ankara Ünİversİtesİ fen bİlİmlerİ enstİtÜsÜ yÜksek...
Post on 02-Mar-2020
4 Views
Preview:
TRANSCRIPT
ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
YÜKSEK LİSANS TEZİ
YAŞLILARIN SEBZE-MEYVE TÜKETİMİNE YÖNELİK TERCİHLERİ ÜZERİNDE BİR ARAŞTIRMA
Fatma UZUNDİKME
EV EKONOMİSİ (BESLENME BİLİMLERİ) ANABİLİM DALI
ANKARA 2007
Her hakkı saklıdır
i
ÖZET
Yüksek Lisans Tezi
YAŞLILARIN SEBZE -MEYVE TÜKETİMİNE YÖNELİK TERCİHLERİ ÜZERİNDE BİR ARAŞTIRMA
Fatma UZUNDİKME Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü
Ev Ekonomisi (Beslenme Bilimleri) Anabilim dalı Danışman: Doç. Dr. Funda Pınar ÇAKIROĞLU
Bu araştırma, yaşlıların sebze ve meyve tüketim tercihlerini saptama amacıyla, Ankara’daki üç hipermarketten alışveriş yapan 300 yaşlı (150 kadın, 150 erkek) üzerinde anket yöntemi kullanılarak yürütülmüştür. Araştırma sonuçlarına göre; yaşlıların %53.0’ü 50-64, %47.0’si 65-74 yaş grubundandır. Yaşlıların %40.7’si ilkokul mezunu, %41.3’ü ev hanımı, %41.0’i emeklidir. Yaşlıların %47.3’ü eşi ve çocuklarıyla yaşamaktadır. Herhangi bir sağlık sorunu olan yaşlıların oranı %67.3’tür. Bu sorunlar içinde ilk sırayı ise hipertansiyon almaktadır (%28.3). Yaşlıların %51.7’sinin ilaç kullandığı, %42.7’sinin diyet uyguladığı, uygulanan diyetler arasında ilk sırayı tuzsuz diyetin aldığı saptanmıştır (%33.1). Yaşlılarda ağız sağlığı sorunu olanların oranı %56.0’dır. Protez kullanan yaşlılar %61.1 oranıyla ilk sırayı almaktadır. Yaşlıların %68.7’sinin günlük 3 öğün yemek yediği, öğün atlamayanların oranının %44.0 olduğu, atlanılan öğünler arasında ilk sırayı öğle öğününün aldığı görülmektedir (%40.7). Yaşlıların %95.7’si sebze-meyve tüketiminin sağlığı olumlu etkilediğini düşünmektedir. Yaşlıların beslenme bilgilerini edinmede “arkadaş/komşu” kaynağını tercih ettikleri saptanmıştır. Yaşlıların %60.3’ünün günlük 1-2 porsiyon sebze ve 1-2 porsiyon meyve tükettikleri, ortalama sebze-meyve tüketimlerinin ise yaklaşık 3 porsiyon olduğu belirlenmiştir. Yaşlıların sebze tüketiminde en çok “pişmiş sebzeyi”, meyve tüketiminde “çiğ meyveyi”, pişirme yöntemlerinden en çok “buharda pişirmeyi”, mevsimine göre sebze-meyve tüketiminde ise en çok “taze meyve-sebzeyi” tercih ettikleri, en sık tükettikleri sebzelerin, “domates, salatalık ve kuru soğan”; meyvelerin, “elma, portakal ve karpuz” olduğu saptanmıştır. 2007, 112 sayfa Anahtar Kelimeler: Sebze, Meyve, Tüketim, Tercih
ii
ABSTRACT
Master Thesis
A RESEARCH ON THE PREFERENCES TOWARDS VEGETABLE-FRUIT CONSUMPTION OF ELDERLY
Fatma UZUNDİKME Ankara University
Graduate School of Natural and Applied Sciences Department of Home Economics (Nutrition Sciences)
Supervisor: Assoc. Prof. Dr. Funda Pınar ÇAKIROĞLU
The research on the preferences towards vegetable-fruit consumption of elderly people was applied to 300 elderly (150 male, 150 female) who were shopping in the three hipermarkets of Ankara. According to the research results; among the elderly people 53.0 % was between 50-64, 47.0 % between 65-74 ages. 40.7 % of these people are primary school graduate, 41,3 % live with their children and wives/husbands. The percentage of the people who has got health problems is 67.3 %. Among the illnesses hypertension takes the first place with 28,3 %. It was learnt that 51.7 % use pills, 42.7 % are on diet in which diet without salt is the forerunner (33.1 %). 56.0 % of the elderly people has got mouth health problems. 61.1 % uses prosthesis. It was deduced that 68.7 % eat their meals 3 times a day, 44.0 % skip a course of the day and among these skipped courses lunch takes the first place (40.7 %). 95.7 % of these people think that vegetable and fruit consumption is beneficial for health. It was learnt that elderly people refer to their neighbours/friends for nutrition knowledge. It was learnt that 60.3 % eat 1-2 portion of fruit , 1-2 portion of vegetable, and that avarage fruit-vegetable consumption is 3 portion. It was learnt that elderly people prefer mostly “cooked vegetable”, in fruit consumption, “raw fruit”, in cooking technique, “cooking with steam” and that among vegetables “tomato, cucumber and onion”; among fruits “apple, orange and water melon” are the most preferred. 2007, 112 pages Key Words: Vegetable, Fruit, Consumption, Preference
iii
TEŞEKKÜR
Bu araştırmanın başından sonuna kadar her aşamada benden hiçbir yardımı
esirgemeyen, değerli bilgi ve önerileri ile bana yol gösteren danışman hocam sayın Doç.
Dr. Funda Pınar ÇAKIROĞLU’na en içten duygularımla teşekkür ederim.
Anket çalışmam sırasında bana yardımcı olan sevgili kardeşime, kuzenim Erkan’a,
arkadaşlarıma, tezimin çeşitli aşamalarında bana yardımcı olan Araş. Gör. Sayın Dr.
Aslı UÇAR’a, teze başladığım günden beri hep yanımda hissettiğim meleğime ve bütün
öğrenim hayatım boyunca maddi ve manevi desteklerini benden hiçbir zaman
esirgemeyen aileme sonsuz teşekkür ederim.
Fatma UZUNDİKME
Ankara, Ocak 2007
iv
İÇİNDEKİLER
ÖZET………………………………………………………………………………….…i
ABSTRACT…………………………………………………………………………….ii
TEŞEKKÜR……………………………………………………………………………iii
SİMGELER DİZİNİ……………………………………...…………………………...vi
ÇİZELGELER DİZİNİ……………………………………………………………....vii
1. GİRİŞ……………………………………….…………………………………...…....1
2. KAYNAK ARAŞTIRMASI…………………………………...……………...……14
3. MATERYAL VE YÖNTEM……………………………………………......……..24
4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA……………………......…………26
4.1 Yaşlılara Ait Genel Bilgiler………………………………………………….……26
4.1.1 Yaşlıların yaşları ve cinsiyetleri………………………………...……………...26
4.1.2 Yaşlıların eğitim durumları………………………………………………...….27
4.1.3 Yaşlıların meslekleri………………………………………………………...….28
4.1.4 Yaşlıların kiminle yaşadığı………………………………………………...…...29
4.2 Yaşlıların Sağlık Bilgileri……………………………………………………....…30
4.2.1 Yaşlıların sağlık sorunu olup olmama durumu……..……………………...…30
4.2.2 Yaşlıların sağlık sorunlarının niteliği……………………………………...…..31
4.2.3 Yaşlıların ilaç kullanma ve diyet uygulama durumları…………………...….33
4.2.4 Yaşlıların uyguladığı diyetin özelliğine göre dağılımı………………...…...….34
4.2.5 Yaşlıların ağız sağlığı ………………………………………..………………….36
4.2.6 Yaşlıların ağız sağlığı sorunlarının niteliği………………………………...….37
4.2.7 Yaşlılarda çiğneme ve yutma güçlüğü olma durumu…………………………38
4.3 Yaşlıların Beslenme Alışkanlıkları………………………………………….……39
4.3.1 Yaşlıların öğün sayıları ve öğün atlama durumları………………………….39
4.3.2 Yaşlıların sabah öğününü atlama sıklığı….……...………………..…………..42
4.3.3 Yaşlıların öğle öğününü atlama sıklığı….……………………...……...…...….43
4.3.4 Yaşlıların akşam öğününü atlama sıklığı….….…………………………..…..44
4.3.5 Yaşlıların yemek saatlerinin düzenli olup olmama durumu..………..…....…45
4.3.6 Yemek saatleri düzensiz olanların düzensiz olma nedenleri………………....47
4.3.7 Yaşlıların çay- kahve- su içme durumları………………………………...…...48
v
4.3.8 Yaşlıların sigara- alkol kullanma durumları……………………………...…..51
4.3.9 Yaşlıların ek vitamin-mineral desteği alma durumları……….………………53
4.3.10 Yaşlıların TV’deki beslenme ile ilgili programları takip
etme durumu……………………………………………………………….….55
4.3.11 Yaşlıların gazete ve dergilerdeki beslenme ile ilgili yazıları
takip etme durumu……………………………………........................……....56
4.3.12 Yaşlıların bu program ve yazıları yeterli bulma durumu……………….….57
4.3.13 Yaşlıların beslenme ile ilgili bilgilerini nereden edindikleriyle
ilgili tercih durumu……………………………………………………………58
4.3.14 Yaşlıların sebze ve meyve tüketiminin sağlığı nasıl etkilediği
hakkındaki düşünceleri……………………………………………...………..60
4.4 Yaşlıların Sebze ve Meyve Tüketim Tercihleri………………………..…….…61
4.4.1 Yaşlıların günlük tükettikleri sebze ve meyve miktarı……………...…...…...62
4.4.2 Yaşlıların sebze tüketim tercihleri……………………………………...……...65
4.4.3 Yaşlıların meyve tüketim tercihleri……………………………………...…….66
4.4.4 Yaşlıların sebzelerin pişirilmesinde tercih ettiği yöntemler……………...…..67
4.4.5 Yaşlıların mevsime göre sebze tüketim tercihleri………………...…...........…68
4.4.6 Yaşlıların mevsime göre meyve tüketim tercihleri…………………................70
4.4.7 Yaşlıların cinsiyetlerine göre sebze tüketim sıklıkları………………….…….71
4.4.8 Yaşlıların cinsiyetlerine göre meyve tüketim sıklıkları………………………78
4.4.9 Yaşlıların yaş gruplarına göre sebze tüketim sıklıkları………………………82
4.4.10 Yaşlıların yaş gruplarına göre meyve tüketim sıklıkları…………………....88
5. SONUÇ VE ÖNERİLER…………………………………………………………..92
KAYNAKLAR………………………………………………………………………...98
EK 1 ANKET……………………………………………………………………...…104
ÖZGEÇMİŞ………………………………………………………………………….112
vi
SİMGELER DİZİNİ
g Gram
IU İnternasyonel Ünite
kg Kilogram
kkal Kilokalori
mcg Mikrogram
mg Miligram
ml Mililitre
mmol Milimol
RE Retinol Eşdeğeri
vii
ÇİZELGELER DİZİNİ
Çizelge 4.1 Yaşlıların yaş gruplarına ve cinsiyetlerine göre dağılımı………...………..26
Çizelge 4.2 Yaşlıların eğitim durumları………………………………………………..27
Çizelge 4.3 Yaşlıların meslekleri ……………………………………………...……….28
Çizelge 4.4 Yaşlıların kiminle yaşadığı………………………………………………...29
Çizelge 4.5 Yaşlıların sağlık sorunu olup olmama durumu.…………….……………..30
Çizelge 4.6 Yaşlıların sağlık sorunları…………..…………………………………......32
Çizelge 4.7 Yaşlıların ilaç kullanma ve diyet uygulama durumları…………...….........33
Çizelge 4.8 Yaşlıların uyguladığı diyetin özelliğine göre dağılımı……………….........35
Çizelge 4.9 Yaşlıların ağız sağlığında sorun olup olmama durumu………...…………36
Çizelge 4.10 Yaşlıların ağız, diş ve dişeti sorunlarının niteliği………………….……..37
Çizelge 4.11 Yaşlıların çiğneme ve yutma güçlüğü olma durumu…..………….……...38
Çizelge 4.12 Yaşlıların günlük öğün sayısı ve öğün atlama durumu………..…...........40
Çizelge 4.13. Yaşlıların sabah öğününü atlama sıklığı….………………...……….......42
Çizelge 4.14 Yaşlıların öğle öğününü atlama sıklığı….………………………………..43
Çizelge 4.15 Yaşlıların akşam öğününü atlama sıklığı….……………………...….......44
Çizelge 4.16 Yaşlıların yemek saatlerinin düzenli olup olmama
durumu…...…………………………………………………………........46
Çizelge 4.17 Yaşlıların öğünlerin düzensiz olma nedenleri…………………………....47
Çizelge 4.18 Yaşlıların çay, kahve, su içme durumları………………………….……..49
Çizelge 4.19 Yaşlıların sigara-alkol kullanma durumları………………………...........52
Çizelge 4.20 Yaşlıların ek vitamin-mineral desteği alma durumu………….…….........54
Çizelge 4.21 Yaşlıların TV’deki beslenme ile ilgili programları
takip etme durumu… ……………………………………………………55
Çizelge 4.22 Yaşlıların gazete ve dergilerdeki beslenme ile ilgili yazıları
takip etme durumu………………………………………………….........56
Çizelge 4.23 Yaşlıların bu program ve yazıları yeterli bulma
durumu……………………..…………………………………………….57
Çizelge 4.24 Yaşlıların beslenme bilgileri edinme kaynağı ortalama
tercih puanları…………………………………………………………...59
viii
Çizelge 4.25 Yaşlıların sebze ve meyve tüketiminin sağlık üzerine
etkisiyle ilgili düşünceleri………………..…..………………………..…60
Çizelge 4.26 Yaşlıların sebze-meyve tüketim durumlarının
porsiyonlara dağılımı……………………………………………..……..62
Çizelge 4.27 Yaşlıların ortalama sebze-meyve porsiyon sayısı…...……………….......64
Çizelge 4.28 Yaşlıların sebze tercihleri ortalama puanları …………………...….........65
Çizelge 4.29 Yaşlıların meyve tercihleri ortalama puanları…………….……………...66
Çizelge 4.30 Yaşlıların sebze pişirme tercihleri ortalama puanları…………….………67
Çizelge 4.31 Mevsime göre yaşlıların sebze tercih ortalama puanları………...….........69
Çizelge 4.32 Mevsime göre yaşlıların meyve tercih ortalama puanları…………..........70
Çizelge 4.33 Cinsiyete göre yaşlıların sebzeleri tüketme sıklıkları………………........73
Çizelge 4.34 Cinsiyete göre yaşlıların meyveleri tüketme sıklıkları …………….........79
Çizelge 4.35 Yaş gruplarına göre yaşlıların sebzeleri
tüketme sıklıkları………………………………………………………...83
Çizelge 4.36 Yaş gruplarına göre yaşlıların meyveleri
tüketme sıklıkları …….............................................................................89
1
1. GİRİŞ
Endüstrileşmiş batılı ülkeler başta olmak üzere tüm dünyada yaşlı nüfus giderek
artmaktadır (Güleç ve Tekbaş 1997). Bilim ve teknoloji alanındaki gelişmelere paralel
olarak sağlık alanındaki gelişmeler sonucu özellikle bebeklik döneminde sık rastlanılan
hastalık ve ölüm hızındaki azalmalar, bulaşıcı hastalıklara karşı geliştirilen korunma ve
tedavi yöntemleri, çevre koşullarındaki iyileşmeler, yeterli beslenme olanaklarının
sağlanması, eğitim olanakları ve düzeyinin artması gibi pek çok nedene bağlı olarak
doğumda beklenen yaşam süresi artmaktadır (Karahan ve Güven 2002, Aksoydan
2005).
Yaşlanma ayrıcalıksız her canlıda görülen, tüm işlevlerde azalmaya neden olan, süreğen
ve evrensel bir süreç olarak tanımlanmaktadır. Biyolojik yaşlanma değişik bireylerde
farklı hızlarda olmaktadır. Nedeni kişilerin genetik özelliklerinin, yaşam tarzlarının,
hastalıklarının ve yaşlanma ile fizyolojik başa çıkma yollarının çok değişiklikler
göstermesidir (Gökçe-Kutsal 2005). Her ne kadar yaşlanma olayı insanların tümünde
meydana gelen kaçınılmaz bir olay ise de her bireyde aynı hızda oluşmaz. Hatta aynı
bireyin çeşitli vücut dokularının yaşlanma hızı birbirinden farklıdır (Hasipek ve Soyuer
1995).
İnsan yaşamındaki kronolojik dönemler kişilerin sağlık durumlarını ve sağlık
sorunlarını belirlemektedir. Yaşın artmasıyla birlikte bazı fizyolojik ve anatomik
değişiklikler meydana gelmekte ve bu durum belirli yaşlardaki kişilerin bazı sağlık
sorunlarına karşı daha duyarlı olmalarına neden olmaktadır (Telatar ve Özcebe 2004).
Yaşlılık hayatın bir devresi, bir parçası ve organizmanın biyolojik bir olayıdır. Bu
dönemde organizmadaki fiziksel, fizyolojik, psikolojik ve mental gelişmeler davranış ve
alışkanlıkların değişmesini zorunlu kılmış ve yeni sağlık sorunlarını ortaya çıkarmıştır
(Sürücüoğlu 1997, Şanlıer ve Arlı 1998).
Normal yaşlanma sürecinde zamana bağlı olarak vücut yapısında, organlarda ve
organların fonksiyonlarında bir takım değişiklikler ortaya çıkar (Aksoydan 2005).
Yaşlanma ile işitme, görme, tat ve koku alma duyularında da belirgin bir azalma
2
görülür. Yaşlanmayla birlikte cilt elastikiyetini kaybeder ve bir miktar incelir.
Yaşlılarda hipertansiyon, kalp-damar hastalıkları, sindirim ve solunum sistemi
hastalıkları, kas ve iskelet sistemi hastalıkları, kanser, obezite, protein enerji
malnütrisyonu, diyabet, sinir sistemi hastalıkları gibi hastalıklara sık rastlanmaktadır
(Beattie and Louie 1989, Arıkan 1993, Saruhan 1996, Dikmenoğlu 1997, Sürücüoğlu
1997, Creagan 2004).
Ülkemizde hipertansiyon ve buna bağlı kalp hastalıkları başlıca ölüm nedenlerindendir
(Şanlıer ve Arlı 1998). Hipertansiyon erken tanı ile kontrol altına alınabilen, geç
kalındığında, iskemik kalp hastalıkları, serebrovasküler hastalıklar gibi ölümcül
seyreden komplikasyonlara yada organ engeline yol açan küçümsenmemesi gereken
ciddi bir hastalıktır (Önal ve Tümerdem 2001).
Yaşlanma, diyabet ve ateroskleroz; patolojik bakımdan ilişkilidir ve daima biri diğerinin
oluşumunu kolaylaştırmaktadır (Arıkan 1993). Fazla besin tüketimi, yaşın ilerlemesi,
fiziksel uğraşıların kısıtlanmasının glikozun yeteri kadar kullanılmasını önlediği bunun
sonucunda da diyabet oranının arttığı görülmektedir (Hasipek ve Soyuer 1995, Şanlıer
ve Arlı 1998).
Yaşlılar arasında yaygın görülen hastalıklardan biri de kanserdir. Yaş ilerledikçe birçok
kanser tipinin insidansı da artış gösterir (Saruhan 1996).
Yaşlılarda kanser insidansının artışı iki önemli şekilde açıklanabilir;
-Yaşlanma ile oluşan moleküler değişiklikler ve bağışıklık sistemindeki yetersizlik,
yaşlı dokuların karsinojenlere duyarlılığını arttırır
-Karsinojenez çok uzun bir süreç olduğundan kanserinde ileri yaşlarda ortaya çıkması
doğaldır (Özmen 2005).
Yaşlılarda en sık görülen kanserler epitelyal kanserlerdir (%84). Bunlar içinde de en sık
görülenler cilt kanserleridir. Bunu sıklık sırasına göre; meme (%11), prostat (%10),
akciğer (%10) ve kalın barsak kanserleri (%5) izler (Özmen 2005).
3
Geriatrik dönemde yetersizlik oluşturan ve kronik ağrıya yol açarak yaşam kalitesini
bozan en sık ve en önemli nedenlerden biri kas-iskelet sistemi hastalıklarıdır (Erkin vd.
2004).
Yaşlanmanın vücut kütlesindeki azalma da dahil olmak üzere vücut bütünündeki birçok
değişiklikle ilgisi vardır. Vücut kitlesindeki azalma başlıca kas kitlesindeki azalmayla
oluşur (Durmuş vd. 2005). 60-70 yaşındaki kişilerin kas kitlesi % 25-30 oranında
azalmıştır. Kas kitlesindeki azalmaya, vücudun yağ dokularındaki artış eşlik eder. Kas
kitlesinin kaybı kol ve bacaklarda incelmeye neden olurken, gövdede yağ birikmesi
vücudun genel görünümünü değiştirir (Dikmenoğlu 1997).
Osteoartrit geriatrik popülasyonun hastalığıdır. Osteoartrit dışında diğer sık rastlanan
hastalık osteoporozdur. Yumuşak doku problemleri de yaşlılarda çok yaygındır ve yaşa
bağlı fizyolojik değişiklikler yumuşak doku problemlerine zemin hazırlamaktadır
(Çakmak vd. 2004, Erkin vd. 2004).
Yaşlanmanın gastrointestinal sistemdeki genel etkisi hareket, salgı ve emilim
kapasitesindeki azalmadır (Dikmenoğlu 1997). Tüm duyularla birlikte tat duyusunda da
bir azalma söz konusudur (Aksoydan 2005). Tatlı, ekşi, tuzlu ve acı tatları ayırt
edebilme ve tat alma yeteneği azalır (Dharmarajan and Kokkat 2003). Dil ve ağız
boşluğunda yer alan tat hücrelerinin ölümü bu değişiklikte etkindir (Baysal 1994).
Tükürük salgısındaki azalma ağızda kuruluğa yol açar. Bunun temelinde kullanılan
ilaçlar ve hastalıklar yer almaktadır (Dharmarajan and Kokkat 2003). Ağız kuruluğu
yaşlıda ağız hijyenini etkileyen önemli bir faktördür (Nazlıel 2005).
Koku duyusunda da azalma gözlenir. Tat ve koku duyusundaki azalma, yenilen
besinlerden hoşlanmamaya ve iştah azalmasına neden olarak beslenme durumu için risk
yaratabilir (Beattie and Louie 1989, Aksoydan 2005). Diş sayısında azalma ve takma
diş kullanımı bazı besinlerin parçalanmasını ve çiğnenmesini zorlaştırır (Aksoydan
2005).
4
Yaşla birlikte midenin boşalma hızı yavaşlar, özefagusta peristaltik hareketler azalır,
mukoz tabakasında hafif bir azalma olur, Barsak duvarındaki kas hipertrofisi, ileri
yaşlarda sıklıkla rastlanan kabızlık şikayetinin nedenlerindendir. Kitlesindeki küçülme
nedeniyle karaciğere giren ve çıkan kan miktarlarında azalma olur (Soyuer 1994,
Saruhan 1996, Dikmenoğlu 1997).
Yaşlanma akciğer elastisitesinde azalmaya yol açar. Yaş ile maksimum nefes alma
kapasitesinde azalma olur. Bazı yaşlı erişkinlerde zaman içinde kronik bronşit, amfizem
gibi kronik solunum problemleri gelişir. Yaşlıların inflüenza, pnömoni veya tüberküloz
gibi solunum enfeksiyonlarına karşı duyarlılıkları fazladır. Kronik kalp ve akciğer
hastalığı olanlar yüksek risk altındadır (Dikmenoğlu 1997, Güleç ve Tekbaş 1997,
Creagan 2004).
Böbrek fonksiyonları yaşla birlikte azalır. Glomerüler ve tübüler hücrelerin sayıları
azalır, fakat boyutları büyür. Mesane hacminde azalma görülür. Böbreklerin idrar
konsatrasyonunu arttırma yeteneği azaldığından, noktüri yaşlılarda çok sık rastlanan bir
şikayettir. Yaşlanmayla, efektif böbrek plazma akımında ve böbrek kan akımında
azalma olur. Tübüllerin salgılama ve geri emilim kapasiteleri de azalır. Vücudun
bağışıklık sisteminin azalması ve idrar retansiyonunun oluşması nedeniyle yaşlılarda
boşaltım sistemi enfeksiyonlarına eğilim daha fazladır (Dikmenoğlu 1997, Güleç ve
Tekbaş 1997, Creagan 2004).
Yaşla birlikte merkezi sinir sistemini oluşturan sinir hücrelerinde kayıp olur. sinir
hücrelerindeki kayıp sonucu bilgi depolama, anımsama gibi yeteneklerde azalma olur
(Baysal 1994 ve Aksoydan 2005). Beyin ağırlığında azalma, uyku tarzında değişiklik,
rüya görmede azalma, uyanıklık periyotlarında artma, reaksiyon zamanında azalma ve
reflekslerde azalma olur (Soyuer 1994, Güleç ve Tekbaş 1997).
Serebrovasküler hastalıklar sinir sistemi hastalıklarının en önemlisi olarak kabul
edilmektedir (Baysal vd 2002). Demans ve Parkinson hastalığı beyinle ilgili iki
hastalıktır. Alzheimer hastalığı demansın en sık görülen tipidir (Creagan 2004).
5
Yaşla birlikte yağsız vücut kitlesi ve vücuttaki yağ depolarında önemli değişiklikler
olmaktadır (Bağcı-Bosi 2003). Enerji alımındaki azalmayla deri, pankreas,
gastrointestinal sistem (GIS), böbrekler, karaciğer ve kaslardaki protoplazmik protein
azalır ve adipoz dokudaki trigliserit depoları boşalır (Beattie and Louie 1989).
Yaşlılarda malnütrisyon genellikle yiyecek alımındaki azalmadan ileri gelir ve fiziksel
kayıplar, anoreksiya, yoksulluk, yiyeceklere ulaşma zorluğu, uygun olmayan yiyecek
seçimleri ve sınırlı diyetler gibi birçok faktörle desteklenir (Barasi and Mottram 1992,
Dharmarajan and Kokkat 2003, Gökçe-Kutsal 2005).
Yaşlanma, toplam vücut ağırlığında artış, toplam vücut suyu ve yağsız vücut kitlesinde
azalmayla birlikte görülür. Obezite, psikolojik, genetik ve çevresel faktörler veya
hastalıkların birlikte etkileşimiyle meydana gelir ve aşırı beslenmenin en yaygın şeklidir
(Beattie and Louie 1989, Dharmarajan and Kokkat 2003). Yaşlılık döneminde kilonun
normalden fazla olması hipertansiyon, diyabet, kalp hastalığı, kanser vb. hastalıklar için
risk oluşturmaktadır (Şanlıer ve Arlı 1998).
Birçok sağlık sorunu beslenmeye özen gösterilerek önlenebilir, geciktirilebilir yada
hastalıkların zararlı etkileri azaltılabilir (Şanlıer ve Arlı 1998). Sağlıklı yaşamın temelini
oluşturan yeterli ve dengeli beslenme, vücudun gereksinimi olan çeşitli öğeleri içeren
besinlerin belirli ilkeler çerçevesinde tüketilmesi ile mümkündür (Açkurt ve Weltherilt
1989).
Yaşlı insanlar beslenme yetersizliğine karşı özellikle duyarlıdırlar. Bu insanlarda
görülen hastalıkların önemli bir kısmı iyi beslenememekten kaynaklanır. İşin bir başka
yönü de ilerleyen yaşlarda görülen bazı hastalıkların daha genç yaşlardaki kötü
beslenme alışkanlıklarının bir neticesi olmasıdır (Boyacıoğlu 2005).
Birçok araştırma göstermiştir ki; sağlıklı bir diyet, egzersiz ve sağlıklı bir psikoloji ile
birleştirilirse sağlıklı ve uzun bir yaşam sağlamaktadır (Creagan 2004).
6
Organ fonksiyonları ve enerji metabolizmasındaki değişiklikler nedeniyle yaşlıların
besin öğesi gereksinmeleri gençlerden ve yetişkinlerden farklıdır (Yurttagül 1997).
Yaşlılarda bazal metabolik hız ve fiziksel çalışmaların azalması, enerji harcamasını
azaltır (Hasipek ve Soyuer 1995). Yaşlıda enerji harcamasındaki azalmanın 2/3’ü
fiziksel hareketlerin azalmasından kaynaklanır. Fiziksel hareketlerin azalması, alınan
fazla enerjinin yağ dokusu şeklinde depolanarak vücut yağ kitlesinin artmasına, yağsız
doku kitlesinin ise azalmasına neden olmaktadır (Yurttagül 1997). Önerilen günlük
enerji gereksinimi fiziksel aktiviteyle harcanan ortalama enerjiye göre 2000-2400
kkal/gün arasında değişebilir (Dharmarajan and Kokkat 2003).
Toplam enerjinin %50-60’ı karbonhidratlardan gelmelidir. Ancak şeker gibi rafine
karbonhidratlar yerine kompleks karbonhidratlar tercih edilmelidir (Williams 1995 ve
Yurttagül 1997).
Yaşla kas kütlesinin protein içeriğinde azalma olurken bunun yerini yağ alır. Bu durum
protein sentez hızı ve bedenin toplam protein değişimini etkiler (Baysal 1994).
Yaşlılarda yağsız doku kitlesini ve doku fonksiyonlarını en iyi koruyacak protein
miktarı kesin olarak bilinmemektedir (Yurttagül 1997). Yaşlılar için protein ihtiyacı
0.78-0.91 g/kg/gün arasında değişir. RDA’ya göre önerilen tüketim standardı 0.8
g/kg/gün’dür (Williams 1995, Dharmarajan and Kokkat 2003).
Diyetle yağ alımı günlük enerjinin % 30’unu aşmamalıdır. Kalp-damar hastalıkları gibi
kronik hastalıkların önlenmesi ve yeterli miktarda esansiyel yağ asidi sağlanması
açısından günlük alınan yağın 1/3’ünün doymuş, 1/3’ünün tekli doymamış, 1/3’ünün
çoklu doymamış yağ asitlerinden sağlanması gerekir (Yurttagül 1997, Dharmarajan and
Kokkat 2003).
Yaşlıların vitamin gereksinmelerinin belirlenmesinde belirli vitaminlerin fizyolojik ve
metabolik işlevi yanında yaşla ilintili kronik hastalıkların önlenmesi veya geciktirilmesi
de göz önüne alınmaktadır (Baysal 1994).
7
Yaşlılarda A vitamini yetersizliği yaygın değildir. Şiddetli bir yetersizlik olmadıkça
plazma A vitamini düzeyi düşmez. Önerilen tüketim standartlarında 51 yaş ve üzeri
erkekler için günde 900 mg RE, kadınlar için ise günde 700 mg RE önerilmektedir
(Baysal 1994, Hasipek ve Soyuer 1995, Evers 2001).
Yaşlıların güneşten yeterince yararlanamamaları nedeniyle D vitamini eksikliği
yaygındır. D vitamininin en iyi kaynağı güneş ışığıdır. Güneşle teması az olan
bireylerde D vitamini yetersizliği sonucu oluşan osteoporoz daha sık görülür (Arlı ve
Şanlıer 1997, Yurttagül 1997, Aksoydan 2005). D vitamini ihtiyacı hem kadın, hem
erkek için 10 mg/gün’dür. Bu miktarın 400-600 IU olması gerektiğini savunanlar da
vardır (Evers 2001).
E vitamini yetersizliği yaşlılarda yaygın değildir. Yetişkinlere olduğu gibi yaşlılara da
günlük erkek ve kadın için 15 mg/gün alfa-tokoferol eşdeğeri E vitamini önerilmektedir
(Yurttagül 1997, Evers 2001).
Yaşlılarda K vitamini ile ilgili çok az bilgi vardır. Kronik hastalıklar, ilaç tedavisi ve
uygun olmayan diyet K vitamininin biyoyararlılığını azaltabilir. K vitamini erkekler için
120 mg/gün, kadınlar için 90 mg/gün olarak önerilmektedir (Baysal 1994, Hasipek ve
Soyuer 1995, Evers 2001).
Yaşlılarda alkolizm ve genel malnütrisyon durumuna bağlı olarak tiamin yetersizliği
görülür. 51 yaşından büyüklere günlük erkek için 1.2, kadın için 1.1 mg tiamin
önerilmektedir (Baysal 1994, Evers 2001).
51 yaşından büyük erkeklere günlük 1.3 mg/gün, kadınlara 1.1 mg/gün B2 vitamini
önerilmektedir (Evers 2001).
B6 gereksinmesi DRI’ya göre erkekler için 1.7 mg/gün, kadınlar için 1.5 mg/gün olarak
belirlenmiştir (Evers 2001).
Yaşlılarda niasin eksikliği genel malnütrisyonla birlikte görülebilir. Yaşlıların enerji
8
alımları azaldığı için 51 yaşın üstündeki erkeklerin günlük güvenilir alım düzeyleri 15,
kadınların 13 mg olmalıdır (Baysal 1994, Yurttagül 1997).
İlerleyen yaşla birlikte B12 vitamini emilimi azalır. Bu azalma yaşlıların yaklaşık
%50’sinde görülen atrofik gastritten kaynaklanabilir. Yaşla birlikte serum B12 düzeyinin
düşmesi pernisiyöz anemi ve B12 vitaminin emilim bozukluğuna bağlı olabilir. B12’nin
sinir sistemi üzerindeki etkileri de düşünülerek DRI’ya göre günlük 2.4 mg alım
düzeyinin güvenilir olabileceği bildirilmiştir (Baysal 1994, Evers 2001).
Folik asit yetersizliği yaşlılarda yaygındır. Düşük folat düzeyi kanda homosistein
düzeyinin artmasına neden olmaktadır. Yaşlılara 2 mcg/kg düzeyinde folat almaları
önerilmektedir (Baysal 1994, Dharmarajan and Kokkat 2003).
Yaşlılarda serum askorbik asit düzeyinin düşük olduğu belirlenmiştir. Askorbik asidin
antioksidan özelliği ile yaşlanma prosesini geciktirici olabileceği düşünülmektedir. 51
yaş üzerindeki erkeklerin 90 mg/gün, kadınların 75 mg/gün C vitamini almaları
önerilmektedir (Evers 2001, Aksoydan 2005).
Yaşlılarda demir yetersizliği yaygın değildir. Demir emiliminde önemli bir değişim
gözlenmez. Önerilen tüketim standartlarında yaşlı erkek ve yaşlı kadının gereksinmesi
aynıdır. Karışık diyetle beslenen yaşlılar için günlük 10 mg demir yeterlidir (Baysal
1994, Yurttagül 1997, Dharmarajan and Kokkat 2003).
Kalsiyum alımı, D vitamini alımıyla birlikte yaşlılarda kemik mineral kaybını önlemede
önemlidir. Yaşla birlikte her iki cinste de kalsiyum alımı azalmaktadır. Günlük önerilen
kalsiyum alım miktarı 51 yaşın üzerinde 800-1000 mg’dır (Baysal 1994, Yurttagül
1997, Dharmarajan and Kokkat 2003).
Kemik sağlığının korunmasında kalsiyumun fosfora oranı en az 1 olmalıdır. Yaşlılarda
fosfor eksikliği alüminyum içeren antiasidlerin uzun süre kullanımıyla birlikte görülür.
Hipofosfatemi, osteomalasia, kardiyomiyopati, hematolojik hastalıklara ve kas
hastalıklarına neden olabilir (Baysal 1994, Dharmarajan and Kokkat 2003).
9
Yaşlılarda magnezyum (Mg) eksikliği alkolizm, kontrolsüz diyabet, diüretik kullanımı
veya yetersiz alımdan kaynaklanabilir. Magnezyumun glikoz toleransını düzeltici etkisi
vardır. Erkeklerde 350 mg/gün, kadınlarda 280 mg/gün Mg önerilmektedir (Yurttagül
1997 , Dharmarajan and Kokkat 2003).
Yetişkinlere ve yaşlılara günlük 3.5 g potasyum alımı önerilir. Potasyum alımının yani
sebze ve meyve tüketiminin artması yüksek tansiyon riskini azaltır (Hasipek ve Soyuer
1995).
Sodyum atım yeteneği yaşlıda azalabilir ve aşırı sodyum retansiyonu söz konusu
olabilir. Yaşlı hipertansiyonlularda orta derecede sodyum sınırlaması yapılır. Günde 80
mmol sodyum veya 5 g sofra tuzu uygun olur (Baysal 1994, Yurttagül 1997).
Bakır emiliminde ve atımında yaşla birlikte önemli değişiklikler olmamaktadır. Diyette
çinkonun bakıra oranı ile kardiyovasküler hastalıklar arasında ilinti olduğu
bildirilmiştir. Yaşlılarda özellikle önemli olan çinko bakır dengesinin günde 15 mg
çinko ve 2-3 mg bakır alımıyla sağlandığı rapor edilmiştir (Baysal 1994, Hasipek ve
Soyuer 1995, Yurttagül 1997).
Yaşlılardaki azalmış tat duygusu, iştahsızlık, gecikmiş yara iyileşmesi ve azalmış
immün fonksiyon kısmen çinko eksikliğinin sonucu olabilir. Çinko alımı enerji
tüketimiyle ilişkili bulunmuş ve diyetle alımın yaşla azaldığı sonucuna varılmıştır.
RDA’da erkekler için 15 mg/gün, kadınlar için 12 mg/gün çinko alımı önerilmiştir
(Yurttagül 1997).
Selenyum, vitamin E ile birlikte bedenin antioksidan savunma sisteminde rol alır.
Yaşlılara günlük erkek için 55 mg, kadın için 55 mg selenyum alımı önerilmektedir
(Baysal 1994, Evers 2001 ).
Sıvı alımıyla normal fizyolojik kayıplar karşılanır. Sindirim, intestinal fonksiyon ve
renal klerens sağlanır. Bu nedenlerle yaşlıların sıvı alımları çok önemlidir (Yurttagül
1997). Yaşlılıkla birlikte susama mekanizması gerileme gösterir. Bu durum kaybedilen
10
suyun yerine alınamamasına neden olabilir (Creagan 2004, Aksoydan 2005).
Yetersiz su alımı kronik kabızlık, düşük kan basıncı, böbrek fonksiyon bozuklukları ve
böbrek taşlarının oluşumu gibi hastalıklara zemin hazırlamaktadır. Yeterli ve düzenli
sıvı alımıyla yaşlılar için çok yaygın bir problem olan kabızlık engellenebilir. Yaşlılık
döneminde, günlük en az 1500 ml sıvı alımı önerilmektedir (Beattie and Louie 1989,
Creagan 2004).
Besinler, içerdikleri protein, yağ, karbonhidrat, vitamin ve mineraller, görünüş, şekil ve
lezzet yönünden et-yumurta-kurubaklagiller, süt ve süt ürünleri, ekmek ve tahıllar, yağ
ve şeker ve sebze ve meyveler olarak gruplanmaktadır (Baysal 1999).
Sebze ve meyve grubu; özellikle yaşlanmayı geciktiren, bağışıklık sistemini
güçlendiren, kemik ve kas sağlığı için gerekli vitamin ve mineraller, kalp ve damar
hastalıkları, hipertansiyon, kanser gibi kronik hastalıklara karşı koruyucu bileşikler
(fitokimyasallar) ve posa içerir. Yaşlılık döneminde karşılaşılan risklere karşı koruyucu
olan bu gruptaki besinlerin öğünlerdeki miktarı diğer gruplardan daha fazla olmalıdır
(Aksoydan 2005).
Sebze ve meyvelerin bileşimlerinin önemli bir kısmı su olduğu için günlük enerji,
protein ve yağ gereksinmesini karşılamada fazla katkıları yoktur. Bunun yanında
mineraller ve vitaminler bakımından zengindirler. Su içeriklerinin fazla olması
yaşlıların sıvı gereksiniminin karşılanmasına yardımcı olur (Baysal 1999, Aksoydan
2005).
Meyve ve sebzelerin başka bir yararı da iyi bir posa kaynağı olmalarıdır. Sebzelerin
önemli bir kısmını selüloz, hemiselüloz ve lignin gibi sindirilemeyen maddeler
oluşturur. Bunlar sindirilemedikleri için de kalorisizdirler (zayıflama diyetleri için bu
özellikleri olumludur). Bileşimlerinde bulunan fazla miktarda selüloz ve su,
bağırsakların peristaltik hareketlerini kolaylaştırarak, yaşlılıkta sık görülen kabızlığı
önler ve diğer yiyeceklerin sindirilmesine de yardım ederler. Bağırsakta bulunan
kanserojen maddeler posa ile birlikte güvenli bir şekilde atılır böylece kolon kanseri de
11
dahil olmak üzere kolonla ilgili problemlerin gelişme riskinde azalma olur. Ayrıca
metabolizmayı düzenleyici etkisi vardır. Kan şekerinin ve kolesterolün normal
düzeyinin korunmasında etkilidir. Yüksek posa içeren kurubaklagil ve tahıllardan sonra,
en iyi kaynak sebze ve meyvelerdir (Baysal 1999, Ünver 1997, Müftüoğlu 2003).
Sıvı ve posa içeriklerinin yanı sıra en önemli özellikleri, yararları hiçbir şekilde
tartışılmayacak olan ve hayatın her dönemi için gerekli vitamin ve minerallerin en iyi
kaynağıdırlar. Özellikle antioksidan özelliği olan vitamin A, vitamin C, beta-karoten
için sebze ve meyveler en iyi besinsel kaynaktırlar. Bu vitaminlerden başka sebze ve
meyvelerin B6 vitamini, folik asit, K vitamini, E vitamini ve niasin içerikleri de
önemlidir. Mineraller yönünden de ( potasyum, selenyum, silikon, sülfür, bakır) dikkate
değerdirler (Müftüoğlu 2003).
Besinlerin vücut fonksiyonları üzerine etkileri konusunda son yıllarda yapılan
çalışmalarda, sebze ve meyvelerde bulunan kimyasal maddelerin özellikle yaşlılık
döneminde risk oluşturabilecek sağlık sorunları ve hastalıklara karşı koruyucu
özelliklere sahip olduğu ortaya konmuştur. Vücutta çok özel fonksiyonları yerine
getiren bu maddelere fitokimyasallar adı verilmektedir (Brown 1999, Aksoydan 2005).
Sebze ve meyvelerdeki fitokimyasallar anormal hücre çoğalmalarını engelleyen ve
oksidasyondan dolayı zarar gören hücreleri koruyan bir görev üstlenirler (Brown 1999).
Sebze ve meyve grubu, dengesiz beslenmeye bağlı şişmanlık, kalp-damar hastalıkları,
yüksek tansiyon ve bazı kanser türlerinin oluşma riskini azaltabilen vitamin, mineral,
antioksidan, posa, organasülfür bileşikleri gibi birçok ajan içerir (Almendingen et al.
2005, Aksoydan 2005).
Sebze ve meyveler içerdikleri A, C, E, K vitaminleri, folik asit, niasin, selenyum, bakır,
potasyum gibi vitamin ve mineraller sayesinde bağışıklık sistemini güçlendirerek
hastalıklara karşı direnç sağlar, deri ve göz sağlığı için temel öğeler içerir, diş ve dişeti
sağlığını korur (Kutluay-Merdol vd. 1997, Aksoydan 2005).
12
Yaşlılar arasında taze sebze ve meyvelerin az tüketilmesi, nükleoproteinlerin sentezi
için elzem olan folik asit, B12 vitamini veya her ikisinin yetersizliği sonucu oluşan
megaloblastik anemiye yol açmaktadır. Bunu önlemek için taze sebze ve meyve
tüketiminin arttırılması önerilmektedir (Arıkan 1993, Kutluay-Merdol vd. 1997).
Araştırma sonuçları antioksidanların Alzheimer hastalığının patogenezinde rol alan
toksik moleküllerin etkilerini azaltarak tedavide yardımcı olduklarını işaret etmektedir.
Hastalıktan korunmak ve ilerlemesini yavaşlatmak için vitamin A, beta karoten, vitamin
C, E ve selenyum gibi antioksidanlardan zengin sebze ve meyvelerin tüketimlerinin
arttırılmasının yararlı olacağı bildirilmiştir (Baysal vd. 2002, Müftüoğlu 2003).
Parkinson hastalığında oksidasyon stresinden sorumlu serbest radikalleri etkisizleştiren
antioksidanların, hastalığın ilerlemesini yavaşlattıkları gözlendiğinden, diyette
turunçgiller, domates, yeşil yapraklı sebzeler, pırasa, soğan, sarımsak, havuç, kayısı gibi
sebze ve meyveler bolca yer almalıdır (Baysal vd. 2002).
Yapılan çalışmalar; sebze ve meyveler gibi yüksek kaliteli besinlerin sistolik ve
diastolik kan basıncına olumlu etkileri olan posa, vitaminler, mineraller ve çeşitli
fitokimyasallar içerdiğini göstermiştir. Hipertansiyonda başlıca risk faktörü şişmanlıktır.
Sebze ve meyvelerde bol miktarda bulunan çözünmeyen lifler hazmedilmediklerinden
az kalori içerirler. Ayrıca hacim etkisiyle tokluk hissi yaratırlar ve yağların emilimini
azaltırlar (Baysal vd. 2002, Müftüoğlu 2003, Tam et al. 2005).
Yapılan araştırmalara göre; meyve ve sebze türlerini düzenli bir şekilde tüketenler
kanser gelişim riski açısından bunları az tüketenlere kıyasla daha az risk altındadırlar
(Brown 1999). Meyve ve sebzelerin ağız, özefagus, akciğer, mide, kolorektum, gırtlak,
pankreas, meme ve sidik torbası kanserini azalttığı rapor edilmiştir (Potter 2005).
Daha öncede belirtildiği gibi sebze ve meyvelerde bol miktarda bulunan diyet posası
kalın barsak bakteri florasını değiştirerek toksik metabolitlerin üretimini önler.
Fermentasyona uğrayarak bakteriler tarafından karsinojenlerin üretimini engeller. Kalın
barsak içeriğinin hızla dışarı atılmasını sağlayarak karsinojenlerin barsak hücreleriyle
13
temas süresini kısaltır. Diyet posasının kolon kanserine karşı koruyucu etkisi
bilinmesine rağmen, son araştırmalar folik asidinde kanser riskini azalttığını ortaya
koymuştur (Baysal 1999, Archer 1996). Yüksek lif içeren diyetlerin meme kanserini
önlediği de öne sürülmektedir. Bazı araştırmacılara göre, lifler bağırsaklarda östrojene
bağlanarak ve fazla östrojenin tekrar kana alınmasını engelleyerek meme kanserini
önlemektedir (Müftüoğlu 2003).
Proteaz engelleyici maddeler içeren kurubaklagiller, biyoflavonoidlerden zengin
turunçgiller, kayısı, kızılcık gibi meyveler, özel koku ve tat veren indol fenol gibi
bileşiklerden zengin lahana, karnabahar, turp gibi sebzeler ile sülfürlü öğelerden zengin
sarımsak, soğan, pırasa gibi sebzelerin, yapılarındaki bu özel maddelerden dolayı
vücuda giren karsinojenleri etkisizleştirdikleri, kanser öncüsü hücrelerin kanser
hücrelerine dönüşmesinde etkili olan ajanlara karşı koydukları ve kanser hücrelerinin
çoğalmasını yavaşlattıkları belirlenmiştir (Kutluay-Merdol vd. 1997).
Tüm bu bilgilerin ışığında nüfus içerisinde oranı gittikçe artan yaşlıların beslenmesinin,
yararları göz önüne alındığında özellikle sebze ve meyve tüketimlerinin, önemi açıktır.
Bu çalışmada da 50-64 ve 65-74 yaşlarındaki yaşlıların sebze ve meyve tüketim
tercihlerinin incelenmesi amaçlanmıştır.
14
2. KAYNAK ARAŞTIRMASI
Bu bölümde, konu ile ilgili yerli ve yabancı çalışmalar tarih sırası ve alfabetik sıra ile
verilmiştir.
Attila ve Egemen (1991) yaptıkları araştırmada; Ankara’nın 4 semtinde rastgele
örnekleme yöntemi ile seçilmiş, 65 yaş ve üzeri 115 yaşlının ev koşullarında beslenme
durumlarını belirlemeyi amaçlamışlardır. Yaşlıların demografik özellikleri ve
sağlıklarına ilişkin bazı bilgiler anket yöntemiyle, besin tüketim durumları ise 3 günlük
bireysel besin tüketim araştırmasıyla saptanmıştır. Yaşlıların günlük enerji tüketiminin
1700±41.27 kkal, günlük ortalama toplam protein tüketiminin 55.3±1.47 g, hayvansal
protein tüketiminin 16.7 ± 1.9 g olduğu bulunmuştur. Bu çalışmada, yaşlıların
beslenme durumlarının sosyo-ekonomik durumları ile yakından ilişkili olduğu, düşük
gelirle yaşayanlarda yetersiz beslenenlerin çoğunlukta olduğu, yaşlıları yakınları ile
birlikte yaşamaya iten nedenlerin başında ekonomik yetersizliklerin geldiği
bulunmuştur.
Karaağaoğlu (1992) 45-65 yaş grubu erkeklerde beslenme alışkanlıkları ve
hipertansiyon durumunu saptamak için 210 erkek üzerinde yaptığı çalışmada;
hipertansiyonlu bireylerin oranının %7.1 olduğu saptanmıştır. Beden kitle indeksinin
(BKI), sistolik (p<0.01) ve diastolik (p<0.001) kan basınçları ile korelasyonu
istatistiksel açıdan önemli bulunmuştur. Ortalama enerji tüketimi 2127±406 kkal’dir.
Kan basıncının enerji ve diğer besin öğeleriyle korelasyonları incelenmiş, ancak
istatistiksel açıdan önemli bir ilişki bulunamamıştır. Alkol ve sigara alımı ile
hipertansiyon arasında bir ilişki saptanamamış ancak çay ve kahve tüketimi ile ilişkili
olduğu görülmüştür (p<0.05).
Arıkan (1993) Seyranbağları Huzurevi ve Keçiören Güçsüzler Yurdu’nda kalan 55-90
yaş arası 200 yaşlı üzerinde yaptığı araştırmada yaşlıların %35.5’inin okur-yazar
olmadığını, %41.4’inin ev hanımı, %22.0’sinin memur, %46.5’inin emekli olduğunu,
hipertansiyon oranının kadınlarda (%44.7), erkeklerden daha fazla olduğunu (%44.2),
%60.0’ının takma dişe sahip olduğunu, %73’ünün herhangi bir diyet uygulamadığını,
15
uygulayanların ise genelde tuzsuz ve ülser diyeti uyguladığını, sevilmeyen yemekler
arasında ıspanak, pırasa ve lahana gibi kış sebzelerinin geldiğini saptamıştır.
Gaziano et al. (1995) Massachusetts sağlık inceleme merkezi’nden diyet bilgileri
sağlanan 1299 yaşlı bireyin kardiyovasküler hastalık riski ve karoten içeren meyve ve
sebzelerin tüketimi arasındaki ilişkiyi incelemişlerdir. Araştırmanın yapıldığı ortalama
4.75 yıl içerisinde 48’i miyokardiyal infarksiyon’dan olmak üzere 161 kardiyovasküler
ölüm gerçekleşmiştir. Kardiyovasküler ölümler ve fatal miyokardiyal infarksiyonların
toplamında risk, karoten içeren meyve ve sebzeleri en fazla tüketenlerde daha azdır.
Kardiyovasküler ölümlere ilişkin risk 0.54 iken, miyokardiyal infarksiyon da 0.25’tir.
Bu incelemenin verileri Kardiyovasküler mortalite riskini azaltmada karotenoid alımının
diyetle arttırılmasının uygun olduğunu göstermektedir.
Falk et al. (1996) yaptıkları çalışmada; 65 yaşında yalnız yaşayan 16 kişi üzerinde in-
depth mülakat yöntemini kullanarak yaşlıların besin seçimini etkileyen etmenleri
araştırmışlardır. Sonuçlar, besin seçiminde yaşanılan geçmişin çok önemli olduğunu
göstermiştir. Alışkanlıkların büyük bir kısmı çocuklukta oluşmakta ve kişi
çocukluğunda yediklerine benzer bir beslenme biçimini tercih etmektedir. Çocukluk
çağında yaşanılan ve besinin reddiyle sonuçlanan olaylar çok etkileyici olmakta ve
yetişkinlikte bile o besin reddedilmektedir. Yemek hazırlama ve pişirme arzusu
yönünde yapılan incelemede, yalnız yaşayan erkeklerin kadınlara göre besinle
uğraşmaktan daha fazla zevk aldıkları, kadınların ise yemek yapmaktan bıktıkları ve
kendileri için yemek yapmaktan hoşlanmadıkları görülmüştür.
Olsen-Sharp and Hanson (1996) yiyecek seçiminde yaşın etkisini belirlemek için
ortalama 73 yaşlarında 39 yaşlı yetişkin ve ortalama 21 yaşlarında 30 genç yetişkinin
diyet bilgilerini bir süre kaydetmişlerdir. Besin tüketimi; besin piramidi, hazırlama
metotları, besin sıklığı ve yiyeceklerin özelliklerine dayanarak 62 gruba ayrılmıştır.
Sonuç olarak; yaşlı yetişkinler, gençlerden daha fazla (p<0.01) diyet posası, toplamda
daha az yağ ve daha az doymuş yağ tüketmektedirler. Yaşlılar vitamin A, C, D, E,
kalsiyum, magnezyum, demir, selenyum, pantotenik asit ve potasyum içeren besinleri
daha fazla ve yeterli miktarda tüketmektedirler (p<0.01). Yaşlılar, gençlere göre posa,
16
vitamin C, D, E, K, B6, folat, ve pantotenik asit bakımından daha zengin diyetleri tercih
etmektedirler (p<0.01). Yaşlılar, vitamin A, C (p<0.01) bakımından zengin olan
sebzeler, yağsız patates ürünleri ve diğer sebze türlerini (p<0.05) daha fazla
tüketmektedirler. Genç yetişkinler ise tam tersine daha fazla kızartılmış patates,
hayvansal yağlar, peynir ve peynir sosları tüketmektedirler (p<0.01). Yaşlılar az yağlı
sütleri daha fazla, çok yağlı sütleri ise daha az tüketme eğilimindedirler. Yaşlı
yetişkinler özellikle meyve ve sebzeler için önerilen porsiyon miktarına daha yakın bir
diyet uygulamaktadırlar.
Hininger et al. (1997) yaptıkları tanımlayıcı ve ileriye dönük çalışmada; sigara içen ve
içmeyen bireylerin 2 hafta günlük 30 mg karotenoid sağlanarak dolaşımdaki değişik
karotenoidler ve alfatokoferol düzeyleri ile LDL’nin oksidasyona yatkınlığı, Cu-Zn
süperoksid dismutaz (SOD) ve Se glutatyon peroksidaz (GSH-px) aktivitelerini
ölçmüşlerdir. Araştırmanın başlangıcında sigara içenlerin karotenoid düzeyi
içmeyenlerden düşük bulunmuştur. Ancak plazmanın oksidatif stres parametreleri ve
LDL’nin okside olabilirliği yönünden gruplar arasında fark bulunmamıştır. İki haftalık
fazla sebze ve meyve tüketiminin sonunda sigara içenlerin karotenoid düzeyi %23,
içmeyenlerin %11 yükselmiştir. Aynı zamanda LDL’nin oksidasyona direnci sigara
içenlerde %14, içmeyenlerde %28 yükselmiştir. Başlangıçta sigara içenlerde kan GSH
yüksekken, sebze-meyve diyetinin sonunda içmeyenlerinkinin düzeyine inmiştir.
Karotenoidlerden zengin sebze ve meyve tüketiminin artmasının LDL oksidasyonunu
engelleyerek, aterosklerozis riskin düşürülmesi için ilginç bir yaklaşım olduğu sonucuna
varılmıştır.
Ortega et al. (1997) yaptıkları çalışmada; görünür zihinsel bozukluğu olmayan 65-90
yaş arasındaki 260 bireyde besin alımı ile bilişsel performans ilintisini incelemişlerdir.
Bireylerin bilişsel performans durumu Minimental Durum Muayenesi (MMSE) ve
Pfeiffer Mental Durum Anketi (PMQS) ile değerlendirilmiş, birbirini izleyen 7 günlük
besin tüketimleri tartım yöntemiyle saptanmıştır. MMSE testinde yeterli puan alanların
(28 ve üzeri) doymuş ve tekli doymamış yağ asitleri, kolesterol alımları düşük; toplam
besin, meyve, karbonhidrat, posa, folat, vitamin C, beta-karoten, demir ve çinko alımları
yüksek; doymuş yağ alımları düşük bulunmuştur. Diyetin yağ, doymuş yağ ve
17
kolesterolden düşük; karbonhidrat, posa, vitaminler (özellikle C, E ve folat) ve
minerallerden (özellikle demir ve çinko) yüksek olmasının yaşlılar için yararlı olacağı
sonucuna varılmıştır.
Sürücüoğlu (1997) yaptığı araştırmada; Ankara’da Keçiören Güçsüzler Yurdu
Beypazarı Güçsüzler Yurdu ve Ümitköy Huzurevi’nde barınan 50-98 yaşları arasında
59 erkek ve 65 kadın olmak üzere toplam 124 kişinin beslenme alışkanlıkları ve sağlık
durumlarını incelemiştir. Araştırmadan elde edilen bulgulara göre erkek deneklerin
%66.10’unun, kadın deneklerin %61.54’ünün okur yazar olmadığı, Beden Kitle
İndeksine göre kadınların %50.77’sinin, erkeklerin ise %57.63’ünün normal ağırlıkta
oldukları belirlenmiştir. Erkeklerin %98.31’inin, kadınların %92.31’inin günde 3 öğün
yemek yedikleri, içecek olarak da en fazla çay ve ayran içtikleri bulunmuştur.
Erkeklerin %55.93’ünün, kadınların ise %35.38’inin diyet yapmadığı bulunmuştur.
Yaşlıların en çok uyguladıkları diyetin hipertansiyona bağlı olarak tuzsuz diyet olduğu
belirlenmiştir.
Donkin et al. (1998)’ın İngiltere Notthingham’da yaşayan 369 yaşlı insanı model alarak
yaptıkları çalışmada; meyve ve sebze tüketimlerini onların bir günde 5 porsiyon tüketip
tüketmediklerine göre analiz etmişlerdir. Araştırma sonuçlarına göre; bekar erkeklerin
günlük 2.66 , bekar kadınların günlük 4.45 porsiyon, evli erkeklerin günlük 4.2, evli
kadınların günlük 4.31 porsiyon sebze-meyve tükettikleri görülmektedir. Sonuçlar
cinsiyet ve yaşam statüsünün, yaşlıların meyve ve sebze tüketimini etkilediğini
göstermektedir. Ev halkında diyet üzerinde etkili bir kadın varsa meyve ve sebze
tüketim sıklığının daha iyi bir durumda olduğu gözlenmektedir. Evli ve bekar kadınlar
arasında önemli farklılıklar bulunmamaktadır. Kadınların yiyecek seçimi, alışveriş,
yiyecek hazırlama ve pişirme konularında geleneksel bir rol üstlendikleri görülmektedir.
Yaşlı erkekler dul kaldıklarında meyve ve sebzeler tarafından sağlanan vitamin ve
mineraller açısından önemli eksikliklere maruz kalmaktadırlar.
Holmes et al. (1998) 60 yaş ve üzeri 33 erkeğin folattan zengin yiyecekler ve vitamin
destekleri hakkındaki inançları, algıları, kabul edilebilir buldukları eğitim metotları,
stratejileri ve onların yiyecek tüketimini etkileyen faktörleri in-depth görüşme
18
yöntemini kullanarak incelemişlerdir. Yaşlı erkeklerin folattan zengin yiyecekleri daha
fazla yeme konusunda %51’i eşleri vasıtasıyla, %45’i bir sağlık sorunundan sonra,
%36’sı gençken öğrendikleriyle bilgi sahibi olduklarını söylemişlerdir. Bu erkeklerin
%24’ü dışarıda yemek yediklerinde, menüden meyve, sebze ve tahıl sipariş ettiklerini,
%82’si ise yemekte bu yiyecekler bulunuyorsa yediklerini söylemişlerdir. Bunların
çoğunluğu (%70) folat hakkında ya çok az bilgi sahibi olduklarını ya da hiç bilgilerinin
olmadığını söylemişlerdir. Bu erkeklerden her gün meyve-sebze tüketimi ve tahıldan
yapılan yiyecekleri arttırmak yada ek folat desteği almak arasında bir seçim yapmaları
istense, onlar folat desteğini tercih edeceklerini belirtmişlerdir. Buna sebep olarak da
doğru miktarı aldıklarından emin olmak istediklerini veya ek destek almanın daha kolay
bir yol olduğunu söylemişlerdir.
Jhonson et al. (1998) yaşlı insanlarda meyve ve sebze tüketim düzeyini belirlemek ve
bu tüketimi etkileyen sosyo-ekonmik, fiziksel ve psikolojik faktörleri incelemek üzere
Notthingham kentinde ve kırsalındaki pratisyen hekimlerin listelerinden rastgele seçilen
65 yaş ve üzeri 445 yaşlı insana yüz yüze görüşme yöntemiyle günlük besin tüketim
sıklığı anketleri uygulamışlardır. Çalışmanın sonucunda kent merkezinde yaşayan
katılımcıların yarısından daha azında (%37) ve kırsalda yaşayanların %51’inde tavsiye
edilen günlük 5 porsiyon meyve ve sebze tüketim hedefinde başarıya ulaşılmıştır.
Düşük sebze ve meyve tüketimi özellikle sosyal açıdan kötü durumda olan ve sigara
içen erkeklerde daha fazladır. Yaşlıların birçoğu önerilen meyve ve sebze tüketim
düzeyinden daha az tüketmektedirler. Düşük tüketim riskiyle karşı karşıya olan bu
insanlara meyve ve sebze tüketimiyle ilgili sağlık programları başarılı bir şekilde
ulaştırılamamaktadır.
Idris (1999) Missisipideki 60 yaş ve üzeri yaşlıların sağlık durumları ve beslenme
bilgisi hakkındaki farkındalıklarını belirlemek için yaptığı incelemede; %75’i zenci ve
%80’i beyaz kadın olan katılımcıların, %80’i sağlıklı bir kiloyu korumak için tuz ve
şeker kullanımının ölçülü olması gerektiğine inandıklarını söylemişlerdir. Bireylerin
posa hakkındaki bilgileri çok sınırlıdır (%20), farklı besin gruplarının porsiyon olarak
miktarları konusunda da sınırlı bilgiye sahiptirler. Birçoğu doktorları dışında başka
kaynaklardan beslenmeyle ilgili bilgi edinmediklerini belirtmişlerdir. Çalışılan grubun
19
neredeyse yarısı az yağlı süt seçiminde bilinçli bir çaba içerisindedirler. Diğer et
kaynaklarıyla karşılaştırıldığında; kümes hayvanları daha fazla tercih edilmektedir
(%20). Meyve tüketimi sınırlı olup (%20), sebze tüketimi biraz farklılık göstermektedir
(%40). Gıda paketlerinin üzerindeki beslenme bilgilerinin kullanımı sınırlıdır (%20).
Meyve ve sebze tüketiminin arttırılmasının ve farklı gıdaları tüketmenin sağlık için iyi
olduğuna hemen hepsi inanmasına rağmen bunu uygulayanlar sınırlıdır (%20).
Liu et al. (2000) yaptıkları çalışmada 39876 kadının meyve ve sebze tüketim
düzeylerini 1993 yılında saptamış ve 5 yıl süreyle kardiyovasküler hastalık yönünden
izlemişlerdir. Bu süre içinde 418 kardiyovasküler olgusu belirlenmiştir. Bunun 126’sı
miyokard enfarktüstür. Yaş, tıbbi bakım ve sigara içimine göre uyarlama yapıldıktan
sonra meyve ve sebze tüketimi ile hastalık riski arasında ters ilinti saptanmıştır. Yüksek
düzeyde meyve ve sebze tüketiminin kardiyovasküler hastalık riskini azalttığı sonucuna
varılmıştır. Bu sonuç günde en az 5 porsiyon sebze ve meyve tüketilmesi şeklindeki
önerinin geçerliliğini işaretlemektedir.
New et al. (2000) yaptıkları kesitsel çalışmada; 45-55 yaş arası 62 kadının kemik
mineral yoğunluğu (BMD) ve besin tüketimlerini saptamışlardır. Enerji alımı kontrol
edildiğinde, magnezyum ve potasyum alımının artması BMD artışı ile ilintili
bulunmuştur. Çocukluğundan beri yüksek düzeyde meyve ve sebze tüketen kadınların
femoral boyun BMD’si az ve orta tüketenlerden yüksektir. Sebze ve meyve tüketiminin
yüksekliğinin kemik mineral yoğunluğunu arttırdığı sonucuna varılmıştır.
Strain et al. (2000) yaşları 55-69 arasında değişen erkeklerin sebze ve meyve tüketim
sıklıklarını saptamış ve bunun kan oksidant durumuna yansımasını belirlemişlerdir.
Araştırmaya katılanların sadece %4.3’ünün önerilen düzeyde sebze ve meyve
tükettikleri, %33.3’ünün günlük bir ve daha az porsiyon aldıkları, az sebze ve meyve
tüketenlerin çoğunluğunun düşük sosyo-ekonomik gruba mensup oldukları
belirlenmiştir. Sebze ve meyve tüketimi kan oksidant düzeyine yansımaktadır. Günlük 5
ve daha fazla porsiyon sebze ve meyve tüketenlerin kan tokoferol ve karotenoid
düzeyleri, bir ve daha az porsiyon alanlardan önemli şekilde yüksek bulunmuştur.
İngiltere’de yaşlıların yeterli düzeyde sebze ve meyve tüketmedikleri, kan oksidant
20
düzeylerinin düşük olduğu, bunun hastalıklarla ilintisinin araştırılması gerektiği
sonucuna varılmıştır.
McBee et al. (2001) yaşlı katılımcılara uyguladıkları, 7 bölümden oluşan besin sıklık
anketleri yoluyla, meyve ve sebze tüketim düzeyleri ve bu konudaki bilgilerini
belirlemeyi amaçlamışlardır. Sonuçlar yaş, cinsiyet veya eğitim fark etmeksizin günlük
4.5 porsiyon meyve ve sebze tüketildiğini göstermiştir. Yaşlıların sadece %50’si günlük
5 porsiyon meyve ve sebze tüketilmeli önerisinin farkındadırlar. Bunu engelleyen
durumlar olarak fiyatlar, zaman, olanaklar ve lezzet durumu gösterilmektedir.
Sarageant et al. (2001) yaptıkları kesitsel çalışmada yaşları 45-74 yıl arasında değişen
2678 erkek ve 3315 kadının sebze ve meyve tüketim sıklığı ve glukozlaşmış
hemoglobin (HbA,C) düzeylerini saptamışlardır. Erkeklerin %10.2’si çok seyrek meyve
tükettiğini veya hiç meyve tüketmediğini, %47’si yeşil sebze tüketmediğini bildirmiştir.
Kadınlarda bu oranlar sırasıyla %4.7 ve %2.8’dir. Sebze ve meyveyi çok seyrek
tüketenlerin ve hiç tüketmeyenlerin ortalama HbA düzeyi tüketenlerden daha yüksek
(%5.43’e karşı %5.34) bulunmuştur (p=0.046). Doymuş yağ, diyet posası ve plazma
vitamin C düzeyine göre uyarlama sonucu değiştirmemiştir. Meyve ve yeşil yapraklı
sebze tüketiminin glukoz metabolizmasını olumlu etkilediği ve diyabetten korunmada
yarar sağladığı sonucuna varılmıştır.
Ayar ve Sürücüoğlu (2003) Ankara’da yaşayan 60 yaş ve üzeri 375 yaşlı bireyin
beslenme alışkanlıkları ve sağlık durumlarını saptamak için yaptıkları araştırmanın
sonucunda; hem kadınların hem erkeklerin büyük çoğunluğunun günde üç öğün yemek
yediklerini (sırasıyla %68.4, %73.1), öğün atlayanların çoğunun alışkanlıkları olmadığı
için öğün atladıklarını saptamışlardır. Yaşlılarda sigara ve alkol kullanımı ile spor
yapma oranının çok düşük olduğu görülmüştür. Hipertansiyonun en sık yaşanan sağlık
sorunu olduğu (kadınlarda %36.8, erkeklerde %25.8), yaşlıların atıştırmalık besin
tüketimlerinin çok düşük olduğu, salata ve beyaz peynirin en sık tüketilen yiyeceklerin
arasında olduğu saptanmıştır.
21
Baker and Wardle (2003) yaptıkları çalışmada yaşlı yetişkinlerde meyve ve sebze
tüketiminde cinsiyet farklılıklarını belirlemeyi amaçlamışlardır. Meyve ve sebze
tüketimi, beslenme bilgisi, tat tercihleri, meyve ve sebze tüketim davranışları ve diyet
durumlarını İngiltere’de 55-64 yaş arası 1024 yaşlı yetişkine basit bir anket uygulayarak
belirlemişlerdir. Sonuçlar erkeklerin kadınlardan günlük daha az meyve ve sebze
tükettiklerini (%2.52’ye karşı %3.47) doğrulamaktadır (p<0.01). Kadınlar günlük 3.5
porsiyon tüketirken, erkekler günlük 2.5 porsiyon tüketmektedirler. Erkeklerin %16’sı,
kadınların %34’ü günlük önerilen 5 porsiyon meyve ve sebzeyi tüketmektedir. Meyve
ve sebzelerin sağlık üzerine faydaları ve önerilen miktarlar hakkında, erkeklerin %28’i,
kadınların %63’ü bilgi sahibidir. Erkeklerin %28’i, kadınların %35’i meyve ve sebze
tüketimi ve hastalıklar arasındaki ilişkinin farkındadır. Kadınların sebzelerden hoşlanma
durumu meyveler kadar değildir ve burada davranışlarda bir farklılık yoktur. Erkekler
zayıflama diyetlerini daha az yapmaktadırlar. Diyet durumu ve davranışların tercihler
üzerinde bir etkisi yoktur. Araştırma sonuçları erkeklerin beslenme bilgi düzeylerindeki
düşüklüğün onların meyve ve sebze tüketimlerindeki azlığın önemli bir sebebi olduğunu
göstermektedir.
Jackson et al. (2005)’un 3 ay boyunca sürdürdükleri çalışmada, İngiltere’deki 120 kalp
hastasından günlük meyve ve sebze tüketimlerini 2 porsiyonun üzerine çıkarmalarını
istemişlerdir. Katılımcıların 90 gün boyunca 24 saat hatırlatma yöntemiyle günlük
tüketimleri telefonla kaydedilmiştir. Bu çalışmayı 94 katılımcı tamamlamıştır. 90 günün
sonunda günlük meyve ve sebze tüketimi 2.88 porsiyondan (SD=1.67), 4.28 porsiyona
(SD=2.25) yükselmiştir. Meyve ve sebze tüketimindeki artış özellikle düşük düzeyde
tüketen katılımcılarda başarıya ulaşmıştır.
Rakıcıoğlu vd. (2005) Ankara’da 189’u huzurevi ve 202’si ev ortamında yaşayan 65 yaş
ve üzeri toplam 391 yaşlıda beslenme alışkanlıkları ve besin tüketim durumlarını
saptamak amacıyla yaptıkları çalışmada; birden çok hastalığın görülme sıklığı huzurevi
ve ev ortamında kalanlarda sırasıyla %81.5, %71.8’dir. Sürekli öğün atlayanların oranı
ev ortamında yaşayanlarda (%18.8), huzurevinde (%11.1) yaşayanlardan daha yüksek
bulunmuştur. Ancak atlanılan öğün huzurevi yaşlılarında sabah kahvaltısı (%71.4) iken,
evde kalan yaşlılarda öğlen öğünüdür (%60.5). Hem erkeklerde hem de kadınlarda
22
diyetle alınan kalsiyum, A vitamini, karoten, folat, posa ve kolesterol miktarı ev
ortamında yaşayan yaşlılarda daha yüksek bulunmuştur (p<0.05).
Tam et al. (2005) yaptıkları çalışmada, yaşlı Çinli Amerikanlarda hipertansiyon
prevelansında çay tüketimi, sigara kullanımı, alkol tüketimi ve seçilmiş sebzelerin
tüketim sıklığının; obezite, cinsiyet ve yaş üzerine etkisini belirlemeyi amaçlamışlardır.
Bunun için Los Angeles’ta Çinlilerin yaşadığı bir bölgeden 53-90 yaş arası 205 Çinli
Amerikan (90 erkek ve 115 kadın) belirlenmiştir. Hipertansiyon prevelansı her iki
cinsiyette de en yaşlı grupta daha sık görülmüştür (%45.1). Erkekler için hipertansiyon
yüzdesi kendileriyle yaşıt kadınlardan daha düşüktür (%47’ye karşı %53). Beden kitle
indeksi (BKI) 25 kg/m2’nin altında olan hipertansif kişilerin oranı, BKI’sı 27 kg/m2’nin
üstünde olan; 1. grup (50-64 yaş), 2. grup (65-74 yaş) ve 3. grup (75+) obez
hipertansiflerden daha yüksektir (sırasıyla; %32, %24 ve %26’ya karşı %3, %11 ve
%13). Obez hipertansiflerin oranı kadınlarda, erkek yaşıtlarından daha yüksektir (%13’e
karşı %6) ve bu oran yaşla birlikte önemli bir şekilde artış göstermektedir. Eskiden
sigara içen hipertansifler, normaltansiflerden daha fazladır (%32.5’ye karşı %29.8) .
Alkolü eskiden tüketmiş olan hipertansifler, normaltansiflerden daha fazladır (%47.4’ye
karşı %27.1). Normaltansif kişilerin büyük bir oranı daha sık sebze tüketmektedir
(günde ≥2-3). Sonuç olarak yaş ve cinsiyetin (özellikle zayıf erkekler ve obez
kadınlarda) hipertansiyon gelişiminde önemli bir risk faktörü olduğu belirtilmiştir.
Tsai et al. (2006) Tayvan’da 53 yaş veya üzerindeki kadınlar ve erkeklerde besin
tüketim modelleri ve bunların ilişkisini belirlemek üzere katılımcılara, evde görüşme
yöntemiyle, fiziksel aktivite, sosyo-demografik durum ve başlıca besin gruplarının
tüketim sıklıklarını içeren bir anket uygulamışlardır. Sonuçlar balığın proteinden zengin
besinler arasında en sık tüketilen olduğunu göstermiştir. Kırmızı et ve kümes hayvanları
ise onu takip etmektedir. Yaşlıların %50’den fazlası sütü haftada 2 kereden daha az ,
%40’ından daha fazlası soya ürünlerini haftada 3 kereden daha fazla tüketmektedir.
Tayvanlı yaşlıların %90’ından daha fazlası sebzeleri, %60’ı ise meyveleri her gün yada
hemen her gün tükettiklerini söylemişlerdir. Tayvanlı yaşlı erkekler, kırmızı et, balık,
deniz ürünleri, yumurta ve çayı kadınlardan daha sık tüketmektedir. Kadınlar ise tam
tersi sebze ve meyveyi günlük doğru miktarlarda tüketmektedir. Yaşın ilerlemesiyle
23
birlikte sindirim problemlerinde artış, iştahta azalma ve başlıca besin gruplarının
tüketim sıklığında bir azalma görülmektedir.
24
3. MATERYAL VE YÖNTEM
Bu araştırmada 50-74 yaş arası yaşlıların sebze ve meyve tüketim tercihlerinin
belirlenmesi amaçlanmıştır.
Araştırmada kendi işlerini yapabilecek sağlıkta olan yaşlıların dahil edilmesi ön koşul
olarak aranmıştır ve bunun için izin alınabilen üç hipermarketten (Beğendik, Real,
Migros) alışveriş yapan 150 kadın ve 150 erkekten oluşan 300 yaşlı araştırmanın
örneklemini oluşturmuştur.
Yaşlılar, genç yaşlı (50-64 yaş) ve orta yaşlı (65-74 yaş) olarak iki gruba ayrılmıştır
(Tam et al. 2005).
Araştırma verileri, anket formu ile karşılıklı görüşme tekniği kullanılarak, araştırmacı
tarafından gerekli izinler alındıktan sonra Şubat-Temmuz 2006 tarihleri arasında
toplanmıştır. Anket formunun uygulanması yaklaşık olarak 20 dakika sürmüştür.
Anket formunun hazırlanmasında bu konu ile ilgili kaynaklar ve daha önce yapılmış
bazı araştırmalardan yararlanılmıştır.
Anket formu dört bölümden oluşmuştur. İlk bölümde; “Yaşlılar Hakkında Genel
Bilgiler”, ikinci bölümde; “Yaşlıların Sağlık Bilgileri”, üçüncü bölümde; “Yaşlıların
Beslenme Alışkanlıklarıyla İlgili Bilgiler”, son bölümde ise “ Sebze ve Meyve Tüketim
Tercihleriyle İlgili Bilgiler” i ortaya koyacak sorulara yer verilmiştir.
Anket formunda tercih belirtilmesi gereken 14., 15., 16., 17., 18., 23., soruların
değerlendirilmesinde; karşılaştırmanın daha belirgin olması için T=2T1+T2 formülünden
yararlanılmıştır. Formülde T: toplam puanı, T1: birinci tercihi, T2: ikinci tercihi ifade
etmektedir, puanlama sisteminde birinci tercih 2 puan, ikinci tercih 1 puan ile çarpılmış
ve toplam puanlar elde edilmiştir (Özgen and Gönen 1989).
25
Yaşlıların sebze ve meyveleri ne sıklıkla tükettikleri tüketim sıklığı sorularak
değerlendirilmiştir. Bunun için: T=5T1+4T2+3T3+2T4+T5 formülünden yararlanılarak,
puanlama sistemi kullanılmıştır (Aktaş 1979). Her gün tüketilen yiyeceklerin frekansı 5,
günaşırı tüketilenler 4, haftada bir tüketilenler 3, 15 günde bir tüketilenler 2, seyrek
tüketilenler 1 ile çarpılarak toplanmış ve her bir yiyecek için toplam puanlar
bulunmuştur. Tüketim sıklıkları bakımından besinleri kıyaslayabilmek amacıyla her bir
besin için alınan toplam puanların bu besinlerin her gün tüketilmesi durumunda alınacak
toplam puanların yüzde kaçını oluşturduğu hesaplanmıştır.
Yaşlıların günlük kaç porsiyon meyve ve sebze tükettiklerini belirlemek amacıyla
sorulan 12. ve 13. sorulardaki porsiyon miktarları hakkında, “besin değişim listeleri”
dikkate alınarak, gerekli açıklamalar yapılmıştır ( Baysal vd. 2002).
Araştırma sonucunda elde edilen veriler SPSS 10.0 for Windows (Statiscal Package for
The Social Science) yazılımından yararlanılarak değerlendirilmiştir. Açıklayıcı değişken
olarak yaş grubu ve cinsiyet alınmıştır. Araştırma verileri; mutlak ve yüzde (%) değerler
ile çizelgeler halinde gösterilmiş, tercih istenen sorular için puanlama çizelgeleri
hazırlanarak gerekli ortalamalar hesaplanmıştır (X±SX). Verilerin istatistiksel
değerlendirilmesinde Khi-kare (X2) önemlilik testi ve independent t testi kullanılmıştır.
26
4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA
Bu bölümde, araştırmadan elde edilen veriler “Yaşlılara Ait Genel Bilgiler”, “Yaşlıların
Sağlık Bilgileri”, “Yaşlıların Beslenme Alışkanlıkları” ve “Yaşlıların Sebze ve Meyve
Tüketim Tercihleri” başlıkları altında özetlenerek, tartışmaları yapılmıştır.
4.1 Yaşlılara Ait Genel Bilgiler
Araştırmaya alınan 300 yaşlının yaş, cinsiyet, eğitim durumu, meslekleri ve kiminle
yaşadıklarına ait bilgiler çizelgelerde özetlenmiştir.
4.1.1 Yaşlıların yaşları ve cinsiyetleri
Yirminci yüzyılın başlarında yaşlı bireyler nüfusun sadece %4’ünü oluştururken, şu
anda %13’ünü oluşturmakta olup, 2040 yılında %20’sini oluşturacağı tahmin
edilmektedir (Erkin vd. 2004).
Çizelge 4.1’de araştırmaya alınanların yaş gruplarına ve cinsiyetlere göre dağılımı
verilmiştir.
Çizelge 4.1 Yaşlıların yaş gruplarına ve cinsiyetlerine göre dağılımı
Yaş grupları KADIN ERKEK TOPLAM
S % S % S %
50-64 93 62.0 66 44.0 159 53.0
65-74 57 38.0 84 56.0 141 47.0
Toplam 150 100.0 150 100.0 300 100.0
Çizelge 4.1’den yaşlıların yaş gruplarına ve cinsiyetlerine göre dağılımları
incelendiğinde; 50-64 yaş grubu kadınların oranının %62.0, erkeklerin oranının %44.0;
65-74 yaş grubu kadınların oranının %38.0, erkeklerin oranının ise %56.0 olduğu
görülmektedir.
27
4.1.2 Yaşlıların eğitim durumları
Yaşlıların eğitim durumları yaş ve cinsiyet değişkeni dikkate alınarak çizelge 4.2’de
verilmiştir.
Çizelge 4.2 Yaşlıların eğitim durumları
Çizelge 4.2 katılımcıların yaş gruplarına göre incelendiğinde; hem 50-64 hem de 65-74
yaş grubunda ilkokul mezunlarının oranının en yüksek olduğu görülmektedir (% 45.3,
% 35.5). 50-64 yaş grubunda yüksekokul mezunlarının oranının %17.6, lise
mezunlarının oranının %14.5; 65-74 yaş grubunda ise lise mezunlarının oranının %24.1,
yüksekokul mezunlarının oranının %22.0 olduğu görülmektedir.
Çizelge 4.2 cinsiyete göre incelendiğinde; ilkokul mezunlarının hem kadın hem de
erkeklerde en yüksek oranda olduğu görülmektedir ( kadınlarda %46.7, erkeklerde %
34.7), bunu kadınlarda yüksekokul (%18.0) ve lise (%13.3) mezunu olanlar; erkeklerde
ise lise (%24.7) ve yüksekokul (%21.3) mezunu olanlar izlemektedir.
EĞİTİM DURUMU
YAŞ GRUBU CİNSİYET TOPLAM
50-64 65-74 Kadın Erkek
S % S % S % S % S %
Okur-yazar değil
5 3.1 7 5.0 10 6.7 2 1.3 12 4.0
Okur-yazar 10 6.3 9 64.0 14 9.3 5 3.3 19 6.3
İlkokul 72 45.3 50 35.5 70 46.7 52 34.7 122 40.7
Ortaokul 21 13.2 10 7.1 9 6.0 22 14.7 31 10.3
Lise 23 14.5 34 24,1 20 13.3 37 24.7 57 19.0
Yüksekokul 28 17.6 31 22.0 27 18.0 32 21.3 59 19.7
Toplam 159 100.0 141 100.0 150 100.0 150 100.0 300 100.0
X2: 9.486 SD: 5 p>0.05 X2: 23.198 SD: 5 p<0.01
28
Yaşlıların eğitim durumlarının cinsiyetle ilişkisi istatistiksel olarak önemli (p<0.01), yaş
grubuyla ilişkisi önemsiz bulunmuştur (p>0.05).
4.1.3 Yaşlıların meslekleri
Yapılan araştırma sonucunda katılımcıların meslekleri değişkenler dikkate alındığında
çizelge 4.3’ deki gibidir.
Çizelge 4.3 Yaşlıların meslekleri
Çizelge 4.3’ten görülebileceği gibi yaş grubuna göre yaşlıların meslekleri
incelendiğinde; 50-64 yaş grubunun %43.4’ünün ev hanımı, %27.7’sinin emekli,
%9.4’ünün esnaf; 65-74 yaş grubunun %56.0’sının emekli, %26.2’sinin ev hanımı,
%6.4’ünün serbest meslek sahibi olduğu görülmektedir.
Cinsiyete göre yapılan değerlendirmede ise ; kadınların %70.7’sinin ev hanımı,
%20.7’sinin emekli, %4.7’sinin memur; erkeklerin %61.3’ünün emekli, %11.3’ünün
esnaf, %11.3’ünün işçi olduğu belirlenmiştir.
Meslekler
YAŞ GRUBU CİNSİYET TOPLAM
50-64 65-74 Kadın Erkek
S % S % S % S % S %
Memur 11 6.9 2 1.4 7 4.7 6 4.0 13 4.3
İşçi 11 6.9 8 5.7 2 1.3 17 11.3 19 6.3
Serbest Meslek
9 5.7 9 6.4 - - 18 12.0 36 12.0
Ev Hanımı 69 43.4 37 26.2 106 70.7 - - 124 41.3
Esnaf 15 9.4 6 4.3 4 2.7 17 11.3 21 7.0
Emekli 44 27.7 79 56.0 31 20.7 92 61.3 123 41.0
Toplam 159 100.0 141 100.0 150 100.0 150 100.0 300 100.0
X2: 27.799 SD: 4 p<0.01 X2: 112.670 SD: 4 p<0.01
29
Yaşlıların yaş grupları ve cinsiyetleri ile meslekleri arasındaki ilişki önemli
bulunmuştur (p<0.01).
4.1.4 Yaşlıların kiminle yaşadığı
Çizelge 4.4’ de araştırmaya katılanların kiminle yaşadığına ait bilgiler yaş grubu ve
cinsiyet değişkenine göre verilmiştir.
Çizelge 4.4 Yaşlıların kiminle yaşadığı
Çizelgeden de görülebileceği gibi; 50-64 yaş grubunda eşi ve çocuklarıyla yaşayanlar
%66.7 oranıyla ilk sırayı alırken; 65-74 yaş grubunda eşiyle yaşayanların %53.2
oranıyla ilk sırada yer aldığı, ikinci sırada ise 50-64 yaş grubunda eşiyle yaşayanlar
(%21.4), 65-74 yaş grubunda eşi ve çocuklarıyla yaşayanların (%25.5) geldiği
görülmektedir.
Çizelge cinsiyete göre değerlendirildiğinde; kadınların %48.0’inin eşi ve çocuklarıyla,
%30.7’sinin eşiyle; erkeklerin %46.7’sinin eşi ve çocuklarıyla, %42.0’sinin eşiyle
yaşadığı görülmektedir.
Kiminle yaşadığı
YAŞ GRUBU CİNSİYET TOPLAM
50-64 65-74 Kadın Erkek
S % S % S % S % S %
Eşiyle 34 21.4 75 53.2 46 30.7 63 42.0 109 36.3
Eşi ve çocuklarıyla
106 66.7 36 25.5 72 48.0 70 46.7 142 47.3
Yalnız 9 5.7 12 8.5 13 8.7 8 5.3 21 7.0
Çocuklarının yanında
10 6.3 18 12.8 19 12.7 9 6.0 28 9.3
Toplam 159 100.0 141 100.0 150 100.0 150 100.0 300 100.0
X2: 51.750 SD: 3 p<0.01 X2: 7.441 SD: 3 p>0.05
30
Yapılan X2 analizi sonucunda yaşlıların kiminle yaşadığı ile yaş grubu arasındaki ilişki
önemli (p<0.01), cinsiyet arasındaki ilişki önemsiz bulunmuştur (p>0.05).
4.2 Yaşlıların Sağlık Bilgileri
Bu bölümde katılımcıların sağlık sorunları, kullandıkları ilaçlar, diyet uygulama
durumları, çiğneme ve yutma güçlüğü olup olmadığı, ağız sağlığına ait bulgulara yer
verilmiştir.
4.2.1 Yaşlıların sağlık sorunu olup olmama durumu
Yaşlıların çoğunluğunda kronik hastalıklardan bir yada birkaçının bulunduğu, ayrıca
yaşlı bireylerin sağlık durumlarıyla, çocukluk gençlik ve yetişkinlikte uyguladıkları
yaşam şekli arasında ilişki olduğu belirtilmektedir (Baysal 1999).
Katılımcılara herhangi bir sağlık sorunları olup olmadığı sorulmuş ve sonuçlar çizelge
4.5’de verilmiştir.
Çizelge 4.5 Yaşlıların sağlık sorunu olup olmama durumu
Çizelge 4.5’ten yaşlıların herhangi bir sağlık sorunları olup olmadığı yaş grubu
değişkenine göre incelendiğinde; 65-74 yaş grubunda sağlık sorunu olanların oranının
(%80.1), 50-64 yaş grubuna göre (%56.0) daha yüksek olduğu görülmektedir. Herhangi
Sağlık sorunu
YAŞ GRUBU CİNSİYET TOPLAM
50-64 65-74 Kadın Erkek
S % S % S % S % S %
Var 89 56.0 113 80.1 100 66.7 102 68.0 202 67.3
Yok 70 44.0 28 19.9 50 33.3 48 32.0 98 32.7
Toplam 159 100.0 141 100.0 150 100.0 150 100.0 300 100.0
X2: 19.843 SD: 1 p<0.01 X2: 0.061 SD: 1 p>0.05
31
bir sağlık sorunu olmayanların oranı 50-64 yaş grubunda %44.0, 65-74 yaş grubunda
%19.9 olarak bulunmuştur.
Çizelge cinsiyete göre değerlendirildiğinde; hem kadınlarda hem erkeklerde sağlık
sorunu olanların oranının en yüksek olduğu görülmektedir (kadınlarda %66.7,
erkeklerde %68.0). Kadınlarda sağlık sorunu olmayanların oranının %33.3, erkeklerde
%32.0 olduğu saptanmıştır.
Yaşlıların sağlık sorunu olma durumuyla yaş grubu arasındaki ilişki yapılan istatistiksel
analiz sonucunda önemli (p<0.01), cinsiyet arasındaki ilişki önemsiz bulunmuştur
(p>0.05).
4.2.2 Yaşlıların sağlık sorunlarının niteliği
Yaşlıların sağlık sorunlarının niteliği yaş grubu ve cinsiyet değişkenine göre çizelge
4.6’ da verilmiştir.
Çizelge 4.6’dan yaşlıların sağlık sorunlarının niteliği yaş gruplarına göre
incelendiğinde; hem 50-64 hem de 65-74 yaş grubunda hipertansiyonun ilk sırada yer
aldığı (sırasıyla %28.9, %27.9), 50-64 yaş grubunun %16.3’ünde kas iskelet sistemi
hastalıkları, %14.8’inde diyabet, 65-74 yaş grubunun %14.9’unda kalp-damar
hastalıkları, %13.9’unda diyabet olduğu görülmektedir.
Cinsiyet dikkate alındığında; kadınların %28.1’inde hipertansiyon, %15.7’sinde kas-
iskelet sistemi hastalıkları, %14.6’sında diyabet; erkeklerin %28.5’inde hipertansiyon,
%15.8’inde kalp-damar hastalıkları, %13.9’unda diyabet görülmektedir.
Arıkan (1993), iki huzurevinde yaptığı araştırmada araştırmamız bulgularına benzer
şekilde hipertansiyonun çok görüldüğünü ve hipertansiyon oranının yaşlı erkeklerde
%44.2, kadınlarda %44.7 olduğunu saptamıştır.
32
Sürücüoğlu (1997), 124 yaşlı üzerinde yaptığı araştırmada yaşlıların %16.3’ünde
hipertansiyon, %12.1’inde diyabet, %8.06’sında romatizmal hastalıkların bulunduğunu
belirlemiştir.
Ankara’da bir polikliniğe bir yıl boyunca başvuran 103 yaşlı hasta üzerinde yapılan
araştırmada; yaşlıların %61.2’sinde hipertansiyon %19.4’ünde diyabet, %17.5’inde
aterosklerotik kalp hastalığı olduğu tespit edilmiştir (Erkin vd. 2004).
Tam et al. (2005), erkekler için hipertansiyon yüzdesinin, kadınlardan daha düşük
olduğunu (%47.0’ye karşı %53.0) saptamıştır.
Çizelge 4.6 Yaşlıların sağlık sorunları*
* Birden fazla cevap verildiği için toplamları alınmamıştır. **Prostat, sinir sistemi hastalıkları.
Hastalıklar
YAŞ GRUBU n=300 CİNSİYET n=300
50-64 65-74 Kadın Erkek
S % S % S % S %
Hipertansiyon 39 28.9 58 27.9 52 28.1 45 28.5
Kalp-damar hastalıkları 11 8.1 31 14.9 17 9.2 25 15.8
Diyabet 20 14.8 29 13.9 27 14.6 22 13.9
Yüksek kolesterol 15 11.1 23 11.0 19 10.3 19 12.0
Sindirim sistemi hastalıkları
11 8.1 12 5.8 11 5.9 12 7.6
Kas-iskelet sistemi hastalıkları
22 16.3 21 10.1 29 15.7 14 8.9
Solunum sistemi 4 2.9 5 2.4 7 3.8 2 1.3
İşitme-görme güçlüğü 3 2.2 11 5.3 5 2.7 9 5.7
Guatr 7 5.2 6 2.9 11 5.9 2 1.3
Karaciğer hastalıkları 2 1.5 4 1.9 5 2.7 1 0.6
Diğer** 1 0.7 8 3.8 2 1.1 7 4.4
33
4.2.3 Yaşlıların ilaç kullanma ve diyet uygulama durumları
Yaşlıların açıklayıcı değişkenlere göre ilaç kullanma ve diyet uygulama durumları
çizelge 4.7’deki gibidir.
Çizelge 4.7 Yaşlıların ilaç kullanma ve diyet uygulama durumları
Yaşlıların ilaç kullanma durumları yaş gruplarına göre incelendiğinde; 50-64 yaş
grubunda ilaç kullananların oranı %45.3, 65-74 yaş grubunda %58.9 olarak
görülmektedir.
Cinsiyete göre yapılan değerlendirmede ise; kadınların %58.0’inin, erkeklerin
%45.3’ünün ilaç kullandığı saptanmıştır.
Yaşlıların ilaç kullanma durumlarının yaş grupları ve cinsiyetle ilişkisi önemli
bulunmuştur (p<0.05).
İlaç kullanma ve diyet uygulama
YAŞ GRUBU CİNSİYET TOPLAM
50-64 65-74 Kadın Erkek
S % S % S % S % S %
İlaç kullanıyor 72 45.3 83 58.9 87 58.0 68 45.3 155 51.7
İlaç kullanmıyor
87 54.7 58 41.1 63 42.0 82 54.7 145 48.3
Toplam 159 100.0 141 100.0 150 100.0 150 100.0 300 100.0
X2: 5.521 SD: 1 p<0.05 X2: 4.819 SD: 1 p<0.05
Diyet uyguluyor
50 31.4 78 55.3 69 46.0 59 39.3 128 42.7
Diyet uygulamıyor
109 68.6 63 44.7 81 54.0 91 60.7 172 57.3
Toplam 159 100.0 141 100.0 150 100.0 150 100.0 300 100.0
X2: 17.410 SD: 1 p<0.01 X2: 1.363 SD: 1 p>0.05
34
Çizelge 4.7’de yaşlıların diyet uygulama durumları da verilmiştir. Çizelgeye göre; 50-
64 yaş grubunda diyet uygulayanların oranı %31.4, 65-74 yaş grubunda %55.3; diyet
uygulamayanların oranı 50-64 yaş grubunda %68.6, 65-74 yaş grubunda %44.7 olarak
belirlenmiştir.
Aynı çizelge cinsiyete göre incelendiğinde; kadınlarda diyet uygulayanların oranının
%46.0, erkeklerde %39.3; diyet uygulamayanların oranının kadınlarda %54.0,
erkeklerde %60.7 olduğu görülmektedir.
Yapılan X2 analizi sonucunda yaşlıların diyet uygulama durumlarının yaş grubuyla
ilişkisi önemli (p<0.01), cinsiyetle ilişkisi önemsiz bulunmuştur (p>0.05).
Çekal (2003), yaşlılar üzerinde yaptığı bir çalışmada; kadınların %39.4’ünün diyet
uyguladığını, %60.5’inin diyet uygulamadığını, erkeklerin %23.6’sının diyet
uyguladığını, %2.6’sının bazen uyguladığını, %73.6’sının hiç diyet uygulamadığını
saptamıştır.
Rakıcıoğlu vd. (2005), huzurevlerinde ve ev ortamında yaşayan yaşlılar üzerinde yaptığı
çalışmada; diyet önerildiği halde diyet uygulamayan, huzurevinde yaşayan yaşlıların
oranının %38.8, ev ortamında yaşayan yaşlıların oranının %28.7, huzurevinde yaşayıp
diyet uygulayanların oranının %29.6, ev ortamında yaşayanların oranının ise %34.7
olduğunu saptamıştır.
4.2.4 Yaşlıların uyguladığı diyetin özelliğine göre dağılımı Diyet uygulayanların nasıl bir diyet uyguladıkları sorulmuş ve cevaplar çizelge 4.8’de
verilmiştir.
Çizelge 4.8’den yaşlıların uyguladıkları diyetin yaş gruplarına göre dağılımı
incelendiğinde; 50-64 ve 65-74 yaş grubunda ilk sırayı tuzsuz diyetin aldığı
görülmektedir (sırasıyla %33.9, %32.6 ). Bunu sırasıyla diyabet diyeti, az yağlı-tuzsuz
35
diyet ve az yağlı diyet izlemektedir (sırasıyla 50-64 yaş grubunda %23.7, %18.6,
%15.2, 65-74 yaş grubunda %28.3, %19.6, %16.3 ).
Çizelge cinsiyete göre irdelendiğinde; kadınların ve erkeklerin sırasıyla tuzsuz diyet,
diyabet diyeti, az yağlı-tuzsuz diyet ve az yağlı diyet uyguladıkları görülmektedir
(kadınlarda %27.8, %26.6, %21.5, %17.7; erkeklerde %38.8, %26.4, %16.7, %13.9).
Çizelge 4.8 Yaşlıların uyguladığı diyetin özelliğine göre dağılımı*
Uygulanan diyet
YAŞ GRUBU CİNSİYET
50-64 65-74 Kadın Erkek
S % S % S % S %
Az Yağlı 9 15.2 15 16.3 14 17.7 10 13.9
Az Yağlı-Tuzsuz 11 18.6 18 19.6 17 21.5 12 16.7
Diyabet Diyeti 14 23.7 26 28.3 21 26.6 19 26.4
Tuzsuz 20 33.9 30 32.6 22 27.8 28 38.8
Acısız-Baharatsız 5 8.5 2 2.2 5 6.3 2 2.7
Protein Sınırlı - - 1 1.1 - - 1 1.4
* Birden fazla cevap verildiği için toplamları alınmamıştır.
Arıkan (1993), yaşlıların önemli bir kısmının herhangi bir diyet uygulamadığını
(%73.0), uygulayanların ise çoğunlukla tuzsuz diyet veya ülser diyeti uyguladığını
saptamıştır.
Sürücüoğlu (1997), diyet uygulayan yaşlıların çoğunluğunun hipertansiyona bağlı
tuzsuz diyet uyguladıklarını (kadınlarda %41.1, erkeklerde %35.5), bunu diyabet
diyetinin izlediğini saptamıştır (kadınlarda 510.7, erkeklerde %.5.0).
Çakıroğlu ve Çayır (2002) yaptıkları araştırmada; diyet uygulayan yaşlıların
çoğunluğunun %51.2 oranıyla tuzdan kısıtlı diyet, %29.3 oranıyla diyabet diyeti
uyguladıklarını saptamıştır. Tüm bu bulgular araştırma bulgularıyla benzerdir.
36
4.2.5 Yaşlıların ağız sağlığı
Günümüzde, birçok hastalığın ağız ve diş sağlığı ile ilişkisi bilinmektedir. Ağız ve diş
bakımı, sadece dişleri değil, diş, dişeti, dil ve çevre dokuların tamamının bakımını
kapsamaktadır Özellikle yaşlılarda çürüme vb. nedenlerle diş kayıplarının olması
çiğneme ve yutma güçlükleri oluşturur (Sürücüoğlu 1997, Ersoy 2001, Bulduk
vd.2001).
Çizelge 4.9’da araştırmaya alınanların ağız sağlığında herhangi bir sorunun olup
olmadığı verilmiştir.
Çizelge 4.9 Yaşlıların ağız sağlığında sorun olup olmama durumu
Ağız sağlığı sorunu
YAŞ GRUBU CİNSİYET TOPLAM
50-64 65-74 Kadın Erkek
S % S % S % S % S %
Var 75 47.2 93 66.0 77 51.3 91 60.7 168 56.0
Yok 84 52.8 48 34.0 73 48.7 59 39.3 132 44.0
Toplam 159 100.0 141 100.0 150 100.0 150 100.0 300 100.0
X2: 10.705 SD: 1 p<0.01 X2: 2.652 SD: 1 p>0.05
Yaşlıların ağız sağlığı sorunu olup olmama durumu yaş gruplarına göre
değerlendirildiğinde; 65-74 yaş grubunda (%66.0) ağız sağlığı sorunu olanların
oranının, 50-64 yaş grubuna göre daha yüksek olduğu; ağız sağlığı sorunu olmayanların
oranının 50-64 yaş grubunda %52.8, 65-74 yaş grubunda %34.0 olduğu saptanmıştır.
Ağız sağlığı sorunu olan kadınların oranının %51.3, erkeklerin oranının ise %60.7
olduğu aynı çizelgede görülmektedir.
Yapılan istatistiksel analiz sonucunda yaşlıların ağız sağlığı sorunu olma durumunun
yaş grubuyla ilişkisi önemli (p<0.01), cinsiyetle ilişkisi önemsiz bulunmuştur (p>0.05).
37
4.2.6 Yaşlıların ağız sağlığı sorunlarının niteliği
Ağız, diş ve dişeti sorunu olanlara sorunun niteliği sorulmuştur, sonuçlar çizelge
4.10’daki gibidir.
Çizelge 4.10 Yaşlıların ağız, diş ve dişeti sorunlarının niteliği*
* Birden fazla cevap verildiği için toplamları alınmamıştır.
Çizelge 4.10 yaş grubu dikkate alınarak ağız, diş ve dişeti sorunları
değerlendirildiğinde; 50-64 ve 65-74 yaş grubunda protezin ilk sorun olduğu
görülmektedir (sırasıyla %43.5 ve %76.8).
Cinsiyetlere göre yapılan değerlendirmede ise; kadınların %59.0’unda, erkeklerin
%62.9’unda yine protezin ilk sırada yer aldığı belirlenmiştir.Genel toplamda protezden
sonra; çürük %15.0, diş eksikliği %14.4, dişeti hastalığı %9.4 oranıyla yer almaktadır.
Arıkan (1993) yaşlıların %60.0’ının takma diş kullandığını, %10.0’unun kendi dişlerini
kullandığını, %23.5’inin ise hiç dişlerinin olmayıp takma dişe ihtiyaç duyduğunu
saptamıştır.
Şanlıer ve Yaman (2002) yaşlıların %17.5’inin kendi dişlerinin olduğunu, %39.5’inin
dişlerinin eksik olduğunu, %4.0’ünün kaplama, protez ve dolgu kullandığını tespit
etmiştir.
Sorunlar
YAŞ GRUBU CİNSİYET
50-64 65-74 Kadın Erkek
S % S % S % S %
Protez 37 43.5 73 76.8 49 59.0 61 62.9
Dişeti hastalığı 11 12.9 6 6.3 12 14.4 5 5.1
Diş eksikliği 14 16.5 12 12.6 10 12.0 16 16.5
Çürük 23 27.0 4 4.2 12 14.4 15 15.5
38
4.2.7 Yaşlılarda çiğneme ve yutma güçlüğü olma durumu
Araştırmaya katılan yaşlıların ağız sağlığı sorunlarının kendileri için çiğneme ve yutma
güçlüğü oluşturup oluşturmadığı araştırılmış ve sonuçlar çizelge 4.11’de verilmiştir.
Çizelge 4.11 Yaşlıların çiğneme ve yutma güçlüğü olma durumu
Çiğneme güçlüğü
YAŞ GRUBU CİNSİYET TOPLAM
50-64 65-74 Kadın Erkek
S % S % S % S % S %
Var 25 15.7 41 29.1 34 22.7 32 21.3 66 22.0
Yok 134 84.3 100 70.9 116 77.3 118 78.7 234 78.0
Toplam 159 100.0 141 100.0 150 100.0 150 100.0 300 100.0
X2: 7.767 SD: 1 p<0.01 X2: 0.078 SD: 1 p>0.05
Yutma güçlüğü
Var 14 8.8 16 11.3 17 11.3 13 8.7 30 10.0
Yok 145 91.2 125 88.7 133 88.7 137 91.3 270 90.0
Toplam 159 100.0 141 100.0 150 100.0 150 100.0 300 100.0
X2: 0.537 SD: 1 p>0.05 X2: 0.593 SD: 1 p>0.05
Çizelge 4.11’e yaş grubu değişkenine göre bakıldığında; 65-74 yaş grubunda (%29.1)
çiğneme güçlüğü oranının, 50-64 yaş grubundan (%15.7) daha yüksek olduğunun
belirlendiği, 50-64 yaş grubunda çiğneme güçlüğü olmayanların %84.3, 65-74 yaş
grubunda %70.9 oranında olduğu görülmektedir.
Çizelge cinsiyete göre incelendiğinde ise; kadınların %22.7’sinde erkeklerin
%21.3’ünde çiğneme güçlü olduğu; kadınların %77.3’ünde, erkeklerin %78.7’sinde
çiğneme güçlüğü olmadığı görülmektedir.
Çiğneme güçlüğü ile yaş grubu arasındaki fark önemli (p<0.01), cinsiyet arasındaki fark
önemsiz bulunmuştur (p>0.05).
39
Arlı vd. (2003)’nin yaşlılar üzerinde yaptığı çalışmada erkeklerin %9.9’unda, kadınların
%18.9’unda çiğneme güçlüğü olduğu saptanmıştır.
Ayar ve Sürücüoğlu (2003) yaşlı erkeklerin %25.3’ünün, yaşlı kadınların %34.2’sinin
çiğneme güçlüğü çektiğini saptamıştır.
Rakıcıoğlu vd. (2005) huzurevinde yaşayan yaşlıların %16.4’ünün, ev ortamında
yaşayan yaşlıların %11.4’ünün çiğneme ve yutma güçlüğü çektiğini belirlemişlerdir.
4.3 Yaşlıların Beslenme Alışkanlıkları
Yaşamın her döneminde sağlığın korunmasında ve geliştirilmesinde beslenme önemli
bir etmendir. Kişinin yaşlanma süresi ve kalitesi beslenme alışkanlıklarından
etkilenebilmektedir (Yurttagül 1997).
Bu bölümde, yaşlıların öğün sayıları, öğün atlama durumları, sabah-öğle-akşam
öğününü atlama sıklıkları, yemek saatlerinin düzeni, düzensiz olma nedenleri, çay-
kahve-su içme ve sigara-alkol kullanma alışkanlıkları, ek vitamin-mineral desteği alma
durumları, yazılı ve görsel basından beslenme ile ilgili program ve yazıları takip edip
etmedikleri, bu programlar için düşünceleri, beslenme ile ilgili bilgilerini edinmedeki
kaynak tercihleri ve sebze-meyve tüketiminin sağlığa etkisi hakkındaki düşüncelerine
ait bulgular verilmiştir.
4.3.1 Yaşlıların öğün sayıları ve öğün atlama durumları
Günlük besinlerden alınan enerji, protein, vitamin ve minerallerin vücutta elverişli bir
şekilde kullanılabilmesi için, besinlerin öğünlere dengeli bir biçimde dağıtılması
gereklidir. Bu da ancak yemeklerin günde üç ile beş öğün olarak yenmesi ile
mümkündür (Ersoy 2001).
Yaşlıların günlük öğün sayıları ve öğünlerini atlama durumlarına ilişkin bilgiler çizelge
4.12’de verilmiştir.
40
Çizelge 4.12 Yaşlıların günlük öğün sayısı ve öğün atlama durumu
Öğün sayısı
YAŞ GRUBU CİNSİYET TOPLAM
50-64 65-74 Kadın Erkek
S % S % S % S % S %
1 1 0.6 - - - - 1 0.7 1 0.3
2 20 12.6 20 14.2 17 11.3 23 15.3 40 13.3
3 109 68.6 97 68.8 107 71.3 99 66.0 206 68.7
4-5 29 18.2 24 17.0 26 17.3 27 18.0 53 17.7
Toplam 159 100.0 141 100.0 150 100.0 150 100.0 300 100.0
X2: 1.095 SD: 3 p>0.05 X2: 2.230 SD: 3 p>0.05
Öğün atlama durumu
Atlar* 37 23.3 36 25.5 38 25.3 35 23.3 73 24.3
Atlamaz 66 41.5 66 46.8 57 38.0 75 50.0 132 44.0
Bazen* 56 35.2 39 27.7 55 36.7 40 26.7 95 31.7
Toplam 159 100.0 141 100.0 150 100.0 150 100.0 300 100.0
X2: 0.852 SD: 1 p>0.05 X2: 4.383 SD: 1 p<0.05
*İstatistiksel işlemde birlikte değerlendirilmiştir.
Çizelge 4.12’den de görülebileceği gibi katılımcıların %68.7’sinin günlük 3 öğün,
%17.7’sinin 4-5 öğün, %13.3’ünün 2, %0.3’ünün 1 öğün yedikleri belirlenmiştir.
Yaş grubu değişkeni dikkate alındığında;50-64 ve 65-74 yaş grubunda günlük 3 öğün
tüketenlerin oranı birbirine yakın bulunmuştur (sırası ile; %68.6, %68.8). Aynı şekilde
4-5 öğün (sırası ile; %18.2, %17.0) ve 2 öğün (sırası ile %12.6, %14.2) tüketenlerin
oranları da birbirlerine yakındır.
Kadınlarda 3 öğün tüketenlerin oranı erkeklerden yüksekken (%71.3, %66.0), 4-5
öğün ve 2 öğün tüketen erkekler (%18.0, %15.3), kadınlardan daha fazladır (%17.3,
%11.3).
Yapılan X2 analizi sonucu açıklayıcı değişkenlerin öğün sayısıyla ilişkisi önemsiz
bulunmuştur (p>0.05).
41
Çizelge 4.12’den yaşlıların öğün atlama durumları yaş gruplarına göre incelendiğinde;
her iki yaş grubunda da öğün atlayanların oranının atlamayanlardan yüksek olduğu
görülmektedir (50-64 yaş grubunda.%58.5, 65-74 yaş grubunda %62.0).
Çizelge cinsiyet değişkenine göre değerlendirildiğinde ise; kadınların erkeklere göre
daha yüksek oranda öğün atladıkları belirlenmiştir (kadınlarda %62.0, erkeklerde
%50.0).
Öğün atlama durumunun yaş gruplarıyla ilişkisi yapılan istatistiksel analiz sonucunda
önemsiz (p>0.05), cinsiyetle ilişkisi önemli bulunmuştur (p<0.05).
Yaşlılıkta sıkça görülen diyabet, tansiyon gibi kronik hastalıklar nedeniyle yaşlıların
günde en az üç öğün yemek yemeleri gereklidir. Yapılan çalışmada yaşlıların büyük bir
çoğunluğunun günde en az üç öğün yemek yedikleri görülmektedir, bu yaşlılar için
sevindirici bir sonuçtur.
Soyuer (1994) yaşlıların %68.4’ünün günde 3 öğün, %27.3’ünün günde 2 öğün yemek
yediklerini saptamıştır.
Sürücüoğlu (1997) yaşlılar üzerinde yaptığı bir çalışmada; erkeklerin %98.3’ünün,
kadınların %92.3’ünün günde 3 öğün, , erkeklerin % 1.9’unun, kadınların %7.6’sının 2
öğün yemek yediklerini tespit etmiştir. Çalışmamızın sonuçları da bu çalışmaların
sonuçları ile benzerdir.
Arlı vd. (2003) yaşlı kadınların %65.6’sının 2 öğün, yaşlı erkeklerin %69.32’ünün 2
öğün, kadınların %11.7’sinin, erkeklerin %10.0’unun 3 öğün, kadınların %18.3’ünün,
erkeklerin %16.4’ünün 1 öğün yemek yediklerini saptamıştır.
Yaman vd. (2003) yaşlıların %24.4’ünün öğün atladığını, %75.6’sının öğün
atlamadığını saptamıştır.
42
Rakıcıoğlu vd.’nin (2005) huzurevleri ve ev ortamında yaşayan yaşlılar üzerinde yaptığı
çalışmada; huzurevinde yaşayan yaşlıların %11.1’inin, ev ortamında yaşayanların
%18.8’inin öğün atladığını, huzurevinde yaşayan yaşlıların %36.0’sının, ev ortamında
yaşayanların %30.7’sinin bazen öğün atladığını tespit etmiştir.
4.3.2 Yaşlıların sabah öğününü atlama sıklığı
İnsan vücudu uyurken bile çalışmaya devam etmektedir. Akşam yemeği ile sabah öğünü
arasında yaklaşık 12 saatlik bir süre geçmektedir. Bu süre içinde vücudumuzda
besinlerin tümü sindirilmektedir. Böylece sabah kahvaltısında yenen yiyecekler, vücutta
daha verimli kullanılmakta ve bu nedenle kahvaltı günün en önemli öğünü kabul
edilmektedir (Ersoy 2001).
Katılımcılara sabah öğününü atlama sıklıkları sorulmuştur. Veriler çizelge 4.13’de
verilmiştir.
Çizelge 4.13 Yaşlıların sabah öğününü atlama sıklığı
Çizelge 4.13 incelendiğinde; sabah öğününün hem 50-64 hem 65-74 yaş grubu
tarafından en yüksek oranla hiç atlanmadığı görülmektedir (50-64 yaş grubunda %81.1,
65-74 yaş grubunda %88.7). Bunu 50-64 yaş grubunda seyrek, her zaman, haftada 1-2
kez atlayanların izlediği görülmektedir (sırasıyla %6.9, %6.3, %5.7). 65-74 yaş
Sabah öğünü
YAŞ GRUBU CİNSİYET TOPLAM
50-64 65-74 Kadın Erkek
S % S % S % S % S %
Her zaman 10 6.3 6 4.3 10 6.7 6 4.0 16 5.3
Haftada 1-2 9 5.7 4 2.8 9 6.0 4 2.7 13 4.3
Seyrek 11 6.9 6 4.3 12 8.0 5 3.3 17 5.7
Hiç atlamam 129 81.1 125 88.7 119 79.3 135 90.0 254 84.7
Toplam 159 100.0 141 100.0 150 100.0 150 100.0 300 100.0
X2: 3.389 SD: 3 p>0.05 X2: 6.813 SD: 3 p>0.05
43
grubunda seyrek ve her zaman atlayanların oranının aynı (%4.3), haftada 1-2 kez
atlayanların oranının ise %2.8 olduğu belirlenmiştir.
Cinsiyet dikkate alındığında; kadınların sabah öğününü sırasıyla seyrek (%8.0), her
zaman (%6.7) ve haftada 1-2 kez (%6.0) oranıyla atladıkları; erkeklerin her zaman
(%4.0), seyrek (%3.3) ve haftada 1-2 kez (%2.7) atladıkları görülmektedir.
Yapılan istatistiksel analizde sabah öğününü atlama sıklığı ile yaş grubu ve cinsiyet
arasındaki fark önemsiz bulunmuştur (p>0.05).
Bu çalışmanın sonucunda kahvaltının yaşlılar tarafından yüksek oranda atlanmadığı
belirlenmiştir. Bu sonuç kahvaltının günün en önemli öğünü olması açısından
önemlidir.
4.3.3 Yaşlıların öğle öğününü atlama sıklığı
Çizelge 4.14’de katılımcıların öğle öğününü atlama sıklıklarına ilişkin bilgiler yer
almaktadır.
Çizelge 4.14 Yaşlıların öğle öğününü atlama sıklığı
Öğle öğünü
YAŞ GRUBU CİNSİYET TOPLAM
50-64 65-74 Kadın Erkek
S % S % S % S % S %
Her zaman 12 7.5 14 9.9 10 6.7 16 10.7 26 8.7
Haftada 1-2 17 10.7 9 6.4 16 10.7 10 6.7 26 8.7
Seyrek 35 22.0 35 24.8 41 27.3 29 19.3 70 23.3
Hiç atlamam
95 59.7 83 58.9 83 55.3 95 63.3 178 59.3
Toplam 159 100.0 141 100.0 150 100.0 150 100.0 300 100.0
X2: 2.353 SD: 3 p>0.05 X2: 5.635 SD: 3 p>0.05
44
Çizelge 4.14’ten de görüldüğü gibi 50-64 yaş grubunda öğle öğününü atlamam
diyenlerin oranı %59.7, farklı sıklıklarda atlayanların oranı %40.3’dür. 65-74 yaş
grubunda hiç atlamam diyenlerin oranı %58.9, farklı sıklıklarda atlayanların oranı ise
%41.1 bulunmuştur.
Yine aynı çizelgede kadınların ve erkeklerin öğle öğününü atlamama oranının
atlayanlardan daha yüksek olduğu izlenebilir (kadınlarda %55.3, erkeklerde %63.3).
Bunu kadınlarda seyrek (%27.3), haftada 1-2 kez (%10.7) ve her zaman (%6.7)
atlayanların; erkeklerde ise seyrek (%19.3), her zaman (%10.7), ve haftada 1-2 kez
(%6.7) atlayanların izlediği saptanmıştır.
Yaşlıların öğle öğününü atlama sıklıklarının yaş grubu ve cinsiyetle arasında önemli bir
fark bulunmamıştır (p>0.05).
4.3.4 Yaşlıların akşam öğününü atlama sıklığı
Çizelge 4.15’de yaşlıların akşam öğününü atlama sıklıklarına ilişkin bilgiler yer
almaktadır.
Çizelge 4.15 Yaşlıların akşam öğününü atlama sıklığı
Akşam öğünü
YAŞ GRUBU CİNSİYET TOPLAM
50-64 65-74 Kadın Erkek
S % S % S % S % S %
Her zaman 4 2.5 2 1.4 1 0.7 5 3.3 6 2.0
Haftada 1-2 1 0.6 7 5.0 4 2.7 4 2.7 8 2.7
Seyrek 14 8.8 9 6.4 16 10.7 7 4.7 23 7.7
Hiç atlamam 140 88.1 123 87.2 129 86.0 134 89.3 263 87.7
Toplam 159 100.0 141 100.0 150 100.0 150 100.0 300 100.0
X2: 6.295 SD: 3 p>0.05 X2: 6.283 SD: 3 p>0,05
45
Çizelge 4.15’ten genel toplama bakıldığında; akşam öğününü hiç atlamam diyenlerin
oranının en yüksek olduğu görülmektedir (%87.7).
Yaş grupları ve cinsiyet değişkeni dikkate alındığında akşam öğününü atlamayanların
oranının ilk sırada yer aldığı bulunmuştur (50-64 %88.1, 65-74 %87.2; kadınlarda
%86.0, erkeklerde %89.3). Bunu; 50-64 yaş grubunda seyrek (%8.8), her zaman (%2.5),
haftada 1-2 atlayanlar (%0.6); 65-74 yaş grubunda seyrek (%10.7), haftada 1-2 ( %2.7)
ve her zaman atlayanlar (%0.7) izlemektedir.
Çizelge cinsiyete göre irdelendiğinde; akşam öğününü seyrek atlayanların oranının
kadınlarda %10.7, erkeklerde %4.7, haftada 1-2 atlarım diyenlerin oranının erkeklerde
ve kadınlarda aynı olduğu (%2.7), her zaman atlayanların oranının ise kadınlarda %0.7,
erkeklerde %3.3 olduğu görülmektedir.Yaşlıların akşam öğününü atlama durumları ile
açıklayıcı değişkenler arasındaki fark önemsiz bulunmuştur (p>0.05).
Yaman vd. (2003) öğün atlayan yaşlıların %38.2’sinin sabah, %56.4’ünün öğle,
%5.4’ünün akşam öğününü atladıklarını saptamıştır.
Rakıcıoğlu vd. (2005) huzurevinde yaşayan yaşlıların %71.4’ünün, ev ortamında
yaşayanların %39.5’inin sabah öğününü, huzurevinde yaşayan yaşlıların %23.8’inin, ev
ortamında yaşayanların %60.5’inin öğle öğününü, huzurevinde yaşayanların %4.8’inin
akşam öğününü atladığını saptamıştır.
Yapılan çalışma sonucunda da en çok atlanan öğünün öğle öğünü olduğu belirlenmiştir.
Öğün atlama nedenleri olarak “İş yaparken saatler kayıyor”, “Geç kalkıyorum”,
“Hazırlamak zor geliyor” gibi nedenler belirtilmiştir.
4.3.5 Yaşlıların yemek saatlerinin düzenli olup olmama durumu
Sabah, öğle ve akşam yemeklerinin saatlerinin düzenli olup olmadığı sorulmuş alınan
cevaplar çizelge 4.16’da verilmiştir.
46
Çizelge 4.16’dan yemek saatlerinin düzenli olma durumu incelendiğinde; sabah
(%76.3), öğle (%54.3) ve akşam (%75.0) öğününün yaşlıların çoğunluğunda düzenli
olduğu ve bu öğünler içerisinde öğle öğünün düzensiz olduğu görülmektedir (%45.7).
Zaten en fazla atlanan öğünde öğle öğünü olarak bulunmuştur.
Yaşlıların sabah, öğle ve akşam öğününün düzenli olma durumunun cinsiyet ve yaş
grubu değişkeniyle arasında önemli bir fark bulunmamıştır (p>0.05).
Çizelge 4.16 Yaşlıların yemek saatlerinin düzenli olup olmama durumu
Yemek saatleri
YAŞ GRUBU CİNSİYET TOPLAM
50-64 65-74 Kadın Erkek
S % S % S % S % S %
Sab
ah
Düzenli 123 77.4 106 75.2 113 75.3 116 77.3 229 76.3
Düzenli değil
36 22.6 35 24.8 37 24.7 34 22.7 71 23.7
Toplam 159 100.0 141 100.0 150 100.0 150 100.0 300 100.0
X2: 0.197 SD: 1 p>0.05 X2: 0166 SD: 1 p>0.05
Öğle
Düzenli 91 57.2 72 51.1 84 56.0 79 52.7 163 54.3
Düzenli değil
68 42.8 69 48.9 66 44.0 71 47.3 137 45.7
Toplam 159 100.0 141 100.0 150 100.0 150 100.0 300 100.0
X2: 1.146 SD: 1 p>0.0 X2: 0.336 SD: 1 p>0.05
Akşa
m Düzenli 123 77.4 102 72.3 115 76.7 110 73.3 225 75.0
Düzenli değil
36 22.6 39 27.7 35 23.3 40 26.7 75 25.0
Toplam 159 100.0 141 100.0 150 100.0 150 100.0 300 100.0
X2: 1.004 SD:1 p>0.05 X2: 0.444 SD:1 p>0.05
47
4.3.6 Yemek saatleri düzensiz olanların düzensiz olma nedenleri
Yaşlıların yemek saatlerinin düzensiz olma nedenlerine ilişkin bilgiler çizelge 4.17’deki
gibidir.
Çizelge 4.17 Yaşlıların öğünlerin düzensiz olma nedenleri
Çizelge 4.17’den de görülebileceği gibi yaşlıların öğünlerinin düzensiz olma nedenleri
yaş gruplarına göre değerlendirildiğinde; hem 50-64 hem 65-74 yaş grubunda “iş
yaparken saatler kayıyor” cevabının en yüksek oranı oluşturduğu görülmektedir (50-64
yaş grubunda %44.4, 65-74 yaş grubunda %31.2). 50-64 yaş grubunda “herkesin eve
geliş saati farklı” cevabını verenlerin oranının %27.8, 65-74 yaş grubunda %16.2, “geç
kalkıyorum” cevabını verenlerin oranının 50-64 yaş grubunda %15.5, 65-74 yaş
grubunda %30.0 olduğu görülmektedir.
Öğünlerin düzensiz olma nedenleri
YAŞ GRUBU CİNSİYET TOPLAM
50-64 65-74 Kadın Erkek
S % S % S % S % S %
Hazırlayan yok 3 3.3 4 5.0 - - 7 7.9 7 4.1
Hazırlamak zor geliyor
2 2.2 9 11.2 9 11.0 2 2.3 11 6.5
İş yaparken saatler kayıyor
40 44.4 25 31.2 25 30.5 40 45.4 65 38.2
Herkesin eve geliş saati farklı
25 27.8 13 16.2 22 26.8 16 18.2 38 22.3
Geç kalkar 14 15.5 24 30.0 20 24.4 18 20.4 38 22.3
Acıkmaz 1 1.1 3 3.7 3 3.6 1 1.1 4 2.3
Canı istemez 4 4.4 - - 3 3.6 1 1.1 4 2.3
Aklına gelmez 1 1.1 2 2.5 - - 3 3.4 3 1.8
Toplam 90 100.0 80 100.0 82 100.0 88 100.0 170 100.0
X2: 19.295 SD: 8 p<0.05 X2: 21.246 SD: 8 p<0.01
48
Çizelge cinsiyete göre incelendiğinde; kadınlarda sırasıyla “iş yaparken saatler
kayıyor” %30.5 oranında, “herkesin eve geliş saati farklı” %26.8 oranında ve “geç
kalkıyorum” %24.4 oranında, erkeklerde “iş yaparken saatler kayıyor”, “geç
kalkıyorum”, “herkesin eve geliş saati farklı”, cevabını verenlerin oranının sırasıyla
%45.4, %20.4, %18.2, olduğu görülmektedir.
Yaşlıların öğünlerinin düzensiz olma nedenlerinin yaş grubuyla (p<0.05) ve cinsiyetle
ilişkisi önemli bulunmuştur (p<0.01).
Ayar ve Sürücüoğlu (2003) yaşlılar üzerinde yaptıkları bir çalışmada; erkeklerin
%68.9’unun, kadınların %79.3’ünün “alışkanlık nedeniyle”, erkeklerin %6.9’unun,
kadınları %13.7’sinin “zayıflamak için”, erkeklerin %17.2’sinin, kadınların %3.5’inin
“rahatsız olduğu için” öğün atladığını saptamışlardır.
4.3.7 Yaşlıların çay- kahve- su içme durumları
Çay ve kahve tüketimiyle hipertansiyon arasındaki ilişkinin önemli olduğu saptanmıştır.
Normal miktarlarda tüketildiğinde, çayın sağlıklı kişiler için zararlı olmadığı, aşırı
tüketiminin ise demir emilimi üzerinde olumsuz etkisinin bulunduğu bildirilmektedir
(Şanlıer ve Yaman 2002, Ayar-Uçar ve Hasipek 2006).
Katılımcılara günde kaç bardak/ fincan çay, kahve ve su içtikleri sorulmuş, cevaplar
çizelge 4.18 ‘de verilmiştir.
Çizelge 4.18’den yaşlıların çay içme durumları yaş grubu değişkenine göre
incelendiğinde; 50-64 yaş grubunda sırasıyla %48.4 oranıyla >5 bardak, %35.2 oranıyla
3-5 bardak, %14.5 oranıyla 1-2 bardak çay içildiği; 65-74 yaş grubunda >5 bardak ve 3-
5 bardak içenlerinin oranının aynı olduğu (%34.8), 1-2 bardak içenlerin oranının %24.1
olduğu görülmektedir.
Cinsiyete göre yapılan değerlendirmede ise; kadınlarda 3-5 bardak, >5 bardak ve 1-2
bardak içenlerin oranının sırasıyla %40.7, %35.3, %20.7; erkeklerde >5 bardak, 3-5
49
bardak, 1-2 bardak içenlerin oranının sırasıyla %48.7, %29.3, %17.3 olduğu
belirlenmiştir.
Yaşlıların çay içme durumunun yaş grubuyla ilişkisi önemli (p<0.05), cinsiyetle ilişkisi
önemsiz bulunmuştur (p>0.05).
Çizelge 4.18 Yaşlıların çay, kahve, su içme durumları
Yaş grupları dikkate alınarak yaşlıların kahve içme durumu değerlendirildiğinde; hem
50-64 hem de 65-74 yaş grubunda kahve içmeyenlerinin oranının en yüksek olduğu
Çay-kahve-su içme durumu
YAŞ GRUBU CİNSİYET TOPLAM
50-64 65-74 Kadın Erkek
S % S % S % S % S %
ÇA
Y
İçmez 3 1.9 9 6.4 5 3.3 7 4.7 12 4.0
1-2 bardak 23 14.5 34 24.1 31 20.7 26 17.3 57 19.0
3-5 bardak 56 35.2 49 34.8 61 40.7 44 29.3 105 35.0
> 5 bardak 77 48.4 49 34.8 53 35.3 73 48.7 126 42.0
Toplam 159 100.0 141 100.0 150 100.0 150 100.0 300 100.0
X2: 10.770 SD: 3 P<0.05 X2: 6.699 SD: 3 p>0.05
KA
HV
E
İçmez 118 74.2 92 65.2 104 69.3 106 70.7 210 70.0
1 fincan 32 20.1 36 25.5 35 23.3 33 22.0 68 22.7
2 fincan 2 1.3 9 6.4 3 2.0 8 5.3 11 3.7
> 2 fincan 7 4.4 4 2.8 8 5.3 3 2.0 11 3.7
Toplam 159 100.0 141 100.0 150 100.0 150 100.0 300 100.0
X2: 7.675 SD: 3 p>0.05 X2: 4.623 SD: 3 p>0.05
SU
1-2 bardak 19 11.9 16 11.3 18 12.0 17 11.3 35 11.7
3-4 bardak 59 37.1 60 42.6 60 40.0 59 39.3 119 39.7
5-10 bardak
59 37.1 54 38.3 57 38.0 56 37.3 113 37.7
> 10 bardak
22 13.8 11 7.8 15 10.0 18 12.0 33 11.0
Toplam 159 100.0 141 100.0 150 100.0 150 100.0 300 100.0
X2: 3.085 SD: 3 p>0.05 X2: 0.319 SD: 3 p>0.05
50
görülmektedir (sırası ile; %74.2, %65.2). Bunu her iki yaş grubunda da 1 fincan kahve
içenler izlemektedir (50-64 yaş grubunda %20.1, 65-74 yaş grubunda %25.5).
Cinsiyet dikkate alındığında; kahve içmeyenlerin oranının kadınlarda (%69.3) ve
erkeklerde (%70.7) birbirine yakın olduğu görülmektedir. Kahveyi 1 fincan içenlerin
oranının kadınlarda %23.3, erkeklerde %22.0 olduğu saptanmıştır.
Yaşlıların kahve içme durumlarının açıklayıcı değişkenlerle ilişkisi yapılan istatistiksel
analiz sonucu önemsiz bulunmuştur (p>0.05).
Yaşlıların su içme alışkanlıkları incelendiğinde %77.4’ünün 3-10 bardak su içtiği; bunu
1-2 bardak (%11.7) ve >10 bardak. (%11.0) içenlerin izlediği görülmektedir.
Hem yaş grupları hem de cinsiyete göre yapılan değerlendirmelerde de 3-10 bardak su
içenlerin oranı diğerlerinden yüksek bulunmuştur (50-64 yaş grubu %74.2, 65-74 yaş
grubu %80.9; kadınlarda %78.0, erkeklerde %76.6).
Yaşlıların su içme durumları ile cinsiyet ve yaş grupları arasındaki farklılıklar
önemsizdir (p>0.05).
Arıkan (1993) yaşlıların %84.5’inin günde 1-10 bardak arası çay içtiğini, kahve
içenlerin oranının ise %21.5 olduğunu saptamıştır.
Sürücüoğlu (1997) yaşlılarda her gün tüketilen içecekler arasında çayın yer aldığını
(%83.8), kahve içenlerin oranının ise %1.61 olduğunu tespit etmiştir.
Şanlıer vd. (2002)’nin yaptığı bir çalışmada; yaşlıların %83.2’sinin her gün çay,
%25.0’inin her gün kahve içtikleri saptanmıştır.
Arlı vd. (2003) yaşlılara sağlığı olumsuz etkileyen ve vazgeçemedikleri bir
alışkanlıkları olup olmadığını sorduğunda; yaşlıların %22.5’inin çay içmek, %7.2’sinin
51
kahve içmek cevabını verdiği saptanmıştır. Yaşlıların %12.2’sinin 1-3 bardak,
%41.6’sının 4-6 bardak, %15.6’sının 7+ bardak su içtiği saptanmıştır.
Rakıcıoğlu vd. (2005) yaptıkları çalışmada huzurevinde yaşayan yaşlıların çay içme
oranının %77.2, ev ortamında yaşayanlarda %84.7, kahve içme oranının huzurevinde
yaşayanlarda %14.8, ev ortamında yaşayanlarda %29.2 olduğunu tespit etmiştir.
Yapılan çalışmanın sonuçları bu araştırmalarla benzerlik göstermektedir. Çalışmanın
sonucunda, yaşlıların çay tüketimlerinin yüksek olduğu, bunun hipertansiyon, demir
yetersizliği anemisi gibi hastalıklar göz önünde bulundurulduğunda olumsuz, kahve
tüketimlerinin düşük olmasının ise olumlu bir gelişme olduğu söylenebilir.
4.3.8 Yaşlıların sigara- alkol kullanma durumları
Sigaranın içinde birçok zararlı madde bulunduğu ve bunların hemen hepsinin
organizmaya zararlı etkisi olduğu, alkolün çok miktarda sık aralıklarla, ve uzun süre
alınmasının sağlığı olumsuz yönde etkilediği, alkol ve sigaranın kan basıncı, akciğer ve
kalp hastalıkları üzerinde olumsuz etkisi olduğu saptanmıştır (Baysal 1999, Şanlıer ve
Yaman 2002, Ayar-Uçar ve Hasipek 2006).
Çizelge 4.19’da yaşlıların sigara-alkol kullanma durumuna ilişkin bilgiler yer
almaktadır.
Çizelge 4.19’dan yaşlıların sigara kullanma alışkanlıkları yaş gruplarına göre
değerlendirildiğinde; 50-64 yaş grubunda hiç içmeyenlerin oranının %51.6, 65-74 yaş
grubunda %36.9, içip bırakanların oranının 50-64 yaş grubunda %22.6, 65-74 yaş
grubunda %41.8, halen içenlerin oranının ise 50-64 yaş grubunda %25.8, 65-74 yaş
grubunda %21.3 olduğu görülmektedir.
52
Çizelge 4.19 Yaşlıların sigara-alkol kullanma durumları
Cinsiyet dikkate alındığında; hiç içmeyenlerin oranının kadınlarda (%69.3), erkeklerden
(%20.0) yaklaşık üç kat daha yüksek olduğu, içip bırakanların oranının kadınlarda
%18.0, erkeklerde %45.3, halen oranının içenlerin kadınlarda %12.7, erkeklerde %34.7
olduğu görülmektedir.
Yaşlıların sigara içme durumunun yaş grubu ve cinsiyetle ilişkisi önemli bulunmuştur
(p<0.01).
Çizelge 4.19’dan yaşlıların alkol kullanma alışkanlıkları incelendiğinde hiç
içmeyenlerin oranının, içip bırakan ve halen içenlerden daha yüksek olduğu
görülmektedir (sırası ile; %66.7, %20.7, %12.7).
Yaş grupları dikkate alındığında da aynı sıralamanın olduğu görülmektedir ve oranlar
birbirine benzer şekildedir.
Sigara-alkol kullanma durumu
YAŞ GRUBU CİNSİYET TOPLAM
50-64 65-74 Kadın Erkek
S % S % S % S % S %
SİG
ARA
Hiç içmedi 82 51.6 52 36.9 104 69.3 30 20.0 134 44.7
İçti bıraktı 36 22.6 59 41.8 27 18.0 68 45.3 95 31.7
İçiyor 41 25.8 30 21.3 19 12.7 52 34.7 71 23.7
Toplam 159 100.0 141 100.0 150 100.0 150 100.0 300 100.0
X2: 12.956 SD: 2 p<0.01 X2:73.898 SD:2 p<0.01
ALK
OL
Hiç içmedi 107 67.3 93 66.0 133 88.7 67 44.7 200 66.7
İçti bıraktı 32 20.1 30 21.3 7 4.7 55 36.7 62 20.7
İçiyor 20 12.6 18 12.8 10 6.7 28 18.7 38 12.7
Toplam 159 100.0 141 100.0 150 100.0 150 100,0 300 100.0
X2: 0.070 SD: 2 p>0.05 X2:67.468 SD:2 p<0.01
53
Cinsiyetler dikkate alındığında ise; kadınlarda hiç içmeyenlerin oranı erkeklerden
(%88.7, %44.7) daha yüksek bulunmuştur. Erkeklerde halen içenlerin ve içip de
bırakanların oranı (%18.7, %36.7) kadınlardan oldukça yüksek bulunmuştur (%6.7,
%4.7).
Yapılan X2 analizinde yaşlıların alkol kullanma durumlarının yaş grubuyla ilişkisi
anlamsız (p>0.05), cinsiyetle ilişkisi önemli bulunmuştur (p<0.01).
Sürücüoğlu (1997) yaşlı erkeklerin %59.3’ünün, kadınların %75.3’ünün hiç sigara
kullanmadıkları, erkeklerin %13.5’inin, kadınların %15.3’ünün daha önce içip
bıraktıkları, erkeklerin %27.1’inin, kadınların %9.2’sinin halen sigara içtikleri
saptanmıştır.
Şanlıer ve Yaman’ın (2002) yaptığı çalışmada; yaşlıların %19.7’sinin her gün sigara,
%2.7’sinin her gün alkol tükettikleri saptanmıştır.
Rakıcıoğlu vd. (2005) sürekli sigara içenlerin oranının huzurevinde ve ev ortamında
yaşayan yaşlılarda benzer olduğunu saptamışlardır (sırasıyla %23.3, %19.8). Alkol
kullanma durumunun ise huzurevinde yaşayanlarda %0.5, ev ortamında yaşayanlarda
%4.0 olduğu saptanmıştır.
Yapılan çalışmada da benzer sonuçlara ulaşılmış, yaşlılarda alkol ve sigara kullanma
oranlarının düşük olması kalp-damar, akciğer, karaciğer hastalıkları ve kanser gibi
kronik hastalıkların önlenmesi açısından sevindirici bulunmuştur.
4.3.9 Yaşlıların ek vitamin-mineral desteği alma durumu
Çizelge 4.20’de yaşlıların ek vitamin-mineral desteği alma durumlarına ait bilgiler
değişkenler göz önünde bulundurularak verilmiştir.
54
Çizelge 4.20 Yaşlıların ek vitamin-mineral desteği alma durumu
Ek vitamin-mineral desteği alma durumu
YAŞ GRUBU CİNSİYET TOPLAM
50-64 65-74 Kadın Erkek
S % S % S % S % S %
Alıyor 16 10.1 26 18.4 30 20.0 12 8.0 42 14.0
Almıyor 143 89.9 115 81.6 120 80.0 138 92.0 258 86.0
Toplam 159 100.0 141 100.0 150 100.0 150 100.0 300 100.0
X2: 4.355 SD: 1 p<0.05 X2: 8.970 SD: 1 p<0.01
Çizelge 20’den de görüldüğü gibi; her iki yaş grubunda da ek vitamin-mineral desteği
almayanların oranının ilk sırada olduğu görülmektedir (50-64 yaş grubunda %89.9, 65-
74 yaş grubunda %81.6). Ek vitamin-mineral desteği alanların oranının 50-64 yaş
grubunda %10.1, 65-74 yaş grubunda %18.4 olduğu belirlenmiştir.
Çizelge cinsiyete göre incelendiğinde; kadınların (%20.0) ek vitamin-mineral desteği
alma durumlarının, erkeklerden (%8.0) daha yüksek olduğu görülmektedir. Ek vitamin-
mineral desteği almayan kadınların oranı %80.0, erkeklerin oranı ise %92.0’dir.
Yaşlıların ek vitamin-mineral desteği alma durumlarının yaş grubuyla (p<0.05) ve
cinsiyetle (p<0.01) ilişkisi önemli bulunmuştur.
Yaşlı erkekler üzerinde yapılan bir araştırmada erkeklerin her gün meyve-sebze
tüketmek yada tahıldan yapılan yiyecekleri arttırmak yada ek folat desteği almak
arasında bir seçim yapmaları istense, onların folat desteğini tercih edecekleri
saptanmıştır. Buna sebep olarak da doğru miktarı aldıklarından emin olmak istedikleri
veya ek vitamin desteği almanın daha kolay olacağını söyledikleri saptanmıştır (Holmes
and Gates 1998).
Rakıcıoğlu vd. (2005) huzurevinde yaşayan yaşlıların vitamin-mineral supleman
kullanımını %21.7 oranında, ev ortamında yaşayanların %23.8 oranında
saptanmışlardır. Bu bulgular araştırma bulgularına göre daha yüksektir.
55
4.3.10 Yaşlıların TV’deki beslenme ile ilgili programları takip etme durumu Çizelge 4.21’de TV’deki beslenme ile ilgili programları takip etme durumuna ilişkin
bilgiler yer almaktadır.
Çizelge 4.21 TV’deki beslenme ile ilgili programları takip etme durumu
Çizelge 4.21’den yaşlıların TV’deki beslenme ile ilgili programları takip etme durumu
yaş gruplarına göre değerlendirildiğinde; 50-64 ve 65-74 yaş grubunda sırasıyla bazen,
hayır ve evet cevabını verenlerin oranının birbirine yakın olduğu görülmektedir
(sırasıyla 50-64 yaş grubunda %42.8, %35.2, %22.0, 65-74 yaş grubunda %40.4,
%36.2, %23.4).
Çizelge cinsiyete göre irdelendiğinde; hayır diyen erkeklerin oranının (%46.0)
kadınlardan (%25.3) daha yüksek oranda olduğu görülmektedir. Bazen ve evet cevabını
veren kadınların oranının sırasıyla %42.7, %32.0; erkeklerin oranının %40.7 ve %13.3
olduğu görülmektedir.
Yaşlıların beslenme ile ilgili programları takip etme durumlarının yaş grubuyla ilişkisi
önemsiz (p>0.05), cinsiyetle ilişkisi önemli bulunmuştur (p<0.01).
Beslenme ile ilgili programları izleme durumu
YAŞ GRUBU CİNSİYET TOPLAM
50-64 65-74 Kadın Erkek
S % S % S % S % S % Evet 35 22.0 33 23.4 48 32.0 20 13.3 68 22.7
Hayır 56 35.2 51 36.2 38 25.3 69 46.0 107 35.7
Bazen 68 42.8 57 40.4 64 42.7 61 40.7 125 41.7
Toplam 159 100.0 141 100.0 150 100.0 150 100.0 300 100.0
X2: 0.181 SD: 2 p>0.05 X2: 20.583 SD: 2 p<0.01
56
4.3.11 Yaşlıların gazete ve dergilerdeki beslenme ile ilgili yazıları takip etme
durumu
Yaşlıların gazete ve dergilerdeki beslenme ile ilgili yazıları takip etme durumuna ilişkin
bilgiler çizelge 4.22’deki gibidir.
Çizelge 4.22 Gazete ve dergilerdeki beslenme ile ilgili yazıları takip etme durumu
Çizelge 4.22’ye yaş grupları dikkate alınarak bakıldığında; beslenme konusunda gazete
ve dergilerden yararlanma oranının en yüksek 50-64 yaş grubunda (%20.1), gazete ve
dergilerden beslenme ile ilgili yazıları okumayanların oranının en yüksek 65-74 yaş
grubunda (%56.7), beslenme ile ilgili yazıları gazete ve dergilerden bazen okuyanların
oranının 50-64 yaş grubunda en yüksek olduğu görülmektedir (%35.2).
Çizelge cinsiyete göre incelendiğinde; kadınların (%22.7) beslenme ile ilgili yazıları
takip etme oranının erkeklerden (%10.0) daha yüksek olduğu görülmektedir. Bu yazıları
takip etmeyen kadınların oranının %43.3, bazen takip edenlerin oranının %34.0, takip
etmeyen erkeklerin oranının %57.3, bazen takip edenlerin oranının %32.7 olduğu
belirlenmiştir.
Yapılan istatistiksel analizde beslenme ile ilgili yazıları takip etme durumunun yaş
grubuyla ilişkisi önemsiz (p>0.05), cinsiyetle ilişkisi anlamlı bulunmuştur (p<0.01).
Beslenme ile ilgili yazıları takip etme durumu
YAŞ GRUBU CİNSİYET TOPLAM
50-64 65-74 Kadın Erkek
S % S % S % S % S %
Evet 32 20.1 17 12.1 34 22.7 15 10.0 49 16.3
Hayır 71 44.7 80 56.7 65 43.3 86 57.3 151 50.3
Bazen 56 35.2 44 31.2 51 34.0 49 32.7 100 33.3
Toplam 159 100.0 141 100.0 150 100.0 150 100.0 300 100.0
X2: 5.508 SD: 2 p>0.05 X2: 10.328 SD: 2 p<0.01
57
4.3.12 Yaşlıların bu program ve yazıları yeterli bulma durumu Çizelge 4.23’den yaşlıların bu program ve yazıları yeterli bulma durumuna ilişkin
bilgilere yer verilmiştir.
Çizelge 4.23 Bu program ve yazıları yeterli bulma durumu
Çizelge 4.23’den bu program ve yazıları yeterli bulma durumu yaş gruplarına göre
incelendiğinde; 50-64 yaş grubunda bu program ve yazıların yeterli olup olmadığı
hakkında bir fikri olamayanların oranının %41.5, 65-74 yaş grubunda %40.4, yeterli
bulanların oranının 50-64 yaş grubunda %36.5, 65-74 yaş grubunda %41.1, bu program
ve yazıları yetersiz bulan ve buna neden olarak da içeriğinin yetersiz veya sürenin kısa
olmasını gösterenlerin oranının 50-64 yaş grubunda %10.1, 65-74 yaş grubunda %3.5,
bu program ve yazıları yetersiz bulan neden olarak da dillerinin anlaşılır olmadığını ve
kendilerine hitap etmediğini söyleyenlerin oranının 50-64 yaş grubunda %5.0, 65-74
yaş grubunda %9.9, bunları çelişkili bulanların oranının 50-64 yaş grubunda %6.9, 65-
74 yaş grubunda %5.0 olduğu görülmektedir.
Program ve yazıları yeterli bulma durumu
YAŞ GRUBU CİNSİYET TOPLAM
50-64 65-74 Kadın Erkek
S % S % S % S % S %
Evet 58 36.5 58 41.1 69 46.0 47 31.3 116 38.7
Hayır
Yetersiz, süre kısa
16 10.1 5 3.5 12 8.0 9 6.0 21 7.0
Çelişkili 11 6.9 7 5.0 8 5.3 10 6.7 18 6.0
Bize hitap etmiyor, anlaşılır değil
8 5.0 14 9.9 11 7.3 11 7.3 22 7.3
Fikrim yok 66 41.5 57 40.4 50 33.3 73 48.7 123 41.0
Toplam 159 100.0 141 100.0 150 100.0 150 100.0 300 100.0
X2: 7.894 SD: 4 p>0.05 X2: 9.124 SD: 4 p>0.05
58
Çizelge 4.23 cinsiyetlere göre incelendiğinde; kadınlarda bu program ve yazıların
yeterli olup olmadığı hakkında bir fikri olmayanların oranının kadınlarda %33.3,
erkeklerde %48.7, yeterli bulanların oranının kadınlarda %46.0, erkeklerde %31.3, bu
program ve yazıları yetersiz bulan, buna neden olarak da içeriğinin yetersiz veya
sürenin kısa olmasını gösterenlerin oranının kadınlarda %8.0, erkeklerde %6.0, bu
program ve yazıları yetersiz bulan, neden olarak da dillerinin anlaşılır olmadığını ve
kendilerine hitap etmediğini söyleyenlerin oranının kadınlarda ve erkeklerde aynı
olduğu (%7.3), bunları çelişkili bulanların oranının kadınlarda %5.3, erkeklerde %6.7
olduğu görülmektedir.
Bu program ve yazıları yeterli bulma durumunun açıklayıcı değişkenlerle ilişkisi
önemsiz bulunmuştur (p>0.05).
4.3.13 Yaşlıların beslenme ile ilgili bilgilerini nereden edindikleriyle ilgili tercih
durumu
Çizelge 4.24’de yaşlıların beslenme ile ilgili bilgilerini nereden edinmek istedikleri ile
ilgili tercih durumuna ilişkin bilgiler yer almaktadır.
Çizelge 4.24’den yaşlıların beslenme bilgilerini nereden edindikleriyle ilgili tercihleri
yaş gruplarına göre incelendiğinde; 50-64 yaş grubunda yaşlıların beslenme bilgisi
edinirken en çok arkadaş/komşu (0.66±0.869), TV programları (0.59±0.836) ve doktoru
(0.51±0.833); 65-74 yaş grubunda en çok arkadaş/komşu (0.71±0.872), doktor
(0.71±0.864) ve TV programlarını (0.59±0.894) tercih ettikleri görülmektedir.
Yaş grupları arasında beslenme uzmanı (p<0.05) ve kitap/okul (p<0.01) tercih puanları
arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunurken, diğerleri arasındaki
farklılıklar önemsizdir (p>0.05).
Çizelge cinsiyete göre değerlendirildiğinde; kadınların bilgi edinirken en çok
arkadaş/komşu (0.70±0.857), TV programları (0.62±0.871) ve doktoru (0.54±0.824);
59
erkeklerin arkadaş/komşu (0.68±0.884), doktor (0.67±0.878) ve TV programlarını
(0.56±0.855) tercih ettikleri görülmektedir.
Yaşlıların beslenme uzmanı, eşim/ailem, kendi kendime ve kitap/okul tercihleri arasında
istatistiksel açıdan önemli farklılıklar varken (p<0.01), diğerleri arasındaki farklılıklar
önemsizdir (p>0.05).
Çizelge hem yaş grupları, hem de cinsiyet dikkate alınarak incelendiğinde;
“Arkadaş/komşu” seçeneğinin ilk sırada yer aldığı görülmektedir.
Çizelge 4.24 Yaşlıların beslenme bilgileri edinme kaynağı ortalama tercih puanları
*p<0.01 ** p<0.05
Holmes et al. (1998) yaptıkları çalışmada; yaşlı erkeklerin folattan zengin yiyecekleri
daha fazla yeme konusunda eşleri vasıtasıyla (%51.0), bir sağlık sorunundan sonra
(%45.0) veya gençken öğrendikleriyle (%36.0) bilgi sahibi olduklarını saptamışlardır.
Beslenme bilgileriyle ilgili tercih durumu
YAŞ GRUBU
t
CİNSİYET
t 50-64 65-74 Kadın Erkek
X±SD X±SD X±SD X±SD
TV programları 0.59±0.836 0.59±0.894 2.019 0.62±0.871 0.56±0.855 0.571
Gazete/Dergi 0.27±0.583 0.58±0.360 34.370* 0.20±0.505 0.20±0.491 0.004
Doktor 0.51±0.833 0.71±0.864 2.314 0.54±0.824 0.67±0.878 3.629
Beslenme Uzmanı
0.25±0.646 0.19±0.491 4.695** 0.26±0.652 0.18±0.492 8.018*
Arkadaş/Komşu 0.66±0.869 0.71±0.872 0.024 0.70±0.857 0.68±0.884 0.672
Eşim/Ailem 0.16±0.530 0.21±0.558 1.460 0.14±0.463 0.24±0.609 10.308*
Kendi kendime 0.03±0.248 0.04±0.289 0.107 0.06±0.341 0.01±0.163 12.287*
Bilgim yok 0.02±0.223 0.01±0.168 0.907 0.01±0.136 0.02±0.230 1.345
Kitaplar/Okul 0.06±0.070 0.04±0.289 9.511* 0.04±0.280 0.06±0.080 8.037*
60
Idris (1999) yaşlı kadınlar üzerinde yaptığı araştırmada; kadınların birçoğunun
doktorları dışında başka kaynaktan beslenmeyle ilgili bilgi sahibi edinmediklerini
saptamıştır. Araştırma sonuçları erkeklerin bilgi düzeylerindeki düşüklüğün onların
meyve ve sebze tüketimlerindeki azlığın en önemli sebebi olduğunu göstermektedir.
4.3.14 Yaşlıların sebze ve meyve tüketiminin sağlığı nasıl etkilediği hakkındaki
düşünceleri
Çizelge 4.25’te yaşlıların sebze ve meyve tüketiminin sağlığı nasıl etkilediği hakkındaki
düşüncelerine ilişkin bilgiler yer almaktadır.
Çizelge 4.25 Yaşlıların sebze ve meyve tüketiminin sağlık üzerine etkisiyle ilgili düşünceleri
Çizelge 4.25’ten yaşlıların “sebze-meyve tüketmek sağlığı nasıl etkiler?” sorusuna
verdiği cevaplar yaş gruplarına göre incelendiğinde; 50-64 yaş grubunda olumlu
etkilediğini söyleyip etkisinin ne olduğunu bilmeyenlerin oranının %56.6, 65-74 yaş
grubunda %65.2, olumlu etkilediğini söyleyip etkisinin ne olduğunu bilenlerin oranının
50-64 yaş grubunda %39.6, 65-74 yaş grubunda %29.8 olduğu görülmektedir.
Sebze-meyve tüketimiyle ilgili düşünceler
YAŞ GRUBU CİNSİYET TOPLAM
50-65 65-74 Kadın Erkek
S % S % S % S % S %
Olumlu etkiler
Doğru cevap 63 39.6 42 29.8 59 39.3 46 30.7 105 35.0
Yanlış cevap veya açıklayamıyor
90 56.6 92 65.2 87 58.0 95 63.3 182 60.7
Olumsuz etkiler
3 1.9 4 2.8 3 2.0 4 2.7 7 2.3
Fikrim yok 3 1.9 3 2.1 1 0.7 5 3.3 6 2.0
Toplam 159 100.0 141 100.0 150 100.0 150 100.0 300 100.0
X2: 3.297 SD: 3 p>0.05 X2: 4.771 SD: 3 p>0.05
61
Çizelge cinsiyete göre değerlendirildiğinde; kadınlarda olumlu etkilediğini söyleyip
etkisinin ne olduğunu bilmeyenlerin oranının %58.0, erkeklerde %63.3, olumlu
etkilediğini söyleyip etkisinin ne olduğunu bilenlerin oranının kadınlarda %39.3,
erkeklerde %30.7 olduğu görülmektedir. Genel toplama bakıldığında olumsuz etkiler ve
fikrim yok cevabını verenlerin oranının sırasıyla %2.3 ve %2.0 olduğu görülmektedir.
Yaşlıların sebze-meyve tüketimiyle ilgili düşüncelerinin yaş grubu ve cinsiyetle ilişkisi
önemsiz bulunmuştur (p>0.05).
Idris (1999) yaşlı insanlar üzerinde yaptığı çalışmada; kadınların meyve-sebze
tüketiminin arttırılmasının ve farklı besinler tüketmenin sağlık için iyi olduğuna hemen
hepsinin inandığını buna rağmen uygulayanların sınırlı olduğunu saptamıştır.
Baker and Wardle (2003) yaşlı yetişkinler üzerinde yaptıkları araştırmada; meyve ve
sebzelerin sağlık üzerinde faydaları ve önerilen miktarlar hakkında, erkeklerin
%28.0’inin, kadınların %63.0’ünün bilgi sahibi olduklarını, erkeklerin %28.0’inin,
kadınların %35.0’inin meyve ve sebze tüketmek ve hastalıklar arasındaki ilişkinin
farkında olduklarını saptamıştır.
4.4 Yaşlıların Sebze ve Meyve Tüketim Tercihleri
Yeterli ve dengeli beslenmede sebze ve meyveler diyetin önemli vitamin, mineral ve
posa kaynağıdır. Buna karşın enerji ve protein değerleri nispeten düşüktür. Bu nedenle
sebze ve meyvelerin günlük enerji ve protein gereksinmesine katkıları azdır (Rakıcıoğlu
vd. 2002).
Bu bölümde araştırmaya alınan yaşlıların günde kaç porsiyon sebze ve meyve
tükettikleri, sebze ve meyveyi nasıl tüketmeyi tercih ettikleri, sebze yemekleri tercihleri,
sebzelerin pişirilme yöntemlerinden tercih ettikleri, sebze ve meyveyi nasıl tükettikleri,
sebze ve meyve tüketim sıklıkları bu bölümde yer almaktadır.
62
4.4.1 Yaşlıların günlük tükettikleri sebze ve meyve miktarı
Genellikle insanların, sebze ve meyvelerin ne kadar yenilmesi gerektiği veya gerçek
faydasının ne olduğuyla ilgili bilgileri sınırlı olmasına rağmen sağlık için faydalı olduğu
açıkça bilinir (Baker and Wardle 2003). WHO tarafından günde en az 400 g meyve ve
sebze tüketilmeli önerisine dayanarak, günde en az beş porsiyon meyve ve sebze
yenilmesi gerektiği bildirilmektedir (Donkin et al. 1998).
Yaşlıların günde kaç porsiyon sebze ve meyve tükettiğine ilişkin bilgiler çizelge
4.26’daki gibidir.
Çizelge 4.26 Yaşlıların sebze- meyve tüketim durumlarının porsiyonlara dağılımı
Çizelge 4.26’dan da görülebileceği gibi genel toplamda yaşlıların büyük bir
çoğunluğunun (%60.3) 1-2 porsiyon sebze tükettiği görülmektedir.
Tüketilen sebze-meyve (porsiyon)
YAŞ GRUBU CİNSİYET TOPLAM
50-64 65-74 Kadın Erkek
S % S % S % S % S %
SEBZE
1-2 98 61.6 83 58.9 86 57.3 95 63.3 181 60.3
3-4 51 32.1 44 31.2 51 34.0 44 29.3 95 31.7
5 4 2.5 13 9.2 8 5.3 9 6.0 17 5.7
≥6 6 3.8 1 0.7 5 3.3 2 1.3 7 2.3
Toplam 159 100.0 141 100.0 150 100.0 150 100.0 300 100.0
X2: 9.048 SD: 3 P<0.05 X2: 2.308 SD: 3 p>0.05
MEY
VE
1-2 104 65.4 72 51.1 82 54.7 94 62.7 176 58.7
3-4 44 27.7 61 43.3 56 37.3 49 32.7 105 35.0
5 7 4.4 6 4.3 8 5.3 5 3.3 13 4.3
≥6 4 2.5 2 1.4 4 2.7 2 1.3 6 2.0
Toplam 159 100.0 141 100.0 150 100.0 150 100.0 300 100.0
X2: 8.264 SD: 3 p<0.05 X2: 2.644 SD: 3 p>0.05
63
Yaş grupları dikkate alındığında; günde 5 ve daha fazla porsiyon sebze tüketenlerin
oranının 50-64 yaş grubunda %6.3, 65-74 yaş grubunda ise %9.9 olduğu görülmektedir.
Cinsiyete göre yapılan değerlendirmede de 5 ve daha fazla porsiyon sebze tüketenlerin
oranının düşük olduğu, kadınlarda %8.6, erkeklerde %7.3 olduğu belirlenmiştir.
Yaşlılarda sebze tüketim durumunun yaş grubuyla ilişkisi önemli (p<0.05), cinsiyetle
ilişkisi önemsiz bulunmuştur (p>0.05).
Yaşlıların meyve tüketim durumları yine aynı çizelgeden incelendiğinde; yaş gruplarına
göre 50-64 yaş grubunda 1-2 porsiyon tüketenlerinin oranının %65.4, 65-74 yaş
grubunda %51.1, 3-4 porsiyon tüketenlerin oranının 50-64 yaş grubunda %27.7, 65-74
yaş grubunda %43.3, ≥6 porsiyon tüketenlerin oranının 50-64 yaş grubunda %2.5, 65-
74 yaş grubunda %1.4 olduğu görülmektedir.
Çizelge cinsiyete göre değerlendirildiğinde ise; 1-2 porsiyon tüketen erkeklerin oranının
(%62.7) kadınlardan (%54.7) daha yüksek olduğu görülmektedir. Bunu sırasıyla
kadınlarda ve erkeklerde 3-4, 5 ve ≥6 porsiyon tüketenlerin izlediği görülmektedir
(kadınlarda %37.3, %5.3, %2.7, erkeklerde %32.7, %3.3, %1.3).
Yaşlılarda meyve tüketim durumlarının yaş grubuyla ilişkisi önemli (p<0.05), cinsiyetle
ilişkisi önemsiz bulunmuştur (p>0.05).
Olsen-Sharp (1996) yiyecek seçiminde yaşın etkisini belirlemek için yaptığı
araştırmada; yaşlı yetişkinlerin özellikle sebze ve meyveler için önerilen porsiyon
miktarına daha yakın bir diyet uyguladıklarını saptamıştır.
Jhonson et al. (1998) yaşlı insanlarda meyve-sebze tüketim düzeyini belirlemek için
yaptıkları çalışmanın sonucunda; kent merkezinde yaşayan katılımcıların %37.0’sinde,
kırsalda yaşayanların %51.0’inde tavsiye edilen günlük 5 porsiyon meyve-sebze
tüketim hedefine ulaşmışlardır.
64
Strain et al. (2000) yaşlı erkeklerin sebze-meyve tüketim durumlarını saptamak için
yaptıkları çalışmada; araştırmaya katılanların sadece %4.3’ünün önerilen düzeyde,
%33.3’ünün günlük 1 ve daha az porsiyon meyve-sebze tükettiklerini, günlük 5 ve
üzerinde meyve-sebze tüketenlerin kan tokoferol ve karotenoid düzeylerinin 1 ve daha
az porsiyon alanlardan önemli bir şekilde yüksek bulunduğunu saptamışlardır.
McBee et al. (2001) yaptıkları çalışmanın sonucunda; yaşlı katılımcıların yaş, cinsiyet
veya eğitim fark etmeksizin günlük 4.5 porsiyon sebze-meyve tükettiklerini, yaşlıların
sadece %50.0’sinin günlük 5 porsiyon sebze-meyve tüketilmeli önerisinin farkında
olduğunu saptamışlardır.
Baker and Wardle (2003) yaptıkları çalışmada; erkeklerin %16.0’sının, kadınların
%34.0’ünün günlük 5 porsiyon sebze ve meyve tükettiklerini saptamışlardır.
Yaman vd. (2003), yaşlıların %67.1’inin 1-2 porsiyon, %24.4’ünün 3-4 porsiyon,
%6.7’sinin 5 ve üzerinde meyve ve sebze tükettiklerini saptamışlardır.
Araştırma sonucunda yaş grupları ve cinsiyet dikkate alınarak ortalama sebze-meyve
tüketim miktarları hesaplanmıştır. Sonuçlar çizelge 4.27’deki gibidir.
Çizelge 4.27 Yaşlıların ortalama sebze-meyve porsiyon sayısı
Çizelge 4.27’den sebze-meyve tüketim miktarları yaş gruplarına ve cinsiyete göre
değerlendirildiğinde; yaşlıların günlük yaklaşık 3 porsiyon sebze ve meyve tükettikleri
görülmektedir.
Tüketilen ortalama sebze-meyve (porsiyon)
YAŞ GRUBU
t
CİNSİYET
t 50-64 65-74 Kadın Erkek
X±SD X±SD X±SD X±SD
Meyve 1.44±0.70 1.56±0.65 0.084 1.56±0.72 1.43±0.63 3.027
Sebze 1.48±0.73 1.52±0.09 0.008 1.55±0.75 1.45±0.67 1.475
Toplam 2.92±1.16 3.10±1.12 2.033 3.13±1.17 2.89±1.10 1.362
65
Yaşlıların tükettikleri sebze ve meyve porsiyonları cinsiyet ve yaş grupları açısından
önemsiz bulunmuştur (p>0.05).
Rakıcıoğlu vd. (2005) toplam meyve tüketiminin huzurevinde yaşayan yaşlı erkeklerde
297±22.6 g, ev ortamında yaşayan yaşlı erkeklerde 403±238.8 g (~5 porsiyon),
huzurevinde yaşayan yaşlı kadınlarda 346±183.2 g ev ortamında yaşayan yaşlı
kadınlarda 438±257.0 g (~5 porsiyon) olduğunu saptamışlardır.
4.4.2 Yaşlıların sebze tüketim tercihleri Araştırmaya katılanlara sebzeleri ne şekilde tüketmeyi tercih ettikleri sorulmuş ve bir
sıralama yapmaları istenmiştir. Elde edilen veriler çizelge 4.28’de verilmiştir.
Çizelge 4.28 Yaşlıların sebze tercihleri ortalama puanları
*p<0.01 ** p<0.05 Çizelge yaşlıların sebze tüketim tercihleri yaş gruplarına göre incelendiğinde; sebze
tüketim tercih sıralamasının her iki yaş grubunda da pişmiş sebze, çiğ sebze ve sebze
suyu şeklinde olduğu görülmektedir.
Ortalamalar arasında yapılan istatistiksel karşılaştırmada, yaş grubu açısından yaşlıların
çiğ sebze ve sebze suyu tercihleri önemli (p<0.05), pişmiş sebze tercihi önemsiz
bulunmuştur (p>0.05).
Aynı çizelgede görüldüğü gibi; kadınlarda sebze tüketim tercih puan ortalamaları pişmiş
sebze için 1.87±0.353, çiğ sebze için 1.06±0.4289 ve sebze suyu için 0.03±0.180,
Sebze tüketim tercihi
YAŞ GRUBU
t
CİNSİYET
t 50-64 65-74 Kadın Erkek
X±SD X±SD X±SD X±SD
Pişmiş 1.88±0.337 1.87±0.367 0.164 1.87±0.353 1.89±0.350 0.817
Çiğ 1.01±0.456 0.90±0.511 5.842** 1.06±0.428 0.86±0.518 9.805*
Sebze suyu 0.06±0.023 0.09±0.364 6.304** 0.03±0.180 0.12±0.382 26.945*
66
erkeklerde pişmiş sebze için 1.89±0.350, çiğ sebze için 0.86±0.518, sebze suyu için
0.12±0.382 bulunmuştur.
Cinsiyet açısından yaşlıların çiğ sebze ve sebze suyu tercihleri önemli (p<0.01), pişmiş
sebze tercihi önemsiz bulunmuştur (p>0.05).
4.4.3 Yaşlıların meyve tüketim tercihleri Çizelge 4.29’da yaşlıların meyve tüketim tercihlerine ilişkin bilgiler yer almaktadır.
Çizelge 4.29 Yaşlıların meyve tercihleri ortalama puanları
Meyve tüketim tercihleri
YAŞ GRUBU
t
CİNSİYET
t 50-64 65-74 Kadın Erkek
X±SD X±SD X±SD X±SD
Pişmiş 0.47±0.571 0.70±0.746 15.169* 0.59±0.646 0.56±0.691 1.180
Çiğ 1.87±0.432 1.58±0.728 71.957* 1.74±0.592 1.72±0.622 0.360
Meyve suyu 0.47±0.614 0.58±0.676 2.602 0.51±0.662 0.54±0.630 0.397
* p<0.01
Çizelge 4.29’dan yaşlıların meyve tüketim tercih ortalama puanları yaş gruplarına göre
incelendiğinde; 50-64 yaş grubunda meyve tercih sıralamasının çiğ meyve
(1.87±0.432), meyve suyu (0.47±0.614), ve pişmiş meyve (0.47±0.571); 65-74 yaş
grubunda çiğ meyve (1.58±0.728), pişmiş meyve (0.70±0.746) ve meyve suyu
(0.58±0.676) şeklinde olduğu görülmektedir.
Yaşlıların pişmiş ve çiğ meyve tercihleri ile yaş grupları arasındaki fark önemli
(p<0.01), meyve suyu tercihleri önemsiz bulunmuştur (p>0.05).
Çizelgeye cinsiyete göre bakıldığında; kadınlarda meyve tercih sıralamasının çiğ meyve
(1.74±0.592), pişmiş meyve (0.59±0.646) ve meyve suyu (0.51±0.662); erkeklerde çiğ
meyve (1.72±0.622), pişmiş meyve (0.56±0.691) ve meyve suyu (0.54±0.630) şeklinde
olduğu görülmektedir.
67
Cinsiyete göre meyve tüketim tercihleri arasındaki fark önemsiz bulunmuştur (p>0.05).
Rakıcıoğlu vd. (2002) beslenme eğitimi alan üniversite öğrencileri üzerinde yaptıkları
araştırmada; meyvelerin çoğunluğunun (%84.5), sebzelerin ancak %55’inin çiğ olarak
tüketildiğini saptamışlardır.
4.4.4 Yaşlıların sebzelerin pişirilmesinde tercih ettiği yöntemler Sağlık için önemli besin maddelerini ihtiva eden sebzelerden azami istifade edebilmek
için pişirilmelerine son derece dikkat etmek gerekmektedir (Koçak 2005). Sebzelerde
kullanılacak pişirme yönteminin seçimi amaca, kişilerin yeme alışkanlıklarına göre
değişir. Seçilecek pişirme yöntemi sebzelerin renk, lezzet, doku ve besin değerine farklı
etki eder dolayısıyla sebzelerin yeme kalitesine ve besin değerine en az olumsuz etkisi
olacak pişirme yöntemi seçilmelidir (Ünver 1987).
Çizelge 4.30’da sebzelerin pişirilmesinde tercih edilen yöntemlere ilişkin bilgiler yer
almaktadır.
Çizelge 4.30 Yaşlıların sebze pişirme tercihleri ortalama puanları
* p<0.05
Yaşlıların sebze pişirme yöntemleri tercihleri yaş gruplarına göre incelendiğinde; her iki
yaş grubunda da ilk iki sırayı buharda pişirme (sırasıyla 1.45±0.817, 1.34±0.828) ve
haşlama yönteminin (sırasıyla 0.83±0.789, 0.99±0.866 ) aldığı görülmektedir.
Sebze pişirme yöntemleri
YAŞ GRUBU
t
CİNSİYET
t 50-64 65-74 Kadın Erkek
X±SD X±SD X±SD X±SD
Buharda pişirme
1.45±0.817 1.34±0.828 0.457 1.44±0.815 1.36±0.830 0.469
Haşlama 0.83±0.789 0.99±0.866 1.977 0.88±0.802 0.93±0.856 1.877
Yağda kızartma
0.44±0.652 0.35±0.562 6.236* 0.37±0.619 0.43±0.606 0.350
Közleme 0.14±0.418 0.17±0.413 0.797 0.18±0.454 0.12±0.371 6.092*
68
Yaş grubuna göre yağda kızartma yöntemi tercihi önemli (p<0.05), diğerleri önemsiz
bulunmuştur (p>0.05).
Aynı çizelgeden sebze pişirme yöntemleri cinsiyetlere göre incelendiğinde; benzer bir
tercih sıralaması olduğu görülmektedir. Hem kadın hem de erkeklerde ilk iki sırayı
buharda pişirme ve haşlama yöntemleri alırken, közleme yöntemini tercih eden
kadınların ortalamalarının erkeklerden yüksek ve istatistiksel yönden farkın önemli
(p<0.05), diğer yöntemlerdeki farkın ise önemsiz olduğu bulunmuştur (p>0.05).
Yaman vd. (2003) yaşlıların besin hazırlama ve pişirme yöntemlerinden en çok haşlama
(%88.0), fırında pişirme (%68.0), kızartma (%61.8) ve ızgara yöntemini (%61.3) tercih
ettiklerini saptamıştır.
Çalış (2005) ailelerin beslenme alışkanlıkları üzerinde yaptığı çalışmada; sebze pişirme
uygulamalarında, kadınların en çok kendi suyunda veya az suda pişirme (%68.2), yağda
kavurup, az suda pişirme (%18.6) ve haşlayıp, suyunu döküp pişirme (%12.8)
yöntemlerini uyguladıklarını saptamıştır.
4.4.5 Yaşlıların mevsime göre sebze tüketim tercihleri Mevsime göre yaşlıların sebzeleri tüketim tercihlerine ilişkin bilgiler çizelge 4.31’de
verilmiştir.
Çizelge 4.31’den yaşlıların kış mevsiminde sebze tüketim tercihleri ortalama puanları
yaş gruplarına göre incelendiğinde; “taze” tüketmeyi tercih edenlerin her iki yaş
grubunda da ilk sırada yer aldığı ve 65-74 yaş grubundakilerin ortalama tercih
puanlarının (1.54±0.84), 50-64 yaş grubundakilerden yüksek olduğu görülmektedir
(1.40±0.894).
Yapılan istatistiksel analizde yaş grupları arasında taze ve konserve sebze tercih
puanları açısından farklılık önemli (p<0.01), diğerleri önemsiz bulunmuştur (p>0.05).
69
Çizelge 4.31 Mevsime göre yaşlıların sebze tercih ortalama puanları
* p<0.01 **p<0.05
Cinsiyet dikkate alındığında; kadınlarda ve erkeklerde kış mevsimindeki ilk iki tercih
taze (sırasıyla 1.42±0.884, 1.52±0.833) ve kurutulmuş (sırasıyla 0.61±0.784,
0.56±0.737) olarak belirlenmiştir.
Cinsiyet ile kış mevsiminde sebze tüketim tercihleri arasındaki fark önemsiz
bulunmuştur (p>0.05).
Yaz mevsiminde yine sebzeleri taze tüketmek isteyenler ilk sırayı alırken, 65-74 yaş
grubunda kurutulmuş (0.11±0.318), 50-64 yaş grubunda ise konserve (0.10±0.301)
sebze tüketmeyi tercih edenlerin puanları yüksek bulunmuştur.
Ortalamalar arası önemlilik analizi sonucunda da yaş grupları ile kurutulmuş ve
konserve sebze tüketim tercihleri arasındaki fark önemli olarak belirlenmiştir (p<0.05).
Yaz mevsiminde sebze tüketim tercihleri cinsiyete göre incelendiğinde; kadınlarda taze
(2.00±0.000), kurutulmuş, konserve (0.06±0.250) ve dondurulmuş (0.02±0.161);
KIŞ
YAŞ GRUBU
t
CİNSİYET
t 50-64 65-74 Kadın Erkek
X±SD X±SD X±SD X±SD
Taze 1.40±0.894 1.54±0.814 7.422* 1.42±0.884 1.52±0.833 3.609
Kurutulmuş 0.58±0.781 0.58±0.737 1.021 0.61±0.784 0.56±0.737 1.422
Dondurulmuş 0.44±0.602 0.46±0.638 0.718 0.48±0.610 0.43±0.628 0.005
Konserve 0.35±0.617 0.26±0.491 8.175* 0.32±0.596 0.30±0.527 1.389
YAZ
Taze 1.99±0.070 1.99±0.080 0.029 2.00±0.000 1.98±0.115 8.276*
Kurutulmuş 0.07±0.287 0.11±0.318 4.451** 0.06±0.250 0.12±0.346 9.662*
Dondurulmuş 0.08±0.274 0.05±0.232 2.898 0.02±0.161 0.11±0.318 39.719*
Konserve 0.10±0.301 0.06±0.272 4.655** 0.06±0.250 0.10±0.322 4.115**
70
erkeklerde taze (1.98±0.115), kurutulmuş (0.12±0.346), dondurulmuş (0.11±0.318) ve
konserve (0.10±0.322) olarak sıralanmaktadır.
Cinsiyetler arasında taze, kurutulmuş dondurulmuş (p<0.01) ve konserve tercih puanları
farkı önemli bulunmuştur (p<0.05).
4.4.6 Yaşlıların mevsime göre meyve tüketim tercihleri
Mevsime göre meyvelerin tüketilmesinde tercih edilen yöntemler çizelge 4.32’deki
gibidir.
Çizelge 4.32 Mevsime göre yaşlıların meyve tercih ortalama puanları
* p<0.01 ** p<0.05
Hem yaş grupları ve cinsiyet hem de yaz ve kış mevsimi dikkate alındığında meyvelerin
taze olarak tüketilme tercihinin ilk sırada yer aldığı görülmektedir. Bunu kurutulmuş
meyve izlemektedir.
Çizelge 4.32’den yaşlıların kış mevsiminde meyve tüketim tercihleri yaş gruplarına göre
incelendiğinde; 50-64 yaş grubunda ilk iki tercih taze (1.91±0.389), kurutulmuş
KIŞ
YAŞ GRUBU
t
CİNSİYET
t 50-64 65-74 Kadın Erkek
X±SD X±SD X±SD X±SD
Taze 1.91±0.389 1.97±0.237 8.162* 1.94±0.323 1.94±0.332 0.117
Kurutulmuş 0.27±0.523 0.28±0.482 0.000 0.30±0.514 0.25±0.494 1.793
Dondurulmuş 0.20±0.406 0.12±0.334 14.232* 0.13±0.341 0.20±0.406 11.775*
Konserve 0.07±0.287 0.01±0.118 23.866* 0.04±0.196 0.05±0.253 1.073
YAZ
Taze 1.99±0.070 1.99±0.080 0.029 1.99±0.080 1.99±0.080 0.000
Kurutulmuş 1.15±0.382 0.17±0.377 0.262 0.11±0.318 0.21±0.427 22.241*
Dondurulmuş 0.01±0.136 0.04±0.202 5.843** 0.06±0.080 0.05±0.225 24.538*
Konserve 0.02±0.157 0.00±0.000 15.234* 0.06±0.080 0.02±0.140 4.095**
71
(0.27±0.523); 65-74 yaş grubunda yine taze (1.97±0.237), kurutulmuş (0.28±0.482)
olarak görülmektedir.
Yapılan istatistiksel analizde kış mevsiminde; yaş grupları arasında taze, dondurulmuş
ve konserve meyve tercih puanları açısından farklılıklar önemli (p<0.01), kurutulmuş
meyve tercih puanı önemsiz (p>0.05), cinsiyet göre ise dondurulmuş meyve tüketimi
önemli, diğerleri önemsiz bulunmuştur (p>0.05).
Yaz mevsiminde ise yaş grupları arasında dondurulmuş (p<0.05) ve konserve meyve
tercih puanları önemli (p<0.01), diğerleri önemsiz (p>0.05), cinsiyetler arasında
kurutulmuş, dondurulmuş (p<0.01) ve konserve tercih puanları önemli (p<0.05), taze
meyve tercih puanı önemsiz bulunmuştur (p>0.05) .
4.4.7 Yaşlıların cinsiyetlerine göre sebze tüketim sıklıkları
Çizelge 4.33’ten sebzelerin yüzde tüketim puanları dikkate alındığında; kadınlarda ilk
sıraları domates (%91.8), salatalık (%91.2), kuru soğan (%88.5), kıvırcık (%81.5) ve
maydanozun (%80.8); erkeklerde ise domates (%94.7), salatalık (%87.1), kuru soğan
(%86.1), maydanoz (%82.1) ve kıvırcığın (%74.5) aldığı görülmektedir.
Çizelgeye genel örnekleme göre bakıldığında; aynı şekilde domates (%93.3), salatalık
(%89.1) ve kuru soğanın (%87.3) ilk sıralarda olduğu görülmektedir. En az tüketilen
sebzelerin ise börülce (%13.4), yer elması (%14.3) ve pancar (%14.7) olduğu
belirlenmiştir.
Çizelgeden her gün tüketilen sebzeler cinsiyete göre incelendiğinde yüzde tüketim
puanlamasında olduğu gibi kadınların, sırasıyla domates (%84.7), salatalık (%74.7),
kuru soğan (%72.7) ve kıvırcığı (%57.3); erkeklerin, domates (%83.3), salatalık
(%62.7), kuru soğan (%59.3) ve maydanozu (%56.0) tükettikleri görülmektedir.
72
Kadınlar tarafından hiç tüketilmeyen sebzeler brüksel lahanası (%60.0 ), yer elması
(%59.3), enginar (%56.7),brokoli (%561.3); erkeklerde ise brüksel lahanası (%72.0),
kereviz (%56.7), brokoli ve enginar (%56.0) olarak belirlenmiştir.
Antioksidanlar ve vitaminler bakımından zengin olan bu sebzelerin yaşlılar tarafından
hiç tüketilmemesinin beslenme alışkanlıkları arasında olmamasından ve pişirme
yöntemlerinin bilinmemesinden kaynaklandığı düşünülmektedir.
73
Çizelge 4.33 Cinsiyete göre yaşlıların sebzeleri tüketme sıklıkları
Sebzeler Cinsiyet Her Gün Günaşırı Haftada Bir 15 Günde Bir Seyrek
Hiç Tüketmez Tp* Ytp**
S % S % S % S % S % S %
Asma Yaprağı K - - 1 0.7 27 18.0 35 23.0 77 51.3 10 6.7 232 30.9 E - - 1 0.7 24 16.0 39 26.0 71 47.3 15 10.0 225 30.0 Toplam - - 2 0.7 51 17.0 74 24.7 148 49.3 25 8.3 457 30.5
Bakla K - - 5 3.3 31 20.7 30 52.6 51 34.0 33 22.0 224 29.9 E 1 0.7 2 1.3 22 14.7 27 18.0 51 34.0 47 32.3 184 24.5 Toplam 1 0.3 7 2.3 53 17.7 57 19.0 102 34.0 102 34.0 408 27.2
Bamya K - - 4 2.7 25 16.7 37 24.7 70 46.7 14 9.3 235 31.3 E 1 0.7 1 0.7 30 20.0 31 20.7 65 43.3 22 14.7 226 30.1 Toplam 1 0.3 5 1.7 55 18.3 68 22.7 135 45.0 36 12.0 461 30.7
Bezelye K - - 4 2.7 24 16.0 52 34.7 56 37.3 14 9.3 248 33.1 E - - 2 1.3 29 19.3 50 33.3 44 29.3 25 16.7 239 31.9 Toplam - - 6 2.0 53 17.7 102 34.0 100 33.3 39 13.0 487 32.5
Brokoli K 3 2.0 3 2.0 22 14.7 11 7.3 34 22.7 77 51.3 149 19.9 E 2 1.3 4 2.7 16 10.7 13 8.7 31 20.7 84 56.0 131 17.5 Toplam 5 1.7 7 2.3 38 12.7 24 8.0 65 21.7 161 53.7 280 18.7
Çarliston Biber
K 46 30.7 30 20.0 37 24.7 12 8.0 14 9.3 11 7.3 499 66.5 E 48 32.0 33 22.0 29 19.3 13 8.7 10 6.7 17 11.3 495 66.0 Toplam 94 31.3 63 21.0 66 22.0 25 8.3 24 8.0 28 9.3 994 66.3
Dolmalık Biber
K 1 0.7 8 5.3 93 62.0 28 18.7 16 10.7 4 2.7 388 51.7 E 4 2.7 5 3.3 93 62.0 27 18.0 13 8.7 8 5.3 386 51.5 Toplam 5 1.7 13 4.3 186 62.0 55 18.3 29 9.7 12 4.0 774 51.6
Kırmızı Biber K 14 9.3 10 6.7 19 12.7 27 18.0 41 61.2 39 26.0 292 38.9 E 11 7.3 15 10.0 27 18.0 27 18.0 26 17.3 44 29.3 276 36.8 Toplam 25 8.3 25 8.3 46 15.3 54 18.0 67 22.3 83 27.7 568 37.9
*Toplam puan **Yüzde tüketim puanı
74
Çizelge 4.33 Cinsiyete göre yaşlıların sebzeleri tüketme sıklıkları (devam)
Sebzeler Cinsiyet Her gün Günaşırı Haftada bir 15 Günde bir Seyrek Hiç tüketmez
Tp Ytp S % S % S % S % S % S %
Börülce K 1 0.7 1 0.7 11 7.3 17 11.3 26 17.3 94 62.7 102 13.6 E 1 0.7 2 1.3 13 8.7 11 7.3 25 16.7 98 65.3 99 13.2 Toplam 2 0.7 3 1.0 24 8.0 28 9.3 51 17.0 192 64.0 201 13.4
Domates K 127 84.7 8 5.3 4 2.7 3 2.0 4 2.7 4 2.7 689 91.8 E 125 83.3 16 10.7 3 2.0 6 4.0 - - - - 710 94.7 Toplam 252 84.0 24 8.0 7 2.3 9 3.0 4 1.3 4 1.3 1399 93.3
Enginar K 1 0.7 - - 17 11.3 11 7.3 36 24.0 85 56.7 114 15.2 E 2 1.3 3 2.0 5 3.3 13 8.7 43 28.7 84 56.0 106 14.1 Toplam 3 1.0 3 1.0 22 7.3 24 8.0 79 26.3 169 56.3 220 14.7
Taze Fasulye K 6 4.0 11 7.3 102 68.0 22 14.7 8 5.3 1 0.7 432 57.6 E 8 5.3 12 8.0 104 69.3 19 12.7 7 4.7 - - 445 59.3 Toplam 14 4.7 23 7.7 206 68.7 41 13.7 15 5.0 1 0.3 877 58.5
Havuç K 58 38.7 30 20.0 30 20.0 11 7.3 18 12.0 3 2.0 540 72.0 E 37 24.7 52 34.7 33 22.0 11 7.3 14 9.3 3 2.0 528 70.4 Toplam 95 31.7 82 27.3 63 21.0 22 7.3 32 10.7 6 2.0 1068 71.2
Salatalık K 112 74.7 22 14.7 6 4.0 9 6.0 - - 1 0.7 684 91.2 E 94 62.7 35 23.3 11 7.3 4 2.7 2 1.3 4 2.7 653 87.1 Toplam 206 68.7 57 19.0 17 5.7 13 4.3 2 0.7 5 1.7 1337 89.1
Balkabağı K 3 2.0 - - 11 7.3 32 21.3 80 53.3 24 16.0 192 25.6 E - - - - 11 7.3 36 24.0 75 50.0 28 18.7 180 24.0 Toplam 3 1.0 - - 22 7.3 68 22.7 155 51.7 52 17.3 372 24.8
Dolmalık Kabak
K 3 2.0 2 1.3 64 42.7 36 24.0 28 18.7 17 11.3 315 42.0 E 1 0.7 4 2.7 69 46.0 43 28.7 23 15.3 10 6.7 337 44.9 Toplam 4 1.3 6 2.0 133 44.3 79 26.3 51 17.0 27 9.0 657 43.8
75
Çizelge 4.33 Cinsiyete göre yaşlıların sebzeleri tüketme sıklıkları (devam)
Sebzeler Cinsiyet Her gün Günaşırı Haftada bir 15 Günde bir Seyrek Hiç tüketmez
Tp Ytp S % S % S % S % S % S %
Karnabahar K 2 1.3 2 1.3 38 25.3 41 27.3 49 32.7 18 12.0 263 35.1 E 1 0.7 3 2.0 29 19.3 37 24.7 56 37.3 24 16.0 234 31.2 Toplam 3 1.0 5 1.7 67 22.3 78 26.0 105 35.0 42 14.0 497 33.1
Kereviz K 1 0.7 - - 16 10.7 17 11.3 34 22.7 82 54.7 121 16.1 E - - 3 2.0 14 9.3 17 11.3 31 20.7 85 56.7 119 15.9 Toplam 1 0.3 4 1.3 30 10.0 34 11.3 64 21.3 167 55.7 240 16.0
Kıvırcık K 86 57.3 27 18.0 16 10.7 9 6.0 7 4.7 5 3.3 611 81.5 E 61 40.7 44 29.3 16 10.7 11 7.3 8 5.3 10 6.7 559 74.5 Toplam 147 49.0 71 23.7 32 10.7 20 6.7 15 5.0 15 5.0 1170 78.0
Ispanak K 8 5.3 4 2.7 83 55.3 37 24.7 14 9.3 4 2.7 393 52.4 E 7 4.7 8 5.3 87 58.0 28 18.7 15 10.0 5 3.3 399 53.2 Toplam 15 5.0 12 4.0 170 56.7 65 21.7 29 9.7 9 3.0 792 52.8
Beyaz Lahana K 1 0.7 6 4.0 33 22.0 46 30.7 49 32.7 15 10.0 269 35.9 E 2 1.3 8 5.3 30 20.0 43 28.7 49 32.7 18 12.0 267 35.6 Toplam 3 1.0 14 4.7 63 21.0 89 29.7 98 32.7 33 11.0 536 35.7
Kara Lahana K - - 3 2.0 11 7.3 22 14.7 40 26.7 74 49.3 129 17.2 E 3 2.0 8 5.3 23 15.3 17 11.3 29 19.3 70 46.7 174 23.2 Toplam 3 1.0 11 3.7 34 11.3 39 13.0 69 23.0 144 48.0 303 20.2
Kırmızı Lahana
K 18 12.0 19 12.7 17 11.3 17 11.3 36 24.0 43 28.7 287 38.3 E 18 12.0 26 17.3 20 13.3 20 13.3 32 21.3 34 22.7 326 43.5 Toplam 36 12.0 45 15.0 37 12.3 37 12.3 68 22.7 77 25.7 613 40.9
Brüksel Lahana
K - - - - 14 9.3 15 10.0 31 20.7 90 60.0 103 13.7 E - - - - 2 1.3 13 8.7 27 18.0 108 72.0 59 7.9 Toplam - - - - 16 5.3 28 9.3 58 19.3 198 66.0 162 10.8
Mantar K 3 2.0 2 1.3 19 12.7 34 22.7 74 49.3 18 12.0 222 29.6 E 4 2.7 6 4.0 17 11.3 32 21.3 65 43.3 26 17.3 224 29.9 Toplam 7 2.3 8 2.7 36 12.0 66 22.0 139 46.3 44 14.7 446 29.7
76
Çizelge 4.33 Cinsiyete göre yaşlıların sebzeleri tüketme sıklıkları (devam)
Sebzeler Cinsiyet Her gün Günaşırı Haftada bir 15 Günde bir Seyrek Hiç tüketmez
Tp Ytp S % S % S % S % S % S %
Marul K 62 41.3 35 23.3 33 22.0 12 8.0 7 4.7 1 0.7 580 77.3 E 54 36.0 47 31.3 26 17.3 10 6.7 7 4.7 6 4.0 563 75.1 Toplam 116 38.7 82 27.3 59 19.7 22 7.3 14 4.7 7 2.3 1143 76.2
Maydanoz K 83 55.3 26 17.3 20 13.3 9 6.0 9 6.0 3 2.0 606 80.8 E 84 56.0 33 22.0 15 10.0 6 4.0 7 4.7 5 3.3 616 82.1 Toplam 167 55.7 59 19.7 35 11.7 15 5.0 16 5.3 8 2.7 1222 81.5
Mısır K 6 4.0 3 2.0 15 10.0 28 18.7 81 54.0 16 10.7 224 29.9 E 4 2.7 4 2.7 33 22.0 21 14.0 68 45.3 20 13.3 245 32.7 Toplam 10 3.3 7 2.3 48 16.0 49 16.3 149 49.7 36 12.0 469 31.3
Nane K 55 36.7 24 16.0 21 14.0 11 7.3 32 21.3 7 4.7 488 65.1 E 43 28.7 26 17.3 28 18.7 10 6.7 35 23.3 8 5.3 458 61.1 Toplam 98 32.7 50 16.7 49 16.3 21 7.0 67 22.3 15 50 946 63.1
Pancar K 2 1.3 - - 7 4.7 12 8.0 54 36.0 75 50.0 109 14.5 E - - 3 2.0 7 4.7 13 8.7 53 35.3 74 49.3 112 14.9 Toplam 2 0.7 3 1.0 14 4.7 25 8.3 107 35.7 149 49.7 221 14.7
Patlıcan K 5 3.3 13 8.7 85 56.7 39 26.0 7 4.7 1 0.7 417 55.6 E 7 4.7 15 10.0 94 62.7 24 16.0 6 4.0 4 2.7 431 57.5 Toplam 12 4.0 28 9.3 179 59.7 63 21.0 13 4.3 5 1.7 848 56.5
Patates K 12 8.0 45 30.0 74 49.3 15 10.0 1 0.7 3 2.0 493 65.7 E 10 6.7 49 32.7 77 51.3 7 4.7 1 0.7 6 4.0 492 65.6 Toplam 22 7.3 94 31.3 151 50.3 22 7.3 2 0.7 9 3.0 985 65.7
Pazı K 1 0.7 2 1.3 18 12.0 17 11.3 44 29.3 68 45.3 145 19.3 E - - 3 2.0 25 16.7 23 15.3 36 24.0 63 42.0 169 22.5 Toplam 1 0.3 5 1.7 43 14.3 40 13.3 80 26.7 131 43.7 314 20.9
Pırasa K 4 2.7 3 2.0 63 42.0 40 26.7 28 18.7 12 8.0 329 43.9 E 5 3.3 3 2.0 62 41.3 41 27.3 23 15.3 16 10.7 328 43.7 Toplam 9 3.0 6 2.0 125 41.7 81 27.0 51 17.0 28 9.3 657 43.8
77
Çizelge 4.33 Cinsiyete göre yaşlıların sebzeleri tüketme sıklıkları (devam)
Sebzeler Cinsiyet Her gün Günaşırı Haftada bir 15 Günde bir Seyrek Hiç tüketmez
Tp Ytp S % S % S % S % S % S %
Roka K 6 4.0 10 6.7 18 12.0 16 10.7 35 23.3 65 43.3 191 25.5 E 10 6.7 13 8.7 14 9.3 15 10.0 24 16.0 74 49.3 198 26.4 Toplam 16 5.3 23 7.7 32 10.7 31 10.3 59 19.7 139 46.3 389 25.9
Sarımsak K 58 38.7 32 21.3 27 18.0 10 6.7 15 10.0 8 5.3 534 71.2 E 50 33.3 34 22.7 29 19.3 17 11,3 13 8.7 7 4.7 520 69.3 Toplam 108 36.0 66 22.0 56 18.7 27 9.0 28 9.3 15 5.0 1054 70.3
Semizotu K 3 2.0 9 6.0 50 33.3 26 17.3 37 24.7 25 16.7 290 38.7 E 6 4.0 18 12.0 39 26.0 31 20.7 23 15.3 33 22.0 304 40.5 Toplam 9 3.0 27 9.0 89 29.7 57 19.0 60 20.0 58 19.3 594 37.9
Kuru Soğan
K 109 72.7 20 13.3 7 4.7 5 3.3 8 5.3 1 0.7 664 88.5 E 89 59.3 38 25.3 14 9.3 3 2.0 1 0.7 5 3.3 646 86.1 Toplam 198 66.0 58 19.3 21 7.0 8 2.7 9 3.0 6 2.0 1310 87.3
Yeşil Soğan
K 45 30.0 43 28.7 29 19.3 10 6.7 18 12.0 5 3.3 522 69.6 E 54 36.0 38 25.3 25 16.7 12 8.0 9 6.0 12 8.0 530 70.7 Toplam 99 33.0 81 27.0 54 18.0 22 7.3 27 9.0 17 5.7 1052 70.1
Yer Elması
K 3 2.0 1 0.7 8 5.3 8 5.3 41 27.3 89 59.3 100 13.3 E 3 2.0 4 2.7 3 2.0 17 11.3 40 26.7 83 55.3 114 15.2 Toplam 6 2.0 5 1.7 11 3.7 25 8.3 81 27.0 172 57.3 214 14.3
Tere K 26 17.3 16 10.7 39 26.0 21 14.0 31 20.7 17 11.3 384 51.2 E 29 19.3 19 12.7 36 24.0 12 8.0 35 23.3 19 12.7 388 51.7 Toplam 55 18.3 35 11.7 75 25.0 33 11.0 66 22.0 36 12.0 772 51.5
Turp K 19 12.7 18 12.0 30 20.0 19 12.7 45 30.0 19 12.7 340 45.3 E 19 12.7 25 16.7 27 18.0 13 8.7 44 29.3 22 14.7 346 46.1 Toplam 38 12.7 43 14.3 57 19.0 32 10.7 89 29.7 41 13.7 686 45.7
78
4.4.8 Yaşlıların cinsiyetlerine göre meyve tüketim sıklıkları
Çizelge 4.33 cinsiyete göre incelendiğinde; kadınların en çok karpuz (%84.0), limon
(%82.4), mandalina (%79.2) ve portakal (%79.6); erkeklerin portakal (%87.1), karpuz
(%82.9), mandalina (%82.1) ve limonu (%81.7) tükettikleri görülmektedir.
Genel örneklemde ise; ilk sıraları karpuz (%83.5), portakal (%83.3), limon (%82.1) ve
mandalinanın (%80.7) aldığı saptanmıştır.En az tüketilen meyvelerin ise böğürtlen
(%17.3), hurma (%20.5) ve kivi (%26.9) olduğu saptanmıştır.
Çizelgeden her gün tüketilen meyvelere bakıldığında; kadınların %68.0’inin elmayı,
%67.3’ünün limonu, %65.3’ünün karpuzu; erkeklerin, %65.3’ünün portakalı,
%58.7’sinin limonu, %57.3’ünün elmayı tükettikleri belirlenmiştir.
Hiç tüketilmeyen meyvelerin ise kadınlarda ve erkeklerde sırasıyla böğürtlen, hurma ve
kivi (kadınlar %42.0, %28.7, erkekler %50.0, %34.7, %32.3) olduğu görülmektedir.
Rakıcıoğlu vd. (2002) beslenme eğitimi alan yüksekokul öğrencileri üzerinde yaptıkları
araştırmada; öğrencilerin sebzelerden en çok lahana (%35.0), domates (%24.0), ıspanak
(%13.0), bezelyeyi (%9.5) sevdiklerini; meyvelerden ise elma (%23.5), muz (%20.0),
karpuz (%9.5) ve çileği (%9.0) sevdiklerini saptamışlardır.
Ayar ve Sürücüoğlu (2003) yaşlıların besin tüketim sıklıklarına göre dağılımını
incelediklerinde; her gün tüketilme oranı en yüksek besinlerin başında meyve (%77.0)
ve sebzelerin (%53.3) geldiğini saptamıştır.
79
Çizelge 4.34 Cinsiyete göre yaşlıların meyveleri tüketme sıklıkları
Meyveler Cinsiyet Her gün Günaşırı Haftada bir 15 Günde bir Seyrek Hiç tüketmez
Tp Ytp S % S % S % S % S % S %
Armut K 16 10.7 21 14.0 55 36.7 22 14.7 29 19.3 7 4.7 402 53.6 E 14 9.3 27 18.0 61 40.7 19 12.7 25 16.7 4 2.7 424 56.5 Toplam 30 10.0 48 16.0 116 38.7 41 13.7 54 18.0 11 3.7 826 55.1
Ayva K 9 6.0 8 5.3 36 24.0 27 18.0 59 39.3 11 7.3 298 39.7 E 4 2.7 13 8.7 36 24.0 23 15.3 58 38.7 16 10.7 284 37.9 Toplam 13 4.3 21 7.0 72 24.0 50 16.7 117 39.0 27 9.0 582 38.8
Böğürtlen K 5 3.3 4 2.7 6 4.0 12 8.0 60 40.0 63 42.0 143 19.1 E 2 1.3 5 3.3 6 4.0 7 4.7 55 36.7 75 50.0 117 15.6 Toplam 7 2.3 9 3.0 12 4.0 19 6.3 115 38.3 138 46.0 260 17.3
Çilek K 24 16.0 27 18.0 55 36.7 15 10.0 21 14.0 8 5.3 444 59.2 E 32 21.3 29 19.3 43 28.7 19 12.7 25 16.7 2 1.3 588 78.4 Toplam 56 18.7 56 18.7 98 32.7 34 11.3 46 15.3 10 3.3 1032 68.8
Dut K 15 10.0 12 8.0 19 12.7 18 12.0 66 44.0 20 13.3 282 37.6 E 19 12.7 21 14.0 29 19.3 13 8.7 52 34.7 16 10.7 344 45.9 Toplam 34 11.3 33 11.0 48 16.0 31 10.3 118 39.3 36 12.0 626 41.7
Elma K 102 68.0 16 10.7 15 10.0 11 7.3 2 1.3 4 2.7 643 85.7 E 86 57.3 34 22.7 15 10.0 8 5.3 7 4.7 - - 634 84.5 Toplam 188 62.7 50 16.7 30 10.0 19 6.3 9 3.0 4 1.3 1277 85.1
Erik K 49 32.7 26 17.3 42 28.0 9 6.0 18 12.0 6 4.0 511 68.1 E 37 24.7 43 28.7 40 26.7 10 6.7 14 9.3 6 4.0 511 68.1 Toplam 86 28.7 69 23.0 82 27.3 19 6.3 32 10.7 12 4.0 1022 68.1
Greyfurt K 19 12.7 16 10.7 15 10.0 15 10.0 41 27.3 44 29.3 275 36.7 E 15 10.0 23 15.3 15 10.0 11 7.3 33 22.0 53 35.3 267 35.6 Toplam 34 11.3 39 13.0 30 10.0 26 8.7 74 24.7 97 32.3 542 36.1
80
Çizelge 4.34 Cinsiyete göre yaşlıların meyveleri tüketme sıklıkları (devam)
Meyveler Cinsiyet Her gün Günaşırı Haftada bir 15 Günde bir Seyrek Hiç tüketmez
Tp Ytp S % S % S % S % S % S %
Hurma K 7 4.7 4 2.7 16 10.7 15 10.0 65 43.3 43 28.7 134 17.9 E 5 3.3 5 3.3 12 8.0 17 11.3 59 39.3 52 34.7 174 23.2 Toplam 12 4.0 9 3.0 28 9.3 32 10.7 124 41.3 95 31.7 308 20.5
İncir K 9 6.0 11 7.3 32 21.3 21 14.0 55 36.7 22 14.7 282 37.6 E 12 8.0 16 10.7 19 12.7 28 18.7 49 32.7 26 17.3 286 38.1 Toplam 21 7.0 27 9.0 51 17.0 49 16.3 104 34.7 48 16.0 568 37.9
Karpuz K 98 65.3 16 10.7 18 12.0 6 4.0 10 6.7 2 1.3 630 84.0 E 85 56.7 36 24.0 11 7.3 4 2.7 10 6.7 4 2.7 622 82.9 Toplam 183 61.0 52 17.3 29 9.7 10 3.3 20 6.7 6 2.0 1252 83.5
Kavun K 80 53.3 28 18.7 26 17.3 3 2.0 10 6.7 3 2.0 606 80.8 E 68 45.3 43 28.7 18 12.0 6 4.0 11 7.3 4 2.7 565 75.3 Toplam 148 49.3 71 23.7 44 14.7 9 3.0 21 7.0 7 2.3 1171 78.1
Kayısı K 39 26.0 30 20.0 45 30.0 15 10.0 17 11.3 4 2.7 497 66.3 E 32 21.3 40 26.7 44 29.3 13 8.7 14 9.3 7 4.7 492 65.6 Toplam 71 23.7 70 23.3 89 29.7 28 9.3 31 10.3 11 3.7 989 65.9
Kiraz K 39 26.0 33 22.0 43 28.7 12 8.0 17 11.3 6 4.0 497 66.3 E 43 28.7 41 27.3 36 24.0 14 9.3 12 8.0 4 2.7 527 70.3 Toplam 82 27.3 74 24.7 79 26.3 26 8.7 29 9.7 10 3.3 1024 68.3
Limon K 101 67.3 16 10.7 15 10.0 2 1.3 9 6.0 6 4.0 618 82.4 E 88 58.7 26 17.3 17 11.3 5 3.3 8 5.3 6 4.0 613 81.7 Toplam 189 63.0 42 14.0 32 10.7 7 2.3 17 5.7 12 4.0 1231 82.1
Mandalina K 78 52.0 26 17.3 22 14.7 12 8.0 10 6.7 2 1.3 594 79.2 E 79 52.7 32 21.3 28 18.7 2 1.3 5 3.3 4 2.7 616 82.1 Toplam 157 52.3 58 19.3 50 16.7 14 4.7 15 5.0 6 2.0 1210 80.7
81
Çizelge 4.34 Cinsiyete göre yaşlıların meyveleri tüketme sıklıkları (devam)
Meyveler Cinsiyet Her gün Günaşırı Haftada bir 15 Günde bir Seyrek Hiç tüketmez
Tp Ytp S % S % S % S % S % S %
Muz K 13 8.7 16 10.7 50 33.3 25 16.7 36 24.0 10 6.7 365 48.7 E 12 8.0 17 11.3 42 28.0 28 18.7 46 30.7 5 3.3 656 47.5 Toplam 25 8.3 33 11.0 92 30.7 53 17.7 82 27.3 15 5.0 721 48.1
Nar K 13 8.7 5 3.3 30 20.0 33 22.0 50 33.3 19 12.7 291 38.8 E 7 4.7 9 6.0 39 26.0 22 14.7 49 32.7 24 16.0 281 37.5 Toplam 20 6.7 14 4.7 69 23.0 55 18.3 99 33.0 43 14.3 572 38.1
Portakal K 91 60.7 19 12.7 23 15.3 6 4.0 9 6.0 2 1.3 597 79.6 E 98 65.3 27 18.0 11 7.3 9 6.0 4 2.7 1 0.7 653 87.1 Toplam 189 63.0 46 15.3 34 11.3 15 5.0 13 4.3 3 1.0 1250 83.3
Şeftali K 53 35.3 36 24.0 37 24.7 8 5.3 13 8.7 3 2.0 549 73.2 E 38 25.3 48 32.0 36 24.0 13 8.7 12 8.0 3 2.0 528 70.4 Toplam 91 30.3 84 28.0 73 24.3 21 7.0 25 8.3 6 2.0 1077 71.8
Üzüm K 70 46.7 40 26.7 18 12.0 11 7.3 8 5.3 3 2.0 594 79.2 E 63 42.0 51 34.0 15 10.0 12 8.0 8 5.3 1 0.7 596 79.5 Toplam 133 44.3 91 30.3 33 11.0 23 7.7 16 5.3 4 1.3 1190 79.3
Vişne K 15 10.0 17 11.3 44 29.3 16 10.7 48 32.0 10 6.7 355 47.3 E 16 10.7 21 14.0 27 18.0 17 11.3 57 38.0 12 8.0 336 44.8 Toplam 31 10.3 38 12.7 71 23.7 33 11.0 105 35.0 22 7.3 691 46.1
Kivi K 13 8.7 4 2.7 13 8.7 24 16.0 53 35.3 43 28.7 221 29.5 E 4 2.7 8 5.3 12 8.0 15 10.0 64 42.7 47 32.3 182 24.3 Toplam 17 5.7 12 4.0 25 8.3 39 13.0 117 39.0 90 30.0 403 26.9
82
4.4.9 Yaşlıların yaş gruplarına göre sebze tüketim sıklıkları
Çizelge 4.34 genel örnekleme göre incelendiğinde; yüzde tüketim puanı en yüksek
sebzenin domates (%93.3), daha sonra salatalık (89.1), kuru soğan (87.3), kıvırcık
(%78.0) olduğu görülmektedir. Yaşlıların yaş gruplarına göre en az tükettiği sebzenin
Brüksel lahana (%10.8), börülce (13.4) ve yer elması (%14.3) olduğu saptanmıştır.
Çizelge yaş gruplarına göre incelendiğinde ise genel toplamdakine benzer şekilde; 50-
64 yaş grubunda yüzde tüketim puanı en yüksek sebzelerin domates (%94.1), salatalık
(%89.5), kuru soğan (%86.9), maydanoz (%79.2); 65-74 yaş grubunda domates
(%92.1), salatalık (%88.6), kuru soğan (%87.6), kıvırcık (%82.1) olduğu görülmektedir.
Her gün tüketilen sebzeler arasında; hem 50-64, hem de 65-74 yaş grubunda en yüksek
oranı domates, salatalık, kuru soğan ve maydanozun aldığı görülmektedir (sırasıyla 50-
64 yaş grubu %84.3, %65.4, %63.5, %50.9; 65-74 yaş grubu %83.7, %72.3, %68.8,
%61.1).
Hiç tüketilmeyen sebzelerde ise; 50-64 yaş grubunda, börülce (%70.4), brüksel lahanası,
yer elması (%63.5) ve brokoli (%62.3); 65-74 yaş grubunda, brüksel lahanası (%68.8),
börülce (%56.7), enginar (%52.5) ve kara lahananın (%51.1) ilk sıralarda yer aldığı
saptanmıştır.
83
Çizelge 4.35 Yaş gruplarına göre yaşlıların sebzeleri tüketme sıklıkları
Sebzeler Yaş grubu Her gün Günaşırı Haftada bir 15 Günde bir Seyrek Hiç tüketmez
Tp Ytp S % S % S % S % S % S %
Asma Yaprağı
50-64 - - 1 0.6 28 17.6 38 23.9 83 52.2 9 5.7 247 31.1 65-74 - - 1 0.7 23 16.3 36 25.5 65 46.1 16 11.3 210 29.8 Toplam - - 2 0.7 51 17.0 74 24.7 148 49.3 25 8.3 457 30.5
Bakla 50-64 - - 3 1.9 29 18.2 27 17.0 66 41.5 34 21.4 219 27.5 65-74 1 0.7 4 2.8 24 17.0 30 21.3 36 25.5 46 32.6 189 26.8 Toplam 1 0.3 7 2.3 53 17.7 57 19.0 102 34.0 80 26.7 408 27.2
Bamya 50-64 - - 4 2.5 30 18.9 35 22.0 73 45.9 17 10.7 249 31.3 65-74 1 0.7 1 0.7 25 17.7 33 23.4 62 44.0 19 13.5 212 30.1 Toplam 1 0.3 5 1.7 55 18.3 68 22.7 135 45.0 36 12.0 461 30.7
Bezelye 50-64 - - 4 2.5 30 18.9 48 30.2 57 35.8 20 12.6 259 32.6 65-74 - - 2 1.4 23 16.3 54 38.3 43 30.5 19 13.5 228 32.3 Toplam - - 6 2.0 53 17.7 102 34.0 100 33.3 39 13.0 487 32.5
Brokoli 50-64 2 1.3 3 1.9 12 7.5 17 10.7 26 16.4 99 62.3 118 14.8 65-74 3 2.1 4 2.8 26 18.4 7 5.0 39 27.7 62 44.0 162 22.9 Toplam 5 1.7 7 2.3 38 12.7 24 8.0 65 21.7 161 53.7 280 18.7
Çarliston Biber
50-64 47 29.6 29 18.2 34 21.4 18 11.3 9 5.7 22 13.8 498 62.6 65-74 47 33.3 34 24.1 32 22.7 7 5.0 15 10.6 6 4.3 496 70.3 Toplam 94 31.3 63 21.0 66 22.0 25 8.3 24 8.0 28 9.3 994 66.3
Dolmalık Biber
50-64 3 1.9 8 5.0 95 59.7 36 22.6 12 7.5 5 3.1 416 52.3 65-74 2 1.4 5 3.5 91 64.5 19 13.5 17 12.1 7 5.0 358 50.8 Toplam 5 1.7 13 4.3 186 62.0 55 18.3 29 9.7 12 4.0 774 51.6
Kırmızı Biber
50-64 17 10.7 14 8.8 28 17.6 21 13.2 42 26.4 37 23.3 309 38.9 65-74 8 5.7 11 7.8 18 12.8 33 23.4 25 17.7 46 32.6 229 32.5 Toplam 25 8.3 25 8.3 46 15.3 54 18.0 67 22.3 83 27.7 538 35.9
84
Çizelge 4.35 Yaş gruplarına göre yaşlıların sebzeleri tüketme sıklıkları (devam)
Sebzeler Yaş grubu Her gün Günaşırı Haftada bir 15 Günde bir Seyrek Hiç tüketmez
Tp Ytp S % S % S % S % S % S %
Börülce 50-64 2 1.3 2 1.3 9 5.7 9 5.7 25 15.7 112 70.4 88 11.1 65-74 - - 1 0.7 15 10.6 19 13.5 26 18.4 80 56.7 113 16.0 Toplam 2 0.7 3 1.0 24 8.0 28 9.3 51 17.0 192 64.0 201 13.4
Domates 50-64 134 84.3 15 9.4 4 2.5 1 0.6 4 2.5 1 0.6 748 94.1 65-74 118 83.7 9 6.4 3 2.1 8 5.7 - - 3 2.1 651 92.3 Toplam 252 84.0 24 8.0 7 2.3 9 3.0 4 1.3 4 1.3 1399 93.3
Enginar 50-64 1 0.6 - - 12 7.5 10 6.3 41 25.8 95 59.7 102 12.8 65-74 2 1.4 3 2.1 10 7.1 14 9.9 38 27.0 74 52.5 118 16.7 Toplam 3 1.0 3 1.0 22 7.3 24 8.0 79 26.3 169 56.3 220 14.7
Taze Fasulye
50-64 9 5.7 18 11.3 94 59.1 28 17.6 10 6.3 - - 465 58.5 65-74 5 3.5 5 3.5 112 79.4 13 9.2 5 3.5 1 0.7 412 58.4 Toplam 14 4.7 23 7.7 206 68.7 41 13.7 15 5.0 1 0.3 877 58.5
Havuç 50-64 40 25.2 44 27.7 41 25.8 11 6.9 21 13.2 2 1.3 542 68.2 65-74 55 39.0 38 27.0 22 15.6 11 7.8 11 7.8 4 2.8 526 73.9 Toplam 95 31.7 82 27.3 63 21.0 22 7.3 32 10.7 6 2.0 1068 71.2
Salatalık 50-64 104 65.4 36 22.6 12 7.5 5 3.1 2 1.3 - - 712 89.5 65-74 102 72.3 21 14.9 5 3.5 8 5.7 - - 5 3.5 625 88.6 Toplam 206 68.7 57 19.0 17 5.7 13 4.3 2 0.7 5 1.7 1337 89.1
Balkabağı 50-64 3 1.9 - - 17 10.7 29 18.2 82 51.6 28 17.6 206 25.9 65-74 - - - - 5 3.5 39 27.7 73 51.8 24 17.0 166 23.5 Toplam 3 1.0 - - 22 7.3 68 22.7 155 51.7 52 17.3 372 24.8
Dolmalık Kabak
50-64 3 1.9 4 2.5 61 38.4 46 28.9 30 18.9 15 9.4 336 42.3 65-74 1 0.7 2 1.4 72 51.1 33 23.4 21 14.9 12 8.5 316 44.8 Toplam 4 1.3 6 2.0 133 44.3 79 26.3 51 17.0 27 9.0 652 43.5
85
Çizelge 4.35 Yaş gruplarına göre yaşlıların sebzeleri tüketme sıklıkları (devam)
Sebzeler Yaş grubu Her gün Günaşırı Haftada bir 15 Günde bir Seyrek Hiç tüketmez
Tp Ytp S % S % S % S % S % S %
Karnabahar 50-64 3 1.9 1 0.6 34 21.4 38 23.9 59 37.1 24 15.1 256 32.2 65-74 - - 4 2.8 33 23.4 40 28.4 46 32.6 18 12.8 241 34.2 Toplam 3 1.0 5 1.7 67 22.3 78 26.0 105 35.0 42 14.0 497 33.1
Kereviz 50-64 1 0,6 - - 10 6.3 14 8.8 35 22.0 99 62.3 98 12.3 65-74 - - 3 2.1 20 14.2 20 14.2 30 21.3 68 48.2 142 20.1 Toplam 1 0.3 4 1.3 30 10.0 34 11.3 64 21.3 167 55.7 240 16.0
Kıvırcık 50-64 69 43.4 38 23.9 19 11.9 13 8.2 11 6.9 9 5.7 591 74.3 65-74 78 55.3 33 23.4 13 9.2 7 5.0 4 2.8 6 4.3 579 82.1 Toplam 147 49.0 71 23.7 32 10.7 20 6.7 15 5.0 15 5.0 1170 78.0
Ispanak 50-64 7 4.4 9 5.7 84 52.8 39 24.5 16 10.1 4 2.5 417 52.5 65-74 8 5.7 3 2.1 86 61.0 26 18.4 13 9.2 5 3.5 375 53.2 Toplam 15 5.0 12 4.0 170 56.7 65 21.7 29 9.7 9 3.0 792 52.8
Beyaz Lahana
50-64 2 1.3 7 4.4 35 22.0 48 30.2 48 30.2 19 11.9 287 36.1 65-74 1 0.7 7 5.0 28 19.9 41 29.1 50 35.5 14 9.9 249 35.3 Toplam 3 1.0 14 4.7 63 21.0 89 29.7 98 32.7 33 11.0 536 35.7
Kara Lahana
50-64 2 1.3 7 4.4 12 7.5 28 17.6 38 23.9 72 45.3 168 21.1 65-74 1 0.7 4 2.8 22 15.6 11 7.8 31 22.0 72 51.1 140 19.8 Toplam 3 1.0 11 3.7 34 11.3 39 13.0 69 23.0 144 48.0 308 20.6
Kırmızı Lahana
50-64 20 12.6 22 13.8 18 11.3 23 14.5 34 21.4 42 26.4 322 40.5 65-74 16 11.3 23 16.3 19 13.5 14 9.9 34 24.1 35 24.8 291 41.3 Toplam 36 12.0 45 15.0 37 12.3 37 12.3 68 22.7 77 25.7 613 40.9
Brüksel Lahana
50-64 - - - - 15 9.4 16 10.1 27 17.0 101 63.5 104 13.1 65-74 - - - - 1 0.7 12 8.5 31 22.0 97 68.8 58 8.2 Toplam - - - - 16 5.3 28 9.3 58 19.3 198 66.0 162 10.8
86
Çizelge 4.35 Yaş gruplarına göre yaşlıların sebzeleri tüketme sıklıkları (devam)
Sebzeler Yaş grubu Her gün Günaşırı Haftada bir 15 Günde bir Seyrek Hiç tüketmez
Tp Ytp S % S % S % S % S % S %
Mantar 50-64 5 3.1 3 1.9 17 10.7 36 22.6 74 46.5 24 15.1 234 29.4 65-74 2 1.4 5 3.5 19 13.5 30 21.3 65 46.1 20 14.2 212 30.1 Toplam 7 2.3 8 2.7 36 12.0 66 22.0 139 46.3 44 14.7 446 29.7
Marul 50-64 62 39.0 47 29.6 32 20.1 8 5.0 7 4.4 3 1.9 617 77.6 65-74 54 38.3 35 24.8 27 19.1 14 9.9 7 5.0 4 2.8 526 74.6 Toplam 116 38.7 82 27.3 59 19.7 22 7.3 14 4.7 7 2.3 1143 76.2
Maydanoz 50-64 81 50.9 32 20.1 23 14.5 9 5.7 10 6.3 4 2.5 630 79.2 65-74 86 61.0 27 19.1 12 8.5 6 4.3 6 4.3 4 2.8 520 73.7 Toplam 167 55.7 59 19.7 35 11.7 15 5.0 16 5.3 8 2.7 1150 76.7
Mısır 50-64 8 5.0 4 2.5 24 15.1 29 18.2 71 44.7 22 13.8 257 32.3 65-74 2 1.4 3 2.1 24 17.0 20 14.2 78 55.3 14 9.9 132 18.7 Toplam 10 3.3 7 2.3 48 16.0 49 16.3 149 49.7 36 12.0 389 25.9
Nane 50-64 42 26.4 23 14.5 28 17.6 14 8.8 44 27.7 8 5.0 458 57.6 65-74 56 39.7 27 19.1 21 14.9 7 5.0 23 16.3 7 5.0 488 69.2 Toplam 98 32.7 50 16.7 49 16.3 21 7.0 67 22.3 15 5.0 946 63.1
Pancar 50-64 2 1.3 1 0.6 8 5.0 17 10.7 51 32.1 80 50.3 123 15.5 65-74 - - 2 1.4 6 4.3 8 5.7 56 39.7 69 48.9 98 13.9 Toplam 2 0.7 3 1.0 14 4.7 25 8.3 107 35.7 149 49.7 221 14.7
Patlıcan 50-64 7 4.4 17 10.7 88 55.3 33 20.8 12 7.5 2 1.3 445 56.0 65-74 5 3.5 11 7.8 91 64.5 30 21.3 1 0.7 3 2.1 403 57.1 Toplam 12 4.0 28 9.3 179 59.7 63 21.0 13 4.3 5 1.7 848 56.5
Patates 50-64 14 8.8 47 29.6 77 48.4 16 10.1 2 1.3 3 1.9 523 65.8 65-74 8 5.7 47 33.3 74 52.5 6 4.3 - - 9 3.0 462 65.5 Toplam 22 7.3 94 31.3 151 50.3 22 7.3 2 0.7 9 3.0 985 65.7
Pazı 50-64 1 0.6 2 1.3 16 10.1 26 16.4 37 23.3 77 48.4 150 18.9 65-74 - - 3 2.1 27 19.1 14 9.9 43 30.5 54 38.3 164 23.3 Toplam 1 0.3 5 1.7 43 14.3 40 13.3 80 26.7 131 43.7 314 20.9
87
Çizelge 4.35 Yaş gruplarına göre yaşlıların sebzeleri tüketme sıklıkları (devam)
Sebzeler Yaş grubu Her gün Günaşırı Haftada bir 15 Günde bir Seyrek Hiç tüketmez
Tp Ytp S % S % S % S % S % S %
Pırasa 50-64 3 1.9 3 1.9 57 35.8 43 27.0 34 21.4 19 11.9 318 40.0 65-74 6 4.3 3 2.1 68 48.2 38 27.0 17 12.1 9 6.4 339 48.1 Toplam 9 3.0 6 2.0 125 41.7 81 27.0 51 17.0 28 9.3 657 43.8
Roka 50-64 9 5.7 13 8.2 19 11.9 15 9.4 28 17.6 75 47.2 212 26.7 65-74 7 5.0 10 7.1 13 9.2 16 11.3 31 22.0 64 45.4 177 25.1 Toplam 16 5.3 23 7.7 32 10.7 31 10.3 59 19.7 139 46.3 389 25.9
Sarımsak 50-64 49 30.8 29 18.2 33 20.8 20 12.6 18 11.3 10 6.3 518 65.1 65-74 59 41.8 37 26.2 23 16.3 7 5.0 10 7.1 5 3.5 536 76.0 Toplam 108 36.0 66 22.0 56 18.7 27 9.0 28 9.3 15 5.0 1054 70.3
Semizotu 50-64 5 3.1 18 11.3 40 25.2 29 18.2 33 20.8 34 21.4 308 38.7 65-74 4 2.8 9 6.4 49 34.8 28 19.9 27 19.1 24 17.0 286 40.6 Toplam 9 3.0 27 9.0 89 29.7 57 19.0 60 20.0 58 19.3 594 39.6
Kuru Soğan 50-64 101 63.5 31 19.5 15 9.4 6 3.8 5 3.1 1 0.6 691 86.9 65-74 97 68.8 27 19.1 6 4.3 2 1.4 4 2.8 5 3.5 619 87.8 Toplam 198 66.0 58 19.3 21 7.0 8 2.7 9 3.0 6 2.0 1310 87.3
Yeşil soğan 50-64 56 35.2 45 28.3 34 21.4 5 3.1 11 6.9 8 5.0 583 73.3 65-74 43 30.5 36 25.5 20 14.2 17 12.1 16 11.3 9 6.4 469 66.5 Toplam 99 33.0 81 27.0 54 18.0 22 7.3 27 9.0 17 5.7 1052 70.1
Yer Elması 50-64 4 2.5 3 1.9 5 3.1 8 5.0 38 23.9 101 63.5 101 12.7 65-74 2 1.4 2 1.4 6 4.3 17 12.1 43 30.5 71 50.4 113 16.0 Toplam 6 2.0 5 1.7 11 3.7 25 8.3 81 27.0 172 57.3 214 14.3
Tere 50-64 23 14.5 20 12.6 41 25.8 19 11.9 37 23.3 19 11.9 393 49.4 65-74 32 22.7 15 10.6 34 24.1 14 9.9 29 20.6 17 12.1 379 53.7 Toplam 55 18.3 35 11.7 75 25.0 33 11.0 66 22.0 36 12.0 772 51.5
Turp 50-64 16 10.1 23 14.5 33 20.8 20 12.6 43 27.0 24 15.1 354 44.5 65-74 22 15.6 20 14.2 24 17.0 12 8.5 46 32.6 17 12.1 332 47.1 Toplam 38 12.7 43 14.3 57 19.0 32 10.7 89 29.7 41 13.7 686 45.7
88
4.4.10 Yaşlıların yaş gruplarına göre meyve tüketim sıklıkları
Çizelge yaş gruplarına göre değerlendirildiğinde; 50-64 yaş grubunda yüzde tüketim
puanı en yüksek meyvelerin sırasıyla karpuz (%83.9), elma (%82.1), portakal (%82.0)
ve limon (%80.9); 65-74 yaş grubunda elma (%88.5), portakal (%88.2), limon (%84.7)
ve mandalina (%83.4) olduğu görülmektedir.
Genel örneklemde; yüzde tüketim puanı en yüksek meyvelerin elma (%85.1), portakal
(%84.9) ve karpuz (%83.3); yüzde tüketim puanı en az olan ilk üç meyvenin ise
böğürtlen (17.3), kivi (%22.5) ve hurma (%24.5) olduğu saptanmıştır.
Her gün tüketilen meyvelere çizelgeden bakıldığında; 50-64 yaş grubunda, karpuz
(%61.0), elma, limon (%57.2) ve portakalın (%56.6); 65-74 yaş grubunda, portakal
(%70.2), limon (%69.5), elma (%68.8) ve karpuzun (61.1) en yüksek oranda olduğu
görülmektedir.
Hiç tüketilmeyen meyvelerden en yüksek oranda olanların; 50-64 yaş grubunda,
böğürtlen (%37.1), greyfurt (%32.7), kivi (%32.1) ve hurma (%26.4); 65-74 yaş
grubunda, böğürtlen (%56.0), hurma (%37.6), greyfurt (%31.9) ve kivi (%27.7) olduğu
belirlenmiştir.
89
Çizelge 4.36 Yaş gruplarına göre yaşlıların meyveleri tüketme sıklıkları
Meyveler Yaş grubu Her gün Günaşırı Haftada bir 15 Günde bir Seyrek Hiç tüketmez
Tp Ytp S % S % S % S % S % S %
Armut 50-64 16 10.1 19 11.9 64 40.3 28 17.6 27 17.0 5 3.1 431 54.2 65-74 14 9.9 29 20.6 52 36.9 13 9.2 27 19.1 6 4.3 395 56.0 Toplam 30 10.0 48 16.0 116 38.7 41 13.7 54 18.0 11 3.7 826 55.1
Ayva 50-64 6 3.8 13 8.2 38 23.9 26 16.4 67 42.1 9 5.7 315 39.6 65-74 7 5.0 8 5.7 34 24.1 24 17.0 50 35.5 18 12.8 267 37.9 Toplam 13 4.3 21 7.0 72 24.0 50 16.7 117 39.0 27 9.0 582 38.8
Böğürtlen 50-64 5 3.1 6 3.8 9 5.7 16 10.1 64 40.3 59 37.1 172 21.6 65-74 2 1.4 3 2.1 3 2.1 3 2.1 51 36.2 79 56.0 88 12.5 Toplam 7 2.3 9 3.0 12 4.0 19 6.3 115 38.3 138 46.0 260 17.3
Çilek 50-64 30 18.9 29 18.2 41 25.8 26 16.4 26 16.4 7 4.4 467 58.7 65-74 26 18.4 27 19.1 57 40.4 8 5.7 20 14.2 3 2.1 445 63.1 Toplam 56 18.7 56 18.7 98 32.7 34 11.3 46 15.3 10 3.3 912 60.8
Dut 50-64 13 8.2 16 10.1 31 19.5 10 6.3 70 44.0 19 11.9 312 39.2 65-74 21 14.9 17 12.1 17 12.1 21 14.9 48 34.0 17 12.1 314 44.5 Toplam 34 11.3 33 11.0 48 16.0 31 10.3 118 39.3 36 12.0 626 41.7
Elma 50-64 91 57.2 28 17.6 21 13.2 8 5.0 7 4.4 4 2.5 653 82.1 65-74 97 68.8 22 15.6 9 6.4 11 7.8 2 1.4 - - 624 88.5 Toplam 188 62.7 50 16.7 30 10.0 19 6.3 9 3.0 4 1.3 1277 85.1
Erik 50-64 52 32.7 26 16.4 41 25.8 9 5.7 22 13.8 9 5.7 527 66.3 65-74 34 24.1 43 30.5 41 29.1 10 7.1 10 7.1 3 2.1 495 70,2 Toplam 86 28.7 69 23.0 82 27.3 19 6.3 32 10.7 12 4.0 1022 68.1
Greyfurt 50-64 19 11.9 14 8.8 17 10.7 19 11.9 38 23.9 52 32.7 278 35.0 65-74 15 10.6 25 17.7 13 9.2 7 5.0 36 25.5 45 31.9 264 37.4 Toplam 34 11.3 39 13.0 30 10.0 26 8.7 74 24.7 97 32.3 542 36.1
90
Çizelge 4.36 Yaş gruplarına göre yaşlıların meyveleri tüketme sıklıkları (devam)
Meyveler Yaş grubu Her gün Günaşırı Haftada bir 15 Günde bir Seyrek Hiç tüketmez
Tp Ytp S % S % S % S % S % S %
Hurma 50-64 8 5.0 5 3.1 16 10.1 22 13.8 66 41.5 42 26.4 218 27.4 65-74 4 2.8 4 2.8 12 8.5 10 7.1 58 41.1 53 37.6 150 21.2 Toplam 12 4.0 9 3.0 28 9.3 32 10.7 124 41.3 95 21.7 368 24.5
İncir 50-64 15 9.4 11 6.9 31 19.5 21 13.2 54 34.0 27 17.0 308 38.7 65-74 6 4.3 16 11.3 20 14.2 28 19.9 50 35.5 21 14.9 260 36.8 Toplam 21 7.0 27 9.0 51 17.0 49 16.3 104 34.7 48 16.0 568 37.9
Karpuz 50-64 97 61.0 26 16.4 19 11.9 6 3.8 9 5.7 2 1.3 667 83.9 65-74 86 61.0 26 18.4 10 7.1 4 2.8 11 7.8 4 2.8 583 82.7 Toplam 183 61.0 52 17.3 29 9.7 10 3.3 20 6.7 6 2.0 1250 83.3
Kavun 50-64 77 48.4 34 21.4 32 20.1 3 1.9 10 6.3 3 1.9 633 79.6 65-74 71 50.4 37 26.2 12 8.5 6 4.3 11 7.8 4 2.8 562 79.7 Toplam 148 49.3 71 23.7 44 14.7 9 3.0 21 7.0 7 2.3 1195 79.7
Kayısı 50-64 37 23.3 24 15.1 53 33.3 19 11.9 19 11.9 7 4.4 497 62.5 65-74 34 24.1 46 32.6 36 25.5 9 6.4 12 8.5 4 2.8 492 69.8 Toplam 71 23.7 70 23.3 89 29.7 28 9.3 31 10.3 11 3.7 989 65.9
Kiraz 50-64 49 30.8 28 17.6 40 25.2 16 10.1 20 12.6 6 3.8 529 66.5 65-74 33 23.4 46 32.6 39 27.7 10 7.1 9 6.4 4 2.8 495 70.2 Toplam 82 27.3 74 24.7 79 26.3 26 8.7 29 9.7 10 3.3 1024 68.3
Limon 50-64 91 57.2 26 16.4 21 13.2 6 3.8 9 5.7 5 3.1 643 80.9 65-74 98 69.5 16 11.3 11 7.8 1 0.7 8 5.7 7 5.0 597 84.7 Toplam 189 63.0 42 14.0 32 10.7 7 2.3 17 5.7 12 4.0 1240 82.7
Mandalina 50-64 79 49.7 30 18.9 26 16.4 9 5.7 11 6.9 4 2.5 622 78.2 65-74 78 55.3 28 19.9 24 17.0 5 3.5 4 2.8 2 1.4 588 83.4 Toplam 157 52.3 58 19.3 50 16.7 14 4.7 15 5.0 6 2.0 1210 80.7
91
Çizelge 4.36 Yaş gruplarına göre yaşlıların meyveleri tüketme sıklıkları (devam)
Meyveler Yaş grubu Her gün Günaşırı Haftada bir 15 Günde bir Seyrek Hiç tüketmez
Tp Ytp S % S % S % S % S % S %
Muz 50-64 16 10.1 14 8.8 51 32.1 30 18.9 43 27.0 5 3.1 392 49.3 65-74 9 6.4 19 13.5 41 29.1 23 16.3 39 27.7 10 7.1 329 46.7 Toplam 25 8.3 33 11.0 92 30.7 53 17.7 82 27.3 15 5.0 721 48.1
Nar 50-64 14 8.8 9 5.7 37 23.3 27 17.0 47 29.6 25 15.7 318 40.0 65-74 6 4.3 5 3.5 32 22.7 28 19.9 52 36.9 18 12.8 254 36.0 Toplam 20 6.7 14 4.7 69 23.0 55 18.3 99 33.0 43 14.3 572 38.1
Portakal 50-64 90 56.6 28 17.6 24 15.1 4 2.5 10 6.3 3 1.9 652 82.0 65-74 99 70.2 18 12.8 10 7.1 11 7.8 3 2.1 - - 622 88.2 Toplam 189 63.0 46 15.3 34 11.3 15 5.0 13 4.3 3 1.0 1274 84.9
Şeftali 50-64 46 28.9 40 25.2 46 28.9 13 8.2 10 6.3 4 2.5 564 70.9 65-74 45 31.9 44 31.2 27 19.1 8 5.7 15 10.6 2 1.4 513 72.8 Toplam 91 30.3 84 28.0 73 24.3 21 7.0 25 8.3 6 2.0 1077 71.8
Üzüm 50-64 70 44.0 44 27.7 20 12.6 15 9.4 7 4.4 3 1.9 623 78.4 65-74 63 44.7 47 33.3 13 9.2 8 5.7 9 6.4 1 0.7 567 80.4 Toplam 133 44.3 91 30.3 33 11.0 23 7.7 16 5.3 4 1.3 1190 79.3
Vişne 50-64 21 13.2 19 11.9 39 24.5 26 16.4 46 28.9 8 5.0 396 49.8 65-74 10 7.1 19 13.5 32 22.7 7 5.0 59 41.8 14 9.9 295 41.8 Toplam 31 10.3 38 12.7 71 23.7 33 11.0 105 35.0 22 7.3 691 46.1
Kivi 50-64 13 8.2 4 2.5 14 8.8 22 13.8 55 34.6 51 32.1 222 27.9 65-74 4 2.8 8 5.7 11 7.8 17 12.1 62 44.0 39 27.7 115 16.3 Toplam 17 5.7 12 4.0 25 8.3 39 13.0 117 39.0 90 30.0 337 22.5
92
5. SONUÇ VE ÖNERİLER
Bu çalışma, Ankara’da üç hipermarketten alışveriş yapan yaşlıların sebze ve meyve
tüketim tercihlerini belirlemek için yürütülmüş ve aşağıdaki sonuçlar elde edilmiştir.
• Araştırmaya alınan yaşlıların %53.0’ü 50-64 yaş grubundan, %47.0’si ise 65-74 yaş
grubundandır.
• Yaşlıların %40.7’sinin ilkokul mezunu, kadınların %70.7’sinin ev hanımı,
erkeklerin %61.3’ünün emekli olduğu, yaşlıların %47.3’ünün eşi ve çocuklarıyla,
%36.3’ünün eşiyle birlikte yaşadığı belirlenmiştir.
• Araştırmaya alınan yaşlılardan 50-64 yaş grubunda sağlık sorunu olanların oranı
%56.0, 65-74 yaş grubunda %80,1, kadınlarda %66.7, erkeklerde %68.0 olarak
bulunmuştur. Yapılan istatistiksel analizde yaşlıların sağlık sorunu olma durumuyla
yaş grupları arasındaki ilişkinin önemli olduğu saptanmıştır (p<0.01).
• Yaşlıların sağlık sorunlarının niteliğine bakıldığında; hipertansiyonun ilk sırada yer
aldığı görülmektedir (%28.3). Bunu diyabet (%14.3) ve kas-iskelet sistemi
hastalıkları izlemektedir (%12.5).
• Yaşlıların %51.7’sinin sürekli bir ilaç kullandığı, %42.7’sinin diyet uyguladığı
saptanmıştır. İlaç kullanma durumu ile yaş grupları ve cinsiyet arasındaki ilişki
(p<0.05) ve diyet uygulama durumlarıyla yaş grupları arasındaki ilişki önemli
bulunmuştur (p<0.01).
• Yaşlıların uyguladıkları diyete bakıldığında; tuzsuz diyetin ilk sırada geldiği
(%33.1), bunu diyabet diyeti (%26.5) ve az yağlı-tuzsuz diyetin (%19.2) izlediği
görülmektedir.
• Yaşlılarda ağız sağlığı sorunu olanların oranı 65-74 yaş grubunda (%66.0) ve
erkeklerde (%60.7) daha yüksek bulunmuştur. Ağız sağlığı sorunu olma durumuyla,
93
yaş grupları arasındaki fark yapılan X2 analizi sonucunda önemli bulunmuştur
(p<0.01).
• Yaşlılarda ağız sağlığı sorunu olarak ilk sırada protez gelmektedir (%61.1).
Yaşlıların %78.0’inde çiğneme, %90.0’ında yutma güçlüğü olmadığı saptanmıştır.
Çiğneme güçlüğü olma durumu ile yaş grupları arasındaki ilişki önemli bulunmuştur
(p<0.01).
• Araştırma kapsamındaki yaşlıların %68.7’sinin günlük 3 öğün, %17.7’sinin 4-5
öğün yemek yedikleri, %44.0’ünün öğün atlamadığı belirlenmiştir. Yapılan
istatistiksel analiz sonucunda öğün atlama durumuyla, cinsiyet arasındaki fark
önemli bulunmuştur (p<0.05).
• Yaşlılar arasında en fazla atlanılan öğünün öğle öğünü (%40.7) olduğu, sabah
öğünün %15.3, akşam öğününün %12.3 oranıyla atlandığı saptanmıştır.
• Araştırmaya alınan yaşlıların %23.7’sinin sabah, %45.7’sinin öğle, %25.0’inin
akşam öğününün düzensiz olduğu, buna “İş yaparken saatler kayıyor” (%38.2),
“Herkesin eve geliş saati farklı” (%22.3) ve “Geç kalkıyorum” (%22.3) gibi
nedenlerin gösterildiği saptanmıştır. Yapılan X2 analizi sonucunda öğünlerin
düzensiz olma nedenleriyle, yaş grupları arasındaki fark önemli bulunmuştur
(p<0.01).
• Yaşlıların %42.0’sinin günde >5 bardak çay, %39.7’sinin 3-4 bardak su içtiği,
%70.0’inin ise kahve içmediği saptanmıştır. Yapılan analiz sonucunda yaşlıların çay
içme durumuyla yaş grupları arasındaki ilişki önemli bulunmuştur (p<0.05).
• Yaşlıların %55.4’ünün sigara, %33.4’ünün ise alkol kullandığı belirlenmiştir. Sigara
kullanma durumuyla yaş grupları ve cinsiyet arasındaki ilişki ve alkol kullanma
durumuyla cinsiyet arasındaki ilişki önemli bulunmuştur (p<0.01).
94
• Yaşlılarda ek vitamin-mineral desteği alanların oranı %14.0’tür. Yapılan istatistiksel
analiz sonucunda ek vitamin-mineral desteği alma durumuyla yaş grupları (p<0.05)
ve cinsiyet arasındaki fark önemli bulunmuştur (p<0.01).
• Yaşlıların TV’den beslenme ile ilgili programları izleme durumuna bakıldığında;
%64.4’ünün bu programları izlediği saptanmıştır. Yapılan analiz sonucunda bu
programları izleme durumu ile cinsiyet arasındaki ilişki önemli bulunmuştur
(p<0.01).
• Yaşlıların %49.6’sının gazete ve dergilerden beslenme ile ilgili yazıları takip ettiği
ve bu yazıları takip etme durumuyla cinsiyet arasındaki ilişkinin önemli bulunduğu
saptanmıştır (p<0.01).
• Yaşlılardan yazılı ve görsel basındaki program ve yazıları yeterli bulanların oranı
%38.7, yetersiz bulan buna sebep olarak da çelişkili, sürenin kısa olmasını ve
anlaşılır olmamasını gösterenlerin oranı %20.3, fikri olmayanların oranı ise
%41.0’dir.
• Yaşlıların beslenme bilgilerini edinmede tercih ettikleri kaynaklara bakıldığında;
hem yaş gruplarında, hem de cinsiyette arkadaş/komşu seçeneğinin ilk sırada geldiği
görülmektedir. 50-64 yaş grubunda ve kadınlarda bunu TV programları, 65-74 yaş
grubunda ve erkeklerde ise doktor seçeneğinin izlediği belirlenmiştir.
• Yaşlıları %95.7’sinin sebze-meyve tüketmenin sağlığı olumlu, %2.3’ünün olumsuz
etkilediğini düşündüğü, %2.0’sinin ise bu konu hakkında bir fikrinin olmadığı
belirlenmiştir.
• Yaşlıların %60.3’ünün 1-2 porsiyon sebze, %58.7’sinin 1-2 porsiyon meyve
tükettikleri, ortalama tüketim miktarlarına bakıldığında ise günlük yaklaşık 3
porsiyon sebze-meyve tükettikleri belirlenmiştir. Yapılan analiz sonucunda sebze ve
meyve tüketimiyle yaş grupları arasındaki ilişki önemli bulunmuştur (p<0.05).
95
• Yaşlıların sebze tercih ortalamalarına bakıldığında; pişmiş sebze tercihinin 50-64
(1.88±0.337), 65-74 yaş grubunda (1.87±0.367), kadınlarda (1.87±0.353) ve
erkeklerde (1.89±0.350) ilk sırada olduğu saptanmıştır.
• Yaşlıların meyve tercih ortalamalarında ise; çiğ meyve tercihinin 50-64
(1.87±0.432), 65-74 yaş grubunda (1.58±0.728), kadınlarda (1.74±0.592) ve
erkeklerde (1.72±0.622) ilk sırada geldiği saptanmıştır.
• Yaşlıların sebzelerin pişirilmesinde tercih ettiği yöntemlerde, buharda pişirme
yöntemi ilk sırada yer almaktadır. Ortalama tercih puanları 50-64 yaş grubunda
1.45±0.817, 65-74 yaş grubunda 1.34±0.828, kadınlarda 1.44±0.815 ve erkeklerde
1.36±0.830 olarak bulunmuştur.
• Yaşlıların mevsime göre sebze tüketiminde ilk tercihin; hem kış mevsiminde, hem
de yaz mevsiminde taze sebze olduğu belirlenmiştir. Ortalama tercih puanları kış
mevsiminde, 50-64 yaş grubunda 1.40±0.894, 65-74 yaş grubunda 1.54±0.814,
kadınlarda 1.42±0.884 ve erkeklerde 1.52±0.833; yaz mevsiminde, 50-64 yaş
grubunda 1.99±0.07, 65-74 yaş grubunda 1.99±0.08, kadınlarda 2.00±0.00 ve
erkeklerde 1.98±0.115’tir.
• Yaşlıların mevsime göre meyve tüketiminde ortalama tercih puanları ise; kış
mevsiminde, 50-64 yaş grubunda 1.91±0.389, 65-74 yaş grubunda 1.97±0.237,
kadınlarda 1.94±0.323 ve erkeklerde 1.94±0.332; yaz mevsiminde, 50-64 yaş
grubunda 1.99±0.07, 65-74 yaş grubunda 1.99±0.08, kadınlarda ve erkeklerde
1.99±0.08 ile taze meyve olarak belirlenmiştir.
• Yaşlıların cinsiyetlerine göre sebze tüketim sıklıkları, yüzde tüketim puanlarına göre
değerlendirildiğinde; kadınlarda ilk sıraları domates (%91.8), salatalık (%91.2),
kuru soğan (%88.5), kıvırcık (%81.5) ve maydanozun (%80.8); erkeklerde domates
(%94.7), salatalık (%87.1), kuru soğan (%86.1), maydanoz (%82.1) ve kıvırcığın
(%74.5) aldığı görülmektedir.
96
• Yaşlıların cinsiyetlerine göre meyve tüketim sıklıkları, yüzde tüketim puanlarına
göre değerlendirildiğinde; kadınların en çok karpuz (%84.0), limon (%82.4),
mandalina (%79.2) ve portakal (%79.6); erkeklerin portakal (%87.1), karpuz
(%82.9), mandalina (%82.1) ve limonu (%81.7) tükettikleri belirlenmiştir.
• Sebze tüketim sıklıkları, yüzde tüketim puanlarına göre incelendiğinde ise; 50-64
yaş grubunda yüzde tüketim puanı en yüksek sebzelerin domates (%94.1), salatalık
(%89.5), kuru soğan (%86.9), maydanoz (%79.2); 65-74 yaş grubunda domates
(%92.1), salatalık (%88.6), kuru soğan (%87.6), kıvırcık (%82.1) olduğu
saptanmıştır.
• Meyve tüketim sıklıkları, yaş grupları dikkate alınarak değerlendirildiğinde; 50-64
yaş grubunda yüzde tüketim puanı en yüksek meyvelerin sırasıyla karpuz (%83.9),
elma (%82.1), portakal (%82.0) ve limon (%80.9); 65-74 yaş grubunda elma
(%88.5), portakal (%88.2), limon (%84.7) ve mandalina (%83.4) olduğu
görülmektedir.
Yaşlılık döneminin daha sağlıklı ve mutlu geçmesi için bu yaş grubunda bulunan
bireylerin beslenmelerine önem verilmeli, yaşamlarının daha önceki dönemlerindeki ve
şu anki beslenme hataları belirlenerek önerilerde bulunulmalıdır.
Yaşlı nüfusun, özelliklede bu nüfus içerisinde, ailede yiyecek hazırlama ve pişirmeden
sorumlu olan kadınların eğitim düzeylerinin düşük olduğu göz önünde
bulundurulduğunda, yaşlıların yeterli ve dengeli beslenebilmeleri için beslenme eğitimi
kaçınılmazdır. Ülkemizde verilen beslenme eğitimi yetersiz olduğu için, yaşlıların daha
kolay ulaşabilecekleri gazete/dergi, TV programları gibi kitle iletişim araçlarının
beslenme içerikli program ve yazılara ağırlık vermeleri gerekmektedir. Bu program ve
yazıların yaşlıların anlayabileceği bir dilde ve dikkat çekici bir şekilde sunulmasına
önem verilmelidir.
Yaşlıların beslenmesi planlanırken enerji içeriği nispeten düşük, vitamin, mineraller ve
posadan daha zengin besinlerin seçilmesi gereksinmenin karşılanması ve psikolojik
97
değişikliklere uyum açısından önemlidir. Bu etmenleri içinde barındıran en iyi besin
grubu olan sebze ve meyvelerin ise yaşlılar tarafından önerilen miktarlarda
tüketilmediği görülmektedir. Bunun için yaşlılara günlük en az 5 porsiyon sebze ve
meyve tüketilmeli önerisinin benimsetilmesi gerekmektedir.
Yaşlılar tarafından sebze ve meyvelerin sağlık üzerine etkilerinin olumlu olduğu
bilinmesine karşın, gerçek faydasının ne olduğu bilinmemektedir. Sebze-meyve
tüketiminin arttırılması açısından yaşlıların bu konuda bilgilendirilmesi gerekmektedir.
Yaşlı nüfusta herhangi bir sağlık sorununa sahip olanların oranı çoğunluktadır. Birçok
kronik hastalık günlük daha sık ve az yemeyi gerektirmektedir. Beslenme alışkanlıkları
içerisinde günlük öğün sayısı büyük önem taşıdığından yaşlılar arasında öğle öğününü
atlama oranının yüksek olması olumsuz bir gelişmedir. Günlük öğün sayısının 3 ana ve
2 ara öğün şeklinde olması gerektiği konusunda bilgi verilmelidir.
Yaşlılıkta meydana gelen çiğneme, yutma güçlüğü ve tat duyusundaki azalma gibi
faktörler nedeniyle vücut için gerekli vitamin ve mineralleri yiyeceklerle alamayan
yaşlılar bir uzman kontrolünde multivitamin ve mineral destekleri alabilirler. Ayrıca
vitamin ve mineralleri sağlayan sebze ve meyvelerin yiyebilecekleri şekilde
hazırlanması gereklidir.
98
KAYNAKLAR
Açkurt, F. ve Weltherilt, H. 1989. Sağlıklı pişirme yöntemleri. TÜBİTAK Yayını:120,
56 s., Kocaeli.
Aksoydan, E. 2005. Yaşlılık ve Beslenme. 62 s., Ankara.
Aktaş, N. 1979. Hollanda’daki Türk İşçi Ailelerin Beslenme Alışkanlıklarını Etkileyen
Faktörler Üzerinde Bir Araştırma. Doktora tezi (basılmamış). Ankara
Üniversitesi, Ankara.
Almendingen, K.Brevik, A., Nymoen, D.A., Hilmarsen, H.t., Andersen, L.F. and Vatn,
M. 2005. Modulation of COX-2 expression peripheral blood cells by increased
intake of fruit and vegetables? European Journal of Clinical Nutrition, 59;597-
602.
Archer, M.C. 1996. Cancer and diet. Present Knowledge in Nutrition, 7th edition, ILSI
Pres, pp;482-485, Washington DC.
Arıkan, H. 1993. Ankara da Seyranbağları Huzurevi ve Keçiören Güçsüzler Yurdunda
kalan yaşlıların sağlık ve mevsimlere göre beslenme durumlarıyla ilgili bir
araştırma. Bilim uzmanlığı tezi (basılmamış). Gazi Üniversitesi, Ankara.
Arlı, M. ve Şanlıer, N. 1997. Yaşlılık ve beyin yaşlanması. Yaşlılık ve Kentsel Yaşam
Sempozyumu. İzmir.
Arlı, M., Şanlıer, N. ve Demirel, H. 2003. Yaşlılarda stres ve beslenme ilişkisi. 2.
Ulusal Yaşlılık Kongresi. s;81-91. Denizli.
Attila, S. ve Egemen, A. 1991. Yaşlıların ev koşullarında beslenme durumları.
Beslenme ve Diyet Dergisi, 20;69-79.
Ayar, A. ve Sürücüoğlu, M.S. 2003. Ankara’da yaşayan yaşlıların beslenme
alışkanlıkları ve sağlık durumları üzerine bir araştırma. 2. Ulusal Yaşlılık
Kongresi. S;92-110. Denizli.
Ayar-Uçar, A. ve Hasipek, S. 2006. Ankara üniversitesi öğrencilerinin sigara kullanma
durumunun beslenme alışkanlıkları ve bazı hematolojik parametreler üzerine
etkisi. Ankara Üniversitesi Ev Ekonomisi Yüksekokulu Yayınları: 14, Bilimsel
Araştırma ve İnceleme: 14, 147 s., Ankara.
Bağcı-Bosi, T. 2003. Yaşlılarda antropometri. Türk Geriatri Dergisi, 6(4);147- 151.
99
Baker, A.H. and Wardle, J. 2003. Sex differences in fruit and vegetable intake in older
adults. Appetite, 40;269-275.
Barasi, M.E. and Mottram, R.F. 1992. Human Nutrition. 4th edition, Edward
Arnold, 230 p., London.
Baysal, A. 1994. Yaşlılık ve Beslenme. Türkiye Diyetisyenler Derneği Yayını:7, 80 s.,
Ankara.
Baysal, A. 1999. Beslenme, 8. Baskı, Hatipoğlu Yayınları:93, 496 s., Ankara.
Baysal, A., Bozkurt, N., Pekcan, G., Besler, T., Aksoy, M., Kutluay-Merdol, T.,
Keçecioğlu, S. ve Mercanlıgil, S.M. 2002. Diyet El Kitabı, Hatiboğlu
Yayınları:116, Yükseköğretim Dizisi:36, Şahin Matbaası, 490 s., Ankara.
Beattie, B.L. and Louie, V.Y. 1989. Nutrition and health in the elderly. in:Clinical
Aspects of Aging. Reichel, W.(ed), 3rd edition Williams&Wilkins, pp;207-224,
Baltimore.
Boyacıoğlu, S. 2005. Beslenme. Sağlıklı Yaşlanma 3. Baskı, s;175-178, Ankara.
Brown, J.E. 1999. Nutrition Now. 2nd edition, West/Wadswort, Belmont.
Bulduk, S., Demircioğlu, Y. ve Yabancı, N. 2001. Huzurevlerinde kalan yaşlıların
sağlık ve beslenme durumlarının saptanması. I. Ulusal Yaşlılık Kongresi. S; 96-
107, Ankara.
Creagan, E.T. 2004. Mayo Clinic Sağlıklı Yaşlanma. (çeviri:Y. Gökçe-Kutsal). Güneş
Kitabevi, 244 s., Rachester, Minnesota.
Çakıroğlu, P. ve Çayır, S.A. 2002. Huzurevlerinde kalan yaşlıların beslenme servis
örgütü hizmetlerine ilişkin memnuniyet durumları. Yaşlı Sorunları Araştırma
Dergisi, 2(1):15-28.
Çakmak, B., Yıldız Aydın, F., Aktaş, İ., Akgün, K. ve Eryavuz, M. 2004. Geriatrik
hastalarda kas-iskelet sistemi hastalıkları. Türk Geriatri Dergisi, 7(4);221-224.
Çalış, C. 2005. Milas ilçesi ve köylerinde ailelerin beslenme alışkanlıkları. Yüksek
lisans tezi (basılmamış). Ankara Üniversitesi, Ankara.
Çekal, N. 2003. Huzurevlerinde kalan yaşlıların beslenme servis örgütünden
memnuniyet düzeyleri. Ulusal Yaşlılık Kongresi. S; 209-216, Denizli.
Dharmarajan, T.S. and Kokkat, A.J. 2003. Geriatric nutrition. in: Clinical Geriatrics.
Dharmarajan, T.S. and Norman, R.A. (eds). The Parthenon Pub. Group, pp; 93-
103.
100
Dikmenoğlu, N. 1997. Fizyolojik değişiklikler. Geriatri (Ed:Gökçe-Kutsal, Y.,
Çakmakçı, M. ve Ünal, S.). Hekimler Yayın Birliği, s; 97-113, Ankara.
Donkin, A.J.M., Johnson, A.E., Lilley, J.M., Morgan, K., Neale, R.J., Page R.M. and
Silburn, R.L. 1998. Gender and living alone as determinants of fruit and
vegetable consumption among the elderly living at home in Urban
Nottingham. Appetite, 30;39-51.
Durmuş, D., Cantürk, F. ve Topal, T. 2005. Yaşlanma ile kastaki değişimler,
beslenme ve egzersiz. Türk Geriatri Dergisi, 8 (1);37-43.
Erkin, G., Gülşen, E.D., Dülgeroğlu, D., Aybay, C. ve Özel, S. 2004. Kas-iskelet sistemi
hastalığı olan yaşlıların sistemik hastalıkları ve ilaçların değerlendirilmesi.
Türk Geriatri Dergisi, 7 (3);155-158.
Ersoy, G. 2001. Okul çağı ve spor yapan çocukların beslenmesi. Ata ofset. Ankara.
Evers, W. 2001. Tables for dietary refence intakes for energy, carbonhydrate, fiber, fat,
fatty acids, choleterol, protein and aminoacids. İnstitute of medicine of the
Nattional Academies Press. Washington, D.C. USA. http://www.nap.edu.tr.
Erişim tarihi: 22.12.2001
Falk, L.W., Bisogni, C.A. and Sabal, J. 1996. Food choise processes of older adults.
Journal of Nutrition education 28(5);257.
Gaziano, J.M., Manson, J.E., Branah, L.G., Colditz, G.a., Willett, W.C. and Buring, J.E.
1995. A prospective study of consumption of carotenoids in fruits and
vegetables and decreased cardiovascular mortality in the elderly. Annals of
Epidemiology 5(4);255-260.
Gökçe-Kutsal, Y. 2005. Yaşlıların sağlık sorunları. Sağlıklı Yaşlanma, 3. baskı, s;101-
110, Ankara.
Güleç, M. ve Tekbaş, F. 1997. Sağlık perspektifinden yaşlılık. Türkiye Klinikleri Tıp
Bilimleri Dergisi. 17;369-378.
Hasipek, S ve Soyuer, Ş. 1995. Sağlıklı yaşlılık ve beslenme ilişkisi. Sosyal Devlet
Yaklaşımında 2000’li Yıllara Doğru Olgun Gençlik Sempozyumu, s; 22-35,
Ankara.
Hininger, L., Chopra, M. and Thuraham, D.I. 1997. Effect of increased fruit and
vegetable intake on the susceptibility of lipoprotein to oxidation in smokers.
European Journal of Clinical Nutrition. 51;601.
101
Holmes, T.W. and Gates, G.E. 1998. İnfluences of folate intake in elderly men. Journal
of the American Dietetic Association. 99(9);33
Idris, R. 1999. Assessment of nutrition knowledge and eating behaviour as health
indicators of elder mississipians. Journal of the American Dietetic Association.
99(9);26-49.
Jackson, C., Lawton, R., Knopp, P., Raynor, D.K., Conner, M., Lowe, C. and Closs,
S.J. 2005. Beyond intention: do specific plans increase health behaviours in
patients in primary care? A study of fruit and vegetable consumption. Social
Science and Medicine 60(10);2383-2391.
Johnson, A.E., Donkin, A.J., Morgan, K., Neale, R.J., Page, R.M. and Silburn, R.L.
1998. Fruit and vegetable consumption in later life. Age Ageging. 27(6);723-
830.
Karaağaoğlu, N. 1992. 45-65 yaş grubu erkeklerde beslenme alışkanlıkları ve
hipertansiyon durumu. Beslenme ve Diyet Dergisi, 21;45-58.
Karahan, A., ve Güven, S. 2002. Yaşlılıkta evde bakım. Türk Geriatri Dergisi,
5(4);155-159.
Koçak, H. 2005. Amasya ili merkez ilçesi ve köylerinde yiyecek hazırlama, pişirme ve
saklama uygulamaları. Yüksek lisans tezi. Ankara Üniversitesi, Ankara.
Kutluay-Merdol, T., Başoğlu, S. ve Örer, N. 1997. Beslenme ve diyetetik açıklamalı
sözlük. Hatiboğlu Yayınları: 95, Kaynak Kitap Dizisi: 17, Şahin matbaası, 393
s., Ankara.
Liu, S., Manson, J.E. and Lee, I.M. 2000. Fruit and vegetable intake and risk of
cardiovascular disease. The Women’s Health Study. 72;922.
McBee, S., Cotugna, N. and Vickery, C.E. 2001. Fruit and vegetable consumption in an
elderly population. Journal of Nutrition for the Elderly. 21(1);59-67.
Müftüoğlu, O. 2003. Yaşasın hayat viva la vita! 1. baskı, Doğan Kitapçılık, 336 s.
Nazlıel, H. 2005. Yaşlı bireylerde genel sağlık ile ağız sağlığı arasındaki ilişki.
http://www.gebam.hacettepe.edu.tr. Erişim Tarihi: 09.10.2005.
New, S.A., Robins, S.P. and Campbell, M.K. 2000. Dietary influences on bone mass
and bone metabolism: Further evidence of a positive link between fruit and
vegetable consumption and bone health. The American Journal of Clinical
Nutrition. 71;142.
102
Olsen-Sharp, L.F., and Hanson, C.F. 1996. Food selection and nutrient intakes of young
and elderly adults. Journal of the American Dietetic Association. 96(9);37-49.
Ortega, R.M., Requejo, A.M. and Andres, P. 1997. Dietary intake and cognitive
function in a group of elderly people. The American Journal of Clinical
Nutrition. 66;803.
Önal, E. ve Tümerdem, Y. 2001. Yaşlılıkta hipertansiyon. Türk Geriatri Dergisi,
4(4):141-145.
Özgen, Ö. and Gönen, E. 1989. Consumer Behaviour of Children in Primary School
Age. Journal of Consumer Studies and Home Economics, 13:175-187.
Özmen, M. 2005. Yaşlılık ve kanser. Sağlıklı Yaşlanma. 3. baskı. s;101-110,
Ankara.
Potter, J.D. 2005. Vegetables, fruit and cancer. 366(13);527-529.
http://www.thelancet.com. Erişim Tarihi:15.11.2005.
Rakıcıoğlu, N., Fidancı, G. ve Kıral, S. 2002. Sebze ve meyve tüketimine etki eden
etmenlerin saptanmasına yönelik bir çalışma. Beslenme ve Diyet Dergisi,
31(1):18-31.
Rakıcıoğlu, N., Çalışkan, D., Özçimen, S., Nakilcioğlu, H., Parlak, S. ve Kaya, T. 2005.
Ankara’da huzurevi ve ev koşullarında yaşayan yaşlılarda beslenme
alışkanlıklarının saptanması ve beslenme durumunun değerlendirilmesi.
Beslenme ve Diyet Dergisi, 33(2):19-30.
Sarageant, L., Khow, K.T. and Binghan, S. 2001. Fruit and vegetable intake and
population glycosylated hemoglobin levels EPIC-Norfolk study. European
Journal of Clinical Nutrition. 55;342.
Saruhan, S. 1996. Yaşlılarda beslenme durumunun değerlendirilmesinde kullanılan
antropometrik ölçümlerin geçerliliğinin saptanması üzerine bir araştırma. Bilim
uzmanlığı tezi (basılmamış). Hacettepe Üniversitesi, Ankara.
Soyuer, Ş. 1994. Ankara’da farklı sosyo-ekonomik düzeydeki yaşlıların beslenme
durumları ve bunu etkileyen bazı faktörler üzerinde bir araştırma. Doktora tezi
(basılmamış). Ankara Üniversitesi, Ankara.
Strain, J.J., Elwood, P.C. and Davis, A. 2000. Frequency of fruit and vegetable
consumption and blood antioxidants in the caerphilly cohort of older men.
European Journal of Clinical Nutrition. 54:828.
103
Sürücüoğlu, M.S. 1997. Ankara ‘da huzurevi ve güçsüzler yurdunda barınan yaşlıların
beslenme alışkanlıkları ve sağlık durumları üzerinde bir araştırma. Beslenme
ve Diyet Dergisi 26(1);18-24.
Şanlıer, N. ve Arlı, M. 1998. Yaşlılıkta beslenme. Sürekli Tıp Eğitimi Dergisi,
7(12);401-403.
Şanlıer, N. ve Yaman M. 2002. Ankara’da yaşayan yaşlıların sağlık ve beslenme
durumları. Yaşlı Sorunları Araştırma Derneği. 2(1)29-40.
Tam, C.F., Nguyen, L., Pe, S.S., Hajyan, K., Kevork, S., Davis, R., Peen, G. and Lew,
P. 2005. The effects of age, gender, obesity, health habits and vegetable
consumption frequency on hypertension in elderly Chinese Americans. Nutrition
Research, 25;31-43.
Telatar, T.G. ve Özcebe, H. 2004. Yaşlı nüfus ve yaşam kalitelerinin yükseltilmesi.
Türk Geriatri Dergisi, 7(3);162-165.
Tsai, A.C., Liou, J.C. and Chang, C.M. 2006. Food patterns that correlate to health and
nutrition status in elderly Taiwanese. Nutrition Research. 26(2);71-76.
Ünver, B. 1987. Deneysel yiyecek hazırlama. Mars Matbaası. 300 s., Ankara.
Ünver, B. 1997. Yiyecek hazırlama ve pişirme teknikleri 1. Milli Eğitim Basımevi,
131s., Ankara.
Williams, S.R. 1995. Basic Nutrition and Diet Therapy. 10th edition, Mosby, pp; 218-
231.
Yaman, M., Şanlı, N. ve Yabancı, N. 2003. Yaşlıların besin tercihleri ve etkileyen
faktörler. II. Ulusal Yaşlı Kongresi. S; 483-489.
Yurttagül, M. 1997. Beslenme. (Ed: Gökçe-Kutsal, Y., Çakmakçı, M., Ünal, S.).
Geriatri. Hekimler Yayın Birliği, s; 97-113. Ankara.
104
EK: 1 Anket Formu
Yaşlıların Sebze Ve Meyve Tüketimine Yönelik Tercihleri Üzerinde Bir
Araştırma
1.YAŞLILARA AİT GENEL BİLGİLER
1) Yaş:( )
2) Cinsiyet
a) Kadın b) Erkek
3) Kiminle yaşıyorsunuz?
a) Eşimle c) Yalnız
b) Eşim ve çocuklarımla d) Çocuklarımın yanında
4) Eğitim durumunuz?
a) Okur-yazar değil d) Ortaokul
b) Okur-yazar e) Lise
c) İlkokul f) Yüksekokul
5) Mesleğiniz nedir?
a) Memur d) Serbest meslek
b) İşçi e)Esnaf
c) Ev hanımı f)Emekli
105
2. YAŞLILARIN SAĞLIK BİLGİLERİ
1) Herhangi bir sağlık sorununuz var mı?
a) Evet (Açıklayınız):.....................
b)Hayır
2) Herhangi bir diyet uyguluyor musunuz?
a)Evet (Açıklayınız):......................
b)Hayır
3) Devamlı kullandığınız bir ilaç var mı?
a)Evet
b)Hayır
4) Yutma güçlüğünüz var mı?
a)Evet b) Hayır
5) Çiğneme güçlüğünüz var mı?
a)Evet b) Hayır
6) Ağzınızda, dişlerinizde, diş etlerinizde bir problem var mı?
a)Evet (Açıklayınız):......................
b)Hayır
106
3. YAŞLILARIN BESLENME ALIŞKANLIKLARI
1) Günde kaç öğün tüketirsiniz?
a) 1 öğün b) 2 öğün c) 3 öğün d) 4-5 öğün
2) Öğün atlar mısınız?
a)Evet b) Hayır c) Bazen
3) 13. soruya cevabınız ‘Evet’ ve ‘Bazen’ ise hangi öğünü ne sıklıkla atlarsınız?
4) Yemeklerinizin saatleri düzenli midir?
5) Cevabınız ‘Hayır’ ise nedeni nedir?
a) Hazırlayan yok d) Herkesin eve geliş saati farklı
b) Hazırlamak zor geliyor e) Geç kalkıyorum
c) İş yaparken saatler kayıyor f) Diğer (Açıklayınız):...................
Her zaman Haftada 1-2 Seyrek Hiç atlamam
SABAH
ÖĞLE
AKŞAM
Sabah Öğle Akşam
Evet
Hayır
107
6) Günde kaç bardak çay içiyorsunuz?
a)İçmiyorum c) 3-5 bardak
b)1-2 bardak d) 5 bardaktan fazla
7) Günde kaç fincan kahve içiyorsunuz?
a) İçmiyorum c) 2 fincan
b) 1 fincan d) 2 fincandan çok
8) Günde kaç bardak/litre su içiyorsunuz?
a) 1-2 bardak b) 3-4 bardak c) 5-10 bardak d) 10 bardaktan çok
9) Sigara içiyor musunuz?
a) Hiç içmedim b)İçtim bıraktım c)İçiyorum
10) Alkol kullanıyor musunuz?
a) Hiç kullanmadım b)Kullandım bıraktım c)Kullanıyorum
11) Ek vitamin-mineral desteği alıyor musunuz?
a) Evet b) Hayır
12) TV programlarında beslenme ile ilgili programları takip ediyor musunuz?
a) Evet b) Hayır c) Bazen
108
13) Gazete ve dergilerden beslenme ile ilgili yazıları takip ediyor musunuz?
a) Evet b) Hayır c) Bazen
14) Bu program ve yazıları yeterli buluyor musunuz?
a) Evet
b) Hayır (Açıklayınız):......................
c) Fikrim yok
15) Beslenme ile ilgili bilgilerinizi nereden edindiniz? (İlk 2 tercihinizi 1 ve 2 olarak
belirtiniz)
a) TV programlarından d) Beslenme uzmanı
b) Gazete/dergi vb. e) Arkadaş/komşu vb.
c) Doktor f) Diğer:.....................
16) Sebze ve meyve tüketiminin sağlığınızı ne şekilde etkilediğini düşünüyorsunuz?
a) Olumlu (Açıklayınız):......................
b) Olumsuz (Açıklayınız):....................
c) Fikrim yok
4. YAŞLILARIN SEBZE VE MEYVE TÜKETİM TERCİHLERİ
1) Genellikle günde kaç porsiyon sebze tüketirsiniz?
a)1-2 b) 3-4 c) 5 d) 6 ve üzeri
2) Genellikle günde kaç porsiyon taze meyve tüketirsiniz?
a) 1-2 b) 3-4 c) 5 d) 6 ve üzeri
109
3) Sebzeleri nasıl tüketmeyi tercih edersiniz? ( İlk iki tercihinizi 1 ve 2 olarak
belirtiniz).
a)Pişmiş b)Çiğ c)Sebze suyu
4) Meyveleri nasıl tüketmeyi tercih edersiniz? ( İlk iki tercihinizi 1 ve 2 olarak
belirtiniz).
a)Pişmiş (Komposto, tatlı vb.) b)Çiğ c)Meyve suyu
5) Sebzelerin pişirilmesinde en çok hangi yöntemi tercih edersiniz? (İlk iki
tercihinizi 1 ve 2 olarak belirtiniz).
a) Buharda pişirme c) Yağda kızartma e) Diğer (Açıklayınız):…........
b) Haşlama d) Közleme
6) Sebzeleri en fazla nasıl tüketirsiniz? (İlk iki tercihinizi 1 ve 2 olarak belirtiniz).
7)Meyveleri en fazla nasıl tüketirsiniz? (İlk iki tercihinizi 1 ve 2 olarak belirtiniz).
Taze Kurutulmuş Dondurulmuş Konserve
KIŞ
YAZ
Taze Kurutulmuş Dondurulmuş Konserve
KIŞ
YAZ
110
8) Aşağıdaki sebzeleri mevsimine göre ne sıklıkla tüketirsiniz?
Sebzeler Her gün Günaşırı Haftada 1 15 günde bir Seyrek Hiç Asma Yaprağı Bakla Bamya Bezelye
Brokoli
Çarliston Biber Dolmalık Biber Kırmızı Biber Börülce Domates Enginar Taze Fasulye Havuç Salatalık Balkabağı Dolmalık Kabak Karnabahar Kereviz Kıvırcık Ispanak Beyaz Lahana Kara Lahana Kırmızı Lahana Brüksel Lahana Mantar Marul Maydanoz Mısır Nane Pancar Patlıcan Patates Pazı Pırasa Roka Sarımsak Semizotu Kuru Soğan Yeşil Soğan Yer Elması Tere Turp
111
9) Aşağıdaki meyveleri mevsimine göre ne sıklıkla tüketirsiniz?
Meyveler Her gün Günaşırı Haftada 1 15 günde bir Seyrek Hiç Armut Ayva Böğürtlen Çilek Dut Elma Erik Greyfurt Hurma İncir Karpuz Kavun Kayısı Kiraz Limon Mandalina Muz Nar Portakal Şeftali Üzüm Vişne Kivi
112
ÖZGEÇMİŞ
Adı Soyadı : Fatma UZUNDİKME
Doğum Yeri : Ankara
Doğum Tarihi : 15.01.1982
Medeni Hali : Bekar
Yabancı Dili : İngilizce
Eğitim Durumu
Lise : Abidinpaşa Lisesi - 1998
Lisans : Ankara Üniversitesi Ev Ekonomisi Yüksekokulu - 2004
Yüksek Lisans: Ankara üniversitesi Ev Ekonomisi (Beslenme Bilimleri) - 2007
Çalıştığı Kurum ve Yıl
Sofra Yemek Üretim ve Hizmet A.Ş. (2005)
-Proje Müdür Yard.
top related