uluslararası denizcilik zirvesi mersin limanında...

52
MART 2018 | Yıl 26 | Sayı 310 Uluslararası Denizcilik Zirvesi Mersin Limanında Rekor Hareketlilik Zeytin Dalı Harekatı ve Bölgesel Gelişmeler

Upload: others

Post on 07-Aug-2020

2 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: Uluslararası Denizcilik Zirvesi Mersin Limanında …mdto.org.tr/wp-content/uploads/dergiler/2018/Mart2018...Mersin Deniz Ticareti 7 MART 2018 MDTO’DAN HABERLER Suat Hayri Aka,

MART 2018 | Yıl 26 | Sayı 310

Uluslararası Denizcilik Zirvesi

Mersin Limanında Rekor Hareketlilik

Zeytin Dalı Harekatı ve Bölgesel Gelişmeler

Page 2: Uluslararası Denizcilik Zirvesi Mersin Limanında …mdto.org.tr/wp-content/uploads/dergiler/2018/Mart2018...Mersin Deniz Ticareti 7 MART 2018 MDTO’DAN HABERLER Suat Hayri Aka,
Page 3: Uluslararası Denizcilik Zirvesi Mersin Limanında …mdto.org.tr/wp-content/uploads/dergiler/2018/Mart2018...Mersin Deniz Ticareti 7 MART 2018 MDTO’DAN HABERLER Suat Hayri Aka,

İÇİNDEKiLER

MDTO’nun Aylık Yayın Organı

MART 2018, Yıl: 26 Sayı: 310

MDTO Basın Meslek İlkelerine Uyar.

Yeni inşa edilmiş gemi, Japonya

Bakarsan bağ..!Deniz Kuvvetleri Güçlendirme Vakfı tesislerini, Mersinliler iyi bilir.Buranın hikayesi öyle basit değildir.

Bundan 35 yıl öncesine dayanır.Amaç, Mersin’ de bulunan Çıkarma Filosu’na destek ve Mersinlilere denizciliği sevdirmek ve de bahriyeyle halkı bütünleştirmekti.Çünkü, Çıkarma Filosu’nun 1974 Kıbrıs Barış Harekatı’nda ayrı bir yeri vardır.Mersin’in en güzel yerlerinden biri olan ve mülkiyeti Gençlik ve Spor Bakanlığı’na ait Deniz Feneri yanındaki alan Deniz Kuvvetleri Güçlendirme Vakfı’na 49 yıllığına tahsis edildi.Zamanın Mersin Çıkarma Filosu Komutanı Tuğamiral Varol Atalay başkanlığındaki heyet proje hazırlattı.Proje Olimpik Yüzme Havuzu ve Atlama Kulesi, halı sahalar ile sosyal tesislerden oluşuyordu.Ve de kısa bir sürede tesisler tamamlandı.Tuğamiral Varol Atalay zamanında temeli atılan tesis, daha sonra Deniz Kuvvetleri Komutanlığı da yapan Tuğamiral Güven Erkaya zamanında hizmete açıldı.Şu anda ikisi de hayatta yok, ama kendilerini minnet ve rahmetle anıyorum.Bu tesislerin yapımında Mersinlilerin katkısı yadsınamaz!Bazı STK’lar yanında, Mersin’in önde gelen iş adamlarının önemli ekonomik desteğiyle tesisler kısa sürede tamamlandı. Ve de her yönüyle dört dörtlük bir tesis oldu.Tesisleri uzun yıllar Deniz Kuvvetleri Güçlendirme Vakfı işletti.Tam olimpik yüzme havuzunda Mersinli minikler yüzme öğrenirken, çok sayıda yarış organize edildi.MDTO da , burada yıllarca 1 Temmuz’ da yarışlar düzenledi.Sonrasında, tüm vakıflar TSK Güçlendirme Vakfı altında birleşince, tesisler işletmecilere kiralandı.Yani, bir yerde özelleştirildi…Özelleştirmede amaç bellidir; para kazanmak!Kimse buna itiraz edemez!Ancak, burası kiraya verilirken TSK Güçlendirme Vakfı’nın işi ne kadar doğru yaptığı da ayrı bir soru işareti olarak karşımıza çıkmaktadır.Şimdilerde tesislerin durumu içler acısı!Gezdim, gördüm…Yüreğim parçalandı!Sosyal tesisler ve halı sahalarda sorun yok.Gel gör ki yüzme havuzu, atlama kulesi kaderine terk edilmiş!Böylesi tesisler kolay kolay yapılmıyor.Yapılana da sahip çıkılmıyor.Araştırdım, İl Gençlik Hizmetleri ve Spor Müdürlüğü burayla ilgili sıkıntıyı çözmeye uğraşıyor.Biraz rahatladım.Burası bir an önce eski kimliğine kavuşturulmalıdır.2013 Akdeniz Oyunları ile Mersin modern bir kapalı yüzme havuzu kazandı.Yılın 365 günü tıka basa dolu.Vakıf Tesislerindeki havuz da yılın en az 6 ayı kullanılıyordu.Sabah saatlerinde yüzme eğitimi verilirken, öğleden akşama kadar Mersinliler havuzda serinliyordu. Şimdi ise atlama kulesinin korkuluklarında martılar poz veriyor.Boşuna dememişler, “Bakarsan bağ bakmazsan dağ olur!” diye…Unutmayalım ki yıkmak kolay, yapmak zordur!Ve de yıkılanın yerine yenisi kolay kolay yapılmıyor!

Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: M. Cihat LOKMANOĞLUGenel Koordinatör: Ali ADALIOĞLUYayın Kurulu: M. Cihat LOKMANOĞLU, Jozef ATAT, Atahan ÇUKUROVA, Mişel ŞAŞATİ, İskender BOTROS, Bedii CANATAN, Özcan BARUT, Korer ÖZBENLİYayın Danışmanı: Esra KAYADELEN, Yayın Planlama Yönetimi : Tetis Medya Ajansı, Grafik Tasarım: Nazan USLUBasım Yeri: LOTUS LIFE AJANS Rek.Tan.Bas. Yay.Org.Amb.İth.İhr.San ve Tic. Ltd.ŞtiAdres: Şehit Cevdet Özdemir Mh.Sokullu Cd.Perçem Sk. No:9/A Çankaya Tel: 0312 433 23 10 (pbx) Faks: 0 312 434 03 56 [email protected]

Basım Tarihi : Mart 2018Yönetim Yeri: Pirireis Mh. İsmet İnönü Bulvarı No:45 Mersin/TürkiyeTel: 0 324 327 00 00 Faks: 0 324 329 52 30 e-posta: [email protected] / [email protected]. / www.mdto.org.tr

5-7 Uluslararası Denizcilik Zirvesi

9-15 MDTO’dan Haberler 17-23Kısa Kent Haberleri 25-27Denizcilik Haberleri 28-30Anılardaki Mersin

32-33 Denizcilik Gündeminden Kısa Kısa 35 Deniz Feneri

39-45Mersin Limanında Rekor Hareketlilik

46-49 Lina Nasif’in Büyük Özlemi

50İstatistik

SaygıylaAli ADALIOĞLU

Page 4: Uluslararası Denizcilik Zirvesi Mersin Limanında …mdto.org.tr/wp-content/uploads/dergiler/2018/Mart2018...Mersin Deniz Ticareti 7 MART 2018 MDTO’DAN HABERLER Suat Hayri Aka,
Page 5: Uluslararası Denizcilik Zirvesi Mersin Limanında …mdto.org.tr/wp-content/uploads/dergiler/2018/Mart2018...Mersin Deniz Ticareti 7 MART 2018 MDTO’DAN HABERLER Suat Hayri Aka,

Mersin Deniz Ticareti 5

MART 2018

Uluslararası Denizcilik Zirvesi Sektörün Önemli İsimlerini Bir Araya Getirdi

Dünya denizciliği, denizcilikte küresel trendler ve dijital dönü-şüm ile çevre oturumlarının yer aldığı zirveye Mersin Deniz Ti-caret Odası adına Genel Sekreter Korer Özbenli katıldı.

Alanında uzman 30 ismin konuşmacı olarak yer aldığı zirvenin açılış konuşmaları IMO Genel Sekreteri Kitack Lim, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan ve Başbakan Binali Yıldırım tarafından yapıldı.

Konuşmasında Türkiye’nin denizcilik sektöründeki atılımları-nı anlatan Başbakan Yıldırım “Şu anda denize kıyısı olan her bölgede en az 1 tane aktarma limanı çalışmamız var. Kara-deniz’de var, Ege’de var, Akdeniz’de var. Bunlar ana aktarma limanları olacak. Ege'de Çandarlı Limanı, Karadeniz'de Filyos Limanı, Akdeniz'de Mersin Limanı bunlardan sayılabilir. Deniz-ciliğimizi geliştirmek için yapacaklarımız bununla sınırlı değil. Avrupa ile Ortadoğu'yu kombine taşımacılık zincirinde ülkemiz bu limanları vasıtasıyla bir aktarma merkezine dönüştürüyoruz. Karadeniz’in çıkış kapısı olan Filyos Limanı Orta Asya ve Ka-radeniz kaynaklı dış ticaretin demir yolu ağı üzerinden güneye, Orta Doğu'ya ulaşımını sağlayacak” dedi.

"Boğazlarda tamamen yerli ve milli gemi trafik sistemi kurulacak"

Boğazların tamamında tamamen yerli ve milli gemi trafik sis-temi kurulacağını belirten Yıldırım, bu sistemle bütün denizle-rimizde seyreden gemilerin uzaktan kumanda ile izlenmesinin ve oluşabilecek muhtemel risklere karşı gerekli müdahalelerin yapılmasının mümkün olacağını kaydetti. Özellikle İstanbul Boğazı’nda yılda 50 bine yakın gemiye hizmet verildiğini ve boğazda bazı noktalarda 90 dereceye varan keskin dönüşler bulunduğunu vurgulayan Başbakan Yıldırım, böylesine zor bir güzergahta herhangi bir deniz kazası yaşanmadan bu trafi-ği manuel bir şekilde idare etmenin mümkün olmadığını, bu yüzden de bu işin en gelişmiş yöntemlerle; elektronik bir gemi yönetim sistemi ile yapıldığını anlattı.

Türkiye’nin dünyada kendi savaş gemisini yaparak hizmete alan 10 ülke arasında olduğunun altını çizen Başbakan Yıldı-rım, “Türkiye artık gerek ticaret gerek askeri gemi yapımında her türlü tecrübeye sahiptir. Ürettiğimiz yeni ve yerli teknolojiye sahip ürünlerle dünya pazarlarında söz sahibi olan ülkeler ara-sında yerimizi alıyoruz” dedi.

Uluslararası Denizcilik Zirvesi 17 Mart 2018 günü İstanbul’da gerçekleştirildi. Başbakan Binali Yıldırım’ın himayelerinde, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan’ın ev sahipliğinde ve Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO) Genel Sekreteri Kitack Lim’in katılımıyla gerçekleştirilen zirvede denizcilik sektörünün öncü isimleri bir araya geldi.

Page 6: Uluslararası Denizcilik Zirvesi Mersin Limanında …mdto.org.tr/wp-content/uploads/dergiler/2018/Mart2018...Mersin Deniz Ticareti 7 MART 2018 MDTO’DAN HABERLER Suat Hayri Aka,

6 Mersin Deniz Ticareti

MART 2018

Denizciliğin geliştirilmesine yönelik alınan tedbirlere de deği-nen Başbakan Yıldırım, şunları söyledi:

“Bunlardan bir tanesi denizlerdeki toplu taşımayı arttırmaya yönelik yakıtta vergilerin kaldırılmasıdır. 2004-2017 arasında toplamda sektöre 6.5 milyar lira bu yolla destek sağladık. Veri-len yakıt miktarı 5 milyon ton. Bu desteğin yüzde 20’sini kamu, yüzde 80’ini özel sektör kullandı. Vergisiz yakıt uygulaması ile özel sektöre yıllık 464 milyon destek verdik. Bu konuda bazı yanlış algılar var. Bazı çevreler ‘efendim bu vergi muafiyeti ile lüks yatlara yakıt desteği sağlanıyor’ dedi. Vergisiz yakıt kulla-nımında en büyük pay yüzde 45 ile yolcu gemilerinin ve feri-botların. Ardından yüzde 26 ile balıkçı tekneleri geliyor. Yatlara destek sadece yüzde 3. O da ticari amaçla çalışan teknelere.”

"Uluslararası Denizcilik Örgütü Avrupa limanlarında daha titiz davranıyor"

Uluslararası Denizcilik Örgütü’ne (IMO) yönelik eleştirilerde de bulunan Başbakan Yıldırım, “Denizcilik ile ilgili çok mevzuat oluşturuluyor. Bu mevzuatların uygulanmasında da istediğimiz başarıyı yakalayamıyoruz. İkincisi bazı konularda alınması ge-reken kararlar gecikiyor. Bu gecikmenin de ülkelere, dünya de-nizciliğine büyük maliyeti oluyor. BM’de gördüğümüz ve bugün her fırsatta herkesin hoşnutsuzluğunu dile getirdiği küresel olaylar karşısında BM’nin daha etkin olması yönündeki bek-lenti ve bölgesel küresel sorunlara çözüm üretmedeki yetkinliği ne yazık ki yaşanan bazı olaylarla sorgulanıyor. BM uluslara-rası barışı, güvenliği ve iç karışıklıkları önleyen, sürdürülebilir küresel kardeşliği ve dostluğu geliştiren bir kuruluş. Dolayısıyla BM’nin daha etkin çalışması ve 5 daimi üyenin veto hakkını daha adil kullanılması bugün dünya BM üyelerinin en büyük beklentisidir. O yüzden IMO’nun dünya denizciliğinin daha da gelişmesi, denizde can ve mal emniyetine yönelik kararların daha etkin uygulanması, küresel başarıyı hedef alarak uygu-lanması en büyük beklentimiz. Dünyadaki farklılıklar burada da gözümüze çarpıyor. Avrupa limanlarında daha titiz davranılıyor ama dünyanın başka limanlarında standartlar maalesef isteni-len düzeyde olmuyor. Bu farklılıkları azaltacak ortak çabalara daha fazla zaman ayırmamız lazım. Gelişmekte olan ülkelerin sorumluluğu ile gelişmiş ülkelerin sorumluluğunu birbirine yak-laştıracak kararları almakla kalmayıp, bunların uygulanıp uy-gulanmadığını takip edecek bir mekanizmaya da ihtiyaç var” ifadelerini kullandı.

Denizcilik Alanında Uluslararası Arenada Çok Önemli Bir Konumdayız

Etkinliğin açılışında konuşan Bakan Ahmet Arslan ise Türki-ye'nin denizcilik alanında gerçekleştirdiği uluslararası faaliyet-lerden bahsederek, dünya denizciliğine yön verenlerin arasın-da Türkiye'nin de olduğunu söyledi.

“IMO geliştirilebilir, sürdürülebilir bir denizcilik öneriyor”

Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO) Genel Sekreteri Kitack Lim IMO'nun geliştirilebilir, sürdürülebilir bir denizcilik önerdi-ğini, bu konuda stratejik plan hazırladıklarını söyledi. Deniz-ciliğin gündeminde gelişmekte olan küçük ada ülkelerinin ve en az gelişmiş ülkelerin, çalışanların profesyonelleşmesinin, cinsiyet eşitliğinin, kadınların güçlendirilmesinin bulunduğunu belirten Lim, konuşmasında denizi kirleten gemilerin azaltılma-sı yönündeki çabalarının sonuç vermeye başladığını, çevreci ve yeşil deniz araçlarının yapılması gerektiğini, denizcilik alt-yapısına yönelik yatırımlarla ülkelerin ekonomilerinin daha da güçleneceğini anlattı.

“Türkiye lüks yat imalatında dünya üçüncüsü”

Açılış konuşmalarının ardından Türk denizciliğinde yaşanan gelişmeleri değerlendiren UDHB Müsteşarı Suat Hayri Aka, mavi ekonominin ülkelerin ekonomik büyümesi, kıyı turizmi ve istihdamına önemli katkılar sunduğunu belirterek mavi ekono-minin global çapta 3 trilyon doların üzerinde olduğunu, Türki-ye’de ise bu değerin 8,9 milyar dolar ile yurt içi hasılada yüzde 1,04 gibi bir orana tekabül ettiğini söyledi. Aka, Türkiye’nin en hızlı büyüyen sektörü olan taşımacılık ve lojistiğin, değerini son 5 yılda ortalama yüzde 20 büyümeyle 2002 yılına kıyasla 3’e katladığını bildirdi.

Son 15 yılda 20’den fazla Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO) sözleşme ve protokolüne taraf olduklarını ve 300’den fazla hu-kuki düzenleme yaparak Türk denizcilik mevzuatını uluslararası standartlara uygun hale getirdiklerini anlatan Aka, Türkiye’nin dünyada denizciliğin bakanlık düzeyinde temsil edildiği nadir birkaç ülkeden biri olduğunu söyledi.

Page 7: Uluslararası Denizcilik Zirvesi Mersin Limanında …mdto.org.tr/wp-content/uploads/dergiler/2018/Mart2018...Mersin Deniz Ticareti 7 MART 2018 MDTO’DAN HABERLER Suat Hayri Aka,

Mersin Deniz Ticareti 7

MDTO’DAN HABERLERMART 2018

Suat Hayri Aka, 2003 yılından bugüne kadar sektörde gerçek-leşen gelişmelere ilişkin şu bilgileri aktardı:

“Türk bayrağının 2008’den beri Paris IMO’nun beyaz listesin-de yer almasından gurur duyuyoruz. Son yıllarda Türk deniz ticaret filosu çeşitlenmiş ve gelişmiştir. 2003’te bin groston üzeri Türk sahipli deniz ticaret filosunun toplam tonajı 8,9 mil-yon detveyt iken, bugün bu rakam 3’e katlanmış 29,3 milyon detveyte ulaşmıştır. Türk ekonomisi ve gemi filosundaki büyü-meye paralel olarak Türkiye limanlarındaki elleçleme hacmi de ciddi bir artış göstermektedir. Türkiye’de uluslararası deniz tra-fiğine açık 177 liman tesisinin, 173’ü uluslararası trafiğe açıktır. Bu tesislerde elleçlenen yük miktarı son 15 yılda 2 kattan fazla artmıştır. Türk limanlarında 2003 yılında elleçlenen konteyner sayısı 2,5 milyon TEU iken, bu rakam 2017’de 10 milyon TEU olarak gerçekleşmiştir.”

Türkiye’nin en favori yatçılık ve deniz turizmi ülkelerinden biri olduğunu vurgulayan Aka, “Amacımız yat bağlama kapasitesi-ni 2023 yılında 50 bine çıkarmak. Türk bayrağını tüm ülkelerde seyir kültürünün ana akım konsepti yapmak amacıyla geçen yıl mart ayında kabotaj hattında çalışan Türk bayraklı tekneler-den alınan KDV ve ÖTV’de indirime giden bir tebliğ yayımlan-dı. Mart ayından itibaren 5 bin 590 yabancı bayraklı tekne Türk bayrağına geçiş yaptı.” diye konuştu.

Amatör denizciliğin geliştirilmesinin de bakanlığın öncelikleri arasında bulunduğunu aktaran Aka, şöyle devam etti:“Uzaktan ücretsiz eğitim vererek, 14 merkezde online sınavlar yapmak suretiyle amatör denizci ehliyetine sahip vatandaşla-

rımızın sayısını artırmaya çalışıyoruz. Balıkçılık, balıkçı teknesi bağlama kapasitesini artırmamız sayesinde kayda değer ivme kazanan diğer bir deniz sektörümüzdür. Bunun sonucu olarak Türkiye Avrupa’ya balık ihracatı yapan başlıca ülkelerden biri haline gelmiştir. 2003 yılında 178 balıkçı limanı barınağı varken bugün bu sayı 348’dir. Son yıllarda Türk gemi inşası sektö-ründe önemli gelişmeler kaydedildi. Gemi inşası Türkiye’de en çok gelecek vadeden endüstriyel sektörlerden biri haline gel-di. Türk tersanelerinin tamir kapasitesi yıllık 20 milyon detveyt tondur. Türkiye dünyada ticari marka haline gelmiş, yüksek re-kabetçi bir yat inşa endüstrisine sahiptir. 666 yat imalatçısı ile Türkiye lüks yat imalatında dünya üçüncüsü konumundadır.”

Aka, Türk denizcilik sektörünün devam eden büyüme trendini desteklemek için çeşitli idari düzenlemelerle teşvikler sağla-mayı sürdürdüklerini belirtti.

Yaklaşık 107 bin aktif Türk gemi adamının bulunduğu bilgisini veren Aka, Türkiye’nin Çin’den sonra yüzde 7 ile dünyada en çok gemi adamı yetiştiren ikinci ülke olduğuna işaret etti.

Gün boyu süren etkinlikte İMEAK DTO Yönetim Kurulu Metin Kalkavan’ın moderatörlüğünde "Denizciliğin Rotası ve Küresel Trendler", Türk Telekom CEO’su Paul Doany moderatörlüğün-de "Denizcilikte Dijital Dönüşüm", Pirireis Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Oral Erdoğan moderatörlüğünde "Deniz Ticaretinde Büyüme ve Fırsatlar: Deniz Fırsatlar Yaratır" ve Hürriyet Ga-zetesi Yazarı Fath çekirge moderatörlüğünde "Denizin Kalbi: Çevre" başlıklı oturumlar gerçekleştirildi. (Kaynak:UDHB, De-niz Haber)

Page 8: Uluslararası Denizcilik Zirvesi Mersin Limanında …mdto.org.tr/wp-content/uploads/dergiler/2018/Mart2018...Mersin Deniz Ticareti 7 MART 2018 MDTO’DAN HABERLER Suat Hayri Aka,

CMA CGMa leading worldwide

shipping group

WHITECMA CGMLOGONº dossier : 20170217EDate : 8/06/17Validation DA/DC :Validation Client :

www.cma-cgm.com

CMA CGM, founded by Jacques R. Saadé, is a leading worldwide shipping group. Its 445 vessels call 420 ports in the world on all 5 continents. With a presence in 160 countries and through its network of 600 agencies, the Group employs 29,000 people worldwide. In 2016, The Group carried 15.6 million TEU (twenty-foot equivalent units).Now headed by Rodolphe Saadé, CMA CGM enjoys a continuous growth and keeps innovating to offer its customers new maritime, terrestrial, and logistics solutions. The Group is, also, partner with numerous logistics, inland and port projects in South Turkey and all around the world.For more information, please contact CMA CGM SOUTH TURKEY.Mersin: +90 324 237 2424 Iskenderun: +90 326 614 6767 Antalya: +90 242 259 2393

Page 9: Uluslararası Denizcilik Zirvesi Mersin Limanında …mdto.org.tr/wp-content/uploads/dergiler/2018/Mart2018...Mersin Deniz Ticareti 7 MART 2018 MDTO’DAN HABERLER Suat Hayri Aka,

Mersin Deniz Ticareti 9

MDTO’DAN HABERLERMART 2018CMA CGMa leading worldwide

shipping group

WHITECMA CGMLOGONº dossier : 20170217EDate : 8/06/17Validation DA/DC :Validation Client :

www.cma-cgm.com

CMA CGM, founded by Jacques R. Saadé, is a leading worldwide shipping group. Its 445 vessels call 420 ports in the world on all 5 continents. With a presence in 160 countries and through its network of 600 agencies, the Group employs 29,000 people worldwide. In 2016, The Group carried 15.6 million TEU (twenty-foot equivalent units).Now headed by Rodolphe Saadé, CMA CGM enjoys a continuous growth and keeps innovating to offer its customers new maritime, terrestrial, and logistics solutions. The Group is, also, partner with numerous logistics, inland and port projects in South Turkey and all around the world.For more information, please contact CMA CGM SOUTH TURKEY.Mersin: +90 324 237 2424 Iskenderun: +90 326 614 6767 Antalya: +90 242 259 2393

Nisan 2018’de yapılacak Oda Borsa Organ Seçimleri önce-sinde MDTO Meclisi son kez toplandı. 27 Mart 2018 tarihin-de gerçekleştirilen Meclis toplantısında sunum yapan Genel Sekreter Korer Özbenli, MDTO’nun son 4 yıllık çalışma döne-mindeki faaliyetlerini özetledi.

Diğer oda ve borsaların yürüttüğü faaliyetlere ek olarak deniz ticaret odalarının farklı sorumlulukları bulunduğunu söyleyen Genel Sekreter Özbenli, deniz ticaretinin kamu yararına, milli ulaştırma ve deniz ticareti politikalarına uygun şekilde geliş-mesine çalıştıklarını kaydetti.

MDTO’nun Türk Amerikan Ticaret ve Sanayi Odası (TACCI – Turkish American Chamber of Commerce & Industry) ve Uluslararası Ticaret Odası’nın (ICC – International Chamber of Commerce ) yanı sıra Deniz Temiz Derneği /TURMEPA, İl İstihdam Kurulu, MÜGEV-Mersin Üniversitesini Geliştirme Derneği ve Mersin Yelken Kulübü’ne de üye olduğunu be-lirten Özbenli, 2014-2017 çalışma döneminde MDTO Yöne-timinin ulusal ve uluslararası denizcilik mevzuatı ile sektörün yönelimlerini takip etmek, deniz ticaretine ve denizciliğin tüm boyutlarına ilişkin konularda bilgi ve görüş paylaşımında bu-lunmak üzere muhtelif yer ve zamanlarda sektörün paydaş-ları ile bir araya geldiğini ve toplantılara iştirak ettiğini, bunun yanı sıra Mersin’in kamu ve sivil kurumlarının temsilcileri ile ortak platformlarda buluşarak, kentin ekonomik, sosyal, kül-türel sorun ve ihtiyaçlarının giderilmesine yönelik sürece katkı sunmaya azami özen gösterdiklerini vurguladı.

“1.200 saatin üzerinde toplam 565 toplantı”

4 yıllık çalışma dönemine ilişkin veriler paylaşan Özbenli, MDTO Yönetim Kurulu’nun son 4 yılda 3.203 karar aldığını, 7.302 yazışma yapıldığını, 1.487 sirküler yayınlandığını, 308 faaliyet belgesi verildiğini, 84 belge tasdik, 274 adet Güm-

rük İşlem Takip Kartı İşlemi yapıldığını ve 45 adet ülke bilgi raporu çıkarıldığını belirterek 4 yılda şehir içi ve şehir dışında yaklaşık 1.200 saatin üzerinde toplam 565 toplantı gerçekleş-tirildiğini kaydetti.

“Dahilde İşleme Rejimi Sözlü Beyan Konulu Ge-nelge Odamızın girişimleri ile çıkarıldı”

MDTO’nun lobi çalışmaları hakkında bilgi veren Özbenli, Da-hilde İşleme Rejimi Sözlü Beyan Konulu Genelge ile 2005 yılından beri süre gelen ve Türkiye’nin itibarını zedeleyen uygulamanın MDTO’nun girişimleri ile çözüme kavuştuğu-nu, gemilerde can ve mal güvenliğini doğrudan ilgilendiren malzemelerin bakım ve test işlemlerinin yapılamayıp başka limanlara gönderilmesine ilişkin uygulamaya 19 Eylül 2014 tarihinde yayınlanan 2014/20 sayılı Dahilde İşleme Sözlü Be-yan konulu genelge ile son verildiğini kaydetti. Özbenli de-vam eden süreçte sözlü beyan formu ile beyan edilen ve ilgili

deniz ticaret odası ta-rafından Gümrük ve Ticaret Bölge Müdür-lüklerine verilecek toplu teminat kapsamında yer alan seyrüsefer ha-linde bulunan gemilere ait parçaların, Türkiye Gümrük Bölgesinde ta-mir ve bakım işlemine

tabi tutulacak olması durumunda, her seferinde teminat alın-maksızın Mersin Deniz Ticaret Odasınca verilecek toplu temi-natın kabul edilerek 2006/12 sayılı Dahilde İşleme Tebliğinin 14. Maddesince gerçekleştirilecek geçici girişe ilişkin işlem-lerin, Orta Akdeniz Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğüne bağlı Gümrük Müdürlüklerinden belirlenen şartlar dahilinde yapılması konusunda Orta Akdeniz Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü ile MDTO arasında protokol yapıldığını anlattı.

Genel Sekreter Korer Özbenli, 4 yıllık çalışma dönemi içinde IMO, MLC 2006, MARPOL vb Uluslararası Denizcilik Söz-leşmeleri, Gümrük Birliği Ortak Komitesi Toplantısına İlişkin Görüşler, Deniz Turizmi, Gemi Acenteliği, Gemiadamları Yönetmelikleri başta olmak üzere Gemiadamları Yeterliliği, Gemilerden Atık Alınması İşlemleri, İş Kanunu Mevzuatı, Lo-jistik Bilgilendirme Toplantıları, Çalışma hayatına ilişkin adli uyuşmazlıklarda yaşanan yargılama sorunları, Türkiye Lojis-tik Master Planı GZFT Analizleri, Lojistik Koordinasyon Kurulu toplantılarında, taşımacılıkta operasyonel verimliliği engelle-yen belgelerin sadeleştirilmesi, Dünya Ticaret Örgütü Tica-

Mersin Deniz Ticaret Odası Genel Sekreteri Korer Özbenli nisan ayında gerçekleştirilecek Oda Borsa Organ Seçimleri öncesinde MDTO’nun son 4 yıllık çalışma dönemindeki faaliyetlerini özetleyen bir sunum yaptı.

Özbenli MDTO’nun Son 4 Yılını Anlattı

3.203 Yönetim Kurulu Kararı

7.302 Yazışma

1.487 Sirküler

308 Faaliyet Belgesi

84 Belge Tasdik İşlemi

274 Gümrük İşlem Takip Kartı İşlemi

45 Ülke Bilgi Raporu

Page 10: Uluslararası Denizcilik Zirvesi Mersin Limanında …mdto.org.tr/wp-content/uploads/dergiler/2018/Mart2018...Mersin Deniz Ticareti 7 MART 2018 MDTO’DAN HABERLER Suat Hayri Aka,

10 Mersin Deniz Ticareti

MDTO’DAN HABERLER MART 2018

retin Kolaylaştırılması Anlaşması - Ticaretin Kolaylaştırılması Ulusal Stratejisi ve Türkiye Eylem Planı Taslağı, Mersin-Ada-na Planlama Bölgesi 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı, Erdemli İlçesi 1/5000 Ölçekli Revizyon Nazım İmar Planı gibi konularda ilgili bakanlıklara ya da diğer kurumlara MDTO ta-rafından görüş verildiğini bildirdi.

“Gemi Acenteliği ile Gemi Acenteliği Yenileme Eğitimlerine 450 Kişi Katıldı”

MDTO tarafından üyelerine yönelik verilen eğitimler konusun-da değerlendirmelerde bulunan Korer Özbenli, “Sektörümüz açısından önem taşıyan Gemi Acenteliği ile Gemi Acenteliği Yenileme Eğitim Seminerlerine 2014-2017 yılları arasında 450 kişi katılmış, 403 katılımcı başarılı olmuştur” diye konuştu.

Bunların dışında yine üyelere yönelik olarak American Time Dil Kursu iş birliğinde Yabancı Dil Eğitimleri, Türk Loydu iş birliğinde Fumigasyon ve Draft Sörvey eğitimleri, Dr. Fatih Yılmaz tarafından P&I, IMO, ILO Sözleşmeleri Bağlamında Gemi/Liman Operasyonları İş Kazaları Riskleri ve Dr. Özcan Yağcı tarafından Etkin Takım Çalışması adlı eğitimlerin veril-diğini dile getiren Özbenli, Karya Danışmanlık tarafından ve-rilen, 2015'te Siz ve Biz Nasıl Bir Ekibiz? adlı eğitimlerin yanı sıra Ayşe ve Murat Koç tarafından verilen HorMoon, TOBB tarafından verilen Kurumsal Gelişim Eğitimleri, Psikolog Kun-ter Kurt tarafından verilen Duygu ve Davranışlarımızın Patronu Olmak ve Dr. Özcan Yağcı tarafından verilen Etkin Takım Ça-lışması eğitimlerinin Oda personeline yönelik olarak hayata geçirildiğini belirtti.

Yürütülen ve Desteklenen Projeler

Sunumunun sonunda MDTO tarafından son 4 yıl içinde haya-ta geçirilen ya da destek verilen projelerden bazılarına deği-nen Korer Özbenli, Ertuğrul Projesi kapsamında, 2015 yılın-da Kushimato’da yeniden başlayan sualtı kazılarının MDTO sponsorunda gerçekleştirildiğini, kazılardan elde edilen bu-luntuların İstanbul ve Mersin’de sergilendiğini ve eserlerin bir kısmının kalıcı olarak sergilenmek üzere Mersin Deniz Müze-si’ne verildiğini hatırlattı.

Engellileri sualtı sporlarına teşvik etmek amacıyla hayata ge-çirilen Engelsiz Nefesler adlı proje ile engellilere dalış eğitimi verildiğini dile getiren Özbenli, 1941-1946 yılları arasında Mer-sin’de eğitim faaliyetlerini yürüten Askeri Deniz Okulları’nın Mersin’deki 5 yıllık geçmişinin Nihat Taner’in arşivinden fotoğ-raflarla anlatıldığı “Deniz Okulları Mersin Yılları Sergi Salonu”-nun açılışının yine MDTO tarafından gerçekleştirildiğini belirtti. MDTO’nun 25. kuruluş yıldönümünde Odanın kamuoyu nez-

dinde nasıl algılandığını araştırmak ve 25 yıllık performansını değerlendirmek üzere bir arama konferansı düzenlendiğini ifade eden Korer Özbenli, Selçuk Üniversitesi Sualtı Arkeo-lojisi Anabilim Dalı Başkanı Yrd. Doç.Dr. Hakan Öniz’in MD-TO’nun girişimleri ve teşviki ile 2015 yılı yaz döneminde Mer-sin kıyılarında sualtı çalışmaları yapmaya başladığını, Mersin Fotoğraf Derneği iş birliğinde bir ulusal fotoğraf yarışması düzenlendiğini, Yüzme Bilmeyen Kalmasın adlı proje ile top-lam 200 lise öğrencisine ikişer aylık periyotlar halinde yüzme eğitimi verildiğini, denizcilik sorunlarını tartışmak ve Oda fa-liyetlerini kamuoyuna daha iyi duyurabilmek adına Kanal 33 işbirliğinde hayata geçirilen Köprüüstünden adlı TV progra-mında bugüne kadar 9 konuğun ağırlandığını anlattı.

Başarılı sporcuları desteklediklerini kaydeden Özbenli, ARC (Atlantic Rally For Cruises) yarışı çerçevesinde Atlantik ge-

çişine katılarak Mersin adına bir ilke imza atan Milli Yelkenci Oytun Çalışlar’a ve son iki yıl içinde 13 yeni Türkiye rekoru kıran Yüzücü Yiğit Aslan’a destek verildiğini ifade etti.

MDTO’nun Türkiye’de model olarak hayata geçi-rilen Yaşlı Yaşam Merkezi projesi kapsamında 24 metrekarelik T3 tipi standart hasta odasının isim hakkını aldığını belirten Özbenli, konuşmasında Odanın en büyük projelerinden olan Mersin Üni-

versitesi Denizcilik Fakültesi inşasına da yer verdi. “İmzalanan protokol kapsamında Denizcilik Fakültesi binası projelendir-me ve inşaatı Mersin Deniz Ticaret Odası tarafından yaptırı-larak anahtar teslimi şeklinde Mersin Üniversitesi’ne devredi-lecektir” diye konuşan Özbenli, 5.600-7.000 metrekare kapalı alana sahip olması planlanan binaya, yapımı tamamlandığın-da Mersin Deniz Ticaret Odası Denizcilik Fakültesi ismi veri-leceğini bildirdi.

4 Yılda 7 Kitap

“Odamız adını burada sayamayacağımız onlarca kuruma daha destek vermiştir” ifadelerini kullanan MDTO Genel Sekreteri Özbenli, Odanın yayınlarına da değinerek, son 4 yıl içerisin-de 7 adet kitap yayınlandığını, MDTO’nun aylık yayın organı ve Mersin’in en uzun ve kesintisiz yayın yapan dergisi olan Mersin Deniz Ticareti dergisinin 300. sayısını kutladıklarını kaydetti.

Sunumunun sonunda Meclis Üyelerine teşekkür eden Öz-benli, “Odamız her zaman olduğu gibi son 4 sene içerisinde de sadece denizcilik faaliyetlerini sahiplenmekle kalmamış bölgenin ekonomik kültürel ve sosyal bakımdan gelişmesini desteklemeyi de görevi olarak benimsemiştir. MDTO Sekre-teryası olarak; saygınlığı, duruşu, yetkinliği ve faaliyetleri ile Mersin’in yüz akı kurumlarından biri olan böyle güçlü bir ya-pının içerisinde yer almaktan, sizlerin desteği ile hayata ge-çirilen faaliyet ve projelere harç taşımaktan büyük mutluluk duyduğumuzu ifade etmek istiyorum. Bu vesileyle bilgi biri-kimleri ve mesleki tecrübeleri ile Mersin denizcilik sektörüne yön veren; deniz ticaretini geliştirmek, kentle denizi birleştir-mek adına yürütülen çalışmalar ve verilen desteklerle bölge-miz ve ülkemize katkılar sunan Yönetim Kurulumuza ve Mec-lisimize de şahsım ve MDTO Sekretaryası olarak şükranlarımı sunuyorum” ifadelerine kullandı.

Katılan Başarılı Olan

Katılan Başarılı Olan

Katılan Başarılı Olan

Katılan Başarılı Olan

Gemi Acenteliği Eğitim Seminerleri 59 52 84 63 140 130 89 80

Gemi Acenteliği Yenileme Eğitim Semineri

12 12 3 3 51 51 12 12

EĞİTİMLER

Page 11: Uluslararası Denizcilik Zirvesi Mersin Limanında …mdto.org.tr/wp-content/uploads/dergiler/2018/Mart2018...Mersin Deniz Ticareti 7 MART 2018 MDTO’DAN HABERLER Suat Hayri Aka,
Page 12: Uluslararası Denizcilik Zirvesi Mersin Limanında …mdto.org.tr/wp-content/uploads/dergiler/2018/Mart2018...Mersin Deniz Ticareti 7 MART 2018 MDTO’DAN HABERLER Suat Hayri Aka,

12 Mersin Deniz Ticareti

MDTO’DAN HABERLER MART 2018

Sunumun ilk bölümünde dünya eko-nomisinin genel görünümüne ilişkin değerlendirmelerini aktaran Arıcıoğlu, 2018 yılının başında Uluslararası Eko-nomik Para Fonu (IMF), Ekonomik İş-birliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ve Dünya Bankası gibi uluslararası ekono-mik kuruluşların, dünya ekonomisinin 2008 krizinin etkilerinden kurtulamadı-ğını, toparlanma sürecinin devam et-tiğini dolayısıyla önümüzdeki dönem için güçlü bir büyüme göremediklerini belirtmesine rağmen ocak-şubat ayları itibariyle bu kurumların görüşlerini de-ğiştirdiklerini söyledi. Büyüme tahmin-lerini güncelleyen OECD’nin 2019-2020 yılları için iyimser olduğunu kaydeden Arıcıoğlu, “OECD, krizin negatif etki-lerinin atıldığını, dünya ekonomisinde büyümenin başlayacağını açıkladı. Ama bu sadece 2 yıllık bir projeksiyonu kapsıyor 2020 sonrası o kadar parlak görünmüyor” ifadelerini kullandı.

Dönemler itibariyle bakıldığında 2002 ile 2007 yılları arasında yüzde 11 büyü-me oranı ile bir mucize yaratan Çin’in dünyanın en hızlı büyüyen ülkesi oldu-ğunu belirten Yrd. Doç.Dr. Ebru Arıcıoğ-

lu bu ülkenin 2008 krizinden etkilen-mediğini ve o dö-nemde yüzde 9 bir büyüme gerçekleş-tirdiğini, 2017 -2022 döneminde ise bü-yümesinin yüzde 6 oranında olacağının tahmin edildiğini ifa-de etti. Verilere göre Almanya’yı gelecek vadeden ekonomi-lerden biri olarak nitelendiren Arı-cıoğlu, ABD’nin ise krizden çok derin etkilenmesine rağ-

men 2010 yılının başında toparlanmaya başladığını söyledi. Arıcıoğlu şöyle de-vam etti:

“Bu yılın başında ABD başkanı ge-lecekte ABD ekonomisinin büyüme oranını yükseltmek için gelir vergisini yüzde 35’ten yüzde 21’e düşüreceğini açıkladı. Biz bunun etkisini 2019 yılın-da görmeye başlayacağız. Bu, dünya ekonomisine ABD ekonomisinin daha fazla mali açık vermesi olarak dönecek.

Dolayısıyla 2020’den itibaren işler o kadar da iyi gitmeyebilir. Burada İtalya çok parlak bir görünüm sergilemiyor. Brezilya büyümesi çok yüksek olmayan ülkelerden biri. Türkiye son dönemde 6,8 büyüme oranıyla dünya ekonomi-sinde öne çıkan ülkelerden bir tanesi. IMF tahminlerini revize etmezse, 2017-2020 döneminde Türkiye’nin büyümesi 3,8 olarak gerçekleşecek.

Dünyada gelecek dönemde itici olan gücün gelişmiş ülkeler değil, gelişmek-te olan ülkeler olduğunu bildiren Ebru Arıcıoğlu gelişmekte olan ülkelerden yani yükselen piyasalardan kastın; Türkiye, Arjantin ve Brezilya Polonya, Macaristan gibi dinamik nüfusa sahip, özelleştirmeye ve doğrudan yatırımlara uygun büyük pazar ekonomileri oldu-ğunu, bu ülkelerin gelecek dönemin parlayan yıldızları olarak göründüklerini aktardı.

Dünya Ekonomisini Yönlendi-recek İki Ülke: ABD ve Çin

OECD’nin mart ayında yayınladığı bü-yüme tahminlerini de değerlendiren

Mersin Deniz Ticaret Odası’nın mart ayı meclis toplantısına katılan Mersin Oda Borsa Ekonomik Danışmanı Yrd. Doç.Dr. Ebru Arıcıoğlu Meclis üyelerine dünya ekonomisindeki gelişmeleri özetleyen bir sunum yaptı.

Dünya Ekonomisindeki Gelişmeler

Page 13: Uluslararası Denizcilik Zirvesi Mersin Limanında …mdto.org.tr/wp-content/uploads/dergiler/2018/Mart2018...Mersin Deniz Ticareti 7 MART 2018 MDTO’DAN HABERLER Suat Hayri Aka,

Mersin Deniz Ticareti 13

MDTO’DAN HABERLERMART 2018

Arıcıoğlu, verilere göre dünya ekono-misini genel olarak Çin ve ABD’nin yön-lendireceğini, Hindistan’ın da öne çıkan ekonomilerden biri olarak göründüğü-nü vurguladı. Türkiye açısından Euro kullanan 19 ülkenin önemli olduğunu belirten Arıcıoğlu şunları söyledi:“Euro kullanan 19 ülke daha yüksek sa-tın alma gücüne sahip ülkeler. Bu böl-genin hızlı büyümesi yani GSYH’nın art-ması, bizim için önemli çünkü bildiğiniz gibi bizim en büyük ticari partnerimiz Avrupa Birliği. AB ne kadar büyürse biz o kadar fazla dış ticaret yapıyoruz.”

“Dünya ekonomisinin büyüme oranla-rı ile dünya ticaret hacminin büyüme oranları arasında bir ilişki var. İkisi bir-likte hareket ediyorlar; birlikte düşüp birlikte yükseliyorlar. Ancak şöyle bir fark da mevcut. Dünya ticaret hacmi dünya ekonomisinden daha fazla tepki veriyor. Bir kriz ve daralma yaşandığın-da dünya ekonomisi küçülürken dünya ticaret hacmi daha büyük oranlarda da-ralıyor, daha geniş bir tepki veriyor. Ar-tış yaptığında da daha yüksek artıyor.”

2008 krizinin dünya ekonomisinde mi-lat olduğunu ifade eden Ebru Arıcıoğlu, krizden önce dünya ticaret hacminin dünya ekonomisinden daha hızlı bü-yüdüğünü, krizden sonra bu ilişkinin bozulduğunu belirterek bu durumu ya-ratan faktörleri şöyle açıkladı:

“Bu görüntü mal ticaretinin dünya eko-nomisinde daha az yer tutmaya baş-ladığını gösteriyor. Burada en önemli faktörler gelişmiş ülkelerde iç talepteki yetersizlikler ve yatırım yapma isteğin-deki azalmadır. Çünkü dış ticaret türe-tilmiş, sonuç bir taleptir. Yatırım kuvvetli

olursa dış ticaret kuvvetli oluyor. Günü-müzde ekonomik korumacılığın artması da bir başka sebep. Dünya ekonomisi en son 2017’de 3.7 büyürken dünya ticareti 5.1 artmış. Aralarındaki artış hızının yavaşlamaya başladığını görü-yoruz.

Denizyolu Her Zaman Önemli Olacak

“Mod cinsinden yük taşıma talebi-ne baktığımızda deniz ticaretinin hep önemli olduğunu görüyoruz” diyen Arı-cıoğlu, “OECD’nin tahminlerine göre 2050 yılı itibariyle deniz yoluyla ticaret yine önemini koruyacak. Dünya ticare-tini uzun mesafeye taşımanın şekli yine deniz yolu olacak. 2015 yılı rakamlarına göre toplam ticaretin yüzde 71’i, deniz yoluyla gerçekleşmiş, 2050 itibariyle de yüzde 75’i deniz yoluyla gerçekleşe-cek” ifadelerini kullandı.

Dünya deniz ticaretinin coğrafi dağılımı incelendiğinde deniz ticaretinin ve en hareketli limanların en çok yoğunlaştığı yerin Asya kıtası olduğunu kaydeden Arıcıoğlu, dikkat çekici bir nokta olarak

Asya kıtasında yüklenen mal miktarının yani ihracatın ithalattan daha az oldu-ğunu ve bu bölgenin daha fazla mal ta-lep ettiğini belirtti. Dünyadaki en yoğun taşıma koridorunun Asya, Çin, Almanya ve ABD arasında gerçekleştiğini vurgu-layan Yrd. Doç.Dr. Ebru Arıcıoğlu, bu koridorun gelecekte cazibesini kaybe-deceğini, Asya kıtasının kendi içindeki koridorun daha fazla canlanacağının tahmin edildiğini aktardı.

Deniz yoluyla taşınan mal grupları hak-kında bilgi veren Arıcıoğlu şöyle konuş-tu:“Yıllar içinde taşınan yükün cinsi de-ğişmiş görünüyor. 1990’lardan itibaren ham petrol ve petrol taşımacılığı daha fazla yer tutarken, yıllar içinde kuru yük cinsinden mal miktarı artmaya baş-lamış. Petrol yine önemli ama diğer ürünler de deniz ticaretinde yer almaya başlamışlar.”

“Dünya ticaretini gelişilmekte olan ülke-ler gelişmiş ülkelerden daha fazla kulla-nıyorlar. Gelişmekte olan ülkeler dünya ticaretinin yüzde 60’ını gerçekleştiriyor.”

“OECD’nin yaptığı, ticareti yapılan mal bileşimindeki değişimi gösteren araş-tırmaya göre; 2015 yılında dünyada ticareti yapılan malların arasında kö-mür, gaz, petrol grubunun oranı yüz-de 16, kimyasallar, plastik ve kauçuk grubunun oranı yüzde 15, diğer sanayi ürünleri ise yüzde 24’lük bir paya sahip. 2050 yılında ise, yüzde 3 büyüme ora-nı altında, bu mal bileşimlerinin önemli ölçüde değişeceği öngörülüyor. Araş-tırmaya göre, robotların daha faza kul-lanılmasıyla birlikte elektronik aletlerin payının daha da yükseleceği, taşıma araçlarının artacağı belirtiliyor. Sanayi ürünlerinin ticaretinde dikkat çekici bir artış görülüyor. Dikkat çekici bir başka

Page 14: Uluslararası Denizcilik Zirvesi Mersin Limanında …mdto.org.tr/wp-content/uploads/dergiler/2018/Mart2018...Mersin Deniz Ticareti 7 MART 2018 MDTO’DAN HABERLER Suat Hayri Aka,

14 Mersin Deniz Ticareti

MDTO’DAN HABERLER MART 2018

nokta ise, 2015 yılında yüzde 16 olan petrol gaz grubunun oranının gelecekte yüzde 6’ya düşmesidir. Bundaki temel motivasyon şudur: Deniyor ki; gelecek dönemde Çin ve Hindistan ekonomile-rinin büyümesiyle bu ülkeler daha fazla zenginleşecek ve eskiden olduğu gibi ham petrol ve ham madde ithal edip bunu işleyip satmayacaklar, onun yeri-ne katma değerli ürünlerin ticareti daha fazla yapılmaya başlayacak. Gelecek dönemde aslında ticareti yapılan ürün deseninin değişmesi bekleniyor.”

ABD- Çin Ticaret savaşları

Çin ve Hindistan ekonomilerinin değişip gelişmesinin yaratacağı etkileri bugün-den kısıtlamaya çalışan ABD’nin Çin ile ticaret savaşları başlattığını söyleyen Arıcıoğlu, ticaret savaşlarının dünya ekonomisinde yeni bir olgu olmadığı-nı, daha önceki Amerikan başkanları-nın da bunu uyguladıklarını ancak çok uzun süre sürdüremediklerini belirterek, ABD’nin ilk olarak 22 Ocak’ta ilan ettiği karar ile güneş panelleri ile bulaşık ma-kinalarının ithalatına sınırlama getirdi-ğini ve bu uygulamayla Çin ile Güney Kore’yi hedef aldığını anlattı. Hemen ardından 8 Mart’ta başka bir kararın ilan edildiğini söyleyen Arıcıoğlu şöyle devam etti:

“ABD çelik ve alüminyuma gümrük ver-gisi koyacağını açıkladı. Çeliğe yüzde 25, alüminyuma da yüzde 8 oranında gümrük vergisi geliyor. Aslında bu ka-rar bir ülkeye özgü olarak ilan edilmedi. Çin çelik ve alüminyumda Amerika’nın en büyük partneri değil. 8 Mart’ta baş-

ka bir şey daha oldu; söz konusu koru-macılık önlemlerine karşı Çin’in dahil ol-madığı ve ABD’nin de içinden çıktığı bir serbest ticaret anlaşması imzalandı.” “Dünyada 2 tane eğilim var; birincisi korumacı önlemler diğeri de serbest-leşme” diye konuşan Arıcıoğlu şunları söyledi:“Daha sonra ABD ikinci korumacı ön-lemini aldı ve 1300 adet yüksek tekno-loji ürününe gümrük vergisi koyacağını açıkladı. Çinli firmaların ABD’deki yatı-rımlarını kısıtlayacağını söyledi. Buna karşılık Çin kuruyemiş, şarap, çekme boruya yüzde 15 civarında gümrük ver-gisi getireceğini ve uygulanan politika-lardan dolayı kendi çelik ve alüminyum ihracatı olumsuz etkilenirse, ikinci bir önlem paketi daha açıklayacağını bil-dirdi.”

“ABD’nin çelik ve alüminyum ithalatı verilerine baktığımızda 2017 yılında en büyük ithalatı Kanada’dan yaptığını gö-rüyoruz. Kanada’ya zaten muafiyet ge-tirmişlerdi. Bizim ABD’nin çelik ihraca-tındaki payımız yüzde 7. Yani ABD çelik ihracatımız için önemli bir pazar.”

ABD’nin korumacı önlemler koyma-sında çeşitli kriterler olduğunu belirten Arıcıoğlu, Çinin ABD’ye ihracatının, ABD’nin Çin’e ihracatından fazla ol-duğunu, ayrıca bu ihracatın üçüncü ülkeler aracılığıyla gerçekleştirildiğini, ABD’nin tüm bunları önlemek için koru-macı önlemler getirdiğini söyledi. 2011- 2017 yılları arasında Türkiye’nin ABD’ye çelik ihracatının yüzde 238 arttığına dikkat çeken Arıcıoğlu, Çin’in ABD’ye çelik ihracatının yüzde 31’e düştüğünü belirtti. Söz konusu ticaret savaşların-dan negatif etkilenen ülkenin Türkiye olacağını vurgulayan Arıcıoğlu, “Çünkü Türkiye önemli bir pazarını kaybediyor” diye konuştu.

Ticaret savaşlarının iktisat literatüründe komşuyu fakirleştirme politikası olarak adlandırıldığından söz eden Arıcıoğlu, esasen bu politikalardan tüm dünyanın etkilendiğini, bunun önemli bir belirsiz-lik yarattığını ancak bu uygulamaların sürdürülebilir olmadığını aktardı. Arı-cıoğlu “Bir süre devam edecek ama eninde sonunda bitmesi gerek, çünkü her iki taraf için de yıkıcı etkiler yaratı-yor. Bu aslında buzdağının görünen yüzü. Amerika Çin’i teknoloji ve patent hırsızlığı ile suçluyor. Böyle bir yaptırım uyguluyor. Bunlar da dünya konjonk-türünde önemli belirsizlikler yaratıyor” dedi.

Yüzde 13’lük oranla dünyanın en fazla ihracat yapan ülkesinin Çin olduğunu kaydeden Arıcıoğlu, ABD’nin ihracat oranlarının 90’ların başında yüksek ol-duğunu, 2008 krizinden her iki ülkenin de etkilendiğini ancak Çin’in bu negatif etkilerden çok daha çabuk kurtulduğu-nu ve krizden sonra hızlı bir toparlanma ile dünyanın en fazla ihracat yapan ül-

Page 15: Uluslararası Denizcilik Zirvesi Mersin Limanında …mdto.org.tr/wp-content/uploads/dergiler/2018/Mart2018...Mersin Deniz Ticareti 7 MART 2018 MDTO’DAN HABERLER Suat Hayri Aka,

Mersin Deniz Ticareti 15

MDTO’DAN HABERLERMART 2018

kesi konumuna geçtiğini anlattı. Şu anda Çin’in dünyanın en büyük gücü olup olmayacağını göreceğimiz bir ara dönemde olduğumuzdan söz eden Arı-cıoğlu, Çin’in dünyanın en büyük eko-nomilerinden biri olmakla beraber kişi başına düşen gelirinin düşük olduğunu belirterek “Ekonomi büyük, pasta büyük ama kişi başına düşen dilimler küçük. Bu açıdan gelişmiş müreffeh bir ekono-mi değil” ifadelerini kullandı. Arıcıoğlu ABD’nin korumacı önlemlerine karşı dünyanın diğer kısmının; Avrupa ve Asya kıtalarının serbest politikalar izle-me taraftarı olduklarını sözlerine ekledi.

Çin’in Liman Yatırımları Sunumunda Çin’in dünya limanlarında yaptığı yatırımlara değinen Yrd.Doç.Dr. Ebru Arıcıoğlu, ekonomisi dış ticaretle bu kadar alakalı olan bir ekonominin liman yatırımları yapmasının kaçınıl-maz olduğunu, Çin’in liman yatırımları ile ekonomisindeki büyümeyi devam ettirmek istediğini, Çin ekonomisinin yurt içinde inşaat ve makine sektörün-de aşırı kapasite bulunduğunu, ürettiği ihtiyaç fazlası malı bir yerde kullanması gerektiğini ve burada liman yatırımları-nın büyük katkısı olduğunu bildirdi. Arı-cıoğlu şöyle devam etti:“Çin hem stratejik sektörlerde yatırım yapıyor hem de inşaat ve makine sek-törlerindeki kapasiteyi eritmiş oluyor. Liman yatırımlarıyla aslında kendisine mal satabilecek bir ortam sağlıyor. Bu ülke Avustralya’da toplam 3 tane liman yatırımı yaptı. Avustralya’nın Darwin Limanı’nın bir özelliği var: Canlı hay-van ihracatının yüzde 35’i bu limandan gerçekleşiyor. Kömür ihracatının yüzde 40’ı Newcastle Limanı’ndan gerçekleşi-yor. Çin her iki mal grubunun da temel ithalatçısı. Lojistik sektörü kendileri için çok önemli olduğundan bunun pürüz-süz işlemesini istiyorlar”

Çin’in Eylül 2017 ‘ye kadar 34ülkede liman yatırımı yaptığını kaydeden Arı-cıoğlu, 2016-2017 yılları arasında 20 milyar dolar değerinde deniz aşırı 9 liman yatırımı gerçekleştiren bu ülke-nin, sadece gelişmekte olan ülkelerde değil gelişmiş ülkelerde de yatırımları olduğunu ve önümüzdeki süreç için 8 ülkede 12 tane planlanan yatırımları bu-lunduğunu söyledi. Arıcıoğlu, dünyanın liman inşa eden en büyük firması China Communication Constrcutions’ın 2016 yılı sonu itibariyle Çin dışında 95 adet

rıhtım yatırımı yaptığını, Çin dışına 750 konteyner taşıma vinci satışı gerçek-leştirdiğini, ekonomik büyümeyi devam ettirmek için ellerindeki sektörleri aktif olarak kullandıklarını ve bunu yabancı yatırımlarla gerçekleştirdiklerini de söz-lerine ekledi.

ABD’nin Korumacı Politika-larına Karşı Serbest Ticaret

Anlaşmaları

ABD’nin korumacı politikalarının aksine Çin’in ve dünyanın diğer kısımlarının serbest ticaretten yana olduğunu dile getiren Arıcıoğlu, 8 Mart’ta imzalanan serbest ticaret anlaşması hakkında bilgi verdi. Bu anlaşmanın başlangıç-ta Transpasifik anlaşması olarak kur-gulandığını ancak Kapsayıcı ve İlerici Trans Pasifik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı Anlaşması olarak Şili’de imzalandığını söyledi. ABD’nin görüşmelerden çekil-diğini hatırlatan Arıcıoğlu, görüşmelerin Başkan Obama zamanında başladığını ve eğer imzalansaydı dünyanın en bü-yük serbest ticaret anlaşmalarından biri olacağını söyledi. Anlaşmanın 11 ülke arasında imzalandığını kaydeden Arı-cıoğlu, şu ifadeleri kullandı:“İmzacı 11 ülkenin ekonomisi dünya ekonomisinin toplamının yüzde 13’üne denk geliyor. Gelecek dönemde Kana-da, Japonya, Vietnam, Peru ve Meksi-ka’nın da aralarında bulunduğu bu 11 ülke arasında serbest ticaretin daha da artacağını düşünüyoruz. ABD de bu anlaşmaya dahil olsaydı bu anlaş-ma dünya ekonomisinin yüzde 40’ını

kapsayacaktı. Şu anda AB’den çıkış sürecinde olan İngiltere de bu anlaş-maya dahil olmayı düşünüyor. Henüz görüşme aşmasındalar, fiiliyata geç-medi. Gelecek dönemde ülke grupları arasındaki bu ticaret koridorunun daha da hareketlenmesi beklenebilir.”

Öte yandan Avrupa Birliği ve Japonya arasında dünyanın en büyük serbest ti-caret anlaşmasının imzalandığını bildi-ren Ebru Arıcıoğlu, görüşmeleri 2013’te başlayan anlaşmanın 7 Aralık 2017’de yürürlüğe girdiğini, anlaşmaya göre ülke grupları arasındaki gümrük tarife-lerinin kaldırıldığını ama dışarıya karşı her ülkenin kendi tarifesini uygulayabil-diğini belirtti. Söz konusu anlaşmanın küresel ekonominin yüzde 30'unu kap-sayacağını, AB’nin gelirini yüzde 0.8 ve ihracatını yüzde 32.7, Japonya’nın ihracatını ise %23.5 artıracağını bekle-diklerini söyleyen Arıcıoğlu, Türkiye’nin de serbest ticaret anlaşmalarına ihtiya-cı olduğunu veya AB ile gümrük birliğini güncellemesi gerektiğini kaydetti.

Sunumun ardından meclis üyelerinin sorularını yanıtlayan Arıcıoğlu, Türkiye ekonomisinin sürekli artan bir cari açık ve düşmeyen bir enflasyon oranı gibi kendine ait kırılganlıkları olduğunu, 2 Mayıs itibarıyla şirketlerin döviz cinsin-den borçlanmasının engelleneceğini ve tüm bunların önümüzdeki süreci zorlaş-tıran önemli kısıtlamalar olduğunu belir-terek iş insanlarına gelirleri hangi para birimindeyse o para biriminde devam etmelerini önerisinde bulundu.

Page 16: Uluslararası Denizcilik Zirvesi Mersin Limanında …mdto.org.tr/wp-content/uploads/dergiler/2018/Mart2018...Mersin Deniz Ticareti 7 MART 2018 MDTO’DAN HABERLER Suat Hayri Aka,
Page 17: Uluslararası Denizcilik Zirvesi Mersin Limanında …mdto.org.tr/wp-content/uploads/dergiler/2018/Mart2018...Mersin Deniz Ticareti 7 MART 2018 MDTO’DAN HABERLER Suat Hayri Aka,

Mersin Deniz Ticareti 17

KISA KENT HABERLERİMART 2018

Mersin Şehir Mezarlığı'ndaki şehitlik anıtı önünde düzenlenen törene, Vali Su'nun yanı sıra Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Kerim Tufan, Akdeniz Bölge ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Önder Gürbüz, İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Yusuf Ziyaeddin Cavlak, İl Emniyet Müdürü Mehmet Şahne, Sahil Güvenlik Komutanı Oğuz Bavbek, milletvekilleri, protokol üyeleri ve askeri personel ile şehit ve gazi yakınları katıldı.

Şehitler için bir dakikalık saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunması ile başla-yan törende, askerler tarafından havaya 'saygı' atışı yapıldı. Ardından, çelenk su-numu gerçekleştirildi.

Bir şehit çocuğunun konuşmasının ar-dından söz alan Türkiye Harp Malulü Gaziler, Şehit, Dul ve Yetimler Derneği Mersin Şube Başkanı Cengiz Sevinç, Çanakkale Zaferi'nin, yedi düvele karşı koyan Türk milletinin başarı öyküsü ol-duğunu söyledi. 18 Mart'ın, Türk milleti-nin özgürlük ve vatanı için gerektiğinde neleri feda edebileceğinin bir simgesi olduğunu vurgulayan Sevinç, "Ordusu olan bir millet değil, milleti olan bir ordu-dur Çanakkale. Bin yıllık Türk yurdunun

bundan sonra da yurt olarak kalacağının kanıtıdır. Bu zafer aynı zamanda Meh-metçiğin vatan ve millet sevgisinin ölüm-süzlük anıtıdır. Çanakkale'de ve Kurtuluş Savaşı'nda dökülmüş olan şehit ve ga-zilerimizin kanları, hala ülkemizin savun-masına büyük katkı yapmaktadır. Vatanı namus bilip, canlarını hiç düşünmeden veren ataları gibi torunları olan Türk gençliği de hiç düşünmeden Kore'de ve Kıbrıs'ta ülke çıkarları için canlarını kah-ramanca vermişlerdir" dedi.

Akdeniz Bölge ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Önder Gürbüz ise konuşma-sında, Çanakkale Savaşı'nın, dünya ta-rihinin en önemli hadiseleri arasında yer aldığını vurguladı. 1. Dünya Savaşı'nda zor durumda kalan Rus Çarlığına yar-dım etmek ve Osmanlı Devleti'nin kısa sürede savaş dışı kalmasını sağlamak isteyen dönemin süper güçlerinin, önce denizden, bunu başaramayınca da ka-radan Çanakkale'yi geçmek istediklerini hatırlatan Gürbüz, "Fakat 7'den 70'e, bir-lik beraberlik duygusu, vatan ve bayrak sevgisi ile kenetlenerek tek yürek halinde direnen ve tüm dünyaya 'Çanakkale ge-çilmez' dedirten yüce milletimizin göğ-süne çarparak, geri çekilmek zorunda

kalmışlardır. Çanakkale, gecenin karan-lığında Erenköy koyuna döşediği 26 ma-yınla deniz savaşının kaderini değiştiren ve halen Tarsus ilçemizde bulunan Nus-rat Mayın Gemisinin, 'Bir hilal uğruna ya Rab ne güneşler batıyor' mısrasına ilham kaynağı olan ve sancağını korumak uğ-runa şehit olan 57. Alayın, insan üstü bir güçle tek başına kaldırdığı 215 kilo ağır-lığındaki top güllesi ile itilaf devletlerinin gemilerini boğazın serin sularına gömen Seyit Onbaşı'nın, 'Ben size taarruz etme-yi değil, ölmeyi emrediyorum. Biz ölün-ceye kadar yerlerimize başka kuvvetler ve kumandanlar gelebilir' diyerek harbin kazanılmasında çok önemli rol oynayan Mustafa Kemal Atatürk'ün efsaneleştiği bir destandır. Diğer taraftan Çanakkale, Akif'in ifadesi ile 'Bir neslin battığı' yerdir" ifadelerini kullandı.

Mersin Valisi Ali İhsan Su ise 'şehitlik' defterine yazdıklarını sesli olarak oku-du. Su, şehitlik defterinde şu sözlere yer verdi: "Değerlerimiz uğruna gövdenizi siper ederek şehitlik mertebesine erişti-niz. Bu toprakların her karışını mübarek kanınızla sulayarak bizlere vatan kıldınız. Uğruna şehadet mertebesine eriştiğiniz vatanımızı bizler de canımız pahasına, ilelebet muhafaza ve müdafaa edece-ğiz. Ülkemizi var gücümüzle çalışarak çok daha üst noktalara taşıyacak ve bu vatanın fedakar evlatları olan sizleri gururlandırmaya devam edeceğiz. Aziz hatıranızı daima yüreğimizde yaşatarak, aynı ruh ve heyecanı sonsuza kadar sür-düreceğiz. Siz aziz şehitlerimizi bir kez daha şükran, minnet ve rahmetle anıyor, aziz hatıranız önünde saygıyla eğiliyo-ruz. Ruhunuz şad olsun."

Tören, Vali Su'nun şeref defterini imzala-masının ardından şehitlikte devam etti. Vali Su, eşi Zeliha Su ve protokol üyeleri, şehit mezarlarına karanfil bırakarak şehit yakınlarına sabır diledi. (İHA)

Mersin'de '18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin 103. yıl dönümü dolayısıyla Şehir Mezarlığı'ndaki şehitlikte düzenlenen törende duygusal anlar yaşandı. Mersin Valisi Ali İhsan Su, eşi Zeliha Su ile birlikte şehit mezarlarına karanfil bırakarak yakınlarına sabır diledi.

Çanakkale Deniz Zaferinin 103. Yıl Dönümü ve Şehitleri Anma Günü

Page 18: Uluslararası Denizcilik Zirvesi Mersin Limanında …mdto.org.tr/wp-content/uploads/dergiler/2018/Mart2018...Mersin Deniz Ticareti 7 MART 2018 MDTO’DAN HABERLER Suat Hayri Aka,
Page 19: Uluslararası Denizcilik Zirvesi Mersin Limanında …mdto.org.tr/wp-content/uploads/dergiler/2018/Mart2018...Mersin Deniz Ticareti 7 MART 2018 MDTO’DAN HABERLER Suat Hayri Aka,

Mersin Deniz Ticareti 19

KISA KENT HABERLERİMART 2018

17 Mart 1923'te Atatürk'ün Mersin'e gelişinin yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen ilk tören tren garında gerçekleştiril-di. Mersin Valisi Ali İhsan Su, tren garında Atatürk’ün Mer-sin’e gelişini temsilen gazileri taşıyan treni karşıladı ve Türk bayrağını Türkiye Muharip Gaziler Derneği Mersin Şube Başkanı Kemal Cındız'dan teslim aldı.

Büyükşehir Belediyesi Halk Oyunları Ekibinin sunduğu gösterinin ardından katılımcılar, Mersin Büyükşehir Bele-diyesi Bandosu eşliğinde İnönü Bulvarı'nı takiben Cumhu-riyet Meydanına yürüdü. Buradaki törende Vali Ali İhsan Su, Akdeniz Bölge ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Önder Gürbüz ve Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Kerim Tu-fan, Atatürk Anıtına çelenk sundular.

Öğrencilerin şiirler okuduğu törende konuşan Mersin Bü-yükşehir Belediye Başkan Vekili Kerim Tufan, Atatürk’ün 5 Kasım 1918 yılında Mersin’e gelerek milli mücadelenin ilk işaretini buradan verdiğini belirterek, "Bugün burada Tür-kiye’nin tek yerel ‘Atatürk Bayramını’ kutluyoruz. Milli mü-cadele sonrasındaki Mersin’e ilk ziyaret İzmir İktisat Kong-resi’nden hemen sonra 17 Mart 1923’te gerçekleşmiştir. Atamızın bu ziyaret günü, kendisini çok seven Mersinli-ler tarafından her yıl 'Atatürk Bayramı' olarak kutlanmaya başlanmıştır. Atatürk o gün mareşal üniformalıydı. Büyük coşku içerisinde trenden indi. Mersinliler yere göğe sığmı-yordu. Hükümet konağını, belediyeyi ve Müdafa-i Hukuk

Cemiyetini ziyaret etti” dedi. Atatürk’ün Mersin’e 10 kez geldiğini ve her gelişinde önem-li tespitlerde bulunduğunu kaydeden Tufan, “Atatürk şeh-rimize, bölgemize her gelişinde arkasında veciz sözler ve nasihatler bırakarak gitmiştir. ‘Mersinliler Mersin’e sahip çıkınız’ derken, bunu sadece güvenlik anlamında sahip çıkma olarak söylememiş, ekonomik, sosyal ve kültürel olarak da sahip çıkmayı emretmiştir. Bir başka seferinde ‘Arkadaşlar dönüp Toros dağlarına bakınız. Orada bir tek Yörük çadırı görürseniz ve o çadırda bir duman tütüyorsa bu dünyada hiçbir güç bizi yenemez’ derken, yüce Türk milletine ve Mersinlilere ne kadar güvendiğini göstermiştir” ifadelerini kullandı.

Türk milletine ve Mersinlilere yaptıklarından dolayı Ata-türk’e teşekkürlerini sunan Tufan, “Hatay sorununu çöz-mek, Fransa’ya gözdağı vermek ve sağlık durumu hakkın-daki haberleri çürütmek amacıyla 20 Mayıs 1938 tarihinde son kez Mersin’i ziyaret etmiş ve yabancı basındaki hasta-lık haberleri kesilmiştir. Bu vesileyle çeşitli tarihlerde ilimizi 10 kez şereflendiren Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün aziz hatırası önünde saygıyla eğiliyorum. Milletimize ve Mer-sin’imize yaptıkları için kendisine binlerce kez teşekkür edi-yorum. Cenabı Mevla’m, Atatürk gibi liderlerden milletimizi mahrum bırakmasın. Aziz milletimizi, vatanı ve devletiyle birlikte sonsuza kadar var etsin” şeklinde konuştu. (İHA)

Mustafa Kemal Atatürk’ün Mersin’e gelişinin 95. yıl dönümü, coşkuyla kutlandı. Mersin Valisi Ali İhsan Su, tren garında Atatürk’ün Mersin’e gelişini temsilen gazileri taşıyan treni karşılayarak, Türk bayrağını öperek teslim aldı.

Atatürk'ün Mersin'e Gelişinin 95. Yıl Dönümü Coşkuyla Kutlandı

Page 20: Uluslararası Denizcilik Zirvesi Mersin Limanında …mdto.org.tr/wp-content/uploads/dergiler/2018/Mart2018...Mersin Deniz Ticareti 7 MART 2018 MDTO’DAN HABERLER Suat Hayri Aka,

20 Mersin Deniz Ticareti

KISA KENT HABERLERİ MART 2018

Uluslararası bir konferans zinciri olarak, ilk defa Mersin’de gerçekleştirilen forum, Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, Gıda, Ta-rım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü’nün katılımıyla ger-çekleştirildi. Foruma Mersin Deniz Ti-caret Odası adına Genel Sekreter Korer Özbenli katıldı.

Forumda konuşan Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, küresel ekonominin yeni bir evreye girdiğini, 2008 yılında yaşanan küresel bir krizin ardından 2017 yılına ka-dar özellikle ciddi bir canlanma sağlana-madığını ancak 2016 yılı sonu, 2017'nin başından itibaren başta gelişmiş ülkeler olmak üzere dünya ekonomisinde çok ciddi bir canlanma görüldüğünü ve eko-nomik iyileşmenin süreklilik arz eden bir yapıya dönüşmeye başladığını belirte-rek “Bu Türkiye için de Çukurova bölgesi için de bir fırsattır" diye konuştu. Dünyada yaşanan teknolojik değişim ve

dönüşümü de ikinci önemli husus ola-rak belirten Bakan Elvan, bilgi ve iletişim teknolojilerinin sadece sanayi alanında değil, hayatımızın tüm alanlarına girdi-ğini, bundan sonraki süreçte küresel bir güç olmak ve rekabet gücümüzü daha da arttırmak için bilgi ve iletişim tekno-lojilerindeki bu değişime ayak uydurarak dijital dönüşümümüzü gerçekleştirmek zorunda olduğumuzu, aksi halde reka-bet gücümüzün azalacağını kaydetti.

Artık sadece üretmenin ve üretim aşa-masında dijital dönüşümü sağlamanın da yeterli olmadığını dile getiren Elvan, üretim öncesi süreçler ve Ar-Ge ile birlik-te üretim ve sonrası süreçlerin de dijital dönüşümünün sağlanması gerektiği-ni belirtti. Geleneksel üretim ve ticaret yöntemlerinin değiştiğine dikkat çeken Elvan, Üretim öncesi süreç ile üretim sonrası sürecin katma değeri, üretim sürecinin katma değerinin çok daha üzerinde. Dünyada böyle bir değişim ve

Mersin'de, Kalkınma Bakanlığının desteğinde NTV&Özgencil iş birliğinde, Mersin Büyükşehir Belediyesi, Akdeniz İhracatçılar Birlikleri, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası ile Mersin Ekonomi Platformu ortaklığında 7-8 Mart tarihlerinde gerçekleştirilen Akdeniz Ekonomi Forumu’nda bürokratlar, ekonomistler, yerel yöneticiler, sanayiciler ve ihracatçılar Akdeniz ekonomisini mercek altına aldı.

Akdeniz Ekonomisi Masaya Yatırıldı

Küresel bir güç olmak istiyorsak dijital dönüşümümüzü gerçekleştirmek zorundayız

Page 21: Uluslararası Denizcilik Zirvesi Mersin Limanında …mdto.org.tr/wp-content/uploads/dergiler/2018/Mart2018...Mersin Deniz Ticareti 7 MART 2018 MDTO’DAN HABERLER Suat Hayri Aka,

Mersin Deniz Ticareti 21

KISA KENT HABERLERİMART 2018

dönüşüm yaşandı. Eğer bizim hedefimiz yüksek katma değer ise üretim öncesi süreç ile üretim sonrası sürecin de dijital dönüşümünü sağlayıp üretimle entegre edip, katma değeri daha yüksek hale getirmemiz gerekiyor" şeklinde konuştu.

"2020 yılına kadar sürecek olan ekonomik canlanmayı Türkiye iyi değerlendirmeli"

Dünyada 2017-2020 dönemine ilişkin ekonomik beklentileri de aktaran Elvan, şöyle devam etti: "Gelişmiş ülkelerin son 8-9 yıldaki büyü-mesini ikiye katlayacak olan bir büyüme performansına ulaşacağını görüyoruz. Dolayısıyla önümüzdeki yıllar, gerçekten gelişmiş ekonomilerin çok daha canlı seyredeceği, çok daha güçlü bir ekono-mik alt yapının olacağı yıllar olacak. Bu Türkiye için önemli bir fırsat. Bu fırsatı bizim iyi değerlendirmemiz gerek. Yani 2020 yılına kadar dünya ekonomisinde başta gelişmiş ülkeler olmak üzere ciddi bir canlanma bekleniyor. Bu canlanmayı da fırsat olarak değerlendirip, bunu özel-likle iş dünyamızın temsilcilerinin çok iyi kullanması gerektiğini düşünüyorum. Küresel ticaret hacminde de ciddi bir artış beklentisi var. Küresel kriz sonrası, yani 2008-2016 döneminde ticaretsiz bir büyüme söz konusuydu. Aşağı yukarı küresel ölçekteki büyüme ile ticaret hac-

minin aynı olduğunu görüyoruz. Ancak 2017 yılından 2020 yılına kadar geçecek olan süreçte ticaret hacminde de önemli bir artış olacağını düşünüyoruz."

"Ekonomide korumacı yaklaşım başarılı olamaz"

Bugünlerde 'ticaret savaşları' kavramının gündeme geldiğini ifade eden Elvan, başta ABD'nin demir ve çeliğe vergi ko-yacağını açıklamasıyla daha korumacı bir yaklaşım içerisine girdiğini belirterek, "Ancak üretim ve finansman yapısının bu derece küreselleştiği bir ortamda korumacı bir yaklaşımın başarılı olama-yacağını buradan ifade etmek istiyorum. Özellikle gelişmekte olan ülkelerin dü-zenleyici rolleri, piyasa dostu, rekabet-çi ve teknoloji verimliliğini öne alan bir ekonomik anlayış içerisinde yola devam etmesi gerektiğini düşünüyorum" dedi.

Dünya küresel ticaretinin yarısından fazlasının Türkiye'ye en fazla 4 saatlik bir uçuş mesafesinde gerçekleştiğini vurgulayan Elvan, "Türkiye bu kadar önemli ve stratejik bir konuma sahip. Ve coğrafi açıdan da oldukça şanslı bir ülke olduğumuzu ifade etmek istiyorum. Avrupa, Ortadoğu, Kuzey Afrika, Körfez ve Orta Asya ülkelerine oldukça yakınız. Bir diğer ifade ile 1.6 milyar insan ve 36 trilyon dolarlık bir piyasaya Türkiye'nin

hızlı bir erişme imkanı var. Bu da Tür-kiye için önemli bir fırsattır. Türkiye son 15 yılda küresel ekonominin güçlü bir aktörü olma noktasına gelmiştir. 2002 yılında Gayri Safi Yurtdışı Hasılası sıra-lamasında 21. sırada yer alırken, bugün 17. sıraya gelmiş durumda. Satın alma paritesi gücü itibariyle baktığımızda ise yine 2002 yılında dünyada 17. büyük ekonomi iken, bugün 13. büyük eko-nomi konumuna gelmiş durumda. Bu gelişmeler tabii ki bizim için yeterli değil. Türkiye çok önemli ve güçlü bir potan-siyele sahip. Bu potansiyelini hep birlik-te çok daha ileri noktalara taşıyacağız" diye konuştu.

Akdeniz Havzasında Türkiye'nin Durumu

Akdeniz havzasında 21 ülkenin yer aldı-ğına, 500 milyondan fazla nüfusu barın-dıran bu bölgenin 8 trilyon dolarlık milli gelire ve 3.7 trilyon dolarlık bir ticaret hacmine sahip olduğuna dikkat çeken Elvan, "Akdeniz havzası toplam dünya nüfusunun yüzde 6'sına karşılık geliyor, hasıla olarak dünya hasılasının yüzde 9'u buradan karşılanıyor ve ticaretteki payı ise yüzde 19. Yüzde 9'luk hasılayı küçümsememek gerekiyor. Çünkü Çin ve ABD'den sonra en yüksek hasıla Ak-deniz havzasıdır. Özellikle yüzde 19'luk bir ticaret potansiyeli önemli, ama bizim

Page 22: Uluslararası Denizcilik Zirvesi Mersin Limanında …mdto.org.tr/wp-content/uploads/dergiler/2018/Mart2018...Mersin Deniz Ticareti 7 MART 2018 MDTO’DAN HABERLER Suat Hayri Aka,

22 Mersin Deniz Ticareti

KISA KENT HABERLERİ MART 2018

Türkiye olarak bunu fırsata dönüştürme-miz gerekir ve ticaretteki payımızı daha da arttırmalıyız. Milli gelir açısında bu 21 ülkeye baktığımızda Fransa ilk sıra-da, İtalya ikinci sırada, İspanya üçüncü sırada, Türkiye ise dördüncü sırada yer alıyor. Büyüme performansına baktı-ğımızda Akdeniz havzasının büyüme performansı 2008-2016 yılları arasın-da oldukça düşük, Türkiye'nin büyü-me performansının üçte biri civarında. 2017-2020 döneminde ise büyüme per-formansında 2.9'luk bir büyüme perfor-mansı bekleniyor. Türkiye bu havzada

gerçekten güçlü bir büyüme performan-sı gösteriyor, bu 21 ülke arasında en hızlı büyüyen ülke konumunda. Türkiye'nin son 7 yılındaki bölge ülkeleriyle toplam ticaret hacmine baktığımızda ticaret hacmimizin yüzde 21 arttığını görüyo-ruz. Özellikle ihracatımızın ithalatımız-dan daha fazla olduğunu vurgulamak istiyorum. Aşağı yukarı 40 milyar do-larlık ihracata karşılık 34 milyar dolarlık bir ithalatımız söz konusu. Bu havzada ihracattaki payımız yüzde 20, ithalattaki payımız yüzde 13. Yüzde 20'lik pay ol-dukça düşük, bunu daha da yukarıya çekmemiz gerekiyor" ifadelerini kullandı.

Bakan Özlü: "Endüstri 4.0'ı ıskalama lüksümüz yok"

Forumda konuşan Bilim, Sanayi ve Tek-noloji Bakanı Faruk Özlü ise, son bir yıldır yaptıkları çalışmalarda Türkiye'nin dijital dönüşüm yol haritasını hazırladık-larını belirterek, "Açıkça ifade etmek iste-rim ki, 'Endüstri 4.0' gerçeğinin gerisine düşmek, bu yeni üretim devrimini ıskala-mak gibi bir lüksümüz yoktur" dedi.

"Dijital devrimin öncü ülkelerinden birisi olacağız"

'Endüstri 4.0'ı, Türkiye için bir fırsat ola-rak gördüklerini vurgulayan Özlü, konuş-masını şöyle sürdürdü: "Buhar gücünün üretimde kullanılması ile başlayan 1. sanayi devrimi, elektriğin üretimde kullanılmasıyla devam eden

2. sanayi devrimi, bilgi teknolojileri ve programlanabilir makinelerle birlikte 3. sanayi devrimini yaşadık. Bugün ise artık 4. sanayi devrimini, yani 'Endüstri 4.0'ı konuşuyoruz. Dünya Ekonomik Fo-rumu raporuna göre, gelecek 10-20 yıl içerisinde imalat, enerji, tarım ve ulaş-tırmada çok hızlı ve hatta çok dramatik değişimler olacak. Yine aynı raporda, di-jital teknolojilerle bağlantılı olarak büyük data, yeni sanayi internet uygulamaları, akıllı fabrikalar, robotlar, sensörler ve üç boyutlu yazıcılar gibi teknolojik gelişme-ler, insanlığın geleceğini belirleyecek. Sadece ABD'de en yüksek ciroya sahip olan 500 kurumun yarıdan fazlası, 2000 yılından sonra kaybolup gitmiştir. Bunun nedeni, dijital evrime, değişime ayak uy-durmamış olmalarıdır. Buradan açıkça görüyoruz ki, dünyamız halihazırda diji-tale evrilmiş bir dünyadır. Bizler bu evri-min, bu durdurulamaz sürecin, bu kesin gerçekliğin asla gerisinde kalmayacağız ve öncü ülkelerinden birisi olacağız."Bu amaçla son 1 yıldır yaptıkları çalış-malarda Türkiye'nin dijital dönüşüm yol haritasını hazırladıklarının bilgisini veren Bakan Özlü, "Bu konuda son noktaya geldik, son rötuşları yapıyoruz. Bunu yaparken sadece bakanlık olarak çalış-madık, danışmanlık hizmetleri de aldık. Ayrıca sektör temsilcileri ile beraber ça-lıştık ve onların görüşleri doğrultusunda Türkiye'nin yol haritasını hazırladık. Açık-ça ifade etmek isterim ki, 'Endüstri 4.0' gerçeğinin gerisine düşmek, bu yeni üretim devrimini ıskalamak gibi bir lük-sümüz yoktur" diye konuştu. (İHA)

Page 23: Uluslararası Denizcilik Zirvesi Mersin Limanında …mdto.org.tr/wp-content/uploads/dergiler/2018/Mart2018...Mersin Deniz Ticareti 7 MART 2018 MDTO’DAN HABERLER Suat Hayri Aka,

Mersin Deniz Ticareti 23

KISA KENT HABERLERİMART 2018

17. Mersin Uluslararası Müzik Festivali' de sanatseverler Türki-ye'den ve dünyadan efsane sanatçılar müzik grupları ile klasik müzikten caza, türküden dansa kadar geniş bir yelpazede müziğe doyacaklar. Festival 8 Mayıs'ta sona erecek.

Festival Yürütme Kurulu, organizasyona destek veren bele-diye başkanları ve sponsorların da katılımıyla basın toplantısı düzenledi. Hilton Oteli’nde gerçekleştirilen toplantıya, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, Toros-lar Belediye Başkanı Hamit Tuna ve Mezitli Belediye Başka-nı Neşet Tarhan katıldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan Festival Yürütme Kurulu Başkanı Selma Yağcı, bu yıl 17.sine ulaştıkları müzik festivalini halk için yaptıklarını, idarecilerden çok büyük destek gördüklerini, çok önemli bir festival haline geldiğini ifade etti.

Sanatseverlerin Mersin’de bu yıl da Türkiye’nin efsane sanat-çıları ve dünya festivallerinin gözde sanatçı ve müzik grupları ile müziğe doyacaklarını dile getiren Yağcı, Mersin Uluslarara-sı Müzik Festivali’nin 2007 yılında Avrupa Festivaller Birliği’ne (EFA) de kabul edildiğini anımsattı. Yağcı, "Büyük bir mutlu-lukla şunu belirtmeliyim ki hep birlikte sahip çıkarak bugün-lere getirdiğimiz Mersin Uluslararası Müzik Festivali, sizlerin de sayesinde 17 yaşına ulaştı. Ne kadar övünsek azdır. Bu yıl beste yarışmasını da 'Mersin, Kelebeklerine Ezgi Arıyor' slo-ganıyla kelebek habitatı açısından dünyanın sayılı yerler ara-

sında gösterilen Kanlıdivane'ye ithafen gerçekleştiriyoruz. Bu beste yarışmasında dereceye girenlere 10 bin lira para ödülü de dağıtacağız. Festivalle ikisi açık hava konseri olmak üzere 11 etkinliği 14 Nisan-8 Mayıs arasında Mersinliler ile buluştu-racağız" diye konuştu.

Konuşmaların ardından festivale destek olan kurum ve kuru-luşlara teşekkür plaketi verildi. Toplantıda Mersin Deniz Ticaret Odası’nın festivale katkıları nedeniyle Yönetim Kurulu Başkanı Cihat Lokmanoğlu’na plaket takdim edildi.

Festivalde Birbirinden Ünlü Sanatçı ve Gruplar Yer Alacak

Festival, 14 Nisan 2018 Cumartesi günü Mersin Kültür Merke-zi'nde dünyaca ünlü opera sanatçıları Pumeza Matshikiza ve Murat Karahan'ın konseri ile başlayacak. Festivalin diğer etkinlikleri ise şöyle: 8. beste yarışması final konseri, 19. Nevit Kodallı Korolar Şenliği, Üç Tenor/Yüksekova Mavi Hayaller Çocuk Korosu ve Umut Işığı Korosu'nun kon-seri, Adıyaman Filarmoni Orkestrası konseri, Anadolu Nefes-li Beşlisi konseri, Salut Salon Quartet, Manuş Baba konseri, Rojas Y Rodrigez Dans Topluluğu gösterisi, Niyas Featuring Azam Ali konseri, Kara Kuvvetleri Komutanlığı Armoni Mızıka-sı'nın konseri.

17. Mersin Uluslararası Müzik Festivali bilgilendirme toplantısı yapıldı

17. Mersin Uluslararası Müzik Festivali'nde bu yıl da sanatseverler Türkiye'den ve dünyadan efsane sanatçılar müzik grupları ile klasik müzikten caza, türküden dansa kadar geniş bir yelpazede müziğe doyacaklar.

Page 24: Uluslararası Denizcilik Zirvesi Mersin Limanında …mdto.org.tr/wp-content/uploads/dergiler/2018/Mart2018...Mersin Deniz Ticareti 7 MART 2018 MDTO’DAN HABERLER Suat Hayri Aka,
Page 25: Uluslararası Denizcilik Zirvesi Mersin Limanında …mdto.org.tr/wp-content/uploads/dergiler/2018/Mart2018...Mersin Deniz Ticareti 7 MART 2018 MDTO’DAN HABERLER Suat Hayri Aka,

Mersin Deniz Ticareti 25

DENİZCİLİK HABERLERİMART 2018

Katar İçişleri Bakanlığı ile ARES Tersanesi arasında 9, Katar Silahlı Kuvvetleri ile Yonca-Onuk Tersanesi arasında da 8 botu kapsa-yan sözleşme imzalandı.

ARES ve Yonca-Onuk tersaneleri, Ka-tar'daki Doha Uluslararası Deniz Sa-vunma Fuarı ve Konferansı'nda (DIM-DEX 2018) yeni siparişler aldı.

Katar İçişleri Bakanlığı ile Antalya Ser-best Bölgede faaliyet gösteren ARES Tersanesi arasında, 3'ü açık deniz karakol botu, 6'sı hücum botu olmak üzere 9 botun satışına yönelik sözleş-meye imza atıldı. Sözleşme kapsa-mında ARES Tersanesi, Katar İçişleri Bakanlığı Sahil Güvenlik Komutanlı-ğı'na 3 adet 48 metrelik açık deniz ka-rakol botu ve 6 özel kuvvetler destek hücum botu olmak üzere toplam 9 bot teslim edecek.

ARES Tersanesi Yönetim Kurulu Baş-kanı Kerim Kalafatoğlu, açık deniz karakol botlarının dünyanın en hızlı ve en büyük kompozit gemileri unvanı-na sahip olduğunu belirterek, "ARES, Katar için artık bir tedarikçi olmaktan ziyade Katarlı bir firmadır. Biz burada yatırımlara başladık" dedi.

Kalafatoğlu, bu sözleşmenin Katar ile yapılan 3. sözleşme olduğuna işaret ederek, daha önce de Katar'a 21 ge-minin teslim edildiğini aktardı.

Fuar kapsamında, ayrıca Katar Si-lahlı Kuvvetleri, Yonca-Onuk AO ile 4 adet Yonca-Onuk MRTP24/U Special Operation Craft (SOC) botu ve 4 adet Yonca-Onuk MRTP24/U Fast Missile Craft (FAC) botu için 2 ayrı sözleşme imzaladı.

Yonca-Onuk MRTP24/U SOC botu daha önce Türk Deniz Kuvvetlerine

teslim edilen kendini ispatlamış MRT-P22/U SAT botlarından geliştirildi. Söz konusu botlar, Savunma Sanayii Müsteşarlığı tarafından açılan ihale sonucunda Deniz Kuvvetleri için inşa edilmeye başlanan 2 adet MRTP24/U Yeni SAT Botu ile aynı platforma sahip ve benzer teknik özellikleri taşıyor.

Yonca-Onuk MRTP24/U Fast Missile Craft (FAC) ise MRTP24/U Special Operation Cradft ile aynı tekne ve üst bina tasarımına sahip hava savun-ma güdümlü mermi sistemi ve ilave ASELSAN silah sistemi ile donatıla-cak bir versiyonu olacak.

Teslim edilecek botlar maksimum 50+ knots

sürat yapacak

Yonca-Onuk, bugüne kadar Katar Silahlı Kuvvetleri için Katar Deniz Kuvvetleri Komutanlığı envanteri-ne, 3 adet Yonca-Onuk MRTP16 Ani Müdahale Botu, 3 adet Yonca-Onuk MRTP34 Süratli Hücumbotu ve 4 adet Yonca-Onuk MRTP20 Geliştirilmiş Ani Müdahale Botu teslim etti.

Halihazırda Katar Deniz Kuvvetleri Komutanlığı için 6 adet Yonca-Onuk MRTP20 Geliştirilmiş Ani Müdaha-le Botu'nun inşasına devam ediliyor. (Deniz Haber)

Türk Tersaneleri Katar'da 17 Bot Siparişi Aldı

Cemre Tersanesi, Norveç'e Balıkçı

Gemisi İnşa Ediyor

Cemre Tersanesi, Hardhaus AS’ye balıkçı gemisi inşa ediyor. Tasarı-mını Salt Ship Design’in üstlendiği gırgır ağlı balıkçı gemisinin 75 metre uzunluğa sahip olacağı öğrenildi.

Enerji tasarruflu balıkçı gemisi, elektrikli güverte makinaları ve ısı geri kazanım sistemleriyle donatı-lacak. Hardhaus isteğe göre dizel yada dizel-akülü elektrik modunda çalıştırabilir. Modelin test programı başlangıç aşamasında ve tasarım geliştirmenin biraz daha zaman ala-cağı belirtildi.

Salt Ship Design Yönetim Kurulu Başkanı Egil Sandvik, ‘Böyle başa-rılı ve tecrübeli şirket ile çalışmaktan gurur duyuyoruz’ diye konuştu.Geçtiğimiz günlerde Fjord1’den iki adet feribot siparişi alan Cemre Ter-sanesi, bu feribotları 2020 yılında teslim edecek. (Deniz Haber)

Page 26: Uluslararası Denizcilik Zirvesi Mersin Limanında …mdto.org.tr/wp-content/uploads/dergiler/2018/Mart2018...Mersin Deniz Ticareti 7 MART 2018 MDTO’DAN HABERLER Suat Hayri Aka,

26 Mersin Deniz Ticareti

DENİZCİLİK HABERLERİ MART 2018

Deniz Ticareti Genel Müdürlüğü verilerine göre, kruvaziyer turizmde 2013 yılında 2 milyon 240 bin turisti getiren bin ve 274 gemiyi limanlarında ağırlayan Türkiye, dünya kruvaziyer turizm pastasından yüzde 10 pay almayı başardı.

Ortadoğu'daki gerginlikler sonrası küresel şirketlerin Doğu Akdeniz'i rotalarından çıkarmasıyla giderek azalan sefer sa-yıları geçen yıl 307 gemi ve 306 bin turiste kadar geriledi.Tür-kiye'de Kuşadası, İstanbul ve İzmir limanlarının domine ettiği

sektörün tekrar canlanması için yürütülen tanıtım ve lobi ça-lışmaları, etkisini göstermeye başladı. ABD merkezli kruva-ziyer şirketlerinin üst düzey yetkilileriyle görüşmeler sonucu sektörün en büyüklerinden olan MSC'nin 2019 sezonundan itibaren İzmir ve Antalya'ya, Norwegian Cruise Line'ın 2018 sezonundan itibaren Kuşadası, Holland America Line'ın ise 2020 yılından itibaren Türkiye limanlarını rotalarına eklemesi-ne karar verdiği açıklandı.Türkiye'de en fazla kruvaziyer geminin yanaştığı liman olan Kuşadası Ege Port'un Genel Müdürü Aziz Güngör de 2018'de 140 seferle yaklaşık 120 bin turist beklediklerini, planlı gemi-lere ek olarak Norwegian Cruise Line ve Royal Caribbean Cruises firmalarının da 4 ek sefer düzenleme kararı aldığına işaret etti.

Bu kararı eski günlere dönüşün ilk sinyalleri olarak kabul et-tiklerini belirten Güngör, şöyle konuştu; "2019 yılında dün-yanın en büyük kruvaziyer firmalarının deneme sefer sayı-larının artacağını beklemekteyiz. Norwegian Cruise Line ile Royal Caribbean Cruises firmaları, 2019 için 8 ek sefer daha planlıyor. Bu sonuçlarla 2020 yılının, Kuşadası için 2016 yılı öncesine dönüş yılı olmasını bekliyoruz. 2016 yılı öncesinde Türkiye'ye sefer yapan tüm büyük gemi firmalarının geri ge-leceğinin müjdesini almış bulunuyoruz." (Deniz Haber)

Kruvaziyerlerin Rotası Yeniden Türkiye'ye Dönüyor

Her biri binlerce yolcu kapasiteli "yüzen otel" niteliğindeki gemilerle yapılan kruvaziyer turizmde dev şirketlerin dönüş kararı ve hükümetin açıkladığı desteklerle Türkiye limanları, yeniden iddiasını artırıyor.

Romanya, Ülkenin En Büyük Tersanesini Kamulaştırdı

Romanya Ekonomi Bakanlığı ile Hollandalı Damen Tersa-nesi ülkenin en büyük sanayi tesisi olan Daewoo Mangalia Heavy Industry’nin control hisseleri hakkında anlaşma sağ-landı. Damen Tersanesi’nin, yüzde 2’lik hissesini Romanya Ekonomi Bakanlığı’na vermeyi kabul etti. Bu anlaşmayla, Ekonomi Bakanlığı yüzde 51’lik hisseye sahip olurken Da-men Tersanesi yüzde 49’luk hisse ile azınlık hissedarı oldu.

Romanya Ekonomi Bakanı Danut Andrusca, ‘Tersanenin çoğunluk hissedarı olarak, Romanya Devleti’nin çıkarlarını ve tersanedeki yüsek nitelikli işgücünü korumak için daha verimli çalışacağız’ diye konuştu.

Hollandalı gemi inşa şirketi Damen, 15 Ocak’ta Daewoo ShipBuilding & Marine Engineering’e(DSME) ait yüzde 51 hissenin satın alma işlemini gerçekleştirmesine rağmen bu sözleşme eski Romanya Başbakanı tarafından devletin bu tersanede Romanya Ordusu için gemiler inşa edeceğini neden olarak göstererek satışı durdurmuştu. Ocak orta-sında Romanya Başbakanı, devlete ait yüzde 49 hissesi-ni kastederek geri kalan yüzde 51’lik hisse için de ön alım haklarının olduğunu belirtmişti.1997 yılında kurulan Daewoo, 980 bin metrekarelik bir ala-na ve 1.6 kilometrelik bağlama yerine sahip olan Avrupa’nın en büyük tersanelerinden biri. (Deniz Haber)

Damen Tersanesi, DAEWOO’dan satın aldığı Romanya Mangalia Tersanesi’nin kontrol hissesini Romen hükumetine bırakmak zorunda kaldı.

Page 27: Uluslararası Denizcilik Zirvesi Mersin Limanında …mdto.org.tr/wp-content/uploads/dergiler/2018/Mart2018...Mersin Deniz Ticareti 7 MART 2018 MDTO’DAN HABERLER Suat Hayri Aka,

Mersin Deniz Ticareti 27

DENİZCİLİK HABERLERİMART 2018

Türkiye-AB Zirvesi'ne günler kala, Avrupa Birliği liderle-ri, Türkiye'nin Rum kesiminin tek taraflı olarak ilan ettiği münhasır ekonomik bölgelerde 'doğalgaz keşif çalışma-sını engellemesini' kınayan bir tasarıyı kabul etmeye ha-zırlanıyor.

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ve Yunanistan'ın dün Belçi-ka'nın başkenti Brüksel'de başlayan AB Liderler Zirvesi öncesi girişimleri ve lobi faaliyetleri sonucu, zirvenin so-nuç bildirgesinde Türkiye'yi kınayan bir karar tasarısı da yer alacak.

Taslakta, "Avrupa Konseyi, Türkiye'nin Doğu Akdeniz ve Ege Denizi'nde devam eden yasadışı faaliyetlerini güçlü şekilde kınar ve Kıbrıs ile Yunanistan'la olan tam dayanış-masının altını çizer" deniliyor.

Belgede ayrıca Türkiye'ye "Bu faaliyetlere son verme ve Kıbrıs'ın AB ve uluslararası hukuk uyarınca egemenli-ğinden kaynaklanan doğal kaynaklarından faydalanma hakkına saygı duyma" çağrısı yapılıyor. Tüm bu girişimler sonrasında, AB sonuç bildirisinde kınamanın yanı sıra Türkiye'ye bölgedeki 'bu tür eylemlerine' acilen son ver-me çağrısı da yer alacak. Türkiye, Kıbrıs Adası'nın doğal kaynaklarının KKTC ile uzlaşma içinde işletilmesi gerek-tiğini savunuyor.

Türk Donanması, Rum tarafının kiraladığı İtalyan enerji şirketi ENI'ye ait SAIPEM 12000 gemisini bölgeden uzak-laştırmıştı. SAIPEM 12000 gemisi, halen Rum kesiminin Limasol Limanı'nda demirli bulunuyor. ENI, geminin du-rumda bir değişiklik oluncaya kadar limanda demirli ka-lacağını açıkladı. (Deniz Haber)

Brüksel'denTürkiye'ye Kıbrıs provokasyonu!

Dünya Su Günü 22 Mart 1993 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda ilan edildiği tarihten itibaren dünyanın giderek büyüyen temiz su sorununa dikkat çekmek ama-cıyla, Birleşmiş Milletler’in su alanında çalışmalar yapan diğer bir kuruluşu olan UN Water tarafından her yıl farklı temalar belirlenerek kutlanıyor.

2018 yılının temasını “Su İçin Doğa” olarak belirleyen UN Water, dünyanın içinde bulunduğu su krizinin çözümü-nün doğada olduğunu vurguluyor. Bu tema ile dünyada yaşanan taşkınlar, ormansızlaşma, iklim değişikliği vb. olayların insan sağlığı ve yaşam kaynakları üzerindeki et-kilerinin azaltılması için farkındalık yaratmayı amaçlıyor.

2050'ye kadar, dünya nüfusunun su talebi bugünden yüzde 30 daha yüksek olabilir. Yeryüzünün yüzde 70’i sularla kaplı. Bunun yüzde 97’si tuzlu, yüzde 3’ü ise tatlı sulardan oluşuyor. Tatlı su miktarının ise yalnıza yüzde 1’i erişilebilir ve kullanılabilir durumda; kısacası insanoğlu şu anda yeryüzünde temiz suyun yalnızca yüzde 1’ine ulaşabiliyor. Günümüzde, yaşam alanlarına yakın gü-venli su kaynağı bulunmayan, uzaktaki kaynaklara ula-şabilmek için saatlerce yürümek zorunda kalan ve uzun kuyruklar bekleyen, kirli su kullanımının sağlık üzerindeki etkileriyle mücadele eden 663 milyondan fazla insan bu-lunuyor.

Türkiye su zengini bir ülke değil. Kişi başına düşen yıl-lık su miktarına göre ülkemiz su azlığı yaşayan bir ülke. Kişi başına düşen yıllık kullanılabilir su miktarı ise bin 519 metreküp civarında. (Deniz Haber)

DenizTemiz Derneği/ TURMEPA, 22 Mart Dünya Su Günü’nde deniz ve su varlıklarını korunmasını, sürdürülebilir olmasını ve gele-ceğine sahip çıkmayı bir sorumluluk olarak görerek, 24 yıldır yaptığı çalışmalarla Dünya Su Günü’nü sahipleniyor.

Dünyada 2.1 Milyar İnsan Temiz İçme Suyuna Ulaşamıyor

Page 28: Uluslararası Denizcilik Zirvesi Mersin Limanında …mdto.org.tr/wp-content/uploads/dergiler/2018/Mart2018...Mersin Deniz Ticareti 7 MART 2018 MDTO’DAN HABERLER Suat Hayri Aka,

28 Mersin Deniz Ticaret

BİR ISI YUVA VARDI (1)

Sanırım beş yaşındaydım. Bir gün ba-bam beni karşısına aldı ve “Seni yarın okula götüreceğim. Orayı çok seve-ceksin, senin yaşında çocuklar var okulda. Bütün gün oyun oynayacak-sınız. Mürşide Hanım senin hem ab-lan hem de öğretmenin olacak” dedi. Direndim, ağladım ama yararı olmadı. Meğer bizimkiler bu işe haftalar önce karar vermişler. lsı Yuva adındaki ana-okula kaydım yapılmış ve okulun is-tediği malzemeler annem tarafından büyük bir gizlilik içinde alınmış ve ha-zırlanmış!

Babamın elinden tutarak okula doğru yürürken sürekli "Gitmem; gitmem," diye tekrarlayıp duruyordum ama tıpış tıpış da gidiyordum.

Isı Yuva, bugün Bitpazarının olduğu yerdeki kilisenin hemen arkasında, kocaman bahçesi olan büyük bir ko-naktaydı. Köşk sanırım Mösyö Nader'e aitti. Bahçe kapısından girdiğimizde, koşuşan, haykıran çocuklarla karşı-laştık.

Binanın birinci katına bir mermer mer-divenle çıkılıyordu. Merdiveni tırmanıp kapıdan içeri girdik. Burası kocaman bir salondu. Babam, karşıdaki odaya yöneldi. Bu, okulun müdiresi Mürşide Hanım'ın odasıydı. Mürşide Abla, bi-raz tombulca, beyaz tenli bir hanımdı. Saçını arkaya topuz yapmıştı. Neden bilmem, onu görünce korkum ve en-dişem bir anda yok oldu. Mürşide Ab-la'ya anında kanım kaynamıştı. Onun yüzü sanki gülümsemek için yaratıl-mıştı.

Babam beş on dakika sohbet ettikten sonra ayrıldı.Mürşide Abla elimden tutarak beni

bir sınıfa götürdü. Teneffüs yeni sona ermiş, çocuklar yerlerine oturmuşlar-dı. Öğretmenimin adı, Münevver Abla idi. Münevver Abla, Mürşide Abla'nın kardeşiydi. Bu ince uzun abla, beni sınıfa tanıttıktan sonra oturacağım yeri gösterdi. Artık ben de Isı Yuva'lı olmuştum.

Henüz okuma yazma bilmediğimiz-den, numara yerine her birimize birer amblem verilmişti. Benim amblemim, sarı renkli bir borazandı! Annem bu borazanı, okul önlüğüme, havluma ve battaniyeme işlemişti. Her öğrencinin bir küçük dolabı, bir de şezlongu var-dı. Öğleden sonraki uyku saatlerinde bu şezlonglarda uyurduk, daha doğ-rusu uyumamız gerekiyordu! Benim dolabımın ve şezlongumun üstünde de sarı borazan resmi vardı.

Isı Yuva'ya başladığım yıllarda anao-kuluna ek olarak bir de ilkokul birinci sınıfı vardı. Bu sınıfın öğretmeni, Mür-şide Abla'nın diğer kız kardeşi olan Müyesser Abla idi. O da sarışın genç bir hanımdı.

Yukarıdaki satırlar değerli büyüğü-müz Prof. Dr. Uğur Ersoy’a ait (1). 1930’lu yıllarda Mersin’de çocuk eği-timinde örnek bir okul, modern metot-larla çalışan bir eğitim kurumu vardı.

***

“Tarih Tezi Bağlamında Cumhuriyet Dönemi” konulu araştırmasında Meh-met Pınar Isı Yuva Projesi’nden bah-seder. 1934'te kurulmasına başlanan bu yuvalarda küçük çocuklar Türk dili ve kültürüyle tanıştırılarak ilkokul için ön hazırlık çalışmaları yapılmıştır. Isı Yuva adlı çocuk yuvalarına kaydı ya-

pılan öğrencilerin ücretleri devlet ta-rafından ödenmiş, çocuklar aldıkları eğitim öğretimin de etkisiyle sosyal çevrelerine çok çabuk uyum göste-rebilme becerilerini geliştirmişlerdir. Burada eğitimlerine devam eden Nu-sayri, Hıristiyan ve Musevi çocukların Türkçeyi pürüzsüz bir şekilde konuş-tukları gözlemlenmiştir. Mersin çevre-sinde Türkçe bilmeyenlerin sayısının fazla olması nedeniyle Mersin Hal-kevi “hars komitesi” Türkçe öğretme etkinlikleri düzenlenmiş, okul öncesi çocuklar için “Isı Yuva” anaokulları-nın açılması kararlaştırılmıştır (2). “Isı Yuva” anaokulu Mersin Halkevi Türk-çe Konuşturma Cemiyeti tarafından 31 Aralık 1934 tarihinde Kiremithane Mahallesinde açılır.

***

Ünlü asker ressam Ali Cemal Bey Beyrut’ta dünyaya gelmiştir. Kız kar-deşi Mürşide Hanım kentin tanınmış ailelerinden Faks (bazı belgelerde Fakas) ailesinin büyük oğlu Selim Bey ile evlenmiştir. İstanbul’a giden Ali Cemal Bey Bahriye Mektebine girer. Bir müddet sonra Haliç’te otu-ran bir ailenin kızıyla, Naciye Hanım ile evlenir. Aile Beşiktaş’a yerleşir. 1907’de dünyaya gelen ilk çocukla-rına Ali Cemal Beyin kardeşinin ismi verilir. Özenle büyütülen Mürşide İs-tanbul Kız Muallim Mektebi’ne girer ve oradan başarıyla mezun olur.

Geçen zaman içinde Faks ailesi Bey-rut’tan Mersin’e taşınmıştır. 1924 yılı Adana Ticaret Rehberi’ndeki bilgiye göre, Mersin Ticaret Odası’na kayıtlı firmalar arasında 8.000 TL sermaye ile “Hacı Selim Fakas Efendi Mües-sesesi” yer almaktadır. Genç öğ-

Page 29: Uluslararası Denizcilik Zirvesi Mersin Limanında …mdto.org.tr/wp-content/uploads/dergiler/2018/Mart2018...Mersin Deniz Ticareti 7 MART 2018 MDTO’DAN HABERLER Suat Hayri Aka,

Mersin Deniz Ticaret 29

retmen Mürşide, halasının ailesi ile görüştükçe, halasının oğlu Muhittin ile aralarında duygusal bir yakınlık doğar. Muhittin ve Mürşide 1928’de nişanlanırlar. Bir süre sonra evvela Naciye Hanım ve çocuklar, ardından Ali Cemal Bey Mersin’e yerleşir. Mür-şide-Muhittin çiftinin nikâhı Ali Cemal Beyin evinde kıyılır (1929). Muhittin Bey Selanik Bankası Mersin Şube-sinde çalışmakta, mesai arkadaşları arasında Corc Bey (merhum Hanri Atat Beyin babası) ve Suphi Bey (Sa-yın Lina Nasif’in babası) de bulun-maktadır. Soyadı yasası çıktığında Ali Cemal Bey “Benim”, Faks ailesinin bazı fertleri “Faks”, bazıları “Suner” soyadını alır. Muhittin Bey de Suner soyadını seçmiştir.

***Isı Yuva anaokulu Mürşide Hanı-mın yönetiminde işe başlar. Evvela

sadece ana sınıfı vardır. Zamanla birinci ve daha üst sınıflar eklenir, Isı Yuva tam teşekküllü bir ilkokul olur. Okuldaki dekorların bazılarını Ali Cemal Bey yapmıştır. Ali Cemal Beyin ikinci kızı Müyesser de abla-sı gibi Öğretmen Okulunu bitirmiş, sonraki yıllarda Mersin’de Gazipa-şa’da ve başka okullarda öğretmenlik yapmıştır. Üçüncü çocuk Münevver Mersin’de Aziz Atınç Bey ile evlenir, kızları Nilüfer Hanım halen Mersin’de yaşamaktadır. Dördüncü çocuk Mu-kadder yaşamını Adana’da sürdürür. Dört kızdan sonra dünyaya gelen tek erkek bebek Yaser ilkokuldan sonra ailesi tarafından Kayseri’ye, Talas Amerikan Ortaokulu’na gönderilir. Yeni öğrencinin el becerisinin çok iyi olduğunu gözlemleyen Amerikalı okul müdürünün önerisi üzerine Ya-ser Sanat Mektebine geçer. Yaser Benim sonraki yıllarda Mersin Liman

inşaatında çalışır, Mersin İdman Yur-du’nda futbol oynar (3).

Baba Ali Cemal Bey Hüseyin Lütfi Bey’in desteği ile) 1934 Kasım ayında resim kurslarına başlar. Bu çalışmala-ra 1935’te 45 kadın, 1936’da 44 kadın ve 4 erkek, 1937’de 40 kadın ve 7 er-kek, 1938’de ise 60 kadın ve 4 erkek kursiyer düzenli katılır. Ayrıca “resim kolu” 1939 senesinde Ankara’da bir sergi açar (Bozkurt, age). Ali Cemal Bey hakkında daha önce Dergimizde bilgi verilmiştir (4).

***Bugün Isı Yuva'nı anaokulu sınıfındaki dersleri ve etkinlikleri düşündüğümde hayretler içinde kalıyorum. Otuzlu yıl-larda, Mersin gibi küçücük bir kentte nasıl oluyor da bir ilkokul öğretmeni, bugünün pedagoglarına taş çıkartan, kusursuz, çağdaş bir eğitim uygulaya-

Page 30: Uluslararası Denizcilik Zirvesi Mersin Limanında …mdto.org.tr/wp-content/uploads/dergiler/2018/Mart2018...Mersin Deniz Ticareti 7 MART 2018 MDTO’DAN HABERLER Suat Hayri Aka,

30 Mersin Deniz Ticaret

biliyordu? Bunun eğitimini yapmış olmasına olanak yok, çünkü o gü-nün Türkiye'sinde böyle bir eğitimi veren kurum yoktu. Sanırım Mürşi-de Abla, batı kaynaklarından oku-duklarını, o tanrı vergisi yetenek-leri ve sezilen ile işleyerek eğitim sistemini oluşturmuştu. Derslerde masallar anlatılırdı; ama her nasıl-sa mutlaka bir mesajı vardı. Mesaj, insan sevgisiydi, yurt sevgisiydi, saygıydı, sanatın yüceliğiydi. Za-man zaman Mürşide Abla derse girer ve masal anlatır gibi görgü kuralları anlatırdı bize. Her öğret-tiğini, sınıf tan seçtiği birkaç öğ-renciyi öne çıkartarak uygulatırdı. Tıpkı bir müsamere provası gibi! Biz, görgü kurallarını öğrenirken sıkılmaz, tam tersine eğlenirdik.

Isı Yuva'nın geniş bahçesinde çe-şitli evcil hayvanlar vardı; tavuk, ör-dek, kaz, tavşan, keçi ve iki köpek. Münevver Abla veya Mürşide Abla bizi sık sık bahçeye çıkarır, uzun uzun hayvanları izletirdi. Böylece yaşamın gerçeklerini ve hayvan sevgisini öğrenirdik. Tavukların, ördeklerin ve diğerlerinin anla-yamadığımız davranışları ile ilgili sorular sorduğumuzda, öğretmenlerimiz hiç usanmadan, hiçbir şeyi gizlemeden açıklamalar yaparlardı. Bahçede hayvanlarla geçen saat-ler, uygulamalı ders niteliği taşırdı. Bahçede kum havuzla-rı, salıncaklar, orman diye adlandırılan bir tırmanma kulesi vardı. Bizler oyun oynarken öğretmenlerimiz de orada olur, oyun aracılığı ile eğitim yaparlardı. Okulun kralı, Necip Safa idi. Onun kız kardeşi de okulun en sükseli kızıydı. Biz onu, o dönemin ünlü çocuk sinema yıldızı Shirley Temple'a ben-zetirdik. Sınıflarda öğrencilere şarkı, şiir ve dans öğretilirdi. Resim de yaptırırlardı. Öğretmenimiz bizlere renk bilgisi verir, yaptığımız resimlere kesinlikle müdahale etmezdi. Herkes kendi hayal gücünü kullanarak özgürce yapardı resmini. Resmin güzel veya çirkin olması önemli değildi, önemli olan hayal gücü idi. El işi denilen renkli kağıtlardan desenler yapar, temin edilen özel kili şekillendirmeye çalı-şırdık. Mürşide Abla öğleden sonra tüm öğrencileri büyük salonda toplar piyano çalardı.

Bahar geldiğinde, bahçeye çiçek dikerdik. Diktiğimiz çi-çekler, bizim çiçeklerimiz olurdu. Sanırım amaç, bizlere doğa sevgisini aşılamak ve doğaya sahip çıkmayı öğret-mekti. Mürşide Ablanın babası ressamdı. Arada bir bizi

onun resim yapmakta olduğu odaya götürürlerdi. Çıt çıkar-madan onu resim yaparken izlerdik.

O yıllarda okulun arkasındaki kocaman kubbeli, görkem-li kilise henüz yıkılmamıştı. Orada bir müsamere yaptık. Hepimiz denizci olmuştuk (o günün deyimiyle bahriyeli). Necip Safa, aramızda subay olan tek öğrenciydi! Mürşide Abla'nın babası, sahnenin arkasını boydan boya kaplayan beze, bir savaş gemisi resmi çizmişti. Denizciler, olarak çeşitli gösteriler yaptık bu gemi resminin önünde. Büyük Atatürk'e söz verdik, O'na layık evlatlar olacağımıza. Ata-türk henüz hayattaydı o yıllarda Isı Yuva'da öğrencilere bir-çok oyun oynatılırdı. Bu oyunları oynarken çok eğlenirdik. Oyunları'n hiçbiri amaçsız değildi. Oyun oynarken farkına varmadan birçok şey öğrenirdik. Düzenlenen yarışmaların da belirli amaçları vardı. Giyinme yarışını tüm ayrıntıları ile anımsıyorum. Okulun büyük salonunda, üzerinde yalnız kü-lot ve atlet bulunan öğrencileri bir çizgi üzerine dizerlerdi. Diğer giysilerimiz, belirli uzaklıklarla sıralanırdı önümüzde. Düdük çaldığında fırlar, giysilerimizi, çorap ve pabuçları-mızı giymeye başlardık. Bu işlemi önde tamamlayan öğ-renciye küçük bir ödül verilirdi. Pabucumu bağlamayı bu yarışma nedeniyle öğrendiğimi anımsıyorum.

Page 31: Uluslararası Denizcilik Zirvesi Mersin Limanında …mdto.org.tr/wp-content/uploads/dergiler/2018/Mart2018...Mersin Deniz Ticareti 7 MART 2018 MDTO’DAN HABERLER Suat Hayri Aka,
Page 32: Uluslararası Denizcilik Zirvesi Mersin Limanında …mdto.org.tr/wp-content/uploads/dergiler/2018/Mart2018...Mersin Deniz Ticareti 7 MART 2018 MDTO’DAN HABERLER Suat Hayri Aka,

DENİZCİLİK GÜNDEMİNDEN KISA KISA MART 2018

Akdeniz'in ilk LNG ile çalışan feri-botu Sefine Tersanesi'nden

İtalyan Caronte&Tourist SPA için Se-fine Tersanesi tarafından inşa edi-len M/F ELIO, Sefine Tersanesi’nde düzenlenen bir törenle denize indi-rildi. 133.60 metre uzunluğunda ve 22 metre genişliğine sahip bin 500 yolcu, 290 binek araç ve 35 ağır va-sıta kapasiteli M/F ELIO, Akdeniz’de seyir yapacak ilk LNG tahrikli gemi unvanını taşıyor. (Deniz Haber)

Katar, Ukrayna’ya LNG sağlayacak

Dünyanın en büyük LNG ithalatçısı Katar’ın, Ukrayna’ya LNG tedarik et-meye hazır olduğu ve bunun Türki-ye üzerinden gerçekleştirilebileceği ifade edildi. Rusya ile doğal gaz an-laşmazlığı yaşayan Ukrayna, enerji güvenliğini artırmak için dünyanın en büyük LNG ihracatçısı Katar ile bir tedarik anlaşması yaptı. Ukrayna Cumhurbaşkanı Petro Poroşenko, Katar ile birlikte Ukrayna'nın doğal-gaz tedarik kaynaklarının çeşitlen-dirilmesini ele aldıklarını ve Katar’ın Ukrayna’ya LNG tedariğine hazır olduğunu açıkladı. Poroşenko ay-rıca LNG tedariğinin Polonya'daki terminal aracılığıyla veya Türkiye’de-ki Boğaziçi yoluyla yapılabileceğini kaydetti. (Deniz Haber)

Kuzey Kore'ye uygulanacak yaptırım kararı Resmi Gazete'de yayımlandı

Birleşmiş Milletler Güvenlik Kon-seyi'nin, Kuzey Kore'ye uygulan-masını kararlaştırdığı yaptırımlara ilişkin Bakanlar Kurulu kararı Resmi Gazete'de yayımlandı. Söz konusu kararla Kuzey Kore'ye birçok ticari emtianın satışı ve bu ülkeden alımı yasaklanırken, Kuzey Kore uyruklu 39 kişinin mal varlığının dondurul-ması ve seyahat yasağı uygulanma-sı kararlaştırıldı. Bakanlar Kurulu ka-rarına göre, Kuzey Kore'nin nükleer programına katkıda bulanabilecek altın transferinin yanında, doğal-gaz, ham petrol, tekstil ürünleri, kul-lanılmış gemi, endüstriyel makine, ulaşım araçları, demir-çelik ve diğer metallerin satışı yapılamayacak.

Bununla birlikte Kuzey Kore'den kurşun ve kurşun cevheri, gıda ta-rım ürünleri, elektrikli aletler, maki-ne, magnezit, kereste, deniz taşıtla-rı, deniz mahsulleri, tarım ürünleri, tekstil ürünleri, kumaş, hazır giyim ürünleri, makine, elektrikli aletler ithal edilmeyecek ve Kuzey Kore'ye tedariği ve satışı yasaklanan mad-delerin varlığına ilişkin geçerli şüp-he bulunması durumunda liman ve havalimanları da dahil olmak üzere tesis ve mekanlarda denetim yapı-labilecek.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konse-yi'nin kararıyla yasaklılar listesine dahil edilen bu kapsamdaki deniz taşıtları, acil durum söz konusu ol-madığı sürece Türkiye limanlarına giremeyecek, bu deniz taşıtlarına gemiden gemiye taşıma gerçekleş-tirilemeyecek, yardım sağlanmaya-cak. (Deniz Haber)

Page 33: Uluslararası Denizcilik Zirvesi Mersin Limanında …mdto.org.tr/wp-content/uploads/dergiler/2018/Mart2018...Mersin Deniz Ticareti 7 MART 2018 MDTO’DAN HABERLER Suat Hayri Aka,

Dünyanın en büyük kruvaziyer gemisi teslim edildi

STX France, 362 metre uzunluğa sa-hip devasa büyüklükteki gemiyi Ro-yal Caribbean International’a teslim etti. 2015 yılından beri yapımı devam eden kruvaziyer gemisinin inşası 36 ay sürdü. Ultra lüks kruvaziyer gemi-si 22 knota kadar hız yapabiliyor ve 2 bin 747 lüks kamarada 6 bin 800 konuk ağırlayabiliyor. Bugüne kadarki en büyük kruvazi-yer gemisi olan 'M/S SYMPHONY OF THE SEAS' 18 güverte kapasi-tesine sahip. Gemide 2 binden faz-la personelin görevlendirileceği ve geminin yaz boyunca Akdeniz ve Barselona’da, kasım ayında ise Ka-rayipler’de hizmet edeceği belirtildi. STX France, Royal Caribbean Inter-national’a 2021 yılında Oasis kru-vaziyer gemisi daha teslim edecek. (Deniz Haber)

Allseas, Dünyanın En Büyük İnşa Gemisini Yapıyor

İsviçre merkezli offshore firması Al-lseas, dünyanın en ağır ve büyük petrol ve gaz platformlarını kaldı-rabilecek bir inşa gemisi yapmayı planlıyor.Allseas, ‘AMAZING GRACE’ adını verdikleri yeni inşa gemisi ile ta-şınma maliyetlerini minimum düze-ye indirerek offshore piyasasında önemli bir avantaj yakalayacak. Ge-mide bulunacak asansörle petrol ve gaz sektörünün vazgeçilmez parça-sı olan platformların taşınması daha kolay olacak.Allseas CEO’su Edward Heerama, yeni inşa edecekleri geminin ‘PIO-NEERING SPIRIT’ten daha büyük olacağını ve geminin maliyetinin yaklaşık olarak üç milyar dolar ola-cağını ifade etti. (Deniz Haber)

Kanal İstanbul'dan 340 metrelik gemiler geçebilecek

Yeni açılacak boğazdan en fazla 340 metre boyunda, 48.2 metre genişliğindeki konteyner gemisi geçebilecek. Azami yükü de 120 bin ton olacak.Kanal İstanbul Projesi’nin inşaat safhasının yaklaşık 5 yıl sürme-si, asgari ekonomik ömrünün de 100 yıl olması hedefleniyor. Kanal İstanbul Projesi Çevresel Etki De-ğerlendirmesi (ÇED) Başvuru Dos-yasındaki bilgilere göre; kanalın tasarımında belirleyici faktörlerden olan gemilerinin azami boyutları belirlendi. Buna göre 275 metre boyunda, 48 metre genişliğindeki akaryakıt tankerinin yükünün en fazla 145 bin ton olması; 340 metre boyunda, 48.2 metre genişliğinde-ki konteyner gemisinin ise 120 bin ton taşıması öngörülüyor. Söz ko-nusu gemilerin geçebileceği kanal derinliği yaklaşık 25 metre olacak. Kanalın genişliği, koridor üzerin-deki yanaşma yapıları ve manevra alanlarına bağlı olarak, yaklaşık 250 metre ile bin metre arasında değişiklik gösterecek. (Deniz Haber)

Page 34: Uluslararası Denizcilik Zirvesi Mersin Limanında …mdto.org.tr/wp-content/uploads/dergiler/2018/Mart2018...Mersin Deniz Ticareti 7 MART 2018 MDTO’DAN HABERLER Suat Hayri Aka,

Ve daha birçok avantajlar sizleri bekliyor. Geniş bilgi için Genel Müdürlü€ümüze başvurunuz;

Projelerinizi Gerçekleştirebileceğiniz

Faaliyetlerinizi Geliştirebileceğiniz

En Uygun Fiyatları Sağlayan ve

Müstakil Limanı Bulunan işyeriniz

Dünyaya Açılan Kapınız;

Üretimde % 100 kurumlar vergisi mua�yeti

Gümrük hattı dışı işlem avantajı

Kali�ye işçilik

Her türlü ulaşım imkanı

49 yıla kadar faaliyette bulunma hakkı

Bürokrasi azlığı

Özel limanda uygun tarife şartları

Süratli liman hizmeti avantajı

Genel limancılık hizmetleri

Süresiz depolama imkanı

Açık stok alanı kiralama hizmeti

Uluslararası iletişim

Modern altyapı

MERS‹N SERBEST BÖLGES‹MERS‹N SERBEST BÖLGES‹

MERSİN SERBEST BÖLGE KURUCU VE İŞLETİCİSİ A.Ş.

ajan

sim

aj.c

om

Tel: 0324 238 74 00 (Pbx) Fax: 0324 238 74 10e-mail: [email protected] - www.mesbas.com.tr

Karaduvar Mah. Serbest Bölge Meydanı No:1 Akdeniz - MERSİN

Page 35: Uluslararası Denizcilik Zirvesi Mersin Limanında …mdto.org.tr/wp-content/uploads/dergiler/2018/Mart2018...Mersin Deniz Ticareti 7 MART 2018 MDTO’DAN HABERLER Suat Hayri Aka,

Ve daha birçok avantajlar sizleri bekliyor. Geniş bilgi için Genel Müdürlü€ümüze başvurunuz;

Projelerinizi Gerçekleştirebileceğiniz

Faaliyetlerinizi Geliştirebileceğiniz

En Uygun Fiyatları Sağlayan ve

Müstakil Limanı Bulunan işyeriniz

Dünyaya Açılan Kapınız;

Üretimde % 100 kurumlar vergisi mua�yeti

Gümrük hattı dışı işlem avantajı

Kali�ye işçilik

Her türlü ulaşım imkanı

49 yıla kadar faaliyette bulunma hakkı

Bürokrasi azlığı

Özel limanda uygun tarife şartları

Süratli liman hizmeti avantajı

Genel limancılık hizmetleri

Süresiz depolama imkanı

Açık stok alanı kiralama hizmeti

Uluslararası iletişim

Modern altyapı

MERS‹N SERBEST BÖLGES‹MERS‹N SERBEST BÖLGES‹

MERSİN SERBEST BÖLGE KURUCU VE İŞLETİCİSİ A.Ş.

ajan

sim

aj.c

om

Tel: 0324 238 74 00 (Pbx) Fax: 0324 238 74 10e-mail: [email protected] - www.mesbas.com.tr

Karaduvar Mah. Serbest Bölge Meydanı No:1 Akdeniz - MERSİN

Dünya herkesi kırar ve sonra bazıları işte o

kırık yerlerinden güçlenir.

Ernest Hemingway

Güneşin doğuşuna hiç şahit olma-yanlar, batışını romantizm sanırlar.Friedrich Nietzsche

Güzelliği görme yeteneğini kaybet-

meyen asla yaşlanmaz.

Franz Kafka

İnsanlara işleri nasıl yapa-

caklarını söyleme, onlara

ne yapacaklarını söyle ve

sonuçlarıyla seni

şaşırtmalarını bekle.

General George Smith Patton

Sevgi ektiğimiz yerde sevinç büyür. William Shakespeare

İnsan içinden bir şey verirse o ufak ya da büyük olmaz, gerçek olur. Rainer Maria Rilke

Kuşların tümü yağmur esnasında

sığınak bulurlar. Ancak kartal bulut-

ların üzerinden uçarak yağmurdan

sakınır. Sorunlar ortaktır; fakat

yaklaşım farkı yaratır.

Abdul Kalam

Korkunun kaynağı gelecekte yatar.

Kim gelecekten kurtulmuşsa,

korkacak bir şeyi yoktur.

Milan Kundera

İyilik eden mükafat bekliyorsa tefecidir. Cemil Meriç

Bu dünyadaki en mutsuz insanlar, baş-kalarının ne düşündüğünü takıntı haline getirenlerdir. Virginia Woolf

Yaşamak çok nadir rastlanan bir şeydir. Çoğu insan sadece var olur. Oscar Wilde

Bir nebze delilik olmadan hiçbir hayat çekilmez.

Aristo

Güneşe saygıdandır Çiçeğin boyun eğmesi, Bütün aşklardan yücedir, İnsanın insan sevmesi.

Aşık Mahzuni Şerif

Page 36: Uluslararası Denizcilik Zirvesi Mersin Limanında …mdto.org.tr/wp-content/uploads/dergiler/2018/Mart2018...Mersin Deniz Ticareti 7 MART 2018 MDTO’DAN HABERLER Suat Hayri Aka,

36 Mersin Deniz Ticareti

MART 2018

Doç.Dr. Murat KOÇÇağ Üniversitesi Öğretim Üyesi

Tunahan AKTAŞÇağ Üniversitesi Kamu Hukuku

Yüksek Lisans Öğrencisi

Giriş2010 yılında Tunus’ta başlayan ve ‘Arap Baharı’ olarak adlandırılan kit-lesel halk hareketleri sonucunda bölgesel ve küresel dinamikler hızla değişime uğramıştır. Bu süreç içinde sonucunda Türkiye’nin bekası ve men-faatleri açısından bölgesel ve küresel anlamda pekçok tehdit ortaya çık-mış, beliren bu çoklu tehditlere karşı Türkiye Cumhuriyeti, Milli Güvenlik siyasetini güncelleyerek reaktif gü-venlik anlayışından pro-aktif güvenlik anlayışına geçmiştir. Benimsenen bu yeni güvenlik anlayışı ile ülkemiz açı-sından oluşacak tehditlerin zaman kaybetmeden, kaynağında ve kökün-den yok edilmesi amaçlanmaktadır. Bu doğrultuda, uluslararası hukuktan

doğan haklarımız işletilerek devletimi-zin bekası için kaçınılmaz olan askeri operasyonlar hayata geçirilmiştir. Yeni güvenlik anlayışı kapsamında öncelik-le Fırat Kalkanı Harekâtı düzenlenmiş, daha sonra Türkiye sınırından 100 km içeride bulunan Sincar’daki terör örgü-tü hedefleri vurulmuş, İdlib’de gözlem noktaları oluşturulmaya başlanmış, yakın zamanda Zeytin Dalı Harekâtı hayata geçirilmiş ve Kuzey Irak’ta bir dizi kapsamlı operasyon başlatılmıştır.

Suriye ve Irak’ta Düzenlenen Ope-rasyonlar Zeytin Dalı Harekatı

Pro-aktif güvenlik anlayışı çerçevesin-de ilk önce 25 Ağustos 2016 tarihinde Suriye’nin kuzeyine yönelik başlatılan

ve 72 şehit verdiğimiz Fırat Kalkanı Harekâtını ile Cerablus ve El Bab ara-sında yer alan 243 meskûn mahal ve 2.015 km²’lik alan terör örgütlerinden temizlenmiştir. Ancak, aradan geçen süre içerisinde Suriye’nin kuzeyinde oluşan tehditlere karşı Türkiye Cum-huriyeti, uluslararası hukuktan doğan haklarını kullanarak 20 Ocak 2018 ta-rihinde “Hudutlarımızda ve bölgede güvenlik ve istikrarı sağlamak mak-sadıyla, Suriye’nin kuzeybatısında Af-rin bölgesinde, PKK/KCK/PYD-YPG ve DEAŞ’a mensup teröristleri etkisiz hale getirmek ve dost ve kardeş bölge halkını bunların baskı ve zulmünden kurtarmak üzere” Zeytin Dalı Harekâtı-nı başlatmıştır. Harekâtın başlangı-cından bugüne kadar 4 bine yakın terörist etkisiz hale getirilirken 18 Mart 2018 tarihinde ele geçirilen Afrin Şehir Merkezi ile beraber tüm belde ve köy-leri de kontrol altına alınmıştır. Harekât kontrol altına alınan yerlerde patlayıcı tarama ve insani yardım faaliyetleri ile devam etmektedir. 18 Mart 2018 tari-hi itibari ile Zeytin Dalı Harekâtı kap-samında Türk Silahlı kuvvetlerinin 46 kahraman mensubu şehit düşerken 232 kahraman mensubu da gazi ol-muştur.

Irak’ın Kuzeyine Düzenlenen Operasyonlar

Afrin operasyonu tüm sıcaklığı ile de-vam ederken, Türk Silahlı Kuvvetleri

ZEYTİN DALI HAREKÂTI VE BÖLGESEL GELİŞMELER

Page 37: Uluslararası Denizcilik Zirvesi Mersin Limanında …mdto.org.tr/wp-content/uploads/dergiler/2018/Mart2018...Mersin Deniz Ticareti 7 MART 2018 MDTO’DAN HABERLER Suat Hayri Aka,

Mersin Deniz Ticareti 37

MART 2018

10 Mart 2018’de Kuzey Irak Operas-yonunu icra etmeye başlamıştır. Ope-rasyonun çerçevesinde yürütülen kara harekâtı kapsamında Hakurk ve Kani Rash bölgelerinde çok sayıda barınak alanı ve terörist etkisiz hale getirilirken temizlenen bölgelerde askeri kontrol noktaları oluşturulmaya ve bu nokta-lar karayolu ile birbiri ile bağlanmaya başlanmıştır. Kara operasyonlarının yanı sıra Türk Hava Kuvvetleri tarafın-dan Türkiye sınırına yakın bölgelerde bulunan Hakurk, Avaşin, Basyan, Me-tina, Gare ve Zap terör kampları da etkin bir şekilde vurulmaktadır. Irak’ın Kuzeyi için diğer bir olası müdahale noktası, PKK’nın DAEŞ varlığını baha-ne ederek yerleştiği ve buradaki varlı-ğını Afrin’deki gibi hendekler, tüneller ve kuleler ile güçlendirmeye çalıştığı Sincar’dır. Türkiye Cumhuriyeti’nin kararlı duruşu sonucunda bölücü te-rör örgütü PKK Sincar’dan çekildiğini ve kontrolü Irak ordusuna devrettiğini açıklamak zorunda kalmıştır.

İdlib’de Kurulan Gözlem Noktaları

Astana görüşmeleri ile oluşturulan ‘Gerginliği Azaltma Bölgeleri’ kap-samında İdlib’de kontrol gücü olarak görev yapan Türk Silahlı Kuvvetle-ri “ateşkesin etkinliğinin artırılması, çatışmaların sona erdirilmesi, insani yardımların ihtiyaç sahiplerine ulaştırıl-ması, yerlerinden edilenlerin evlerine dönüşüne uygun şartların sağlanması ve ihtilafın barışçıl yollarla çözülmesi için uygun koşulların oluşturulması-na destek sağlamak maksadıyla” ilki 13 Ekim 2017’de oluşturulan gözlem noktalarının dokuzuncusunu 7 Nisan 2018’de kurmuştur.

SonuçTürkiye Cumhuriyeti pro-aktif güvenlik anlayışı çerçevesinde, her ne ad altın-da olursa olsun bölücü terör örgütü-

nün Suriye’nin kuzeyinde de facto bir devlet kurma çabalarına fırsat verme-mek için bölgede askeri operasyonlar icra etmektedir. Fırat Kalkanı Harekâtı ile elde edilen kazanımlara Zeytin Dalı Harekâtı ile yenileri eklenerek sınırla-rımızın önemli bir kısmı terör tehdidin kurtarılmıştır. Zeytin Dalı Harekâtının ileriki safhalarında Münbiç ve çevre-sinin güvenliğinin de sağlanarak ilk etapta Fırat nehrinin batısının terörden tamamen arındırılması amaçlanmak-tadır. Ancak, Suriye’nin kuzeyi ile ilgi-li nihai hedefin tüm sınır koridorunun terörden arındırılması olduğu açıktır. Bu yüzden, önümüzdeki günlerde ha-rekâtın Fırat’ın doğusuna da kayma ihtimali yüksektir. Hâlihazırda, Türk Hava Kuvvetleri Fırat’ın doğusunda Tel Abyad, Ayn el Arab, Rasülayn ve Ha-seke gibi yerleşim yerlerine etkili hava operasyonları düzenlemektedir.

Kuzey Irak’ta ise barınma ve toplan-ma alanları bertaraf edilirken bölücü terör örgütünün bölgedeki yönetim boşluğundan faydalanıp etki alanını genişletilmesinin önüne geçilmeye çalışılmaktadır. Bölgedeki yerel haber ajanslarına göre Türk Silahlı Kuvvetle-rinin Erbil yakınlarındaki Sidakan bel-

desi civarında görüldüğü bilgilerine ulaşılırken yürütülen kara harekâtının hedefinin Kandil olduğu açıktır. Irak’ta olası operasyon alanlarından birisi de Sincar’dır. 2014 yılında DAEŞ’i bahane ederek şehre yerleşen PKK, burada-ki varlığını Afrin’deki gibi hendekler, tüneller ve kuleler ile güçlendirmeye çalışmaktadır. Sincar örgütün Suriye ve Irak arasında geçişini sağlayan bir bölge olması ve ikinci bir Kandil gö-revi görmesi açısından ülkemizin gü-venliği için büyük bir tehdit kaynağı oluşturmakta ve bölgedeki PKK varlığı devletimiz için uzun zamandır dikkatle takip edilmektedir. Sincar daha önce 25 Nisan 2017’de Türk Hava Kuvvetleri tarafından vurulmuş ve onlarca terörist etkisiz hale gelmiştir. Bu tarihten sonra bölgeyi Irak güçlerine devredeceği yö-nünde açıklamalar yapan bölücü terör örgütü yöneticileri bugüne kadar her hangi bir adım atmazken Türkiye’nin bölgedeki operasyonları ve Zeytin Dalı Harekatının başarısı yüzünden göstermelik de olsa Sincar’ı Irak ordu-suna devrettiğini açıklamak zorunda kalmıştır. Ancak PKK’nın bölgedeki varlığını Türkiye’nin PKK’nın bir kolu olarak gördüğü Şengal Direniş Birlik-leri (YBŞ) üzerinden devam ettirmesi bölgenin ülkemiz açısından önemini korumasına yol açmaktadır.

Yararlanılan kaynaklar:Anadolu Ajansı Web Sayfası, www.aa.com.tr (Erişim Tarihi: 09.04.2018)Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Web Say-fası, www.dzkk.tsk.tr (Erişim Tarihi: 09.04.2018).Türk Silahlı Kuvvetleri Genel Kurmay Başkanlığı Web Sayfası, www.tsk.tr (Erişim Tarihi: 09.04.2018).

Page 38: Uluslararası Denizcilik Zirvesi Mersin Limanında …mdto.org.tr/wp-content/uploads/dergiler/2018/Mart2018...Mersin Deniz Ticareti 7 MART 2018 MDTO’DAN HABERLER Suat Hayri Aka,
Page 39: Uluslararası Denizcilik Zirvesi Mersin Limanında …mdto.org.tr/wp-content/uploads/dergiler/2018/Mart2018...Mersin Deniz Ticareti 7 MART 2018 MDTO’DAN HABERLER Suat Hayri Aka,

Mersin Deniz Ticareti 39

MART 2018

Mersin Limanı’nda 2017 dönemi yaklaşık yüzde 10 artışla kapandı

Mersin Limanı’nda yük tonajı 2017 yılında bir önceki yıla oranla yüzde 8,2 arttı. Benzer şekilde konteyner hareketin-de de yüzde 9,2’lik önemli bir artış sağlandı.

2017’de Limanlarımızda %9’a Yakın Kargo Artışı YaşandıTCDD Genel Müdürlüğü tarafından işletilmekte iken, 11 Ma-yıs 2007 tarihinde 36 yıl için “İşletme Hakkı Devri” yöntemi ile TCDD limanları içerisinde ilk sırada özelleştirilerek 10 yılı aşkın bir süredir yeni işleticisince (MIP) işletilen limanımız-da 10 yıllık özelleştirme sürecinde kargo elleçleme değeri

%65 konteyner hareketi değerleri ise %80,1 arttı. Denizcilik Müsteşarlığı’ndan ve yeni dönemde Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’ndan elde edilen ista-tistiklere istinaden ülkemiz limanlarında özellikle finansal krizin hissedildiği 2008 ve sonrasına yönelik deniz taşıma bilgileri aşağıya çıkartılmıştır.

Türkiye limanlarında 2017’deki yük tonajı önceki yıla oranla %9,5 arttı. Konteyner hareketinde ise %16 gibi önemli bir artış görüldü. Bu kapsamda önceki yıl konteynerle taşınan yük miktarı da 87.25.857 ton iken 94.928.597 tona yüksele-rek % 9,1 oranında arttı.

Halil DELİBAŞMersin Deniz Ticaret OdasıGenel Sekreter Yardımcısı

Mersin Limanında Rekor Hareketlilik

Yıl Dahili İhracat İthalat Transit Toplam(Ton) Fark

2008 39.059.185 73.245.177 151.553.750 50.744.950 314.603.062 +%1.7

2009 37.791.767 73.770.263 139.862.090 58.012.586 309.436.706 -%1.6

2010 37.996.292 83.945.162 162.625.769 64.122.718 348.689.941 +%12.7

2011 43.644.483 81.776.692 173.546.398 64.379.261 363.346.723 +%4.2

2012 46.919.387 91.307.486 192.474.928 56.724.431 387.426.232 +%6.6

2013 53.937.938 89.553.990 187.781.615 53.657.215 384.930.758 %0.6

2014 50.731.578 88.544.792 194.771.428 49.072.821 383.120.619 -%0.05

2015 52.472.668 92.152.622 208.326.308 63.085.097 416.036.695 %8.6

2016 53.300.216 94.805.120 215.132.519 66.963.307 430.201.162 %3,4

2017 60.396.079 113.692.068 233.656.024 63.429.725 471.173.890 %9,5

Değişme(%) %13,3 %19,9 %8,6 -%5,3 %9,5

(Ton/Yıllar)

Kaynak : Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı

Ülkemizde 2017 yılında 471 milyon ton civarında yük de-nizyolu ile taşınmış ve bir önceki yıla istinaden limanları-mızda elleçlenen yük miktarı 41milyon ton kadar artarak bir önceki yıla göre yaklaşık %9,5 oranında yüksek değerde gerçekleşmiştir. Yukarıdaki istatistiklerden görüleceği üze-re dünyadaki 2008 ve 2009’daki finansal krizin etkisi ile olu-şan olumsuz tablo 2010 yılından itibaren olumluya dönerek ülkemizde yıllık ortalama %5 civarında bir artış yaşanmış-tır. Ancak 2013 ve 2014 yılında bir önceki yıla göre önemli sayılacak bir kargo hareketi düşüşü ile ülkemizin 2023 he-deflerinden sapma olduğu görülmüştür. Aşağıdaki veriler incelendiğinde ise Mersin’deki istatistiklerin de dünya ve ülkemizdeki ekonomik ve politik gelişmelerden etkilenerek

benzer şekilde gerçekleştiği görülecektir.

Mersin Limanı’nda 2017 yılında önemli kargo elleçleme ar-tışı yaşandıGerek ülkemiz gerekse Doğu Akdeniz’deki en önemli deniz ve hudut kapısı Mersin Limanı’nda Odamız istatistik servisi kayıtlarına göre 2017 yılında;• 13milyon 99 bin 44 ton yükleme, • 19 milyon 657 bin 182 ton boşaltma olmak üzere Toplam 32 milyon 756 bin 226 ton yük elleçlenmiştir. Bu değerler, 2017 yılında bütün limanlarımızda elleçlenen top-lam yükün %7’sinin Mersin Limanı’nda elleçlendiğine işa-ret etmektedir. Mersin Limanı ülkemiz liman başkanlıkları

Page 40: Uluslararası Denizcilik Zirvesi Mersin Limanında …mdto.org.tr/wp-content/uploads/dergiler/2018/Mart2018...Mersin Deniz Ticareti 7 MART 2018 MDTO’DAN HABERLER Suat Hayri Aka,

40 Mersin Deniz Ticareti

MART 2018

bazında; • Kocaeli • Botaş-Ceyhan,• Aliağa,• İskenderun ve • Ambarlı limanlarının arkasından yıllık elleçleme açısından altıncı sıradadır.Ülkemizdeki yukarıda listelenenler ve Mersin dahil 6 liman başkanlığı, diğer 63 liman başkanlığı bölgesindeki liman-ların 2,5 katına yakın bir elleçleme oranına sahiptir. De-niz Ticareti Genel Müdürlüğümüzün web sitesinden temin edilen istatistikler değerlendirildiğinde 69 liman başkanlığı bölgesinde yıllık elleçleme açısından ilk sıradaki limanların 2017 yılı yükleme-boşaltma değerleri;

• İzmit : 73.234.029 Ton • Botaş/Ceyhan : 70.916.515 Ton,• Aliağa : 55.635.041Ton,• İskenderun : 55.521.237 Ton • Ambarlı : 36.353.157 Ton• Mersin : 33.846.812 Ton olarak görülmektedir.

MERSİN LİMANI YÜKLEME-BOŞALTMA HAREKETLERİ (TON/YILLAR)

REJİM 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 2016 2017 ORAN

DAHİLİ 1.431.042 1.483.597 1.246.818 1.053.481 1.064.881 1.035.862 791.650 733.473 702.027 679.663 -%9,7

İHRACAT 7.114.182 7.877.050 9.402.253 8.466.394 9.105.729 10.801.901 10.913.848 11.015.231 10.159.679 12.001.42

4

%18,1

İTHALAT 9.228.793 10.100.61 11.914.321 12.039.811 13.351.290 15.122.287 16.956.049 16.409.605 16.099.304 17.155.42

5

%6,6

TRANSİT 2.083.406 1.962.073 1.756.137 2.037.466 2.330.224 2.400.787 2.665.280 2.707.589 3.326.680(* 2.919.714 -%13,9

TOPLAM 19.857.422 21.423.331 24.319.530 23.597.152 25.852.123 29.360.836 31.328.827 30.865.898 30.287.689 32.756.22

6

%8,29

Değişme %10.9 %7.8 +%13.5 -%3 % 9.6 %13.6 %6.7 -%1,5 -%1,9 8,2

Kaynak: MDTO İstatistik Servisi

MERSİN LİMANI

İlk 6 sıradaki liman başkanlığı bölgesinde elleçlenen yük toplamı 325.506.791 tondur. Bu limanların, ülkemizdeki 69 liman başkanlığı bölgesinde mevcut limanlara istinaden %69,1 gibi çok önemli bir orana sahiptir. Bu da diğer 63 li-man başkanlığı bölgesinin %30,9 gibi düşük bir paya sahip olduğunu göstermektedir.

2008-2017 dönemi Mersin Limanı elleçleme verilerine bakıldığında;-Kabotaj taşımalarında 15 yıl önce başlayan ÖTV’si indirilm-iş yakıt uygulamasına rağmen 2017 yılında %9,7 oranında bir azalma yaşandığı,-İhracatta 2016 rakamlarına göre, %18,1 gibi önemli bir artış olduğu,

-İthalatta ise 2016’ya oranla %6,6 gibi artış olduğu görülecektir.

Transit taşımacılıkta ise, 1999 ve 2002 yılları arasında ortalama 500.000 ton kapasitede gerçekleşen taşıma değeri 2002 yılı sonrası oluşan ve 2008 yılı da dâhil devam eden artış trend-ini 2009 ve 2010’da devam ettirememiştir. 2011, 2012, 2013, 2014, 2015 ve 2016 yılında devam eden artışlar 2017’de %14’e yakın yakın önemli bir düşüş oranı ile 2.919.714 ton olarak gerçekleşmiştir.

MERSİN LİMANI TİCARİ GEMİ TRAFİĞİ (ADET)2016 yılında 4166 geminin operasyon için uğradığı limanımız-da, 2017 yılında yaklaşık aynı sayıda ve 4.198 adet gemi ticari operasyon yapmıştır.

Yıl 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011- 2012 2013 2014 2015 2016 2017

Gemi 4064 3953 3815 3964 4241 4355 4142 3957 4135 4175 4053 4166 4198

Değişme +%2.4 %2.7 -%5.5 %3.9 %7 %2.7 -%4.9 -%4,7 %4 %1 -%3 %2.8 %0,8

2005-2017 dönemi gemi adedi aşağıdaki şekildedir:

Kaynak : MDTO İstatistikleri( Ticari işlem yapan, LÇB alan gemiler)

Page 41: Uluslararası Denizcilik Zirvesi Mersin Limanında …mdto.org.tr/wp-content/uploads/dergiler/2018/Mart2018...Mersin Deniz Ticareti 7 MART 2018 MDTO’DAN HABERLER Suat Hayri Aka,

Mersin Deniz Ticareti 41

MART 2018

Yukarıdaki ve aşağıdaki kargo, gemi ve konteyner elleçle-me değerlerine bakıldığında son 3 yılda, mevcut değerler-de 2017 yılında önemli artışlar olduğu görülecektir.

Ayrıca bilindiği üzere Mersin Liman İşletmesi 2014 Haziran ayından itibaren 4, 5 ve 6 nolu rıhtımların olduğu bölgeyi gemi trafiğine kapatarak deniz alanında; tarama, deniz dolgusu vasıtası ile yeni ve daha uzun ve derin konteyner rıhtımı temin etme ve liman sahası kazanma adına çalışma başlatmış ve bu işlemlerin 2016 Temmuz ayında tamam-lanarak hizmete girmesi de limanımızdaki gemi ve kargo elleçlemesini etkilemiştir. Özetle 2016 yılında Faz-1 yeni rıh-tım düzenlemesinin tamamlanması ile 2017 yılında 2016’ya göre kargo elleçlemesi ve konteyner hareketinde önemli artışlar gerçekleşmiştir.

YIL

TON

2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 2016 2017

4.345.321 4.175.740 5.081.964 5.091.288 4.267.977 3.985.643 5.903.438 5.086.447 5.921.897 5.394.479 5.588.156

FARK %7.1 -%3.9 %21.7 %1.8 -%16 -%6.6 %49 -%16.3 %16.4 -%8.9 %3,6

Mersin Limanı’nda yüklenen ve boşaltılan yükler incelendi-ğinde, petrol ürünlerinin, genel değer içinde daima ilk sıra-larda ve 2017 yılı itibarı ile de 5.588.156 ton olarak toplam tonajın %17,1’i gibi önemli bir kısmını teşkil ettiği görülmek-tedir.

(* 1 Ocak 2005 tarihinden itibaren ATAŞ, rafineri fonksiyonunu iptal ederek, sadece depo olarak hizmet vermektedir. 2005 yılına kadar 7 milyon ton civa-rında olan petrol ve petrol ürünleri tonajının, ATAŞ Rafinerisi’nin kapanmasın-dan sonra Mersin Limanı’nda mevcut yeni SPM tesislerine rağmen azaldığı ve yılda 5-6 milyon ton petrol ve petrol ürünleri elleçlendiği görülmektedir)

2017 yılında petrol ürünleri dışındaki kargo, bir önceki yıla göre %9,1 daha yüksek değerde, 27.168.070 ton olarak ger-çekleşmiştir.

Kaynak : MDTO istatistik Servisi

Rejim 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 2016 2017 FARK

Dahili 438.571 322.778 375.582 408.491 435.133 310.018 243.145 276.738 197.851 -%28,5

İhracat 7.530.582 9.100.132 8.296.246 9.041.237 9.782.768 10.209.082 10.424.007 10.090.929 11.810.734 %17

İthalat 6.411.699 8.050.959 8.641.712 10.109.265 10.888.161 13.108.857 11.621.600 11.232.072 12.271.246 %9,3

Transit 1.960.517 1.755.310 2.032.242 2.308.512 2.351.336 2.614.420 2.656.615 3.293.472 2.888.240 -%12,3

Toplam 16.341.369 19.228.242 19.329.175 21.866.480 23.457.398 26.242.380 24.945.367 24.893.210 27.168.070 %9,1

Değişme %4.2 %17.7 %0.5 %13.2 %8 %11.9 -%5 -%0.2 %9,1

Kaynak: MDTO İstatistik Servisi

MERSİN LİMANI PETROL ÜRÜNLERİ DIŞINDAKİ YÜKLERLE İLGİLİ YÜKLEME-BOŞALTMA DEĞERLERİ (TON) (Ton/Yıllar)

MERSİN LİMANI ve TÜRKİYE KONTEYNER TRAFİĞİ (TEU/YILLAR)

MERSİN LİMANI PETROL VE PETROL ÜRÜNLERİ YÜKLEME-BOŞALTMA TONAJLARI (TON)

Page 42: Uluslararası Denizcilik Zirvesi Mersin Limanında …mdto.org.tr/wp-content/uploads/dergiler/2018/Mart2018...Mersin Deniz Ticareti 7 MART 2018 MDTO’DAN HABERLER Suat Hayri Aka,

42 Mersin Deniz Ticareti

MART 2018

2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 2016 2017

Mersin 844.631 840.391 1.019.823 1.121.247 1.244.113 1.350.515 1.470.798 1.423.231 1.393.441 1.521.365

- -%0,5 %21.3 %9.9 %10.9 %8.5 %8.9 -%3.2 -%2.1 %9,2

Türkiye 5.228.154 4.520.786 5.865.785 6.524.106 7.192.396 7.899.933 8.351.122 8.146.398 8.761.974 10.164. 433

- -%13.5 %29.7 %12.2 %10.2 %1.6 %5.7 -%2.4 %7.6 %16

MERSİN LİMANI KONTEYNER HAREKETİ (TEU)2017

TİP YÜKLEME BOŞALTMA TOPLAM (TEU)

BOŞ 121.300 201.311 322.611

DOLU 638.932 559.822 1.198.754

TOPLAM 760.232 761.133 1.521.365

Mersin Limanı’nda 2008-2017 dönemi konteyner hareketi verilerine bakıldığında, son yıllarda konteyner taşımacılığın-da doğru orantılı olarak önemli artışlar olduğu, ancak bu artışın kriz nedeniyle 2008 ve 2009 yıllarında durağanlaştı-ğı, en yüksek değere 2017 yılında önceki yıla göre %9,2’lik artışla 1.521.365 TEU olarak gerçekleştiği görülecektir. Ülkemiz limanları toplam konteyner elleçlemesinin altıda birine yakını (%15,2’si) Mersin Limanı’nda gerçekleşmiştir. Yine Mersin Limanı’nda 2008 yılına göre 2017 yılında el-leçlenen konteyner sayısının (TEU olarak) ise %80,1arttığı görülmektedir.

İskenderun Limanı Mersin Limanı’nı Etkiledi mi?Yukarıda ülkemizde elleçleme tonajı sıralamasında beşinci sı-raya yükseldiği bildirilen İskenderun Bölgesi limanları ile ilgili aşağıdaki tablolar incelendiğinde, 2010 yılında yani 8 yıl önceki verilerde sıfıra yakın (721 TEU) olan yıllık konteyner hareketinin, 2017 yılında 448.082 TEU olarak gerçekleştiği ve hinterlantları aynı olan iki liman (İskenderun ve Mersin) arasındaki rekabetin Mersin aleyhine geliştiği ve geçen bu 8 yılda yaklaşık 450 bin TEU konteyner hareketi ile 15 milyon tona yakın bir kargonun da limanımızdan İskenderun bölgesi limanlarına kaydığı görü-lecektir.

MERSİN-İSKENDERUN LİMANLARI KONTEYNER HAREKETİ KIYASLAMASI

MERSİN İSKENDERUN TOPLAM NOT

YILLAR TEU FARK TEU FARK TEU FARK

2010 1.019.823 %21.4 721 ---- 1.020.544 ----

2011 1.121.247 11% 25.564 3546% 1.146.811 %12.8 ASSAN LİMANI BAŞLADI

2012 1.244.113 11% 83.207 325% 1.327.320 %15.7

2013 1.350.515 %8.6 148.016 178% 1.498.531 %12.9 LİMAK BAŞLADI

2014 1.470.798 %8.9 185.359 %25.2 1.656.528 %10.5

2015 1.423.231 -%3.2 228.297 %23.2 1.651.528 -%0.3

2016 1.393.441 %2.1 375.034 %63 1.768.475 %7.1

2017 1.521.365 %9,2 448.082 %19,5 1.969.447 %11,4

MERSİN-İSKENDERUN LİMANLARI KONTEYNER HAREKETİ (TEU)

Page 43: Uluslararası Denizcilik Zirvesi Mersin Limanında …mdto.org.tr/wp-content/uploads/dergiler/2018/Mart2018...Mersin Deniz Ticareti 7 MART 2018 MDTO’DAN HABERLER Suat Hayri Aka,

Mersin Deniz Ticareti 43

MART 2018

Mersin ve İskenderun limanları arasındaki kargo hareketleri değerlendirildiğinde 2010 yılında Mersin (2010) : 24.319.530 Ton elleçleme,İskenderun (2010) : 21.546.860 Ton elleçleme iken (Mersin %12,9 fazla), Benzer şekilde son yıl (2017) değerleri iseMersin (2017) : 32.756.226 Ton elleçleme,İskenderun (2017) : 55.521.237 Ton elleçleme (İskenderun %64 daha fazla) olduğu görülecektir. Özetle 8 yıllık süreçte Mersin Limanı’nda kargo elleçleme %34,7 artmış iken, aynı dönemde İskenderun Limanında ise kargo elleçleme %157,7 (Mersin’den yaklaşık 4,5 kat daha fazla) oranında arttığı görülecektir.

MERSİN-İSKENDERUN LİMANLARI KARGO TONAJ KIYASLAMASI

MERSİN İSKENDERUN TOPLAM NOT

YILLAR TON FARK TON FARK TON FARK

2010 24.319.530 %13.5 21.546.860 %19 45.866.390 %15 2011 23.597.152 -3% 24.835.969 %15.2 48.433.121 %5.6 ASSAN LİMANI BAŞLADI

2012 25.852.123 %9.6 28.719.919 %15.6 54.572.042 %12.7 2013 29.360.836 %13.6 31.242.252 %8.8 60.603.088 %11.1 LİMAK BAŞLADI

2014 31.328.827 %6.7 32.060.038 %2.6 63.388.865 %4.6 2015 30.865.898 -%1.5 36.134.784 %12.7 67.000.682 %5.7 2016 30.287.689 -%1.9 40.188.126 %11.2 70.475.815 %5.2 2017 32.756.226 8,2 55.521.237 %38,2 88.277.463 25,3

MERSİN-İSKENDERUN LİMANLARI KARGO YÜK HAREKETİ (TONAJ)

Yukarıdaki tablolar ve açıklamalar doğrultusunda limanımız Mersin’e ait yüklerin ve özellikle konteyner hareketinin önemli bir kısmının (yaklaşık %25’inin) İskenderun bölgesi limanlarına kaydığı, bunda da İskenderun bölgesindeki, önce konteyner

limanı ASSAN’ın, daha sonra ise TCDD tarafından işletilmekte iken özelleştirilen ve son 4 yılda kendini konteyner ekipmanları konusunda geliştirerek ilgili yatırımları yapan İskenderun Lima-nı’nın (LİMAK Limanı) etkili olduğu açıkça görülmektedir.

Page 44: Uluslararası Denizcilik Zirvesi Mersin Limanında …mdto.org.tr/wp-content/uploads/dergiler/2018/Mart2018...Mersin Deniz Ticareti 7 MART 2018 MDTO’DAN HABERLER Suat Hayri Aka,

44 Mersin Deniz Ticareti

MART 2018

MERSİN LİMANI 2017 YILI YÜK-TONAJ BİLGİLERİ

YÜK CİNSİ YÜKLEME BOŞALTMA

KABOTAJ İHRACAT TRANSİT TOPLAM KABOTAJ İTHALAT TRANSİT TOPLAM

ÇİMENTO 50.844 1.564.969 1.642.388 2.701 2.703 5.404

HUBUBAT 191.758 10.216 201.975 4.170 913.918 8.534 926.621

KİMYASALLAR 9.601 1.131.067 47.264 1.187.933 3.198 2.014.307 99.112 2.116.617

NARENCİYE 152.718 68 152.787 80.001 3.092 83.092

KONTEYNER 293.340 293.340 419.307 419.307

İNŞAAT MAKİNALARI 17 11.220 91 11.328 13.744 3.808 17.552

PAMUK 2.472 61.763 7.875 72.111 204.768 8.218 212.986

GÜBRE 17.583 98.730 1.952 118.266 35.014 311.608 7.956 354.578

GIDA MALZEMELERİ 901 1.742.623 38.145 1.781.669 290 882.882 98.191 981.363

DONDURULMUŞ ET 6.446 5.051 11.497 30.621 60.420 91.042

MEYVE 173.365 10.397 183.762 260.893 485.394 746.288

KARIŞIK YÜKLER 1.901 3.046.351 281.180 3.329.432 22.807 3.517.905 378.252 3.918.964

CAM 207.863 2.723 210.585 47.675 3.540 51.215

BAKLAGİLLER 256.203 2.856 259.058 19.759 916.434 6.238 942.430

MAKİNA 15 117.731 2.001 119.748 71 122.477 6.069 128.617

MİNERALLER 23.041 1.748.046 209.071 1.980.159 2.800 582.901 184.586 770.287

PETROL ÜRÜNLERİ 190.690 1.298 191.988 481.812 4.884.179 30.176 5.396.168

PİRİNÇ 89.977 2.518 92.495 361.579 29.104 390.684

SODYUM KARB. 682.036 124 682.160 175 175

ŞEKER 2.908 6.663 9.571 93.734 435 94.169

TEKSTİL ÜRÜNLERİ 130 380.082 17.905 398.117 129 678.560 37.421 716.109

AHŞAP 80 13.648 9.638 23.365 46.673 5.218 51.890

BİTKİSEL YAĞ 326 102.826 1.538 104.690 826.200 9.141 835.341

ARAÇ 28.249 12.169 40.419 220.793 36.605 257.397

CANLI HAYVAN 129 129 129 140.696 8.188 148.884

TOPLAM 106.912 12.001.424 990.708 13.099.044 572.751 17.155.425 1.929.006 19.657.182

Mersin Limanı’nda 2017yılında elleçlenen kargo grupları ile ilgili özet tablo yukarıda görülmekte olup, limanımızda kar-go bazında yüklemenin ilk 5 sırada ağırlığı sırasıyla; genel yük(karışık yükler), maden, gıda maddeleri, çimento ve kim-yasallar; boşaltmanın ağırlığını ise sırasıyla petrol ürünleri, genel yük, kimyasal madde, baklagiller ve hububat ürünleri oluşturmaktadır. Limanımızda kabotaj (dahili) taşıma anla-mında ise petrol ürünleri, çimento ve gübre dışında önemli bir kargo hareketi olmadığı görülmektedir.

SonuçMersin Deniz Ticareti dergisinin Şubat 2017 ve önceki sayı-larında; önce MIP’nin (Mersin Liman İşletmesi) ilk yılı, daha sonra krizin Mersin Limanı’na etkileri ve dönemler halinde elleçlemeler incelenmişti. Krizin etkileri 2009 yılında da be-

lirgin olarak kendini hissettirmiş ama limanımız kriz sonrası olumlu gidişini 2017 yılında da bugüne kadar gerçekleşen en yüksek kargo elleçlemesi ve konteyner hareketi sayısına yakın oranlarda gerçekleştirmiştir.2017 yılının ağırlıklı değerlendirildiği bu yazımızdaki son beş yılın (2013 ve sonrası) verilerine bakıldığında Mersin Lima-nı’nda konteyner hareketinde %13, kargo miktarında ise %12 gibi artış olduğu görülecektir.

TCDD tarafından işletilen limanlardan özelleştirme kapsa-mındaki 6 limandan sadece İzmir Limanı’nın özelleştirmesi tamamlanamamıştır. Ayrıca 2010 yılında ihalesi tamamlanan ve 36 yıl işletme hakkını 372 milyon dolar bedelle kazanan Limak Grubu tarafından teslim alınan ve yatırımlarını tamam-layarak faaliyete başlayan İskenderun Limanı da yukarıda

TOPLAM YÜKLENEN VE BOŞALTILAN YÜK (TON) = 32.756.226 Ton

Page 45: Uluslararası Denizcilik Zirvesi Mersin Limanında …mdto.org.tr/wp-content/uploads/dergiler/2018/Mart2018...Mersin Deniz Ticareti 7 MART 2018 MDTO’DAN HABERLER Suat Hayri Aka,

Mersin Deniz Ticareti 45

MART 2018

açıklandığı üzere Mersin Limanı için önemli bir rekabet yarat-mış olup, limanımızın bu hususta tarife, teşvik, verim ve yeni yatırımlar vb. tedbirleri alması ve uygulaması gerekmektedir.

Yakın yol deniz taşımacılığı (SSS), Marco Polo, Deniz Otoyol-ları (Meda MOS), Traseca, TEN-T gibi Avrupa Birliği ulaştırma projelerinde ve lojistik merkezi gibi benzer ulusal projelerde Mersin’in yer almasını sağlayacak çalışmalara yoğunlaşarak limanımıza ve liman kullanıcılarına yeni kapasiteler yaratmak zorundayız. Zira uluslararası lojistik üs/Lojistik merkez olması hedeflenen Mersin’in en önemli kaynağı yine Mersin Limanı olacaktır.

Özelleştirme sonrası başlayan Mersin-Trieste (ve diğer hat-lar) Ro-Ro hattı kapsamında, Ro-Ro ile ihraç yük taşıyan araçlar için Mersin limanında vergisiz (ÖTV’siz KDV’siz) akar-yakıt uygulaması 22 Temmuz 2011 tarihinde başlamıştır. MIP, Mersin Turizm Platformu ve turizm acenteleri ile iş birliği içerisinde kruvaziyer turizminin gelişmesi için yeni projeler üzerinde çalışmaktadır. Mersin’de başlayacak kruvaziyer tu-rizmi kente ayrı bir değer katacaktır. Kruvaziyer turizmi ile ül-keye döviz girdisi artacak, yeni iş imkanları doğacaktır. 2017 yılında kruvaziyer gemi trafiğimizle ilgili çalışmalara devam edilmiş olsa da özellikle Doğu Akdeniz ülkelerindeki siyasi ve askeri sorunlar ile ülkemizdeki terörist saldırılar, kruvazi-yer turizmi olumsuz etkilemektedir. MIP Akdeniz Kurvaziyer Limanlar Birliği’ne üye olmuştur. Başta Miami Cruise fuarı olmak üzere ilgili turizm fuarlarına katılan MIP yönetimi, lima-nımıza kruvaziyer kapasite yaratması yolunda çalışmalara devam etmektedir.

Özellikle konteyner operasyonlarının hızlı ve düzenli yapılma-sını temin etmek maksadı ile gemi programları ile yükleme boşaltma kapsamında Cut-off ve berthing window uygula-maları başlatılmış ve başarı ile uygulanmaktadır.

Özetle Mersin, lojistik konulara endeksli ve hizmet sektörü ağırlıklı bir il durumdadır ve bu sektörün odak noktası Mer-sin Limanı’dır. Aynı geminin mürettebatları olarak, koordineli, düzgün ve birbirimize destek sağlayacak şekilde çalışma-mız gemimizin daha verimli, hızlı ve düzgün rotada gitmesini sağlayacaktır.

Aşağıdaki bilgiler Mersin Uluslararası Liman İşletmesi’nin ya-tırım ve hedefleri ile ilgili olarak kendilerinden temin edilmiş, yazımızın bütünlüğü açısından ilave edilmesi uygun bulun-muştur.

MIP TÜRKİYE’NİN LİDER LİMANI OLMA HEDEFİNDE

MIP tarafından, 2007 yılında TCDD Genel Müdürlüğü’nden 36 yıllığına işletim hakkı devri yöntemi ile yapılan özelleştir-me sonrası devralınan Mersin Uluslararası Limanı ile ilgili, MIP’den alınan 2017 değerlendirmesi ve 2018 hedeflerine ait özet aşağıya çıkarılmıştır.

2.6 milyon TEU konteyner ve 10 milyon ton konvansiyonel yük kapasitesiyle dünyada sayılı limanlardan biri olan MIP,

toplam 3 bin 370 metre rıhtım uzunluğu olan limanda yeni ekipman yatırımlarıyla birlikte 11 rıhtım vinci, 5 mobil vinç, 38 RTG, 99 terminal traktör, 13 reachstacker ve konvansi-yonel yük hizmeti için 7 kuru dökme yük vinciyle zengin bir ekipman parkına sahiptir ve mevcut kabiliyetleriyle tüm yük çeşitlerine hizmet verebilmektedir.

Devir öncesi yılda 647.000 TEU konteyner, 4 milyon Ton konvansiyonel yük elleçlenmekteydi. MIP 2017 yılında 1,59 milyon TEU konteyner ve 8,26 milyon ton konvansiyonel yük işlem hacmi kaydetmiş ve yıllık 30 milyon tonun üzerinde-ki toplam elleçleme miktarıyla bir dünya limanı konumuna erişmiştir.

Yaptığı yatırımlar ve operasyon kabiliyeti ile Türkiye’nin li-der liman pozisyonunda bulunan MIP, 2018 yılının ilk çey-reğinde 398 bin TEU konteyner işlem hacmine ulaşmıştır. Bu rakam, 2017 yılı aynı dönemine oranla yüzde 6’lık artış anlamına gelmektedir. MIP’nin konteyner hacimlerinin yük-selmesinde 2016 yılında hizmete sunulan EMH Terminali’ne uğrak yapan mega gemiler etkili rol oynamaktadır. 2016 yılında tamamlanan EMH Terminali’nin hizmet ver-meye başlamasıyla denizlerde seyreden 400 metre uzun-luğundaki mega gemilerin uğrak limanı haline gelen MIP, 2017’de dünyanın en büyük konteyner limanları arasında 92’nci sırada yer almıştır. MIP, Türkiye’de lokal yük hacmiy-le birinci, toplam konteyner hacmiyle 2’nci, çok amaçlı bir liman olarak konvansiyonel yük hacminde ise lider konum-dadır.

Önümüzdeki süreçte EMH Projesini, EMH 2 olarak adlandı-rılan ikinci faz projesiyle geliştirmeyi planlayan MIP, bu pro-je ile konteyner elleçleme kapasitesini 3,5 milyon TEU’ya yükseltmeyi ve 400 m uzunluktaki 2 mega gemiyi aynı anda kabul edebilmeyi öngörmektedir. Deniz ıslah çalışması, yeni ekipman yatırımları ile saha ve kapı düzenlemelerini içerecek olan EMH 2 Projesi kapsamında, artan hacim ve operasyonu desteklemek amacıyla sahalar, yollar ve de-miryollarının yenilenmesi planlanmaktadır. Yatırım bedeli 275 Milyon dolar olan bu çalışmaların temelinde ise MIP çalışanları ve liman ziyaretçileri için daha güvenli bir alanın yaratılması yatmaktadır.

MIP, bilgi işlem uygulamaları ve altyapı alanında da Türki-ye’nin lider limanı olmayı hedeflemektedir. MIP, bu hedefe ulaşabilmek için konteyner, konvansiyonel kargo, kapılar, insan kaynakları, iş sağlığı ve güvenliği, gümrük ve terminal kullanıcı aktivitelerini kapsayacak entegre bir sistem üzerin-de çalışmaktadır. Özellikle kapıların günümüz teknolojisi gözetilerek yenilen-mesi gerekmektedir. OCR (Optik Karakter Tanıma) sistemi-nin de dâhil edildiği bu güncellemeyle, yolların ve otoyolla-rın güçlendirilmesi için daha iyi bir şekilde dizayn edilmesi amaçlanmaktadır. MIP, böylece Mersin hinterlandındaki yerel yük artışı ve ana gemi güzergâhlarına yakın konumun sağlayacağı avantajla, küresel pazarda önemli bir oyuncu haline gelmek için çalışmaktadır.

Page 46: Uluslararası Denizcilik Zirvesi Mersin Limanında …mdto.org.tr/wp-content/uploads/dergiler/2018/Mart2018...Mersin Deniz Ticareti 7 MART 2018 MDTO’DAN HABERLER Suat Hayri Aka,

46 Mersin Deniz Ticareti

MART 2018

Sert görüntüsü ve çoğu zaman gürleyen sesine rağmen insan ruhuna içtenlikle do-kunabilen, gönüllerde derin izler bırakan nadir insanlardan Nasif. Yardımseverliği ile bilinen Lina Abla’nın hayatını kaleme alan Dr. Erdal Akalın kitabının ismini tam da bu yüzden “Mersin’in Kanatsız Meleği” koydu. Çok ilgi gören bu kitabın yanı sıra çocukluk anıları ve Eski Mersin üzerine sohbet ettiğimiz Lina Nasif hayatta çok isteyip de yapamadığı tek bir şey olduğu-nu açıkladı: Anne ve babası adına bir okul yaptırmak…

Kitap fikri nasıl oluştu, hakkınızda bir kitap yazılmasına nasıl karar verdiniz? Aslında bu kitap Mersin’de beni tanıyan-ların beklentisiydi. Birçok insan “Hayatın-dan biraz bahset, hakkında bir kitap ya-zılsın, bilgi sahibi olalım,” diyordu. Ben bu işin üzerinde fazla durmuyordum. Dr. Erdal Akalın 3 sene boyunca her gördüğü yerde “Hadi şu kitabı yapalım Lina Abla” diye ısrar ediyordu.

Dr. Nedim İnce’nin tayinin çıktığı dönem-de, kitabının tanıtım toplantısında Erdal

Abi (Akalın) yanıma geldi ve yüzüme bak-tı. Bir şey demedi ama o bakışın anlamını ben biliyordum.

Nedim İnce’yi çok severim. Kitabının tanı-tım gününde kendisi için yaptığım tabloyu vermek üzere kürsüye çıktığımda Erdal Abi’ye seslendim:

“Üç yıldır uğraşıyorsun. Bu salondaki herkesin önünde söz veriyorum. O kitabı yapacağız Erdal Abi” Tabi çok memnun oldu. Bir pazar günü Tenis Kulübü’nde kendisi ve eşiyle bir araya geldik. Daha sonra da birkaç kez görüştük. Satır aralarında öyle şeyler ya-kaladı, kitabı öyle güzel düzenledi ki …Ki-tap böylece ortaya çıktı. Ne adını biliyor-dum ne de kapakta kullanılacak fotoğrafı. Evde ne kadar fotoğraf varsa topladım getirdim. Kapaktaki fotoğraf, albümleri karıştırırken bakıp hüzünlendiğim “Ne gü-zel yıllardı” diye içlendiğim bir fotoğraftı. Onu kullandılar.

Kitabın tüm hazırlık aşamalarında insan-lar gönüllü çalıştılar. Kitabın gelirleri Yaşlı

Yaşam Merkezi için Alzheimer Derneği Mersin Şubesi’ne bırakıldı. Zaten kitabı başka türlü kabul etmezdim.

Kitabın bu kadar ilgi görmesini bekliyor muydunuz? İmza günü çok kalabalıktı. Bu kadar in-sanın geleceğini tahmin etmedim. Tanı-dıklarım, dostlarım yanımdaydı. Güzel dostluklar kurmuşuz demek ki. Hiç unut-mayacağım bir anı oldu. Kitabı her alan beni arayıp çok beğendiğini söyledi. Ki-tabı elimize aldık, bitirmeden bırakmadık dediler. 70 yaşında insanlar arayıp, şu yaşımızda senden ve kitabından bir şey-ler öğrendik dediler. Çok mutlu oldum. Tüm kurumlar destek verdi. Ben böyle güzellikler yaşıyorum. Hayatım boyunca kimseden bir beklentim olmadı. Buralara nasıl geldim ben de bilmiyorum.

***Suphi ve Mari Nasif’in tek çocuğu Lina Nasif. Farklı dinlerin mensuplarına, farklı kültürlere saygıyı onlardan öğrenmiş. Ba-basının “Ezan okunurken yerinden kal-kıp tekrar oturacaksın, cenaze geçerken

“İmkânım olsaydı, annem ve babamın adına küçük bir okul açabilseydim…”

Mersin Deniz Ticareti dergisinin mart ayı konuğu büyük küçük tüm Mersinlilerin yakından tanıdığı bir isim… Mersin sevdalısı, bugün geleneksel hale gelen Evrensel Dua Günleri’nin öncüsü, ressam, Mersin Müzik Festivali’nin en aktif destekçilerinden, insan sever, dobra, Mersin’in “Lina Abla’sı” Lina Nasif.

Lina Nasif’in Büyük Özlemi

Page 47: Uluslararası Denizcilik Zirvesi Mersin Limanında …mdto.org.tr/wp-content/uploads/dergiler/2018/Mart2018...Mersin Deniz Ticareti 7 MART 2018 MDTO’DAN HABERLER Suat Hayri Aka,

Mersin Deniz Ticareti 47

MART 2018

ayağa kalkacaksın, elinin yettiği herkese yardımcı olacaksın” öğütleriyle büyümüş. “Bugünkü hayatımı önce aileme, son-ra Memduha öğretmenime borçluyum” diyen Nasif, çocukluğuna dair anıları, zaman zaman gülümseyerek, zaman za-man hüzünlenerek anlatıyor:

Evimiz Uray Caddesi’nde şimdiki Resim Heykel Müzesi’nin olduğu yerdeydi. Ora-larda büyüdüm ben. Gidip çocuklarla oynamak yerine insanlara karışıyordum. İlkokula başladım, Memduha Bilgiç’in sınıfına düştüm. Sertti ama nefis bir öğ-retmendi. Sabahları 5-10 dakika insan ilişkileri ve adap kuralları hakkında ders verirdi. O dönemde başöğretmenler okula siyah giyinip gelirdi. Herkes ciddi idi, işini büyük bir ciddiyetle yapardı.

Kilisenin binalarından biri Çocuk Esir-geme Kurumu’na verilmişti. Annesiz babasız çocuklar orada kalırdı. Bunların 15-20’si bizim sınıftaydı. Ben diğer arka-daşlarla pek ilişki kurmazdım hep onlarla birlikte olurdum. 23 Nisan’da öğretmen bize “Çocuk Esirgeme Kurumu’nda ka-lanlar için yiyecek bir şeyler getirebilirsi-niz” dedi. Durumu babama söyledim. O zaman teneke kutu içerisinde satılan bis-küviler vardı. Şekerci Necmi Uysal’dan 3 kutu bisküvi alındı. Ben birini öğretmene verdim. Diğer iki kutuyu da Çocuk Esir-geme Kurumu’na götürüp bıraktım, ço-cuklara dağıtmalarını istedim.

Aradan yıllar geçti. Bir gün bir telefon geldi. Telefondaki kişi “40 sene önceye git bakalım” dedi. Sesinden kim olduğu-nu çıkaramadım ama onu ertesi gün için çalıştığım bankaya davet ettim. Geldi. Çocuk Esirgeme Kurumu’nda kalanlar-dan biriydi. Subay olmuş. Çok duygulan-dım. Zamanında iyi ilişki kurmuşuz. Kaç yıl sonra burada karşılaştık…

Bugün bildiğimiz Dondurmacı Halil, bi-zim çocukluğumuzda şekercide çalışı-yordu. 14-15 yaşlarındaydı. Akide şekeri yaparlardı. O ara sokakta Ülker Arıkan, Figen Tütüner ve ben sabahları buluşur orada oyun oynardık. Halil, bize akide şekerinden koparır verirdi. Ben de onu alıp başkasına verirdim.

Babam bana her hafta harçlık verirdi ama ben harcamaz, biriktirirdim. Hafta sonu Bakkal Osman’a götürür, o paraya neler alabileceğime bakardım. Cebim-

deki paraya göre peynir, zeytin gibi şey-ler ayarlanırdı. O paketi alır, ihtiyacı olan ailelere verirdim. Daha sekiz yaşınday-dım. Yardıma ihtiyacı olan 4-5 aile vardı. Her hafta birine gönderirdik o paketler-den. Kimse bilmezdi bunu yaptığımı. Paketleri de ben teslim etmezdim, başka birine verir ailelere onunla gönderirdim.

Çocuk dediğiniz sokaklarda koşup oy-nar. Siz nasıl bu kadar duyarlı yetiştiniz? Allah beni böyle yaratmış. Hep hassas düşünürdüm. İçki bulamadığı zaman is-pirto içen fakir adama bile yardım eder-dim. Küçükken babam bana “İnsanlarla ilişkin hep iyi olsun, herkese yardımcı ol” demişti. Demiş olabilir ama içimde de varmış demek ki.

***Küçük Bir Ambalaj Kâğıdı, 50

Yıllık İstanbul Hatırası

İlkokuldan sonra babasının isteği ile İs-tanbul Karaköy’de bulunan Saint Benoit Kolejine yazılmış Lina Nasif. Babasının elinden tutmuş, meraklı gözlerle İstanbul sokaklarında dolaşırken birden bir ses duyduğunu söylüyor ve devam ediyor:

Yolda yürüyorduk, bir ses duydum: Mi-iigrooosss….Heyecanlandığımı görün-ce babam sesin geldiği tarafa götürdü beni. Migros’un satış arabasını gördük. O gri renkli arabada her şey satılıyordu; çikolatalar, şekerler, aklınıza ne gelirse… O tarihte dondurucular yaygın değildi ama arabada her şey dondurucularda saklanmıştı. Tezgâhı açıyorlar istediğini alıyorsun. O kadar güzeldi ki…Babam istediğim bir şeyi alabileceğimi söyledi. 60 kuruşa bir gofret aldım. Yedim ama ambalajını yere atmak istemediğim için cebime koydum. Yıllar önce bir Fransızca kitaba bakarken sayfaların arasında o ambalaj kağıdını buldum. O firmanın 50. yıl kutlamala-rında benim o gün gördüğüm arabanın maketini yapmışlar. Gidip elimdeki am-balaj kağıdını gösterdim onlara. Sene-lerce saklamışım. Kendileri için istediler vermedim.

Aslında bugün de aynını yapıyorum. Ga-zetelerde ilgimi çeken bir şey olduğunda keser, arşivlerim. Gün gelir birine lazım olur, çıkarır veririm bilgi alsın diye.

Bize biraz Eski Mersin’i anlatabilir misi-niz?İnsanlar birbirine saygılıydı. Birlik be-raberlik ve hoşgörü vardı. Hristiyanlar, Müslümanlar, Yahudiler bitişik nizam otu-rurdu. Bayramlarda kampanalar çalardı. Paskalyalarda Müslüman dostlarımız ge-lirler, biz de onlara yumurta ve paskalya çörekleri ikram ederdik. Onlar da kendi bayramlarında kavurma yedirmeden bizi bırakmazlardı. Ramazan Bayramlarında gece davulcu ve zurnacı geçerdi sokak-tan. Her davulcuya, her zurnacıya yemek yedirilirdi. Şimdi başına su döküyorlar… Ben de kalkar insanları uyandırırdım. Ne günler yaşadım! Biz böyle birlik ve bera-berlik içindeydik.

Bugün de dayanışma var. Hep bera-beriz. Buradaki birlik beraberlik bitmez. Hiçbir Hristiyan burada bir kötülük gör-memiştir. Her zaman içli dışlıyız. Kiremit-hane’de Bahçe Mahallesi’nde yan yana oturmuş, beraber yaşamışız.

Bugün kiliseye geliyorlar insanlar, o ka-dar saygılı oturuyorlar ki. Biz papazlarla valiyi ziyaret ettiğimizde vali iadeyi ziyaret yapıyor. Belediyeler de öyle. Bunlar çok özel ve önemli şeyler. Mersin’in hoşgörü-sünde yaşayanlar burayı inkâr edemez.

Çok özel insanlar tanıdım. Zeki Ayan diye bir belediye başkanımız vardı. Bam-başka bir insandı. Beyaz takım elbise ile dolaşırdı. Eğer hava çok sıcaksa ceketini omuzuna atardı. Mersin bu kadar geliş-memişti. Şehir Müftü Camisi’ne kadardı. Caddeleri yıkayan arozözler vardı. Toros Oteli’nin önünde dururlardı. Zeki Ayan sabahları çıkar arozözleri denetlerdi. Düzgün yıkanıp yıkanmadıklarını kontrol ederdi.

Belediye başkanı ile görüşmeye gelen-ler ufak bir salonda bekletilirdi. Salonda siyah koltuklar vardı. Bir de kapıda ha-kim yakalı, lacivert takım elbisesi ile bir kavas dururdu. Kavas, belediye başka-nı ile görüşecek misafirleri beklerdi. Bir gün sokakta bir adam gördüm. Belediye başkanı ile görüşmek istemiş kavas bı-rakmamış. Ben götürürüm dedim. Küçü-cük çocuktum, haliyle adamcağız beni bir şeye benzetmedi. Ama elimden tuttu belediyeye geldik. Yukarı çıktık, kavasa dedim ki, “Zeki Amca’ya de ki Lina gel-di.” Adam “Hadi oradan be” dedi. O ya-

Page 48: Uluslararası Denizcilik Zirvesi Mersin Limanında …mdto.org.tr/wp-content/uploads/dergiler/2018/Mart2018...Mersin Deniz Ticareti 7 MART 2018 MDTO’DAN HABERLER Suat Hayri Aka,

48 Mersin Deniz Ticareti

MART 2018

şımla “Doğu konuş benimle” diye cevap verdim. Küçücük yaşımla kavasla müca-dele ediyordum. Kapı açıldı, Zeki Ayan dışarı çıktı. Sesleri duymuş. Kavasa “Ço-cuğu niye içeri bırakmıyorsun” diye kızdı. Adam kıpkırmızı oldu. Getirdiğim adam içeri girdi ben girmedim. Ben dışardaki salonda o yüksek siyah koltuklarda ayak-larımı sallaya sallaya bekledim. Bir süre sonra adam çıktı, işini de yaptılar. Dışarı çıktığımızda kavas ortalarda yoktu. Zeki Ayan’la biz bitişik oturuyorduk. Çocukları ile beraber oynardık. Sonra Müfide İlhan geldi göreve. Kadın ata biner, sabahları köyleri gezerdi. Ta o zaman düşünmüş, bir proje yapmış. Yağ-mur suları denize ulaşsın diye kuzeyden güneye inen yollar tasarlamış. Ama ne yazık ki projenin kapağı bile açılmamış. Kendisi ile çok uğraştılar ama çok düz-gün, dürüst bir insandı Müfide İlhan. 87 bin lira para bıraktı kasada. Nasıl hatırlı-yorsun diyorlar. Hatırlıyorum.

İz bırakan insanları, eski günleri, eski de-ğerleri unutmuyor Lina Nasif. Bugünlerde satışı ile gündemde olan 92 yıllık Alpullu Şeker Fabrikası ile ilgili de anlatacakları var:

7-8 yaşlarındaydım. Babamın yanına bir bey geldi: Ekrem Oktar. Babamla ça-lışmak istediğini söyledi. Alpullu Şeker Fabrikası’nın Mersin’de açacağı büroda çalışacakmış. Muhasebesini babamın yapmasını istemişti. Büroyu Altın Anahtar civarında açtılar.

Ekrem Bey, boylu poslu, müthiş bir adamdı. Babamla çalışmaya başladılar. Büroya kırmızı mor renkli, üstü boğum boğum şeker kamışları geliyordu. İlk o zaman görmüştüm şeker kamışını. Ek-rem Bey o kadar hoş, tatlı bir insandı ki, bir süre sonra adını Şeker Ekrem koydu-lar. Fabrikalar satılmak üzereyken Şeker Ekrem’i de yad etmiş olalım.

***Koleji bitirip üniversiteye hazırlandığı dö-nemde babasını kaybetmiş Lina Nasif. Onun kaybı ile derinden yaralanmış. Üni-versiteye gidememiş, annesi ile hayatını sürdürmüş. Kendine ve annesine bakabil-mek için Ziraat Bankası’na girmiş. Orada da güzel anılar biriktirmiş. “Herkes işe do-kuzda gelirken ben altıda orada olurdum. İşimi bitirir dokuzdan sonra başka işlere de bakardım. Bankamı hala çok severim.

Emekli oldum ama oradan kopmadım. Hala ziyaret ederim” diyor.

Çok sevdiği babasını kaybeden Lina Na-sif mezarlık dönüşlerinde, içindeki sıkıntıyı atmak için sokaklarda dolaşır, eski Mersin evlerini fotoğraflarmış. Sonra da o fotoğ-raflara bakarak resim yapmaya başlamış. “Biraz ressamlığınızdan bahsedelim” di-yoruz. Şöyle anlatıyor:

18 yaşında babamı kaybettim. Duygu-landığım anlar olurdu. Mezarlık dönüşle-rinde, sokaklarda gördüğüm eski evleri fotoğraf makinemle çekiyordum. Bastır-dığım fotoğraflara bakarak Mersin evleri yaptım. Nevit Kodallı için güzel bir man-zara resmi yapmıştım. Hanri Atat, Nevit Kodallı’yı ziyaretinde o resmi görmüş ve benim olduğunu öğrenmiş. Aralarında “Lina’nın bilmediğimiz bir yönü varmış” diye konuşmuşlar.

Hanri Atat, sürekli arıyordu. Bana bir atölye açmayı teklif etti. Kabul etmedim. Nevit Kodallı ve Doğan Akça başta olmak üzere bir sürü insan sergi açmak için zor-ladı beni. Sanat galerisi sahibi Sühendan Hanımla konuştuk, çok memnun oldu. 95 tane Mersin evi çizdim. 2 tane de Hollan-da değirmeni yapmıştım. Sergi çok ilgi gördü, çok şaşırdım.

Toplam 3 sergi açtım. En son sergiyi eski Mersin Valisi Hasan Basri Güzeloğlu açtı. Beni çok mutlu ettiler. Hasan Basri Güze-loğlu, bir gün Vali Konağı’nın resmini ne-den yapmadığımı sordu. Onu da yaptım

ve kendilerine teslim ettim. Kocaeli’ye ta-yinleri çıktı. Buradan ayrılıp Kocaeli’ndeki evlerine yerleştikten sonra telefon ettiler, resimleri eve astık diye. Mutlu oldum.

*** İmamla Papaz, İncil’le Kuran

Yan Yana Çoğu kişi bilir; Mersin Mezarlığı her dine mensup insanların bir arada bulunduğu, yan yana yattığı bir mezarlıktır. Kurban Bayramı’nın birinci günü Mersin Mezarlı-ğı’nda “Evrensel Dua Günü” yapılır. Ge-leneksel hale gelen dua töreninde farklı dinlere mensup din adamları bir araya gelir, birlikte dua ederler. Bu özel etkinli-ğin de öncüsü Lina Nasif’tir.

Dua Günleri fikri nasıl çıktı? Nasıl başladı?1999 yılıydı. Mezarlık Müdürü Recai Apaydın beni aradı, düşüncesini söyle-di. “Bu bayramda mezarda dinler arası bir tören yapsak, imamlar papazlar bir araya gelse…” Recai’ye olur dedim ama başıma iş açmaktan da korkmadım de-ğil. Papaz Gregorya ile konuştuk. Önce biraz çekindiyse de bu işe girdik. Ekinlik başladı. O gün, o törene mezara gelen ziyaretçiler katıldı. Meraklıydılar. İmamla papaz, İncil’le Kuran yan yana gelmişti. Kilise korosu oradaydı. Böyle başladık. Ama bir sürü polis geldi o gün mezarlı-ğa. Sonraki yıllarda insanlar telefon açıp bir daha yapıp yapmayacağımızı sorar oldu. İş büyüdü. Soranlar ve katılanlar bir-ken üç oldu, dörtken beş oldu. Bu sene 20.sini yapıyoruz. Çok güzel bir etkinlik. 3 sene önce geleneksel ilan edildi. Müftüler Dua Günleri’ne katılamıyor, bayram günü başka yerlerde olmak zorundalar ama hocalar geliyor.

Tek isteğim bu etkinliğin benden sonra da devam etmesi. Din adamları arasında çok güzel bir diyalog oluştu. Bu güzel di-yaloğu sürdürmek lazım.

Din adamları arasındaki diyaloğu siz mi sağlıyorsunuz?Şöyle…Diyelim ki, yeni bir müftü atandı. Rahibe haber veriyorum, birlikte gidiyo-ruz. “Hoş geldiniz” diyoruz. Mersin’i çok iyi bildiğim için bu işleri ben üstleniyorum. Yeni gelenlerle hem ben tanışıyorum hem de rahip tanışmış oluyor. Dostluğumuz böyle devam ediyor. Buradan ayrılan müftüler bizi unutmaz. Beni bayramlarda aramaya devam ederler. Ben de onları

Page 49: Uluslararası Denizcilik Zirvesi Mersin Limanında …mdto.org.tr/wp-content/uploads/dergiler/2018/Mart2018...Mersin Deniz Ticareti 7 MART 2018 MDTO’DAN HABERLER Suat Hayri Aka,

Mersin Deniz Ticareti 49

MART 2018

ararım.

Mersin’deki hoşgörü başka hiçbir yerde yok. Belediye senede bir kez, camileri temizlediği gibi kiliseyi de temizler. Her ayın ikinci çarşambasında Mersin Devlet Opera Balesi Sanatçısı Ahat Asker kili-seye gelir, konser verir. Bunu Türkiye’nin başka bir yerinde göremezsiniz. El ele verip yaratılıyor böyle şeyler. 100-150 kişi dinleyicisi oluyor. Ahat Asker, Mersin için Allah’ın bir lütfu.

***Sirke ve Ekmek

Nasif’in her biri ayrı bir ders niteliğindeki anılarını dinlemek hem çok özel hem çok keyifli. Geçmişte kendisini çok etkileyen bir olayı, anıyı sorduğumuzda önce ses-siz kaldı, bir süre düşündü. Sonra “Bunu anlatmaktan utanmıyorum, bu beni ‘in-san’ yapan hikayedir” diye başladı, küçü-cük bir kız çocuğunun hassasiyetini gö-zünüzde canlandıran dokunaklı bir olayı anlattı:

Benim babam Tarsus’ta doğup büyü-müş. Dedem ağır ceza hakimliği yapmış, avukatlık yapmış, idamdan insanlar indir-miş. Böyle bir hukukçuymuş. Çok malı mülkü vardı. Malları zamanla başkalarına geçmiş gitmiş, elinde bir şey kalmamış. Mersin’e geliyorlar. Babam Beyrut’a eğiti-me gidip geliyor, evleniyor ve ikinci asker-lik için Yozgat’a çağırılıyor. Anneme “Kız evladım olursa bana telgraf çek” diyor, “Oğlan olursa haber vermene gerek yok.”

Ben doğunca telgraf çekiyorlar, mutlu oluyor. 15-20 gün sonra askerliği bitiyor ve şehre dönüyor. Ama iş yok. Muhase-be yapıyor, 7 lisan biliyor ama iş yok… O zaman bugünkü Uray Caddesi Yahudi tüccarlarla doluydu. Çoğu da kumaş sa-tardı. Kohenler, Duşiler… Yahudisi, Erme-nisi, Müslümanı, Hristiyanı, hepsi bitişik nizam.. Şimdi o cadde tantunici, kebapçı caddesi olmuş. Uray Caddesi o yıllarda Mersin’in simgesi idi, yürürken için açılır-dı. O insanlar ikişerli üçerli gruplar halinde öğlen yemeğinden kol kola dönerler, ken-di dükkanlarına girerlerdi.

İlkokula gittiğim dönemdi. Babam çalı-şamıyor. Arada bir Fransızcadan ikmale kalmış çocuklara ders veriyordu. Ders verir ama para alamazdı. Annem ve ba-bam gün görmüş insanlardı, hayatın hem acısını hem tatlısını gördüler. Bir gün evde oturuyorum. Annem ve babam dertleşi-yorlar. Babam anneme diyor ki, “Ne ya-pacağız? Çok dara düştüm.” Oturduğum

yerden konuşmaları duydum ama yanları-na gidemedim. Acıkmıştım, baktım, evde bir parça ekmek vardı. Gidip o ekmeği al-dım. Etrafa biraz bakınıp bir de sirke bul-dum. O ekmeği sirkeye banarak yedim. Kimseye hiçbir şey söylemedim. Bir süre sonra annem gelip, yiyecek bir şeyler hazırladı. “Aç değilim” dedim, yemedim. Babamın o lafından o kadar etkilenmiştim ki, yemek yemeyi bile istemedim.

Kiliseye ait bir ev vardı. Annemin kuzenle-ri o evde kirada oturuyorlardı. O evin çok güzel bir de bahçesi vardı. Nisan ayın-daydık. Kuzenler böyle bahar aylarında bahçeye bir masa kurup ikindi kahvaltısı yaparlardı. Annem iki üç güne bir beni oraya götürürdü. Bahçede oturur, biraz da oyun oynardım… Sofrayı kurdular, ye-mek için çağırdılar. “Yok” dedim. “Annem evde bana yumurta yedirdi” … Annem yüzüme baktı ve hiçbir şey söylemedi. Ben o gün o sofraya oturmadım. O sirke ve ekmek, o günkü açlık benim için büyük dersti. Evde onlar vardı, olan kadarıyla da mutluydum. O gün annemin kuzenleri o sofrada yediler içtiler, benim nefsim bile çekmedi.

Aradan kırk sene geçti. Sözünü ettiğim aile yine bir ikindi kahvaltısındaydı. Artık başka bir evde oturuyorlardı ama biz yine yanlarındaydık. Konuşurken, o eski bah-çeden ve o sofradan laf açıldı. Bu olayı anlattım, üzüldüler, kötü oldular. “Hayır gerek yok” dedim. “O ekmek ve sirke beni ‘insan’ yaptı” ... Sonra muhasebe işleri açıldı. Babam işlere yetişemez oldu. Bu benim için değerli ve unutulmaz bir anıdır.

Babam söylerdi hem cefayı öğreneceksin hem sefayı, bir gün gelir dara düşersin, diye… Ben bugün günlerce aç kalsam umursamam. Cebimde 10 lira varsa ona göre hareket etmeyi bilirim. Bir gün La-mas’a gittim. Orada bir dostumun bahçe işlerine yardımcı oluyordum. Mahalledeki manav “Lina Abla eşek muzu geldi” diye seslendi. Baktım cebimde yeterli para yoktu. Bahçede işçiler çalışıyordu. Belki benden bir şey isteyeceklerdi, öncelik onlardaydı. “Yarın alırım” dedim, muzu almadım. Ertesi gün işçilerin parasını ver-dim. Cebimde kalan parayla da muzu al-dım. “Neden dün almadın?” dedi manav. “İşime gelmedi” dedim.

***Sizi en çok ne kızdırır? İşi varken arayıp, sonra aramayanlara kızarım. İnsanlar birbirine lazım bu dün-

yada.

Sıkı dostluklar, güzel ilişkiler kuruyorsu-nuz. Hemen herkesi tanıyorsunuz. Bunu nasıl başarıyorsunuz? Ben de bilmiyorum ki. Valiyle de konu-şurum, şoförle de kapıcıyla da. Temelde sevgi ve saygı var. Kim ihtiyaç duyarsa yanında olmaya çalışırım.

Bir sabah bir bey karşıma dikildi, “Lina Abla bir isteğin, emrin var mı” diye sordu. Kendisini tanımıyordum. “Boş ver” dedi. “Biz seni tanıyoruz.”

Birkaç gün göremediklerinde apartmanı-mızdaki komşular telefon edip sağlığımı hatırımı soruyorlar. Merak ediyorlar. Bun-lar güzel şeyler.Annemle ben dostlarımızın vefatında ev-lerine gider sabaha kadar evde beklerdik. Benim annem akşam saat dokuzda vefat etti. Annemin öldüğü akşam eve 90 kişi geldi. Evde oturacak yer kalmadı, merdi-venlerde oturdular. Apartmandaki kom-şularım, sabaha kadar benim dostlarıma çay, kahve, kahvaltı taşıdılar. Bunlar çok değerli şeyler. Bunlar unutulur mu? Şaşı-rıyorum ama biliyorum ki bunları kişi ken-disi yaratır.

Kendiniz için ya da Mersin için, çok iste-yip de yapamadığınız bir şey var mı? İmkânım olsa… Küçücük bir okul aç-sam… Annem ve babamın adına. Çok isterdim. Annem ve babam çok kıymetli insanlardı. Öyle anne babayla büyüyün-ce hayata dair her şeyi öğreniyorsunuz. Adlarına bir okul yaptırabilmeyi çok ister-dim…

“İstediğin kadar yüksel ama yükseldikçe alçal”

Bugünün gençlerine ne tavsiye edersiniz? Şimdiki gençliğe çok üzülüyorum. Sırtın-da 50 kilo çantasıyla, iki büklüm dolmuşa biniyorlar. Kambur olacaklar diye üzülü-yorum. Kalkıp yer veriyorum onlara. Şa-şırıyorlar.

Tavsiyeye gelince… Her şeyden önce saygı, sevgi, birlik, beraberlik. İnsanları aşağı görmemek lazım. İstediğin kadar yüksel bu dünyada ama yükseldikçe al-çal. Doktor olabilirsin, avukat olabilirsin, her şeyden önce insan olman lazım. Meslek, insanı insan yapmaz. İnsanın in-sanlığı kendi içindedir.

Lina Abla’ya teşekkürlerimizle…

Page 50: Uluslararası Denizcilik Zirvesi Mersin Limanında …mdto.org.tr/wp-content/uploads/dergiler/2018/Mart2018...Mersin Deniz Ticareti 7 MART 2018 MDTO’DAN HABERLER Suat Hayri Aka,

50 Mersin Deniz Ticareti

MART 2018

TOPLAM YÜKLENEN VE BOŞALTILAN YÜK (TON) = 2.595.987 Ton

YÜKLEME BOŞALTMA

MERSİN LİMANI 2018 YILI OCAK AYI YÜK-TONAJ BİLGİLERİ

MERSİN LİMANI KONTEYNER HAREKETİ (TEU) 2018 YILI OCAK AYI

8.779 23.593 32.372

58.355 45.256 103.611

67.134 68.849 135.983

YÜK CİNSİ KABOTAJ İHRACAT TRANSİT TOPLAM KABOTAJ İTHALAT TRANSİT TOPLAM

ÇİMENTO æa7.211 98.845 1.863 107.919 65 19 84

HUBUBAT 24.667 1.636 93.702 2.151 95.852

KİMYASALLAR 2.800 97.965 5.987 106.752 124.777 21.570 146.347

NARENCİYE 28.174 28.174 3.859 3.859

KONTEYNER 17.725 17.725 45.597 45.597

İNŞAATMAKİNALARI

933 77 1.010 1.789 36 1.824

PAMUK 7.474 483 7.957 17.261 1.152 18.413

GÜBRE 3.300 39.299 26 42.624 2.975 31.528 466 34.969

GIDA MALZEMELERİ

48 129.851 1.522 131.421 51 68.221 8.281 76.553

DONDURULMUŞ ET 505 70 575 1.562 6.837 8.399

MEYVE 18.736 24 18.760 11.411 36.938 48.350

KARIŞIK YÜKLER 283.283 36.390 319.674 43 215.768 41.730 257.541

CAM 11.412 557 11.969 2.437 610 3.047

BAKLAGİLLER 23.371 54 23.425 62.443 306 62.749

MAKİNA 9.071 262 9.332 9.935 343 10.278

MİNERALLER 6.494 169.891 946 177.331 2.800 85.469 96 88.365

PETROL ÜRÜNLERİ

1.288 174 1.462 36.487 332.503 383 369.372

PİRİNÇ 423 333 756 19.398 3.645 23.043

SODYUM KARB. 64.031 64.031 40 40

ŞEKER 355 261 616 11.338 11.338

TEKSTİL ÜRÜNLERİ

34.297 644 34.941 52.298 1.824 54.122

AHŞAP 1.561 647 2.208 3.939 141 4.081

BİTKİSEL YAĞ 7.392 262 7.654 56.436 1.938 58.374

ARAÇ 1.959 1.389 3.348 15.586 1.899 17.485

CANLI HAYVAN 9.617 322 9.938

TOPLAM 19.852 1.054.784 71.330 1.145.967 42.357 1.231.380 176.283 1.450.020

Page 51: Uluslararası Denizcilik Zirvesi Mersin Limanında …mdto.org.tr/wp-content/uploads/dergiler/2018/Mart2018...Mersin Deniz Ticareti 7 MART 2018 MDTO’DAN HABERLER Suat Hayri Aka,
Page 52: Uluslararası Denizcilik Zirvesi Mersin Limanında …mdto.org.tr/wp-content/uploads/dergiler/2018/Mart2018...Mersin Deniz Ticareti 7 MART 2018 MDTO’DAN HABERLER Suat Hayri Aka,