ana sinifi (25 mart 10 mayis) · ana sinifi pyp velİ bÜltenİ (25 mart – 10 mayis) sayın...
TRANSCRIPT
ANA SINIFI PYP VELİ BÜLTENİ
(25 MART – 10 MAYIS)
Sayın Velimiz,
PYP çalışmaları kapsamında hazırladığımız, 25 Mart 2013 – 10 Mayıs 2013
tarihleri arasındaki beşinci temamıza ait bilgiler bu bültende yer almaktadır. PYP
disiplinler üstü temalara bağlı düzenlediğimiz ve MEB kazanımlarına ulaştığımız
çalışmalarımız bu bültende paylaşılacaktır. Çalışmalar sırasında öğrencilerimizde
hedeflediğimiz IB öğrenen Profil özellikleri bülten içinde ayrıca verilmiştir.
ANAFİKİR: TOPLUMDAKİ SİSTEMLERİN ETKİN İŞLEYEBİLMESİ İÇİN İNSANLAR
FARKLI ROLLER ÜSTLENİRLER.
KENDİMİZİ DÜZENLEME
BİÇİMİMİZ
İnsan yapısı sistemler ile
toplulukların birbirleriyle olan
bağlantıları hakkında sorgulama;
örgütlerin yapısı ve işlevi
toplumun karar alması ekonomik
etkinlikler ve bunların insanlık,
çevre, üzerinde etkisi.
Sorgulama Hatları:
- Toplumdaki sistemlerin
sorgulanması
- Toplumdaki rollerimizin
sorgulanması
- Sistemlerin işleyebilmesi için
sorumluluklarımızın
sorgulanması
Sabah sınıfa gelindiğinde kirli bir çevre ile karşılaşan öğrenciler temizlik görevlisinin,
okuldaki sistemin etkin işleyebilmesi için ne kadar önemli olduğunu keşfettiler.
Sistemin ne demek olduğu üzerine sohbet
edildi ve hangi sistemlerde kimlerle ilişki
halinde olduğumuz sorgulandı. Farklı
sistemdeki kişiler gruplanarak sistemler
hakkındaki bilgiler desteklendi.
Meslekler ve insanların üstlendikleri farklı
roller ile ilgili bildiklerimiz paylaşıldı ve
öğrencilerin büyüyünce ne olmak istedikleri
hakkında konuşuldu (Bilgili-düşünen
öğrenen profili). Rol kartları kullanılarak
farklı roller ve meslekler arasındaki ilişkiler
incelendi ve bu ilişkilerle bir hikâye
oluşturuldu. Sonrasında oluşturulan
hikayenin draması yapıldı. Mesleklerin
hayatımızı hangi açılardan kolaylaştırdığı
üzerine fikirler üretildi. Bazı mesleklerin
olmayışının hayatımızı nasıl etkileyeceği
üzerine sohbet edildi. Daha önceden ihtiyaç
duyulan ancak artık sayıları azalan ya da
unutulan meslekler hakkında sohbet edildi.
Öğrenciler tarafından unutulan mesleklerin
neden halen olmadığı açıklanmaya çalışıldı.
Anahtar kavramlar:
İşlev
Şekil
Sorumluluk
Sebep – Sonuç
İlişkide olduğum kişiler formu ile öğrenciler kendi
hayatlarında ilişki halinde olduğu kişilerin kimler
olduğunu inceleme fırsatı yakaladılar. (Açık görüşlü-
düşünen öğrenen profili). “Kırmızı başlıklı kız kime
gitmeli?” hikâye tamamlama çalışmasıyla, ilişki
halinde olduğumuz kişilere hangi konularda
danışmamız gerektiği tartışıldı. (Düşünen öğrenen
profili).
Ünite sonu etkinliği olarak sistemlerin daha iyi işleyebilmesi için daha önceden hiç
olmayan yeni meslekler üretilmeye çalışıldı. Bu mesleklerin sistemlerin daha etkin
çalışmasına nasıl bir faydası olacağına dair fikir yürütüldü.
Simetri hakkında konuşuldu, ayna ile nesnelerin simetriği oluşturuldu. Simetrik olan
canlılar (kelebek, uğurböceği vb.) incelendi. Haşlanmış nohutlarla çeşitli geometrik
şekiller yapıldı. Yapboz ile toplama çıkarma
çalışmaları, kese kağıdına nesneleri toplayıp, sayma
çalışmaları, Gems materyalleri ile ölçme çalışmaları ve
tangram yapıldı. Nesneler 2’şer, 5’er ve 10’ar olarak
sayıldı.
Tombala oyunu ile öğrencilerin 100’e kadar olan
sayıları tanıma, eşleştirme ve takip etme becerileri
desteklendi. Arkamda kim var oyunu ile öğrenciler,
sırtlarına asılan meslekleri arkadaşlarının verdiği
ipuçları yardımıyla tahmin ettiler. Topal Karga
oyunu oynandı.
‘Tohumsuz bitki yetiştirme’ deneyi ile
patates, suyun içine konularak çimlenmesi
izlendi.
Limon suyunun yiyeceklerin
çürümesine olan etkisini incelemek amacı ile
‘çürümeyen elma” deneyi yapıldı. Deney
sonunda limon suyunda bekletilen elma
diliminin çürümediği gözlendi. ‘Bulut yapma’
deneyi ile bulutların nasıl oluştuğunu
inceledik. Mutfak etkinliğinde domatesten
uğurböceği yapıldı.
Okuma yazma çalışmaları olarak ses çalışmaları yapıldı. Öğrencilerin düşünme
becerilerini geliştirmek amacıyla hazırlanan kitaplara başlandı. Duygu profesörü
kitabına devam edildi. Sağ – sol kavramı, düğüm atma etkinlikleri yapılmaya devam
edildi.
İNGİLİZCE DERSİ
Bu ay İngilizce derslerimize sayıları tekrar ederek
başladık. Çokça sayı sayma oyunu oynadık ve sanat
çalışmaları yaptık. Sonrasında evimizi ve evimizde yer
alan nesneleri tanımaya yönelik çalışmalar yaptık.
İdealimizdeki evi çizdik, dergilerden seçip kestiğimiz
eşyalar ile dekore ettik. Nesneleri ilgili odaların
olduğu kısma yapıştırdık ve bunu ifade edebilmeyi
öğrendik. Şekillerden ev yaptık ve şekilleri de bu
çalışmayla tekrar ettik. Yüzebilen bir bot yaptık ve
konuyu tamamladık, bu etkinliği yaparken de çok
eğlendik. Ardından bizim için çok renkli geçen
“Vücudumuz” temasına geçtik. Vücutlarımızın
taslağını çıkardık, kıyafetlerini tasarladık, boyadık ve
sınıfımıza astık. Renkli iplikleri boyumuz kadar kestik
ve duvarımıza astık, okulumuzdaki arkadaşlarımızla
boyumuzun ne kadar uzadığını paylaştık. “Mutlu ve
Üzgün Dişler” çalışması ile sağlıklı yiyecekleri mutlu
dişimizin, zararlı yiyecekleri de üzgün dişlerimizin
olduğu projede kullandık ve bu sayede yiyeceklerimizi
de tekrar ettik.
Ayaklarımızın taslağını çıkardık ve ölçme çalışması
yaptık, sınıfımızdaki eşyaların kaç ayak ölçüsü olduğunu
bulduk. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün bizlere
armağan ettiği 23 Nisan Ulusal Egemenlik Bayramı’nı
da coşkuyla kutladık.
BRANŞ DERSLERİMİZ
Seramik Etkinliğinde
çocuklarımız; kâğıt bardakları
kullanarak kendilerine şapka
tasarladılar. Kartondan kolileri
kullanarak heykel yaptılar. Ahşap
blokların üzerine resim yaptılar.
Orff Etkinliğinde; ekim ayından itibaren şu ana
kadar öğrendiğimiz tüm şarkıları tekrar ettik ve bu
şarkılara ritm aletleri ile eşlik ettik. Orff çalışması
olarak “Ku-Çi-Çi Dansı “,“Devler ve Prensesler”
,“Çalma ve Susma” oyunlarını oynadık. Chopın’in
hayatını ve eserlerini masal içerisinde dinledik.
“Kuvvetli-Hafif “ kelimelerinin müzikteki
karşılıklarını enstrümanları tanıyarak boyama
çalışması içerisinde uygulayarak öğrendik.
Denge & Hareket
Etkinliğinde; Stafet
yarışları yaptık. Potaya
basket attık. Öne ve
geriye takla atmayı
pekiştirdik.
Bale Etkinliğinde;
yılsonu gösterisi
için çalışmalar
yaptık.
Karikatür
etkinliğinde;
basit çizgi
çalışmaları ve
hayvanlar
serisi yaptık.
Mutfak Etkinliğinde çocuklarla domateslerden uğurböcekleri hazırladık.
GEZİLERİMİZ
5 PYP ünitesi süresince Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi ve Kayışdağı İtfaiye
Müdürlüğü’ne gittik.
Önümüzdeki PYP ünitesinde ne yapacağız?
13 Mayıs 2013 tarihi itibari ile 6 hafta boyunca “Gezegeni Paylaşmak ”
disiplinler üstü teması kapsamında “Su vazgeçilmez ve sınırlı bir kaynaktır.” ana
fikrine ulaşmak için çeşitli etkinlikler planlanmıştır.
Yapılan çalışmaları tema sonu bülteni ile yine sizlerle paylaşacağız.
AİLE İÇİ KAVGANIN ÇOCUKLARA YANSIMASI
Çocuğun sağlıklı bir gelişim göstermesi ve
sağlam bir kişilik kazanması için ailede düzenli bir
yaşam biçimi sürdürülmelidir. Aile içinde eşler
arasında zaman zaman yaşanan kavga ve
tartışmalar çocukları olumsuz yönde etkiler.
Özellikle küçük yaşlardaki çocuklar anne baba
arasında süre giden tartışmalara sıklıkla tanık
oluyorlarsa dışa vuramadıkları duyguları; anne
babanın tartışma sonucunda ayrılacağı ve kendilerinin ortada kalacağı duygusudur.
Bunun yanı sıra çocukların büyük bir çoğunluğu kavgalara kendilerinin neden olduğu
duygusuna kapılarak kendilerini suçlama eğilimine girerler.
Çocuk sevgiyi, hoşgörüyü de, öfkeyi ve kızgınlığı da aile içinde anne ve babasını
model alarak öğrenir. Dolayısıyla çocuğun yaşadığı mekanda ebeveynler tarafından
hangi duygular ve davranışlar daha çok sergileniyorsa çocuk bunları görerek ve taklit
ederek yetişir ve kişiliğini oluşturur. Sürekli öfkeli olan ve ev içinde sürekli karşılıklı
birbirine bağıran anne baba ile birlikte büyüyen bir çocuğa aile öfkeli olmamayı, her
olaya hoşgörüyle bakmayı öğretemez.
Aile kavgalarını mümkün olduğunca çocuğun bulunmadığı bir mekanda yapmalı
ancak bu kavgaları sürekli hale getirmemelidir. Önemli olan anne baba arasında
tartışma olsa da bunun uzlaşmayla sona erdirilmesidir. Çünkü anne babanın
ayrılacağı ve ortada kalacağı endişesini yaşayan çocuk ilişkilerinin bozulmadığını ve
aile içinde sevginin azalmadığını anlamalıdır. Ancak her tartışmanın kavgaya ve
karşılıklı ağır hakaretlere dönüştüğü evlerde çocukların ruh sağlığı kuşkusuz olumsuz
yönde etkilenir. Sık sık anne babasının kavga ettiğine tanık olan çocuk özgüven
duygusunu da kazanamamış olur.
Anne baba kavgaları çocuklar üzerinde derin izler bırakır. Anne babalar
çocuklarının tartışmalardan olumsuz etkilendiğini bildikleri halde kavga etmeyi
sürdürmekte, kavga etmeden önce çocuğu odasına göndermek gibi çözüm yolları
bulmaya çalışmaktadır. Ancak gürültülü bir kavgaya dönüşen karşılıklı öfke
aktarımından çocuk uzak tutulmaya çalışılsa bile duymamasına imkan yoktur. Anne
ve babalarının öfkeli, kızgın ve üzgün hallerine tanık olan çocuk için bu durum
oldukça sarsıcıdır. Ev içerisinde tartışma ve kavgaya şahit olmayan çocukların
insanlara güvenme, başkasını sevme ve kendi başına iş yapabilme yetileri istenen
düzeyde gelişim gösterirken, kavganın eksik olmadığı bir evde büyüyen çocuklarda
görülen sorunlar azımsanmayacak kadar çoktur. İlk başta okul başarısızlığı, ders
notlarında düşüş olarak kendini gösteren sorunlara davranışsal pek çok sorun eklenir.
Okulda kavgacı olabilir ve uyumsuz davranışlar sergileyebilir. Ani içe kapanma
gözlenebilir. Uyku bozuklukları başlayabilir, anne baba yanında yatma isteği oluşabilir.
Korku ve alt ıslatma gibi bozukluklar gelişebilir. Anne babadan yeterli sevgi
alamadığını düşünür. Devam eden kavgalardan yaşadığı tedirginlik ve kaygı
depresyona dahi sürükleyebilir.
Bütün bu sorunların yanı sıra, çocuğun gelecek yaşantısı da anne baba kavgaları
sonucunda şekil alır. Aile içinde sürekli kavga ve şiddete tanık olan çocuklar
yetişkinliğe ulaştıklarında bazı kişilik bozuklukları gösterebilirler. Saldırgan ve öfkeli
davranışlar, evden kaçma, yalan söyleme, anne ve babadan kopma, aile bireyleri
arasındaki bağların azalması, yalan söyleme, evden kaçma gibi sorunlar görülebilir.
Uzm. Psikolog Didem EVRE
Rehberlik Hizmetleri Koordinatörü
Türkiye’de Eğitimin Yeni Lideri...
Küçük Şeyler Anaokulları Türkiye’nin ulusal bir anaokulu olarak yoluna devam
ediyor. 2006 yılında ortağım Prof.Dr. Üstün Dökmen ile kurduğumuz ve ilk okulunu
açtığımız Küçük Şeyler Anaokulları ülkemizde çok sayıda il ve ilçede 37 anaokulu ile
hizmet veriyor. Yönder Okulları 2. yılda 4 okula ulaştı. Yönder Okulları’nın ve Küçük
Şeyler Anaokulları ’nın diğer özel okul markalarından farkı var. Bu fark bizim
okullarımızı yerli sermaye, eli yüreği temiz insanların eğitime yatırım yaptıkları bir
oluşum gerçekleştiriyor. Bütün anaokullarımızı ve bütün kolejlerimizi eli ve yüreği
temiz insanların açması için çaba gösteriyoruz. Onlarla işbirliği ve ortaklık yapmak
için çaba gösteriyoruz. Eğitim derinliği olan insanların açması için çaba gösteriyoruz.
Eğitim derinliğimizin, eğitim anlayışımızı ve vizyonumuzu çocuğa, aileye bakışımızı,
eğitim yaklaşımımızı anlayacak ve benimseyecek insanlarla yoldaşlık yapıyoruz. Bizim
okullarımız ailelerin, eğitim alanına tüm Türkiye’nin geleceğine önemli yönde katkı
yapmak için heyecan duyan ailelerin okulların yaptıkları yatırımlardan oluşan bir
okul zinciriyiz biz. Tamamen yerli sermaye, tamamen eli yüreği temiz insanların
yatırım yaptıkları ve patronların değil, gerçekten bu işe gönül verenlerin okulları
bizim okullarımız.
Biz Küçük Şeyler Anaokulları ve Yönder Okulları olarak, farklı bir okul modeli
ortaya koyabilmek, tüm Türkiye’ye öğrenmenin o şekilde değil bu şekilde olması
gerektiğini anlatabilmek için yola çıktık ve çocukların kendilerini keşfedebilecekleri,
ailelerin de çocuklarını keşfedebilecekleri ortamlar sunmaya gayret gösteriyoruz.
Çocukların eğitim ortamından okuldan, keyif almalarını ve heyecan duymalarını çok
önemsiyoruz. Kendileri gibi olmalarına izin veriyoruz. Çocuklarımızın çocuk olma
haklarını ellerinden almıyoruz. Yaratıcılıklarını, öğrenme umut ve heyecanlarını
ellerinden almıyoruz. Onları hem hayata hem de sınava hazırlıyoruz.
Yönder Okulları hem ulusal hem de uluslararası düzeyde yüksek eğitim
standartlarının uygulandığı okullardır. Uluslararası kalitesi, akreditasyonları ve
çalışmalarıyla tescillenmiş bir okuldur.
Biz ülkemize, çocuklarımıza, ailelerimize söz vermiş olmanın bilinciyle
büyüyoruz. Sayımızı ve ciromuzu artırmak çok önemli değil. Biz aileler ve çocuklar
için yola çıktık, onlara farklı bir okul modeli olmak için söz verdik, sözümüzü yerine
getirmek için büyümeye devam edeceğiz.
Uzm. Psk. Süleyman Hecebil
Yönetim Kurulu II. Başkanı
KİTAP ÖNERİLERİ
BAŞKA BİR ÜLKEDE YAŞASAYDIN…
(SI TU VIVAIS AILLEURS)
Dünyanın öbür ucunda doğsaydın ne olurdu?
Daha önce bu soruyu kendine sordun mu?
Mesela Meksika’nın küçük bir kasabasında
yaşayan bir kız gününü nasıl geçirir?
Tokyo’da yaşayan biri öğlen okulda ne yer?
Ya da Afrika’nın kalbindeki bir köyde büyümek nasıl
olurdu?
Bu kitap, muhteşem çizimlerle dünyanın dört bir
yanındaki 15 ayrı bölgeyi tanıtırken buralarda
yaşayan çocukların nasıl bir hayatı olduğunu da anlatıyor. Birbirinden farklı yaşam
tarzları ve coğrafyalar dünyanızı genişletecek...
MANDOLIN YAYINLARI
Yazan: Stéphanie Ledu
Çeviren: Nazlı Ceylan Sümter
BİSİKLET, KIZAK VE VAPUR
5 - 7 yaş, çocuktaki gelişimin en hızlı, öğrenme isteğinin
en yoğun olduğu dönemdir. Bu dönemde kitapla, renk ve
çizginin estetik diliyle kurulan ilişki, çocuğun gelecekte daha
yaratıcı, daha üretken olmasına yardımcı olur.
Bisiklet, Kızak ve Vapur bilmecelerle taşıt ve hayvanlar
arasındaki ilişkiyi keşfetmeyi; renkler ve çizgiler eşliğinde uyaklı,
bilmeceli küçük şiirlerle çocukların görsel ve dilsel dünyasını
zenginleştirmeyi amaçlıyor.
TUDEM YAYINLARI
Yazan ve Resimleyen: Svjetlan Junaković
Çeviren: Fatma Peşemen Uçan,
Azer Taçdan Erdoğdu, Şerife Erdem