme gibi belirtiler

görülmektedir. Arılar felç durumunda, kanatlar vücuttan açık vaziyette tutmaktadır.

Bazen sırtüstü düştükleri de olmaktadır. Bu durumda uzun süre bacak ve antenlerini

hareket ettirerek canlı kalabilirler. Bazı karıncaların bu arıları daha ölmeden yuvalarına

taşıdıkları gözlenmiştir.

3- Karbamatlı bileşikler

Bunlar arılara kontakt ve mide zehiri olarak etki eden tehlikeli bileşiklerdir.

Özellikle Aldicarb, Sevin, Carbaryl, Methomyl ve Propoxur aktif maddeli bileşiklerin toz

formülasyonları arıları öldürür. Sıcak kanlı hayvanlara etkisinin az olduğu ve yağ

dokusunda birikmediği için Karbamatlı bileşikler bugün klorlandırılmış hidrokarbonlar’ın

yerini almışlardır.

Bu gruptaki ilaçların etki süresi 3-4 gün devam edebilir. Kovanlar ilaçlama

yapılan alana yakınsa, arılar bu süre içinde kovan önüne tel kafes takılarak

beslenebilir.

Zehirlenmiş arıların vücut hareketleri yavaşlamakta ve uçmayı başaramayan

davranışlar görülmektedir. Bunu paraliz ve ölüm takip eder. Arıların çoğu kovanda

ölmektedir. Ana arı ölmediği takdirde, uzun süre yumurta bırakmamaktadır.

4- Dinitrofenil bileşikleri

Bu gruptaki ilaçlar genellikle ilkbaharda ağaçların uyanmasından önce

kullanılmaktadır. Dinitro ortocresol (DNOC) ve Dinoseb (DNBP) aktif maddeli ilaçların

arılarda zehirli etkisi, erken ilkbaharda temizlik uçuşuna çıkmış arılarda görülür. Đlaçtan

etkilenen arıların çoğu kovanda ölmektedir.

5- Sentetik pyretroidler

Son yıllarda ülkemizde Akdeniz bölgesi başta olmak üzere meyve ve

sebzelerde Sentetik pyretroidler zararlı böceklere karşı yoğun biçimde kullanılmaya

başlanmıştır. Bu grupta yer alan Alfoxylate, Cyhalothrin, Cypermethrin, Deltamethrin,

Fenpropathrin, Fenvalerate, Permethrin aktif maddeli ilaçlar yüksek insektisid etkiye

sahiptirler. Bunlar kuvvetli temas ve mide zehiri olduklarından arılarda toplu halde

ölümlere neden olmaktadırlar.

Sentetik pyretroidler, yağmurla yıkanmak yada buharlaşmak suretiyle etkilerini

çok az kaybettiklerinden ilaçlamadan sonra iklim koşullarına bağlı olarak 1-3 hafta

kadar arılar için tehlike teşkil ederler. Bunlar arasında sadece Deltamethrin aktif

maddeli ilaçların arılara daha az toksik oldukları bilinmektedir.

Zehirli etkisi çok yüksek olan pyretroidler, arılarda önce düzensiz hareketler,

kusma ve halsizlik oluşturmakta, bunu çırpınma hareketleri, paraliz ve ölüm takip

etmektedir.

Pyretroid ilaçlar, normal tarla dozlarında gece uygulandıklarında arılar için pek

zehirli olmazlar. Arılar mücadele yapılan tarla ve bahçelerden ilaçların kaçırıcı etkisi

nedeniyle uzaklaşmakta ve bir ölçüde ölümler azalmaktadır. Özellikle Fenpropathrin ve

Fenvalerate aktif maddeli ilaçlar arılara daha güvenli olan grubu oluşturmaktadır.

6- Diğer ilaç grupları

Akarisid, herbisid, fungusid ve diğer ilaç gruplarının arılar için insektisidler kadar

zararlı olmadıkları bilinmektedir. Ancak akarisidlerden Cyhexatin, herbisidlerden

Atrazin, Neburon ve Trifluralin, fungusidlerden bazı bakırlı preparatlar arıları

zehirleyebilmektedir.

Bal arılarına tehlikesiz olduğu bilinen ve yabancı ot ilacı olarak çok yaygın

şekilde kullanılan 2.4 D birçok polenli ve nektarlı bitkinin ölümüne sebep olduğu için

arıcılığa dolaylı yolla zarar vermektedir.

Tarım Đlaçlarının Olumsuz Etkisinden Korunma Yöntemleri

Bal arılarının hem arı yetiştiriciliğinde hem de bitkisel üretimle uğraşanlara

büyük faydalar sağladığı tartışılmaz bir gerçektir. Bu yüzden arı varlığının korunması,

her iki üretim grubu için de önemlidir. Tarımda kullanılan ilaçların zehirli etkisinden

korunmak için arıcıların ve bitki üreticilerinin birlikte uyum içinde çalışmaları ve önlem

almaları zarureti vardır.

1- Bitki yetiştiricilerinin alması gereken önlemler

a) Đlaçlama, planlı ve programlı yapılmalıdır.

b) Toplu meyve bahçelerinde kış mücadelesine ağırlık verilmeli, arı uçuşlarının

seyrek olduğu Şubat-Mart aylarında ilaçlama yapılmalıdır.

c) Đlaç seçerken, arılara tehlikesiz veya en az zararlı gruptaki ilaçlar göz

önüne alınmalıdır.

d) Đlaçlamalar, meyve ağaçları ve diğer kültür bitkilerinin çiçeklenme

döneminde kesinlikle yapılmamalıdır.

e) Çiçek tozları ile birlikte kovana taşınması kolay olan toz ilaçların yerine

mümkünse sıvı ve granül ilaçlar kullanılmalıdır.

f) Bahçe ve tarla sahipleri, ilaçlamadan önce çevredeki arıcılara haber

vermelidir. Arıcılar koloniyi korumak için önlem alabilirler.

g) Đlaçlamalar mümkünse hava karardıktan sonra veya gece yapılmalıdır

h) Kullanılan ilaçların çevredeki su kaynaklarına karışmamasına dikkat

edilmelidir.

2- Arıcıların alması gereken önlemler

a) Kovanlar, yoğun ilaçlama yapılan meyve bahçeleri ve tarlaların kenarına

konulmamalıdır.

b) Çevrede arılar için çok zehirli ve uzun süre kalıcı etkisi olan tarım ilaçları

kullanılıyorsa, kovanlar ilaçlama yapılmadan önce mücadele yapılacak alanın en az 7-

8 km dışına güvenli bir yere taşınmalıdır.

c) Arıları, etki süresi kısa olan ilaçların zehirli etkisinden 2-3 gün kadar

korumak için, kovanları uzak mesafelere taşımak yerine, arılar kovanda tutulabilirler.

Bunun için, uçuş deliğini kapatan takoz çıkartılır ve kafes teli kullanılarak arıların

dışarıya çıkması önlenir. Ancak arıların içerde kaldığı günlerde, besin ve su

gereksinimleri temin edilmelidir.

Yasal Düzenlemeler

Her ne kadar, arıların tarım ilaçlarından ölmesi, arıcı ve bitki üreticileri

arasındaki bir problem gibi görülmekte ise de, aslında olay bu kadar basit değildir. Bal

üreticisinin ürün alamaması yada az ürün elde etmesiyle hem üretici hem de ülke

ekonomik kayba uğrayacaktır. Bunun yanı sıra zehirleyici madde içeren bal ve

polenlerin insanlar tarafından yenilmesi ayrı bir sağlık problemi oluşturmaktadır.

Đlgili bakanlıklar gıda olarak tüketilecek bal, polen ve diğer bal ürünlerinde pestisid

ilaç rezidülerin kontrol etmelidir.

Tarım Đl Müdürlüklerine bağlı ilgili birimler, toplu mücadele uygulamalarında

önce, ilaçlama programına alınan sahaların genişliği, kullanılacak ilaçların cinsi, atılma

zaman ve süreleri, arılara ne ölçüde zararlı olacağını yerli basın, kitle iletişim araçları,

bölge radyoları hatta TV yayını ile üreticilere duyurmalıdır. Ayrıca, arıcılığın yoğun

olarak yapıldığı il ve ilçelerde eğitimlere ağırlık verilmeli, seminer ve toplantılar

düzenlenmeli, dergi, broşür ve arıcı mektupları yayınlanmalıdır.

Kamu kurum ve kuruluşları tarafından yapılması beklenen bu düzenlemeler

sonunda, hem binlerce koloni boş yere ölümden kurtarılacak hem de üreticiler meyve

ve tohum üretimini arttırmak suretiyle ülke ekonomisine daha büyük katkı

sağlayacaklardır.

Zehirli Bitkiler

Toxicodendron cinsinden T. toxicarium (zehirli meşe), zehirli sarmaşık (T.

radicans) ve zehirli sumak (T. vernix) türlerinin hepsinin özsularında urushiol

vardır. Uçucu olmayan fenol maddesini içerdiklerinden insanların % 75’inde deri

tahriş yapar. Zehirli meşe mükemmel bir bal kaynağıdır. Bir kişi bir tabak bal

yediğinde midesi bozulmakta ve hatta ölebilmektedir. Zehirin insana etkisi ile

hayvanlara olan etkisi farklıdır. Çiftlik hayvanları ve diğer hayvanlarda bağışıklık

mevcuttur.

T. toxicarium T. radicans

T. vernix

Zakkum(Nerium oleander): Zakkumun tüm parçalarında nerrin ve

oleandrin alkaloidleri içerir. Đnsan ve çiftlik hayvanlarına zehirleyici etkilidir. Zakkum

nektarından bal elde edilmektedir. Balın tadı acı olup aynı zamanda zehirleyicidir.

Zakkum(Nerium oleander)

Senecio jacobaea (Tansy ragwort): Bitkide 6 çeşit pyrrolizidine alkaloid

vardır. Çiftlik hayvanlarında zehirleyicidir. Hayvanlara göre zehirleme seviyeleri

değişmektedir. Sığr ve atlar, diğer hayvanlardan koyun, keçi ve tavşanlara kıyasla çok

daha duyarlıdır. Bitkinin çayını içen insanlarda karaciğer rahatsızılığı meydana gelir.

Arılar bitkinin nektarını toplar ve balı tükettiklerinde herhangi bir rahatsızlık yapmaz.

Balın tadı acı olup diğer ballarla karıştırılmazsa tadı iyi değildir.

Senecio jacobaea (Tansy ragwort)

Echium plantagineum: Nektarından elde edilen balda birçok pyrrolizidine

alkoloid’leri içermektedir. Başlıca "echimidine" toksinini taşırlar. Çiftlik hayvanlarında

zehirlidir. Civarda nektar azsa iyi bir nektar kaynağıdır. Bal ve nektarı arıda

zehirlenme yapmaz.

Echium plantagineum

Küsküt (Cuscuta spp.): Ilıman bölgelerde, yeşil bitkiler üzerinde parazit

olarak yaşayan yapraksız, asma şeklinde yaşayan bir bitkidir. Yurdumuzda 15 kadar

türü görülmektedir. Küsküt çiçekleri küçüktür.

Küsküt (Cuscuta spp.)

Arılar küsküt çiçeklerini ziyaret eder. Nektar alımından kısa zaman sonra bazı

arılıklarda koloni kayıpları % 50’ye varmaktadır. Çiçeklenme döneminde havalar kurak

giderse tarlacı arıların tamamı ölmektedir. Bazı araştırmacılar ise arıların küskütü

ziyaret etmesine karşın herhangi bir ölüm vakasına rastalmamışlardır. Bunun nedeni

küskütün farklı türlerinde zehirleyicilik etkisinin değişik olduğunu göstermektedir.

Coriaria arborea : Balı insanda zehirleme yapar. Ballarında ve yapraklardaki

öz suda picrotoxin ve "tutin" isimli toksinler vardır. Yarım çay kaşığı sıvı bal insanı

zehirler.

Coriaria arborea(New Zealand tutu)

Brachyglottis repanda: Yeni Zellanda’da Ağustos – Ekim aylarında çiçek

açmaktadır. Zehirli bal üretimi Şubat ve Mart aylarında olmaktadır. 1945 yılında 27

kişi baldan zehirlenmiştir. Toksik madeninin bitkinin poleninden geldiği tahmin

edilmektedir. Arılar ve çiftlik hayvanlarında zehirleyici etkisi yoktur. Ratlar ve

kobaylarda toksiktir.

Brachyglottis repanda

Ranunculus rivularis: Bitkinin zehirleyici etkisi olduğu düşünülmektedir.

Ranunculus rivularis

Scolypopa australya: Bal arıları bitkiden bal çiği toplar. Kuru havalarda diğer

bitkilerde az miktarda nektar olduğunda bitkiden alınan bal çiğinden elde edilen bal

zehirleyicidir. Bu ailedeki bitkilerin zehirleyici bal üretmeleri için birkaç etkenin bir

arada olması lazımdır. Bitkilerin çok yoğun bulunması, sıcak ve kuru bir dönemin

olması, diğer bitkilerin nektar ve bal çiğinin azalması gerekir.

Corynocarpus laevigatus (New Zellanda karakanut, karaka tree):

Nektarı arılar için çok çekicidir. Yeni Zellanda’da Ağustos – Aralık aylarında çiçek

açmaktadır. Ergin arı kayıpları ilkbaharda görülmektedir. Çiçeklenme döeminde bikri

üzerinde yoğun arı görülür. Koloniler başka bölgelere götürüldüğünde arı kayıpları

ortadan kalkar. Araştırmalar, bitki olan bölgedeki tek bir kolonide 4000 arının

öldüğünü yada ölmek üzere olduğunu göstermiştir. Etkilenmiş arılar uçamaz,

güçsüzleşmiş olup bu arılar yavaş yavaş ölmektedir. Ana arılar ve larvalar etkilenmez.

Tarlacı arılar Kasım-Aralık aylarında nektar aldığında kovan dışında ölmektedir.

Nektar ve balları arılar için zehirleyicidir. Stoklanmış balları 26 hafta sonra bu

özelliğini kaybeder. Toksini "karakin"’ (= [1, 2, 6 – tri - 3- nitropropanol] β – D -

glucopryranose)dir. Arılar bitkinin polenin az miktarda toplar. Poleni arılarda

zehirlenme yapmaz. Balı insanlarda zehirleyici değildir. Nektarı kobaylarda zehirleyici

olup 9 hafta bekletilmiş ballar kobaylarda aynı etkiyi oluşturmaz. Arıcılar kolonilerini

bitkinin olduğu bölgeden uzaklaştırmalıdır.

Corynocarpus laevigatus (New Zealand karakanut, karaka tree)

Cyrilla racemiflora (titi, Southern leatherwood): Amerika’nın Teksas

eyaletinde Mayıs-Temmuz aylarında çiçek açmaktadır. Çiçekleri bol, güzel kokulu ve

arılar için çekicidir. Nektarı zehirleyicidir. Zehirlenen larvalar mavi yada mor renk alır.

Mayıs sonu yada Haziran başında kolonilerin tümündeki larvaların birdenbire mor

renk aldığı görülmektedir. Larva, pupa ve gözden yeni çıkan arılar etkilenmektedir.

Hastalığın şiddetini kaybetmesi bir ayı bulmaktadır. Koloniler ciddi kayıplara

uğramaktadır. Kolonilerin iyileşmekte, ancak bal üretimleri önemli ölçüde

azalmaktadır. Petek gözünde ölen larvalar mavi yada mor renklidir. 1932 yılında

Amerika’nın Florida eyaletindeki kolonilerin yarısı kaybedilmiş ve zehirlenme nedeniyle

larvalar mavi yada mor renk almıştır. Amerika’da hala problem olarak kabul ediliyor.

Arıcılar kolonilerini bölgeden uzaklaştırır. Koloniyi şurupla besler.

Cyrilla racemiflora (titi, Southern leatherwood)

Rhododendron türleri yaygın olarak bulur. Gruplar halinde görülen çiçekleri

bol miktarda nektar ve polen üretir. Bazı araştırmacılar, polen ve nektarının arılara

direkt zehirleyici olduğunu bildirmektedir. 17 tür ve 14 hibrit ile yapılan bir çalışmada,

R. Thompsonii ve bazı hibritlerin arılara zehirleyici olduğunu göstermiştir.

Rhododendron türlerinden, R. arboreum, R. luteum(=Azalea pontica), R.

occidentale, R. prattii, R. ponticum ve R. thomsonii arılarda zehirlenme yapar.

Arının zehirli bitki nektarı yanı sıra zehirli olmayan bitkilerden nektar topladığında

balda zehirli madde yoğunluğu azalmaktadır. Zehirlenme etkisinin oluşması için belli

bir seviyede zehirli nektar alınmalıdır. Yoğunluğu azalan balda bu etki ortaya çıkmaz.

Ancak baldaki su miktarı azaldığında baldaki zehirli madde oranı yükselir. Böylece

ilerleyen dönemde balın zehirleyici etkisi görülür. Milattan önce 401 yılında Grek

askerleri Trabzon civarında Karadeniz orman gülü (Rhododendron ponticum)’den

zehirlenmişlerdir. Bazı araştırmacılar zehirlenmeye olgunlaşmamış balın neden

olduğunu ileri sürmektedir. Ülkemizde deli bal olarak isimlendirilen orman gülü, balı

bazı kişilerce özellikle tüketilmektedir. Günde bir çay kaşığı alınan deli balın bir takım

hastalıkları tedavi edici etkisi olduğuna inanılmaktadır.

Karadeniz orman gülü (Rhododendron ponticum) Nektar ve poleni

toksiktir. Rhododendron spp.,sifin (R. luteum), R. azalea ve R. anthopogon

nektar ve polenlerinde "antromedatoxin" adı verilen bir alkoloid arılar tarafından bala

karıştırılmaktadır. Balı acı ve toksiktir. Zehirlenme yapacak kadar bal, polen yada

bitki yaprağı yenildiğinde, ağız, göz ve burunda sulanma başlar. Altı saat içinde

kusma ve mide bulantısı olur. Karın ağrısı, baş ağrısı, halsizlik, terleme,

inkordinasyon, kan basıncının düşmesi, derinin karıncalaşması ve solunum güçlüğü

görülmektedir. Sonuç olarak, felç, koma ve ölüm meydana gelir.

R. arboreum

Karadeniz orman gülü (Rhododendron ponticum)

Sifin (Rhododendron luteum=Azalea pontica)

Sifin (Rhododendron luteum=Azalea pontica) ülkemizde bol miktarda

bulunmaktadır. Arılara zehirleyici etkisi arıcılar tarafından bilinmektedir. Çiçeklenme

zamanından önce koloniler bölgeden uzaklaştırılır.

Rhododendron azalea

R. thomsonii

R. prattii

Rhododendron anthopogon

R. occidentale

Bu ailenin diğer üyeleri olan, Pieris floribunda ve Pieris japonica

andromedotoksin üretmektedir. Nektar ve balları insanlarda zehirlenme yapar.

Pieris floribunda

Pieris japonica

Dağ defne ağacı(Kalmia latifolia), nektar ve balında "andromedotoxin"

toksini mevcuttur. Balı insanı zehirler. Bir kaşık bal yenildiğinde birkaç saat içinde

uyuşma ve bilinç kaybı meydana gelir. Nektar ve balı arıyı zehirlemez.

Dağ defne ağacı(Kalmia latifolia)

Yabani biberiye (Ledum palustre): Bitkisinin nektarından üretilen ballar

insanları zehirler. Ballarında "ericolin" içerir.

Yabani biberiye (Ledum palustre)

Sütleğen (Euphorbia geniculata): Bitkisinin beyaz, sütlü özsuyunda birçok

toksik madde vardır. Bir kısım arıcılar balının insanlarda zehirlenme yaptığını,

bildirmesine karşın bir kısım arıcı buna karşı çıkmaktadır. Bitkisinin poleni arılarda

toksik olmaktadır. Ülkemizde 60 kadar türü vardır ve çoğunluğu zehirlidir. Tarlacı

arılarda zehirleme yapar. Zehirlenmiş arıların barsağında ve polen sepetinde

bulunmuştur. Felç olan uçamaz, kanatlarını yanlara açmış halde görünürler. Arı

bitkiye gittikçe arı sayısı azalmaktadır.

Koyunlar ve sütleğen Sütleğen

Meşe (Quercus spp.): Yapraklarına yerleşen yapışkan, tatlı bir bal çiği

üzerinde bazen zehirleyici bir mantar olan Aspergillus calyptratus gelişmekte ve

mantar arılar için bir tehlike oluşturmaktadır. Ayrıca meşe çiçeklerinde bulunan

sakkaroz şekeri de arıları öldürmektedir. Meşe ağaçlarına yakın olan kolonilerde arı

kayıpları görülebilmektedir. Koloniden uçan arı sayısı ve ana arının yumurtlama sayısı

azalmaktadır. Larva ölümü gerçekleşmekte ve larvalı alanlarda boşluklar meydana

gelmektedir. Koloniler şurupla beslendiğinde iyileşmektedir. Bu etkilerin oluşması

hava şartlarıyla da bağlantılıdır.

Meşe

Meşe çiçeği

At kestanesi (Aesculus californica): Ağacında arılara toksik etkisi olan

"Aesculin" toksini vardır. Amerika’da 1926 yılında bildirilen bir olay şöyledir. Polen,

nektar, bal ve ağaç özsuyundaki zehir bazen arılara çok etkidir. Ancak tarlacı arılara

bu etkiyi yapmamasına karşın, erişkin ana arı, erişkin erkek arı, genç işçi arı arı ve

larvalara etki yapmaktadır. Şiddetli şekillenen zehirlenme olaylarında bal dolu olan

kovandaki arıların tümünün öldüğü görülmüştür. Larvalar, erişkin arılarca

beslenmekte ve zehirlenenen larvaları erişkin arılar yemektedir. Çünkü bu larvalar

normal bir erişkin arı haline gelemezler. 1940 yılındaki raporda ise, birkaç aşamalı

zehirlenme vakaları görülmüştür. Orta şiddetteki vakada ″alacalı″ yavru gözleri

görülmüştür. Boş, kapatılmamış, kapalı yavru gözleri karışık halde görülmektedir.

Aesculus californica zehirlenmenin ilk belirtisi yavru sahasında alacalı bir manzaranın

olmasıdır. Çok sayıda zehirli madde alınmışsa yalnızca yumurta, günlük larva ve

kapalı gözlü larva sahaları vardır. Kapanmamış larvalı gözlerin bulunmaması tipik bir

belirtidir. Zehirlenme devam ederse geriye yalnızca yumrtalar kalır. Petek gözlerinde

diğer bazı hastalık ve zehirlenme vakalarında olduğu gibi ölmüş larva bulunmaz.

Zehirlenme vakalarının birçoğunda kovan girişinde kümelenmiş gelişmemiş, şekilleri

bozuk ve açık renkli arı kümeleri görülür. Zehirlenmiş kolonilerde ana arı erkek arı

yumurtası bırakır. Şayet başka bir balla beslenirse işçi arı yumurtası bırakmaya başlar.

Arılar 4 – 6 hafta süreyle at kestanesi çiçekleriyle temas edebilir. Yağış miktarı yeterli

olduğunda diğer nektar kaynaklarıyla beslenmeye başladığında zehirlenmesinin kötü

etkisi azalır. Arı kolonileri başka bir bölgeye nakledilmeli ve şurupla arılar

beslenmelidir.

At kestanesi (Aesculus californica)

At kestanesi (Aesculus hippocastanum): Çiçekleri piramit şeklinde beyaz

ve pembe renklidir. Zehirlenme belirtileri Aesculus californica’daki gibidir. Zehirlenmiş

arıların midelerinde Aesculus hippocastanum ve A. parvia polenine rastlanmaktadır.

Polenler yenildiğinde arıların yaşam süreleri kısalmaktadır. Aesculus hippocastanum

tohumu, poleni, özsuyu ve nektarı toksik bir madde olan "Saponin" bakımından

zengindir. Laboratuar testlerinde saponin maddesinin arı ömrünü kısaltdığı

kaydedilmiştir.

At kestanesi ve çiçekleri(Aesculus hippocastanum)

Çiçekleri kurak yıllarda arıları daha çok cezbeder. Eğer arılar kurak mevsimde

çiçekleri yoğun ziyaret ederlerse polen alımını takiben 3-4 gün sonra zehirlenme

belirtileri görülmektedir. Zehirlenmenin derecesi koloni çevresindeki at kestanesi

sayısına bağlı olarak değişmektedir. At kestanesi bitkisinin Mayıs hastalığına benzer

belirtiler yaptığı da belirlenmiştir.

At kestanesi(Aesculus pavia): Polenleri toksik etkilidir.

At kestanesi(Aesculus pavia)

Aesculus türlerinde bulunan "Digitonin" toksini arılar için çok zehirleyici olup

arılar Aesculus türleri özsuları ile beslendiklerinde "Digitonin" toksininin etkisi 500-

1000 kat fazla olmaktadır. Tüm Aesculus türleri toksik saponin’leri içermektedir.

Stachys arvensis (Nettle betony, staggerweed): Amerika’da çok yaygın

olmasına rağmen zehirlenme yapmasıyla ilgili bir bilgi yoktur. Avustralya’da

zehrlenme yaptığına dair bilgiler mevcuttur. Bitkinin nektarı toksiktir. Kolonideki arı

sayısı yavaş yavaş azalmaktadır. Özellikle genç arılarda ölüm meydana gelmektedir.

Barılar başka bölgeye götürülürse ölümler ortadan kalkar.

Stachys arvensis (Nettle betony, staggerweed)

Geven (Astragalus spp., locoweed, tragacanth): Türleri toksik olan

selenyum maddesini bünyesinde biriktirmektedir. Çiçeklenme döneminde genç tarlacı

arılarda toksik etki yapmaktadır. Astragalus lentiginosus bitkisinin nektarı öldürücü

etkisini yavaşca yapmaktadır. Bal ve polenin larvalardaki olumsuz etkisi yavaş

şekillenir. Bal uzaklaştırıldığında arılar iyileşir.

Geven(Astragalus spp., locoweed, tragacanth)

Geven(Astragalus spp., locoweed, tragacanth)

Ancak Anadolu’da yetişen 370’den fazla geven türünden çok azı zehirlidir.

Astragalus bolanderi içerdiği selenyum nedeni ile arılarda ölüm yapmaktadır.

Astragalus bolanderi

Bitkinin nektarı tarlacı arıları zehirlemektedir. Tarlacı arılar kovana dönerek

toksik maddeyi ana arıya aktarırlarsa; ana arı yumurtlamayı bırakmakta, arıların

beslediği larvalar ölmektedir. Kovanların yeri değiştiğinde hasta kolonilerdeki yaşam

normalleşmektedir.

Astragalus miser

Astragalus miser (milkvetch): Nektarında % 6 oranında mevcut olan

"miserotoxin" (=3-nitro-1-propyl-β-D-glucopryranoside) ile ölüm yapmaktadır.

Sophora microphylla (S. tetraptera): Yeni Zelanda’nın erken çiçeklenen

ağaçlarındandır. Çiçeklerine gelen arılarda uyuşturucu etki oluşturmaktadır. 20ºC

sıcaklıkta arılarda öldürücü etki meydana getirmektedir. Nektarında toksik

alkoloid’ler bulunmaktadır.

Sophora microphylla(S. tetraptera)

Sophora japonica (Japanese pagodotree): Polen ve nektarı toksiktir.

Ayrıca reçinesinde yoğun "galaktomannoz" ihtiva etmektedir.

Sophora japonica (Japanese pagodotree)

Soğan (Allium cepa): Amerika’da 1956 yılında polenin arılara zehir etkisi

bildirilmiştir. Bu konuda daha fazla bilgiye ihtiyaç vardır. Arılar soğanı nektar ve poleni

için ziyaret eder. Soğanın nektarındaki potasyum bal arıları için çekiciliğini

azaltmaktadır. Diğer nektar kaynakları olmadığında soğanın nektar ve polenini toplar.

Bu işlemin sonucunda hastalık belirtisi görülmez.

Soğan ve çiçeği

Lale (Tulipa spp): çiçeklerinde arılara zehirleyici tesir yapan mannoz ve

galaktoz şekerleri bulunmaktadır. Đçerdiği şekerlerden "galaktoz" yoğunluğu

"mannoz"a nazaran daha fazladır.

Lale

Veratrum spp.: Zehirli alkaloidlerden veratrin ve glycoalkaloidler

içermektedir. Bu maddelrin kanser yapıcı etkisi de vardır.

Beyaz çöpleme (Veratrum album): Kuzey-doğu Karadeniz bölgesinde

yetişmektedir. Çiçekleri yeşilimsi-beyazdır. Eğer civarda diğer çiçekli bitkiler var ise

arılar Veratrum türlerini tercih etmezler. Bu bitkinin poleni, nektarı ve bitki özsuyunda

zehirli birkaç alkoloid bulunmaktadır.

Veratrum lobelianum, Veratrum dahuricrum, Veratrum nigrum ve

Veratrum californicum (California false helleborne, corn lily) arılara

zehirleyici etkileri vardır. Zehirlenmiş arılar bitkiye yapışmış halde görülebilir. Bitki

zehirinden larvalar etkilenmezler. Larvalar daha çok açlıktan ölmektedir. Zehirlenme

2-3 gün kadar devam eder. Kovan ve çiçeklerde ölmüş ergin arılara rastlanır. Nektar

ve polenleri öldürücüdür. Genç arılar yaşlı arılara oranla daha duyarlıdır.

Beyaz çöpleme(Veratrum album)

Veratrum lobelianum Veratrum nigrum

Veratrum californicum

Zygadenus venenosus (death camas): Steroidal alkaloidlerden zygadine

içermektedir. Nektar ve polenleri toksiktir. Veratrumdakine benzer birçok alkoloid’ler

vardır. Bunlar "gliko-alkoloid"’ler ve "ester alkoloid"’lerdir. Bitki 10 gün kadar

çiçeklenir ve çok az nektar salgılar. Çiçeklerini yiyen çoçuklar zehirlenir. Ergin arılar

zehirlenmektedir. Tarlacı arılar çiçek ziyaretinden 9 saat sonra felç olmaktadır.

Zygadenus venenosus (death camas)

Sarı yasemin(Gelsemium sempervirens): Nektar ve poleni zehirlidir.

Toksik alkaloidleri gelsemine, gelseminine ve gelsemicine’dir. Bitkinin tüm parçaları

zehrleyicidir. Bu bitkiden lede edilen balı yiyen insanlar zehirlenir. Arılar

zehrlenmektedir. Arılar felç olur ve ölür. Polenleri tarlacı arılardan daha çok genç

arıları zehirlemektedir. Larvalar zehirden etkilenmez.

Sarı yasemin(Gelsemium sempervirens)

Spiraea ussurensis: Nektarı zehirlidir.

Haşhaş (Papaver somniferum): Bitkinin alkaloidlerinden morfin, kodein ve

noskapin vardır. Tüm alkaloidlerinin zehirleyici etkisinden şüphelenilmektedir. Bazı

araştırmacılar bitkinin ziyaretinden sonra narkoze olmuş arılara rastlamışlardır.

Bitkinin kırmızı çiçeklerinin ziyaretinden sonra düzensiz hareketler görülmüştür.

Haşhaş

Göknar(Abies alba, Silver fir): Rüzgarla polinasyon yapan bitkilere

örnektir. Đsviçre’de ağacın bitli bitlerinin bal çiğini topladıktan sonra arıların felç

oldukları görülür. Kovan girişinde birçok ölmüş arıya rastlanır. Canlı arılar felç hali

görülür. Koloniler bölgeden uzaklaştırılıp şurupla beslendiğinde arılar hemen iyileşir.

Göknar(Abies alba, Silver fir)

Macadamia integrifolia (macadamia): Ağaçların çiçeklerinde ölmüş

arılara rastlanır. Çiçekten çıkan siyanid gazı arıları öldürmektedir.

Macadamia integrifolia (macadamia)

Kurtboğan (Aconitum spp., monkshood): Bitkinin yaklaşık 100 türü

"diterpenoid alkoloid"’leri taşımaktadır. Çok zehirli olan Kurtboğan bitkisinin

Aconitum orientale ve Aconitum nasutum türleri Kuzey-doğu ve Doğu Anadolu

bölgesinde yaygın olarak bulunmaktadır.

Aconitum spp.

Küçük miktarları bile memeli hayvanlarda zehirlenme yapar. Balında da toksik

maddeler vardır. Ancak bu maddeler insanlara nazaran daha az toksiktir. 1926 yılında

Çin’de bombus arısı yuvasından alınan acotinum balının insanlarda ölüm yaptığına

dair bilgi vardır.

Ancak bal arıları her zaman bitkinin derinde olan nektarına kolay ulaşamazlar.

Bal ve poleni zehirleyicidir. Delphinium’da bulunanlara benzer diterpenoid alkoloid’leri

taşımaktadır. Balları insanlara kıyasla arılarda daha az toksiktir. Aconitum chinense

bitkisinin tüm parçaları zehirlidir. Acotinum bitkisinin birçok türleri Avrupa ve

Amerika’da yetiştirilmektedir.

Düğün çiçeği (Ranunculus spp., crowsfoot, buttercups): Yurdumuzda

80 kadar türü bulunmaktadır. Nektar ve poleni toksiktir. Yüksek toksisitesi olan

"protoanemonin" yağı içermektedir. Glycoside ve ranunculin toksini içerir. Ranunculus

poleni zehirlenmeye neden olur. Petek gözlerine depolanan polenleri en az 3 yıl

toksik etkisini sürdürmektedir.

Ranunculus spp

Düğün çiçeği bitkisi ilkbaharda çiçeklenme döneminde arılarda ölümlere neden

olmaktadır. Ranunculus acer, R. aconitifolius, R. acris, R. alpestris, R. auriconus, R.

breyninus(=R. nemorosus), R. lanuginosus, R. polyanthemos, R. puberulus, R.

repens ve R. steveni arılarda zehirlenme yaparlar. Genç arıların tümü zehirlenir.

Kovan girişinde titreyen, uçamayan arılar görülür. Bacaklarını kontrol edemezler.

Arılar kısa zaman içinde ölmektedir.

Anemon (Anemone nemorosa, European anemone): Bitkide bulunan

"protoanemonin" maddesi toksiktir.

Anemon (Anemone nemorosa, European anemone)

Caltha patustris (Marsh marigold): Bitki üzerinde ölmüş işçi arılara

rastlanır. Ölmüş arılarda inseksidal maddeler bulunur.

Caltha patustris (Marsh marigold)

Sapindus marginatus: Amerika’dan 1945 yılında arılarda ölüm yaptığı

bildirilmiştir.

Sapindus marginatus

Yüksük otu (Digitalis purpurea): Ekimi yapılan tarlalara yakın

yerleştirilmiş kolonilerde bazen yüksük otu poleninden zehirlenmeler görülmektedir.

Yüksük otu toksik bir madde olan "Digitonin" ihtiva etmektedir. Zehirlenen arılarda

yüksük otu plenine rastlanmıştır. Çiçeklerini çocuklar emdiğinde zehirlenirler.

Yüksük otu (Digitalis purpurea)

Şeytan elması, boru çiçeği, tatula (Datura stramonium,

Jimsonweed): Bitkinin tüm parçaları, poleni toksik alkaloidleri içerir. Atropine ve

scopolamine alkaloidleri vardır. Ballarında hyoscine, atropine tek olarak ya da her ikisi

bir arada bulunur. Vertebralar üzerine zehirleyici etkisi vardır. Bu alkaloidler çok

toksik değildir.

Şeytan elması, boru çiçeği

Mısır’a ait banotu(Datura metel) : Balı toksiktir.

Mısır’a ait banotu(Datura metel)

Banotu (Hyoscyamus niger): yurdumuzun her bölgesinin yol kenarları ve

tarla kenarlarında görülmektedir. Banotu, "atropin", "hyoscine" ve "hyoscyanamine"

toksinleri ihtiva etmektedir.

Banotu (Hyoscyamus niger)

Bitkiden nektar toplayan tarlacı arıların bir kısmı ölmekte, nektarı kovana

taşıyan arılar ise bala toksik maddeleri bulaştırmaktadır. Alkoloidlerle yoğun bir

şekilde bulaşık ballarla beslenen yavru arılar ölürler.

1956 yılında Ermenistan’da 50 koloniden 24 koloni bu bitkiden zehirlenmiştir.

150 koloniden 50 koloni zayıflamıştır.

Porsuk ağacı (Taxus baccata): Trakya, Karadeniz bölgesi ve Toros

dağlarında yetişen, kışın yapraklarını dökmeyen arılar için zehirli bir ağaçtır. Yeni

ölmüş işçi arıların midesinden çok sayıda T. baccata poleni çıkarılmıştır.

Taxus baccata türleri

Yaprakları, meyveleri ve poleni zehirlidir. Bitki "taxine" adı verilen zehirli bir

alkoloid içermekte bu arılara toksik etki yapmaktadır.

Camellia reticulata (netvein camelia): nektarı binlerce arı larvasını

öldürebilir. Camelia japonica’da nektarın % 5’i nisbetinde olan "Rafinoz" şekeri

toksiktir.

Camellia reticulata (netvein camelia)

Toksik şeker diğer bitkilerde Camelia sasangua’da % 11 ve çay (Camelia

sinensis, Thea sinensis) ’da % 14 oranında bulunmaktadır.

Küçük yapraklı ıhlamur (Tilia cordata): Küçük ıhlamur ve diğer ıhlamur

türleri ballı bitkilerin başında gelmektedir. Fakat bazı yıllarda iklim koşullarına bağlı

olarak arı ve diğer böceklere karşı zehir etkisi göstermektedir.

Tilia cordata

Tilia cordata, Tilia tomentosa(=T. argentea, T. peteolaris) ve Tilia

platyphyllos’un nektarında bulunan "galaktoz", "melibioz" ve "mannoz" şekerleri

bazen yoğunluklarına bağlı olarak arılara zehirleyici etki yapmaktadır. Hastalanmış

arıların midelerinde polenleri bulunur. Ayrıca hastalıklı ıhlamur ağaçlarında yaşayan

bitki bitlerinin tatlı özsularından alan arılar ölmektedir. Arılar yoğun olarak ıhlamur

ağacı çiçeklerini ziyaret ettiklerinde, bir süre sonra koloni mevcutunda önemli bir

azalma görülmektedir.

Hezaran (Delphinium spp.): Bitkisinin yurdumuzda 20 türü vardır.

Aconitum türlerindekine benzer çeşitli toksik "diterpenoid alkoloidleri" içerir. Bitki

çayır, mera ve tarla kenarlarında yetişmektedir.

Mavi Hezaran Beyaz Hezaran

Sığır ve koyunlara zehirleyici etkisi vardır. Polenleri arıları öldürmektedir.

Çöpleme, dana bağırtan, bohça otu, noel gülü (Helleborus, Christmas

flower): Nektarı arılara zehirleyici etki yapmaktadır.

Çöpleme=Noel gülü=Dana bağırtan

Köpek üzümü (Solanum nigrum): Arılar için öldürücü zehire sahip bir

bitkidir. Bitki toksik bir madde olan "Solanine" içermektedir. Az miktarda nektar çok

miktarda polen üretmektedir. Çiçekleri beyazdır. Gece çiçek açtığı için arılar pek

etkilenmezler. Ancak buna rağmen köpek üzümü bitkisinin çiçeklenme döneminde

bitki üzerinde yada toprakta sık sık ölmüş arılara rastlanmaktadır.

Köpek üzümü (Solanum nigrum)

Defne (Daphne spp.): Bitkinin ülkemizde görülen 8 türü vardır. Çoğunlukla

yapraklarını dökmeyen, çalı şeklinde, kokulu, çiçekli bir bitkidir. Nektarı arılar için

zehirleyicidir.

Defne(Daphne spp.)

Tütün (Nicotiana tabacum): Tütün çiçeğini ziyaret eden arılar bir süre

sonra ölürler. Tütün bitkisinin özsuyu ve nektarında böcek öldürücü olan "nicotine",

"nornicotine" ve "anabasine" gibi zehirli bileşikler bulunmaktadır.

Tütün (Nicotiana tabacum)

Kara buğday (Fagopyrum esculentum, cultivated buckwheat):

Bitkisine giden arılarda zehirlenme görülmektedir.

Kara buğday (Fagopyrum esculentum, cultivated buckwheat)

Triglochin maratinum (shore podgrass, arrow grrass): Zehirleri koyun

ve sığırı etkileyen tanımlanamamış siyanogenetik gilikozidlerdir. Arılardaki toksik etkisi

fazla değildir.

Ceviz (Juglans mandshurica): Polenleri zehirleyicidir.

Ceviz (Juglans mandshurica)

Borets vyushchiisya : Polenler erişkin arılar için toksiktir. Ana arı ve erkek

arılarda zehirlenebilir.

Phellodendron amurense (Amur corktree): Meyvesi, tohumu ve ağaç

kabuğunda "aporphine, protoberberine ve diğer kimyasal alkoloid"’ler yer almaktadır.

Bunlar zehirleyici maddelerdir. Ayrıca arılar bitkinin tatlı özsuyunu aldıklarından 2-3

gün sonra ölürler. Tatlı özsuyundan hazırlanan balla beslenen arılar 7-10 gün sonra

ölürler.

Phellodendron amurense (Amur corktree)

Romneya coulteri (Matilija poppy): Arılarda zehirlenme yapar. Toksik

madde bilinmiyor.

Romneya coulteri (Matilija poppy)

Arabis glabra (tower mustard): Arılarda zehirlenme yapan toksik madde

bilinmiyor.

Arabis glabra (tower mustard)

Binbir delik otu, sarı kantar otu (Hypericum perforatum, Klamath

weed): Çiçeklerinde "hypericum" toksini yer almaktadır.

Binbir delik otu, sarı kantar otu

Daphne mezereum (Daphne glomerata): Nektarında

"dihydroxycoumarin" toksini vardır.

Daphne mezereum (Daphne glomerata)

Syringa amurensis: Çiçekleri arılar için zehirlidir.

Syringa amurensis

Asclepias türleri (Milkweeds): Birçok "kardiak glikozidleri" içerir.

Asclepias türleri (Milkweeds)

Andromeda spp. (andromeda): Bal ve poleninin toksik etkisi olduğundan

şüphelenilmektedir.

Koca yemiş (Arbutus unedo, strawberry tree): Nektarı zehirlidir.

Koca yemiş (Arbutus unedo, strawberry tree)

Arbutus miser v. seronitus (Timber milk vetch): Nektarı zehirlidir.

Siyah banotu(Hyoscyamus niger): Nektar ve poleni toksiktir.

Siyah banotu(Hyoscyamus niger)

Sapindus spp. (soapberry): Bitkisinin nektarının toksik olduğundan şüphe

edilmektedir.

Sapindus spp. (soapberry)

Sophora microhylla (Yellow kowhai): Nektarı ergin arılara toksik etkilidir.

Nektarı aldıktan yarım saat sonra zehirlenme şekillenir.

Sophora microhylla (Yellow kowhai)

Sophora japonica: Nektar ve poleni arılara zehirleyicidir. Arıcılar çiçeklenme

dönemine dikkat etmeli

Sophora japonica

Açelya (Tripetaleia paniculata, an azalea): Nektarı arıları

zehirlemektedir.

Açelya (Tripetaleia paniculata, an azalea)

Macadamia integrifolia: Ağaçların çiçeklerinde bulunan cyanide arıları

öldürmektedir.

Macadamia integrifolia

Laboratuvar Teşhisi

Đnsektisidler genellikle sinir sistemi üzerine etkili olduklarından ölmekte olan

arılar dikkatlice izlenmelidir. Arılar başlangıçta sinirli olup saldırma ve sokma

eğilimindedirler. Daha şiddetli zehirlenmeler uçma yeteneksizliğine neden olmaktadır.

Bu durumdaki arılar açılmış ve titreyen kanatlarıyla oraya buraya koşuşturmakta,

uçmaya yeltenmekte, dairesel hareketler yapmakta ve sonunda katılaşmış bir halde

sırtüstü düşüp ölmektedirler. Zehirlenmeden şüpheli kovanlardan alınan hastalıklı ve

ölmüş arılar kısa sürede laboratuvara ulaştırılmalıdır. Zehirlenme yapabilecek

insektisidler yönünden rezüdü analizleri yapılarak zehir saptanmaya çalışılır. Bunu

polen analizleri izler. Arının kıllarına takılan polenler, polen türleri açısından incelenir.

Böylece arının ziyaret ettiği bitkiler saptanabilir.

Korunma yöntemi

Arı kolonilerinde polen ya da nektar zehirlenmesi görüldüğünde zaman

kaybetmeden zehirli polen yada nektar dolu çerçeveler çıkarılır ve yerlerine şeker

şurubu doldurulmuş çerçeveler takılır. Zayıf kolonilere kapalı yavrulu çerçeveler

verilerek koloni güçlendirilir.