uluslararasi kİŞİlİk ve karakter İnŞÂsinda dİnİn yerİ …isamveri.org › pdfdrg ›...

23
ORDU ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ ULUSLARARASI KİŞİLİK VE KARAKTER İNŞÂSINDA DİNİN YERİ SEMPOZYUMU 10-12 HAZİRAN 2016, ORDU -I- EDİTÖRLER Yavuz Ünal Şevket Pekdemir Yusuf Bahri Gündoğdu Orhan İyibilgin Sait Kar

Upload: others

Post on 07-Jun-2020

16 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: ULUSLARARASI KİŞİLİK VE KARAKTER İNŞÂSINDA DİNİN YERİ …isamveri.org › pdfdrg › G00217 › 2016 › 2016_1_TURANY.pdf · Gençler, yetişmesi ve gelişmesi sürecinde

ORDU ÜNİVERSİTESİ

İLAHİYAT FAKÜLTESİ

ULUSLARARASI KİŞİLİK VE KARAKTER İNŞÂSINDA DİNİN YERİ

SEMPOZYUMU

10-12 HAZİRAN 2016, ORDU

-I-

EDİTÖRLERYavuz Ünal

Şevket PekdemirYusuf Bahri Gündoğdu

Orhan İyibilginSait Kar

Page 2: ULUSLARARASI KİŞİLİK VE KARAKTER İNŞÂSINDA DİNİN YERİ …isamveri.org › pdfdrg › G00217 › 2016 › 2016_1_TURANY.pdf · Gençler, yetişmesi ve gelişmesi sürecinde

399

SOSYAL MEDYANIN KİMLİK GELİŞİMİNDEKİ ROLÜ

Yahya TURAN(*)

Özet

Sosyal medya günümüzde hızla gelişmesine, bireyin ve toplumun hayatında oldukça etkili bir yer edinmesine karşın ülkemizde sosyal ağlar ve bu ağların olumlu ve olumsuz etkileri üze-rine yeterli çalışma bulunmamaktadır. Bu çalışmada, sosyalleşme süreciyle edinilen kimlik duygusunun oluşumunda sosyal ağların etkileri var mı, bu etkiler olumlu mu yoksa olumsuz mu olduğu incelenmiş, bu alana dikkat çekilmeye çalışılmıştır.

Önemli kimlik kuramcısı Erikson, yaşam çemberi (life cycle) olarak isimlendirdiği ve bireyin doğumundan yaşlılığına kadar süren sekiz aşamalı bir kişilik oluşum teorisi ileri sürmüş ve bu teorisinde kimlik oluşum süreci olan ergenlik dönemine büyük önem vermiştir. Erikson’a göre bu dönemde kişi ya olumlu kimlik duygusu edinir ya da kimlik karmaşasına düşer. Olumlu kimlik duygusu edinen birey, toplumla sağlıklı sosyal ilişkiler kurar, meslek ve eş seçimi, cinsellik, din, etik, ideolojik bağlanmalar ile ilgili kararlı ve sürekli tutumlar geliştirir.

Ülkemizde yoğun bir şekilde internet kullanılmaktadır. İnternet kullanıcılarının %80,9’u in-terneti sosyal medya hesaplarına erişmek için kullanmaktadır. Ülkemizde en yaygın olarak kullanılan sosyal medya aracı facebooktur ve 42 milyon facebook kullanıcısının %36’sını 20 – 29 yaş grubu oluşturmaktadır.

Sosyal medyada oluşturulan kimliklerle birlikte hayatımıza sanal kimlik kavramı girmiştir. İnsanlar, diğerleri tarafından nasıl görünmek, nasıl algılanmak istiyorsa bu yönde sanal kim-likler oluşturmaktadır. Anonimliğin hâkim olduğu, sosyal kontrolün azaldığı, sosyal ilişki-lerin çok kolay başlatıldığı ve çok kolay bitirildiği, bireye bu sosyal davranışları sonucu bir sorumluluk yüklemeyen internet ortamı, bireyin arzuladığı ancak gerçek kimliği ile tatmin sağlayamadığı duygularına tatmin sağlama, gerçekleştiremediği arzularını gerçekleştirme olanağı sunmasından dolayı hızla yaygınlaşmıştır. Dolayısıyla insanların gerçek yaşamdaki kimliğinin yanında bir sanal kimliğinin oluşması, gerçek yaşamda emek ve sabır gerektiren ancak sosyal ağlarda kolayca kurulan sosyal ilişkiler yoluyla sosyalleşme isteği, kişinin top-lumsal beğeni, kabul görme ve onaylanma gibi arzularının sosyal medya ortamına kayması, ciddi klinik tedavilerini gerektirecek ruhsal rahatsızlıklar ortaya çıkmaya başlamış bu yöndeki şikâyetler hızla artış göstermiştir.

(*) Yrd. Doç. Dr., Ordu Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Din Psikolojisi Bilim Dalı

Page 3: ULUSLARARASI KİŞİLİK VE KARAKTER İNŞÂSINDA DİNİN YERİ …isamveri.org › pdfdrg › G00217 › 2016 › 2016_1_TURANY.pdf · Gençler, yetişmesi ve gelişmesi sürecinde

400

KİŞİLİK VE KARAKTER İNŞÂSINDA DİNİN YERİ

Sosyal medyanın birey ve toplum hayatına tesirlerinin daha doğru olarak ortaya konulabilme-si için bu alanda daha çok araştırma yapılmasının gerektiği düşünülmektedir. Ailenin sosyal medya kullanımı konusunda çocuklarını sürekli kontrol etmesinin, bireyin çocukluk döne-minden itibaren doğru dini ve ahlaki bilgilerle yetiştirilmesi halinde sosyal medyanın genç üzerindeki etkilerinin azaltılabileceği, kimlik oluşum sürecinin daha sağlıklı işleyeceği dü-şünülmektedir.

Kimlik Nedir?

Kimliğin ne olduğuna yönelik olarak “Ben kimim?” sorusuna verilecek ce-vabın, kimliği tarif edecek en doğru ifade olduğunu söylemek mümkündür. Kim-lik, bir kavram olarak sözlükte “Toplumsal bir varlık olarak insana özgü olan belirti, nitelik ve özelliklerle, birinin belirli bir kimse olmasını sağlayan şartların bütünü”1 olarak tanımlanmaktadır. Önemli kimlik kuramcısı Erikson ise kimliği, bireysellik ve biriciklik duygularının yanı sıra, geçmiş ve gelecekle bütünlük ve süreklilik duygusunu da içeren, karmaşık bir içsel durum olarak tanımlar.2 Kim-liğin ne olduğuyla ilgili birkaç temel kuramın yanında farklı modellerin varlığın-dan da bahsetmek mümkündür. Ancak kimlik üzerine yapılan tüm çalışmaların bir şekilde Erikson’ın açıklamalarını temel aldığı veya Erikson’ın açıklamalarına gönderme yaptığı söylenebilir.3

Erikson, Freud’un Psikanaliz kuramından hareketle, yaşamı çözümlenmesi gereken çatışma veya kriz içeren, sekiz aşamalı “psikososyal gelişim kuramı” önermiştir. Kişilik gelişimini doğumdan başlayarak yaşlılığa kadar devam eden bir süreç olarak görür ve buna “yaşam döngüsü” (life cycle) adını verir. Erikson’a göre kimlik oluşumu sadece ergenlik dönemi ile sınırlı değildir. Birey, geçmiş krizleri aşması, kimlik oluşumu için ön şart olan gereklilikleri yerine getirmesi, gerekli zihinsel olgunluğa ulaşması ve bir takım sosyal tecrübeleri deneyimle-mesi sonucu kimlik oluşturabilir. Erikson’ın ileri sürdüğü kimlik krizi ergenliğin psikososyal yönünü ifade etmektedir. Bu aşama gelecek yaşam zorluklarına yöne-lik kararlı, değişmez bir form oluşturmadan geçilemez.4 Birey her aşamada yeni ödevlerle karşılaşır, sosyal ve fiziksel çevresi bireyden yeni beklentileri karşıla-masını ister. İşte alışılmış durumdan aşılmamış ve yeni roller beklenen diğer bir aşamaya geçiş, bireyin endişelenmesine neden olur. Bu endişe Erikson tarafından kriz olarak ifade edilmektedir. Kişilik gelişimini uzun bir yola benzetecek olur-

1 Parlatır, İsmail. vd., Türkçe Sözlük, TDK, cild 2, 9. Basım, Ankara, 1998, s. 13242 Burger, Jerry M., Kişilik, çev. İnan Deniz Erguvan Sarıoğlu, Kaknüs Yayınları, I. Basım,

İstanbul, 2006, s. 1643 Atak, Hasan, “Kimlik Gelişimi ve Biçimlenmesi: Kuramsal Bir Değerlendirme”, Psikiyatride

Güncel Yaklaşımlar, 2011; (3)1, ss.163-213, s. 165-1664 Erikson, Erik H.,Identity Youth and Crisis, Faber and Faber, London, 1968, s.91-141

Page 4: ULUSLARARASI KİŞİLİK VE KARAKTER İNŞÂSINDA DİNİN YERİ …isamveri.org › pdfdrg › G00217 › 2016 › 2016_1_TURANY.pdf · Gençler, yetişmesi ve gelişmesi sürecinde

401

KİŞİLİK VE KARAKTER İNŞÂSINDA DİNİN YERİ

sak, bu yol üzerindeki ayrımlar kişiliğin gelişiminde geçilmesi gereken aşamaları ifade etmektedir. Birey, her bir aşamada bir tercihte bulunmak zorundadır. Birey krizi ya olumlu ya da olumsuz bir şekilde aşacaktır. Her bir gelişim aşamasındaki krizi çözüme kavuşturduğunda ve kişilik değiştiğinde birey, bir sonraki gelişim aşamasıyla uğraşmaya hazır olur.5 Erikson’a göre birey, ergenlik döneminin baş-langıcıyla birlikte kimlik kazanmaya karşı rol karmaşası aşamasına girer. Birey bu dönemde, geçmişte yaşadığı tüm krizleri tekrar eder. Ergenlikten önce çocu-ğun kimliği, pazıl parçalarına benzer. Ergenlik dönemi, geçmiş aşamalarda teker teker çözümlenen parçaların birleştirilerek bir bütünün elde edildiği dönemdir. Bu nedenle Erikson, psikososyal gelişimin en önemli aşamasının çocukluktan yetişkinliğe geçiş dönemi olarak ergenlik döneminin olduğunu öne sürmekte-dir. Ergenlik, fiziksel ve duygusal süreçlerin yoğunlaştığı cinsel ve psikososyal olgunlaşma ile başlayan ve bireyin bağımsızlığını, kimlik duygusunu ve sosyal üretkenliğini kazandığı zaman sona eren bir dönemdir.6

Gençler, yetişmesi ve gelişmesi sürecinde içlerinde psikolojik devrim yaşar-lar. Somut yetişkin görevleriyle yüz yüze gelirler. Kişilerin; diğerlerinin gözünde nasıl göründükleri, kendisi ile ilgili geri dönütlerinden hissettikleri ve o dönemin mesleki yapısına uygun nasıl roller kazandığı, yetenekler geliştirdiği temel ilgi alanlarını oluştur7. Yani bireyin kimlik kazanması ya da rol karmaşasına düşmesi, başkaları ile etkileşimi sonucunda belirlenir. Ergenin iletişimde bulunduğu diğer insanlar, onun kim olduğu veya kim olması gerektiği ile ilgili yansıtmada bulunur. İşte bu yansımalar, ergenin kimlik duygusunu biçimlendirecek ve etkileyecektir. Birey çevresindeki diğer kişilerin tepkilerinden kendisi ile ilgili olarak; yetkin veya sakar, çekici ya da çirkin, başkalarına karşı nazik ya da kaba olup olmadığı hakkında geri bildirimler alır. Nihayetinde ergenin kimliği, ergenle toplum ara-sındaki karşılıklı kabulün bir sonucu olarak oluşur. Ergen, yetişkin kimliğinin bir parçası olacak birçok öğe arasında tercihte bulunur. Bu tercihler ne kadar çok ise ergenin kimlik duygusu oluşturması o kadar zordur. Erikson, ergenlerin fark-lı rolleri ve kimlikleri denemelerinin, kimliğini keşfetmeleri bakımından önemli olduğu görüşündedir. Rollerle ilgili deneyimlere sahip olmak, tutarlı bir kimlik duygusunun oluşumu için önemli bir başlangıçtır.8

5 Schultz, Duane P., Schultz, Sydney Ellen, Modern Psikoloji Tarihi, Çev. Yasemin Aslay, Kaknüs Yayınları, 2. Basım, 2002, İstanbul, s.592

6 Derman, Orhan, “Ergenlerde Psikososyal Gelişim”, İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Sürekli Tıp Eğitimi Etkinlikleri Adolesan Sağlığı II, Sempozyum Dizisi No:63, Mart 2008, ss. 19-21, s. 19

7 Erikson, Erik H., Childhood and Society, Second Edition, W. W. Norton&Company,Inc, New York, 1963, s. 261

8 Steinberg, Laurence, Ergenlik, Çev. Rukiye Parmaksız, Yayına haz. Figen Çok, I. Baskı, İmge

Page 5: ULUSLARARASI KİŞİLİK VE KARAKTER İNŞÂSINDA DİNİN YERİ …isamveri.org › pdfdrg › G00217 › 2016 › 2016_1_TURANY.pdf · Gençler, yetişmesi ve gelişmesi sürecinde

402

KİŞİLİK VE KARAKTER İNŞÂSINDA DİNİN YERİ

Kimlik Bunalımı

Kimlik krizini olumlu bir şekilde çözmek, kişinin önemsediği kişilerin onayı-nı alması neticesinde oluşturduğu ruh bütünlüğü, iyi olma hali ve kimlik duygusu edinme ile sonuçlanır. Kimlik duygusu, diğerleriyle olan ilişkilerinde devamlığı, içsel aynılık duygusunun korunmasını, yeteneklerine olan güveni doğrultusunda somut amaçlara ulaşmak için etkili bir şekilde çalışabileceğine dair inancını ifade eder.9

Ergenlik sonunda, cinsel, toplumsal ve mesleki kimlik duygusu oluşturan bireyler, yakın ilişki kurma ve bu ilişkileri sürdürme, iş ve eş seçebilme, top-lum içerisinde erişkin rollerini üstlenebilme sorumluluğunu kazanır. Bireyin ai-diyet duygusu ve iç görüsü gelişir, sosyal kurum ve kültürel gelenekleri kabul etme eğilimi artar. Ergenlik boyunca bilişsel gelişme ile birlikte ahlaki gelişim de gözlenir.10

Birey, ergenlik dönemine geldiğinde geçmişteki bazı krizleri çözümleme-mişse veya ergenlik döneminde yetişkinlik rollerini denemek için (morotoryum) yeterli fırsat tanınmamış veya ertelemişse bu durumda kararlı, sürekli bir kimlik duygusu geliştiremez. Erikson özellikle üç kimlik sorunu üzerinde durur. Bunlar dağınık kimlik, ipotekli kimlik ve ters kimliktir.

Dağınık Kimlik (identity diffusion): Dağınık kimlik, kimlik karmaşası ola-rak da adlandırılır (identity confusion). Dağınık kimlik tutarsız, ayrık ve tamam-lanmamış benlik duygusu olarak tanımlanır. Kimlik krizinin ortasında bulunan ergenin kim olduğunu tam olarak tanımlayamadığı durumu izah eder. Bu hal, ılımlı durumdan normal bir keşif döneminin ötesinde daha şiddetli, psikopato-lojik bir duruma kadar derece derece uzanabilir. Bu durumda olan birey, zaman duygusunda bölünmeler yaşar. Kararları vermenin zor olduğu noktada aşırı ben-lik bilinci gelişir. İşinde ve başarı ilişkili etkinliklerde sorunlar yaşar. Başkalarıy-la yakın ilişkiler kurmada zorlanır ve cinsellikle aşırı ilgilenir. Başka bir deyişle, dağınık kimlik yalnızca kimlik sorunlarında değil aynı zamanda özerklik, yakın-lık, cinsellik ve başarı alanlarında yansımaktadır.11

Kimlik karmaşası yaşayan bireylerde ağır cinsel kuşkular oluşur. Hangi cinsten hoşlanmaktadır? cinsellikte yeterli midir? gibi sorulara bir türlü yanıt bulamaz. Anne babasının, toplumun hatta kendisinin bile beklentilerine ters ge-

Kitabevi, Ankara, 2007, s. 314-3159 Erikson, Erik H., İnsanın Sekiz Çağı, Çev. T. Bedirhan Üstün, Vedat Şar, Birey ve Toplum

Yayınları, Ankara 1984 s. 2710 Derman, “a.g.m.” s. 2111 Steinberg, a.g.e. s. 317-318

Page 6: ULUSLARARASI KİŞİLİK VE KARAKTER İNŞÂSINDA DİNİN YERİ …isamveri.org › pdfdrg › G00217 › 2016 › 2016_1_TURANY.pdf · Gençler, yetişmesi ve gelişmesi sürecinde

403

KİŞİLİK VE KARAKTER İNŞÂSINDA DİNİN YERİ

len davranışlar içine girer. Başkalarına benzemek istemeyen genç, kim olmak istediği sorusunun yanıtını da bulamaz. Bu kimlik karmaşası değişik ruhsal so-runlara neden olur. Kim olduğunu bilememenin getirdiği çökkünlük depresyona, depresyon paniğe ve intihar girişimine kadar uzanır. Kuşkucu, alıngan, kendinin anlaşılamadığını ve haksızlık yapıldığını düşünen genç, insan ilişkilerinde uyum-suz davranışlar sergiler. Yüzeysel, gelip geçici, kendini aradığı ama bulamadığı aşklar, tepkisel davranışlar geliştirir.12

İpotekli Kimlik (Identity Foreclosure): Bazı gençler, sağlıklı kimlik duygu-su kazanabilmek bakımından yetişkin rollerini denediği ve bir kısım keşiflerde bulunduğu moratoryum sürecini, isteyerek veya istemeyerek, es geçerler. Bir-çok seçeneği denemek, tecrübe etmek yerine bir rolü veya bir dizi rolü zamanın-dan önce son kimlik olarak kabul eder ve oluşturdukları bu kimliğe bağlanırlar. Örneğin kimlik oluşum sürecinde edineceği mesleğe yönelik kararlılığını erken yaşlarda alan birey, ergenliğe geldiğinde başka meslek seçenekleri ile ilgilenmek-sizin erken yaşlarda seçmiş olduğu mesleğe yönelik çalışmaların içine girer. İpo-tekli kimlik sürecinde benimsenen roller genellikle ana, baba veya diğer otorite figürleri tarafından belirlenen amaçlar etrafında dönmektedir.13

Ters Kimlik (Negative Identity): Ters kimlik genellikle ergenin, kabul edi-lebilir bir kimlik oluşturmasını zorlaştıran bir çevrede, benlik tanımı duygusunu sürdürme sürecinde gelişir. Bazen ergenler ana, baba veya toplum tarafından açık bir şekilde istenmeyen kimlikleri seçerler. Sürekli suç işleyen ve kanunları çiğne-yen polis müdürünün çocuğu veya ateist olduğunu iddia eden aşırı dindar ailenin çocuğu, çok sıklıkla rastlanan örneklerdendir. Ters kimlik benimseyen ergenler çevresindeki kişilerce tanınırlar ancak bu tanınma olumlu yönde değildir.14

Kimlik krizini olumlu bir şekilde çözemeyen gençler; genellikle diğer in-sanlara yaklaşma ve sıkı ilişkiler kurmada başarısızlık gösterirler ve sonucunda yalnızlık çekerler. Uygun olmayan rastgele kişilerle arkadaşlık kurarlar. Çalış-mama kendini bir işe verememe belirgindir. Yarışmadan kaçar ve yeteneklerine uymayan işlerde kendini tüketir. Ailenin ve toplumun onaylamadığı rollere girer, ters ya da olumsuz kimliğe bürünürler. Zaman kavramları belirsizdir. Zamanın bir değişme getireceğine inançları yoktur. Bazı gençler kimlik karmaşasından kurtulmak için değişik yollara başvururlar. Dış ülkelere göç eder, uyruk değiş-tirirler. Amaçsız bir yaşam sürdüğünden ne yapacaklarını bilemez, günübirlik

12 Semerci, Bengi, “Kimlik Bunalımı ve Kimlik Kargaşası”, http://www.bengisemerci.com/ki -lik-bunalimi-ve-kimlik-karmasasi, erişim:31/05/2016

13 Steinberg, a.g.e. s. 318-31914 Steinberg, a.g.e. s. 319

Page 7: ULUSLARARASI KİŞİLİK VE KARAKTER İNŞÂSINDA DİNİN YERİ …isamveri.org › pdfdrg › G00217 › 2016 › 2016_1_TURANY.pdf · Gençler, yetişmesi ve gelişmesi sürecinde

404

KİŞİLİK VE KARAKTER İNŞÂSINDA DİNİN YERİ

yaşamayı tercih ederler. Negatif kimlik geliştiren bireyler, uyruğunu, dinini, ül-kesini, yetiştiği toplumun tüm değer yargılarını yadsıyabilirler. Bu tip bireyler uyuşturucu ve alkol kullanımına yönelebilir, hippi vb. gruplara dahil olabilirler. Kimlik bunalımı yaşayan bazı gençler ise topluma meydan okuma yolunu tercih eder. Toplumda yaşanan şiddet eylemlerinin bir kısmı kimlik karmaşası yaşayan gençlerden oluşmaktadır. Bu gençler bir işe yaradıklarını, bir yere ait olduklarını hissetmeye, görünüşte önemli bir iş yapıyor, bir idealleri var gibi davranmaya çalışırlar. Onların bu durumlarını fark eden bazı kişiler onları yanlarına alarak onore eder, bir aidiyet duygusu kazandırır ve kendilerini önemli hissetmelerini sağlayarak kendi amaçları için kullanırlar.15

Sosyal Medya

Sosyal medya; internet ağı üzerinden bilgisayar, televizyon ve cep telefonu vasıtaları ile iletişimin gerçekleştirildiği medya türüdür. Sosyal medya iletişim ağları içinde en yaygın olanları; Twitter, Facebook, MSN, Blogger, Myspace ve Youtube’dur. Sosyal ağlar olarak tanımlanan bu yazılım ağları aynı anda ve eşza-manlı olarak milyonlarca kişiye ulaşmaktadır.16

1990’lı yıllardan itibaren giderek artan kullanımı ile cazip hale gelen sosyal medya, çift yönlü bir iletişim sunması bakımından geleneksel medyadan farklı-laşmaktadır. Birey, sosyal medya vasıtasıyla etkin konuma geçmiştir. Sosyal bir çevre oluşturan sosyal ağlar, bireylerin kendilerine ait bir alan oluşturmasına, aynı ağ üzerinde olan diğerleri ile video, haber, fotoğraf, vs. her türlü materyali paylaşmalarına olanak sağlamaktadır.17

Sosyal medya, ulaşım ve erişilebilirlik hızı, anonimliği yani kimlik bilgi-lerini paylaşma zorunluluğunun bulunmaması, aynı ilgileri paylaşan insanların birbirlerini kolaylıkla bulabilmesi, arkadaş ve yakın çevre ile kolay iletişim kura-bilme olanağı sunması, bireylere sorumlulukların bulunmadığı bir dünya sunması vb. nedenlerle çok hızla büyümüştür. Bu durumu TUİK istatistikleri destekler mahiyettedir. Ülkemizde internetin kullanım amaçları aşağıda tablo halinde ve-rilmiştir.

15 http://www.nirvanacocuk.com/index.php?option=com_content&view=article&id=148:-kmlk-bunalimi-ve-kmlk-kargaasi&catid=42:cerik-dier, erişim:31/05/2016

16 Alav, Orhan,”Sosyal Medya’nın Birey ve Toplumsal Yapıya Etkileri”, Elektronik Sosyal Bilg -ler Eğitimi Dergisi, Cilt 1 Sayı 1, http://esosbil.aksaray.edu.tr, s. 3

17 Özmen, Şule, Ağ Teknolojisinde Yeni Ticaret Yolu: E-Ticaret, İstanbul Bilgi Üniversitesi Y -yınları, İstanbul, 2009. s. 73-74, Aktaran: Kara, Yasemin, Coşkun, Ali, “Sosyal Ağların Pazar-lama Aracı Olarak Kullanımı: Türkiye’deki Hazır Giyim Firmaları Örneği”, Afyon Kocatepe Üniversitesi, İİBF Dergisi, C. XIV, S II, 2012, ss. 73-90

Page 8: ULUSLARARASI KİŞİLİK VE KARAKTER İNŞÂSINDA DİNİN YERİ …isamveri.org › pdfdrg › G00217 › 2016 › 2016_1_TURANY.pdf · Gençler, yetişmesi ve gelişmesi sürecinde

405

KİŞİLİK VE KARAKTER İNŞÂSINDA DİNİN YERİ

Tablo 1: Ocak - Mart 2015 Kişisel Amaçla İnternet Üzerinde Yürütülen Faaliyetler

Faaliyetler Toplam Erkek Kadın

Sosyal medya üzerinde profil oluşturma, mesaj gönderme veya fotoğraf vb. içerik paylaşma 80,9 83,1 77,6

Online haber, gazete ya da dergi okuma 70,2 72,3 67,2

Sağlıkla ilgili bilgi arama (yaralanma, hastalık, beslenme, vb.)

66,3 60,1 75,2

Kendi oluşturduğunuz metin, görüntü, fotoğraf, video, müzik vb. içerikleri herhangi bir web sitesine paylaşmak üzere yükleme

62,1 63,9 59,6

Mal ve hizmetler hakkında bilgi arama 59,4 61,9 55,7

Herhangi bir konu ile ilgili bilgi almak için Wikipedia, On-line ansiklopedi, ekşi sözlük vb. kullanma

47,2 46,1 48,8

Eğitim, staj veya kurslar hakkında bilgi arama 41,3 37,3 47,1

Kaynak: TUİK

Türkiye’de internet kullanıcıları interneti en çok sosyal ağlara ulaşmak için kullanmaktadırlar. Bunun yanında ikinci sırada “haber okumak” gelmektedir. “Eğitim, staj veya kurslar hakkında bilgi aramak” maksadıyla internet kullanım oranı ise %41,3 ile en son sırada ilgi alanını oluşturmaktadır. Yani eğitim içerik-li siteler Türk halkının ilgisini çok çekmemektedir. “Sağlıkla ilgili bilgi arama” amacıyla interneti en çok kadınlar kullanmaktadır. Sağlıkla ilgili siteler erkekle-rin ilgi alanları içerisinde beşinci sırada yer alırken kadınların ilgi alanları içeri-sinde ikinci sırada yer almaktadır. Tablo 1’e göre ülkemizde internet kullanıcıları interneti çoğunlukla vakit geçirmek ve eğlenmek maksadıyla kullanmaktadır. Bu gerçeği sosyal medya kullanımı ile ilgili istatistikler açıkça ortaya koymaktadır.

Page 9: ULUSLARARASI KİŞİLİK VE KARAKTER İNŞÂSINDA DİNİN YERİ …isamveri.org › pdfdrg › G00217 › 2016 › 2016_1_TURANY.pdf · Gençler, yetişmesi ve gelişmesi sürecinde

406

KİŞİLİK VE KARAKTER İNŞÂSINDA DİNİN YERİ

Resim 1: Sosyal Medya Kullanımı

Kaynak: http://wearesocial.com/uk/special-reports/digital-in-2016

Resim 1’e18* göre ülkemizde toplam 42 milyon aktif sosyal medya kullanıcısı bulunmaktadır. Bu sayının ülke nüfusuna oran %53’tür. Mobil telefon kullanıcı-larından, aktif sosyal medyaya kullanıcısı sayısı ise 36 milyondur. Mobil telefon vasıtasıyla sosyal medya kullanıcısının ülke nüfusuna oranı ise %45’tir. Yaygın olarak kullanılan sosyal medya araçları incelendiğinde ise aşağıdaki rakamlara ulaşılmaktadır.

18 * Ülkenin en aktif platformu tarafından bildirilen aylık aktif kullanıcı sayısını göstermektedir.

Page 10: ULUSLARARASI KİŞİLİK VE KARAKTER İNŞÂSINDA DİNİN YERİ …isamveri.org › pdfdrg › G00217 › 2016 › 2016_1_TURANY.pdf · Gençler, yetişmesi ve gelişmesi sürecinde

407

KİŞİLİK VE KARAKTER İNŞÂSINDA DİNİN YERİ

Resim 2: Sosyal Ağ Kullanımı Dağılımı

Kaynak: http://wearesocial.com/uk/special-reports/digital-in-2016

Türkiye’de sosyal ağlar içerisinde en çok Facebook (%32), ardından sırasıy-la Twitter (%17), İnstagram (%16) ve Google + (%15) gelmektedir. Mesajlaş-ma programları içerisinde ise en çok Whatsapp (%24) ve Facebook Messenger (%20) kullanılmaktadır.19**

Yukarıdaki veriler, yapılan araştırmada deneklerin kendi kullanım tercihle-rine göre oluşturulduğundan farklılık arz etmektedir. Ancak resim 1 verilerine göre ülkemizde aktif sosyal medya kullanıcı sayısının 42 milyon olduğu, resim 3 verilerine göre ülkemizde Facebook kullanıcı sayısının da 42 milyon olduğu gö-rülmektedir. Bu veriler doğrultusunda ülkemizdeki tüm sosyal medya kullanıcıla-rının aynı zamanda Facebook kullanıcısı olduğu, ancak kendilerine sorulduğunda tüm kullanıcıların açıklıkla sosyal medya kullanım tercihlerini beyan etmedikleri anlaşılmaktadır.

Yaş gruplarına göre Facebook kullanıcı profili incelendiğinde aşağıdaki ve-rilere ulaşılmaktadır.

19 ** Veriler, 16-64 yaş arası bireylere yapılan ankete dayalı olarak elde edilen verilerden oluşmaktadır.

Page 11: ULUSLARARASI KİŞİLİK VE KARAKTER İNŞÂSINDA DİNİN YERİ …isamveri.org › pdfdrg › G00217 › 2016 › 2016_1_TURANY.pdf · Gençler, yetişmesi ve gelişmesi sürecinde

408

KİŞİLİK VE KARAKTER İNŞÂSINDA DİNİN YERİ

Resim 3: Facebook Kullanıcı Profili

Kaynak: http://wearesocial.com/uk/special-reports/digital-in-2016

Resim 320*** incelendiğinde, Facebook kullanıcı sayısının 42 milyon olduğu anlaşılmaktadır. Bu kullanıcıların %63’ü erkek, %37’si kadındır. Yaş grupları ba-kımından en yüksek grup, 20 – 29 yaş grubudur (%36). Bu grubun ardından sıra-sıyla 30 – 39 yaş grubu (%23) ve 13 – 19 yaş gurubu gelmektedir (%19). Sayısal veriler yaş gurupları bakımından incelendiğinde ergenlik dönemi ve genç erişkin-lik dönemini kapsayan yaş aralığı kullanıcılarının yoğun olduğu anlaşılmaktadır.

Yukarıda verilen istatistiki bilgiler ışığında, ülkemizde nüfusun özellikle genç nüfusun neredeyse tamamına yakınının internet kullanıcısı olduğu, internet-te zamanının büyük çoğunluğunu sosyal ağlarda geçirdiği, ülkemizde özellikle gençler tarafından sosyal ağlar içerisinde en çok Facebook sosyal paylaşım sitesi-nin tercih edildiği anlaşılmaktadır. Facebook, kendine özgü bir kimlik oluşturma-ya izin veren, arkadaş listesi oluşturulabilen, tanıdık veya hiç tanımadığı kişilerle fotoğraf, video, yazı vb. paylaşımların yapılabildiği, sohbet hattı vasıtasıyla özel sohbet imkanı tanıyan, kişinin ilgi ve yönelimlerine göre benzer kullanıcıları ara-ma ve onlarla iletişim başlatmaya imkan tanıyan bir sosyal ağdır. Bu doğrultuda,

20 *** We are social’in Facebook analizi raporuna dayalı verilerdir. Tabloda rapor edilen datalar yuvarlanmasına rağmen toplam %100’ü vermemektedir.

Page 12: ULUSLARARASI KİŞİLİK VE KARAKTER İNŞÂSINDA DİNİN YERİ …isamveri.org › pdfdrg › G00217 › 2016 › 2016_1_TURANY.pdf · Gençler, yetişmesi ve gelişmesi sürecinde

409

KİŞİLİK VE KARAKTER İNŞÂSINDA DİNİN YERİ

sosyal paylaşım ağlarının özellikle sosyalleşme aracı olarak kullanıldığı varsayı-mından hareketle, sosyalleşme ve sanal kimlik hakkında bilgi paylaşmak yerinde olacaktır.

Sosyalleşme ve Sanal Kimlikler

İnsan toplumsal bir varlıktır. Birey doğumu ile birlikte toplum içerisine ka-rışmaya başlar. Önce aile, ardından okul ve akranlar, iş arkadaşları şeklinde sürüp giden toplumsal ilişkiler, bireyin sosyalleşmesine yol açar. Sosyalleşme sürecin-de birey, doğumundan ölümüne kadar içinde yaşadığı toplumun kültürünü öğre-nir, kişiliğini geliştirir.21

İnsanın toplumla bütünleşme süreci olarak tanımlanan sosyalleşme, bireyin toplumun norm ve değerlerini öğrenerek, çevresiyle adaptasyon süreci olarak ifade edilebilir. Sosyalleşme, toplumun mevcut değer ve normlarının bireye öğ-retilmesi ve bireyin kimliğini oluşturması sürecidir. Bireyin kimlik oluşumu sü-recinde toplum, kültürel ve toplumsal değerleri, kural ve davranışları bir sosyal ilişkiler ağı içinde uygun bir zemin, anlayış ve etkileşim yoluyla bireye kazandı-rır. Çevresel ve toplumsal yapının şekillendirici etkisiyle oluşan kimlik, iletişim kurulan çevreye bağlı olarak gelişir. İnternet ve sosyal paylaşım ağları, bireye küreselleşen bir iletişim ortamı ve çevre sunar.22 Çevrenin küresel boyutlara ulaş-ması, sanal ortamların etkin bir şekilde toplum yaşantısına girmesi, kişinin istek, arzu ve beklentileriyle internetin bireye sunduğu imkanların çeşitlenmesi, bireyin kimlik gelişimi sürecini de etkilemektedir.

Bireyin sosyal ağlarda ve sanal ortamlarda kendini ifade etme biçimiyle bir sanal kimlikten bahsedebiliriz. Sanal kimlik, bir insanın sosyal yaşamında-ki karakteri, nitelikleri, yaşantısına dair özellikleri olarak tarif edilebilir. Genel anlamda sanal kimlik, kendini ifade etme biçimi olarak seçilen bir yöntemdir.23 Sosyal ağlarda kimlik oluşturma süreci dinamiktir. Yani paylaşılan her bilgi, her ileti, her fotoğraf vb. kimliğe eklenmekte ve bir yaşam tarzı sunmaktadır. Bi-rey, nasıl görünmek ve başkalarınca nasıl algılanmak istemekteyse ona uygun bir kimlik oluşturmaktadır.24 Sosyal ağlarda kişinin kendini nasıl görmek istediği

21 Özkalp, Enver, Sosyolojiye Giriş, Anadolu Üniversitesi Yayınları, 8. Baskı, Eskişehir, 1995, s. 82

22 Bakıroğlu, Cemile Tokgöz, “Sosyalleşme ve Kimlik İnşası Ekseninde Sosyal Paylaşım Ağları”, http://ab.org.tr/ab13/bildiri/228.pdf, erişim: 31/05/2016, s. 2

23 Özbek, Cumali, “Sosyal Medya ve Kimlik Arayışları”, http://akademikperspektif.com/2014/05/14/sosyal-medya-ve-kimlik-arayislari/ erişim: 31/05/2016, s. 2

24 Bakıroğlu, “a.g.m.” s. 4

Page 13: ULUSLARARASI KİŞİLİK VE KARAKTER İNŞÂSINDA DİNİN YERİ …isamveri.org › pdfdrg › G00217 › 2016 › 2016_1_TURANY.pdf · Gençler, yetişmesi ve gelişmesi sürecinde

410

KİŞİLİK VE KARAKTER İNŞÂSINDA DİNİN YERİ

ve nasıl göstermek istediği ile gerçek yaşamdaki sosyal maskeleri bağdaştırmak mümkündür.25

Sosyal ağlar, bireyin yenilik arayışına, toplumsal baskı ve normlardan uzak özgürce duygu ve düşüncelerini ifade edebilmesine, farklı gruplara karışabilme-sine olanaklar sunmaktadır. Birey sosyal ağların sağladığı bu imkanlar doğrultu-sunda sahte ve gizli kimlikler oluşturabilmekte, kendi duygu ve düşüncelerini öz-gür bir ortamda ifade edebilmektedir. Ürettiği sahte, daha doğru ifade ile kendini ifade etme biçimi olan sanal kimliği ile birey, gerçek hayatta bastırmak zorunda kaldığı duygularını rahatça ifade edebilmekte, gerçek hayatta karışamadığı toplu-luklara karışabilmektedir. Bu imkanlar sanal kimlikleri cazip hale getirmektedir. Ancak bireyin sanal kimliği ile sosyal ağlarda yaşadığı hayatla, gerçek yaşamı dolayısıyla gerçek kimliği arasında bir çatışma yaşanabilir.26 Sanal ortamlar ve sosyal medya, bireyin kimliğinin dış etkiye açık olmasına yol açabilecektir. Dış etkiye göre kimliğin dönüşümü ise Gonzales ve Hancock tarafından “kimlik kay-ması” olarak adlandırılmıştır.27

Sosyal Medyanın Kimlik Oluşumu Üzerindeki Etkileri

İnternet ve dolayısıyla sosyal medya, toplum hayatında dönüşü imkansız bir noktaya gelmiştir. Yapılan araştırma sonuçları doğrultusunda, sosyal medyayı en yoğun kullanan kesimin ergenler ve genç erişkinler olduğu söylenebilir. Birey, kendi tüketim alışkanlıklarını, aile ve arkadaşlık ilişkilerini, medeni durumunu, eğitim seviyesini, kariyer bilgilerini, ideolojik fikirlerini hatta gittiği yerleri sos-yal medya üzerinden yeniden yaratıp kurgulayarak yeni bir benlik oluşturma yo-luna gitmektedir.28 Bu şekilde ortaya çıkan yeni benlik oluşumları, Erikson’un görüşleri çerçevesinde ele alındığında bir kimlik kargaşası olarak ifade edilebilir. Erikson, bireyin toplum içerisindeki; anne-baba, öğretmen, iş arkadaşı gibi çeşitli rollerine ilişkin değişen tutum ve davranışlarından öteye belli, tutarlı bir kim-lik oluşturamayıp bocalamasını, birden çok kimlik oluşumunu, kimlik kargaşası olarak görmektedir. İnternet ve sosyal medyada kullanılan gerçek kimlikle örtüş-meyen sanal kimlikler, Erikson’ın bu yaklaşımı doğrultusunda kimlik kargaşası olarak değerlendirilebilir.

25 Ozkan, N. Pelin, “Sosyal Ağ Kullanıcılarının E-Sosyalleşme Sürecindeki Kimlik Yapılandırma Süreçleri”, II. International Conference on Communication, Media, Technology and Design 02-04 May 2013, s.387

26 Özbek, “a.g.m.” s. 227 Bakıroğlu, “a.g.m.” s. 428 Özdemir, Zafer, ”Sosyal Medyada Kimlik İnşasında Yeni Akım: Özçekim Kullanımı”, Maltepe

Üniversitesi · İletişim Fakültesi Dergisi, 2015 Bahar, 2(1) ss.112-131, s. 113

Page 14: ULUSLARARASI KİŞİLİK VE KARAKTER İNŞÂSINDA DİNİN YERİ …isamveri.org › pdfdrg › G00217 › 2016 › 2016_1_TURANY.pdf · Gençler, yetişmesi ve gelişmesi sürecinde

411

KİŞİLİK VE KARAKTER İNŞÂSINDA DİNİN YERİ

Edinilen gerçek kimlik de, sanal kimlik de bireye bazı tutum ve davranışlar kazandıracaktır. Bu ilişkiyi bir örnekle açıklayan Wetherell, bireyin kişisel kim-liğiyle hareket ettiğinde komşularına “arkadaşça” davranışlar sergilerken, sosyal kimliğiyle hareket ettiğinde ilişkilerini, kendisi için önemli olan sosyal grupların din, dil, ırk, cinsiyet gibi konulardaki görüşleri doğrultusunda tekrar şekillendire-ceğini29 ileri sürmektedir.

İnternet ve sosyal medya araçlarında farklı kimlikler kullanması sosyal baskı ve normlardan kurtulmak için tercih edilmektedir. Yapılan bir araştırmada, kul-lanıcıların sosyal paylaşım sitelerinde gerçek isimlerini kullanıp kullanmadıkları sorgulandığında; lise mezunlarının “bazen” cevabı çoğunluktayken, üniversite mezunlarının büyük kısmının “oldukça sık” cevabı verdiği görülmektedir. Bu so-nuca göre lise mezunları kimliğini açıklamaktan çekinirken, üniversite mezunları kimliğini çoğunlukla açıklamaktadır.30 Bir başka araştırmada da yüksek yalnız-lık seviyesine sahip lise öğrencilerinin, düşük benlik saygısına sahip oldukları bulgulanmıştır.31 Sosyal baskının bulunmadığı, anonimliğin hakim olduğu sosyal ağlarda bireylerin sosyal ilişkilerini güven ortamı içerisinde gerçekleştirememe-si, sağlıklı kimlik oluşturamamasıyla ilişkilidir.

Birçok araştırmacı ergenlikte yaşanan olumlu sosyal ilişkilerin temelinin bebeklik yıllarına dayandığını kabul eder. Eğer birey bebeklik yıllarında güven-li bağlanma ilişkileri kurduysa, ergenlik döneminde de olumlu sosyal ilişkiler geliştirecektir.32 Kişilerin gençlik dönemlerinde ve ileriki yaşlarında gözlemlenen sapkın davranışlar ve kötü alışkanlıklar, ergenlik döneminde edinilen güvensiz ve sağlıksız kişilik yapısı ile ilişkilendirilmektedir.33

İnsanlar internet ve sosyal ağlarda çok fazla vakit geçirmektedirler. İnternet ve sosyal medyada geçirilen bu vakit bireylerin yükümlülüklerini de ihmal etme-sine, emek ve sabır gerektiren kalıcı ve derin deneyimlerden uzaklaşmasına yol açmaktadır. We are social araştırma grubunun sunduğu istatistiklere göre; ülke-mizde internet kullanıcıları her gün bilgisayar ve tablet ile 4 saat, 14 dakika in-ternete erişmektedir. Mobil telefon kullanıcıları günde 2 saat 35 dakika sürelerini internette geçirmektedir. Sosyal medya kullanıcıları günlük 2 saat 32 dakikalık

29 Akt. Demirtaş, H. Andaç, “Sosyal Kimlik Kuramı Temel Kavram ve Varsayımlar”, iletişim: araştırmaları 2003, 1(1), ss. 123-144, s. 132

30 Ozkan, “a.g.m.”, s.38931 Akt. Bayhan, Pınar, Işıtan, Sonnur, “Ergenlik Döneminde İlişkiler: Akran ve Romantik İlişkilere

Genel Bakış”, Aile ve Toplum, Yıl: 11, C. 5, Sy. 20, Ocak-Şubat-Mart 2010, s. 3932 Bayhan, “a.g.m.” s. 3533 Coşgun, Melek, “Gençlerin Kimlik Gelişimi Ve Sosyalleşme Sürecine Televizyon Dizilerinin

Etkisi (Sakarya İli Kocaali İlçesi Örneği)”, Akademik Bakış Dergisi, Sy. 28, Ocak – Şubat 2012, s. 3

Page 15: ULUSLARARASI KİŞİLİK VE KARAKTER İNŞÂSINDA DİNİN YERİ …isamveri.org › pdfdrg › G00217 › 2016 › 2016_1_TURANY.pdf · Gençler, yetişmesi ve gelişmesi sürecinde

412

KİŞİLİK VE KARAKTER İNŞÂSINDA DİNİN YERİ

süreyi sosyal medyada geçirmektedir.34 Yoğun olarak internet ve sosyal medya kullanımının insanları yalnızlaştıracağını, yalnızlaşan bireyin daha fazla sosyal medya kanallarına yöneleceğini ve kısır bir döngüye dönüşeceğini belirten Sa-yar, bu durumun kişinin zaman kavramını yitirmesine, hayatından geri kaldığını kabul etmeme, sosyal medya ve internette geçirilen zamandan dolayı pişmanlık hissetmeme gibi bir psikolojik hal kazanacağını ileri sürmektedir. Sayar, sosyal medya bağımlılığını sigara veya alkol bağımlılığından daha güçlü görmektedir. Sosyal medyadan uzak kalan veya cep telefonlarının şarjı biten kişiler, diğer ba-ğımlılıkların yoksunluğuna benzer psikolojik ve fizyolojik semptomlar göster-mektedir. Bu semptomlar arasında; yoğun endişe, depresiflik, yükselmiş nabız ve azalan düşünme kapasitesi bulunmaktadır.35 Yapılan bir araştırmada ise katılımcı-ların %45,4’ü internetin olumlu yönüne temas etmiş ve bireyleri sosyal medyayla sosyalleştirdiği düşüncesinde olduklarını ifade etmişlerdir. Ancak, örneklem gru-bunun azımsanmayacak bir büyüklüğü (%25) sosyal medyanın bireyleri yozlaş-tırdığı, %21,4’ü ise sosyal medyanın bireyleri yalnızlaştırdığını ifade etmişlerdir. Yine aynı araştırma kapsamında sorulan soruya verilen cevaplara göre, örneklem grubunun %47,3 kesimi, sosyal medyanın kendilerini mutsuzluğa ittiğini belirtir-ken %33,6’lık grup ise sosyal medyanın kendisini mutlu ettiğini ifade etmiştir.36 Sayar, bireylerin internette geçirdikleri süreleri çok görmeme, internetin olumsuz etkilerini çok kabullenmeme, diğer insanların onu sosyal medyada fazla zaman geçirdiği konusundaki eleştirilerini kabul etmeme, hatta sinirlenme davranışları gösterdiklerini iddia etmiştir.37

Yapılan bir araştırmada internette geçirilen zaman dolayısıyla bireylerin yükümlülüklerini ihmal edip etmedikleri sorgulanmış, katılımcıların büyük bir çoğunluğu (%37,1) “bazen” yanıtı vermiştir. Katılımcılar, internette çok zaman geçirmenin yükümlülüklerin ihmal edilmesine neden olduğu düşüncesinde de-ğildir. Sosyal paylaşım sitelerinde bulunma amaçlarının ne olduğunu soruldu-ğunda da katılımcıların %60,7’sinin vakit geçirmek amaçlı olarak kullandığını belirtmiştir.38

Erikson’ın kimlik gelişim teorisinden hareketle, birey ergenlik döneminde di-ğer insanlarla doğru iletişim kurma becerilerini kazanamazsa, ileriki dönemlerde de sosyal ilişkiler kurmakta güçlük çekecektir. Gerçek yaşamda, doğru ve tatmin edici sosyal ilişkiler kuramayan birey kendisini yalnız hissedecek, sanal alemde sosyal

34 Bkz. Alav, “a.g.m.” s. 1135 Sayar, Kemal, “Sosyal Medya Bağımlılığı”, Yeğitek, Yıl:5, Sy:16, ss. 16-19, s. 16-1736 Alav, “a.g.m.” s. 12-1337 Sayar, “a.g.m.” s. 1638 Özkan, “a.g.m.” s. 387

Page 16: ULUSLARARASI KİŞİLİK VE KARAKTER İNŞÂSINDA DİNİN YERİ …isamveri.org › pdfdrg › G00217 › 2016 › 2016_1_TURANY.pdf · Gençler, yetişmesi ve gelişmesi sürecinde

413

KİŞİLİK VE KARAKTER İNŞÂSINDA DİNİN YERİ

ilişkiler kurma yoluna yönelecektir. Çünkü sanal ortamda sosyal ilişkinin başlaması da bitmesi de çok kolaydır. Sosyal ağlardaki ilişkiler yüzeyseldir. Gerçek sosyal ilişkilerdeki tatmini vermez ve bireyi daha fazla yalnızlığa iter.

Birey sosyalleşme ve kimlik kazanım sürecinde diğerlerinin gözünde nasıl göründükleri, önem kazanır. Bireyin kimlik kazanması süreci başkaları ile etki-leşimi gerektirir. Birey çevresindeki diğer kişilerin tepkilerinden kendisi ile il-gili olarak; çekici ya da çirkin, başkalarına karşı nazik ya da kaba vb. fizyolojik özellikleri ve sosyal ilişkileri hakkında geri bildirimler alır. Nihayetinde ergenin kimliği, ergenle toplum arasındaki karşılıklı kabulün ve onayın bir sonucu olarak oluşur. Toplumla sağlıklı ilişkiler kuramayan birey, interneti ve sosyal medyayı kurtarıcı olarak görmekte, sosyal ağlarda oluşturduğu dostluklarla bu yöndeki tatmini sağlamaya çalışmaktadır.

Ülkemizde en yaygın sosyal medya aracı olan Facebook, bir profil yani kim-lik oluşturmaya imkan vermesi, arkadaş grupları oluşturulabilmesi, arkadaşlık istekleri yapılmasına olanak sağlaması, yorum, fotoğraf, video, konum vb. payla-şımlara izin vermesi nedenleriyle tercih edilmektedir. İnsanlar Facebookta profil düzenler, profil resmini değiştirir vs. her türlü etkinliğinin sonunda çevresinden, önem verdiği kişilerden, akran ve arkadaş gruplarından onay ve beğeni bekler. Facebookta paylaştığı fotoğrafının beğenilmesi, kişinin dış görünüşünün onay-landığı ve beğenildiğini düşünmesine neden olur. Bu durumda kişi dışarıdan onay ve beğeni beklemeyi alışkanlığa dönüştürür. Aslında içten gelmesi gereken ken-dini değerli ve önemli hissetme deneyimini dış kaynaklara bağlayan birey bekle-nen beğeninin gelmemesi durumunda kendisini oldukça değersiz, yalnız ve dep-resif hisseder.39 Bu bilgileri destekler mahiyette araştırma bulguları mevcuttur. Yapılan bir araştırmada katılımcıların %93,7’si cinsiyet bilgisini, %91,7’si profil resmi, %87,7’si fotoğraf, %8,1’i doğum tarihini, %71,1’i dini inancını, %59,7’si ilgi alanlarını, paylaşmaktadır. Böylece birey sanal bir kimlik oluşturmaktadır. Bu araştırma sonuçlarına göre bireylerin sosyal medyada kimlik bilgilerini pay-laştıkları, özellikle profil ve fotoğraf paylaşımı yaptıkları söylenebilir. Bu sonuç-lar doğrultusunda, bireylerin sosyal medya vasıtasıyla onaylanma ve beğenilme güdülerini tatmine yöneldikleri söylenebilir.40

Fiziksel bütünlüğün kontrolü kaybolduğunda vücutta ağrı oluştuğu gibi psi-kolojik bütünlüğün bozulması durumunda da korku oluşur. Fear of Missing Out (FOMO) olarak ifade edilen bu korku “gelişmeleri kaçırma korkusuyla gereksiz

39 Sayar, “a.g.m.” s.1840 Dal, Nil Esra, Dal, Veysel, ‘Kişilik Özellikleri Ve Sosyal Ağ Sitesi Kullanım Alışkanlıkları:

Üniversite Öğrencileri Üzerine Bir Araştırma” s. 152

Page 17: ULUSLARARASI KİŞİLİK VE KARAKTER İNŞÂSINDA DİNİN YERİ …isamveri.org › pdfdrg › G00217 › 2016 › 2016_1_TURANY.pdf · Gençler, yetişmesi ve gelişmesi sürecinde

414

KİŞİLİK VE KARAKTER İNŞÂSINDA DİNİN YERİ

yere pişmanlık duyma davranışı” olarak tanımlanır. FOMO belirtileri gösteren kişiler ödüllendirilme ihtiyacı hisseder ve bazı kaygılar yaşar. Sosyal ağlarda pay-laşılan paylaşımların beğenilmesi, bu kişilerce ödüllendirme olarak algılanır ve mutlu olurlar. Sosyal medya ağlarında fazla zaman geçiren, bu ağlarla aşırı sayı-lacak düzeyde ilgilenen kişilerin beyni, her hangi bir uyuşturucu madde almadığı halde, sanki uyuşturucu madde almış gibi haz duyar ve bazı hormonlar salgılar. Bu nedenle sanal dünya için “sanal uyuşturucu” da denmektedir. Sanal dünyada sosyalleşen kişilerde ileriki zamanlarda psikiyatrik bir sendromun görülme olası-lığı artmaktadır.41 Sosyal medyada daha fazla zaman harcayan insanlar, daha az zaman harcayanlara göre daha endişeli ve depresif olmaya yatkındır.42

Din Eğitiminin Kimliğin Şekillenmesindeki Önemi

Aile çevresi ile başlayan kişilik oluşum süreci her farklı çevreye girildiğin-de gelişir ve değişime uğrar. Bireyin içinde yaşadığı çevrelerin en önemli etme-ni kültürdür. Kültür topluma, ortak düşünüş, algılayış ve davranış kazandırır.43 Kültürün de en önemli bileşenlerinden birisi dindir. Dini sistemler kültürün her unsuru ile sıkı sıkıya entegre olmuştur.44 Kültürel bir çevre içerisinde yetişen, büyüyen, kişilik ve kimliğini kazanan bireyin tabiî ki kişiliğinde ve kimliğinde din duygusu yer edecektir.

Bütün kişiliği kapsayıcı, olgunluk seviyesine ulaşmış bir iman, kişiliği mey-dana getiren her şeyi içine alan ruhi bir yapıya dönüşür. Belki de yeryüzünde hiçbir şey, din kadar insan benliğini sarıp sarmalama kapasitesine sahip değildir. Din; duygular, arzular, inançlar, dünya ve toplumla ilişki ve davranışlar içinde kendini gösteren bütün psikolojik hayatı üzerine alır ve her bakımdan kişiliğe nüfuz eder.45 Fromm, din ve Tanrı inancının bireye kimlik duygusu kazandırdığı görüşündedir. Fromm insanın varoluşundan getirdiği beş temel ihtiyacı olduğu-nu belirtmektedir. Bu ihtiyaçlardan biri de kimlik ihtiyacıdır. Dolayısıyla birey, kendini inandığı dinle tanımlayarak doğasında var olan kimlik ihtiyacını tatmine yönelir.46

41 Tarhan, Nevzat, “Yeni Sosyal Medya Hastalığı: FOMO!”, Yeğitek” Yıl:5, Sy:16, ss. 20-21, s. 20-21

42 Sayar, “a.g.m.” s.1843 Turan, Yahya, “Kişilik Özellikleri ve Dinsel Yönelimler Üzerine Bir Araştırama”, Marmara

Üniv. Sosyal Bilimler Enst. Basılmamış Doktora Tezi, Dnş. Veysel Uysal, İstanbul, 2009, s. 114

44 Allport, Gordon W., Birey ve Dini, Elis Yayınları, Çev. Bilal Samur, Ankara, 2004, s. 4445 Hökelekli, Hayati, Din Psikolojisi, TDV Yayınları, Ankara, 1993, s. 18746 Karacoşkun, Mustafa Doğan, Ataist Bir Mistik Eric Fromm, Etüt Yayınları, Samsun, 2006, s.

91-92

Page 18: ULUSLARARASI KİŞİLİK VE KARAKTER İNŞÂSINDA DİNİN YERİ …isamveri.org › pdfdrg › G00217 › 2016 › 2016_1_TURANY.pdf · Gençler, yetişmesi ve gelişmesi sürecinde

415

KİŞİLİK VE KARAKTER İNŞÂSINDA DİNİN YERİ

Kişiliğin gelişmesi, kimliğin oturması açısından ergenlik dönemi, daha önce de ifade edildiği gibi önemlidir. Bu dönem dini inancın benimsenmesi ve kişiliğe mal edilmesi bakımından ayrıca bir öneme sahiptir. Ergenlik dönemde ruhi ve fi-ziki gelişmelere paralel olarak dini gelişimde de hızlanır. Zihni gelişimle beraber ruhi yapıda meydana gelen duygusal çalkantılar, dini şuuru doğurur.47

Kimlik kazanım sürecinde toplumun bireye, kültürün bir parçası olarak sun-duğu dini inançlar, birey tarafından sorgulanacak, akli temellere dayandırmaya çalışacak, duygusal tatmin yolları arayacaktır. Birey bu süreçte ya içinde yaşadığı toplumun sunduğu dini kimliği benimseyecek ya da bu değerleri askıya alarak reddecek, farklı dini kimlik arayışı içerisine girecektir.48

İnancın yanında dindarlığın ibadet boyutunun da kişiliğin oluşum ve gelişimi üzerine etkileri olduğunu söylemek mümkündür. İnanç faktörüne bağlı olarak ibadet ile diğer davranışlar arasında bir bağıntı vardır. Çünkü kişilik bir bütündür. Kişi ibadet ederken hangi inanca sahipse, diğer davranışları da o inancın etkisi altında gerçekleşecektir. İnanç ve kanaatler bireyin davranışlarının iç dünyasın-daki kökleridir.49 Yapılan bir araştırmada, oruç ibadetini yerine getiren bireylerin şahsiyet özellikleri bakımından ince ruhlu, kendine güven duygusu olan, güçlü üst benlik ve sorumluluk duygusu gelişmiş bir kişi olarak algılandıkları tespit edilmiştir.50

Sonuç olarak bireyin sosyalleşme sürecinde gelişen kişiliği toplumun dini ile de karşılıklı etkileşim içerisine girer. Bir taraftan, dini inancın öngördüğü özellik-ler kişiliğin şekillenmesine etki ederken, bazı kişilik özellikleri de; dinin algılan-ması, yorumlanması, inancın kişiselleştirilmesi ve şeklinin belirlenmesinde etkili olur. Yani kişilik, dindarlıkla ilgili tercihleri etkilerken, diğer taraftan toplumun dini tasavvuru, kişilik özelliklerinin çerçevesinin oluşmasına katkı sağlar.51 Dini inanç ve duygu ile beslenen, ibadet ile desteklenen kimlik, güçlü bir şahsiyetin parçası haline dönüşebilir.

Sonuç

Ergenlik dönemine giren her genç yoğun veya yüzeysel düzeyde kimlik bu-nalımı yaşar. Kimlik bunalımı bir hastalık değildir. Bireyin uygun özdeşimler ku-

47 Kula M. Naci, Kimlik ve Din, Ayışığı Kitapları, İstanbul, 2001, s. 50-5148 Hökelekli, Hayati, Psikolojiye Giriş, Düşünce Kitabevi Yayınları, İstanbul, 2008, s. 4649 Şentürk, Habil, “İbadetin Mahiyeti ve Şahsiyet Gelişimindeki Fonksiyonu” DEÜİFD, II,İzmir,

1985, s. 1150 Uysal, Veysel, Psiko-Sosyal Açıdan Oruç, TDV, Ankara, 1994, s. 20751 Turan, “a.g.t.” s. 118

Page 19: ULUSLARARASI KİŞİLİK VE KARAKTER İNŞÂSINDA DİNİN YERİ …isamveri.org › pdfdrg › G00217 › 2016 › 2016_1_TURANY.pdf · Gençler, yetişmesi ve gelişmesi sürecinde

416

KİŞİLİK VE KARAKTER İNŞÂSINDA DİNİN YERİ

rup, toplumla uyum sağlayabilecek bir kimlik oluşturması ile geçer. Kimlik kar-maşası ise gencin kimlik oluşturamaması ve toplumla ciddi çatışmalar yaşaması durumudur. Kimlik karmaşasının ileri düzeyinde ciddi bir tedavi süreci gerekir. Gencin kimlik gelişim sürecini başarılı bir şekilde sonuçlandırabilmesi ve kimlik karmaşasına sürüklenmemesi için uygun bir aile ve çevre ortamına ihtiyaç vardır. Bireyin ergenlik öncesi ve ergenlik döneminde özdeşim kuracağı ve örnek ala-cağı aile bireyleri, öğretmenleri ve değer verdiği kişilerin olması ergenin kimlik bunalımını daha hafif ve daha kısa sürede atlatmasını ve kimlik karmaşası içine girmesini önlemek için çok önemlidir.52

Bireyin kimlik oluşum sürecinin en kritik adımı, toplumla bütünleşme süre-ci olarak ifade edilen sosyalleşmesidir. Birey, sosyalleşme sürecinde kültürel ve toplumsal değerleri öğrenerek kişiliğine mal eder ve bir kimlik duygusu edinir. Birey toplumla sağlıklı ilişkiler kuramazsa bu durumda ilişki geliştireceği farklı yollara yönelir.

Bireyin internet ve sosyal medyada fazla zaman geçirmesi, aile, yakın çevre ve toplumla iletişimini azaltır. Azalan iletişimle birlikte, aile, okul, akran çevre-sinden ve değer verdiği kişilerden özdeşimler kurması zorlaşır. Böyle durumdaki birey, sanal ortamda yeni iletişim ağları ve özdeşimler oluşturur. Ancak geçici olan ve gerçeği kadar tatmin sağlamayan sanal iletişim, bireyin bir kimlik kazan-masını da olumsuz yönde etkiler. Toplumla iletişimi düşen, toplumsal kabulün gerçekleştiği bir kimlik duygusu edinemeyen birey, sanal ortamlarda, toplumsal kontrol ve baskıdan uzak farklı farklı kimliklerle iletişime geçerek kendini tatmi-ne yönelir. Eğer sanal kimliği ile gerçek kimliği örtüşmez ise bu durumda kimlik karmaşasına düşer. Yapılan araştırmalarda çevirimiçi kimlik sunumunun çevirim-dışı kimlik sunumundan daha fazla içselleştirildiği ortaya konulmuştur. Birey, sosyalleşme sürecinde problem olarak algıladığı kişilik özelliklerini çevirimiçi ortamlarda aşabilmektedir.53

Ergenin sağlıklı bir kimlik duygusu edinmesinde dini eğitimin rolü yadsı-namaz. Küçük yaşlardan itibaren aile ortamında başlayan dini eğitim, bireyin ergenlik döneminde seçeceği rolleri edinmesi ve toplumla uyum içerisinde bir kimlik edinmesi açısından çok önemlidir. Çünkü din, kültürün en önemli unsu-rudur. Bireyin soyut düşünme yeteneğine ulaştığı ergenlik döneminde geçmişte

52 http://www.nirvanacocuk.com/index.php?option=com_content&view=article&id=148:-kmlk-bunalimi-ve-kmlk-kargaasi&catid=42:cerik-dier, erişim: 31/05/2016

53 Gonzales, Amy, Hancock, Jeff, Changing Identity In New Media Changing Identity through Self-Presentation: The Effect of New Media on the Self-Perception Process, http://citation.allacademic.com//meta/p_mla_apa_research_citation/3/0/0/7/4/pages300743/p300743-1.php, erişim: 31/05/2016, s. 4

Page 20: ULUSLARARASI KİŞİLİK VE KARAKTER İNŞÂSINDA DİNİN YERİ …isamveri.org › pdfdrg › G00217 › 2016 › 2016_1_TURANY.pdf · Gençler, yetişmesi ve gelişmesi sürecinde

417

KİŞİLİK VE KARAKTER İNŞÂSINDA DİNİN YERİ

öğrendiği dini bilgileri tekrar değerlendirerek kişiliğine mal eder. Eğer bireye aile içerisinde doğru dini bilgiler verilmez ise bu durumdaki birey, ergenlik dö-neminde bocalamaya düşer. Kimlik kazanımının bir öğesi olan din ve ahlak ge-lişimini tam olarak gerçekleştiremeyen bireylerin, internet ortamında karşılaştığı durumlar, farklı ideoloji ve dini bilgiler kişinin daha büyük karmaşaya düşmesi ile sonuçlanabilir. Sosyal medyada paylaşılan fotoğraflar, kullanıcının kimlik in-şasının bir aracı iken başkaları tarafından onaylanma aracına da dönüşmektedir.54 Böylece toplumsal kabulü ve beğenilme ihtiyacını sosyal medyada arayan genç, narsizmin pençesine düşebilir. Sayar, Facebook ve Twitter gibi sosyal paylaşım sitelerinin çoğunlukla insanların narsist ihtiyaçlarını gidermek, övülmek, takdir edilmek için tercih edildiğini ifade etmektedir. Sayar’a göre, çok twit atmak ya da fotoğraf paylaşmak görünme isteğinin çok olduğu anlamına gelmektedir. Sayar, bu gün toplumun ciddi anlamda bir varoluş krizi yaşadığını, günümüz insanının aidiyet hissinin kaybolduğunu, bireyin kendisini bir cemaate veya bir topluluğa ait olarak tanımlayamadığını, toplumun bireyci ve yanlış hayatlar yaşadığını, yal-nızlaşan bireyin tutunacak dal aradığını, gerçek ilişkiler geliştiremeyen bireyin sanal topluluklar oluşturarak ve toplumun kendisini takip etmesini sağlayarak bir tatmin yaşadığını ifade etmektedir. Sayar bu durumun giderek kişileri depresyona ittiğini iddia etmektedir.55

Gencin, kişilik gelişimi ve kimlik oluşum sürecinin sağlıklı bir şekilde işle-mesi ise çocukluktan başlayarak ergenliğe kadar devam eden doğru dini ve ahlaki eğitimlerle ilişkilidir. Toplumun kabul ettiği dini ve ahlaki değerlerin gence doğ-ru bir şekilde kazandırılması, ergenlik döneminde kimlik karmaşasına düşmesi-nin ve yanlış ilişkiler geliştirmesinin önünü alacaktır. Bu eğitim sürecinde de aile ön plana çıkmaktadır. Ailenin çocukları ile doğru ve doyurucu iletişim kurması gerekmektedir. Bu iletişim sürecinde de dini, ahlaki ve toplumsal değerler çocuğa kazandırılmalıdır. Eğer aile bireyleri kendileri sosyal medyanın esiri olmuş ise ve çocuklarının yetişme sürecinde onlara rehberlik edemiyor hatta yanlış örnek oluyorsa, çocuğun gençlik döneminde ergenlik karmaşası içerisine düşmesi ve yanlış kimlikler oluşturması, psikolojisinin ve ruh bütünlüğünün kaybolmasına yol açabilir.

54 Şener, Gülüm, Özkoçak, Yelda, Sosyal Ağlarda Görünür Olmak: Facebook Fotoğraflarında B -reyin Kendini Sunum Stratejileri, Sosyal Medya ve Ağ Toplumu-2, Kültür, Kimlik, Siyaset içinde, Can Bilgili ve Gülüm Şener (Ed.), İstanbul, 2013, Beslenme Saati Kitapları, 121-154. Aktaran; Zafer Özdemir,”Sosyal Medyada Kimlik İnşasında Yeni Akım: Özçekim Kullanımı”, Maltepe Üniversitesi İletişim Fakültesi Dergisi, 2015 Bahar, 2(1) ss.112-131, s. 113

55 Sayar, Kemal, https://www.sosyalsosyal.com/sosyal-medya-narsist-yapiyor, Erişim: 31/05/2016

Page 21: ULUSLARARASI KİŞİLİK VE KARAKTER İNŞÂSINDA DİNİN YERİ …isamveri.org › pdfdrg › G00217 › 2016 › 2016_1_TURANY.pdf · Gençler, yetişmesi ve gelişmesi sürecinde

418

KİŞİLİK VE KARAKTER İNŞÂSINDA DİNİN YERİ

KAYNAKÇA

Alav, O.,”Sosyal Medya’nın Birey ve Toplumsal Yapıya Etkileri”, Elek-1. tronik Sosyal Bilgiler Eğitimi Dergisi, Cilt 1 Sayı 1, http://esosbil.aksaray.edu.tr, s. 3

Allport, G. W., Birey ve Dini, Elis Yayınları, Çev. Bilal Samur, Ankara, 2. 2004

Atak, H., “Kimlik Gelişimi ve Biçimlenmesi: Kuramsal Bir 3. Değerlendirme”, Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar, 2011; (3)1, ss.163-213

Bakıroğlu, C. T., “Sosyalleşme ve Kimlik İnşası Ekseninde Sosyal 4. Paylaşım Ağları”, http://ab.org.tr/ab13/bildiri/228.pdf, erişim: 31/05/2016

Bayhan, P., Işıtan, S., “Ergenlik Döneminde İlişkiler: Akran ve Romantik 5. İlişkilere Genel Bakış”, Aile ve Toplum, Yıl: 11, C. 5, Sy. 20, Ocak-Şubat-Mart 2010

Burger, J. M., Kişilik, çev. İnan Deniz Erguvan Sarıoğlu, Kaknüs Yayınları, 6. I. Basım, İstanbul, 2006

Coşgun, M., “Gençlerin Kimlik Gelişimi Ve Sosyalleşme Sürecine Tele-7. vizyon Dizilerinin Etkisi (Sakarya İli Kocaali İlçesi Örneği)”, Akademik Bakış Dergisi, Sy. 28, Ocak – Şubat 2012, s. 3Sayar, Kemal, “Sosyal Me-dya Bağımlılığı”, Yeğitek, Yıl:5, Sy:16, ss. 16-19

Dal, N. E., Dal, V., ‘Kişilik Özellikleri Ve Sosyal Ağ Sitesi Kullanım 8. Alışkanlıkları: Üniversite Öğrencileri Üzerine Bir Araştırma” s. 152

Demirtaş, H. A., “Sosyal Kimlik Kuramı Temel Kavram ve Varsayımlar”, 9. iletişim: araştırmaları 2003, 1(1), ss. 123-144

Derman, O., “Ergenlerde Psikososyal Gelişim”, İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakül-10. tesi Sürekli Tıp Eğitimi Etkinlikleri Adolesan Sağlığı II, Sempozyum Dizisi No:63, Mart 2008, ss. 19-21

Erikson, E. H., Childhood and Society, Second Edition, W. W. 11. Norton&Company,Inc, New York, 1963

Erikson, E. H., İnsanın Sekiz Çağı, Çev. T. Bedirhan Ü12. stün, Vedat Şar, Bi-rey ve Toplum Yayınları, Ankara 1984

Erikson, E. H.,Identity Youth and Crisis, Faber and Faber, London, 196813.

Gonzales, A., Hancock, J., Changing Identity In New Media Changing 14. Identity through Self-Presentation: The Effect of New Media on the Self-

Page 22: ULUSLARARASI KİŞİLİK VE KARAKTER İNŞÂSINDA DİNİN YERİ …isamveri.org › pdfdrg › G00217 › 2016 › 2016_1_TURANY.pdf · Gençler, yetişmesi ve gelişmesi sürecinde

419

KİŞİLİK VE KARAKTER İNŞÂSINDA DİNİN YERİ

Perception Process, http://citation.allacademic.com//meta/p_mla_apa_re-search_citation/3/0/0/7/4/pages300743/p300743-1.php, erişim: 31/05/2016

Hökelekli, H, Din Psikolojisi, TDV Yayınları, Ankara, 199315.

Hökelekli, H., Psikolojiye Giriş, Düşünce Kitabevi Yayınları, İ16. stanbul, 2008

http17. ://www.nirvanacocuk.com/index.php?option=com_content&view=article&id=148:-kmlk-bunalimi-ve-kmlk-kargaasi&catid=42:cerik-dier, erişim: 31/05/2016

http18. ://www.nirvanacocuk.com/index.php?option=com_content&view=article&id=148:-kmlk-bunalimi-ve-kmlk-kargaasi&catid=42:cerik-dier, erişim: 31/05/2016

Kara, Y., Coşkun, A., “Sosyal Ağların Pazarlama Aracı Olarak Kullanımı: 19. Türkiye’deki Hazır Giyim Firmaları Örneği”, Afyon Kocatepe Üniversitesi, İİBF Dergisi, C. XIV, S II, 2012, ss. 73-90

Karacoşkun, M. D., Atai20. st Bir Mistik Eric Fromm, Etüt Yayınları, Samsun, 2006

Kula M. N., Kimlik ve Din, Ayışığı Kitapları, İ21. stanbul, 2001

Ozkan, N. P., “Sosyal Ağ Kullanıcılarının E-Sosyalleşme Sürecindeki Kim-22. lik Yapılandırma Süreçleri”, II. International Conference on Communica-tion, Media, Technology and Design 02-04 May 2013

Özbek, C, “Sosyal Medya ve Kimlik Arayışları”, 23. http://akademikperspektif.com/2014/05/14/sosyal-medya-ve-kimlik-arayislari/ erişim: 31/05/2016

Özdemir, Z., ”Sosyal Medyada Kimlik İnşasında Yeni Akım: Özçekim 24. Kullanımı”, Maltepe Üniversitesi · İletişim Fakültesi Dergisi, 2015 Bahar, 2(1) ss.112-131

Özkalp, E., Sosyolojiye Giriş, Anadolu Üniversitesi Yayınları, 8. Baskı, 25. Eskişehir, 1995

Parlatır, İ. vd., Türkçe Sözlük, TDK, cild 2, 9. Basım, Ankara, 199826.

Sayar, K., 27. https://www.sosyalsosyal.com/sosyal-medya-narsist-yapiyor, Erişim: 31/05/2016

Schultz, D. P., Schultz, S. E., Modern Psikoloji Tarihi, Çev. Yasemin Aslay, 28. Kaknüs Yayınları, 2. Basım, İstanbul, 2002

Page 23: ULUSLARARASI KİŞİLİK VE KARAKTER İNŞÂSINDA DİNİN YERİ …isamveri.org › pdfdrg › G00217 › 2016 › 2016_1_TURANY.pdf · Gençler, yetişmesi ve gelişmesi sürecinde

420

KİŞİLİK VE KARAKTER İNŞÂSINDA DİNİN YERİ

Semerci, B., “Kimlik Bunalımı ve Kimlik Kargaşası”, 29. http://www.bengise-merci.com/kimlik-bunalimi-ve-kimlik-karmasasi, erişim:31/05/2016

St30. einberg, L., Ergenlik, Çev. Rukiye Parmaksız, Yayına haz. Figen Çok, I. Baskı, İmge Kitabevi, Ankara, 2007

Şentürk, H., “İbadetin Mahiyeti ve Şahsiyet Gelişimindeki Fonksiyonu” 31. DEÜİFD, II,İzmir, 1985

Tarhan, N., “Yeni Sosyal Medya Ha32. stalığı: FOMO!”, Yeğitek” Yıl:5, Sy:16, ss. 20-21

Turan, Y., “Kişilik Özellikleri ve Dinsel Yönelimler Üzerine Bir 33. Araştırama”, Marmara Üniv. Sosyal Bilimler Enst. Basılmamış Doktora Tezi, Dnş. Veysel Uysal, İstanbul, 2009

Uysal, V., Psiko-Sosyal Açıdan Oruç, TDV, Ankara, 199434.