türkiye toprak veritabanı

78
1:1.000.000 ÖLÇEKLİ TÜRKİYE COĞRAFİ TOPRAK VERİTABANI 4 th APPROXIMATION Hazırlayanlar D. MURAT ÖZDEN, SEBAHATTİN KESKİN Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü Toprak ve Su Kaynakları Ulusal Bilgi Merkezi, Ankara & URAL DİNÇ, SELİM KAPUR, ERHAN AKÇA, SUAT ŞENOL, OĞUZ DİNÇ Çukurova Üniversitesi, Toprak Bölümü, Adana Ankara, Adana, Türkiye, 2001

Upload: dursun-murat-oezden

Post on 07-Jun-2015

8.402 views

Category:

Documents


15 download

DESCRIPTION

1:1000000 ölçekli Türkiye Coğrafi Toprak Veritabanı

TRANSCRIPT

Page 1: Türkiye Toprak Veritabanı

1:1.000.000 ÖLÇEKLİ TÜRKİYE COĞRAFİ TOPRAK VERİTABANI

4th APPROXIMATION

Hazırlayanlar

D. MURAT ÖZDEN, SEBAHATTİN KESKİNKöy Hizmetleri Genel Müdürlüğü

Toprak ve Su Kaynakları Ulusal Bilgi Merkezi, Ankara&

URAL DİNÇ, SELİM KAPUR, ERHAN AKÇA, SUAT ŞENOL, OĞUZ DİNÇ

Çukurova Üniversitesi, Toprak Bölümü, Adana

Ankara, Adana, Türkiye, 2001

Page 2: Türkiye Toprak Veritabanı

ÖNSÖZ1970 yılında (Dudal ve ark. 1970) 1/1.250.000 ölçekli İlk Avrupa Toprak haritasının

yapımından sonra 1985 yılında Avrupa Topluluğu Komisyonu Topluluk ülkelerini kapsayan

1:1.000.000 ölçekli bir toprak haritası yayınlamıştır. 1986 yılında, 1:1.000.000 (1:1M) ölçekli harita

sayısallaştırılarak CORINE (Çevre Bilgilerinin Koordinasyonu) projesi kapsamına girecek bir toprak

veritabanı oluşturulmuştur. Bu veritabanı, Avrupa Topluluğu Coğrafi Toprak Veritabanı (Soil

Geographic Data Base - SGDB) Versiyon 1. olarak adlandırılmıştır. Daha sonra Avrupa Topluluğu

bünyesinde MARS projesi çerçevesinde Toprak ve Coğrafi Bilgi Sistemleri Destekleme Grubunun

yardımıyla en son SGDB Versiyon 4.0 tamamlanmıştır.

1:1.000.000 ölçekli Coğrafi Toprak Veritabanı’nın (CTVT) oluşturulma amacı, Avrupa ile birlikte Avrasya ve Akdeniz ülkeleri arasında toprak ölçütlerinin uyumlu bir biçime getirilerek, doğal kaynak kullanım modellemelerinde, verilerin bölgesel, ulusal veya kıtasal boyutta kullanımlarının sağlanmasıdır. Bu bağlamda Almanya, Arnavutluk, Avusturya, Belçika,

Bosna Hersek, Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Estonya, Finlandiya, Fransa, Hollanda,

İngiltere, İrlanda, İspanya, İsviçre, İtalya, Latviya, Litvanya, Macaristan, Makedonya, Norveç,

Polonya, Portekiz, Romanya, Slovakya, Slovenya, Yugoslayva ve Yunanistan’a ait 1:1M ölçekli

CTVT’ları 1:1M SGDB Versiyon 4.0 de yer almıştır. Bu ülkeler dışında Belarus, Moldavya, Rusya

ve Ukrayna’nın haritalarının tamamlanmak üzere oldukları ancak aralarında Türkiye’nin de olduğu

Akdeniz ülkelerinden Cezayir, Fas, Filistin, İsrail, Lübnan, Malta, Mısır, Suriye ve Tunus’un bu

çalışmalara yeni başladığı SGDB Versiyon 4.0’da bildirilmiştir (Lambert ve ark. 2001).

Söz konusu bu ön rapor, Türkiye’nin 1:1M ölçekli CTVT’ nı SGDB’ ye uyumu için ilk adımı

oluşturmuştur. Daha sonra “Türkiye Toprak ve Su Kaynakları Veritabanı” projesi çerçevesinde bu

çalışma yeniden değerlendirilerek 1:1M, 1:250.000 ve 1:25.000 ölçeklerde güncel veri tabanları

oluşturulacaktır.

Page 3: Türkiye Toprak Veritabanı

GİRİŞ Dünyada tarımsal üretimin temel kaynağı topraklardır. Toprakların sahip oldukları özelliklere

göre kullanılması ve sürdürülebilir yüksek verimin alınması için fiziksel, kimyasal, mineralojik ve

biyolojik özelliklerinin çok iyi bilinmesi ve tanımlanması temel koşuldur. Toprakların özelliklerine

göre sınıflara ayrılarak gruplandırılması ve sınıflanan her bir farklı grubun çeşitli amaçlarla

yorumlanması toprak etüt ve haritalama çalışmaları ile yapılmaktadır. Her farklı grubun sahip

olduğu özelliklere bağlı olarak, kendine özgü kullanım biçimi ve yönetim isteği vardır. Çünkü

toprağın karakteristikleri, çok kısa uzaklıklarda bile büyük değişimler göstermektedir. Bu nedenle,

ülke düzeyinde toprak özelliklerinin tanımlanması ve veri tabanlarına dayalı toprak bilgi

sistemlerinin oluşturulması gerekmektedir. Toprak veritabanları kullanılarak; sürdürülebilir toprak

kullanım planlarının hazırlanması, sulama proje alanlarının sağlıklı seçimi, yöresel koşullara uygun

ekonomik nitelikli bitki deseni ve ekim sisteminin saptanması, uygun toprak yönetim şekillerinin

belirlenmesi zorunlu görülmektedir.

Türkiye toprak sınıflarının ve toprak bilgi sisteminin yeniden oluşturulması amacıyla ülke

düzeyinde varolan verilerinin gelişmiş teknolojiler kullanılarak değerlendirilmesi zaman ve

ekonomik açıdan en uygun yoldur.

Türkiye’nin kendine özgü bir toprak sınıflama sistemi bulunmamaktadır. Böyle bir sistemin

oluşturulabilmesi için öncelikle topraklarımıza ait bilgilerin çok daha zenginleştirilmesi gereklidir.

Harvey Oakes ve TOPRAKSU tarafından kullanılan ülke topraklarının tanımlanmasında kullanılan

1938 Amerikan toprak sınıflandırma sistemi, pedojenik bir sistem oluşu ve yeryüzünde yeni

tanımlanan birçok toprağın girebileceği katagorileri içermemesi nedeniyle, çoğu ülke tarafından

terkedilerek bunun yerini morfometrik sistemlere dayanan uluslararası sistemler (Toprak

Taksonomisi, SOTER ve FAO-UNESCO) kullanılmaktadır. Bu toprak sınıflama sistemlerinin

özellikleri ve arasındaki ilişkiler aşağıdaki çizelgede verilmiştir (Çizelge 1).

Türkiye’de tamamlanmış olan haritalama çalışmalarının uluslar arası sistemlere uygun

biçimde güncelleştirilmesi önemli bir adımı oluşturmaktadır. Bu durumda toprakların oluşumunda

etkili olan faktörlerle ilgili veri kaynaklarının günümüzün yeni teknolojilerinin kullanılarak, toprak ve

arazi kaynaklarıyla ilgili farklı düzeylerde ve belirli amaçlar için yeni veritabanlarının oluşturulması

farklı kullanıcılar için önem taşımaktadır.

2001 yılında Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Toprak ve Su Kaynakları Ulusal Bilgi Merkezi

ve Çukurova Üniversitesi, Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü tarafından başlatılan çalışmada

oluşturulan ve ilgili üniversitelerin katkısıyla geliştirilecek olan 1:1M ölçekli Türkiye CTVT’nı, 1:1M

Versiyon 4.0 ve Akdeniz ülkeleriyle bütünleşme sürecinin önemli bir aşamasını oluşturmaktadır.

Bundan sonra ki aşamalar ise 1:250.000 ve 1:25.000 ölçekli haritaların hazırlanması olacaktır. Bu

çalışma, Türkiye’nin Avrupa Topluluğu bütünleşme ölçütlerinin bir aşamasını da gerçekleştirmesi

açısından da önemli bir adımdır.

Page 4: Türkiye Toprak Veritabanı

Çizelge 1. Değişik Toprak Sınıflama Sistemlerinin Kimi Özellikleri ve Haritalama Sistemleri

Konu FAO-UNESCO SOTER USDA ESB El kitabı

Taksonomik hiyerarşi/THB-tanımlanaması*

Ana Toprak Gruplaması Arazi** Ordo

AltordoToprak Birimleri

Arazi Bileşeni** Büyük Grup

Toprak Kuşağı

Toprak Altbirimleri Toprak Bileşeni

AltgrupFamilyaToprak Serisi

Toprak Birliği

PolipedonPedon Toprak Profili

Sistemdeki en yüksek düzeyin amacı

Taksonomik harita lejant amaçlı

Harita lejantı ve veritabanı amaçlı

Taksonomik amaçlıHarita lejantı ve veritabanı amaçlı

Başlıca ayrıcı Ölçüt

Coğrafya, gelişim Coğrafya Morfoloji,

Gelişim, BölgesellikCoğrafya, Bölgesellik

En yüksek düzeyin adı

Ana Toprak Gruplaması Arazi Toprak Ordosu Toprak Kuşağı

Tipik haritalama ölçeği

1:5.000.000 1:1.000.000 Genellikle haritalanmamaktadır 1:5.000.000

Sistemdeki en küçük düzeyin amacı

Haritalama birimi

Haritalama birimi ve veritabanı girişi

Toprak taksonomisi ve haritalama arasında köprü

Toprak işlevselliği ile haritalama birimi, veri girişi arasında köprü

En küçük birimin adı

Toprak altbirimi

Toprak Bileşeni(=FAO Toprak altbirimi)

(Poli)pedon Toprak Profili

Tipik haritalama ölçeği

1:100.0001:1.000.000

1:100.0001:1.000.000

Haritalanma-maktadır

Haritalanma-maktadır

*THB=Toprak harita birimi **Nesnelerin pedolojik doğası bulunmamaktadır

KONU İLE İLGİLİ ÇALIŞMALAR

Avrupalı Toprak Bilimciler, 1952’ lerden başlayarak toprak haritalama metotlarının

standardizasyonu ve toprak sınıflama sistemleri üzerine çalışmışlardır. Çoğu Avrupa ülkelerinde

sistematik toprak etütleri 1950’li yıllarda başlamış, metodoloji, sınıflandırma sistemleri ve ölçekler

ülkeden ülkeye farklılık göstermiştir. Avrupa’lı Toprak Bilimciler 1952 yılında Belçika’nın Ghent

şehrinde bir araya gelerek farklı toprak sınıflandırma sistemlerinin tek bir sistem biçimine getirme

olasılıklarını tartışmışlardır. Bu toplantı sonucunda FAO bünyesinde 1955 yılında Toprak Etüt ve

Sınıflandırma Çalışma Birimi oluşturulmuştur. Bu çalışma grubu 1957 yılında Bonn’da ilk

toplantısını gerçekleştirerek, yeterli toprak verisinin olmayışı nedeniyle Avrupa’nın 1:2.500.000

ölçekli toprak haritasının yapılmasına karar vermiştir. 1959 yılında ikinci kez toplanan aynı çalışma

birimi ana toprak gruplarını, arazi ve ana materyal verisini içeren 1:2.500.000 ölçekli taslak toprak

haritasını sunmuşlardır. Daha ileri bir çalışma olarak 1:5.000.000 ölçekli Dünya Toprak Haritalama

Page 5: Türkiye Toprak Veritabanı

çalışması FAO-UNESCO tarafından 1961’de başlatılmış ve 1971’de yayınlama aşamasına

geçilmiş ve Avrupa bölümüne ait harita 1981’de basılmıştır. FAO-UNESCO Dünya Toprak Haritası

ile Avrupa toprak sınıflama sistemlerini içeren kıtasal düzeyde bir lejant oluşturulmuştur.

1:2.500.000 ve 1:5.000.000 ölçekli toprak haritalarındaki toprak birlikleri, arazi kullanım

planlamaları için uygun olmaması nedeniyle 1965 yılında 1:1.000.000 ölçekli Avrupa Toprak

Haritası Çalışması başlatılmıştır. 1973’e kadar temel materyaller toplanarak bir araya getirilmiş ve

düzenlenmiştir. Bu harita, 1:1.000.000 ölçekte Avrupa Birliğinin Tarım Komisyonu tarafından

desteklenerek 1985’te yayınlanmıştır. 1986 yılında CORINE projesi kapsamında sayısallaştırılarak

mevcut arazi kullanım durumunun belirlenmesi ve çevre koruma çalışmaları için veri tabanı

oluşturulmuştur. 1987’de Avrupa Birliği Uzaktan Algılama ile tarımın izlenmesi amacıyla MARS

programını başlatmıştır. Bu amaçla iklim ve toprak verisini içeren tarımsal meteorolojik modeller

geliştirilmiş ve Avrupa Birliğinin 1:1.000.000 ölçek bazında ilk toprak veri tabanı oluşturulmuştur.

Bu veri tabanına çevresel ve bitki gelişimine ait ölçütler de eklenmiştir. 1994’de devam eden toprak

veri tabanı çalışmalarını güncellemek amacıyla Avrupa Birliğinin konu ile ilgili artan gereksinimlerini

belirleyebilmek için Toprak Bilgi Odak Noktası (SIFP) oluşturulmuştur. Eldeki modelleme

çalışmalarının uygulamaya konulmasında kalitatif toprak verisine olan gereksinimin artması ve

1:1.000.000 ölçekte hazırlanan veri tabanının yeterli olmaması sonucu 1:250.000 ölçekte toprak

kaynakları veri tabanı oluşturulması gerektiği 1989 yılında Silsoe ve 1994 yılında Orleans’da

yapılan Avrupa Birliği’nin toprak etütleri konulu toplantılarında ortaya konulmuştur. Bu toplantılar

ışığında toprak bilgi sistemi geliştirme çalışma grubu (SISD) ve 1996’da Avrupa Toprak Bürosu

oluşturulmuştur. Avrupa Toprak Bürosu, üye ve birliğe komşu ülkelere ait toprak veritabanlarının

güncelleştirme ve entegrasyon çalışmalarına devam etmektedir.

Türkiye’de modern toprak bilimi ve etüt haritalamanın öncülüğünü yapan değerli bilim

adamı Prof.Dr. Kerim Ömer Çağlar çalışmalarını “Türkiye Toprakları” kitabında özetlemiştir. Bu

çalışma Amerikan Zonal-Azonal toprak sınıflamasına (Baldwin ve ark. 1938, Cline, 1949)

dayanmaktadır ve söz konusu sınıflandırma da Koyu Kestane, Koyu Sarı renkli topraklar, Ege ve

Güneydoğu Anadolu Bölgesi Kırmızı Toprakları, Kuzey Doğu Anadolu ve Doğu Karadeniz Bölgesi

Toprakları ile diğer kimi koyu renkli toprakların bulunduğu toplam 11 toprak sınıfı şematik olarak

gösterilmektedir (Çağlar, 1949).

Daha sonra Oakes (1958) tarafından 1:800.000 ölçekli Genel Türkiye Toprak Haritası

yapılmıştır. Çok kısa bir sürede üretilen bu çalışmada altlık olarak jeolojik ve topoğrafik haritalar

kullanılmış ve ülke toprakları 1938 toprak sınıflama sistemine göre sınıflandırılmıştır. Oakes (1958)

çalışmasında eğim, taşlılık, drenaj ve tuzluluk fazlarını kullanmıştır.

1966-1971 yılları arasında Topraksu Genel Müdürlüğü (Bugünkü Köy Hizmetleri Genel

Müdürlüğü) tarafından Türkiye Geliştirilmiş Toprak Haritası (TGTH) etütleri çalışması ile tüm ülke

toprakları 1:25.000 ölçekli topoğrafik haritalar kullanılarak istikşafi düzeyde incelenerek

haritalanmıştır. Bu çalışmada haritalama ünitesi olarak 1938 Amerikan sınıflama sisteminin büyük

grupları ile arazi gözlemleriyle saptanan bunların önemli fazları derinlik, eğim, taşlılık, aşınım

Page 6: Türkiye Toprak Veritabanı

derecesi, arazi kullanımı ve benzer özellikler haritalara işlenmiştir. Elde edilen veriler

değerlendirilerek her bir il için 1:100.000 ölçekli Toprak Kaynağı Envanter Haritası ve Raporu,

ayrıca ülkemizde mevcut 26 Büyük Su Toplama Havzası’ ndan 19’ si için 1:200.000 ölçekli Havza

Toprak Haritası ve Raporu şeklinde yayınlanmıştır. Ülke topraklarının ve kullanımlarının ilk kez

orijinal arazi etütleri ile geniş anlamda incelenerek haritalandığı çalışmada aynı zamanda

toprakların önemli sorunları ve bunların dağılım alanları da ortaya konmuştur. Bu çalışma halen

Türkiye toprakları, sorunları ve kullanımları hakkında başvurulabilecek başlıca kaynak niteliği

taşımaktadır.

Toprak Taksonomisinin (Soil Survey Staff, 1975) Türkiye’de ilk kullanımı de Meester (1970)

ile Boxem ve Wielemaker (1972) tarafından Konya Ovası (Orta Anadolu) ve Küçük Menderes

Vadisinde (Batı Anadolu) gerçekleştirilmiştir.

KHGM tarafından 1982-1984 yılları arasında ‘Türkiye Toprak Potansiyelleri Etütleri ve

Tarım Dışı Amaçlı Arazi Kullanımı Planlamaları Projesi’ ile Türkiye Geliştirilmiş Toprak Haritası

Etütleri’ yenilenmiştir. Bu çalışmada, bütün illerde araziye çıkılarak büyük toprak gruplarında

görülen farklılıklar; derinlik, taşlılık, toprakların aşınım düzeyi ve yayılım alanlarındaki meydana

gelen değişimler, drenaj, tuzluluk ve alkalilik sorunları, arazi kullanımında ve arazi kullanım

kabiliyet sınıflarında görülen farklılıklar 1:25.000 ölçekli toprak haritaları üzerine yeniden aktarılarak

ülkenin tamamında güncelleştirilmiştir.

Özellikle 1970’li yıllardan sonra KHGM ile Üniversiteler tarafından çok sayıda bölgesel ve

yerel boyutta bir çok Toprak Etüt Haritalama çalışması uluslararası sistemler kullanarak

gerçekleştirilmiştir. Bu raporun hazırlanmasında kullanılan söz konusu çalışmalar günümüzde de

yaygın olarak sürmektedir (Dinç, 1970, Dinç, 1974, Dinç et al. 1990, 1991a, 1991b; Uluç, 1992;

Günal, 1995; Dengiz, 1998; Atatanır, 1999; Akça, 2001, Akça, 2002).

ESB/WRB ölçütlerine göre hazırlanan Türkiye Topraklarının 1:1M ölçekli haritası ve veri

tabanı daha önce yapılmış olan çok sayıda söz konusu haritalar ile birlikte (Dinç ve Şenol, 1998),

diğer jeoloji, iklim, coğrafya, erozyon, topoğrafya ve agroekolojik kuşak haritalarının bir araya

getirilmesiyle oluşturulmuş ve ilki Çağlar’ın (1949) haritası olmak üzere Oakes (1958),

TOPRAKSU’nun 1966 ile 1970 yılları arasında hazırladığı toplam üç Türkiye Toprak Haritasından

sonra 4. harita olma özelliğindedir.

Bu haritanın hazırlanmasında KHGM Toprak ve Su Kaynakları Ulusal Bilgi Merkezi ile

Çukurova Üniversitesi Toprak Bölümü ve Trakya Üniversitesi Tekirdağ Ziraat Fakültesi Toprak

Bölümü Öğretim Üyeleri tarafından 1996-2001 yılları arasında arazide yürütülen toprak korelasyon

çalışmalarından elde edilen bilgiler kullanılmıştır (Şekil 1). Buna karşın, Karadenizin orta ve

doğusundaki Luvisol, Alisol ve Acrisoller, Doğu Anadolu’daki Andosoller ile yüksek rakımlardaki

Kastonezemlere ait yeterli bilginin sağlanması için ek toprak profili tanımlama ve analizleri

gerekmektedir.

Bu rapor eldeki bilgilerin değerlendirilmesiyle hazırlandığından ve ölçekteki kısıtlamalar

nedeniyle bir takım ek bilgiye gereksinim göstermektedir. Bu bilgilerin ilgili kurum ve kişiler

Page 7: Türkiye Toprak Veritabanı

tarafından KGHM Toprak ve Su Kaynakları Ulusal Bilgi Merkezine ulaştırılması durumunda rapor

daha sağlıklı bir biçime gelecektir. Bu iyileştirme çalışmaları, farklı bir çok kaynak kullanılarak

Avrupa ve Akdeniz ülkeleri için de geçerlidir. Bundan sonraki adım ise Üniversitelerin de desteği

alınarak 1:250.000 ölçekli Coğrafi Toprak Veri Tabanının hazırlanması olacaktır.

MATERYALTürkiye Coğrafi Toprak Veri Tabanı’nın hazırlanması için aşağıda veriler kullanılmıştır;

a. 1:2.000.000 ölçekli Jeoloji Haritası (MTA)

b. 1:500.000 ölçekli Jeoloji Haritası (MTA)

c. İklim Verileri (Meteoroloji Genel Müdürlüğü)

d. 1:800.000 ölçekli Türkiye Toprak Haritası (Oakes, 1958)

e. 1:1.000.000 ölçekli Türkiye Erozyon Haritası (KHGM, 1981)

f. 1: 4.000.000 ölçekli Türkiye Eğim Haritası (KHGM, 1987)

g. 1:25.000 ölçekli Topraksu Bölge Haritaları (KHGM, 1960-1971)

h. 1:100.000 ölçekli Topraksu Bölge Haritaları (KHGM, 1971-2003)

i. 1:200.000 ölçekli Havza Raporları (KHGM, 1971-1979)

j. 1:25.000 ölçekli GAP Sulama Alanları Toprak Haritaları (KHGM, 1987-1996)

k. 1:25.000 ölçekli Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü Toprak Haritaları (Ç.Ü.Z.F. Toprak

Bölümü, 1988-2001)

l. Çeşitli ölçekte hazırlanmış Toprak Etüt ve sınıflandırma ile ilgili Yüksek Lisans ve

Doktora tezleri

Bu veriler dışında raporu hazırlayan ekip tarafından 1996 ile 2001 tarihleri arasında yapılan

arazi gözlem çalışmalarından elde edilen verilerde kullanılmıştır (Şekil1).

Şekil 1. 1996-2001 Yılları arasında yürütülen toprak korelasyon çalışmaları

Page 8: Türkiye Toprak Veritabanı

YÖNTEMBu rapor “Avrupa Akdeniz Ülkelerinin 1:1.000.000 ölçekli Coğrafi Toprak Veritabanının

Detaylandırma Kullanım Kitapçığı, “Versiyon 4” (Lambert ve ark. 2001) ölçütlerine göre

hazırlanmıştır.

Kullanılan veriler Çukurova Üniversitesi Toprak Bölümü Uzaktan Algılama Laboratuvarı ve

KHGM Toprak ve Su Kaynakları Ulusal Bilgi Merkezinde sayısallaştırılmıştır. Daha sonra her

poligona ait jeoloji (anamateryal), fizyoğrafya (eğim), iklim verileri (yağış ve sıcaklık) ve toprak

verilerine (toprak kuşakları, toprak birlikleri ve toprak profil verileri) ait öznitelik verileri veri tabanına

girilmiştir. Coğrafi Toprak Veri Tabanındaki bu veriler üst üste getirilerek yapılan değerlendirmeler

sonucunda 1:1M ölçekli Türkiye Genel Toprak Haritası oluşturulmuştur.

Veritabanının Genel Tanıtımı ve Yapısı ESB/WRB Toprak veri tabanı farklı özelliklere sahip olan toprakları tanımlayan bir dizi

horizon, toprak serisi, toprak birliği ve toprak kuşaklarını içeren bir yapıya sahiptir (Şekil 2). Buna

karşın 1:1.000.000 ölçekli haritanın temelini Toprak Tipolojik Birimleri -TTB- (Soil Typological Units)

oluşturmaktadır. TTB’ler toprakların tekstür, nem rejimi, taşlılık vb gibi doğasının ve özelliklerinin

tanımlandığı birimlerdir. Coğrafi haritalama ölçeği olarak 1:1.000.000 seçilmiştir. Bu ölçekte her

TTB’nin belirtilmesine olanak yoktur, bu nedenle TTB, Toprak Haritalama Birimleri -THB- (Soil

Mapping Unit) içerisinde gruplandırılarak toprak birlikleri (Toprak Bölgeleri - Soil Regions)

oluşturulmuştur. Toprakları gruplandırma ve THB’ni ayırmada jeolojik ve pedolojik sistemlerin

araziyle olan işlevselliği göz önüne alınarak yapılmıştır.

Bu bölümde Şekil 2’de tanımlanan veritabanının kavramsal ve mantıksal yaklaşımı ile

Arc/Info veri tabanının yapısı özetlenmektedir (Lambert et al. 2001).

Örtü: Toprak örtüsü, ARC/INFO veri tabanında toprak haritasının sayısal biçimidir. Örtü,

coğrafi birimlerin şekil ve yerlerini poligonlar biçiminde içeren bir geometrik data kümesi ile bu

görünümlerin karakteristik özelliklerini (toprak özellikleri veya değişkenleri) içeren bir anlamsal veri

kümesinden oluşmaktadır. Anlamsal veri kümesi toprak poligon değişkenleri gibi (SOIL.PAT)

karakteristik çizelgelerle birlikte STU.ORG ve STU çizelgeleri gibi ilgili çizelgelerden oluşmaktadır.

Poligonlar : Haritalanmış kapalı her çevre çizgisi poligon olarak adlandırılır. Zorunlu olmasa

da ESB/WRB haritalarında poligon alanlarının 25 km2’den büyük olması istenmektedir. Her poligon

tek bir THB’ne ait olmalıdır ancak bir çok poligon aynı THB’ne ait olabilir. Böylece her poligon,

toprak poligon özellikleri çizelgesinde (Soil.pat) bir THB numarasıyla karakterize edilmektedir. Etütü

yapılmayan (coğrafi veritabanı sınırları dışında olan alanları kaplayan poligonlar) poligonlara

negatif THB numarası verilmelidir. Diğer tüm poligonlar Stu.org çizelgesinde kendini tanımlayıcı bir

gösterge olacak bir THB numarası ile etiketlenmiştir.

Toprak Haritalama Birimleri (THB): Her THB tek bir tam sayı ile tanımlanmıştır. Her THB

harita üzerinde en az bir poligonla temsil edilse de genellikle bir çok poligon bu birimden

Page 9: Türkiye Toprak Veritabanı

oluşmaktadır. Her THB’de en az bir Toprak Tipolojik Biriminden (TTB) oluşmuştur (eğer tek TTB

varsa THB’nin yalnız kendisi adlandırılmıştır). Ancak bu çalışmada da olduğu gibi her THB birçok

TTB içermektedir ve bu nedenle THB bir “toprak birliği” olarak kabul edilmiştir. ESB Versiyon 4.0’da

STU.ORG çizelgesinde THB’nin TTB’nin bileşimi dışında başka bir özelliği bulunmadığı

bildirilmektedir. Yüzey alanı, içerdiği poligon ve TTB adedi gibi diğer başka THB özelliklerinin veri

tabanının bu aşamasında kullanışlı olmadığı ve bunların daha sonra Coğrafi Bilgi Sistemi

ortamında kolaylıkla hesaplanabilecek veriler olduğu belirtilmiştir.

Toprak Tipolojik Birimleri (TTB): Bir TTB, belirli bir alanda, bir küme tekdüze özelliklere

sahip bir toprağı tanımlamaktadır. Farklı ada sahip TTB’nin farklı özellikleri bulunmaktadır. Örneğin

iki TTB birden fazla THB’de bulunabilmektedir. Bu düzen STU.ORG çizelgesinde TTB’nin

tanımlandığı TTB tablosunda verilmektedir. Her TTB tek bir gerçek sayıyla tanımlanmıştır ve bu

sayı STU.ORG çizelgesinde ilgili kayıtlar için bir göstergeyi oluşturmaktadır.

Toprak Tipolojik Birimler Organizasyonu (STU.ORG): THB ile bunlara bağlı TTB

içerikleri STU.ORG çizelgesinde tanımlanmıştır (TTB’nin THB içerisinde organizasyonu). Bu bilgi

her THB içerisine katılan ve onu karakterize eden listelenmiş TTB’ni içermektedir. THB içerisindeki

TTB’nin sayısı sınırlı değildir ancak en fazla 5 adet TTB’nin kullanılması önerilmektedir. Listedeki

her eleman STB’nin THB içerisinde kaplamış olduğu yaklaşık alanla ilgili bilgi içermektedir. Verilen

THB içerisinde TTB’inin toplamı %100’e eşittir. Her TTB toplam THB içerisinde en az % 5’lik bir

alanı kaplamaktadır. Bu düzeyin altındaki değerler göz ardı edilmiştir. Avrupa Toprak Birliğinin

1:1.000.000 ölçekli harita çalışmasındaki veritabanındaki çalışma düzenindeki her nesne için en

genelden en özele doğru gidilmiştir.

Bu nedenle her nesne için:

• Poligonun örtme düzeyi

• Öznitelik tabloları

• Öznitelikler

• Ve öznitelik ait değerleri veritabanında bulunmaktadır.

Coğrafi toprak veri tabanı üç veri setinden oluşmaktadır (Şekil 2);

i- Poligonların ve bunlara bağlı THB’lerini tanımlayan geometrik veri seti

ii- Her bir TTB ait özgün özellikleri içeren TTB veri seti

iii- THB’leri ile TTB’ler arasında ilişkiyi tanımlayan TTB.ORG, ile TTB.ORG ve TTB veri

setleri ile birlikte oluşturdukları semantik veri setleri.

Horizon, toprak profili, toprak peyzajı ve toprak bölgelerinin özelliklerini kapsayan semantik

veri setinin yapısı;

1. Toprak profili (Soil Body) tanım tablosu

Toprak profil verisi, toprak profillerin sınıflandırılmasında kullanılan öz nitelikleri içeren

tablolardan oluşur. Toprak profil verileri, arazi çalışmaları sonucunda oluşturulmaktadır. Her toprak

Page 10: Türkiye Toprak Veritabanı

profili, toprak profil kodu, FAO (WRB), ana materyal, derinlik ve tekstür vb gibi tarif edilen özellik

değerlerinin bileşimi ile karakterize edilmektedir.

Toprak profil tablosu; toprak profil kodu, coğrafi koordinatı, yüksekliği, eğimi, drenaj sınıfı,

inflitrasyon oranı, yüzey taşlılığı, erozyon derecesi, kök gelişimini engelleyen derinlik vb gibi toprak

profil özelliklerini kapsamaktadır.

2. Toprak horizon tabloları

Horizon tabloları toprak profilinin her bir horizonuna ait karakteristiklerini kapsayan

tablolardır.

Toprak horizon tablosu; toprak profil kodu, toprak horizon kodu, laboratuvar kodu, horizon

derinliği ve kalınlığı, tekstür, organik madde, KDK, hacim ağırlığı, kil tipi, tarla kapasitesi, solma

noktası, pH, EC vb. gibi toprak horizon özelliklerini kapsamaktadır.

3. Toprak Birliği (Soil Scape) tanımlama tablosu

Toprak Birliği Tanımlama Tablosu; toprak profillerinin oluşturduğu arazi ünitelerini

tanımlayan öz nitelikleri kapsayan tablolardır. Bu tablolar toprak birliği kodu, baskın toprak tipi, ana

arazi yapısı, eğim , minimum, maksimum yükseklik, hakim arazi kullanım tipi, doğal bitki örtüsü,

ana materyal vb gibi özellikleri kapsamaktadır.

4. Toprak kuşakları (Soil Region) tanımlama tablosuToprak kuşakları tanımlama tablosu; iklim ve ana materyal kombinasyonu sonucu oluşan

tabloları kapsamaktadır. Bu tablolar toprak bölge kodu, hakim ana materyal, yıllık ortalama

maksimum sıcaklık, yıllık ortalama minimum sıcaklık, yıllık ortalama yağış, maksimum ve minimum

yükseklik vb gibi özellikleri kapsamaktadır.

Toprak Kuşaklarındaki adlandırmalar WRB’nin 10 ayrı kümeye ayrılan Ana Toprak Grupları

kullanılarak verilmiştir (Çizelge 2).

Page 11: Türkiye Toprak Veritabanı

Çizelge 2. WRB’de 10 ayrı kümeye ayrılan Toprak Gruplarının dağılımı ve başlıca oluşum

etmenleriKüme No:1 Organik Topraklar HISTOSOLLER

Küme No:2 Oluşumu insanlar tarafından düzenlenen mineral topraklar (özel bir bölgeye ait olmayan)

ANTHROSOLLER

Küme No:3 Oluşumları ana materyal tarafından düzenlenen mineral topraklar

• Volkanik materyalden oluşan topraklar• Kumlar üzerinde gelişen topraklar• Şişme-büzülme gösteren killer üzerinde gelişen topraklar

ANDOSOLLERARENOSOLLERVERTISOLLER

Küme No:4 ♦ Arazinin topoğrafyası/fizyoğrafyası tarafından oluşumu düzenlenen mineral topraklar

♦ Düz topoğrafyada çukur alanlarda (ıslak alanlar) oluşan topraklar

♦ Düz olmayan topoğrafyada yüksek arazide oluşan topraklar

FLUVISOLLERGLEYSOLLERLEPTOSOLLERREGOSOLLER

Küme No:5 Oluşumu zaman tarafından düzenlenen topraklar (özel bir bölgeye ait olmayan)

CAMBISOL

Küme No:6 Oluşumu iklim tarafından -(alt-) humid tropikal- düzenlenen topraklar

PLINTHOSOLLERFERRALSOLLERNITISOLLERACRISOLLERALISOLLERLIXISOLLER

Küme No:7 Oluşumu iklim tarafından –kurak ve yarıkurak- düzenlenen topraklar

SOLONCHAKLERSOLONETZLERGYPSISOLLERDURISOLLERCALCISOLLER

Küme No:8 Oluşumu iklim tarafından –step ve step benzeri- düzenlenen topraklar

KASTANOZEMSCHERNOZEMSPHAEOZEMS

Küme No:9 Oluşumu iklim tarafından -(alt-) humid tropikal- düzenlenen topraklar

PLANOSOLLERALBELUVISOLLERLUVISOLLERUMBRISOLLER

Küme No:10 Oluşumu iklim tarafından -daimidonma- düzenlenen topraklar CRYOSOLLER

Page 12: Türkiye Toprak Veritabanı

PEDOLOJİK VERİTABANI

Şekil 2. 1:1M Ölçekli Coğrafi Toprak Veri Tabanı Yapısı

THB 1-Poligon 2 tarafından Geometric olarak tanımlanmış-TTB 10 ve 11’ in birleştirilmesi ile oluşmuş

THB 2-Poligon 1 tarafından Geometric olarak tanımlanmış12 nolu TTB’nin oluşumu

THB 3-Poligon 2 tarafından Geometric olarak tanımlanmış- TTB 10 ve 11’ in birleştirilmesi ile oluşmuş

THB 4-Poligon 2 tarafından Geometric olarak tanımlanmış-10 nolu TTB’nin oluşumu

THB THB

TTB

TTB.ORG TTB ÖZNİTELİK

TTBALAN TOPRAK TEXTTHB

ALAN THB

POLİGON ÖZNİTELİK TABLOSU

S E M A N T İ C V E R İ L E R

THB

G E O M E T R İ K V E R İ L E R

KONUMLANDIRILMIŞ VERİTABANI

Page 13: Türkiye Toprak Veritabanı

TÜRKİYE’NİN TOPOĞRAFYA, JEOLOJİ VE İKLİM ÖZELLİKLERİA. Topoğrafya

Türkiye’nin iklimi, bitki örtüsü, nüfusu, ekonomik yaşamı ve özellikle toprakları ülkenin çok

çeşitlilik gösteren topoğrafyası tarafından önemli biçimde etkilenmektedir. Topoğrafyadaki bu

çeşitliliğin başlıca nedeni yakın geçmişte oluşan tektonik hareketler ile faylardan ortaya çıkan

volkanik ürünlerdir. Bu jeolojik olaylar Anadolu’nun ortalama 1132 m yüksekliğe ulaşmasına yol

açmıştır (Dinç ve ark. 1997). Bu nedenle büyük bir bölümü 0 ile 250 m arasında yüksekliğe sahip

ovalar Türkiye’nin yalnızca %10’luk bölümünü oluştururken, denizden yüksekliği 800 m olan

araziler ülkenin 2/3’ünün kaplamakta ve 1000 m’den yüksek alanlar ise ülkenin yarısını

oluşturmaktadır (İzbırak, 1975; Dinç ve ark. 1997) (Şekil 3).

Türkiye’de dağların büyük bir bölümü Alp Orojenizine bağlı olarak batıdan doğuya

uzanmaktadır ve büyük kavisli yükseltiler biçimindedirler. Bu yükseltilere ülkenin kuzey, güney,

doğu ve batısı olmak üzere her bölgesinde rastlanmaktadır. Bu tip yükseltilere güneydeki Toroslar

ile Kuzey Anadolu Dağları örnek verilebilir. Aralarında Ağrı, Nemrut, Karacadağ, Süphan, Erciyes,

Uludağ, Hasandağı’nın da bulunduğu bir çok dağ orojenik hareketler sonucu değil volkanik

aktiviteler sonucu oluşmuştur. Kısaca, çok çeşitli tektonik ve volkanik faaliyetler sonucunda oluşan

Türkiye dağları, ülkenin engebeli bir topografyaya sahip olmasının temel nedenidir (Atalay, 2000).

0-500m500-1000m

1000-2000-m>2000m

KARADENİZ

Tuz Gölü Van Gölü

MARMARA

EGE

DENİ

Şekil 3. Türkiye’nin Denizden Yüksekliği (İzbırak, 1975 ve Darkot and de Agostini, 1980’den

sadeleştirilmiştir)

Page 14: Türkiye Toprak Veritabanı

B. JEOLOJİToprak oluşumunda en önemli etmenlerden biri olan ana materyali oluşturan jeolojik

oluşumlar Türkiye’de çok geniş bir çeşitlilik göstermektedir. Bunun başlıca nedeni Türkiye’nin Alp

orojenez kuşağı etkisinde olmasıyla birlikte, Tetis denizinin jeotektonik evriminden de etkilenmiştir

(TÇMKKU, 2001).

Türkiye'yi de içerisine alan Alpin sıradağlar bölgesinde, Kuvaterner (yaklaşık 2 milyon yıl)

ile birlikte, Paleozoik, Mesozoik ve Tersiyer yaşlı, birimler orojenik evreler geçirerek ileri derecede

bozunuma uğramıştır (Ketin, 1983). Bu süreçler sonrasında oluşan dağ hareketleri sonrasında

yükselen araziler akarsular tarafından özellikle Pleyistosen de oluşan iklim salınımları sonrasında

(Kapur ve ark. 1998) akarsular tarafından aşındırılmış ve taşınarak göreceli olarak düz eğimli

arazilerde, göllerde ve denizlerde birikmiştir.

Türkiye’de Birinci Jeolojik Zamanda (Paleozoik) oluşmuş metamorfik ve tortul araziler

Trakya'daki Yıldız (Istranca) Dağları'nda, Güneydoğuda Toroslar'da ve Batı Anadolu'daki Menderes

masifinde bulunmaktadır.

İkinci Jeolojik Zamanda (Mesozoik) Türkiye'nin büyük bir bölümünde, özellikle Anadolu'nun

kuzey ve güney kesimlerinde Tetis Denizi yer almaktaydı. Tetis Denizine yüksek bölgelerden gelen

materyaller ile birlikte deniz canlılarının çökelmesiyle killi ve kireçli materyaller oluşmuştur. Ayrıca

Afrika ve Arap Kalkanının bundan sonra da devam eden etkisi sonucu deniz tabanında lavlar

ortaya çıkmıştır. Bu çökelen materyal ile mağmatik kayaçlar daha sonraki yer hareketleri ile

kıvrılarak Kuzey Anadolu ve Toros dağ kuşaklarını oluşturmuştur. Kuzey Anadolu'daki denizin sığ

yerlerinde ise, kumlu ve kireçli malzemelerin birikmesi sonucunda Samsun ile Zonguldak arasında

kumlu ve kireçli tabakalar, doğu kesiminde ise tortullarla birlikte, volkanik kökenli oluşumlar yer

almıştır.

Üçüncü Jeolojik Zamanın (Tersiyer) en önemli özelliği Anadolu'nun kara haline gelmesidir.

Bu zamanın başlarında Anadolu'ya sıcak ve kurak bir iklim hakim olmuş ve Ankara-Çankırı-Sivas

arası ile Kuzey Anadolu'daki kapalı havzalarda buharlaşma sonucu tuzlu ve jipsli (evaporitler)

tortullar meydana gelmiştir. Bu zamanın ortalarına doğru ise, Alp dağ oluşum hareketleri ile Kuzey

Anadolu ve Toros dağları belirgin bir duruma geçmiştir. Üçüncü Jeolojik Zamanın sonlarına doğru

Anadolu'nun iç kesimlerinde çökme olmuş ve çukur alanlar göllerle kaplanmıştır.

Dördüncü Jeolojik Zamanda (Kuvaterner) Türkiye aşağı yukarı bugünkü görünümünü

almıştır. Bu zamanın başlarında göllerle kaplı olan Ege Denizi'nin bulunduğu saha tektonizma

sonucu çökmüş sonuçta Ege Denizi oluşmuştur. Ayrıca iklim salınımlarının meydana getirdiği

yağışlı evrede denizlerde yükselmeler olmuştur (Atalay, 2001). Avrupa’da buzulların oluştuğu

Anadolu’da ise kurak iklimin etkin olduğu günümüzden yaklaşık 20.000 yıl önce Anadolu'nun

yüksek kesimleri buzlarla kaplanmış ve deniz seviyeleri çok düşmüştür. Günümüzden yaklaşık

10.000 yıl önce (Holosen) klimatik optimuma ulaşıldığında denizlerde yükselmeler oluşarak

Akdeniz suları Ege üzerinden Karadeniz'e ulaşmıştır. Bu devirde meydana gelen volkanik olaylar

Page 15: Türkiye Toprak Veritabanı

sonucu Ağrı, Süphan, Nemrut ve Erciyes dağları oluşmuştur (TÇMKK, 2001).

Karadeniz BölgesiBu bölgenin doğu kesiminde, değişik (daha çok Üst Tebeşir ve Eosen) yaşlı bazalt, andezit,

dazit, trakit, porfirit ve dolerit lav, tüf ve anglomeraları ile kiltaşı, kireçtaşı, fliş, marn ve metamorfik

kayaçlar yaygındır. Bölgenin batı kesiminde Üst Tebeşir veya Eosen yaşlı çeşitli püskürük ve

metamorfik kayaçlar ile değişik yaşlardaki kireçtaşı, kiltaşı, kumtaşı, marn, marnlı kireçtaşı, fliş,

konglomera, alçıtaşı ve yaşlı alüvyon gibi gevşek tortullar yaygındır. Çarşamba ve Bafra ovaları ile

daha küçük ovalarda Holosen evresinde oluşan çökeller yer almaktadır.

Marmara BölgesiTrakya'da Tekirdağ ve Gelibolu Yarımadası’ nda çoğunlukla kireçtaşı, kumtaşı, fliş ve marn

gibi tortul kayaçlar bulunmaktadır. Edirne’de çeşitli tortul kayaçlar, Istrancalar’da metamorfikler ve

Kırklareli’nde kireçtaşı baskındır. Trakya’da genellikle Üçüncü Zamana ait çakıllı, kumlu ve killi

çökeller, marn, fliş, kireçtaşı, konglomera, kumtaşı, şeyl ve kil gibi tortul kayaçlar yaygındır. Meriç

ve Ergene ile bunların kolları boyunca uzanan şeritler halinde ve Trakya’nın batı ve güneybatısında

eski göl yataklarında genç alüvyonlar da vardır. İstanbul ve Kocaeli'nde çoğunlukla kireçtaşı,

kumtaşı, fliş ve marn gibi tortul kayaçlar yer almaktadır. İzmit Körfezi ile İznik Gölü arasında ise ana

kaya fliş, marn ve konglomeradan oluşmaktadır. Güney Marmara ve adalarda çoğunlukla volkanik

tüf, aglomera, andezit, granit, granodiyorit ve diyorit gibi püskürük veya mermer, kristalleşmiş

kireçtaşı, şist, gnays, grovak ve fillat gibi metamorfik ve kireçtaşı, marn, dolomit, fliş, kumtaşı,

konglomera, kil, kum ve çakıl gibi tortul kayaçlar yer almaktadır.

Ege BölgesiBölge’de daha çok kiltaşı, (çoğunlukla 3. ve 4. Zamanlara ait) yumuşak kireçtaşı, marn gibi

kil ve kireçce zengin tortul kayaçlar/kalişler, konglomera, çakıllı depozitler ve molozlar, pekişmiş

tüfler, volkan külleri gibi dış püskürük veya mermer ve diğer metamorfik kayaçlar bulunmaktadır.

Gediz, Büyük Menderes, Küçük Menderes ve Akarçay ırmakları ile bunların kolları boyunca

uzanan geniş ovalarda Kınık, Bergama, Çivril, Simav, Kütahya, Altıntaş, Afyon ve Bolvadin ovaları

ile daha küçük birçok ovada veya ince şeritlerde genç Holosen yaşlı alüvyonlar yer almaktadır.

Akdeniz BölgesiAkdeniz Bölgesi'nde sert, kristalli veya yumuşak kireçtaşı, marn, kiltaşı, kumtaşı, kireçli kil,

traverten, kalişler, akarsu ve çamur akıntısı konglomeraları ve çakıllı depozitler gibi tortul kayaçlar,

bazalt ve volkan külü gibi dış püskürükler ve diyorit gibi iç püskürükler ile mermer, serpantin, şist ve

killi şist gibi metamorfik kayaçlar yer almaktadır. Seyhan ve Ceyhan akarsuları ile Tarsus Çayı’nın

getirdiği alüvyonlardan oluşmuş olan Çukurova’da, Amik, Kahramanmaraş ve Silifke ovalarında

Holosen yaşlı genç alüvyonlar bulunmaktadır. Çukurova’da dağ etekleri ile ova arasında yer alan

Page 16: Türkiye Toprak Veritabanı

çamur akıntılarında kalişler yaygındır (Kapur ve ark. 1998).

Güneydoğu Anadolu BölgesiGüneydoğu Anadolu Bölgesi'nde genellikle kireçtaşı, marn, kiltaşı, kumtaşı, konglomera ve

fliş gibi tortul; bazalt gibi volkanik lav ve agromeralar ve mermer, ofiyolit şist, gnays ve serpantin

gibi metamorfik kayaçlar yer almaktadır. Akarsu vadilerinde Holosen yaşlı genç alüvyonlar

bulunmaktadır. Bölgedeki karbonatça zengin yükseltilerden kaynaklanan çamur akıntılarında kaliş

oluşumları gözlenmektedir (Kapur ve ark. 1998).

Doğu Anadolu BölgesiBu bölge daha çok 4. Zamana ait kireçtaşı, marn ve kiltaşı, kumtaşı, konglomera ve fliş gibi

tortul kayaçlar; Ağrı ve Muş illerinin Van ve Bitlis’e komşu kısımlarında olduğu gibi, volkan külü ve

yumuşak tüfler, bazalt ve başka kimi püskürük kayaçlar ile serpantin, şist ve gnays gibi metamorfik

kayaçlardan oluşmuştur.

Bölgede Iğdır, Erzincan, Erzurum, Pasinler, Muş, Elazığ, Malatya, Ağrı, Doğubeyazıt,

Muradiye, Çaldıran, Özalp, Yüksekova ve benzeri alüviyal ovalarda Holosen yaşlı genç alüvyon

bulunmaktadır. Erzurum çevresinde, Erzincan ve Iğdır (Aralık)’ın güneyinde ve Ovacık (Tunceli)’nin

kuzeyinde geniş alanlar halinde kolüvyaller (çamur akıntısı) görülmektedir.

Orta Anadolu BölgesiBu bölgede kireçtaşı, marn, marnokalker, kiltaşı, konglomera, kumtaşı ve alçıtaşı gibi tortul

kayaçlar; kireçli ve çakıllı gevşek çökeller; kireçli, çakıllı ve killi Neojen çökelleri ve 3. Zamana ait

kireçtaşı gibi tortul kayaçlar bulunmaktadır. Konya'da kireçtaşı ve kumtaşı, kumtaşı ve kumlu

depozitler, su ve yerçekimi ile oluşmuş bağlantısız depozitler ile kireçli, killi ve fosilli 4. Zamana ait

göl tortulları ile bunlardan gelişen kumullar özellikle Karapınar bölgesinde çok yaygındır

(Kuzucuoğlu ve ark. 1988; Akça, 2001) bulunmaktadır. Karapınar ve Aksaray arasında bazaltik

lavlar ile yer yer volkanik tüflerde bulunmaktadır. Niğde ve Aksaray'da da su ve yerçekimi ile

oluşmuş bağlantısız depozitler görülmektedir. Ankara ve Nevşehir'de gri veya beyazımsı marn

veya eski göl alüvyonları yeralmaktadır. Nevşehir'de ayrıca volkan külleri ve lapiller bulunmaktadır.

Bölgede alüvyonlar Kayseri, Yeşilhisar, Kırşehir, Derinkuyu, Ilgın ve Şereflikoçhisar

dolaylarında; Akşehir ve Seyfe gölleri çevresinde ve ince şeritler halinde akarsu boylarında da

görülmektedir. Bu bölgede bazı püskürük kayaçlar ile şist, mermer ve gnays gibi metamorfik

kayaçlar da yer almaktadır (TÇMKK, 2001).

C. İKLİMTürkiye'nin üç tarafının denizlerle çevrili olması, dağların uzanışı ve yeryüzü şekillerinin

çeşitlilik göstermesi, farklı özellikte iklim tiplerinin doğmasına yol açmıştır. Türkiye’nin kıyı

bölgelerinde denizlerin etkisiyle daha ılıman iklim özellikleri görülür. Kuzey Anadolu Dağları ile

Page 17: Türkiye Toprak Veritabanı

Toros Sıradağları, deniz etkilerinin iç kesimlere girmesini engeller (DMİGM, 2002). Buna karşın

Türkiye, başlıca birbirine zıt iki iklimin etkisi altındadır. Bunlar yıl boyunca yağış alan ılıman iklim

ile kurak yaz aylarının etkin olduğu Akdeniz iklimidir. Topoğrafyanın etkisi nedeniyle bu iki ana

iklime bağlı olarak ülkede 10 alt sınıf iklim bulunmaktadır (İzbırak, 1975) (Şekil 4).

AKDENİZMarmara Tipi İç Anadolu Tipi

Tipik Akdeniz Güneydoğu TipiDoğu Anadolu TipiEge Tipi

Trakya TipiKaradeniz TipiKuzeydoğu Anadolu TipiOrta-Batı Anadolu Tipi

Tuz Gölü

Marmara

Akdeniz

Karadeniz

Van Gölü

Şekil 4. İklim Bölgeleri (İzbırak, 1975; Darkot and de Agostini, 1980 ve DMİGM, 2002’den

sadeleştirilmiştir)

YağışTürkiye’de 700 mm ile 2300 mm arasında değişim gösteren en yüksek yağışlar dağlık

bölgelerin kıyılara bakan eğimlerinde kaydedilmektedir (Şekil 5). Buna verilebilecek en iyi örnek

yıllık 2300 mm’yi aşan yağışı yaklaşık 170 günde alan Doğu Karadeniz Bölgesidir (DMİGM, 2002).

Nemli batı ve kuzey batı rüzgarlarının kıyılara paralel veya dikey olan dağlardan karaya ulaştığı

bölgelerde yağış artış göstermektedir. Karasal bölgelere doğru yağış azalarak 600 mm’ye

inmektedir. Ülkenin yaklaşık 2000-3000 m yüksekliğindeki dağların arkasında yer alan daha doğu

ve iç bölgelerinde ise yıllık yağış 300–450 mm’ye düşmektedir. Örneğin Karapınar’ın (Konya) yıllık

yağış ortalaması 298.1 mm/yıldır (Akça, 2001). Akdeniz’de, Ege ve Karadeniz bölgesine benzer

biçimde kıyılarda 1300 mm olan yağış yükseltilerde 2000 mm’ye ulaşmaktadır. Ancak, iç

kesimlerde yıllık yağış 450-600 mm arasında değişim göstermektedir. Türkiye’de yağışlar kıyı ve

bu bölgenin etkisinde kalan bölgelerde çoğunlukla yağmur biçiminde düşerken yüksek bölgelerde

yağış kar biçiminde olmaktadır.

Page 18: Türkiye Toprak Veritabanı

250-300mm

350-500mm

1000-1500mm

>1500mm

Yıllık Yağış

500-1000mm

Şekil 5. Yıllık Yağış Dağılımı (İzbırak, 1975; Darkot and de Agostini, 1980; DMİGM, 2001’den

sadeleştirilmiştir)

SıcaklıkAkdeniz’in kıyı bölgelerinde ortalama Ocak sıcaklık değeri 10 °C’den yüksek iken Ege,

Marmara ve Karadeniz kıyılarında 5 °C’ye düşmektedir. Kıyıların hemen iç kesiminde bu sıcaklık 0

°C’ye inmektedir. Ülkenin iç bölgelerinde ise sıcaklık –5 °C ile 0 °C arasında değişirken ülkenin en

soğuk bölgesi olan Doğu Anadolu’nun ortalama Ocak sıcaklığı –10 °C ile –15 °C arasındadır

(Şekil 6).

Türkiye’de ortalama Temmuz ayı sıcaklığı Güney ve Güney Anadolu’da 30 °C’den

yüksektir. Ege Bölgesinde akarsuların açtığı vadilerde sıcaklık 25 °C ile 30 °C arasındadır. Kıyıların

ardındaki bölgelerde 20 °C ile 25 °C, ana tektonik kuşakların oluşturduğu derin vadilerle Karadeniz

Kıyıları ve Doğu Anadolu’da sıcaklık 15 °C – 20 °C’dir. Bununla birlikte Kuzey Anadolu ile Toros

Dağlarının 1500 – 2000 m’den daha yüksek bölgeleriyle Doğu Anadolu’nun kimi kesimlerinde 10 ile

15 °C’lik düşük sıcaklıklara da rastlanmaktadır (Şekil 7).

Page 19: Türkiye Toprak Veritabanı

>+10°C

+5°-+10°C

0°-5°C

-5°-0°C

-10°-5°C

-10°-15°C

<-15°C

Şekil 6. Ocak Ayı sıcaklık dağılımı (İzbırak, 1975; Darkot and de Agostini, 1980 ve DMİGM,

2001’den sadeleştirilmiştir)

25-30°C

20-25°C

15-20°C

10-15°C

<-10°C

Şekil 7. Temmuz ayı sıcaklık dağılımı (İzbırak, 1975; Darkot and de Agostini, 1980 ve DMİGM,

2001’den sadeleştirilmiştir)

TÜRKİYE TOPRAKLARININ 1:1M VERSİYON 4.0 GÖRE SINIFLAMASIToprak Haritalama Birimleri (Soil Mapping Units-SMUs)- Toprak Birlikleri

Türkiye toprakları ESB/WRB toprak sınıflamasına göre 32 toprak birliğinden oluşmaktadır.

Her bir birlik içerisinde en az iki, genellikle üç adet Toprak Tipolojik Birimi içermektedir (Çizelge 1).

Türkiye’de baskın toprak sınıfı ülkenin çok eğimli bir topoğrafyaya sahip olması nedeniyle,

Leptosollerdir. Leptosolleri Calcisoller, Fluvisoller, Cambisoller, Vertisoller, Kastonozemler,

Page 20: Türkiye Toprak Veritabanı

Chernozemler, Regosoller, Arenosoller, Luvisoller izlemektedir. Ülkede ayrıca küçük alanlarda

Andosol, Podzol, Solonchak, Gleysol, Solonetz, Alisol, Acrisol ve Gypsisol türü topraklarda

bulunmaktadır.

LEPTOSOLLERGenç veya zayıf toprak gelişimi olan topraklardır. Çoğunlukla 30 cm’ den sığ ve altında ana

materyalin çok kireçli birikimler veya yüzeyden 30 cm’ den az bir derinlikte kesintisiz çimentolanmış

bir tabaka bulunan ya da bunların dışında 75 cm içerisinde ağırlıkça %10’dan daha düşük düzeyde

ince toprak materyali (silt+kil) içeren topraklardır (Driessen ve Dudal, 1991, FAO, 1988).

Leptosollerde mollic1, umbric2, ochric3 veya vertic4 A-horizonu dışında başka yüzey horizonu

bulunmamaktadır. Dünyada en yaygın toprak sınıfıdır ve yaklaşık 2.260 milyon hektarlık bir alana

yayıldığı sanılmaktadır (FAO, 1988). Leptosoller genellikle genç topraklardır ve toprak oluşumu

genellikle yeni oluşan bir B-horizonu üzerinde veya doğrudan ana kayaç üzerinde yer alan ince bir

A-horizonuyla tanımlanmaktadır. Leptosollerin büyük bir bölümünde horizon dizilimi A-(B)-R

biçimindedir. Leptosollerde drenaj ve tuz sorunu bulunmamasına karşın sığ olmaları, taşlılıkları ve

düşük su tutma kapasiteleri bu topraklarda üretimi ve kullanımı sınırlayıcı etmenlerdir. Karbonatça

varsıl olan Leptosollerin doğal bitki örtüsü asidik Leptosollerden daha yüksektir. Bu nedenle asidik

Leptosollerin tarım amacıyla kullanımları çok düşüktür ve daha çok otlatma ve ormanlık alanlarda

yaygındır. Leptosollerdeki en büyük sorun sığ olan toprakların erozyonun baskısı altında olmasıdır.

Aşırı eğimli arazilerde sığ ve taşlı topraklarda taşların toplanarak bunların teraslamada kullanımı

erozyon etkisini önemli oranda azaltmaktadır. Anadolu’da teras/seki uygulamaları binlerce yıldan

bu yana devam etmektedir (Akça ve ark. 2002).

Türkiye’de Leptosollerin yaygın olması Anadolu’da Miyosenden bu yana devam etmekte

olan tektonik hareketlerin neden olduğu eğimli topoğrafyadır. Bu eğimli arazilerde kaçınılmaz

biçimde ana materyalin ayrışmasından oluşan topraklar erozyonla taşınmakta ve geride sığ

toprakların kalmasına neden olmaktadır (Erol, 1981) (Şekil 8).

Haplic5 Kastanozmlerle birlikte bulunan karbonatlı çökel ve püskürük kayaçların üzerinde

yer alan Dystric6 Leptosoller Türkiye’de yıllık ortalama sıcaklığı 8 °C-15 °C ve yağışı 350 - 1400

mm arasında olan ılıman soğuk iklime sahip olan kuzeydoğu bölgesinde yaygındırlar (Şekil 9).

Cambisol, Vertisol ve Andosollerle birlikte bulunan diğer Leptosoller ülkenin doğu bölgelerinde

volkanik ve metamorfik kayaçlar ile Vertisol ve Fluvisollerin baskın olduğu havzalarda yer

almaktadır (Şekil 9).

1 Koyu renkli, iyi yapıda, yeterince kalın baz doygunluğu %50’den fazla olan organik maddece varsıl, sert olmayan yüzey horizonu2 Kalın koyu renkli organik maddece varsıl bazları yıkanmış yüzey horizonu3 İyi bir yapısı olmayan, açık renkli veya derin olmayan organik maddece yoksul ve kuru iken masif veya çok sert olan yüzey horizonu4 Kil içeriği yüksek, kurak dönemlerde çatlama gösteren horizonlar5 Belirgin bir özelliği olmayan 6 Baz doygunluğu %50 veya daha fazla olan

Page 21: Türkiye Toprak Veritabanı

Çizelge 3. Türkiye Topraklarının 1:1M Versiyon 4.0 Göre Haritalama

Birimlerinin (THB) DağılımıTHB DAĞILIMI(%)

Calcaric Cambisol/Eutric Leptosol 12,941Calcaric Fluvisol/Vertic Cambisol/Calcic Vertisol 7,012Calcaric Regosol/Calcaric Cambisol 0,071Calcic Vertisol/Calcaric Fluvisol 0,161Calcic Vertisol/Luvic Calcisol/Petric Calcisol 0,417Calcic Vertisol/Petric Calcisol/Luvic Calcisol 1,214Chromic Luvisol/Haplic Alisol/Haplic Acrisol 1,679Eutric Cambisol 0,008Eutric Cambisol/Eutric Regosol/Eutric Leptosol 0,676Eutric Cambisol/Haplic Luvisol 0,283Eutric Cambisol/Haplic Luvisol/Eutric Leptosol 0,029Eutric Cambisol/Haplic Luvisol/Mollic Leptosol 0,091Eutric Cambisol/Rendzic Leptosol 0,028Eutric Fluvisol 0,146Eutric Leptosol / Haplic Cambisol/Eutric Vertisol 2,961Eutric Vertisol/Vertic Cambisol 1,192Haplic Andosol 0,134Haplic Arenosol 0,150Haplic Calcisol/Mollic Leptosol 1,074Haplic Calcisol/Vertic Cambisol 5,325Haplic Kastanozem/Haplic Cambisol 2,941Haplic Luvisol/Eutric Cambisol/Eutric Leptosol 0,218Haplic Luvisol/Eutric Regosol/Eutric Cambisol 0,207Haplic Luvisol/Eutric Vertisol 0,087Lithic Leptosol 8,311Lithic Leptosol/Chromic Luvisol 3,524Luvic Calcisol / Calcic Vertisol 0,485Luvic Calcisol / Eutric Leptosol 0,757Luvic Calcisol/Haplic Cambisol 16,971Luvic Calcisol/Petric Calcisol 0,567Luvic Calcisol/Petric Calcisol/Calcic Vertisol 2,250Mollic Fluvisol/Eutric Vertisol 0,172Mollic Leptosol / Haplic Cambisol / Haplic Andosol 0,480Mollic Leptosol / Petric Calcisol/Calcic Vertisol 1,993Mollic Leptosol / Vertic Cambisol / Calcic Vertisol 0,164Mollic Leptosol/Lithic Leptosol 14,962Rendzic Leptosol/Calcaric Regosol 0,010Rendzic Leptosol/Haplic Cambisol/Luvic Kastanozem 7,016Salic Fluvisol/Eutric Vertisol 0,109Umbric Leptosol/Dystric Cambisol 1,583Vertic Cambisol 0,600Su Alanları 1,004Bataklık 0,009

Page 22: Türkiye Toprak Veritabanı

Şekil 8. Leptosol ve Luvisol Birliği (G.Antep, Midyat Formasyonu)

Şekil 9. Türkiye’deki Leptosollerin Genel Dağılımı

Batıda ve Güneyde Toroslarda Chromic Luvisollerle birlikte bulunan Lithic Leptosoller

çoğunlukla karbonatları yıkanmış kaolinitçe varsıl ileri derecede ayrışmaya uğramış Kırmızı

Akdeniz Topraklarıdır (Şekil terra rossa) ve Manchini’nin (1966) Akdeniz Havzasında 500 -1000 m

yükseklikte ve yıllık 500 – 1000 mm yağış alan bölgelerde kristalen kireçtaşı üzerinde geliştiğini

ileri sürdüğü topraklardır. Lithic ve Mollic Leptosoller yıllık ortalama sıcaklığı 8 – 14 ºC yağışı 400 -

1500 mm olan Oligo-Miyosen karstik arazilerde terra rossa veya Kırmızı Akdeniz Toprakları olarak

tanımlanmaktadırlar. Çeşitli jeolojik evrelerde oluşmuş ara tabakalarında çeşitli sedimanlar bulunan

yumuşak ve kristalen kireçtaşları üzerinde oluşmuş, Haplic Cambisol ve Luvic Kastonozemlerle

birlikte bulunan Rendzic Leptosoller ülkenin batı ve kuzeybatısında yer almaktadır (Dinç ve ark.

1997).

Page 23: Türkiye Toprak Veritabanı

Mollic Leptosoller, Petric Calcisoller ile bunların jeomorfolojik olarak alt düzeylerinde yer

alan Calcic Vertisol toprak birlikleri Güneydoğu Anadolu’da kolüvyal materyaller üzerinde gelişen

Kırmızı-Kırmızımsı Kahverengi Akdeniz Topraklarıdır. Bu topraklar GAP bölgesinde sulama projesi

havzalarında yer alan yaygın topraklardır (Dinç ve ark. 1997).

CALCISOLLERBir calcic7, petrocalcic8 horizon veya yüzeyden ilk 125 cm içerisinde yumuşak kireç

birikimleri içeren, ochric A-horizonu, cambic B-horizonu veya kalsiyum karbonatla çimentolanmış

agric B-horizonu dışında başka tanımlayıcı horizon içermeyen, Vertisoller veya Planosolleri

tanımlayacak özellikleri olmayan ayrıca ilk 100 cm içerisinde salic veya gleyic özellikler

göstermeyen topraklardır. Ancak Calcisollerdeki en önemli olay, ve adını aldıkları süreç, kalsiyum

karbonatın yüzey horizonundan yıkanıp alt horizonlarda birikmesidir. Oluşum yaşı yönünden yaşlı

olan Calcisollerde toprak oluşumunu geciktiren olay geçmiş jeolojik dönemlerde iklim salınımları

nedeniyle gerçekleşen kurak dönemler ve günümüzde kararlı olarak süregelen kurak ve yarı kurak

iklim özellikleridir. Bu dönemlerde özellikle kil oluşturacak kimyasal ayrışma yavaşlamaktadır. Bu

nedenle Calcisollerde çoğunlukla bir ochric horizon bulunmaktadır (FAO, 2001). Toprak analiz

verilerinin yetersizliğinden dünyadaki Calcisollerin dağılım alanları kesin olarak belirlenmiş değildir,

ancak söz konusu toprakların yaklaşık 1 milyar hektarlık alanı kapladığı sanılmaktadır. Bu da

dünyadaki kurak ve yarı-kurak alanların tamamının birincil veya ikincil düzeyde Calcisollerle

kaplandığı anlamına gelmektedir (FAO, 2001). Calcisollerin çoğu hafif koyu ve/veya sarımsı

kahverengi kireç benekli yüzey altı horizonu üzerinde yer alan ince kahverengi veya açık

kahverengi yüzey horizonları bulunmaktadır. Calcisollerin yüzey horizonlarındaki organik madde

düzeyleri seyrek, bitki örtüsü ve bitki kalıntılarının hızlı bozunması nedeniyle düşüktür.

Calcisollerin tarım yapılmayan büyük bir bölümü doğal çalı ve otlaklarla kaplıdır ve bu

topraklarda yoğun otlatma yapılmaktadır. Kuraklığa dayanıklı olan bitkiler, örneğin ayçiçeği bir veya

iki yıllık nadas uygulamaları sonrasında sulama yapılmadan yetiştirilebilmektedir. Ancak sulama

Calcisollerin verimini belirgin bir düzeyde arttırmaktadır. Akdeniz havzasında sulanabilen

Calcisollerin çoğu buğday, kavun-karpuz ve pamuk yetiştirme amacıyla kullanılmaktadır. Yem

bitkilerinden sorgum ve yonca yüksek kalsiyum düzeylerine dayanıklı olduklarından bu topraklarda

kolaylıkla yetiştirilebilmektedir. Calcisollerde karıkla yapılan sulama salma sulamadan daha

yararlıdır. Çünkü yüzeyde kaymak tabakası oluşumu engellenerek tohum çıkma düzeyi arttırılmış

olur (FAO, 2001). Güneydoğu Anadolu Bölgesinde yaygın olan Calcisoller’de (Harran Serisi, Dinç

ve Kapur, 1992) yürütülen karşılaştırmalı karık ve aralıklı (kesikli) karık sulama denemelerinde,

aralıklı sulama sırasında oluşan mikro erozyonun azaldığı ve pamuk bitkilerinin sudan daha fazla

yararlandığı saptanmıştır (Kanber ve ark. 2001). Petrocalcic horizonun yüzeye yakın olduğu

yerlerde ortaya çıkan taşlılığın sorun yarattığı ileri sürülse de söz konusu taşlar yağmurun darbe

etkisini azaltmakta ve yüzey akışı etkisini düşürerek suyun profile infiltre olmasına yardım ettiği 7 Kalsiyum karbonatın teksel veya nodüller biçimde biriktiği horizon8 Kalsiyum karbonatla çimentolanmış sert calcic horizon

Page 24: Türkiye Toprak Veritabanı

dikkate alınmalıdır (Akça ve ark, 2002). Söz konusu petrocalcic veya sert kaliş horizonunun

ve/veya kalişli kolon horizonunun yaygın olduğu yüksek arazi (teras-seki) Calcisollerinde, ülkenin

batısında, güneyinde ve güneydoğusunda yüzlerce yıldır geleneksel olarak geliştirilen ve

günümüzde doğanın korunması yönünden çok özel bir önemi olan bir zeytin-antepfıstığı-

keçiboynuzu (harnup) – bağdan oluşan bir agroekolojik yönetim sistemi oluşmuştur (Dinç ve ark.

2002). Bu sistem tüm Akdeniz Havzası ülkelerinde yaygın olarak görülmektedir.

Calcisoller, ülkenin kurak bölgelerinin, özellikle eski göl havzalarında ve Kuvaternerde

tektonizma sonucu gelişen çamur akıntısı sekilerinde yaygın topraklarıdır (Dinç ve ark. 1991c).

Calcic Vertisollerle birlikte Luvic ve Petric Calcisoller ülkenin Arap Kalkanının tektonik olarak

etkilediği güney-güneydoğusu ile benzer tektonizmalar etkisinde kalmış iç bölgelerinde yaygın

biçimde bulunmaktadır (Şekil 10). Luvic ve Petric Calcisoller Vogt (1984) ile Kapur ve ark

(1998)’nın sert kalişli ve Gile ve ark (1996)’nın k-horizonlu olarak tanımladıkları, Alt Pleyistosen ve

Üst Holosendeki iklim salınımları sırasında oluşan topraklardır. Luvic Calcisoller çoğunlukla

ayrışmış veya bozulmamış sütün biçimli kaliş9 (Kapur ve ark. 1987) horizonlu paligorskit kil

mineralince zengin olan topraklardır (Verrechia ve Le Coustumer,1996). Benzer topraklar Akdeniz

Havzasının kuzey ve güney bölgelerinde yer alan ülkelerde de yaygındır. Calcisol sınıfına giren

topraklara sahip ülkenin iç, batı, güney ve güneydoğusundaki topraklar Tersiyer killer ile kireççe

zengin ana materyallerden kaynaklanan çamur akıntıları üzerinde gelişmişken Güney (Antalya) ve

Batısının kimi bölgelerindeki Kırmızı Akdeniz Toprakları olarak tanımlanabilecek Calcisoller

traverten ve/veya Miyosen kireçtaşları üzerinde oluşmuştur. İç Anadolu’da Cambisollerle birlikte

bulunan Haplic Calcisoller sularının Holosen boyunca çekilmesiyle kuruyan Tuz Gölü olarak kalmış

olan Eski Konya Gölünün (İç denizinin) gölsel killi çökelleri üzerinde gelişmişlerdir. Bu bölgede yıllık

yağış 200 ile 400 m arasında sıcaklık ise 8 °C ile 12 °C arasında değişmektedir. Denizel

kireçtaşları, göl çökelleri ve volkanik ana materyaller üzerinde Akdeniz iklimi ile ılıman, kurak ve

soğuk bölgelerde yıllık yağış ortalaması 200 ile 800 mm arasında değişen Luvic Calcisol/Haplic

Cambisol birlikleri Türkiye’de geniş alanları kaplamaktadır (Şekil 11). Ülkenin güneydoğusunda

yaygın olarak Leptosollerle birlikte bulunan Calcisoller karbonatlı, kristalen sert kireçtaşları ile

alüviyal çökeller üzerinde oluşmuşlardır (Dinç et al. 1997).

9 Karbonatça zengin Tersiyer ve Kuvaterner çökellerin/toprakların üst bölümlerinden yıkanan karbonatlarca varsıl çözeltilerin alt katmanlarda yeniden kristallenerek sütün konumunda dikey biçimde birikmesi sonucu oluşan horizon/katman

Page 25: Türkiye Toprak Veritabanı

Şekil 10. Çamur Akıntısı üzerinde gelişim göstermiş Calcisol (Sarıçam, Adana)

Şekil 11. Türkiyedeki Calcisol’ lerin Genel Dağılımı

Page 26: Türkiye Toprak Veritabanı

FLUVISOLLERFluvisoller, fluvic10 toprak özelliklerine sahip olan genç topraklardır. Başka bir deyişle

düzenli olarak oluşan seller sonucu yeni materyal birikimi olan topraklardır ve katmanlaşma ile

düzensiz organik madde birikimi gösterirler. Ochric, mollic, umbric, histic11 veya sülfürik12

horizonların biri dışında başka bir tanımlayıcı horizon içermeyen veya yüzeyden 125 cm içerisinde

sülfidik13 materyal içeren topraklardır. Akarsuların üst bölümünde yer alan Fluvisoller dar alanlarda

yer alırken, sel ovalarının yaygınlaştığı orta ve alt bölgelerde sırasıyla kaba ve ince tekstürlü

Fluvisoller oluşmaktadır. Denizel çökellerin bulunduğu bölgelerde göreceli olarak daha kaba

tekstürlü Fluvisoller akarsu setlerinde yer alırken akarsuyun kıyıya yaklaştığı bölgelerde ince ve

ağır tekstürlü topraklar gelişmektedir. Fluvisoller genellikle A-C horizon dizilimli zayıf horizon

gelişimi olan ve suyla doygun değilse çoğu zaman kahverengi aksi durumda gri renkli profillere

sahiptir. Fluvisollerin bir çoğunda birbirini izleyen indirgen ve yükseltgen koşulların oluşturduğu pas

lekeleri bulunmaktadır. Ancak, gri renk yüzeyden ilk 50 cm içerisinde saptanırsa bu topraklar

Gleysol olarak tanımlanmaz çünkü bu topraklarda fluvic özellik daha baskındır. Fluvisoller dünyada

her iklimde oluşmaktadır ve yaklaşık 350 milyon hektarlık bir alanı kaplamaktadırlar. Fluvisoller

başlıca akarsu ve göl kenarlarında, deltalarda ve yakın geçmişe ait olan denizel çökellerin olduğu

alanlarda oluşmaktadırlar.

Fluvisoller genç topraklar olmasına karşın verimliliği yüksek olan topraklardır ve eski

çağlardan bu yana insanların su kaynaklarının yakın olması nedeniyle yerleşim alanı ve buna bağlı

olarak tarım alanı olarak kullanılmışlardır. Tropikal bölgelerde Fluvisollerde çeltik tarımı oldukça

yaygındır. Kıyıya yakın alanlarda tuza dayanıklı mangrov tarımı yapılmaktadır. Bununla birlikte iyi

bir drenaj kontrolü ile Fluvisollerde uygun iklim koşullarında bir çok tarım ürünü kolaylıkla

yetiştirebilmektedir.

Fluvisoller Türkiye’de akarsu vadileri, havzaları ve göl kıyılarında yaygın olarak bulunan

THB’leridir. Ancak, ülkenin güneydoğu bölgelerinde Arap Kalkanının neden olduğu tektonik

aktiviteler sonrası yükselen alanlardan materyal taşınması sonucu bu genç topraklar örtülmüştür.

Bu nedenle Türkiye’de Vertic Cambisol ve Calcaric Vertisollerle birlikte geniş alanlara yayılmış

Calcaric Fluvisoller şiddetli ve sık aralıklarla oluşan tektonik alanlardaki toprak yayılımına iyi bir

örnek oluşturmaktadırlar (Şekil12,13).

10 Yakın geçmişte belirli aralıklarla yeni materyal katılımı olan, akarsu, deniz ve göl çökelleri11 Yüzeyden ilk 40cm içerisinde 20 ile 40cm kalınlıkta olan, hacim olarak %75 ve daha fazla organik materyal içeren horizon12 15cm kalınlığında pH’ısı 3.5’ten düşük, 2.5Y veya daha fazla hue değeri ile kroması 6 veya daha fazla olan jarosit (KFe3(SO4)2(OH)6, Potasyum Demir Sülfat hidroksit) lekeleri olan horizon.13 Suyla doygun koşullardaki mineral veya organik topraklarda hacmin %0.75 veya daha fazlası sülfit formunda kükürt içeren

materyal

Page 27: Türkiye Toprak Veritabanı

Şekil 12. Alüviyal ovada sığ taban suyu olan Fluvisol (Çukurova)

Şekil13. Türkiye’deki Fluvisol’lerin Genel Dağılımı

Page 28: Türkiye Toprak Veritabanı

CAMBİSOLLERCambisoller renk, yapı veya karbonat içeriğinin değiştiği horizon farklılaşmalarının

başlangıcının görüldüğü topraklardır. Başta orta ve ince tekstürlü kolüviyal, alüviyal veya rüzgar

çökelleri olmak üzere bir çok kayaç üzerinde gelişebilmektedirler.

Bir cambic14 B-horizonuna ve ochric veya umbric A- horizonu dışında tanımlayıcı başka bir

horizona sahip olmayan, veya baz doygunluğu % 50’den daha düşük olan bir cambic B-horizonu

üzerinde yer alan bir mollic horizonu olan ve Vertisol veya Andosol özellikleri ile ilk 50 cm’de gleyic

özellikler göstermeyen topraklardır. Profil dizilimi çoğunlukla A-Bw-C biçimindedir. Cambisoller ana

materyalin orta derecede ayrıştığı ancak kil, organik madde ve Al-Fe bileşiklerinin yıkanmalarının

görülmediği topraklardır. Cambisoller içerisinde bulunan ayrışabilir mineral varlığı ve ileri pedojenik

olayların görülmemesi bu toprakların henüz toprak oluşumunun ilk evrelerinde olduğunu gösteren

olgulardır. Kimi Cambisollerde baz yıkanması saptansa da bu yıkanma düzeyi çok yüksek değildir.

Cambisollerin ochric, mollic veya umbric horizonlarının altında yer alan cambic B-horizonu

genellikle sarımsı kahverengindedir, ancak kimi zaman koyu kırmızı renkte de olabilmektedir. Bu

topraklarda kil yıkanmaları saptansa da A-horizonunda kil düzeyi daha yüksektir.

Cambisoller dünyada yaklaşık 1.5 milyar hektarlık bir alanı kaplamaktadır (Driessen ve

Dudal, 1991; FAO, 2001). Cambisoller her tür iklim koşulunda ve bitki örtüsü altında düzden dağlık

arazilere kadar bir çok alanda gelişebilmektedirler. Cambisollerde çok çeşitli tarım

yapılabilmektedir. Ancak topoğrafik koşullar, sığ profil derinliği, taşlılık ve düşük baz doygunluğu

kullanımda sınırlayıcı etmenler olabilmektedir. Eğimli arazilerdeki Cambisollerde çoğunlukla

otlatma ve ormancılık yapılmaktadır. Dağlık alanlardaki erozyon ve çökelme olayları Cambisollerin

oluşumunda oldukça etkindir.

Cambisoller verimli tarım topraklarıdır ve yoğun biçimde kullanılmaktadır. Ilıman

bölgelerdeki Eutric Cambisoller dünyanın en verimli toprakları arasındadır. Daha düşük verimli de

olsa Dystric Cambisoller tarım ve otlatma amacıyla kullanılmaktadır. Eğimli arazilerdeki

Cambisollerin orman örtüsü altında kalması bu toprakların erozyondan korunması için en uygun

arazi yönetimi olarak kabul edilmektedir. Kurak bölgelerdeki sulanabilen Vertic ve Calcaric

Cambisoller yiyecek ve yağ bitkilerinin tarımında çok yoğun biçimde kullanılmaktadır. Aluviyal

ovalarda oluşan Gleyic Cambisoller çeltik tarımında oldukça yüksek verim sağlamaktadırlar. Humid

tropiklerdeki Dystric ve Ferralic Cambisoller besin yönünden yoksul topraklardır ancak birlikte

bulundukları Acrisol veya Ferralsollerden daha yüksek katyon değişim kapasitesine sahip olmaları

nedeniyle söz konusu topraklardan daha iyi durumdadırlar (FAO, 2001).

Türkiye’de Cambisol toprakları (Şekil 13) Akdeniz bölgesinden çok, daha ılıman alanlarda

Leptosol ve Kastanozemlerle birlikte yaygın biçimde bulunmaktadırlar. Ayrıca Calcisollerin kuzey

sınırlarında da yaygındırlar (Şekil 14). Akdeniz Bölgesinin yıllık yağış ortalaması olan 500-1000

mm’den daha yüksek düzeyde yağış alan ve yıllık ortalama sıcaklığı 13 – 15 °C arasında olan

14 Ayrışmış argilik, nitric veya spodic B-horizonu özelliği göstermeyen, histic horizon kadar koyu renkli, organik maddece zengin ve yapısında olmayan horizon

Page 29: Türkiye Toprak Veritabanı

ılıman bölgelerde Calcisollerden çok Cambisoller yaygındır (Dinç et al. 1997).

Şekil 13. Cambisol (Trakya)

Şekil 14. Türkiye’deki Cambisol’lerin Genel Dağılımı

VERTİSOLLERKısaca yüksek düzeyde kil içeren ve çatlayan topraklar olarak tanımlanan Vertisollerin

yüzeylerindeki ilk 18 cm’lik bölümü karşılaştığında, ilk 50 cm içerisinde % 30 veya daha fazla kil

içerirler. Ayrıca kurak mevsimlerde yüzeyden 50 cm’lik derinliğe kadar ulaşabilen 1 cm

genişliğindeki çatlaklar ile kayma yüzeyleri ve kama-biçimli paralel yapı birimleri oluşturmaktadır

(Wilding ve Puentes, 1988; Kapur ve ark. 1997). Bu oluşumlar kimi zaman yüzeyden 100 cm

Page 30: Türkiye Toprak Veritabanı

aşağıda da saptanabilmektedir. Vertisoller çoğunlukla ince tekstürlü ve yüksek düzeyde smektit

içeren çökeller ile ayrışma ürünü olarak smektit kili oluşturan, özellikle bazaltik kökenli kayaçların

(Kapur ve ark, 1977, 1997) üzerinde oluşmaktadırlar. Vertisoller çöküntü alanları, düzden dalgalıya

değişen nemli ve kurak mevsimlerin birbirini izlediği tropik, yarı-kurak ve Akdeniz ikliminin baskın

olduğu alanlarda yaygındır (Driessen ve Dudal, 1991). Vertisoller dünyada yaklaşık 335 milyon

hektarlık bir alanı kaplamakta ve çoğunlukla Luvisol, Cambisol, Gypsisol ve Solonchaklarla birlikte

bulunurlar (FAO, 2001).

Vertisollerin otlatma amacıyla kullanımı düşüktür ancak sulama olanağı olan bölgelerde

Vertisollerde yoğun tarım yapılmaktadır. Ancak Vertisollerin ağır killi olmaları, ıslakken plastik

(yapışkan), kuru iken de çok sert olmalarına yol açtığı için, tarımsal yönden kullanımları sorunlara

yol açabilmektedir. Bu nedenle Vertisollerin işlenme süresi toprağın su durumuna bağlı olarak

oldukça kısa bir dönem içerisinde olmaktadır. Özellikle toprak nemliyken mekanik işlemeler

topraklarda çok ciddi pulluk altı katmanların gelişmesine yol açmaktadır (Yeşilsoy ve ark. 1977).

Vertisollerdeki diğer bir sorunda su alınca şişen smektit tipi killerin gözenekleri tıkaması nedeniyle

ortaya çıkan drenaj sorunudur. Vertisoller potansiyel olarak verimli topraklar olmalarına karşın su

ve arazi işleme tekniklerine çok dikkat edilmesi gereken topraklardır. Uluslararası Yarı-Kurak Tropik

Bitki Araştırma Enstitüsü (ICRISAT) araştırma merkezinin uzun yıllara dayalı çakılı tarla denemeleri

sonucunda Vertisollerin kullanımı yönünden oluşturdukları özel ürün rotasyon, düşük düzeyde

sürüm ve organik tarım yöntemleri bir Vertisol kullanımı modelinin başka bir deyişle bir “Vertisol

Teknolojisi” kavramının ortaya çıkmasını sağlamıştır. Söz konusu özel Vertisol teknolojisi

kavramının Türkiye’deki Vertisolleri yaygın olarak içeren ovalarda (Harran, Muş, Trakya vb),

bölgeye uygun yerel tarımsal yöntemlerle modifiye edilerek, kullanılması yararlı olacaktır.

Türkiye’de Vertisoller (Şekil 15) özellikle ova ve çöküntü alanlarında yer alan yaygın birincil

(ana kaya üzerinde oluşan) veya ikincil (taşınma sonrası yerinde oluşum gösteren) topraklardır

(Şekil 16). Calcic Vertisollerde çatlaklar ve yüzey ondüleliğinin (gilgai) fazla belirgin olmaması bu

topraklara Kuvaterner çamur akıntıları yüzeyleri üzerinde oluşmuş Petric Calcisollerden taşınan iri

kalsit ve paligorskitlerin smektitin şişme büzülme potansiyelini azaltmasından kaynaklanmaktadır

(Dinç et al. 1991a; Kapur ve ark. 1990, 1991, 1993a). Ülkenin iç ve güney bölgelerindeki akarsular

eski ve günümüz yatakları boyunca taşıyıp biriktirdikleri alüviyal çökellerle Calcic Vertisollerin

oluşmasına neden olmuşlardır. Kuzeybatı bölgelerinde yer alan Eutric Vertisoller, Balkanların bir

çok bölgesinde olduğu gibi, volkanik alanlardan taşınan düşük karbonatlı ve yüksek kil içerikli

Vertisollerdeki tipik çatlama ve ondüleli yapıyı göstermektedirler (Dinç et al. 1986; Kapur et al.

1987; Dinç et al. 1997).

Page 31: Türkiye Toprak Veritabanı

Şekil 15. Vertisol (GAP Bölgesi)

Şekil 16. Türkiye’deki Vertisol’lerin Genel Dağılımı

LUVISOLLERLuvisol toprak grupları, yüzey horizonunda killerin yıkandığı alt horizonlarda ise biriktiği

başka bir deyişle toprak profili içerisinde tekstürel farklılıkların olduğu topraklardır. Luvisollerin

yüzeyaltı horizonu argic horizondur. Bu topraklarda yüksek aktiviteli killer olarak tanımlanan

smektit, montmorillonit ve klorit kil mineralleri bulunmakta ancak Planosoller gibi keskin tekstürel

Page 32: Türkiye Toprak Veritabanı

değişime, Albeluvisols gibi albeluvic15 dillerin oluşumuna, step toprakları gibi mollic yüzey

horizonunun saptanamadığı topraklardır. Luvisoller, yüzeyden ilk 100 cm içerisinde veya daha

kaba materyallerle (tınlı kum veya daha kaba) örtülmüş ise ilk 200 cm’de, 24 cmol/kg’a eşit veya

daha fazla KDK’ne sahip argic horizonlu toprakları simgelemektedirler. Söz konusu topraklar buzul

tili, eolian16, alüviyal ve kolüviyal ana materyallerleri üzerinde gelişim göstermektedirler. Buna

karşın Türkiye’de kristalen kireçtaşları üzerinde de geliştikleri bilinmektedir (Dinç ve ark. 1997).

Luvisollerin oluşumu için üç önemli aşama gerekmektedir:

a. yüzey horizonunda killerin mobilizasyonu

b. killerin birikim horizonuna taşınması/yıkanması

c. taşınmış/yıkanmış killerin immobilizasyonu.

Yukarıdaki süreçlerden de anlaşılacağı üzere kil agregatları alt horzonlara taşınmadan önce

dispers (çözünmüş) olması gerekmektedir. Bu nedenle Vertisoller gibi çatlaklardan ve

gözeneklerden kil agregatlarının alt katmanlara taşınımı yüzeyaltı horizonunu kilce

zenginleştirmez.

Luvisoller, kahverengiden kuvvetli kahverengiye değişen veya kırmızı olan yüzeyaltı

horizonu üzerinde yer alan kahverengi-koyu kahverengi yüzey horizonlu, A-Bt(argic)-C biçiminde

horizon dizilimine sahip topraklardır. Alttropikal bölgelerde, Luvisolerde kırmızımsı kahverengi argic

horizon içerisinde veya altında calcic horizon veya yumuşak kireç ceplerine rastlanabilmektedir.

Serin iklimlerde oluşan Luvisollerin renkleri ılıman iklimlerde oluşanlara oranla daha açık kırmızı

olmaktadır. Yağışlı bölgelerde ise yüzeydeki aşırı kil ve serbest demiroksitlerin yıkanması

nedeniyle koyu ancak ince A-horizonu üzerinde grimsi bir yıkanma horizonu gelişimi görülmektedir.

Luvisoller orta düzeyde ayrışmış ve tropikal bölgelerdeki benzerleri olan Lixisollerden daha az AL,

Fe ve Ti-oksitler içeren topraklardır.

Bir çok ana materyal ve iklimde oluşmaları nedeniyle bu topraklar dünyanın bir çok yerine

yayılmış durumdadır. Buna karşın daha çok düz ve düze yakın eğimler ile serin ve ılıman iklimlerde

daha yaygındırlar (FAO, 2001). Granüler veya kırıntılı strüktürde olan yüzey horizonları nedeniyle

gözenekli ve iyi havalanma gösteren, argic horizondaki kil nedeniyle alınabilir su depolama

kapasitesi yüksek olan, yarı köşeli, köşeli strüktürlü alt horizonlarının iyi drenaj kapasiteleri, orta

düzeyde ayrışmış olmaları ve yüksek baz doygunlukları nedeniyle bir çok tarımsal amaçla

kullanıma potansiyel olarak uygun topraklardır.

Dünyada ılıman bölgelerdeki Luvisollerde tahıl, şeker pancarı ve yem bitkileri yetiştirilirken

eğimli arazilerdeki Luvisollerde bahçe tarımı ve otlatma yapılmaktadır.

Luvisoller, Türkiye’de baskın olarak yağışın killeri yüzey horizonundan disperse edip

yıkadığı ancak tüm profilden (Şekil 17) uzaklaştıramadığı D. Karadeniz bölgesinde, diğer

bölgelerde ise Calcisol ve Vertisollerle birlikte ikincil veya üçüncül konumda bulunmaktadır (Şekil

18). Luvisoller Türkiye’de iklim koşullarına bağlı olarak özellikle Akdeniz ve Ege bölgesinde

15 Albic horizon renginde (Munsell renk skalasında 7-8 değerine, 3 veya daha az kromaya, veya 5-6 değerine ve 2 veya daha düşük kromaya sahip horizon) genişliğinden daha çok derin olan, üstteki argic horizonun ilk 10cm’inin %10’undan fazla haciminde olan diller biçiminde birikmiş/yıkanmış horizon

16 Rüzgarla taşınmış

Page 33: Türkiye Toprak Veritabanı

seracılık, diğer bölgelerde ise bahçecilik amacıyla kullanılmaktadır.

Şekil 17. Sütün strüktürlü Luvisol (Kütahya)

Şekil18. Türkiye’deki Luvisol’lerin Genel Dağılımı

ACRİSOLLERAcrisol sınıfı topraklar düşük aktiviteli (kaolinit, halloysit, metahalloysit) killerin argic17 bir

horizonda biriktiği ve düşük baz doygunluğuna sahip topraklar olarak tanımlanmaktadırlar.

Acrisoller, KDK’sı 24 meq/100g olan ve baz doygunluğu % 50’den düşük hafif geçirgen bir argic B-

horizonunun üzerinde bir E-horizonunun yer aldığı, alt horizonlarda diller biçiminde kil dağılımı

olmayan topraklardır (FAO, 2001). Acrisoller ileri düzeyde ayrışmış asit reaksiyonlu topraklardır.

Çoğunlukla asidik kayaçlar üzerinde gelişirler. Horizon dizilimleri A-E-Bt-C biçimindedir.

Acrisollerdeki değişimler daha çok oluştukları alana bağlıdır (drenaj, su) ve sığ koyu renkli tam 17 Üstünde yer alan horizondan belirgin düzeyde daha çok kil içeren yüzey altı horizonu. Bu fark üst horizondan killerin yıkanarak

birikmesi veya üst horizondaki killerin bozunması veya erzonla yıkanması sonucu oluşabilmektedir.

Page 34: Türkiye Toprak Veritabanı

bozunmamış organik madde içeren bir A-horizonuna sahiptirler. Bu horizonun altında yer alan Bt-

horizonu E-horizonuna oranla daha koyu kırmızı veya sarımsı renktedir. Kurak mevsimlerin olduğu

bölgelerdeki Acrisollerin bir çoğunun ince, kahverengi, ochric yüzey horizonu vardır ve yıl boyunca

toprak neminin yüksek olduğu bölgelerde organik maddenin birikimi sonucu daha koyu renkler

baskındır. Acrisollerde ayrışabilecek çok az mineral bulunmakta ve kil fraksiyonunda ayrışmanın

ileri evrelerinde olan topraklara özgü iyi kristalize olmuş kaolinitle gibsit mineralleri bulunmaktadır.

Korunmuş orman örtüsü altında yer alan Acrisollerin yüzey horizonları geçirgendir. Eğer

orman örtüsü kaldırılırsa verimli olan A-horizonu bozularak (degrade olarak) sert bir yüzey katmanı

oluşur. Bu sert kabuk tabakası yağışlarla gelen suyun profile sızmasını engelleyerek suyun yüzey

akışına geçmesine ve erozyona uğramasına neden olmaktadır.

Acrisolleri tarım amacıyla kullanırken dikkat edilmesi gereken en önemli konu yüzeydeki

organik madde düzeyinin korunmasıdır. Asidik reaksiyonlu olan Acrisollerde düşük girdili tarım

yapmak oldukça zordur. Çünkü bu topraklar kireçleme ve eksik olan bazlar için uygun gübreleme

gerektirmektedir. Türkiye’de Karadeniz bölgesindeki çay ekim alanlarında olduğu gibi özellikle

asitliğe dayanıklı bitkilerin ekilmesi gerekmektedir. Ancak, Türkiye’de de olduğu gibi Acrisollerin bir

çoğu orman örtüsü altındadır ve özellikle eğimli arazilerde bu örtünün korunması veya tarım

ormancılığı (agroforestry) yapılması bu toprakların daha uygun kullanılmış olmasını sağlayacaktır.

Acrisoller Türkiye genelinde yıllık yağışın çok yüksek olmaması nedeniyle yaygın olmayan

topraklardır (Çizelge 3, Şekil 19). Yıllık yağışın 1500-2000 mm, sıcaklığın ise 12 °C – 15 °C

arasında değiştiği ülkenin Karadeniz kıyısındaki Kuzeydoğu Bölgesinde yer alan Haplic18 Acrisoller

çoğunlukla Eutric Cambisollerle birlikte bulunmaktadırlar. Ancak, ayrıntılı toprak etüt çalışmaları

yapılarak (1:250.000 ölçekli harita çalışması sırasında) bölgede bulunma olasılığı yüksek Podzol

ve Acrisollerin iyi tanımlanması gerekmektedir.

Şekil 19. Türkiye’deki Acrisol’lerin Genel Dağılımı

18 Tipik, belirli bir ayırt edici özelliği olmayan

Page 35: Türkiye Toprak Veritabanı

ALİSOLLERYüksek aktiviteleri (smektit, vermikulit, 2:1 tabakalı) killerin toprağın alt horizonlarında

birikim gösterdiği kuvvetli asidik topraklardır. Bu sınıfa ait topraklar çoğunlukla humid (alt) tropik ve

ılık bölgelerde belirli düzeyde durağanlaşmamış içerisinde alüminyumlu mineraller içeren ana

materyaller üzerinde gelişim göstermektedirler. Bu minerallerin sürmekte olan hidrolizleri ortama Al

salınımına neden olmakta ve katyon değişim kapasitesinin yarısını bu element tarafından

doldurulmaktadır. Alisoller bu nedenle adlarını alüminyumdan almışlardır.

Birçok ana materyal üzerinde gelişim gösterse de Alisollerde A-Bt-C profil dizilimi

bulunmaktadır. Alisollerde profiller arasındaki farklılıklar erozyon nedeniyle A horizonunun

aşınmasından kaynaklanmaktadır. Alisollerin çoğunlukla ayrışma sonrası smektit ve vermikulit

oluşturan bazaltik kayaçlar üzerinde geliştiği saptanmıştır (FAO, 2001).

Alisoller düşük düzeyde bitki besin elementleri içerirken çözünebilir inorganik Al toksik

düzeyde bulunmaktadır. Bu topraklarda kireçleme ve tam gübreleme olasılığı yoksa ekimi

yapılacak bitki türlerinin düşük besin içeriğine ve yüksek serbest Al düzeylerine dayanıklı olması

gerekmektedir. Bu nedenle Alisoller üzerinde çoğunlukla çay, kauçuk ve palm (hurma) tarımı

yapılmaktadır. Türkiye’de Alisoller (Kırmızı Sarı Podzolik Topraklar) üzerinde yeterli bilgi

olmamasına karşın Doğu Karadeniz bölgesinde Haplic Luvisol-Chromic Luvisol-Haplic Acrisollerle

birlik oluşturmaktadır (Şekil 20).

Şekil 20. Türkiye’deki Alisol’lerin Genel Dağılımı

Page 36: Türkiye Toprak Veritabanı

REGOSOLLERRegosoller, WRB’de herhangi bir toprak sınıfına girecek özellikleri taşımayan topraklardır.

Regosoller çok zayıf gelişim gösteren topraklardır ve Leptosoller kadar sığ, Arenosoller kadar

kumlu ve Fluvisoller kadarda fluvic özelliklere sahip değildirler. Regosoller tanımlanırken içerdikleri

özelliklerden çok içermedikleri özellikler göz önüne alınmaktadır. Regosoller yıl boyu toprağın

donmadığı her iklim ve yükseklikte oluşabilmektedir, ancak çoğunlukla kurak ve yarı-kurak

bölgelerdeki dağlık arazilerdeki aşınmış alanlarda yaygındırlar (FAO, 2001).

A-C dizilimli profillere sahip olan Regosollerde yalnızca ochric horizon bulunmaktadır. Profil

gelişimi genç topraklar olmaları ve/veya yavaş toprak gelişimi nedeniyle çok düşüktür. Regosoller

çok farklı amaçlarla kullanılmaktadır. Bu toprakların çoğu düşük yoğunlukta otlatma amacıyla

kullanılmaktadır. Dağlık bölgedeki Regosollerde ise en iyi arazi kullanımı bu toprakların orman

örtüsü altında bırakılmasıdır (FAO, 2001). Yeryüzünde Regosoller yaklaşık 260 milyon hektarlık bir

alanı kaplamaktadır.

Türkiye’de Calcaric Regosol ve Calcaric Cambisol birlikleri diğer birliklere oranla küçük bir

alanı kaplamaktadır (Şekil 21, 22). Bu toprak birlikleri Akdeniz Bölgesindeki Lithic

Leptosol/Chromic Luvisol birlikleriyle benzer iklimlerde oluşmaktadır (Dinç et al. 1997).

Şekil 21. Kaliş üzerine taşınarak gelmiş Regosol (Çukurova)

Page 37: Türkiye Toprak Veritabanı

Şekil 22. Türkiye’deki Regosol’lerin Genel Dağılımı

ARENOSOLLERArenosoller kuvarsça varsıl eski toprak materyalleri veya kayaçların yerinde ayrışmasıyla

veya taşınarak çökelmiş kum veya kumullar üzerinde gelişen topraklardır. Bu nedenle tınlı veya

kaba tekstürlü topraklardır. Ancak bu materyalin fluvic veya andic19 özellik göstermemesi

gerekmektedir. Ayrıca yüzeyde ochric A, albic20 E, veya plinthic21, petroplinthic22 veya salic-

horizonu dışında başka tanımlayıcı horizon içermemelidir. Arenosoller kuraktan nemli iklime, aşırı

soğuktan sıcağa kadar tüm iklimlerde ve genç kumullar, kıyı kumulları ve kumlu ovalarda

oluşabilmektedir. Arenosollerde profil dizilimi genellikle A-(E)-C biçimindedir. Kurak bölgelerde

yüzeyde yalnızca ochric horizon bulunurken yağışlı bölgelerde albic horizon gelişimi

görülebilmektedir. Arenosollerin kurak bölgelerde otlatma amacıyla kullanılmalarına karşın

günümüzde kumullarda sulamayla özel ürünler başarıyla üretilebilmektedir. Çevre dostu

sürdürülebilir arazi yönetimi yaklaşımına göre biyoçeşitlilik alanı olarak ayrılması gereken bu

oluşumlar, verimli tarım topraklarının kentleşme ve endüstrileşme nedeniyle kullanım dışı kalması

nedeniyle özellikle Çukurova’da kıyı bölgelerinde karpuz, kavun ve yer fıstığı tarımı bu topraklar

üzerinde gerçekleştirilmektedir. Günümüzde yüksek kazanç sağlayan bu uygulama, Arenosollerin

aşırı geçirgenliği nedeniyle yakın gelecekte taban ve yeraltı sularının kimyasal gübre ve ilaçlar

nedeniyle kirlenerek ürün verimlerinin düşmesine ve kıyı alanlarının aşırı tuzlanmasının yanısıra

denizdeki balık yaşamınında sona ermesine neden olacaktır. Arenosoller dünyada yaklaşık 900

milyon ha alan kaplamaktadır. Başka bir deyişle dünyanın % 7’si Arenosollerle kaplıdır.

Türkiye’de küçük bir alanı kaplayan Haplic Arenosol birlikleri günümüz veya eski akarsu 19 Volkanik kökenli materyal içeren horizon20 Kil ve demir oksitler yıkanarak uzaklaşmış açık renkli yüzeyaltı horizonu. 21 Demirce varsıl humusça yoksul killerin kuvarsla bir arada bulunduğu sert horizon22 Süreklilik gösteren demirin önemli bir çimentolayıcı olduğu organik maddenin bulunmadığı sert tabaka

Page 38: Türkiye Toprak Veritabanı

yataklarının ülkenin kıyı bölgelerine yığdıkları kumullar ile İç Anadolu’da eski göl yataklarında,

özellikle Karapınar bölgesinde gelişmişlerdir (Dinç et al. 1978; Dinç et al. 1997, Akça, 2001) (Şekil

23, 24).

Şekil 23. Eski göl kumulları üzerinde gelişmiş Arenosoller (Karapınar, Konya)

Şekil 24. Türkiye’deki Arenosol’lerin Genel Dağılımı

Page 39: Türkiye Toprak Veritabanı

ANDOSOLLERVolkanik alanlardaki siyah renkli topraklar olarak tanımlanan Andosoller, yüzeyden ilk 25 cm

içerisinde vitric23 veya andic24 horizonla birlikte histic, fulvic, melanic, mollic, umbric, ochric, duric

veya cambic horizon dışında (eğer 50 cm’den daha çok gömülmemiş ise) başka tanımlayıcı

horizon içermeyen topraklardır (FAO, 2001). AC veya ABC profil dizilimli olan Andosoller

çoğunlukla volkanik tüf üzerinde gelişseler de tüf ve pumis üzerinde gelişmeleri de olasıdır.

Gözenekli yapıda olan volkanik materyalin hızlı ayrışması, durağan organo-mineral bileşikleri ile

kolay ayrışabilen alofan, imogolit ve ferrihidrit benzeri minerallerin oluşmasına yol açmaktadır.

Andosoller dünyada aktif tektonik fayların oluşturduğu volkanik bölgelerde yaygındırlar. Bu nedenle

Andosoller her iklim ve yükseklikte oluşabilmektedir. Ancak, volkanik bir dağın en üst bölgesinde

Andosol, orta eğimli bölgesinde Cambisol ve eğimin azaldığı yerde de Vertisol oluşumu görülebilir.

Andosollerin yüzey horizonları çok geçirgen, dağılgan ve granüler yapıdadır. Kimi Andosollerde

yüzeydeki toprak yağımsı veya kaygan bir his vermektedir. Andosoller tipik fiziksel özellikleri

nedeniyle suyla doygun Andosol toprak parmaklar arasında ezildiğinde kaygan bir his vermekte,

bırakıldığında jelimsi bir kıvamda olup suyunu bırakmaktadır. Andosollerdeki uygun agregat

stabilitesi ve yüksek geçirgenliği bu toprakların erozyona dayanıklı olmasına neden olmaktadır.

Volkanik cam içeriklerinin yüksek olması nedeniyle Andosollerin hacim ağırlığı çoğunlukla 0.9

g/cm3 olmasına karşın 0.3 gr/cm3 değere sahip Andosollerde bulunmaktadır. Söz konusu bu

özellikte Andosollerin sınıflandırılmasını sınırlamakta ve güçleştirmektedir.

Andosollerin yüksek verim potansiyelleri bulunmasına karşın fosfot tutma değerlerinin

yüksek olması ve aşırı ayrışma sonucu KDK’lerinin düşük olması tarımsal amaçlarla

kullanılmalarında sınırlayıcı etmenlerdir.

Türkiye volkanik oluşumlar yönünden zengin bir ülke olmasına karşın Andosoller ile ilgili çok

az çalışma yapılmıştır (Kapur ve ark. 1980; Dinç ve ark. 1997). Bunun başlıca nedeni yeterli arazi

çalışması yapılmaması ve Andosol özelliklerini tanımlayacak laboratuvar analizlerin zor oluşu

yanında fiziksel tanımlama ölçütlerinin tartışma konusu olmalarındandır. Buna karşın Haplic

Andosol THB’leri ülkenin doğusu, kuzeydoğu, güney ve batı bölgelerinde tanımlanmıştır. Ancak, bu

topraklarının dağılımlarının tam olarak belirlenmesi için daha ayrıntılı çalışma gerekmektedir (Şekil

25).

23 Volkanik cam ile volkanik püskürük kökenli minerallerin baskın olduğu yüzey veya yüzeyaltı horizonu24 Allofanlarca zengin horizon

Page 40: Türkiye Toprak Veritabanı

Şekil 25. Türkiye’deki Andosol’lerin Genel Dağılımı

DİĞER ANA TOPRAK GRUPLARITürkiye’de değişken topoğrafya/fizyoğrafya, iklim ve bitki örtüsü nedeniyle oluşan ancak

1:1.000.000 ölçekli haritada boyutlarının yeterince büyük olmaması nedeniyle gösterilemeyen diğer

ana toprak grupları arasında Gleysol (Akarsu ve lagünlerdeki çukur alanlarda, Samsun), Histosol

(Kahramanmaraş Türkoğlu, Van Gölü), Solonchak (Tuz gölü), Gypsisols (Karapınar, Konya),

Solonetz (Ereğli), Umbrisol (Doğu ve Batı Karadeniz) bulunmaktadır. Bu toprak özelliklerine

aşağıda kısaca değinilmiştir.

HISTOSOLLERHistosoller organik toprak25 materyalinden oluşmuş topraklardır. Bu topraklar çoğunlukla

boreal26, arktik ve altarktik bölgelerde, ılıman bölgelerde, humid tropiklerde torf, saz, yosun, orman

kalıntısı birikintileri üzerinde oluşmaktadırlar. Histosoller her enlemde oluşabilmektedir ama büyük

çoğunlukla çukur alanlarda gelişim gösterirler.

Histosollerde yüzeyde lithic veya paralithic dokanağa kadar 10 cm veya daha kalın histic27

veya folic28 horizon bulunmaktadır. Histosoller normalde oluşum gösterdikleri boreal, arktik ve

altarktik bölgeler dışında fena drenajlı alanlar ile çöküntü, bataklık, sazlık gibi sığ taban suyu

bulunan alanlarda oluşmaktadırlar. Bu alanlar dışında yağış/evapotransprasyon oranı yüksek olan

dağlık alanlarda oluşabilmektedirler. 25 Yüzeyde biriken organik birikintilerin baskın olduğu mineraller bileşenlerin toprak özelliklerini belirgin olarak etkilemediği oluşumlar. 26 Kışıların soğuk, yazların ılıman olduğu , vejetasyon süresinin yılda 80-120 gün olduğu dağ ve kutupaltı iklimi27 Organik toprak materyali içeren torflu yüzey veya sığ derinlikteki yüzeyaltı horizonu 28 İyi havalanmış organic toprak materyali içeren torflu yüzey veya sığ derinlikteki yüzeyaltı horizonu

Page 41: Türkiye Toprak Veritabanı

Histosollerin sürdürülebilir kullanımı için tarım yapılmaması daha uygundur, buna karşın

tarım yapılacaksa düşük girdili ve taban suyunu fazla düşürmeyecek yönetimler yapılmalıdır.

Türkiye’de Histosoller Avrupa ülkelerinde olduğu gibi iklimsel koşullar nedeniyle geniş yayılım

göstermemektedir. Buna karşın çöküntü alanlarında (Aksaray, Türkoğlu, K. Maraş, Develi,

Kayseri), dağlık bölgelerde (Van, Bolu, Karadeniz, Amanoslar), göl kenarlarında (Van Gölü,

Pazarcık-Gölbaşı) 1:1.000.000 ölçekli haritada gösterilemeyecek kadar küçük alanlarda

rastlanmaktadır. Ancak, bu oluşumların yakıt, seralardaki organik madde gereksinimi karşılamak ve

arazinin drene edilerek tarıma açılması gibi sorunlar nedeniyle çok hızlı bir yok oluş sürecine giren

bu toprakların en kısa sürede belirlenerek biyoçeşitliliğe bırakılması gerekmektedir.

GLEYSOLLERGleysoller drenajları yapılmadığında yıl boyunca gleyic29 renk deseni oluşturmaya yetecek

düzeyde suyla doygun topraklardır. Gleysollerde yüzeyden ilk 50 cm içerisinde gleyic özellikler

bulunmaktadır. Gleysoller, Pleyistosen ve Holosen yaşlı, konsolide olmayan, çoğunlukla fluviyal,

denizel ve gölsel kökenli ana materyaller üzerinde gelişim göstermektedirler. Gleyisoller bu ana

materyallerin çöküntü ve çukur arazilerde çökeldiği ortamlarda bulunmaktadırlar.

Gleyisollerde A-(Bg)-Cr veya H-(Bg)-Cr profil dizilimi görülmektedir. Gleysollerde ana

sınırlayıcı etmen profilin suyla doygun olmasıdır. Bu topraklar boş değillerse çoğunlukla bataklık

vejetasyonuyla örtülüdür veya otlatma yapılmaktadır. Yapay yollarla drene edilen Gleysoller

işlemeli tarım, hayvancılık ve bahçecilik amacıyla kullanılabilmektedir.

Türkiye’de taban suyunun yüksek olduğu ancak organik materyalin Histosol oluşturacak

kadar yüksek olmadığı çöküntü alanlarında (Muş Ovası, Aksaray, Van Gölü Kıyıları) (Akça ve ark.

2002), akarsu kenarlarında yayılmış Gleysoller bulunmaktadır, ancak bunlar 1:1.000.000 ölçekli

haritada gösterilemeyecek kadar küçük alanları kaplamaktadırlar.

GYPSİSOLLERGypsisoller ikincil jipsin birikim gösterdiği topraklardır (CaSO4.2H2O) ve kurak iklimin en

kuru bölgelerinde oluşum göstermektedirler. Söz konusu bu topraklarda yüzeyden ilk 100 cm

içerisinde gypsic veya petrogypsic horizonla birlikte jips veya kalsiyum karbonatla tutturulmuş

ochric, cambic, argic, vertic veya calcic veya petrocalcic horizon dışında başka tanımlayıcı horizon

bulunmamaktadır. Gypsisoller kurak bölgelerde çoğunlukla pekişmemiş alüviyal ve kolüviyal

çökellerin bulunduğu düz ve çöküntü alanlarında eski iç göllerin bulunduğu alanlarda gelişim

göstermektedirler. Bitki örtüsü ise seyrek ve xerofitik çalı ve ağaçlar ile otlardan oluşmaktadır (Şekil

26).

Gypsisollerde A-B(t)-C horizon dizilimi görülmektedir. Kalsiyum sülfat ve/veya karbonat

birikimi B-horizonunun altında olmaktadır. Gypsisollerde sarımsı kahverengi ochric yüzey horizonu

açık kahverengi beyazımsı bir cambic yüzey altı horizonu üzerinde yeralmaktadır.

29 Sığ tabansuyu nedeniyle toprak profilinde oksidasyon ve reduksiyon nedeniyle kırmızımsı (pas rengi) ve mavimsi gri renk oluşumu

Page 42: Türkiye Toprak Veritabanı

Derin ve su kaynaklarına yakın Gypsisollerde bir çok ürün yetiştirilebilmektedir. Ancak,

petrogypsic horizonun yüzeye yakın olduğu topraklarda üründe önemli kayıplar olmaktadır. Bunun

dışında besin dengesizliği, taşlılık ve jipsin toprak yüzeyinde sulama sonucu düzensiz dağılımı

tarımı kısıtlayan önemli etmenlerdir. Dünyada Gypsisollerin büyük bir bölümü otlatma amacıyla

kullanılmaktadır.

Şekil 26. Karapınar (Konya)’da Gypsisol vejetasyonu (Akça, 2001)

Türkiye’de Gypsisoller iklimin en kurak olduğu İç Anadolu Bölgesiyle Iğdır Bölgesinde

görülebilmektedir. Özellikle eski bir göl tabanı olan Karapınar’daki Gypsisollerin B-horizonun da

çok iri kristalli ikincil jipsler saptanmıştır (Şekil 27, 28).

Şekil 27. Karapınar’daki Gypsisollerin B-horizonundaki ikincil jips mineralleri (Akça, 2001)

Page 43: Türkiye Toprak Veritabanı

Şekil 28. Karapınar’da yer alan Gypsisol Profili (Akça, 2001)

SOLONCHAKLARSolonchaklar yılın belli zamanlarında yüksek konsantrasyonda çözünebilir tuz içeren

topraklardır. Tuzun yüzey altından kurak mevsimlerde kapillarite ile yüzeye taşındığı Solonchaklar

kurak ve yarı-kurak iklimlerin baskın olduğu iklim kuşakları ile iklim farkı gözetmeksizin kıyı

alanlarında gelişim göstermektedirler.

Solonchaklar herhangi bir pekişmemiş toprak materyalinde gelişim gösterebilir. A-C veya A-

B-C horizon dizilimine sahip Solonchaklarda çoğu kez gleyic özelliklerde bulunmaktadır. Çukur

alanlarda sığ taban suyu bulunan yerlerde yüzeyde tuz birikimi çok kuvvetlidir ve bunlara dış

Solonchaklar adı verilmektedir. Buna karşın taban suyunun derin olduğu bölgelerde tuzlar

yüzeyden daha aşağılarda birikmektedir ve bunlara iç Solonchaklar adı verilmektedir.

Solonchaklar ancak tuza dayanıklı bitkilerin tarımı yapıldığı topraklardır ve çoğunlukla

düşük düzeyde otlatma yapılmakta veya tamamen biyoçeşitliliğe bırakılmışlardır.

Türkiye’de eski göl tabanlarının yaygın olduğu İç Anadolu Bölgesi ile kıyı alanlarında

Solonchak toprak özelliklerini taşıyan topraklar bulunmaktadır. Bunun dışında ülkemizde yapılan

yoğun ve plansız sulamalarla doğal tuzlu topraklar dışında ikincil tuzlu toprakların oluşumu tehlikeli

boyutlara ulaşmıştır. Bunlara örnek olarak Gediz, Harran, Çukurova ve Tarsus ovaları verilebilir.

Türkiye topraklarının kil içeriğinin çoğunlukla smektit yapıda olması nedeniyle (Kapur ve ark.

Page 44: Türkiye Toprak Veritabanı

1993b) tuzlanma olduktan sonra profilden uzaklaştırılması büyük iş ve harcama gerektiren

iyileştirme çalışmalarından kaçınılabilmesi için sulama programlarına dikkat edilmelidir (Kapur ve

ark. 2003),

SOLONETZLERSolonetzler yoğun, kuvvetli yapılı, yüksek oranda adsorbe sodyum ve/veya magnezyum

iyonları içeren kil yıkanma horizonuna sahip topraklardır. Serbest soda içeren Solonetzler (Na2CO3)

kuvvetli alkali topraklardır (pH>8.5). Bu nedenle bu topraklar alkali topraklar olarakta

tanımlanmaktadır. Solonetzler düz arazilerde yer alan pekişmemiş ince tekstürlü materyaller

üzerinde sıcak, kuru yaz iklimine sahip bölgelerle yüksek oranda sodyum iyonu içeren kıyı

çökellerinde gelişim göstermektedirler.

A-Btn-C ve A-E-Btn-C horizon dizilimli yüzeyden ilk 100 cm içerisindeki bir natric30 horizon

üzerinde yer alan siyah veya kahverengi yüzey horizonuna sahip topraklardır.

Solonetzlerdeki yüksek değişebilir sodyum iyonları Na-toksisitesi nedeniyle bitki gelişimini

engellemektedir. Buna karşın ılıman iklimlerdeki Solonetzlerin organik maddece varsıl olması

bunların otlatma veya sınırlı tarım yapılmasına olanak tanımaktadır.

Türkiye’de Ereğli (Konya), Aksaray ve Iğdır Bölgesinde Solonetzler bulunmaktadır. Buna

karşın Solonetzler 1:1.000.000 ölçekli haritada gösterilemeyecek kadar küçük alanları

kaplamaktadırlar.

ÖNERİ VE SONUÇTürkiye çok değişken iklim ve topoğrafik yapısıyla birlikte farklı ana materyallerin etkisi

sonucunda çok değişik tipte topraklara sahiptir. Yukarıda anılan toprak gruplarıyla birlikte

Türkiye’de Nitisol, Phaeozem, Planosol, Ferralsol, Durisol, Albeluvisol, Crysol topraklarının

varlığıyla ilgili yeterli bir bilgi bulunmamaktadır. Buna karşın Türkiye’de bu toprakların oluşumu için

uygun iklim ve topoğrafik koşullar bulunduğu bilinmektedir. Bu bağlamda 1:1M ölçekli Türkiye

Coğrafi Toprak Veri Tabanı’nda yer alan başlıca Toprak Ana Grupları ile birlikte yukarıda anılan

diğer toprakların veritabanına eklenmesi için ayrıntılı ülke toprak etüt haritalama çalışmasına

gereksinim olduğu açık bir gerçektir.

Dünyadaki hızlı nüfus artışı doğal kaynakların, özellikle toprak ve suyun dünyada ki stratejik

önemini arttırmaktadır. Dolayısıyla yenilemeyen bu kaynaklar Türkiye’de sürdürülebilir biçimde

kullanılmamaktadır. Bu nedenle Toprak ve Su kaynaklarının özellikleri, disiplinler arası çalışmalarla

çok iyi tanımlanmalı ve farklı kullanım amaçlarına uygun veriler üretilmelidir. Bu bağlamda çok

amaçlı veri tabanlarının oluşturulması önem arzetmektedir. Türkiye Toprak Haritasının arazi

çalışmaları ve seçilmiş toprak örneklerinin laboratuvar analizleriyle çok kısa bir sürede

1:1.000.000’dan daha büyük ölçekli ayrıntılı çalışmalarla tamamlanması gerekmektedir.

Türkiye olarak üyesi olmak istediğimiz Avrupa Birliği’ne entegrasyon için önemli adımlardan

30 Üzerinde yer alan horizonlardan daha fazla kil içeren, yüksek değişebilir sodyum yüzdesine sahip genellikle sutünumsu veya prizmatik strüktürlü topraklardır.

Page 45: Türkiye Toprak Veritabanı

birisi olan bu çalışmanın Türkiye’nin önemli bir eksiğini giderdiği inancındayız. Ancak

unutulmaması gereken, bu haritanın 1:1.000.000 ölçekli olduğu ve özellikle bu çalışma için ayrıntılı

arazi etüt ve laboratuvar çalışması yerine var olan verilerin değerlendirilmesi sonucu üretilmesi

nedeniyle ilgili araştırmacıların görüş ve katkılarına açık olduğudur. Yapılacak görüş ve katkılarla

1:1M ölçekli Türkiye Coğrafi Toprak Veri Tabanı KHGM, Toprak ve Su Kaynakları Ulusal Bilgi

Merkezi (www.khgm.gov.tr, [email protected]) tarafından güncelleştirilecektir.

Page 46: Türkiye Toprak Veritabanı

KAYNAKLARAkça, E. 2001. Determination of the soil development in Karapinar erosion control station following

rehabilitation. University of Çukurova, Institute of Basic and Applied Sciences. Doctoral

Thesis. 195 P. Adana.

Akça, E., Çimrin, M.K., Şenol, M., Köse, O., Öner, T.Ç. and Kapur, S. 2002. The Geological

Settling of the Hasbey Plain Soils (Van, S. Turkey): A model for the Van Lake Basin. Doğu

Anadolu Çalıştayı. 2-6 Eylül 2002. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi. Özetler Kitapçığı.

Akça, E., Kapur, S. ve Serdem, M. 2002. Sarıçam (Adana) Orman İşletmesinde Tarım

Ormancılığı Yönünden Zeytin ve Fıstık Çamının Yetiştirilmesi Açısından Toprak ve

Jeomorfolojinin Uygunluğu. Adana Orman İşletme Genel Müdürlüğü Raporu. 28 S. Adana

Atalay. İ. 2000, Türkiye Coğrafyası ve Jeopolitiği, Ege Üniv. Basımevi, İzmir

Atatanır, L. 1999. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Ayaş Araştırma ve Uygulama Çiftliği

topraklarının detaylı etüt ve haritalanması. Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü. 89 S.

Baldwin, M., Kellogg, C.E. and Thorpe, J. 1938. Soil Classification. In: Soil and Man, USDA

Agriculture Yearbook.

Boxem, H.W. and Wielemaker, W.G. 1972. Soils of the Küçük Menderes Valley, Turkey.

Agricultural Research Reports. N. 785, Pudock, Wageningen.

Cline, M.G. 1949. The Basic Principle

Çağlar, K.Ö. 1958, Soil Science. Pub. of the University of Ankara, Faculty of Agriculture, Pub. No.

10. Ankara.

Darkot, B. and De Agostini, G.M. 1980. Modern Atlas of Turkey. Arkin Press, Istanbul, Turkey.

144 P.

De Meester, 1970. Soils of the Great Konya Basin, Turkey. Center for Agricultural Publishing and

Documentation. Wageningen. 290 P.

Dengiz, O. 1998. Tarla Bitkileri Merkez Araştırma Enstitüsü İkizce Araştırma Çiftliği topraklarının

detaylı etüt ve haritalanması. Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü. 75 S.

Dinç, U. 1970. Reconnaissance Soil Survey of the Konuklar (Konya) State Farm. Ph.D. Thesis.

University of Ankara, Turkey.

Dinç, 1974. A Study on the genesis and morphological properties of the organic soils of the

Çukurova Region. University of Çukurova Pub.

Dinç, U., Yeşilsoy, Ş. M., Kapur, S., Berkman, A., Özbek, H. 1978. The Physical, Chemical and

mineralogical properties and the development of the Eastern Mediterranean Coastal Sand

dunes. University of Çukurova, Faculty of Agriculture Pub.No. 2. 81-105.

Dinç, U. et al. 1986. Soil Survey and Land Use Planning Turkgeldi State Farm. General

Directorate of Rural Affairs. Ankara. 58 P.

Dinç, U., Sarı, M., Şenol, S., Kapur, S., Sayın, M., Derici, M.R., Çavusgil, V.S, Gök, M., Aydin, M., Ekinci, H., Agca, N. 1990. Soils of the Çukurova Region. University of Çukurova Pub.

Page 47: Türkiye Toprak Veritabanı

Pub. No. 26. Adana, Turkey.

Dinç, U., Şenol, S., Sayın, M., Kapur, S., Yılmaz, K., Sarı, M., Yeğingil, İ., Yeşilsoy, M.Ş. Çolak, A.K. Özbek, H. Kara, E.E. 1991a. The physical, chemical and biological properties and

classification-mapping of soils of the Harran Plain. In (Eds. U.Dinç and S.Kapur) Soils of the

Harran Plain. TUBITAK Pub. Project N. 534. Ankara. 1-10.

Dinç, U., Şenol, S., Kapur, S., Sarı, M., Derici, M.R. and Sayın, M. 1991b. Formation,

Distribution and Chemical Properties of Saline and Alkaline Soils of the Çukurova Region.

Southern Turkey. CATENA Vol. 18, Cremlingen, 173-183

Dinç, U., S. Şenol, S. Kapur, and M. Sarı. 1991c. Catenary soil relationship in the Çukurova

Region, Southern Turkey. CATENA Vol 18, Cremlingen 185-196.

Dinç, U., Şenol, S., Kapur, S., Cangir, C., Atalay, I. 1997. Soils of Turkey. University of

Çukurova, Faculty of Agriculture Pub. No. 51 Adana. 233.

Dinç, U. and Şenol, S. 1998. Soil Survey and Mapping. Univ. of Çukurova, Faculty of

Agriculture Pub No. A-50. Adana.

Dinç, U., Akça, E., O. Dinç, D.M.Özden, P. Tekinsoy, U. Alagöz, H.A. Kızılarslanoglu, B. Köroğlu, M. Serdem, E. Gültekin, L. Zoroğlu, M. Fisunoglu, H. Eswaran, S. Kapur. 2002. Soil Sealing: The Permanent Loss of Soil and Its Impacts on Land Use. First MEDRAP

workshop on Sustainable Management of Soil and Water Resources - Greece/European

Union Concerted Action to support the Northern Mediterranean RAP, 18-19 December 2001.

Athens, Greece (CD-Rom Publication).

DMİGM. 2001. Türkiye İklimi. www.meteor.gov.tr/webler/iklim/iklimmaster.htm (7.7.2002)

Driessen, P.M. and Dudal, R. 1991. The Major Soils of the World. Lecture notes on their

geography, formation, properties and use. Agricultural University Wageningen. 309 P.

Dudal, R., Tavernier, R. and Osmond, D. 1970. Soil Map of Europe. 1.250.000. FAO, Rome, Italy.

Erol, O. 1981. Neotectonic and Geomorphological Evolution of Turkey, Zeit. F. Geomorph. N. F.

Supp. Bd. 40: 193-211.

Erol, O. 1984. Neogene and Quaternary continental formation and their significance for soil

formation. p. 24-28. In: Proc. 1st at. Clay Sym. Univ. Çukurova, Turkey (in Turkish)

FAO. 1988. Soil Map of the World. Revised Legend. Reprinted with corrections. World Soil

Resources. Report 60. FAO, Rome.

FAO. 2001. Lecture notes for the Major soils of the World. ISBN 925-104637-9.

Gile, L.H., F.F. Peterson, and R.B. Grossman. 1966. The K horizon of carbonate accumulation.

Soil Sci., 99: 74-81.

Günal, H. 1995. Yüzüncü Yıl Üniversitesi kampüs alanı topraklarının detaylı toprak etüt,

haritalanması ve arazi kullanım planlaması. Ç.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü. 164 S. Adana

Izbırak, R. 1975. Geography of Turkey. Directorate General of Press and Information. Ankara,

Turkey. 286.

Kanber, R., Köksal, H., Önder, S., Kapur, S., Sahan, S. 2001. Comparison of surge and

Page 48: Türkiye Toprak Veritabanı

continuous furrow methods for cotton in the Harran plain. Agricultural Water Management. V.

47 - Issue 2. 119 - 135

Kapur, S., Dinç,U., Özbek, H. 1977. Doğu Akdeniz Bazaltlarında Derin Ayrışma. TÜBİTAK V. Bilim

Kongresi. TOAG Tebliğleri. S. 87-101.

Kapur, S., Dinç, U., Göksu, Y., Özbek, H. 1980. Genesis and Classification of the Ando-like Soils

overlying Basaltic Tephra in the Osmaniye Region (S. Turkey). University of Çukurova.

Annals of Faculty of Agriculture. Pub. No. 11. 1-4 Adana. Turkey.

Kapur, S., V.S. Çavuşgil, and E. A. FitzPatrick. 1987. Soil-Calcrete (caliche) relationship on a

Quaternary surface of the Çukurova Region, Adana (Turkey). In: N. Fedoroff, L.M. Bresson

and M. A. Courty (eds.), Soil Micromorphology. Association Française pour L'Etude du sol,

Paris, 597-603.

Kapur, S., Çavuşgil, V. S., Şenol, M., Gürel, N. and Fitzpatrick, E. A. 1990. Geomorphology and

Pedogenic Evolution of Quaternary Calcretes in the northern Adana Basin of southern

Turkey. Zeitschrift für Geomorphologie, No.34, S. 49-59

Kapur, S., Sayın, M., Gülüt, K.Y., Şahan, S., Çavuşgil, V.S., Yılmaz, K. and Karaman, C. 1991. Mineralogical and Micromorphological Properties of Widely Distributed Soil Series in the

Harran Plain. Soils of the Harran Plain. Project No. 534. Ankara. 11-20.

Kapur, S., S.L. Gökçen, S. Yaman, and C. Yetiş. 1993a. Soil stratigraphy and Quaternary caliche

in the Misis area of the Adana Basin, Southern Turkey. CATENA, 20: 431-445.

Kapur, S., Gülüt, K. Y., Karaman, C., Akça, E., Kılavuz, M., 1993b. Clay Mineralogy of the

Southeastern Anatolia Region. 6th National Clay Mineralogy Symposium. 8-11 September

1993.Ankara. 279-290.

Kapur, S., Karaman, C., E.Akça., Aydın, M., Dinç, U., FitzPatrick, E.A., Pagliai, M., Kalmar, D. and Mermut, A.R., 1997. Similarities and Differences Spheroidal Microstructure in Vertisol

from Turkey and Israel. CATENA, Vol: 28 No:3-4: 297-311. Netherlands.

Kapur, S., Saydam, C., Akça, E., Çavuşgil, V.S., Karaman, C., Atalay, İ., and Özsoy, T. 1998. Carbonate Pools in Soils of The Mediterranean: A Case Study From Anatolia. In: Global

Climate Change and Pedogenic Carbonates (Eds. R. Lal, J.M. Kimble, B.A. Stewart). Lewis

Publishers. pp. 187-212.

Ketin, İ. 1983. Türkiye Jeolojisine Genel Bir Bakış. İstanbul Üniversitesi. 1259.

Kuzucuoğlu, C., Parish, R. and Karabıyıkoğlu, M. 1998. The dune systems of the Konya Plain

(Turkey): their relation to environmental changes in Central Anatolia during the Late

Pleistocene and Holocene. Geomorphology 23. 257-271.

Lambert, J.J., Daroussin, J., Eimberck, M., Jamagne, M., King, D. and Le Bas, C. 2001. Instructions Guide for the Elaboration of the Soil Geographical Database of Euroasia and

Mediterranena Countries at 1:1 Million scale. INRA. Joınt Reserach Centre. 56 S.

Oakes, H. 1958. The Soils of Turkey. Ministry of Agriculture. Soil Cvonservation and Farm

Irrigation Divison. Pub. No. 1. 180P. Ankara, Turkey.

Page 49: Türkiye Toprak Veritabanı

Manchini, F. 1966. Short Commentary on the Soil Map of Italy. Soil Map Committee of Italy.

Tipografia R. Coppini & C. Firenze. 80 P.

Soil Survey Staff, 1975. Soil Taxonomy. A Basic System of Soil Classification for Making and

Interpreting Soil Surveys. USDA. Agriculture Handbook 436.

USDA. 1999. Soil Taxonomy, A Basic System of Soil Classification for Making and Interpreting Soil

Surveys.USDA-NRCS, Agriculture Handbook No. 436. U.S. Government Printing Office. 870

P.

Türkiye Çölleşme ile Mücadele Ulusal Koordinasyon Kurulu. (TÇMUKK) 2001. Türkiye

Jeolojisi. www.ccdturkiye.gov.tr/cms/ueptaslak.htm (4.01.2001).

Uluç, M. 1992. Şanlıurfa il merkezi çevresindeki arazilerin çok amaçlı bölgesel planlama için toprak

etüt ve yorumları. A.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü. Doktora Tezi. 135 S.

Verrechia, E. P. and M-N. Le Coustumer. 1996. Occurrence and genesis of palygorskite and

associated clay minerals in a Pleistocene calcrete complex, Sede Boqer, Negev Desert,

Israel. Clay Minerals V.31, N.2.

Vogt, T. 1984. Questions on the genesis of Quaternary calcretes. Bull. Centr. Rech. Explor. Prod.

Elf-Aquitanie 8: 209-221.

Wilding, L.P. and Puentes, R. (eds)1988. Vertisols: Their Distribution, Properties, Classification

and Management. Technical Monograph No. 18. Soil Management Support Services. USDA/

SCS.

WRB. 1998. World Reference Base for Soil Resources. FAO. Rome.

Yeşilsoy, M.Ş., Dinç,U., Berkman, A., Özbek, H. 1977. Pulluk Altı Katmanının Pamuk Bitkisinin

Kök Gelişimine Etkisi. Ç.Ü. Ziraat Fakültesi Yıl. Sayı:3, S.217-232.

Page 50: Türkiye Toprak Veritabanı

EKLERAvrupa Birliği Entegrasyon programı çerçevesinde hazırlanan bu raporda Türkiye’de daha

önce TOPRAKSU Genel Müdürlüğü ve Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün Toprak Etüt Raporları

ile Çukurova, Ankara, Tekirdağ, Ege, Gaziosmanpaşa, Selçuk, Yüzüncü Yıl, Harran, Akdeniz,

Adnan Menderes Üniversitelerinin Toprak Bölümleri tarafından yapılmış ve yapılmakta olan proje,

yüksek lisans ve doktora tezlerinden alınmış olan topraklara ait analitik veriler Versiyon 4.0’a göre

hazırlanmıştır (EK-1).

Veri tablo sütunlarında İngilizce kısaltmaların kullanılmasının nedeni diğer ülkelere ait

verilerin değerlendirilmesi veya karşılaştırılmasında yardımcı olmak içindir. Bu bağlamda profillere

ait verilerin anlaşılabilmesi için EK-2 ve EK-3’de kullanılan rakamsal değerlerin karşılıkları aşağıda

verilmiştir.

EK-2 ’de verilen değerler toprak profillerine ait ölçülmüş değerler iken EK-3 ’de verilen

değerler aynı profillere ait tahminsel verilerdir. Buna karşın verilerin çok büyük bir bölümü

laboratuvar analiz sonuçlarından alınan verilerdir. Kimi veriler ise Version 4.0’a uyması açısından

orijinalinden çevrilerek verilmiştir. Buna örnek olarak % tuzluluk yerine EC (dS m-1)

değerinin verilmesi gösterilebilir.

Bu çalışma çerçevesinde ilgili araştırmacı, bilim adamları ve kurumların ellerinde var olan

toprak profili verilerini [email protected] e-posta adresine göndermeleri, ülkemize ait veri

bankasının zenginleştirmesi açısından büyük önem taşımaktadır.

Page 51: Türkiye Toprak Veritabanı

EK: 1:1M ÖLÇEKLİ VERSION 4.0 TOPRAK COĞRAFİK VERİTABANINA GÖRE DETAYLI VERİTABANININ YAPISI

TTB’lerinin WRB TOPRAK ADLARININ Tanımları

• Avrupa Toprak Bürosu Bilimsel Komitesi Toprak Kaynakları için Uluslararası Toprak Bilimleri

Birliğinin önerdiği Dünya Referans Tabanı (World Reference Base - WRB) ile Toprak

Tipolojik Biriminin adını tanımlayan 1990 FAO-UNESCO Toprak Lejantınının kullanımını

kararlaştırmıştır. Ancak, WRB’nin bu harmonisazyon çalışmasında en önemli kaynak

olduğu unutulmamalıdır.

• Aşağıdaki üç özellik her TTB için WRB toprak kodunun tanımını sağlamaktadır.

WRB-GRP Toprak Kaynakları için WRB’den alınan TTB’nin ait olduğu Toprak Grubu

kodu

WRB-ADJ Toprak Kaynakları için WRB’den alınan TTB’nin ait olduğu Toprak Takı kodu

WRB-SPE Toprak Kaynakları için WRB’den alınan TTB’nin ait olduğu Toprak

Tamamlayıcı kodu

• Yukarıdaki üç özellik, TTB’nin WRB’ye uygun tam toprak kodunu oluşturmaktadırlar.

• Tamamlamak için, tam WRB toprak kodu an azından WRB-GRP ve WRB-ADJ değerlerini

içermelidir. Her ikisine ait veriler veritabanında verilmelidir. WRB-SPE biraz daha çok bilgi

eklenmesini sağlamaktadır.

• WRB-GRP (Toprak Grubu) özelliği aşağıdaki ilk çizelgeden, WRB-ADJ (Toprak takısı) ikinci

çizelgeden uygun olan kodlarla doldurulmalıdır. WRB-SPE özelliği üçünci çizelgeden

yararlanılarak doldurulmalıdır. Ancak, verilerde bu özelliğe ait takıyı kullanacak bilgi yoksa

ikinci çizelgede bulunan takılar kullanılabilir.

• Tam toprak kodu 3 aşamalı kodlamanın bir bileşenidir. Aşağıdaki örneklere bakınız.

Belirteç yok:

WRB-GRP = AC ve WRB-ADJ = fr ve WRB-SPE = boş → tam kod = ACfr = Ferrik Acrisol

Üçüncü çizelgeden tamamlayıcı kod için tek karakter alındığında:

WRB-GRP = AR ve WRB-ADJ = sz ve WRB-SPE = w → tam kod = ARszw = Hyposalic

Arenasol

Veya iki takı kullanıldığında:

WRB-GRP = CM ve WRB-ADJ = an ve WRB-SPE = dy → tam kod = CMandy = andic dystric

Arenosol

Page 52: Türkiye Toprak Veritabanı

• WRB-GRP ve WRB-ADJ sütunu boş bırakılmamalıdır. Yalnız WRB-SPE bu düzeyde veri

bulunmazasa boş bırakılabilir.

• Her çizelgede toprak olmayan materyaller için kodlamalar verilmiştir

WRB -GRP kodları ve TanımlarıAC ACRISOL FL FLUVISOL PZ PODZOLAB ALBELUVISOL GL GLEYSOL RG REGOSOLAL ALISOL GY GPYSISOL SC SOLONCHAKAN ANDOSOL HS HISTOSOL SN SOLONETZAT ANTHROSOL KS KASTANOZEM UM UMBRISOLAR ARENOSOL LP LEPTOSOL VR VERTISOLCL CALCISOL LX LIXISOL 1 KentCM CAMBISOL LV LUVISOL 2 İnsalar tarafından bozulmuş

toprakCH CHERNOZEM NT NITISO L 3 Su KütlesiCR CRYSOL PH PHAEOZEM 4 BataklıkDU DURISOL PL PLANOSOL 5 BuzulFR FERRALSOL PT PLINTHISOL 6 Kaya

Page 53: Türkiye Toprak Veritabanı

WRB –ADJ kodları ve TanımlarıAp Abruptic eu Eutric hu Humic

Ae Aceric eun Endoeutric hum Mollihumic

Ac Acric euh Hypereutric huu Umbrihumic

Ao Acroxic euo Orthieutric hg Hydragric

Ab Albic es Eutrisilic hy Hydric

abh Hyperalbic fl Ferralic hk Hyperskeletic

abg Glossalbic flh Hyperferralic ir Irragric

ax Alcalic flw Hypoferralic

al Alic fr Ferric II Lamellic

au Alumic frh Hyperferric le Leptic

an Andic fi Fibric len Endoleptic

ana Aluandic fo Folic lep Epileptic

ans Silandic fv Fluvic li Lithic

aq Anthraquic fg Fragic lip Paralithic

am Anthric fu Fulvic Ix Lixic

ah Anthropic ga Garbic Iv Luvic

ai Aric ge Gelic Ivw Hypoluvic

ar Arenic gt Gelistagnic mg Magnesic

ad Aridic gr Geric mz Mazic

az Arzic gi Gibbsic me Melanic

ca Calcaric gc Glacic ms Mesotrophic

cc Calcic gl Gleyic mo Mollic

cch Hypercalcic gln Endogleyic na Natric

ccw Hypocalcic glp Epigleyic ni Nitic

cco Orthicalcic gs Glossic oh Ochric

cb Carbic gsm Molliglossic ohh Hyperochric

cn Carbonatic gsu Umbriglossic om Ombric

ch Chernic gz Greyic or Orthic

cl Chloridic gm Grumic oa Oxyaquic

cr Chromic gy Gypsic ph Pachic

cy Cryic gyh Hypergypsic pe Pellic

ct Cutanic gyw Hypogypsic pt Petric

dn Densic gp Gypsiric ptp Epipetric

du Duric ha Haplic pc Petrocalcic

dy Dystric hi Histic pd Petroduric

dye Epidystric hif Fibrihistic pg Petrogypsic

dyh Hyperdystric his Saprihistic pp Petroplinthic

dyo Orthidystric hib Thaptohistic ps Petrosalic

et Entic ht Hortic pi Placic

pa Plaggic sz Salic ty Takyric

pn Planic szn Endosalic tf Tephric

pl Plinthic szp Episalic tr Terric

plp Epiplinthic szw Hyposalic ti Thionic

plh Hyperplinthic sa Sapric tio Orthithionic

plo Orthiplinthic si Silic tit Protothionic

plr Paraplinthic sl Siltic tx Toxic

po Posic sk Skeletic tu Turbic

pf Profondic skn Endoskeletic um Umbric

pr Protic skp Episkeletic ub Urbic

rd Reductic so Sodic

rg Regic son Endosodic vt Vetic

rz Rendzic sow Hyposodic vm Vermic

rh Rheic sd Spodic vr Vertic

ro Rhodic sp Spolic vi Vitric

ru Rubic st Stagnic xa Xanthic

rp Ruptic stn Endostagnic ye Yermic

rs Rustic su Sulphatic yes Nudiyermic

Page 54: Türkiye Toprak Veritabanı

WRB-SPE kodları ve tanımlarıD Bathi r Para 1 KentC Cumuli t Proto 2 İnsanlar tarafından karıştırılmış toprakN Endo b Thapto 3 Su KütlesiP Epi 4 BataklıkH Hyper 5 BuzulW Hypo 6 KayalılıkO Orthi Bilgi Yol

TTB’lerinin FAO-UNESCO LEJANTI TOPRAK ADLARININ Tanımları

• Hatırlatma: Avrupa Toprak Bürosu Bilimsel Komitesi Toprak Kaynakları için Uluslararası

Toprak Bilimleri Birliğinin önerdiği Dünya Referans Tabanı (World Reference Base - WRB)

ile Toprak Tipolojik Biriminin adını tanımlayan 1990 FAO-UNESCO Toprak Lejantınının

kullanımını kararlaştırmıştır. Ancak, WRB’nin bu harmonisazyon çalışmasında en önemli

kaynak olduğu unutulmamalıdır.

• Aşağıda her TTB için FAO-1990 toprak kodları açıklanmıştır.

FAO90-MG 1990 FAO-UNESCO Toprak lejantından TTB için alınan Ana Toprak Grubu kodu

FAO90-UNI 1990 FAO-UNESCO Toprak lejantından TTB için alınan Toprak Birimi kodu

FAO90-SUB 1990 FAO-UNESCO Toprak lejantından TTB için alınan Toprak Alt-Birim kodu

• 1990 FAO-UNESCO Toprak lejantı kullanımından sonra yukarıdaki üç özellik TTB için tam

toprak kodunu oluşturmaktadır. Tam toprak kodu bu üç aşamanın bileşiminden

oluşmaktadır.

• Yeterli bilgi olabilmesi için yukarıdaki özelliklerden en azından ilk ikisinin bulunması

gereklidir. Zorunlu olmasa da FA90-SUB verisinin girilmesi topraklarla ilgili ek bilgi

sağlayacaktır.

• FAO90-MG ve FAO90-UNI veri sütunu boş bırakılmamalıdır. Ancak, yeterli bilgi

olmadığında FAO90-SUB sütunu boş bırakılabilir.

• Her çizelgede toprak olmayan materyaller için kodlamalar verilmiştir

Page 55: Türkiye Toprak Veritabanı

FAO90-MG kodları ve açıklaması

FAO90-UNI kodları ve FAO90-MG koduyla

birleştirildiğinde açıklamasıAC Acrisol f Ferric AC Acrisol g Gleyic AcrisolAC Acrisol h Haplic AcrisolAC Acrisol p Plinthic AcrisolAC Acrisol u Humic AcrisolAL Alisol f Ferric AlisolAL Alisol g Gleyic AlisolAL Alisol h Haplic AlisolAL Alisol j Stagnic AlisolAL Alisol p Plinthic AlisolAL Alisol u Humic AlisolAN Andosol g Gleyic AndosolAN Andosol h Haplic AndosolAN Andosol i Gelic AndosolAN Andosol m Mollic AndosolAN Andosol u Umbric AndosolAN Andosol z Vitric AndosolAT Anthrosol a Aric AnthrosolAT Anthrosol c Cumulic AnthrosolAT Anthrosol f Fimic AnthrosolAT Anthrosol u Urbic AnthrosolAR Arenosol a Albic ArenosolAR Arenosol b Cambic ArenosolAR Arenosol c Calcaric ArenosolAR Arenosol g Gleyic ArenosolAR Arenosol h Haplic ArenosolAR Arenosol l Luvic ArenosolAR Arenosol o Ferralic ArenosolCL Calcisol h Haplic CalcisolCL Calcisol l Luvic CalcisolCL Calcisol p Petric CalcisolCM Cambisol c Calcaric CambisolCM Cambisol d Dystric CambisolCM Cambisol j Stagnic CambisolCM Cambisol e Eutric CambisolCM Cambisol g Gleyic CambisolCM Cambisol i Gelic CambisolCM Cambisol o Ferralic Cambisol CM Cambisol u Humic CambisolCM Cambisol v Vertic CambisolCM Cambisol x Chromic CambisolCH Chernozem g Gleyic ChernozemCH Chernozem h Haplic ChernozemCH Chernozem k Calcic ChernozemCH Chernozem l Luvic ChernozemCH Chernozem w Glossic ChernozemFR Ferralsol g Geric FerralsolFR Ferralsol h Haplic Ferralsol

Page 56: Türkiye Toprak Veritabanı

FAO90-MG kodları ve açıklaması

FAO90-UNI kodları ve FAO90-MG koduyla

birleştirildiğinde açıklamasıFR Ferralsol p Plinthic FerralsolFR Ferralsol r Rhodic FerralsolFR Ferralsol u Humic FerralsolFR Ferralsol x Xanthic FerralsolFL Fluvisol c Calcaric FluvisolFL Fluvisol d Dystric FluvisolFL Fluvisol e Eutric FluvisolFL Fluvisol m Mollic FluvisolFL Fluvisol s Salic FluvisolFL Fluvisol t Thionic FluvisolFL Fluvisol u Umbric Fluvisol GL Gleysol a Andic GleysolGL Gleysol d Dystric GleysolGL Gleysol e Eutric GleysolGL Gleysol i Gelic GleysolGL Gleysol k Calcic GleysolGL Gleysol m Mollic GleysolGL Gleysol t Thionic GleysolGL Gleysol u Umbric Gleysol GR Greyzem g Gleyic GreyzemGR Greyzem h Haplic Greyzem GY Gypsisol h Haplic GypsisolGY Gypsisol k Calcic GypsisolGY Gypsisol l Luvic GypsisolGY Gypsisol p Petric GypsisolHS Histosol f Fibric HistosolHS Histosol i Gelic Histosol HS Histosol l Folic HistosolHS Histosol s Terric HistosolHS Histosol t Thionic HistosolKS Kastanozem h Haplic KastanozemKS Kastanozem k Calcic KastanozemKS Kastanozem l Luvic KastanozemKS Kastanozem y Gypsic KastanozemLP Leptosol d Dystric LeptosolLP Leptosol e Eutric LeptosolLP Leptosol i Gelic LeptosolLP Leptosol k Rendzic LeptosolLP Leptosol m Mollic Leptosol LP Leptosol q Lithic LeptosolLP Leptosol u Umbric Leptosol LX Lixisol a Albic LixisolLX Lixisol f Ferric Lixisol LX Lixisol g Gleyic LixisolLX Lixisol h Haplic LixisolLX Lixisol j Stagnic Lixisol LX Lixisol p Plinthic Lixisol LV Luvisol a Albic LuvisolLV Luvisol f Ferric LuvisolLV Luvisol g Gleyic Luvisol

Page 57: Türkiye Toprak Veritabanı

FAO90-MG kodları ve açıklaması

FAO90-UNI kodları ve FAO90-MG koduyla

birleştirildiğinde açıklamasıLV Luvisol h Haplic LuvisolLV Luvisol j Stagnic Luvisol LV Luvisol k Calcic LuvisolLV Luvisol v Vertic LuvisolLV Luvisol x Chromic LuvisolNT Nitisol h Haplic NitisolNT Nitisol r Rhodic NitisolNT Nitisol u Humic Nitisol PH Phaeozem c Calcaric PhaeozemPH Phaeozem g Gleyic PhaeozemPH Phaeozem h Haplic PhaeozemPH Phaeozem j Stagnic Phaeozem PH Phaeozem l Luvic PhaeozemPL Planosol d Dystric PlanosolPL Planosol e Eutric PlanosolPL Planosol i Gelic Planosol PL Planosol m Mollic Planosol PL Planosol u Umbric Planosol PT Plinthosol a Albic PlinthosolPT Plinthosol d Dystric PlinthosolPT Plinthosol e Eutric PlinthosolPT Plinthosol u Humic Plinthosol PZ Podzol b Cambic PodzolPZ Podzol c Carbic PodzolPZ Podzol f Ferric PodzolPZ Podzol g Gleyic PodzolPZ Podzol h Haplic PodzolPZ Podzol i Gelic Podzol PD Podzoluvisol d Dystric PodzoluvisolPD Podzoluvisol e Eutric PodzoluvisolPD Podzoluvisol i Gelic Podzoluvisol PD Podzoluvisol u Umbric PodzoluvisolPD Podzoluvisol y Gypsic PodzoluvisolRG Regosol c Calcaric Regosol RG Regosol d Dystric RegosolRG Regosol e Eutric RegosolRG Regosol i Gelic Regosol RG Regosol u Umbric Regosol RG Regosol y Gypsic RegosolSC Solonchak g Gleyic SolonchakSC Solonchak h Haplic SolonchakSC Solonchak i Gelic Solonchak SC Solonchak k Calcic SolonchakSC Solonchak m Mollic Solonchak SC Solonchak n Sodic SolonchakSC Solonchak y Gypsic SolonchakSN Solonetz g Gleyic SolonetzSN Solonetz h Haplic SolonetzSN Solonetz j Stagnic Solonetz SN Solonetz k Calcic Solonetz

Page 58: Türkiye Toprak Veritabanı

FAO90-MG kodları ve açıklaması

FAO90-UNI kodları ve FAO90-MG koduyla

birleştirildiğinde açıklamasıSN Solonetz m Mollic Solonetz SN Solonetz y Gypsic SolonetzVR Vertisol d Dystric VertisolVR Vertisol e Eutric VertisolVR Vertisol k Calcic VertisolVR Vertisol y Gypsic Vertisol1 Kent 1 Kent2 İnsanlar tarafından

bozulmuş toprak

2 İnsanlar tarafından

bozulmuş toprak3 Su Kütlesi 3 Su Kütlesi4 Bataklık 4 Bataklık5 Buzul 5 Buzul6 Kaya 6 Kaya

• Daha ayrıntılı haritalama ve bilgi için toprak alt-birimlerinin tanımının gerekliliği başka bir

deyişle üçüncü aşamanın tanımı şarttır.

• Tam toprak tanımı yukarıda açıklanan üç aşamanın kombinasyonuyla olasıdır. Örneğin Niti-

calcaric Cambisol, Cambisol Ana grubunda calcaric (toprak birimi) özellikli ve nitic

karakterlidir (toprak alt-birimi). Tam Toprak Tanımı başka bir deyişle:

FAO90-MG=CM ve FAO90-UNI=c ve FAO90-SUB=n → CMcn = Niti-calcaric Cambisol biçimde tanımlanmaktadır.

• Üçüncü aşamayı tanımlayan küçük harfin anlamı FAO90-MG ve FAO90-UNI de

tanımlanan Ana Toprak Grubuna bağlı olark değişmektedir. Aşağıda buna örnekler

verilmektedir.

FAO90-SUB Kodları ve bunların FAO90-MG ve FAO90-UNI’yle kombinasyonlarının anlamlarıA Areni-Albic Lixisol (LXaa)A Antraqui-stagnic solontez (SNja)E Eutri-haplic Andosol (ANhe)E Epi-gleyic Podzol (PZge)U Umbri-humic Alisol (ALuu)U Humi-dystric Cambisol (CMdu)U Humi-dystric Podzoluvisol (PDdu)

..... Vb1 Kent2 İnsanlar tarafından bozulmuş toprak3 Su Kütlesi4 Bataklık5 Buzul6 Kaya

Bilgi bulunmamaktadır

Page 59: Türkiye Toprak Veritabanı

TTB’lerinin EĞİMLERİNİN Tanımları

• Aşağıdaki iki özellik TTB’nin genel topoğrafyasını tanımlamakta kullanılmaktadır.

SLOPE-DOM TTB’ndeki baskın eğim sınıfı

SLOPE-SEC TTB’ndeki ikincil eğim sınıfı

• SLOPE-SEC özelliği TTB içerisinde baskın eğim dışında diğer eğimin arazi kullanımına

etki ettiği zaman kullanılan bir özelliktir. Ancak belirgin bir fark yoksa SLOPE-DOM’da

verilen değer olduğu gibi SLOPE-SEC sütununa aktarılmalıdır.

• SLOPE-DOM ve SLOPE-SEC ile ilgili eğim kodları ve tanımları aşağıda verilmiştir.

SLOPE-DOM ve SLOPE-SEC kodları ve tanımları0 Veri bulunmamaktadır1 Düz (baskın eğim % 0 ile 8 arasındadır)2 Eğimli (baskın eğim % 8 ile 15 arasındadır)3 Orta diklikte eğim (baskın eğim % 15 ile 25

arasındadır4 Dik eğim (baskın eğim % 25’ten fazla)

Page 60: Türkiye Toprak Veritabanı

TTB’lerinin DENİZDEN YÜKSEKLİKLERİNİN Tanımları

• Aşağıdaki iki özellik TTB’nin topoğrafyasına ait genel bir bilgi sağlamaktadır.

ZMIN TTB’nin denizden en düşük düzeyi (metre)

ZMAX TTB’nin denizden en yüksek düzeyi (metre)

• Aşağıdaki çizelgede ZMIN ve ZMAX özelliklerine ait kodlar ve tanımlamalar bulunmaktadır.

Z-MIN ve Z-MAX değerleri ve tanımları-999 Veri bulunmamaktadır..... ......-2 <-2 metre-1 -1 metre 0 0 metre1 1 metre2 2 metre

...... ......5000 5000 metre

MORFOLOJİK GÖZLEM VE ANALİTİK ANALİZLERİ YAPILAN TOPRAK PROFİLİ TANIMLAMALARIEk-1’de verilen ölçümü yapılna toprak profili listesindeki kısaltma ve kod tanımları aşağıda

verilmiştir.

Adı Tanımı Tipi Boyutu

ÜLKE ISO Ülke kodu Harf 2STU-ID Toprak Tipolojik Birimi tanımlama sayısı Tamsayı 6WRB-

GRP

Dünya Referans Tabanından (World Reference Base)

Toprak Kaynakları için alınan TTB Toprak Grubu kodu

Harf Dizini 2

WRB-ADJ Dünya Referans Tabanından (World Reference Base)

Toprak Kaynakları için alınan TTB Toprak sıfat kodu

Harf Dizini 2

WRB-SPE Dünya Referans Tabanından (World Reference Base)

Toprak Kaynakları için alınan TTB tamamlayıcı kodu

Harf Dizini 3

FAO-90

MG

1990 FAO-UNESCO Toprak Lejandından alınan TTB

Majör Toprak Grubu kodu

Harf Dizini 2

FAO 90-

UNI

1990 FAO-UNESCO Toprak Lejandından alınan TTB

Toprak Birimi kodu

Harf Dizini 3

FAO-SUB 1990 FAO-UNESCO Toprak Lejandından alınan TTB

Toprak Alt-Birim kodu

Harf Dizini 4

LAT Enlem Gerçek Sayı 10LONG Boylam Gerçek Sayı 10ELEV Deniz seviyesinden yükseklik Gerçek Sayı 4PAR-MAT Toprak Profilinin Ana Materyal Kodu Tamsayı 4TWT Su tablasının Tipi Tamsayı 1HGWL Tabansuyunun en yüksek düzeyi Gerçek Sayı 3LGWL Tabansuyunun en düşük düzeyi Gerçek Sayı 3USE-DOM TTB’nin baskın arazi kullanımı Tamsayı 2

Page 61: Türkiye Toprak Veritabanı

Adı Tanımı Tipi Boyutu

ROO Kök Derinliği Gerçek Sayı 3ROC Kayaç Derinliği Gerçek Sayı 3OBS Kök Gelişimini engelleyecek etken derinliği Gerçek Sayı 3HOR FAO terminolojisine uygun horizon adı Harf Dizini 6D-HOR Horizonun alt sınır derinliği Gerçek Sayı 3STRUCT FAO terminolojisine uygun strüktür adı Tamsayı 2M-COL Nemli Toprak Rengi (Munsel Renk Skalası) Harf + sayı 8D-COL Kuru Toprak Rengi (Munsel Renk Skalası) Harf + sayı 8CLAY Kil fraksiyonunun yüzdesi (standart üst sınır:>2 µm) Tamsayı 4CLAY-

ESD

Kil için üst sınırda olan diğer parçacık boyutu (µm) Tamsayı 1

SILT Silt fraksiyonu (standart aralık: 2 µm-50 µm) Gerçek Sayı 4SILT-ESD Silt için üst sınırda olan diğer parçacık boyutu (µm) Tamsayı 3SAND-1 İnce kum yüzdesi (standart aralık:5 0 µm-200 µm) Gerçek Sayı 4SAND-1-

ESD

İnce kum için üst sınırda olan diğer parçacık boyutu (µm) Tamsayı 3

SAND-2 Orta Kum Boyutu yüzdesi (standart aralık:200 µm-500 µm) Gerçek Sayı 4SAND-2-

ESD

Orta Kum Boyutu için üst sınırda olan diğer parçacık

boyutu (µm)

Tamsayı 3

SAND-3 Kaba Kum Boyutu yüzdesi (standart aralık:500 µm-2000

µm)

Gerçek Sayı 4

SAND-3-

ESD

Kaba Kum Boyutu için üst sınırda olan diğer parçacık

boyutu (µm)

Tamsayı 4

ÇAKIL Horizondaki taş ve çakıl yüzdesi Gerçek Sayı 4OC Organik Karbon Gerçek Sayı 4OC-M Organik karbonun ölçüldüğü yöntem Gerçek Sayı 2N Toplam Azot Gerçek Sayı 4N-M Toplam Azotun ölçüldüğü yöntem Gerçek Sayı 2TCA Total Kalsiyum Karbonat (CaCO3) Gerçek Sayı 4TCA-M Total Kalsiyum Karbonatın (CaCO3) ölçüldüğü yöntem Gerçek Sayı 2GYP Jips (CaSO42H2O) içeriği Gerçek Sayı 4GYP-M CaSO42H2O içeriği ölçüm yöntemi Gerçek Sayı 2PH Horizon pH’ı Gerçek Sayı 4PH-M pH ölçüm yöntemi Gerçek Sayı 2EC Elektriksel İletkenlik Gerçek Sayı 6EC-M Elektriksel İletkenlik ölçüm yöntemi Gerçek Sayı 2SAR Sodyum Adsorpsiyon Oranı Tamsayı 6ESP Değişebilir Sodyum Yüzdesi Gerçek Sayı 6EXCH-CA Değişebilir kalsiyum Gerçek Sayı 6EXCH-

CA-M

Değişebilir kalsiyum ölçüm yöntemi Gerçek Sayı 2

EXCH-MG Değişebilir magnezyum Gerçek Sayı 6EXCH-

MG-M

Değişebilir magnezyum ölçüm yöntemi Gerçek Sayı 2

EXCH-K Değişebilir Potasyum Gerçek Sayı 6EXCH-K-

M

Değişebilir Potasyum ölçüm yöntemi Gerçek Sayı 2

EXCH-NA Değişebilir Sodyum Gerçek Sayı 6EXCH- Değişebilir sodyum ölçüm yöntemi Gerçek Sayı 2

Page 62: Türkiye Toprak Veritabanı

Adı Tanımı Tipi Boyutu

NA-MCEC Katyon Değişim Kapasitesi Gerçek Sayı 5CEC-M Katyon Değişim Kapasitesi ölçüm yöntemi Gerçek Sayı 2BS Baz doygunluğu Gerçek Sayı 3BS-M Baz doygunluğu ölçüm yöntemi Gerçek Sayı 2WR-1 WR-1-M (yüzde su hacmi)’de toprak su tutumu Tamsayı 3WR-1-M WR-1 (kPA) ölçümü için emme değeri Gerçek Sayı 2WR-2 WR-2-M (yüzde su hacmi)’de toprak su tutumu Tamsayı 3WR-2-M WR-2 (kPA) ölçümü için emme değeri Gerçek Sayı 2WR-3 WR-3-M (yüzde su hacmi)’de toprak su tutumu Tamsayı 3WR-3-M WR-3 (kPA) ölçümü için emme değeri Gerçek Sayı 2WR-4 WR-4-M (yüzde su hacmi)’de toprak su tutumu Tamsayı 3WR-4-M WR-4 (kPA) ölçümü için emme değeri Gerçek Sayı 2WR-FC Tarla Kapasitesinde Toprak Horizonunun Toprak Su

Tutumu

Tamsayı 3

WR-FC-M WR-FC için emme değeri Gerçek Sayı 2POR Total Gözeneklilik Tamsayı 3POR-M Total Gözeneklilik ölçüm yöntemi Gerçek Sayı 2BD Hacim Yoğunluğu Tamsayı 4BD-M Hacim Yoğunluğu ölçüm yöntemi Tamsayı 2

• 0 ile 30 arasındaki sayılar verilen kodlar ölçümün tipi, yöntemi ve/veya ölçüm birimini

tanımlamaktadır. Örneğin CEC için CEC-M hücresindeki “21” değeri CEC’in pH 7.0’da

1NH4AOc ile ekstraksiyon yöntemiyle yapıldığını anlatmaktadır.

• Kimi durumlarda bu özellik için değer yoksa her iki hücreye de eksi bir değer girilmelidir

(örn. CEC ve CEC-M)

Veri kaydı olmadığında aşağıdaki kodlar kullanılmıştır.

-9: Eksik değer, belirli olmayan bir nedenden

-8: Uygulanabilir değil

-7: Herhangi bir analiz yapılmamıştır. -7 bilgi gerçekten yoksa kullanılmamalıdır

Kimi durumlarda belirli özellikler için yukarıdaki kodlar anlam taşımamaktadır. Örneğin R-horizonu

için tekstür ve değişebilir baz uygulanabilir olmadığından -8 kodu kullanılmalıdır.

• Türkiye ülke kodu için ISO’ya uygun biçimde TR kullanılmıştır.

Ölçümü yapılan Toprak Profilinin Yer Tanımı

• Coğrafik konum LAT, LONG ve ELEV verileriyle tanımlanmıştır.

LAT Enlem

LONG Boylam

ELEV Yükseklik

Page 63: Türkiye Toprak Veritabanı

• Enlem (LAT) ve Boylam (LONG) Greenwich ve Ekvatora uygun derece ve dakika olarak

verilmiştir

• Denizden olan yükseklik (ELEV) metre olarak verilmiştir

Toprak Profilinin Ana Materyal TanımıToprakların gelişim gösterdiği birincil ve ikincil ana materyaller için kullanılan kodların

karşılıkları aşağıdaki çizelgede verilmiştir.

Ana Sınıf Düzeyi

Grup Düzeyi

Tür Düzeyi

Alt türDüzeyi

0000 Bilgi Bulunmamaktadır

0000 Bilgi Bulunmamaktadır 0000 Bilgi Bulunmamaktadır

0000 Bilgi Bulunmamaktadır

1000 Konsolide-klastik-çökel kayaçlar

1100 Pisepit veya Rudit 1110 Konglomera

Breş

1111 Puding taşı

1200 Pisammit veya arenit 1210 Kumtaşı 1211 Karbonatlı kumtaşı1212 Demirli kumtaşı1213 Killi kumtaşı1214 Kuvarslı kumtaşı

Ortokuvarsit1215 Mikalı kumtaşı

1220 Arkoz1230 Grovak 1231 Feldispatik Grovak

1300 Pelit, lutit veya argilit 1310 Kiltaşı/silttaşı 1311 Kaolinit

1312 Bentonit1320 Silttaşı

1400 Fasiyese bağlı kayaç 1410 Fliş 1411 Kumlu fliş1412 Killi ve siltli fliş1413 Konglomeratik fliş

1420 Moloz2000 Çökel kayaçlar

(kimyasal olarak çökelmiş, evaporitler, veya organokökenli veya biyojenik kökenli)

2100 Kalkerli kayaçlar 2110 Kireçtaşı 2111 Sert kireçtaşı

2112 Yumuşak kireçtaşı2113 Marnlı kireçtaşı2114 Tebeşirli kireçtaşı2115 Detritik kireçtaşı2116 Karbonlu kireçtaşı2117 Gölsel veya tatlısu

kireçtaşı2118 Traverten2119 Kavern kireçtaşı

2120 Dolomit 2121 Kavern dolomit2130 Marntaşı2140 Marn 2141 Tebeşir marnı

2142 Jipsli marn2150 Tebeşir

2200 Evaporitler 2210 Jips2220 Anhidrit2230 Halit

2200 Silisli kayaçlar 2310 Çört, çakmaktaşı, boynuztaşı

2320 Diatomit radyolarit

Page 64: Türkiye Toprak Veritabanı

3000 Püskürük Kayaçlar

3100 Asitten nötre plutonik kayaçlar

3110 Granit

3120 Granodiyorit3130 Diyorit 3131 Kuvars diyorit

3132 Gbaro diyorit3140 Siyenit

3200 Bazik plutonik kayaçlar 3210 Gabro3300 Ultrabazik plutonik

kayaçlar3310 Peridotit

3320 Piroksenit3400 Asitten nötre

volkanik kayaçlar3410 Riyolit 3411 Obsidiyen

3412 Kuvars porfirit3420 Dazit3430 Andezit 3431 Porfirit3440 Fenolit 3441 Tefritik fenolit3450 Trakit

3500 Bazik ultrabazik kayaçlar

3510 Bazalt

3520 Diabaz3530 Olivinli-Bazalt

3600 Dayk kayaçları 3610 Aplit3620 Pegmatit3630 Lambdor

3700 Piroklastik kayaçlar (tefra)

3710 Tüf/tüftaşı 3711 Aglomeratik tüf

3712 Blok tüf3713 Lapilli tüf

3720 Tüfit 3721 Kumlu tüfit3722 Siltli tüfit3723 Killi tüfit

3730 Volkanik skorya/ Volkanik breş

3740 Volkanik kül3750 İgnimbrit3760 Pomza

4000 Metamorfik Kayaçlar

4100 Düşük metamorfizmakayaçları

4110 (meta-)şeyl / argilit

4120 Sleyt 4121 Grafitik sleyt4200 Asit bölgesel

metamorfik kayaçlar4210 (meta-) kuvarzit 4211 Kuvarzit şişt

4220 Fillit4230 Mikaşişt4240 Gnays4250 Granulit4260 Migmatit

4300 Bazik bölgeselmetamorfik kayaçlar

4310 Yeşilşişt 4311 Prasinit

4312 Klorit4313 Talk şişt

4320 Amfibolit4330 Eklogit

4400 Ultrabazik bölgeselmetamorfik kayaçlar

4410 Serpantinit 4411 Yeşiltaş

4500 Kalkerli bölgesel Metamorfik kayaçlar

4510 Mermer

4520 Talkşişt 4600 Kontak metamorfizma

sonucu oluşmuş kayaçlar

4610 Kontak sleyt 4611 Nodüler sleyt

4620 Hornfeller

Page 65: Türkiye Toprak Veritabanı

4630 Kalsilikat kayaçlar4700 Tektogenik veya

kataklasmik metamorfik kayaçlar

4710 Tektonik breş

4720 Kataklastik4730 Milonit

5000 Konsolide olmayan çökeller (alüvyaller, ayrışma ürünleri ve yamaççökelleri)

5100 Denizel ve gölsel kumlar

5110 Kuvaterner öncesi kumlar

5111 Tersiyer kumlar

5120 Kuvaterner kum 5121 Holosen kavkılı kıyı kumları

5122 Delta kumları5200 Denizel ve gölsel kil

ve siltler5210 Kuvaterner öncesi

kil ve silt5211 Tersiyer killer

5212 Tersiyer silt5220 Kuvaterner kil ve

silt5221 Holosen killer

Taşkınovası 5222 Holosen siltler

5300 Fluviyal (akarsu) kum ve çakıllar

5310 Akarsu seki kum veya çakılı

5311 Akarsu seki kumu

5312 Akarsu seki çakılı5320 Taşkınovası kumu

veya çakılı veya tın veya kil ve silt

5321532253235324

Taşkınovası kumuTaşkınovası çakılıTaşkınovası tınTaşkınovası kil & silti

5400 Fluviyal (akarsu) killeri, siltleri ve milleri

5410 Akarsu kil ve siltleri 5411

5412

Seki kil ve siltleri

Seki tınları5420 Akarsu Setüstü

çökelleri5421 Setüstü kil ve

sitleri5422 Setüstü mili

5500 Göl çökelleri 5510 Göl kumu ve delta kumu

5520 Göl marnı, bataklık kireci

5530 Göl silti5600 Silikatlı kayaçlardan

artık ve yeniden çökelmiş tınlar

5610 Artık mil 5611 Taşlı mi

5612 Killi mil5620 Yeniden çökelmiş

kil5621 Hareketli tabanlar

5700 Kalkerli kayaçlardan artık ve yeniden çökelmiş killer

5710 Artık kil 5711 Çakmaktaşlı killer

5712 Demirli artık killer5713 Kalkerli killer5714 Kalkerli olmayan

kil5715 Marnlı kil

5720 Yeniden çökelmiş kil

5721 Taşlı kil

5800 Yamaç çökelleri 5810 Eğim-yıkama alüviyalleri

5820 Kolüviyal çökeller5830 Talus birikintileri 5813 Tabakalanmış etek

Page 66: Türkiye Toprak Veritabanı

çökelleri6000 Konsolide

olmayan buzul çökelleri, buzul birikintileri

6100 Moren çökelleri 61106120

İnce Boyutlu Buzul birikintisiBuzul debrisi

6111 Çakıllı kil

6200 Buzulfluviyal çökelleri 6210 Yıkanma kumu, buzul kumu

6220 Yıkama çakılları, buzul çakılları

6300 Buzulgölü çökelleri 6310 Varvlar7000 Eoliyen

Çökeller7100 Lös 7110 Tınlı lös

7120 Kumlu lös7200 Eolian kumlar 7210 Kumul kumu

7220 Örtü kumları

8000 Organik materyaller

8100 Pit 8110 Yağışla beslenen moor pit

8111 Folik pit

8112 Fibrik pit8113 Terrik pit

8120 Tabansuyuyla beslenen bataklık piti

8200 Slaym ve ooze (kıyı bölgelerdeki ince boyutlu organik maddesi %30’dan fazla olan çökeller)çökelleri

8210 Gitya, sapropel

8300 Karbonlu kayaçlar 8310 Linyit (kahverengi kömür)

8320 Taşkömürü 8330 Antrasit

9000 Antropojenik çökeller

9100 Yeniden çökelmiş doğal materyaller

9110 Kum ve çakıl dolguları

9120 Tınlı dolgular9200 Çöp çökelleri 9210 Çöp

9220 Endüstri kül ve curufları

9230 Endüstri kanalizasyon

9240 Endüstriyel atıklar9300 Antropejenik organik

materyaller

Page 67: Türkiye Toprak Veritabanı

TTB’lerindeki Arazi Kullanım TanımlarıTTB’leri içerisinde arazi kullanımı için aşağıdaki iki özelliğe ait kodlar kullanılmıştır.

USE-DOM TTB içindeki baskın arazi kullanımı

USE-SEC TTB içindeki ikincil arazi kullanımı

USE-DOM ve USE-SEC kodları ve tanımları0 Bilgi bulunmamaktadır1 Mer’a, otlak ve otlatma arazisi2 Kavak3 Ekilen arazi, tahıl4 Bozuk alan, çalı5 Orman, funda6 Bahçe Bitkileri7 Bağ8 Garig9 Çalılık, maki10 Moor11 Tuzcul otlak alan12 Arıcılık, bahçe13 Endüstriyel bitkiler14 Çeltik15 Pamuk16 Sebze17 Zeytin18 Rekreasyon19 Aşırı otlatma, kaba mer’a20 Dehesa (İspanya’da orman parklarındaki aşırı otlatma sistemi)21 Cultivos enerados (GD İspanya’da bahçecilik için yapay topraklı araziler)22 Yaban hayatı, ağaç sınırı üstündeki araziler

Page 68: Türkiye Toprak Veritabanı

TTB’deki tarımsal faaliyetleri sınırlayan etmenlerin tanımı

• TTB’leri içerisindeki tarımsal faaliyetleri kısıtlayan etmenlere tanımlamak için aşağıdaki iki

özellik kullanılmıştır.

AGLIM1 TTB içinde baskın sınırlayıcı etmene ait kod

AGLIM2 TTB içinde ikincil sınırlayıcı etmene ait kod

AGLIM1 ve AGLIM2 kodları ve tanımları0 Bilgi bulunmamaktadır1 Tarımsal kullanım için sınırlayıcı bir etmen bulunmamaktadır2 Çakıllı (çapı 7.5 cm’den büyük % 35 çakıl varlığı)3 Taşlılık (çağı 7.5 cm’den küçük taş varlığı, mekanizasyon için ygun değil)4 Litik (ilk 50 cm içerisinde geçirimsiz ve sert kayaç)5 Konkresyonlar (yüzeye yakın yerlerde çapı 7.5 cm’den küçük % 35

konkresyon varlığı)6 Petrokalsik (100 cm içerisinde çimontolaşmış veya sertleşmiş kalsik

horizon)7 Tuz (100 cm içerisinde elektriksel iletkenliğin 4 mS.cm-1’den yüksek olması)8 Sodik (Na/T’nin 100 cm içerisinde %6’dan yüksek olması)9 Buzul ve kar örtüsü10 İnsanlar tarafından karıştırılmış topraklar (dolgular, kazılmış yüzeyler,

madenler)11 Fragipanlar 12 Aşırı drenaj13 Neredeyse herzaman sel14 Aşınma fazı, erozyon15 Feratik faz (sığ tabansuyu)16 Duripan (silisyum ve demirle çimentolanmış alttoprak horizonu)17 Petroferrik horizon (Demirce varsıl sertleşmiş horizon)18 Permafrost (toprakta donma)

Page 69: Türkiye Toprak Veritabanı

TTB’deki Tekstürün (Bünye) tanımı

• Topraklardaki tekstür sınıfları kil, silt ve kum boyutlu parçacıkların dağılımına bağlı olarak 5

ana sınıfa ayrılmıştır (Şekil 1). Bu şekilde kil boyutu için 2 µm, silt boyutu için 2-50 µm

arası, kum boyutu için 50-2000 µm arası kabul edilmiştir.

• Aşağıdaki 5 özellik TTB’lerinin tekstürü ve dağılımlarıyla TTB içindeki değişimlerinin

tanımlanması için kullanılmıştır.

TEXT-SRF-DOM TTB’nin yüzey horizonundaki baskın tekstür sınıfı

TEXT-SRF-SEC TTB’nin yüzeyindeki ikincil tekstür sınıfı

TEXT-SUB-DOM TTB’nin alt horizonundaki baskın tekstür sınıfı

TEXT-SUB-SEC TTB’nin alt horizonundaki ikincil tekstür sınıfı

TEXT-DEP-CHG Yüzey horizonundaki baskın veya ikincil tekstür sınıfındaki değişim

derinliği

Şekil 1. Tekstür sınıfları

Page 70: Türkiye Toprak Veritabanı

Tekstür sınıfları tanımlama kodlarıKod Anlam Kil, silt ve kum içeriği değişim aralıkları

0 Bilgi bulunmamaktadır9 Mineral tekstürü

bulunmamakta

Pit topraklar

1 Kaba Kil>% 18 ve kum>% 652 Orta % 18<kil<% 35 ve kum≥% 15 veya

Kil<% 18 ve % 15<kum<% 653 Orta ince Kil<% 35 ve kum<% 154 İnce % 35<kil<% 605 Çok ince Kil>% 60

Tekstür değişim kodları ve tanımları Kod Anlam

0 Bilgi bulunmamaktadır1 Tekstürel değişim 20-40 cm arasında2 Tekstürel değişim 40-60 cm arasında3 Tekstürel değişim 60-80 cm arasında4 Tekstürel değişim 80-120 cm arasında5 20-120 cm içerisinde tekstürel değişim bulunmamaktadır6 Tekstürel değişim 20-60 cm arasında7 Tekstürel değişim 60-120 cm arasında

TTB’deki Derinlik Sınıfı ve Kök Gelişime Engel derinlik

• Köklerin gelişimine olumsuz etkisi olan yüzeyaltı horizonu engel olarak tanımlanmaktadır.

Bu engel litolojik (kayaç) veya pedojenik (fragipan, duripan, petrocalcic) kökenli olması

dışında toksik elementlerin birikimi veya su tablasının yüksek olması da engel

oluşturmaktadır.

• ROO özelliği TTB içerisinde köklere engel oluşturan etmenin derinliğini göstermektedir. Bu

özelliğe bağlı kodlar aşağıda verilmiştir

ROO kodları ve tanımları Kod Anlam

0 Bilgi bulunmamaktadır1 0-80 cm arsında kök gelişimine engel bulunmamaktadır2 60-80 cm arasında kök gelişimine engel bulunmaktadır3 40-60 cm arasında kök gelişimine engel bulunmaktadır4 20-40 cm arasında kök gelişimine engel bulunmaktadır5 0-80 cm arasında kök gelişimine engel bulunmaktadır6 0-20 cm arasında kök gelişimine engel bulunmaktadır

TTB’deki Geçirimsiz tabaka varlığının tanımı

• Geçirimsiz tabaka olarak tanımlanan oluşum suyun profile girişini engelleyen yüzeyaltı

horizonudur. Bu tabaka litik (kayaç) veya pedojenik kökenli (kilpanı, duripan, petrocalcic,

Page 71: Türkiye Toprak Veritabanı

veya petroferrik horizonlar) olabilir.

• IL kodu toprak profili içerisinde geçirimsiz tabaka varlığını gösteren bir özelliği ortaya

koymaktadır. Bu kodlar aşağıda verilmiştir.

IL kodları ve tanımları Kod Anlam

0 Bilgi bulunmamaktadır1 150 cm içerisinde geçirimsiz tabaka bulunmamaktadır2 80-150 cm arasında geçirimsiz tabaka bulunmaktadır3 40-80 cm arasında geçirimsiz tabaka bulunmaktadır4 40 cm içerisinde geçirimsiz tabaka bulunmaktadır

TTB’deki Toprak Su Rejiminin tanımı

• Yıllık toprak su rejimi toprak neminin yıl boyunca olan durumunu tahmin etmekte

kullanılmaktadır.

• Yılık toprak su rejimi toprağın yıl boyunca nemli kaldığı sürece bağlı olarak

tanımlanmaktadır.

• WR, TTB içerindeki toprak profilinde baskın olan yıllık ortalama toprak su rejimini

tanımlamakta kullanılan özellik kodudur. Bu kodlar aşağıda verilmiştir.

WR kodları ve tanımları Kod Anlam

0 Bilgi bulunmamaktadır1 80 cm içerisinde 3 aydan fazla, 40 cm içerisinde 1 aydan

fazla ıslak değil2 80 cm içerisinde 3 ile 6 ay arası ıslak ancak 40 cm 1

aydan fazla ıslak değil3 80 cm içerisinde 6 aydan fazla ıslak ancak 40 cm 11

aydan fazla ıslak değil4 40 cm 11 aydan fazla ıslak

TTB’deki Su Yönetim Sisteminin tanımı

• Su yönetim sistemi su noksanlığının (kurak koşullar) giderilemesine, tarımsal kullanım

için toprak koşullarının iyileştirilmesine (tuzluluk) veya suyla doyugun ya da sık

taşkınlara uğrayan alanlarda fazla suyu uzaklaştırmaya yönelik faaliyetlerdir. Kimi

durumlarda iki amaca yönelik su yönetimi olabilmektedir örneğin yazın kurak iken kışın

taşkın sorunu olan bölgelerde yazın su gerekli iken kışın suyun uzaklaştırılması

gerekebilmektedir.

• Su yönetimi aşağıda WM2 özelliğinde olduğu gibi tüm sulama ve drenaj

uygulamalarını kapsamaktadır.

• WM1 Tarım alanında var olan sulama sisteminin varlığı ve amacını tanımlayan kod

• WM2 Varolan sulama sisteminin kodu. Kod tanımlamaları aşağıda verilmiştir.

Page 72: Türkiye Toprak Veritabanı

WM1 kodları ve tanımları Kod Anlam

0 Bilgi bulunmamaktadır1 Sulama yapılmaz (tarım yapılmamaktadır)2 Su yönetimi sistemi bulunmamaktadır.3 Suyla doygunluğu engellemek için bir su yönetimi

bulunmaktadır (drenaj)4 Kuraklığı önlemek için bir su yönetimi bulunmaktadır (sulama)5 Tuzluluğu önlemek için bir su yönetimi bulunmaktadır (drenaj)6 Su yönetimi kuraklığı ve suyla doygunluğu önlemek amacına

yöneliktir7 Su yönetimi tuzluluğu ve suyla doygunluğu önlemek amacına

yöneliktir

WM2 kodları ve tanımları Kod Anlam

0 Bilgi bulunmamaktadır1 Sulama yapılmaz (tarım yapılmamaktadır)2 Su yönetimi sistemi bulunmamaktadır.3 Pompa4 Hendek5 Boru drenaj sistemi6 Yeraltı drenajı7 Derin sürüm8 Karık sulama9 Taşkın sulama (çeltikte olduğu gibi kontrollu taşkınlarla

sulama)10 Yağmurlama11 Damla sulama

TTB’deki Uyumluluk Düzeyinin tanımı

• CFL özelliği TTB içerisindeki toprak özelliklerinin tanımlanmasında kullanılan tahmin ve

değerlerin kalite ve güven düzeyini tanımlamak amacıyla kullanılmıştır. Bu özelliğin raporda

yer alma nedeni, 1:1 milyon ölçekli harita hazırlık aşamasında veri bankasındaki toprak

özelliklerinin, Türkiye’de de olduğu gibi ülke içindeki farklı kaynaklardan farklı zamanlarda

alınması sonucu verlerin güvenirlik düzeylerinin ortaya konmasını amaçlamıştır. Aşağıda

CFL kodlarının ve tanımlamaları verilmiştir. Bu kodlamanın harita hazırlayan veya kordine

eden kişi tarafından verilmesi daha doğru olacaktır.

CFL kodları ve tanımları Kod Anlam

0 Bilgi bulunmamaktadırH TTB tanımlamasında yüksek güvenirliklikM TTB tanımlamasında orta düzeyde güvenirliklikL TTB tanımlamasında düşük düzeyde güvenirliklikV TTB tanımlamasında çok düşük düzeyde güvenirliklik

çünkü yorum kordinator tarafından yapılmıştır

Page 73: Türkiye Toprak Veritabanı

Toprak Profilindeki Su tablasının Tanımı

• Toprak profilindeki su tablasının TWT olarak gösterilen özelliklerin kodlarını ve tanımlarını

gösteren liste aşağıda verilmiştir.

TWT kodları ve tanımları Kod Anlam

0 Su tablası bulunmamaktadır1 Değişken su tablası2 Kalıcı su tablası

Toprak Profilindeki Tabansuyunun Tanımı

• Toprak profili içerisinde veya altında yer alan tabansuyu seviyesi zaman içerisinde değişim

göstermektedir. Bu özelliğin tanınması için iki farklı veri kullanılmıştır. Bunlar aşağıdaki

listede verilmiştir.

HGWL Ortalama en yüksek tabansuyu seviyesi kodu

LGWL Ortalama en düşük tabansuyu seviyesi kodu

Tabansuyu Seviye sınıfları ve bunların tanımları 0 Tabansuyu bulunmamaktadır1 Tabansuyu seviyesi 0-50 cm arasında2 Tabansuyu seviyesi 50-100 cm arasında3 Tabansuyu seviyesi 100-150 cm arasında4 Tabansuyu seviyesi 150-200 cm arasında5 Tabansuyu seviyesi 200 cm’nin altında

Örn. Kışın tabansuyu ortalama derinliği 70 cm’de, yazın 190 cm’de ise

HGWL: En yüksek tabansuyu seviyesi : 2

LGWL: En düşük tabansuyu seviyesi : 4 olarak kaydedilmelidir.

Toprak Profilinin Derinlik TanımıTopraklardaki köklenme derinliği 3 özellikle tanımlanmıştır.

ROO Köklenme derinliği

ROC Kayaç derinliği

OBS Diğer engelleyici etmen derinliği

• Normal toprak profilinin herhangi bir engel olmadan 200 cm derinliğe ulaştığı

öngörülmektedir.

• Kayaca kadar olan derinlik ROC altında tanımlanmıştır. Buna karşın kök gelişimini

sınırlayan herhangi bir horizon var ise bu değer OBS altında tanımlanmıştır.

Page 74: Türkiye Toprak Veritabanı

Toprak Horizon Adının Tanımı

• Horizon adlarıo FAO sistemine uygun biçimde tanımlanmıştır. Örneğin bir Luvisol’deki

dizilim Ap, Bt, C biçimde verilmiştir.

Toprak Horizonun Derinlik Tanımı

• D-HOR olarak verilen toprak horizon derinliği değeri söz konusu horizonun alt sınır

değeridir ve cm olarak verilmiştir.

Toprak Horizonunun strüktür Tanımı

• Strüktür tipi FAO (1986) terminolojine uygun biçimde yapılmıştır. Aşağıda strüktürlerin

kod ve tanımları verilmiştir.

Tabansuyu Seviye sınıfları ve bunların tanımları 1 Levha2 Prizmatik3 Sutün4 Köşeli blok5 Yarıköşeli blok6 Granüler7 Kırıntı8 Masif9 Teksel

10 Kama biçimli

Toprak Horizonunun Renk Tanımları

• Raporda toprak renkleri Munsell Renk Iskalasına göre verilmiştir.

M-COL Nemli toprak rengi

D-COL Kuru toprak rengi

Toprak Horizonunda bulunan taş ve çakıl içeriği tanımı

• Topraktaki taş ve çakıl yüzdesinin yaklaşık değerleridir ve aşağıdaki kodlar

kullanılmıştır. Bu özellik toprakların mineralojisi, parçacık boyutu ve akrışma durumunu

tanımlamaya yönelik değildir.

Çakıllılık tanımlama kodları0 Taş veya çakıl bulunmamaktadır1 Çok az Hacmin % 5’inden az2 Az % 5-15 arasında3 Orta % 15-40 arasında4 Çok fazla % 40-80 arasında5 Baskın >80’den fazla

Page 75: Türkiye Toprak Veritabanı

Toprak Horizonunun Organik Karbon İçeriğinin Tanımı

• Organik karbon içeriği (OC) hava kurusu toprakta g/100g olarak verilmektedir.

• Yüzde olarak verilen bu değer VAL sütununda noktadan sonra, % 3.8 örneğinde olduğu

gibi, tek haneyle tanımlanmıştır.

• OC-M sütünunda organik karbonun saptandığı yöntem tanımlama kodları aşağıda

verilmiştir.

1 Walkey-Black yöntemi2 Leco Yöntemi Tabatabai ve Bremner (1970)3 Diğer (ayrı bir sayfada tanımlanacaktır)

• Veri bulunmadığında önceki sayfalarda belirtilen -9, -8 veya -7 kodlarından uygun olanı

yazılmalıdır

Toprak Horizonunun Total AZOT İeriğinin Tanımı

• Total Azot içeriği (N) % olarak ve noktadan sonra tek hane biçiminde verilmiştir.

• N-M sütünunda, aşağıda kodu tanımlanmıştır, total azotun saptandığı yöntem

verilmiştir.

4 Yaş yakma (Kjeldahl yöntemi) (%)5 Diğer

• Veri bulunmadığında önceki sayfalarda belirtilen -9, -8 veya -7 kodlarından uygun olanı

yazılmalıdır

Toprak Horizonunun Total Kalsiyum Karbonat İçeriğinin Tanımı

• Toprağın 2 mm’den elenmiş boyutundaki total kalsiyum karbonat içeriği % olarak

belirtilmiştir.

• Tamsayı olarak verilmeli, kesirli sayı kullanılmamıştır.

• TCA-M sütünunda, aşağıda kodu tanımlanmıştır, total kalsiyum karbonatın saptandığı

yöntem verilmiştir.

6 Kalsimetre yöntemi (%) (açığa çıkan CO2’i ölçmektedir)7 Diğer

• Veri bulunmadığında önceki sayfalarda belirtilen -9, -8 veya -7 kodlarından uygun olanı

yazılmalıdır

Toprak Horizonunun Jips İçeriğinin Tanımı

• Toprağın 2 mm’den elenmiş boyutundaki jips (CaSO4.2H2O) içeriği % olarak

belirtilmiştir.

• GYP özelliği en yakın tamsayıya çevrişlerek verilmelidir.

• GYP-M sütünunda, aşağıda kodu tanımlanmıştır, jips içeriğinin saptandığı yöntem

verilmiştir.

Page 76: Türkiye Toprak Veritabanı

8 Düşük miktarlarda jips içeren topraklarda: (USDA Handbook No 60. Diagnosis of Saline and Alkaline Soils, 1954)’da tanımlanan suyla ektsrakt etme yöntemi

9 Çok yüksek jips içeren topraklarda: 40 – 110 °C arasındaki kristal su kaybının ölçümü

10 Diğer• Veri bulunmadığında önceki sayfalarda belirtilen -9, -8 veya -7 kodlarından uygun olanı

yazılmalıdır

Toprak Horizonunun Asitlik Düzeyinin Tanımı

• pH değerleri noktadan sonra tek hane olacak şekilde gerçek sayı olarak verilmelidir.

• PH-M sütünunda, aşağıda kodu tanımlanmıştır, pH değerinin saptandığı yöntem

verilmiştir.

11 1:1 su (H20) 12 1:2.5 su (H20)13 1:2.5 0.01 M kalsiyum Klorür (CaCl2)14 1:2.5 1M potasyum klorür (KCl)15 Diğer

• Veri bulunmadığında önceki sayfalarda belirtilen -9, -8 veya -7 kodlarından uygun olanı

yazılmalıdır

Toprak Horizonunun Elektriksel İletkenliğinin Tanımı

• EC 25 °C’de dS m-1 olarak verilmiştir.

• EC-M sütünunda, aşağıda kodu tanımlanmıştır, EC değerinin saptandığı yöntem

verilmiştir.

16 Doygun örnek ekstraktında 17 Diğer

• Veri bulunmadığında önceki sayfalarda belirtilen -9, -8 veya -7 kodlarından uygun olanı

yazılmalıdır

Toprak Horizonunun Sodyum Adsorpsiyon Oranının Tanımı

• Sodyum adsorpsiyon oranı (SAR) en yakın tamsayıya tamamlanarak verilmelidir.

• Humid (yağışlı) bölgelerde SAR genellikle 4’ün altındandadır. Bu bölgelere ait data

bulunmadığı sürece “<4” değeri girilmelidir.

• Veri bulunmadığında önceki sayfalarda belirtilen -9, -8 veya -7 kodlarından uygun olanı

yazılmalıdır

Toprak Horizonunun Değişebilir Sodyum Yüzdesinin Tanımı

• Toprak horizonundaki Değişebilir Sodyum (ESP) oranı Katyon Değişim Kapasitesinin

(KDK) yüzdesi olarak tanımlanır. Değer en yakın tamsayıya tamamlanarak verilmelidir.

Page 77: Türkiye Toprak Veritabanı

• Humid bölgelerde ESP genellikle % 15’ten azdır ve “<15” olarak kaydedilmelidir.

NOT: Tanımlamalarda SAR veya ESP’ten birinin değeri verilmelidir.

Toprak Horizonunun Değişebilir Baz İçeriğinin Tanımı

• Değişebilir Ca, Mg, K, Na (EXCH-CA, EXCH-Mg, EXCH-K, EXCH-NA) değerleri 2

haneli olark kaydedilmelidir.

• EXCH-CA, EXCH-Mg, EXCH-K, EXCH-NA sütünu altında bazların ölçümünün yapıldığı

yöntemler aşağıdaki kodlarla tanımlanmıştır.

18 Nötr amonyum asetat (NH4AOc) ekstraktı, cmol+/kg 19 Diğer

• Veri bulunmadığında önceki sayfalarda belirtilen -9, -8 veya -7 kodlarından uygun olanı

yazılmalıdır

Toprak Horizonunun Katyon Değişim Kapasitesinin Tanımı

• Katyon Değişim Kapsitesi (CEC) cmol/kg olarak belirtilmektedir

• Değerler noktadan sonr atek haneli kesirler biçiminde verilmiştir

• CEC-M sütünu altında verilen analitik yöntem kodları aşağıda açıklanmıştır.

20 Destialsyon yöntemi (cmol+/kg) 21 Değişebilir bazlar Ca+MG+K+Na+Değişen asitlik22 Diğer

• Veri bulunmadığında önceki sayfalarda belirtilen -9, -8 veya -7 kodlarından uygun olanı

yazılmalıdır

Toprak Horizonunun Baz Doygunluğunun Tanımı

• Baz doygunluğu KDK içerisinde bazların kapladığı yüzde hesaplanılarak verilmektedir.

• Baz doygunluğu değeri en yakın tamsayıya yuvarlanarak verilmelidir.

• BS-M sütünu altında verilen analitik yöntem kodları aşağıda açıklanmıştır

23 (Değişebilir Ca+MG+K+Na/KDK) x 10024 Diğer

• Veri bulunmadığında önceki sayfalarda belirtilen -9, -8 veya -7 kodlarından uygun olanı

yazılmalıdır

Toprak Horizonunun Toprak Su Tutma Değerlerinin Tanımı

• Toprak Su Tutma (WR) değeri, toprak horizonunda var olan suyun hacimsel yüzdesidir.

• Toprakların su tutma ölçümleri farklı emme düzeylerinde saptandığı için WR’nin ulusal

verilerinin 5 emme düzeyi (WR-1, WR-2, WR-3, WR-4, WR-FC) üzerinden verilmesi

istenmektedir.

• WR-FC Tarla Kapasitesindeki su içeriğidir ve WR-FC-M emme ölçümü değeridir.

• Değerler en yakın tamsayıya yuvarlanmıştır.

Page 78: Türkiye Toprak Veritabanı

• Emme ölçümleri kPa olarak WR-1-M, WR-2-M, WR-3-M, WR-4-M, WR-FC-M

sütünlarına girilmelidir. Örneğin WR-1-M= 5 kPa; WR-2-M= 10 kPa; WR-3-M= 400 kPa;

WR-4-M= 1500 kPa

• Buna karşın en azından 5 ölçümle, bir toprak su emme eğrisi oluşturulabilir. Ara

değerler bu eğri kullanılarak tahmin edilebilir.

Toprak Horizonunun Toplam Gözenekliliğinin Tanımı

• Toplam gözeneklilik (POR) yüzde olarak en yakın tamsayıya yuvarlanarak verilmiştir.

• POR-M sütunu altında ölçüm yöntemelri aşağıda açıklanan yöntem kodlarıyla

verilmektedir.

25 (I-DB/DP) %, (DP parçacık yoğunluğudur: (2.55-2.65 g/cm3)26 Diğer

• Veri bulunmadığında önceki sayfalarda belirtilen -9, -8 veya -7 kodlarından uygun olanı

yazılmalıdır.

Toprak Horizonunun HACİM YOĞUNLUĞUNUN Tanımı

• Hacim yoğunluğu (BD) g/cm3 olarak verilmiştir

• BD değerleri noktadan sonra iki haneli olacak biçimde verilmiştir

• BD-M sütunundaki ölçüm yöntemi kodlarının tanımı aşağıda verilmiştir.

27 Laboratuvarda toprak parçağının ölçümü g/cm3

28 Arazide ıslak ölçüm, g/cm3

29 Diğer• Veri bulunmadığında önceki sayfalarda belirtilen -9, -8 veya -7 kodlarından uygun olanı

yazılmalıdır.