15 haziran 2009 sayý: 166 ” yazdý sayfa 7’de ö kapýda gerekçesi … · 2009. 6. 25. ·...

8
TTB Genel Sekreteri Dr. Eriþ Bi- laloðlu, AKP Hükümeti'nin 6 yýl- dýr uyguladýðý Saðlýkta Dönüþüm Programý'nýn yarattýðý ortam ne- deniyle hekimlerin hem yaptýðý hizmete hem de kendilerine yabancýlaþtý- ðýný baþta "tam gün" ve Kamu Hastane Birlikleri tasarýlarýyla ilgili olmak üzere önümüzdeki dö- nem hekimleri ve TTB'yi yoðun bir programýn beklediðini söyledi. 15 Haziran 2009 Sayý: 166 dýþarýdan göz ... Sizlere, tabiplerle ilgili bir yazý yerine (belki sýkýlmýþsýnýzdýr diye!) þu sýralar çek- meye hazýrlandýðým bir film projesinden bah- setmeye karar verdim. Çekilmemiþ filmler üzerine konuþmak çok zevklidir. Umarým siz de eðlenir, belki kendi “zihni” filminizi çe- kersiniz...” Ezel Akay (EZOP) yazdý Sayfa 7’de Prof. Dr. Feride Aksu Tanýk K apitalist üretim iliþkile- rinin insanlarýn kendisi- ne, emeðine, iliþkilerine, giderek dünyaya ve yaþama yabancýlaþ- masýna yol açtýðýný, yabancýla- þan ve gündem ... Yabancýlaþma ve Yalnýzlaþma mý? Birlikte Mücadele mi? Mücadelenin Hedefi Haklar mý? Çýkarlar mý? C M Y K C M Y K 3. Sayfada 4. Sayfada 5. Sayfada devamý sayfa 3’te GöREV kapýda gerekçesi ortada Týp Dünyasý - ANKARA - Türk Tabipleri Birliði tarafýndan; baþta "tam gün" ve Kamu Hastaneler Birli- ði tasarýlarý olmak üzere, týp eðitiminde ve saðlýk alanýnda yaþama geçirilen olumsuzluklara yönelik olarak düzen- lenen "Hükümet, YÖK ve Týp Fakül- teleri: Güncel Geliþmeler ve Ne Yap- malýyýz" baþlýklý forum 12 Haziran gü- nü Ankara'da Milli Kütüphane Konfe- rans Salonu'nda gerçekleþtirildi. Týp fakültelerinin dekan ve dekan yardým- cýlarý, uzmanlýk dernekleri temsilcileri, öðretim üyeleri ve tabip odalarý temsil- cilerinden oluþan yaklaþýk 400 kiþinin katýldýðý forumdan, "tam gün kölelik deðil, tam gün hekimlik yapmak isti- yoruz" gerekçesiyle GöREV kararý çýktý. Forum, TTB Ýkinci Baþkaný Prof. Dr. Feride Aksu Tanýk'ýn açýþ konuþ- masýyla baþladý. Tanýk, "Saðlýkta Dö- nüþüm Programý: Bir Aykýrý Okuma Denemesi" baþlýklý bir sunum yaparak, Saðlýkta Dönüþüm Bu tasarý 110 bin hekimi ilgilendiriyor Týp Dünyasý - ANKARA - Türk Tabipleri Birliði'nce 12 Haziran günü gerçekleþtirilen foruma katýlanlar, öðleyin Mil- li Kütüphane bahçesinde, akþamüzeri de Saðlýk Bakanlýðý'nýn önünde birer basýn açýklamasý gerçekleþtirdiler. Saðlýk Baka- Recep Akdað'ýn "Paracý doktorlar gürültü yapýyor" sözlerine tepki gösterilen açýklamada TBMM gündemindeki Kamu Hastane Birlikleri ve "tam gün" tasarýlarýnýn 1200 he- kimi deðil 110 bin hekimi ilgilendirdiði vurgulandý. Açýkla- mada, "Buraya gürültü çýkartmaya gelmedik, Sadece Sað- lýk Bakaný'nýn ifadesiyle 'paracý' 1200 doktor adýna deðil, 110 bin doktor adýna, 500 bine ulaþan saðlýk çalýþanlarý adýna geldik" denildi. Açýklamadan bölümler þöyle: "Baþtan söyleyelim: gerekirse "gürültü" çý- karacaðýz ve bunu da bir görev olarak bile- ceðiz, 'GöREV' yapacaðýz." Bakanlýk hekimleri meslekten soðuttu Türk Tabipleri Birliði Etik Kurulu'nun "per- formans" anketi, hekimlerin çalýþma ortamý, çalýþma iliþkileri, mesleðe bakýþlarý yönün- den çarpýcý sonuçlar ortaya koydu. Ankete katýlanlarýn yüzde 53.8'i "hekimliði yeniden seçmeyeceklerini" belirttiler. Sayfa 5’te TTB'den Diyarbakýr Cezaevi Raporu: Diyarbakýr E Tipi Kapalý Ceza ve Ýnfaz Kurumu'nu ziyaret eden TTB heyeti, hazýrladýðý ra- porda, cezaevi ortamýnýn ço- cuklarýn geliþimi ve eðitimi açý- sýndan örseleyici ve engelleyici olduðu ve topluma yeniden ka- zandýrýlmalarý yönünde istenen hedeflerden uzak olduðunu belirtti. Sayfa 7’de Tam gün kölelik deðil, tam gün hekimlik yapmak istiyoruz! Türk Tabipleri Birliði tarafýndan düzenlenen ve týp fakülteleri, uzmanlýk dernekleri ile tabip odalarýndan yaklaþýk 400 kiþinin katýldýðý "Hükümet, YÖK ve Týp Fakülteleri: Güncel Geliþmeler ve Ne Yapmalýyýz" baþlýklý forumdan GöREV kararý çýktý. devamý sayfa 5’te devamý sayfa 5’te TBMM Saðlýk, Aile, Çalýþma ve Sosyal Ýþler Komisyonu’nda görüþülen “tam gün” yasa tasarýsý, alt komisyona gönderildi. Sayfa 4’te “Tam gün” alt komisyonda Týp Dünyasý - ANKARA - Da- nýþtay 8. Dairesi, Türk Tabipleri Bir- liði'nin açtýðý davada, YÖK'ün týp fa- külteleri öðretimü üyelerine yönelik olarak getirdiði "rotasyon" uygula- masýnýn yürütmesini durdurdu. Da- nýþtay 8. Dairesi'nin konuya iliþkin kararýnda söz konusu iþlemin hukuka, kamu yararýna ve hizmet gereklerine aykýrý olduðu vurgulandý. TTB, YÖK'ün 26.02.2009 gün ve 2009/7 sayýlý "öðretim üyelerinin rotasyona gönderilmesi" kararýnýn yürütmesinin durdurulmasý ve iptali için yargýya baþvurmuþtu. YÖK'ün bu kararýnda; 13 üniversiteye baðlý týp fakültesinin, 261 anabilim dalý/ bi- lim dalýndaki öðretim üyesi ihtiyacý- nýn 2009-2010 yýlý sonuna kadar önce en az bir yýl süre ile (daha sonra kýsal- týlarak) 27 TTB, "Ergenekon" soruþturmasý kapsamýnda tutuklandýktan sonra, saðlýk sorunlarý nedeniyle tahliye edilmesinin ardýndan hastanede yaþamýný yitiren Kuddusi Okkýr'ýn hastalýðýna yanlýþ teþhis koydukla- rý iddia edilen 15 hekim hakkýnda dava açýlmasýna tepki gösterdi. TTB Merkez Konseyi Baþkaný Prof. Dr. Gençay Gürsoy, Tekir- dað'da düzenlenen basýn toplantý- sýnda "Hekimler günah keçisi de- ðildir. Cezaevlerindeki saðlýk so- runlarý ancak bütüncül yaklaþýmla çözülür. Adalet Bakanlýðý üzerine düþeni yapmalýdýr" dedi. Sayfa 3’te Öðretim üyelerine “rotasyon”a yargý freni Danýþtay, týp fakültelerine "rotasyon" uy- gulamasýnýn yürütmesini durdurdu. Danýþ- tay'ýn kararýnda söz konusu iþlemin huku- ka, kamu yararýna ve hizmet gereklerine aykýrý olduðu ve giderilmesi güç veya ola- naksýz zararlar doðuracaðý belirtildi. Domuz gribi kabusu sürüyor DSÖ’nün rakamlarýna göre domuz gribi ol- gularý 76 ülkede 35 bin 928’e yükseldi. Ankara Tabip Odasý Halk Saðlýðý Komisyonu, domuz gribi ile ilgili sürece iliþkin bir deðerlendirme notu hazýrladý. Sayfa 6’da “Hekimler günah keçisi deðildir” Çocuklarýn geliþimi açýsýndan örseleyici 'Piyasa ortamý hekimleri mutlu etmiyor' Samsun'da 70 bin kiþi iþsiz Samsun Tabip Odasý Baþkaný Dr. Cem Þahan, son günlerde Samsun'da artan þiddet olaylarýna üzüntü ile tanýk olduklarýný belirterek, bunun kriz ve iþsizlikten kaynaklandýðýný söyledi. Tabip odalarý “tam gün” tasarýsýna tepki gösteriyor TTB’nin hukuk kazanýmlarý devamý sayfa 4’te Nusret Fiþek ödülleri için baþvurular baþladý Prof. Dr. Nusret Fiþek'i Anma Günü çerçevesinde düzenlenen, Saðlýk Ocaðý, Halk Saðlýðý Bilim ve Halk Saðlýðý Hizmet ödülleri için son baþvuru tarihi 20 Temmuz 2009 olarak belirlendi. 15. Behçet Aysan Þiir Ödülü için son baþvuru 15 Ekim 2009 3. Sayfada 8. Sayfada 6. Sayfada 2. Sayfada Bu kez milletvekili hekime saldýrdý Bakanlýklarýn, YÖK’ün, SGK’nin hukuksuz giriþimleri, TTB’nin açtýðý davalarla yargýdan dönüyor. Son dönemde öðretim üyelerine rotasyon uygulamasýndan, YÖK’ün izin genelgesine, hekim yetkisinden geçici görevlendirmelere kadar pek çok giriþim, TTB’nin hukuk alanýndaki kazanýmlarýyla sonuçlandý.

Upload: others

Post on 05-Mar-2021

2 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: 15 Haziran 2009 Sayý: 166 ” yazdý Sayfa 7’de ö kapýda gerekçesi … · 2009. 6. 25. · Týp Dünyasý - ANKARA - Haziran 2008'de seçimli 57. Büyük Kongresi'ni yapan Türk

TTB Genel Sekreteri Dr. Eriþ Bi-laloðlu, AKP Hükümeti'nin 6 yýl-dýr uyguladýðý Saðlýkta DönüþümProgramý'nýn yarattýðý ortam ne-deniyle hekimlerin hemyaptýðý hizmete hem dekendilerine yabancýlaþtý-ðýný baþta "tam gün" veKamu Hastane Birlikleritasarýlarýyla ilgili olmaküzere önümüzdeki dö-nem hekimleri veTTB'yi yoðun birprogramýn beklediðini söyledi.

15 Haziran 2009 Sayý: 166

dýþarýdan göz ...

“Sizlere, tabiplerle ilgili bir yazý yerine(belki sýkýlmýþsýnýzdýr diye!) þu sýralar çek-meye hazýrlandýðým bir film projesinden bah-setmeye karar verdim. Çekilmemiþ filmlerüzerine konuþmak çok zevklidir. Umarým sizde eðlenir, belki kendi “zihni” filminizi çe-kersiniz...”

Ezel Akay (EZOP) yazdý Sayfa 7’de

Prof. Dr. Feride Aksu Tanýk

Kapitalist üretim iliþkile-rinin insanlarýn kendisi-

ne, emeðine, iliþkilerine, giderekdünyaya ve yaþama yabancýlaþ-masýna yol açtýðýný, yabancýla-þan ve

gündem ...Yabancýlaþma veYalnýzlaþma mý? Birlikte Mücadele mi?Mücadelenin HedefiHaklar mý? Çýkarlar mý?

C M Y KC M Y K

3. S a y f a d a4. S a y f a d a

5. S a y f a d a

devamý sayfa 3’te

GöREV kapýdagerekçesi ortada

Týp Dünyasý - ANKARA - TürkTabipleri Birliði tarafýndan; baþta"tam gün" ve Kamu Hastaneler Birli-ði tasarýlarý olmak üzere, týp eðitimindeve saðlýk alanýnda yaþama geçirilenolumsuzluklara yönelik olarak düzen-lenen "Hükümet, YÖK ve Týp Fakül-teleri: Güncel Geliþmeler ve Ne Yap-malýyýz" baþlýklý forum 12 Haziran gü-nü Ankara'da Milli Kütüphane Konfe-rans Salonu'nda gerçekleþtirildi. Týpfakültelerinin dekan ve dekan yardým-cýlarý, uzmanlýk dernekleri temsilcileri,öðretim üyeleri ve tabip odalarý temsil-cilerinden oluþan yaklaþýk 400 kiþininkatýldýðý forumdan, "tam gün kölelikdeðil, tam gün hekimlik yapmak isti-yoruz" gerekçesiyle GöREV kararýçýktý.

Forum, TTB Ýkinci Baþkaný Prof.Dr. Feride Aksu Tanýk'ýn açýþ konuþ-masýyla baþladý. Tanýk, "Saðlýkta Dö-nüþüm Programý: Bir Aykýrý OkumaDenemesi" baþlýklý bir sunum yaparak,Saðlýkta Dönüþüm

Bu tasarý 110 bin hekimi ilgilendiriyor

Týp Dünyasý - ANKARA - Türk Tabipleri Birliði'nce 12Haziran günü gerçekleþtirilen foruma katýlanlar, öðleyin Mil-li Kütüphane bahçesinde, akþamüzeri de Saðlýk Bakanlýðý'nýnönünde birer basýn açýklamasý gerçekleþtirdiler. Saðlýk Baka-ný Recep Akdað'ýn "Paracý doktorlar gürültü yapýyor"sözlerine tepki gösterilen açýklamada TBMM gündemindekiKamu Hastane Birlikleri ve "tam gün" tasarýlarýnýn 1200 he-kimi deðil 110 bin hekimi ilgilendirdiði vurgulandý. Açýkla-mada, "Buraya gürültü çýkartmaya gelmedik, Sadece Sað-lýk Bakaný'nýn ifadesiyle 'paracý' 1200 doktor adýna deðil,110 bin doktor adýna, 500 bine ulaþan saðlýk çalýþanlarýadýna geldik" denildi. Açýklamadan bölümler þöyle:

"Baþtan söyleyelim: gerekirse "gürültü" çý-karacaðýz ve bunu da bir görev olarak bile-ceðiz, 'GöREV' yapacaðýz."

Bakanlýk hekimleri meslekten soðuttu

Türk Tabipleri Birliði Etik Kurulu'nun "per-formans" anketi, hekimlerin çalýþma ortamý,çalýþma iliþkileri, mesleðe bakýþlarý yönün-den çarpýcý sonuçlar ortaya koydu. Anketekatýlanlarýn yüzde 53.8'i "hekimliði yenidenseçmeyeceklerini" belirttiler. Sayfa 5’te

TTB'den Diyarbakýr Cezaevi Raporu:

Diyarbakýr E Tipi Kapalý Cezave Ýnfaz Kurumu'nu ziyareteden TTB heyeti, hazýrladýðý ra-porda, cezaevi ortamýnýn ço-cuklarýn geliþimi ve eðitimi açý-sýndan örseleyici ve engelleyiciolduðu ve topluma yeniden ka-zandýrýlmalarý yönünde istenenhedeflerden uzak olduðunubelirtti. Sayfa 7’de

Tam gün kölelik deðil, tam gün hekimlik yapmak istiyoruz!Türk Tabipleri Birliði tarafýndan düzenlenen ve týp fakülteleri, uzmanlýk dernekleri ile tabip odalarýndan yaklaþýk 400 kiþinin

katýldýðý "Hükümet, YÖK ve Týp Fakülteleri: Güncel Geliþmeler ve Ne Yapmalýyýz" baþlýklý forumdan GöREV kararý çýktý.

devamý sayfa 5’te devamý sayfa 5’te

TBMM Saðlýk, Aile, Çalýþma ve Sosyal ÝþlerKomisyonu’nda görüþülen “tam gün” yasatasarýsý, alt komisyona gönderildi. Sayfa 4’te

“Tam gün” alt komisyondaTýp Dünyasý - ANKARA - Da-

nýþtay 8. Dairesi, Türk Tabipleri Bir-liði'nin açtýðý davada, YÖK'ün týp fa-külteleri öðretimü üyelerine yönelikolarak getirdiði "rotasyon" uygula-masýnýn yürütmesini durdurdu. Da-nýþtay 8. Dairesi'nin konuya iliþkin

kararýnda söz konusu iþlemin hukuka,kamu yararýna ve hizmet gereklerineaykýrý olduðu vurgulandý.

TTB, YÖK'ün 26.02.2009 gün ve2009/7 sayýlý "öðretim üyelerininrotasyona gönderilmesi" kararýnýnyürütmesinin durdurulmasý ve iptali

için yargýya baþvurmuþtu. YÖK'ünbu kararýnda; 13 üniversiteye baðlýtýp fakültesinin, 261 anabilim dalý/ bi-lim dalýndaki öðretim üyesi ihtiyacý-nýn 2009-2010 yýlý sonuna kadar önceen az bir yýl süre ile (daha sonra kýsal-týlarak) 27

TTB, "Ergenekon" soruþturmasýkapsamýnda tutuklandýktan sonra,saðlýk sorunlarý nedeniyle tahliyeedilmesinin ardýndan hastanedeyaþamýný yitiren Kuddusi Okkýr'ýnhastalýðýna yanlýþ teþhis koydukla-rý iddia edilen 15 hekim hakkýndadava açýlmasýna tepki gösterdi.

TTB Merkez Konseyi BaþkanýProf. Dr. Gençay Gürsoy, Tekir-dað'da düzenlenen basýn toplantý-sýnda "Hekimler günah keçisi de-ðildir. Cezaevlerindeki saðlýk so-runlarý ancak bütüncül yaklaþýmlaçözülür. Adalet Bakanlýðý üzerinedüþeni yapmalýdýr" dedi. Sayfa 3’te

Öðretim üyelerine “rotasyon”a yargý freniDanýþtay, týp fakültelerine "rotasyon" uy-

gulamasýnýn yürütmesini durdurdu. Danýþ-tay'ýn kararýnda söz konusu iþlemin huku-ka, kamu yararýna ve hizmet gereklerineaykýrý olduðu ve giderilmesi güç veya ola-naksýz zararlar doðuracaðý belirtildi.

Domuz gribi kabusu sürüyor

DSÖ’nün rakamlarýna göre domuz gribi ol-gularý 76 ülkede 35 bin 928’e yükseldi. AnkaraTabip Odasý Halk Saðlýðý Komisyonu, domuzgribi ile ilgili sürece iliþkin bir deðerlendirmenotu hazýrladý. Sayfa 6’da

“Hekimler günah keçisi deðildir” Çocuklarýn geliþimi açýsýndan örseleyici

'Piyasa ortamý hekimleri mutlu etmiyor'

Samsun'da 70 bin kiþi iþsiz

Samsun Tabip Odasý Baþkaný Dr. Cem Þahan, son günlerde

Samsun'da artan þiddet olaylarýna üzüntü ile tanýk olduklarýný

belirterek, bunun kriz ve iþsizlikten kaynaklandýðýný söyledi.

Tabip odalarý “tam gün” tasarýsýna

tepki gösteriyor

TTB’nin hukuk kazanýmlarý

devamý sayfa 4’te

Nusret Fiþek ödülleri için

baþvurular baþladýProf. Dr. Nusret Fiþek'i Anma Günü

çerçevesinde düzenlenen, Saðlýk Ocaðý, Halk Saðlýðý Bilim ve Halk Saðlýðý Hizmet

ödülleri için son baþvuru tarihi 20 Temmuz 2009 olarak belirlendi.

15. Behçet Aysan Þiir Ödülü için son baþvuru

15 Ekim 2009

3. S a y f a d a 8. S a y f a d a6. S a y f a d a2. S a y f a d a

Bu kez milletvekili hekime saldýrdý

Bakanlýklarýn, YÖK’ün, SGK’nin hukuksuz giriþimleri, TTB’nin açtýðý

davalarla yargýdan dönüyor. Son dönemde öðretim üyelerine

rotasyon uygulamasýndan, YÖK’ün izin genelgesine,

hekim yetkisinden geçici görevlendirmelere kadar pek çok giriþim, TTB’nin hukuk alanýndaki kazanýmlarýyla sonuçlandý.

Page 2: 15 Haziran 2009 Sayý: 166 ” yazdý Sayfa 7’de ö kapýda gerekçesi … · 2009. 6. 25. · Týp Dünyasý - ANKARA - Haziran 2008'de seçimli 57. Büyük Kongresi'ni yapan Türk

Týp Dünyasý - ANKARA -Haziran 2008'de seçimli 57.Büyük Kongresi'ni yapan TürkTabipleri Birliði, 26-27 Haziran2009 tarihlerinde yapýlacak 58.seçimsiz Büyük Kongre'ye ha-zýrlanýyor. AKP Hükümeti'nin 6yýldýr uygulamakta olduðu Sað-lýkta Dönüþüm Programý'nýnyarattýðý piyasalaþmýþ saðlýk or-tamýnda bir yýl daha geride ka-lýrken, bu süreçte neler yaþandý-ðýný ve TTB'nin çalýþmalarýnýTürk Tabipleri Birliði GenelSekreteri Dr. Eriþ Bilaloðlu ilekonuþtuk:

- 6 yýldýr uygulanmaktaolan Saðlýkta Dönüþüm Prog-ramý'ndan baðýmsýz deðerlen-dirmek mümkün deðil ama,57. Büyük Kongre'den bu ya-na, son bir yýl içinde saðlýkalanýnda neler oldu?

Saðlýk ortamýnda yaþananprogramýn adýný artýk herkes bi-liyor: Saðlýkta Dönüþüm Prog-ramý. Ötesi amacýný da artýkherkes biliyor. Saðlýkta Dönü-þüm Programý'na 2008 yazý iti-barýyla baktýðýmýzda; 1 Ekimdeyürürlüðe girecek bir GenelSaðlýk Sigortasý, 22 ilde uygu-lanan "pilot olarak da olsa"Aile Hekimliði, yasalaþmayýbekleyen Kamu Hastane Birlik-leri ve "tam gün" yasa taslak-larý vardý. Bir yýlýn öne çýkanbaþlýklarýnda týp eðitimi, yaniüniversiteler, daha doðru bir de-yiþle týp fakülteleri ile ilgili giri-þimler oldu. Bunlarýn yanýnda,geçici görevlendirmeler yoluylaya da Ýstanbul Ýl Saðlýk MüdürüMehmet Bakar'ýn Ýstanbul'dakihekimlerin meslek örgütlerinindüzenlediði toplantýlara saðlýkmüdürlüðünün izni olmadan

katýlamayacaklarýna yönelikolarak bir genelge yayýmlamasýörneðinde gördüðümüz gibi, de-netleme giriþimleri gibi baskýlaryaþanmaya devam etti. SaðlýkBakanlýðý kadrolaþmasýný fütur-suzca sürdürdü. Eðitim hastane-lerinde Aralýk 2008 de sýnavyönetmeliði de çýkmasýna rað-men sýnavsýz olarak þef ve þefyardýmcýlýðý atamalarý artýk tekgeçerli yöntem haline döndü vebu atamalar Saðlýk Bakanlý-ðý'nýn kadrolaþmasýnýn ispatýhaline geldi. Geldiðimiz nokta-da, Saðlýkta Dönüþüm Progra-mý'nýn nihai hedefinin saðlýk or-tamýnýn ticarileþtirilmesi/piya-

salaþtýrýlmasý, çalýþanlarýn dagüvencesiz, düþük ücretle uzunsüre çalýþtýrýlmasý olduðu bu-gün çok daha geniþ kesimlercekavranmýþ durumda. Bu durumhem de gelirlerin eskiye göreartmýþ olmasýna raðmen; çalý-þanlar için hakim duygununmutsuzluk olarak yaþandýðýnýsöylemek mümkün.

- Peki, bu süreçte Türk Ta-bipleri Birliði neler yaptý?

2008 Haziran ayýndaki Kon-gre'den sonra Merkez Konseyolarak iki günlük bir toplantýyaptýk ve bir çalýþma programýoluþturduk. Buna göre son 1 yýliçinde yürüttüðümüz çalýþmala-rý 3 ana baþlýkta toplayabiliriz.

1- Özlük haklarý: Hekimle-rin ve saðlýk çalýþanlarýnýn öz-lük haklarýna yönelik bir faali-yet yürüttük. Bunu "daha iyi birsaðlýk ortamý" talebi ile bütün-leþik bir çerçeve içinde, somuttalepler üzerinden yaptýk. He-kimlerin çalýþtýklarý yerlerdeþiddete uðramasýna engel ol-mak için TCK'ye eklenmesi ta-lebiyle yasa maddesi önerisi ha-zýrlamak dahil bir çaba içerisin-de olduk. Saðlýk çalýþanlarýnýnsaðlýðý konusunu ýsrarla günde-me taþýdýk. Özlük haklarýnýdoðrudan etkileyeceðini düþün-düðümüz Kamu Hastane Birlik-leri ve "tam gün" yasa tasarýla-rýna karþý olduðumuzu dile ge-tirdik. Özel saðlýk sektöründeyer alan hekimlerin sorunlarýnadaha fazla yoðunlaþtýk.

2- Kriz: Aslýnda kapitaliz-min doðasýný bilenler için bek-lenmedik bir geliþme deðildi.Ama somut bir durum olarakkarþýmýza çýktýðýnda bütün iþle-rimizi bu prizmadan geçirerekele aldýk. Bu arada diðer emekörgütleriyle, DÝSK, KESK,TMMOB ile birlikte çalýþmalaryürüttük. Belli bir iþbirliði sað-landý. Kasým ayýnda bir mitingoldu, Þubat ayýnda Türk-Ýþ'in dekatýlmasýyla daha geniþ bir mi-ting daha yapýldý. Eksiklikleri-ne, dönemin gereksinimlerinebütünüyle karþýlýk gelmemesineraðmen belli bir atmosfere katkýsundu.

3- Dönemsel olarak öne çý-kan ya da süregen toplumsalsorun baþlýklarý: Ýlkine AdliTýp Kurumu'nda yaþanan geliþ-meleri diðerlerine ise Ergene-kon davasý, Kürt sorununu ör-nek olarak verebiliriz.… Doð-rudan ya da daraltýlmýþ anla-mýyla saðlýkla ilgili boyutlarýnada raporlar ve açýklama vb. ilemüdahil olduk, deðerlendirdik.Kürt sorununda hep birlikte ya-þadýðýmýz acýlarý hisseden, anla-yan ve yaþanmamasý için zemi-

ni tarif eden çabalarýmýz oldu.Ergenekon sürecinde Türki-ye'nin gerçek anlamda demok-ratikleþmesinin dinamiklerini,yine zeminini, gereklerini, yön-temlerini ifade etmeye çalýþtýk.Kuddusi Okkýr'ýn tahliye edil-dikten kýsa süre sonra yaþamýnýyitirmesiyle yaþanan süreci in-celedik, raporlaþtýrdýk, kamu-oyu ile paylaþtýk. Diyarbakýr ETipi Kapalý Cezaevi'nde alýko-nulan 18 yaþ altý çocuklarýn du-rumuna iliþkin giriþimimiz ol-du, sonuçlarý kamuoyuna aktar-dýk.

Çabalarýmýzýn bir bölümün-de somut, olumlu sonuçlar al-dýk. Adli Týp Kurumu'nun baþ-kanýnýn görevden alýnmasý gibi,6. Ýhtisas Dairesi'nin yenidenyapýlanmasý gereksiniminin an-laþýlmasý gibi

Yine bu dönemde kamu-oyunda "bebek ölümleri" diyeanýlan süreci yaþadýk. 2005'tede benzer bir süreç yaþanmýþtý.Sorunlarýn yaþanmamasý içinneler yapýlmasý gerektiði konu-sunda uyarýlarýmýz olmuþtu.Olumsuz bir olay yaþamýþ ol-mamýza raðmen, kurumsal fa-aliyetin çýktýsý olarak uyarýlarý-mýzýn, söylediklerimizin kabuledilmesi anlamýnda bir "so-nuç" aldýk. Bununla ilgili birmesai harcadýk. Tüm bunlarýSaðlýkta Dönüþüm Progra-mý'nýn izlenen süreci ile bütün-lüklü olarak iþlemeye çalýþtýk.

- Bu dönem, týp eðitimi açý-sýndan da, týp fakültelerini,öðretim üyelerini ve öðrenci-leri zora sokacak pek çok ge-liþme oldu. Neler yaþandý, ne-ler yapýldý, biraz bunlardansöz eder misiniz?

Evet, az önce de söylemiþ-tim. Üniversiteler ve týp fakül-teleri bu dönem "ilginin" yo-ðunlaþtýðý bir alan oldu. Saðlýk-ta Dönüþüm Programý'nýn gel-

diði aþamada týp fakülteleri vetýp eðitimine daha fazla müda-hale edilen bir döneme girildiði-ni gözlüyoruz. Öðretim üyeleri-ne rotasyon uygulamasý, týp eði-timi ana bilim dallarýnýn kapa-týlmasý, kontenjan artýrýmlarý,týp fakültesi sayýlarýnýn artýrýl-masý, norm kadro uygulamasývb. gibi. Biz de bunlarý iþleme-ye devam ettik. Týp fakülteleritemsilcileriyle çeþitli toplantýlardüzenledik, basýn toplantýlarýyaptýk. Bu dönemde uzmanlýkdernekleri ile çalýþmalarýmýz dayoðunlaþtý. Týpta UzmanlýkEðitimi Yönetmeliði Taslaðý'nýnçýkarýlmasý süreci TTB'nin biri-kimlerinin aktarýlmasý olarakyaþandý.

- Tabii bir de genel saðlýkortamýnda Kýrým Kongo Ka-namalý Ateþi, domuz gribi gi-bi gündemlerimiz vardý…

Son birkaç yýldýr Türkiyegündemine yerleþen KýrýmKongo Kanamalý Ateþi gibi, buyýl bir de dünya ölçeðinde do-muz gribi tehlikesi oluþtu. Ge-nel olarak bu alanda Türk Vete-riner Hekimleri Birliði ile "TekDünya, Tek Saðlýk" konseptiiþbirliði protokolü imzalamýþolduk.

- Bu dönemde yapýlan hu-kuki giriþimlerden veTTB'nin hukuksal kazaným-larýndan da söz eder misiniz?

Aklýma gelen birkaç tanesi..Çalýþma Bakanlýðý ve SosyalGüvenlik Kurumu iþçi saðlýðýve güvenliði alanýnda TTB'ninhekim yetkisi vermesi konusun-da bazý sýkýntýlar çýkarýyorlardý.TTB'nin bu konuda arka arkayaelde ettiði hukuk kazanýmlarýsonucunda, SGK en sonundabir genelge yayýmlayarak bukonuda tabip odalarýnýn yetkiliolduðunu kabul etmiþ oldu. Öð-retim üyelerinin YÖK'ten izinalmadan meslek örgütleri yöne-timlerinde yer almayacaklarýnailiþkin -YÖK Yasasý'nýn ilgilimaddesine atfen 38. madde ge-nelgesi diye anýlan- YÖK genel-gesi yine TTB'nin giriþimi so-nucu iptal edildi. Ýstanbul ÝlSaðlýk Müdürü'nün hekimlerinmeslek örgütlerinin toplantýlarý-na saðlýk müdürlüðünün izni ol-madan katýlamayacaðýna yöne-lik genelgesi geri çekildi. Sonolarak, öðretim üyelerine yöne-lik rotasyon uygulamasýnýn yü-rütmesi, týp eðitimi ana bilimdallarýnýn kapatýlmasý TTB'ninaçtýðý davalar sonucunda, Da-nýþtay tarafýndan yürütmeleridurdurulan konular oldu.

- Bu dönem, ne yazýk ki ar-tan bir oranda gündemimizde

yer tutan bir diðer konu dahekimlere ve saðlýk çalýþanla-rýna yönelik þiddet oldu. Bukonuda neler söylersiniz?

Evet, hekimlere ve saðlýkçalýþanlarýna yönelik þiddet çoköne çýktý. Saðlýk çalýþanlarýnadoðrudan fiziki þiddet. Tabii kibiz þiddet konusunun da saðlýk-ta dönüþüm programýndan ayrýolduðunu düþünmüyoruz. Amaözel olarak bir çalýþtay ve taki-ben oluþturulan çalýþma grubuile çalýþma yürütmeye baþladýk.

Tabii, bir de þunu söylemekistiyorum. Önümüzdeki günler,yaþanýlan þiddet ortamý insandokusunu da çok çürütecekolaylarla karþý karþýya… Bunubilmek lazým. Bilge köyü ger-çeði bunun çok acý bir gösterge-sidir. 47 kiþinin öldürüldüðü birboyutta bu olaylarýn yaþanmasýçok çarpýcýdýr. Bir arada yaþa-manýn, eþit, adil, bir barýþ orta-mýnda yaþamanýn önemini vur-gulamakta, yan yana durmaktaýsrarcý olmalýyýz.

- Sizce, geldiðimiz noktadahekimlerin Saðlýkta DönüþümProgramý'na bakýþý ve saðlýk

ortamýnda yaþananlara yöne-lik yaklaþýmlarý nasýl?

Hekimler hem yaptýklarýhizmete hem de kendilerine ya-bancýlaþtýlar. Ama bu durumunöteki yüzü geçeðin bütün netli-ðiyle görülmesi oldu. Bu tablo-nun hekimleri nereye götürdüðüdaha da ortaya çýktý ve bundanrahatsýz olmaya baþlayanlardaartýþ yaþanýyor. Bunun somutörneklerini birinci basamaktayaþýyoruz. Aile Hekimliði siste-minin olumsuzluklarý yavaþ ya-vaþ ortaya çýkmaya baþladý. Ai-le Hekimliði sisteminin temel-lerinden biri olan sevk sistemiiþletilemedi. Saðlýk Bakanlýðýçok temel iddiasý olduðunu ko-nularda çark ederek, her halu-karda piyasa koþullarýný dayatý-yor. Benzer þekilde iþçi saðlýðýkonusunda taþeronlaþmadan ya-na ýsrarlý bir tutumlarý var. Yanibütünüyle saðlýðý deðil, piyasa-yý önceleyen bir ortam. Hekim-ler artýk bunu görüyorlar.

- Önümüzdeki dönem yü-rütülecek çalýþmalar sanýrýmBüyük Kongre sonrasý aktarý-lýr. Ancak önümüzdeki süreceyönelik hekimlerin tutumlarýnasýl geliþecek sizce?

Çok fazla sorun var. TTBolarak, bir örgüt olarak, tek tekhekimlerden önce yapýmýzý ko-lektif hale getirecek þekilde ça-lýþma sorumluluðumuz var. Ka-mu Hastane Birlikleri ve "tamgün" ister yasalaþsýn ister yasa-laþmasýn, önümüzdeki dönemdebu zemini temel alan ve taleple-rimizi iþleyen faaliyetlerimizolacak. TTB, mesleðin evrenselkabullerinin ve deðerlerinin sa-vunucusu ve güncel geliþmeler-le birlikte Türkiye ölçeðindeyorumlayýcýsý bir meslek örgü-tüdür. Geldiðimiz noktaya ba-karsak, bu süreçte olumlu kaza-nýmlar elde edilebilmek, ancakTürkiye saðlýk ve týp ortamýnayönelik hekimlerin ortak müca-delesi, ortak tavýr alma süreçle-rinin saðlýklý iþlemesi ile müm-kün. TTB bütün hekimleri ku-caklayacak bir zemine, anlayýþave mekanizmalara sahiptir. Bu-na "can verecek" olan hekim-lerin tek baþýna çözüm olmadýðýgerçeðini kavrayarak bulunduk-larý yerden TTB çatýsý altýnda,birlikte çaba harcamalarý ola-caktýr. Umutsuz olmak ancakemek mücadelesinin tarihinibilmeyenlerin yaþayacaðý birduygudur.

TTB Genel Sekreteri Dr. Eriþ Bilaloðlu,58. seçimsiz Büyük Kongre öncesi, Türkiye saðlýk ortamýna ve TTB'nin çalýþmalarýna iliþkin deðerlendirmeler-de bulundu. AKP Hükümeti'nin 6 yýldýruyguladýðý Saðlýkta Dönüþüm Progra-mý'nýn yarattýðý ortam nedeniyle he-kimlerin hem yaptýðý hizmete hemde kendilerine yabancýlaþtýðýnýbelirten Bilaloðlu, baþta "tamgün" ve Kamu Hastane Bir-likleri tasarýlarýyla ilgili ol-mak üzere önümüzdeki dö-nem hekimleri ve TTB'yi yo-ðun bir programýn beklediðini söyledi.

15 Haziran 20092

Söylemeye gerek var mý bilmiyorum, ama 25 yýldýrfarklý bir hukukla OHAL hukukuyla yönetilmiþ birbölgede yaþanan ihlaller, tam olarak insanlýða karþý iþ-

lenmiþ suçlar kapsamýndadýr.Çünkü sistemli olarak ve bir halka karþý iþlenmiþtir ve çok da

çeþitlidir.Yargýsýz infaz, gözaltýnda kaybettirme, yaþam alanlarýný yýk-

ma, yakma, tecavüz, iþkence bu ihlallerin baþýnda geliyor. Bu kadar büyük bir acý ve yasýn yaþandýðý bölgede, sivil ak-

tivistler olarak, sivil toplum ve meslek örgütleri olarak sorum-luluklarýmýzý tam olarak yerine getirdiðimizi, gönül rahatlýðýiçinde söyleyemiyoruz.

Bunun da ayrýca üzüntüsü içindeyiz.Toplumsal çatýþmayý çözmeye yönelik kurumlara sahip deði-

liz.Demokratik katýlým kanallarýmýzý güçlendirip, yaygýnlaþtýra-

mýyoruz.Toplumsal adaleti yeniden düþünecek ve tesis edecek güçlü

bir cephe hareketi örgütleyemiyoruz.Ýhlallerle yüzleþmemizi saðlayacak güçlü ve karþý tarafý, ya-

ni ihlallerde bulunanlarý caydýracak bir kamusal istenç yarata-madýk.

Ýhlallerden ve kayýplardan ötürü, acý çeken insanlarýn, mað-durlarýn acýlarýna ortak olmak için ciddi bir çabamýz da yok.

Diyarbakýr'da gerçekleþen Uluslararasý Kayýplar Konferan-sý'nda ortaya çýkan bir gerçeðe göre, kayýplarýmýzýn sayýsýný bi-le hala tam olarak bilmiyoruz.

Çatýþma maðdurlarýnýn ve kurbanlarýnýn rehabilitasyon so-runlarýna yönelik imkanlarýmýzý harekete geçiremiyoruz.

Hayatý, çatýþma ve þiddet deneyimi içinde geçen insanlarýndeðiþimi ve sosyal yaþama saðlýklý entegrasyonu konusunda birfikrimiz yok.

Savaþta hayatýný kaybeden gençlerimize ve binlerce insaný-mýza yönelik bir saygýnýn, toplum içinde yeþermesini saðlaya-madýk.

Bir tek tesellimiz var, izninizle onu paylaþmak isterim.Kürtler tarihi tecrübeleriyle olsa gerek, uðradýklarý bunca

haksýzlýða ve dýþlanmaya raðmen son çeyrek yüzyýlda yaþanantarihi iyi okuyorlar ve bu doðru okumanýn sonucunda da ortayaherkesin üstünde siyaseten düþünmesi gereken bir birlik arzusukoyuyorlar.

Bu birlik arzusunun gereði neyse onun yapýlmasý ise, siyasalaktörlerin beceri ve yeteneklerine kalmýþ bir iþtir.

Þunu söylemek mümkün: Yüzyýlýn baþýndan bu yana, Ortadoðu'da ve Türkiye'de geli-

þen demokratik ama sancýlý sürecin, bir bileþeni olmak arzusu,bütün Kürt hareketlerinin ortak siyasal tutumudur. Kürtlerin et-nik ya da dinsel fundamantalizmle, bir siyasal tercih olarak, cid-di bir iliþkileri olmamýþtýr ve bu anlamda Kürt ulusalcýlýðý, týp-ký Asya, Afrika'da ve özellikle de Latin Amerika'da örneklerineve miraslarýna çok rastlanan ve demokrasiyi besleyen bir ulu-salcýlýk þeklinde geliþmiþtir. Böylece Kürt ulusalcýlýðý, hemTürkiye'de hem Ortadoðu'da demokrasi ve barýþtan yana olangüçlerin iþini zorlaþtýran deðil, kolaylaþtýran ve güçlendiren birulusalcýlýk olmuþtur. Baþka halklara ve uluslara, birlikte yaþa-dýðý etnik farklýlýkta olan azýnlýklara (mesela Kuzey Irak'taTürkmenlere ve Asurilere) tahakküm ve baský içermeyen; ken-di tarihine, diline kültürüne ve tarihsel varoluþuna saygý duyul-masýný bekleme ve bu deðerleri gelecek yüzyýllara taþýma ve ya-þatma anlamýnda hükümran olmak isteyen bir ulusalcýlýktýr Kürtulusalcýlýðý.

Barýþý çokça konuþtuðumuz bu dönemde, gerçekleþmesinidileyerek, izninizle barýþ için bir iki söz söylemek istiyorum:

Barýþ bir oyun deðildir ve bu yüzden 'zorun oyunu bozmasý'gibi bir anlam taþýmaz..

Çünkü barýþ, ne galibiyet psikolojisi ve gururu ne de gücünispatý üzerine inþa edilemez..

Kürt sorununda barýþçýl, adil bir çözüm için herkesin kendisiyasal ajandasýnda ve vicdanýnda yeni, samimi ve barýþ rengin-de bir sayfa açmasý gerekiyor…

*Bölge Tabip Odalarý toplantýsýnda yaptýðý konuþmadankýsaltýlarak alýnmýþtýr

**Þýrnak Tabip Odasý Baþkaný

arada bir...

Söylemeye gerek var mý?*

Dr. Ýsmail Vesek**

'Piyasa ortamý hekimleri mutlu etmiyor'

Geldiðimiz nokta-da, Saðlýkta Dönü-þüm Programý'nýnnihai hedefinin sað-lýk ortamýnýn ticari-leþtirilmesi/piyasa-laþtýrýlmasý, çalý-þanlarýn da güven-cesiz, düþük ücretleuzun süre çalýþtýrýl-masý olduðu bugünçok daha geniþ ke-simlerce kavranmýþdurumda. Bu du-rum hem de gelirle-rin eskiye göre art-mýþ olmasýna rað-men; çalýþanlar içinhakim duygununmutsuzluk olarakyaþandýðýný söyle-mek mümkün.

Hekimler hem yap-týklarý hizmete hemde kendilerine ya-bancýlaþtýlar. Amabu durumun ötekiyüzü geçeðin bütünnetliðiyle görülmesioldu. Bu tablonunhekimleri nereyegötürdüðü daha daortaya çýktý ve bun-dan rahatsýz olma-ya baþlayanlardaartýþ yaþanýyor.

Geldiðimiz noktayabakarsak, bu süreç-te olumlu kazaným-lar elde edilebil-mek, ancak Türkiyesaðlýk ve týp ortamý-na yönelik hekimle-rin ortak mücadele-si, ortak tavýr almasüreçlerinin saðlýklýiþlemesi ile müm-kün. TTB bütün he-kimleri kucaklaya-cak bir zemine, an-layýþa ve mekaniz-malara sahiptir. Bu-na "can verecek"olan hekimlerin tekbaþýna çözüm olma-dýðý gerçeðini kav-rayarak bulunduk-larý yerden TTB ça-týsý altýnda, birlikteçaba harcamalarýolacaktýr. Umutsuzolmak ancak emekmücadelesinin tari-hini bilmeyenlerinyaþayacaðý bir duy-gudur.

Page 3: 15 Haziran 2009 Sayý: 166 ” yazdý Sayfa 7’de ö kapýda gerekçesi … · 2009. 6. 25. · Týp Dünyasý - ANKARA - Haziran 2008'de seçimli 57. Büyük Kongresi'ni yapan Türk

yalnýzlaþan bireylerin ise pazarýnbir bileþeni, hatta aktörü haline geldiðini biliriz. He-kimlik gündeminin giderek daha belirgin bir biçimdepiyasa dinamikleri tarafýndan belirlendiði günümüzde,piyasa kendi dinamiklerini ve iliþki biçimlerini daya-týrken, bilerek ve isteyerek hak mücadelesinin yerinede çýkar mücadelesini kavramsal olarak yerleþtirmek-tedir.

Dönüþen saðlýk hizmetlerinde hekimler de piyasa-nýn karý maksimize eden bir aktörüne dönüþtürülmeyeçalýþýlmaktadýr. Bunun için hekimlerin daha uzun sü-reler daha ucuza çalýþmalarý, daha çok nöbet tutmala-rý, güçleri tükenene dek performans göstermeleri, üc-retleri düþmesin diye izin kullanmamalarý, bu aradamesleki hatalar yapmalarý, bu hatalara karþý da sigor-talanmalarý gerekiyor.

Piyasalaþan saðlýk hizmetlerinin gündemimizesoktuðu bir baþka olgu ise hekimlerin kendi içinde vehekimlerin saðlýk emekçileriyle farklý "çýkar" grupla-rýna tasniflenmesidir. Hekimler; pratisyen, uzman,akademisyen, kurum hekimi, iþyeri hekimi, özel sek-törde çalýþan ücretli hekim, belediye hekimi gibi kate-gorilere taammüden ayrýþtýrýlýrken, yapýlmaya çalýþý-lan ortak çýkarlarýn deðil, bireysel çýkarlarýn olduðu,ortak mücadele ile deðil bireysel çýkýþlarla sonuç alý-nabileceðinin düþünsel olarak dayatýlmasýdýr. Dýþar-dan bakýldýðýnda, çalýþma yerine ve çalýþma biçiminegöre yapýlmýþ gibi görünen bu sýnýflandýrmalar ve herkategorinin içinde performans üzerinden kurgulananücret politikalarý, aslýnda kolektif hak mücadelesininde ortadan kaldýrýlmasýný hedeflemektedir.

Hekimliðin temel gündemlerden biridir çalýþmakoþullarý, çalýþma iliþkileri, çalýþma dinamikleri. Sað-lýk hizmetlerindeki ekip kavramýnýn ve birlikte üretmepratiðinin çözüldüðü, performansa dayalý ücret politi-kalarý nedeniyle rekabetin ve çatýþmanýn körüklendiði,sözleþmeli çalýþma, esnek çalýþma gibi yeni piyasacýçalýþma biçimleri ile çalýþma barýþýnýn ve dayanýþmaduygusunun sonsuz tahrip olduðu bir süreç yaþanmak-tadýr. Bu çözülme ve yalnýzlaþma hem hekimlerin bir-birleriyle olan iliþkilerinde, hem de ekibin içindekifarklý saðlýk emekçileriyle olan iliþkilerinde ortayaçýkmaktadýr. Sonuç olarak özelde hekimler, geneldetüm saðlýk çalýþanlarý hem kendilerine, hem ekibin di-ðer üyelerine, hem de yaptýklarý iþe yabancýlaþmakta-dýr. Yaptýðýmýz iþ de bizatihi insan hayatý ile iliþkilidir.Bu yabancýlaþma, insan olarak hekimin, insan olansözleþmeli hemþireye yabancýlaþmasýdýr. Bu yabancý-laþma, insan olarak hekimin, insan olan taþeron iþçisi-ne yabancýlaþmasýdýr. Bu yabancýlaþma, insan olarakhekimin insan olan hastasýna yabancýlaþmasýdýr.

Hak mücadelesi kolektif bir bakýþ açýsý, birliktemücadele pratiði ve ortak ve kamusal yararlardan yo-la çýkmayý gerektirirken, çýkar mücadelesi tekil vebencildir. 12 Haziran'da Ankara'da düzenlenen Fo-rumda özlük haklarý mücadelesi saðlýk hizmetlerin-den, gündelik yaþamdaki saðlýk sorunlarýndan, halkýnsaðlýk hakkýndan soyutlanmýþ bir çýkar mücadelesiolarak ele alýnmamýþtýr. Hekimler piyasalaþan saðlýkhizmetlerinin aktörü deðil, nitelikli saðlýk hizmetleri-nin üretildiði, dayanýþmacý saðlýk ekibinin üyesi ol-mak istediklerini haykýrmýþtýr. Tekil ve bencil, dolayý-sýyla yalnýz ve yabancýlaþmýþ bir kurtuluþ deðil, çoðulve dayanýþmacý bir mücadelenin sözünü vermiþlerdir.Gerekirse iþ býrakma, gerekirse görev. Ama hep birlik-te...

315 Haziran 2009

gündem...Prof. Dr. Feride Aksu Tanýk

TTB’den

baþ tarafý sayfa 1’de

Yabancýlaþma ve Yalnýzlaþma mý? Birlikte Mücadele mi?Mücadelenin Hedefi Haklar mý?Çýkarlar mý?

Týp Dünyasý - TEKÝRDAÐ- TTB Merkez Konseyi BaþkanýProf. Dr. Gençay Gürsoy, TTBMerkez Konseyi üyesi Dr. AliÇerkezoðlu ve Ýstanbul TabipOdasý'ndan Dr. Ali Özyurt, sað-lýk sorunlarý nedeniyle tahliyeedilmesinin ardýndan hastanedeölen "Ergenekon" tutuklusuKuddusi Okkýr'ýn hastalýðýnayanlýþ teþhis koyduklarý iddiaedilen 15 hekim hakkýnda davaaçýlmasý üzerine, Tekirdað'a gi-derek çeþitli temaslarda bulun-dular.

Tekirdað Tabip Odasý Baþka-ný Dr. Abdullah Önen ve GenelSekreter Dr. Yücel Ayaz ile bir-likte önce Tekirdað Devlet Has-tanesi ve Baþhekimi ziyaret edenTTB Heyeti, burada hekimlerlegörüþerek dayanýþma duygularý-ný ilettiler. TTB Heyeti TekirdaðTabip Odasý'nda bir basýn top-lantýsý yaparak, konuya iliþkingörüþlerini kamuoyu ile paylaþ-tý.

TTB Merkez Konseyi Baþka-ný Prof. Dr. Gençay Gürsoy,"Hekimler günah keçisi deðil-dir. Cezaevlerindeki saðlýk so-runlarý ancak bütüncül yakla-þýmla çözülür. Adalet Bakanlý-ðý üzerine düþen görevi yap-malýdýr" dedi. TTB'ye son yýl-larda gelen baþvurularýn cezaev-lerinde saðlýk konusunun önemi-

nin giderek arttýðýný gösterdiðinibelirten Gürsoy, "Devlet, tu-tuklu ve hükümlülere saðlýkhizmetini vermekle, ortaya çý-kan hastalýklarýn tedavisiniüstlenmekle yükümlüdür. Ce-za infaz kurumlarýnda bulu-nan tutuklu ve hükümlülerin'yaþam, vücut bütünlüklerinikoruma, saðlýk ve mülkiyethaklarý devletin güvencesi al-týndadýr' ilkesinin uluslararasýceza infaz hukukunun en te-mel prensiplerinden birisi ol-duðu unutulmamalýdýr" diyekonuþtu. Gürsoy buna karþýn,ciddi saðlýk sorunlarý nedeniyleyaþam savaþý vermekte olan çoksayýda tutuklu ve hükümlününvarlýðýnýn da kamuoyunun bildi-ði bir gerçek olduðunu söyledi.

"Tecrit ve izolasyonun sonucu"Yýllardýr, cezaevlerinde yatan

tutuklu ve hükümlülerin ciddisaðlýk sorunlarýnýn kamuoyunayansýtýlmaya çalýþýldýðýný belir-ten Gürsoy, Okkýr'ýn yaþamýnýyitirmesinden sonra bu konununyeniden gündeme geldiðini kay-detti. Gürsoy, TTB'nin 2000 yý-lýnda hazýrladýðý "F Tipi Ceza-evleri" raporunda da bu konuyadeðindiðini anýmsatarak, þöylekonuþtu.

"F tipi cezaevleri hücre tipicezaevleridir. Ýnsan ruh ve be-

den saðlýðý üzerinde olumsuzetkiler yaratacaðý bilimselolarka ortaya konmuþtur. Ýn-san haklarýna aykýrý bir uygu-lamadýr. Kuddusi Okkýr'ýn ya-þamýný yitirmesi F tipi cezaev-lerinde yaþanan tecrit ve izo-lasyonun doðrudan ya da do-laylý sonuçlarýndan biri olarakkabul edilmelidir. Bu ortamla-rýn uzun dönemlerde kanserve diðer kronik hastalýklarýnilerlemesine ve nüksetmesinezemin hazýrlayacaðý bilinmeli-dir."

TTB'nin Kuddusi Okkýr'ýncezaevi sürecinde gerçekleþenölümüyle ilgili olarak da bir ra-por hazýrlandýðýný belirten Gür-soy, raporda bu sürece iliþkin so-runlarýn 3 ana baþlýkta toplandý-ðýný anlattý. Gürsoy, "Ýþleyiþ veyönetimden kaynaklý sorun-lar", "Týbbi uygulama süre-cindeki aksaklýklar", "Tutuk-lanmanýn kaldýrýlmasý gere-ken durumlar" olarak sýraladý-ðý bu baþlýklarda, cezaevi yöne-timinden, saðlýk kurumlarýnýnyönetimine, savcýlar, avukatlarve mahkemelere kadar pek çokkiþi ve kurumun ihmal ve kusu-ru olduðunun saptandýðýný be-lirtti. Bu kiþiler hakkýnda her-hangi bir iþlem yapýlmazken, 15hekim hakkýnda dava açýldýðýnýkaydeden Gürsoy, "Yanýtlan-

masý gereken soru þudur; or-taya çýkan bu sonuç cezaevle-rine iliþkin bir iþleyiþ problemimidir, yoksa birkaç hekimin'sorumsuzluðu' ile izah edile-bilecek münferit bir olay mý-dýr? Dolayýsýyla 15 hekiminyargýlanmasý hatta ceza alma-sý ile sorunun ya da sorunlarýnçözüleceðine mi inanýlmakta-dýr?" diye konuþtu.

"Adalet Bakanlýðý ve SaðlýkBakanlýðý sorumludur"

Gürsoy, cezaevlerindeki hakihlallerinde, sunulan her türlühizmetin sevk ve idaresinden so-rumlu Adalet Bakanlýðý baþta ol-mak üzere; tüm bu süreçte üzeri-ne düþen sorumluluðu yerine ge-tirmeyen cezaevi yönetiminin,Kuddusi Okkýr'ýn mevcut duru-mu hekim raporlarý ile belgelen-diði halde bu raporlarý dikkatealmadan tahliye talebini redde-den mahkeme heyetinin ve ikiBakanlýk arasýndaki protokolegöre cezaevlerindeki saðlýk hiz-metlerini yürütme yükümlülü-ðünü üstlendiði halde yeterinceyerine getirmeyen Saðlýk Ba-kanlýðý'nýn en az hekimler kadarsorumlu olduðunu söyledi.

Basýn toplantýsýnýn ardýndanTekirdað Valisi ve TekirdaðCumhuriyet Baþsavcýsý ile degörüþmeler yapýldý.

“Hekimler günah keçisi deðildir”

Týp Dünyasý - SAMSUN -Samsun Tabip Odasý BaþkanýDr. Cem Þahan, son günlerdeSamsun'da artan þiddet olaylarý-na üzüntü ile tanýk olduklarýnýbelirterek, "Bu sosyolojik kriztemelini ekonomik kriz ve iþ-sizlikten alýyor. Samsun'da 70bin kiþi iþsiz durumda. Bunatarým sektörü iþsizleri ve iþbulmaktan umudunu kesenlerdahil deðil" diye konuþtu.

Cem Þahan, geçen Ekimayýndan bu yana yetkilileri iþsiz-liðin yaratacaðý ruhsal sonuçlar,ruhsal bozukluklar konusundauyardýklarýný söyledi. BugünSamsun'da iþ adamlarýnýn, ku-yumcularýn, iþsizlerin intihar et-tiði bir noktada olduklarýný be-lirten Þahan, "Acilen kriz sað-lýk masasý kurulmasý gerektiðiyönünde çaðrýlar yapýyoruz"diye konuþtu. Þahan, tüm çaðrý-

larýna karþýn halen bu yönde biradým atýlmadýðýný belirterek, ya-pýlmasý gerekenleri þöyle sýrala-dý:

- Samsun'da krizin ve iþsiz-liðin ruh saðlýðýna etkileri ileuðraþacak Kriz Saðlýk Masasýacilen kurulmalýdýr. Saðlýk Ba-kanlýðý ve diðer saðlýk kuruluþ-larý öncülüðünde ruhsal destekünitelerinin kurularak hýzla ya-þama geçirilmesi, yaygýnlaþtý-rýlmasý temel yaklaþýmdýr.

- Ýþten atýlan tüm iþçiler veyakýnlarý sosyal güvenlik kap-samý alýnmalýdýr.

- Ekim 2008 den beri iþtenatýlan iþçilerin yoksulluk pro-fili çýkarýlmalýdýr.

- Ýþsizlerin ailelerine ve ço-cuklarýna yönelik temel yaþamgereksinimlerinin saðlanmalýdýr.

- Ýþsizlere verilen iþsizlik yar-dýmýnýn süresinin uzatýlmalýdýr.

- Ýþsizlerin ve ailelerininsaðlýk hizmetlerinden ücretsizyararlanmalarý saðlanmalýdýr.

- Gelir düzeyinde bozulmanedeniyle dengeli ve yeterli bes-lenemeyen, saðlýklý konutta ya-þayamayan ve saðlýklý yaþamakiçin gerekli önlemleri alma im-kanýndan mahrum yoksullarýnsýk hastalandýklarý bilinen birdurumdur. Samsun'da tüm be-lediyeler reklam giderlerinikriz döneminde sýfýrlayarak, bukesime doðrudan temel vatan-daþlýk geliri saðlamalýdýr.

- Bu þehirde önemli bir is-tihdam modeli olan taþeronlaþ-ma konusunda iþ güvencesisaðlanmalý ve taþeron iþçilerinücretlerinin geciktirilmeyeceðigerçeði Samsun Valiliði tara-fýndan denetlenmelidir.

- Çalýþan kesimlerden saðlýkhizmetlerinde alýnan katký pay-larý ve ilaç yüzdeleri kaldýrýlma-lýdýr.

- Her düzeyde eðitim kurum-larýnda/ okullarda ruhsal ve be-densel rahatsýzlýklara karþý eði-

tim programlarý hazýrlanmalýdýr. - Yoksun ve yoksullarýn kul-

landýklarý ulaþým, su, elektrik veýsýnma için gerekli enerji kayna-ðý ücretsiz olarak temin edilme-lidir.

Cem Þahan, saðlýk için iþçi-ler, emekçiler, kadýnlar, iþsizler,çocuklar, üretici ve topraksýzyoksul kesimleri koruyan, yaniemeði savunan bir programa,bütçeye ihtiyaç olduðunu belir-terek, ülke genelinde yapýlmasýgerekenleri de þöyle sýraladý:

- Dolaylý vergi yükü kaldýrýl-malý,

- Asgari ücret vergi dýþý býra-kýlmalý,

- Ýþten çýkarmalar engellen-meli, çalýþmak isteyen herkeseiþ verilmeli,

- Vatandaþý etkileyen enerjive temel gýda vb. fiyat artýþlarýdurdurulmalý, yapýlan zamlargeri alýnmalý,

- Çalýþma süreleri 40 saatigeçmemeli,

- Taþeron sistemi, güvencesizçalýþma vb. yasaklanmalýdýr.

Samsun'da 70 bin kiþi iþsizSamsun Tabip Odasý Baþkaný Dr. Cem Þahan, songünlerde Samsun'da artan þiddet olaylarýna üzün-tü ile tanýk olduklarýný belirterek, bunun kriz ve iþ-sizlikten kaynaklandýðýný söyledi.

Týp Dünyasý – ANKARA – An-kara ve Manisa Tabip Odalarý’ndanyapýlan açýklamalarda, “tam gün”tasarýsýnýn saðlýk çalýþanlarýnýn hak-kýný korumak, kamu saðlýk hizmetinigüçlendirmek amaçlarýndan bütünüy-le uzak olduðu belirtildi.

ANKARA TABÝPODASI:

Ankara TabipOdasý’ndan yapýlanaçýklamada, “Üni-versite ve SaðlýkP e r s o ne l i ’ n i n‘Tam Gün’ Çalýþ-masýna Ýliþkin Ya-sa Tasarýsý”nýn he-kimlerin çalýþma orta-mýný iyileþtirecek, insancayaþamalarýný saðlayacak herhangi birözlük hakký düzenlemesi içermediðivurgulandý. Tasarýnýn, tüm kurumlar-da, kamu hastaneleri, üniversite has-taneleri, özel saðlýk kurumlarýnda tekiþte çalýþmayý ve bu kurumlarda he-kimlerin hastane gelirinden nasýl payalacaklarýný düzenlediði belirtildi vetasarýya iliþkin temel eleþtiriler þöyle

sýralandý: 1- Hekimler için öngörülen ücret-

lerin kaynaðý belirsiz ve güvencesiz-dir. Yeterli bir ücret için hekimlerin,çalýþtýklarý kurumda “müþteri” bu-lurlarsa 7 gün 24 saat çalýþmalarý ge-rekecektir. Oysa ücretlendirmeye te-mel alýnan “performans” deðerle-mesi ile hizmet niteliðinin düþtüðü,saðlýk harcamalarýnýn arttýðý, etik dýþýuygulamalarýn yaþandýðý, iþ barýþý-

nýn bozulduðu görülmüþtür.2- Tasarýda öngörülen fazla

mesai süresi hekimin güvenlive nitelikli saðlýk hizmeti ve-rebileceði sürenin çok üstün-dedir. Aylýk 160 saatlik nor-

mal mesai saatinin üstüne 130saat nöbet, 120 saat icap nöbeti

eklenerek ücretlendirileceði, bu-nun da üzerinde çalýþýlabileceði, üc-retinin de ödenmeyeceði anlaþýlmak-tadýr.

3- Týp fakültelerinde de öðretimüyelerinin ücretleri büyük orandasaðlýk hizmeti sunumuna baðlanmak-tadýr. Üniversite hastanelerinde saðlýkhizmeti sunumunun ön plana çýkmasýtýp eðitiminin niteliðini önemli ölçü-de düþürecektir.

4- Üst sýnýrý tanýmlanmamýþ çalýþ-ma süresi, niceliði önceleyen perfor-mans uygulamasýnýn yaný sýra týp eði-timinin niteliðinde düþüþ saðlýk hiz-meti sunumunda niteliði olum-suz etkileyecektir. Ýddia edil-diði gibi, bu yasa ile saðlýkhizmeti sunumunun iyileþ-mesi mümkün deðildir.

5- Tasarý tedavi edicihizmetleri önceleyen biryaklaþýmla hazýrlanmýþtýr.Hekimlere verilecek döner ser-maye tedavi edici hizmetlereodaklanmýþtýr. Týp fakültelerinde bö-lümler “gelir getiren” ve “gelir ge-tirmeyen” olarak ayrýlmýþtýr. Koru-yucu hekimlik, halk saðlýðý, týbbiaraþtýrmalar yok sayýlmaktadýr.

6- Tasarýda bulunan zorunlu mes-leki sigorta uygulamasý yaklaþýmý iletýbbi uygulamadan doðan zararlarýnazalmadýðý gösterilmiþtir. Düzenle-melerin zararý bireye yükleyen deðil,sistemi sorgulayan bir þekilde olmasýgerekir. Zararýn tazmini önemli ve ge-reklidir ancak kamusal bir fonla ya-pýlmalýdýr. Bu þekli ile uygulama he-kimlerin kaçýnmasýna yol açacaktýr.

7- TBMM Plan ve Bütçe Komis-yonu’nda görüþülmekte olan “KamuHastaneleri Birliði” tasarýsý da yasa-laþýrsa hekim iþgücünün ucuzlamasý,hekimlerin bugün kazandýklarý içindaha çok çalýþmak zorunda kalmala-rý, iþten çýkarýlmalar kaçýnýlmaz ola-caktýr.

MANÝSA TABÝPODASI:

Manisa Tabip Odasý’nýnaçýklamasýnda da,

1980’den bu yana uy-gulanan saðlýk poli-tikalarýnýn, kamusaðlýk kurumlarýnýnçökertilmesine, sað-lýk çalýþanlarýnýn ve

toplumun piyasanýninsafýna terk edilmesine

neden olduðu belirtildi.Mevcut siyasi iktidarýn da, aslýndakendi saðlýk politikalarýný deðil, ön-ceden hazýrlanarak eline verilen birprogramý uyguladýðýna iþaret edilenaçýklamada, “Siyasi iktidarýn bu ko-nudaki en büyük baþarýsý ise gün-lük uygulamalarda iki adým ileri,bir adým geri giderek toplumun gö-zünü boyamaya dönük olarak yap-týðý manevralardýr. Oysa, gayet iyibiliyoruz ki siyasi iktidarýn bu günallayýp pullayýp sunduðu elma þe-keri aslýnda bir kazýðý gizlemekte-dir. Þeker ve elma tükendikten son-ra hepimizin elinde yalnýzca bir ka-zýk kalacaktýr” denildi.

Açýklamada, “tam gün” tasarýsý-nýn hekimin, saðlýk çalýþanýnýn hakký-ný vermeyi, kamusal saðlýk hizmetinigüçlendirmeyi hedefleyen bir tasarýolmadýðý, aksine hekim emeðininucuzlatýlmasý ve saðlýk hizmetinin tü-müyle bir piyasa malý haline getiril-

mesine dönük bir adým olduðu vurgu-landý. Açýklamada þunlara yer veril-di:

Siyasi iktidardan da destek alan“serbest giriþimcilerin” bu iþten pa-ra kazanabilmesinin öncelikli þartýhekimlerin ekonomik güçlerinin, öz-lük haklarýnýn, saygýnlýklarýnýn orta-dan kaldýrýlmasýdýr. Bu yapýlmadansaðlýk sektöründen kazanç bekleyensermaye gruplarýný memnun etmekmümkün deðildir.

Bizler, siyasi iktidarýn “tam gün”adýný verdiði yasa tasarýsýna karþýyýz.Yoksa, kamusal bir saðlýk hizmetiperspektifinde, hekimlerin özlük hak-larý ve mali haklarý gözetilerek, heki-min hakkýnýn “hakkýyla” verilmesiþartýyla ortaya çýkarýlacak bir tam sü-re çalýþma düzenlemesine karþý deði-liz elbette. Geçmiþte TTB ve TabipOdalarý’nýn Saðlýk Bakanlýðý kadro-larýyla birlikte tam süre yasasý içinçalýþtýðý ve yürürlüðe giren bu yasa-nýn 12 Eylül hukuksuzluk ortamýndayok edildiði anýmsanmalýdýr.

Siyasi iktidarýn bu konudaki yak-laþýmý doðru olmayýp, niyeti de dü-rüst olmayýnca ortaya “doðru dü-rüst” bir uygulamanýn çýkmasýnýbeklemek tabii ki hayaldir. Herkesbilmelidir ki bu gün hekimlik mesle-ðine yöneltilen bu ekonomik, siyasive psikolojik saldýrý, aslýnda bu top-lumda yaþayan her bireyin saðlýðýnýn“piyasa malý” haline getirilmesineyönelik planýn en önemli halkasýdýr.

Tabip odalarý “tam gün” tasarýsýna tepki gösteriyorTabip odalarý TBMM’de alt komisyona gönderilen “tam gün” tasa-rýsýna arka arkaya yaptýklarý açýklamalarla tepki gösteriyorlar. An-kara ve Manisa Tabip Odalarý’ndan yapýlan açýklamalarda “tamgün” tasarýsýnýn saðlýk çalýþanlarýnýn hakkýný korumak, kamusalsaðlýk hizmetini güçlendirmek amaçlarýndan son derece uzak oldu-ðu ifade edildi.

GPE ÝletiþimBecerileri Kursu

TTB Genel Pratisyenlik Enstitüsü(GPE) Ýletiþim Becerileri Kursu 4-7 Haziran tarihleri arasýndaBalýkesir'de gerçekleþtirildi.

TTB Etik Kurulutoplandý

TTB Etik Kurul toplantýsý 5Haziran Cuma günü Ankara'dagerçekleþtirildi.

Ýþçi Saðlýðý Kolutoplandý

TTB Ýþçi Saðlýðý Kolu 6 Haziran2009 Cumartesi günüAnkara'da gerçekleþtirildi.

TTB-UDEKtoplantýsý

TTB Uzmanlýk DernekleriEþgüdüm Kurulu (UDEK)Yürütme Kurulu ve çalýþma gru-plarý toplantýlarý 6 Haziran 2009günü Ýstanbul'da gerçekleþtirildi

ÜYTE BilimKomisyonu

toplantýsýSaðlýk Bakanlýðý ÜremeyeYardýmcý Tedavi Yöntemleri BilimKomisyonu toplantýsý 8 HaziranPazartesi günü Ankara'dagerçekleþtirildi. Toplantýya TTBadýna Merkez Konseyi üyesi Dr.Hülya Biriken katýldý.

Reklam Kurulutoplandý

Sanayi Bakanlýðý Reklam Kurulu9 Haziran 2009 günü toplandý.Toplantýya TTB adýna YüksekOnur Kurulu üyesi Dr. HakanGiritlioðlu katýldý.

SGK Baþkaný ilegörüþme

TTB Merkez Konseyi üyesi SGKBaþkaný Sami Türkoðlu ile 11Haziran 2009 Perþembe günübir görüþme yaptý.

TBMM'de "tamgün" sunumu

TTB Merkez Konseyi üyesi Dr.Eriþ BÝlaloðlu, TBMM'de CHPGrubu'na ve CHP Bilim YönetimKültür Platformu'na, "SaðlýktaDönüþüm ve Tam Gün"konusunda bir sunum yaptý.

DisiplinSoruþturmalarý

EðitimiTTB'nin Disiplin SoruþturmalarýEðitimi toplantýsý Van'da gerçek-leþtirildi. 13 Haziran Cumartesigünü gerçekleþtirilen toplantýyaTTB Hukuk Bürosu'ndan AvukatVerda Ersoy katýldý.

PHK Kol toplantýsý TTB Pratisyen Hekimler

Kolu toplantýsý 13 HaziranCumartesi günü Ankara'dagerçekleþtirildi.

Bursa'da 112satýþý iptal edildiTýp Dünyasý - BURSA - Bursa'daÝl Saðlýk Müdürlüðü'nün kýsa sü-re önce gerçekleþtirdiði 3 adet112 acil istasyonu için dýþarýdanhizmet alýmý ihalesi, "teknik þart-namede eksiklikler bulunduðu"gerekçesiyle iptal edildi. Bursa ÝlSaðlýk Müdürlüðü, Bursa TabipOdasý'na konuyla ilgili bir yazýgöndererek ihalenin iptal edildi-ðini bildirdi. Bursa Tabip Odasý,ihalenin iptal edilmesi için hemÝl Saðlýk Müdürlüðü'ne bir yazýgöndermiþ hem de yargýya baþ-vurmuþtu. Konu, Týp Dünya-sý'nda haber olduktan sonra,ulusal basýnda da geniþ yer bul-muþtu.

Page 4: 15 Haziran 2009 Sayý: 166 ” yazdý Sayfa 7’de ö kapýda gerekçesi … · 2009. 6. 25. · Týp Dünyasý - ANKARA - Haziran 2008'de seçimli 57. Büyük Kongresi'ni yapan Türk

15 Haziran 20094

C M Y K

TTB 58. OlaðanBüyük Kongresi26-27 Haziran'daTýp Dünyasý - ANKARA - TürkTabipleri Birliði 58. OlaðanBüyük Kongresi 26-27 Haziran2009 tarihlerinde yapýlacak.Kongrenin ilk günü AnkaraHotel Etap Altýnel'de, ikincigünü de Devlet Su ÝþleriKonferans Salonu'nda gerçek-leþtirilecek. 26 Haziran 2009 Cuma günüsaat 14.00'de baþlayacak olankongrede, açýlýþ ve TTB MerkezKonseyi Baþkaný Prof. Dr.Gençay Gürsoy'un konuþmasýnardýndan, konuklarýn konuþ-malarýna geçilecek. Akþamyemeði 19.00'da yenilecek.Kongrenin ikinci günü 09.30dabaþlayacak. Kongre BaþkanlýkDivaný'nýn seçimi, gündeminoya sunulmasý, Merkez KonseyiÇalýþma Raporu, Mali Rapor veDenetleme Raporu'nun okun-masý ve oylanmasýnýn ardýn-dan, karar önerileriningörüþülmesiyle kongre sonaerecek.

Çalýþtýðýnýzhastaneolaðandýþýdurumlara hazýrmý?Týp Dünyasý – ANKARA - TürkTabipleri Birliði " Hekimlerinçalýþtýklarý yataklý tedavi kurum-larýnýn olaðandýþý durumlarayönelik hazýrlýklýlýðýný deðer-lendirmeleri" isimli bir anketbaþlattý. Deprem, sel, fýrtýnagibi doðal olarak ortaya çýka-bilecek ya daendüstriyel/teknolojik sebeplikaza, patlama, yangýn vb.insan eliyle oluþabilecekolaðandýþý durumlarda saðlýkkuruluþlarýnýn etkin çalýþmasýnýndiðer zamanlardan daha çokönem kazandýðý düþüncesindenhareket eden TTB, yataklý tedavikurumlarýnda çalýþan hekim-lerin, saðlýk kuruluþunun kendibünyesinde oluþabilecek ya dahizmet verdiði bölgede mey-dana gelebilecek olaðandýþýdurumlara yönelik hazýrlýklýlýðýile ilgili deðerlendirmeleriniöðrenmeyi amaçlýyor. Anketewww.ttb.org.tr adresindenulaþýlabilir. TTB, yataklý tedavikurumlarýnda çalýþan tümmeslektaþlarýmýzý anketi yanýtla-yarak çalýþmaya katýlmayadavet ediyor.

STED’in yenisayýsý çýktý

Týp Dünyasý – ANKARA – TürkTabipleri Birliði Sürekli TýpEðitimi Dergisi’nin (STED) yenisayýsý çýktý. Yeni sayýda,“Manisa Ýlinde Bir Saðlýk OcaðýBölgesi’nde 0-24 Aylýk Çocuk-larýn Annelerinin Anne Sütü veBebek Beslenmesi HakkýndaBilgi Tutum ve Uygulamalarý” ve“Þehir Ýçi Minibüs SürücülerininPsikolojik DurumlarýnýnDeðerlendirilmesi” baþlýklýaraþtýrmalarýn yaný sýra,“Bitmeyen Umudun sözü; SaðlýkOcaklarý Kapatýlamaz”, “YaþlýðýSaðlýðý” yazýlarý ile sürekliköþeler yer alýyor.

Týp Dünyasý – ANKARA –TBMM Saðlýk, Aile Çalýþma ve Sos-yal Ýþler Komisyonu’nda 18 Hazirangünü görüþülen “tam gün” yasa tasa-rýsý, alt komisyona gönderildi. Ko-misyon üyesi milletvekillerinin ikigün önce öðrendiði toplantý saat10.00’da baþlayýp, 17.30’da sona er-di. Saðlýk Bakaný Recep Akdað’ýn17 Haziran 2009 günü önce meclistegrubu bulunan partileri ziyareti ile“hareketlenen” ortamýn da katkýsýy-la katýlýmlý bir komisyon toplantýsýgerçekleþti.

Türk Tabipleri Birliði, Türk Diþ-hekimleri Birliði, Türk EczacýlarýBirliði ve kamu sendikalarýnýn yanýsýra çeþitli dernek temsilcileri de top-lantýda yer alarak görüþlerini bildirdi-ler. Komisyon Baþkaný Cevdet Er-döl'ü açýþýný takiben, Saðlýk Bakanýyasa gerekçelerini aktaran konuþma-sýný yaptý. Vatandaþý “finansal risk-ten koruma” amacýnýn bu tasarýdaöne çýktýðýný dile getiren Saðlýk Ba-kaný, yapýlan anketlerde vatandaþýnsaðlýk hizmet sunumunda memnuni-yetsiz olduðu konularýn en baþýndageleninin muayenehaneye giderek pa-ra ödemek olduðunu söyledi.

Akdað’ýn yasanýn genel gerekçesi-ni özetlemesinin ardýndan, komisyonüyeleri dýþýndaki katýlýmcýlarýn gö-rüþleri alýndý. Komisyona Türk Ta-bipleri Birliði adýna Genel SekreterDr. Eriþ Bilaloðlu ve Merkez Konse-yi üyesi Prof. Dr. Ýskender Sayekkatýldýlar.

‘Hekim sayýsý yetersiz’ gerekçesigerçekçi deðil

Yasa tasarýsýnýn genel gerekçesineiliþkin deðerlendirme yapan MerkezKonseyi Genel Sekreteri Eriþ Bila-loðlu, genel gerekçede yer alan hekimsayýsýndaki yetersizlik saptamasýnýngerçeði yansýtmadýðýný ifade etti. Bi-laloðlu, hekim sayýsýnýn saðlýk siste-minden ayrý ele alýnmayacaðýný an-cak Türkiye’de saðlýk alanýnda olum-lu bir þey yapmak isteyenlerin elinikolunu baðlayacak bir hekim açýðýnýn

bulunmadýðýný vurgu-ladý. Aksine kimialanlarda örneðin ge-nel cerrahi alanýnda700’e yakýn hekim“fazlasý” bulundu-ðu bilgisini aktardý.

Genel gerekçe-de “uzman he-kimlerde yüzde10 civarýndaolan tam günçalýþma oraný-nýn, SaðlýktaD ö n ü þ ü mProgramý ilebirlikte bu-gün yüzde80’lere yak-laþtýðý, he-k i m l e r i nbir zorun-luluk bu-lunmama-sýna raðmen, bü-yük kýsmýnýn kendi tercihleriyletam gün çalýþmayý seçtiklerinin”yazdýðýna iþaret eden Bilaloðlu, bugerekçeyle bakanýn açýþ konuþmasýn-da belirttiði halkýn memnun olmadýðýkonularýn baþýnda gelen muayeneha-nelere gittiðinde para ödemesi yakýn-masýnýn çeliþtiðini ifade etti. Gerçek-ten hekimler arasýnda yüzde 10 civa-rýnda olan tam gün çalýþma yüzde80’lere vardý ise bu yakýnmanýn enbaþta gelmesinin beklenemeyeceðinibelirten Bilaloðlu, vatandaþýn özelhastane vb. olmak üzere muayeneha-ne dýþýnda da halen para ödediðini an-latmaya çalýþtýðýný ifade etti.

Bilaloðlu, zaten vergilerin yaný sý-ra prim toplayan, üzerine katký/katý-lým payý alan ve yetmeyeceði için ta-mamlayýcý sigorta öngören SaðlýktaDönüþüm Programý’nýn parayý orta-dan kaldýrmak diye bir anlayýþý olma-dýðýný söyledi.

Hekimler gönüllü olarak tam günegeçiyorsa bu tasarýya neden gerek ol-duðunun anlaþýlamadýðýný, Bakanlý-ðýn 2003'te de zorunlu hizmete karþýolup sonra geri getirdiðini anýmsatan

Bilaloðlu, bu tasarýnýn sýnýr-lý sayýda hekimi deðil, 110

bin hekimi, hatta gerçekte bütün sað-lýk çalýþanlarýný ilgilendirdiðinin altý-ný çizdi.

‘Paracý hekimler’ tartýþmasý hekim-leri kýrdý

Yine genel gerekçede mevcut du-rumun, hekimlik mesleðinin itibarýaçýsýndan kabul edilemez olduðununifade edildiðini belirten Bilaloðlu,“Gerçekten de hekimler, hekimlikmesleðinin itibarýnýn en fazla zede-lendiði ve zarar gördüðü döneminAKP hükümetleri dönemi olduðu-nu söylemektedirler” dedi. Bilaloð-lu, son 2-3 haftadýr, kamuoyunda sü-ren "paracý hekimler" tartýþmasý ne-deniyle de hekimlerin kýrgýn ve mut-suz olduðunu dile getirdi.

“Hekimlerin yoðun ve stres dolubir günün yorgunluðundan sonrabaþka bir mekanda çalýþarak has-talarýný görmesinin.. hasta güvenli-ði açýsýndan risk oluþturabildiði”ifadesinin gerekçede yer aldýðýný be-lirten Bilaloðlu, “Bu gerçek çokaçýktýr, ne var ki tasarý ‘mekan de-

ðiþtirmeden çok uzun süre çalýþma-ya olanak sunan/zorlayan” bir içeri-ðe sahiptir” diye konuþtu.

Bilaloðlu, hekim emeðinin özel-liklerini aktararak, böyle bir emeðin,ayrýca hekim yetiþtiren hekim, yaniöðretim üyesi emeðinin karþýlýklandý-rýlmasýnýn önemli bir ölçüt olduðunuvurguladý.

“Yarý zamanlý çalýþma oraný yüzde13”

Süre kýsýtlýlýðý nedeniyle konuþ-masýný sonlandýran Bilaloðlu’nun ar-dýndan Prof. Dr. Ýskender Sayek sözaldý. Sayek de, iki dönem dekanlýk veDünya Týp Eðitimi Federasyonu üye-liði ve týp eðitim ile ilgili çok sayýdakurum kuruluþun üyesi, organizasyo-nun düzenleyicisi ve hep tam gün ça-lýþmýþ, koþulsuz tam günü destekle-yen bir öðretim üyesi olarak, bu tasa-rýnýn nitelikli hekim yetiþmesine venitelikli saðlýk hizmetine bir katký ge-tirmeyeceðini ifade etti. Bir sýralamayapmak gerekirse týp fakültelerinineðitim, araþtýrma ve hizmet sunumuile sorumlu olduðunu, eðitimin önce-lik taþýdýðýný ne var ki tasarýnýn teda-vi edici hizmetler/hizmet sunumuaðýrlýklý bir çerçevede olduðunu ifadeetti. Mevcut durum hakkýnda da bilgiveren Sayek, bugün için týp fakültele-rinde bütün öðretim üyeleri içerisindekýsmi zamanlý çalýþma oranýnýn yüz-de 13 olduðunu vurguladý.

Sayek, týp fakültelerinin ve týp fa-kültesi öðretim üyelerinin bugüne ka-dar bu düzeyde tahkire uðramadýðýnýve bunun öðretim üyelerini üzdüðünübelirterek, Saðlýk Bakaný'nýn bugün-kü döner sermaye katký ücretinin eði-timi etkilediðinden þikayet ettiði sis-tem ile bugün getirilmeye çalýþýlan“performansa dayalý” ücretlendir-me ile farkýnýn ne olduðunu anlama-dýðýný ve eðitime etkilerinin dahaolumsuz yansýyacaðýný ifade etti.

Katýlan diðer konuþmacýlar da ta-sarýnýn uygun olmadýðý, hekimle-rin/çalýþanlarýn emekliliðe yansýyanözlük haklarýnda bir düzenleme içer-

mediði görüþüne ortak vurgu yaptýlar.Milletvekillerinin de görüþlerini bil-dirmesiyle akþam üzerine kadar sürenoturum, Saðlýk Bakaný’nýn son olarakbir kez daha söz almasýnýn ardýndansona erdi.

SGK ile global bütçelemeSaðlýk Bakaný hekim sayýsýnda

eksik olmadýðýný söyleyen tek odakolarak TTB'nin kaldýðýný, artýk bu gö-rüþten vazgeçilmesini savunduðu ko-nuþmasýnda, emekliliðe yansýyan üc-ret ödemesine katýldýðýný ancak bu-nun yine de toplam gelirin yarýsýnýgeçmemesi gerektiðini düþündüðünüsöyledi. Bakan sýk sýk kendisinin hal-ký temsil ettiðini vurguladý. Bugünkomisyonda konuþan örgütler arasýn-da hasta haklarý ile ilgili bir tane der-nek olduðunu, oysa daha fazla olma-sýný arzuladýðýný, 2002’de iktidarageldiklerinde Ýstanbul’da bir hastahaklarý derneði olduðunu öðrendiði-ni, kendilerine görüþmek için haberverdiðini, onlarýn da memnuniyetlegeldiklerini, hasta haklarý ile ilgili budernekte de TTB’den birilerinin ça-lýþtýðýný sonradan öðrendiðini anlattý.Saðlýkta Dönüþüm Programý’nýn pi-yasalaþma olarak deðerlendirilmesi-nin bir ezberden ibaret olduðunu,kendilerinin sosyal devlet anlayýþýçerçevesinde bir dönüþüm yaptýklarý-ný, performans sisteminin ne kadarçok tetkik yaptýrýrsan o kadar çok ka-zanýrsýn gibi nicelik deðil, ayný za-manda nitelik deðerlendirmesi deiçerdiðini söyledi. Ayrýca son iki se-nedir SGK ile global bütçeleme yap-týklarýný, SGK’nin kendilerine 11 mil-yar TL verdiðini dolayýsýyla ödeme-lerin bu global bütçeleme üzerindenyapýlacaðýný, o nedenle fazla tektik,iþlem yapmanýn kaybettirici bile ola-bileceðini ifade etti.

Akdað’ýn konuþmasýnýn ardýndanKomisyon Baþkaný Prof. Dr. CevdetErdöl’ün yaptýrdýðý oylama sonucubir alt komisyon oluþturulmasýna ka-rar verildi ve tasarý alt komisyonasevk edildi.

“Tam gün” alt komisyona sevkedildi

Öðretim üyelerine "rotasyon"a yargý freniüniversiteye baðlý

týp fakültesinden 2547 sayýlý Kanu-nun 41. maddesi uyarýnca karþýlan-masý öngörülmüþtü. Danýþtay iþleminyürütmesini durdurdu.

TTB'nin açtýðý davada;- Kararýn Yükseköðretim Genel

Kurulu tarafýndan deðil Yürütme Ku-rulu tarafýndan alýnmýþ olmasý nede-niyle iþlemin yetki unsuru yönündenhukuka aykýrý olduðu,

- Kararýn yükseköðretimin plan-lanmasý ve düzenlenmesine yönelikilkelere aykýrý olduðu,

- Kararýn yükseköðretimden çoksaðlýk hizmeti ihtiyacýna yönelikalanlarda görevlendirmeyi içermesinedeniyle de hukuka aykýrý olduðu,

- Karar uyarýnca öðretim üyesigönderecek týp fakültelerinde eðitim,saðlýk hizmeti ve bilimsel araþtýrma-larýn aksayacaðý,

- Kararýn geçici görevlendirme ileilgili düzenlemelere ve içtihatlara ay-kýrýlýk taþýdýðý,

- Kararla geçici görevlendirileceköðretim üyelerinin temel haklarýnýnzedelendiði ve bu kapsamda;

- Geçici görevlendirme iþlemininzorunlu çalýþtýrma niteliðinde olduðuancak bunun için hukuken gerekli ko-þullarýn bulunmadýðý,

- Aile birliðinin korunmasý hakký-ný ihlal ettiði,

- Öðretim üyelerinin çalýþma hak-ký ve mali haklarýný hukuka aykýrý

olarak zedelediði savunulmuþtu. Danýþtay'ýn iþlemin yürütmesini

durduran kararýnda þöyle denildi:"Öðretim üyelerinin geçici ola-

rak görevlendirilmelerinde ilgili-nin rýzasýnýn alýnmasýnýn zorunluolmasý ve idarenin bu görevlendir-meleri resen yapabileceði yönündebir yetkisinin bulunmamasý karþý-sýnda, öðretim üyelerinin resen ge-çici olarak görevlendirilmelerineiliþkin dava konusu iþlemin, huku-ka, kamu yararýna ve hizmetin ge-reklerine aykýrý olduðu ve gideril-mesi güç veya olanaksýz zararlardoðuracaðý açýktýr."

TTB'den konuya iliþkin olarak ya-pýlan açýklamada da þunlara yer veril-

di:"Türk Tabipleri Birliði, dün ol-

duðu gibi bugün de Türkiye'de ya-þayanlarýn/halkýn eþit, ücretsiz, ni-telikli bir saðlýk hizmeti alabilmesi,hekim ve diðer saðlýk çalýþanlarý-nýn güvenceli özlük haklarý orta-mýnda çalýþmasý için çaba harca-maktadýr. Rotasyon uygulamasýnýnçýkmasýndan çok kýsa bir süre son-ra yapýlan hukuki giriþim ve bugünitibarýyla alýnan hukuksal sonuçbunun en somut göstergesidir.

Ancak bu yetmez. Þimdi, nite-likli týp eðitiminin sahipleri, rek-törler, dekanlar, öðretim üyeleribaþta olmak üzere hep birlikte so-rumluluklarýmýzýn gereðini yerine

getirmek durumundayýz: Altyapýsý tamamlanmamýþ týp

fakültelerinin açýlmasýna engel ol-malý, rotasyon uygulamasý için isimbildirmemeli, varsa bildirimleriniptali saðlanmalý, mutlaka konten-jan artýþlarýna/týp fakültelerindeikili tedrisata hayýr denmelidir. Týpfakültelerinin hepimizce bilinenolumsuzluklarýnýn düzeltilmesiiçin, týp eðitiminin öncelenmesi, bi-limsel ortamýn tesis edilmesi, týp fa-kültelerine piyasacý yaklaþýmýndurdurulmasý çalýþanlarýn, öðretimüyelerinin Türkiye'deki bütün he-kimlerle birlikte özlük haklarýnýniyileþtirilmesi için adým atma, öneçýkma zamanýdýr."

baþ tarafý sayfa 1’de

Týp Dünyasý – ANKARA – Sað-lýk Bakanlýðý’nýn, Çalýþma ve SosyalGüvenlik Bakanlýðý’nýn, YÖK’ün,SGK’nin arka arkaya yaþama geçirdi-ði pek çok düzenleme, TTB’nin açtý-ðý davalarla yargýdan geri dönüyor.Son dönemde öðretim üyelerine ro-tasyon uygulamasýndan, YÖK’ünizin genelgesine, hekim yetkisindengeçici görevlendirmelere kadar pekçok giriþim, TTB’nin hukuk alanýn-daki kazanýmlarýyla sonuçlandý.

Son örneðini týp fakültesi öðretimüyelerinin zorunlu rotasyona tabi tu-tulmasý uygulamasýnda gördüðümüzhukuk kazanýmlarýndan bazýlarý þöy-le:

YÖK’ÜN ÝZÝN GENELGE-SÝ:

Danýþtay 8. Dairesi, meslek kuru-luþlarýnýn yönetim veya denetim or-ganlarýnda görev alan üniversite öð-retim elemanlarýnýn, YÖK Yasasý’nýn

38. Maddesi doðrultusunda YÖK’tenizin almalarýný zorunlu tutan genelge-nin yürütmesini durdurdu. Danýþtay8. Dairesi, TTB tarafýndan açýlan da-vada, YÖK tarafýndan yayýmlanangenelgenin “Anayasal hakkýn ger-çekleþmesi ve etkin olarak yürütül-mesini kýsýtladýðý” gerekçesiyle, yü-rütmesinin durdurulmasýný kararlaþ-týrdý. Danýþtay 8. Dairesi’nin konuyailiþkin görüþünde, “Kaynaðýný ana-yasadan ve yasalardan alan meslekkuruluþlarýnýn yönetim ve denetimkurullarýna seçilebilme ve bu su-retle kamu görevini yerine getire-bilme hakkýnýn, farklý bir yorumlaizne baðlanmasý hukuksal açýdanmümkün görülmemektedir. Kay-naklanan hakkýn gerçekleþmesinietkin olarak yürütülmesini kýsýtla-yan dava konusu genelgenin huku-ka aykýrý olduðu ve giderilmesi güçveya olanaksýz zararlar doðuracaðýaçýktýr” denildi.

‘HEKÝM YETKÝSÝ’NDE TA-BÝP ODASI ONAYI: TTB’nin hukuki olarak yürüttüðü

süreçler sonucunda ve elde edilen ka-zanýmlar doðrultusunda Sosyal Gü-venlik Kurumu, iþyeri hekimliði uy-gulamalarýnda SGK hekim yetkisiverilebilmesi için tabip odasý onayý-nýn zorunlu olduðunu kabul etti. SGKtarafýndan 20 Mayýs günü yayýmla-nan genelgede “Tüm iþyeri hekimli-ði uygulamalarýnda SGK hekimyetkisi verilebilmesi için tabip oda-sý onayý zorunludur” denildi.TTB’den konuya iliþkin olarak tabipodalarýna gönderilen yazýda da; “Ge-linen aþamada 6023 sayýlý Türk Ta-bipleri Birliði Yasasý’nýn 5. madde-sinde belirtilen çalýþma onayýnýnher türlü iþyeri hekimliðinde SGKtarafýndan hekim yetkisi verilme-sinden önce aranmasý zorunluluðu,SGK tarafýndan da açýkça kabuledilmiþtir” denildi. Hekimler ve iþ-

verenlerden bu yönde gelecekolan taleplerin deðerlendirilme-sinde ilgili yasa maddesindeifade edilen “iþ hacmi, iþin iyiyapýlmasý, vazifenin tabiplerarasýnda adilane daðýlýmý vebenzeri unsurlarý” göz önünealarak karar verilmesi gerektiðibelirtildi. Bu çerçevede tabip oda-larý arasýnda uygulama birliðininsaðlanabilmesi için hazýrlanarak 21Aralýk 2002 tarih ve 24970 sayýlýResmi Gazete’de yayýnlanarak yürür-lüðe girmiþ olan “Ýþyeri Hekimi Ça-lýþma Onayý Yönetmeliði” ve15.6.2003 tarih ve 107 sayýlý TýpDünyasý Gazetesinde yayýmlanmýþolan “Ýþyeri Hekimi Çalýþma OnayýYönergesi” hükümlerinin dikkatealýnmasý gerektiði vurgulandý.

RADYOLOJÝ ÇALIÞAN-LARININ ÇALIÞMA SÜ-

RELERÝ: Danýþtay 12. Dairesi, geçen Ocak

ayýnda radyoloji çalýþanlarýnýn gün-lük çalýþma saatlerini 5 saatten 9 sa-ate ve haftalýk 45 saate çýkaran genel-ge hükmünü hukuka aykýrý bularakiptal etti. Saðlýk Bakanlýðý, 8 Ekim

2007tarihin-

de yayýmladýðýbir genelge ile radyologlar ve radyo-loji çalýþaný saðlýk personelinin çalýþ-ma saatlerinin haftada 45 saate yük-seltmiþti. Uygulama Türk TabipleriBirliði ve ilgili uzmanlýk dernekleritarafýndan protesto edilmiþ ve iptaliiçin dava açýlmýþtý.

GEÇÝCÝ GÖREVLENDÝR-MELER:

Saðlýk Bakanlýðý’nýn özellikle ta-bip odasý yöneticilerine ve aktivistle-rine yönelik olarak baský amacýylauyguladýðý geçici görevlendirmelerkonusunda da, son dönemde pek çokkazaným elde edildi.

Bakanlýklarýn, YÖK’ün, SGK’nin hukuksuz giriþimleri, TTB’nin açtýðý davalarlayargýdan dönüyor. Son dönemde öðretim üyelerine rotasyon uygulamasýndan,YÖK’ün izin genelgesine, hekim yetkisinden geçici görevlendirmelere kadar pekçok giriþim, TTB’nin hukuk alanýndaki kazanýmlarýyla sonuçlandý.

TTB’nin yýllardýr

savunduðu, son olarak

2008 Ekim’inde hazýrlayarakTBMM’ye ve

çalýþanlara ilettiði talepler “Ücretlerimiz,

Fazla Çalýþma,Nöbetler”

broþüründe yeralýyor.

TTB’nin hukuk kazanýmlarý

Page 5: 15 Haziran 2009 Sayý: 166 ” yazdý Sayfa 7’de ö kapýda gerekçesi … · 2009. 6. 25. · Týp Dünyasý - ANKARA - Haziran 2008'de seçimli 57. Büyük Kongresi'ni yapan Türk

1 Aralýk2008 5

C M Y K

15 Haziran 2009

“Tam gün” içinuyarý eylemleri Týp Dünyasý – ANKARA – TürkTabipleri Birliði’nce 12 Haziran2009 günü gerçekleþtirilen“Hükümet, YÖK ve TýpFakülteleri: Güncel Geliþmelerve Ne Yapmalýyýz?” baþlýklýtoplantýda alýnan kararlardoðrultusunda, tabip odalarý24 Haziran günü bir uyarýetkinliði gerçekleþtirecekler. 24Haziran günü toplantý, broþürvb. çalýþmalarýnýn yaný sýraçeþitli etkinlikler düzenlenecek.“Tam gün” tasarýsýnýn geri çek-ilmesi talebiyle yürütüleceketkinlikler, 26-27 Haziran 2009tarihinde gerçekleþtirilecek olan58. TTB Genel Kurulu’nda pro-gramlanacak.

Ýstanbul TabipOdasý FEMS'teTýp Dünyasý - ÝSTANBUL - Ýstan-bul Tabip Odasý, Hekim EmeðiÇalýþtayý ile baþlayan ve 14Mart Týp Haftasý etkinlikleriiçinde "Hekimler ve SendikalÖrgütleme" paneli ile devameden sürecin devamýndaAvrupa Ücretli HekimlerKonfederasyonu'na (FEMS)baþvurdu. Avrupa Týp Örgütlen-meleri bileþenin en önemlihalkasý olan FEMS, Avrupa'dahekim sendikalarý konfederasy-onunu temsil etmekte ve AvrupaParlamentosu'nda da doðrudanhekim haklarý alanýndamücadele ediyor. FEMS'in 12-13 haziran günü Brüksel'deyapýlan toplantýda ÝstanbulTabip Odasý adýna konuþan Dr.Arda Saygýlý ülkemizdeki saðlýk-ta dönüþüm ve tam gün yasasýgibi güncel sorunlarý ve TTB-ÝTO'nun mücadelesini anlattý.Ýstanbul Tabip Odasý'nýnadaylýðý; Azerbeycan, Sýrbistan,Mekodonya, Avusturya'danaday Hekim örgütlerinin FEMS'ekatýlýmýnýn kabul edilmediðitoplantýda FEMS baþkaný Dr.Claude Wetzel ve FPS temsilcisiDr. Serdar Dalkýlýç'ýn katkýlarýbirlikte yürütülen aktif yoðuntoplantýlar sonucunda FransýzPsikiyatri Sendikasý temsilcisininçekimser oyu dýþýnda bütündiðer örgütlerin oybirliði ilekabul edildi.

GöREV kapýda gerekçesi ortadaTam gün kölelik deðil,tam gün hekimlik yapmak istiyoruz!Türk Tabipleri Birliði tarafýndan düzenlenen ve týp fakülteleri, uzmanlýk dernekleri ile ta-bip odalarýndan yaklaþýk 400 kiþinin katýldýðý "Hükümet, YÖK ve Týp Fakülteleri: Gün-cel Geliþmeler ve Ne Yapmalýyýz" baþlýklý forumdan GöREV kararý çýktý.

Programý'nýn uy-gulanmaya baþlamasýndan bu yanasaðlýk ortamýnda nelerin dönüþtüðünüanlattý. TTB'nin "tam gün" tasarýsýnýtam gün kölelik olarak deðerlendirdi-ðini belirten Tanýk, tasarýnýn hekimle-rin çalýþma sürelerini "insanlýk dýþý"bir hale getirdiðini, týp eðitiminin bü-tünüyle olumsuz etkilendiðini ve zo-runlu sigorta için pazar yaratýldýðýnýkaydetti.

Saðlýk Bakanlýðý temsilci gönder-medi

Forumun ilk oturumu Saðlýk Ba-kanlýðý ve YÖK temsilcilerinin ko-nuþmasýna ayrýldý. Ancak Saðlýk Ba-kanlýðý, "toplantýya katýlmak içinbir yarar görülmemiþtir" gibi birgerekçe göstererek, toplantýya temsil-ci göndermedi. YÖK adýna ise TýpSaðlýk Komisyonu üyesi, Ege Üni-versitesi Týp Fakültesi öðretim üyesiProf. Dr. Cüneyt Hoþcoþkun toplantý-ya katýlarak bir konuþma yaptý. Otu-rumu Ýstanbul Tabip Odasý BaþkanýProf. Dr. Özdemir Aktan yönetti.

YÖK temsilcisinden enteresan çýkýþToplantýya YÖK adýna katýlan Cü-

neyt Hoþcoþkun, kýsa süre önce Da-nýþtay'ýn kararýyla yürütmesi durduru-lan týp fakültelerine rotasyon uygula-masýna deðindi. Yürütmesi durduru-lan rotasyon kararýna iliþkin entere-san bir çýkýþ yapan Hoþcoþkun, "Da-nýþtay'ýn rotasyon uygulamasýnýnyürütmesini durduran kararýnýnherkesi sevince boðduðunu" söyle-di. Hoþcoþkun'un sözleri üzerine sa-londa gülüþmeler olurken, izleyiciler-den biri; "Ýyi ama bu YÖK'ün ge-nelgesi deðil mi?" sorusunu yöneltti.Soru üzerine bir an tereddüt yaþayanHoþcoþkun, "YÖK bu kararý isteye-rek almadý. Ben o kararý alanlar-dan biri deðilim ama, þunu söyleye-bilirim ki, YÖK bu kararý isteyerekalmadý" diye konuþtu. Hoþcoþkun,"tam gün" konusunda YÖK'ün gö-rüþünün sorulmasý üzerine de, "Tamgün tasarýsýný YÖK hazýrlamadý,

YÖK'ün eline verildi" yanýtýný ver-di.

Forumun sabahki bölümü "TýpEðitiminde Güncel Sorunlar (týpfakültesi sayýlarý, kontenjan artýrý-mý, rotasyon ve norm kadro)" baþ-lýklý oturumla sona erdi. TTB MerkezKonseyi üyesi Prof. Dr. ÝskenderSayek ile Kocaeli Üniversitesi TýpFakültesi'nden Prof. Dr. Þükrü Ha-tun'un yönettiði oturumda, salondabulunan izleyiciler týp fakültesi sayý-larý, kontenjan artýrýmý, rotasyon venorm kadro konularýndaki görüþleriniaktardýlar.

Dekanlar: 1 öðrenci fazla alacakkapasitemiz yok

Hacettepe Üniversitesi Týp Fakül-tesi Dekaný Prof. Dr. Serhat Ünal,Dokuz Eylül Üniversitesi Týp Fakül-tesi Dekaný Prof. Dr. Hakan Abacý-oðlu, Uludað Üniversitesi Týp Fakül-

tesi Dekaný Prof. Dr. Sadýk Kýlýçtur-gay kendi fakültelerindeki durumuaktararak, esasen kontenjanlar konu-sunda 1 öðrenci daha fazla alacak ka-pasiteleri olmadýðýný belirttiler.

Sabahki oturumlarýn ardýndan, öð-le arasýnda bir basýn açýklamasý ger-çekleþtirildi. Öðleden sonra "Perfor-mans, Tam Gün, Üniversite Hasta-nelerinin Finansman Sorunlarý" ile"Þimdi; Bugünden Yarýna Ne Yap-malýyýz?" tartýþmasýnýn ardýndan fo-rum sona erdi. Bu bölümde, önceuyarý eylemi, ardýndan GöREV kararýalýndý.

Forumun ardýndan katýlýmcýlarMilli Kütüphane'den otobüslerle An-kara Üniversitesi Týp Fakültesi'negeçtiler. Buradan yürüyerek SaðlýkBakanlýðý'nýn önüne giden topluluk,burada ikinci bir basýn açýklamasýyaptýktan sonra, Saðlýk Bakanlýðý'nýnönüne siyah çelenk býraktý.

GEREKÝRSE GÜRÜLTÜÇIKARACAÐIZ: Baþtan

söyleyelim: Ücretlerimiz dahilhakkýmýzý arayacaðýz, isteyeceðiz.Çünkü biz sadaka deðil emeðimi-zin karþýlýðýný ve buna uygun birçalýþma düzenini istiyoruz. Baþtansöyleyelim: gerekirse "gürültü"çýkaracaðýz ve bunu da bir görevolarak bileceðiz, "GöREV" yapa-caðýz.

"40YAÞ ÜZERÝNDE-KÝLERÝ ÝÞE AL-

MAM": AKP, bugüne kadarkipolitikalarý sonucu ortaya çýkmýþolan performans sistemi/paracýsistem ile týp fakültelerini, kamuhastanelerini, birinci basamaðý,kurum hekimliklerini çökerten, ta-þeronlaþtýrýlmýþ, "40 yaþ üzerin-dekileri iþe almam" diyen güven-cesiz sistem oluþturdu. Þimdi degelir kaynaðý belli olmayan "sað-lýk" iþletmelerinde, emeðimizi sö-mürerek mesai dýþý çalýþmayla 7gün 24 saat "esnek" çalýþmayý,SGK'dan döneceði kuþkulu "pa-rayý" bol kepçeden daðýtmayý, re-kabet diye diðer meslektaþýmý-

zýn/saðlýkçýlarýn hakkýný gasp et-meyi, ikili tedrisata geçmiþ sabah-çý-öðleci eðitim yapýlan týp fakül-telerinde, sürekli týbbi hata üretenbir sistemde durmadan prim vetazminat ödemeyi vaat ediyorlar.

TASARILAR HÝÇ BÝROLUMLULUK

GETÝRMÝYOR:Bu tasarýlaryasalaþýrsa, bir olumluluk getirme-diði gibi; niteliksiz hizmet, özlükhaklarý kaybý, eðitim için daha daazalan zaman, hekim niteliðinindüþmesi, saðlýk hakkýnýn tamamengözden çýkartýlmasý, çalýþanlarýnsaðlýðýnýn daha da bozulmasý sözkonusu olacaktýr. Kurulan "he-kim/saðlýkçý iþ gücü piyasa-sý"nda emeðin ucuzlaþtýrýlmasý,daha fazla hasta muayenesi, dahafazla ameliyat-iþlemle niteliðinyok edilmesi yaþanacak, uluslara-rasý týbbi endüstri tekelleri kazanç-lý çýkacaktýr. Tedavi hizmetlerin-den baþka önceliði olmayan buanlayýþýn "parayý kaldýrmak"deðil; kendine, sermayeye akýtmakdiye bir hedefi vardýr. Fakültelerdeeðitim ve araþtýrma bütünüyle ta-rih olacak, öðretim üyeleri "müþ-teri" peþinde koþmaya zorlana-caklardýr.

ÖÐRETÝMÜYELERÝNÝN BÝR

ADIM ÖNE ÇIKMAZAMANIDIR: Türkiye'de nite-likli týp eðitiminin, nitelikli saðlýkhizmetlerinin sahibi/sahipleri var-dýr. Þimdi bu öðretim üyelerininbir adým öne çýkma zamanýdýr.Þimdi en maðdurlarýmýzýn; taþeroniþçilerden radyoloji çalýþanlarýna,kurum hekimlerinden ToplumSaðlýðý Merkezleri'nde çalýþanlarý-mýza kadar haklarýný gözeterek,hep birlikte tam gün ve tam birenerjiyle, uzun soluklu bir müca-deleye hazýr olmalýyýz. Bulundu-ðumuz yerden baþlamalý, kararlý-lýkla, "politikacýlarýn" oyunlarý-na, bizleri bölme giriþimlerine,kýþkýrtmalarýna gelmeden "gürül-tü çýkartmaya" hazýrlanmalýyýz.Zamaný geldiðinde, GöREV kapý-dadýr, gerekçesi de ortadadýr: Tamgün kölelik deðil, tam gün hekim-lik istiyoruz. Herkes için saðlýkhakký istiyoruz.

Bu tasarý 110 bin hekimi ilgilendiriyor

Bakanlýk hekimleri meslekten soðuttuTýp Dünyasý - ANKARA - Türk Tabipleri Bir-

liði Etik Kurulu, performansa dayalý ödeme siste-minin hekimler tarafýndan nasýl deðerlendirildiðiniortaya koymak, hekimlerin performansa dair algýla-rýný saptamak amacýyla 1469 hekimin katýldýðý biranket yaptý. Buna göre hekimler, performansýn üc-ret eþitsizliði yarattýðýný ve çalýþma iliþkileriniolumsuz etkilediðini düþünüyorlar.

Saðlýk Bakaný Recep Akdað, 2004 yýlýnda açýk-lanan Bütçe Yasasý'nýn ilgili maddesine dayanarakyürürlüðe giren performans yönergesinin amacýný;"saðlýk kurumlarýnda, saðlýk hizmetlerinin iyi-leþtirilmesi, kaliteli ve verimli hizmet sunumu-nun teþvik edilmesinin saðlanmasý..." olarak ta-nýmlamýþ ve "daha çok hizmet edenin, daha çokpara kazanacaðýný" söylemiþti. TTB Etik Kurulu,performans ile bu hedefe ulaþýlýp ulaþýlamadýðýnýölçmek amacýyla bir anket düzenledi. 2008 yýlýnýnilk 6 ayýnda, bir yýldýr performans uygulanan saðlýkkurumlarýnda çalýþan hekimlerden internet üzerin-den anket formu kullanarak toplanan bilgiler, per-formansýn bu hedefi saðlamaktan uzak olduðunuortaya koyuyor.

Anketin ortaya koyduðu sonuçlar þöyle:- Ankete yüzde 29.1'i birinci basamak, yüzde

50.5'i ikinci basamak, yüzde 42.2'si pratisyen veyüzde 57.8'i uzman olmak üzere toplam 1469 he-kim yanýt verdi.

- Hekimlerin ancak yüzde 5.7'si aldýklarý ücretle"çok rahat geçinebildiklerini" söyledi. Yüzde 4.8oranýnda hekim "geçim sýkýntýsý içinde" olduðunubelirtirken, yüzde 47.3 oranýnda hekim aldýðý ücret-le "idare edebildiðini" belirtti.

- Hekimlerin yüzde 53.8'i "hekimliði yenidenseçmeyeceðini", yüzde 56.7'si de "karamsar ruhhali içinde olduðunu" söyledi. Buna gerekçe ola-rak uygulanan politikalarýn olumsuz etkileri, streslive aðýr çalýþma koþullarý, emeðin karþýlýðýný alama-ma, sürekli eðitim olanaklarýndan yoksunluk, özlükhaklarýndaki kayýplar ve mesleki saygýnlýðýn azal-

masý gösterildi. - Sadece yüzde 13.1 hekim, "mesleðin ekono-

mik açýdan güvenli" olduðunu belirtti. - Mesleðini sevdiðini söyleyen hekimler, çalýþ-

ma koþullarýný sevmediklerini özellikle belirttiler. Performansýn çalýþma düzenine, eðitime ve ça-

lýþma iliþkilerine etkisi:- Performans uygulamasýnýn çalýþma düzenine

etkisine yönelik olarak; yüzde 63.8 hekim tetkik sa-yýsýnýn (radyoloji, laboratuar), yüzde 49.5'i lokalanestezi sayýsýnýn, yüzde 60.1'i yatýrýlan hasta sayý-sýnýn, yüzde 46.3'ü yoðun bakýma yatýrýlan hasta sa-yýsýnýn, yüzde 44.7'si de konsültasyon isteme sayý-sýnýn arttýðýný söyledi. Yüzde 46.4 oranýnda hekimyoðun bakýma yatýrýlan hasta sayýsýnýn deðiþmedi-ðini ifade etti.

- Hekimlerin yüzde 70'i etik olmayan uygulama-larýn, yüzde 64.4'ü endikasyonsuz müdahalelerin,yüzde 52.8'i týbbi uygulama hatalarýnýn, yüzde45.2'si de komplikasyon sayýsýnýn arttýðýný söyledi.Bununla birlikte hekimlerin yüzde 60'ý verilen sað-lýk hizmetinin niteliðinin, yüzde 67.3'ü de hasta ba-þýna düþen muayene sayýsýnýn azaldýðýný belirtti.

- Performans uygulamasýnýn eðitime etkisi hak-kýnda hekimlerin yüzde 70.9'u eðitim hastanelerin-de beceri kazandýrma eðitimine verilen sürenin,yüzde 66.6'sý hasta baþý eðitim süresinin, yüzde69.6'sý asistanlarýn teorik eðitimine ayrýlan sürenin,yüzde 64.4'ü sürekli týp eðitimine katýlma sýklýðý-nýn, yüzde 65.8'i literatür okumaya ayrýlan süreninazaldýðýný, buna karþýlýk yüzde 49.1'i çeþitli kurulve komisyonlarda görev almanýn arttýðýný belirttiler.

- Hekimler performansýn çalýþma iliþkilerine et-kisine yönelik olarak; yüzde 81.1 oranýnda kurum-larda çalýþanlar arasý rekabetin, yüzde 69.3 oranýn-da klinikler arasý rekabetin arttýðýný dile getirdiler.Motivasyonlarýnýn yüzde 45.9, dinlenme süreleriniyüzde 73.4 oranýnda azaldýðýný belirten hekimler,buna karþýlýk yüzde 75.6 oranýnda çalýþma stresininve yüzde 74.4 oranýnda gelecek kaygýsýnýn arttýðýnýsöylediler.

"Baþtan söyleyelim: gerekirse "gürültü" çýkaracaðýz ve bu-nu da bir görev olarak bileceðiz, 'GöREV' yapacaðýz."

baþ tarafý sayfa 1’de

baþ tarafý sayfa 1’de

Hekimlerin performans

hakkýndaki düþünceleri:- Hekimlerin yüzde 54.9'u perfor-

mansýn çalýþma arkadaþlarýyla iliþkiyi,yüzde 56.1'i mesleki dayanýþmayý, yüz-de 62.7'si çalýþanlar arasýndaki iþbirliði-ni, yüzde 52.7'si hekim-hasta iliþkisini,yüzde 50.2'si de çalýþma dýþý iliþkileriolumsuz etkilediðini belirttiler.

- Hekimlerin yüzde 77.7'si perfor-mansýn ücret eþitsizliði yarattýðýný, yüz-de 70.8'i saðlýðý metalaþtýrdýðýný, yüzde46.1'i hekimlere emeðinin karþýlýðýnýnverilmediðini, yüzde 45.2'si taný ve uy-gulamada týbbi endikasyonlarý geniþlet-tiðini, yüzde 40.8'i de hekim dýþý saðlýkpersoneli istihdamýný sýnýrladýðýný belirt-ti.

Hekimler ne istiyor?- Hekimlerin yüzde 79.7'si özlük

haklarýnda iyileþtirmeye dayanan bir üc-ret politikasý istiyor. Yüzde 70.7'si sað-lýk hizmetinin devlet güvencesi altýndaeþit, ücretsiz ve ulaþýlabilir olmasý ge-rektiðini belirtiyor. Yüzde 60.7'si birincibasamak saðlýk hizmetinin geliþtirilmiþsaðlýk ocaklarýyla verilmesini istiyor.Hekimlerin yüzde 15.4'ü "aile hekimliðiolmalý" derken, yüzde 12'si maaþ veperformansla birlikte olmalý, yüzde12.7'si de devlet katkýsý, çalýþanlardanyapýlacak kesintilerle desteklenmeli gö-rüþünü ifade ediyor.

Týp Dünyasý - ANKA-RA - Her yýl, 3 KasýmProf. Dr. Nusret Fi-þek'i Anma Günüçerçevesinde dü-zenlenen, SaðlýkOcaðý, Halk Sað-lýðý Bilim veHalk SaðlýðýHizmet ödülleriiçin baþvurularbaþladý. Baþvurulariçin son tarih 20Temmuz 2009 olarakbelirlendi.

Nusret Fiþek Bilim ve Hizmet Ödülle-ri

Nusret Fiþek Halk Saðlýðý BilimÖdülü, Türkiye'de halk saðlýðý alanýn-daki uygulamalara yansýyan, yeni veönemli katkýlar saðlayan bilimsel çalýþ-malar yapmýþ gerçek ya da tüzel ki-þi/kiþileri ödüllendirerek, halk saðlýðýalanýndaki çalýþmalarý güdülemek vehalk saðlýðýnýn geliþmesine katkýda bu-lunmayý amaçlýyor. Ödül, halk saðlýðýalanýnda çalýþan her meslekten kiþi yada kiþilere verilebildiði gibi, ödülünamacýna uygun öneri veya baþvuru ol-madýðý taktirde verilemeyebiliyor.Ödüle aday olacak kiþi ve kurumlarkendileri baþvurabildikleri gibi, TTBMerkez Konseyi, TTB Merkez Konse-yi kollarý, tabip odalarý, saðlýk alanýn-daki meslek ve demokratik kitle örgüt-leri, Saðlýk Bakanlýðý, týp fakülteleri-nin halk saðlýðý anabilim dallarý, TÜ-BÝTAK Týp Grubu, Halk Saðlýðý Kuru-

mu Derneði (HASAK) veyaHalk Saðlýðý Uzmanlarý Der-

neði (HASUDER) tarafýn-dan önerilebiliyor. Birkurum, sadece bir kiþiyiaday gösterebiliyor.

Nusret Fiþek SaðlýkOcaðý Ödülü için baþ-vuru koþullarý

Nusret Fiþek SaðlýkOcaðý Ödülü, "Sosyal-

leþtirme Yasasý"nýn ruhu-na uygun bir þekilde ve ola-

naklarý ölçüsünde; baþarýlý birekip hizmeti veren, entegre saðlýk

hizmeti sunan ve bölgesindeki toplu-ma kaynaþmýþ saðlýk ocaklarýný kamu-oyuna duyurmak ve bütün saðlýk ocak-larýný iyi hizmet vermek yönündeözendirmeyi amaçlýyor. Yarýþma, bi-rinci basamak saðlýk kuruluþlarý ara-sýnda sadece saðlýk ocaklarýna açýkolarak düzenleniyor. Ýsteyen tüm sað-lýk ocaklarý bu ödüle baþvurabiliyor.Ödüller, saðlýk ocaðýna ve o yýl içindeçalýþmýþ tüm personele veriliyor.

3 Kasým'da açýklanacak Türk Tabipleri Birliði Merkez Kon-

seyi, 2009 yýlý Nusret Fiþek Ödülleriiçin son baþvuru tarihini 20 Temmuz2009 olarak belirledi. Baþvurularýnalýnmasýndan sonra, TTB tarafýndanoluþturulan jüri Ekim ayýnýn birincihaftasý içinde deðerlendirmesini yapa-rak, en geç 20 Ekim tarihinde sonuç-landýracak. Sonuçlar her yýl olduðu gi-bi 3 Kasým tarihinde açýklanacak.

Nusret Fiþek ödülleri içinbaþvurular baþladý

Page 6: 15 Haziran 2009 Sayý: 166 ” yazdý Sayfa 7’de ö kapýda gerekçesi … · 2009. 6. 25. · Týp Dünyasý - ANKARA - Haziran 2008'de seçimli 57. Büyük Kongresi'ni yapan Türk

6

C M Y K

Dinlenme hakký ve "tam gün" tasarýsý

Avukat Ziynet Özçelik

hukukköþesi k

15 Haziran 2009

Alyoþa Çizer: Dr. Alaattin Kaçar (Balýkesir)

Ýki yýldýr, "Ekim'de çýkacak", "yeni yýlda çýka-cak", "Meclis tatile girmeden çýkacak" açýklama-larýný sýk sýk duyduk. Sonunda Türkiye Büyük Mil-

let Meclisi'ne gönderildi. Saðlýk Bakaný'nýn "tam gün",Türk Tabipleri Birliði'nin "hekim iþgücü piyasasýný düzen-leme yasasý" dediði Tasarý, gündemimizin baþköþesine otur-du.

Saðlýk Bakaný, Tasarýda saðlýk personelinin 45 saat çalýþ-masýný düzenleyen 2368 sayýlý yasanýn kaldýrýlmasý yer al-dýðýndan çalýþma süresini kýsalttýk diyor. Türk TabipleriBirliði de normal mesainin dýþýnda, nöbet, icap nöbeti vb.fazla çalýþma süresine bir üst sýnýr getirilmediði ve ek öde-me alabilmek için mesai dýþý çalýþma getirildiði için çalýþmasüresinin artacaðýný belirtiyor.

Biz biliyoruz ki; kanuna hekimlerin normal mesai süre-lerinin 40 saat olduðunu yazmak gerekir ama yetmez. He-kimin, icap, branþ, idari, acil nöbet vb. adý altýnda ilave ola-rak çalýþtýrýlabileceði en fazla sürenin de yazýlmasý gerekir.Kanunda hekimin normal sürede çalýþtýðýnda, insanca yaþa-yabileceði sabit bir maaþa sahip olacaðýný da yazmak gere-kir. Bunlarý yazmadan, hekimin normal mesaisinin dýþýndabir ayda 250 saat ve üzerinde fazla çalýþtýrýlabileceðini ya-zarsanýz, kusura bakmayýn ama Sayýn Bakan size belki sizinanýrsýnýz.

Tasarý gerekçesinde sürekli atýfta bulunduðunuz AvrupaBirliði düzenlemeleri de size destek olmaz. Avrupa BirliðiTemel Haklar Bildirgesinin 31. maddesinde azami çalýþmasaatlerinin sýnýrlandýrýlmasý, günlük ve haftalýk dinlenmedönemleri ve yýllýk ücretli izin hakkýna yer verilmiþtir.

Avrupa Birliði'nin "Çalýþma Sürelerinin Belirli Yönle-rinin Düzenlenmesine Dair" 93/104 sayýlý direktifindefazla mesai dahil olmak üzere haftalýk en fazla çalýþma sü-resi 48 saat ve her 24 saatlik zaman dilimi için kesintisiz zo-runlu dinlenme süresi 11 saat olarak düzenlenmiþtir.2003/88 sayýlý direktifte 93/104 sayýlý direktifteki çalýþmasüreleri korunmuþ ve kapsamý geniþletilerek daha önce di-rektif kapsamýnda olmayan uzmanlýk eðitimi gören hekim-ler gibi bazý meslek gruplarý da kapsama dahil edilmiþtir.Yani direktife göre uzmanlýk eðitimi gören hekimlerin defazla çalýþma dahil haftalýk çalýþma süreleri 48 saattir veher 24 saatte 11 saatlik dinlenme sürelerinin bulunmasý ge-rekmektedir.

Birlik ülkelerindeki fazla çalýþtýrmaya iliþkin kimi ülkeuygulamalarý çalýþanlar ve onlarýn örgütleri tarafýndan Av-rupa Birliði Mahkemesi'nin önüne taþýnmýþtýr. Mahkeme üçayrý davada da (03.10.2000 tarihinde SIMAP kararý,09.09.2003 tarihinde JAEGER kararý ve 11.01.2007 tarihin-de VOREL kararý ile) benzer tartýþmalarý yapmýþ ve hekim-lerin nöbetler dahil haftalýk çalýþma saatlerinin en çok 48saat olabileceðini ve bu çalýþmanýn da her 8 veya 10 saatlikperiyotlar için en az 11 saatlik dinlenmeler þeklinde plan-lanmasý gerekeceðini belirtmiþtir. Mahkeme JAEGER veVOREL kararlarýnda beklemede olan hekimin her an ulaþý-labilir olarak geçirdiði sürenin de(icap nöbeti) hastanede iþ-verenin emrinde geçirdiði süre ile eþdeðer olduðuna ve iþ-verenin emir ve talimatlarýna hazýr olarak beklendiðindenbu sürenin de çalýþma süresinden sayýlmasýna karar vermiþ-tir.

Mahkeme kararlarýnda, direktif hükümlerinin çalýþanla-rýn saðlýðýnýn korunmasý ve güvenliðinin saðlanmasý amacýçerçevesinde yorumlanmasý gerektiði de belirtilmiþtir.

Saðlýk Bakaný, bir politikacý ve politikalarýný hayata ge-çirebilmek için ne gerekiyorsa onu söylüyor. Çalýþanlarýn'normal çalýþma sürelerine" sahip olmasý için dinlenme hak-kýnýn güvence altýna alýnmasý gerektiðini O da biliyor.

Saðlýk Bakanýna savunduðu Tasarýya bir de çalýþan gö-züyle bakmasýný öneriyoruz. Bakmasa da görmesi için eli-mizden geleni arkamýza koymamaya niyetliyiz, deðil mi?

Týp Dünyasý - ANKARA -TTB Hukuk Bürosu, son zaman-larda çeþitli haber sitelerinde he-kimlerin kamu hastanelerindenistifa ederek özel saðlýk kuruluþ-larýna geçiþinin mümkün olama-yacaðý yönünde haberler yayýn-lanmasý üzerine, "Mevcut dü-zenlemeler içerisinde kamu-dan istifa eden hekimin özeldeçalýþmasýný yasaklayan bir ku-ral bulunmamaktadýr" açýkla-masýný yaptý.

TTB Hukuk Bürosu, konuylailgili açýklamasýnda þu bilgileriverdi:

ATT Ve ÖHY'de Deði-þiklikler:

15 Þubat 2008 günlü düzen-leme ile Ayakta Teþhis ve Teda-vi Yapýlan Özel Saðlýk Kuruluþ-larý Hakkýnda Yönetmelik (ATT)yeni baþtan düzenlenmiþ, aynýtarihte Özel Hastaneler Yönet-meliði'nde (ÖHY) de deðiþikliðegidilmiþtir.

Her iki yönetmelikte;- Saðlýk kurum ve kuruluþla-

rýnýn kamu ve özel sektörü kap-sayacak þekilde tek elden planla-nacaðý,

- Özel saðlýk kuruluþlarýnýnfaaliyet izin belgesinde yer alanuzmanlýk dallarý ile sýnýrlý olmaküzere yine bu belgede belirtilensayýda hekim istihdam edilebile-ceði, ilave istihdamlara izin ve-rilmeyeceði ve planlama hü-kümlerinin uygulanacaðý belir-tilmiþtir.

Bu nedenle kamuda çalýþanhekimlerin istifa ettikten sonraözel bir saðlýk kuruluþunda çalý-þabilmesi için kuruluþun faaliyetizin belgesinde bu dalýn yer al-masý ve bu dalda izin verilen he-kim sayýsýnda eksilme olmasý,

bir diðer deyimle boþ kadronunbulunmasý gerekmektedir. Bukoþul yalnýzca kamuda çalýþanhekimler açýsýndan deðil, serbestveya bir baþka özel saðlýk kuru-luþunda çalýþan hekimin istifaederek yeni bir özel saðlýk kuru-luþunda çalýþabilmesi açýsýndanda geçerlidir.

11Mart 2009 TarihliDüzenleme:

11 Mart 2009 günü yürürlüðekonulan düzenlemeler ile her ikiYönetmelikte de yeniden çok sa-yýda deðiþiklik yapýlmýþtýr. De-ðiþikliklerde planlamaya iliþkinpek çok maddede istisnalar ön-görülmüþtür.

Bu deðiþikliklerle ruhsatlýsaðlýk kuruluþlarýnda boþ kadroolup olmamasýna bakýlmaksýzýnhekim çalýþtýrýlmasýna izin veri-len haller özetle þunlardýr;

- Ücretli veya ücretsiz izinlisayýlarak yurtdýþýna gönderilenkamu görevlisi tabipler ile yurt-dýþýnda mesleðini en az 2 yýl ol-mak üzere halen icra etmekteolan tabipler (ilgili mevzuattankaynaklanan yükümlülükleri bu-lunan tabipler hariç) gerektiðin-de uzmanlýk dallarý faaliyet izinbelgesine eklenerek çalýþtýrýlabi-lecektir.

- Yaþ haddinden veya kadro-suzluk nedeniyle zorunlu emekliolan uzman tabipler de faaliyetizin belgesine uzmanlýk dalý ila-vesi yapýlarak çalýþtýrýlabilecek-tir.

- Ruhsatýnda yazýlý olan dal-larda asgarî sayýnýn üzerinde es-kiden beri hekim çalýþtýran sað-lýk kuruluþlarý asgari sayýnýnüzerindeki tabiplerin ayrýlýþýnda,bir yýl içinde ayný uzmanlýk da-lýnda tabip istihdam edilebile-

cektir. Bu halde örneðin kamu-dan istifa eden hekimler de boþa-lan kadroda çalýþabilecektir.

"Özelde Çalýþmaya En-gel" Yorumu Hukuka

Aykýrý: Ancak 11 Mart 2009 tarihin-

de yapýlan deðiþiklikler ile kamukurum ve kuruluþlarýnda çalýþanhekimlerin özel hastanelerde kýs-mi zamanlý olarak çalýþmasýnýnönüne geçilmiþ, kamu saðlýk ku-rumunda yarý zamanlý çalýþan birhekimin ayný zamanda bir özelhastanede veya týp/dal merkezle-rinde istihdamýna izin verilme-miþtir. Fakat bu düzenlemelerinkamudan istifa eden hekiminözel saðlýk kuruluþlarýnda çalýþ-masýný engellemek için uygulan-masý ya da bu yönde yorumlan-masý hukuka aykýrýdýr. Yasakla-rýn yorum yolu ile geniþletilmesi

mümkün deðildir. Yönetmeliklerin uygulanma-

sýný göstermek için yayýmlanan06.05.2009 günlü Saðlýk Bakan-lýðý Tedavi Hizmetleri GenelMüdürlüðü'ne ait Genelge'de de"11/03/2009 tarihinden öncekamu kurum/kuruluþu perso-neli olarak özel hastane/týpmerkezinde kýsmi zamanlý ça-lýþan tabip/uzman tabibin özelhastane/týp merkezinden ayrýl-masý halinde yerine, özel has-tane veya týp merkezinde kad-rolu olan veyahut kamu saðlýkkurum/kuruluþunda mesleðiniilgili mevzuata göre serbest ic-ra etmek hakký bulunan ta-bip/uzman tabip çalýþtýrýlabi-lir." denilmiþtir. Özetle kamudaçalýþan hekimlerin belirli þartlar-la özel saðlýk kuruluþlarýnda daistihdam edilebileceði düzenlen-miþtir.

Çalýþma Hakký Ve Öz-gürlüðü Engellene-

mez:Diðer yandan 657 Sayýlý

Devlet Memurluðu Kanunu'ndadevlet memurunun baðlý olduðukuruma yazýlý olarak baþvurmakkoþulu ile memurluktan çekile-bileceði, bu irade bildirimininardýndan atanan kimsenin gel-mesine veya çekilme isteðininkabulüne kadar kiþinin görevinedevam edeceði düzenlenmiþ, busüre ise 1 ay ile sýnýrlandýrýlmýþ-týr. Görüldüðü üzere istifa ede-nin baþvurusunu kabul etmemekonusunda idareye tanýnmýþ biryetki bulunmamaktadýr. Yasanormunun çizdiði çerçeve gözönünde bulundurulduðunda he-kimlerin kamudan istifa etmesi-ne izin verilmemesi bu kuralýnihlali anlamýna gelecektir.

Sonuç olarak hekimlerin ka-mudan istifa ederek boþ kadrosuolan, izin verilen kadro sayýsýnýnaltýnda hekim istihdam edenözel saðlýk kuruluþlarýna baþvur-ma ve anlaþtýðý takdirde çalýþmahakkýný ortadan kaldýran bir ya-sal düzenleme mevcut deðildir.Üst hukuk kurallarýnda yer alançalýþma hakký ve özgürlüðüneiliþkin normlara raðmen kamuhastanelerinden ayrýlan hekimle-rin özel saðlýk kuruluþlarýnda ça-lýþmasýný yasaklayan iþlemleryetkisiz ve keyfi olacaktýr.

Birliðimiz Yönetmelik deði-þikliklerinde yer alan ve çalýþmahakkýný hukuka aykýrý olarak sý-nýrlayan, uygulamada tereddütyaratan hükümlerin iptali içinyargý yoluna baþvurmuþtur. Yü-rütmeyi durdurma isteði henüzgörüþülmemiþtir. Hukukun genelilkelerine aykýrý kanunda yer al-mayan, çalýþma özgürlüðünü or-tadan kaldýran ve hak kaybýnaneden olan uygulamalarýn orta-dan kaldýrýlmasý için gereken hertürlü giriþim yapýlacaktýr.

TTB Hukuk Bürosu, kamudan istifa eden hekimle-rin özel saðlýk kuruluþlarýnda çalýþmalarýný önle-yen bir kural bulunmadýðýný bildirdi.

Týp Dünyasý - ANKARA - Dünya SaðlýkÖrgütü (DSÖ), 15 Haziran 2009 tarihi itiba-rýyla, domuz gribi olgularýnýn 76 ülkede 35bin 928'e yükseldiðini, 163 kiþinin bu hastalýknedeniyle yaþamýný kaybettiðini açýkladý. YineDSÖ'nün verilerine göre, ayný tarih itibarýylaTürkiye'den bildirilen olgu sayýsý 10'a yükse-lirken, Türkiye'de ölüm yaþanmadý.

Ankara Tabip Odasý Halk Saðlýðý Komis-yonu, domuz gribi ile ilgili sürece iliþkin birdeðerlendirme notu hazýrladý. Deðerlendirmenotunda, domuz gribi hakkýndaki bilgileringörece yeni olmasý, büyük kitleleri etkilemeolasýlýðýnýn bulunmasý, korunma ve tedavisiile ilgili yüzde 100 baþarýnýn henüz elde edil-memiþ olmasý gibi nedenlere baðlý olarak top-lumda kaygý yaratmakta olduðuna yer verildi.Bu nedenle de kamuoyunda domuz gribi ile il-gili geliþmelerin yakýndan izlendiði belirtildi.

DSÖ'nün domuz gribi aþýsý ile ilgili çalýþ-malarýn tamamlanmasý için henüz 5-6 aya ge-reksinim olduðuna yönelik açýklamasýna yerverilen deðerlendirme notunda, aþý bulunduðutakdirde toplum aþýlamasýnýn ülkelerin kendi-leri tarafýndan karþýlanacaðý kaydedildi. De-ðerlendirme notunda, "Aþýnýn bulunmasý vekullanýma sunulmasý umutla beklenen bir du-rum olmakla birlikte; mevcut aþý kapasitesininDünya nüfusunun gereksinimini karþýlayama-ma olasýlýðýnýn varlýðý da unutulmamalýdýr. Buve ilgili konularýn netleþmesi için sürecin ya-kýndan izlenmesi gerekmektedir" denildi.

Deðerlendirme notunda, kamuoyunun ilgi-lendiði bazý konulara iliþkin þu açýklamalaryapýldý:

1. Domuz gribi riski açýsýndan seyahatetmek güvenli midir?

EVET. DSÖ; seyahatler konusunda her-hangi bir kýsýtlamanýn domuz gribi salgýnýnýönlemek açýsýndan çok çok az bir koruyuculu-ða sahip olduðunu ifade etmektedir. Domuzgribi dünyanýn pek çok bölgesinde görülmüþ-tür. Bu konudaki küresel önleme önerisi virü-sün etkilerinin azaltýlmasýdýr. Olgularýn sap-tanmasý ve zaman kaybetmeden uygun tedavialmalarý, hasta olduðu saptanmýþ bireylerin debaþkalarý için risk oluþturmalarýnýn önlenmesibu konuda öncelikli önerilerdir. Ancak; olgu-larýn saptanmýþ olmasý özellikle seyahat esna-sýnda hastalýðýn yayýlmasýnýn tamamen önlen-mesi anlamýna gelmemektedir. Çünkü hastalýkkiþide belirti ve bulgular baþlamadan önce debulaþtýrýcý özelliðini korumaktadýr. Hastalarþikayetleri baþlamadan 1-2 gün önceden gripvirüsünü bulaþtýrmaya baþlarlar. En fazla bu-laþtýrýcýlýk belirtilerin baþladýðý ilk günlerdeolup bulaþtýrýcýlýk 7 güne kadar uzayabilir. Ba-ðýþýklýk sistemi baskýlanmýþ kiþiler ve çocuk-

lar çok daha uzun süre (10 günden uzun) vi-rüsü etrafa saçabilirler. Bulaþtýrýcýlýðý önle-mek için en ideali tüm belirtiler tamamen ge-çene kadar hasta kiþilerin toplumla temas et-memesidir

2. DSÖ ülke giriþ ve çýkýþlarýnda hastaolan bireylerin saptanmasý için taramaprogramlarý önermekte midir?

HAYIR. Bu uygulama hastalýðýn yayýlma-sýnýn önlenmesi için pratik bir uygulama de-ðildir. Ancak; ülke düzeyinde uygulama ter-cihleri 2005 yýlýnda yayýnlanmýþ olan ulusla-rarasý saðlýk düzenlemeleri kapsamýnda ulu-sal saðlýk otoritelerine býrakýlmýþtýr.

3. Seyahat esnasýnda birey kendini has-talýktan nasýl koruyabilir?

Hasta olanlar seyahatlerini mutlaka ertele-melidirler. Seyahat sýrasýnda hasta olanlardöndüklerinde mutlaka saðlýk kurumuna/he-kime baþvurmalýdýrlar. Seyahat sonrasý ilk 7gün içinde 38 derece ve daha üzeri ateþ ilebirlikte baþ aðrýsý, öksürük, boðaz aðrýsý,yaygýn vücut aðrýsý, üþüme, titreme, yorgun-luk duygusu, kusma, ishal belirtilerinden her-hangi birisi görüldüðünde mutlaka hekimebaþvurulmalýdýr. Ayrýca, sehayat sýrasýnda ki-þisel korunma önlemlerine özellikle dikkatedilmelidir. Bunlar, su ve sabunla sýk sýk el-lerin yýkanmasý (su ve sabun olmadýðý du-rumlarda alkol bazlý el temizleyicilerin kulla-nýlmasý), ellerle yüze, gözlere, burun ve aðýzbölgesine dokunulmamasý, öksürür veya hap-þýrýrken, aðýz ve burnun kaðýt mendille kapa-týlmasý olarak özetlenebilir.

4. Domuz gribi ile ilgili bilgi düzeyiniartýrmak için hangi kaynaklarý kullanmakgerekir?

Bu konuda uluslar arasý ve ulusal kaynak-lar önerilmektedir. Uluslararasý en güncelkaynak DSÖ web sitesidir (www.who.int).Ayrýca; Amerika Birleþik Devletleri Hasta-lýklarý Kontrol ve Koruma Merkezi(www.cdc.gov) kanýt düzeyleri yüksek bilgi-ler içermektedir. Ulusal kaynaklar da domuzgribi konusunda oldukça yararlý bilgiler içer-mektedir. Saðlýk Bakanlýðý web sitesi ulusalsaðlýk otoritesi bakýþýyla doðru ve güncel bil-gileri kapsamaktadýr (www.saglik.gov.tr).Bunun yaný sýra; saðlýkla ilgili meslek örgüt-leri de güncel bilgileri topluma ulaþtýrma ko-nusunda çaba göstermektedirler.

Ankara Tabip Odasý Halk SaðlýðýKomisyonu, domuz gribi ile ilgilisürece iliþkin bir deðerlendirme

notu hazýrladý.

Domuz gribi kabusu sürüyor

Týp Dünyasý - ÝSTANBUL - AKPSinop Milletvekili Kadir Týngýroð-lu, Ýstanbul Kartal KoþuyoluYüksek Ýhtisah Eðitim ve Araþ-týrma Hastanesi'nde görevli Dr.Kürþat Tigen'e saldýrdý. 10 Ha-ziran günü gerçekleþen olayda,Týngýroðlu, Tigen'i yumruklaya-rak darp etti.

Ýstanbul Tabip Odasý'ndan ko-nuyla ilgili olarak yapýlan açýklama-da, "Hekime þiddetin bu kez bir mil-letvekilinden gelmiþ olmasý kaygýmýzý vetepkimizi büyütmektedir" denildi. Yaþa-nan þiddet olaylarýna çözüm üretmesi, ön-lem almasý gereken TBMM'nin bir mensu-bunun bizzat þiddete baþvurmasýnýn son

derece düþündürücü olduðuna yerverilen açýklamada, "Yaþanan

bu ibret verici olay biz he-kimlerin güvenli ortamlar-

da çalýþma taleplerinin nekadar haklý ve yerindeolduðunu göstermiþtir"denildi.

Hekimlerin hedef tah-tasý olmadýðýnýn bir kezdaha vurgulandýðý açýkla-

ma, "Meslektaþýmýza geç-miþ olsun diyor, bir milletve-

kilince gerçekleþtirilen saldýrýyý kýnýyor veTBMM Baþkanlýðý'ný sorumlu milletvekilihakkýnda gerekeni yapmaya davet ediyo-ruz" diyerek sonlandýrýldý.

AKP Sinop Milletvekili Kadir Týngýroðlu, Dr. Kürþat Tigen'e yumruklusaldýrýda bulundu. Ýstanbul Tabip Odasý, TBMM Baþkanlýðý'ný sorum-lu milletvekili hakkýnda gerekeni yapmaya çaðýrdý.

Bu kez milletvekili hekime saldýrdý

Kamudan istifa özelde çalýþmaya engel deðil

Page 7: 15 Haziran 2009 Sayý: 166 ” yazdý Sayfa 7’de ö kapýda gerekçesi … · 2009. 6. 25. · Týp Dünyasý - ANKARA - Haziran 2008'de seçimli 57. Büyük Kongresi'ni yapan Türk

Raporda yer alan tespit ve öneriler özetle þöyle:

Koðuþlarda yaþam- Koðuþlarýn havalandýrma koþullarý-

nýn iyileþtirilmesi kaçýnýlmazdýr. Ergenlikçaðýndaki çocuklarda kemik geliþimininhýzlanmasý nedeni ile D vitamini gereksi-nimi belirgin olarak artar. Bu nedenle, ço-cuklarýn güneþten mahrum yaþamasý ka-bul edilemez.

- Her koðuþa mutlaka bir yangýn sön-dürme cihazý konulmalýdýr.

- Kesintisiz su verilmesinin saðlanma-sý ve içme-kullanma suyunun düzenli vesürekli olarak bakteriyolojik, fiziksel vekimyasal açýdan deðerlendirilmesi gere-kir.

- Bulaþýk yýkanacak yerlerin yenidendüzenlenmesi ve saðlýklý hale getirilmesigereklidir.

- Eski, çizik, çok kullanýlmýþ melamintabaklar tümüyle kaldýrýlmalýdýr. Saðlýðauygun, kimyasal içermeyen maddelerdenyapýlmýþ, bakteri üremesine zemin oluþ-turmayacak tabaklar kullanýlmalýdýr.

- Yýkanma koþullarýnýn iyileþtirilmesi,koðuþlarda daha sýk arayla ve daha uzunsüre sýcak su bulundurulmasý gereklidir.Yýkanma koþullarýnýn zorlaþtýrýlmasý vesýcak su vermeme bir cezalandýrma aracýolarak kullanýlmamalýdýr.

- Çocuklar giysilerini kendileri ellerin-de yýkadýklarý için yeterince temiz yýka-yamamaktadýrlar. Eve gönderilen giysilerise kuruma kabul edilmemektedir. Ku-rumda merkezi bir çamaþýrhane yapýlmasýve makineler konmasý, koðuþlarýn sýraylabu makineleri kullanarak çamaþýrlarýný yý-kamalarý daha insanca bir temizlik ve hij-

yen olanaðý saðlayacaktýr. Bu tedbirleralýnmadýðý taktirde, yeterli havalandýrma-nýn yapýlmadýðý, nem oranýnýn yüksek ol-duðu ortamlarda enfeksiyon etkenleri çokdaha kolay üreyecek ve çocuklarýn saðlý-ðýný kýsa ve uzun vadede tehdit edecek tü-berküloz ve mantar enfeksiyonlarý baþtaolmak üzere çeþitli hastalýklara yol aça-caktýr.

Çocuklarýn eðitimolanaklarý

- Çocuklarýn yeniden topluma kazan-dýrýlmalarý çok önemlidir. Çocuklarýnokullarýndaki sýnavlarýna girebilmeleri veeðitimlerinin aksamamalarý için düzenle-meler yapýlmalýdýr. Ders çalýþmak isteyençocuklara etüt benzeri bir olanak saðlan-masý, bu çocuklarýn yeniden topluma ka-zandýrýlmalarý açýsýndan yararlý olacaktýr.Koðuþlarýn aydýnlanma koþullarýnýn kitapokumaya uygun biçimde düzenlenmesigerekmektedir.

Kötü muameleninönlenmesi

- Çocuklarýn saðlýk hakký ve kötü mu-ameleye tabi tutulmamalarý hususlarýnaözen gösterilmeli, bu yöndeki yakýnmala-rý ve deðerlendirme talepleri dikkate alýn-malýdýr. Gözaltýnda ve yakalanma koþul-

larýnda travmatik süreçler yaþadýklarý an-laþýlan, anlatýmlarýnda iþkence ve kötümuamele gördüklerine dair þikayetleri bu-lunan çocuklarýn Ýstanbul Protokolü çer-çevesinde uluslar arasý ve ulusal mevzuatve standartlarla ilgili etik deðer ve kural-lara uygun þekilde adli týbbi muayeneleriyapýlarak deðerlendirmeleri içeren rapor-lar düzenlenmeli ve gerekiyorsa rehabili-tasyon saðlanmalýdýr.

Beslenme ve saðlýk- Büyüme ve gelime çaðýndaki çocuk-

larýn gereksinimlerinin karþýlanabilmesiiçin günde 2 bardak süt içmeleri, 3 anaöðün yemek yemeleri gerekmektedir. Bü-yüme çaðýnda ara öðünlerde de süt, ay-ran, meyve suyu, peynirli ekme vb. ben-zeri besinlerin tüketilmesi uygundur. Bugereksinimlerin kýsýtlý miktarda verilenve bir diyetisyen tarafýndan hazýrlanma-yan, ara öðünleri içermeyen bir beslenmeprogramý ile karþýlanmasý mümkün deðil-dir.

- Büyüme ve geliþme çaðýndaki ço-cuklarýn beslenme gereksinimlerinin kar-þýlanmasý için ailelerin yiyecek, içecek vemeyve gibi besinleri getirmelerine izinverilmelidir.

- Fiziksel saðlýk açýsýndan gençlerinspor yapmalarý çok önemlidir. Spor yap-ma olanaðýnýn cezalandýrma amaçlý kýsýt-lanmasý kabul edilemez, çocuklarýn her

gün ortalama bir saat düzenli ve süreklispor yapmalarý için olanak saðlanmalýdýr.

- Cezaevinin 2004 yýlýndan bu yanakadrolu hekimi bulunmamaktadýr. Ku-rumda sürekli görev yapan bir hekim deyoktur. Tatillerde ve yaz aylarýnda heki-min bulunmadýðý dönemler olmaktadýr.Hekimler geçici görevlendirme ile gel-mektedir. Hafta sonu hekim bulunma-maktadýr. Kurumda bir diþ hekimi, ikipsikolog bulunmaktadýr. Muayene orta-mýnda kamera bulunmaktadýr. Çok sayýdatutuklu, hükümlü ve cezaevi personelininbulunduðu cezaevinde bir doktorun bu-lunmamasý, ikame hekimlikle yürütülme-si cezaevinde yaþayanlar için ciddi birsaðlýk tehdidi teþkil etmektedir. Kurumdasürekli ve düzenli olarak saðlýk hizmetiverecek bir saðlýk ekibi bulunmalýdýr.Saðlýk hizmetine eriþimin engellenmesicezalandýrmanýn bir biçimi olmamalýdýr.

C M Y K

15 Haziran 2009 7

Sizlere, tabiplerle ilgili bir yazý yerine (belki sý-kýlmýþsýnýzdýr diye!) þu sýralar çekmeye ha-zýrlandýðým bir film projesinden bahsetmeye

karar verdim. Çekilmemiþ filmler üzerine konuþmakçok zevklidir. Umarým siz de eðlenir, belki kendi “zih-ni” filminizi çekersiniz.

Filmin adý: 7 Kocalý Hürmüz.

Neredeyse 40 yýllýk mazisi olan, iki kere sinemayauyarlanmýþ, Türkiye’nin her þehrinde tiyatro sahneleri-ne çýkmýþ ve seyircinin yoðun ilgisini çekmiþ bir konu-su var 7 Kocalý Hürmüz’ün. Ben de bunun nedenini an-lamaya çalýþtým önce.

Oyunun orijinal metni gerçekten hem eðlencelihem de çok saðlam yapýsýyla, dönemi çok iyi araþtýrýpanlamýþ bir yazarýn “cin fikirleri” ile ve türüne az rast-lanýr bir “kadýn oyunu” oluþuyla, cevher içinde bircevher gibi duruyordu önümüzde.

Hem bir farsý, hem bir orta oyununu, hem Shakes-peare’in yanlýþlýklar komedilerini hem doðu masalla-rýný, hem Bertold Brecht’in hem de Haldun Taner’inepik tiyatro öðelerini baðrýnda taþýyan “kýkýr kýkýr”bir metin. Yeryüzü sahne kültürünün bu en önemli öðe-lerini birleþtirmesine raðmen çok kolay anlaþýlan ve deen önemlisi, seyir sonrasýnda akla takýlan temalarýylahafif ve derin, þen ve kafa karýþtýrýcý bir hikaye.

Ben de bu þenliðe ve “kafa karýþtýrýcý” içeriðetav oldum.

Önce böyle bir metnin sinema uyarlamasýnýn“oyun” duygusundan kopmadan yapýlmasý gerektiðinekarar verdim. Her yerde oyun. Kostümde, dekorda,oyunculukta, müzikte, mizansende, dialoglarda ve es-kilerin deyimiyle “rejide”!

Sonra “gerçekçiliðin allah belasýný versin!” deyipkendime “oyun sever” bir oyuncu ekibi kurdum. Tu-luattan da, vücut dilinden de anlayan, kendi gösterisi-ne de takým oyununa da ayni zevkle sarýlan oyuncular.

Eski Ýstanbul gravürlerinden hareketle bir dekoroyunu kurdum. Elle çizilmiþ gibi, yýkýlacakmýþ gibiduran, birbirine yaslanmýþ ahþap evlerden oluþan bir“Eski Ýstanbul Mahallesi oyunu”.

Sonra bir kostüm oyunu. Bugünün modacýlarýnýnimreneceði, hem geçmiþten hem de bugünden besle-nen, kumaþlarýn ve tüllerin birer anlatýcýya dönüþtüðü,onu giyen oyuncunun da anlatýcýlýðýný geniþleten, ken-disi bile bir hikaye olan kostümler. Kadýnda cilveli vekurnaz, erkekte böbürlenen ve çocuksu duran kostüm-ler.

Kuþçu Cebrail, mahallenin Deli-Veli’si, hikayeninmahalle ruhunu öne çýkardý. Mahalle kahvesinin dedi-kodu üreticisi 3 dalgacý ihtiyar, aþk acýsýyla yanýp tutu-þan Osmanlý-Alman paþasý Günther Paþa gibi karak-terler, kadýnýn eylemini seyreden ama bir türlü kavra-yamayan erkekler dünyasýný hikayenin kenarýna yer-leþtirdi.

Ayrýca açýlýþta, filmin ortasýnda ve kapanýþta yera-lan, yalnýzca kalabalýk bir kadýnlar topluluðunun “oy-nadýðý” 3 büyük sahne, dialoglarý, þarkýlarý ve dansla-rýyla birer mini müzikal haline geldiler. Birinde Hür-müz’ün zavallý kocalarýyla dalga geçen, diðerinde “Bugece yatsýdan sonra, gökten herif yaðacak!” diyedansedip oynayan, sonunda da “Ver, ver, Allahým he-pimize, gönlümüze göre bir (belki 2-3-4-5) kocaver!” diye þakýyan bir kadýnlar takýmý sayesinde yönet-men ve senarist, biz iki erkek, kadýnlar hakkýnda bil-mediðimiz herþeyi biliyormuþ gibi yapmaya çalýþtýk.

Darýsý sýrlarla dolu kadýnlýðýn baþýna!Eski Türklerde oyun ve büyü ayný anlamda kullaný-

lýr. Ben þimdi bu filmin etkisini merak ediyorum: Acaba kahkahayla büyülenmek mümkün mü-

dür? Eski Türklerde Alkýþ ve Dua da ayný anlamda kul-

lanýlýr: Dualarýnýzý bekliyorum!

* Film anlatýcýsý

dýþarýdan göz ...

Sizlere Hürmüz Ezel Akay (EZOP) *

Týp Dünyasý - DÝYARBAKIR - TürkTabipleri Birliði, son bir yýl içinde Diyarba-kýr, Batman, Mardin, Þýrnak, Adana, Van vediðer illerde gerçekleþtirilen gösterilerdegözaltýna alýnan ve kamuoyunda "taþ atançocuklar" olarak bilinen, Terörle MücadeleKanunu (TMK) kapsamýnda yargýlanmaktaolan çocuklarýn durumunu inceledi. Ýncele-me sonuçlarýný içeren raporda, "Bir bütünolarak deðerlendirildiðinde cezaevi orta-mý çocuklarýn geliþimi ve eðitimi açýsýn-dan örseleyici ve engelleyici olduðu ka-dar, topluma yeniden kazandýrýlmalarýyönünde istenen hedeflere ulaþmaktanuzaktýr" denildi.

Prof. Dr. Feride Aksu Tanýk, Dr. ElifKýrteke, Dr. Zeki Gül, Prof. Dr. Ümit Bi-çer, Dr. Zerrin Topçu Bilgen, Dr. CengizGünay ve Prof. Dr. Ayþe Avcý'dan oluþan

TTB Heyeti, Adalet Bakanlýðý'nýn izniyle20-21 Nisan tarihlerinde Diyarbakýr E TipiKapalý Ceza ve Ýnfaz Kurumu'nu ziyaret et-ti. Ziyaret sonrasý hazýrlanan rapor, 6 Hazi-ran günü TTB'de düzenlenen bir basýn top-lantýsýyla kamuoyuna açýklandý. Raporda,yargýlama süresinin uzunluðu ve belir-sizliðine dikkat çekilerek, bunun çocuk-lar üzerinde ek bir örseleme oluþturacaknitelik taþýdýðý kaydedildi. Çocuk Hakla-rý Sözleþmesi'nin "Çocuklarýn yasadýþýya da keyfi biçimde özgürlüðündenyoksun býrakýlamayacaklarý; bir çocu-ðun tutuklanmasýnýn, alýkonulmasýnýnveya hapsinin yasa gereði olmasý gerek-tiðine ve ancak en son baþvurulacak birönlem olarak düþünülüp, uygun olabile-cek en kýsa süre ile sýnýrlý tutulmasý" il-kesi hatýrlatýldý.

TTB'den Diyarbakýr Cezaevi Raporu:

Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan, bazý kiþilerin 'Kredi kartý maðduru' ifadesi kullandýðýný belirterek, kredi kartýnýn maðdurunun olamayacaðýný söylemiþti:"Kredi kartý maðdurlarý ifadesi kullanýlýyor,kusura bakmasýnlar kredi kartýnýn maðduru olmaz. Kredi kartý nedeniyle borçlananlara ayrý yere koyuyorum ve dürüst bakmýyorum" demiþti. Ekonomik önlem paketlerine bir yenisini kamuoyunaduyuran Baþbakan Yardýmcýsý Ali Babacan ise, kriz yüzünden kredi kartý maðduru olanlara kolaylýklar müjdeledi. Kendi alçakgönüllü olanaklarým ile ben de bir kriz önlem paketi açýklýyorum."Fotoþok" teknolojisi ile hazýrladýðým Kriz Kredi Kartlarý ile krizin size teðet geçmesini beklemeden siz krize teðet geçebilirsiniz. Buyrun!

Adalet Bakanlýðý'nýn izniyle 20-21 Nisan 2009 tarihlerinde Diyarbakýr ETipi Kapalý Ceza ve Ýnfaz Kurumu'nu ziyaret eden TTB heyeti, burada alý-konulan çocuklarýn durumuna iliþkin bir rapor hazýrladý. Raporda, birbütün olarak deðerlendirildiðinde cezaevi ortamýnýn çocuklarýn geliþimive eðitimi açýsýndan örseleyici ve engelleyici olduðu ve topluma yenidenkazandýrýlmalarý yönünde istenen hedeflerden uzak olduðu belirtildi.

Hazýrlayan: Dr. Seyfi Durmaz"Krize teðet kredi kartlarý!"Foto

entezS

Tespit veöneriler

"Çocuklarýn geliþimi açýsýndanörseleyici"

Prof. Dr. Feride Aksu Tanýk, Dr.Elif Kýrteke, Dr. Zeki Gül, Prof.

Dr. Ümit Biçer, Dr. Zerrin TopçuBilgen, Dr. Cengiz Günay ve

Prof. Dr. Ayþe Avcý'dan oluþanTTB Heyeti, Adalet Bakanlý-

ðý'nýn izniyle 20-21 Nisan ta-rihlerinde Diyarbakýr E TipiKapalý Ceza ve Ýnfaz Kuru-

mu'nu ziyaret etti.

Hazýrlanan rapor, 6 Hazirangünü TTB'de düzenlenen bir

basýn toplantýsýyla kamuoyunaaçýklandý. Raporda, yargýlama

süresinin uzunluðu ve belirsizliðine dikkat çekilerek,

bunun çocuklar üzerinde ek birörseleme oluþturacak nitelik

taþýdýðý kaydedildi.

Page 8: 15 Haziran 2009 Sayý: 166 ” yazdý Sayfa 7’de ö kapýda gerekçesi … · 2009. 6. 25. · Týp Dünyasý - ANKARA - Haziran 2008'de seçimli 57. Büyük Kongresi'ni yapan Türk

Karya, Muðla ili kuzey kýsýmla-rý ve içerideki bölgeye denkgelen coðrafyanýn eski çað-

lardaki ismidir. Burada milattan önce 11.yüzyýl ile milattan önce 545 yýllarý arasýönemli bir medeniyet yaþamýþtýr. 1995 yý-lýnda "Medicaria" olarak yayýn hayatýnabaþlayan dergimiz, adýný bu medeniyet-ten almýþtýr. Dönemin Tabip Odasý Baþ-kaný Dr. Yaðmur Savran, Dr. HakanToksöz ve Dr. Melih Elçin'in dergininhayata geçirilmesindeki emeklerini an-madan geçmemek gerek. Altý sayý çýk-týktan sonra ara verilen yayýna, 2003 yý-lýnda "Medikaria" olarak devam et-mekte, üç ayda bir yayýnlanmakta olupþu an 22. sayýsý yayýnlamýþtýr.

Dergimiz 1500 adet, 46 sayfa tama-men renkli ve ofset olarak basýlmaktadýr.Tüm üyelerimize, Tabip odalarýna ve Muð-la da meslek örgütlerine, sivil toplum örgüt-lerine gönderilmektedir. Üyelerimizle iletiþi-min saðlanmasýnda, özellikle son dönmedehýzla deðiþen saðlýk gündeminin takip edil-mesinde dergimizin rolünün önemli olduðu-nu düþünüyoruz.

Ýçerik olarak saðlýk politikalarý ile güncelyerel ve genel haberler, sosyal ve kültürelkonular iþlenmektedir. Her sayýda, TTBMerkez Konsey üyelerinden veya diðer oda-lardan konuklarýmýzýn yazýlarýna yer verme-ye çalýþýyoruz. Dr. Naki Bulut, Dr. EjderSözen, Dr. Nurþin Kaynarca Külcü, Dr. Ý.Önder Yeniçeri, Dr. Ayþe Akgül, Dr. Ha-san Akpýnar ve Dr. Levent Eþmelioð-lu'ndan oluþan yayýn kurulunun, dergininhazýrlanmasýnda titizlikle çalýþmaktadýrlar.

Medicaria Dergimiz, 2003 yýlýnda Muðlada yerel basýn örgütü tarafýndan "Yýlýn Der-gisi" ödülüne layýk görülmüþtür. Dergimizbir yayýn kuruluþu tarafýndan tamamen ken-

dilerinin temin ettiði reklamlar gelirleri ilebasýlmaktadýr. Yayýn Kurulu, reklamlarýnetik kurallara uygunluðunu kontrol etmekte-dir.

Medicaria son sayýsýnda, TTB MerkezKonsey Genel Sekreteri Dr. Eriþ Bilaloð-lu'nun "TTB Bir Meslk Örgütüdür", Ýs-tanbul Tabip Odasý Baþkaný Prof. Dr. Özde-mir Aktan'ýn "Ýyi Hekimlik Nedir?",Yüksek Onur Kurulu Üyesi Dr. Naki Bu-lut'un "Mobbing", Dr. Faik Çelik'in"Cerrahide Karar Vermek" baþlýklý yazý-larý bulunmaktadýr. Bilimsel yazýlarýn yanýsýra, "Aikido", 4 Eylül 1919 Sivas Kongre-sinde "Muðla'yý Serficeli Hilmi Bey Tem-sil Etti", "Turgut Kanyonun da Bir Ge-zinti" baþlýklý paramedikal yazýlar yer al-mýþtýr.

Dergimize Muðla Tabip Odasý web say-fasýndan pdf formatýnda ulaþýlabilmektedir.

Dr. Ferit TURANMuðla Tabip Odasý Baþkaný

C M Y K

Týp Dünyasý Dergisi Sahibi ve Sorumlu Yazý Ýþleri Müdürü:Türk Tabipleri Birliði adýna Prof. Dr. Gençay GürsoyGenel Yayýn Yönetmeni: Mutlu SereliKatkýda bulunanlar: Dr. Selçuk Atalay, Dr. Eriþ Bilaloðlu, Dr. Seyfi Durmaz, Dr. Melih Elçin, Dr. Arzu Erbilici, Dr. Tufan Kaan, Dr. Elif Kýrteke, Dr. Orhan Odabaþý, Dr. Ýskender Sayek

Yayýnýn Türü: Yerel, süreliYýl:17 Sayý: 166 Tarih: 4 Haziran 2009Yayýmlayan: Türk Tabipleri BirliðiYayýn Ýdare Merkezi:GMK Bulvarý, Þehit Daniþ Tunalýgil Sok. No: 2 Kat: 4 Maltepe/Ankara Tel: (0312) 231 31 79 (pbx) Faks: (0312) 231 19 52- 53 [email protected]://www.ttb.org.tr

Týp Dünyasý Dergisi, Türk Tabipleri Birliði tarafýndan 15 günde bir yayýnlanýr. Ücretsizdir. 10.000 adet basýlmýþtýr.Hesap Numarasý: Türkiye Vakýflar Bankasý Maltepe Þubesi Hesap No: 00158007281178784

Baský Öncesi Hazýrlýk: GEO Tanýtým ve Reklam Hizmetleri Turgut Reis Cad. 47/6 Tandoðan Ankara Tel: (0312) 229 09 85 [email protected]

Basým yeri ve tarihi: Ýhlas Gazetecilik AÞ. Turgut Özal Bulvarý Demirciler Sitesi 1. Cadde No: 68 Siteler Ankara 353 29 61 / 22 Haziran 2009

Týp Dünyasý - ANKARA - GeriatriDerneði tarafýndan düzenlenen "Yaþlýlar-da Osteoporoz Sempozyumu" 15-16Mayýs 2009 tarihlerinde Ankara'da ger-çekleþtirildi. Sempozyumda, "Yaþlanankemik", "Kýrýk oluþum mekanizmala-rý", "Yüksek riskli olgular", "Kýrýk ris-kinin güncel deðerlendirmeleri", "Ka-nýtlar ýþýðýnda tedavi seçenekleri","Kalsiyum, D Vitamini, Bifosfonatlar,Stronsiyum Ranelat, Paratiroid Hor-mon, Kalsitoninler, HRT, SERM", "Ki-me, ne zaman, hangi tedavi, ne süreile?", "Yaþlýlarda osteoporozun bedeli","Tedavide maliyet analizleri", "Yaþlýosteoporoz olgularýnda yaþam kalitesi","Birinci basamak hekimi ve osteopo-roz", "Yaþlý osteoporozu ile ilgili bilim-sel araþtýrmalar", "Osteomalazi ve Pa-get Hastalýðýnda ayýrýcý taný ve tedavisorunu", "Yaþlý osteoporozunda tanýsalzorluklar", "Düþme mekanizmalarý veönlenmesi", "Yaþlýlarda kýrýk tedavisi-nin zorluklarý", "Kýrýk sonrasý tedaviyaklaþýmlarý nasýl olmalý?", "Yaþlý oste-oporozunda rehabilitasyon ilkeleri","Zor olgularda taný, takip ve tedaviyaklaþýmlarý" ve "Sosyal güvenlik sis-temleri kapsamýnda osteoporoz tedavi-si" konularý tartýþýldý.

Sempozyumda öne çýkan tespitler þöy-le:

- Yaþ, osteoporozun ve kýrýk riskinin enönemli belirleyicilerinden biridir. emikkaybý 30'lu yaþlarda baþlar, 80 yaþýna ge-lindiðinde pik kemik kütlesinin yüzde 30'ukaybedilmiþtir.. Omurga ve kalça kýrýklarý-nýn yüzde 90'ý osteoporozdan kaynaklanýr.

- Yaþlanma ile kemik dokusu ve meta-bolizmasý üzerinde oldukça kompleks,önemli deðiþiklikler meydana gelmektedir.

- Yaþlýlarda yaþam tarzýndaki deðiþik-likler ve komorbid hastalýklarýn varlýðý os-teoporoz ve düþme riskini artýrarak, dahafazla kýrýk geliþmesine neden olmaktadýr.

- Evde yaþayan yaþlýlarýn yaklaþýk 1/3'üher yýl en az bir kez düþmektedir. Bu sayýbakýmevinde yaþayanlarda yüzde 50'ninüzerindedir ve yüzde 10-15'inde kýrýkmeydana gelmektedir.

- Yaþlý bireyin osteoporoz ve düþmerisk faktörleri iyi bir öykü, fizik muayeneve laboratuvar testleri ile deðerlendirilme-lidir.

- Yaþlý osteoporotik hastaya yaklaþým-da temel hedefler kemik kaybýný en aza in-dirmek, kemiðin dayanýklýlýðýný artýrmak,düþme ve kýrýklarýn önlenmesi, aðrýnýn or-tadan kaldýrýlmasý ve yaþam kalitesinin ar-týrýlmasýdýr.

- Kalsiyum ve özellikle D vitamini des-tek tedavisi tüm yaþlýlarda gereklidir.

- Aðrýnýn azaltýlmasýna yönelik medikalve fiziksel tedaviler yaþam kalitesini artýr-dýðý gibi düþme riskini azaltmaya daönemli katkýda bulunur.

- Osteoporozun "geriatrik sonuçlarýve bedelleri olan pediatrik bir hastalýk"olduðu ifade edilmektedir. Kemik saðlýðý-nýn geliþtirilmesi ve korunmasý 3 aþamadaincelenebilir. Birincil korunma beslenmeve fiziksel aktivite gibi çevresel etkenlerioptimize ederek kiþinin genetik potansiye-lini en üst düzeye çýkarmak, yani olasý enyüksek kemik kütlesine ulaþýlmasýnýn sað-lanmasýdýr. Ýkincil korunma, osteoporozunerken tanýnmasý, osteoporoz geliþen hasta-larda uygun tedavinin saðlanmasý ve kýrý-ðýn önlenmesidir. Üçüncül korunma ise ký-rýk geliþen hastalarda buna baðlý geliþebi-lecek komplikasyonlar ve özürlülüðün ön-lenmesi, baðýmsýz yaþamýn sürdürülmesive yaþam kalitesinin yükseltilmesidir.

- Osteoporoz epidemiyolojik özellikle-rinin toplumlarýn kendi genetik, sosyal,kültürel, geleneksel, çevresel faktörleri ilebelirlendiði unutulmamalý ve bu konudayapýlacak ulusal çalýþmalarýn saðlýk politi-kalarýmýza ýþýk tutmasýna özen gösterilme-lidir.

Týp Dünyasý – ANKARA - Türk Tabipleri Birliði’nin 2 Tem-muz 1993’te, Sývas’ta gericilerin kuþattýðý Madýmak Oteli’nde çý-kan yangýn sonucu yaþamýný yitiren þair Dr. Behçet Aysan ve 36kiþinin anýsýna verdiði Behçet Aysan Þiir ödülü için son baþvurutarihi 15 Ekim 2009 olarak açýklandý.

Türk Tabipleri Birliði’nin 1995 yýlýndan bu yana verdiði Beh-çet Aysan Þiir Ödülü, bu yýl on beþinci sahibini bulacak. SeçiciKurulu’nu Cevat Çapan, Arif Damar, Doðan Hýzlan, Emin Özde-mir, Ahmet Telli, Ali Cengizkan ve Ataol Behramoðlu’nun oluþ-turduðu Behçet Aysan Þiir Ödülü’ne baþvuru koþullarý þöyle:

Ödüle Ocak 2009’den sonra yayýmlanmýþ bir kitap ya da yayý-na hazýr bir kitap dosyasý ile aday olunabilir. Yayýmlanmamýþ ya-pýtlarýn dosya kaðýdýna daktilo yazýsý ile çift aralýklý yazýlmýþ ol-masý gereklidir.

Ödüle son katýlma tarihi 15 Ekim 2009’dur. Ödüle kiþiler kitap ve dosya ile kendileri doðrudan katýlabilir

ya da yayýmlanmýþ þiir kitaplarýný sivil toplum örgütleri, yayýnev-leri ve üçüncü kiþiler, þairin onayý alýnmak koþuluyla önerebilirler.

Yarýþmaya katýlan yapýtlarýn daha önce hiçbir yarýþmadaödül almamýþ olmasý gerekmektedir.

Ödüle aday olacak þairler; adý, açýk adresi ve ký-sa yaþam öyküsüyle birlikte kitaplarýný (8 adet)ya da þiir dosyalarýný (8 adet) TTB Merkez Kon-seyi GMK Bulvarý Þehit Daniþ Tunalýgil Sok. No:2 Kat:4,06570 Maltepe-ANKARA adresine göndermelidir.

Ödül için gönderilen yapýtlar açýklanmaz, yalnýzca ödül kaza-nan duyurulur. Ödül kazanan yapýt2009 yýlý Kasým ayýnda açýk-lanýr. Ödüle katýlanyapýtlar sahiplerinegeri gönderilmeye-cektir.

Ödüle baþvuranlar tüm koþullarý,kabul etmiþ sayýlýr.

TTB Behçet Aysan Þiir Ödülü özelolarak hazýrlanmýþ bir bronz figürdür.Para ödül verilmemektedir.

Ödül tek yapýta verilecektir. Seçicikurul uygun görürse ödülü paylaþtýra-bilir.

Týp Dünyasý -ANKARA - TürkToraks Derneði(TTD), 31 MayýsDünya Sigarasýz Gü-nü nedeniyle çeþitli

etkinlikler düzenledi.Sigara konusundaki

uyarýlarýn tütün kontrolün-de çok önemli yeri olduðunu be-

lirten TTD'nin, sigara paketleri üzerine sigaranýnzararlarýný gösteren etkileyici resimler konulmasýyönündeki hazýrlýklarý sürüyor. Bu amaçla çeþitliposterler hazýrlanarak ilgili yerlere gönderildi.Sigara paketlerine resim konulmasý uygulamasý-nýn 2010 yýlýnda baþlatýlacaðý öngörülüyor.

31 Mayýs Dünya Sigarasýz Günü nedeniyleTTD Baþkaný Prof. Dr. Muzaffer Metintaþ veTTD Tütün Kontrolü Çalýþma Grubu BaþkanýDoç. Dr. Zeynep Aytemur imzasýyla yapýlanaçýklamada, tütün tüketiminin önlenebilir birölüm nedeni olduðu belirtildi. Tütün kullanýmý-nýn dünyada her yýl 5 milyonun üzerinde insanýnölümüne yol açtýðýna dikkat çekilen açýklamada,bu rakamýn trafik kazalarýndan, AIDS'den, ve-remden ve sýtmadan ölenlerin toplamýndan fazlaolduðu vurgulandý.

"Legal bir kitle imha silahý"Buna karþýn, sigaranýn yasal olarak satýlabilen

ve ölüme yol açan tek ticari ürün olduðuna dikkatçekilen açýklamada, "Bu yönüyle sigara legalbir kitle imha silahýdýr. Ýçenlerin yarýsýndanfazlasý, sigaranýn yol açtýðý akciðer, kalp, be-yin hastalýklarý baþta olmak üzere sigaraylailiþkili hastalýklardan kaybedilmektedir. Sade-ce içmek deðil, dumanýný solumak bile bu has-talýklarýn oluþmasý için yeterlidir. Özellikle ço-cuklar, çevresel sigara dumanýna maruz kaldý-

ðýnda eriþkinlere göre daha ciddi saðlýk riskle-ri ile karþý karþýya kalmaktadýr" denildi.

Açýklamada, bu zararlar çok iyi bilinmesinekarþýn, sigara firmalarýnýn daha fazla insaný ba-ðýmlý ve hasta yapmak için her yýl milyonlarcadolar harcadýðý vurgulandý ve bir pazarlama tak-tiði olarak da sigaranýn albenisi olan renkli paket-lerde satýþa sunulduðuna dikkat çekildi.

Sigara ve saðlýk uyarýlarýDünya Saðlýk Örgütü'nün (DSÖ), bu nedenle

sigara paketlerinde sigaranýn yol açtýðý hastalýk-lar ile ilgili görsel ve yazýlý materyallerin daha et-kili kullanýlmasý gerektiðine vurgu yaptýðýna yerverilen açýklamada, bu yýl DSÖ sloganý olarakilan edilen "Sigara ve Saðlýk Uyarýlarý" konu-sunun TTD Tütün Kontrolü Çalýþma grubu tara-fýndan da benimsendiði belirtildi. Açýklamadaþöyle denildi:

"Bilindiði gibi ülkemizdeki tütün ürünleri-nin üzerinde saðlýkla ilgili yasal uyarý yazýlarý,2006 yýlýndan bu yana büyütülerek daha görü-nür hale getirilmiþtir. Ancak bu yeterli deðil-dir. Bu yazýlarýn çarpýcý ve vurgulayýcý görsel-lerle desteklenmesi gerekmektedir. DünyaSaðlýk Örgütü bunun için bir komisyon kur-muþ ve çalýþma baþlatmýþtýr. Ýlerleyen dönem-de bu çalýþmalarýn ülkemizde de tamamlana-rak hayata geçirileceði bilinmektedir. Sigarapaketlerinin üzerindeki saðlýk uyarý yazýlarý-nýn kýsa ve etkili olmasý gereklidir. Ayný za-manda insan onurunu zedelemeyen özelliktefotoðraflarýn, sigara býrakmada ve özelliklegençlerin sigaraya baþlamasýnýn engellenme-sinde etkili olacaðý kanýtlanmýþtýr. Bu nedenleülkemizde sigara paketlerinde uyarý yazýlarý-nýn yanýnda grafik ve fotoðraflarýn da konul-masý uygulamasýnýn 2010 yýlýnda baþlayacaðýöngörülmektedir."

Türk Tabipleri BirliðiBehçet Aysan Þiir Ödü-lü, 1995 yýlýnda Adnan

Satýcý’nýn “Yerçekimine UyanPortakal Çiçeði” ve Cahit Ök-men’in “Melankolik Masal”adlý yapýtlarý arasýnda paylaþtý-rýldý. 1996 yýlýnda Seçici Ku-rul hiçbir yapýta ödül verme-di. 1997 yýlýnda Devrim M.Dirlikyapan’a “Karla Ge-len” adlý yapýtýyla BehçetAysan Þiir Ödülü verildi.1998 yýlýnda “GidiyorumAdým Unutuluþ OlsunDiye” adlý kitabýyla ÜnalErsözlü ve “Aþkiya” adlý kitabýy-la Fergun Özelli arasýnda paylaþ-týrýldý. 1999’da “Çerçi Zeus/BirÇaðdaþ Mitoloji” Denemesi adlý

kitabýyla Yýlmaz Gru-da’ya verildi. 2000 yýlýn-

da “Seviþne” adlý dosya-sýyla Özlem Sezer,“Güzel Suç” adlý kita-býyla Veysel Çolakarasýnda paylaþtýrýldý.Ayrýca Selma Aðabe-yoðlu; “GecikmiþBir Çocuk” adlý dos-

yasýyla, A.Kadir Pak-soy, “Öte-Beri” adli ki-

tabýyla övgüye deðer bu-lundular. 2001 yýlý Behçet

Aysan Þiir Ödülü“Dip Sevgi” adlýkitabýyla Turgay

Fiþekçi’ye verildi. 2002 yý-lýnda “Günün Kapýlarý” adlýdosyasýyla Tevfik Taþ’a ve “AþkBoyu Sürgün” adlý kitabý ile Ah-met Günbaþa arasýnda paylaþtý-rýldý. 2003 yýlý Behçet Aysan ÞiirÖdülü “Susmalar Kitabý” adlý

yapý-týyla Aydýn Þimþek’everilmesini kararlaþtýrdý. Ayrýcayapýlan deðerlendirmede; A.Er-tan Mýsýrlý’nýn “Ölüm BeyazGölge” kitabý ile Orhan Tüleyli-oðlu’nun “Boþluðun Parçalarý”adlý dosyasý övgüye deðer bulun-du.

2004 yýlý Behçet Aysan ÞiirÖdülü “Uzak Zamana Övgü”adlý yapýtýyla Baki Ayhan T.’yeverilmesini kararlaþtýrdý. Ayrýcayapýlan deðerlendirmede; A.BarýþAðýr’ýn “Gemilerin Uykusu” ad-lý dosyasý ile Ozan Öztepe’nin“Ölüler Bandosu” adlý dosyasýövgüye deðer bulundu. 2005 yýlýBehçet Aysan Þiir Ödülü “BakHala Çok Güzelsin” adlý kitabýy-la Onur Caymaz’a 2006 yýlýödülü de “Þehirde Bir Yýlký Atý”adlý kitabýyla Ahmet Erhan’a ve-rildi. 2007’de “Kanýt” adlý kita-býyla Salih Bolat, geçen yýl ise“KandaHAR” adlý kitabýylaTuðrul Keskin ödülün sahibi ol-dular.

Ödüle Ocak 2009’den sonra yayýmlanmýþ bir ki-tap ya da yayýna hazýr bir kitap dosyasý ile adayolunabilir. Kiþiler kitap ve dosya ile kendileridoðrudan katýlabilir ya da yayýmlanmýþ þiir kitap-larýný sivil toplum örgütleri, yayýnevleri ve üçün-cü kiþiler, þairin onayý alýnmak koþuluyla önerebi-lirler.

Türk Toraks Derneði 31 Mayýs Dünya Sigarasýz Günü nedeniy-le etkinlikler düzenledi. Sigara konusundaki uyarýlarýn tütün

kontrolünde çok önemli yeri olduðunu belirten Türk ToraksDerneði, sigara paketlerinin üzerine caydýrýcý/etkileyici re-simler konulmasý yönündeki hazýrlýklarýný sürdürüyor.

Tabip Odalarý yayýnlarýndan…

Týp Dünyasý Gazetesi’ne www.ttb.org.tr adresinden ulaþabilirsiniz

15. Behçet Aysan Þiir Ödülü için son baþvuru 15 Ekim 2009

Ödül alanlar: Muðla Tabip Odasý Dergisi Medikaria

Yaþlýlarda osteoporoz

Geriatri Derneði yaþlýlýk döneminde

görülen önemli bir halk saðlýðý

sorunu olan osteoporozkonusunu,

15-16 Mayýs tarihlerinde

Ankara’dagerçekleþtirilen

"YaþlýlardaOsteoporoz

Sempozyumu"ndatartýþtý.

"Sigara paketlerine caydýrýcý resim konulsun"