akp fazmnden hesap soralim!yuruyus.biz/pdf/pdf/361.pdf · haftalık dergi / sayı: 361 21 nisan...

58
www.yuruyus.com [email protected] Haftalık Dergi / Sayı: 361 21 Nisan 2013 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) Emperyalizmle Uzlaşmayacağız AKP Faşizmine Teslim Olmayacağız Milyonları Örgütleyeceğiz! AKP FAŞİZMİNDEN HESAP SORALIM! İŞÇİLER, MEMURLAR, ESNAFLAR, ÇİFTÇİLER, GENÇLER, EV KADINLARI, YOKSUL GECEKONDU HALKIMIZ, AYDINLAR, SANATÇILAR, TÜM MİLLİYETLERDEN, TÜM İNANÇLARDAN HALKIMIZ BAKIRKÖY’DE 550 BİNİN COŞKUSU VE İNANCIYLA 1 MAYIS’TA ON BİNLER OLUP CEPHE SAFLARINDA BİRLEŞELİM! 550 BİN KİŞİLİK HALK KOROSU FAŞİST AKP; OPERASYONLARLA, BASKINLARLA, TUTUKLAMALARLA BİZİ BİTİREMEZSİNİZ! İŞBİRLİKÇİLİĞE, UZLAŞMAYA, TESLİMİYETE KARŞI YÜZ BİNLERİZ! BAĞIMSIZ TÜRKİYE İÇİN DİRENİYORUZ!

Upload: others

Post on 24-Jul-2020

4 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: AKP FAZMNDEN HESAP SORALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/361.pdf · Haftalık Dergi / Sayı: 361 21 Nisan 2013 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) Emperyalizmle Uzlamayacaız AKP Faizmine Teslim Olmayacaız

www.yuruyus.com

[email protected]

Haftalık Dergi / Sayı: 361

21 Nisan 2013

Fiyatı: 1 TL (kdv dahil)

Emperyalizmle Uzlaşmayacağız AKP Faşizmine Teslim Olmayacağız

Milyonları Örgütleyeceğiz!

AKP FAŞİZMİNDEN HESAP SORALIM!

İŞÇİLER, MEMURLAR, ESNAFLAR, ÇİFTÇİLER, GENÇLER, EV KADINLARI, YOKSUL GECEKONDU HALKIMIZ, AYDINLAR,

SANATÇILAR, TÜM MİLLİYETLERDEN, TÜM İNANÇLARDAN

HALKIMIZBAKIRKÖY’DE 550 BİNİN COŞKUSU VE İNANCIYLA1 MAYIS’TA ON BİNLER OLUP CEPHE SAFLARINDA

BİRLEŞELİM!

550 BİN KİŞİLİK HALK KOROSUFAŞİST AKP;

OPERASYONLARLA, BASKINLARLA,TUTUKLAMALARLA BİZİ BİTİREMEZSİNİZ!

İŞBİRLİKÇİLİĞE, UZLAŞMAYA, TESLİMİYETEKARŞI YÜZ BİNLERİZ!

BAĞIMSIZ TÜRKİYE İÇİN DİRENİYORUZ!

Page 2: AKP FAZMNDEN HESAP SORALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/361.pdf · Haftalık Dergi / Sayı: 361 21 Nisan 2013 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) Emperyalizmle Uzlamayacaız AKP Faizmine Teslim Olmayacaız

İ ç i n d e k i l e r42 Devrimci İşçi Hareketi: 1 Mayıs’ta

Devrimci İşçi Hareketi kortejinde

yerimizi alalım!

44 Emek Haber: KESK üyesi Kamu

Emekçileri Cepheli Tutsaklara

Özgürlük!

46 Ülkemizde Gençlik:

Dev-Genç’liyiz biz, teslim

olmayanların soyundanız!

47 Dün Radyasyonlu Çaylar, bugün

GDO’lu pirinçler, her şeytekellerin karı için, halkınsağlığının canı cehenneme

48 SOL’un Köşe Taşları: Zoru

görünce örgütünü, düşünceleriniinkar eden Oğuzhan MüftüoğluEge sahillerinde oturduğu yerdensosyalistlere akıl veremez!

51 Savaşan Kelimeler: Konsept

52 Avrupa’da Yürüyüş: Nezif Eski

onursuz aramaya karşı başlattığıaçlık grevinde yalnız değildir!

55 Avrupa’daki Biz: Aygün

kardeşlerin cenazelerini aldık!

57 Kulağımıza Küpe Olsun

58 Yitirdiklerimiz

59 Öğretmenimiz

Baskınlarınız,

Tutuklamalarınız Boşunadır!

Milyonlar Olacağız!

24 Devrimci Okul: Neden Feda -2

28 Halk İsyanları:Hekimoğlu İbrahim!

30 Chavez iktidarı barışçıl yoldan

sosyalizme geçilemeyeceğininkanıtıdır! - Bölüm 4

33 Özgür Tutsaklardan: Esir

düşmek değil mesele, mesele

Özgür Tutsak olabilmekte!

34 Halkın Hukuk Bürosu:Faşizmin perdesi: Mahkemeler

36 Halk Düşmanı AKP:Sağlık hakkımızı gasp edenAKP, sadaka dağıtarak halkıdilenci yerine koyuyor!

37 Kamu Emekçileri Cephesi:AKP faşizmindenhesap soralım!

39 Bakırköy’de 550 binin coşkusu

ve inancıyla 1 Mayıs’ta

on binler olup Cephe

saflarında birleşelim!

40 Halk Cephesi: Taksim 1 Ma yıs

Ala nı’n da Halk Cep he si

saf la rında bir le şe lim!

Emperyalizmle

uzlaşmayacağız AKP

faşizmine teslim olmayacağız!

9 550 bin kişilik Bağımsız Türkiye

Konseri’ni yurdun dört biryanında emeğimizleörgütledik!

12 Röportaj: Umudun sesi Grup

Yorum, bize UMUDU taşıyor!

14 Emperyalizme karşı gücümüz

enternasyonalist birliğimizdir!Halkların birliğiniyükseltelim, emperyalizmekarşı direnişi örgütleyelim!

18 30 Mart-17 Nisan Devrim

Şehitlerini AnıyorUmudumuzunKuruluşunu Kutluyoruz!Şehitlerimizin feda ruhuylaumudu büyütüyoruz!

23 Tarihimizden Öğreniyoruz:

Grup Yorum CHP işgali!Sanatçı baskıya direnen,ürettiğini savunandır!

4 Faşist AKP; baskınlarla

tutuklamalarla bizi bitiremezsiniz!

Devrimci Annelerimiz Serbest BırakılsınYer: Bakırköy HapishanesiHer Pazartesi Saat 12.30’da

Gençlik Federasyonu - TAYAD’lı Aileler***

Keyfi Tutuklamalara Karşı Adalet NöbetiHer Çarşamba Saat 12.00-12.30 arası

İstanbul Adliyesi ÖnüHalk Cephesi

****Keyfi Tutuklamalara Karşı Her Hafta

Cuma Günü Saat 19.00’da TaksimTramvay Durağı’ndan Galatasaray

Lisesi’ne Yürüyoruz!Sanat Cephesi-Devrimci Avukatlar

****Grup Yorum Susturulamaz!

Her Hafta Pazar Günü Saat 14.00’de Okmeydanı İdil Kültür

Merkezi Önünde Buluşuyoruz!Sanat Cephesi

BİR DOST SOFRASINDABİR DE HARMAN DALINDA

DİZ KIRANLARIZATEŞİN HARINDA

ANADOLU’DASEMAHA DURANLARIZ!

Tüm Dostlarımızı 1 MayısPikniğimize Davet Ediyoruz!

TARİH: 28 NİSAN PAZARYER: SARISU PİKNİK ALANISAAT: 10.00ULAŞIM: KL-08 BELEDİYEOTOBÜSLERİ

ANTALYA ÖZGÜRLÜKLERDERNEĞİ

Page 3: AKP FAZMNDEN HESAP SORALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/361.pdf · Haftalık Dergi / Sayı: 361 21 Nisan 2013 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) Emperyalizmle Uzlamayacaız AKP Faizmine Teslim Olmayacaız

14 Nisan 2013 günü, yüzbinlerce kişi nehirler

gibi, Bakırköy Pazar Ala-nı’na Grup Yorum’un 3.süyapılan Bağımsız TürkiyeKonseri’ne doğru aktı. Ye-diden yetmişe yüz binlercekişi büyük bir halk korosuoluşturdular. "Tek adam-mışçasına" umudun türkü-lerini haykırdılar. Bağımsız,demokratik, sosyalist bir ülke özle-minin asla tükenmediğini dosta düş-mana gösterdi büyük halk korosu. Da-yanışmanın, sahiplenmenin ne demekolduğunu gösterdi halkımız. Halkınsanatçılarının yalnız olmadığını, dev-rimcilerin yalnız olmadığını gösterdi.Ülkemizi emperyalizme peşkeş çekenişbirlikçi AKP’ye ülkemizin sahipsizolmadığını TAM BAĞIMSIZ TÜR-KİYE diyerek gösterdiler. 550 bin yü-rek... Hedefimiz 500 bindi, halkımızbizi hiç yanıltmadı... Bugün 550 binyarın milyonlar olacağız dedi...

Tüm üyelerini tutuklasanız da,Grup Yorum'u bitiremezsiniz,

Bakırköy Meydanı'ndaki yüz binler,Amerikan beslemesi AKP'ye en gü-zel cevabı verdi; Grup Yorum Halk-

tır, Halkı Bitiremezsiniz!

Son bir yıldır, faşist AKP iktidarı,Grup Yorum'a yönelik özel bir sal-

dırı içindeydi. Gece yarıları defalar-ca Grup Yorum'un çalışmalarını yü-rüttüğü, İdil Kültür Merkezi basıldı,kapıları kırıldı. Yetmedi duvarlar yı-kıldı. Grup Yorum elemanları işken-celerle gözaltına alındı. İşkencecipolisler özel olarak, kulaklarına vu-rarak, parmaklarını ezerek sustur-maya çalıştı onları. Kültür merkezi ça-lışanları ve Yorum elemanları tutuk-

landı, hücrelere atıldı... Üç Yorum ele-manına ev hapsi verildi. Kayıtları bit-mek üzere olan albümlerine el ko-nuldu… Konserleri yasaklandı…Afişleri engellendi…. Daha sayabi-leceğimiz birçok baskı ve yasakla kar-şı karşıya kaldılar son bir yıl içinde.

Ama Grup Yorum'u susturamadı-lar. Hem işkencelere devam et-

tiler, hem de, basın aracılığıyla, süreklibir karalama kampanyası başlattılar.AKP, özel olarak bir iş edindi, GrupYorum'u karalamak için bütün ihalemedyasını devreye soktu. Sabah ga-zetesi, Ülke Tv, Bugün gazetesi, Sa-manyolu Tv… Sürekli olarak karaladı.Kontra haberler yaptı. Polisin tehdit-lerle korkuttuğu, rüşvet vererek al-dattığı kimi aileleri çıkarıp, çocukla-rının Grup Yorum konserine gittiktensonra "terörist" olduğunu defalarca ya-yınladılar. Ne olduğu belli olmayanbazı adamları çıkarıp, Grup Yorumelemanlarının "terör örgütü üyele-

ri olduklarını" yazdılar.

19 Aralık 2000 tarihinde, hapisha-nelere yönelik katliam emri ve-

renlerden biri olan Eski İçişleri BakanıSadettin Tantan da katıldı bu karala-ma kampanyasına: "Batının ajanı" vb.diyerek kafa bulandırmaya çalıştı…AKP’nin uşağı olan köşe yazarı Emre

Aköz, geçen yıl, bu ta-rihlerde, üç gün arka ar-kaya Grup Yorum'u he-def gösteren yazılar yaz-dı. Grup Yorum'a destekveren sanatçıları tehditetti…

Bu yalan haberlereve yazılara onlar-

casını daha eklemekmümkün. Bu kadar sis-

temli bir saldırının nedeni çok açık,AKP özel olarak Grup Yorum'u sus-turmak istiyor. Faşist baskılarla hertürlü muhalefeti susturan, rüşvet ve-rerek yandaş kazanmaya çalışan AKP,halktan çaldıklarını koruma telaşıiçine düşmüş. Grup Yorum ise AKPfaşizmine karşı halkın her kesimini tekyürek olarak birleştiren büyük bir güçolarak karşısında dimdik duruyor.Bu yüzden saldırıyorlar. Peki bir mü-zik grubu bunu nasıl başarıyor?

Bunun cevabı çok sade, Grup Yo-rum halkın sanatçısıdır. Ve hal-

ka zulmedenlere karşı halkın sesi ol-duğu için halkın her kesimini birleş-tiriyor. Grup Yorum, halkın üzerinebombalar yağdıranlarla, sokak orta-sında halkı sırtından kurşunlayan-larla uzlaşmadığı için bunu başarıyor.Halk ve vatan sevgisiyle bunu başa-rıyor. Bu yüzden, her konseri, halkınkendi gücünü görmesine yol açıyor,her konseri iktidarlara karşı bir mey-dan okumaya dönüşüyor. Halkınumudu büyüyor, mücadele azmi ar-tıyor. "Biz sosyalizmi kurabiliriz"diyor halk.

Yediden yetmişe her yaştan insa-nın aynı anda, aynı coşkuyla,

başka bir sanat etkinliğinden bu ka-dar haz aldığı görülmemiştir. Kürt,

550 BİN KİŞİLİK HALK KOROSU

FAŞİST AKP; OPERASYONLARLA,BASKINLARLA, TUTUKLAMALARLA

BİZİ BİTİREMEZSİNİZ!

4

Yürüyüş

21 Nisan2013

Sayı: 361

Page 4: AKP FAZMNDEN HESAP SORALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/361.pdf · Haftalık Dergi / Sayı: 361 21 Nisan 2013 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) Emperyalizmle Uzlamayacaız AKP Faizmine Teslim Olmayacaız

Türk, Arap, Laz, Çerkez,Ermeni, Çingene… ülke-mizde yaşayan 73 millet-ten halkımız hiçbir bay-ramda, seyranda kardeşlikduygularını bu kadar içtenyaşamamıştır. Hiçbir dü-ğünde bu kadar çoşkuluhalaylar çekmemiştir. Al-evi, Sünni, Hristiyan tüm inançlardanhalkımız, hiçbir yerde, bu kadar çı-karsız, hesapsız ortak slogan atma-mıştır.

Bu yüzden Grup Yorum halktır.Yalancı, sahtekar yazarlara en gü-

zel cevabı da yine halkımız verdi. "Te-rör örgütü" üyesi olmakla suçlanandevrimci sanatçıları halk bağrına bas-tı. Ne kadar yalan söyleseler de hal-kı aldatamayacaklarını gördük.Televizyonlar, gazeteler yer vermedi.Birkaç küçük haber dışında burjuvabasın her zamankinden daha koyu birsansür uyguladı. Buna rağmen, 550bin kişi nehirler gibi aktı Bakırköy'e.Halk evlatlarını sahiplendi, yağmur dayağsa, "gökten taş da yağsa biz ora-

da olacağız" dediler.

Bu ülkenin aydınları, sanatçıları,büyük halk korosunun içinde

yer alarak, AKP'nin saldırılarına cü-retli, onurlu bir cevap verdiler. Dev-rimcileri bitiremezsiniz, bizi teslimalamazsınız dediler. Geçen yıl yapı-lan konserden sonra ağzından salya-lar akarak Grup Yorum'a saldıran, Sa-bah gazetesi yazarı, Emre Aköz, busene ağzını bile açamadı. O kadar ta-hammülsüzdü ki, üç gün boyuncaarka arkaya Grup Yorum'a ve Yorum'asahip çıkan sanatçılara saldırmıştı.Hürriyet gazetesinde yazan CengizSemercioğlu, 18 Nisan 2012 tarihliyazısında, "Aköz'ün Demokrasisi”başlıklı yazısında şöyle diyerek cevapvermişti: "Bugüne kadar savcıların

terör uzmanlarının çözemediğini

Emre Aköz çözmüş ve Grup Yo-

rum'la DHKP-C arasında "organik

bağı" kanıtlamış. Utanmasa tür-

banlısından başı açığa, gencinden

yaşlısına grubun müziğini seven,

ona destek veren herkesi terörist

ilan edecek." Bu yazılar yazıldıktansonra, geçtiğimiz yıl gördük, yaşadık:Yorum dinleyenden, biletini satana ka-

dar herkes "terörist" ilan edildi. Utan-ma duyguları yok onların, her türlüyalanı, iftirayı rahatça atabilirler. Al-dıkları her kuruşun karşılığında, sağasola çamur atmak zorundalar.

Bütün saldırılara rağmen, ilericiaydın, sanatçı dostlarımız da bü-

yük halk korosunun bir parçası ol-dular, Grup Yorum'a sahip çıktılar. Ay-lardır "Terörist" denilerek Yorumsusturulmaya çalışılıyordu. FaşistAKP'nin polisi, köşe yazarları,televizyoncuları tehditler savuruyor-lardı. Hem Grup Yorum'u, hem GrupYorum'a sahip çıkan, sanatçıları, ay-dınları korkutmak, sindirmek isti-yorlardı. Bu tehditlere rağmen onlarcasanatçı sahiplendi Grup Yorum'u.Bütün sanatçılar, birer Yorum ele-manıydı Bakırköy'de. Halk denizininiçinde, türkülerimizi büyük halk ko-rosuyla birlikte okumanın coşkusunuyaşadılar. Halktan umut aldılar…

Halka umut verdiler…

“Büyük sponsorların" desteğini al-madan, televizyonlara reklam ver-

meden, para olmadan bir işin yapıla-mayacağını düşünenlere de bir ce-vaptır Yorum’un halk konserleri...Üç yıldır ücretsiz halk konserleri dü-zenliyor Grup Yorum. Halkın müte-vazı katkılarıyla yapılıyor bu kon-serler. Yüzlerce milyarlık masraflarıolmasına rağmen, en kaliteli ses sis-temleri, dev ekranlar, kamera sis-temleri kuruluyor.

Amerikan beslemesi, AKP'ninuşakları, "dış güçler, batının

ajanları" diyerek kendi işbirlikçilik-lerini devrimcilerin üstüne atmaya ça-lışıyorlar. İlk akıllarına gelen soru,“Peki bu değirmenin suyu nereden ge-liyor?” Dış güçler, ajanlar uydurma-ya başlıyorlar. Boşuna uğraşmayınAmerikan uşakları, devrimcilerinayakları, kökü bu topraklardadır.Devrimciler halktır.

AKP son üç aydır ne-redeyse her hafta ül-

kenin dört bir yanındaHalk Cephelilere yönelikbaskınlar yapıyor. Göz-altıların tutuklamalarınardı arkası kesilmiyor.Dernekler, Kültür mer-kezleri, sendikalar, dergi

büroları, hukuk büroları, devrimcile-rin evleri, esnaflar basıldı. Halk Cep-helileri tutuklayarak devrimcileri bi-tireceklerini, teslim alacaklarını san-dılar. Bizi halktan tecrit edebilecek-lerini sandılar. İşte 550 bin yürek GrupYorum konserinde her şeyin cevabı-nı verdi. Devrimciler halktır. Grup Yo-rum halktır. Meşru olan biziz. Gay-rımeşru olan Amerikan beslemesiAKP’dir. Konserin çalışmaları başlarbaşlamaz, yüzlerce kişi, gönüllü birşekilde konserin davetiyelerini da-ğıtmaya başladı. Afişleri, pankartla-rı kendi mahallelerine götürdüler.Sabahın köründen, gecenin bir yarı-sına kadar elden ele dolaştı daveti-yeler. İnsan yok, her tarafa operasyonyapılmış, herkes çekiniyor denilenyerde, kendiliğinden onlarca kişi afişistedi, davetiye istedi. Ellişer yüzer da-vetiye alarak kendi akrabalarına, iş ar-kadaşlarına götürdüler. Ülkenin dörtbir yanından yüzlerce, özel araçlarkaldırıldı. Üçer, beşer kişi bir arayageldi, otobüsler tutarak konsere gel-diler. Yüzlerce kişinin emeği sonucuçok büyük paralar harcamadan bütünişler el birliğiyle tamamlandı. AKP veyalakaları ise, Amerika'dan beslen-dikleri için, para almadan tek adımbile atmazlar. Hiçbir değere inan-mazlar. Onlara göre her şeyin fiyatıvardır. Grup Yorum bu kadar büyükkonser yapıyorsa mutlaka bir yerler-den para alıyordur. Çanak yalamayaalıştıkları için, dayanışma denen şe-yin ne olduğunu bilmezler...

Dünyanın dört bir yanından ulus-lararası sempozyum için gelen,

fakat sosyalizm inancını yitirmiş olanörgütlerin temsilcilerine de umut ver-di büyük halk korosu. Dünya halkla-rına öncülük etme, Marksizm Leni-nizm bayrağını en önde taşıma onu-ru da halkımıza aittir. Yüz binler, Su-riye’den gelen konuklara güven ver-

21 Nisan2013

5

Yürüyüş

Sayı: 361

Page 5: AKP FAZMNDEN HESAP SORALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/361.pdf · Haftalık Dergi / Sayı: 361 21 Nisan 2013 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) Emperyalizmle Uzlamayacaız AKP Faizmine Teslim Olmayacaız

di 14 Nisan’da. Emperyalizme ve iş-birlikçilerine karşı direnen Suriyehalkının yanında olduğunu gösterdi.

İşte yapılıyor… Grup Yorum üçyıldır, yüz binlerce kişiye ücretsiz

konser veriyor. Rekor üstüne rekor kı-rıyor. Dünyanın en popüler müzis-yenlerini getirdiler, ama hiçbiri GrupYorum'un yarısı kadar izleyici topla-yamadı. Yıl boyu bütün televizyon-larda, binlerce tabelada reklamları ya-pıldı… Milyonlarca dolar vererekU2 diye bir grup getirdiler. Televiz-yonlarda özel programlar yaptılar.Dünyanın en mühim olayıymış gibiyansıttılar. U2'ye gitmeyen hayatınınhatasını yapacak, kaçırmayın diyebas bas bağırdılar. Tayyip Erdoğan’la,Boğaz köprüsünü kapatıp boy boy fo-toğraflar da çektirdiler… Yine dehezimete uğradılar.

Grup Yorum konserlerini sahip-lenmenin ise, fiyatı yoktur, pa-

rayla ölçülemez. İşçisi, emeklisi, me-

muru, öğrencisi… Bütün yorgunluk-larına rağmen, sabah okula, işe gi-derken davetiye dağıttılar. Otobüs-lerde, iş yerlerinde kitleleri konsereçağırdılar. Duvarları afişlerle donat-tılar. Konser günü yüzlerce kişi gö-nüllü olarak görevli oldu, konserin gü-venliğini aldı. Zorunlu olarak öden-mesi gereken ses, kamera vb. mas-rafları için, su sattılar, simit sattılar.Masrafların karşılanması için kurulanstantların önünden geçen halk "Yo-

rum'a para vermeden gitmeyelim"

diyerek kendi arasında konuşuyordu.

İşte bu sahiplenme korkutuyorAKP'yi. Bütün yalanlarına, perva-

sızca saldırılarına rağmen halk sa-hiplendi, sanatçılar sahiplendi. GrupYorum’la birlikte oluşturulan büyükhalk korosu ülkemizdeki devrimcigüçlere de umut veriyor. Her gün hal-kın tepesinde helikopterler dolaşsa da,binlerce özel harekat polisleri ma-halleleri kuşatsa da, halk Grup Yo-

rum’u, devrimcileri sahipleniyor.Çünkü Grup Yorum yolundan sap-mıyor. Mahir’den, Dayı’ya 43 yıllıkdevrimci mücadele geleneğinden sap-madığı için halk sahipleniyor. GrupYorum’a “terörist” diyerek karala-maya çalışmalarına rağmen, çoluk ço-cuk, genç yaşlı yüz binlerce kişi sa-hipleniyor. “Terör” yalanlarını yüz-lerine çarptı yüz binler. Grup Yorumfularları, yıldızlı bereleriyle yüzbin-lerce Grup Yorum dinleyicisi mey-dandaydı. Çocukları gerçek halk kah-ramanlarını tanısın diye geldiler. Ma-hirleri, Dayıyı, Saboları tanısın, dev-rim marşlarıyla büyüsün, zafer işaretiyapmasını öğrensin diye… Alişanla-rın adıyla büyüsün, onlara layık olsundiye alanları doldurdu yüz binler.Hiçbir tecrit, sansür, “terör” dema-gojisi bu gerçeği gizleyemez. Mil-yonların katılacağı konserler, hayaldeğil, alanı dolduran yüz binler bunungarantisini veriyor.

Grup Yorum’un gelenekselleşen“Bağımsız Türkiye” konserleri dahada büyüyerek devam ediyor. Tümbaskılara ve karalama çalışmalarınarağmen 550 bin kişi Grup Yorum’unşarkı ve marşları eşliğinde bağımsızTürkiye özlemini dile getiriyor veemperyalizme “Defol Amerika!” di-yerek meydan okuyor.

İktidarın özellikle son dönemdedevrimcilere yönelik saldırılarını ar-tırmasına, devrimcileri terör dema-gojileriyle karalamaya çalışmasınarağmen 550 bin insan 14 Nisan günüyapılan “3. Bağımsız Türkiye Kon-seri”nde, devrimcilerin yanında ol-dular. Yüz binler iktidarın saldırıla-rına, yalanlarına en büyük cevabı,Grup Yorum öncülüğünde oluştur-dukları dev halk korosu ile verdiler.

Türkiye’nin dört bir yanındanBağımsız Türkiye şiarını haykırmakiçin gelen kitle Bakırköy Pazar Ala-nı’nda toplandılar. Karadeniz’den,Kürdistan’dan, Akdeniz’den; Türk,Kürt, Laz, Çerkes... her milliyetten in-

san kendi renklerini taşı-dılar konser alanına.

Hatay’dan gelen Arapmilliyetinden Grup Yo-rum dinleyicileri “Bil RuhBil Dem İfdik Ya Yo-rum” (Ruhumuzla, Ka-nımızla Grup Yorum’aFeda Olalım) sloganla-rıyla alana girdiler.

Grup Yorum, Genco Erkal’ın,Nazım Hikmet’in “Kerem Gibi” şii-rini okumasının ardından “Feda”şarkısıyla konserine başladı. Konserbaşladığında alana giriş halen yoğunbir şekilde devam ediyordu.

“Yüz binlerce yürek bağımsızlık,demokrasi, sosyalizm diye haykıra-cağız. Kararlılığımız, halk sevgimizsınandı. Emeğimizin onuruyla bu-luştuk. Bağımsız ülke düşümüzdürbizi bir araya getiren” denilen kon-serde ayrıca konuk sanatçılar daGrup Yorum şarkılarını seslendirdi-ler.

Niyazi Koyuncu, Erdal Bayra-

koğlu, Selçuk Balcı, Cahit Berkay,Derya Petek, Nejat Yavaşoğulları,Hakan Yeşilyurt, Marsis, YaseminGöksu, Yaşar Kurt, Abdal, Suavi veEşber Yağmurdereli Grup Yorum’adestek için konserde yer aldılar.

Konserde ayrıca “Eyüp Baş Em-peryalist Saldırganlığa Karşı Halk-ların Birliği” sempozyumuna katıl-mak için çeşitli ülkelerden gelen ko-nuşmacılarla birlikte “Enternasyonal”marşı söylendi.

Baştan sona coşkunun hakim ol-duğu konserde, devrimcilerin bütünsaldırılara rağmen çalışmalarının bi-tirilemeyeceği ve milyonları örgüt-leme hedefinden saptırılamayacağıdosta, düşmana gösterildi.

6

Yürüyüş

21 Nisan2013

Sayı: 361

550 Bin Yürek Tek Ses Tek Nefes Haykırdık:

Tam Bağımsız Türkiye!

Page 6: AKP FAZMNDEN HESAP SORALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/361.pdf · Haftalık Dergi / Sayı: 361 21 Nisan 2013 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) Emperyalizmle Uzlamayacaız AKP Faizmine Teslim Olmayacaız

14 Nisan günü Bakırköy Bağımsızlık Meydanı’natoplanan 550 bin kişi AKP’nin zulmüne karşı halkındevrimcileri sahiplenmesinin en büyük ispatıdır. BakırköyMeydanı’nı dolduran yüz binler, işbirlikçi AKP iktidarınınzulmüne karşı bağımsızlık talebiyle savaşanların sonbulmayacağının kanıtıdır.

Daha fazla korkmalıdır AKP iktidarı şimdi. Kendi-sinden olmayan herkesi terörist ilan eden, hapishaneleridevrimcilerle, gazetecilerle, memurlarla avukatlarla, öğ-rencilerle dolduran AKP iktidarı şimdi daha fazla kork-malıdır. Halkın her kesimine saldıran, halkın mahalleleriniişgale gider gibi talan eden, evlerini başlarına yıkan, hertürlü hak arama mücadelesini saldırılarla bastıran AKPfaşizmi şimdi daha fazla korkmalıdır. Zulmünüz halkıkorkutmaya yetmiyor. Halkı teslim alamıyorsunuz. Ya-lanlarınızla halkı kandıramıyorsunuz. Halk devrimcilerinyanında. “Terör” demagojileriniz işe yaramıyor.

Bakın: Bakırköy Pazar Alanı artık BağımsızlıkMeydanı oldu. Halkımız, sizin “terörist” dediğiniz dev-rimcilerin yanında yer alıyor. Hadi 550 bin kişiyi de tu-tuklayın.

Korkmuyorlar sizin terörünüzden. Azalmıyor, çoğa-lıyorlar... Yok olmuyorlar.

Bu halkı işbirlikçileştiremezsiniz. 550 bin yürek TamBağımsız Türkiye diye haykırıyorlar. Emperyalizminsadık uşağı, Orta Doğu halkının katili, yalancı, iki yüzlüsahtekar Tayyip Erdoğan şimdi danışmalıdır çok sevdiğidanışmanlarına; bu yüz binler nasıl yok edilir?

Bakırköy Meydanı’nda başına gelecekleri biliyordu iş-birlikçi Tayyip Erdoğan. Biliyordu bu halkın 43 yıllık biralternatifi daha var. Savaşan, susmayan, geri adım atmayan.Ve görüyor, ‘direnenler kazanır’ diye yola çıkanların halktarafından sahiplendiğini. Bu yüzden saldırıyor 28 yıldırUmudun türkülerini yakan Grup YORUM’a.

SÖYLEYİN ŞİMDİ BU YÜZ BİNLERE NASILSALDIRACAKSINIZ?

NASIL YOK EDECEKSİNİZ TAM BAĞIMSIZ

İŞBİRLİKÇİLİĞE, UZLAŞMAYA,

TESLİMİYETE KARŞI YÜZ BİNLERİZ!

BAĞIMSIZ TÜRKİYE İÇİN

DİRENİYORUZ!u İŞTE DEVRİMCİLER!

u İŞTE HALK CEPHESİ!

u İŞTE GRUP YORUM!

u İŞTE HALK: 550 BİN KİŞİ GRUPYORUM İLE BİRLİKTE BAĞIMSIZTÜRKİYE DEDİ!

u KONTRA HABERLERİNİZ!

u ÜLKENİN DÖRT BİR YANINDASÜREN “ŞAFAKOPERASYONLARI”NIZ!

u GÖZALTILAR... TUTUKLAMALAR!

u “KOZMİK ODA” YALANLARINIZ!

u İŞKENCELER, EV HAPİSLERİ!

u GRUP YORUM DİNLEYENLERİN,BİLET SATANLARINTUTUKLANMASI, HAKLARINDADAVALAR AÇILMASI...

u HİÇBİR ŞEY HALKIN BİZİSAHİPLENMESİNİENGELLEYEMEDİ!

u 550 BİN KİŞİLİK YORUM HALKKORUSU EMPERYALİZME VEFAŞİST AKP İKTİDARINA BİZİTÜKETEMEZSİNİZ DEDİ!

u İŞBİRLİKÇİLİĞE,UZLAŞMACILIĞA, TESLİMİYETEKARŞI DİRENECEĞİZ DEDİ!

21 Nisan2013

7

Yürüyüş

Sayı: 361

AKP FAŞİZMİNDEN HESAP SORALIM

Page 7: AKP FAZMNDEN HESAP SORALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/361.pdf · Haftalık Dergi / Sayı: 361 21 Nisan 2013 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) Emperyalizmle Uzlamayacaız AKP Faizmine Teslim Olmayacaız

TÜRKİYE İÇİN TOPLANANYÜZ BİNLERİ?

KURŞUNLARINIZ YA-RARSIZ, TUTUKLAMALA-RINIZ BOŞUNA! İNANCI-MIZ BÜYÜYOR…

TUTUKLUYOR, İŞKEN-CE EDİYOR KURUMLARIBASIYORSUNUZ. KİRLİPOSTALLARINIZLA GİRİL-MEDİK YER BIRAKMI-YORSUNUZ!

YÜZ BİNLERLE YİNEKARŞINIZDAYIZ!

HAVA DESTEKLİ POLİSTERÖRÜNÜZ İŞE YARA-MADI!

GÖZALTILARINIZ, TU-TUKLAMALARINIZ, KOM-PLOLARINIZ, GİZLİ TA-NIKLARINIZ İŞE YARAMA-DI! YARAMIYOR!

550 BİN KİŞİYLE KAR-ŞINIZDAYIZ! DURMAYINHAVA DESTEKLİ POLİS TE-RÖRÜNÜZE DEVAM EDİN!GÖZALTILARA, TUTUKLA-MALARA DEVAM EDİN!

İnönü Stadyumu’nda 55 binyürek bir araya geldiğinde tesa-düf değildi elbette. 55 bin örgütlüemeğin ürünüydü. O gün yüzbinler, milyonlar hayal değil de-dik. Bakırköy’de Bağımsız Tür-kiye için 150 bin olduk. Geçenyıl Bağımsız Türkiye uğruna şe-hit düşenler için 350 bin kişiylesöyledik türkülerimizi, marşla-rımızı...

AKP’de boş durmadı bu ara-da. Grup Yorum konserine ka-tılmayı, bilet satmayı, afiş asmayısuç saydılar. Konsere katılmayı,gözaltına alınıp tutuklanma ge-rekçesi yaptılar. Derneklerimiz,hukuk büroları, dergi bürolarımız,kültür merkezlerimiz basıldı. 28ilde 185 devrimci memur göz-altına alındı. Evler, sendikalarbasıldı. Kapıları kırıldı, duvarlarıyıkıldı. Kozmik oda yalanlarıylahalkla aramıza duvarlar örülmeyeçalışıldı.

Olmadı! Başaramadılar. Tü-kenmedi halk denen bu deryadeniz. Haykırmaya direnmeye

devam edi-yoruz. Tür-külerimizemperya-lizme ve iş-birlikçileri-ne karşıdır.Emperya-lizmle uz-laşmayaca-ğız. Faşizme teslim olmayaca-ğız. Direniyoruz.

Arkamızda 43 yıllık anti-emperyalist, anti-faşist müca-dele tarihimiz var.

550 bin kişi o tarihin karşı-sında selam durdu. “Mahir Hü-seyin Ulaş Kurtuluşa Kadar Sa-vaş!” sloganlarını haykırdılar.Faşizme karşı omuz omuza dev-rimin türkülerini söylediler.

Mahir’den Dayı’ya THKP-C’den DHKP-C’ye TürkiyeDevrim tarihinde ilkleri yaratan,faşizme boyun eğmeyen, zorkoşullarda bir an olsun geriadım atmayan, halkı yalnız bı-rakmayan, emperyalizmin kar-şısında tek başına da kalsa savaşşiarından dönmeyen cüretli birtarihti. Bu tarih kanla duvarlara,yüreklere, beyinlere nakış nakışişlenen bir tarihti. Mahirler, Da-yılar, Sabolar, Sinanlar, Niya-zilerdi.

550 bin yürek inançları uğ-runa, tam bağımsız özgür birvatan uğruna, canlarını fedaeden şehitlerini andılar.

AKP’nin terör demagojisiişe yaramadı. Yüz binler bi-zimleydi. Meşru olan biziz.

GAYRIMEŞRU OLANAKP İKTİDARIDIR! Onun içinbu faşist terörü. Onun için sal-dırıyorlar. Onun için yalanlarla,dolanlarla, komplolarla politikayapıyorlar. İşbirlikçiliklerini,Amerikan uşaklıklarını devrim-cilere saldırarak gizlemeye ça-lışıyorlar.

Gizleyemeyecekler... Em-peryalizmle uzlaşmayan, faşiz-me teslim olmayan, Tam Ba-ğımsız Türkiye için direnendevrimciler var...

550 BİN KİŞİLİK HALK KOROSU8

Yürüyüş

21 Nisan2013

Sayı: 361

Page 8: AKP FAZMNDEN HESAP SORALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/361.pdf · Haftalık Dergi / Sayı: 361 21 Nisan 2013 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) Emperyalizmle Uzlamayacaız AKP Faizmine Teslim Olmayacaız

Grup Yorum'un Bağımsız TürkiyeKonseri'nin çalışmaları son güne ka-dar sürdü.

İstanbulMecidiyeköy’de TAYAD'lı Aile-

ler, 13 Nisan günü 750 adet konserdavetiyesini halka ulaştırdılar.

Esenyurt, Yeşilkent MahallesiSalı Pazarı’nda 550 tane konser da-vetiyesi halka ulaştırıldı. Doğan AraslıBulvarı’nda Depo, Tabela, Belediyeve Saadetdere Durakları’na konserpankartı asıldı.

Esenyurt, Kıraç-Kuruçeşme’demeydana 10 Nisan günü pankart veafiş asıldı. Pazarda ve kapı kapı ge-zilerek esnaflara, derneklere de kon-sere çağrı yapıldı toplamda 1500 da-vetiye halka ulaştırıldı.

TAYAD'lı Aileler, 11 Nisan günü,Grup Yorum'un Bağımsız TürkiyeKonseri ve 4. Eyüp Baş UluslararasıEmperyalist Saldırganlığa Karşı Halk-ların Birliği Sempozyumu çağrı da-vetiyelerini, Cevahir AVM önündeve Mecidiyeköy Metrobüs Dura-ğı’nda dağıttı. Çalışmada 2000 konserve 500 sempozyum davetiyesi halkaulaştırıldı. Yine aynı gün TAYAD'lıAileler başka bir koldan, Şişli veOsmanbey'de konser ve sempozyumiçin 126 afiş astı.

AnkaraKonsere bir hafta kala, her gün

öğlen saatlerinden akşama kadarYüksel Caddesi’nde konser için masaaçıldı, Grup Yorum müzikleri eşli-ğinde, halk konsere davet edildi. Ma-sada konser için bildiriler dağıtıldı.Masaya gelip konseri soran çok insanoldu. Masada ayrıca Yürüyüş veTavır dergileri de halka ulaştırıldı.

İzmir10 Nisan günü, İzmir Karşıyaka

çarşı girişinde masa açıldı. 400 tanedavetiye halka ulaştırıldı. 3 saat açıkkalan masada halka, konserin faşizmekarşı örgütlü mücadelede bir mevziolduğu, bu nedenle örgütlü olunursafaşist AKP iktidarının saldırılarınınpüskürtülebileceği anlatıldı.

11 Nisan günü Ege Üniversite-si’nde masa açıldı. 3 saat açık kalanmasada 250 konser davetiyesi dağı-tıldı. Aynı gün Konak Kemeraltı gi-rişinde de masa açıldı. 2,5 saatte 400davetiye halka ulaştırıldı.

Bursa6 Nisan günü Uludağ Üniversi-

tesi’nin bulunduğu Görükle’de konseriçin el ilanı dağıtıldı. 4 komite çalışanı,yaklaşık bir saat boyunca Görükle’ninbirçok yerini ve kurulan pazarı ge-

zerek, halka konseri anlattılar. Gö-rükle’de bir parkın sahne bölümündeGrup Yarın küçük bir konser verdi.Halayların çekildiği Bağımsız TürkiyeKonser için Görüklü’den araç kaldı-rılacağı belirtilerek, 500 bin kişi, tekyürek haykırmaya çağırdılar.

Aynı gün Ataevler Mahallesi’negeçilerek, el ilanı dağıtıldı.

7 Nisan günü 7 konser komitesiçalışanı Teleferik Mahallesi’ndenbaşlayarak sırasıyla, Zümrütevler,Akçağlayan, Maltepe, Yeşilyayla,Mesken, Prof. Tezok Caddesi, Orta-bağlar Mahallesi boyunca binlerceel ilanı dağıttı.

7 Nisan günü 6 konser komitesiçalışanı Gemlik’i bir uçtan bir ucagezerek halkı 14 Nisan’da bağımsızlıkmeydanında 500 bin yürek tek sesolmaya çağırdılar. Yüzlerce el ilanınındağıtıldığı çalışmada akşam ilçe mer-kezindeki AVM önündeki parkta kü-çük bir konser verildi.

Bu sırada stant kurularak Tavırve Yürüyüş dergilerinin tanıtımı ya-pıldı. Amerikan tekeli Cargill’de ça-lışırken sendikaya üye olduğu içinişten atılan Kemal Kapar ve arka-daşları “Dilenenler Değil DirenenlerKazanacak Cargill İşçi Komitesi”pankartı açtılar. Konser öncesi GrupYarın konuşma yaparak, halkı Ba-ğımsız Türkiye Konseri’ne davet etti.

550 bin kişilik Bağımsız Türkiye Konseri’niyurdun dört bir yanında emeğimizle örgütledik!

Milyonları da Örgütleyeceğiz! Zulmün Kalelerini Yıkacağız!

21 Nisan2013

9

Yürüyüş

Sayı: 361

AKP FAŞİZMİNDEN HESAP SORALIM

Çanakkale Hatay

Page 9: AKP FAZMNDEN HESAP SORALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/361.pdf · Haftalık Dergi / Sayı: 361 21 Nisan 2013 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) Emperyalizmle Uzlamayacaız AKP Faizmine Teslim Olmayacaız

Türküler ve çekilen halaylar sonrasıkonser sona erdi.

KırklareliCumhuriyet Caddesi’nde 4 gün

süresince açılan stantta Grup Yorumtürküleri eşliğinde 300 davetiye da-ğıtıldı. Şehrin işlek yerlerindeki 60noktaya 130 tane afiş asıldı.

MalatyaMalatya'da Halk Cephesi ve Dev-

Genç tarafından Grup Yorum 3. Ba-ğımsız Türkiye Konseri’nin pankart-ları asıldı, el ilanları dağıtıldı, pul-lamalar yapıldı. 11 Nisan günü HalkCepheliler ve Dev-Genç'liler tara-fından Malatya'da Emeksiz Alt Ge-çidi’ne, Yeşilyurt Caddesi’ne, KemalÖzalper İlköğretim Okulu önüne veMücelli Sağlık Ocağı önüne pankartasıldı.

Aynı gün Paşaköşkü Mahalle-si'nde kapı kapı dolaşılarak konserinduyurusu yapıldı ve Malatya'dan kal-dırılacak olan araç ile ilgili bilgi ve-rildi. Birçok yere pullama yapıldı.Yapılan çalışmalar sonucunda 5 pan-kart asıldı, 800 el ilanı dağıtıldı ve150 pullama yapıldı.

Malatya'da Halk Cepheliler veDev-Genç'liler 7 Nisan günü, 14 Ni-san’da 500.000 kişiyle gerçekleşti-rilecek 3. Tam Bağımsız TürkiyeGrup Yorum konserinin afişleriniastı ve konsere çağrı masası açtı.

7 Nisan günü Cemal Gürsel veZaviye mahalleleri ile HasanbeyCaddesi boyunca Grup Yorum ön-lükleriyle afiş asıldı ve halkla sohbetedilerek Malatya halkı konsere davetedildi.

Aynı gün, Malatya’nın YeşilyurtCaddesi Kemal Özalper İlköğretimOkulu önünde masa açıldı. TürkülerSusmaz Halaylar Sürer / Grup Yorumyazılı önlüklerin giyildiği masadaçok sayıda konser bildirisi dağıtılır-ken, Malatya’dan kalkacak araçlarınkalkış saatleri ve yerlerinin de du-yurusu yapıldı. Ayrıca Yürüyüş der-gisinin de tanıtımı ve satışı yapıldı.Yeşilyurt Caddesi’ne bir adet de pan-kart asıldı.

10 Nisan günü merkezde veİnönü Üniversitesi alt geçidindeafişleme ve pullama yapıldı. 2saat süren afiş çalışmasında 60adet afiş asıldı, 80 pullama yapıl-dı.

MersinDevrim şehidi Bedii Cengiz'in

toprağı olan Kazanlı İlçesi’nde500 adet el ilanı dağıtıldı. 5 tanekonser afişi asıldı. Kemal Askerive Altan Berdan Kerimgiller'intoprakları olan Tarsus İlçesi’nde500 adet el ilanı dağıtıldı. 30 tanekonser afişi farklı yerlere asıldı.Mersin merkezde; Hastane Cad-desi, Bit Pazarı, Taş Bina çevresi,Çiçek Pasajı ve Giyimciler Çar-şısı'nda 500 adet el ilanı dağıtıldı.

Mersin Üniversitesi ÇiftlikköyKampüsü'nde Dev-Genç'liler 1hafta boyunca Grup Yorum masasıaçtı. Açılan masada Grup Yorumtürküleri dinletilirken, Yürüyüşdergisi de satıldı. Halayların çe-kildiği masaya öğrencilerin ilgisiyoğundu. Üniversite Çarşısı vefakültelerin önüne toplam 35 taneafiş asıldı. Yenişehir Kampüsü'ndeise 3 tane afiş asıldı. Çiftlikköyve Yenişehir kampüslerinde toplam1000 adet el ilanı dağıtıldı.

Hatay 9 Nisan günü Armutlu, Kur-

tuluş Caddesi ve civarı, Maksim,Harbiye yolu üzeri ve GümüşgözeKavşağı’nda afişler asıldı ve bil-diriler dağıtıldı. Toplam 100 afişasıldı.

Diyarbakır9 Nisan günü Koşuyolu, Ofis,

Vilayet, Dağkapı semtlerinde afiş-leme yapıldı. Aynı gün içerisinde120 adet afiş yapıldı, Ofis SanatSokağı girişinde masa açıldı. 3saat açık kalan masada 400 dave-tiye halka ulaştırıldı. 11 Nisan’daSanat Sokağı’nda tekrar masa açı-lırken; 350 davetiye Yorum din-leyicilerine ulaştırıldı. 13 Nisangünü Diyarbakır’dan İstanbul'aGrup Yorum konseri için otobüs

550 BİN KİŞİLİK HALK KOROSU10

Yürüyüş

21 Nisan2013

Sayı: 361

Mersin

Malatya

Edirne

Taksim

İzmir

Page 10: AKP FAZMNDEN HESAP SORALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/361.pdf · Haftalık Dergi / Sayı: 361 21 Nisan 2013 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) Emperyalizmle Uzlamayacaız AKP Faizmine Teslim Olmayacaız

İstanbulBu hafta 11.si gerçekleştirilen Adalet Nöbeti, "Kom-

ploları Boşa Çıkaracağız", "Keyfi Tutuklamaya Son","Kahrolsun Faşizm Yaşasın Mücadelemiz", "Adalet İs-tiyoruz" sloganlarının atılmasıyla başladı. "Faşizme KarşıDemokrasi Keyfi Tutuklamalara Karşı Adalet İstiyoruz"yazılı pankartın ve dövizlerin açılmasıyla birlikte oturmaeylemine geçildi.

Adalet Nöbeti’nde, Türkiye'de yaşanan adaletsizlikörneklerine değinildi ve "Neden avukatlarımız tutuklandı?"sorusunun ardından onların halkın avukatları olduğu an-latıldı. "Halkın avukatları, halkın sanatçıları, devrimciler,memurlar, işçiler haksız yere, komplolarla tutuklandı.Bu adaletsizlik ne ilk ne de son. Ancak biz adalet yerinibulana kadar adalet talebimizi haykırmaya devam ede-ceğiz" denildi.

Son olarak her hafta olduğu gibi Alman yazar BertoltBrecht'in "Halkın Ekmeğidir Adalet" isimli şiiri okunduve haftaya tekrar buluşma duyurusuyla eylem sona erdi.

Adalet Nöbeti, her hafta Çarşamba günü saat 12.00-12.30 arası İstanbul Adliyesi C Kapısı önünde gerçek-leştiriliyor.

İzmir İzmir'de her hafta cumartesi günü yapılarak, keyfi

tutuklamalara karşı adalet talebinin haykırıldığı eylemleredevam edildi. 13 Nisan günü yapılan eylemde, KonakYKM önünden Kemeraltı girişine kadar yürüyüş yapıldı.Yürüyüşün ardında yapılan açıklamada Çayan Mahalle-si'ndeki polis terörü de teşhir edildi. Açıklamanın ardındanGrup Günışığı'nın türküleri eşliğinde halaylar çekildi.Eyleme 15 kişi katıldı.

kaldırılacağı halka duyuruldu. MasaDiyarbakır halkı tarafından ilgiylekarşılandı.

EdirneTrakya Üniversitesi Ayşekadın

Yerleşkesi karşısında konser masasıaçıldı. Grup Yorum türkülerinin,marşlarının çaldığı masa yaklaşık 4saat açık kaldı ve 180 adet davetiyehalka dağıtıldı. Ayrıca 1 adet Tavırdergisi halka ulaştırıldı. Halk masayailgi gösterdi. Grup Yorum’u görenöğrenciler masaya gelip bilgi istediler.Birçoğu bilgisi olduğunu, zaten ge-leceğini söyledi. Aynı gün Ayşeka-dın’da bulunan Mimar Sinan SporSalonu karşısındaki tahtalara 30 adetafişleme yapıldı.

ÇanakkaleDev-Genç’liler, Çanakkale mer-

kezinde 6 Nisan günü, Bankalar Cad-desi, Feshane Sokak, Aynalı Çarşı,Halk Bahçesi ve Saat Kulesi’nde 14Nisan’da yapılacak olan Grup Yorumkonserinin afişlemelerini yaptı. Ça-

nakkale’nin birçok yerine pullamayapıldı ve davetiyeler halka ulaştı-rıldı.

Çanakkale Biga’da 6 Nisan günüKarabiga’da ve Biga’daki öğrenciyurtlarına, Ağaköy, Hükümet Mey-danı, Çiçeklidede, Ada Mahallesi,Kapalıçarşı, AVM civarı birçok yerekonser afişleri ve pulları yapıldı.

9 Nisan’da Çanakkale On SekizMart Üniversitesi Eğitim FakültesiTerzioğlu Yerleşkesi ÖSEM önünde,Biga İdari ve İktisadi Bilimler Fa-kültesi’nde dersliklerin içinde GrupYorum konser standı açıldı, daveti-yeler öğrencilere ulaştırıldı ve okulunana giriş kapılarına konser afişleriyapıştırılmıştır.

10 Nisan günü Çanakkale OnSekiz Mart Üniversitesi EğitimFakültesi, Terzioğlu YerleşkesiÖSEM önü, Biga İdari ve İktisadiBilimler Fakültesi kafeler önündeGrup Yorum konseri standı açıldı,standda türküler çalındı ve da-vetiyeler öğrencilere ulaştırıldı.Biga’da pazar yerinde halka ve

esnafa konser davetiyeleri dağıtıldı.

9, 11 ve 12 Nisan günlerindeGrup Yorum konser stantı kurdu.Stantta toplam 200 davetiye halkaulaştırıldı. Çay bahçesinde oturanlaralkışlarıyla, türkülere eşlik ederekve halaylara katılarak Dev-Genç’lileredestek verdi. Ayrıca Kitapçılar So-kağı’na afiş asıldı.

9 Nisan’da Biga İdari ve İktisadiBilimler Fakültesi’nde açılan konserstandına gelenlerden birine okuluniçinde dolaşan ahlaksız sivil polislerişbirlikçilik teklif etti. Masaya gelipgidenlerin ve orada bulunanlarınadını söylemesi karşılığında paravermeyi teklif eden polis ayrıca bursayarlama vaatlerinde bulundu.

Bütün Duvarlar UmudunAdını Ezberleyecek

İstanbul Esenyurt’ta Cepheliler,Umudun adını duvarlara yazdılar.Balıkyolu Caddesi ve civarlarına “DHKC”,“DHKP-C” yazılamaları yapıldı.

Faşizme Karşı Demokrasi Keyfi TutuklamalaraKarşı Adalet İstiyoruz

21 Nisan2013

11

Yürüyüş

Sayı: 361

AKP FAŞİZMİNDEN HESAP SORALIM

Page 11: AKP FAZMNDEN HESAP SORALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/361.pdf · Haftalık Dergi / Sayı: 361 21 Nisan 2013 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) Emperyalizmle Uzlamayacaız AKP Faizmine Teslim Olmayacaız

Grup Yorum Konseri’ne katılanhalkımıza duygu ve düşüncelerinisorduk.

AKP'nin saldırılarına rağmen yüzbinlerin konsere katılmasını nasıl de-ğerlendiriyorsunuz?

***

Alev Önürme-25 Yaşında Yalova:

Grup Yorum’u arkadaşım saye-sinde tanıdım. Daha önce sadece şar-kılarından biliyordum. Üniversiteyıllarında Grup Yorum’la tanıştım.Hemen hemen her konserine gelmeyeçalışıyorum. Bugün de konser içinYalova’dan geldim. Sadece konseregelmenin dışında da destek olmayaçalışıyorum. Çünkü zor süreçlerdengeçiyoruz. Ama karanlık ne kadaryoğun olursa aydınlık o kadar çabukgelecektir diye düşünüyoruz. Bu yüz-den de Grup Yorum’un sürekli ya-nında olmaya devam edeceğiz.

Yapılan son baskınlar da GrupYorum’dan korktuklarını gösteriyor.Ki bu baskınlar da Grup Yorum’unciddi bir güç olduğunu gösteriyor.Baskılar her zaman olmaya devamedecek, ama Grup Yorumlar da herzaman olmaya devam edecektir. GrupYorum’u sindiremeyecekler, insanlarısindiremeyecekler, biz burada devamedeceğiz. Bugün de olacağız, yarında olacağız ve her zaman olmayadevam edeceğiz.

Ayhan İpek- BilgisayarTeknisyeni, 50 Yaşında:

Bu konser için Almanya’dan gel-dim. Avrupa’daki konserlerini detakip ediyorum, ama burada da izle-mek için Almanya’dan geliş günümükonsere uydurdum.

Bir müzik grubunun bu kadar kit-leyi bir araya toplayabilmesini dün-yada ilk olarak düşünüyorum. VeAvrupa’da da izlenen bir grup. Av-rupa’da da konserlerine katılıyoruz.

Bedri Tatar-Öğrenci, 21Yaşında:

İzmir’den 3 otobüsarkadaşlarımızla berabergeldik. Benim için böylebir şey bir ilk oldu vetabi çok güzel de oldu.Bundan sonrakilere za-ten aynı şekilde gelmeyide düşünüyorum aynıdüşünceyi, atmosferi ya-şamak istiyorum.

Bu sürece rağmen bu kadar in-sanın buraya toplanması bizi biti-remeyeceklerinin kanıtıdır. Eee bu-rada hedef bir mesaj vermekti veburadan da bu mesajı Yorum çokgüzel verdi tabi ki... Okulumuzubırakıp geldik ama hiç zor olmadı.Sağ olsun bu işle ilgilenen komitelerher şeyi düşünmüşler. Konserin buşekilde en güzel şekilde davam et-mesini Grup Yorum’un da diğer üye-leriyle beraber bu kitleyle olmasınıisterim. Umarım onlar da bir dahakineburada olurlar.

Çağlar Yücel- İşletmeMezunu, 29 Yaşında:

İstanbul’daki konserlerin bir ikitanesi hariç hepsine gittim.

Saldırılar yıllarca yaşadığımız birşey, yıllardır önümüze koyuyorlar.Bir iki adım daha ileriye gittiğimizdeher zaman önümüze engel olmakiçin her şeyi yapıyorlar. Bugün nekadar gerilerde olursak olalım yinede insanlar bir şeyleri görüyor veanlıyorlar.

Can Babacanoğlu -18 Yaşında, Öğrenci:

Grup Yorum konserlerine 3 yıldırgeliyorum. Ben güzel geçtiğini dü-şünüyorum. Halkımız açısından çoğuişçi ve emekçiler. Yılda bir defa daolsa kendimizi bulabileceğimiz bir

yer. Baskınların bizleri yıldırama-yacağını aksine bizim dayanışmamızıartıracağını düşünüyorum.

Dilan Bayulgen-22 Yaşında, Öğrenci(İstanbul Üniversitesi):

İlk defa konsere geliyorum. Geçenyıl sınavlardan dolayı gelememiştim.Bu sefer sınavları ekip geldim. Şuançok mutluyuz. Bir daha ki konserle-rine geleceğim.

Grup Yorum’u hiçbir zaman yıl-dıramayacaklar. Bizler gelmeye de-vam edeceğiz.

Doğan Can Karkın -11 yaşında:

Grup Yorum’u seviyorum. Çokgüzel. En çok Cemo türküsünü sevi-yorum. İlk konserim, evde dinliyorum

Evin Çoban - Öğrenci: Bundan önceki konserlerine de

geldim üçüncü bu zaten ve ömrümyettiğince de gelmeyi düşünüyorumGrup Yorum’un her zaman yanındaolacağız. Yanındayız.

Gizem Gülermi -23 Yaşında, Bir SağlıkKurumunda Halkla İlişkilerBölümünde Çalışıyor:

Daha önceki senelerde de konserekatıldım. Bostancı Gösteri Merke-

Röportaj

Umudun Sesi Grup YorumBize UMUDU Taşıyor!

550 BİN KİŞİLİK HALK KOROSU12

Yürüyüş

21 Nisan2013

Sayı: 361

Page 12: AKP FAZMNDEN HESAP SORALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/361.pdf · Haftalık Dergi / Sayı: 361 21 Nisan 2013 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) Emperyalizmle Uzlamayacaız AKP Faizmine Teslim Olmayacaız

zi’nde yapılan ve İnönü’de yapılan25 Yıl Konseri’ne de geldim.

Halk her şeyi görüyor. Bize inananinsanlar var ve bunlar hergün dahada çoğalıyor. Bugün belki sizler debunu görmüşsünüzdür. Herkes ço-cuklarını da yanına alıp geliyor Halkher şeyin farkında ve boyun eğmiyor

Hüseyin Yıldız: 50 Yaşında,Taksici:

1985 yılında kuruldu benim de1986 yılında kızım doğdu. Yaklaşıkiki yaşındayken Grup Yorum konse-rine götürdüm. Oradan beri devamlıtakip etmeye çalışırım. Bende Dev-rimci Sol Davası’nda hapishanedeyattım. Özel bir ilgim var. Yüz bin-lerin gelmesi insanların buna güven-mesinden, benimsemesinden. Çünküuydurma müzik yapmıyorlar. Arabeskyapmıyorlar. Sonuçta halkın talep-lerini dile getiriyorlar. İnsanlar bunuseviyorlar. Yani kendinden hissedi-yorlar, benim gibi, ben de kendimdenhissediyorum. Elli yaşıma rağmengeliyorum. Böyle gençleri görüncede çok seviniyorum, moralim düzeldi.

Hüseyin Uludağ - BağcılarYenimahalle Serbest MeslekBoyacı:

Grup Yorum halkımızın sesidir.Kulağıdır, beynidir, düşüncesidir.Halkımızın yüreğidir. Kimse GrupYorum’u susturamaz. Ne emperya-lizm, ne faşizm, ne kapitalizm. Nebaskılar, ne zulümler bu halkın sesiniasla kesemezler, asla susturamazlar.Halkla birleşmiş halkın içindeki ço-cuklardır. Halk üretimidir bu. Neemperyalizmin üretimidir bu ne defaşizmin üretimidir. Halkla bütünleşenbir gruptur Yorum. Grup Yorum’uasla kimse susturamaz.

Devrimcileri kimse susturamaz!Bir tanemiz bin tanemizdir! Sesimizgür geliyor. Hiç kimse devrimcilerisusturamaz. Emperyalizm var oldukçadevrimciler var olacaktır.

Demokratik alanlara saldırmala-rının nedeni de hazmedemiyorlar.Aydınlatmasınlar, insanlar örgütlen-mesinler, yani baskı altında zulüm

altında olsunlar... Faşizm bunu da-yatmaya çalışıyor. Bu ülkede örgüt-lenmeliyiz. Korkular baskılar zulümolabilir ama biz korkarsak susarsakdaha üstümüze gelirler

Kardelen Üzümdağ - EyüpYeşilpınar:

Şarkılarını beğeniyorum benceçok iyi yapıyorlar. Halkı temsil edi-yorlar herkes kişisel olarak kendinisavunamıyor bir grup geldiğindedaha iyi oluyor. Temsil ediyor.

Bu kadar baskılara rağmen yüzbinlerin gelmesi insanların ne kadarbilinçli olduğunu bir şeylerin farkındaolduğunu gösteriyor

Leyla Özyurt - 36 Yaşında,Muhasebeci:

Hep takip ettiğim için süreklikonserlerini takip ediyorum haber-lerini takip ediyorum destekliyorum.Her zaman da yanındayız

İnönü Stadyumu’ndaki konseregelmiştim. Çağlayan’da oturma ey-lemine gelmiştim. Yani çalıştığımiçin elimden geldiği kadar bulunmayaçalışıyorum.

Nacihan Sarıgöz -52 Yaşında, Ev Hanımı:

İstanbul’dan katılıyorum. 82 ya-şında annemle birlikte 3 senedirgeliyoruz. Bence güzel bir ses geti-riyoruz. Ezilen halk olarak, emek-çiler olarak devrimciler sosyalistlerolarak böyle bir günde olsa bir-leşmemiz çok güzel. Ne kadar güzelen az 450-500 bin kişi vardır. Bu yılkatılım daha çok, daha da çok olmasılazım. Biz bu kadar değiliz.

Ömer Çekel - YalovaÖğrenci:

Güzel bir etkinlik, katılmak iste-dim. Bu sene bir ilk umarım devamıolacak. Öncelikle hem haberdar ol-madım, hem de uzaktım. Ücretsizyapılıyor olması katılımı artırıyorama ücretli olsa da ilginin aynıolacağını düşünüyorum. Önemliolan içeriği Bu katılım, herkes tara-fından desteklendiğini gösteriyor.

Boş olmadığını düşünüyorum bu or-ganizasyonun devamının olmasınıistiyorum.

Özgür Bayındır - Eskişehir:Konser için Eskişehir’den gel-

dim. Konsere ilk defa geliyorum,bundan sonra da devamını getirece-ğim. Bağımsızlığımızı devamlı des-tekliyorum. Ben Kürt kökenliyim,ülkemizdeki her ırk her milliyetisavunurum. Faşizme karşı savaşı-rım da. Grup Yorum bizim umudu-muzdur. İstedikleri kadar tutsak yap-sınlar. Bu ülkede 70-80 milyon insanvar, kaçını tutukluyabileceklerdir ki.Elbet bu bir yerde bitecek.

Yaşar Uygur - 32 YaşındaMali Müşavir - Bursa:

Bu konsere gelme amacımız özel-likle çok fazla baskın oldu, baskınlarakarşı yılmadık, yıkılmadık demekiçin geldik.

Özellikle, 55 bin kişilik İnönükonseri çok güzeldi. Buradakiler deiyiydi. Biraz sesten sorun oluyoryine de iyi burası. Özellikle kalabalıkkitle bakımından baya iyi. SadeceGrup Yorum değil tüm toplumunmuhalif kesimlerine saldırıyor AKPiktidarı. Kendine muhalif gördüğüherkese bir sindirme operasyonu ya-pıyor.

Zafer Turan- Bursa: 34 yaşındayım, Bursa’dan katılı-

yorum. İletişim sektöründe çalışıyo-rum.

Daha öncede katıldım bizleri çokmutlu ediyor. Grup Yorum’u ve HalkCephesi’ni çok seviyoruz. Zaten 1Mayıs’ta da Halk Cephesi kortejindeyürüyoruz. Hep birlikte aynı türkülerisöylemek, aynı halayda birlikte olmakçok güzel.

Bu kadar katılım bir tepkidir.Baskı oldukça kitleler daha da artar.İnsanlar baskıdan sıkıldılar, biz varızdiyorlar. Grup Yorum konserlerindebiz varız demenin en güzel yeri. Oyüzden her sene daha çok gelecek-lerini düşünüyorum.

Röportaj

21 Nisan2013

13

Yürüyüş

Sayı: 361

AKP FAŞİZMİNDEN HESAP SORALIM

Page 13: AKP FAZMNDEN HESAP SORALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/361.pdf · Haftalık Dergi / Sayı: 361 21 Nisan 2013 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) Emperyalizmle Uzlamayacaız AKP Faizmine Teslim Olmayacaız

Her yıl dünyadan ve Türkiye’denemperyalizme karşı mücadele edendevrimcilerin, bu mücadelelerini dahada büyütmek ve ortaklaştırmak içinyaptıkları “Eyüp Baş EmperyalistSaldırganlığa Karşı Halkların BirliğiSempozyumu”nun dördüncüsü 16Nisan günü İstanbul’da başladı. Al-manya, Hindistan, Bangladeş, İrlanda,Suriye, Lübnan, Yunanistan ve Bul-garistan... gibi dünyanın dört bir ya-nından gelen anti-emperyalist örgüt-lerin temsilcilerinin katıldığı sem-pozyumun ilk günü Çayan MahallesiHüseyin Aksoy Parkı’nda yapıldı.

Sempozyumda ilk olarak HalkCephesi’nin açıklaması okundu. Açık-lamayı okuyan Selma Altın, “Dünyahalklarının baş ve ortak düşmanı em-peryalistler halkların emeğini, kül-türünü, yer altı yer üstü zenginliklerinisömürmek ve daha fazla kar elde et-mek için NATO’su BM’si IMF’siylebir bütün olarak saldırıyor” dedi.Altın Suriye’de yaşanacak emperyalistbir saldırının Suriye ile sınırlı kal-mayacağını, peşinden direnen bütündünya halkları ile devrimcilerin ge-leceğini belirtti.

Dünyadaki EkonomikKrizin SorumlusuEmperyalizmdir

Sempozyumun ilk oturumunda

kapitalizmin ülkeler üzerindeki eko-nomik baskısı ve baskı araçları tar-tışıldı. İlk olarak söz alan Bulgaristankatılımcısı Dr. Naydanof MinchoBulgaristan’ın anti-faşist mücadele-sinde 20.000 insanın katledildiğini,eskiden iki büyük güç olduğunu, an-cak günümüzde tek gücün Amerikaolduğunu belirtti. Mincho, “Irak sa-vaşı petrol için yapıldı, kimyasalsilah uydurmadır” dedi ve Ameri-ka’nın kültürel açıdan da halklarısömürdüğünü, bugün Bulgaristan’dakendi tarihlerinin yanlış anlatıldığınıvurguladı.

İrlanda’dan gelen CumhuriyetçiSinn Fein temsilcisi Diarmuid Mac-Dubhlais, İngiltere’nin hem İrlanda’yıhem de dünyayı yönettiğine, bunuçok uluslu şirketler aracılığıyla yap-tığına işaret etti. G8 zirvesinin halkıdaha da çok yoksullaştıracağını be-lirten MacDublais “Savaşalım Ka-zanalım!” diyerek konuşmasını son-landırdı.

Irak Komünist Partisi’nden gelenAli Sultani ise emperyalistlerin kur-dukları ekonomik birliklerle halklarasaldırdığını belirtti. Emperyalizminkrizinin sürekli olduğunu söyleyenSultani, “Bizim ideolojimiz halklarınçıkarlarına hizmet etmelidir” diyerek,sadece emperyalizmin politikalarınaengel olmayacaklarını, bunun yanında

kendi politikalarını hayata geçire-ceklerini vurguladı.

Berlin Anti-Faşist Sol’dan gelenkatılımcılar Almanya’daki ırkçılığınMüslüman korkusu ve düşmanlığıüzerine şekillendiğini ve kemer sıkmapolitikalarının dahi ırkçı gündemlerinöne çıkarılmasıyla tartışılmadığınısöyledi. Afganistan işgalinin Müs-lüman karşıtı propaganda ile korkuyaratılarak “barış için” söylemleriylemeşrulaştırıldığına işaret ettiler.

İlk oturumun son konuşmacısıİtalyan Antagonis Hareketi’nden LucaManunza da gerçek anlamda faşizminve kapitalizmin sosyal politikalarlauygulandığına ve emperyalistlerinekonomik ve askeri birliklerle sal-dırdığına dikkat çekti.

Gasp Edilen Haklarımız veBunlar İçin MücadeleYöntemleri

İlk gün yapılan ikinci ve son otu-rumunda katılımcılar emperyalizmingasp ettiği hakları kendi somut tec-rübelerinden hareketle anlattı. ÇağdaşHukukçular Derneği’nden TarkanÖzdemir’in yönetiminde yapılan otu-rumda ilk olarak Lübnan Kiam Re-habilitasyon Merkezi’nden gelen Mo-hammed Safa konuştu. Safa konuş-masına Bağımsız Türkiye konserinde

Emperyalizme Karşı Gücümüz EnternasyonalistBirliğimizdir! Halkların Birliğini Yükseltelim,Emperyalizme Karşı Direnişi Örgütleyelim!

550 BİN KİŞİLİK HALK KOROSU14

Yürüyüş

21 Nisan2013

Sayı: 361

Page 14: AKP FAZMNDEN HESAP SORALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/361.pdf · Haftalık Dergi / Sayı: 361 21 Nisan 2013 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) Emperyalizmle Uzlamayacaız AKP Faizmine Teslim Olmayacaız

bir deniz olduğunu ve orada EyüpBaş’ı gördüğünü söyleyerek baş-ladı. Bütün emperyalist saldırılarınbedelini işçilerin ve yoksullarınödediğini, bütün bunların işbirlik-çiler tarafından yapıldığını belirtenSafa, “Bugünkü saldırılar emper-yalizmin krizde olduğunun gös-tergesidir. Lübnan’da üretim durdu,barlar, fuhuş otelleri çoğalıyor”dedi. İnsan hakları adıyla yapılansivil toplumcu hareketlerin em-peryalizme hizmet ettiğini vurgu-layan Safa, “Emperyalizm bugünkügücünü bizim örgütsüzlüğümüzdenalıyor” dedi.

Ardından söz alan Türkan Al-bayrak, Devrimci İşçi Hareketi(DİH) öncülüğünde verilen Dark-men, Roseteks, Akçay ve CanselMalatyalı direnişlerini ve kazanılanzaferleri anlattı. Son süreçte ya-şanan baskınlara da değinen Al-bayrak, işçileri sahiplendikleri içinavukatların tutuklandığını söyle-yerek sözlerini sonlandırdı.

Bulgaristan İşçi Köylü PartisiBaşkanı Todor Jekov ise Bulga-ristan’daki sosyalist sistemi anlattı.Planlı ekonominin önemine dikkatçekti. Jekov, Bulgaristan’ın içindebulunduğu durumu “Bulgaristanbir çöküş içerisinde. İnsan hayatıbeş para etmez oldu, gençler mey-danlarda kendini yakmaya başladı.Son iki ay içerisinde 160 intiharolayı var. Bunları öldüren anarşistkapitalizmdir” sözleriyle anlattı.

Almanya’dan katılan YunasŞisa ise Almanya’nın emperyalistgeçmişini anlattı. Şisa, “Merkel,demokrasi perdesi ile Hitlerin ba-şaramadığını uyguluyor. Alman-ya’nın dayattığı kemer sıkma po-litikaları tüm Avrupa’da yeni kriz-ler doğuruyor. Almanya emper-yalizmi silahla bombayla değil,kemer sıkmalarla uyguluyor” dedi.

İkinci oturumda son olarak,ÇHD temsilcisi Tarkan Özdemirkonuştu. Özdemir, AKP’nin Tür-kiye’deki deprem gerçeğini istis-mar ederek, bakanlığın yıkımakarar verme hakkı tanıyan bir ka-nun çıkardığını ve “risk alanı”

kavramını kullanarak İstanbul’ungecekondu mahallelerinde yıkımyapacağını vurguladı. Özdemir, ye-rin sağlam olduğuna dair Japonbilim adamlarının rapor hazırladığıKüçükarmutlu için bakanlığın riskbölgesi olduğu gerekçesi ile yıkımkararı çıkartmasını tam da ÇHDavukatlarının tutuklandığı günedenk getirdiğine dikkat çekti.

Yapılan iki oturumun ardından,sempozyumun ilk günü Antep yö-resi halk oyunları gösterisinin ar-dından hep birlikte çekilen halay-larla son buldu.

2.GünEmperyalist Saldırganlığa Karşı

Halkların Birliği Sempozyumu ikin-ci günü “Emperyalizme Karşı Genç-lik Mücadelesi ve Örgütlenmesi”başlıklı oturumla başladı.

Bangladeş, Almanya, Bulgaris-tan’dan gençlik temsilcilerinin ka-tıldığı oturumda, Gençlik Federas-yonu adına da Cengiz Karaca Dev-Genç’in tarihini anlatan bir konuş-ma yaptı.

Cengiz Karaca, ülkemizde ilkolarak üniversite gençliğinin ör-gütlendiğini ve diğer alanları etki-lediğini ifade etti. Karaca Dev-Genç’in örgütlenmesini ve anti-emperyalist eylemliliklerini, Ko-mer’in arabasının yakılmasını, 6.Filo ile gelen ABD askerlerinindenize dökülmesini, Efrail El-rom’un cezalandırılmasını anlattı.Devamında emperyalist saldırgan-lığa karşı solun kafa karışıklığı dö-neminde devrimcilerin aldığı nettavrı anlattı.

Akademik ve demokratik mü-cadele verdikleri için sürekli so-ruşturma ve okuldan atılma saldı-rılarıyla karşı karşıya kaldıklarınıbelirten Karaca, bu sempozyumunçalışmasını yaptığı için bile Dev-Genç’lilerin okuldan atılabilecek-lerini söyledi.

Karaca konuşmasının sonundadiğer ülkelerde gençlik çalışmasıyapan devrimcilerle ortak yazkampları yapma ve ortak eylemgünleri belirleme önerisini sundu.

21 Nisan2013

15

Yürüyüş

Sayı: 361

AKP FAŞİZMİNDEN HESAP SORALIM

Page 15: AKP FAZMNDEN HESAP SORALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/361.pdf · Haftalık Dergi / Sayı: 361 21 Nisan 2013 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) Emperyalizmle Uzlamayacaız AKP Faizmine Teslim Olmayacaız

Bulgaristan’dan gelen Dimitr Pa-nayalov sosyalizmin çöküşüyle be-raber yaşanan özelleştirmeleri ve bu-nun üniversitelere yansımasını anlattı.Sosyalizmin revizyona uğratılmasınınardından özel okulların açıldığını veharç alındığını söyledi.

Üniversitelerdeki özelleştirmeylebirlikte okullarda kapanmaya başla-dığını ve özellikle kırsal kesimlerdeçocukların okullara ulaşamadıklarınısöyleyen Panayalov, okullarda per-formans sistemi olduğunu ve reka-betin de arttığını belirtti.

Kendi örgütlülüklerini kurmayaçalıştıklarını söyleyen Panayalov,üniversitelerde revizyonist-sosyalistanlayıştan kaynaklı sol fikirlerin zayıfolduğunu ve alternatifler geliştirmeyeçalıştıklarını belirtti.

Bangladeş’ten katılan FeyzullahHakim ise Bangladeş’in özgürleş-mesinden ve gençliğin savaş suçlu-larının yargılanması için kurduğuŞebap hareketinden bahsetti.

Almanya’dan gelen Berlin Anti-Faşist Hareket temsilcileri ise kendiülkelerinde gençleri politikleştirmeçalışmalarını anlattılar.

Emperyalist Saldırganlıkve Anti-EmperyalistMücadele

Sempozyumun İkinci oturumuolan “Emperyalist Saldırganlık veAnti Emperyalist Mücadele” başlığıaltında yapılan oturumda, Bangla-deş’ten Faizul Hakim, Nepal’denPhanindra Raj Pant, FilipinlerdenDan Borjal, Bulgaristan’dan Alla Gi-gova, Senegal’den Diouf Gnokho-baye, Suriye’den Salem Mustafa ko-nuşma yaptılar.

Oturumun sunumunu yapan BarışÖnal ilk olarak sözü Senegal’dengelen Diouf Gnokhobaye’ye verdi.Bir avuç emperyalistin dünya halk-larını sömürdüğünü söyleyen Gnok-hobaye, emperyalistler nasıl birleşi-yorsa, dünya halklarının da aynı şe-kilde birleşmesi gerektiğini vurgu-ladı.

Bangladeş’ten gelen Faizul Hekimise ABD’nin ülkelerinde üs kurmaya

çalıştığını söyledi ve Pakistan’danayrılma süreçlerini anlattı. Emper-yalizmin yine de Bangledeş’e girdi-ğini söyleyen Hekim devrimcileriezmek için ülkelerinde bir ordununeğitildiğini belirtti.

Nepal’den Asya Halkları Daya-nışma Örgütü ve Kore’nin Birleş-mesini Destekleme Örgütü TemsilcisiPhanindra Raj Pant kendi örgütlerinianlattı. Filistin’i tanıdıklarını ve Su-riye’yi desteklediklerini ifade etti.

19 Aralık’ın bir kara gün ilanedilmesini öneren Pant, hapishane-lerde devrimcilerin emperyalistlerve kuklaları tarafından katledildiğinisöyledi. Pant, bunun Halk Cephesiile uluslararası dayanışma açısındaönemli olacağını belirtti.

Mücadelede kadınların önemli ol-duğunu ifade eden Pant, “Nepal’deerkekler egemendir. Türkiye’de HalkCephesi’ne bakınca, haklı davalarıiçin kadınların hayatlarını ortayakoyduklarını görüyorum. Bu saygıduyulası bir durum” dedi. Pant ya-nında getirdiği hediyeleri delegelereve Halk Cepheli kadınlara verdi.

Selma Altın “Hediyeleri Sabolar,Gülsümanlar, Şenay analar adına ka-bul ettiklerini” söyledi.

Filipinler’den gelen Dan Borjalartık orta sınıfların bile direnmeyebaşladığını belirtti. Borjal emperya-listlere karşı mücadelenin onlara bek-lemedikleri maddi kayıplar yaşattığınıifade etti.

Bulgaristan İşçi Partisi/ Komü-nistler adına konuşan Alla Gigova,“Emperyalizm döneminden aydınlarınrolü” konusunda konuşma yaptı. Em-peryalizmin uyuşturucu, TV vs ara-cılığı ile gençleri yozlaştırdığını söy-leyen Gigova, kendi halkına yardımetmek isteyen aydınların Marks veLenin’i okuması gerektiğini söyle-di.

Son olarak Suriye’den Av. SalemMustafa konuşma yaptı. Tayyip Er-doğan’ı ve Türkiye hükümetini tarihinaffetmeyeceğini söyleyen Mustafa,saldırıların alt yapısının Türkiye’dehazırlandığını söyledi. Devamındaise Halep’te fabrikalarda makinelerin

çalınarak Türkiye’de yok pahasınasatıldığını ifade etti.

Mustafa sözlerini, “Biz diyoruzki Suriye’de direniş düşerse bütünhalkların direnişi düşer. Suriye halkıdirenecek ve kazanacak!” diyerekbitirdi.

Oturum soru ve cevaplarla sonaerdi.

İkinci oturumun ardından Suri-ye’den gelen Maior Morig, Pervinİbrahim ve Suheir Sormany ülkelerineyönelik emperyalist saldırıları vebunlarda Türkiye’nin rolünü anlattı-lar.

İlk olarak konuşan Maior MorigAKP ile ilgili “Bugün bizi katledenbir hükümetle karşı karşıyayız” ifa-delerini kullandı. Emperyalistlerinyağmalanan kaynakları kendi çıkarlarıiçin kullandığını söyleyen Morig,halklar arasında ise hiçbir sorununolmadığını söyledi.

Pervin İbrahim ise egemenlerindezenformasyonlarından kaynaklı in-sanların kendileriyle ilgili fazla bilgiliolmadıklarını söyledi. Emperyalizminsaldırılarının Türkiye üzerinden gel-diğini belirten İbrahim, “Emperya-lizmin gizli örtüsü Türkiye. Ülke-nizden gelen silahlı araçlar bizimçocuklarımızı öldürüyor” dedi.

Pervin İbrahim kendilerinin Esadyanlısı olmadıklarını belirterek, “Bi-zim yönetimimiz de çok demokratikdemiyoruz. Daha demokratik olmasıiçin çabalarımız var. Ama bizim sos-yalizmden öğrendiğimiz şey; herhalk kendi kaderini tayin etme hak-kına sahiptir. Hiçbir dış müdahaleyeizin vermeyeceğiz” dedi.

Suheir Sormany ise şu an Türki-ye’deki kamplarda 13-14 yaşlarındakikızların satıldığını söyledi. Türki-ye’den geçen işbirlikçilerin Suriye’dekadınlara tecavüz ettiğini söyleyenSormany, çadır kentlerde de teca-vüzlerin olduğunu, 1 saatlik “nikah-larla” fuhşun meşrulaştırıldığını söy-ledi.

Son olarak yeniden söz alan Mo-rig, “Biz de açıkçası Esad’ı destek-lemiyoruz. Ama saldırının Esad’ıngitmesiyle ilgili olmadığının bilin-

550 BİN KİŞİLİK HALK KOROSU16

Yürüyüş

21 Nisan2013

Sayı: 361

Page 16: AKP FAZMNDEN HESAP SORALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/361.pdf · Haftalık Dergi / Sayı: 361 21 Nisan 2013 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) Emperyalizmle Uzlamayacaız AKP Faizmine Teslim Olmayacaız

cindeyiz” dedi.

Bu ara oturumun ardındanüçüncü oturuma geçildi.

Üçüncü oturumun yöneticiliğiniyapan Ahmet Kulaksız; “Bizleremperyalizmin dilini kullanmamayıöneriyoruz” diyerek, milyonlarcainsanı katleden ABD’nin kimseyidiktatör ilan edemeyeceğini ifadeetti.

Filistin’den gelen Hasan Barbutiİsrail’in topraklarına geldiğindenberi 200 yerleşim yeri yaptığınıve hala da yapmaya devam ettiğinisöyledi.

Filistinli mültecilerin kampla-rının bu yerleşim yerlerinin onmetre uzağında olmasına rağmeniçme suyu bulamadığını söyleyenBarbuti, İsrail’in sularının yüzde80’ini kontrolü altında tuttuğunuifade etti.

Barbuti’nin ardında yine Filis-tin’den gelen ve FHKC adına ko-nuşan Selahaddin Hıvvari söz aldı.

Ortak düşmanımızın emperya-lizm olduğunu dile getiren Hıvvaribu sebeple mücadelemizin de aynıolduğunu söyledi. Emperyalistlerinbile kendi direnişlerine hayranlıklabaktığını belirten Hıvvari, “Zulmekarşı gözyaşı dökmüyoruz. Dire-niyoruz, direneceğiz!” dedi.

Irak Komünist Partisi temsilcisiİbrahim Al-Ajeely emperyalizminOrta Doğu üzerinde saldırılarınıSovyetler Birliği’nin dağılmasıylaberaber başladığını söyledi. Ken-dilerinin önce barışçıl mücadeleyitemel aldıklarını söyleyen Al-Aje-ely, “Ama anladık ki silahlı mü-cadele vermeden halklara bağım-sızlık gelmeyecek” dedi.

Son olarak Behiç Aşçı konuştu.Aşçı emperyalistlerin söylediklerinintersini yapmayı kural haline getir-diklerini ifade etti. Bunun sebebininise emperyalistlerin halkların ya-rarına hiçbir şey yapamayacak ol-ması olarak gösterdi.

Saldırıların sonucunda ABD’ningücünün değil, direnen Suriye hal-kının örgütlülüğünün belirleyeceğinisöyleyen Aşçı, “Suriye halkının sa-

dece kendisi için değil, İran, KuzeyKore, Küba... işgal tehlikesindekibütün ülkeler için direndiklerini”belirtti.

Daha önce Irak konusunda ül-kemiz solunun kafa karışıklığı ya-şayarak “Ne Sam Ne Saddam”sloganıyla Irak’taki katliamlarasessiz kaldığını söyleyen Aşçı,şimdi de aynı kafa karışıklığınınyaşandığını, sadece emperyalizmekarşı direndiği için Esad’a koşulsuzdestek verdiklerini vurguladı.

Emperyalizminİdeolojik Saldırıları

İkinci günün dördüncü ve sonoturumunda emperyalizmin ideo-lojik saldırıları konusu konuşuldu.

İlk olarak konuşan Av. EvrimDeniz Karatana kendilerinin deiktidarın, yalan ve demagojilerlekaralanma çalışmalarına maruzkaldıklarını belirtti.

Venezuela’dan katılan GustavoConde, emperyalizm tarafından“Devrim” kelimesinin altının boş-altılmaya çalışıldığını, Ukrayna’da“Turuncu Devrim” dediklerini,şimdi de Suriye’deki paralı asker-lerin katliamlarını devrim diye ni-telediklerini vurguladı.

Son olarak konuşma yapan İb-rahim Al-Ajeely de emperyalizminyeni yeni ideolojiler ürettiğini söy-ledi. Kendisinin Irak yönetimi ta-rafından aranan biriyken, emper-yalistlerin saldırısı karşısında Sad-dam’ın yanındayım dediğini ifadeeden Al-Ajeely, “Halka zarar ve-recek eylemleri varsa Esad’ın kar-şısındayım. Ancak emperyalizmekarşı direniyorsa Esad’ın yanın-dayım” dedi.

Oturumun ardından devrimcitutsak avukatlardan Şükriye Er-den’in telefon görüşmesi sırasındasempozyuma yönelik mesajı din-letildi.

Ardından Halk Cephesi’ni ta-nıtan bir sinevizyon gösterimi ya-pıldı ve ikinci gün sona erdi.

21 Nisan2013

17

Yürüyüş

Sayı: 361

AKP FAŞİZMİNDEN HESAP SORALIM

Page 17: AKP FAZMNDEN HESAP SORALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/361.pdf · Haftalık Dergi / Sayı: 361 21 Nisan 2013 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) Emperyalizmle Uzlamayacaız AKP Faizmine Teslim Olmayacaız

İstanbul13 Nisan günü Küçükar-

mutlu Cemevi’nde bir arayagelen Halk Cepheliler, 30 Mart-17 Nisan devrim şehitleri içinanma düzenleyip, yemek ver-diler. Anmada, “KahramanlarÖlmez Halk Yenilmez” yazanve tüm devrim şehitlerimizinresimlerinin olduğu pankartlarasılarak “Halkız Haklıyız Kazana-cağız”, “Kahramanlar Ölmez HalkYenilmez” sloganları atıldı.

Ardından TAYAD’lı Aileler adınasözü alan Mehmet Güvel “Acılarımızıpaylaşarak azaltıyor, mutluluğumuzupaylaşarak çoğaltıyoruz. Tüm devrimşehitlerimizle gurur duyuyor, onlarınçizdiği yolda ilerlemeye and içiyoruz”dedi. 200 kişinin katıldığı anmadaşehitler için okunan şiir ve “BizeÖlüm Yok” marşının hep bir ağızdansöylenmesinin ardından hep birliktehazırlanan yemeklere geçildi. Şehitleriçin verilen yemekten sonra anmasona erdi.

Halk Cepheliler, 10 Nisan günü30 Mart-17 Nisan Devrim ŞehitleriniAnma ve Umudun Kuruluşunu Kut-lama günleri çerçevesinde İkitelliAtatürk Mahallesi 5. Sokağı boydanboya kızıl bayraklarla süslediler. Cep-

heliler ayrıca “30 Mart-17 Nisan Şe-hitlerimizi Anıyor Umudu Büyütü-yoruz” pankartı astılar.

AnkaraTAYAD'lı Aileler, 9 Nisan günü

Karşıyaka ve Cebeci Mezarlığı’ndakişehit mezarlarını ziyaret ettiler.

Ziyaret sırasında Karşıyaka Me-zarlığı’nda, İsmet Kavaklıoğlu’nunmezarı başında, tüm devrim şehitleriiçin saygı duruşu yapıldı. Mezar zi-yaretleri, şehitleri tanımış olanlarınanlatımlarıyla sürdü.

Karşıyaka Mezarlığı’nın ardındanCebeci Mezarlığı’na gelen TAYAD’lıAileler, Gökçe Şahin’in mezarı ba-şında Dev-Genç marşını hep birliktesöylediler. Mezar ziyaretlerinin ar-dından Ankara Haklar Derneği’negiden TAYAD’lı Ailelerin burada şe-hitlerimiz anısına yemek vermesi vetürkü ve marşların söylenmesi ile

program sona erdi.9-10 Nisan günlerinde, Anka-

ra'da TAYAD'lı Aileler şehit vetutsak ailelerini ziyaret ettiler. İb-rahim Çuhadar'ın, Sibel Yalçın'ınaileleri ziyaret edilerek sohbetleredildi. Tutsak Hasan Karapınar veUmut Şener'in de aileleri ziyaretedildi.

Hatay4 Nisan’da Hataylı devrim şehit-

lerinin mezarları ziyaret edilerek,anma düzenlendi. 7 Nisan tarihindeise Yazgülü Güder Öztürk’ün mezarıbaşında anma yapıldı. Anmaya şehitve tutsak aileleri de katıldı. Mezarıbaşında Yazgülü’nün kısaca özgeçmişianlatıldı. “Yazgülü Güder ÖztürkÖlümsüzdür”, “Devrim ŞehitleriÖlümsüzdür”, “Kahramanlar ÖlmezHalk Yenilmez” sloganları atıldı.

Ardından Hatay Özgürlükler Der-neği’ne geçilerek, 30 Mart-17 Nisanile ilgili bir sinevizyon izlendi. Umu-dun kuruluşunun yıldönümü dolayı-sıyla pasta kesildi ve kutlama yapıl-dı.

Dersim6 Nisan günü Yenimahalle ve Ali-

baba mahallelerinde Cepheliler ya-zılama yaptı. “Kızıldere Son Değil

30 Mart-17 Nisan Devrim ŞehitleriniAnıyor Umudumuzun Kuruluşunu

Kutluyoruz! Şehitlerimizin Feda RuhuylaUmudu Büyütüyoruz!

550 BİN KİŞİLİK HALK KOROSU18

Yürüyüş

21 Nisan2013

Sayı: 361

Page 18: AKP FAZMNDEN HESAP SORALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/361.pdf · Haftalık Dergi / Sayı: 361 21 Nisan 2013 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) Emperyalizmle Uzlamayacaız AKP Faizmine Teslim Olmayacaız

Savaş Sürüyor”, “30 Mart – 17 NisanŞehitlerimizi Anıyor, Parti-CepheyiSelamlıyoruz, Umudu Büyütüyoruz,DHKC”, “DHKP-C” yazılamalarıyapıldı.

Kırklareli7 Nisan günü, Dev-Genç'in önder

kadrolarından ve Babaeski Demo-

kratik Kültür Derneği'nin kurucula-rından Kemal Karaca mezarı başındaanıldı. “Kemal Karaca Ölümsüzdür”,“Devrim Şehitleri Ölümsüzdür”, “Ya-şasın Dev-Genç, Yaşasın Dev-Genç’liler”, sloganları atıldı.

BursaHalk Cepheliler, 7 Nisan günü

devrim şehitlerini selamlayıp Umudun

kuruluşunu kutladı. Anma ve kutlama

saygı duruşu ile başladı. Ardından

açıklama ve şiirler okundu. Hazırla-

nan slayt izlendikten sonra birlikte

türküler ve marşlar söylendi. Daha

sonra Umudun kuruluşunun 19. yılı

dolayısıyla hazırlanan pasta kesildi.

Geçen hafta Kocaeli'nin Gölcükİlköğretim Okulu öğrencisi 13 ya-şındaki Ö.Y.'nin 29 kişi tarafındantecavüze uğraması haberlerini oku-duk, izledik medyadan. Hiç de ya-bancısı olmadığımız bir haber. Bizimülkemizde Ö.Y.’lerin, N.Ç.’ler gibi13 yaşındaki küçük çocuklarımızsistemin tecavüzüne uğruyor. Vegöstermelik bir iki sapığın tutuk-lanmasıyla devlet kendini aklamayaçalışıyor.

Küçük kız, arkadaşlarıyla konu-şurken ağzından kaçırıyor bu gerçeği.Kim bilir ortaya çıkmasa daha nekadar devam edecekti bu işkence.Ya da Ö.Y. gibi niceleri daha bunungibi ne acılara katlanmak zorundakalıyor şu anda bile. Aile ve SosyalPolitikalar Bakanı, hemen olaya "elatmış" ve Twitter hesabından açık-lama yapmış: "Bugün basında dayer alan Gölcük'teki kız çocuğununbaşından geçen olaylarla ilgili Ba-kanlık olarak müdahillik talebindebulunduk. Hukuk MüşavirliğimizinBakanlık görev alanımızdaki pekçok konuda müdahil olmasıyla mağ-

durun hakkını koruyor, kararlığımızıgösteriyoruz. Diğer çalışmalarımızınyanı sıra, görev alanımızdaki dava-larda Hukuk Müşavirliğimiz mağ-durlardan yana davalara müdahiloluyor. Örneğin ABD'li Sarai Sierrave İstanbul Samatya'daki cinayeterde de Bakanlığımız şu anda müdahil.Mağdurlar veya ailelerine destekveriyor" diyor. Şefkatli devlet işte...Davaya müdahil olacakmış. HukukMüşavirliği devreye girince , Oküçük kızın geleceğini geri verebi-leceğini mi zannediyor Bakan. Mağ-durun hakkını koruyorlarmış... Ka-rarlılıklarını gösteriyorlarmış.

AKP uyuşturucu, fuhuş, yolsuzlukve her türlü pisliğin üretim merke-zidir. Fuhuş bizzat devletin en tepe-sinde yapılmaktadır. Devletin kendisifuhuş devleti olmuştur. "Cumhur-başkanlığı’ndan Başbakanlık’a, Dış-işleri Bakanlığından, MİT’e, EmniyetGenel Müdürlüğü’ne, Diyanet İşle-ri'ne fuhuşun içindedir. Geçtiğimizhaftalarda basında yer almıştı. Bizde yazdık. Devletin tüm kurumlarınafuhuştan 'ZÜHREVİ HASTALIK'

uyarısı yapılmıştı.

Fuhuş devletin en üst kurumla-rında yapılıyorken 13 yaşındaki birkıza 29 kişinin tecavüzü kimseyişaşırtmamalıdır. Bu devlet tecavüz-cüleri aklayan bir "adalete" sahiptir.Tecavüzcüler korunur... Fakat ah-laksızlığa, uyuşturucuya, fuhuşa karşısavaşan devrimciler tutuklanır. İşteahlaksız devlet, kendi ahlakını böylekorur.

Ahlaksız devlet kendi yozlaşmış-lığını, çürümüşlüğünü, kendi rakam-larıyla ortaya koyuyor. "Fuhuş da-vaları 8 yılda yüzde 220 oranındaarttı." Bunu Adalet bakanı itiraf edi-yor. Cinsel saldırı ve çocuk istismarı8 yılda yüzde 125 arttı.

Rakamlar ortada, bu düzenin ya-rattığı sapıklık ortada. Bu adaletyeni N.Ç ler, yeni Ö.Y’ler ortayaçıkartacaktır. Onların hakkını savu-namaz. Ancak onlar gibi çocuklarınsayılarını artırır. Tüm pislikleri dev-rim temizler. AKP'nin ortalığa saçtığıpislikleri de devrimciler temizleye-cek. O zaman Ö.Y.’ler için gerçekadalet sağlanmış olacak.

AKP, ÇOCUK TECAVÜZLERİNİN, CİNSEL İSTİSMARIN BAŞ SORUMLUSUDUR

21 Nisan2013

19

Yürüyüş

Sayı: 361

AKP FAŞİZMİNDEN HESAP SORALIM

Page 19: AKP FAZMNDEN HESAP SORALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/361.pdf · Haftalık Dergi / Sayı: 361 21 Nisan 2013 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) Emperyalizmle Uzlamayacaız AKP Faizmine Teslim Olmayacaız

550 BİN KİŞİLİK HALK KOROSU20

Yürüyüş

21 Nisan2013

Sayı: 361

u AKP'liler itiraf ediyor,

Amerika’ya aşıklar!

u Konuşmayınca sesini

özlüyorlar!

u Kızdırınca “deliğe

süpürülmekten”

korkuyorlar!

u “Aramızda karşılıksız

bir aşk var” diyorlar. Yeni

sömürgecilik ilişkilerinde

karşılıklı aşk mümkün

mü?

Ekonomi Bakanı Çağlayan Ho-uston’da Teksas Türk Amerikan Ti-caret Odası ( TTACC), Houston Ti-caret Odası (GHP) ve Ekonomi Ba-kanlığı’nın ortaklaşa düzenlediği,Türk Amerikan İş Formu’ na katıldı.Efendileriyle yaptıkları toplantıdaince sitemlerini de dile getirmişBakan Çağlayan: “İlişkimiz karşı-lıksız aşka benziyor. Aramızda biraşk var, bir sempati var. Ama bu

platonik aşk gibi. Amerika’ yageçen yıl 5.6 milyar dolarlıkihracat yapabildik. İthalatımızise 14.1 milyar dolar oldu.Bir satıyor, 3 alıyoruz. Böyleticaret olmaz. Bunu mutlaksuretle dengeli bir yapıyakavuşturmalıyız.” (Akşamgazetesi 4 Nisan 2013)

İşte Yeni sömürgebir ülkenin bakanının ağzındandökülen itiraflardır bunlar. Siz sö-mürgecilerinizin verdiğinden fazlasınıalamazsınız. Bunu bilmiyor musunuz?Biliyorlar elbette. Fakat ağlıyorlar,sızlıyorlar işte böyle. Zafer Çağlayanda, onun başbakanı da çok iyi bilirki bir emperyalist ülke ve onun yenisömürge ülkesi eşit olamaz. Bununimkanı yoktur. Çünkü emperyalistülke, yani Amerika Türkiye’nin yer-altı, yerüstü tüm kaynaklarını, insangücünü sömürür. Yani güçlü olanodur. Tıpkı köle sahipleriyle kölelerineşit olamadığı gibi, tıpkı feodal bey-lerle köylülerin eşit olamadığı gibi,emperyalizm çağında da köle ve

efendisi eşit olamaz. Ne ka-dar iyi hizmet ederse

e t s i n …

Belkiefendisindenalacağı pay bir miktar ar-tar, belki bir miktar daha töleranstanınır ama, eşitlik asla mümkün ol-maz. Bu yüzden Zafer Çağlayan’ınyakınması tamamen bir takiyyedir,sahtekarlıktır. AKP Türkiye halklarınıkandırmaya çalışıyor bu ve bunungibi “eşit-kardeş ülke” yalanlarıyla.Bunlar sadece televizyon şovlarıdır.

Emperyalizm yeni-sömürgeciliğikeşfettiği ve uygulamaya başladığı1940’lardan beri kendi uşakları içindede bir yarış başlatmış oldu. Kim efen-

Bir Uşaktan İtiraf: “1 Satıp 3 Alıyoruz, ABD İle İlişkimiz

Platonik Aşk Gibi”

Başbakan Erdoğan İsrail’e efelenip duruyordu. Er-doğan’ın Davos’taki “One minute” çıkışının ardından“İsrail’e kafa tutma”, “hesap sorma” oyunuyla halklaraldatılmaya çalışıldı. O dönem çok yazıldı çizildi; biryanda İsrail’e karşı çıkılıyor görünürken, diğer yandaİsrail ile askeri, ekonomik tüm ilişkilerin, artaraksürdürdü.

Erdoğan, Davos’taki efelenmesinin ve Mavi Marmarabaskınının ardından, “Ticari ilişkilerimizi, askeri ilişki-lerimizi ve askeri savunma sanayine yönelik çalışma-larımızı askıya alıyoruz” diye açıklama yapmıştı. Buiki yüzlü açıklamasının ardından İsrail’le yürütülenhiçbir ilişkiye ara verilmemiş, aksine ilişkiler artarak

sürmüştü. Erdoğan’ın sözlerinin ve efelenmelerininikiyüzlüce olduğunu, İsrail’le ilişkilerini aksatmadansürdürdüğünü anlatmıştık defalarca.

2 Nisan tarihli Sözcü gazetesinin manşetten verdiğihaberde Başbakanın armatörlük yapan oğlunun, İsrailleticari ilişkilerini aksatmadan sürdürdüğü ifade ediliyor.Burak Erdoğan’ın Safran 1 adlı ticaret gemisinin, enson 12 Ocak günü İsrail’in en büyük limanı Ashdod’dademir attığı görülüyor haberde.

Başbakanın bizzat kendi oğlunun İsrail’le ticaretiaksatmadan yürütüyor olması, bu ikiyüzlülüğün vardığıson nokta olsa gerek.

ERDOĞAN KAFA TUTUYOR, OĞLU İSRAİL’LE TİCARETİ AKSATMIYOR

Page 20: AKP FAZMNDEN HESAP SORALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/361.pdf · Haftalık Dergi / Sayı: 361 21 Nisan 2013 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) Emperyalizmle Uzlamayacaız AKP Faizmine Teslim Olmayacaız

21 Nisan2013

21

Yürüyüş

Sayı: 361

AKP FAŞİZMİNDEN HESAP SORALIM

disine daha fazla hizmet ederse, okendi ülkesinin kendi zenginliklerindendaha fazla pay alacaktır artık. Ve iş-birlikçi hükümetler efendilerine adeta“aşık” oldular. Bu aşkla yaptılar, ya-pıyorlar hizmetlerini. Tayyip Erdoğanbaşta olmak üzere, tüm AKP’liler deAmerika’ya olan aşkların tıpkı BakanZafer Çağlayan gibi her fırsatta dilegetiriyorlar. Bu ülkenin başbakanıAmerikan başkanının “sesini özlüyor”uzun süre konuşamayınca… Babası-nının öğütlerini bile bu kadar dinle-memiştir Tayyip Erdoğan. Eee, ortadabir iktidar sorunu var ne de olsa. İkti-darın gizli formülünü Amerika vermiştirAKP’ye ve onu elinde tutma formülüde yine Amerika’dadır. Yoksa Amerikamaazallah “deliğe süpürebilir” AKP’yi!İşte korku budur.

Efendi-Uşak Bir Olmaz...

AKP Amerika’ nın

Verdiği Kadarını Almak

Zorundadır

“Amerikan emperyalizmi, II. ye-niden paylaşım savaşından en azyıpranmış ve en çok karlar sağlamışemperyalist ülke olarak çıktı. Geçmişdönemlerle kıyaslanmayacak seviyedeyaptığı sermaye ihraç ve transferleriile öteki emperyalist-kapitalist ülkeekonomilerini hegemonyası altınaaldı. Halk savaşlarına ve de sosyalistbloka karşı, emperyalist blokun jan-darmalığını üstlendi. Dünya kapitalistblokunun, bu dönemde, Amerikanİmparatorluğuna dönüştüğünü söy-

lemek herhalde yanlış olmayacaktır."( Mahir Çayan-Emperyalizmin III.Bunalım Dönemi)

Mahir Çayan’ın ortaya koyduğugerçek şudur ki: Amerika artık birimparatorluktur… Tekeller impara-torluğu… Basit bir yeni-sömürge ül-kenin işbirlikçi burjuvazisi ile kocabir imparatorluğun tekelleri eşit ticaretyapamaz, aynı karı elde edemez.

Diyor ki Zafer Çağlayan: “Türkiye1 7 yıldır Gümrük Birliği’ne üye ol-masına rağmen AB’nin ABD ile sür-dürdüğü serbest ticaret anlaşmasıgörüşmelerinde bir kenara itildi…Avrupa Birliği iki yüzlü bir yapıyasahiptir. Hani siz serbest ekonomidenyanaydınız…” Bu sözlerin neresindentutsak elimizde kalır. AB ikiyüzlüy-müş! Riyakarlığın bu kadarını ancakAKP’liler yapabilir zaten. Etekleriniöptükleri AB’ nin ikiyüzlülüğünükeşfetmiş AKP’liler. Almazlarsa al-masınlar efelenmelerine karşı halayalvarıyorlar fakat çocuk gibi de“küs tüm” numaraları yapıyorlar.Kimse bu yalanlara inanmaz ZaferÇağlayan…

Serbest ekonomi diyor ZaferÇağlayan. Serbest rekabet sürecibiteli asırlar oldu. Kapitalizm artıkemperyalizm aşamasını yaşıyor. Yanitekelci aşamasını… Yani en azgınve en son aşamasını. Emperyalistlerleuşakları arasında “ serbest” rekabetolabilir mi? Kesinlikle olamaz. Tümdünya bir avuç büyük tekel tarafındanbölüşülmüş ve onların elinde oyuncakhaline gelmiştir. Kocaman devlet

ekonomilerini geçen bu ekonomiler,devletlere krediler verir, borçlar verirtüm dünyada yapacakları ticarete is-tediği kotayı koyar. Türkiye’de bukonuda tüm yeni-sömürge ülkelergibi bu zincire tabi olmak zorundadır.Ne serbest ticaret anlaşmaları ne deyapılan başka anlaşmalar emperya-lizmin hüküm sürdüğü bir dünyada“serbest” rekabete izin vermez. Buyüzden Bakan Çağlayan yalan söy-lüyor.

Sonuç olarak:

-Emperyalist bir ülkeyle onun sö-mürgesi bir ülke ekonomi dahil hiçbirplatformda eşit olamaz.

- Emperyalizmin hüküm sürdüğüdünyada “ serbest “ rekabet olmaz…Her şeyi tekeller belirler. AKP gibiuşaklara da yalvarmak kalır.

-AKP’ nin Amerika aşkı plato-niktir. Platonik olarak sürmek zo-rundadır.

- Bugün baş düşmanlarımız Ame-rikan emperyalizmi ve onun işbirlikçisiAKP iktidarıdır. AKP iktidarı ülke-mizin zenginliklerini, halkımızın ge-leceğini emperyalist ve işbirlikçi te-kellere peşkeş çekmektedir. Tüm güç-lerini bu sömürünün devamı için har-cıyorlar. Devrimcileri ve halkı sus-turmak için harcıyorlar. Bize düşengörevse, bize dayatılan sömürüyekarşı bağımsızlık bayrağını yükselt-mek, emperyalizmi ve onun yerliuşaklarını yurdumuzdan atarak kur-tulmaktır. Bunun tek yolu ise anti-emperyalist, anti-oligarşik devrimdir.

Halk Cepheliler 30 Mart- 17 Nisan

Şehitlerini Andı!18 Nisan günü İzmir Halk Cepheliler bağımsızlık, demokrasi

ve sosyalizm mücadelesinde şehit düşenleri andı ve umudun kuru-luşunu selamladı. Şehitlerin fotoğraflarıyla panonun hazırlan-masının ardından anma devrim şehitleri için saygı duruşuyla baş-ladı. Saygı duruşunun ardından hazırlanan açıklamada “Oportünistve reformistler bayraklarından orak çekici çıkarırken, bizMahirlerden Alişanlara 43 yıllık tarihimizde umudu büyütmeye vedevrim iddiamızı sürdürmeye devam ediyoruz. Şehitlerimiz bizebu yolda ışık olup, yol gösteriyor” denildi. Kahraman Altun ileÜmit İlter’den şiirler okundu. Grup Günışığı’yla beraber şarkılarve marşlar söylendi. 9 kişinin katıldığı anma sohbetlerle son-landırıldı.

Şehitler Gazi’de

Selamlandı17 Nisan günü saat 21.00’da Cepheliler

tarafından Gazi Mahallesi’nde bomba süsüverilmiş pankart asıldı. “30 Mart - 17 NisanŞehitlerini Anıyor Parti Cephe’yiSelamlıyoruz” yazan pankart, Şair AbayKonanbay Lisesi duvarına asılırken halkaajitasyonlar çekildi ve iradi olarak eylembitirildi.

Saat 23.00’da polislerin pankartı gör-mesi üzerine geniş güvenlikli önlem alına-rak, emniyet şeridi çekilerek bomba imhauzmanları geldi.

Page 21: AKP FAZMNDEN HESAP SORALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/361.pdf · Haftalık Dergi / Sayı: 361 21 Nisan 2013 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) Emperyalizmle Uzlamayacaız AKP Faizmine Teslim Olmayacaız

“Bütün ağaçlar kesildiğinde, bütün

hayvanlar avlanıldığında, bütün sular

kirlendiğinde, hava solunamaz hale

geldiğinde işte o zaman paranın ye-

nilebilir bir şey olmadığını anlaya-

caksınız ” Bu sözler bir çevreciye yada, bir anti-kapitaliste ait zannedil-mesin. Bu sözleri sarf eden TayyipErdoğan’dır. Erdoğan’ın bu sarf ettiğicümleler Kızılderililere ait olup, top-raklarını işgale gelen Tayyip Erdoğangibi kan emicilere karşı söylenmiştir.Ki ne riyakar Tayyip Erdoğan bucümleleri Kızılderilileri anmak içinsöylemiştir. Ne de sevdiğinden doğa’yı.İşbirlikçi Erdoğan kar hırsını gizle-yebilmek için halkların gözünde ça-pulculuğunu gizlemek için yine esipgürlüyor birden çevreci kesiliyor. Sıksık unutuyor geçmişini. Daha doğrusulaf kalabalığına getirip çarpıtıyor geç-mişini unutturuyor icraatlarını.

30 Mart 2013 Yerel YönetimlerSempozyumu’nda konuşması şöyleErdoğan’ın: “Yüksek bina inşa etmeye

karşıyım. 3-5 lira kazanacağız diye

dere yataklarıyla oynamayalım. Şimdi

çocuklar çocukluğunu yaşayabiliyor

mu? Yaşayamıyor. Beton zeminler

üzerinde çocuklara hayat inşa edi-

yoruz. Halbuki onlara toprak zemin

hazırlamamız lazım. Topraktan geldik,

toprağa gideceğiz. O yüzden çok

önemli. Çok yüksek binalar inşa et-

meyi maharet sayıyorlar. ’’

Peki kim yaptı bu binaları, şimdiikiyüzlü Erdoğan kimi eleştiriyor?Yine sorunun nedenlerini anlatmadankoyuyor halkın önüne ve yine saldı-rıyor kendi hırsızlığını saklamak için,“94 yılından beri İstanbul’u biz yö-

netiyoruz, gerek belediye başkanlığıgerekse de başbakanlık dönemi tam19 yıldır biz yönetiyoruz, bu nedenleİstanbul’u beton yığınına döndürenbiziz” diyemiyor. Neden acaba? Or-manları katleden sizin işbirlikçi ikti-darınız değil mi? Yapılacak 3. ve 4.boğaz köprüleri ile katledilecek or-manlar. 2b Yasası ile ormanlık arazi-lerin konuta açılması, ormanlarınyağmalanması hepsi AKP dönemi-nizde yapılmadı mı? Öyle ikiyüzlüöyle sahtekardırlar ki sanki ülkeyiyöneten, halkı kandırarak sömürenkendi iktidarları değilmiş gibi saldı-rıyorlar dört bir yana. Kendi üzerle-rinden her şeyi atıp “en iyisini bizyaptık hatamız yok” diyorlar.

Aç gözlülükleri ve kar hırsları, okadar fazladır ki yükünü her koşuldadoldurmasını bilirler. İsrail’le “oneminute” şovlarıyla insanları kandı-rırken, 3-5 lira fazla kazanmak adınaülkeyi peşkeş çekerler emperyalizme.İşçiler iş, memurlar atama beklerkenonlar oğullarına milyarlarca liralık“gemicik” alırlar.

Tayyip Erdoğan kendisini uyanıkbaşkalarını saf zannetmesin. O yalan-larla değiştireceğini zannediyorsa ger-çeği yanılıyor. Gerçekten halkını, do-ğayı seven, halk sevgisi için, ektiği,biçtiği toprak için savaşan onurlu dev-rimciler var oldukça vereceksin hesa-bını yaptıklarının. Biz var oldukçasize rahat uyku yok. Haklı olan biziz.Bu haklılıkla sizden hesap soracakolanlar da bizleriz. İşte bu meşrulu-ğumuzla kazanacak olan biziz. Soygun,

yalan, talan düzeninizi bozacağız.

Biz Halkız, Haklıyız, Kazanacağız!

Demagojilerin

örttüğü soygun

gerçeği:

‘94 yılında BelediyeBaşkanlığı’na başlarken 5bin liralık servet, 18 yılda730 kat arttı.Başbakanlık verilerine göre;3 milyon 390 bin 384 TL,

25 bin Avro, 199 bin 867

Dolar, banka hesapları,

500 bin TL alacaklar ve 10

bin TL’lik arsası varmışErdoğan’ın.Ancak burada Wikileaksbelgelerinde yer alan İsviçrebankalarındaki 800 milyon

dolar yok... Taşımazlarının,çocuklarına aldığı 1 milyon

dolarlık villanın, oğlunaaldığı 2,5 milyon dolarlıkgemiciğin, ABD’deki küçükoğluna aldığı 260 bin

dolarlık ev de yok.

Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İstanbul Şubesi,24 Nisan tarihinde TMMOB Mimarlar Odası'nın konferanssalonunda 12. Olağan Genel Kurulu’nu gerçekleştire-cek.

ÇHD tarafından yapılan duyuruda, "Genel BaşkanımızAv. Selçuk Kozağaçlı, Şube Başkanımız Av. TaylanTanay ve Şube Sekreterimiz Av. Güçlü Sevimli’nin de

aralarında bulunduğu 9 üye ve meslektaşımızın tutuklubulunduğu bir süreçte, olağan genel kurula gidiyoruz.

40 yıllık onurlu tarihimizde olduğu gibi bugün debaskılardan yılmadık, yılmayacağız. ÇHD olarak, siyasiiktidarın beklentilerini boşa çıkaracak ve bu süreçten,üyelerimizin de desteği ile daha da güçlenerek çıkacağız"denildi.

550 BİN KİŞİLİK HALK KOROSU22

Yürüyüş

21 Nisan2013

Sayı: 361

Halkın Avukatları Faşizmin Baskılarına Karşı Direnecek!

Yalancı Tayyip, Demagog Tayyip

Page 22: AKP FAZMNDEN HESAP SORALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/361.pdf · Haftalık Dergi / Sayı: 361 21 Nisan 2013 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) Emperyalizmle Uzlamayacaız AKP Faizmine Teslim Olmayacaız

Tarih 4 Ağustos 1995 günü, GrupYorum Taksim’de bulunan CHP İl bi-nasını işgal etti. İşgalin sebebi Yo-rumcular’ın o dönem çalışmalarını yü-rüttükleri Ortaköy Kültür Merke-zi’nin (OKM) mühürlenmiş olma-sıydı. Daha önce onlarca kez basılanonlarca kez mühürlenen kültür merkezi“Amacına uygun faaliyet gösterme-mek, devletin bölünmezliğini hedefalmak…” gibi gerekçelerle bir kezdaha mühürlenmişti. İktidarın amacıdevrimci sanatı susturmak, halkın ay-dınlarını korkutmak, yıldırmak ve bunutüm halk kitlelerine yaymaktı. 12 Eylülkaranlığından sıyrılıp gelen, türküleriyleşarkılarıyla tarih yazan, müzikleriyleumut olan Grup Yorum bu saldırılaracevabı da anında verecekti. Çünkükendi deyimleriyle Ortaköy KültürMerkezi onlar için “Bir okul, bir öğ-retmen, bir çocuktu.” Paylaşmayı,bireyi yok edip yerine “biz”i koymayı,halkın değerlerini sahiplenmeyi oradaöğrenmişlerdi. Bu anlamıyla orası birokuldu.

Bu nedenle “Tarihe mühür vu-rulur mu?” diyerek seslerini yükselttiYorumcular. Hemen kolları sıvayıpsaldırıyı protesto etmek için çalışmalarabaşladılar. Açıklamalar, afişler, imzakampanyaları, bakanlıkla görüşmeler...gibi birçok demokratik hak olarak ta-nımlanan yöntemlere baş vurdular.Bununla yetinmek, sonuç alamayıncaolayı akışına bırakmak, sorunları çöz-meyi sonraki bir zamana bırakmakGrup Yorum’un seçtiği yol olmadı.Aydın sanatçı olaylara, saldırılaraanında cevap veren, söz söyleyen, kit-lelerin önünü açan olmak zorundaydı.Ve öyle de oldu. Yorumcular bütünstatüleri parçalayarak CHP İl binasınıişgal ettiler. Ve il binasından aşağıüzerinde “OKM Kapatılamaz, GrupYorum” imzalı kocaman bir pankartastılar. İşgal gün boyu sürdü. Türki-ye’nin dört bir yanından, hatta yurtdı-şından destek telefonları geldi Yo-rum’a.

Yorumcular işgal boyunca “Grup

Yorum Susturulamaz, "OKM Ka-patılamaz", "Türküler SusmazHalaylar Sürer” sloganları atıyorbir taraftan da balkondan ellerindebağlama, gitar, türküler, marşlarsöylüyorlardı. Eylem amacına ulaş-mış, kamuoyunda gündem yaratı-labilmişti. Ancak iş bununla bit-miyordu. Bunun bir bedeli de vardı.CHP Genel Merkezi’nden aranmışYorum üyelerine gözaltına alınma-yacaklarını söylemişlerdi. Oysa so-run gözaltına alınıp alınmamakdeğil, talepleri duyurmaktı. Kaldıki eylem bitirildiğinde Yorum üye-leri gözaltına alınacaktı. AncakGrup Yorum gözaltından da zaferleçıkmıştı. Türküler, halkın türküleri,değerleri kazanmıştı.

CHP işgali, haberlerde “konsergibi işgal” şeklinde geçerken, küçükburjuva aydın ve sanatçılar da “Sa-natçı işgal yapar mı?” tartışmalarınıbaşlattılar. Onlara göre sanatçı sanatyapmalıydı. Grup Yorum ise bu sözlere“Sanat bu, yaşam etkinliğidir, camfanus içinde üretilemez.” diyerekcevap verdi. Ve kurulduğu andan bugünlere kadar yaşamın içerisinde oldu.Hayatın kalbinden çıktı besteleri; mi-tinglerde, cenazelerde, üniversitelerdekısacası halkın olduğu her yerde bu-lunup üretimin hazzını yaşadı GrupYorum.

Grup Yorum’un tarihi devrimcisanatın tarihiydi. Hiçbir zaman düzeninsusturma, korkutma saldırılarına karşısusmadı, bunun yanında aydın sanat-çılığın misyonu gereği gerçekleri sa-vunmaktan hiçbir zaman geri durmadı.Meşru olan her yol, mücadelenin ara-cıydı onlar için. Çünkü sadece yasalolanla kendisini sınırlamak iktidarınsanatını yapmak demekti, yasalar halkiçin değil egemenler için yapılıyordubunun bilincindeydiler. Bu nedenleişçilerin, köylülerin, öğrencilerin kı-sacası hak arama eylemlerinde onlarlaomuz omuzaydılar.

Devrimcilerin cenazelerini omuz-layandılar. 1 Mayıs alanını, Taksim’i

kazanmak için sokak sokak çatışanlarınarasında onlar da vardı. Katliamlarakarşı türküleriyle, marşlarıyla meydanokudular. “Varsa cesaretiniz gelin” de-diler. Halk kahramanlarının destanlarınıyazdılar. Grup Yorum için bunlarınhepsi meşruydu. Ve şimdi Grup Yorum,tarihinden aldığı güçle yüz binlerleBağımsız Türkiye konseri yapıyor.Amerika’ya ülkemizden defol diyor.Bağımsız bir ülke istiyoruz, kendi el-lerimizle kuracağız diyor.

CHP işgali bu tarihin bir parçasıydı.Grup Yorum yasallık sınırını aşmışmeşru hakkını kullanıyordu. Bunaakıl erdiremeyen burjuva televizyonve gazeteleri işgal anında yaptıkları,röportajlarda Yorum üyelerine “Sila-hınız var mı?” diye soruyorlardı. On-lara göre yapsa yapsa böyle bir işgalsilahlı güçler yapardı. Oysa Grup Yo-rum üyelerinin ellerlinde bağlama vegitar bir de aşağı sallandırdıkları pan-kartları vardı. Yorumcuların silahlarıbağlama ve gitarlarıydı. CHP işgalindede bu silahı kullanmış, aydın ve sa-natçıların faşizmin saldırılarına karşınasıl cevap verebileceğinin örneğinisunmuşlardı. Bu örnek sade, yalınancak güçlüydü. Ve bu gücüyle tarihinsayfalarında yerini aldı. Bu güç gü-nümüze ışık tutuyor, tarihimizden öğ-renmeye devam ediyoruz.

GÜNÜMÜZÜ AYDINLATAN

21 Nisan2013

23

Yürüyüş

Sayı: 361

AKP FAŞİZMİNDEN HESAP SORALIM

GRUP YORUM CHP İŞGALİSanatçı Baskıya Direnen, Ürettiğini

Savunandır

Page 23: AKP FAZMNDEN HESAP SORALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/361.pdf · Haftalık Dergi / Sayı: 361 21 Nisan 2013 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) Emperyalizmle Uzlamayacaız AKP Faizmine Teslim Olmayacaız

Merhaba Devrimci Okul okurları,geçen hafta başladığımız “NedenFeda?” başlıklı konumuzun ikinci bö-lümüne kaldığımız yerden devam edi-yoruz.

–– 3- Feda, DüşmanınBeyninde Patlayan BirSilahtır!

Fedayı asıl tartıştıran da işte bu sonhalidir. Düzen güçlerinin “intiharbombacıları” ya da “canlı bomba”diye tanımladıkları feda savaşçıları-nın varlığıdır tartışılan.

Fedayı anlamaya bu isimlendir-melerden başlamak gerekir. “Canlıbomba” tanımlaması eylemlerinamacını ve politik özünü yok sa-yarak yapılmaktadır. Gerçeğin gö-rülmesini istemeyen egemenler “heryerde patlayabilecek insan” gibi te-rör demagojilerine de zemin sunan buisimlendirmeyi kullanırlar. Halktakorku, panik uyandırma, devrimcilerinde tecrit edilmesine yönelik bir adlan-dırmadır.

İntihar bombacıları ise ABD’nin1983 Ekim günü hazırladığı bir rapo-run adında “intihar terör” olarak kul-lanılmıştır ilk defa. “İntihar” olgusufeda eylemleriyle taban tabana zıt birolgudur. Çünkü intihar, bir sorun kar-şısında çözüm bulamayan kişinin ça-resizlik içine girdiği, artık yaşamak içinhiçbir amacının kalmadığı anda orta-ya çıkan durumun yarattığı bir eylem-dir. Feda savaşçıları ise çaresiz de-ğiller, tam tersine bir çare, bir der-man olarak fedayı yaratmışlardır. İş-gale, zulme, aşağılanmaya karşı halk-ların, özellikle 2000’li yıllardan sonrakiçaresidir feda. Bu nedenle adlandırmabaşlı başına fedaya nasıl bakıldığınında yansımasıdır.

Vatan için, onuru, namusu için öl-meyi göze almanın, yoldaşları için, hal-

kın özgürlüğüiçin ölmenin nedemek olduğu-nu anlayabile-cek akla sahipdeğil burjuvazi.Onun tarihselkodları içinde

bu yok. “Sömürgeci” sıfatı buna engel.Anlayamadığı bir silahı yok etmek içinde uydurma senaryolar, kurgular ya-ratıyor, psikolojik sorunları olan, sev-giden mahrum kalmış, beyni yıkanmış,ölümcül hastalıkları olan insanlar di-yerek saldırıyorlar.

Feda, halkların sınıf mücadeleleritarihinde konumlanışlarının düş-manlarına karşı aldıkları politiktavrın, düşman bilincinin gerekleri-ni yerine getirmesinin en görkemlihalidir.

Halkların isyan bilinci adım adımgelişmiştir. Egemenlere karşı önce kinve nefret biriktirenlerin ilk tepkileri ege-menlerin isteklerini yerine getirmektir.Bunun karşısında kendilerinin ölümübeklediklerini bildikleri halde, inan-dıkları uğruna ölmeyi göze almışlardır.Tek tanrıya inananların putlar içinkurban kesip adaklar adamayı reddet-meleri, işkenceli ölümleri göze alma-ları demektir. Örneğin,Afrika’daki si-yahların Amerika’ya köle olarak gö-türmek için başlatılan saldırıya Afrikayerlilerinin verdikleri cevap da bununörneğidir: Zorla, zincirlerle gemilerebindirilen siyahların köle olmamakiçin gemilerden denize atlayıp, boğu-lana kadar suyun altında kalıyorlardı.Özgürlükleri için ölmeyi göze alıyorama köle sahiplerinin isteklerini yeri-ne getirmiyorlardı.

Bunun ardından halklar egemenle-rin var oldukları sürece baskının, sö-

mürünün süreceğini anlayarak, onlarakarşı savaşmışlardır. Onları yok etmekiçin bu savaşı vermişler ve silahlan-mışlardır. Kendi olanak ve imkanları öl-çüsünde silahlar yaratmışlardır. Ve bu-gün “İnancın kılıca dönüşmüş hali”olarak da bilinen fedayı kuşanarakdüşmana karış savaşta yeni ve yenilmezolan bir silahı yaratmışlardır. Düşma-nı yok etmenin bir aracı olmakla bir-likte politik mesajların gücü “belirle-yici” hale getirmiştir. Neden sadece si-lahlı mücadele değil de feda dediğimizianlamak için, tarih içinde hiçbir silahıninsanların can sıkıntısından ortaya çık-madığını hatırlamak gerekir. Tüm si-lahları ortaya çıkaran nesnel bir zeminvardır, bu ihtiyacın ürünü olarak silahlarüretilir. Emperyalistler de halklar da sa-vaş içinde karşılaştıkları engellere çö-züm bulup düşmanlarını yok edecek si-lahları üretirler. Fedanın bir silah ara-cı haline gelmiş olması da bu ihtiyacınürünüdür. Che’nin dediği gibi: “Dev-rimci mücadelenin yöntemleri, bi-çimleri kişilerin iradesi tarafından de-ğil, bütün ilişkiler içinde somut, nes-nel ve öznel koşullar ve gerici egemensınıfların direnci tarafından belir-lenmiştir.”

Saldırı altında olan halkların di-renme ve başkaldırma hakları bugün fe-dayla korunuyor. Filistin’de, Irak’ta,Türkiye’de, işgalin, sömürünün, iş-kencenin olduğu her yerde en küçük birmuhalifliğin suç sayıldığı, terör sayıl-dığı bir dünyadayız. ABD’nin terör ra-porlarında örgütlerin, devletlerin terö-rist olmalarının delilleri “anti-Ameri-kancı, anti-NATO’cu olmak, F Tiple-rini kapatmak istemek, M-L olmak” sa-yılıyor. Parasız eğitim isteyen, barınmahakkını isteyen, patriotlara karşı çıkanherkes cezalandırılıyor, ya katlediliyorya tutuklanıyor, işkencelerden geçiri-liyor. Böyle bir dünyada silahlı müca-deleyi sürdürme koşulları onun feda-ya somutlanan biçimini ruhunu kabuletmekten geçiyor. Bir tercih değildir bu,savaş gerçekliğinin dayattığı bir zo-runluluktur.

Filistin’de El Aksa Tugayları’ndayer alan bir feda savaşçısının sözleri ol-dukça açık: “Şunu biliyorum ki, tekbaşına bir tankı durduramam, beni sa-niyeler içinde yere serer, o halde

Feda, DüşmanınBeyninde

Patlayan BirSilahtır!

Ders: Neden Feda? - 2

550 BİN KİŞİLİK HALK KOROSU24

Yürüyüş

21 Nisan2013

Sayı: 361

Page 24: AKP FAZMNDEN HESAP SORALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/361.pdf · Haftalık Dergi / Sayı: 361 21 Nisan 2013 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) Emperyalizmle Uzlamayacaız AKP Faizmine Teslim Olmayacaız

kendimi bir silah olarak kul-lanmak zorundayım. Onlarbunu terörizm olarak adlan-dırıyor. Bence bu kendini sa-vunma hakkıdır... Kimse öz-gürlüğünüzü size hediye et-mez, özgürlük için bazı feda-karlıklar yapmanız gerekir.”(24 Mart - 2002 , The SundayTimes -Hala Jaber - Gazze,A.S.Tekelioğlu)

Feda eylemlerinin silah ola-rak kullanılması ‘80’lerde baş-lamıştır. İlk eylem İsrail’inLübnan’ı işgaliyle 15 yaşındaki AbuKasim tarafından İsrail askerlerinin ba-rındığı karargâhlardan birine 11 Kasım1982’de yapılmıştır. Hemen ardındanarka arkaya başka feda eylemleri ger-çekleşmiştir. Lübnan’da yaşananlardanbu eyleme neden olan siyonist İsrail veişbirlikçi Lübnan’lı Falanjistler 2000 ki-şiyi katlettiği saldırılarda sadece “insanöldürmek” değildir hedeflenen. İnsanonur ve ahlakıyla yakından uzaktan il-gisi olmayan bir savaş verilir GüneyLübnan’da.

Yakaladıklarını zincirlerle sokak-larda gezdirip zorla topladıkları in-sanları saldırtırlar tutsaklara. Sağ ya-kalanıp da işkence görmeyen kimsekalmaz. Bir kısmını canlı canlı me-zarlara gömerler ve üzerlerinde tepi-nirler. Kadınlara, kızlara, aileleriningözleri önünde tecavüz edilir.

İşkencelerde ölenleri yakıp, yolkenarlarına atarlar. Ölülere dahi işkenceyaparlar. Ölü bedenleri patlayıcılarladoldurup paramparça ederler.

İşte bu savaş “yeni dünyada” halk-lara nasıl yaklaşıldığının en somutgöstergesi oldu. Amaç yok etmek de-ğil. Emperyalizmin asıl amacı halkla-rın iradesini kırmak, direnme dina-miklerini yok etmek. Korkuyla, sindi-rilmişlikle, baskıyla, işkenceyle bunusağlamak. 19 Aralık’tan sonra döneminBaşbakanı Bülent Ecevit, tam da bu se-bepten “Devlete başkaldırılamayaca-ğını anlamış olmalılar” dedi. Tümbunlar karşısında halkların iradesininteslim alınamayacağını, direnme ve sa-vaşma haklarının hangi koşulda olur-sa olsun teslim etmeyeceğinin ilanıdırfeda eylemleri.

Yapılan istatistiklerde 80’lerdenbu yana hızla arttığı görülüyor feda ey-lemlerinin. Sadece 82-86 yılları ara-sında Lübnan’da 41 eylem gerçekleş-tirilmiş ve 2008’e gelindiğinde bu ra-kam, sadece 2008 yılı için 500 olarakgeçiyor. 2000’den sonra artıyor sayılar.Net bir sayıdan öte, bu sayıların artış-ta olduğu tarih bile bir gerçeği gözlerönüne koymaya yetiyor. O da, feda ey-lemlerinin nedeninin işgaller olmasıdır.

Feda eylemlerinin Orta Doğu’dayoğunlaşmasında sürekli dillendirildi-ği gibi dinin değil, bölgenin işgal edil-mesinin belirleyiciliği vardır. Ki enfazla eylem yapan örgütlerden biriSri Lanka’daki Tamil Gerillala-rı’dır, onlar, ML’den etkilenmiş bir ha-rekettir.

Amerikalı bir profesör Robert Pape11 Eylül’den sonra, feda eylemlerinintemelinde İslam’ın olduğunu düşüne-rek bir araştırmaya girmiş ve bu araş-tırmanın sonucunda New York Ti-mes’ta 11 Ağustos 2006’da şunlarıyazmıştır:

“İntihar saldırılarının ve terör ey-lemlerinin temelinde İslam funda-mentalizmi olduğu varsayımı doğrudeğil. İntihar saldırılarının çoğu, ya-bancı veya istenmeyen bir askeri var-lığa tepki olarak gerçekleştiriliyor. Sal-dırıların sebebi İslami fundamenta-lizm ise neden İran, Sudan, Pakistangibi bol fundamentalist terör ve inti-har saldırıları olmuyor? Çünkü bu ül-kelerde yabancı askeri gücü yok.Eğer islam ana faktör olsaydı, İran,Irak ve Suudi Arabistan gibi büyükMüslüman ülkelerindeki bazı aktifgruplar da canlı bombalı terör ey-

lemleri yapardı... Amerika’nınişgaline kadar Irak tarihindede canlı terörist saldırılarıyok. 2003’te 20, 2004’te 48,2005’in ilk beş ayında 50’denfazla saldırı var.

Lübnan bombacılarınınbiyografilerini inceledim. 38kişiden sadece 8 tanesi İslamiköktendinci idi. 27 tanesi Lüb-nan Komünist Partisi ve ArapSosyalist Birliği gibi solcu si-yasi gruplardandı. BazılarıHristiyandı. Bu intihar bom-

bacılarının ve onların bugünkü ortaknoktası, belirli bir dini veya siyasi ideo-lojiyi değil, sadece yabancı bir işgal gü-cüne duyulan tepki. İntihar saldırı-larını durdurmakta etkili olduğu is-patlanan tek çözüm Lübdan’da ve baş-ka yerde, işgal güçlerinin geri çekil-mesidir.”

Bu kadar açıktır gerçek. Bu yüzdende Alişan Şanlı’nın eyleminin ardındanson güvenlik önlemi olarak ABD’ye de-folup gitmesini söyledik. İşbirlikçi oli-garşisiyle varlığını devam ettirmesidemek hesap sorma eylemlerinin de-vam edeceği anlamına gelir.

2000’lerden sonra hızla artan iş-galler, zulümdeki pervasızlık fedayı ku-şanmayanların silahlı mücadele sür-düremeyeceğini göstermiştir. Adı M-L olsa da, silahlı mücadeleyi sürdür-düğünü iddia etse de, fedayı göze ala-mayanların hızla tasfiye sürecine gir-mesi tesadüf değildir. Varlığını sürdü-ren tek-tük hareketlerin feda eylemle-ri kabul edip aynı katılık ve acımasız-lıkta sürdürmemiz savaşı “dinazor-luk” olarak adladırılsa da, özünde di-nazor olanlar değişen savaş koşulları-na göre kendini yenileyecek ideolojiksağlamlıktan yoksun olanlardır.

“Sağlam ve doğru bir politik yö-nelim olmadan sert bir mücadele tar-zını ilerletmek mümkün değildir. Sertbir mücadele tarzı olmadan sağlam vedoğru bir politik yönelim oluştur-mak imkansızdır.” (4)

Bugünün savaş gerçeğine göre ken-dini yenilemek büyük bedeller gerek-tirmektedir. Düşmana saldırma ama-cınız da, kendinizi koruma aracınızında, şehitler olacağını sadece ve yalnızca

Feda, sertlik, keskinliktir doğru. Sınıf

mücadelesinin işgallerinin yarattığı ada-

letsizlik ve zulüm karşısında halklar aynı

netlik, sertlik ve keskinlikte bir mücade-

le tarzıyla ve silahlarıyla çıkmak zorun-

dadır çünkü. Bu nedenle düşman karşı-

sında “ya ölüm ya zafer” kararlılığıdır;

işgal altında “ya özgür vatan ya ölüm”

tercihini yapmaktır; adaletsizliklerle

dolu bir dünyada “ya adalet ya ölüm”

demektir. Arası yoktur, orta yol yoktur.

21 Nisan2013

25

Yürüyüş

Sayı: 361

AKP FAŞİZMİNDEN HESAP SORALIM

Page 25: AKP FAZMNDEN HESAP SORALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/361.pdf · Haftalık Dergi / Sayı: 361 21 Nisan 2013 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) Emperyalizmle Uzlamayacaız AKP Faizmine Teslim Olmayacaız

iktidar hedefi olanlar ve gerçekten va-tanlarının kurtuluşunu isteyenler kabulederler.

“Neden sadece silahlı mücadeledeğil de feda?” sorusu bu nedenle yan-lış bir sorudur. Bugün, silahlı müca-dele sürdürmek içinde feda olan birsavaşın tarafı olmaktır. “Feda” yok-sa, silahlı mücadele yoktur. Feda,2000’lerin emperyalist dünyasındahalkların zalime yönelttiği silahın adı-dır. Sürecin en yeni ve en güçlü silahıdırfeda. Onu kabul etmeyen hareketlerkendilerini silahsızlandırdıkları içinsilahlı mücadele verdiklerini iddiaedemezler.

–– Fedanın GücüFeda halkların gerek ideolojik ola-

rak gerekse de fiziki olarak elinde tut-tukları en güçlü silahtır. Gücü nerede-dir?

–– 1-Kararlılık veUzlaşmazlıktır

Bireyciliğin, bencilliğin kutsandı-ğı bir dünyada, hiçbir şeyin kişinin ken-disinden önemli olmadığının propa-gandasının yapıldığı bir dünyada vatanıiçin inançları için “can feda” demek hiç-bir şeyin o halkları, o örgütleri teslimalamayacağının ilanıdır. Alman faşiz-mine karşı direnen Sovyet halkı da bu-nun görkemli örneklerini yaratmıştır.

“Komünistin ölüme başını gu-rurla kaldırarak gitmesi ve düşmanınyüzüne karşı derin bir inançla doluolarak ‘ben ölüyorum, fakat davamızyaşıyor ve yaşayacaktır’ diye haykır-

ması tesadüf değildir. O anlarda insan,

çıkarları kendisi için her şeyden üstün,

ölümden güçlü olan bütünlükte kay-

naşmaktadır. Böyle bir bilinç Sovyet

halklarını korkusuz bir savaşçı yap-

maktadır. 28 Panfilofçu muhafızın bir

alay faşist tankı ile savaşındaki kah-

ramanlıkları, Alman bunkerinin maz-

galını bedeniyle tıkayan kızıl ordulu

Natrosoft; Stalingrad’a yaklaşmakta

olan Alman tanklarından ilkinin önü-

ne bir demet bomba ile atılan Kemal

Pulatofu; Alman makineli tüfeğinin

namlusunu göğsüyle tıkayan Tuyç Er-

yiğitofu hatırlayalım.” (5)

Feda, sertlik, keskinliktir doğru. Sı-nıf mücadelesinin işgallerinin yarattı-ğı adaletsizlik ve zulüm karşısındahalklar aynı netlik, sertlik ve keskinliktebir mücadele tarzıyla ve silahlarıyla çık-mak zorundadır çünkü. Bu nedenle düş-man karşısında “ya ölüm ya zafer” ka-rarlılığıdır; işgal altında “ya özgür va-tan ya ölüm” tercihini yapmaktır; ada-letsizliklerle dolu bir dünyada “yaadalet ya ölüm” demektir. Arası yok-tur, orta yol yoktur. Che’ye Fidel’e gü-venip de neden Küba devrimine katıl-dığını sorduklarında Fidel’in savaşhazırlıklarına başlarken “bu yıl ya şe-hit olacağız ya özgür” sözünden etki-lendiğini söyler. Özgürlüğü, adaletikazanma kararlılığının bugün tek ölçütüfedayı göze almaktır. Katillerimizdenhesap sormak için can vermekten ka-çınmayacağız. Vatanımızı işgal eden-leri topraklarımızdan söküp atmakiçin oluk oluk kanlarımızın dökülme-sini göze alacağız. Bağımsızlık, de-mokrasi ve sosyalizm mücadelesininharcı canlarımızla oluşacak. Bu nedenlefeda savaşçımız İbrahim Çuhadarpartiye yazdığı son mektubunda “ya şe-hit olacağım ya şehit” kararlılığını vur-gulamıştır.

–– 2-YenilmezliktirFeda da “kayıp” yoktur. Kazanan

feda göze alındığı an belli olmuştur.Çünkü feda hem halklar için savunmakalkanı hem de düşmanı vuran bir si-lahtır.

“Antik savaşlarda mızrak ve kalkan

kullanılırdı. Mızrak düşmana saldırmak

ve onu yok etmek için ve kalkan kendini

korumak ve savunmak için. Bu güne ka-

dar, tüm silahlarda hala mızrak ve kal-

kanın uzantısı vardır. Saldırı düşmanı

yok etmenin asıl aracıdır, ama savun-

ma olmadan yapılamaz. Saldırıda do-

laysız amaç düşmanı yok etmektir,

ama aynı zamanda kendini korumak-

tır, çünkü düşman yok edilmezse, siz yok

edilirsiniz.” (6)

Feda silahı da bu ikisini birleştirir.Halkların direnme ve savaşma iradesi-nin önünde bir halkadır; onu korur, düş-manı ise beyninden vurur. Hiçbir kal-

kan feda silahı karşısında dayanamazçünkü, yerle bir olur. Unutmayalım ki,emperyalizm ve işbirlikçilerinin tüm si-lah ve kendini koruma zırhı “maddi”güçlerden oluşur; çelikten, zırhtan, du-varlardan, betondan oluşur. Oysa “in-san” yenilmez tek güçtür, hem de ettenkemikten olmasına rağmen.

–– 3- Cürettir“Bir vuruşla ölmekten korkmayan

kişi imparatoru atsız bırakmaya cüreteder.” diyor bir savaş ustası. Cüretli ol-mak bugün zaten kazanmanın tek ko-şuludur. Feda ise o cüretin en güçlü ha-lidir. Alişan’dır, İbrahim’dir, Erdal’dır.

Feda egemenlerin sonuçlarını bu ya-nıyla eylemde ölen kişi sayısıyla ölç-mek doğru değildir. Elbette düşmana,onu beyninden vurarak zarar verildiğigösterilir. Alişan’ın ABD Büyükelçiliğieyleminden sonra “1 tane güvenlik gö-revlisi öldü ABD’ye ne zarar geldi”diye küçümsemeye çalışanlar oldu.Gerçeği gizleme telaşıdır. Çünkü fedaeylemleri askeri değil politik mesajlartaşır. Eylemin yapılması, fedayı gözealan savaşçıların varlığı o mesajı taşı-maya yeter. Bu nedenle Erdal Dalgıçbir tane polis dahi ölmemişken, eyle-miyle korku salmıştır düşmana. Ölümügöze alarak girmiştir çıkmaz sokakta-ki bir karakola. Düşmana verilen zarar,mesajı daha güçlü taşır sadece. Nediro mesaj?

-Adaletsiz yaşanamayacağıdır.

-Emperyalizm ve oligarşinin sa-nıldığı kadar güçlü olmadığı.

-Bağımsızlığı, demokrasiyi, sos-yalizmi kazanmak için ölümü göze al-mak gerektiği ve Anadolumuz’da bunugöze alan devrimcilerin, Cephelilerinolduğudur.

–– 4-AdalettirAdaletin olmadığı bir yerde halk ya-

şayamaz. Adaletse egemenlerce veril-mez. Onların varlıkları buna engeldir.Halkı aç bırakıp işsiz bırakıp, işkenceyapıp, infaz edip diri diri yakanlar, mah-kemeleriyle de katilleri koruyor, üstünhizmet madalyaları veriyor. Devletioluşturan tüm mekanizmalar elele ve-

550 BİN KİŞİLİK HALK KOROSU26

Yürüyüş

21 Nisan2013

Sayı: 361

Page 26: AKP FAZMNDEN HESAP SORALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/361.pdf · Haftalık Dergi / Sayı: 361 21 Nisan 2013 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) Emperyalizmle Uzlamayacaız AKP Faizmine Teslim Olmayacaız

rip adaletsizliği büyütüyor. Adalet is-temek bile en büyük suç ilan ediliyor.Engin Çeber, Ferhat’a adalet isterkenişkencede katledildi, analarımız baba-larımız kömüre dönen bedenler için,ölüm orucu şehitlerimiz için adalet is-terken dövüldü, aşağılandı, tutuklandı.Sadece devrimciler de değil, polisin durihtarına uymadığı için katledilen sıra-dan insanların aileleri polislerin ceza-landırılmasını istedikleri için onlarcayıla varan cezalarla yargılanıyor.

Filistin’de “yeni yerleşim yeri”adıyla işgale devam eden İsrail’in kar-şısında oturma eylemi yapanların üze-rine panzerler sürülüyor.

Irak’ta, Libya’da, Suriye’de kendivatanını savunmak terörist ilan ediliyor.

Böyle bir ülke ve dünyada adalet is-temek önemlidir elbette. Ama o adaletihalkların kendilerinin yaratacağı da or-tada. Halklar istedikleri adaleti yalnızcafedayla yaratabilirler, aksi halde sade-ce istemeye, beklemeye devam et-mek zorundadır.

–– 5- Halkları UyandıranGüçtür

Yaşanan zulme, adaletsizliklereoranla halkların tepkisi az gelebilir, ses-siz gelebilir. Düzenden her gün şikayetetse de, dert yansa da bunu politik birtavır olarak göstermez halklar. Ger-çekleri görene, öğrenene ve bir alter-natif güç görene kadar göstermezler.Günlük maişet derdiyle beraber yapı-lan ideolojik bombardımanın etkisiy-le gözleri, kulakları gerçeklere kapalı-

dır. İşte feda o gerçeklerin üzerindekiörtüyü kaldıran bir güçtür. Çünkü sor-gulatmayı sağlar feda. İnsanların can-larını neden feda ettiklerini sorgulatır.Eylemin gerçekleştiği hedefleri sor-gulatır. Düzen, polisiyle, istihbaratıy-la gerçekten abartıldığı kadar güçlü müdiye sorgulatır. Hem soruları ortaya ko-yar hem de cevaplarını verir. Bu yanıylahalklar için bir okul, bir öğretmendir debaşlı başına. Verdiği bilinçle, sarsma gü-cüyle uyuyan devi uyandıracak silah-tır.

–– 6-Teslim OlmamaktırFeda halkların “ne olursa olsun sa-

vaşacağım” kararlılıklarıyla çıkmıştırortaya. Düşmanı yok etmek için, onazarar vermek için her şeyi silah yapma,silah olarak kullanma anlayışının bir so-nucudur. Üzerine bombalar sarsa da,ölene kadar çatışsa da fedanın güven-diği ne o bombalar ne silahın gücüdür.Son nefesine kadar düşmana zararvermeye kitlenen bir ruh halidir. Bu ya-ratıcılığa ve fedakarlığa da yabancı de-ğil halklar.

Küba’da 1880’lerde verdiği 2. ba-ğımsızlık savaşında elinde bir tane ta-bancısı, palası olmayan, askeri eği-timden geçmeyen köylülerin işgalci İs-panyolları korkutmak için su teneke-lerini boyunlarına geçirip, onlara vuravura çıkardığı korkunç seslerle düş-manlarının üstüne atlayarak kendileri-ni feda edişlerinde görürüz teslim ol-mamanın gücünü.

Ne düşmana teslimiyet vardır ne de

koşullara. Savaş içindeki halklar bir taşı,bir su tenekesini, bir bidon benzini, körbir bıçağı bile en güçlü silah olarak kul-lanma cüretine sahiptir. Ne cahil köy-lü olması ne de 64 yaşındaki Fatima AlNajjar gibi Filistinli bir kadın olması-nın hükmü yoktur. Vatan topraklarınıişgal edenlerin beyninde patlayan silahaçevirir halklar kendilerini. Fidel’in de-diği gibi:

“Özgürlüğünü kazanmak istedimi, halk işte böyle savaşır; uçaklarataşlarla karşı koyar, tankları eliyle de-virir.” (7)

Ve biz istiyoruz. Bizim olanı isti-yoruz. Vatanımızı, özgürlüğümüzü,emeğimizi, dökülen kanımızın hesabını.Bu isteğin adıdır feda, alacağımızın ila-nıdır. Adalettir, sevgimizdir, kinimiz-dir, intikamımızdır, meydan okumadır.Feda, zaferdir! Zaferi kuşanan Alişan-lara şan olsun, selam olsun!

***

NOTLAR:

(1)-Mao Ze Dung, Seçme Sözler,Epos Yayınları, syf: 57

(2)-age, syf: 118

(3)-Devrimci Eğitim DevrimciAhlak, M.İ.Kalinin, Ser Yayınları,

Syf: 163

(4)-Mao, Seçme Sözler, Syf: 123

(5)-M.İ.Kalinin, syf: 164

(6)-Mao, Seçme Sözler, Syf: 83

(7)-Dinle Yankee, Wright Mills,Yar Yayınları, Syf: 246.

Bitti

Edirne’de 12 Nisan günü, Dev-Genç’li Serkan Fikirve Emre Ünlü Grup Yorum Bağımsız Türkiye Konseri af-işi astığı için işkenceci, sivil polisleri tarafından zorla terskelepçe vurulup bekletilerek çevik kuvvet polisleri tar-afından gözaltına alındılar.

Fikir ve Ünlü, Cumhuriyet Karakolu’na götürülüp çe-vik otosu içerisinde 4 saat tutuldular. Gözaltına alınırkençevrede toplanan halk Dev-Genç’lileri sahiplendi, poli-si alkışlarıyla protesto etti. Olaydan etkilenerek slogan atanbir gence polis giderek “Sen bunları tanımıyorsun. Ka-pat çeneni.” dedi.

4 saat boyunca çevik otosunda Dev-Genç’liler, aralıksız

bir şekilde sloganlar attılar, marşlar söylediler. Otodakiçevik kuvvet Dev-Genç’lilerin iradelerine şaşırarak ar-alarında “Bu nasıl iradedir 4 saattir hiç susmadılar.” diyekonuştular. 4 saat sonra Edirne Devlet Hastanesi’negötürülüp sağlık kontrollerinin ardından 169’ar lira paracezası yazılarak serbest bırakıldılar.

Edirne'de 12 Nisan günü Mert Doğan ve Ahmet Özlüisimli iki Dev-Genç'li de, hiçbir gerekçe gösterilmedenyaka paça işkence yapılarak gözaltına alındı. MertDoğan, bulunduğu Cumhuriyet Karakolu’ndan serbest bı-rakılırken; Ahmet Özlü ise Cumhuriyet Savcılığı’ndan ser-best bırakıldı.

21 Nisan2013

27

Yürüyüş

Sayı: 361

AKP FAŞİZMİNDEN HESAP SORALIM

Gözaltılar Baskılar Dev-Genç’lileri Yıldıramaz

Page 27: AKP FAZMNDEN HESAP SORALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/361.pdf · Haftalık Dergi / Sayı: 361 21 Nisan 2013 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) Emperyalizmle Uzlamayacaız AKP Faizmine Teslim Olmayacaız

“...Hekimoğlu derler benim as-lıma.

Aynalı Martin yaptırdım da na-rinim kendi neslime...”

Feda şehidimiz, kahramanlarımızŞanlı Alişan’ı tanıyanlar ‘Hekimoğlu’türküsünü sevdiğini bilir. Hekimoğludünün, Şanlı Alişan da bugünün halkkahramanıdır. Ordunun dağlarında,yaylalarında kesişir onların yolları.

Anadolu nice kahramanlara vekahramanlığa beşiklik etmiştir. Kah-ramanlarının adına yakılan türkülerleyaşatmış, yıllara meydan okuyarakbugüne taşımıştır. Aslında bu halkınkahramanlarını öldürmek isteme-yişi, onları ‘Kırklar’a karıştırıpyaşatmasıdır. Ve kahramanlar gibievlatlar yetiştirerek minnetini gös-termesidir.

İşte ‘Hekimoğlu İbrahim’ de okahramanlardan biridir. Onun öldü-ğünü zannedenler çoktur. Ancak bubüyük bir yanılgıdır. Bugün halagenciyle yaşlısıyla halkın dilindenHekimoğlu türküsü düşmüyorsa bu-nun adı ölmek değil yaşamaktır. VeOrdu’nun Gürgentepe İlçesi AkörenKöyü’nde 1 Ocak 1973 de doğanAlişan Şanlı, Hekimoğlu türküsüylebüyüyüp onu sevip, Hekimoğlu ol-maya soyunmuşsa bu onun ölüm-süzlüğünün tezahürüdür.

Hekimoğlu ölmemiştir. Vurulmuşdüşmüş, Alişan olup yeniden doğrul-muştur. Yoksula adalet olmaya “Sırtı

lacivert hamsilerin ve mısır ekmeğinin

onuru için bir türkü söyler gibi öle-

bilen” bir halkın kahramanı, evladıolmaya devam etmektedir. Hem deküllerinden yeniden doğarak...

Hekimoğlu kimdir?Hekimoğlu İbrahim, Ordu-Fat-

sa’nın Yassıtaş Köyü’nde doğmuştur.Yoksul bir ailenin çocuğudur. Üstelik

a n n e s i n d e nbaşka da kim-sesi yoktur.Dürüst, akıllı,yiğit, gözü kara

ve attığını vuran nişancı bir delikanlıolarak halk tarafından sevilir sayılır.Anadolu’da yaygın olduğu üzere so-yadının lakap olarak taşınması Ka-radeniz’de de yaygın bir gelenektir.Bu yüzden adından çok ‘Hekimoğlu’diye soyadıyla anılır.

Hekimoğlu bir ağanın değirme-ninde çalışırken ağanın kızı Fadi-me’ye sevdalanır. Fadime de onasevdalıdır. Ancak bu sevdadan haberiolan ağanın adamları Hekimoğlu’nuöldürmek için ‘görüşmeye’çağırır. Hekimoğlu başınagelecekleri bilir ama geridurmaz, çünkü sevdası bü-yüktür. Sevdasının arkasındadurur. Kimseye ardından‘korktu’ dedirtmez ki kork-mamıştır zaten. Martinisinialır, fişekleri beline dolar,tabancasını kuşağına yer-leştirir ve gider...

Sevdasına sahip çıkarHekimoğlu, çünkü yürektensevmiştir...

Bu yüzden gider... Ancakkarşısındakilerin niyetleribellidir ve ilk o davranır si-laha… Bir kişi ölür... Heki-moğlu dağlara doğru çekilir.“Adalet” in ağadan tarafolacağını bilen Hekimoğlu,ilkin teslim olmayı düşünsede, haksız yere dama gire-ceğine, dağları mesken tut-mak yeğdir diyerek dağlaravurur kendini...

Yakın arkadaşları da ka-tılır Hekimoğlu’na ve artıko dağlar onlardan sorulurolur. Çeteleri büyür. Mert-liği, adaleti, yoksulların ya-nında zenginin karşısındaoluşu, yoksul halka arka çı-

kışıyla, kısa zamanda halkın gönlündetaht kurar. Tokat, Zile, Niksar, Ünye,Fatsa, Kumru ile Akkuş dağları veköyleri arasında mekik dokurlar. ‘He-kimoğlu Çetesi’ diye bölgede namsalarlar...

Halk yoksuldur, devletin vergilerive zulmüyle ezilmektedir. Bir de ağa-lara hizmet eden çeteler vardır ki onlarda halka zulümde devletten aşağı kalıryanı yoktur. Hekimoğlu ise buncaadaletsizliğin içine, halk adalet, halkınyoksulluğuna çare olarak doğmuştur.Hekimoğlu halkın malına, ırzına tamahetmez hiçbir zaman. Aksine halkazulmeden ağanın, hizmetindeki ırzıkırık çetelerin karşısına dikilir hesap

HEKİMOĞLUİBRAHİM

Bu Halk, Bu Vatan Bizim! Kahrolsun Faşizm Kahrolsun Emperyalizm!

Dünden Bugüne Anadolu’daDünden Bugüne Anadolu’da

HALK İSYANLARIHALK İSYANLARIHALK KAHRAMANLARIHALK KAHRAMANLARI

Zalimler Oldukça İsyan Edenler,Zulüm Sürdükçe İsyanlarda Sürecek!

Hekimoğlu derler benim aslıma

Aynalı Martin yaptırdım da narinimkendi neslime

Evlerinin önü arpa sergisi

Hekimoğlu İbrahimi de narinim ayvasarısı

Hekimoğlu İbrahim taştan bakıyor

Elindeki Martini de narinim canlaryakıyor

Konaklar yaptırdım hurma dalından

İçini döşetemedim de narinim acemşalından

Konaklar yaptırdım mermer direkli

Hekimoğlu dediğinde narinim aslanyürekli

Konaklar yaptırdım döşetemedim

Ünye, Fatsa bir oldu da narinim başedemedim

Hekimoğlu derler bir ufak uşak

Bir omuzdan bir omuza da narinim onarma fişek

Bugün günlerden pazardır pazar

Çitlice muhtarı da narinim puştluklardüzer

Ünye, Fatsa arası ordu da kuruldu

Hekimoğlu İbrahim de narinim o davuruldu

550 BİN KİŞİLİK HALK KOROSU28

Yürüyüş

21 Nisan2013

Sayı: 361

Page 28: AKP FAZMNDEN HESAP SORALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/361.pdf · Haftalık Dergi / Sayı: 361 21 Nisan 2013 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) Emperyalizmle Uzlamayacaız AKP Faizmine Teslim Olmayacaız

sorar. Zenginlerden alır yoksuladağıtır... Halk bu yüzden Heki-moğlu’na sahip çıkmıştır. Ko-rumuş kollamış vefasızlık etme-miştir. Bu sahiplenme Hekimoğ-lu’nun o dağlarda yıllarca ba-rınmasını sağlamıştır.

Devlet baş edemez Heki-moğluyla... Defalarca kuşatırpusu atar ama hep ellerindenkaçırır. Saatlerce süren çatış-malara rağmen bir kez olsunumutsuzluğa kapılmaz, can kor-kusuna düşmez... Ölümse ölümder ve onun için sürdürür ça-tışmayı.

O zamanlarda hükümet eş-kıya takibi için sivillere de yetkiverir. Böylelerine aylık bağlarve adına da ‘Kır Serdarı’ der.Hükümet bu görevi SalihliKöyü’nün ağası Hulusi Ağayaverir. Ağa Hekimoğlu’na herşeyden çok sınıfsal bir öfke duy-maktadır. Bir ‘baldırı çıplak’nasıl ağa kızını sever, nasıl on-ların düzenine kafa tutar veonları her çarpışmada nasıl olurda yener diye içerleyip içindeonmaz bir öfke büyütür.

Hekimoğlu’nun Kumru’daüslendiğini bilir. Yeri gelmişkenbelirtmek gerekir... Kumru,Halk Kurtuluş Savaşçısı Cep-heli gerillaların komutanı Ba-hattin Anık’ın şehit düştüğüyerdir. Hulusi Ağa adamlarınıtoplayıp Kumru’ya sefer eyler.Ancak zafer eyleyemez. Ken-disiyle bütünleşen ‘Aynalı Mar-tini’siyle Hulusi Ağa ve soy-suzlarını öldürüp çatışmayı yarıpçıkar... Peşine ordular yürürama ufacık bir ize bile rastla-yamazlar. Çünkü halk Heki-moğlu’na sahip çıkar. Bununnedeni de Hekimoğlu’nun hal-kın yanında oluşu, namusluonurlu mert ve ahlaklı biri olu-şudur. Sadece Türk köyleri de-ğil, Rum köyleri de aynı dere-cede sahiplenir Hekimoğlu’nu.Halkın kardeşliğine, ortak düş-manın egemenler oluşuna güzelbir örnektir bu sahiplenme...

Aynalı Martin Hekimoğlu

ile özdeş bir emanettir. AslındaHekimoğlu’nun can yoldaşıdır.Türküsünde de bu yoldaşlığı“Aynalı Martin yaptırdım danarinim kendi neslime” diye-rek ifade bulur. Hekimoğlu özelolarak yaptırdığı mavzerininüstüne bir ayna taktırır. Çatış-malarda bu aynayı düşmanıngözüne tutarak, gözünün ka-maşmasını, hedefi görememe-sini sağlar. Ve bu arada hedefini12 den vurur Hekimoğlu. Buözelliğinden dolayı Aynalı Mar-tin’le özdeşleşmiştir Hekimoğluadı.

“Ünye, Fatsa arası Ordukuruldu / Hekimoğlu İbrahimde narinim oda vuruldu.”

Evet, Hekimoğlu kahpe pu-sularda katledilir. 26 Nisan 1913yılında 8 saat süren bir çatışmasonrasında şehit düşer Heki-moğlu. Aslında çatışmayı yarıpçıkar ama yoldaşları orada şehitdüştüğü için gitmek yerine düş-mandan hesap sormak için yanıptutuşur ve uzaklaşmak yerineyoldaşlarının anısına bağlı ka-larak orada ölümsüzleşir.

Hekimoğlu halktır. Onu hal-kın gönlünde kahramanlaştıranzenginin karşısında, yoksulunyanında oluşudur. Zengindenaldığıyla yoksulun açlığına çareolmuş kendi derdine düşme-miştir. Adaletli olmuştur. Mert-liği, yiğitliği, iyilikseverliğiyleonurlu, namuslu, ahlaklı olu-şuyla adına türküler yakılmışbugüne kadar yaşatılmıştır.

Bilenler bilir, bizim Alişançok sever Hekimoğlu’nu. Nedensever? Çünkü, Hekimoğlu Ali-şan’ın kökleridir. O kökler bü-yüyüp serpilip Alişan olmuştur.Alişan da o köklere sıkı sıkı sa-rıldığı için Hekimoğlu’nun Ağa-lara gösterdiği adaleti dünyanınbaş düşmanı, Amerikaya karşıuygulamıştır.

Evet bilen bilir, bizim Alişançok sever Hekimoğlu’nu vetürküsünü.. Öyleyse gelin hepberaber Alişan için söyleyelimbu türküyü...

Duvarların ardını görebilirsiniz

Uzayı ve yıldızları

Yerin yedi kat altını

Veyahut üstünü bilebilirsiniz

Şehirleri yok edebilir

Gökdelenler dikebilirsiniz

Ama yüreğimizdeki sevdayı göremezsiniz

Gözlerimizdeki öfkeyi anlayamazsınız

Beynimizdeki inancı yok edemezsiniz

Baş edemezsiniz efendiler

Biz yürüyorsak Alişanca

Baş edemezsiniz

İbili gibi koymuşsak yüreğimize

Öfkeyi, umudu sevdayı

Can feda demişsek bir kere

Yürüyorsak yani biz...

Yıldızlar düşer caddelere

Çocukların ellerinde bayraklar

Yiğitlerin yüreğinde sevda

Anaların gözlerinde umut olur

Yürüyüşümüz

Yürüyor “.....” Alişan

Yürüyoruz

Göremeyeceğiniz

Bilemeyeceğiniz

Yok edemeyeceğiniz

İnancımızla, umudumuzla

Gelecek güzel güne

yürüyor Alişanlar

Yoldaşım

Yoldaşım bekle beni

bekle geliyorum

Mataramızdan birlikte yudumlayacağız

ab-ı hayatı

Birlikte kucaklayacağız o dağları

Birlikte kucaklayacağız gecenin karanlığını

Birlikte düşeceğiz yollara

Sabahın ilk güneşiyle

hem de tenimize değen ayazın

Sertliğine aldırmadan

Birlikte oturacağız gecenin karanlığında

Birlikte kuracağız o güzel günlerin hayalini

Ama birlikte olacağız

Ya birlikte vuracağız

Ya birlikte vurulacağız

21 Nisan2013

29

Yürüyüş

Sayı: 361

AKP FAŞİZMİNDEN HESAP SORALIM

Page 29: AKP FAZMNDEN HESAP SORALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/361.pdf · Haftalık Dergi / Sayı: 361 21 Nisan 2013 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) Emperyalizmle Uzlamayacaız AKP Faizmine Teslim Olmayacaız

Chavez iktidarı barışçıl yoldansosyalizme geçiş tezinin bir pratiğinidaha sundu dünya halklarına. 14 yılgibi ciddi bir süredir iktidarı ellerindebulunduruyorlar. Sosyalizmi kurmakiçin belki yeterli bir süre olmayabilirancak en azından büyük bir yol ka-tedilmiş olması gerekir. Yani devrimcibir iktidar, bir proleterya diktatörlü-ğünde böyle olurdu. Peki Chaveziktidarı ne durumda, sosyalist inşaanıntemel unsurları; sanayinin kalkındı-rılması, tarımın kolektifleştirilmesi,dışa bağımlılıktan kurtulma, kültürdevrimi ne aşamada? Chavez 2010yılındaki 11 Nisan konuşmasındadevrimin tamamlanmasından çokuzak olunduğunu, devasa büyüklükteyapılması gereken şeyler bulundu-ğunu itiraf ederek, halkı sabırlı olmayaçağırdı. Chavez iktidarı 14 yılda bir-kaç kamulaştırma, bazı sosyalizas-yonlar ve halk yararına kimi uygu-lamalar dışında, sosyalizm iddiasınaeş büyüklükte işler yapamamıştır vebarışçıl yolun başarısızlığını bir kezdaha kanıtlamıştır.

2012 seçimlerinden sonra hükümettarafından 2013-2019'un beş hedeflisosyalizm yol haritası açıklandı.İkinci maddesi; "Yıkıcı ve yok edicisermaye sistemine karşılık, insanla-rımızın mutluluğu, sosyal güvenliğindevamlılığı ve politik istikrar için,21. yy sosyalizminin inşasına devamedilecek. Bu tarihi hedef, mutluluğunsosyalizmden geçtiği ilkesi üstünekurulu. Öncelikli hedef, yılların ser-maye ve petrol temelli üretim mode-linden kurtulmak, sosyalist üretimve ekonomik modellerini daha hızlıhayata geçirerek insaların temel ih-tiyaçları olan yiyecek, su, enerji, ba-rınma, ulaşım, sağlık, eğitim, gü-venlik, kültür, iletişim özgürlüğü,

bilim ve teknoloji, spor, kendini ge-liştirebilme ve iş ihtiyaçlarını karşı-lamak." 2019 için öne sürülen buhedefler Chavez'in uzun yıllardır dil-lendirdiği, geçmişte de ortaya attığıbaşlıca hedeflerdi. Bugün bunlarayaklaşılamaması ve tekrar ortaya atı-lıyor olmaları başlı başına başarısız-lığın göstergesidir.

Venezuela'da hükümetin çözmesigereken yaşamsal iki sorun vardır;tarımın neredeyse hiç yapılmıyor ol-masından kaynaklı gıda sıkıntısı. Pet-rol üretimi dışında sanayi üretimininolmaması, bu nedenle ortaya çıkanbağımlılık ve işsizlik - doğal sonucuolarak da yoksulluk. Chavez sosya-lizmi inşa ettiklerini iddia etse dedaha ülkenin temel sorunlarını çöz-mekten çok uzaklar. Venezuela'nınyeni-sömürge bir ülke olduğu unu-tulmamalıdır ve eğer yeni-sömürge-ciliğin yarattığı yapısal sorunlar hızlaortadan kaldırılmazsa Chavez ikti-darının da, Venezuela halkının daboğulması veya büyük sıkıntılar için-de bırakılması çok zor olmayacaktır.Nitekim bu sorunlar emperyalizmve oligarşi tarafından sıklıkla tehditolarak kullanılıyor ve Chavez hükü-metinin elini bağlıyor.

Chavez iktidarının yönetimi al-tındaki Venezuela'nın genel tablosunabakmak, sosyalizme yürüme iddia-sının altının doldurulmadığını gös-termeye yetiyor:

2010 verilerine göre Venezuelagıdasının yüzde 70'ini yurtdışındankarşılıyor, tarım üretiminin ülke ge-lirindeki yeri sadece yüzde 2, top-raklarının yüzde 70'i nüfusun yal-nızca yüzde 3'ünün elinde. YaniVenezuela'da hala toprak, toprak sa-hiplerinin elinde ekilmeden atıl birdurumda bekletiliyor, tarım üretimi

yapılmayarak gıda da emperyalizmebağımlılık sürüyor. Venezuela petrolbağımlılığından kurtulamadı. Dün-yanın en büyük petrol rezervine sahipülkesi için ilginç bir tanımlamadır,ancak sözü edilen tersten bir bağım-lılık halidir. Petrol Venezuela ihra-catının yüzde 95'ini oluşturuyor. Ül-kede petrol dışında neredeyse birüretim söz konusu değil. Sanayidehedef olarak koyulan kalkınmanıngerçekleştirilememesi yoksulluğundevam etmesindeki temel neden.Chavez petrol gelirlerini kullanarakaşırı yoksulluğu bitirdi, yoksullukoranı ise hala yüzde 80. Yoksulluğungerçek ve kalıcı çözümü ise sosyalyardım dağıtımları değil sanayi ku-ruluşları yaratarak işsizliği ortadankaldırmak ve toprak sahiplerinin el-lerindeki toprağı halka dağıtarak ta-rımda iş alanı yaratmak nüfusun şe-hirlerden tekrar kırlara göçünü teş-viktir. Bugün ise Venezuela nüfusununhala yüzde 90'ı şehirlerde yaşıyor.Yoğun şehir nüfusu ve yoksulluk ne-deniyle ülkenin suç oranı çok yüksek,ülkede önemli seviyede bir yozlaşmamevcut, uyuşturucu, fuhuş, rüşvetgibi sorunlar geçmiş iktidardan kaldığışekilde devam ediyor. Ülkede gü-venlik önemli sorun, sadece başkentKarakas'ta her ay ortalama 50 insansoygun ve gasplarda öldürülüyor.Çeteleşme bitirilememiş, hapishane-lerde 43 bin mahkum var, bu rakamnüfusla orana vurulduğunda dünyaortalamasının üzerinde bir yere denkgeliyor. Halkın yüzde 60'ı sağlıksızgecekondularda yaşıyor, barınma ih-tiyacının karşılanmasında yavaş ka-lınmış durumda. Konut açığı tahmi-nen 2 ila 3 milyon arasında, açığın10 yılda kapatılması için yılda 135bin ila 200 bin arası konut inşa edil-

550 BİN KİŞİLİK HALK KOROSU30

Yürüyüş

21 Nisan2013

Sayı: 361

Chavez İktidarı Barışçıl Yolun BaşarısınınDeğil Başarısızlığının Kanıtıdır

Devrim Silahla Yapılır, Silahla Korunur!Halkların Tek KurtuluşuSilahlı Mücadeledir!

Bölüm 4

Page 30: AKP FAZMNDEN HESAP SORALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/361.pdf · Haftalık Dergi / Sayı: 361 21 Nisan 2013 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) Emperyalizmle Uzlamayacaız AKP Faizmine Teslim Olmayacaız

meli oysa Chavez iktidarının ilk 5yılında yıllık ortalama 34 bin konut- bu rakam geçmiş iktidarların hızınaancak yetişebiliyor - inşaa edildi.2010 yılında şiddetli yağmur ve taş-kınlar sonucu yaşanan doğal afette40 insan ölüp, 100 bin insanın ye-rinden olması şehirleşmedeki kötüdurumun sürdüğünü, düzeltilemedi-ğini gösteriyor. Sosyal devrimi ger-çekleştiremeyerek sosyalist bir eko-nomi kuramayan ve bu nedenle em-peryalist-kapitalist sistemden kopa-mayan Venezuela emperyalizminekonomik kriz dalgalanmalarındanbüyük oranda etkilenmektedir. Petrolfiyatlarındaki ani düşüşler, gıda fi-yatlarındaki yükselişler, finansal dal-galanmalar Chavez hükümetini zamanzaman kemer sıkma politikalarınazorluyor. Ülke enflasyonunun yüzde30'larda seyrettiği dönemler yaşan-mıştır. Karaborsa ve kara para aklamagibi sorunlar Venezuela'da sıradangörülecek kadar bir gerçeklik halinialmıştır.

Dünyanın herhangi bir ülkesinde14 yıl boyunca iktidarda olan ve sos-yalizme yürüdüğünü iddia eden biryönetim varsa yaratacağı tablonunVenezuela'nın bugünkü tablosundandaha farklı olması beklenir. Vene-zuela'da ortaya koyulan sosyalizm,yeni bir toplumun inşaasını işaretetmiyor. Bunun nedeni Marks veEngels'in yeni toplumun kurulmasıüzerine söylediklerinde görülebilir."... Böylesi bir dönüşüm ise ancakpratik bir hareketle bir devrimlegerçekleştirilebilir. Devrim, demekki yalnızca egemen sınıfları devir-menin tek yolu olduğu için zorunlukılınmamıştır, aynı zamanda ötekinideviren sınıfa, eski sistemin kendinebulaştırdığı pislikleri süpürüp atmakve toplumu yeni temeller kurmayaelverişli bir hale getirmek olanağınıancak bir devrim vereceği için dezorunlu olmuştur." (Marks-Engels/Alman İdeolojisi/ Sol Yayınları) Veyine Marks " Yeni toplumun ebesi-nin zor olacağını" söylemiştir.Marks'ın ve tüm Marksist önderlerindevrimden anladığı zorun zorunlu-luğuna dayalı bir devrimdir. Chavez'in"devrimi" ise barışçıl yoldan yürü-

mektedir. Venezulla'da sosyalizmininşası için ihtiyaç olan yegane şeyzora dayalı gerçek bir devrim, aksihalde görülecek tek şey sosyalizmkarikatürüdür.

Chavez Çizgisinin Büyük

HandikapıChavez'in izlediği çizginin bilimsel

sosyalizmle çelişen ideolojik-teoriksorunları, barışçıl geçiş üzerine ku-rulan politikaları, hayata geçirilişaşamasında çeşitli handikaplar do-ğurdu. En temel olanı; başta burju-vazi olmak üzere oligarşiyi mülk-süzleştirmeden, onlarla birliktekalkınma hamlesi yapmaya çalışı-yor olmasıdır. Chavez, halkın veülkenin ulusal çıkarlarını temel alarakpolitikalar, kalkınma hamleleri ger-çekleştirmeye çalışıyor ve burjuva-ziden, egemen sınıflardan da bu po-litikalara uygun hareket etmesini is-tiyor. Bu beklenti sınıfsal bakıştanuzak ve eşyanın tabiatına aykırı birbeklentidir. Burjuvazi her zaman enaz maliyetle en fazla kar elde etmepeşindedir. Chavez iktidarının kartemelli olmayan, azgın sömürüyüengelleyen politikalarını delmek içintüm yollara başvurması kaçınılmazdır.İkinci olarak ise burjuvazinin vatanıyoktur, tüm ulusal değerlerini yitir-miştir, yeni-sömürgeciliğin getirdiğiekonomik ilişkiler nedeniyle em-peryalizm ile sömürgelerin egemensınıfları bütünleşmiş, emperyalizmiçsel bir olgu haline gelmiştir. Yerliegemenlerin tüm çıkarları emperya-lizmle işbirliğinden yanadır. O ne-denle ülkenin ulusal çıkarlarını temelalan bütün politikalara direnç gös-termesi Venezuella oligarşisinin sı-nıfsal çıkaklarına uygun olandır. Busınıfsal gerçeklikleri göremeyen Cha-vez hükümeti, hem oligarşi ile köklübir hesaplaşmayı göze almıyor, hemde ülkenin yapısal sorunlarını çöz-meyi, halk lehine bir sistem oturtmayıhesaplıyor. Sonuç olarak bu hasabıntutmadığı ortadır. Chavez 14 yıldırenerjisinin önemli bir kısmını oli-garşiyi ıslah etme hamlelerine, oyun-larına, sabotajlarına karşı manevralaryapmaya, yasal düzenlemeler çıkar-

maya, önlemler almaya harcamıştır.

Venezuella burjuvazisi ekonomikgücünü hükümet politikalarına di-renmek için, baskı, tehdit, sprekü-lasyonlar, sabotajlar için kullanıyor.Ülkenin zayıf karnı olan gıda sorunuen güçlü tekellerin elinde. Ve bu te-keller siyasal krizlerin, çekişmelerinyaşandığı, ülke için kritik önemlisüreçlerde gıda dağıtımını sekteyeuğratarak sıkıntı yaşatıyorlar. Temelürünlerdeki tavan fiyatlarını deliyorlar.Bulunmasında sıkıntı yaşanan ürünleryine burjuvazi tarafından karaborsayasürülerek fahiş fiyatlara satılıyor.Hükümet karaborsacılar, stokçular,fiyat kontrolünü delenlerle yasalareliyle mücadele etmeye çalışırken,başka bir yerden Cargil gibi emper-yalist tarım tekelleri ihtiyaç duyulanürünleri ekmeye ayak direyerek sa-batoja dahil oluyor. Emperyalist te-keller fiyat kontrolü olan ürünleriyerine başka ürünler ekiyor. Yinebüyük kapitalist tekeller stokladıklarıgıda ürünlerini yasa dışı yollardanyurt dışına, daha karlı fiyatlara satışyapabileceği pazarlara sürüyor. Hü-kümet tüm bunlara karşı kararnamelerçıkarmaya, önlemler almaya çalışır-ken toprak sahiplerinin geniş arazileritarıma açmayı reddetmesi başlı başınabir sorun olarak ortada duruyor. Hü-kümet toprak sahiplerinin gücünükıracak, atıl durumdaki topraklarıtarıma elverişli hale getiren yasalarçıkardı. Kiralanıp veya işgal edilipüç yıl üzerinde üretim yapılan arazideüretici köylü hak idida edebiliyor.Ancak bu seferde, işgallerin önünükesmek isteyen toprak sahiplerisuikastlar gerçekleştirmeye yöneldi,300 köylü lideri bu kontrgerillafaaliyetlerinde katledildi. Böylelikletarımda kalkınmanın önünde hükü-metin daha büyük enerjisini tüketecekbir güvenlik sorunu doğdu.Gıda üze-rinden gerçekleştirilen en büyük sal-dırı 2002 yılında düzenlenen büyüklokavt oldu. Burjuvazinin tüm üretimidurdurduğu bu saldırıda Venezuellahalkı günlerce gıda maddelerine ula-şamadı, kıtlık yaşadı. Chavez 2002lokavtını değerlendirdiği Alo Başkanprogramında, "...Öğrendik ki her-hangi bir doğal, siyasi ya da top-

21 Nisan2013

31

Yürüyüş

Sayı: 361

AKP FAŞİZMİNDEN HESAP SORALIM

Page 31: AKP FAZMNDEN HESAP SORALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/361.pdf · Haftalık Dergi / Sayı: 361 21 Nisan 2013 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) Emperyalizmle Uzlamayacaız AKP Faizmine Teslim Olmayacaız

lumsal felaket karşısında bir grambile gıda rezervimiz yok" dedi. Ancakyanılıyor, 2002'de depolar burjuva-zinin özel mülkiyetindeydi ve Vene-zulella, el koyacak bir proleteryadiktatörlüğünden yoksun olduğu içinhalk açlıkla boğuştu! Venezuellamedyası, oligarşinin elinde bir kar-şı-devrimci mücadele aygıtı olarakişliyor ve Chavez hükümeti halkgüçleri tarafından medyaya fazlasıylamüsammaha göstermekle eleştiriliyor.Oysa hükümet buna mecbur. Çünkümedya, finans ve gıda parakende da-ğıtım tekelleri ile sıkı bir ekomo-mik-siyasi işbirliği içinde. Medyatekelleri gıda tekellerinin karşısınaalabilecek yatırımı, tarımda kalkın-mayı gerçekleştiremedi. Kalkınmanınağır ilerleYİşinin nedeni yukarıdaanlattığımız tablodan görüldüğü üzereegemen sınıfların direnci ve hükü-metin tüm enerjisinin, çaba ve za-manının bunlarla yitip gitmesidir.Oligarşiyi yok etmeden, onlarlabirlikte kalkınmayı gerçekleştire-bileceği düşüncesi Chavez'in enbüyük handikapıdır.

Venezulla oligarşisinin ülke kal-kınması önüne koyduğu taşlar gıdave tarım ile sınırlı değildir. Finanssektöründe 107 bono komisyonu şir-ketinin, yüzde 80'i yasa dışı dolar ti-careti yaparak ülke ekonomisinedarbe vuruyor. Spekülatörlerin pi-yasayı yönlendirmesi sonucu ülkeparası Bolivar değer kaybediyor, ya-sadışı altın ticareti ve karapara ak-lanması direk başkentteki büyük işmerkezlerinden yönetiliyor. Chavezburjuvaziyi tatlı karından vazgeçerekyasa dışı yollara başvurmaması içinçağrıda bulunuyor, aksi taktirde bor-sanın tamamının kapatmakla tehditediyor. Chavez'in burjuvazi ile barışiçinde yaşama çabası burada da etkisizkalmış durumda, burjuvazinin finansalsaldırıları ülkenin önemli sorunla-rından biri, iktidarın istikrarsızlaştı-rılması için özel olarak enflasyonyüksek tutulmaya çalışılıyor. Chavezise tek işi para üzerinden para ka-zanmak olan finans kapitali yoketmek yerine yasalar çerçevesindeönlemler alarak büyük enerji kaybınauğruyor. Sonuç, yıllardır düzelmeyen

finans sektörü, istikrarın sağlanma-ması ve ekonomik dalgalanmalar.

Egemen sınıfların yarattığı sıkın-tılara çok çeşitli örnekler göstermekmümkündür. Venezuella deneyimi,sömürünün sahibi sınıfları yok et-meden halkçı bir sistem kurmaya veulusal kalkınma sağlamaya veya Cha-vez'in söylemiyle sosyalizmi kurmayaçalışmanın açmazlarını tarih boyuncaen net ortaya seren pratik olmayıbaşardı. Bu temel açmazla nereyekadar ilerleyebilirler onu tarih gös-terecek, ancak sosyalizm olmayaca-ğını şimdiden söylemek mümkün-dür.

Chavez Tutarlı Bir

Anti Emperyalist

Değildir!2009 yılında Venezuella'nın baş-

kentinde çeşitli ülkelerden sol partive örgütlerin katılımıyla düzenlenentoplantıda, Chavez tarafından "5. Sos-yalist Enternasyonal"in kurulması içinçağrı yapıldı. Chavez çağrının kapsa-mını geniş tutarak dünyadaki bütünanti-emperyalist, anti-kapitalist hare-ketleri, örgüt ve ülkeleri emperyalizmekarşı mücadele de birleşmeye davetetti. Toplantının sonunda imzalanan"Caracas Sözleşmesi", Kolombi-ya'daki ABD üstlerine karşı eylemlerdüzenlemek, hareketler arası ilişkiyiistikrarlı hale getirmek, ortak eylemhattı örgütlemek gibi maddeler içeriyorve yine 6. maddesi "Özgürlükleriiçin mücadele eden dünya halkla-rıyla sıkı bir dayanışma içinde olma"yükümlülüğü getiriyor. Bu söylem vekararlara elbetteki halk safında yeralan hiçbir kimsenin itirazı olamaz.

Yine Chavez iktidarı, dünya ge-nelinde Amerikan politikalarına yükseksesle muhalefet etmektedir. ABD'nintecrit etmek istediği Küba, İran Suriyegibi ülkelere uygulanan emperyalistamborgoyu delerek dayanışma gös-termiştir. Güney Amerika'yı ABD'ninaçık pazarı haline getiren AmerikaSerbest Ticaret Bölgesi (AlCA) an-laşmasını etkisiz hale getirerek, LatinAmerika için Bolivarcı Alternatif(ALBA) anlaşmasını kıta devletlerininbüyük kısmıyla imzaladı. ALBA ara-

cılığıyla kıta ülkelerine krediler, yar-dımlar sağladı ve halk yararına pro-jelerin kıta genelinde hayata geçmesineönayak olmaya çalıştı. Chavez iktidarıGüney Amerika'daki dayanışma temellipolitikalarıyla ABD'nin kıta üzerindekiekonomik ve siyasi etkisini zayıflat-tı.

Chavez iktidarının uluslararasıalandaki anti-emperyalist politikalarıelbetteki azımsanacak, gözardı edilecekşeyler değildir. Ancak bunların aynızamanda ülkenin ulusal çıkarlarınauygun düşen politikalar olduğu gözdenkaçırılmamalıdır. Chavez bunları yap-maya belli oranda zorunludur. ChavezABD emperyalizminin hedefinde biriktidar ve Venezulla tecrit edilmekistenen bir ülkedir. Hayata geçen tümAmerikan politikaları dolaylı veyadolaysız Chavez iktidarının ilgilen-dirmekte, Venezuella için çemberi da-raltmaktadır. ABD emperyalizmi veVenezuella halkının ve onun temsilcisihalkçı, iktidarın arasındaki çelişki,uzlaşmaz çelişkidir. Chavez'in ABDpolitikalarına karşı durması zorunludur.Yine Venezuella'ya karşı uygulananyanlızlaştırma politikalarına yönelikalabileceği en etkili önlem uluslararasıalanda ilişkilerini geliştirmektir.

Chavez'in uluslararası alandaki fa-liyetlerine biraz daha dikkatli bakıl-dığında anti-emperyalist söyleminetezat eylemlerinin olduğu görülmek-tedir. 2011 yılında Venezulla'da ya-kalanan FARC üyesi gazeteci Jua-quin Perez Becerrra'nın faşist Ko-lombiya devletine iade edilmesi bun-lardan biridir. Ve bu iade ilkte de-ğildir. Daha önce FARC ve ELN üyesiüç devrimci de aynı şekilde Kolom-biya'ya iade edilmişti. Venezuella'daFARC gibi kimi devrimci örgütleryasa dışı durumda, bu örgütlere destekvermek, hatta adının yazılı olduğu kı-yafetler giymek bile tutuklanma nedeniolabiliyor. FARC üyesi sanatçı JulionConrodo hala Karakas Hapishanesi'ndetutuklu bulunuyor ve iade edilmesisöz konusu. Chavez'in bu uygulamalarıbirçok kesimi şaşırtmış ve tepki çek-miştir. Ve bir kez daha görülmüştürki, küçük-burjuvazinin emperyalizmekarşı tüfeğindeki barut her zaman sı-nırlıdır.

-Sürecek-

550 BİN KİŞİLİK HALK KOROSU32

Yürüyüş

21 Nisan2013

Sayı: 361

Page 32: AKP FAZMNDEN HESAP SORALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/361.pdf · Haftalık Dergi / Sayı: 361 21 Nisan 2013 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) Emperyalizmle Uzlamayacaız AKP Faizmine Teslim Olmayacaız

Özgür Tutsak için, “tutsaklık” fi-ziki bir olgudur. Ki Cepheli’nin bey-nini, yüreğini teslim alamadıklarıiçin, bedenini tutsak ederler. Tutsak-lık meselesinin özü ise şudur; “Me-sele esir düşmekte değil, teslim ol-mamakta bütün mesele!..”

(Nazım Hikmet)

Özgür Tutsak Kimdir?Özgür Tutsak İbrahim Çuhadar’ın

hapishanedeki adıdır. Ve bakın, ne di-yordu bizim Çuhadar; “Düşmanın

ateş çemberinden geçtik. F Tiplerin-

de kendimi daha fazla geliştirdiğim

bir süreç oldu. Bir yıl tek kişilik hüc-

relerde kaldım, kendimi hiç yalnız his-

setmedim. Ki en başta şehitlerimiz ve

Büyük Direnişimiz’in gücü vardı.”

Özgür Tutsak, tecrit hücrelerindeolsa bile kendisini geliştirendir. Ne-dir kendini geliştirmek? Devrimi,devrimciliği büyütmektir. Devrimcitercihleri sağlamlaştırarak, burjuvaideolojisine sızabileceği en küçükbir kapı bırakmamaktır. Kendini ge-liştirmek, ideolojik netliktir. İdeolo-jik netlik, hayata devrimci ideolojininnetliğiyle bakarak; Hayatı devrimciideolojinin, kültürün, ahlakın gerek-tirdiği gibi yaşamaktır.

Özgür Tutsaklık, hücrede tek ba-şına kalsan da kendini asla yalnız his-setmemektir. Omuz başında şehitle-ri bulmak ve büyük direnişimizingücünü kuşanmaktır.

Kimdir Özgür Tutsak?Özgür Tutsak, Hasan Selim Gö-

nen’in hapishanedeki halidir. Ve ba-kın, ne diyordu komutan Rıza; “FTipi tecrit politikasını kesin olarakyendiğimizi de net bir şekilde gördümayrıca. Düşmanın yaratmak istedi-ği psikolojinin tam tersi bir etki ya-

ratmayı başarıyoruz.”Özgür Tutsak, karşı-devrimci

iradenin teslimiyet dayatan her tür-den politika ve uygulamasının kar-şısında devrimci iradeyi somutla-yandır. Karşı-devrimin tecrit tesli-miyet politikasını yenmenin koşu-lu budur. Ve tecrit-teslimiyet poli-

tikası, halkın büyük direnişi ile dev-rimin ayakları altında ezilmiştir.

Özgür Tutsak, halk düşmanlarınınyaratmak istediği yılgınlık, yenilgi,teslimiyet psikolojisinin tam tersiolarak direnişte fedayı, yaşamda ko-münü yaratmayı başarmıştır. HasanSelim’in “net bir şekilde gördüm” de-diği budur. İşte bu gerçekliği görmek,ancak ve ancak Özgür Tutsaklarahas bir ayrıcalıktır.

Özgür Tutsak Kimdir?Özgür Tutsak, Erdal Dalgıç’ın

hapishanelerdeki adıdır. Ve bakın nediyordu Erdal Dalgıç; “Ömrüm, 19Aralık şehitlerimize ve beni yenidenyaratan Özgür Tutsaklara borcum-dur... Feda olsun.”

Özgür Tutsak, tutsaklık koşulla-rında kendini yeniden yaratandır. Yeniinsanı yaratmanın ideolojik hesaplaş-ması ve mücadelesi içinde kendine Ah-met İbilileri, Fidan Kalşenleri ölçü veörnek alır. Ve kendini yeniden yarat-manın onurlu yolunda Büyük Direni-şimiz’in rehberliğinde ilerlerler. Ki, Bü-yük Direniş, Dayı’nın önderliğindedevrimciliğin yeniden tanımlanması-dır. Aynı zamanda, devrimciliği gerçektemellerine oturtmaktır.

Devrimcilik, halkı örgütlemek vehalk düşmanlarından hesap sormak-tır. Bu uğurda Kurtuluşa Kadar Sa-vaşmaktır. Özgür Tutsak, bu savaşıniçerdeki sıra neferi olduğu bilinciylehareket eder.

Kimdir Özgür Tutsak?Özgür Tutsak, Şanlı Alişan’ın tut-

saklık koşullarındaki adıdır. Ki Ali-şan zorluk karşısında emekçi, zu-lüm karşısında cüretli ve yoldaşla-rının arasında mütevazıdır. Yerigelir, yüzlerce tutsağın bulaşığınıÜmraniye Hapishanesi’ndeki komün

nöbetlerinde ‘gık’ demeden yıka-yandır. Özgürlük eylemi için suyun,çamurun içinde saatlerce, sızlanma-dan çalışandır.

Oradan çıkıp olası düşman saldı-rılarına karşı nöbete durandır. Ki,Alişan, bir devrimciye ihtiyaç duyu-lan her yerde olmayı devrimciliğininözünde taşıyandır.

Ve Ümit Günger, Hüsamettin Ciner,İbrahim Erler gibi yoldaşlarıyla Kara-deniz dağlarını şenlendirmenin hasretyüklü demli sohbetlerini paylaşandırAlişan... Onun hasretini çekip hayali-ni kurduğu her şey devrime dairdir.

Ve yeri gelince, anasının ak sütü gibibu toprağın kendisine helal ettiği Bü-yük Direniş’in kızıl bandını kuşanan-dır. Büyük Direnişimiz’in ilk ölüm oru-cu ekibinde yer almanın onur ve coş-kusuyla 19-22 Aralık katliam saldırı-sının ateşinde ve tecrit hücrelerinin iş-kencesinde kızıl bandının namusunukoruyan, onurunu savunandır. Ölümorucu içinde tek başına tutulduğu körhücrelerde ip ince vücuduyla sabah-ak-şam süregiden işkenceler karşısında bo-yun eğmeyendir.

Özgür Tutsak Kimdir?Özgür Tutsak, Alişan’ın mezar

başında sıkılmasını istediği o üç kur-şunun anlamını içselleştirip hayatındasomutlayandır.

Ve bakın, ne diyor Alişan abisine,ailesine yazdığı mektubunda;

“Son olarak abi sizden istediğimcenazemi defnettikten sonra, mezarbaşımda havaya üç el ateş edersiniz.Pompalı, av tüfeği bir şeyler bulur-sunuz.

Bu üç kurşunun anlamı;1- Halkıma ve vatanıma olan sev-

gimdir.2- Özgürlük tutkumdur. Şehitle-

rimize, yoldaşlarıma ve partime olanbağlılığımdır.

3- Bütün halk düşmanlarına, Ame-rika’ya, zenginlere karşı öfkemdir, hır-sımdır...”

İşte bu sevgiyi, özgürlük tutku-sunu, bağlılığı ve öfkeyi tutsaklık ko-şullarında somutlayıp dışarıya taşı-yarak büyütendir Özgür Tutsak…

Esir Düşmek Değil Mesele,Mesele Özgür Tutsak Olabilmekte

Özgür TutsaklardanÖzgür Tutsaklardan

21 Nisan2013

33

Yürüyüş

Sayı: 361

AKP FAŞİZMİNDEN HESAP SORALIM

Page 33: AKP FAZMNDEN HESAP SORALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/361.pdf · Haftalık Dergi / Sayı: 361 21 Nisan 2013 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) Emperyalizmle Uzlamayacaız AKP Faizmine Teslim Olmayacaız

Mahkemelerin faşizmigizleyen bir perde olduğunugösteren bir karar daha Bur-

sa 6. Ağır Ceza Mahkemesi tarafın-dan verildi. Bursa 6. Ağır Ceza Mah-kemesi Sevil Sevimli’ye ve arka-daşlarına "terör örgütünün propa-gandası yapmak ve örgüt adına suçişlemek”ten ceza verdi. Sevil Se-vimli’ye verilen cezanın toplamı 5yıl 2 ay’dır.

Sevil Sevimli için iddia edilensuçlamalar şöyledir:

Silahlı örgütün bölge sorumlu-su Harika Kızılkaya ile örgütsel gö-rüşmeler yapmak, Grup Yorumkonserine bilet satmak, stant aç-mak, örgüte yönelik baskınlarla il-gili arkadaşları ile konuşmak, Yü-rüyüş isimli dergiyi getirmek ve da-gıtımını sağlamak, Eskişehir’depiknik yapmak ve İstanbul’daki 1Mayıs kutlaması için afiş asmak,organizasyon yapmak, örgüt men-subu Ali Yıldız’ın cenazesinin bu-lunduğu mezardan çıkarılarakGazi Mahallesi’ndeki mezarlığadefin törenine katılmak, 30 Mart2012’de Tokat’ta Kızıldere anma-sına katılımını sağlamak, Güler Ze-re’nin hayatının anlatıldığı belge-selin organizasyonu yapmak...

Bu iddialar polisin hazırladığıiddialardır. Polisin hazırladığı tuta-nakların aynısının iddianame halinialdığı aşikar bir durum artık. Savcı-lar iddiaları hukuk süzgeçinden ge-çirip değerlendirme yapma görevinibırakmış durumdalar. Mahkemeler defaşizme gerekçe üretmeye çalışıyor-lar. Devrimci düşüncelere sahip ol-mak, Bağımsız Türkiye istemek,Emperyalizmi kovma iddiasında bu-lunmak, AKP’nin emperyalizmin ta-şeronu olduğunu söylemek, hastatutsaklara sahip çıkmak, Mahir Ça-yan’ın geleneğini sahiplenmek suçkabul edilmeli. AKP suçları ilan edi-yor, mahkemeler gereğini yapıyorlar.AKP özellikle terörle mücadele ka-nununda ve silahlı örgütlerle ilgiliceza kanunundaki maddelerde dün-yanın en gerici yasalarını yürürlüğesokmuştur. Bu gerici yasalara rağmenSevil Sevimli ve arkadaşları için id-

dia edilenler suçlama konusu yapı-lamaz. Suç olarak ifade edilemez. Buiddialar yürürlükte bulunan gerici ya-salara da aykırıdır. Sözkonusu ka-rarda zaten mahkemelerde gerekçebulamamış, resmen gerekçe uydur-muşlar. Örneğin diyorlar ki, “Konseriçin bildiri dağıtmak, bilet satmak vedağıtmak , afiş asmak örgüt propa-gandası mahiyetinde olmadığı so-nucuna varılmıştır.” Buna rağmenörgüt propagandasından ceza veril-miştir, iddia olunan suçlamalar dü-şünce özgürlüğü ve kendini istediğigibi ifade etme hakkının, düşünceleregöre yaşama hakkının bir sonucudurve suç oluşturmazlar.

Diğer suçlamalara ilişkin gerek-çelere değinmek gerekirse, diyorlarki “terör örgütüne yönelik baskın-lar hakkında arkadaşları ile görüşalışverişinde bulunması terör pro-pagandası suçunu oluşturmamak-tadır.” Yani bu iddia nedeniyle beraatetmesi gerekmektedir, ancak hakim-lerin dilinin de polislerin dilinden pekfarklı olmadığını görüyoruz. Polis birbaskın yapmış, baskınlarını örgütüyönelik yaptığını iddia ediyor, ha-kimler suçu ispat edilinceye kadarherkes masum ilkesine bağlı olarakyapılan baskını terör örgütüne yönelikolarak nitelendiremez. Bu baskınlaruğrayan kişilerin örgütün üyeleri ol-duğunu kabul etmek demektir. Oysakanuna göre kişinin örgütü üye olupolmadığı yargılama sonucunda orta-ya çıkar. Ama gerekçede yazdıkla-rından anlaşıldığı gibi hukuksal il-keleri unutmuş durumdalar. SevilSevimli gözaltına alınan arkadaşla-rı hakkında bilgi almak ve destek sun-mak şeklindeki eylemi hakkında “te-rör örgütüne yönelik baskın hak-kında” konuşmak şeklinde yorum-lanmıştır.

Bir diğer gerekçede “Yürüyüşisimli derginin temin edilip okun-ması da yasal olarak suç değildir, Se-vimli 'nin derginin aynı sayısınınçok sayıda ve müteaddit defalar İs-tanbul'dan getirttiği düzenli olarakdağıtımını yaptığı bu eylemleri ile si-lahlı terör örgütünün propagandasınıyaparak 3. kişilerin terör örgütüne

sempatilerini kazanmaya çalıştığıkanaatine varılmıştır” denilmektedir.

Bu gerekçe kendilerinin inkarıdır.Denilmektedir ki, Yürüyüş dergisininokunmasını sağlamak örgüt propa-gandası yapmaktır. Peki Yürüyüşdergisini bayide satanların suçla-rı nedir? Onlarda düzenli olaraksatıyorlar dergiyi, tüm Türkiye’ye da-ğıtımını yapan şirketi kapatmanızmı gerekiyor. Yürüyüş dergisi bin-lerce bayide düzenli olarak satıl-maktadır, neden Sevil’in yaptığı ey-lem suç olurken bayilerin yaptığı ey-lem suç değildir, dergi çıkartmak ne-den suç olmuyorda satmak suç oluş-turuyor? Dergiyi okumak suç değilama derginin dağıtımını yapmaksuç, bırakın hukuk ilkelerini mantıkilkeleri çerçevesine dahi bu durumaçıklanamaz.

Mahkeme iddalara kendince ge-rekçe bulduğunu sanıyor, oysa ge-rekçe, kararlarda, kararın dayandığıyasal ve hukuki sebeplerin gösteril-mesidir, cezayı gerektirecek sebeplerisomut olarak anlatırmasıdır. Mah-keme Yürüyüş dergisinin okun-masının suç olmazken, satılmasınınneden suç olduğunu yasal daya-nakları ile açıklamak zorundadır.Böyle bir açıklama yapılmamıştır, ya-pılamaz da. Ne de olsa Mahkemele-ri kararları sorgulanmıyor, mantıklımantıksız her türlü söz gerekçe ola-rak yazılabiliyor.

Başka bir gerekçe “yasal 1 Ma-yıs gösterilerine katılmak ve bunaözel pikniğe gitmek örgüt propa-gandası değil ancak Halk Cephesiimzalı afişleri Eskişehir Üniversitesiyemekhanesine astığı bu yönde ka-tılımı çoğaltma örgütünün propa-gandasını yapmasına zemin hazır-ladığı sabit görülmüştür” şeklin-dedir. Bu gerekçede mantık aramakyersiz. Mahkeme örgüt propaganda-sı yapıldığı tespitini değil, propa-gandaya zemin hazırladığı tespiti-ni yapmıştır. Yani mahkeme yeni birsuç uydurmuş, çünkü propangan-daya zemin hazırlama şeklinde birsuç bulunmamaktadır. 1 Mayıs’agitmenin, bunun için bildiri dağıt-manın, pikniğe gitmenin suç olma-

Faşizmin Perdesi: MahkemelerHalkın Hukuk

Bürosu

550 BİN KİŞİLİK HALK KOROSU34

Yürüyüş

21 Nisan2013

Sayı: 361

Page 34: AKP FAZMNDEN HESAP SORALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/361.pdf · Haftalık Dergi / Sayı: 361 21 Nisan 2013 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) Emperyalizmle Uzlamayacaız AKP Faizmine Teslim Olmayacaız

dığı ortada. Yine de bir suç bulmakgerekiyor, bu defa 1 Mayıs mücade-le gününe katılımı artırmayı sakıncalıbularak propaganda suçuna ZEMİNhazırladığı belirttiyorlar. Bir öncekigerekçe ile birlikte düşündüğümüzdemahkemeler bize tıpkı AKP’nin de-diği gibi Yürüyüş dergisi okuyabilir-sin ama okutamazsın, 1 Mayıs’a gi-debilirsin ama kimseyi götüremezsin,dolayısıyla örgütlenemezsiniz diyor-lar. Esas olarak rahatsız olduklarışey örgütlenme hakkıdır.

Ali Yıldız’ın cenazesine katılmasuçlamasına ilişkin gerekçede “tö-rende terör örgütü lehine sloganlaratıldığı, bazılarını tek tip kiyafetgiydiği Sevimli’nin bu grup ile bü-tünleştiği kızıl flama taşıdığı terör ör-gütünün propagandasını yaptığı so-nucuna varılmıştır. Silahlı terör ör-gütünün propagandasına dönüşengösteriye katıldığı ve bu gösteriye Es-kişehir’den katılımı sağlama yö-nünde organizasyon yaptığı sabitgörülmüştür” denilmiştir. Yine hukukilkesine aykırı bir gerekçe ile karşı-laşıyoruz. Suç ve cezada kanunilik veherkes kendi eyleminden sorumludurilkesi yokedilmiş. Kanunilik ilkesinegöre, suç diye ifade edilen eylem ka-nunda somut bir biçimde yazılmış ol-malıdır, ancak mahkeme diğerlerislogan atmışsa Sevimli’de atmıştırslogan atıp atmadığını tespit etmekyersizdir anlayışı ile hareket etmiştir.Hangi slogan atılmış, propagandanasıl gerçekleşmiş, kırmızı flama ta-şımak neden suç sorularının cevabıgerekçede yazılmamıştır. Ve en önem-lisi devletin katledip toplu mezarla-ra attığı kişilerin sahiplenmesini,devletin suçunun teşhir edilmesini en-gellemektir.

Güler Zere ile ilgili belgesel fil-minin gösterilmesi hakkındaki suç-lamaya ilişkin gerekçede ise “DHKP-C terör örgütü mensubunun hayatıanlatılarak örgüt propagandası suçuişlenmiştir.”

Belgesel filmde Güler Zere’nin ha-yatı değil, devletin ona uyguladığı zu-lüm anlatılmıştır. Devletin kendi ya-salarını çiğnemesi, hasta tutsakları kat-letmesi, işkenceleri anlatılmıştır. Mah-keme filmin neyi anlattığını çok iyi bi-

liyor, devletin teşhir edilmesinden ra-hatsız olmuştur. Bu gerekçe ile biz tut-saklara karşı her türlü suçu işleye-bilirsiniz, gerçekleri anlatamazssı-nız demiş oluyor. Ve yine açıklamı-yor, bir örgüt üyesinin hayatı anlatı-lamaz mı? Güler Zere’nin hayatını an-latarak nasıl propaganda suçu işliyorolabilir insanlar? Bir gerçeğin anla-tılmasından neden bu kadar rahat-sızsınız.

Evet mahkemelerin taraflı dav-randığını, siyasi iktidarın amaçlarınauygun kararlar verdiğini, hukuk il-kelerini çoktan terkettiklerini Bursa 6.Ağır Ceza Mahkemesi!ni gerekçelikararından görmüş olduk, bu durumsadece Bursa’ya özgü olmadığınailişkin iki örnek daha vermek gerekir.

Birincisi Kocaeli 2. Ağır CezaMahkemesi’nin bir kolunda platin bu-lunması nedeniyle yazı yazamayanÇağdaş Hukukçular Derneği Başka-nı Avukat Selçuk Kozağaçlı’ya dak-tilo verilmemesi kararı ile ilgilidir. Ka-nunlar tutuklu ve hükümlülere daktilo,bilgisayar verilmesi yasaklamamıştır,ancak idare diğer tutuklularda iste-yebilir gerekçesi ile tutsaklara dakti-lo verilmesini engellemektedir. Sel-çuk Kozağaçlı’nın daktilo talebi rededilince İnfaz Hakimliği’ne başvuruda bulunuyor, İnfaz Hakimliği dedaktilo talebini kabul ediyor. AncakHapishane idaresinin talebi üzerinesavcı karara itiraz ediyor ve Kocae-li 2. Ağır Ceza Mahkemesi, İnfaz Ha-kimliği’nin kararını iptal ediyor. Ge-rekçesi ise “kendine daktilo parçalarıile zarar verebilir, diğer tutuklu ve hü-kümlüler de daktilo isteyebilir” şek-lindedir. Bu kararın hukukla ilgisi yoktabi ki, kanunda yasak olmayan birhak çok genel ve ciddiyetsiz bir ge-

rekçe ile engellenebilmektedir. Bir diğer konu Grup Yorum

üyeleri hakkında açılan davadır.Gazi Karokolu’na feda eylemi yapanİbrahim Çuhadar’ın cenazesinin ai-leye teslim edilmemesi nedeniyle ai-leye destek veren Grup Yorum üye-lerinden Selma Altın, Ezgi DilanBalcı işkenceyle gözaltına alınmış, herikisine özel işkenceler yapılmıştı.Onlarla birlikte gözaltına alınan her-kes örgüt üyesi olmak suçlaması ilekarşı karşıya kaldılar. Aileye destekvermek, cenazeyi sahiplenmek gibimanevi bir değere saldıran AKP göz-altına alınanlar hakkında dava açıl-masını sağladı. Ama asıl çarpıcı olanyanı ise aylardır reklamını yaptıkla-rı reform paketleri ile erteleme kap-samına giren bazı suçlamaların GrupYorum üyesi Selma Altın’a yönelti-len suçlamaya konu olmasıdır. Re-form paketlerine göre 2010 yılı öncesipropaganda diye sayılan suçlar erte-leme kapsamına alınmıştı. Bunlariddianameye konu olmuşsa mahke-menin iddianameyi red etme, delilleridosyadan çıkartması gerekmektedir.Ancak sözkonusu devrimciler, dev-rimci gruplar olunsa yasa yok sayılı-yor, uygulanmıyor.

Her üç örnek mahkemelerin nasılçalıştığını, niteliğini, işlevini, yasa-larda belirtilen görev ve ilkelere bağ-lı kalmadıklarını, tamamen devletinpolitikalarına uygun olarak çalışanmemurlar olduğunu yeterince gös-termektedir. Biz diyoruz ki, halka uy-makla yemin ettiğiniz, geçerli oldu-ğunu ifade ettiğiniz yasalarınıza uyun,uymayacaksanızda uymayacağınızısöyleyin. Dalkavukluk etmeyin.

Elazığ’da, Pir Sultan Abdal Der-neği’nde bir araya gelen Fevzi Çak-mak Mahallesi halkı, birlikte kahvaltıyaptı. Kahvaltı öncesi yapılan ko-nuşmayla, birlik beraberliğin önemianlatıldı. Devletin Alevi ve ezilenhalklara saldırıları anlatılıp, bunlarakarşı Pir Sultan Derneği’nin taleple-

ri konuşuldu. Bu talepler etrafında ör-gütlü mücadele verilerek başarıyaulaşılacağı belirtilen sohbetin ardın-dan kahvaltıya başlanıldı. Mahalle hal-kının getirdiği yiyeceklerden oluşankahvaltıda da sohbetler edilip, herCuma yapılan kadın toplantılarınaçağrıda bulunularak kahvaltı bitirildi.

Gücümüz Birliğimizdir

21 Nisan2013

35

Yürüyüş

Sayı: 361

AKP FAŞİZMİNDEN HESAP SORALIM

Page 35: AKP FAZMNDEN HESAP SORALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/361.pdf · Haftalık Dergi / Sayı: 361 21 Nisan 2013 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) Emperyalizmle Uzlamayacaız AKP Faizmine Teslim Olmayacaız

Çevre veŞeh irc i l ikBakanı Er-

doğan Bayraktar, Edirne ziyareti sı-rasında kanser tedavisi gören ve ilaç-larını getirtmek için yardım isteyen Di-lek Özçelik adındaki üniversite öğ-rencisinin cebine para koyup, ilaçla-rı kendisinin almasını istedi ve“düşürme” diye de uyardı. Bay-raktar istemeye istemeye verdiğiparanın peşindeydi sadece dü-şürme derken. Dilek’in söyle-dikleri umurunda bile değildi."Ben dilenci değilim" deme-sine dahi kulak asmadı. Paranınyüzüne çarpılması karşısında re-zilliğini gizlemek için yapılmasıgerekenleri yaparız havasınıtakınmaya başladı. Çünkü et-rafında onlarca kamera vardı.Ya onlar olmasaydı ne olurdudiye düşündünüz mü hiç?

İşte onlarca, yüzlerce Dilekvar, kameraların görmediği, bir bakanailaçlarını alamadığını dile getireme-yen, binlerce çeşitli hastalıklarla yaşa-yanlar var. Gözünün önünde kendilerineemanet edilen hasta tutsaklar var, kan-ser hastası tutsaklar var. Ölüme mahkumetmek, tedavisinin yapılmasını engel-lemek dışında başka bir adım atmayanhalk düşmanı AKP var. AKP sadecedevrimcilere değil tüm bir halka düş-manlığını böyle gösteriyor.

Bu yaşananlar karşısında tabii dev-letin yapması gereken bir şey vardı, oda Dilek’in hastaneye yatırılması.Evet, apar topar hastaneye yatırıl-dı Dilek. Çünkü bu da bir sus payı,tepkileri geri çekme taktiğiydi. Olanolmuştu zaten şimdi etrafı toparlamakkalmıştı. Birkaç kırıntının da ortadakalması sorun değildi o işin tuzu bi-beri olacaktı.

Dilek, hastaneye yatırılmadan öncekikonuşmalarında “Ben ‘ilaç’ dedim,Bakan ‘para’ dedi. Ben Bakan’danyardım istemiyorum. Yanınıza biri yar-dım için geldiğinde eliniz cebinize de-ğil, vicdanınıza gitsin.” diyerek AKP’nin

yoksullaştırdığı halkı dilenci olarakgörmesine bir cevap verdi.

Bayraktar, “Al işte bu parayı. Baş-

ka ne yapacağım? Onları sen kendin

al. Parayı da al, cebinden düşürme”

diyerek Selimiye Camii’ne girdi, tabiibüyük bir sevap işlemenin huzu-ruyla öğle namazını kıldı. Bir de bak-

tı ki biraz önce cebi-

ne para sokuşturupyüzüne dahi bakmadığı genç kız onadoğru yaklaşmak istiyor. Duyduklarıkarşısında şaşırmış gibi duran Bay-raktar’a Dilek şunları söylüyor; “Sa-dece yanlış anlaşıldım. Ben dilenci de-ğilim, tedavim için yardım istedim. İn-sanlık konusunda bir kez daha hayalkırıklığına uğradım. Görüyorum ki ça-

resizliği hiç tatmamışsınız hayatınız-

da” diyerek, verdiği parayı tekrar Ba-kan’ın eline geri veriyor. Evet onlar ça-resiz kalmazlar, çünkü onların tedavi-leri Amerika'larda, İsrail'lerde ya-pılır. Senin ilaçlarını beklediğin ama birtürlü gelmeyen yerlerde yapılır onla-rın tedavileri. Erken teşhis onlar için-dir, yoksul bir halk zaten o hastalığınteşhisi koyulana kadar çoktan iş iştengeçmiş olur. Zaten tedavi için gerek-li parayı da bulamayacağı için ölümonun için kaçınılmazdır. O yüzden evethaklısın, onlar hiç çaresiz kalmamış-lardır bu konuda.

İnsanlık konusunda umutsuzluğakapılma Dilek! Senin insan diyerekkonuşmaya çalıştığın kişiler kâr ve sö-

mürü üzerine kurulmuş bir düzenintemsilcileridir, o yüzden halk düşma-nıdırlar.

Sevap diyerek, "Elimin kolumunsadakası olsun" diyerek verdiğinizparanız batsın.

Bu olaydan sonra Bayraktar, utan-mazca ben elimden geleni yaptım, "ge-risi teferruat" dedi. Yani, ne söylerse-

niz söyleyin umurumda değildiyor.

Öyle kolay olmayacakişte... Yaptıklarınız ve yapa-caklarınız hiçbir zaman yanı-nıza kar kalmayacak. Halkazulmünüzün hesabını mutlakabir gün vereceksiniz. NitekimDilek, AKP’ye oy veren baba-sına sitem ettiğini anlattı. AKP,kendi kuyusunu kendisi kaz-maktadır.

Halk düşmanlarının girecekmezarı dahi yoktur. Kanımızıemen, iliklerimizi sömüren, ço-cuklarımızı aç, insanlarımızı işsiz

bırakan, yoksulluğu ve yozlaşmayı ya-ratan besleyen büyüten AKP, yaptık-larının hesabını verecektir.

Dilek’in yaşadığı bu olay bir gerçeğide halkın gözler önüne serdi: AKP “has-tanelerde kuyruk olayı, tedavi olama-dım olayı eskide kaldı. Artık isteyen hiçsırada beklemeden istediği hastanedetedavisini oluyor” diye halkı kandırı-yordu. İşte gerçekler Dilek ve mil-yonlarca Dilek’in yaşadıklarıdır. Bıra-kın tedavi olmayı en hayati ilaçlarınıdahi alamıyor halkımız.

Halkımız, AKP’nin bizi sadakaverdiği bir dilenci yerine koymasınaizin vermeyelim. Dilek nezdinde çiğ-nenen bizim onurumuzdur. YaşananlarAKP’nin halka bakışının bir parçasıdır.Onurumuza sahip çıkalım. AKP, emeknedir bilmez. Ancak sömürüyü bilir. Ça-lışan biziz, üreten biziz, yiyen on-lar… Biz sessiz kaldıkça tepemize bi-niyorlar. Emekçiyi, hastayı, yoksuluaşağılıyorlar. Halka dilenci muamele-si yapan AKP’ye karşı öfkemizi bü-yütmeye çağırıyoruz…

DüşmanıHalk

AKP

Sağlık Hakkımızı Gasp Eden AKP,

Sadaka Dağıtarak Halkı Dilenci Yerine

Koyuyor!

550 BİN KİŞİLİK HALK KOROSU36

Yürüyüş

21 Nisan2013

Sayı: 361

Page 36: AKP FAZMNDEN HESAP SORALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/361.pdf · Haftalık Dergi / Sayı: 361 21 Nisan 2013 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) Emperyalizmle Uzlamayacaız AKP Faizmine Teslim Olmayacaız

Kamu Emekçileri!Faşist AKP iktidarı kazanılmış

haklarımızı birer birer gasp ediyor.

Onyıllardır büyük bedeller öde-yerek kurduğumuz sendikalarımızdagrev hakkımızı gasp etti.

Kamu Emekçileri!

Grevsiz toplu sözleşme, Toplusözleşmesiz sendika olmaz.

AKP, sendikalarımızı kendi ikti-darına hizmet eden sivil toplum ku-rumlarına dönüştürmek istiyor.

Kamu Emekçileri Cephesi olarakdiyoruz ki; Biz bu sendikaları budüzenin icazetiyle kurmadık. Me-murların sendika kurmasının yasakolduğu dönemlerde büyük bedellerödeyerek kurduk. Yıllarca yürüttü-ğümüz dişe diş mücadeleyle meşru-laştırdık ve 12 Eylül’ün yasaklarınıtarihin çöplüğüne attık.

Bugün de AKP’nin sendikaları-mızı düzene hizmet eden Sivil ToplumKurumlarına dönüştürmesine izinvermeyeceğiz.

Kamu Emekçileri!Grevli Toplu Sözleşmeli sendika

hakkımız için 1 Mayıs’ta KamuEmekçileri Cephesi kortejinde güç-lerimizi birleştirelim!

AKP, 657 sayılı Devlet MemurlarıKanunu’ndan bugüne kadar yaptığıve halen yapmak istediği değişiklik-lerle kamu çalışanlarını adım adımköleleştiriyor.

Geçen yıl 657 sayılı yasaya “Me-

murların yuruttukleri hizmetin özel-liklerine göre, bu madde uyarıncatespit edilen çalışma saat ve sureleriile görev yerlerine bağlı olmaksızınçalıştırılabilmeleri mumkundur”hukmu eklendi.

Bu hükümle birlikte AKP, hiç birkurala bağlı olmayan kuralsız çalış-manın temelleri atıldı.

Çalışma Bakanı Faruk Çelik “657sayılı yasa elimizi kolumuzu bağlıyor”diyerek memurları köleleştirecek olan“Kamu Personel Rejimi”nin değiş-tirileceğini söyledi.

Ve şimdi bütün memurların ro-tasyona bağlı çalıştırılacağını söylü-yorlar.

AKP, Kamu Emekçilerini Köleleştirmek İstiyor!AKP’nin KölelikYasasına Karşı 1 Mayıs’taKamu Emekçileri Cephesi Kortejinde Birleşelim!

1- Tek avantajı iş güvenliği olankamu emekçilerinin iş güvenliği gaspedilecek.

2- Kamu emekçilerinin bugünekadar bedeller ödeyerek kazandığıtüm hakları gasp edilecek.

Örneğin;

- 2.5 milyon kamu emekçisi adımadım sözleşmeli memur statüsünedönüştürülecek.

- Taşeronluk sistemi gibi memurlarda her an işten atılabilecek,

- İktidar partisi gibi düşünmeyenmemurlar sürgün edilecek ya da iştenatılacak.

- İzin kullanmak, hastalanmak,“performansımızın yetersiz bulunmasıv.b.” gerekçeleriyle işimize son ve-rilecek.

3- ‘Performansa dayalı ucret sis-temi’ ile kuralsız çalıştırma getirilecek.

Bu yıl 2013’te önce pilot bölge-lerde başlayacak olan bu uygulamalardaha sonra 2.5 milyon kamu emek-çisini kapsayacak.

Kuralsız Çalışma

Ne Demek?- Memurların kazanılmış tüm hak-

larının gasp edilmesi demektir.

Örneğin: Memurlar keyfi olarakçalıştığı şehirden başka şehre gön-derilemez. Yapılacak bu düzenleme-lerle bizi istedikleri zaman istediklerişehre sürgün edecekler.

- Kazanılmış bir hak olarak me-murlar çalıştığı iş kolundan başkabirimlere aktarılamaz. Yapılacak budüzenlemelerle memurlar istedikleribirimde çalıştıracaklar.

- Ta, 1850’lerde emekçilerin büyükbedellerle kazandıkları 8 saatlik gün-lük çalışma saatinin yerine mesaisaatlerinin, mesai gunlerinin belliolmadığı bir çalışma sistemi geti-rilecek.

4- Performansa dayalı çalışmasistemi getirilecek. Yani;

- Alacağımız maaşın, ve işimizin

AKP’NİN FAŞİST TERÖRÜNE KARŞI 1 MAYIS’TAKAMU EMEKÇİLERİ CEPHESİ KORTEJİNDE BİRLEŞELİM!

AKP FAŞİZMİNDEN HESAP SORALIM!

Tutsak Kamu Emekçileri Cepheli Memurlara Özgürlük

Kamu Emekçileri Cephesi

Page 37: AKP FAZMNDEN HESAP SORALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/361.pdf · Haftalık Dergi / Sayı: 361 21 Nisan 2013 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) Emperyalizmle Uzlamayacaız AKP Faizmine Teslim Olmayacaız

amirlerin iki dudağından çıkacaksöze bağlı olması demektir.

- Daha yüksek ücret almak içinamirlerine daha çok yalakalık yapmakdemektir.

- Amirlerinin gözüne girmek içinbirlikte çalıştığın mesai arkadaşınıispiyonlamak demektir.

- Daha iyi bir ücret, daha iyi birkonum-kariyer elde etmek için mesaiarkadaşının omuzlarına basarak yük-selmek demektir.

- Aynı işi yapanların statulerifarklı olduğu için farklı ucret alma-sıdır.

- Hastalık, doğum, evlenme, ölumgibi izinlerin kısıtlanmasıdır.

- “Görevi ihmal, saygısızlık, işe

kayıtsızlık” gibi yoruma dayalı ne-denlerle maaş kesintisi, kıdem dur-durma, hatta devlet memurluğundançıkarılma tehdidi altında sömurulme-miz demektir. Belirli bir surede biti-rilmesi gereken işler söz konusu ol-duğunda sözleşmeli personel fazlamesai yapacak, tatil gunlerinde çalı-şacak. Bu çalışmalar karşılığında ay-rıca ucret ödenmeyecek.

5- Örgütlenmenin önünde birçokengeller varken bu çalışma düzeniylemevcut örgütlenmelerimiz tasfiyeedilecek. Yeni örgütlenmeler imkansızhale getirilecek.

Kamu Emekçileri CephesiOlarak AKP’nin Kölelik Düzenlemelerine İzin Vermeyeceğiz!AKP’nin Faşist Terörüne Karşı Direneceğiz!

AKP, yasalarda yaptığı düzenle-

melerle tüm memurları köleleştirirken,KESK ve diğer memur sendikalarıadeta suskunluğa bürünmüştür.AKP’nin yedek gücü olan Memur-Sen ve Türkiye Kamu-Sen’in sus-kunluğu anlaşılırdır. Onlardan farklıbir tavır içinda olmalarını beklemeksaflık olur. Ancak şehitler veren veyüzlerce tutsağı olan KESK’in sus-kunluğu kabul edilemez.

KESK SusarkenAKP, Kamu EmekçileriCephesi’ne Saldırıyor!

AKP, “DHKP-C Operasyonu” di-yerek 28 ilde 185 KESK üyesi KamuEmekçileri Cepheli memuru gözaltınaaldı ve 70’in üzerinde devrimci memurtutuklandı. Tutuklananların içindeKESK Merkez Yönetim Kurulu Üyesive çok sayıda KESK’e bağlı EĞİ-TİM-SEN, BES, SES, HABER-SEN, TÜM BEL-SEN, TARIM OR-KAM-SEN ve YAPI YOL-SEN’ebağlı sendikaların uyeleri, yöneticilerive şube başkanları vardır.

Devrimci memurlar, AKP’nin kö-lelik yasalarına boyun eğemedikleriiçin tutuklandılar. Çünkü tüm sendi-kalar AKP’nin kölelik düzenlemelerikarşısında suskunluğa bürünürkentek direnen Kamu Emekçileri Cep-hesi’ydi. Kamu Emekçileri Cephesiülke çapında kölelik yasalarına karşıetkin bir kampanya başlatmıştı. AKPdevrimci memurları sindirmek veteslim almak için bu baskınları yaptı.

Yasadışı Örgüt üyesi diye suçla-narak tutuklanan devrimci memurlarayöneltilen tüm suçlamalar demokratik,yasal sendikal faaliyetlerdir.

Yasal, demokratik sendikal faali-yetlerinden dolayı KESK üyesi 70’in

üzerinde devrimci memur hala tu-tuklu.

Kamu Emekçileri;Saldırıların hedefi bugün Kamu

Emekçileri Cephesi olsa da AKP,devrimci memurlar nezdinde tümmemurları sindirmek istiyor.

1 Mayıs’taKamu Emekçileri Cephesi Kortejinde Yer Alarak Devrimci Memurlara Sahip Çıkalım!

Devrimci memurlara sahip çıkmakAKP’nin terörünü boşa çıkartmaktır.

AKP ve onun kontra medyasıdevrimci memurların sahiplenilmesiniengellemek için “terör” demagojisiyapıyor.

Devrimci Memur Hareketi’ndenbugüne Kamu Emekçileri Cephesi’ninkim olduğunu herkes çok iyi bilir.Eğer bugün devlet memurlarının birsendikası varsa bunda Kamu Emek-çileri Cephesi’nin rolü çok büyüktür.Kamu Emekçileri Cepheli memurlar1990 yılında ilk memur sendikalarınıkuran memurlardır. Ne Amerikanbeslemesi AKP’nin ne de onun kontrabasını medyanın Kamu EmekçileriCepheli memurları gayri meşru gös-termeye gücü yetmez.

Kamu Emekçileri Cephesi bu mü-cadelede yüzlerce tutsak ve şehitlervermiştir.

Operasyonlarla, gözaltılarla, tu-tuklamalarla, bizi teslim alamazsınız.

AKP’NİN FAŞİST TERÖRÜNEBOYUN EĞMEYECEĞİZ!

TUTSAK DEVRİMCİMEMURLARA ÖZGÜRLÜK!

EMPERYALİZMLEUZLAŞMAYACAĞIZ!

AKP FAŞİZMİNE TESLİMOLMAYACAĞIZ!

1 MAYIS’TA KAMUEMEKÇİLERİ CEPHESİ

KORTEJİNDE BİRLEŞELİM!

FAŞİZMİ YENECEĞİZ!

EMEKÇİYİZ HAKLIYIZKAZANACAĞIZ!

Page 38: AKP FAZMNDEN HESAP SORALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/361.pdf · Haftalık Dergi / Sayı: 361 21 Nisan 2013 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) Emperyalizmle Uzlamayacaız AKP Faizmine Teslim Olmayacaız

BAKIRKÖY’DE 550 BİNİN COŞKUSU

VE İNANCIYLA

1 MAYIS’TA ON BİNLER OLUP

CEPHE SAFLARINDA BİRLEŞELİM!

Page 39: AKP FAZMNDEN HESAP SORALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/361.pdf · Haftalık Dergi / Sayı: 361 21 Nisan 2013 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) Emperyalizmle Uzlamayacaız AKP Faizmine Teslim Olmayacaız

Taksim 1 Ma yıs Ala nı’n da Halk Cep he si Saf la rında Bir le şe lim!

Halkımız! Açlığa, sömürüye, AKP’nin

Amerikan işbirlikçiliğine, faşist te-rörüne karşı 1 Mayıs Alanı'nda,Halk Cephesi Saflarında Birleşelim.

1 Mayıs; Kavga günüdür. Bir-lik, Mücadele ve Dayanışma gü-nüdür. Açlığımıza karşı,yoksulluğumuza karşı, mahallele-rimizi başımıza yıkanlara karşı, va-tanımızı satanlara karşı,kararlılığımızı bir kez daha gös-terme günüdür. Vatanımızın ba-ğımsızlığı halklarımızın özgürlüğüiçin, işimiz, ekmeğimiz, aşımıziçin, namus ve onurumuz, adaletiçin 1 Mayıs'ta Alanlarda olalım.

1 Mayıs ve Taksim 1 MayısAlanı Büyük BedellerÖdeyerek KazandığımızAlandır!

1 Mayıs Alanı’na çıkan Tak-sim’in tüm caddelerinde kanımızaktı. Gasp edilen 1 Mayıs Alanı’nıgeri almak için 10 yıllar süren mü-cadelemiz boyunca büyük bedel-ler ödedik. Bize 1 Mayıs’ı ve

alanları yasaklayanlar önce 1 Ma-yıs’ı sonra alanları vermek zo-runda kaldılar.

1 Mayıs Çalışan TümEmekçiler İçin Yasal Tatildir!

Örgütlü, örgütsüz, kayıtdışı ça-lışan tüm işçiler. Bu hakları ka-zanmak için devrimciler, işçiler,memurlar, tüm halkımız on yıllarsüren mücadeleleri boyunca çokbüyük bedeller ödediler. Bu hak-kınıza sahip çıkın. İliğinize kadaremeğininizi sömüren kan emicipotronlara bu hakkınızı gasp et-tirmeyin. 1 Mayıs’ta mutlaka 1Mayıs Alanı’na çıkın ve HalkCephesi saflarında yerinizi alın.

AKP, Açlığın veAdaletsizliğin İktidarıdır!

1 Mayıs 2013 AKP'ye cevabı-mız olacaktır... 1 Mayıs'ta Alan-larda AKP'nin "AÇLIĞIN VEADALETSİZLİĞİN İKTİDARI"Olduğunu Haykıralım!

1 Mayıs Alanı, bağımsızlık,demokrasi ve sosyalizmin kürsü-

südür! Emperyalizme karşı ba-ğımsızlıktan, faşizme karşı de-mokrasiden, kapitalizme karşısosyalizmden yana olan herkesi ça-ğırıyoruz 1 Mayıs Alanı'na.

AKP Faşizminin SaldırılarıHalkın KurtuluşMücadelesini Engelleyemez!

Halkımız hergün polisin sabahakarşı operasyonlarıyla güne başlıyor.AKP iktidarı halkın her kesimine az-gınca saldırıyor. Yüzlerce kişiyigözaltına aldı, tutukladı. Gece ya-rıları binlerce polisle, helikopterlerle,otomatik silahlarla saldırıyor. Kor-kuları o kadar büyük ki, en küçük birmuhalefete dahi tahammül edemi-yorlar. Patlayıncaya, tıksırıncayakadar yedikleri için korkuyorlar.Milyarderlerin sayısı 35’den 44’e çı-karken resmi rakamlara göre bile iş-sizlik oranı 10.6’ya çıktı. 2 milyon8 yüzbin kişi işsiz. Gerçek rakam-lar ise bunun en az iki katı. Her şey-de olduğu gibi işsizlik rakamlarındada sahtekarlık yapıyorlar ama ne ya-parlarsa yapsınlar halkımızın yaşa-

EMPERYALİZMLE UZLAŞMAYACAĞIZ AKP FAŞİZMİNE TESLİM OLMAYACAĞIZ!

MİLYONLARI ÖRGÜTLEYECEĞİZ!

İşçiler, memurlar, işten atılanlar, işsizler, emekliler, köylüler, yoksul gecekon-du halkı, öğrenci gençlik, çoluk-çocuk, genç-yaşlı, ev kadınları, gazeteciler,esnaflar, avukatlar, doktorlar, mühendisler-mimarlar, aydınlar, sanatçılar,

sinemacılar, tiyatrocular, yazarlar... taraftarlar... Kürt, Türk,Arap, Çerkez tüm milliyetlerden, Alevi-Sünni tüm inançlardan,

azınlıklardan halkımız...

Page 40: AKP FAZMNDEN HESAP SORALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/361.pdf · Haftalık Dergi / Sayı: 361 21 Nisan 2013 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) Emperyalizmle Uzlamayacaız AKP Faizmine Teslim Olmayacaız

dıkları ortada. Halktan çaldıklarınınher an ellerinden alınabileceğini dü-şündükleri için azgınca saldırıyor-lar.

AKP Faşist TerörünüYasalarla Meşrulaştırmakİstiyor!

AKP, Sendikalar Yasası’ndayaptığı değişikliklerle, TaşeronlukYasası’yla, “istihdam büroları”dediği modern köle pazarlarıyla iş-çilerin kazanılmış tüm haklarınıgasp etmek istiyor. Kıdem tazmi-natlarını gasp etmek istiyor. Böl-gesel asgari ücretle açlık sınırınınaltındaki işçileri tekellerin karı içinölüme mahkum ediyor. Aynı şe-kilde memurlar için de yapılacakyasal düzenlemelerle kölelik ko-şulları dayatıyor. İşsizlik ortada.Tarım ve hayvancılık hızla tasfi-ye edilip köylüler tekellerin kö-leleri haline getiriliyor. Öğrenciler,öğretmenler, devrimci sanatçılar,gazeteciler, avukatlar, mühen-disler, doktorlar... hapishaneleredolduruluyor... Sinamasına, ti-yatrosuna sahip çıkan aydınlara,sanatçılara, yazarlara azgınca sal-dırıyor. Kentsel dönüşüm adı al-tında halkın evleri gasp edilipemperyalist ve işbirlikçi tekelle-re peşkeş çekiliyor. Ormanlarımız,kıyılarımız, mahallelerimiz tamanlamıyla yağma ve talan ediliyor.

Bu teröre, bu yağmaya, bu ta-lana, bu zulüme teslim mi olacağız?

İşte 1 Mayıs 2013 bu sorununcevabının verildiği alandır!

1 Mayıs’ta Cephe saflarındaAKP faşizmine bu cevabı verelim.

1 Mayıs 2013 teslim olmaya-cağımızı göstereceğimiz alandır!

1 Mayıs’ta Cephe saflarında, uz-laşmacılığın, teslimiyetin işbirlik-çiliğin revaçta olduğu günümüzdeemperyalizmle uzlaşmayacağımı-zı, AKP’nin faşizmine teslim ol-

mayacağımızı gösterelim!

İşçiler, memurlar, işten atı-lanlar, işsizler, emekliler, köy-lüler, yoksul gecekondu halkı,öğrenci gençlik, çoluk-çocuk,genç-yaşlı, ev kadınları, gaze-teciler, esnaflar, avukatlar, dok-torlar, mühendisler-mimarlar,aydınlar, sanatçılar, sinemacılar,tiyatrocular, yazarlar... taraf-tarlar... Kürt, Türk, Arap, Çer-kez tüm milliyetlerden, AleviSünni tüm inançlardan, azın-lıklardan halkımız...

1 Mayıs’ta CepheSaflarında FaşizmeHalkın Gücünü Gösterelim!

2013 1 Mayıs'ı devrimci, de-mokrat güçler açısından herhan-gi bir 1 Mayıs olmayacaktır.Demokratik mücadelenin tüm-den yok edilmek istendiği saldı-rıların ortasında, direnerekkazandığımız en demokratik hak-larımızı en güçlü bir biçimde kul-lanmalıyız. Dost, düşman herkesingözleri, 1 Mayıs meydanlarındaHalk Cephesi kortejinde olacak-tır. Yok edildiğimizi, dağıtıldığı-mızı düşünenleri defalarca hayalkırıklığına uğrattık 1 Mayıs mey-danlarında. Katliamların, ihanet-lerin, kuşatmaların, ardındanumudu yok edemeyeceklerini hepo meydanlarda gösterdik. Bu kezde öyle olacaktır.

Dünya Halklarına UmutVermek İçin 1 Mayıs’taMeydanları Zaptedeceğiz!

2013 1 Mayısı’nda, dünyahalkları bir kez daha alanlarda gös-terecek gücünü. Dünya halklarınayağdırılan bombaların, katliamve işgalin halkları sindiremediğibir kez daha görülecek alanlarda.Türkiye’nin 1 Mayısı’ndaABD’yle birlikte, işbirlikçilerinezulmün kar etmediğini, F Tiple-

rinde, gecekondu mahallelerindedevrimci hareketi yıldıramadığı-nı, yolundan saptıramadığını, dev-rim yürüyüşünü durduramadığınıgöstereceğiz. Emperyalizme kar-şı direnen halkların yalnız ol-madığını göstereceğiz.

1 Mayıs Ne DevletiSendikacılarının Ne deİcazetçi Reformist, PatronSendikacılarının Değil,Emekçilerindir!Devrimcilerindir!Halk Güçlerinindir1 Mayıs Bizimdir!

Taksim’de 77 1 Mayıs şehitle-rinin hesabını sormak için, her ba-rikatta biz direndik, göğüs göğüseçarpıştık, yeni şehitler verdik. Tak-sim Meydanı’nı biz kazandık. Dü-zen sendikacıları ise, devletleuzlaştılar. Bedellerle kazandığımız1 Mayıs Alanı’na sahip çıkalım. 1Mayıs, oligarşinin halka karşı te-rörüne sesini çıkartmayan, işçisinesahip çıkmayan işbirlikçi patronsendikacılarına karşı da sesimizihaykırdığımız bir alandır. 1 Mayıs'taBirleşelim Savaşalım, Kazanalım!Sel Olup Meydanlara Akalım.AKP’nin Tüm Provokasyon veZulmüne Rağmen 1 Mayıs'ta Alan-ları Zaptedelim.

HALK CEPHESİSAFLARINDA 50 BİN

KİŞİYLE HESAPSORACAĞIZ!

EMPERYALİZMLEUZLAŞMAYACAĞIZ!

AKP FAŞİZMİNE TESLİMOLMAYACAĞIZ!

MİLYONLARIÖRGÜTLEYECEĞİZ!

BEKLEYİN GELİYORUZ!

YAŞASIN 1 MAYIS!

HAKLIYIZKAZANACAĞIZ!

Halk Cep he siHalk Cep he si

Page 41: AKP FAZMNDEN HESAP SORALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/361.pdf · Haftalık Dergi / Sayı: 361 21 Nisan 2013 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) Emperyalizmle Uzlamayacaız AKP Faizmine Teslim Olmayacaız

Bütün dünyada resmi bayram vetatil günü olarak ilan edilen 1 Mayıs’ıkutlayacağımız günlere çok az kaldı.Taksim’de kutlayacağımız 1 Mayıs’ıbize iktidarlar, hükümetler bağışla-madı. Biz mücadele ederek ve be-deller ödeyerek, şehitler vererek ka-zandık.

AKP, inşaat gerekçesiyle şimdi 1Mayıs Alanı’mızı tekrar gasp etmekistiyor. Buna izin vermeyeceğiz.

1 Mayıs Sosyalist Enternasyonaltarafından İŞÇİ SINIFININ BİRLİK,MÜCADELE, DİRENİŞ GÜNÜ ola-rak ilan edildiğinde kuşkusuz 1 Ma-yıs’ın bütün dünyada kutlanacağınıöngörmüşlerdi.

İşçiler,Bugün AKP iktidarı “ulusal is-

tihdam stratejisi” adı altında emper-yalist ve işbirlikçi tekellerin dayattığıpolitikalarla işçileri tamamen köle-leştirmek istiyor.

Bu strateji çerçevesinde SendikalarYasası’nda yapılan değişikliklerleörgütlenme hakkımız gasp edildi.

Tek iş güvencemiz olan kıdemtazminatlarımızın gasbı için fırsatkolluyorlar.

Taşeronluk sistemi çalışma ha-yatının her alanına yayılmışken busistem yasalarla da güvence altınaalınıyor.

Esnek çalışma dedikleri kuralsız,güvencesiz çalışma “yeni istihdamyaratılacak” denilerek çalışma ha-yatının her alanına yayılmak isteniyor.

“İstihdam büroları” adı altındageçmişin köle pazarları geri kurulmakisteniyor.

Bölgesel asgari ücretle zaten açlıksınırının altında çalışan işçiler açlıktanöldürülmek isteniyor.

İş cinayetlerinde her gün ortalamaüç işçi katlediliyor. Ülkemiz iş cina-yetlerinde Avrupa birincisi, dünyaüçüncüsü oldu.

Milyonlarca işçi sigortasız kayıtdışı olarak çalıştırılıyor.

Hergün binlerce işçi hiçbir hakkıverilmeden kapı önüne koyuluveriyor.

Milyonlarca işsiz çalışanların dahaucuza çalıştırılması için tehdit olarakkullanılıyor.

İşçiler; sonuç olarak bize da-yatılan AÇLIK ve ÖLÜMDÜR!

İşte 1 Mayıslar bize reva görülenAÇLIK, ÖLÜM ve ZULME karşıgücümüzü birleştirdiğimiz, sesimiziyükselttiğimiz mücadele günüdür.

1 Mayıs’ta tüm bu saldırılara karşısesimizi yükseltmek için Devrimciİşçi Hareketi kortejinde gücümüzübirleştirelim.

1 Mayıs; Kavga günüdür. Birlik,Mücadele ve Dayanışma günüdür.Açlığımıza karşı, yoksulluğumuzakarşı, mahallelerimizi başımıza yı-kanlara karşı, vatanımızı satanlarakarşı, kararlılığımızı bir kez dahagösterme günüdür. Vatanımızın ba-ğımsızlığı halklarımızın özgürlüğüiçin, işimiz, ekmeğimiz, aşımız için,çocuklarımızın geleceği için, namusve onurumuz, adalet için 1 Mayıs'ta

Alanlarda olalım.

1 Mayıs Alanı BüyükBedeller ÖdeyerekKazandığımız Alandır

1 Mayıs Alanı’na çıkan Taksim’intüm caddelerinde kanımız aktı. Gaspedilen 1 Mayıs Alanı’nı geri almakiçin 10 yıllar süren mücadelemiz bo-yunca büyük bedeller ödedik. Bize1 Mayıs’ı ve alanları yasaklayanlarönce 1 Mayıs’ı sonra alanları vermekzorunda kaldılar.

1 Mayıs Çalışan TümEmekçiler İçin YasalTatildir!

Örgütlü, örgütsüz, kayıtdışı çalışantüm işçiler. Bu hakları kazanmakiçin devrimciler, işçiler, memurlar,tüm halkımız on yıllar süren müca-deleleri boyunca çok büyük bedellerödediler. Bu hakkınıza sahip çıkın.İliğinize kadar emeğinizi sömürenkan emici potronlara bu hakkınızıgasp/ettirmeyin. 1 Mayıs’ta mutlaka1 Mayıs Alanı’a çıkın ve Devrimciİşçi Hareketi kortejindeki yerinizialın.

Devrimci İşçi Hareketi tüm hak-larımızı gasp etmek isteyen iktidarlarakarşı mücadele ettiği gibi işçilerinhaklarını korumayan ve patronlarla,iktidarlarla işbirliği içinde olan ica-zetçi potron sendikacılığına karşıda mücadele etmektedir.

Eğer bugün AKP iktidarı işçilere

Tekstil İşçileri, Konfeksiyon

İşçileri, İnşaat İşçileri,

Belediye İşçileri, Sanayi

İşçileri, Tersane İşçileri, Liman

İşçileri, Fırın İşçileri, Matbaa İşçileri, Tarım İşçileri, Deniz İşçileri, Taksiciler,

Minibüs Şöförleri, Taşeron İşçileri, İşsizler ve İşten Atılan Emekçiler…

1 MAYIS’TA DEVRİMCİ İŞÇİ HAREKETİKORTEJİNDE YERİMİZİ ALALIM!

Page 42: AKP FAZMNDEN HESAP SORALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/361.pdf · Haftalık Dergi / Sayı: 361 21 Nisan 2013 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) Emperyalizmle Uzlamayacaız AKP Faizmine Teslim Olmayacaız

karşı bu kadar pervasız saldırıyorsabunda işbirlikçi, icazetli sendikal an-layışın da rolü büyüktür.

Bunun içindir ki, sendikalar büyükçoğunlukla işçilere sahip çıkmak biryana kendi varlık-yokluk nedeni olansaldırılara karşı bile direnmemektedir.İşçiler, emekçiler, memurlar, köylüleriktidarın saldırıları altında inim iniminlerken onlar koltuklarını derdindeler.

AKP’nin bakanları 800 TL asgariücrete çok diyor. Utanmadan 4 kişilikbir ailenin aylık 800 TL ile geçine-bileceğini söylüyor. Sadece “peynir– zeytin yiyin” diyorlar. Sanki ken-dileri sadece peynir ve zeytin yiyorlar!İşçilerle bu denli alay ederek konuş-malarının nedeni üyesi olduğumuzsendikaların pasifliğinden, işbirlikçi,icazetçi sendikal anlayışlarındandır.Devrimci İşçi Hareketi bu sendikalanlayışa karşı da kıyasıya mücadeleetmektedir.

Devrimci İşçi Hareketi olarakhedefimiz devrimci kitle sendikacı-lığını yaratmaktır.

Devrimci İşçi Hareketi olaraksizleri 1 Mayıs’ta saflarımıza çağı-rırken mücadele tarihimizden aldı-ğımız güçle çağırıyoruz. Tarih tanıktırki Devrimci İşçi Hareketi’nin ön-derliğinde yapılıp da kazanılmayantek bir direniş yoktur. Ama er amageç mutlaka kazanılmıştır. ÇünküDevrimci İşçi Hareketi bir devrimciiradeye, kararlılığa, ısrara ve cüretesahiptir. Bu gelenek bedellerle yara-tılmıştır.

Direnen İşçiler; Devrimciİşçi Hareketi ZaferinGarantisidir!

Devrimci İşçi Hareketi’nin ön-cülüğünde onlarca direniş zaferle so-nuçlandı.

Eminönü Belediye işçilerinin di-renişi, Migros ve Maga Deri işçile-rinin direniş, Belediye işçilerinin90’lı yıllardaki hak mücadeleleri,1990’daki Maden işçilerinin Zon-guldak’tan Ankara’ya yürüyüşleri ve3 Ocak genel grevinde, SEKA Dire-nişi’nde, Paşabahçe Şişe Cam işçi-lerinin direnişlerinde, Türkan Albay-rak, Cansel Malatyalı’nın direnişle-rinde; Roseteks, Darkmen Tekstil veBEDAŞ işçilerinin direnişlerinde;AKÇAY Tekstil işçilerinin fabrikaişgalinde, Şişli Belediye işçilerininpatron sendikacılğına karşı mücade-lesinde ve daha bir çok direnişteDevrimci İşçi Hareketi öncülüğün-de direnilerek zaferler kazanıl-mıştır.

Bugün öncülük yaptığı direnişleride zaferle sonuçlandırıcağından hiçbirkuşkunuz olmasın.

Tarih bu örneklerle doludur. Bugelenek DİRENİŞ VE MÜCADELEgeleneğidir.

Devrimci İşçiler;Bu 1 Mayıs’ta hedefimizi kat kat

büyütmeliyiz. Kan, can pahasına 1Mayıs’ı işçi sınıfı ve halkımıza ar-mağan ettik.

Şimdi işçileri bayramları ile Dev-rimci İşçi Ha-reketi kortejin-de buluşturmazamanıdır.

Şimdi 1 Ma-yıslar’da mil-yonlarca işçiyi

kendisi için mücadeleye katma za-manıdır.

Tekstil İşçileri,Konfeksiyon İşçileri,İnşaat İşçileri, Belediyeİşçileri, Sanayi İşçileri,Tersane İşçileri, Limanİşçileri, Fırın İşçileri,Matbaa İşçileri, Tarımİşçileri, Deniz İşçileri,Taksiciler, MinibüsŞöförleri, Taşeron İşçileri,İşsizler ve İşten AtılanEmekçiler…

Bir yıl boyunca 13- 14 saat kölegibi çalıştırılıyoruz. 1 Mayıs’ta birgün kendimiz için bayram yapmakanamızın ak sütü kadar bize haktır.

1 Mayıs’ta bayram hakkımızı biziiliğimize kadar sömürenlere karşımücadele için kullanalım.

Devrimci İşçi Hareketi kortejindeyerimizi alalım. İşkolu işkolu, fabrikafabrika, atölye atölye pankartlarımızla,taleplerimizle Devrimci İşçi Hareketiile 1 Mayıs Alanı’nda olalım.

Emeğine ve alınterinin karşılığıolan haklarına el konulan ve bir bezparçası gibi fırlatılıp sokağa atılanİŞÇİ KARDEŞLERİMİZ;

Haklarımıza sahip çıkmak ve sö-mürenlerden, asalak patronlardanhakkımızı almak için; 1 Mayıs’taDEVRİMCİ İŞÇİ HAREKETİ KOR-TEJİNDE OLALIM!

YAŞASIN 1 MAYIS!İŞÇİYİZ HAKLIYIZ KAZANA-

CAĞIZ!DEVRİMCİ İŞÇİ HAREKETİ

Page 43: AKP FAZMNDEN HESAP SORALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/361.pdf · Haftalık Dergi / Sayı: 361 21 Nisan 2013 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) Emperyalizmle Uzlamayacaız AKP Faizmine Teslim Olmayacaız

Ankara’da KESK'li Tutsak Aileleritarafından Kızılay Yüksel Cadde-si’nde 13 Nisan günü eylem yapıldı.“Faşizme Karşı Demokrasi, KeyfiTutuklamalara Karşı Adalet İstiyoruz”pankartı açılan eylemde tutsak KESKMYK Üyesi Akman Şimşek’e aitmektup okundu. Eylemde “Komplo-ları Boşa Çıkartacağız”, “KESK’liTutsaklar Serbest Bırakılsın”, “Emek-çiyiz Haklıyız Kazanacağız” slogan-ları atıldı.

30 kişinin katıldığı eylemdeKESK’li tutsakların fotoğrafları ta-şındı. Eylemde yapılan açıklamada,gözaltına alınan KESK üyelerininAKP’nin zulmüne boyun eğmeyen,dinamik, devrimci, kitle sendikacılığıyapan kamu emekçileri olduklarıifade edildi. Ayrıca, Kamu emekçi-lerinin suçlandıkları tüm faaliyetlerinyasal, demokratik oldukları belirtildive “Tutuklu Kamu Emekçileri Cep-heli memurlar tüm memurlara yöneliksaldırılara karşı mücadele etmişlerdir.Son günlerde her yeni güne memurlarile ilgili hak tırpanlamaları ile ilgilihaberlerle uyanıyoruz. AKP iktidarıbugün kamu emekçilerini köleleştirendüzenlemeler yapmaktadır. Tutukla-nan Kamu Emekçileri CephelilerAKP’nin bu saldırılarına karşı tümülke çapında grev hakkı ve iş gü-vencesi ile kampanya yürüten tekmemur örgütlenmesiydi” denildi.

Ankara’da Büro Emekçileri Sen-dikası da 12 Nisan günü Adalet Ba-kanlığı önünde eylem yaptı. Eylemde,19 Şubat operasyonu ile 72 KESK’li-nin tutuklandığı ve sendikal faali-yetlerin suç olarak gösterilmeye ça-lışıldığı ifade edildi.

Büro Emekçileri Sendikası üyesi12 kişinin aynı komplo ile tutuklan-dığı belirtilerek, tüm KESK’li tut-saklar serbest bırakılıncaya kadareyleme devam edileceği duyuruldu.

Ayrıca, gözaltına alınıp bırakılanbir BES üyesine, polislerin, “Bir ba-cağın sakat, diğerini de biz sakatlarız”tehdidinde bulunduğu ifade edildi.

Ankara’daki tutuklu bulunan Abi-din Sırma, Fatma Bora Koçaş, EmreKesikhalı, Seher Toksoy ve SerpilToksoy’un resimlerinin taşındığı ve50 kişinin katıldığı eylem sloganlarlabitirildi.

AKP’nin KeyfiSaldırılarının KarşısındaBarikat Olacağız

19 Şubat 2013 günü, “DHKP-COperasyonları” diye duyurulanKESK’e yönelik operasyonlardaEsenyurt’taki evinde gözaltına alınanve komplo sonucu tutuklanan öğret-men Aşır Emir’e ve diğer tümKESK’li tutsaklara, Aşır Emir'in köy-lüleri sahip çıkarak, yapılan hukuk-

suzluğu protesto ettiler. İstanbul Esen-yurt’ta 7 Nisan günü yapılan eylemde,Aşır Emir’in kızına yazdığı mektupokundu.

Eylemde, “AKP faşizmine karşıhep direneceğiz, sokaklarda ve alan-larda olacağız. Aşır Öğretmenimizisahiplenmekten vazgeçmeyeceğiz.Keyfi tutuklamalara karşı adalet is-tiyoruz” denilerek, Aşır Emir veKESK’li tutsakların serbest bırakı-larak mesleklerine dönmeleri istendi.Eyleme 90 kişi katıldı.

Lami Özgen AKPPolitikalarını Değil,Tutuklu DevrimciMemurlarıSahiplenmelidir!

AKP’nin, “barış süreci” yalanıylaKürt halkını teslim alma politikasınınyeni halkası olan “Akil Adam”lardanbirisi de KESK Başkanı Lami Özgen.AKP, işçisi, memuru, sanatçısı, avu-katı yani her kesimden insanı bu tes-limiyet çağrısına ortak etmek istiyor.Özgen de, halk düşmanlarının buteslim alma, silahsızlandırma gay-retine destek veriyor.

Kamu Emekçileri Cephesi (KEC),“Kürt halkının kurtuluşu Kürt halkınınkatilleriyle barışarak gerçekleşmez.Sanatçı ve aydınlarımız gerçekten

KESK üyesi Kamu Emekçileri Cepheli Tutsaklara Özgürlük!

Devrimci Memur TutsaklarOnurumuzdur!

550 BİN KİŞİLİK HALK KOROSU44

Yürüyüş

21 Nisan2013

Sayı: 361

Page 44: AKP FAZMNDEN HESAP SORALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/361.pdf · Haftalık Dergi / Sayı: 361 21 Nisan 2013 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) Emperyalizmle Uzlamayacaız AKP Faizmine Teslim Olmayacaız

barış istiyorsa AKP ve onun işbir-likçilerini ülkemizden kovmak içinmücadeleye çağırmalıdır insanları,teslimiyet için değil” diyerek Özgen’ieleştirdi.

KEC’in 16 Nisan tarihli açıkla-masında, Lami Özgen’in hemKESK’li memurların davasında yar-gılandığı hem de “akil adam” olduğuhatırlatılarak, “AKP kedinin fareyleoynadığı gibi oynuyor insanlarla.”denildi.

Özgen’in AKP’nin teslimiyetçipolitikasına ortak olduğunu belirtenKEC açıklamasında, devrimci me-murların hala gece yarısı evleri ba-sılarak hukuksuz bir şekilde gözaltınaalınıp tutuklandığı vurgulanarak,

“Lami Özgen’e soruyoruz, Sincan FTipi Hapishanesi’nde tutuklu bulunanKESK eğitim ve örgütlenme sekreteriAkman Şimşek’i ziyaret ettiniz mi,terör örgütü üyesi olmakla yargılanandevrimci memurlar için ne yaptınız?Biz söyleyelim hiçbir şey yapmadınız,yapmadığınız gibi sendikanızın üyesimemurların evlerini gece yarıları ba-san AKP ile aynı masaya oturdunuz.Bu nasıl bir ‘akil adamlık’tır, nasılbir devrimci sendikacılıktır” denil-di.

Özgen’in akil adam olma kararıiçin KESK üyelerinin onayını alma-dığının belirtildiği açıklama şu söz-lerle bitirildi. “KESK’in görevi va-tansever memurlarına sahip çıkmaktır.Vatanı satanlarla kol kola gezmek

değil, sendikaları terörist yuvasıolarak gören AKP ile kol kola olmakdeğil. Biz bu oyuna göz yummaya-cağız. KESK üyesi Kamu EmekçileriCepheli memurlar olarak KESK baş-kanı tüzel kimliğinin AKP politika-larına alet edilmesini izin vermeye-ceğiz.

Lami Özgen’i ya akil insanlarkomisyonundan ya da KESK’ten is-tifaya çağırıyoruz. Lami Özgen safınıbelirlemelidir. AKP ile işbirliğindekararlıysa derhal KESK’i bu tesli-miyete ortak etmekten vazgeçmelidir.Bu ülkenin, bağımsızlık mücadelesiveren sendikalara ve yöneticilere ih-tiyacı vardır. AKP ile çalışmak isteyengider AKP’ye üye olur.”

Kazova İşçileri3 ay önce patronları Ümit Somuncu ve Mustafa

Umut Somuncu tarafından 4 aylık maaşları, kıdem veihbar tazminatları verilmeden işten çıkartılan ve 27Şubat itibariyle direnişe başlayan Kazova Trikotaj işçileriher çarşamba olduğu gibi bu hafta da fabrikanın önündeeylem yaptılar.

10 Nisan günü Şişli Camii önünde bir araya gelenişçiler, önlüklerini giyerek, “Kazova Tekstil PatronlarıÜmit Somuncu ve Mustafa Umut Somuncu’ya Hak-larımızı Yedirmeyeceğiz” pankartını açtılar. “Kazovaİşçisi Yalnız Değildir”, “Sadaka Değil Hakkımızı İstiy-oruz”, “Hakkımızı Ümit Somuncu’ya Yedirmeyiz”,“İşçiyiz Haklıyız Kazanacağız” sloganlarıyla fabrikanınönüne doğru yürüyüşe başladılar. İşçileri çevreden alkış-larla destekleyenler oldu.

Fabrika önünde yapılan basın açıklamasında; “ÜmitSomuncu ve Mustafa Umut Somuncu haklarımızı vermekyerine çareyi köşe bucak kaçmakta buluyorlar. Herpazar olduğu gibi geçen hafta pazar günü de Ümit So-muncu’nun evine gittik. Ama öğrendik ki ev sahibinekira ödemeden oradan da apar topar taşınmış gitmiş.

Patronlar daha önce defalarca vaat etmesine ve binayısatmış olmalarına rağmen alacaklarımızı vermiyor. Bizburadan binayı alan kişiye sesleniyoruz. İşçiler olarakbu binada bu fabrikada bizlerin de hakkı var. Direnenişçilerin parasını kendisinin vermesini istiyoruz. Bizioyalayarak köşe bucak kaçarak bu işten kurtulacaklarınızanneden patronlara diyoruz ki; nereye kaçarsanız kaçın.Haklarımızı almadan yakanızı bırakmayacağız.” denildi.

Atılan sloganların ardından haftaya aynı saatte bu-luşulacağı duyurularak eylem sonlandırıldı.

Doluca İşçisiİşçilere yapılan zammın düşük olduğunu söylediği

ve itiraz ettiği için 29 gün önce hiçbir hakkı verilmedenişten çıkartılan Tekirdağ'ın Çerkezköy İlçesi’ne faaliyetgösteren Doluca Bağcılık ve Şarapçılık A.Ş. işçisiYılmaz Şahin, direnişinin bir ayını geride bıraktı.

Çerkezköy halkı direnişin ilk gününden beri çadırısahiplenmeye, işçiyi sahiplenmeye devam ediyor. Güniçinde ise bazı sendikalar direniş çadırına destek ziya-retlerinde bulundular.

Direnişin 34. gününde Petrol-İş'e bağlı işçiler otobüs-lerle çadıra destek ziyaretinde bulundular.

İşçiyiz Haklıyız Kazanacağız!

21 Nisan2013

45

Yürüyüş

Sayı: 361

AKP FAŞİZMİNDEN HESAP SORALIM

Page 45: AKP FAZMNDEN HESAP SORALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/361.pdf · Haftalık Dergi / Sayı: 361 21 Nisan 2013 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) Emperyalizmle Uzlamayacaız AKP Faizmine Teslim Olmayacaız

Ülkemizde Gençlik

İzmir'de Liseli Dev-Genç’liler, MopakTeknik ve Endüstri Meslek Lisesi’ndebaşlattıkları “Kantin Fiyat-larında %25’lik İndi-rim” kampanyasındaboykot çalışmalarınahız verdi.

İmza toplayan öğ-rencilerle, “Sen onuodanın duvarına ya-pıştır” diye dalga geçen müdür yardımcısı, tören sırasındaaçıklama yaparak, velisi dilekçe veren öğrencinin dışa-rıdan yemek getirmelerine izin vereceklerini söyledi. 9.sınıf öğrencileri kendi aralarında anlaşarak sınıflarına "Busınıf BOYKOT’a destek veriyor" yazılı kağıtlar yapış-tırdılar. Sevinçleri her halinden belli olan öğrenciler, Li-seli Dev-Genç'liye teşekkür ettiler.

Liseli Dev-Genç’liler sınıflarda yaptığı konuşmada“%25’lik kantin indirimini alana kadar boykotumuza de-vam ediyoruz. Ayrıca veliniz istediği zaman gelip dilekçeverebilir fakat boykotumuz sonlanana kadar dışarıda ye-mek yemeyeceğiz. Direnişimiz kazanıyor, 1 gün önce bu-rada bizimle ‘imzaları duvarına yapıştır’ diyerek dalgageçenler, az önce zaferimizin duyurusunu yaptılar.Ama bu yeterli değil, fiyatları düşürene dek devam ede-ceğiz” dediler.

19 Nisan 2013 tarihinde Mersin’de saat 12.30 da Mer-sin Postane önünde KESK’ e yönelik baskınlar ve KESK’li tutsakların serbest bırakılması istemiyle bir açıklamadüzenlendi.

Mersin Halk Cephesi’nin de destek verdiği eyleme16 kişi katıldı. Açıklamada, “Devrimci Tutsaklar

Onurumuzdur!” sloganı atıldı. Açıklamanın ardın-dan KESK’ li tutsaklara toplu olarak kart gönderildi.

12 Nisan günü Ankara Üniversitesi Cebeci Kampü-sü’nde Dev-Genç’liler, Gözde Kocamaz ve Barış Di-lekçi’nin ailelerinin polis tarafından aranmasıyla ilgilieylem düzenlediler. İletişim Fakültesi önünde toplananöğrenciler, sırasıyla Eğitim, İletişim, Siyasal Bilgiler veHukuk Fakültesi kantinlerini dolaşarak sloganlar ve ko-nuşmalarla öğrencileri, yapılacak eyeme davet ettiler.

Kantinlerde öğrencilere, “9 Nisan günü CebeciKampüsü’nde Grup Yorum konser masası açan Dev-Genç’liler kampüs içine giren siyasi şube polisleri ta-rafından adım adım izlendi ve ailelerine okul içindekifotoğrafları posta yoluyla gönderilerek taciz edildi” de-nilerek eyleme çağrı yapıldı. Daha sonra kampüs girişkapısı önüne gidildi.

Eylede yapılan açıklamada, işkenceci polislerin te-lefon numarası verildi. 0539 551 69 86, 0553 243 00 40,0507 934 34 01 numaralarından arayan işkencecilere ses-lenen Dev-Genç’liler, “Üniversitemize kadar giren, si-yasi şubenin şerefsiz polislerini uyarıyoruz! BizlerDev-Genç’li olarak yapılan hiçbir şerefsizliği unutma-yız, affetmeyiz, hiçbir hesabı görmeden kapatmayız! Tümengellemelerinize rağmen 14 NİSAN PAZAR GÜNÜ İs-tanbul Bakırköy’de 500.000 kişilik halk korosuyla“TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE” şiarını haykıracağız!”dediler.

Açıklama boyunca sloganlar atıldı. Açıklamaya 35kişi katılırken DYG, Ekim Gençliği, Kaldıraç, SGDF,Tüm-İGD, YDG de destek verdi. Dev-Genç’liler ey-lemlerine başlamadan 1 saat önce gelen şerefsiz, kom-plocu polis kampüsün yanına TOMA, akrep getirerek kor-kularını belli ettiler. Eylem “Gel ki Şafaklar Tutuşsun”türküsü eşliğinde çekilen halayla son buldu.

Dev-Genç'liler 9 Nisan günü de hazırladıkları poli-si teşhir eden afişleri Cebeci Kampüsü’ndeki her yereastı.

Dev-Genç’liyiz Biz, TeslimOlmayanların Soyundanız!

Nafile Çabalarınıza SonVerin!

KESK’Lİ TUTSAKLAR

DERHAL SERBEST BIRAKILSIN!

Yoksul Halk Çocuklarıyız,Bizi Soyanlardan Haklarımızı

Alacağız!

550 BİN KİŞİLİK HALK KOROSU46

Yürüyüş

21 Nisan2013

Sayı: 361

Page 46: AKP FAZMNDEN HESAP SORALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/361.pdf · Haftalık Dergi / Sayı: 361 21 Nisan 2013 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) Emperyalizmle Uzlamayacaız AKP Faizmine Teslim Olmayacaız

AB ülkelerinde GDO'lu ürünleriyasaklamaya çalışırken ülkemizdeişbirlikçi AKP hükümeti GDO'luürünleri yasaklaması bir yana dene-timi dahi kabul etmiyor.

Çünkü GDO'lu ürünler halkın ih-tiyaçlarını karşılamak veya yoksul-luğu azaltmak için değildir. Dev to-hum şirketlerinde hisse sahibi olanbir avuç tekelin karlarına kar katarakekstra kar elde etmeleridir amaç-lanan.

GDO'lu Ürünlerin İnsanSağlığına ve DoğayaZararlı Olduğu BilimselOlarak Kanıtlanmıştır

Bu zararlara karşı mücadele et-mesinde sorumlu olması gerekenTarım ve Köyişleri Bakanlığı, tekellerinçıkarları için GDO'lu ürünleri ya inkarediyor ya da dolaylı yoldan savunuyor.Zararlı olmadıklarını iddia edebiliyor.GDO'lu ürünlerin bir amacı kar ikenbir amacı da yerel tohum üreticilerinibitirmek, çiftçileri kendilerine bağımlıkılarak kendi ürünlerini pazarlamaktır.Genleri ile oynanmış bu tohumlarekildiğinde, elde edilen üründen tohumelde edilmesi engellenecek şekildeüretilmiştir. Yani ektiğiniz buğdaydan,pamuktan, mısırdan tane alıp ektiği-nizde, tohum yeşermiyor. Emperyalisttekellerin kar hırsı yüzünden tüm dün-yada bitkisel gıda ürünlerinin doğalyapısı bozulmuş, insan sağlığını vedoğal yapıyı tehdit edecek hale geti-rilmiştir. Hormunlu ve GDO'lu ürünlerpiyasalarda kontrolsüz ve denetimsizbir şekilde her gün artarak dolaşımagiriyorlar.

Ülkemizde Tarım Bakanlığı, Sağ-lık Bakanlığı ve AKP hükümeti butekellerin suç ortağıdır. En az mali-yetle daha fazla kar elde edebilmekiçin halkın sağlığıyla oynayıp suçişliyorlar.

Geçtiğimiz günlerde Mersin Li-manı'nda ortaya çıkan ABD'de üre-tilen GDO'lu 21 ton pirincin ithaledilmesi gündemdedir.

Konuyla ilgili açıklama yapanGıda, Tarım ve Hayvancılık BakanıMehdi Eker, GDO'nun çeltiğe bu-laştığını belirterek “Bu durum prin-

cin GDO'lu olduğu anlamına gel-

mez. Pirincin kendisinde yok, ka-

buğunda var. Bunlar pirinç

değil, çeltik... Pirinç

olması

için kabu-

ğu soyuluyor on-

dan sonra yeniyor.” dedi.Hükümet sözcüsü Hüseyin Çelik

ise; raflarda ve vatandaşın kilerindeGDO’lu pirinç olmadığını söyleyerek,“Amerika’dan bazı firmalar tara-

fından bir gemiyle çeltik ithalatı

yapılmıştır. Bu esnada, soyayla be-

raber bu gemiye yüklenmiştir.

GDO’lu soyadan, bu çeltiğe bulaşma

söz konusudur. GDO’lu çeltik değil,

GDO bulaşmış çeltikten söz edebi-

lirsiniz. Bu da başından tespit edil-

miştir ve şu an depolanmıştır. Yar-

gılama süreci başlayacaktır ve bu

da imha edilecektir. Vatandaşın bir

endişeye kapılmaması gerekiyor”

dedi (11.04.2013, Milliyet). Yani çeltikte GDO var ama ka-

buğu soyulup pirinç olunca GDOkalmıyor diyorlar. GDO’dan sankibulaşabilen bir çamurmuş, tozmuşgibi söyleyerek, halkla alay ediyorlar.Hem de öyle bir akla ziyan aptalcayalan söylüyorlarki bütün halkı aptalsanıyorlar... AKP’li yetkililerin açık-laması üzerine konunun uzmanlarıaçıklama yaptı: “GDO bulaşıcı de-ğildir. Herhangi bir GDO’lu üründenbaşkasına bulaşmaz. Ürünün gene-tiğinde yapılan değişikliklerle eldeedilir GDO’lu ürünler...” Ama AKP’li-ler halkı aptal yerine koyan bu tür

açıklamalarla kandırmaya çalışıyor. Tekellerin kar elde etmesini sağ-

lıyor. Bu, AKP'nin halka verdiği de-ğeri de gösteriyor. Halka karşı te-kellerin çıkarlarını savunan bir bakanTürkiye’nin çıkarları yerine ABD çı-karlarını savunan bir Başbakan! İşteTürkiye’nin durumu budur. Bu açık-lamaları ancak halk düşmanı, biralçak yapabilir. Nerede işin içinde,

tekeller ve kar varsa orada böylebirini bulabilirsiniz.

Bütün Avrupa ülkelerininülkesine sokmadığı bu pirinçTürkiye’de ortaya çıkıyor.

Daha önce kim bilir kaç bin tongelmiştir. Radyasyonlu çayı, suyubu halka içİren de bu zihniyetti. Fab-rikaların zehirli atıklarını Ergenelereakıtan, tarım arazilerine kimyasalatıkları gömüp halkın sağlığını hiçesayan bu mantıktır.

Ülkemizde, GDO'lu tohum veürün pazarında Amerikan firmalarıile beraber, İsrail başta geliyor.GDO’lu ürünlerin bebekler ve ha-mileler başta olmak üzere tüm in-sanlara zarar verdiği kanıtlanmıştır.

Dünyayı daha çok kazanma hırsıile gözü dönmüş uluslararası çetelerdoğaya zarar veren, ekolojik dengeyialt üst ederek karlarına büyüterekhalkın sağlığıyla oynuyorlar. Bugünülkemiz için “tekellerin cenneti”tabiri boşuna kullanılmıyor. Türkiyetarımının nasıl bitirildiğinin, Ameri-ka’nın bizi nasıl sömürdüğünün debir göstergesi olan bu olay tekil de-ğildir. Ülkenin yeraltı, yerüstü bütünzenginliklerini emperyalist tekellerinhizmetine sunan, tekellerin çıkarınayasaları değiştiren, halkın sağlığınıhiçe sayan bu zihniyet AKP'ye aittir.Emperyalist tekellerin uşağı AKP,halkın sağlığını hiçe sayarak tekellerehizmet etmeye devam ediyor. Açlığın,yoksulluğun, işsizliğin sorumlusuAKP, halkın sağlığıyla, canıyla oy-nuyor, elbette ki bunun verilecek birhesabı da olacaktır. AKP halka buhesabı verecektir.

Dün Radyasyonlu Çaylar, Bugün GDO’luPirinçler, Her Şey Tekellerin Karı İçinHalkın Sağlığının Canı Cehenneme!

21 Nisan2013

47

Yürüyüş

Sayı: 361

AKP FAŞİZMİNDEN HESAP SORALIM

Page 47: AKP FAZMNDEN HESAP SORALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/361.pdf · Haftalık Dergi / Sayı: 361 21 Nisan 2013 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) Emperyalizmle Uzlamayacaız AKP Faizmine Teslim Olmayacaız

Che’nin “Sosyalizm için savaşmayana sosyalistdenmez” sözü hiçbir tartışmaya yer bırakmadan enyalın haliyle sosyalistin kim olduğunu tarif eder.

Emperyalistler ve işbirlikçi egemenler tüm dünyayıkan gölüne çevirmişken, bunca açlık, bunca zulümsürerken, dünya halkları iliklerine kadar azgınca sömü-rülürken sosyalizm için savaşmak zorunluluktur. Sosyalistolmanın Che’nin tarifinin dışında tanımı yoktur.

Oturduğu yerden sola, sosyalistlere “akıl” vermek“akıllı solcu”ların görevleri haline gelmiş.

Hallerine de bakmazlar. Ben kimim, ne yapıyorum,durduğum yer neresi demezler. Onlar “bulunmaz Hintkumaşları”dır. “Ulu şefler”dir. Rahat köşesinde (Villasında)oturup akıl vermesini pek severler. O kadar kıymetlidirki onların akılları, “herkes kapışsın” diye ortaya atarlar.Ama kimse almaz, kimse dinlemez onların akıllarını. İşteo zaman da bütün suçlu halktır. Bu halk bir türlü adamolmaz. “Müstehaktır” onlara. “Layık oldukları gibi yöne-tilmeyi, itilip kakılmayı, sömürülmeyi hak ediyorlar”dır.

"Aleviler de, işçiler ve emekçiler de, demokrasi iste-

yenler de haklarını almak istiyorlarsa Diyarbakır'da 1

milyon insanı meydana toplayabilen güç gibi örgütlenmek

ve mücadele etmek zorundadırlar" diyor. (OğuzhanMüftüoğlu, Birgün 12 Nisan 2013)

Şu düşüncenin asilliğine bakın. Ne kadar büyük birşey keşfetmiş Müftüoğlu... Aleviler, işçiler, emekçiler,demokrasi isteyenler haklarınızı almak istiyorsanız ör-gütlenin.

Ama yok... Bilmez bu halk Müftüoğlu’nun eşsiz dü-şüncelerinin kıymetini. Örgütlenmezler... Bir dinleselerMüftüoğlu’yu daha ne akıllar var onda!..

Müftüoğlu, İzmir TAKSAV (Toplumsal AraştırmalarKültür Sanat İçin Vakıf) Temsiliciliği'nde gerçekleştirilen“Barış Süreci ve Anayasa Tartışmaları” içerikli bir salontoplantısında “çözüm” sürecini de değerlendirmiş ve sos-yalistlere “çözüm” sürecinde ne yapması, nasıl hareketetmesi gerektiğini söylüyor.

“Oturan şef” ege sahillerinden ilericiler, sosyalistleradına “strateji”yi belirlemiş. Artık gerisi sosyalistlerekalmış. "Kalıcı barış için sosyalistler sürecin gerisinde

kalmamalı" diyor. "Her ilerici, her sosyalist, ikircikli bir tavra girmeksizin,

savaşın bitmesi için çaba sarf etmeli"ymiş...Sosyalistler niçin savaşır? Kime karşı savaşır? Barış:

Kiminle barış? AKP ile, düzenle, emperyalistlerle... "Devrimcilerin, sosyalistlerin 40 yıl gibi bir süredir

savaşın, çatışmaların sona ermesini, Kürt sorununu ba-

rışçıl bir şekilde çözülmesini isterken, bugün ikircikli birtavır alması söz konusu olmamalıdır. Her ilerici, her sos-yalist, ikircikli bir tavra girmeksizin, savaşın bitmesi içinçaba sarf etmelidir"

Che’nin yukarıdaki tarif ettiği sosyalistlerle Müftüoğ-lu’nun bahsettiği sosyalistlerin bir alakası var mı? Yok.Mahir Çayanlar KURTULUŞA KADAR SAVAŞ diyor.Müftüoğlu ne diyor?

“Devrimciler, sosyalistler 40 yıl gibi bir süredir

savaşın, çatışmaların sona ermesini, Kürt sorununu

barışçıl bir şekilde çözülmesini” istediler diyor. Müftüoğlu, salonu boş bulmuş atıyor. Birisi çıkıp söy-

lemiyor, “Kürt milliyetçi hereketin 40 yıllık silahlımücadele tarihi yok” diye. Reformist, düzen için politi-kalarıyla Kürt milliyetçi hareketin düzenle girdiği uzlaşmasürecinin örtüşmesinden kendine pay çıkarıyor. Kürt mil-liyetçi hareketin 40 yıldır söyledikleri noktaya geldiklerinisöyleyerek AKP’nin bugünkü “çözüm” politikalarına ye-deklenmelerinin zeminini yapıyor.

ÖDP’nin Birgün gazetesinde yazan ÖDP’lilerin bu“süreç” hakkında kafalarının oldukça karışık olduğu açık.Müftüoğlu bütün sola, sosyalistlere seslenerek esas olarakkendi içlerindeki bu karışıklığı düzeltmeye çalışıyor.Bunu yaparken de ukalalığı elden bırakmıyor; bütün sola,sosyalistlere akıl veriyor.

Oğuzhan Müftüoğlu ne sola, ne sosyalistlere hiçbirkonuda akıl veremez.

Çünkü Müftüoğlu, devrimciler halk için, devrim içincanını verirken, oligarşinin işkencehanelerinde, hapisha-nelerinde ölümüne direnirken teslim olmuştur. Devrimi,sosyalizmi terketmiştir. O bir devrim kaçkınıdır. Sosyalistolmanın, devrimci olmanın kriterleri açık. Oligarşininmahkemelerinde, hapishanelerinde “biz örgüt değiliz,

dergiyiz” diye nedamet getirenler sosyalistler adına ko-nuşamaz. Kimseye akıl veremez.

Müftüoğlu oligarşinin mahkemelerindeki teslimiyettavrını da “mahkemede yaptığı savunmanın, davaya

bakan ‘Laz hâkim’ tarafından farklı biçimde zabıtlara

geçirilmesinden kaynaklandığını” belirtiyor. (Cumhuriyet,1Nisan 2011)

Oğuzhan Mufutuoğlu mahkemedeki tavırlarını birbaşka yerde ise şöyle açıklamıştır: “Hukuki durumları

da gözeten bir savunma çizgisi tercih ettik” (OğuzhanMüftüoğlu, Bitmeyen Yolculuk, Sf: 267) diyerek teslimiyetçi

Oligarşinin Zorunu Görünce Örgütünü, Düşünceleriniİnkar Eden, Oligarşinin Mahkemelerinde

Nedamet Getiren

Oğuzhan Müftüoğlu EgeSahillerinde Oturduğu

Yerden Sosyalistlere AkılVeremez!

550 BİN KİŞİLİK HALK KOROSU48

Yürüyüş

21 Nisan2013

Sayı: 361

Page 48: AKP FAZMNDEN HESAP SORALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/361.pdf · Haftalık Dergi / Sayı: 361 21 Nisan 2013 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) Emperyalizmle Uzlamayacaız AKP Faizmine Teslim Olmayacaız

tavrı “yumuşatmaya” çalışmaktadır. Oysa Oğuzhan Muftuoğlu 12 Eylul sonrasında ne

ulke içinde, ne ulke dışında, ne hapishanelerde ne demahkemelerde cuntaya karşı direnmemiştir.

Bugün düzenle uzlaşan her örgüt, Oğuzhan Müftüoğlugibi devrim kaçkınlarının dönüşlerini meşrulaştırmanıngerekçesi olmaktadır.

Onun için “ikircikli bir tavra girmeksizin, savaşın

bitmesi için çaba sarf etmeli” diyor. “Savaş”tan kastıhalkların, devrimcilerin direnmesidir.

Devrimcilerin direnmemesini, teslim olmasını istiyor.Onun kastettiği savaş, oligarşinin terörü, katliamları,değil, emperyalistler dünyayı kan gölüne çevirmiş onunumrunda degil.

Müftüoğlu gibileri için devrimci savaş en büyük kor-kularıdır. Tek derdi savaşın bitirilmesidir. Savaş sürdüğüsürece onun gibiler Ege sahillerinde rahat oturamazlar.O “eşsiz” düşüncelerine kimse kulak asmaz. Onun içindevrimci savaşın düşmanıdırlar. O kendi direnemez,düzene teslim olmuştur. Halkın da direnmesini istemez.

Müftüoğlu’daki şu ‘eşsiz’ düşüncelere bakın: “Savaşıbitirin, Kürtlerin haklarını vereceğiz diyorsunuz, verin.Bütün haklarını verin, tereddütsüz destekliyoruz. Silahlıçatışma ne şekilde çözülecekse çözün. Bir sosyalistbunun bir adım gerisine düşemez.”

“Sosyalist”e bakın. Kürt sorununun çözümü hakkındakendisinin hiçbir düşüncesi yok. O savaşın bitmesiniistiyor. Nasıl bitirirseniz bitirin, “ne şekilde çözülecekse

çözün” diyor. Onun tek derdi silahlı çatışmanın bitirilmesi.Ya Kürt sorunu? “Bütün taleplerini destekleriz” diyor.Talebin Kürt halkı için “çözüm” olup olmamasının daönemi yok. O her halukarda destekçi...

Kürt milliyetçi hareketin AKP ile uzlaşmak için ilerisürdükleri talepleri ortada: Yerel yönetimlerin yetki alan-larının genişletilmesi, Anayasa’da milliyet temelindekimlik ayrımını reddeden bir vatandaşlık tanımı ve uzunvadede anadilde eğitim...

Peki Kürt sorunu bunlardan mı ibaret? Oligarşi bunlarıverirse Kürt sorunu çözülmüş mü olacak? Bunlar Müftü-oğlu’nu hiç mi hiç ilgilendirmiyor, onun için önemliolan silahların susmasıdır.

Savaş Bitsin! Ya Orta Doğu’nunKan Gölüne Dönmesi?

Bugün Orta Doğu’da İsrail, Türkiye oligarşisi ve Irak,Suriye ve Türkiye’deki Kürtler’in de dahil edildiği birkoalisyonla Amerika Orta Doğu’da daha büyük bir savaşınhazırlıklarını yapıyor. İmralı süreci bunun bir parçasıdır.Amerika’nın Orta Doğu politikaları kapsamındadır. Kürtmilliyetçi hareket bu temelde kullanılmaya gönüldenrazıdır. Oligarşiyle uzlaşılarak varılacak barış ile OrtaDoğu’da daha büyük savaşların hazırlıkları yapılmaktadır.

Bunlar Müftüoğlu’nu hiç ilgilendirmiyor. Müftüoğluiçin, “çözüm süreci” denilen bu politikaların Amerika’nınOrta Doğu politikalarının bir parçası olmasının önemi

yoktur. Bu süreçle AKP’nin faşist iktidarının daha dakökleşmesinin, devrimcileri, halk muhalefetini ezmesininbir önemi yok.

“Bugün gelinen sürecin Anayasa değişikliğiyle, Orta

Doğu ve ABD'nin bölge politikalarıyla ilgisini ortaya

koyarak itiraz eden anlayışlar var. Bunlar doğru olabilir,

sürecin AKP'nin anayasa çalışmalarıyla, başkanlık ha-

yalleriyle, Orta Doğu politikalarıyla mutlak ilgisi vardır.

Başka güçlerin bölge politikalarının da bunun içerisinde

rolü vardır. (...) Ama bunların hiçbirisi silahlı savaşın

sona erdirilmesine, Kürt sorununun çözümü noktasında

bazı adımların atılmasına Kürtlerin bazı haklarının ve-

rilmesine karşı çıkmak için yeterli değildir.”

Çarpıtmaya bakın: Oligarşi sanki Kürt halkının de-mokratik taleplerini veriyor, birileri de buna karşı çakıyor.

Müftüoğlu da aynı Öcalan gibi Kürt halkının demokratiktaleplerinin önündeki tek engelin "silahlı savaş" olduğunusöylüyor.

Akıl Vermeyi Bırak, Sizin Kürt Sorununa Bir Çözümünüz Var Mı?

Oğuzhan Müftüoğlu tam bir oportünist. Ne Kürtsorunun ne olduğunu, nasıl çözüleceğini ortaya koyuyor,ne de savaşın nasıl bir savaş olduğunu söylüyor. Kürtmilliyetçi hereket ne derse onu doğru olarak kabul ediyor.

Müftüoğlu'na göre Kürt sorunu Öcalan'ın dile getirdiğihak kırıntılarıdır. Bunları almak için "silahlı savaş" enbüyük engeldir.

"Devrimciler, sosyalistler bu savaşın başından beri

barışı en net savunan insanlardır. Solcular kendi iddia-

larıyla tutarlı olmak zorundadırlar. Savaşa devam ederse

AKP başarısız olur, AKP de daha sonra kaybeder gibi

oportünist siyaseti soldan hiç kimse savunamaz. Sonrasıyla

ilgili eleştirilerimizi, kaygılarımızı elbette saklı tutarız.

Elbette AKP tarafından yürütülecek baskıcı politikalara,

anayasa konusu başta olmak üzere izlenen siyasete karşı

her alanda devrimci mücadelemizi tavizsizce sürdürme-

liyiz."

Müftüoğlu'nun ÖDP'si bugüne kadar "tavizsiz" neyinmücadelesini verdi. Mücadele ederek oligarşiden tek birhak kırıntısı olsun alabildiler mi?

Sosyalistler başından beri barışı savunuyormuş... Kürthalkı bugün eğer kimliğini yeniden kazanmışsa, oligarşininasimilasyon politikaları boşa çıkartılmışsa, Kürt halkınınvarlığı kabul edilmişse bunların hepsini silahlı mücadeleyeborçludur. Oğuzhan gibi devrim kaçkınları elbette silahlısavaşa karşı olurlar.

Oğuzhan'ın silahlı savaşı inkarı Kızıldere'yle başlamıştır.Kızıldere'den sonra silahlı mücadeleye açıktan karşı çı-kamayınca Mahirler'i sahipleniyor gözüküp THKP-Cideolojisini tasfiye etmek isteyenlerin başında gelir.Açıktan inkarı da 12 Eylül mahkemelerine kalmıştır.

Müftüoğlu’nun sosyalistliğine bakın: "Silahlı mücadele Kürt hareketi açısından başlangıçta

bağımsız bir Kürt devleti kurmanın aracıydı. Ama zaman

21 Nisan2013

49

Yürüyüş

Sayı: 361

AKP FAŞİZMİNDEN HESAP SORALIM

Page 49: AKP FAZMNDEN HESAP SORALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/361.pdf · Haftalık Dergi / Sayı: 361 21 Nisan 2013 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) Emperyalizmle Uzlamayacaız AKP Faizmine Teslim Olmayacaız

içerisinde bu değişti. Geldikleri nokta, bir arada yaşama

esasına, bölgesel-kültürel özerkliğe dayanan çözümlere

yöneldiler. Fakat hem bir arada yaşamayı esas alan bir

hedef belirleyeceksiniz, hem de bu gerilla savaşıyla yü-

rüteceksiniz. Bu mücadele yöntemi ile amaç arasındaki

bir çelişkidir. Çünkü savaş ve silahlı mücadele her

ölümde, her eylemde, bir arada yaşama duygusundan

uzaklaştıran sonuçlar yaratıyordu.”

Tek suçlu savaşı sürdürenlerden bağımsız olarak “sa-vaş”ın kendisi. Savaşın niteliği yok. Savaşı sürdürenlerinniteliği yok. Kürt milliyetçi harekete ideolojik olarak hiçbir eleştirisi yok. Kürt milliyetçi hareket; Bağımsız Kür-distan hedefinden federasyona, federasyondan otonomiye,oradan özerkliğe, özerklikten yerel yönetimlerin yetkialanlarının genişletilmesine kadar gerilemiş. Bütün bunlarıideolojik olarak eleştirmiyor. Bütün süreçler boyuncaKürt milliyetçi hereketi “barış” politikaları çerçevesindedestekliyor. Genel bir savaş karşıtlığı var, ama bunu ya-parken de Kürt milliyetçi hareketin halka zarar verençarpık silahlı mücadele anlayışını da eleştiremiyor. Kürtmilliyetçi hareketin çarpık silahlı mücadele anlayışıylatüm devrimci savaşları mahkum etmeye kalkıyor. Silahlımücadelenin kendisini mahkum ediyor.

Müftüoğlu ve ÖDP’nin “Kürt Sorunu”nun Çözümünden Anladığı Kürt Milliyetçi Hareketin Silah Bırakması, Oligarşi ile “Barışması”dır!

Ulusal sorunun, azınlıkların sorununun çözüm koşullarıancak ve ancak sosyalizm koşullarında sağlanabilir. Dev-rimci Halk İktidarı “Kürt Sorunu”nun da ÇözümünüSağlayacaktır.

Ancak Oğuzhan Müftüoğlu ve onun “aşkın partisi”ÖDP’nin devrim diye bir iddiası kalmayınca Kürt sorununçözümünü ancak ve ancak oligarşi ile barışta görmektedir.

Müftüoğlu ve partisi “Tek yol devrim” söyleminiçoktan terk etmiştir. Onlara göre Kürt sorunun çözümüiçin “Tek yol Barış”tır.

ÖDP’de oligarşi gibi silahlı mücadelenin tasfiyesindenyanadır. Politikaları “ateşkes”, “barış ve diyalog” ve“silahların susması” yönünde olmuştur hep… ÖDP,“Kürt sorununun çözülmesi için” ABD ve AB’nin, NA-TO’nun himayesine ve emperyalist müdahaleye çağıran“Bin Kürt Aydın”ın “çağrısı”na destek vermiştir. DöneminBAK sözcüsü, ÖDP’li Tayfur Mater, bir soru üzerine;“Silahlı mücadele yürütüldükçe bir şeyler yapmak

zordur. Silahlara ara vermedikçe çözüm bulmak zordur.

Barışı savunan, inanan insanlar olarak silahlı örgütle

nasıl görüşebiliriz.” (06.08.2004, Ülkede Gündem) Kürt sorunun çözülmesi diye bir dertleri yoktur aslında.

Onların dertleri, Kürt milliyetçi hareketin silah bırakması,oligarşi ile “barışması”dır. Silahların, silahlı mücadeleninkendi reformist-parlamenterist politikalarının önündeengel olduğunu düşünmektedirler. O nedenledir ki, em-peryalizmin, oligarşinin terör ve katliamlarına değil, dev-

rimci örgütlerin silahlı mücadelesine, eylemlerine karşıçıkmaktadırlar.

“Dibi yok bu şiddet sarmalının! Şiddet daha fazla

şiddeti, her ölum intikam duygularını ve şiddet dilini

besliyor. Atılan her mermi, gelip bir arada yaşama arzu

ve kararlılığını vuruyor. Yetsin artık! Susturun silahları-

nızı… Yoksa bu kan deryasında hep birlikte boğulaca-

ğız.”

Reformizm sınıflar mucadelesinin reddidir. Yukarıdakiifadeler bunu çok açık ortaya koyuyor. Hemen her satırıçarpıktır yukarıdaki söylemlerin. Hakim olan belirsizliktir.O, savaş gerçeğini bilmez. Savaşın nereye varacağını dabilmez. O, iktidar mucadelesinden uzaktır. Onun temsilettiği bir sınıf yoktur. O, ezilen halklardan değil, duzeninideolojisinden beslenir.

Şiddet; sınıf savaşının, sınıflar mucadelesinin doğasıdır.Ve kesinlikle niyetlere bağlı değildir. Tarihteki hiçbirsavaş temelsiz, nedensiz değildir. Kişilerin niyetlerindenbağımsız olarak nesnel bir zemine dayanır; ekonomik,siyasal, askeri, ideolojik bir temeli vardır. Şiddetin elbetteki bir sonu vardır; bu son şiddetin kaynağındadır. Bu sonkaynağı kurutmaktır. Bu kaynak hiç kuşkusuz sömuruve zulum duzenidir. Emperyalizm gerçeğidir. Evet şiddetdaha fazla şiddeti doğurur. Bu da sınıflar mucadelesininbir gerçeğidir. Devrimle karşı-devrimin şiddeti birbirinibuyuterek gelişecektir. Bu bir iktidar kavgasıdır. Kararlıolan, savaşın gereğini yerine getiren bu savaşta ustunluksağlayacak ve iktidarı ele geçirecektir.

“Bir arada yaşam”la kastedilen ezenle ezilenin birarada yaşaması ise böyle bir durum olanaklı değildir.Ezenle ezilen, sömurenle sömurulen, ezilen halklarlaemperyalizm ve işbirlikçileri arasında kıyasıya bir savaşvardır. Bu savaş bazen açıktan bazen ise sessizce surer.

Bizleri sömurenlerle, bizlere zulmedenlerle bir aradayaşamaya devam etmek demek, sömuru ve zulmun dedevam etmesi demektir.

Evet, çok kan akacaktır, akıyor da. Ve bu kan deryasıbizleri değil her turlu baskı ve sömurunun, zulmunkaynağı, sorumlusu olan emperyalizmi, faşizmi boğa-caktır.

Sonuç olarak; 1- Oğuzhan Müftüoğlu bir devrim kaçkınıdır. Dev-

rimcilere, sosyalistlere akıl verecek durumda değildir. 2- Oğuzhan Müftüoğlu ve onun ÖDP’sinin Kürt so-

rununun çözümüne ilişkin hiçbir politikası yoktur. 3- ÖDP’ye göre Kürt sorunun çözümü silahlı müca-

delenin terkedilip düzenle uzlaşmasından geçmektedir. 4- Oğuzhan Müftüoğlu Kürt milliyetçi hareketin

bugün oligarşiyle girdiği uzlaşma sürecini kendi teslimi-yetçiliğine gerekçe yapmaktadır.

5- Döneklerin, devrim kaçkınlarının, düzen içi refor-mistlerin devrimcilere, sosyalistlere hiçbir konuda akılvermeye haddi yoktur.

550 BİN KİŞİLİK HALK KOROSU50

Yürüyüş

21 Nisan2013

Sayı: 361

Page 50: AKP FAZMNDEN HESAP SORALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/361.pdf · Haftalık Dergi / Sayı: 361 21 Nisan 2013 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) Emperyalizmle Uzlamayacaız AKP Faizmine Teslim Olmayacaız

- "8 Mart'ın bu seneki konsepti..."

- "Bu yarışmanın konsepti..."

- "Şu serginin konsepti..."

- "Gelecek yıl yapılacak sempozyumun konsepti..."

- "Bu konserin konsepti..."

Konsept; Türkçe bir kelime değildir. Kelime anlamı;

içerik, tema, konu...

Konsept, günlük yaşamda, sol da buna dahil, çok yay-

gın kullanılmaktadır.

Peki neden?

Türkçe karşılığı olan kelimeler kullanılmaz da, yeri-

ne konsept gibi Türkçe olmayan ve anlaşılması zor ke-

limeler kullanılır? Bir insan yazı yazarken o yazı ile ken-

disinin anlatmak istediklerinin anlaşılmasını ister. Bu nok-

tada yazıyı yazan veya konuyu anlatan kişi en açık ve an-

laşılır olan kelimeleri kullanır. Anlaşılır kelimeler du-

rurken, anlaşılmaz kelimeler niçin kullanılır?

Bu yozlaşmadır. Kendi beyninle düşünmemektir.

Burjuvazinin yönlendirmesiyle düşünmektir. Halktan, hal-

kın dilinden uzaklaşmadır, yabancılaşmadır. Kendine ve

halka yabancılaşmadır. Herkesten çok bildiğini göster-

me isteğidir. Yani küçük burjuva kendini beğenmişliktir.

Kendi dili yerine, yabancı dili kullanmak kendi halkını,

halkının kültürünü beğenmemektir.

Neden kullanır “konsept” kelimesini? Düşünerek,

taşınarak seçilip kullanılan bir kelime değildir. Sağdan,

soldan, oradan buradan duymuştur. Birileri kullanıyor-

dur. O da hiç düşünmeden kullanır. Ben bu kelimeyle ne

anlatmak istiyorum diye düşünmez. Anlattığım kişiler

bunu anlar mı diye düşünmez. Birileri kullanıyor. O da

kullanmazsa olmaz.

Halkın dilini kullanmayıp onun yerine anlaşılmaz ke-

limeleri koymak devrimcilerin işi değildir. Devrimciler,

sade ve anlaşılır olmayı, kendilerini en basit şekilde ifa-

de etmeyi tercih ederler. Çünkü bir amaçları vardır. Ko-

nuşurken de yazarken de mesele kendini ifade edebilmek,

anlaşılır olabilmektir. Onun dışındaki konuşma düşün-

meden, amaçsızca yapılan, burjuvazinin ideolojik etki-

si altında yapılan konuşmadır. Halk ve devrimci düşün-

celer, değerler değildir onun düşüncelerini şekillendiren.

Yoksa halk “konsept” nedir bilmez. Bu kelimeyle ne an-

latılmak istendiğini bilmez.

Halk tarafından anlaşılmak istiyorsak kendi beynimizle

düşünmeli, kendi dilimizle, halkın diliyle konuşmalıyız.

- "8 Mart'ın bu seneki konusu..."

- "Bu yarışmanın içeriği..."

- "Şu serginin ana teması..."

- "Sempozyumun konusu ya da içeriği..." diyebiliriz,

demeliyiz.

Tersi, halkla bağını koparmış, devrim diye bir kaygısı

olmayan küçük burjuva aydınların işidir. Onlar kendi bey-

niyle değil, burjuvazinin beyniyle düşünür ve yaptıkla-

rı özünde burjuvaziye hizmet eder. Halk ne söylediğini

anlamasın ki, onun ne kadar "derin" ne kadar çok şey bil-

diğini düşünsün.

Biz devrimciyiz. Halkı örgütlemek, mücadeleye kat-

mak diye bir sorumluluğumuz var. Halkın duygularıyla,

halkın diliyle konuşmalıyız. Düşüneceğiz, halkın yaşa-

dıklarını, duygularını hissedeceğiz. Bizim halka en

sade, en anlaşılır şekilde anlatma, açıklama gibi bir so-

rumluluğumuz var.

Ne günlük konuşmamızda, ne de ajitasyon-propaganda

da, “konsept” kelimesini kullanmamalıyız. Dilimize

yerleşerek başlayan yozlaşmaya izin vermemeliyiz.

SavaşanKelimeler

KONSEPT

Halk Cephesi tarafından komplo ile tutuklamalara kar-

şı her salı Adalet Bakanlığı önünde yapılan eylemlere bu

hafta da devam edildi. 9 Nisan günü yapılan eylemde, “Fa-

şizm, bu yalanları, dev operasyon başlıkları, helikopter-

leri ya da kafalarımıza dayadığı silahları ile bizleri tes-

lim alamayacak. Bağımsızlık, demokrasi ve sosyalizm mü-

cadelemizden vazgeçmeyeceğiz. Halkımıza AKP'nin ne

kadar yalancı, korkak ve zalim olduğunu anlatmaya de-

vam edeceğiz. Grup Yorum'un Bağımsız Türkiye kon-

serine gitmeye devam edeceğiz ve 14 Nisan'da 500 bin

kişi ile Bağımsız Türkiye'yi haykıracağız. Yola gelme-

diğimizi, ıslah olmadığımızı ve teslim olmayacağımızı bir

kez daha göstereceğiz” denildi. 10 kişinin katıldığı ey-

lemde “Komploları Boşa Çıkartacağız”, “Kahrolsun Fa-

şizm Yaşasın Mücadelemiz”, “Halkız Haklıyız Kazana-

cağız” sloganları atıldı.

Eyleme yaklaşık 30 sivil polis ve çok sayıda çevik kuv-

vet polisi ile gelen ahlaksız AKP polisi, Halk Cepheliler’in

arka taraflarına da geçerek çekim yaptı.

Halk Cepheliler, 16 Nisan günü de Adalet Bakanlığı

önündeydiler. Dört Halk Cephelinin katıldığı eylem slo-

ganlarla bitirildi.

Komploları Boşa Çıkaracağız!

21 Nisan2013

51

Yürüyüş

Sayı: 361

AKP FAŞİZMİNDEN HESAP SORALIM

Page 51: AKP FAZMNDEN HESAP SORALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/361.pdf · Haftalık Dergi / Sayı: 361 21 Nisan 2013 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) Emperyalizmle Uzlamayacaız AKP Faizmine Teslim Olmayacaız

AlmanyaBerlin'de 7 Nisan günü, Yorum Kültürevi'nde dü-

zenlenen anma, bağımsızlık ve demokrasi mücadelesin-de şehit düşenler için yapılan saygı duruşuyla başladı. “Ma-hir'den Dayı'ya, Devrim Yolunda 43 Yıl...” başlıklı açık-lamanın okunmasından sonra, yine bu 43 yıllık tarihin öze-ti olan bir slayt gösterisi yapıldı. Anmada Kızıldere'dengünümüze tarihsel sürecin özetlendiği konuşmalar yapıldı.

30 Mart-17 Nisan şehitlerini anmak için 6 Nisan’daDortmund’da yürüyüş yapıldı. Dortmund çarşı merke-zine kadar süren yürüyüş sırasında “Mahir’den Dayı’yaSürüyor Bu Kavga”, “Mahir Hüseyin Ulaş Kurtuluşa Ka-dar Savaş”, “Kurtuluş Kavgada Zafer Cephede”, “AlişanŞanlı Ölümsüzdür” sloganları atıldı. Kitle tarafındanDev-Genç marşı söylendi. Çarşı merkezine gelindiğindetüm devrim şehitleri için bir dakikalık saygı duruşunda bu-lunuldu. Saygı duruşundan sonra açıklama okundu ve çe-kilen halaylarla eylem sona erdi.

Avusturya-ViyanaHalk Cepheliler tarafından 7 Nisan günü anma dü-

zenlendi. “30 Mart Kızıldere’de Mahirleri ve 17 Nisan dev-rim şehitlerimizi, önderlerimizi anıyor umudumuzu kut-luyoruz” denilerek başlanan anmada “Teslimiyetin ve tas-fiyenin olduğu bu dönemde biz Kızıldere yolunda Ali-şanlarımızla yürümeye devam ediyoruz" denildi.

Anmanın yapıldığı salonda, Mahir, Dayı ve tüm şe-hitlerin resimleri karanfillerle süslenmişti. Asılan pankartta"30 Mart 17 Nisan Şehitlerimizi Anıyor Umudu Selam-lıyoruz" yazılıydı.

Fransa-NancyNancy şehrinde “30 Mart - 17 Nisan Devrim Şehitle-

rini Anma ve Umudun Kuruluşu Kutlama”sı 7 Nisan ta-rihinde yapıldı. Anmaya Nancy Halk Cephesi’nin ve Dev-Genç’in açıklamalarıyla başlandı. Daha sonra şiirlerin

okunduğu anmada, “Mahir’den Dayı’ya Parti Cephe” sin-evizyonu izlendi. Halkın Hukuk Bürosu avukatlarına yö-nelik baskınlar ve avukat Taylan Tanay’ın gözaltına alı-nışı ve adliye görüntüleri izlendi. Anmada şehitlerimiz içinlokma dağıtıldı.

Yunanistan-Atina30 Mart-17 Nisan Umudun Kuruluşunu Kutlama ve

Devrim Şehitlerini Anma günleri nedeniyle, Yunanistan'ınbaşkenti Atina'da Halk Cepheliler anma düzenlediler.

7 Nisan günü yapılan anmada, mücadelesi ve yaşamıylaolduğu kadar şehitliğiyle de yol gösteren, öğreten, mücadeleazmini, kavganın coşkusunu ve inancını büyüten şehitlerleilgili anılar paylaşıldı. Şehitlerimizin mücadelemizdeyaşatılacağı, zaferin onlar için, onlarla kazanılacağı söz-leriyle sona erdi.

Şehitlerimizi Selamlıyor

Umudu Büyütüyoruz

Irkçılar Her Geçen GünSaldırılarına Devam Ediyor

İnsanlarımızı Diri Diri YakıyorSokak Ortasında Dövüyor

Almanya’nın Rosenheim kentinde 10 Nisan günü, akşamsaatlerinde 14 yaşında bir Türkiyeli genç ve 18 yaşında olanarkadaşı bir grup Neonazi tarafından saldırıya uğradı. Sopa-larla saldıran Neonaziler, gençleri kovalamaya başladı. Yardımisteyen gençlerin sesine kimse kulak vermedi. Bir süre sonrabağrışmalar duyan bir kadın, ambulans ve polisi çağırdı. Neo-naziler kaçarken iki genç yaralı olarak hastaneye kaldırıldı. Kim-likleri tespit edilen Neonazilerin, önceden de özellikle Türki-yelilere yönelik ırkçı saldırılar düzenledikleri ortaya çıktı. Şi-kayette bulanan Türkiyeli aileler polis tarafından ciddiye alın-mamış ve olaylarla ilgili araştırma yapılmamıştır.

Saldırıyla ilgili Anadolu Gençlik; "Neonazilerin saldırılarınakarşı gençlik olarak örgütlenelim, mahallelerimizde ırkçıla-ra karşı birlik olalım. Katledilen dokuz insanımız için adaletisteyelim" açıklamasını yaptı.

Av�ru�pa’da

Berlin Dortmund

550 BİN KİŞİLİK HALK KOROSU5 2

Yürüyüş

21 Nisan2013

Sayı: 361

Page 52: AKP FAZMNDEN HESAP SORALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/361.pdf · Haftalık Dergi / Sayı: 361 21 Nisan 2013 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) Emperyalizmle Uzlamayacaız AKP Faizmine Teslim Olmayacaız

Nazilere Geçit Yok, Yer YokAlmanya’nın Dortmund şehrinin Huckarde semtin-

de her ayın ilk cumartesi günü düzenlenen “Dortmund’daNazi’lere Yer Yok” eylemi, bu ay 6 Nisan günü ger-çekleşti. Halk Cepheliler’in de yer aldığı eyleme 160 kişikatıldı. Eylem Almanya’da yasaklanan “NasyonalAyaklanma Dortmund” örgütünün, o zamanki üyeleritarafından kurulan, “Die Rechte” (Sağcılar) adı altında,tekrar örgütlenmeleri ve parti bürosu açmak istemele-rine karşı çıkmak için yapıldı. Ayda bir düzenlenen pro-testo eylemlerinin bir sonraki tarihi 20 Nisan günü, saat11.00’de Huckarde Markt’ta yapılacak.

Halkımızı Tehdit Eden "Cihatçı"larEmperyalizmin Uşağı AKP'nin Eseridir

Kendilerini "Muaz El-Hatip Tugayı" olarak ifade edenaşırı dinci bir grup, Adana ve çevre illerde, başta Alevi-ler olmak üzere Suriye yönetimini destekleyen kesimle-ri ölümle tehdit eden bildiriler dağıttı.

Adana'nın Mirzaçelebi, Kocavezir, Küçüksaat Meydanı,Kuruköprü Meydanı ve Meydan Mahallesi’nde dağıtılanbildirilerde: "Bizler Allah yolunda cihat etmiş ve şehitliklenasiplenmiş önderimiz Şeyh Muaz El-Hatip taburunun as-kerleri olarak Eset ve işbirlikçilerine sesleniyoruz.

Kafire destek vermeyin, Allah yolunda olun yoksa ba-şınız bedeninizden Allah yolunda kesilecektir. Sen Esetköpeğinin salyasıyla abdest alan kafir, Suriye Kutsal Sün-

ni devletinin toprakları sizin dökülen kanlarınızla yunuparınacak, yüce Allah'ın kolumuza vereceği kuvvetle he-pinizin sonu yakındır" sözleri yer alıyor. Bu sözlerle, em-peryalizme karşı direnen bir halkı ve yönetimi destekle-yenler alenen ölümle tehdit ediliyor. Ve buna rağmen bubildirileri dağıtanlardan hiçbiri yakalanmadı.

Her gününe operasyonlarla uyandığımız ülkemizde,direnen Suriye halkını ve yönetimini destekleyen tüm ke-simleri ölümle tehdit eden bu katillerden hiçbirinin halayakalanmamış olması, bu nedenle herhangi bir yere ope-rasyon dahi yapılmaması, AKP'nin bu katillere açık des-teğinin bir göstergesidir.

Suriye Halk Cephesi

Şehitlerimizi SelamlıyorUmudu Büyütüyoruz

Kurtuluş Kavgada Zafer Cephede13 Nisan günü Belçika’da 30 Mart - 17 Nisan Şe-

hitleri Anması ve Umudun Kuruluşunun yıldönümü kut-laması yapıldı. Anmada günün anlam ve önemini konualan panel düzenlendi. Panelin ardından Köln Sanat Atöl-yesi'nin hazırladığı programa geçildi.

Anmada İbrahim Çuhadar ve Alişan Şanlı'nın görün-tülerinden oluşan sinevizyon izletildi. Alişan, Avrupa’nınsunduğu avantajları elinin tersiyle itip halkı için mücade-le etmek, halk için savaşmak ve hesap sormak gerekliliği-ni bilince çıkardı. Kurtuluşun kavgada olduğunu, ancak mü-cadele edilirse kazanılacağını bir kez daha gösterdi.

DuyuruHer perşembe günü Avusturya'nın Viyana şehrinde

bulunan Anadolu Radyo saat 19.15 ile 20.00 (Türkiyesaati ile 20.15-21.00'ta), canlı yayında...

Dinlemek için:

Viyana'daki dinleyicileri FM94.0 MHz radyo fre-kansından;

Tüm dünyada internet üzerinden

http://streamintern.o94.at/live3.m3uveya http://stre-am3.o94.at:8000/live_standard.ogg.m3u linklerindendinlenebilinir.

Radyo programına katılmak isteyenler yayın saatle-rinde aşağıdaki irtibat numarasını arayabilir:

Tel: 0043 - (0)1 - 319 09 99 33

21 Nisan2013

5 3

Yürüyüş

Sayı: 361

AKP FAŞİZMİNDEN HESAP SORALIM

Devrimcilere Yönelik Baskılara veTutuklama Terörüne Son

Yunanistan’da 21-22 Mart’ta Atina’da ve Selanik’te,devrimcilere ait evler, bir iş yeri “silah arama” bahane-siyle Yunan polisi tarafından talan edildi.

Yunanistan Halk Cephesi'nin konuyla ilgili yaptığı açık-lamada, "21-22 Mart’taki saldırılarda bir devrimci tutuk-lanmış ve 14 kişi gözaltına alınmıştı. Bu 14 kişi kimlik kont-rollerinin ardından serbest bırakıldılar. Fakat bu başta Re-cep Tayyip Erdoğan olmak üzere, Türkiye basınının mo-ralini bozmuşa benziyor ki; Yunanistan devletini “DHKP-C’li canlı bombaları” serbest bırakmakla suçluyor.

Yapılan haberler tamamen AKP’nin psikolojik saldı-rısıdır. Gözaltına alınan devrimciler ve polisin arama ba-hanesiyle girdiği evlerde bulunan bir anne ve iki çocuğuYunanistan Devleti tarafından bilinen kişilerdir. Canlı bom-ba haberleri Türkiye’nin kontra haberlerinden başka bir şeydeğildir. Yunanistan devleti bu saldırılarla Tayyip Erdoğan’a,devrimciler üzerine yaptıkları anlaşmanın peşinde olduk-ları mesajını vermeye çalışmıştır” denildi.

Page 53: AKP FAZMNDEN HESAP SORALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/361.pdf · Haftalık Dergi / Sayı: 361 21 Nisan 2013 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) Emperyalizmle Uzlamayacaız AKP Faizmine Teslim Olmayacaız

AKP iktidarı, sanata ve halka düş-man. İstanbul'da Emek Sineması,Atatürk Kültür Merkezi, Muhsin Er-tuğrul Sahnesi, Haydarpaşa Tren Garı,Ankara’da Akün ve Şinasi Sahneleride yıkım tehdidiyle karşı karşıya.

Akün ve Şinasi sahnelerinin 3. iha-lesi geçtiğimiz hafta yapıldı. Hiçbir ka-tılımcı olmadığı için iptal edilen iha-lenin tekrarlanma durumu var.

Akün Sahnesi 1975'ten 2002'ye ka-dar Ankara'nın en büyük sinema sa-lonu, 2002'den bu yana ise tiyatro sah-nesi olarak halka hizmet ediyor. Aynıbinanın Tunus Caddesi tarafındakiŞinasi Sahnesi ise 1988'den beri tiyatrosahnesi olarak hizmet veriyor.

Devrimci Mücadelede Mühendis

Mimarlar, AKP'nin halkın kültür ve sa-natla olan bağını iyice zayıflattığını,son olarak kent merkezlerinde kalankültür ve sanat binalarını hedef aldı-ğını belirttiği bir açıklama yaptı.

11 Nisan tarihli açıklamada, "Yap-tığı herhangi bir uygulamada halkın çı-karlarını düşünmeyen AKP iktidarı,kentsel dönüşüm kapsamında hiç birgerekçesi olmadan halkın evlerini yı-kıp bu arazileri inşaat tekellerine peş-keş çektiği gibi hastaneleri, okulları ti-yatro ve sinema salonlarını da inşaattekellerine peşkeş çekmenin hesabınıyapmaktadır" denildi.

Akün ve Şinasi sahnelerini yıkma-nın kılıfının "binanın atıl kullanıldığı veyürütülen diğer projelere kaynak sağ-

lamanın amaçlandığı" olduğunu belirti.Açıklama şu sözlerle bitirdi: "AKP fa-şist bir iktidardır, tüm politikaları te-kellerin emperyalistlerin çıkarlarınagöre şekillendirilmiştir. Akün ve Şinasisahnelerinin yıkılıp otele çevrilmesi deAKP iktidarının halkın kültürel ve sa-natsal ihtiyaçlarına ne kadar değerverdiğinin bir göstergesidir. Kentsel Dö-nüşüm bilime ve tekniğe aykırıdır.Akün ve Şinasi sahnelerinin yıkılma-sı da aynı şekilde bilime, tekniğe vehalk yararına tamamen aykırıdır. Biz-ler Halkın Mühendis Mimarları olarak,halkımızı ve tüm meslektaşlarımızıAKP iktidarının bütün bu yağma ve ta-lan politikalarına karşı örgütlü bir şe-kilde mücadele etmeye çağırıyoruz."

Adaleti ve Can GüvenliğimiziÖrgütlenerek Kazanırız

Almanya'nın Berlin şehrindeki Anadolu Federas-yonu çalışanları, 6 Mayıs'ta başlayacak olan "NSO Da-vası"na katılmak ve ırkçı katillerden hesap sormak içinbildiri dağıttı.

9 Nisan'da, Kottbussertor, Schönleinstr ve Salı Pa-zarı’nda, NSO Davası’na katılım çağrılarının yer al-dığı 200 adet bildiri halka ulaştırıldı.

Bildiri dağıtımı sırasında insanlara, “Can güven-liğimizi ve adaleti Nazilerin mirasını sürdüren polis-ten, mahkemelerden bekleyemeyiz” denildi.

Ne AKP Ne Alman DevletiBaskılarla Operasyonlarla

Katletmekle YıldıramazKorkutamaz!

Almanya'nın Dortmund şehrinde 4 Nisan günüAKP’nin pervasızca aralıksız sürdürdüğü demokratikve devrimci kurumlara yönelik baskıları, saldırıları pro-testo etmek için bildiri standı açıldı. Dortmund Kül-tür Evi'nin açtığı stantta 200 bildiri halka dağıtılarak,memurlara öğrencilere sanatçılara nasıl saldırdığıanlatıldı. 1 saat süren stant ve bildiri dağıtımından son-ra. Almanya’da NSU (Nasyonalist Sosyalist Yeraltı)katilleri tarafından katledilen Mehmet Kubaşık’ın anmayürüyüşüne katılındı.

4 Nisan günü 2000-2006 yılları arasında NSU (Nas-yonal Sosyalist Yeraltı Örgütü) tarafından öldürülen8 Türkiyeli esnaftan biri olan Mehmet Kubaşık içinanma düzenlendi. Anmaya yaklaşık 200 kişi katıldı.

AKP, Halka ve Sanata Dü şman

Halk Düşmanı AKP'nin Saldırganlığı

Bizi EngelleyemezÇayan Mahallesi Hüseyin Aksoy Parkı’nda 4. Eyüp Baş

Emperyalist Saldırganlığa Karşı Halkların Birliği Sempozyumalanı hazırlıkları yapan işçilere yönelik polisin saldırısı ile il-gili Suriye Halk Cephesi tarafından yazılı bir açıklama yapıldı.

Bu saldırının, AKP Hükümetinin tahammülsüz faşist yü-zünün bir örneği olduğu belirtildi. Açıklamada, “Saldırgan-lığınızla emperyalizme uşaklığınızı bir kez daha ispat ettiniz.Bir değil, 10 defa yıksanız, dağıtsanız da alanımızı yenidenkuracak, hazırlıklarımızı tamamlayacak ve sempozyumugerçekleştireceğiz” denildi.

Fransa’da 10 Ocak’tan buyana Fresnes Hapishanesi’ndetutuklu bulunan Nezif Eski,13 Mart’ta hapishanedekionursuz üst aramalarına kar-şı Süresiz Açlık Grevine baş-lamıştı. Mahkeme kararıyla onursuz üst araması uygulaması, pro-sedürden kaldırılmış olmasına rağmen hapishane idaresi keyfiolarak bu uygulamayı devam ettiriyor.

Fransa Özgürlük Komitesi yaptığı eylemlerle direnişi des-teklemeye devam ediyor. Özgürlük Komitesi, Paris’in LesHalles Meydanı’nda 12 Nisan günü basın açıklaması ve bildiridağıtımı yaptı. 50 adet protesto faksı dolduruldu. Yine aynı gün23 protesto faksı da hapishaneye çekildi.

Fransa Özgürlük Komitesi’nin 15 Nisan gününden itibarenher gün saat 17.00-19.00 arası Les Halles Meydanı’nda basın açık-laması ve bildiri dağıtımının yapılacağı duyuruldu.

Nezif Eski Onursuz AramayaKarşı Başlattığı Açlık GrevindeYalnız Değildir!

550 BİN KİŞİLİK HALK KOROSU5 4

Yürüyüş

21 Nisan2013

Sayı: 361

Page 54: AKP FAZMNDEN HESAP SORALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/361.pdf · Haftalık Dergi / Sayı: 361 21 Nisan 2013 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) Emperyalizmle Uzlamayacaız AKP Faizmine Teslim Olmayacaız

Hiçbir kitap bir cenazeyi 2 buçukyıl boyunca soğuk bir morg odasın-da tutmayı yazmaz.

Bir insanın cenazesini cezalan-dırmak ne demektir, bunu Belçika yar-gısı öğretti bize. Duyanlar inanmak is-temedi ama oldu; 2 buçuk yıldır Av-rupa’nın başkenti Belçika’da Aygünkardeşlerin cenazesi morgda tutuldu!

İki kardeş; Uğur ve SüleymanAygün, 18 Eylül 2010'da Belçika'davurularak öldürüldü. Ancak KortrijkBölge Savcısı Marc Allegaert, “so-ruşturma sürüyor” diyerek, cenazelerivermedi.

Aygün ailesinin öldürülen iki ço-cuğunu ülkeye götürüp gömme tale-bi defalarca reddedildi. Morgda tut-mak da yetmedi, bir de üstüne ailedenher gün, cenaze başına 70 euro paraistendi.

Kortrijk Bölge Savcısı Marc Al-legaert, cenazelerin teslim edileceğitarih olarak, “en erken 2013 yılısonu” diye açıklamalar yaptı.

SONUÇTA; Aygün kardeşlerincenazeleri 937 gün rehin tutuldu... Ay-gün ailesinden morg ücreti olarak 130bin euro istendi... 937 gün boyuncacenazeler gömülemedi... 937 gün bo-yunca Aygün ailesine kan kusturdu-lar. Aileyi çaresiz ne yapacağını bi-lemez hale getirdiler.

937 gün boyunca Aygün kardeş-ler vatan toprağına kavuşamadılar.Topraksız, mezarsız kaldılar... 937 günboyunca insanlarımıza yalanlar söy-lendi. Yalanlarla halkımız aldatılma-ya çalışıldı.

Cenazelerimizin 937 gün boyun-ca o morg odasında tutulmasının hiç-bir gerekçesi olamazdı. Savcının "so-ruşturma sürüyor" açıklaması ise sa-dece ırkçılıktan ibaretti. Ne yapacaktıSavcı, canlandırıp konuşturacak mıy-dı cesetleri? Cenazelerin rehin tutul-

masının hiçbir mantıklı açıklamasıolamaz. Tek açıklaması vardır o daırkçılık. Bir Belçikalı’ya bunu ya-parlar mıydı? Yapmazlar. En azındanşu an için yapmaz. Çünkü Avru-pa’daki bütün devletler için şu anMüslümanlar ve Türkiyeliler potan-siyel suçlu ve teröristtir. Bu yüzdenırkçılık onlar için vardır. Böyle halk-ların da cenazesinin hiçbir önemiyoktur! Tek açıklaması budur!

Peki 937 gün sonra ne değişti decenazeler geri verildi? Anadolu Fe-derasyonu defalarca eylem yaptı.Belçika Adalet Bakanlığı önüne ey-lemler yaptı, imzalar topladı, bildiridağıttı, afişleme yaptı. Halkımızın ol-duğu her yere gidilmeye çalışıldı.Ama savcı ısrarla vermeyeceğim di-yordu.

Değişen bir şey yoktu aslında.Adalet Bakanlığı ve savcı bu cena-zeleri kimsenin sahiplenmeyeceğinisanıyordu. Ama yanıldılar. AnadoluFederasyonu Aygün ailesinin çocuk-larına sahip çıktı. Çünkü onlar bu hal-kın evlatlarıydı, bizden bir parçaydı.Bu yüzden son bir buçuk yıldır ce-nazeyi almak için eylemler yaptılar.

Anadolu Federasyonu’nun cena-zeyi sahiplenmesinden rahatsız olanTürkiye Büyükelçisi ve Belçika Ada-let Bakanlığı basında "BunlarDHKP-C'li" haberleri yaptırdılar veTürkiyelilerin Anadolu Federasyo-nu’nun peşinden gitmesini engelle-mek istediler. Aileyi korkuttular. Hal-kın gözünde Anadolu Federasyo-nu’nun meşru talebi olan "cenazele-rimizi istiyoruz" kampanyasını en-gellemek istediler. Ama başaramadı-lar. Çünkü çok haklı ve meşru bir ta-lepti bu.

Cenaze verildikten sonra ortadadolaşan faşist ve işbirlikçi AKP'ninboy boy bakanlarına bakmayın siz.Onlar bir savcıya bile söz dinlete-

mediler.

Faşist AKP iktidarının bakanları vetemsilcileri aileye hep “sağduyu” tel-kin etti. Yani savcı ne diyorsa ona tabiolmalarını önerdi önce. Hatta BülentArınç, aileden cenazelerinin tam dasavcının istediği gibi “Belçika'dagömülmesini” istedi. Bugün onlarınüst perdeden konuşmalarına, “zaferkazanmış komutan” edalarına bak-mayın. İşbirlikçilerin, efendileri nez-dinde, hatta sıradan bir savcı nezdindebile bir gram saygınlıkları, etkisiyoktur.

Aygün kardeşlerin cenazesi Ana-dolu Federasyonu’nun verdiği müca-dele sonucu teslim alınmıştır Belçika“adalet”inin elinden. Mücadele edil-meden hiçbir hak kazanılmaz. EğerAnadolu Federasyonu ısrarla bu mü-cadeleyi sürdürmeseydi Aygün kar-deşler hala o morg odasında olacaktı.

937 gün sonra teslim edilen Aygünkardeşlerin cenazeleri bir kez dahabize şunu göstermiştir; biz değerle-rimizi sahiplenmezsek, biz cenaze-lerimizi istemezsek, biz ırkçılığa veyabancı düşmanlığına karşı mücade-le etmezsek, HER GÜN BİZİ AŞA-ĞILAMAYA, DEĞERLERİMİZİAYAKLAR ALTINA ALMAYA,BİZİ YAKMAYA DEVAM EDE-CEKLER...

BELÇİKA ADALET BAKAN-LIĞI 937 GÜN REHİN TUTU-LAN CENAZELERİMİZİN HE-SABINI VERMEK ZORUNDA-DIR!

NE DEĞİŞTİ DE 937 GÜNSONRA VERDİNİZ CENAZE-LERİMİZİ!

SAVCI ALLEGAERT IRKÇIVE ONURSUZDUR! İSTİFA ET-MELİDİR!

AVRUPA’dakiBİZ

AYGÜN KARDEŞLERİN CENAZELERİ 937 GÜNSONRA IRKÇI BELÇİKA “ADALET”İNİN

ELİNDEN ALINDI!

21 Nisan2013

55

Yürüyüş

Sayı: 361

AKP FAŞİZMİNDEN HESAP SORALIM

Page 55: AKP FAZMNDEN HESAP SORALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/361.pdf · Haftalık Dergi / Sayı: 361 21 Nisan 2013 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) Emperyalizmle Uzlamayacaız AKP Faizmine Teslim Olmayacaız

1 Mayıs, bütün dünya emekçi halkları için birlik mü-cadele ve dayanışma günüdür.

Avrupa'da yaşayan 3.5 milyon halkımız da bu emek-çilerdendir. Avrupa'da sabah saat 04.00'te kalkmayabaşlanılır evlerimizde. Evin her ferdi saat 07.30'a kadaryavaş, yavaş çıkar evlerden.

Emekçiliği en iyi bilendir Avrupa’daki halkımız.Emek nedir? Alınteri nedir çok iyi bilir. Kazandığı her ku-ruşun karşılığında alın teri vardır.

Avrupa’da bütün hizmet alanlarına baktığınızda biziminsanlarımızı görürsünüz. Türkiyeliler, fabrikalarda, ma-den ocaklarında, temizlik işlerinde, okullarda, pazarlar-da her yerde çalışır. Emekçidir çalışkandır halkımız.

Sabah çıktığınızda eğer sokakta bir işçi görürseniz, bü-yük bir ölçüde bir Türkiyelidir ya da Arap’tır ya da baş-ka yabancılardır.

Peki biz bu kadar dişimizi tırnağımıza takıp çalışıyoruzda karşılığı ne oluyor?

Bu kadar çalışmamıza rağmen; işsizliğin sorumlusuyine biziz. Sokakta şiddetin sorumlusu biziz. İnançları-mızla, geleneklerimizle yaşamak istediğimiz için hep yangözle bakışlara maruz kalırız.

Bu kadar çalışmışlığın, sağlımızı yitirmişliğimizin kar-şılığı şu oluyor dersiniz; Belediyelerde ayrımcılık, okul-

da ayrımcılık ve ırkçılık. Çocuklarımız dili geç öğrendiğiiçin özürlüler okuluna gönderilmesi. Mahallelerimizeuyuşturucu bağımlıları için rehabilitasyon merkezleri açıl-ması. Yine mahallerimize fuhuş caddeleri yapmak is-tenmesi oluyor karşılığı.

Son nokta ise diri diri yakılmamız oluyor karşılığı. Ka-rakollarda dövülerek öldürülmek oluyor cevabı aynen İh-san Gürz gibi. Yine Almanya'da bir gencimize yaptıkla-rı gibi karakolda öldürüp birde beynine el koymak olu-yor karşılığı. Aygün kardeşler gibi iki buçuk yıl cenaze-lerimizi bir morgda tutmak oluyor karşılığı.

Bizim ne emeğimizin, ne de değerlerimizin hiçbir öne-mi yoktur Avrupa devletleri için. Biz onlar için modern"köle işçileriz"dir aslında. Şu an için ihtiyacı olunan "mo-dern köleler." Bu yüzden bütün herkesi topluca sınır dışıetmiyor. Şimdi verdiği üç kuruşla susturuyor bizim hal-kımızı. Ama eğer biz emeğimize, kültürümüze sahip çık-mazsak bir paçavra gibi köşeye atacakları günlerde ge-lecektir.

Eğer Aygün Kardeşler gibi cenazelerine el konulma-sını istemiyorsan, İhsan Gürz gibi kafan patlatılıp öldü-rülmek istemiyorsan, diri diri yakılarak ölmek istemi-yorsan, öldürüldükten sonra beynine devlet tarafından elkonulmasını istemiyorsan 1 Mayıs’ta Anadolu Federas-yonu saflarında yerini al.

Diri Diri Yakılmamızın Hesabını Sormak İçin 1 MAYIS’TA ANADOLU

FEDERASYONU SAFLARINDA GÜCÜMÜZÜBİRLEŞTİRELİM!

20 yıldır Ankara'da tek bir metro hattını tamamlaya-mayan Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek, Anka-ra trafiğini rahatlatma ve Ankara’nın ulaşım sorunlarınıçözme bahanesi ile ODTÜ arazisi içerisinden yol geçir-me projesini tekrar gündeme getirdi. Projeye göre, An-

kara Büyükşehir Belediyesi ile Çevre ve Şehircilik Ba-kanlığı arasında, ODTÜ arazisi sınırları içerisinden ge-çecek olan bir yol, tünel yapılacak.

Devrimci Mücadelede Mühendis Mimarlar, Ankara Be-lediyesi’nin bu projesiyle ilgili olarak 15 Nisan’da yazılıbir açıklama yaptı. Açıklamada, ODTÜ Kampüsü içeri-sinden geçirilmesi planlanan yolun, boş bir araziden geç-mesinin bile akla, mantığa, bilime ve tekniğe uygun ol-madığı belirtilerek, “ODTÜ arazisi içerisinden tünel ilegeçirilmesi planlanan bu yol, ODTÜ arazisi dışarısına de-vam eden güzergahı boyunca o bölgede arazisi olan, alış-veriş merkezi olan, gayrimenkulu olan zengin para ba-balarına çıkar sağlamaktadır. Bu yoldan Ankara halkınınhiçbir çıkarı yoktur. Böyle bir yol yapmak müsrifliktir,israftır” denildi.

ODTÜ’den Yol Geçmesine İzin Vermeyeceğiz ODTÜ Halkındır,Halkın Kalacak!

550 BİN KİŞİLİK HALK KOROSU56

Yürüyüş

21 Nisan2013

Sayı: 361

Page 56: AKP FAZMNDEN HESAP SORALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/361.pdf · Haftalık Dergi / Sayı: 361 21 Nisan 2013 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) Emperyalizmle Uzlamayacaız AKP Faizmine Teslim Olmayacaız

KULAĞIMIZA KÜPE OLSUN

Bayrak açmakBir dava yolunda toplanmaya çağır-mak... Direniş başlatmak... Öncü olmak.

Deyimler

Büyük insanlıkgemide

Güverte yolcusuTrende üçüncü

mevkiŞosede yayan

Büyük insanlık.Büyük insanlık

sekizinde işe giderYirmisinde evlenir

Kırkında ölürbüyük insanlık.

Ekmek büyükinsanlıktan başka

Herkese yeterPirinç de öyleŞeker de öyle

Kumaş da öyle

Kitap da öyleBüyük insanlıktan

başka herkese yeter.Büyük insanlığıntoprağında gölge

yokSokağında fener

Penceresinde camAma umudu varbüyük insanlığın

Umutsuzyaşanmıyor.

7 Ekim Taşkent1958

NAZIM HİKMET

Sen attın kemik diye

el aldı ilik diyeEn değersiz olarak gördüğün şeyin bile birdeğeri vardır; hatta belki içinde bir cevhervardır. Vazgeçme, o cevheri bul... Değer ver...

Atasözü

Bal EkmekNasreddin Hoca bir cimritanıdığının evine gittiğin-de tanıdığı ona bayat ek-mek ile bir tabak bal ikrametmiş. Nasreddin Hoca ba-yat ekmeği dişi kesme-yince sinirinden balı ka-şıkla yemeye başlamış. Evsahibinin gözü yerindenoynamış:-Aman efendim, bal ek-mekle yenmez ise, insanıniçini sıyırır, demiş.Nasreddin Hoca hiç sesçıkarmadan balı bitirmişve:-Kimin içinin sıyrıldığınıAllah biliyor, demiş.

Fıkra Şiir

Saray Yolunda TaşEski zamanlarda bir kral, saraya gelen yolun üzerine ko-

caman bir kaya koydurmuş, kendisi de pencereye oturmuş,geçenleri izlemek için...

Ülkenin en zengin tüccarları, en güçlü kervancıları, sa-ray görevlileri birer birer gelmişler, sabahtan öğlene kadar.Hepsi kayanın etrafından dolaşıp saraya girmişler. Pek çoğukralı eleştirmiş: "Halkından bu kadar vergi alıyor ama yol-

ları temiz tutamıyor" diyerek...

Sonunda bir köylü çıkagelmiş. Saraya meyve ve sebze

getiriyormuş. Sırtındaki küfeyi yere indirip iki eli ile

kayaya sarılmış ve ıkına sıkına itmeye başlamış. Sonunda

kan ter içinde kalmış ama kayayı da yolun kenarına çekmiş.

Tam küfesini yeniden sırtına almak üzereymiş ki, kayanın

eski yerinde bir kesenin durduğunu görmüş. Açmış ki bir

de ne görsün, kese altın doluymuş. Bir de kralın notu varmış

içinde... "Bu altınlar kayayı yoldan çeken kişiye aittir" diye

yazıyormuş notta.

Kıssadan Hisse

Büyük İnsanlık

Page 57: AKP FAZMNDEN HESAP SORALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/361.pdf · Haftalık Dergi / Sayı: 361 21 Nisan 2013 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) Emperyalizmle Uzlamayacaız AKP Faizmine Teslim Olmayacaız

1975 Tokat Zile İlçesi Karşıyaka Köyü do-ğumludur. KTÜ öğrencisi ve TÖDEF’liydi. İs-tanbul’da 1 Mayıs gösterilerine katıldıktan son-ra, 2 Mayıs 1993’te Trabzon’a dönerken geçir-diği trafik kazası sonucu aramızdan ayrıldı.

Selma Kubat, Malatya Arguvan Koyuncu Kö-yü'nde 1978'de doğdu. Lise yıllarında devrimcileritanıdı. Tercihleri giderek netleşti ve gençlik ha-reketinde görev ve sorumluluklar üstlendi.

F Tiplerine karşı Armutlu'da direnişe destekeylemi yaparken 13 Kasım 2001'de gözaltına alı-nıp tutuklandı. 10. Ölüm Orucu Ekibi’nde yer aldı.1 Mayıs 2004’te, Saraçhane’de yoldaşları kızılbayraklarıyla Büyük Direniş’in kararlılığını 1

Mayıs alanlarına taşırken o da feda ateşleriyle katıldı 1 Mayıs’a.1 Mayıs günü Gebze Hapishanesi’nde bedenini tutuşturarak ölüm-süzleşti

Selma KUBAT

30 Nisan1992’de Ada-na’da bulun-dukları üssünpolis tarafın-dan kuşatıl-ması karşısın-da direnerekşehit düştüler.

Üçü de SDB savaşçısıydılar. Üçü de savaşçı olmadan önce ge-cekondu semtlerinde faaliyetler yürüttüler.

1970 Çorum Mecitözü doğumlu Sıddık ÖZÇELİK, devrim-ci harekete 1988’de katıldı.

1973 Adana Kozan doğumlu Güven KESKİN, 1991’de SDBsavaşçısı oldu.

1971 Kars Sarıkamış doğumlu Esma POLAT, ‘86 yılında mü-cadeleye katıldı. Şehit düşerken örgütünün ismini duvara kan-

la yazdı.

Yitirdiklerimiz

Bağımsızlık Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde“Devrim uzun soluklu bir mücadele. Şöyle ya da

böyle devrimcilik yapılıyor. Heyecanlarla,öfkelerle mücadele yürümüyor. Yaşamın her anını

devrimcileştirmek, kesintisiz devrimcilik bizizafere ulaştıracaktır.”

Fatma Hülya TÜMGAN

27 Nisan - 3 Mayıs

22 Şubat 1972 Gaziantep doğumluydu Fat-ma. Kürt-Alevi bir ailenin on çocuğunun doku-zuncusuydu. Lisedeyken Gaziantep Özel TipHapishanesi'ne açık görüşlere gitmeye başla-dı. Devrimci Sol tutsaklarıyla tanışması onun ya-şamını değiştirdi. Gaziantep Üniversitesi MYOİnşaat Bölümü’nü kazandı. TÖDEF, Dev-Genççalışmalarına katıldı. 1990 6 Kasım YÖKboykotu çalışmalarından dolayı tutuklandı.1991'de tahliye oldu. '91 sonbaharında illegal ör-

gütlenme içinde yer aldı. 16-17 Nisan operasyonunda tutuk-landı. Ve uzun tutsaklık yılları başladı. 2001'de tahliye olduğundamücadelenin içindeydi yine. 2003 Ekim’inde 3. kez tutsak düş-tü. 12. Ölüm Orucu Ekibi’nde kızıl bandını kuşandı. Direnişi-nin ilerleyen günlerinde tahliye edildi. Direnişini dışarıda, Şiş-li direniş evinde sürdürerek, 354. gününde 27 Nisan 2006’dadirenişin 122. ve son şehidi olarak ölümsüzleşti.

FatmaKOYUPINAR

Malatya'nın Taştepe semtinde oturan Hasan Karagöz, Ku-bilay Lisesi'nde tarım öğretmenliği yapıyordu. ÇevresindeHasan Hoca olarak tanınırdı.

Hasan Karagöz halkın sorunlarıyla yakından ilgilendiği içinbölge halkı tarafından çok sevilen birisidir.

Hasan Karagöz öğretmendir. Öğretmenliğini sadece oku-luyla ve sınıfıyla sınırlı tutmamış, okuldan arta kalan zaman-larında çevresinde okuma-yazma bilmeyenlere okuma-yazmaöğretir, ilkokula giden çocukların daha hızlı gelişmesi için on-

ları toplar, onlarla birlikte ders çalışır ve onlara "yarının dev-rimcileri olacaklar, şimdiden birçok şeyi öğrenmeleri gerekir"derdi.

Birgün okuldaki öğrencilerden birisi elinde demokrat bir ga-zete olduğu için faşistler tarafından zincirlerle dövülüp motosikletebağlanarak yerlerde sürüklenmek istenmektedir. Bunu gören Ha-san Hoca tek başına müdahale ederek faşistleri dağıtır ve öğ-rencisinin hayatını kurtarır. Bundan sonra birçok tehdit alması-na rağmen okulundan, mahallesinden ayrılmayarak mücadele-sini sürdürür.

Hasan Hoca 18 Nisan 1980 günü okuluna giderken Taş-tepe Üçyol ağzında faşistler tarafından pusuya düşürülerek kat-ledildi. Katledilişi bir anda bütün Malatya'da duyuldu. Cenazesiyılgınlığın kol gezdiği bir süreçte kitlesel olarak kaldırıldı.

Yoldaşları Anlatıyor: Hasan KARAGÖZBir Öğretmen Devrimci Bir Militan

5 Mart 1968’de Samsun’un Vezirköprü İl-çesi’nde doğdu. Samsun 19 Mayıs Üniversite-si öğrencisiyken Dev-Genç’li oldu. Üniversiteyibitirip bir süre öğretmenlik yaptıktan sonra Mü-cadele dergisi temsilcisi olarak çalışmaya baş-ladı. Birçok kez gözaltına alındı iki kez tutuklandı,her seferinde yeniden mücadeleye koştu. 1994başından bu yana tutsaktı. Ulucanlar Hapisha-nesi’ndeki Parti-Cepheli tutsakların temsilcisiy-di. 19-22 Aralık katliamında zulmü durdurmakiçin en öne çıkan feda savaşçılarından biriydi.

Ölüm Orucu gönüllüsüydü. 8 Nisan 2001’de Ölüm Orucu Dire-nişçisi olarak ölümsüzleşti.

Fatma HülyaTÜMGAN

1955 doğumlu olan Sadettin, Yüksek öğre-nim için geldiği Bursa’da devrimci mücadeley-le tanıştı. İşçi sınıfının mücadele günü 1 Mayıs1977’de katledildi.

Sadettin EmirÇINAROĞLU

Mehdi DuranALKAN

Anıları Mirasımız

Sıddık ÖZÇELİK Güven KESKİN Esma POLAT

1955 Malatya doğumludur. Devrimci Sol’undevrim ve sosyalizm mücadelesinin militanla-rından biriydi. 28 Nisan 1980’de Malatya Taş-tepe’de faşistlerin kurduğu bir pusuda katledil-di.

Hasan KARAGÖZ

Page 58: AKP FAZMNDEN HESAP SORALIM!yuruyus.biz/pdf/pdf/361.pdf · Haftalık Dergi / Sayı: 361 21 Nisan 2013 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) Emperyalizmle Uzlamayacaız AKP Faizmine Teslim Olmayacaız

Sahibi ve Sorumlu YazıişleriMüdürü: Mustafa DoğruAdres: Katip Mustafa Çelebi Mah.Billurcu Sok. No: 20 / 2 Beyoğlu/İSTANBUL

Ofset Hazırlık: Ozan Yayıncılık

Adres: Gülbahar Mah. Cemal SahirSok. Kral Apt. 7/1 B Blok No: 17Daire: 6 Mecidiyeköy / İSTANBULTel: (0-212) 216 41 78

Faks: (0-212) 216 41 79

Yurtdışı Büro: Vakıf EFSANE

Pieter de Hoochstr. 303021 CS Rotterdam/Nederland

ISSN: 1305-7944

Baskı: Ezgi Matbaacılık-SanayiCad. Altay Sok. No: 10Çobançeşme / Yenibosna / İST.Tel: (0-212) 452 23 02

Dağıtım: Turkuvaz DağıtımPazarlama San. ve Tic. A.Ş.Tel: (0-216) 585 90 00

Avrupa: 4 Euro

Almanya: 4 Euro

Fransa: 4 Euro

İsviçre: 6 Frank

Hollanda: 4 Euro

İngiltere: £ 3

Belçika: 4 Euro

Avusturya: 4 Euro

www.yuruyus.com [email protected]

Haftalık Süreli Yerel YayınSiyasi Dergi Fiyatı: 1 TL

Tel: (0-212) 251 94 35

ÖÖğretmenimizğretmenimiz

Haklıyız kazanacağız!

Çünkü halkın iktidarı, halkın

yönetimi için savaşıyoruz.

Halkımızın örgütlü gücüyle

birleşmiş devrimci şiddetimiz

yenilmedi - yenilmeyecek...