Ağustos 2018 / 4. SAYI / AYLIK BÜLTENBÜLTEN

TRAVMATIK OLAYLARINETKILERINDEN KORU(N)MAK

Travma nedir?

Kişinin fiziksel ve psikolojik bütünlüğünü derinden tehdit eden her türlü olay, bir çeşit travmadır. Kişinin yaşamına, vücut bütünlüğüne, inanç sistemlerine ya da sevdiklerine yönelik tehditleri içerir.

Börte Özdemir Uzm. Klinik Psikolog

Sf. 2

TorunEtkinlik

Sf. 4

Planlama Bölümü

Sf. 8 Sf. 6

Planlama Uzmanları dövme pres-lerinin, hatebur preslerinin, dö-kümün ve talaşlı imalatın üretim planlamasından; hammadde ih-tiyaç planlamasından ve müşteri siparişlerimiz için termin verilme-sinden sorumludur.

Torun Bakır A.Ş., Türk Kızılayı ile ortak-laşa yürüttüğü kan bağışı kampanyası

kapsamında Temmuz ayı içerisinde yapmış olduğumuz kampanya ile 56

ünite kan bağışlamıştır. Düzenli olarak firmamızda kan bağışı kampanyaları

gerçekleşmektedir.

Kan Bağış Organizasyonu

Bu ayki yazımızda çalışma hayatımızın her noktasında var olan iş kazası riski nedir ve nasıl önlenebilir ile ilgili bir hatırlatma yap-mak istiyorum.

IŞ KAZASIÖNLENEBILIR MI?

KAN BAĞIŞINEDEN ÖNEMLIDIR?

Sf. 2

Kanın tek kaynağı insandır ve bu hayati sıvının başka bir muadili yok. Bilim insanları, uzun yıllardır kan yerine kullanılabilecek yapay bir madde elde etmek için çalış-salar da, henüz olumlu bir sonuç elde edememişlerdir. Dolayısıyla bu hayati sıvıyı elde etmenin tek yolu şimdilik kan bağışından geçer. Sf. 7

UMTIK 2018’EKATILARAK SUNUMGERÇEKLEŞTIRDIK!Eskişehir’de düzenlenen Uluslararası Ma-kina Tasarım ve İmalat Kongresi’nde (UM-TİK) Takımhane Bölüm Lideri’miz Süley-man Çiçek ve Ar-Ge Danışmanımız Yusuf Kaynak yaptıkları çalışmaya ilişkin başarılı bir sunum gerçekleştirmiştir. Sf. 3

Efficiency Challenge Electric Vehicle üniver-site öğrencilerine yönelik olarak TÜBİTAK ta-rafından 2005 yılından itibaren her yıl düzenli olarak gerçekleştirilmektedir. Sf. 7

Elektrikli Araba Yarışı

2

Travma nedir?

Kişinin fiziksel ve psikolojik bütün-lüğünü derinden tehdit eden her türlü olay, bir çeşit travmadır. Kişinin yaşamına, vücut bütünlüğüne, inanç sistemlerine ya da sevdiklerine yö-nelik tehditleri içerir. Travmatik bir deneyime maruz kalmak, bir kişi-nin gerçek bir ölüm ya da ölüm teh-didi, ağır bir yaralanma, kendisinin ya da başkasının fiziki bütünlüğüne karşı bir tehdit olayını yaşaması, böyle bir olaya tanık olması durum-larında oluşabilir. Travmatik olaylar, hem doğal afetler (deprem, sel, fır-tına vb. ) gibi doğal yollarla hem de kazalar, savaşlar, politik, dini temelli

zulüm ve şiddet olayları gibi insan eliyle oluşabilirler. Her türlü travma-tik durum karşısında çocuklar etki-lenmeye en açık gruptur.    

Çocuklarda belirtiler nelerdir?

Travmalara maruz kalanların gös-terdiği birtakım belirtiler vardır ki bu belirtiler anormal bir durum karşısında gösterilen normal tepki-lerdir. Çocukların travmatik olaylar-dan sonra gösterdikleri değişiklik-ler ve davranış değişiklikleri de bu tür tepkilerin sınıfına girer.

Çocuklar genellikle duygusal yoğunluğu fazla olan olaylar karşı-

sında sözel ifade yerine, bedensel ve davranışsal değişimler göste-rirler. Endişeli ya da üzgün bir ruh hali, huysuzluk, huzursuzluk, çabuk öfkelenme, saldırgan davranışlar, içe kapanma, hareketliliğin artma-sı ya da tersine çok azalması gibi değişiklikler onların kendini ifade etme biçimini oluşturur. Duygusal bu değişimlerin yanında bedensel olarak da baş ve mide ağrıları, kus-malar oluşabilir. Davranışsal olarak ise, stres karşısında kaygısı artmış çocuklarda altını ıslatma, uyku ve yeme düzenlerinde bozulmalar, sık sık ağlama, anne-babaya yapışma gibi yaşlarının gerisinde, bebeksi davranışlar görülebilir.

Travmatik OlaylarınEtkilerinden Koru(N)mak

10 ADIMDA NELER YAPABILIRIZ?

Börte Özdemir - Uzm. Klinik Psikolog

Nurgül Subaşı – ISG Uzmanı

1. Çocuklara yardım edebilmek için öncelikle ebeveyn olarak kendinizle ilgilenin. Tanık olduğunuz durumların negatif etkilerinden arınabilmek için önce kendi bedeninizi kontrol edin, kendinizi toparlayın.

2. En temel olarak güvenlik algısının sarsılmış olması sebebiyle önceli kendi-nizi fiziksel olarak güvende hissetmenize yardım edecek kişilerle birlikte olmaya çalışın.

3. Çocukların da dünyaya karşı güven algılarının sarsıldığı için size daha yakın olmak isterler. Yanlarında ve yakınlarında bulunun. Daha fazla fiziksel temas (sarılma, öpme ve kucaklama) gösterin.

4. Çocuğunuz ile yaşadığı fiziksel ve duygusal tepkileri konuşun. Onu anladığınızı ve bu tür olağandışı olaylardan sonra bu belirtilerin son derece normal olduğu-nu belirtin.

5. Daha fazla tv, gazete ve sosyal medya gibi kaynaklardan travmatik olayların gö-rüntüleriyle karşılaşmalarını engelleyin. Aynı şekilde ebeveyn olarak bir şey size fazla geldiğinde durun veya o şeyi izlemeyi /okumayı /düşünmeyi bırakın.

6. Bu süreci konuşmanın “travmayı anlamlandırma” sürecinin bir parçası ol-duğunu unutmayın. Kendi tepkilerinizi kontrol edebildiğinizi düşündüğü-nüz bir zamanda, sakin ve güvenli bir ses tonu ile durumu çocuğa tanımla-yın. Ve ona sizinle konuşabileceğine dair güven verin.

7. Travmatik konular üzerine bir kez konuşmak çocuğunuza yetmeyebilir. Kabul edici bir şekilde dinleyin, sorularına cevap verin, gerektiğinde tekrarlayın.

8. Duygu ve düşüncelerini ifade etmek için çizdikleri resimleri, oyunları sakince izleyin. Koşma, hoplama, zıplama gibi hareketli oyunlar onların bedenlerinde biriken ifade edilememiş duyguları dışa vurmalarını sağlayacaktır. Bu durum sizi endişelendirmesin. Onları engellemeyin.

9. Bir yandan kendinizi diğer yandan çocuğunuzu izlemeyerek  çocuklarınızla beraber günlük rutininize geri dönmeye çalışın.

10. Travmatik yaşantılar sonrası oluşan bütün bu tepkilerin ve değişikliklerin anormal bir durum karşısında normal tepkiler olduğunu unutmayın. İyileşmek için hem kendinize hem de çocuğunuza zaman tanıyın. Ve iyileşme yeteneğine güvenin.

Bu ayki yazımızda çalışma hayatımızın her noktasında var olan iş kazası riski nedir ve nasıl önlenebilir ile ilgili bir hatırlatma yapmak istiyorum.

Öncelikle iş kazası nedir?

Buna bir bakalım;

İş Kazası: İLO (Dünya Çalışma Örgütü)’ne göre; “önceden planlanmamış, bilinmeyen ve kontrol altına alınamamış olan etrafa zarar verebilecek nitelikteki olaylardır.”

İş kazalarına neden olan faktörlere baktığımızda ise; iş kazalarının %88’ini tehlikeli hareket, %10’u tehlikeli durum, %2’si sebebi bilinmeyen nedenler oluşturmaktadır.

Bizim çalışma alanımızda meydana gelen kazalara bak-tığımızda da durum aynı istatistiği karşılamaktadır. 2018 yılı içerisinde temmuz ayı itibari ile meydana gelmiş 18 adet iş

kazasının 17 tanesi tehlikeli hareketler yani güvensiz hareket ve çalışmalardan meydana gelmiştir.

Nedir bu güvensiz hareket ve tehlikeli durumlar?

1. Emniyetsiz çalışma (vaziyet alma), 2. Gereksiz şekilde hızlı çalışma, 3. Emniyet donanımını kullanılmaz hele getirme,4. Alet ve makineleri tehlikeli şekilde kullanma, 5. Emniyetsiz taşıma, yükleme, istifleme yapma, 6. Tehlikeli yerlerde çalışma, 7. Şaşırma, kızgınlık, üzgün, telaş, şakalaşma, 8. KKD kullanmama,

Hiçbir çalışma veya iş hayatımızdan önemli değildir. Bizim işi-miz her çalışma günü sonrasında sizi sağ salim evinize gönde-rebilmektir.

IŞ KAZASIÖNLENEBILIR MI?

IŞ GÜVENLIK KURALLARINA UYALIM, UYMAYANLARI UYARALIM!

3UMTIK 2018’E KATILARAK SUNUM

GERÇEKLEŞTIRDIK!

Eskişehir’de düzenlenen Uluslararası Makina Tasarım ve İmalat Kongresi’nde (UMTİK) Takımhane Bölüm Lideri’miz Süleyman Çiçek ve Ar-Ge Danışmanımız Yu-suf Kaynak yaptıkları çalışmaya ilişkin başarılı bir sunum gerçekleştirmiştir.

Hazırlık süreci yaklaşık … süren ….. başlıklı çalışmanın detaylarına ilişkin tüm çalışanlarımızı da kısaca bilgilendirmek isteriz.

Talaşlı imalat operasyonlarında talaş kaldırma sürecini etkileyen en önemli pa-rametrelerden bir tanesi kesici takım yuvarlanma yarıçapıdır. Birçok kesici takım üreticisi firmanın paylaşmadığı bu bilgi esasında talaş kaldırma mekaniği açısından hayli önemli bir parametredir. Sunulan çalışmada, drag finish operasyonuyla elde

edilen farklı yuvarlanma yarıçaplarına sahip karbür kesici takımlarla yapılan delik delme operasyonunda, yuvarlanma yarıçapının deliğin yüzey kalitesine, boyutsal doğruluğuna, deliğin yüzey ve yüzey altı özelliklerine, bilhassa da mikro sertlik ve tane yapısına etkisi incelenmiştir.

Ar-Ge Merkezimiz bünyesinde yürütülmekte olan projelerden birinin ön çıktıları-nın sunulduğu bu çalışmanın ilerleyen aşamalarında, farklı yuvarlanma yarıçapına sahip kesici takımlarla işlenmiş parçaların yüzey ve yüzey altındaki mikroyapısal değişimin parçanın dezinsifikasyon direnci ile arasındaki ilişkinin de araştırılması planlanmaktadır.

4

TORUN ETKINLIKBAYRAMLAŞMA

5

TORUN ETKINLIKKadroya

GeçişKutlaması

6

Serdar DİNÇ

Kan bağışı organizasyonları toplumsal olarak katılmamız gereken en önemli organizasyonların başında gelmektedir. Hem toplum sağlığı hem de toplumsal dayanışma anlamında bu tür organizasyonların artması çok önemlidir. Torun ailesinin de bu organizasyon ile bu sosyal

sorumluluk görevini yerine getirmesi eminim tüm çalışanları çok mutlu etmiştir. Bireysel olarak değerlendirdiğimiz de ise bu bağışın en güzel anı cep telefonumuza, verdiğimiz kanın ihtiyaç sahiplerine ulaşmış olduğunu ve bir fidan ile doğaya katkıda bulunulduğunu anlatan mesajın gelmesidir. Torun İK ekibinin bu tür sosyal sorumluluk projelerine daha sık ve daha geniş katılım ile dâhil olması da en büyük dile-

ğimdir.

İlkay Başak ÜREGEN

İhtiyacı olan bir canlının hayatta kalmasına yardımcı olabilme düşüncesi beni çok mutlu ediyor. Kan bağışı da bunu sağlayabilecek yolların-dan biri.

Ben iğne fobisi olan, kan tutan, tahlil için bile azıcık kan versem tansiyonu düşen korkak bir insanım. Ama sırf bu düşünce, cesaretimi toplayıp 10 dakika dişimi sıkıp kan bağışlamam için bana yetiyor. Kan bağışladıktan sonra kendimi çok çok mutlu hissediyorum. İyilik yap, iyilik bul cümlesine inanan bir insanım. Bugün ben hiç tanımadığım bir insana yardım edersem, yarın ihtiyacım olursa hiç tanımadığım bir insanın da bana ya da aileme, sevdiklerime yardımcı olacağına inanıyorum. Kan bağışının bir yandan bana da faydası oluyor. Kilom, sigara tiryakiliğim, yüksek tansiyon hastalığım gibi sağlığımı olumsuz etkileyen nedenler sebebiyle çok yoğun bir kana sahibim. Kan bağışlamak, vücudumdaki bu fazla yoğun eski kanın belli bir süre incelmesine ve yenilenmesine de yardımcı oluyor. Kan bağışı sonrası, bazı arkadaşla-rımdan bu topladıkları kanları yurtdışına satıyorlarmış gibi spekülasyonlar duydum maalesef. Bence böyle şeylere inanmamak lazım ama

varsayalım ki satılıyor bile olsa, varsın yurtdışında bir insana hayat olsun, ne fark eder?

Dorian ZGEHA

Böyle asil bir eyleme katılma fırsatına sahip olduğum için çok sevindim. Bu fırsatı bize sunduğunuz için IK ekibine de çok teşekkür ederim. Bir parçamın hedefine ulaştığını belirten mesajı aldığımda ise kendimi çok daha iyi hissettim.

“BIRBIRIMIZE IHTIYACIMIZ VAR”

Ülkemizin ihtiyacı olan kanın temininde en üstünde durulan konu GÜVENLİ ve DÜZENLİ KAN BAĞIŞÇISI profilini oluşturabilmektir. Bu konuda çeşitli kurum ve kuruluşların des-

teği gönüllü kan bağışçısı sayısının artmasında büyük rol oynamaktadır. Torun Bakır A.Ş., Türk Kızılayı ile ortaklaşa yürüttüğü kan bağışı kampanyası kapsa-

mında Temmuz ayı içerisinde yapmış olduğumuz kampanya ile 56 ünite kan bağışlamış-tır. Düzenli olarak firmamızda kan bağışı kampanyaları gerçekleşmektedir.

Bağışçılarım ve Türk Kızılayı adına Torun Bakır A.Ş.’ye teşekkürlerimizi sunuyoruz.

Kan Bağış OrganizasyonuKatılımcı Görüşleri

7

Kan Nedir? Neden Hayatidir?

Kan kardiyovasküler sistemimizde dolaşan, plazma ve hücrelerden oluşan kırmızı renkli bir sı-vıdır. Normal bir yetişkinde 5-6 litre kan bulunur. Bunun yaklaşık yüzde 50-60’ı plazma denilen sıvıdan, kalanı ise hücrelerden oluşur. Kan, alyuvarlar içindeki hemoglobin sayesinde akciğerler ve dokular arasında oksijen ve karbondioksit taşır. Ayrıca besinler ile hormonları gerekli dokulara iletir ve vücudumuzdaki toksik maddelerin atılmasına yardım eder. Vücudun asit-baz dengesini, ısı dengesini sağlar. Kandaki akyuvarlar da vücudu mikroplardan, kanser hücrelerinden ve yaban-cı maddelerden korur.

Kan Bağışı Nedir?

Kan bağışı, gönüllü ve sağlıklı bir bağışçıdan kan ve kan ürünlerini elde etmek amacıyla kan merkez-leri tarafından kan alınması işlemidir. Türkiye’de kan bağışı ile ilgilenen Sağlık Bakanlığı, Kızılay, SGK ve üniversite hastanelerine bağlı birçok kan merkezi ve kan istasyonu vardır. Ama Kızılay bu adresle-rin arasında bir adım öndedir. Çünkü Türkiye’nin kan ihtiyacının %82’si Kızılay tarafından karşılanır. 

Kan Bağışı Neden Önemlidir?

Kanın tek kaynağı insandır ve bu hayati sıvının başka bir muadili yok. Bilim insanları, uzun yıllardır kan yerine kullanılabilecek yapay bir madde elde etmek için çalışsalar da, henüz olumlu bir sonuç elde edememişlerdir. Dolayısıyla bu hayati sıvıyı elde etmenin tek yolu şimdilik kan bağışından geçer. Bu yüzden kan bağışlamak, hayat kurtarmakla eş değerdir. Hiç tanımadığınız insanlara kan bağışlayarak derman olabilir, hatta kan bağışlayarak kendi sağlığınızı da koruyabilirsiniz.

Kimler Kan Bağışı Yapabilir?

Ağırlığı 50 kilogramın üstünde 18 – 65 yaş arası her sağlıklı birey; erkekler için 3 ayda bir yılda 4 kez, bayanlar için 4 ayda bir yılda 3 kez kan bağışlayabilir. Fakat ülkemizde yılda 1 kez bile bağış

yapanların sayısı çok azdır. Alınan kan bağışı 1 ünite (480 ml) olup vücuttaki kanın 13’te 1’idir. Yani bir küçük sudan daha azdır. Vücut alınan kanın yerine yenisini hemen üretmektedir. Her insanın vücudunda 1 litre kadar fazla kan vardır. Bağış işleminde bu fazlalık kanın yarısı alınmaktadır. Alı-nan 1 ünite kan 3 farklı ürünü ayrıştırılmaktadır, her damlası kullanılmaktadır. Yani bağışlayacağı-mız 1 ünite kan ile 3 kişinin hayatını kurtarabiliriz.

Kök Hücre Nedir? Neden Önemlidir?

Yaşam boyu kendi kendini yenileme ve farklı, tamamen olgun hücrelere dönüşebilme kapasitesi-ne sahip hücrelerdir. İhtiyaç olduğu zaman kendilerinden sonraki hücrelere farklılaşarak, hücrele-rin gelişimini, olgunlaşmasını ve çoğalmasını sağlarlar. Günümüzde birçok hastalığın tedavisinde kök hücre naklinden yararlanılırken tedavisi olmayan birçok hastalık için umut kaynağı olduğunu söyleyebiliriz.

Kök Hücre Nakli Nedir?

Kök hücre nakli, doğumsal kan hastalıkları başta olmak üzere bazı habis kan hastalıkları ve kemik iliği yetmezliği gibi çeşitli sağlık sorunlarının tedavisinde başvurulan bir tedavi yöntemidir. Teda-visi olmayan birçok hastalığa umut kaynağı olan kök hücre nakli, günümüzde birçok hastalığın tedavisinde uygulanmaktadır.Kök hücre naklinin yapılması için öncelikle alıcı ve verici arasındaki uyum tespit edilmelidir. Yapı-lan tetkikler sonucunda olumlu yanıt alınması durumunda kemik iliği kısmen veya tamamen bo-şaltılarak sağlıklı kişiden alınan kök hücreler hastanın kemik iliğine nakledilir.Sağlıklı kişiden alınan kök hücreler hastanın kemik iliğine nakledildikten sonra buraya yerleşmesi sonucunda çoğalarak hastalığın ortadan kalkmasını sağlar. Daha önceleri yalnızca kemik iliğin-den kök hücre elde edilirken günümüzde kemik iliğinin dışında da kök hücre nakli yapılabildiğin-den hematopoetik (kan yapıcı) kök hücre nakli deyimi kullanılmaktadır.

Sağlık Köşesi

Elektrikli Araç Yarışması

Efficiency Challenge Electric Vehicle üniversite öğren-cilerine yönelik olarak TÜBİTAK tarafından 2005 yılından itibaren her yıl düzenli olarak gerçekleştirilmektedir. Farklı kategorilerde düzenlenen yarış organizasyonları ile, al-ternatif enerji ile çalışan araçlarla ilgili yerli üretimin art-tırılması ve katma değeri yüksek ürünlerin geliştirilmesi, katılımcıların alternatif enerjilerle ilgili araştırma imkânı edinip dünyadaki gelişmeleri takip etmeleri, deneyim ka-

zanmaları ve bu yolla alternatif enerji kaynaklarının kul-lanımı konusunda ülke genelinde farkındalığın artırılması amaçlanmaktadır.

Şirketimizde Otomasyon Asistanı olarak görev yapan Selimcan Yanteri ve ekip arkadaşları da bu yarışa katılmış-lardır. 10 kişilik ekibin geliştirdiği araç şarj edilebilir piller vasıtasıyla elektrik enerjisi ile çalışmaktadır. Aracın yapımı 2 hafta sürmüştür ve araç saatte ortalama 60 km hıza çık-

maktadır. Bu süre zarfında 2.5-3 TL değerinde enerji har-camaktadır.

Marmara Üniversitesi olarak bu yıl ikinci defa başvur-dukları bu yarışta, geliştirdikleri aracın motorunda çıkan bir problemden dolayı yarışamamışlardır. Araçlarını aksak-lıklar nedeniyle tam anlamıyla bitiremediklerini belirten ekip, seneye iyi bir sonuç almak için şimdiden çalışmalara başlamıştır.

8

1) Bölümde kaç kişi çalışıyor? Bu kişilerin görev ve sorumlulukları nelerdir? Kısaca bahse-der misiniz?

Planlama bölümü toplam 7 personelden oluşmaktadır. Organizasyon yapımızda; Bölüm Müdürü, Planlama Uzmanı ve Planlama Saha Personeli pozisyonları yer almaktadır. Planlama Uzmanları dövme preslerinin, hatebur preslerinin, dökümün ve talaşlı imalatın üretim planlamasından; ham-madde ihtiyaç planlamasından ve müşteri siparişlerimiz için termin verilmesinden sorumludur. Planlama Saha Personelleri ise fabrikadan fason tedarikçilere malzemelerin gönderiminin plan-lanmasından; bunların fiilen sevk edilmesinden ve gelen malzemelerin kabulünün yapılmasından; yeni ürün devreye alma sürecinde OOBEYA tahtalarının planlanmasından ve numune üretiminin gerçekleştirilebilmesi için gerekli koordinasyonun sağlanmasından sorumludur.

2) Planlama Bölümü’nde çalışan bir personelin olmazsa olmaz genel nitelikleri nelerdir?

Olmazsa olmaz nitelikler;

- Müşteri hassasiyetine mutlak surette sahip olmamız gerekmekte. Günümüz dünyasında re-kabet ve maliyet baskısı her geçen gün artmakta. Müşterilerimize istenilen kalitede, tam ve zamanında teslimat yapabilmek için fabrikamızın tüm bölümlerinin birlikte çalışması gerek-mekte.

- Birbirimize güvenmemiz gerekmekte. Evet, bize göre bir ekipte veya bir firmada kişiler - bö-lümler birbirine güvenmedikten sonra ne ekip olunabilir, ne de müşterilerimize istedikleri hizmeti rakiplerimizle rekabet edebilir seviyede verebiliriz.

- İletişim… Planlama bölümü olarak fabrikamızın tüm bölümleri ile çalışmaktayız. Gerek ile-tişimde olduğumuz bölümlerle, gerekse bölümümüz içerisinde; saygıya ve bilgiye daya-nan, problemleri kişiselleştirmeyen ve ortaya çıkan çatışmaların uzamadan çözülmesini sağlayacak şekilde bir iletişim kurmaya çalışmaktayız. Bölümümüzün pek çok sayısal KPI’ı bulunmakta. Biz güven ve iletişimin yetersiz olduğu durumlarda ortak hedeflere ulaşılama-yacağının, firmamızın kazanamayacağının farkındayız ve tüm KPI’larımızın başına güven ve iletişimi koyuyoruz.

3) Planlama birimi olarak yaptığınız işi nasıl tanımlarsınız?

Planlamayı kabaca 2 başlıkta inceleyebiliriz:

1.Başlık: Müşteri siparişlerinin dalgalanmadığı, hammaddenin zamanında geldiği, beklenilen ve-rim ile üretim yapılan, kapasite darboğazı olmayan, arıza ve kalite problemi yaşanmayan bir süreci planlamak. Bu koşulların sorunsuz bir şekilde gerçekleşmesi halinde müşterilerimize tam, zama-nında ve istenilen nitelikte ürünü hiçbir problem yaşanmadan sevk edebiliriz. Bu koşulların hepsi-nin sağlandığı üretimlerimiz de tabii ki olmakta. Ancak reel hayatta bunun her zaman sağlanması ne yazık ki mümkün olmamakta.

2.Başlık ise; yukarıda yer alan maddelerden biri / birkaçı veya hepsinin gerçekleşmemesi halinde süreci planlamak. Planlama bölümü olarak bizi en çok zorlayan koşullar burada ortaya çıkmak-ta. Meydana gelen problemin niteliğine bağlı olarak zaman zaman bölümler arasında ilişkiler de gerilebilmekte ve biz planlama bölümü olarak sürecin tıkanmaması ve müşterimize zamanında teslimat yapılabilmesi için gereken aksiyonları alarak problemin optimum seviyede çözülmesine katkıda bulunmaya çalışmaktayız. Bu gibi problemli zamanlarda bölümümüzü acil servise benze-tiyoruz. Karşımıza her an yeni bir problem çıkabilmekte ve çözülmesi için sürekli aksiyonlar alma-mız gerekmekte.

4) Üretim ve yönetim kısmında aldınız stratejik kararlar var mıydı? Bu tip durumlarda zor-landığınız zamanlar oldu mu?

Müşteri sipariş dalgalanmalarının karşılanması, kapasite dar boğazlarının aşılması, yaşanan hammadde makine ve kalite problemlerinin çözülmesinde pek çok stratejik karar almamız gerek-mekte. Bu gibi durumlarda ürünler arasındaki önceliklerin belirlenmesi, alternatif tedarikçilerin yönetilmesi, plan değişikliklerinin yapılması, alternatif makinelerin kullanılması gibi konularda iletişimde olduğumuz bölümlerden destek talep etmekteyiz. Bu gibi durumlar tercih edilmeyen ancak reel hayatta karşılaşılan durumlardır. Destek beklenilen bölümlerin önceliklerinin farklı olması veya alternatif bir aksiyon almada gösterilen düşük istek bizi oldukça zorlamakta. İçinde

bulunduğumuz günlerde pozitif yönde ilerlemeleri görmekteyiz. Bu da firmamızın geleceği adına bizi ümitlendirmekte.

5) Şirket içi planlama yapmanın riskleri nelerdir?

Üretim Planlama; müşteri ihtiyacını karşılamak için üretilmesi gereken fiili ürün ve bu ürünün ne zaman, nerede, ne ile üretileceği arasındaki ilişkidir. Biz planlama bölümü olarak tamamen bilgisa-yar ortamında sisteme girilmiş olan Sipariş, Stok, Rota ve Ürün Ağacı bilgilerinin doğru olduğunu varsayarak planlama yapmaktayız. Oluşabilecek riskleri ise aşağıdaki gibi özetleyebiliriz.

- Hatalı Sipariş: Sistemde yer alan siparişin hatalı bir ürüne girilmesi, hatalı bir miktarda girilmesi veya hatalı bir tarihe girilmesi halinde; yanlış ürünün planlanması, ihtiyaçtan az veya çok ürünün planlanması veya müşterimizin istediği tarih yerine farklı bir tarihe ürünün planlanması gibi sonuçlarla karşılaşırız. Böyle durumlarla karşılaşılmasının ise bize görünen (hurda maliyeti, ek nakliye maliyeti gibi) ve görünmeyen maliyetlerinin (müşteri memnuni-yetsizliği) olacağı çok açıktır.

- Hatalı Stok: Sistemimizde yer alan stoklarımızın doğruluğunu sağlamak için fabrikamızın tüm çalışanları olarak çok hassas davranmamız gerekmekte. Fabrikamız oldukça büyük bir işletme ve planlama yaparken stoklarımızı tek tek saymamız – kontrol etmemiz mümkün de-ğil. Bu nedenle bizler üretim planlarken, hammadde ihtiyacı hesaplarken, müşterimize ter-min teyidi verirken SAP sistemindeki stoklarımızın doğru olduğunu varsayarak hesap yap-maktayız. Sistemde gözüken stok ile fiili stok arasında fark olması halinde yanlış miktarda üretim planlanması, yetersiz hammadde nedeni ile eksik üretim yapma veya gereksiz yere fazla hammadde satınalma, müşterimize zamanında ve istenilen miktarda teslimat yapama-ma gibi problemlerle karşılaşırız. Bu nedenle tüm çalışanlarımızın yaptıkları tüm üretimin sis-tem kayıtlarını yapmalarını, hurdaya atılan ürünlerin hurda kayıtlarını yapmalarını ve tespit edilen stok problemlerini amirlerine bildirmelerini beklemekteyiz.

- Hatalı Rota: SAP sistemine kaydedilen rotalar bize ürünün hangi makinelerde ve ne kadar sürelerde üretilebileceğini göstermekte ve bizler de bu bilgileri kullanarak üretim planları-mızı yapmaktayız. Rotada yer alan makine veya üretim süresi bilgisinin hatalı olması halinde ürünü fiilen üretilemeyecek bir tezgaha planlama ve bunun sonucunda üretim duruşu, müş-terimize geç teslimat, gereksiz kapasite ihtiyacı çıkması nedeni ile gereksiz makine yatırımı yapılması gibi sonuçlarla karşılaşırız. Bu nedenle rotalarımızın doğruluğunun mutlak olarak sağlanması ve tespit edilen hataların giderilmesi için ilgili kişilere bildirilmesi gerekmektedir.

- Hatalı Ürün Ağacı: SAP sistemine kaydedilen ürün ağaçları bize ürünün üretilmesi için ge-rekli olan hammadde, yarımamül ve alt parça bilgilerini sağlamakta. Bizler de ürün ağaç-larımızda yer alan bilgileri kullanarak malzeme ihtiyacı belirlemekteyiz. Ürün ağacımızdaki hammadde alaşımının hatalı olması, kullanılacak hammadde ölçüsünün hatalı olması, ge-reken hammadde miktarının hatalı olması gibi durumlar bize çok büyük masraflar çıkarta-bileceği gibi müşterimize zamanında sevkiyat yapamama veya müşterimize hatalı ürün sevk etme noktasına kadar gidebilir. Bu nedenle ürün ağaçlarımızın doğruluğunun mutlak olarak sağlanması ve tespit edilen hataların giderilmesi için ilgili kişilere bildirilmesi gerekmektedir.

6) Planlama Bölümünün şirket içinde yeri ve önemi nedir?

Planlama bölümünü fabrikanın beynine benzetebiliriz. 2.500 adet aktif ürün, 13 adet sıcak döv-me presi, 1 adet Hatebur dövme presi, 2 adet döküm makinesi ve 144 adet talaşlı imalat tezgahı, 15.000 Ton hammadde, yurt içi - yurt dışı ve konsinye ürün stoklarını “Kesikli Üretim” yapısında planlamaktayız. Kurmuş olduğumuz yalın ve etkili üretim planlama sistemi sayesinde yukarıda bahsedilen ürün çeşidi, makine sayısı ve stoklar kontrol altında tutulabilmekte, kesikli üretimin en zorlayıcı yanı olan operasyonlar arası koordinasyon ve ara stokları yönetebilmekte, müşte-ri siparişlerimize kolayca termin verilebilmekte, fason tedarikçilerimiz yönetilebilmekte, üretim planından beslenen üretim, kalıphane, takımhane, proses, mühendislik ve bakım bölümlerimiz kendi iş planlarını üretim planına göre yapabilmekte, müşterilerimizin fabrikamızda yapmış ol-dukları denetimlerde ise işleyiş yönünden herhangi bir açık noktamız bulunmadığı için üretim planlama sistemimiz uygun olarak not almaktadır. Üretim planlama ve optimizasyonunu SAP PP/DS sistemine taşımak yönünde de bir projemiz bulunmakta. 9 ay sürmesi planlanan bu projemizi gerçekleştirdiğimiz zaman üretim planımız büyük oranda SAP PP/DS tarafından optimize edilecek ve gün geçtikçe büyüyen işletmemizi mevcut planlama ekibimiz ile optimum düzeyde ve dünya standartlarında planlayabileceğiz.

PLANLAMA BÖLÜMÜ