tuİÇ yakındoğu bülteni (21-27 Şubat 2014)

40
@tuicakademi | @tuicyadam | #TUİÇ - . 21-27 Şubat 2014 tarihlerinde Yakındoğu’daki gelişmeler…

Upload: tuic

Post on 08-Mar-2016

221 views

Category:

Documents


2 download

DESCRIPTION

21-27 Şubat tarihleri arasında bölgedeki önemli gelişmeler...

TRANSCRIPT

Page 1: TUİÇ Yakındoğu Bülteni (21-27 Şubat 2014)

@tuicakademi | @tuicyadam | #TUİÇ

- . 21-27 Şubat 2014 tarihlerinde Yakındoğu’daki gelişmeler…

Page 2: TUİÇ Yakındoğu Bülteni (21-27 Şubat 2014)

Irak

Page 3: TUİÇ Yakındoğu Bülteni (21-27 Şubat 2014)

Kuzey Irak Petrolüne Yeni Hat Kurulacak

Türkiye’ye akıtılan Kuzey Irak petrolü konusunda Bağdat zirvesinden de anlaşma çıkmadı. Bağdat yönetiminin, “SOMO’nun petrol ihracatından sorumlu tek

kuruluş olduğu konusunda anlaştık” açıklamaları Kuzey Irak yönetimi tarafından yalanlandı. Türkiye sorunun çözümü için bir kez daha beklemeye geçerken,

Kuzey Irak petrolünün Türkiye sınırına taşınması için yeni bir hattın hazırlıklarına başlandığı ortaya çıktı. Irak Başbakan Yardımcısı Hüseyin Şehristani, iki tarafın

ortak bir metin üzerinde anlaşmaya varana kadar petrol satışının yapılmaması konusunda anlaştıklarını belirterek, “SOMO’nun petrol ihracatından sorumlu tek

kuruluş olduğu konusunda anlaştık” dedi. Şehristani’nin bu açıklamaları ile Irak Başbakanı Nuri El Maliki’nin “Kuzey Irak heyetinden söz aldık, bundan sonra

Bağdat’ın bilgisi dışında petrol ihraç etmeyecekler” açıklamaları ise Kuzey Irak yönetimi tarafından yalanlandı. Kuzey Irak yönetimi Başbakanı Neçirvan Barzani,

“Biz kimseye hiçbir söz vermedik” dedi. Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi Hükümet Sözcüsü Sefin Dizayi de Kuzey Irak petrolünün SOMO üzerinden dış

pazarlara gönderileceğine ilişkin iddiaların gerçek dışı olduğunu açıklayarak,

“Toplantı olumlu geçti. Kürdistan Hükümeti’nin ürettiği petrolü, dış pazarlara nasıl göndereceğiyle ilgili Bağdat’ın önerilerde bulunması kararı alındı. Fakat Federal

Irak hükümetiyle hiçbir şekilde Kürdistan petrolünün, SOMO şirketi yoluyla dış pazarlara gönderileceğine dair bir anlaşma yapılmadı” dedi.

@tuicakademi @tuicyadam

#TUİÇ

Page 4: TUİÇ Yakındoğu Bülteni (21-27 Şubat 2014)

Rusya Dış İşleri Bakanı Larkov Irak’ta

Resmi temaslarda bulunmak üzere Irak'a gelen Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, temasları kapsamında Iraklı mevkidaşı Hoşyar Zebari ile biraraya

geldi.Başkent Bağdat'ta gerçekleşen görüşmenin ardından Lavrov ile Zebari ortak basın toplantısı düzenledi. Rusya'nın, terörle mücadele konusunda Irak

hükümetine destek verdiğini belirten Lavrov, görüşmede, taraflar arasında daha önce varılan anlaşma çerçevesinde Rusya'dan Irak'a silah sevkiyat sürecininin

hızlandırılması konusunun ele alındığını belirtti. Silahların tesliminin planlı olduğunu ve daha önceki anlaşmalarla sıkı kurallara bağlandığını hatırlatan Lavrov,

sürecin hızlandırılması konusunda Irak makamlarının talepte bulunduğunu ve bu

talebi inceleyeceklerini kaydetti. Lavrov, "BM ilkeleri doğrultusunda terörle mücadele şart. Suriye başta olmak üzere bölgede artan terör olgusu ve Irak'taki

terör tehdidinden ciddi anlamda endişe duyuyoruz" ifadesini kullandı. Suriye krizinin çözümünün "siyasi" olduğu konusunda Irak ile hemfikir

olduklarını kaydeden Lavrov, "Bu çerçevede Ortadoğu ve Kuzey Afrika halklarının dış müdahale olmaksızın kendi kaderlerini tayin etmeleri için

uğraşıyoruz" diye konuştu. Zebari de Lavrov'un Bağdat ziyaretinin "Irak hükümeti

ve halkıyla dayanışma" mesajı içerdiğini ifade ederek, Bağdat ve Moskova arasında siyasi, ticari ve ekonomik alandaki işbirliğinin geliştirilmesi konusunda da

anlaştıklarını belirtti.

@tuicakademi @tuicyadam

#TUİÇ

Page 5: TUİÇ Yakındoğu Bülteni (21-27 Şubat 2014)

Kuzey Irak Yolu Açılıyor

Kuzey Irak petrolünün Ceyhan üzerinden dünya piyasalarına ulaşmasının önü açılıyor. Bağdat, Türkiye ve Kuzey Irak arasındaki enerji işbirliğine yeşil ışık yaktı. Petrol ihracatı için Türkiye'nin Bağdat'a güvence vermesinin ardından, Erbil ve

Bağdat arasında görüşme trafiği hızlandı. Üçlü görüşme trafiği sonucunda da Bağdat'ın prensip olarak petrol ihracatına olumlu baktığı öğrenildi. Tek pürüz

petrol gelirlerinin yatacağı banka konusu. Türkiye Halkbank'ta ısrarcı. Irak Merkezi Hükümeti ve ABD ise petrol gelirlerinin Irak Kalkınma Fonu tarafından

JPMorgan'da açılan banka hesabına yatırılmasını istiyor. Halkbank'ın süreçte saf dışı kaldığına yönelik yorumları Enerji ve Dışişleri Bakanlığı yetkilileri doğrulamıyor.

Yetkililer, "Henüz son karar verilmedi. Türk kamu bankaları devre dışı edilmedi. Biz Halkbank veya başka bir kamu bankasının devrede olmasını planlıyoruz" diyor.

Yetkililer, sürecin tamamen uluslararası hukuka uygun ve şeffaf bir biçimde ilerleyeceğinin altını çiziyor. Örneğin, Irak'ın halen Kuveyt'e savaş tazminatı olarak ödediği petrol gelirlerinin yüzde 5'ini ifade eden miktarın Kalkınma

Fonu'na yatırılacağı belirtiliyor. Petrol ihracatına ilk etapta günlük 400 bin varille başlanacak. Ardından rakam 2 milyona çıkacak. Öte yandan, Kuzey Irak

petrolünün Bağdat yönetimindeki SOMO eliyle ihraç edileceği haberleri de yalanlandı. Norveçli enerji şirketi DNO, Kuzey Irak'ta işlettiği Tawke sahasından

petrol ihraç etmek amacıyla, Türkiye sınırına ikinci bir petrol boru hattı inşa edeceğini açıkladı.

@tuicakademi @tuicyadam

#TUİÇ

Page 6: TUİÇ Yakındoğu Bülteni (21-27 Şubat 2014)

Saddam’ın Mayınları Temizlenemiyor

İran-Irak Savaşı'nın üzerinden 33 yıl geçmesine rağmen Süleymaniye topraklarına yerleştirilen mayınların temizlenmesinin oldukça güç olduğu bildirildi.

Saddam Hüseyin rejimi döneminde döşenen 7 milyon mayın, bölge halkını tedirgin etmeye devam ediyor. Uluslararası kuruluşların ve Birleşmiş Milletler'in

bütün çabalarına rağmen Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nin (IKBY) Süleymaniye kentindeki mayınlar temizlenemiyor. Irak ile İran arasında 1980-1988 yılları

arasında devam eden savaşta Baas rejimi tarafından döşenen mayınların sadece yüzde 30’u temizlendi. Özellikle İran sınırındaki Pencewin ve Halepçe'de

ne zaman, nerede çıkacağı belli olmayan mayınlar, bölge halkını endişelendiriyor. Binlerce dönümlük tarım arazisi, mayınlar nedeniyle

kullanılamıyor. IKBY Mayın Temizleme Dairesi Süleymaniye Temsilcisi Sabah

Hüseyin Muhammed, yaptığı açıklamada dünyada Afganistan ve Kamboçya'dan sonra en çok mayının bulunduğu ülkenin Irak olduğunu öne sürerek, "Bu bölgede hala farklı türlerde 7 milyon mayın var" dedi. İran-Irak

Savaşı'nın üzerinden 33 yıl geçmesine rağmen Süleymaniye topraklarına yerleştirilen mayınların temizlenmesinin oldukça güç olduğu bildirildi. Saddam

Hüseyin rejimi döneminde döşenen 7 milyon mayın, bölge halkını tedirgin etmeye devam ediyor. Uluslararası kuruluşların ve Birleşmiş Milletler'in bütün

çabalarına rağmen Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nin (IKBY) Süleymaniye kentindeki mayınlar temizlenemiyor. Irak ile İran arasında 1980-1988 yılları arasında devam

eden savaşta Baas rejimi tarafından döşenen mayınların sadece yüzde 30 temizlendi. Özellikle İran sınırındaki Pencewin ve Halepçe'de ne zaman,

nerede çıkacağı belli olmayan mayınlar, bölge halkını endişelendiriyor.

@tuicakademi @tuicyadam

#TUİÇ

Page 7: TUİÇ Yakındoğu Bülteni (21-27 Şubat 2014)

Irak, Şalani’yi İdam Etmeye Hazırlanıyor

Libya Başbakanı Ali Zeydan, Libya televizyonunda yayınlanan açıklamasında, Irak yönetiminin Libya vatandaşı Şalani'yi idam etmeye

hazırlandığını belirterek, Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani'ye, Irak'taki Libyalı mahkumların affedilerek ülkelerine teslim edilmesi çağrısında bulundu. Başbakan Zeydan, "Vatandaşımız Şalani hakkındaki idam kararı daha önce verilmiş ve Irak

hükümeti nezdinde yaptığımız girişimler sonucunda kararın infazı ertelenmişti. Ancak şimdi yeniden kararın infaz edilmesiyle karşı karşıya geldi" dedi. Bu arada

Yurt Dışındaki Libyalı Mahkumlar Genel Koordinatörü Ferac el-Kabayili,yaptığı açıklamada, ülke dışındaki mahkumların çoğunun, idam mahkumu Şalani'ye

destek için açlık grevine başladığını ifade etti. Irak'taki Libyalı mahkumların durumuna da değinen Kabayili, mahkumların haklarıyla bağdaşmayan zor ve

perişan bir durumda olduklarını söyledi. Mahkumların ailelerinin, Libya Adalet Bakanı Salah el-Mergani'yi yakınlarının davalarıyla ilgilenmemekle suçladıklarına

işaret eden Kabayili, Bakan Mergani'nin, ülke dışındaki Libyalı mahkumların komisyonunu ceza mahkemesi komisyonuyla birleştirmeyi kararlaştırdığını

kaydetti. İdam mahkumu Şalani'nin ailesi de yaptığı açıklamada, Libyalı bir heyetin Şalani hakkındaki idam kararının infazını durdurmak için yetkililerle

görüşmek üzere Irak'ta bulunduğunu belirtti. Şalani'nin kuzeni Ömer eş-Şalani de

idamın infazını durdurmak amacıyla Irak'ta bulunan resmi Libya heyetiyle irtibat halinde olduklarını söyledi. Şalani, Libya heyetinin, infazı durdurma talebinde bulunmak için Irak Başbakanı Nuri el-Maliki ile randevusunun bulunduğunu

söyledi. Libya'dan Irak'a 2007 yılında giriş yapan Şalani, 1 ay sonra terör suçlamasıyla tutuklanmıştı. Geçen yıl Şalani hakkında verilen idam kararı geçen

hafta onaylanmıştı.

@tuicakademi @tuicyadam

#TUİÇ

Page 8: TUİÇ Yakındoğu Bülteni (21-27 Şubat 2014)

Hewler-Bağdat Hattında Kriz Derinleşiyor

Irak merkezi hükümeti ile Federal Kürdistan Bölgesi arsındaki kriz derinleşiyor. Petrol ve bütçe anlaşmazlığı sürerken, memurlar ve peşmergeler maaşlarını

alamıyor. Bağdat hükümeti, Hewler ile Avrupa arasındaki uçak seferlerini durdurma kararı aldı. Barzani'nin KDP'si "konfederal sistem" öneriyor.Kürdistan

Bölgesi ile Şii Başbakan Nuri El Maliki hükümeti arasında petrol gelirleri ve bütçe paylaşımı konusunda yaşanan anlaşmazlılar yeni bir boyut kazandı.

Hewler, Bağdat hükümetine memur maaşlarını yatırmadığı tepkisinde

bulunuyor. Bu sorunların özellikle Hewler ile Ankara arasındaki yakınlaşma ve petrol anlaşması ardından alevlenmesi dikkat çekiyor. Memur maaşlarındaki

gecikme ardından, Rudaw gazetesine göre Bağdat hükümeti, Hewler ile Avrupa ülkeleri arasındaki uluslararası uçuşları durdurma kararı aldı. Bu bilgi,

Hewler Uluslararası Havayolu yöneticisi Telar Fayik'e dayandırılıyor. Fayik'e göre, Irak hükümeti 22 Şubat günü Germania ve Hurmuz şirketlerinin İsveç ve

Almanya'ya gidip gelen seferlerine izin vermedi. Bu hattaki uçuşların

durdurulduğu bildirildi. Fayik, "Bu kararı kimin aldığını bilmiyoruz, Bağdat hiç bir zaman bu kararların kimin tarafından alındığını söylemiyor, ancak Bağdat bu

uçakların Hewler'e dönüşüne izin vermemiş" dedi. Fayik, daha önce de Lufthansa'nın haftada dört sefer olan uçuş sayısının Bağdat tarafından ikiye

düşürüldüğünü hatırlattı. Kürt yönetimi, bölgede üretilen petrolü Türkiye sınırına kadar inşa ettiği bir boru hattından Ceyhan'daki terminale gönderiyor. Kurdsat

televizyonuna konuşan YNK parlamenteri Rêwas Fayik, Hewler ile Ankara

arasında petrol satışı konusunda anlaşma yapıldığı iddiasında bulundu. Fayik, Neçirvan Barzani ile Türk Başbakan Recep Tayyip Erdoğan arasında yapılan görüşmede, Erdoğan'ın Maliki onay vermezde Türkiye'nin Kürdistan petrolünü satmaya ve parasını Kürdistan Bölgesi'ne vermeye hazır olduğunu söylediğini belirtti. Aynı kaynak, Barzani ve Erdoğan'ın bu konuda anlaşma sağladığını, iki

ay sonra Kürdistan Bölgesi'nin merkezi hükümetin onayı olmadan petrol satışına

başlayacağını söyledi. (Kaynak: Fırat News )

@tuicakademi @tuicyadam

#TUİÇ

Page 9: TUİÇ Yakındoğu Bülteni (21-27 Şubat 2014)

Barzani Maaşların Kesilmesi Savaş İlanıdır

Federal Kürdistan Bölgesi Başkanı Mesut Barzani, Türkiye'nin Irak Büyükelçisiyle yaptığı görüşme sırasında Bağdat hükümetini bütçe kesintisi konusunda sert uyardı. Barzani, Kürdistan Bölgesi memurlarının maaşlarının kesilmesini "savaş ilanı" olarak gördüklerini söyledi. Merkezi Irak hükümetinin Federal Kürdistan

Bölgesi memurlarının maaşlarını geciktirmesi, Bağdat ve Hewler arasında yeni bir krize yol açtı. Kürt yetkililer Şubat ayı maaşlarının halen yatırılmadığını söylüyor. Bu duruma sert bir tepki 19 Şubat günü Irak Başbakan Yardımcısı Dr. Roj Nuri Şawes'ten geldi. Şawes, maaşların gönderilmemesinin Kürdistan Bölgesi'ne

yönelik "büyük bir düşmanlık" olduğunu belirterek, maaşların gönderilmemesi halinde Bağdat'taki Kürt bakanların hükümetten çekileceği uyarısında bulundu.

23 Şubat günü Irak hükümet yetkilileri yaptıkları açıklamalarda, Kürdistan

Bölgesi'nin payı ve memurların maaşlarında bir değişiklik yapılmadığını söylerken, bu hafta içerisinde bu soruna ilişkin düzenlemelerin öngörüldüğünü belirtti. Irak

hükümeti ile Hewler arasında petrol gelirleri ve bütçe paylaşımı konusunda henüz bir uzlaşma sağlanmadı. Uzun zamandan beridir bu gerilim yaşanıyor. Kürdistan Bölgesi Başbakanı Neçirvan Barzani, Türkiye'nin yeni Irak Büyükelçisi

Faruk Kaymakçı ile yaptığı görüşme sırasında, Kürt memurların maaşlarının kesilmesinin kabul edilemez olduğunu söyledi. Barzani, "Irak hükümeti,

memurların maaşlarını Kürdistan Bölgesi'ne karşı siyasi bir kart olarak kullanamaz. Kürdistan Bölgesi artık geriye dönmez ve Irak hükümeti de Kürdistan Bölgesi'ne

bir vilayeti gibi muamele yapamaz" dedi.

Devam ediyor… >>

@tuicakademi @tuicyadam

#TUİÇ

Page 10: TUİÇ Yakındoğu Bülteni (21-27 Şubat 2014)

Kürdistan Bölgesi Başkanı Mesud Barzani de, yeni Türk Büyükelçisi Faruk

Kaymakçı ve beraberindeki heyeti Selahattin kasabasındaki konutunda kabul etti. Görüşmede ikili ilişkilerin yanı sıra, Irak ve Kürdistan Bölgesi arasındaki

anlaşmazlıklar da ele alındı. Kürdistan Bölgesi memurlarının maaşlarının kesmeye hiç kimsenin hakkının olmadığını belirten Barzani, "Biz bu durumu Kürdistan

Halkına karşı bir savaş ilanı olarak biliyoruz" dedi. Barzani, "Kürdistan halkının Şii halkıyla hiçbir sorunu yoktur, sadece Bağdat'taki yetkililerin davranışlarından

rahatsızdır" diyerek, petrol, bütçe ve diğer sorunlara ilişkin, Kürdistan Bölgesi'nin

anayasaya aykırı herhangi bir adım atmadığını söyledi. Barzani, petrol konusunda yasal haklarını kullandığını ve enerji alanındaki ilişkilerini

güçlendirmek istediklerini belirtti. Mesut ve Neçirvan Barzani'nin Irak'a yönelik bu sert açıklamaları Türk bir yetkili ile yaptığı görüşme sırasında ifade etmesi dikkat

çekti.Bu arada Federal Kürdistan Bölgesi Maliye Bakanlığı bugün yaptığı açıklamada, önümüzdeki hafta memurların Şubat ayı maaşlarının ödeneceğini

söyledi. Bakanlık sözcüsü Diler Tarık, memurların tümü ücretlerini almadan

Başkanlık, Bölge Hükümeti üyeleri ve parlamenterlerin de maaşlarını almayacağını belirtti. Bağdat ile Hewler arasında özellikle petrol anlaşmaları nedeniyle ciddi bir kriz yaşanıyor. Irak’ın Irak'ın enerjiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Hüseyin el Şehristani, Ocak ayı sonunda yaptığı bir açıklamada Güney Kürdistan’da üretilen ham petrolün, Bağdat hükümeti ile anlaşma

sağlanmadan ihraç edilmesi halinde gerekli önlemleri alacakları uyarısında

bulunmuştu. Şehristani, Irak'ın petrol ihracının sadece resmi pazarlama kurumu (SOMO) tarafından yapılabileceğini belirtmişti. Kürdistan Bölgesi Başbakanı Neçirvan Barzani ise, Bağdat yönetiminin kendilerinden petrolün hamallığını yapmalarını istediğini tepkisinde bulunmuştu. Kürt yönetimi, bölgede üretilen

petrolü Türkiye sınırına kadar inşa ettiği bir boru hattından Ceyhan'daki terminale gönderiyor. Ancak bu petrolün pazarlanması konusundaki anlaşmazlıklar halen

çözülmüş değil.

@tuicakademi @tuicyadam

#TUİÇ

Page 11: TUİÇ Yakındoğu Bülteni (21-27 Şubat 2014)

Nuceyfi Krizi Çözmek İçin Devrede

Irak Meclis Başkanı Usame el- Nuceyfi, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Mesut Barzani ile görüşmek için Erbil kentine geldi. Nuceyfi'nin, merkezi Bağdat hükümetiyle IKBY hükümeti arasında yaşanan petrol ve bütçe

krizini çözmek için arabulucu olacağı belirtildi. Irak Parlamentosu Milletvekili Cemal Geylani, yaptığı açıklamada Nuceyfi'nin ziyaretiyle ilgili, "Erbil ile Bağdat arasında yaşanan petrol ve bütçe sorununun çözüme kavuşması için tarafların

yeniden bir araya gelmesi gerekiyor. Nuceyfi, Erbil yönetimini buna ikna etmeye çalışacak. Ayrıca Irak Ulusal Parlamentosu'nda bulunan 57 Kürt milletvekili

oturumlara katılmadığı için 2014 Irak bütçesi kabul edilmedi. Nuceyfi, Kürdistan listesindeki milletvekillerinin meclis oturumlarına katılması talebini Barzani'ye

iletecek" dedi. Geylani, Anbar vilayetinin Ramadi ve Felluce kentlerinde ordu güçleriyle bazı aşiretler arasında yaşanan çatışmalar hakkında da

Nuceyfi'nin, Barzani'yi bilgilendireceğini söyledi.

@tuicakademi @tuicyadam

#TUİÇ

Page 12: TUİÇ Yakındoğu Bülteni (21-27 Şubat 2014)

İsrail-Filistin

Page 13: TUİÇ Yakındoğu Bülteni (21-27 Şubat 2014)

'Amacımız, İsrail'in Yahudiliğini kabul ettirmek'

İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres, Filistin tarafıyla siyasi bir çözüme gitmeyi hedefleyen müzakerelerin İsrail’in Yahudiliğini kabul ettirmeye çalışan Tel Aviv’in

çıkarına olduğunu söyledi. Amerika’daki Siyonist örgüt ve cemaatlerin liderleriyle görüşen Peres “Filistin devletinin kurulması aslında bizim çıkarımızadır.

Filistin tarafıyla sürdürülen müzakerelerin amacı İsrail devletinin Yahudiliğini

korumaktır” dedi. Diğer taraftan Peres İsrail çıkarlarını gözetme ve korumayı esas alarak Filistin tarafıyla barış yapılması için Amerika’nın ortaya koyduğu çabaları da takdir ettiklerini ifade etti. İsrail radyosu, ABD Tel Aviv Büyükelçisi Dan Shapiro’nun İsrail rejimiyle Filistin Yönetimi arasında süren müzakerelerin

neticesinde ortaya çıkacak olan Çerçeve Anlaşmanın İsrail’in Yahudiliğini kabul etmeyi de içerdiğini söylediğini aktardı. Shapiro, 21 Şubat Cuma günü radyoya

verdiği demeçte Amerika’nın hep İsrail’in Yahudiliğini gördüğünü ve bunun böyle devam edeceğini söyledi.

@tuicakademi @tuicyadam

#TUİÇ

Page 14: TUİÇ Yakındoğu Bülteni (21-27 Şubat 2014)

İsrail'den Rum Havayollarına Tehdit

İsrail Sivil Havacılık Dairesi’nin Rum Sivil Havacılık Dairesi’ne gönderdiği mektupta, İsrail ile AB arasında imzalanan “Avrupa-Akdeniz anlaşmasının”

onaylanması talebinde bulunularak, aksi taktirde Rum uçaklarına İsrail’e uçma izni verilmeyeceği uyarısında bulunuldu. Söz konusu mektubun Rum Meclisi

Dışişleri ve AB İşleri Komitesi’nde ele alındığı öğrenilirken, komitede konuşan Kıbrıs Havayolları sözcüsünün, söz konusu anlaşmanın onaylanması ayrıca

uçuşların serbest bırakılması durumunda havayolu şirketinin bir-bir buçuk milyon Euro zarara uğrayacağını söylediği belirtildi. Rum Sivil Havacılık Dairesi yetkilisi Andonis Lemesianos ise, Israil’in Kıbrıs Havayollarının uçuşlarını yasaklamasının tüm ülke ekonomisine zarar vereceğini, bunun Kıbrıs Havayollarının zararından

daha önemli olduğunu ifade ederek, anlaşmanın onaylanması gerektiğini

vurguladığı açıklandı. Bu gelişmeler doğrultusunda toplantıya katılan Rum Hukuk Dairesi yetkilisinin ise, söz konusu anlaşmanın Güney Kıbrıs tarafından imzalandığını ve aşamalı olarak uygulanmakta olduğunu belirtti. Yetkilinin ayrıca, AB’nin Güney Kıbrıs’ı anlaşmayı onaylamaya zorlayabilmesi için, söz konusu anlaşmanın diğer tüm AB devletleri tarafından onaylanmış olması

gerektiğini vurguladığı ifade edildi.

@tuicakademi @tuicyadam

#TUİÇ

Page 15: TUİÇ Yakındoğu Bülteni (21-27 Şubat 2014)

İsrail Askerleri Kan Akıtmaya Devam Ediyor

Batı Şeria'nın Ramallah kentinde, Filistinlilere ait evin yıkımı sırasında, bir kişinin İsrail askerlerince açılan ateş sonucu öldürüldüğü ortaya çıktı. Görgü

tanıklarından alınan bilgiye göre, İsrail askerleri buldozerler eşliğinde Ramallah'ın Birzeit beldesine baskın düzenleyerek Filistinli aileye ait evi saatlerce

kuşattı. İsrail askerlerinin bölgeden çekilmesinden sonra buldozerlerle bir kısmı

yıkılan evde, Mutez Veşha isimli Filistinlinin cansız bedenine rastlanıldı. Hayatını kaybeden Filistinlinin cesedinin, İsrail askerlerinin bölgeden ayrılmasının

ardından Ramallah Devlet Hastanesi morguna kaldırıldığı öğrenildi. Öte yandan İsrail polis sözcüsü Luba Simari, yaptığı basın açıklamasında, İsrail

askerlerinin alınan istihbarat doğrultusunda terör unsurlarına yönelik gözaltı operasyonları yürüttüğünü belirtti. Simari, İsrail güçlerinin çevredeki bir

evde bulunan şüpheli bir şahsa ateş açtığını ve söz konusu şahsın olay yerinde hayatını kaybettiğini söyledi. İsrail güçlerinin bu Ramallah'ın Birzeit beldesine

düzenlediği baskında, askerler ile Filistinliler arasında arbede yaşandığı, 2 Filistinli gencin plastik mermi ile yaralandığı, çok sayıda kişinin de atılan göz yaşartıcı

gazdan etkilendiği bildirilmişti. Birzeit beldesinde Filistinlilere ait evin bir bölümünü içinde insanlar bulunduğu sırada buldozerlerle yıkan İsrail

askerlerinin, içerideki 4 kişiyi gözaltına aldığı belirtilmişti.

@tuicakademi @tuicyadam

#TUİÇ

Page 16: TUİÇ Yakındoğu Bülteni (21-27 Şubat 2014)

Amnesty: İsrail'in Cinayetleri Savaş Suçudur

Merkezi Londra olan Uluslararası Af Örgütü İsrail'in Filistin topraklarını işgal ettiği sırada Filistinlilere uyguladığı orantısız şiddet olaylarını içeren bir rapor yayınladı.

Raporda 2013 yılında İsrail işgal güçlerinin uyguladığı şiddetin arttığı görülüyor. Uluslararası Af Örgütünün raporunda, İsrail güçlerinni şiddetinin Batı Şeria'da yoğunlaştığı belirtiliyor. Raporda İsrail işgal güçlerinin Batı Şeria'da tamamen

masum olduğu ve bir tehdit oluşturmadığı belirtilen 45 kişiyi öldürdüğü belirtiliyor. Diğer taraftan binlerce Filistinli'nin de İsrail askerinin uyguladığı

orantısız şiddetten dolayı yaralandığı belirtiliyor. Rapor'da bu olayların, İsrail askerlerinin artık kanunsuz şekilde insan öldürmeyi sıradan görmeye başladığını

gösterdiği kaydediliyor. Uluslararası Af Örgütü İsrail'in Filistinlilere karşı insanlık ve savaş suçları işlediğini ifade ederken, ayrıca uluslararası yasaları çiğnediğini de vurguladı. Uluslararası Af Örgütü Amnesty, İsrail'in Batı Şeria'daki cinayetlerinin

savaş suçu kapsamına alınabileceğini de açıkladı.

@tuicakademi @tuicyadam

#TUİÇ

Page 17: TUİÇ Yakındoğu Bülteni (21-27 Şubat 2014)

İsrail Büyükelçisi Sınır Dışı Edildi

Filistin Komitesi Başkanı Yahya Suud tarafından Ürdün Temsilciler Meclisi'ne sunulan, "İsrail'in Amman Büyükelçisi Daniel Nevo'nun sınır dışı edilip, Ürdün'ün

Tel Aviv Büyükelçisi Velid Ubeyde'nin geri çağrılmasını öngören" önergenin oy çokluğuyla kabul edildiği belirtildi. Ürdün Temsilciler Meclisi Filistin Komitesi üyesi milletvekili Halil Atıye, İsrail üzerinde baskıyı artırmak için bölgesel ve uluslararası

alanda çalışmalarını sürdüreceklerini söyledi. Önergenin kanunlaşması için Bakanlar Kurulu ve resmi bir ziyaret için Endonezya'da bulunan Ürdün Kralı

Abdullah tarafından onaylanması gerekiyor. Önerge, İsrail parlamentosunun, Ürdün'ün Mescid-i Aksa dahil Kudüs'teki İslami ve Hristiyan dini mabetler

üzerindeki muhafaza ve yönetim rolünün kaldırılmasını tartışması üzerine gündeme geldi. Ürdün, 1924 yılından itibaren Kudüs'te bulunan Müslüman ve

Hristiyanlara ait mabetlerin yönetimi ve muhafızlığı görevini yürütüyor. Mescid-i Aksa'nın imamı, Ürdün Evkaf Bakanlığı tarafından atanıyor.

@tuicakademi @tuicyadam

#TUİÇ

Page 18: TUİÇ Yakındoğu Bülteni (21-27 Şubat 2014)

İsrail'in Gazze ablukası son bulmalı

Birleşmiş Milletler'in (BM) işgal altındaki Filistin topraklarındaki İnsan Hakları Özel Raportörü Richard Falk'un "İsrail'in Gazze ablukasının son bulmasına" ilişkin

çağrısı, Gazze yönetimince memnuniyetle karşılandı. Gazze'deki Filistin hükümeti Adalet Bakanı Ataullah Ebu es-Sebeh, Gazze'de düzenlediği basın toplantısında, "Richard Falk'un tutumunu memnuniyetle karşılıyoruz. Buradan özgür dünyaya, Gazze'deki haksız ablukanın kaldırılması için aynı yaklaşımı

benimsemesi çağrısında bulunuyoruz" dedi. İsrail'in 7 yılı aşkın süredir devam ettirdiği Gazze ablukasının uluslararası hukuka ve insan haklarına aykırı

olduğunu vurgulayan Sebeh, Gazze ablukasının İsrail yönetiminin yargılanmasını gerektirecek "bir savaş suçu" olduğunu savundu. Uluslararası insani yardım

kuruluşlarına abluka altındaki Filistinlilerin yaşadığı sıkıntılar karşısındaki sessizliğine son vermesi çağrısında bulunan Sebeh, Mısır yönetiminden de sorumlu

davranmasını ve şartsız şekilde Refah Sınır Kapısı'nı açarak, ablukaya son vermesini istedi. BM işgal altındaki Filistin topraklarındaki İnsan Hakları Özel

Raportörü Falk, İsrail'in işgalinin ''uluslararası hukuka hakaret'' olduğunu belirterek, bu ülkeye, Gazze Şeridi ve Batı Şeria'daki su kaynaklarında

Filistinlilerin payını reddeden hukuk dışı politika ve uygulamalarına derhal son vermesi çağrısında bulunmuştu. İsrail, yaklaşık 2 milyon nüfusa sahip Gazze'de, 2006 yılında Hamas'ın seçimleri kazanmasının ardından ambargo uygulamaya

başlamıştı.

@tuicakademi @tuicyadam

#TUİÇ

Page 19: TUİÇ Yakındoğu Bülteni (21-27 Şubat 2014)

Merkel: İsrail’e Boykota Karşıyız

Almanya Başbakanı Angela Merkel pazartesi günkü İsrail ziyaretinde ABD

önderliğinde yürütülen İsrail-Filistin barış görüşmelerini destekleyeceklerini belirtti. Kabinesindeki 16 bakan ile İsrail’e giden Merkel, “Yakın dostumuz olan İsrail ile

neredeyse 50 yıldır İsrail’in geleceğinin güven içinde olması için -ki bu da iki devletli çözüm anlamına geliyor-omuz omuza çalışıyoruz,” açıklamasında

bulundu. Merkel cumartesi günü internet üzerinden yayınladığı videoda, “En kısa sürede istikrarlı bir İsrail’e ve Filistin Devleti’ne ihtiyacımız var. Bu

gerçekleşmeden iki tarafın da refah dolu bir geleceğe sahip olamayacağını

düşünüyorum. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile hangi engellerin kaldığını görüşüp, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’e yürüttüğü barış görüşmeleri

için verebildiğimiz her türlü desteği ve yardımı vermeliyiz,” dedi. Almanya Başbakanı Angela Merkel, ABD arabuluculuğunda sürdürülen İsrail-Filistin barış sürecini desteklediğini belirtti. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile ortak bir

basın toplantısı düzenleyen Merkel, İsrail’in boykot edilmesine de karşı olduğunu

dile getirdi.

Köşe Yazısı: Fikret ERTAN; “İsrail ile Almanya arasındaki ‘özel’ ilişkiler”

http://bit.ly/MAZpSx

Haber analizi: Sinan Özdemir; “Almanya-İsrail ilişkilerinde (doğru) denge arayışı”

http://bit.ly/1fvJETH

@tuicakademi @tuicyadam

#TUİÇ

Page 20: TUİÇ Yakındoğu Bülteni (21-27 Şubat 2014)

İsrail ve Ürdün 500 milyon dolarlık doğalgaz

anlaşması imzaladı

İsrail’in Tamar Doğalgaz Sahası’nın iki ortağı, 500 milyon dolarlık doğalgaz ihraç anlaşmasını Ürdünlü iki şirket ile imzaladı. İsrail’in Channel 2 televizyon kanalının haberine göre, İsrail dışında imzalanan ilk anlaşma özelliği taşıyan ve 2016’da başlayacak ve 15 yıl sürecek anlaşma ile İsrail Ürdün’ün en büyük doğalgaz

tedarikçisi olacak. Anlaşma aynı zamanda 30 milyar dolarlık dev bir ortaklığa

dönüşme potansiyelini taşıyor. Tamar Sahası’nın yüzde 36’sına sahip Teksas merkezli Noble Energy şirketinin yaptığı açıklamaya göre, sahadan çıkan 18

milyar metre küp hacminde doğalgazın ihracı, Ürdün’ün Arab Potash ve Jordan Bromine şirketlerinin Ölü Deniz’deki tesislerine aktarılarak

gerçekleştirilecek. Ürdünlü şirketlerin bu seçiminin, Mısır’dan yapılan doğalgaz ihracatının terör saldırıları nedeniyle sürekli sekteye uğramasından

kaynaklandığı belirtiliyor. Uzun görüşmelerden sonra çıkan doğal gazın yüzde 40’nı ihracata açmaya karar veren İsrail, bu anlaşmayı komşu ülkelerle ilişkilerini geliştirmek için bir fırsat olarak da görüyor. Son yıllarda İsrail- Türkiye ilişkilerinde yaşanan gerginliğe rağmen, İsrail’in Türkiye’ye doğalgaz satmak istediği gelen haberler arasında. Noble Energy şirketinin Başkan Yardımcısı Lawson Freeman, “Bu anlaşma bölgesel işbirliğinin yolunu açacak ve başka ihracat projelerinin de gündeme gelmesini sağlayacak. Aynı zamanda bölgesel enerji ihtiyacının

çeşitliliğini arttırarak yeni altyapıların ve doğalgaz rezervlerinin gelişmesine katkıda bulunacak,” dedi.

@tuicakademi @tuicyadam

#TUİÇ

Page 21: TUİÇ Yakındoğu Bülteni (21-27 Şubat 2014)

Mısır

Page 22: TUİÇ Yakındoğu Bülteni (21-27 Şubat 2014)

Darbe Karşıtlarıyla Polis

Çatışmaya Devam Ediyor

Cuma namazı sonrasında Kahire Üniversitesi ve çevresinde çıkan

olaylarda polisin aşırı şiddeti dikkat çekti. Mısır’ın çeşitli semtlerinde de

aynı manzaralar yaşandı. Gösteriler sırasında emniyet mensuplarına

ait araç infilak etti. Toma ile söndürülen araçta can kaybı yaşanmadı.

Göstericileri bastırmak için içişleri bakanlığında izinli baltacılar

kullanıldı.

Mursi’nin Savunma Heyeti Mahkemeye Ulaştı

131 suçtan hüküm giyen azledilen başkan Muhammed Mursi’nin

ertelenen mahkemesi tekrar toplandı. Mahkemeye giriş yapan

savunma heyeti; kafes içi ses sitemlerini kontrol edeceklerini

söylerken, suçlamalar hakkındaki soruları yanıtsız bıraktı. Mursi’yi

hapishaneden özel bir tim eşliğinde çıkartılarak mahkeme salonuna

ulaştırıldı. Mahkeme salonunun etrafındaki olağanüstü güvenlik

önlemleri dikkat çekti.

@tuicakademi @tuicyadam

#TUİÇ

Page 23: TUİÇ Yakındoğu Bülteni (21-27 Şubat 2014)

Sağlık Bakanlığı: Domuz Gribinden Müşahede

Altında Olan 8 Kişi Öldü

Sağlık bakanlığı son dört gün içerisinde hastanelere başvuran 593

hastanın 110’un da Domuz Gribi virüsü tespit edildiğini ve bu

hastaların karantina altına alındığını açıkladı. İlerleyen saatlerde

ağırlaşan 8 hasta kurtarılamadı. Herhangi bir tedavinin olmadığını

söyleyen sağlık bakanı halkı toplu alanlarda dikkatli olması

konusunda uyardı.

15 Dakikada Hükümet istifa etti

İstifa eden Hazim Babalevi son sözünü meclis başkanı ile yaptığı 15

dadikalık kapalı kapılar ardındaki toplantıda söyledi. Toplantıdan

sonra Müsteşar Şerif Şevki hükümet başkanının istifa ettiğini duyurdu.

Daha sonra yapılan açıklamalarda Hükümet Başkanlığı için Sisi

Mühendis İbrahim Mahlib adaylığını koydu. Basına yansıyan bir diğer

önemli habere göre Babalevi’nin Nijerya’ya gidişiydi. Babalev’in bu

gidişi eleştirilirken, ülkeden kaçtığı yönünde söylentiler yayıldı. Henüz

resmi makamlardan bir açıklama yapılmadı.

@tuicakademi @tuicyadam

#TUİÇ

Page 24: TUİÇ Yakındoğu Bülteni (21-27 Şubat 2014)

Nur Partisi’ne getirilen kısıtlama

Nur Partisinin basın sözcüsü Nadir Bekar, yeni kurulacak hükümette

yer edinememeleri konusunda çıkan karara tepki gösterdi.25 Ocak’ın

ilkelerinin çiğnendiğini savundu. Haklarında alınan karara göre Nur

Partisi seçimlere katılacak fakat kendisine herhangi bir bankalık

verilmeyecekti. Nur Partisi bu karardan sonra İskan Bakanı İbrahim

Mahlib’in adının yolsuzluğa karıştığını idea ederek kararı reddetti.

Mısır Ekonomisi İflasın eşiğinde

Ekonomi Bakanlığı Müsteşarının yaptığı açıklamaya göre 20 Mayıs ‘a

kadar destek bulamazlarsa ülke iflasın eşiğine gelecek. Mısır Merkez

Bankasının yaptığı açıklamaya göre 17 üst düzey gelir getiren şirket

battı. İlk etapta 700 milyon Cüneyh’in gerektiği belirtti.

@tuicakademi @tuicyadam

#TUİÇ

Page 25: TUİÇ Yakındoğu Bülteni (21-27 Şubat 2014)

Suriye

Page 26: TUİÇ Yakındoğu Bülteni (21-27 Şubat 2014)

BMGK'da Suriye Kararı Çıktı, Sıra Uygulamada

Suriye'ye insani yardım ulaştırılması ve kentlerdeki kuşatmanın kaldırılmasını isteyen BM Güvenlik Konseyi kararının kabul edilmesinin ardından, dünya

kamuoyunun ve Birleşmiş Milletler'in gözü sahadaki uygulamalara çevrildi. BM'de yaklaşık iki yıldır süren tartışmalar ve Rusya'yı ikna çabalarının ardından

Suriye'nin tüm noktalarına yardım ulaştırılmasına izin verilmesini emreden BMGK kararı, oybirliği ile kabul edildi. Buna benzer daha önceki üç karar tasarısını veto

eden Rusya, tasarıda yaptırım içeren maddelerin kaldırılması ve Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne atıf yapılmamasını temin edince tasarıya destek verdi. BMGK üyelerine üç hafta önce sunulan ve Esed'i doğrudan hedef alarak,

karara uyulmaması durumunda yaptırım uygulamalarının hayata geçirileceği uyarısının bulunduğu ilk taslağa Rusya itiraz etmiş ve veto edeceği sinyalini vermişti. Karar tasarısı hakkında belki de en fazla öne çıkan unsur, yaptırım

konusu oldu. Kabul edilen metinde, BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun'un metnin kabulünden sonra her 30 günde bir sahadaki durumu BMGK'ya rapor etmesi istenerek, bu raporlarda alınan karara uyulmadığının tespit edilmesi halinde

gerekli adımların atılmasının planlandığı vurgulandı. Diplomatik kaynaklar, karara uyulmaması halinde "atılmasına niyet edilen daha ileri adımlar"

konusunda metinde ayrıntının bulunmaması nedeniyle bu adımlar için yeni bir BMGK kararı çıkması gerektiği ve bunun için de yine Rusya'nın onayına ihtiyaç

olduğunu belirtiyor. Rusya ve Çin'in yeni karar tasarısını veto etmeleri halindeyse Batılı ülkelerin, BMGK kararına uyulmadığını gerekçe göstererek ülkeye doğrudan müdahale etmenin meşruiyetini sağlayabilecekleri yorumları

yapılıyor.

@tuicakademi @tuicyadam

#TUİÇ

Page 27: TUİÇ Yakındoğu Bülteni (21-27 Şubat 2014)

Suriye'ye 2 Ayda 817 Yardım Tırı

İHH İnsani Yardım Vakfı Genel Başkanı Bülent Yıldırım, Suriye'ye yardım tırlarının uğurlandığı Dünya Ticaret Merkezi önündeki törende yaptığı konuşmada,

yardım tırlarının sayısının artmasının kendilerini çok sevindirdiğini söyledi. Bugüne kadar Suriye'ye 3 binden fazla tırın gittiğini belirten Yıldırım, teşkilat olarak çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla çalıştıklarını ve birçok yardım kuruluşunun kendilerine destek verdiğini ifade etti. Suriye halkına yapılan yardımları kesmek isteyen bir zihniyetle de karşı karşıya olduklarına dikkati çeken Yıldırım, Suriye'de sadece 3 bölgede yardım dağıtırken zorlandıklarını, bunlardan birisinin Suriye nizamının

hüküm sürdüğü yerler olduğunu vurguladı. Esed'in halka yardım ulaştırılmasına

izin vermediğini belirten Yıldırım, şunları kaydetti: "Kürt bölgesi dediğimiz yerlerde de yardım dağıtmakta zorlanıyoruz. PYD'ye çağrıda bulunuyoruz. Sanki Kürt

bölgesine yardım gönderilmiyor gibi propaganda yapıyorlar. Aslında o bölgelere yardım yapıyoruz, bu giden tırlarda da yardımlar ulaştı. Fakat PYD'nin

olduğu bölgelere yardım götürdüğümüzde arkadaşlarımızı tutukladılar. Gizli saklı yardımlar yapıyoruz. O nedenle PYD yardımları engellemesin. Suriye

nizamının olduğu bölgelerde de yardımlarımızı gizli saklı yapıyoruz. Üçüncü

bölge ne yazıkki IŞİD'in hakim olduğu bölgeler. Yani Irak Şam İslam Devleti denilen yapılanmanın olduğu bölgeler. Nizama, PYD ve IŞİD'e sesleniyoruz, halk

yardıma muhtaç, çocuklar ve kadınlar yardım bekliyor. O nedenle eğer içinizde bir nebze insanlık varsa bu tırların, bu yardımların oraya gitmesine engel olmayın." Bütün bunları düşünürken yardımları engellemeye çalışan dördüncü bir yerle daha karşılaştıklarını dile getiren Yıldırım, paralel çete, şantaj grubu,

dedikleri yapının birden bire ortaya çıktığını ve giden yardımların önünü

kesmeye çalıştığını söyledi.

@tuicakademi @tuicyadam

#TUİÇ

Page 28: TUİÇ Yakındoğu Bülteni (21-27 Şubat 2014)

Hiçbir Seçenek Masadan Kalkmadı

Amerikan NBC televizyonuna mülakat veren ABD Dışişleri Bakanı John Kerry,

ABD'nin Suriye politikasıyla ilgili bir soru üzerine, "Başkan (Barack Obama) masadan hiçbir seçeneği kaldırmadı, hiçbirini. Başkan, beni ve güvenlik

ekibindeki yönetimin geri kalanını, süregelen bir temelde her bir seçeneği analiz etmekle görevlendirdi, bu yeni birşey değil. Bu konuyu devamlı gözden geçiriyor. Hangi seçeneklerin mevcut olabileceği ya da olmayabileceği

noktasında sürekli yargılarda bulunuyor. Başkan, ben, yönetimdeki hiç kimse, şu anda bulunduğumuz noktadan memnun değiliz. Daha fazlasını yapmamız

gerektiğine inanıyoruz" diye konuştu. Sunucu Andrea Mitchell'in, elinde Yarmuk mülteci kampından bir fotoğrafı Kerry'ye göstererek, "Bu soykırım değil mi?"

sorusunu yöneltmesi üzerine Kerry, "Tanımlamalara girmek istemiyorum. Ama onun (Esed'in) yaptıkları zalimce, vicdansızca, kabul edilemez, utanç verici,

korkakça" dedi. "Başkan Obama, uygun ve izin verilebilir olduğuna inandığımız, yasalara uygun olarak seçtiğimiz yollarla bir farklılık yaratmak için çalışmaya derinden bağlı" diyen Kerry, "herhangi bir ülkenin anlık çıkıp da canı istediği

zaman güç kullanma yeteneğine sınırlamalar olduğunu" söyledi. Kerry, "Esed ve diğerlerine daha fazla baskı nasıl uygulayabileceğimizi çözmenin hepimiz için bir zorluk oluşturduğunu düşünüyorum" ifadesini kullandı. Rusya'nın da Esed'e

yardımlarını artırdığına işaret eden Kerry, "Bunu, onun (Esed'in) fikrini değiştirme ve iyi niyetle müzakere etmesi gerektiği kararına varmasını sağlama

çabalarında yapıcı bulmuyorum. Obama'nın hepimizden ilave seçeneklere bakmamızı istemesinin nedenlerinden biri de bu" diye konuştu.

@tuicakademi @tuicyadam

#TUİÇ

Page 29: TUİÇ Yakındoğu Bülteni (21-27 Şubat 2014)

Başbakan Tuma'dan Esed Rejimine Baskı

Çağrısı

Suriyeli muhalifler tarafından kurulan Suriye Geçici Hükümeti'nin başbakanı Ahmed Tuma, Beşar Esed rejimine yapılan uluslararası baskının artırılması

gerektiğini bildirdi. Alman Haber Ajansı'na (DPA) açıklama yapan Tuma, 21. yüzyılda diktatör bir rejimin, yerleşim bölgelerine varil bombaları atmasına izin

verilmemesi gerektiğini vurguladı. Şam yönetimine yapılan yaptırım tehdidinin sürdürülmesini savunan Tuma, rejimin kimyasal silahlarının imha edilmesi

konusunda geciktirmeye yönelik bir taktik uyguladığını belirtti. Suriye Geçici Hükümeti'nin, Almanya tarafından Suriye halkının meşru temsilcisi olarak kabul edildiğini hatırlatan Tuma, hedeflerinin çoğulcu demokratik bir sistem kurmak olduğunu kaydetti. Suriye halkının ılımlı olduğunu ve her tür aşırılığı reddettiğini

ifade eden Tuma, Suriye'deki aşırı grupların ılımlı güçler için tehlike oluşturduğunu bildirdi. Suriye Geçici Hükümeti'nin başbakanı Ahmed Tuma'nın

Berlin temaslarında, Başbakan Yardımcısı İyad el-Kudsi, Ekonomi ve Maliye Bakanı İbrahim Miro, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı İlyas Varde, Kültür ve Aile

Bakanı Tağrid el-Hacel eşlik ediyor.

@tuicakademi @tuicyadam

#TUİÇ

Page 30: TUİÇ Yakındoğu Bülteni (21-27 Şubat 2014)

Bölge Ülkeleri Vahabi Düşünce

ile Mücadele Etmeli

Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad, İslamî Şura Meclisi Milli Güvenlik Komisyonu Başkanı Alaeddin Burucerdi başkanlığındaki parlamenter heyeti kabul etti.

Görüşmede Esad, bölge ülkeleri parlamentoları Vahabi tarikatına karşı mücadelede ortak tutum geliştirmeleri gerektiğini belirtti. Esad, bölgenin acı

çektiği terör ve radikalizmle mücadelede, bölge ülkelerinin işbirliği şart olduğunu vurguladı. Vahabi düşüncesinin kökleri radikalizme uzandığını belirten Esad, bu tarikat büyük bir tehlike olduğunu ve bölge ve dünya milletlerini tehdit

ettiğini ifade etti.

IŞİD’den YPG’ye Saldırı

Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) Suriye’nin kuzeyindeki Kamışlı kentine 25 km uzaklıkta bulunan Tel-Maruf bölgesinde PKK'nın Suriye kolu Demokratik Birlik

Partisi’nin (PYD) silahlı kanadı YPG’ye ait bir kontrol noktasına intihar saldırısında bulundu. IŞİD intihar saldırısının hemen ardından bölgede bulunan YPG askeri

eğitim kışlalarına da saldırı düzenledi. Saldırıda birçok YPG üyesi öldü ve birçoğu da esir alındı. Bazı YPG üyeleri ise yakınlardaki Belic, Hazne Şeyh ve Sahl köylerine kaçtı. Yaşanan çatışmalarda, IŞİD köydeki bazı sivilleri esir aldı. IŞİD, Tel-Maruf’ta bulunan bir karakolu, Ulu Cami’yi ve Nakşibendi tarikatına

bağlı Hazne Şeyhleri'nin türbesini de havaya uçurdu, sivillere ait bazı evleri de ateşe verdi. PYD, sıcak çatışmanın devam ettiği köye Tırbesipi ve Kamışlı

kentlerinden askeri destek sağlıyor. YPG güçleri, IŞİD’in konuşlandığı bölgede bulunan birçok tahıl silosunu roketlerle vurdu. Suriye'nin kuzeyinde faaliyet

gösteren PKK çizgisindeki PYD Çarşamba günü eylemsizlik kararı aldığını ilan etmişti. YPG’nin son dönemlerde özellikle Arap köylerine saldırması gerilime neden oluyordu. Bölgedeki Arap aşiretler, PYD’den saldırıları durdurmasını

istemişti.

@tuicakademi @tuicyadam

#TUİÇ

Page 31: TUİÇ Yakındoğu Bülteni (21-27 Şubat 2014)

Sığınmacı Sayısı 4 Milyona Çıkabilir

Antonio Guterres, Suriye'deki son durumu değerlendirmek için Türkiye, Katar ve Suudi Arabistan'ın talebi üzerine Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'nda düzenlenen gayriresmi oturumda video konferans yöntemiyle konuştu,

sığınmacılarla ilgili bilgi verdi. Suriye'nin komşularında iki buçuk milyon kayıtlı sığınmacı bulunduğunu hatırlatan Guterres, "Ülkedeki krizin bu şekilde devam

etmesi halinde yıl sonunda mülteci sayısı dört milyona çıkabilir" uyarısında bulundu. Ülkedeki iç savaş başlamadan iki yıl önce Suriye'nin dünyada en fazla

mülteci barındıran ikinci ülke konumunda olduğunu vurgulayan Guterres, "Suriye, üç yıllık iç savaşın ardından dış ülkelere sığınan mülteci sayısında Afganistan'ın ilk sıradaki yerini almak üzere" ifadelerini kullandı. Guterres,

yıllardır başka ülkelerden insanları ağırlayan bir ülkenin şimdi kendi vatandaşlarının ülkeden kaçmak zorunda kalması dolayısıyla büyük üzüntü

duyduğunu kaydetti. Lübnan, Türkiye, Ürdün, Irak ve Mısır'ın her gün yüzlerce ya da binlerce mülteciyi kabul etmeye devam ettiğini belirten Guterres, bu

ülkelerin Suriyelileri barındırmak ve güvenliğini sağlamak için büyük fedakârlıklarda bulunduğunu vurguladı. Türkiye'nin daha şimdiden kendi

bütçesinden sığınmacılar için iki buçuk milyar dolar harcadığını dile getiren Guterres, Türkiye'nin bütün Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerin kabul ettiği toplam

sığınmacı sayısının 10 katı Suriyeli sığınmacıyı kabul ettiğine dikkat çekti. Guterres, özellikle bölgeye uzak olan ülkelerden de Suriyeli sığınmacıları kabul

etmelerini istedi.

@tuicakademi @tuicyadam

#TUİÇ

Page 32: TUİÇ Yakındoğu Bülteni (21-27 Şubat 2014)

iran

Page 33: TUİÇ Yakındoğu Bülteni (21-27 Şubat 2014)

Doğalgaz Fiyatı Uluslararası Tahkim

Mahkemesi’ne Taşındı

İran ve Türkiye arasındaki doğalgaz indirimi problemi için tahkim süreci devam ediyor. İran’dan aldığı doğalgaz fiyatını fazla bulan Türkiye konuyu Uluslararası

Tahkim Mahkemesi’ne taşıdı.İran Petrol Bakanı Bijen Namdar Zengene, Türkiye’nin satın aldığı doğalgaz hacmini arttırırsa fiyatları düşürebilecekleri

açıklamasında bulundu. İran Milli Gaz Şirketi Genel Müdürü Hamid Rıza Iraki ise konu hakkında,“Mevcut anlaşmamız gereğince doğalgazda indirim yapılması gündemde yok. Uluslararası mahkemenin vereceği karar uygulanacaktır”dedi.

Türkiye’nin indirim talebinin kabul edilemez olduğu söyleyen Iraki, haklarını mahkemede de savunacaklarını belirtti. 17 Şubat’ta başlayan Cenevre

görüşmeleri kapsamın, Türkiye doğalgazda %25 indirim bekliyor.

Mursi İran Casusluğu İle Suçlandı

Casuslukla suçlanan Mısır’ın devrik Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin ikinci duruşması yapıldı. Yapılan ikinci duruşmada Mursi ve diğer tutuklular hakkındaki

iddianamenin ayrıntıları açıklandı. Mursi ve diğer 35 kişi, "yabancı bir ülkeye ulusal savunma sırlarını aktarmanın yanı sıra, Mısır'ın istikrarını ve güvenliğini

bozmak amacıyla, İran devrim muhafızlarına güvenlik raporlarını iletmekle" suçlandı. 27 Şubat’a ertelenen duruşma " reddi hakim ve cam kafesin

kaldırılması" talebinin görüşülmesi için bir kez daha ertelendi.

@tuicakademi @tuicyadam

#TUİÇ

Page 34: TUİÇ Yakındoğu Bülteni (21-27 Şubat 2014)

2026’da İran

2026’da İran Tahran’da “2026’da İran” adlı İran’ın 20 yıllık geleceğinin incelenmesini konu alan ve ikincisi düzenlenen uluslararası seminer başladı.

Sözkonusu seminere İran İslam nizamının maslahatlarını belirleme kurumu

başkanı Ayetullah Haşimi Rafsancani, İran içinden ve dışından uzmanlar, yöneticiler, ilgili birimler katıldı. İran son yüzyılda Ortadoğu bölgesinde en büyük ikinci petrol ihraç eden ülke konumuyla dünyanın petrol ve enerji piyasalarında

önemli konumunu sürdürürken, aynı zamanda doğalgaz rezervleri açısından çok büyük konuma sahip bulunuyor.

Peşaver’de Canlı Bomba Saldırısı Düzenlendi

Bugün Pakistan’ın kuzeybatısında Peşaver kentinde bir canlı bomba tarafından yapılan saldırıda iki kişi öldü, on kişi yaralandı. Doon gazetesinin internet

sayfasında, ölenlerin İran Başkonsolosluğu’nu koruyan güvenlik görevlileri olduğu ifade edildi. Binbaşı MastGul olarak da bilinen Harun Khan

yönetimindeki aşırı dinci bir grup saldırıyı üstlendi. Grubun sözcüsü tüm dünyada

İran ve Şiilerin temsilciliklerine saldırmaya devam edeceklerini söyledi.

@tuicakademi @tuicyadam

#TUİÇ

Page 35: TUİÇ Yakındoğu Bülteni (21-27 Şubat 2014)

Ruhani: Batılı Devletler

İslam Alemini Bölmeye Çalışıyor

İran Müslüman dünyasından destekçi aramaya devam ediyor. İran İslam

Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, Benderabbas ilinde düzenlenen Şii ve Sünni din

talebeleri sempozyumunda konuştu ve şunları söyledi "Maalesef bugün öyle bir

ortam oluşturmuşlar ki müslüman başka bir müslümanı katletmekte ve bu kan

dökmeyle de iftihar etmektedir" dedi. Ruhani batılı devletlerin İslam alemini

bölmeye çalıştığını söyleyerek bu tarz çatışmaların Müslümanlığı yok ettiğini

söyledi. Ruhani, nükleer silah peşinde olmadıklarını ve nükleer silahın İslam dini

ve şeriatına aykırı olduğunu da sözlerine ekledi.

@tuicakademi @tuicyadam

#TUİÇ

Page 36: TUİÇ Yakındoğu Bülteni (21-27 Şubat 2014)

Suudi Arabistan

Page 37: TUİÇ Yakındoğu Bülteni (21-27 Şubat 2014)

Suudi Arabistan Baş Müftüsü

İntihar Saldırılarını Kınadı

Suudi Arabistan Baş Müftüsü Şeyh Abdulaziz el Şeyh yaptığı açıklamada intihar

saldırılarını kınadı ve Müslümanlara çağrılarda bulundu. İntihar saldırılarının

büyük günah olduğunu belirten Şeyh Abdulaziz 11 Eylül saldırılarından sonra

yaptığı açıklamayı bugün tekrardan gündeme getirdi. Suudi El-Hayat

gazetesine açıklamalarda bulunan Şeyh Abdulaziz adam öldürmenin

kebairden (büyük günah) olduğunu ve cezasının cehennem olduğunu belirtti.

Suudi Arabistan aslında Esad'a karşı muhalifleri destekliyordu ancak Suriye'deki

olayların giderek karmaşıklaşmasının Suudi yöneticileri korkutmaya başladığı

belirtiliyor. Esad'a karşı savaşan Suudi vatandaşların ileride ülkelerine dönüp

krala karşı ayaklanma başlatacağından endişe edildiği ifade ediliyor.

@tuicakademi @tuicyadam

#TUİÇ

Page 38: TUİÇ Yakındoğu Bülteni (21-27 Şubat 2014)

Suudi Arabistan’da Protesto

Suudi Arabistan’ın doğusunda Şii Şeyh Nimr el Nimr’in tutuklanmasının ardından

düzenlenen protesto gösterilerinde polisin 2 kişiyi vurması, ülkedeki Şii azınlığın

tepkisini çekti. Binlerce Şii öldürülen Muhammed el Felfel’in cenaze törenine

akın etti. Ülkedeki Şii cemaatinin saygın din adamlarından biri olan Nimr El Nimr

de olayı sert bir dille kınadı. Suudi hükümeti sözcüsü öldürülün iki kişinin "suç"

işlediği sırada vurulduğunu iddia ediyor. Eylemciler ise iki eylemcinin, bir çatıya

konuşlu polis keskin nişancıları tarafından öldürüldüğünü söylüyor. Din adamının

tutuklanması ve arkasından yaşanan olaylar Suudi Arabistan'da gerginlikleri

artırdı. Binlerce insan cenazeye katılırken, Suudi kraliyeti aleyhinde sloganlar

attı. Bazı kişilerin Bahreyn bayrakları taşıdığı da bildirildi.’

@tuicakademi @tuicyadam

#TUİÇ

Page 39: TUİÇ Yakındoğu Bülteni (21-27 Şubat 2014)

Suudi Arabistan'dan Katar'a Tehdit

Suudi Arabistan Katar'ı hava sahasını ve sınır kapılarını kapatmakla tehdit etti. Katar'ın Suudi Arabistan içinde bulunan Müslüman Kardeşleri desteklediğini, bu desteğe devam etmesi halinde Katar'la diplomatik ilişkilerini durduracaklarını açıkladılar. Katar'ın Mısır'da da Müslüman Kardeşlere destek olduğu, Mısır'daki

darbe rejiminin Katar'ı Mısır'ın içişlerine karışmakla suçladığı belirtiliyor. Suudi Arabistan ve Mısır 1996 yılında Katar'da bir darbe girişimini desteklemişlerdi.

Ancak darbe girişimi başarısızlıkla sonuçlandı.

Suudi Yetkililer Hz. Peygamber’in Doğduğu Evi

Yıkma Kararı Aldılar

Suudi Bin Ladin Grubu tarafından gerçekleştirilecek inşaat ile bölgeye bir rezidans ve Kraliyet Sarayı inşa edilmesi gündemde. Hz. Muhammed'in

doğduğu binanın yerinde bugün bir halk kitaplığı bulunuyor. Ancak yeni inşaat nedeniyle bu binanın bir kısmının yıkılacağı ortaya çıktı. Suudi Kraliyet ailesinin kutsal bölgede yapmayı planladığı değişiklikler ise dünyadaki Müslümanların

tepkisine neden oldu.

@tuicakademi @tuicyadam

#TUİÇ

Page 40: TUİÇ Yakındoğu Bülteni (21-27 Şubat 2014)

@tuicakademi @tuicyadam

#TUİÇ

Editör

Halime GÜMÜŞ

Tasarım

Yasin ERDOĞMUŞ

Haberler

Şinasi Batur, Yusuf Atay,

Kevser Oğuz, Ceren Çetinkaya, Ahmet Ataş,

Rumeysa Terzioğlu, Fatma Esma Uygun, Zekiye Öksüzoğlu