1. basamak ve obezite dr. m. turabi yerli 31 ekim 2009 14. pratisyen hekimlik kongresi antalya
DESCRIPTION
1. Basamak Ve Obezite Dr. M. Turabi Yerli 31 Ekim 2009 14. Pratisyen Hekimlik Kongresi Antalya. EVVELA. Biz kimiz ve ne yaparız? Pratisyen hekimiz ve birinci basamak sağlık hizmeti (temel sağlık hizmeti) veririz. Anahtar Kavram: Temel Sağlık Hizmetleri ve 1. Basamak. - PowerPoint PPT PresentationTRANSCRIPT
1. Basamak Ve
Obezite
Dr. M. Turabi Yerli31 Ekim 2009
14. Pratisyen Hekimlik KongresiAntalya
EVVELA
Biz kimiz ve ne yaparız?
Pratisyen hekimiz ve birinci basamak sağlık hizmeti (temel sağlık hizmeti) veririz.
Anahtar Kavram: Temel Sağlık Hizmetleri ve 1. Basamak
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), 1977 yılında insanların mümkün olan en yüksek sağlık düzeyine gelebilmeleri görüşü ile, “2000 yılında Herkes İçin Sağlık” hedefini ilke olarak benimsemiş, ertesi yıl Alma Ata toplantısında bu hedefe ulaşmada anahtar kavram olarak “Temel Sağlık Hizmetleri”ni kabul etmiş ve hizmetlerle ilgili 22 öneriyi rapor olarak yayınlamıştır.
Temel sağlık hizmetleri
Bir toplumdaen çok görülenen çok öldüren veya sakat bırakanEn çok yük oluşturan sağlık sorunlarının çözümüne odaklanmış
entegre bir yaklaşımekip hizmetinibasamaklandırılmış bir ağı, yaşam ve çalışma
alanlarında hizmete ulaşabilmeyi,sürekliliği, toplum katılımınıtemel sağlık hizmeti birimini ifade eder.
Bu birimdeki hekim
Pratisyen hekimdir. Pratisyen hekim tüm dünyada hastalıkların
% 90 – 95 ini birinci basamakta teşhis ve tedavisini gerçekleştiren bir sağlık çalışanıdır.
Öyle ise
Önceliklerimiz ne olmalı?
Tablo 1. Hastalık grupları
Hastalık yükü (DALYs) (x1000)
% tüm nedenlere oranı
Ölüm sayısı (x1000)
% tüm ölümlere oranı
Kardiyovasküler hastalıklar Nöropsikiyatrik durumlar Kanser Tüm bulasıcı olmayan hast. Tüm nedenler
34421 29370 17025 115339 150322
23% 20% 11% 77%
5067 264 1855 8210 9564
52% 3% 19% 86%
Risk faktörleri ve tüm ölüm nedenleri içindeki yüzdeleri
Yüksek Kan Basıncı (%12.8) Tütün (%12.3) Alkol (%10.1) Hiperkolesterolemi, (%8.7) Kilo fazlalığı (%7.8) Düşük meyve sebze tüketimi (%4.4) Fizik aktivite eksikliği (%3.5). Ayrıca diyabet (ülkemizde %7)
Bu kilo fazlalığı ve de şişmanlık önemli görünüyor.
Ne kadar önemli?
Sorunun Boyutları
Kronik hastalıkların yükü artıyor. Küresel olarak % 34 olan bulaşıcı olmayan
hastalıklardan yaşam yılı kayıpları orta ve üst gelir gruplarında %49 ila %77 olmaktadır(1).
Sadece kardiyovasküler hastalıklar, bir yılda 17 milyon kişiyi öldürmekte (2).
Avrupa’da kardiyovasküler hastılıklardan ölümlerin tüm ölümler içerisinde %52 lik bir yer tutmaktadır(2).
Sorunun Boyutları
Obezite diyabet, kardiyovasküler hastalıklar ve bazı kanser türleri için bir risk faktörü olarak ifade edilmektedir (2).
Ülkeler bazında 15 yaş üstü popülasyonda obezite oranları erkeklerde %13.3, kadınlarda ise %13.6 lık bir medyan değere sahiptir.
ABD’de erkek ve kadınlarda oranlar %31.1 ve %33.2 Avrupa ülkelerinde E: %16-22, K: %14-23(1). DSÖ 2005 yılında 400 milyon obez yetişkin olduğunu
önlem alınmazsa obez sayısının 2015 yılında 700 milyonu aşacağını öngörmektedir (2).
Sorunun Boyutları
Özellikle erkeklerdeki kontrol edilemeyen bir salgın biçiminde değerlendirilebilecek artış hızı dikkat çekicidir.
ABD’de 1999-2000 yılında %14.0 olan erkek çocuk ve adölesanlarındaki fazla kiloluk oranı 2003-2004 de %18.2 ye çıkmış, erkeklerde obezite %27.5 den %31.1’e çıkarken kadınlarda anlamlı bir değişiklik olmamıştır. (%33.4 ve %33.2)(3).
Sorunun Boyutları
Türkiye'de 15 yaş üstü kadınlarda obezite oranı %22'yi geçmekte olup erkeklere ait güvenilir bir veri bulunmamaktadır (1).
Günümüzde kilo fazlalığı da hesaba katılırsa Avrupa ve gelişmiş ülkelerde nüfusun yüzde ellisinin ABD’de ise %60’ının muzdarip olduğu bir sorundan söz ediyoruz.
Sorunun Ekonomik Boyutları
ABD için doğrudan maliyeti: 70 milyar $ Sağlık harcamalarının % 7 sini Gelişmiş ülkelerin bazılarında %2 ila %4 Hastalıktan dolayı işgücü kayıplarının
obezlerde 1,5 ila 1,9 kat daha fazla Obezitenin etkilediği tüm sağlık sorunları ve
onların yükleri de hesaplandığında sorunun ekonomik boyutunun görünenden daha büyük olduğu ve bunun da ötesinde giderek arttığı söylenebilir.
Bu sorunun sağlık üzerindeki etkileri ne peki?
Sağlık Üzerine Etkileri
Obezitenin hastalıkların mortalitesini ve morbiditesini artırdığını gösteren pek çok çalışma mevcuttur. Riskini artırdığı hastalıklar
Kardiovasküler
Koroner kalp hastalığıHipertansiyon ve inmeDerin ven trombozu
Metabolik-endokrin
Tip 2 DMHDL düşüklüğüİnsüline dirençPolikistik over
Psikososyal
Kendinden memnuniyetsizlikDepresyonAnksiyete İş bulma güçlüğü
Diğer
ArtropatilerMeme caJinekomastiGastroentestinal sorunlarNörolojik sorunlarApne, dispne gibi solunumsal sorunlarGenitoüriner sistem sorunları
Bakıldığında
Hipertansiyon için şişmanlığın kendisi de bir risk faktör.
Şişmanlığın önlenmesi hem kardiyovasküler risk faktörleri arasında sayılan şişmanlığın ortadan kalkmasına ayrıca hipertansiyonun kontrolüdislipideminin azalmasıDM kontrolüne yardımcı olduğu için çok temel bir
hedef olmalıdır.
Adı geçen
risk faktörlerinin birlikteliği metabolik sendrom olarak da tarif edilmiştir. WHO bunu bir hastalık olarak kodlamış ve abdominal obezite, hipertansiyon, hiperglisemi, HDL düşüklüğü ve hipertrigliseridemi hastalığın unsurları olarak kabul edilmiştir.
Bu kadar önemli görünen bir meselede bizler ne yapıyoruz?
Yapılan çalışmaların %5-10 düzeyinde kilo kaybı ile kardiyovasküler risk faktörlerinde ve diyabette önemli bir kontrol sağlanabildiğini gösterdiği bir sorun karşısında neler yapıyoruz(4,5)?
Sonuçta, pratisyen hekim
Obezite ile uğraşmak zorunda. Ancak çeşitli bariyerlerin var! Ve, birinci basamak hekimleri hastaların
kendilerinden beklentilerine yeterince cevap vermiyor(6,7).
Türkiye için
Söylenebilecek farklı bir şey yok. Konunun öneminin pratisyen hekimler
tarafından daha iyi kavranması ve bununla ilgili etkin önlemlerin neler olabileceğinin tartışılması gerekmektedir.
Nasıl yaklaşıyoruz?
Zamanımız mı var? Endokrine yolluyorum. Dahiliyeye yolluyorum. Diyetisyene yolluyorum. Liste veriyorum.
Nasıl yaklaşıyoruz?
Onlar zaten bir sürü yere gidiyor. Önerilerde bulunuyorum. Az ye diyorum. Kilo ver diyorum. Kelin ilacı olsa!
Dünyada neler oluyor?
ABD de Birinci basamak hekimlerinin kilo verme danışmanlığı konusundaki rolü : Obezite: tanı konmamış bir klinik durum Bariyerler:
GüvensizlikBilgi eksikliğiBeceri eksikliği
Neler Oluyor?
Hastaların %5’i yeniden çağrılmıştır. Yeniden çağrılan hastaların obezitenin
risklerini, kilo vermenin önemini daha iyi anladıkları ve kilo vermeye daha hazır oldukları gözlenmiştir.
Hekimlerin hastalara kilo verme danışmanlığı yapmasının hastaların sorunu anlamalarında ve motive olmalarında belirgin bir etkisi olduğu ifade edilmektedir(12).
ABD’de engeller
Tıp fakültesinde obezite eğitimi almamış kişilerin hastalarla beslenme ve obeziteyi daha az tartışıyor.
Kendi beslenmesine dikkat eden hekimler VKİ hesaplamasını daha fazla yapıyor.
Obez hastalar ile ilgili tutumlar ve sigortanın ödeme yapıp yapmaması gibi daha önceki araştırmalarda ortaya çıkan engellerin o kadar önemli değil(13).
ABD’de hekimlerin (AH ve İH Uzmanı) kilo vermeyi konuşma ile ilgili inançları
Görüşmeyi nasıl yapacaklarını, ne zaman yapacaklarını ve kimlerle yapacaklarını bilmiyorlar
En çok kullanılan kavramlar SorumlulukBariyerlerhedef kitlekonuyu başlatmaobeziteyi konuşma yolu bulunmuştur(16).
Hastalar ne istiyor?
Obezlerin %97 si fazla kilolu olanların %84 ü ve normal kilolu olanların ise %39’u kilo vermesi gerektiğine inanıyor.
Obezlerin %49’u, fazla kilolu olanların %24’ü ve normal kilolu olanların ise %12’si bunu hekimleri ile görüşüyor.
Hastaların hekimlerden en fazla istedikleri 1. Diyet önerileri2. Gerçekçi kilo verme hedefi koyma3. Egzersiz önerileridir(14).
Nasıl bir hekim istiyorlar?
Hekimin kendilerini "disiplin altına almasına yardımcı olması" (%46)
Tanıdığı ve güvendiği bir kişi olması (%25), Sağlıklı kilo vereceğini bilmesi (%23) Hekimin önereceği programın zevkle
yapılabilecek olması (%20) (15).
Avustralya’da
Çocuklarda obezite ve fazla kiloluğu önlemede VKİ ile takibin anlamlı yok!
Tüm toplum yerine örnekler seçerek VKİ bakmak yeterli
Birinci basamak biriminde ya da okullarda herkese VKİ takibi yapmanın VKİ çıktılarını olumlu yönde geliştirmiyor.
Korumaya ve müdahaleye ilişkin araştırmaların VKİ ölçümlerine öncelikli olmalı(17).
Dünyada neler yapılıyor?
80 genel pratisyen ve 1549 hasta Bir yıllık bir izlem Hastaların yarısı (%49) süreci tamamlıyor %33 ünde anlamlı bir kilo kaybı 3,6, 12. Aydaki görüşmelere gelen
tamamlayıcıların %40’ının kilo verdiği görülmüştür.
Bu durumda birinci basamakta kilo yönetimi ile ilgili program yürütmek anlamlı (11).
BMC Public Health 2009 Eylül
İhmal edilin bir sorun: bulaşıcı olmayan hastalıklar (BOH)’da birinci basamağın sorumluluğu hareketin global çerçevesi
Tartışmada altı çizilen iki nokta:1. BOH için toplumsal düzeydeki riskleri azaltmayı
hedefleyen çok sektörlü politikalar2. Kronik BOH hastalarına birinci basamakta etkin ve
gerçekleşebilir müdahalelerin sağlanması. Genel BOH için birinci basamaktaki uygulamalar
yapılandırılmamış ve uygunsuz!
MüdahaleHT, DM, KOAH ve Obezite’ye
odaklananProgramatik ve standart Halk sağlığı yaklaşımlarının bulaşıcı
hastalık deneyimlerinden yararlanabilir:Politik destek kazanmakİyi bir strateji geliştirmekStandart müdahalelerin sağlanmasıİyi bir izlem ve hedeflere yönelik
değerlendirme
Çerçeve planın hedefi
Birinci basamak stratejisi yoluyla BOH ile ilişkili hastalık, işlevsizlik ve erken ölüm yüklerinin azaltılması
Bu stratejinin üç unsuru:1. Değiştirilebilir risk faktörlerini belirlemek ve
bunları adres göstermek2. Genel BOH izlenmesi3. Genel BOH hastalarının standart protokoller
kullanılarak tanısının, tedavisinin ve takibinin yapılması (18).
Ama biraz da ne olduğuna bakalım mı?Anlaşıldı;
mesele önemli ve biz de ilgi göstermeliyiz.
Tanımlar
Şişmanlık: vücuttaki yağ miktarının istenenden fazla olması.
İstenen: Cins yaş ve boya göre ortalama en uzun beklentisine sahip olmak.
İstenen oranları saptamak için çeşitli ölçme yöntemleri ve birimleri kullanılmakla birlikte en sık kullanılan ve Dünya sağlık örgütünün de kullandığı Vücut Kitle İndeksidir (VKİ).
VKİ
Ağırlık/boyun karesi (metre cinsinden) 20 ila 24,9 olanlar normal 25 ila 29,9 olanlar fazla kilolu 30 ve yukarı olanlar ise obez Bunun dışında bel/kalça oranı, yalnızca bel
ölçümü, belin boya oranı, belin femura oranı, deri kıvrımı ölçüleri, MR ve tomografi ve usg gibi yöntemler de kullanılabilir.
Bel kalınlığı
Maliyet açısından bakılacak olursa VKİ ve bel kalça çevresi birlikte hem total yağlanma hem de bölgesel yağlanma konusunda doğru bir sonuç verecektir.
Erkekte 94 ve kadında 80 cm bel kalınlıkları abdominal obezitenin başlangıç değerleri olarak kabul edilirken kadında 88 ve erkekte 102 cm hastalıklar için belirgin bir risk artışına işaret eder.
Neden ve Nasıl Şişmanlıyoruz?
Neden ve Nasıl Şişmanlıyoruz?
Fizik hareket
Gıdaların ısı etkisi
Bazal metabolizma
Tüm yediklerimiz
Havuz problemi ne anlatır?
Obeziteyi anlatır:Havuza belirli bir miktar su koyar ve o
zaman zarfında aynı miktardaki suyu da boşaltırsanız havuzun suyu hep aynı düzeyde kalır.
Boşalttığınızdan daha fazla su alırsa havuzdaki suyun seviyesi yükselmeye başlar.
Günlük harcadığımız enerjiden fazlasını alırsak fazla enerji yağ olarak depo edilecek ve biz de kilo alacağız.
Kaç kalori kaç kilo?
7000 kalorilik bir fazlalık = 1 kg lık bir ağırlıkBir yıl fazladan her gün 50 gr. şeker
ya da benzeri bir şey tüketimi= 10 kg Sonra yeniden aldığı ve harcadığının
eşit olarak yıllarca böyle sürdürsün. “ben de herkes kadar yiyorum” dese de 10 kg lık fazladan bir yükle dolaşmış olacaktır.
Şişman ya da kilolu kişilerin sürekli fazladan enerji almazlar.
Şişmanlamadaki mekanizma nasıl çalışır nasıl bozulur?
Vücudumuzda besin alımı
Acıkma sinyalleri: enerji alım sürecini başlatır. Tokluk sinyalleri: enerji alımını sonlandır Vücut ağırlığı ile ilgili ana merkez: hipotalamusta Vücut ağırlığını kontrol eden bu merkezlerin aynı
zamanda gıda alımını da kontrol eder Ghrelin ve kolesistokinin gibi kısa vadeli sinyal
sağlayıcılar, pyy3-36 ve uzun zincirli yağ asitleri gibi orta vadeli sinyal kaynakları ve leptin ve insülin gibi uzun vadeli sinyal vericiler hipotalamik appestat’ı uyararak besin alımının kontrolüne etki ederler.
Ancak
insan tarih boyunca evrimleşirken sürekli düzenli besine ulaşamamış ve bazı dönemler fazla besinleri vücudunda depolayacak ve uzun açlık dönemlerinde onları kullanacak biçimde gelişmiştir. Gıdaya ulaşımın kolaylaşması, yüksek kalorili gıdaların artması, sindirmek için ek enerji çiğnememek dahil harcamamak gibi pek çok faktör yanısıra hayat tarzının daha az harekete yöneltmesi, çocuk obezitesinin erişkin yaşta da devam etmesi gibi faktörler kilo kontrol mekanizmasının bozulmasına ve kilo alımına neden olmuştur.
Ayrıca
Hazır gıda sanayiinin reklam ve albenili ürün sunumları da etkili olmaktadır.
Yemeklerin hazırlanışı, lezzeti, sunuluşu, çekici hale gelmiştir.
Hazır gıda sanayii çok gelişmiş olup örneğin ABD’de yıllık 1,3 trilyon $ lık bir ciroya sahiptirler.
Durum böyle olunca
genetik yatkınlığı olanlarda daha çok ve hızlı olmak üzere kilo alımı artmıştır. Sınırsız yemeğe ulaşım hayvanlarda da kilo alımı ile sonuçlanabilmektedir. Bu konuda yapılan deneylerde yemeğe sınırsız erişim olanağı bulunan hayvanların %30-40 arası şişmanladığı saptanmıştır. Bunların genetik yatkınlığı olduğu düşünülmekte ve insanlardaki oranlarla benzerlik göstermektedir.
İnsanın doğal yapısı
Bugünkü yaşam biçimiyle ve gıdalarla uyumlu değildir. İnsan yürüyen bir canlıdır. Varoluşundan beri tüm yaşamsal faaliyetleri yürümesi ile uyumludur.
Bir canlıdaki bir özelliği ortadan kaldırırsanız bu vesile ile oluşmuş pek çok mekanizmayı olumsuz etkilersiniz.
İnsan türü varlığını onbinlerce yıldır sürdürdüğüne göre çevreye uyumlu demektir.
Ne demektir çevreye uyumlu?
İnsanın içinde bulunduğu ortamla her türlü alışverişi dengededir
İnsan organizması bu çevreye en iyi yanıt verecek şekilde gelişmiştir.
Çevrede meydana gelen değişikliklere karşı kendini koruyucu mekanizmalar geliştirir.
Gerekli besinlere uyum gösterir. Bu besinleri en uygun biçimde metabolize eder.
Tüm bunlar otomatik olarak sağlanır. Dış çevrede değişiklik olduğu zaman olağan
dışı davranışlar gösteririz. Bu davranışların amacı duruma daha iyi uyum sağlayabilmektir.
Ancak
Bu dış koşullardaki değişiklik uzun sürdüğü zaman olağan dışı davranış uzun sürecek ve bu da organizmanın bazı olumsuzluklar yaşamasına neden olacaktır.
Bunlardan biri
Yürüyen, avlanan ve toplayan bir canlı olarak yürüme kesilince bedenin aldığı sinyaller değişecektir. İnsülin direnci gelişimindeki hareketsizliğin etkisi ve tersi insülin direncinin gerilemesinde hareketin etkisi hatırlanmalıdır.
Böylece hareketsizlik doğamıza aykırı ilk davranış diye düşünebiliriz.
İkincisi
Çenemiz, dişlerimiz ve tükrük bezlerimiz var. Bunlar da besinleri çiğnemek ve sindirimi başlatmakla yükümlüler.
Ama artık tükettiğimiz gıdalar bunlara daha az ihtiyaç duyuran niteliktedir. Böyle olunca da ne kadar yemiş olduğumuzu yeterince algılayamıyoruz.
Ayrıca
Mide kapasitemiz yine daha lifli, daha az enerji yoğun gıdalara göredir. Yüksek kalorili gıdalar alınca yeterli doluluk gerçekleşmediğinden yine ne kadar yediğimizi tam kestiremiyoruz. Bu arada şekerin hızlı emilmesi de yine insülin salgısının olağan düzeyini bozmaya başlıyor.
Fazla yiyen, fazla kalori alan, bunları yağ olarak depolayıp şişmanlayan, insülin direnci geliştiren ve metabolik sendrom tablosuyla karşı karşıya kalan bir durumu yaşıyoruz.