world bank document - documents & reports - all...
TRANSCRIPT
Ekoloji
Yaban Hayatı
Su
Koruma Alanları
Peyzaj
Toprak
Hava
Gürültü
Türkiye’deki HidroelektrikSantralleri için Örnek Kümülatif Çevresel Etki Değerlendirmesi Kılavuzu
WORLD BANK
Pub
lic D
iscl
osur
e A
utho
rized
Pub
lic D
iscl
osur
e A
utho
rized
Pub
lic D
iscl
osur
e A
utho
rized
Pub
lic D
iscl
osur
e A
utho
rized
Pub
lic D
iscl
osur
e A
utho
rized
Pub
lic D
iscl
osur
e A
utho
rized
Pub
lic D
iscl
osur
e A
utho
rized
Pub
lic D
iscl
osur
e A
utho
rized
TÜRKİYE’DEKİ HİDROELEKTRİK SANTRALLERİ İÇİN ÖRNEK
KÜMÜLATİF ÇEVRESEL ETKİ DEĞERLENDİRMESİ KILAVUZU
Aralık 2012
Ankara
ÖNEMLİ NOTBu doküman, ESMAP (Enerji Sektörü Yönetim Yardım Programı) fonları ile desteklenen “Türkiye Su Havzaları Yönetimi – P129244” başlıklı Dünya Bankası Analitik ve İstişari Çalışmasının “Kümülatif Çevresel Etki Değerlendirme (KÇED) Teknik Yardım Çalışması” başlıklı 2. Bileşeni kapsamında hazırlanmıştır. Kılavuz doküman, Haziran 2012’de Türkiye Cumhuriyeti Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın ÇED, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü’ne sunulan “Kümülatif Çevresel Etki Değerlendirme Danışma Notu”nun bir ekini oluşturmaktadır. Kılavuz hidroelektrik santraller üzerinde özellikle odaklanılarak hazırlanmıştır ve Çevresel Etki Değerlendirme ile ilgili ulusal mevzuat için destekleyici bir doküman olarak kullanılması amaçlanmaktadır. Bu resmi bir doküman değildir ve ulusal mevzuatın veya Dünya Bankası’nın koruma önlemleri ile ilgili bir operasyonel politikasının yerini almamaktadır.
ESMAP TEŞEKKÜR BEYANI Enerji Sektörü Yönetim Yardım Programı (ESMAP) ile sağlanan finansal ve teknik destek minnetle karşılanmaktadır. Dünya Bankası tarafından yönetilen küresel bir bilgi ve teknik yardım vakıf fonu olan ESMAP, düşük ve orta gelirli ülkelere, yoksulluğun azaltılması ve ekonomik büyümenin sağlanması hedefleri doğrultusunda çevresel açıdan sürdürülebilir çözümler üretebilmeleri amacıyla bilgi birikimlerini ve kurumsal kapasitelerini arttırmaları için analitik ve istişari hizmetler sunmaktadır. ESMAP, Avustralya, Avusturya, Danimarka, Fransa, Finlandiya, Almanya, İzlanda, Litvanya, Hollanda, Norveç, İsveç ve İngiltere gibi ülkelerin ve Dünya Bankası’nın temsil edildiği çok taraflı kurumlar ile resmi iki taraflı donörlerden oluşan bir İstişare Grubu (CG) tarafından yönetilmekte ve finanse edilmektedir.
ESMAP MİSYONUEnerji Sektörü Yönetim Yardım Programı (ESMAP), Dünya Bankası tarafından yönetilen küresel bir bilgi ve teknik yardım programıdır. Düşük ve orta gelirli ülkelere, yoksulluğun azaltılması ve ekonomik büyümenin sağlanması hedefleri doğrultusunda çevresel açıdan sürdürülebilir çözümler üretebilmeleri amacıyla bilgi birikimlerini ve kurumsal kapasitelerini arttırmaları için analitik ve istişari hizmetler sunmaktadır. ESMAP, Avustralya, Avusturya, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Almanya, İzlanda, Litvanya, Hollanda, Norveç, İsveç, İngiltere ve Dünya Bankası tarafından finanse edilmektedir.
ESMAP TELİF HAKKI NOTUEnerji Sektörü Yönetim Yardım Programı (ESMAP) raporları, ESMAP çalışmalarının kalkınma topluluğuna mümkün olan en az gecikme ile duyurulması amacıyla yayınlanmaktadır. Bu belgede atıfta bulunulan bazı kaynaklar kolaylıkla erişilemeyecek gayrıresmi dokümanlar olabilir. Bu raporda belirtilen bulgular, yorumlar veya sonuçlar tamamen yazarların kendi sorumluluğundadır ve hiçbir şekilde Dünya Bankası’na, bağlı kuruluşlarına, temsil ettikleri ülkeler adına icra direktörleri kurulunda yer alan üyelere veya ESMAP’a atfedilemez. Dünya Bankası ve ESMAP, bu yayında yer alan verilerin kesinliğini garanti etmez ve bunların kullanımı sonucunda ortaya çıkacak durumlar ile ilgili herhangi bir sorumluluk kabul etmez. Bu dokümanda yer alan haritalarda gösterilen sınırlar, renkler, değer birimleri ve diğer bilgiler, Dünya Bankası Grubu adına herhangi bir bölgenin hukuki statüsü ile ilgili bir değerlendirme veya bu sınırların kabulünün onayı anlamına gelmez.
İçindekiler
Tablolar Listesi
Şekiller Listesi
Metin Kutuları Listesi
Kısaltmalar Listesi
1. GİRİŞ
1.1. Amaçlar ve Hedef Kitle
1.2. Kapsam ve ÇED Mevzuatı/Süreci ile İlişki
1.3.Kılavuzun Yapısı
2. KÇED’İN TEMEL ESASLARI
2.1. Kümülatif Etkilerin Tanımı
2.2. Temel Kavramlara Geel Bakış
2.2.1. Değerli Ekosistem Bileşenleri (DEB’ler)
2.2.2. Etki Alanı
2.2.3. Kabul Edilebilir Değişim Sınırı
2.3. KÇED’in Proje Düzeyindeki ÇED Sürecine Dahil Edilmesi
3. KÇED ETÜTLERİNDEKİ KİLİT GÖREVLER
3.1. KÇED Çerçevesi
3.2. Kapsam Belirleme
3.2.1. Proje Faaliyetlerinin Tanımlanması
3.2.2. Etki Alanının Belirlenmesi
3.2.3. DEB’lerin Seçilmesi
3.2.4. Aynı DEB’leri Etkileyen Diğer Geçmiş, Mevcut ve Gelecekteki Faaliyetlerin Belirlenmesi
3.2.5. Projeye Özgü Standartların ve Kabul Edilebilir Değişim Sınırının Belirlenmesi
3.3. Mevcut Durum Çalışmaları ve Etki Değerlendirmesi
3.3.1. Mevcut Durum Çalışmaları
3.3.2. Etkilerin Tanımlanması
3.3.3. Etki Değerlendirmesi
3.4. Etki Azaltma Önlemleri
3.5. Önem Değerlendirmesi
3.6. İzleme ve Takip
4. KÇED ETÜTLERİNİN YÖNTEMLERİ VE ARAÇLARI
4.1.Değerlendirme Yöntemlerine ve Araçlarına Genel Bakış
4.2. Değerlendirme Yöntemleri ve Araçları Arasından Seçim Yapmak
4.3. Yöntemlerin ve Araçların Farklı KÇED Görevleri İçin Kullanımı
5. KÇED ETÜTLERİNİN HAZIRLANMASI VE RAPORLANMASI
5.1. KÇED Bulgularının Raporlanması
5.2.En İyi Uygulamalara İlişkin Kilit Kriterler
5.3. KÇED Kontrol Listesi
KAYNAKÇA
i
ii
ii
ii
iii
1
3
3
4
7
8
11
12
14
18
20
23
24
26
28
28
31
33
35
38
38
39
40
45
47
50
53
54
57
58
61
63
66
67
69
İçind
ekile
r
Tablolar ListesiTablo 4 - 1 KÇED Etütlerine İlişkin Değerlendirme Yöntemlerine ve Araçlarına Genel Bakış
Tablo 4 - 2 Değerlendirme Yöntemlerinin ve Araçlarının Farklı KÇED Görevleri İçin Uygulanabilirlikleri
Şekiller ListesiŞekil 4 - 1 DEB Üzerindeki Etkilere Odaklanmak
Metin Kutuları ListesiMetin Kutusu 1 Bir HES Projesi İçin Örnek DEB’ler
Metin Kutusu 2 KÇED Adımları ve Her Bir Adıma Özgü Görevler
Metin Kutusu 3 Kümülatif Etkiler İçin Kapsam Belirleme
Metin Kutusu 4 İlişkili Tesisler
Metin Kutusu 5 Hidroelektrik Santral Projeleri İçin Etki Alanı ve Proje Faaliyetleri
Metin Kutusu 6 Yukarı Ceyhan Nehri Üzerindeki HES Projelerinin Etki Alanı
Metin Kutusu 7 KÇED Kapsamında Mekansal Sınırların Belirlenmesi
Metin Kutusu 8 Habitata Dayalı DEB Belirleme
Metin Kutusu 9 Ceyhan Nehri Üzerindeki HES Projeleri İçin Örnek DEB Tablosu
Metin Kutusu 10 Diğer Eylemlerin Seçilmesi
Metin Kutusu 11 Ceyhan Nehri Üzerindeki HES Projelerinin KÇED Etüdü İçin Seçilen Eylemler
Metin Kutusu 12 Kritik Habitatlar Direktifi
Metin Kutusu 13 Örnek Yasal Sicil
Metin Kutusu 14 Örnek Projeye Özgü Standartlar
Metin Kutusu 15 Ekosistem Değerlendirmesi ve Su Kullanım Hakları Etütleri
Metin Kutusu 16 Ceyhan Nehri Üzerindeki HES Projeleri için Kullanılan Değerlendirme Matrisi
Metin Kutusu 17 Ceyhan Nehri Üzerindeki HES Projelerine ilişkin Senaryolar
Metin Kutusu 18 KÇED İçin Etki Değerlendirme Araçları
Metin Kutusu 19 Etki Tanımlama ve Değerlendirme Tablosu/Matrisi
Metin Kutusu 20 Bir Etki Azaltma Önlemi Olarak “Net Kayıp Yok” Yaklaşımı
Metin Kutusu 21 Bakiye Etkilerin (Etki Azaltma Sonrası Kalan Etkiler) Önem Analizi
Metin Kutusu 22 Bir HES Projesinin KÇED Etüdü Kapsamındaki Örnek Bir İzleme Programı
55
59
57
13
24
27
28
29
29
30
31
32
33
35
35
36
37
39
41
42
43
44
45
46
51
KısaltmalarAB Avrupa Birliği
CBS Coğrafi Bilgi Sistemleri
ÇED Çevresel Etki Değerlendirme
ÇŞB Çevre ve Şehircilik Bakanlığı
DEB Değerli Ekosistem Bileşeni
EBRD Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası
HES Hidroelektrik Santral
IAIA Uluslararası Etki Değerlendirme Birliği
IFC Uluslararası Finans Kurumu
KÇED Kümülatif Çevresel Etki Değerlendirmesi
OSİB Orman ve Su İşleri Bakanlığı
SÇED Stratejik Çevresel Etki Değerlendirmesi
SKKY Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği
TEŞEKKÜRBu çalışma Dünya Bankası ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirme, İzin ve Denetim Genel
Müdürlüğü tarafından ortaklaşa gerçekleştirilmiştir. Dünya Bankası ekibinde Esra Arıkan (ECSEN, Proje Yöneticisi),
Gerhard Dieterle (AES), Aziz Bouzaher (ECSEN), İbrahim Haluk Çeribaşı (danışman, editör), Dündar Emre Kaya
(danışman, editör), Shinya Nishimura (ECSEG), Ülker Karamullaoğlu (ECCU6) ve Bilgen Kahraman (ECCU6) yer
almıştır. Çevresel Etki Değerlendirme, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü personelinin tümüne gösterdikleri ilgi ve
katkıları için teşekkür ederiz. Çalışma esnasında Orman ve Su İşleri Bakanlığı Su Yönetimi, Doğa Koruma ve Milli
Parklar, Devlet Su İşleri Genel Müdürlükleri uzmanlarının katkılardan da önemli ölçüde yararlanılmıştır.
Çalışmaya ilişkin genel kılavuzluk Kulsum Ahmed (ECSEN, Sektör Yöneticisi), Ranjit Lamech (ECSEG, Sektör
Yöneticisi) ve Martin Raiser (Ülke Direktörü, ECCU6) tarafından sağlanmıştır. Çalışma ekibi, Agi Kiss (ECSOQ),
Rikard Liden (TWIWA) ve Wolfhart Pohl’un (AFTSG) değerli görüşlerinden de faydalanmıştır.
Bu çalışmanın gerçekleştirilebilmesi için sağladığı finansman ve sürekli destekten dolayı ESMAP’a (Enerji Sektörü
Yönetim Yardım Programı) özellikle teşekkür ederiz.
2 Türkiye’deki Hidroelektrik Santralleri için Örnek Kümülatif Çevresel Etki Değerlendirmesi Kılavuzu
Bölüm 1: G
iriş
K ümülatif çevresel etki değerlendirmesine (KÇED) ilişkin bu Kılavuz, Dünya
Bankası tarafından desteklenen KÇED teknik yardım çalışması kapsamında
hazırlanmıştır. KÇED çalışması, Türkiye’deki (hidroelektrik projeleri üzerinde
odaklanan) projelerin kümülatif etkilerinin değerlendirilmesi ihtiyacına dayalı
olarak hazırlanmış olup, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı (ÇŞB) ve Orman ve Su
İşleri Bakanlığı’nın (OSİB) ilgili birimleri ile koordinasyon ve işbirliği içerisinde
gerçekleştirilmiştir.
3Türkiye’deki Hidroelektrik Santralleri için Örnek Kümülatif Çevresel Etki Değerlendirmesi KılavuzuBölüm
1: Giriş
1.1 Amaçlar ve Hedef Kitle Kılavuzun genel amaçları, ÇED sürecinin ve uygulamasının iyileştirilmesi/güçlendirilmesi;,
SÇED Yönetmeliğine ve gelecekteki SÇED etütlerine yönelik çalışmaların desteklenmesi,
doğal kaynakların sürdürülebilir bir şekilde geliştirilmesine yönelik çalışmaların teşvik
edilmesi ve havza yönetim planlamasının geliştirilmesidir. Kılavuzun spesifik amaçları
şunlardır:
n KÇED uygulaması ile ilgili mevcut anlayışa genel bir bakış sunmak,
n Gerçekleştirilecek KÇED çalışmaları için bir temel oluşturmak,
n Kümülatif etki değerlendirmesi ile ilgili hususların dahil edilmesi ile birlikte proje
düzeyindeki ÇED’lerin kalitesini ve içeriğini geliştirmek,
n KÇED etütlerinin kapsamı ve yöntemleri ile ilgili rehberlik sağlamak,
n Kapsam belirleme ve inceleme süreçlerini iyileştirmek, ve
n İlgili tüm paydaşları bilgilendirmek.
Hedef kitle özellikle ÇŞB uzmanları, ÇED’leri gerçekleştiren danışmanlar, İnceleme-
Değerlendirme Komisyonlarının üyeleri ve proje sahipleri olmak üzere tüm paydaşlardan
oluşmaktadır.
1.2 Kapsam ve ÇED Mevzuatı/Süreci ile İlişki Bu kılavuz, ÇED süreci kapsamında KÇED etütlerinin gerçekleştirilmesine yönelik bir rehberlik
belgesi olup hukuki bir belge değildir. Klavuz, ÇED (ve gelecekteki SÇED) mevzuatına bir
ek olarak kullanılmalıdır. Kılavuz resmi ve kural koyucu bir belge olarak hazırlanmamış ve
projeye uygun bir yaklaşımın geliştirilmesinde ÇED uygulayıcılarına/danışmanlara yardımcı
olmak ve bu etkilerin ÇED sürecinin ayrılmaz bir parçası olarak düşünülmesini sağlamak
amacıyla tasarlanmıştır.
4 Türkiye’deki Hidroelektrik Santralleri için Örnek Kümülatif Çevresel Etki Değerlendirmesi Kılavuzu
Bölüm 1: G
iriş
ÇED mevzuatı, ÇED süreci ve ÇED Başvuru Dosyasının genel formatı ile ilgili hükümler
içermektedir. ÇED Raporlarının projeye özgü formatı, halkın katılımı ve kapsam belirleme
süreçleri/toplantıları sonrasında ÇŞB tarafından belirlenmektedir. Bu kılavuz kümülatif etki
değerlendirmelerinin ÇED’e dahil edilmesi için bir temel sunmaktadır.
Kılavuz KÇED’ler ile ilgili arka plan bilgileri ve olası yaklaşımlar ile ilgili öneriler sunarak
ÇED danışmanlarına genel anlamda yardımcı olmayı amaçlamakta olup, örnek bir pilot
havza çalışmasını esas almaktadır. Pilot havza çalışması, KÇED ile ilgili önemli terimler ve
yaklaşımlar hakkında bir anlayış sağlamak için kullanılmıştır. Bu çalışma, temel olarak
Türkiye için söz konusu KÇED kılavuzunun geliştirilmesinde model olarak kullanılmıştır.
Ayrıca, KÇED kavramlarının ve ilkelerinin ve SÇED ile ilgili bağlantıların ve ihtiyaçların daha
iyi bir şekilde anlaşılmasına katkıda bulunmaktadır. ÇŞB ile yapılan toplantılar ve görüşmeler
sonucunda Yukarı Ceyhan Havzası, çalışması yapılacak havza olarak belirlenmiştir. Bu
havzanın seçilmesinde, kısa çalışma süresi, veri mevcudiyeti ve bölgedeki proje çeşitliliği
gibi hususlar göz önünde bulundurulmuştur.
1.3 Kılavuzun Yapısı Kılavuz, Giriş bölümü de dahil olmak üzere beş bölümden oluşmaktadır. İkinci bölüm, KÇED
ile ilgili temel kavramları ve kümülatif etkilerin tanımlarını içermekte olup, bilinmesi gereken
temel kavramlara genel bir bakış sunulmaktadır. Ayrıca, KÇED’in proje düzeyindeki ÇED
sürecine dahil edilmesine yönelik bazı yöntemler sunulmaktadır. Üçüncü Bölüm, bir KÇED
çalışmasının gerçekleştirilmesine ilişkin temel görevlerin açıklandığı önemli bölümlerden
birisidir. Kademeli bir yaklaşım çerçevesinde kapsam belirleme, başlangıç düzeyi çalışmaları
ve etki değerlendirme, etki azaltma önlemlerinin geliştirilmesi, önem değerlendirmesi
ve son olarak izleme ve takip aşamalarını içermektedir. Daha sonraki bölümde KÇED için
kullanılan yöntemler ve araçlar açıklanmaktadır. Bu yöntemlere ve araçlara genel bir bakış,
bunlar arasından yapılacak seçimin kriterleri ve yaklaşımı, temel kural olarak bu yöntemlerin
farklı KÇED görevlerindeki (veya adımlarındaki) genel kullanılabilirliği sunulmaktadır.
5Türkiye’deki Hidroelektrik Santralleri için Örnek Kümülatif Çevresel Etki Değerlendirmesi KılavuzuBölüm
1: Giriş
Kılavuzun son bölümünde ise, en iyi uygulamalara ilişkin temel kriterler ile KÇED’de göz
önünde bulundurulacak kilit hususların bir kontrol listesi ve sonuçların ilgili paydaşlara
(en önemlisi karar vericilere) etkili bir şekilde duyurulmasına ilişkin raporlama kriterleri
sunulmaktadır.
Bu kılavuzun yapısı aşağıda bir akış şeması şeklinde özetlenmektedir. Bu şema kullanıcının
daha görsel bir sunum ile ilgilendiği konuları daha kolay bir şekilde bulmasını sağlamayı
amaçlamaktadır.
Amaçlar ve Hedef KitleKapsam ve ÇED Mevzuatı/Süreci ile İlişki
GİRİŞ
1
Tanım: Kümülatif EtkilerGenel Bakış: Temel KavramlarKÇED’in ÇED Sürecine Entegrasyonu
KÇED’İN TEMEL ESASLARI
2
KÇED ÇerçevesiKapsam BelirlemeBaşlangıç Düzeyi Etütleri ve Etki DeğerlendirmesiEtki Azaltma ÖnlemleriÖnem Değerlendirmesiİzleme ve Takip3
KÇED ETÜTLERİNDEKİ KİLİT GÖREVLER
Değerlendirme Yöntemleri ve AraçlarıYöntemler ve Araçlar Arasından Seçim YapılmasıFarklı KÇED Görevleri için Yöntemlerin ve Araçların Kullanımı 4
KÇED YÖNTEMLERİ ve
ARAÇLARI
RaporlamaEn İyi Uygulamalara İlişkin Kilit KriterlerKÇED Kontrol Listesi5
KÇED ETÜTLERİNİN
HAZIRLANMASI ve TAMAMLANMASI
8 Türkiye’deki Hidroelektrik Santralleri için Örnek Kümülatif Çevresel Etki Değerlendirmesi Kılavuzu
Bölüm 2: KÇED
'in Temel Esasları
2.1 Kümülatif Etkilerin Tanımı
Kümülatif etkiler, bir eylemin (proje, proje faaliyeti) geçmişteki, mevcut veya
gelecekteki başka insan faaliyetleri ile birlikte çevrede yol açtığı değişikliklerdir.
Bir KÇED ise, bu etkilerin bir değerlendirmesidir. Bu kılavuzda “etki” ve “tesir”
kelimeleri bazen birbirlerinin yerine kullanılmaktadır. Genel anlamda, bu terimlerin
her ikisi de projenin çevrede yol açabileceği değişikliği açıklamayı amaçlamaktadır.
Uygulamada, kümülatif etkilerin değerlendirilebilmesi ÇED’de kullanılan geleneksel
yaklaşımlardan farklı bazı başka değerlendirme kavramlarının dikkate alınmasını
gerektirir. Bu kavramlardan bazıları şunlardır:
n Geçmiş ve gelecekteki daha uzun bir zaman dilimi içerisindeki etkilerin
değerlendirilmesi,
n Hem ilgili proje hem de geçmişteki, mevcut ve makul olarak öngörülebilir
gelecekteki başka eylemler ile etkileşimler sebebiyle Değerli Ekosistem Bileşenleri
(DEB) üzerindeki etkilerin dikkate alınması,
n Sadece yerel ve doğrudan etkilerin dışındaki etkiler (yani dolaylı etkiler, kümülatif
etkiler ve etkilerin etkileşimleri) de göz önünde bulundurularak önem derecesinin
değerlendirilmesi, ve
n Daha geniş bir alandaki (yani “bölgesel”) etkilerin değerlendirilmesi.
Kümülatif etkiler etkileşim şeklinde meydana gelir; eylemler arasında, eylemler ile çevre
arasında, ve çevre bileşenleri arasında. Bir sebep (veya kaynak) ile etki arasındaki bu “yollar”
genellikle bir dolaylı veya kümülatif etki değerlendirmesinin odak alanını oluşturur. Bir
yol boyunca görülen bileşik etkilerin büyüklüğü, bireysel etkilerin toplamına eşit olabilir
(toplamsal etki) veya artan etki (sinerjistik etki) ile sonuçlanabilir. Dolayısıyla, dolaylı,
kümülatif ve etkileşimsel etkiler şu şekilde tanımlanabilir.
9Türkiye’deki Hidroelektrik Santralleri için Örnek Kümülatif Çevresel Etki Değerlendirmesi KılavuzuBölüm
2: KÇED'in Tem
el Esasları
Dolaylı Etkiler (İkincil Etkiler)
Bunlar doğrudan projenin sebep olmadığı, ancak kısmen proje sonucunda ortaya çıkan
etkilerdir. Dolaylı etkiler karmaşık bir yol takip ederek veya projeden uzak bir şekilde
meydana gelirler (yani akıştaki azalma ve su kalitesindeki değişim sebebiyle, derivasyon
savağından sonra bir deredeki balık türlerinin bileşiminde yaşanan değişim).
Kümülatif Etkiler
Bu etkiler, önerilen proje ile birlikte geçmişteki, şimdiki ve gelecekteki faaliyetlerin artımlı
etkileridir (örneğin bir nehir havzasındaki barajların basamaklandırılması için kullanılan taş
ocakları sebebiyle kaybedilen habitatlar).
DOLA
YLI E
TKİ
EYLEM/
PROJE
EYLEM/
PROJE
ETKİ 1
ETKİ 2
ETKİ 2
İKİNCİLEYLEM
/PROJE
10 Türkiye’deki Hidroelektrik Santralleri için Örnek Kümülatif Çevresel Etki Değerlendirmesi Kılavuzu
Bölüm 2: KÇED
'in Temel Esasları
Etki Etkileşimleri / Etkileşimsel Etkiler
Bu etkiler, önerilen projenin veya başka eylemlerin etkileri arasındaki tepkimenin bir
sonucudur (örneğin önerilen projenin ve mevcut bir tesisin emisyonları arasındaki tepkime).
EYLEM/
PROJE1 ETKİ 1
ETKİ 2
ETKİ 3
EYLEM/
PROJE2
KÜM
ÜLAT
İF ET
Kİ
EYLEM/
PROJE1 ETKİ 1
ETKİ 2
ETKİ 3
EYLEM/
PROJE2
ETKİ
ETK
İLEŞ
İMLE
Rİ
11Türkiye’deki Hidroelektrik Santralleri için Örnek Kümülatif Çevresel Etki Değerlendirmesi KılavuzuBölüm
2: KÇED'in Tem
el Esasları
Kümülatif etkiler çeşitli yollarla gerçekleşebilir; örneğin fiziksel-kimyasal taşınım; arazi ve
habitatın kademeli olarak bozulması veya kaybolması; mekansal ve zamansal yoğunlaşma;
ve büyümeyi teşvik edici potansiyel ve benzeri. Fiziksel-kimyasal taşınımın bir örneği,
emisyona yol açan eylemden uzaklaşan ve başka bir eylem ile etkileşim içine girebilecek
hava emisyonlarıdır. Kümülatif etkiler, çok küçük bir alan içerisinde ve çok kısa bir zaman
dilimi içerisinde çok fazla şeyin gerçekleşebileceği durumlarda meydana gelebilir. Mekansal
yoğunlaşma, bir sanayi alanı yanındaki bir karayolundan kaynaklanan gürültü gibi çeşitli
eylemlerin etkilerinin çakışmasına yol açar. Zamansal yoğunlaşma, farklı eylemlerin bir DEB
üzerindeki etkilerinin zaman içinde çakışması sonucunda gerçekleşebilir.
Kümülatif etkiler her zaman ÇED kapsamında incelenen etkilerden farklı olmayabilir; aslında
incelenen etkiler genellikle aynıdır. Çoğu ÇED yerel ölçek üzerinde odaklanır ve sadece her
bir proje bileşeninin kapsadığı ayak izleri veya alan dikkate alınır. KÇED ise değerlendirmenin
ölçeğini daha da genişleterek bir anlamda bölgesel bir ölçeğe ulaştırır. Uygulamacılar için
buradaki zorluk, bir eylemi çevreleyen ne kadar geniş bir alanın değerlendirileceğini, bu
değerlendirmenin kapsayacağı zaman diliminin ne kadar olacağını ve eylemler arasındaki
genellikle karmaşık etkileşimlerin uygulamada nasıl değerlendirileceğini belirlemektir.
Diğer tüm bakımlardan, KÇED temel olarak ÇED ile aynıdır, dolayısıyla belirlenmiş ÇED
uygulamasını esas alır.
2.2 Temel Kavramlara Genel Bakış Bir KÇED kapsamında kümülatif etkilerden ayrı olarak önem taşıyan temel kavramlar, değerli
ekosistem bileşenleri, etki alanı ve kabul edilebilir değişim sınırıdır. Tüm bu kavramlar çalışma
alanının, kümülatif etkilerin ve bu etkilerin ne kadar önemli olduğunun belirlenmesinde
göz önüne alınacak temel hususları oluşturur.
12 Türkiye’deki Hidroelektrik Santralleri için Örnek Kümülatif Çevresel Etki Değerlendirmesi Kılavuzu
Bölüm 2: KÇED
'in Temel Esasları
2.2.1. Değerli Ekosistem Bileşenleri (DEB’ler)DEB’ler kümülatif etki değerlendirme sürecinin ana unsurlarıdır. DEB’ler “çevrenin, projeyi
öneren kuruluş, kamuoyu, bilim insanları veya değerlendirme sürecinde yer alan kamu idaresi
tarafından önemli olarak kabul edilen bir parçası. Önemlilik kültürel değerlere veya bilimsel
kaygıya dayalı olarak belirlenebilir” olarak tanımlanmaktadır (Hegmann ve arkadaşları, 1999).
DEB’ler, i) proje çalışmaları ve faaliyetleri; ii) etkilenmesi muhtemel çevre; ve iii) proje
çalışmaları ve faaliyetleri ile çevre arasındaki potansiyel etkileşimler belli olduktan sonra
seçilir.
Genel olarak, DEB’lerin seçiminde aşağıdaki hususlar dikkate alınmaktadır:
n Sahadaki, yerel ve bölgesel çalışma alanlarındaki varlık düzeyi
n Ekolojik önem
n Yerli türler
n Risk
n Hassasiyet
n Ekolojik sürdürülebilirlik
n İnsan sağlığı
n Sosyoekonomik önem
n Koruma durumu
n Veri mevcudiyeti
n Toplum için kültürel miras özelliği bakımından önemi
13Türkiye’deki Hidroelektrik Santralleri için Örnek Kümülatif Çevresel Etki Değerlendirmesi KılavuzuBölüm
2: KÇED'in Tem
el Esasları
Türkiye’deki ÇED Yönetmeliği bu konuyu belirli bir ölçüye kadar ele almaktadır. Ancak,
bunları DEB olarak belirlememektedir. ÇED Yönetmeliği Ek-V’te hassas alanların/bölgelerin
bir listesi yer almaktadır. Bu listede, Türkiye’deki ilgili mevzuat uyarınca korunması gereken,
Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası anlaşmalar uyarınca korunması gereken ve genel
anlamda korunması gereken (bölgesel çevre planları ile koruma altına alınan alanlar, belirli
MET
İN K
UTUS
U 1
Bir HES Projesi için Örnek DEB’ler
Ortam Hava Kalitesi
Arazi Kullanımı
Arazi kaybı
Değişim derecesi
Doğal kullanım
İnsan kullanımı
Ekolojik Sürdürülebilirlik
Karasal Habitatlar
Sucul Yaşam
Ortam Gürültü Düzeyleri
Tür çeşitliliği
Tür popülasyonları
Debi
Su Kirliliği Kontrol Yönetmeli (SKKY) Tablo 1’deki Parametreler
Gürültü düzeyleri
PM10
Sera gazları
- Kamu su kullanıcıları
- Sucul ortam
- Mansap nehir yatağı
- Tarım
- Otlak
- Orman
- En yakın evsel alan/alıcı ortam
- Karasal çevre
- En yakın evsel alan/alıcı ortam
- Karasal çevre
- Flora türleri
- Balık türleri
- Am�biler
- Sürüngenler
- Kuşlar
- Memeliler
- Milli Parklar- Yaban hayatı
koruma ve geliştirme alanları
- Sulak alanlar- Kültürel miras
alanları
Çevresel Bileşen Alt Bileşen Parametre Örnek DEB’ler
Su
Hava
Habitatlar ve Yaban Hayatı
KorumaAlanları
Gürültü
Ortam Su Kalitesi Hidrolojik Değişiklikler Tarımsal ve Evsel Kullanım
14 Türkiye’deki Hidroelektrik Santralleri için Örnek Kümülatif Çevresel Etki Değerlendirmesi Kılavuzu
Bölüm 2: KÇED
'in Temel Esasları
türdeki tarım alanları, sulak alanlar ile göller, nehirler, yeraltı
suları gibi su kaynakları ve ekolojik öneme sahip
alanlar gibi) alanlar yer almaktadır. Özel bir durum
için, bunlardan başlayarak değerlendirilecek ve
izlenebilecek özgün DEB’lerin belirlenmesi
gerekmektedir.
2.2.2. Etki Alanı
ÇED için geçerli olduğu gibi, KÇED’in
gerçekleştirilmesindeki temel kaygılardan birisi
etüdün/değerlendirmenin gerçekleştirileceği mekansal
alandır. Bu alan çalışmanın önemli sınırlarından birisini oluşturur
(yani mekansal sınır) ve kapsam belirleme aşamasında ele alınmalıdır. Bu bağlamda, bir
projeye yönelik ÇED ve/veya KÇED’in gerçekleştirilmesi için asgari çalışma alanı projenin Etki
Alanı olarak tanımlanır. Bu aynı zamanda ilgili projenin nüfuz alanı olarak da adlandırılabilir.
Mekansal sınırların belirlenmesi KÇED sürecinin kilit aşamalarından birisidir. Özellikle, zaman,
bütçe ve eldeki veriler ile ilgili uygulamaya ilişkin kısıtlar ile teorik olarak önemli mesafelere
ve gelecekteki uzak zaman dilimlerine uzanabilecek karmaşık çevresel etkileşimlerin ele
alınması arasında bir dengenin oluşturulmasıyla uygun mekansal sınırların belirlenmesi
zorlu bir süreçtir.
Uluslararası finans kuruluşları, birçok standartta ve kılavuzda açıkça belirtildiği üzere, çoğu
durumda olduğu gibi etki alanının belirlenmesine de özel önem vermektedir. Etki Alanı,
kapsam belirleme aşamasında ele alınması gereken ve kesin proje yerleri belirlendikçe
sürekli olarak daha ayrıntılı olarak ele alınması gereken bir kavramdır. Bu bakımdan, bu kilit
kavram Uluslararası Finans Kurumu’nun (IFC) 1 no’lu Performans Standardında (IFC, 2012)
şu şekilde tanımlanmaktadır:
15Türkiye’deki Hidroelektrik Santralleri için Örnek Kümülatif Çevresel Etki Değerlendirmesi KılavuzuBölüm
2: KÇED'in Tem
el Esasları
“Projenin, spesifik olarak belirlenmiş ve etkiye yol açması muhtemel fiziksel unsurlar, özellikler ve
tesisler içerdiği durumlarda, çevresel ve sosyal riskler ve etkiler projenin etki alanı bağlamında
tespit edilecektir. Bu etki alanı ilgisine göre aşağıdakileri içerir:
n Aşağıdakilerden etkilenmesi muhtemel alan:
i. proje ve proje sahibi tarafından doğrudan sahip olunan, işletilen veya yönetilen
(yükleniciler tarafından işletilen ve yönetilenler dahil olmak üzere) ve projenin bir
bileşenini oluşturan faaliyetler ve tesisler ;
ii. projenin planlanmayan ancak öngörülebilecek faaliyetlerinden daha sonra veya
başka bir yerde gerçekleşebilecek etkiler; veya
iii. projenin, Etkilenen Toplulukların geçim kaynakları bakımından bağımlı olduğu
biyolojik çeşitlilik veya ekosistem hizmetleri üzerindeki dolaylı etkileri.
n Proje kapsamında doğrudan finanse edilmeyen ve proje olmasaydı inşa veya tevsi
edilmeyecek olan ve projenin bunlar olmadan sürdürülebilir olmayacağı ilişkili tesisler.
n Risk ve etki tanımlama sürecinin gerçekleştirildiği sırada mevcut, planlanan veya
makul olarak tanımlanan proje çalışmaları ile ilişkili olarak kullanılan veya projeden
doğrudan etkilenen alanlar veya kaynaklar üzerindeki artımlı etkiden kaynaklanan
kümülatif etkiler.” (IFC 2012).
Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) da politikalarında aynı yaklaşımı takip etmektedir
(EBRD Çevresel ve Sosyal Politikası, PR-1 Çevresel ve Sosyal Değerlendirme ve Yönetim,
Madde 6):
16 Türkiye’deki Hidroelektrik Santralleri için Örnek Kümülatif Çevresel Etki Değerlendirmesi Kılavuzu
Bölüm 2: KÇED
'in Temel Esasları
Çevresel ve sosyal etkiler ve sorunlar projenin etki alanı bağlamında değerlendirilir. Bu etki alanı
ilgisine göre aşağıdakilerden birisini veya daha fazlasını içerebilir:
1 Proje sahibinin doğrudan sahibi olduğu veya yönettiği ve finanse edilecek proje faaliyetleri
ile doğrudan ilişkili olan varlıklar ve tesisler (üretim tesisi, elektrik iletim koridorları, boru
hatları, kanallar, limanlar, erişim yolları ve inşaat şantiyeleri gibi).
2 Müşterilerin işlerinin işletilmesi veya projenin tamamlanması için sözleşme yapılan
tarafların (yükleniciler gibi) mülkiyetindeki veya kontrolündeki destekleyici/sağlayıcı
faaliyetler, varlıklar ve tesisler.
3 Proje kapsamında EBRD tarafından finanse edilmeyen, ayrı tüzel kişilikler olabilmekle
birlikte sürdürülebilirliği ve mevcudiyeti sadece projeye bağlı olan ve mal ve hizmetleri
projenin başarılı bir şekilde işletilebilmesi için gerekli olan ilişkili tesisler veya işletmeler.
4 Proje sahibinin mülkiyeti ve yönetimi altında olan ve EBRD’ye sunulan teminat paketinin
içerisinde yer alan tesisler, operasyonlar ve hizmetler.
5 Aşağıdakilerden potansiyel olarak etkilenen alanlar ve topluluklar: projenin daha ileriki
aşamalarında planlanan faaliyetlerinden veya aynı coğrafi bölge içerisinde benzer
etkilere kaynaklarından, mevcut bir projeden veya koşuldan, durum tespit çalışmasının
yapıldığı sırada gerçekçi bir şekilde beklenebilecek diğer proje ile ilişkili faaliyetlerden
kaynaklanan kümülatif etkiler.
6 Projenin planlanmayan ancak makul olarak öngörülebilecek faaliyetlerinden daha sonra
veya başka bir yerde gerçekleşebilecek etkilerinden potansiyel olarak etkilenebilecek
alanlar ve topluluklar. Etki alanı, proje olmasaydı da gerçekleşebilecek veya projeden
bağımsız olarak da gerçekleşebilecek potansiyel etkileri içermez.
17Türkiye’deki Hidroelektrik Santralleri için Örnek Kümülatif Çevresel Etki Değerlendirmesi KılavuzuBölüm
2: KÇED'in Tem
el Esasları
Projenin etki alanı, farklı tür potansiyel etkiler için farklı olabilir. Farklı çevresel (fiziksel,
biyolojik, sosyal) bileşenler üzerindeki etkiler için proje etki alanı farklı olacaktır. Örneğin,
bir HES projesinin su kalitesi ve hava kalitesi ile ilgili etki alanları farklılıklar gösterecektir. Su
kalitesi bakımından bu alan Baraj ve HES sahalarının memba ve mansabını kapsayacak olup;
mansapta etki alanının ne kadar uzak bir mesafeye kadar uzandığı, bireysel durumlar için
spesifik olarak kararlaştırılmalıdır. Hava kalitesi bakımından, etkiler genel anlamda inşaat
çalışmaları sırasında toz oluşumu olacaktır ve etki alanı, inşaat
sahalarının, malzeme çukurlarının ve erişim yollarının
yakın çevresini kapsayacaktır.
Sadece fiziksel düzeyin ötesindeki ilişkilerin
karmaşıklığı genellikle en iyi mesleki yargıya
ve risk düşüncesine önemli ölçüde bağlı
kalınmasına yol açar. Her bir çevresel bileşen
için sınırlar belirlenirken uyarlayıcı bir yaklaşım
takip edilmelidir; burada genellikle tecrübeye
dayalı “tahmin” ile ulaşılan ilk sınır, ileride elde
edilen yeni bilgilerin farklı bir sınıra ihtiyaç duyulduğunu
göstermesi halinde değişebilir.
Türkiye’deki ÇED Yönetmeliği de, Ek-III’te
verilen Genel ÇED Formatında proje etki
alanının belirlenmesini gerektirmektedir.
ÇED Yönetmeliğinde Etki Alanı işletme
öncesi, işletme sırası ve kapanış sonrası
da dahil olmak üzere projenin tüm
aşamaları sebebiyle çevrenin olumlu
veya olumsuz etkileneceği alan olarak
tanımlanmaktadır.
18 Türkiye’deki Hidroelektrik Santralleri için Örnek Kümülatif Çevresel Etki Değerlendirmesi Kılavuzu
Bölüm 2: KÇED
'in Temel Esasları
2.2.3. Kabul Edilebilir Değişim Sınırı
Eşik değerler, etkilerin önem derecesinin belirlenmesinde kilit bir rol oynadığından dolayı
kümülatif etkilerin hem değerlendirilmesi hem de yönetilmesi bakımından temel bir
konudur. Eşik değerler, aşıldığında kümülatif değişimin bir endişe konusu haline geldiği
sınırlar olup, hedef, standart ve kılavuz, taşıma kapasitesi veya kabul edilebilir değişim
sınırı bazında ifade edilebilirler. Her bir terimde bilimsel veriler ve sosyal değerler değişik
ölçülerde yansıtılmaktadır.
Bir eşik değer, belirli bir kirleticinin aşıldığında sağlığı olumsuz etkileyeceği azami yoğunluğu
veya bir arazinin doğal durumunun görsel etkiler kabul edilemez düzeye ulaşıncaya kadar
açılabileceği azami miktar olabilir. Etkilerin önemi gibi kümülatif etkiler hakkında bir
sonuca varabilmek için, artımlı etkilerin karşılaştırılmasında
kullanılabilecek belirli bir değişim sınırı gerekir. Teorik
olarak, bir bölgedeki tüm bileşik eylemlerin kümülatif
etkileri bir sınırı veya eşik değeri aşmıyor ise,
söz konusu eylem kabul edilebilir olarak
düşünülebilir. Bununla birlikte, uygulamada,
böyle eşik değerlerin olmaması kümülatif
etkilerin değerlendirilmesini engellemektedir.
Bu durum ekosistemlerin karasal bileşenleri
için özellikle geçerlidir. İnsan sağlığını etkileyen
kirleticiler ile hava ve sudaki bileşenler genellikle
düzenlemeye tabi tutulmaktadır; dolayısıyla
değerlendirme için faydalı eşik değerler yönetmeliklerde
tanımlanmakta veya kılavuzlarda yer almaktadır.
Taşıma kapasitesi, bir sistemin istenmeyen sonuçlar yaşanmadan sürdürebileceği azami
kullanım veya faaliyet düzeyidir. Bu, ilgili çevresel bileşenin ortam koşulları ile ilişkilidir ve söz
19Türkiye’deki Hidroelektrik Santralleri için Örnek Kümülatif Çevresel Etki Değerlendirmesi KılavuzuBölüm
2: KÇED'in Tem
el Esasları
konusu değerlere ve bağlama oldukça yüksek düzeyde bağlıdır. Ekolojik taşıma kapasitesi
biyo-fiziksel sınırları yansıtırken, sosyal ve rekreasyonel taşıma kapasitesi büyük ölçüde
spesifik bir faaliyet ile ilgili kullanıcı algısına ve memnuniyet düzeylerine göre belirlenebilir.
Kabul Edilebilir Değişim Sınırı kavramı, odak noktasını uygun kullanım düzeylerinin
belirlenmesinden kabul edilebilir olduğu düşünülen çevresel koşulların açıklanmasına taşır.
Bu yaklaşımın avantajı, kabul edilebilir koşullar belirlendikten sonra bu
koşulların sürdürülebilmesi için gerekli kullanım düzeylerinin
ve bakım müdahalelerinin uygun kombinasyonunu
belirlemenin mümkün hale gelmesidir. (Stankey ve
arkadaşları, 1985; Wight, 1994).
Uygun eşik değerleri belirlemenin her zaman
nesnel bir tekniği bulunmamaktadır ve
genellikle profesyonel değerlendirmeyi esas almak
gerekmektedir. Gerçek kapasite düzeyini belirlemenin
mümkün olmadığı durumlarda, eğilimlerin analizi hedeflere
ulaşılıp ulaşılamayacağını veya bozunum düzenlerinin devam edip
etmeyeceğini belirlemede yardımcı olabilmektedir. Tanımlanmış eşik değerlerin olmadığı
durumlarda, uygulayıcı uygun bir eşik değer önerebilir, çeşitli paydaşlara, kamu kurumlarına
veya teknik uzmanlara danışabilir (en iyi şekilde çalıştay gibi interaktif bir süreç yoluyla
yapılabilir) ya da bir eşik değer olmadığını kabul edebilir, bakiye etkiyi belirleyebilir ve
inceleyici kuruluşun eşik değerin aşılıp aşılmadığını belirlemesine izin verebilir (Hegmann
ve arkadaşları, 1999).
20 Türkiye’deki Hidroelektrik Santralleri için Örnek Kümülatif Çevresel Etki Değerlendirmesi Kılavuzu
Bölüm 2: KÇED
'in Temel Esasları
2.3 KÇED’in Proje Düzeyindeki ÇED Sürecine Dahil Edilmesi
Kümülatif etkilerin değerlendirilmesi, ÇED sürecinden ayrı bir aşama olarak
düşünülmemelidir. Aslında bu etkilerin değerlendirilmesi sürecin tüm aşamalarının ayrılmaz
bir parçası olmalıdır. Bu etkilerin gerçekleşme olasılığı aşağıdaki süreç adımlarının hepsinde
dikkate alınmalıdır:
n Kapsam belirleme
n Başlangıç düzeyi verilerinin toplanması
n Etkilerin değerlendirilmesi
n Etki azaltma önlemlerinin geliştirilmesi
n Alternatiflerin analizi
n Yönetim ve izleme planlarının geliştirilmesi
İdeal koşullar altında, kümülatif etkilerin değerlendirilmesi, doğrudan etkilerin
değerlendirilmesinde kullanılana benzer şekilde tekrarlayan bir süreç olmalıdır. Her iki
durumda da, değerlendirme sürecinin sonuçları etki azaltma önlemlerinin tasarımına girdi
sağlamalıdır.
KÇED’in ÇED sürecine entegrasyonundaki kilit süreç adımı kapsam belirlemedir. Kapsam
belirleme (veya odaklandırma) aşaması ilgili kilit sorunların tanımlanmasını içerir ve
böylelikle değerlendirmenin odaklı kalmasını ve analizin yönetilebilir ve pratik olmasını
sağlar.
21Türkiye’deki Hidroelektrik Santralleri için Örnek Kümülatif Çevresel Etki Değerlendirmesi KılavuzuBölüm
2: KÇED'in Tem
el Esasları
Kapsam belirleme iyi bir ÇED uygulamasında oturmuş bir ilk adım olup, değerlendirmenin
Görev Tanımının oluşturulmasında temel bir gerekliliktir. Bu, ÇED çalışmasının sınırları ile
ilgili gerekliliklerin belirlendiği adımdır. Türkiye’de bu sınırların belirlenmesi süreci bunlarla
sınırlı olmamak üzere ÇED raporu formatını ve ÇED danışman ekibinin oluşumunu içerir.
Türkiye’deki ÇED sisteminde kapsam belirleme sürecinin çıktısı ÇED raporu formatı olup,
ÇŞB’ye sunulan ÇED Başvuru Dosyasına ve halkın katılımı ve kapsam belirleme toplantılarının
sonucuna dayanmaktadır.
Kapsam belirleme aşamasında, kümülatif etkiler düşünülmese bile dikkate alınacak proje
faaliyetlerinin (proje takvimi dahil olmak üzere) ve etki alanının tanımlanması gerekir.
Normal uygulamada, ÇED Başvuru Dosyalarında bölgedeki başlangıç düzeyi koşulları ve
proje açıklaması ile ilgili bazı bilgiler sunulmaktadır. Ayrıca, genel etkilerin bir listesi de
dikkate alınmaktadır.
Kapsam belirleme, KÇED’e özgü bir aşama olmamakla birlikte, kümülatif etki
değerlendirmesinin bölgesel yapısının daha geniş olması ve karmaşıklığı, gerekenden
daha fazlasının değerlendirilmesinden kaçınmak için kapsam belirlemenin sıkı bir şekilde
uygulanmasını gerektirmektedir. Bu yöndeki ilk adım, sadece incelenen eylemin gerçekten
katkıda bulunacağı etkiler üzerinde odaklanmaktır. Örneğin, doğal habitatlardaki sürekli
azalma bölgesel bir kaygı konusu olabilmekle birlikte, eğer inceleme konusu eylem bu uzun
vadeli azalmalara katkıda bulunmuyorsa bu etkileri araştırmanın bir sebebi olmayabilir
(örneğin, tek bir küçük ölçekli boru hattı bazı türler için küçük ve geçici doğal habitat
kaybına yol açabilirken, tomrukçuluk faaliyetleri için kullanılacak bir yol ağı daha ciddi uzun
vadeli değişikliklere yol açabilir).
Bu bağlamda, projenin kümülatif etkilerinin değerlendirilmesine ilişkin aşağıdaki
gereklilikler, ÇED etütlerinin buna göre gerçekleştirilebilmesi için ÇED formatına (görev
tanımına) dahil edilebilir:
22 Türkiye’deki Hidroelektrik Santralleri için Örnek Kümülatif Çevresel Etki Değerlendirmesi Kılavuzu
Key Tasks in CEIA Studies
n Bölgedeki DEB’ler üzerindeki kümülatif etkilere katkıda bulunabilecek diğer
mevcut, inşa halindeki veya planlanan (makul olarak öngörülebilir gelecekte)
projeler ile birlikte proje faaliyetlerinin tanımlanması. Belirsiz durumlar için,
aşağıdaki gibi senaryolar kullanılabilir: (1) gelecekteki belirli eylemleri içeren
senaryolar, (2) gelecekteki belirli faaliyetleri ve gelecekteki olası (belirli düzeyde bir
belirsizlik içindeki) eylemleri içeren senaryolar, (3) gelecekteki belirli faaliyetleri ve
gelecekteki olası eylemleri içeren ancak olasılığı daha düşük olan eylemleri (yüksek
belirsizlik derecesindeki) eylemleri içermeyen senaryolar.
n Projenin etki alanının (farklı potansiyel etki türleri için farklı olabilir), bir başka
deyişle çalışmanın mekansal sınırlarının belirlenmesi.
n Özellikle makul olarak öngörülebilir gelecekteki eylemleri göz önünde
bulundurarak saha için zaman sınırının belirlenmesi (örneğin çakışan inşaat veya
işletim süresi). Özellikle belirsizlik durumlarında zamansal sınırların belirlenmesi
için senaryolar kullanılabilir.
n Bölgedeki veya projenin etki alanına yakın yerlerdeki olası DEB’lerin belirlenmesi.
n Mevcut veya gelecekte öngörülen koşullar, koruma altındaki türler veya habitatlar
ve aynı DEB’i (olumsuz) etkileyebilecek başka insan faaliyetlerinin mevcudiyeti
veya öngörülen mevcudiyeti ile ilgili bilgilere dayalı olarak çalışmada dikkate
alınması gereken ve etki alanında bulunan DEB’lerin belirlenmesi.
n İlgili düzenleyici ve/veya uluslararası eşik değerler ve standartlar da dahil olmak
üzere projeye özgü standartların belirlenmesi (mümkün ise taşıma kapasitesi ve
kabul edilebilir değişim sınırları ile ilgili bilgi sunularak).
Kümülatif etkilerin değerlendirilmesi ile ilgili gereklilikler projeye özgü ÇED formatına dahil
edildikten sonra, inceleme aşamasında ÇED raporunda kümülatif etki değerlendirmesinin
yeterliliği kontrol edilmelidir. İnceleme sürecinin/aşamasının, kümülatif etkilerin proje
ÇED’inde yeterli bir şekilde ele alınmasının sağlaması gerekmektedir.
24 Türkiye’deki Hidroelektrik Santralleri için Örnek Kümülatif Çevresel Etki Değerlendirmesi Kılavuzu
Bölüm 3: KÇED
Etütlerindeki Kilit Görevler
3.1. KÇED ÇerçevesiKÇED’ler ÇED uygulamasında yaygın olarak öğrenilenleri ve uygulananları esas alırlar.
Bununla birlikte, uzmanların kümülatif etki değerlendirmelerinin hangi bakımlardan
farklılık gösterdiklerini bilmeleri gerekir. Bu bölümde bir KÇED kapsamındaki temel görevler
tanımlanmakta ve incelenmektedir.
MET
İN K
UTUS
U 2
KÇED Adımları ve Her Bir Adıma Özgü Görevler
Kapsam Belirleme
Etki Değerlendirme
Etki Azaltma
Önem Değerlendirmesi
Takip
n Proje faaliyetlerinin tanımlanması
n Etki Alanının belirlenmesi
n DEB’lerin seçilmesi
n Aynı DEB’leri etkileyen diğer geçmiş, mevcut ve gelecekteki faaliyetlerin belirlenmesi
n Projeye Özgü Standartların belirlenmesi
n Proje Alanının başlangıç durumu
n Önerilen proje faaliyetlerinin etki değerlendirmesi
n Etki azaltma önlemlerinin belirlenmesi
n Bakiye etkilerin belirlenmesi
n Önem değerlendirmesi
n İzleme ve Yönetim
KÇED ADIMLARI
12345
FAALİYET
25Türkiye’deki Hidroelektrik Santralleri için Örnek Kümülatif Çevresel Etki Değerlendirmesi KılavuzuBölüm
3: KÇED Etütlerindeki Kilit G
örevler
Yaygın olarak, bir KÇED’in tüm unsurları ÇED ile eşzamanlı bir şekilde gerçekleştirilmekte
olup, bu durum iki “bölüm” arasında açık bir ayrımda bulunmayan bir değerlendirme
yaklaşımı ortaya koymaktadır. Bununla birlikte, uygulamada, bir KÇED kapsamındaki
bağımsız çalışmalar genellikle ÇED kapsamında etkilerin ilk tanımlaması tamamlandıktan
sonra gerçekleştirilmektedir. Bu şekilde, doğrudan proje etkilerinin erken aşamadaki
tanımlaması, kümülatif etkilerin değerlendirilmesinin “yolunu açar”. Dolayısıyla, öncelikle
projeye özgü bir ÇED, daha sonra bir KÇED gerçekleştirilebilir. Değerlendirme Çerçevesi her
türlü büyüklükteki eylemlerin değerlendirilebilmesi için uygundur.
Tek bir projeye yönelik bir KÇED sürecinde, aşağıdaki adımlar takip edilmelidir:
1 Projenin bir DEB üzerinde herhangi bir etkisinin olup olmayacağının belirlenmesi.
2 Böyle bir etki olacağı ortaya konulabiliyorsa, artımlı etkinin geçmişteki, mevcut
veya gelecekteki başka eylemlerin etkileri ile kümülatif bir şekilde etkileşim yaratıp
yaratmadığının belirlenmesi.
3 Proje etki azaltma önlemleri uygulandıktan sonra, proje etkilerinin başka etkiler ile
birlikte DEB’in özellikleri üzerinde şimdi veya gelecekte önemli bir değişime yol açıp
açmayacağının belirlenmesi.
Gelecekteki eylemlerin dikkate alınması dışında, yukarıdaki adımlar iyi bir ÇED’in gereklilikleri
ile aynıdır. Yukarıdaki adımların gerçekleştirilmesindeki kilit bir görev, tüm eylemlerin ve tek
başına projenin toplam kümülatif etkiye artımlı katkısı anlaşılıncaya kadar DEB üzerindeki
etkilerin incelenmesidir. Tek bir projenin değerlendirilmesinde, söz konusu projenin bir
DEB üzerinde kabul edilebilir bir noktanın ötesinde bir olumsuz etkiden sorumlu olup
olmadığının belirlenmesi gerektiğini belirtmek gerekir. Dolayısıyla, bir DEB üzerinde birçok
eylemin yol açtığı toplam kümülatif etkinin belirlenmesi gerekmekle birlikte, KÇED’in
inceleme konusu projenin toplam etkiye ne dereceye kadar katkıda bulunduğunu da
açıklamaya kavuşturması gerekmektedir. Düzenleyici inceleme görevlileri proje başvurusu
ile ilgili görüşmelerinde bu katkıların her ikisini birden dikkate alabilirler.
26 Türkiye’deki Hidroelektrik Santralleri için Örnek Kümülatif Çevresel Etki Değerlendirmesi Kılavuzu
Bölüm 3: KÇED
Etütlerindeki Kilit Görevler
Bir KÇED’in tamamlanması sırasında, çerçevenin beş adımı genellikle sırasına göre
tamamlanmaktadır. Bununla birlikte, bir değerlendirmede eğer yeni elde edilen bilgiler
daha önceki varsayımların ve sonuçların yanlış olduğunu gösteriyor ise daha önceki adımlar
tekrarlanabilir. Ayrıca, proje sonrası etki izlemesinde daha fazla değerlendirmeye ihtiyaç
duyulduğunun ortaya çıkması mümkündür.
3.2. Kapsam Belirleme Türkiye’deki ÇED Yönetmeliğinin öngördüğü kapsam belirleme süreci üç aşamadan
oluşmaktadır; i) ÇED Başvuru Dosyasının hazırlanması, ii) Halkın Katılımı Toplantısının
gerçekleştirilmesi, ve iii) Değerlendirme Komisyonunun Bilgilendirilmesi ve Özel Format
ve Kapsam Belirleme. Bu bölümde “kapsam belirleme” ifadesi bu üç aşamanın hepsini
kapsamaktadır.
Kapsam belirleme (odaklandırma) süreci ilgili kilit sorunların ve DEB’lerin belirlenmesini,
dolayısıyla değerlendirmenin odaklı ve analizin yönetilebilir ve uygulanabilir kalmasını
sağlamayı içerir. Bu, inceleme konusu eylemin herhangi bir kümülatif etkiye katkıda
bulunma potansiyelinin olup olmadığını belirlemeye yardımcı olur.
DEB’ler ÇED ekibi (ÇED’in hazırlayıcısı) tarafından belirlenmeli ve önerilmelidir. Çalışmada ele
alınacak DEB’lerle ilgili nihai karar ile kümülatif etkilerin değerlendirilmesi için kullanılacak
metodoloji ve başlangıç aşaması etütlerinin boyutları ÇED kapsam belirleme komitesi
tarafından kararlaştırılabilir. Bu komitede ÇED ekibi, yetkili merci, düzenleyici kurum
uzmanları ve proje sahibi yer alır.
Mevzuatın gerektirdiği asgari koşullar ile ideal hedefler arasında optimum bir dengenin
sağlanabilmesi için profesyonel değerlendirmeye ihtiyaç duyulur. Buna en iyi profesyonel
uygulama denir. Kapsam belirleme iyi bir ÇED uygulamasında oturmuş bir ilk adımdır ve
değerlendirmenin formatının belirlenmesinde temel bir gerekliliktir.
27Türkiye’deki Hidroelektrik Santralleri için Örnek Kümülatif Çevresel Etki Değerlendirmesi KılavuzuBölüm
3: KÇED Etütlerindeki Kilit G
örevler
Bu yöndeki ilk adım, sadece incelenen eylemin gerçekten katkıda bulunacağı etkiler
üzerinde odaklanmaktır. Örneğin, doğal habitatlardaki sürekli azalma bölgesel bir kaygı
konusu olabilmekle birlikte, eğer inceleme konusu eylem bu uzun vadeli azalmalara katkıda
bulunmuyorsa bu etkileri araştırmanın bir sebebi olmayabilir (örneğin bir HES’in tek bir su
tüneli bazı türler için küçük ve geçici doğal habitat kaybına yol açabilirken, bir HES kaskadı
daha ciddi uzun vadeli değişikliklere yol açabilir).
Değerlendirme Çerçevesi, bir KÇED için kapsam belirleme aşamasında gerçekleştirilmesi
gereken beş görev belirlemektedir:
1 Proje faaliyetlerinin tanımlanması.
2 Etki Alanının belirlenmesi.
3 DEB’lerin seçilmesi
4 Aynı DEB’leri etkileyen diğer geçmiş, mevcut ve gelecekteki faaliyetlerin
belirlenmesi.
5 Projeye Özgü Standartların belirlenmesi
MET
İN K
UTUS
U 3
Kümülatif Etkiler için Kapsam Belirleme
Bölgesel kümülatif etkileri için kapsam belirleme genellikle bir ÇED kapsamındaki yerel (yani doğrudan) etkiler
için kapsam belirlemeden sonra tamamlanır. Bu durumda, ÇED sürecinden elde edilen bilgi ve sonuçlar KÇED
için kapsam belirlemeye yardımcı olabilir: eylemin açıklaması, çevresel başlangıç durumu, sorunların ve
DEB’lerin belirlenmesi, sebep olunan etkilerin türleri, etkilerin önemi ile ilgili sonuçlar ve etki azaltma önlemleri.
Yerel etkiler ÇED kapsam belirleme sürecinde KÇED’in gerektirdiği kadar büyük bir ölçekte ele alınmamış
olabilmekle birlikte, sonuçlar faydalı bir başlangıç noktası sağlar.
28 Türkiye’deki Hidroelektrik Santralleri için Örnek Kümülatif Çevresel Etki Değerlendirmesi Kılavuzu
Bölüm 3: KÇED
Etütlerindeki Kilit Görevler
Görevlerin bu sıra ile gerçekleştirilmesi halinde, uzman, bir adımda bir sonraki adımda
verilecek kararlara rehberlik edecek kararları verebilecektir. Bununla birlikte, her zaman bu
durum geçerli olmayabilir. Bazı durumlarda (örneğin uzaktan algılama yoluyla çok büyük
alanların sayısal olarak haritalandığı durumlarda), önce Etki Alanını belirlemek, daha sonra
diğer sorunları ve eylemleri belirlemek ve en son olarak DEB’leri seçmek daha pratik olabilir.
Uygulamada, bu beş adımın her birinin unsurları genellikle kapsam belirlemenin en erken
aşamalarında birbiriyle eşzamanlı olarak tamamlanmaktadır. Kapsam belirleme süreci
ilerledikçe, hangi sonuçlara varılacağı hemen açıklığa kavuşmaktadır.
3.2.1. Proje Faaliyetlerinin TanımlanmasıSpesifik olarak belirlenmiş fiziksel unsurlar ve hususlar
ile proje kapsamında proje için ve proje sebebiyle
gerçekleştirilecek ve etki, çevresel ve sosyal risk yaratması
muhtemel tesislere proje faaliyetleri denir. Bu faaliyetler
aynı zamanda alt yüklenicilerin faaliyetlerini ve ilişkili
tesisler için gerekli faaliyetleri de içerir.
3.2.2. Etki Alanının Belirlenmesi ÇED için geçerli olduğu gibi, KÇED’in gerçekleştirilmesindeki temel kaygılardan birisi
çalışmanın/değerlendirmenin gerçekleştirileceği mekansal alandır. Bu alan çalışmanın
önemli sınırlarından (yani mekansal boyut) birisini oluşturur ve kapsam belirleme
aşamasında ele alınmalıdır. Bu bakımdan, bir projeye yönelik bir ÇED’in ve/veya KÇED’in
gerçekleştirilebilmesi için asgari çalışma alanı projenin etki alanı olarak tanımlanır. Buna
aynı zamanda ilgili projenin tesir alanı da denebilir.
Mekansal çalışma sınırların belirlenmesi, KÇED sürecinin kilit aşamalarından birisidir.
Özellikle, zaman, bütçe ve mevcut veriler ile ilgili uygulamaya ilişkin kısıtlar ile teorik olarak
önemli mesafelere ve gelecekteki uzak zaman dilimlerine uzanabilecek karmaşık çevresel
etkileşimlerin ele alınması arasında bir dengenin oluşturulmasıyla uygun mekansal sınırların
belirlenmesi zorlu bir süreçtir.
METİN KUTUSU 4
İlişkili Tesisler
İlişkili tesisler, proje kapsamında �nanse edilmeyen ancak proje olmadan inşa edilmeyecek veya genişletilmeyecek olan ve olmaması halinde projenin uygulanabilir olmayacağı tesislerdir.
29Türkiye’deki Hidroelektrik Santralleri için Örnek Kümülatif Çevresel Etki Değerlendirmesi KılavuzuBölüm
3: KÇED Etütlerindeki Kilit G
örevler
Etki alanının belirlenmesi için haritaların kullanılması bir başlangıç noktasıdır. Topluluklar
üzerindeki etkilerin, arazi tabanlarının ve diğer doğal kaynakların mekansal bir portresinin
ortaya konulabilmesi için, mevcut yerleşimler ile arazi kullanım düzenlerini ve önerilen proje
faaliyetlerini gösteren harita çakıştırma teknikleri kullanılabilir.
MET
İN K
UTUS
U 5 Hidroelektrik Santral Projeleri için Etki Alanı ve Proje Faaliyetleri
Erişim yolları, şantiyeler, kırma tesisleri, beton tesisleri, elektrik iletim hatları, kazılan malzeme depolama
sahaları, atık depolama sahaları, atık su arıtma tesisleri veya taş ocakları ve malzeme çukurları gibi malzeme
kaynakları gibi ilişkili tesisler de dahil olmak üzere, HES projelerinin önerilen proje ayak izleri (örneğin baraj
gölleri, su kanalları veya tünelleri, bentler, vs.) proje faaliyetlerinin etki alanında düşünülmelidir.
KÇED sürecinde, baraj gölü yapımı sebebiyle mevcut yolun yerinin değiştirilmesi için gerekli faaliyetler de
dolaylı proje faaliyetleri olarak düşünülmelidir. Ayrıca, örneğin aynı nehir üzerinde planlanan başka HES
projeleri veya aynı kaynakları kullanacak veya etkileyecek başka öngörülen projeler de KÇED kapsamında
dikkate alınmalıdır.
METİN KUTUSU 6
Yukarı Ceyhan Nehri üzerindeki HES Projelerinin Etki Alanı
KANDİL REZERVUARI
SARIGÜZEL REZERVUARI
HACININOĞLUSU TUTMA ALANI
SIR BARAJITRAFO MERKEZİ
DOĞANTRAFO MERKEZİ
DAĞDELEN SU TUTMA ALANI
Göksun
Afşin
Elbistan
İLÇE
KANDİL ENERJİ GRUBU REZERVUAR VE SU TUTMA ALANLARI
SU TOPLAMA ALANI SINIRLARI
ARKEOLOJİK SİT ALANLARI
TRAFO MERKEZİ
HACININOĞLU ENERJİ İLETİM HATTI (EİH)
KANDİL-DAĞDELEN EİH
SARIGÜZEL-KANDİL EİH
HACININOĞLU - TRAFO MERKEZİ EİH
KANDİL - TRAFO MERKEZİ EİH
SARIGÜZEL – KANDİL EİH ÇALIŞMA ALANI (5+50M)
HACININOĞLU-SARIGÜZEL EİH ÇALIŞMA ALANI (1+180M)KANDİL-DAĞDELEN EİH ÇALIŞMA ALANI (5+5KM)
KANDİL-TRAFO MERKEZİ EİH ÇALIŞMA ALANI (5+5KM)
HACININOĞLU-TRAFO MERKEZİ EİH ÇALIŞMA ALANI (5+5KM)
LEJAND
30 Türkiye’deki Hidroelektrik Santralleri için Örnek Kümülatif Çevresel Etki Değerlendirmesi Kılavuzu
Bölüm 3: KÇED
Etütlerindeki Kilit Görevler
Etki alanı ilgisine göre aşağıdakileri içerir:
1 Proje ve proje sahibi tarafından doğrudan sahip olunan, işletilen veya yönetilen
(yükleniciler tarafından işletilen ve yönetilenler dahil olmak üzere) ve projenin bir
bileşenini oluşturan faaliyetlerden ve tesislerden potansiyel olarak etkilenecek alanlar;
2 Projenin planlanmayan ancak öngörülebilecek faaliyetlerinden daha sonra veya
başka bir yerde gerçekleşebilecek faaliyetlerinden etkilenebilecek alanlar; veya
3 Projenin, Etkilenen Toplulukların geçim kaynakları bakımından bağımlı olduğu
biyolojik çeşitlilik veya ekosistem hizmetleri üzerindeki dolaylı etkilerin etkili olduğu
alanlar.
4 Projenin gelecekte planlanan faaliyetlerinden veya aynı coğrafi bölge içindeki başka
benzer etki kaynaklarından, mevcut bir proje veya koşuldan, ve durum tespitinin
yapıldığı sırada gerçekçi olarak beklenebilecek proje ile ilgili başka faaliyetlerden
doğan kümülatif etkilerden potansiyel olarak etkilenecek alanlar.
5 Projenin planlanmayan ancak öngörülebilecek faaliyetlerinden daha sonra veya
başka bir yerde gerçekleşebilecek faaliyetlerinden potansiyel olarak etkilenebilecek
alanlar ve topluluklar.
MET
İN K
UTUS
U 7
KÇED Kapsamında Mekansal Sınırların Belirlenmesi Aşağıdaki temel kurallar mekansal sınırların belirlenmesine yardımcı olabilir. Sınırları belirlemenin tekrarlayan bir süreç olduğu, gerekli tüm bilgiler olmadan bir sınırın başlangıçta belirlenebileceği ve daha sonra yeni bilgilere ulaşıldığında başlangıçta belirlenen sınırın değiştirilebileceği akılda tutulmalıdır.
n Açık, kolaylıkla anlaşılabilir ve genellikle azaltılabilecek etkilerin gerçekleşeceği bir yerel çalışma alanının belirlenmesi.
n Başka eylemler ile olası etkileşimlerin olabileceği alanları içeren bir bölgesel çalışma alanının belirlenmesi. Başka paydaşların çıkarlarının dikkate alınması.
n Her bir çevresel bileşen ve ilişkili etki türü için bir sınır olmak üzere birkaç sınırın birden dikkate alınması –bu genellikle tek bir sınıra göre tercih edilebilir bir seçenektir.
n Bitki örtüsü ve yaban hayatı gibi karasal DEB’ler için, sınırların mümkün olduğu ölçüde ekolojik olarak savunulabilir olmasının sağlanması (örneğin kritik yaban hayatı habitatları üzerindeki etkilerin değerlendirilmesine yönelik kışlak sınırları).
n Sınırların eylemler ile DEB’ler arasındaki sebep-sonuç ilişkilerini ele almaya yetecek kadar genişletilmesi.
n Gerekli olması halinde yerel, bölgesel veya daha geniş ölçeklerdeki DEB’lerin miktarının ve dağılımının belirlenmesi (örneğin çok nadir türler için) ve sınırlarda bunun dikkate alınmasının sağlanması.
n Coğra� kısıtların kümülatif etkileri eylem yakınındaki nispeten kapalı bir alan içinde sınırlayıp sınırlayamayacağının belirlenmesi.
n Bir “araştırma hattı” oluşturulabilmesi için sebep-sonuç ilişkilerini açıklayan yolların özelliklerinin belirlenmesi (örneğin bir kağıt fabrikasının atık sularından bir nehirdeki kirleticilere, balık etindeki lekelere ve son olarak insan ve yaban hayatı tüketimine).
n Kümülatif etkilerin önemsiz düzeye indiği noktada sınırların belirlenmesi.
n Yeni elde edilen bilgilerin gerekli kılması halinde değerlendirme süreci sırasında sınırlarda değişiklik yapmaya hazırlıklı olunması ve bu gibi değişikliklerin savunulması.
31Türkiye’deki Hidroelektrik Santralleri için Örnek Kümülatif Çevresel Etki Değerlendirmesi KılavuzuBölüm
3: KÇED Etütlerindeki Kilit G
örevler
3.2.3. DEB’lerin SeçilmesiDEB’ler i) proje çalışmaları ve faaliyetleri; ii) etkilenmesi muhtemel çevre; ve iii) proje
çalışmaları ve faaliyetleri ile çevre arasındaki potansiyel etkileşimler ile ilgili bir anlayış
oluştuktan sonra seçilir. Genel olarak, DEB’lerin seçiminde aşağıdaki hususlar dikkate alınır:
n Sahadaki, yerel ve bölgesel çalışma alanlarındaki varlık düzeyi
n Veri mevcudiyeti
n Ekolojik önem
n Yerli türler
n Risk
n Hassasiyet
n Ekolojik sürdürülebilirlik
n İnsan sağlığı
n Sosyoekonomik önem
n Koruma durumu ve
n Toplum için kültürel miras özelliği bakımından önemi.
MET
İN K
UTUS
U 8
Habitata Dayalı DEB Belirleme
Hedef DEB’lerin belirlenmesi bakımından, habitatlara dayalı ekolojik etüt, türe özgü etütlere göre daha uygundur.
Son zamanlarda, AB katılım süreci çerçevesinde, Türkiye’nin habitat sını�andırması ile ilgili olarak AB Habitat Direkti� doğrultusunda çeşitli çalışmalar yapılmaktadır.
32 Türkiye’deki Hidroelektrik Santralleri için Örnek Kümülatif Çevresel Etki Değerlendirmesi Kılavuzu
Bölüm 3: KÇED
Etütlerindeki Kilit Görevler
MET
İN K
UTUS
U 9
Ceyhan Nehri Üzerindeki HES Projeleri için Örnek DEB Tablosu
Çevresel Bileşen Alt Bileşen Parametre Örnek DEB’ler
Yaban Hayatı
Ekoloji
Ortam Hava Kalitesi
Peyzaj
Yerleşim
Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği (SKKY) Tablo 1
Su akışı
SO2
NO2
PM10
- Kamu/Su kullanıcıları- Mevcut Afşin A ve B
Termik Sant. - Önerilen Afşin C, D ve E
Termik Sant.- Sucul ortam- Karasal ortam
- Estetik
- Kültürel miras niteliğindeki alanlar (örn. Kandil Enerji Proje Grubunun iletim koridoru içinde yer alan Ortaklı ve Doğan Höyükleri)
- Balık Türleri [IUCN Kırmızı Listede EN olarak sını�andırılan İnci Balığı (“Alburnus orontis”)]
- Am�biler [IUCN Kırmızı Listede LC olarak sını�andırılan Gece Kurbağası (“Bufo viridis”)]
- Sürüngenler
- Kuşlar
- Memeliler [IUCN Kırmızı Listede VU olarak sını�andırılan Kör Fare (“Spalax (Nannospalax) leucodon”)]
- Bitki Örtüsü (örn. Heraclium marashicum)
- Orman
- Sulak Alanlar (örn. Ceyhan Nehri)
Çalışma alanına 20 km uzaklıkta bulunan Körçoban Tabiatı Koruma Alanı.
Su
Hava
Ortam Hava Kalitesi Ekolojik Sürdürülebilirlik Tarımsal ve Evsel kullanım
Hava Kalitesi (toz ve gürültü)Yerel toplulukların geçim kaynakları
- En yakın evsel alan/alıcı ortam
- Karasal çevre
- En yakın evsel alan/alıcı ortam
- Karasal çevre
33Türkiye’deki Hidroelektrik Santralleri için Örnek Kümülatif Çevresel Etki Değerlendirmesi KılavuzuBölüm
3: KÇED Etütlerindeki Kilit G
örevler
3.2.4. Aynı DEB’leri Etkileyen Diğer Geçmiş, Mevcut ve Gelecekteki Faaliyetlerin Belirlenmesi
Geçmişteki, mevcut ve gelecekteki başka eylemler de belirli etkilere yol açmış olabilir
veya yol açabilir ve inceleme konusu eylemin sebep olduğu etkiler ile etkileşim yaratabilir.
Dolayısıyla, tüm bu eylemlerin KÇED çerçevesinde belirlenmesi gerekir.
Gelecekteki eylemlerin seçiminde dikkate alınması gereken asgari olarak belirli bir senaryo
yansıtılması ve ideal olan da bunun en olası senaryo olmasıdır. Bununla birlikte, asgari
düzenleyici gerekliliklere sıkı bir şekilde bağlılık, en azından makul olarak öngörülebilir bazı
projelerin inceleme konusu proje ile birlikte önemli bir kümülatif etkiye sahip olabileceğini
düşünmek için bir sebep var ise, birçok paydaş için giderek kabul edilemez hale gelmektedir
(ayrıca proje onayları ile ilgili emsal oluşturan mahkeme ve panel kararları neyin beklenen
ve kabul edilebilir uygulama olduğu ve olmadığı ile ilgili değişim sürecini sürdürecektir).
Dolayısıyla, uzmanlar makul olarak öngörülebilir eylemleri de dikkate alma fırsatını
düşünmeye teşvik edilmektedir. Değerlendirme ile ilgili nihai karar genellikle uzmanların
takdirindedir veya düzenleyici kurumun yönlendirmesine tabidir.
MET
İN K
UTUS
U 10 Diğer Eylemlerin Seçilmesi
Geçmişteki EylemlerGeçmişteki eylemler artık aktif değildir ancak DEB’ler üzerinde bir rahatsızlık oluşturmaya devam ederler (örneğin terk edilmiş bir
çakıl ocağının topografya üzerindeki devam eden etkisi, veya terk edilmiş bir ahşap koruma fabrikasından kaynaklanan solvent
buharının yakın bölgedeki bir akifer üzerindeki etkisi). Etkilerin artık kolaylıkla gözlenmiyor olması mümkündür (örneğin haritalar
veya havadan çekilmiş fotoğra�ar üzerindeki bir incelemeden eylem ile ilgili kanıtları görmek zordur). Bununla birlikte, ekolojik
süreçler ve DEB’ler üzerinde önemli değişimler devam ediyor olabilir. Uygulamada, geçmişteki eylemler genellikle mevcut
başlangıç durumu koşullarının bir parçası haline gelir. Bununla birlikte, bu eylemler,n etkilerinin kabul edilmesinin sağlanması
önemlidir.
Gelecekteki EylemlerGelecekteki eylemlerin seçilmesinde eylemin gerçekten gerçekleşip gerçekleşmeyeceğine dair kesinlik durumu göz önünde bulundurulmalıdır. Şekil 1 seçim sürecinde kullanılabilecek kriterleri özetlemektedir.
Zaman Kriteri
GEÇMİŞ Artık gerçekleştirilmeyen ancak hala
endişe konusu etkiler yaratabilecek olan
eylemler
MEVCUT Halihazırda aktif olan eylemler
GELECEK Henüz gerçekleşmemiş olan ancak
gelecekte gerçekleşebilecek eylemler
Mekansal Kriter
Bölgesel çalışma alan(lar)ındaki, değerlendirme konusu DEB’leri etkileyebilecek ayak izlerine
sahip eylemler. Ayak izleri ilişkili bileşenleri (örn., erişim yolları, elektrik hatları) ve havayı, arazi veya
su alanlarını içerebilir.
Bileşenlerinden herhangi birinin söz konusu alandaki başka eylemler veya DEB’ler ile etkileşim
içine girmesi olasılığı var ise, bölgesel çalışma alanı dışındaki eylemler.
34 Türkiye’deki Hidroelektrik Santralleri için Örnek Kümülatif Çevresel Etki Değerlendirmesi Kılavuzu
Bölüm 3: KÇED
Etütlerindeki Kilit Görevler
MET
İN K
UTUS
U 10 Diğer Eylemlerin Seçilmesi (devam)
Şekilde eylemler üç tür altında sını�andırılıyor:
Kesin
Eylem gerçekleşecek veya eylem gerçekleşme olasılığı çok yüksek
Makul Olarak Öngörülebilir
Eylem gerçekleşebilir ancak bu sonuç ile ilgili belirli düzeyde bir belirsizlik var (Kanada Çevresel Değerlendirme Kurumu’nun Kanada
Çevre Kanunu Kapsamında Kümülatif Çevresel Etkilerin Ele Alınmasına Yönelik Operasyonel Politika Bildirimi en az üç tür projenin
düşünülmesini tavsiye etmektedir).
Varsayıma Dayalı
Eylemin gerçekleşeceğine dair önemli ölçüde bir belirsizlik var.
Şekil 1
Kesin Makul Olarak Öngörülebilir
Varsayıma Dayalı
Onaylanmış
Onaylanmak üzere düzenleyici inceleme sürecinde
İnceleme konusu proje ile doğrudan ilişkili, ancak projenin onaylanması koşuluna bağlı (örneğin belirli düzeyde bilginin mevcut olduğu tetiklenmiş eylem)
İnceleme konusu proje ile doğrudan ilişkili değil, ancak projenin onaylanması halinde gündeme gelebilir (örneğin çok az bilginin mevcut olduğu tetiklenmiş eylem)
Onaylı bir kalkınma planında belirlenmiş
Onaylanması çok yakın
Çok yakında düzenleyicinin incelemesine sunulacak
Eylemi gerçekleştirme niyeti proje sahibi tarafından düzenleyicimakamlara resmi olarak bildirilmiş
Halihazırdaki mevcut bilgilere dayalı olarak varsayımsal
Kavramsal bazda tartışılıyor
Gelecekte İlerleyen Zamanla Birlikte Eylemin Gerçekleşme Kesinliği Azalıyor
35Türkiye’deki Hidroelektrik Santralleri için Örnek Kümülatif Çevresel Etki Değerlendirmesi KılavuzuBölüm
3: KÇED Etütlerindeki Kilit G
örevler
Temel olarak, gelecekteki öngörülebilir eylemler; bir çeşit resmi onay almış (örneğin ÇED
olumlu kararı, HES’ler için üretim lisansı, resmi yer tahsisi, vs.), onay için düzenleyici inceleme
sürecinde olan ve onaylı bir kalkınma planında yer alan (örneğin bölgesel kalkınma planı,
ana plan, vs.) projeleri içerir.
3.2.5. Projeye Özgü Standartların ve Kabul Edilebilir Değişim Sınırının Belirlenmesi
Yasal çerçevenin tanımlanması etki değerlendirme sürecindeki kilit görevlerden birisidir.
Yasal çerçeve izin verilebilir etki türlerinin ve etki düzeylerinin sınırlarını çizer. Ayrıca,
yatırımcılar/proje sahipleri yasal gerekliliklerin de ötesinde varsa kendi standartlarını da
uygulayabilirler.
MET
İN K
UTUS
U 11
Ceyhan Nehri üzerindeki HES Projelerinin KÇED Etüdü için Seçilen Eylemleri
Değerlendirme KonusuProjeler
n Dağdelen HES
n Kandil HES
n Sarıgüzel HES
n Hacınınoğlu HES
Diğer MevcutProjeler
n Kartalkaya HES
n Ayvalı HES
n Menzelet HES
n Sır HES
n Göksu Sulama Projesi
n Afşin A TS
n Afşin B TS
n Adatepe Sulama Projesi(inşa halinde)
n Kılavuzlu HES(inşa halinde)
Planlanan veya ÖngörülenProjeler
n Karakuz HES
n Kavaktepe HES
n Hasanali HES
n Doğutlu HES
n Geben HES
n Kısık HES
n Afşin C TS
n Afşin D TS
n Afşin E TS
MET
İN K
UTUS
U 12
Kritik Habitatlar Direkti�
Yasalardaki nicel standartların yanı sıra, bazı uluslararası �nans kuruluşları kritik habitatlardaki faaliyetler için
nitel sınırlamalar da belirlemiştir. Örneğin, IFC (2012 tarihli 6 no’lu Kılavuz Not) kritik habitatları beş kritere göre
açıklamaktadır ve müşterilerin bir faaliyeti gerçekleştirmeden önce yerine getirmeleri gereken ön gereklilikler
için bir çerçeve oluşturmaktadır.
36 Türkiye’deki Hidroelektrik Santralleri için Örnek Kümülatif Çevresel Etki Değerlendirmesi Kılavuzu
Bölüm 3: KÇED
Etütlerindeki Kilit Görevler
Bu bağlamdaki yasal çerçeve iki bileşenden oluşmaktadır: i) yasal gereklilik listesi ve ii)
projeye özgü standartlar. Yasal gereklilik listesi ilgili düzenlemeleri ve standartları listelerken,
projeye özgü standartlar yasal sınırlamaları ve uluslararası standartlara ve proje sahibi
şirketin projeye özgü olabilecek kendi standartlarına dayalı (yani, uzman görüşlerine ve/
veya kamuoyu endişelerine/istişarelerine dayalı) diğer sınırlamaları belirtir.
MET
İN K
UTUS
U 13 Örnek Yasal Gereklilik Listesi
Çevre Kanunu (Çevrenin korunmasına ve çeşitli
faaliyetlerden kaynaklanan çevresel sorunların ve
etkilerin azaltılmasına ilişkin Çevre Kanunu. Kanun
çevre kirliliğine yol açan gerçek şahıslar ve tüzel
kişilikler için bazı sonuçlar getirmektedir. Kanunda
kirleten öder ilkesi, kirliliğe yol açan tesisleri
cezalandırma veya kapatma hakkı, ve üretim
sürecinde veya tesisinde planlanan değişiklikleri
yetkili mercilere bildirme yükümlülüğü yer
almaktadır. Eğer bir tesis, atölye veya operasyon
idari fonksiyonların gerçekleştirilmesi veya
yönetilmesi ötesinde bir faaliyette bulunuyorsa,
çoğu faaliyet atık ürettiğinden (sadece belediye
atığı üretse bile) veya emisyona yol açtığından
dolayı bu düzenleme o tesis, atölye veya operasyon
için uygulanmaktadır. Bu kanun birkaç kez
değiştirilmiştir ve son değişiklik 5491 sayılı ve
26/04/2006 sayılı kanun ile yapılmıştır (değişiklik
mevcut metne doğrudan yansıtılmıştır). Son
maddelerde çevreyi kirleten ve/veya çevreye zarar
veren tesislerde çevre yönetim birimlerinin
kurulmasına yönelik bir yükümlülük yer almaktadır.
Kanun aynı zamanda gemilerin yol açtığı kirlilik için
para cezaları getirmektedir.)
Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği (Bu
Yönetmelik, Ramsar Sözleşmesinin kapsadıkları da
dahil olmak üzere tüm sulak alanların korunması
ve geliştirilmesi ile ilgilidir. Yönetmeliğin
yayınlandığı tarihten önce faaliyete başlayan
tesislerin Bakanlık’ın talimatlarını yerine
getirmeleri kaydıyla 01 Ocak 2007 tarihine kadar
bu alanlarda faaliyetlerine devam etmelerine izin
verilmektedir. Sulak alanların içinde veya
etrafından faaliyet gösteren tüm yeni tesisler için,
Yönetmelik doğrudan uygulanmaktadır. Diğer
hükümlerin arasında, 8 hektardan büyük doğal
sulak alanların doldurulmasına veya
kurutulmasına izin verilmemektedir. 8 hektardan
küçük alanlar için izin alınması gerekmektedir.)
25818 sayılı ve
17.05.2005
tarihli Resmi
Gazete’de
yayınlanmıştır.
18132 sayılı ve
11.08.1983
tarihli Resmi
Gazete’de
yayınlanmıştır.
Madde 14
Madde 15
Madde 9
Madde 20
Ek 1
(Madde 30)
2000/60/EC Avrupa
Parlamentosunun
ve Konseyinin Su
Politikası
Alanındaki
Topluluk Eylemleri
için bir Çerçeve
Oluşturan
2000/60/EC sayılı
Direkti� – Su
Çerçeve Direkti�
Ekoloji
Genel Çevre
Ulusal Kanun EU Directive DEBKod / Sayı Kod / SayıBölüm AçıklamaAçıklama
37Türkiye’deki Hidroelektrik Santralleri için Örnek Kümülatif Çevresel Etki Değerlendirmesi KılavuzuBölüm
3: KÇED Etütlerindeki Kilit G
örevler
METİN KUTUSU 14
Örnek Projeye Özgü Standartlar
No Konu İlgili Mevzuat Sınır Değer / Sorumluluklar Notlar
1
Evse
l Atık
Su
Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği (SKKY)(25687 sayılı ve 31 Aralık 2004 tarihli RG)
Lağım Mecrası İnşası Mümkün Olmayan Yerlerde Yapılacak Çukurlara Ait Yönetmelik (RSTCDSS)(13783 sayılı ve 19 Mart 1971 tarihli RG)
Şantiyelerde/kompresör istasyonunda paket atık su arıtma tesisinden deşarj edilen atık su aşağıdaki tabloda verilen kriterlere uygun olacaktır.
SKKY Tablo 21.1 (yüzey sularına atık su deşarjı)
Parametre Birim2 saatlik bileşik
numune
24 saatlik bileşik
numune
Biyo-kimyasal Oksijen İhtiyacı
(BOD)mg/L 50 45
Kimyasal Oksijen İhtiyacı (COD) mg/L 180 120
Askıdaki Katı Maddeler mg/L 70 45
pH - 6-9 6-9
2
EHaf
riyat
Mal
zem
eler
i Hafriyat Toprağı, İnşaat ve Yıkıntı Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği (RCEMCDW)(20814 sayılı ve 14 Mart 1991 tarihli RG)
Madde 14: Bitkisel toprak eğimi yüzde 5’ten az olan bir yerde geçici olarak depolanır;
Bitkisel toprak kaybı önlenir ve bu toprak tabakası inşaat sonrası peyzaj çalışmalarında kullanılır.
Katı Atıkların Düzenli Depolanmasına Dair Yönetmelik (RLW) (27533 sayılı ve 26 Mart 2010 tarihli Yönetmelik)
Kullanılmayan hafriyat malzemeleri bir III. sınıf düzenli depolama tesisine taşınacaktır.
Hafriyat malzemeleri, ÇŞB’den hafriyat malzemesi taşımak için lisans almış şirketler tarafından bir III. sınıf düzenli depolama tesisine taşınacaktır.
3
Hava
Kal
itesi
Hava Kalitesi Değerlendirme ve Yönetimi Yönetmeliği (RAMAQ)(26898 sayılı ve 6 Haziran 2008 tarihli RG)
Endüstriyel Kaynaklı Hava Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği (EKHKKY)(27277 sayılı ve 3 Temmuz 2009 tarihli RG)
EKHKKY Ek-2 – Platform boyunca gerçekleştirilen kazı çalışmalarından kaynaklanan toz emisyonunun 1 kg/saat değerini aşması halinde hava kalitesi modellemesi gereklidir.
EKHKKY Ek-2 Tablo 2.1 – 2014 yılına kadar geçerli olacak zemin düzeyi PM10 ve çöken toz konsantrasyonları sınır değerleri şöyledir:
Parametre Birim
Sınır Değer(2014 yılına kadar)
Kısa Vadeli Uzun Vadeli
PM10 µg/m3 100 60
Çöken Toz mg/m3.gün 390 210
Hat boyunca gerçekleştirilen inşaat faaliyetlerinden kaynaklanan toz emisyonları için, emisyonların kitle akış oranının 1 kg/saat değerini aşması beklenmemektedir, çünkü platformun belirli bir segmenti boyunca sadece tek bir kazıcı çalışıyor olacaktır, yani çok yoğun bir toz emisyonuna sebep olan faaliyet olmayacaktır.
38 Türkiye’deki Hidroelektrik Santralleri için Örnek Kümülatif Çevresel Etki Değerlendirmesi Kılavuzu
Bölüm 3: KÇED
Etütlerindeki Kilit Görevler
Projeye özgü standartlar temel olarak ulusal çevre mevzuatına dayalı olarak belirlenmektedir.
Ulusal mevzuatta uluslararası standartlar, ilgili uluslararası gereklilikler ve kılavuzlar
bakımından düzenlenmeyen konular için, inceleme ve değerlendirme komisyonu üyelerinin
ve diğer paydaşların önerileri dikkate alınabilmektedir.
Projeye özgü standartlara ek olarak, KÇED kapsamında tartışılmaya değer bir başka kavram
da Kabul Edilebilir Değişim Sınırıdır. Kabul Edilebilir Değişim Sınırı çevresel kaynakların
veya kabul edilebilir çevresel koşulların taşıma kapasitesi ile ilgilidir. Bir başka deyişle,
çalışma alanındaki herhangi bir yeni faaliyet mevcut ve planlanan faaliyetler ile birlikte
değerlendirilecektir ve mevcut koşullarda önemli bir olumsuz etkiye yol açmıyor ise
onaylanmalıdır.
Faaliyete özgü emisyon ve deşarj standartlarına ek olarak, ulusal mevzuat ortam
hava kalitesine ve iç suların kalite standartlarına ilişkin sınır değerler içermektedir. Bu
standartlar hava ve su emisyonları için Kabul Edilebilir Değişim Sınırının belirlenmesi
amacıyla kullanılabilir. Örneğin, Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği Tablo 1, iç sular için kalite
standartlarını belirlemekte olup, kirletici düzeyleri ile ilgili olarak dört ayrı kalite kategorisi
(sınıfı) tanımlamaktadır. Bu durumda, eğer bir havzanın mevcut statüsü Sınıf-II ise, havzanın
nihai geliştirme faaliyeti için Kabul Edilebilir Değişim Sınırı Sınıf-III olarak belirlenecektir.
3.3. Mevcut Durum Çalışmaları ve Etki Değerlendirmesi
3.3.1. Mevcut Durum ÇalışmalarıProje sahiplerinin yaygın bir endişesi, bölgesel kümülatif etkilerin değerlendirilebilmesine
yönelik yeterli veriyi toplamak için gerekli çaba ve kaynak (yani zaman ve para) düzeyidir.
Erken aşamada yapılan kapsam belirleme, değerlendirmenin en önemli DEB’ler üzerinde
odaklanmasını sağlamaya yönelik olmakla birlikte; aynı zamanda veri toplamanın sadece
bu sorunları ele almak için gerekli veriler ile sınırlanmasını sağlar.
39Türkiye’deki Hidroelektrik Santralleri için Örnek Kümülatif Çevresel Etki Değerlendirmesi KılavuzuBölüm
3: KÇED Etütlerindeki Kilit G
örevler
Bazı durumlarda, su kalitesi, hava kalitesi ve gürültü düzeyleri gibi bazı çevre bileşenleri için
veri toplama mevcut eylemlerin toplu etkilerini de ortaya koyan başlangıç durumu verilerini
sağlamaktadır. Uzmanlar, belirgin olarak tanımlanmış ve bilimsel olarak savunulabilir analizi
desteklemek için verilerin nasıl kullanılacağı ile ilgili açık bir anlayışa sahip olmalıdır. Temel
bir kural olarak, verilerin sunabileceği sonuçlar dikkatli bir şekilde düşünülmeden maliyetli
veri toplama ve analiz çabalarına girişilmesi tavsiye edilmez.
Toplanan bilgi düzeyi, kapsanan alanın çok daha geniş olmasından dolayı ÇED durumunda
olduğu kadar ayrıntılı olmayabilir (ayrıca, değerlendirmenin ölçeği değiştiğinden dolayı,
ihtiyaç duyulan veri türü de değişebilir). Örneğin, toprak ve bitki örtüsü saha etütleri önerilen
proje ayak izinde nispeten yoğun olabilir ve belirlenen DEB’ler için sahada haritalandırma
gerektirebilir. Bununla birlikte, binlerce hektarlık bölgesel çalışma alanları için, analizin
uydu görüntülerine veya çok geniş ölçeklerde tamamlanan mevcut bitki örtüsü etütlerine
dayandırılması gerekebilir. Dolayısıyla, uzmanlar tarafından başlangıç durumu veri toplama
olarak önerilecek metodoloji başarılı bir KÇED uygulaması için önemli bir görev haline
gelir. Bu amaçla, önerilen metodolojilerin ayrıntılı olarak belirlenmesi ve kapsam belirleme
aşamasında iyi bir şekilde sunulması gerekir.
3.3.2. Etkilerin Tanımlanması DEB’leri etkileyebilecek potansiyel etkilerin belirlenmesi gerekmektedir. Bu adım uzmanlara
en temel değerlendirme sorularından birisi olan “Ne neyi etkiliyor?” sorusunun cevabını
anlamalarına yardımcı olduğundan dolayı önemli bir adımdır. Çalışmanın ilk aşamalarında
MET
İN K
UTUS
U 15 Ekosistem Değerlendirmesi ve Su Kullanım Hakları Etütleri
T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı (ÇŞB) ulusal ÇED sürecinde HES projeleri için iki özel etüt istemektedir. Bu
etütler “Ekolojik/Ekosistem Değerlendirme” ve “Su Kullanım Hakları Etüdü”dür. Bu iki çalışmanın çıktıları
başlangıç durumu çalışmalarının önemli bileşenlerini oluşturmaktadır.
40 Türkiye’deki Hidroelektrik Santralleri için Örnek Kümülatif Çevresel Etki Değerlendirmesi Kılavuzu
Bölüm 3: KÇED
Etütlerindeki Kilit Görevler
iyi bir kapsam belirleme süreci, değerlendirme çabasının en olası etkilerin takip edeceği
yollar üzerinde odaklanacağı anlamına gelecektir.
Kümülatif etkiler; eylemler, eylemler ile çevre, ve çevre bileşenleri arasındaki etkileşimler
olarak gerçekleşirler. Bir sebep (veya kaynak) ile bir etki arasındaki bu “yollar” genellikle
kümülatif etki değerlendirmesinin odağını oluştururlar. Bir “yol” boyunca gözlenen bileşik
etkilerin büyüklüğü, bireysel etkilerin toplamına eşit olabilir (toplamsal etki) veya çoğalan
bir etki olabilir (sinerjistik etki).
Bunu başarmak için takip edilecek yaklaşımlarından bir tanesi; çoğu ÇED’in ortak bir adımı
olan, değerlendirme konusu projenin çeşitli bileşenlerinden (örneğin arazi açma, yanma
emisyonu) etkilenebilecek çevresel bileşenleri (örneğin hava, su) öncelikle tespit etmektir.
Daha sonra, ilgili bölgedeki başka eylemlerden etkilenebilecek çevresel bileşenler tespit
edilebilir. Kapsam belirleme süreci daha sonra çeşitli eylemlerin spesifik etkileri ile spesifik
DEB’ler arasındaki ilişkiler üzerinde odaklanabilir. Bir sonraki bölümde bunu pratik olarak
gerçekleştirmenin yollarından birisi açıklanmaktadır.
3.3.3. Etki DeğerlendirmesiKümülatif etkilerin analizi, seçilen DEB’ler üzerindeki etkilerin değerlendirilmesi üzerinde
odaklanmalıdır. Uzmanlara kümülatif etkilerin değerlendirilmesinde yardımcı olabilecek
birkaç yaklaşım mevcuttur. Bununla birlikte, her zaman kullanılacak tek bir yaklaşım olmadığı
gibi, spesifik etkilere veya eylem türlerine yönelik tek bir yaklaşım da yoktur. Bunun yerine,
uzmanların çeşitli yaklaşımların arasından uygun bir yaklaşımı veya değerlendirme “aracını”
seçmesi gerekmektedir. Uygun yöntem ise inceleme konusu DEB üzerindeki etkilerin
değerlendirmesini en iyi sunan yöntemdir.
Etkileşim Matrisi, iki miktar arasındaki ilişkiyi tablo şeklinde gösterir. Matrisler genellikle
bir eylemin belirli bir çevresel bileşeni etkileme olasılığını belirlemek veya çeşitli DEB’lere
41Türkiye’deki Hidroelektrik Santralleri için Örnek Kümülatif Çevresel Etki Değerlendirmesi KılavuzuBölüm
3: KÇED Etütlerindeki Kilit G
örevler
ilişkin çeşitli etki özelliklerinin (örneğin süre, büyüklük) bir sıralamasını oluşturmak için
kullanılır. Matrisler kapsam belirleme uygulamaları sırasında potansiyel olarak “en güçlü”
sebep-sonuç ilişkilerini belirleyen ve daha sonra değerlendirmenin sonuçlarını kısa bir
şekilde özetleyen bir araç örneğidir. Bununla birlikte, matrisler sadece etkileşim ile ilgili
olarak varılan sonuçları gösterir ve gösterilen sonuca yol açan altta yatan varsayımları,
verileri ve hesaplamaları göstermezler; matrisler karmaşık ilişkilerin basit bir şekilde ortaya
konulmasıdır. Dolayısıyla matrislerin yanında etkileşimlerin ve sıralamaların nasıl türetildiği
ile ilgili ayrıntılı bir açıklama sunulmalıdır (örneğin bir “karar kaydında”).
MET
İN K
UTUS
U 16 Ceyhan Nehri üzerindeki HES Projeleri için Kullanılan
Değerlendirme Matrisi
Sınırlı
Ha�f
Orta
Cidd
i
Orta YaygınEtkinin Boyutu
Etkinin Ciddiyeti
Düşük Düşük
Orta Orta
Orta
Orta
Düşük
Yüksek Yüksek
Projelerin inşaat ve işletme aşamalarına ilişkin önemli faaliyetleri ve etkileri tespit edilir. Her etki ciddiyet düzeyi
bakımından “ciddi”, “orta” veya “ha�f” olarak, etki boyutu bakımından da “yaygın”, “orta” veya “sınırlı” olarak derecelendirilir.
Ciddiyet etkinin önem düzeyini ve büyüklüğünü gösterirken, etki boyutu etki alanının coğra� büyüklüğünü gösterir.
“Yüksek”, “orta” veya “düşük” olarak ifade edilen değerlendirme sonucu genel önem düzeyini gösterir. Bir etkinin coğra�
boyutlarının her zaman kümülatif etki olasılığını göstermeyebileceği unutulmamalıdır.
42 Türkiye’deki Hidroelektrik Santralleri için Örnek Kümülatif Çevresel Etki Değerlendirmesi Kılavuzu
Bölüm 3: KÇED
Etütlerindeki Kilit Görevler
Bir KÇED aynı zamanda bölgesel çalışma alanındaki her bir eylem ile bölgesel DEB’ler
arasındaki etkileşimlerin “gücünü” (yani iki farklı eylemin etkilerinin çakışması sebebiyle bir
DEB üzerinde sebep olunan etki ne kadar güçlü?) sıralamak için de matristen yararlanabilirler.
Etkileşimler nitel olarak sıralanabilir (örneğin, 5’lik bir ölçek üzerinde, 1 = düşük, 5 = yüksek)
veya fiziksel miktarı temsil eden bir rakam kullanabilirler. Birinci sıralama türü şu anda
değerlendirmelerde daha yaygın olarak kullanılmaktadır. Aynı zamanda, daha sonra elde
edilen bilgilerin daha önemli olabileceklerini göstermesi veya kamuoyunun konuya olan
ilgisinin önemli düzeyde olması halinde, geriye dönerek “göz ardı edilebilir” veya “düşük”
olarak derecelendirilen ilişkileri tekrar incelemek gerekebilir.
İnşaat ve işletme aşamaları için, kümülatif etkiler fiziksel, biyolojik ve sosyo-ekonomik çevre
bakımlarından ayrı ayrı ele alınır. Her bir durumda, projeler üç grup altında sınıflandırılabilir:
değerlendirme konusu proje(ler), DEB’ler üzerinde etkisi olan diğer projeler ve planlanan
veya öngörülen projeler. Bu proje grupları üç senaryo altında değerlendirilebilir: Senaryo
A, B ve C.
MET
İN K
UTUS
U 17 Ceyhan Nehri üzerindeki HES Projelerine İlişkin Senaryolar
n Dağdelen HES
n Kandil HES
n Sarıgüzel HES
n Hacınınoğlu HES
n Kartalkaya HES
n Ayvalı HES
n Menzelet HES
n Sır HES
n Göksu Sulama Projesi
n Afşin A TS
n Afşin B TS
n Adatepe Sulama Projesi(inşa halinde)
n Kılavuzlu HES(inşa halinde)
n Karakuz HES
n Kavaktepe HES
n Hasanali HES
n Doğutlu HES
n Geben HES
n Kısık HES
n Afşin C TS
n Afşin D TS
n Afşin E TS
Değerlendirme KonusuProjeler
SENARYO A
SENARYO B
SENARYO C
Diğer MevcutProjeler
Planlanan veya ÖngörülenProjeler
43Türkiye’deki Hidroelektrik Santralleri için Örnek Kümülatif Çevresel Etki Değerlendirmesi KılavuzuBölüm
3: KÇED Etütlerindeki Kilit G
örevler
MET
İN K
UTUS
U 18
KÇED için Etki Değerlendirme Araçları
Etki Modelleri
Etki Modelleri ÇED etütlerinde yaygın bir şekilde kullanılmıştır ve bir eylem ile etrafındaki çevre arasında gerçekleşen sebep-sonuç ilişkilerinin kısa bir açıklamasını sunduklarından dolayı bir KÇED yaklaşımı olarak da benimsenebilirler. Etki Modeli yaklaşımı bir bilimsel hipotezde yapılana benzer şekilde bir bildirimin geçerliliğinin test edilmesini içerir. Etki Modellerini kullanmanın avantajı karmaşık sistemleri sadeleştirerek bir sebep-sonuç ilişkisindeki her bir etkileşimin “adım adım” uygulanan bir analizine olanak tanımalarıdır. Bu modeller aynı zamanda daha geniş alanlarda sebep-sonuç ilişkilerinin açıklanmasını kolaylaştırırlar. Etki Modelleri üç bölümden oluşur: Etki Bildirimi, Etki Yolları Diyagramı ve Bağlantı Bildirimleri. Model değerlendirmesi iki adımdan oluşur: Bağlantı Doğrulama ve Etki Yolu Değerlendirme.
Rakamsal Modeller
Rakamsal Modeller çevresel koşulları simüle etmek için kullanılan algoritmalardır. Bu modellerin en yaygın kullanım şekli, hava ve su kalitesini, su hacim akışlarını ve toprak ve bitki örtüsüne havadan çökelen maddelerin değerlendirilmesi amacıyla bilgisayar tabanlı bir uygulama kullanılarak �ziksel veya kimyasal bir maddenin durumunu tahmin etmektir. Karasal veya sucul organizmaların modellenmesi, davranışlarının ve �zyolojik tepkilerinin tahmin edilmesindeki belirsizliklerden dolayı hava ve su sistemleri üzerindeki etkilere göre daha zordur. Hava ve su modellemesinde tipik olarak kümülatif etkiler yaklaşımı takip edilmiştir: havadaki veya sudaki bileşenlerin tipik olarak taşındığı mesafe genellikle bölgesel bir perspektif gerektirmiştir. Bu sebeple, kolaylıkla ulaşılabilecek rakamsal modellerin kullanımı hava ve su kalitesi üzerindeki kümülatif etkiler için yeterli bir değerlendirme cevabı sunabilir. Bazı değerlendirmelerde, modellenen hava alanının veya sulak alanın mekansal sınırları diğer çevresel bileşenler üzerindeki etkileri yeterli bir şekilde ele almaları halinde genel bir bölgesel çalışma alanı olarak kullanılmıştır.
CBS Kullanılarak Yapılan Mekansal Analiz
Coğra� Bilgi Sistemi (CBS) kullanılarak yapılan mekansal analiz, inceleme konusu eylemin etraftaki tüm çevrenin bir bileşeni üzerindeki etkilerinin değerlendirilmesini içerir; bu çevredeki tüm eylemler ve doğal özellikler bir araya gelerek alanın tek bir temsili modelini oluştururlar (bu münferit senaryo bazında gerçekleştirilebilir). Bir CBS’nin temel özelliği rahatsızlık ölçülerini çeşitli eylemler ile ilişkilendirmesi ve daha sonra bu rahatsızlıkları mevcut DEB’ler ile ilişkilendirmesidir. Bu yaklaşım belirli sebep-sonuç ilişkilerini temsil eden bir modelin oluşturulmasına olanak tanır. Ayrıca, nispeten büyük alanlar kolaylıkla incelenebilir (mekansal biçimde yeterli açıklayıcı verilerin mevcut olduğu varsayılarak) ve nicel sonuçlar üretilebilir. Tipik CBS uygulamaları aşağıdakilerin tespitini içerir:
n açılan arazi alanı (bitki örtüsünün kaldırılmasına ve toprağa zarar verilmesine yol açan arazi açma);
n diğer eylemler veya doğal özellikler üzerindeki etkiler arasındaki mesafeler (veya çakışma);
n karayolu erişiminin uzunluğu ve yoğunluğu; yaban hayatının algısal olarak dengesinin bozulmasına yol açılan arazi yüzölçümü;
n habitat kaybına ve kapasite azalmasına yol açılan arazi yüzölçümü;
n habitat bölünmesinin boyutları; ve değerlendirme senaryoları arasında yukarıdakilerde görülen değişim.
Göstergeler
Göstergeler bir DEB üzerindeki etkilerin spesi�k bir ölçüsünü sunarlar. Bir gösterge bazen DEB’in kendisi de olabilir. KÇED’de kullanılan göstergeler, yerel etkilerin göstergeleri daha büyük bir mekansal ölçekteki veya daha uzun bir zaman dilimindeki etkileri yeterli bir şekilde temsil etmiyorlar ise, ÇED’de kullanılan göstergelerden farklılık gösterebilirler. Örneğin, bir nehrin kirletilmesi şüphesinin söz konusu olduğu bir kağıt fabrikası durumunda, değerlendirilecek DEB su kalitesi olacaktır. Yerel etkilerin (yani, bir ÇED’de kullanılan) bir göstergesi, aşağı akış yönünde birkaç kilometre ötedeki etkileri ölçmeye yönelik olarak çözünmüş oksijen olabilir. Bölgesel etkilerin (yani KÇED’de kullanılan) bir göstergesi nehir kıyısında yer alan küçük bir balıkçılık topluluğunun 200 km aşağısında balıklardaki dioksin konsantrasyonu olabilir. Göstergeler insanların sebep olduğu rahatsızlıkların özelliklerini (örneğin yol yoğunlukları, açılan arazi) veya etraftaki çevrenin özelliklerini (örneğin fragmantasyon endeksleri, biyolojik çeşitlilik endeksleri, kenar uzunluğu) ölçebilir.
44 Türkiye’deki Hidroelektrik Santralleri için Örnek Kümülatif Çevresel Etki Değerlendirmesi Kılavuzu
Bölüm 3: KÇED
Etütlerindeki Kilit Görevler
Ayrıca, değerlendirme için kümülatif etkilerin birikim yolları da kullanılacaktır. Çoklu
projelerin bazı etkileri “çoğalan” bir şekilde birikirken, bazı etkiler sinerjistik olabilir. “İnteraktif”
etkiler olarak tanımlanan bu etkiler bireysel etkilerin toplamından daha büyük bir toplam
etki yaratacak şekilde etkileşime yol açarlar. Örneğin, çoğalan bir şekilde biriken çevresel
etkiler arasında su sıcaklığındaki veya çözünen gaz konsantrasyonlarındaki değişiklikler,
MET
İN K
UTUS
U 19 Etki Tanımlama ve Değerlendirme Tablosu/Matrisi
DEB’ler Etki Alt Bölüm Etki Türü Boyut ve Ciddiyet
Su altında kalan karasal bitki örtüsü
ve �ora sebebiyle HES rezervuarlarında
anaerobik koşulların ve sera gazı
emisyonlarının oluşması
Hava
Su
Personelin oluşturduğu evsel atık suyun uygun
olmayan bir şekilde taşınması ve arıtılması sebebiyle arazi, yüzey
suyu ve yeraltı suyu kirliliği
Suyun barajlar ve santraller arasında
yönünün değiştirildiği yerlerde su akışında
azalma olması ve yerleşimlerden
kaynaklanan mevcut atık su deşarjları sebebiyle su
kalitesinde değişiklik
ToprakKatı atıkların uygun
olmayan şekilde taşınması ve bertarafı
sebebiyle toprak kirliliği
Senaryo A ÇoğalanSınırlı
+Ha�f
Orta +
Ilımlı
Orta +
Ilımlı
Sınırlı+
Ha�f
Orta+
Ha�f
Yaygın+
Ha�f
Orta +
Ilımlı
Orta +
Ilımlı
Orta +
Ilımlı
Sınırlı+
Ilımlı
Orta +
Ilımlı
Orta +
Ilımlı
Çoğalan
Çoğalan
İnteraktif
İnteraktif
İnteraktif
İnteraktif
İnteraktif
İnteraktif
Çoğalan
Çoğalan
Çoğalan
Senaryo B
Senaryo C
Senaryo A
Senaryo B
Senaryo C
Senaryo A
Senaryo B
Senaryo C
Senaryo A
Senaryo B
Senaryo C
DÜŞÜK
ORTA
ORTA
DÜŞÜK
DÜŞÜK
ORTA
ORTA
ORTA
ORTA
DÜŞÜK
ORTA
ORTA
45Türkiye’deki Hidroelektrik Santralleri için Örnek Kümülatif Çevresel Etki Değerlendirmesi KılavuzuBölüm
3: KÇED Etütlerindeki Kilit G
örevler
erozyon, sedimantasyon ve habitat kayıpları yer alır. Öte yandan, sinerjistik yollar biyolojik
birikim gibi süreçler yoluyla çoklu etkiler arasında etkileşimlere yol açar. Örneğin, sucul
organizmalar bir taşkın durumunda serbest akan bir nehre göre daha uzun süre kirletici
etkilerine maruz kalabilirler ve bu durum kirleticilerin biyolojik birikim potansiyelini arttırır.
Bir HES’in birkaç etkisinin olduğu durumlarda, bunlar arasındaki etkileşim potansiyeli bu
yol boyunca kümülatif etkilere yol açabilir.
3.4. Etki Azaltma Önlemleri Bir KÇED kapsamında kümülatif etkilerin yönetilmesi bir başlangıç adımı olarak ÇED
kapsamında tavsiye edilenler ile aynı tür etki azaltma ve izleme önlemlerini gerektirir.
Kümülatif etkileri azaltmanın en iyi yolu bir yerel etkiyi mümkün olduğu kadar azaltmaktır;
bununla birlikte en etkili sonuca ulaşabilmek için etki azaltma ve izleme uzun vadeli olmalı
ve bölgesel bazlı olmalıdır. Bu maliyetli olabilir, tamamlanması birkaç yıl sürebilir ve tarihsel
olarak ÇED’lerde gerekli olandan daha geniş bir veri toplama ve karar verme katılımı
gerektirebilir.
MET
İN K
UTUS
U 20
Bir Etki Azaltma Önlemi olarak “Net Kayıp Yok” Yaklaşımı
“Net Kayıp Yok” kavramı bazı uluslararası kuruluşlar tarafından bölgesel kümülatif etki kaygılarına cevap olarak
uygun bir etki azaltma önlemi olarak ortaya atılmıştır. “Net Kayıp Yok” yaklaşımı eylem öncesi koşullardan
etkilenen bir arazi veya su kütlesinin, habitatın bölgedeki yaban hayatını veya balıkları destekleme kapasitesinin
korunması amacıyla eşdeğer kapasitede bir alan ile “değiştirilmesini” gerektirmektedir (bu mevcut habitatın
üretkenliğinin arttırılması seçeneğini de içermektedir). Bu kavram bir karasal habitatın kümülatif kaybının
dengelenmesi için etkili bir yaklaşım olarak iki zorluk ortaya koymaktadır:
“Daha fazla arazi” yaratabilmek için, mevcut arazinin dönüştürülmesi gerekir (örneğin yaban
hayatının değiştirilmesi yoluyla). Bununla birlikte, arazi tipik olarak seçilen bir veya birkaç türün
(örneğin nadir türler veya av hayvanları türleri) yararlanabileceği şekilde dönüştürülmektedir. Sonuç
olarak, bu başka türlere zarar verebilmektedir ve kaybedilen habitat tarafından orijinal olarak
desteklenen tüm türleri desteklemek için eşdeğer kapasitede bir habitat sunmayabilmektedir.
Değiştirilecek eyleme makul bir mesafedeki alanda hiçbir arazi kalmayabilir (yani faydalı etkilerin
eyleme atfedilebileceği bir mesafe içerisinde). Bu durum özel mülkiyetli arazi mevcudiyetinin veya
mevcut bozunumların yaygın olduğu bölgeler, yaban hayatı için erişilemez nitelikte olacak araziler
ve bitki örtüsü doruk koşullarının gerekli olduğu hallerde özellikle geçerlidir.
1
2
46 Türkiye’deki Hidroelektrik Santralleri için Örnek Kümülatif Çevresel Etki Değerlendirmesi Kılavuzu
Bölüm 3: KÇED
Etütlerindeki Kilit Görevler
MET
İN K
UTUS
U 21 Bakiye Etkilerin (Etki Azaltma Sonrası Kalan Etkiler) Önem Analizi
DEB Etki Alt Bölüm Etki
TürüBoyut ve Ciddiyet
Etki Azaltma Önlemleri
Bakiye Etki
Bakiye Etki
Ciddiyeti
Hava
1. Su altında kalan karasal bitki örtüsü ve flora sebebiyle HES rezervuarlarında anaerobik koşulların ve sera gazı emisyonlarının oluşması
2. . Termik santrallerden kaynaklanan baca gazı emisyonları
Senaryo A Çoğalan Sınırlı + Hafif
1. Su altında kalacak alandaki bitki örtüsünün su altında kalmadan önce kaldırılması
2. Termik santrallerin uygun ve yeterli emisyon azaltma sistemleri ile donatılması
Düşük düzeyde sera gazı emisyonları
Sınırlı + Hafif
Senaryo B Çoğalan Orta + Ilımlı Orta + Hafif
Senaryo C Çoğalan Orta + Ilımlı Orta + Hafif
Su
Personelin oluşturduğu evsel atık suyun uygun olmayan bir şekilde taşınması ve arıtılması sebebiyle arazi, yüzey suyu ve yeraltı suyu kirliliği
Senaryo A İnteraktif Sınırlı + Hafif Evsel atık suların ilgili ulusal standartlara uygun olarak foseptik tanklarında toplanması, daha sonra en yakın belediye atık su arıtma tesisine taşınması
Bakiye etki yok
İlgili Değil
Senaryo B İnteraktif Orta + Hafif İlgili Değil
Senaryo C İnteraktif Yaygın + Hafif İlgili Değil
Suyun barajlar ve santraller arasında yönünün değiştirildiği yerlerde su akışında azalma olması ve yerleşimlerden kaynaklanan mevcut atık su deşarjları sebebiyle su kalitesinde değişiklik
Senaryo A İnteraktif Orta + Ilımlı
Derivasyon sebebiyle su akışının azaldığı yerlerde Ceyhan Nehrinin bölümlerine doğrudan deşarj yapan yakındaki yerleşim alanlarında atık su altyapısının geliştirilmesi
Arıtılan atık su deşarjı sebebiyle düşük düzeyde Bakiye etki
Düşük
Senaryo B İnteraktif Orta + Ilımlı Düşük
Senaryo C İnteraktif Orta + Ilımlı Düşük
Topr
ak
Katı atıkların uygun olmayan şekilde taşınması ve bertarafı sebebiyle toprak kirliliği
Senaryo A Çoğalan Sınırlı + IlımlıEvsel katı atıkların proje sahalarındaki kapalı konteynırlar içinde toplanması ve ilgili belediyeler tarafından atık bertaraf alanlarına taşınması. Evsel katı atıkların atık bertaraf sahalarına gerekli ruhsata sahip kamyonlarca taşınması
Bakiye etki yok
İlgili Değil
Senaryo B Çoğalan Orta + Ilımlı İlgili Değil
Senaryo C Çoğalan Orta + Ilımlı İlgili Değil
47Türkiye’deki Hidroelektrik Santralleri için Örnek Kümülatif Çevresel Etki Değerlendirmesi KılavuzuBölüm
3: KÇED Etütlerindeki Kilit G
örevler
Etki azaltma önlemleri, önerilen projeden başka projelere de uygulanabilir. Genellikle bir
değerlendirmenin bölgesel çalışma alanına birkaç idari bölge ve paydaş girebilir. Çoğu
durumda, tavsiye edilen etki azaltmanın başarılı bir şekilde uygulanabilmesi için başka çıkar
sahiplerinin işbirliği gerekebilir.
3.5. Önem Değerlendirmesi Bakiye etkilerin (yani etki azaltma sonrası kalan etkilerin) önem düzeyinin belirlenmesi belki
de ÇED kapsamındaki en önemli ve en zorlu adımdır. KÇED kapsamında önem düzeyinin
belirlenmesi de temel olarak aynıdır; bununla birlikte, incelenen alanın daha geniş
olmasından dolayı bu adım daha karmaşık olabilir. Kümülatif etkiler yaklaşımı, bir DEB’in
geri dönüşü mümkün olmayan koşul ve durum değişiklikleri yaşamadan önce etkinin daha
ne kadar sürdürülebilir olduğunun belirlenmesini gerektirir.
Değerlendirmelerde önem düzeyi ile ilgili olarak varılan sonuçlar, sonuçlara nasıl varıldığının
bir çeşit açıklaması ile savunulabilir olmalıdır. Aşağıda örnek bir yaklaşım sunulmaktadır.
Bir dizi adım boyunca uzmanlara rehberlik sağlamak ve neticede önem düzeyi ile ilgili bir
sonuca varmak için çeşitli sorular yapılandırılmıştır. Sorular temel bir sorgulama hattını takip
etmektedir:
n Eylemin doğrudan etkisinde başka eylemlerin etkileri ile birlikte bir artış var mı?
n Ortaya çıkan etki kabul edilemez düzeyde mi?
n Etki kalıcı mı?
n Etki kalıcı değil ise, etkiden ne kadar sürede kurtulunabilir?
Bu sorular, spesifik olarak iki farklı türdeki DEB’e yönelik olarak daha ayrıntılı bir şekilde
yapılandırılmıştır;
48 Türkiye’deki Hidroelektrik Santralleri için Örnek Kümülatif Çevresel Etki Değerlendirmesi Kılavuzu
Bölüm 3: KÇED
Etütlerindeki Kilit Görevler
i) Biyolojik Tür Niteliğindeki DEB’ler
n Popülasyonun ne kadarının üreme kapasitesi ve/veya bireylerinin hayatta kalma
olasılıkları etkilenebilir? Veya, habitatlar için, habitatların üretim kapasitesinin ne
kadarı etkilenebilir (örn., %<1, %1-10, %>10)?
n Etki azaltma ile birlikte popülasyonun veya habitatın ne kadarı kurtarılabilir (örn.,
Tamamen, Kısmen, Hiç)?
n Popülasyonun veya habitatın kabul edilebilir koşullarda eski haline dönmesi ne
kadar sürebilir (örn., <1 yıl veya 1 nesil, 1-10 yıl veya 1 nesil, >10 yıl veya >1 nesil)?
ii) Fiziksel-Kimyasal DEB’ler
n DEB’deki değişimler bölgedeki doğal değişkenliğin ne kadar ötesine geçebilir?
DEB etki azaltma önlemleri ile birlikte ne ölçüde toparlanabilir?
n Kabul edilebilir koşullarda eski haline dönüş ne kadar sürede gerçekleşebilir?
Bir DEB üzerindeki kümülatif etki, aynı DEB üzerinde gerçekleştirilen her bir münferit projeye
özgü değerlendirmede etkilerin önemsiz düzeyde olduğu sonucuna varılması halinde bile
önemli düzeyde olabilir. KÇED bileşenleri ile birlikte projeye özgü değerlendirmeler, aynı
DEB’i etkileyen başka eylemlerin sonuçlarını da dikkate almaları gerektiğinden dolayı bu
tip sonuçlara varmada yardımcı olabilirler. Bununla birlikte, bu içerme (ve bazen kullanılan
analitik yaklaşım) önem derecesinin tespitini etkileyebilecek çeşitli faktörlerin (ki bunların
bazıları kümülatif etki bileşeni olmayan değerlendirmelere her zaman konu olmayabilir)
dikkate alınmasını gerektirir. Bu faktörler arasında aşağıdakiler bulunmaktadır:
49Türkiye’deki Hidroelektrik Santralleri için Örnek Kümülatif Çevresel Etki Değerlendirmesi KılavuzuBölüm
3: KÇED Etütlerindeki Kilit G
örevler
n Bir eşik değerin aşılması
n Etki azaltma önlemlerinin etkililiği
n Çalışma alanının büyüklüğü
n Nispi koruma statüsü ve türlerin
endemikliği
n İnceleme konusu projeden
kaynaklanan etkilerin katkısı
n Başka eylemlerden kaynaklanan
etkilerin nispi katkısı
n Yerel etkilerin önem düzeyi
n Doğal başlangıç aşaması
koşullarına göre değişimin
büyüklüğü
n Mevcut rahatsızlığın derecesi
Kümülatif etkilerin önem derecesi ile ilgili bir karar verebilmek için, bir eylemin artımlı
etkilerinin karşılaştırılabileceği bir değişim sınırına ihtiyaç duyulur. Teorik olarak, bir
bölgedeki tüm etkilerin bileşik etkileri belirli bir sınırı veya eşik değeri (bir etkinin aşıldığında
endişe konusu olabileceği sınırlar) aşmıyor ise, söz konusu eylemin kümülatif etkileri
kabul edilebilir olarak düşünülür. Uygulamada, bu gibi eşik değerlerin olmayışı genellikle
kümülatif etki değerlendirmesine engel teşkil eder. Bu durum ekosistemlerin karasal
bileşenleri için özellikle geçerlidir. İnsan sağlığını etkileyen kirleticiler ve havadaki ve sudaki
bileşenler genellikle düzenlemeye tabi tutulmaktadır; dolayısıyla değerlendirme için faydalı
olabilecek eşik değerler düzenlemeler ile tanımlanır veya kılavuzlarda belirtilir.
Dolayısıyla, eşik değerlere her zaman kolaylıkla ulaşılamaz ve genellikle profesyonel
değerlendirmeyi esas almak gerekebilir. Gerçek kapasite düzeyini belirlemenin mümkün
olmadığı durumlarda, eğilimlerin analizi bu bakımdan yardımcı olabilir. Tanımlanmış eşik
değerlerin olmadığı durumlarda, uygulayıcı (i) uygun bir eşik değer önerebilir, (i) çeşitli
paydaşlara, kamu kurumlarına veya teknik uzmanlara danışabilir veya (iii) bir eşik değer
olmadığını kabul edebilir, bakiye etkiyi belirleyebilir ve inceleyici kuruluşun eşik değerin
aşılıp aşılmadığını belirlemesine izin verebilir.
50 Türkiye’deki Hidroelektrik Santralleri için Örnek Kümülatif Çevresel Etki Değerlendirmesi Kılavuzu
Bölüm 3: KÇED
Etütlerindeki Kilit Görevler
3.6. İzleme ve Takip Takibin amacı çevresel değerlendirmelerin doğruluğunu teyit etmek ve etki azaltma
önlemlerinin etkililiğini belirlemektir. Uygulamada, takip faaliyeti normal olarak izleme ve
çevresel yönetim önlemlerinin belirlenmesi olarak kabul edilir. Türkiye’deki ÇED Yönetmeliği
uyarınca, Yönetmeliğe tabi tüm projeler için bir izleme programının oluşturulması
gerekmektedir. Eğilimlerin görülmesine yardımcı olacak ve karar vericilerin olumsuz etkileri
azaltmak için ilave önlemler almalarına olanak tanıyacak ölçülebilir ve karşılaştırılabilir
verileri/bilgileri elde bulundurmak amacıyla, izleme programının hem ÇED hem de KÇED
kapsamında mümkün olduğunca spesifik olması gerekir.
Proje sahibinin sadece başka proje sahiplerinin sebep olduğu etkileri izlemesi genellikle
mantıksız bir yaklaşım olacağı düşünüldüğünde, proje sahibinin sorumlulukları spesifik
eylemlerinin kümülatif çevresel etkilere katkılarına dayandırılmalıdır. Bir takip faaliyetinin
gerekli olacağı durumlar aşağıdakileri içermektedir:
51Türkiye’deki Hidroelektrik Santralleri için Örnek Kümülatif Çevresel Etki Değerlendirmesi KılavuzuBölüm
3: KÇED Etütlerindeki Kilit G
örevler
MET
İN K
UTUS
U 22 Bir HES Projesinin KÇED Etüdü Kapsamındaki Örnek Bir İzleme Programı
AŞAM
A Hangiparametre izlenecek?
Parametreneredeizlenecek?
Parametre nasıl izlenecek / izleme ekipmanının türü?
Parametre ne zamanizlenecek - periyodik veya
sürekli ölçüm?
İNŞA
AT
Hafriyat malzemeleri
bertaraf yöntemi
Kazı ve depolama sahaları
Bertaraf alanının ve yönteminin ilgili belediye tarafından onaylanıp onaylanmadığına dair belge incelemesi ve saha gözlemi
İnşaat personeli tarafından günlük
İnşaat atıkları bertaraf yöntemi
İnşaat ve depolama sahaları Saha gözlemi İnşaat personeli tarafından
günlük
Evsel katı atık bertaraf yöntemi Depolama sahaları Saha gözlemi, çevre
denetimleri
İnşaat personeli tarafından günlük kontrol; Çevre Danışmanı tarafından üç aylık denetimler
Evsel atık su bertaraf yöntemi Foseptik tankı Foseptik tanklardaki atık su
seviyesinin ölçümü İnşaat personeli tarafından günlük
İşçi sağlığı ve iş güvenliği önlemleri
İnşaat sahası
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Yönetmeliği gerekliliklerinin kontrolüne yönelik dahili Sağlık ve Güvenlik denetimleri
İnşaat personeli tarafından günlük kontrol; Çevre Danışmanı tarafından üç aylık denetimler
Akış rejiminde veya su
kalitesinde değişiklik
Ceyhan Nehri
Saha gözlemi; projelerin mansap ve memba yönlerinde su numunesi alma; ve analizler
İnşaat personeli tarafından rutin kontrole yönelik günlük gözlem; Çevre Danışmanı tarafından aylık su numunesi alma ve analiz
Erozyon ve toprak kayması
Proje Sahaları (özellikle kazı
sahaları)Saha gözlemi İnşaat personeli tarafından
günlük
İŞLE
TME
Gürültü ve titreşim
En yakın komşu alıcı ortam
Kalibrasyonu yapılmış bir ses yüzeyi ölçüm cihazı ile gürültü ölçümü
Aylık ölçümler (kamuoyu şikayetlerine bağlı olarak ölçümler sıklaştırılmalıdır)
Evsel katı atık bertaraf yöntemi
İşletme ve bakım sahaları
Saha gözlemi; üç aylık çevre denetimleri
Üretilen katı atığa ilişkin günlük kayıtlar ve aylık değerlendirme. Çevre Danışmanı tarafından üç aylık denetimler
Evsel atık su bertaraf yöntemi Foseptik tankı Foseptik tanklardaki atık su
seviyesinin ölçümüİşletme personeli tarafından günlük
Taşkın riski Savaklar ve nehirler Saha gözlemi ve rezervuarda seviye ölçümü
Azami debi sırasında (azami yağışın gözlendiği sonbahar ve kış mevsimleri)
Sucul ortamda sebep olunan
rahatsızlık
Projenin Ceyhan Nehri üzerindeki mansap noktaları
Salınan kompanzasyon suyu için saha gözlemi ve ölçümü –ihtiyaç duyulması halinde
İşletme personeli tarafından günlük
54 Türkiye’deki Hidroelektrik Santralleri için Örnek Kümülatif Çevresel Etki Değerlendirmesi Kılavuzu
Bölüm 4: KÇED
Etütlerinin Yöntemleri ve Araçları
Bir projenin kümülatif çevresel sonuçlarının belirlenmesi, projenin doğrudan ve anlık
etkilerinin ötesinde çok daha geniş ve bölgesel bir perspektif gerektirir. Kümülatif
etki değerlendirmesinin gereklilikleri (yani kaynak sürdürülebilirliği, ilgili/yeterli coğrafi ve
zamansal sınırlar) aşağıdaki yollarla karşılanmalıdır:
n Hem ilgili projenin, hem de mevcut projelerin ve bölgedeki makul olarak
öngörülebilen/planlanan projelerin/faaliyetlerin olası etkileri doğrultusunda
coğrafi sınırların belirlenmesi,
n Projelerin hem inşaat hem de işletme faaliyetlerini içeren ekonomik ömrü
doğrultusunda zaman sınırlarının belirlenmesi, ve
n Kaynakların sürdürülebilirliğini ve yerel, bölgesel ve ulusal ekonomiye katkılarını
dikkate alarak, kaynaklar üzerindeki etkilerin sadece yerel ölçekte değil aynı
zamanda bölgesel ölçekte değerlendirilmesi.
4.1. Değerlendirme Yöntemlerine ve Araçlarına Genel Bakış Proje düzeyindeki ÇED çalışmalarında kullanılan çeşitli yöntemler kümülatif etkilerin
değerlendirilmesi amacıyla da kullanılabilir. Bu kılavuzda, KÇED etütleri ile ilgili uluslararası
deneyimlere dayalı olarak bu yöntemlere genel bir bakış sunulmaktadır.
Burada açıklanan yöntemler ve araçlar genel olarak iki grup altında sınıflandırılmaktadır:
n Kapsam belirleme ve etki tanımlama yöntemleri: bunlar bir dolaylı veya kümülatif
etkinin nasıl ve nerede gerçekleşeceğini belirlemektedir.
n Değerlendirme yöntemleri: bunlar etkilerin boyutlarına ve ciddiyetlerine dayalı
olarak büyüklüklerini ve önem derecelerini öngörmektedir.
55Türkiye’deki Hidroelektrik Santralleri için Örnek Kümülatif Çevresel Etki Değerlendirmesi KılavuzuBölüm
4: KÇED Etütlerinin Yöntem
leri ve Araçları
ÇED süreci sırasında çeşitli yöntemler birlikte kullanılabilir veya çalışmanın farklı
aşamalarında belirli yaklaşımlar benimsenebilir. Etkilerin tanımlanması ve açıklayıcı veya
nicel değerlendirmelerin oluşturulması için kullanılabilecek yöntemlere/araçlara genel
bakış Tablo 4.1’te sunulmuştur. Her bir yöntem ile ilgili olarak güçlü ve zayıf yönleri ile ilgili
bilgiler de sunulmaktadır.
Tablo 4.1.KÇED Etütlerine İlişkin Değerlendirme Yöntemlerine ve Araçlarına Genel Bakış
Yönt
em/A
raç T
ürü
Kısa
Açık
lam
a
Güçlü
Yönl
er
Zayı
f Yön
ler
Etki
Tanı
mla
ma i
çin
Kulla
nıla
bilir
liği
Etki
De
ğerle
ndirm
e için
Ku
llanı
labi
lirliğ
i
Uzman görüşü ve geçmiş deneyimler (gerekmesi halinde senaryolar da oluşturularak)
Hem DEB’lerin belirlenmesi hem de etki değerlendirmesi ve yönetimi için uzmanların bilimsel/teknik görüşleri alınır ve geçmiş deneyimlerden (geçmiş çalışmalar ve bunların bulguları) yararlanılır (farklı tür DEB’ler ve etkiler için farklı uzmanlardan görüş alınabilir)Etkilerin ve makul olarak öngörülebilir projelerin değerlendirilmesi için geçmiş deneyimler ve uzman görüşleri yoluyla senaryolar oluşturulabilir
‒ Çok yönlü ve uygulaması kolay
‒ Kolaylıkla modellenemeyecek ve başka türlü tespit edilemeyecek karmaşık etkiler için özellikle değerlidir
‒ Kümülatif etkileri değerlendirmenin ayrılmaz bir parçası olarak kabul edilebilir
‒ Uzmanlık bilgisi görev için yeterli değilse yanıltıcı olabilir
‒ Değerlendirilen eylemi temsil etmiyor olabilir
Evet Evet
İstişare ve Anket
Bir projenin etkilerini etkileyebilecek geçmiş, mevcut ve gelecekteki eylemler de dahil olmak üzere çok çeşitli eylemler hakkında bilgi toplamanın bir yolu olarak ilgili paydaşlar ile anketler gerçekleştirilir
‒ Esnek ‒ Potansiyel etkileri erken aşamada dikkate alır
‒ Spesifik bilgilerin elde edilebilmesi için odaklandırılabilir
‒ Öznellik hatalarına açık ‒ Anket zaman alıcı olabilir ve yetersiz cevap riski mevcuttur
Evet Hayır
Kontrol Listeleri
İlgili tüm sorunların ele alınmasını sağlamanın sistematik bir yolunu sunan genel listeler
‒ Anlaşılması ve kullanılması basit
‒ Saha seçimi ve öncelik belirleme için uygun
‒ Benzer tür projeler için standart hale getirilebilir
‒ Doğrudan ve dolaylı etkileri birbirinden ayırmaz
‒ Eylem ve etkiyi ilişkilendirmez
‒ Değerleri dahil etme süreci tartışmalı olabilir
Evet Hayır
56 Türkiye’deki Hidroelektrik Santralleri için Örnek Kümülatif Çevresel Etki Değerlendirmesi Kılavuzu
Bölüm 4: KÇED
Etütlerinin Yöntemleri ve Araçları
Tablo 4.1.KÇED Etütlerine İlişkin Değerlendirme Yöntemlerine ve Araçlarına Genel Bakış
Yönt
em/A
raç T
ürü
Kısa
Açık
lam
a
Güçlü
Yönl
er
Zayı
f Yön
ler
Etki
Tanı
mla
ma i
çin
Kulla
nıla
bilir
liği
Etki
De
ğerle
ndirm
e için
Ku
llanı
labi
lirliğ
i
MatrislerMatrisler eylemi etki ile ilişkilendirir ve sonuçları iyi bir şekilde ortaya koyar
‒ Etkilerin iyi bir görsel özetini sunar
‒ Dolaylı ve kümülatif etkileri tespit etmek ve değerlendirmek (belirli bir dereceye kadar) için uyarlanabilir
‒ Matrisler ağırlıklandırılabilir (etkiler değerlendirmeye yardımcı olmak için sıralandırılır)
‒ Kullanımı karmaşık ve zahmetli olabilir
‒ Etkilerin mükerrer sayılması potansiyeli vardır
Evet Evet
Ağlar
Ağlar eylemi etki ile ilişkilendirir ve dolaylı ve ikincil etkileri de ele alabilir
‒ Sebep ve sonuç mekanizması açıklığa kavuşturulur
‒ Akış şemalarının kullanımı etkilerin anlaşılmasına yardımcı olabilir
‒ Mekansal veya zamansal ölçek yoktur
‒ Şemalar çok karmaşık olabilir
Evet Hayır
Modelleme (kavramsal, habitat uygunluğu, nicel)
Çevresel koşulları canlandırarak sebep-sonuç ilişkilerinin nicelleştirilmesini sağlayan analitik araçlar.
‒ Değerlendirme konusu eyleme özgü koşullar ile ilgilenebilir
‒ Etkileri nicelleştirir (kümülatif veya doğrudan)
‒ Coğrafi ve zamansal sınırlar genellikle açıktır
‒ Spesifik sebep-sonuç ilişkilerini ele alır
‒ Genellikle zaman ve kaynak yatırımı gerektirir
‒ Karmaşık modellerin kullanımı ayrıntılı bir bilimsel anlayış gerektirir ve önemli miktarda veriye ihtiyaç duyulabilir
‒ Modellerdeki uygun olmayan varsayımlardan/yakınsamalardan gizli hatalar çıkabilir
‒ Mevcut başlangıç durumu verilerine dayalıdır
Hayır Evet
Mekansal Analiz/Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS), Görsel Analiz ve Simülasyon
Belirli sayıdaki farklı eylemlerin kümülatif etkilerinin nerede gerçekleşebileceğini ve etki etkileşimlerini tespit etmeye yönelik mekansal analiz aracı. Aynı zamanda etkilerin en önemli düzeyde olacağı yerleri tespit etmek için bir projenin etkisini seçilen alıcı ortamlara veya kaynaklara uygulayabilir. Temel olarak mekansal analiz için uygulanmak üzere, etki kaynaklarını birlikte ve DEB’ler ile birlikte görüntüleyebilir
‒ Anlaşılması kolaydır ‒ İyi bir gösterim yöntemidir ‒ Etki tanımlama ve analizi için mükemmeldir
‒ Deney gerçekleştirmek için iyidir
‒ Görsel ve diğer mekansal etkiler için faydalıdır (örneğin fotomontaj, bilgisayar grafik görüntüleri, çakıştırma haritaları)
‒ CBS esnektir ve güncellemesi kolaydır
‒ Birden fazla projeyi ve geçmişteki, mevcut ve gelecekteki eylemleri dikkate alabilir
‒ CBS kullanımı karmaşık, pahalı ve zaman alıcı olabilir
‒ Sadece doğrudan etkiler ele alınabilir (çeşitli faaliyetlerin DEB’ler üzerindeki etkileri)
‒ Bilgiye ve verilere çok bağımlıdır
Evet Evet
57Türkiye’deki Hidroelektrik Santralleri için Örnek Kümülatif Çevresel Etki Değerlendirmesi KılavuzuBölüm
4: KÇED Etütlerinin Yöntem
leri ve Araçları
4.2. Değerlendirme Yöntemleri ve Araçları Arasından Seçim Yapmak
Daha önce de belirtildiği gibi, kümülatif etkilerin analizi seçilen DEB’lerin üzerindeki
etkilerin değerlendirilmesi üzerinde odaklanmalıdır (bakınız Şekil 4.1). Kümülatif etkilerin
değerlendirilmesine yönelik bazı yaklaşımlar/yöntemler mevcuttur. Bununla birlikte her
zaman kullanılacak tek bir yaklaşım olmadığı gibi, spesifik etkilere veya eylem türlerine
yönelik tek bir yaklaşım da yoktur. Uygun yöntem ise inceleme konusu DEB üzerindeki
etkilerin değerlendirmesini en iyi sunan yöntemdir.
Şekil 4.1 KÇED’e çeşitli eylemlerin her bir DEB (yani ayı, balık ve su kalitesi) üzerindeki
bileşik/kümülatif etkilerinin değerlendirildiği DEB perspektifinden bakılması gerektiğini
göstermeyi amaçlamaktadır (okun başladığı noktadaki bir eylemin okun sona erdiği yerdeki
DEB üzerinde etkiye yol açtığını gösterir). Bu bakımdan, önerilen eylemin etki alanındaki bir
DEB olan balıklar diğer eylemlerden birinden etkilenmesine rağmen dikkate alınmamalıdır
çünkü inceleme konusu önerilen faaliyetten etkilenmemektedir.
Belirli bir projeye ilişkin kümülatif etkilerin değerlendirilmesi için benimsenen yaklaşımı
etkileyecek çeşitli faktörler mevcuttur. Mevcut veriler, zaman ve finansal kaynaklar
ŞEKİ
L 4-1 DEB Üzerindeki Etkilere Odaklanmak (Hegmann ve ark., 1999)
Önerilen Eylem
58 Türkiye’deki Hidroelektrik Santralleri için Örnek Kümülatif Çevresel Etki Değerlendirmesi Kılavuzu
Bölüm 4: KÇED
Etütlerinin Yöntemleri ve Araçları
ışığında, yöntemin pratik ve proje için uygun olması gerekir. Öncelikle anlamlı bir sonuç
çıkartabilmesi ve buna dayalı olarak gerekli olması halinde etki azaltma önlemlerinin ve
izleme faaliyetlerinin geliştirilmesi mümkün olmalıdır. Yöntem(ler)i seçerken göz önünde
bulundurulması gereken kilit hususlar arasında aşağıdakiler bulunmaktadır:
n Değerlendirmenin aşaması
(örn., kapsam belirleme,
başlangıç durumu veri
toplama, analiz)
n DEB türleri
n Düşünülen faaliyet türleri
n Etkilerin yapısı
n Veri mevcudiyeti ve kalitesi
n Mevcut uzmanlık bilgisi
düzeyi
n Kaynak mevcudiyeti
(zaman, finans, altyapı ve
personel)
Sonuç olarak, seçilen yöntem karmaşık olmamalıdır ancak sonuçları projeyi geliştirenler,
karar vericiler ve kamuoyu tarafından kolaylıkla anlaşılabilecek bir şekilde sunmayı
amaçlamalıdır.
4.3. Yöntemlerin ve Araçların Farklı KÇED Görevleri İçin Kullanımı
Tablo 4.1’de verilen yöntemler/araçlar açıklayıcı veya nicel değerlendirmelerin oluşturulması
amacıyla kullanılabilir. Çoklu eylemden kaynaklanan gelecekteki etkiler ile ilgili tahminler
ayrıntılı bilgilerin olmayışı sebebiyle sorunlu olabilir, ancak DEB’lerde “yukarı veya aşağı”
yönlü değişikliklerin belirlenmesi faydalı olabilir.
Bu bakımdan, bu yöntemler ve araçlar KÇED etütlerinin gerçekleştirilmesi sırasında çeşitli
görevler için kullanılabilir. Yöntemler ve çeşitli görevler için uygulanabilirlikleri Tablo 4.2’de
sunulmuştur. Ek olarak, Tablo 4.2’nin sonunda Bölüm 3’te açıklanan bazı KÇED görevleri için
kullanılabilecek yaklaşımlar (yöntem olarak) sunulmuştur.
59Türkiye’deki Hidroelektrik Santralleri için Örnek Kümülatif Çevresel Etki Değerlendirmesi KılavuzuBölüm
4: KÇED Etütlerinin Yöntem
leri ve Araçları
Tablo 4.2 Değerlendirme Yöntemlerinin ve Araçlarının Farklı KÇED Görevleri için Uygulanabilirlikleri
Yöntem/Araç Türleri KÇED Görevlerinde/Adımlarında Uygulanabilirlikleri
Uzman görüşü ve geçmiş deneyimler (gerekmesi halinde senaryolar da oluşturularak)
‒ Kapsam belirleme ‒ Başlangıç durumu etütleri ve etki değerlendirme ‒ Etki azaltma önlemlerinin geliştirilmesi ‒ Önem değerlendirmesi ‒ İzleme ve yönetim planının geliştirilmesi
İstişare ve Anket
‒ Kapsam belirleme ‒ Başlangıç durumu etütleri ‒ Etki azaltma önlemlerinin geliştirilmesi ‒ İzleme ve yönetim planının geliştirilmesi
Kontrol Listeleri ‒ Kapsam belirleme ‒ Başlangıç durumu etütleri ve etki değerlendirme
Matrisler
‒ Kapsam belirleme ‒ Başlangıç durumu etütleri ve etki değerlendirme ‒ Etki azaltma önlemlerinin geliştirilmesi ‒ Önem değerlendirmesi
Ağlar ‒ Kapsam belirleme ‒ Etki değerlendirme
Modelleme (kavramsal, habitat uygunluğu, nicel) ‒ Başlangıç durumu etütleri ve etki değerlendirme
Mekansal Analiz/ ‒ Kapsam belirleme ‒ Başlangıç durumu etütleri ve etki değerlendirme ‒ İzleme ve yönetim planının geliştirilmesi
Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS), Görsel Analiz ve Simülasyon
‒ Kapsam belirleme ‒ Başlangıç durumu etütleri ve etki değerlendirme
Makul olarak öngörülebilir gelecekteki eylemleri tespit etmek için planlama dokümanlarının, yatırım programlarının ve kamu izinlerinin incelenmesi
‒ Kapsam belirleme ‒ Başlangıç durumu etütleri ve etki değerlendirme
DEB göstergeleri, DEB’lerin önemini temsil eden fonksiyonları ve koşullarındaki olası değişiklikler
‒ Kapsam belirleme ‒ Başlangıç durumu etütleri ve etki değerlendirme
Geçmişteki deneyimlerden, mevcut en iyi tekniklerden, iyi/en iyi uygulamalardan ve uzman görüşlerinden yararlanarak artımlı etkilerin azaltılması
‒ Etki azaltma önlemlerinin geliştirilmesi
Belirlenen önemli etkilerin sistematik yönetiminin bir aracı olarak Çevresel Yönetim Sistemleri ‒ İzleme ve yönetim planının geliştirilmesi
Yerel ve bölgesel kümülatif etkilerin yönetilebilmesi için proje sahipleri ile yetkili merciler arasında koordinasyon
‒ İzleme ve yönetim planının geliştirilmesi
KÇED dokümantasyonu ve raporlaması ve bunların gelecekteki uygulamaların iyileştirilmesi amacıyla kullanılması
‒ Kapsam belirleme ‒ Başlangıç durumu etütleri ve etki değerlendirme ‒ Etki azaltma önlemlerinin geliştirilmesi ‒ Önem değerlendirmesi ‒ İzleme ve yönetim planının geliştirilmesi
62 Türkiye’deki Hidroelektrik Santralleri için Örnek Kümülatif Çevresel Etki Değerlendirmesi Kılavuzu
Bölüm 5: KÇED
Etütlerinin Hazırlanm
ası ve Raporlanması
Dünyada KÇED etütlerinin gerçekleştirilmesine yönelik çeşitli yaklaşımlar mevcuttur ve
bu yaklaşımlar ile ilgili deneyimlerden en iyi uygulamalar türetilmiştir. Kanada Çevresel
Değerlendirme Ajansı ve Avrupa Komisyonu Çevre, Nükleer Güvenlik ve Sivil Savunma
Genel Müdürlüğü KÇED uygulaması ile ilgili olarak bu kılavuzda da atıfta bulunulan
kılavuzlar yayınlamıştır. Daha yakın zamanda, Uluslararası Etki Değerlendirme Birliği (IAIA)
de KÇED uygulaması ile ilgili en iyi uygulama adımları yayınlamıştır. Bu bağlamda, bu kılavuz
danışmanlara KÇED etütlerini gerçekleştirirken takip edecekleri temel ilkeleri sunmayı
amaçlamaktadır.
Kümülatif etki değerlendirmesi ilgili yasal gereklilikleri karşıladığı, teknik ve bilimsel olarak
sağlıklı olduğu ve inceleme konusu eylem ile ilgili kilit hususları ele aldığı sürece, her türlü
olası analiz türü ilgisine göre kullanılabilir. Bu bakımdan, aşağıdaki hususlar dikkate alınabilir:
n Bir KÇED’in nihai amacı karar vericilere daha bilgilendirilmiş kararlar alabilmeleri için gerekli bilgileri sağlamaktır.
n Zorluklarına rağmen kümülatif etkilerin değerlendirilmesi mümkündür ve bu konudaki yaklaşımlar gelişmektedir.
n KÇED’in neler başarabileceği ile ilgili beklentiler teknik olarak başarılabilecekleri, çevresel koşullar hakkında bilimsel olarak bilinenleri ve mevcut düzenleyici inceleme süreci içerisinde mümkün olanları aşmamalıdır.
n Kümülatif etki değerlendirme yöntemleri halihazırda mevcuttur.
n Bilgi mevcudiyeti bir KÇED’in nasıl gerçekleştirileceği ve etkilerin tahmin edilmesi için kullanılabilecek yöntemler konusunda belirleyici olabilir.
n KÇED etütleri bir havza yönetimi planlama süreci için faydalı bilgiler sağlayabilir.
n Bir KÇED’de verilen etki azaltma önlemleri bir proje düzeyi ÇED kapsamında tipik olarak önerilebilecek önlemlerden daha geniş kapsamlı olabilir.
n Bir bölgedeki/ülkedeki çeşitli projeler için daha fazla değerlendirme yapıldıkça mevcut veri miktarı da büyür.
n Düzenleyici inceleme süreci kapsamında kümülatif etkilerin değerlendirilmesi şu an için çevredeki büyük ölçekli ve uzun vadeli değişiklikler ile ilgili endişelerin giderilmesi için bir fırsat sunmaktadır.
63Türkiye’deki Hidroelektrik Santralleri için Örnek Kümülatif Çevresel Etki Değerlendirmesi KılavuzuBölüm
5: KÇED Etütlerinin H
azırlanması ve Raporlanm
ası
5.1. KÇED Bulgularının Raporlanması Bulguların raporlanması sadece KÇED sürecinde değil aynı zamanda ÇED sürecinde de son
adımdır. Aslında, gerçekleştirilen etütlerin ayrılmaz bir parçası olmalıdır ve çalışmaların
tamamı boyunca gerçekleştirilmelidir. Bu bakımdan, KÇED’in hazırlanması genel olarak
aşağıdaki çalışma adımlarından geçer:
n Kümülatif etki değerlendirmesinin içeriğinin düzenleyici kurum ve çalışma ekibi ile birlikte oluşturulması ve belgelenmesi, böylelikle çalışmanın görev tanımının/formatının düzenleyici mercilerin ve kilit paydaşların kaygılarını karşılamasının sağlanması (kapsam belirleme).
n Önerilen projenin eksiksiz bir açıklamasının hazırlanması.
n En önemli sorunların ve etkilerin değerlendirilmesi üzerinde odaklanılması (paydaşlara danışılarak belirlenmesi).
n İdeal olarak aynı coğrafi bölgede gerçekleştirilmiş olan ve değerli başlangıç durumu verileri ve bilgileri sağlayabilecek benzer tür projeler için yapılmış değerlendirmelerin incelenmesi.
n Projenin etkilerinin bir ÇED için normal olarak gerçekleştirildiği şekilde değerlendirilmesi (yani inceleme konusu projenin DEB’ler üzerinde yol açtığı nispeten yerel ve doğrudan etkilerin değerlendirilmesi).
n Değerlendirmenin her adımında varılan sonuçların KÇED adımlarına paralel olarak genişletilmesi. Bu KÇED ilerledikçe her bir adım sırasında gerçekleştirilebilir veya ÇED’in büyük kısmı tamamlandıktan sonra gerçekleştirilebilir.
n Değerlendirme yaklaşımının temelinin oluşturulması amacıyla bu kılavuzda verilen KÇED görevlerinin/adımlarının kullanılması ve önemli konuların ele alınması sağlamak için KÇED kontrol listesinin ve Kilit Kriterlerin kullanılması.
n Sonuçların savunulabilir olmasının, sonuçların sunum şeklinin kolaylıkla yorumlanabilir ve karar vericiler tarafından kullanılabilir olmasının sağlanması.
64 Türkiye’deki Hidroelektrik Santralleri için Örnek Kümülatif Çevresel Etki Değerlendirmesi Kılavuzu
Bölüm 5: KÇED
Etütlerinin Hazırlanm
ası ve Raporlanması
KÇED sonuçları çeşitli şekillerde raporlanabilir: ÇED raporunun içinde veya ayrı bir doküman
olarak. Bu seçenekler arasından yapılacak seçim düzenleyici merciin veya uygulayıcıların
kümülatif etkilere ilişkin yaklaşımına (yeni ÇED’in ayrılmaz bir parçası mı olduğuna yoksa
ayrı ve farklı bir görüş olduğuna mı) ve bu yaklaşımın pratikliğine bağlıdır. Bu bakımdan,
aşağıdaki seçenekler düşünülebilir:
n Değerlendirmenin ÇED’deki her bir konu bölümüne entegre edilmesi (örneğin su,
hava. vs. gibi önemli çevresel bileşenler üzerindeki etkilerin değerlendirildiği her
bir ana bölümde bir alt bölüm olarak).
n ÇED raporu içinde ayrı bir KÇED bölümünün hazırlanması (genellikle en yaygın
yaklaşım budur).
n ÇED raporundan ayrı bağımsız bir dokümanın hazırlanması.
KÇED’ler nispeten karmaşık konularla ilgilenebilirler, dolayısıyla KÇED’leri hazırlayan
danışmanların metodolojik yaklaşımın ve değerlendirme sonuçlarının karar vericiler
ve paydaşlar tarafından yorumlanabilmesini ve anlaşılabilmesini sağlamaları gerekir.
Bu sebeple, raporların proje onayında dikkate alınabilmelerini kolaylaştırmak için
değerlendirme sonuçlarını açık bir şekilde bildirmeleri gerekir. Haritalar ve ağ şemaları gibi
görselleştirme araçları genellikle kullanılmaktadır, ancak tabloların ve haritaların mükerrer
kullanımının (özellikle yetersiz şekilde açıklanıyorlarsa) değerlendirmede uygulanan verilere
ve analize dayalı öz ve kolaylıkla savunulabilir bir sonucun yerini tutamayacağı göz önünde
bulundurulmalıdır.
KÇED, yönetim seçeneklerinin ve bunların sonuçlarının bir özetini açık bir şekilde içermelidir.
Bunlar uygulanacak etki azaltma önlemlerini, telafi programlarını ve gerçekleştirilecek takip
çalışmalarını (izleme ve yönetim programları) içermelidir. Ayrıca, bu yönetim önlemlerinin
neden önerildiğini ve bunların kimler tarafından uygulanacağını açıklamak da önemlidir.
65Türkiye’deki Hidroelektrik Santralleri için Örnek Kümülatif Çevresel Etki Değerlendirmesi KılavuzuBölüm
5: KÇED Etütlerinin H
azırlanması ve Raporlanm
ası
Yukarıdakilere ek olarak, münferit alıcı ortamlar için kümülatif bazda düşünülmesi gereken
toplam etkileri ortaya koyan bir özet hazırlamak da faydalı olabilir. Bu alıcı ortam üzerinde
odaklanan bir tablo formatında sunulabilir.
KÇED sonuçlarının etkili bir şekilde bildirilebilmesi için, aşağıdaki raporlama araçları
kullanılabilir:
n Hesaplamaların sonuçlarını özetleyen ve verileri düzenleyen tablolar.
n Etkilerin ölçeğini özetleyen matrisler (tablo girişlerinin sıralandırıldığı bir tablo).
Bu sıralamalar üç farklı şekilde yapılabilir; nitel (örn., düşük ve yüksek), nicel (yani
mutlak bir fiziksel miktara karşılık gelen rakamlar), veya endeksler (yani bir nispi
karşılaştırma noktası sunan boyutsal olmayan rakamlar).
n Bilgileri görselleştirmeye yönelik şekiller, haritalar ve fotoğraflar. Özellikle CBS’den
türetilenler olmak üzere haritalar geniş bir bölgedeki bozulmaları ve çevresel
koşulları ortaya koymanın güçlü bir aracıdır. Fotoğraflar ve fotomontajlar da görsel
konumlandırmaya yardımcı olurlar.
n Analizlerin bir açıklamasını ve sonuçların yorumlamasını içeren metinler.
Değerlendirmenin raporlanması için hangi araç kullanılırsa kullanılsın, varsayımların açık bir
şekilde sunulması önemlidir. Analiz sürecinin açıklanması ve sonuçların yorumlanması da
faydalıdır.
66 Türkiye’deki Hidroelektrik Santralleri için Örnek Kümülatif Çevresel Etki Değerlendirmesi Kılavuzu
Bölüm 5: KÇED
Etütlerinin Hazırlanm
ası ve Raporlanması
5.2. En İyi Uygulamalara İlişkin Kilit Kriterler Kanada Kümülatif Etki Değerlendirme Uygulayıcı Kılavuzunda, Avrupa Komisyonu Dolaylı
ve Kümülatif Etki Değerlendirme ve Etki Etkileşimleri Kılavuzunda ve IAIA kaynaklarında
sunulduğu gibi, bir KÇED’in gerçekleştirilmesindeki en iyi mesleki uygulamalar ile ilgili
kriterler aşağıda özetlenmektedir.
n Çalışma alanı, değerlendirme konusu eylemden etkilenebilecek DEB’lerin değerlendirilmesine olanak tanıyacak kadar büyük olmalıdır. Bu eylemin ayak izinden çok daha büyük bir alan ortaya çıkarabilir ve her bir DEB ayrı bir çalışma alanına sahip olabilir.
n Aynı DEB’leri etkileyebilecek başka gerçekleşmiş, mevcut, veya gelecekteki eylemler de tespit edilmelidir. Eğer ilgili DEB’leri etkileyebilecekler ise ve bunlar hakkında etkilerinin değerlendirilebilmesi için yeterli bilgi mevcut ise, çalışma alanındaki onaylanmış gelecekteki eylemler de dikkate alınmalıdır (resmi olarak duyurulmuş ve makul olarak öngörülebilir eylemler).
n Önerilen eylemin DEB’ler üzerindeki artımlı çoğalan etkileri değerlendirilmelidir. Etki etkileşiminin yapısı daha karmaşık ise (örneğin sinerjistik), o zaman etkiler bu bazda değerlendirilmelidir.
n Önerilen eylemin ve başka eylemlerin DEB’ler üzerindeki toplam etkileri değerlendirilmelidir.
n Bu toplam etkiler varsa eşik değerler veya politikalar ile karşılaştırılmalıdır ve DEB’ler üzerindeki sonuçları değerlendirilmelidir.
n Bu etkiler varsa mevcut en iyi verilere dayalı olarak nicel tekniklere göre analiz edilmelidir. Bu analiz en iyi mesleki değerlendirmelere dayalı bir nitel tartışma ile geliştirilmelidir.
n Etki azaltma, izleme ve etki yönetim yöntemleri tavsiye edilmelidir. DEB’ler ile ilgili daha geniş kapsamlı endişelerin ele alınabilmesi için bu önlemlerin bölgesel ölçekte tasarlanması gerekebilir (bu muhtemelen başka paydaşların katılımını da gerektirebilir).
n Bakiye etkilerin önem derecesi açık bir şekilde belirtilmeli ve savunulmalıdır.
67Türkiye’deki Hidroelektrik Santralleri için Örnek Kümülatif Çevresel Etki Değerlendirmesi KılavuzuBölüm
5: KÇED Etütlerinin H
azırlanması ve Raporlanm
ası
Yukarıda belirtilen kriterlerin ne derecede karşılandığı, mevcut KÇED çerçevesine (veri, bilgi,
düzenleyici ve teknik gereklilikler bakımından) dayalı olarak durumdan duruma farklılık
gösterebilir. Bu bakımdan, bu kriterlerin KÇED etütlerinde en azından iyi uygulamaların
başarılması için kullanılması amaçlanmaktadır.
5.3. KÇED Kontrol Listesi Temel olarak kapsam belirleme aşamasında aşağıdaki sorular değerlendirilerek çalışmanın
KÇED’de ele alınması gereken başlıca önemli unsurları içermesi sağlanabilir.
þ Önerilen proje nispeten bozulmamış bir alanda mı yoksa zaten bozunuma uğramış
bir alanda mı gerçekleştirilecek?
þ Topoğrafik ve diğer kısıtlar projenin DEB’ler üzerinde yol açabileceği etkiyi
mekansal olarak sınırlıyor mu?
þ Azaltılmamış doğrudan etkiler (yani sadece önerilen projenin etkileri) var mı?
þ Geçmiş eylemlerin devam etmekte olan önemli bir etkisi var mı?
þ Önerilen eyleme en yakın mevcut projelerin aynı DEB’ler üzerinde bir etkiye yol
açma olasılığı var mı?
þ Aynı bölgede başka proje sahipleri tarafından ÇED sürecini başlatmak için resmi
olarak duyurulmuş başka eylemler var mı?
þ ÇED kapsamında veya yerel paydaşlar tarafından önerilen projenin ayak izinin
ötesinde endişe kaynağı oluşturabilecek herhangi bir sorun veya DEB tespit
edilmiş mi?
þ Yerel veya bölgesel olarak nadir görülen herhangi bir ekolojik tür var mı?
þ Rahatsızlık verilebilecek çevresel açıdan hassas herhangi bir alan var mı?
þ Önerilen proje çalışma alanındaki DEB’leri etkileyebilecek bir habitat (karasal veya
sucul) kaybına katkıda bulunabilir mi?
68 Türkiye’deki Hidroelektrik Santralleri için Örnek Kümülatif Çevresel Etki Değerlendirmesi Kılavuzu
Bölüm 5: KÇED
Etütlerinin Hazırlanm
ası ve Raporlanması
þ DEB’leri ve habitatları açıklayan güvenilir bilgiler mevcut mu?
þ Aynı DEB’ler üzerindeki etkilere göz ardı edilebilecek düzeyin üzerinde katkıda
bulunup bulunmadıklarını tespit etmek için başka eylemler hakkında yeterli bilgi
mevcut mu?
þ DEB’ler üzerindeki etkileri değerlendirebilmek için göstergeler mevcut mu?
þ Eşik değerler dışında göz önünde bulundurulması gereken önem göstergeleri
mevcut mu?
þ Eylem başka eylemlerin (erişim yolları gibi) gerçekleşmesini tetikleyebilir mi?
þ Müteakip değişikliklerin karşılaştırılabilmesi için bir tarihsel başlangıç durumu
açıklanabiliyor mu?
þ Bazı DEB’ler üzerindeki etkilerin değerlendirilebilmesi belirli analitik yaklaşımlar
zorunlu mu?
þ DEB’lerden herhangi biri için nicel eşik değerler mevcut mu?
þ Amaçlanan arazi kullanımını açıklayan nitel eşik değerler mevcut mu (örneğin arazi
kullanım planları)?
þ Standart etki azaltma uygulaması önemli etkilerin azaltılabilmesi için yeterli mi?
þ Islah çalışmaları arazi bozunumunun süresini azaltabilir mi ve çevresel bileşenlerin
bozunum öncesi durumlarına geri döndürülmesi sürecini hızlandırabilir mi?
þ Başka yerlerde, kaybedilen habitatı telafi edebilmek için eşdeğer kapasitede bir
habitat mevcut mu?
þ Bölgesel düzeyde bir etki azaltma (veya telafi) girişimi başlatmak için bir fırsat var mı?
þ Takip çalışmaları olarak izleme ve etki yönetimi için neler gerekiyor?
70 Türkiye’deki Hidroelektrik Santralleri için Örnek Kümülatif Çevresel Etki Değerlendirmesi Kılavuzu
Kaynakça
Buckley, R.C., 1986. Bölgesel çevresel planlama— Neden henüz gerçekleşmiyor? Adelaide, Avustralya: Amdel.
Buckley, R.C., 1994. “Çevresel yönetim planlarının tanımlanması.” Çevre ve Planlama Hukuku Dergisi, 11: 355-356.
Canter, L. ve Ross, B., 2008. Kümülatif Etki Değerlendirmesi ve Yönetimi Uygulama Durumu: İyi, Kötü, Çirkin. Kümülatif Çevresel Etkilerin Değerlendirilmesi ve Yönetilmesi. Calgary Alberta, Kanada.
Canter, L.W. ve Atkinson, S.F., 6-9 Kasım 2008. “Uyarlayıcı Yönetim ve Entegre Karar Verme – Kümülatif
Etkilerin Yönetimine Yönelik Yeni Bir Araç” başlıklı sunum, Kümülatif Çevresel Etkilerin Değerlendirilmesi ve Yönetilmesi Özel Konu Toplantısı. Uluslararası Etki Değerlendirmesi Birliği, Calgary, Alberta, Kanada.
Canter, L.W. ve Rieger, D.M., 30 Mayıs – 3 Haziran 2005. “Program Odaklı EIS’ın Ayrılmaz Bir Parçası Olarak
Kümülatif Etki Değerlendirmesi”, Uluslararası Etki Değerlendirmesi Birliği’nin Ohio Nehri Ana Akım Sistemleri Çalışması (ORMSS) – Yenilikçi Yaklaşımları Gösteren bir Vaka Çalışması başlıklı Tema Forumunda sunulmuştur. (IAIA’05). Boston, Massachusetts.
Çevre Kalitesi Kurulu, Ocak 1997. Ulusal Çevre Politikası Kanunu Kapsamında Kümülatif Etkilerin Değerlendirilmesi. Başkanlık İcra Ofisi, Washington, D.C.
COWI, 2009. ÇED Direktifinin Uygulaması ve Etkililiği Hakkındaki Rapora dair Çalışma. Avrupa Komisyonu Çevre Genel Müdürlüğü, Danimarka.
Creasey, R. ve Ross, W., 2005. “Cheviot Madencilik Projesi: Mesleki Uygulama için Kümülatif Etki Değerlendirmesi Dersleri.” Çevresel Etki Değerlendirme: Uygulama ve Katılım, Hanna, K., editör, Oxford University Press, Oxford, İngiltere.
EBRD, Mayıs 2008, Çevresel ve Sosyal Politika. Londra
EC Müktesebatı, 2012. İlgili EC Direktifleri. [Online].
ENCON Çevre Danışmanlığı, 2008. Kandil Enerji Grubu Projeleri KÇED Etüdü. ENCON, Ankara.
Avrupa Komisyonu, Ekim 2011. Türkiye 2011 İlerleme Raporu. EC, Brüksel.
71Türkiye’deki Hidroelektrik Santralleri için Örnek Kümülatif Çevresel Etki Değerlendirmesi Kılavuzu
Hegmann, G., Cocklin, C., Creasey, R., Dupuis, S., Kennedy, A., Kingsley, L., Ross, W., Spaling, H. ve Stalker, D., Şubat 1999. Kümülatif Etki Değerlendirmesi Uygulayıcılar Kılavuzu. Kanada Çevresel Değerlendirme Kurumu, Hull, Quebec, Kanada.
IFC, Ocak 2012. Çevresel ve Sosyal Sürdürülebilir ile ilgili Politika ve Performans Standartları ve Bilgiye Erişim Politikası. Dünya Bankası Grubu: Washington DC.
Ledec, G. ve Quintero, J. D., Kasım 2003. İyi Barajlar ve Kötü Barajlar: Hidroelektrik Santral Projeleri için Saha Seçimine İlişkin Çevresel Kriterler. Sürdürülebilir Kalkınma Çalışma Belgesi No. 16, Dünya Bankası.
Mandelker, D.R., Temmuz 2007. NEPA Hukuku ve Davaları, İkinci Baskı. Thompson/West Publishers, St. Paul, Minnesota, ss. 10-119 ve 10-146.
Smith, M.D., Aralık 2006. “Ulusal Çevre Politikası Kanunu Kapsamında Kümülatif Etki Değerlendirmesi: Yakın Zamandaki İçtihatların Bir Analizi.” Environmental Practice, Cilt 8, Sayı. 4, ss. 228-240.
Stankey, G.H. ve arkadaşları, 1985. Yaban Alanları Planlaması için Kabul Edilebilir Değişim Sınırları Sistemi. Orman Dairesi, ABD Tarım Bakanlığı, Ogden, UT, ABD.
Swor, C.T. ve Canter, L.W., Kasım 2008. “Uzman Çıkartım Süreci Yoluyla Çevresel Sürdürülebilirliğin Geliştirilmesi” başlıklı sunum, Kümülatif Çevresel Etkilerin Değerlendirilmesi ve Yönetilmesi Özel Konu Toplantısı. Uluslararası Etki Değerlendirmesi Birliği, Calgary, Alberta, Kanada.
Dünya Bankası, 2011. Koruma Önlemleri Politikaları ve Çevresel Değerlendirme Kılavuzu. [Online] .
Therivel, R. ve arkadaşları, 1992. Stratejik Çevresel Değerlendirme. Earthscan Publications, Londra.
Therivel, R. ve Ross, W.A., Temmuz 2007. “Kümülatif Etki Değerlendirmesi: Ölçek Önemli Midir?” Çevresel Etki Değerlendirme Dergisi, Cilt 27, Sayı 5, ss. 365-385 .
Türk Mevzuatı, 2012. İlgili Türk kanunları ve yönetmelikleri. [Online].
Walker, L.J., Johnston, J., Napier, H. ve Clark D., Mayıs 1999. Dolaylı ve Kümülatif Etkilerin ve Etki Etkileşimlerinin
Değerlendirilmesine Yönelik Kılavuz. Avrupa Komisyonu (EC), Lüksemburg.
Wight, P., 1994. ‘Çevresel Açıdan Sorumlu Turizm Pazarlaması.’’ Eko-Turizm: Sürdürülebilir bir Seçenek, editör E. Cater ve G. Lowman. Chichester: John Wiley and Sons and Royal Geographical Society, ss. 39 - 55.