yÖnetİm kurulu · web viewkonaklama sektöründe uygulamada olan yüksek kdv oranları turizm...

91
ANADOLU TURİZM İŞLETMECİLERİ DERNEĞİ FAALİYET RAPORU 2003- 2004 1

Upload: others

Post on 16-Feb-2020

10 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: YÖNETİM KURULU · Web viewKonaklama Sektöründe uygulamada olan yüksek KDV oranları turizm sektörünün rekabet gücünü azaltmaktadır. Turizm sektöründe KDV oranları Fransa'da

ANADOLU TURİZMİŞLETMECİLERİ DERNEĞİ

FAALİYET RAPORU2003- 2004

1

Page 2: YÖNETİM KURULU · Web viewKonaklama Sektöründe uygulamada olan yüksek KDV oranları turizm sektörünün rekabet gücünü azaltmaktadır. Turizm sektöründe KDV oranları Fransa'da

1. “TURİZM TANITIM VE HİZMETLE BÜYÜR”( Ekonomik Forum Dergisi, Haziran 2003, Sayfa: 66)

Seçim AYDIN

Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Başkan Yardımcısı Anadolu Turizm İşletmecileri Derneği (ATİD) Başkanı

Anadolu Turizm İşletmecileri Derneği Başkana olarak Türkiye turizminin kapasitesi ve geleceği hakkında düşüncelerinizi almak istiyorum.

Ürün çeşitliliğini artırarak yılın tamamına yayılmış sürdürülebilirlik ilkesini benimsemiş, eğitimli nitelikli işgücüne kavuşmuş, tesis ve işletmelerini daha da geliştirmiş, kendi kaynaklarını yaratarak dünya turizm piyasalarında rekabet edebilen, kitle turizmi yanında bireysel turizminde cazibe merkezi haline gelmiş, 60 milyon turist ve 50 milyar dolar turizm geliri olan bir turizm sektörünü tahayyül ediyorum.

Bu çerçevede bir hususu açıklamakta yarar görüyorum. Türkiye'nin 2023 yılı turizm vizyonunu belirlemek amacıyla TÜBİTAK tarafından bir çalışma başlatılmış ve tamamlanmıştır. Söz konusu çalışmaya Türkiye Otelciler Birliği ve Anadolu Turizm İşletmecileri Derneği'ni temsilen katıldım. Görüşlerimiz yetkililere iletildi. Bu çalışma sonunda belirlenen vizyonun kamuoyuna duyurulması ve yaygınlaştırılması için bir dizi toplantılar serisi düzenlenmiş ve söz konusu toplantılar dizisinin ilkinin açılış konuşması TOBB Başkanı Sayın Rıfat Hisarcıklıoğlu tarafından yapılmıştır.

Bu süreçte, dernek olarak üstlendiği misyon nedir?

ATÎD 1984 yılında kurulmuştur. Kuruluşundan günümüze kadar geçen zaman içinde faaliyetlerini artırarak sürdürmektedir. Derneğimiz ülkemizin 60 ilinde faaliyet gösteren Turizm İşletme Belgeli konaklama tesisi, restoran, eğlence yerlerini kapsamaktadır. Dernek olarak misyonumuz, turizm alanında faaliyet gösteren işletmelerin ortak ekonomik ve sosyal menfaatlerini korumak, işletmelerin verimli çalışmasına katkıda bulunmak, kamu kurum ve kuruluşlarıyla ilgili sorunlarının çözümüne yardımcı olmak, başta turizm sektörü olmak üzere ilgili mevzuatı takip etmek ve işletmeleri bilgilendirmek, sektörler arası koordinasyon sağlamak, tabandan gelen talepler doğrultusunda genel turizm politikasının yönlendirilmesine katkıda bulunmak, her kademede eğitim programları düzenlemek suretiyle kaliteli hizmet sunumuna destek olmak, üyeler arasında veya üyelerin diğer işletmelerle ilişkilerinde ortaya çıkması muhtemel sorunların çözümüne yardımcı olmaktır.

Derneğinizin vizyonu hakkımda neler söylemek istersiniz?

Vizyonumuzu kısaca şöyle özetleyebiliriz; Turizm camiasının birlik ve beraberliğini dernek mentalitesi altında pekiştirmek, fiyat yansı yerine üyelerine toplam kalite yönetimini benimsetmek ve hizmette kaliteyi global kaliteye taşımak üzere destek sağlamak, üye İşyerlerinde başta çalışanlar olmak üzere

2

Page 3: YÖNETİM KURULU · Web viewKonaklama Sektöründe uygulamada olan yüksek KDV oranları turizm sektörünün rekabet gücünü azaltmaktadır. Turizm sektöründe KDV oranları Fransa'da

her düzeyde eğitim için destek vermek suretiyle insana yatırım yapmak, şubeler açmak suretiyle üyelere yerinde etkin hizmet vermek, rekabet üstü süreç (rakip tanımayan mal ve hizmet üretimi) çerçevesinde dünya turizm piyasalarında Anadolu'yu "marka" yapmaktır.

Rakamlarla turizm sektörünü nasıl değerlendirebiliriz?

Dünya turizmi yılda 500 milyon dolarlık bir potansiyele sahiptir. Sektörün 2010 yılında 1 trilyon dolar, 2020 yılında 2 trilyon dolar hacme ulaşması beklenmektedir. Türkiye'nin dünya turizm pastasından aldığı pay yüzde 1,7 civarındadır. Ülkemizin 2002 yılı itibariyle turizm geliri 8,5 milyar dolar, gelen turist sayısı ise 13 milyondur. Gelen turistlerin yüzde 951 tur operatörleri organizasyonuyla gelmekte ve yüzde 611 her şey dahil sistemini tercih etmektedir. Ülkemize gelen turistlerin yüzde 64 gibi büyük çoğunluğu düşük gelir grubuna mensup olup, yüzde 11'i işveren ve yüzde 251 beyaz yakalıdır. Türkiye dünyada en çok turist kabul eden ülke sıralamasında 12.sırada, gelirlerde ise 8. sıradadır.

Turizm sektörünün 2003 yılındaki ilk altı aylık durumunu değerlendirebilir misiniz?

Ülkemize gelen turist sayısı 2003 Ocak ayı itibariyle yüzde 18, şubat ayı itibariyle yüzde 12 artmış, ancak Irak krizinin etkileri mart, nisan, mayıs aylarında görülmeye başlamış ve ülkemize gelen turist sayısı martta yüzde 26, nisanda yüzde 21, mayısta yüzde 13 azalmıştır. Haziran ayında yüzde 3 artış görülmüştür. Böylece 2003 yılının ilk altı aylık döneminde ülkemize gelen turist sayısında 2002 yılının aynı dönemine göre yüzde 7,8'Iik bir azalma olmuştur. Ülke genelinde görülen bu olumsuz gelişme, demeğimizin kapsadığı illerde de görülmüştür. Bu çerçevede gelen turist sayısı; Ankara (yüzde 27), Gaziantep (yüzde 33), Giresun (yüzde 48), Hakkari (yüzde 64), Konya (yüzde 11), Samsun (yüzde 57), Trabzon (yüzde 44), Şanlıurfa (yüzde 3), Zonguldak (yüzde 16), Ardahan (yüzde 32), Iğdır (yüzde 7), Kilis (yüzde 23) illerinde azalma olmuştur. Ağrı (yüzde 112), Artvin (yüzde 6), Erzurum (yüzde 67), Mardin (yüzde 131), Sımak (yüzde 13) illerinde artmıştır. Bu çerçevede, derneğimizin faaliyet alanına giren ve daha çok kültür turizmine yönelik işletmeleri kapsayan illere gelen turist sayısında 2003 yılının ilk altı aylık döneminde, 2002 yılının aynı dönemine göre yüzde 22 azalma olmuştur. Irak savaşının olumsuz etkileri, kültür turizmine dönük ve savaş bölgesine yakın olan Doğu ve Güneydoğu bölgelerini kapsayan illerde deniz turizmine dönük Akdeniz ve Ege'deki illere göre daha fazla hissedilmiştir. Ancak, Irak savaşının olumsuz etkilerinin yavaş yavaş azalmaya başladığı temmuz -ağustos - eylül aylarında turizm sektöründe olumlu gelişmeler olacağı öngörülmektedir.

Yatırımlar ve fiyat politikaları turizmi nasıl etkiliyor?

Ülkemizde turizm tesis ve işletmelerinin mükemmele yakın olduğunu söyleyebiliriz. Ancak 2023 yılı vizyonumuz olan 50 milyar dolar gelir ve 60 milyon turist hedefine ulaşmak için yatırımların devam etmesi gerekmektedir. Birbirinin kopyası olan tesisler yerine, hizmet veren tesisler ve işletmeler

3

Page 4: YÖNETİM KURULU · Web viewKonaklama Sektöründe uygulamada olan yüksek KDV oranları turizm sektörünün rekabet gücünü azaltmaktadır. Turizm sektöründe KDV oranları Fransa'da

çeşitlendirilmelidir. Söz konusu çeşitlendirmeye gidilmediği takdirde, kaçınılmaz olan rekabet hiç kuşkusuz fiyatların düşmesine neden olacaktır. Standart fiyatlar yakalayabilmek bakımından, dış pazar yanında iç pazarın da canlandırılması için gerekli özen gösterilmelidir. Diğer bir ifadeyle, toplam turizm pazarımız İçinde iç pazarın payı yüzde 40'lara ulaşması gerekir.

Bu noktada hükümetin rolü ne olmalı ?

Türkiye 19801i yılların ortalarından itibaren hızlı bir şekilde kitle turizmine geçmek üzere ihtiyaç duyulan altyapıyı gerçekleştirmeye başlamış ve çok kısa sayılabilecek bir süre İçinde fiziki imkanları ve kapasiteleriyle uluslararası pazarda rekabet edebilecek konuma gelmiştir. Bu gelişmede yatırımcıların, işletmecilerin ve Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın, sivil toplum kuruluşlarının ve diğer ilgili kurum ve kuruluşlarının katkıları göz ardı edilemez. Turizm sektörünün bugünlere gelmesine katkıda bulunan tüm kişi, kurum ve kuruluşlara bu vesileyle şükranlarımı sunuyorum. Şimdiye kadar bakanlık olarak büyük desteğini gördüğümüz Kültür ve Turizm Bakanlığının her zaman sektörümüzün yanında olduğundan kuşkumuz yoktur. Turizm sektörüyle ilgili yasal boşluklarından kaynaklanan sorunların süratle aşılması bakımından; Hizmet Birlikleri Kanunu, Meslek Birlikleri Kanunu, revize edilmiş haliyle Turizm Teşvik Kanunu, revize edilmiş haliyle Seyahat Acentaları Birliği Kanunu hayata geçirilmelidir.Diğer taraftan, dünya turizm piyasalarında Türkiye turizminin rekabet edebilme şansını artırma bakımından, çok yüksek olan KDV oranları ve enerji fiyatları diğer ülkelerin seviyesine düşürülmeli, Türkiye'nin tanıtımına daha fazla ağırlık verilmeli, yerli veya yabancı charter firmaları desteklenmeli, tur operatörlerine doğrudan destek verilmeli, personel eğitimi yanında, girişimcinin eğitimi, eğiticilerin eğitimi, tüketicinin eğitimi ve daha da önemlisi turizm sektörünün destek sektörleri olarak isimlendirebileceğimiz esnafın eğitimi çok yönlü olarak planlanmalıdır.

Kumarhanelerin kapatılmasıyla ilgili görüşleriniz nelerdir?

Türkiye'de kumarhanelerin aniden kapatılması özellikle yabancı yatırımcılar açısından çok ciddi bir sorun olmuştur. Fizibilitesine istinaden karlı görülerek birçok yatırım gerçekleştirilmiştir. Kumarhanelerin kapatılması, birçok tesisin karlılığını olumsuz etkilediği gibi yeni yatırımların yapılmasını da engellemiştir. Bu anlamda kumarhanelerin yeniden fakat organize bir şekilde açılması yerinde olacaktır. Bu bağlamda kumarhanelerin ABD'de olduğu gibi bir veya iki bölgede açılmasının doğru olacağı kanaatindeyim.

Sektörde eğitimi değerlendirir misiniz?

Ülkemizde turizm tesis ve işletmelerinin dünya piyasalarıyla rekabet edebilecek seviyede olduğu, ancak turiste hizmet veren personelin ve esnafın nitelikli hizmet sunmadığı , turizmle ilgilenen tüm kesimler tarafından kabul gören bir gerçektir.Ülkemizde turizm eğitimi, birbirinden farklı kuruluşlar tarafından düzenlenmekte, söz konusu kuruluşların aralarında herhangi bir işbirliği bulunmamaktadır.

4

Page 5: YÖNETİM KURULU · Web viewKonaklama Sektöründe uygulamada olan yüksek KDV oranları turizm sektörünün rekabet gücünü azaltmaktadır. Turizm sektöründe KDV oranları Fransa'da

Dolayısıyla turizm eğitiminde entegrasyon ve koordinasyonu sağlayan düzenlemeler yapılmalıdır. Ülkemizde turizm eğitimi denildiğinde akla personel eğitimi gelmekte, ancak girişimcilerin eğitimi, eğiticilerin eğitimi, destek sektörleri ve tüketicinin eğitimi göz ardı edilmektedir. Diğer taraftan, turizm eğitimi çeşitli kuruluşlar tarafından karşılıklı iyi niyete ve kişisel çabalara dayalı olarak yürütülmektedir. Turizm sektörüyle ilgili tüm kesimleri kapsayan makro düzeyde plan ve program oluşturulmalıdır. Turizm sektöründe çalışacak personel için asgari standartlar belirlenmeli, eğitim düzeyi saptanmalı, sertifika programlarına ağırlık verilmelidir. Gerek meslek liselerinde ve gerekse üniversitelerde verilen eğitim uygulamaya dönük olmalı ve uygulamalı ders sayısı arttırılmalıdır. Yabancı dil eğitimine ciddiyetle eğilinmeli ve her kademede eğitim veren örgün eğitim kurumlarında yabancı dil hazırlık sınıfları oluşturulmalıdır.

5

Page 6: YÖNETİM KURULU · Web viewKonaklama Sektöründe uygulamada olan yüksek KDV oranları turizm sektörünün rekabet gücünü azaltmaktadır. Turizm sektöründe KDV oranları Fransa'da

2. KÜLTÜR VE TURİZM’İN BİRLEŞMESİ ÜZERİNE …(Hotel Dergisi, Haziran 2003)

Seçim AYDINAnadolu Turizm İşletmecileri Derneği Başkanı

Türkiye Otelciler Birliği Başkan Yardımcısı

Kültür Bakanlığı İle Turizm Bakanlığının birleşmesi hususu turizm konseptli birçok toplantı, panel, sempozyumda ve hatta 1. ve 2. Turizm Şuraları'nda sürekli gündemi meşgul eden, çok tartışılan ama bir türlü sonuca bağlanılmayan bîr konuydu.

Kimi çevrelere göre, devletin hantal bürokratik yapıdan arındırılması suretiyle kamu hizmetlerinin etkin ve verimli bir yapıya büründürülmesi, çoğu zaman birbirini bütünleyen ve destekleyen kültür ve turizm kavramlarından hareketle kamu hizmetlerinin tek bir "Bakanlık" çatısında oluşturulmuş, koordineli hizmet platformuna oturtulması ve en temel anlamıyla yapısal ayrılığın, yapısal aykırılıklara dönüşmesinden kaynaklanan sorunların hızlı ve etkin bir şekilde aşılması için iki bakanlığın birleşmesi mutlak bir zaruret haliydi.

Kimi çevreler de, iki bakanlığın birleşmesinin kültür ve turizme yönelik kamu hizmetlerinin daha da ağır bir işleyişe bürüneceğinden hareketle turizm yatırım ve işletmecisinin mağdur olacağı endişesini taşımaktaydı. Sonuçta İki bakanlık birleşti ve kültür ve turizm öğelerini birleştiren, bürokratik örgütlenmesini ve işleyişini bu iki kavram üzerine oturtan yeni bir bakanlık oluşturuldu.

Hangi konuda olursa olsun, birleşim kavramının bir geçiş sürecini beraberinde getireceği aşikardır. Geçiş süresi, gerek kamusal organizasyonların gerekse icraata yönelik plan ve projelerin oluşturulması döneminde bir "uyumlaşma" sürecidir.

Türk turizm sektörünün yakalamış olduğu başarılı yükseliş trendinin devam ettirebilmesi için geçiş döneminde kamu-özel sektör diyalogunun ve İş birliğinin en üst düzeye çıkarılmasında büyük yarar görmekteyiz. Önceki dönemde Turizm Bakanı olarak görev yapan, bakanlık görevi münasebetiyle birçok başarılı çalışmaya önderlik yapan ve Türk turizmcisinin gönlünü kazanan Bakanımız Erkan Mumcu'nun turizm ve kültür konularındaki deneyimini, başarma azmiyle ivme kazanan dinamizmini Kültür ve Turizm Bakanlığı'na aktaracağına, turizm yatırım ve işletmecisine yeni ufuklar açacağına inancımız büyüktür.

Bu inançla Kültür ve Turizm Bakanımız Erkan MUMCU'ya yeni görevinde başarılar diliyor, bu birleşmesinin Türk turizmine hayırlı olmasını temenni ediyoruz.

6

Page 7: YÖNETİM KURULU · Web viewKonaklama Sektöründe uygulamada olan yüksek KDV oranları turizm sektörünün rekabet gücünü azaltmaktadır. Turizm sektöründe KDV oranları Fransa'da

3. HERŞEY DAHİL SİSTEM TÜKETİCİ TERCİHİDİR. SERBEST PİYASA EKONOMİLERİNDE TÜKETİCİ TERCİHLERİNE KAYITSIZ

KALINMASI DÜŞÜNÜLEMEZ. (Hotel Dergisi, Mart 2004, Sayfa 55)

Seçim AYDINTürkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Başkan Yardımcısı

Anadolu Turizm İşletmecileri Derneği (ATÎD) Başkanı

"Herşey Dahil Sisteminin Türkiye'de uygulanmasıyla ilgili olarak turizm camiasında çeşitli kesimlerden farklı görüşler ortaya çıkmaktadır. Herşey Dahil Sistem turizmle ilgilenen tüm kesimler tarafından masaya yatırılmalı, olumlu ve olumsuz yönleri tartışmaya açılmalıdır.

Herşey Dahil Sisteme tur operatörleri ve seyahat acenteleri olumlu bakmakta; buna karşılık esnaf, yerel hizmet veren acentalar ve rehberler şikayet etmektedir.

Daha ekonomik, daha güvenli ve daha garantili olması dolayısıyla Herşey Dahil Sisteme talep müşterilerden gelmektedir. Müşteriden (tüketiciden) gelen böyle bir talebe kayıtsız kalmak mümkün değildir. Kaldı ki, herşey dahil sistem sadece Türkiye'ye özel bir durum değildir. Turizmde rakip olarak gördüğümüz ispanya, Yunanistan, Tunus v.b. ülkelerde uygulanmaktadır. Bu doğrultuda tartışmalara rekabet ağırlıklı olarak yaklaşmakta yarar görülmektedir. Yasaklarla veya standart getirilmek suretiyle bir yere varmanın güçlüğü açıktır. Serbest piyasa ekonomilerinde tüketici tercihlerine kayıtsız kalınması düşünülemez. Ancak her işletmenin kaliteyi ve hijyeni korumaya yönelik özdenetim modelini benimsemesi ve bu konuda mutlak duyarlılık göstermesi sistemin devamlılığı ve verimliliği açısından önem arz etmektedir.

Herşey Dahil Sisteme Derneğimizin faaliyet alanına giren işletmeler açısından bakıldığında farklı bir yaklaşım ortaya çıkmaktadır. Bölgemiz daha çok kültür turizmine yönelik faaliyet gösteren işletmeleri kapsamaktadır. Bölgemize gelen turist konaklama tesislerinde kısa süreli kalmakta ve çevreyi gezmeyi tercih etmektedir. Bu nedenle konaklama + kahvaltı veya yarım pansiyon konaklama sistemlerini benimsemektedir. Dolayısıyla bu durum Bölgemizde Herşey Dahil Sistem uygulanmasını sınırlandırmaktadır.

7

Page 8: YÖNETİM KURULU · Web viewKonaklama Sektöründe uygulamada olan yüksek KDV oranları turizm sektörünün rekabet gücünü azaltmaktadır. Turizm sektöründe KDV oranları Fransa'da

4. TURİZM HAFTASI(Açılış Konuşması, 15 Nisan 2004)

Seçim AYDINTürkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Başkan Yardımcısı

Anadolu Turizm İşletmecileri Derneği (ATİD) Başkanı

Sayın BakanımTurizm Camiasının Değeri! TemsilcileriDeğerli Basın Mensupları

Turizm sektörünün Türkiye için tartışılmaz önemini toplumun tüm kesimlerine benimsetmek ve pekiştirmek amacıyla her yıl 15-22 Nisan tarihleri arasında periyodik olarak Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın öncülüğünde organize edilen 28. Turizm Haftası'nın açılış törenine; Türkiye Otelciler Birliği ve Anadolu Turizm İşletmecileri Derneği adına hoş geldiniz diyor, en içten sevgi ve saygılarımı sunuyorum.

Dünya konjonktüründe son yıllarda yaşanan olumsuz gelişmelere rağmen, henüz gelişme çağında olan Turizm Sektörü tüm ülkelerde artan bir hızla gelişmeye devam etmektedir.

Dünya turizm pastasından daha fazla pay alabilmek için turizm potansiyeli olan ülkeler arasında amansız bir rekabet hüküm sürdürmektedir.

Türkiye sahip olduğu tarihi, kültürel ve doğal zenginlikleriyle dünya piyasasında hüküm süren rekabetten daha fazla pay alması kaçınılmaz olan ülkelerden birisidir.

Turizm sektöründe 1980'li yılların ortalarından itibaren yaşanan gelişmelere rağmen, halen Türkiye'nin dünya turizm pastasından yeterli payı aldığını söylemek de mümkün değildir.

Hükümetimizin turizm sektörüne ne kadar sıcak yaklaştığını biliyor ve çok değerli Kültür ve Turizm Bakanımız Sayın Erkan Mumcu ve ekibinin olağanüstü çabalarını sektör olarak çok yakından izliyoruz.

Bu vesileyle, gerek Değerli Bakanımız Erkan Mumcu ve ekibine, gerekse hükümetimize sektör adına şükranlarımı sunuyorum.

Değerli Bakanım, Sayın Katılımcılar,

Ekonomi ve turizmle uzak veya yakından ilgilenen herkes gayet iyi bilmektedir ki, Türkiye ekonomisi içinde Turizm Sektörünün çok önemli bir yeri vardır. Direk ve indirek katkılarıyla birlikte turizm sektörü ekonomiye ivme kazandıran ve canlılık getiren sektörlerin başında gelmektedir.

8

Page 9: YÖNETİM KURULU · Web viewKonaklama Sektöründe uygulamada olan yüksek KDV oranları turizm sektörünün rekabet gücünü azaltmaktadır. Turizm sektöründe KDV oranları Fransa'da

Turizm sektörünün dünya turizm pastasından aldığı pay % 2 civarındadır. Türkiye dünyada en fazla turist kabul eden ülkeler arasında 12. sırada, gelirlerde 8. sıradadır. Turist başına gelir ortalaması 706 dolar ile dünya ortalaması olan 665 doların üzerindedir.

Türkiye'ye gelen turist sayısı 2003 yılı sonu itibariyle 14 milyon, turizm gelirleri 10 milyar dolardır.

Turizm sektörüne GSMH içindeki payı % 4'ler civarında olup, 1,5 milyon kişiye doğrudan istihdam yaratmaktadır.

Turizm sektörünün yatırım stoğu 30 milyar dolan aşmış ve 10 milyar dolar döviz girdisi sağlamaktadır. Başka bir deyişle, turizm sektöründe döviz / yatırım rasyosu % 30'dur. Bu oran Türkiye'nin rekabet şansı en yüksek sektörlerinden biri olarak kabul edilen tekstil sektöründe 150 milyar dolar yatırım stoğu, 10 milyar dolar döviz girdisiyle % 7'ler civarındadır. Bu da bize göstermektedir ki, turizm sektörü daha az yatırımla daha fazla döviz kazandırmaktadır.

Diğer taraftan turizm sektöründe 1 kişilik istihdam yaratmak için 47.600 dolar yatırım yapmak gerekmektedir. Bu rakam diğer hizmet sektörleri genelinde 66.200 dolar, imalat sanayinde 78.850 dolardır. Bunun anlamı şudur: Turizm sektörü imalat sanayine göre % 40, hizmet sektörü geneline göre % 28 daha az yatırımla istihdam yaratmaktadır.

Turizm sektörünün potansiyelini ve yatırımlar açısından sahip olduğu avantajları çok yakından ve sıkı bir şekilde takip eden Değerli Bakanımız Sayın Erkan Mumcu; sahip olduğu vizyon ve geliştireceği projelerle bu imkanları, yatırıma, istihdama ve gelire dönüştürmek üzere çok yararlı hizmetler vermektedir. Bu hizmetlerin gelecekte artan bir hızla devam edeceğine inanıyorum.

Değerli Bakanım Sayın Katılımcılar

Turizm sektörüne sadece ekonomik bir olgu olarak bakmak, kanaatimce eksik bir değerlendirme olacaktır. Turizmin temelinde ülkemizin, insanımızın, kültürümüzün kendi gerçekliği, doğallığı içinde insanlığa sunulması yatmaktadır.

Turizmi çevrelediği kültürel değerlerden ayrı olarak düşünmek mümkün değildir. Yurt dışına ihraç edilen bir sanayi ürünü çoğu zaman tüketicisine Türkiye hakkında fazla bir şey anlatmaz. Buna karşılık turizm; bizim insanımız, doğamız, kültürümüz, ürünümüzdür. Kısaca sahip olduğu bütün değerlerle ülkemizdir.

Bu nedenle, sahip olduğumuz kültürel değerleri korumak suretiyle, turizm sektöründe sürdürülebilir bir gelişmenin sağlanması sektör temsilcileri olarak

9

Page 10: YÖNETİM KURULU · Web viewKonaklama Sektöründe uygulamada olan yüksek KDV oranları turizm sektörünün rekabet gücünü azaltmaktadır. Turizm sektöründe KDV oranları Fransa'da

en başta gelen talebimizdir. Ülkemizin doğal, tarihi ve kültürel değerlerini korumak ülkemizde yaşayan herkesin ortak sorumluluğunda olmalıdır.

Turizm sektöründe belirlenen hedeflere ulaşmak için öngörülen projeler; kalite, verimlilik, rekabet ve sürdürülebilirlik kavramları üzerine inşa edilmelidir.

Türkiye turizminin ana ürünleri olan deniz, kum ve güneş üçlüsünün yanında, eğitim, eğlence, macera, golf, kayak, termal turizm gibi benzer ürünlerin geliştirilmesi ve dünyaya tanıtılması doğrultusunda yapılan çalışmalara hız kazandırmalıdır.

Bu duygu ve düşüncelerle sözlerime son verirken; Sayın Bakanımızın vizyonunda yer alan,

2006 yılında: 20 milyon turist, 18 milyar dolar gelir2010 yılında: 30 milyon turist, 30 milyar dolar gelir2020 yılında: 40 milyon turist, 60 milyar dolar gelir

elde etmek üzere Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından geliştirilen proje ve çalışmaları özel sektör olarak destekleyeceğimizi taahhüt ediyor, Turizm Haftası'nın tüm turizm camiasına ve ülkemize yararlı olmasını diliyor, tüm katılımcılara en içten sevgi ve saygılarımı sunuyorum.

10

Page 11: YÖNETİM KURULU · Web viewKonaklama Sektöründe uygulamada olan yüksek KDV oranları turizm sektörünün rekabet gücünü azaltmaktadır. Turizm sektöründe KDV oranları Fransa'da

5. TURİZM'DE EĞİTİM VE SEKTÖR(Başkent Üniversitesi - Panel - 21 Nisan 2004)

Seçim AYDİNTürkiye Otelciler Birliği (TÜROB) II. Başkanı

Anadolu Turizm İşletmecileri Derneği (ATİD) Başkanı

1. DÜNYA'DA TURİZM SEKTÖRÜ

Dünya geneline bakıldığında turizm sektörünün en hızlı gelişen sektörlerden biri olduğu görülür. İstikrarlı bir şekilde büyüyen ve amansız bir rekabetin hüküm sürdüğü dünya turizminde 2003 yılı sonu itibariyle turist sayısı 694 milyon, turizm gelirleri 475 milyar dolardır.

Dünya Turizm Örgütü (VVTO) yaptığı vizyon çalışmalarında, 2010 yılında turist sayısının 1 milyar'ın üzerine çıkacağı ve turizm gelirlerinin 1,5 trilyon dolara çıkacağı öngörmüştür. 2020 yılında dünya'da seyahat eden turist sayısının 1,6 milyar kişiye, turizm gelirinin 2 trilyon dolara ulaşacağı beklenmektedir.

Diğer taraftan Dünya Turizm ve Seyahat Konseyi (VVTTC)'nin yayınladığı "2005 Yılında Turizm" konulu raporda, dünya iç ve dış turizm cirosu yaklaşık 8 trilyon dolar, toplam turizm istihdamı 348 milyon, toplam yatırım stoğu 7 trilyon dolar olarak belirtilmiştir.

Önümüzdeki yıllar dünya turizminin istikrarlı olarak büyümeye devam edeceği ve rekabet ortamının giderek yoğunlaşacağı yıllar olacaktır.

Dünya Turizm Örgütü tarafından yapılan 2020 yılı vizyon çalışmaları sonunda elde edilen bilgilere göre, dünya turizmindeki bazı tespitleri şöyle açıklamak mümkündür.

• Uluslararası turizm talebinde büyüme devam edecektir.• Elektronik teknolojisi en güçlü unsur haline gelecek ve her sektörde

olduğu gibi turizm sektöründe de etkisini sürdürecektir.• Asyalı turistler turizm işletmelerinin gözdesi haline gelecektir.• Avrupa Birliğine katılan ülke sayısının artması Uluslararası turizmin

gelişmesini olumlu yönde etkileyecektir.• Artan rekabet, teknolojik yenilik, hizmet kalitesi, tüketici bilinci, müşteri

tatmini gibi kavramlar turizm sektörünü kendini yenilemesi doğrultusunda zorlayacaktır.

• Ortalama çalışma süreleri kısalacak, tatile ayrılan süre artacaktır.• Ortalama insan ömrünün uzamasına paralel olarak emekli olduktan

sonraki süre uzayacak dolayısıyla tatile daha fazla zaman ayrılacaktır.• Turizm tercihleri kutuplaşacak, yenilik ve çeşitlilik talebi artacak, konfor

ve macera motifleri ağırlık kazanacaktır.• Eğitim, eğlence, macera (heyecan) turizmine rağbet artacaktır.• Çevreye duyarlılık artacak ve sürdürülebilir turizm kavramı daha sık

gündeme gelecektir.

11

Page 12: YÖNETİM KURULU · Web viewKonaklama Sektöründe uygulamada olan yüksek KDV oranları turizm sektörünün rekabet gücünü azaltmaktadır. Turizm sektöründe KDV oranları Fransa'da

2. TÜRKİYE’DE TURİZM SEKTÖRÜ

Türkiye 1980'li yılların ortalarından itibaren hızlı bir şekilde kitle turizmine geçmek için İhtiyaç duyulan alt-yapıyı gerçekleştirmeye başlamış ve kısa bir süre içinde dünya piyasalarında rekabet edebilecek bir seviyeye gelmiştir. Ancak, fiziki imkanlar bakımından mükemmel tesislere sahip olan konaklama tesislerinde, hizmet kalitesinin yeterli olduğunu söylemek mümkün değildir.

2003 yılı sonu itibariyle Türkiye'ye gelen turist sayısı yaklaşık 14 milyon kişi ve turizmden elde edilen gelir 10 milyar dolardır.

Türkiye'nin dünya turizm pastasından aldığı pay % 2 civarındadır. Türkiye dünya'da en fazla turist kabul eden ülke sıralamasında 12. sırada, gelirlerde ise 8. sırasındadır.

2003 yılı itibariyle Türkiye'de turist başına gelir 706 dolar olmuş ve 665 dolar olan dünya ortalamasının üzerine çıkmıştır.

Turist başına ortalama gelir bakımından Türkiye; Japonya (2100 $), ABD (1673 $), Almanya (937 $), Mısır (843 $), İngiltere (774 $), Tayland (747 $), Yunanistan (736$) dan sonra 706 dolar ile 8. sırada yer almaktadır.

Doğrudan ve dolaylı olarak girdi-çıktı ilişkisi içinde olduğu sektör sayısı 48 olan Turizmin, Gayri Safi Milli Hasıla içindeki payı yaklaşık % 4'dür. Bu oran Yunanistan, İspanya ve Portekiz gibi rakip ülkelerde % 61ar civarındadır. Turizmin istihdama (işverme) doğrudan katkısı yaklaşık % 5 olup, bu oran Yunanistan, Portekiz ve İspanya'da % 101ar civarındadır.

Turizm sektörü 10 milyar dolarlık turizm geliriyle, Türkiye'nin ihracat geliri olan yaklaşık 50 milyar doların % 20'sine tekabül eden bir döviz girdisi temin etmektedir.

Modern konaklama tesisleri yanında, tur operatörleri, marina, uçak, otobüs taşımacılığı ticaret-eğlence, spor merkezleri olarak Türkiye Turizmindeki yatırım stoğu 30 milyar dolan geçmiştir. Bu yatırım stoğuna karşılık turizm sektörü her yıl 10 milyar dolar döviz geliri temin etmektedir. Turizm sektöründe döviz / yatırım rasyosu (oranı) % 30'dur. Bu oran tekstil sektöründe % 7’dir. Bu da bize göstermektedir ki, turizm sektörü daha az yatırımla daha fazla döviz kazandırmaktadır,

Turizm sektöründe 1 kişilik istihdam yaratmak için 47 600 dolar yatırım yapmak gerekmektedir. Bu rakam hizmet sektörünün genelinde 66 200 dolar, imalat sanayisinde 78 850 dolardır. Bunun anlamı şudur: Turizm sektörü imalat sanayine göre % 40, hizmet sektörü geneline göre % 28 daha az yatırımla istihdam yaratmaktadır.

12

Page 13: YÖNETİM KURULU · Web viewKonaklama Sektöründe uygulamada olan yüksek KDV oranları turizm sektörünün rekabet gücünü azaltmaktadır. Turizm sektöründe KDV oranları Fransa'da

Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan belge alan işletme yazısı 2120 ve bu işletmelerde yatak sayısı 393 374'dür. Yatırım Belgeli işletme sayısı 1174 ve yatak sayısı 222 802'dir. Sözkonusu yatırımlar tamamlandığında Türkiye'nin Turizm İşletme Belgeli işletme sayısı 3294 ve bu işletmelerde yatak sayısı 616 176 olacaktır. Belediye Belgeli Otellerdeki yatak sayısının 375 000 olduğu göz önüne alındığında, Türkiye turizminin yatak sayısının yaklaşık 1 milyon olduğu görülür.

Turizm sektöründe sayıları 4.500'e ulaşan Seyahat Acentası faaliyet göstermekte ve 9014 turist rehberi bulunmaktadır.

3. TÜRKİYE TURİZMİNİN GÜÇLÜ VE ZAYIF YANLARI :

Dünya'daki ve Türkiye'deki turizm trendleri dikkate alındığında, turizm destinasyonu olarak Türkiye'nin karşı karşıya bulunduğu fırsat ve tehditler ile güçlü ve zayıf yönler aşağıdaki gibi sıralanabilir.

Türkiye Turizminin Güçlü Yanları İklim, doğal kaynaklar, bozulmamış çevre, Turizmin sosyal ve ekonomik önemini anlamış bir toplum yapısı, Zengin tarih, kültür, örf ve adet, Türk insanının geleneksel konukseverliği, Turizm olgusuna çabuk adapte olabilecek genç ve dinamik nüfusun

varlığı, Özgün sosyo – kültürel özellikler ve doğu ile batının egzotik bir bileşimini

sunması, Coğrafi konum nedeniyle ana pazarlara olan yakınlık, Rakip ülkelere göre daha yeni ve daha nitelikli tesislerin varlığı, Genç ve kıta ötesi pazarlar için henüz keşfedilmemiş bir destinasyon

olması, İç turizmdeki hareketlenme, Turizmin çeşitlendirilmesine olanak veren coğrafi ve doğal yapının varlığı, Halı, deri, konfeksiyon ve mücevher başta olmak üzere alışveriş

olanakları, Son on yılda gelişmiş destinasyonlar arasına girmiş olması,

Türkiye Turizminin Zayıf Yanlan Türk medyasının haber alma ve verme özgürlüğü ile toplumsal

menfaatleri dengeleyememesi, olumsuzlukların uluslararası medyaya referans oluşturması,

Altyapı ile hizmet kalitesinin ve destek sektörlerdeki gelişmenin, hızlı talep artışının beraberinde getirdiği ihtiyaçlara cevap verememesi,

Turist sağlığı ve güvenliğindeki yetersizlikler, Düzensiz ve denetimsiz yönde gelişen ticari faaliyetlerin ülke turizminde

ve ürün kalitesinde yol açtığı yozlaşma, Standardı yüksek tesislerin yakın çevresindeki oluşumlar ile

uyumsuzluğu, Stratejik Pazarlama Yönetimine işlerlik kazandırılamaması,

13

Page 14: YÖNETİM KURULU · Web viewKonaklama Sektöründe uygulamada olan yüksek KDV oranları turizm sektörünün rekabet gücünü azaltmaktadır. Turizm sektöründe KDV oranları Fransa'da

Mevsimsellik ve kapasite kullanım oranlarının düşüklüğü, Tanıtımda yetersiz dış yatırımlar, Başta yerel yönetimler olmak üzere kamunun turizme yeteri kadar ilgi

göstermemesi, Pazarlara ve turizm arzına ilişkin araştırmaların yetersizliği nedeniyle

sağlıklı stratejik kararların alınmasındaki güçlükler, Türk ekonomisinin kronikleşmiş yüksek enflasyon sorunu.

Türkiye Turizmini Tehdit Eden Faktörler

Dış basında, ülkemizde ortaya çıkabilen münferit terör eylemleri İle demokrasi, insan hakları vbg. konulara ilişkin olarak yer alan olumsuz yayınlar ve bunların neden olduğu imaj sorunları,

Coğrafî konum nedeniyle yakın çevrede (Ortadoğu, Balkanlar, BDT Ülkeleri ) yaşanan savaşlardan ve siyasi İstikrarsızlıklardan olumsuz yönde etkilenme,

Son yıllarda Türk turizmini doğrudan etkileyen dış destekli terörist faaliyetlerin ortaya çıkması, o Türk ekonomisinin kronikleşmiş yüksek enflasyon sorunu,

Yatay ve dikey entegrasyonlarla dev boyutlara ulaşan uluslararası tur kartellerinin rasyonel çalışma yöntemleri modern teknik donanım ve ölçek ekonomileri gibi avantajları kullanarak piyasaya egemen olmaları ve hem dış talep, hem de işletmelerin kâr marjları üzerindeki baskılarını arttırmaları,

AB'nin Birlik içi turizm hareketlerini özendirici politikaları, AB üyesi rakip ülkelerin birliğin bilgi ve finans desteklerinden

yararlanarak rekabet güçlerini hızla arttırmaları.

Türkiye Turizmi İçin Fırsatlar

AB ve Yunanistan ile olan ilişkilerdeki yumuşama, AB adaylığı Küreselleşme olgusu içerisindeki Avrasya bölgesinin artan önemi ve

Türkiye'nin siyasi ve ekonomik yönden stratejik önem kazanması, Türkiye'nin rekabet gücünün yüksek olduğu doğa, tarih ve kültür

turizmine olan ilginin artması, Batı Akdeniz'deki kirlenme sonucu Doğu Akdeniz bölgesinin artan

çekiciliği, Eğitim düzeyi yüksek ve deneyimli turist gruplarındaki büyümenin,

potansiyel tüketicilerin karşı propagandadan etkilenme olasılığını azaltıcı etkileri,

Büyüyen dünya turizmi Gelişen ulaşım olanakları ve buna bağlı olarak uzun mesafeli seyahatin

artması.

4. TURİZM SEKTÖRÜNDE SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

14

Page 15: YÖNETİM KURULU · Web viewKonaklama Sektöründe uygulamada olan yüksek KDV oranları turizm sektörünün rekabet gücünü azaltmaktadır. Turizm sektöründe KDV oranları Fransa'da

A. Yapısal Sorunlar ve Çözüm Önerileri

1- Türkiye'nin tanıtımı partiler üstü bir yaklaşımla ele alınmalı ve Türkiye'nin tanıtımı Dışişleri Bakanlığının koordinasyonunda, Kültür ve Turizm Bakanlığının öncülüğünde kesintisiz olarak yürütülmelidir.

2- Turistik dış tanıtım devlet ve özel sektörün maddi ve fikrî katkıları bir araya getirilmek suretiyle tek elden yürütülmelidir.

3- Ulusal Turizm Konseyi kamu ve özel sektör temsilcilerinin eşit ağırlıklı katılımıyla acilen kurulmalıdır.

4- Konaklama sektöründe koordinasyon, standart ve kalitenin sağlanması için "Turizm Yatırımcıları ve İşletmecileri Birliği Kanun Tasarısı" acilen yasalaştırılmalıdır.

5- Kültür ve Turizm Bakanlığı koordine edici ve politika üretici olmalı, kriter ve standart belirleme, meslek içi disiplin, koordinasyonu sağlama, mesleki denetim yapma görevlerini sektöre devretmelidir.

6- Yabancı turizm yatırımlarını ülkemize çekmek üzere her türlü kolaylık sağlanmalı ve satış, kiralama, ortaklık yapmayı kolaylaştıracak uygun vergi ve teşvik avantajları getirilmelidir.

7- Ülkemizde turizm eğitimi birbirinden farklı kuruluşlar tarafından düzenlenmekte ve söz konusu kuruluşların aralarında herhangi bir koordinasyon bulunmamaktadır. Turizm eğitiminde kamu ve özel sektörün koordinasyon ve entegrasyonunu sağlayacak düzenlemeler yapılmalıdır.

8- Hizmet kalitesinin yükseltilmesi ve dolayısıyla verimliliğin ve kârlılığın artırılması için sertifikasyon sistemine geçilmelidir.

B. Güncel Sorunlar ve Çözüm Önerileri

1. Konaklama Sektöründe uygulamada olan yüksek KDV oranları turizm sektörünün rekabet gücünü azaltmaktadır. Turizm sektöründe KDV oranları Fransa'da % 5.5, İspanya'da % 7, İtalya'da % 10, Portekiz'de % 5, Yunanistan'da % 8'dir. Bu oranlar göz önünde bulundurularak, ülkemizde % 18 olan KDV oranı turizm sektörü için makul bir seviyeye düşürülmelidir.

2. Turizm Gelirleri İhracat Sayılmalıdır. Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planında turizm gelirlerinin ihracat sayılması yönünde çalışma yapılması belirtilmesine rağmen, herhangi bir mevzuat ve kanun çalışması yapılmamıştır. Konunun ivedilikle gündeme getirilmesi sağlanmalı ve turizm gelirlerinin ihracat sayılması için gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır.

3. Turizm işletmelerinde kullanılan elektrik, su, doğalgaz, telefon v.b. girdilerin fiyatları, rakip ülkelerdeki fiyatlar göz önünde bulundurularak rekabet edebilme bakımından makul düzeye indirilmelidir.

4. KOBİ kapsamına alınan Turizm Konaklama Sektörü için, KOBİ Teşvik ve Kredi Sistemine işlerlik sağlanamamıştır. Limitlerin yeterli düzeye çıkartılması ve kredi veren bankaların konuya daha toleranslı yaklaşması sağlanmak suretiyle KOBİ Teşvik ve Kredi Sisteminden Turizm

15

Page 16: YÖNETİM KURULU · Web viewKonaklama Sektöründe uygulamada olan yüksek KDV oranları turizm sektörünün rekabet gücünü azaltmaktadır. Turizm sektöründe KDV oranları Fransa'da

Sektörünün daha verimli olarak faydalanması sağlanmalıdır.

5. TURİZM EĞİTİMİ

Türkiye zaman zaman darboğazlara girmesine rağmen hızlı bir kalkınma sürecinden geçmektedir. Bu süreç bir takım sorunları da beraberinde getirmektedir. Bu sorunların başında eğitim eksikliği gelmektedir. Hemen her sektörde olduğu gibi turizm sektöründe de eğitilmiş işgücü eksikliği turizm sektörünün gelişmesinin önündeki en önemli engellerden biri olarak değerlendirilmelidir.

Bir işletmenin fiziki durumu ve maddî kaynaklan ne kadar sağlam olursa olsun, insan kaynakları yetersiz olduğunda başarı şansı düşük olacaktır. Verimliliği artırmak suretiyle kârlılık amacına ulaşmak ancak, işletmelerin fiziki yapısının mükemmeliyeti yanında, hizmet veren işgücünün kalitesiyle mümkün olabilmektedir.

Turizm sektöründe emek – yoğun üretim şekliyle insan faktörü ön plana çıkmaktadır. Çağdaş turizmin gerektirdiği hizmet kalitesinin sağlanması, turiste hizmet veren personelin mesleki formasyonuna ve teknik öğretim düzeyinin yüksek olmasıyla doğru orantılıdır. Dolayısıyla turizm ekonomik bir olay olduğu kadar, sosyal boyutları geniş bir sektör olarak değerlendirilmelidir.

Amansız bir rekabetin hüküm sürdüğü uluslararası turizm piyasalarına kaliteli ve standart hizmetle girmek, toplumda turizm bilincinin oluşturulması yanında, yeterli sayıda yetenekli personelin varlığına bağlıdır.

Birbirinden farklı hizmetleri ve faaliyetleri bünyesinde toplayan turizm sektöründe başarılı bir eğitim için çok yönlü eğitim modellerinin uygulamaya konulması gerekir. Turizm sektörüyle direk veya indirek olarak ilgili olan kesimlerin ihtiyaçlarını dikkate almayan bir eğitim programının başarılı olamayacağını geçmişte yapılan uygulamalar göstermiştir.

Ülkemize gelen turist sayısı her geçen yıl artmakta ve bu durum turizm yatırımlarına ivme kazandırmaktadır. Buna karşılık sözkonusu yatırımlarda çalışan personelin eğitimi, girişimcilerin eğitimi, destek sektörlerinin eğitimi ve eğiticilerin eğitimi ihmal edilmektedir.

Bu çerçevede, turizm sektörünün İhtiyacı olan her kademedeki personeli yetiştirmek üzere bir eğitim planlamasına ihtiyaç olduğu açıktır. Turizm sektöründe eğitime dönük yatırımların artırılması kalite, verimlilik ve kârlılığı beraberinde getirecektir.

16

Page 17: YÖNETİM KURULU · Web viewKonaklama Sektöründe uygulamada olan yüksek KDV oranları turizm sektörünün rekabet gücünü azaltmaktadır. Turizm sektöründe KDV oranları Fransa'da

Turizm Eğitiminde Sorunlar ve Çözüm Önerileri

Ülkemizde turizm eğitimi, birbirinden farklı kuruluşlar tarafından düzenlenmekte, sözkonusu kuruluşların aralarında herhangi bir koordinasyon bulunmamaktadır. Dolayısıyla turizm eğitiminde devlet ve özel sektörün entegrasyon ve koordinasyonunu sağlayan düzenlemeler yapılmalıdır.

Ülkemizde turizm eğitimi denildiğinde akla personel eğitimi gelmekte, girişimcilerin eğitimi, eğiticilerin eğitimi, destek sektöründe çalışanların eğitimi, tüketicinin eğitimi göz ardı edilmektedir.

Turizm eğitimi çeşitli kuruluşlar tarafından yasal dayanağı olmayan ve karşılıklı iyi niyete ve kişisel çabalara dayalı olarak yürütülmektedir. Turizm sektörüyle ilgili tüm kesimleri kapsayan makro düzeyde plan ve programlar oluşturulmalıdır.

Turizm sektöründe çalışacak personel için asgari standartlar belirlenmeli, eğitim düzeyi saptanmalı, sertifika programlarına ağırlık verilmelidir.

Gerek meslek liselerinde ve gerekse Üniversitelerde verilen eğitim uygulamaya dönük olmalı ve uygulamalı ders sayısı artırılmalıdır.

Yabancı dil eğitimine ciddiyetle eğilinmeli ve her kademedeki eğitim kurumlarında yabancı dil hazırlık sınıfları oluşturulmalıdır.

Sektör temsilcisi kuruluşlarla işbirliği içinde Turizm Personeli Nitelikleri Yönetmeliği hazırlanarak uygulamaya konulmalıdır.

Sorulara imkan vermek bakımından sözlerime burada son veriyor, panelin düzenlenmesinde emeği geçenleri kutluyor, Turizm Haftasının ülkemize yararlı olmasını diliyor, tüm katılımcılara en içten sevgi ve saygılarımı sunuyorum.

17

Page 18: YÖNETİM KURULU · Web viewKonaklama Sektöründe uygulamada olan yüksek KDV oranları turizm sektörünün rekabet gücünü azaltmaktadır. Turizm sektöründe KDV oranları Fransa'da

6. "KAMU KURULLARINA AİT MİSAFİRHANELER VE KAMPLAR HAKSIZ REKABET YARATIYOR. REKABET KURUMU

İNCELEME BAŞLATMALIDIR”

Seçim AYDIN Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Başkan Yardımcısı

Anadolu Turizm İşletmecileri Derneği (ATİD) Başkanı

Kamu kurum ve kuruluşları personelinin tatil ve konaklama ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla faaliyet gösteren misafirhane ve kamplar haksız rekabet yaratmak suretiyle turizm sektöründe faaliyet gösteren özel sektörün rekabet şansını ortadan kaldırmaktadır.

Sözkonusu tesislerin personel, su, telefon, fax, elektrik v.b. giderleri devlet tarafından karşılanmakta ve kira vermek gibi bir sıkıntıları da bulunmamaktadır. Böylesine haksız rekabet ortamında özel sektörün bu kuruluşlarla fiyat açısından rekabet etmesi mümkün olamamaktadır. Kamu Kurum ve Kuruluşlarına ait ticari amaçla faaliyet gösteren 1399 kamp ve misafirhanede 36827 oda ve 97832 yatak bulunmaktadır. Bu sayı Kamu Vakıflarının işlettiği misafirhaneler ve kamplar göz önüne alındığında 2340'a ulaşmaktadır.

KAMU KURUM VE KURULUŞLARINA AİT SOSYAL TESİSLERİN DURUMU

KURUMLAR ADEDİ YUZÖLÇÜMM2

SAYSSI YATAK

Genel Bütçeli İdareler 723 30.986.387 19.135 51.874Katma Bütçeli İdareler 164 20.230.737 3.507 9.250Özel Bütçeli İdareler 200 3.192.204 4.726 11.813Kamu İktisadi Kuruluşları

284 26.283.932 8.521 99 525

Diğer Kurumlar 28 467.308 938 2.370GENEL TOPLAM 1.399 81.160.568 36.827 97.832Kaynak ; Milli Emlak Genel Müdürlüğü

Kamu Kurum ve Kuruluşlarına ati kamp ve misafirhanelerin yarattığı haksız rekabetin giderilmesi için gerekli önlemler kısa ve orta vadeli olarak ele alınmalıdır.

Kısa Vadede Alınması Gereken Önlemler :

Kamu'ya ait sözkonusu misafirhane ve kamplar sadece ilgili kamu kuruluşu personeli tarafından kullanılmalı ve dışardan müşteri alınmamalı

Konaklama süreleri kısıtlanmalıDevletin uğradığı zararın önlenmesi bakımından fiyatlar artırılmalı ve piyasa

18

Page 19: YÖNETİM KURULU · Web viewKonaklama Sektöründe uygulamada olan yüksek KDV oranları turizm sektörünün rekabet gücünü azaltmaktadır. Turizm sektöründe KDV oranları Fransa'da

fiyatlarıyla uyumlu hale getirilmeli

Orta Vadede Alınması Gerekli Önlemler :

Kamu Kurum ve Kuruluşlarına ait kamp ve misafirhanelerin özelleştirilmesi için başlatılan çalışmalar acilen sonuçlandırılmalıdır.Konuyla ilgili olarak Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Sayın M. Rıfat Hisarcıklıoğlu ile birlikte Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtan makamında ziyaret edilmiş ve konu tarafımdan Sayın Bakan'a aktarılmıştır. Aynı zamanda özelleştirmeden sorumlu olan Sayın Unakıtan önerilerimize çok sıcak yaklaşmıştır. TOBB Başkanı Sayın Hisarcıklıoğlu önerimize ısrarla destek vermiştir.

Bu doğrultuda, kamuya ait misafirhane ve kampların yarattığı haksız rekabeti önlemek üzere Hükümetin önerilerimizi dikkate alarak sorunu çözmek suretiyle turizm alanında faaliyet gösteren özel sektörün önünü kısa sürede açması bir zorunluluk haline gelmiştir.

Sonuç olarak; kamu kurum ve kuruluşlarına ait sözkonusu sosyal tesislerden satılabilenler acilen satılmalı, satılamayanların özel sektöre kiralanması yoluna gidilmelidir.

19

Page 20: YÖNETİM KURULU · Web viewKonaklama Sektöründe uygulamada olan yüksek KDV oranları turizm sektörünün rekabet gücünü azaltmaktadır. Turizm sektöründe KDV oranları Fransa'da

7. TÜRKİYE'DE TURİZM SEKTÖRÜ (Türkiye İktisat Kongresi; 5 - 9 Mayıs 2004)

Seçim AYDINTürkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Başkan Yardımcısı Anadolu Turizm İşletmecileri Derneği (ATİD) Başkanı

GİRİŞ

Dünya geneline bakıldığında turizm sektörünün en hızlı gelişen sektörlerden biri olduğu görülür. İstikrarlı bir şekilde büyüyen ve amansız' bir rekabetin hüküm sürdüğü dünya turizminde 2003 yılı sonu itibariyle turist sayısı 694 milyon, turizm gelirleri 475 milyar dolardır.

Dünya Turizm Örgütü (WTO) yaptığı vizyon çalışmalarında, 2010 yılında turist sayısının 1 milyar’ın üzerine çıkacağı ve turizm gelirlerinin 1,5 trilyon dolara çıkacağı öngörmüştür. 2020 yılında dünya'da seyahat eden turist sayısının 1,6 milyar kişiye, turizm gelirinin 2 trilyon dolara ulaşacağı beklenmektedir.

Diğer taraftan Dünya Turizm ve Seyahat Konseyi (VVTTC)'nin yayınladığı "2005 Yılında Turizm" konulu raporda, dünya iç ve dış turizm cirosu yaklaşık 8 trilyon dolar, toplam turizm istihdamı 348 milyon, toplam yatırım stoğu 7 trilyon dolar olarak belirtilmiştir.Önümüzdeki yıllar dünya turizminin istikrarlı olarak büyümeye devam edeceği ve rekabet ortamının giderek yoğunlaşacağı yıllar olacaktır.

TÜRKİYE'DE TURİZM SEKTÖRÜ

Türkiye 19801i yılların ortalarından itibaren hızlı bir şekilde kitle turizmine geçmek için ihtiyaç duyulan alt-yapıyı gerçekleştirmeye başlamış ve kısa bir süre içinde dünya piyasalarında rekabet edebilecek bir seviyeye gelmiştir. Ancak, fiziki imkanlar bakımından mükemmel tesislere sahip olan konaklama tesislerinde, hizmet kalitesinin yeterli olduğunu söylemek mümkün değildir.

2003 yılı sonu itibariyle Türkiye'ye gelen turist sayısı yaklaşık 14 milyon kişi ve turizmden elde edilen gelir 10 milyar dolardır.

Türkiye'nin dünya turizm pastasından aldığı pay % 2 civarındadır. Türkiye dünya'da en fazla turist kabul eden ülke sıralamasında 12. sırada, gelirlerde ise 8. sırasındadır.

2003 yılı itibariyle Türkiye'de turist başına gelir 706 dolar olmuş ve 665 dolar olan dünya ortalamasının üzerine çıkmıştır.

Turist başına ortalama gelir bakımından Türkiye; Japonya (2100 $), ABD (1673 $), Almanya (937 $), Mısır (843 $), İngiltere (774 $), Tayland (747 $), Yunanistan (736 $), dan sonra 706 dolar ile 8. sırada yer almaktadır.

Doğrudan ve dolaylı olarak girdi-çıktı ilişkisi içinde olduğu sektör sayısı 48 olan Turizmin, Gayri Safi Milli Hasıla içindeki payı yaklaşık % 4'dür. Bu oran

20

Page 21: YÖNETİM KURULU · Web viewKonaklama Sektöründe uygulamada olan yüksek KDV oranları turizm sektörünün rekabet gücünü azaltmaktadır. Turizm sektöründe KDV oranları Fransa'da

Yunanistan, İspanya ve Portekiz gibi rakip ülkelerde % 6'lar civarındadır. Turizmin istihdama (işverme) doğrudan katkısı yaklaşık % 5 olup, bu oran Yunanistan, Portekiz ve İspanya'da % 10'lar civarındadır.

Turizm sektörü 10 milyar dolarlık turizm geliriyle, Türkiye'nin ihracat geliri olan yaklaşık 50 milyar doların % 20'sine tekabül eden bir döviz girdisi teminetmektedir.

Modern konaklama tesisleri yanında, tur operatörleri, marina, uçak, otobüs taşımacılığı ticaret-eğlence, spor merkezleri olarak Türkiye Turizmindeki yatırım stoğu 30 milyar doları geçmiştir. Bu yatırım stoğuna karşılık turizm sektörü her yıl 10 milyar dolar döviz geliri temin etmektedir. Turizm sektöründe döviz/yatırım rasyosu (oranı) % 30'dur. Bu oran tekstil sektöründe % 7'dir. Bu da bize göstermektedir ki, turizm sektörü daha az yatırımla daha fazla döviz kazandırmaktadır.

Turizm sektöründe 1 kişilik istihdam yaratmak için 47 600 dolar yatırım yapmak gerekmektedir. Bu rakam hizmet sektörünün genelinde 66 200 dolar, imalat sanayisinde 78 850 dolardır. Bunun anlamı şudur: Turizm sektörü imalat sanayine göre % 40, hizmet sektörü geneline göre % 28 daha az yatırımla istihdam yaratmaktadır.

Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan belge alan işletme yazısı 2120 ve bu işletmelerde yatak sayısı 393 374'dür. Yatırım Belgeli işletme sayısı 1174 ve yatak sayısı 222 802'dir. Sözkonusu yatırımlar tamamlandığında Türkiye'nin Turizm İşletme Belgeli işletme sayısı 3294 ve bu işletmelerde yatak sayısı 616 176 olacaktır. Belediye Belgeli Otellerdeki yatak sayısının 375 000 olduğu göz önüne alındığında, Türkiye turizminin yatak sayısının yaklaşık 1 milyon olduğu görülür.

Turizm sektöründe sayıları 4.500'e ulaşan Seyahat Acentası faaliyet göstermekte ve 9014 turist rehberi bulunmaktadır.

3. TURİZM SEKTÖRÜNDE SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ A. Yapısal Sorunlar ve Çözüm Önerileri

1- Türkiye'nin tanıtımı partiler üstü bir yaklaşımla ele alınmalı ve Türkiye'nin tanıtımı Dışişleri Bakanlığının koordinasyonunda, Kültür ve Turizm Bakanlığının öncülüğünde kesintisiz olarak yürütülmelidir.

2- Turistik dış tanıtım devlet ve özel sektörün maddi ve fikri katkıları bir araya getirilmek suretiyle tek elden yürütülmelidir.

3- Ulusal Turizm Konseyi kamu ve özel sektör temsilcilerinin eşit ağırlıklı katılımıyla acilen kurulmalıdır.

4- Konaklama sektöründe koordinasyon, standart ve kalitenin sağlanması için "Turizm Yatırımcıları ve İşletmecileri Birliği Kanun Tasarısı" acilen yasalaştırılmalıdır.

21

Page 22: YÖNETİM KURULU · Web viewKonaklama Sektöründe uygulamada olan yüksek KDV oranları turizm sektörünün rekabet gücünü azaltmaktadır. Turizm sektöründe KDV oranları Fransa'da

5- Kültür ve Turizm Bakanlığı koordine edici ve politika üretici olmalı, kriter ve standart belirleme, meslek içi disiplin, koordinasyonu sağlama, mesleki denetim yapma görevlerini sektöre devretmelidir.

6- Yabancı turizm yatırımlarını ülkemize çekmek üzere her türlü kolaylık sağlanmalı ve satış, kiralama, ortaklık yapmayı kolaylaştıracak uygun vergi ve teşvik avantajları getirilmelidir.

7- Ülkemizde turizm eğitimi birbirinden farklı kuruluşlar tarafından düzenlenmekte ve söz konusu kuruluşların aralarında herhangi bir koordinasyon bulunmamaktadır. Turizm eğitiminde kamu ve özel sektörün koordinasyon ve entegrasyonunu sağlayacak düzenlemeler yapılmalıdır.

8- Hizmet kalitesinin yükseltilmesi ve dolayısıyla verimliliğin ve kârlılığın artırılması için sertifikasyon sistemine geçilmelidir.

B. Güncel Saranlar ve Çözüm Önerileri

Konaklama Sektöründe uygulamada olan yüksek KDV oranları turizm sektörünün rekabet gücünü azaltmaktadır. Turizm sektöründe KDV oranları Fransa'da % 5.5, İspanya'da % 7, İtalya'da % 10, Portekiz'de %5, Yunanistan'da % 8'dir. Bu oranlar göz önünde bulundurularak, ülkemizde % 18 olan KDV oranı turizm sektörü için makul bir seviyeye düşürülmelidir.

Turizm Gelirleri İhracat Sayılmalıdır. Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planında turizm gelirlerinin İhracat sayılması yönünde çalışma yapılması belirtilmesine rağmen, herhangi bir mevzuat ve kanun çalışması yapılmamıştır. Konunun ivedilikle gündeme getirilmesi sağlanmalı ve turizm gelirlerinin ihracat sayılması için gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır.

Turizm işletmelerinde kullanılan elektrik, su, doğalgaz, telefon v.b. girdilerin fiyatları, rakip ülkelerdeki fiyatlar göz önünde bulundurularak rekabet edebilme bakımından makul düzeye indirilmelidir.

KOBİ kapsamına alman Turizm Konaklama Sektörü için, KOBİ Teşvik ve Kredi Sistemine işlerlik sağlanamamıştır. Limitlerin yeterli düzeye çıkartılması ve kredi veren bankaların konuya daha toleranslı yaklaşması sağlanmak suretiyle KOBİ Teşvik ve Kredi Sisteminden Turizm Sektörünün daha verimli olarak faydalanması sağlanmalıdır.

22

Page 23: YÖNETİM KURULU · Web viewKonaklama Sektöründe uygulamada olan yüksek KDV oranları turizm sektörünün rekabet gücünü azaltmaktadır. Turizm sektöründe KDV oranları Fransa'da

8. BACASIZ SANAYİDE SON DURUM (Star Haber Dergisi, Eylül 2004,)

Seçim AYDINTürkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Başkan Yardımcısı Anadolu Turizm İşletmecileri Derneği (ATİD) Başkanı

Dünya geneline bakıldığında turizm sektörünün en hızlı gelişen sektörlerden biri olduğu görülür. İstikrarlı bir şekilde büyüyen ve amansız bir rekabetin hüküm sürdüğü dünya turizminde 2003 yılı sonu itibariyle turist sayısı 694 milyon, turizm gelirleri 475 milyar dolardır.

Dünya Turizm Örgütü (WTO) yaptığı vizyon çalışmalarında, 2010 yılında turist sayısının 1 milyar'ın üzerine çıkacağı ve turizm gelirlerinin 1,5 trilyon dolara çıkacağı öngörmüştür. 2020 yılında dünya'da seyahat eden turist sayısının 1,6 milyar kişiye, turizm gelirinin 2 trilyon dolara ulaşacağı beklenmektedir.

Diğer taraftan Dünya Turizm ve Seyahat Konseyi (WTTC)'nin yayınladığı "2005 Yılında Turizm" konulu raporda, dünya iç ve dış turizm cirosu yaklaşık 8 trilyon dolar, toplam turizm istihdamı 348 milyon, toplam yatırım stoğu 7 trilyon dolar olarak belirtilmiştir.

Önümüzdeki yıllar dünya turizminin istikrarlı olarak büyümeye devam edeceği ve rekabet ortamının giderek yoğunlaşacağı yıllar olacaktır.

Türkiye 1980'li yılların ortalarından itibaren hızlı bir şekilde kitle turizmine geçmek için ihtiyaç duyulan alt-yapıyı gerçekleştirmeye başlamış ve kısa bir süre içinde dünya piyasalarında rekabet edebilecek bir seviyeye gelmiştir. Ancak, fiziki imkanlar bakımından mükemmel tesislere sahip olan konaklama tesislerinde, hizmet kalitesinin yeterli olduğunu söylemek mümkün değildir.

2003 yılı sonu itibariyle Türkiye'ye gelen turist sayısı yaklaşık 14 milyon kişi ve turizmden elde edilen gelir 10 milyar dolardır.

Türkiye'nin dünya turizm pastasından aldığı pay % 2 civarındadır. Türkiye dünya'da en fazla turist kabul eden ülke sıralamasında 12. sırada, gelirlerde ise 8. sıradadır.

2003 yılı itibariyle Türkiye'de turist başına gelir 706 dolar olmuş ve 665 dolar olan dünya ortalamasının üzerine çıkmıştır.

Turizm sektörüne GSMH içindeki payı % 41er civarında olup, 1,5 milyon kişiye istihdam yaratmaktadır.

Turizm sektörünün yatırım stoğu 35 milyar dolara ulaşmış ve 10 milyar dolar döviz girdisi sağlamaktadır. Başka bir deyişle, turizm sektöründe döviz / yatırım rasyosu yaklaşık % 30'dur. Bu oran Türkiye'nin rekabet şansı en yüksek sektörlerinden biri olarak kabul edilen tekstil sektöründe 150 milyar dolar yatırım stoğu, 10 milyar dolar döviz girdisiyle % 7'ler civarındadır. Bu da bize

23

Page 24: YÖNETİM KURULU · Web viewKonaklama Sektöründe uygulamada olan yüksek KDV oranları turizm sektörünün rekabet gücünü azaltmaktadır. Turizm sektöründe KDV oranları Fransa'da

göstermektedir ki, turizm sektörü daha az yatırımla daha fazla döviz kazandırmaktadır.

Diğer taraftan turizm sektöründe 1 kişilik istihdam yaratmak için 47.600 dolar yatırım yapmak gerekmektedir. Bu rakam diğer hizmet sektörleri genelinde 66.200 dolar, imalat sanayinde 78.850 dolardır. Bunun anlamı şudur: Turizm sektörü imalat sanayine göre % 40, hizmet sektörü geneline göre % 28 daha az yatırımla istihdam yaratmaktadır.

Bu genel bilgiler çerçevesinde 2004 yılında turizm sektörünü şöylece değerlendirmek mümkündür.

Son iki yılda yakalanan siyasi istikrar ve buna bağlı olarak ekonomide meydana gelen olumlu gelişmeler turizm sektörüne de yansımış ve 2004 yılının İlk altı ayında gelen turist sayısı 2003 yılının aynı dönemine göre % 44 oranında artarak 6.701.825'e ulaşmıştır. Artan turist sayısına paralel olarak turizm gelirleri de artmış ve 2004 yılının ilk 6 ayında yaklaşık 5 milyar dolar turizm geliri elde edilmiştir.

2004 yılının ilk altı ayında en fazla turist gelen ülkeler sırasıyla Almanya, Rusya Federasyonu, Bulgaristan, Hollanda ve İngiltere olmuştur.

Yıl sonuna kadar yapılan rezervasyonlar ve otellerin doluluk oranı göz önüne alındığında, 2004 yılı sonu itibariyle 18 milyon turist ve 13 milyar dolar turizm geliri beklenmektedir.

Turizm sektörü gelişme sürecinde Türkiye ekonomisinin lokomotif sektörü olmaya devam edecektir. Ancak, amansız bir rekabetin hüküm sürdüğü dünya turizm piyasalarından istenilen payı almak için turizm sektörünün rekabet şansını azaltan bazı sorunlarının da çözülmesi gerekmektedir. Bu doğrultuda, yüksek KDV oranları düşürülmeli, sektöre yeni vergi v.b. yükler getirilmemeli, girdi fiyatları rakip ülkeler seviyesine düşürülmeli, Fikir ve Sanat Eserleri Kanun Değişikliği çerçevesinde getirilen telif haklarıyla ilgili fiyatlandırma makul düzeyde tutulmalı, kaldırılan indirimli elektrik tarifesi uygulaması yeniden yürürlüğe konulmalıdır.

24

Page 25: YÖNETİM KURULU · Web viewKonaklama Sektöründe uygulamada olan yüksek KDV oranları turizm sektörünün rekabet gücünü azaltmaktadır. Turizm sektöründe KDV oranları Fransa'da

9. TURİZM SEKTÖRÜNDE YENİ ALTERNATİFLER( Ekonometri Dergisi, Eylül - Ekim 2004, Sayfa: 66)

Seçim AYDINTürkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Başkan Yardımcısı Anadolu Turizm İşletmecileri Derneği (ATİD) Başkanı

Tüm dünya hızla gelişiyor ve bu gelişmelere paralel olarak da çok hızlı ve radikal değişimler yaşanıyor. Bu genel değişim ve gelişim sürecinden ülkemizde nasibini alıyor. Nitekim son 20 yıl içinde Türkiye'nin iktisadi, siyasi ve sosyal çehresinde önemli değişimler yaşandı. Özellikle son on yıl içerisinde bu değişim süreci daha da hızlandı.

Türkiye turizmi iktisadi gelişim sürecinde tüm sektörler itibariyle yıldızı en çok parlayan bir sektörel gelişim trendi yakaladı ve adeta Türkiye ekonomisinin lokomotif sektörü haline geldi.

Günümüzdeki dünya turizm trendi içerisinde belirli bir noktaya gelmiş olan turizm sektörümüzün gelecek on yıllarda daha büyük başarılara imza atabilmesi için "Sürdürülebilir Turizm" konseptine paralel dinamiklerin "bugünden yarına", "olandan olması gerekene" doğru pozitif ivmeyle belirlenmesi ve hayata geçirilmesi gerekiyor.

Geleceğe İlişkin Vizyonu Olan Ve Gelişmeleri Yakalayan Ayakta Kalır

Ülke turizminin mevcut profili itibariyle güneş-kum-deniz turizmi oldukça önemli. Ancak ülkenin uyarılmış iktisadi beklentilerini ve vizyonel yaklaşımların ortaya koyduğu performans değerleri yakalamada yetersiz kalacağı da açık. Bu durumda, herşeyden önce değişen dünya turizm profilini çok iyi analiz etmemiz gerekiyor. Dünya turizm trendi içerisinde geleceğe ilişkin vizyonel yaklaşımlar, pastanın hızla büyüyeceğini ve bugünden geleceği öngörebilen yaklaşımları yakalayan ülkelerin sektörel olarak ayakta kalabileceğini işaret ediyor.

Dinamik turizm anlayışıBu bağlamda özellikle 2 husus önem kazanıyor. Birincisi, dünya turizm

trendi içerisinde, klasik turizm anlayışından, makro ve mikro dengeleri gözeten ve external performans anlayışına yönelik dinamik turizm anlayışına geçişin ana unsuru olan "Turizm Çeşitlendirmesi" olgusu.İkincisi ise klasik tanıtım stratejisinden dinamik tanıtım stratejisine geçiş.

Yıllardır söylenegelen "alternatif turizm" olgusuyla benzeşen ama daha etkili ve dinamik stratejiler geliştirmeyi sağlayan bu olgunun temel niteliği talebe göre şekillenen ve hayat bulan bir yapıyı ifade etmesi.

Turizm adına çok şanlı bir ülkeyiz.Ülkemiz "turizm çeşitlendirmesi" adına çok şanslı bir ülke. M.Ö. 8000

yıllarına kadar uzanan tarihi ve kültürel zenginlikler, eşi benzeri bulunmayan

25

Page 26: YÖNETİM KURULU · Web viewKonaklama Sektöründe uygulamada olan yüksek KDV oranları turizm sektörünün rekabet gücünü azaltmaktadır. Turizm sektöründe KDV oranları Fransa'da

doğal varlıklar, tüm dünyaya kucak açmış, hümanizmanın doruğa çıktığı Anadolu Kültürü ve bu kültürle yoğrulmuş Anadolu İnsanı.

Türkiye genelinde ön plana çıkmış turizm yörelerimiz ülke turizminin geleceği açısından büyük bir önem arz ediyor. Bir Antalya, Muğla, İzmir, Nevşehir yöresi, bir İstanbul taşıdığı kültürel ve turizm değerleri itibariyle Türkiye turizminin cazibe noktalan olmaya devam edecek.

Ama bu değerlere yenilerini eklememiz lazım. Yeni turizm değerleri yaratırken hem dünya turizm trendlerini dikkate almalı hem de bugüne kadar hemen hemen hiç kullanılmayan bir stratejiyi uygulamalıyız.

Mevcutları yeni turizm değerleriyle destekleyelim ve sosyo – psikolojik konseptli yani bir tanıtsın ve pazarlama stratejisi oluşturalım.

İktisadi doktrin içerisinde yer alan "Her arz kendi talebini doğurur" yaklaşımına benzer bir yaklaşımla hazırlanmış bir strateji dizgesine ihtiyaç duyuyoruz.

İnsanın doğasındaki değişim olgusunun, merak olgusunun harekete geçirilmesi lazım. Bugüne kadar hep dünyayı izledik, turizm hareketi içerisinde yer alan tüketicinin taleplerine yönelik turizm ürünleri sunduk. Artık daha farklı, insanların ve toplumların beklentilerinin ötesinde daha yaratıcı turizm ürünlerini üretmenin yollarını aramak lazım. Bu değişkenlik modunu yakalamak ve turizmi hem ülke geneline yaymak hem de kesintisiz turizm sürecini yakalayabilmek için ülke olarak çok büyük bir potansiyele sahibiz.

Bugüne kadar turizm adına ön plana çıkmış yörelerimizin kendi içinde değerlendirdiğimizde bile homojen bir yapıyı görmek, böyle bir yapıya yönelik satış stratejisi geliştirmek çok zor.

Ülke geneline bakıldığında turizm adına Ön plana çıkan yörelere göre diğer yöreler çok şanssız görülebilir.

Klasik turizm anlayışı içerisinde bu normal ve çok olağan bir durum olabilir. Ancak "dinamik turizm" olgusu içinde bu yöresel ve ülkesel heterojenlik arz eden turizm değerleri aslında turizmi çeşitlendirme ve ülke geneline yayma anlamında bir zenginliktir.

Türkiye turizmini vizyonel yaklaşımların ortaya koyduğu gelişim trendli rakamların da üstüne çıkabilmek için ülkemizde bugüne kadar ortaya konulamamış, kendisini gösterememiş yöreleri, şehirleri ve hatta bölgeleri kucaklayan kavrayan turizm stratejilerini artık hayata geçirmenin zamanı gelmiştir.

Doğal ve kültürel zenginlikleri ve potansiyelleri itibariyle örneklemelere gidelim:

26

Page 27: YÖNETİM KURULU · Web viewKonaklama Sektöründe uygulamada olan yüksek KDV oranları turizm sektörünün rekabet gücünü azaltmaktadır. Turizm sektöründe KDV oranları Fransa'da

SİNOP : Son beş yılda iç turizm potansiyeline yönelik turizm hareketi yaşayan bu ilimiz coğrafi anlamda çok önemli değerleri bünyesinde bulundurmaktadır. Dünyanın ilk beş fiyordu içerisinde yer alan Hamsilos (Hamsihoroz) fiyordu, yine ülkemizin en önemli ve doğal limanı olarak ortaya çıkan Ak Liman, doğa harikası Tatlıca Şelalesi ve daha nice coğrafi ve doğal zenginliklerle içice tarihi ve kültürel değerler.

Yine Tokat, Sivas, Çorum, Amasya, Urfa, Adıyaman, Batman, Mardin, Tarsus, Antakya Türkiye turizminin yakın bir geleceğinde çok önemli atılımlar yapabilecek kültür ve turizm potansiyeline sahip yörelerimiz.

Bu yörelerin turizme yönelik değerlerinin genel ortalaması turizm çeşitlendirmesi için çok uygun.

İnanç ve kültür turizmiyle, eko turizmle ve yöresel özelliklerine göre geliştirilmiş turizm ürünleriyle bu yörelere yönelik tanıtım-pazarlama modelleri oluşturmamız gerekiyor.

Bu güne kadar turizme yönelik tanıtımları hep yurtdışında yaptık. Yüksek maliyetli tanıtım enstrümanlarına yönelik.

Ülke dışı tanıtım ülke içi tanıtımla desteklenmeli, zira taş yerinde ağırdır.

Yıl sonu itibariyle 15 – 16 milyon turisti hedeflediğimiz şu günlerde tanıtım ve beraberinde pazarlama olgusuna değişik bir yaklaşım kazandırma adına yeni bir strateji oluşturduğumuzu varsayalım ve ülkemize gelen misafirlerimize kalış süreleri içinde etkin ve propagandaya yönelik tanıtım yaptığımızı varsayalım. Bu tanıtım sürecinde de daha önce bahsettiğimiz, Sinop, Tokat, Sivas, Urfa, Adıyaman, Tarsus v.b. yörelerimizi ön plana çıkarttığımızı düşünelim. Bir hipermarkete belirli ürünleri liste bazında almaya giden bir tüketicinin sunulan ürün çeşitliliğinden etkilenip listeyi deldiğini ve listenin çok üstünde alış-veriş yaptığını hepimiz biliyoruz.

Unutmayalım ki; turizm çeşitliliği emtia sektörüne göre çok daha avantajlı bir yapı ortaya koyar. Bu da hizmet sektörü olmanın avantajlarıyla birleştiğinde akıl almaz bir yaratıcılık arenası ortaya çıkar.

Bu bağlamda, ülkemizde ön plana çıkmış turizm yörelerimizde tatil yapan misafirlere, bu yeni alternatif yörelerimizi alternatif turizm ürünleriyle tanıtalım.

- Uludağ, Ilgaz, Palandöken, Kartalkaya, Erciyes v.b. yöreler itibariylebir "Kış Turizmi Kuşağı"

- Afyon, Ankara, Bolu, İzmir, Sivas, Yalova v.b. yöreler itibariyle "TermalTurizm Kuşağı"

27

Page 28: YÖNETİM KURULU · Web viewKonaklama Sektöründe uygulamada olan yüksek KDV oranları turizm sektörünün rekabet gücünü azaltmaktadır. Turizm sektöründe KDV oranları Fransa'da

- Özellikle Üniversite hastanelerimizin dünya sağlık trendi içinde yakaladığı başarılı çizgi itibariyle "İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Konya, Adana, Mersin v.b. yörelerimiz itibariyle "Sağlık Turizmi Kuşağı"

yaratmamız mümkün.

AB'ye üye ülke vatandaşlarının gerek fizik tedavi vb, sağlık gereksinimlerine gerekse diğer sağlık giderlerine ilişkin masrafları karşılamada son yıllarda yaşanan pozitif gelişmeler karşısında ülkemiz gerek termal gerekse hastaneleri ön- planda- tutan sağlık turizmi açısından çok şanslı bir ivme yakalamıştır. Balkan ülkeleri, Arap ülkeleri ve B.D.T. ülkeleri dikkate alındığında bu tür turizm konseptlerinin yakın bir gelecekte çok önem kazanacağı açıktır.

Yine son yıllarda, özellikle Avrupa kökenli futbol takımları başta olmak üzere birçok yabancı spor kulübünün ülkemizi tercih ettiğini görmekteyiz.

Yıldızı parlamaya aday yörelerimizde bir alt çeşitlendirme olarak bu tür turizm konseptlerine yönelmek ülke turizmi adına kazanç olacaktır.

Konaklama tesisleri itibariyle mekansal tanımlamalar ve projeleri ülkenin ve yörenin değerleriyle yoğuran ve buna göre projelendiren tesislerin tercih edilmesinden hareketle, yöresel ürünleri ön plana çıkaran konaklama tesislerinin ön plana çıkarılmasının uygun olacağı kanısındayım.

Nitekim; Antalya'da bulunan "Topkapı Palace" uygulaması çok anlamlı bir uygulamadır.

Yukarıda belirttiğimiz özellikler itibariyle, yeni turizm yatırımlarına yönelinirken, yöreye özgü kültürel, sanatsal, ve her şeyden önemlisi toplumsal değerleri kavrayan projeler dahilinde konaklama tesisleri yapmak yararlı olacaktır. Yine Mardin, Adıyaman, Kahramanmaraş, Urfa v.b. yörelerde yöre kültürünü yansıtan tesislere yönelmek "konsept otel" kavramının her türlü getirişini yöreye ve yatırımcıya taşıyacaktır.

Tekrar belirtmekte fayda var. Dünya genelinde ün yapmış, turizm adına bir değer olmuş oteller tanıtım itibariyle de büyük bir olumluluk taşıyor.

Dubai'deki El Burj, tropikal yörelerdeki palmiye v.b. konseptli konaklama tesisleri hem bir tanıtım hem de cazibe unsuru olarak boy göstermektedir.

Buraya kadar tüm anlatılan ve işaret edilen hususların hayata geçirilmesi ve dinamik turizm anlayışı paralelinde turizm çeşitliliği yaratılabilmesi için ülkenin atıl kalmış turizm potansiyelini belirlemek ve buna yönelik enstrümanları harekete geçirmek gerekiyor.

Kültür ve Turizm Bakanlığı bu güne kadar yaptığı arazi tahsisleriyleturizm sektörünün önünü açtı, turizm yatırımlarına büyük ivme kazandırdı.

28

Page 29: YÖNETİM KURULU · Web viewKonaklama Sektöründe uygulamada olan yüksek KDV oranları turizm sektörünün rekabet gücünü azaltmaktadır. Turizm sektöründe KDV oranları Fransa'da

Turizm yatırımcısına arazi temin etmek suretiyle, yatırımcıyı önemli bir maliyetten kurtardı.

Bir Belek örneğinde arazi tahsisi ile turizm bölgesi oluşturulması ve nitelikli turizm ürünü sunumu önem kazandı. Aksu Bölgesi ile son dönemde yapılan arazi tahsisleri bu anlamda çok önemli ve yararlı.

Ancak bundan böyle alternatif turizm ürünlerini destekleyen ve bunların sayısını artırarak ülke turizmini yurt geneline yayan arazi tahsislerine yönelmekte büyük fayda görüyoruz.

Arazi tahsisi kadar önemli olan bir husus 6a, kamu kampları ve atıl kamu binalarının özel sektöre devriyle yeni yatırım alanları oluşturmak.

Nitekim turizm potansiyeli olup da, henüz bu potansiyeli harekete geçirmemiş illerimizde bu tür tahsisler yoluyla turizm yatırımlarını uyarmak, hem yöreye hem de ülke turizmine büyük yarar sağlayacaktır.

29

Page 30: YÖNETİM KURULU · Web viewKonaklama Sektöründe uygulamada olan yüksek KDV oranları turizm sektörünün rekabet gücünü azaltmaktadır. Turizm sektöründe KDV oranları Fransa'da

10. TÜRKİYE TURİZM SEKTÖRÜNDEKİ UYGULAMALAR IŞIĞINDA SORUNLARIN VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

(Birinci Türk Dünyası Turizm Kurultaya - 20-24 Ekim 2004)

Seçim AYDINTürkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Il.Başkanı

Anadolu Turizm İşletmecileri Derneği (ATİD) Başkanı

Değerli katliamcılar,

Hepinizi, Türkiye'den getirdiğim yürek dolusu selam ve sevgilerle selamlıyorum.

Dünyanın en köklü uygarlıklarının kurulduğu ve günümüzde tekrar dünya gündeminde ağırlıklı bir yer edinmeye başlayan bu güzide coğrafyada, dünya genelinde yükselen sektör konumunda olan turizm sektörünü konu edinen böylesine önemli bir toplantıya katılmaktan duyduğum memnuniyeti ifade ederek sözlerime başlamak istiyorum.

Değerli kardeşlerim,

Günümüzde turizm sektörü, rekabetin en hızlı yaşandığı ve sürekli büyüdüğü bir sektör konumundadır. Öyle ki, bugün itibariyle turizm sektörü demek, yaklaşık olarak 700 Milyon insanın talepte bulunduğu, 500 Milyar Dolar hacminde büyük bir ekonomik alanı ifade etmektedir.Dünya Turizm Örgütü'nün (WTO) öngörülerine göre, 2010 yılında dünya genelinde turist sayısının 1 Milyarın üzerine çıkacağı ve turizm gelirlerinin de 1,5 Trilyon Dolara ulaşacağı ifade edilmektedir.

Turizm sektörünün gelişiminin devam ederek, 2020 yılında 1,6 milyar kişi ve 2 Trilyon Dolar düzeyine ulaşarak, dünya genelindeki en önemli ve büyük sektörler arasında yeralacağı düşünülmektedir.

İşte bütün bu öngörüler ve sektörün taşıdığı dinamizm, turizm sektörünü dünya genelinde en popüler sektör haline getirmiş; bütün ülkeler açısından turizm ürünü, en rekabetçi ve değerli ürün haline gelmiştir.

Artık, turizm ürününün markalaşması ve marka ayrıcalıklarının ön plana çıkarılması dönemi başlamıştır.

Bu yanşa Türkiye olarak geç başlamamıza rağmen, özellikle 19801i yıllarda başlayan süreç neticesinde, bugün Türkiye, dünya turizm liginde ilk 20 ülke arasına girmeyi başararak, önemli bir atılımı gerçekleştirmiştir.

Bugün Türkiye, yılda ortalama 15 Milyon dolayında turisti ağırlayan ve yaklaşık 12 Milyar dolar turizm geliri elde eden bir ülke konumundadır.

30

Page 31: YÖNETİM KURULU · Web viewKonaklama Sektöründe uygulamada olan yüksek KDV oranları turizm sektörünün rekabet gücünü azaltmaktadır. Turizm sektöründe KDV oranları Fransa'da

Yaklaşık olarak 1 Milyonu bulan konaklama kapasitesiyle Türkiye, önümüzdeki yıllarda da turizmde en hızlı büyüyecek birkaç ülke arasında kabul edilmektedir.

Sektörde istihdam edilen kişi sayısı şu an için 600 Bin dolayındadır ve bu oran giderek artmaktadır.

Bugün Türkiye'nin turizm sektörü dendiğinde, yaklaşık olarak 35 Milyar Dolarlık bir ekonomik değeri olan yatırımların varolduğunu ifade etmemiz yerinde olacaktır.

Turizm sektörünün, hemen hemen bütün diğer sektörlerle olan ilişkisi, diğer sektörlerdeki ekonomik canlılığın artmasına da katkı sağlamaktadır. Yani turizm sektörü, ekonomik canlılığın artmasına ve diğer sektörlerdeki gelişime de önemli destek sağlamaktadır.

Özellikle ekonomik durgunluk ve ekonomik kriz dönemlerinde turizm sektörü, Türkiye açısından tam bir çıkış yolu ve nefes alma kaynağı olarak, çok önemli bir rol üstlenme aşamasına gelmiştir.

Turizm sektöründe 1 kişilik istihdam yaratmak için 47 600 dolar yatırım yapmak gerekmektedir.

Bu rakam hizmet sektörünün genelinde 66 200 dolar, imalat sanayisinde 78 850 dolardır.

Bunun anlam ı sudur: Turizm sektörü imalat sanayine göre % 40, hizmet sektörü geneline göre % 28 daha az yatırımla istihdam yaratmaktadır.

Diğer taraftan turizm sektörü, her yaştan ve her eğitim düzeyinden insana istihdam imkanı sağlaması bakımından da ayrıcalıklı ve avantajlı bir sektör konumundadır.

Turizm sektörü vasıtasıyla, ekonomik geliri tabana yaymak çok daha kolay gerçekleşmektedir. Özellikle kadınların ve gençlerin istihdamına yönelik ayrıcalıkları nedeniyle turizm sektörü, istihdamın da tabana yayılmasında etkin rol oynamaktadır.

Gelirin ve istihdamın tabana yaygınlaştırılmasında etkin rol üstlenen turizm sektörü, bu sayede bölgeler arası gelişmişlik farklarını azaltıcı ve dengeli kalkınmayı sağlayıcı bir rol de üstlenmektedir.

Bu açıdan turizm sektörü, özellikle gelişme gayreti içerisinde olan ülkeler nezdinde en önemli gelişme modellerinden ve argümanlarından birisi konumundadır.

31

Page 32: YÖNETİM KURULU · Web viewKonaklama Sektöründe uygulamada olan yüksek KDV oranları turizm sektörünün rekabet gücünü azaltmaktadır. Turizm sektöründe KDV oranları Fransa'da

İşte bu nedenledir ki turizm sektörü, özellikle yakın bölge ülkeleri arasındaki ekonomik, kültürel ve sosyal ilişkilerin gelişmesi ve sürdürülebilir olmasında en önemli araç haline gelmiştir.

Bu araç, işbirliği halinde olan ülkelerin, turizm sektörü eliyle oluşan büyük ekonomik pastayı paylaşmayla kalmayarak, bu pastayı büyütmelerini de sağlar bir aşamaya gelmiştir.

Öte yandan, turizm sektörü aracılığıyla yoğunlaşan seyahat-trafiği, bölge insanları arasındaki iletişimi de en üst düze çıkarmaktadır. İnsanların birbirlerini daha iyi anlamasını, daha yakından tanıması ve daha sıcak ilişkiler kurmasını temin etmektedir.

Bu anlamda turizm sektörü eliyle oluşan diyalog köprüsü, diğer ekonomik, siyasal, sosyal ve kültürel alanlardaki işbirliği imkanlarını da artırmakta ve geliştirmektedir.

Turizm sektörünün bu dinamiklerinin, bizler gibi kardeş ve akraba ülke ve topluluklar ölçeğinde çok daha etkili ve sürdürülebilir İşbirliği imkanlarını doğuracağına yürekten inanıyorum.

Bugün itibariyle turizm sektöründe bu anlamda etkin bir işbirliği ve danışma ortamı sağlanabildiğini söylememiz mümkün değildir.

Özellikle turizm potansiyelleri ve turizm değerleriyle karşılaştırdığımızda, Türkiye ile Orta Asya'daki kardeş ve akraba ülkeler arasındaki turizm potansiyellerini yeterince harekete geçirebildiğimizi söylemek oldukça zordur.

Bu noktada Türkiye olarak çok fazla katkımız olabileceğini, İyi bir turizm modeli oluşturabildiğimizi, Edindiğimiz tecrübeleri sizlerle paylaşmaya hazır olduğumuzu, Bunu başardığımız taktirde,

Türkiye île kardeş ülkeler arasında çok daha etkin ve sürdürülebilir yeni işbirliği alanları tesis edebileceğimizi belirtmek istiyorum.

Bunu şunun için söylüyorum:

Bizler, kardeş ve akraba toplumlarız. Kardeş ülkeleriz. Turizm ürünü olmasa bile, tarihin derinliklerinde yatan hatıralarımız ve bağlarımız nedeniyle, bizim birbirimizi ziyaret etmeye de ihtiyacımız vardır,

Sadece aynı coğrafyayı paylaştığımız için değil, benzer kültürleri ve kaderi paylaştığımız için de bizim aramazda bazen görünen, bazen İse görünmeyen sağlam bir manevi bağ her zaman vardır.

32

Page 33: YÖNETİM KURULU · Web viewKonaklama Sektöründe uygulamada olan yüksek KDV oranları turizm sektörünün rekabet gücünü azaltmaktadır. Turizm sektöründe KDV oranları Fransa'da

Bu manevi bağı sağlamlaştırmak ve geleceğe taşımak, bugün kurulacak yeni işbirliği alanlarıyla ve tesis edilecek yeni diyalog köprüleriyle gerçekleşebilecektir.

Bunu gerçekleştirmek için de elimizde turizm gibi dinamik ve çok kapsamlı ilişkilerin yolunu açan dinamik bir sektör vardır.

Bu sektörün dinamiklerini harekete geçirmemize katkı sağlayacak ve karşılıklı yararı en üst düzeye taşıyacak potansiyeller de karşılıklı olarak fazlasıyla vardır.

Yani; birimizde şeker, birimizde un, birimizde de yağ vardır. Yapılması gerekli olan, helvanın malzemelerin birleştirmek ve helvayı yapmaktır.

Aynı evin içinde helva yapacak malzeme elimizde varken, helvayı başka yerlerde aramamaktır. Helvayı birlikte yapacağız; isteyene satacağız ve birlikte kazanacağız.

Ben inanıyorum ki, bunu başardığımız taktirde, bu geniş coğrafyaya yayılmış olan kardeş ülkeler ve akraba topluluklar, refahı ve barışı birlikte paylaşarak yaşayacaktır.

Değerli katılımcılar, Kıymetli kardeşlerim;

Öncelikle belirtilmesi gereken ilk nokta; gelecekte, ülkeler ve bölgeler arasındaki rekabetin daha da keskinleşerek devam edeceğidir.

Bu rekabet ortamı, yeni işbirliği alanlarının doğmasını ve yeni işbirliği alanlarının tesis edilmesini zorunlu hale getirecektir. Bu zorunluluk, varolmanın zorunluluğudur, ayakta kalabilmenin zorunluluğudur.

Turizm sektörü; salt işletme, pazarlama ve ekonomi boyutlarıyla değil sosyo-kültürel ve çevre etkileriyle de daha bilinçli tüketici tercihlerinin egemen olduğu piyasa özellikleri gösterecektir.

Bunlar, turizm ürününün ve turizm ürününe yönelik talebin kalıcı ve sürdürülebilir olmasının da asgari şartları olarak ön plana çıkacaktır.

Bu nedenle, Türk dünyası Turizm Kurultayı düşüncesi temellendirilirken, bu alandaki işbirliği alanlarının da kurulması, geleceğe yönelik işbirliği imkanlarının sağlam zeminde ilerlemesinin de teminatı olarak düşünülmelidir.

Diğer taraftan turizm sektörü, bilgisayarlı enformasyon, rezervasyon ve satış sistemlerinin biçimlendirdiği bir pazar olma özelliğini artırarak devam ettirecektir. Bu argümanların sektördeki hakimiyeti giderek yaygınlaşacaktır.

33

Page 34: YÖNETİM KURULU · Web viewKonaklama Sektöründe uygulamada olan yüksek KDV oranları turizm sektörünün rekabet gücünü azaltmaktadır. Turizm sektöründe KDV oranları Fransa'da

Bu öngörülerden çıkarılması gerekli mesaj bana göre şudur:

"İster işletme ister ülke düzeyinde ele alınsın; profesyonellik, yaratıcılık ve belki de en önemlisi işletmeler ve ülkelerarası dayanışma başarıya ulaşmanın ve başarıyı devam ettirmenin ön koşuludur."

Dolayısıyla varolan tabloyu ve geleceği bu mesaj doğrultusunda değerlendirmek ve şekillendirmek zorundayız.

Peki bu şekillendirmeyi nasıl yapacağız ya da yapmalıyız?

Bildiğiniz gibi ekonomik faaliyetler üç önemli aktörün rol aldığı piyasalarda aktörler arasındaki etkileşimlerle gerçekleşmektedir.

Akt ö rler; işletmeler, devletler ve tüketicilerdir.

Bu üçlünün ulusal ve uluslararası piyasalardaki özellikleri ve davranış şekillerinin belirlenmesi, aynı zamanda uygun stratejilerin oluşturulması ile yakından ilgilidir.

Sözkonusu aktörlerden tüketiciler yani turistik ürünü talep edenlere ait eğilimlere ve genel özelliklere bakıldığında dikkat çeken unsurları üç noktada özetleyebiliriz.

Birincisi, yaşlı nüfusta artış, tek haneli ve çocuksuz aile tipinde genişleme gözlenmektedir. Bugün Avrupa'da 85 yaşın üzerinde 100 milyon kişi yaşamaktadır.

İ kincisi, kişilerin refah düzeyleri artmakta, buna paralel olarak eğitim düzeyleri iyileşmektedir. Bu durum daha yüksek bir hizmet kalitesi beklentisine neden olmaktadır. Dolayısıyla yenilik ve çeşitlilik talebi artmaktadır.

Üçüncüsü, karşımızdaki tüketici kitlesi artık çevreye duyarlı bir kitledir ve sonsuz sayıda üretilebilecek turistik ürünlerin ana bileşenlerinden biri kaçınılmaz olarak "sürdürülebilirlik" konseptidir. Diğer bir ifadeyle hangi ürünle piyasaya çıkarsak çıkalım, sürdürülebilirlik düşüncesiyle çelişmemek zorundayız.

Diğer önemli aktör olan istetmelere baktığımızda ise yatay ve dikey entegrasyon olgusuyla karşılaşıyoruz.

Hakim piyasa özelliği oligopol bir yapı arzetmektedir. Bu durum, ulusal firmaların uluslararası piyasalara girişini ve bir aşama sonrasında etkililiklerini engelleyen en önemli unsurdur.

Uluslararası piyasalarda bu yönde gelişmeler gözlenirken, ülkemizle aynı kulvarda yanşan rakiplerimize projektörleri çevirdiğimizde dikkat çeken en önemli unsurun, giderek keskinleşen rekabet olduğunu görüyoruz.

34

Page 35: YÖNETİM KURULU · Web viewKonaklama Sektöründe uygulamada olan yüksek KDV oranları turizm sektörünün rekabet gücünü azaltmaktadır. Turizm sektöründe KDV oranları Fransa'da

Bildiğiniz gibi İspanya, İtalya, Fransa, Yunanistan ve Portekiz Akdeniz çanağındaki en önemli rakiplerimiz konumundadır. Tunus ve Mısır'ı da sayarsak çerçeve daha da genişlemektedir.

Diğer taraftan Akdeniz Çanağı'nda olmamakla birlikte benzer ürün sunan Bulgaristan, Hırvatistan, Macaristan gibi ülkelerin varlığı, bu alandaki rekabeti daha da keskinleştirmektedir.

AB üyesi ülkeler, birliğin yarattığı sinerjinin ve dayanışmanın nimetlerini turizm sektöründe de yaşamaktadır. Özellikle Akdeniz çanağında yer alan birlik üyesi ülkelerin turizm gelirleri irdelendiğinde, bunun pozitif etkilerini en derin şekilde görmek mümkündür. Özellikle İtalya, Fransa ve İspanya sadece bölgelerinde değil Dünya Turizmi içerisinde önemli kazanımlar elde etmektedirler.

Orta Asya'daki kardeş ve akraba ülke ve toplumlar olarak bu sektöre gereken önemi vermek ve bu sektörün nimetlerinden hep birlikte yararlanmak zorundayız.

Aynı ailenin, aynı geçmişin, aynı kültürün ve aynı yarının insanları olarak öncebirbirimizi tanımak zorundayız. Kardeş kardeşi tanımadıkça, bilmedikçe, kardeşlik taraflara güç katmadıkça kan bağına dayalı bir benzeşimin vetanımlamanın ne anlamı olabilir?Daha sonra ülkesel turizm avantajlarını kullanarak, ürün çeşitliliğine dayananve geçişli turizmin motiflerini taşıyan ortak turizm stratejileri oluşturmakdurumundayız.

Türk'ün misafirperverliği, Türk'ün tüm dünyayı saran insan sevgisi, değişik coğrafyalarda ve iklimlerde şekillenmiş zengin kültürü ile Türk Dünyası başlıbaşına bir "Turizm Evreni" olmalıdır, olmak zorundadır.

Bunu sağlamanın yolu ise gerek işletmeler gerekse gerekse ülkeler düzeyinde bitip tükenmek bilmeyen bir diyalog sürecinden geçmektedir.

Bu dünya içerisinde yer alan kardeş ülkelerin her sektörde ortak proje ve politikalara yönelme ihtiyacı sektörel ve ülkesel gelişimin ön koşulu olarak karşımıza çıkmaktadır.

Turizm sektörünün sektörlerarası bileşke özelliği ise sektörel varlığın ve devamlılığın en somut ifadesidir.

Bu bağlamda, ülkeler ama ikili ama çok taraflı anlaşmalarla turizm sektörünün önünü açacak hukuksal sözleşmelere yönelmek zorundadır. Zira dünya turizm hareketinin bugünü ve yarını dikkate alındığında, ekonomik kalkınmanın ve gelişimin yolunun turizmden geçeceği açıktır. Türkiye son birkaç yıl içerisinde gerçekleştirdiği hukuksal atılım süreci ile "yabancı sermayenin itici gücünden yararlanma" ilkesini hayata geçirmiştir.

35

Page 36: YÖNETİM KURULU · Web viewKonaklama Sektöründe uygulamada olan yüksek KDV oranları turizm sektörünün rekabet gücünü azaltmaktadır. Turizm sektöründe KDV oranları Fransa'da

Türk dünyasında yer alan diğer ülkelerin de turizm sektörüne yönelik atılım sürecini bîr birlik İçerisinde yakalamayı hedefleyen hukuksal düzenlemelere gitmesi ve turizm ekonomisi bağlamında motivasyon yaratacak sinerjiyi ortaya koyması, "topyekün turizm kalkınmasının esaslarını" ortaya koymakla eş anlamlı olacaktır.

Bu düşüncelerle, hepinizi tekrar saygıyla selamlıyor, bu örnek birlikteliğin, yeni başlangıçlara kaynaklık etmesini ve çok daha kapsamlı işbirliği imkanlarını getirmesini diliyorum.

Teşekkür ediyorum.

36

Page 37: YÖNETİM KURULU · Web viewKonaklama Sektöründe uygulamada olan yüksek KDV oranları turizm sektörünün rekabet gücünü azaltmaktadır. Turizm sektöründe KDV oranları Fransa'da

11. TURİZM'DE REKABETİN ÖNKOŞULUEĞİTİM - EĞİTİM - EĞİTİM

( Ekonometri Dergisi, Kasım- Aralık 2004, Sayfa: 54 )

Seçim AYDINTürkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Başkan Yardımcısı Anadolu Turizm İşletmecileri Derneği (ATİD) Başkanı

Türkiye zaman zaman darboğazlara girmesine rağmen hızlı bir kalkınma sürecinden geçmektedir. Bu süreç bir takım sorunları da beraberinde getirmektedir. Bu sorunların başında eğitim eksikliği gelmektedir. Hemen her sektörde olduğu gibi turizm sektöründe de eğitilmiş işgücü eksikliği turizm sektörünün gelişmesinin önündeki en önemli engellerden biri olarak değerlendirilmelidir.

Bir işletmenin fiziki durumu ve maddi kaynaklan ne kadar sağlam olursa olsun, insan kaynaklan yetersiz olduğunda basan şansı düşük olacaktır. Verimliliği artırmak suretiyle kârlılık amacına ulaşmak ancak, işletmelerin fiziki yapısının mükemmeliyeti yanında, hizmet veren işgücünün kalitesiyle mümkün olabilmektedir.

Turizm sektöründe emek-yoğun üretim şekliyle insan faktörü ön plana çıkmaktadır. Çağdaş turizmin gerektirdiği hizmet kalitesinin sağlanması, turiste hizmet veren personelin mesleki formasyonuna ve teknik öğretim düzeyinin yüksek olmasıyla doğru orantılıdır. Dolayısıyla turizm ekonomik bir olay olduğu kadar, sosyal boyuttan geniş bir sektör olarak değerlendirilmelidir.

Amansız bir rekabetin hüküm sürdüğü uluslararası turizm piyasalarına kaliteli ve standart hizmetle girmek, toplumda turizm bilincinin oluşturulması yanında, yeterli sayıda yetenekli personelin varlığına bağlıdır.

Birbirinden farklı hizmetleri ve faaliyetleri bünyesinde toplayan turizm sektöründe başarılı bir eğitim için çok yönlü eğitim modellerinin uygulamaya konulması gerekir. Turizm sektörüyle direk veya indirek olarak ilgili olan kesimlerin ihtiyaçlarını dikkate almayan bir eğitim programının başarılı olamayacağını geçmişte yapılan uygulamalar göstermiştir.

Ülkemize gelen turist sayısı her geçen yıl artmakta ve bu durum turizm yatırımlarına ivme kazandırmaktadır. Buna karşılık sözkonusu yatırımlarda çalışan personelin eğitimi, girişimcilerin eğitimi, destek sektörlerinin eğitimi ve eğiticilerin eğitimi ihmal edilmektedir.

Bu çerçevede, turizm sektörünün ihtiyacı olan her kademedeki personeli yetiştirmek üzere bir eğitim planlamasına ihtiyaç olduğu açıktır. Turizm sektöründe eğitime dönük yatırımların artırılması kalite, verimlilik ve kârlılığı beraberinde getirecektir.

37

Page 38: YÖNETİM KURULU · Web viewKonaklama Sektöründe uygulamada olan yüksek KDV oranları turizm sektörünün rekabet gücünü azaltmaktadır. Turizm sektöründe KDV oranları Fransa'da

Turizm Eğitiminde Sorunlar ve Çözüm Önerileri

Ülkemizde turizm eğitimi, birbirinden farklı kuruluşlar tarafından düzenlenmekte, sözkonusu kuruluşların aralarında herhangi bir koordinasyon bulunmamaktadır. Dolayısıyla turizm eğitiminde devlet ve özel sektörün entegrasyon ve koordinasyonunu sağlayan düzenlemeler yapılmalıdır.

Ülkemizde turizm eğitimi denildiğinde akla personel eğitimi gelmekte, girişimcilerin eğitimi, eğiticilerin eğitimi, destek sektöründe çalışanların eğitimi, tüketicinin eğitimi göz ardı edilmektedir.

Turizm eğitimi çeşitli kuruluşlar tarafından yasal dayanağı olmayan ve karşılıklı iyi niyete ve kişisel çabalara dayalı olarak yürütülmektedir. Turizm sektörüyle ilgili tüm kesimleri kapsayan makro düzeyde plan ve programlar oluşturulmalıdır.

Turizm sektöründe çalışacak personel için asgari standartlar belirlenmeli, eğitim düzeyi saptanmalı, sertifika programlarına ağırlık verilmelidir.

Gerek meslek liselerinde ve gerekse Üniversitelerde verilen eğitim uygulamaya dönük olmalı ve uygulamalı ders sayısı artırılmalıdır.

Yabancı dil eğitimine ciddiyetle eğilinmeli ve her kademedeki eğitim kurumlarında yabancı dil hazırlık sınıfları oluşturulmalıdır.

Sektör temsilcisi kuruluşlarla işbirliği içinde "Turizm Personeli Nitelikleri Yönetmeliği" hazırlanarak uygulamaya konulmalıdır.

38

Page 39: YÖNETİM KURULU · Web viewKonaklama Sektöründe uygulamada olan yüksek KDV oranları turizm sektörünün rekabet gücünü azaltmaktadır. Turizm sektöründe KDV oranları Fransa'da

12. TURİZM SEKTÖRÜ AÇİSİNDAN "TELİF HAKLARI"YLA İLGİLİ BİRDEĞERLENDİRME

(Tourism World Dergisi, Ocak 2005, Sayfa: 76)

Seçim AYDINTürkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Başkan Yardımcısı

Anadolu Turizm İşletmecileri Derneği (ATİD) Başkanı

Fikir ve sanat eserlerini meydana getiren eser sahiplerinin, yorumcuların, yapımcıların haklarını korumak amacıyla 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nda değişiklik yapan 5101 sayılı kanun ve ilgili yönetmelik çerçevesinde telif haklarıyla ilgili uygulama başlamıştır.

Kanun ve ilgili yönetmelik gereği; Müzik Meslek Birlikleri Eylül ayı içinde 2005 yılı fiyat tarifelerini belirleyerek Kültür ve Turizm Bakanlığı ile TOBB ve TESK'e vermişlerdir. Müzik Meslek Birlikleri (MÜYAP-MESAM-MSG-MÜYORBİR ve ayrıca RATEM) tarafından belirlenen fiyat tarifelerinin Türkiye'nin ekonomik durumunu gözardı etmesi ve dünya standartlarının çok üzerinde olması sebebiyle, ilgi alanımıza giren konaklama ve yeme-içme tesislerinin en üst yasal temsilcisi olan TOBB (Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği) nezdinde fiyat tarifelerine başta Derneğimiz olmak üzere sayıları 600'ü aşan kurum, kuruluş, şirket tarafından itiraz edilmiş ve konunun uzlaştırma komisyonuna götürülmesi istenmiştir.

Uzlaştırma komisyonu 23 Kasım 2004 tarihinde toplanmış, ancak ilk toplantıda genel temsil yetkisinin kabul edilmemesi üzerine TOBB ve TESK görüşmelerden çekilmiş, fiyat tarifeleri üzerinde bir uzlaşma sağlanamamıştır. Böylece Müzik Meslek Birlikleri ile umumi mahallerde müzik kullanıcısı durumunda olan işletmeler başbaşa kalmışlardır.

Bu durumda iki ihtimal ortaya çıkmaktadır.

Birincisi, Müzik Meslek Birlikleri tarafından belirlenen fiyatları uygun bulan işletmeler Müzik Meslek Birlikleriyle sözleşme yapacaklar, İkincisi, sözleşme yapmayan işletme veya Müzik Meslek Birliği yargı yoluna başvurabileceklerdir.

Gönül ister ki, çoğunluk birinci ihtimali tercih etsin ve herhangi bir sorun ortaya çıkmasın. Ancak görünen odur ki, ikinci ihtimal büyük çoğunluğun tercih edeceği ihtimal olacak ve mahkemeler dava dosyalarıyla dolacaktır.

Temsil ettiğimiz Turizm İşletme Belgeli konaklama ve yeme-içme işletmelerinin telif haklarının ödenmesine kesinlikle herhangi bir itirazları yoktur. Gelişmiş ülkelerde olduğu gibi, Türkiye'de telif hakları ödenmelidir. Ancak kanun ve ilgili yönetmeliğin de öngördüğü şekilde ülkemizin ekonomik ve sosyal durumu göz önüne alınarak fiyat tarifeleri tespit edilmelidir.

Meslek Birlikleri tarafından tespit edilen fiyat tarifeleri çok yüksektir. Örneğin, Ankara'da 5 yıldızlı bir otelden bir oda için talep edilen fiyat 5 Meslek Birliği toplamı olarak yıllık 68 $'dır (Tablo:1). Bu fiyata otel içinde bulunan restoran,

39

Page 40: YÖNETİM KURULU · Web viewKonaklama Sektöründe uygulamada olan yüksek KDV oranları turizm sektörünün rekabet gücünü azaltmaktadır. Turizm sektöründe KDV oranları Fransa'da

bar, disko v.b. umumi mahaller dahil değildir. Bu alanlar için belirlenen fiyatlar oda fiyatlarına dahil edildiğinde oda basma talep edilen fiyat 80 $'sn üzerine çıkmaktadır. Bu rakam dünya fiyat ortalamasının çok üzerindedir (Tablo:2).

Diğer taraftan, uygulamada MÜYAP, MÜYOR-BİR, MESAM, MSG, RATEM gibi meslek birliklerinin her biri ayrı ayrı fiyat belirlemekte ve haliyle bir işletme 5 Meslek Birliğiyle ayrı ayrı muhatap olmakta ve sözleşme imzalamak durumunda bırakılmaktadır.

Tablo: 2 Telif Haklarıyla İlgili Yapılan Ödemeler

Otel Adı Oda Başına Ödenen Telif Ücreti (yıllık)(Otel İçi bar, restoran,disko v.b. yerler dahil)

The Ritz - Los Angeles 15$

The Ritz - Boston 18 $Kempinski Palace - St. Petersbourg 21 $Adlon Kempinski - Berlin 14 €Swiss Hotel - Berlin 11 €Marriott Hotel - Berlin 13€Sunwing - Kanarya Adaları 15€Magic Life - Rodos 10€Magic Life - Girit 12€Robinson Glup - Mallorka 14€Röbinson Clup - İsviçre 16€

The Rite - Carlton - İstanbul 77$

Sonuç olarak; gelişmiş ülkelerde olduğu gibi Türkiye'de de7 fikir ve sanat eseri sahipleriyle, bağlantılı hak sahiplerinin telif haklan kesinlikle ve kuşkusuz ödenmelidir. Ancak Meslek Birlikleri tarafından belirlenen ve talep edilen çok yüksek fiyatlar; ülkemizin ekonomik ve sosyal durumu dikkate alınmak suretiyle ve dünya fiyatlarıyla mukayeseli bir şekilde yeniden değerlendirilmeli ve makul bir tarife üzerinde anlaşmak suretiyle ortak bir çözüm yolu bulunmalıdır. Böylece açılacak yüzbinlerce dava dosyasıyla Mahkemelerimiz meşgul edilmeyecek ve yaşanması muhtemel kişisel ve kurumsal çatışmalar

40

Page 41: YÖNETİM KURULU · Web viewKonaklama Sektöründe uygulamada olan yüksek KDV oranları turizm sektörünün rekabet gücünü azaltmaktadır. Turizm sektöründe KDV oranları Fransa'da

Tablo: 1 . MÜZİK MESLEK BİRLİKLERİNİN TELİF HAKLARIYLA İLGİLİFİYAT TARİFESİ

(İç Anadolu ve Karadeniz Bölgesi)

OTEL MESAM (TL)

MSG(TL)

MÜYORBİR(TL)

MÜ-YAP (TL)

RATEM(TL)

TOPLAM(TL)

TOPLAM($)

5 Yıldız(odabaşı) 40.000.000 18.600.000 15.000.000 19.448.000 12.000.000 105.048.000 75

4 Yıldız(odabaşı) 20.000.000 9.300.000 13.000.000 16.016.000 10.500.000 68.816.000 49

3 Yıldız (odabaşı) 12.500.000 5.580.000 10.000.000 12.584.000 7.500.000 48.164.000 34

2 Yıldız (odabaşı) 8.000.000 3.720.000 8.000.000 9.724.000 6.000.000 35.444.000 25

1 Yıldız (odabaşı) 4.000.000 1.860.000 6.000.000 9.724.000 4.500.000 26.084.000 19

RESTORAN

1.Sınıf(100m2)

2.Sınıf(100m2)

3.Sınıf(100m2)

643.000.000

428.500.000

215.000.000

186.000.000

170.500.000

155.000.000

130.000.000

130.000.000

130.000.000

286.000.000

286.000.000

286.000.000

150.000.000

150.000.000

150.000.000

1.395.000.000

1.174.500.000

936.000.000

996

838

668

I. Sınıf Eğlence Yerleri (Mekanik ve Canlı Müzik) (100 m2)

1.285.000.000 651.000.000 520.000.000 1.144.000.000 112.500.000 3.712.500.000 2651

Not: Otellerde bulunan bar,restoran, disko v.b. mahaller fiyatlara dahil değildir.1 Dolar: 1.400.000.-TL

41

Page 42: YÖNETİM KURULU · Web viewKonaklama Sektöründe uygulamada olan yüksek KDV oranları turizm sektörünün rekabet gücünü azaltmaktadır. Turizm sektöründe KDV oranları Fransa'da

13. SÜRDÜRÜLEBİLİR TURİZM POLİTİKASININ ÖNKOŞULU “VERİMLİLİK VE REKABET GÜCÜ”

(Ekonometri Dergisi, Ocak – Şubat 2005, Sayfa: 84)

Seçim AYDINTürkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Başkan YardımcısıAnadolu Turizm İşletmecileri Derneği (ATİD) Başkanı

Ekonomik faaliyetlerin nihai amacı insan refahını artırmak suretiyle insanın mutlu bir yaşam sürmesini sağlamaktır. Refahın '"artırılması, kaliteli mal ve hizmet üretilmesine ve bunların adil bölüşülmesine bağlıdır. Çevreye uyumlu, yüksek kalitede, düşük maliyetle mal ve hizmet üretimi "verimlilik" olarak değerlendirilmektedir.

İşletmelerin rekabet gücünü belirlemek ve geliştirmek için gerekli kriterlerin başında verimlilik gelmektedir. Ekonomilerin dünya piyasalarında rekabet şansı elde edebilmeleri ve pazar paylarını devamlı olarak artırabilmeleri için "verimlilik" önkoşul olarak değerlendirilmelidir. Başka bir deyişle, ulusa! ve uluslararası piyasalarda rekabet edebilmenin önkoşulu "verimlilik”tir. "İşletme Başarısı”nın olmazsa olmaz koşulu "rekabet gücü"nü yakalamaktır.

Rekabet gücünü yakalamak, yeni teknolojileri üretmek ve/veya mevcut teknolojileri transfer etmek ve uygulamaya koymak suretiyle mümkündür. Rekabet gücü kısa vadede rekabet edebilmeyi uzun vadede ise rekabeti sürdürmeyi ifade eder.

Bir ülkenin gelişme düzeyi, uluslararası rekabet gücüyle ölçülmektedir. Rekabet konusunda önemli olan rekabet gücüne süreklilik kazandırabilmektir. Rekabette sürekliliğin kazanılabilmesi için, hızla değişen koşullara uyum sağlamak gerekmektedir. Bu gerekliliğe uyum sağlayabilen işletmeler varlıklarını sürdürebilmekte ve böyle işletmelerin yoğun olduğu ülkeler gelişmiş ekonomiler arasına girebilmektedir.

Rekabet gücünün ölçülmesi hususunda dünyada en önemli referans kaynağı olarak merkezi İsviçre'nin Lozan şehrinde bulunan Uluslararası İşletme Geliştirme Enstitüsü bilinmektedir. Sözkonusu Enstitü her yıl ülkelerin rekabet düzeylerini belirlemekte ve yayımlamaktadır.

Dünya rekabet gücü sıralamasında Türkiye 2002 yılında 23. sırada iken 2003 yılında 25. sıraya düşmüştür. Rekabet gücü sıralamasında ABD birinci sırayı almakta, bunu sırasıyla Avustralya, Kanada, Malezya, Almanya, Tayvan, İngiltere, Fransa, ispanya izlemektedir.

Ülkelerin ekonomik performanslarına göre yapslan sıralamada Türkiye gelişmiş 30 ülke arasında 28. sırayı almaktadır. Ekonomik Performans sıralamasında ABD birinci sırayı alırken, bunu sırasıyla Çin, Almanya, Fransa, İngiltere, Kanada, Tayland, Malezya, İspanya, Avustralya takip etmektedir.

Türkiye'nin rekabet gücü sıralamasında ve ekonomik performans sıralamasında üst sıralara çıkabilmesi için en önemli faktör verimliliğin artırılmasıdır. Artan verimlilik;

42

Page 43: YÖNETİM KURULU · Web viewKonaklama Sektöründe uygulamada olan yüksek KDV oranları turizm sektörünün rekabet gücünü azaltmaktadır. Turizm sektöründe KDV oranları Fransa'da

daha fazla üretim ve katma değer, daha fazla gelir ve kâr, daha fazla istihdam ve iş, daha fazla rekabet anlamına gelmektedir.

Verimlilik artışında rol oynayan birçok faktör sıralamak mümkündür. Teknoloji, Ar-Ge, yaratıcılık, yenilik çalışmalarının her alanda ön plana çıkartılması ve desteklenmesi gereği en başta gelen faktörler olarak değerlendirilmelidir.

Ekonominin bir bütün olarak yeniden yapılandırılması mümkün olmadığı sürece, herhangi bir sektörün uluslararası alanda rekabet edebilmesi ve rekabetin sürdürülebilir olması beklenemez.

Bu çerçevede, ekonominin tüm sektörlerinde olduğu gibi turizm sektöründe de, ulusal ve uluslararası piyasalardan pay almak, mevcut payları sürdürebilmek ve geliştirmek için işletmelerin rekabet güçlerini artırmaları ancak verimlilik kavramını özenle benimsemeleriyle mümkündür.

Turizm sektöründe rekabet gücünün artırılması için;

• Başta hedef ülkeler olmak üzere yurtdışı pazarlarda müşteri odaklı olarak tanıtım ve pazarlama yapılmalı,

• Turizmcilere uluslararası rekabetçi fiyatlardan girdi (elektrik, su, doğalgaz v.b.) temin edilmeli,

• Turizm sektöründe uygulanmakta olan % 18'lik KDV oranını, %8-10'lara düşürülmeli,

• İkili ve çok taraflı ilişkiler çerçevesinde turizmcilerin önünü açacak düzenlemeler yapılmalı,

• Kamu, özel sektör ve sivil toplum kuruluşları arasındaki koordinasyon eksikliği giderilmelidir.

Sonuç olarak, rekabetçi üstünlük sağlamak her ne kadar ülkelerin gelişmişlik düzeyine bağlı ise de, bir ülkeye rekabetçi avantaj kazandıran asıl faktör; doğru seçilmiş sektörlerin ve bu sektörde faaliyet gösteren işletmelerin önünün açılması ve desteklenmesidir. Türkiye için rekabet açısından doğru seçilmiş sektör olarak "Turizm Sektörü" değerlendirilmeli ve öncelik vermelidir. Böyle bir seçim yapıldığı ve değerlendirildiği takdirde turizm sektörü Türkiye ekonomisine ivme kazandırmaya devam edecek, ekonominin itici gücü olarak diğer sektörlerin de önünü açacaktır.

43

Page 44: YÖNETİM KURULU · Web viewKonaklama Sektöründe uygulamada olan yüksek KDV oranları turizm sektörünün rekabet gücünü azaltmaktadır. Turizm sektöründe KDV oranları Fransa'da

14. AVRUPA BİRLİĞİ VE TURİZÜ SEKTÖRÜ (Tourism World Dergisi, Şubat 2005, Sayfa: 80)

Seçim AYDINTürkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Başkan Yardımcısı

Anadolu Turizm İşletmecileri Derneği (ATİD) Başkanı

Avrupa Birliğinin temelini oluşturan Roma Antlaşmasında ve daha sonra gündeme gelen Tek Avrupa Senedi ve Maasricht Antlaşmasında tarım, sanayi, çevre, ulaştırma v.b: birçok-sektörle-ilgili ortak politika olmasına rağmen turizm sektörüyle ilgili "ortak politika" henüz geliştirilmemiştir.

Buna karşılık turizm sektörü aşama aşama AB'nin gündemine girmiştir.

1- AB'de turizm sektörüne yönelik politika üretilmesi amacıyla AB Komisyonu 1 Haziran 1982'de "Topluluk Turizm Politikası Başlangıç Çerçevesi" adı altında bir raporu Konsey'e sunmuştur.

2- Bunu takiben Avrupa Komisyonu 1986 yılında "Aksiyon Planı" hazırlamış ve turizm sektöründe dikkatleri 6 temel konuya çekmiştir.

Toplulukta turizm faaliyetlerinin geliştirilmesi,Turizmin mevsimsel ve coğrafi dağılımının geliştirilmesi,Turistlerin daha iyi bilgilendirilmeleri ve tüketici olarak korunmaları,Turizm sektörünün çalışma şartlarının iyileştirilmesi,Turizmle ilgili sorunların çözümü için bir danışma ve işbirliği mekanizması

geliştirilmesi,Mali araçların ve yapısal fonların daha etkin kullanılması.

3- Avrupa Parlamentosu 1988 yılında aldığı bir kararla 1990 yılını "Avrupa Turizm Yılı" ilan etmiş ve ilk defa turizmin AB kaynaklarından doğrudan desteklenmesinden söz edilmiştir. Avrupa turizm yılının amaçlarını şöylece özetlemek mümkündür.

Sınırlan olmayan bîr büyük coğrafya yaratmak ve turizmin bütünleştirici rolünü halkın Avrupa'sının gerçekleştirilmesi için etkin bir araç olarak kullanmak,

Turizmin ekonomik ve sosyal önemini bölgesel politika ve istihdam yaratılmasıyla ilişkili olarak vurgulamak,

0ye ülkelerin vatandaşlarını, özellikle gençleri, diğer üye ülkelerin kültürleri ve yaşam biçimlerine ilişkin turizm aracılığıyla daha iyi bilgilendirmek,

Turizm faaliyetinin, çevre kalitesine saygılı olması, zamansal ve bölgesel daha iyi dağılımı, tatil dönemlerinin yaygınlaştırılması, kitle turizmine alternatifler bulunması ve yeni tatil yöreleri ve türleri geliştirilmesi suretiyle sağlamak,

Turizm etkinliğini üçüncü ülkelerden topluluk ülkelerine çekerek Topluluk içi turizmini geliştirmek.

4- Avrupa Birliği'ni gerçekleştirmeye yönelik Antlaşma 7 Şubat 1992 yılında Maastrich'te imzalanmıştır. Bu antlaşmanın 3. maddesi kapsamında 1996 yılında

44

Page 45: YÖNETİM KURULU · Web viewKonaklama Sektöründe uygulamada olan yüksek KDV oranları turizm sektörünün rekabet gücünü azaltmaktadır. Turizm sektöründe KDV oranları Fransa'da

toplanacak olan Hükümetlerarası konferansta turizm sektörünü ortak bir politikaya yönlendirebilecek çalışmaların başlatılması öngörülmüştür.

5- 1993 yılında uygulanmaya giren "Paket Seyahat Kararnamesi"yle, turizmle ilgili hazırlanan broşürlerde sağlık, sigorta, ulaşım, transfer, konaklama tesisleriyle ilgili her türlü bilginin doğru olarak bulundurulması uygulaması başlatılmıştır.

6- 13 Temmuz 1992 karar altına alınan ve 1993-1996 yıllarını kapsayan "Aksiyon Planı"yla turizm sektörüne geçici destekler sağlanmıştır.

7- AB Komisyonu tarafından turizm sektörüyle ilgili teşviklerin başlatılmasını sağlamak amacıyla Nisan 1995'de bir rapor yayımlanmıştır. Bağlayıcı nitelikte olmayan ve sadece konuyla ilgili görüşleri kapsayan rapor "Yeşil Kitap" adıyla gündemde yerini almıştır.

Sözkonusu raporda belirtilen ve daha sonra Hükümetlerarası Konferansta ele alınan Yeşil Kitap'ta 4 temel seçenek yer almıştır.

• Turizm hemen bütün diğer faaliyet alanları ile ilintili olduğundan ve bu alanları (çevre, tüketicinin korunması, ulaşım vb.) kapsayan politikalar bulunduğundan, turizm için ayrı belirgin bir politika çerçevesi geliştirmek gerekli olmayabilir.

• Biraz dağınıkta olsa bile turizme ilişkin mevcut bir çerçeve ve müdahale sistemi vardır ve bu yeterlidir.

• Daha önce uygulanan "Aksiyon Planlarında" üye ülkeler arasında asgari düzeyde bir işbirliği sağlanmışsa da bu yeterli değildir. Turizm faaliyetini etkileyen etmenleri belirleyip daha yeterli kaynak arayarak sektörde verimliliği, rekabet ortamını geliştirmek; tüketicinin, doğal ve kültürel çevrenin daha etkin korunmasını sağlamak gereklidir.

• Dağınık ve sınırlı önlemler yerine Hükümetlerarası Konferans, öngörülen yeniden yapılanma çerçevesinde bir "Turizm Politikası" amaçları, öncelikleri, kaynakları ve araçlarıyla birlikte belirlemelidir.

8- Komisyon Şubat 1996'da benimsediği ve 1 Ocak 1997'de yürürlüğe giren dört yıllık bir süreyi kapsayan ve toplam bütçesi 25 milyon ECU olan PHILOXENIA Programıyla AB turizminin geliştirilmesini amaçlamıştır.

• Eskiden de bir ölçüde sürdürülen politikalara ivme kazandırmak.• Üye ülkeler arasındaki bilgi alışverişini istatistiki standardizasyonla sağlamak.• Sektörler ve çeşitli alanlardaki politikalar arasında uyumu gözetmek.• Turizm için uygun bir yasal ve finansal çerçeve hazırlamak.• Turizmin kalitesini ve rekabet gücünü, çevre, doğal ve kültürel kalite de göz

önünde tutarak geliştirmek.• Her adımda tüketiciyi korumak.

Philoxenia Programının en önemli hedeflerinden biri de, üçüncü ülkelerden talep yaratmak ve topluluk iç talebini geliştirmek olmuştur.

45

Page 46: YÖNETİM KURULU · Web viewKonaklama Sektöründe uygulamada olan yüksek KDV oranları turizm sektörünün rekabet gücünü azaltmaktadır. Turizm sektöründe KDV oranları Fransa'da

Görüldüğü gibi AB'nin turizm sektörüyle ilgili ortak bir politikası olmamasına rağmen, zaman içinde turizm sektörünün geliştirilmesiyle ilgili kararlar adım adım atılmış ve Topluluk Ortak Politikası olmasına çok yaklaşmıştır.

Türkiye'nin AB ile turizm sektörüyle ilgili ilişkilerinde ortaklık statüsünün muhtemeletkileşiminin yanında iki etkileşim alanından söz etmek mümkündür. Bunlarınbirincisi 1995 Barcelona Bildirgesine göre geliştirilmeye çalışılan Avrupa -Akdenizİşbirliği, ikincisi ise Uruguay Round Sonuç-Bildirgesinde yer alan GATS (HizmetlerSektöründe Ticaret Genel-Antlaşması) mekanizmasıdır.

AB'de geliştirilmeye çalışılan turizm politikasıyla Türkiye'nin turizm politikası arasında büyük ölçüde uyum vardır. Sözkonusu politikaların türevleri olan turizmin çeşitlendirilmesi, turizmin ekonomik ve sosyal yararlarının dengeli dağılımı, turizmin insanları ve kültürleri yakınlaştırmak için bir araç olarak kullanılması gibi konular hem AB'nin hem de Türkiye'nin öncelikleridir.

AB ve Türkiye turizm politikalarını uyumlaştırma sürecinde bir önemli konu da yerel ve bölgesel düzeyde örgütlenmedir. Subsidiarity (her hizmetin ve kararların mümkün olan en alt yönetim kademesinde ele alınması) ilkesi uyarınca AB, üye ülkelerin geniş bir esneklik içinde kendi ulusal turizm örgütlerine dayalı bir karar alması modelini uygulamaktadır.

AB tarafından geliştirilmekte olan ortak turizm politikası daha çok asgari işbirliği ve bilgi paylaşmaya yönelik olup, özendirici ve yönlendirici bir özellik taşımaktadır.

Bu doğrultu'da Türkiye turizm sektöründe örgütlenme yapısını gözden geçirmek durumundadır. Her şeyden önce sektördeki devlet-özel sektör dengesi ve işbölümü yeniden değerlendirilmelidir. AB'de genel eğilim hem yerel yönetimlerin hem de merkezi hükümetin özendirme ve yönlendirme görevi üstlenmesi dışında kalan diğer işlemlerin özel sektöre bırakılmasıdır. Buna karşılık Türkiye'de turizm sektöründe sorumluluk üstlenen özel sektör kuruluşları örgütlenmelerini tamamlayamamışlardır. Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) dışında kalan konaklama tesisleri, turizm yatırımcıları, rehberler, yatçılar, yan sektör kuruluşları dernek statüsünü aşan güçlü kuruluşlar tarafından temsil edilememektedir. Bu durumun bir an önce düzeltilmesi gerekmekte olup, ilk aşamada Türkiye Otelciler Birliği yasası taslağı kanunlaştırılmalıdır.Türkiye turizm sektörü gerekli uyumu sağlayabildiği Ölçüde, AB'ye tam üyeliği beklemeksizin AB ile bütünleşmeyi sağlayabilecek ve karşılıklı yarar esasına dayalı

Sadece ekonomik faaliyet alanı olarak görülmemesi gereken ve aynı zamanda ülke halklarının sosyal ve kültür yakınlaşmasında en önemli etken olan Turizm sektörü, AB'nin 17 Aralık 2004 tarihinde aldığı karar doğrultusunda 3 Ekim 2005'de başlayacak olan tam üyelik müzakerelerine ivme kazandıracak ve destek olacak bir öncelikli sektör olarak değerlendirilmelidir.

46

Page 47: YÖNETİM KURULU · Web viewKonaklama Sektöründe uygulamada olan yüksek KDV oranları turizm sektörünün rekabet gücünü azaltmaktadır. Turizm sektöründe KDV oranları Fransa'da

15. SONU GELMEYEN BİR HİKAYETürkiye Otelciler Birliği Yasası

(Tourism World Dergisi, Mart 2005, Sayfa 50)

Seçim AYDINTürkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Başkan Yardımcısı

Anadolu Turizm İşletmecileri Derneği (ATİD) Başkanı

Konaklama sektörü 20 yılı aşkın bir süreden buyana "Türkiye Otelciler Birliği Yasası'nın çıkması için yoğun bir çaba harcamaktadır.

Her gelen Hükümet döneminde sözkonusu yasa tasarısı sektör temsilcileri tarafından gündeme getirilmekte, Hükümetler tarafından benimsenmekte ve Tasarının kanunlaşması için ön sıralara alınmakta ancak her nedense zaman içinde gündemden düşmektedir.

Buna rağmen konaklama sektörü 35 milyar doları aşkın bir yatırım stoku ve 13 milyar dolarlık döviz getirisiyle Türkiye Ekonomisinin itici gücü olmaya devam etmektedir.

Avrupa Birliği'ne tam üyelik aşamasında müzakere tarihi aldığımız şu günlerde Turizm sektörü ayrı bir önem kazanmıştır.

AB'de geliştirilmeye çalışılan turizm politikasıyla Türkiye'nin turizm politikası arasında büyük ölçüde uyum vardır. Sözkonusu politikaların türevleri olan turizmin çeşitlendirilmesi, turizmin ekonomik ve sosyal yararlarının dengeli dağılımı, turizmin insanları ve kültürleri yakınlaştırmak için bir araç olarak kullanılması gibi konular hem AB'nin hem de Türkiye'nin öncelikleridir.

AB ve Türkiye turizm politikalarını uyumlaştırma sürecinde bir önemli konu da yerel ve bölgesel düzeyde örgütlenmedir. Subsidiarity (her hizmetin ve kararların mümkün olan en alt yönetim kademesinde alınması) ilkesi uyarınca AB, üye ülkelerin geniş bir esneklik içinde kendi ulusal turizm örgütlerine dayalı bir karar alması modelini uygulamaktadır.

AB tarafından geliştirilmekte olan ortak turizm politikası daha çok asgari işbirliği ve bilgi paylaşmaya yönelik olup, özendirici ve yönlendirici bir özellik taşımaktadır.

Bu doğrultu'da Türkiye turizm sektöründe örgütlenme yapısını gözden geçirmek durumundadır. Her şeyden önce sektördeki devlet-özel sektör dengesi ve işbölümü yeniden değerlendirilmelidir. AB'de genel eğilim hem yerel yönetimlerin hem de merkezi hükümetin özendirme ve yönlendirme görevi üstlenmesi dışında kalan diğer işlemlerin özel sektöre bırakılmasıdır. Buna karşılık Türkiye'de turizm sektöründe sorumluluk üstlenen özel sektör kuruluşları örgütlenmelerini tamamlayamamışlardır. Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) dışında kalan, konaklama tesisleri, turizm yatırımcıları, rehberler, yatçılar, yan sektör kuruluşları dernek statüsünü aşan güçlü kuruluşlar tarafından temsil edilememektedir. Bu durumun bir an önce düzeltilmesi gerekmekte olup, ilk aşamada Türkiye Otelciler Birliği Yasası Taslağı kanunlaştırılmalıdır.

47

Page 48: YÖNETİM KURULU · Web viewKonaklama Sektöründe uygulamada olan yüksek KDV oranları turizm sektörünün rekabet gücünü azaltmaktadır. Turizm sektöründe KDV oranları Fransa'da

Türkiye turizm sektörü gerekli uyumu sağlayabildiği ölçüde, AB'ye tam üyeliği beklemeksizin AB ile bütünleşmeyi sağlayabilecek ve karşılıklı yarar esasına dayalı bir ilişkiler sistemi geliştirilmiş olacaktır.

Sadece ekonomik faaliyet alanı olarak görülmemesi gereken ve aynı zamanda ülke halklarının sosyal' ve kültür yakınlaşmasında en önemli etken olan Turizm sektörü, AB'nîn 17 Aralık 2004 tarihinde aldığı karar doğrultusunda 3 Ekim 2005'de başlayacak olan tam üyelik müzakerelerine ivme kazandıracak ve destek olacak bir öncelikli sektör olarak değerlendirilmesidir.

Bu değerlendirmeler çerçevesinde, 2 yılı aşkın bir süredir iktidarda bulunan Sayın R. Tayyip Erdoğan Başbakanlığındaki Hükümetin diğer birçok konuda olduğu gibi, sözkonusu "Türkiye Otelciler Birliği Yasası”nın bitmeyen hikayesini de en kısa sürede sonuçlandıracağına inanıyorum.

48

Page 49: YÖNETİM KURULU · Web viewKonaklama Sektöründe uygulamada olan yüksek KDV oranları turizm sektörünün rekabet gücünü azaltmaktadır. Turizm sektöründe KDV oranları Fransa'da

16. ALKOLLÜ İÇECEKLERDE ÖTV ARTIŞI(Tourism World Dergisi, Nisan 2005)

MALİYET ENFLASYONU TURİZM SEKTÖRÜNÜ VURUYOR. AZALAN REKABET GÜCÜ SONUCU İÇ VE DIŞ TALEP’DE DARALMA

KAÇINILMAZ OLACAKTIR.

Seçim AYDINTürkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Başkan Yardımcısı

Anadolu Turizm İşletmecileri Derneği (ATİD) Başkanı

Ülkemizde alkollü içeceklere yapılan sürekli zamların turizm sektöründeki maliyetler üzerine gerek iç ve dış rekabet ve gerekse talep açısından olumsuz bir etki yapması kaçınılmaz bir sonuç olarak değerlendirilmelidir.

Herşey Dahi! Sistemi'nin yaygın olarak kullanıldığı ülkemizde sezon öncesi anlaşma yapan işletmelerin artan maliyetler dolayısıyla güç durumda kalacağı açıktır. Öngörülemeyen maliyet artışları dolayısıyla turizm sektöründe faaliyet gösteren işletmelerin kaliteden ödün vererek sözkonusu maliyetleri karşılamaları gibi bir çözümü düşünmek dahi istemiyorum. Böyle bir yaklaşım, her zaman her ortamda şikayet konusu olan hizmette düşük kalite sorunumuzu daha da olumsuz yönde etkileyecektir.

Ayrıca Türkiye'de alkollü içkilere uygulanan Özel Tüketim Vergisi oranı yükseltilmesi yasal olmayan yollardan içki girişini teşvik edecek ve dolayısıyla vergi tahsilatında azalma olacaktır.

Maliyetlerin artması ve rekabet gücünün azalması konusunda sadece artan içki fiyatları açısından yaklaşmak kanaatimce eksik bir yaklaşım olacaktır.

Telif Hakları Kanunu çerçevesinde Müzik Meslek Birlikleri tarafından talep edilen ve odabaşına 80 $'lara ulaşan telif ücretleri,

Yüzde 5 binler civarında artırılan eğlence vergisi,Yüzde 8 bin ile yüzde 40 bin arasında artırılan ilan ve reklam vergileri,Belediyelere gelir sağlamak amacıyla konulması düşünülen taslak halindeki %

5'lik Konaklama Vergisi,İndirimli elektrik kullanımı uygulamasının kaldırılması,Alkollü içkilere uygulanan Özel Tüketim Vergisi oranlarının yükseltilmesiDünya piyasalarında ortalama % 8'ler civarında olan, Türkiye’de % 18 oranında

uygulanan yüksek KDV oranları,Yüksek akaryakıt fiyatları

haksız rekabet yaratmak suretiyle Turizm Sektörünün rekabet gücünü olumsuz yönde etkilemektir

Bu çerçevede, ilgili ve yetkili makamların sözkonusu maliyet kalemlerini tekrar gözden geçirilmesi ve rakip ülkeler seviyesine indirilmesi kaçınılmaz bir zorluk olarak değerlendirilmelidir. Artan maliyetler dolayısıyla azalan rekabet gücü turizm yatırımlarını ve dolayısıyla istihdamı olumsuz yönde etkileyecektir. Bu durum ekonominin itici gücü ve cari açığın kapatılmasında en etkili sektör olan Turizm Sektörü için sıkıntılı bir dönemin başlangıcı olacaktır.

49

Page 50: YÖNETİM KURULU · Web viewKonaklama Sektöründe uygulamada olan yüksek KDV oranları turizm sektörünün rekabet gücünü azaltmaktadır. Turizm sektöründe KDV oranları Fransa'da

17. E - TURİZM(TRT Programı)

Seçim AYDİNTürkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Başkan Yardımcısı

Anadolu Turizm İşletmecileri Derneği (ATİD) Başkanı

1- E-turizm nedir?İnternet ortamında (elektronik ortamda) şirketler arasında yapslan ticaret (alım-satım)dir. E-Ticaret tüm sektörlerde olduğu gibi turizm sektöründe de hızla yayılmaktadır.

Dünya'da on-line (internet ortamında) rezervasyon yapan seyahat şirketlerini yılda 95 milyon kişi ziyaret etmektedir. Bunların 28 milyonu tatilini on-line olarak almaktadır.

Dünya elektronik ticaret (e-ticaret) hacmi 2 trilyon dolardır. Turizm sektörünün e-ticaret'ten aldığı pay 8.5 milyar dolardır.

Dünya turizm hareketlerine katılan 700 milyon kişinin % 4'üne tekabül eden 28 milyon kişi on-line rezervasyonla tatil satın almaktadır.

Dünya'da gerçekleşen on-line satışların % 62'si havayolu şirketleri, % 17Jsi paket turlar, % 16'sı oteller ve % 5'i diğerleri tarafından paylaşılıyor.

2- İnternet üzerinden verdiğiniz turizm hizmetlerini anlatır mısınız ?

Türkiye'de e-turizm çağın gereklerine uygun olarak yıldan yıla artmaktadır. Konaklama tesisleri hazırladıkları web siteleri kanalıyla tanıtım, pazarlama, rezervasyon, personel temini, girdi temini v.b. işlemleri kolaylıkla yapabilmektedir.

3- Otel içinde verdiğiniz hizmetleri de elektronik ortamda gerçekleştiriyormusunuz?

Bu konuda konaklama tesislerinde fazla bir gelişme olduğu söylenemez. Ancak dünyada otelcilerin misafirlerin odada kalacağı süreyi uzatmaya yönelik istekleri her geçen gün artmaktadır. Bu da interaktif TV ve internet kanalıyla sağlanmaya çalışılmaktadır. (Bilgi Köşkü) Kiosk

4- Turizm hizmetlerinin elektronik ortama taşınması ne gibi faydalarsağlıyor?

Turizm hizmetlerinin elektronik ortama taşınmasının çok yönlü fayda sağladığı şüphesizdir. Bunların başında tanıtım kolaylığı gelmekte buna bağlı olarak maliyetlerin düşmesi ve satışların artması sağlanmaktadır. E-turizm fiyatları düşürmekte, rekabet şansını artırmakta ve tüketiciye olumlu yansımaktadır. Özetle: e-turizm

50

Page 51: YÖNETİM KURULU · Web viewKonaklama Sektöründe uygulamada olan yüksek KDV oranları turizm sektörünün rekabet gücünü azaltmaktadır. Turizm sektöründe KDV oranları Fransa'da

• kolay tanıtım• kolay pazar bulma• hızlı bilgi erişimi• geniş ölçekli pazarlara ulaşım• yeni müşteri imkanları• kolay destek hizmetleri• maliyetleri düşürerek karlılığı artırma gibi avantajlar sağlamaktadır.

5- E-turizm'in Türkiye ekonomisine getirişi nedir?

Türkiye turizminin en başta gelen sorunlarından biri olan tanıtım konusunda sağlanan kolaylık sayesinde, ülkemize gelen turist sayısı her geçen yıl artmaktadır. Gelen turist sayısının artmasında e-turizmin rolü küçümsenemez. Gelen turist sayısının artması Türkiye ekonomisinin en önemli darboğazı olan döviz sıkıntısına olumlu bir katkı anlamına gelmektedir. İnternet kanalıyla dünyanın en uzak köşelerine rahatlıkla ulaşabilmekte tanıtım maliyeti düşmektedir.

6- Türkiye'de ki e-turizm uygulamaları hangi aşamada? Bünyenîzdekiotellerden kaç tanesi turizm hizmetlerini elektronik ortamdanyürütüyor?

Türkiye'de e-tîcaret yoluyla yılda 250 milyon dolarlık işlem gerçekleştirildiği tahmin edilmektedir. Başka bir deyişle dünya e-turizm pastasından Türkiye'nin aldığı pay % 3 civarındadır. Bu rakamlardan da anlaşılacağı gibi Türkiye turizmi klasik turizmden e-turizme geçiş aşamasını henüz yaşamaktadır. Derneğimiz üyesi otellerin % 3'üne tekabül eden 7 otelde e-turizm uygulaması vardır. Türkiye genelinde 150 otel e-turizm imkanlarından yararlanmaktadır.

7- E-turizm uygulamalarının eksiklikleri nelerdir?

E-turizm uygulamasının en önemli eksiği toplam e-ticaret'te olduğu gibi hukuki alt yapının oluşturulmasında ve uygulanmasında ortaya çıkan güçlüklerdir. Ülkemizde Şubat ~2ÖÖ4'de yürürlüğe giren Elektronik İmza Kanunu'yla önemli bir adım atılmıştır. Ancak, elektronik defter, elektronik belge, elektronik kayıtlar, vergi v.b. konularda tüm kurumları bağlayıcı ortak düzenlemeler yapılmalıdır. Diğer taraftan, yabancı ülkelerle yapılacak e-ticarette hukuki sonuçların ikili anlaşmalarla belirlendiği noktasından hareketle, elektronik ticaretlerin yaygınlaşması bakımından yabancı ülkelerle ikili anlaşmaların yapılması önem arz etmektedir.

8- E-turizm'in geleceğini nasıl görüyorsunuz?

E-Turizm sağladığı kolaylıklar ve avantajlar dikkate alındığında gerek dünyada ve gerekse ülkemizde gelecek 10 yıl içinde hızla yayılacaktır. Halen

51

Page 52: YÖNETİM KURULU · Web viewKonaklama Sektöründe uygulamada olan yüksek KDV oranları turizm sektörünün rekabet gücünü azaltmaktadır. Turizm sektöründe KDV oranları Fransa'da

8,5 milyar dolar olan e-turizm hacminin 2008 yılında 26 milyar dolara ulaşacağı tahmin edilmektedir.

9- Tur Operatörleriyle Turizm işletmecileri e-turizm uygulamalarında nasılbir ortaklık sergiliyor? E-turizm tur operatörlerine ya da küçük ölçeklişirketlere darbe vuruyor mu?

Gerek dünyada ve gerekse Türkiye'de konaklama tesisleri ve tur operatörleri hızla gelişen e-turizme ayak uydurabilmek için teknolojik yatırımlara ağırlık vermektedir. Sistemin iyi işleyebilmesi için işletmeciler İle tur operatörleri arasında sıkı bir koordinasyonun yapılması kaçınılmaz olacaktır. E-Turizmin tur operatörlerine ve küçük ölçekli işletmelere darbe vuracağını söylemek erken bir tespit olabilir. Bu aşamada satılan turların çok büyük bir bölümü geleneksel kanallarla (seyahat acentaları) eliyle yapılmaktadır. Gelecekte meydana gelişmeler çerçevesinde turizmle ilgili her alt sektörün sisteme uyması kaçınılmaz olacaktır. Özetle, gelecek 10 yıl içinde e-turizme ayak uyduran işletmelerin güçleneceği, uyduramayanların ise tasfiye olacağını söylemek kehanet olmayacaktır.

52

Page 53: YÖNETİM KURULU · Web viewKonaklama Sektöründe uygulamada olan yüksek KDV oranları turizm sektörünün rekabet gücünü azaltmaktadır. Turizm sektöründe KDV oranları Fransa'da

18. KIŞ TURİZMİ(Turizmdebusabah Online Haber Gazetesi)

Seçim AYDINTürkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Başkan Yardımcısı Anadolu Turizm İşletmecileri Derneği (ATİD) Başkanı

1. TanımKış turizmi, genel olarak odağında kayak sporu olan ve buna uygun karlı-eğimli alanlara yapılan seyahatleri, konaklama ve diğer hizmetlerden yararlanmayı kapsayan faaliyet ve ilişkilerin bütünü olarak tanımlanabilir. Kış turizminin en önemli unsuru, kayak yapmaya uygun kaliteli kar olmasıdır.

2. Dünya'da Kış TurizmiDünyada genel olarak tatillerini yaz mevsiminde geçiren insanların bu alışkanlıklarını kış mevsiminde de sürdürmeye başlamışlardır. Dolayısıyla artan talebi karşılayabilmek için gelişmiş ülkeler kış turizminde yoğunlaşmaya başlamışlardır. ABD, Kanada, Avusturya, İsviçre, Almanya, Romanya, Bulgaristan, kış turizmi arz potansiyelini değerlendiren, yerli ve yabancı talebin hizmetine sunan ülkelerdir.

3. Türkiye'de Kış Turizmini Geliştirme İmkanlarıKış turizmi açısından Türkiye, iklimi, coğrafyası ve son yıllarda diğer turizm alanlarındaki tecrübesiyle özgün kış turizmi projelerini gerçekleştirebilecek aşamaya gelmiştir.

Türkiye yüzölçümünün yaklaşık % 55'i 1500-3000 metre yükseklikteki dağlık alanlarla kaplıdır. Bubi dağı (Ağrı), Elmadağ (Ankara), Saklıkent (Antalya), Yolaçtı (Bingöl), Merki (Bitlis), Kartalkaya (Bolu), Uludağ (Bursa), Sivrice Hazarbaba (Elazığ), Balkar (Erzincan), Palandöken (Erzurum), Zigana (Gümüşhane), Davraz (Isparta), Ödemiş Bozdağ (İzmir), Sarıkamış (Kars), Erciyas (Kayseri), Türkiye'nin önemli kış turizmi merkezleridir. Bu yöreler kış mevsimi boyunca 3-6 ay süreyle karla kaplı kalmaktadır.

Kış aylarında, sömestre ve haftasonu tatillerinde bu yörelerde yer bulmak oldukça güç olmaktadır. Yüksek gelir gruplarının vazgeçilmez kış turizmi talebi bu merkezlerde yoğunlaşmaktadır. Sözkonusu tesislerin konaklama üniteleri ve mekanik tesisleri kısmen yeterli olsa bile, bu merkezlerin yabancı pazarlarda rekabet etme şansı çok azdır. Bu nedenle, kış turizmini entegre projeler geliştirerek dış rekabete açmak üzere başlatılan çalışmalar aralıksız sürdürülmelidir. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Kış Turizm Merkezi olarak ilan edilen 12 yöredeki tesisler her yönüyle uluslararası standarda kavuşturulmalı ve dış turizm içindeki payı artırılmalıdır.

4. Dünya Ve Türkiye KarşılaştırmasıTürkiye'de kış turizmi yatak kapasitesi halen 7.500 civarındadır. Kış turizmi yatak kapasitesi Avusturya ve İsviçre'de 450.000, Fransa'da 546.500'dir. Türkiye'de işletme belgeli toplam yatak sayısının 400.000 civarında olduğu göz önüne

53

Page 54: YÖNETİM KURULU · Web viewKonaklama Sektöründe uygulamada olan yüksek KDV oranları turizm sektörünün rekabet gücünü azaltmaktadır. Turizm sektöründe KDV oranları Fransa'da

alındığında, ülkemizde kış turizminin bu konuda gelişmiş ülkelerle kıyaslanamayacak düzeyde olduğu görülür.

Fransa, İtalya, Avusturya gibi ülkelerde dağ ve kış turizmine hizmet veren yatak sayısının genel yatak sayısı içindeki payı % 25-50 arasındadır.

Bu oran Türkiye'de % 1 civarındadır. Sözkonusu oranın önümüzdeki 5-10 yıl içinde % 10lara çıkarılması, daha sonraki yıllarda % 25'ierin üzerine çıkarılması hedeflenmelidir.

5- Kış Turizminde Maliyet Ve Dolayısıyla Satış Fiyatları Yüksektir.Kış turizminin alt yapı maliyeti diğer turizm alanlarına göre oldukça yüksektir. Belli yüksekliklere konaklama tesisi kurmak, kalitesinin devamını sağlamak, karlı ve eğimli arazilere ulaşmak, ulaşıma sürekli açık tutmak, telesiyej ve teleski gibi tesislerin çalıştırılması kış turizmi açısından yüksek maliyet unsurlarıdır.

Yüksek maliyetlere bağlı olarak gayet tabidir ki satış fiyatları da oldukça yüksek olmaktadır. Bu haliyle kış turizmi yüksek gelir gruplarının faydalanabildiği bir turizm çeşidi olmaktadır.

Türkiye'nin ekonomik durumu ve gelir dağılımı göz önüne alındığında, kışturizminden faydalanabilecek nüfusun düşük olacağı da açıktır.

6- Kış Turizmi Planlamasında Dış Talep Kadar İç Talep'de Göz önünde Bulundurulmalıdır.Kayak sporu çevresinde gelişen kış turizmini turistik ürün talebini sadece yabancı turistler için planlamak ve geliştirmek ve bütünüyle dış talebe dönük bir kış turizmi sektörü geliştirip yerleştirmek mümkün değildir. Her turizm faaliyetinde olduğu gibi kış turizmini de yerli turizm açısından belli bir seviyeye getirmek gerekir.

7. Kış Turizmi Sadece Kar-Kayak Odaklı Düşünülmemeli, Dağ Turizmiyle Birlikte Entegre Bir Turizm Faaliyeti Olarak Değerlendirilmeli Ve Planlanmalıdır.Kış turizmi kar-kayak odaklı olarak mevsimlik bir karakter arz eder. Ancak kış turizmine ilgi duyan insanlar, kış turizmini destekleyen sağlık turizmi, su turizmi, doğa turizmi, kültür turizmi, tırmanma, yürüyüş gibi tamamlayıcı turizm alanları da ilgi duymaktadır. Bu nedenle kış turizmi sadece kayak yapmak olarak değerlendirilmemeli, entegre bir turizm faaliyeti olarak değerlendirilmelidir. Diğer taraftan kış turizmine hizmet eden konaklama tesislerinin kış mevsimi dışında kongre, fuar, toplantı, spor, gençlik turizmi için kamp, dağ, doğa, yayla turizmine tahsis edilmesi mümkündür.

8- Kış Turizmi Bölgesel Gelişmişlik Farklılıklarının Giderilmesinde Önemli Bir Politika Aracıdır.Ülkemizin Batı Bölgelerindeki sınırlı sayıdaki kış turizmi merkezlerinin dışında kalan büyük bölümü ekonomik açıdan geri kalmış Orta ve Doğu Anadolu bölgelerinde yer almaktadır. Bu bölgelerde uygun yörelerin kış turizmine açılması bölgesel kalkınma çabalarına katkı sağlayacaktır.

54

Page 55: YÖNETİM KURULU · Web viewKonaklama Sektöründe uygulamada olan yüksek KDV oranları turizm sektörünün rekabet gücünü azaltmaktadır. Turizm sektöründe KDV oranları Fransa'da

9. Öneriler• Türkiye'de bulunan tüm fırsat ve imkanları bir ürün biçiminde sunabilecek bir

organizasyon yapılmalı ve potansiyel pazarlara arz edilmelidir. Söz konusu organizasyonun yapılması sırasında önemli olan; kış turizminin sadece kar-kayak odaklı olarak düşünülmemesi, dağ, termal v.b. turizm aktiviteleriyle birlikte entegre bir turizm faaliyeti olarak değerlendirilmesi ve planlanmasıdır. Potansiyel açıdan uygun olmayan yörelere yapılacak zorlama yatırımlar, ekonomik ve objektif olmaktan öteye, kaynak israfı olarak değerlendirilmelidir.

• Kış Turizmiyle ilgili plan ve programlar yapılırken iç talep kadar, dış talep de göz önünde bulundurulmalıdır.

• Kış Turizminin, bölgesel gelişmişlik farklılıklarının giderilmesinde politika aracı olduğu gözden uzak tutulmamalıdır.

• Gerek sektör bazında, gerekse bölgesel ve yöresel ölçekte güçlü acente ve tur operatörleri yaratılmalıdır.

• Kış merkezlerindeki turizm yatırımları için uygun teşvikler getirilmeli ve sektörle ilgili küresel ölçekli projelere ivme kazandırılmalıdır.

• Kış Turizmi merkezinde 5 yıldızdan pansiyona kadar değişik konaklama seçenekleri sunulmalı ancak, her aşamadaki hizmet kalitesi yüksek olmalıdır.

• Bütün turizm aktivitelerinde olduğu gibi, kış turizmi faaliyetlerinde de ulaşımın hızlı ve güvenli olması sağlanmalıdır.

• Türkiye Turizminin en başta gelen sorunlarından biri olan tanıtım ve pazarlamanın, kış turizmi açısından da vazgeçilmez önemi unutulmamalıdır. Tanıtım ve pazarlamada devlet ve özel sektör işbirliğine özen gösterilmelidir.

55

Page 56: YÖNETİM KURULU · Web viewKonaklama Sektöründe uygulamada olan yüksek KDV oranları turizm sektörünün rekabet gücünü azaltmaktadır. Turizm sektöründe KDV oranları Fransa'da

19. "TURİZM SEKTÖRÜ İNFİÂL HALİNDE " (Turizm Gazetesi Online Haber Gazetesi)

TURİZM BELGELİ İSLETMELERDE UYGULANMAKTA OLAN İNDİRİMLİ ELEKTRİKTARİFESİNİN TEDAŞ TARAFINDAN KALDİRİLMASİ TURİZM SEKTÖRÜNÜULUSLARARASI REKABET AÇİSİNDAN GÜÇ DURUMDA BIRAKMAKTADIR.

Seçim AYDINTürkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Başkan Yardımcısı

Anadolu Turizm İşletmecileri Derneği (ÂTİD) Başkanı

Bilindiği üzere 12.04.2002 tarih ve 2002/4100 say ıh Bakanlar Kurulu Kararı doğrultusunda Turizm Yatırım ve İşletme Belgeli tesislere TEDAŞ tarafından indirimli elektrik tarifesi uygulanmaktaydı.

Hal böyle iken TEDAŞ tarafından Bölge Müdürlüklerine dağıtılan genelgede; Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun 02.04.2004 tarih ve 2004/22 sayılı Kararıyla TEDAŞ'ın Özelleştirme Kapsamına alındığı ve Hazine Müsteşarlığından alınan görüş doğrultusunda görev zararı uygulamasına devam edilemeyeceği belirtilmiştir.

Böylece, Turizm Belgeli İşletmelerde uygulanmakta olan indirimli elektrik tarifesi 02.04.2004 tarihi itibariyle TEDAŞ tarafından kaldırılmıştır.

TEDAŞ'ın özelleştirme kapsamına alınması dolayısıyla 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamı dışına çıktığı düşünülerek indirimli elektrik tarifesi uygulamasının kaldırılması, sözkonusu Bakanlar Kurulu Kararıyla çelişmektedir.

Turizm sektörünü çok güç durumda bırakacak olan bu kararın kaldırılması için Derneğimiz tarafından Devlet Bakanlığı (Hazineden Sorumlu), Kültür ve Turizm Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na konu birer yazıyla aktarılmıştır. Ayrıca, konu Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Sayın Rıfat HİSARCIKLIOĞLU'na, Ankara Ticaret Odası Başkanı Sayın Sinan AYGÜN'e iletilmiştir.

Bu aşamada, sözkonusu Bakanlar Kurulu Kararıyla çelişki yaratan bu kararın tekrar gözden geçirilmesi için tüm ilgili kurum ve kuruluşların bir araya gelerek çalışma başlatması ve bir an önce indirimli elektrik tarifesi uygulamasının tekrar eski haliyle yürürlüğe girmesi, sezona çok iyi bir başlangıç yapan Turizm sektörü açısından hayati önem taşımaktadır.

56

Page 57: YÖNETİM KURULU · Web viewKonaklama Sektöründe uygulamada olan yüksek KDV oranları turizm sektörünün rekabet gücünü azaltmaktadır. Turizm sektöründe KDV oranları Fransa'da

20. TURİZM SEKTÖRÜ'NÜN GÜNCEL SORUNLARIYLA İLGİLİDEĞERLENDİRME

(Turizmgazetesi Online Haber Gazetesi)

Seçim AYDINTürkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Başkan Yardımcısı

Anadolu Turizm İşletmecileri Derneği (ATİD) Başkanı

İçinde bulunduğumuz ekonomik koşullar nedeniyle, reel ekonomide ve onun vazgeçilmez parçası olan Turizm sektörünün katlanmak durumunda olduğu çok ağar hasarın kısmen önlenmesi yönünde alınabilecek acil tedbirler özetle sunulmaktadır.• Rekabet koşullan ve ülkenin sektörden beklentisi açısından hibe ve

sübvansiyonlu krediler şeklinde nakdi teşvikler ihdas edilmelidir.• Kamu arazilerinin tahsisi uygulaması tümüyle durmuştur. Adi! ve şeffaf bir ihale

düzeniyle sektörün bu yöndeki tıkanıklığı giderilmelidir.• Tur operatörleri dinamik teşvik unsurlarına kavuşturulmalıdır.• Zarar eden ihracat ve turizm sektörlerinin zararlarını telafi etmek yönünde,

İhracatı teşvik tedbirleri acilen aktif hale getirilmeli, Turizm gelirleri ihracat sayılmalıdır.

• Yatırımların açılmasını teminen; bankaların kredi portföyünde bulunan teşvik belgeli yatırım projelerinin bankalarca genel kabul görmüş proje değerleme kriterleri çerçevesinde yapılacak değerlendirme ve bulunacak borç ödeme güçlerinin tespiti ölçüsünde azami 5-8 yıla kadar uzatılması,

• Söz konusu projelere en fazla, 6 ay, 1 yıl ödemesiz dönem tanınması, Anılan şirketlere 31.12.2000 tarihi itibariyle kayıtlı özkaynaklarının %25'i kadar işletme kredisi verilebilmesi,

• Yukarıda açıklanan projelerin mevcut karşılık kararnamesi kapsamı dışında tutulması tedbirleri acilen geliştirilmelidir.

• Türk Bankalarının yatırımcılar lehine yurt dışına teminat vermeleri kolaylaştırılmalı kıt ve kısa vadeli olan iç kaynak yerine yatırımcıların dış kaynağa yönelmeleri sağlanmalıdır.

• Türkiye ve Türk imajı çalışmaları için en az 250 milyon ABD dolan, turizm yöreleri ve sektörel tanıtımı için ise ayrıca 250 milyon ABD dolan olmak üzere toplam 500 milyon dolar tanıtıma kaynak ayrılmalıdır.

• Enflasyon Muhasebesi uygulamasına derhal geçilerek, geriye dönüşlü karalar alınamayacağı ve mevzuat düzenlemeleri yapılamayacağı garantisi verilerek yabancı sermayenin girişi kolaylaştırılmalıdır.

• Yerel Yönetimler Yasa Tasarısı içerisinde Turizm Yöresi Belediyeciliği kavramı yer almalıdır.

• Turizm Bakanı Yüksek Planlama Kurulu Üyesi olmalıdır.

57