yüksek lisans tezi - türkiye bilgi ve belge yönetimi...

298
T.C. MARMARA ÜNİVERSİTESİ TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI ENSTİTÜSÜ BİLGİ VE BELGE YÖNETİMİ BÖLÜMÜ ANABİLİM DALI BİLGİ YÖNETİMİ VE KURUMSAL YAKLAŞIM: ÇORLU İLÇESİ KAMU VE ÖZEL ARŞİVLERİ İLE BİLGİ MERKEZLERİ ÜZERİNE BİR ÇALIŞMA Yüksek Lisans Tezi AYŞE ÖZDEMİR İSTANBUL – 2006

Upload: others

Post on 29-Nov-2019

47 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

T.C.

MARMARA ÜNİVERSİTESİ

TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI ENSTİTÜSÜ

BİLGİ VE BELGE YÖNETİMİ BÖLÜMÜ ANABİLİM DALI

BİLGİ YÖNETİMİ VE KURUMSAL YAKLAŞIM:

ÇORLU İLÇESİ KAMU VE ÖZEL ARŞİVLERİ İLE

BİLGİ MERKEZLERİ ÜZERİNE BİR ÇALIŞMA

Yüksek Lisans Tezi

AYŞE ÖZDEMİR

İSTANBUL – 2006

Page 2: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı
Page 3: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

T.C.

MARMARA ÜNİVERSİTESİ

TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI ENSTİTÜSÜ

BİLGİ VE BELGE YÖNETİMİ BÖLÜMÜ ANABİLİM DALI

BİLGİ YÖNETİMİ VE KURUMSAL YAKLAŞIM:

ÇORLU İLÇESİ KAMU VE ÖZEL ARŞİVLERİ İLE

BİLGİ MERKEZLERİ ÜZERİNE BİR ÇALIŞMA

Yüksek Lisans Tezi

AYŞE ÖZDEMİR

Danışman: Doç. Dr. A. Oğuz İCİMSOY

İSTANBUL - 2006

Page 4: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı
Page 5: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

i

ÖZET

Günümüzde bilginin artan önemiyle iş ve yaşam süreçlerine etkileri; bileşenleri,

dinamikleri ve özellikleriyle bilgi toplumu; bilgi bilimi ve temelini bu bilime

dayandıran disiplinlerin mukayeseli değerlendirilmesi; bilgi yönetimi ve süreçleri bu

çalışmanın ana temasını oluşturmuştur.

Bilginin teknolojiden soyutlanmasının mümkün olmadığı yeni ekonomide

lokomotif gücün sanayi olduğu vurgusuyla, bu sektörde üniversite-sanayi işbirliği

içerisinde; AR-GE ve inovasyon merkezli, emek yoğun yapıdan bilgi yoğun bir yapıya

geçerek kapasite geliştirici ve rekabet gücünü artırıcı hedeflere yoğunlaşma zorunluluğu

ortaya konulmuştur.

Örgütsel öğrenme ve yaşam boyu öğrenme kavramlarının bu sürece katılmasıyla

bilgi yönetiminin tüm süreçlerinden maksimum verim elde edilmesi, bu bağlamda en

önemli bilgi belge merkezlerinden olan kütüphane ve arşivlerin bilgi çağının gerekleri

doğrultusunda yeniden yapılandırılmasının önemine dikkat çekilmiştir.

Bilgi yönetiminin algılanma ve uygulanmasıyla ilgili Çorlu ölçeğinde kişisel ve

kurumsal yaklaşımlar saptanarak, bilgi ve belge merkezlerinin mevcut durumları ve

sorunları irdelenmiştir. Ülkemizin bilgi toplumuna dönüşüm sürecinde yaşanan

sorunlar, bu sorunların çözümüne yönelik olarak yapılan çalışmalar değerlendirilerek bu

sürece katkı sağlayabilecek etken ve bileşenler tespit edilmeye ve süreci hızlandıracak

öneriler geliştirilmeye çalışılmıştır.

Anahtar Kelimeler: bilgi, bilgi/enformasyon yönetimi, bilgi toplumu, bilgi-

belge merkezleri, kurumsal yaklaşım, Çorlu.

Page 6: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

ii

ABSTRACT

Nowadays, the increasing importance of knowledge and its effects to the

processes of business and life, with its components, dynamics and characteristics;

information society, epistemology and comparative appreciation of the disciplines based

on it, knowledge management and its processes are the main subjects of this thesis.

As it is impossible to abstract the knowledge from the technology in the new

economy, with the stress of industry, being the impulsive force; it is put forward the

necessity of cooperation between university and industry focusing on research,

improvement and innovation, as passing through from labor based structure to

knowledge based one, they should improve their capacity and competition.

As a context of incorporating organizational learning and learning through the

life to this process, to get maximum output from the knowledge management process,

libraries as the most important knowledge centers, must be reconstructed in order to

match the needs of information age.

Perceiving and applying of information management in Çorlu scale, the personal

and institutional approaches were determined and the situations and problems of

information and document centers were also scrutinized. While the problems and

solutions of Turkey’s transformation process to the information society were evaluated,

at the same time it was tried to determine the factors and components to contribute to

the process or put forward some suggestions to speed the process up.

Keywords: knowledge, knowledge/information management, information

society, information-document centers, institutional approach, Çorlu.

Page 7: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

iii

ÖNSÖZ

İlk insandan bugüne değin önemini hiç yitirmemiş olan bilgi, tarihin hiçbir

döneminde günümüzdeki kadar etkili ve değerli olmamıştır. İlkel toplumda kaba

kuvvetin, tarım toplumunda arazinin, sanayi toplumunda sermayenin yerini bilgi

toplumunda bilgi almıştır. Yeni ekonominin hammaddesi ve en kıymetli ürünü haline

gelen bilgi, kendisiyle birlikte sahibini yani insanı da tüm ekonomik süreçlerin odak

noktasına yerleştirmiştir. Bilgi toplumu ekonomisinin en stratejik silahı insan

beynindeki bilgidir.

İkinci Dünya Savaşı sonrası ABD ve Japonya’da yaşanan gelişmelerle

şekillenmeye başlayan bilgi toplumu kavramı, 80’li yıllardan itibaren belli bir ivme

kazanmış, 1989’da internetin keşfi ve iş/yaşam süreçlerine etkin müdahalesiyle

gündemin zirvesine yerleşmiş, oluşturduğu küreselleşme kavramının da katkısıyla

yeniçağa damgasını vurmuş ve adını vermiştir; Bilgi Çağı.

Avrupa toplumu 90’lardan itibaren bu hızlı dönüşümü fark etmiş, bu küresel

yarışta geri kalmamak için tüm dinamiklerini yeniçağın kavramlarıyla besleyecek

önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı adımlar atmaya başlamıştır.

Topluluğun adının Avrupa Birliği olarak değiştirilmesi, küreselleşmenin aşındırıcı,

tehditkar etkilerinden kurtulma ve güç birliği içerisinde bilgi toplumuna dönüşme

çabalarının en bariz göstergelerinden biridir.

Dünya sanayi toplumuna dönüşürken kendi iç sorunlarıyla boğuşmaktan başını

kaldırıp bunu fark edemeyen ve sanayileşme trenini kaçıran Osmanlı Devleti’nin

mirasçısı durumundaki ülkemiz, bir taraftan hala sanayileşme konusunda ciddi

sorunlarla mücadele etmeye çalışırken, diğer yandan da bilgi toplumuna dönüşebilme

sancıları çekmektedir. Geçtiğimiz dönemde istihdam başta olmak üzere, terör, irtica,

yüksek enflasyon, kayıt dışı ekonomi gibi kavramlarla sürekli başı dertte olan Türkiye

Cumhuriyeti’ni, önümüzdeki dönemde zorlu bir AB uyum ve bilgi toplumuna dönüşüm

süreci beklemektedir. Bu dönüşümün en belirleyici faktörü bilgi yönetimidir. AR-GE,

inovasyon, bilgi ve iletişim teknolojileri gibi jenerik teknolojileri bünyesinde barındıran

Page 8: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

iv

yeni küresel ekonomide rekabet avantajı elde edebilmenin yolu, mevcut “know-how”un

değerlendirilerek geleneksel birikimin bilimsel bilgiye dönüştürülmesi, onun da stratejik

bilgiye çevrilerek mikro teknolojilere aktarabilme yetkinliğinden geçmektedir. Bu tez,

Çorlu ölçeğinde elde ettiği verilerden hareketle, ülkemizin bilgi toplumuna dönüşüm

sürecine katkıda bulunabilme amacını gütmektedir.

Tez çalışmasının her aşamasında değerli öngörü ve yönlendirmeleriyle ufkumu

açan tez danışmanım Sayın Doç. Dr. A. Oğuz İCİMSOY’a ve yardımlarını esirgemeyen

diğer hocalarıma teşekkürü borç bilirim. Ayrıca benimle birlikte bu çalışmaya ciddi

emek veren, gayretleriyle beni sürekli teşvik eden ve cesaretlendiren eşime, fikirleriyle

sürekli yanımda olduklarını hissettiren meslektaşlarıma ve gösterdiği sabır ve anlayıştan

ötürü iki yaşındaki oğlum Çağrı Fatih’e de teşekkür ederim.

13.09.2006 Ayşe ÖZDEMİR

Page 9: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

v

İÇİNDEKİLER

Sayfa No

ÖZET i

ABSTRACT ii

ÖNSÖZ iii

İÇİNDEKİLER v

TABLO LİSTESİ vii ŞEKİL LİSTESİ vii KISALTMALAR viii

1. GİRİŞ 1

2. BİLGİ 5 2.1. Bilginin Tanımı ve İçeriği 5

2.2. Bilgi Çeşitleri 10

2.2.1. Açık Bilgi-Örtülü (Örtük) Bilgi 10

2.2.2. Bireysel Bilgi - Örgütsel Bilgi 14

2.2.3 Bilimsel Bilgi ve Stratejik Bilgi 17

2.2.3.1. Stratejik Bilgi Türleri 19

3. BİLGİ TOPLUMU 23 3.1. Yeni Bin Yılın Yeni Toplumu 23

3.2. Bilgi Toplumunun Bileşenleri ve Temel Nitelikleri 27

3.3. Türkiye’de Bilgi Toplumu Politikaları 31

3.4. Bilgi Toplumu Ekonomisi 41

3.4.1. Bilgi Ekonomisinin Bileşenleri 46

3.4.1.1. Sayısallaşma 46

3.4.1.2. Küreselleşme 47

3.4.1.3. AR-GE 49

3.4.1.4. İnsan Kaynakları Yönetimi 51

Page 10: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

vi

3.4.2. Bilgi Ekonomisinin Özellikleri 56

3.4.3. Bilgi Ekonomisi ve Türkiye 58

3.5. İnternet; Küresel Bilgi Platformu 59

4. BİLGİ BİLİMİ 71

4.1. Bilgi Biliminin Tanımı ve İçeriği 71

4.2. Bilgi Bilimciler 73

4.3. Bilgi işçileri 73

4.4. Temelini Bilgi Bilimine Dayandıran Disiplinler 76

4.4.1. Kütüphanecilik 76

4.4.1.1. Kütüphanenin Tanımı 76

4.4.1.2. Kütüphanenin Tarihi Gelişimi 77

4.4.1.3. Kütüphane Türleri 80

4.4.1.4. Elektronik Kütüphaneler 85

4.4.1.5. Kütüphanecilik Bilimi 87

4.4.1.6. Bilgi Toplumunda Kütüphaneler ve Sorunları 92

4.4.1.7. Avrupa Birliği’ne Uyum Sürecinde Kütüphaneler 94

4.4.1.7.1. AB’nin Eğitim ve Kültür Programları 95

4.4.1.7.2. AB’nin Araştırma ve Teknoloji Geliştirme Programları 98

4.4.2. Arşivcilik 100

4.4.2.1. Arşivin Tanımı 100

4.4.2.2. Arşivciliğin Tarihçesi 102

4.4.2.3. Arşivcilik Bilimi 108

4.4.2.4. Arşivcilik Eğitimi 110

4.4.2.5. Arşiv Hizmetlerinin Önemi 115

4.4.2.6. Arşiv Türleri 118

4.4.2.7. Dijital Arşivler 121

4.4.3. Belge Yönetimi 123

4.4.3.1. Belge Yönetimi Nedir? 126

4.4.3.2. Belge Yönetimi ve Arşivcilik 132

4.4.4. Enformasyon Yönetimi 133

4.4.4.1. Enformasyon Yönetim Sistemleri 140

Page 11: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

vii

5. BİLGİ YÖNETİMİ 150

5.1. Bilgi Yönetiminin Tanımı ve İçeriği 150

5.2. Bilgi Yönetiminin Tarihçesi 157

5.3. Bilgi Yönetimi Süreçleri 158

5.4. Bilgi Yönetimi ve Entelektüel Sermaye 170

5.5. Bilgi Yönetimi ve Örgütsel Öğrenme 179

5.6. Bilgi Yönetimi ve Türkiye 186

6. BİLGİ YÖNETİMİ VE KURUMSAL YAKLAŞIMLAR 189

6.1. Kurum 189

6.2. Kurumsallaşma 189

6.3. Kurumsal Bilgi Yönetimi 196

6.4. Kamu Kurumlarında Bilgi Yönetimi 202

6.5. Kamu Yönetiminde Yeni Yaklaşım; e-Devlet 210

6.5.1. e-Devlet’in Tarihçesi 221

6.5.2. Dünyada e-Devlet 221

6.5.3. Türkiye’de e-Devlet 222

7. BİLGİ YÖNETİMİ KAVRAMI ÇERÇEVESİNDE ÇORLU ÖRNEĞİ 227

7.1. Çorlu’nun Genel Olarak Tanıtılması 227

7.2. İlçenin Sorunları 238

7.3. Anket Sonuçları 238

8. SONUÇ 255

EKLER 260

KAYNAKÇA 268

Page 12: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

viii

TABLO LİSTESİ Sayfa No

Tablo 1 : Bilgi Yönetimi Tanımları 137

Tablo 2 : Enformasyon ve Bilgi Yönetimi Arasındaki Farklılıklar 137

Tablo 3 : Enformasyon Yönetimi Uygulamaları/Yazılımları 149

Tablo 4 : Geleneksel ve e-Devlet Anlayışlarının Karşılaştırılması 213

Tablo 5 : Çorlu Sağlık Tesisleri 233

Tablo 6 : Çorlu Sanayisinin Sektörel Dağılımı 235

ŞEKİL LİSTESİ

Sayfa No

Şekil 1 : e-Devletin Temel Unsurları 211

Şekil 2 : Geleneksel ve e-Devlet Yapılanmalarında Vatandaş, Kurumlar

ve Bilgi Sitemleri Etkileşimi 212

Page 13: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

ix

KISALTMALAR

AB :Avrupa Birliği

ABD :Amerika Birleşik Devletleri

AEGEE :Association des Etats Généraux des Etudiants de l'Europe

(Avrupa Öğrencileri Forumu)

a.g.e. :Adı geçen eser

a.g.m. :Adı geçen makale

AR-GE :Araştırma-Geliştirme

ASB :Avrupa Serbest Bölgesi

ATASE :Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etüt Başkanlığı

ay. es. :Aynı eser

b. :baskı

BİM :Bilgi İşlem Merkezi

bkz. :Bakınız

BTYK :Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu

B2B :Kurumdan Kuruma Satış (Business to Business)

B2C :Kurumdan Müşteriye Satış (Business to Consumer)

C. :Cilt

C2C :Müşteriden Müşteriye Satış (Consumer to Consumer)

CD-ROM :Veri Depolama Diski (Compact Disc Read Only Memory)

CERN :Avrupa Nükleer Araştırmalar Konseyi

çev. :Çeviren

DAGM :Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü

DDS :Desimal Dosyalama Sistemi

der. :Derleyen

diğ. :Diğerleri

DMO :Devlet Malzeme Ofisi

DPT :Devlet Planlama Teşkilatı

DTCF :Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi

DVD-ROM :Dijital veri depolama diski (Digital Video Device Read Only Memory)

Page 14: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

x

EBYS :Elektronik Belge Yönetim Sistemleri

EDI :Elektronik Veri İletişimi

EFT :Elektronik Fon Transferi

EGM :Emniyet Genel Müdürlüğü

ESİD :Elektronik Sanayici ve İşadamları Derneği

GPS :Küresel Konum Belirleme Sistemi (Global Positioning System)

GPRS :General Packet Radio Service

GSM :Global System for Mobile Communications

GSMH :Gayrı Safi Milli Hasıla

haz. :Hazırlayan

HDD :Sabit Disk (Hard Disc Drive)

IMF :Uluslararası Para Fonu

IRCICA :Research Centre for Islamic History, Art and Culture

İ.Ö. :İsa’dan Önce

İ.S. :İsa’dan Sonra

JRC :Ortak Araştırma Merkezi (Joint Research Center)

KOBİ :Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler

LAN :Yerel Ağ (Local Area Network)

MARC :Machine Readable Catologing

md. :Madde

MEB :Milli Eğitim Bakanlığı

MERNİS :Merkezi Nüfus İdaresi Sistemi

MGK :Milli Güvenlik Kurulu

MOTOP :Nakil Vasıtaları Vergi Daireleri Motorlu Taşıtlar Otomasyon Programı

MS SQL :Microsoft Veri Tabanı Programı

OECD :Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü

off-line :Çevrimdışı

on-line :Çevrimiçi

POS :Kredi kartı slip cihazı (Point of Sale)

R.G. :Resmi Gazete

S. :Sayı

s. :Sayfa

Page 15: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

xi

SBE :Sosyal Bilimler Enstitüsü

SEKA :Selüloz ve Kağıt Fabrikası (Kocaeli)

ss. :Sayfadan sayfaya

STK :Sivil Toplum Kuruluşu

TBD :Türkiye Bilişim Derneği

TCP/IP :İnternet Veri Transferi protokolü

TEM :Trans Euro Motorway; Devlet Otoyolu

TKD :Türk Kütüphaneciler Derneği

TODAİE :Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü

TPOAŞ :Türkiye Petrolleri Ortaklığı Anonim Şirketi

TTGV :Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı

TUENA :Türkiye Ulusal Enformasyon Altyapısı Ana Planı

TÜBA :Türkiye Bilimler Akademisi

TÜBİTAK :Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu

t.y. :Tarih yok

UNCTAD :Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı

UNESCO :Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü

USD :ABD Doları

vb. :ve benzeri

vd. :ve devamı

vs. :ve saire

VEDOP :Vergi Dairesi Otomasyon Projesi

WAN :Geniş Alan Ağı (Wide Area Network)

www :world wide web

yay. :Yayınları

yay. haz. :Yayına hazırlayan

YBS :Yönetim Bilgi Sistemi

Page 16: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

1- GİRİŞ

İnsanlık ailesi ilkel toplumdan günümüze kadar iki büyük değişim ve dönüşüm

potasından geçmiştir. İlk insandan bu yana sürekli bir devinim ve ilerleme içinde

bulunan sosyal yapı, bundan on iki bin yıl kadar önce ilkel toplumdan tarım toplumuna

geçmiş, göçebelik yerini yerleşik düzene terk etmiştir. Tarım toplumunun kendi kavram

ve kurumlarını oluşturması yüzyıllar almıştır. Matbaanın keşfinden yarım yüzyıl sonra

Avrupa’da bilim ve felsefede akıl ve bilgi kavramlarının ön plana çıkmasıyla

Aydınlanma Çağı başladı. Rönesans da bu dönemde kendini göstermiş ve evrensel

değer yargılarını değiştirmiştir. Ortaçağ skolastik felsefesinin yıkılması, özgür düşünce

ve pozitif bilim kavramlarının ön plana çıkmasıyla insanlık bir dizi reform ve bilimsel

gelişmeye tanık olmuştur. 1789 Fransız İhtilali ve sanayi devrimi, beraberinde burjuva

ve işçi sınıfını oluşturdu. Ekonomi tarımdan sanayiye kaydı. Yaşam standartları

yükselirken, köy hayatı yerini şehirlere bırakmaya başladı. 20. yüzyılın ikinci yarısından

itibaren bu hızlı gelişme bilimsel devrimle eşzamanlı bir küresel dönüşüm olarak

kendini göstermeye başlamıştır. Bu dönüşüm süreçlerini dalga olarak niteleyen ünlü

Gelecek Bilimci Alvin Toffler, özellikle İkinci Dünya Savaşı sonrasındaki yıllarda

sanayileşme dalgası en üst noktasına vardığında, tam olarak ne olduğu anlaşılamayan,

ancak her şeyi etkisi altına alan bir üçüncü dalganın başladığını söylemektedir.1

Yüzyılın sonlarına doğru artık üretim ekonomisi bilgi ekonomisine, kol gücü beyin

gücüne ve sanayi işçisi de bilgi işçisine dönüşerek bu değişim ve dönüşüm

tamamlanmış oldu. Artık yeni bir çağın başlamakta olduğu herkesçe kabul edilen bir

gerçektir.

Peter F. Drucker, İkinci Dünya Savaşından hemen sonra ortaya çıkmaya

başlayan bu gelişme sonucu oluşan toplumu Kapitalist Ötesi Toplum olarak

adlandırmaktadır. Yeni toplumun üretim araçları sermaye, emek ya da doğal kaynaklar

değil bilgidir ve bilgi olacaktır.2 Tarım toplumunda toprak sahipleri, sanayi toplumunda

1 Alvin Toffler, Üçüncü Dalga, çev. Ali Seden, İstanbul: Altın Kitaplar, 1981, s.32-33.

2 Peter F. Drucker, Kapitalist Ötesi Toplum, çev. Belkıs Çorakçı, İstanbul: İnkılap Kitabevi, 1994, s.16.

Page 17: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

2

ise sermaye sahibi işverenler gücü ellerinde bulundurmaktaydılar. Oluşan yeni

toplumda ise güç bilgi sınıfına ait olacaktır. 3

Kapitalist ötesi toplum, enformasyon toplumu, bilgi toplumu gibi isimlerle

anılan bu yeni toplum; küresel düzlemde kendi ekonomisini tüm kavram, kurum ve

dinamikleriyle oluşturmuştur. Bilgi ve iletişim teknolojileri, nanoteknoloji gibi mikro

teknolojiler, AR-GE, inovasyon, küresel rekabet gibi kavramlar bu yeni ekonominin

jargonudur. Günümüzde içinde ülkemizin de bulunduğu, bilgi toplumuna dönüşüm ve

küresel rekabet yarışında bu pastadan pay alma mücadelesi amansızca devam

etmektedir. Yeni ekonominin en önemli üretim aracı ve ürünü bilgidir. Dolayısıyla

bilgiyi kontrol edebilen, yönetebilen, stratejiyle donatıp iş ve üretim süreçlerine

uyarlayabilen ülkeler bu yarışta başı çekecektir.

Tezin amacı; her yönüyle ülkemiz genel yapısının bir prototipi olmaya aday olan

Çorlu’da bilgi ve belge yönetimi ile enformasyon ve belge merkezleri konumundaki

kütüphane ve arşivlerle ilgili kişisel ve kurumsal yaklaşımları saptamak, elde edilen

verileri ülke geneline uyarlayarak bilgi toplumuna dönüşüm sürecinin önündeki

engelleri ortadan kaldırmaya yarayacak veya süreci hızlandıracak öneriler üretmektir.

Çalışma kapsamında Çorlu’da mevcut kamu kurumları, yerel yönetimler, meslek

odaları, STK’lar ile reel sektörde faaliyet yürüten sanayi kuruluşlarındaki bilgi ve belge

merkezleri incelenerek bu merkezlere ve bunların çekim alanına giren kavramlara

yönelik bakış açıları ve yaklaşımlar tespit edilmeye çalışılmıştır.

Tezin hipotezi; ülkemizin bilgi toplumuna dönüşüm potansiyelinin çok yüksek

olduğu, ancak bu potansiyeli harekete geçirecek dinamiklerde birtakım arızalar

bulunduğudur. Bu arızaların bir kısmı kültürle, özellikle örgüt kültürüyle yakından ilgisi

bulunan, diğer bir kısmı; yine aynı kaynaktan beslenen fakat daha çok bürokratik direnç

ya da tutuculuk olarak nitelendirilen, kamusal yanı ağır basan sosyal problemlerdir. Söz

3 Drucker, Kapitalist Ötesi Toplum, s.18.

Page 18: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

3

konusu arızaların önemli bir bölümü de eğitim sisteminin pratiğe ve sorgulamaya önem

vermeyen aşırı ezberci, teorik karakterinden kaynaklanmaktadır.

Tezin sınırlılıkları bilgi yönetimi konusunun, hakkında yazılıp söylenen çok şey

olsa da henüz ülkemizde çok yeni bir alan olması, ülke geleceğimiz için hayati önem arz

etmesi nedenleriyle, klişeleşmiş sözler yerine daha reel ve pratik olarak algılanabilmesi

için bilgi yönetimi kavramının kapsamı içinde kalan konularda ayrıntılı bilgi verme

ihtiyacı doğmuştur. Bölüm sonlarında gerekli görüldükçe mukayeseli değerlendirmeler

yapılmaya çalışılmıştır.

Tez konusu doğrultusunda bilgi-belge yönetimi ve merkezlerinin mevcut

durumu, bu kavram ve kurumlara kişisel ve kurumsal yaklaşımlar Çorlu ölçeğinde ele

alınmış, örnekleme yöntemiyle elde edilen veriler ışığında ülkemizin bilgi toplumuna

dönüşüm çabalarının mevcut durumu ve geleceğine dair ipuçları saptanmaya

çalışılmıştır.

Ayrıca bilgi ve enformasyon kavramlarına sözcük değil, terim olarak

yaklaşmaya özen gösterilmiş, kavram kargaşasına neden olmamak için enformasyon;

sadece nesne olarak bilgi karşılığı kullanılmıştır.

Tez altı bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde bilginin tanımı ve içeriği, bilgi

çeşitleri, özellikle örtük bilgi, bilimsel bilgi ve stratejik bilgi türlerinin önemi

vurgulanmıştır. İkinci bölümde bilgi toplumu kavramı, tarihsel süreci, günümüze

yansımaları, yaşamın her alanında oluşturduğu bu yeni paradigma; içeriği, bileşenleri ve

özellikleriyle incelenmiştir. Özellikle VIII. Plan döneminden bu yana sancısını

çektiğimiz bilgi toplumuna dönüşüm çabalarının profili çıkarılarak eleştiri ve öneriler

getirilmeye çalışılmıştır. Üçüncü bölümde Bilgi Bilimi ve temelini bu bilime dayandıran

disiplinler olarak Kütüphanecilik, Arşivcilik, Enformasyon Yönetimi ve Belge

Yönetimi kavramları irdelenmiş, dünya ve ülkemizdeki durum mukayeseli olarak

gözden geçirilerek çeşitli eleştiri ve öneriler sunulmuştur. Dördüncü bölümde Bilgi

Yönetimi; içeriği, felsefesi, tarihi ve süreçleri açısından ele alınarak, entelektüel

sermaye ve örgütsel öğrenme bileşenleriyle birlikte incelenmiştir. Beşinci bölümde

Page 19: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

4

konuyla ilgili kurumsal yaklaşımlar muvacehesinde kamu kurumlarının yeniden

yapılanma sorunlarına ve bu sorunların temelinde yatan hiyerarşi karakterli bürokratik

kültürün oluşturduğu direnç merkezleri ve bunların ortadan kaldırılabilmesi için

yapılabilecekler öneri şeklinde sunulmuştur. Son bölümde ise Çorlu ile ilgili bilgi

verilmiş, niçin Çorlu’nun seçildiği açıklanmış, Bilgi Yönetimi, bilgi ve iletişim

teknolojileri, bilgi-belge merkezleri, arşiv ve kütüphane konularına olan yakınlık ve

yatkınlık, bunların politika ve felsefesinin tespitine yönelik olarak gerçekleştirilen

anketlerin sonuçları detaylı olarak değerlendirilmiştir.

Amaca ulaşmak için betimleme yöntemi ve veri toplama amaçlı, gözlem ve

görüşme teknikleri, çoktan seçmeli ve yorumlu anket soruları kullanılmıştır. Anket

çalışmasında özellikle ucu açık ve yoruma müsait sorular tercih edilmiş, bu şekilde

muhatabın ilgi ve merakı çekilerek konuları sorgulaması sağlanmıştır. Ayrıca kitap,

katalog, süreli yayın, internet gibi pek çok alanda taramalar yapılmış, konu henüz çok

yeni olmakla beraber oldukça fazla miktarda bilgi kaynağına ulaşmak zor olmamıştır.

Konunun uzmanı pek çok bilim adamımızın eserleri yanında, Davenport, Prusak,

Drucker, Nonaka gibi yabancı bilim adamlarının eserlerinden de yararlanılmıştır. Başta

Google olmak üzere, Bilgi Yönetimi web sitesi, DPT, Bilişim Şurası ve TÜBİTAK web

siteleri en çok yararlanılan kaynaklar arasındadır.

Tezin, bilgi toplumuna dönüşüm hamlemiz önünde engel teşkil eden

problemlerin çözülmesinde bir nebze de olsa katkısının olabilmesi ayrıca, başta bilgi-

belge yönetimi olmak üzere konuyla ilgisi olan tüm kesimler tarafından yararlı

bulunması ve bilimsel çalışmalara katkı sağlayabilmesi en büyük dileğimdir.

Page 20: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

5

2. BİLGİ

2.1. Bilginin Tanımı ve İçeriği

Bilgiyi genel olarak bilmek fiilinin içeriğini oluşturan öğe ve malzemenin

tamamı şeklinde özetlemek mümkündür. “Gözle göremediğimiz ama etkilerini

gözlemleyebildiğimiz soyut bir kavramdır”4 şeklinde tanımlanan bilgi; Güncel Türkçe

Sözlükte; “insan akıl ve zekasının kavradığı temel düşünceler; çalışma, öğrenme, araştırma veya

gözlem yolu ile elde edebileceği gerçek ve ilkelerin bütünü, bili, malumat, vukuf, kurallardan

yararlanarak kişinin veriye yönelttiği anlam”5 olarak açıklanmaktadır. Hançerlioğlu bunlara

ilim, irfan ve marifet kelimelerini de eklemektedir.6

Bilgi kelimesinin karşılıklarının yaklaşık tamamı Arapçadan dilimize geçen

kelimelerdir. Latince karşılığı cognitio olan bilgi, batı dillerine de bu kökten geçmiştir.

Örneğin İngilizcede bilgi kelimesinin karşılığı cognition’dır. Ancak İngilizler bunu;

idrak, algılama, kavrama anlamında kullanmaktadırlar.7 Bilgi karşılığında ise knowledge

kullanılıyor. Nesne olarak bilgi karşılığında ise information kelimesini kullanıyorlar. Bu

kelimenin kökü de yine Latince olup, informatio yani biçimlendirme, haber verme

demektir. Her üç kelimenin karşılığı Türkçede bilgi sözcüğüdür.

Türkoğlu bilgiyi, kullanıcının amacına ve yeteneğine bağlı olarak öğrenmeyi

mümkün kılan olgu, bir örgütün etkin hareket edebilme yeteneği, çözümleme ve

yorumla geliştirilen haber olarak tanımlamaktadır.8

Bilgi genel anlamda; düşünme, yargılama, akıl yürütme, okuma, araştırma,

gözlem ve deney sonucunda elde edilen düşünsel ürün ya da öğrenilen şeydir. Öğüt’e

göre bilgi, toplanmış, organize edilmiş, yorumlanmış ve belli bir yöntemle etkin karar

vermeyi gerçekleştirmek amacıyla ilgili birime sevk edilmiş, belirli bir amaç

4 Mustafa Uç, “Entelektüel Sermaye Ve Unsurları”, http://www.bilgiyonetimi.org/cm/pages/mkl_gos.php?nt=581, (21 Temmuz

2006)

5 TDK Güncel Türkçe Sözlük, http://tdk.org.tr/TDKSOZLUK/SOZBUL.ASP?kelime=bilgi, (14 Şubat 2006)

6 Orhan Hançerlioğlu, “Bilgi”, Felsefe Ansiklopedisi, Cilt 1, İstanbul: Remzi Kitabevi, 1976.

7 Birsen Çankaya ve diğerleri, Fono İngilizce Büyük Sözlük, İstanbul: Fono Yayınları, 2002, s.181.

8 Recep Türkoğlu, “Bilişim Teknolojilerinden Bilgi Yönetiminde Yararlanma Düzeyi”,

http://www.bilgiyonetimi.org/cm/pages/mkl_gos.php?nt=615, (17 Şubat 2006)

Page 21: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

6

doğrultusunda süreçlenen, yararlı biçime dönüştürülmüş ve kullanıcıya değer sağlayan

verilerdir.9 Barutçugil bilgi için; insanın etrafında olup bitenleri tam ve doğru olarak

kavramasını sağlayan kişiselleştirilmiş enformasyon tanımlaması yapar. Buna göre bilgi

kendini düşünceler, öngörüler, sezgiler, fikirler, alınan dersler, uygulamalar ve yaşanan

deneyimler şeklinde gösterir.10 Yazara göre bilgi; veri, enformasyon, bilgi ve bilgeliğe

doğru yükselen bir piramide benzemektedir. Piramidin en tepesinde yer alan bilgelik;

bilginin sentez yoluyla tam anlamıyla bütünleştirilmesi ve sindirilmesi durumudur.

Kişisel bir kimya olduğu belirtilir.11

Tonta, Kuçuradi’nin bazı Avrupa dillerinde bilgi teriminin hem bilme etkinliğini

hem de bu etkinlik sonucu elde edilen çıktıyı tanımlamak için kullanıldığını ve insanlara

ait bir etkinlik olan bilginin algılama, anlama, düşünme, yargılama, yorumlama,

açıklama, doğrulama, değerlendirme vb. gibi iç içe geçmiş birçok etkinlikten oluştuğuna

işaret ettiğini söyler.12

Von Krogh, Ichıjo ve Nonaka; bilginin gerekçelendirilmiş gerçek inanç

olduğunu ifade etmekte ve devamında şöyle demektedirler: Kişi kendi inançlarının

doğruluğunu dünyaya ilişkin gözlemlerine dayanarak gerekçelendirir. Bu gözlemler

kişiye özgü bakış açısına, kişisel duyarlılık düzeyine ve bireysel deneyimlere dayanır. 13

Bu tanıma göre bilgi; doğru olan bir şey olmaktan çok gerçeğin tanımlanmasıdır.

Zaim’e göre bilgi, beyinde ortaya çıkıp uygulamaya geçirilen, belli bir düzen

içindeki tecrübe, değer, enformasyon ve uzmanlık görüşünün esnek bir bileşimidir.14

Bilgi üzerindeki karışıklığı gidermek için tanımlamaya bilgi skalasından

başlamak gerektiğini vurgulayan Barutçugil’e göre bilgiden söz edilirken skalanın en alt

9 Adem Öğüt, Bilgi Çağında Yönetim, 2.b. Ankara: Nobel Yayın Dağıtım, 2003, s.9.

10 İsmet Barutçugil, Bilgi Yönetimi, İstanbul: Kariyer Yayıncılık, 2002, s.10.

11 Barutçugil, Bilgi Yönetimi, s.60.

12 Yaşar Tonta, “Bilgi Yönetiminin Kavramsal Tanımı ve Uygulama Alanları”,

http://72.14.221.104/search?q=cache:80HBE62N_cEJ:www.acik- erisim.hacettepe.edu.tr:8080/dspace/bitstream (16 Temmuz 2006)

13 George Von Krogh, Kazuo Ichıjo, Ikujıro Nonaka, Bilginin Üretimi, çev.Günhan Günay, İstanbul: Dışbank Yayıncılık, 2002,

s.16.

14 Halil Zaim, Bilginin Artan Önemi ve Bilgi Yönetimi, İstanbul: İşaret Yayınları, 2005, s.69-70.

Page 22: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

7

basamağında bulunan işlenmemiş bilgi anlamındaki veri veya orta basamaktaki

herhangi bir biçimde işlenmiş ve iletilen veri anlamındaki enformasyon ya da en üst

basamakta bulunan akıl süzgecinden geçmiş, kişisel algı, duygu, sezgi, deneyim,

gözlem, değerler, yükümlülükler ve üretim sonuçlarıyla birleştirilmiş, iş süreçlerinde

kullanılmaya hazır bilgiden söz ediliyor olabilir.15

Öğüt bu skalayı; veri (data; ham, işlenmemiş gerçekler ya da izlenimler), bilgi

(information; karar alma sürecini etkileyecek biçimde işlenmiş, veriler) ve üst bilgi

(knowledge; belirli bir amaca yönelik bilginin çeşitli analiz ve tasnif işlemlerinden

geçirilerek ileride kullanıma elverişli hale getirilen ve yorumlama ile elde edilen bilgi)16

şeklinde ifade etmektedir.

Yücel konuyu; veri; ham olgular, rakamlar ve detaylar, enformasyon; verilerin

yararlı, anlamlı ve organize edilmiş hali, bilgi ise bir enformasyon grubu ve bunun en

uygun şekilde nasıl kullanılabileceğinin anlaşılabilmesi17diye özetler.

Kalkan; bilginin doğru anlaşılması için veri ve enformasyondan farkının

bilinmesi gerektiğini, verinin olaylar hakkında birbirinden ayrı, nesnel gerçekleri ifade

ettiğini, çeşitli olguların her türlü gösterimini içerdiğini, genellikle ham bilgi, analiz

edilmesi ve daha ileri süreçlerde kullanılabilir hale getirilmesi gereken bir ön malzeme

olduğunu belirtir. Enformasyonun, belirli bir amaç doğrultusunda düzenlenmiş bir veri

kümesini, genellikle belge şeklinde veya görsel ya da işitsel olan bir mesajı ifade

ettiğini, bilginin, ise anlamlı enformasyon olarak nitelendirilebileceğini18 söylemektedir.

Zaim de bunu teyiden veriyi ham gerçekler, enformasyonu organize edilmiş

veriler kümesi, bilgiyi ise anlam kazanmış enformasyon olarak ifade etmektedir.19

15 Barutçugil, Bilgi Yönetimi, s.10.

16 Öğüt, Bilgi Çağında Yönetim, s.10.

17 İsmail Hakkı Yücel, Türkiye’de Bilim Teknoloji Politikaları Ve İktisadi Gelişmenin Yönü, Ankara: DPT Yayınları, 2006, s.79.

18 Veli Denizhan Kalkan, “Örgütsel Öğrenme Ve Bilgi Yönetimi Kesişim ve Ayrışma Noktaları”,

http://www.e-sosder.com/dergi/1622-36.pdf, (17 Temmuz 2006)

19 Zaim, Bilginin Artan Önemi ve Bilgi Yönetimi, s.71.

Page 23: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

8

Odabaş Beijerse’e atfen; genel hatları ile bilginin, sistem tabanlı enformasyon

(information) ve insan bilincine dayalı bilgi (knowledge) olarak iki tür altında

değerlendirildiğini, Beijerse tarafından bilginin, sistem tabanlı açık bilgi ve insan

bilincine dayalı örtük bilgi şeklinde iki farklı türü olduğunun ifade edildiğini söylüyor.20

Odabaş aynı makalede Setzer’e atfen, verinin insan ya da makine tarafından

yazılmış sembolleri, verilerin bir araya getirilmesi ile oluşturulan anlamlı sembollerin

de enformasyonu oluşturduğunu söyler. Enformasyon genellikle, bir sorunun çözümü,

herhangi bir çalışmanın başlatılması ya da bitirilmesi gibi faaliyetler sonucunda ortaya

çıkarılan verilerin bütününü ifade eder. Bilgi ise herhangi bir konuda insanların

edindikleri enformasyonu yorumlayarak elde ettikleri karar ve yeteneklerdir. Bütün bu

kavramların da üstünde olan akıl, veriden enformasyona, enformasyondan bilgiye ve

bilgiden de yeteneğe dönüşen sürecin en uç noktasını oluşturur. Yazara göre; çeşitli

bilgilerin bir araya getirilmesi ve yorumlanması ile farklı bir bilgi oluşturulması, bilgi

kavramının en üst noktası olan akıl evresinde gerçekleştirilmektedir.21

Sağsan’a göre bilgi; bilinen her şeydir. Buna göre bilme sonucunda ortaya çıkan

somut veya soyut gerçekler, bilgimizi oluşturur.22

Barca’ya göre enformasyonun işlenmesi sonucu doğan bilgi; kurulu bir evrenin

gerçekliğini ifade eder, evrenseldir, objektiftir, transfer edilebilir ve problem çözme

yetkinliği kazandırır.23

Çapar’a göre yaşamın her alanına dayanak oluşturacak eylemlerin kaynağını

teşkil eden bilginin temelini veri ve enformasyon oluşturur. Bilgi, enformasyonun

20 Hüseyin Odabaş, “Bilgi Yönetimi Sistemi,” www.humanity.ankara.edu.tr/bilgibelge/ ogrelfiles/ho/bilgi_yntm_sstm.doc,

(7 Haziran 2006)

21 Odabaş, a.g.m.

22 Mustafa Sağsan, “Bilgi Yönetiminin Kavramsal Çerçevesi Ve Başkent Üniversitesi İletişim Fakültesi Bilgi Ve Belge Yönetimi

Bölümü”, http://www.bilgiyonetimi.org/cm/pages/mkl_gos.php?nt=442, (16 Mart 2006)

23 Mehmet Barca, “Yeni Ekonomide Bilgi Yönetiminin Stratejik Önemi”,

http://www.bilgiyonetimi.org/cm/pages/mkl_gos.php?nt=145, (12 Temmuz 2006)

Page 24: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

9

rasyonel bir biçimde akıl süzgecinden geçmesi ve yorumlanması ile ortaya çıkar.24 Bu

bağlamda Alkan’a göre bir kişi için bilgi olan, bir başkası için hâlâ enformasyon

özelliği taşıyabilir. Enformasyon henüz kişinin akıl süzgecinden geçmemiş, yorumlanıp

özümsenmemiş, dolayısıyla bilgi olarak beynine yerleştirilmemiştir.25

Enformasyon ve bilgi arasındaki temel fark: bir olguya ait bir şeyler bilmek

enformasyonu, o olgunun bir değişime nasıl tepki göstereceğini bilmek ise bilgiyi ifade

eder. Yani bilgi bir olgu hakkında bir şeyler bilmenin ötesinde bilişsel bir süreçten

geçirilerek bu enformasyonu yargıya dönüştürmeyi de gerektirmektedir. Bu süreç

tamamen özneldir. Bilgiyi enformasyondan ayıran temel özellik; ortam, hafıza ve

bilişsel sürecin kombinasyonudur. Bu bilişsel süreci etkileyen tecrübe, kabiliyet, kültür,

karakter, kişilik, duygular, sezgiler, algılar, güdüler, eğitim, ortam gibi pek çok faktör

vardır. Bilgi; yukarıda bahsedilen bilişsel sürece bunların da katılımı sonucu ortaya

çıkan savunulabilecek doğru inançlar ve yargılar olarak tanımlanabilir.

Görüldüğü gibi bilgi her ne kadar soyut ve jenerik bir kavram olsa da pek çok

açıdan ele alınabilen, soyut veya somut anlam ve fonksiyonlar yüklenebilen temel bir

olgudur. İnsanlık kadar eski bir maziye sahip olan bilgi; ilk insanın ussal ve düşünsel

yeteneği ile insanlığın gündemine gelmiş, yaşamın her alanında önemli yer işgal etmiş,

tarihten günümüze gelindikçe de önemi giderek artmıştır. İnsanlık tarihinin çeşitli

dönemlerinde soyluluk, bilek gücü, asker sayısı, arazi sahipliği, ekonomik üstünlük ya

da silah üstünlüğü gibi kavramlar güçlü kabul edilmenin önemli göstergeleriyken

günümüzde gerek bireysel, gerek sosyal, gerekse uluslararası platformlarda gücün

kaynağı bu etkenlerden hızla uzaklaşmakta ve bilgiye doğru yönelmektedir. Artık

bilgiyi stratejiyle yoğurup teknolojiye çevirebilenler, rakiplerine karşı gücü elinde

tutmakta ya da onlardan bir adım daha önde olabilmektedir.

24 Bengü Çapar, “Bilgi Yönetimi: Nasıl Bir İnsangücü?”, http://www.bilgiyonetimi.org/cm/pages/mkl_gos.php?nt=257, (31 Ocak

2006)

25 Nazlı Alkan, “Tıp ve Sağlık Kuruluşlarında Bilgi Yönetimi”, ÜNAK’03-Bilgiye Erişimde Değişen Yollar ve II. Tıbbi Bilgi

Yönetimi ve Teknolojileri Sempozyumu, 25-27 Eylül 2003, Başkent Üniversitesi, [Ankara: 2003.]

Page 25: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

10

2.2. Bilgi Çeşitleri

Bilgi farklı şekil ve formlarda karşımıza çıkabilmektedir. Burke, Gurvitch’in;

algısal, toplumsal, gündelik, teknik, siyasal, bilimsel ve felsefi olmak üzere yedi tür

bilgi ayrımladığını söylemektedir.26

Bilgi kavramının soyut ve yayılgan yapısı nedeniyle her alana nüfuzu, bilgiye

pek çok açıdan bakılması ve yine pek çok farklı yaklaşımlarla kategorize edilmesi

sonucunu doğurmaktadır. Özellikle bilgi yönetimi alanında yapılan teorik ve pratik

çalışmaların sayısı arttıkça, bilginin sağlanması, üretimi, saklanması, paylaşımı ve

kullanımı gibi çeşitli süreçlerde bilgi, farklı yönleriyle farklı algılama ve tanımlamalarla

karşılaşmaktadır. Bilgi yönetimi açısından bilginin türleri dört faklı boyutuyla ele

alınmaktadır. Bunlar; bilgi kuramı açısından açık ve örtülü bilgi, beşeri bilimler

açısından bireysel ve sosyal bilgi, sistematik açıdan dahili ve harici bilgi, stratejik

açıdan kaynak, kapasite ve vizyon bilgisidir. Ancak bilgi yönetimi literatüründe en

yaygın olarak kullanılan bilgi türlerinin sınıflandırılması örtülü-açık bilgi ayırımı ile

bireysel-örgütsel bilgi ayırımıdır.27 Burada gözden kaçırılmaması gereken husus, bilgi

tasnif çalışmalarının farklı disiplinler tarafından farklı bakış açılarıyla ele alınmış

olmasıdır. Bilgi, yapısı gereği her alana rahatlıkla nüfuz edebilmektedir. Bu nedenle

onlarca farklı tasnife tabi tutulması yadsınamaz. Ancak, bilgi sınıflandırma

çalışmalarında konunun uzmanları genel olarak bilginin açık-örtülü bilgi ve bireysel-

sosyal (örgütsel) bilgi şeklinde tasnif edilmesi konusunda, isimlendirme ve bu bilgi

türlerinin birbirleriyle olan ilişkilerinin tanımlanması ve yorumlanması gibi bazı

detaylar dışında ittifak etmişlerdir.

2.2.1. Açık bilgi-Örtülü (Örtük) Bilgi

Bilgi, insanın bildiği, idrak ettiği, vakıf olduğu malumatın tamamıdır. Doğal olarak

başlangıçta enfüsidir yani içseldir, henüz dışa vurulmamıştır. Buna örtülü bilgi diyoruz.

Örtülü bilgi duyulara, hareket becerilerine, bireysel algılamalara, fiziksel deneyimlere,

sağduyu kurallarına ve sezgilere bağlı olması hasebiyle oldukça şümullü, gizemli ve

zengin içeriklidir. Son derece öznel olan bu bilgi içeriğinin rakamlara, harflere veya 26 Peter Burke, Bilginin Toplumsal Tarihi, çev. Mete Tunçay, İstanbul: Tarih Vakfı Yurt Yayınları, 2004, s.14.

27 Zaim, Bilginin Artan Önemi ve Bilgi Yönetimi, s.73-74.

Page 26: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

11

başkaca nesnelere, formüllere ve şekillere dökülerek açıklanması, kodlanması,

yönetilebilir ve kullanılabilir hale gelmesiyle artık açık bilgiye dönüşmüş olur. Ancak

yine de şunu belirtmekte yarar var ki; örtülü bilginin net olarak, tüm detaylarıyla ortaya

konulması her zaman mümkün olmayabilir. Aralarında örtülü bilginin ifade

edilebilirliği konusunda bazı farklı değerlendirmeler olmakla birlikte, uzmanların

konuya ana hatlarıyla bakışı bu yöndedir.

“…kelimelere dökülebilen, formüllerle, şekillerle veya rakamlarla ifade edilebilen, nesnel -

belirli bir kişiye özgü olamayan ve sahibinden bağımsız- bilgiye “açık bilgi” denilmiştir. Buna

karşılık kişilerin zihinlerinde olan, bildikleri ancak çoğu zaman ifade edemedikleri bilgiye ise

“zimni bilgi” veya “örtülü bilgi” adı verilmektedir.”28 “…saklı bilginin başkalarına açıklanması

çok zordur. …”29

“...bilgi başlıca iki biçimde var olur: Açık bilgi ve saklı bilgi. Açık bilgi sözcükler, sayılar ya da

simgeler biçiminde ifade edilebilir ya da kodlanabilir ve aktarılması, anlatılması daha kolaydır.

Açık bilgi kitaplarla aktarılır, derslerde anlatılır, şemalarla gösterilir. Saklı bilgi ise bir kişinin

deneyim sonucu oluşan sezgileri, inançları, varsayımları ve değerleri ile kişinin o deneyimden

çıkarsamalarından oluşur (ve aktarılması güç olabilir) Saklı bilgi kişinin zihninin arka planında

zihinsel bir parmaklık oluşturur ve yeni deneyimler bu parmaklık arasından geçirilerek anlaşılıp

yorumlanır. Saklı bilgi sıklıkla “insanlar ne kadar çok şey bildiklerinin farkında değil”

cümlesiyle açıklanır; geliştirdikleri dev beceri, enformasyon ve iş yapma yöntemleri dağarcığını

öylesine içselleştirmişlerdir ki, artık bunun farkında olmazlar. Kuruluşların da saklı bilgisi

vardır: Sezgiler, sağduyu, düşünce yapıları, egemenlik alanlarına ilişkin yazılı olmayan kurallar

ve bilinçaltındaki değerler gibi ki bunların büyük bir kısmı kurumsal kültürü oluşturur. Saklı

bilgi otomatiktir ve üzerine düşünülmesi ya da zaman harcanması pek gerekmez”30

Çapar’a göre bilgi başlangıçta kişiseldir ve örtüktür. Sosyal amaçlı

kullanılabilmesi için kodlanmalı, açık hale getirilmeli, iletilmeli ve kullanılacak kişi,

grup ya da gruplar tarafından deşifre edilmelidir. Yani bilginin yalnızca kişisel olarak

oluşturulup örtük biçimde kalması yeterli değildir. Aynı zamanda açık hale getirilmesi

28 Zaim, Bilginin Artan Önemi ve Bilgi Yönetimi, s.74-75.

29 Von Krogh, Ichıjo, Nonaka, Bilginin Üretimi, s.16.

30 Mark L. Lengnıck-Hall, Cynthıa A. Lengnıck-Hall, Bilgi Ekonomisinde İnsan Kaynakları Yönetimi, çev. Günhan Günay,

İstanbul: Dışbank Yayıncılık, 2004, s.84-85.

Page 27: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

12

ve yönetilmesi gerekmektedir.31 Kurt ve Ağca ise; örtülü bilgiye yönelik olarak erişim

imkansızlığı ve paylaşım zorluğundan söz ederken; örtülü bilginin erişilmesi mümkün

olmayan, daha özel bir bilgi olduğunu, paylaşılmasının açık bilgiye oranla çok daha zor

olduğunu, önsezi ve kavramanın bu tür bilgiye dahil edilebileceğini belirtir ve

devamında; örtülü bilginin know-how anlamında teknik, inanç, ideal ve değerlerden

oluşan bilişsel anlamda iki ayrı türevinden bahsetmektedirler.32

1966 yılında yazdığı The Tacit Dimension adlı kitabı ile örgüt içinde bilgiyi ilk

defa örtük ve açık olarak ikiye ayıran Macar filozof Polanyi; “bildiğimizi

zannettiğimizden daha çok şey biliyoruz” cümlesiyle aslında üzeri kapalı bir örtük bilgi

tanımı vermiştir. Ona göre örtük bilgi; kişisel, bağlama ilişkin, biçimlendirmesi ve

iletişimde kullanılması zor bir bilgi çeşididir. Açık veya diğer bir adla kodlanmış bilgi

ise daha resmi ve sistematik bir dille iletilebilen bilgidir. Polanyi, kişilerin bilgiyi ancak

kişisel deneyimleri doğrultusunda yaratıp örgütleyerek edindiklerini belirtmektedir.33

Odabaş açık ve örtük bilgi sınıflandırmasına açıklık getirirken, Beijerse’e atfen

örtük bilginin kurumsal da olabileceği vurgusunu yapmaktadır. Buna göre örtük bilgi

genellikle insanların zihinlerinde yerleşik halde bulunur. Ancak, çalışanların erişimine

kapalı olan ve dolayısıyla kurumsal verimliliğe katkı sağlamayan kayıtlı bilgiler de

örtük bilgi olarak değerlendirilmektedir. Bununla birlikte örtük bilginin tarifi zordur,

görecelidir, birçok faktöre bağlı olarak karmaşık özellikler sergiler ve bu özellikleri

nedeniyle bu tür bilgileri düzenlemek kolay değildir. Örtük bilgi ile yalnızca insanların

zihninde olan bilgiler değil, aynı zamanda kayıtlı olmasına rağmen erişilemeyen bilgiler

de ifade edilmektedirler. Örneğin her birimde yararlanılabilecek bir veritabanının

yalnızca bazı birimlerin erişimine açık olması, söz konusu veritabanının örtük bilgi

olarak değerlendirilmesine neden olur.34

31 Bengü Çapar, “Bilgi: Yönetimi, Üretimi Ve Pazarlanması” http://www.bilgiyonetimi.org/cm/pages/mkl_gos.php?nt=612, (14

Şubat 2006)

32 Mustafa Kurt, Veysel Ağca, “Bilgi Toplumunda Üretim Faktörü Olarak Bilgi ve Stratejik Kullanımına İlişkin Araştırma”,

http://www.bilgiyonetimi.org/cm/pages/mkl_gos.php?nt=185, (15 Şubat 2006)

33 H.Gökçe Dervişoğlu, Stratejik bilgi yönetimi, İstanbul: Dışbank Yayıncılık, 2004, 30.s.

34 Odabaş, a.g.m.

Page 28: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

13

Odabaş; güç olmakla birlikte bireysel örtük bilginin açık örgütsel bilgiye

dönüştürülmesinin mümkün olduğunu, bu konuda fiziksel temas veya yakınlığın bir

zorunluluk olduğunu, doğrudan gözlem, anlatım, taklit, deneme, karşılaştırma, birlikte

çalışma gibi yöntemlerle bu dönüşümün mümkün olabileceğini ifade etmektedir.35

Örtük bilgi bir belge üzerine kaydedilmiş olsa bile, bu belgeyi okuyan kimse söz

konusu bilgiyi edinemeyebilir. Öyle olsaydı, bir maestronun keman çalma tekniklerini

açıklayan bir kitabını okuyarak en az onun kadar iyi keman çalabilmemiz gerekirdi.

Örtük bilgi buzdağının altındaki kısmına benzetilirken açık bilgi de buzdağının

üstünde kalan kısmını ifade eder. Örneğin Türkiye’nin akarsularının uzunluğu açık

bilgiyi ifade ederken, bir hattatın uzun yıllar içinde edindiği el becerisi ve mesleki

bilgisi örtük bilgiyi ifade eder. Örtük bilgi ve açık bilgiyi birbirinden net hatlarla

ayırmak oldukça zordur. Bilgi dağarcığımızın önemli bir kısmı açık ve örtük bilginin

birbiriyle iç içe olduğu bir süreç olarak karşımıza çıkmaktadır. Daha önemlisi bu iki

bilgi türünü birbirinden ayırmanın mümkün olmadığıdır. Ayıklamaya kalkışıldığında

her iki tarafın da anlam ve nitelik kaybına uğrayacağı görülecektir. Algılama açısından

mutlaka bir ayrım yapmak gerekirse, örtük bilginin sezgi ve deneyime dayalı, o ana ait

ve pratik, açık bilginin ise daha çok akla ve evrensel kural ve değerlere dayalı, ihtiyaç

anına yönelik ve teorik olduğunu ifade etmek yerinde olacaktır. Açık bilginin belli

kişilerin erişimine kapatılması da onu aynı zamanda örtük bilgi tanımlamasına maruz

bırakmaktadır. Şu halde her iki bilgi türü de bireysel veya kurumsal (örgütsel)

olabilmektedir. Örtük bilgi, zor olmakla birlikte belli birtakım metotlarla açık bilgiye

dönüştürülebilmektedir. Örtük bilginin somutlaştırılarak açık bilgiye dönüştürülmesi

sürecine dışsallaştırma denilmektedir. Keza yeni elde ettiğimiz bir bilgi parçasının

özümleme, yorumlama ve yansıtma süreci de açık bilginin örtülü bilgiye

dönüştürülmesi yani içselleştirilmesi anlamına gelmektedir.

35 Odabaş, a.g.m.

Page 29: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

14

2.2.2. Bireysel Bilgi - Örgütsel Bilgi

Bireysel bilgi kişiye özgü olan bilgidir. Tecrübeden veya davranıştan

kaynaklanabilir. Tecrübe kaynaklı bilgi gerçeğin çeşitli bakış açılarından ve akıl

süzgecinden geçirilmesiyle oluşur. İçsel ve sübjektif bir bakış açısıyla oluşturulan bu tür

deneyimsel bilgi; öznel bilgidir. Öznel bilginin oluşumunda eşya ve hadiseler kişisel

duygu ve düşüncelerle algılanıp yorumlanır. Bu tür bilginin oluşumunda bireysel içgüdü

ve önyargıların rolü büyüktür. Olay ve objelere daha genel, objektif, evrensel değer

yargıları, pozitif bilimlerin genel kuralları açısından bakılarak oluşturulan bilgi; yapısı

gereği nesnel bilgidir. Davranıştan kaynaklanan bilgi ise daha çok insanların fiziksel

becerilerinin bir ürünü olarak ortaya çıkar. Örgütsel bilgi bireysel bilgiye göre daha

kolektif, objektif, paylaşımcı ve sinerji üretebilecek niteliktedir. Örgütsel bilginin

önemli bir kısmını örgütün bilgi bankası pozisyonundaki know-how oluşturur. Tarihsel

gelişimine baktığımızda aydınlar bazı tür bilgilerin ustalarıdır, ama yapmayı bilme

know-how alanları, bürokratlar, zanaatçılar, köylüler, ebeler ve halk tabipleri gibi

gruplar tarafından geliştirilmiştir.36 Günümüzde özellikle know-how, şirket

sermayesinin önemli ve değerli bir bireysel bilgi üretim bölümünü teşkil etmektedir.

Örgütsel bilgi; örgütün sahip olduğu ve örgüte mal olmuş bilgi anlamına gelmektedir. Bireysel

bilgi ise yalnızca belirli bir kişiye ait bilgidir. Örgütsel bilgi, bireysel bilgiye göre çok daha

güvenlidir ve şirket açısından stratejik önemi daha fazladır. Bu bakımdan bireysel bilginin

örgütsel bilgiye dönüştürülmesi bilgi yönetiminin temel amaçlarından biridir. Örgütsel bilgi, bir

örgütteki bireylerin sahip oldukları bilginin toplamının ötesinde bir anlam taşımaktadır. Burada

organizasyon açısından önemli olan husus şirketin sahip olduğu entelektüel sermayeden

sistematik biçimde kolektif bir değer üretebilme kabiliyetidir. Söz konusu kolektif değerin

üretilmesi ve geliştirilmesi günümüz organizasyonlarının başarısı açısından hayati önem arz

etmektedir. Zira organizasyonlar enformasyonu bir girdi olarak alan ve bunları işleyerek bilgi

üreten sistemler olarak ele alınmaktadır. Dolayısıyla burada önemli olan söz konusu sistemde

bireylerin tek tek sahip oldukları bilgiyi ne ölçüde sisteme mal edebildikleridir. Aksi takdirde

kişilerin sahip oldukları bilgi organizasyona mal edilememekte ve bunun sonucunda eğer o kişi

veya kişiler organizasyondan ayrılırsa, şirket en değerli sermayesi olan bilgi sermayesinin bir

bölümünü kaybetmektedir.37

36 Burke, Bilginin Toplumsal Tarihi, s.14.

37 Zaim, Bilginin Artan Önemi ve Bilgi Yönetimi, s. 77-78.

Page 30: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

15

Bilgi her şeyden önce ve başlangıçta bireyseldir. Bireyin zihninde oluşur.

Bilginin ilk tezahürü bireysel örtük bilgi olarak gerçekleşir. Çeşitli süreç ve

aşamalardan geçtikten sonra kolektif olarak algılanıp uygulanabilirliği söz konusu

olduğunda artık açık ve örgütsel bilgiden söz edebiliriz. Örtük bilginin örgütsel bilgiye

dönüşümü; bilimsel bakış açısıyla irdelenmekte, çeşitli yöntemlerle açığa çıkarılmaya

çalışılarak örgütün bilgi üretimine katkısı amaçlanmaktadır.

Toffler, zihin işi olmadan ekonomide hiçbir katma değer veya servetin yaratılamayacağını

söylerken, Drucker ulusların refahının kaynağının beşeri bir şey olan bilgi olduğunu öne sürmüş

ve bilgi işi ile bilgi işçisi terimlerini ilk kez kullanmıştır. Naisbitt ise bilgi çağının en önemli

kaynağının artık sermaye değil bilgi olacağını öngörmüştü. Geçmişte fütüristik yaklaşım olarak

kabul edilen bu öngörüler küreselleşen dünyada birer birer gerçekleşmeye başlamıştır.

Davenport ve Prusak'a göre örgütsel bilgi belli bir düzen içinde deneyimlerin, amaçla ilgili

bilginin ve uzmanlık görüşünün bir araya getirilip değerlendirilmesiyle oluşan bir bileşimdir.

Örgütsel bilgi değerlendirmeyi de içermektedir. Bilgi tıpkı yaşayan bir sistem gibi çevresiyle

ilişkileri sonucunda gelişebilmekte ve değişebilmektedir. Choo'ya göre ise örgütsel bilgi,

örgütsel öğrenme denilen ve bilgi kullanımının son aşaması olan döngünün odak noktasıdır.38

Örgütsel bilgi ilk insanların sosyalize olmaya ve bu sosyalizasyonun doğal

sonucu olarak birlikte yaşama ve işbirliği ihtiyacının doğmasıyla, istişare ve işbölümü

kavramlarıyla birlikte, bireysel bilgi ve deneyimlerin paylaşılmasıyla oluşmaya

başlamıştır. Ama çağdaş anlamda örgütsel bilginin kaynağı matbaanın keşfine

dayanmaktadır. Zira matbaanın keşfi Rönesans’ı, Rönesans sanayi devrimini, sanayi

devrimi işbölümü ve kolektif çalışma bilincini, bu bilinç de örgüt, örgütlü çalışma, örgüt

içinde dayanışma, yardımlaşma, iletişim ve bilgi paylaşımı gibi kavramları

doğurmuştur. Örgüt kavramının sendikalaşmanın da katkısıyla siyasallaşarak örgütlü

toplum ve baskı grubu gibi kavramların siyasal yaşama girmesi de yine bu döneme ait

gerçeklerdir. Örgütsel bilgi kavramının bugünkü anlamda ele alınması İkinci Dünya

Savaşı’na kadar uzanır. Günümüze geldiğimizde artık bilgi ve bilgi paylaşımı

kavramlarının baş döndürücü teknolojik gelişmelerin de katkısıyla kurumsallaştığından

hiç şüphe yoktur. En sıradan örgütlenmelerde bile bilgi işleme merkezleri kurulmakta,

38 Nesrin İnce, “Örgütsel Bilgi ve Araştırma”, http://www.bilgiyonetimi.org/cm/pages/mkl_gos.php?nt=619 (1 Şubat 2006)

Page 31: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

16

veri tabanı, network gibi kavramlar güncel yaşamın vazgeçilmezleri haline gelmektedir.

Örgütler çok hızlı bir şekilde örtük bilgiyi açık bilgi şekline getirmekte, bunu paylaşıma

açmakta, bilginin paylaşılabilirliği ve pazarlanabilirliğini arttırdıkça rekabet güçlerini de

arttırdıklarına inanmaktadırlar.

Bir organizasyonda bilginin etkin ve verimli kullanımı örgüt içi iletişim ve

işbirliğini hızlandırmakta, bu sürat de örgütsel amaçları gerçekleştirecek yeni bilgilerin

oluşumunu kolaylaştırmaktadır. Örgüt içinde bilginin kullanımı hızlı bir iletişimle

mümkündür. Birden fazla insan örgütsel iletişimle bir amaç etrafında toplanmakta,

örgüt amaçları doğrultusunda işbirliği yaparak verimli bir şekilde çalışabilmektedirler.

Örgütsel iletişimin amacı bilgi paylaşımı yoluyla rekabet avantajı yakalayabilmektir.

Örgütsel süreçlerin ana maddesi bireysel bilgilerdir. Zira örgüt çalışmalarının

tamamına yakını bireylere ait bilgilerle yürütülmektedir. Örgütsel yapının bunları

sonraki kullanımlar için bir araya getirmesi örgütün belleğini oluşturmaktadır.

Sağsan’a göre örgütsel bilginin üretimi temel olarak beş adımdan oluşmaktadır;

örtük bilginin paylaşılması, fikir veya kavramların üretilmesi, bu kavramların

doğrulanması, prototiplerin (ilk örnekler) inşa edilmesi ve nihayet bilginin çeşitli

düzeylerde ortaya çıkmasıdır. Yani, bireysel düzlemde üretilen bilgi, örgütsel veya

örgüt içinde bir diğer kişi ya da gruba iletişim kanalları sayesinde yayılmakta; işbirliği

yolu ile paylaşılmakta ve örgütsel bilgi üretilmektedir.39

Görüldüğü gibi örgütsel bilginin üretimi örgüt içinde oluşan iletişim ve

sinerjinin bir ürünüdür. Örgüt içinde yaşanan ve gelişen süreçler bir taraftan örgütün

amaçları doğrultusunda çalışmasını sağlarken, bir taraftan da bireylere bilgi üretme ve

paylaşma olanağı sağlamaktadır. Örgütsel bilginin üretilmesinin ana hedefi bu bilginin

örgüt amaçları doğrultusunda kullanılmasıdır. Bunun için örgüt içi iletişim, bilgi akışı

ve bilgi paylaşımı kavramları öne çıkmaktadır.

39 Sağsan, a.g.m.

Page 32: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

17

Örgüte değer katan bilginin kendisi kadar kullanımı da önem taşımaktadır. Bilgiyi

değerlendirerek örgüt amaçlarını gerçekleştirmek üzere başka bilgiler üretecek bireylerin,

bunlardan haberdar olması gerekmektedir. Günümüz örgütlerinde veri tabanları, internet,

intranet, kütüphane ve/veya bilgi merkezleri, örgüt içi bilgi akışının biçimsel kanalları olarak

kabul edilmektedir. Davenport ve Prusak, örgüt içinde bilgiyi dolaşıma sunmanın en uygun ve

güvenilir yolunun, çalışanların bilginin kaynağına ulaşabildikleri bir örgüt yapısı ile

sağlanabileceğini belirtilmektedirler.40

Burada vurgulanması gereken bir husus da örgütsel bilginin tıpkı bireysel bilgi

gibi örtük bilgi şeklinde de olabileceğidir. Açıklanması ve paylaşımı son derece güç

olan örtük bilginin örgütsel anlamda deşifre edilip paylaşılması da aynı oranda güçtür.

Yine hiçbir örgütte bilgi paylaşımı sınırsız değildir. Genel olarak örgütlerde bilgi

paylaşımı konusunda ana ilke, herkese bilmesi gerekenin, bilmesi gerektiği kadar

bildirilmesidir. Bu kısıtlamaya network sistemlerinde kısaca yetkilendirme

denilmektedir. Örgüt içinde bunun gibi, belli kişi veya kişiler dışındakilerin

ulaşamayacağı bilgiler de örtük bilgi olarak değerlendirilmektedir. Ancak şunu da

önemle belirtmek gerekir ki; kurum kültürünün yapısı gereği, gizli bilgiler bile çoğu

zaman örgüt içinde ve örgüt çalışanları arasında bilinir. Bu zımni bir kabul ve örgütsel

sırrın bir aile ortamı gibi saklanması olarak değerlendirilebilir. Burada önemli olan,

dışarıdan gelen birinin bu tür bilgilere vakıf olmamasıdır.

2.2.3 Bilimsel Bilgi ve Stratejik Bilgi

Yukarıdaki tasnife ek olarak bilimsel bilgi ve stratejik bilgi kavramları hakkında

da bazı notlar düşmekte fayda görüyoruz. Bilgi, özü itibarıyla soyuttur. Kaynağı duyu

ve sezgidir. Akıl süzgecinden geçirildikten sonra bilimsellik kalıbına dökülür. Örneğin

yerçekimi kuvvetinin varlığı sezgiseldir. Ancak bunun akıl ve deneye dayalı bazı

yöntemlerden geçtikten sonra G.m1.m2/F=d2 şeklinde bir formüle dönüşmesi artık

elimizde bilimsel bir bilgi normu oluştuğu anlamına gelmektedir.

Hançerlioğlu bilimsel bilgiyi; yöntemli, nesnel, genel, kesin ve öngörülü bilgi

olarak tarif etmektedir. Nesneldir, çünkü kişiden kişiye değişen bir yorumla

40 İnce, a.g.m.

Page 33: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

18

yorumlanamaz, herkes için aynıdır. Geneldir, çünkü özel olaylara değil olaylar

topluluğuna uygulanır, örneğin düşme yasası bütün düşmeler için geçerlidir. Kesindir,

çünkü bilimsel çelişkiye düşmeden aksi ileri sürülemez, örneğin hiç kimse bir taşın

düşmeden havada durduğunu söyleyemez. Öngörülüdür, çünkü olayları önceden

bildirir, örneğin havada bırakılan taş mutlaka yere düşecektir biçiminde açıklar.41

Bilimsel bilgi, nesneler, olaylar veya durumlar hakkında özneye bağlı olmadan

herkese objektif olarak sunulabilecek nesnel, genel, kesin ve öngörülü bilgidir. Başka

bir deyişle bilimsel bilgi objektiftir, gerçeğin aynasıdır. Genel geçer ve evrensel doğru

olarak görülür. Bilişsel süreç, mantıksal çıkarım aracılığı ile gerçeğin açığa

çıkarılmasını sağlar. Yani aynı bilgi başkaları tarafından da aynı yöntemle üretilebilir.

Şu halde bilimsel bilgi; açık, ifade edilebilir, aynısı yapılabilir, kodlanıp paketlenerek

pazarda bir ürün olarak alınıp satılabilir.

Bu özellikleri nedeniyle bilimsel bilginin işletmeler arasında rekabet avantajı

yaratması beklenemez. Bilimsel bilgi, bir işletmenin tekelinde olmayan, kamuya açık ve

standart yöntemler izlenerek başkaları tarafından da üretilebilecek bir bilgi türüdür.

Ancak, bilimsel bilginin kendisi yerine bir süreç olarak karmaşık sosyal ilişkiler, farklı

düşünme tarzları, deneme-yanılma yoluyla oluşmuş tecrübe, araç-gereç, yetenekli bilim

adamları vs. gerektiren bilimsel bilgi yönetimi rekabet avantajı yaratmaya yol açabilir.

Çünkü bilimsel bilgi yönetimi kolay taklit ya da tekrar edilmesi mümkün

olmayan bir niteliğe sahiptir. Bu bağlamda, Batı dünyası ile aramızdaki farkın bir türlü

kapatılamamasının temel nedeni de bilimsel bilgiye sahip olmak değil bilimsel bilgiyi

yönetememek ile açıklanabilir. Bilimsel bilgi transfer edilebilir ama bilimsel bilgi

yönetiminin transferi mümkün değildir veya değer yitirmeden transfer edilemez. Burada

önemli olan husus, profesyonel bir bilgi yönetimi anlayışıyla bilimsel bilginin stratejik

bilgiye dönüştürülmesi ve taklit edilmesinin önlenmesidir. Ancak böyle bir bilgi küresel

rekabet ortamında avantaj veya üstünlük getirebilir. Stratejik bilgi aslında bilimsel

bilgidir. Bilimsel bilgiye strateji giydirilerek dokunulmazlığı sağlanmıştır.

41 Orhan Hançerlioğlu, “Bilimsel Bilgi”, Felsefe Ansiklopedisi, Cilt 1, İstanbul: Remzi Kitabevi, 1976.

Page 34: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

19

Açık bilgi işletmeler ve iş çevreleri arasında kolayca dolaşabilir ve elde

edilebilir. Stratejik bilgiyi stratejik olmayan bilgiden ayıran en önemli özellik, uzun

vadede rekabet avantajı yaratabilmesi için işletmeye özgü olması, rakipleri arasında kıt

olması, aynı değerde ikamesinin olmaması, transferi, göçü, elde edilmesi ve

yayılmasının mümkün olmamasıdır. Bilgiye strateji kazandıran, onun bu kripto

özelliğidir. Stratejik bilgi bireylerde ve örgütsel sosyal ilişkilerde yerleşmiş olarak

görülür. Bu tip bilgi, çalışanların kayda geçmemiş iş becerileri, yetenekleri ve iş

yaparken gözlenebilecek davranış şekilleridir. İşletmenin diğer kuruluşlar ile kayda

geçmemiş deneyimleri ve ilişkileri de stratejik bilgi kapsamında yer alır. Günümüz

işletmeleri artık stratejik bilginin önemli bir bölümünü oluşturan örgüt içerisindeki

örtülü bilginin önemli bir rekabet aracı olduğunun farkına varmışlardır. Örtük bilginin

en önemli kısmını oluşturan stratejik bilgi, firmanın pazar değerini arttırmak için

kullanılır ve işletmenin entelektüel sermayesini oluşturur.

İşletmeler bugün, bilgi teknolojilerinin gelişimi ve piyasa değerleri ile defter

değerleri arasındaki önemli farkı keşfetmeleriyle birlikte, bünyelerindeki mevcut

entelektüel varlıkları tanımaya ve geliştirmeye yönelik politikalar ve stratejiler

oluşturmaya yönelmiştir.

Bilgi toplumu ekonomisinde küresel pazarda ayakta kalmanın ötesinde,

sürdürülebilir rekabet avantajı elde etmenin en önemli unsurlarından biri olan stratejik

bilginin bazı çeşitleri ve bunların ne gibi avantajlar sağladığı hakkında yapmış

olduğumuz değerlendirmelerin stratejik bilgi kavramının öneminin daha iyi

anlaşılabilmesi için faydalı olacağını düşünmekteyiz.

2.2.3.1. Stratejik Bilgi Türleri

Pek çok farklı bilgi çeşidinin stratejik bilgi olarak kabulü mümkündür. Bir başka

deyişle stratejik bilginin belli sayıda türünden bahsetmek yerine, stratejik özelliği olan

tüm bilgi türlerini bu kategori altında değerlendirmek daha doğru olur. Aşağıda en sık

rastlanan belli başlı stratejik bilgi türleri örnek olarak verilmiş ve açıklanmıştır.

Page 35: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

20

İşaretsel Bilgi

Bilgi ekonomisinde bilginin önemli bir kısmı işaretler biçiminde ifadesini

bulmaktadır. Ancak bu işaretler, biçim değil içerik yoğun bir nitelik taşımaktadırlar.

Üretilen ve yayılan çoğu bilgi yoğun bilişsel bir içerik taşımakta ve dolayısıyla alıcıya

yorumlaması gereken mesajlar sunmaktadır. Bu işaretleri yorumlayarak eyleme

dönüştürmek ve bilgiyi işaretlere dönüştürerek yaymak, bilgi yönetiminin önemli

fonksiyonlarındandır. Bilgi yönetimi her düzlemde değişiklik işaretlerini hızla elde edip

nedensellik yargıları geliştirmeli ve rakipler, müşteriler, ikame mal üreten sektörler,

satıcılar, potansiyel yatırımcılar gibi pazar aktörlerinin davranışlarını gözlemleyerek

haklarında varsayımlar geliştirmelidir. Örneğin, hükümetler maliye enstrümanlarından

birine ağırlık vererek gelecekte nelere öncelik verecekleri işaretini yayarlar.

İşaret bilgilerini değerlendirecek bir erken uyarı sistemi, stratejik kararlar almak

ve eyleme dönüştürmek için şarttır. Bilgi ekonomisinde artan yoğunluk ve hıza rağmen

değişiklikler açık değil oldukça kapalı ve sürprizler biçiminde ortaya çıkmaktadır.

Dolayısıyla, değişimin işaretlerini en kısa zamanda algılamak ve deşifre etmek için

erken uyarı sistemleri zorunlu görünmektedir. Bu uyarı sistemlerinin işlevi, çevreden

gelen veya yayılan bilgi işaret parçalarını hızla elde etmek, yorumlamak ve karşılık

vermek üzere eylemler setini belirlemektir. Bu süreçte hayal, sezgi, spekülasyon,

fantezi, vizyon gibi işin öznel öğeleri ağır basmaktadır. Bilmece çözercesine, görünüşte

ilgisiz parçacıkları yan yana getirip ortaya bir tablo çıkarmak gibi bir çalışma

gerektirmektedir. Her örgüt sistemli bir biçimde yarının dinamiklerini deşifre etmeye

çalışmalı, zayıf işaretleri algılamalı ve yanıt verecek kadar hassas olmalıdır.

Bilgi yönetiminin işlevi, sadece işaret bilgilerini çözümlemek değil aynı

zamanda işaret bilgileri yaratıp yaymaktır. İşaret yaratıp yaymada amaç pazarda işletme

lehine bilgi dolaşımını ve nihayetinde firmanın pazar değerinin artmasını sağlamaktır.

Bilgi ekonomisinde işaret bilgisinin birçok uygulama alanı vardır ve alanlar giderek

artmaktadır. Fiyatlar, markalar, reklamlar, ambalajlar vs. hepsi birer işarettir.

Deneyimsel Bilgi

Deneyimsel bilgide deneme-yanılma veya yapma yolu ile yeni bir bilgi

kategorisinin yani tecrübi bilginin üretilmesi söz konusudur. Deneyimsel bilgi, diğer

Page 36: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

21

bilgi kategorilerinden farklı olarak, ancak yaparak, tekrarlanarak ortaya çıkarılabilecek

bir bilgi türünü oluşturur. Bu bilgi türünün elde edilmesi zaman, enerji ve kaynak

gerektirdiği için kolay ve çabuk elde edilemez.

Deneyimsel bilgi 1990’ların birinci yarısında süreç mühendisliği (process

reengineering) ile üretilmekte, iş süreçleri yeniden tasarlanarak verimliliğin artırılması

amaçlanmaktaydı. Üretim, yönetim, pazarlama, büyüme gibi bütün süreçler

rasyonelleştirilerek rakiplerden daha hızlı kümülatif verimlilik arttırılmaya çalışılmıştır.

Süreç mühendisliği, bütün örgütteki süreç ve işlerin yeniden rasyonalize edilerek kalite,

hizmet ve hızı arttırmayı önermekteydi.

Deneyimsel bilginin bir diğer üretim yöntemi de benchmarkingdir.

Benchmarking, iş yapma süreç ve yöntemlerini güçlü bir biçimde pazardaki en iyi ile

karşılaştırmayı ifade eder. Bu yöntemle yüksek performanslı şirketler mercek altına

alınarak onları başarıya götüren nedenler ortaya çıkarılmaya çalışılmaktadır.

Benchmarking, yeni bilgiler ile değişime açık olmayı ve diğerlerinin bilgi birikiminden

tecrübelerinden yararlanarak mükemmele doğru yol alma konusunda yüksek düzeyde

istekli olmayı gerektirmektedir.

Girişimci Bilgi

Girişimci bilgiyi diğer bilgi kategorilerinden ayıran onun girişimci, yenilikçi

bireylerin pürüzsüz ticari akışı ve pazarın dengesini yaratıcı bir yıkıcılıkla değiştirmeleri

ve ekonomik aktivitenin sınırlarını genişletmelerinden gelmektedir. Girişimcilikte,

rutinin dışına çıkılarak pürüzsüz mutat ticari akış ihlal edilmektedir. Girişimsel bilgi

kişisel, öznel, formüle edilmesi ve iletişime konu edilmesi zor bir bilgi türüdür.

Girişimci bireyler enformasyona karşı tetikte dururlar, başkalarının henüz fark

etmediği pazar fırsatlarını ilk fark ederek ticarete girişirler. Girişimci, hangi mal ve

hizmetlerin talep edildiğini ortaya çıkarır ve bunları arz etmek için gerekli

düzenlemelere gider. Girişimciler, bu bağlamda, ticari işletmenin sahipliğinden dolayı

değil, yaptıkları yeniliklerden dolayı kazanç elde ederler. Girişimsel bilginin özünde, bir

girişimin amacını tanımlamak ve insanın enerjisi, hayal gücü ve fikirlerini eyleme

dönüştürmesi vardır. Girişimci, mevcut pazarın sınırlarını genişletir, yeni ihtiyaçları

Page 37: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

22

ortaya çıkarır, eski ihtiyaçları yeni biçimlerde tatmin eder, yeni iş yapma yolları önerir

ve nihayetinde çeşitli düzeylerde rekabet avantajı sağlar.

Girişimcinin nasıl bilgi ürettiği bilinmediği için onu taklit etmek de kolay

değildir. Bu açıdan bakıldığında yönetilmesi en güç bilgi kategorisi, girişimsel bilgidir.

Hatta girişimciler bile bu bilgiyi nasıl yarattıklarını ve kontrol ederek tekrar

yaratabileceklerini söylemezler. Bu bağlamda, girişimci bilginin son derece kıt

olduğunu ve ticarete konu yapıldığında yüksek gelir yaratabileceğini söylemek

mümkündür. Girişimci bilgiyi elde etmenin tek yolu girişimci, yaratıcı ve yenilikçi

fikirleri satın almaktır.

Kurumsal Bilgi

Kurumsal bilgi yaratma, girişimci bilgiden farklı olarak sistematik araştırma ve

geliştirme çalışmalarından kaynaklanmaktadır. Bireysel bilginin kurumsal bilgiye

çevrilmesinde bireyler aktarımcı rolü oynarlar. Bireylerin bilgi üretmedeki hız ve

kapasiteleri kurumsal bilgi düzeyini belirler. Kurumsal bilgi, paylaşılan entelektüel bir

yapı içerisinde bilgi üretimi, paylaşılması ve kullanılmasını ifade eder. Bu paylaşılan

ortamda sosyal, kültürel, tarihsel faktörler bilginin üretilme sürecinde önemli rol oynar.

Kurumsal bilgi üretiminin bir yolu da iş görenlerin merakını kamçılayarak icat

ve keşfi teşvik edecek bir örgütsel kültür yaratmaktır. Henüz gelişmiş bir bilgi pazarının

olmaması nedeni ile örgütlerin bilgiyi kendi içinde üretmesi zorunludur. AR-GE benzeri

çalışmalarla önemli ilerlemeler sağlansa bile bütünlükleri içerisinde yapıları gereği

dışardan temin edilemezler.

Kurumsal bilgi örgütün süreç, prosedür, yapı ve rutinlerine siner. Bir yerden

başka bir yere bütün birey ve onların kabul edilmiş ortak iş görme kalıp ve şablonları ile

beraber aktarılmadıkça transfer edilemez. Yukarıdaki bölümlerde belirttiğimiz gibi,

kurumsal bilgi bir zımni boyuta sahiptir ve bu da içinde üretildiği ortam ve üretime

katılanlar bir bütün olarak aktarılmadıkça transferi olanaksız kılmaktadır. Bu tür bilgi

transferi çoğu zaman işbirlikleri, şirket evlilikleri, birleşmeler ve satın alma yolları ile

gerçekleştirilebilir.

Page 38: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

23

3. BİLGİ TOPLUMU

3.1. Yeni Bin Yılın Yeni Toplumu

İnsanlık ailesi ilkel toplumdan günümüze kadar pek çok değişim ve dönüşüme

uğramıştır. İlk insandan bu yana sürekli bir devinim ve ilerleme süreci içinde bulunan

bu yapı, özellikle 15. yüzyılın ortasında matbaanın keşfiyle dev adımlar atmaya başladı.

Matbaanın keşfinden yarım yüzyıl sonra Avrupa’da bilim ve felsefede akıl ve bilgi

kavramlarının ön plana çıkmasıyla “Aydınlanma Çağı” başladı. Yeniden doğuş

anlamına gelen “Rönesans” da temelleri yüzyıl önce atılmakla beraber bu dönemde

kendini göstermiş ve evrensel değer yargılarını değiştirmiştir. Ortaçağ skolastik

felsefesinin yıkılması, özgür düşünce ve pozitif bilim kavramlarının ön plana çıkmasıyla

Hıristiyanlık dünyası bir dizi reform ve bilimsel gelişmeye tanık oldu. 1789 Fransız

İhtilali ve sanayi devrimi, beraberinde burjuva ve işçi sınıfını oluşturdu. Ekonomi

tarımdan sanayiye kaydı. Yaşam standartları yükselirken, köy hayatı yerini şehirlere

bırakmaya başladı. 20. yüzyıl bu hızlı gelişmeyi bilimsel devrimle eşzamanlı bir küresel

dönüşüme çevirdi. Yüzyılın sonlarına doğru artık üretim ekonomisi bilgi ekonomisine,

kol gücü beyin gücüne ve sanayi işçisi de bilgi işçisine dönüşerek bu değişim ve

dönüşüm tamamlanmış oldu. Artık yeni bir çağın başlamakta olduğu herkesçe kabul

edilen bir gerçektir. Bu yeniçağın adı; “Bilgi Çağı”dır.

Yücel’e göre dünya; sanayi toplumundan bilgi toplumuna, Fordist üretimden

esnek üretime, ulus devletler dünyasından küresel dünyaya, modernist düşünce

çizgisinden post-modernist düşünce çizgisine geçişin sancılarını yaşamaktadır.42

Sosyo-ekonomik gelişme sürecinde toplumlar ilkel toplumdan tarım toplumuna, tarım

toplumundan sanayi toplumuna, günümüzde ise sanayi toplumundan bilgi toplumuna geçiş

şeklinde farklı gelişme aşamaları geçirmişlerdir. Bu gelişme aşamalarından insanlık tarihinde iz

bırakan aşamalardan birincisi insanları ilkel yaşamdan toprağa ve yerleşik düzene bağlayan

tarım toplumuna geçiş, ikincisi tarım toplumundan kitlesel üretimin, tüketimin ve eğitimin

42 Yücel, a.g.e. s.54.

Page 39: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

24

önemli olduğu sanayi toplumuna geçiş, üçüncüsü ise kitlesel refahın, bilginin ve nitelikli insan

sermayesinin önem kazandığı bilgi toplumu aşamasıdır.43

Dura bilgi toplumunu; sosyal evrim çizgisinde sanayi toplumundan sonra

gelinen, ekonomideki tüm ağırlığın hizmet sektörüne kaydığı, mesleki ve teknik

araştırmacı sınıfın ön plana çıktığı, politika ve yeniliklerin ilmi bilgiden kaynaklandığı,

entelektüel teknolojiye dayanan bir toplum safhası olarak tanımlamaktadır.44

Bilgi toplumu; yoğun bilimsel bilgi üreten, bilgiyi toplayıp tasnif eden, depo edilmiş bilgiye en

hızlı bir şekilde erişebilen, bilginin dağıtımında söz sahibi olan, bilgiyi işleyen ve yeni hizmet

alanları oluşturacak şekilde dönüşüme uğratan toplum olarak tanımlanabilir.45

20. yüzyılın en büyük devriminin bilgi devrimi olduğu kuşkusuzdur. Bilginin

özellikle yüzyılın son çeyreğinde tüm toplumsal süreçleri hızla değişime uğratması,

bilgi tabanlı organizasyonların elde ettikleri rekabet üstünlüğü ile devasa sanayi

şirketlerini gölgede bırakması, bu hızlı değişim ve dönüşümün en temel göstergesi

olarak karşımıza çıkmaktadır.

Geçtiğimiz yüzyılın bilimsel devrimi bilgi üretimi ve yeni buluşların geliştirilme sürecini

dönüşüme uğrattı. Artık bilgiyi Thomas Edison gibi kendi başına çalışan ve buluşlar yapan

kişiler değil, dev araştırma laboratuarları üretiyor. Bundan yüzyıl önce otomobil ya da iş

makineleri üretiminde diğerlerini geride bırakan üreticiler nasıl sektörünün devleri haline

geldilerse, bugün de Bill Gates gibi bilgiyi daha iyi üretmesini bilenler dünyanın en zengin

kişileri arasına giriyorlar.46

Böyle olunca, nasıl tarım ve sanayi toplumları zaman içinde kendi özgün sosyal,

ekonomik, kültürel, hatta politik toplum yapılarını oluşturdular, bilgi toplumu da

öncekilerden tamamen farklı, dinamik ve devingen toplum yapısını tüm kavram ve

kurumlarıyla oluşturmaya başlamıştır. Denilebilir ki; tarım toplumunun kendi kavram

ve dinamikleriyle ilkel toplumdan soyutlanıp tarım toplumu olarak nitelenmesi yüzyıllar

43 C.Can Aktan, Mehtap Tunç, "Bilgi Toplumu ve Türkiye", Yeni Türkiye Dergisi, Ocak-Şubat 1998. ss.118-134.

44 Cihan Dura, Bilgi Toplumu, Ankara: Kültür Bakanlığı Yayınları, l990, s.11.

45 Yücel, a.g.e. s.68.

46 Von Krogh, Ichıjo, Nonaka, Bilginin Üretimi, s.5.

Page 40: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

25

hatta bin yıllar almıştır. Sanayi toplumu ise bu dönüşüm sürecini yüz yılda

tamamlamıştır. Bilgi toplumuna gelince; değişim süreci elli yıl kadar önce başlamakla

birlikte, dönüşüm süreci son çeyrek yüzyılda başlayıp tamamlanmıştır.

Sanayi toplumu tarıma dayalı geleneksel toplumu geride bırakarak; teknolojisi, ekonomisi,

sosyal ve kültürel sistemleri tamamen eskisinden farklı yeni bir toplum yapısı oluşturmuştur. Bu

yeni toplum yapısı, durağan olmayıp, kapsadığı teknoloji ve ortaya çıkan yenilenmelerle birlikte

kendi içinde sürekli gelişip, değişmiştir. Sanayi toplumunun insanlığa getirdiği köklü değişim

ve dönüşümlere benzer bir işlem de günümüzde yaşanmaktadır. 20. yüzyılın son çeyreği, bu

dönüşümün başladığı dönem olmuştur. Bu yüzyıla kadar sosyal değişim çok yavaştı. Bir insanın

hayatı boyunca fark edilmeyebilirdi. Ama artık öyle değildir. Değişimin hızı öyle artmıştır ki,

hayal gücümüzü bile zorlamaktadır.47

İnsanoğlu tarih boyunca iki önemli dönüm noktasından geçmiştir. Bunlardan ilki

On bin yıl kadar önce gerçekleşen ilkel toplumdan tarım toplumuna geçiştir. Bu değişim

öncesi insanlar küçük göçebe gruplar halinde yaşamakta ve avlanma, toplamacılık,

hayvancılık gibi uğraşılarla geçinmekteydiler. İnsanoğlunun tarımı keşfetmesiyle ekili

topraklar, köy ve kom türü yerleşimler hızla yeni yaşam biçimi olmaya başlamıştı.

Tarım toplumu bin yıllar boyu sürüp gitti. Yukarıda da ifade ettiğimiz gibi; matbaanın

keşfi ve Rönesans hareketleri ikinci dönüşümü hazırladı. 1765’te buhar makinesinin

keşfi ile başlayan sanayi devrimi de kendi toplumunu yani sanayi toplumunu oluşturdu.

Uzmanlar bu her iki dönüşümün de tarih içinde birer nokta olmayıp, devinim, dönüşüm

ve oluşum dalgası şeklinde gerçekleşen birer süreç olduğunu ifade etmektedirler. Bir

taraftan tarım devrimi etkisini hala sürdürmekteyken, diğer yandan da sanayi devrimi

tüm dünyayı hızla kuşatmış ve kuşatmaktadır. Tarıma kıyasla sanayileşme çok daha

hızlı bir gelişme ve yayılma ivmesine sahiptir. Farklı ivmelere sahip bu iki değişim

süreci tüm dünyayı kuşatmaya devam ederken, İkinci Dünya Savaşı sonlarından itibaren

sanayinin de zirve yaptığı bir dönemde tam olarak ne olduğu anlaşılamayan, ancak her

şeyi etkisi altına alan bir üçüncü süreç başlamıştır. Bileşenleri ileri teknoloji kavramı

altında toplanabilecek olan bu süreç, başta ABD olmak üzere güçlü sanayi ülkelerini

hızla etkisi altına almış ve ilk iki süreci geleneksel metotlarla uygulayan diğer ülkelere

karşı oldukça güçlü duruma getirmiştir. Geçtiğimiz yüzyılın sonlarına doğru bu yeni

47 Hasan Çoban, Bilgi Toplumuna Planlı Geçiş, İstanbul: İnkılap Yayınevi, 1997, s.7.

Page 41: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

26

sürecin yıldızının “bilgi” olduğu bariz bir şekilde kendisini göstermeye başlamıştır. Bir

taraftan tarım toplumları hızla sanayileşirken, diğer yandan sanayileşmiş toplumlar da

tamamen bilgi üretimi, paylaşımı ve yönetimine dayanan mikroteknoloji veya

nanoteknoloji diye adlandırılan yeni bir jenerik teknolojiler sürecini başlattı.

Drucker; İkinci Dünya Savaşından sonra ortaya çıkmaya başlayan bu gelişme

sonucu oluşan toplumu Kapitalist Ötesi Toplum olarak adlandırmaktadır. Buna göre

yeni toplumun temel ekonomik kaynağı, yani üretim araçları sermaye, emek ya da

doğal kaynaklar değil bilgidir.48

1960’lı yıllardan itibaren bazı sosyal bilimciler ABD ve Japonya gibi ileri düzeyde sanayileşmiş

ülkelerde toplumun temel niteliklerinde köklü değişim eğilimi gözlemlemişlerdir. Birçok

yönden sanayi toplumundan farklılık gösteren bu yeni toplumu tanımlayabilmek için İkinci

Dünya Savaşı sonrasında yaygın olarak kullanılan Sanayi Toplumu yerine çok sayıda kavram

ortaya atılmıştır. Söz konusu dönem, farklı sosyal bilimciler tarafından “Postmodern Dönem”,

“Sanayi Sonrası Toplum”, “Bilgi Toplumu”, “Kapitalist Ötesi Toplum”, “Teknokratik Çağ”

veya “Bilişim Toplumu” gibi oldukça fazla isimle anılmıştır. Bu kavramlardan Daniel Bell

tarafından 1970’lerde gelmekte olan toplumu tanımlamak için kullanılan “Sanayi Sonrası

Toplum” ve Japon araştırmacılar ve özellikle Y. Masuda tarafından kullanılan “Enformasyon

Toplumu” yeni toplumun tanımlanmasında son zamanlarda daha fazla kabul görmüştür.49

Günümüzde toplumların sanayi yapılarının dönüşümünde bilim ve teknolojinin

önemli bir rol oynadığını açıktır. Bunu üstün nitelikli çalışan sınıf ile bilim ve teknoloji

arasındaki bütünleşme şeklinde özetlemek mümkündür. Önceki iki dönüşüm sürecinden

farklı olarak bilgi toplumunda işgücünün önemli bir kısmı bilginin işlenmesi ve

kullanıma hazırlanmasıyla ilgili işlerde çalışmakta ve sosyoekonomik hayatta etkin

faktör bilginin kullanılması ve süreçlere uygulanması olarak kendisini göstermektedir.

Fenerci’ye göre; çağımızın yeni olgusu bilgi toplumu, bilgi ve bilgi

teknolojilerinin üretim araçları arasına girmesi ile gerçekleşen yeni bir ekonomik, sosyal

ve siyasal evreyi temsil etmektedir. Bu olgu, kapitalist sistem içinde gelişmekte ve

48 Drucker, Kapitalist Ötesi Toplum, s.16.

49 H. Bahadır Akın, “2000 Yılına Doğru Bilgi Toplumu Üzerine Genel Bir Değerlendirme ve Bilgi Ekonomisinin Özellikleri”,

http://www.bilgiyonetimi.org/cm/pages/mkl_gos.php?nt=259, (25 Mart 2006)

Page 42: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

27

yayılmaktadır. Hem kapitalist sistemin hem de bilgi toplumunun özellikle gelişmekte

olan ülkeler açısından sunduğu fırsatlar yanında taşıdığı riskler de bulunmaktadır. Söz

konusu fırsatlardan yararlanmak ve riskleri en aza indirgemek, doğru formüle edilmiş

bilgi politikaları ile mümkün olabilir.50

3.2. Bilgi Toplumunun Bileşenleri ve Temel Nitelikleri

Bilgi toplumunun temel bileşenlerinden biri olarak bilgi, bir üretim girdisine

dönüşmüş ve giderek ürün içinde emek ve sermayeden daha önemli hale gelmiştir. Bu

değişim, yeni mesleklerin doğmasına ve bu mesleklerde çalışanların toplam istihdam

içinde önemli bir orana ulaşmasına sebep olmuştur. Aynı zamanda bilgi üretmeye

yönelik kaynaklar arttırılmış, AR-GE harcamalarını büyük oranlarda yükseltmiştir.

Bilgi toplumunun diğer bileşenini oluşturan teknolojik gelişmeler ise, haberleşmenin

hızlanmasına ve bilginin daha dinamik bir özellik kazanmasına neden olmuştur.

Bilgi toplumu, beraberinde sosyoekonomik yapıda da köklü değişiklikler

getirmektedir. Mal üretimi yerini hizmet üretimine bırakmakta, teknik, eğitim, sağlık,

gıda gibi alanlarda hızlı artışlar olmakta, iş nitelik ve karakterleri değişmekte, işgücünde

bilgi sınıfı artmakta, teknolojik değişim mikro teknolojilere doğru yönelmekte, bilişim

teknolojilerinin ilerlemesi ile paralel olarak telekomünikasyon da hızla gelişmektedir.

İletişim olanaklarının gelişmesine paralel olarak insan ilişkilerinde özellikle

sosyal, kültürel ve ekonomik ilişkilerde de gözle görülür değişiklikler olmuştur. Çevre,

coğrafya, ulus, devlet, ülkü, kimlik ve aidiyet gibi kavramlar iletişim ve

küreselleşmenin etkisiyle kabuk değiştirmekte, dönüşüm yaşamaktadır. Diğer taraftan

bilgi, ekonomik süreçler içinde en belirleyici rolü üstlenmektedir. Çeşitli ülkelerde,

özellikle kalkınmış ülkelerde bilgi üretimine ayrılan kaynakların GSMH içindeki payı

ve bu payın zaman içindeki artışı ile istihdamın yapısı içinde bilgi üreticilerinin kol

gücüne dayalı işçilere göre giderek artan oranı bu rolün en bariz göstergelerinden ikisi

olarak kabul edilmektedir. Yukarıdaki nedenlerden dolayı Alain Touraine, otuz yıl önce

50 Tülay Fenerci, “Bilgi Politikaları Açısından Kapitalist Ekonomik Sistemde Bilgi Toplumu Olgusu” Bilgi Politikaları Bilgi

Dünyası Dergisi, 2004, 5(1), ss. 74-92.

Page 43: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

28

ve ilk defa sanayi sonrası toplum yerine bilgi toplumu ifadesinin kullanılmasının daha

anlamlı olacağını söylemiştir.51

Bilgi toplumunu oluşturan temel özelliklere kısaca deyinmek gerekirse;

ekonomik yapıdaki dönüşümün mal üretiminden hizmet üretimine yönelmiş olması,

buna paralel olarak elektronik bilgi iletişim kurumlarının gelişmesi, mikroelektronik

sanayinin büyümesi, yazılım sektöründeki göz kamaştırıcı gelişmeler ekonomik

dönüşümü tetiklemiştir. Sanayi toplumunda yarı vasıflı işçiler çalışan sınıf içinde en

kalabalık grubu oluşturmaktaydı. Bilgi toplumunda ise teknik ve profesyonel sınıf, yani

Drucker tarafından; bilgi işçisi olarak nitelenen bilim adamları, teknisyenler,

mühendisler, öğretmenler sayıca artmış ve toplumun kalbi konumuna yerleşmişlerdir.

Tarım toplumunda toprak sahipleri, sanayi toplumunda ise sermaye sahibi işverenler

gücü ellerinde bulundurmaktaydılar. Yeni toplumda ise güç bilgi sınıfına ait olacaktır.52

Tarım toplumunda toprak ve işgücü, sanayi toplumunda sermaye merkezi bir

öneme sahip iken artık stratejik bir kaynak olarak bilgi, toplumun hem temel itici gücü,

hem de ekseni konumuna gelmiştir. Sanayi toplumunda üretim için insanların ve

makinelerin koordinasyonu gerekmekteydi. Oysa bilgi toplumunda artık bilgi etrafında

örgütlenme ön plana çıkmıştır. Bilgiyi yeni ürün ve hizmetlere başarılı bir şekilde

dönüştüremeyenler rekabet gücünü yitirmekte ve silinip gitmektedir. Nihayet bilgi

toplumunun en temel, yapısal karakteristiklerinden biri de bilişim teknolojisidir.

Yetenekli işgücü, verimliliği arttırma ve rekabet üstünlüğü için en fazla önem verilmesi

gereken alanın bilişim teknolojileri olduğu aşikardır. Günümüzde bir işletmenin

yönetilmesinde en temel faktör bilişim teknolojisine verilen önem derecesidir.

Bilgi Toplumu, Küreselleşme ve III. Dünyanın Açmazları

Bilişim teknolojisi yazılım-donanım bütünlüğü içerisinde, bilgi ve iletişim

teknolojilerini de kapsayan, bilgisayar teknolojisinin ya da daha anlaşılır şekliyle

51 Ayşe Buğra, “Uluslararası Bilgi Toplumunda Bilginin Ekonomi Politiği” Bilgi Toplumuna Geçiş Sorunsallar / Görüşler /

Yorumlar / Eleştiriler ve Tartışmalar, der. İlhan Tekeli ve diğerleri, Ankara: Türkiye Bilimler Akademisi yayını, 2002, s.86.

52 Drucker, Kapitalist Ötesi Toplum, s.18.

Page 44: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

29

bilgisayara ve özellikle mikrochip kavramına dayalı teknolojik çeşitliliğin tamamına

yönelik kuşatıcı bir adlandırmadır. Günümüzün en gözde kavramlarından biri olan

“küreselleşme” sürecini başlatan ve tüm dünyada eş zamanlı kıyasıya rekabet

süreçlerini tetikleyen yine bilişim teknolojisidir. Tarım ve sanayi toplumlarında

gelişmeler son derece yavaş olduğundan, bu gelişmelere adaptasyon zorluğu çeken

toplumlar zaman içinde yakaladıkları bazı fırsatları değerlendirerek arayı kapatma

olanağı bulabiliyordu. Bilgi toplumunda ise gelişmeler baş döndürücü hızla

yaşandığından ortalama gelişim ivmesine ayak uyduramayan toplumların ezilmeleri ve

sömürülmeleri kaçınılmaz gözükmektedir. Küreselleşmenin, vermeme, paylaşmama,

güç ve mülkiyeti elinde tutma şeklinde özetlenebilecek olan kapitalizmin çocuğu olarak

dünyaya gelmiş olması da sanırım bu endişemizin haklı çıkarmaktadır.

Kapitalist bir sistemin temel unsuru ekonomik güç olarak nitelendirilmektedir. Ekonomik güç,

diğerlerine gereksindikleri şeyleri vermeme gücü veya paylaşmama seçeneği ile mülkiyet

eşitsizliği olarak tanımlanmaktadır. Ekonomik güce sahip olanlar ise bağımlılığı yaratmak için

baskı yaparlar. Dolayısıyla ekonomik güç kendini önce pratikte sonra yasada gösterir. Bu

noktadan yola çıkarsak gücün yükselen unsuru olan bilginin değişen rolünü ve “geleceğin

imparatorlukları zihinlerin imparatorluğu olacaktır” diyen Churchil’in sözlerini yeniden

değerlendirmemiz gerekir. Bilginin değişen rolünün, yeni servet yaratma sisteminin ya nedeni

olduğunun ya da bu güç kaynaklarına katkıda bulunduğunun farkına varan çoğu dünya ülkeleri

özellikle son on yıldır bu konuda yoğun çalışmalar içine girmişlerdir.53

Uluslararası toplumun her kesiminin aynı düzeyde homojen bir bilgi toplumu

olması bir ütopyadır. Hal böyle olunca kapitalizmin kolayca emperyalizme

dönüşebileceği olasılığı, son derece dikkat çekici bir risk olarak kendisini

göstermektedir. Parasal gücün beyin göçünde çok önemli bir faktör olduğu gerçeğinden

hareketle, kapital gücü elinde bulunduranların bilginin ana kaynağı olan beyinleri satın

alıp kendi egemenlik alanlarını bilgi üssü, ötekileri de ürettikleri bilginin kendilerine

sağladığı güçle sömürülmesi gereken toplumlar olarak nitelemeleri kaçınılmazdır. Bilgi

gibi kutsallık atfedilebilecek bir kavramın kullanılarak, küresellik kıskacındaki

insanlığın akılları dehşete düşürecek bir sömürü düzenine doğru sürüklendiği tespitini

yapmak durumundayız. Egemen güçlerin tüm insanlığı homojen bir bilgi toplumuna

53 Fenerci, a.g.m.

Page 45: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

30

dönüştürme yönünde koordinasyon çalışmaları içerisinde görünmeleri de yukarıda izah

ettiğimiz nedenlerden dolayı samimiyetten uzak görünmektedir.

Bilgi toplumu kavramının en iddialı varsayımlarından biri yeni bir toplumun

ortaya çıkacağına yönelik varsayımdır. Yaşanan gelişmelerin gerek çalışma

alışkanlıklarında gerek günlük hayatımızda çeşitli ve geri dönülmez değişimler yarattığı

kuşkusuzdur. Ancak bu değişimlerin yeni bir toplum yaratacağına ilişkin kesin yargılar

için daha çok erkendir.

Bilgi toplumu olarak kavramsallaştırılan günümüz toplumu, temel olarak

özellikle sanayileşmiş ülkelerde gözlemlenen iki değişime dayandırılarak

tanımlanmaktadır. Bunlardan birincisi, çalışma hayatında gözlemlenen değişimler,

diğeri teknolojik yeniliklerin artışı ile birlikte yaşanan değişimlerdir. Sanayileşmiş

ülkelerin yeni bir toplumsal dinamik içinde oldukları yadsınamaz. Bu değişim

dalgasının aynı oranda aynı hızda ve aynı dönüşüm dinamiğinde azgelişmiş ülkelere

yansıyacağını beklemek çok doğru görünmese de, az gelişmiş ya da gelişmekte olan

ülkelerin uluslar arası ekonomik, toplumsal ve siyasi dinamiklerin dışında kalmamak

için sanayileşmiş ülkelerin içinde bulunduğu değişim sürecini yakalamaları ya da

yakalamaya gayret etmeleri gerekmektedir.

Ancak bu konu üzerine yapılan çalışmalarda gözden kaçırılmaması gereken

birkaç nokta vardır. Öncelikle üretimin temel girdisi haline gelecek olan bilginin, bu

bilgiyi kullanacak olan kesimin ekonomik, siyasi ve toplumsal gücünün dışında

üretileceğini beklemek gerçekçi görünmemektedir. Bu nedenle bilgi temel bir üretim

faktörü haline gelecekse kendi sınıfsal özelliklerini ortaya çıkaracaktır. Bilgi

teknolojilerinin sahip olduğu bu özelliklerin azgelişmiş ülkeler açısından yeni fırsatlar

yarattığı kuşkusuzdur. Ancak, azgelişmiş ülkelerin bu teknolojilerin geliştirilmesi için

katlanmak zorunda oldukları maliyetler, yetişmiş insan gücü sayısı ve diğer sorunları,

azgelişmiş ülkelerin ekonomik gelişme politikalarında bilgi teknolojilerini geliştirmeye

yönelik çabalarını yakından etkileyecektir.

Page 46: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

31

Yeni bilgi toplumu yapılanması, küresel düzlemde bir taraftan önemli fırsatlar

sunarken diğer yandan bazı riskleri de beraberinde getirmektedir. Fırsatların iyi

değerlendirilmesi, risklerin en aza indirgeme olanaklarının araştırılması son derece

önemli görünmektedir. Bunun tahakkuku yeni yapılanma kavramını nasıl

algıladığımızla ilgilidir. Bilgi teknolojilerinin sunduğu fayda ve olanakları görmek ve

bunlar üzerine odaklanmak bilgi toplumunu algılamak için yeterli değildir. Hangi

ekonomik yapı içinde bilginin, ne tür dönüşümü tetiklediği ve ne tarafa doğru bir

değişimi yönlendirdiği de önemlidir. Bu tür bir algılama toplumların kendi koşul ve

önceliklerini realist bir biçimde değerlendirmesine ve bilgi toplumu perspektifinde bilgi

politikalarını bu yaklaşımla oluşturmalarına önemli katkılarda bulunacaktır.

Bilgi çağının bir gereği olarak bütün ülkeler ulusal bilişim altyapılarını en seri

şekilde oluşturmak ve tüm işletmeler de kendi bilişim altyapılarını kurarak buna entegre

etmek zorundadırlar. Bu zorunluluk küresel rekabetin bir uzantısı olarak kendini

göstermektedir. Bu dönüşümde geç kalanlar geri kalmış ülkeler olarak tanımlanmaktan

ve tanımlayanlar tarafından sömürülmekten kurtulamayacak gibi görünmektedir.

Yeni ekonominin bilişim gücü olmaksızın işlemesi imkansızdır. Nitekim ABD’de teknoloji

politikaları oluşturulurken ilk olarak desteklenecek teknoloji alanı bilişim olarak belirlenmiştir.

Bu amaçla, federal fonlardan desteklenecek AR-GE programları; daha güçlü bilgisayarlar, daha

hızlı bilgisayar ağları, daha sofistike yazılım geliştirme ve ulusal bilişim otobanını

gerçekleştirmeyi kapsamaktadır. Böylece, 19. Yüzyılda demiryollarının oluşturduğu toplumsal

ve ekonomik etkiye eşdeğer bir etki ülke çapındaki bilişim otobanıyla sağlanmaya

çalışılacaktır.54

3.3. Türkiye’de Bilgi Toplumu Politikaları

Akay; Bilgi toplumuna ilişkin değişimlerin gerçekleşmesini ülkelerin belli

alanlardaki politika değişimlerine bağlamaktadır. Buna göre; ülkelerin bu alanlardaki

bilinçli tercihleri ile bilgi toplumuna geçiş yapabilecekleri aksi halde bu sürecin dışında

kalacakları öngörülmektedir. Bu alanlar şu şekilde belirlenebilir:

54 Aykut Göker, Bilim Teknoloji Sanayi Üçlemesi, İstanbul: Sarmal Yayınları, 1995, s.150-151.

Page 47: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

32

• Devletin ekonomik gelişme politikalarında belirleyici bir rol oynaması

• Ülkelerin ileri teknoloji üretir hale gelebilmeleri

• İdari ve mali yönetimlerini bu gelişmelere uyumlu esnekliğe kavuşturmaları

• Eğitim ve öğretime daha çok kaynak ayırmaları

• AR-GE harcamalarına milli gelirden daha çok pay ayrılması

Bilgi toplumuna ilişkin yapılan çalışmalarda, özellikle bilgi teknolojileri olarak

tanımlanan alanlardaki gelişmeler temel bir rol oynamaktadır. Beklenen gelişmenin

sağlanmasında teknolojik yenilik üretebilme önemli bir değişken ise de tek başına

yeterli değildir. Bunun için teknolojik yeniliklerin üretilmesine yönelik düzenlemelerin,

daha genel anlamdaki ekonomik gelişme politikaları içinde yer alması gerekir.55

Ülkemizde içinde bulunduğumuz dönemde çeşitli kamu kurumu, özel sektör ve

sivil toplum kuruluşları tarafından bilgi toplumu konulu çalışmalar yürütülmekte,

toplantı, konferans ve şuralar düzenlenmekte ve yayınlar üretilmektedir.

Bilgi toplumu hedefine yönelik olarak yapılan geniş katılımlı ulusal politika

belirleme çalışmalarının tarihçesine bakmak, bugün bulunduğumuz noktayı anlamak ve

değerlendirebilmek açısından önemlidir.

OECD’nin himayesinde hazırlanarak 1967’de yayımlanan, Bilim ve Ekonomik

Gelişme konulu Pilot Takımlar Projesi, bu alanda atılmış ilk somut adımdır. Bunun

sonrasında 80’li yıllara kadar somut bir gelişme kaydedilemediği gözlemleniyor.56

Devlet Bakanlığının koordinasyonunda DPT ve TÜBİTAK’ın yakın işbirliği ve

300 kadar bilim adamı ve uzmanın katılımıyla 1983’te hazırlanan Türk Bilim Politikası:

1983-2003 konulu çalışma, 1985 yılında Hükümetin isteği üzerine İTÜ’de oluşan bir

55 Seda Akay, “Bilgi toplumu ve Türkiye’nin Gelişme Sürecine Olası Etkileri” 3. Ulusal Bilgi, Ekonomi ve Yönetim Kongresi

Bildirisi, Eskişehir: 2004.

56 Aykut Göker, “Türkiye’de 1960lar ve Sonrasındaki Bilim ve Teknoloji Politikası Tasarımları, Niçin Tam Uygulayamadık?,”

ODTÜ Öğretim Elemanları Derneği, “Ulusal Bilim Politikası” Paneli, Ankara: ODTÜ Yayını, Haziran 2002.

Page 48: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

33

komisyonca hazırlanan, Türkiye İleri Teknoloji Teşvik Projesi Ön Raporu ile Bilim ve

Teknoloji Yüksek Kurulu’nun tasvibine sunulmak üzere 1987’de hazırlanan Çalışma

Dokümanı: Bilim ve Teknoloji Politikası, 80’lerin Türkiye’sinin bu alanında attığı

önemli adımlardır.

1990’da Sekreteryasını TÜBİTAK’ın yaptığı I. Bilim ve Teknoloji Şûrası’nda

ortaya çıkan öneriler, Elektronik Sanayicileri Derneği (ESİD) bünyesinde hazırlanan,

“Bilgi Toplumu ve Yarının Teknolojileri Karşısında Türkiye” konulu Rapor (1992),

Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu’nun Türk Bilim ve Teknoloji Politikası: 1993-2003

Tasarısı, Yüksek Plânlama Kurulu'nca VII. Beş Yıllık Plân Döneminde Öncelikle Ele

Alınması Öngörülen Temel Yapısal Değişim Projeleri Kapsamındaki Bilim ve

Teknolojide Atılım Projesi Çalışma Komitesi Raporu (1995) ve Eki olan “TÜBİTAK'ın

VII. Beş Yıllık Plan Stratejisine ilişkin Görüşleri”; “TÜBİTAK'ın Eğitim ve Öğretim

Reformu Konusundaki Yaklaşım Çerçevesi ve Görüşleri”, nihayet Bilim ve Teknoloji

Yüksek Kurulu’nun 25 Ağustos 1997 günlü toplantısında kabul edilen Türkiye’nin

Bilim ve Teknoloji Politikası başlıklı dokümanda yer alan ve Ulusal İnovasyon

Sistemi’nin kurulması öngörülerek buna ilişkin somut bir Eylem Plânı’nın da sunulduğu

tasarı 90’lı yıllarda kayda değer görülen ilerlemelerdir.

Bütün bu gelişmeler kayda değerdir. Ancak, Atatürk’ün bize göstermiş olduğu

çağdaş uygarlık düzeyinin Avrupa Topluluğu olmayıp Bilgi Toplumu olduğunun fark

edilmesi sonrasında bu yönde ciddi adımların, 1992 yılında Bilim-Teknoloji-Sanayi

Tartışmaları Platformu'nun Enformatik Alanına Yönelik Bilim-Teknoloji-Sanayi

Politikaları Çalışma Grubu’nun kurulmasıyla atıldığını görüyoruz. 1992 ve sonrasında

yapılan çalışmaları biraz daha detaylı inceleyecek olursak ülkemizin Bilgi Toplumuna

Dönüşüm yolunda geldiği noktayı algılamak daha kolay olacaktır.

Bilim-Teknoloji-Sanayi Politikaları Çalışma Grubu (1992-1995)

1992 yılında Türkiye'nin bilim-teknoloji-sanayi yeteneğini yükseltmek amacıyla,

sivil bir girişim olarak Bilim-Teknoloji-Sanayi Tartışmaları Platformu oluşturulmuştur.

Türkiye Bilimler Akademisi, Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu ve Türkiye

Teknoloji Geliştirme Vakfı'nın aynı temel yaklaşım çerçevesinde Platform'a sahip

Page 49: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

34

çıkmasıyla, bu girişim yeni bir boyut kazanmış, 1994 yılında enformasyon teknolojileri

politikalarını oluşturmak amacıyla “Enformatik Çalışma Grubu” oluşturulmuştur.57

Çalışma Grubu, 1995 Mayıs'ında, ülkemizin uluslararası arenada konumunu

koruyabilmesi ve giderek daha iyi bir konum edinebilmesi için, enformasyon

teknolojileri alanında atılım yapması gerektiğini ortaya koyan ve bunun mümkün

olduğunu gösteren politika/strateji raporunu yayımlamıştır. Bu raporda ulusal

enformasyon altyapısının kurulmasının ülkemizin 21. yüzyılda daha da şiddetlenecek

olan ekonomik paylaşım kavgasında yerini koruması ve iyileştirmesi için gerek şart

olduğu gerçeğinin altı çizilmiştir.58

Türkiye Ulusal Enformasyon Altyapısı Ana Planı Projesi (TUENA) (1997-1999)

Ulusal enformasyon altyapısının hayati önemi 1995 yılında, Bilim ve

Teknolojide Atılım Projesi kapsamında öne çıkmıştır. Aynı yıl, TÜBA-TÜBİTAK-

TTGV tarafından oluşturulan Bilim-Teknoloji-Sanayi Politikaları Platformu çalışmaları

çerçevesinde kurulan Enformatik Çalışma Grubu raporunda da, Türkiye’nin karşı

karşıya bulunduğu tehditlere dikkat çekilerek ana planın hazırlanması istenmiştir.

23 Ocak 1996’da MGK, konunun önemine binaen ana plan hazırlanmasını

kararlaştırmış, sonrasında Başbakanlık; Ulaştırma Bakanlığı’nın sorumluluk ve

koordinasyonunda, sekretaryasını TÜBİTAK’ın yürüteceği “Türkiye’de Enformasyon

Politikası ve Enformasyon Altyapısı Master Planı”nın oluşturulmasını istemiştir.

Bu doğrultuda Haziran 1997’de başlayan ve Mayıs 1998’de Ulaştırma

Bakanlığı’na sunulan TUENA Projesi vizyonunu; “Sürdürülebilir gelişme için genel

sosyo-ekonomik yararın en çoğa çıkarılması, enformatik sektörünün donanım, iletişim

hizmetleri, yazılım ve içerik sanayisi alt dallarında ulusal katkı payını yukarı doğru

sıçratması, küresel enformatik pazarından pay alabilmek için bölgesinde öncülük

yapması ve bu noktaları gerçekleştirecek politikalar ve yapılanmalar üretilmesi” olarak

57 Filiz Çimen, “Bilim-Teknoloji-Sanayi Tartışmaları Platformu”, http://www.tubitak.gov.tr/btpd/btspd/platform/plathak.html, (21 Temmuz 2006)

58 TÜBA - TÜBİTAK – TTGV, Enformatik Alanına Yönelik Bilim, Teknoloji ve Sanayi Politikaları Çalışma Grubu Raporu,

http://www.tubitak.gov.tr/btpd/btspd/platform/enfor/enf_giris_p.pdf, (17 Temmuz 2006)

Page 50: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

35

ortaya koymuştur. TUENA Ana planı 1999 Temmuz ayında Ulaştırma Bakanlığı

tarafından kabul edilmiştir.59

Ulaştırma Şurası Haziran 1998

Haziran 1998’te gerçekleştirilen ulaştırma şurasında da Türkiye’yi bilgi

toplumuna taşımak üzere, bilgi toplumunun alt yapısını oluşturacak olan elektronik

ticaret ile ilgili teknik altyapı konusunda gerekli düzenlemelerin yapılması ve

yönlendirilmesi, gençlerimizin, öğrencilerimizin, tüm halkımızın internet ve benzeri

hizmetlerden tam anlamıyla yararlandırılması, sonuç bildirgesinde yer almıştır.60

VIII. Beş Yıllık Kalkınma Planı

VIII. Beş Yıllık Kalkınma Planı için, bilişim teknolojileri ve politikaları özel

ihtisas komisyonu oluşturulmuş ve bu alandaki politikalarla ilgili Bilişim Teknolojileri

Ve Politikaları Özel İhtisas Komisyonu Raporu hazırlanmıştır. Planın 8. bölümünde

bilgi toplumu ve bilgi ekonomisiyle ilgili bazı tedbir ve öneriler getirilmiştir.61

Türkiye Bilişim Şurası, Mayıs 2002 ve 2004

“Türkiye’yi dünyadaki en rekabetçi Bilgi Ekonomilerinden biri haline

getirebilmek, ülkemizin bilgi toplumuna dönüştürülebilmesi ve bilişim teknolojilerini

hem kullanan hem de dünya ölçeğinde üreten bir konuma gelmesi için gerekli

stratejilerin belirlenmesi” amacıyla; Ankara’da, Başbakanlığın himayesinde, Türkiye

Zeka Vakfı, Türkiye Bilişim Sanayicileri Derneği ve Türkiye Bilişim Vakfı tarafından

Mayıs 2002’de birinci, Mayıs 2004’te de ikinci Türkiye Bilişim Şurası düzenlenmiştir.

İlki Başbakanlık Müsteşarlığı, ikincisi ise MEB koordinatörlüğünde yürütülmüştür.62

59 TÜBİTAK, Türkiye Ulusal Enformasyon Altyapısı Ana Plan Sonuç Raporu, Ankara: TÜBİTAK Yayını, Ekim 1999.

http://www.tuena.tubitak.gov.tr/Pdf/sonucrapor1.pdf, (25 Temmuz 2006)

9. T.C. Ulaştırma Bakanlığı, Ulaştırma Şurası Sonuç Bildirgesi, http://www.ubak.gov.tr/tr/alt/sura.htm,

(18 Temmuz 2006)

61 Başbakanlık, Sekizinci Kalkınma Planı, 27.06.2000 tarih ve 697 sayılı TBMM Kararı, http://plan8.dpt.gov.tr/bilgieko/, (11 Temmuz 2006)

62 http://www.bilisimsurasi.org.tr/, (1 Ağustos 2006)

Page 51: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

36

e-Avrupa, e-Avrupa+ ve e-Türkiye Çalışmaları

2000 yılında Lizbon’da yapılan Avrupa Konseyi toplantısında, Avrupa’nın

gelecek on yılda dünyadaki en rekabetçi ve dinamik bilgi tabanlı ekonomi haline

gelmesi hedefini koymuşlardır. Bu hedef, Avrupa’nın bir an önce bilgi tabanlı

ekonominin, özellikle de internetin sağladığı fırsatlardan sonuna dek yararlanması

gerekliliğini ortaya çıkarmıştır. Bu gerekliliğe yanıt olarak, 2000 yılında Feira’da e-

Avrupa Eylem Planı kabul edilmiştir.

2000’de Varşova’da yapılan Avrupa Bakanlar Konferansı’nda, Orta ve Doğu

Avrupa Ülkeleri, aday ülkeler olarak kendileri için e-Avrupa benzeri bir Eylem Planını

hazırlamaya karar vermişlerdir. Avrupa Komisyonu, Şubat 2001’de Güney Kıbrıs Rum

Yönetimi, Malta ve Türkiye’ye, bu ortak eylem planının oluşturulmasında diğer aday

ülkelere katılmaları için davette bulunmuştur.

e-Avrupa+ adı verilen bu girişim, herkes için uygun fiyatlı iletişim hizmetlerinin

sağlanması ve bilgi toplumu ile ilgili müktesebata uyum ve uygulamanın sağlanmasını

ve internet kullanımını özendirmeyi de hedeflemektedir.

Türkiye-AB ilişkilerinde belirleyici özelliği olan ve ülkemiz açısından hedefler

ortaya koyan Ulusal Program’ın 17. bölümü olan “Bilim ve Araştırma” başlığı altında,

“Hükümetimiz AB çerçevesinde başlatılan ve yürütülmekte olan E-Avrupa girişimini

desteklemekte ve bu girişime katkıda bulunmak istemektedir” denilerek, Türkiye’nin bu

alandaki kararlılığı ifade edilmiştir.63

İlgili tüm kurumların katılımıyla yürütülen ortak görüş oluşturma çalışmaları

sonuçları AB yetkilileri ile yapılan temaslarda dile getirilerek, ülkemizin 15-16 Haziran

tarihlerinde Göteburg’da düzenlenen AB Zirvesi’nde resmen duyurulmuş olan e-

Avrupa+ girişiminin bir parçası olması sağlanmıştır.

63 TÜBİTAK, Bilgi Toplumu Politikaları Üzerine Bir Değerlendirme (Dünya ve Türkiye), 2002, s.18.

Page 52: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

37

Konuyla ilgili tüm kamu kuruluşları, özel sektör ve STK’ların katıldığı çalışma

grupları, ilgili alanlarında durum saptaması yapmış, hedefler belirlemiş ve yapılacak

eylemleri ortaya koymuşlardır.

Yürütülen çalışmaların ilk sonuçları, Mart 2002 tarihinde e-Avrupa+ Girişimi

Ara Raporu’na Türkiye katkısı olarak Avrupa Komisyonu’na iletilmiştir. Grupların

belirlemiş olduğu hedefler ve gerekli eylemlerin yer aldığı ilki 2003-2004 dönemini,

ikincisi de 2005 yılını kapsayan eylem planları hazırlanmış ve uygulanmıştır. İkinci

eylem planı sonuç raporu Mayıs 2006’da yayımlanmıştır.

Vizyon 2023 Teknoloji Öngörüsü Projesi

TÜBİTAK, Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu’nun kendisine verdiği görev

çerçevesinde 2002 yılında Vizyon 2023 Teknoloji Öngörüsü çalışmasını başlatmıştır.

TÜBİTAK’ın koordinasyonunda, ilgili kamu ve özel kuruluşlar, üniversiteler ve sivil

toplum kuruluşlarıyla eşgüdüm içinde yürütülmesi planlanan Vizyon 2023’ün temel

eksenini, ilk kez gerçekleştirilecek olan Teknoloji Öngörü Alt Projesi oluşturacaktır.

Teknoloji Öngörü Projesiyle; ilgili bütün kesimlerin katılımıyla, sistematik bir

yöntemle, istenen bir geleceğe ulaşmak için bilim ve teknoloji alanında neler yapılması

gerektiği konusunda “görüş toplanması ve bu görüşlerin derlenmesi” amaçlanmakta ve

bu yolla oluşturulacak bilim ve teknoloji politikalarının, toplumun ilgili kesimlerince

sahiplenilmesi sonucunda daha fazla uygulama olanağı bulması beklenmektedir.

Vizyon 2023 Projesi’nin üst düzey yetki ve onay mercii olan Yönlendirme

Kurulu, ilk toplantısında proje kapsamında oluşturulacak panelleri belirlemiştir. Sosyo-

ekonomik panellerden, ilgili oldukları faaliyet alanlarında; Türkiye’nin 2023 vizyonunu,

bu vizyonu gerçekleştirmek için ulaşılması gereken hedefleri ve bu hedeflere ulaşmak

için gerekli teknolojik faaliyet konuları ve teknoloji alanlarını kapsayan raporlar 28

Ocak 2003 tarihinde kamuoyuna duyurulmuş ve Proje web sayfasında yayımlanmıştır.

Vizyon 2023 Projesinin vizyonu; Cumhuriyetimizin 100. yılında, Atatürk'ün

işaret ettiği muasır medeniyet seviyesine ulaşma hedefi doğrultusunda; bilim ve

Page 53: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

38

teknolojiye hakim, teknolojiyi bilinçli kullanan ve yeni teknolojiler üretebilen, teknolojik

gelişmeleri toplumsal ve ekonomik faydaya dönüştürme yeteneği kazanmış bir refah

toplumu yaratmak olarak belirlenmiştir.64

Bilgi Toplumu Stratejisi ve Eylem Planı

Türkiye’nin bilgi ve iletişim teknolojilerinden etkin olarak yararlanması ve bilgi

toplumuna dönüşümün gerçekleştirilmesine yönelik orta ve uzun vadeli strateji ve

hedefleri belirlemek üzere, 2006-2010 dönemini kapsayacak olan Bilgi Toplumu

Stratejisi ve eki Eylem Planı, 2006/38 sayılı Yüksek Planlama Kurulu Kararı’yla

onaylanarak yürürlüğe girmiştir.

Bilgi Toplumu Stratejisinde; toplumun temel öğelerini oluşturan vatandaşlar,

kamu sektörü ve işletmeler ile bilgi ve iletişim teknolojileri sektörünün mevcut

durumları ve Türkiye’nin 2010 yılında bilgi toplumuna dönüşüm potansiyeli

değerlendirilmiş, belirlenen stratejik öncelikler çerçevesinde 2010 yılı için hedefler ve

bunlara ulaşmak için atılacak adımlar saptanmıştır. Ayrıca, TÜBİTAK tarafından

yürütülen Vizyon 2023 çalışmaları ve Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu kararları esas

alınarak AR-GE ve yenilikçilik stratejileri de entegre edilmiş ve stratejinin bütünlüğü

sağlanmıştır. Diğer taraftan, stratejinin uygulanmasını güçlendirecek yapılar ile

uygulamanın izlenmesi ve değerlendirilmesi amacıyla, ölçümleme kriterleri ve

metodolojisi oluşturulmuştur. Bilgi Toplumu Stratejisi ve eki Eylem Planı; vatandaşlar,

kamu kesimi ve iş dünyası ile sivil toplum kuruluşları, kısacası toplumun her kesimi

için önümüzdeki 5 yıllık dönemde temel referans belgesi olacak ve gelecekte

yürütülecek çalışmalara da ışık tutacaktır.65

IX. Kalkınma Planı

2007-2013 dönemini kapsayan Dokuzuncu Kalkınma Planı, değişimin çok

boyutlu ve hızlı bir şekilde yaşandığı, rekabetin yoğunlaştığı ve belirsizliklerin arttığı

64 http://vizyon2023.tubitak.gov.tr/genelbilgi/, (14 Temmuz 2006)

65 Başbakanlık, Bilgi Toplumu Stratejisi ve eki Eylem Planı, 2006/38 sayılı Yüksek Planlama Kurulu Kararı, 28/07/2006 tarih ve

26242 sayılı Resmi Gazete.

Page 54: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

39

bir döneme rastlamaktadır. Küreselleşmenin her alanda etkili olduğu, bireyler, kurumlar

ve uluslar için fırsatların ve risklerin arttığı bu dönemde, Plan Türkiye’nin ekonomik,

sosyal ve kültürel alanlarda bütüncül bir yaklaşımla gerçekleştireceği dönüşümleri

ortaya koyan temel politika dokümanıdır. Bu kapsamda Dokuzuncu Kalkınma Planı,

“İstikrar içinde büyüyen, gelirini daha adil paylaşan, küresel ölçekte rekabet gücüne

sahip, bilgi toplumuna dönüşen, AB’ye üyelik için uyum sürecini tamamlamış bir

Türkiye” vizyonu ve Uzun Vadeli Strateji (2001-2023) çerçevesinde hazırlanmıştır.

Dokuzuncu Kalkınma Planı, AB’ye üyelik sürecine katkı sağlayacak temel

strateji dokümanı olarak tasarlanmıştır. Bu nedenle Plan dönemi AB mali takvimi

dikkate alınarak 2007-2013 yıllarını kapsayacak şekilde 7 yıllık olarak belirlenmiştir. 28

Nisan 2005 tarihinde 5339 sayılı Yasa ile 2005 yılı sonunda tamamlanan VIII. Beş

Yıllık Kalkınma Planının ardından, hazırlanacak yeni Planın Türkiye Büyük Millet

Meclisine sunulması bir yıl ertelenmiş ve Dokuzuncu Kalkınma Planının 2007 yılında

başlaması kararlaştırılmıştır.66

738 maddeden oluşan plan, AB uyum süreci ve Bilgi Toplumuna dönüşüm

yaklaşımları esas alınarak hazırlanmıştır. Bu bağlamda planın; Bilgi Toplumuna

Dönüşüm, rekabetçi piyasa, e-Devlet, AR-GE, yenilikçilik, insan kaynakları, bilgi ve

iletişim teknolojileri gibi hususlara sıklıkla vurgu yaptığı görülmektedir.

İzleme ve Değerlendirme

Bu çalışmalar çerçevesinde oluşturulan politikalar doğrultusunda eylem planları

geliştirmek ve harekete geçmenin yanında, çalışmalarda sürekliliğin sağlanması için

planlı olarak izlenmesi ve değerlendirilmesi gereken başlıklar şu şekilde sıralanabilir:

• Bilgi Toplumuna dönüşüm sürecinde başarılı olan ülkelerin politikaları, eylem

planları, kurumsal yapılanmaları ve mevzuatları incelenmeli,

• Öncelikli teknoloji alanları için, gelişme ve standartlaşma eğilimleri belirlenmeli,

• Yeni uygulama alanları tespit edilmeli,

66 Başbakanlık, 9. Kalkınma Planı, TBMM Kararı, 01 Temmuz 2006 tarih ve 26215 sayılı Mükerrer Resmi Gazete.

Page 55: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

40

• Ulusal bilişim sanayisi, üretim yetenekleri ve sorunları analiz edilmeli,

• Sanayi yeteneğini artıracak araçların uygulanabilirliği ve gerçekleşmesi izlenmeli,

• Öncelikli sektörlerdeki uygulama projeleri mercek altına alınmalı,

• Sanayide bilgi teknolojilerinin kullanımı ve etkinliğini artırıcı politikalar üretilmeli,

• Çapraz sektör etkileşimlerine önem verilmeli,

• Hanelerde bilgi teknolojilerinin kullanımı ve yaygınlığı artırılmalı,

• Uluslararası politikaların etkileri yakından izlenmeli.67

Uluslar arası toplumun çeşitli politika belgelerine bakıldığında bilgi toplumu;

sosyo-ekonomik faaliyetlerin giderek etkileşimli sayısal iletişim ağlarının katılımıyla

veya bu iletişim ağlarının yoğun kullanımıyla gerçekleştirilmesi yanında bu amaçla

kullanılan her türlü teknolojinin ve uygulamanın üretilmesi olarak tanımlamaktadır. Bu

tanım; elektronik ticaretten, uzaktan eğitime; devlet-yurttaş ilişkilerinin

sürdürülmesinden, firmaların üretim ağlarına kadar tüm sosyo-ekonomik alanlara

etkileşimli sayısal ağların katılması ve bilgi ve iletişim sektörü olarak tanımlanan

uluslararası pastadan pay alınması anlamına gelmektedir.

Bilgiye dayalı ekonomi kavramıysa, yüksek teknoloji alanlarında sahip olunan

teknoloji üretme ve yenilikçilik (inovasyon) yeteneği aracılığıyla sanayi ve hizmetler

üretiminin gerçekleştirilmesini ifade etmektedir. Yoğun bilgi birikimi ve katkısı içeren

yüksek teknoloji alanlarından bazıları, tıpkı bilgi ve iletişim sektörü gibi, yayılgan

(jenerik) niteliktedir. Yaşadığımız çağı Bilgi Çağı yapan bu gelişmelerdir.68

Dünya Bilgi Toplumu Zirvesi Bilgilendirme Dosyası’nda iletilen bilgilerden de

anlaşılacağı gibi, zirvenin özünü özellikle gelişmekte olan ülkelerle gelişmiş ülkeler

arasında bilgi ve iletişim teknolojilerine erişim ve kullanım açısından ortaya çıkan

uçurum ve bu uçurumun aşılmasının araştırılması oluşturmaktadır.69

67 TÜBİTAK, a.g.e., s.21

68 TÜBİTAK, a.g.e., s.22

69 Tunis Agenda for the Information Society, Dünya Bilgi Toplumu Zirvesi, Tunus: 16-18 Kasım 2005.

Page 56: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

41

Bilgi Toplumu kavramıyla birlikte bilgi ve iletişim teknolojilerinin günümüzün

jenerik teknoloji kümesi olarak ortaya çıkmasıyla karşılaştığımız en önemli

gelişmelerden biri; sayısal uçurum tehlikesinin sadece gelişmekte olan ülkeler açısından

değil, gelişmiş ülkeler açısından da önem kazanmasıdır.

3.4. Bilgi Toplumu Ekonomisi

Sanayileşme hareketi 1765’te buhar makinesinin keşfi ile başlamıştır.

Sanayileşme, bir taraftan kendisine öncülük eden toplumların ekonomik, sosyal, siyasal

ve kültürel yapılarında köklü değişim ve dönüşümlere neden olurken diğer yandan da

gelişmekte olan ülkelerin başlıca hedefi ve temel kalkınma politikası haline gelmiştir.

Sanayileşme sürecinde kurumsallaşan rekabet kavramı beraberinde yeni yapılanmaları

ve yeni teknolojileri de gündeme getirmiştir. 20. yüzyılın ikinci yarısında yeni

teknolojilerin gelişimiyle birlikte; bilgi, araştırma-geliştirme (AR-GE), bilgi kullanımı

ve yönetimi, insan sermayesi, beyin gücü gibi kavramlar ön plana çıkarken geleneksel

sanayi kavramı da yerini yavaş yavaş teknolojik sanayiye bırakmaya başladı. Bilgi

teknolojilerindeki hızlı gelişim ve değişime paralel olarak insana ve onun refahına

yatırım düşüncesini ön plana çıkaran kalkınma stratejileri üretilmeye başlamış, daha

kaliteli yaşam felsefesine dayalı sürdürülebilir kalkınmaya endeksli projeksiyonlar,

ülkelerin kalkınma politikalarında en ön sıralara oturmuştur. Bu yeni sürecin en önemli

özelliği; bilginin ve bilgi teknolojilerinin her alanda kullanılabilir olmasıdır. Bu sürecin

getirdiği üretim ve verimlilik artışı beraberinde yeni teknolojileri teşvik etmekte,

internet gibi çok önemli ve global bilgi bankalarının da devreye girmesiyle uluslar arası

düzlemde gerçekleşen bilgi paylaşımı, sosyal, kültürel, ekonomik ve siyasal alanlarda

entegrasyonu sağlarken aynı zamanda da küreselleşme kavramını gündeme taşımıştır.

Bugün artık bilgi, tüm ekonomik sistemlerin temelinde yer alan en önemli

olgudur. Sosyo-ekonomik sistemlerin bilgiden ayrı düşünülmesi olanaksızdır. Uluslar

arası ekonomik savaşın en stratejik silahı bilgidir. Sanayi ekonomisinin ana üretim

faktörleri sermaye, emek, doğa ve teknoloji iken bilgi ekonomisinin ana kaynağı

bilgidir. Sanayi ekonomisi ile bilgi ekonomisi arasındaki fark; bilginin üretim araçları

içinde birincil öneme sahip olmasıdır.

Page 57: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

42

Çalışanların bilgiyi işleme ve üretebilme kapasitesinin ekonomik gelişme ya da

büyümenin maddi kaynağı haline geldiği söylenebilir. İçinde yaşadığımız çağda artık

emeğin doğrudan üreten makine kullanması değil, bilgiyi işleyen ve bilgi yaratan

sistemi yürütmesi söz konusu olmaktadır; ancak bu şekilde emek gücünün verimliliğini

sürekli kılmak mümkün olabilmektedir.70 Bilgi artık doğrudan bir üretici güç olarak

üretime girmiştir. Bilgi üretip, bilgiyi üretimde kullanmadan uluslar arası piyasalarda

rekabet gücü kazanmak mümkün görünmemektedir. Bilgi üretimi ile bilginin üretime

dönüşümünü ifade eden bilim ve teknoloji arasındaki açıklık giderek kapanmaktadır.71

Bütün toplumlar bilgi temellidir. Yeni olan şey, bilgi ve iletişim teknolojilerinin bilgi birikimi

üzerinde yarattığı değişimdir. Donanım, ürün ve hizmetler her gün daha fazla bilgi üzerine

kurulmaktadır. Bilgi günden güne faaliyetlerin hammaddesine dönüşmektedir. Daha geniş bir

çerçeveden bakıldığında enformasyona ve bilgiye dayalı bir toplum yaratmaya yönelik

politikalar, yenilikçiliği desteklemeye yönelik politikalarla da ilişkilendirilmek zorundadır.72

Bilgi, işletmelerin rekabet üstünlüğü sağlama potansiyellerinin kilit olgusudur.

Bilgi sınırsız bir kaynak olmakla birlikte yetersiz olan; işletmelerin bilgiyi uygun

biçimde anlama ve kullanma kapasiteleridir. Bilgiye dayalı üretim ve bilgi yoğun bir

ekonomik yapıda, işletmelerin başarılı olabilmeleri ve küresel rekabet ortamında ayakta

kalabilmeleri ihtiyaç duyulan bilgiyi zamanında üretmelerine ve bunu daha etkin bir

biçimde kullanabilmelerine bağlıdır. Bir diğer ifade ile piyasaların belirsizleştiği,

teknolojinin hızla değiştiği, üretim döngüsünün kısaldığı küresel rekabet ortamında

başarıyı yakalayacak işletmeler ancak istikrarlı biçimde yeni bilgi üreten, bu bilgiyi

insan kaynaklarıyla homojen biçimde paylaşarak yeni teknolojilerde ve ürün

geliştirmede kullanan işletmeler olacaktır.

Sanayi ekonomisi yerini bilgi ekonomisine bırakırken, ekonominin üçlü saç ayağı olarak

nitelendirdiğimiz üretim, tüketim, dağıtım ilişkileri ve ekonomik yapının tümü, bilgi temeli

üzerine yeniden yapılanmış ve bilgi rekabetin temel faktörü durumuna gelmiştir.73

70 Gencay Şaylan, Değişim Küreselleşme ve Devletin Yeni İşlevi, Ankara: İmge Kitabevi Yayınları, 1995, s.115.

71 Yücel, a.g.e. s.73.

72 Bengt-Åke Lundvall ve diğerleri, Avrupa’nın Yeni Bilgi Ekonomisi, haz. Maria Joăo Rodrigues, İstanbul: Dışbank Yayıncılık,

2004, s.297.

73 Halime İnceler Sarıhan, Teknoloji Yönetimi, İstanbul: Desnet Yayınları, 1998, s.164.

Page 58: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

43

Stewart’a göre günümüzde bilgi, ürettiğimiz, yaptığımız, sattığımız ve satın

aldığımız şeylerin asıl bileşeni durumuna gelmiştir. Bu durumun doğal bir sonucu

olarak, bilgi ekonomisinde, bilgiyi yönetmek ve entelektüel sermayeyi bulup

geliştirmek, saklamak ve paylaşmak, bireylerin, işletmelerin ve ülkelerin en önemli

ekonomik işlevi haline gelmiştir.74

Bilgi toplumunun ekonomik düzenini tanımlayan bilgi ekonomisi terimi

Amerikalı sosyal bilimci Peter Ferdinand Drucker tarafından 1969 yılında ekonomi

literatürüne kazandırılmıştır. Bilgi ekonomisinin en önemli yapı taşlarından biri;

mikroekonomi düzeyinde firmaların ihtiyaç duyduğu bilgiyi betimleyen endüstriyel

enformasyondur. 20. yüzyılın ikinci yarısında, teknolojiye dayalı ekonomik dönüşüm

sürecinin ürünü olarak ortaya çıkan bilgi ekonomisi olgusu, bilgi kaynaklı ve teknoloji

odaklı ekonomiyi tasvir etmektedir.

Bilgi ekonomisinin kapsamını anlayabilmek için öncelikle bağlı bulunduğu

dinamikler tanımlanmalıdır. Bilgi ekonomisinin bilgi ve teknoloji olmak üzere iki temel

dinamiği vardır. Bilgi, bireyin zihninde tutulan veya kayıt ortamlarına kaydedilerek

iletilen sistematik, anlamlı ve ilişkili verilerin tamamıdır. Teknoloji ise, üretim bilgisi,

bilgili insan gücü ve donanım unsurlarının bileşkesidir. Onun da çekirdeğinde yine bilgi

bulunmaktadır. Teknolojinin girdisi de çıktısı da aslında en genel anlamıyla bilgidir. Bu

nedenle bilgi, kendi ekonomisinin temel değişkenidir. Günümüzde yaşanan tekno-

ekonomik dönüşümün en önemli değeri bilgidir. Dikkat edilirse, bilgi ve onun ürünü

olan teknoloji, günlük yaşamdaki ve bütün iş alanlarındaki süreçleri değiştirmiştir.

Ekonomiyi yeni kılan olgu, bilgiyi anlama ve kavrayışımızdaki değişimdir. Bilgi

ekonomisi olgusunun anlaşılması bize, aynı zamanda yaşadığımız çağı ve bu çağın

önemini kavrama olanağı sunmaktadır. Çünkü içeriğinde kültürel, eğitsel ve sosyal

boyutları da barındırmaktadır.

Bilgi ekonomisindeki en yeni oluşumlardan biri, yeni teknolojilerin, özellikle de

internet teknolojilerinin ekonomik alanda kullanılmaya başlamasıdır. Alım satımdan

para aktarmaya, ortak ürün geliştirmeden planlamaya, ihaleden sözleşmeye, ekonomiye 74 Thomas A. Stewart, Entellektüel Sermaye, çev. Nurettin Elhüseyni, İstanbul: Kontent Kitap, 1997, s.13.

Page 59: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

44

ait ne kadar işlem varsa, bunların yeni teknolojiler kullanılarak gerçekleştirilebilir

olması, ekonomik yapılanmalarda önemli değişikliklere yol açmaya başlamıştır.

Geleneksel ekonomide makinelere sahip olmak önemliyken, artık bilgiye sahip olmak

belirleyici olmaktadır. Bilgi ekonomisini anlayabilmek için bilginin ekonomi için ne

anlama geldiğini görmek gerekir. İlk bakışta bilgiye sahip olmak makinelere sahip

olmaktan daha kolay gibi görünmektedir; bilginin üretilmesi, elde tutulması ve

güncelliğinin korunması ise işin en zor kısmıdır. Bu da yaratıcılığı, yeni fikirler

geliştirebilen insanları ve kuruluşları ön plana çıkarmıştır.75

Bütün bu gelişmeler politik dünyayı da etkilemiştir. Dünya, açık ve büyük bir

pazar halini almıştır. Bilginin hızla paylaşıldığı ve en önemli meta olduğu yeni

ekonomide rekabet, hem artmış hem de küreselleşmiştir. Geleneksel ekonomi ve iş

hayatında insan kaynakları kavramı, sadece fiziki unsurları dikkate alan materyalist

anlayış doğrultusunda, yapılacak herhangi bir şey için kullanılabilecek değer, zenginlik,

başvurulacak varlıklar olarak ele alınmaktadır. Oysa bilgi ekonomisinde insan kaynağı,

bir ülkenin ya da bir şirketin, katma değer yaratmak için sahip olduğu ya da kullandığı

varlık, değer, beyin ve akıl gücü, sosyo-kültürel meta olarak düşünülmektedir.

Yeni ekonomi, insana yapılan yatırımın getirisinin fiziki sermaye

yatırımlarından daha yüksek olduğu bir döneme girdiğimizi de göstermektedir.

Bireylerin, piyasada sahip oldukları bilginin değeri, giderek daha da önemli hale

gelmektedir. Yeni ekonomide bilgi ve iletişim teknolojilerindeki değişiklikler sonucu

öğrenme süreçleri daha farklı alanlara ve boyutlara taşınmıştır. Yeni ekonominin

altyapısı elle tutulabilir mallardan çok, bilgi temelli ve daha çok hizmete benzeyen

mallar üzerinde oturmaktadır.76

Bilgi bir taraftan ana servet kaynağı haline dönüşürken, aynı zamanda eşitsizlik

ve rekabetin de ana kaynağı haline gelmektedir. Tamamen bilgiye dayalı ekonomiler ve

toplumlar yaratan yeni bir paradigma doğmaktadır. Bilginin birikme ve yayılma hızında

olağanüstü bir artış vardır. Çalışma ve yaşama koşulları yeniden tanımlanmakta, 75 TÜSİAD, “Avrupa Birliği Yolunda Bilgi Toplumu ve e-Türkiye”, 2001 Yılı TÜSİAD Raporu, ss. 22-23.

http://www.tusiad.org/raporlar.nsf/OpenDocument, (19 Haziran 2006)

76 “Yeni Ekonomi ve İnternet”, ASOMEDYA, Eylül 2000, ss. 38-39.

Page 60: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

45

pazarlar ve kurumlar, bilgi değiş tokuşuyla ilgili yeni olasılıklar üzerine yeni kurallarla

yeniden tasarlanmakta, internet de bu yeni konseptin temel alt yapısı haline gelmektedir.

Bütün sektörlerde teknolojik yenilikler çığ gibi büyümekte ve her alanda hayatımızı

dönüşüme uğratmaktadır. Bu değişimin doğasını kavramak, baş döndürücü teknoloji

çağını anlamak ve ayak uydurmanın tek yoludur.

Yaşamakta olduğumuz teknolojik devrim; iletişimi zaman ve mekanın

koşullarına bağımlılıktan soyutlayıp, bilgi birikimini akılları zorlayacak süratte

hızlandırıyor. Bilimsel ya da kültürel düzlemde var olan bilgi, yeni bağlamlarda

dönüşüme uğruyor ve giderek güçlenen yazılım ve donanım bileşimleri tarafından

büyük alanlara yayılıyor. Tüm sektörlerde ürün ve hizmetlerin bilgi yoğunluğu da

giderek artıyor. Bütün toplumsal kurumlar eskisinden farklı bir şekilde işliyor ve

pazarlar bile daha bilgi yoğun hale geliyor.

Eski ekonomiden yeni ekonomiye geçişle yaşanan değişim ve bu değişimin

neden bu kadar önemli olduğu; tarih penceresinden teknolojiye ve iş süreçlerine

bakıldığında daha iyi anlaşılacaktır.

“Yıl 1899... ‘Bulunması gereken buluşlar, yapılması gereken icatlar gerçekleştirildi. Bundan

sonra yapılacak fazla bir şey yok. Dolayısıyla içinde bulunduğumuz kurum tamamen

kapatılabilir.’ Bu sözler ABD Patent Dairesi Başkanına ait.”77 “Yıl 1977, dörtlü bakır tel

üzerinden aynı anda 24 kişi telefon görüşmesi yaptığında olay olmuştu. Aradan 20 yıl geçti,

1997’de saç telinden daha ince iki fiber optik sayesinde, ortalama 70 milyon telefon görüşmesi

aynı anda gerçekleşebiliyordu.”78 “Yıl 1985... Ford şirketi ürettiği otomobillerin

dayanıklılıklarını ölçmek konusunda taviz vermez. Her türlü deneyi yapar. O zamanlar ürünlerin

dayanıklılığı duvardan duvara çarpmak gibi fiziki testler yapılarak ölçülüyordu. Dayanıklılık

testinin araba başına maliyeti 60 bin dolardı. Şimdi bu çarpışmalar sanal ortamda gerçekleşiyor.

Testlerin maliyeti yalnızca 100 dolar.”79

77 Yaprak Özer, Küreselleşme ve Yeni Ekonomi, İstanbul: Hayat Yayıncılık, 2002, s.36.

78 Özer, a.g.e. s.79.

79 Özer, a.g.e.s.37.

Page 61: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

46

3.4.1. Bilgi Ekonomisinin Bileşenleri

Gürdal, günümüz ekonomisinin en temel vazgeçilmezlerinden biri olarak

bilgisayarı göstermektedir. Bilgisayar kavramından soyutlanmış bir bilgi

ekonomisinden söz etmek mümkün değildir. Rakamlara çeşitli anlam ve fonksiyonlar

yükleyerek hazırlanan mantıksal döngüler, bilgisayarın ana sanal unsurları olan yazılım

(software) kısmını oluşturmaktadır. Bilgisayar tamamen sayısallaşmış bir teknolojinin

ürünüdür çünkü bu teknolojide bilgi, tamamen 1 ve 0 rakamlarından oluşan formlardan

elde edilir. Öyleyse bilgi ekonomisinin ana bileşeni sayısallaşmadır. Bu şekilde üretilen

bilginin paylaşımı ve daha üstün teknolojilere tevcihi, küresel rekabet ortamında üstün

pozisyona geçilebilmesi demektir. Bunun yolu; yeni ekonominin ikinci bileşeni olan

AR-GE çalışmalarıdır. Geleneksel ekonominin bilgi ekonomisine dönüşmesi

sayısallaşma paralelinde web tabanlı yani internet eksenli olarak ilerlemekte, özellikle

doğu bloğunun çöküşü sonrasında birbirine yaklaşan iktisadi kutupların uydu bağlantılı

internet hızıyla birbirine iyice yakınlaşması yeni bir bileşeni ortaya çıkarmıştır ki; buna

da küreselleşme diyoruz. Nihayet, sanayi toplumunda yeri her an bir makineyle

doldurulabilecek olan ama bilgi toplumunda asla ikame edilemeyen temel unsur ve

bilginin ana kaynağı yani insan kaynağı. Bilgi ekonomisinin en önemli değeri insan

kaynağıdır. Zira ekonominin asıl sermayesi ve aynı zamanda ürünü olan bilgi onun

hafızasındadır. Bu nedenle insan kaynağı, sadece personel, işgücü ya da emek olarak

düşünülmemekte, aynı zamanda şirket ya da örgüt bilançosunun en önemli aktiflerinden

sayılmaktadır.80 Görüldüğü gibi yeni ekonominin dört ana bileşeninden söz etmek

mümkündür; sayısallaşma, araştırma geliştirme faaliyetlerinin artması, küreselleşme ve

insan kaynakları profilinde yaşanan radikal değişim.

3.4.1.1. Sayısallaşma

Geçtiğimiz yüzyılın sonlarında dünya, teknolojik devrim olarak nitelendirilen bir

gelişmeye tanık olmuştur. Sayısallaşma olarak isimlendirilen söz konusu teknolojik

gelişme; teknik anlamda ses ve görüntülerin 1 ve 0’lardan oluşan serilere çevrilmesi

anlamına gelmektedir. Sayısallaşma, her türlü verinin (ses, resim, metin, video) daha

80 Oya Gürdal, “Bilgi Ekonomisi ve/veya Yeni Ekonomi’nin Reddettikleri” Bilgi Dünyası 2004, 5(1): 48-73.

Page 62: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

47

kaliteli ve daha düşük bir maliyetle elektronik ortamda saklanması, işlenmesi ve yüksek

bir hızda her türlü ortamda iletilmesine olanak tanımaktadır.81

Yeni ekonominin temel dinamiklerinden biri olan sayısallaşma, içinde

bulunduğumuz çağda yaşanmakta olan dönüşümün ana eksenini oluşturmaktadır.

İngilizcedeki digital kelimesinin karşılığı olarak kullanılan sayısallaşma; özellikle son

yıllarda sürece yakınsamanın da katılmasıyla bambaşka bir boyuta taşınmıştır.

Yakınsama (convergence)82 kavramı, mevcut iletişim teknolojilerinin yeni ürün

ve hizmetleri ortaya çıkaracak şekilde birbirine yakınlaşmasını ifade eden bir kavram

olarak kullanılmaktadır. Yakınsama, temelde benzer hizmetlerin değişik iletişim

şebekeleri aracılığıyla taşınabilmesi ve televizyon, bilgisayar ya da telefon gibi araçların

bir araya gelmesi olarak83 tanımlanmaktadır. Yakınsama eskiden sınırları kesin olarak

ayrılabilen bilgi, iletişim ya da bilişim pazarları arasındaki sınırları belirsiz bir hale

getirmiştir. Tüketicilerin geniş-bant altyapısıyla ve makul fiyatlarla sağlanan

bütünleşmiş hizmetlere olan talebi multimedya uygulamalarını ve elektronik ticareti

hızla yaygınlaştırmaktadır. Böylece bu süreç değişik iletişim piyasalarındaki

teşebbüsleri diğer iletişim alanlarına girmeye itmektedir.

3.4.1.2. Küreselleşme

Bilginin insanlığın refah ve gelişmesi açsısından önemi ilk kez 17. yüzyıl

başlarında İngiliz düşünürü Francis Bacon tarafından dile getirilmiştir. Bilgi güç

kaynağıdır diyen Bacon’ı sonraki yüzyıllardaki gelişmeler doğrulamıştır. Bilimin

giderek daha çok uygulanabilir bilgi üretmeye yönelmesi, 18. yüzyıl ortalarında

İngiltere’de sanayi devrimini ortaya çıkarmıştır. Buhar teknolojisinin üretim ve ulaşıma

uygulanmasıyla başlayan süreç 19. yüzyılda elektrik ve elektromanyetik alanındaki

gelişmelerle yeni boyutlar kazanmış; bu sayede birbiri arkasına geliştirilen yeni ulaşım

ve haberleşme araçları dünyayı küreselleşme olarak adlandırılan sürece sokmuştur. 81 Bayram Ali Geçgil, Medya Piyasalarında Hukuki Düzenlemeler ve Rekabet Hukuku Uygulamaları, (Basılmamış Uzmanlık Tezi)

Ankara: 2005, s.16.

82 Convergence: Yöndeşme, yakınlaşma gibi kelimelerle de Türkçe'ye çevrilebilmektedir.

83 EC 1997, “Green Paper on The Convergence of The Telecommunications, Media and Information Technology Sectors, and The

Implications For Regulation” s.97. http://europa.eu.int/ISPO/convergencegp/greenp.html, (21 Ağustos 2006)

Page 63: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

48

Küreselleşen dünyada bütün ekonomik ve sosyal faaliyetler, bilginin hızlı ve

zamanında üretimi ve tüketimine dayalı olarak yeniden örgütlenmektedir. Bu tür

ekonomilere bilgiye dayalı (knowledge based) ekonomi, bilgiye dayalı ekonomilere

sahip toplumlara da bilgi toplumu adı verilmektedir. Bilgi toplumunu ortaya çıkaran

bilgisayar teknolojisinin yaygın kullanılmaya başlanması 1960’lı yıllara rastlar.

Dünya genelinde gözlenen ekonomik, politik ve kültürel gelişmeler, yeni bir

küresel uygarlığın oluşumuna işaret ediyor. Artık dünya üzerinde yaşayan herkesi

ilgilendiren stratejik kararlar ulus-devletlerce değil çok uluslu şirketlerce verilmektedir.

Dünya üzerinde bu kararlardan etkilenmeyen bir insan gurubu yok gibidir. İnsanlık ne

olduğunu kavrayamadığı ve nasıl kontrol edebileceğini bilemediği güçlerin etkisi

altındadır. Yaşanan durum modern sözcüğünün kapsayabildiğinden çok farklıdır ve

sürekli olarak da değişim içinde olduğu gözlenmektedir.

Küreselleşmeyi; tarihin akışı içinde ortaya çıkan bir olgu olduğu kadar,

uluslararası ticaretin yaygınlaşması, emek ve sermaye hareketlerinin artması, ülkeler

arasındaki ideolojik kutuplaşmaların sona ermesi, teknolojideki hızlı değişim sonucu

ülkelerin gerek ekonomik, gerekse siyasal ve sosyo-kültürel açıdan birbirlerine

yakınlaşmaları olarak tanımlayabiliriz.84

Küreselleşme süreci ekonomik görünümlü fakat politik amaçlı bir propaganda

kampanyası görünümü sergilemektedir. Teknolojik gelişmenin kaçınılmaz bir sonucu

gibi algılanan küreselleşme; ulus-devlet olgusunun zayıflatılarak, ulusal pazarların

uluslararası sermaye karşında savunmasız bırakılması ve ulus-ötesi kuruluşların

ulusların kaderine hakim olması anlamına gelmektedir. Bu haliyle küreselleşme, daha

çok küreselleştirme görünümlüdür.

Küreselleşme ile ülkeler arasındaki ekonomik, siyasi ve sosyo-kültürel

entegrasyonun artması, ulus-devletin güç ve etkinliğini azaltmıştır. Ulus-devlet,

sınırları içindeki fikirlerin akışını ve ekonomik politikaları artık kontrol edememekte ve

böylece iç politika araçları etkisini yitirmektedir. Bir bakıma ulus-devlet rolünü,

sorumluluklarını ve politik ilişkilerini yeniden tanımlamaya zorlanmaktadır. 84 C.C.Aktan, H.Şen, Globalleşme, Ekonomik Kriz ve Türkiye, Ankara: TOSYÖV Yayınları, 1999, s.7.

Page 64: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

49

Küreselleşme sürecinde ulus-devlet, yetkilerini bir yandan uluslararası kuruluşlarla

diğer yandan da yerel otoritelerle paylaşmak zorunda kalmıştır.85

3.4.1.3. AR-GE

Bilim ve teknolojik faaliyetlerin verimlilik artışını sağlayarak kalkınmayı

hızlandırdığının fark edilmesi ve teknoloji odaklı ekonomi teorilerinin geliştirilmeye

başlanması 1960’lı yıllara rastlamaktadır. Bu ortamda bilim politikası da bir bilim-

araştırma alanı olarak doğmaya başlamış ve Avrupa ve ABD’de bu alanda birçok

araştırma birimi kurulmuştur. Türkiye’nin de üye olduğu OECD, kuruluşundan beri

bilim politikası alanında faaliyet gösteren en önemli uluslararası kurumlardan biridir.

Bir ülkede bilim ve teknolojinin gelişmesinin ön şartlarından biri bunun için

gerekli alt yapının mevcut olmasıdır. Günümüzde ekonomiler giderek daha çok bilgiye

dayalı hale gelmektedir. Bilgiye dayalı ekonomilerin en önemli özelliği bilginin

istenilen zamanda, istenilen miktarda ve kalitede üretilmesidir. Bu. temel alt yapısını

bilgisayar ağlarıyla İnternetin oluşturduğu, işlek bir AR-GE sistemini gerektirmektedir

Yeni ekonominin temel dinamiklerinden biri olan AR-GE, araştırma, geliştirme

ve yenilik sacayağından oluşan bir bilgi ve teknoloji geliştirme platformudur.

Araştırma

Bir konuda bilimsel bilgi üretilmesi ve bunun denemeli uygulamasıyla problem

çözümünde etkili olabilecek nitelikte geçerliliği denenmiş somut ürünler geliştirmeyi

veya erişilen en son teknoloji seviyesini daha da yükseltmeyi amaçlayan faaliyetlerdir.

Geliştirme

Bir araştırma sonucu elde edilen bilimsel nitelikli bilgi veya prototipler ya da

mevcut sistemlerin iyileştirilmesini kapsamak üzere, bilimsel bilginin; faydalı sistem,

araç, gereç, teçhizat, malzeme ya da metotların meydana getirilmesi yolunda düzenli bir

şekilde kullanılması faaliyetleridir.

85 IMF, World Economic Outlook, 1997, s. 43 ve 1999, s. 40-41’den derlenmiştir.

Page 65: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

50

Yenilik (İnovasyon)

Bir fikri satılabilir, yeni ya da geliştirilmiş bir ürün ya da mal ve hizmet

üretiminde kullanılan yeni ya da geliştirilmiş bir yöntem haline dönüştürmek demektir.

Bu açıdan, teknolojik yenilik yapma/yaratma süreci, bir dizi bilimsel, teknolojik/teknik,

malî ve ticarî etkinliği içerir. Bütünüyle estetik alana yönelik değişiklikler (renk ya da

dekorlamadaki değişiklikler gibi) ile ürünün yapı ya da niteliğini (performansını) teknik

açıdan değiştirmeyen, küçük tasarım ya da görünüm farklarından ibaret basit

değişiklikler yenilik sayılmaz.

AR-GE ve Türkiye

Ülkemizde AR-GE yapılandırması ve teknoloji geliştirme çalışmalarıyla ilgili ilk

ciddi strateji ve önerileri VIII. Kalkınma Planı’nda görmekteyiz. Günümüze

gelindiğinde özellikle Bilgi Toplumu Stratejisi ve eki Eylem Planı ile IX. Kalkınma

Planı’nda da bunları tamamlayıcı çeşitli öngörü ve teklifler getirilmektedir. Ancak

ülkemizde yürütülmekte olan araştırma ve geliştirme çalışmalarının tamamına yakınının

üniversiteler bünyesinde yürütülüyor olması, sanayi-üniversite entegrasyonunu zorunlu

kılmakla beraber bu konuda somut adımlar atılabilmiş değildir. Aselsan gibi bazı

yerleşik yapılarda önemli AR-GE çalışmaları yürütülmekte ise de bu çalışmaların reel

sektöre yansıması henüz kendini ispat edebilmiş değildir. Reel sektördeki yenilikçilik de

teknoloji transferinden öteye geçememektedir. Transfer edilen teknolojinin bilgi ve

deneyimi tedarikçi firmada kaldığı için de bağımlılık devam etmektedir.

İşletmelerin teknolojik başarısı artık AR-GE çalışmalarına verilen önemle

ölçülmektedir. Türkiye, GSMH’nın %06’sını AR-GE çalışmalarına ayırmaktadır. Oysa

2010 yılından itibaren AB ülkeleri GSMH’larının %3’ünü bu alana ayırma kararı

almışlardır. Türkiye'deki toplam AR-GE harcamalarının %57,2’si üniversite, %32,3’ü

özel sektör, %10,5’i kamu sektörü tarafından yapılmaktadır. Birleşmiş Milletler Ticaret

ve Kalkınma Konferansı'nın (UNCTAD) Dünya Yatırım Raporu'na göre Türkiye, AR-

GE yatırımları açısından en cazip 18. ülke konumunda bulunmaktadır.86

86 Gelişimin Motoru ARGE, http://www.zorlu.com.tr/PDF/DERGI/sayi12_04-08.pdf#search=%22AR-GE%22, (21 Ağustos 2006)

Page 66: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

51

3.4.1.4. İnsan Kaynakları Yönetimi

Bireysel ve sosyal hayatın her alanında gerçekleşmekte olan hızlı değişim süreci,

işletmelerin üretim faktörleri sıralamasında da önemli değişikliklere neden olmuştur.

Akyüz’ün de dediği gibi, sanayi ekonomisinde yatırımların en önemli kısmı

fabrika binası, teçhizat vb, unsurlara ayrılırken, günümüzde yatırımların önemli bir

kısmı bilginin artırılması veya insan sermayesi sağlamak için yeterlilik ve uzmanlık

geliştirmeye yönelik olmaktadır. Çünkü işletmenin sahip olduğu bilginin oluşumunu ve

uygulanmasını üretim süreçlerine aktaran nitelikli insan kaynakları öncelikli faktör

olarak kabul edilmeye başlanmıştır.87

Üretim süreçleri, işletmeleri aynı zamanda bilgi üreticisi durumuna

getirmektedir. Bu yüzden işin kendisi de aynı zamanda bilgiye dönüşmeye

başlamaktadır. Ancak bu dönüşüm sırasında, doğru ve yeterli veri elde etmenin kafi

gelmediği, bu verilerin doğru karar veren mekanizmaya taşındığı zaman işletme

amaçlarına ulaşabilmenin mümkün olabileceği gerçeği ortaya çıkmıştır. Doğru karar

verme mekanizması ise, daha çok yönetim ve yöneticiliğin kalitesi, yani işletmedeki

insan kaynağının niteliği ile ilgilidir. Bilginin yönetimi ile sistemde ortaya çıkan soru

veya sorunlara ilişkin yanıtlar aranır, bulunur, işlenir ve daha sonra ulaşılmak üzere bir

yerde toplanır. Bu nedenle bilgi yönetimi başlı başına bir uzmanlık alanıdır ve

profesyonellik gerektirmektedir. Tekno-ekonomik dönüşüm sürecinin ürünü olan bilgi

ekonomisinde bilginin azlığı kadar birbirini tekrarlamaktan öteye gitmeyen bilgi

bombardımanı şeklinde nitelendirilebilecek olan çokluğu da tehlikelidir.

Genel olarak, bir organizasyondaki tüm çalışanlar insan kaynaklarını oluşturur.

İnsan kaynaklarının yönetimi denildiğinde ise organizasyonun amaçlarına ulaşabilmesi

için, tüm insan kaynaklarının en doğru, etkin ve verimli bir şekilde kullanılması

anlaşılmaktadır. İnsan kaynakları yönetimi en basit şekilde örgütün insanlar ile ilgili

konularının bir organizasyonudur şeklinde tanımlanabilir. Bu tanım, insan kaynakları

87 Yılmaz Akyüz, A.Şahin Görmüş, Çetin Bektaş “Bilgi Toplumuna Geçiş Sürecinde Bilginin Artan Ekonomik Değeri

ve İşletmeler Üzerindeki Etkileri”,

http://:www.geocities.com/ceteris_paribus_tr/akyuz2.doc+%C3%B6rg%C3%BCtsel+bilgi&hl=tr&gl=tr&ct=clnk&cd=53,

(11 Haziran 2006)

Page 67: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

52

yönetiminin içeriğini amaçlarını, gelecekte yeni eklenecek görev ve sorumlulukları da

kapsamaktadır.

İnsan kaynakları yönetiminde insan, onun belleğindeki bilgi, bilgi akışı ve

yönetim süreçleri, etkileşimli verim artışı gibi kavramlar ön plana çıkmaktadır. İnsan

kaynakları kavramının gelişimi, işletmelerin bilgi çağının ruhuna uygun şekilde,

yetişmiş insan unsurunun sermayenin en önemli kısmını teşkil ettiğini fark etmeleriyle

öne çıkmıştır. Henüz oldukça yeni olan bu kavramın tam olarak algılanabilmesi için

işletmelerin önceliklerini belirlemeleri, departmanlarının misyonlarını net olarak ortaya

koymaları ve işletme vizyonunu demokratik bir çerçeveye oturtmaları gerekmektedir.

Bilgi çağının aynı zamanda insan kaynakları çağı olacağı gerçeğini göz önünde

bulundurmak fevkalade önemlidir.

Bilgi çağında yaşanan dönüşüm süreci, bilim-araştırma-teknoloji üretiminden, her düzeyindeki

bilginin kullanımına kadar nitelikli insan kaynaklarını gerektirmektedir. 21. Yüzyılda yönetimin

gerçekleştirmesi gereken en önemli katkı, bilgi çalışanlarının verimliliğini artırmaktır. Bu

bağlamda, bilgi çağı, “insan kaynakları yüzyılı” olarak değerlendirilebilir.88

1980'li yıllar çalışanların yönetiminde bir dönüm noktası olarak kabul edilir.

Personel yönetiminden insan kaynakları yönetimine doğru geçişin yaşandığı bu

dönemde; çalışanların yönetimine stratejik bakış açısı kazandırılmaya çalışılırken iş

dünyası da yeni endüstriyel ilişkiler sistemi ve üretim ve yönetim ilişkileri ile karşı

karşıya kalmıştır.

Endüstriyel mal üretiminin egemen olduğu sanayi çağından, bilgi ve hizmet üretiminin egemen

olduğu bilgi çağına geçişte insan kaynakları profili de çok büyük ölçüde değişmektedir. Esasen

feodal toplumda kayıp olan birey, sanayi toplumunda sahneye çıkmış, ancak, sahnenin ve

otomasyonun bir parçası olmuştur. Bilgi toplumunda ise birey, merkezi önemi olan aktör olarak

88 İlhan Dülger, “Ulusal Ekonomiden Küresel Ekonomiye Geçerken Milli Devlet”, Yeni Türkiye, 21. Yüzyıl Özel Sayısı II, Mart-

Nisan 1998, s. 995.

Page 68: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

53

sahneye çıkmakta, düşünen, tasarlayan, organize eden, yöneten ve sonuçlandıran olarak

inisiyatif yeteneğini hayata geçirmektedir.89

İnsan kaynakları yönetimi, organizasyon ve yönetimde insan boyutunu ele alan

disiplin olarak da tanımlanabilir. Çağdaş yaşamda insanlar, çalışma hayatında ve

sonrasında güvence sağlayan, onlara gelişme imkanları tanıyan, mesleki birikimi

destekleyen çalışma ortamları aramaktadırlar. Bu bağlamda örgütler, çevrelerinden

bağımsız olmadıkları, hem etkiledikleri hem de etkilendikleri için insan kaynakları

yönetiminin temel anlayışı da değişmiştir. İnsan kaynağı yeterliliği; çalışanların fiziksel

yetenek ve becerilerinin doğru zaman, yer ve biçimde konumlandırılıp, geliştirilmesi ve

sürdürülebilir olması biçiminde algılanmaya başlamıştır.

Bilginin ön plana çıkmasıyla onun ana üretim kaynağı olan insan da ön planda

yerini almıştır. Bu, bilgi çağının en temel göstergelerinden biridir. Artık personel

geleneksel yaklaşımdan farklı olarak, işletmenin aktifleri arasında yer almaktadır.

Yöneten ve yönetilen kavramları yerlerini lider ve ekip kavramlarına terk etmiştir.

Fındıkçı’ya göre insan kaynakları yönetimi, içerik olarak akademik ve kuramsal

yönü ağır basmakla birlikte insan ilişkilerine yönelik pratik uygulamaları da

kapsamaktadır. Hızlı bilgi artışının gerçekleştirdiği dönüşüm ihtiyacı ve bu ihtiyacın

giderilmesi noktasında insan unsurunun anahtar rol oynaması, insan kaynaklarının

belirli bir disiplin içinde ele alınmasını gerekli kılmaktadır.90 Aktan insan kaynakları

yönetiminin temel amaçlarını şu şekilde özetlemektedir:

• İnsan kaynaklarını en etkin ve verimli şekilde kullanmak,

• Doğru insanları, doğru işlerde istihdam etmek,

• İnsanların performanslarına uygun şekilde işte yükselmelerini sağlamak,

• Çalışanları takdir ve motive etmek, demotivasyon faktörlerini yok etmek,

• Çalışanların performans değerlendirmesini bilimsel standartlara göre yürütmek,

• Ücret ve maddi teşviklerin takdirinde adil ve objektif olmak91

89 İsmail Doğan, “Değişen Toplumda Birey ve Liderlik”, Yeni Yüzyıl, 14 Haziran 1997 den aktaran Adem Öğüt, s. 73.

90 İlhami Fındıkçı, İnsan Kaynakları Yönetimi, İstanbul: Alfa Basım Yayım Dağıtım, 1999, s. 15-21.

91 C.Can Aktan, “İnsan Kaynakları Yönetimi Süreci”,

http ://www.canaktan.org/yonetim/insan-yonetim/insan-kaynaklari-sureci.htm , (8 Haziran 2006)

Page 69: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

54

Küreselleşme ve özellikle bilişim teknolojilerinde yaşanan büyük gelişmeler,

personel yönetimine de yeni yönelimler ve arayışlar getirmiştir. Ancak bu arayış ve

yönelimler tüm zamanlardakinden daha radikal ve uygulama yönünden daha etkin,

kapsamlı ve daha hızlı yayılan bir yapıdadır. Bunu besleyen en büyük itici güç,

birbirlerini tetikleyen yeni strateji düşünceleri ve internet sayesinde gerçekleşen küresel

bilgi ağı ile ortaya çıkan yeni iş ortamları ve burada çalışacak olan yeni insan

kaynakları profili olmuştur.

Bilgi çağı ile birlikte yaygınlaşan küreselleşme ve uluslararası rekabete açılma, yönetim ve

insan faktörünü, çalışma normlarını, yeni kurumsal hedef ve stratejilere doğru

yönlendirmektedir. Organizasyon içinde en tepe yöneticiden en alt düzeyde çalışana kadar,

bireyi, çalışmayı, çalışma yaşamı ve ortamını ve statüleri etkilemekte ve organizasyonlarda

çalışan insan kaynaklarından yeni çalışma profilleri istenmektedir.92

Salt’a göre organizasyon içerisinde gelişmiş bir insan kaynakları bilgi sisteminin

kurulmasına imkan veren bilgi teknolojileri organizasyon içerisindeki bilgi paylaşımının

ve iletişimin daha kolay sağlanması için de yeni fırsatlar yaratmıştır.93

Bugün artık insan kaynakları işlerinin elektronik ortama taşındığını ve insan

kaynakları uygulamalarının da web üzerinden yapıldığını görmekteyiz. Bu durum

karşısında insan kaynakları yöneticileri ev ya da iş yerinde çalışma durumlarına göre

organizasyon yapılarını gözden geçirerek entegrasyonun sağlanması üzerinde yoğun

çaba harcamak durumundadırlar.

Bilgi çağında yaşanan değişim ve dönüşümü bünyelerinde hissetmek ve izlemek

işletmeler için ayakta kalabilmenin ön şartıdır. Bunu fark etmesi gereken en önemli

unsur da işletmenin insan kaynaklarıdır. Çünkü insan kaynakları fonksiyonu, değişimi

algılayıp insan kaynakları profilini değişime ayak uyduracak şekilde tasarlayacak;

eğitim ihtiyaçları, personel seçimi, işe alım ve işe yerleştirme gibi fonksiyonları yerine

92 Haldun Ersen, Toplam Kalite Yönetimi ve İnsan Kaynakları Yönetimi İlişkisi, 2.b. İstanbul: Sim Matbaası, 1997, s. 101.

93 Ahmet Salt, “Sanal Organizasyonlar”, http://www.ytukvk.org.tr/arsiv/eltic1.htm, (11 haziran2006)

Page 70: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

55

getirirken bu değişimi algılamasına göre şekillendirecektir. Bunun için de etkin bir bilgi

yönetimi sistemine ihtiyaç vardır.

Bilgi çağında, sanayi çağının aksine birey, makinenin emrinde değil, makine, bireyin

emrindedir. Organizasyonlarda, insan sermayesi ve büyüme ile ilgili literatür, insan kaynaklarını

teknoloji geliştirici, verimlilik artırıcı, gelişme üretici bir mekanizma olarak

değerlendirilmektedir. Dolayısıyla teknoloji ile insan kaynakları arasında bir etkileşimin olduğu

ileri sürülebilir. İnsan kaynakları, teknolojik gelişmeleri sağlamakta; kullanılan teknoloji, insan

kaynaklarının verimliliğini artırmaktadır.94

İnsan kaynakları yönetimi, yaşanan hızlı teknolojik gelişme ve bilgi artışının

bireylerde yol açabileceği bilgi eskimesini önlemeyi ve çalışanların bireysel

gelişmelerini sağlamayı amaçlamalıdır. Örgüt ortamı içinde çalışanların aralarındaki

bağlılığın geliştirilmesi, kurumsal kültürün yerleştirilmesine katkıda bulunacaktır.

Bayraktaroğlu’na göre; bilgi toplumunda artık klasik üretim faktörleri olan

sermaye, emek, doğal kaynaklar ikinci plana düşerek bilgi ve teknoloji kavramları

insanoğlunun en değerli varlığı haline gelmiştir. İşletmelerin bugünün rekabetçi

ortamında başarılı olabilmeleri, gelecekle ilgili tahminlerde başarılı olmalarına bağlıdır.

İsabetli tahmin yapabilmek, gelecekteki değişimleri yakalayabilecek planlama ve

stratejilerin geliştirilmesi için, işletmelerin gerekli bilgilere en hızlı ve sağlıklı şekilde

ulaşabilmeleri gerekmektedir. Bu bilgileri değerlendirilecek ve karar verecek kişilerin

yani insan kaynaklarının da belli niteliklere sahip olması gerekmektedir.95

İnsan odaklı bilgi ekonomisinde şirketlerin en iyi yardımcıları teknolojiler ya da

süreçler değil, çalışanlarıdır. İşte bu nedenle bilgi ekonomisi, insan yeteneklerini daha

önce piyasalarda yaşanmış tüm gelişmelerden daha fazla öne çıkarmaktadır. Böylece,

insan kaynakları yönetimi, daha önceleri olduğundan daha geniş sınırlar içinde

tanımlanacak ve kuruluşun başarı oranını belirlemekte önemli rol oynayacaktır.

94 Öğüt, Bilgi Çağında Yönetim, s. 73.

95 Serkan Bayraktaroğlu, “İşletmelerde Yönetim Bilişim Sistemleri Ders Notları”, Sakarya: Sakarya Kitapevi, 2002, s. 22.

Page 71: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

56

Irzık’a göre bilgi toplumunun bilgisayar-iletişim teknolojisiyle tanımlanması,

bilgi sahibi olmayı teknoloji sahibi olmakla özdeşleştiriyor. Bu hem bilginin bir

mülkiyet meselesi haline gelmesi demek, hem de gerçekten bilen insanın geri plana

atılması demek. Bilgisayar ortamında bilginin değil, sadece enformasyonun var

olabildiğini hatırlarsak, doğru-yanlış, nitelikli-niteliksiz enformasyon sahiplerinin bilen

insanın yerini alması demek. Bu da bilgi toplumunda en önemli kaynağın insan

olduğunu, en büyük yatırımın insana yapılması gerektiğini vazeden anlayışla paradoksal

(tezat) bir durum arz eder.96

Ancak insan kaynakları yöneticileri ve konuyla ilgilenenler için çözülmesi

gereken ciddi sorunlar da bulunmaktadır. Özellikle işletmelerin değer yaratma çabaları,

bunun için gerekli olan demokratikleştirilmiş bir strateji oluşturma süreci ve bilgi

teknolojilerindeki gelişmelerle etkisini daha da arttıran sanal ofis, sanal yöneticilik,

sanal takımlar, e-engineering ve bunların getirdiği yeni çalışma ilişkileri, yeni sorunları

beraberinde getirmektedir. İnsan kaynakları yöneticileri bu konulara gerektiği kadar

önem vermez ve etraflarındaki gelişmelere karşı duyarsız kalırlarsa muhtemelen yeni

bir iş aramaya başlamaları gerekecektir.

3.4.2. Bilgi Ekonomisinin Özellikleri

Son on yılda dünya ekonomisi ve ABD ekonomisindeki gelişmelere

bakıldığında, yeni ekonominin verimliliği, yeniden yapılanmaya yönelik baskıları,

küresel niteliği, yol açtığı krizleri ile birlikte sistemde nasıl köklü değişiklikler ortaya

koyup sarstığı görülmektedir. Teknolojik gelişmeyle ön plana çıkan, büyük ölçüde

sayısallaşmaya bağlı olan yeni ekonomi, dominant yapısıyla eski ekonomiyi ve onun

dinamiklerini yavaş yavaş ortadan kaldırmaktadır.

Akın; bilgi ekonomisinin özelliklerini Tapscott’a atfen 12 madde olarak ifade

etmektedir:

1.Bilgi Temellilik: Yeni ekonominin ana hammaddesi ve ürünü bilgidir.

96 Gürol Irzık, “Bilgi Toplumu mu, Enformasyon Toplumu mu? Analitik-Eleştirel Bir Yaklaşım”, Bilgi Toplumuna Geçiş

Sorunsallar/Görüşler/Yorumlar/Eleştiriler Ve Tartışmalar, der. İlhan Tekeli ve diğerleri, Ankara: Türkiye Bilimler Akademisi

Yayını, 2002, ss.53- 62.

Page 72: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

57

2.Dijitalleşme: Bilgiler tamamen 1 ve 0’dan oluşan veri formlarında iletilmektedir.

3.Sanallaşma: Bilginin dijitale dönüşmesi, fiziki varlıkları sanallaştırmaktadır.

4.Molekülleşme: Büyük işletme yapıları ayrışmakta ve dinamik birey ve kurumların

oluşturduğu ekonomik faaliyet temelli gruplar halinde yeniden ortaya çıkmaktadır.

5.Ağ Tabanlı İletişim: Yeni ekonomi iletişim ağlarıyla bütünleşen bir ekonomidir.

6.Aracısızlaşma: Aracı işlem, işletme ve bireyler ortadan kalkmaktadır.

7.Medya Hakimiyeti: Sanayi ekonomisinde otomotiv anahtar sektörken, yeni ekonomide

bilgisayar, iletişim ve eğlence sanayilerinden oluşan yeni medya sektörüdür

8.Yenilikçilik: Yeni ekonominin temel dinamiği yeniliktir.

9.Üretici-Tüketici Belirsizleşmesi: Tüketici, fiilen üretim sürecine katılmaktadır.

10.Hız: Yeni ekonomide, işletme başarısı açısından hız anahtar bir değişkendir.

11.Küreselleşme: Yeni ekonomide, coğrafi sınırlar neredeyse ortadan kalkmak üzeredir.

12.Çatışma: Güç, güvenlik, eşitlik, kalite ve demokratik sorunlarla gelen yeni bir

ekonominin başladığı görülmektedir.97

Tapscott tarafından yapılan bu tespitleri arttırmak da eksiltmek de mümkündür.

Örneğin; sosyal çelişkiler ve çatışmaların artma eğilimi, sahip olan ve olmayanlar

arasındaki uçurumun giderek büyümesi98 sosyal sorunların yanında, siyasal ve kültürel

açıdan da bazı problemlere yol açmıştır. Diğer yandan sanayi toplumu ekonomisi de

kendi çağında son derece yenilik temelli bir ekonomi idi. Bu yüzden bize göre bilgi

ekonomisinin belirleyici temel özelliklerini şu şekilde sıralamak mümkündür: Öncelikle

bilgi temelli bir ekonomidir; çünkü ana üretim kaynağı ve en önemli çıktısı bilgidir.

Sayısal bir ekonomidir; çünkü beslendiği ana kaynak dijital teknolojidir. Bu

teknolojiden soyutlanmış bir bilgi ekonomisinden söz edilemez. Ağ ekonomisidir; çünkü

başta küresel bilgi ağı olan internet ve intranet, ekstranet gibi bilgi ağları (network) ile

yönetilmektedir. Hız ekonomisidir; çünkü iletişim teknolojileriyle çalışmakta ve sürekli

yeni bilgilerle beslenmektedir. Küresel bir ekonomidir; çünkü dünya coğrafyasının

tamamıyla, kesintisiz on-line iletişim halindedir.

97 Akın, a.g.m.

98 Murat İnce, Elektronik Ticaret: Gelişme Yolundaki Ülkeler İçin İmkanlar ve Politikalar, Ankara: DPT Yayınları, 1999, s.26.

Page 73: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

58

Bilgi ekonomisinin özellikleri önceki ekonomik dönem ve modellerle

kıyaslandığında farklılık olarak öne çıkan yapısal değişiklikleri de ifade etmektedir.

Yeni ekonominin sayısal tabanlı olması, ağ ekonomisi özelliği ve küresel pozisyonu onu

tarım ve sanayi dönemlerinden ayıran başlıca üç özelliktir. Önceki ekonomik

yapılanmalar da aslında bilgiye dayanmaktadır. Ancak bilgi ekonomisinin diğerlerinden

farkı; artık bilginin bizzat kendisinin bu yapıda hammadde ve ürün olarak ortaya

çıkmasıdır. Keza tarım ve sanayi ekonomisi de kendi dönemlerinde hıza dayalı rekabeti

ön plana çıkarmıştı. Ancak geleneksel iletişim metotlarını kullandıkları için bilgi

ekonomisine göre hızları son derece zayıf seyretmiştir.

3.4.3. Bilgi Ekonomisi ve Türkiye

Bilginin hızla arttığı ve en önemli meta olduğu yeni ekonomide rekabet de aynı

oranda artmış ve küreselleşmiştir. Ekonominin lokomotif unsurlarından olan

sanayimizin büyük çoğunluğu, katma değeri ağırlıklı olarak işgücüne dayanan ürünler

üretmektedir. Özellikle Sovyetler Birliği’nin dağılması ve uzak doğudaki ucuz işgücü,

sanayimizin rekabet olanaklarını iyice kısıtlamış görünüyor. Bu durumda sanayinin

küresel rekabete direnebilmesi için katma değerin türünü değiştirmek ve fikri mülkiyete

ağırlık vermek gibi bir zorunluluğu olduğunu söylemekte beis görmüyoruz.

Ekonomimizin rekabet sorunu olmasa bile Avrupa Birliği üyeliğini hedeflemiş olmak

tek başına bu zorunluluğun en önemli etkeni olabilecek güçtedir. Zira bu hedef, bilgi

çağına duyarsız kalmamayı, bilgi ekonomisini hem yaratmayı, hem de kullanmayı

gerektirmektedir. Bu nedenle, ekonomimizin yönünü emek yoğun olmaktan bilgi yoğun

olmaya doğru çevirmek zorundayız.

Benzeri bir durum ekonomimizin ana sektörlerinden biri olan tarım için de

geçerlidir. Dünyanın en verimli tarım arazilerine sahip olan Türkiye Coğrafyası,

geleneksel, niteliksiz ve emek yoğun tekniklerle işlenmekte, dünya pazarlarından

habersiz görünmekte, sürdürülebilir kalkınma ve küresel rekabet kavramlarına uzak,

kendi yağıyla kavrulmayı tercih etmektedir. Bu konuda, coğrafi olanaklar ve doğal

koşullar elvermemekle birlikte bilgi teknolojilerindeki üstünlükleri ile modern tarım

tekniklerini uygulayarak dünya tarımının belirleyici ülkeleri haline gelen İsrail ve

Hollanda çok özel iki örnektir. İsrail, hibrit tohum üreticiliğinde dünya piyasalarında

Page 74: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

59

belirleyici ülke konumundadır. Yine Hollanda, özellikle seracılık, çiçekçilik ve bahçe

bitkilerinde uluslar arası piyasada belirleyici konumdadır.

Çorlu’nun ülkemizin önemli bir sanayi merkezi olduğu verisinden hareketle

yapmış olduğumuz anket çalışmasında; sanayinin yeni teknolojilerin adaptasyonu ve

içselleştirilmesine oldukça yatkın olduğunu, ancak profesyonel bir bilgi yönetimi

anlayışıyla hareketten yoksun olarak bilgi toplumu ve bilgi teknolojilerine yaklaşımın

son derece geleneksel olduğunu gözlemledik. Bilgi teknolojileri konusunda sanayinin

“uyandırılması” ve eğitim temelli bir atılıma yönlendirilmesi gerekmektedir.

Görülüyor ki, ekonomimizin hızlı bir şekilde emek yoğun ekonomiden, fikir

yoğunluklu bilgi ekonomisine yönelmesi kaçınılmaz bir zorunluluktur. Ekonomiye bu

dönüşüm fırsatı tanınmaz ya da bu dönüşüm benimsenmezse, sanayi devrimini uzaktan

izleyerek geri kalmışlık kompleksinin üzerimize sinmesine izin vermenin bedelini, bilgi

çağı ve küresel bilgi toplumundan koparak tescillemiş ve çağdaş dünya ile araya

kapanması asla mümkün olmayacak bir uçurum koymuş oluruz.

Her ne kadar 9. Kalkınma Planı’nda ve hemen öncesinde çıkarılan Bilgi

Toplumu Strateji Belgesi’nde bu konuda son derece olumlu kararlar alınmış ve çarpıcı

öngörülerde bulunulmuş ise de konunun toplumsal ve e-Kültür kavramı çerçevesinde

değerlendirilerek daha realist yaklaşımlarda bulunulması gerekmektedir.

3.5. İnternet; Küresel Bilgi Platformu i- İnternetin Doğuşu İnsan; teknolojiyi ortaya çıkaran, geliştiren ve onu kullanan ana unsurdur.

İnsanın kültürel ve sosyal gelişme seviyesine göre, kullanılan teknoloji de

değişmektedir. Günümüzde teknolojik gelişim öyle hızlanmıştır ki, her gün yeni teknik

özelliklere sahip ürünler insanların kullanımına sunulur hale gelmiştir. Yeni teknolojiler

sayesinde, insan yaşamı kolaylaşırken, toplumsal yapı da önemli ölçüde değişmektedir.

Bu değişimlerin temelinde de bilgi olarak adlandırılan gücün işlenebilme özelliği

yatmaktadır. Günümüz teknolojik gelişmelerinin en önemli ilerlemelerinden biri

internet ile web kavramının birleşerek insanlığa sunduğu küresel veri ve bilgi

bankasıdır. İnternet, işlenmiş bilginin uluslar arası paylaşıma açıldığı ayrıcalıklı bir

Page 75: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

60

iletişim ve bilgi erişimi aracıdır. İnternet bir teknoloji olmayıp, bilgi çağı ekonomisinin

omurgasıdır.

Fransa ve İsviçre sınırında bulunan, dünyanın en büyük partiküler fizik

laboratuarı olan Avrupa Nükleer Araştırmalar Konseyi CERN (Conseil Européen pour

la Recherche Nucléaire)’in bilim adamlarından Tim Barners-Lee 1990'da, dünyanın

değişik üniversite ve araştırma merkezlerinde çalışan bilim adamları arasında bilgi

paylaşımı otomasyonu sağlamak amacıyla world wide web'i geliştirdi.99 Bu gelişmeyle

internet, kısa zamanda yeni bir iletişim platformu haline gelerek geniş kesimler

tarafından geometrik şekilde artan bir oranda kullanılmaya başlamıştır.

İnternet üzerinde çok fazla sayıda bilgisayar ve yazılım bulunması İnternet üzerindeki bilginin

birbirinden farklı alanlarda farklı yazılımlar ile üretilmiş olması uyum sorununu da beraberinde

getirmiştir. Ancak; 1989’da İsviçre’de bir grup bilim adamı üretilen tüm bilgileri birleştirecek

bir internet programı oluşturmayı başarmışlardır. Oluşturulan bu program farklı bilgisayarlarda

üretilmiş yazılı bilgilere ulaşma olanağı sağlamakta böylece kullanıcılar kendilerine en uygun

olan bilgiye istedikleri biçimde ulaşabilmektedirler. Bu yapı günümüzde www (world wide

web) olarak adlandırılmaktadır.100

İnternet ilk aşamada, akademik ve bilimsel araştırmalar yapmak ve kamu

kuruluşları arasında iletişim sağlamak için tasarlanmış bir araç idi. İkinci aşamada

kamunun yanında özel sektör de internete dahil edilerek ticari anlamda iletişimin

altyapısı oluşturuldu. Üçüncü aşamada artık world wide web (www) ortaya çıkmış,

beraberinde grafik tasarım programlarının hızla gelişmesiyle internet kullanımı

kolaylaşmış ve yaygınlaşmıştır. Son aşama ise küresel düzlemde kullanıcıların tek yönlü

bilgi öğrenmenin ötesinde interaktif olarak katılabildikleri yaygın networklar ortaya

çıkmıştır. Kişisel bilgisayar kullanımı yaygınlaşmış ve internet sadece ekonomik

hayatta değil, yaşamın her alanında derin etkiler oluşturmaya başlamıştır.

99 http://info.cern.ch/, (17 Temmuz 2006)

100 Mustafa Yavaş, Selami Eryılmaz, M. Nurettin Alabay, Bilgisayar Teknolojileri ve Kullanımı, Ankara: Detay Yayıncılık, 2001,

s.12.

Page 76: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

61

ii- İnternet Protokolleri

İnternet; birçok bilgisayar sistemini ortak bir dil vazifesi gören TCP/IP

protokolü (İnternet protokolü veya daha basit bir ifadeyle bilgisayar veri alma ve iletme

birimleri arasında veri iletişimini mümkün kılan pek çok veri iletişim protokolüne

verilen ortak ad) ile birbirlerine bağlayan dünya çapında bir iletişim ağıdır. TCP/IP

katmanlardan oluşan bir protokoller kümesidir. Her katman değişik görevlere sahip olup

altındaki ve üstündeki katmanlar ile gerekli bilgi alışverişini sağlamakla yükümlüdür.

Bir sokak üzerinde yer alan evlerin adresleri gibi, İnternet'e bağlı olan her

makinenin de bir adresi vardır. Bu adres sayesinde bir bilgisayardan diğerine ulaşmak

mümkün olur. İnternet adresi 4 bayttan (32 bit) ibaret olup yazılırken her bayt arasına

bir nokta konulur. Örneğin ODTÜ'deki bir bilgisayarın adresi; 144.122.199.20

(knidos.cc.metu.edu.tr) şeklindedir. Bununla beraber, 4 baytlık numaraların kolayca

hatırlanması mümkün olmadığından, internet üzerindeki makinelere alfanümerik adlar

verilir. İlk noktaya kadar olan kelime, makine adıdır (knidos), bundan sonraki noktayla

ayrılmış bölümler özelden genele doğru makinenin ait olduğu kurum, kurumun tipi ve

ülke gibi bilgiler içerir.

iii- İnternet ve Küresel Dönüşüm

Yaşanan hızlı küresel dönüşüme paralel olarak, bilgisayarlar yaşamın ayrılmaz

bir parçası haline gelmekte, iletişim teknolojileri sayesinde dolaşan bilgi hızla artmakta

ve kolayca ulaşılmaktadır. Bilginin hızla yaygınlaşmasında başrolü de internet

oynamıştır. İnternet kullanımındaki yaygınlık ile dünya küçük bir köy haline gelmiştir.

Günümüzde basit bir teknolojik araç olmaktan çıkarak elektronik ticaretten sanal arkadaşlıklara,

bilgi şebekelerinden elektronik kütüphanelere varıncaya kadar ferdi, iktisadi, sosyal ve kültürel

hayatın pek çok alanında kendini hissettiren internet, bilgi ekonomisinin atardamarlarından biri

olarak değerlendirilmektedir.101

İnternet sayesinde gerçekleşen küresel bilgi ağı yepyeni bir iş ortamını gündeme

getirmiştir. İşletmelerin tüm süreçleri içerisine sızan internet, işletmelerde köklü

101 Zaim, Bilginin Artan Önemi ve Bilgi Yönetimi, s.27.

Page 77: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

62

değişimlerin yaşanmasına neden olmaktadır. E-ticaretin, akıl almaz bir hızla gelişmesi,

bilinen organizasyon yapısında da köklü değişimlere yol açmıştır. Bant genişliğinin

artması veri, metin, ses, görüntü ve video şeklindeki multimedya kaynaklarına kolayca

ulaşımı sağlamakta ve yeni kurumsal yapıların ortaya çıkmasına imkan vermektedir.

Bu değişimin ilk hissedildiği dönemlerde şirketler hedef kitlelerine ulaşmak için

sadece bir web sayfası açılmasını yeterli bulurken, internetin diğer potansiyel

faydalarının fark edilmesi ile dağıtımdan üretime, tedarikçilerden şirket

organizasyonuna kısacası tüm çalışma şeklinin yeni baştan tanımlanması hatta

keşfedilmesi gerektiği ortaya çıkmıştır. Günümüzde tüm organizasyonların artık dijital

ortamda her türlü faaliyetleri, ürün ve hizmet yelpazeleriyle var olmaları gerekmektedir.

İş dünyasındaki diğer beklentiler de bu yöndeki yapısal değişime destek vermektedir.

Esneklik arayışları, müşteri memnuniyetinin artırılması, yeni değerlerin keşfi, farklılık

arayışları, minimum maliyet çabaları vs. bir bütünlük arz etmektedir.

Buğdaycı Christensen’e atfen bu değişimi 1980'li yılların "re-engineering" adlı

yönetim tekniğinden esinlenerek "e-engineering" dönemi olarak ifade etmektedir.102

Re-engineering; organizasyonun görevler ve fonksiyonlar değil, süreçler ve

sonuçlar etrafında yeniden yapılandırılmasıdır. Kökten bir yeniden düşünme,

değerlendirme ve iş süreçlerinin yeniden tasarlanmasını gerektirir. Bu çalışmada mevcut

iş tasarımları, organizasyonel yapılar ve yönetim sistemleri baştan sona gözden geçirilir

ve işin tümü sonuçlara göre yeniden organize edilir. E-engineering ise tüm bu

çalışmaların elektronik ortamda ve web tabanlı yürütülmesini ifade etmektedir.

Geleneksel ekonomide şirket sınırlı sayıda mal ile sınırlı sayıda müşteriye

ulaşabilirken, internet ile piyasaya arz edilen mal da ulaşılan müşteri sayısı da adeta

sınırsızlaşmaktadır. İnternet, finansal modelleri de değiştirmekte, satışların yanı sıra

varlıkların getirisi, giderek daha önemli bir performans kriteri haline gelmektedir.

102 Ahmet Buğdaycı, “E-Engineering Dönemi Başlıyor”, Capital Dergisi, (Mayıs 1999), ss.144-145.

Page 78: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

63

İnternet eksenli yeni ekonomide dijital iletişim ağları vasıtasıyla üretici ile

tüketici arasındaki aracı kurumlar ortadan kalkmakta, kurum ve kuruluşlar acentelerle iş

yapmak yerine müşterileriyle doğrudan muhatap olmayı tercih etmektedirler.

Intel şirketi başkanı Andy S. Grove, bir açıklamasında; “internet, işlerin yapılması ve

yürütülmesinde ara noktalarda bulunan birçok kişiyi bir deniz dalgası gibi silip süpürecek. Ben

bu kişilerin yerinde olsam şimdiden yaptığım işi internet kullanarak nasıl yapacağımı

düşünmeye başlardım” demektedir.103

Küresel rekabet, önemli oranda bilgi kıskançlığını da içermektedir. Enformasyon

politikalarını oluşturmuş ülkeler, bu politikalar çerçevesinde kendi bilgi dağarcıklarını

dış dünya ile yine kendi istedikleri kadar paylaşacaklardır. Oysa bugün biliyoruz ki,

bilginin ve buna bağlı öğrenimin, sürdürülebilir kalkınma ve fakirliğin azaltılması,

gelirlerin artırılması gibi doğrudan etkilerinin ötesinde, demokrasilerin güçlendirilmesi,

hastalıkların önlenmesi, toplum sağlığının ve çevrenin korunması gibi alanlarda dolaylı

olarak önde gelen payı vardır. Günümüzde teknolojide sağlanan olağanüstü gelişmelere

karşın bunların bilgi iletişimi anlamına gelen enformasyon kanallarıyla

yaygınlaştırılamaması durumunda, yukarıdaki yararların dünya toplumlarına

yayılamayacağı ve hayal edilen bilgi toplumunun ve onun sağlamasını beklediğimiz

dünya barışının gerçekleşemeyeceğinin artık bilincindeyiz.

Webin yürürlükte olduğu on yıl içinde e-ticaret alanında kazanılmış milyarlarca

dolar özellikle kuzey yarım kürenin gelişmiş ekonomilerine önemli bir girdi oluşturdu,

başta ABD ekonomisi olmak üzere, küresel ekonominin gelişme çizgisini korumasına

yardımcı oldu. Hatta tamamen e-ticaret ve iletişime dayalı teknoloji ürünlerinin içinde

yer aldığı bir borsa dahi kuruldu; Nasdaq.

Poyraz’a göre internetin büyük bir kullanıcı kesimi tarafından kullanılmaya

başlanmasıyla, birbirleriyle İnternet üzerinden haberleşen, çeşitli bilgi kaynaklarına

ulaşan, tartışan, forumlar düzenleyen, başka bir deyişle, zamanının büyük bir bölümünü

internet üzerinde geçiren çok sayıda kullanıcının oluşturduğu bir kullanıcı kitlesi de

103Yurdakul Ceyhun, M.Ufuk Çağlayan, Bilgi Teknolojileri Türkiye İçin Nasıl Bir Gelecek Hazırlamakta, Ankara: İş Bankası

Kültür Yayınları, 1997, s.35.

Page 79: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

64

oluşmuştur. Bu kullanım yaygınlığı, “internet vatandaşlığı” gibi yeni kavramların bile

oluşmasına ön ayak olabilmiştir.104

iv- İnternet ve Dezenformasyon

Bütün olumlu yönlerine karşılık internet, her türlü olumsuzluğun ve hatta suç

eylemlerinin içinde yer aldığı büyük bir toplumsal ergime potası oluşturmaktadır.

İnternet virüsleri ve porno sitelerinin ötesinde uyuşturucu, fuhuş, patlayıcı ve silaha

yönelik e-ticareti de içeren bir suç ortamı da web içinde gelişme olanağı bulmaktadır.

Ayrıca yeterli alt yapıya sahip olmayan kullanıcılar, hem kendilerine hem de ulusal

ekonomiye yarar getirmeyecek biçimde internet ve teknolojilerini kullanmaktadırlar.

Dünyada 200 milyonun üzerinde kullanıcısı olan internetin küresel dağılımı o

kadar gelişmiştir ki, izlenme ve denetlenme boyutunu aştığı gibi büyüme seyrinin nasıl

olacağı yolunda bir ipucu da verememektedir. Ülkeler bu kontrolsüz yapıya hızla

entegre olurken, kendi ulusal değer ve dinamiklerini de bu küresel kıskacın ellerine

teslim etmektedirler. Bu durum, küreselleşmenin kültürel anlamda tartışılan yıkıcılığını

vurgulamak için çok özel bir örnektir. Ulusal hukuk sistemleri küresel bir yaklaşımla bu

konuya eğilmek zorundadır. İnternette dolaşan enformasyon hacmi sık sık terabytelarla

ifade edilirken, bunun kalitesiyle ilgili hiçbir çalışmanın olmaması ürkütücüdür.

Enformasyon toplumundan söz edenler, tam bir “bilimsellik” nesnellik ve yansızlıkla, “Biz

sadece enformasyon hacmini ölçüyoruz, enformasyon kalitesinin ölçmüyoruz” diyorlar.105

Arkun’un dediği gibi; bilgi toplumuna ulaşabilmenin temelinde, bilgi ve iletişim

teknolojisi ürünlerinin, bireyden küresele doğru bütün kesimlere yaygınlaştırılması

birinci öncelikte gelmektedir. Her alanda toplum kesimleri için fırsat eşitliğinin

sağlanabilmesi bu yoldan geçmektedir. Ülkelerin enformasyon politikaları genel

çizgileriyle bu yaklaşımı benimsemekle birlikte, bazı kaygılar ve çekinceler nedeniyle

104 Kemal Poyraz, Ercan Taşkın, Hakan Kara, “İnternet Kullanımı Ve Demografik Değişkenler Arasındaki İlişkilerin İncelenmesi

Üzerine Kütahya‘daki İnternet Cafe’lerde Yerel Bir Araştırma”,

http://72.14.221.104/search?q=cache:lh4GLF0eh8kJ:inettr.org.tr/inetconf10/bildiri/50.doc+Halime+%C4%B0nceler&hl=tr&gl=tr&

ct=clnk&cd=14, (12 Haziran 2006)

105 Irzık, a.g.e.,s.59.

Page 80: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

65

bu temel ilkeden uzaklaşabilmektedir. Bunların başında, toplumu zararlı bilgilerden ve

suça yöneltici davranışlardan korumak ve parasal değer taşıyan düşünce ve sanat

ürünlerinin korunması gelmektedir. Diğer bir kaygı alanı da, virüslerin internet siteleri

ve e-postalar kanalıyla bilgisayardan bilgisayara atlayarak hızlı yayılma potansiyelidir.

Bazı ülkelerde rejim aleyhinde yayın yapan veya ideolojilerine aykırı gelen siteleri

engelleme eğilimleri ön plana çıkmaktadır. Görüldüğü gibi artık, herkese açık bir forum

olan web ortamına bazı kısıtlamaların getirilmesi gerekmektedir. Bunun gerekçeleri

web ortamının giderek daha fazla kötü kullanıma alet edilmesiyle birlikte, bu ortamın

evdeki bilgisayarlar ve özellikle internet evleri aracılığıyla gittikçe daha büyük bir

toplum kesiminin kullanımına açılması ve bu nedenle artık daha fazla denetim

gerektirmesi olarak da açıklanabilir.106

v- İnternet ve Sanallaşma

Sanallık bir organizasyonun kendi öz varlıkları dışında kalan üretim, yönetim ve

işletme faaliyetlerinin tümünü veya bir kısmını dış kaynak kullanım yoluyla başka

organizasyonlara devretmesi olarak tanımlanmaktadır. Bilimsel literatürde ilk defa

bilgisayar mühendisliği bilim dalında sanal gerçeklik, sanal hafıza gibi terimlerle

kullanılmaya başlayan sanallık kavramı daha sonra işletmelerin ve kurumların -fiziki bir

mekandan bağımsız- bir kavram olarak ve faaliyetleri itibariyle, kişileri ve

organizasyonları birbirine bağlayan şebekeler vasıtasıyla tanımlanma eğilimlerinin

artmasıyla ekonomik ve sosyal hayatın pek çok alanında kullanılmaya başlamıştır.

Sarıhan’a göre bilginin analogdan dijitale dönüşmesi, fiziki varlıkları

sanallaştırmaktadır. Sanal, İngilizce virtual kelimesinin karşılığı; bir şeyin gerçeğe çok

yakın olması anlamını taşımaktadır. Bir şeyin sanal olabilmesi için başka bir şeyin

gücünü ve yeteneğini içermesi gerekmektedir. 1950’lerin sonunda sanal bilgisayar adı

verilen, birkaç kişinin aynı anda kullanabildiği ancak, kullanıcıların bilgisayarı tek

başlarına kullandıkları izlenimini verecek şekilde hızlı makineler geliştirilmişti. Bu

sırada, sanal terimine, etkileşim ve adapte olabilme anlamları da eklenmiştir.107

106 M. Ender Arkun, “Türkiye için Bir Enformasyon Politikasının Ana Öğeleri Neler Olmalı?” Bilgi Dünyası 2003, 4(2) 175-191.

107 Sarıhan, Teknoloji Yönetimi, s.252.

Page 81: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

66

İnternet kullanımının gelişimi ile eş zamanlı gündeme gelen intranet ve extranet,

sanal şirket ve sanal yönetim anlayışlarını doğurmuştur. İntranet, internet teknolojisi

kullanılarak oluşturulan yerel ağdır. Şirket bilgileri ve faaliyetleri internet ve intranet

vasıtasıyla gerek şirket bünyesinde ve gerekse dünyanın her yerinden ulaşılarak

kullanılabilir hale gelmektedir. Extranet de intranetin şirket sınırlarının dışına

yayılmasıdır. Sanal şirketlerin ortaya çıkmasında en temel etken internet paralelinde

yaşanan bu gelişmeler olmuştur.

Sanallaşma bir bakıma bilgi ekonomisinin temelini ve altyapısını

oluşturmaktadır. İntranet ve extranet gibi ağların yaygınlaşmasıyla iletişim olanakları

artarken, diğer yandan da geleneksel organizasyonlar hızlı bir şekilde bu ağlar üzerinde

ofisler oluşturmaya başlamışlardır.

Yeni teknoloji ürünü iletişim ağları küçük ölçekli işletmelere büyük ölçekli

işletmelerin sahip olduğu ana avantajlara sahip olma imkanı sunmaktadır. Diğer yandan,

büyük işletmelerin katı bürokrasi, hiyerarşik yapı ve değişim güçlüğü gibi belli

dezavantajları küçük işletmelerde bulunmamaktadır. Büyük işletmeler ancak küçük ve

hareket kabiliyeti yüksek gruplar halinde örgütlenirlerse çeviklik, özerklik ve esneklik

kazanabileceklerdir. İşte sanal şirket kavramını tetikleyen en önemli dinamiklerden biri,

ekonominin şirketlere yönelttiği bu talep olmuştur.

Sanal şirketler; ofisleri internet ağları olan, üretim tesisleri bulunmayan, şirket

içinde kimin ne iş yaptığını belirlemek zor olduğu için organizasyon şemasını ortaya

koymanın kolay olmadığı, sadece süreç iskeletleriyle algılanabilen son derece esnek

kuruluşlardır. Bu kurumların büyüklükleri hakkında net veriler ortaya koymak da

oldukça zordur.

Sanal şirket ve sanal yönetim anlayışı, yeni ekonomide işletmelerin rekabet

avantajı sağlayabilmek için, esneklik, kalite, hız ve maliyet avantajı arayışlarının,

internet kullanımındaki artışın da zorlamasıyla meydana getirdiği doğal bir sonuçtur.

Page 82: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

67

Gelecekte sanal şirketlerin sayısının giderek artacağı tahmin edilmektedir. Bunun en büyük

etkenlerinden biri 2003-2008'li yıllarda 20'li yaşlarda olan "net kuşağı" olarak adlandırılan

farklı bir kültüre sahip bilgisayarla ve internetle büyüyen bir işgücünün varlığıdır.108

İnternet kuşağının yeni şirket kültürü, bireysel, özerk yaklaşımları

desteklemekte, kitlesel anlayışın yerini kişiye özel yaklaşımlar almakta, duygusal ve

entelektüel paylaşım öne çıkmaktadır. Bu yeni anlayışta genç dijital gurular ve bilgiye

dayalı otoriteler ortaya çıkmakta, şirket hiyerarşisi ortadan kalkmakta, herkese katkısına

göre değer verilmesi anlayışı yerleşmektedir. Yeni ekonomik yapıda aykırılığın

temsilcisi olan bu kuşağa değeri yüksek bir sermaye gibi davranılmaktadır.

Sanallaşma ofislerin internet ortamına taşınması şeklinde kendini göstermiştir.

Ancak, yapılan araştırmalar, yüz yüze iletişim ile sanal iletişimin birçok açıdan

farklılıklar taşıdığını ve sanal ortamlarda iletişim etkinliğinin istenen ölçüde başarılı

olmadığını göstermektedir. Bu nedenle, birebir iletişim gerektiren durumlarda bazı

sorunlarla karşılaşılacağı göz ardı edilmemelidir.

Çorlu ölçeğinde yaptığımız ankette herhangi bir sanal şirket yapılanmasına

rastlayamadık. Ancak bazı işletmelerin sanal şube açma yönünde birtakım çalışmalar

içerisinde olduğunu gözlemledik.

vi- İnternet ve Elektronik Ticaret ( e- Ticaret )

Ticaret; kavramsal olarak mal veya hizmetin alınıp satılması işlemlerini

kapsamaktadır. Bu sürecin elektronik ortamda, internet üzerinde yapılması e-ticaret

kavramını ortaya çıkarmıştır.

Müşteri beklentilerindeki mal ve hizmet arzındaki artış, iş dünyasındaki rekabeti

küresel ölçekte zorlaştırmaktadır. İşadamları buna uyum sağlamak için

organizasyonlarını ve çalışma tarzlarını değiştirmekte, firma-müşteri-tedarikçi

arasındaki bariyerleri internet ve e-ticaret ile kaldırmaktadır.109

108 Ahmet Buğdaycı, “Net Kuşağı Geliyor”, Capital Dergisi, (Ağustos 1998) ss.84-87.

109 http://www.sorucevap.com/bilisimteknolojisi/internet/e-ticaret/, (14 Temmuz 2006)

Page 83: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

68

E-Ticaret için verilebilecek tek bir tanım yoktur. Bazı görüşlere göre, e-ticaret,

her türlü malın ve servisin bilgisayar teknolojisi, elektronik iletişim kanalları ve ilgili

teknolojiler (akıllı kart-smart card-, elektronik fon transferi -EFT-, POS terminalleri,

faks gibi) kullanarak satılması ve satın alınmasını kapsayan bir kavramdır. Başka bir

görüşe göre ise e-ticaret, ödeme işleminin internet üzerinden yapıldığı alış-satışları

içermektedir.110 Dünya Ticaret Örgütü elektronik ticareti; internet üzerinden satılan ve

ödenen ürünlerin fiziksel ve dijital olarak teslim edilmesi111 olarak tanımlamaktadır.

OECD bu tanımı, “açık veya kapalı network üzerinden sayısallaştırılmış yazılı

metin, ses ve görüntünün işlenmesi ve iletilmesine dayanan kişileri ve kurumları

ilgilendiren, B2B (kurumdan kuruma) ve B2C (kurumdan tüketiciye) türü tüm ticari

işlemlerdir”112 şeklinde yapmaktadır. E-ticaret konusunda en yaygın genel kabul

görmüş tanım OECD tarafından 1997’de yapılan bu tanımdır.113

İnce’nin de ifade ettiği gibi e-ticaret sadece internet üzerinden yapılan ticarettir.

Telefon, faks, televizyon, EFT, EDI gibi araçlar ticari uygulamalarda kullanılmakta

ancak e-ticaret açık ağ üzerinden, bilgisayardan, bilgisayara ticari uygulamaları

içermektedir. Zira e-ticarette ulaşılmak istenen hedef, bu tür uygulamalardır.114

E-ticaret kavramının karşılığı İngilizcede sadece mal ve hizmet alım-satımı için

e-trade, mal ve hizmetlerin belirli bir karşılıkla el değiştirmesi için e-commerce ve tüm

iş çözümleri için e-business olarak geçmektedir. Dilimizde e-ticaret, her üç kavrama

karşılık olarak da kullanılmaktadır.115 Son zamanlarda Türkçede de e-iş kavramının

yaygınlaşmaya başladığını görmekteyiz.

110 Yakup Kepenek, “Ekonomik Yönleriyle Elektronik Ticaret”, Elektronik Ticaret, der. Veysel Bozkurt, İstanbul: Alfa Yayınları,

2000, s.20.

111 http://www.wto.org/english/thewto_e/whatis_e/tif_e/bey4_e.htm, (29 Temmuz 2006)

112 Commıttee For Informatıon, Computer And Communıcatıons Polıcy, Measuring Electronic Commerce, OECD, Paris, 1997, s.3.

113 Bülent Kanat, Murat Başyiğit ve Volkan Abak “ ‘E-Ticaret’ Küreselleşen Dünyada E-Ticaret”, Banka ve Ekonomik Yorumlar

Dergisi, 3 (Mart 2002), s.2.

114 İnce, a.g.e., s.1.

115 İbrahim Sırma “ Elektronik Ticaret Stratejileri” Askan Bülteni, İstanbul: İstanbul Üniversitesi, 2002, s.20.

Page 84: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

69

Elektronik iletişim teknolojileri ticari hayatta 1980'lerden beri kullanılmaktadır.

Ancak internetin e-ticaret için kullanılması 1997'de başlamıştır. İnternetin ticari ürünleri

satmada kullanımı, ilk başta belki olabilir türünden ve süslü web sayfalarından oluşan

denemelerden ibaretti. Ancak, Amazon.com, Dixons, Yahoo gibi örneklerin 1-2 yıl

içerisinde, sadece internet üzerinden sattıkları servislerle birer büyük şirket haline

gelmeleri, birden hayalleri gerçeğe dönüştürüverdi. Bunun üzerine firmalar mal ve

hizmet arzını internete taşımaya başladılar. Günümüzde bu anlayışa, popüler deyimiyle,

Business to Business (B2B – İşten İşe Dönüşüm) denilmektedir.116

OECD, Avrupa Topluluğu, ABD gibi ekonomiler, internet üzerinden yapılan

elektronik ticaretin küreselleşmesi ve sağlıklı bir yapıda gelişmesi konusunda 90'lardan

beri stratejik toplantılar yapmakta ve ortak eylem planları geliştirmeye çalışmaktadırlar.

Bu çalışmalarda kullanıcılar ve müşterilerin elektronik ticarete güvenlerinin artması,

yasal ve iletişim altyapısının oluşturulması, verimin arttırılması gibi unsurlar göz

önünde tutulmakta ve bu konularda hükümet politikalarına yön verecek kararlar

alınmaktadır. Dünya Ticaret Örgütü de 2001 yılında e-ticaretin geliştirilmesi ve gümrük

sorunları başta olmak üzere diğer önemli sorunların çözümü için bir dizi toplantılar

yaparak “Doha Kararları” adı altında bir ilke kararlar seti yayımlamıştır.117 Bu

toplantının devamı 2003 yılında Meksika-Cancún’da yapılmıştır.118

E-ticaret ile bilgi ve iletişim teknolojileri iç içe geçmiştir. Dolayısıyla, bir

elektronik iletişimde e-ticaretin nerede başlayıp nerede bittiğini belirlemek güçtür.

Örneğin firmalar arasında bilginin paylaşımı ya da ticari bir sonuç doğurabilen sağlık,

eğitim, kamu yönetiminde kolaylıklar gibi iletişim teknolojileri kullanımının e-ticaret

sayılıp sayılmayacağı tartışılmaktadır. Dolayısıyla sonsuz gibi görünen bilgi bulutu

içerisinde, e-ticaretin sınırları belirsizdir.

116 Levent Uysal, “E-Ticaretle Gelen Yeni Ekonomi”, http://www.bilgiyonetimi.org/cm/pages/mkl_gos.php?nt=539, (14 Temmuz

2006)

117 Doha Kararları için bkz. Doha 4th Ministerial Declararation, 21 November 2001,

http://www.wto.org/english/thewto_e/minist_e/min01_e/mindecl_e.htm#electronic, (17 Temmuz 2006)

118 Cancún Deklarasyonu için bkz. Cancún Ministerial Text, 13 September 2003,

http://www.wto.org/english/thewto_e/minist_e/min03_e/draft_decl_rev2_e.htm, (17 Temmuz 2006)

Page 85: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

70

vii- Türkiye’de E-Ticaret

Ülkemizde de, 1998'den sonra, bazı büyük alışveriş merkezleri internet üzerinde

satış mağazaları açmışlar, ayrıca kurumlara ve bireysel girişimcilere elektronik dükkan

(e-dükkan) kiralayan servis sağlayıcılar ortaya çıkmaya başlamıştır. 2000 yılından beri

özellikle basın ve bankacılık sektörlerinde e-ticaret alanında yatırımlar hızlanmıştır.119

Günümüzde Türkiye'deki elektronik ticaret uygulamaları işletmeden son

kullanıcılara (Business to Consumer, B2C) satış biçimiyle gerçekleşmektedir. Ancak

dünyadaki mevcut uygulamalardan da anlaşılabileceği gibi işletmeden işletmeye satış

elektronik ticaret hacminin büyük kısmını oluşturmaktadır. Kısa bir süre sonra

Türkiye'de de büyük firmalardan başlamak üzere birçok şirketin tedarikçileri ve bayileri

arasındaki işlemleri internete taşımalarına ve işletmeler arası elektronik ticaretin

patlamasına tanıklık edeceğiz.120 Bu bağlamda Çorlu’da faaliyet yürüten bazı firmaların

özellikle B2B anlamında tedarikçileri ve bayileriyle faaliyetlere başladığını gördük.

Müşteri veya tedarikçilerle internet veya benzeri entegrasyon oranı özel sektörde %80,

kamuda ise %30’un üzerindedir. Kurum ve kuruluşların GPS ve GPRS benzeri iş takibi

ve web sitelerinin interaktif hizmet sunumu oranlarının düşüklüğü bu entegrasyonun

web sitesi kanalıyla bilgi transferi türünden geleneksel hizmetlerle sınırlı olduğu

izlenimini verse de mevcut durum e-ticaret kavramının öneminin ve buna olan ihtiyacın

algılanması açısından önemsenmelidir.

119 E-Ticaret Nedir?, http://www.e-ticaretmerkezi.net/nedir.php, (17 Temmuz 2006)

120 Türkiye’de E-Ticaret, http://www.e-ticaretmerkezi.net/nedir.php, (17 Temmuz 2006)

Page 86: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

71

4. BİLGİ BİLİMİ

4.1. Bilgi Biliminin Tanımı ve İçeriği

Bilgi bilimi, bilginin niteliklerini, davranışını, bilgi akışının yönetimini etkileyen

güçleri ve bilginin üretilmesi, derlenmesi, düzenlenmesi, depolanması, erişilmesi,

yorumlanması ve kullanılması aşamalarını içeren süreçlerini inceleyen bilim dalıdır.

Bilgi teorisi ya da bilgi kuramı adı da verilen Fransızca kökenli “epistemoloji”,

günümüzde “bilgi bilimi” olarak kullanılmaktadır. Güncel Türkçe Sözlük,

epistemolojiye bilgi kuramı derken, bilgi kuramına da; “bilginin temelini, bilim

alanında uygulanan yöntemleri, sınır ve güvenilirlik bakımından inceleyip araştıran

felsefe dalı, epistemoloji”121 demektedir. Bilgiyi sorgulayarak yola çıktığı için

epistemoloji, bilgi elde etmenin ve bilgilerin doğruluğunu tahkik etmenin yöntemlerini

araştıran felsefe dalıdır diyenler bulunduğu gibi, epistemolojinin bilgi bilimi ve bilginin

felsefesi olduğunu savunan uzmanlar da bulunmaktadır. Hatta hakim görüş bu

yönündedir. Yine de epistemolojiyi bilgi bilimine ait yöntembilim olarak tarif etmek ya

da bilgi biliminin metodolojisi şeklinde tanımlamak daha anlamlı ve anlaşılır

görünmektedir. Epistemoloji bilgi biliminin bizzat kendisi olmayıp, şubelerinden biridir.

Atabek’e göre epistemoloji bir bakıma bilginin felsefesidir, bilginin

kaynaklarını, meşruiyetini ve sonuçlarını tartışır.122

Şu halde bilgi bilimi, bilginin niteliklerini ve davranışını, bilgi akışının

yönetimini etkileyen güçleri ve bilgiyi işlemenin araçlarını inceleyen bir bilimdir. Bilgi

işlemeye ilişkin işlemler, bilginin oluşumunu yayımını, derlenmesini, organizasyonunu,

depolanmasını, erişilmesini, yorumlanmasını ve kullanımını kapsar. Bu alan,

matematik, mantık, dilbilim, psikoloji, bilgisayar teknolojisi, yöneylem araştırması,

grafik sanatlar, iletişim, kütüphanecilik, işletme ve kimi başka alanlardan çıkarsanmış

veya onlarla ilişkilidir.

121 TDK, Güncel Türkçe Sözlük,

http://tdk.org.tr/TDKSOZLUK/sozbul.ASP?Kelime=%20%20bilgi%20kuramı&EskiSoz=bilgi&GeriDon=2, (7 Temmuz 2006)

122 Ümit Atabek, “Niçin Yöntembilim (Metodoloji)”, http://www.umitatabek.net/bilim.html, (8 Temmuz 2006)

Page 87: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

72

Bilgi bilimi, makro bir kuram olup matematikten grafik sanatlara kadar pek çok

disiplinden istifade ederek ortaya çıkmıştır. Bilgi bilimi kısaca, bilgi sistemleri, bilgi

teorisi, bilgi erişimi, bilgiyi arama davranışı ve insan-bilgisayar etkileşiminin süreçlerini

ve niteliklerini araştırma ve teoriye dayanarak değerlendirme gibi bilimsel çalışmaları

kapsamaktadır. Bunlardan başka ilgi alanında bilgi altyapısı, epistemoloji, bilgi

üreticileri, bilgi ürünleri, bilgi yayımcıları, bilgi yayıncıları, bilgi kullanıcıları, bilgi ve

iletişim teknolojileri, bilgi işçileri ve bilgi işlerinin teknik yaklaşımı gibi çalışma

alanları bulunmaktadır.

Bilgi çağında, küresel bilgi stokunu geliştirmeye yönelik etkileşimde

bulunabilmek, onu özümseyip, yerel gereksinimlere aktarabilmek ve uyarlayabilmek,

küresel bilgiyi yeni bilgi ve teknolojiyi yaratmak için kullanabilmek, küresel rekabette

avantaj sağlayabilmenin en kestirme yoludur. Bunun için, öncelikle soyut bilgi ile

bilimsel bilginin ayrıştırılarak, bilimsel bilgiye ihtiyaç duyan kuruluş ve sektörlere,

talepleri doğrultusunda kullanıma hazır bilginin sunulması gerekmektedir. Bilimsel

düşünce perspektifiyle bilgiye yaklaşılması, bilimsel metotlarla bilginin ayrıştırılması

süreci bilgi bilimi kavramını ortaya çıkarmıştır. Bilgi bilimi çeşitli kuruluşların bilgi

ihtiyaçlarının karşılanması amacına yönelik olarak doğmuştur.123

Bilgi bilimi, Aydınlanma Çağında özellikle Rönesans hareketleriyle gündeme

gelen bilimsel düşünce ve sonrasında ortaya çıkan pozitivizm akımının etkisiyle soyut

bilginin bilimsel bilgiye dönüşmesi sürecinde ortaya çıkmıştır. Sanayi toplumunda da

makineleşmeyle birlikte bilgiye duyulan ihtiyaç, pek çok fikir ve felsefe adamını bir

bilgi kuramı oluşturmaya yönlendirmiştir. Özellikle on dokuzuncu yüzyılda S. Simon,

A. Comte ve H. Spencer gibi sosyologlar ısrarla sanayi toplumunun biliminden söz

etmekte ama adını koyamamaktadırlar. Birbirine zıt görüşlerle ortaya çıkan Marks ve

Weber’de bile bunu gözlemlemek mümkündür.

Bilgi bilimi disiplininin daha iyi anlaşılması için bilgi işleri ile ilgili diğer bilim

dallarının isimleri ve tanımları verilip; karşılaştırmalı olarak değerlendirilmelidir. Bilgi

bilimcilerin; diğer benzeri unvanlarla karıştırılmaması için de temelini bilgi bilimine 123 Sağsan, a.g.m.

Page 88: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

73

dayandıran disiplinlerin tanımlanması şarttır. Bunun için öncelikle bilgi bilimcilerle

bilgi işçileri hakkında bir tanımlama ve ardından da temelini bilgi bilimine dayandıran

disiplinler hakkında bazı bilgi ve tespitlerin ortaya konulması gerekmektedir.

4.2. Bilgi Bilimciler

Bilgi bilimciler, bilgi ile toplumu bir araya getiren ve bilginin en yaygın ve

isabetli biçimde kullanımını gerçekleştiren insan gücüdür. Temelini bilgi biliminden

alan ve bilgi işleri ile uğraşan kişiler de bilgi bilimci olarak adlandırılmaktadır. Bilgi

bilimciler, özünde bilginin her türlü profesyonel boyutuyla da ilgilendiklerinden, daha

geniş anlamda bilgi profesyoneli şeklinde de tanımlanmaktadırlar. Fakat bilgi

profesyonelleri bilgi işlerini daha ziyade kütüphanecilik bilimi bağlamında

gerçekleştiren kişilerdir. Geniş anlamda bilgi profesyonelleri, bilginin sağlanması,

düzenlenmesi, saklanması, depolanması ve iletilmesi için herhangi bir işletme içerisinde

veya daha geniş olarak ulusal bağlamda gerekli sistemleri tasarlayan kişilerdir.

Bilgi bilimciler, bilginin işlenmesinden çok, bilgiye duyulan ihtiyaçla birlikte

üretimi, saklanması, paylaşılması, transferi, değerlendirilmesi ve yeni kullanımlar için

en uygun şekilde yeniden tasnifi gibi süreçlerle ilgilenen kişilerdir. Bu haliyle bilgi

bilimciler bilgi yönetiminin odak noktasını oluşturmaktadırlar. Bilgi işçileri ise daha

çok enformasyon yönetiminde ön plandadırlar.

Ayrıca, bilgi bilimi disiplini içerisindeki bilgi bilimcilerin iş tanımlarının

yapılması bu disiplinin karşılaştırmalı olarak değerlendirildiği takdirde daha iyi

anlaşılacağını bize göstermektedir.

4.3. Bilgi işçileri

Yeni ekonomik düzende işletmeler ürün geliştirme ve yeni teknolojilere

adaptasyon gibi konularda yoğun bir rekabetçi baskı altındadır. Piyasa ve teknolojinin

ana kaynağı ve en önemli ürünü bilgi olduğuna göre, bilgi çağının vasıflı işçisi, süreçler

için gerekli bilgi ile donanmış beyin gücüdür. Bunun da temel dinamiği eğitimdir. Bilgi

ekonomisinde istihdam sorunu eğitim sorunuyla paralellik arz eder.

Page 89: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

74

Rekabet baskısı altındaki çağdaş işletmelerin belkemiğini oluşturan en önemli

unsurlardan biri olan AR-GE birimlerinin; ürün geliştirme ve yeni teknoloji üretme gibi

çok önemli fonksiyonları vardır. AR-GE birimlerinde üretilen bilgi ve teknoloji, işletme

içerisinde paylaşıma açılır ve işletmenin tüm insan kaynakları bunu esas alarak çalışır.

Bu durumda çalışanların da işletmenin ivmesine paralel olarak sürekli bir interaktif

öğrenme süreci içerisinde bulunmaları, küresel rekabetin ön koşullarındandır.

Dolayısıyla, usta aynı zamanda bir çıraktır. İşletmenin en önemli sermayesi donanımlı

bilgi işçilerinden oluşan insan kaynağıdır. Yeni ekonominin itici gücü bilgi işçileridir.

Bilgi toplumunda teknik ve profesyonel sınıf, yani “bilgi işçisi” olarak nitelenen bilim adamları,

teknisyenler, mühendisler, öğretmenler sayıca artmış ve toplumun kalbi konumuna

yerleşmişlerdir. Buna bağlı olarak toplumda gücün yapısı da değişecektir. Tarım toplumunda

toprak sahipleri, sanayi toplumunda ise sermaye sahibi işverenler gücü ellerinde

bulundurmaktaydılar. Oluşan yeni toplumda ise güç bilgi sınıfına ait olacaktır.124

Bilgi işçisi kavramı, ilk defa 1959 yılında Peter Drucker tarafından ortaya

atılmıştır. Bugün genel olarak bilginin kullanılması ve geliştirilmesi ile ilgili işlerde

çalışanlar bilgi işçisi olarak tanımlanmaktadır. Bilgi işçisi sermaye ve işgücü ile

kıyaslandığında, daha çok beyniyle iş yapan ve bilginin yönetim süreçlerine katılan

veya katkıda bulunan kişidir.

Zaim de aynı doğrultuda; bilgi işi ve bilgi işçisinin tanımıyla ilgili farklı

yaklaşımlar bulunmakla birlikte hemen bütün tanımların ortak noktasının bilgi işinde

bedeni çalışmanın yerini ağırlıklı olarak zihni çalışmanın, mal üretiminin yerini ise

hizmet üretiminin almakta olduğunu ifade eder.125

Bilgi yönetimi disiplini, organizasyondaki insan süreçleri yerine bilgi işçilerine

odaklanmaktadır. Bilgi işçisinin kimliği, konumu ya da profesyonel anlamda yaptığı

işin ne olduğu önemli değildir. Önemli olan sahip olması gereken bilgi donanımı ve

çeşitli becerileridir. İyi düşünmesi, iyi bir ekip üyesi olması, ekip liderliğini

üstlenebilmesi, iyi bir eleştirmen, bağımsız bir karar alıcı, uyumlu, sorumlu, vs. olması

124 Drucker, Kapitalist Ötesi Toplum, s.18.

125 Zaim, Bilginin Artan Önemi ve Bilgi Yönetimi, s.52.

Page 90: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

75

gerekmektedir. Bilgi toplumu ekonomisinde sadece bilgiyi değil, nitelikli, çözümleme

yapabilen, önsezili, gerçekçi, yeni ekonominin gereklerini algılayıp tam anlamıyla

yerine getirebilecek insan gücünü çekebilmek de son derece önemlidir.

Bilgi eksenli bir işletmenin başarısı bilgi işçilerinin verimliliği ve performansı

ile doğru orantılıdır. Geleneksel ekonomide işçi firmaya hizmet ederken bilgi eksenli

işletmecilik anlayışında firma, bilgi işçisinin hizmetinde olmalıdır. Kurumun, işçinin

hizmetinde olması, yönetimin çalıştırdığı işçilere olan bakışını değiştirerek, sahasında

uzman olan bilgi işçilerinin verimli şekilde çalışabilmeleri için gerekli tüm ortamı

sağlaması, onlara en iyi kişisel gelişim ve kariyer imkanlarını sunması, onları motive

etmesi ve cesaretlendirmesi anlamına gelmektedir. Bu sebeple disipliner karakterli

geleneksel personelci organizasyon biçimi yerine enformasyona dayalı ve bilgi

uzmanlarından oluşan yeni bir paradigmaya ihtiyaç vardır. İnsan kaynakları kavramını

esas alan bu yeni modelde yönetim kademeleri azalacak, uzmanlık öne çıkacak,

sorumluluk tüm çalışanlarca paylaşılacak ve ekip çalışması önem kazanacaktır.

Bilgi işçisinin özelliklerine gelince; bilgi işçisi öncelikle bilişim teknolojilerini

etkili biçimde kullanabilmeli, yaratıcı ve yenilikçi olmalıdır. Ayrıca bağlı oldukları

organizasyonlara daha fazla değer katabilmeleri için uzmanlıkları yanında

organizasyonun yönetimi ve işleyişiyle ilgili idari bir takım bilgi ve becerilere de sahip

olmaları beklenmektedir.

Bilgi işçilerinden beklenen en önemli karakter özelliği değişime açık olmak ve

öğrenmeyi öğrenmektir. Teknolojik gelişmelerin hızı karşısında, mevcut bilgi ve

becerilerin kısa sürede eskidiği ve geçerliliğini kaybettiği, bu yüzden bilgi işçisinin

kendini sürekli olarak yenilemesi gerektiği unutulmamalıdır. Kişinin kendini

güncelleyebilmesi çok bilmesinden daha önemlidir. Bilgi işçisi için öğrenme ve kişisel

gelişim bir yaşam biçimidir.

Bilginin öngörülemezliği ve kontrol edilemezliği, bir taraftan bilgi işçisini

bilgiye tabi olmaya ve onu yakından izlemeye zorlamakta, diğer yandan da işletmeleri

küresel rekabetle baş edebilmek amacıyla etkileşimli bilgi ve teknoloji geliştirme

Page 91: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

76

ortamları oluşturabilmek için bilgi ve insan kaynakları koordinasyonuna

yönlendirmektedir.

4.4. Temelini Bilgi Bilimine Dayandıran Disiplinler

Bilgi biliminin, bilginin niteliklerini, davranışını, bilgi akışının yönetimini

etkileyen güçleri ve bilginin süreçlerini inceleyen bilim dalı olduğundan bahsetmiştik.

Bu bölümde temelini bilgi bilimine dayandıran disiplinleri inceleyeceğiz. Sağsan,

temelini bilgi bilimine dayandıran başlıca disiplinleri kütüphanecilik, enformasyon

yönetimi, kayıt yönetimi ve arşivcilik olarak ifade etmektedir126

Bu disiplinler, makro planda hareket etmekte ve çalışma alanlarını ülke

düzleminde yürütmektedirler. Çalışma alanı içerisinde yine bilgi işleri ve süreçleri ile

ilgilenen ve daha ziyade mikro planda yani işletmelere yönelik çalışmalar yürüten ve

arka planında bilgi bilimi disiplinini de barındıran bu yeni disiplinler arası bilim dalının

adı bilgi yönetimidir.

4.4.1. Kütüphanecilik

Sağsan kütüphanecilik disiplinini; özellikle kurumlara, topluluklara ve kurum

içerisindeki dermeye kendini adayarak, doğrudan doğruya bilgi sağlayan ve hizmete

sunan kütüphane merkezli uygulama alanı şeklinde tanımlamaktadır.127

4.4.1.1. Kütüphanenin Tanımı

Kütüphane Osmanlıca olup melez bir kelimedir. Kütüp; Arapça kitaplar

demektir. Hane ise Farsça olup “birleşik kelimelerde "bina, yapı, yer, makam"

anlamlarıyla ikinci kelime olarak yer alan bir söz”dür.128 Kütüphane kitapların

bulunduğu ya da konulduğu yer, mekan anlamına gelmektedir. Kütüp, Arapça kitabın

çoğul şekli olduğuna göre, kütüphane, kitapların evi yaşadığı yer anlamına gelir. Bu

anlamıyla kütüphane kelime olmayıp terimdir. Zira kitapların her bulunduğu veya

konulduğu yere kütüphane denilmemektedir. Güncel Türkçe Sözlük kütüphaneyi;

kuruluş amaç ve görevine uygun kitap, film, plak gibi her türlü düşünce ve sanat 126 Sağsan, a.g.m.

127 Sağsan, a.g.m.

128 TDK, Güncel Türkçe Sözlük, http://www.tdk.org.tr/TDKSOZLUK/SOZBUL.ASP?kelime=hane, (7 Mart 2006)

Page 92: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

77

ürününü toplayan, düzenleyen ve genel olarak ilgilenen okurlara sunan kuruluş,

bibliyotek olarak tanımlamaktadır.129

UNESCO, 1968’de kütüphane için; “adı ne olursa olsun, basılı kitap ve süreli

yayınların ya da başka her türden çizgisel, görsel-işitsel yayının düzenli koleksiyonları

ile okurların bilgi, araştırma, eğitim, dinlenme amaçları için bunların kullanılmalarını

sağlayan ve kolaylaştıran elemanlar” tanımını yapmıştır. UNESCO’nun tanımında, bir

kütüphanenin toplayacağı yayınlar, içerikleri açısından, bilgi sağlayanlar, araştırma

gereklerini karşılayanlar, eğitimde kullanılacak olanlar ve vakit geçirmek, dinlenmek

amacı ile okunan yayınlar olarak belirlenmektedir.130

4.4.1.2. Kütüphanenin Tarihi Gelişimi

Uygarlığın gelişmesiyle paralel bir gelişme gösteren kütüphaneler, bulundukları

toplumun kültürel, sosyal ve ekonomik kalkınmasına hizmet etmişlerdir. Sümerler, pek

çok bilim alanında olduğu gibi kütüphaneler konusunda da insanlığa önderlik

etmişlerdir: İ.Ö. 3200 yıllarında Mezopotamya’da yazının bulunmasıyla kil tablet

dönemi başlamış, tablet miktarı çoğalınca da onların korunup saklanmalarını gerektiren

arşiv ve kütüphanelerin ortaya çıkması zorunlu olmuştur. Mezopotamya ve Mısır’da kil

tabletlerden oluşan kütüphaneler sahip oldukları uygarlığın barındırdığı diğer kültür

unsurlarıyla birlikte Antikçağ Yunan ve Roma dünyasına geçmiştir. Dolayısıyla bu

gelenek Batı dünyasında kütüphanelerin kurulmasına zemin hazırlamıştır.131 Baysal da,

dünya tarihinde ilk kütüphanelerin Babil ve Mısır’da doğduğunu ifade etmektedir.132

Tarihsel dönem, yazılı kayıtların kullanılmaya başladığı dönemdir. İnsan,

düşüncelerini yazıya döküp saklama ihtiyacı duyduğu andan itibaren kütüphane kavramı

insanoğlunun gündemine girmiştir. Yazı ile tarih nasıl yaşıt iseler, tarih ile kütüphane de

aynı şekilde yaşıttır. Şehsuvaroğlu’na göre kütüphane medeniyetle yaşıttır.133

129 TDK, Güncel Türkçe Sözlük, http://www.tdk.org.tr/TDKSOZLUK/sozbul.asp?KELIME=k%FCt%FCphane, (7 Ağustos 2006)

130 Jale Baysal, Kitap ve Kütüphane Tarihine Giriş, İstanbul: Türk Kütüphaneciler Derneği İstanbul Şubesi Yayınları, 1992, s. 7.

131 Hüseyin Üreten “Bir Antikçağ Okul – Gymnasion- Kütüphanesi: Nysa Kütüphanesi” Türk Kütüphaneciliği 20,2 (2006), 207-

216.

132 Baysal, Kitap ve Kütüphane Tarihine Giriş, s. 9-10.

133 Bedii Şehsuvaroğlu “Tarihte ve Bizde Kütüphane” Türk Kütüphaneciler Derneği Bülteni XXVII. cilt 1. sayı 1978.

Page 93: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

78

Türklerde Kütüphane

Orta Asya Türklerinden itibaren atalarımız kurdukları devletlerin ilme olan saygı

ve bağlılıkları sonucu kitabı her dönemde el üstünde tutmuşlar ve bu titiz davranışlarını

kütüphane kurmakta da göstermişlerdir. Özellikle Uygur Türklerinde ve Anadolu

Selçuklularında zengin kütüphanelerin varlığı bilinmektedir. 134

Osmanlı Devleti’nde ilk medrese Orhan Gazi tarafından İznik’te kurulmuşsa da

gerek bu dönemde gerekse sonraki padişahlar döneminde bir kütüphane kurulduğuna

dair elimizde net bir veri yoktur. Yıldırım Bayezid devrinde yapılan medreselerde

kütüphanelerin varlığına dair mevcut arşiv belgelerinden hareketle ilk kütüphanelerin bu

dönemde kurulduğunu kabul etmemiz gerekmektedir.135

Tanzimat’tan önceki kütüphanelerin idaresi vakıf esasına dayanırdı.

Kütüphanenin gelir kaynaklarını teşkil eden mevkuf gayrimenkullerin idaresi

kütüphanenin kurucusuna göre çeşitli makamlar tarafından yönetilirdi. İstanbul’un

fethinden sonra Şeyh Hasan Geylani tarafından kurulan 20 civarında eserden müteşekkil

küçük bir tekke kütüphanesini, Fatih tarafından Eyüp Külliyesi’nde yaptırılan

kütüphane ve Mahmut Paşa Medresesi Kütüphanesi takip etmiştir.136

Osmanlı Devleti’nin kuruluşundan yıkılışına kadar geçen dönem içerisinde, bina

ve yerleşim durumlarına göre farklı özelliklerde kütüphaneler kurulmuştur.

Kütüphanelerin sayıları, dermeleri, çalışanları ve kullanıcıları çeşitli dönemlerde

farklılıklar göstermiştir. Ayrıca sözü edilen bu kütüphane türlerinin hemen hemen

tamamı birer vakıf kurumu olarak işletilmiştir.137

Bilginin, çeşitli alanlarda bilgi sahibi olmak ve araştırma yapmak isteyen

kimselere, belirli kurallar çerçevesinde ve ücretsiz olarak sunulması gerekmektedir. Bu

işlemi gerçekleştirecek olan sosyal kurumlar kütüphanelerdir. Kütüphanelerimizin,

134 Mehmet Kalkan, “Tarihçe”, http://www.arsivcilik.com/tarihce.htm, (11 Ağustos 2006)

135 İsmail E. Erünsal, Türk Kütüphaneleri Tarihi, C:2 Ankara: Atatürk Kültür Merkezi Yayını, 1991, s. 279.

136 Erünsal, a.g.e. s. 17.

137 Hakan Anameriç “İstanbul Köprülü Yazma Eser Kütüphanesi” Türk Kütüphaneciliği 20,2 (2006), ss.195-202.

Page 94: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

79

Anadolu üzerinde hüküm sürmüş devletlerin eğitim-öğretim, kültürel ve bilimsel

yaşamında 1000 yıllık geçmişleri olan sosyal kurumlar olduğu bilinmektedir.138

İmparatorluğun son dönemlerinde, vakıf bünyesinde fakat başlı başına

kütüphane olarak yapılmış kuruluşlar ortaya çıkmıştır. Vakfiyesi mevcut ilk

kütüphaneler, Edirne II. Murat Darülhadisi (1435), Bursa Umurbey Camii (1440) ve

Üsküp İshak Bey Medresesi Kütüphaneleridir.139 İstanbul’da başlı başına bir kütüphane

yapısına sahip ilk kütüphane, inşasına Köprülü Mehmet Paşa tarafından başlanan, onun

ölümüyle oğlu Fazıl Ahmet Paşa tarafından tamamlanan ancak onun da genç yaşta

vefatıyla Fazıl Mustafa Paşa tarafından açılan Köprülü Kütüphanesidir (1678).140

İmparatorluğun gerilemeye başlamasıyla birlikte diğer kurumlar gibi

kütüphaneler de halkın ihtiyaçlarına cevap veremez duruma gelmişlerdir. 1826 yılında

Evkaf Nezareti kurulmuş, kütüphanelerin yönetimi de Evkaf Nezareti kanalıyla devlet

yönetimine girmiş ve kendi özel vakfiyelerindeki hükümlere göre yönetilmiştir.141

1869’da Maarif Nezareti’nin kuruluşu ve Maarif-i Umumiye Nizamnamesi’nin

yürürlüğe konmasıyla, Maarif Nezareti’ne bağlanan kütüphaneler, okullarla birlikte

devletin eğitim politikası içine alınarak bir kamu yükümlülüğü olarak kabul edilmiştir.

Bu anlamda, devletin işlettiği ilk resmi halk kütüphanesi, Beyazıt’ta 1882’de açılan

Kütüphane-i Umumi’dir.142

Aynı dönemde sadarete sunulan bir raporda; İstanbul’da herkesin

yararlanabileceği bir millet kütüphanesi kurulması önerisi de yer alıyordu.143 Bu

layihada, İstanbul Kütüphanelerindeki kitapların içerik ve özellik bakımından çağın ilim

138 Anameriç, a.g.m.

139 Erünsal, a.g.e. s. 279.

140 Erünsal, a.g.e. s. 62.

141 Baysal, Kitap ve Kütüphane Tarihine Giriş, s. 54.

142 Hasan S. Keseroğlu, Halk Kütüphanesi Politikası ve Türkiye Cumhuriyeti’nde Durum, İstanbul: TKD İstanbul Şubesi Yayını,

1989, s. 92.

143 Keseroğlu, Halk Kütüphanesi Politikası ve Türkiye Cumhuriyeti’nde Durum, s.91.

Page 95: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

80

ve kültür birikimini kapsamadığı belirtilmiş, özellikle yabancı dilde basılan veya

yabancı dilden çevrilen hiçbir eserin bu kütüphanelerde bulunmadığı vurgulanmıştır.144

1879’da Maarif Nezareti yönetiminde bir komisyon kütüphane kataloglarının

düzenlenmesine başlamış ve İstanbul’da 69 kütüphaneye ait 40 ciltlik basılı katalog

dizisi çıkartılmıştır.145

1882’de çıkarılan bir yönetmelikle kütüphanelerin Maarif Nezareti Telif ve

Tercüme Dairesine bağlı bir Kütüphane Müfettişliği vasıtasıyla denetleneceği

belirtilmiştir.146

4.4.1.3. Kütüphane Türleri

Kütüphanenin ürünü bilgiyle donatılmış insandır. Kurumsal olarak her insana

hizmet sunabilecek bir kütüphane olmalıdır. Her kitabın bir okuru, her okurun bir kitabı

vardır cümlesiyle Hintli kütüphaneci Ranganathan bunu yasallaştırmıştır. Kütüphane

türlerinin ortaya çıkışında bu düşünce yatar.

Üniversite Kütüphaneleri

Üniversite, bilimsel araştırma faaliyetlerinin yürütüldüğü en önemli kurumların

başında yer alır. Bir ülkede yürütülen bilimsel araştırmaların başarısı üniversitelere

bağlıdır. Bilimsel araştırma ve bilgi üretimi denildiğinde akla ilk gelen yer

kütüphanedir. Kütüphaneler bilinen bilgiye dayanarak bilinmeyenin üretilmesini sağlar,

bilinenin yeniden keşfedilmesini engelleyerek emek, zaman ve para kaybını önler.

Üniversite kütüphanesini, üniversite içinde öğretim ile bilimsel araştırma ve

geliştirme çalışmalarını desteklemek üzere her türlü bilgi kaynağını amaç ve hedefleri

doğrultusunda, imkanları ölçüsünde toplayan, bu kaynakları kullanıcılarına ulaştırmak

için çağdaş kütüphanecilik teknikleriyle örgütleyen ve en elverişli yararlanma ortamını

sağlayan kurum olarak tanımlayabiliriz.

144 Cengiz Aslan, “Milli Kütüphane’nin Kurumsallaşma Süreci,” http://www.blogcu.com/cengizaslan, (3 Ağustos 2006)

145 Baysal, Kitap ve Kütüphane Tarihine Giriş, s.54.

146 Ali Can “Kütüphaneler Genel Müdürlüğünün Tarihçesi” Türk Kütüphaneciliği 12,1 (1998), ss.54-61.

Page 96: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

81

Tarafsız bilimsel araştırmaların sonucunda en doğru bilgiler üniversitelerde

üretilir. Bu üretimin gerçekleşmesini destekleyen en etkili kurum da kuşkusuz üniversite

kütüphanesidir. Bilgi üretimini gerçekleştirmek için sağladığı bilgi kaynakları ve bilgiye

erişim yolları ile bilim adamlarının en büyük destekçisidir.

Üniversite kütüphanesi, üniversitede verilen eğitim ve öğretime destek verir.

Öğrencilerin kendilerini geliştirmelerine de en büyük katkıyı yine üniversite

kütüphanesi sağlar. Üniversite öğrencisi araştırma yapmayı kütüphanede öğrenir.

Kütüphane kullanmayı öğrenen öğrenci kendini geliştirmeyi öğrenmiştir. Kendini

geliştirebilen öğrenci öğrenmeyi öğrenmiş bir bilgi okuryazarıdır.147

Milli Kütüphane

Milli kütüphaneler; Milli kültür araştırmalarını mümkün kılmak, buna elverişli

bütün eser ve belgelerin bir araya toplandığı bir merkez oluşturmak, yurtiçi ve

yurtdışından gelen bilgi isteklerini karşılayarak her türlü bilim ve sanat araştırmalarını

kolaylaştırmak amacıyla kurulan kütüphanelerdir. Başka hiç bir kütüphane türünün

üstlenemeyeceği yükümlülükler bu kütüphaneleri, ulusların en değerli varlıklarından

birisi haline getirmiştir. Milli kütüphaneler, bir ulusun kültürünün aynası ve o ulusla

ilgili üretilmiş her türlü bilgi kaynağının adresidir.

İlk Milli Kütüphane fikri İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin 1911’deki kongresinde

dile getirilmiştir. 1912-1918 yılları arasında İzmir, Kayseri, Eskişehir ve Konya’da milli

kütüphaneler hizmete sokulmuştur.148

Cumhuriyet Dönemi’nde ise 1934’te çıkarılan Basma Yazı ve Resimleri

Derleme Kanunu, batılı anlamda yayınların merkezi derleme sistemiyle toplanıp

arşivlenmesini sağlamıştır. 1946’da başlayan Milli Kütüphane kuruluş çalışması,

1948’de tamamlanmıştır.

147 Bülent Ergen, “Üniversite Ve Kütüphanesi”, Türk Kütüphaneciliği, Cilt.17, S. 2, Haziran 2003.

148 Bülent Yılmaz, “Türk Kütüphaneciliğinde Siyaset Öğesi”, http://yunus.hacettepe.edu.tr/~byilmaz/kutdestanbildiri.doc, (29 Temmuz 2006)

Page 97: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

82

Kurumsallaşma sürecinin gelişimi ise, 1950’deki 5632 Sayılı Milli Kütüphane

Kuruluş Kanunu ile sonuçlandırılmıştır. Yasa ile kurulan tek kütüphane olan Milli

Kütüphane, yurt içi ve yurt dışı belge ve bilgi materyallerinin sağlanması, arşivlenmesi

ve sunulması hizmetlerinde yasal yetki sahibi kılınmıştır.

Kütüphaneler Genel Müdürlüğü’ne bağlı bir müdürlük iken Kültür Bakanlığı’nın

kurulması ile müstakil genel müdürlük statüsüne kavuşan Milli Kütüphane, 5 Ağustos

1983'te yeni binasında kullanıcılarına hizmet vermeye başlamıştır. Kütüphane 39.000

metrekarelik, bir alana kurulmuştur. Yeni binada; Bilgi İşlem Merkezi, Konuşan

Kitaplık, Atatürk Belgeliği ve Biyografya Arşivi, Harita Salonu, Mikrofilm Arşivi ile

ofset basım tekniğini kullanan tam donanımlı bir Basımevi, Mikrofilm ve Fotoğraf

Laboratuarı ile yeni etkinlikler gerçekleştirilmeye başlanmıştır.149

Milli Kütüphane'nin toplam materyal sayısı, Ağustos 2004 itibariyle, 2.192.142

adet/cilttir. Türkiye Bibliyografyası ve Türkiye Makaleler Bibliyografyası adı altında iki

bibliyografik yayını, 1952’den beri düzenli olarak yayımlamaktadır.

Milli Kütüphane, Türkiye'de basım, yayım ve dağıtımı yapılan materyalin

%50'sini derleyememektedir. Derleme kaçağının önlenmesi ve bu materyalin

derlenebilmesi için Milli Kütüphane'nin yeniden yapılandırılması gerekmektedir.150

2527 sayılı Basma Yazı ve Resimleri Derleme Kanunu hükümleri uyarınca,

Türkiye'de yayımlanan her eserin bir nüshasının Milli Kütüphane'ye gönderilmesi

gerekmektedir. Ancak, yasa tüm materyal türlerini içermediği (CD-ROM, vb.) ve yeterli

yaptırım gücü olmadığı için, bu yasanın güncelleştirilmesi amacıyla başlatılan

çalışmalar sürdürülmektedir.

Halk Kütüphaneleri UNESCO, 1973’de yayımladığı Halk Kütüphanesi Bildirgesi’nde, “Halk

kütüphanesi eğitim, kültür ve bilgi aktarımı için demokratik bir kuruluştur” demektedir.

149 Milli Kütüphane resmi web sitesi, http://www.mkutup.gov.tr/hakkinda.html, (14 Ağustos 2006)

150 Aslan, a.g.m.

Page 98: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

83

“Halk kütüphanesi sürekli ve ömür boyu sürecek evrensel eğitimde, insanlığın bilgi ve

kültür başarılarının değerlendirilmesinde demokrasi güvencesinin pratik bir

göstergesidir”. “Halk kütüphanesi herkese, insan düşünce ve fikirlerinin kayıtlarına ve

yaratıcı hayal gücünün ürünlerine serbestçe ulaşımı sağlayan ana kaynaktır”. “Halk

kütüphanesinin amaçlarına ulaşması için aktarıma hazır, kapıları herkese açık olmalı ve

ırk, renk, milliyet, yaş, cinsiyet, din, dil, sosyal veya eğitim durumuna bakmaksızın

toplumun her üyesine eşit kullanım sağlamalıdır”.151 Halk kütüphanesi IFLA tarafından;

“yerel -veya bazı durumlarda merkezi- kamu yönetimi veya onun adına bir başka kurum

tarafından kurulup, finanse edilen, ayırım gözetmeksizin kullanmak isteyen herkese açık

olan kütüphanedir” şeklinde tanımlanmıştır.152

Halk kütüphaneleri, bulunduğu ülkenin kültür düzeyinin gelişmesinde, özellikle

eğitime sağladığı girdiler açısından taşıdığı roller tartışmasız çok fazladır. Halk

kütüphanesi her vatandaşın dilediğinde basılı, görsel materyale ulaşmak için

başvurduğu bir bilgi merkezidir. Aslında halk kütüphaneleri, toplumun aynasıdır

denilebilir. Zira bir ülkede ne kadar çok ve en önemlisi kaliteli hizmet veren halk

kütüphanesi var ise, o ülkenin vatandaşlarının bilgi düzeyinin yüksek ölçüde olduğu

varsayılabilir.153

Halk kütüphanelerinden yararlanma ücretsizdir. Ancak kitap ve sair dokümanı

ödünç alma gibi işlemler üyelik şartına bağlanmıştır.

Avrupa Birliği Ülkeleri için 2002 yılında yapılan bir istatistik çalışmasına154

göre; Almanya’da 10531, Fransa’da 3924, İngiltere’de 4620 ve İspanya’da 5209 halk

kütüphanesi var iken, Türkiye’de 2024 (2005 yılı itibarıyla bu rakam 1,432’dir) halk

kütüphanesi bulunmaktadır. Bu durumda 100.000 kişiye düşen halk kütüphanesi sayısı,

AB ortalaması 10,5 iken, Türkiye’de bu sayı 2,9’dur. Halk kütüphanelerine üye

151 Hasan Keseroğlu, "Halk Kütüphanelerinin Ortaya Çıkışı" Hatay İl Halk Kütüphanesi'nin 50. Yıldönümü, haz. Bülent Nakip,

Antakya: TKD Hatay şubesi, 1991, s.103-112.

152 Halk Kütüphaneleri İçin Hizmet Kılavuzu, haz. IFLA Halk Kütüphaneleri Seksiyonu, Ankara: Kültür Bakanlığı, 1992, s.9.

153 Berat Bırfın Bir, “Halk Kütüphaneciliği'nde Toplam Kalite Yönetimi Modeli”,

http://www.archimac.org/JAS/JAS2001/JAS03_03.spml, (2 Ağustos 2006)

154 http://www.libecon.org/pdf/InternationalLibraryStatistic.pdf, (29 Temmuz 2006)

Page 99: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

84

olanların sayıları; Almanya’da 7.370.529, Fransa’da 12.159.026, İngiltere’de

33.664.000 ve İspanya’da 7.992.568 iken bu sayı Türkiye’de 334.225’dir.155

Yukarıdaki veriler, halk kütüphanelerimizin durumunun hiç de geçmişte olduğu

gibi iç açıcı olmadığını göstermektedir. Bilgi çağında, bilgi toplumunun en önemli

terminallerinden biri konumundaki halk kütüphanelerine gereken önem verilmezse

bunun bedeli gelecek kuşaklar tarafından çok ağır şekilde ödeneceği endişesini

taşımamak mümkün değildir.

Okul Kütüphaneleri

Okul Kütüphaneleri, okul öğrencilerinin ödev ve araştırma ihtiyaçlarını

karşılamak, boş zamanlarını değerlendirmek, kültürel ve bilimsel açıdan bireysel ve

kişilik gelişimlerini desteklemek ve sosyal davranışlarını kuvvetlendirmek, müfredatı

desteklemek ve yaşam boyu eğitime destek vermek amacıyla okul bünyesinde kurulan

kütüphanelerdir.

Okullar, günümüzün öğrenim sisteminde, eğitimin demokratikleştirilmesini

desteklemelidir. Gençlerimizi erken yaşta kaynaklarla besleyerek, onları eleştirel

değerlendirme yeteneğinin temeli olarak kendi başlarına bilgi toplamaya ve

entelektüel denemelere yönelmeye teşvik etmelidir. Bu nedenle okul kütüphaneleri;

çağdaş öğretim ve eğitimin başlıca dayanağıdır.

Okul kütüphanesi, günümüzün bilgi temelli toplumunda başarılı hizmetlerin

verilmesi için esas olan bilgi ve düşünceleri kapsar, öğrencilerin sorumlu vatandaşlar

olarak yetişmelerini sağlarken, onları yaşam boyu öğrenme becerisiyle donatır ve hayal

güçlerini geliştirir.

Özel Araştırma Kütüphaneleri

Belli özel amaçlar için kurulan ve diğer kütüphane türlerine nazaran daha sınırlı

bir kitleye hitap eden ihtisas veya araştırma kütüphaneleridir. IRCICA Kütüphanesi ve

155 “Halk Kütüphaneleri Kan Ağlıyor”, Türk Kütüphaneciler Derneği İstanbul Şubesi, Mart 2005,

http://www.ntvmsnbc.com/news/315734.asp, (9 Ağustos 2006)

Page 100: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

85

British Council Library örnek verilebilir. 1911’de Türk Ocağı tarafından hizmete açılan

özel araştırma kütüphanesi, kütüphanecilik hizmetlerinin aydınlar tarafından

önemsenmesini sağlamıştır.156

4.4.1.4. Elektronik Kütüphaneler

Literatürde elektronik, dijital ve sanal kütüphane ayrımları söz konusu ise de

bunların tamamı aynı yapının farklı görünümleri olduğu için bu çalışmada böyle bir

ayrıma yer verilmemiştir.

Örneğin Odabaş’a göre sadece metin bilgisinden oluşan elektronik kütüphaneler,

çoklu ortam denilen görüntü, ses ve metinin aynı ortamda çalıştırılabilmesi ve

kaydedilen bilgiye özel bir indeksleme yapılmaksızın rastgele erişimin sağlanabilmesi

ile de dijital kütüphaneler ortaya çıkmıştır. Dijital ve elektronik kütüphanelerin internet

yoluyla herkesin kullanımına açılması, bir başka ifade ile kullanıcılara gerçek olmayan

bilgisayar ortamında gerçek bir kütüphane hizmeti sunulmasıyla da sanal kütüphane

kavramı doğmuştur. Bütün bu gelişim süreci, bilgi merkezlerini yöneten bilgi

uzmanlarının da elektronik, dijital ve sanal ortamlar konusunda bilgi sahibi olmalarını

zorunlu kılmaktadır.157

Bilgi Çağında kütüphaneciliği ve bilgiye erişimi etkileyen en önemli

gelişmelerden biri, hiç şüphesiz bilimsel yayınların elektronik ortama aktarılmasıdır.

Kullanıcılarına ihtiyaç duydukları bilgiyi en kısa zamanda sağlamayı amaç edinen

kütüphaneler, artan bilgi kaynakları ve maliyetleri ile birlikte gelişen bilgi

teknolojilerini kullanarak hizmet vermekte zorlanmaktadırlar.158

Kütüphanecilerin görevi kullanıcılarına bilgiyi erişilebilir kılmaktır. Bunun

planlanması kütüphanecilerin temel görevlerinden biridir. Kütüphanelerin tüm

156 Aslan, a.g.m.

157 Hüseyin Odabaş, “Teknolojik Gelişmelerin Bilgi Merkezlerine Etkisi ve Elektronik Yayınlar”,

http://bilgibelge.humanity.ankara.edu.tr/ogrelfiles/ho/hob1.htm, (21 Ağustos 2006)

158 Bülent Karasözen, “Kütüphane Hizmetlerinde İşbirliği ve Ortaklıklar: ANKOS”,“Kurumsal Arşivler”, “Elektronik

Veritabanları Kullanım İstatistikleri”, Elektronik Gelişmeler Işığında Araştırma Kütüphaneleri Sempozyumu, 24-26 Ekim 2002,

Bolu: Abant İzzet Baysal Üniversitesi.

Page 101: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

86

materyalleri alabilmeleri bir tarafa, kendi kullanıcılarının bile tüm gereksinimlerini

karşılayamamaktadırlar. Çünkü artan bilgi miktarı nedeni ile daha fazla kaynağın satın

alınması zorunluluğu, elektronik bilgi kaynakları ve gerekli altyapı için harcanan paralar

ek mali yükler getirmiştir. Buna karşın, kütüphaneler teknolojik olanaklar sayesinde,

kurdukları işbirliği projeleri ile kullanıcılarına diğer kütüphanelerde bulunan bilgi

kaynaklarını sunma olanağı bulmuşlardır.

Armağan’a göre hızla büyüyen internet ortamı, aranılan bilgiye ulaşmada bazı

zorlukları da beraberinde getirmiştir. Bilgi teknolojilerinin; bilgiyi bulmak, süzmek,

düzenlemek ve özetlemek için bir yöntem geliştirmesi kaçınılmaz olmaktadır. İstenilen

uzmanlık alanında bilgiye ulaşmada kullanılan kaynakların başında kurumsallaşmış

ticari internet siteleri akla gelmektedir. Genel olarak bu ve benzeri internet kaynaklarına

Elektronik Kütüphane denilmektedir. Geniş anlamıyla elektronik kütüphane, entelektüel

düşünce ürünlerini içeren veri tabanlarından erişim programları aracılığıyla bazı

materyallere erişme olanağı sağlayan kütüphaneler olarak tanımlanabilir. Bununla

birlikte seçim, sağlama, düzenleme, erişim ve arşivleme konuları da elektronik

kütüphanelerle birlikte düşünülmelidir.159

Elektronik kütüphaneler, bilgi ihtiyacı olan kullanıcılarla bu bilgileri içeren

dijital nesneleri bir araya getirmek için geliştirilen kullanıcı ara yüzünden oluşmaktadır.

Bu ara yüz sadece dijital nesneleri toplamak, düzenlemek, depolamak, erişmek ve bir

yerden bir yere aktarmak için gereken bilgi teknolojisi ve iletişim (ağ) alt yapısını değil,

dijital nesneler kullanılarak geliştirilen ve kullanıcıların kütüphaneye gelmeden

kullanımına sunulan hizmetleri de kapsamaktadır. Kütüphanelerde ağ aracılığıyla

erişilebilen bilgi hizmetleri giderek en yoğun kullanılan hizmetler haline gelmektedir.

Bilgi kaynaklarının, kütüphane dışındaki uzak noktalardan birden fazla kullanıcı

tarafından eş zamanlı olarak kullanılabilmesi derme geliştirme ve derme yönetimini çok

önemli bir etkinlik haline getirmiştir.

159 Göksel Armağan “Ticari Olmayan Akademik Amaçlı İnternet Bilgi Kaynakları, Önemi ve Bazı Örnekler”,

http://www.econturk.org/Turkiyeekonomisi/garmagan.pdf, (17 Temmuz 2006)

Page 102: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

87

Elektronik Bilgi Kaynakları

Temel bir ticari ürün olan elektronik bilgi elle tutulabilen bir şey değildir. Ancak

birçok elektronik bilgi ürünü basılı kaynakların eşiti gibi görünür ve aynı anda iki

ortamda da; hem basılı hem de elektronik halde bulunabilir. Bu elektronik bilgi

kaynaklarının bir özelliğidir.

Elektronik bilgi kaynaklarının kabaca tanımı şudur: CD-Romlar, bölgesel ağlar

(LAN-WAN), bilgisayar donanımları, çevirimiçi erişilebilen kaynaklar, internet,

uzaktan erişilebilen ve kütüphanecilerin kendi kullanıcıları için sağlamış oldukları diğer

veri tabanlarıdır.

Elektronik bilgi kaynaklarını türü ya da orijinleri açısından; uygulama

yazılımları, bibliyografik kütükler, tam metinler, sayısal kütükler ve çoklu ortam

bilgileri oluşturmaktadır. Elektronik ortamda olup da kütüphanelerin yararlandığı

sistemleri iki ana bölümde inceleyebiliriz. Bunlar;

1- Kütüphane Yönetimi İle İlgili Sistemler

Kütüphane yönetim sistemleri; kütüphane içinde ödünç verme, sağlama derme

yönetimi gibi işlemlere kolaylık getiren elektronik kaynaklardır. Direkt olarak derme

içerisinde görünmüyorsa da dermenin oluşumunu dolaylı olarak etkilemektedirler.

2- Bilgiye Erişimle İlgili Sistemler

Bilgi erişimi ile ilgili sistemleri de kendi içlerinde 2 temel bölüme ayırmak

olasıdır. Bunlardan birincisi internet aracılığıyla çevrimiçi veri tabanlarına bağlanmak;

diğeri de yerel (LAN) ya da geniş alan ağları (WAN) sayesinde bazı CD-ROM

kaynaklarını taramak şeklindedir.

4.4.1.5. Kütüphanecilik Bilimi

Çakın kütüphanecilik bilimini; insanlarla bilgi kaynakları arasında verimli bir

ilişkinin kurulması amacıyla bilgi kaynaklarının seçimi, temini, düzenlenmesiyle,

gerekli hizmetlerin sağlanması yolunda amaçları, ilkeleri, yöntemleri ve sistemleri

Page 103: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

88

inceleyen ve bu konularda yapılan çalışmaları kurumlara bağlamaya çalışan bir toplum

bilimi olarak tanımlamaktadır.160

Kütüphanecilik Bilimi; düşünce ürünlerinin taşıyıcısı olarak kitabın doğuşunu ve tarihi

gelişimini inceleyen, kitap ve benzeri belgelerin kütüphanelerde kolayca yararlanılabilir bir

durumda nasıl korunacağını, genel danışma ve bilimsel araştırmalarda bütün kitap ve benzeri

belgelerin işler duruma getirilebilmesi için hangi yardımcı araçların kullanılacağını gösteren,

genel kültür sınırları içinde kitabın ve kütüphanenin bütün okuyucu katlarına yaptığı etkileri

araştıran bilim dalıdır.161

Kütüphanecilik Biliminin Tarihçesi

Kütüphanecilik biliminin kavram olarak ortaya çıkışı 19. yüzyıla denk gelir.

Önce Almanya ve ABD’de görülen kütüphanecilik bilimi, İngiltere ve Japonya’da 20.

yüzyılın ilk yarısında görülmektedir. Bu ülkelerin genel ve ortak özellikleri sanayi ve

ticaret alanında öncü hamleleri gerçekleştirmeleridir. Bu bilim dalının ortaya çıkışıyla,

toplumsal hamlelerin ilişkili olduğu göze çarpmaktadır.

Bir meslek olarak kütüphanecilik, uygarlık tarihine eş bir geçmişe sahip

olmasına rağmen kütüphanelerin bireyle toplum arasındaki bilgi etkileşimini konu alan

bir bilim dalı olarak ortaya çıkması çok yenidir. Bu bilim dalı; Ranganathan, Danton,

Broadfield. Shera, Foskett gibi bilim adamlarının konuya kavramsal içerik ve yöntem

anlayışıyla bakmaları sayesinde 20. yüzyılın ikinci yarısında ortaya çıkmıştır.162

Kütüphanecilik Eğitimi ve Türkiye’deki Gelişimi

Dünyada 19. yüzyılın son çeyreğine kadar uzanmakla birlikte ülkemizde

kütüphanecilik eğitimi konusundaki çalışmalar Cumhuriyetin ilk yıllarında başlamıştır.

Kurslarla başlayan eğitim çalışmaları dünya ve ülkemiz kütüphaneciliğindeki gelişme

ve yeniliklere göre sürekli bir değişim içinde olmuştur.

160 İrfan Çakın “Kütüphanecilik: Bilim Dalı Olarak Tanımı ve Özellikleri” Türk Kütüphaneciliği III, 2 (1989) s. 61.

161 Jale Baysal, Kütüphanecilik Dergisi Belge Bilgi Kütüphane Araştırmaları, İstanbul: Edebiyat Fakültesi Basımevi 1987, s. 7.

162 Hülya Dilek, Kütüphane Biliminin Kapsamı ve Türkiye’de Durum, İstanbul: TKD İstanbul Şubesi Yayınları, 1992, s. 16.

(basılmış tez)

Page 104: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

89

Ülkemizde kütüphanecilik eğitimi konusunda ilk ciddi çalışma 1925 yılında

Fehmi Ethem Karatay’ın İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi’nde açtığı kütüphanecilik

kursudur.

Kütüphanecilik eğitimi konusunda ikinci önemli adım Ankara'da atılmıştır. Bu

ikinci kurs Yüksek Ziraat Enstitüsü Kütüphane Müdürü Joseph Stummvoll tarafından

1935 yılında üç ay süre ile haftada iki yarım gün olarak sürdürülmüştür.

Kütüphanecilik konusundaki ilk devamlı öğretim ise yine kurs niteliğinde

Ankara'da Adnan Ötüken tarafından başlatılan ve sürdürülen çalışmadır. 1942 yılında

bir ilanla başlatılan kursun amacı: "kütüphaneciliğin memleketimizde bir ihtisas ve

meslek haline getirilmesi hususunda müessir olmak ve diğer memleket kütüphanelerinin

her bakımdan kalkınmasına hizmet etmek" olarak belirlenmiştir. Kurs 1952 yılına kadar

aralıksız devam etmiştir.

1952’de Ankara Üniversitesi DTCF Edebiyat Bölümü’nde Kütüphanecilik

seçmeli ders olarak başlamıştır. 1954-55 öğretim yılında yayımlanan DTCF

Kütüphanecilik Enstitüsü Yönetmeliği ile Kütüphanecilik Bölümü, enstitü haline

gelmiştir. 1961 yılına kadar Ford Vakfının desteğiyle sürdürülen eğitim programı 1961

yılından sonra Fullbrigt Vakfından gelen öğretim üyelerinin katkısıyla devam etmiştir.

Kütüphanecilik eğitimine 1964 yılında İstanbul Üniversitesi de katılmıştır,

İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi içinde Prof. Dr. Rudolf Juchhoff tarafından

kuruluş çalışmaları yapılan bölüm, lisans düzeyinde eğitime başlamıştır.

1967 yılında Hacettepe Üniversitesi Kütüphanecilik Bölümü kurulmuş, 1972

yılında lisansüstü, 1974 yılında da lisans düzeyinde öğrenci almaya başlamıştır.

1988’de her üç bölümde de birbiri ardından yeni ana bilim dalları kuruldu.

1986’da UNESCO Türkiye Milli Komisyonu’nun önerisi doğrultusunda, 1989-1990

akademik yılında Arşivcilik, 1990-1991 yılında da Dokümantasyon-Enformasyon

Anabilim Dalı eğitime başlamıştır.

Page 105: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

90

İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde de aynı dönemde Dokümantasyon

Enformasyon Anabilim Dalı kurulmuş, Hacettepe Üniversitesi Kütüphanecilik

Bölümünde ise 1990 yılında Anabilim Dalı oluşumuna ilişkin karar alınmış olmasına

karşın Arşiv ve Dokümantasyon-Enformasyon Anabilim Dalları 1992-93 öğretim

yılından itibaren eğitime başlamıştır.

Günümüzde Kütüphanecilik Eğitimi

1996 yılında Türk Kütüphaneciler Derneği'nin öncülüğünde üç bölümün Bölüm

ve Anabilim Dalı Başkanları ile emekli öğretim üyeleri bir araya gelerek yapılan

toplantılarda; bölüm adlarının değiştirilmesi, ana bilim dallarının birleştirilmesi ve yeni

ders programlarının oluşturulması yolunda adımların atılması hedeflenmiştir.163

Böylece, 1990’ların başında Kütüphanecilik Bölümü adı altında üç ayrı ana bilim dalı

(kütüphanecilik, arşivcilik ve dokümantasyon-enformasyon) olarak örgütlenen

bölümler, 2002 yılından itibaren “Bilgi ve Belge Yönetimi” adıyla yeniden tek çatı

altında toplandı ve ana bilim dalları kaldırıldı.

Kütüphanecilik Eğitiminin Misyonu

Kütüphaneler bilgi kaynaklarını seçip düzenleyerek kullanıcıların hizmetine

sunmakla yükümlüdür. Genelde kütüphaneler çoğunlukla basılı ya da kâğıt üzerindeki

bilgileri kullanıcı hizmetine sunma konusunda uzmanlaşmıştır. Bununla birlikte

kütüphaneler ya da daha genel bir deyişle bilgi sistemleri metin türünde ve bibliyografik

bilgilerin yanı sıra sayısal ve grafik verilerin düzenlenmesi, bu tür bilgilere erişim

sağlanması ve bu bilgilerin güncellenmesi ve yaşatılması için kullanılan elle ya da

bilgisayarla yapılan işlemleri de kapsamaktadır.

Kütüphanecilik eğitimine bu açıdan yaklaşıldığında, temel amacın

kütüphanelerde ve diğer bilgi merkezlerinde bilgi sistemlerini tasarlayıp kuracak,

gerekli bilgi hizmetlerini verecek ve bu tür merkezleri yönetecek kişileri yetiştiren

dinamik ve yeniliğe açık bir program geliştirmek olduğu ortaya çıkmaktadır.

163 Doğan Atılgan “Türkiye'de Kütüphanecilik Eğitimi ve Yeni Bin Yılda Hedefler”,

http://eprints.rclis.org/archive/00005624/01/Bilginin_ser%C3%BCveni.pdf, (25 Temmuz 2006)

Page 106: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

91

Bilgi toplumunun ihtiyaçları doğrultusunda dijital kütüphane dermeleri ve

hizmetleri yaratmak ve yönetmek için kütüphanecilerin; görüntüleme teknolojileri, optik

karakter tanıma, işaretleme dilleri, kataloglama, dizinleme ve veri tabanı teknolojisi,

kullanıcı arabirimi tasarımı, programlama, web teknolojisi ve proje yönetimi gibi

becerilere sahip olması gerekmektedir. Elbette bir kişinin bu becerilerin tamamına sahip

olması beklenemez. Söz konusu becerilerin bir kısmı okulda, bir kısmı ise işyerinde

öğrenilebilecektir.

Kütüphanecilik bölümlerinin misyonu; “bilginin bulunması, düzenlenmesi, depolanması, erişimi

ve kullanıma sunulması konusunda bilgili; etkin bilgi sistemleri tasarlayan, kuran ve işleten;

karmaşık ve hızla değişen bilgi dünyasında liderlik yapabilecek bilgi profesyonellerini eğitmek”

olarak tanımlanabilir. Burada amaç; bilgi teknolojilerinden yararlanarak kullanıcıların

gereksinim duydukları her tür bilgiye erişim sağlamaktır. 164

Kütüphanecilik bölümlerinden mezun olanların başka disiplinlerden (bilgisayar,

işletme, eğitim, vb.) mezun olan kimselerle rekabet halinde olacağı unutulmamalıdır.

Böyle bir rekabet düşünülerek başka bölümlerde kolayca edinilebilecek uzmanlık bilgi

ve becerilerinin kütüphanecilik bölümlerinde verilmesi hatasına da düşülmemelidir.

Çünkü kütüphanecilik bölümleri, isteseler de bilgisayar bölümleri mezunları kadar iyi

mühendis ya da bilgisayar programcısı yetiştiremezler. Zaten böyle bir şeye gerek de

yoktur. Kaynakları daha verimli alanlarda kullanarak kütüphanecilik eğitim

programlarında kütüphanecilerin uzman olduğu konulara ağırlık vermeli, bilgisayar

programcılığı, kullanıcı arabirimi tasarımı vb. gibi konularda ise konunun uzmanı olan

bölümlerle işbirliğine gidilmelidir. Bu tür bir yaklaşım, hem sınırlarını çizmekte

zorlanılan bilgi piyasasında kütüphanecilere özgü bir yer edinilmesini sağlayacak, hem

de diğer disiplinlerle olan ilişkileri geliştirmeye ve ortaklaşa eğitim programları ve

projeler yürütülmesine yardımcı olacaktır.165

164 Yaşar Tonta, “Türkiye'de Kütüphanecilik Eğitiminin Yeniden Yapılanması”,

http://yunus.hacettepe.edu.tr/~tonta/yayinlar/istanbul00.htm, (5 Ağustos 2006)

165 Tonta, a.g.m.

Page 107: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

92

4.4.1.6. Bilgi Toplumunda Kütüphaneler ve Sorunları

Bilgi toplumu tanımının en karakteristik özelliği; iletilebilen ve erişilebilen bilgi

hacmindeki radikal artış olarak gösterilebilir. Dünyada son otuz yılda üretilen toplam

bilgi hacmi, bundan önceki 5000 yılda üretilenden daha fazladır. Günümüzde yüksek

tirajlı günlük bir gazetenin haftalık baskısında yer alan bilgi, XVII. yüzyılda ortalama

bir insanın yaşam boyu edinebileceği bilgiden daha fazladır. Bunu mümkün kılan bilgi

alt yapısı ise; yüksek hız, bant genişliği ve olağanüstü etki alanına sahip bir iletişim

sistemi temeli üzerine oturan ve erişebildiği her noktaya ulaşan bir bilgi ve iletişim

ağıdır. Farklı yazılımlar, uç donanımları ve başta internet ile etkileşimli multimedia

olmak üzere çeşitli uygulamalar, mevcut sosyal ve ekonomik ilişkileri temelden

etkileyerek Bilgi Toplumunun oluşumu yönünde belirgin bir dönüşüm başlatmıştır.166

Bilgi çağında ortaya çıkan bilgi artışı, bilginin depolandığı ve halkın tüm

kesimlerinin kullanımına sunulduğu çeşitli türdeki kütüphanelerin de hem sayısal hem

de dermeleri (materyal türü) açısından çoğalarak, gelişmesine ön ayak olmuştur. Bu

noktada bilgi toplumunu oluşturan bireylerin bilgi ihtiyaçlarını karşılayan kurumlar olan

kütüphanelerin rolü gözden kaçırılmamalıdır. Bunun yanında kütüphaneler; üretilen

bilginin paylaşılmasına da aracılık eden ve halkla sürekli etkileşim halinde bulunan

sosyal kurumlardır.

Kütüphaneler, son on beş yıldır bilgi toplumu kavramı ile bilgi toplumunun

bilgiye dayalı üretim, üretilen bilginin depolanması ve üretim için yeni bilgi üretilmesi

temel ilkeleriyle doğru orantılı kurumlar olarak ön plana çıkmıştır. Bunun yanı sıra bilgi

toplumunun yapı taşları olan bilişim teknolojileri, kütüphanelerin hizmet ve

politikalarında da değişimlere neden olan önemli faktörler olarak göze çarpmaktadır.

Ancak bu hızlı ve köklü değişim, kütüphaneleri ve kütüphanecileri değişime itmesinin

yanı sıra bazı olumsuzlukları da beraberinde getirmiştir. Bu olumsuzlukların

aşılabilmesi için kütüphanelerin, kütüphanecilerin ve mesleki derneklerin yeni

politikalar geliştirmesi ve uygulamaya koyması gerekmektedir.167

166 Emin Akata, “Bilgi’den Bilişime” 21. Yüzyıla Girerken Enformasyon Olgusu, Ulusal sempozyum bildirileri 19–20 Nisan 2001,

yay. haz.Tülay Fenerci, Oya Gürdal. Ankara: Türk Kütüphaneciler Derneği, s.12.

167 Fatih Rukancı, Hakan Anameriç, “Bilgi Toplumu ve Toplumun Bilgilenmesinde Kütüphanelerin Rolü”

http://bilgibelge.humanity.ankara.edu.tr/ogrelfiles/ha/blg-topve-tpl-blg.doc, (14 Haziran 2006)

Page 108: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

93

Bilgi toplumuna geçiş sürecinde kütüphanelerde meydana gelecek en önemli

değişim; elektronik kitap ve dergilerin kullanımının artmasıyla basılı kaynakların

zamanla ortadan kalkması, bilgi ağları aracılığıyla elektronik belge aktarımlarının

gerçekleşmesi sonucu kütüphanelerin dermeye dayalı hizmet ve politikalardan erişime

dayalı hizmet ve politikalara yönelmeleri biçiminde gerçekleşebilir.

Ayrıca, bilgi ve iletişim teknolojilerinin geldiği aşama kütüphaneleri sadece

kendi dermelerini kullanma sınırlamasının dışına çıkmaya da zorlamaktadır. Önceden

de kütüphaneler arasında süregelen ödünç verme ve diğer işbirliği çalışmaları, yeni

dönemde farklılık ve çeşitlilikle genişlemiş ve hızlanmıştır. Kütüphaneler bu küresel

bilgi ağının bir parçası olmak zorundadır. Kütüphane materyali sürekli olarak artmakta

ve çeşitlenmektedir. Bu artış ve çeşitlenme kütüphanelerin hizmet politikalarını da

etkilemekte, performans değerlendirme, etkinlik ve verimlilik, toplam kalite yönetimi,

yönetim bilgi sistemleri gibi kavram ve uygulamaların da kütüphane bünyesine

girmesini sağlamaktadır.

Kütüphane hizmetlerinin geliştirilmesinde üniversiteler, enstitüler ve diğer

araştırma kurumlarının yanı sıra sivil toplum örgütleri ile de işbirliğine yönelik

girişimlerde bulunulmalıdır. Sivil toplum kuruluşlarının, kütüphanelerin her türlü

hizmet, işlem ve uygulamalarında katkılarını artırmaları gerekmektedir.

Kütüphaneler, bilgi teknolojisi tabanlı öğrenim ortamları oluşturmak ve bu

ortamları eğitim, iş yaşamı ve ekonomiye destek vermek amacıyla kullanılmak üzere

çeşitli ve yeterli donanıma sahip olmalıdır. Ancak Türkiye’de hükümetlerin sağladığı

mali kaynaklar, kütüphanelerde bu düzeyde bir donanımın sağlanması için yeterli

değildir. Bilgi toplumunda kütüphanelerin rolü ve etkinliği göz önüne alınarak

kütüphanelere ayrılan mali kaynaklar artırılmalıdır.

Kütüphaneler Bilgi Edinme Hakkı Kanunu çerçevesinde, bünyelerinde halkın

devlet tarafından sunulan bilgilere erişmesine ve hükümetle iletişim kurabilmesine

yardımcı olacak terminaller oluşturulmalıdır. Ayrıca hizmet verdiği çevrenin yerel,

Page 109: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

94

tarihi ve kültürel dermesini elektronik ortama aktararak, bu kaynak ve kütüphane

hizmetlerinin tanıtılması ile tüm ulusun hizmetine sunmalıdır.

Okul kütüphaneleri sadece ders çalışılan ve ödevlerin yapıldığı, çeşitli eserlerin

okunduğu bilgi merkezleri olarak değerlendirilmemeli, bilgi toplumunun bireyi olan

öğrencilerin yeni teknolojileri tanımaları ve kullanmalarına imkan sağlayacak mekanlar

olarak geliştirilmelidir.

4.4.1.7. Avrupa Birliği’ne Uyum Sürecinde Kütüphaneler

AB’nin, kütüphane ve enformasyon hizmetlerine verdiği önem, Avrupa

sanayisinin bilimsel ve teknolojik temellerini güçlendirmek amaçlı araştırma geliştirme

programları 1987’de yürürlüğe giren Avrupa Tek Senedi ile vurgulanmış olup bu

programlar günümüze kadar yıllara sari çerçeve programlarla gelmiştir.168 AB, Avrupa

Tek Senedi’ni izleyen 1988-1992 döneminde öncelikle bir kültür politikası geliştirmiş

ve beş ana faaliyet alanı belirlemiştir. Bunlardan Avrupa kültür alanının yaratılması ve

kültür kaynaklarına erişim, kütüphaneler ve enformasyon hizmetleri ile doğrudan ilgili

çalışma alanlarıdır.169 Altıncı Çerçeve programında, kütüphane ve enformasyon

merkezleri, programın ana temalarından olan kültürel mirası koruma, yaşam boyu

öğrenim ve sayısallaştırma faaliyetlerinin merkezinde bulunmaktadır. AB, kütüphane ve

enformasyon hizmetlerini, enformasyon toplumu çalışmaları altında

değerlendirmektedir. Çerçeve programları kapsamında enformasyon toplumu amaçlı

faaliyet alanları saptanmakta ve kütüphanecilikle ilgili çalışmalar, enformasyon toplumu

teknolojileri başlığı altında görülmektedir. Bunun nedeni, enformasyonun küresel

rekabetin ana dinamiği haline gelmesi, kütüphane ve enformasyon merkezlerinin ise,

enformasyonu sağlayacak birer kaynak olmalarıdır.

AB, 2000 yılında Lizbon’da yapılan Avrupa Konseyi toplantısında, Avrupa’nın

gelecek on yılda dünyadaki en rekabetçi ve dinamik bilgi tabanlı ekonomisi olma

hedefini ortaya koymuştur. Aynı yıl Feira’da e-Avrupa Eylem Planı kabul edilmiştir.

2001’de yapılan Göteburg Devlet Başkanları zirvesinde ise, AB çerçevesinde başlatılan 168 Doğan Atılgan, “Avrupa Birliği Sürecinde Türkiye’de Bilgi Hizmetleri”, Türk Kütüphaneciliği, 16:2, 2002, s.156.

169 Tülin Sağlamtunç, Çağdaş Kütüphanecilik ve Düşünce Özgürlüğü Üzerine… , İstanbul: Yapı Tasarım Üretim, 1994, s.132.

Page 110: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

95

e-Avrupa girişimi ile ilgili olarak, aday ülkelerin gerçekleştirmesi öngörülen e-Avrupa+

eylem planı ülkemizce de kabul edilmiş ve e-Türkiye adlı proje geliştirilmiştir.170 Bu

proje kapsamında kütüphane ve enformasyon hizmetleri alanına ilişkin sevindirici

çalışmalar vardır. e-Türkiye projesi kapsamında aralarında Arşiv ve Dijital Depolama

grubunun da bulunduğu on üç çalışma grubu vardır. e-Türkiye Girişimi Ana Eylem

Planı’nda; arşivlerin ulusal hafıza görevi, kütüphanelerin de toplumsal enformasyon

ihtiyacını karşıladıkları gerekçelerinden yola çıkarak bu kurumlardan hızlı, kolay ve

etkin biçimde yararlanmak üzere sayısallaştırma çalışmalarına ağırlık verileceğine

değinilmiş ve aynı zamanda kütüphane ve arşivlerin enformasyon toplumunu

yakalamada en önemli kurumlar arasında yer aldığı belirtilmiştir. Bu kapsamda tüm

arşiv, kütüphane, dokümantasyon, araştırma ve enformasyon merkezlerinin

değerlendirileceğine dikkat çekilerek; bilgi, belge ve dokümantasyon hizmeti veren

kurumların bu çalışma alanında aktif kuruluşlar olacağı belirtilmiştir. Kütüphane ve

enformasyon merkezlerinin enformasyon toplumunun önemli bir parçası olduğunun

bilincinde olunması ve bunun belirtilmesi, dış politika olarak benimsenmiştir. AB’ne

giriş süreci çerçevesinde bu hareketin tamamlanması gereken alanlar arasında yer

alması, bu doğrultuda bir çalışma grubu oluşturulması gerçekten önemli çalışmalardır.

4.4.1.7.1. AB’nin Eğitim ve Kültür Programları

AB’nin eğitim politikasının öncelikli amacı üye ülke vatandaşları arasında

karşılıklı anlayışı teşvik etmek, eğitime Avrupa damgasını vurmak, öğrenci ve

öğretmenleri eğitmek, topluluğu tüm araştırma, teknoloji ve yüksek eğitim konularının

içine sokmaktır. 1987’de oluşturulan ERASMUS Programı çerçevesinde bir eylem planı

hazırlanmış ve bu doğrultuda üniversite öğrencilerinin, Topluluk üniversiteleri arasında

değişimi amaçlanmıştır. Topluluk içerisinde eğitimi teşvik edecek bir Mesleki Eğitim

Araştırma Merkezi mevcuttur. 1980 yılından bu yana eğitim konularında bir

enformasyon hizmet ağı çalışmaktadır.171

Henüz AB adını almamış olan topluluğun, ilk kapsamlı kültür politikası 1988-

1992 dönemine aittir. Bu politikada ele alınan alanlar içinde kütüphaneler; yayın 170 Umut Dereli, “e-Türkiye Çalışmaları”, http://www.bendevar.com/v3/makale_483.html, (14 Ağustos 2006)

171 Rıdvan Karluk, AB ve Türkiye, İstanbul: İMKB Yayınları, 1996, s.345-346.

Page 111: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

96

politikasının oluşturulması, kütüphaneler arası işbirliği ile standartları yakalama,

kültürel açıdan kaynaşmayı sağlamak için etkin bir kütüphane politikası izleme,

kütüphanecilik tanımının standartlaştırılması ve kültür mirasının korunması gibi

konularla ele alınmıştır.172

a- AB’nin Kütüphanelerle İlgili Eğitim Programları

AB’nde kütüphane ve enformasyon merkezlerini konu alan başlıca eğitim

programları arasında Socrates, Leonardo Da Vinci ve Avrupa İçin Gençlik programları

sayılabilir. Bu programlar kısaca aşağıdaki gibi açıklanabilir:

aa- Socrates Eğitim Programı

Socrates, Maastricht Antlaşması’na dayanarak, 14 Mart 1995 tarihinde “Eğitim

Alanında İşbirliği için Avrupa Topluluğu Eylem Programı” kapsamında geliştirilmiştir.

Socrates programı, eğitime Avrupa boyutu getirmeyi ve katılımcı ülkeler arasındaki

işbirliğini güçlendirerek eğitimin kalitesini arttırmayı amaçlamaktadır. Her yaşta eğitimi

kapsayan Avrupa düzeyinde ilk uygulamadır. Socrates Programı’nın beş ana ve üç

destek programı vardır. Ana programlar; Erasmus yüksek öğretimle, Comenius okul

eğitimiyle, Grundtvig yetişkin eğitimiyle, Lingua dil eğitimiyle ve Minerva da uzaktan

eğitimle ilgilidir.173 Program yüksek eğitime kadar eğitimin her düzeyinde ve hayat

boyu kişisel öğrenimde Avrupa’daki eğitim projelerini, eğitim için yapılan girişimleri

ve geliştirme teşebbüslerini desteklemektedir. Projeye 31 ülke katılmaktadır.174

ab- Leonardo da Vinci Eğitim Programı

AB’nin mesleki eğitim politikaları ve uygulamalarına ilişkin yeni yaklaşımları

desteklemeyi amaçlayan eğitim programıdır. Yeni yetenekler kazandırmak; eğitim ya da

hizmete yönelik eğitim kurumları ile işletmeler arasında daha yakın ilişkilerin

gerçekleşmesini hızlandırmak, işsizlikle mücadele etmek, insan kaynaklarına yatırımın

gelişmesine yardımcı olmak, yaşam boyu eğitim bağlamında enformasyon toplumuna

ilişkin araçları kullanarak yeteneklere yönelik başarıyı genelleştirmek konularında beş

172 Sağlamtunç, a.g.e. s. 131-138.

173 Socrates, http://www.ua.gov.tr/portal/page?_pageid=218,33383&_dad=portal&_schema=PORTAL, (26Temmuz 2006)

174 Socrates, http://europa.eu.int/comm/education/socrates.html, (26Temmuz 2006)

Page 112: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

97

temel önceliği bulunmaktadır.175 Programın ikinci aşaması 1 Ocak 2000 ile 31 Aralık

2006 tarihleri arasındaki yedi yıllık süreyi kapsamakta olup, çalışan kesimin teknolojik

gelişme ve yenilikler üzerine eğitilmeleri amaçlanmıştır.176

ac- Avrupa için Gençlik Programı

Avrupa için Gençlik, AB çatısı altındaki 50 milyon kadar gencin fikirlerine ve

ihtiyaçlarına hizmet etmek amacıyla başlamıştır. Program 2000 ile 2006 arasında yedi

yıl süre ile hizmet verecektir. Proje Eurotraining’in finansal katkılarıyla hayata

geçirilmiştir. Program kapsamında gençliğe yönelik olan projelerin paylaşıldığı bir

platform hazırlanmıştır. Platformda gençlik grupları arasında etkileşim ve işbirliğini

sağlamaktadır.177

b- Kütüphaneleri Konu Alan Kültür Programları

ba- Culture 2000 Programı

Bu program, 2000-2004 yılları arasını kapsayan AB’nde kültürün

desteklenmesine ilişkin beş yıl için hazırlanan bir projedir. Projenin toplam bütçesi 167

milyon Euro’dur. Bu bütçe, sanat ve kültür alanında yapılan faaliyetlerin

desteklenmesine ayrılmıştır. Projenin hedefi, ortak bir kültür oluşturmak ve bu alanda

derin bir birikim sağlamaktır. Proje, kültürü sosyal birleşmenin ve ekonomik gelişimin

bir etkeni olarak görmektedir. Culture 2000 bu doğrultuda yaratıcılığa ve etkileşime,

halkın bu ortak kültüre ulaşmasına, sanat ve kültürün yayılmasına, kültürler arası

alışverişe önem vermektedir. Proje Avrupa Komisyonu tarafından yürütülmektedir.178

bb- Kaleidoscope (Sanat ve Kültür) Programı

1996-1999 arasında dört yıllık bir dönemi kapsayan, kültürel projeleri

destekleyerek Avrupa halklarının sahip oldukları kültürün ve kültürel yaşamın

öğrenilmesi ve yayılmasını teşvik etmeye, ayrıca sanatsal ve kültürel yaratıcılığı

175 Karluk, a.g.e. s. 17.

176 Leonardo da Vinci, http://europa.eu.int/comm/education/leonardo.html, (26 Temmuz 2006)

177 Youth for Europe, http://www.youthforeurope.org/index.php?PHPSESSID=b72cbac168cbc00842067, (11 Temmuz 2006)

178 Culture 2000, http://europa.eu.int/comm/culture/eac/c2000condition_en.html, (24 Ağustos 2006).

Page 113: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

98

arttırmaya yönelik işbirliğini amaçlayan bu programın bütçesi 26.5 milyon Euro’dur.

Programın iki tür eylem planı hazırlanmıştır.

bc- Ariane Programı

1997-1999 yıllarına arasında, kitaplar ve okuma alanında bir destek programı

olan Ariane programının amaçları, kitaplar ve okuma alanında üye devletler arasında

işbirliğini arttırmak, kültürlerin gelişmesine katkılar yoluyla, bu alandaki faaliyetleri

tamamlamak ve desteklemek, Avrupa halklarının edebiyatının ve tarihinin

yaygınlaştırılması, bilgilerin arttırılması ve Avrupa yurttaşlarının bunlara ulaşımının

sağlanması biçiminde sıralanabilir.

bd- Raphael Programı

Kültürel miras alanında Avrupa çapında projelere finansal destek sağlamak

amacıyla başlatılmış olan Raphael, taşınabilir kültürel varlıkların korunması,

güvenliğinin sağlanması ve arttırılması, kültürel varlıklara yönelik tekniklerin

geliştirilmesi ve deneyimlerin değişimi konusunda işbirliği, taşınamayan kültürel

varlıklarla ilgili olarak toplumun bilinçlendirilmesi ve katılımın sağlanması konularında

üç eylem programını içerir.179

4.4.1.7.2. AB’nin Araştırma ve Teknoloji Geliştirme Programları

Araştırma ve teknoloji geliştirme ile kütüphane ve enformasyon hizmetleri

birbirini tamamlayan alanlardır. Kütüphane ve enformasyon merkezleri, araştırma ve

geliştirme ile ilgili çalışma alanlarının önemli bir bileşenidir. Bu bağlamda, AB’nin

kütüphane ve enformasyon hizmetlerini, araştırma ve teknoloji geliştirme programları

altında ele aldığını görmekteyiz.

AB’nde araştırma ve teknoloji geliştirme politikası ilk olarak Paris

Antlaşması’nda ele alınmıştır. Bu bağlamda kütüphaneler ile ilgili faaliyetler tematik

programlarının altında yer almakta ve çerçeve programlar ile belirlenmektedir. İlgili

projelerin tümü Ortak Araştırma Merkezi (Joint Research Center: JRC) tarafından

179 Eğitim işbirliğinde Avrupa boyutu Socrates ve Türkiye, Ankara: 26 Mart 2000, s.20-22. (AEGEE Avrupa Öğrencileri Forumu

İstanbul ve Ankara üyeleri tarafından hazırlanmıştır.)

Page 114: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

99

gerçekleştirilir ve bu projelerin finansmanı AB tarafından karşılanır.180 Birliğin

araştırma ve teknoloji politikasının temel hedefi yeni teknolojiler, enerji, çevre,

hammadde gibi önemli alanlarda ortak bilimsel ve teknolojik politikalar geliştirmektir.

Bunun için ulusal politikalar oluşturmak ve araştırma faaliyetleri konusunda

tekrarlardan kaçınarak maliyeti düşürmek, ancak etkinliği arttırmak amaçlanmaktadır.

Sayılan bu amaçları gerçekleştirmek üzere çerçeve programı kapsamına alınan

faaliyetler arasında enformasyon teknolojileri ve haberleşme, Avrupa bilimsel ve

teknolojik işbirliğinin geliştirilmesi alanımız açısından önemlidir.181

AB araştırma ve teknoloji gelişim politikasının temel hedefi, birliğin ve birlik

politikalarının amaçlarına hizmet edecek olan enformasyon ve teknolojide ilerleme

sağlanmasıdır.182 Topluluk sanayisinin bilim ve teknoloji tabanını destekleyerek onu

uluslararası rekabet gücüne kavuşturmak ana ölçütü ile değerlendirilmesi istenen AB

araştırma ve teknolojik gelişme çalışması, kendi içindeki uyumluluğunu büyük ölçüde,

birincisi 1984 yılında başlatılan ve bugün altıncısı süren çerçeve programlarına

borçludur.183

Görüldüğü gibi, sancılı bir bilgi toplumuna dönüşüm süreci yaşamaktayız. Son

yıllarda seferberliğe dönüşen reform çalışmalarına rağmen, gerek eğitim altyapısının

yetersizliği, gerekse ülkemizin baş etmek zorunda kaldığı terör, istihdam,

demokratikleşme gibi köklü sorunlar bu dönüşümün ivmesini yavaşlatmaktadır. Bulgun;

Türkiye’nin de çağımızda bilgi toplumu olarak yer bulabilmesi, -özellikle AB’ye üyelik

için çalışmaların ve hazırlıkların hızlı bir şekilde sürdürüldüğü şu günlerde- bilgi ve

teknolojiye, bu bağlamda yeni roller üstlenen kütüphanelere gerekli önemin

verilmesiyle mümkün olabileceğini ifade etmektedir. Kütüphanecilik alanındaki ulusal

politikaların, AB’deki ilkeler, politikalar ve uygulamalar paralelinde yeniden gözden

geçirilmesi, gecikmeksizin uygulamaya dönük adımlar atılması ve kütüphanelere bilgi

teknolojisi alanında gereken kaynakların ayrılıp yatırımların yapılmasında büyük yarar

bulunmaktadır. Kütüphanelerimizde modern teknolojilerin ve ağ sistemlerinin daha 180 Karluk, a.g.e. s. 343-344.

181 Karluk, a.g.e. s. 343-344.

182 Eğitim işbirliğinde Avrupa boyutu Socrates ve Türkiye, a.g.e., s. 25.

183 Avrupa Birliği ve Türkiye, a.g.e., s. 79.

Page 115: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

100

etkin biçimde kullanılması; Avrupa’nın kültür ve bilgi birikiminden gerektiği gibi

yararlanılması ve süratle demokratik, açık, şeffaf ve katılımcı bir bilgi toplumu haline

gelmemizde katkı sağlayacak proje ve hizmetler gecikmeden uygulamaya

konulmalıdır.184

4.4.2. Arşivcilik

4.4.2.1. Arşivin Tanımı

Arşiv kelimesi, Türkçe Güncel Sözlükte; Fransızca bir isim olan “archives”

yani belgelik olarak tanımlanıyor.185 Bir sözlükten ansiklopedik bilgi veya detaylı

bilimsel açıklamalar beklenemeyeceği muhakkaktır. Ancak arşivin tanımını sadece

arşivlik malzemenin depolandığı rafları ifade etmek için belgelik şeklinde vermesi,

ülkemizde arşiv kavramına oldukça yüzeysel bakıldığını göstermesi açısından

anlamlıdır. Ana Britannica Genel Kültür Ansiklopedisi arşivi; kayıt ve belgelerin

düzenli bir bütün olarak saklandığı yer olarak tanımlarken,186 Görsel Büyük Genel

Kültür Ansiklopedisi bu tanımı geçmişe tanıklık eden ferman, berat, mektup, resim,

plan, harita, resim, ses bandı gibi belgelerin saklandığı, örgütlendirilip yönlendirildiği

yer olarak vermektedir.187 İngilizce ve Fransızca archives, Almanca archiv olan bu

terim, Türkçeye de arşiv olarak geçmiştir.188

Arşiv kelimesinin kökü, eski Yunanca arkheion kelimesinin Latinceye geçmiş

hali olan archivumdur. Latince’de resmi daire, belediye sarayı anlamı taşıyan

archivum’dan gelen, çeşitli şekilde tarifi yapılan arşiv genel anlamda; kurumların,

gerçek ve tüzel kişilerin gördükleri hizmetler, yaptıkları haberleşme veya işlemler

neticesinde meydana gelen ve bir maksatla, belli bir sistem dahilinde saklanan doküman

ve bu dokümana bakan birim veya bu dokümanların barındırıldığı yerlerdir.189

184 Başak Bulgun, “Avrupa Birliği Bilgi ve Kültür Politikaları içinde Kütüphanelerin Rolü” Bilgi Dünyası 2003, 4(2): 192-212.

185 TDK, Türkçe Güncel Sözlük, http://www.tdk.org.tr/tdksozluk/sozbul.asp?kelime=Ar%FEiv, (23 Temmuz 2006)

186 Ana Britannica, Cilt 2, s. 349.

187 Görsel Büyük Genel Kültür Ansiklopedisi, Cilt 2, s. 823.

188 İsmet Binark, Arşiv ve Arşivcilik Bilgileri, Başbakanlık Cumhuriyet Dairesi Başkanlığı, 1980: Ankara, s, 3.

189 Arşiv ve Arşivcilik, EGM Arşiv ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı, http://www.egm.gov.tr/arsiv/arsivcilikhakkinda.htm, (19

Ağustos 2006)

Page 116: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

101

Aren’e göre arşiv; bir devletin, bir şehrin veya bir şahsın geçmişine ait belgelerin

topluluğudur. Arşiv ve Arşivcilik sosyolojik, ekonomik, tarihî ve kültürel konularda

araştırma yapacakların ve kanunî haklarını arayacakların vazgeçilmez

dayanaklarındandır. Geçmişle irtibat sağlayıp, gelecekte doğru yolun bulunmasına

yardımcı olacak en güvenilir kaynaktır.190

Geniş anlamda arşiv; tarihi, biçimi, üzerinde kayıtlı olduğu taşıyıcı şekli ne

olursa olsun kamu veya özel her türdeki kurumların, gerçek veya tüzel kişilerin

etkinlikleri sonunda oluşmuş ve veya elde edilmiş arşivsel belgeler191; arşivsel

belgelerin ve verilerin arşivcilik tekniğine uygun olarak kullanıcıların bilgi

edinebilmeleri için düzenlenmesi ve yerleşim, tanımlama, çoğaltma, analiz, depolama,

erişim, sunma ve kullanma da dahil olarak işlenmesi;192 bu belgelerin korunduğu ve

gereksinim duyanların kullanımına en hızlı, en etkin ve en verimli şekilde sunulduğu

yerler193 olarak tanımlanabilir.

Arşivi diğer bilgi örgütlerinden (kütüphane, müze vb.) ayıran özelliklerden biri

olan ve yukarıdaki tanımın odak noktasında bulunan arşiv malzemesinin temel

özellikleri üzerine kısa açıklama yapmak, arşiv kavramının daha iyi anlaşılmasını

sağlamaya yardımcı olabilir. 194

Arşiv malzemesi organiktir; kurumların kanun ve yönetmeliklerle kendilerine yüklenmiş olan

işlevlerini yerine getirirken doğal olarak oluşurlar. Arşiv malzemesi, bu malzemeyi bir işleve

bağlı olarak üreten birim veya şahıs tarafından üçüncü bir şahsa veya kuruma iletilir. Arşiv

malzemesi kağıt, elektronik, optik, manyetik bant, film vs. gibi üzerine kayıt yapılabilecek her

türlü ürün olabilir. Bilgiyi taşıyan arşiv malzemesinin türü konusunda ayrım yapılmaz.195

190 Tülin Aren, Arşiv Problemleri ve Arşivcilik, Ankara: Başbakanlık Basımevi, 1976, s.13.

191 Hamza Kandur, “Elektronik Arşivler ve Arşivcilik Mesleğinin Geleceği" Bilgi Çağı, Bilgi Merkezleri ve Bilgi Teknolojileri

Sempozyumu, 7-9 Mayıs 1997 içinde (15-21). yay.haz. Mustafa Akbulut, Fatoş Subaşıoğlu. Ankara: Ankara Üniversitesi

Rektörlüğü. 1999, s,15.

192 Arşivcilik Terimleri Sözlüğü, Türkçe haz. ve gen. Bekir Kemal Ataman. İstanbul, 1995, s, 28.

193 Ataman, Arşivcilik Terimleri Sözlüğü, s.5.

194 Kandur, “Elektronik Arşivler ve Arşivcilik Mesleğinin Geleceği"s, 15.

195 Mesut Yalvaç, “Arşiv Eğitim ve Öğretiminde Başarı”, Arşiv Araştırmaları Dergisi, No.3, 2001, ss.93-102.

Page 117: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

102

Arşivler bir milletin tarihini ve kültürünü ortaya koyan belgeleri muhafaza eder.

Arşivler, devletin, kamu kuruluşlarının, özel şirketlerin, sivil toplum örgütlerinin,

kişilerin, kısacası toplumun her kesiminin; tarihi, hukuki, idari, ekonomik, ilmi

gelişimini gözler önüne seren yazılı, görsel- işitsel, ikonografik, kartografik vb.

belgelerden oluşur. Arşivler kişilerin, kurumların, devletlerin ticari, hukuki haklarını

düzenlediği gibi, bilimin gelişiminde de vazgeçilmez birincil kaynaklardır.

Günümüzde Arşivcilik, tarih ve niteliği ne olursa olsun, bireyler veya

organizasyonlar tarafından, kendi var oluş amaçları doğrultusunda ve kendi

fonksiyonlarının yerine getirilebilmesi için toplanan ve öncelikle kanıtsal ve idari

amaçlar olmak üzere, taşıdıkları genel bilgi değeri nedeniyle saklanan belgeler bütünü

olarak tanımlanmaya başlamıştır.196

4.4.2.2. Arşivciliğin Tarihçesi

Sosyal bir varlık olan insan, tarihi süreç içerisinde yerleşik hayata geçerek bir

arada yaşamaya ve topluluk oluşturmaya başlamasından itibaren, gerek birey olarak

topluluğun diğer bireyleri ile gerekse oluşturduğu topluluk vasıtasıyla diğer

topluluklarla bir takım faaliyetler içerisinde olmuştur. İnsan toplulukları, bu tarihi süreç

içerisinde sosyal, ekonomik ve siyasal alanda günden güne meydana gelen gelişmelere

paralel olarak artan bu faaliyetleri sonucunda, yazının bulunmasından itibaren,

kendilerine bir hak kazandıran veya yükümlülük getiren faaliyetleri yazılı olarak

yapmak, bunları korumak ve gerektiğinde belgeleyerek ispatlamak amacıyla bu

belgeleri koruma ihtiyacı duymuşlardır.

Zamanla üretilen belge miktarının artması, gerektiğinde aranılan bir belgeye

ulaşılmasında sorunlar yaşanmasına neden olmaya başladı. Bunun yanında, belgelerin

düzensiz şekilde muhafaza edilmesi nedeniyle kaybolma veya kazanılan birtakım

hakların kaybı gibi sonuçlar doğurmaktaydı. Tüm bu sorunların giderilmesi ve aranılan

belgeye en kısa süre içerisinde ulaşılabilmesi için, mevcut belgelerin bir sistem

196 Bekir Kemal Ataman, “Arşivcilik Eğitimi Üzerine”, Türk Kütüphaneciliği,1989, 3 (1), 36.

Page 118: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

103

içerisinde muhafaza edilmesi amacıyla arayışlara gidilmesi, arşiv sistemi dediğimiz

birtakım sistemleri geliştirmiş, böylece arşiv ve arşivcilik kavramları ortaya çıkmıştır.

Arşivin tarihi çok eski milletlere kadar dayanır. Mezopotamya'nın Nippur

şehrinde, İ.Ö. 2000 yılından başlayarak tablet halinde belgelerin saklandığı bir devlet

arşivi bulunmuştur.197 Hattuşaş (Boğazköy)'ta yapılan kazılar sonucunda da, İ.Ö. 1800-

1200 yılları arasında Hititlere ait muharebe, antlaşma, kanun, kral yıllıkları ve daha

birçok belgelerin saklandığı büyük bir devlet arşivi ortaya çıkarılmıştır. Bu arşiv

muhtevasının önemli bir kısmı İstanbul, bir kısmı da Ankara arkeoloji

müzelerindedir.198

İlkçağda insanlar mağara duvarlarına yaşantılarıyla ilgili resimler çizmişlerdir.

Sümerler tarafından yazının icadı ile de bunları resim yerine yazıya dökmüşlerdir.

Yazılar önceleri taşlara, tabletlere, hayvan derilerine parşömenlere ve papirüslere

yazılırken Çinlilerin İ.S. 105199 yıllarında kağıdı bulmasıyla arşiv malzemesi kağıt

üzerinde üretilmeye başlamıştır.

Arkeologlar tarafından bulunan kil tabletlerde ilk arşivlerin devlet yönetimiyle

ilgili olarak oluşturulduğu görülmüştür. Arşiv malzemeleri o dönemde idari amaçlı

olarak üretilmiş ve kullanılmıştır. Üretilen ve kullanılan bu malzemeler tapınaklarda

saklanmaktaydı. Yani tapınaklar aynı zamanda bir arşiv merkeziydi.

Ortaçağ'da skolastik felsefenin etkisiyle ağırlıklı olarak kilise arşivleri

oluşmuştur. Batının kayıt tutma esasının temelleri kilise arşivlerine dayanır. Bununla

birlikte aynı dönemde asil ailelere ait aile arşivleri oluşmuş ve bu aileler arşivlerini

günümüze kadar tutmuşlardır.

197 Binark, a.g.e., s.22.

198 http://tr.wikipedia.org/wiki/Ar%C5%9Fiv, (21Temmuz 2006)

199 Şinasi Tekin, Eski Türklerde Yazı, Kağıt, Kitap ve Kağıt Damgaları, bas. haz. Tuba Çavdar. İstanbul: Eren Yayıncılık, 1993, s.

25.

Page 119: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

104

Fransa 1790 yılında Fransız Milli Arşivini kurdu. İngiltere'de devlet adamları

mevkilerinden ayrılırken kendi zamanlarına ait resmi evrakı beraberlerinde götürmeleri

adettendi. Resmi evrakın dağınıklığını önlemek için İngiltere'de 1838'de Public Record

Office kuruldu. Alman devlet arşivi ise 1867'de kurulmuştur. İsviçre merkez arşivi

1798, Avusturya devlet arşivi 1749, İrlanda milli arşivi 1867, Hollanda devlet arşivi ise

1802’de kurulmuştur.200

Türklerde Arşivcilik

Türk idare ve kültür hayatında, arşivlerin çok eskiye giden tarihi Orta Asya

Türklüğü'ne kadar uzanmaktadır. Türk-İslam geleneğinde yazılı kağıda saygı

gösterilmesi nedeniyle devlet işlemlerine ait yazılı belgelerin tamamı (müsveddeler de

dahil olmak üzere) titizlikle korunmuştur. Osmanlı döneminde arşive verilen önemden

dolayı hazine-i evrak adı verildiği de bilinmektedir. Türklerde arşiv fikrinin varlığı

bugün sahip olduğumuz milyonlarca arşiv belgesiyle açıklanabilir. Orta Asya

Türklüğü'nden günümüze kadar süregelen idare ve kültür hayatımız incelendiğinde tarih

boyunca kurulan Türk Devletlerinin resmi belgeleri muhafazaya ve idari işlerde

kullanmaya bugünkü tabirle arşivciliğe riayet ettikleri görülür. Savaşlar, doğal afetler ve

yangınlara rağmen sahip olduğumuz arşiv potansiyeli dünyanın en zengin arşivlerinden

biri olma özelliğini taşımaktadır. Diğer yandan önceleri Osmanlı idaresi altında olan

bütün Orta ve Yakın Doğu, Balkan ve bazı Akdeniz ülkelerini ilgilendiren belge ve

defter kayıtlarının Osmanlı Hazine-i Evrakı'nda bulunması Türk Arşivleri'ne uluslar

arası bir nitelik kazandırmaktadır.

Osmanlı Arşivi'ndeki belgeler arasında yer alan müzehhep fermanlar

koleksiyonu ise; kültür, iktisat ve siyasi tarih açısından değerli oluşunun yanı sıra; hüsn-

ü hat ve tezhip sanatının uygulandığı belgeleri de içermesi açısından ayrıca değer

taşımaktadır. Bu müzehhep ferman ve beratlar yüzyıllar boyunca geliştirilen resmi

yazışma şekillerinin en seçkin örnekleridir. Bu belgeler, dönemin idari işlerine ışık tutan

örneklerdir.201

200 Binark, a.g.e., s.25.

201 Fatih Rukancı, “Ulusal Kültürümüzün Yaşam Kaynağı Arşivlerimiz”,

http://www.yargitay.gov.tr/basin/faaliyetler/diger_faaliyetler/kongre/ulusalkulturumuzunyasamkaynagi.doc, (18 Ağustos 2006)

Page 120: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

105

Ortaçağın en medeni milletlerinden biri olan Uygur Türklerinin şehirlerinde

zengin kütüphaneler, resmi daireler, noterler, gümrük teşkilatı, mahkemeler ve resmi

yazışmaların saklandığı arşivler bulunmaktadır. Anadolu Selçukluları'nda da zengin

kütüphaneler ve resmi yazışmaların saklandığı arşivler bulunmaktadır.202

Osmanlılar da aynı geleneğin devamı olarak devlet evrakını en müstesna

yerlerde muhafaza etmişlerdir. Osmanlı İmparatorluğunda devletin ilk devirlerinden

başlayarak, resmi evraklar, önem derecesine bakılmaksızın kese, torba ve sandıklarda

belli usul ve düzenlere göre büyük bir titizlikle saklanmıştır. Maliye defterleri hazinesi

ile Defterhane hazinesi devletin önemli hazinelerindendi. Çok değerli kayıtlar ve

belgeler bu hazinelerde saklanırdı.

Osmanlı arşivleri, Türkiye için olduğu gibi, dünya milletleri için de en sağlam ve

kapsamlı olanıdır. Üç kıtada çeşitli dil, din ve ırktaki insanları asırlarca idare eden

Osmanlılar, arşivlerinde bu milletlere ait bilgileri titizlikle kağıda geçirip saklamışlardır.

İstanbul'un fethine kadar Bursa ve Edirne’de arşivler teşekkül etmiştir.

İstanbul’da ilk arşiv Yedikule civarında yapıldı. Topkapı Sarayının inşasından sonra,

Divan-ı Hümayun’un yanında bir arşiv yapıldı. Belgeler en küçük bir müsveddeye

kadar atılmadan, torba, sandık, kılıf muhafaza hatta atlas içine kondu,203 kurutulmuş

mahzen depolarda saklandı.

Osmanlılarda, Divan-ı Hümayundaki vesikalar kağıt veya defter şeklinde tanzim

edilirdi. Defterler ciltlenir, senelere göre tanzim ve tasnif edilir, hususi odalarda

saklanırdı. Bu odalara Mahzen-i evrak adı verilirdi. Yaprak halindeki vesikalar dürülüp

keselere konurdu.

202 Mehmet Kalkan, “Tarihçe”, http://www.arsivcilik.com/tarihce.htm, (11 Ağustos 2006)

203 DAGM, Belgelerle Arşivcilik Tarihimiz (Osmanlı dönemi), Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı; yayın no. 41, Ankara:

Başbakanlık Basımevi, 2000. http://www.devletarsivleri.gov.tr/yayin/osmanli/Arsivciliktarihi/00001_arsivciliktarihi.htm, (13

Temmuz 2006)

Page 121: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

106

Önemli belge ve fermanlar ise, atlas keselere ve muhafazalara yerleştirilirdi. Her

dairede günlük evrak tomar yapılır, aylık evrak torbaya, yıllık evrak ise bir sandığa

konur, sandıkların üzerine de muhteviyatı gösteren etiketler yapıştırılırdı. Bütün kanun,

nizam, ferman ve emirler defterlere geçirilir, tasdik edilir, saklanırdı. Eski defterlere

bakmak icap ettiğinde bunları hemen bulup getirecek görevliler vardı.204

Devlet arşivi, padişahın sadrazamdaki mührüyle mühürlenen üç hazineden biri

idi. Hükümetin her toplantısından sonra konuşulanlar yazılır; bu mühürle mühürlenirdi.

Bir defterin arşivden çıkması sadrazamın yazılı emri ile olurdu. Arşiv dışında ne kadar

kaldığı da kaydedilirdi. Devlet belgeleri çok iyi tutulur, sağlam kağıtlara, silinmez

mürekkeple yazılır ve çok iyi muhafaza edilirdi. Defter emini, istenen defter ve

vesikayı, milyonlarca defter ve vesika arasından bir kaç dakika içinde bulabilirdi.

Osmanlı Devletinde modern anlamda milli arşivcilik konusunda ilk ciddi

teşebbüs, devrin maliye nazırı Safveti Paşa'nın 1845'te Enderun’daki tarihi vesika ve

defterleri bir tertip içine almaya çalışması ile görülür. Tam anlamıyla modern arşivcilik

ise, 1846'da Hazine-i Evrak Nezaretinin kurulmasıyla başlar ve bugünkü Başbakanlık

Arşivi'nin çekirdeğini teşkil eder.205

Bab-ı Ali'nin iç kısmında, rutubetsiz bir yer seçilerek özel olarak imal edilen

tuğladan bir bina yapıldı. Nezaretin başına Hazine-i Evrak Nazırı olarak sadaret

mektupçusu Hasan Muhsin Efendi tayin edildi. Ayrıca arşiv çalışmalarının biçim ve

yöntemini belirlemek üzere bir de geçici meclis kuruldu.206 Hasan Muhsin Efendi,

Arşive belgelerinin tertibi ve arşivin çalışma tarzını belirten arşivcilik talimatını

hazırladı ve 1849'da Hazine-i Evrak Nizamnamesi adı ile yayınlayarak arşivciliği belli

bir düzene soktu. Nezaret, bir süre sonra Hazine-i Evrak Müdürlüğü unvanını almıştır.

1922’de İstanbul’da Mahzen-i Evrak Mümeyyizliği kuruldu. 1923'te Hazine-i

Evrak Mümeyyizliğine çevrildi. 1927'de Hazine-i Evrak Müdür Muavinliği adını aldı.

204 DAGM, a.g.e.

205 Binark, a.g.e., s.29.

206Binark, a.g.e., s.33.

Page 122: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

107

1933'te Teşkilat Kanunu gereğince, Ankara’daki Evrak Müdürlüğü ile İstanbul’daki

Hazine-i Evrak Müdürlüğü, Başvekalet Evrak ve Hazine-i Evrak Müdürlüğü adı altında

birleştirildi. 1937'de Hazine-i Evrak'ın adı Arşiv Dairesi Müdürlüğü’ne dönüştürüldü.

1943'te Başvekalet Arşiv Umum Müdürlüğü haline çevrildi. 1954 Başbakanlık

Kuruluşu Hakkındaki Kanun çerçevesinde Başbakanlık Arşiv Genel Müdürlüğü kuruldu

ve Başbakanlık Merkez Teşkilatı içine alındı. 1976 yılında Başbakanlık Müsteşarlığına

bağlı olarak Cumhuriyet Arşivi Dairesi Başkanlığı kuruldu. Bu dairenin görevi,

Başbakanlıkta Cumhuriyet döneminde biriken evrakın tanzimidir.207

Bugün yüz milyonlarca Türkçe ve Osmanlı Devletine ait arşiv malzemesi,

Osmanlıdan ayrılan devletlerde kalmıştır. Mesela, Kudüs Françisten Manastırında 2644

Türkçe vesika mevcuttur. Romanya arşivlerinde 210.000 vesika olduğu biliniyor.

Bunun yanında milyonlarca vesika çürütülmüş, yakılmış ve 1931'de vagonlar dolusu

Bulgaristan'a satılmıştır. 500.000 kadar Türkçe defter ve vesika Bulgaristan'dadır. Bir

kısım evrak da ambalaj kağıdı olarak esnafa intikal etmiştir.208

Topkapı'dan çıkarılan evrakın tasnifi için Ali Emiri Efendinin başkanlığındaki

bir heyet 1918-1921 yılları arasında padişahlara göre kronolojik bir çalışma yaptı.

1921'de Mahmut Kemal İnal, devlet teşkilatlarına ve yapılan işlemlere göre 22 başlık

altında topladı. 1932'de muallim Cevdet İnançalp'in tasnifi ile bu başlıklar 16'ya

indirilmiş ve bunlara sonradan Vilayat-ı Mümtaze eklenmiştir. 1936'da Macaristan'dan

getirtilen arşiv uzmanı Dr. Lajos Fekete eski tasnifleri bırakmış, kısaca kaynaklara sadık

kalarak arşiv malzemesinin işlem gördüğü tarihteki asli düzeni içerisinde

parçalanmadan tasnifini esas alan provenance (evrakların organik kuruluşlardaki

kaynaklarıyla ilişkilendirilecek şekilde ayrı üniteler halinde korunmaları gerektiği

anlamına gelmektedir)209 tasnif sistemini uygulamıştır.210 Bütün bu tasnif çalışmaları,

işin büyüklüğü karşısında neticesiz kaldı. Son yıllarda milli bir mesele haline gelen

207 Binark, a.g.e., s.29 vd.

208 http://tr.wikipedia.org/wiki/Ar%C5%9Fiv, (25 Temmuz 2006)

209 T. R. Schellenberg “Arşiv Düzenleme Prensipleri” çev. A.Oğuz İcimsoy, Arşiv Araştırmaları Dergisi, No.1, Nisan 1999,

ss.101-111.

210 Binark, a.g.e., s.31.

Page 123: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

108

arşivlerimiz, özellikle Başbakanlık Osmanlı Arşivi, yeniden ele alınmış ve genç bir

kadro ile tasnif işlerine hız verilmiştir.

4.4.2.3. Arşivcilik Bilimi

Arşivlerin ortaya çıkışı İ.Ö. 2000’li yıllara kadar uzanmakla birlikte, arşivcilik

bir bilimsel disiplin olarak 17. yüzyılda Fransa’da oluşmaya başlamıştır. İlk resmi arşiv

okulları Naples’da Scuola del Grande Archivio (1811) ve Ecole des Chartes’dir (1821).

Bu okullarda verilen arşiv eğitiminin ise bugün anladığımız anlamdaki arşiv eğitimi

olmadığı, daha çok tarih eğitimi verdikleri ve uzun bir süre arşivciliğin tarihi

yaklaşımların etkisinde kaldığı bilinmektedir. Bu durum İngiltere ve İspanya için İkinci

Dünya Savaşına kadar sürerken, Avrupa’nın diğer ülkeleri 1850’den sonra arşivciliğin

dört temel problemi olan:

• Belgelerin arşivlere nasıl transfer edileceği,

• Ayıklama işinin nasıl yapılacağı,

• Niteleme ve düzenlemenin hangi düzeyde olacağı,

• Arşivlerin halkın hizmetine nasıl sunulacağı konuları ile ilgilenmişlerdir.

20. yüzyılın ortalarına kadar arşiv, tarihin bir yan kolu kabul ediliyordu. Bu

yüzden, bu döneme kadarki arşivcilik eğitim programları da hangi biçim altında olursa

olsun tarih eğitiminin ileri düzeydeki bir bölümü olarak kendilerini gösterirlerdi.

Modern arşivlerin nicelik olarak artısı ve nitelik olarak karmaşıklaşmasının getirdiği

sorunların ardından, bu bilim kolu içinde yeni ve özel bir meslek türedi; Evrak

idareciliği. Yüzyılın ortalarından itibaren ise enformasyon bilimi kavramı,

kütüphanecilik, dokümantasyon ve tüm iletişim ortamlarının gelişimiyle birlikte yavaş

yavaş yerleşmeye başladı.

Nihayet, 20. yüzyılın ortalarında arşivlerde ve arşiv eğitim-öğretiminde içerik ve

terminoloji açılarından değişiklikler olmuş ve bu değişiklikler 1930’lardan başlayarak

arşiv bilimi teriminin yerleşmesine ve arşiv eğitim-öğretiminin dünyanın çeşitli

Page 124: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

109

bölgelerine yayılmasına neden olmuştur.211 Binark’a göre Arşivcilik Bilimi; Arşivcilik

kuramı ve uygulamalarını konu edinen bilim dalıdır.212

Arşiv biliminin uğraşı alanı kurumlar ve yönetimlerle insanların etkinliklerinin

doğal ürünleri olan bilgi ve belgelerdir. Yine bu ürünleri toplumun yararına sunan

kurumlar olarak arşivler, varlıklarıyla ve çalışmalarıyla arşiv biliminin uğraşı alanı

içinde yer alır. Arşiv biliminin uğraşı alanı içine giren belgeler, bir devletin siyasi, idari,

sosyo-kültürel, ekonomik vb. gelişmesi hakkında temel bilgileri içermeleri nedeniyle

özel bir anlam ve önem taşır. Araştırmacılar bu belgelerdeki gerçeklerden yola çıkarak,

günümüzdeki bazı durumların nasıl oluştuğunu anlamaya ve açıklamaya çalışır. İşte

bunun gibi nedenlerle arşiv bilimi tüm aktiviteleriyle bilimsel bir disiplindir.

Arşivciliğin teorik temelleri henüz sağlam bir biçimde tanımlanmış olmasa da

arşiv hizmetlerinde gözetilmesi gereken bir takım erklerin oluşmasını sağlayan

arşivcilik ilkelerinin varlığı, temelde bir arşivcilik felsefesinin oluştuğunu

göstermektedir. Zira toplumsal ve kurumsal yapılanmada arşiv kurumu bir ihtiyaçtan

doğmuştur. Bu durum arşivcinin görev bilincini geliştirmiştir. Mesleğinin gereklerini bu

bilinç içinde en iyi şekilde yerine getirmeye çalışmış, ancak mesleğinin teorik

gereksinimlerine yeterince zaman ayıramayıp, elindeki bilgi ve belgelerin fiziki

düzenlemesine öncelik tanımıştır. Arşivcinin mesleğin bilimsel genelleme ve felsefi

yaklaşımlarına yeterince zaman ayırmaması, toplumda arşivci kavram ve olgusunun;

eski, tozlu, gerekli-gereksiz olduğu dahi belli olmayan belgelerle uğraşan kişi imajı

biçiminde algılanmasına neden olmuştur. 213

Kandur da Cadell’e atfen arşivcilik felsefesinin önemine değinirken; arşivciliğin

tüm öğeleriyle birlikte bir bütün olarak ele alınmasının, algılama netliği açısından

önemine vurgu yapmakta ve bunun için arşivcilik olgu ve olaylarını felsefi bir

yaklaşımla ele almak ve felsefi bir temele oturtmakla işe başlamakta fayda görmektedir.

211 Yalvaç, a.g.m.

212 Binark, a.g.e., s.6

213 Fahrettin Özdemirci, "Arşivciliğe Felsefi Yaklaşım" I. Milli Arşiv Şurası: 20-21 Nisan 1998, Ankara: T.C. Başbakanlık DAGM,

1998, 461-470.

Page 125: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

110

Arşivciler ve arşiv çalışmaları için birleştirici güç olarak ortak bir zemin

oluşturulmasını, arşivciliğin varlığını ortaya koyması ve sürdürebilmesi için bu zeminde

bütünleşmenin gerekliliğini ifade etmektedir. Bu bütünlüğü sağlayacak olan arşivcilik

felsefesini de; arşivciliği toplumsal ve idari yapının vazgeçilmez bir öğesi olarak görüp,

kurumsal yapıyla ve bilimsel yaklaşımla bir bütün olarak ele alan ve irdeleyen yöntemli

ve yönlendirici çalışmaların tümü olarak tanımlamaktadır.214

Günümüzde sıkça sözü edilen elektronik bilgilendirme ve belge yönetiminin

arşivcilik boyutu gözden uzak tutulmamalıdır. Çünkü bu meslek, ortamı ve biçimi ne

olursa olsun çalışma alanına giren bilgi ve belgeleri değerlendirmek ve hizmete sunmak

zorundadır. Onun için de bu tür ortamlardaki bilgi ve belgeleri, alanındaki prensip ve

teknikleri yeniden tanımlayarak bunlara göre ele almak ve yeni gelişmelere göre felsefi

temelini oluşturmak durumundadır. Arşivciler, yeni kavramları, görüşleri ve

yaklaşımları inceleyerek, yeni gelişmeler çerçevesinde felsefi temellerini oluşturmalıdır.

Arşiv bilimine ve kurumuna toplumsal yapıda ve kurumsal bazda sağlam ve

geçerli yeni bir statü kazandırmak, arşivciliğin oldukça önemli idari ve toplumsal

değerlere sahip olduğu düşüncesini yerleştirmek, gelişimini sürdürmekte olan arşiv

bilimini ve kurumsal yapısını hem uygulaması hem de teorisiyle sağlam temeller

üzerine oturtarak, bilimsel geçerliliğini tartışmaya yer vermeyecek şekilde belirtmek,

arşivciliğin gerek bilimsel gerekse kurumsal amaçlarının tam ve kesin olarak

belirlenmesi sonucu, uygulamalara anlam kazandırmak, arşivlerin kurumsal

yapılanmasında yetki ve sorumlulukların neler olması gerektiğini belirlemek ve mesleki

bütünlüğü sağlamak için çaba sarf etmek gerekmektedir.215

4.4.2.4. Arşivcilik Eğitimi

Türkiye’de arşivcilik eğitiminin bilimsel bir disiplin olarak ele alınması son on

beş yılın ürünüdür. Arşivcilik eğitiminde, yardımcı bilim ve metotların öğreniminden

amaç ise, meslekî formasyonun kazanılması için arşivci adaylarının üniversite öğrenimi

214 Patrick Cadell, “Arşivciliğin Felsefi Boyutları,” çev. Hamza Kandur. Arşivcilik Konferansları- I yay. haz. Hamza Kandur.

İstanbul,1995 s, 41.

215 Özdemirci, a.g.e.

Page 126: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

111

sırasında veya daha sonra diplomatika, paleografi, bibliyografya gibi tarih eğitimine

yardımcı disiplinler, hukuk, müesseseler tarihi, tarih ve coğrafya gibi bazı bilimlerin

eğitiminin sağlanmasıdır. Bu teorik ve metodik öğretim, arşivci olacaklar için zorunlu

bir yoldur. Teorik bilgilerin pratik ve teknik gelişimi ise ancak, arşivlerde uygulama ile

sağlanabilir. Arşivci adaylarına tasnif prensipleri ve metotları, kaynaklar, uygulama

imkanları öğretilirken, bu bilgileri pratiğe geçireceği kaynaklar da temin edilmelidir.

Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de arşivcilik genellikle tarih ve kütüphanecilik

disiplinleriyle birlikte anılmakla beraber, farklı bir bilim dalıdır.

Modern arşivcilik tekniklerini ülkemizde de uygulamak için dünyadaki

gelişmeleri sıkı takip etmek gerekir. Bunun bir yolu da arşivcilikle ilgili yayınları

dilimize kazandırmaktır. Bugün birçok tercüme ve telif eser, Devlet Arşivleri Genel

Müdürlüğü’nce yayınlanmıştır ve yayınlanmaya devam etmektedir.216

Özellikle son on yıl içinde enformasyon bilim dalı kapsamı içinde arşivciliğin de

adının anılmasıyla birlikte, arşivciler bilgi ve belge yöneticileri olarak görülmeye ve

arşivler devlet dairelerinin ve iş dünyasının evrak ve dosyalarını düzenlemekten

sorumlu fonksiyonel bir hizmet birimi olarak tanımlanmaya başlamıştır. Dolayısıyla

arşivler artık büro içinde üretilen evrakların düzenlendiği ve gözden geçirildiği bir birim

olmanın yanı sıra, idari hizmet birimleri içinde enformasyon hizmetini yürüten bir

bölüm olarak da görülmektedir.217

Cook, her ülkede aynı formatta uygulanabilecek genel bir arşivcilik eğitiminin

olmayacağını, bunun yerine her ülkenin kendi şartlarına ve idari yapısına göre değişik

metotları kapsayan bir eğitim programı oluşturulabileceğini söylemektedir. Genel olarak

kabul edilen standartlara uymak kaydıyla, her ülkenin elinde bulunan arşiv

koleksiyonuna ve idari yapısına göre bir arşivcilik programı uygulamasının doğru

olacağını ifade etmiştir.218 Bu nedenle ülkemizde de arşivcilik eğitiminin, Osmanlı ve

216 Mehmet Torunlar, “Arşivcilik Eğitim Sürecinde Devlet Arşivleri”, Arşiv Araştırmaları Dergisi. No.3, 2001, ss.117-124.

217 Ataman, a.g.m.

218 Michael Cook, Arşivci Yetiştirmede İzlenecek Öğretim Programları. çev. Ömer Ertürk., haz. Jale Baysal. İstanbul: T.K.D.

İstanbul Şubesi. 1984, s, 15.

Page 127: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

112

Cumhuriyet dönemi belgelerine veya klasik ve modern arşivlere göre ele alınması,

tartışılması ve değerlendirilmesi gerekmektedir. Osmanlı dönemi ve Cumhuriyet

dönemi kurumlarının yapıları ile her iki dönemin iletişim ve teknolojide

kıyaslanamayacak kadar farklı olması, eğitimde bu tür bir ayrımı zorunlu kılmaktadır.

Türkiye'de arşiv denince akla gelen tek şey Osmanlı Arşivi olagelmiş, ancak

devlet dairelerinin yavaş isleyişinden sürekli yakınılmasına karşın bunun arşivcilikle

ilgili bir sorun olabileceği düşünülmemiştir. Aynı durum özel sektörde, sanayinin henüz

yeni sayılabilecek denli genç olmasından dolayı enformasyon alanına gerekli ilginin

gösterilmemesi şeklinde kendini göstermekte, özel arşivler ise tek tek kişilerin elinde

kaldığından akıbetleri bilinmemektedir.219

1930’lu ve 40’lı yıllarda birçok alanda özellikle yurtdışında lisans ve lisansüstü

eğitim için başarılı öğrenciler gönderildiği halde, arşivcilik alanı ile yeterince

ilgilenilmemiştir. Arşivcilik eğitimi ve bunun bir meslek haline getirilmesi konusundaki

çabalar Türkiye’de son on yıl içerisinde hızlanmış; giderek bu konunun tarih, hukuk,

felsefe gibi yerleşmiş, sınırları belli, eğitimi ve istihdam alanları belli bir uzmanlık alanı

haline geleceği inancı güçlenmiştir.220

Arşivcilik eğitiminin, kütüphanecilik ve dokümantasyon eğitim programları ile

bağlarının koparılmadan aynı ortamda sürdürülebileceğini belirten Cook, bu durumun

oturmuş geleneksel eğitim yapısından kaynaklanan değişime direnme ve kapalı olma

anlayışı nedeniyle her zaman uygun olmayacağını belirtmektedir. Yazar, modern

ihtiyaçlara yerinde ve zamanında cevap verebilmek ve belge yönetimi anlayışı ile kamu

yönetimi içinde daha etkin olabilmek için, bilgi ve belge bilimi alanında verilen hizmet

ve eğitimin sürekli olarak dayanışma içinde olması gereği üzerinde durmaktadır.221

219 Ataman, a.g.m.

220 Mehmet İpşirli, “Arşivciliğin Meslek Haline Getirilmesi”, I. Milli Arşiv Şurası 20-21 Nisan 1998, Ankara: Başbakanlık DAGM,

1998, ss, 447-456.

221 Cook, a.g.e.,. s, 31.

Page 128: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

113

Ataman Cook’a atfen modern arşiv eğitiminin gayesinin tarih bilimlerinin

yönetim çalışmasını desteklediği bir senteze ulaşmak olduğunu ifade etmektedir. Bu

doğrultuda tarihi arşivciliğin amacını; araştırma gereçlerini çoğaltarak ve yönetime

hizmet vererek ulusal kalkınmaya yardımcı olmak seklinde tanımlanmakta ve arşiv

hizmetlerinin gözle görülür biçimde yararlı olması gerektiği vurgulanarak ulusal

kalkınmaya katkıları açısından değerlendirilmesi gerektiği öne sürülmektedir.222

İpşirli arşivcilik eğitimini iki grup altında ele almaktadır. Bunlardan ilki mesleki

faaliyetler sırasında personelin bilgisini canlı tutmak veya yenilemek amacıyla

sürdürülen kurs ve hizmet içi eğitim, ikincisi ise lisans ve lisansüstü eğitimleri içeren

akademik öğrenimdir.223

Cook, arşivcilerin sahip olması gereken özellikleri; canlılık, entelektüel merak,

analiz ve sentez yeteneği, düzen duygusu ve etkinlik, uyum yeteneği, kolay ve kesin

ifade yeteneği şeklinde sıralamaktadır. Eğitimde uygulamalı metotların kullanılması

önerilmektedir. Bunun nedeni; arşivcilik mesleğinin uygulamalı bir meslek olmasıdır.

Bu yüzden bilgi toplama, metot ve teknikleri üzerindeki teorik eğitime ek olarak, eğitim

programının önemli bir bölümünde uygulamalı çalışmalara yer verilmelidir.224

Ülkemizde Arşivcilik Eğitimi

Gerek arşiv kaynaklarının tam anlamıyla tasnif edilmemiş olması, gerekse

kurumsal bilgi ve belgelerin daha nitelikli bir biçimde düzenlenmesini ve kullanımını

sağlayan belge yönetiminin henüz ülkemizde uygulanmaması, arşivcilik ve belge

yönetimi eğitiminin ülkemiz açısından önemini artırmaktadır.

Macar arşivci Fekete’nin ülkemize gelmesi Türk arşivciliğine yön vermiştir.

Fekete, bir arşiv sınıflama sistemi olan “provenance” prensibini ülkemize getirmiş,

Başbakanlık Arşivi ve Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi personeline bu konuda eğitim

222 Ataman, a.g.m.

223 İpşirli, a.g.e., s, 448.

224 Hüseyin Odabaş, “Türkiye’de Arşivcilik Eğitimi”, AÜ. DTCF Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü’nün Kuruluşunun 50. Yılına

Armağan içinde (138-149). yay haz: Doğan Atılgan, Ankara.

Page 129: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

114

vermiştir. Bununla birlikte İstanbul ve Ankara’da arşivcilik konusunda konferanslar

vermiş ve bu konuda raporlar hazırlamıştır.225 Bu açıdan bakıldığında ülkemizde ilk

arşivcilik eğitiminin 1930’lu yıllarda başladığını söylemek doğru olur.

1970’li yıllarda arşivcilik eğitimi veren resmi bir kurumun olmadığı

düşünüldüğünde, yukarıda sözü edilen çalışmaların ülkemiz arşivcilik eğitimi açısında

yapılmış önemli çalışmalar olduğu söylenebilir. Ayrıca 1976’da Ankara’da Başbakanlık

Arşiv Genel Müdürlüğü ile Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü’nce

kurumlar arası evrak-dosya ve arşiv kursu düzenlenmiştir. Yine 1978’de Ankara’da

ODTÜ İşletmecilik Bölümü; Evrak, Dosya ve Arşiv Sistemleri konulu kısa süreli bir

kurs düzenlemiştir.226

Ülkemizde lisans ve lisansüstü programlar bağlamında arşivcilik eğitimi halen

dört üniversitede sürdürülmektedir. Bunlar kuruluş sırasıyla Marmara, İstanbul, Ankara

ve Hacettepe Üniversiteleridir. 2002-2003 eğitim öğretim yılına kadar arşivcilik

programları, Marmara ve İstanbul Üniversiteleri’nde Arşivcilik Bölümü, Ankara ve

Hacettepe Üniversitelerinde ise Kütüphanecilik Bölümü Arşivcilik Anabilim Dalı

şeklinde yapılandırılmıştı. 2002-2003 eğitim öğretim yılından itibaren Kütüphanecilik

ve Arşivcilik Bölümlerinin adlarında değişiklik yapılmış, dört üniversitede de Bilgi ve

Belge Yönetimi Bölümü şeklinde standart bir düzenlemeye gidilmiştir.

Ülkemizde arşivcilik eğitimine genel olarak bakıldığında, söz konusu eğitimin

sistemli ve düzenli olarak yalnızca akademik düzeyde yapıldığı, ayrıca kurum ve

kuruluşlar bağlamında personelin zaman zaman hizmet içi eğitim yöntemiyle eğitildiği

görülmektedir. Akademik eğitimin fazla bir geçmişi bulunmadığı gibi, bu programlar

genellikle tarih ve kütüphane bilimine yakın derslerle tamamlanmaktadır.

Gerek arşivcilik gerekse kütüphanecilik ve dokümantasyon anabilim dalı

öğrencilerinin, okul sonrasında mezun oldukları alanlarda çalışamamaları, bölümlerin

225 İsmet Binark, “Arşivcilik Eğitimi, Çeşitli Ülkelerde Arşivci Yetiştirilmesi Konusunda Yapılmış Çalışmalar ve Ülkemizdeki

Durum", TKD Bülteni 29 (3), 1980, s. 222-223.

226 Binark, a.g.e., s. 224.

Page 130: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

115

karma eğitime geçmesine neden olmuştur. Ancak öğrenicilere ilk iki yıllık genel eğitim

sonrasında, yönelmek istedikleri alanları seçebilme şansını tanıyacak kadar çok ve

çeşitli derslerin yer aldığı bir programın hazırlanması, öğrenci ve mezunların istekli bir

biçimde öğrenim görmelerini ve daha nitelikli olarak mezun olmalarını sağlayacaktır.

Arşivcilik eğitiminin nasıl yürütülmesi gerektiği konusu 20. yüzyılın son

çeyreğinden itibaren artan bir hızla tartışılmaktadır. Ortaya çıkan bilimsel, toplumsal ve

teknolojik gelişmeler, bilgiyi düzenleyen bilim dalları arasında bir yakınlaşmayı

doğurmuştur. Almanya’da hayata geçirilmiş olan Potsdam Modeli Arşivcilik,

kütüphanecilik ve dokümantasyon eğitiminde yeni bir yapılanma için örnektir. Burada

eğitim, üç bilim dalına yönelik ortak bir programla başlamakta, ardından da bilim

dallarına göre uzmanlık eğitimi verilmektedir. Bu uzmanlık eğitimi sırasında, ana branş

dışındaki iki branştan birini yan branş olarak okumak zorunludur. Bu eğitim anlayışı,

kamu ve özel sektör ihtiyaçlarını karşılayabilecek arşivci yetiştirmeyi amaçlamıştır. Bu

model kısaca ortak ancak esnek kelimeleri ile özetlenebilir.227

4.4.2.5. Arşiv Hizmetlerinin Önemi

Millet olabilmede kültür varlıklarının büyük yeri ve rolü vardır. Kültür

varlıklarının önemli bir bölümünü de sahip olduğumuz arşiv belgeleri oluşturmaktadır.

Arşivler bir ülkenin tapu senedi, bir milletin kimlik belgesi, hakları ve özellikleri ile geçmişten

bugüne bugünden yarınlara bağlayan dayanağı, en değerli kültür hazinesidir. Dolayısıyla

arşivler devletin ve fertlerin haklarını ve uluslar arası ilişkilerini belgeler ve korurlar. Tarihi,

kültürel bir konuyu aydınlatmaya ve tespite yararlar. Bu arada ait olduğu dönemin örf ve

adetlerini, sosyal yapısını, kuruluşlarını ve bunlar arasındaki ilişkileri ortaya koyarak her türlü

bilimsel araştırmaya da kaynaklık ederler.228

Arşivler ve arşivlerde muhafaza edilen belgeler milletlerin hafızası demektir. Günümüzde halen

birer sorun olmaya devam eden kimi anlaşmazlıkların ortaya çıkışı ve tarih içindeki seyri

izlendikten sonra yapılacak değerlendirme ile konuya dair hiç bir şey bilinmeden verilecek

227 Volker Schockenhoff, “Entegrasyon Veya İzolasyon? Gelecekte Arşivcilik Eğitimi Nasıl Yapılandırılmalı?” Türk

Kütüphaneciliği, 17 (2), 2003, s.167-178.

228 Fatih Rukancı, “Ulusal Kültürümüzün Yaşam Kaynağı Arşivlerimiz”,

http://www.yargitay.gov.tr/basin/faaliyetler/diger_faaliyetler/kongre/ulusalkulturumuzunyasamkaynagi.doc, (2 Ağustos 2006)

Page 131: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

116

kararların temelsizliği arasındaki farkı herkes takdir edebilir. Kendi zamanında önemsiz

addedilen bir belgenin, yüzlerce yıl sonra siyasî veya ekonomik bir bilinmezi aydınlatabilecek

çok önemli bir tarihi kaynak olabileceği düşünülürse, arşivlik materyalin korunmasının önem ve

gerekliliğini anlamak kolaylaşacaktır.229

Ülkemizde, özellikle Cumhuriyet Dönemi’nde arşiv ve arşivcilik faaliyetleri,

yakın zamana kadar sadece evrak sevkinden ibaret basit bir iş gibi algılanmış ve

gereken önem verilmemiştir. Ancak günümüzde arşivcilik faaliyetlerinin öneminin her

geçen gün biraz daha iyi anlaşılması bu bakımdan sevindirici bir gelişme olmuştur.

Bugün her sektörde arşivcilik faaliyetlerinin ve dolayısıyla arşivlerin, ait olduğu birim,

kurum veya kuruluşun hizmetteki başarısına katkısı ve rolü herkesçe kabul görmektedir.

Ancak yine de bu gelişmelerin yeterli olmadığını söylemek zorundayız. Zira

Çorlu ölçeğinde yaptığımız tespitlerde kamu veya özel kurumlarda arşiv hizmetlerinin

belge yönetimiyle ilgilenen kişiler tarafından ek bir iş olarak yapıldığı, bu kişilerin

arşivcilik kariyerinin bulunmadığı gözlemlenmiştir. Belgeye arşivci gözüyle bakamayan

bu kişiler mevcut evraka; kuruluşun iş süreçlerine katkıda bulunacak evraklar ve yasal

saklama süresi sona erince SEKA’ya gönderilecek evraklar şeklinde bakmaktadırlar.

Bir kurum veya kuruluşun başarısı, arşiv faaliyetlerinin başarısı ile doğru

orantılıdır. Arşivcilik faaliyetlerine gereken önemi vermeyen ve gelişi güzel yürüten

kuruluşlarda istenilen bilgiye ve aranılan belgeye zamanında ulaşılamayacağından,

hizmetlerde gecikmeler ve aksamalar olması kaçınılmazdır.

Arşivlerden yeteri kadar faydalanılabilmesi için her şeyden önce arşiv malzemesinin tespiti,

toplanması, sistemli bir şekilde tasnif edilmesi ve sağlıklı bir ortamda korunması gerekir. Tüm

bu hizmetlerin layıkıyla yerine getirilmesi, ancak arşiv konusunda yetişmiş uzman personel

istihdamı ile mümkündür.230

3473 sayılı Kanun’da arşiv malzemesinin; insanların, kamu kurum ve

kuruluşlarının, devletlerin birbiriyle ilişkileri sonucu ortaya çıkan bilgi birikimi olduğu

229 DAGM, a.g.e.

230 EGM, a.g.m.

Page 132: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

117

görülmektedir. Arşiv belgeleri oluştukları dönemin sosyal yapısını gösterir. Bu sebeple

tarih sosyoloji, antropoloji gibi bilim dalları için kaynak ve yeni yapılacak buluşlar için

araştırma ve geliştirmenin temelini oluştururlar.

Bu belgeler artık sadece kağıt yığınları olmaktan çıkmış, sesli görüntülü malzeme, plan proje

gibi kartografik belgeler, dijital veriler ( dijital fotoğraflar ve textler) de arşiv malzemesinin

içine girmiştir. Bu yüzden ülkemizdeki arşivcilik eğitiminin bütün bu belgelerin sorunlarını

çözüm yollarını kapsar şekilde yenilenmesi gerekmektedir. Arşiv malzemesindeki bu

değişiklikle arşivciler de teknolojiye uyum sağlamak zorundadırlar.231

Günümüzde arşivcilik belirli uzmanlık dallarına ayrılmıştır. Bu durum arşivcinin

kimlik çatışmasına girmesine sebep olmaktadır. Arşivciliğin her dalı belli bir eğitim ve

tecrübe gerektirir. Tasnif işlemleri için arşivciliğin teknik altyapısını bilmek yetmez.

Örneğin bir hastane arşivinde çalışanın sağlık terimlerini bilmesi gerekir. Bu nedenle

arşivci çalıştığı alana göre mutlaka kendini yetiştirip gerekli eğitimleri de almalıdır.232

Arşivcilik bölümlerinde verilen dersler, temelde iki ana amaca ulaşmak üzere

seçilmişlerdir. Bu amaçlardan ilki, eski arşivlere, bilgilere ve belgelere ulaşabilecek ve

nüfuz edebilecek arşivciler yetiştirmektir. Bu amaçla, dört senelik programın ilk iki

senesinde tarih dersleri, Osmanlı Türkçesi dersleri ve genel mesleki bilgileri içeren

dersler verilmektedir. Bunların yanında mesleki İngilizce dersleri de mevcuttur.

Eğitimin diğer amacı ise, günümüzdeki bilgi dolaşımını tanıyacak ve buna uyum

sağlayacak teknolojileri de kullanmayı bilecek arşivcileri yetiştirmektir. Bu sebeple

eğitimin son iki senesinde modern arşiv alanında eğitim verilmektedir. Eğitimde Batı

literatürü göz önüne alınarak çeşitli arşivleme sistemleri, genel bilgisayar dersleri,

veritabanı dersleri verilmektedir. Bazı bölümlerde son iki sene klasik arşiv eğitimini

devam ettirme olanağı da sağlanmaktadır.233

231 Tuba Erdoğan, “Arşivcilik”, http://www.arsivcilik.com/arsivcilik.htm, (6 Ağustos 2006)

232 Tuba Erdoğan, a.g.m.

233 Melike Durmaz, “Arşivcilik Eğitimi”, http://www.arsivcilik.com/egitim.htm, (2 Ağustos 2006)

Page 133: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

118

4.4.2.6. Arşiv Türleri

Türkiye'de var olan arşivleri temel olarak sınıflandırmak istersek, bunları devlet

arşivleri ve özel arşivler olarak iki ana bölüme ayırabiliriz.

Devlet Arşivleri

Ülkemizdeki devlet arşivlerinin yönetimi Başbakanlık Teşkilat Kanunu ile

Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü’ne tevdi edilmiştir. Genel Müdürlük, bahsi geçen

3056 sayılı Kanun çerçevesinde kurulmuştur. Kanunun 11. maddesinde; Devlet

Arşivleri Genel Müdürlüğü’nün görevleri şu şekilde belirlenmiştir.

a) Millî arşiv politikasının esaslarını belirlemek, bu esasların uygulanmasını takip etmek

ve denetlemek,

b) Devlet ve millet hayatını ilgilendiren her türlü bilgi ve belgeleri toplamak,

değerlendirmek ve saklamak,

c) Çeşitli kamu kurum ve kuruluşları ile özel şahısların elinde bulunan arşiv

malzemesini tespit etmek, toplamak, gerektiğinde satın almak, bunların tamir ve

restorasyonunu yapmak, tasnif ve tercüme etmek, uygun görülenleri yayınlamak,

d) Yurt içi ve yurt dışı arşivcilik ve bununla ilgili bilimsel gelişmeleri takip etmek, bu

alandaki eserleri tercüme etmek, yayınlamak, önemli ve değerli arşiv malzemesini yurt

ve dünya bilim çevrelerine sunmak

e)Tarihî, kültürel ve estetik değeri olan arşiv malzemesinden koleksiyonlar yapmak,

gerektiğinde arşiv müzesi kurmak ve sergiler açmak,

f) Arşiv malzemesinin tahribini önleyecek tedbirleri almak, arşiv laboratuarı kurmak,

g)Arşiv malzemesinin kopyalarını çıkararak devamlılığını sağlamak ve bunları küçük

hacimlere döndürmek için film, mikrofilm, fotokopi ve gerektiğinde diğer ileri

teknikleri uygulamak,

h)Devlet arşivlerinden yararlanma esaslarını belirlemek, arşivlerdeki araştırma

taleplerini değerlendirmek ve gerektiğinde izin vermek,

i)Her türlü bilgi ve arşiv malzemesini derlemek, ayıklamak ve her an kullanılır hale

gelecek şekilde tasnif ederek muhafaza etmek,

j)Kamu kurum ve kuruluşlarının arşivlerinde ayıklama, saklama ve imha işlemlerini

denetlemek,

k)Makamca verilen benzeri görevleri yapmak.

Page 134: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

119

DAGM, bu işleri yapabilmek amacıyla üç Daire Başkanlığına ayrılmıştır.

i- Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı

Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı bünyesinde Osmanlı devletinin kuruluşundan

Kanuni Sultan Süleyman dönemine kadar çok az sayıda belge bulunmaktadır. Osmanlı

arşivinin hangi tür belgeleri içerdiğini Osmanlı Arşivi Rehberinde görmek mümkündür.

Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı'nın görevleri; Osmanlı dönemi ve öncesine ait

arşiv malzemesinin tespiti, toplanması, korunması, tasnifİ araştırma hizmetlerinin

verilmesi, arşiv müzesi kurulması, sergiler açılması, arşivcilik alanında yayın

faaliyetlerinin yapılması, tercümeler yapılması belge kataloglarının hazırlanması, arşiv

belgelerinin bilgisayar ortamına aktarılması için teknolojinin takip ve uygulanması.

ii- Cumhuriyet Arşivi Daire Başkanlığı

Cumhuriyet Arşivi Daire Başkanlığı Türk devlet ve millet hayatını ilgilendiren

tarihî, hukukî, idarî, siyasî, iktisadî, bilimsel ve kültürel içerikteki her türlü belge

bulunabilmektedir.

Cumhuriyet Arşivi Daire Başkanlığı'nın Görevleri; kamu kurum ve

kuruluşlarında oluşan, arşiv malzemesini tespit etmek, malzemeyi devir almak, tasnif

etmek, zararlı etkenlerden korumak üzere gerekli tedbirleri almak. Tahribe uğramış

arşiv malzemesini aslına uygun olarak restore etmek, malzemenin, değerlendirilmesi

için gerekli ilmi ve teknik hazırlıkları yapmak, araştırma taleplerini değerlendirmek,

arşiv malzemesini araştırmacıların hizmetine sunmak, yeniden oluşmakta olan arşivlik

malzemeyi kontrol altına almak. Kamu kurum ve kuruluşlarının arşivlerinde ayıklama,

saklama ve imha işlemlerini denetlemek, genel müdürlükçe tespit edilmiş olan millî

arşiv politikası esaslarının uygulanmasını takip etmek ve denetlemek. Arşivcilikle ilgili

bilimsel gelişmeleri takip ederek gerekli görülen yenilik ve teknolojiyi almak ve bu

konudaki yayınları tercüme ederek yayına hazırlamak. Arşiv malzemesinin tanıtımı için

çeşitli koleksiyonlar hazırlamak, arşiv müzesi kurmak, sergiler açmak ve yayın

faaliyetlerinde bulunmak, arşiv belgelerinin kataloglarını hazırlamak, arşiv hizmetlerini

Page 135: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

120

dijital ortamıa aktarmak, arşiv malzemesinin korunması ve hacimce küçültülebilmesi

için film, mikrofilm, fotokopi ve gerektiğinde diğer ileri teknikleri uygulamak.

iii- Dokümantasyon Daire Başkanlığı

Dokümantasyon Daire Başkanlığının görevleri arasında Kurum ve kuruluşların

bünyesinde faaliyet gösteren kütüphane, dokümantasyon, enformasyon ve diğer bilgi

merkezlerinin toplu katalog, bibliyografya, yayın listesi, duyuru bülteni, indeks, öz

dergileri gibi ikinci el kaynakları; ayrıca ansiklopedi, sözlük ve benzeri müracaat

kaynaklarını tespit etmek ve derlemek, bulunmaktadır.

Koleksiyonun büyük bir kısmı, kamu kurum ve kuruluşlarında üretilen

dokümanlardan teşekkül etmiştir. STK’lar ve şahıslara ait sosyal ve beşeri konulardaki

yayınlar da bağış, değişim ve satın alma yolu ile temin edilmektedir.

Temin edilen dergilerdeki makaleler ile abone olunan günlük gazetelerdeki,

Türkiye’nin gündeminde yer alan önemli olaylarla ilgili haber, makale ve yorumlar

indekslenerek, bilgi bankasında değerlendirilmektedir.

Ayrıca bilimsel toplantılarda sunulan tebliğleri ihtiva eden kitaplar, armağan

kitaplar ve çeşitli bilimsel çalışmaların toplandığı metinler de indekslenerek bilgi

bankasında değerlendirilmektedir.234

Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü mevcut daire başkanlıklarıyla yayın

faaliyetlerinde de bulunmaktadır. Genel Müdürlüğün 6, Osmanlı arşivi daire

başkanlığının 45, Cumhuriyet arşivi daire başkanlığının 22, Dokümantasyon Daire

Başkanlığının 20 adet yayını bulunmaktadır. Bu yayınlar daire başkanlıklarının

tanımlanan görevleri doğrultusunda hazırlanmışlardır.

234 Tuba Erdoğan, “Devlet Arşivleri”, http://www.arsivcilik.com/devletarsivi.htm, (7 Ağustos 2006)

Page 136: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

121

Ayrıca, Cumhurbaşkanlığı Arşivi, Dışişleri Bakanlığı Arşivi, Genelkurmay

Başkanlığı ATASE Arşivi, Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü Arşivi, Türk Tarih Kurumu

Arşivi gibi kamuya ait pek çok arşivin olduğu bilinmektedir.

Özel Arşivler

Amaçlarına ve sahiplerine göre değişiklikler arz eden pek çok özel arşiv türü

bulunmaktadır. Bunların başlıcaları; Basın-Yayın Arşivleri, Şirket Arşivleri, Kent Tarihi

Arşivleri, Hastane Arşivleri, STK Arşivleri, Eğitim Kurumları Arşivleri, Banka

Arşivleri olarak sayılabilir.

4.4.2.7. Dijital Arşivler

Yirmi birinci yüzyılda klasik bilgi toplama ve değerlendirme hizmetleri değişim

göstermiş ve dijital bilginin depolanması, arşivlenmesi, süzülmesi, erişilmesi daha çok

önem kazanmaya başlamıştır. Bilginin günümüzde mutlak güç olarak ortaya çıkması,

kurumsallaşmış, ticari bilgi depoları (Elektronik Kütüphaneler) oluşmasına neden

olurken, bir yandan da sınırsız özgürlük ortamı olan internette bireylerin ya da küçük

grupların ticari amaç taşımayan arşivlerinin oluşması kaçınılmaz olmuştur.235

Elektronik ortamdaki belgelerin arşivlenmesi kulağa hoş gelmekle birlikte,

teknik açıdan çok ciddi iki sorunu da beraberinde getirmektedir; orijinallik tespiti, yani

elektronik ortamda belgenin orijinalliğini garanti altına alınabilmesinin zorluğu ve

teknoloji eskimesi. Arşiv belgeleri, yüzyıllarca belki de sonsuza kadar yaşaması gereken

belgelerdir. Dijital ortamdaki belgenin orijinallik tespiti sorunu olmasa bile ömrü

nihayet iki yılla sınırlı kalmaktadır. Bilgi teknolojilerindeki baş döndürücü gelişmeler

her iki yılda bir mevcut teknolojinin rafa kaldırılması gibi olumsuz bir sonuç

doğurmaktadır. İki yılda bir teknoloji yenileme zorunluluğu, belge format

değişikliklerinden ortam uyumsuzluklarına kadar bir dizi problemi gündeme

getirmektedir.

235 Göksel Armağan, “Ticari Olmayan Akademik Amaçlı İnternet Bilgi Kaynakları, Önemi ve Bazı Örnekler”

http://www.econturk.org/Turkiyeekonomisi/garmagan.pdf, (11 Temmuz 2006)

Page 137: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

122

Arşivlerde Bilgisayar Kullanımı

Arşivlerde bilgisayar kullanımı 1960’lı yıllarda başlamıştır. 1964’de Brüksel’de

yapılan “Uluslararası Arşiv Konferansı”nda arşivlerde bilgisayar kullanılması dile

getirildi. Arşivlere bilgisayar, yardımcı araçlar şeklinde girmiştir. 1970’li yıllarda

arşivlerde bilgisayarlar, uzmanların yardımıyla elektronik daktilo gibi kullanılmaya

başlanmıştır. 1980’ler ise daha ileri sistemlerin geliştirilmesi çabaları ile geçmiştir. 236

Gelişen teknolojiye paralel olarak bilgisayarın aktif düzeyde kullanılmasıyla

birlikte arşivcilikte de MARC (Machine Readable Catologing) bilgisayar tarafından

okunabilir katalog sınıflama formatları kullanılmaya başlanmasıyla standart veri

hizmetleri oluşturulmuştur. Verilerin bilgisayar ortamına aktarılmasıyla arşivcilikte

bilgisayar destekli veri hizmetleri gelişmiştir.

Günümüz teknolojisine bağlı olarak arşivlerde bilgisayarlar, bilgileri sayıp

sıralayarak değil ansiklopedik şekilde ve kullanıcı istekleri doğrultusunda bilgiyi

işleyebilmektedir. Bilgiyi işlemekten kasıt, bilginin düzenlenmesi, saklanması ya da

onun üzerinde matematiksel, mantıksal ya da görsel olarak işlenilirliğini sağlamaktır.237

Arşiv Belgelerine Dijital Erişim ve Kullanım

Arşivcilikte bilgisayar kullanımının en önemli faydaları; arşiv dokümanlarının

dijital ortama aktarılarak ana belgenin yıpranmasını önlemek suretiyle sonraki kuşaklara

sağlıklı bir biçimde aktarmak ve bilgiye ulaşmada hem en yüksek hıza erişmek, hem de

aynı anda birden çok kullanıcının hizmetine bilgiyi sunmak şeklinde özetlenebilir.

Bilgisayar ortamında bilgi ve belge sunumu; off-line (sabit disk-depo sistemi) ve on-line

(intranet-internet) erişim yöntemleriyle gerçekleştirilmektedir.

Arşiv belgelerinin korunması, arşivlenmesi ve yayınlanması birçok zorluğu da

beraberinde getirir. Oysa arşiv belgelerinin elektronik ortama geçirilmesi,

dönüştürülmesi, korunması ve hizmete sunulması beraberinde birçok kolaylığı da

236 Hamza Kandur, Arşivlerde Kullanıcı Hizmetleri ve Bilgisayar Kullanımı, Başbakanlık I. Milli Arşiv Şurası, Ankara, 20-21

Nisan 1998, s.579.

237 Mehmet, Kalkan, “Arşivcilikte Bilgisayar Kullanımı”, http://www.arsivcilik.net/bilgisayar.html, (24 Haziran 2006), s.1.

Page 138: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

123

getirmiştir. Oldukça geniş kapsamlı, çok yer kaplayan dijital verileri depolamak için

büyük veri ambarlarına (data warehause), bu veri ambarlarındaki bilgileri arayıp bulmak

ve verileri bir yerden bir yere aktarmak için güçlü bilgisayar ağlarına ihtiyaç vardır.238

Ülkemizdeki milli arşivlerde kayıtlı özellikle bilimsel ve sanatsal yazma

kitapların -özellikleri de göz önüne alınarak- orijinal yapılarına zarar vermeden dijital

formata dönüştürülerek hizmete sunulması yönünde çalışmalar mevcuttur.

4.4.3. Belge Yönetimi

Belge Nedir?

Belge yönetimi teriminin muhtevasını gerektiği biçimde anlaşılabilmesi için

öncelikle belge kavramına göz atmakta yarar görüyoruz. Güncel Türkçe sözlükte belge

kelimesi; bir gerçeğe tanıklık eden yazı, fotoğraf, resim, film vb. vesika, doküman

olarak tanımlanmaktadır.239

Süreç ya da varlık olarak soyut bilginin ancak nesneler üzerine aktarıldığı zaman

elle tutulur, gözle görülür hale geldiğini biliyoruz. Çok genel anlamıyla, bilgi taşıyan kil

tablet, yontu, papirüs, harita, yazma, kitap, dergi, resim, film, kaset, CD-ROM, DVD,

ağ aracılığıyla erişilebilen web sayfası, vb. gibi nesneler belge olarak

adlandırılmaktadır. Tıpkı bilgi terimi gibi, belge terimi de tanımlanması güç terimlerden

biridir. Document sözcüğü Latince docere (öğretmek, bilgilendirmek) fiili ile –ment

(araçlar) son ekinin birleşmesinden meydana gelmiştir. Yani belge terimi öğretmeye

veya bilgilendirmeye yarayan ders, deney ya da metin gibi araçlar için

kullanılmaktadır.240 Briet, bir olguyu temsil etmek, yeniden yaratmak ya da ispatlamak

için korunan ya da kaydedilen tüm somut ve sembolik işaretleri belge olarak

tanımlamıştır. Ona göre yıldız, selden sürüklenen bir taş, yaşayan bir hayvan belge

238 Yaşar Tonta, “Elektronik Yayıncılıkta Son Gelişmeler”, Ankara: Bilgi Dünyası, cilt: 1, sayı: 1, 2000, s.106.

239 TDK, Güncel Türkçe Sözlük, http://www.tdk.org.tr/TDKSOZLUK/SOZBUL.ASP?kelime=belge, (1 Ağustos 2006)

240 Yaşar Tonta, Bilgi Yönetiminin Kavramsal Tanımı ve Uygulama Alanları, Kütüphaneciliğin Destanı Sempozyumu, 21-24 Ekim

[Ankara: 2004.]

Page 139: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

124

değildir ama yıldızların fotoğrafları ve katalogları, mineraloji müzesindeki

kataloglanmış taşlar ve hayvanat bahçesinde gösterilen hayvanlar belgedir.241

Birçok meslek mensubunun (kütüphaneciler, arşivciler, müzeciler, diplomatik

bilimiyle uğraşanlar, hukukçular, vb.) ilgi alanına giren bu terim, değişik disiplinlerin

mensupları tarafından değişik şekillerde tanımlanabilmektedir. Örneğin, çoğu kimse

kitap, dergi, arşiv malzemesi gibi nesneleri belge olarak nitelendirmekte çok fazla

zorluk çekmezken, kil tablet, heykel, bir bitki, insan ya da hayvana ait kataloglanmış bir

müze malzemesi (kemik, vs.) gibi nesneleri birer belge olarak nitelendirmekte zorluk

çekmektedirler. Oysa bilimsel ve teknolojik bakış açısıyla ele alındığında bir müze

nesnesi bu nesnenin yazılı tanımından daha değerlidir ve bu nedenle bibliyografik

açıdan da belge olarak değerlendirilmelidir.242

Belge, bulunduğu ortama ve türüne bakılmaksızın kurum içindeki her türlü

iletişim ağıyla akan bilgidir. Belge kavramı bilgi teknolojilerindeki gelişmelere paralel

olarak kavram ve yapı olarak doğal bir değişime ulaşmıştır.243

Belge terimi geleneksel olarak bir ortam ve bu ortamda kayıtlı yazı veya

işaretlerden oluşmaktadır. Çeşitli disiplinlerde belge, biçim, işaret ve ortam açısından

ele alınarak ayrı ayrı incelenmektedir. Belgelerin giderek daha fazla elektronik ya da ağ

temelli olarak üretilmesi, düzenlenmesi, iletilmesi, kullanılması ve saklanması,

geleneksel belgeler için geçerli olan ilke ve yaklaşımları da köklü değişikliklere

uğratmaktadır. Örneğin, bilgiye herhangi bir zarar gelmeden bilginin kayıtlı olduğu

ortam kolayca değiştirilebilmektedir.244

241 Michael Buckland, “A Brief Biography of Suzanne Renée Briet”, Scarecrow Pres, Berkeley, 2005,

http://www.ischool.berkeley.edu/~buckland/Brietaut2.pdf, (3 Ağustos 2006)

242 Michael Buckland, “Centenary of Madame Documentation; Suzanne Briet, 1894-1994”,

http://www.ischool.berkeley.edu/~buckland/brietjas.html, (3 Ağustos 2006)

243 Cengiz Aydın, “Bilgi Teknolojilerinin Belge Yönetimine Etkisi ve Elektronik Belge Yönetimi”, Bilgi Dünyası 2005, 6(1) ss.

89-97.

244 Tonta, a.g.m.

Page 140: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

125

Evrak; bir kurum, kuruluş, örgütlenme veya bir işin yapılması sırasında

yaratılan, teslim alınan, işlenen veya saklanan, biçimi veya üzerinde bulunduğu ortam

ne olursa olsun, kayıtlı bilgi veya belgelerdir. Evrakın değerlendirmeden sonra süresiz

olarak saklanması gerektiğine karar verilenlerine arşiv malzemesi, bunların yarı güncel

aşamada olanlarına ise arşivlik malzeme denir. Arşiv ise, üzerinde kayıtlı olduğu bilgi

ne olursa olsun arşivlik değer nedeniyle saklanan, güncel olmayan belge veya bilgilerin

saklandığı mekanlardır. Dolayısıyla başlangıçta resmiyeti ve resmi kurumları kapsayan

arşiv ve evrak kavramı, şimdilerde güncelliğini yitirmiş ve üzerinde bilgi kayıtlı her

türlü ortamı barındıran kavramlar olarak karşımıza çıkmışlardır.245

Belge Yaşam Döngüsü

Belge yönetimi açısından son derece önemli bir hususun altını da çizmek

gerekmektedir; belgelerin üretiminden imhasına kadar geçen sürece belge yaşam

döngüsü denilmektedir. Bu döngünün sağlıklı işlemesi, belgeden beklenen faydanın

sağlanabilmesi için hayati öneme sahiptir. Bu nedenle belgenin her aşamasına belge

yöneticisinin müdahil olması şarttır. Bu noktada belge yöneticisi, belgenin kendisi kadar

önemli görünmektedir.

Belgenin yaşam döngüsü, belgenin üretilmesinden, kullanılması, saklanması,

aktif olmayan dosyaların saklama planları, aktif dosyalara transferi ve son olarak

imhasını içine alan süreçtir; yani belgenin doğumundan ölümüne kadar sürdürdüğü

hayatın ifadesidir. Belge yaşamının herhangi bir noktasında nerede olacağı, belgenin

bulunduğu ortamın ne zaman değişeceği, ne zaman ikinci nüshasının oluşacağı,

değiştirileceği, pasif hale geleceğiyle ilgilidir. Yaşam döngüsü kavramı kağıt belgeler

için belgenin üretimi, dağıtımı, korunması, kullanılması ve imhasını içermektedir. Belge

yönetiminin temelinde var olan bu tanımların, elektronik belge kavramı ortaya çıkınca

gözden geçirilmesi zorunluluk haline gelmiştir. Zira bu ifadeler elektronik belgenin

yaşam döngüsünü tam olarak karşılamamaktadır. Kağıt belgenin yaşam döngüsü,

üretilmesiyle başlarken, elektronik belgenin yaşam döngüsü bilgisayara dayalı bilgi

245 Holm A. Leonhardt, “Kütüphane Malzemesi Nedir, Arşiv Ve Müze Malzemesi Nedir? Dokümantasyon Malzemesinin ve

Kurumlarının Sınıflandırılması Hakkında Bir Deneme”, çev. İshak Keskin, Arşiv Araştırmaları Dergisi, No.2, 2000, ss.79-95.

Page 141: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

126

sisteminin tasarımıyla başlamalıdır; belgenin saklama süresi, imhası, belgenin tasnifi ve

sistem içinde bilginin akışıyla ilgili kararlar bu aşamada alınmalıdır.246

Eğer yaşam döngüsü kavramı bir yönüyle kullanım sıklığıyla tanımlanıyorsa,

elektronik belgelerin aynı anda aktif, yarı-aktif ve pasif safhalarda yaşamaları

mümkündür. Bu sebeple elektronik belge yönetim sistemi oluştururken bu husus

dikkatle göz önünde bulundurulmalıdır. Aksi takdirde belgelere zamanında ve etkin bir

şekilde ulaşmada ciddi sorunlar yaşanabilir.247

4.4.3.1. Belge Yönetimi Nedir?

Arşivcilik Terimleri Sözlüğü’nde belge yönetimi; belgelerin üretim, korunma,

kullanım ve düzenlenmesinde veya bütün yaşam döngüsü süresince etkinlik ve ekonomi

sağlamayı güden idari yönetimin bir bölümü şeklinde ifade edilmektedir.248

Belge yönetimi, örgütlerin işlerini yürütmesi sırasında ürettikleri veya dışarıdan

aldıkları belgelerin kontrolünün sağlanmasına, dağıtımına, erişimine, dosyalanmaları ve

imha edilmelerine yönelik, her çeşit örgütte uygulanabilecek bir yönetim sistemidir.

Belge yönetimi ve kurumsal yönetim, bir işletmede iç içe girmiş, ayrılmaz ve doğrudan

ilişki içinde olan ilke ve yöntemlere sahiptir. Bu nedenle belge yönetimi, idarenin ortak

beklentileri ya da ihtiyaçlarının elde edilmesi sırasında, belgelerin yönetilmesi için

gerekli olan kurumsal bir fonksiyon veya disiplin dalı olarak da tanımlanabilir. 249

Belge yönetimi, üretilmelerinden dosyalanmalarına, kullanımlarından

değerlendirilmelerine ve arşivlere naklinden son düzenlemelerine kadar olan bütün

aşamalarda, belgelerin, belge yönetimi sistemi içinde yer alan araç-gereç, yöntem ve alt

sistemler bütünü ile yönetilmesi şeklinde ifade edilebilir.

246 Cengiz Aydın, a.g.m.

247 Hamza Kandur, “Management Of Electronic Records: Educating Archivist And Records Managers”, Arşiv Araştırmaları

Dergisi, 1 (1),1999, s.38.

248 Arşivcilik Terimleri Sözlüğü, Dictionary Of Archival Terminology, çev. ve yay. haz. Bekir Kemal Ataman, İstanbul: AREM.,

1995, s.139.

249 Hüseyin Odabaş, “Belge Yönetimi ve Türkiye’de Belge Yönetimi Gereksinimi”, Bilgi Dünyası, 2005, 6(1): s.36-57.

Page 142: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

127

Belge yönetiminin temel amaçlarını özetlemek gerekirse; kurumun gerekli

gördüğü belgelerin toplanması, korunması ve kullanıcıların hizmetine sunulması, tam,

doğru, uygun ve kullanılabilir belgelerin saklanması, bir sorumluluktan öte, belgelerin

bir değer veya bir bilgi kaynağı olarak yönetilmesi ve tasarruf sağlanmasıdır.

Belge yönetiminin özü, iç bilgi kaynaklarını ve dokümanlarını tanımlamak ve

yönetmekle ilgilidir. Bunun anlamı, bilgi taşıyıcılarının ve belgelerin tanımlanması ve

böylece onlara erişimin etkin ve hızlı bir şekilde sağlanabilmesidir. Belge yönetimi;

kurumsal bilginin yönetimi, iş uygulamaları, iş süreçlerinin analizi, kurumda bilginin

akışı ve bunların birbirlerini desteklemesini içerir ki, bu da kurumun kendi hakkında

bilgi sahibi olması anlamına gelmektedir.250

Geçtiğimiz yüzyılın ortalarına doğru modern arşivlerin gerek nicelik gerekse

niteliği yönüyle karmaşıklaşmasının getirdiği sorunların ardından, bu bilim dalı içinde

yeni ve özel bir meslek türü olarak belge yönetimi disiplininin ortaya çıktığı

görülmektedir. Bu gelişmelere paralel olarak arşivciliğin içeriği ve tanımları da

değişime uğramıştır. Arşivler; tarih ve niteliği ne olursa olsun, bireyler veya

organizasyonlar tarafından, kendi var oluş amaçları doğrultusunda ve kendi

fonksiyonlarının yerine getirilebilmesi için toplanan ve öncelikle kanıtsal ve idari

amaçlar olmak üzere, taşıdıkları genel bilgi değeri nedeniyle saklanan belgeler bütünü

olarak tanımlanmaya başlamıştır.251

Belge üretim miktarının beraberinde getirdiği ve gün geçtikçe artan sorunlar,

miktar ve çeşitliliği bakımından dünyanın bütün ülkelerinde benzerlik göstermektedir.

Bu nedenle geçmişten günümüze kalan arşiv kayıtları ve günümüz kurumlarında

üretilmekte olan belgelerin, arşivcilik ve belge yönetimi teknikleri ile kontrol altına

alınması kaçınılmaz olmuştur. Aynı zamanda kendi idari ve kültürel yapılarına göre her

250 Fahrettin Özdemirci, “Kurumsal iletişim ve belge yönetimi”, I. Uluslararası Bilgi Hizmetleri Sempozyumu: İletişim (25–26

Mayıs 2006, İstanbul). İstanbul: İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü, 2006.

251 Ataman, a.g.m.

Page 143: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

128

ülkenin arşivcilik eğitimine gereken önemi göstermesi, sağlıklı bir arşiv kaynağının

nitelikli bir biçimde gelecek kuşaklara aktarılmasını da sağlayacaktır. 252

Belge yönetimi kavramı, kurum ve kuruluşlarda üretilen belge miktarının son

elli yıl içinde hızla artması sonucunda ortaya çıkmış ve adı arşivcilikle beraber anılmaya

başlamıştır. Henüz arşiv malzemesi kimliği kazanmadan önce belgeleri, üretimden

arşivlerde düzenlemeye kadar kontrol altına almak amacıyla oluşturulan belge yönetimi,

son yıllarda bürokratik işlemlerini disipline etmek isteyen birçok devletin önemsediği

bir alan olmuştur. Özellikle II. Dünya Savaşı yıllarında sanayileşme süreci ile başlayan

belge üretimi artışı, kurumsal belgelerin denetimini zorunlu kılmıştır. Ancak söz konusu

denetim, belli bir bilgi birikimi ve teknik deneyime sahip olmayı gerekli kıldığı için

belge yönetimi eğitimine, arşivcilik okullarının yanı sıra, ya arşivcilik ya tarih

programlarının altında, ya da doğrudan belge yönetimi programı oluşturularak yer

verilmeye başlanmıştır.253

Belge yönetimi disiplini, daha nitelikli belge üretimi sağlamak ve arşivlere

devrine kadar geçirecekleri evreler boyunca belgeleri kontrol altına almak amacıyla

ortaya çıkmıştır. Belge yönetimi bir anlamda belgeleri, gerek kurumsal kullanımları

boyunca, gerekse arşivlere devredilmelerinden sonra kontrol altına aldığı için arşivciliği

de içeren bir disiplindir. Ayrıca belge yönetimi, kopya yönetimi, büro yönetimi,

güvenlik sistemleri, dosyalama, bilgi teknolojileri, arşiv depoları gibi çok çeşitli

unsurlardan oluşan bir sistemdir.254

Belge yönetiminin en önemli pozitif etkilerinden biri; kurum bürokrasisini

düzene sokarak bir taraftan zaman ve kaynak israfını önlerken, diğer yandan da kurum

içi ve kurumlar arası bilgi ve belge akışına yön ve düzen vermesidir denilebilir.

İşletmelerin büyüdükçe devlet yapısı gibi hantallaştıkları, devletlerin de küçüldükçe

şirket gibi canlı, dinamik ve daha fonksiyonel bir yapıya büründükleri bilinen bir 252 Ataman, a.g.m.

253 Hüseyin Odabaş, “Türkiye’de Arşivcilik Eğitimi”, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Bilgi ve Belge

Yönetimi Bölümü’nün Kuruluşunun 50. Yılına Armağan içinde (138-149). yay. haz. Doğan Atılgan, Ankara: Ankara Üniversitesi

Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü.

254 Hüseyin Odabaş, “Belge Yönetimi ve Türkiye’de Belge Yönetimi Gereksinimi”, Bilgi Dünyası, 2005, 6(1): s.36-57.

Page 144: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

129

gerçektir. Kurumları büyüdükçe hantallaştıran bürokratik yapıdan koruyacak en önemli

etkenlerden biri belge yönetimidir. Odabaş, belge yönetimi yaklaşımının kuruluşlara

sağlayacağı yararları, Hare ve McLeod’a atfen şu şekilde listelemiştir:

• Para, kaynak ve yer tasarrufu sağlar.

• Yasal koruma sağlar.

• Doğru zaman ve biçimde, doğru bilgiye hızlı erişimle verimliliği artırır.

• Kurumsal işlemlerle ilgili bilgi kaynaklarının tümünü kullanıma açar.

• İş akışının verimliliğini artırır.

• İş hayatında personeli daha çok tatmin eder.

• İşletmenin beklenmeyen bir felaketle karşılaşma ihtimalini en aza indirir veya

böyle bir olay karşısında işlerin aksamasını önler.255

Kurum ve kuruluşlar faaliyetlerinde daha etkin olabilmek için kurumsal işleyişlerini

kontrol altına alma ihtiyacını her zaman hissetmektedir. Bu nedenle belge yönetimi

uygulamaları, herhangi bir organizasyonun veya kurumun yasal yükümlülükleri ve

işlemleri sırasında ürettiği veya dışarıdan aldığı belgeleri kontrol altına almak,

dağıtımını gerçekleştirmek, dosyalamak, erişimini sağlamak ve değerlendirme-

ayıklama-imha işlemlerini yürütmek için sahip olması gereken en önemli idari

fonksiyonlardan birisidir. Belgeler de kurumsal faaliyetler sonucunda ortaya çıkan

ürünler olmaları nedeniyle, kurumun verimliliğini etkileme ve bu verimliliğin düzeyini

belirleme özellikleri vardır.256

Yeni teknolojilerin rastgele kullanılması, kurumlarda kargaşaya ve sonradan işin

içinden çıkılmaz durumlara yol açmaktadır. Günümüzde kurumların yaşadığı belge

yönetim sorunları, geçmişte kurumların ürettiği belgelere ilişkin belge yönetim

tekniklerini uygulamamasından kaynaklanmaktadır. Teknoloji ile birlikte belge yaşam

döngüsü hızla değişmiştir. Bu değişim doğrultusunda önlemler alınmazsa, kurumların

geleneksel ortamlarda yer alan belgeler konusunda yaşadığı sıkıntıdan çok daha

fazlasını üstelik geriye dönüşü olmayacak biçimde yaşamaları olasıdır. Bunu

255 Odabaş, a.g.m.

256 Özdemirci, a.g.m.

Page 145: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

130

engellemek, kurum ve kuruluşlarda belge yönetim metot ve tekniklerinin vakit

kaybedilmeden uygulanmasına bağlıdır.

Elektronik Belge Yönetimi

Elektronik belge yönetimi; bilgi teknolojilerinde yaşanan hızlı gelişmeler

paralelinde ortaya çıkarak kurumsal yapıya yansıyan bir belge yönetim anlayışıdır.

Bilgisayar ve ağ teknolojilerinin yaygınlaşmasıyla artık kurumlar belge üretim ve

iletimini dijital ortamda yapmaktadır. Elektronik belgeler genel olarak bir bilgisayar

sistemi bünyesinde üretilen, işlenen ve saklanan belgeleri tanımlar.257 Elektronik belge

yönetimi bu belgelerin tüm süreçlerde sistematik bir biçimde yönetilmesini ifade eder.

Belgeleri kağıt kullanmadan üretip saklama, imha etme ve belge merkezine bir

kopyasını gönderme özelliklerine sahip elektronik belge yönetim programları bilgi

teknolojilerindeki gelişmelerle birlikte ortaya çıkmıştır. Artık kurumların işlevleri

gereği üretilen belgelerin, iletim ve saklanması daha etkin bir biçimde bilgisayar

sistemleri aracılığıyla yerine getirilmektedir. Kelime işlemci uygulamalarıyla

yazışmaları üretmek, kalem, kağıt veya daktiloyla üretmekten daha verimli olmaktadır;

bu bağlamda elektronik belge yönetimi üzerinde durulması ve karşılaşılan sorunların,

bir belge yönetim aktivitesi olarak çözülmesi gereği ortaya çıkmaktadır. Çağımızın bu

yeni ürününü etkin bir şekilde yönetmek kurumsal başarı açısından çok önemlidir.258

Günümüzde kurumlar bilgi teknolojilerinin de katkısıyla ürettikleri her türlü

belgeyi kayıt altına alabilmektedirler. Bu durum başlangıçta son derece olumlu ve cazip

bir gelişme gibi görünse de ileriki aşamalarda kurum belleğini bir belge çöplüğüne

dönüştürmekte ve içinden çıkılmaz hale getirmektedir. Etkin bir belge yönetim

sistemiyle bu belgelerin ayıklanıp düzenlenerek ileriki kullanımlar için anında erişime

hazır hale getirilmesi, dahası her geçen gün değişen ve gelişen teknolojilerle bilgi, belge

ve dosya formatlarında meydana gelen değişikliklerin yol açacağı olası belge

kayıplarının önüne geçilmesi fevkalade önemlidir.

257 Kandur, “Management Of Electronic Records: Educating Archivist And Records Managers”, s.16.

258 Aydın, a.g.m.

Page 146: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

131

Teknoloji bağlamında yaşanan önemli değişimlerden biri kağıt belgeler dışında

yoğun bir şekilde yönetilmesi gereken bir belge türünün yani elektronik belgenin

varlığıdır. Bu belge türüyle birlikte, klasik kâğıda dayalı belge türlerinin yönetilmesini

ifade eden belge yönetimi yeni bir boyut kazanmıştır. Bilgi teknolojilerinin ortaya

koyduğu yeni belge türlerini yönetmek klasik belge yönetim anlayışlarıyla mümkün

değildir. Özellikle geleneksel belge yönetiminin önemli iki unsuru; provenans prensibi

ve orijinal belge kavramını bu bağlamda yeniden değerlendirmek gerekmektedir.259

Provenans aynı kaynaktan gelen belgelerin üretim birimlerine göre

düzenlenmesini öngören bir prensiptir. Ancak günümüzün modern ve dinamik

örgütlerinde elektronik ortamda bir belgenin provenansını belirlemek oldukça zordur.

Bu yüzden provenansı günümüz modern örgütlerine uygularken belge üretimini

birimlere değil fonksiyonlara bağlamak gerekmektedir.260

Elektronik belgelerin üretimi, saklanması ve imhası da geleneksel belgelerden

çok farklıdır. Elektronik belgenin üretiminde mutlaka sistem ve format tanımlaması

yapılmalı, belgenin yaşam döngüsü iyi tespit edilmelidir. Özellikle kurum dışında

üretilen e-posta ve web belgelerinin ayrı bir yönetim anlayışıyla değerlendirilmesine

dikkat edilmelidir. Web belgeleri yapıları gereği dinamik belgelerdir. Bu nedenle

güncellemelerde mutlaka evveliyatlarıyla ilintilendirilmelidirler. Elektronik belgelerin

saklanmasında kolay erişim kadar güvenlik de ön planda tutulmalı, yazılım ve donanım

eskimelerine karşı gerekli önlemler belge üretim aşamasında ele alınmalıdır. Elektronik

belgelerin imha süreci yasal ve kurumsal gereklilikler çerçevesinde belirlenmelidir.

Düzenli imha elektronik belge yönetim yapısının yönetilebilirliğini, güncel olmayan

belgelerin ayıklanmasına ve etkili bir geri iletim sisteminin oluşmasına imkan verir.261

Ancak elektronik bilgi yönetiminin birkaç bilgisayar ve uygun bir yazılımla

kurgulanamayacak kadar geniş kapsamlı ve karmaşık bir sistem olduğu da hiçbir zaman

göz ardı edilmemelidir. Kandur, optimal bir EBYS için uygun yazılım ve donanımın

259 Aydın, a.g.m.

260 Kandur, “Management Of Electronic Records: Educating Archivist And Records Managers”, s.19.

261 Aydın, a.g.m.

Page 147: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

132

yanında kurum politika ve süreçlerinin de kurumsal başarı için önemini

vurgulamaktadır.262

4.4.3.2. Belge Yönetimi ve Arşivcilik

Arşivcilik literatüründe güncel belgeler ve yarı güncel belgeler kayıt

yöneticisinin, güncel olmayan belgeler ise arşivcinin sorumluluğunda kabul

edilmektedir. Ancak bu ayrım görecelidir; özel kurum ve kuruluşlarda kayıt yöneticisi,

güncel ve yarı güncel belgelerin yanı sıra güncel olmayan belgelerden de sorumlu

olabileceği gibi kimi kurum ve kuruluşlarda da arşivciler yarı güncel belgelerin

sorumluluğunu üstlenebilmekte ve güncel belgelerle ilgili sorunlar üzerine çözüm

üretebilmektedirler.263

Bugün gelinen noktada belge ve arşiv yönetimi kavramları birbirinden ayrılmaz

iki unsur haline gelmiş; biri diğerinden bağımsız olarak da olabileceği gibi birinin var

olmaması durumunda eksikliği tüm sistem içinde hissedilir olmuştur.264

Aslında arşivcilik de belge yöneticiliği de aynı konuyla yani belgeyle

ilgilenmektedir. Her iki disiplini de birbirinden kesin hatlarla ayırmak oldukça zordur.

Özellikle işletmelerde belge yöneticilerinin genellikle arşiv faaliyetlerini de

yürüttükleri, öyle olmasa bile belgenin arşivlik malzeme veya arşiv malzemesi

olabileceği konusunda teknik bilgi ve donanım sahibi olmaları gerekliliğinden yola

çıkacak olursak, belge yöneticilerinin aynı zamanda arşivcilik formasyonuna sahip

olmaları gerektiği kendiliğinden ortaya çıkmaktadır.

Bu noktada arşivcilerle belge yöneticileri arasında bir ayrım yapmak gerekirse;

arşivciler belgenin her aşamasıyla organik olarak ilgilidirler. Belgelerin yaşam döngüsü

süreci içerisinde arşiv malzemesi veya arşivlik malzeme olup olmadıkları veya bu

tanımlamaların döngünün hangi sürecinde yapılması gerektiği konuları doğrudan

262 Hamza Kandur, Elektronik Belge Yönetimi Sistem Kriterleri Referans Modeli, DAGM Yay, İstanbul, 2005, s.7.

263 A. Oğuz İcimsoy, “Kamu Sektöründe Evrak Yönetiminin Önemi ve Gerekliliği”, I. Milli Arşiv Şurası –20-21 Nisan 1998,

Ankara: DAGM, 1998, s.496.

264 İcimsoy, a.g.e., s.519-520.

Page 148: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

133

arşivcileri ilgilendirmektedir. Kayıt veya belge yöneticileri ise belgelerin sadece aktif

dönemleriyle ilgilenmektedirler.

Gerçekten de arşivciler, belge ve arşiv yönetimini sistematik olarak

gerçekleştirebilmek için arşivlik malzemeyi ve arşiv malzemesini belli dönemler

içerisinde ele almaktadırlar. Çünkü bu dönemlerde birbiri ile ilişki içinde ve birbirinin

devamı niteliğinde işlevler yerine getirilmektedir265.

Bu açıklamalar ışığında arşivci ile belge yöneticisinin birbirinden ayrılmasının

olanaksız göründüğünü söyleyebiliriz. Gerek arşivciler ve kütüphaneciler, gerekse belge

ve kayıt yöneticileri, enformasyon profesyoneli kavramının çatısı altında bir araya

gelerek ortak sorunların çözümü için güç birliği yapmalı, çok hızlı gelişen jenerik

teknolojilere mesleğin adaptasyonunu sağlayacak çözümler üretmelidirler.

4.4.4. Enformasyon Yönetimi

Bilgi ve Enformasyon Ayrımı

Bilgi, Latince informatio kökünden gelen ve batı dillerine de bu doğrultuda

information olarak intikal eden ancak bizim lügatimize bilgi, bildirme, haber şeklinde

geçen bir sözcüktür. İngiliz dilinde bilginin tam karşılığı olarak cognition ve

konowledge kelimeleri kullanılıyor. Cognition, yaygın kullanımı olmamakla birlikte

daha ziyade idrak ve kavrama anlamında kullanılırken, knowledge; bilgi, malumat,

vukuf anlamında kullanılmaktadır.266 Alkan da bu konudaki karışıklığa dikkat çektikten

sonra, aynı karışıklığın bilgi yönetimine de yansıdığını, hem knowledge management

hem de information management söylemlerinin karşılığının bilgi yönetimi olarak ifade

edildiğini söylemektedir. knowledge management karşılığı olarak bilgi yönetimi,

information management karşılığı olarak da enformasyon yönetimi kavramlarının

kullanılmasının daha uygun olacağını ifade etmektedir.267

265 Kandur, Elektronik Belge Yönetimi Sistem Kriterleri Referans Modeli, s.20.

266 Online English Turkish German Dictionary, http://www.seslisozluk.com/?word=, (6 Temmuz 2006)

267 Alkan, a.g.m.

Page 149: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

134

Bilgi, amaç ve ihtiyaç durumunda kullanılabilecek durağan veya potansiyel bir

bütün; enformasyon anlamında kullanıldığında da bilgilendirme amacı taşıyan haber

ayrıca, enformasyon teknolojisi aracılığı ile üretilen veri için de kullanılır. Enformasyon

yönetiminin bilgi kaynakları; bilgi yönetiminin ise insan ile ilgili olduğu kolayca

söylenebilir.268

Soyut ve jenerik yapısı nazara alındığında, bilginin yönetilemeyeceği ortadadır.

Bilgi son derece özneldir. Üstelik yaşamın tüm süreçlerini bilgi yönetmektedir.

Knowledge Management veya Information Management kavramları bir kavram

sorgulaması yapılmaksızın bire bir tercüme anlayışıyla dilimize bilgi yönetimi ve

enformasyon yönetimi adlarıyla kabul edilmişlerdir. İngilizce’deki to manage fiili idare

etmek, yönetmek olarak dilimize çevrilse de fiilin diğer anlamları; kontrol altına almak,

başarmak, becermek, üstesinden gelmek şeklindedir.269 Tezimizin konusuyla ilgisi

bulunmamakla birlikte konuya linguistik açıdan bakılacak olursa, bilgiyi yönetmek

değil belki onunla başa çıkmak, üstesinden gelmek veya bu yolda uğraşı vermek

biçiminde algılamak daha doğru olur. Zaten bilgi yönetimi kavramının ilk

savunucularından olan Prusak’a bu terimi geri almak istediği anımsatıldığında bunu

doğrulamış, gerçekte bilgi yönetiminin olmadığını, yapılanın bilgiyle çalışmak

olduğunu, bilginin tıpkı aşk, onur, yurtseverlik ya da Tanrı sevgisi gibi, yönetilebilir bir

şey olmadığını, ama bu terimin tuttuğunu belirtmiştir.270

Kolayca anlaşılabileceği gibi, insanların beyinlerinde depolanan veya saklanan

bilginin nasıl yönetileceği konusunda çok fazla bilgi sahibi değiliz. Belgeler üzerinde

kayıtlı bilginin yönetimi konusu ise yüzyıllardır üzerinde araştırma yapılan bir alandır.

Bilgi kaynakları yönetimi, bilgi teknolojisi yönetimi, veri yönetimi, dokümantasyon,

belge yönetimi, yönetim bilgi sistemi gibi terimler zaman zaman bilgi yönetimi

terimiyle eş anlamlı olarak kullanılmaktadır. Tonta Buckland’a atfen; geçen yüzyılın

başlarında Avrupa’daki dokümantasyon hareketinin öncülerinden olan ve Evrensel Onlu

268 Müjgan Şan, Kalkınma Planlamasında Bilgi Yönetimi ve DPT İçin Kurumsal Bilgi Politikası Modeli, Ankara: DPT Yayınları,

2005, s.55.

269 Çankaya ve diğ., a.g.e., s.557.

270 Tonta, a.g.m.

Page 150: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

135

Sınıflama sistemini geliştiren Belçikalı Paul Otlet’in, günümüzde kullanılan belge

yönetimi terimi yerine idari dokümantasyon terimini kullandığını ve yönetim bilgi

sistemlerini de idari dokümantasyonun bir parçası olarak gördüğünü söylemektedir.271

Yine Tonta; Wilson’ın bilgi yönetiminin öğelerini sıralarken, bu disiplinin

kökeninin geleneksel olarak belgelerin sağlanması, düzenlenmesi, yaşatılması ve

kullanımıyla uğraşan arşiv ve belge yönetimi, kütüphanecilik ve bilgi bilime

dayandığını vurgulamaktadır. Bilgi yönetiminin şekillenmesinde güçlü etkisi olan bir

diğer bileşen ise bilgi teknolojisidir. Bilgi teknolojisinin bilgi yönetiminde kullanımı

giderek artmaktadır. Bilgisayara dayalı sistemlerin maliyetleri, dikkatleri bilgi sistemleri

ve hizmetleri geliştirmede bilginin değerine ve maliyet-yarar ilişkisine çekmiştir.

Wilson bilgi yönetimiyle ilgili tüm yaklaşımların bilgi sistem ve hizmetlerinden

yararlananların bilgi ihtiyaçlarına dayanması gereğini vurgular.272

Yukarıdaki tanımlardan da anlaşılacağı gibi, enformasyon yönetimi, üzerinde

kayıtlı bilgi taşıyan nesnelerin yönetimiyle ilgilidir ve uygulama alanları son derecede

kapsamlıdır. Enformasyon yönetimi kavramı, hangi ortamda paketlenmiş olursa olsun

(metin, veri arşivleri, resim, ses, canlandırma, web sayfası, vb.) nesne olarak bilginin

seçimi, sağlanması, düzenlenmesi, kullanımı, korunması, ayıklanması, imhası, kısacası

yönetimini kapsamaktadır. Bazen, üzerinde bilgi kayıtlı olmasa bile nesnelerin ya da en

geniş anlamıyla belgelerin kendisi de kullanıcıları ilgilendirebilmektedir. İnternet

ortamındaki dinamik ve sınırları kolayca belirlenemeyen dijital belgelerin yönetimiyle,

büro ortamlarında yaratılan belgelerin (veriler, büro ya da arşiv belgeleri) yönetimi de

bilgi yönetiminin bir parçasıdır.

Harrod’s Librarians Glossary’de bilgi yönetimi; bir organizasyonda yer alan

özellikle yalnızca bireylerce bilinen enformasyon (örtük bilgi), var olan genel

depolanmış enformasyon ve verinin (açık bilgi) elektronik depolama ve erişime dayalı

toplanması, organizasyonu, depolanması ve kullanılması işlemidir.273

271 Tonta, a.g.m.

272 Tonta, a.g.m.

273 Raymond John Prytherch, Harrod’s Librarians Glasory and Reference Book, 9th ed., Hants, Gower, 2000, s.370.

Page 151: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

136

Bilgi yönetimi ve enformasyon yönetimi ayrımı aslında bilgi yönetiminin

felsefesine ışık tutar. Bilgi yönetimi insanların beyinlerinde gizli bilgi, beceri, deneyim,

ustalık, püf noktası gibi kavramların açığa çıkarılması, kodlanması ve yönetim

süreçlerine aktarılması için geliştirilen çağdaş bir işletme mantığıdır. Örtük bilginin

açığa çıkarılıp kodlanması, artık onun çeşitli iş süreçlerine uygulanması aşamasına

gelindiğini gösterir. İşte tam burada enformasyon yönetimi devreye girer. Zira

kodlanmış bilgi, kullanıma hazır enformasyon demektir. Yani bir bakıma enformasyon

yönetimi bilgi yönetiminin ikinci aşamasıdır.

Şan, Bukowitz ve Williams’a atfen, enformasyon yönetimini, genellikle

elektronik ve kâğıda dayalı bilginin, bilgi yönetiminin ise, hem bilgi hem de

enformasyonun iletimi ve kullanımının daha geniş bir bakış açısından ele alındığı

yönetim sistemi olarak belirtir. Enformasyon yönetimi, bilgi yönetiminin alt çalışma

alanıdır. Johannson ise her ikisinin de benzerlikleri ve farklılıkları olan iki ayrı yönetim

disiplini olduğunu ancak, uygulamada sıklıkla bütünleştiklerini belirtir. Maier da veri

odaklı bilgi işlemenin tarihsel gelişimine bakarak, enformasyon yönetiminin

enformasyon kaynakları; bilgi yönetiminin ise, bilgi ve örgütsel hafıza odaklı

teknolojilere dayandığını vurgular.274

Zaim de temelde bu iki yönetim sisteminin benzeştiğini, bu benzerliğin

sebebinin enformasyon ve bilgi kavramlarının birbirine yakın kavramlar olmasının yanı

sıra enformasyon yönetimi ile bilgi yönetiminde kullanılan tekniklerin, yöntemlerin ve

yaklaşımların birbirine benzemesinden kaynaklandığını ifade etmektedir.275 Bilgi

yönetimi ile enformasyon yönetimi arasındaki temel fark; bilgi yönetimi doğrudan

bilginin kaynağı olan insana odaklanırken, enformasyon yönetiminin kayıtlı bilgi

anlamındaki enformasyona odaklanmasıdır.276 Çeşitli bilgi ve enformasyon yönetimi

algılamaları aşağıdaki tabloda (Tablo 4.1.) verilmiştir.277

274 Şan, a.g.e. s.55.

275 Zaim, a.g.e., s. 89.

276 Zaim, a.g.e., s. 90.

277 Şan, a.g.e. s.54.

Page 152: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

137

Bilgi (information) yönetimi Bilgi (knowledge) yönetimi

Bir örgütte tutulan bilgi (information) ve verinin [özellikle zımni ve belirtik bilginin (knowledge)] toplama, düzenleme, depolama ve çıkarma (exploiting) sürecidir (Harrod’s 2000:424).

“Örgütün görevini daha etkin olarak yerine getirmek için iç veya dış kaynaklardan elde edilen çeşitli formatlardaki bilginin daha etkili (effective) üretimi, koordinasyonu, depolanması, erişilmesi ve dağıtımınına katkıda bu-lunan çeşitli faaliyetler için kullanılan muğlak bir terimdir” (Harrod’s 2000:372).

“Bilgi (knowledge) üretimi, depolaması ve paylaşım sürecini yöneten tüm görevlerdir” (Kucza 2001:16).

“Bir örgütte, öğrenim süreçleri ve yönetim bilgi sistemleri ile birlikte bilginin sağlanması, paylaşımı ve kullanımıdır” (University of Warwick 1999).

“Temel varlıklar olarak bilgi (information) (veri, metin, resim, vd.) ve bilgi (information) kaynaklarını dikkate alan iş veya ofis yönetiminin herhangi bir formunu tanımlayan genel bir terimdir” (Gunton 1993:148). “Bir örgütün entelektüel ve bilgiye dayalı varlıklarından

değer yaratma sürecidir.”

“Bilgiyi el ile işleme/idare etme (manipulating) tekniğidir ki, bilginin sağlanması, depolanması, erişilmesi ve uygulamaları ile ilgili tüm işlevleri içeren bir terimdir” (Concise 1993:168).

“Değer yaratmak üzere bilgiyi bulma, anlama ve kullanmak için sistematik yaklaşımlar uygulamasıdır” (O’Dell 1996: aktaran Beckman 1999:1-6).

“Süreç olarak bilgi (information) yönetimi, tanımlama ve gelişme hakkında ekolojik vurgularla örtüşen hem ölçüle-bilirliği hem de ilerlemeyi vurgular” (Davenport 1997:134).

“En iyi kararı alabilmek için doğru kişiye doğru bilgiyi doğru zamanda sağlamaktır” (Petrash 1996, aktaran Beckman 1999:1-6)

“Hevesliliği ve yeniliği (innovation) artırmak için ortak aklın harekete geçirilmesidir” (Wheeler 2001:7).

“Örgütün entelektüel varlıklarının uygulamaya dönüştürülmesidir” (Agresti 2000:173).

Tablo 4.1. Bilgi Yönetimi Tanımları

Özellikler Bilgi (Information) Yönetimi Bilgi (Knowledge) Yönetimi

İlgi nesnesi bilgi (information) ürünleri ve

kaynakları biliyor olan insan

Nesne kapsamı belirtik (explicit) zımni (tacit)

Yönetim odağı bilgi (information) alt yapısı insan

Temel süreçler depolama, giriş paylaşım

Örgütsel amaç işlev başarı

Uygulama sınırlı, uygulayımsal (practical) karmaşık, sorunlu

Mümkün kılıcılar

Bilginin (information) değerlenebilmesi için el/makine ile

işlenmesi gerekliliği;

Kütüphanecinin imaji

Bilgi/deneyim paylaşım kültürü;

Teknolojinin bilgi (knowledge) yönetimine yeni yaklaşımlar sağlaması;

Örgütsel eşgüdüm

Tablo 4.2. Enformasyon ve Bilgi Yönetimi Arasındaki Farklılıklar278

Sanayi toplumlarının enformasyon toplumuna dönüşümü, üretim biçimlerini

değiştirmeleriyle ilgilidir. Sanayi devriminin doğurduğu modern sanayi kapitalizmi,

fordist üretim formunu değiştirmektedir. Sanayi Devrimi’nin yol açtığı toplumsal

278 Şan, a.g.e. s.56.

Page 153: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

138

dönüşümün teknoloji tabanını nasıl buhar teknolojisi oluşturmuşsa, bugünkü toplumsal

dönüşümün teknoloji tabanını da çağımızın enformasyon teknolojisi oluşturmaktadır.

Enformasyon teknolojisi, enformasyonun belli amaçlar çerçevesinde,

iletilmesini, işlenmesini, saklanmasını, bu işlevleri yerine getirecek yöntem, aygıt ve

sistemlerin gerekli yazılımlarıyla birlikte geliştirilmesinin bilgi ve deneyimini ifade

eder. Bugün enformasyon teknolojisi, denetimde, zaman, mekân ve coğrafi uzaklık

faktörlerinin getirdiği sınırlamaları da ortadan kaldırmayı; ses, görüntü, hareketli

görüntü, veri biçimindeki enformasyon aktarımlarını tek ve esnek bir şebeke içinde

tümleştirmeyi mümkün kılacak bir boyut kazanmıştır.279

Enformasyon yönetimi, belgeler üzerine kayıtlı bilginin yönetimiyle sınırlıdır.

Bir kuruluşu daha verimli işlevlere yönelten, hangi formatta olursa olsun iç veya dış

kaynaklardan elde edilen enformasyonun etkin üretimi, eşgüdümü, depolanması,

erişilmesi ve yayımına olanak sağlayan çeşitli etkinliklerin yönetimi280 şeklinde

tanımlanan enformasyon yönetimi, bilgi yönetiminin kapsamı içine giren bir süreçtir.

Wilson enformasyon yönetiminin öğelerini sıralarken, bu disiplinin kökeninin

geleneksel olarak belgelerin sağlanması, düzenlenmesi, yaşatılması ve kullanımıyla

uğraşan arşiv ve belge yönetimi, kütüphanecilik ve bilgi bilime dayandığını

vurgulamaktadır.281

Sağsan, tıpkı kütüphanecilik, arşivcilik ve belge yönetimi gibi enformasyon

yönetiminin kökeninin de bilgi bilimine dayandığını öne sürmekte ve aşağıdaki

tanımları vermektedir:

Enformasyon yönetimi; enformasyon ve verinin depolanması, kullanıcılara

transferi ve erişimi için uygulama alanını örgüt merkezli gerçekleştiren sistematik ve

daha ziyade teknoloji bilgisi gerektiren bir çalışma alanıdır. Enformasyon yönetimi, 279 Aykut Göker, “Enformasyon Toplumu Üzerine Kavramsal Bir Yaklaşım Denemesi”,

http://www.bilgiyonetimi.org/cm/pages/mkl_gos.php?nt=287, (Temmuz 2006)

280 Prytherch, a.g.e., s.372

281 Tonta, a.g.m.

Page 154: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

139

çalışma alanının sadece bir boyutunu bilgi bilimine dayandırmıştır. Bu da sadece örgüt

içerisindeki bilgi sürecinin (derlenmesi, düzenlenmesi ve hizmete sunulması)

gerçekleştirilmesi şeklinde özetlenebilir. Oysa bilgi yönetimi, örgütlerde bilginin bütün

süreç ve yaklaşımlarıyla ilgili disiplinler arası bir işletme modelidir. 282

Bilgi yönetimi tanımı kişiden kişiye ya da disiplinden disipline önemli

değişiklikler göstermektedir. Bunun temel nedeni, bilgi yönetimi konusunda uzmanlık

iddiasında olan meslek grubu yani paydaş sayısının fazla olmasıdır. Bilgi yönetimi

disiplinleri insanların karşılaştıkları bilgiye erişim ve bilgi yönetimiyle ilgili sorunlarını

çözmek için uğraşmaktadır. Farklı meslek grupları uzmanlık alanlarına dayanarak bilgi

yönetimiyle ilgili farklı sorunlara çözüm getirmeye çalışmakta ve bu yaklaşımları da

bilgi yönetimi tanımlarına yansımaktadır.

Tonta’ya göre; yapılan tanımlarda farklı meslek gruplarının bilgi yönetiminin

değişik yönlerini vurguladıkları gözlense de, tanımlarda çoğunlukla kodlanmış ve

belgeler üzerine aktarılmış bilgilerin yönetimi üzerinde odaklanıldığını görmek

sevindiricidir. Bu yaklaşım, aslında geleneksel açıdan belge geleneğine dayalı olarak

bilgi yönetimine yaklaşan kütüphanecilik, arşivcilik, belge yönetimi, dokümantasyon

vb. gibi disiplinlerin elini kuvvetlendirmektedir. Çünkü söz konusu disiplinler toplumun

karşı karşıya kaldığı bilgi yönetimiyle ilgili sorunları, bilgi gereksinimlerinin

saptanması, bu gereksinimi gideren bilgilerin sağlanması, yeni bilgi sistemlerinin

tasarlanması, kurulması, yaşatılması ve yönetimini de içeren geniş bir yelpazede yer

alan işlevleri gerçekleştirerek çözüm getirmeye çalışmaktadır. Son yıllarda ilgili

bölümlerin ders programlarının gözden geçirilmesi ve diğer disiplinlerde bilgi

yönetiminin daha fazla ağırlık verilen yönlerinin bilgi ve belge yönetimi programlarında

da vurgulanmaya başlanması son derece olumlu bir gelişmedir. Bilgi ve belge yönetimi

bölümlerine düşen görev, bilgi yönetimi kavramının içinin doldurulması yönünde çaba

göstermektir. Bilgi yönetimi konusunda farklı uzmanlık alanlarında çalışan öğretim

282 Sağsan, a.g.m.

Page 155: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

140

üyesi ve araştırmacılarla sıkı bir işbirliği gerçekleştirilmeli ve bu kişilerden eğitim ve

araştırmada hızla yararlanma yoluna gidilmelidir. 283

4.4.4.1. Enformasyon Yönetim Sistemleri

Yalvaç sistemin tanımını Churchman’e atfen; belli bir takım amaçları

gerçekleştirmek için işbirliği içinde çalışan ve birbirlerini etkileyen parçalar bütünü

olarak verilmiştir. Yalvaç, Çapar’a atfen; aralarında belirli ilişkiler bulunan, aynı

zamanda çevre ile de ilişkisi olan, bir veya daha fazla amaca, hedefe veya sonuca

ulaşmak üzere hareket eden fiziksel veya kavramsal birçok bileşenden oluşan bir

bütündür. Birleşik ve bütünleşik parçalardan oluşan herhangi bir olay, yapı, kavram

veya faaliyet bir sistem olarak ele alınabilir.284

Bilginin en üst seviyede kullanımı iş dünyasının yüksek kalite standartlarına

ulaşmasını sağlamaktadır. Gelişen iş dünyasında kurumlar ve işletmeler dışarıdan aldığı

ve kendi içinde ürettiği bilgileri gerektiği zaman kullanmak üzere depolamaktadır.

Bilgilerin değerlendirilip istenilen formata dönüştürülmesi ve stratejik kararlar alırken

kullanılması bilgi yönetim sistemleri ile mümkün olmaktadır.

Bilgi yönetimi sistemleri kurum ve işletmeler için önemi gittikçe artan bilginin

doğru bir şekilde hazırlanması, saklanması gerektiği zaman ise amacına uygun

derlenerek kullanılacağı yerde verimli bir şekilde değere dönüştürüldüğü bir sistemdir.

Bu sistem ile işletme veya kurum içindeki tüm iş süreçlerinde üretilen ve yenilenen

bilginin akışının doğru olarak yönetilmesi ve verimliliğin artırılması hedeflenmektedir.

Bilgi yönetim sistemi ile veritabanında bulunan kritik bilginin analizi yapılmakta

ve hangi ürün ve hizmetin en karlı durumda, işlerin nerede yoğunlaştığı, ithalat, ihracat,

üretim, stokla ilgili herhangi bir veriye veya sorguya gerçek zamanlı cevap

bulunabilmektedir. İşletme veya kurum için stratejik kararlar verirken pazarlamada,

283 Tonta, a.g.m.

284 Mesut Yalvaç, Kütüphane ve Bilgi Merkezinde Sistem Analizinin Önemi ve Uygulanabilirliği, İstanbul: Çantay Kitabevi, 2000,

s. 1-2.

Page 156: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

141

envanterde, müşteri aktivitelerinde hızlı ve kolay ölçümler ve sorgulamalar

yapabilmektedirler.

“Örgütler öğrendiklerini, ürettiği bilgileri tekrar kullanmak ya da yeniden bilgi üretiminin

girdisi olarak kullanmak için saklarlar. Bilgi, arşivlerde ya da bilgisayarlarda dosyalanarak

saklanır. Bilgilerin depolanabilmesi için de depolama araçlarına gereksinim vardır. Bunların

başında Bilgi Teknolojileri (bilgisayar, tarayıcı, kurum içi ağ vs.) gelir. Depolama yapabilmek

için çalışanların hangi bilgileri depolayacaklarının bilgisine sahip olmaları gerekir. Bütün bunlar

Bilgi Yönetimini yeterli derecede kullanma becerisini gerektirmektedir.”285

Bilgisayar teknolojileri de kaydettiği hızlı gelişmeyle hem işletmelerin bilgi

depolama işlerini kolaylaştırmış, hem de işletmeleri adeta buna teşvik etmiştir. Gerek

hard disk kapasiteleri ve gerekse hızlarıyla bilgi depolama, saklama ve paylaşımını son

derece basitleştirmiştir.

“Bilgisayarlar hesaplama özelliklerinin yanında bilgi depolayan yetenekleriyle de örgütlerde

önem kazanmışlardır. Son yıllarda gelişen teknoloji sayesinde, bilgisayarların disk üniteleri

(HDD) daha yüksek kapasiteli hale gelmiş olup, çok miktarda işletme bilgisi adeta bir bilgi

bankası şeklinde ünitelere yerleştirilebilmektedir.”286

İnternet teknolojilerinin kurumların hizmetlerini sağlamada kullanılmaya

başlamasıyla birlikte kurumların işleyiş verimliliği de büyük ölçüde artmıştır. Kurumlar

bu ürünlere yaptıkları yatırımlarla, iş süreçlerini kontrol altında tutan, oto kontrolü

sağlayan, yöneticilerin karar verme süreçlerini kolaylaştıran ve bilgiye erişmeyi

hızlandıran sistemlere sahip olmuşlardır. Bunun sonucu olarak; kurum iş süreçlerinin

hızlandığı, veri tekrarlarının engellendiği ve karmaşık yapıdan teknolojik yapıya

geçilmeye başlanıldığı ayrıca iş gücü maliyetlerinden, kırtasiye giderleri tasarrufuna,

telekomünikasyon masraflarının azaltılmasından bilgiye erişim maliyetinin

indirilmesine kadar birçok noktada kazançlar görülmektedir.

“Her YBS’nde günlük işlemlere ilişkin birçok bilgi işlenir. Daha gelişmiş uygulamalar için

yaşamsal önem taşıyan bilgi yığınağına girdi sağlanır. Böylelikle yönetici için yetersiz olan

285 İkram Çınar, Eğitim Yöneticilerinin Bilgi Yönetimindeki Yeterlilikleri, HÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü, Doktora Tezi, 2002, s.

39.

286 Ataç Soysal, Bilgisayar Destekli Yönetim Sistemleri, İstanbul: MESS Yayınları, 1989, s. 9.

Page 157: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

142

bilgiler ya da veriler, daha düzenli ve yararlanılabilir biçimde saklanmış olur. Bilgisayarlar

verileri bilgiye dönüştürebilmektedirler.”287

Sistem Analizi

Herhangi bir sistemde var olan problemleri çözmeye yönelik yapılan

çalışmalarda öncelikle sistemin iyi tanınması bütünsellik içeren bir bakış açısıyla olayın

ya da problemin değerlendirilmesi gerekir. Bilgi belge yönetimi ve aynı zamanda bilgi

üretim hizmeti sunan bilgi merkezlerinde hizmetlerin en üst seviyede kaliteli ve verimli

sunulabilmesi için sistemin nasıl çalıştığının iyi bilinmesi gerekir. Bunun için öncelikle

kurum içinde sistem analizi yapılmalıdır.

Sistem analizi, sistemin amaçlarını daha etkin olarak gerçekleştirmek için sorun

çözme ya da karar vermede kullanılan, bilimsel yöntemle yakından ilişkili bir yöntem

ya da tekniktir. Bu analiz, sorunu fark etmeyi; sorunla ilgili değişkenliği belirlemeyi;

çeşitli etmenlerin analiz ve sentezini yapmayı; en uygun çözümü seçmeyi; çözüm için

uygulanacak eylem programını belirlemeyi ve uygulamayı; uygulama sonucu, sonuçları

ve sistemin başarı durumunu değerlendirmeyi kapsar.288

Organizasyonların gelişmelerini başarı ile sürdürebilmeleri bilgi sistemlerini

etkin olarak kurup işler halde tutmalarıyla doğrudan ilgilidir. Hatta Özçınar ve

Karadal’a göre Tsoukas, organizasyonların dağıtımı yapılmış bilgi sistemlerinden başka

bir şey olmadığını ileri sürmektedir.289 Böyle bir bilgi sistemi; bilgi ve iletişim

teknolojileri alt yapısı ile kullanıcı ve destek personel de dediğimiz teknik elemanlardan

yani insan alt yapısından meydana gelir. Bilgi sistemini bu boyutlarıyla yerli yerine

oturtulup etkin olarak işler hale getirilmek, tıpkı bir mimar ve mühendisin birlikte

287 Soysal, a.g.e., s.26-28.

288 A.Şenol Armağan, “Bir Kütüphane Ve Bilgi Merkezi İçin Sistem Analizi Hangi Yönetim Düzeyi İçin Hangi Önem Ve Yararları

Taşır?”, http://www.bilgiyonetimi.org/cm/pages/mkl_gos.php?nt=466, (28 Haziran 2006)

289 Faruk Özçınar, Himmet Karadal, “Örgüt İçi Bilgi Paylaşımı: Bir Örnek Olay Çalışması”,

http://www.bilgiyonetimi.org/cm/pages/mkl_gos.php?nt=220, (28 Temmuz 2006)

Page 158: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

143

çalışarak bir binayı tasarlayıp gerçekleştirdikleri gibi bir tasarım ve gerçekleştirim

gerektirmektedir.290

Bilgi (Enformasyon) Yönetim Sistemi Türleri

Bilgi sistemleri; organizasyonlarda bilgi toplama, işleme ve dağıtma işlemlerini

yerine getiren insan kaynakları, bilgisayarlar ve yöntemler dizisidir. Bilgi sistemi,

bilgisayarlar ve iletişim araçları (bilişim teknolojileri) yardımıyla, yöneticilerin iç ve dış

çevrelerindeki olaylardan, fırsatlardan ve beklenmedik durumlardan haberdar

olmalarında büyük kolaylıklar sağlamaktadır. Bilgi sistemlerinde, gereksinim duyulan

bilginin sağlanması girdi, işlem ve çıktı olmak üzere üç temel aşamada gerçekleşir.291

Girdi, verinin sağlanması; işlem, toplanan verinin anlaşılır bir duruma getirilmesi için

geçen süreç; çıktı ise, işlem sürecinde elde edilen bilginin gereksinim duyan kişilere

çeşitli formlarda dağıtılmasıdır. Bunun yanında, bilgi sistemi, sistemin tekrar

çalışabilmesini sağlamak, kullanıcılardan gelen istek ve yeni gereksinimleri

değerlendirmek için bir geribildirim özelliğine de sahiptir.

Bilgi sistemleri, hem çeşitli kademelerdeki yöneticiler hem de çalışanlar için

gereklidir. Bu nedenle yönetim ve yöneticilere sağladığı olanaklar, organizasyonun iç

ve dış çevresi, hizmet politikası, bilgi gereksinimleri gibi değişkenlere göre

şekillenmektedir. Bilgi sistemleri yöneticilerin, organizasyon çevresindeki benzer

organizasyonlar, müşteriler ve devlet kurumları ile ilişki kurmasında yardımcı olur.292

Bilgi sistemlerini, kademeli olarak veri işleme sistemleri, yönetim bilgi

sistemleri ve karar destek sistemleri diye üç gruba ayırmak mümkündür.

i- Veri İşleme Sistemleri

Veri işleme sistemleri, organizasyonlardaki günlük işlemler sırasında meydana

gelen verilerin ve elde edilen kayıtların toplanması, işlenmesi ve çeşitli kademelerdeki 290 Ziya Aktaş, “Doç. Dr. Tekman’ın “Enformatik Sistemler ve Bilgi Toplumu” Konulu Bildirisinin Yorumu” Bilgi Toplumuna

Geçiş Sorunsallar/Görüşler/Yorumlar/Eleştiriler Ve Tartışmalar der: İlhan Tekeli ve diğ, Ankara: Türkiye Bilimler Akademisi

yayını, 2002, s, 281.

291 Hadi Gökçen, Yönetim Bilgi sistemleri: Analiz ve tasarım perspektifi, Ankara: Epi Yayıncılık, 2002, s, 36-38.

292 Hakan Anameriç, “Bilgi Merkezlerinin Yönetiminde Bilgi Sistemlerinin Rolü”, Bilgi Dünyası, 2005, 6(1): 15-35.

Page 159: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

144

yöneticilerin kullanımına hazır duruma getirilmesi için geliştirilmiştir. İlk oluşturulan

bilgi sistemi olan Veri işleme sistemleri; bir alındı kaydı ve bu kaydın makbuzunun

oluşturulmasıdır.293 Bu sistemde, geçmiş ve yakın gelecekteki verilerin

değerlendirilmesi ile günlük işlerde etkinlik sağlanmaya çalışılmıştır. Organizasyonla

ilgili maaş, sigorta, vergi, çek, tahsilat ve stok işlemleri ile ilgili kayıtları içeren veri

işleme sistemlerinin temel amacı, daha önce elle yapılan, uzun zaman ve emek

gerektiren iş ve hesaplamaların otomatik olarak makineler yardımıyla daha kısa sürede,

doğru ve en az maliyetle yapılmasını sağlamaktır. Veri işleme sistemlerinin başlıca

kullanıcıları; büro elemanları ve şef düzeyindeki yöneticilerdir.294 Veri işleme

sistemleri, bir organizasyonda kuralları belirli, yapısal olarak izlenebilir, tanımlanabilir,

kabul görmüş, modellenebilir süreçlerin çalıştırılmasında ve rutin büro işlemlerinin

makineleştirilmesinde kullanılır.295

Veri işleme süreci temel olarak günlük faaliyetlerin, raporların ve

sorgulamaların işlenmesi şeklinde üç ana bölümden oluşmaktadır. Günlük faaliyetlerin

işlenmesinde, siparişler, alındılar, ödemeler, makbuzlar, faturalar, sipariş kayıtları,

materyal istek fişleri gibi işlemler sayılabilir. Rapor işleme, belirlenmiş aralıklara göre

hazırlanan satın alma, ödünç verme, personel faaliyetleri gibi işlemleri kapsar,

sorgulamalar ise; stok kontrol, tarama sonuçları gibi işlemlerdir. Veri işleme

sistemlerinde, önceden belirlenmiş bilgi, yine önceden belirlenmiş kurallar çerçevesinde

uygun standartlarda üretilir ve bilgi merkezlerinin ilgili birimlerine gönderilir. Örneğin;

daha önceden saptanan bir zaman aralığı içerisinde, ödünç verilmiş kaynaklara ilişkin

bilginin standart raporlar ve istatistiksel değerlendirmeler halinde, ödünç verme

bölümünden sorumlu yöneticiye ulaştırılması, bu tür bir veri işleme faaliyetidir. Veri

işleme sistemleri, organizasyonlarda verilerin daha hızlı işlenmesi ve iletilmesinin yanı

sıra hataların azaltılması, saklanan veri ve bilginin güvenliğinin sağlanması, terminaller

aracılığıyla veri ve bilgiye ulaşılması, doğruluk ve güvenilirlik oranının artırılması,

işlemlerin yapıldığı anda kayıtlara geçirilmesi ve analizlerin gerçekleştirilmesinde 293 Gökçen, a.g.e., s, 41.

294 Türksel Kaya Bensghir, Bilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim, Ankara: TODAİE Yayını, 1996, s.55-56.

295 Ercan Öztemel, “Bilgi Toplumunda Yönetim Bilişim Sistemlerinin Gelişimi”, Yeni Türkiye, 21. Yüzyıl Özel Sayısı II, 1998,

s.1175.

Page 160: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

145

önemli avantajlar sağlamaktadır. Bu bağlamda veri işleme sistemleri; işlemleri yürütme

ve kayıt tutma üzerinde yoğunlaşır, çıktıları belirli aralıklara göre belirlenmiştir,

organizasyonların eylemsel planlama kademesindeki çalışanlara ve yöneticilere bilgi

sağlarlar. Ancak sonucu bilinen rutin hesap işlemlerini yerine getirmesi ve farklı bilgi

gereksinimlerini karşılama yeteneğinin olmaması nedeniyle bu sistemlerin karar alma

sürecinde etkisi azdır.

ii- Yönetim Bilgi Sistemleri

Yönetim bilgi sistemi farklı yönetim kademelerindeki yöneticilere; gereksinim

duydukları bilgiyi sağlar. Bir örgütte yönetim ve karar alma işlemlerine destek olmak

amacıyla enformasyon sağlayan bütünleşik, insan makine etkileşimli bir sistem olarak,

istenen bilgiyi sağlamak için bilgisayar yazılım ve donanımı, yöntemleri, analiz,

planlama, denetleme ve karar alma modellerini ve veri tabanını kullanır. Yönetim bilgi

sistemlerinin organizasyonlara uygulanması sadece 30-35 sene öncesine dayanmasına

ve teknolojik gelişmelerin devam etmesine karşın, organizasyonların beyni olma

görevini sürdürmektedir. Gelişen teknoloji, Yönetim bilgi sistemlerine destek

sağlamakta ve güncellemektedir. Daha çok endüstri ve işletme alanlarında

kullanılmakta olan yönetim bilgi sistemleri, bilginin en üst seviyede elde edilerek

işlenmesini, depolanmasını, gerekli yerlere iletilmesini ve bilgiden en üst düzeyde

yararlanılmasını sağlayan en önemli araçtır. Bilgisayar, yönetim ve muhasebe alanları

ile yakın ilişki içerisindedir. Bu özelliğiyle tümleşik bir yapıya sahiptir.

Günümüzde bilgisayarların her türlü organizasyonda etkin olarak kullanılması

nedeniyle Yönetim bilgi sistemlerinin uygulama alanı genişlemiştir. Modern yönetim

bilgi sisteminin oluşmasında temel olarak üç alanda yaşanan gelişmelerin önemli

katkıları olmuştur. Bunların başında bilgisayar ve iletişim araçlarının, diğerleri ise,

muhasebe sistemi ve yönetim teorilerinin geliştirilmesidir. 1970’lerde küçük boyutlu,

büyük hacimli, hızlı bilgisayarların üretilmesi, yönetim bilgi sistemlerinin gelişmesini

hızlandırmıştır.

Bir yönetim bilgi sisteminin birincil görevi karar almak için gerekli formda

üretilmiş olan veriyi ya da bilgiyi sağlamaktır. Yönetim bilgi sistemleri, farklı türdeki

Page 161: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

146

işlemlerin ayrıntılarını içeren raporlar oluşturarak, sözü edilen bilgiyi yönetim

kademelerine sunar. Raporların türleri ve hazırlanış süreleri çeşitli şekillerde

düzenlenebilir. Yönetim bilgi sistemi tarafından hazırlanan bilgi, özetlenmiş, tablolara

dönüştürülmüş veya daha kullanışlı bir formda üretilmiş ve bilgi merkezi yöneticileri

tarafından erişilebilir biçimde olmalıdır.

Yönetim bilgi sistemlerinin temelinde yatan enformasyon olgusu tüm yönleri ile

bilgi merkezlerinin çalışma alanlarını kapsamaktadır.296 Yönetim bilgi sistemini

meydana getiren unsurlar, bilgi merkezinin işlemlerini birbirine bağlayan harç gibidir.

Yönetim bilgi sistemleri, bilgi merkezi içi ve dışından çeşitli kaynaklar yardımıyla bilgi

toplamaktadır. Bunlar; bilgi merkezlerinin hizmet verdiği gerçek ve/veya potansiyel

kullanıcılar, personel arasındaki ilişkiler (ödünç verme, danışma, sorgulama vb.),

bunların dışında kalan kişi ve kurumlardır (diğer bilgi merkezleri, yayıncılar, aracı

firmalar, bürokratlar vb.).

Yönetim bilgi sistemlerinde, önceden düzenlenmiş ve belirlenmiş bilgi, sistemi

daha iyi yönetmek ve denetlemek amacıyla, yöneticilere standart raporlar aracılığıyla

iletilir. Örneğin; bilgi merkezinin geçen yıla ait ödünç verme istatistikleri ile içinde

bulunulan döneme ait ödünç verme istatistiklerini karşılaştırarak, performans

değerlendirmesi ve hedeflere ulaşmada kullanılacak doğru verilerin yorumlanarak

raporlar halinde yöneticilere iletilmesi işlemleri, yönetim bilgi sistemlerinin görevidir.

Bilgi merkezi çalışanlarının kişisel olarak hazırladıkları raporlar, bölümler ve

kişilerarası yapılan resmi ve gayri resmi görüşmeler, fatura ödemeleri, hesaplamalar,

notlar belirli bir standarda sahip olmayan ancak kullanılmakta olan bir bilgi sistemini

ifade etmektedir.297 Bu açıdan bakıldığında yönetim bilgi sistemleri, bu

standartlaşmamış ve kurallar ile belirlenmemiş bilgi kaynaklarını, öncelikle standart

hale getirerek, tek bir veri tabanında veya birbiriyle ilişkili birden fazla veri tabanında 296 Sekine Karakaş, “Yönetim enformasyon sistemleri”, yay. haz.. H.S. Keseroğlu, “Kütüphane – Enformasyon - Arşiv Alanında

Yeni Teknolojiler ve Türkmarc” Sempozyumu bildirileri içinde (ss. 254-263). İstanbul: Türk Kütüphaneciler Derneği İstanbul

şubesi. (1991).

297 Hakan Anameriç, Kütüphanelerde Yönetim Bilgi Sistemleri ve Bir Model Önerisi., (Yayımlanmamış yüksek lisans tezi),

Ankara.: Ankara Üniversitesi, 2003, s, 222.

Page 162: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

147

toplar. Veri tabanları, tek başlarına hiçbir anlam ifade etmeyen verileri ilişkilendirerek

yorumlar, verileri türlerine ve boyutlarına göre sınıflandırır. Sınıflandırılan veriler,

ilerleyen zamanlarda karşılaşılan farklı durumlarda kullanılmak üzere depolanır ve son

olarak gereksinim duyulan anda yöneticilerin stratejik kararlarını alabilmesi için özet

olarak doğru bir biçimde iletilir. Yönetim bilgi sistemleri ile veri işleme sistemleri

arasındaki farklılıklar şu şekilde belirtilebilir; veri işleme sistemleri, organizasyonlarda

yalnızca bir işlevi desteklemesine karşın, yönetim bilgi sistemleri hemen tüm işlemlerle

ilgilidir ve bunlar arasındaki bilgi iletimini yerine getirir. Veri işleme sistemleri

eylemsel düzeydeki işlemleri, yönetim bilgi sistemleri ise tüm kademelerdeki işlemleri

desteklemektedir.

Yönetim bilgi sistemleri, yarı yapısal nitelikteki kararlara etkili destek verirken,

yapısal olmayan ve programlanamayan nitelikteki sorunların çözümünde alınacak

kararlara gereken desteği sağlamaz. Bu türlü sorunların çözümünde gerek veri işleme

sistemleri, gerekse yönetim bilgi sistemleri temeline dayalı olarak geliştirilen karar

destek sistemleri devreye girmektedir.298

iii- Karar Destek Sistemleri

Karar destek sistemi, herhangi bir süreçte, bir eylemin kesin olarak nasıl

yapılacağının bilinmediği durumlarda kişilerin karar almasını ve kendi muhakeme

yeteneklerini kullanmasını destekleyen ve yardımcı olan etkileşimli bir sistemdir.

Çoğunlukla üst kademe yöneticiler tarafından kullanılan karar destek sistemi, genellikle

yapılanmamış ya da yarı yapılanmış durumlarda yöneticilere destek sağlar. Örgütlerde

temeli yönetsel faaliyetlere dayanan üç farklı tür karar tipi vardır. Bunlar; yapılanmış,

yarı yapılandırılmış ve yapılanmamış kararlardır.

Yapılanmış kararlar; organizasyonun belirlenmiş olan planları, politikaları,

stratejileri, bütçeleri ve yöntemlerine uygun şekilde ve daha önceden karşılaşılan

durumlar sonucu elde edilen deneyimlerden oluşmaktadır. Yarı yapılanmış kararlar

karşılaşılan sorunun bazı yönlerine belirli bir karar süreci veya yöntemi uygulanabilen

298 Bensghir, a.g.e., s. 84.

Page 163: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

148

türlerdir ve yöneticinin kendi inisiyatifini kullanması ve karar vermesi gerekmektedir.

Yapılanmamış kararlar ise, karar almaya etki eden birçok rastlantısal durum nedeniyle

belirli bir süreç ve yöntem uygulanarak çözümlenemeyen olgular için alınır.

Yapılanmamış kararlarda organizasyon genel olarak hazırlıksızdır, çünkü bu kararı

gerektirecek durumla karşılaşmamış veya bu durumla ilgili yeterli bilgiyi edinmemiştir.

Yapılanmamış kararlar, üst kademe yöneticiler tarafından stratejik planlama için

kullanılmaktadır.299

Karar destek sistemini diğerlerinden ayıran en önemli unsur, tamamıyla

yöneticilerin yetki alanları içinde olmasıdır. Karar destek sistemi, kurumsal ya da

yönetsel işler için kurulan bir bilgi sistemine uygulanan yaklaşımlardan biridir. Aslında

karar destek sistemi tipik olarak özel bir yönetsel işe veya özel bir probleme

uyarlanmıştır ve onun kullanımı bu problemin çözümü ve işin sonuçlandırılması ile

sınırlanmıştır. Bu sistemler, öncelikle orta ve üst kademe yöneticilere hitap etmektedir.

Karar destek sistemi, karar almada, insan makine etkileşiminde denetimin

insanın elinde olmasını sağlar. Yapılanmış, yarı-yapılanmış ve yapılanmamış

problemlere çözüm bularak karar vermeye yardımcı olan, soruna uygun matematiksel

veya istatistiksel modellerin kullanımını sağlayan, her düzeydeki organizasyon

yöneticisi için kapsamlı veri tabanı sağlar. Sistem karar alma ve kontrol işleminde

işlemlerin makineleşmesinden çok, bu işlemlerin etkili bir biçimde yürütülmesini

kolaylaştırır, geleceğe yönelik kararların alınmasına göre planlanması sayesinde

geçmişte yaşanan problemlerin çözümlerini yeni durumla karşılaştırarak çözüm yolları

üretir. Bunların dışında yeni durumlara açık ve esnek bir yapıya sahiptir.

Bilgi sistemlerinin, bilgi merkezlerinde kullanımına bakıldığında; ilk olarak veri

işleme sistemlerinin, özellikle muhasebe, maaş, sigorta vb. işlemlerin daha kısa sürede

ve daha güvenilir bir biçimde sürdürülmesi için kullanılmaya başladığı görülür. Daha

sonra, organizasyonun tüm kademelerindeki yöneticilere karar alma sürecinde bilgi

299 Bülent .A. Himmetoğlu, Karar Verme Yeteneğini Geliştirme, Ege Üniversitesi İktisadi ve Ticari Bilimler Fakültesi, İzmir: 1971,

s, 11.

Page 164: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

149

desteği sağlayan yönetim bilgi sistemleri, daha sonra da karar destek sistemleri, karar

verme ve planlama amacıyla kullanılmaya başlamıştır. Bu sistemler, gelişim süreci

içerisinde birbirlerinin eksiklerini de kapatmıştır.

Yönetim bilgi sistemleri, bilgi merkezlerinin daha etkili ve verimli bir biçimde

yönetilmesi, daha tutarlı kararlar verilmesi ve yöneticilerin zamanında ve doğru bilgiye

olan gereksinimlerini karşılamak amacıyla kullanılmaktadır. Bilgi merkezlerinin etkili

ve verimli yönetilmesi için kendi iç ve dış çevresi ile ilgili yönetim bilgisinin elde

edilmesi, yorumlanarak kararlara dönüştürülmesi ve iyi kavranması gerekmektedir.

Yönetim bilgisi, tüm bilgi merkezi organizasyonunu kapsayan bir yapıya sahiptir ve

yönetim için vazgeçilmez bir kaynaktır.300 Bilgi merkezlerinde bilgi sistemleri

kullanılarak çeşitli enformasyon yönetimi uygulamaları yapılmaktadır. Tüm bu

uygulamaların insan-teknoloji-örgüt kültürü üçgeninde gerçekleştiğini bir kez daha

vurgulamakta fayda görüyoruz. Enformasyon yönetimiyle ilgili çeşitli yazılım ve

uygulamalar aşağıda tablo şeklinde sunulmuştur.301

4.3. Enformasyon Yönetimi Uygulamaları / Yazılımları

300 Anameriç, a.g.m., s.15-35.

301 Şan, a.g.e. s.60.

• Dosya yönetimi • Süreç yönetimi

• E-posta kayıtları yönetimi • Telif hakkı yönetimi (yayıncılık)

• Elektronik doküman yönetim sistemi • Veri arşivi yönetimi

• Elektronik belge (record) yönetimi • Web yönetimi

• Entellektüel varlık yönetimi • Yazılım yönetimi

• Güvenlik yönetimi • Öğrenme yönetim sistemi

• İletişim merkezi yönetimi • İnternet trafiği yönetimi

• Alan adı yönetimi • İnternet yönetimi

• Arama merkezi yönetimi • Konfigürasyon yönetimi

• Arama motoru yönetimi • Metin bilgi (information) yönetimi

• Arşiv yönetimi • Öğrenme yönetim sistemi

• Belge (record) yönetimi • Program yönetimi

• Bilgi (information) teknolojisi yönetimi • Proje yönetimi

• Bilgi (information) kaynağı yönetimi • Sağlayıcı (supplier) ilişkileri yönetimi

• Bilgisayar sistemleri yönetimi • Sayısal haklar yönetimi

• Depolama yönetimi • Sistem yönetimi (yazılım ve kurulum)

• Doküman yönetimi • Site yönetimi

Page 165: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

150

5. BİLGİ YÖNETİMİ

5.1. Bilgi Yönetiminin Tanımı ve İçeriği

Bilgi yönetiminden bahsedebilmek için önce bir varlık olarak bilgiyi nitelemek

gerekir. Bilginin çeşitli tanımlarını yukarıdaki bölümlerde verdik. Hangi tanım esas

alınırsa alınsın, karşımıza şöyle bir soru çıkmaktadır: bilgi bir nesne midir, yoksa bir

süreç mi? Bilgi, soyut ve jenerik yapısı gereği farklı pek çok kalıba girebilmekte ve her

kalıba göre de farklı algılamalar doğrultusunda çeşitli tanımlamalara tabi tutulmaktadır.

Bilginin nesne olarak ele alınması enformasyon yönetiminin uzmanlık alanıdır. Bu

alanda çalışanlar, özellikle açık bilginin bir belgeye yansımış haliyle ilgilenmektedirler.

Bilgi yönetimi ise daha kuşbakışı bir yaklaşımla bilgiyi bir bütün olarak ele almakta, her

tür ve davranışını gözlem altında tutmaktadır.

Bilginin yönetilmesi ya da geliştirilmesi için nesne ve süreçlerin yönetilmesi

gereklidir. Bilgi yönetimi açısından bilgi, sistematik olarak değerlendirilmesi,

beslenmesi, paylaşılması ve kullanılması gereken örgütsel bir varlıktır.

Bilgi yönetimi farklı bakış açılarına ve ulaşılmak istenen amaca göre değişik

biçimlerde tanımlanabilir. Barutçugil, yönetilecek bilginin, yalnızca işletme

faaliyetlerinin sonuçlarının ışığında tanımlanabilir ve değerlendirilebilir olduğunu

belirterek bilgi yönetimini; organizasyonel amaçların daha iyi bir şekilde elde

edilebilmesi için bireylere, takımlara ve bütün organizasyona bilginin kolektif ve

sistematik olarak yaratılması, paylaşılması ve uygulanması için olanak sağlayan yeni bir

disiplin olarak nitelemektedir”302

Von Krogh, Ichıjo, ve Nonaka bilgi yönetiminin tanımlarını çeşitli yazarların

kaleminden; Snowden’e atfen; “ister somut biçimlerde ifade edilen açık bilgi, ister

bireyler ya da toplulukların sahip olduğu saklı bilgi biçiminde olsun, entelektüel

varlıkların belirlenmesi, optimizasyonu ve aktif bir biçimde yönetilmesi” şeklinde,

Cortada ve Woods’a atfen; “duyarlılık düzeyinin ve yenilikçiliğinin arttırılması amacı

ile kolektif aklın geliştirilmesi” şeklinde, Neilson’a atfen; “bir işletmenin enformasyon

302 Barutçugil, a.g.e., 50.s.

Page 166: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

151

varlıklarının belirlenmesi, yakalanması, erişilebilir durumda tutulması, paylaşılması ve

değerlendirilmesinde bütünleşik bir yaklaşım getiren disiplindir. Bu enformasyon

varlıkları arasında veri tabanları, belgeler, politikalar ve prosedürlerin yanı sıra

yakalanmamış, bireylerin zihninde kalmış saklı uzmanlıklar ve deneyimler de bulunur”

şeklinde, Buckman’a atfen; “organizasyonel performansın yükseltilmesi ve değer

yaratılması amacıyla bilginin üretilmesi, sürdürülmesi, kullanılması, paylaşılması,

yenilenmesine ilişkin süreçlerin uygulanması anlamına gelir” şeklinde, Barth’a atfen;

“verimlilik, yenilik ve daha hızlı, daha etkili kararlar aracılığı ile rekabet avantajı ve

müşteri sadakati kazanmak amacı ile entelektüel sermayenin ortaya çıkarılması ve

kullanılması uygulamasıdır” şeklinde vermektedirler.303

Aktan da Firestone’a dayanarak bilgi yönetimini; işletmenin bilgi tabanının

üretilmesi, muhafaza edilmesi, geliştirilmesi ve nakledilmesi için temel bilgi süreçlerine

(bilginin üretilmesi ve entegrasyonu) katılan diğer birimlerin, unsurların ve faaliyetlerin

yönetilmesini (çekip çevirme, yönlendirme, idare etme, kontrol etme, koordine etme,

planlama, organize etme) amaçlayan katılımcı birimler yoluyla beşeri sermayeye

dayanan birimler arasındaki süregelen, kesintisiz ve bir amaca sahip ilişkiler ağıdır

şeklinde tanımlamaktadır.304

Karataş bu tanımı; organizasyon verilerini ve kişisel birikimleri toplayıp, yararlı

bilgi haline getirerek, doğru zamanlarda, doğru kimselerin, istenilen her yerden

ulaşabilmesini sağlayıp, organizasyonun entelektüel mülkünü arttırmak, tekrarlanan

işlemlerin tamamının teknolojik araçlarla yapılmasını sağlamak ve bunun sonucunda

pozitif iş neticeleri elde etmek amacıyla yapılan bir dizi teknolojik ve kültürel işlemler

biçiminde yapmaktadır.305

Odabaş da Bhatt’a dayanarak Bilgi yönetiminin, herhangi bir organizasyonda

bilginin üretilmesi, onaylanması, yayımlanması, dağıtılması ve kullanımı işlemlerinin

aynı sistem üzerinde düzenli ve verimli bir biçimde gerçekleştirilmesi şeklinde tarif

303 Von Krogh, Ichıjo, ve Nonaka, a.g.e., s.89-90.

304 C.Can Aktan, İ.Yaşar Vural,“Bilgi Yönetimi Nedir?”, http://www.canaktan.org/yeni-trendler/bilgi-yonetimi/bilgi-yon-

nedir.htm, (2 Haziran 2006)

305 Melikşah Karakaş, “Bilgi Yönetimi Nedir?”, http://www.bilgiyonetimi.org/cm/pages/mkl_gos.php?nt=133, (11 Şubat 2006)

Page 167: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

152

etmektedir. Bilgi yönetimi içinde yer alan bu beş evre, kurumsal yeteneğin kurulması,

korunması ve yeniden oluşturulması bağlamında herhangi bir organizasyona öğrenmek,

öğrendiğini uyarlamak, yanlış bilgilerin unutulmasını sağlamak ve yeniden (sürekli)

eğitim hizmeti vermek için fırsat sağlamaktadır.306

Tüm bilgi yönetimi tanımları bazı ortak özellikleri bünyelerinde

barındırmaktadır. Öncelikle, bilgi yönetimi bir süreçtir ve bu nedenle safhaları ve

parçaları vardır. Bu sürecin birden fazla yaklaşımı, farklı yapısı ve mimarisi vardır.

İkinci olarak, bilgi yönetimi belirli amaçlara ulaşmak için ortak aklın kullanılması

demektir. Ortak aklın kullanılması örgüt için arzu edilen hedeflere ulaşıldığında ya da

başka bir ifadeyle, arzu edilen eylemlerin ortaya çıkmasını sağladığında bir anlam ifade

edebilir. Bu nedenle, bilgi yönetimi ile ortaya çıkan eylemlerin ölçülebilen performans

ve sonuçlara sahip olması gerekir. Yine yukarıdaki tanımlardan ortak bir tema çıkarmak

gerekirse; yararlı bilginin yayılması ve paylaşılması gereği ile bilgi yönetiminin

rekabetçi üstünlük sağlaması gereği kendiliğinden ortaya çıkmaktadır.

Bilgi yönetimi, eğitim, öğrenim ve deneyimlerin kurumsal faaliyetlere yansıması

sonrasında oluşan bireysel ve kurumsal, kayıtlı ve kayıtlı olmayan her türlü bilgi

kaynağının belirlenmesi, tanımlanması, yönetilmesi ve paylaşılması işlemlerini

organizasyonun yapısına göre uyarlayan ve uygulayan bir disiplindir. Özetle bilgi

yönetimi, bilgi, iletişim ve insan kaynaklarının uyumlu ve düzenli bir biçimde aynı

ortam içerisinde yönetilmesidir. Bilgi yönetiminin amacı, kuruma artı değer

kazandırmaktır. Diğer bir ifadeyle bilgi yönetimi, kurumun değişen koşullara

uyabilmesi ve yeteneklerini artırabilmesine olanak sağlayacak biçimde bilgi kaynakları

ve potansiyelinden en üst düzeyde yararlanmasını sağlamaktadır. Bu bakımdan bilgi

yönetimi rekabetçiliği arttırmak için bilgiyi yaratma, bulma, elde etme ve harekete

geçirmeye yönelik stratejiler ve süreçler bütünü olarak tanımlanabilir.

306 Hüseyin Odabaş, “Bilgi Yönetimi Sistemi,” www.humanity.ankara.edu.tr/bilgibelge/ ogrelfiles/ho/bilgi_yntm_sstm.doc, (7 Haziran 2006)

Page 168: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

153

Görüldüğü gibi bilgi yönetimi; işletmelerin, amaçları doğrultusunda değerlerini

artırmak, rakipleri ile olan farklılıklarını kapatmak, rekabete direnebilmek hatta

üstünlük ve avantaj sağlayabilmek için dışarıdan ya da içeriden her türlü bilgi kaynağını

kurumun faaliyetleri ile bütünleştirilerek toplanması, düzenlenmesi, çalışanların her

birine ulaştırılmasıdır. Nihai amaç; kişisel ve kurumsal verimliliğe katkı sağlanmasıdır.

Kurumsal bilgiler, kurumda çalışan kişilerin sahip olduğu bireysel bilgilerden

oluşabileceği gibi, kurumun hesap kayıtları, dosyaları, veritabanları, tanıtıcı broşürleri

gibi çeşitli kaynaklarından da oluşabilmektedir. İşletme içinde üretilen, kullanılan ve

saklı tutulan bilgiler dışında, düşünceler, deneyimler ve sezgiler gibi kayıtlı olmayan

bilgiler de kurumsal bilgiler kapsamında değerlendirilmektedir. Ancak her kurumsal

bilgi, personelin tümüne dağıtılacak, dönüşümü olacak ve yeniden bilgi üretimine katkı

sağlayacak kadar değerli olmayabilir. Bu nedenle sistemin çalışmasına engel olmamak

için kurumsal özellik taşıyan her bilginin, bilgi yönetimi sistemi içindeki yerini iyi

değerlendirmek gerekmektedir. Bu açıdan bakıldığında bilgi yönetiminin, amacı ve

gereksinimleri doğrultusunda işletmenin verimliliğini artırmak için üretken bilginin

sağlanması, kullanılması, ilgili birimlere iletilmesi, söz konusu birimlerden

geribildirimin alınması, geribildirim yoluyla alınan bilgilerin işletmenin bilgi havuzunda

toplanması ve yeniden kullanılmak üzere hazır tutulması evrelerinden oluşan bir döngü

olduğunu ifade edebiliriz. Bilgi sağlama sürecinde, işletme için gerekli olan bilginin

gereksizlerden ayrılması ve gerekli olan bilgilerin de önem derecesine göre söz konusu

döngüde yer alıp almayacağı konuları bilgi yönetimi kapsamında değerlendirilmektedir.

Her organizasyonun birtakım özgün nitelikleri vardır. Bilgi yönetim sistemini

kurmadan önce, sorunların ve hedeflerin çok iyi analiz edilmesi, kurumun vizyonu,

stratejisi, yapısı, kurumsal düzeni, birimleri, görev ve sorumlulukları, yatay ve düşey

ilişkileri, kültürü, değerleri, normları, çalışanları ile olan ilişkileri ve bilgi paylaşımına

bakışı, sistemi, yani personelin günlük işlerini yaparken uymak zorunda olduğu kurallar,

ilkeler ve araçların tepeden tırnağa gözden geçirilerek kuruma özgü bir bilgi yönetim

sisteminin kurgulanması, sistemden beklenen başarının sağlanabilmesi için önemlidir.

Page 169: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

154

Bilgi yönetimi uygulamalarının spesifik amaçlarını; organizasyonun sahip

olduğu dokümanlar, haritalar, dosyalar, planlar gibi bilgi kaynaklarının görünür ve

erişilebilir olmasını sağlamak, bilgi paylaşımına ağırlık ve destek vererek veya teşvik

ederek bilgi yoğunluklu bir kültür ortamı oluşturmak, nihayet yalnızca sistemlerin değil

aynı zamanda insanların etkileşim ve işbirliği içinde olabilecekleri ortamları hazırlamak

ve bu bağlamda web iletişim ortamı oluşturarak bir bilgi paylaşım platformu kurmak

şeklinde özetlemek mümkündür. Genel anlamda bilgi yönetiminin amacı;

organizasyonun sahip olduğu bilgi potansiyelinden azami ölçüde istifade etmektir. Bir

diğer ifade ile bilgi yönetiminin temel amaçlarından biri organizasyonun sahip olduğu

entelektüel sermayeyi en iyi şekilde değerlendirmek, bilgi varlıklarını en etkili biçimde

kullanarak bunlardan en yüksek verimi elde etmektir. İşletmeler açısından çalışma

saatlerini arttırmadan müşteriye daha fazla değer sunabilmek, çözümlere daha fazla

entelektüel sermaye katabilmek ve organizasyon içinde herkesin bilgiyi paylaşmaya

hevesli olduğu bir ortamı oluşturmak bilgi yönetiminin başlıca hedefleri arasındadır.

“Bilgi yönetiminin en son ve kesin amacı örgütsel bilginin, üretilmesi, depo edilmesi, tekrar

kullanılması diğer bir deyişle örgütsel bilginin geliştirmesiyle, entelektüel sermayeyi maksimize

ederek, kurumsal zekayı daha işler ve verimli hale getirmektir. Entelektüel sermaye ve bilgi

yönetimi arasında farklılıklar, benzerlikler ve birbirini tamamlayan unsurlar vardır. Bilgi

yönetimi kısa vadede operasyonel ve taktiksel işlerle entelektüel sermayeyi arttırmayı amaç

edinmiştir. Entelektüel sermaye ve entelektüel sermaye yönetimi ise stratejik perspektifte

işletmenin piyasa değerini arttırmayı amaçlar.”307

Kurumsal bilginin çalışan bütün personele dengeli ve zamanında iletilmesini

sağlayan bilgi yönetimi, aynı zamanda personel, bütçe, bilgisayar ve iletişim

teknolojileri gibi çok farklı unsurları barındıran bir sistemi de ifade etmektedir. Bilgi

yönetimi sistemi, bilgi yönetimi disiplininin tasarımı, kurulması, uygulanması ve

yenilenmesi sırasında personel, bütçe, yasal düzenlemeler, bilgisayar ve iletişim

teknolojilerini oluşturan iletişim kanalları, web sayfaları, ağlar, veritabanları, zaman-

kalite yönetimi, sürekli eğitim gibi çok çeşitli unsurların bir arada ve uyum içerisinde

kullanıldığı sistemi ifade etmektedir. Bu sistemde nitelik geliştiren ilkeler ve kurumsal

307 Mustafa Uç, “Entelektüel Sermaye Ve Unsurları”, http://www.bilgiyonetimi.org/cm/pages/mkl_gos.php?nt=581, (29 Haziran

2006)

Page 170: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

155

kültür de göz ardı edilmeden, bilgisayar ve iletişim teknolojileri ile sistemin temel

unsurlarını oluşturan parçalar dengeli, kurumsal verimliliğe katkı sağlayacak ve bilgi

paylaşımını öne çıkaracak şekilde yönetilmelidir.

İnternet, bilgi yönetimi sistemine güzel bir örnektir. Birçok araştırmacı kendine

gerekli olan bilgi ve belgeleri çeşitli web sayfalarından derler, edindiği bilgi ve belgeleri

kendi bilgi kaynakları ile değerlendirir, birleştirir ve yeniden yorumladıktan sonra yine

çeşitli web sayfalarında paylaşıma açar. Bu nedenle internet, bilginin temin edildiği ve

edinilen bilgilerin farklı formda yine aynı ortamda kullanıma açıldığı bir bilgi paylaşım

platformudur. Ancak kurumsal bilgi yönetiminin avantajları, internetin aksine küçük

işletmelerde kendini daha somut olarak göstermektedir.

Hemen her sistemi oluşturan unsurlar gibi bilgi yönetimi sistemi de personel,

bütçe, teknoloji, kültürel altyapı, yasal düzenlemeler ve standartlar gibi önemli

unsurlardan oluşmaktadır. Söz konusu unsurların bilgi yönetimi sisteminin tasarımı,

kuruluşu, uygulanması ve yenilenmesi evrelerinin her aşamasında yer alması gerekir.

Bilgi yönetimi, herhangi bir organizasyonda çalışan bütün personelin sistemden

belli bir oranda sorumlu olduğu disiplindir. Paylaşım oranı bakımından böylesine geniş

bir sistemde çalışanlara düşen sorumlulukların koordine edilmesi ve denetlenmesi kolay

değildir. Aynı zamanda organizasyonlarda açık ya da örtük her türlü bilgiyi kontrol

altına almak gibi zor bir işlevi yerine getiren bilgi yönetiminin kurulması, işletilmesi ve

bu bağlamda personelin eğitilmesi ve kurumsal paylaşım bilincinin yaygınlaştırılması

çalışmaları belli bir yatırımı da zorunlu kılmaktadır. Söz konusu zorluklara ve yeni

yatırımlar gerektirmesine rağmen bilgi yönetimi, kurumsal bilgilerini daha üretken

yapmak isteyen organizasyonların kullanmak zorunda olduğu bir disiplindir.

Günümüzde çok az sayıda girişimci, örgütsel bilgiyi ekonomik değere

dönüştürmek için sistematik metotlara sahiptir. Bilgi eksenli rekabet, bilginin niteliğinin

ve ondan yararlanma imkanlarının sorgulanmasını gerektirmektedir. Gelişim ve

etkileşimler yeni sürece uyum sağlayabilen işletmeleri hem nicelik olarak hem de nitelik

Page 171: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

156

olarak geleneksel işletmelerden farklılaştırmıştır. İşletmeler açısından ortaya çıkan

farklılaşmanın temel kaynağını, bilgi yönetimi oluşturmaktadır. Günümüz

işletmelerinde yenilikçilik ve öğrenmenin itici gücü olan bilgi yönetiminden azami

ölçüde yarar sağlamak için, çeşitli bilgi yönetimi stratejilerine ihtiyaç duyulmaktadır.

Bilgi yönetiminin gerekli olup olmadığı ya da bilgi yönetiminin pozitif birtakım

kazanım veya katkılar sağlayıp sağlamadığı konusu da uzmanlar arasında sıkça

tartışılan konulardandır. Bilgiye ilişkin faaliyetlerin başına buyruk gitmelerine izin

vermek yerine bilginin aktif bir şekilde yönetilmesi ile kuruluşlar pek çok olumlu ve

arzu edilir sonuçlar elde edebilirler. Örneğin Stewart, bilginin yönetilmesi için şu

nedenleri sıralamaktadır: Hızlı bilgi paylaşımı, kolektif bilgi artışı, iş öğretme

sürelerinin kısalması ve daha üretken bir işgücü.308 Hall ve Hall da bilgi yönetimini

uygulayan kuruluşların sorunlar ve tehditlerle daha etkili bir biçimde başa

çıkabileceğini, fırsatlara karşı daha proaktif tepkiler verebileceğini, bilgiye dayalı bir

ekonomide diğer kaynakların yanı sıra bilginin de yönetiminin bir tercih değil, bir

zorunluluk olduğunu vurgulamaktadırlar.309

Bilgi yönetiminin doğasını anlamanın iyi bir yolu, onu iki büyük parçaya

ayırmaktır; bilgi stokları ve bilgi akışları. Bilgi stokları kuruluşun know-how, deneyim

ve aklının bir araya getirilmesiyle oluşturulan depolardır. Bilgi akışları; bireyler,

departmanlar ve birimler, tedarikçiler ile dağıtımcılar arasındaki bilgi hareketleridir. 20.

yüzyılın kağıda dayalı iş dünyasında şirketlerde bilginin dolaşmasına yönelik

mekanizmalar genelde oldukça ağır ve hantal bir yapıdaydı. Raporlar, formlar ve kağıt

üzerindeki diğer bilgi kayıtları katı kuralları olan bir hiyerarşi içinde dolaşıyor;

genellikle de doğru insana yanlış zamanda gidiyordu. Teknoloji, bilgi akışlarının anında

gerçekleşmesini ve bilgiye gereksinim duyan insanın artık ona gerek duyduğu anda ve

kullanabileceği zamanda ulaşabilmesini sağlamıştır. Ancak şunu da belirtmek gerekir

ki, ileri teknoloji sayesinde artan ve kolaylaşan bilgi akışları her zaman da yararlı

değildir. Endüstri çağında başlıca yakınma konusu doğru kararlar alınmasını sağlayacak

enformasyonun eksikliği iken, bilgi ekonomisindeki başlıca kaygılardan biri de aşırı 308 Stewart, a.g.e., s.65.

309 Von Krogh, Ichıjo, Nonaka, a.g.e., s.89.

Page 172: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

157

enformasyon yüküdür. Adeta dev bir çığ gibi gelen verilerden işimize yarayacak ve

güvenilir enformasyon çıkarmak günümüz insanını en çok zorlayan konulardan biridir.

Aşırı enformasyon yükünün bir sonucu olarak, insan sermayesinin kritik düşünme, karar

çerçevesi oluşturma, diğer analiz ve değerlendirme becerileri etkili bir bilgi yönetimi

açısından son derece önemli bir rol oynamak zorundadır.

5.2. Bilgi Yönetiminin Tarihçesi

Doğası gereği bilginin yönetilmesi olanaksızdır. Ancak literatüre yanlış olarak

knowledge management ve information management olarak giren bu yaklaşım, felsefi

bir linguistik temele oturmadan kabul edilmiş ve bire bir tercüme anlayışıyla da dilimize

bilgi yönetimi ve enformasyon yönetimi şeklinde transfer edilmiştir. Konunun

değerlendirmesini Enformasyon yönetimi bölümünde yaptığımız için burada daha fazla

detaya girmenin gereksizliği açıktır. Ancak önemi bakımından ve yeri gelmişken bilgi

ve enformasyon ilişkisini vurgulamakta fayda görmekteyiz. Alkan’a göre bilgi ile

enformasyon arasındaki fark, bilgi yönetimi kavramı ve felsefesinin özünü vurgular.

Enformasyondan farklı olarak kişilerin beyinlerinde yerleşmiş olan bilgi, onların

enformasyonu yorumlamalarının sonucu olarak ortaya çıkar. Enformasyonun

yorumlanmasına bağlı olarak kişinin bilgi üretmesi ya da üretmemesi söz konusudur.

Enformasyonun bilgiye dönüşmesi kendiliğinden olmaz; kişilerin aktif bir rol üstlenip

algılama ve anlama yeteneklerini, yaratıcılıklarını, uzmanlıklarını, deneyimlerini

uygulamaya geçirmelerini gerektirir. Enformasyon parçaları arasında kurulan yararlı

ilişki olarak da tanımlanan bilgi, enformasyonla ilişkisi yönünden incelendiğinde,

birbirini izleyen enformasyon girdilerinin oluşturduğu zincirin, kişinin bilgi yapısını

değiştirdiği görülür. Farklı zamanlarda, farklı yaklaşımlarla yararlanılan enformasyonun

miktarında artış olur. Birbirine eklenen bu çok sayıda artış zihinde bütünleştirilir ve

sonuçta bilgi, yapılandırılmış, dinamik, sürekli değişen bir varlık olarak ortaya çıkar.310

İnka Uygarlığının, ip üzerine atılan binlerce düğmelerle yaptığı Quipus

uygulaması, Pacioli'nin 1494'de geliştirdiği çift dizgeli muhasebe kayıt sistemi,

Pascal'ın 1642'de bulduğu ilk hesap makinesi, Hollerith'in 1885 yılında bulduğu delikli

kart sistemine dayanan hesap makinesi, 1946’da ABD'de üretilen ENIAC isimli 30 310 Alkan, a.g.m.

Page 173: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

158

tonluk ilk tamamen elektronik bilgisayar, bilgi hizmetlerinde çalışanların endüstride

çalışanları geçtiği 1957 yılı… Her birisi çok önemli birer kilometre taşı olan bu tarihler,

farklı görüşlere göre bilgi yönetiminin başlangıç noktası kabul edilmektedir.

Bilgi yönetimi ve tarihçesi ilk olarak Machlup ve Drucker'ın 1970'lerdeki

çalışmaları ile gündeme gelmiştir. Konunun bir bütün olarak incelenmesine ise Drucker

1993'de yayınlamış olduğu Post-Capitalist Society kitabı ve yine 1990'lı yıllarda bu

konunun babası sayılabilecek Nonaka ve Takeuchi'nin Bilgi Şirketi kavramı üzerine

yaptıkları çalışmalar ile başlanmıştır. Ancak bilgi yönetimi bir terim olarak ilk defa,

1986 yılında Dr. Karl Wiig tarafından işletme literatürüne kazandırılmıştır.311

İş hayatında ise bilgi yönetimi alanında Senge'nin1990 yılında yayımlanan

“Beşinci Disiplin” ve Nonaka ve Takeuchi'nin 1995’te yayımlanan “Bilgi Üreten

Şirket” adlı iki önemli kitabın da etkisiyle ilk bilgi yönetimi uygulamaları 90'ların ikinci

yarısında ortaya çıkmaya başladı. Bu, aynı zamanda internet teknolojilerinin bütün

dünyada popüler olmaya başladığı tarihlere denk gelmektedir. Haberleşme

altyapılarındaki iyileştirmeler ve yazılım endüstrisinin gelişimi sonucunda bilgi

yönetimi, şirketler için önemli bir rekabet avantajı faktörü haline geldi.

Bilginin yönetimi yeni bir olgu olmamakla beraber bir disiplin olarak gelişmesi

ve örgütsel bir süreç olarak kabul edilmesi, bilgi teknolojilerinin yaygın olarak

kullanılmasıyla ortaya çıkmıştır. Başlangıçta bilginin örgütsel bir değer olarak

yönetilemeyeceği, ancak bilgiye sahip olan çalışanların yönetilebileceği düşünülürken,

zaman içinde bilgiye ilişkin kavramların daha açık bir şekilde tanımlanması ile bilgi

yönetiminin aslında ürün değil süreç yönetimi olarak kabul edildiği görülmektedir. Yani

bilgi yönetimi, örgütün amaçlarını gerçekleştirmek üzere, bilgisini teknolojik araçlar

kullanarak oluşturma, paylaşma ve yayma becerisidir.

5.3. Bilgi Yönetimi Süreçleri

İçeriği oldukça kapsamlı olan bilgi yönetimi, örgütlerin kendi bilgilerini yaratma

ve kullanma süreçleri olarak da nitelendirilebilir. Organizasyonun bilgi ihtiyacının

311 Şevki Özgener, “Global Ölçekte Değer Yaratan Bilgi Yönetimi Stratejileri”,

http://www.bilgiyonetimi.org/cm/pages/mkl_gos.php?nt=146, (25 Temmuz 2006)

Page 174: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

159

belirlenmesi, bilginin edinilmesi, üretilmesi, geliştirilmesi, paylaşılması, depolanması

ve kullanılması gibi pek çok işletme fonksiyonunu içerir. Bilgi yönetimi sürecinde dört

temel aşamanın söz konusu olduğu görülür bunlar; bilginin elde edilmesi,

içselleştirilmesi, paylaşımı ve değerlendirilmesidir.

Zaim, bilgi yönetimi süreçlerini izah ederken bu dört aşamayı bilginin üretilmesi

ve geliştirilmesi, tasnif edilmesi ve saklanması, transfer edilmesi ve paylaşılması,

kullanılması ve değerlendirilmesi biçiminde ifade etmektedir.312 Kurt da bu dört

aşamayı biraz değiştirerek; bilgi boşluğunu tanımlama, bilgi geliştirme ya da elde etme,

bilginin paylaşımı ve bilginin değerlemesi şekline getirmektedir.313

Şu halde bilgi yönetimi, bilgiye duyulan gereksinimle başlamaktadır. Bu

boşluğun saptanması ile bilgi yönetim süreci başlamış olur. Ancak gözden

kaçırılmaması gereken bir noktayı vurgulamakta yarar vardır; bilgi yönetimi hiç

bitmeyen, döngüsel, dinamik bir süreçtir. Organizasyonlarda her zaman bilgi açlığı ve

ihtiyacı vardır. Hatta elde edilip süreçlerden geçirilerek değerlendirilen bilgi, yeni ve

farklı bir bilgi ihtiyacını doğurabilir.

Bilgi yönetimi süreçlerinin birbiriyle iç içe geçmiş süreçler olduğunu,

birbirinden bağımsız, müstakil olarak ele alınmalarının doğru olmayacağını göz ardı

etmemek gerekir. Tıpkı bir yapbozun parçaları gibi, bilgi yönetimi süreçlerinin her biri

bir bütünün parçasıdır ve kendi başına çok da anlamlı değildir. Bu bakımdan bilgi

yönetimi süreçlerinin bir bütünlük içerisinde, birbiriyle ahenkli ve koordineli biçimde

yönetilmesi gerekmektedir. Ayrıca bilgi yönetimi süreçlerinin uygulanması;

organizasyonun misyonu, öncelikleri, hedefleri ve stratejileriyle uyumlu biçimde

yürütülmelidir. Bu sebeple organizasyonun öncelikleri doğrultusunda bilgi yönetiminin

amaç ve politikalarının açık biçimde belirlenmesi ve tanımlanması çok önemlidir. Örgüt

kültürü ve insan ilişkileri bu süreçte belirleyici faktörlerdir. Bilgi yönetimi

uygulamalarının başarısı açısından teknolojik sistem ve uygulamaların yanı sıra, 312 Halil Zaim, “Bilgi Yönetimi Süreçleri”, http://www.bilgiyonetimi.org/cm/pages/mkl_gos.php?nt=250, (29 Mart 2006)

313 Mustafa Kurt, “Bilgi Yönetimi Sürecinde Kullanılan Bilgi Yönetimi Araçları”,

http://www.bilgiyonetimi.org/cm/pages/mkl_gos.php?nt=453, (10 Haziran 2006)

Page 175: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

160

çalışanların gönüllü katılımı ve bağlılığı en az bilgi yönetimi süreçlerinin iyi

yönetilmesi kadar önemlidir. Bu anlamda bilgi teknoloji ve sistemleri paralelinde sosyal

ve kültürel unsurlar da ısrarla göz önünde bulundurulmalıdır.

Bilginin Elde Edilmesi (Üretimi)

Bilgi, çok farklı yollarla elde edilebilir. Bunların başında eğitim, araştırma-

geliştirme (AR-GE), yaparak öğrenme, kopyalama ve taklit, teknoloji transferi,

sözleşme, çokuluslu şirket yatırımları ve rasgele erişim yolları gelmektedir.

“Esasen sağlıklı tüm kuruluşlar bilgiyi üretir ve kullanırlar. Her kuruluşun kendisini

örgütleyebilmesi ve fonksiyonlarını sürdürebilmesi için bilgiye ihtiyacı vardır. Ancak bilgi

üretilmesi sürecinden kast edilen, bilginin bilinçli ve kasıtlı olarak üretilmesidir. Bir diğer ifade

ile bilgi üretilmesi süreci, şirketlerin kurumsal bilgi birikimlerini arttırmak ve geliştirmek

amacıyla yaptıkları sistemli çalışmalarla ilgilenmektedir.”314

“Bütün kurum ve şirketlerin bilgi üretimini özendirmeleri ve geliştirmeleri gereklidir. Bunun

yolu sırasıyla;

1. Örtük bilgiyi açık yani paylaşılır hale getirmek

2. Yapılan üretime vb. ilişkin herkesin anlayacağı yeni kavramlar yaratmak

3. Bu kavramların anlaşılması ve kanıtlanması için ilgili kişilerce tartışılması

4. Bilginin veya kavramın prototipinin oluşturulması

5. Ortaya konulan bilginin bir ilham kaynağı haline gelerek uygulamada ya da yeni bilgilerin

oluşmasında kullanılmasıdır.”315

Eğitim: Eğitim; okulda, hizmet içi veya sürekli eğitim şeklinde olabilir. Eğitim

süresi arttıkça kişilerin iş yaşamındaki değişikliklere uyum esneklikleri ve verimlilikleri

artmaktadır. Uzun dönemde eğitimden elde edilen yararlar, eğitim maliyetlerini

fazlasıyla karşılar. Eğitim, çalışanların yeni işlere uyum sağlamasında, gelir dağılımı

dengesizliklerini azaltmada, demokrasinin gelişmesinde, yenilik hızının artmasında

önemli katkılar sağlar.

314 T Davenport, L Prusak, İş Dünyasında Bilgi Yönetimi, çev. Günhan Günay, İstanbul: Rota Yayınları, 2001, s. 85.

315 Bengü Çapar, “Bilgi: Yönetimi, Üretimi Ve Pazarlanması”, http://www.bilgiyonetimi.org/cm/pages/mkl_gos.php?nt=612, (1

Şubat 2006)

Page 176: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

161

AR-GE: Yenilik yapmaya yönelik bilinçli, yöntemli ve kapsamlı çalışma; ürün,

makine-teçhizat ve üretim sisteminde planlı yenilik yapma faaliyetleridir. Firmalar

verimliliklerini, ürün kalitesini, pazar paylarını ve kârlılıklarını artırmak için AR-GE

faaliyetlerinde bulunurlar.

Bilginin üretilmesi ve geliştirilmesi için uygulanan politikalardan en bilineni,

genellikle “Araştırma ve Geliştirme Bölümü” (AR-GE) olarak isimlendirilen özel

birimler oluşturmaktır. İstatistiklere bakıldığında son yıllarda, tüm OECD ülkelerinde

özel sektörün AR-GE bölümlerine yaptıkları yatırımların düzenli biçimde artış

gösterdiği görülmektedir.

“Kuruluşlara esas rekabet avantajı kazandıran husus -kendi bünyesinde- bilgi üreten bir şirket

olmaları ve yeni bilgi üretebilme kapasitesidir. Nitekim McKinsey firmasının ABD, Avrupa ve

Japonya’daki önde gelen şirketleri kapsayan araştırma sonuçlarına göre başarılı firmaların

%80’nin yeni fikirleri ve projeleri destekledikleri ve tamamının yeni bilgi üretilmesi konusunda

sistematik çalışmalar yaptıkları ve önemli miktarda kaynak ayırdıkları ortaya konulmaktadır. Bu

bağlamda kuruluşlar açısından başarının anahtarı enformasyon işlemekten sürekli buluşçuluğa

ve yeni bilgi üretilmesine kaymıştır.” 316

Deneyim: Bir işçi aynı işi tekrarladıkça deneyim kazanmakta, işler daha basit

hale gelmekte, iş değiştirmeden kaynaklanan zaman kaybı önlenmekte, verimlilik ve

kârlılık artmaktadır. İşçi dikkatini tek bir işe yöneltince kullandığı makine ve teçhizatın

eksik yanlarını daha iyi görmekte, işin daha hızlı nasıl yapılacağını kavramaktadır.

Yaparak öğrenmeyle nitelik kazanan işçiler yeni teknolojilere daha kolay uyum

sağlamakta, acemi işçileri eğiterek verimliliği artırmaktadır. Yaparak öğrenme kurumsal

olarak da ortaya çıkabilmektedir. Sürekli aynı işi yapan bir firmanın verimliliği artacak

ve bu firma yeni ürünlerin üretimine daha çabuk uyum sağlayacaktır.

Yaparak öğrenmeden daha iyi sonuç almak için öğrenme olasılığı yüksek işlere

öncelik vermek gerekir. Bu yolla sağlanan verimlilik ve bilgi birikimiyle yeni

teknolojilere daha kolay uyum sağlanır ve dış ticarette rekabet üstünlüğü elde edilebilir.

316 Zaim, a.g.m.

Page 177: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

162

Kopyalama ve Taklit: Kopyalama, başkaları tarafından bulunan bir yeniliği

değişiklik yapmadan çoğaltarak elde etmektir. Taklit ise, başkaları tarafından bulunan

bir yeniliği ona benzeştirerek elde etmektir. Kopyalama ve taklit ne kadar kolay olursa,

yeniliğe ulaşma ve artan rekabete uyum sağlama da o kadar çabuk olur.

“Kuruluşlar çeşitli yollarla bilgi elde edebilirler. Taklit etme, satın alma, kıyaslama, dış kaynak

kullanma, türetme, alternatif üretme ve keşfetme bu konuda kullanılan pek çok yöntemden

sadece bazılarıdır.”317

Şirketler kıyaslama, gözlemleme, başarılı çalışanları transfer etme veya diğer

enformasyon kanallarını kullanarak ihtiyaç duydukları bilgiyi taklit ederler. Son

zamanlarda benchmarking denilen kıyaslama yönteminin öne çıktığı görülmektedir.

Sözleşme: Üretime dönük bilgiye patent, lisans, know-how satın alarak veya

franchising ve ortaklık (joint venture) sözleşmesi yaparak ulaşmaktır. Bu tür

sözleşmeler hem yenilikçi firmaların mülkiyet haklarını koruyarak onları daha çok

yenilik yapmaya yöneltmekte, hem de yenilik yapamayan firmaların yeniliklerden

yararlanmalarına imkan vermektedir.

Teknoloji Transferi: Başka firmaların yaptığı yenilikleri transfer etmektir.

Firmanın mümkün olduğu kadar en son yeniliği transfer etmesi, yenilik yapanın ise,

yaptığı bir yeniliği mümkün olduğu kadar daha çok satması yararına olacaktır.

Çokuluslu Firma Yatırımları: Çokuluslu firmalar ana ülkede kullandıkları ileri

teknolojileri yatırım yaptıkları ülkelere taşıdıkları takdirde, sahip oldukları bilgilerle

yerel piyasalara ait bilgileri birleştirerek bilgi birikimine daha çok katkı yapabilirler.

Bilgiyi elde etmenin en doğrudan ve genellikle en yaygın yolu onu satın

almaktır. Bilgiyi satın almak, bilgiye sahip olan kuruluşu satın almak veya bilgiye sahip

317 Selim Zaim, Kıyaslama (Benchmarking ) Yolu İle Daha İyiye Ulaşmanın Yolu, Prof. Dr. Nusret Ekin’e Armağan, Ankara: Tühis

Yayınları, 2000, ss. 996-974.

Page 178: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

163

olan insanları işletmeye kazandırmakla mümkün olur. Son zamanlarda şirket evliliği de

denilen bu tür birleşmeler oldukça yaygınlaşmıştır.

Rasgele erişim: Newton’un yer çekimini ve Arshimet’in suyun kaldırma gücünü

keşfinde olduğu gibi bazı firmalar, günlük normal faaliyetleri sırasında, bazı bilgilere

rasgele erişim yoluyla ulaşılabilir.

Eğitim ve AR-GE faaliyetleri dışındaki bilgi edinme yolları başkaları tarafından

üretilen bilgileri elde etme temeline dayanmaktadır. Oysa bilgiyi bizzat üreterek elde

etmek, yeni bilgiyi işe dönüştürmede ve ihtiyaç duyulan bilgiyi yeniden üretmede

firmaya bazı avantajlar sağlayabilir. Yenilik üretemeyen firmaların yenilik yapma

yetenekleri gelişemeyecek ve yenilikçi firmalarla aralarında sürekli bir gecikme

olacaktır. Yeniliği transfer eden firmalar, transfer ettikleri yeniliğe uyum sağlayıncaya

kadar, yenilikçi firmalar daha ileri yenilikler üretebilirlerse, transferci firmalar sürekli

ikinci kademe yeniliği kullanıyor olacaklardır.

Bilginin üretilmesi yöntemlerinden en önemlisi, bilginin örgüt içinde

üretilmesidir. Organizasyonlar geçmişteki ve hali hazırdaki bilgi kaynaklarından elde

ettikleri bilgileri çeşitli etkileşimler neticesinde yeniden yapılandırarak ve bu bilgileri

yeni terkiplere tabi tutarak bilgi üretirler. İçinde yaşadığımız çağ, bilgi üretiminin esas

alındığı, insan merkezli, özellikle insanın zihinsel gücüne dayalı yeni bir dönemin

ipuçlarını vermektedir. Esasen sürdürülebilir küresel rekabet avantajı sağlamanın en

kestirme yolu da bilgi üretmektir.

Sağlıklı tüm organizasyonlar bilgi üretirler. Örgütsel yapıların kurumsallıklarını

ve fonksiyonelliklerini sürdürebilmeleri için bilgi üretmeleri bir zorunluluktur. Ancak

bilginin üretimi sürecinden maksat, bilginin bilinçli ve belli bir amaca yönelik olarak

üretilmesidir. Yani bu süreç, organizasyonların kurumsal bilgi birikimlerini arttırmak

ve geliştirmek amacıyla yaptıkları sistemli ve etkileşimli bir workshoptur.

Bilginin üretilmesi denilince akla mutlaka yeni bilgi üretimi gelmemelidir.

Örgütler çoğunlukla bilgiyi farklı kaynaklardan temin ederek kendi bünyelerine

Page 179: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

164

uyarlamayı ve organizasyonun amaçlarına uygun olarak kullanmayı tercih ederler.

Dışarıdan sağlanan bu bilgiler, örgüt için yeni bilgidir. Organizasyonlar elde ettikleri

enformasyonu mevcut bilgi birikimleri, değer yargıları, kurum kültürü ve gelenekleriyle

harmanlayıp, örgütsel bir öğrenme sürecinden geçirerek bilgiye dönüştürürler.

İç kaynaklardan bilgi elde etmede kullanılan yöntemler arasında; türetme,

yedekleme ve keşfetme kayda değer metotlardır.

Bilginin İçselleştirilmesi (Tasnifi ve Depolanması)

Bilginin içselleştirilmesinin en önemli sonucu, onun bireysel mülkiyetten

kurtarılıp örgüte mal edilmesidir. Bilginin kullanıma hazır hale gelebilmesi için mutlaka

türüne, kullanım amacına ve örgüt hedeflerine uygun şekilde tasnifi ve çalışanların

günümüzde ve gelecekte erişimine sunulacak biçimde saklanması bir zorunluluktur.

Bilginin örgüt açısından değer ifade edebilmesi için doğru zamanda, doğru kişi

tarafından, doğru biçimde kullanılabilmesi gerekir. Bunun yolu, bilginin

sınıflandırılması, belli bir şekle sokulması ve saklanmasıdır. Etkili depolama ve tekrar

düzenleme mekanizmaları işletmenin bilgiye hızlı bir biçimde ulaşmasını sağlar.

“Örgütler, ürettikleri bilgileri tekrar kullanmak ya da yeniden bilgi üretiminin girdisi olarak

kullanmak için saklarlar. Bilgilerin depolanabilmesi için de depolama araçlarına gereksinim

vardır. Bunların başında Bilgi Teknolojileri gelir. Depolama yapabilmek için çalışanların hangi

bilgileri depolayacaklarının bilgisine sahip olmaları gerekir.”318

Bilginin tasnif edilmesi, bilginin toplanması, tanımlanması, içerik ve amaç

açısından tasvir edilmesi, kullanılmasına ve saklanmaya uygun bir biçime sokulması

anlamına gelmektedir. Saklanmaya hazır bilgi, kurumun ihtiyaçlarına göre yeniden

yapılandırılmış, güvenilirliği örgüt ve çalışanları tarafından teyit edilmiş, çalışanların

tümü tarafından paylaşılan, kabul edilen ve kullanılabilir durumda olan bilgidir.

Bilginin tasnifi; bir yandan yeni bilginin güvenilirliğini sınar, diğer taraftan da

318 Çınar, a.g.e., s. 39.

Page 180: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

165

güncelliğini yitirmiş eski enformasyon yığınlarını eleyerek organizasyonun bilgi

altyapısını güncel ve güvenilir tutar.

“Bilgi kullanılmak ve sorun çözmek için vardır. Onun kullanılabilmesi için alıcı tarafından

doğru biçimde anlamlandırılması, yorumlanması ve içselleştirilmesi gerekir.”319

Bilginin kurum içerisinde farklı yerlerde, farklı biçimlerde, dağınık biçimde

bulunduğu gözden uzak tutulmamalıdır. Çoğu zaman çalışanlar organizasyon

içerisindeki bu bilginin varlığının farkında bile olmayabilir. Bu durumda bilginin

sınıflandırılırken, onu değerli kılan belirleyici özelliklerinin korunarak tasnif edilmesine

dikkat edilmelidir. Ancak bilginin tasnifi sanıldığı kadar basit olmayıp, uzmanlık

gerektiren bir süreçtir. Bu zorluk bilginin kendine özgü yapısından kaynaklanmaktadır.

Bilgiyi, insanın bildiği her şeydir diye tarif edecek olursak, insanın bildiği her

şeyin belirli bir biçime sokulması, belli şekillerle, rakamlarla veya sembollerle ifade

edilmesi ve belli başlıklar altında tasnifinin zorluğu görülecektir. 320

Bilgi yönetiminin başlıca amaçlarından biri, tasnif edilmiş ve paylaşıma açık

bilginin hangi sorgulama yöntemi kullanılırsa kullanılsın hızlı biçimde erişilebilir ve

kullanılabilir halde tutulmasıdır. Gereksinim duyulduğunda ulaşılamayan veya

zamanında erişilemeyen bilginin hiçbir değeri yoktur. Zaten bilginin üretilmesi uzun,

yorucu, zor ve teknik bir süreçtir. Bir organizasyonun bilgi üretmesi ve bu bilgiyi etkili

biçimde kullanarak ondan değer elde etmesi ancak geçmişten gelen, kurum kültürüyle

yoğrulup hazmedilmiş bilgi ve birikimle mümkün olmaktadır. Bu bakımdan bilginin

yeniden kullanılabilecek şekilde saklanması gerekmektedir.

Bilginin tasnif edilmesinde dikkat edilmesi gereken ilkelerden ilki tasnif işleminin mutlaka

belirli bir amaca yönelik olması gelir. Bu amaç organizasyonun stratejisine, hedeflerine,

önceliklerine, hangi bilgiye ne için ihtiyaç duyulduğuna göre değişebileceği gibi bilginin türüne

ve kullanım şekline göre de değişebilir. Bilginin tasnif edilmesinin bir faydası da bu vesileyle

organizasyondaki bilgi kaynaklarının ve potansiyelinin envanteri çıkarılmış olur. Bir diğer

319 Türkoğlu, a.g.m.

320 Zaim, a.g.m.

Page 181: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

166

ifadeyle bu süreçte organizasyonun ne bildiği, bu bilginin nerede olduğu ve ne şekilde

kullanılabileceği ortaya konulmuş olur.321

Bilginin tasnifinde olduğu gibi saklanmasında da örtülü ve açık bilgi ayrımı

oldukça faydalıdır. Açık bilginin çeşitli teknolojik sistemler ve araçlar yardımıyla

bireylerden bağımsız olarak kolaylıkla saklanabilmesine mukabil bilgi kaynaklarının

nispeten çok daha büyük bölümünü oluşturan örtülü bilginin aynı yöntemler yardımıyla

saklanması oldukça güçtür. Değişik yöntemler vasıtasıyla örtülü bilgiyi açık bilgiye

dönüştürerek saklama yönündeki çabalardan sınırlı ölçüde bir başarı elde

edilebilmektedir. Sosyal süreçlerden ve yüz yüze ilişkilerden yararlanarak örtülü bilgiyi,

örtülü bilgi olarak saklamak daha etkili bir yöntem olabilir. Nitekim bu konuda çıraklık,

akıl hocalığı, ekip çalışması gibi klasik yöntemlerden; ağlar, video-konferanslar veya

özellikli sohbet odaları gibi daha gelişmiş ve modern yöntemlere varıncaya kadar pek

çok farklı metottan istifade edilebilmektedir.

Bilginin Paylaşımı

Bilginin paylaşımı, uygulama odaklı süreçlerdendir. Bu süreçler; depolama,

tekrar düzenleme, uygulama, katkıda bulunma ile birlikte paylaşmayı kapsar. Rekabetçi

üstünlüğünü sürdürmek için işletmeler bilgiyi yaratabilmeli, ele geçirebilmeli ve

transfer edebilmelidir. Buna ek olarak, örgütsel bilgi ve uzmanlık paylaşılmalıdır. Bilgi

paylaşımının sonucunda ürün geliştirme döngüleri hızlanmakta, maliyetler azalmakta,

fonksiyonellik hızlı bir biçimde artmakta ve adaptasyon süreci kolaylaşmaktadır.

Global rekabet ortamında işletmeler, değişimlere tepki göstermek ve

beklenmedik fırsatlardan yararlanabilmek için hızlı ve doğru karar vermek

durumundadır. Bu karar sürecinde kontrol ile esneklik arasında dengeyi sağlayan en

önemli unsur paylaşılan bilgidir.

Bilginin paylaşılması, çalışanların ihtiyaç duydukları bilgiye mümkün

olabildiğince kolay ve hızlı biçimde erişebilmelerini temin etmeye yönelik sistem,

uygulama ve süreçlerin tümünü içermektedir. Temel amaçlarından biri organizasyonun

bilgi potansiyelinden maksimum düzeyde istifade etmek ve çalışanların birbirlerinin

321 H Zaim, a.g.e., s. 186.

Page 182: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

167

bilgisini kullanmak suretiyle sinerji etkisinden yararlanarak daha fazla bilgi üretebilmek

olan bilgi yönetiminin etkinliği, organizasyonun yeni bilgi üretebilme ve mevcut bilgiyi

kurum içerisinde paylaşabilme kapasitesiyle doğru orantılıdır. Günümüzde

organizasyonların en değerli varlığı olan bilginin değeri ancak onun dağıtılması, transfer

edilmesi, paylaşılması ve çalışanlar tarafından içselleştirilmesi ile ortaya çıkmaktadır.

Bilgi paylaşımını eldeki bilginin başkalarına transferi olarak algılamamak

gerekir. Paylaşım, karşılıklı bilgi alış verişi şeklinde interaktif olmalıdır. Bilgi diğer

üretim kaynaklarının aksine, paylaşıldıkça gelişmekte ve değeri artmaktadır. Bilgi

paylaşımı ikili alış verişten çoklu ortama aktarılabilirse zincirleme paylaşım reaksiyonu

söz konusu olabilmektedir. Buna bilginin çarpan etkisi denilebilir. Böyle durumlarda

bilginin verimliliği birkaç katına çıkabilmektedir.

Bilgi paylaşımının yolu bilgi transferidir. Bilgi transferi kişiler arası olabileceği

gibi, organizasyonlar arası da olabilir. Bilgi transferinde pek çok yöntem

kullanıldığından hangi yöntemle bilgi transferi yapılacağına karar verilmesi çok

önemlidir. Yöntemin seçilmesinde bilgi transferini gerçekleştiren kişi veya gruplar

arasında görev ve fonksiyon bakımından benzerlik olup olmadığı, taraflar arasındaki

ilişki ve iletişimin seviyesi, transfer işleminin ne sıklıkta yapıldığı ve transfer edilecek

bilginin türü gibi pek çok faktör dikkate alınmalıdır. Dixon, zikredilen faktörlerin

tümünü göz önüne alarak, beş çeşit bilgi transferi yönetiminden birinin seçilmesi

gerektiğini öne sürmektedir. Bunlar; seri tranasfer, yakın transfer, uzak transfer,

stratejik transfer ve uzmanlık transferidir.322

Zaim, teknoloji ve kurum kültürü açısından bilgi transferi ile ilgili üç temel

yaklaşımdan bahsetmektedir. Bunlardan ilki, bilgi transferinde teknolojik sistemlerin

önemini vurgulayan yaklaşımdır. İkincisi, daha ziyade sosyal süreçlerin ve kültürel

unsurların önemine dikkat çeken yaklaşımdır. Üçüncüsü ise meseleyi daha kapsamlı

322 Nancy M. Dixon, Common Knowledge: How Companies Thrive by Sharing What They Know, Boston, Harvard Business School

Press., 2000, pp.21-31.

Page 183: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

168

biçimde ele alarak teknolojik sistemlerle sosyal ve kültürel unsurların bir arada ele

alınmasını amaçlayan yaklaşımdır.323

Enformasyon ve İletişim teknolojilerinin etkili biçimde kullanılması hem açık

hem de tecrübe ve uzmanlık gibi örtülü bilginin transferinde oldukça ümit verici

çözümler üretilmesini sağlamaktadır. Söz konusu teknolojiler bilginin tasnifini,

saklanmasını ve organizasyonunu kolaylaştırdığı gibi bilgiye erişim olanaklarını da

büyük ölçüde arttırarak bilginin transferinde önemli kolaylıklar sağlamaktadır. Özellikle

geniş bir coğrafyaya yayılmış, küresel piyasalarda faaliyet gösteren çok uluslu şirketler

açısından, bilgi transferinde coğrafi engellerin kaldırılması hususunda enformasyon

teknolojisi büyük rol oynamaktadır.

Davenport ve Prusak’a göre, iletişim teknolojilerinin etkinlik ve önemi ne kadar

fazla olursa olsun, bilgi transferinin seviyesini ve kalitesini daha ziyade, o kurumdaki

sosyal süreçlerin düzeyi, niteliği ve biçimi ile mevcut kurum kültürünün yapısı

belirlemektedir. Öte yandan belli bir ölçüde kontrol edilebilen ve yönetilebilen resmi

sosyal süreçlerin yanı sıra kendiliğinden ortaya çıkan, doğal ve gayrı-resmi sosyal

süreçler de bilgi transferi açısından hayati öneme sahiptir. Bu bakımdan resmi ve gayrı-

resmi sosyal süreçlerin ve yüz yüze ilişkilerin geliştirilmesine özen gösterilmelidir.324

Bütün bunlar göz önüne alındığında bilgi yönetimi stratejilerinin teknolojik

sistemlerle sosyal ve kültürel süreçlerin sinerjik bir biçimde bir araya getirilmesini

amaçladığını söylemek mümkündür. Bilgi yönetiminin temel amacının işletmeye

küresel rekabet avantajı sağlamak olduğunu düşünecek olursak, bu sonuç kendiliğinden

ortaya çıkmaktadır.

Bilginin Değerlendirilmesi

Bilginin değerlendirilmesi, bilgi yönetimi sürecinin en son ve en anlamlı

bölümüdür. Bilginin üretilmesi, geliştirilmesi, tasnif edilmesi, saklanması ve transfer

edilmesi, paylaşılması gibi faaliyetlerin hepsi kendi içinde belli bir önem ve ağırlığa

sahip olmakla beraber bilgi ancak kullanıldığı ve değerlendirildiği ölçüde işletmeye

323 Zaim, a.g.m.

324 Davenport, Prusak, a.g.e., s. 85.

Page 184: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

169

katma değer ve fayda sağlar. Bu anlamda bilgide bir değer artışından söz edebilmek

için, bilgi yönetimi uygulamalarının çalışanların reaksiyon ve davranışlarında, çalışma

anlayış ve biçiminde olumlu anlamda değişime yol açması, yeni ve faydalı fikirlerin,

süreçlerin, uygulamaların ve politikaların geliştirilmesi hususunda somut katkılar

yapması gerekmektedir. Böyle somut katkıların ortaya çıkarılabilmesi için bilginin,

organizasyon yararına etkili ve sonuç getirecek biçimde kullanılması zorunluluğu ortaya

çıkmaktadır. Bu zorunluluk, bilginin elde edilmesi ve bilinmesi kadar önemlidir.

Nitekim yapılan çalışmalar, bilginin en çok, o bilgiyi üreten kişiler tarafından

paylaşıldığında, bu kişiler tarafından diğer çalışanlara aktarıldığında ve yeni

öğrenenlerin söz konusu bilgiyi kullanmaları sürecinde aynı kişiler tarafından takip

edildiğinde değerli olduğunu ortaya koymaktadır. Bilginin soyut ve sübjektif yapısı bu

süreci zorlamaktadır. Yani bilgi teknolojileri ve süreç yönetimlerinin tıkandığı noktada

ustalık ve püf noktası gibi öznel kavramlar ağırlıklarını hissettirmektedir.

“…bilgi yönetimi uygulamalarının başarısının, bilginin ne ölçüde etkili ve etkin biçimde

kullanıldığına, bu bilginin ne ölçüde davranışlara yansıdığına ve fiiliyata geçirildiğine bağlı

olduğu ileri sürülmektedir. …bilgi yönetimi uygulamalarından beklenen somut faydalar

içerisinde, daha iyi karar verme, müşteri hizmetlerinin iyileştirilmesi ve personel etkililiğinin

arttırılması en önemlileri olarak gösterilmektedir.”325

Öte yandan Lee ve Yang, bilgi yönetimi faaliyetleri neticesinde elde edilen

değere bilgi değer zinciri demektedir. Bilgi değer zinciri, bilgi yönetiminin

performansını değerlendirmede oldukça faydalıdır. Bu kavram aynı zamanda, bilgi

yönetimi ile ilgili tüm faaliyetlerin ve süreçlerin birbiriyle ilişkili, birbirine bağımlı ve

birbirini tamamlayan süreçler olduğunu da vurgulamaktadır. Bu bağlamda genel olarak

bilgi yönetimi uygulamaları neticesinde üretilen toplam değer şayet bilgi yönetimi

uygulamanın maliyetlerini geçiyorsa, bilgi yönetiminin performansı olumlu, aksi

takdirde ise olumsuz olarak değerlendirilmektedir.326

Koruma ve güvenlik odaklı süreçler de bilginin değerlendirilmesinin önemli bir

bölümünü oluşturur. Bunlar, yasal olmayan veya uygun olmayan kullanım veya

325 Zaim, a.g.m.

326 Lee, C.C. and Yang, J. “Knowledge value chain”, Journal of Management Development, 2000, Vol. 19, No. 9, p.784.

Page 185: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

170

hırsızlığa karşı bir işletme içerisindeki bilgiyi korumak için tasarlanan süreçlerdir.

İşletmeler, rekabet avantajı sağlamak ve bunu sürdürmek için sahip oldukları bilgiyi

korumalıdırlar. Birçok kişi, bir işletmenin patentler, markalar, telif hakları gibi yollarla

bilgisini koruyabileceğini varsayabilir. Ancak, bütün bilgilerin mülkiyet kanunları ve

mülkiyet haklarına göre tanımlanamayacağı unutulmamalıdır. Bilgiyi koruma doğası

itibariyle güçtür. Bunun için teşvik edici düzenlemeler, güvenli hareket kodları, iş

tasarımları gibi önlemler alınabilir. Ayrıca işletme hayati bilgiye ulaşmayı sınırlayan

veya izin veren teknolojiler de geliştirebilir.

5.4. Bilgi Yönetimi ve Entelektüel Sermaye

Bilgi; üretilen, yapılan, satılan ve satın alınan şeylerin asıl bileşeni haline

gelmiştir. Levi Strauss’un bir pantolon yapmak için harcadığı paranın beşte dördü

bilgiye gitmektedir. Yüksek verimli melez tahıllara yönelik araştırmalar sayesinde,

çiftçiler 1920’lerdeki düzeye oranla dönüm başına beş kat daha fazla mısır elde

etmektedirler. Bir başka deyişle, bugünkü mısır başağının %80’i bilgi ürünüdür. Bunun

bir sonucu olarak, bilgiyi yönetmek (entelektüel sermayeyi bulup geliştirmek, saklamak,

satmak, paylaşmak) bireylerin, işletmelerin ve ülkelerin en önemli ekonomik görevi

haline gelmiştir.

Gerek yeni bir konu olması, gerekse soyut varlıklardan oluşması nedeniyle

entelektüel sermayenin henüz yerleşik net bir tanımı ortaya konulmamıştır. Şamiloğlu,

Entelektüel sermaye kavramının kesin tanımının yapılmasının zor olduğunu, 1999

yılında 3. Uluslararası Entelektüel Sermaye Yönetimi konferansının katılımcılarının

henüz bir tanım yapılması için erken olduğunda, görüş birliğine vardıklarını ifade

etmektedir.327 Barutçugil’e göre ise şirketlerin yalnızca fiziksel varlıkları değerlendiren

ve geriye dönük olan muhasebe kayıtlarındaki değeri ile pazardaki değeri arasında

giderek açılan fark büyük ölçüde entelektüel kapital ile açıklanmaktadır.328

Stewart, Entelektüel Sermaye-Örgütlerin Yeni Zenginliği adlı kitabında

entelektüel sermayeyi zenginlik yaratmak üzere kullanıma sokulabilen entelektüel

327 Famil Şamiloğlu, Entelektüel Sermaye, Ankara: Gazi Kitabevi, 2002, s.70.

328 İsmet Barutçugil, “Entelektüel Kapitalin Geliştirilmesi ve Kullanılması”,

http://www.rcbadoor.com/makalevekitaplar/makaleler/entkapital.htm, (10 Ağustos 2006)

Page 186: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

171

malzemedir, yani bilgi, enformasyon, entelektüel mülkiyet ve deneyim şeklinde

tanımlar.329 McDonald ise, bir kuruluşun içinde bulunulan ve ilave avantaj yaratmada

kullanılabilen bilgi ya da şirkete bir rekabet üstünlüğü kazandıran şeylerin toplamı

şeklinde tanımlamaktadır.330

Konuya modern işletmecilik açısından bakan Brooking gibi ekonomistler ise

entelektüel sermayeyi, bir işletmenin defter değeri ile bu değere ödenilmeye hazır

olunan değer arasındaki fark şeklinde tanımlamaktadırlar.331 Bu tanım daha çok

geleneksel muhasebede yer alan ve yabancı literatürde “good will” olarak ifade edilen

“şerefiye” tanımını yansıtmaktadır. Entelektüel sermayenin oluşumu ve yönetimi ile

işletme başarısındaki önemi ve bileşenleri açısından değerlendirilmesi durumunda

geleneksel şerefiye tanımından daha geniş yapıya sahip olduğu görülmektedir.

Yukarıdaki tanımlardan hareketle entelektüel sermaye; mayasını bilgi, beceri,

deneyim ve enformasyonun oluşturduğu, işletmenin mevcut ve gelecekteki başarısını

doğrudan etkileyen ve rakip firmalarla kıyaslamada konumunu ortaya koyan sahip

olduğu bilgi, bilgi sistemleri, patent, telif hakları ve lisans anlaşmaları gibi maddi

olmayan soyut varlıkların bütünü şeklinde tanımlanabilir. Entelektüel sermaye veya

soyut varlıklar, karşılıklı etkileşimi, bir öğrenme kültürünü ve bilgi akışını destekleyen

iş değerleri yaratır. Bilgi ve becerilerin refaha ve rekabetçi avantaja dönüştürülmesi

dinamik işletme duyusuna bağlıdır.

Entelektüel sermaye ve entelektüel sermaye yönetiminin ortaya çıkışı sürecine

bakıldığında, direkt olarak onu incelemeye ve ortaya çıkarmaya yönelik bir çalışmanın

yapılmadığı görülmektedir. Nitelik ve anlamı sonradan anlaşılmıştır.

Entelektüel sermaye kavramı ilk olarak 1980 yılında Hiroyuki Itami tarafından

kaleme alınan Görünmeyen Aktifleri Harekete Geçirmek adlı eserde dile getirilmiştir.

Bu çalışma soyut varlıkların yönetiminin işletmelerdeki etkilerini ortaya koyarak bu

alanda bir çığır açmıştır. Sonrasında Sveiby, entelektüel sermayede insan kapitalini

329 Stewart, a.g.e., s.12.

330 Stewart, a.g.e., s.72.

331 Annie Brooking, El Capital Intelectual, Barcelona: Paidos Empresa, 1997, s.364.

Page 187: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

172

vurgulamıştır. Çalışanların yetkinlikleri ve bilgisinin, bir işletmenin potansiyel

zenginlik kaynağı olduğunu ve şirket performansını ölçmek için kullanılacağını

savunmuştur. Genellikle firmalar kısa dönemli faaliyetlerini düzenlerken sahip oldukları

temel kaynaklar üzerine planlarını inşa etmektedirler. Temel yetkinliği esas alan bu

yaklaşım, firmanın en verimli varlıkları üzerine odaklanarak stratejisini onun üzerine

kurmaktadır. Son zamanlarda bazı firmaların en verimli varlıkları entelektüel varlıklar

olduğu için; yetenek kazanımı ve artırımı, bilgi yönetimi, know-how, kurumsal öğrenme

gibi konular temel stratejik hedefler haline gelmiştir.

21. yüzyılda entelektüel sermaye, organizasyonel başarının temeli olarak

nitelendirilmektedir. Bunun bir fenomen gibi ele alınıp kabul edilmesinin nedeni ise

geleneksel endüstriyel ekonomiden bilgi ekonomisine geçiştir. Bilgi ekonomisinde bilgi

ve bilgiye dayalı aktiflere olan talep artarken, somut aktiflere olan talep ise düşmüştür.

Soyut varlıkların kazanılması ve işletmeye yarar sağlar hale getirilmesi

entelektüel sermayenin konusunu oluşturmaktadır. Soyut varlıklar, iyi eğitilmiş,

yetenekli personelin istihdamı ve yeni teknolojiyle donatılmış işletme alt yapısının

teminiyle bir ölçüde elde edilebilir ve bu entelektüel varlıktan katma değer sağlanabilir.

Bunun için gerekli olan şey kurumsal zeka bir başka deyişle şirket IQ’ sudur.

Entelektüel sermayenin içinde telif hakları, patentler ve markalar gibi yasal

boyut kazanmış varlıklara entelektüel mülkiyet denilmektedir. Ancak hiç bir zaman

entelektüel mülkiyeti, entelektüel sermayenin tek çıktısı olarak düşünmemek gerekir.

Entelektüel mülkiyet, entelektüel sermayenin çıplak gözle görülebilen kısmıdır

Entelektüel sermaye, bir işletmedeki insanlar tarafından bilinen ve ona rekabet

üstünlüğü kazandıran unsurların bütünü; değere dönüştürülebilen bilgidir. Stewart

Netscape örneğini verirken, firmanın hemen hemen hiçbir fiziksel veya kurumsal

biçime bürünmeyen olağanüstü miktarda entelektüel sermaye yoğunlaştırdığını, bu

sermayenin 1995 yılında piyasaya çıktığında 2 milyar doları bulan bir tutarla kendini

ortaya koyduğunu ifade etmektedir.332

332 Stewart, a.g.e., s.102.

Page 188: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

173

Akdemir, entelektüel sermaye kavramının bilgi eksenli bir dönüşüm

olduğundan bahsederek, işletmecilik alanında aşağıda sunulan bir takım dönüşümlere

yol açtığını söylemektedir;

1. Yönetim anlayışının başkalaşması,

2. Bilgi işçisi istihdamının arttırılması,

3. Eğitimin bağımsız işletme işlevi olması,

4. Küçülerek büyüme,

5. Yöneticilik-liderlik algısının başkalaşması ışığında tam yetki devri.333

Entelektüel Sermayenin Unsurları

İşletme sahip olduğu piyasa değerini korumak ve arttırmak için temel

yeteneklerini sürekli geliştirmelidir. Her kuruluş bünyesinde bir takım entelektüel

varlıkları barındırır. Ama bir şirket içinde stratejik bakımdan önem taşıyan ve yönetimin

bir farklılık yaratabildiği yerlerde entelektüel sermaye ortaya çıkarılamadığı sürece, onu

yönetemez. İşletmeler bunları ortaya çıkarmak için; çalışanlarını, kurumsal zekasını ve

müşterilerini taramalıdırlar.

Dünyada ilk kez entelektüel sermaye raporu yayımlayan İsviçre şirketi

Skandia’ya göre entelektüel sermayenin insan ve yapısal olmak üzere iki bileşenden

meydana geldiği belirtilmektedir Rapora göre, yapısal sermaye müşteri ve

organizasyonel sermaye olmak üzere iki alt bölüme ayrılırken, organizasyonel sermaye

de kendi altında yenilik ve süreç sermayelerine ayrılmaktadır.334

Entelektüel sermaye, işletmelerin gizli zenginliğidir. Bir işletmenin entelektüel

sermayesini arttırması, hem içerideki hem de dışarıdaki bilgi akışını iyi şekilde

yönetmesine bağlıdır. Entelektüel sermayenin unsurları şunlardır:

333 Ali Akdemir, “Entelektüel Sermaye Konseptinin İşletmecilik Anlayışındaki Dönüşümleri”, Süleyman Demirel Üniversitesi

İ.İ.B.F. Dergisi, Isparta: 1998, Sayı:3

334 Gülçin Büyüközkan, “Entellektüel Sermaye Yönetimi”, Kal-Der Forum, Nisan-Mayıs-Haziran, 2002, s.37.

Page 189: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

174

• Müşteri sayısı ve tipleri, işletme değeri, bilgiyi zenginleştiren müşteri,

müşterilerle ittifaklar, ilişkiler, stratejik ortaklıklar, tedarikçiler, yatırımcılar ve

topluluklar gibi kavramlara odaklanan müşteri veya ilişkisel sermaye

• Know-how, bireysel yetenekler, bilgi, beceri, deneyim ve problem çözme

yetenekleri gibi kavramlarla ilgilenen insan sermayesi

• Bilgi teknolojileri, iletişim teknolojileri, modeller, süreçler, veri tabanları, diğer

sistematik bilgiler gibi kavramları ön plana alan yapısal sermaye

Ayrıca, marka değeri, tasarımlar, telif hakları gibi soyut mülkiyet kavramlarını

içeren entelektüel mülkiyet ise entelektüel sermayenin dışavurumudur.

“Entelektüel sermayenin unsurlarının tespiti konusunda kesin görüş birliğine ulaşıldığı söylenemez. Fakat

temelde üzerinde mutabık kalınan bazı unsurlar veya bileşenlerin olduğu söylenebilir. Genelde mutabık

kalınan noktalar insan ve yapısal sermayedir. Hubert Saint-Onge ve Leif Edvinsson entelektüel sermayeyi

insan sermayesi, yapısal sermaye ve müşteri sermayesi olmak üzere üçlü bir tasnife gitmektedir. Nick

Bontis ise entelektüel sermayeyi, insan sermayesi, yapısal sermaye, ilişkisel sermaye şeklinde üçe

ayırmaktadır.”335

Barutçugil de entelektüel sermayenin unsurlarının oluşum sürecini ifade ederken

akıl kavramını öne çıkarmakta ve aklı hem entelektüel sermayenin hem de onun

çekirdeği olan insan sermayesinin özü olarak nitelemektedir. Akıl kendine has bir

sürecin sonucunda oluşur. Veri bu sürecin temelidir. Verilerin toplanması ve

düzenlenmesi sonucu ortaya enformasyon çıkar. Enformasyonun analiz edilmesi

sonucunda bilgi elde edilir. Bilginin sentezlenmesiyle akıl meydana gelmektedir. Akıl

özümsenmiş bilgidir. Bilginin ortaya çıkışı esnasında nesnellikten, öznelliğe doğru bir

akış vardır. Aklın içerisinde büyük ölçüde geçmiş tecrübelerin de olduğu öznelleşmiş

kişisel bilgiler mevcuttur. İnsanlar karar alma mekanizmalarını akla dayanarak

çalıştırırlar. İşletme çalışanları bazen yukarıda bahsedilen sürecin tüm evrelerini yavaş

yavaş işleterek kararlarını alırlar. Bazen ise özellikle rutin işlerde daha önce

özümsedikleri bilgileriyle, karar mekanizmalarını çok hızlı çalıştırırlar336demektedir.

335 F. Şebnem Arıkboğa, Entelektüel Sermaye, İstanbul: Derin Yayınları, 2003, s.76.

336 Barutçugil, a.g.e., s.60.

Page 190: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

175

İşletme çalışanlarının sahip olduğu bilginin açığa çıkarılıp, rutin hale getirilerek,

örgütsel diğer bir deyişle yapısal sermaye haline gelmesi organizasyon yapısı ve örgüt

kültürüyle yakından ilgilidir. İşletme içi bağlantılar örgüt içinde rutinleşen bilgilerle

beraber örgüt kültürü çatısı altında toplanır. Kültürün oluşumu yapısal sermayenin

kalıcılığının sağlanmasında önemli bir noktadır. Çünkü insan sermayesi geçicidir. Fakat

yapısal sermaye daha uzun ömürlüdür. Üçüncü unsur ilişkiler ve dolayısıyla ilişki

sermayesidir. Bu noktada ilişki sermayesi kavramının kullanılmasıyla ilgili olarak

şunları söyleyebiliriz. Literatüre bakıldığında birçok yazarın üçüncü unsur olarak

müşteri sermayesi kavramına yer verdiği görülmektedir. Müşteri sermayesi sadece

işletme dışı olan ve işletmenin satış yaptığı kişi veya kurumları akla getirmektedir. Oysa

ilişki sermayesi, sadece satış yapılan müşterileri değil, tedarikçileri de içeren işletme

dışı tüm varlıkları içine alan daha genel bir kavramdır.

1-İnsan Sermayesi Bir örgütün insanları, o örgütün insan sermayesini oluşturur. İnsan sermayesi,

çalışanların bilgi, beceri ve yeteneklerini kapsar. İnsan sermayesi, işletmenin sorunlarını

çözmek için sahip olduğu toplanmış insan yeteneğidir. Bir başka deyişle bir işletmenin

insan sermayesi, çalışanlarının bilgilerini işletme problemlerine uygulayabilme

yeteneğidir. İnsan sermayesi insanın kendisidir. Bu yüzden örgütler insan sermayesine

sahip olamazlar, onu ancak kiralayabilirler. Bu nedenle insan sermayesi, çalışanlar

ayrıldıklarında işletmeden ayrılır. İnsan sermayesi bir örgüt için yaratıcılık ve yenilik ile

ölçülebilecek olan, örgütün sahip olduğu insan kaynağını ne derece etkin kullandığını

içermektedir.

İnsan sermayesi, araştırma-geliştirmeden yüz yüze müşteri ilişkilerine kadar bir

işletmenin yaratıcılık kaynağıdır. İnsan sermayesi, entelektüel sermayenin sadece bir

dalı değil aynı zamanda onun deposu, kapasite kaynağı ve sınırlayıcı faktörüdür.

Gerçekten, pek çok gelecek bilimci insan sermayesi sıkıntısının, girişim gelişiminin

gelecek yüzyıldaki en büyük sınırlayıcısı olacağına inanmaktadır.

Çalışanların; zekası, kültürü, yetenekleri, bilgi ve becerileri gibi çeşitli özellikler

insan sermayesinin tanımı içinde yer almaktadır. İnsan sermayesi örgütsel ve ilişkisel

Page 191: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

176

sermaye için hayati önem taşır. Çünkü her iki entelektüel sermaye unsurunun da

çekirdeği insan sermayesidir. İnsan sermayesi bir ağaç gibi sembolize edebileceğimiz

entelektüel sermayenin kökleridir. Diğer iki unsur olan yapısal sermaye ve ilişki

sermayesinin çekirdeği hükmündedir.

“Modern ve geniş bir anlamda insan sermayesini şöyle tanımlayabiliriz. İnsan sermayesi,

müşterilerin ihtiyaçlarını karşılayacak çözümler üretebilme kabiliyeti, çalışanların yetenekleri ve

fikir yapılarıdır. İnsan sermayesi yeniliklerin kaynağıdır.”337

Arıkboğa, insan sermayesi üzerine yapılan çalışmalarda iki nokta üzerine

yoğunlaşmadan bahseder. Birincisi kişisel yeteneklerin kolektif hale getirilmesidir.

İkincisi ise kişisel ve kolektif hale getirilmiş olan yetenek ve yetkinliklerin

organizasyonel sermayenin içine dahil edilmesidir. İnsan sermayesi yetenek, ilişkiler ve

değerler şeklinde temelde üç özelliğe sahiptir. Yetenek kısmında çalışanların işiyle ilgili

yeteneği profesyonel yetenek şeklinde isimlendirilmiştir. Bir çalışanın iş arkadaşlarıyla

olan ilişkilerinin kalitesi sosyal yetenek, müşteriler ve dış çevreyle olan ilişkilerinin

başarısı da ticari yetenek olarak isimlendirilmektedir. İlişkiler, sosyal yetenek kısmına

giren iş görenin çalışma arkadaşlarıyla münasebetlerine ve paylaşımındaki başarıya

odaklanmıştır. Değerler ise aynı kurumun çalışanlarının aynı dile ve aynı ortak işletme

kültürüne sahip olma gerekliliğidir.338

İnsan sermayesinin öneminin fark edilmesinden sonra, teoride ve yönetim

dünyasında üst yöneticilerin çalışanlarına bakış açısında büyük ölçüde değişim yaşandı.

Bu değişim üst düzey yöneticilerin, çalışanlarının işletmenin hedefine ulaşması için

ihtiyaç duyulan bilgiye sahip anahtar kişiler olduklarına inanmaya başlamasıyla

gerçekleşti. Artık personel harcamaları sadece gider kalemi değil gelir arttırıcı bir unsur

şeklinde görülmektedir. Piyasa analistlerine göre insan sermayesinin değeri sahip

olunan yetenekli personel stokundan anlaşılmaktadır.

İnsan sermayesinin üç ana bileşeni vardır. Bunlar; karmaşıklığı anlama derecesi,

açık ve kapalı bilgiyi öğrenme derecesi, yetenekleri ve zamanla olgunlaşan tecrübe gibi

337 Arıkboğa, a.g.e., s.85

338 Arıkboğa, a.g.e., s.87-88.

Page 192: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

177

temel kişisel niteliklere işaret eden entelektüel sermaye, kişinin çevresini tanımasını ve

çevre tarafından da bilinmesi anlamına gelen sosyal sermaye, kendini tanıma, kendine

saygı, özgüven, cesaret ve dürüstlüğü ifade eden duygusal sermayedir. Bunun en önemli

dinamiği ise duygusal zekadır.

2-Yapısal Sermaye

Yapısal sermaye organizasyonlardaki insan unsuru dışındaki bütün bilgiye

dayalı varlıkları kapsamaktadır. Entelektüel sermayenin işletmece oluşturulabilecek ve

gerçekten işletmeye ait olan unsuru yapısal sermayedir. Yapısal sermaye, işletmenin

ürününü üretip dağıtmasını sağlayan stratejisinin, yapısının, sistemlerinin ve

süreçlerinin bir toplamı olarak kabul edilir. Yapısal sermaye, işletme çalışanlarının iş

görmeleri için temel teşkil eden destekleyici bir üst yapıdır. Veri tabanları,

organizasyonel ve operasyonel planlar, iş kılavuzları, el broşürleri, stratejiler ve

organizasyon için materyal değerinden daha yüksek soyut değere sahip yapısal

varlıklardır. Yapısal sermayenin en akılda kalıcı ve reel tanımlarından birisi;

çalışanların akşam eve gittiğinde organizasyon içinde geride bıraktıklarıdır.

Yapısal sermaye, bilginin işletme faaliyetlerine süreklilik temelinde

uygulanmasını teşvik eden örgütsel niteliklerdir ve öğrenmeyi ve öğrenenleri

paylaşmaya özendiren kültürel yapıyı da ifade eder. Yapısal sermaye; müşteriler,

çalışanlar ve stratejik ortaklılardan kaynaklanan entelektüel varlıklar göz ardı

edildiğinde geride kalan daha kalıcı varlıklardır. Bu noktada yapısal sermaye

organizasyonun kendi sahip olduğu bilgi ve kurumsal kültürüyle işe girişebilme ve

başarabilme kapasitesidir.

İşletmede entelektüel sermayenin işlerliğini yapısal sermaye sağlar. Çünkü

organizasyonun kültürü ve ruhu gibi en soyut varlıklar yapısal sermayenin

elemanlarıdır. Yapısal sermaye elemanları kurumsal kültür ve ruh gibi soyut

varlıklardan başlayarak daha somut varlıklara doğru geniş bir dizide sıralanabilir.

Yapısal sermaye bir bütün olarak kuruluşun kendisine aittir. Yeniden üretilebilir

ve paylaşılabilir. Girişimci veya buluş sahibi ise saf insan sermayesidir. Bireysel

kabiliyet veya buluşlar kurumsal çatı altına girmelidir. Kuruma kazandırılan her yeni

Page 193: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

178

bilgi yapısal sermayeye yapılan katkının yanı sıra kurumun entelektüel sermaye

zenginliğini de arttırmaktadır.

Bilgi yoğun yeni ekonomide rakiplerden daha hızlı öğrenme yeteneği en önemli

rekabet avantajlarından birisidir. Kurum içinde bilginin serbest dolaşımı ve

ulaşılabilirliği yapısal sermayenin zenginleşmesini kolaylaştıracaktır.

3-İlişkisel Sermaye (Müşteri Sermayesi)

Entelektüel sermayenin üçüncü ve son unsuru ilişkisel sermayedir. Müşteri

ilişkilerinin ana teması; bir işletmeninin faaliyette olduğu sahada işiyle iştigal ettiği

sırada geliştirdiği, sahip olduğu pazarlama kanalları ve müşteri ilişkilerinin içerisine

nüfuz etmiş bilgilerdir. Bu tema çoğu kez ilişki kurulan müşterilerden, tedarikçilere,

bağlı olunan ticari örgütlere hatta devletin düzenleyici kurumlarına kadar

genişletilmektedir.

Müşteri sermayesi, organizasyonun müşteri, tedarikçi ve toplumun geri kalan

kesimiyle ilişkisinin değerini ortaya koyar ve söz konusu kişilerin organizasyona

bağımlılıklarını ifade eder. Başka bir deyişle işletmenin dış çevreyle olan müşteri

sadakati, firma ünü, dağıtıcı ve toptancılarla olan ilişkileri gibi bağlantıları içerir ve

işletme için katma değer yaratabilecek işletme dışı tüm taraflarla ilgilidir. Entelektüel

sermayenin bu türü, dağıtım kanalları, müşteri özellikleri, trendler ve rekabetçi yapı

hakkında işletmenin sahip olduğu bilgiden oluşur.

İlişkisel sermaye dışsal bir unsurdur. Mülkiyeti hiçbir zaman tam olarak

organizasyona geçmemektedir. İşletmenin sahip olduğu markaların kamuoyu önündeki

imajı, stratejik iş birlikleri, müşteri ilişkileri gibi şeylerin yanı sıra dağıtım kanalları da

ilişkisel sermayenin önemli unsurları arsındadır. İlişkisel sermaye tam olarak

organizasyonun çevresiyle sürdürdüğü farklı ilişkilerin değeri, algılanış şekli yani

işletmeye dışarıdan biçilen fiyattır.

Günümüzde karlılık ve verimliliğin gerekli araçlarından birisi müşteri

memnuniyetini sağlamaktır. Tarihi süreç içerisinde bir zamanların üretici egemenliğine

Page 194: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

179

dayanan geleneksel pazarlama anlayışında ne üretirsem alılar felsefesi yerini müşteri

memnuniyeti ve toplumun uzun vadeli çıkarlarını gözetmeye dayalı neyi, nasıl üretir ve

ne şekilde sunarsam alırlar anlayışına bırakmıştır. Kültürümüzde yer alan müşteri

velinimetimizdir özdeyişi, müşteri sermayesinin eski versiyonu olarak görünüyor. Bu

bağlamda, insanların müşterilere karşı doğal ve samimi davranıştan uzak müşteri

memnuniyetine yönelik rol yapıyor olmaları işletmelerin sahip oldukları müşteri

sermayesinden yeterince yararlanamamalarının bir nedeni olarak görülebilir. Geçmişin

müşteri velinimetimizdir felsefesi ile günümüzün müşteri memnuniyetine dayalı

modern pazarlama anlayışı arasındaki farklılık burada doğmaktadır.

Stewart’a göre; İnsan sermayesi ve yapısal sermaye; amaç birliğinin olduğu,

esnek, hiyerarşik kademelere boğulmamış, fikirlerin açıkça ifşa edilebildiği

organizasyonlarda birbirlerini pekiştiririler. Çalışanların sorumluluk alabildikleri,

müşteri ihtiyaçlarına tam ve zamanında müdahale edebildikleri, çalışanların da iç

müşteri olabildikleri organizasyonlarda insan sermayesi ve müşteri sermayesi verimli

çalışacaktır. Eğer bir işletmede müşteriler bağlı oldukları satış sorumlusu firmadan

ayrıldığı takdirde de bağlılıklarını aynı şekilde sürdürüyorsa müşteri ve yapısal

sermayenin etkin bir örtüşme sağladığından bahsedilebilir.339

5.5. Bilgi Yönetimi ve Örgütsel Öğrenme

“Artık eğitim ve öğretim, okullardan işletmelere doğru kaymaya başlamıştır. Bugün her

istihdam edici kurum, aynı zamanda, öğretici de olmak zorundadır.”340

Günümüzde bilgi önemli bir rekabet üstünlüğü haline gelmiştir. Küreselleşen

dünyada, doğal kaynaklara ve pazarlara yakınlık gibi kalkınma faktörlerinin önemi

giderek azalmaya, gelişmekte olan ülkeler için bir rekabet üstünlüğü olan ucuz

işgücünün yerini eğitimli işgücü almaya başlamış bulunmaktadır.341 Bu baş döndürücü

değişim karşısında işletmelerin kısa ve uzun dönemli amaçlarını gerçekleştirebilmesi,

üyelerinin belli bir takım yetenek ve bilgilerle donanımını, sağlıklı bir öğrenme ortamını

339 Stewart, a.g.e., s.183-184.

340 Peter F Drucker, Managing for the Future, The 1990s and Beyond, Truman Talley Boks, Dutton-New York, 1992, p.335.

341 Cem Kozlu, Türkiye Mucizesi İçin... Vizyon Arayışları ve Asya Modelleri, İstanbul: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 1995,

s.313-314.

Page 195: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

180

ve zorlukları aşma konusunda tek vücut olarak hareket edebilme alışkanlığını

gerektirmektedir. Değişime hazırlıklı olmak ve yenilik yaratarak işletmenin kârını ve

ekonomik değerini artırmak; daha iyi ürünler sunmayı, uygulama etkinliğini arttırmayı,

müşteriler için daha fazla değer yaratmayı, sürdürülebilir bir pazar liderliği elde etmeyi,

öğrenmeyi ve öğrenilen şeylerin hızla uygulamaya geçirilmesini gerektirmektedir.

Hemen her şeyin hızla değiştiği günümüzde, yeni yönetim yaklaşımlarına ve

örgütlenme biçimlerine ihtiyaç bulunmaktadır. İşte örgütsel öğrenme, bugünün

sorunlarını çözebilecek, bütün işletmelerin geliştirmeleri gereken modern bir anlayıştır.

Günümüzde bireylerin ürettikleri bilgiyi organizasyona mal etme olgusu -ki buna

oraganizasyonun öğrenmesi de denilebilir- önem kazanmaktadır. Bu alanda yapılan çalışmalar,

öğrenmenin bireysel değil örgütsel bir süreç olduğunu belirtmekte ve daha çok öğrenme süreci

ve bu sürecin değişim, yeniden yapılanma ve örgütsel gelişime etkileri üzerinde

yoğunlaşmaktadır. Bu anlamda çalışanlarını topyekün öğrenmeye teşvik eden ve kendini sürekli

geliştirebilen ve yenileyebilen organizasyonlara “öğrenen organizasyon” denilmektedir.342

Organizasyonun öğrenmesi kavramı bir kurumda bireylerin, bilgi, tecrübe ve anlayışlarını

geliştirerek, bu bilgiyi müessesenin yararına daha müessir ve etkili biçimde kullanmalarını ifede

etmektedir. Bir başka ifede ile organizasyonun öğrenmesi faaliyetler ile sonuçları arasındaki

ilişkinin anlamlı bir şekilde geliştirildiği, bunların gündelik çalışma biçimine yansıdığı,

organizasyon hafızasına kaydedildiği, müşterek tutum ve davranışlarda değişiklikler meydana

getiren bir sosyal öğrenme süreci olarak tanımlanabilir. Söz konusu öğrenme süreci aynı

zamanda organizasyonun iç ve dış kaynaklardan elde etttiği bilgi ve enformasyonun

içselleştirilmesi ve kurumsallaştırılmasını ifade etmektedir. Bu sebeple öğrenen

organizasyonlar, beklentiler ile gerçekleşen sonuçları düzenli biçimde mukayese ederek,

hataların giderilmesi, davranışların geliştirilmesi ve daha iyi sonuçlar elde edilmesi için

sistematik çalışma yapan kuruluşlardır. Şu halde bir kurumun öğrenen organizasyon olabilmesi

ancak o kurumdaki bireylerin öğrenmesiyle mümkün olabilir.343

Değişime adapte olabilmek için, sürekli öğrenebilme yeteneği edinme gereğini

savunan örgütsel öğrenme, bunun yöntemini de göstermektedir. İşletmeler yönetici ve

çalışanları aracılığıyla öğrenirler. Hangi yöntem kullanılırsa kullanılsın, öğrenmede

hayal gücünün, yaratıcılığın ve örgüt kültürünün önemli bir yeri vardır. Yeniliklerin

342 H. Zaim, a.g.e., s. 49.

343 H. Zaim, a.g.e., s. 229.

Page 196: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

181

ödüllendirildiği, bireysel farklılıkların desteklendiği, farklı bakış açılarına yaşama

hakkının tanındığı işletmelerde, kişisel ve örgütsel öğrenme için elverişli bir ortam

oluşturulmuş demektir. Herkesin aynı fikirde olduğu, farklılıkların söz konusu olmadığı

ortamlarda, öğrenmenin gerçekleşmesi güçtür. Çünkü farklılıklar, öğrenmeyi

canlandıran birer katalizör işlevi görmektedir.

Zaim, öğrenen organizasyonların; bilimsel problem çözme, yeni yaklaşımları

deneme, geçmiş tecrübelerden ders alabilme, başkalarının tecrübelerinden

yararlanabilme ve bilgiyi transfer edebilme şeklinde ayırt edici beş temel vasfının

olduğunu ifade etmektedir.344

İşletmeler çalışanları aracılığıyla elde ettikleri bilgileri ürün, hizmet, süreç ve

yöntemlere aktararak öğrendikleri gibi, diğer işletmelerin deneyimlerinden yararlanarak

da öğrenirler. Diğer işletmelerle çeşitli şekillerde gerçekleştirilebilecek olan stratejik

işbirlikleri, işletmelere bu konuda zengin öğrenme olanakları sunmaktadırlar. Öğrenme

yoluyla elde edilen bilgi ve deneyimlerin uygulamalara aktarılması kadar, ileride

kullanılmak üzere saklanması da, sürekli işletme başarısı için önemli bir zorunluluktur.

Klasik eğitim sisteminin, istedikleri kalitede insan kaynağı yetiştirip

sunamadığını gören örgütsel öğrenme konusunda başarılı bazı işletmeler, kendi

üniversitelerini kurma yoluna gitmişlerdir. Personeline kariyerleri boyunca

yararlanabilecekleri eğitim olanakları sunan bu işletmeler, dış dünyaya açıklık ve

kendilerini yenileme konusunda da son derece başarılıdırlar.

1980’lerden sonra gelişmiş ülkeler, yeni bilim alanlarını destekleyerek küresel

bilgi temellerini zenginleştirmeye, geleceğin çalışanlarını eğitmeye, bilgi yönetimi

süreçlerini destekleyici yasal ve kurumsal bir çerçeve hazırlamaya yönelmişlerdir.

Çorlu ölçeğinde yaptığımız anket sonuçlarından hareketle; devletin kendisini

bilgi ekonomisinin gereklerine göre yeniden örgütleyerek değişimin önünde bürokratik

bir fren olarak durmaktan vazgeçmesi; girişimci birey ve işletmelerin küresel bilgi

akışına bağlanabilmelerinin teknolojik, sosyal ve politik altyapısını hazırlaması, ezberci

344 H. Zaim, a.g.e., s. 232.

Page 197: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

182

eğitim sisteminden, öğrenme ve yaratıcılığı özendiren bir eğitim sistemine geçişi

sağlaması gerekmektedir. Bu şekilde harekete geçirilecek ulusal entelektüel kapasite;

üretimi, ekonominin genel büyüme kalıbını, ulusal ve bölgesel istihdamın yapısını,

dünya politikasındaki ve uluslararası rekabetteki yerimizi yeniden şekillendirecektir.

Örgütsel Öğrenme ve Müşteri Memnuniyeti

Açık ya da gizli; rasyonel ya da daha az rasyonel bütün müşteri ihtiyaçları,

anlaşılarak karşılanmak zorundadır. Çünkü işletme başarısı, müşterilerin bu

ihtiyaçlarının tatmin edilmesine bağlıdır. Müşterilerin ihtiyaçlarının anlaşılması, müşteri

memnuniyetinin önemli bir aşamasıdır. Bu nedenle, Harvard Business School’da

müşterilerin ne istedikleri, belli ürünlere ve mesajlara nasıl tepki gösterdikleri,

laboratuar ortamında çeşitli tekniklerle izlenerek anlaşılmaya çalışılmaktadır.345 Müşteri

ihtiyaçlarının bir kere belirlenip karşılanması yeterli değildir. Çünkü ihtiyaçlar sürekli

olarak değişmektedir. Bu nedenle müşteri memnuniyeti ulaşılması zor, dinamik bir

hedeftir. Dolayısıyla, müşteri ihtiyaçlarının gelecekte de karşılanabilmesi, alışkanlık ve

tercihlerdeki değişikliklerin, bu ihtiyaçları karşılamaya dönük teknolojik gelişmelerin,

rakiplerin rekabet stratejilerinin ve diğer faktörlerdeki olası değişikliklerin sürekli

olarak tahmin edilmesini, izlenmesini ve bunlara uygun ürün, hizmet ve süreçlerin

geliştirilmesini gerektirmektedir.

İşletmelerin değişime hızlı ve doğru yanıtlar verebilmesi, onların öğrenme

yeteneklerinden, yeni fikirleri özümseme ve rakiplerinden daha çabuk eyleme

dönüştürebilme özelliklerinden kaynaklanmaktadır. Bu yeteneklere sahip olmayan

işletmeler, değişen müşteri beklentilerini zamanında fark edemeyecek ve rakiplerinin

manevralarına uygun yanıtlar veremeyeceklerdir. Bununla birlikte, müşteri

ihtiyaçlarının anlaşılması ve bunların nasıl karşılanacağının bilinmesi, işin sadece

yarısını oluşturmaktadır. Müşteri memnuniyetinin gerçekleştirilmesi ise diğer yarısıdır.

Müşteri tatmini sürecinin ilk yarısında örgütsel öğrenmeye, ikinci yarısında ise yönetim

kalitesi ya da daha teknik anlamda toplam kalite yönetimi anlayışına ihtiyaç vardır.

345 Muzaffer Aydemir, “Örgütsel Öğrenme ve Toplam Kalite Yönetimi”, Dokuz Eylül Üniversitesi SBE Dergisi, Cilt 2, Sayı:3,

İzmir: 2000.

Page 198: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

183

Örgütsel Öğrenme ve Sürekli İyileştirme

Ünlü gelecek bilimci Alvin Toffler, gelecekte rekabetin Doğu ve Batı arasında

ya da Kuzey ve Güney arasında değil, hızlı olanlarla, yavaş olanlar arasında

gerçekleşeceğini belirtmektedir.346 Bugün lider Japon işletmeleri, ürün geliştirme

sürecini kısaltarak zamanı; maliyetleri, kaliteyi ve stokları yönetir gibi

yönetmektedirler. Yani zaman, paraya, üretkenliğe, kaliteye ve hatta yenilik yaratmaya

eşdeğer bir hale gelmiş bulunmaktadır.347 Şiddetlenen rekabet ve kısalan ürün döngüleri

işletmeleri sürekli yeniliğe itmekte ve hatta en iyi ürünlerini, daha iyilerini geliştirerek

demode etmek zorunda bırakmaktadır.

İşletmedeki bütün bölümlerin sürekli iyileştirme üzerinde yoğunlaşmak zorunda

olduğu örgütsel öğrenme felsefesinde, bu amaçla yeni bilgilerin ve yeteneklerin

kazanılması, örgütteki herkesin sorumluluğundadır. Kalite ve üretkenliği arttırarak

maliyetleri düşürmek için, üretim ve hizmet sistemini sürekli olarak geliştirmek

gereklidir. Bunu yaparken eğitim kurumsallaştırılarak, korku elimine edilip, güven tesisi

ve yenilik için uygun ortam oluşturularak hareket edilmesi başarının ön şartıdır. Sürekli

iyileştirmeye olanak verecek bir örgütsel yapı oluşturmak son derece önemlidir.

Örgütsel Öğrenme ve Ekip Çalışması

İşletmelerin çalışanlar, müşteriler, tedarikçiler ve diğer işletmelerle iyi ilişkiler

geliştirmesini savunan örgütsel öğrenme, bu yönüyle bilginin yaratılması ve

paylaşılması için gerekli koşulları da hazırlamış olmaktadır. Çapraz fonksiyonlu

ekiplerle ve sürekli iyileştirme çabalarıyla, işletmedeki bireylerin sahip oldukları bilgi

ve birikimleri harekete geçirmeyi amaçlayan bilgi yönetimi, benchmarking çabaları ile

de kendi dışındaki işletmelerin tecrübe ve birikimlerinden yararlanmayı

hedeflemektedir. Sıradan insanların bir araya gelerek, süper insanların bile kolay elde

edemeyecekleri sonuçlara ulaşmalarına olanak tanıyan ekip çalışması, çalışanlar için

güzel bir öğrenme ortamı oluşturduğu gibi, başkalarının bazı konularda daha iyi

olabileceğini kabul etme ve onlara nasıl yetişebileceğini, hatta onları nasıl

346 Peter Mc.Grath, “Potholes on the Road Ahead”, Newsweek, 11 October 1999, s. 124.

347 George Jr. STALK, “Time-The Next Source of Competitive Advantage”, Harvard Business Review, July-August 1988, pp. 41-

49.

Page 199: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

184

geçebileceğini öğrenmeye çalışma ileri görüşlülüğü olarak tanımlanabilecek

benchmarking de işletmeler için mükemmel öğrenme olanakları sunmaktadır.

Örgütsel Öğrenme ve Liderlik

Liderlik, örgüt amaçları doğrultusunda, personelin ihtiyaçlarını, bireyler, gruplar

ve çevre arasındaki ilişkileri düzenleyen, bireyler ve birimler arasında iletişim, etkileşim

ve eşgüdümü sağlayan bir süreçtir. Liderlik için zeka, eğitim ve deneyim önemlidir.

Yüksel, özlü bir tanımlama yaparak; liderin, ortak kültürü bilen, değerlendiren ve

kültürün yeniden şekillenmesi ve oluşturulmasında vizyon geliştirip ve ortak değerler

oluşturabilen kişi olarak da tanımlanabileceğini söylemektedir.348 Koçel’e göre lider;

grup üyelerini bir amaca yönelik güdüleyen, grup amaçları doğrultusunda etkileyen,

yönlendiren bir kişi iken, liderlik belirli koşullar altında, belirli amaçları

gerçekleştirmek için, bir kimsenin başkalarının faaliyetlerini etkileme ve yönlendirme

sürecidir.349 Koçel liderlik kavramını bir süreç olarak değerlendirmekte ve örgütteki bir

konumu belirten lider kavramından ayrı ifade etmektedir.

Özellikle küreselleşme sürecinde kurum yöneticilerinden çok liderlik yeteneğine

sahip yöneticilere ihtiyaç vardır. Yöneticilikte, bireysel akıl yerine ortak akıl; birey

yerine ekip; emir yerine koçluk; yöneticilik yerine liderlik; sonuç odaklılık yerine süreç

odaklılık; çok çalışmak yerine akıllı çalışmak esastır. Lider; vizyon yaratabilen,

arzulanan gerçeğin ve hedefin fotoğrafını çekebilen; bu görüntüyü erişilir ve

uygulanabilir kılan kişidir.

Örgütsel öğrenmenin başarıya ulaşması, otorite ve politik güce sahip üst

yönetimin desteğinin yanı sıra, kültürel değişimi, önceden edinilen varsayımlara

meydan okunmasını ve “biz bu işi hep böyle yapa geldik” yaklaşımının terk edilmesini

gerektirmektedir.

Doğru kararı alabilmek için yöneticilerin de kendilerini sürekli yenilemeleri gerekmekte ve

yöneticilerin, ihtiyaç duydukları bilgiyi sağlamayan verileri elemek ve veriyi analiz edip

348 Fatih Yüksel, Çağdaş Kent Yönetimi ve Yönetici Vizyonu, Ankara: Detay Yayıncılık, 2004, s.81.

349 Tamer Koçel, İşletme Yöneticiliği, İstanbul: Beta Basım, 2003, s.465.

Page 200: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

185

yorumlayarak bilgiye dönüştürdükten sonra harekete geçmeleri gerekmektedir. Bilginin amacı

sadece bilim değildir. Önemli olan aynı zamanda harekete geçebilmektir.350 21. yüzyılda

yönetmesini öğrenemeyen bir girişimci başarılı olamayacaktır. Yaratıcılığı öğrenemeyen bir

yönetim de fazla uzun ömürlü olamaz. Bugün her türlü kuruluş düstur olarak değişim için

tasarlanmalı ve değişime karşı olmaktansa değişimi yaratmalıdır.351

Liderlerin, geçmişte kendilerini başarılı kılmış, fakat bugün geçerliliğini yitirmiş

davranışları unutarak, yeni davranışları öğrenmeleri, diğer bir deyişle; konuşmak yerine,

susup dinlemeyi, farklı kültürlerden, etnik yapılardan, farklı işlevsel ve örgütsel

düzeylerden gelen insanları kendileriyle aynı seviyede görerek, onlarla yardımlaşarak iş

yapabilmeyi ve başkalarının düşüncelerine başvurma büyüklüğünü göstermeyi

öğrenmeleri gerekmektedir. Ayrıca liderler, insanlara öncelik vermeyi ve yenilik

yaratmayı politikalara bağlılığın üzerinde tutmayı, öğrenmenin dağınıklığını

prosedürlerin düzenliliğine tercih etmeyi ve örgütün devamlılığını diğer bütün

endişelerin önüne koymayı öğrenmelidirler.

Çalışanların, kendi kendilerine düşünerek çözüm üretmeye özendirildikleri ve

liderlerin sinerji yaratacak şekilde diğer departmanlarla hatta diğer kurumlarla çalışmak

zorunda olduğu bir dünyada pozisyon, unvan ve otorite artık uygun yönetim araçları

olmaktan çıkmaya başlamıştır.352 Liderlerin başarıları, örgütteki hiyerarşik

konumlarından çok, etkileşimde bulundukları bilgi ve ilişki ağlarının sayısına bağlıdır.

Yoğun bir ilişki trafiği yaşayan günümüz yöneticileri, liderliğin politik yönüne ağırlık

vermek ve bir grup astı kontrol etmek yerine, farklı çıkar gruplarını ustalıkla idare

edebilme yeteneğine sahip olmak zorundadırlar.

Günümüzde liderlerin, öğrenmeyi engelleyici, denetim ağırlıklı rolleri bırakarak

dizayncı, öğretici ve kolaylaştırıcı yeni roller üstlenmeleri gerekmektedir. Bu yeni

rolleri, paylaşılan bir vizyon geliştirme, yaygın ve yanlış zihinsel modelleri gün yüzüne

çıkararak bunlara meydan okuma ve daha sistematik bir düşünce kalıbını özendirme

350 Peter F. Drucker, 21. Yüzyıl İçin Yönetim Tartışmaları, çev. İrfan Bahçivan-Gülenay Gorbon, İstanbul: Espilon Yayıncılık,

1999, s.145.

351 Drucker, a.g.e., s.48.

352 Rosabeth Moss Kanter, “The New Managerial Work”, Harvard Business Review, November-December 1989.

Page 201: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

186

gibi yeni yeteneklerle desteklemesi gereken liderler, işletmede öğrenmeden

sorumludurlar. Yani liderler, insanların ve makinelerin performansını yükseltmekten;

üretimi ve kaliteyi artırmaktan; insanların çabalarından gurur duymalarını sağlamaktan;

kişilerin hatalarını bularak onları cezalandırmak yerine, bu hataların nedenlerini ortadan

kaldırmaktan; herkesin işini daha iyi ve daha çok tatmin alarak yapmasını sağlayacak

bir sistem kurarak, bunu geliştirmekten sorumludurlar.353

5.6. Bilgi Yönetimi ve Türkiye

Ülkelerin sanayi toplumundan bilgi toplumuna geçişi, bu geçişin meydana

getirdiği sosyal ve ekonomik değişmeler, sancılar, fırsatlar ve tehditler günümüzde

üzerinde en çok tartışılan konular arasındadır. İster savunalım, ister karşı çıkalım; bilgi

toplumu, çeşitli sosyal, iktisadi ve kültürel unsurları ile sanayi toplumundan farklı yeni

bir toplum modeli oluşturmaktadır.354

Bilişim teknolojilerinin giderek yaygınlaşması, bilginin temel ve stratejik bir

üretim faktörü olarak ekonomiye katılması, bilgiye verilen önemin artmasından

kaynaklanmaktadır. Yeni ekonomiyi artık networklar yönlendirmektedir Yeni bilgilere

hızla ulaşmak ve en kısa zamanda süreçlere aktarabilmek insan yaşamını çeşitli

yönlerden etkilemeye başlamıştır.

Gelişen teknolojiler özellikle son on yılda yerel değerlerin zayıflamasına,

ekonomide soyut unsurların güçlenmesine ve kurumsal yaklaşımların değişmesine yol

açmıştır. Günümüzde bilişim teknolojilerinin hayatın her alanında yoğun olarak

kullanılmasıyla klasik işletme anlayışından bilgi işletmesi anlayışına geçiş süreci iyice

hızlanmıştır. İşletmeler arası rekabet ortamını artık bilgi oluşturmaktadır. Sahip

oldukları örtük ya da açık her türlü bilgiyi daha verimli kullanan organizasyonlar, daha

dinamik bir iş ortamına sahip olmaktadır. Artık sanayi toplumundaki ürün ve hizmetleri

değil, ileri teknoloji ile taklit edilmesi çok zor, bilgi yüklü ürünleri üreten işletmeler

küresel rekabet içerisinde ayakta kalabilmektedirler.

353 Aydemir, a.g.m.

354 H. Zaim, a.g.e., s.8.

Page 202: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

187

Büyük işletmelerin, bilgiyi daha iyi analiz ve kontrol etmek için, bu teknolojiye

yatırım yapmak istemeleri, yeni teknolojilerin fayda-maliyet analizini zorunlu

kılmaktadır. Günümüzde işletmelerin daha etkili ve verimli çalışabilmesi için

bilgisayarlardan yararlanmanın artık bir zorunluluk olduğu herkes tarafından kabul

edilmektedir.

Bilginin en önemli kavram olduğu ve gittikçe öneminin arttığı bu çağda ülkeler,

bilgiyi yönetmek konusunda stratejiler geliştirerek hayata geçirmektedirler. Bilişimin

yoğun olduğu sektörlerin piyasa değerleri artmakta aynı zamanda ülkelerin

ekonomilerini tetiklemektedir.

Sahip oldukları bilgi birikimini kurumsal verimliliğe dönüştürmek isteyen

organizasyonların, bilgi yönetimi anlayışını benimsemesi zorunludur. Bu nedenle

yeniden yapılanma sürecine giren yapılarda öncelikle bilgi yönetimi, kurum yöneticileri

tarafından kabul edilmeli ve bütün çalışanların bilgi yönetiminin öngördüğü esaslara

göre hareket etmeleri sağlanmalıdır. Bilgi yönetimi, içinde bulunduğu sistemi oluşturan

unsurların kendi arasında uyumlu olmasını da gerektirmektedir. Bu unsurlardan

herhangi birindeki bir arıza, sistemin çalışmasını bütünüyle bozmaktadır. Bunun yanı

sıra bilgi yönetimi, önemli miktarda yatırım yapmayı gerektirir. Ancak sahip olunan

bilgi kaynaklarının verimliliğe ve üretime dönüştürülememesinin maddi değeri,

kurumsal bilgi yönetimi modeli oluşturma maliyetinden daha az değildir. Bu nedenle

bilgi yönetimi, organizasyonlara bilgi merkezli yeni bir kurumsal anlayış kazandıran ve

uzun vadede önemli maddi getiriler sağlayan stratejik bir yönetim modelidir.

Türkiye’nin 21. yüzyılda değişimi çok iyi bir şekilde kavrayıp, bu değişim

olgusunun beraberinde getireceği fırsat ve tehditleri analiz ederek yeni yüzyılda

dünyanın saygın bir üyesi olması için öngörülen atılımları acilen yerine getirmesi

gerekmektedir. Başta ekonomi olmak üzere diğer kurumsal yapılanmalar da gelişen yeni

ekonomi kapsamında ele alınıp buna göre gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.

Yeni ekonomide her geçen gün bilişim eğitimi almış işgücüne ihtiyaç

doğmaktadır. Bilgi toplumuna geçiş sürecinde strateji ve politika geliştirip zamanında

Page 203: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

188

uygulamaya koyan ülkelerin uluslararası alanda rekabet gücü, verimliliği ve saygınlığı

artmaktadır. İleri sanayi ülkesi sınıfında yer almak için üniversite-sanayi-devlet

üçlüsünün acil olarak bilgi stratejileri oluşturup uygulamaya geçilmesi gerekmektedir.

Bir medeniyet projesi olarak ileri sürülse de bilgi toplumu kavramının

algılanmasında henüz çok gerilerde olduğumuz bir gerçektir. Sanayi devrimini uzaktan

seyretmiş, hala yerleşik yapı olarak tarım toplumu özelliklerini sergileyen hatta ilkel

toplum örneklerinin bile lokal olarak görülebildiği ülkemizde, bilgi toplumuna

dönüşümün sancılı bir süreç olduğu anlaşılıyor. Bir yandan sanayi toplumuna geçiş

sorunlarıyla boğuşurken diğer taraftan da bilgi toplumu olmaya özenmek ve bu

dönüşümün zorluklarıyla uğraşmak gibi köklü problemlerimiz bulunmaktadır. Bilgi

altyapısının bir an önce tamamlanması, e-dönüşümün hızlandırılması, bilgi toplumu

yarışında geri kalmamanın ön koşullarıdır. Bilgi ve iletişim teknolojilerine gereken

önemin verilmesi, geleneksel bilginin ayıklanarak bilimselleştirilmesi ve hızlı bir

şekilde stratejik bilgiye dönüştürülerek bilgi yönetimi perspektifi kazandırılması,

küresel rekabette avantaj dengesinin sağlanması bakımından hayati önem arz

etmektedir.

Çorlu örneğinden hareketle diyebiliriz ki; sanayimiz bilgi teknolojilerini

kullanma konusunda oldukça hevesli olmakla beraber, bilgi yönetimi kavramının

algılanması ve bunun iş süreçlerine aktarılması konusunda profesyonellikten uzak

görünmektedir.

Page 204: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

189

6. BİLGİ YÖNETİMİ VE KURUMSAL YAKLAŞIMLAR

6.1. Kurum

Türkçe Güncel Sözlük’te kurum; kuruluş veya evlilik, aile, ortaklık, mülkiyet

gibi insanlar tarafından oluşturulan şey, müessese355 olarak tanımlanmaktadır. Eski

dilde müessese anlamında kurmaktan türetilmiştir. Genellikle gerçek veya tüzel kişiler

tarafından belli bir veya daha fazla amacın gerçekleştirilmesi için oluşturulan örgütsel

yapı olan kurum kavramı, günlük dilde çeşitli kuruluşları tanımlamak amacıyla

kullanılır. Sosyolojik açıdan bakıldığında kurumlar; toplumun sosyal yaşamında

bireylerin birbirleriyle ve toplumla ilişkilerini düzenleyen, içinde barındırdığı kişilere

farklı kimlik ve roller yükleyen ve toplumsal konsensüsü sağlayan kültürel süreçlerdir.

Bir başka deyişle davranış örüntüleri, sosyal roller ve etkileşim süreçlerinden oluşan,

kültürün büyük kısmını anlatmak için kullanılan bir kavramıdır. Kurum denilince

öncelikle sosyal kurumlar anlaşılır. Kurumlar, temel davranış örüntülerine göre

şekillenirken, toplumlara özgü bir yapıya kavuşurlar. Her bir toplumun kültürü, örfü,

ananesi farklı olduğu için kurumları da farklıdır. Fakat her toplumda aile, ekonomi,

siyaset, din, eğitim vb. gibi temel kurumlar vardır.356

6.2. Kurumsallaşma

Kurumsallaşma; sözlükte örgütlü duruma gelme, süreklilik kazanma şeklinde

ifade edilmektedir.357 Kurumsallaşma; çalışanlardan, üst yönetimden ve patrondan

bağımsız olarak iş akışlarının, görev tanımlarının yetki ve sorumlulukların öngörülebilir

ve yoruma açık olmayacak şekilde oluşturulması anlamına gelir ve iş görenler ile

şirketin ortak çıkarlar için çalışmasını sağlar.358 Kurumsallaşma sürdürülebilir başarı

için gereken yönlendirme, yönetim ve kontrol sistem ve yöntemlerinin

uygulanmasıdır.359

355 TDK, Türkçe Güncel Sözlük, http://tdk.org.tr/tdksozluk/sozbul.asp?kelime=kurum, (27 Ağustos 2006)

356 Wikipedia Özgür Ansiklopedi, http://tr.wikipedia.org/wiki/Kurum, (27 Ağustos 2006)

357 TDK, Türkçe Güncel Sözlük, http://tdk.org.tr/tdksozluk/sozbul.asp?KELIME=kurumsalla%FEma, (28 Ağustos 2006)

358 Ekşi Sözlük, http://sozluk.sourtimes.org/, (25 Ağustos 2006)

359 Orhan Erdemir Kılınç, “Aile Şirketleri ve KOBİ´lerde Kurumsallaşma”, http://www.kobitek.com/article.php?id=14,

(25 Ağustos 2006)

Page 205: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

190

Şu halde kurumsallaşma; bir işletmenin, faaliyetlerini, devamlılığını ve

büyümesini belirli kişilerin (patron, varisler, yöneticiler, önemli teknik personel vb.)

varlığından ve rasyonel olmayan icra yöntemlerinden bağımsız olarak sürdürebilmesini

ve geliştirebilmesini sağlayan bir yönetim ve organizasyon yapısıdır.

Organizasyonlarda mülkiyet, sermaye ve yönetim yapısına bakıldığında,

başlangıçta özellikle geleneksel işletmelerde, sermaye, mülkiyet ve yönetim tek bir

kişiye aittir. Mülkiyet sahibi, sermayeyi kendisi koyar ve işletmeyi de bizzat kendisi

veya aile üyeleriyle birlikte yönetir. İşletme büyüdüğünde kaçınılmaz olarak sahip-vekil

ilişkisi ortaya çıkar. Sahip, bazı işletmelerinin yönetimini vekillere bırakmak zorunda

kalır. Yönetim fonksiyonuyla birlikte denetim gibi diğer bazı fonksiyonlar başka

kişilere ya da kurumlara devredilir.

Şirketlerin gelişmesine ve büyümesine paralel olarak mutlak sahiplik

fonksiyonuyla birlikte geleneksel aile işletmelerinde var olan sahip-vekil ilişkisi de

giderek ortadan kalkmaya başlar. Yönetim kurulu ve icradan sorumlu vekil (çoğu

zaman genel müdür) sadece şirket kurucuları ve ana sermayedarların çıkarlarına değil,

tüm hissedarların (shareholders), hatta tüm menfaat sahiplerinin (stakeholders)

çıkarlarına hizmet etmek zorunda kalır.

Günümüzün büyük ve çok ortaklı organizasyonlarında sahiplik ve yönetim

fonksiyonlarının kaçınılmaz olarak birbirinden ayrılması, ayrıca uygulamada şirket

kurucuları ve ana sermayedarlarının sahiplik ve denetim fonksiyonlarını kendi çıkarları

doğrultusunda kullanarak şirket ortaklarının temel mülkiyet haklarını göz ardı etmeleri

–hatta suiistimal etmeleri- kurumsal yönetimin bilimsel anlamda doğuşuna ortam ve

meşruiyet kazandırmıştır.

Kurumsal yönetim, geniş anlamda şirket sahipliğine ilişkin kuralları içerir.

Geleneksel yönetimde şirket sahipliği kurucu ana sermayedar anlamına geldiğinden,

kararlar ve uygulamalar şirket sahibinin iradi ve takdiri kararlarına bağlı bulunmaktadır.

Geleneksel yönetim ile kurumsal yönetim arasındaki en temel fark kurallar ve takdir

yönündendir.

Page 206: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

191

Kurumsal yönetim, en kısa ve öz bir tanımla “kurallara dayalı şirket yönetimi”

demektir. Kuralların genel çerçevesi düzenleyici bir kamu otoritesi tarafından belirlenir.

Bu kuralların bir kısmı uyulması zorunlu, diğer bir kısmı ise uyulması tavsiye edilen

kurallar niteliğindedir. Geleneksel yönetimin en temel farkı takdiri karalara dayalı

yönetim olmasıdır. İradi kararlara ve takdire dayalı bir yönetimde usulsüzlüklerin,

suistimallerin, haksızlıkların, adaletsizliklerin ve yolsuzlukların ortaya çıkması

muhtemeldir. İşte, kurumsal yönetimi, geleneksel yönetim anlayışlarından ayıran en

önemli fark buradadır. Geleneksel yönetimde, şirket faaliyetlerinin denetimi fonksiyonu

doğrudan şirket sahip ve yönetim kurulunun göreve getirdiği şirket içi denetim kurulları

tarafından yerine getirilir. Kurumsal yönetim anlayışında ise menfaat sahiplerinin

şirketi yöneten sahip ve vekilleri, denetleme hak ve yetkisi bulunmaktadır. Kurumsal

yönetimi geleneksel yönetimden ayıran en önemli fark buradadır. Kurumsal yönetimde

sahip ve vekiller açısından hesap verme sorumluluğu; hissedarlar ve menfaat sahipleri

açısından da hesap sorma hakkı söz konusudur.360

Kurumsal Kültür (Kurum Kültürü)

Kurumlar varlıklarını sürdürmek için belli gelenekleri yaşatmak, kendilerine

özgü bir kültür oluşturmak ve bu kültürü bir üst kimlik olarak benimsemek

zorundadırlar ki buna kurum kültürü diyoruz. Toplumlar gibi kurumların da amaçları, iş

hayatına bakış açıları, değerleri, ilkeleri, yani kendilerine özgü nitelikleri vardır. İşte,

bir işletmenin tüm çalışanları tarafından paylaşılan inanç, anlayış ve kurallar bütünü

kurum kültürünü oluşturur. Literatürde bir işletmenin kültürü, genellikle işletmelerde

konuşulan ve konuşulmayan kurallar, varsayımlar, değerler ve düşünce biçimlerini

kapsar. Bu unsurlar, o kurumda nasıl giyinilmesi ve davranılması gerektiğini, iş

arkadaşlarına, çalışanlara, yöneticilere ve müşterilere gösterilmesi gereken davranış

biçimlerini belirler.

Kurumların hedeflerine ulaşmaları ve başarılı olmalarında önemli rol oynayan

kurumsal kültürü oturtabilmek ve çalışanlara doğru şekilde benimsetmek, özellikle

küreselleşen dünyadaki rekabet ortamında işletmelerin vazgeçilmezlerinden biridir. Zira

360 C. Can Aktan, “Geleneksel Şirket Yönetimi ve Kurumsal Şirket Yönetimi”, http://www.canaktan.org/yonetim/kurumsal-

yonetim/geleneksel.htm, (21 Ağustos 2006)

Page 207: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

192

bir organizasyonda tüm çalışanlar tarafından paylaşılan inançlar, normlar, gelenekler ve

değer yargıları olarak tanımlanan kurum kültürü bilgi yönetiminin başarılı biçimde

uygulanabilmesi açısından son derece önemlidir.

1980’lerde Japon rekabeti karşısında telaşa kapılan ABD iş dünyası kurum

kültürünü keşfetti. Kurum kültürünün yönetilebilir bir olgu olduğu, iyi yönetildiğinde

performansı ve rekabet üstünlüğünü olumlu yönde etkilediği anlaşıldı. Liderlik, değişim

odaklı kültür, öğrenen organizasyon, yenilikçi kültür gibi konular bu anlayışın

sonucunda ortaya çıktı. Kurum kültürlerinde, hızlı tepki vermeyi, bilgi yönetimini,

yaratıcılığı, katılımcı yönetimi ve liderliği destekleyen özellikler aranır hale geldi.

Kurum kültürünün ilk gündeme gelişi 1940’lı yıllara uzanmaktadır. Rasyonel ve

denetime dayalı yönetime karşılık, işbirliği ve işe bağlılığı özendiren ilişkisel ve

kültürel boyutu savunan bir anlayış gelişti. Ancak bu boyutları ölçmenin zorluğu

karşısında, 1960 ve 1970’lerde ölçülebilen kurumsal öğeler öne çıktı; çalışan tutumları,

yetkilendirme, statü farkları, bölümler arası eşgüdüm, çalışanın işe dahil edilmesi gibi

kurum iklimi olarak nitelenen özellikler üzerinde duruldu. 1970’lerin sonuna doğru,

kurumsal hayatın ilk bakışta görünmeyen özelliklerini içeren, daha derinlemesine

analizler önem kazanmaya başladı. Kurum kültürünün rolü, önemi ve özellikleri bir kez

daha gündemin başına oturdu. En önemlisi de dikkatler, kurum kültürünün performansa

olan etkilerine, gelişim evreleri ve değişebilirliğine çevrildi. Harvard İş İdaresi

Okulunun tanınmış isimlerinden Kotter ve arkadaşları 75 mali analistten, en başarılı

şirketleri tespit etmelerini, onları diğerlerinden ayıran etkenleri tanımlamalarını

istemişler, bunlardan 74’ü, kurum kültürünün başarı ve rekabette üstünlük sağlamada

kritik başarı faktörü olduğunda hemfikir olmuşlardır.361

Son yıllarda kurum kültürünün, kendiliğinden ortaya çıkan bir olgu değil,

rekabet üstünlüğü sağlayan yönetilebilir bir öğe olduğu artık kabul ediliyor. Bir şirketin

uzun dönemli başarısı için, değişen koşullara göre ve şirketin ihtiyaçları doğrultusunda

kurum kültürünü yönetmenin ve gerektiğinde değiştirmenin önemi biliniyor. Kurum

361 Handan Dedehayır, “Dünden Bugüne Kurum Kültürü”, Kaynak Dergisi, Batlaş-Baltaş Yayını, Nisan-Haziran 2004, Sayı 18,

http://www.baltas-baltas.com/kaynakdergitum.asp?sayi=18, (21 Ağustos 2006)

Page 208: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

193

kültürü, organizasyonun misyonu, vizyonu ve hedefleri doğrultusunda, çalışanların

kendilerine ait farklı duygu, düşünce ve değer yargılarıyla bir arada, beraberce ve uyum

içerisinde çalışmalarını temin eden bir harç vazifesi görür.362

Çağdaş kurumlarda çalışanlara kritik durumlarda nasıl düşünüp nasıl

davranacaklarına ilişkin yol gösterecek çok boyutlu kültürel yönlendiricilere ihtiyaç

bulunmaktadır. Yeni kurum kültürleri çalışanlara; değişim, çeşitlilik, çatışma,

yenilikçilik, kurumsal öğrenme, bilgi yönetimi, ittifak oluşturma, ilişki kurma, sosyal

sorumluluk gibi konularda düşünme ve davranma biçimleri sunmalıdır.

Bu dinamik kurum kültürü anlayışı, liderlere de, kurum kültürünü ihtiyaçlara

uygun biçimde yönetme görevi yüklemektedir. Değişime açıklığı desteklemenin yanı

sıra kurum kültürünün, insan sermayesinin zihinsel katılımını teşvik etmesi, öğrenmeyi,

bilgi üretmeyi ve uygulamayı, bilgiyi başkalarıyla paylaşmayı özendirmesi önemlidir.

Maddi varlıklardan çok entelektüel varlıklarıyla değer kazanan günümüz şirketlerinde,

entelektüel sermayeden en üst düzeyde yararlanmak için bu gerekli görünmektedir.

Cameron ve Quinn’in araştırmasından çıkan sonuçlar, yeni kurum kültürünü özetler

mahiyettedir; en başarılı şirketler, özgün stratejilere sahip çıkan güçlü bir liderlik ve bu

stratejileri uygulama olanağı veren güçlü bir kültüre sahiptirler.363

Bir kurumun kişiliği kabul edilen kurumsal kültür, son yıllardaki gelişmelerle

daha fazla önem kazanmaya başlamıştır. Kurumların kendilerine özgü bir kültür

oluşturmalarının başlıca nedeni, kültürün iş yaşamındaki olayları, çalışanları ve müşteri

ilişkileri üzerinde son derece etkili olmasıdır. Kurumun çevrede tanınmasını,

değerlerini, diğer örgüt ve bireylerle ilişkilerini biçimlendirir. Bu işlevi ile kültür,

kurumun toplum içindeki yerini, hatta başarısını belirleyen bir araçtır. Tüm kurumların

güçlü ya da zayıf bir kültürü vardır. Bu noktada dikkat edilmesi gereken, kurumsal

kültürün oluşturulmasında, o yapının kurucularının ve pekiştirilip benimsetilmesinde

kurumun organizasyonel yapısıyla insan kaynakları yönetim tarzının kurumsal kimlik

ile bir arada ele alınması gerekliliğidir.

362 H. Zaim, a.g.e., s. 145.

363 Dedehayır, a.g.m.

Page 209: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

194

Bilgi yönetiminin en zor aşamalarından biri bilgi yönetimini destekleyen bir kurum kültürünün

oluşturulmasıdır. Organizasyonda bilgi yönetimini besleyen bir kurum kültürünü oluşturmanın

ilk adımı doğru, anlaşılabilir bir misyon tanımlanması ile organizasyonun temel değerlerinin

belirlenmesidir. Bir diğer ifadeyle kurumun varlık nedeni, kuruma değer katan temel unsurların

ne olduğu ve bu doğrultuda çalışanlardan neler beklendiği açık biçimde ifade edilmelidir.364

Kurumsal Kültürü Benimsetme Yöntemleri

i- Sosyalizasyon

Kuruma yeni katılan bireylerin kurum kültürü ve normlarına alışmasını içeren

sistematik bir süreç olup, çalışanların davranışlarını etkiler ve kurumsal kültürünün

devamlılığını destekler. Yeni katılan birey, sosyalizasyon süreci içinde kurumsal

yapının işleyişini, normlarını, prosedürlerini, hoşa giden ve gitmeyen davranışları,

kısacası kurum kültürünü öğrenir.

Bir kurumda çalışan kişinin başarısı ve performansı ne yapması ve yapmaması

gerektiğini bilmekle yakından ilişkilidir. Kurumsal istikrar, çalışanların sürekliliğinin

olabildiğince yüksek olduğu ortamda ve kurum kültürünün bir sonraki nesle

aktarılmasının sürekliliği sağlanarak oturtulabilir. Çalışanların kuruma duydukları

bağlılık ve sorumluluk da bireylerin kurum felsefesini ve hedeflerini kültür transferi

sürecinde iyice benimsemiş olmaları nedeniyle kolayca sağlanabilir.

Kurumsal sosyalizasyon süreci üç aşamalıdır:

1. Ön sosyalizasyon: Kişinin örgüte girmeden ya da örgütte yeni bir pozisyonu

üstlenmeden önceki dönemdir. Kişinin kurum kültürünü kısaca tanımasını

sağlar, kurum hakkındaki inanç ve beklentilerini şekillendirir.

2. İşe Alışma: Kurumun üyesi olduktan sonra başlayan bu aşamada işe yeni

başlayanlar, şirket içerisinde gerçekçi kurum hedeflerine ve üstlendikleri role

uygun yeni bir kimlik kazanır. Eski benlikten vazgeçilir, çalışanın kafasında

yeni bir benlik ve imaj oluşur.

364 H. Zaim, a.g.e., s. 146.

Page 210: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

195

3. Değişim/Metamorfoz: Çalışanın kendini rahat hissetmesi ve pozisyonun

gerektirdiği ustalığı kazanması, endişenin azaltılarak kendine güvenin

arttırılmasını içerir.365

ii- Oryantasyon

Bireyin, kurum kültürüne adapte olmasında ve kuruma uyum sağlamasında en

etkili yöntemlerden biri olarak görünen oryantasyon, çalışanın kurumun ürün ya da

hizmetlerini, kurumsal yapıyı anlamasını ve ilk andan itibaren verimli olmasını sağlar.

İşten ayrılma sıklığını azaltıp, yeni ve eski çalışanlara yapılan yatırımı başarıya ulaştırır.

Titizlikle hazırlanmış bir oryantasyon programında şirket kültürü kapsamında

şirket felsefesi, yazılı belgelerde kullanılan jargon, çalışma arkadaşları ile ilişkilerin

nasıl yürütülmesi gerektiği, şirket kuralları ve gelenekleri de çalışanlarla paylaşılır.366

Öğrenen Organizasyonlar

Kurumsal kültürün en önemli öğelerinden biri olan öğrenen organizasyon;

bilgiyi yaratma, edinme ve transfer etme konusunda ustalık kazanmış ve elde ettiği

bilgileri özümseyerek kendi tutumlarını değiştiren, stratejilerini test ederek, kurumsal

karnesinde elde ettiği sonuçlar doğrultusunda yapısında, süreçlerinde, teknolojik

altyapısında ve insan kaynağı altyapısında gerekli değişiklikleri yapan organizasyondur.

Öğrenen organizasyon kavramı bazı noktalarda bilgi yönetimi kavramıyla

örtüşmektedir. Öğrenen organizasyonlarda kurumsal öğrenmenin temel faktörü olarak

kabul edilen takımın üzerinde durulur. Buna karşın bilgi yönetimi bireyi temel

almaktadır. Öğrenen organizasyon takımdan organizasyona ve oradan bireye ulaşırken

bilgi yönetiminde bireyden organizasyona ve oradan takıma giden bir neden ilişkisi

kurulur. Yeniden yapılanma, finansal ve diğer somut performans göstergeleri ile ifade

edilen ölçülebilir sonuçlar anlamında etkinlik ve verimlilik üzerine ağırlık verir. Bilgi

365 Vedat Yiğitoğlu, “Sosyalizasyon Süreci”, http://www.geocities.com/vedat5_2000/insankaynaklari8.html, (19 Temmuz 2006)

366 Nurdan Özdemir, “İşe Alıştırma, Oryantasyon Eğitimi”,

http://www.okyanusbilgiambari.com/InsanKaynaklari/egitim/Oryantasyon.pdf, (9 Temmuz 2006)

Page 211: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

196

yönetimi uygulaması yeniden yapılanma sürecinin paralelinde veya bir adım sonrasında

yaşanan bir süreçtir.367

Öğrenen organizasyon olma yolunda başarı sağlamış kurumlara bakıldığında bu

kurumların beş temel konuda başarılı oldukları görülmektedir:

• Sistematik problem çözme,

• Yeni yaklaşımların denenmesi,

• Tecrübelerden ve geçmişten öğrenme,

• Başkalarının tecrübelerinden ve en iyi uygulamalardan öğrenme,

• Kurum içi bilgi transferinin hızlı ve etkin bir biçimde yapılması.368

6.3. Kurumsal Bilgi Yönetimi

Yönetim bilimi bağlamında içinde bulunduğumuz yüzyılın en önemli iki

kavramı bilgi ve teknolojidir. Bilgi, kurum ve işletmelerin en az sermaye kadar önemli

yeni üretim faktörü, teknoloji ise onun vazgeçilmez parçasıdır. Bu nedenle çağımız bilgi

çağı, toplumumuz bilgi toplumu, insanlarımız ise bilgi çalışanları olarak

adlandırılmaktadır. Böyle bir dönemde bilgi yönetimini kurumsal yönetimin en önemli

unsuru olarak görmek yanlış olmayacaktır. Bilgi yönetimi; zihinsel sermayeyi kontrol

edilebilir bir değer olarak ele alan en önemli yönetim alanıdır. Kurumsal dinamikler,

yönetim modelleri ve teknoloji ise bilgi yönetiminde kullanılan en önemli araçlardır. Bu

araçlar, bir işletmenin bilgiyi elde etmesini, geliştirilmesini ve transferini sağlamak

üzere bir arada ve uyum içinde çalışmalıdır.

Kurumsal bilgi, kuruma mal olmuş kayıtlı ya da kayıtsız her türlü bilgiyi ifade

etmektedir. İnsanların kafasında olan, kurumsal faaliyetler sonucunda oluşmuş ve yazılı

bir şekilde kaydedilmemiş bilgiler de kurumsal bilgi sayılmaktadır. Kurumsal bilgi,

yönetici veya iş görenlerin deneyimleri ya da kurumu ilgilendiren en ufak bir bilgi

parçası şeklinde de olabilir. Kurumsal bilgi yönetiminin amacının, kurumda var olan

kayıtlı ve kayıtsız her türlü bilginin ortaya çıkarılması, değerlendirilmesi, organize

367 Barutçugil, a.g.e., s.77.

368 Şengül Arslan, “Öğrenen Organizasyonlar”, http://www.insankaynaklari.com/CN/ContentBody.asp?BodyID=52, (1 Ağustos

2006)

Page 212: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

197

edilmesi, gereken yerlere ulaştırılması ve kuruma dolaylı bir katma değer

kazandırılması olduğunu söyleyebiliriz.369

Odabaş Townley’e atfen bilgi yönetimini, bir organizasyonun misyonunu

gerçekleştirmek veya amacına ulaşmak ve aldığı kararları en etkili biçimde kullanmak

için üretme ve paylaşma açısından bilgiyi kontrol altına alma faaliyeti şeklinde

tanımlamaktadır. Kurumsal bilginin kayıtlı hale getirilmesi, kurum içinde gerekli

yerlere iletilmesi ve bir sonraki çalışanlara devredilmesi, mükerrer çalışmaları

önleyeceği gibi atılacak adımlarda hata oranını da azaltacaktır. Bilgi yönetimi, bilgi

çalışanlarını kurumsal bilgi tabanına bağlayarak birbirinin yerini alabilecek bileşenlere

dönüştürmeyi ve çalışanları başarılı oldukları alanlara yöneltmeyi de hedeflemektedir.

Bu açıdan bakıldığında bilgi yönetimi, çalışanlara fırsat ve rekabet ortamı sağlayarak

kurumun başarısına ivme kazandıracak bir sistemdir.370

Odabaş, Kalseth ve Cummings’in bilgi yönetimini farklı yönlerden

değerlendirdiklerini söylemektedir. Buna göre bilgi yönetimi; kurumun her düzeyinde

oluşturulan strateji, politika ve uygulamalara yönelik aktivitelere ilişkin bilgiyle

ilgilenme, entelektüel değerleri ile elde ettiği başarı arasında neden-sonuç ilişkisi kurma

konularıyla ilişkilidir. Ayrıca bilgi yönetimi doğru zamanda doğru insanlar için doğru

bilgileri elde etme, dağıtma ve organizasyonun gelişmesi için bilgiyi uygun bir format

içinde saklama stratejisi olarak görülmektedir.371

Kurumsal bilgi yönetiminde kurum kültürünün de göz ardı edilemeyecek kadar

büyük önemi vardır. Bilgiye önem veren, bilgi çalışanını tanıyan, takdir eden, bilginin

paylaşıldıkça değer kazandığını görebilen ve bu anlayışı ödüllendiren bir kültüre ihtiyaç

bulunmaktadır.372

369 Hüseyin Odabaş, “Kurumsal Bilgi Yönetimi” Staradigma.com Aylık Starateji ve analiz e-dergisi,

http://www.stradigma.com/turkce/kasim2003/makale_07.html, Kasım 2003 | Sayı 10, (27 Ağustos 2006)

370 Odabaş, a.g.m.

371 Odabaş, a.g.m.

372 Barutçugil, a.g.e., s.16.

Page 213: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

198

Organizasyonların bilançolarına ya da hizmet akışlarına doğrudan yansımayan,

ancak kurumun değerini etkileyen en önemli unsurlardan birisi kurumsal bilgi

kaynaklarıdır. Kurumsal bilgiyi yönetebilen yapılar birçok açıdan önemli faydalar

sağlamaktadırlar. Kurumsal bilginin yönetimi öncelikle, bilgi maliyetlerini azaltmayı

sağlar. Bilginin kurumsallaştırılması için öncelikle hataların saklanması değil,

kabullenilmesi, nedenlerinin araştırılması ve bu bilginin kurum içerisinde paylaşılması

gerekir. Daha sonra tespit edilen nedenleri sistematik olarak giderecek uygulamaları

hayata geçirmek gerekir. Maliyetleri azaltmak sadece hataları paylaşarak değil, aynı

zamanda başarıları da paylaşarak sağlanabiliyor. Deneyimlerin çalışma arkadaşları ile

paylaşılması aynı zamanda sürekli gelişmeyi tetikleyerek eğitim giderlerinin de

azaltılmasına katkıda bulunur.

Bilginin belgelenerek paylaşılması, her yeni durumda yenilenmesini ve

paylaşılmasını sağlar. Özellikle elektronik dokümantasyon paylaşmayı ve güncellemeyi

kolaylaştırdığından, sorunların çözümü için gerekli olabilecek seyahat masraflarının da

azaltılmasını sağlar.

Bilgi, sadece maliyetlerde değil, zaman kullanımında da verimlilik sağlar. Bilgi

sayesinde azaltılan hatalar, bir taraftan da hatalı üretimi düzeltmek için geçecek zamanı

önler. Bilginin kurumsallaşması aynı zamanda kurum içindeki uzmanlara daha kolay

ulaşılmasını ve yeni işe girenlerin işe daha hızlı adapte olmalarını da sağlar. Bilginin

kurumsallaştığı yapılarda hiyerarşi de azalır, çünkü bilgi, ara kademelerin silahı

olmaktan çıkar.

Bilginin faydaları kendisini kalite iyileştirmelerinde de gösterir. En iyi

uygulamaların kıyaslama çalışmalarıyla paylaşılması kalite çalışmalarının temelidir. Bu

çalışmalar kurumun farklı bölümleri arasındaki bilgi yetersizliklerinin de tespit edilerek

iyileştirilmesi için bir altyapı oluşturur. Bilgiyi kurumsallaştırarak yönetebilen firmalar,

aynı zamanda yaratıcılık ve yenilikçilik konusunda da ilerleme kaydederler. Müşteri

istekleri yeni gelişme alanlarının belirlenmesine yardımcı olur. Müşteriyi iyi tanımak

ve bu bilgiyi paylaşmak, kurumun farklı birimlerinin ürettiği ürünlerin çapraz satışını

kolaylaştırır. Karlılığı artıran en önemli unsurlardan birisi de satılan ürünün bilgi

içeriğini geliştirmektir.

Page 214: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

199

Böylesine önemli avantajlar sağlamasına rağmen, birçok kurum bilginin

kurumsallaştırılması ve yönetilmesi süreçlerini başarılı bir şekilde yürütemiyor. Bunun

nedeni bilgi yönetim sistemlerinin tasarımına ve disiplinli bir şekilde uygulanmasına

öncelik ve önem verilmemesidir. Kurumların bilgiyi yöneterek değere çevirebilmeleri

için kurumsallaştırma ve yönetme sürecini öncelikli görevlerden birisi olarak ele

almaları gerekmektedir.373

Günümüzde kurumlar, özellikle de finansal hizmet, sigorta, sağlık bilimleri,

üretim ve kamu sektöründe olanlar, kurumsal bilgileri üzerinde giderek artan oranda

kanuni baskılar hissetmektedir. Tüm kağıt ve elektronik belge türleri, kayıt olarak beyan

edilmeli, sınıflandırılmalı, dizinlenmeli, düzenlenmeli, saklanmalı ve uygunluklarının

ispatı için ulaşılabilir olmalıdır. Ancak günümüzde kurumlar, gerekli kayıtları kesin ve

etkin bir şekilde tutamadıklarından, giderek büyüyen bir riskin altına girmektedir.

E-posta, anlık mesaj kayıtları, forumlar, tartışma kayıtları ve zengin görsel

medyanın da giderek kayıt statüsüne girmeleri bu durumu daha da zorlaştırmaktadır. Bu

tür yeni bilgi ve iletişim türleri, kurumlar tarafından kullanıldığı sürece, olası ihtilafları

gidermek ve kanunlara uymak amacıyla bu kayıtları saklamak zorundadır.

Gelişmekte olan kurumlar kayıt kurallarını resmileştirmekte ve kritik önem

taşıyan içeriğin tüm yaşam döngüsünü korumak, düzenlemek ve yönetmek amacıyla

entegre kayıt yönetim sistemlerine ihtiyaç duymaktadır. Gelişmiş kayıt yönetimi her

türlü gereksiz bilgiyi elimine eder, kayıtların bulunması için gerekli zamanı kısaltır,

karmaşık kanuni yükümlülükleri yerine getirir ve dava edilme, bedel ödeme ve diğer

ceza risklerini azaltır.

Kurumsal Bilgi Yönetim Süreci

Bilgi yönetimi uygulaması kurumsal faaliyetlerin sürdürülmesinde çok çeşitli

unsurlardan oluşmaktadır. Bu unsurlar arasında kurumsal iletişimde aktif rol oynayan

bilgi teknolojilerinin varlığı ve etkin kullanımı büyük önem taşımaktadır. Çeşitli

373 Yılmaz Argüden, “Kurumsal Bilgiyi Yönetebilmenin Faydaları”,

http://www.arge.com/default.aspx?clt=1&mnID=43&pgID=1132&_mf=68&_ms=82, (18 Ağustos 2006)

Page 215: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

200

yazılımlar, sunucu (server) teknolojisi, açık sistemler ve kablosuz iletişim, kişilerin

bütün bir organizasyonun adeta damıtılmış bilgisini tek bir bilgisayarda tutmasına

olanak sağlamaktadır.374

Açık bilgi, yerleşik, sistemli, kayıtlı ve herkesin kolayca ulaşabildiği bir bilgi

çeşididir. Yazılı olan her türlü bilgi açık bilgi özelliği taşır. Örtülü bilgi ise

organizasyonlarda yapılan çalışmalar sırasında kişilerin edindikleri deneyimler

sonucunda oluşan bilginin kaydedilmemiş veya ifade edilmemiş şeklidir. Örtülü bilgi

son derece kişiseldir ve bu bilgiyi formüle etmek zor olduğu için, başkalarına iletmek de

zordur. Örneğin usta bir zanaatkâr yılların deneyim ve birikiminden sonra yaptığı işin

girdisini-çıktısını çok iyi bilir. Ancak bildiği şeylerin altında yatan bilimsel veya teknik

ilkeleri çoğu zaman açıklayamaz.375

Bilgi yönetiminin süreçlerinin en önemlisi kuşkusuz bilginin üretimi, yani elde

edilmesidir. Zira elde edilemeyen bir bilginin saklanması, paylaşımı ya da kullanılması

mümkün değildir. Bilginin üretilmesi konusunda da temel olarak dört yaklaşım genel

kabul görmüştür. Bunlar;

Kurum içerisinde usta-çırak ilişkilerinde olduğu gibi bilgi ve deneyim aktarımı

(püf noktası) örtük bilginin yine örtük bilgiye dönüşmesidir. Kayıtlı bilginin başka bir

biçimde kaydedilmesi açık bilginin açık bilgiye dönüşmesidir. Gözlem ve deneyimlerin

kayda geçirilerek anlatımı şeklinde örtük bilginin açık bilgiye dönüşmesi ve kurum

içinde kayıtlı bilgilerin dağınık bir biçimde gelecek kuşağa aktarılması ya da bu

bilgilerin bir başkası tarafından gözlem yoluyla elde edilmesi şeklinde açık bilginin

örtük bilgiye dönüşmesi olarak ifade edilebilmektedirler.

Bilgi üreten firmada, bu modellerin dördü de dinamik bir etkileşim içinde, bir tür

bilgi sarmalı oluşturur. Örtülü bilgi zihinsel modelleri ve inançları içerdiği için, örtülü

374 Barutçugil, a.g.e. s.125.

375 Ikujiro Nonaka, "Bilgi Yaratan Şirket," Bilgi Yönetimi içinde, Ankara: Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası, 1999, ss. 29-50.

Page 216: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

201

bilgiden açık bilgiye geçmek gerçekte bir kimsenin dünyanın nasıl olduğu ve nasıl

olması gerektiği konusundaki vizyonunu açıklama sürecidir.376

Kurumsal bilginin kurum içinde düzenli olarak iletimi ve paylaşımı esastır.

Kurumsal bilginin paylaşımı aslında, o bilginin sorumlularına ulaştırılması, kurumsal

çalışmalardan haberdar edilmesi, çalışanlardan tepkilerin alınması, gelen tepkilerin

değerlendirilmesi, yorumlanması ve tekrar sorumlularına iletilmesi gibi bir döngü

anlamına gelmektedir. Bu döngü ile yapılan çalışmalarda olası aksaklıklar kurumda

çalışan uzmanlar tarafından birçok açıdan ele alınacak, değerlendirilecek ve başarı

yüzdesi artırılacaktır.377

Kurumsal bilginin kontrol altına alınmasında vazgeçilmez model olarak

değerlendirilen kurumsal bilgi yönetimi, çeşitli unsurlardan oluşmaktadır. Bilgi

yönetiminin tasarımından uygulamasına kadar belli bir düzenin sağlanabilmesi için

öncelikle bir yönetim birimine ve yöneticiye gereksinim vardır. Bilgi yöneticisinin, açık

ve örtülü bilginin tespiti, toplanması, kurum içi ve dışına iletilmesi, personel arasında

dolaşımı ve geri alınması için bir akış sisteminin kurulması, bu sistem için uygulanacak

stratejilerin belirlenmesi gibi birçok konuda görev ve sorumlulukları bulunmaktadır.

Bilgisayar yazılımı, donanımı, veritabanları, bilgi ağları, intranet ve internet gibi

konular kurumsal bilgi yönetiminin içinde yer alması gereken temel teknolojik

unsurlardan bir kaçıdır.

Organizasyonun iç ve dış çevresiyle yapılacak olan işbirliği, bilgi yönetimi

sürecinin ilk aşamalarından başlayarak yeni ve yararlı bilgilerin derlenmesi, üretilmesi,

paylaşılması, yeni bilgi içeren ürün ya da hizmetlere dönüştürülmesi ile şirketin yeni

pozisyonlar almasını ve kullanıcının gerçek ihtiyaçlarının ne olduğunun algılanmasını

sağlayacaktır.

376 Nonaka, a.g.e., s.37.

377 Odabaş, a.g.m.

Page 217: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

202

Bilgi yönetimi, kurum tarafından üretilen veya dışarıdan sağlanan her türlü açık

ve örtülü bilginin tespiti, toplanması, kaydedilmesi, ilgililerine iletilmesi ve

depolanmasını, en etkin, ekonomik ve hızlı bir biçimde yerine getiren sistemdir. Bu

nedenle bilgi yönetimi, kendi yönetim yapısına göre her türlü organizasyona

uyarlanabilen ve aktif olarak kullanılması gereken çağdaş bir yönetim modelidir.

Kurumsal bilgisini belli bir sistem içinde etkin olarak yönetebilen organizasyonlar,

küresel rekabete direnme fırsatını da elde edeceklerdir.

6.4. Kamu Kurumlarında Bilgi Yönetimi

Küreselleşme ve Kamu Yönetimi

İnsanlık 21. yüzyıla baş döndürücü küreselleşme şokuyla uyandı. Yeniçağ, kendi

kültür, kavram ve kurumlarını yine kendi dinamiklerinin en önemlilerinden olan

küreselleşme aracılığıyla oluşturmaktadır. Sosyal hayatın kozmopolitleşmesi,

beklenenin aksine insanları hızla yalnızlaştırmakta ve bireyselleştirmektedir. Oldukça

karmaşık ve çok boyutlu olan toplumsal gelişmenin temelindeki küresel değişim

dinamikleri, tüm dünya ülkelerini etkilemekte, düşüncelerde, inançlarda, geleneklerde,

değer yargılarında ve kurumsal oluşumlarda yol açtıkları devrimlerle toplumların sosyo-

ekonomik ve kültürel yapılarında köklü değişim ve dönüşümlere neden olmaktadırlar.378

Küreselleşme sürecinin değişim dinamiklerinin ana başlıkları şunlardır:

• Yeni pazarların oluşması ve uluslararası rekabetin sertleşmesi,

• Uluslararası ve bölgesel bütünleşmelere gidilmesi,

• Bilgi ve iletişim teknolojilerindeki ilerlemeler ve teknolojik buluşlar,

• Bilgisayar sistemlerinin gelişmesi ve yaygınlaşması,

• Malzeme teknolojisi alanında üretim maliyetlerini düşüren gelişmeler,

• İnsan kaynaklarının ekonomik kalkınmanın itici gücü olduğunun anlaşılması,

• Ürün niteliği ve kalitesi konusunda müşteri beklentilerinin değişmesi,

• Çalışanlarda yönetime katılma isteği ve demokratik yönetim beklentilerinin artması,

• Kolektivist üretim sisteminin ve devletin ekonomideki ağırlığının zayıflaması,

• Demografik yapının ve işgücü kompozisyonunun değişmesi olarak sıralanabilir.379

378 Zygmunt Bauman, Küreselleşme, çev. Abdullah Yılmaz, İstanbul: Ayrıntı Yayınları, 1999. s.8.

379 C. Can Aktan, Değişim ve Yeni Global Yönetim, İstanbul: Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası Yayını, 1997, s. 28.

Page 218: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

203

Piyasada rekabetin artması ve uluslararası bir boyut kazanması karşısında,

girişimciler hem gelişen teknoloji ve yenilikleri zamanında izleyerek işletmelerine

uygulamak, hem de sanayi dönemine has, standart ve kitlesel nitelikte mal ve hizmet

üretme anlayışlarını değiştirerek, müşteri odaklı ve çeşitliliğe dayalı esnek üretim

anlayışını benimsemek durumunda kalmaktadırlar.380 Küreselleşmenin en çok etkilediği

alan kuşkusuz ekonomidir. Ekonomik küreselleşme; dünyanın finans devlerini ve çok

uluslu şirketlerini stratejik ulusal çıkarları etkileyebilecek ekonomik karar ve

uygulamaların başlıca aktörleri durumuna getirmiştir.381 Ülkelerin siyasi, ekonomik ve

sosyal hayat düzenlerinde modernizm temelinde oluşan katı, kapsayıcı, merkeziyetçi ve

bürokratik yapılardan postmodern öncüllere dayalı esnek, ademi merkeziyetçi ve

inisiyatife yer veren yapılara doğru görülen hızlı dönüşümün dinamik gücünü oluşturan

ekonomik küreselleşme; modernist felsefe temelinde biçimlenen ve 20. yüzyılın ülke

yönetimlerinin egemen siyasi modeli olan ulus-devletin temel dayanaklarının

aşınmasına ve buna bağlı olarak egemenlik kavramının işlevinin zayıflamasına yol

açmıştır.382 Bu gelişmenin doğrudan bir sonucu olarak yeni küresel siyasi düzende ulus

devletler, ülke toprakları ve uyrukları üzerinde siyasi ve hukuki alanlarda daha önce

sahip oldukları mutlak belirleyicilik ve denetim güçlerini önemli ölçüde kaybetmeye

başlamışlardır.

Kamu Yönetiminde Yeni Yaklaşımlar

Yönetim anlayışının geleneksel düşünce temelinde ortaya çıkan ve Sanayi

Dönemi boyunca bu dönemin zihniyet yapısına uygun biçimde gelişen katı, bürokratik

ve mekanik yapısından hızla uzaklaşılmaktadır. Yeni paradigma; bilgi çağının yönetim

felsefesi, dayandığı post-modern yaklaşımlardan hareketle yeni boyutlar kazanmaya

başlamış; örgütlenmede ve işleyiş yapısında kalite, verimlilik, etkenlik, rekabetçilik,

esneklik, katılımcılık ve demokratikleşme eksenli yeni yaklaşım ve teknikleri gündeme

380 Peter F.Drucker, Gelecek İçin Yönetim:1990’lar ve Sonrası, çev. Fikret Üçcan, Ankara: Türkiye İş Bankası Kültür Yayını,

1998, s. 62.

381 Paul Hirst, Grahame Thompson, Küreselleşme Sorgulanıyor, çev. Çağla Erdem ve Elif Yücel, Ankara: Dost Kitabevi, 1998,

s.231.

382 Graham Wilson, “The End of the Big State?” Governance: An International Journal of Policy and Administration, Vol. 13,

No.2, April 2000, s.233.

Page 219: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

204

getirmiştir. Post-modern yönetim anlayışının özünü oluşturan yalın yönetim-etkin

örgütlenme ilkeleriyle de yakından bağlantılı olan söz konusu yaklaşım ve teknikler,

güncel gelişmeler doğrultusunda sürekli yeni boyutlar kazanarak sayıca ve nitelik

yönünden artmakla birlikte bunların belli başlı olanlarının isimleri aşağıdaki gibi

sıralanabilir:383

• Değişim Yönetimi (Değişim Mühendisliği)

• Sürekli Gelişme Stratejisi ve Performans Yönetimi

• Stratejik Yönetim

• Sinerjik Yönetim

• Performans Değerlendirilmesi ve Ölçümü

• İnsan Kaynaklarının Geliştirilmesi ve Yönetimi

• Toplam Katılım Yönetimi

• Personel Güçlendirme (Empowerment)

• Toplam Kalite Yönetimi

• Örgüt Kültürünün Geliştirilmesi

• Öğrenen Örgütler

• Bilgi Teknolojilerinin Yönetime Uygulanması (Bilgi Sistemleri Yönetimi)

• Şebeke Örgütlenmeler

• En iyi Uygulamaların Adaptasyonu (Benchmarking)

Yönetimin genel değişim iklimi içinde oluşan ve ağırlıklı olarak son yıllarda

doğarak gelişen bu yaklaşım ve teknikler, salt işletme ölçekli pratik modeller olarak

değil; küçük, büyük, basit, karmaşık, özel, kamusal, yönetim kavramının söz konusu

olduğu her yerde düşünülebilecek ve karşımıza çıkabilecek çözümler olarak

değerlendirilmelidir.

Kamu yönetiminin kendisini kuşatan genel, siyasal ve toplumsal yapı ile olan

bütünlüğü çerçevesinde, düşünce, kültür, bilim, teknoloji, ekonomi, siyaset, iş

örgütlenmesi ve çalışma ilişkilerinde sanayi ötesi döneme geçiş sürecinin temel

383 Ulvi Saran, “Küresel Değişim Dinamiklerinin Kamu Yönetimi Alanındaki Etkileri”, http://www.canaktan.org/politika/kamuda-

kalite/saran1.pdf, (19 Haziran 2006)

Page 220: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

205

dinamikleriyle beslenen kavramlar, kurumlar, yapılar ve süreçler post-modern kamu

yönetiminin384 oluşumunu şekillendirmiştir. Değişim, genel olarak toplumsal yapıda,

siyasal değer yargılarında, siyasal yapı ve süreçlerde, devlet olgusunun niteliğinde ve

vatandaşların siyasal, sosyal istek ve beklentileriyle ilgili alanlarda yoğunlaşmaktadır.

Gerek işletme yönetimi, gerekse kamu yönetimi alanında küreselleşme ile birlikte

demokratikleşmeye, esnekliğe, katılımcılığa, bireyin etkinliğine ve yeteneklerinin ön

plana çıkarılmasına yönelik değişim hareketinin, etkisini en çok geleneksel bürokratik

örgütlenme alanında ve bunun temel unsuru olan hiyerarşi üzerinde hissettirdiği

görülmektedir. Hiyerarşi, işbölümü ve otorite düzeninin bulunduğu tüm örgütlerde yer

almakla birlikte daha çok bürokrasi ile birlikte düşünülmesi gerekir. Öte yandan

bürokrasinin esas olarak biçimselliğe, katı ve yazılı kurallara, merkeziyetçi bir yönetim

ve denetim yapısına dayalı olması ve katılıma yer vermemesi; demokratik ilkelere ve

küresel gelişmenin yönetim alanına hakim kıldığı esneklik yaklaşımlarına ters

düşmekte, dolayısıyla bürokratik yapılanmanın özünü oluşturan hiyerarşi ile yükselen

küresel yönetim değerleri arasında temel bir çelişki ve uzlaşmazlığın varlığı dikkati

çekmektedir.385

Bu bağlamda, bilgi çağının gereklerine uygun olarak hiyerarşinin olabildiğince

azaltıldığı bir işletmede ya da kamu örgütünde, Weberci bürokratik yönetim modeline

has merkeziyetçi işbölümü, otorite ve denetim yapısı çözülme sürecine girmiştir.386 Bu

süreç, hiyerarşik sorumluluk anlayışına dayalı, örgüt merkezli ve biçimsel kuralların

gereklerinin karşılanmasıyla yetinen bir yapıdan, yönetimdeki demokratik süreç ve

mekanizmaların önem kazanacağı birey merkezli ve sonuçlara yönelik yapılanmaya

doğru gidişi hızlanmaktadır.

Bilgi çağında kamu hizmeti anlayışının felsefi özünü oluşturan vatandaş

odaklılık; küreselleşmeyle birlikte görülen bireycilik, girişimcilik, rekabetçilik gibi

piyasa eksenli değerler çerçevesindeki yeniden yapılanma arayışlarının bir sonucudur.

Kamunun giderek büyüyen savurganlık ve kaynak kullanımındaki verimsizliği ekonomi

384 Turgay Ergun, “Postmodernizm ve Kamu Yönetimi,” Amme İdaresi Dergisi, Cilt 30, Sayı 4, Aralık l997, ss.3-15.

385 Namık Kemal Öztürk, “Hiyerarşi ve Demokrasi İkilemi”, Türk İdare Dergisi, Mart l997, Sayı 414, s.103-105.

386 Montgomery Van Wart, Changing Public Sector Values, New York:Garland Publishing Inc., 1998, s.289.

Page 221: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

206

için bir yük haline gelmekte ve bundan ülkelerin rekabet gücü olumsuz yönde

etkilenmektedir. Bu nedenle kamu yönetimlerinin yeniden yapılanmalarında ve kamu

hizmetlerinin sunulmasında; özel sektör mantığıyla esnek ve yalın örgütlenme, karlılık,

verimlilik gibi piyasa temelli ve insan odaklı ilke ve uygulamalar bir çıkış yolu olarak

görülmüştür. Bu doğrultuda, kamu hizmetlerinde kalitenin yükseltilmesi, hizmetlerin

etkenlik ve verimlilik ilkeleri çerçevesinde daha hızlı, ucuz ve amaca uygun olarak

yerine getirilmesiyle vatandaş memnuniyeti sağlanacaktır. Aynı zamanda kaynak

israfına, yüksek enflasyona, aşırı borçlanmaya ve dengesiz gelir dağılımına yol açan ve

ülke ekonomileri üzerinde ağır bir yük oluşturan bütçe açıklarının giderilmesine de

somut katkılar sağlayan bir yol olarak kabul görmektedir.387

Burada vurgulanması gereken önemli hususlardan biri; bu dönüşümün mikro

planda şu ya da bu kamu hizmetinin niteliği ve sunulma biçimiyle ilgili olarak değil;

makro düzeyde yani kamu yönetimi mekanizmasının ve kamu hizmetlerinin genel

bütünlüğü içinde temellendirilmesinin daha anlamlı olacağıdır.

Kalkınmacı, modernleşmeci refah devletinin özel kesimdeki temel dayanağı olan

fordist üretim ve örgütlenme modeliyle kamu kesimindeki uygulama esasını oluşturan

weberyen bürokratik yönetim modelinin çok yönlü küresel değişim dinamiklerinin

etkisi ve sanayi kapitalizminin yapısal kriz dönemine girmesi nedeniyle zayıflaması;

ekonomik alanda keynesçi politikalardan friedmancı politikalara geçilmesini

gerektirmiştir.388 Bu yaklaşım; işgücünün kompozisyonunda, emeğin örgütlenmesinde,

istihdam hacminde, üretim sürecinde, ürün niteliğinde ve teknolojik düzenlemelerde

daha önce geçerli olan, katılığın, kitlesel normların ve standardizasyonun yerine

farklılaşmanın, yalınlığın ve esnekliğin ikame edilmesini beraberinde getirmiştir.389

Aşırı merkeziyetçi, katı, hiyerarşik, geleneksel yönetim anlayışının tipik formu

olan piramit tipi örgütlenme yapısı; küreselleşme ve bilgi çağıyla birlikte daha çok

387 Sıtkı Gözlü, “Kamu Hizmeti Veren Kuruluşlarda Toplam Kalite Yönetimi,” Kamu Yönetimi Disiplini Sempozyumu Bildirisi,

TODAİE Yayını, 1996, s. 48.

388 Şaylan, a.g.e., s.60.

389 İlker Belek, Postkapitalist Paradigmalar, İstanbul: Sorun Yayınları, 1997, s.54.

Page 222: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

207

seslendirilen demokratikleşme, özgürleşme, bireyselleşme, esnekleşme, yerelleşme,

merkezden çevreye yayılma taleplerinin yönetim alanında karşılık bulmasının önündeki

başlıca engel olarak durmakta, diğer pek çok soruna da dolaylı olarak kaynaklık

etmektedir.390

Türkiye’de Kamu Yönetiminin Yapılanma Sorunları

Bugün Türkiye’de kamu yönetiminin karşılaştığı sorunların pek azı kamu

kuruluşlarının geçerli hukuk düzenine ve yönetim alanındaki uygulama esaslarına

uygun yönetilmemesinden ya da çalışanların bilgi, beceri ve performans düzeylerinin

yetersiz oluşundan kaynaklanmaktadır. Sorunların çok büyük bir bölümünün kaynağı,

kamu yönetiminin genel siyasal, toplumsal ve ekonomik sistemdeki temel dinamiklerle

bağlantılı olarak ortaya çıkan gelişme ihtiyaçları doğrultusunda işlevsel ve rasyonel bir

biçimde yapılanamamış olmasıdır.

Küresel nitelikli ve işletme yönetimi kaynaklı yaklaşım ve tekniklerin kamu

yönetimi alanında hayata geçirilmesi söz konusu olduğunda, sorunun, kamu otoritesinin

en üst düzeydeki örgütlenmesi olan devletin doğuşu, gelişimi, birey devlet ilişkileri,

temel haklar ve özgürlükler, demokrasi teorisi ve dayandığı temel ilkeler bağlamında

ele alınması doğal bir zorunluluk haline gelmektedir.

Türkiye gibi merkeziyetçi ve tekçi yapıya sahip devlet sistemlerinde, siyasal-

yönetsel rejimin merkeziyetçiliği, bütünlüğü ve kapsayıcılığı nedeniyle belirli kamu

hizmetlerini yürüten kamu kuruluşlarının, örgütlenme, personel istihdamı, işleyiş ve

hizmet alanlarında kendi başlarına hareket edebilecek idari ve mali özerkliğe sahip

olmadıkları bilinmektedir. Bu kısıtlılık ve bağımlılık durumu, hizmet birimi niteliğini

taşıyan alt düzeydeki kamu kuruluşlarında olduğu gibi, bunların bağlı bulundukları

bakanlık örgütleri ve devlet organları düzeyinde de verimlilik ve etkinliği azaltmaktadır.

Dolayısıyla, kendi örgüt yapısını, uyacağı kuralları, yürüteceği hizmetleri ve personel

politikasını belirleme gücünden yoksun olan bir kamu kuruluşunun, özel sektör

işletmelerince yaygınlıkla benimsenen ve başarıyla uygulanan post-modern yönetim

390 Saran, a.g.m.

Page 223: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

208

yaklaşımlarının hayata geçirilebilmesi bakımından yönetim sisteminin bağımsız bir

unsuru olarak görülebilmesi mümkün değildir. Bu nedenle kamu yönetimindeki hizmet

kalitesi ve verimlilik sorunlarının bütüncül ve kapsayıcı bir yaklaşımla, çok yönlü

değişkenler çerçevesinde ve tüm siyasi ve idari boyutlarıyla birlikte düşünülmesi

zorunludur.

Tüm dünyada kamu kesiminde bürokratik ilkeleri reddeden ve bunları aşma

iddiasında olan bilgi çağı yönetim anlayışının yükselmesine bağlı olarak ortaya çıkan

post-modern kamu yönetimi yaklaşımları, Batı’ya oranla gecikmeli de olsa küresel

değişim sürecinin kaçınılmaz bir biçimde çekim alanına giren Türk Kamu Yönetimi

üzerinde de etkilerini birçok bakımdan göstermektedirler. Kamu mülkiyetinin

özelleştirilmesi, vatandaş tercihlerinin öne çıkarılması, kamu kuruluşları arasında

rekabetin teşviki, mali kaynakların zorlanması pahasına refah devleti anlayışından

vatandaş taleplerini göz önünde bulunduran sözleşmeci devlet anlayışına geçilmesi,

kamu alanının daraltılarak bireyin ve özel kesim alanının genişletilmesi, temsili

demokrasi yerine piyasa demokrasisinin geliştirilmesi gibi uygulamalar değişimin

başlıca yansımalarıdır.391 Bireyin yeniden keşfine yönelik mesajlar içeren, batı

ülkelerinde kamu işletmeciliği, kamu yönetiminin yeniden inşası gibi adlarla anılan bu

yaklaşımlar; Türkiye’de kamu yönetimi reformu, devletin küçültülmesi ve yeniden

yapılandırılması gibi çabalar şeklinde yıllardır sürdürüldüğü halde sonuçsuz kalmıştır.

Kamu Kurumları ve Bilgi Yönetimi

Kurumların faaliyet gösterdikleri ortamdaki ekonomik, sosyal ve teknolojik

değişikliklere uyum sağlayabilmeleri, değişikliklerden etkilenme düzeyleri, bu

kurumların yönetim biçimiyle yakından ilgilidir. Kamu kurumları bürokratik örgütler

olarak, önceden belirlenmiş kurallara dayalı, yetki alanları yasalarla belirlenmiş, eğitim

yoluyla belirli beceriler kazanmış insan kaynağına sahip, çalışanlarının kendilerine

verilmiş görevleri yerine getirmek için gerekli kaynaklar üzerinde mülkiyet haklarının

olmadığı bir yapıya sahiptir.

391 Muhsin Halis, “Toplam Kalite Yönetiminin Türk Kamu Yönetiminde Uygulanabilirliği”, Kamu Yönetiminde Kalite, I.Ulusal

Kongresi, 26-27 Mayıs 1998, Ankara: TODAİE Yayını, 1998, s.70.

Page 224: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

209

Biçimsel kural ve düzenlemelerin olması, işlevsel bölümlenmeye gidilmesi ve

hiyerarşik ilişkileri nedeniyle bürokratik örgüt yapısı, örgüt çalışmalarına ve sorunlarına

her birimin kendi fonksiyonları açısından yaklaşmasını beraberinde getirmektedir. Bu

özellikleri nedeniyle kamu kurumları kapalı sistemler olarak da kabul edilmektedir.

Örgütün etkinliği, örgütün çevresinden ve içinden aldığı bilginin hacmine,

niteliğine ve bu bilgilerin örgüt içinde karar birimlerine iletilebilmesine ve bu

birimlerde doğru bir şekilde değerlendirilebilmesine bağlıdır. Örgütün işleyişini

sağlamak ve amaçlarını gerçekleştirmek amacıyla gerek örgütü meydana getiren çeşitli

bölüm ve öğeler, gerekse örgütsel iletişim önemli rol oynamaktadır. Kamu

kurumlarında iletişim, biçimsel olarak gerçekleşmektedir. Biçimsel iletişim örgüt

içindeki hiyerarşik görevler arasında uygulanan bir iletişim şeklidir. Bu iletişim şeklinde

iletişim, önceden belirlenen bazı ilkelere uygun olarak sürdürülür. Biçimsel iletişim,

örgütün çeşitli birimleri arasında gerekli ilişkilerin kurulmasına ve işbirliğinin

sağlanmasına yardımcı olur ve örgütün ana şemasında yer aldığı şekilde gerçekleşir.

Yani iletişim şekli örgüt şemasıyla sınırlıdır. Biçimsel iletişimde örgüt içi kanallar

sınırlandırılmıştır denilebilir.

Bilgi yönetiminde, teknolojik altyapı, bilgi yönetimi süreçleri ve örgüt kültürü

birlikte değerlendirilmelidir. Türkiye’de kamu kurumlarına bakıldığında teknolojiye

yatırım yapıldığı açıkça görülmektedir. Ancak, diğer taraftan hiyerarşik yapıdaki kamu

kurumlarının bilgi teknolojisi araçlarını kaynak olarak kabul ettiği, buna karşın bilginin

üretildiği ve hizmete sunulduğu süreçleri dikkate almama eğiliminde olduğu

gözlenmektedir. Bilgi Yönetiminin vazgeçilmez unsuru olarak kabul edilen bilgi

paylaşımı ise örgüt kültürü ile yakından ilgilidir. Kamu kurumlarında uzun yıllardan bu

yana uygulanmakta olan geleneksel yönetim anlayışı ve bunun doğal sonucu olan

biçimsel iletişim uygulamaları, bilgi paylaşımının önündeki en büyük engeldir. Oysa

örgütsel bilgi akışının etkin olması, birimler arasında eşgüdüm ve işbirliği sağlayan ve

etkileşimli ilişkiyi gerektiren bir yönetim yapısı ile olasıdır. Bu yüzden kamu kurumları

değişime uyum sağlamakta zorlanmaktadırlar.

Page 225: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

210

Bu çerçevede amaç ve hedeflerle kurum politikalarının değişen koşullara göre

tanımlanarak gözden geçirilmesi ve kurum yapılarının yeniden tasarlanması yani

kamuda yeniden yapılanmanın bir an evvel gerçekleştirilmesi gerekmektedir.

Kamu kurumlarının geleneksel yönetim anlayışından uzaklaşarak yeni bir

yönetim anlayışına geçmesi, önemli bir zaman dilimini, süreci, kararlılığı ve bir

politikayı gerektirmektedir. Ancak, bilgi çağının ekonomi ve toplum düzenine uyumlu,

esnek ve bürokratik yapının kısıtlarından uzaklaşmış yeni bir örgüt yapısı, sorunların

aşılmasında öncelikli şart olarak görülmektedir. Kamu kurumlarında verilen bütün

hizmetler için geçerli olan amaçlara ulaşabilme ve bürokratik yapıyı aşabilme, toplam

kalite yaklaşımı ile olası görünmektedir. Teknolojik gelişmelerle şekillenen yeni

ekonomik ve toplumsal düzende, dinamik, ağ ortamında çalışan ve örgüt amaçlarının

gerçekleştirilebilmek için bilgi üreten ve kullanan kurumların olması, ancak zamana

yayılmış, hedefe odaklanabilen ve dinamik süreçleri içeren bir yeniden yapılanmayla

mümkün olacaktır.392

6.5. Kamu Yönetiminde Yeni Yaklaşım; e-Devlet

Günümüzde bilişim teknolojileri salt bilgisayar uygulamaları sınırını çoktan

aşarak, artık kolayca izlenir olmaktan çıkmıştır. Bilişim sektörü artık, tek başına kendi

oluşumunu hazırlayan, diğer teknolojilere öncülük eden, olağanüstü katkılar sağlayan,

kendi teknolojik gelişimini de -neredeyse- kendisi sağlayan bir sektör haline gelmiştir.

Tarihin hiçbir döneminde insanoğlu bu değişim hızına ulaşamamıştır. En çarpıcı

öngörülerde bile gelecekte olası sosyal değişimlerin boyutu yeterince

tanımlanamamaktadır. Sosyologlar, bilgi çağındaki sosyal değişimlerin boyutları

üzerine yorum yaparken zorlandıklarını kabul etmektedirler.393

Ulusal ekonomik gelişme ve rekabet stratejisini bilgi ekonomisine dayandıran

ülkeler; bilim ve teknoloji alanındaki mevcut kurumsal yapılarını yeniden düzenlemekte

ve bu ekonominin gereklerine uygun yeni kurumsal yapılar oluşturmaktadırlar.

392 Nesrin İnce, “Kamu Kurumları ve Bilgi Yönetimi”, http://www.bilgiyonetimi.org/cm/pages/mkl_gos.php?nt=621, (29 Temmuz

2006)

393 TBD, e-Türkiye Çalışma Grubu Raporu, Ankara: Türkiye Bilişim Derneği Yayınları, 2001, s.79.

Page 226: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

211

Bilgi çağının getirdiği değişim; tüm dünyada olduğu gibi bizde de yeniden

yapılanma sürecini hızlandırmış ve ülkenin önüne önemli bir fırsat olarak gelmiştir.

Ülkemizin, bilgi ve iletişim teknolojilerini hem kullanarak hem de dünya ölçeğinde

üreterek bilgi toplumuna dönüşebilmesi, için gerekli stratejilerin belirlenmesi, ulusal

eylem planının hazırlanması ve uygulanması gerekmektedir. Eylem planının

hazırlanması kadar bu planı uygulama sorumluluğunu üstlenecek, kurumlar arası

koordinasyonu sağlayacak, görevi sadece ülkenin bilişim stratejilerini geliştirmek ve

uygulatmak olan bir kurumun olması çok daha önemlidir.

Kamu bilgi ve iletişim teknolojileri yatırımları, 2004 Yılı Yatırım Programı

döneminden itibaren, Bilgi Toplumu Dairesi tarafından değerlendirilip, ilgili birimlere

görüş ve önerilerle birlikte iletilmektedir. Böylece, bu döneme kadar birbirinden

bağımsız ve kurum öncelikleri dikkate alınarak yürütülen kamu yatırımlarının, bilgi

paylaşımını esas alan, mükerrerliklerden kaçınan ve ulusal öncelikleri gözeten bir

yaklaşımla yürütülmesi mümkün hale gelmiştir.394

e-Devlet; devletin vatandaşlara karşı yerine getirmekle yükümlü olduğu görev ve

hizmetlerle vatandaşların devlete karşı olan görev ve hizmetlerinin karşılıklı olarak

elektronik iletişim ve işlem ortamlarında kesintisiz ve güvenli olarak yürütülmesi

biçiminde tanımlanmaktadır.395

Şekil 6.1: e-Devlet’in Temel Unsurları

394 N. Murat İnce, e-Devlet Proje ve Uygulamaları, Ankara: DPT Yayınları, 2005, s.4.

395 Türkiye Bilişim Şûrası, Sonuç Raporu, 10-12 Mayıs 2002, Ankara, s.184.

e-Vatandaş

e-Devlet

e-Şirket / İşyeri

e-Çalışan

e-Kurum

e-Memur

Page 227: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

212

Devletin temel unsurları olan vatandaş ve kuruluşlar, e-Devlette, e-Vatandaş, e-

Şirket ve e-Kurumdur. Her biri kendi içerisinde “e” olgusunu gerçekleştirmeye

çalışacak, birbirlerinden etkilenerek gelişecek ve zamanla e-Devlet oluşacaktır.396

Geleneksel devlette, kamu kurumu, vatandaş ile bilgi sisteminin arasındadır. Vatandaşın

bilgiye doğrudan erişimi mümkün olmamaktadır. Bilgi paylaşımı ve talebi olduğunda,

kamu kurumu bilgiye ulaşarak vatandaşa aktarmaktadır. Bilgi talep eden vatandaş, ilgili

kamu kurumuna bizzat ulaşmak zorundadır. e-Devlet yapısında ise, bilgi sistemi kamu

kurumu-vatandaş arasındadır. Kamu kurumu, vatandaşın bilgi talebini öngörmeye

çalışmakta, bir bakıma hizmetleri vatandaşların kendileri yönlendirmektedir. e-Devlette

bürokratik işlemler en aza inmektedir.397

Şekil 6.2: Geleneksel ve e-Devlet yapılanmalarında “vatandaş, kurumlar ve bilgi sitemleri” etkileşimi

396 Türkiye Bilişim Şûrası, e-Devlet Çalışma Grubu Raporu, 10-12 Mayıs 2002, Ankara, s.184.

397 N. Murat İnce, a.g.e., s.25.

Page 228: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

213

e-Devlet ile geleneksel devletin karşılaştırılması aşağıdaki tabloda gösterilmektedir.

Tablo 6.1: Geleneksel ve e-Devlet Anlayışlarının Karşılaştırılması

e-Devletin Önemi

Küreselleşme paralelinde bilgi ve iletişim teknolojilerindeki hızlı gelişmeler,

ülkemiz ile çağdaş ülkeler arasındaki açığı artırmaktadır. Ülkemizin bu açığı kapatarak

dünya ile bütünleşmesi ve bilgi toplumu durumuna gelebilmesi için devletin, gelişmiş

teknolojiyi ve çağdaş yönetim tekniklerini birlikte kullanarak bireyleri ve vatandaşa

hizmeti ön plana çıkaran yeni bir yapılanmaya gitmesi zorunludur. Bu yeniden

yapılanma modeli e-Devlettir. e-Devlet; kamu kurum ve kuruluşları, vatandaşlar ve

ticari kurumlar arasındaki bilgi, hizmet ve mal alışverişlerinde bilgi teknolojilerinin

kullanılarak performans ve verimlilik artışını hedefleyen devlet modelidir.

e-Devlet’in Amaçları

e-Devletin temel amaçları; devletin şeffaflaşarak hızlı ve etkin bir şekilde

işleyişinin sağlanması, her düzeyde vatandaşın yönetime katılması, kurumlar arası bilgi

alışverişiyle iş ve veri yinelenmesinin önlenmesi, vatandaşların yaşamlarının

kolaylaştırılması, bilgiye dayalı karar verme süreçlerinin geliştirilmesi ve

hızlandırılmasıdır.

e-Devlet’ten Sağlanacak Yararlar

e-Devlet projesinin hayata geçirilmesiyle; zaman ve işgücü tasarrufuyla

verimlilik, yaşam kalitesi ve memnuniyet artacaktır. Ekonomik gelişim desteklenecek,

GELENEKSEL DEVLET ANLAYIŞI e-DEVLET ANLAYIŞI

Bürokrasi Odaklılık – Kamusal İnisiyatif Vatandaş Odaklılık – Bireysel İnisiyatif

Koordinasyonsuz Mükerrer İş Süreçleri Entegre/Koordine Hizmetler, Açık ve Şeffaf Devlet

Kağıda Dayalı Hantal Hizmet Anlayışı Sayısal Hizmet Sunumu

Manuel - Zaman Alıcı Süreçler Elektronik - Seri İş Süreçleri

Bilgi Kıskançlığı Bilgiye Esnek Erişim

Bağlantısız Bilgi Teknolojileri Kullanımı Tümleşik Ağ Çözümleri

Katı, Merkeziyetçi Hiyerarşik Bürokrasi Gerçek, Katılımcı ve Sürekli Demokrasi

Page 229: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

214

bireysel katılım artacak, kağıt bağımlılığı ve kullanımı azalacaktır. Kamusal işlemler

için vatandaşın istediği bilgilere bir noktadan ve doğru şekilde ulaşılacaktır. Böylece

insan yanlışları en aza indirilecektir.

Bilgi ve iletişim teknolojileri kurulum maliyeti yüksek olmasına karşın zamanla

toplam sahip olma maliyeti düşecek, hizmetin daha hızlı sunumu, işletme giderlerinin

azalması, doğru bilgiye zamanında ulaşım vs. gibi olumlu gelişmeler kaydedilecektir. e-

Devlette vatandaşın talebi ön plana çıkacak, devlet-vatandaş ilişkisi ve güven ortamı

oluşarak kuvvetlenecektir,

e-Devlet Kültürü; e-Kültür

Kültür; tarihsel, toplumsal gelişme süreci içinde yaratılan maddi ve manevi

bütün değerler ile bunları yaratmada ve sonraki kuşaklara iletmede kullanılan, insanın

doğal ve toplumsal çevresine egemenliğinin ölçüsünü gösteren araçların tümü biçiminde

tanımlanmaktadır. Eğer bu tanımı tek başına geçerli kabul edersek, e-kültür; bilişim

teknolojilerinin günlük yaşamdaki kullanımının kişiler üzerinde bıraktığı etki ya da

değerler olarak tanımlanabilir.

Kültür gibi topluma mal edilen kavramlar birçok bileşenden oluşur. e-Kültür de

toplumların geleneksel toplum yaşamından bilgi toplumuna geçişi ile ilgili bir olgu

olarak tanımlanabilir. Bu yönü ile e-kültür doğrudan bilgi toplumu oluşumunun

vazgeçilmez şartıdır.

Genel olarak e-kültür, toplumun eğitim yapısı ve genel kültür birikimiyle

doğrudan ilişkilidir. Eğitim düzeyi yüksek olan topluluklarda e-kültür düzeyinin de

yüksek olacağı beklenir.

Bilgi toplumunda toplumsal dinamiklerin çeşitliliğiyle birlikte bilginin etkinliği

de önemli seviyede artmaktadır. Bilginin kolay erişilir, kapsamlı ve sürekli güncel

olabilmesi bireylerin gelişiminde ve farkındalık düzeylerinin artmasında belirleyici

olmaktadır. Böylece, bireyler, kamu organizasyonlarından daha fazla beklentilerde

Page 230: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

215

bulunmakta, bir anlamda demokratik haklarını anlıyor ve savunuyor olmaktadırlar. Bir

başka deyişle e-Devlet kültürü paralelinde gelişmişlik temeli oluşmaktadır.398

e-Devlet’in Sunacağı Temel Servisler

i- Devletten Vatandaşa Yönelik Servisler “Devlet Ana Kapısı (Main Portal)”

Yüzlerce kamu kurum ve kuruluşuna ait web sayfalarının bazıları bilgi verme

amaçlıyken, bazıları bir takım servisler sunmaktadır. Birçok kuruluş, aynı içerikteki

bilgileri farklı biçimlerde istemekte, bu şekilde hem işlemsel farklılık yaratmakta hem

de vatandaşı yormaktadır. e-Devlet ana kapıları, vatandaşa tek kapıdan giriş, kolay

işlem ve arama yapma gibi olanaklar sağlamaktadır. e-Devlet ana kapısından söz

edilirken, bunu kullanacak olan vatandaşların özel durumları mutlaka göz önüne

alınmalıdır. Bilgisayar ve iletişim teknolojilerine yakınlık, yaşam biçimlerine yönelik

çeşitli özellikler, alışkanlıklar, ülkenin teknolojik altyapısı ve vatandaşların kimi zaman

hukuksal boyutu da olabilen işlemleri elektronik bir platformda gerçekleştirmeye

yatkınlıkları en başta gelen hususlardır. e-Devlet servislerinin sunulabilmesinin en etkin

yolu e-Devlet ana kapısıdır. Günümüzde tüm dünyada e-Devlet ana kapıları, halen

gelişme ve olgunlaşma sürecini yaşamaktadır.

IX Kalkınma Planı ve öncesinde 2006/38 sayılı Yüksek Planlama Kurulu

Kararı’yla onaylanarak 28.07.2006 tarih ve 26242 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak

yürürlüğe giren Bilgi Toplumu Stratejisi ve eki Eylem Planı’nda başlamış olan Devlet

Ana Kapısı Projesi’ne hız kazandırılmasına yönelik hükümlerin bulunması bu konuda

sevindirici gelişmelerdir.

ii- Kamudan Kamuya Yönelik Servisler

Devlet, strateji geliştirmek ve topluma hizmeti daha etkin bir konuma getirmek

için de bilgiye ihtiyaç duyar. Bilginin etkin kullanımının sağlanması için, kurumlar arası

bilgi akışı ve entegrasyona ilişkin ön çalışmaların baştan yapılması gerekmektedir.

Mükerrer çalışmalardan ve aynı kapsamda olan altyapı maliyetlerinden kaçınılmalıdır.

Devlet kurumlarının kendi otomasyon süreçlerini ve bilgi altyapısını tamamlayarak

398 Türkiye Bilişim Şurası, e-Devlet Çalışma Grubu Raporu, 10-12 Mayıs 2002, Ankara, s.10-11.

Page 231: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

216

kurum içi bilgi sistemlerini iyi bir şekilde kullanabilmeleri, kurumsal hizmetleri etkin ve

verimli bir şekilde sunabilen yapıyı oluşturmaları gerekmektedir (e-Kurum). Bilgi,

sürekli olarak kaynağından izlenerek güncellenmelidir. İkinci aşama olarak bu bilgilerin

ulaşımına yardım edecek e-Devlet portalının bir mantık çerçevesinde oluşturulması

gerekmektedir. Burada, devlet bünyesindeki insan kaynaklarının teknik ve fonksiyonel

altyapısının da iyi değerlendirilmesi gerekmektedir.

e-Devlet ortamında, herhangi iki kamu kurumu arasındaki ilişkinin bütünüyle

elektronik ortamda gerçekleştirilmesi hedeflenmelidir. Bunun için öncelikle yeni bir e-

kurum kültürünün oluşması gerekmektedir. Tüm kamu kurum ve kuruluşları, saklamak

ve işlemek durumunda oldukları bilgilerin yalnızca kendilerine özgü gizli bilgi veya

kuruluşa özel bilgi olduğu düşüncesinden vazgeçmelidirler. Rekabet yerini işbirliğine

devretmelidir. Çevrimiçi e-Devlet servislerinin önündeki en büyük engel, kültürel

direnç olarak gösterilmektedir. Bilgi teknolojileri konusunda bilgili olmayan her

düzeyde çalışandan, elektronik servislerin kullanımına tepkiler oluşmaktadır. Özellikle

bu tür tepkilerin üst yönetim kademeleri ve siyasilerde oluşması, e-Devlet’e ulaşmayı

daha da zorlaşmaktadır. Değişime karşı direnç tarih boyu var olmuştur. e-Devlet,

değişimi gerektirmektedir. Düşünce ve iş yapma tarzı, teknolojik gelişmelere paralel

olarak büyük oranda değişmektedir. Özellikle teknolojik bilgi ve vizyon eksikliği, bazı

yöneticilerde korkuya ve endişeye dönüşmekte ve yeniliğe karşı adeta mücadeleci bir

tavır sergilenmektedir.

Öte yandan, konunun bilincine varan yöneticiler ise işleri oldukça

kolaylaştırmaktadır. Örneğin, Dubai Prensi General Şeyh Muhammed bin Rashid El

Maktoum, 18 ay içerisinde çevrimiçi sisteme geçmeyen kamu görevlilerinin görevine

son vereceğini açıklamıştır.

ABD Kongresinde, sayıları 1.8 milyon olan federal memurlardan her birine bir

bilgisayar ve ücretsiz internet erişimi verilmesi tartışmalarında yaklaşık maliyeti 1.4

Milyar USD olan bu iş, önce pahalı görüldü. Ancak yatırımın geri dönüşü

hesaplandığında oldukça karlı olduğu görüşü benimsendi. Çünkü e-Memur olmadan e-

Devlet olamaz.

Page 232: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

217

iii- Kamudan Özel Sektöre Yönelik Servisler

Çekoslovakya gümrüğüne her yıl 2,5 Milyon TIR transit geçiş amacıyla

başvurmakta ve bu sayı yıldan yıla artmaktadır. Çek gümrüklerinde gümrük işlemlerini

yapmak amacıyla 9000 gümrük memuru çalışmaktadır. Bir TIR şoförünün gümrük

işlemleri için ortalama 12 saat beklediği hesaplanmıştır. Giderek artan bu yoğunluk

karşısında, Çek Cumhuriyeti, çareyi gümrük işlemlerini webe taşımakta bulmuştur. 75'i

sınırda olan 200 gümrük ofisi internet aracılığı ile birbirine bağlanmış ve 2000 yılı

başında gümrük beyannamelerinin %80'i internet üzerinden gönderilmiştir. Gümrük

vergilerinin toplanması tümüyle otomatik hale gelmiş ve TIR şoförlerinin bekleme

sorunları ortadan kalkmıştır.

ABD Federal Hükümeti her yıl 17 Milyar USD dolayındaki sarf malzemesi

alımlarını web üzerinden yapmaktadır. Buna karşın Avrupa ise, kağıt ortamında

olmayan imzalı belgeleri kabul edip etmeme yönünde, hala, kararsız bir tutum

sergilemektedir.

Avustralya Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı alımlar için 2500 kişi

çalıştırmakta iken, her bir alımın onayı birkaç gün almaktaydı. Bugün alım onay süreci

24 saatten daha az sürmektedir. Böylelikle, bir yıldan az bir zamanda 1,3 milyon dolar

tasarruf edilmiştir.

Çevrimiçi satın alma sistemleri giderek yaygınlaşmakta. Öncelikle küçük

alımlarla başlandığı gözlenmektedir. Tüm bunlar dikkate alındığında, iş dünyasının

devletle olan işlerinin tümünün elektronik ortamda yapılması bir zorunluluk haline

gelmektedir.399

e-Devlet Uygulamalarında Güvenlik

e-Devlet uygulamalarında vatandaşların özlük bilgilerinden ve yapılan işlemlerin

güvenli olmasından daha önemli bir unsur düşünülemez. İyi bir güvenlik, bu alanda

399 Türkiye Bilişim Şûrası, Sonuç Raporu Kitabı, 10-12 Mayıs 2002, Ankara, ss.184-190.

Page 233: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

218

meydana getirilmiş, sağlam ve denenmiş bir güvenlik politikasının oluşturulması ile

başlamalıdır. Oluşturulan e-Devlet uygulamalarındaki her nesne veya sayfa bu güvenlik

çemberi ile korunmalıdır. İyi bir güvenlik politikası en az şu üç özelliği taşımalıdır:

a-Koruma: Kullanıcıların topladıkları bilgilerin, bunları kullanma şekillerinin ve

yaptıkları tüm işlemlerin gizli kalması ve dışarı sızdırılmamasıdır.

b-Yeterlilik: Kullanıcının yapmak istediği işlemle ilgili gerekli bilgileri girmesi,

o anki işlemle ilgisi olmayan şahsi bilgileri girmek zorunda bırakılmamasıdır.

c-Güvenlik: e-Devlet kapsamında yapılan tüm işlemlerin güvenliğinin

sağlanması ve dışarıdan gelebilecek ataklara karşı güvenlik duvarının oluşturulmasıdır.

e-Devletin oluşturulmasında alınacak güvenlik önlemlerinin yoğunluğu ve

düzeyi, sistemin maliyetini doğrudan etkileyeceğinden, güvenlik düzeyleri uygulamanın

özelliğine göre değişebilir. Örneğin finansal işlemlerde en yüksek güvenlik düzeyi

uygulanırken, istatistiki bir takım bilgilere ulaşılmasında güvenlik düzeyi düşürülebilir.

Hangi verilerin hangi güvenlik düzeyinde olduğunu belirlemek ve bunlara gereken

önemi vermek için birçok çağdaş ülkedeki gibi hukuksal düzenlemelere ihtiyaç vardır.

Güvenliği sağlamak için en önemli adım güvenliği anlamaktır. Güvenlik

alanında mevcut seçenekleri ve önlemleri belirlemek ise sonraki aşamadır. Alınacak

güvenlik önlemleri fiziksel güvenlik, ağ güvenliği ve veri güvenliği olmak üzere üç

alanda incelenmelidir. Fiziksel güvenlik; verinin saklandığı veri ambarları, veri tabanı

sunucuları, donanım ve güç kaynağı gibi sistemin kesintiye uğraması muhtemel

alanlarda alınacak önlemlerdir. Ağ güvenliği şebeke üzerinde istenmeyen erişimlerin

engellenmesi ve sisteme giriş ve çıkışların sürekli kontrol edildiği firewall tipi

sistemlerin oluşturulmasıdır. Veri güvenliği ise verinin gerek transferi esnasında

gerekse veritabanı içinde iken korunmasıdır.

e-Devlet oluşumunda bilgi güvenliği vazgeçilmez ve önceliği çok yüksek

uygulamalardan biridir. Bilgi güvenliği konusunda en belirgin ve yaygın uygulama

elektronik imza ve sayısal imza konusunda görülmektedir.

Page 234: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

219

ca-e-İmza: e-Devlet oluşumunun en önemli ayaklarından birisi elektronik

imzadır. Başta elektronik satın alma işlemleri olmak üzere, belge hazırlama, onaylama

gibi işlemlerin birçoğunda kullanılacak olan elektronik imza bir anlamda elektronik

noterliğin de temelini oluşturmaktadır.

Elektronik yaşamın gelişebilmesinin ve tarafların birbirlerini sorunsuzca

tanıyabilmelerinin en önemli şartı, elektronik ortama ve açık ağ sistemine güvenin

sağlanmasıdır. Bu nedenle, taraflar arası iletilerde; bilginin gizliliği, bütünlüğü ve

tarafların kimliklerinin doğruluğu, kurulacak olan teknik ve yasal altyapı ile garanti

edilebilmelidir.

Elektronik İmza Kanunu, 23 Ocak 2004 tarih ve 24355 sayılı Resmi Gazete’de

yayımlanarak yürürlüğe girmiş, ancak altyapı çalışmaları henüz tamamlanmamıştır.

cb-Sayısal İmza: Elektronik imzanın özel bir çeşidi olup, bir anahtar çifti (açık

ve kapalı anahtarlar) ile elektronik ortamda iletilen veriye vurulan bir mühürdür.

Gönderici kapalı anahtar ile veriyi mühürler ve alıcı bu dosyayı ancak kullanıcının açık

anahtarını kullanarak açabilir. Sayısal imzalar doğrulanabilirler ve inkar edilemezler.

cc-Onay Kurumu: Elektronik ortamda gönderici ve alıcıların kimliklerinin

belirlenmesi için üçüncü kişi veya kurumlarca sayısal sertifika düzenlenmesi gereklidir.

Bu sertifikayı düzenleyen kurumlar, sertifikasyon otoritesi, onay makamı ya da onay

kurumu olarak adlandırılır. Sertifika, onay kurumunca düzenlenerek başvuru sahibi için

üretilen sayısal imza ile imzalanır.

cd-e-Noter: e-Noter, e-Devlet'te, onay kurumlarının yanı sıra, geleneksel noter

sistemine benzer şekilde belge ve yetki devri istemlerini onaylayan, işleme zaman

boyutunda geçerlilik kazandıran kurumdur. Zira elektronik ortamdaki bilgilerin

doğruluğunun kanıtlanması için belgeleme yetkililerine gereksinim vardır.

e-Noter, e-Devlet oluşumunun temel dayanağı olarak görülmektedir. Belge

onaylama ile yetki devri işlemleri e-Devlet' te de yine e-Noterler tarafından yürütülmek

Page 235: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

220

durumundadır. e-Noter sisteminin temel dayanak noktası sayısal kimlik kartlarının

oluşturulması ve elektronik imzanın sistemde kullanımının sağlanmasıdır.

ce-Sayısal Kimlik Kartı: Sayısal kimlik kartı bir akıllı kart uygulamasıdır. Bu

akıllı kart; kişisel kimlik bilgilerini, vergi kimlik bilgilerini ve elektronik imzayı

içermektedir. Sayısal kimlik kartının avantajları; biometrics teknolojilerinin de

kullanımıyla başkası tarafından kullanılamaması ve sahte kimliğin önlenmesi ile

elektronik veri transferinde güvenliğin sağlamasıdır.

e-Devlet’e Geçerken Altyapısal Öncelikli Adımlar

Çevrimiçi hizmetlere geçerken, gerekli hukuksal düzenlemeler

gerçekleştirilmeli, kullanıcının en verimli şekilde hizmet alabileceği teknolojiler

belirlenmeli, altyapı tasarlanmalı ve hızla uygulama planı hazırlanmalıdır. Toplumun

öngörülen sistemlere adaptasyonu için gerekli eğitimler sağlanmalı, değişim yönetimi

gerçekleştirilmelidir. Servis yapısını oluşturmak, sistem bileşenlerinin bir arada çalışma

prensiplerini belirlemeyi gerektirir. Bilgiye ulaşma, saklama, paylaşma prensipleri

servis yapısı tarafından belirlenir. e-Devlette tüm birimler arasında etkin bir veri

paylaşım sistemi oluşturulmalı ve içerik meydana getirilmelidir. e-Devlet hizmetleri

kullanıcılarının bilgilerini güvenli bir ortamda saklamalı ve kullanıcılar gizlilik

prensiplerinin uygulandığından emin olmalıdırlar.

e-Devlet önemli finans kaynaklarının yatırıma dönüştürülmesini

gerektirdiğinden, finansman için klasik bütçe hazırlama usullerinin dışında yeni

modeller oluşturulmalıdır. Ayrıca e-Devlet’e geçişte performans değerlendirmesi

yapabilmek için kritik başarı faktörlerinin belirlenmesi gerekmektedir.

e-Devlet oluşumundaki bir başka öncelik; Devletin vatandaşa sanal ortamda

sunacağı hizmetlerin yalnızca bilgilendirmek düzeyinde kalmaması ve vatandaşın,

kişisel başvuru, denetim, sonuç alabilme, eğitim, karar süreçlerine katılım sağlaması,

güvenlik, sağlık ve benzeri konularda da devletten servis alabilmesidir. Devlet bu

servislerin sağlanmasında; servis sağlayıcılar, başvuru belgelerinin standartları, işlem

zamanlarının başvurana bildirilmesi, haberleşme güvenliğinin yeterince sağlanması,

Page 236: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

221

evrensel hukuk ve etik ilkelerine uygunluk, proaktif tutum ve davranış bilincine ve

iradesine sahip olma gibi unsurları öncelikli olarak belirlemek ve gözetmek zorundadır.

6.5.1. e-Devlet’in Tarihçesi

Dünyadaki e-Devlet yaklaşımları öncelikli olarak yerel yönetimlerdeki

uygulamalarla başlamıştır. Batı toplumunda devlet vatandaş ilişkisinde zaten var olan

beyan edilen bilginin doğru olduğu güvenine dayalı ilişki, e-Devlet' e geçişi

kolaylaştırmakta ve kurulan güvenlik sistemi yalnızca bilgilerin yetkili olmayanlarca

kullanılmaması ya da bozulmaları önlemek üzere tasarlanmaktadır.

İngiltere ve Kanada’da e-Devlet çalışmaları doksanlı yılların ortalarında

başlamıştır. Bu ülkeler e-Devlet oluşumunda bu organizasyon içinde yer alan sivil

toplum kuruluşları ile yerel yönetimlerin bilişim teknolojilerinden nasıl etkilendiklerini

ve beklentilerinin ne olduğunu belirleyerek çalışmalarını yürütmüşlerdir.

6.5.2. Dünyada e-Devlet

e-Devlet uygulamasında dünyada Singapur ilk sırada yer almaktadır. ABD ve

Avustralya’da eyaletler bazında e-Devlet uygulamaları bulunmaktadır. Japonya, ABD,

Kanada, İngiltere ve İrlanda, e-Devlet'e hedeflenen süreler içerisinde geçeceklerini

duyurmuşlardır.

Öte yandan, Avrupa Komisyonu, Aralık 1999 tarihli e-Europe girişimi ile,

Avrupa’nın dünyadaki en dinamik ve rekabet gücü en yüksek pazar haline getirilmesini

amaçlamıştır. Bunun için özellikle internet alanında yeni ekonomi için altyapı kurulması

hedeflenmiştir. Bu çerçevede üç temel amaç belirlenmiştir; daha ucuz, daha hızlı ve

daha güvenli internet; insan kaynaklarına yatırım ve internet kullanımını özendirmek.

2003’e kadar sürecek bir eylem planı çerçevesinde, bu hedeflere yönelik ölçüm

kriterleri saptanmıştır.

Bununla birlikte AB, adaylık sürecinde bulunan Orta ve Doğu Avrupa

ülkelerinin de benzer hedeflere ulaşmasını sağlamak amacıyla e-Avrupa+ girişimini

başlatmış ve bu kapsamda ülkemizin de katılımını istemiştir.

Page 237: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

222

Dünya’daki uygulamalara baktığımızda e-Devlet çalışmalarının, yerel yönetim

servislerinin geliştirilmesine yönelik bilgisayar uygulama çalışmaları şeklinde ortaya

çıktığı görülmektedir. Bununla birlikte; İngiltere, Hollanda, Belçika ve Fransa’daki e-

Devlet oluşumu çalışmalarında, özellikle kurumsal iletişimin sağlanması, yasal

düzenlemeler ve kişi haklarının korunması konularında sivil toplum örgütlerinin önemli

katkıları alınmıştır. Başta ABD’de olmak üzere, birçok Avrupa Birliği ülkesinde

Üniversiteler e-Devlet çalışmalarının içinde yer almaktadır. Kanada ve Singapur’da ise

e-Devlet çalışmalarını bu amaçla kurulmuş olan enstitü ve kurumlar yönlendirmektedir.

6.5.3. Türkiye’de e-Devlet

Devletin şeffaflaşması, hızlı, etkin ve verimli çalışması, vatandaşın devlet

işleyişine katılımının sağlanmasıyla mümkündür.

Bu amaçla; eğitimin tüm kurum ve aşamalarında e-yaşam kültürünün

yaygınlaştırılmasına yönelik, örgün ya da yaygın biçimde eğitim verilmesi ve bu

eğitimin sürekliliğinin sağlanması bir zorunluluktur.

Bugün, ilköğretim okullarımızda bilgisayar kullanımına yönelik dersler

verilmekte, ortaöğretimde seçmeli bilgisayar dersleri okutulmakta ve dersler bilgisayar

desteğinde verilmektedir. Bunlara ek olarak, internet ortamında projeler geliştirilmekte,

öğretmen odaklı eğitimden öğrenci tabanlı eğitime geçme çalışmaları sürmektedir.

Yüksek öğretimde de bilgisayar bölümleri dışında bilgisayarın günlük yaşamda

ve eğitimde kullanımına yönelik eğitimler verilerek geleceğin öğretmenleri ve

yöneticileri bilgisayar okur-yazarı olarak yetiştirilmektedirler.

Çalışma çağındaki vatandaşlar için, kurumsal eğitimin yanında yetiştirme

eğitimi de vermek üzere eğitim merkezleri kurulmuştur. Ancak bu merkezler, genellikle

amaca uygun kullanılamamaktadır. Yapılması gereken, okuma çağı dışında kalmış

vatandaşların da devlet-vatandaş işlerinde kullanacakları, elektronik ortamla ilgili

araçların tanıtım ve kullanımına yönelik eksikliklerinin giderilmesidir.

Page 238: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

223

MEB Özel Öğretim Kurumlarına bağlı özel bilgisayar kursu toplam sayısı 727,

genel öğrenci kontenjanı ise 38.883 kişidir. Kurslar, bilgisayar okur-yazarlığı, bilgisayar

işletmenliği, bilgisayar yardımcı programcılığı, bilgisayar programcılığı, bilgisayar

analist programcılığı, bilgisayar bakım onarım elemanı yetiştirme konularını

kapsamaktadır. Bu kurslar, hemen her ilde yaygınlaşmış durumdadır.

Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde kurulmuş Halk Eğitim Merkezleri

aracılığıyla son üç yılda açılmış kurs sayısı 18.456 olup toplam kursiyer 364.283 kişidir.

Hizmet İçi Eğitim aracılığıyla 2001 yılında 189 kurs ve 217 seminere yılda

ortalama 18.722 kişi katılmıştır.

Milli Eğitim Bakanlığı, 16 milyon öğrencisi ve toplam 600.000’i bulan öğretmen

ve personeli ile kamuda önemli potansiyele sahip bir kurumdur. MEB tarafından

yapılacak eğitim çalışmaları bu açıdan büyük önem ve anlam taşıyacaktır. Bu çalışmalar

iyi organize edildikleri takdirde kısa zamanda hedeflenen sonuca ulaşılacaktır.

Türkiye, günümüz itibariyle, e-Devlet süreçleri açısından sadece bilgilendirme

ve basit bazı e-hizmetleri sunmaktadır. Halen, yüzden fazla kamu kurum/kuruluşunun

web sayfası bulunmaktadır. Kurumların hazırladıkları web sayfaları, çoğunlukla statik

bilgiler içermekte ve kurumsal bazda bilgilendirme yapmaktadır. Bu bağlamda,

ülkemizin bilgilendirme aşamasını tamamlamak üzere olduğu söylenebilir. Ancak

bunun, yeterli olduğu söylenemez. Çok az örneği olan, e-hizmetler alanında ise

başlangıç aşaması yaşanmaktadır. Aşağıda vatandaşa etkileşimli hizmetler veren bazı e-

hizmet örnekleri verilmektedir.

• Emekli Sandığı, internet/intranet aracılığı ile yaklaşık 17.000 eczaneyi sisteme

entegre etmiş ve anında denetim yapabilmektedir.

• Maliye Bakanlığı, 16 il ve 17 Vergi Dairesinde gerçekleştirdiği MOTOP

projesiyle nakil vasıtaları bilgileriyle mükellef bilgilerini ilişkilendirme ve

vergi/trafik cezaları oluşumlarını anında izleyebilmektedir.

• Maliye Bakanlığı, 21 il ve 153 Vergi Dairesinde uygulamaya başlattığı VEDOP

projesiyle vergileri toplamakta ve ödemeyenleri anında takibe alabilmektedir.

Şimdilik, toplam vergilerin % 80’i bu proje ile toplanmaktadır.

Page 239: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

224

• Maliye Bakanlığı, Web Tabanlı Saymanlık Projesi ile ülke çapında 6,000

kullanıcıya hizmet verme noktasındadır.

• İçişleri Bakanlığı MERNİS projesi, internet/intranet aracılığıyla Kimlik

Numarası vermeye başlamıştır.

• Devlet Malzeme Ofisi (DMO) internet/intranet aracılığıyla elektronik satış

uygulaması başlatmıştır.

İnce’ye göre, ülkemizdeki kamu kurum ve kuruluşlarının bilgi ve iletişim

teknolojilerine yatırım eğiliminin giderek arttığı görülmektedir. Bu alandaki kamu

yatırımlarına 2005 yılı fiyatlarıyla, 2003 yılında reel olarak 2002 yılına göre yüzde 16,6,

2004 yılında bir önceki yıla göre reel olarak yüzde 8,4 artış sağlanmıştır. 2005 yılında,

2004 yılına oranla sağlanan reel artış ise özellikle eğitim alanındaki harcamaların

etkisiyle yüzde 26,1 olmuştur. 2005 Yılı Yatırım Programında yer alan bilgi ve iletişim

teknolojileri yatırımlarının toplam proje maliyeti 2.088.708 bin YTL (1.295.725 USD)

düzeyindedir. Bilgi ve iletişim teknolojileri yatırımlarının toplam kamu yatırımları

içindeki payı 2002 yılında % 2,9; 2003 yılında % 3,0; 2004 yılında % 3,8; 2005 yılında

ise % 3,9 olarak gerçekleşmiştir.400

Türkiye’de kamu kurum ve kuruluşlarının çoğu internet üzerinden kullanıcılara

çeşitli hizmetler sağlamaktadır. Ancak bu hizmetlerin çoğunluğu kurumlar hakkında

bilgi veren statik web sayfalarından öteye gitmemiştir. e-Devlet için kaçınılmaz bir

gereksinim olan kurumların birbirleri ile veri değişimi ile ilgili çalışmalar henüz hayata

geçirilmemiştir. Kurumların web sayfaları bu işlem için bir başlangıç olarak

düşünülebilir. Mevcut durumu ile bu çabalar en azından bu alanda atılan ilk adımlar

olarak düşünülebilir.

e-Devlet İçin Neler Yapılmalı?

Tüm yaşam ve üretim süreçlerinde verimliliğin ön plana çıktığı günümüzde;

öncelikle, ülke olanakları ve kaynakları iyi bilinmelidir. Ekonomik olarak katma değer

sağlayacak tüm sektörler belirlenerek üretime yönelik toplumsal eğilim bu noktaya

400 N. Murat İnce, a.g.e., s.2.

Page 240: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

225

kaydırılmalıdır. Verimliliği oluşturan tüm bileşenler hakkında gerekli eğitim

verilmelidir. İstihdam ve iş süreçleri analizleri doğru yapılarak iş düzenleri buna göre

tekrar yapılandırılmalıdır. Bilgi akışının beklenen seviyede olabilmesini için tüm

tedbirler alınmalı, karar süreçleri doğru ve hızlı yaşanmalıdır.401

Teknolojinin sunduğu olanaklardan etkin olarak yararlanılabilmesi, kamu kurum

ve kuruluşlarında yerleşik iş yapma kültüründe değişiklikleri zorunlu kılmaktadır. Bu

değişim, bilgi paylaşımıyla sağlanacak kaynak tasarrufu, etkinlik, vatandaş ve iş

dünyasına sunulan hizmet kalitesindeki artışlar sonucunda hem kurum hem de

toplumsal düzeyde değer yaratacaktır. Bu amaçla, kurum içi ve kurumlar arası bilgi

paylaşımının esas alınmalı ve iş süreçleri bu anlayışla yeniden tasarlanmalıdır.

Bilgi teknolojileri hem kapsamlı bir planlama süreci hem de yüksek maliyetler

gerektirmektedir. Bu yüzden projelerin hayata geçirilmesi ile elde edilecek faydaların,

sadece kurumsal değil, kamunun bütünü açısından maksimize edilmesi sağlanmalıdır.

Diğer taraftan, bilgi teknolojileri yatırımları herhangi bir yapım projesi gibi detaylı

uygulama projelerinin hazırlanmasına imkan vermeyen projelerdir. Bu nedenle, bilgi

teknolojisi yatırımları başarısızlık riski en yüksek olan projelerdir. Riskleri azaltmak

için, projelerin iyi tasarlanması, hedef kitlesinin doğru tanımlanması, kullanıcıların

ihtiyaç ve taleplerine cevap verecek uygulamaların pilot düzeyde başlatılıp,

değerlendirilmesi sonrasında yaygınlaştırılması gerekmektedir.

Kamu hizmetlerinde etkinliğin ve verimliliğin artırılması, katılımcılığın ve hesap

verebilirliğin sağlanarak demokrasinin güçlendirilmesi, hizmet kalitesinin artırılması

gibi nedenlerle birçok ülkede kabul gören e-Devlet hizmetlerinin geliştirilmesi gereği,

ülkemizde de tüm kesimler tarafından kabul görmektedir.

e-Devlet gibi bir makro dönüşüm projesi, tüm aktörleri tarafından benimsenip

özümsenmedikçe başarı şansı düşüktür. Her ne kadar e-Devlet ülkemizde de tüm

401 Türkiye Bilişim Şurası, e-Devlet Çalışma Grubu Raporu, 10-12 Mayıs 2002, Ankara, s.25.

Page 241: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

226

kesimler tarafından kabul görmekte ise de bunun öncelikli uygulama ayağının e-

kültürün tüm bileşenleriyle toplum tarafından sindirilmesi zorunluluğu olduğu ortadadır.

Bilgi toplumu, okul öncesi çağlardan başlayarak, hayatı boyunca bireye;

topluma, ekonomiye ve devlete yeni görev ve sorumluluklar getirmektedir. Bir başka

deyişle bireyler ayrı ayrı ve ortaklaşa içinde yer aldıkları toplum kesit ve katmanlarına

göre, yaşam boyu dinamik bir eğitim ihtiyacı içindedir.

Bilgi toplumu olmak isteyen ülke yönetimleri, “e-kültür”le ilgili tüm öğreti

aşamalarını eğitim süreçlerinin tümüne sokmak ve uygulanmasını sağlamak amacıyla

alt yapıları organize ederek gerekli müfredat değişikliklerini yapmak durumundadırlar.

Gelişmiş ülke uygulamaları gözlemlendiğinde; bilim ve teknoloji destekli eğitim

yöntemleri kullanımı ile öğrenmenin bireyselleşerek öğrenimin hızlandığını, ekip

çalışması oluştuğunu, araştırma, inceleme ve sorgulama alışkanlıklarının kazanıldığını,

üretimin arttığını ve paylaşmanın çoğaldığını görmekteyiz.

Page 242: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

227

7. BİLGİ YÖNETİMİ KAVRAMI ÇERÇEVESİNDE

ÇORLU ÖRNEĞİ

7.1. Çorlu’nun Genel Olarak Tanıtılması402

Çorlu, Tekirdağ iline bağlı, il merkezinin 39 km doğusunda yer alan, nüfus

yoğunluğu bakımından ilin en büyük ilçesidir. Yaşadığı hızlı sanayileşme sürecine bağlı

olarak aldığı yoğun göç nedeniyle ilçe oldukça hızlı büyümekte ve sosyal yapı da aynı

hızla kozmopolitleşmektedir. Ülkenin dört bir yanından göç aldığı gibi, Bulgaristan ve

Romanya’dan da göçlere tanık olmak mümkündür. Bu haliyle ilçe İstanbul’a benzer bir

yapı arz etmekte ve ülke geneli hakkında önemli ipuçları vermektedir. Çalışmamızda da

uygun prototip olduğu değerlendirilmektedir.

Tarihi

Çorlu Trakya’nın merkezi kesiminde, plato yüzeyinin üzerindeki düzlükte yer

alır. Çevreye oranla daha yüksekte olması, şehrin savunmasını kolaylaştırmakta, diğer

taraftan gelebilecek tehlikeleri önceden görme avantajı sağlamaktadır. Ayrıca hemen

kuzeyden geçen Çorlu Deresi her mevsim şehrin su ihtiyacını karşılardı. İlk Çağ

insanlarının aradığı bütün coğrafi özelliklere sahip olan bu sahanın, Trak göçleriyle

birlikte yerleşmeye ve tarıma açıldığı bilinmektedir. Yakın çevrede Prehistorik döneme

ait yerleşim merkezlerinin ortaya çıkarılması, bu görüşü doğrulamaktadır. Bununla

birlikte Çorlu’nun kuruluş tarihi hakkında kesin bilgi verilememektedir.

Eski atlaslarda şehrin adı Tzarylus, Tzurulum, Tzurulus, Tzurule, Tschurla,

Tziraltum şeklinde geçmektedir. Çorlu adının nereden kaynaklandığına dair net veriler

bulunmamaktadır. Roma zamanında Trakya’ da Cohors III. Lucensum adını taşıyan bir

askeri birliğin bulunduğu ve bu birliğin tamamen Trak savaşçılarından oluştuğu

bilinmektedir. Cohors kelimesi Çorlu Şehrinin adına son derece benzemektedir.

Marmara Ereğlisi’nin hemen doğusundaki Kamaradere’de ortaya çıkarılan bir mezar

kitabesinde Burada iki defa Çorlu-Tzoulos idarecisi olan Sisinis gömülüdür şeklinde

402 Erhan Özdemir, Çorlu Kaymakamlığı yayımlanmamış Brifing Raporu, Çorlu, 2006.

Page 243: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

228

kayıt mevcuttur. Sisinis’in 814 yılında öldüğü göz önüne alınırsa, belgenin Bizans

dönemine ait olduğu anlaşılmaktadır. Sisinis Çorlu Kasabasında Curator Civitatis yani

belediye başkanı olarak idarecilik yapmıştır.

Arkeolojik kazılar bölge tarihini Tunç Çağına kadar götürmektedir. Çorlu, İ.Ö.

1000 yıllarında Trako-Friglerin kurduğu koloni kentlerden biridir. Tarihin çeşitli

dönemlerinde Frig, Yunan, İskit, Pers, Makedon, Roma ve Bizans istilalarına

uğramıştır. Zaman zaman Hun, Avar ve Peçenek akınlarına ve İstanbul üzerine çeşitli

seferler düzenleyen Arap ordularının istilasına da uğramıştır.

Çorlu 1357’de I. Murat tarafından fethedilerek Osmanlı topraklarına katılmıştır.

Süleyman Paşa ve Orhan Gazi’nin ölümleri üzerine tekrar Bizans egemenliğine geçen

Çorlu, 1361 tarihinde kesin olarak Osmanlı hakimiyetine girmiştir. I. Murat’ın emriyle

Trakya’daki diğer Bizans şehirlerine ibret olması maksadıyla burayı savunan Bizanslılar

ağır şekilde cezalandırılarak kale duvarları yıkılmıştır. Böylece Tzirallum’un askeri

önemi de ortadan kaldırılmıştır. Bu sert davranış hemen etkisini göstermiş ve

Trakya’nın fethi kolayca tamamlanmıştır.

Çorlu 18. Yüzyılda Kırım’dan uzaklaştırılan Hanzadelerin ve Girayların sürgün

yerlerinden biri olmuştur. 1830 yılında Rumeli Beylerbeyliği kaldırılıp Edirne vilayeti

kurulunca, Çorlu bu vilayetin Tekirdağ Sancağına bağlı bir kazası haline getirilmiştir.

1876’da geçici olarak Rusların eline düşmüştür. 1912-1913 Balkan Savaşlarının birinci

devresinde Osmanlı Doğu Ordusu Kumandanlığı Karargahı Çorlu’da idi. 5-6 Aralık

1912 savaşlarından sonra Bulgarların eline geçmiş, 15 Temmuz 1913’te kurtarılmıştır.

Kurtuluş Savaşı sırasında ise Çorlu, 25 Temmuz 1920’de Yunan işgaline

uğramış, 15 Ekim 1922’de kesin olarak kurtarılmıştır. Çorlu halen, II. Dünya Harbinden

beri savunma bakımından önemli bir garnizon olma özelliğini devam ettirmektedir.

Coğrafi Durumu

Çorlu, elverişli doğal yapısı, güçlü ulaşım bağlantıları ve stratejik konumu ile

Trakya’nın en gelişmiş yerleşim yeridir. 41° 07’ 30 doğu boylamı ile 27° 45’ 00 kuzey

Page 244: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

229

enlemi arasında, Trakya’nın merkezi bir yerinde bulunmaktadır. Rakımı 183 metredir.

Arazisinin büyük bölümü Ergene Havzası içinde yer alır. Burası Yıldız Dağlarından

aşınan ve akarsulardan sürüklenen tortuların depolandığı bir alüvyon bölgesidir.

İlçe genellikle düzlük bir araziye sahip olup, toprakları verimlidir. İç kesimde

yer alması ve karasal iklim hakim olup, yazları kurak ve sıcak, kışları ise yağışlı ve

soğuktur. Trakya’da en az yağış alan bölgedir. Karadeniz ile Akdeniz arasında yer

aldığı için bu iklim bölgelerinin etkileri altında kalır. Kuzeyden inen soğuk hava

kütleleri ile güneyden Akdeniz ve Ege den gelen nemli, ılık hava akımları bölge iklim

yapısını belirler. Yıllık sıcaklık ortalaması 12,6°C. en yüksek sıcaklık ortalaması

18,2°C. en düşük sıcaklık ortalaması 8,1°C.dir.

Meriç Nehrinin bir kolu olan Ergene çayı Çorlu’nun 12 km kuzeyinden geçer,

Muratlı yakınlarında Çorlu Deresi ile birleşerek Uzunköprü civarında Meriç Nehrine

katılır. Çorlu Deresi Istranca dağlarının doğu yamaçlarından beslenir. Birçok mevsimlik

dereyi kendine bağlar. Ergene Çayından tarım sahalarının sulanmasında yararlanılır.

Çorlu deresi ise sanayi kirliliği nedeniyle kullanılamaz hale gelmiştir.

Kum ve Taş açısından da bölgenin en zengin yerinde bulunan Çorlu, Karatepe

Taş Ocakları ile Trakya Bölgesinin ihtiyacını karşılamaktadır. Yulaflı Köyü ve Önerler

Karaçalı yöresinde TPOAŞ’ın yaptığı sondajlarda yörede doğal gaz bulunmuş ve kuyu

açma çalışmalarına halen devam edilmektedir.

İlçe yeraltı suyu kaynakları bakımından da zengindir. Bir çanak gibi üstü kum ve

çakıl olan arazi, bir süzgeç gibi yağan kar ve yağmur sularını yeraltına geçirmektedir.

Bu durum kirlilik açısından da tehlike arz etmektedir.

Gelişimi

Çorlu'nun coğrafi konumu dolayısıyla özellikle sanayinin bu ilçeye akın

etmesine yol açmıştır. İstanbul, Kocaeli, Bursa ile beraber Türkiye sanayisinde önemli

bir yeri vardır. Bundan 10 yıl öncesinde sakin bir kasaba olan Çorlu şu an tam

anlamıyla bir sanayi kenti görünümünü almıştır. Bunun sonucu olarak göç artmış ve

Page 245: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

230

nüfus yoğunluğu kabul edilebilir sınırların oldukça dışına çıkmıştır. Halen yoğun

şekilde göç almaya devam eden ilçe merkez nüfusu 2000 Yılı Genel Nüfus Sayımı

sonuçlarına göre 141.000 iken, bugün resmi verilere göre 250.000 aşmış durumdadır.

Nüfus

İlçe merkezi 12 mahalle, 5 belde ve 17 köyden ibarettir. 2000 Yılı Genel Nüfus

Sayımına göre ilçe merkez nüfusu 141.525, Köy ve kasabalar nüfusu 37.508 ve toplam

nüfus 179.033 tür. İlçe nüfusunun ana dili Türkçe, dini ise İslam’dır. 2000 Nüfus

Sayımına göre ilçe merkezi nüfusunun 73.066 sı erkek, 68.459 u kadın belde ve köyler

nüfusunun 21.392 si erkek, 16.116 sı kadındır. İlçede 62 Katolik Hıristiyan, 64

Ortodoks, 37 Protestan, 36 Gregoryan, 46 Hıristiyan, 1424 Musevi, 34 Süryani

kayıtlıdır. Köylerimizdeki nüfus azalması, daha çok köy nüfusunun ilçe merkezine göç

etmesinden kaynaklanmaktadır.

İdari Durum

İlçenin yüzölçümü 950 km2dir. Kuzeyden Kırklareli, Saray ve Çerkezköy,

doğudan Silivri, batıdan Tekirdağ ve Muratlı, güneyden Marmaraereğlisi ve Marmara

Denizi ile çevrilidir.

E-80 Edirne-İstanbul Karayolu üzerine kurulmuş olan ilçemiz Karayolu ile bağlı

bulunduğu Tekirdağ İline 39 km. İstanbul’a 100 km mesafededir.

Ayrıca içersinden TEM Otoyolu ile Demiryolunun geçmesi ve Çorlu

Uluslararası Havaalanı’nın 1998’de hizmete girmesiyle ilçede büyük hareketlilik

yaşanmaktadır. Havaalanı İlçe merkezine 10 km uzaklıktadır.

Arazinin düz olması, kara ve demiryolu ulaşımına büyük kolaylık sağlamaktadır.

İlkçağlardan beri yoğun bir biçimde kullanılan İstanbul-Edirne Yolu bugünkü adıyla E-

80 Karayolu hala işlek bir şekilde kullanılmaktadır. TEM Otoyolu 1993 yılında

tamamlanmış, 1994 yılında Çerkezköy yolu üzerinden İstanbul bağlantısı sağlanmıştır.

Page 246: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

231

Bütün Trakya'yı kat ederek İstanbul’u Avrupa’ya bağlayan İstanbul-Edirne

Demiryolunun Çorlu sınırları içersindeki uzunluğu 20 km’dir. Demiryolu ile İstanbul’a

153 km, Edirne’ye 145 km, Kapıkule Bulgaristan Sınırına 165 km, Uzunköprü

Yunanistan Sınırına 119 km’dir.

Köy ve kasabalar ilçeye asfalt yollarla bağlıdır. Köylerin yol, su, elektrik,

telefon, kanalizasyon sorunlarının çoğu halledilmiştir. Genellikle planlı ve düzenli bir

yerleşime sahip olan köyler, toplu köy hüviyetini haiz olup mahalle, mezra ve oba

bağlısı yoktur.

Sosyal Durum

İlçe sosyal ve kültürel bakımdan gelişmiş durumdadır. Halkı eğlenmeyi ve sporu

sever. Nüfusu yoğun olan kentin en büyük sorunlarından biri, sosyal ihtiyaçlarını

karşılayacak geniş bir Kültür Merkezine sahip olmamasıdır. Halk Müziği Trakya

yöresinin karakteristik özelliklerini taşır.

Çorlu’da altı adet sinema salonu vardır. Halk Eğitim Merkezinde ve Anadolu

Meslek Lisesinde birer adet tiyatro salonu ile Çardaklı Çeşme Mevkiinde bir adet açık

hava Antik Tiyatrosu bulunmaktadır. Çorlu Belediye Tiyatrosu 2003 yılında halkın

hizmetine açılmıştır. Aynı yerde geniş bir sergi salonu da bulunmaktadır.

Çorluspor 2005-2006 Yılı futbol sezonunda 2. lig B grubunda mücadele

vermektedir. İlçede her yıl Temmuz ayının ikinci haftası içersinde Çorlu Belediyesi

tarafından Festival - Toplu Sünnet Şöleni ve İlçe Tarım Müdürlüğü organizasyonunda

da Ağustos ayı içersinde Tarım ve İş Makineleri Fuarı düzenlenmektedir.

Eğitim ve Kültür

Örgün ve Yaygın eğitimin tüm birimleri mevcuttur. İlçede okuma-yazma oranı

% 92 olup okuma-yazma bilmeyenlerin % 80’i ağırlıklı olarak göçle doğu ve

güneydoğu illerinden gelen vatandaşlarımızdan oluşmaktadır. Kalan % 20 ise yaşlı ve

özürlü vatandaşlardır.

Page 247: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

232

Öğrenci azlığı nedeniyle taşımalı eğitim kapsamına alınan 11 köydeki

öğrencilerin 6 merkeze taşınması sağlıklı bir şekilde yapılmaktadır. Bu öğrencilerin öğle

yemeği ihtiyaçları devlet tarafından karşılanmaktadır.

İlçede 3’ü özel 46 ilköğretim okulu, 3’ü özel 17 lise ve dengi okul, Halk Eğitim

Merkezi, Çıraklık Eğitim Merkezi, Rehberlik Araştırma Merkezi, Namık Kemal

Üniversitesi’ne bağlı Mühendislik Fakültesi ve Meslek Yüksek Okulu, Kredi ve Yurtlar

Kurumu’na ait 402 yatak kapasiteli kız ve erkek öğrenci yurdu, 197 yatak kapasiteli 4

orta öğretim özel öğrenci yurdu, 12 özel dershane ve 9 yabancı dil kursu mevcuttur.

Ana Sınıfında 1.466 öğrenci, ilköğretim okullarındaki toplam (549 derslikte

27.881 öğrenciye 1.433 kadrolu öğretmen, 330 ücretli ve usta öğretici öğretmen olmak

üzere toplam 1.763 öğretmen, ortaöğretim okullarındaki 9.594 öğrenciye 341 öğretmen,

mesleki eğitimdeki 249 öğrenci, Namık Kemal Üniversitesi Mühendislik Fakültesi’nde

543 öğrenciye 52 öğretim görevlisi, Meslek Yüksek Okulu’ndaki 1.993 öğrenciye 26

öğretim görevlisi olmak üzere tüm okullarda toplam 41.726 öğrenciye 1.841 öğretmen

ve öğretim görevlisi tarafından eğitim-öğretim hizmeti sunulmaktadır. Ayrıca 2003-

2004 eğitim öğretim yılı 2. yarıyılında faaliyete geçen Sakatlar Derneği İlköğretim

Okulu’nda 66 öğrenci eğitim görmektedir.

Güvenlik

İlçe terör ve anarşi olayları yönünden sakindir. Meydana gelen suçlar genel

olarak kamu huzurunu zedeleyecek durumda olmayıp, anlık öfkeye dayalı darp,

sarhoşluk, hırsızlık, icra-i rezalet, fuhuş, evlenmek maksadıyla kız kaçırma, trafik kazası

olayları türünden suçlardır. İlçe asayiş ve güvenlik bakımından memleketin diğer

yöreleriyle karşılaştırıldığında genel olarak iyi bir sonuç ortaya çıkmaktadır. 2004 yılına

göre şahsa ve mala karşı işlenen suçlarda % 49 artış görülmektedir. Bunun ana nedeni

yaşanan yoğun göç olarak değerlendirilmektedir.

Emniyet Müdürlüğü 1 Emniyet Müdürlüğü, 1 karakol ve 1 polis noktasında; 1

emniyet müdürü, 1 emniyet amiri, 4 komiser, 3 komiser yardımcısı, 290 polis memuru 6

çarşı-mahalle bekçisi, 2 teknisyen yardımcısı, 2 sivil memur olmak üzere 309 personelle

Page 248: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

233

güvenlik hizmeti vermektedir. Biri panzer olmak üzere toplam 35 adet çeşitli

özelliklerde ekip otosu faal durumdadır. İlçe Jandarma Komutanlığı’nın da personel ve

araç-gereç durumu yeterlidir. Komutanlığa bağlı 3 adet karakol bulunmaktadır.

Sağlık

Bulunduğu Yer Hastane Sayısı Sağlık Ocağı Sağlık Evi

Merkez 5 11 67

Belde - 4 -

Köy - 2 14

Tablo 7.1 : Çorlu sağlık tesisleri

800 Yataklı Askeri Hastane, 200 Yataklı Devlet Hastanesi, toplam 133 yataklı 3

adet özel hastane, Verem Savaş Dispanseri vardır. Merkezde 11, Ulaş, Velimeşe,

Misinli, Marmaracık beldeleri ile Vakıflar, Pınarbaşı köylerinde 6 adet olmak üzere

toplam 17 adet Sağlık Ocağı ile 9 köyde ebe görevlendirmeleriyle hizmetlerini yürüten

sağlık evleri mevcuttur. Ayrıca Sağlık Ocaklarını Geliştirme Derneği tarafından sağlık

hizmetlerini desteklemek amacıyla bir Halk Sağlığı Laboratuarı kurulmuştur.

1358 sağlık personeli, 14 ambulans ve 13 hizmet aracı ile sağlık hizmetleri

sunulmaktadır. 250 yataklı Devlet Hastanesi projesi 2006 yılı devlet yatırım programına

alınmış ancak henüz ihale edilmemiştir.

Özel sağlık hizmetleri; 1 sağlık polikliniği, 72 özel hekim muayenehanesi, 69 diş

hekimi muayenehanesi, 9 sağlık kabini, 24 özel laboratuar, 70 eczane, 12 fenni

gözlükçü, 2 diyaliz merkezi, 2 görüntüleme merkezi tarafından yürütülmektedir.

Tarım

İlçenin toplam arazi varlığı 95.000 hektardır. Bu arazinin 656.585 dekarı (%69)

işlenen tarım arazisi, 293.415 dekarı (%31) tarım dışı arazi, 34.268 dekarı da çayır ve

mera arazisidir. Tarla arazisinde en yaygın ekilen bitkisel ürünler buğday, ayçiçeği, arpa

ve karpuzdur.

Page 249: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

234

Sebze üretimi daha çok aile işletmeciliği şeklinde olup aile tüketimini

karşılamaya yönelik yapılmaktadır. Üretimin yükseltilebilmesi için etkin bir eğitim

faaliyeti yürütülmekte, bu doğrultuda çiftçilere tohum temin edilmektedir. İlçede ayrıca

yonca, Macar fiği, hibrit mısır, hayvan pancarı, sorgun sudan otu ve soya tarımı

yapılmaktadır. Bitkisel üretimde tohum en önemli üretim girdisidir.

Hayvancılık

Tarımsal üretimin önemli bir kolunu oluşturan hayvancılık; ilçe çiftçilerinin

ikinci önemli bir gelir kaynağını oluşturmaktadır. İlçede 3.381 adet dana-buzağı, 6.278

adet inek, 3 adet boğa olmak üzere toplam büyükbaş hayvan mevcudu 9.662 adettir.

Küçükbaş hayvan mevcudu ise 12.000 adet koyun, 200 adet keçi olmak üzere toplam

12.200 adettir. Büyükbaş hayvan varlığımızın % 79 u kültür melezi, % 21 i kültür ırkı

hayvanlardan oluşmaktadır. İlçede yerli sığır kalmamıştır. Koyun mevcudunun % 98,7

si kıvırcık cinsi yerli, % 1,3 ü merinostur. Et üretimi 9.926,4 tonu, süt üretimi de

17.579,38 tonu bulmaktadır. Artan nüfus ile birlikte eğitim seviyesinin yükselmesi

sonucu hayvansal ürünlere olan talep gün geçtikçe artmaktadır. Talebi karşılamak için

hayvanlardan alınan verimi arttırmak gerekmektedir.

Verim kabiliyeti yüksek hayvan ırklarına sahip olabilmek için hayvan ıslahına

büyük önem verilmektedir. Suni tohumlama faaliyetleri sonucu yerli ırklar kültür

melezine dönmüştür. Bugüne kadar 1.824 adet düve ithal edilmiştir.

İlçede 130.000 adet yumurta tavuğu, 34.376 adet köy tavuğu, 918 adet hindi,

3.210 adet ördek, 201 adet kaz mevcudu bulunmaktadır. Ayrıca 541 adet eski usul

kovan ile 1.918 adet yeni usul kovan arı mevcudundan 36.393 Kg. Bal üretimi

gerçekleştirilmiştir.

Ekonomik Durum

İlçenin ekonomisi sanayi ve tarıma dayalıdır. Hayvancılık eskiye nazaran

önemini kaybetmiştir. Çorlu ve çevresi ülkemizde sanayileşmenin en hızlı geliştiği

bölgelerin başında gelir. İlçede 16 Bankanın Şubesi ve Ticaret ve Sanayi Odasına kayıtlı

Page 250: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

235

1.361 i gerçek, 2.591 i tüzel olmak üzere toplam 3.952 üyenin bulunmaktadır. İlçede E-

80 Karayolu İstanbul kısmında 954.000m2 üzerinde kurulu bulunan Yeni Sanayi

Sitesinde 486 işyerinde 6-7 bin civarında kişi çalışmaktadır. İkinci etap 650 işyeri

faaliyete geçtiğinde 15.000 kişiye iş imkanı sağlayacak olması ilçenin iş hacmi ve

ekonomisi hakkında fikir vermektedir.

5. Kolordu Komutanlığı’nın ilçede bulunması, yoğun sanayileşme, E-80

Karayolu ve TEM Otoyolu ile Demiryolu üzerinde bulunması, Havaalanın bulunması

gibi nedenler ilçenin cazibesini gün geçtikçe arttırmakta, göçü teşvik etmektedir.

Kamu kesiminde çalışan askeri ve sivil personel dışında ticaretle uğraşanlar,

esnaflık yapanlar, fabrikatörler gelişmiş durumdaki küçük sanayi işleriyle uğraşanlar

ilçe ekonomisinin temelini oluşturmaktadır.

Sanayi ve Ticaret

Tekirdağ ve çevresi, özellikle son yıllarda büyük bir metropol haline dönüşen

İstanbul’un baskısı altında kalmış, İstanbul’un yoğun göç nedeniyle ortaya çıkan

olumsuzluklar tüm sektörlerde olduğu gibi sanayide de ulaşımdan çevreye kadar pek

çok sorunu çözümsüzlüğe taşıması yüzünden, bazı teşvik düzenlemelerinin de katkısıyla

1980’li yıllardan itibaren Çorlu, Çerkezköy, Muratlı ve Lüleburgaz bölgesinde hızlı bir

sanayileşme süreci başlamıştır. Bunun sonucunda, daha çok tarımla uğraşan bu yöre

giderek bir sanayi uydu kenti haline gelmiştir. İlçede 665 adet sanayi tesisi faaliyet

yürütmektedir. Bunların sektörel dağılımı:

Tekstil 314

Deri 153

Kimya 84

Otomotiv Yan Sanayi 42

Kağıt 28

Un 20

Yağ 12

Tablo 7.2 : Çorlu sanayisinin sektörel dağılımı

Page 251: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

236

Diğerleri de çeşitli sektörlerde hizmet veren fabrika ve imalathanelerdir.

İşletmelerin büyük kısmı KOBİ düzeyindedir. Toplam istihdam hacmi 50.000 kişi

dolayındadır. Ayrıca Avrupa Serbest Bölgesi’nde 143 fabrika faal durumdadır.

Sanayi tesislerinin bazılarının arıtmasının bulunmaması, bazılarının ise yetersiz

olması veya gerekli alt yapı oluşturulmadan faaliyete geçirilmesi gibi sebeplerle ilçemiz

toprakları, yeraltı ve akarsuları çevre kirliliği ile karşı karşıyadır. Plansız

sanayileşmenin sorunları son yıllarda şiddetle hissedilmektedir. İlçede özellikle bilinçsiz

el değiştirmeler ve verimli tarım arazilerinin amacı dışında özellikle sanayi amaçlı

kullanımının hızla arttığı, bunun sonucu olarak bölgenin sanayi çöplüğü haline

dönüşmeye başladığı gözlenmektedir.

Bilinçsiz sanayileşmede hızlı artış, beraberinde geniş iş olanakları yaratarak

yoğun, kontrolsüz bir göçü de getirmiş, kısıtlı alt yapı olanaklarına rağmen bölgedeki

yerleşim birimleri taşıyabileceklerinden daha fazla bir insan kalabalığı ile dolmuştur.

Tekirdağ bölgesinin bazı sektörlerdeki üretiminin, ülke toplam üretim veya tüketim

içindeki paylarına baktığımızda, Çorlu rafine ayçiçeği yağı ülke üretimin %13’ünü,

margarin yağı ülke üretiminin % 42’sini, ambalaj kağıdı ülke üretiminin % 40’ını,

işlenmiş deri ülke üretiminin % 26’sını ve değişik dallardan tekstil üretiminin %

10’unu karşılamaktadır.

Özellikle 1970’lerde başlayan sanayileşme süreci ile birlikte tarihsel olarak

tarımın egemen olduğu ilçede sanayi öne çıkmıştır. Çorlu’da. tekstil ve boyama

fabrikalarının işgücü bakımından ezici bir çoğunlukla ilk sırayı aldığı görülmektedir. Bu

tüm fabrikalarda çalışanların % 53.86’sını teşkil etmektedir. Yeraltı suyunun yüzeye

yakın olması nedeniyle bol su kullanan tekstil için ideal bir bölge olan Çorlu, tekstil

firmalarının ilgisini çekmektedir. Bu nedenle Çorlu’nun ileride bir tekstil merkezi

olacağını söyleyebiliriz.

Page 252: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

237

İkinci sırayı deri, deri konfeksiyon ve ayakkabı fabrikaları almaktadır.

Ülkemizde bu sektörde yapılan ihracatın % 35’i buradan gerçekleştirilmektedir. Ayrıca

kürk-süet üretiminin merkezinin Çorlu olması bu bölgeye başka bir özellik katmaktadır.

Tekstil ve deri fabrikaları birlikte ele alındığında bu iki sektörün toplam sanayi

işgücünün % 65.32 sini çalıştırdığı ortaya çıkmaktadır. Ayrıca mevcut büyük kapasiteli

tesisler, bölgede üretilen ayçiçeğinin tamamını işleyecek seviyededir. Aynı durum kağıt,

un ve elektronik fabrikaları için de geçerlidir. Otomotiv sanayi kollarının önümüzdeki

yıllarda yükseleceği, elde edilen verilerden anlaşılmaktadır.

Avrupa Serbest Bölgesi’nde 143 fabrika ile yaklaşık 25.000 kişiye iş istihdamı

sağlanmaktadır. Yatırımın 500 milyon dolarlık yabancı sermaye ve bir milyar dolarlık

ihracat getirmesi öngörülmektedir. Bu yatırımla Çorlu nüfusunda yüz bin kişilik bir artış

olacağı tahmin edilmektedir. ASB henüz devam eden bir proje durumundadır.

1980’li yılların başından itibaren fabrikaların yoğun olarak yer aldığı İstanbul-

Edirne E-80 Karayolunun sağ ve sol sahillerinde yeni fabrika inşaatları da hızla

sürmektedir.

Deri Çorlu Organize Sanayi Bölgesi 1998’de kurulmuş ve faaliyete geçmiştir.

İlk etapta 111 adet deri fabrikası için üçüncü arıtma tesisi inşaatı halen devam

etmektedir. Tekstil sektörüne ağırlık verilecek bir Çorlu Organize Sanayi Bölgesinin bir

an önce kurularak faaliyete geçirilmesi ve çarpık sanayileşmenin önlenmesi

gerekmektedir.

Bölgedeki sanayi kuruluşlarına ait içme ve kullanma suları ile atık suların

tahlillerinin yapılmasında sorunlar yaşanmaktadır. Yoğun ve kontrolsüz sanayileşme

çevre sorunlarını da birlikte getirmiş yörede temiz akarsu ve dere kalmamıştır.

Kontrolsüz gelişen sanayinin yeraltı sularında yaptığı kirlenme de tam olarak

bilinmemektedir. Yeraltından sağlanan içme ve kullanma suyu kısa bir süre sonra

tükenecek, tedbir alınmadığı takdirde büyük bir sağlık sorunu olarak ortaya çıkacaktır.

Page 253: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

238

Çorlu Vergi Dairesi’nde kayıtlı toplam 43.761 mükelleften 2005 yılsonu

itibarıyla toplanan vergi miktarı toplam 190.459.808,67 YTL dir. Bu rakam,

326.698.263,26 YTL olan tahakkuk miktarının % 58,29’una tekabül etmektedir.

7.2. İlçenin Sorunları

İlçenin, özellikle sanayileşme ve buna bağlı yoğun göçten kaynaklanan,

çevreden eğitime, sağlıktan güvenliğe pek çok sorunu bulunmaktadır. Düzensiz

sanayileşmenin getirdiği akarsu, yeraltı suyu ve hava kirliliği yanında, çeşitli

olanaksızlıklardan dolayı sağlıklı bir katı atık yönetimi sisteminin henüz kurulamaması

nedeniyle evsel atıkların oluşturduğu kirlenme de çevreyi olumsuz etkilemektedir.

Kontrolsüz göçten kaynaklanan okullaşma konusundaki yetersizlik eğitimin kalitesini

olumsuz etkilemekte, sağlık hizmetlerinde de beklenen kalite ve verimi düşürmektedir.

Yine yoğun göç nedeniyle sosyal yapının kozmopolit bir karaktere dönüşmesi suç ve

suçlular için uygun ortam oluşturmakta, özellikle şahsa ve mala karşı işlenen suçlarda

artışlara neden olmaktadır. Ulaşım ve enerji sektörlerinde de zaman zaman altyapı

eksikliklerinden kaynaklanan sorunlar yaşanmaktadır.

7.3. Anket Sonuçları

Anketin Amacı

Ülkemiz son yıllarda sanayileşme ve bilgi teknolojilerine yatırım konularında

ciddi adımlar atmıştır. En önemli sanayi kuşaklarından birinin merkezinde bulunan

Çorlu, aynı zamanda göz ardı edilemeyecek bir tarımsal potansiyele de sahiptir.

Dolayısıyla her iki sektör için de gerekli olan insan kaynağı, yetişmiş iş gücü mevcuttur.

Bu açılardan ülke genelinin önemli bir prototipi olduğuna inandığımız Çorlu’da; gerçek

kişiler ve kamu kuruluşları ile özel işletmeler üzerinde yaptığımız iki anket çalışmasının

ilkinde, sorduğumuz 50 adet soru ile kamu kurumları ve özel kuruluşların mevcut bilgi

altyapısı, bilgi ve iletişim teknolojilerine yakınlık ve yatkınlıkları ile bilgi, belge ve

enformasyon yönetimi hakkındaki düşünce ve uygulamalarını tespit etmeye çalıştık.

Diğer anket çalışmasında ise 60 kişiye 24’er ve 30 kuruluşa 25’er soru sorarak

en önemli bilgi-belge merkezleri olan arşiv ve kütüphanelerle belge ve enformasyon

Page 254: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

239

yönetimi kavramlarına kişisel ve kurumsal yaklaşımları ölçmeye, bu kuruluşların

işletme sistem ve felsefesini saptamaya çalıştık.

1. Anket

30 kamu kuruluşu ve 30 özel sektör kuruluşu üzerinde yaptığımız ilk anket

çalışmasında, kamu hizmet birimleri, okullar, yerel yönetimler, meslek odaları, sivil

toplum kuruluşları ve kamusal niteliklerinden dolayı özel hastanelerle yerel basın

kuruluşları dengeli bir şekilde ele alınmıştır. Özel sektör kuruluşları anketinde ise tekstil

sektörüne ağırlık verilmiş, diğer sektörlerden de örnekleme firmalar denek olarak

kullanılmıştır. Aşağıda önce kamu, sonra da özel sektör kuruluşlarının sonuçları

verilmiş, sonrasında ise mukayeseli analiz ve değerlendirme yapılmıştır.

Kamu Kuruluşları Anket Sonuçları

Genel olarak kurumlarda 10-100 arası personel çalışmaktadır. Çalışanların

%85’i lise düzeyinde, %10’u daha üst, %5’i de daha alt düzeyde eğitim görmüştür.

Lisansüstü eğitim almış personel sadece hastanelerde ve yüksek öğretim kurumlarında

istihdam edilmektedir. Kuruluşların 17’sinde liseden daha alt düzeyde personel istihdam

edilmemektedir.

30 kurumun 28’inde bilgisayar mevcuttur. %35’inde bilgisayar sayısı 5’in

altında, %20’sinde ise 20’den fazladır. %93 oranında Windows işletim sistemi

kullanılmakta ve %82 oranında kurum içi yerel ağ bulunmaktadır. Network ortamında

tek sunucu bulunan kurumların oranı %53’tür. Dört ve daha fazla sunucu bulunan

kuruluş; %7’dir. Yerel ağların %25’inde sunucu yoktur, yarıdan fazlasında ise istemci

sayısı 10’dan azdır.

Kullanılan yazılımların tamamının lisanslı olduğu bilgisayar bulunan kurumların

tamamında genişbant internet bağlantısı bulunmaktadır. İnternetin tüm terminallere

bağlantı oranı %60 civarındadır. Aktif internet kullanıcılarının oranları ise %25 sadece

yöneticiler, %14 sadece bilgi işlem görevlileri ve %61 tüm çalışanlar şeklindedir.

İnternet, %64 oranıyla en çok araştırma amaçlı kullanılmaktadır. Bunu %57 ile e-iş

çözümleri ve %35 ile haber ve e-mail grupları takip etmektedir. %82 oranında anti-virüs

Page 255: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

240

yazılımı kullanılmaktadır. Kamu kurumlarını %50’si veri tabanı programı

kullanmamakta, kullananların %40’ı MS SQL, %20’si Oracle, kalanlar da diğer veri

tabanı programlarını kullanmaktadırlar. En çok kullanılan yazılımlar kelime işlemciler

ve muhasebe programlarıdır.

Kurumlarda bilgisayar kullanımı ile ilgili olarak yapılan sorgulamada, bilgisayar

kullanmasını bilen personel sayısı 1-5 arasındaki kurumların diğerlerine oranı %39,

20’den fazla bilgisayar kullanan personel çalıştıran kurumların oranı ise %22’dir.

Kurumların %71,5’inde bilgi işlem merkezi bulunmamakta, bulunanlarda ise bu birimde

1 ila 3 kişi istihdam edilmektedir. Kol gücünden çok beyin gücüyle çalışanların oranı

%20’dir. %35 oranında hedef kitleyle internet vb. gibi bir irtibat bulunmaktadır.

Kurumların %13’ünde GPS ve GPRS gibi uzaktan konum belirleme sistemleri

kullanılmakta, %56’sının web sitesi bulunmakta, bulunanların %23’ünün web sitesi 5

yıl ve daha üzeri bir süredir hizmet vermekte ancak sadece %11’i interaktif iş

çözümlerine izin vermektedir. Doğal olarak e-Ticaret ve B2B işlemleri

yapılmamaktadır. Web sitelerinin %17,6’sı rutin bilgilendirme hizmetleri dışında iş

amaçlı da kullanılmaktadır.

Kurumların %30’u evrak arşivi, %70’i ise hem evrak arşivi hem de dijital arşiv

kullanmaktadır. Kurumların %40’ı geçmiş yıllara ait bilgileri evrak arşivinde

saklamaktadır. Kalanlar ise her iki ortamı da birlikte kullanmaktadırlar. Dijital ortamda

saklanan bilgi oranı %25’ten az olanlarla %75’ten fazla olanların oranı aynı; %35.

Kurumların %25’i iş akışı sistemi ve %13’ü veri ambarı sistemi kullanmaktadır. Veri

ambarının bilgi yönetim sisteminin içindeki oranı ise ortalama %20-25’tir. Karar alma

sürecinde bilgi sistemlerinden destek alanlar %36 kişisel hafızasına güvenenler ise %64

oranındadır.

Bilgi sistemleriyle ilgili bir dergiye abone olanların oranı %23, bu konuda

seminere katılanların oranı ise %43’tür. Kurumların yarısı bilgi teknolojileri ve bilgi

yönetimi konularında yeterli bilgi ve donanıma sahip olduklarını düşünüyor. Yine

kurumların yarıdan fazlası bilgi teknolojisi altyapısına yatırım yapma konusunda hevesli

Page 256: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

241

görünmektedir. Bu konuda bütçe ayıran kurumlar %35 oranında görünüyor. AR-GE

konusunda bütçe ayıran kurumlar %20, bu konuya ayırdıkları bütçe ise genel

bütçelerinin %1’i civarındadır. AR-GE kavramına sıcak yaklaşan kurumlar genel olarak

meslek odaları, özel hastaneler ve sivil toplum kuruluşlarıdır.

Özel Sektör Kuruluşları Anket Sonuçları

Özel sektöre ait 30 işletme üzerinde yapmış olduğumuz aynı anketin sonuçları

ise şöyledir:

İşletmelerin tamamı lise mezunlarını istihdam etmekte, %80’i fakülte ve

yüksekokul mezunlarını da çalıştırmaktadır. Lisansüstü eğitimli personel çalıştıran

firmalar %45, liseden daha az eğitimli eleman çalıştıranlar ise %56 oranındadır.

Çalışanların %55’i lise, %20’si üniversite veya yüksek okul mezunudur.

İşletmelerin tamamında bilgisayar bulunmaktadır. Bunların %60’ında bilgisayar

sayısı 20’nin üzerindedir. %97’si Windows işletim sistemi kullanmaktadır. Yine

%97’sinin yerel ağı mevcuttur. %33’ünde 1 adet, %37’sinde ise dörtten fazla sunucu

vardır. İşletmelerin %60’ında yirmiden fazla terminal bulunmaktadır. Tamamında

genişbant internet bağlantısı vardır. %45’i interneti tüm istemcilere dağıtmaktadır.

%63’ünde sadece yöneticiler, %27’sinde sadece bilgi işlem görevlileri, %10’unda ise

dileyen herkes internet kullanabilmektedir. Araştırma, haber ve e-mail grupları, e-iş

çözümlemelerinin internet kullanımındaki dağılım ortalamaları da yaklaşık %60-65

arasında görünmektedir.

Firmaların tamamı anti-virüs yazılımı kullanmakta ve hepsinin yazılımları

lisanslı durumdadır. %77’si veri tabanı programı kullanmakta, bunların %56,5’i MS

SQL Server, kalanları diğer veri tabanı programlarıyla çalışmaktadırlar. Veri tabanı

programı kullanmayan işletme oranı %23’tür. İşletmelerin %83’ü ağırlıklı olarak kelime

işlemci, %10’u mühendislik ve dizayn programları kullanmaktadırlar. Ayrıca firmaların

yarısı aynı zamanda muhasebe programları kullanmaktadır. %56 oranında 20’den fazla

bilgisayar eğitimi almış eleman çalıştıran işletme mevcuttur. Bilgi işlem merkezi

bulunan işletmeler %63 oranında gözükmektedir. 4’ten fazla BİM görevlisi çalıştıran

Page 257: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

242

işletmelerin oranı %30, sadece 1 görevli çalıştıranların oranı ise; %20, sadece beyin

gücü için eleman çalıştıran işletme oranı %90’dır.

Müşteri veya tedarikçileriyle herhangi bir bilgi entegrasyonu bulunan işletmeler

%83, GPS veya GPRS gibi olanakları kullanarak araç veya iş takibi gibi uygulama ya

da sorgulama yapan firmalar ise %23 oranında görünmektedir. Herhangi bir e-Ticaret

veya B2B (Business to Business) uygulaması bulunanların oranı %13’tür. İşletmelerin

%13’ünün web sitesi yoktur. Web sitesi bulunanların 5 yıl ve daha fazla süredir sitesi

faal olanların oranı %40, site üzerinden interaktif iş çözümlemeleri yapanların oranı ise

sadece %20’dir. Web sitelerinde rutin bilgilendirme faaliyetleri dışında ağırlıklı olarak

iş, sipariş, şikayet ve stok takibi, eğitim, insan kaynakları yönetimi gibi işlemler

yapılmaktadır.

Bilgi saklama ve paylaşma ortamları %10 oranında sayısallaşmış görünmektedir.

İşletmelerin %77’si dijital ve analog sistemleri birlikte kullanmakta, %93’ünün arşivi

mevcut olup bunların %82’si geçmiş tarihli bilgi ve belgelerini hem dijital hem de evrak

arşivinde saklamayı tercih etmektedirler. Bunların sadece %6’sı arşiv kayıtlarını

yalnızca dijital ortamda tutmaktadır. İşletmelerin yarısının bilgilerinin %75’i dijital

ortamda saklanmaktadır.

İş akışı ve veri ambarı sistemlerini kullananların oranı da %50’dir. Veri

ambarının bilgi yönetim sistemi içindeki oranı %30’dan fazla olan işletmelerin oranı ise

%35’tir. Karar alma sürecinde veri ambarı bilgi sorgulamaları oranı %43, bilgi

sistemleri ile ilgili herhangi bir dergiye abonelik oranı ise %50 görünmektedir. Bilgi

sistemleri ile ilgili son iki yılda herhangi bir seminere katılanların oranı %63, kurumunu

bilgisayar teknolojileri konusunda yeterince bilgili ve donanımlı görenlerin oranı ise

%70’tir. Kurumunun Yönetim Bilgi Sistemleri ve Bilgi Yönetimi konularında yeterli

bilgiye sahip olduğunu düşünenlerin oranı %80, yakın gelecekte bu teknolojilere yatırım

yapmayı düşünenlerin oranı ise %68 civarıdır. İşletmelerin %73’ü yakın gelecekte

donanım veya yazılıma ya da bunları geliştirmeye yatırım yapmayı düşünmekte, ancak

bu konularda uzman çalıştırmak isteyenlerin oranı %13 civarındadır. Bu konulara bütçe

Page 258: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

243

ayıran kuruluşların diğerlerine oranı %47’dir. Kurumların %68’inde AR-GE çalışması

yapılıyor, AR-GE için ayrılan bütçe ise %1 ila 3 görünmektedir.

Kamu-Özel Sektör Kuruluşları Anket Sonuçlarının Değerlendirilmesi

Gerek kamuda gerekse özel sektörde bilgi ve iletişim teknolojilerine yakınlık ve

yatkınlık açıkça gözlemlenmektedir. İki dernek dışında kamu kurumları ve özel sektör

kuruluşlarının tamamında bilgisayar ve genişbant internet bağlantısının bulunması bunu

doğrulamaktadır. Ancak bilgisayar teknolojileriyle yürütülen işlere bakıldığında

ağırlıklı olarak yazışma benzeri geleneksel bürokratik işlemlerin yürütülmeye çalışıldığı

görülmektedir. Yapılan işlemlerin türüne bakıldığında, gerek internetin, gerekse

ortalama %90 oranındaki yerel ağ sisteminin optimal kullanılmadığı anlaşılmaktadır.

Bunun nedeni, üzücü olmakla birlikte özellikle kamuda henüz bilginin ve bilgi

yönetiminin teknik olarak algılanması ve iş süreçlerine uygulanması konusunda

profesyonel bir yaklaşımın ortaya konulamamasıdır. Yine de veri işleme sistemi

anlamında bazı rutin faaliyetlerin yürütülüyor olması sevindirici gelişmelerdir. Bu

bağlamda, sadece beyin gücü için istihdam edildiği söylenen personelin sırf bu amaçla

istihdam edildiği izlenimi de edinilememiştir. Kuruluşların kastettiği bilgi işçilerinin

BİM görevlileri ve hukuk danışmanları gibi daha çok yardımcı hizmet alanlarında görev

yapan kişiler oldukları sanılmaktadır.

Teknolojiye yatkınlıkla birlikte hem kamuda hem de özel sektörde bilgi ve

iletişim teknolojileri konusunda genel kanaat kurumlarının yeterli bilgi ve donanıma

sahip olduğu yönündedir. Oysa bilgi çağında, teknolojide kendini yeterli görmek her

gün değişen ve yenilenen teknolojik gelişmelerden soyutlanma ve kopma gibi çok ciddi

bir riski de beraberinde getirir. Ayrıca böyle bir self-tatmin doygunluğu, merakın ve

öğrenmenin önünde de büyük bir engel olarak bu riski bir kısır döngüye çevirebilir.

Özel sektör verilerinin kamuya göre daha göz doldurucu olması, kamuda

yerleşik, hiyerarşi tabanlı bürokratik örgüt kültürünün tutuculuğundan

kaynaklanmaktadır. Bu yerleşik kültür, Türkiye’nin bilgi toplumuna dönüşüm ve e-

Devlet gibi hayati proje ve programlarının önündeki en büyük engellerden biridir. Bu

sorunun çözümü için yönetim kadrolarının bilgi teknolojilerine kolay adapte olabilecek

Page 259: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

244

bir noktaya taşınması ve liderlik kavramıyla ilgili yeni çözümlemelere gidilmesi

gerekeceği kanaatindeyiz.

Görece olarak özel sektörün daha iyi görünmesine rağmen, özellikle e-iş

çözümleri, uzaktan algılama sistemleri ve interaktif web uygulamaları konularında çok

yavaş ilerleme kaydedildiği görülmektedir. Özel işletmeler de kamuda olduğu gibi

bilgisayar teknolojilerini ağırlıklı olarak kelime işlemci, muhasebe programları veya

diğer otomatik veri işleme programları şeklinde kullanmaktadırlar. Bu bağlamda bilgi

ve iletişim teknolojilerine olan yakınlık internet kafe kültürünün çizdiği sınırları pek

aşamamış görünüyor. Hatta her internet kullanıcısının az ya da çok sohbet (chat)

programlarını kullandığı bir vakıa iken, anket sorularına bu yönde olumlu cevap

verilmemiş olması da yine aynı kültürün bir uzantısı olarak ayıplanma endişenden

dolayı gizlendiği kanaatini doğurmuştur. Oysa sohbet programları ve forum sayfaları

çok önemli bilgi paylaşım noktaları olup, amaç doğrultusunda kullanıldığında, iş ve

bilgi yönetim süreçlerine olumlu katkılar sağlanabilecektir. Belli başlı uluslar arası

kuruluşlar dışında bilgisayar teknolojileri iş süreçlerini geliştirici değil, daha çok fatura

ve stok takibi gibi otomasyona bağlanmış işler için (VİS) kullanılmaktadır.

Her iki sektörde de çalışanların ağırlıklı olarak lise ve daha üst düzey eğitim

almış olmaları eğitilebilirlikleri açısından oldukça önemlidir. Kurum içi veya hizmet içi

eğitim faaliyetlerine ağırlık verilerek, örgütsel öğrenme ve yaşam boyu öğrenme

kavramlarını organizasyon içinde uygulayacak ortamlar hazırlanmalı ve bilgi yönetimi

süreçlerine dahil edilmelidir. Bu eğitimin çatısı biraz genişletilerek bilgi toplumuna

dönüşüm atağına geçilebilir. Bu konuda devlet ve sivil toplum kuruluşları eliyle yoğun

bir e-Dönüşüm ve e-Kültür eğitim programı uygulanmasının son derece verimli

sonuçlar elde edilmesini sağlayacağını değerlendirmek yanlış olmayacaktır.

İnternet bağlantısının tamamının genişbant teknolojisiyle gerçekleşmesi, internet

kullanımını kolaylaştırmış görünmektedir. Her iki sektörde de internetin önemli bir bilgi

yönetim sistemi olduğunun farkındalığı memnuniyet vericidir. İnternet ağırlıklı olarak

araştırma ve iletişim amaçlı kullanılmaktadır. E-iş çözümlerinde internet kullanımının

yaygın olduğu gibi bir sonuç görünse de bu durum özellikle kamuda son zamanlarda

Page 260: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

245

yoğun şekilde devam etmekte olan bilgi tabanlı yeniden yapılanma çalışmalarının bir

uzantısı olarak e-iş çözümlemeleri anlayışından ziyade, geleneksel hizmetlerin

elektronik ortamda sunulmaya başlamasındandır. Özel sektörde ise üç ila beş yıldır,

önce çok uluslu şirketlerin başlattığı internet ve intranet tabanlı interaktif sorgulama

yöntemlerinin yoğun olarak kullanıldığı e-iş çözümlemelerinin varlığı bilinmektedir.

Bölgemiz sanayisinde yaşanan yoğun personel değişimi, aynı yoğunlukta bilgi işçilerine

de yansımakta, çok uluslu şirketten yerli bir firmaya geçen bilgi çalışanı, deneyimlerini

de buraya taşımakta ve geldiği şirketteki yenilikleri de beraberinde getirmektedir. Bu

nedenle özel sektörde göze çarpan elektronik ortam çözümlemelerinin iş süreçlerine

yansıma yoğunluğu sevindirici bir gelişmedir.

Veri tabanı programlarının kullanımı kamuda %50’nin biraz üzerinde, özel

sektörde ise %77’dir. Veri tabanı programları, güvenlik, esneklik, kişiselleştirilebilirlik,

kullanım kolaylığı, hız ve stabilite gibi kriterler göz önüne alınarak, web tabanlı

hazırlanmaktadır. İnternet tabanlı bu programların kullanım oranlarının yüksekliği gerek

kamuda, gerekse özel sektörde bilgi yönetimi süreçlerine dikkat edildiğini

göstermektedir. Kurumların en çok MS SQL Server kullanmaları, Microsoft’un verdiği

yaygın hizmet, geniş sorgulama yelpazesi ve düşük lisans ücretlerine hamledilmiştir.

Emek yoğun sektörlerin ağırlıklı olduğu anketimizde, özel sektörde bilgi işçisi

çalıştırma oranı %90 görünmektedir. Bu durum; özel sektör tarafından bilgi kavramının

önemsendiğini göstermesi açısından çarpıcıdır. Kamuda bu oran %20 görünse de bunun

nedeni kamuda zaten kol gücüyle yapılan türden işlerin çok sınırlı olmasıdır. Zira

kamuda, özellikle ilçe düzeyinde bilgi profesyoneli çalıştırılmadığı bilinmektedir.

Müşteri veya tedarikçilerle internet veya benzeri entegrasyon oranı özel sektörde

%80, kamuda ise %30’un üzerindedir. Kurum ve kuruluşların GPS ve GPRS benzeri iş

takibi ve web sitelerinin interaktif hizmet sunumu oranlarının düşüklüğü bu

entegrasyonun web sitesi kanalıyla bilgi transferi türünden geleneksel hizmetlerle sınırlı

olduğu izlenimi vermektedir.

Page 261: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

246

Her iki sektörde de bilgi ve belgeler ağırlıklı olarak hem belge arşivlerinde hem

de dijital ortamlarda saklanmaktadır. Bu konudaki genel yaklaşımın; saklanmasında

yasal zorunluluk bulunan belgelerin evrak arşivinde, bağlantılı yazışmalarla diğer bilgi

ve belgelerin ise bilgisayar ortamlarında back-up şeklinde tutulduğu yönündedir.

Kamuda iş akışı ve veri ambarı uygulamalarının oranları düşük olsa da bu tür

özellikli uygulamaların bu sektörde yer alması bile gelecek açısından ümit verici

bulunmuştur. Özel sektörde ise bu uygulamaların oranı %50’nin üzerinde görünse de

yeterli kabul edilmemelidir. Bu uygulamalar ticari yapılarda son derece önemlidir.

Bilgi sistemleriyle ilgili dergi aboneliği ve seminer katılım oranları; kamu

sektörü biraz geriden takip etmekle birlikte %50 civarındadır. Bilgi çağında bu oranları

yeterli görmek mümkün değildir. Bilgi toplumuna dönüşüm sürecinde bu oranların

%100’lere doğru çekilebilmesi için hükümetler tarafından tanıtıcı, teşvik edici ve

özendirici tedbirler alınarak bu bileşenlerin önemsenmesi ve kurum kültürünün mayası

haline getirilmesi gerekmektedir.

Gerek kamu kurumlarında, gerekse özel kuruluşlarda arşiv; yasal zorunluluklar

nedeniyle belli süre saklanması gereken evrakın, süresi dolunca imha edilmek üzere

depolandığı yer olarak algılanmaktadır. Böyle olunca, imha edilecek evrakla arşiv

malzemesi veya arşivlik malzemenin ayıklanması ve tasnifi mümkün olmamaktadır.

Bilgi çağının en önemli sorunlarından biri olan aşırı evrak üretimi, üretilen her belgenin

arşivlenip saklanmasına da elvermemektedir. Bu nedenle bahse konu belgelerin arşivci

gözüyle ayıklanıp, arşivlik malzeme değerini haiz olmayanların imhası cihetine

gidilmesi, geleceğe ışık tutabilecek belgelerin de heba olup gitmemesi için fevkalade

önemlidir. Bu sorunun çözümü için Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü’nün taşra

teşkilatı yapılanmasına gitmesi oldukça zor görünmektedir. Hiç değilse Kültür ve

Turizm Bakanlığı İl Müdürlükleri bünyesinde Arşivcilik Şube Müdürlüklerinin

kurulması hem arşivcilerin istihdamı hem de tamamen sahipsiz görünen belge yönetimi

kavramına taze bir soluk getirilmesi açısından kayda değer görülmektedir.

Page 262: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

247

Gerek kamuda gerekse özel sektörde AR-GE ve yenilikçilik kavramlarına yer

veren kuruluş sayısının son derece sınırlı olması ve ayrılan bütçelerin de çok küçük

rakamlardan oluşması, bu kavramlara henüz yeterli önemin verilmediğini

göstermektedir. Bunun bir nedeni de ülkemizde AR-GE çalışmalarının önemli

bölümünün üniversiteler bünyesinde yürütülüyor olması ve üniversite-sanayi

entegrasyonunun sağlanamamış olmasıdır diyebiliriz. Yine de %06 olan Türkiye

ortalamasının üzerinde olması sevindiricidir.

Kamuda bilgi ve iletişim teknolojilerine en çok eğitim, güvenlik, sağlık ve adalet

hizmetlerinde öncelik verildiği görülmektedir. Devlet eliyle sunulan geleneksel

hizmetlerin ana başlıklarını oluşturan bu birimlerin diğer hizmet alanlarına da öncülük

edeceğini varsayacak olursak, ülkemizde bilgi ve iletişim teknolojilerine olan

yatkınlığın tahminlerin üzerinde olduğu sonucunu çıkarabiliriz.

2. Anket

60 kişiye 24’er ve 30 kuruluşa 25’er soru sorarak yapmış olduğumuz diğer anket

çalışmasında arşiv, kütüphane, belge ve enformasyon yönetimi kavramlarına kişisel ve

kurumsal yaklaşımları ölçmeye, bu kuruluşların işletme sistem, mantık ve felsefesini

tespit etmeye çalıştık. Ancak bu anket çalışmasında çoktan seçmeli yönlendirici sorular

yerine, ucu açık sorular sorarak insanların kendi düşüncelerini algılamaya çalışmanın

daha uygun olacağını düşündük. Sorulara herkes tarafından farklı cevaplar verildiği için

tamamını buraya aktarmak mümkün olmamıştır. Bunun yerine, değerlendirme

içerisinde gerekli görülenlerden bahsetmeyi uygun bulduk.

Kişisel Anket Sonuçları ve Değerlendirme

Buna göre 60 denek üzerinde yaptığımız kişisel anket sonuçları ve

değerlendirmesi şöyledir:

%20’si lise, %23’ü yüksek okul, %46’sı üniversite, %3’ü ilköğretim,

%3’lisansüstü ve yine %3’ü doktora düzeyinde eğitim almış olan denekler en çok

mesleki konularla ilgili bilgiye ihtiyaç duyduklarını ifade etmektedir. Bilgi kaynağı

olarak %56 oranında internet, %36 oranında ise yazılı ve görsel diğer medya

Page 263: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

248

kullanılıyor. Kütüphane ve arşivleri bilgi kaynağı olarak kullananların oranı %1’den az

görünmektedir.

Deneklerin %27’si bilgiye ulaşmakta herhangi bir güçlük yaşamadığını, %11’i

internetteki altyapı sorunları ve %9’u da ekonomik sorunlardan dolayı, %24 oranındaki

bir denek grubu ise bilginin; depolanma, gecikme, bürokrasi ve kamudaki bilgi

kıskançlığı gibi sorunlarından dolayı bilgiye ulaşım güçlükleri yaşadıklarını ifade

etmektedir. %1 oranında ise arşiv ve kütüphaneyi kullanamama ya da aradığını

bulamama sorunu yaşanmaktadır.

İnternetin %56 oranıyla en önemli bilgi kaynağı konumuna gelmiş olması son

derece önemli bir tespittir. Yine internetle ilgili altyapı sorunlarını dert edinen sadece

%11 oranında bir azınlığın bulunması, genişbant teknolojisiyle beraber internet

ulaşımında önemli bir sorunun kalmadığını göstermektedir. Ancak çok önemli birer

bilgi kaynağı olan arşivler ve özellikle kütüphanelerin bilgi kaynağı olarak

kullanılmasında %1’in altına düşmüş olmaları üzücü bulunmuştur. Ayrıca kütüphane ve

arşivi kullanamayan veya aradığını buralarda bulamayanların oranının da %1 olması,

kalan %99’un bu bilgi-belge kaynaklarından sorunsuz yararlandığı değil tam tersine çok

önemli sosyal ve kurumsal dinamiklerimizden olan arşiv ve kütüphanelerimizin bilgi

toplumunun ihtiyaçlarına cevap vermekten uzak kaldıkları ve fonksiyonelliklerini

yitirmeye başladıkları izlenimi oluşturmaktadır.

Kütüphanenin ankete katılanlar arasındaki genel kullanım oranı %17

görünmektedir. Bilgi kaynağı olarak kütüphaneyi tercih edenlerin %17’si halk

kütüphanelerini, %9’u okul kütüphanelerini diğerleri ise başka muhtelif kütüphaneleri

tercih etmektedir. Elektronik kütüphanelerden yararlananların oranı ise %1’den az

görünmektedir. Kütüphanelere yeniden fonksiyonellik kazandırabilmek için halk

kütüphanelerimizin elektronik kütüphaneye dönüştürülmesi konusunda gerekli teknik ve

hukuksal altyapının biran evvel tamamlanarak bu kurumların işlevselliğinin iade

edilmesinin bilgi çağında toplumsal bir zorunluluk olduğunu değerlendirmekteyiz.

Page 264: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

249

Arşivlerden yararlanma ihtiyacı duyanların oranı %49’dur. Arşiv kullananların

%15’i kendi kurum arşivlerini, %15’i de internet üzerindeki bilgi arşivlerini kullanmayı

tercih etmektedir.

Bilginin yaşamlarındaki yeri ile ilgili olarak; bilgiyi önemsemeyenlerin oranı

%3’tür. Deneklerin %49’u bilgiyi ihtiyaç ve zorunluluk arasında önemsiyor. Bilgi %10

oranında başarının ön koşulu olarak görülmektedir.

Deneklerin %16’sının bilgi yönetimi hakkında bir fikri bulunmamaktadır.

Diğerlerinin %11’i bilgi yönetimini bilginin paylaşılması, %13’ü bilgiye erişim

kolaylığı, %12’si bilginin ihtiyaç doğrultusunda kullanımı olarak algılamaktadır.

Buradan hareketle bilgi yönetimi konusunda toplumsal aydınlanmanın çok zayıf

olduğunu söylemek mümkündür. Bilgi yönetimi, yönetimin belki en profesyonellik

gerektiren bölümüdür. Ancak, çoğu yönetici olan deneklerin bilgi yönetimini

klişeleşmiş birtakım sloganlarla ya da kaçamak cevaplarla geçiştirmeleri bu konuda

hiçbir bilgi veya fikirlerinin olmadığını göstermektedir. Bu durum bizi, tıpkı sanayi

toplumunu uzaktan ve yutkunarak izlediğimiz gibi, bilgi toplumuna yaklaşımımızın da

pek farklı olmadığı gibi karamsar bir noktaya götürmektedir. Yukarıda da izah ettiğimiz

gibi, yöneticilik ve liderlik kavramlarına, insan kaynakları yaklaşımı ve kurum kültürü

değişikliğini de içeren çözümlemelerle yeni bir soluk getirilmesi gerekmektedir.

Kamusal anlamda bilginin üretimi ve sunumunu yeterli bulmayanlar %56

oranındadır. Ankete katılanların sadece %10’u yeterli bulurken, kalanlar bürokrasi,

güncellik sorunu, teknoloji yetersizliği, AR-GE noksanlığı gibi gerekçelerle kısmi

yetersizlikten söz etmektedirler.

Bilgi çağında insanların bilgiye olan açlık ve ihtiyacı gün geçtikçe artmaktadır.

Bilgi Edinme Hakkı Kanunu gibi birtakım çağdaş uygulamalara rağmen kamuda

hiyerarşi tabanlı, tutucu bürokratik yapının hantallığında herhangi bir gerilemenin

olmadığı görülmektedir. Sistemi ve bilgi akışını hızlandıracak, kamunun kötü imajını

ortadan kaldıracak, vatandaş ve devlet arasında güven arttırıcı önlemlerin alınması artık

gereklilik değil, zorunluluk olarak değerlendirilmelidir. Deneklerin yarısının kamu

Page 265: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

250

kurumlarının elindeki bilgiden hiç yararlanamadıklarını ya da çok yavaş

yararlanabildiklerini ifade etmesi bunu doğrular mahiyettedir. Ankete katılanların

sadece %19’u kamu kurumlarının elindeki bilgiden yararlanma konusunu yeterli

bulduğunu ifade etmektedir.

Katılanların tamamına yakını her kurumun mutlaka bir bilgi depolama merkezi

bulunmasından yana iken, bunların %1’inin depolanması gereken bilginin türü hakkında

bir fikri bulunmamakta, %24’ü her türlü güncel ve kültürel bilginin de depolanması

gerektiği, kalan büyük çoğunluk ise kurumsal, mesleki, personel ve mevzuat bilgilerinin

depolanması gerektiği görüşündedir.

Katılımcıların tamamına yakını internet kullanmaktadır. İnternet, %50 oranında

bilgi edinme, %20 oranında iş, %11 oranında haberleşme, eğlence ve diğer başkaca

amaçlar için kullanılmaktadır. %50 oranında bilgi edinme amaçlı kullanılan internetin

önemli bir bilgi yönetim sistemi olduğunun daha net belirginleştiğini görmekteyiz.

Başvurulan bilgi kaynaklarından elde edilen tatmin oranı %50, aradığını hiç

bulamayanlar %20, ihtiyacını kısmen karşılayabilenler ise %28 oranındadır.

Ülkemizde yaşanmakta olan bilgi toplumu çalışmalarının en önemli kilometre

taşlarından birinin elektronik kütüphaneciliğin yaygınlaştırılması, ücretsiz veya ucuz bir

sisteme bağlanması olduğu kendini göstermektedir. Ancak dijital kütüphanelerin henüz

tüm dünyada yeni bir olgu olması ve bunlara aboneliğin önemli meblağlar oluşturması,

GSMH’dan kişi başına düşen payın 5080 USD düzeylerinde olduğu ülkemizde,

insanımızın bu tür jenerik bilgi kaynaklarına bütçe ayırabilmesi zor görünmektedir. Bu

sorunun önemli bir bilgi sorunu olarak algılanması ve hükümetlerce halk

kütüphanelerinin hızla ücretsiz elektronik kütüphanelere dönüştürülerek bu sorunun

çözülmesi fevkalade önemlidir. Böylece bilgiye erişim ve tatmin konusunda %100’lere

varan bir gerçekleşme sağlanabilecektir.

Ankete katılanların %44’ü teletext ve GSM bilgi mesajlarını aktif olarak

kullanıyor. %40 GSM bilgi mesajlarını bilgi kaynakları arasında sayarken, %40 bunu

Page 266: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

251

kabul etmemekte, %20 ise mütereddit görünmektedir. Kabul etmeyenlerle mütereddit

davrananların, bu tür jenerik bilgi kaynaklarının kolayca suistimal edilebilirliği

endişesiyle hareket ettiklerini sanıyoruz.

Günlük gazete takip etme alışkanlığı %74’tür. Hiç gazete takip etmeyenler %5

oranında iken, kalan %20 ara sıra gazete almaktadır. Gazete okuyanlar en çok haber ve

köşe yazılarını takip etmektedir. En az okunan sayfalar spor sayfaları ile magazin ve

politika sayfalarıdır. Katılımcıların yarıdan fazlası gazete veya derginin bilgi edinme

amaçlı okunması gerektiğini, diğerleri ise haber, köşe yazıları ve magazin sayfalarının

önceliğini vurgulamaktadırlar.

Önemli bir kısmı üniversite mezunu ve çeşitli kuruluşlarda yöneticilik de yapan

deneklerin büyük bölümünün bilgi-belge yönetimi, kütüphanelerin önemi, arşiv

felsefesi gibi konularda çok yüzeysel bilgiye sahip olduklarını, bilgi gibi bir kavram

yönetiliyorsa mutlaka iyidir tarzı klişeleşmiş bir yaklaşım sergilediklerini görmekteyiz.

Yaygın ve örgün eğitim kurumlarında bu konuların önemini vurgulayacak, eşzamanlı

bir eğitim programının toplumun tüm kesimlerine yönelik olarak uygulanması ve

toplumsal farkındalık yaratılması gerekmektedir.

Kurumsal Anket Sonuçları ve Değerlendirme

30 kuruluş üzerinde yaptığımız kurumsal anket sonuçları ve değerlendirmesi de

şöyledir:

Yaptığımız sorgulamada; %20’si genel hizmet birimi, %20’si eğitim kurumu,

%30’u sağlık kuruluşu, %13’ü sivil toplum kuruluşu, %10’u özel sektör kuruluşu ve

%7’si yerel yönetim birimi olan kuruluşların tamamına yakınının arşivi bulunmaktadır.

Bunlardan %16’sının herhangi bir arşiv politikasının bulunmadığını, bulunanların

büyük kısmında bu politikanın felsefesinin ise; yasal zorunluluk nedeniyle saklanması

gereken evrakı muhafaza etmekten ibaret olduğu anlaşılmaktadır. Az bir kısım kuruluş

istendiğinde ibraz edebilmek ve daha az bir kısmı da ilerideki kullanımlar için hızlı ve

kolay erişime endeksli bir felsefe oluşturmuş durumdadır. Arşivlerde saklanan

belgelerin büyük çoğunluğunu resmi yazışmaların kopyaları, resmi gazetenin eski

Page 267: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

252

nüshaları, akçalı evrakların orijinal nüshaları, belli süre saklanmasında yasal zorunluluk

bulunan defter vb. belgeler oluşturmaktadır. Kuruluşların özel bir belge saklama kriteri

bulunmamakta, belgelerin saklanma kriterlerini yasal zorunluluklar belirlemektedir.

Sadece birkaç kurumda aranan belgeye kolay ulaşımı sağlamak için zaman (tarih) ve

konu kriterleri kullanılmaktadır.

Milletin en önemli hafıza bölümlerinden birini oluşturan arşivlerin, geçmişte

devletin hazinelerinden birisi muamelesine tabi tutulmuşken günümüzde; lüzumsuz

evrak deposu ya da yasal zorunluluklar nedeniyle imha edilemeyen evrak yığınının

zorunlu olarak depolandığı yer şeklindeki algılamasının tuhaf bir atık evrak çöplüğü

anlayışına doğru gittiğini görmekten büyük üzüntü duyduğumu ifade etmek isterim.

Arşivlerden genel olarak sadece kurum personeli yararlanmaktadır. Bunun

dışındaki, yararlanma usulü mevzuat çerçevesinde özellikle 4982 sayılı Bilgi Edinme

Hakkı Kanunu’nun çizdiği sınırlar içerisinde gerçekleşmektedir. Kurumların %24’ünde

herhangi bir dosyalama sistemi bulunmamakta, olanlarda ise mevzuat aksini

emretmedikçe desimal dosyalama sistemi (DDS) kullanılmaktadır. Kurumların %78’i

evraklarını uygun ortamlarda koruduklarını ifade etmektedirler.

Kurumlarda henüz bilgilerin elektronik ortama aktarımı yavaş yürümekle

birlikte, pek çoğunun bu konuda ilerleme kaydettiği, bir kısmının da personel, maaş ve

akçalı konuları havi bilgileri elektronik ortama aktararak yedekleme çalışmalarını

devam ettirdiği görülmektedir. Özellikle sağlık ve eğitim kurumlarında bu konudaki

gayretler ön plana çıkmaktadır. Bu çalışmalar takdire şayan olmakla birlikte veri işleme

sistemi (VİS) mantığının dışına çıkamamaktadır. Ağ temelli bilgi paylaşımına ve çok

yönlü interaktif sorgulamalara cevap verecek bilgi yönetim sistemlerine geçiş için

henüz erken olduğu, bu konularda eğitim yetersizliği bulunduğu değerlendirilmektedir.

Kurumların %27’si kurum içi otomasyonu tamamlamış, özellikle sağlık

kuruluşlarında çalışmalar devam etmektedir. Otomasyonun tamamlandığı kuruluşlardan

yerel yönetimler dışındakilerin özel sektör ağırlıklı olması dikkat çekici bulunmuştur.

Kurum içi otomasyon, kurumsal bilginin üretimi, saklanması, paylaşılması ve

Page 268: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

253

değerlendirilmesi için önemli araçlardan biridir. Yerel yönetim birimlerinin ve özel

hukuk tüzel kişilerinin otomasyon çalışmalarını tamamlamış olmaları kadar, en temel

geleneksel hizmetlerden olan sağlık hizmetleri alanında da çalışmaların devam ediyor

olması son derece sevindirici gelişmelerdir.

Kuruluşların %64’ü üretilen belgelere yönelik saklama planı geliştirmiştir. Bazı

sağlık kuruluşlarının detaylı kriterleri esas alarak; özellikle tarih ve konu ile birlikte,

saklama zorunluluğu sürelerine dayanarak yaptıkları planlamalar oldukça başarılı

görünmektedir.

Kuruluşların %70’ten fazlasının ellerindeki belgenin adedi konusunda bir fikri

bulunmamaktadır. Geri kalanlarca verilen tahmini rakamlar ise sırf söylemiş olmak için

dile getirilen rakamlar olmaktan öte bir anlam ifade etmemektedir. Bunun temel

nedenlerinden birisi, kuruluşlarda arşivci veya profesyonel bilgi-belge yöneticisinin

istihdam edilmemesi, bunun yerine herhangi bir personelin bu işi yürütebilir olarak

görülmesidir. Nitekim yalnızca iki kurumda arşivci bulunmakta, diğerlerinde ise

herhangi bir görevli, aynı zamanda arşiv hizmetlerini de yürütmektedir.

Bu hatalı yaklaşım, bir dizi hatalı algılama ve uygulamaları da beraberinde

getirmektedir. Belge kavramıyla beraber arşiv, arşiv malzemesi, arşivlik malzeme gibi

kavramların algılanmasından bunlara uygulanacak proseslere kadar ciddiyet ve özen

gösterilmesi gerekirken, profesyonel bir arşivci olmadığı, dolayısıyla belgelere bir

arşivci gözüyle bakılmadığı için arşivle ilgili tüm kavramlar bir kenara itilmekte ve

bunların yerini atık evrak veya SEKA’ya gidecek evrak kavramları almaktadır.

İlçe halk kütüphanesi dışında eğitim kurumları ile bazı sağlık kuruluşlarında

kütüphane bulunmaktadır. Kurum kütüphanelerinin koleksiyonları ağırlıklı olarak

kurum amaçları doğrultusunda şekillenmektedir. Mesleki konulardan başka eğitim,

edebiyat ve genel kültür ön plana çıkmaktadır. Beklenenin aksine okul ve kurum

kütüphanelerinin daha yaygın kullanıldığı görülmekle, bu tür bilgi merkezlerinin de

revize edilerek daha fonksiyonel bir yapıya büründürülmeleri gereği ortaya çıkmaktadır.

Page 269: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

254

Teknik anlamda bilgi yönetiminden haberdar olan sadece üç kurum tespit

edebildik. Diğerlerinde bilginin paylaşımı ve amaç doğrultusunda kullanımı, kolay

erişim gibi bilgiden değer üretmeye yönelik bazı ifadeler bulunmakla birlikte, bilgi

yönetimi algılaması genel olarak klişeleşmiş, sloganik birtakım ifade ve

çıkarsamalardan ibaret görünmektedir. Kişisel ankette varılan sonuçla paralellik arz

eden bu sorunun da yine aynı şekilde örgün ve yaygın eğitim kurumları tarafından

hazırlanıp uygulanacak yoğun bir farkındalık programıyla çözülebileceğini

değerlendirmekteyiz.

Gerek kişisel, gerekse kurumsal anketlerden elde edilen verilerde bilgi ve belge

yönetimi, kütüphane ve arşivlere bakış açısı, sorunlar, bu sorunlara yaklaşımlar ve

çözüm önerileri üretilmesi konularında genel olarak yeterli bir profesyonellik

görülmemektedir. Kamuda, güvenlik, sağlık ve eğitim kurumlarında otomasyon başta

olmak üzere jenerik teknolojilere yatkınlık diğerlerine göre bariz şekilde görülmektedir.

Bunun nedeni ağırlıklı olarak AB uyum sürecinde ilgili bakanlıkların bu konulara daha

fazla eğilmesi ve ödenek temininde daha az cimri davranması olmalıdır. Çünkü yerelde

diğer kuruluşlara nazaran bu kurumlarda daha farklı bir profesyonellik

gözlenmemektedir. Bu teknolojilere adaptasyon ve optimal kullanım için yetişmiş bilgi

işçisi açığı henüz ağırlığını hissettirmemekle birlikte orta ve uzun vadede kendini

gösterecektir. Bilgisayar teknolojilerine yatırım yapılmakta ancak bu teknolojilerden

yetişmiş personel noksanlığı nedeniyle azami verim elde edilememektedir.

Kamuda yerleşik bürokrasi kültürünün, özellikle yönetici kademelerde gerek

yeni teknolojilere gerekse bunlarla iş görecek kesime karşı kısmen tutucu tavır

geliştirdiği söylenebilir. Zira yönetici kadrolar bilgi toplumuna dönüşüm sürecinin

önünü açabilecek çalışmalara etkin katılım ve yönlendirme sağlamakta yetersiz

kalmaktadır. Bunda yönetici kesimin önemli bölümünün belli yaş ortalamasının

üzerinde olması ve yeni teknolojiler yerine eski geleneksel metotları tercih etmelerinin

etkin rol oynadığı görülmektedir.

Page 270: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

255

8. SONUÇ

Bilgi toplumuna dönüşümün nihai hedefi, rekabet gücünün artırılarak dünya

hasılasından daha fazla pay alıp toplumsal refah seviyesini artırmaktır. Bunun ön şartı

ise verimlilik artışına dayalı rekabet gücü yüksek bir ekonomi eliyle, sürdürülebilir

büyüme ve istihdamın sağlanmasıdır. Sermaye ve işgücünün yanı sıra giderek üretimin

en önemli faktörü haline dönüşen bilgiyi etkin kullanmanın ve verimlilik seviyesini

artırmanın en önemli sağlayıcılarından biri bilgi ve iletişim teknolojileridir. Bu jenerik

teknolojiler kümesi, bilginin üretimi, işlenmesi, saklanması, paylaşılması, kolay erişimi,

karar ve iş süreçlerinde etkin kullanımı ve yeni pazarlara erişim olanakları sağlanması

gibi konularda belirleyici rol oynamaktadır. İşte bu noktada sürdürülebilir büyüme ve

rekabet gücünün sağlanması için bilgi ve iletişim teknolojilerinin ekonomik ve sosyal

yaşamın her alanında etkin kullanımı önem kazanmaktadır. Bunu başarıyla

gerçekleştiren toplumlar, ekonomik etkinliklerini önemli oranda artırarak stratejik

rekabet avantajı sağlama fırsatına sahip olmaktadır.

Özellikle 1980’lerden bu yana bilgi ve iletişim teknolojileri alanındaki yenilikler

ekonomik ve sosyal yaşamda köklü değişikliklere yol açmış, bu teknolojilere dayalı

ürün ve hizmetler günümüzde yaşamın vazgeçilmez unsurları haline gelmiştir.

Demografik yapısı itibarıyla, Türkiye’nin önünde orta vadede bilgi toplumuna

dönüşebilmesi için ciddi fırsatlar bulunmaktadır. Nüfusun % 54.9’unun 30 yaşın altında

olması, 15 yaşın altındaki kesimin toplumun yüzde 28.1’ini oluşturması Türkiye için

büyük bir potansiyeldir. Tezimizin hipotezini oluşturan temel dinamik de budur. Zira

genç neslin öne çıktığı demografik dağılımın sonucu olarak, 2020’lerde nüfus grupları

içerisinde 25-40 yaş grubu baskın olacaktır. Bu grup, yarınların bilgi ekonomisine en

fazla katma değeri yaratacak olan çalışan kesim anlamına gelmektedir. Dolayısıyla,

genç nüfusa yatırım yapmak ve bilgi toplumunun birer ferdi olmalarını sağlamak,

gelecek için önemli bir kazanım olacaktır.

Sanayi Devrimi ile başlayan sanayi toplumuna dönüşüm sürecini kaçıran

Osmanlı Devleti’nin bu geç kalmışlık mirasını devralan ve sanayileşme eşiğini henüz

Page 271: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

256

aşamayan Türkiye, sanayi toplumları bilgi toplumuna dönüşürken, hem bu tarihi açığını

kapatmak hem de teknolojideki bu çağ değişimini yakalayabilmek gibi iki başlı devasa

bir sorunla karşı karşıyadır. Bu sorunun çözümü, enformatik (bilişim) alanına yapılacak

akıllı ve tutarlı yatırımlarla mümkün gözükmektedir. Bu teknolojilerde yetkinlik, bilgi

toplumuna dönüşüm ve küresel rekabet avantajı için şarttır.

Ülkemizde sanayi sektörünün payı % 30, hizmetler sektörünün payı ise % 55’tir.

Rakamsal açıdan Türkiye ve gelişmiş ülkeler arasında büyük bir fark görülmemekle

birlikte, asıl fark bu sektörlerin niteliğindedir. Türkiye’de çoğunlukla tekstil gibi emek

yoğun endüstriyel yapı ağırlıklı iken, gelişmiş ülkelerde bilgi ve yüksek teknolojiye

dayalı endüstriler önem kazanmaktadır. Türkiye genel üretim yapısı açısından

değerlendirildiğinde, hala tarımsal karakteri baskın ve zengin olmanın yolunun daha çok

endüstriyel mallar üretmekten geçen bir aşamada olduğu görülmektedir.

Bilim ve teknoloji artık doğrudan bir üretici güce dönüşmüştür. Bilim ve

teknoloji üretmeden, yarınları yakalayıp inşa etmek mümkün görünmemektedir. Temel

bilimlerdeki yeni gelişmeler uygulamalı araştırmaların önünü açmakta ve yeni bilgiler

yeni teknolojilerin üretilmesine imkan hazırlamakta bunun sonucunda bilim ve teknoloji

bütünleşmekte birbirini tamamlamakta ve uluslar arası rekabette yeni açılımlar meydana

getirmektedir. Bu bağlamda yeniçağın lokomotif sektörünün de sanayi olduğunu

vurgulamakta fayda bulunmaktadır.

Diğer taraftan geleneksel teknolojiler yerine ikame olan çağımızın yeni

teknolojileriyle üretim yapan sanayiler, bilgi temeli üzerine yeniden yapılanmaktadırlar.

Artık uluslar arası pazarlarda çağın teknolojilerini sanayinin merkezine koymadan

geleneksel teknolojilerle üretim yaparak rekabet etme ve pazar payını artırma imkanı

kalmamıştır.

Gelişmiş ülkelerde yüksek rekabet gücü sayesinde sağlanan finansmanın önemli

bir kısmı yeniden teknolojik bilgi üretimine dönüştürülmektedir. Bu dönüşümün hızı her

geçen gün biraz daha artmaktadır. Günümüzde en önemli sermaye bizzat teknolojik

bilginin kendisidir. Üretimin verimliliğini ve rekabet gücünü teknolojik bilgi

belirlemektedir.

Page 272: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

257

Türkiye uluslar arası rekabette yer alabilmek adına bilim ve teknoloji için her

türlü fedakarlığı göze alarak teknoloji üretme kararlılığını göstermeli; kısa sürede,

gelişmiş ülkelerle birlikte teknolojik bilgi üretimine katkı sağlamalıdır. Bunun için bilgi

açığını kapatarak kısa vadede bilim ve teknoloji konularında kararlı adımlar atmak

gerekmektedir. Önümüzdeki dönemde, bilim ve teknolojiye yatırım yapılarak bilgi

açığını kapatılmalı, bunun için de bilim adamı ve araştırmacılara özel ortam ve imkanlar

sağlanmalıdır.

Çağımızda ekonomik güç bütün diğer güçlerin belirleyicisi olmuştur. Ekonomik

gücün belirleyicisi ise bilgidir. Bilgi, araştırma ve geliştirme faaliyetleri ile elde edilen

teknolojik bilgidir. Günümüzde komplike bir hal almış olan bilgi üretiminin ana

unsurunu araştırmacı insan gücü oluşturmaktadır. Araştırma ve geliştirme faaliyetleri

önceden belirlenen projeler üzerinde yoğunlaşıp güdümlü projelerle yeni bir spesifik

ürünün üretilmesine ve piyasaya sürülmesine neden olmaktadır.

Üniversitelerimizde küçümsenmeyecek ölçüde teknolojik altyapı ve bilgi

birikimi oluşmuştur. Bu birikim, üniversite-sanayi işbirliği çerçevesinde güdümlü

projelerle teknolojik bilgi üreterek sanayiye aktarılmalıdır. Teknolojik bilgiyi üretime

dönüştürerek katma değeri yüksek ürünlerin elde edilmesi ekonomiye büyük bir ivme

sağlayacaktır. Ekonominin ihtiyacı olan teknolojik bilgi, güdümlü projelerle

üniversitelerde uygulamaya konulmalı ve süratle bitirilmelidir. Bu durum sanayimize

rekabet gücü sağlayacaktır.

Teknoloji yaparak öğrenilir ve bir üst seviyede yeniden üretilir. Türkiye bu

açıdan teknoloji üretebileceği projelere çekinmeden girmelidir. Uluslar arası yoğun

rekabet karşısında Türk sanayicisi teknolojik bilgi açığını kapatmak için transfer ettiği

teknolojileri bir an önce özümseyip, yeni üretim versiyonuyla ülkeye kazandırmalıdır.

Teknolojik bilgiye bilimi de katarak dünya bilim seviyesine katkıda bulunmak ve

uluslar arası pazarlardaki payı artırmak amaçlanmalıdır.

Üretimin çeşitlendirilmesine gidilerek hammadde ve emek yoğun bir sanayi

yapısından bilgi yoğun bir sanayi yapısına geçiş hızlandırılmalı, böyle bir yapı ile

Page 273: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

258

ihracatta büyük atılımlar hedeflenmelidir. Ürünün uluslar arası piyasalarda rekabet

üstünlüğü sağlayabilmesi müşteri memnuniyeti, kalite ve standardın sürekliliğine, fiyat

ve taleplere karşı esnek bir yapıda üretilme kabiliyetine bağlıdır. Çağın gereklerine

uygun esnek üretim sistemine dayalı bir yapının oluşturulması sanayi için büyük önem

arz etmektedir.

Transfer yoluyla elde edilen teknoloji, bir üst derecede yeniden üretildikten

sonra mevcut kabiliyetin üstüne çıkabilmek, teknolojiyi kökten değiştirmekle

mümkündür. Bunun için bilimsel araştırma ve teknoloji üretimini sağlayacak çalışmalar

yapmak gerekmektedir.

Ortalamanın üstünde bir hayat standardını yakalamak, sanayinin yüksek

verimlilik seviyesine ulaşması ve verimliliğin zamanla artırmasına bağlıdır. Verimliliğin

artması; ürün kalitesini artırma, ürüne ek özellikler kazandırma, yeni ve sofistike

sanayilerde katma değeri yüksek ürünlerle başarı gösterme demektir.

Küçümsenmeyecek bir birikime sahip olan sanayinin üretim potansiyelinin mevcut

yapısından da yararlanılarak dışa dönük ve küresel pazarların farklı taleplerine cevap

verecek şekilde rekabet gücünün farklı düzeylerde artırılması yanında dünya

pazarlarında öncü olabilecek sahalarda üretime girmek gelişme açısından önem

taşımaktadır. Sanayimizi bu yönde destekleyip yönlendirmek gerekmektedir.

Ulusal bilgi altyapısı geliştirilerek toplumun her kesiminin bilgiye

ulaşabilmesini sağlayacak ortam oluşturulmalıdır. İnternete erişim kapasitesi uluslar

arası gelişmelerin gerektirdiği düzeye yükseltilmeli, e-ticaretin geliştirilmesi ve bilgi

güvenliği için uluslar arası kural ve standartlar çerçevesinde hukuki ve kurumsal

düzenlemeler gerçekleştirilmelidir.

Ekonomi kendi dönüşümünü gerçekleştirirken kamu kurumları da kaliteli hizmet

sunumu için, performans ve toplam kalite yönetimi gibi çağdaş teknikleri

uygulamalıdır. Bilgi toplumu olma yolundaki en büyük engellerden biri olan bürokratik

direnç ve kamuda bilgi kıskançlığının önlenebilmesi için gerekli çözümlere gidilmelidir.

Yönetim kadroları; personel yöneticiliğinden süreç ve ilişki yöneticiliğine doğru

yönelen çağdaş liderlik anlayışı doğrultusunda yeniden yapılandırılmalıdır. Kamuda

Page 274: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

259

hedef; enflasyonsuz istikrarlı bir büyüme yanında, iç ve dış borçları en kısa sürede

ödemek için hızlı gelişme ve en kısa sürede tüm ekonomide sürdürülebilir bir yapı

olmalıdır.

Bilimi üretmeden yarınları üretmenin mümkün olamayacağı bilinciyle; toplumun

refahını, mutluluğunu ve güvenliğini sağlayacak, çağın gereklerine uygun, bilim ve

teknolojiye dayalı ekonominin tüm kavram, kurum ve dinamikleriyle bir an önce

oluşturulması gerekmektedir. Bu oluşumun sağlanmasıyla ekonomimiz kendi insanını

istihdam edecek bir yapıya kavuşarak ekonomik krizleri de gündeminden düşürecektir.

Küreselleşme sürecindeki gelişmeleri iyi okuyup, uzun vadeli stratejiler

geliştirerek gerekli programları adım adım yerinde ve zamanında uygulama zorunluluğu

bulunmaktadır. Ülke kaynakları azami faydayı sağlayacak şekilde en uygun hedefler

doğrultusunda kullanılmalıdır. Bilgi toplumuna dönüşüm yolunda ciddi adımlar atan

ülkelere paralel olarak sektörler arası geçişler hızla tamamlanmalı, bu bağlamda tarım

sektöründe dokuz milyon civarındaki istihdam fazlası nüfus, üretim ve hizmetler

sektörüne aktarılmalıdır. Türkiye hangi hedefe doğru yöneleceğini iyi belirleyip bu

hedef doğrultusunda var olan tüm potansiyel ve kaynaklarını yönlendirmesini

öğrenebilirse kısa bir zaman içinde refah seviyesini yükseltebileceği gibi, dünya

dengelerinde de söz sahibi bir ülke konumuna gelebilecektir.

Page 275: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

260

EKLER

Page 276: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

261

EK- 1

KURUMSAL ANKET FORMU (YORUM SORULARI) Soru 1: Kurumunuzun adı ve kuruluş tarihi nedir?

Soru 2: Kurumunuzda kaç personel çalışmaktadır?

Soru 3: Çalışan personelin eğitim düzeyleri nedir? (Lütfen sayılarını yazınız)

Lise Yüksek Okul Fakülte Lisans Üstü Diğer

Soru 4: Kurumunuzun faaliyet alanları nelerdir?

Soru 5: Kurumunuzun arşiv politikası var mı?

Soru 6: Cevabınız evet ise bu politikanın felsefesi nedir?

Soru 7 : Kurumunuzda arşiv ya da benzeri belge, doküman stoklanan bir yer var mı?

Soru 8 : Arşivinizde daha çok, ne tür bilgi içeren belgeler barındırıyorsunuz?

Soru 9 : Arşivlik malzemeyi hangi kriterlerle belirliyorsunuz?

Soru 10 : Arşivde çalışan bir uzman arşivci yada kütüphaneci var mı?

Soru 11 : Arşivinizden kimler hangi şartlarla yararlanabiliyor?

Soru 12 : Kurumunuzda üretilen belgelerin belirli bir sistemi var mı?

Soru 13 : Kurumunuzda üretilen belgeleri gereken depo şartlarında koruyabiliyor

musunuz?

Soru 14 : Kurumunuzda üretilen belgelere en hızlı bir şekilde ulaşabilmek, bilgi kaybını

önleyebilmek için bilgileri yedekleme yoluna gitme vb. nedenlerden dolayı, elektronik

ortama aktarımı yapıldı mı? Ya da aktarmayı düşünüyor musunuz?

Soru 15: Yürütülmekte olan e-Devlet projeleri kapsamında, kurumunuzda Arşiv ve

Dokümantasyon Dairesi Başkanlığınca kurulan e-posta, evrak otomasyonu ve arşiv

projelerinin entegrasyonu yapılarak daire içi ve kurum içi otomasyon sağlanabildi mi?

Soru 16: Kurumunuzdaki üretilen belgelere yönelik bir saklama planı geliştirildi mi?

Soru 17: Kurumunuzda sayısal olarak ne kadar belge niteliğinde malzemeye

sahipsiniz?

Soru 18: Kurum kütüphanesi mevcut mu?

Soru 19: Kütüphane varsa yıllar itibarıyla koleksiyona katılan kitap sayısı nedir?

2001 2002 2003 2004 2005

Soru 20: Koleksiyona katılan kitaplar genellikle hangi konularda yoğunlaşmaktadır?

Soru 21: Kütüphane koleksiyonunun niceliği hakkında bilgi verir misiniz?

Page 277: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

262

Soru 22: Size göre bilgi ve bilgi yönetimi nedir?

Soru 23: Sizce kurumsal bilgi yönetimi nedir?

Soru 24: Sizce kurumunuzun bilgi politikası nasıl olmalıdır?

Soru 25: Ülke düzeyinde bilgi politikaları konusunda ne düşünüyorsunuz?

Page 278: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

263

EK- 2

KİŞİSEL ANKET FORMU

Soru 1: Adı Soyadı :

Soru 2: Doğum Tarihi :

Soru 3: Mesleği :

Soru 4: Öğrenim Durumu :

Soru 5: İşiniz gereği ne tür bilgiye gereksinim duyuyorsunuz?

Soru 6: Gereksinim duyduğunuz bilgiyi hangi kaynaklardan elde ediyorsunuz?

Soru 7: Bilgiye ulaşmakta ne gibi zorluklarla karşılaşıyorsunuz?

Soru 8: Kütüphane kullanıyor musunuz? Hangi kütüphaneleri tanıyor ve

kullanıyorsunuz?

Soru 9: Arşivden yararlanma ihtiyacı duyuyor musunuz?

Soru 10: Hangi arşivleri tanıyor ve kullanıyorsunuz?

Soru 11: Bilginin hayatınızdaki yeri nedir?

Soru 12: Bilgi yönetimi hakkındaki düşünceniz nedir?

Soru 13: Kamusal anlamda bilginin üretimi ve sunumunu yeterli buluyor musunuz?

Soru 14: Kamu kurumlarının elindeki bilgilerden seri bir biçimde yararlanabiliyor

musunuz?

Yeterli Hızlı Çok hızlı Yavaş Çok yavaş

Soru 15: Sizce her kurumun bir bilgi depolama merkezi olmalı mı?

Soru 16: Cevabınız evet ise kurumlarda ne tür bilgiler depolanmalı?

Soru 17: İnternet kullanır mısınız? Genellikle hangi amaçlar için kullanırsınız?

Soru 18: Başvurduğunuz bilgi kaynakları ihtiyacınızı karşılıyor mu?

Soru 19: Teletext kullanıyor musunuz?

Soru 20: GSM bilgi mesajlarından yararlanıyor musunuz?

Soru 21: Sizce bu mesajlar bilgi kaynağı olarak kullanılmalı mı?

Soru 22: Günlük gazete takip ediyor musunuz?

Soru 23: Gazetelerin en çok hangi bölümleriyle ilgilenirsiniz?

Soru 24: Sizce bir gazete veya dergi en çok hangi amaçlarla okunmalıdır?

Page 279: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

264

EK-3

KURUMSAL ANKET FORMU (ÇOKTAN SEÇMELİ SORULAR)

(KAMU KURULUŞLARI-ÖZEL HUKUK TÜZEL KİŞİLERİ)

Soru 1: Kurumunuzun adı ve kuruluş tarihi nedir? (Lütfen yazınız)

……………………………………………………… ……………….

Soru 2: Kurumunuzda kaç personel çalışmaktadır?

□10-100 arası □100-250 arası □250-500 arası □500’den fazla

Soru 3: Çalışan personelin eğitim düzeyleri nedir?

Lise □1-5 arası □4-10 arası □10-20 arası □20’den fazla

Yüksek Okul □1-5 arası □4-10 arası □10-20 arası □20’den fazla

Fakülte □1-5 arası □4-10 arası □10-20 arası □20’den fazla

Lisans Üstü □1-5 arası □4-10 arası □10-20 arası □20’den fazla

Diğer □1-5 arası □4-10 arası □10-20 arası □20’den fazla

Soru 4: Kurumunuzun ana faaliyet alanı nedir? (Lütfen yazınız)

…………………………………………………………..

Soru 5: Kurumunuzda bilgisayar var mı?

□Var □Yok

Soru 6: Varsa kaç adettir?

□5’ten az □5-10 arası □10-20 arası □20’den fazla

Soru 7: Bilgisayarlarınızın işletim sistemi nedir?

□Windows □Linux □MacOs □Diğer

Soru 8: Kurum içi yerel ağ var mı?

□Var □Yok

Soru 9: Varsa kaç adet server (sunucu) bulunmaktadır?

□1 □2 □3 □4 ve daha fazla

Soru 10: Network (yerel ağ) üzerinde kaç adet istemci/terminal (Client) bulunmaktadır?

□5’ten az □5-10 arası □10-20 arası □20’den fazla

Soru 11: Kurumunuzun internet bağlantısı var mı?

Page 280: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

265

□Var □Yok

Soru 12: Bağlantı türünüz nedir?

□Dial-up □ADSL □Diğer

Soru 13: İnternet, networktaki tüm terminallere bağlı mı?

□Evet □Hayır

Soru 14: Kurumunuzda kaç kişi aktif internet kullanıyor?

□Sadece yöneticiler □Sadece bilgi işlem görevlileri □Dileyen

herkes

Soru 15: Kurumunuzda internet üzerinde en çok hangi tür işlemler yapılıyor?

□Sohbet □Araştırma □Haber ve Mail grupları □e-İş □Diğer

Soru 16: Antivirüs ve/veya Anti Spyware programları kullanıyor musunuz?

□Evet □Hayır

Soru 17: Veri tabanı programınız var mı?

□Var □Yok

Soru 18: Varsa hangi veri tabanı programını kullanıyorsunuz?

□Oracle □MS SQL Server □DB2 □Sybase □Diğer

Soru 19: Kurumunuzda en çok kullanılan yazılımlar hangileridir?

□MS Office □Autocad □Fotoshop □Muhasebe Yazılımı □Diğer

Soru 20: Şirketinizde bilgisayar kullanabilen, eğitimli kaç kişi var?

□1-5 arası □5-10 arası □10-20 arası □20’den fazla

Soru 21: Kurumunuzda Bilgi İşlem Merkezi var mı?

□Var □Yok

Soru 22: Varsa burada (BİM’de) kaç görevli çalışıyor?

□1 □2 □3 □4 ve daha fazla

Soru 23: Bilgisayar programlarınız lisanslı mı?

□Evet □Hayır

Soru 24: Kurumunuzda kol gücüne ihtiyaç duymaksızın, sadece bilgi ve tecrübesi

(beyin gücü) için çalıştırdığınız eleman var mı?

□Var □Yok

Soru 25: Müşteri veya tedarikçilerinizle herhangi bir bilgi entegrasyonu var mı

(İnternet vb.)?

□Var □Yok

Page 281: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

266

Soru 26: GPS veya GPRS gibi olanakları kullanarak araç veya iş takibi gibi uygulama

ya da sorgulamalarınız var mı?

□Var □Yok

Soru 27: Herhangi bir e-Ticaret veya B2B (Business to Business) uygulamanız var mı?

□Var □Yok

Soru 28: Kurumunuza ait web sitesi var mı?

□Var □Yok

Soru 29: Varsa kaç yıldır faaliyettedir?

□1 yıl □1-3 yıl arası □3-5 yıl arası □5 yıldan fazla

Soru 30: Web sitenizde kurumsal profil bilgileri dışında ne gibi bilgi ve hizmetler

veriyorsunuz?

1-…………………………………………………………………………

2-…………………………………………………………………………

Soru 31: Web siteniz interaktif iş çözümlemelerine yönelik hizmet verebiliyor mu?

□Evet □Hayır

Soru 32: Kurumunuzda bilgiyi nasıl saklıyor ve nasıl paylaşıyorsunuz?

□Dijital ortam □Evrak arşivi □Her ikisi □Diğer

Soru 33: Bilgi arşiviniz var mı?

□Var □Yok

Soru 34: Geçmiş yıllara ait bilgileri hangi ortamda saklıyorsunuz?

□Dijital ortam □Evrak arşivi □Her ikisi □Diğer

Soru 35: Geçmiş yıllara ait bilgileri ne kadar süreyle saklıyorsunuz?

□1 yıl □5 yıl □10 yıl □10 yıldan fazla

Soru 36: Kurumunuzda mevcut bilginin ortalama ne kadarı dijital ortamda saklanıyor?

□%0 – 25 □%25 – 50 □%50 – 75 □%75’ten fazla

Soru 37: İş akışı (workflow) sistemi kullanıyor musunuz?

□Evet □Hayır

Soru 38: Veri ambarı (datawarehousing) uygulamanız var mı?

□Evet □Hayır

Soru 39: Varsa veri ambarının bilgi yönetim sistemi içindeki oranı nedir?

□%1-10 arası □%10-20 arası □%20-30 arası □%30’dan fazla

Page 282: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

267

Soru 40: Karar alma sürecinde veri ambarı bilgi sorgulamaları (istatistiksel veriler) mi,

yoksa kişisel tecrübe ve hafıza bilgileri mi daha etken rol oynuyor?

□Bilgi sistemi sorgulamaları □Kişisel tecrübe ve hafıza

Soru 41: Bilgi sistemleri ile ilgili herhangi bir dergiye (dijital de olabilir) abone

misiniz?

□Evet □Hayır

Soru 42: Bilgi sistemleri ile ilgili olarak en son ne zaman bir seminere katıldınız?

□Bu yıl içinde □Geçen yıl □2 yıl önce □Hatırlamıyorum

Soru 43: Kurumunuzun bilgisayar teknolojileri hakkında yeterli donanıma sahip

olduğunu düşünüyor musunuz?

□Evet □Hayır □Fikrim yok

Soru 44: Kurumunuzun Yönetim Bilgi Sistemleri ve Bilgi Yönetimi konularında yeterli

bilgiye sahip olduğunu düşünüyor musunuz?

□Evet □Hayır □Fikrim yok

Soru 45: Yakın gelecekte bilgi sistemlerine yatırım yapmayı düşünüyor musunuz?

□Evet □Hayır □Fikrim yok

Soru 46: Yakın gelecekte donanım veya yazılıma ya da bunları geliştirmeye yatırım

yapmayı düşünüyor musunuz?

□Evet □Hayır □Fikrim yok

Soru 47: Yakın gelecekte bilgi sistemi uzmanı istihdam etmeyi düşünüyor musunuz?

□Evet □Hayır □Fikrim yok

Soru 48: 45, 46 ve 47. sorularla ilgili olarak kurumunuzun ayırdığı bir bütçe var mı?

□Evet □Hayır

Soru 49: Kurumunuzda araştırma-geliştirme (AR-GE) çalışması yapılıyor mu?

□Evet □Hayır

Soru 50: Kurumunuzun AR-GE faaliyeti var ise buna ayrılan bütçenin, genel bütçenize

oranı nedir?

□%1’den az □%1-3 arası □%3-5 arası □%5’den fazla

Katkı ve katılımınız için teşekkür ederim.

Page 283: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

268

KAYNAKÇA Akata, Emin. “Bilgi’den Bilişime,” 21. Yüzyıla Girerken Enformasyon Olgusu, Ulusal Sempozyum Bildirileri. Tülay Fenerci ve Oya Gürdal (yay. haz.). Ankara: Türk Kütüphaneciler Derneği, 19–20 Nisan 2001. Akay, Seda. “Bilgi toplumu ve Türkiye’nin Gelişme Sürecine Olası Etkileri,” 3. Ulusal Bilgi, Ekonomi ve Yönetim Kongresi Bildirisi. Eskişehir: 2004. Akdemir, Ali. “Entelektüel Sermaye Konseptinin İşletmecilik Anlayışındaki Dönüşümleri”, Süleyman Demirel Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi. S.3 1998. Akın, H. Bahadır. “2000 Yılına Doğru Bilgi Toplumu Üzerine Genel Bir Değerlendirme ve Bilgi Ekonomisinin Özellikleri”, http://www.bilgiyonetimi.org/cm/pages/mkl_gos.php?nt=259, (15 Mart 2006) Aktan, C.Can. “İnsan Kaynakları Yönetimi Süreci”, (t.y.) http://www.canaktan.org/yonetim/insan-yonetim/insan-kaynaklari-sureci.htm, (8 Haziran 2006) Aktan, C.Can, İ.Yaşar Vural. “Bilgi Yönetimi Nedir?”, http://www.canaktan.org/yeni-trendler/bilgi-yonetimi/bilgi-yon-nedir.htm, (2 Haziran 2006) Aktan, C. Can. “Geleneksel Şirket Yönetimi ve Kurumsal Şirket Yönetimi”, http://www.canaktan.org/yonetim/kurumsal-yonetim/geleneksel.htm, (21 Ağustos 2006) Aktan, C.Can, Mehtap Tunç. "Bilgi Toplumu ve Türkiye", Yeni Türkiye Dergisi. Ocak-Şubat 1998, ss.118-134. Aktan, C. Can. Değişim ve Yeni Global Yönetim. İstanbul: Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası Yayını, 1997. Aktan, C. Can, Hüseyin Şen. Globalleşme, Ekonomik Kriz ve Türkiye. Ankara: TOSYÖV Yayınları, 1999. Aktaş, Ziya. “Doç. Dr. Tekman’ın ‘Enformatik Sistemler ve Bilgi Toplumu’ Konulu Bildirisinin Yorumu,” Bilgi Toplumuna Geçiş Sorunsallar / Görüşler / Yorumlar / Eleştiriler Ve Tartışmalar içinde. İlhan Tekeli Süleyman Çetin Özoğlu, Bahattin Akşit, Gürol Irzık ve Ahmet İnam (der.). Ankara: Türkiye Bilimler Akademisi Yayını, 2002, ss.281-286. Akyüz, Yılmaz, A.Şahin Görmüş, Çetin Bektaş. “Bilgi Toplumuna Geçiş Sürecinde Bilginin Artan Ekonomik Değeri ve İşletmeler Üzerindeki Etkileri”, (t.y.)

Page 284: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

269

http://:www.geocities.com/ceteris_paribus_tr/akyuz2.doc+%C3%B6rg%C3%BCtsel+bilgi&hl=tr&gl=tr&ct=clnk&cd=53, (11 Haziran 2006) Alkan, Nazlı. “Tıp ve Sağlık Kuruluşlarında Bilgi Yönetimi,” ÜNAK’03-Bilgiye Erişimde Değişen Yollar ve II. Tıbbi Bilgi Yönetimi ve Teknolojileri Sempozyumu Bildirisi. Ankara: Başkent Üniversitesi, 25-27 Eylül 2003. Ana Britannica. “Arşiv”, C.2. İstanbul: Ana Yayıncılık, 1994. Anameriç, Hakan. “Bilgi Merkezlerinin Yönetiminde Bilgi Sistemlerinin Rolü”, Bilgi Dünyası. 6 (1), 2005, ss.15-35. Anameriç, Hakan. “İstanbul Köprülü Yazma Eser Kütüphanesi”, Türk Kütüphaneciliği. 20 (2), 2006, ss.195-202. Anameriç, Hakan. “Kütüphanelerde Yönetim Bilgi Sistemleri ve Bir Model Önerisi”, Yayımlanmamış yüksek lisans tezi. Ankara: Ankara Üniversitesi, 2003. Argüden, Yılmaz. “Kurumsal Bilgiyi Yönetebilmenin Faydaları”, http://www.arge.com/default.aspx?clt=1&mnID=43&pgID=1132&_mf=68&_ms=82, (18 Ağustos 2006) Aren, Tülin. Arşiv Problemleri ve Arşivcilik. Ankara: Başbakanlık Basımevi, 1976. Arıkboğa, F. Şebnem. Entelektüel Sermaye. İstanbul: Derin Yayınları, 2003. Arkun, M. Ender. “Türkiye için Bir Enformasyon Politikasının Ana Öğeleri Neler Olmalı?”, Bilgi Dünyası. 4 (2), 2003, ss.175-191. Armağan, A.Şenol. “Bir Kütüphane Ve Bilgi Merkezi İçin Sistem Analizi Hangi Yönetim Düzeyi İçin Hangi Önem Ve Yararları Taşır?”, http://www.bilgiyonetimi.org/cm/pages/mkl_gos.php?nt=466, (28 Haziran 2006) Armağan, Göksel. “Ticari Olmayan Akademik Amaçlı İnternet Bilgi Kaynakları, Önemi ve Bazı Örnekler”, http://www.econturk.org/Turkiyeekonomisi/garmagan.pdf, (11 Temmuz 2006) Arslan, Şengül. “Öğrenen Organizasyonlar”, http://www.insankaynaklari.com/CN/ContentBody.asp?BodyID=52, (1 Ağustos 2006) Arşiv ve Arşivcilik. EGM Arşiv ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı, http://www.egm.gov.tr/arsiv/arsivcilikhakkinda.htm, (19 Ağustos 2006) Arşiv. http://tr.wikipedia.org/wiki/Ar%C5%9Fiv, (21Temmuz 2006) Aslan, Cengiz. “Milli Kütüphane’nin Kurumsallaşma Süreci”, (t.y.) http://www.blogcu.com/cengizaslan, (3 Ağustos 2006)

Page 285: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

270

ASO. “Yeni Ekonomi ve İnternet”, ASOMEDYA. Eylül 2000, ss. 38-39. Atabek, Ümit. “Niçin Yöntembilim (Metodoloji)”, (t.y.) http://www.umitatabek.net/bilim.html, (8 Temmuz 2006) Ataman, Bekir Kemal. “Arşivcilik Eğitimi Üzerine”, Türk Kütüphaneciliği. 3 (1), 36. 1989. Ataman, Bekir Kemal. (çev. ve yay. haz.). Arşivcilik Terimleri Sözlüğü = Dictionary Of Archival Terminology. İstanbul: AREM, 1995. Atılgan, Doğan. “Avrupa Birliği Sürecinde Türkiye’de Bilgi Hizmetleri”, Türk Kütüphaneciliği. 16 (2), 2002. Atılgan, Doğan. “Türkiye'de Kütüphanecilik Eğitimi ve Yeni Bin Yılda Hedefler”, http://eprints.rclis.org/archive/00005624/01/Bilginin_ser%C3%BCveni.pdf, (25 Temmuz 2006) Avrupa Öğrencileri Forumu (AEGEE). Eğitim işbirliğinde Avrupa boyutu Socrates ve Türkiye. Ankara: 26 Mart 2000, ss.20-22. Aydemir, Muzaffer. “Örgütsel Öğrenme ve Toplam Kalite Yönetimi”, Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi. C. 2, S.3, İzmir: 2000. Aydın, Cengiz. “Bilgi Teknolojilerinin Belge Yönetimine Etkisi ve Elektronik Belge Yönetimi”, Bilgi Dünyası. 6 (1) 2005, ss.89-97 Barca, Mehmet. “Yeni Ekonomide Bilgi Yönetiminin Stratejik Önemi”, (t.y.) http://www.bilgiyonetimi.org/cm/pages/mkl_gos.php?nt=145, (12 Temmuz 2006) Barutçugil, İsmet. Bilgi Yönetimi. İstanbul: Kariyer Yayıncılık, 2002. Barutçugil, İsmet. “Entelektüel Kapitalin Geliştirilmesi ve Kullanılması”, (t.y.) http://www.rcbadoor.com/makalevekitaplar/makaleler/entkapital.htm, (10 Ağustos 2006) Başbakanlık. Sekizinci Kalkınma Planı. TBMM Kararı. Ankara: Başbakanlık Basımevi, 05.07.2000 tarih ve 24100 S. Mükerrer R.G. Başbakanlık. Bilgi Toplumu Stratejisi ve eki Eylem Planı. 2006/38 sayılı Yüksek Planlama Kurulu Kararı, Ankara: Başbakanlık Basımevi, 28.07.2006 tarih ve 26242 S. R.G. Başbakanlık. Dokuzuncu Kalkınma Planı. TBMM Kararı. Ankara: Başbakanlık Basımevi, 01.07.2006 tarih ve 26215 S Mükerrer R.G.

Page 286: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

271

Bauman, Zygmunt. Küreselleşme. (Çev.) Abdullah Yılmaz, İstanbul: Ayrıntı Yayınları, 1999. Bayraktaroğlu, Serkan. İşletmelerde Yönetim Bilişim Sistemleri Ders Notları. Sakarya: Sakarya Kitapevi, 2002. Baysal, Jale. Kitap ve Kütüphane Tarihine Giriş. İstanbul: Türk Kütüphaneciler Derneği İstanbul Şubesi Yayınları, 1992. Baysal, Jale. Kütüphanecilik Dergisi Belge Bilgi Kütüphane Araştırmaları. İstanbul: Edebiyat Fakültesi Basımevi, 1987. Belek, İlker. Postkapitalist Paradigmalar. İstanbul: Sorun Yayınları, 1997. Bensghir, Kaya Türksel. Bilgi Teknolojileri ve Örgütsel Değişim. Ankara: TODAİE Yayını, 1996. Binark, İsmet. Arşiv ve Arşivcilik Bilgileri. Ankara: Başbakanlık Cumhuriyet Arşivleri Daire Başkanlığı Yayınları, 1980. Binark, İsmet. “Arşivcilik Eğitimi, Çeşitli Ülkelerde Arşivci Yetiştirilmesi Konusunda Yapılmış Çalışmalar ve Ülkemizdeki Durum", TKD Bülteni. 29 (3), 1980, s. 222-223. Bir, Berat Bırfın. “Halk Kütüphaneciliği'nde Toplam Kalite Yönetimi Modeli”, Arşiv Araştırmaları Dergisi. No.3, 2001, ss.17-27. Brooking, Annie. El Capital Intelectual. Barcelona: Paidos Empresa, 1997. Buckland, Michael. A Brief Biography of Suzanne Renée Briet. Berkeley: Scarecrow Press, 2005. Buckland, Michael. Centenary of Madame Documentation; Suzanne Briet, 1894-1994. http://www.ischool.berkeley.edu/~buckland/brietjas.html, (3 Ağustos 2006) Buğdaycı, Ahmet. "E-Engineering Dönemi Başlıyor", Capital Dergisi. Mayıs, 1999, ss.144-145. Buğdaycı, Ahmet. “Net Kuşağı Geliyor", Capital Dergisi. Ağustos, 1998, ss.84-87. Buğra, Ayşe. “Uluslararası Bilgi Toplumunda Bilginin Ekonomi Politiği” Bilgi Toplumuna Geçiş Sorunsallar / Görüşler / Yorumlar / Eleştiriler ve Tartışmalar içinde. İlhan Tekeli, Süleyman Çetin Özoğlu, Bahattin Akşit, Gürol Irzık ve Ahmet İnam (der.). Ankara: Türkiye Bilimler Akademisi Yayını, 2002, ss.85-97. Bulgun, Başak. “Avrupa Birliği Bilgi ve Kültür Politikaları içinde Kütüphanelerin Rolü”, Bilgi Dünyası. 4 (2), 2003, ss.192-212.

Page 287: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

272

Bulut, Gündüz. Bilgi Yönetimi. İstanbul: Bzd Yayıncılık, 1999. Burke, Peter. Bilginin Toplumsal Tarihi. Mete Tunçay (Çev.). İstanbul: Tarih Vakfı Yurt Yayınları, 2004. Büyüközkan, Gülçin. “Entellektüel Sermaye Yönetimi”, Kal-Der Forum. Nisan-Mayıs-Haziran, 2002. Cadell, Patrick. “Arşivciliğin Felsefi Boyutları,” Arşivcilik Konferansları- I. Hamza Kandur (Çev. ve yay. haz.). İstanbul: Marmara Üniversitesi, 14 Ekim 1994, ss.37-49. Can, Ali. “Kütüphaneler Genel Müdürlüğünün Tarihçesi”, Türk Kütüphaneciliği. 12 (1), 1998, ss.54-61. Ceyhun, Yurdakul, M.Ufuk Çağlayan. Bilgi Teknolojileri Türkiye İçin Nasıl Bir Gelecek Hazırlamakta. Ankara: İş Bankası Kültür Yayınları, 1997. Cook, Michael. Arşivci Yetiştirmede İzlenecek Öğretim Programları. Ömer Ertürk (Çev.). Jale Baysal (haz.). İstanbul: Türk Kütüphaneciler Derneği İstanbul Şubesi, 1984. Culture 2000. (t.y.) http://europa.eu.int/comm/culture/eac/c2000condition_en.html, http://www.ua.gov.tr/portal/page?_pageid=218,33383&_dad=portal&schema=PORTAL (24 Ağustos 2006). Çakın, İrfan. “Kütüphanecilik: Bilim Dalı Olarak Tanımı ve Özellikleri”, Türk Kütüphaneciliği. 3 (2), 1989. Çankaya, Birsen, Sumru Bayram, Şükrü Meriç ve Gordon Jones (haz.). Fono İngilizce Büyük Sözlük. İstanbul: Fono Yayınları, 2002. Çapar, Bengü. “Bilgi Yönetimi: Nasıl Bir İnsangücü?”, (t.y.) http://www.bilgiyonetimi.org/cm/pages/mkl_gos.php?nt=257, (31 Ocak 2006) Çapar, Bengü. “Bilgi: Yönetimi, Üretimi Ve Pazarlanması”, (t.y.) http://www.bilgiyonetimi.org/cm/pages/mkl_gos.php?nt=612, (1 Şubat 2006) Çınar, İkram. “Eğitim Yöneticilerinin Bilgi Yönetimindeki Yeterlilikleri”, Yayınlanmamış Doktora Tezi. Ankara: Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2002. Çimen, Filiz. “Bilim-Teknoloji-Sanayi Tartışmaları Platformu”, http://www.tubitak.gov.tr/btpd/btspd/platform/plathak.html, (21 Temmuz 2006) Çoban, Hasan. Bilgi Toplumuna Planlı Geçiş. İstanbul: İnkılap Yayınevi, 1997.

Page 288: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

273

Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü. Belgelerle Arşivcilik Tarihimiz (Osmanlı dönemi). Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı, Ankara: Başbakanlık Basımevi, 2000. Davenport, T. ve L. Prusak, İş Dünyasında Bilgi Yönetimi. (Çev.) Günhan Günay, İstanbul: Rota Yayınları, 2001. Dedehayır, Handan. “Dünden Bugüne Kurum Kültürü”, Kaynak Dergisi. Nisan-Haziran 2004, S.18, http://www.baltas-baltas.com/kaynakdergitum.asp?sayi=18, (21 Ağustos 2006) Dereli, Umut. “e-Türkiye Çalışmaları”, (t.y.) http://www.bendevar.com/v3/makale_483.html, (14 Ağustos 2006) Dervişoğlu, H. Gökçe. Stratejik Bilgi Yönetimi. İstanbul: Dışbank Yayıncılık, 2004. Dilek, Hülya. Kütüphane Biliminin Kapsamı ve Türkiye’de Durum. İstanbul: Türk Kütüphaneciler Derneği İstanbul Şubesi Yayınları, 1992. Dixon, Nancy M. Common Knowledge: How Companies Thrive by Sharing What They Know. Boston: Harvard Business School Press, 2000. Doğan, İsmail. “Değişen Toplumda Birey ve Liderlik”, Yeni Yüzyıl. 14 Haziran 1997. Drucker, Peter F. Kapitalist Ötesi Toplum. Belkıs Çorakçı (Çev.). İstanbul: İnkılap Kitabevi, 1994. Drucker, Peter F. Managing for the Future, The 1990s and Beyond. Dutton-New York: Truman Talley Boks, 1992. Drucker, Peter F. 21. Yüzyıl İçin Yönetim Tartışmaları. (Çev.) İrfan Bahçivan-Gülenay Gorbon, İstanbul: Espilon Yayıncılık, 1999. Drucker, Peter F. Gelecek İçin Yönetim:1990’lar ve Sonrası. (Çev.) Fikret Üçcan. Ankara: Türkiye İş Bankası Kültür Yayını, 1998. Dura, Cihan. Bilgi Toplumu. Ankara: Kültür Bakanlığı Yayınları, l990 Durmaz, Melike. “Arşivcilik Eğitimi”, (t.y.) http://www.arsivcilik.com/egitim.htm, (2 Ağustos 2006) Dülger, İlhan. “Ulusal Ekonomiden Küresel Ekonomiye Geçerken Milli Devlet”, Yeni Türkiye. (21. Yüzyıl Özel Sayısı II) Mart-Nisan 1998. Dünya Bilgi Toplumu Zirvesi. Tunis Agenda for the Information Society. Tunus: 16-18 Kasım 2005.

Page 289: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

274

Dünya Ticaret Örgütü. Doha Kararları; Doha 4th Ministerial Declararation, 21 November 2001. http://www.wto.org/english/thewto_e/minist_e/min01_e/mindecl_e.htm#electronic, (17 Temmuz 2006) Dünya Ticaret Örgütü. Cancún Deklarasyonu; Cancún Ministerial Text, 13 September 2003. http://www.wto.org/english/thewto_e/minist_e/min03_e/draft_decl_rev2_e.htm, (17 Temmuz 2006) Dünya Ticaret Örgütü. Electronic Commerce. (t.y.) http://www.wto.org/english/thewto_e/whatis_e/tif_e/bey4_e.htm, (29 Temmuz 2006) Erdoğan, Tuba. “Arşivcilik”, (t.y.) http://www.arsivcilik.com/arsivcilik.htm, (6 Ağustos 2006) Erdoğan, Tuba. “Devlet Arşivleri”, (t.y.) http://www.arsivcilik.com/devletarsivi.htm, (7 Ağustos 2006) Ergen, Bülent. “Üniversite ve Kütüphanesi” Türk Kütüphaneciliği. C.17. S.2. Haziran 2003. Ergun, Turgay. “Postmodernizm ve Kamu Yönetimi,” Amme İdaresi Dergisi. C. 30. S. 4. Aralık l997, ss.3-15. Ersen, Haldun. Toplam Kalite Yönetimi ve İnsan Kaynakları Yönetimi İlişkisi. 2.baskı. İstanbul: Sim Matbaası, 1997. Erünsal, İsmail E. Türk Kütüphaneleri Tarihi: Kuruluştan Tanzimata Kadar Osmanlı Vakıf Kütüphaneleri. C.2. Ankara: Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Kültür Merkezi Yayını, 1991. E-Ticaret Nedir? (t.y.) http://www.e-ticaretmerkezi.net/nedir.php, (17 Temmuz 2006) European Community. EC 1997. Green Paper on The Convergence of The Telecommunications, Media and Information Technology Sectors and The Implications For Regulation. 1997. Fenerci, Tülay. “Bilgi Politikaları Açısından Kapitalist Ekonomik Sistemde Bilgi Toplumu Olgusu”, Bilgi Politikaları Bilgi Dünyası Dergisi. 5 (1), 2004, ss. 74-92. Fındıkçı, İlhami. İnsan Kaynakları Yönetimi. İstanbul: Alfa Yayıncılık, 1999. Geçgil, Bayram Ali. “Medya Piyasalarında Hukuki Düzenlemeler ve Rekabet Hukuku Uygulamaları”, Yayımlanmamış Uzmanlık Tezi. Ankara: Rekabet Kurumu, 2005.

Page 290: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

275

Gelişimin Motoru ARGE. (t.y.) http://www.zorlu.com.tr/PDF/DERGI/sayi12_04-08.pdf#search=%22AR-GE%22, (21 Ağustos 2006) Gökçen, Hadi. Yönetim Bilgi sistemleri: Analiz ve tasarım perspektifi. Ankara: Epi Yayıncılık, 2002. Göker, Aykut. Bilim Teknoloji Sanayi Üçlemesi. İstanbul: Sarmal Yayınları, 1995. Göker, Aykut. “Enformasyon Toplumu Üzerine Kavramsal Bir Yaklaşım Denemesi”, (t.y.) http://www.bilgiyonetimi.org/cm/pages/mkl_gos.php?nt=287, (Temmuz 2006) Göker, Aykut. “Türkiye’de 1960lar ve Sonrasındaki Bilim ve Teknoloji Politikası Tasarımları, Niçin Tam Uygulayamadık?”, ODTÜ Öğretim Elemanları Derneği, “Ulusal Bilim Politikası” Paneli Bildirisi. Ankara: ODTÜ Yayını, Haziran 2002. Gözlü, Sıtkı. “Kamu Hizmeti Veren Kuruluşlarda Toplam Kalite Yönetimi,” Kamu Yönetimi Disiplini Sempozyumu Bildirisi. Ankara: TODAİE Yayını, 1996. Güncel Türkçe Sözlük. http://www.tdk.org.tr/TDKSOZLUK/SOZBUL.ASP?kelime. (7 Mart 2006) Gürdal, Oya. “Bilgi Ekonomisi ve/veya Yeni Ekonomi’nin Reddettikleri” Bilgi Dünyası. 5(1) 2004, ss.48-73. Halis, Muhsin. “Toplam Kalite Yönetiminin Türk Kamu Yönetiminde Uygulanabilirliği,” Kamu Yönetiminde Kalite, I. Ulusal Kongresi. Ankara: TODAİE Yayını, 26-27 Mayıs 1998. Hançerlioğlu, Orhan. “Bilgi”, Felsefe Ansiklopedisi. C. 1, İstanbul: Remzi Kitabevi, 1976. Hançerlioğlu, Orhan. “Bilimsel Bilgi”, Felsefe Ansiklopedisi. C. 1, İstanbul: Remzi Kitabevi, 1976. Hirst, Paul, Grahame Thompson. Küreselleşme Sorgulanıyor. (Çev.) Çağla Erdem ve Elif Yücel. Ankara: Dost Kitabevi, 1998. IFLA Halk Kütüphaneleri Seksiyonu, Halk Kütüphaneleri İçin Hizmet Kılavuzu, Ankara: Kültür Bakanlığı, 1992. IMF, World Economic Outlook. 1997 ve 1999. Irzık, Gürol. “Bilgi Toplumu mu, Enformasyon Toplumu mu? Analitik-Eleştirel Bir Yaklaşım,” Bilgi Toplumuna Geçiş Sorunsallar/Görüşler/Yorumlar/Eleştiriler Ve Tartışmalar içinde. İlhan Tekeli, Süleyman Çetin Özoğlu, Bahattin Akşit, Gürol Irzık ve Ahmet İnam (der.). Ankara: Türkiye Bilimler Akademisi Yayını, 2002, ss.53-62.

Page 291: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

276

İcimsoy, A. Oğuz. “Kamu Sektöründe Evrak Yönetiminin Önemi ve Gerekliliği,” I. Milli Arşiv Şurası. Ankara: Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü, 20-21 Nisan 1998. İnce, Murat. Elektronik Ticaret: Gelişme Yolundaki Ülkeler İçin İmkanlar ve Politikalar. Ankara: DPT Yayınları, 1999. İnce, Nesrin. “Kamu Kurumları ve Bilgi Yönetimi”, (t.y.) http://www.bilgiyonetimi.org/cm/pages/mkl_gos.php?nt=621, (29 Temmuz 2006) İnce, Nesrin. “Örgütsel Bilgi Ve Araştırma”, (t.y.) http://www.bilgiyonetimi.org/cm/pages/mkl_gos.php?nt=619 (1 Şubat 2006) İnce, N. Murat. E-Devlet Proje ve Uygulamaları. Ankara: DPT Yayınları, 2005. İpşirli, Mehmet. “Arşivciliğin Meslek Haline Getirilmesi,” I. Milli Arşiv Şurası. Ankara: Başbakanlık DAGM, 20-21 Nisan 1998, ss, 447-456. Kalkan, Mehmet. “Tarihçe”, http://www.arsivcilik.com/tarihce.htm, (11 Ağustos 2006) Kalkan, Mehmet. “Arşivcilikte Bilgisayar Kullanımı”, (t.y.) http://www.arsivcilik.net/bilgisayar.html, (24 Haziran 2006) Kanat, Bülent, Murat Başyiğit ve Volkan Abak. “E-Ticaret, Küreselleşen Dünyada E-Ticaret” Banka ve Ekonomik Yorumlar Dergisi. No.3 Mart, 2002. Kandur, Hamza. Elektronik Belge Yönetimi Sistem Kriterleri Referans Modeli. İstanbul: Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Yayını, 2005. Kandur, Hamza. “Arşivlerde Kullanıcı Hizmetleri ve Bilgisayar Kullanımı,” Başbakanlık I. Milli Arşiv Şurası. Ankara: 20-21 Nisan 1998. Kandur, Hamza. “Elektronik Arşivler ve Arşivcilik Mesleğinin Geleceği,” Bilgi Çağı, Bilgi Merkezleri ve Bilgi Teknolojileri Sempozyumu 7-9 Mayıs 1997 içinde. Mustafa Akbulut ve Fatoş Subaşıoğlu (yay. haz.). Ankara: Ankara Üniversitesi Rektörlüğü, 1999, ss.15-21. Kandur, Hamza. “Management Of Electronic Records: Educating Archivist And Records Managers”, Arşiv Araştırmaları Dergisi. 1 (1), 1999, ss.35-45. Kanter, Rosabeth Moss. “The New Managerial Work”, Harvard Business Review. November-December 1989. Karakaş, Melikşah. “Bilgi Yönetimi Nedir?”, (t.y.) http://www.bilgiyonetimi.org/cm/pages/mkl_gos.php?nt=133, (11 Şubat 2006)

Page 292: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

277

Karakaş, Sekine. “Yönetim enformasyon sistemleri,” Kütüphane – Enformasyon - Arşiv Alanında Yeni Teknolojiler ve Türkmarc Sempozyumu bildirileri içinde. Hasan S. Keseroğlu (yay. haz.). İstanbul: Türk Kütüphaneciler Derneği İstanbul şubesi, 1991, ss. 254-263. Karasözen, Bülent. “Kütüphane Hizmetlerinde İşbirliği ve Ortaklıklar: ANKOS, Kurumsal Arşivler, Elektronik Veritabanları Kullanım İstatistikleri,” Elektronik Gelişmeler Işığında Araştırma Kütüphaneleri Sempozyumu. Bolu: Abant İzzet Baysal Üniversitesi, 24-26 Ekim 2002. Karluk, Rıdvan. AB ve Türkiye. İstanbul: İMKB Yayınları, 1996. Kepenek, Yakup. “Ekonomik Yönleriyle Elektronik Ticaret”, Veysel Bozkurt (der.). Elektronik Ticaret içinde. İstanbul: Alfa Yayınları, 2000, ss.20-27. Keseroğlu, Hasan S. Halk Kütüphanesi Politikası ve Türkiye Cumhuriyeti’nde Durum. İstanbul: Türk Kütüphaneciler Derneği İstanbul Şubesi Yayını, 1989. Keseroğlu, Hasan. “Halk Kütüphanelerinin Ortaya Çıkışı”, Hatay İl Halk Kütüphanesi'nin 50. Yıldönümü. Bülent Nakip (haz.). Antakya: Türk Kütüphaneciler Derneği Hatay şubesi, 1991, ss.103-112. Kılınç, Orhan Erdemir, “Aile Şirketleri ve KOBİ´lerde Kurumsallaşma”, (t.y.) http://www.kobitek.com/article.php?id=14, (25 Ağustos 2006) Koçel, Tamer. İşletme Yöneticiliği. İstanbul: Beta Basım, 2003. Kozlu, Cem. Türkiye Mucizesi İçin... Vizyon Arayışları ve Asya Modelleri. İstanbul: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 1995. Kurt, Mustafa. “Bilgi Yönetimi Sürecinde Kullanılan Bilgi Yönetimi Araçları”, (t.y.) http://www.bilgiyonetimi.org/cm/pages/mkl_gos.php?nt=453, (10 Haziran 2006) Kurt, Mustafa, Veysel Ağca. “Bilgi Toplumunda Üretim Faktörü Olarak Bilgi ve Stratejik Kullanımına İlişkin Araştırma”, (t.y.) http://www.bilgiyonetimi.org/cm/pages/mkl_gos.php?nt=185, (15 Şubat 2006) Lee, C.C. and J. Yang. “Knowledge Value Chain”, Journal of Management Development. Vol. 19, No. 9, 2000. Lengnıck-Hall, Mark L. ve Cynthıa A. Lengnıck-Hall. Bilgi Ekonomisinde İnsan Kaynakları Yönetimi. Günhan Günay (çev.). İstanbul: Dışbank Yayıncılık, 2004. Leonardo da Vinci. (t.y.) http://europa.eu.int/comm/education/leonardo.html ve http://www.ua.gov.tr/portal/page?_pageid=218,33383&_dad=portal&schema=PORTAL(26 Temmuz 2006)

Page 293: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

278

Leonhardt, Holm A. “Kütüphane Malzemesi Nedir, Arşiv Ve Müze Malzemesi Nedir? Dokümantasyon Malzemesinin ve Kurumlarının Sınıflandırılması Hakkında Bir Deneme”, Arşiv Araştırmaları Dergisi. İshak Keskin (çev.). No.2, 2000, ss.79-95. Lundvall, Bengt-Åke, Gøsta Esping-Andersen, Luc Soete, Manuel Castells, Mario Telò, Mark Tomlinson, Robert Boyer ve Robert M. Lindley. Avrupa’nın Yeni Bilgi Ekonomisi. Maria Joăo Rodrigues (haz.). İstanbul: Dışbank Yayıncılık, 2004. Mc.Grath, Peter. “Potholes on the Road Ahead”, Newsweek. 11 October 1999. Nonaka, Ikujiro. “Bilgi Yaratan Şirket,” Gündüz Bulut (der.). Bilgi Yönetimi içinde. İstanbul: Bzd Yayıncılık, 1999, ss.29-50. Odabaş, Hüseyin. “Belge Yönetimi ve Türkiye’de Belge Yönetimi Gereksinimi”, Bilgi Dünyası. 6(1), 2005, ss.36-57. Odabaş, Hüseyin. “Bilgi Yönetimi Sistemi”, (t.y.) www.humanity.ankara.edu.tr/bilgibelge/ ogrelfiles/ho/bilgi_yntm_sstm.doc – (7 Haziran 2006) Odabaş, Hüseyin. “Kurumsal Bilgi Yönetimi”, Stradigma.com Aylık Starateji ve analiz e-dergisi. S.10, Kasım 2003. http://www.stradigma.com/turkce/kasim2003/makale_07.html (27 Ağustos 2006) Odabaş, Hüseyin. “Teknolojik Gelişmelerin Bilgi Merkezlerine Etkisi ve Elektronik Yayınlar”, (t.y.) http://bilgibelge.humanity.ankara.edu.tr/ogrelfiles/ho/hob1.htm, (21 Ağustos 2006) Odabaş, Hüseyin. “Türkiye’de Arşivcilik Eğitimi”, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü’nün Kuruluşunun 50. Yılına Armağan içinde. Doğan Atılgan (yay. haz.). Ankara: Ankara Üniversitesi Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü, 2004, ss.138-149. OECD, Commıttee For Informatıon, Computer And Communıcatıons Polıcy. Measuring Electronic Commerce. Paris: OECD Press, 1997. Online English Turkish German Dictionary. (t.y.) http://www.seslisozluk.com/?word=, (6 Temmuz 2006) Öğüt, Adem. Bilgi Çağında Yönetim. 2. Baskı. Ankara: Nobel Yayın Dağıtım, 2003. Özçınar, Faruk, Himmet Karadal. “Örgüt İçi Bilgi Paylaşımı: Bir Örnek Olay Çalışması”, (t.y.) http://www.bilgiyonetimi.org/cm/pages/mkl_gos.php?nt=220, (28 Temmuz 2006) Özdemir, Erhan. Çorlu Kaymakamlığı Yayımlanmamış Brifing Raporu. Çorlu: 2006.

Page 294: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

279

Özdemir, Nurdan. “İşe Alıştırma, Oryantasyon Eğitimi”, (t.y.) http://www.okyanusbilgiambari.com/InsanKaynaklari/egitim/Oryantasyon.pdf, (9 Temmuz 2006) Özdemirci, Fahrettin. “Kurumsal iletişim ve belge yönetimi,” I. Uluslar arası Bilgi Hizmetleri Sempozyumu: İletişim. İstanbul: İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü, 25–26 Mayıs 2006. Özdemirci, Fahrettin. “Arşivciliğe Felsefi Yaklaşım” I. Milli Arşiv Şurası. Ankara: T.C. Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü, 20-21 Nisan 1998, ss. 461-470. Özer, Yaprak. Küreselleşme ve Yeni Ekonomi. İstanbul: Hayat Yayıncılık, 2002. Özgener, Şevki. “Global Ölçekte Değer Yaratan Bilgi Yönetimi Stratejileri”, (t.y.) http://www.bilgiyonetimi.org/cm/pages/mkl_gos.php?nt=146, (25 Temmuz 2006) Öztemel, Ercan. “Bilgi Toplumunda Yönetim Bilişim Sistemlerinin Gelişimi”, Yeni Türkiye. (21. Yüzyıl Özel Ssı) II. 1998, ss.1175-1181 Öztürk, Namık Kemal. “Hiyerarşi ve Demokrasi İkilemi”, Türk İdare Dergisi. S. 414, Mart l997, ss.103-105. Poyraz, Kemal, Ercan Taşkın ve Hakan Kara. “İnternet Kullanımı Ve Demografik Değişkenler Arasındaki İlişkilerin İncelenmesi Üzerine Kütahya‘daki İnternet Cafe’lerde Yerel Bir Araştırma”, (t.y.) http://72.14.221.104/search?q=cache:lh4GLF0eh8kJ:inettr.org.tr/inetconf10/bildiri/50.doc+Halime+%C4%B0nceler&hl=tr&gl=tr&ct=clnk&cd=14, (12 Haziran 2006) Prytherch, Raymond John. Harrod’s Librarians Glasory and Reference Book. 9th Edition. Hants: Gower Publishing Limited, 2000. Rukancı, Fatih. “Ulusal Kültürümüzün Yaşam Kaynağı Arşivlerimiz”, (t.y.) http://www.yargitay.gov.tr/basin/faaliyetler/diger_faaliyetler/kongre/ulusalkulturumuzunyasamkaynagi.doc, (2 Ağustos 2006) Rukancı, Fatih, Hakan Anameriç, “Bilgi Toplumu ve Toplumun Bilgilenmesinde Kütüphanelerin Rolü”, (t.y.) http://bilgibelge.humanity.ankara.edu.tr/ogrelfiles/ha/blg-topve-tpl-blg.doc, (14 Haziran 2006) Sağsan, Mustafa. “Bilgi Yönetiminin Kavramsal Çerçevesi Ve Başkent Üniversitesi İletişim Fakültesi Bilgi Ve Belge Yönetimi Bölümü”, (t.y.) http://www.bilgiyonetimi.org/cm/pages/mkl_gos.php?nt=442, (16 Mart 2006) Sağlamtunç, Tülin. Çağdaş Kütüphanecilik ve Düşünce Özgürlüğü Üzerine. İstanbul: Yapı Tasarım Üretim, 1994.

Page 295: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

280

Salt, Ahmet. “Sanal Organizasyonlar”, (t.y.) http://www.ytukvk.org.tr/arsiv/eltic1.htm, (11 haziran2006) Saran, Ulvi. “Küresel Değişim Dinamiklerinin Kamu Yönetimi Alanındaki Etkileri”, (t.y.) http://www.canaktan.org/politika/kamuda-kalite/saran1.pdf, (19 Haziran 2006) Sarıhan, İnceler Halime. Teknoloji Yönetimi. İstanbul: Desnet Yayınları, 1998. Schellenberg, T. R. “Arşiv Düzenleme Prensipleri”, Arşiv Araştırmaları Dergisi. A.Oğuz İcimsoy (çev.). No.1, Nisan 1999, ss.101-111. Schockenhoff, Volker. “Entegrasyon Veya İzolasyon? Gelecekte Arşivcilik Eğitimi Nasıl Yapılandırılmalı?”, Türk Kütüphaneciliği. 17 (2), 2003, ss.167-178. Sırma, İbrahim. “ Elektronik Ticaret Stratejileri”, Askan Bülteni. İstanbul: İstanbul Üniversitesi, 2002. Socrates. (t.y.) http://europa.eu.int/comm/education/socrates.html ve http://www.ua.gov.tr/portal/page?_pageid=218,33383&_dad=portal&schema=PORTAL (26Temmuz 2006) Soysal, Ataç. Bilgisayar Destekli Yönetim Sistemleri. İstanbul: MESS Yayınları, 1989. Stalk, George Jr. “Time-The Next Source of Competitive Advantage”, Harvard Business Review. July-August, 1988, pp. 41-49. Stewart, Thomas A. Entellektüel Sermaye. (çev.) Nurettin Elhüseyni, İstanbul: Kontent Kitap, 1997. Şahin, Ali, Erhan Örselli. “E-Devlet Anlayışı Sürecinde Türkiye”, Selçuk Üniversitesi Soysal Bilimler Enstitüsü Dergisi. S. 9, 2003. Şamiloğlu, Famil. Entelektüel Sermaye. Ankara: Gazi Kitabevi, 2002. Şan, Müjgan. Kalkınma Planlamasında Bilgi Yönetimi ve DPT İçin Kurumsal Bilgi Politikası Modeli. Ankara: DPT Yayınları, 2005. Şaylan, Gencay. Değişim Küreselleşme ve Devletin Yeni İşlevi. Ankara: İmge Kitabevi Yayınları, 1995. Şehsuvaroğlu, Bedii. “Tarihte ve Bizde Kütüphane”, Türk Kütüphaneciler Derneği Bülteni. C. XXVII, S.1, 1978. Türkiye Bilişim Derneği. E-Türkiye Çalışma Grubu Raporu. Ankara: Türkiye Bilişim Derneği Yayınları, 2001.

Page 296: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

281

Türkiye Bilişim Derneği. Türkiye Bilişim Şûrası Sonuç Raporu. Ankara: Türkiye Bilişim Derneği Yayınları, 10-12 Mayıs 2002. Türkiye Bilişim Derneği. Türkiye Bilişim Şûrası, Sonuç Raporu Kitabı. Ankara: Türkiye Bilişim Derneği Yayınları, 10-12 Mayıs 2002. Türkiye Bilişim Derneği. Türkiye Bilişim Şurası, e-Devlet Çalışma Grubu Raporu. Ankara: Türkiye Bilişim Derneği Yayınları, 10-12 Mayıs 2002. Tekin, Şinasi. Eski Türklerde Yazı, Kağıt, Kitap ve Kağıt Damgaları. Tuba Çavdar (haz.). İstanbul: Eren Yayıncılık, 1993. Toffler, Alvin. Üçüncü Dalga. Ali Seden (Çev.). İstanbul: Altın Kitaplar, 1981. Tonta, Yaşar. “Bilgi Yönetiminin Kavramsal Tanımı ve Uygulama Alanları,” Kütüphaneciliğin Destanı Sempozyumu. Ankara, 21-24 Ekim 2004. Tonta, Yaşar. “Elektronik Yayıncılıkta Son Gelişmeler”, Bilgi Dünyası. C. 1, S. 1, 2000. Tonta, Yaşar. “Bilgi Yönetiminin Kavramsal Tanımı ve Uygulama Alanları”, (t.y.) http://72.14.221.104/search?q=cache:80HBE62N_cEJ:www.acik-erisim.hacettepe.edu.tr:8080/dspace/bitstream, (16 Temmuz 2006) Tonta, Yaşar. “Türkiye'de Kütüphanecilik Eğitiminin Yeniden Yapılanması”, (t.y.) http://yunus.hacettepe.edu.tr/~tonta/yayinlar/istanbul00.htm, (5 Ağustos 2006) Torunlar, Mehmet. “Arşivcilik Eğitim Sürecinde Devlet Arşivleri”, Arşiv Araştırmaları Dergisi. No.3, 2001, ss.117-124. TÜBA - TÜBİTAK – TTGV. Enformatik Alanına Yönelik Bilim, Teknoloji ve Sanayi Politikaları Çalışma Grubu Raporu. http://www.tubitak.gov.tr/btpd/btspd/platform/enfor/enf_giris_p.pdf, (17 Temmuz 2006) TÜBİTAK. Bilgi Toplumu Politikaları Üzerine Bir Değerlendirme (Dünya Ve Türkiye). Eylül 2002. TÜBİTAK. Bilim ve Teknoloji Stratejileri; Vizyon 2023. Ankara: TÜBİTAK Yayını, http://vizyon2023.tubitak.gov.tr/genelbilgi/, (14 Temmuz 2006) TÜBİTAK. Türkiye Ulusal Enformasyon Altyapısı Ana Plan Sonuç Raporu. Ankara: TÜBİTAK Yayını, Ekim 1999. http://www.tuena.tubitak.gov.tr/Pdf/sonucrapor1.pdf (25 Temmuz 2006) Türk Kütüphaneciler Derneği İstanbul Şubesi. “Halk Kütüphaneleri Kan Ağlıyor.” Mart 2005, http://www.ntvmsnbc.com/news/315734.asp, (9 Ağustos 2006)

Page 297: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

282

Türkiye’de E-Ticaret. (t.y.) http://www.e-ticaretmerkezi.net/nedir.php, (17 Temmuz 2006) Türkoğlu, Recep. “Bilişim Teknolojilerinden Bilgi Yönetiminde Yararlanma Düzeyi”, (t.y.) http://www.bilgiyonetimi.org/cm/pages/mkl_gos.php?nt=615, (17 Şubat 2006) TÜSİAD. Avrupa Birliği Yolunda Bilgi Toplumu ve e-Türkiye. İstanbul: TÜSİAD Yayınları, 2001 TÜSİAD. 2001 Yılı TÜSİAD Raporu. Avrupa Birliği Yolunda Bilgi Toplumu ve e Türkiye. İstanbul: 2001. Uç, Mustafa. “Entelektüel Sermaye ve Unsurları”, (t.y.) http://www.bilgiyonetimi.org/cm/pages/mkl_gos.php?nt=581, (29 Haziran 2006) Ulaştırma Bakanlığı. Ulaştırma Şurası Sonuç Bildirgesi. http://www.ubak.gov.tr/tr/alt/sura.htm, (18 Temmuz 2006) Uysal, Levent. “E-Ticaretle Gelen Yeni Ekonomi”, (t.y.) http://www.bilgiyonetimi.org/cm/pages/mkl_gos.php?nt=539, (14 Temmuz 2006) Üreten, Hüseyin. “Bir Antikçağ Okul – Gymnasion- Kütüphanesi: Nysa Kütüphanesi”, Türk Kütüphaneciliği. 20 (2), 2006, ss.207-216. Van Wart, Montgomery. Changing Public Sector Values. New York: Garland Publishing Inc, 1998. Von Krogh, George, Kazuo Ichıjo, Ikujıro Nonaka. Bilginin Üretimi. Günhan Günay (çev.). İstanbul: Dışbank Yayıncılık, 2002. Wikipedia Özgür Ansiklopedi. “Kurum”, (t.y.) http://tr.wikipedia.org/wiki/Kurum, (27 Ağustos 2006) Wilson, Graham. “The End of the Big State?” Governance: An International Journal of Policy and Administration. Vol. 13, No.2, April 2000. Yalvaç, Mesut. “Arşiv Eğitim ve Öğretiminde Başarı”, Arşiv Araştırmaları Dergisi. No.3, 2001, ss.93-102. Yalvaç, Mesut. Kütüphane ve Bilgi Merkezinde Sistem Analizinin Önemi ve Uygulanabilirliği. İstanbul: Çantay Kitabevi, 2000. Yavaş, Mustafa, Selami Eryılmaz, M. Nurettin Alabay. Bilgisayar Teknolojileri ve Kullanımı. Ankara: Detay Yayıncılık, 2001.

Page 298: Yüksek Lisans Tezi - Türkiye Bilgi ve Belge Yönetimi ...bbytezarsivi.hacettepe.edu.tr/jspui/bitstream/2062/260/1/155.pdf · önlemler almaya ve bilgi toplumu olma yolunda hızlı

283

Yazır, R. Ragıp. Görsel Büyük Genel Kültür Ansiklopedisi. “Arşiv”, C. 2. İstanbul: Görsel Yayınları, 2003. Yılmaz, Bülent. “Türk Kütüphaneciliğinde Siyaset Öğesi”, (t.y.) http://yunus.hacettepe.edu.tr/~byilmaz/kutdestanbildiri.doc, (29 Temmuz 2006) Yiğitoğlu, Vedat. “Sosyalizasyon Süreci”, (t.y.) http://www.geocities.com/vedat5_2000/insankaynaklari8.html, (19 Temmuz 2006) Youth for Europe. (t.y.) http://www.youthforeurope.org/index.php?PHPSESSID=b72cbac168cbc00842067, http://www.ua.gov.tr/portal/page?_pageid=218,33383&_dad=portal&schema=PORTAL (11 Temmuz 2006) Yücel, İsmail Hakkı. Türkiye’de Bilim Teknoloji Politikaları Ve İktisadi Gelişmenin Yönü. Ankara: DPT Yayınları, 2006. Yüksel, Fatih. Çağdaş Kent Yönetimi ve Yönetici Vizyonu. Ankara: Detay Yayıncılık, 2004. Zaim, Halil. Bilginin Artan Önemi ve Bilgi Yönetimi. İstanbul: İşaret Yayınları, 2005. Zaim, Halil. “Bilgi Yönetimi Süreçleri”, (t.y.) http://www.bilgiyonetimi.org/cm/pages/mkl_gos.php?nt=250 ,(29 Mart 2006) Zaim, Selim. “Kıyaslama (Benchmarking ) Yolu İle Daha İyiye Ulaşmanın Yolu”, Prof. Dr. Nusret Ekin’e Armağan içinde, Ankara: Tühis Yayınları, 2000, ss. 974-996.